Zoom Temmuz 2014

Page 1

ZOOM [ Kıbrıs’ın ilk aylık turizm, haber, magazin, aktüalite dergisi ]

cyprus

Barış Harekatının 40. Yılı Üç insan, Üç Öykü

Yaşayan köy;

Ç Özel Y Çok Yerle Yerler erler erler

E PINE HOUSE TH RESTAURANT BAR

Melandra House

&

MARS’A GİDECEK İLK İNSANLAR “ENDEMOL ŞOVU”NDA SEÇİLECEK:

GÜNEŞİN AZI KARAR ÇOĞU ZARAR

N İ N ’ İ SOL ÇAĞI ALTIN DeVib'le Şıklığınızı Tamamlayın

Havva

Mazharoğlu

YIL:7 SAYI:77 TEMMUZ 2014

Evde, kadın, anne, aşçı, işte patron

9 694851 900049 10 TL - TÜRKİYE FİYATI 15TL




LEFKOSA OTTOMAN ILANLAR.fh11 2/28/14 5:20 PM Page 1 C

Composite

M

Y

CM

MY

CY CMY

K



Profil Advert 227 7595

Web / e-mail

barındırma ve alan adı kaydı

Rakiplerinden bir adım önde ol, güvende ol. www.datumcenter.com www.

datumcenter 13149-12498

Adres: No:2 Fener Sokak Kızılbaş, Lefkoşa - Kıbrıs Tel: (0090 392) 444 22 98 - Fax: (0090 392) 225 84 25

www.gigabyteltd.com



i ve mutfak n yemek, içk

i

kültürü dergis

e m r Gu Kıbrıs’ı

ri Efes özel setkısız şeker ka zzet le a 10.numar

yıl:3 sayı:34

Strese Çözüm üş? Kuru Üzümm

onal Cuisine Traditi e ZOOM Ailesiyl r Yayına Başlıyo cün Cinsel Güyn ağı Doğal Ka

GABBAR

Balık Değil Tavuk..

YIL 3 SAYI 34

4 TEMMUZ 201

en Usta isimlerd ar Gurme yoruml

- Reha Arar h - Mustafa Şa - Ali Özçil çil - İhsan Erol Öz

PRİZ GURME SÜR DI YEMEK BAŞLA

Mustafa Şah

iyiz Gurme'mm Gurman ı?

Kalbin ilacı

Domates alıcıdan Aygen ErsYe ekler Denenmiş m

92

YIL ÖNCE BUGÜN "MELANDRA"

Gurme

eri Yemek Tarifl

ÂLÂsı Bu ayın en En cakbaşı O f ey K -i Ehl

ve

Temmuz sayısı Kıbrıs'ta bayilerde

10 TL TÜRK

İYE FİYATI 15TL

90001 8 9 694851



[ Dış Basın Birliği tarafından verilen 'EN İYİ DERGİ GRUBU' ödülü ]

ZOOM

14

38

14

www.cypruszoom.com zoommagazin@gmail.com (Sahibi) Genel Yayın Yönetmeni Birol Bebek (Sahibi) Genel Yayın Koordinatörü Gülsüm Gözenler

37

Reklam Pazarlama Profil Reklam KATKI KOYANLAR Reha Arar / Mesut Günsev / Derya Beyatlı Sanem Koç / Aygen Ersalıcı Rauf Ersenal / Ali Özçil / Ayşe Zayim Mustafa Şah

Çok Özel Yerler

Grafik-Tasarım Profil Reklam

76

24

Yayın Kurulu Mesut Günsev Yayın Danışmanları Banu Bebek - Ersin Gözenler Stil Danışmanı- Nurhan Günsev

Reklam Rezervasyon ofis: (0392) 22 77 595 (0533) 825 70 00 (0542) 875 96 66 (0533) 868 95 81 (0542) 875 55 04

Yayın Türü Aylık Süreli Turizm-Haber-Magazin Sanat - Aktüalite Dergisi Baskı Pelin Ofset www.pelinofset.com.tr

26

ZOOM YAYIN GRUBU, Profil Reklam ve Danışmanlık Limited Şirketi’ne aittir. Köşklüçiftlik / Lefkoşa - Posta Kutusu 888

[ Kıbrıs’ın ilk aylık

turizm, haber,

alite dergisi

magazin, aktü

]

35

cyprus

Mutlu ilişki için

temel kural

Kıbrıs'ı DeVib Giydirecek

Çok Özel Yerler

L MAABTEİZ M

18.

'A ÖZEL ZOOM

Uluslararası Bellapais ali Müzik Festiv başladı

ATATÜRK'ÜN MEYEN HİÇ GÖRÜL AFI BİR FOTOĞR ÇIKTI KIBRIS'TAN

A FUTBOL AŞKIN HAZIR OLUN IYOR AVALI BAŞLUZ FUTBOL KARN TEMM 12 HAZİRAN-13

Mısır itlerinin piram Sırrı ‘ıslak kumlar’ mı?

YIL:7 SAYI:76

keyifli hali Festivalin en

KI FEST"

"KIBRIS RA

Haziran'da başlıyor lar Bütün marka a Sportline'da Dereboyun'd

Kış Uykusu’na Cannes’da ci Ödülü Fipres

Babanız için tifleri hediye alterna

HAZİRAN 2014

900049 9 694851 FİYATI 15TL 10 TL - TÜRKİYE

80 56

ZOOM DERGİ GRUBU Tüm yayınlarında çevre örgütlerine, çevre bilinciyle destek vermektedir.

8 ZOOM

30

90 91

Kıbrıs Festivaller Listesi


www.pilottrading.com PACO

A N NE

R AB CO

Eski Fiyat 229,00 R E

P ED

50 ML

260,00

Eski Fiyat 299,00

ML

KAMPANYA

159,00

G UC

CI E

KAMPANYA

NV YM 0

L

Eski Fiyat 265,00

E EDT 10

245,00

M

E IFF

Eski Fiyat 179,00

1

SPRAY

BR I

50

Eski Fiyat 188,00

N ED T V A P O

159,00

E RE

KAMPANYA

G

0

HUGO JUST D

ML

HUG O

R EN T E D T 1 5

1 0 0 ML

SPEARS

KAMPANYA

MME INTEN FE S

EY

OU

R

TN

DG P

0

Eski Fiyat 130,00

TASY EDP 10

119,00

N FA

KAMPANYA

MME INTEN FE S

220,00

Eski Fiyat 259,00

Eski Fiyat 255,00

OU

KAMPANYA CIRC US

230,00

P ED

CA

DG P

KAMPANYA

T 75 M L

195,00

CI R H ED US

KAMPANYA

T 50 M L

Eski Fiyat 189,00

G UC

CI R

E

PA

G UC

H ED US

KLEIN

Eski Fiyat 175,00

SPRAY 0ML

159,00

IN LV

50ML SP

10

KAMPANYA

T ED

160,00

RA Y

CK1 ED T

S

KAMPANYA

X

ML

P

O

PRA

JOOP

Y

Eski Fiyat 285,00

150,00

Eski Fiyat 180,00

AY PR

259,00

LS

KAMPANYA

KAMPANYA

DT 100ML ME S

Eski Fiyat 180,00

O

150,00

E DT 11 5M

ML

J OO PG

SH LA

JO

GUC

C HL O E

ION

EDP 50M L

KL E

CALVIN

Eski Fiyat 169,00

AT

149,00

ING TEM SPR PT IA

KAMPANYA

KLEIN IN LV

ML 00

E LO

OR

CA

E UP H

115,00

Eski Fiyat 130,00

50ML S PR EDT

IN

M

1

Eski Fiyat 210,00

KAMPANYA

ISSE F EDT

185,00

RC NA

KAMPANYA

CK IN 2U

AY

75

KAMPANYA

SP

SPRAY C H

BLACK E DT LTY UI

JOO P

NOT: Kampanyamız stoklar ile sınırlıdır.

CI G


haber

birolbebek@gmail.com

Birol Bebek Genel Yayın Yönetmeni

Şans mı dediniz!.. Şans faktörünün, insan hayatında önemli bir yerde olduğuna inanan biriyim. Ama işimi şansa bırakmak, tarzım olmadı hiç. Ancak ne yaparsanız yapın bazen sadece "Şans" diyorsunuz. Bu aslında sizden kaynaklanmayan herşeyi kapsıyor. "Şey" sözünü özellikle kullandım, çünkü hakikaten adını koyamadığımız etkenler işin içinde. Geçtiğimiz ay hayata geçmesi gereken ancak "nihayet" bu ay ilkini gerçekleştirdiğimiz, "Gurme Sürpriz Yemek" projesi işte bunlardan biriydi. Bizim tüm çabalarımıza rağmen, bir ay gecikmeli olarak başladı. Şans işte!.. Ama güzel oldu. Kıbrıs'ın en büyük süpermarketi Erülkü Süpermarket içinde, dünyaca ünlü birçok markanın distribütörü Metgin Ltd. sponsörlüğünde bir yıl için planladığımız proje, yapılması için harcanan vakit ve nakit ile de ülkemiz için söylüyorum, bir "yayıncının bir projeye yatırdığı en büyük maliyet"e sahip. Bu proje ile ZOOM Dergi Grubu, bir kez daha sektördeki yerinin rastlantı olmadığını gösterdi diyebiliriz. Projelerimizi destekleyip hep yanımızda olan Erülkü Süpermarket'e, Metgin Ltd'e ve mutfağımızı kuran Er Reklam'a, beyaz eşya dahil mutfak gereçlerini sağlayan Özok Group'a Vestel ürünleri için teşekkür ediyorum. Geçtiğimiz ay dergi gurubumuzun bir diğer gurur kaynağı ise yanda kapağını gördüğünüz kitap.

10 ZOOM

Sevgili dostum Rauf Ersenal'ın, dergimizde yayınlanan yazılarından derlediğimiz kitap, içerik ve standartları ile ülkemiz için "ilk ve tek" desek abartmış olmayız. Limasol Bankası Kültür Yayınları'nın sponsörlüğünde hayata geçen "Kıbrıs'ın Bilinmeyen Tarihi" isimli kitap projemiz, yazılı Kıbrıs tarihine, biraz hayal gücü, biraz gözlem ve yeni bulgular ışığında farklı bir bakış açısı getiriyor. Şimdiden büyük ilgi gören kitabı bitmeden alın, çünkü ilk baskısı sınırlı sayıda olduğu için bulamama ihtimaliniz var. Sizin için, şans-talih adına ne derseniz deyin hepsini alt edip güzel bir dergi hazırladık. Bu ay hayatımızı kolaylaştıran teknoloji bize engel olmak için uğraşsa da başaramadı. Ama geçen gün tanıştığım birinin anlattıklarında sonra biz iyi durumdayız. Konuşurken hiçbir dişi olmadığı görülebilen bir amca ile hastane sırasında sohbet ediyoruz. Kanseri nasıl yendiği, herşeyin kafada bittiğini anlatıyordu. Konuşurken fark etmiş olacak ki, dişlerini gösterip, talihsiz bir olaya kurban gittiğini söyledi. - Nasıl yani dedim. "Baldızım rahmetli olmuştu, o da takma diş kullanırdı. Benim temizlik için çıkardığım dişleri, onun diye gömdüler, o zamandır böyle. Taa Kanada'dan gelmişti bana. Ben hastalığı yendim yaşıyorum ama, kötü şans dişleri gömdüm" dedi. Neyse yine de herşeye iyi tarafından bakmak gerek. Tersi de olabilirdi... Gelecek sayıda buluşmak üzere, şansınız hep sizinle oldu...


haber Tecrübe yeniden işbaşında

RASIHA ÖZYAPRAK ŞENER TRADE ŞIRKETINDE

K

Res-Bir, ZOOM Dergi Grubu İle İşbirliği Protokolü İmzaladı;

CUISINE TRADITIONAL YAYINA BAŞLIYOR

R

estorancılar Birliği (RES-BiR) ile ZOOM Dergi Grubu ortak bir işbirliği protokolüne imza attı. RES-BİR’in Girne’deki Birlik merkezinde gerçekleşen imza töreni ile, bir süreden beri taraflar arasında devam eden görüşmeler resmilik

kazandı. Res-Bir Başkanı Süleyman Gürcafer ve ZOOM Dergi Grubu adına Birol Bebek’in imza koyduğu işbirliği protokolü ile birliğin resmi dergisi Cuisine Traditional yayın hayatına başlıyor. Temmuz ayı içinde ilk sayısını ile yayın hayatına merhaba diyecek Cuisine Traditional, aylık olarak üyelerine ulaşacak. İngilizce Türkçe olarak, iki dilde hazırlanacak dergide, RES-BİR üyesi mekanların tanıtımı, mesleğin profesyonellerinden yazılar, meslek ile ilgili gelişmeler ve haberler yanında, ülkemizin tarihi ve kültürel mirası konu edilecek. Yüzde 80,93 pazar payı ile Türkiye’nin en büyük internet servis sağlayıcısı TTNET ve Türkiye Turkcell Dergilik uygulaması aracılığı ile uluslararası platformlarda boy gösteren dergiler çıkaran ZOOM Dergi Grubu’nun, dergi yayıncılığındaki tecrübesi ile hazırlanacak Cuisine Traditional, tasarımı, fotoğrafları ve içeriği ile istirarı hedefliyor.

10 Numara Bira 10 Numara Lezzet

ıbrıs Gazetesi'nin kuruluş aşamasından itibaren 14 yıl boyunca görev alan, sonrasında ise farklı şirketlerde üst düzey yöneticilik yapan Rasiha Özyaprak, kısa bir aradan sonra yeniden işbaşında. Girne'de Maxi Phone ile kendi işini kuran, geçtiğimiz ay ise De Vib Mağazası ile ikinci yatırımına imza atan tecrübeli isim, mesleğinden kopamadı. İş dünyasının başarılı kadın yöneticileri arasında gösterilen Özyaprak, yatırımlarının başına kızını getirip yine eski temposuna geri döndü. Özyaprak, geçtiğimiz ay içinde Sener Trade, an E&S Group of Companies şirketine Genel Müdür olarak göreve başladı. Efe Rakı ve bünyesinde Ruffles, Doritos, Lays, Cheetos, Çerezza, Alaturka ürünleri gibi markaları barındıran Frito Lay Grub'un yer aldığı, şirketin başına geçen Özyaprak, iş dünyasındaki tecrübesini şimdi yeni şirketi için kullanacak. Sener Ltd hakkında 1976 yılında İtalyan Zanussi'den beyaz eşya ithalatı ile işe başlayan Sener Ltd, ardından American Carrier Klimaları'nın ithalatı ile devam etti. İlerleyen yıllarda farklı dallarda iş yapan firma, Gıda distribütörlüğüne 2010'da Frito Lay ile başladı. Şu anda Frito Lay, Efe Rakı, Beam Group Inc, Monster Energy Drink, Erikli Su'nun Kuzey Kıbrıs distribütörlüğünü yapan şirket, Kıbrıs genelinde yaklaşık 2.000 noktaya hizmet veriyor.

EFES FARKIYLA 10 NUMARA LEZZET

S

ıcak yaz aylarında içinizi serinletecek bir haberimiz var. Efes ailesinin kolay içimli lezzete sahip yeni ürünü Efes Pilsen Özel Seri:10 pazardaki yerini aldı. Biranın en önemli özelliği şeker katkısız üretilip, soğuk tanklarda dinlendirilmiş olması. 5 derecelik alkole sahip özel seri, yarım litrelik şişelerde, extra lezzete sahip. Açık altın sarısı renkgi, bol, yoğun ve kalıcı köpüğü ile damakta çok taze tahıl ve şerbetçiotu aromasını bırakıyor. Özetle Efes Pilsen özel seri, taze, ferahlatıcı ve çok rahat içimi ile bu içimizi çok daha fazla serinletecek.

www.cypruszoom.com

11


haber

Futbolun Yıldızları Aynı evde buluştu

DAVİD BECKHAM, ZİNEDİNE ZİDANE, GARETH BALE VE LUCAS MOURA ADİDAS’IN YENİ REKLAM KAMPANYASI İÇİN EVDE MAÇ YAPTILAR

Reklamı izlemek için: www.youtube.com/watch?v=BDUIuzIwwTU&list=PLfl6xCUNPx0ojUcrhHIShDUW_yysbA5oq

D

ünyanın en ünlü futbol yıldızları adidas’ın 2014 Dünya Kupası kampanyası için eşi görülmemiş bir maçta bir araya geldiler. Adidas’ın ‘House Match’ adlı reklam filminde David Beckham, Zinedine Zidane, Gareth Bale ve Lucas Moura evde futbol video oyunu oynarken ekrana geliyor. Ardından oyuncular evin küçük alanına rağmen tüm yeteneklerini sergilemeye başlıyorlar. City of God” (Tanrı Kent) sinema filminin yönetmeni olan Brezilyalı ünlü yönetmen Fernando Meirelles yönettiği videonun yardımcı yönetmenliğini ise Cassiano Prado üstlendi. Meirelles ayrıca geçtiğimiz günlerde adidas Dünya Kupası kapsamında yayınlanan "Leo Messi'nin Dünya Kupası Rüyası" reklamını da yönetmişti. Yönetmen Fernando Meirelles reklam filmi ile ilgili şunları söyledi: "Futbol yıldızları kameralara çok alışıklar ve neredeyse aktör kadar rahatlar. Çekimler boyunca uyumlu davranışları beni gerçekten çok etkiledi. Beckham bugün emekli bir futbolcu olarak doğrudan aktörlük kariyerine başlayabilir; bunu tüm içtenliğimle söylüyorum. Bu reklam filmini çekmek benim için çok keyifliydi”.

12 ZOOM


Yiğit Grafik 0850 3031200


haber

KING PAOLO DEŞARJ AYAKKABILARI ILE STRESINIZI ALIYOR

Endemol gözünü Mars’a dikti. Mars’a gidecek ilk insanlar “endemol şovu”nda seçilecek:

3.5 MİLYON POUND BÜTÇELİ MARS YOLCULUĞU BAŞLIYOR

D

ünyanın en büyük bağımsız yapım şirketi Endemol, ününü dünya sınırlarının ötesine, “uzaya” taşıyacak bir projeyi hayata geçirmeye hazırlanıyor. TV eğlence sektörünün lideri Endemol, “Mars One” projesiyle Mars’a gidecek ilk insanların seçim sürecini dünya televizyonlarına taşıyacak. Big Brother’ın yaratıcısı, kataloğundaki binlerce program ve 30 ülkede 90 şirketle, dünyanın en büyük televizyon programı üreticisi Endemol, Mars’ta yaşayacak ilk insan topluluğunu belirleyecek tarihin en zorlu katılımcı seçimini, “büyük bir reality şova dönüştürerek” dünya televizyonlarında yayınlayacak. İKİNCİ ELEMEYİ GEÇENLER ARASINDA 3 TÜRK VAR İnsanoğlunun aya ayak basmasından sonra bilim dünyasının uzaya olan en büyük yolculuğu, 2023 tarihinde Mars’a yapılacak. Zorlu eğitimlerden geçen 200 bin kişi arasından seçilecek 20 aday, kırmızı gezegene doğru tek yönlü bir yolculuğa çıkma hakkı kazanacak. Uzayda 55 milyon km yaklaşık 250 gün geçirerek Mars’a iniş yapacak gönüllüler, insan yaşamı için uygun şartların oluşturulacağı gezegende kalıcı bir yaşam kurma misyonunu gerçekleştirecek. Özel olarak finanse edilen ve geri dönüşü olmayan bu zorlu yolculuğa bilim dünyasında “Mars One Görevi” adı veriliyor. “Mars One” projesiyle Mars’taki ilk insanlardan biri olmak için başvuran 200 bin kişiden 418’i erkek 287’i kadın olmak üzere toplam 705 aday ikinci aşamaya geçmeyi

14 ZOOM

başardı. Endemol Türkiye İkinci aşamaya geçmeyi başaran adaylardan üçünün ise Türk olduğunu açıkladı. KIZIL GEZEGENE GİDECEKLERİ TV SEYİRCİLERİ SEÇECEK Dünyanın her yerinden, her yaştan ve eğitim seviyesinden insana açık bu projede eğitimlerini tamamlayan adaylardan hangilerinin Mars’a gideceğine ekran başındakiler oylarıyla karar verecek. Katılımcıların seçim aşamasında bu zorlu yolculuğa ve yaşam koşullarına hazırlanılmasını ekrana taşıyacak Endemol, dünyanın en geniş kapsamlı televizyon şovuna imza atacak. MISSION MARS HAKKINDA Mars, Dünya hariç tutulursa, halen Güneş Sistemi’ndeki gezegenler içinde sıvı su ve yaşam içermesi en muhtemel gezegen olarak görülüyor. Hollandalı girişimci Bas Lansdorp’un kurduğu kar amacı gütmeyen ve tüm dünyadan finansör destekçilerinin toplamda 3.5 Milyon Pound ayırarak birlikte yürüttüğü "Mars One" projesi, dünyadan Mars’a yaklaşık 250 gün sürmesi planlanan yolculuk ile Mars’a ilk insan kolonisinin kurulmasını hedefliyor. Sıcaklığın 60 derecenin altında olduğu, düşük oksijen yüzünden nefes almanın imkânsız olduğu Mars gezegeninden dünyaya geri dönüş imkânı bulunmuyor. Katılımcılar kalan ömürleri boyunca 50 metrekarelik yaşam alanlarında konaklayacaklar. Dışarı çıkmak istediklerinde ise gezegende oksijen olmadığı için uzay kıyafetlerini giymek zorunda kalacaklar. www.mars-one.com

Klima teknolojisiyle geliştirdiği ayakkabıları dikkat çeken King Paolo, deşarj ayakkabılarıyla adım başı rahatlık sağlıyor. Vücutta biriken statik elektriği topraklama yoluyla dışarı atmanızı sağlayan marka deşarj ayakkabıları stres oluşumunu büyük oranda engelliyor. King Paolo yaptığı AR-GE çalışmaları sonucu geliştirdiği 'Deşarj' grubu ayakkabılarıyla vücutta biriken statik elektriği topraklama yoluyla vücuttan atmanızı sağlıyor. Su bazlı yumuşak deri ve esnek tabandan oluşan King Paolo 'Deşarj' sistemli ayakkabılar, içerisine yerleştirilen mıknatıslar ile vücuttaki kan dolaşımını düzenlemeye yardımcı oluyor. Özel yapısıyla rahatlığı ve sağlığı bir arada sunan marka, modern görünümlü tasarımlarıyla tarzınıza da uyum sağlıyor. Marka bağcıklı ve düz erkek ayakkabı modelleriyle taba, krem ve lacivert gibi renk seçenekleriyle, hem klasik hem de spor kombinlerinizin tamamlayıcısı oluyor. www.kingpaolo.com.tr



haber

WATSONS CARD HAYATINA GÜZELLIK KAT! Dünyada 56 milyondan fazla üyesi bulunan Watsons Card, şimdi Türkiye’de de birçok ayrıcalıkla beraber sizlerle buluşuyor. Watsons Card ile artık Watsons’tan her alışverişte puanlar kazanacak, birçok fırsatla ve sürprizle karşılaşacaksınız. Yapılan her alışverişe puan kazandıran Watsons Card, hayatınıza güzellik katarak size farklı bir dünyanın kapılarını açıyor. Üyelik işlemlerini tamamladıktan sonra puanlarınızı dilediğiniz gibi harcayabilir; size özel doğum günü ve ekstra kampanyalardan, özel indirimlerden faydalanabilirsiniz. Üstelik Watsons Card Kiti’nin içinde kaçırılmayacak fırsat kuponları sizi bekliyor. Ayrıca üyelik formunu internetten dolduranlar ekstra 100 puan kazanacak. A.S. Watson Group, 33 pazarda 20 perakende markası ile yer aldığı 11.000’den fazla mağazası ile dünyanın en büyük uluslararası sağlık, güzellik ve yaşam tarzı perakendecisi. • Watsons markası ile Asya’nın lider sağlık ve güzellik perakendecisi. 3500’den fazla mağaza ve 900’den fazla eczane ile Çin(Çin, Hong Kong, Tayvan ve Macau), Singapur, Tayland, Malezya, Filipinler, Kore, Endonezya, Ukrayna ve Türkiye dahil 12 pazarda faaliyet gösteriyor. • Avrupa’nın en büyük lüks parfümeri ve kozmetik perakendecisi olarak 1600’ün üzerinde mağaza ile 16 farklı pazarda yer alan A.S. Watson Group, bu mağazalar Marionnaud, ICI Paris XL ve The Perfume Shop adlı 3 perakende markası altında operasyonlarını sürdürüyor.

16 ZOOM

Kıbrıs ile ilgili el işleri MAKAMER'in Emek Dükkan'larında

M

ağusa Belediyesi, kadın üretimini teşvik etmek amacı ile yerel yönetimlere örnek projesi Mağusa Kadın Merkezi (MAKAMER) ilk meyvelerini verdi. Kadınlar el-işi atölyelerinde üretilen ürünlerin satışının yapılacağı Emek Dükkanı geçtiğimiz ay kapılarını açtı. Satışlar bu aydan itibaren her Çarşamba ve Cuma saat 10.00-18.00 saatlerinde devam edecek. MAKAMER, kadın üretimini teşvik etmek ve kentsel dönüşümün kadının güçlü duruşu sayesinde gerçekleşebileceği ilkesinden hareket ederek, Mağusa Bandabuliya’yı kadınların emeklerini değerlendirebileceği ve ekonomik anlamda gelişimlerine katkı koyabilecekleri bir merkez haline dönüştürdü. Emek dükkanında sele-Sepet, lefkara-koza, kabak, tel kırma, ahşap Boyama, cam Süsleme, takı, seramik ve ahşap oymacılık çeşitli üretimler yapılıyor. Satış esnasında her kadın sattığı ürünün bedelinin tamamını alıyor.



haber

Carlson Rezidor Otel Grubu ağını genişletiyor:

RADİSSON BLU HOTEL İSTANBUL TOPKAPI 2016'DA HİZMETTE

Borajet ile Bu aydan itibaren Direkt Fransa'ya uçuşlar başladı BORAJET Havayolları, 1 Temmuz 2014 tarihinden itibaren İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan Fransa Dole Jura Havalimanı’na, haftanın 3 günü karşılıklı seferlere başlıyor. Salı, Perşembe ve Pazar günleri icra edilecek olan uçuşlar, İstanbul’dan Fransa Dole Jura kentine direkt ulaşımı sağlayacak. Fransa’nın Doğusunda bulunan Dole Jura Kenti, özellikle gastronomi ve üzüm bağları ile ünlenmiş, yürüyüş ve dağ sporları ile ziyaretçilerine doğa ve tarihin olağanüstü keyifli deneyimini yaşatan Dole, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bir bölgede. Jura, Franche-Comté ve Burgundy gibi tarih mirası ve doğa harikası şehirler ve turistik ve tarihi küçük kasabalar ile çevrili.

T

Prontotour’dan Çifte Tatil!

atil trendlerini belirleyen marka Prontotour, yurtdışı seyahatine çıkan tatil severlere, yurtiçinde de tatil yapma imkanı sunan yeni bir kampanya başlattı. Prontotour, yurtdışı seyahatlerini gerçekleştiren tatil severlere, Sheraton Çeşme’de 05 Haziran 2014 - 30 Mart 2015 tarihleri arasında minimum 4 gecelik konaklamalarında geçerli olacak odabaşı 500 TL hediye çeki veriyor. Prontotour, tatil severlerin çekilişsiz, kurasız kazanacağı 500 TL değerindeki hediye çeki ile Sheraton Çeşme’nin eşsiz güzelliğinde ikinci tatillerini de yapabilecekler. Prontotour, 70’den fazla ülkeye tur düzenliyor.

18 ZOOM

D

ünyanın en büyük ve en dinamik otel gruplarından Carlson Rezidor, İstanbul’un üst segment otel pazarındaki konumunu güçlendiren Carlson Rezidor 2016 yılında açılması hedeflenen Radisson Blu Hotel İstanbul Topkapı'nın yanı sıra, Park Inn by Radisson markasıyla da 2015 başında Samsun'da yeni bir otel açacak. Grup, Radisson Blu ve Park Inn by Radisson markalarıyla Ankara, Kayseri, İzmir, Çeşme ve Mersin'de de faaliyetlerini sürdürüyor. İstanbul'da Radisson Blu markası ile toplam bin 500'den fazla odaya sahip 7 otel işleten Carlson Rezidor, yeni oteli ile kentin güçlü bir gelişim gösteren gelişen konaklama sektöründeki kilit rolünü daha da ileriye taşıyacak. Topkapı’ya Beş Yıldızlı Otel ve SPA 2016 yılında hizmete girecek Radisson Blu Hotel İstanbul Topkapı, 260 odasının yanı sıra misafirlerine yüksek hızda ücretsiz internet erişimi, 2 restoran ve 1 bar, 400 m2’ye kadar yayılan toplantı odaları, spa ve sıhhat merkezi gibi özel hizmetler sunacak. İstanbul’da Dokuz Yılda Yedi Üst Segment Otel Carlson Rezidor’un şehirdeki en önemli şubesi olan Radisson Blu Bosphorus Hotel 2005 yılında açıldı. O zamandan itibaren grup, bu marka altında faaliyet gösteren otel sayısını 7’ye yükseltti. Oteller, İstanbul’un hem Avrupa hem de Anadolu yakalarında bulunuyor. Markanın “Yes I Can!” felsefesi ile faaliyetlerini yürüten oteller, gerek iş gerekse tatil amaçlı seyahat eden misafirlerine hoş bir tasarım, çok yönlü fırsatlar ve özel hizmet sunuyor. İstanbul’un dışına da ulaşıyor sırada Samsun var Carlson Rezidor Grubu, Radisson Blu ve Park Inn by Radisson gibi Ankara, Kayseri, İzmir, Çeşme ve Mersin’de de faaliyetlerini sürdürüyor. 139 odaya sahip olacak Park Inn by Radisson Samsun’un 2015’in başlarında açılması planlanıyor. Bu otel ile birlikte grubun Türkiye’deki portföyü 14 otel ve yaklaşık 3 bin odaya yükselecek. Carlson Rezidor Avrupa'da, Ortadoğu'da ve Afrika'da, Türkiye, Rusya, Nijerya ve Suudi Arabistan gibi kilit ülkelerin gelişmekte olan piyasalarına odaklanarak ücret esaslı sözleşmeler aracılığıyla kârlı ve sürdürebilir bir büyüme hedefliyor. Carlson Rezidor, üst segmentte Radisson Blu ve orta ölçekli segmentte Park Inn by Radisson markalarıyla, 2014›ün başında duyurduğu iki yeni markayı bünyesinde barındırıyor. Bu iki yeni markadan Quorvus Collection kuratörlüğü profesyonelce yapılmış 5 yıldızlı otellerin yeni bir nesli olma özelliği taşırken, Radisson Red, Y neslinin trendleri ve yaşam tarzlarından ilham alınarak oluşturulmuş bir marka olarak pazardaki yerini alıyor.



haber

SINIRLARI ZORLAYAN SAAT VICTORINOX SWISS ARMY DIVE MASTER 500 İsviçre ordusunun resmi çakı üreticisi Victorinox’un yeni modeli, dalgıçlar için tasarladığı ekstra su geçirmez, ekstra sağlam ve sınırları zorluyor... Dive Master 500 aslında dalgıçlık cihazı. Sualtının gizemli ve muhteşem dünyasını keşfetmek isteyen zevk ve stil sahibi erkekler için işlerini kolaylaştıran, vazgeçilmez bir aksesuar olmak için tasarlandı. Özellikle macera tutkunlarının hoşuna gidecek. Sağlamlık, güvenilirlik ve fonksiyonellik: Bunlar saatin başlıca nitelikleri. Bununla birlikte, özellikle bu anlayışın sembolü: istisnai sağlamlığı sayesinde zaman testi karşısında dayanıklı kalabilmek üzere tasarlanmış.

HER ZAMAN BİR ADIM ÖNDE! Jasmine’nin yeni modeli hem rengi hem de zarafeti ile kadınsı duyguları ön plana çıkarıyor. Kiraz kırmızısı timsah derisi kayışı ve 49 saf pırlantanın pırıltısıyla aydınlatılmış Jasmine, zarifliği ve modası geçmeyen dizaynıyla günümüz kadını için tasarlandı. Raymond Weil logosunun daha yuvarlak ve feminen şekilde konumlandırıldığı bu çarpıcı modelde pırlantanın saflığına bir kez daha şahit oluyoruz. Kadranın merkezinde yer alan Yasemin Çiçeği modele ayrı bir şıklık katarken, paslanmaz çelik kasasındaki narin kıvrımları zarafetin somut bir örneğini sergiliyor. Kadranda yer alan tarih göstergesi saat 3 yönünde yer alıyor. 5 ATM’ye kadar suya dayanıklı olan bu saatin 38 saat güç rezervi bulunuyor. 35 mm çapında kasası ve çift kanatlı emniyet sistemli katlanabilir klipsi ile her zaman şık ve modern olan kadınlar için özel tasarlanmış. Raymond Weil ‘’Jasmine’’ 14 bin 825 TL’den satılıyor.

20 ZOOM

Dive Master 500’ü Neden Özel? 43 mm’lik saat kasası, ikinci derece titanyumdan üretilmiş ve kumlanmış mat gridir. Özel üretim titanyum kordonu modelin şıklığını pekiştiriyor. Kadranı, kronometreye güçlü bir imaj kazandıran monokrom gri renkte. İbreler ve göstergelerde, sağdaki flanjda ve 20 dakika bölgesinde ve saat 6 ve 9 sayaçlarının konturlarında parlak malzemelerin cömertçe kullanımı ile güçlendirilmiş. Tek yönlü bezel de, 20 dakikalık aralar özellikle işaretlenmiş. Çok ince ve özgün bir detay mutlaka meraklılarına da hitap edecek: ilk bakışta diğer saatlerde kullanılanlardan farklı olmadığı sanılan bu iki önemli yeri kaplayan ışıltılı malzemeler karanlıkta renk değiştirirler. Mesela, diğer göstergeler yeşil renkli kalırken, bunlar maviye dönüşür. Alanında ‘ilklerin’ saati olmak üzere tasarlanana markanın, 9’daki helyum valftir ve kronografinin (zaman ölçerin) saniye göstergesinin göz alıcı “İsviçre Çakısı” kırmızısıdır. ETA 2894-2 mekanik otomatik kurma mekanizmasıyla donatıldığı, safir kristal kasasından görülebilir. Bu kanıtlanmış kalibre, Dive Master ürününü yalnızca bir dalış saati değil, aynı zamanda günlük yaşamın ayrılmaz bir yol arkadaşı yapar. Fiyatı 3.750 İsviçre frangı, yani yaklaşık 9000 TL.

FERRARI'LER ARTIK KOLUNUZDA Scuderia Ferrari kendi sınırlarını aşmak isteyenler için SCUDERIA XX modelini tasarladı. Gelişmiş malzemelerin mükemmel uyumundan oluşan Scuderia XX, 48 mm çapındaki gösterişli siyah iyon kaplama paslanmaz çelik kasasıyla dikkat çekiyor. Silikon kayışı üzerinde yer alan kabartma yazılı Scuderia Ferrari imzası ile dikkatleri üzerine çekerken, Scudetto şeklindeki kilit ise kayışın yerinde durmasını güvence ediyor. Scuderia Ferrari logosu ise saat 12 yönünde yer alıyor. 5 ATM’ye kadar suya dayanıklı olan saatin kırmızı, sarı ve siyah olmak üzere üç farklı renk seçeneği ve kronograf modeli bulunuyor. Scuderia Ferrari "Scuderia XX" , seçkin bayilerde satışa sunulan saat, renkli kayışmodelleri 970 TL'den satılıyor, Kronograf modelleri ise 1360 TL.


Tüm Kıbrıs Halkının Hizmetindeyiz.

Lefkoşa-Mağusa Anayolu, Girne Dağyolu Kavşağı,Demirhan Tel: 0392 245 4360-61-62-63-64 Fax: 0392 245 4356


haber

De Vib Çantaları ile Şıklığınızı Tamamlayın Girne’nin çiçeği burnunda mağazası De Vib, kıyafet, takı, ayakkabı, çantada iddialı. Kadınlar ne isterse kendileri için farklı birşey bulabilirler. Seyahat çantası, havuz çantası, gece için gündüz için farklı ve şık modelleri bulabileceğiniz mağazada farkı hissedeceksiniz. Mağazadaki tüm ürünler özenle seçilmiş. alışverişe çıktığınızda dükkan dükkan dolaşmanıza gerek yok, De Vib’e gelin şıklığınızı tamamlayın... De Vib Girne’de Life Hotel altında.

22 ZOOM



haber

GÜNEŞİN

AZI KARAR, ÇOĞU ZARAR ↘

GÜNEŞİ EN ÇOK HİSSEDECEĞİMİZ AYLARA GELDİK. UZMANLAR GÜNEŞ IŞINLARINDAN YAZ-KIŞ KORUNMAMIZ GEREKTİĞİNİN ALTINI ÇİZEREK, NELER YAPMAMIZ GEREKTİĞİNE DİKKAT ÇEKİYOR..

V

ücudun büyüme ve onarımı için gerekli kalsiyum ile fosfatın kanda yeterli düzeyde kalmasını sağlayan ve savunma sistemine yardımcı olan D vitamininin ana kaynağı güneş. Güneş ışınlarının yararlı etkileri yanında vücuda zararları olduğunu belirten TOBB ETÜ Hastanesi dermatoloji uzmanı Dr. Murat Baykır, dört mevsim güneş ışınlarından korunmak gerektiğini söylüyor. PSİKOLOJİYİ OLUMLU ETKİLİYOR Güneş ve UV ışınları ile karşılaşmanın, hücre DNA’larını bozarak, bağışıklık sistemini baskılayarak, başta deri kanserleri olmak üzere çeşitli hastalıklara neden olduğunun birçok çalışmayla kanıtlandığını anlatan Baykır, “Ancak güneş ışınları, sadece zararlı etkiler taşımazlar, özellikle UVB ışını D vitamininin en önemli kaynağıdır. Görme duyusu üzerine olumlu etkileri, patojen mikroorganizmaların yok edilmesi, insan psikolojisine olumlu etkileri ve bazı deri hastalıklarında da yararlı etkileri vardır” diyor. Dr. Baykır, ışınların sağladığı yararlar sebebiyle güneşten kaçmanın doğru olmadığını, D vitamini ve güneş ışınları arasında kurulması gereken hassas dengeyle ilgili bilgiler verdi, dikkat edilmesi gereken önerilerde bulundu ve asla yapılmaması gerekenleri ZOOM ile paylaştı. NORMAL DÜZEYDE KALMALI Vücudumuzdaki D vitamininin ana kaynağı güneş ışınlarından gelen UVB diye adlandırılan ışındır. Günlük D vitamini ihtiyacının yaklaşık yüzde 80-90’ı güneş ışınlarından elde edilir. Besin ve gıdalardan ise maalesef çok düşük bir miktar alınır. Sağlık üzerindeki olumlu etkilerin ortaya çıkabilmesi için D vitamini düzeyinin normal seviyede kalması gerekmektedir. D vitamini vücutta; kemik oluşumu, mineralizasyonu, büyüme ve onarım için gerekli olan kalsiyum ve fosfatın kanda yeterli düzeyde kalmasını sağlar. Vücudun savunma sisteminde görev alır. İnce bağırsaktan kalsiyum emilimini arttırır.

24 ZOOM


GIDAYLA D2 VE D3 DESTEĞİ Vitamin D’nin iki formu mevcuttur; Ergokalsiferol (Vitamin D2) ve Kolekalsiferol (Vitamin D3). Karaciğer ve böbreklere giderek aktif formu olan Kalsitriol yani 1,25-Dihidroksivitamin D’ye dönüşür. Ana D vitamini kaynağı güneş ışınlarından özellikle UVB olmakla birlikte; içerdiği süt, yoğurt, ekmek, tahıllar, balık, et, peynir ve yumurta da D vitamini içeren gıdalardır. Güneş daha çok D3 kaynağı iken, bu gıdalarda hem vitamin D2 hem de vitamin D3 vardır. Bazı kaynaklara göre yaşlı bireylerde, koyu tenlilerde ve güneş ışığına yetersiz maruz kalanlarda gıdalar ve/veya gıda takviyeleri yoluyla dışarıdan vitamin D alınması gerektiği belirtilmiştir. Vitamin D eksikliği kemik metabolizmasının bozulmasına yol açarak; çocuklarda Raşitizm, yetişkinlerde Osteomalazi ve Osteoporoz diye adlandırdığımız kemik erimesi oluşturabilir. AZ MİKTARDA UV BİLE ZARAR VERİR Ultraviyolenin esas kaynağı güneş ışınlarıdır. Yeryüzüne geçiş esnasında atmosferde UVC radyasyonunun tamama yakını ve UVB radyasyonunun yüzde 70-90’ı engellenmektedir. Bu nedenle ultraviyolelerden yeryüzüne çok az bir miktar ulaşır. Ancak bu az miktar UV bile zararlı etkiler göstermek için yeterlidir.

meme, kolon, over, mesane, özefagus, böbrek, akciğer, pankreas, mide ve rahim kanserlerinin özellikle mortalitesinde yani ölüm oranlarında azalmaya yol açtığı sonucuna ulaşılmıştır. Koruyucu etkinin de daha çok UVB ışını tarafından vücutta D vitamini sentezine yol açarak etki gösterdiği düşünülmektedir. Ancak bu çalışmaların yapıldığı dönemler, güneşten korunma çabalarının olmadığı ve yoğun ultraviyole ışını aldığımız dönemlerdi. Şimdi biliyoruz ki yeterli D vitamini düzeyini sağlamak amacıyla UV radyasyona aşırı maruz kalmak (Dünya Sağlık Örgütü’nün de önerisiyle) hem gerekli değildir hem de önerilmemektedir. AÇIK TENLİLER AZ ÇIKMALI Yeterli serum D vitamini düzeyini sağlayabilmek için gereken güneş ışınlarını alma süre ve saati, bölgenin enlemsel özelliklerine göre değişmekle birlikte ortalama yaz mevsiminde 15 dakika, kış mevsiminde 20 dakikadır. Siyah tenliler bu sürenin yaklaşık iki katına ihtiyaç duymaktadır Güneşle temasta; yüz olabildiğince korunmalı, açık tenli kişiler olabildiğince az güneşe çıkmalı, çok az güneş görenler ayrıca D vitamini içeren gıda, gerekirse ilaç takviyesi almadırlar.

Bizim UV ışığına temasımızı etkileyen faktörler arasında; yaşadığımız ülke, hangi ayda olduğumuz, günün hangi saatinde olduğumuz, havanın bulutlu olup olmadığı ve denizden ne kadar yüksek olduğumuz yer alır. GÜNEŞTEN UZAK OLMAMAK GEREK Ultraviyolenin deri kanserini arttırıcı yönde olumsuz etkileri pek çok çalışmada gösterilmiştir. Elbette bunu öğrenince güneşten korunma önlemlerinin de önemi ortaya çıkmıştır. Ancak güneş ışınlarıyla karşılaşmanın bazı hastalıklarda yararlı etkilerinin de bir takım çalışmalarda gösterilmesi, bizim tamamen güneşten uzak yaşamamamız gerektiği gerçeğini işaret eder. Birçok çalışmada UV ışınının prostat,

ÖNERİLER - Özellikle çocukları D vitamini alacaklar diye direkt güneşe maruz bırakmayın. 2 yaşın altındaki çocukları çok daha iyi koruyun, mümkünse direkt güneşe çıkartmayın. - Saat 10.00- 16.00 arasında özellikle güneşten uzak durun. Güneşten kaçmak güneşten korunabilmenin en iyi yoludur. - Bronzlaşmak amacıyla güneş altında asla kalmayın. - Güneşe çıkmadan yarım saat önce doğru güneş koruyucuyu doğru miktarlarda sürün. Açık alanda iseniz 2 saatte bir tekrar güneş koruyucu sürün. - Şapka takın. - Solaryum asla önerilmiyor. GÜNDE 15 DAKİKA - Güneş, yüz kırışıklıklarının en önemli sebebidir. - Hayat boyu maruz kaldığımız güneş, cilt kanserlerinin oluşmasında etkilidir, etkisi birikerek ortaya çıkar. - Ömür boyu aldığımız güneş ışınlarının yaklaşık yüzde 70-80’ine 18 yaşına kadar maruz kalırız. Bu yüzden doğumdan itibaren güneşten korunmalıyız. - Gün içinde tesadüfen güneşe maruz kalma oranı, isteyerek maruz kalmaktan 5 kat daha fazla. - Sadece yaz aylarında değil her mevsim güneşin zararlı ışınlarını alırız. Bu yüzden yaz kış korunmalıyız! - DSÖ’ye göre günlük D vitamini ihtiyacınız için gün içerisinde el sırtlarınızdan ve yüzünüzden 15 dakika aldığınız güneş ışınları yeterlidir. - Güneş lekeleri sizin güneşten yeterince korunamadığınızı gösteren önemli bir belirtidir. Dikkat!

Carroten güneş kremleri, farklı tenler için alternatif ürünleri ile cildinizi güneş ışınlarının zararlarından koruyabilen markalar arasında dikkat çekiyor. Sağlığınız için güneş kremi seçerken markalara da dikkat etmek gerekiyor.

www.cypruszoom.com

25


haber

ÜNLÜ TASARIMCILARDAN YAZLIK MEKÂNLARA KOZMİK DOKUNUŞ

TASARIMCI ART DIREKTÖR DERIN SARIYER VE MODACI VE TRENDSETTER ÜMIT ÜNAL, FILLI BOYA IÇIN HAZIRLADIKLARI COLORATION PROJESI ÖZELINDE 70 RENK IÇERISINDEN YAZ RENKLERINI AÇIKLIYOR.

Y

aşamı renge dönüştüren Filli Boya, yaz mevsiminin kendini iyice hissettirdiği bu günlerde; sade ama canlı, ışıklı ama huzur verici renkleri yazlık mekânlara taşıyor. Alanında iki önemli isim, Derin Sarıyer ve Ümit Ünal ile Coloration 2015-2016 Renk Koleksiyonu’nu hazırlayan Filli Boya, yazlıklarınızı gelecek yılın renkleriyle şimdiden boyamanızı sağlıyor. Ümit Ünal’ın 17 yıldır Türkiye'yi temsil ettiği, dünya’da renk trendlerini 2 yıl önceden belirleyen uluslararası

renk komisyonu Intercolor (ICC) ile birlikte belirlenen bu renkler, geleceğin renkleri niteliği taşıyor. Yaza Kozmik Dokunuş Yazın en güzel yanı dünyanın evrene açılan kapısı olan gökyüzünü en net şekilde görebilmemizdir. Yıldızlarla dolu gökyüzünden esinlenilen bu ışıklı, canlı tonlar bize rehberlik ediyor. Ümit Ünal seçtiği renkler ile ilgili: “Yazlık mekanlar bizim için denize veya güneye bakan salonlar, balkonlar, hatta sokaklardır. Işık alan

odalar, canlı, parlak Kozmik renklerle tamamlıyor birbirini. Özellikle Pembe buğu, gri mavi, kuvarz, ay taşı, kadet mavi bu yazın favori renkleri.” Yorumunda bulundu. Panoptik Bir Resim Yazlık mekanlarda yaşam alanlarımızı tanımlamak dış cepheyle başlıyor. Düşündüğümüzde özellikler, nitelikler, ilk etkisini dış görünümleriyle ifade ediyor sokaklarda, teraslarda, balkonlarda... Bizleri yazlık mekanlara çeken bu olağan üstü durum, Panoptik renkler ile yeniden şekilleniyor, yaşam alanlarımız şehrin tabloları haline geliyor. Panoptik renkler özelinde Derin Sarıyer ise; “Hayatın merkezi, nefes alıyor oluşumuzun kaynağı hem fiziksel hem de soyut anlamda Güneş’tir. Çok şey anlatır Güneş. Neşe, sevinç, iyimserlik ve canlılığı simgeler. Filli Boya’nın yeni renk kataloğu yazı derinlikli ve olumlu sinyaller veren sarı tonları karşılıyor. Sıcak ayları etkili bir biçimde simgeleyen sarılarla. Coloration renklerinin felsefesinde yer alan, dünyevilikten uzak, kozmik altyapısı olan yaklaşımı belki de en iyi betimleyen bu rengin tonları ile ilgili sunulan alternatifler 2014 yazını bizlere çok güzel anlatıyor. Bu renklere Panoptik bakış açısıyla Terra Rosa ve Indigo renklerini de ekleyebiliriz.” Yorumunda bulundu.

26 ZOOM



haber

BARIŞ HAREKATININ 40’NCI YILI

Üç İnsan, Üç Öykü

B

mesutgunsev@gmail.com

Mesut Günsev ilk aklıma gelenler. Hasbel kader bu savaşın içinde yer alan bir gazi olmam da çocuklarıma bırakacağım en büyük onur olacaktır yaşamımda.. Yine geleneği bozmamak için bu ayki ZOOM'da da üç eski askerin, harekatta yaşanan üç öyküsünü paylaşmak istedim sizlerle: İsterlerse Beni Assınlar! Kıbrıs’ta 15 Temmuz Yunan darbesi olmuş, Ada'ya ilk çıkacak birliğe tahsis edilen yeni silahlar Mersin’e getirilmek üzere Deniz Piyade Teğmen Bülent, Ankara’da bulunan Makine Kimya Endüstrisi(MKE) depolarına gönderilmiştir. Silahları alıp dönmesi için sadece 48 saatleri vardır. Gece yarısından sonra vardıkları MKE de-

FOTOĞRAF: ERGİN KONUKSEVER

u ay, 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nın 40'ncı yıldönümü. Unutulmuş, hatta bazı kesimlerce özellikle Kıbrıs‘ta unutturulmaya çalışılmış bir savaşın üzerinden 40 yıl; neredeyse bir ömür geçmiş. O savaşa katılanlardan hayatta kalanların çoğu, orta yaşın bile çok üstünde. Ama o günleri yaşayanlara göre o, 40 yılın anıları üzerinden sanki 40 gün bile geçmemiş gibi. ZOOM yayınlandığı günden bu yana her temmuz sayısını o unutulmaz günlere ayırdı. Yayınladığımız yazılar öyküler bir çok araştırmacıya kaynak oldu. Bir kısmı kitaplara girdi. Bunlardan bir kısmının rahmetle, özlemle andığım, Araştırmacı –Yazar Turgut Özakman’ın hasta halinle tamamladığı, yazmasaydım rahat uyuyamayacaktım dediği, Bilgi Yayınları'nın milyonların üzerinde okurla buluşan, "Çılgın Türkler" dizisinin üçüncü ve son kitabı “Çılgın Türkler Kıbrıs” kitabında yer alması, gazi hemşirelerin öykülerinin ilk kez dergimizden okurlarla paylaşılması

1974 Girne Yavuz Çıkartma Plajı

28 ZOOM

polarında yaşlı bir sivil memur olan depo sorumlusu karşılar ekibi. Ancak depoya silahların teslim emri henüz gelmemiştir. Tecrübeli depocu yüzlerce silahı emirsiz vermenin sorumluluğundan terlemekte bir taraftan da merkezden gelecek emri beklemektedir. Ancak saatler sayılıdır. Teğmen Bülent’in elindeki mesaj emri üzerinde bir tutanak yaparlar “İsterlerse beni assınlar,” der yaşlı memur.. “Sicilim hep temiz kaldı, ama bu silahları emirsiz veriyorum. Allah yardımcınız olsun, güle güle”... Ve G-3 piyade tüfekleri, en yeni tansavar silahı olan LAW’ar alelacele araçlara yüklenir ve zamanında Mersin’e varır... Dz. P. Teğmen Bülent Alkan – Albay rütbesi ile emekli oldu. 20 Temmuz sabahı Rum Milli Muhafız Ordusu tank hücumunu kendi kullandığı bir LAW’la ateş ederek engelledi. Harekatta birçok başarıya imza attı. Liyakat madalyası ile ödüllendirildi. İzmir Foça’da yaşıyor. Yaşlı Sivil Depo Memuru – Ne ismi, ne yaşadığı yer, ne de harekatın başarısına yaptığı önemli katkı bilinmiyor.


DEDİ

1'İNCİ KOMANDO TABURU 1974 KIBRIS

Kİ!..

ç bir ağa en e yeşil d ley iz y ö in rkı s “Kalb elki şa ar. b , n u r u n bulund gelir ko bir kuş sözü Çin Ata

Şehit Olursam Evlen Ayşe! Harp Okulu’nda başlayan Ahmet ile Ayşe’nin aşkı Kırıkkale Belediyesi’nin mütevazı nikah salonunda düğümlenmektedir. Düğün aynı akşam yapılır. Üsteğmen Ahmet’in beyaz ceketli denizci “messdress”in sağ cebinde 18 Temmuz 1974 saat 17.00’te Mersin’de olmasını emreden, o gün Kırıkkale Askerlik Şube Başkanı’nın tebliğ ettiği gizli mesaj formu bulunmaktadır. Ahmet çıkarmalarda ilk çıkan birliğin yüzde 60'ının şehit olacağını bilmektedir. Kıbrıs’a ilk dalgada çıkacak Amfibi Birliğe katılacak olan Ahmet’le Ayşe o gece sabaha kadar el ele gelin odasında otururlar. Ahmet, Ayşe’ye “Evlen” der “Şehit olursam” ve ertesi gün birliğine katılır genç Üsteğmen... Ahmet Kabsız – Deniz Piyade Albay.. Kıbrıs’a 20 Temmuz 1974 sabahında ilk adımı atan Amfibi Deniz Piyade alayının kıyı başını tutmadaki görevi sırasında en kritik noktalarda bulundu ve görevini başarı ile yaptı. Harekattan madalyalı bir gazi olarak döndü. Mutlu bir evliliği ve sağlıklı iki çocuğu var.. Oğlum Olursa Adını Rüştü Koyun! 19 Temmuz, 1974’ünün öğle sonrası çıkarma harekatının ana gemisi TCG Ertuğrul tüm yüklemesini yapmış durumda “vira demir” komutunu bekliyor. Astsubay rüştü Mersin tren istasyonuna gelen cephane yüklü katardaki mühimmatı arkadan gönderilmek üzere işaretleyerek nefes nefese gemi bordasındaki sabit şeytan çarmıhından üst güverteye tırmanır. Diyanet İşleri Başkanı Lütfi Doğan, son zafer duasını tamamlamış, Mersin Valisi Bayram Turan Çetin’le birlikte gemiden ayrılmak üzeredirler.

tecrübe Kitapta kaldığın yere ayraç koymak; yarına çıkacağını sessizce umut etmektir.

Astsubay Rüştü altı ay önce Mersin’e tayin olmuş ancak devlet memuru olan eşinin kadrosuzluk nedeniyle ataması yapılamamış, son çareyi Mersin Valisi’ne müracaatta bulan Rüştü, kendisine maaşının nerdeyse tamamının ev kirasına gittiğini, eşinin hamile olduğunu er veya geç Kıbrıs’a görevle ilk dalgada gideceğini, yardımcı olmasını rica etmiş. Vali Çetin, kadro işini halletmiş ve “Merak etme evladım, görevinden bir başka şey düşünme” demiştir. Sayın Valim “Allaha ısmarladık” der Rüştü. Yüzü üç gün uykusuzluktan çökmüş, sakalı biraz uzamış astsubayı birden tanıyamaz Vali Çetin. “Ben Rüştü Ural” der astsubay “görev günü geldi. Eşim bir müddet sonra doğum yapacak, şehit olursam ve erkek olursa adını Rüştü koyun!..” Bayram Turan Çetin, astsubaya sıkı, sıkı sarılır, “Merak etme oğlum, merak etme gazan mübarek olsun,” der.. Diyanet İşleri Başkanı Lütfi Doğan gözyaşlarını zor zapt etmekte, dudakları içten ettiği dualar nedeniyle kıpırdamaktadır... TCG Ertuğrul palamarlarını çözer ve gemi devresinden komut duyulur: “Bismillah vira, personel savaş yerlerine!” ...Ve Kıbrıs’a seyir başlar; Rüştü Ural – Emekli Deniz Piyade Astsubayı; harekat boyunca zaman, zaman lastik botla ana gemiden plaja, zaman, zaman sırtında ön saflarda çarpışan arkadaşlarına cephane taşıdı ve onları hiç mermisiz bırakmadı. Şimdi İzmir’de küçük bir dükkan işletiyor. İkinci Harekat’tan sonra doğan oğluna soydaşlarına canı pahasına armağan ettiği bir ad verdi: “Özgür.” Selam olsun adsız kahramanlara , şehitlere ,gazilere, her evinden bir şehit çıkmış olan mücahit Kıbrıs Türk halkına.

Ada’nın kilidinin çözüldüğü ST. HILLARION muharebeleri bugün dahi gizemini koruyan, hâlâ bilinmeyenlerle dolu bir mevhum olarak görülmektedir. Ada’nın yolunu Silahlı Kuvvetleri’mize açan 1’nci Komando Taburu’nun yazdığı bir destandır. Bu kitap bizzat bölüğünün başında askeriyle omuz omuza çarpışmış yanı başında şehitler vermiş bir hücum bölük komutanının yaşadıklarının anlatımıdır. Burada yazılanlar savaşın kızgın dünyasına özgü çok özel durumlardan ibarettir. Harekâtın seyrini değiştirecek ani gelişmelerdeki başarının sırrı; komutanın barış zamanındaki icraatları ile muharebe meydanındaki güvenilir tutumu ve askeri dehasında kilitlenmektedir.

KIBRIS BARIŞ HAREKATI 20 TEMMUZ 1974

24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Antlaşması’yla Kıbrıs Ada’sının İngiltere’ye devredilmesi sonucunda; Rumların Kıbrıslı Türkleri ezmesini, sömürmesini ve adada etkisiz hale getirilmesini ve ayrıca azınlık durumuna düşmesini de beraberinde getiren bir sonuç doğurmuştur. 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı Kıbrıs Türk Toplumu’nun yıllardan beri Kıbrıs’ta bir ölüm kalım savaşı verdiği mücadelenin sonucu Türk Silahlı Kuvvetleri’yle kazandığı bir zaferdir. İşte bu kitap Kıbrıs Barış Harekâtı’na katılan Komutan, Asker ve Mücahitlerimizin çatışma ve muharebe ortamına yaşadıklarının ve anılarının anlatıldığı bir eserdir.

1974 KIBRIS BARIŞ HAREKATI VE ANILAR

Kore harbiyle ilgili araştırmalarıyla da tanınan akademisyen E .Kur Alb .Dr.Ali Denizli, Berikan Yayınları arasında çıkan kapsamlı kitabında 1974 Kıbrıs Barış Harekatını gerçekleştiren Amfibi Alay, 28'nci Tümen, 39'uncu Tümen, Hava İndirme Tugayı, Komando Tugayı, Jandarma Komando Taburu’nun komutanları, gazileri ile bire bir saatlerce konuşmuş, bölgeleri adım adım gezmiş, yüzlerce kitap, belge ve fotoğrafı taramış, 464 sayfalık ama su gibi okunan, fotoğraflarla desteklenen harekatın öyküsünü kaleme almış.

www.cypruszoom.com

29


tarih

SOLİ’NİN ALTIN ÇAĞI KARBON-14 TESTİ SONUCUNDA, OTUZLU YAŞLARDA BİR KADINA AİT OLDUĞU TESPİT EDİLEN, SAF ALTINDAN YAPILMIŞ ALTIN YAPRAKLI TAÇ, BİR KIZ ÇOCUĞUNA AİT ÜZERİ SÜSLEMELİ DİĞER BİR TAÇ (DİADEM) ÖRNEĞİ OLAĞANÜSTÜDÜR. ZERAFETİN, İNCE İŞÇİLİĞİNİN VE SÜSLEME SANATININ DİĞER NADİDE ÖRNEKLERİ ARASINDA OLAN, KAZIMA İŞÇİLİĞİ TEKNİĞİ İLE İŞLENEN YÜZÜK, DUDAK MASKESİ, KÜPE, BİLEZİKLER, TANRILAR TANRISI ZEUS VE ŞİLENUS KABARTMALARI VE TUNÇ’TAN YAPILAN DİĞER BULUNTULARIN, TÜMÜ DE, BENZERSİZ.

30 ZOOM


YARARLANILAN KAYNAKLAR Mustafa Gürsel: Moda Eskiden de varmış ‘2500 Yıllık Transparan’ Yusuf Örs, ‘Antik Nekropol Alanında Görkemli Eserler Bulundu’ Emine Sivri, Mehmet Şoföroğlu ve Sibel Sabır Güzelyurt Eski Eserler ve Müzeler Dairesi

"2500 YILLIK ALTIN YAPRAKLI TAÇ VE ALTIN YÜZÜK "

FOTOĞRAFLAR: MUSTAFA GÜRSEL, İDRİS ORAL HASAN KARLITAŞ

SANAT HARİKASI BU YÜZÜĞÜ KİM YAPMIŞTIR, PARMAĞINDA KİM TAŞIMIŞTIR ? Özellikle yüzükteki detaylar, 2500 sene öncesini düşünürsek, akıllara durgunluk verecek kadar özeldir. Bu yüzükte sanki bir sihir var. İlk gözümüze ilişen, geleneksel kıyafeti ile yere doğru çömelmiş saçı yukarıya doğru toplanmış sakalından erkek olduğunu anladığımız bir kişi. Sanat harikası yüzükte, bu kişinin yüzü, gözleri, burnu, elleri, ayağındaki sandaleti ve belirgin ayak parmakları, hemen dikkat çekiyor. Tırnak büyüklüğündeki bir alana, bu kadar olağanüstü ve ince detayların nasıl sığdırıldığını düşününce bile insan heyecanlanıyor.

Araştırma ve Yazı

HASAN KARLITAŞ Turizmci – Turist Rehberi

M

uhteşemin keşfi, 2005 yılı sonu ve 2006 yılı başlarında gerçekleştirildi. Kıbrıs’ın batısında yer alan, Antik Soli Şehri, kazısında ortaya çıkarılan buluntulardan, hiç mübalağasız, son dönemlerde keşfedilen en önemli arkeolojik buluntular olarak söz edebiliriz. Hatta onları, birer dünya harikası olarak nitelendirmek, pek de yanlış bir değerlendirme olmaz. Eğer, bu eserler, Kuzey Kıbrıs’ta değil de, dünya’nın herhangi başka bir yerinde bulunmuş olsaydı, dünyanın en önemli ve en saygın dergilerinin kapaklarını süsleyip, o ülkenin simgesi olacaklardı. Sadece bununla da kalmayıp, sansasyonel haber yapılacak kadar, değerli olduklarından eminim. Bu keşfin yapıldığı gün, Soli Antik Kentindeki Nekropol alanında olup da, bu tarihi anlara, şahitlik ettiğim için kendimi şanslı hissediyorum.

Bu zenginlikler, Güzelyurt Arkeoloji ve Doğa Müzesi’nde ‘’Soli’nin Altın Yaprakları’’ ismi ile sergileniyor.

www.cypruszoom.com

31


Soli Antik Kenti Nekropol alanındaki anfi tiyatro

Geçmişin tanıklığını yapan, göz kamaştırıcı eserler, Soli’nin altın tarihinden kesitler sunuyor. 1974 öncesinde şehirden çıkarılan aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit heykelinden sonra, böylesi bir keşif şehrin önemini bir kez daha ispatladı. Arkeolojik kazı neticesinde neler bulunmuştu ? Eski Eserler ve Müzeler Dairesi Güzelyurt şubesi tarafından yürütülen mezar kazısında, soylu bir ailenin kendi kullandığı ziynet eşyalarından, gündelik kullanılan araç gerece ve çeşitli mezar hediyelerine kadar çok değerli buluntular gün yüzüne çıkartıldı. Klasik dönemin şaheserleri olarak nitelendirebileceğimiz, bu kolleksiyon oldukça etkileyici. Kazısı gerçekleştirilen toplam yedi mezar arasında, en zengin buluntuları, kaya içerisine oyulmuş üçlü mezar odası (dromos) örneği olan, yedi basamaklı ‘ 4 No’lu mezar’ vermiştir. Yaklaşık 2500 yıl önce, bu mezar odaları kim bilir, hangi hazin hikayenin tanıklığını yapmıştır. HEYECAN ve HÜZÜN bir arada. Gerçekleştirilen karbon-14 testi sonucunda, otuzlu yaşlarda bir kadına ait olduğu tespit edilen, mükemmel bir eser olan, saf altından yapılmış ‘ Altın Yapraklı TAÇ ‘ ve 5-6 yaşlarında kadın ile aile bağı olan, bir kız çocuğuna ait üzeri süslemeli diğer bir taç (diadem) örneği olağanüstüdür. Zerafetin, ince işçiliğinin ve süsleme sanatının diğer nadide örnekleri arasında olan, kazıma işçiliği tekniği ile işlenen yüzük, dudak maskesi, küpe, bilezikler, tanrılar tanrısı Zeus ve Şilenus kabartmaları ve tunç’tan yapılan diğer buluntuların, tümü de, benzersiz olup düşündürücüdür. SANAT HARİKASI BU YÜZÜĞÜ KİM YAPMIŞTIR, PARMAĞINDA KİM TAŞIMIŞTIR ? Özellikle yüzükteki detaylar, 2500 sene öncesini düşünürsek, akıllara durgunluk verecek kadar özeldir. Bu yüzükte sanki bir sihir var. İlk gözümüze ilişen, geleneksel kıyafeti ile yere doğru çömelmiş saçı yukarıya doğru topSoli Antik Kenti, eşsiz güzellikteki kuğu mozaiği ve tiyatrosu ile bilinse de, son dönemdeki arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan eserler, şehre apayrı bir gizem daha yüklemiş durumda.

32 ZOOM


tarih

lanmış sakalından erkek olduğunu anladığımız bir kişi. Sanat harikası yüzükte, bu kişinin yüzü, gözleri, burnu, elleri, ayağındaki sandaleti ve belirgin ayak parmakları, hemen dikkat çekiyor. Elinde tutmuş olduğu yanar vaziyetteki kandili, boğazındaki kolyesi ve dikkatlice bakıldığı zaman, görülebilen, büyükçe sayılabilecek göğüsleri ise yüzüğe ayrı bir gizem yüklüyor. Tırnak büyüklüğündeki bir alana,

bu kadar olağanüstü ve ince detayların nasıl sığdırıldığını düşününce bile insan heyecanlanıyor. Bu yüzüğü hangi sanatçı hangi hislerle yapmıştır. Bu yüzüğü parmağında kim taşımıştır. Her ikisinde de çok büyük TUTKU olduğunu düşünüyorum. Yaklaşık 2500 yıl önce, bu mezar odaları kim bilir, hangi hazin hikayenin tanıklığını yapmıştır.

www.cypruszoom.com

33


Geçmişin tanıklığını yapan, göz kamaştırıcı eserler, Soli’nin altın tarihinden kesitler sunuyor. 1974 öncesinde şehirden çıkarılan aşk ve güzellik tanrıçası Afrodit heykelinden sonra, böylesi bir keşif şehrin önemini bir kez daha ispatlıyor.

34 ZOOM


tarih

HEYECAN ve HÜZÜN bir arada. Keşfedildiği, ilk tarihten beri parlaklığı ile dikkat çeken altının, insanlar tarafından değer ölçüsü, katışıksız ve saf olmasıyla doğru orantılıdır. Süs sanatının işlenebilen madeni olan altın, şekil alabilen en etkili ve en değerli materyaldir. Altının en önemli özelliği yeryüzünden hiç yok olmaması. İşlenmeye başlanan altın, yapılan arkeolojik kazılar sayesinde kendi tarihini belirlemiştir. Tarihte altının değerini kolay işlenebilmesi de yükseltmiştir. Değerini kendi belirleyen altın, birçok medeniyetinde baş tacı olmuştur. Soli Antik Kenti’de bu güzelliklerden nasibini fazlasıyla almıştır. Deniz, tabiat ve tarih buluşmasının, en güzel yaşandığı yerlerden biri olan, Soli Antik Kenti, eşsiz güzellikteki kuğu mozaiği ve tiyatrosu ile bilinse de, son dönemdeki arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan eserler, şehre apayrı bir gizem daha yüklemiş durumda. Bu zenginlikler, Güzelyurt Arkeoloji ve Doğa Müzesi’nde ‘’Soli’nin Altın Yaprakları’’ ismi ile sergileniyor. Soli’nin Altın Yaprakları, ziyaretçilerini düşündürürken, aynı zamanda yarattığı farklı bakış açısı ile de onları geçmişin tanıklığına davet ediyor...

www.cypruszoom.com

35


Akıllı telefonunuz Şarjsız kalmasın

S

ony’nin yeni CP-V3A Taşınabilir Şarj Cihazı, kullanıcıları şarjsız kalma endişesinden kurtarıyor. Cihaz kompakt tasarımı ve 3.000mAh’lik yüksek pil kapasitesini, bir araya getirip canlı renk seçenekleriyle sunuyor. Sony, kullanıcılarını şarjsız kalma endişesinden kurtaran, bir önceki 2.800mAh kapasiteli modelin popülaritesinden güç alarak geliştirdiği yeni CP-V3A Taşınabilir Şarj Cihazı’nda, aynı kompakt tasarımı daha da yüksek pil kapasitesi ile bir araya getiriyor. Modayı takip eden akıllı telefon kullanıcılarını hedefleyen ve canlı renk seçenekleriyle sunulan CPV3A, akıllı telefonu tam şarj edebilen 3.000mAh’lik

artırılmış kapasitesi ile kullanıcıların dostları ve sosyal ağ siteleri ile sürekli bağlantıda kalabilmesine imkân veriyor. Yeni şarj cihazında bulunan ve Sony tarafından üretilen Lityum iyon pildeki Sony Hibrit Jel Teknolojisi, pilin 1.000 şarjda kapasitesinin yüzde 90’ından fazlasını korumasına imkân veriyor. Hızlı enerji desteği için 1,5A’lik yüksek çıktı ile, CP-V3A USB taşınabilir Şarj Cihazı paketinden çıkar çıkmaz kullanıma hazır olduğundan, dışarıdayken pilinizin bitmek üzere olduğunu fark ettiğinizde, acil enerji ihtiyacınızı, ürünü satın alır almaz karşılayabileceksiniz. Sony’nin yeni CP-V3A USB Taşınabilir Şarj Cihazı, geçtiğimiz ay itibarıyle Türkiye’de satışa sunuldu.

18 saatlik pil ömrüyle Priz aratmayan tablet:

Yoga Tablet D

Su geçirmeyen Kablosuz Walkman

S

poru yaşam biçimi haline getiren müzikseverler, bu yaz, su altında bile müzikten mahrum kalmayacak. Sony, fitness meraklıları için spor salonunda, yürüyüş parkurunda, koşu bandında, hatta havuz içinde bile rahatlıkla kullanılmak üzere kompakt ve su geçirmez Sony Walkman® Giyilebilir MP3 Çalar NWZ-W273S’i tasarladı. Su geçirmeyen tasarımı ile sadece suya değil yoğun antrenmanlar sırasında çıkan tere de dayanması, sağlığına özen gösterenlerden performans sporu yapanlara kadar herkes için mükemmel hale getirecek. Cihaz kristal gibi net tiz sesleri ve derin basları, olağanüstü bir ses performansı ile sunuyor. Sony’nin tüm üst düzey kulaklıklarında bulunan güçlü sese ek olarak, destekleyici şekilde oturması için yeni bir gerilim bandı da bulunduran oynatıcı ile birlikte küçük, orta ve büyük kulaklıklar da veriliyor. Bu sayede koşu, bisiklet sürme veya yüzme sırasında güvenlik ve uzun süreli kullanım konforu sağlıyor. Sony Walkman®, hareket halindeyken şarkıları oynatmak, dondurmak veya değiştirmek ve kolaylıkla sesi ayarlamak üzere sezgisel kontrollere sahip olacak şekilde tasarlandı. Yaklaşık 1.000 şarkı depolama kapasitesine sahip 4 GB dahili belleği ile kullanıcılar kolaylıkla DRM-siz müzik dosyaları ve şarkı listelerini sürükleyip bırakarak Mac veya PC için iTunes®, Windows® Media Player veya Windows Explorer üzerinden çalabiliyor. Tam şarjlıyken sekiz saate kadar şarkı çalabilen cihaz, hızlı şarj fonksiyonu da sunuyor. Piliniz tamamen bitmiş olsa bile sadece üç dakika boyunca şarj edilmesi halinde, cihaz 60 dakikaya kadar müzik çalabiliyor. Mavi, beyaz ve siyah renk seçenekleri bulunan cihaz 179 TL fiyatıyla satışa sunuluyor. 0212 339 83 60

36 ZOOM

ünyaca ünlü aktör Ashton Kutcher tarafından tasarlanan ve 18 saat pil ömrü ile priz arama derdine son veren Lenovo Yoga Tablet’i plajda da yanınızdan ayıramayacaksınız. Üstelik şimdi 549 TL’den başlayan fiyatlarla.. Deniz, güneş ve kum sizi çağırırken tatil planları da yapmaya başladınız. Eğer siz de “plajda eğlenceden ve teknolojiden geri kalmak istemiyorum” diyenlerdenseniz, Lenovo Yoga Tablet, güneş kreminizden sonra plaj çantanızın yeni vazgeçilmezi olacak. Kadınların hayran olduğu TV yıldızı Ashton Kutcher tarafından tasarlanan Yoga tablet, plaj modasının da en gözde parçalarından biri olmaya hazır. Silindirik tutma kısmı sayesinde tabletinize güneş kremi bulaştırmadan fotoğraf çekebilir; küçük ayakçığı sayesinde ise masa üstünde dik tutarak film seyredebilir ya da maillerinizi kontrol edebilirsiniz. Onun pili telefonunuza da yeter Yoga Tablet’i plajda vazgeçilmez kılacak olan en önemli özelliği ise kuşkusuz 18 saate varan pil ömrü. Bu sayede eğlenceyi gündüzden geceye taşımak, adaptör taşıma ve priz arama derdini unutmak garanti. Üstelik Yoga Tablet, şarjı bitip sizi yolda bırakan akıllı telefonlarınızı bile şarj edebilir. Gümüş grisi rengi ve 8 10 inç olmak üzere 2 ayrı versiyonuyla teknoloji mağazalarında satılan cihazın fiyatı, 8 inç - 549 TL, 10 inç – 749 TL..


teknoloji

Katlanabilir Scooter Smartphone Taşınabilir Yazıcı

F

ujifilm geliyor. Şirketin geliştirdiği taşınabilir bir yazıcı hayatında özel anları yakalamak, fotoğraf çekmek ve arkadaşlarınızla ve ailenizle paylaşmayı sevenler için. Fujifilm Instax Taşınabilir Yazıcı ile, her yerde, her zaman, akıllı telefon veya tablet üzerinden kablosuz olarak gönderdiğiniz fotoğrafları anında yazdırma imkanı veriyor. Yazıcı cihazları, Wi-Fi hotspot olarak görüyor. iOS ve Android platformu ile çalışan cihazı kullanmak için, Instax paylaş uygulamasını indirmek gerekiyor. Indirme işlemi yapıldıktan sonra, sadece bir çift ile Instax filmler üzerine favori görüntüleri yazdırabilirsiniz. Ayrıca filmin baskılar üzerinde yer, tarih, hava durumu ve zaman hakkında gerçek zamanlı bilgi gibi içerik te konulabiliyor.

H

ali hazırda katlanabilir scooter var, ancak hepsi hantal ve taşıması zor. George Mabey bunu düşünerek katlanabilir scooteri yeniden tasarladı. Bir çanta içine sığabilen scooter, kompakt bir düşüncenin ürünü. Otobüs veya trende yanınızda taşıyabileceğiniz tasarım, etrafınıza rahatsızlık vermeyecek kadar küçük. Bir kablo ile alüminyum parçaları bağlayarak geliştirilen scooter, çok hafif, sadece 5kg ağırlığında. Yakında piyasaya sürülecek tasarımın fiyatının yaklaşık 1000 euro olması bekleniyor.

Harley Davidson, Elektrikli Motosikletini Geliştirdi

H

Efsane, siyah gölge, geri döndü

arley-Davidson'un son projesinin görüntüleri yayımladı. Verilen bilgilere göre efsane motorun aslan kükremesini andıran sesi yeni tasarımda yok. Şirketin yeni motoru, çevreci politikaların bir ürünü. Yenisini yapma yerine, ilk elektrikli motosikletini geliştirme yoluna giden şirket, yine en iyisini yapmayı hedefliyor. Şimdilik kısa bir süre önce internete sızan görüntülerden ibaret olan tasarım, Harley-Davidson motosiklet tutkunlarının beklentileri karşılayacak detaylardan yoksun. Lider şirket, elektrikli motorun her adımında kendi tarihini yeniden icat etmeyi amaçlıyor. Tüm dünyada büyük bir tutkunu olan marka, gelecek nesiller için tasarımını yaptığı, elektirikle çalışan çevre dostu motorsikletle çağı yakalama peşinde. Ama yine de markanın ikonik özelliklerinin korunması için ısrarlı. Bakalım bu ısrarın sonuçları ne olacak.

E

fsane motorsiklet Black Shadow (Siyah gölge) geri döndü. Klasik bir motosiklet ile modern teknolojiyi birleştiren tasarımcılar, Hidrojen elektrikle çalışan Black Shadow HE Konsept Motosiklet'e yeniden hayat verdi. Motosiklet tutkunu Mark Norton Menéndez'in tasarımını yaptığı modelin ilk prototipi eleştirilse de moralini bozmadı. Mükemmel bir tasarım için farklı görüşlere kulak veren tasarımcı, 2013 yılının ilk çeyreğinden itibaren meslektaşları ile düşüncelerini paylaşmaya başlamış. İşte bu paylaşım sonunda hibrid motora sahip çevre dostu bir motorsiklet ortaya çıkmış. Projeye ilham veren efsane motor Siyah Gölge'nin basit ve sağlam tasarımı nı alan çalışmada, asıl amaç klasik tarz ile çevre dostu, modern bir motosiklet tasarlamak ve geliştirmekmiş. Öyle de olmuş. Karbon, titanyumdan, hafif, ekolojik bir bisiklete dönüşen model, geleneksel alternatör üzerinde çalışan, şarjlı pil kullanıyor. Aynı zamanda bu güç hidrojenle çalışan yanmalı bir motor sunuyor ve hava ile soğuyor...

www.cypruszoom.com

37


mekan

14

Çok Özel Yerler

L

efkoşa - Girne yolunun tam ortasına rast gelen Boğaz'dan geçenler, adeta çam ağaçları arasına gizlenmiş; görenlerde mutlak surette merak uyandıran bu özel mekanı görür. Birkaç göz kırpma zamanına rastgelen bu süre içinde aklının bir yanına "mutlaka gelmeliyim" notunu yazar ve geçer. İşte bu süreçten geçip, bir türlü gitmeye fırsat bulamayanlar için johnnie walker Black Label devreye girdi. Aylık mekan gezilerimizdeki değişmez partnerimizi yanımıza alıp henüz gidemeyenler için bir ön keşif yaptık. Nedeni, nasılı geçip; daha iyisi, daha lezzetlisi, daha keyiflisinin peşine düştük. Geçtiğimiz yıl sade bir açılış ile sektöre merhaba diyen Pine House Restaurant&Bar, bir meyhanede masanıza gelen mezeler kadar çok meze çeşidine, 5 yıldızlı bir restorandaki konfora, müzikli bir taverna kadar eğlenceye sahip özel bir yer. Mis gibi çam kokan ortamı, her içinize çektiğinizde ciğerlerinizi bayram ettiren temiz hava ise artısı...

E S U O H E N I P E TH

&BAR

RESTAURANT 38 ZOOM ZOOM


GİRNE BOĞAZ'IN GÖZDE MEKANI THE PINE HOUSE RESTAURANT&BAR, ÖZELLİKLE SICAK YAZ AYLARINDA LEZZETLİ BİR SEÇENEK OLARAK DİKKAT ÇEKİYOR. MEYHANE KADAR MEZEYE, RESTORAN KADAR KONFORA SAHİP MEKANDA, PİKNİK TADINDA BİR YEMEKTEN KEYİF ALIP, İSTERSENİZ "KİLO İLE" ET YİYEBİLİRSİNİZ!..

The Pine House Restaurant & Bar sahibi Mete Tosun.

E Biri daha az meze, daha az ara sıcak, daha fazla etten (50 TL), diğeri ise daha fazla meze ve ara sıcaktan (30 TL) oluşan 2 farklı fix menüye sahip mekanda, isteyen 20 çeşit meze, 10 ara sıcak 4 ana yemekten oluşan tercih te yapabilir. Ülkemizde ilk olan bir diğer uygulama ise, kilo ile et menüsü. Sadece ana mezelerden oluşan bu menüde, istediğiniz kadar et masanıza gelebiliyor. Bir kilo et için fiyat 90 TL ödüyorsunuz.

www.cypruszoom.com

39


mekan

Sadece dergimizi okuyarak öğrenebileceğiniz, gidilmeye değer mekanlardan, sizi haberdar etmeye devam ediyoruz. Girne Boğaz'ın gözde mekanı, The Pine House Restaurant&Bar, farklı tatları ile bizi mest eden yerler arasına girdi. Gecenin ilk saatlerinde gittiğimiz mekanda salı günü olduğu için fasıla rastgeliyoruz. Belli ki bu gece sadece lezzetli değil, keyifli de geçecek. Hızla masamız hazırlanıyor, müzikten biraz öte, keyfe yakın oturuyoruz. Işıklar süslenmiş tesisin bahçe kısmındayız. Ciğerlerimize dolan çam kokulu temiz hava bizi daha da acıktırıyor. Ama öncesinde buz eklediğimiz bardağımıza Johnnie Walker Black Label'ımızı koyup birer yudum alıyoruz. Bu günün bütün yorgunluğuna bedeldi. şimdi sıra midemizde. Garsonumuzun bir tepsi içerisinde getirip masamıza koyduğu mezelerden yemeye başlıyoruz. Önceliğimiz son dönemde farklı mekanlarda da görmeye alıştığımız fındık lahmacun ve mini kaşarlı pide. Mekanın kendi fırını olduğu için masamıza sıcak gelen pidenin bile lezzeti inanılmaz. Ama böyle dersek, mezeler, ara sıcaklar, kebaplarımız üzülecek. Göz hizamızda fasıl ekibi var. Masanın

40 ZOOM

Mekanda salı ve cuma geceleri fasıl var, cumartesi geceleri ise güzel sesi ile Nil Kırlangıç sahneye çıkıyor.


Her biri diğerinden lezzetli mezeler, Kıbrıs'ın geleneksel sunumu ile et şiş, tavuk şiş ve şeftali kebabı.

www.cypruszoom.com

41


Şimdilerde mekanın bahçesi kullanılsa da, restoranın ahşap ağırlıklı kapalı mekanı, 5 yıldızlı restoran konforuna sahip.

görüntüsü çok güzel, insan bozmaya kıyamıyor; ancak bir yerden başlamak gerek. Nefes aralarında Johnnie Walker Black Label'ımızdan yudumluyor ve masadaki her şeyin; en azından tadına bakmaya çalışıyoruz. Bu gece bize özel. Masamıza herşeyin gelmesi, bu gecenin dergimizde yer alacak olmasından kaynaklanıyor ama; isterseniz aynı seçenekler sizin içinde var. Aslına bakarsanız konuklar için farklı menüler sunuluyor. Daha az meze, daha az ara sıcak, daha fazla etin olduğu menünün fiyatı 50 TL. Meze ve ara sıcakların fazla olduğu menü ise 30 TL. Kısa bir süre önce uygulanmaya başlanan dökme et denilen menü ise, et severleri memnun eden cinsten. Kilo ile sipariş ettiğiniz etler pişip masa-

nıza geliyor, ana mezelerin yer aldığı bu seçeneğin fiyatı ise her kilo için 90 TL. Eğer "hepsini istiyorum" diyorsanız masanız yandaki fotoğrafta gördüğünüz gibi, gözünüzü de doyuracak şekilde donatılıyor. sırasıyla gelen ara sıcakların ardından, Kıbrıs'ın geleneksel kebap sunumuyla et şiş, tavuk şiş, şeftali kebabı, pirzoladan oluşan karışım masanıza getiriliyor. Bu arada; "hepsi"nin karşılığı, 20 çeşit meze, 10 ara sıcak 4 ana yemek. Her pazar branc servisi de olan mekanda, salı ve cuma günleri fasıl var. Cumartesi gecesi ise güzel sesiyle Nil Kırlangıç sahne alıyor. Bulunduğumuzun yerin havasından mıdır bilinmez, mezeler, ara sıcaklar, etler bir başka güzel.

İçimize çektiğimiz temiz havanın etkisi olabilir. Şimdilerde daha çok bahçe kısmında hizmet veren mekan, kış aylarında ağırlıkla ahşaptan inşa edilen kapalı mekanında misafirlerini ağırlıyor. Başka yerde bulamayacağınız bir ortama sahip restoran, "mutlaka gidilmesi gereken mekanlar" arasına ilk onda yer alır. Hala gitmediyseniz, mutlak uğrayın. Bizden söylemesi...

Zengin bir meze çeşidine sahip mekanda, birbirinden lezzetli ara sıcaklar, sırasıyla masanıza geliyor...

42 ZOOM


PROFESYONEL FOTOĞRAFÇILIK

Menü - Katalog - Mekan - Portre - Eğitim

Referans ZOOM YAYIN GRUBU YAYINLARI

profil reklam ve danışmanlık 0533 825 7000

www.cypruszoom.com

93


haber Hazırlığından, basımına ZOOM Dergi Grubu'nun profesyonel ekibinin çalışıp projelendirdiği kitabın baskı sponsörlüğünü Limasol Bankası Kültür Yayınları üstlendi. Kitabı almak isteyenler 0533 870 91 41 nolu telefondan sipariş verebiliyor.

ZOOM Dergi Grubu'nun "Kültür Yayınları" kapsamında "Lapta İşi"nin ardından ikinci kitabı olan Rauf Ersenal'ın ZOOM Dergisi içinde yayınlanan yazılarından derlenen "Kıbrıs'ın Bilinmeyen Tarihi" adlı kitabını tanıtımında Meslis Başkanı Sibel Siber yanında çok sayıda önemli isim de yer aldı...

44 ZOOM


haber

Rauf Ersenal

"KIBRIS'IN BİLİNMEYEN TARİHİ"Nİ YAZDI

ZOOM

Dergi Grubu Kıbrıs'ta ilklere imza atmaya devam ediyor. Rauf Ersenal'ın bir yılı aşkın süredir dergiye yazdığı yazılardan derlenen "Kıbrıs'ın Bilinmeyen Tarihi" adlı kitap, Limasol Bankası Kültür Yayınları'nın baskı sponsörlüğünden hayata geçti. Hazırlığından baskısına profesyonel bir

ekibin çalışması sonunda ortaya çıkan kitap, Kıbrıs'ın bilinen tarihine farklı bir bakış açısı getiriyor. Alanında bir ilk olma özelliğini taşıyan kitap, şimdiden özellikle tarih tutkunlarının büyük beğenisini kazandı. Kitabın tanıtımı, Lefkoşa Selimiye Camii arkasında yer alan Poanch Cafe'de gerçekleşti.

Meslis Başkanı Sibel Siber yanında çok sayıda seçkin davetlinin ilgi gösterdiği tanıtımda, Ersenal, kitabını da imzaladı. Rauf Ersenal, tarih, kültür araştırmaları, yanında seramik çalışmaları ile de biliniyor. "Kıbrıs'ın Bilinmeyen Tarihi" adlı kitabın ingilizce olarak ta basılması için hazırlığı devam ediyor..

www.cypruszoom.com

45


haber

Evde, kadın, anne, aşçı, işte patron

Havva Mazharoğlu 46 ZOOM


portre

Geçtiğimiz yıl “Başarılı Kadın Girişimci” ödülünü Meclis Başkanı Sibel Siber'in elinden alan Havva Mazharoğlu, aldığı ödülün kendisi için gurur verici olduğu söylüyor..

Y

erli ve aile şirketi olma özellikleri ile öne çıkan Baharyolu Co. Ltd Direktörü Havva Mazharoğlu ile yaptığımız söyleşide 2013 yılında almış olduğu “Başarılı Kadın Girişimci” ödülü ve Baharyolu hakkında konuştuk. Ödüle yürüyen yolda yaşadıklarını bizimle paylaşan Mazharoğlu, ZOOM'a hem anne hemde iş kadını olarak nasıl başarılı olunabileceğinin de sırlarını verdi. 2013 yılında İş Kadınları Derneği’nin “Başarılı Kadın Girişimci Ödülü”nü aldınız, nasıl seçildiniz? Nasıl olduğundan benim de haberim yoktu. Cumartesi günü ansızın İş Kadınları Derneği’den bir grup geldiler, bize baskı niteliğinde bir ziyaretmiş. Araştırmışlar fabrikayı ziyaret ettiler, gerçekten bu şiketin kurucusu ben miyim diye yerinde inceleme yaptılar, evraklara baktılar. Tuhafıma da gitti, bilmediğim bir dernekti, üyesi de değilim. Denetim gibi gelmeleri eşimle benim tuhafımızı da gitti. Oturduk kahve içtik, biz sizi arayacağız dediler. Bir ay sonra aradılar aday olduğumu ve şirket evraklarını istediler, nereden bu kararı aldıklarını sorguladım, onlarda ülkemizdeki çalışan kadınlara şevk olması için böyle bir proje yaptıklarını söylediler. 10 gün sonra geri aradılar, şirkete gelip çekim yapılacağını söylediler. Olayın ciddiyetine o zaman vardım. Daha sonra dernek başkanı Birgül Beyatlı aradı beni şu tarihte etkinlik yapılacak hazır olmanızı istiyoruz dedi. Nedenini sorgulamadım. Ailece hazırlanıp gittik. Hiç beklemediğim bir anda adım söylendi çıktım, ödülümü aldım heyecanlandım, tuhaf oldum. Ertesi gün uyandığımda, tüm gazete ve basında adımı duyduğumda şok oldu, benim için çok gurur verici bir olay. İş kadını olmak mı, kadın olmak mı daha zor? Bence ikisi de zor, ikisini aynı anda yürütmek daha zor. Ev işinin çözümünü bulursunuz. Bir yar-

dımcı alırsınız size yardımcı olur. Ama ben yemek konusunda hiç yardımcı almadım, her zaman kendim yaparım. Geceden hazırlarım. İş saatinde iş ile, akşam evimle ilgilenirim. Nasıl yetişiyor sunuz? Çok tempolu bir iş hayatım var. Gündüz program yapıp, programa uymaya çalışıyorum. Akşamları evde iş konuşmuyoruz. Aslında bu uygulamaya yeni geçtik diyebilirim. Aile şirketi olmanın dez avantajı olarak işi sürekli eve taşıdık yıllarca. Ama artık buna özen gösteriyoruz. Beni en çok üzen çocuklarım. En büyük kaybım diyorum, işlerimi yaparken çocuklarıma yeterince vakit ayıramadığımı düşünüyorum. Bir tek bu konuda kendimi suçlu hissediyorum. Şirket içerisinde nasıl bir iş paylaşımınız var? Muhasebe ve fabrika yönetimi eşime ait, dışarısı ve pazarlama personeli bana ait. Müşteriler Çetin beyin ismini bilir, ancak dışarıda Havva’yı bilirler. Baharat fikri nasıl doğdu? O zamanlar köy kadın kursunda öğretmenlik yapıyordum. Eğitimler arasında yemek kurslarımız oluyordu. Çok değişik dergilerden yemek tarifi seçerdik. Değişik kültürlerin yemeklerini yapmaya çalışırdık. En büyük sıkıntımız tariflerdeki baharataların ülkemizde olmamasıydı. Eşim ile beraber ikinci bir iş kurma fikri gündeme gelince, baharat konusu aklımıza geldi. Günlerce tartıştık ve bu eksikliği daha önce fark ettiğimiz için yatırımımızı da bunun üzerine yaptık. Baharat işine böyle girdik. Ticaret konusunda ikimizde tecrübe sahibi değildik, bu işe karar verirken çok karlı olduğu için değil; bu eksikliği gördüğümüz için girdik.

www.cypruszoom.com

47


haber

EN ÇOK ÜZEN ÇOCUKLARIM. EN BÜYÜK KAYBIM DIYORUM, IŞLERIMI YAPARKEN ↘ "BENI ÇOCUKLARIMA YETERINCE VAKIT AYIRAMADIĞIMI DÜŞÜNÜYORUM. BIR TEK BU KONUDA KENDIMI SUÇLU HISSEDIYORUM." 1998 yılında bir röportajınızda burasını 120 m2'den 1200 m2'ye çıkarttık demişsiniz, bir değişiklik var mı? Alan olarak değil ama ürün yelpazesi olarak değişiklik var tabii. Yine ana temel ürünümüz baharat, onu asla bırakma niyetinde değiliz, ama tek başına baharatla da bu işin yürüyemeyeceğini gördük, ithal ürünleri de bünyemize katmaya başladık. Koska, Uludağ zeytin, ithal hint kınaları, Vicenzi bisküvileri, Lemonadda, Kuşman baf sakızları, Nom milkshake yeni ürünümüz Nobles konserve tavuk göğsü de bu ay piyasaya çıkacak.

kısa bir süre unutuluyor. Kıbrıs'ta bilinçli baharat tüketicisi çok az. Farklı bir sektöre yönelecek misiniz? Biz şunun bilincine vardık. Artıkyap sat değil, al sat politikası yeni stratejimiz. Yapıp satarak yaşamak; maliyetlerden dolayı mümkün değil. Alıp satarak, işin ticareti sayesinde yürüyoruz. Ne kadar daha bu iş trafiği devam edecek? Bastonumla dahi beni burada bulacaksınız.

Daha önce ülkede baharat kültürü olmadığını çok çeşit bulunmadığını söylemiştiniz. Farklı baharatları kullanmayı bilmeyen bir halka nasıl satış yaptınız. Nasıl bir pazarlama stratejisi izlediniz? Her standın başına hangi baharatın ne işe yaradığını koyduk. Broşür yaptık ama bunu sürekli tekrarladık. Çok faydasını gördük. Hem baharat sattık, hem bu konuda insanları eğittik bir bakıma. 1998 yılında bir röportajınızda "Kıbrıs’ta kimse baharatları tanımıyor da" demişsiniz. Şimdi aynı mı düşünceniz? Yine bilmiyorlar, televizyonda baharat hakkında bir ürün görünce, telefonlarımız susmuyor herkes o baharatı istiyor. Ancak

48 ZOOM

Baharatla yola çıkan Bahar Yolu, Koska, Uludağ zeytin, ithal hint kınaları, Vicenzi bisküvileri, Lemonadda, Kuşman baf sakızları, Nom milkshake ürünlerinin distribütörlüğünü yapıyor. Şirketin yeni ürünü Nobles konserve tavuk göğsü de, bu ay piyasaya çıkacak.


haber

Le Grand Blue 2540 TL 3180TL

Le Grand Blue 3650 TL 4560TL

Le Grand Blue 4500 TL 2630TL

Takı'da ilham kaynağı Bu kez deniz altı

ROBERTO BRAVO, OKYANUSUN DERİNLİKLERİNDEN İLHAM ALARAK HAZIRLADIĞI LE GRAND BLUE KOLEKSİYONU’NU MÜCEVHER SEVENLERİN BEĞENİSİNE SUNUYOR. KOLEKSİYONDA DOĞANIN EN GÜZEL RENKLERİNİ BARINDIRAN OKYANUSUN DERİNLİKLERİNE YOLCULU VAR..

H

er koleksiyonu ile sıra dışı tasarımlara imza atan Roberto Bravo, okyanusun derinliklerinden ilham alarak hazırladığı Le Grand Blue Koleksiyonu ile sıra dışı kadınları okyanusun renkli derinliklerine götürüyor. İçinde binlerce canlıyı ve doğanın en güzel renklerini bulunduran derinlikler Roberto Bravo tasarımlarında yeniden hayat buluyor. Tasarımlar arasında bulunan yosun, balık, mercan figürlerinin yer aldığı koleksiyon kadınların Yaz sezonunda vazgeçilmezi oluyor.

Le Grand Blue 4180 TL 6020TL

Le Grand Blue 3660 TL 4570TL

Berrak ve temiz düşünceleri simgeleyen safir, aşkta bağlılığı ve eşsizliği gösteren inci, ruhsal duyguları güçlendiren mercan taşları ile hazırlanan, okyanusun derinliklerini yansıtan kolye, bileklik ve küpeler yazın enerjisiyle birleşiyor.

Le Grand Blue 2720 TL 3400TL

Le Grand Blue 3410 TL 4260TL

Le Grand Blue 2430 TL 3050TL

www.cypruszoom.com

49


A

da'ya ilk kez gelen Megane RS Özok Renault Plaza’da basına tanıtıldı. Özok Group Genel Koordinatörü Halil Öztunç, Megane RS'in, sınırlı sayıda üretilmiş Euro N-CAP testlerinden en yüksek not aldığını kaydetti. Tanıtımda, Adada bir ilke daha imza atıldı. "ÖZOK CLIO RACING" oyun severlerin hizmetine sunuldu. Ağustos ayında başlanacak ve facebook üzerinden oynanacak bu oyununun en büyük özelliği, hayal hediyeler değil gerçek hediyeler sunması. Özok Group’un resmi facebook hesabı üzerinden gerçekleştirilecek. Renault

50 ZOOM

Simülasyon Otomobil yarışı “Renault Clio Racing”de birinci olan kişiye, yarışta kullandığı Renault araç hediye edilecek. Bu belki de bugüne kadar facebook üzerinden oynanan oyunların hiçbirinde görülmemiş bir yenilik. Yazılım ekibinin aylardır üzerinde çalıştığı ve demosu bütün dünyada oynanacak bir altyapıya sahip ancak, hediye kazanma ve puan sistemini sadece Kuzey Kıbrıslı katılımcılara tanıtılıyor. Oyunun mekanı da Kuzey Kıbrıs, Lefkoşa - Girne yolu olacak 2015 yılının başında en yüksek puanı toplayan kişi oynadığı Clio’ya sahip olacak.


haber

Megane RS hakkında Renault Markasının pistlerde fırtına gibi esen defalarca dünya şampiyonu olmuş F1 Ruhundan gelen Megane RS’. Model, 2.0 litre turbo şarjlı motora sahip önden çeker, ABS-EBD ve BREMBO frenlerle desteklenmiş, 6 İleri Manuel Şanzımanla donatılmış, 265 Beygir Gücünde safkan bir yarışçı. Araç tüm bu spor ruhuna rağmen güvenlik de en üst seviyede düşünülmüş ve Araç 8 adet hava yastığı ile donatılmış olup yine Renault'un tüm modellerine olduğu gibi EURO NCAP Güvenlik testlerinden başarıyla geçmiş.. 2013 Yılında ilk kez Frankfurt otomobil Fuarında tanıtılan yeni megane RS’ın selefi 2011 yılında ön çeker araçlar kategorisinde Nurünbring pistinde en iyi tur zamanına imza atmış. Yenilenmiş megane da büyütülmüş ön logo, yenilenmiş ön kaput, yenilenmiş ön farlar ve yine dizaynını F1 Teknolojisinden almış ön tampon bulunuyor. Aracın iç mekanında ise kendinzi tamamen yarış pistinde hissettirecek Recaro koltuklar, deri direksiyon ve vites topuzu, karbon iç kaplamalar ve spor pedal seti var. Yeni Megane RS dünyada sınırlı sayıda üretildi. Tüm ülkelere sınırlı kotalar belirlenerek verildi. Şu anda Türkiye'de dahil olmak üzere birçok ülkede araç henüz sevenleri ile buluşmadı. Megane RS Fransa'nın Dippe fabrikasında ve sadece özel araçların üretildiği üretim bandından çıkıyor, ki bu fabrikada daha önce yine herkesin yakından tanıdığı clio V6, yine efsane Renault 5 turbo spyder ve alpine A610/A110 gibi modeller üretti.” Renault Megane RS’in görkemli açılışı, Özok Group Direktörü Hasan Özok tarafından yapıldı. Özok Renault merkezinde havuz başında gerçekleştirilen tanıtım etkinliğinde hem Renault Megane RS’e, hem de Renault Simülasyon Otomobil yarışı olan Renault Clio Racing’e büyük ilgi gördü.

www.cypruszoom.com

51


haber

80 ülkede faaliyet göseren ve 25 bini aşkın üyesi olan Chaine des Rotisseurs zinciri geçtiğimiz ay Kıbrıs'taydı

EN LEZZETLİ BULUŞMA Chaine des Rotisseurs Güney Kıbrıs Başkan Yardımcısı Haris Savva‘ya ve Chaine des Rotisseurs üyesi olan John Cregoriou’ya gecenin anısına birer zeytin dalı plaketi takdim edildi.

52 ZOOM

P

aris’te 1950 yılında kurulan ancak geçmişi 1248 yıllarına kadar giden Chaine des Rotisseurs zinciri Kuzey Kıbrıs’ta ilk yemeğini gerçekleşirdi. Güney Kıbrıs’tan gelen konukların da hazır bulunduğu yemekte her iki taraf üyelerine zeytin dalı hediye edildi. Mutfak sanatları, şarap ve yüksek kaliteli yemekle ilgilenen amatör ve profesyonelleri bir araya getirmeyi amaçlayan uluslararası gastronomi topluluğunun, tüm dünyada 25 binin üzerinde üyesi ile 80 ülkede faaliyet gösteren Chaine des Rotisseurs, geçtiğimiz ay Kıbrıs’ta ilk etkinliğini gerçekleştirdi. Merit Royal Premium Hotel’in toplantı salonunda gerçekleştirilen yemeğe, Dışişleri Bakanı Özdil Nami, Dünya Chaine des Rotisseurs Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Chaine des Rotisseurs Başkanı Muhammet Hamam, Chaine des Rotisseurs Güney Kıbrıs Başkan Yardımcısı Haris Savva ve Chaine des Rotisseurs üyesi John Cregoriou da katıldı. Yemekte bir konuşma yapan Merit Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı Reha Arar, böylesine değerli bir yemeğin Merit Royal Hotel’de yapılmasından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Kuzey ve Güney’in kardeş olduğunu belir-

ten Reha Arar, “Bizler turizm elçileri olarak barıştan, dostluktan ve birlikten yanayız. Bunun nişanesi olarak konuklarımız arasında bulunan Chaine des Rotisseurs Güney Kıbrıs Başkan Yardımcısı Sayın Haris Savva‘ya ve Chaine des Rotisseurs üyesi olan John Cregoriou’ya bu gecenin anısına birer zeytin dalı plaketi takdim ediyorum. İnşallah bu zeytin dalı bu tipte kardeş yemeklerinin, dost yemeklerinin ülkelerimizde artmasını, bizlerin bu yemeklere çok rahatlıkla gidip gelmemizi ve her iki ülkenin gastronomi alanında gelişmesini sağlar” dedi. Dünya Chaine des Rotisseurs Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Chaine des Rotisseurs Başkanı Muhammet Hamam da, Kuzey Kıbrıs’ta böyle bir organizasyonda bulunmaktan ve Chaine des Rotisseurs’a yeni üyelerin katılmasından büyük mutluluk duyduğunu belirtti. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Özdil Nami ise, dünya çapında, prestijli bir organizasyonu Kuzey Kıbrıs’a getirdiği için Merit Grubu’nu özellikle de Reha Arar’ı tebrik etti. Nami, organizasyonun ülkemiz için çok önemli bir etkinlik ve bir ilk olduğunun altını çizdi. ÖZEL MENÜ HAZIRLANDI 3 gün boyunca misafir edilen ve Kuzey Kıbrıs’ı gezen Chaine des Rotisseurs üyelerine özel bir menü hazırlandı. Menüde İtalyan şarabı Pinot Grigio eşliğinde yeşil limon ve cevizli avokado, Fransız şarabı Bordeaux Blanc eşliğinde üçlü Kıbrıs tadımı, Türk şarabı Sarafin Chardonnay eş-


haber

Chaine des Rotisseurs Zinciri hakkında

liğinde tütsülenmiş ılık somon, İtalyan şarabı Sangiovese eşliğinde özel sunumda, tel askıda kurutulmuş et dilimleri, Fransız şarabı Chateauneuf du Pape eşliğinde ördek ravyoli, özel tasarım buz tabağında hardallı sorbe, Fransız şarabı Chateau Magnol eşliğinde ekmek kasede tavşan topçası, Portekiz şarabı White Tawny Port eşliğinde mango ve Hindistan cevizli yumurta çikolata ve pastilage dekorunda kuru meyveli ve çerezli nuga ikram edildi. Yemeğin ardından devam eden gala gecesinde, Merit Royal Hotel’in 30 kişilik mutfak ve 30 kişilik servis ekibi, başarılarından dolayı ayakta alkışlandı. Merit Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı Reha Arar’a Merit’in başarılarından dolayı teşekkür plaketi verildi. Merit Royal F&B Koordinatörü Faik Çiftçioğlu’na ise başarı sertifikası verildi.

YENİ KATILIMLAR Chaine des Rotisseurs bünyesine Merit Royal Hotel’den de üyeler kattı. Merit Royal Hotel Genel Müdürü İrfan Hürriyetoğlu, Merit Royal Casino Müdürü Muhammet Yılmaz, Merit Hotelleri Yönetim Kurulu Üyesi Aytekin Yayla, F&B Koordinatörü Faik Çiftçioğlu ve Merit Royal Mutfak Şefi Adem Aksu, Chaine des Rotisseurs üyesi oldular. Gecenin sonunda konuşma yapan Merit Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı Reha Arar, bu gece için özel olarak hazırlandıklarını belirtti ve kusursuz geçen gece için tüm personele teşekkür etti. Chaine des Rotisseurs grubu, gastronomik anlamda Kuzey Kıbrıs’ta çağ atlatan Merit Royal Hotel’i, çok beğendiklerini, Kuzey Kıbrıs’a en kısa zamanda tekrar gelmek istediklerini belittiler.

Merit Royal Hotel’in 30 kişilik mutfak ve 30 kişilik servis ekibi, başarılarından dolayı ayakta alkışlandı.

Chaîne de Rôtisseurs 1950 yılında Paris’te kurularak dünyaya yayılan, bir uluslararası gastronomi kulübü, iyi yiyeceğin korunması ve sofra zevklerinin yaşatılması amacıyla faaliyet gösteriyor. Zincir, Fransız Kraliyet Loncalarından olan “Les Ayeurs Lonca”sının kaz kızartma gelenek ve uygulamalarına dayanıyor. Hikayesi çok eskilere, 1248’e dayanıyor. Bu tarihte IX. Louis, dönemin Paris Belediye Başkanı'nı esnaf organizasyonlarını ve loncaları düzenlemek üzere görevlendirmişti. Bu loncaların amacı genç çırakları geliştirmek ve loncaların üyelerine yeni teknikler öğretmekti. Paris Belediye Başkanı aralarında kaz kızartma ustalarının da buluduğu 100 esnafı bir araya getirir. Fransa’da kurulan Les Ayeurs Loncası, öncelikle kaz eti üzerine çalışırken, 1509 yılında XII. Louis tarafından isimleri Rôtisseurs olarak değiştirilir ve faaliyetlerinin av hayvanlarından kuzuya kadar bütün etleri kapsamasına karar verilir. 1610’da Zincir kraliyet himayesi altına alınır ve bugünkü ambleminin merkezini oluşturan, iki çapraz şiş, dört et kancası ve alevler yanmakta ocaktan oluşan amblemi kabul edilir. Dört asır boyunca, Zincir’in koptuğu 1793 yılına kadar faaliyetlerini sürdürüren bu loncanın amacı, kraliyet sofralarına layık bir kalite standardı oluşturmak ve bunu muhafaza etmekti. Ancak Fransız İhtilalinden sonra diğer loncalar gibi bu lonca da dağıldı. 1950 yılında Gastronomi Prensi olarak adlandırılan Curnonsky ile Dr. August Becart ve Jean Valby adlı üç gastronom, Louis Giraudin ve Marcel Darin adlı iki profesyonel aşçı bir araya gelerek, unutulmaya yüz tutan Rôtisseurs’leri tekrar canlandırmak üzere girşimlerde bulunurlar. Bu grup tarafından 1950 yılında Confrérie de la Chaîne des Rôtisseurs adını verdikleri dernek kurulur. Eski amblemi kullanarak, üstünde yaptıkları bazı değşikliklerle yeni logoyu oluşturuldu. Derneğin yeni adı ve kuruluş tarihleri olan 1248 ile 1950 tarihleri ilave edildi. Ayrıca profesyonel üyeleri temsil eden iç zincir ve profesyonel olmayan üyeleri temsil eden dış zincir oluşturularak, tüm üyelerin birlikteliği pekiştirildi. Tekrar hayata geçirilen dernek, dünyada hızla yayılarak, tahmini 25,000 profesyonel ve profesyonel olmayan üyesi ile 80 ülkede faaliyet göstermektedir. Chaîne des Rôtisseurs üyeliği, yeni katılan üyelere iyi yiyeceği ve kardeşliği paylaşabilecekleri kişilerle karşılaşmak fırsatını vermektedir. Uluslararası ofis, derneğin kuruluş yeri olan Paris’te bulunmaktadır. Gelenekler ile uygulamalar gerçekten uluslararası ve çağdaş bağlamda gelişmiş olmalarına rağmen halen eski Fransız kardeşlik bağlarına dayanıyor.

www.cypruszoom.com

53


haber

SICAKTAN,

ÖNCE BEYNİNİZİ KORUYYUN

H

avaların ısınmasıyla birlikte değişen sıcaklık ve nem oranları, çeşitli sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. Yaz aylarında sanılanın aksine tansiyonun yükselmediğini, su ve tuz kaybına bağlı olarak genellikle düşük tansiyon problemiyle karşılaşıldığını belirten Türk Nöroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Babür Dora , bu durumun beraberinde halsizlik, yorgunluk, bayılma ya da bayılacakmış gibi olma, başdönmesi, göz kararması gibi bulguları getirebildiğinin altını çiziyor. Yaz aylarında tansiyon değerlerinin kış aylarına göre daha düşük seyrediyor. Yeterince sıvı tüketmemek tansiyon düşüklüğü, böbrek yetmezliği, halsizlik ve yorgunluğa neden olabiliyor. Sıcak havalarda kan basıncı yükselme değil düşme eğilimi gösterir. Yapılan çalışmalar kan basıncının kış aylarında yaza göre daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Çinli uzmanların yaptığı bir araştırmada kan basıncının kış aylarında yaza göre 10 mmHg fark ettiği sonucuna varıldı.

Yaz aylarında kan basıncındaki bu düşüşün en önemli nedenleri cilt damarlarında genişleme, terleme ve su ve tuz kaybı. Bu beraberinde halsizlik, yorgunluk, bayılma ya da bayılacakmış gibi olma, başdönmesi, göz kararması gibi bulguları getirebiliyor. Nem oranındaki değişiklikler inme riskini artırıyor İnme riskinin de ani sıcaklık ve nem oranı değişimleri ile ilişkin. Nem oranlarındaki ani düşme veya yükselmeler inme açısından riskli. Yine hava sıcaklığındaki ani düşmeler, gelişen inmenin ölümcül olma ihtimalini artırıyor. Klima uyarısı Sinüzite bağlı başağrılarının daha çok kış aylarında görülse de, klimalı ortamların etkisiyle yaz mevsiminde de görülebildiğini belirten uzmanlar, sıcak havalardan öncelikle beynimizin daha fazla korunması gerektiği uyarısında bulundu.

AYLARINDA TANSIYON DEĞERLERININ KIŞ AYLARINA GÖRE ↘ YAZ DAHA DÜŞÜK SEYREDIYOR. YETERINCE SIVI TÜKETMEMEK TANSIYON DÜŞÜKLÜĞÜ, BÖBREK YETMEZLIĞI, HALSIZLIK VE YORGUNLUĞA NEDEN OLABILIYOR. 54 ZOOM

“Yaz aylarında beyninizi koruyacak 10 öneri” - Yaz aylarında güneşin ışınlarının en dik açıyla geldiği saatler olan 11:0016:00 arasında açık havada gezmeyin. - Güneşin etkili olduğu saatlerde dışarıdaysanız mutlaka başınızı koruyacak şapka vb kullanın. - Bol bol sıvı tüketin. - Yemeklerde daha hafif besinler tercih edin. - Geceleri uyuduğunuz ortamın serin, havadar ve sessiz olmasına dikkat edin. En az 7-8 saat uyku almaya çalışın - Aşırı alkol almaktan kaçının. Gündüz saatlerinde alkol tüketmemeye çalışın. - Sıcak ve güneşin tepede olduğu saatlerde gölgede veya kapalı alanlarda istirahat edin. - Günün daha serin olan saatlerinde (Sabah erken ya da akşamüzeri) en az yarım saat temiz havada egzersiz yapın ya da en azından yürüyüş yapın. - Baş dönmesi, göz kararması, aşırı halsizlik, bulantı hissettiğinizde bir yere oturun ve mümkünse tansiyonunuzu ölçtürün. Bunlar tansiyon düşmesinin bulguları olabilir ve bayılmaya neden olabilir. - Yüksek tansiyon, kalp ve inme hastaları hipertansiyon ilaçlarını almadan önce mutlaka kan basınçlarını ölçmelidir. Kan basıncı çok düşük çıkan hastalar ilaç dozunu atlamalıdır.


haber

Kevin Durant’ın

yeni ayakkabısı kd7 görücüye çıkıyor

N

ike, Durant’ın yedinci imza serisi ayakkabısını 'En Değerli Oyuncu' ve en dinamik basketbol oyuncularına hitap edecek kriterlere uygun şekilde tasarladı. KD7 Nike’ın öncü performans yeniliklerini Durant’ın çocukluğundan beri ilgisini çeken renkli meteoroloji temasıyla kombine etti. Bir efsaneye göre, yıldırım aynı yere asla iki kez düşmez. Aslında aynı kural Kevin Durant için de geçerli; çünkü sahanın her noktasına yıldırım gibi düşüyor. DURANT’IN YÖNLENDİRMESİ Durant, 18 ay önce Nike tasarımcısı Leo Chang ile birlikte çalışmaya başlayarak KD7’yi tasarladı. Hedefleri Durant’ın o zamana kadar tasarlanmış favori ayakkabı modeli olan, ona MVP sezonu boyunca her oyunda ortalama 32 puan ve dördüncülük ünvanını kazandıran KD6’dan daha üstün bir model tasarlamaktı. Durant: “Nike’la çalışmak çok güzeldi ve Leo’ya bir ayakkabıdan neler beklediğim konusunda geri bildirim verirken kendimden emin oluyorum. KD7’den beklentim hızlı hareket kabiliyeti, destek ve dengeydi. Aynı zamanda yeni tasarımda şeritler kullanmak istedim. TASARIMDA YENİLİK: HİBRİD PERFORMANSI Chang’ın KD7 için hedeflediği performans, uzun forvetler için tasarlanmış bir ayakkabı ile Durant’a sağlamlık ve desteğin yanı sıra oyun kuruculara mahsus hız ve ön ayak esnekliği kazandırmaktı. Chang ayakkabının ön kısmında dikişsiz örgü, dinamik Flywire teknolojisi ve kapsüllü Nike Zoom kullanarak bu “bir taşla iki kuş vuran” tasarımını hayata geçirmeyi başardı. Ön ayak kısmıyla topuk kısmı arasındaki geçiş bir şerit yardımıyla sağlandı. Chang, topuktaki Hyperposite desteğini hassas tamponlama yaratması için

yeni geliştirilen Nike Zoom hava yastığı ile birleştirdi. Kevin Durant’ın imza serisiyle görücüye çıkan Hyperposite teknolojisi, bu en değerli oyuncunun yaptığı atışlarda ve ribauntlarında destek sağlıyor. Orijinal Foamposite’in evrim geçirmiş hali olan karakteristik Hyperposite görünümü, aynı zamanda Kevin Durant’ın Maryland köklerine de bir gönderme yapıyor. Durant’ın DMV-DC-Maryland-Virginia olarak bilinen memleketi, 1997’de

Nike Air Foamposite One’ın tanıtımıyla görücüye çıkan Foamposite ile süregelen bir aşk ilişkisi içerisinde. TASARIM İLHAMI KD’nin kariyerine meteorolog olarak devam etme ilgisi ilk olarak 2011 yılında KD4 Meteoroloji Uzmanı renk kombinasyonuna ilham verdi. Bu tema, beşinci ve altıncı imza serisi ayakkabılara dâhil edildi ve KD7 ile beraber şekillenmeye devam ediyor. KD7 renk kombinasyonu anlatısı yıldırım, daha doğrusu yıldırım çarpmasının 35.000 °F ortalama sıcaklığı ile başlar. Bu aynı zamanda KD’nin yıldırım gibi hızlı olma arzusunun sezgisine de dayanır. KD7 35.000 °F renk kombinasyonu, yıldırımın elektriksel doğasını temsil etmesi amacıyla parlak mango rengi üst kısım, volt dış tabanı ve koyu gri darbelerini ön plana çıkarır. Stratosferik grafikler ve yıldırım benzeri şekiller ayakkabının tabanında ve Swoosh simgesinde kullanıldı. Kişisel ipuçları her bir KD7 renk kombinasyonunda öne çıkartıldı: dış tabanına yerleştirilmiş anavatanı olan Maryland’ın silueti ve annesi Wanda, büyükannesi Barbara, babası Wayne ve erkek kardeşi Tony’nin adlarını barındıran ön ayak bantları. Nike’ın yeni tescilli çorap baskı sürecini kullanan Nike Elite Digital Ink çorap, KD7 35,000 Degrees Collection’ı oluşturmak için ayakkabı, kıyafet ve sırt çantasına uyum sağlıyor. Bu sezondaki beş KD7 renk kombinasyonunun her biri, hava bazlı temasına devam edecek. GENÇ SPORCULAR KD7 ayrıca bebek ve adımlarını yeni atan çocuklardan okul öncesi ve ilköğretim çağındaki çocuklara kadar genç sporcular için de hazırlanacak. Yalnızca esnekliği birinci önceliği olarak alan her versiyon, belirli yaşlarda ayağın gelişmesine özel olarak tasarlanıyor.

www.cypruszoom.com

55


HÜNKAR RAKI

Sultan's Restaurant Sirtaki ve Angara'nın Bağları

K

ıbrıslı mekan ararken, başlıktaki gibi birliktelikleri biraraya getirebilir. Müzik ister, yemek ister, meze ister, eğlenmek ister, sirtaki ister, olmaz demeyin son dönemin popüler türküsü Angara’nın bağlarını bile ister. İçicidir rakı ister, seçicidir Hünkar Rakı içer. Geçtiğimiz ay işte böyle bir geceye tanıklık ettik. Girne’nin gözde mekanlarından Sultan’s Restaurant, Haziran ayının son haftasında özel bir programa ev sahipliği yaptı. Kısa bir süre önce Kıbrıslı rakıseverler ile buluşan Hünkar Rakı; tanıtım turları çerçevesinde bu kez Sultan’s Restaurant’taydı. Kıbrıs'ın marka şirketlerinden Cipro Group'un dünyaya armağan ettiği; Türkiye’nin ve ülkemizin ilk ve tek butik rakısı Hünkar, kendi vatanında, kendi insanıyla tanışma organizasyonlarını sürdürdü. Bu özel organizasyonlarda, üretimdeki ince detayları ile; şişesinde, tadında, karışımında fark yaratan; tabiri caizse rakıya yeni bir ruh katan Hünkar; kendine, keyifine düşkün yeni arkadaşlar buluyor. Böyle bir gecede, 22 yıllık geçmişi ile sadece Girne’nin değil; ülkemizin de en özel mekanlarından biri olan Sultan’s Restaurant’ın, Sirtaki Gecesi’ndeydik.

HÜNKAR KENDI INSANI ILE TANIŞMA TURLARINDA GIRNE'NIN GÖZDE MEKANI SULTAN'S RESTAURANT'TAYDI. TÜRKIYE VE ÜLKEMIZIN ŞEKER KATKISIZ ILK BUTIK RAKISI OLMA ÖZELLIĞINE SAHIP HÜNKAR RAKI'YI, O GECE TADANLARIN DA, HAFTALAR ÖNCE TANIŞANLARIN DA ORTAK GÖRÜŞÜ, "YUMUŞAK IÇIMIYLE KIBRISLILAR'IN DAMAK TADINA HITAP ETTIĞI OLDU..

56 ZOOM

Rum sanatçılar Costa ve Julia


Her cuma Costa ve Julia'nın canlı müzikleri eşliğinde Sirtaki Gecesi programı olan Sultan's Restaurant'ın yazlık mekanı ile özel bir alternatif sunuyor.

haber

Akşamın ilk saatleri ile birlikte mekana gelmeye başlayanları, özel kıyafetleri ile Hünkar Kızları karşıladı. Geceye Hünkar Rakıyı tadarak başlayan konukların önemli bir bölümü, kalanında da devam etti...

Masasına konuk olduğumuz Emirali Naimoğulları, yemeğe viski ile başlayıp, Hünkar Rakı ile bitirenler arasındaydı. Gecenin ikinci yarısında Kıyafeti giyip Hünkar rolünü alan Naimoğlu, Costa ve Julia'nın müziklerine sahnede eşlik etti.

www.cypruszoom.com

57


haber

Mahmut Kumbaracı Genelde rakı içerim. Hünkar Rakı'yı yaklaşık bir ay önce tattım, tadını beğendim. İçimi rahat, sonrasında da başım ağrımadı. Hünkar Kıbrıslılar'ın damak tadına uygun. Anason kokusu hafif. Rakı tercihim değişti.

Günün ilk alaca karanlığı ile mekana gelmeye başlayanlar, kapıda Hünkar ile karşılandı. İçki içen-içmeyen, bira seven, viskiden başkasına “olmaz” bile diyenler, kapıda özel kıyafetleri ile Hünkar Rakı’nın kızlarının elinden tadımlık rakılarını yudumladılar. Sonrasında ise masalarına geçtiler. Costa ve Julia’nın müzikleri, masalarda kendileri için önceden hazırlanmış meze tabakları ile daha çok ingilizlerin ağırlıkta olduğu gecede, çok özel görüntüler vardı. Masasına konuk olduğumuz Naimoğulları çifti, bize Hünkar ile tanışmalarını anlattı. Yeşim Naimoğulları, daha önce dergimizde haberini okuduğu ama tatma fırsatı bulamadığı Hünkar için, özellikle şeker katkısı olmamasının kendisi için önemli olduğuna vurgu yaparken, yumuşak içimini beğendiğinin altını çizdi. Eşi Emirali Naimoğulları ise viski ile başladığı geceyi Hünkar ile kapatanlar arasındaydı. Yumuşak içimi ile rakıyı beğendiğini belirten Naimoğulları, gecenin ikinci çeyreğinde “Hünkar’ın kendisi” rolünü üstlendi. Hünkar kıyafetini giyip Costa ve Julia’nın Rumca şarkılarına sahnede dans ederek eşlik eden Naimoğulları’na, İngiliz konular da katıldı. Sultan’s Restaurant’ın önündeki yazlık mekanda gerçekleşen gecede, sahnedeki bu özel karışım Hünkar’ın kanatları ile uçtu, yıldızlara karıştı. Aralarda, sirtakinin gelenekleri de bozulmadı. Elinde tabağı ile gelen konuklar sahnede tabakları kırıp rahatladı, elindeki tabakları

58 ZOOM ZOOM

Yeşim Naimoğulları Rakıyı çok beğendim. İçimi yumuşak, yoğun bir anason kokusu yok. Haberi ZOOM dergisinde görmüştüm. Aklımda “şeker ilavesi yok” cümlesi kaldı. Ben kalorisine bakarım. Rakıyı severim, tadını beğendim, şeker ilavesi olmaması nedeniyle kalorisinin de daha düşük olduğunu düşünürek bundan sonra tercih edebilirim.

bitince dans edenlerin arasına karışıp kayboldu. Masadaki Hünkar; keyfin katsayısını artırırken, sahnedeki Gönüllü Hünkar'ımız, Emirali Naimoğulları, elinde Hünkar Rakısı'yla dans ederek organizasyona renk kattı. Mekanda Hünkar Rakı ile ilk defa tanışanlar dışında daha önceden tanışmış olanlar da vardı. Mekanın sahibi Derviş Albayrak, Hünkar ile 2 ay önce tanıştığının altını çizerken, o günden bu yana Hünkar içtiğini belirtiyor. Yumuşak içimi ile Hünkar’ın Kıbrıslılar'ın damak tadına uygun olduğunu söyleyen Albayrak, her Cuma Costa ve Julia ile canlı müzik eşliğinde sirtaki gecesi yapılan mekanda, Hünkar’ın adıyla istenen içkiler arasında olduğuna vurgu yaptı. Gecenin müdavimlerinden bir diğeri ise Mahmut Kumbaracı’ıydı. Genelde tercihinin rakı olduğunu kaydeden Kumbaracı, bir

Emirali Naimoğulları Tadına baktım içimi yumuşak bir içki beğendim. Rakıdan içiyorum sonrasında ağzımdaki tadı bastırması için üzerine birşeyler yemek bile istemiyorum. Eğer sonrasında başım ağrımaz ise şimdiden beğendiğimi söyleyebilirim.

ay önce tanıştığı Hünkar Rakı ile kimyasının uyuştuğunu söylüyor. “Keyifle içtim, ertesi gün başım ağrımadan kaltım” diyen Kumbaracı, Albayrak gibi Hünkar’ın Kıbrıs insanın damak tadına uygun olduğunu belirtiyor. Costa ve Julia’nın Rumca şarkılar ile hiç boş kalmayan sahne, aralarda da ilginç bir karışıma sahne oldu. Ağırlıkla İngilizler’in olduğu gecenin ilerleyen saatlerinde, kulağımıza gelen son dönemin popüler türkülerinden “Angara’nın bağları”nın da çalınması bizi şaşırttı. Ancak sahnede aynı ritimde dans edenleri görünce, rakının kaynaştıcı etkisi aklımıza geldi. Hünkar ile başlayıp, Hünkar ile biten gecede, damaklarda yumuşak anasonlu içimiyle Hünkar Rakı'nın güzel tadı, akılda ise unutulmayacak anılar kaldı...


"Sirtaki Gecesi'nde fix menü uygulanıyor. Yeşillik ve seçme mezelerle donatılan masanın baştacı Hünkar Rakı. Ara sıcaklar, karışık kebaptan oluşan tabakta, tavuk, et şiş, şeftali ve Kıbrıs Köftesi var. Girne-Çatalköy anayolu üzerinde, yol kenarında; park sorunu olmayan mekanda, çocuklar için oyun alanı da mevcut. Gitmek için farkı yer arayan, özellikle de çocuklu aileler için mükemmel bir seçenek olan mekanın yazlık açık mekanını siz de beğeneceksiniz.

Derviş Albayrak (mekan sahibi) Aynı zamanda Restorancılar Birliği (RES-BİR) eski Başkanı olan Derviş Albayrak, Sultan's Restaurant'ın 22 yıldır Çatalköy’de hizmet verdiğini belirtiyor. Türk Mutfağı üzerine çalışan mekanda, Her Cuma Costa ve Julia'nın canlı müzik yaptığı “Sirtaki Gecesi” var. Menü hem yerli, hem yabancılara hitap ediyor. İki aydır Hünkar Rakı'dan içtiğinin altını çizen Derviş Albayrak, "içimi güzel, yumuşak, baş ağrıtmayan, eğer okuduğum gibi şeker ilavesiz ise kesinlikle tercihim olarak kalacak." diyor.

www.cypruszoom.com

59


haber

D

oğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü, İç Mimarlık Bölümü ve Aktivite Merkezi’nin ortaklaşa düzenlenledikleri, geleneksel “Kumdan Heykel Festivali”nin sekizincisi geçtiğimiz ay içinde gerçekleşti. Gazimağusa’da DAÜ Beach Club'ta yapılan festivale, ülkemizdeki tüm üniversitelerin yanısıra halktan da katılım vardı. Toplamda 70 katılımcı grubun yer aldığı festivalin yarışma bölümünde Jüri değerlendirmesine göre, Turtles, ‘Ç’, Anonymous, Tarikati Tahribat ve Pirouz grupları bu yıl ödül almaya hak kazandılar. Kıbrıs'ın tek kum festivali olan organizasyon, gün boyu devam etti. Festivalde onlarda kumdan heykel ile DAÜ Beach Clup tarihi bir güne ev sahipliği yaptı.

60 ZOOM


www.cypruszoom.com

61


spontan

Baraj hazır A

fotoğraf: birol bebek

srın projesinde sona doğru gelinirken altyapı çalışmaları da hızla devam ediyor. Suyun gideceği, bölgelere boruların döşenmesi, suyu pompalayacak motor sistemi için trafo, en önemlisi, gelecek suyun depolanacağı gölet. Hazırlıkları tamamlanan baraj, artık gelecek suyu bekliyor. Bölge başta olmak üzere, Ada'nın tamamına hayat vermesi beklenen, baraj göletinin yüksek rakımlı noktalardan sunduğu eşsiz manzarası, fotoğrafçılar için de güzel bir konusu...

62 ZOOM


www.cypruszoom.com

63


mekan

92 yıl önce bugün Yaşayan köy;

Melandra House HAMİDETOPCU

U

zun yıllar Kıbrıs’a başkentlik yapan ve adeta bir açık hava müzesini andıran binlerce yıllık kale kent Mağusa’dan başlayarak Karpaz’a doğru uzandığınız andan itibaren keşfe başlıyorsunuz. Tarihi dokusu, savaşın ve terkedilmişliğin izleri, altınla dokunmuş bir halıyı andıran sahilleri, restoran, cafe, eğlence ile alışveriş merkezleri, üniversite hayatının kazandırdığı canlılık Mağusa’dan başlayarak içine alıyor sizi. Her taşın altında bir hikaye, bir anı, bir özlem bulabileceğiniz şehirde ilk durak yerimiz Kıbrıs köy yaşantısını duvarlarının arasına hapseden Melandra House oluyor bu sayımızda. 19 yaşında genç bir delikanlı iken Kıbrıs’ta patlak veren acı olaylar ve Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında Baf’ın Melandra köyünde doğduğu, büyüdüğü evinden kaçarak Mağusa’ya yerleşmek zorunda kalıyor Mustafa Kıralp. İki bölgeli yaşama geçilen Kıbrıs’ta Kıralp, ailesi ile Mağusa’da yeni bir hayat kursa da yıllar evine, köyüne duyduğu özlemi dindirmeye yetmiyor. Barışın Ada'ya hiçbir zaman gelmeyeceğine inandığı noktada eşi Leyla Kıralp ve çocukları ile birlikte Melandra’da özlem duydukları evi Mağusa’da yeniden inşa etmeye karar verirler. Kıralp ailesinin 1982 yılında aldıkları proje kararı sonrasında başlattıkları çalışmalar bugün aslı 92 yıl öncesinde inşa edilen evlerine gece gündüz

64 ZOOM


AILESI, ASLI 92 YIL ÖNCE YAPILMIŞ EVLERINI MAĞUSA'DA YENIDEN INŞA ETTILER. ↘ KIRALP UNUTULAN ORTAK KIBRIS VE KÖY KÜLTÜRÜNÜN YENIDEN HATIRLATILMASI AMACIYLA INŞA EDILEN BINA BUGÜN KÜLTÜR EVI OLARAK HIZMET VERIYOR. www.cypruszoom.com

65


mekan

çalışarak 2010 yılında yeniden hayat vermeleriyle son buldu. ‘Bütün Kıbrıs’lı göçmenlerin anısına, özellikle gençlere unutulan ortak Kıbrıs ve köy kültürünün yeniden hatırlatılması amacıyla’ inşa edilen bina bugün Kültür evi olarak hizmet veriyor. Tipik ‘taştan konağı’ andıran bina içerisinde sergilenen günlük araç-gereçler, eşyalar, mobilyalar geçmişle günümüz arasında bir köprü görevi görürken, bugün düğün, nişan, doğumgünü organizasyonları ve arkadaş toplantılarına da ev sahipliği yapıyor. Börekleri, tatlıları, yemekleri ve sunumuyla Kıbrıs mutfağının değişik

MELANDRA HOUSE KÜLTÜR EVİ Ziyaret saatleri: 09.00 - 17.00 0533 861 9704 0533. 861 8164 +35 799 952 262

66 ZOOM

tatlarını bulabileceğiniz mekan özellikle Pazar günleri Kıbrıs köy kahvaltısı yapmak isteyenler için ideal... Melandra House’u inşa etmeye nasıl karar verdiniz? 1974 yılında yaşanan savaş sonrasında bölünen Kıbrıs’ın kuzeyinden güneyine, güneyinden kuzeyine başlayan göç sırasında ben 19 yaşında idim. Ailemle birlikte doğduğum evi, yurdu köyü terk etmek zorunda kalmıştık. Doğduğum köye, Melandra’daki evimize sürekli bir özlem içerisindeydim. Geriye dönmek için bir barış olmasını bekledik ama barış hiçbir zaman gerçekleşmedi.

Geri dönüşün imkânsız olduğunu anlayınca ailemle birlikte oturup özlem duyduğumuz evi birebir yapmaya karar verdik. İnşa kararını ne zaman aldınız? 1982-83 yılında evin inşaası için proje kararı alındı. gerekli araç gereçleri satın almaya başladık. Bir yandan da çöplüklere atılan taşları, çeşmeleri, gereksiz görülen eski eşyaları topluyorduk. Bunların tamamını yıllarca sanayi bölgesinde bulunan bir depoda muhafaza ettik. 2005 yılı sonlarında binanın inşaatına başladık ve 2010 yılında da zeminin açılışını yaptık.


Melandra Evi'nin sahibi Mustafa Kıralp

Mustafa Kıralp aynı zamanda bir mimar. Bir mimar olarak sanırım projeyi üstlenmek de size düştü... Evet mimarım ve projeyinin tasarımını da ben tamamladım. 1922 yılında inşa edilen orjinal evin planına eş ola rak projeyi hazırladım. Özellikle bahçe tasarımı ve düzenlemesinde eşim Leyla hanımın büyük görev üstlendi. Oğlumuzun da çalışmalarımıza katkısı büyüktü. Köyünüz Melandra’ya duyduğunuz özlem dışında binayı yapmanızdaki amaç ne idi peki? Duyulan özlem dışında evi yaptırırken 3 amacımız vardı. 1. Yeni nesile Kıbrıs ortak kültürünü ve köy

yaşantısını tanıtmak 2. Yurt dışından gelen yabancılara Kıbrıs ortak kültürünü ve köy yaşantısını tanıtmak 3. Kıbrıs adasında yaşayan Kıbrıslı Türklerin de varlıklı insanlar olduğunu kanıtlamak Binanın inşaası için herhangi bir katkı ya da destek alındı mı? Bu binayı inşa ederken AB fonlarına ekonomik yardım için sayısız başvuru yapmamıza ve proje sunmamıza rağmen ne yazık ki projemiz kabul görmedi. AB kurumlarından maddi ya da manevi en ufak bir destek alamadık. Aile fertlerimizden aldığımız desteklerle birlikte, bütün birikimlerimizi, alın terimizi dökerek binayı tamamladık. Bizlere yardım elini uzatan ve binanın

bulunduğu bölgeye elektrik altyapısı kurulmasını Türkiye Cumhuriyeti Yardım Heyeti sağlarken, binanın kültürel değerini vurgulayarak manevi anlamada bizi Turizm ve Planlama Dairesi proje sorumlusu Sayın Turgut Muslu teşvik etti. Sayın Muslu’nun büyük teşviki bu eserin ortaya çıkmasına neden oldu. İnşaa sırasında sizi en çok zorlayan ne oldu? Melandra House yığma bir bina olduğu için yap aşamasında en çok usta ve işçi bulmakta zorlandık. Melandra köyünde bulunan orjinal eviniz bugün ne durumdadır? Bugün Baf’ta bulunan Melandra ‘da

www.cypruszoom.com

67


haber

köyünde kimse yaşamadığı için ev tamamen yıkılmış durumdadır. Anne ve babanız 88 yıl aradan sonra Mağusa’da yeniden hayat verdiğiniz evlerini görebildi mi? Annem böyle büyük bir proje yapıldığını, bunun için çalıştığımızı biliyordu. Ancak açılış öncesi evi göremeden vefat etti. Binalara yeni eklemeler yapılacak mı? İnşaata son noktayı koyduk. Artık herhangi bir ekleme yapılmayacak. Sadece ufak tefek bazı eksiklikleri gidermek ve yarım kalan işleri tamamlamak için çalışıyoruz. Bugün müze olarak da hizmet veren Melandra House’a gödterilen ilgiden memnun musunuz? Kuzeyden de güneyden de gösterilen ilgi çok güzel. Güney’den otobüslerle veya bireysel olarak evi ziyaret edenler, bir yemek yiyerek yolculuklarına devam edenler var. Turistler de şehir turları sırasında evi ziyaret ediyor. Kıbrıs kültürünü tanımaya çalışıyor. Evde nasıl etkinlikler düzenleniyor? Melandra House’ta küçük köy düğünleri, kına geceleri, doğumgünü organizasyonları, aile yemekleri, arkadaş toplantıları gerçekleştiriliyor. En büyük amaçlarımızdan biri iki toplumlu etkinliklerin

68 ZOOM

gerçekleşmesi. Kıbrıs’a özgü etkinliklerin yer alması da gelecek planlarımızın içerisinde yer alıyor. Mekanı ziyaret edecek olan misafirlerimizin rezervasyon yapmalarını tercih ediyoruz. Ziyarete gelecek olan misxafirlerinize nasıl bir menü sunuyorsunuz peki? Menümüz Kıbrıs yemeklerinden oluşuyor. Hafta içi rezervasyon yapılarak gelinirse mantı (tatar böreği), el makarnası, pirohu, fırın kebabı gibi Kıbrıs’a özgü hamur işi ve yemekleri sunmamız mümkün. Özellikle Pazar günleri misafirlerimize köy kahvaltısı sunuyoruz. Kahvaltıda yine Kıbrıs’a özgü nor, hellim, kıyma böreği, pilavuna, zeytinli, hellim, zeytin, reçel çeşitleri, mevsim yeşillikleri gibi zengin bir menü sunuluyor. Mekanın kapasitesi, çalınan müziklerle ilgili bilgi alabilir miyiz? Örneğin yemekli bir düğünde yaklaşık 100-150 kişilik kapasitemiz vardır. Şayet düğün kokteyl olursa bu sayı 200-250’ye kadar çıkabilir. Geçen hafta yaklaşık 100 kişilik yemekli bir düğünümüz oldu. Kıbrıs’a özgü bir menü ile misafirlerimizi ağırladık. Müzik olarak yemekli misafirlerimize keman, kanun ve darbuka eşliğinde bir sunum yapabiliriz. Düğün ve kına gecelerinde ise misafirlerimizin isteklerini dikkate alıyoruz.


Harita içinde yer almak için Arayın.

0533 868 9581 Reklam ve Tanıtımlarınız İçin Arayın.

0533 825 7000 Restorancılar Birliği (RES-BiR)’nin resmi yayını Cuisine Traditional, yeni yayın hayatına başlıyor. Aylık olarak yayınlanacak dergi İngilizce-Türkçe olarak, iki dilde hazırlanacak. RES-BİR üyesi mekanların tanıtımı, mesleğin profesyonellerinden yazılar, meslek ile ilgili gelişmeler ve haberler yanında, ülkemizin tarihi ve kültürel mirası konu edilecek.

KIBRIS Haritası

- Ölçek: 1:250 0000 - Gerçek ebadlarında basılmış tek KIBRIS haritası. - 20 000 adet basılıp - Peryodik olarak dağıtılıyor - 2014 yılı güncel harita - Yeni yollar ve radarlar eklenmiştir - Haritalar turizm ofisleri, otel, cafe, restaurant, rent a carlar, taksiler ve tarihi ören yerlerdeki info noktalarına dağıtılmaktadır. - Harita üzerinde tüm yerleşim birimlerinin isimleri İngilizce-Türkçe-Rumca isimleri bulunmakta. - Kıbrıs’ta turiztin bilmesi gereken info bilgiler yer almaktadır.

ZOOM DERGİ GRUBU www.cypruszoom.com www.cypruszoommap.com


DeryaBeyatlı

M

Sihirli Masallar

asalların gerçeğe yaklaştığı, gerçeğin masalsı bir rüyaya dönüştüğü sihirli anlar vardır. Peri bacalarını karşına almış güneşin pembeleştirdiği yanardağ lavlarını seyrederken, gerçek dünyadan kopar bir peri masalının yumuşak kollarına bırakırsın kendini. Güneş en güzel bu şehirde batar, öyle diyor alalacele Ankara’da çantama attığım gezi rehberim. Gün batımı Güller Tepesinde bürünür en güzel haline diye anlatıyor sonra otelimizin romantik belboyu, elime minik bir Kapadokya haritası tutuştururken. Gün doğumunu da balondan izleyin abla diye ekliyor ardından, söz veriyorum pişman olmazsınız. Sırf bu keyif için Kapadokya’ya gelenler var. Gülümsüyorum, ben de o keyif için gelenlerdenim demiyorum, yaptığı işin tadına iyice varsın istiyorum. Sen öneriyorsan yaparız diye cevaplıyorum heyecanlı gözlerini. Keyfine diyecek yok. İnsanları mutlu etmek bazen öyle kolay ki... Gözlerimi kapatmış, huzurun sesini dinliyorum gölgelerin iyice uzadığı vadide. Zaman yüzyıllar öncesinde durmuş sanki. Milyonlarca yıl çalışmış, görkemli Erciyes’in püskürttüğü volkanları şekillendirmiş elleriyle birer birer. Eşsiz bir doğa harikası yaratmış sabırla, sonra çekilip gitmiş gibi zaman, bu ‘Güzel Atlar Ülkesi"nden1 . Dünya daha yavaş mı dönüyor ne, bu diyarda? Güneş havada asılı kalmış sanki, kımıldamıyor bir türlü. Son zamanlarda çılgın bir koşuşturmaya dönüşen hayatım mola almış benim, Ankara kapılarından geçince. Ritim rolantiyede iyice, kum tanecikleri tembelce süzülüyorlar kavanozun ince belinden. Günün son ışıklarının tadına varıyorum, pembeye çalan kayalar üzerindeki son tangosunu enfes

bir gösteriye dönüştürürken güneş. Emre Aydın sil gözünün yalnızlıklarını diyor fonda, itaat ediyorum. Bu huzuru hiç birşey bozmamalı, bozma diye haykırıyorum Emre’ye, usulca gitarını alıp gidiyor... Masallar anlatıyor rüzgar bana, şefkatle saçlarımı okşarken. Peri masalları mı bunlar diyorum. Evet diyor gülümseyerek, seversin sen masalları. Sonu güzel bitsin ama diyorum şımarıkça, bulduğum ilgiden pek bir memnun. Azarı işitiyorum hemen: ‘Sonundan korkmadan hiçbir şeyin tadını çıkaramayacak mısın sen? Anı yaşa.’ Tamam kızma, dinliyorum rüzgarcım, bana sevmeyi anlat diye şirinlik yapmaya çalışıyorum, işe yarıyor. Kadife sesiyle devam ediyor rüzgar peri masalıma. Tam da istediğim gibi, tam da sevdiğim gibi... Yıllar içinde güzel bir ilişkiye dönüşmüş bizimkisi. Birbirimizi tanımış, anlamışız iyice. Kavga, kalaba yok, yanlış anlaşılma yok, su gibi iletişimimiz, rahat, akıcı, huzurlu. Uzun zaman görüşmememiz pek birşey değiştirmiyor kendi masalımız içinde. Bıraktığımız yerden hemen devam ediyoruz hayata. Sorgusuz, sualsız, koşulsuz bir sevgi bu, sıcacık sarmalıyor hemen beni, tedavi ediyor. Kayıp bir zamanda, kayıp bir dünyaya yol alıyormuş gibi. Masalda yaşarmış gibi, masalı hayata taşırmış gibi. Dokunmadan geçen anlar hiç yokmuş, dün bugüne taşınmış, yarın silinmiş gibi... Arkası yarın diyor usulca iyi geceler öpücüğünü verirken rüzgar, unutma sabah saat 5.00’de randevumuz, günün ilk ışıkları ile. Çatık kaşlarından itirazımı sezinlediğini ve anında geri püskürteceğini hissediyorum, sesimi çıkartamıyorum hiç. Başka hiçbir şey beni o saatte yola düşürümez biliyorsun diyorum. Beni yarı yolda bırakmazsın sen biliyorum diyor hemen, şimdi masalın sonunu

da merak edersin, onu da biliyorum... İnsanın hayatında kendini bu derece tanıyan birinin olması öylesine güzel ki, öylesine doyurucu, rahatlatıcı. Bazen kelimeler dahi kullanmadan ortak bir anına gülümsüyorsun birlikte, bazen sadece ikinize ait bir espiriye gülüyorsun şaşkın bakışlar altında. Kalbim kırık, gelsene demek yetiyor, herşeyi bırakıp koşturması için sana, bu ayrıcalığını arsızca kullanıyorsun sonuna kadar. Hep onun kollarının sana iyi geleceğini bilerek. Bir balon sepetinde devam ediyoruz masalımızı yaşamaya. Gülen gözlerine bakmaya doyamıyorum O ciddiyetle öyküsüne bıraktığı yerden devam ederken. Yavaşca anlatıyor, bilgelikle. Balonun gürültüsünde boğuluyor kelimeleri. Duyamıyorum diye bağırıyorum, duymana gerek yok diyor, hisset beni, yüreğinde, ben hep oradayım. Balonumuz Kapadokya üzerinde 100 kadar diğer balon ile senkronize olmuş, yavaşça yükselip alçalırken, Güzel Atlar Ülkesinin büyüsü beni iyice sarhoş ediyor. Bu keyif hiç bitmesin diye diliyorum, rüzgar hemen ne dilediğine dikkat et diye uyarıyor beni, tüm ömrünü bir balonda geçirmek istemediğine eminim. Bazen çok gerçekçi bu çocuk canım! Bu romantizme bu gerçekçilik hiç gitmemiş, olmamışsın rüzgarcım sen diyorum, hiç olmamışsın, bence baştan başla. Bir sonraki hayatta diyor göz kırparak, benden kurtulacağını sanıyorsan yanılıyorsun... Vadiler uzuyor altımızda, bağlar bahçeler tek tük göz kırpıyor peri bacaları arasından. Doğanın muhteşemliğine bir kez daha saygı duyuyorum, sabah serinliğini olabildiğince içime çekerken. Hayat masala dönüşür, masal hayata bulanır. Bir kez daha mucizeler vuku bulur, peri bacalarının gölgesinde, rüzgar usul usul eser...

15 Haziran 2014 Göreme

1

70 ZOOM

Kapadokya Persçe'de Güzel Atlar Ülkesi anlamına geliyor.


haber

Yürüyüş yaparak

AKTIF YASA, ZINDE KAL

YAP ZİNDE KAL

YÜRÜYÜŞ

YÜRÜYÜŞÜN FAYDALARI

SPOR YAPMANIN İNSAN SAĞLIĞI İÇİN YARARLI OLDUĞUNU BİLMEYEN YOK. "YAPAMIYORUM" DİYORSANIZ DA "YÜRÜYÜŞ" TEK BAŞINA BİRÇOK DERDE DEVA.

Ö

zellikle metropol kentlerde yaşayanlar, yoğun iş trafiği, zamansızlık gibi gerekçelerle spor yapmıyor. Sırf bu yüzden onlarca sağlık sorunu hayatımızı tehtid ediyor. Siz de onlardan biri olabilir siniz, ancak sadece yürüyüşle, sağlıklı ve zinde bir vücuda sahip olabiliriz. Spor sağlığımız için önemli. Yürümek ise hepimizin hayatındaki en önemli fiziksel aktivitelerden biri. Günlük hayatımızda devamlı bir yerlere yürüyoruz ve spor yapmak için olmasa da spor aktivitelerinin

en eskisini farkında olmadan sürekli gerçekleştiriyoruz. Planlı ya da plansız aslında spor bir şekilde hayatımızın içinde. Peki, ‘daha planlı ve daha düzenli spor yapmaya zaman bulamıyorum’ derken, zaman geçtikçe vücudunuzun direncinin ne kadar düştüğünün ve oluşabilecek risklerin farkında mısınız? ‘Hiçbir şey yapamıyorsanız bile yürümekten asla vazgeçmeyin’ diyen uzmanlar, yürüyüşün faydalarına dikkat çekiyor.

- Kan dolaşımına yardımcı olurken, kalp-damar hastalıkları riskini azaltır. - Kalp kası dâhil, pek çok vücut kasını kuvvetlendirerek, kasların daha etkin çalışmalarını sağlar. - Kan basıncını düzenler. - Şişmanlık riskini azaltır. - Sindirimi kolaylaştırır. - Egzersiz sırasında ve sonrasında metabolizmayı uyarır. - Koordinasyona olumlu etki yapar. - Eklem ve kasların esnekliğini artırarak, bel ve boyun ağrılarını hafifletir. - Kemiklerin kuvvetlenmesine yardımcı olur. - Dayanıklılığı artırır. - Uykusuzluğu azaltır, rahatlamaya yardımcı olur. - Vücudun mutluluk hormonu olan endorfin salınımını sağlar. - Yaşlanma sürecini geciktirerek, genç görünüm sağlar.

www.cypruszoom.com

71


haber

DAHA AZ UYUMAK

MÜMKÜNMÜ

72 ZOOM


HAYATIMIZIN YAKLAŞIK ÜÇTE BİRİNİ UYUYARAK GEÇİRİYORUZ. GERÇEKTEN BU KADAR UZUN SÜRE UYUMAK ZORUNDA MIYIZ? ÇEVREMİZDE SEYREK DE OLSA ÇOK DAHA KISA SÜRE UYUYANLARA DA RASTLIYORUZ. PEKİ UYKUMUZU KISALTMAK MÜMKÜN MÜ?

U

zun uyuyanlar, çalışmak için daha çok zamana ihtiyacı olanlar, çoğunlukla uyku sürelerini kısaltmak arzusunda. Ancak, uyku süresini belli bir oranın ötesinde kısaltmak mümkün değil. Yapılan deneyler gösteriyor ki az uykuyla yetinmek sağlığımızı bozuyor. Uykuyu yeterince uyumamak başta hafıza ve öğrenme kapasitemizi kötü etkiliyor, vücudumuzu hastalıklara daha açık hale getiriyor. Uykunun, yemek yemek, su içmek ve nefes almak gibi vücudumuz için vazgeçilmez bir zorunluluk olduğunu vurgulayan Türk Uyku Tıbbı Derneği (TUTD) Başkanı Prof.Dr. Murat Aksu’nun verdiği bilgiye göre uyku süreleri genetik faktörlerin etkisiyle kişiden kişiye değişmekle birlikte bu süre 4 - 11 saat arasında farklılık gösteriyor. Genetik geçişin varlığını gösteren en iyi kanıt ise tek yumurta ikizlerinin uyku sürelerinin birbirlerinin tamamen aynı olması. Sağlıklı olmanını ön koşulu; uyku Doğuştan itibaren belirlenmiş olan bu süreyi belli limitler dışında değiştirmenin mümkün olmadığını belirten Prof. Dr. Aksu, şunları söylüyor: “Uyku, hayatımızda feragat edilmemesi gereken bir dönemdir. Sağlıklı olmanın ön koşullarından biri sağlıklı uyumaktır. Bu nedenle bebeklikten itibaren uyku hiçbir yaşta boşa geçirilen bir dönem olarak görülmemelidir. Uyku süresini kısaltmak zorunda kaldığımızda uyku yoksunluğu sonucu

görülen istenmeyen belirtilerle karşılaşmaktayız. Yetersiz uykunun kısa vadedeki en belirgin sonucu, hafızamızın ve öğrenme kapasitemizin kötü etkilenmesi, öğrenme güçlüğü çekilmesi ve hastalıklara daha açık hale gelinmesidir. Üniversite öğrencileri ile yapılan bir çalışmada, kısa bir zaman diliminde uyku süresinin kısaltılması mümkün olmamış, deneklerde ertesi gün yorgunluk, halsizlik, konsantrasyon güçlüğü ve hafıza bozuklukları gibi şikayetler saptanmış. Deneye katılanlar, uygunsuz zamanlarda uyku ihtiyaçlarına yenilip, uyuya kalmışlardır. Kısacası uykudan feragat edip daha iyi öğrenemezsiniz. Kalıcı belleğin oluşması için uyku şart.” Uykusuz kalmanın sonuçları ; zamanı bilememe, hayal görme, kekeleme... Uyku, yemek yemek, su içmek, nefes almak gibi organizma için vazgeçilmez bir zorunluluk. Aç ve susuz yaşamak nasıl mümkün değilse, uyumadan da yaşamak mümkün değil. Kişilerin uzun süre uykusuz bırakıldığı deneylerin genellikle 3 - 4 gün sürebildiğine , istem dışı olarak kısa süreli olarak uyuya kaldıklarını söyleyen Prof. Dr. Murat Aksu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Uykusuz geçen süre uzadığında uyku ataklarının daha sık ve uzun süreli olduğu görülmektedir. Uyku yoksunluğu deneylerinde, 3 gün sonunda gerginlik, sinirlilik, zamanı bilememe, hayal görme, kekeleme, konuşulanları anlayamama gibi belirtiler ortaya çıkmaktadır. Daha sonra ellerde titreme,

vücutta yanma ve ağrılar, görme bozuklukları olmaktadır. Bugüne kadar insanlarda yapılabilmiş, en uzun süreli uykusuzluk deneyi 11 gün ile Amerikalı bir üniversite öğrencisinde gerçekleştirilmiştir. Denek olan öğrenci, gerçekle ilişkisinin bozulduğu görüldükten sonra, psikoza benzer bir klinik tabloya girerken uykusuzluk deneyi sonlandırılmıştır. Benzeri hayvan deneyleri ise türlere göre değişik süreler sonunda ölümle sonuçlanmıştır.” Türk toplumunun yüzde 75’i sekiz saat uyuyor Türkiye’de yapılan araştırmalarda, toplumun büyük çoğunluğunun yaklaşık yüzde 75’nin 7 - 8 saat süreyle uyuma alışkanlığına sahip olduğunun ortaya çıktığını anlatan Prof. Dr.Murat Aksu, şu bilgileri veriyor: “Napoleon, Churchil gibi pek çok ünlünün kısa uyku süreleriyle bilinmektedir. Ama kısa bir süre uyuduğu halde ertesi gün fonksiyonlarında değişiklik olmayanların sayısı çok fazla değildir. Türkiye’de, toplumun sadece yüzde 10’unun, 6 saatin altında bir uyku ile hayatını sürdürdüğünü bilinmektedir. Kısa uyuyanlardan bahsederken hafta içi 6 saat uyuyup , hafta sonunda uyku sürelerini 8 - 10 saate uzatarak uykularını telafi edenleri değerlendirme dışında bırakmak gerekir. 8 saatten daha uzun süre uyuyanlara, kısa süre uyuyanlara oranla toplumda biraz daha sık rastlanmakta, bunların oranı yüzde 15’e kadar yükselmektedir.”

www.cypruszoom.com

73


Serdar Ortaç Evlilik sonrası İlk konserine Damatlıkla çıktı

74 ZOOM ZOOM

M

erit Crystal Cove Hotel’de geçtiğimiz ay içinde sahneye çıkan Serdar Ortaç, evlilik sonrası ilk konserini verdi. Sahneye damatlığı andıran bir smokinle çıkan ve ‘‘işim olmaz’’ parçası ile hareketli bir giriş yapan Serdar Ortaç, evliliğin çok güzel bir şey olduğunu belirterek , ‘’Hayatınızın aşkınızı bulduktan sonra benim gibi 44 sene beklemeyin’’ dedi. Hep kendisine, ‘’Bir gün gelecek ve aşk beni bulacak’’ dediğini hatırlatan Ortaç, ‘’Sonunda Chloe çıktı karşıma." dedi. Hotel misafirlerinin Serdar Ortaç’a ilgisi fazlaydı. Misafirler, Ortaç’ın her şarkısını eşlik ettiler. Temponun bir an olsun düşmediği gecede, Ortaç’ın dansçıları geceyi daha da hareketlendirdi. ‘’Dünyaya bir kez geliyoruz’’ diyen Serdar Ortaç, tüm Crystal Cove misafirlerini ayağa kaldırdı ve dans ettirdi. Bulgar göçmeni olan bir dansçısının hayalini de yerine getiren Ortaç, Ankara havası seslendirerek dansçına Ankara havası oynattı.


Yaza Düğünlü karşılama

A

hmet Ekinci ve Nezaket Dolmacı geçtiğimiz ay içinde bekarlığa veda edenler arasındaydı. Merit Park Hotel'de dünya evine giren çifti bu özel gününde sevenleri yanlız bırakmadı. Tebrik için uzun kuruklar oluşturan davetliler, çiftin 2 yıllık beraberliklerini evlilikle sonlandırdıkları düğününe tanıklık ettiler. Gün batımında kıyılan nikah güzel görüntülere sahne oldu..

www.cypruszoom.com

75


haber

FAZLA YAĞ DA AŞIRI SPOR DA SPERM DÜŞMANI!

E

rkeklerde sperm üretimi ve kalitesi yaşa bağlı olarak her geçen yıl azalıyor. Bunun yanı sıra iş stresi, sağlıksız beslenme gibi faktörler de sperm kalitesini önemli ölçüde etkileyerek yeterli ve kaliteli sperm üretilmemesine sebep oluyor. Sperm sayısında ve kalitesinde belirgin azalmaya neden olan bir diğer faktör, erkeklerin spor yaparken kas gelişimi için kullandıkları destek ürünler. Anabolik steroidler olarak bilinen bu ürünleri kullanan erkeklerin normal yollarla çocuk sahibi olma oranlarında belirgin düşüş görüldüğü belirtiliyor. Erkeklerde sperm üretimi ve sperm kalitesinin her geçen yıl daha da azalmasıyla birlikte yardımcı üreme yöntemlerinden faydalanarak çocuk sahibi olan çift sayısının da bununla orantılı olarak artış gösterdiği belirtiliyor. Eurofertil Tüp Bebek Merkezi’nden üroloji uzmanı Dr. Alper Eroğlu, son 10 yıl içinde kısırlık oranlarının belirgin olarak arttığını, erkek faktörünün de bunda yüzde 40 - 50 oranında rol oynadığını vurguluyor. Uzmanımız, sperm üretimi ve kalitesindeki kötüye gidişin altında bir çok faktörün rol oynadığını ifade ediyor. Vücut yağ oranımızın yüksek olması kan testosteron seviyesinde düşüşe neden olur. Çünkü testosteron hormonu yağ hücrelerinde aromatize olarak kadınlık hormonu olan östrojene dönüşebilmektedir. Düzenli olarak spor yapan erkeklerde kas kitlesinde artış ve yağ oranındaki azalmayla beraber kan testosteron seviyelerinde doğal yolla salgılanan testosteron hormonu artış gösterir. Ayrıca mutluluk hormonu olarak bilinen beta-endorfin ve dopamin hormonları spor yapmakla artar ve bu da kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlar. Ancak ağır spor dallarıyla uğraşan erkeklerde (günde 13 kilometrenin üzerinde koşan maratoncular, halterciler, profesyonel sporcular vs.) testosteron hormonu düzeyi, sperm üretimi ve kalitesinde gözle görülür bir düşüş saptanmış.

76 ZOOM

Dışarıdan testosteron takviyesi almayın! Uzmanlara göre, testosteron hormonunun doğal olmayan yollarla vücuda dışarıdan alınması doğru değil. Bir çok spor dalında kullanılan an anabolik steroidler kan testosteron seviyelerinde normalin üstünde artışa neden oluyor ve başlangıçta cinsel fonksiyonlarda belirgin performans artışı gözleniyor. Ancak orta ve uzun vadede doğal yollarla vücudun salgılamış olduğu testosteron düzeyi normalin çok altına düşerek testis hacimleri zamanla azalıyor. Sperm üretimi ise bu durumdan çok daha ağır etkilenerek, bu ilaçların kesilmesinden ancak 4 - 6 ay sonra sperm üretimi başlıyor. Anabolik steroid kullanan erkek sporcuların sperm sayılarında ve sperm kalitelerinde belirgin bir azalma olduğu ve bu erkeklerin normal yollarla çocuk sahibi olma oranlarında belirgin düşüş görüldüğü belirtiliyor. Sperm sayısını ve kalitesini artıran vitaminler Zayıflamak için daha düşük kalorili beslenmek ve öğün sayısını azaltmanın en sık yapılan hatalar, metabolizma hızını artırmak ve yağ yakımını hızlandırmak için gün içinde çalışma temponuza göre 4- 6 öğün tüketip, mutlaka dengeli beslenip gerekiyor. Özellikle sperm üretimi için de gerekli olan ve vücudumuzda sentezlenmeyip dışarıdan besin olarak alınması gereken esansiyel aminoasitlerin uygun dozlarda alınması önemli: Vitamin-mineral desteği ve bazı antioksidan ajanların kullanılması spor performansımızı artırmakla kalmaz; üreme kapasitemize de olumlu katkılar sağlar. Özellikle A, C, E, B12 vitaminleri, Ko-Enzim Q10, Asetil-L-Karnitin, likopen, folik asit, çinko ve selenyum içeren ürünlerin uygun dozlarda, uzun süre ve düzenli kullanımında sperm sayısı ve kalitesinde belirgin artışlar olduğu rapor edilmiş.


IŞ STRESI, SAĞLIKSIZ BESLENME SPERM SAYISINDA VE KALITESINDE BELIRGIN AZALMAYA NEDEN OLUYOR. BIR DIĞER FAKTÖR ISE ERKEKLERIN SPOR YAPARKEN ANABOLIK STEROIDLER OLARAK BILINEN KAS GELIŞIMI IÇIN KULLANDIKLARI DESTEK ÜRÜNLER.

www.cypruszoom.com

77


haber

Omni Diyeti’nin gizli gücü:

O

mni Diyeti, hastalıklarla mücadele eden taze sebze, meyve türü gıdalarla beyni uyanık tutup kasların ve organların yüksek kondisyonda çalışmasını sağlayan yüksek kaliteli proteinleri birleştiren basit bir beslenme planı. Omni Diyeti ciddi miktarda kilo vermeyi sağlarken tüm vücut sağlığına baştan aşağı katkıda bulunuyor. Beslenme düzeninden egzersize ve psikolojik motivasyona kadar pek çok unsuru içeren diyet programı bitki ve baharatların gizli gücünden de faydalanıyor. Amerikalı beslenme ve sağlık uzmanı Tana Amen’ın, New York Times’ın en çok satanlar listesinde yer alan ve Pena Yayınları’ndan çıkan “Omni Diyeti” adlı kitabı iki haftada 5 buçuk kilo verdiren bir beslenme planı öneriyor. Basit, bilime sayalı, bitkisel besinler ile yüksek kaliteli proteinlerin ideal oranından oluşan Omni Diyeti’nde Tana Amen’ın geliştirdiği diyet planına göre yüzde 70 meyve, sebze ve yüzde

30 protein tüketerek enerjiyi yükseltmek, hastalık riskini düşürmek, beyin ve hormon fonksiyonları düzenlemek, kilo vermek ve vücuda tamamen sağlık kazandırmak mümkün. Ancak Omni

Mutfak için birkaç ipucu Bitki ve baharatların gücünü harika tatlarına bağlayan ve yemeklerde bolca kullanılmasını öneren Tana Amen yemekleri tatlandıracak bazı ipuçları da veriyor ve “Bunları sadece başlangıç noktası olarak kullanın. Yaratıcı olun ve en sevdiğiniz tatları bulun” diyor. - Smoothie’lere tarçın, küçük hindistancevizi, kakao, vanilya, kakule veya nane ekleyin. - Salatalara fesleğen, frenk soğanı ve kişniş gibi taze doğranmış otlar koyun. - Lezzetli ezme soslar yapmak için sarımsak, taze ot, kabuklu yemiş ve zeytin yağını

78 ZOOM

karıştırın. - Çorba ve güvece ot ve baharat ekleyin. - Izgara et ve balık üzerine taze doğranmış otlar serpiştirin. - Izgara sebzeleri terbiyelemek için çeşitli baharatları karıştırın. - Et ve tavuk marinesi yapmak için farklı ot ve baharatları bira zeytinyağı ve limon suyu ile karıştırın. - Şaşırtıcı bir lezzet karışımı için meyve salatasına taze nane ekleyin. - Serinletici bir yaz içeceği için sodaya taze zencefil ve ezilmiş üzümsü meyve ekleyin.

Diyeti’nin kullandığı bazı gizli silahlar da var. Bunların başında da bitki ve baharatlar geliyor. Tana Amen, bitki ve baharatların yemeklere kattığı lezzetin yanı sıra sağlık açısından da faydalarını sıralıyor ve Omni Diyeti’nin vazgeçilmez unsuru olduğunu vurguluyor. Hem sağlıklı hem leziz Bitki ve baharatlar hastalıkla savaşta en güçlü sağlık destekçisi yiyecekler arasındadır ve öğünlerinize lezzet katarlar. Bitki ve baharatlar hem besin hem tat sağlar, sağlık ve lezzeti dengeler. Bitki ve baharatlardan yapılan doğal tedaviler zamanın başından beri kullanılmıştır. Pişirmede kullandığımız soslar, atalarımızın tedavi ve rahatlama amacıyla kullandıkları aynı bitkilerden gelir. Bitkisel tedaviler iyileştiriciliğini bitki ve baharatlardaki vücuda faydalı besinlerden almaktadır. Çoğu bitki ve baharat birçok biçimde işe yarar, örneğin tek bir bitki anti enflamatuar, anti bakteriyel ve antiseptik olabilir. Reçeteli ilaçlar genelde tek bir sorunu tedavi etmek için oluşturulurlar ve sadece tek yönlü çalışırlar.


haber

AĞIZ VE

DiŞ

SAĞLIĞI İLE İLGİLİ

10

YANLIŞ BİLGİ

B

dığına dikkat çeken Hospitadent Özbölük, “Ağız ve diş hastalıklarında meydana gelen bozukluklar; beslenme, çiğneme problemleri, tat alma, gülme, kahkaha atma, uyku ve konuşma gibi fonksiyonel işlevleri negatif yönde etkileyebilmekte. Bunlara bağlı olarak da sosyal ilişkilerde zayıflama, utangaçlık, özgüven kaybı, anksiyete ve depresyon gibi psikososyal sonuçlar ortaya çıkabilmektedir” diyor. Uzmanımız ağız ve diş sağlığı ile ilgili doğru sanılan 10 yanlışı sıralıyor:

irçok hastalığın ağız ve diş sağlığına gereken özenin gösterilmemesinden kaynaklandığını ve halk arasında diş sağlığı ile ilgili pek çok yanlış uygulama ve tedbirin doğru sanıldığını belirten Hospitadent Hastanesi‘nden Doktor Selçuk Özbölük, yalnızca “diş ağrısı” olarak adlandırılan belirtilerin bile temelde bazı önemli tıbbi ve psikolojik sorunların habercisi olabileceğini söylüyor. Ağız ve diş sağlığı konusunda yeterince bilinç oluşma1- Sert diş fırçası kullanmak dişleri bembeyaz yapar Yanlış! Çünkü önemli olan fırçanın sertliği değil, fırçalama tekniğidir. Diş fırçası, sentetik kıldan yapılma olmalıdır.

2- Hamilikte diş kaybı olması çok normaldir, anne adayları diş kaybı yaşayabilir Yanlış! Ağız bakımlarını doğru ve düzenli yapan bir anne adayı için böyle bir durum söz konusu değildir. yapılma olmalıdır.

6- Bir kez diş taşı temizliği yaptırdıktan sonra her zaman yaptırmak gerekir Yanlış! Diş taşı temizliğinde diş yüzeyine ait olmayan maddeler (plak, diş taşı) temizlenir. Yani diş taşı temizliği yapılmış ya da yapılmamış olsun ağız ve diş bakımı yapılmadığı sürece diş taşlarının oluşumu kaçınılmaz.

3- Hamilelikte diş tedavisi yaptırmak bebek için sakıncalıdır Yanlış! Hamileliğin her döneminde aciliyet gerektiren diş tedavileri yapılabilir.

4- Çoçuk dişleri iğne ile çekilirse bir daha çıkmaz Yanlış! Burada önemli olan hangi dişin çekildiğidir, dişin iğne ya da başka bir şey ile çekilmesinin önemi yoktur.

8- Dişleri fırçalarken diş etlerinin kanaması normaldir Yanlış! Diş eti iltihabının en önemli belirtisidir. Vakit kaybetmeden diş hekimine başvurulması gerekmektedir. 7- Çapraşık dişler ancak küçük yaşlarda düzelebilir Yanlış! Çapraşık dişler her yaşta düzgün hale getirilebilir. Tel tedavisi her yaştan kişiye uygulanır.

9- Ağrıyan dişe aspirin koymak gerekir Yanlış! Dişin üzerine konulan aspirin ağrınızı dindirmediği gibi, ıstırabınızı da arttırır. Çünkü diş etinizde yara açar.

5- Süt dişlerinin yerine daha sonra kalıcı dişler geleceğinden süt dişlerinin önemi yoktur Yanlış! Süt dişleri kapladıkları alanla kendilerinin yerine gelecek olan kalıcı dişler için yer tutmaktadır. Bu nedenlerle süt dişleri çok önemlidir.iğne ya da başka bir şey ile çekilmesinin önemi yoktur.

10- Ağız kokusu herkeste olur Yanlış! Diş çürükleri, diş eti hastalıkları, sindirim sistemi ile ilgili rahatsızlıklar, bademcik iltihaplanmaları sonucu meydana gelebilir.

www.cypruszoom.com

79


haber

E

Tehlikeli Serinlik

KLIMA başlayan belirtiler, akşama doğru şiddetlenir ve gece eve döndükten sonra devam eder. Hastaların çoğu ortamdan uzaklaşınca 24-48 saat içinde tamamen düzelir.

vde, ofiste, otomobilde ve kamuya açık birçok alanda kullanılan klimalar, sunduğu konforun yanı sıra ölümcül riskleri de beraberinde taşıyor. Özellikle ev tipi split klimaların ortamdaki havayı kullandığına dikkat çeken TOBB ETÜ Hastanesi göğüs hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Numan Numanoğlu, ortam dışından temiz hava taşıyan klimaların tercih edilmesi gerektiğini söylüyor.

Eğer klima ve nemlendiricilerin yaydığı alerjenlere bağlı bu durum uzun süre devam ederse, akciğer hastalığı kronikleşebilir. LEJYONER HASTALIĞI Hastalığın grip benzeri tabloyla karakterli Pontiac ateşi ve ciddi zatürreyle seyreden iki formu vardır.

Ev tipi split klimaların, mekandaki havayı alıp sıcaklığını düşürerek tekrar ortama verdiğini belirtilirken “Bu tip klimalar dışarıdan temiz hava almaz. Dışarıdan temiz hava alan bazı modelleri vardır ve tüketicilerin bunları tercih etmesi sağlıklı olur” deniyor. BAKTERİ VE KÜF TAŞIR Merkezi klimalar, çoklu mekanlardaki ortamlardan emilen havanın merkez ünitede ısısının ve neminin değiştirilerek kanallar vasıtasıyla tekrar ortama gönderilmesi veya merkezde soğutulan suyun mekanlardaki ünitelere gönderilerek orada ısısını bıraktıktan sonra soğutma kulelerinde tekrar soğutulması prensibiyle çalışırlar. Bu tarz ürünlerde kanallar boyunca, üfleme ağızlarındaki filtrelerde ve suyun açıkta soğutulduğu bölgelerde nemlenme ve açık ortama maruz kalınma gibi sebeplerle bakteri, küf vs. gibi istenmeyen ajanların ortama taşınması muhtemeldir. Ayrıca plazma filtrasyon sistemine sahip klimalarda, yüksek gerilim yardımıyla sigara, kötü koku, bazı bakteriler gibi istenmeyen ajanları parçalayarak havanın temizlenmesi sağlanmaktadır. Bireysel klimalar, ortam havasını soğutmak üzere emerlerken havanın içindeki nemi de alarak dışarı bir ortama tahliye ederler. Fazla nem alınması bazı rahatsızlıkları tetikleyebilir. Yeni nesil bireysel klimalarda nem oranını konfor şartlarında tutmak için gerektiğinde soğutma gücünü ayarlayan fonksiyonlar vardır. SAĞLIKLI OLAN BURUN SOLUNUMU Klimanın üflediği soğuk hava ile burun içinde konka adını verdiğimiz yapılar şişerler ve burun tıkanıklığına yol açarlar. Sağlık için ideal olan burun solunumu yerine ağız solunumu yapmak çeşitli boğaz ve alt solunum yolu problemlerine yol açabilir. YÜZ FELCİNE NEDEN OLABİLİR Alerjik nezleli ve astımlı hastalar klimalı ortama girdiklerinde, yani ani ısı ve nem değişimine maruz kaldıklarında, hasta olmayan bireylere oranla daha fazla burun tıkanıklığı, burun akın-

80 ZOOM

Bu hastalık ilk kez,1976 senesinde Pensilvanya lejyonerlerinin yaptıkları bir toplantıda bulunan kişilerde görülmüş ve toplantı salonundaki havalandırma sisteminden kaynaklandığı anlaşılmıştır.

tısı veya gözlerde yanma ve kaşıntı gibi belirtiler gösterebilirler. Kronik sinüzitli hastalarda da benzer mekanizmalarla belirtilerde artma görülebilir. Klima havasına direkt maruz kalan kişilerde; yüz felci, kas tutulması ve ağrılar oluşabilir. KLİMA ATEŞİ Hastalık, mikroplarla kirlenmiş klima veya nemlendirme sistemlerine maruz kalındıktan birkaç saat sonra başlar. Belirtilerin ortaya çıkması 12 saati de bulabilir. Şikayetler genellikle hafta başında veya tatil dönüş günlerinde görülür. Uzun bir süre kullanılmayan klimalar ilk çalıştığında su depoları ya da filtrelerinde aşırı çoğalan alerjenler nedeniyle belirtiler daha fazladır. Hastalarda ateş, titreme, kas ve eklem ağrıları, yorgunluk, halsizlik gibi gribi hatırlatan şikayetler vardır. İşyerine geldikten birkaç saat sonra

ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER • Klima alırken dışarıdan aldığı temiz havayı ortama taşıyanlar tercih edilmelidir. • Havanın doğrudan vücudunuza gelmemesi için klimaların ayarlanabilen kanatçıklarından yararlanabilirsiniz. • Klimaların her yıl teknik ve dezenfeksiyon bakımı yapılmalıdır. • Klimaların iç ünitelerinde bulunan

Hastalığa neden olan, Legionella Pneumophilia denen bir bakteridir. Bu bakteri, klimaların filtre sistemlerinde, uygun nem ve ısıda kolonize olmakta ve buradan ortam havasına dağılmaktadır. Sıklıkla otel ve hastanelerden kaynaklanan salgınlar yapar, ancak tek tek vakalar da nadir değildir. İnsandan insana bulaştığı görülmemiştir. Dolayısıyla, büyük otel ve iş yerlerinde çalışanlar, havalandırma işçileri ve sağlık personeli riskli gruplardır. Bakteri; şeker hastaları, alkolikler, yaşlılar ve bebekler, kortizon tedavisi altında olanlar, kemoterapi görenler, böbrek yetersizliği ve kronik akciğer hastalıklarına sahip kişilerde ve sigara içenlerde daha kolay hastalık oluşturur. Hastalarda, yaygın kas ağrıları, baş ağrısı, halsizlik, ateş, huzursuzluk vardır. İlk iki günde yoğun olmak üzere kuru öksürük görülür. Bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı gibi sindirim sistemi bulguları olabilir. Hastaların yüzde 20’sinde sinir sistemi bulguları, ajitasyon, konsantrasyon bozuklukları hatta koma görülebilir. Bu yakınmalarla başka kliniklerde tedavi edilen hastalarda akciğer filmi çekilince pnomoni tanısı konur. Uygun zamanda ve dozda kullanılan antibiyotiklerle hastalığın iyileşmesi tamdır.

filtrelerin sık sık temizlenmesi gerekir. Ev ve bazı kullanım alanlarında ilkbahar ve sonbahar aylarında yılda 2 defa olmak üzere; ofis ve işyerleri gibi kalabalık ortamlarda ise 3 ayda bir filtrelerin temizlenmesi veya değiştirilmesi gerekir. • Toplu taşıma araçları ve otomobillerde dışarıdan temiz hava alınan seçenek tercih edilmeli, aynı havanın aracın içinde kullanılmaması gereklidir.


sanemkoc1@windowslive.com

Sanem Koç

HAYAT FESTİVAL OLSA

H

a v a l a r ısınmaya başladıkça eğlence dönemi de başlıyor paralelinde. Festivaller, şenlikler, konserler, eğlence, dans ve mutlu insan toplulukları bir araya geliyor. İnsan böyle ortamlara girince, büyüsüne kapılıyor. Mutluluk bir virüs gibi etrafa yayılıyor ve size de bulaşıyor. Dünyanın dertleri bir yana siz başka bir yana, yollar ayrılıyor kısa bir süreliğine de olsa. Özellikle de üniversitelerin düzenlediği eğlencelere katılmak farklı bir tat veriyor. Farklı renkler, farklı kültürler aynı ortamda, Gökkuşağı misali gibi bir arada, aynı havayı soluyor. Ne ilginç ki, hayat tiyatro sahnesi gibi farklı oyunlarını sergiliyor aynı anda. Bir yanda, dünyanın başka köşelerinde ülkesiz ve geleceksiz kalan, savaş ekonomisi kurbanları insanlar, diğer yanda eğlence sektörünün birleştirici etkisi altına girmiş insanlar. Ve, müziğin konuşmayı ve duymayı zorlaştıracak kadar yüksek olduğu ortamda, insan kendi dünyasına çekiliyor ve düşünmeye başlıyor. Acaba insanlara seçme şansı verilse, hangi ortamda olmak isterlerdi. Müziğin güzel nameleri dünyaya hakim olsa, hayat nasıl olurdu insanoğlu için. Bir kitapta okumuştum; savaş ekonomi-

sinin en büyük rakibi eğlence sektörü olur diye. Çok etkilenmiştim bu sözden. Evet, eğlencenin insanlar üzerinde birleştirici bir özeliği var. İnsan neşeli bir ortamda, mutluyken, karşısındakinin kimlik bilgilerine kafa yormuyor. Mevlana misali kim olursan gel diyor. Hatta, insanlar savaş ortamından bile eğlence ortamı yaratabiliyor. “Savaş turizmi” diye bir kavram var artık. Bu konuyla ilgili haberi okuduktan sonra, kendimizi çok aşmış gördüm açıkçası. Pireden su çıkarmak gibi, savaş ortamlarını bile eğlence ve heyecan ortamlarına çevirmeyi de başardık ya. Hem de üstüne yüklü bir para ödeyerek. Tabi, bu yeni yeni popülerleşmeye başlamış kavramı biraz açmak gerek. Ölümün kol gezdiği, savaş ve çatışma olan, tehlikeli ülkelere gitmeyi çok heyecanlı bulan bazı zengin insanlar için acenteler kurulmuş.

Zenginler için diyorum çünkü turlar biraz pahalı. Mesela Bağdat’a gitmek 40 bin dolar. Financial Times’ın haberine göre bu pahalı turlara rağbet giderek artıyormuş. İnsan bu haberi okuyunca ilk olarak ne düşüneceğini bilemiyor doğrusu. Eğlence ve heyecana duyulan açlığın sınırı yok gibi geliyor. Zevkler ve renkler kişiden kişiye göre değiştiği için tartışılmaz doğal olarak. Konu insan olunca yaşayarak öğreniyoruz bir çok şeyi. İnsanın kendi içinde geçerli bu. Yaşamadan aynada neyi aksettireceğini bile bilemiyor insan bazen. Tam bir pandora kutusu. Yukarıda bahsettiğim haberi baz alırsak, acaba diyorum tatmin olur muyduk yalnızca eğlence sektörü hakim olsa dünyaya, yoksa bir sorun çıkarmak için uğraşır mıydık. Sorular sordukça, bilinmezlik çemberi biraz daha genişliyor ne yazık ki... Belki bir gün seçim şansımız olur dünya düzeniyle ilgili. Yalnızca neşe olsun, müzik ve dans olsun deriz. Ve savaş ekonomisi yerine, eğlence sektörünün hakim olması için oy kullanırız hep beraber. Tabi, masumiyet sınırlarını fazla aşmadan. Kim bilir...

www.cypruszoom.com

81


Durmak yok, Eğlenceye devam

Y

ıl boyunca eğlencenin nabzını en tutan Merit Lefkoşa Hotel&Casino, konuklarından gelen yoğun istek üzerine, geçtiğimiz ay Petro-RulaPanço’yu bir kez daha sahnesinde ağırladı. Yunan müziğinin Türkiye’deki dauyenlerinden olan Petro-Rula, Nukhet Duru, Sezen Aksu, Ajda Pekkan gibi bir çok starla sahne alan oğulları Panço ile çok özel bir geceye imza attı. Sanatçılar, Yunanca ve Türkçe parçalar eşliğinde başladıkları gecede Kasapiko, Sirtaki ve Zeybekiko'ya uzanan bir program yaptı. Panço’nun gece sonunda yaptığı Zeybekiko dans show hafızlara kazındı. Hep bir ağızdan söylenen Türkçe ve Rumca parçalar geceye damgasını vurdu. Misafirler yaklaşık 3 saat boyunca yerlerine oturmadılar. Konuklar arasındakı Rum tarafının ünlü isimlerinden İliana Garmbi’nin sahnede seslendirdiği Kazantzides isimli parça dinleyenleri mest etti.

82 ZOOM


En güzel 'Yaza Merhaba partisi"

M

erit Lefkoşa Casino’nun her yıl düzenlediği geleneksel 'Yaza merhaba partisi' bu yıl da eğlence ve coşku ile kutlandı. Tüm personelin ailesi ve sevdikleri ile katıldığı unutulmaz gecede casino yönetcileri de personelini yalnız bırakmadı.

The Doors Bar’da salı ve perşembe geceleri gerçekleşen partide Bora Öztoprak-Kaan Öztürk ve Equip Grubu coşkulu şarkıları ile herkesi eğlendirdi. Düzenlenen hediye çekilişinde ise her yıl olduğu gibi bu yıl da tüm personele değerli hediyeler verildi.

www.cypruszoom.com

83


Ebru Gündeş Coşkusu

M

erit Park Arena’da 2014 yazının ilk açık hava konseri ni veren Ebru Gündeş, muhteşem sesi ile konuklarını büyüledi. Konsere Turuncu straplez tulumu ile çıkan sanatçı, bildik performansı ile alkış topladı...

3 muhteşem ses Kıbrıs’ta Buluştu

M

erit Park Hotel Letafet Bar’da sahneye çıkan Sibel Tüzün, kırmızı mini bir elbise ile seyircilerin karşısına çıktı. Elbisesiyle uyumlu olarak “Kırmızı” isimli şarkısı ile performansına başlayan Tüzün, Konserine eski pop şarkıları ile devam eden

84 ZOOM

Sibel Tüzün, sosyal medyada paylaştığı selfie’yi de Merit Park Letafet Bar misafirleri ile çektirmeyi ihmal etmedi. Sibel Tüzün’ü dinlemeye gelenler arasında Merit Park Letafet Bar sık sık konser veren şarkıcı Soner Olgun ve eşi Özlem Olgun da vardı.


Letafet Bar’ın yazlık mekanının açılışında, Soner Olgun’un doğum günü, misafirlerin doğum günleri ve evlilik yıldönümlerinin yanı sıra Merit Park Hotel Genel Müdürü Aybars Kutluba’nın da 40. yaş günü kutlandı.

Park Hotel Genel Koordinatörü Aydoğan Turay

G

eçtiğimiz ay Merit Park Hotel Letafet Bar’ın yazlık bölümü açılışı Soner Olgun’un konseriyle gerçekleştirildi. Yazlık mekanının açılışında, Soner Olgun’un doğum günü, misafirlerin doğum günleri ve evlilik yıldönümlerinin yanı sıra Merit Park Hotel Genel Müdürü Aybars Kutluba’nın da 40. yaş günü kutlandı. Doğum gününü de sahnede kutlayan Olgun, bağlama şeklinde pastasını sahnede kesti. Açılışta, Merit Park Hotel Genel Koordinatörü Aydoğan Turay, kısa bir konuşma yaparak, mekanın geceye yetişmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti. Turay’ın konuşmasının ardından sahneye üstünde bağlama deseni olan bir pasta geldi. Olgun pastasını Merit Park Hotel müdürleri ile birlikte kesti. Soner Olgun’a özel düzenlenen havai fişek gösterisi ise geceyi renklendirdi. Konserinin bir bölümünde seyircilerin arasında şarkılarını seslendiren Olgun, ‘’Hep Böyle Kal’’, ‘’Sessiz Gemi’’, ‘’Kum Gibi’’, ‘’Hakim Bey’’, ‘’Resimdeki Gözyaşları’’, ‘’Ankara’nın Bağları’’ gibi şarkılarda kendisini dinlemeye gelen Merit Park Letafet Bar misafirlerini dans ettirdi. Merit Park Letafet Bar’a ismini veren şarkısı ‘’Letafet’’i de seslendiren Olgun, tüm misafirlere muhteşem bir gece yaşattı.

Doğum Gününü Sahnede Kutladı

www.cypruszoom.com

85


Sahnenin Kraliçesi Üretmeye Devam Ediyor

Ü

lkemizin sahnelerinin en renkli simalarından biri olarak dikkat çeken Fahriye Özay, geçtiğimiz ay sahnelerden sonra edebiyat lanında da, ürettikleri ile gündeme geldi. "Yazdım" adındaki şiir kitabı ile sahne kadar edebiyatta da yetenekleri olduğunu gösteren Özay, ikinci kitabı "Ben hiç Çocuk Olmadım"ı görkemli bir organizasyonla tanıttı. Ülkemizden ve Türkiye'den ünlü isimlerin yer aldığı tanıtım gecesinde, sahneye de çıkan sanatçı, önce şarkıları ile katılanlara keyifli bir gece yaşattı, birlikte kesilen pastanın ardından ise finalde konuklara yeni çıkan kitabını imzaladı. 10 yaşında daha ilkokulda iken ilk sahne deneyimini yaşayan Fahriye Özay, bugüne kadar, çok sayıda besteye, albüme ve klibe imza attı. Sanatçı ikinci kitabı ile, 2010 yılında kendisine verilen "Kıbrıs'ın en üretken sanatçısı" ünvanını hak ettiğini birkez daha ispatladı...

Fahriye Özay'ın ikinci kitabının tanıtımında, ülkemizden ve Türkiye'den ünlü isimler dikkat çekti.

86 ZOOM


www.cypruszoom.com

87


PİRO ÇİFTİ YENİ HAYATA SIRADIŞI BAŞLADI 88 ZOOM

Y

az ayları düğün aylarıdır. Geçtiğimiz ay bu geleneğe uyup bekarlığa veda edenler arasında çok sevdiğimiz bir çift te vardı. Efes Pilsen Satış Müdürü Murat Piro ile Heves Sönmez, yeni bir hayata merhaba dedi. Kıyafetleri gibi, geleneksel

düğün anlayışını da değiştiren çift, sadece yakın arkadaşlarının katıldığı bir organizasyonla evlendiler. Düğün fotoğrafları Genel Yayın Yönetmenimiz Birol Bebek tarafından çekilen çiftin pozları da kıyafetleri gibi sıradışı oldu.


Başkent Lefkoşa'nın en uzun soluklu meyhanesi olan Akşamcı Meyhane geçtiğimiz ay içinde 10. yılını kutladı. Kutlamada final , üzerinde Restorancılar Birliği (RES-BİR)'in adı yazılı pasta ile yapıldı..

L

Akşamcı Meyhane 10. yılını sokakta kutladı

efkoşa'nın gözde mekanı Akşamcı Meyhane, 10. yılını görkemli bir organizasyonla kutladı. Sokağa taşan kutlamada, mekanda açıldığı günden bu yana sahne alan Kandıralı Fasıl Grubu ve Grup Rast iş başındaydı. Mekanı tıka basa dolduran konuklar, sıradışı bir geceye tanık oldular. Sokak içine kurulan masalar, halk konserlerini aratmayan podyum ile Lefkoşa bir daha eşine az rastlanır bir kutlamaya sahne oldu. Meyhanenin 10. yılı şerefine düzenlenen geceye katılan 180'i aşkın konuk, hem müziğe, hem eğlenceye, hem de yemeye doydu.

www.cypruszoom.com

89


haber

2014

Kıbrıs Festivalleri

Şubat - Hotel, Restoran, Kafe ve Gastronomi Fuarı - Orkide Yürüyüşü - Türk Film Günleri (Şubat-Nisan) - Lefkoşa Müzik Festivali (Şubat-Nisan) - Eşek Günü (Büyükkonuk Ekoköy)

Mart - DAU Uluslararası Sualtı fotoğrafçılığı ve Film Festivali - 10. Tepebaşı Lale Festivali (3. Hafta) - 10. Avtepe Kıbrıs Lalesi Festivali - Geçitkale Geleneksel 10 Mayıs Kutlamaları - 4. Beşparmak Tiyatro Festivali - DAU Uluslararası Futsal Turnuvası - HASDER Çocuk ve Hikâyeler Festivali - Eğitim ve Kitap Fuarı - İskele Belediyesi Kültür ve Sanat Festivali - 7. Uluslararası Şiir Toplantıları - 3. Bağlıköy Ekogün - 7. Lapta Turizm Festivali (MartNisan-Mayıs-Haziran)

Nisan - Bellapais İlkbahar Müzik Festivali (Nisan-Mayıs) - 6. Mormenekşe Enginar Festivali - 23. Nisan Kurtuluş ve Çocuk Bayramı - 5. Yiğitler Köyü Global Enginar Festivali - 8. ODTÜ Tiyatro Festivali - 2. Hisarköy Bahar Festivali - 2. Gönendere Kültür ve Sanat Festivali - Müzik Express Rock’n DAU - Güzelyurt GÜSAD Festivali - 6. Mağusa Çocuk Festivali -Değirmenlik Geleneksel Çocuk Festivali -2. Akdeniz Ayrelli Festivali -3. Kıbrıs Kültür ve Sanat Festivali (Kanavaç)

92 90 ZOOM ZOOM

Mayıs - GÜSAD Güzelyurt Kültür ve Sanat Festivali - Güzelyurt Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali - Bellapais İlkbahar Müzik Festivali (Nisan-Mayıs) - 3. Mehmetçik Eko gün - 5. Hisarköy Orkide Festivali - LAU İlkbahar Şenlikleri - 2. Luricina Köy Festivali - GAU İlkbahar Şenlikleri - 6. Kıbrıs Tango Festivali -ODTÜ Bahar Şenlikleri -DAU Kum Heykel Festivali -DAU Bahar Şenlikleri -16. UKÜ ‘Yaza Merhaba’ Şenlikleri -YDÜ Bahar Şenlikleri -6. Esentepe Kayısı Festivali (Nisan-Haziran) -HASDER Çocuk Festivali -9. Kıbrıs İpek Festivali (Bellapais Manastırı) -14. Büyükkonuk Geleneksel Ekogün -18. Kuzey Kıbrıs Uluslararası Müzik Festivali -4. Mağusa Gençlik Günleri

Haziran - 4. Yıldırım Karpuz Festival - 4. Folklor ve Çocuk Festivali - 17. Türksoy Opera Günleri - 19. İskele Folklor Festivali (CIOFF) - 37. Güzelyurt Portakal Festivali (Haziran-Temmuz) - 46. İskele Festivali - 11. HASDER Çocuk Cümbüşü - 6. Hamitköy Kültür ve Dayanışma Şöleni - 3. Alaniçi Hasat Festivali - 5. Dikmen 11 Meşale Festivali - 18. Uluslararsı Mağusa Kültür ve Sanat Festivali (Haziran- Temmuz) - 4. Çınarlı-İncirli Mağara Kültürü ve Sanatı Festivali - 5. Lefke Ceviz Festivali - 9. Yeşilırmak Çilek Festivali - 4. Vadili Çocuk Festivali - 8. Gönyeli Çocuk Festivali


haber

Temmuz - Beyarmudu Patates Kültür ve Sanat Festivali - Geleneksel Kısa Film ve Belgesel Festivali (TemmuzAğustos) - 19. Gönyeli Uluslararası Folklor ve Kültür Festivali - 7. Geleneksel Karpaz Sahil Cümbüşleri - 7. Esentepe Yabani Kayısı Festivali

Ağustos - 3. Alayköy Tahıl Festivali - 3. Taşkent Kültür Festivali - 11. Lefkoşa Belediyesi Uluslararası Folklor Festivali - 6. Ozanköy Harnup Pekmezi Festivali - Serdarlı Belediyesi Babutsa Festivali - 7. Yeniboğaziçi Siyah Kupa Festivali - 8. HASDER Lefkoşa Gençlik Günleri - Mağusa Kültür-Sanat Festivali (Ağustos-Eylül) - 3. Çamlıbel Köy Şenlikleri - 26. Kitap Festivali (Ağustos-Eylül) - 54. Uluslararası Mehmetçik Üzüm Festivali

Ekim - 13. Zeytin Festivali (Girne) - 5. Çatalköy Kültür ve Sanat Günleri - GAU Geleneksel Cumhuriyet Koşusu - 15. Büyükkonuk Geleneksel Ekogün - Devlet Folklor Federasyonu Folklor Cümbüşleri Aralık - DAU Şarkı Günleri - UKÜ Yeni Yıla Merhaba Şenlikleri - GAU Yeni yıl Kutlamaları Kasım - 7. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali - Kuzey Kıbrıs Lefke - Uluslararası Sanat Festivali - 6. Kitap Festivali - 6. Cumhuriyet Folklor Festivali - Güzelyurt Tiyatro Günleri - 5. Lefke Hurma Festivali - 4. Klasik Ralli - 11. YDU Uluslararası Fotoğraf Günleri - 3. Doğanköy Alıç Festivali

Eylül - 7. Geçitkake Hellim Festivali - 12. Kıbrıs Tiyatro Festivali (Lefkoşa) - 7. Tatlısu Harnup Festivali - Kuzey Kıbrıs Uluslararası Müzik Festivali (Eylül-Ekim) - Fençlik Merkezi Cümbüşleri - Kıbrıs Türk Sanatçıları Müzik Festivali - Avrupa’nın İncisi Güzellik Yarışması - UKÜ Uluslararası Gece - 3. Kalkanlı Çakısdes Festivali (Son Hafta) - 8. Vadilili Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali - 8. Yıllık Latin Dansları ve Müzik Festivali - 2. Geleneksel Mutfak Festivali - 2. Lefkoşa Klasik Caz ve Dünya Müziği Festivali - Efes Blues Festival

www.cypruszoom.com

93 91


AGAMA AGAMA OUTDOOR

Tunaç Riding

AGAMA Club OUTDOOR OUTDOOR Equipment & Expedition

Equipment & Expedition Equipment & Expedition

• • • •

Binicilik dersleri Dağ gezisi + Piknik turları Engel atlama dersleri Çocuklar için Midilli ve Pony'lerle eğitim

Karaoğlanoğlu/GİRNE 0533 851 38 13

Adres: Bellapais, Girne Tel: +90 392 815 3721 Gep: +90 533 869 0530 E-mail: tugberkemirzade@hotmail.com www.agamaoutdoor.com

Girne (0 533) 869 0530 tugberkemirzade@hotmail.com www.agamaoutdoor.com

Adres: Girne Gep: (+90 533) 869 0530 tugberkemirzade@hotmail.com www.agamaoutdoor.com

Kıbrıs'ın ilk Binicilik Okulu


USB KIBRIS ’IN İLK Y IL : 1 ON S AY I: LINE TEKNO 2 K A S IM LOJİ DERG İSİ ’1 2

KARTON ÇANTA

Yazılım d Windo a son hamle: ws 8 g eliyor

bazı paApple’ın ten iptal edtleri ildi

USB

RGİSİ KNOLOJİ DE ONLINE TE KIBRIS’IN İLK

1 YIL: 1 SAYI:

sahne sırası iphone 5’te

Kulakl Tarzınızıkta değişe ce

Yeni ne HTC ve Sharp sil ekra ’t mda nlı ciha an Bilgisayarı var? zlar casus mu

2 AĞUSTOS’1

i m sistem eni işleti Mac’in y ruması altında ESET ko

g Samsunık art daha net

IOSAND savaşık ROID ızıştı 4G isi teknoloj ler ne getiriyor

ZOOM

Kıbrıs’ın yemek, içki ve mutfak

Gurme

Dijital D Özel ünyada isin Yoksa m sıradaizn, m

ık reklam ve danışmanl

Geleceğin uçakları nasıl olacak

% 100 YERLİ ÜRETİM

İsteğe bağlı karton çantalar. Sınırsız renk ve ebatlarda imalat yapılır.

KIBRIS'IN ARTIK BİR BİLİŞİM DERGİSİ VAR Teklif isteyin 0533 868 9581

Ülkemizden ve dünyadan bilişim ve teknolojideki gelişmeleri takip edebileceğiniz "USB" Dergisi sanal alemdeki yerini aldı. İnternet üzerinden dünyanın her yerinden ulaşılabilecek dergi, konsept, içerik ve yayın şekliyle ülkemizin ilk ve tek bilişim yayını...

www.usbdergi.com

kültürü Dergisi

ı?

k


Yaz Geldi... Bahçe Mobilyasız Ev Kalmasın... Tüm bahçe mobilyalarında vade farksız 12 ay taksit.


Yaz Geldi... Yaz Geldi... Bahçe Mobilyasız Bahçe Ev Mobilyasız Kalmasın... Ev Kalmasın... Tüm bahçe mobilyalarında Tüm bahçe mobilyalarında vade farksız 12 ay vade taksit. farksız 12 ay taksit.


10 Numara Bira 10 Numara Lezzet Efes Pilsen ailesinin kolay içimli lezzete sahip yeni ürünü Efes Pilsen Özel Seri:10 artık sizlerle! Efes Pilsen Özel Seri:10, özenle seçilmiş arpalardan üretilerek soğuk tanklarda dinlendiriliyor ve bu sayede kolay içimli bira lezzetine ulaşıyor.




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.