BÜLTEN- 1( OCAK)

Page 1

1

Ocak 2012 Sayı: 1

BAŞLARKEN

’DEVRİMCİ TURİZM İŞÇİLERİ SENDİKASI’’ 1. Olağan genel kurulunu yaptı. Oybirliği ile ‘’DİSK’’ ve uluslararası sendikal üst kuruluş olan ‘’IUF’’ katılma kararı alındı. ‘’DEVRİMCİ TURİZM İŞÇİLERİ SENDİKASI’’ DİSK e katılım başvurusunu yaptı. 11.02.2012 tarihinde yapılacak olan DİSK genel kurulunda DİSK e kabul edilmeyi bekliyor.

Değerli okuyucular, Değerli Emek dostları, Sevgili Turizm Emekçileri; Sizlere bu bültenle merhaba derken, dünya ve ülke sorunlarını, Turizmin ve Turizm işçilerinin sorunlarını ve çözüm önerilerini sizlerden gelecek yazılara da yer vererek, olanaklarımız ölçüsünde bu sayfalarda paylaşmak istiyoruz. Devrimci turizm işçileri sendikamızı 27 Mayıs 2011 tarihinde kurduk. Türkiye’deki toplam turizm kapasitesinin ve çalışan işçi sayısının nerdeyse üçte biri Antalya’dadır. Bizde bu gerekçeyle sendikamızın genel merkezini Antalya’da kurduk. 1947 tarihinden bu yana sendikalı bir çalışma hayatı yaşanan Türkiye’de sendikalar zaman zaman yasaklanıp, yargılanır bazen çalışamaz hale getirilir, zaman zaman başarılı işler de yapılır. Turizm işçileri altmış beş yıldır sendikalı bir yaşamı tercih ediyor. DİSK (Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu) sendikal hayata ağırlığını koyduğu 1967’den bu yana işkolumuz işçileri özgür iradeleri ile hep DİSK’i seçtiler. DİSK’in demokratik sınıf ve kitle sendikacılığı anlayışını benimsediler. Ne yazık ki 45 yılın son 15 yılında işkolumuzda DİSK’e bağlı olmasına rağmen OLEYİS sendikası bu güveni oluşturamadı, işkolunu geriye götürdü, maddi çöküntü yaşadı, büyük borçlar altında DİSK’ten ayrılıp düzmece genel kurullarla HAK-İŞ’e geçti. İşkolumuzda uzun süredir devam etmekte olan ilkeli bir sendika ihtiyacına cevap vermek üzere Devrimci Turizm İşçileri Sendikasını 7 ay önce kurduk ve DİSK’e katılma kararı aldık. Milyonlarca turizm işçisi kendi ihtiyaçları doğrultusunda sandıklarını örgütleyecek ve yapılandıracaktır. Dünya nüfusu artmasına rağmen, makineleşme, otomasyon ve bilişim teknolojisinin etkileri sonucu üretimde çalışan işçiler çoğunluğunu, hizmet sektörlerinde çalışan işçilere bırakıyor. Tüm işletmeler daha az iş gücü daha çok iş mantığı ile çalışılıyor. İşsizlik çığ gibi büyüyor. İşverenler,yedek işçi deposu işsizlerle, çalışanları tehdit ediyor. Tüm çalışanlar daha az ücrete razı edilmeye baskılanıyor. Her geçen gün 1 kötüye emekçilerin yaşam ve çalışma koşulları gidiyor. Hâlbuki dünyada veya bir ülkede gerekli olan


ş ggücü toplam saati azalmışsa çalışabilir insan sayısına bölerek gerekli günlük çalışma süresi hesaplanırsa, işsizlik önlenerek herkese iş ve insanca bir yaşamın önü açılmış olur. Yeni iş alanları üretilerek, çalışma ve yaşama hakkı herkes için sağlanabilir. Yenidünya düzeni, neo libaralizim, küreselleşme gibi Kapitalist – Emperyalist düzenin yeni adları ne olursa olsun, azgınlaşan sömürü, insan emeğini, doğayı, tüm değerlerimizi talan etmeye devam ediyor. Doymaz hırsıyla kendi yarattığı krizlerin faturasını yine emekçi dünya halklarına çıkarıyor. Emekçi yığınlar dünyanın birçok yerinde ‘’ Biz %99’ uz. Bu krizlerin faturasını krizi yaratanlar ödesin’’ diye sokaktalar. Ancak örgütlü olmayan, demokrasinin olmadığı ülkelerde ses ya hiç çıkmıyor ya da çok kısık ve etkisiz bir tepki olarak kalıyor. Ne yazık ki ülkemiz sesin kısık çıktığı, hayatı etkileyemediği, demokrasinin kurumlarıyla ve kurallarıyla işlemediği, örgütsüz toplumlar kategorisinde. Ülkemizde 74 Milyon yurttaşımız, 45 Milyon seçmen, 10 Milyon sigortalı işçi, 2,5 milyon kamu çalışanı, 10 milyon emekli, 7 milyon tarım işçisi, 5 Milyon kayıtlı işsiz ve büyük rakamlarla ifade edilebilecek kayıt dışı çalışan bulunmaktadır. Buna karşı sendikalı işçi sayısı 600 bin, sendikalı kamu çalışanı 1,2 milyon kişi görünüyor, bu sayılara üyelerine ve ülkeye, demokrasimize hiçbir katkısı olmayan yandaş sendikalar, sarı sendikalar ve üyeleri de dahildir. ‘’Çağdaş İnsan Örgütlü İnsandır.’’ Ancak buradaki örgütlülükten herhangi bir yapıya üyelik anlaşılmamalıdır. Örgütlülük dendiğinde, örgütün kendi üyelerinin hak ve çıkarlarını korumak ve geliştirmek üzere kurulmuş, kendi üyeleri tarafından demokratik bir biçimde yönetilen yapılar olması anlaşılmalıdır. Siyasi iktidarların yandaşlarının, derin devlet bağlantılarının cirit attığı yapılardan bahsetmiyoruz. Eğer bu gün ülkemizde ve iş kolumuzda çalışan işçiler yasal haklarını dahi kullanamıyorsa, 8 saatlik iş günü 14–16 saatlere kadar uzamışsa ve bunun karşılığı sadece açlık sınırı altındaki asgari ücretse, mazeret izni, doğum izni, süt emzirme izni, yıllık ücretli izin, ücretli hafta tatili kullanılamaz hale getirilmişse, kıdem ihbar tazminatlarının hesabını yapacak personel müdürleri bulunamıyorsa, uygulanamıyorsa sorumlusu sendikaları, demokratik kitle örgütlerini, meslek odalarını, etkisizleştirmeyi iş edinmiş siyasi iktidarlar ve derin bürokrasidir. 12 Eylülden önce başlayan sistemli saldırılardır. Bu yalnız ülkemizde değil tüm dünyada yaşanan emeğe karşı küresel saldırıdır. Çözüm küresel saldırıya karşı küresel direniştir. Emekçiler kendi iş yerlerinden başlayarak, iş kolunda, ülke çapında ve uluslararası, emek örgütleri ve dostları ile birliğini ve dayanış-

2 kamasını sağlayarak kazanılmış haklarından geriye gitmeyi bul etmeyeceklerini, haklarını geliştireceklerini, ağzın sömürüye boyun eğmeyeceklerini haykırmak ve söylediklerini hayata geçirmek zorundalar. Turizm, bölgemiz ve ülkemiz insanları için bir fırsat olarak değerlendirilebilir. İşsizliğe karşı, milyonlarca yeni işçi istihdam edebilecek emek yoğun bir sektördür. Az yatırımla çok daha büyüyebilir. Dört bir tarafı denizlerle, göllerle, nehirlerle, kayak merkezi olabilecek dağlarla kaplı, sıcak su kaynakları, şifalı suları, doğal zenginlikleri, kültür ve tarihi zenginlikleri emsalsizdir. Sağlık, spor, kongre, kültür,İnanç turizmi için gerekli olan her şeyin fazlasıyla var olduğu ülkemizde, her gün dört mevsim yaşanıyor. Antalya sahilinde denize girenler bir saat sonra Saklıkent te kayak yapabilirler. Karadenizin yaylalarını, Torosların Yörük kültürünü yaşayabilirler. Turizm meslek kursları, Turizm otelcilik meslek liseleri ve Turizm otelcilik yüksek okulları ile yüz binlerce genç Turizmci eğitildi, iş gücü olarak sektöre kazandırıldı. Alaylı da denilen çalışarak öğrenen yüz binlerce turizm işçisi de kalifiye durumda. Akdeniz çanağının en yeni en modern tesisleri ülkemizdedir. Artık ucuz satış, ucuz emek, kalitesiz yiyecek içecek uygulamasından derhal vazgeçilmelidir. Zehirlenmeler ve ölümler yaşandı. Bu hiçbir şekilde kabul edilemez. Ucuz emek cenneti yaratacağız derken ülke turizmine verilen zararı, bindikleri dalı kestiklerini artık herkes görmeli. Eğitilmiş iş gücü sektörden kaçıyor. İşverenler yetişmiş elaman sorunu var diyor. Turizm cennetini işçilere cehenneme çevirmekten derhal vazgeçilmelidir. Emekçilerin bunlara karşı söyleyecek çok sözleri ve yapılan yanlışlara, talanlara karşı itirazları var. Doğayı yok ederek emeği ucuzlatarak, kaliteyi düşürerek gelecek kuramazsınız. Şimdi daha ileri, daha yüksek hedefler konmalı, daha kaliteli ürünler, daha kaliteli hizmet ve daha gerçekçi, sürdürülebilir pazarlama politikaları ile turizmin gelirleri arttırılmalıdır. İşçilere de, esnaflara da, ülkeye de yaralı olacak turizm budur. Biz turizm emekçileri çocuklarımız ve torunlarımız için kirletilmemiş, katledilmemiş ve insanca yaşanabilir bir dünya bırakmak istiyoruz. Emeğin sömürülmediği insanın insana kulluk etmediği, adil eşit, özgür bireylerin dünyası. Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür Ve bir orman gibi kardeşçesine Bu Davet bizim! Mustafa YAHYAOĞLU Dev-turizm-iş Genel Bşk.

İSTANBUL TEMSİLÇİLİĞİMİZ AÇILDI! Devrimci Turizm İşçileri Sendikası İstanbul bölge şubesini oluşturmak üzere İstanbul temsilciliğini açtık. DİSK genel merkezinin bulunduğu Abideyi hürriyet Cad. Nakiye ELGÜN sok. No:91 Kat: 2 Şişli / İSTANBUL adresinde, faaliyete başladık. Büro sendikamıza DİSK e bağlı DEV-BANK-SEN tarafından Tahsis edilmiştir. İstanbul temsilciliğimize Genel Başkan Yardımcısı Cemal DEMİRTAŞ, Toplu Sözleşme Sekreteri Haydar ÇİMEN ve Üyemiz Yenilmez TEMİZ görevlendirilmişlerdir. En kısa zamanda İstanbul bölge şubesinin oluşturulması için gerekli çalışmalar başlamıştır. Bir sonraki bültende İzmir ve Ankara temsilciliklerimizi de açmış olacağımızı ümit ediyoruz 2


yunca işvereninin isteği doğrultuda hak ettiği ücretin 3kat kat altındaki maaşını bile düzenli alamadan çalışır. On binlercesi de, sigortasız, güvencesiz, asgari ücretin bile altında ücretlerle kayıt dışı olarak çalıştırılır. İşverenlerin düşük maliyet yüksek kazanç politikası yüzünden, sağlıksız yiyecekler ve içecekler servis eder müşterilere. Temizlik için en kalitesiz kimyasallar kullanır, Buna mecbur edilir. Standart oda sayısının çok üstünde oda temizler. Yeterli hijyeni ve temizliği sağlamaktan çok uzaktır bu uygulamalar. Ama her zaman en iyisi istenir işçiden. Sonbahar gelir. Belki kışın da çalıştırırlar diye gecesini gündüzüne katıp, ne ücret verilirse onla yetinen, işvereni daha çok para kazansın diye her türlü zorluğa katlanan turizm işçisine ihtiyaç kalmaz. Artık ‘’YILKI ATI’’ gibi doğa ya bırakılma zamanı gelmiştir. Evlerinin kira olmaYILKI ATI TURİZM İŞÇİLERİ sı, çocuklarının yiyecek ve okul masrafları, kışın ısınma masrafları patronların umurunda değildir. Tıpkı Yılkı Atı Abbas SAYAR Yıllar önce ‘’YILKI ATI’’adlı romanı gibi iş yoksa aş da yoktur. ile (1970) TRT başarı ödülü almıştır. Roman 1970 de Nasıl olsa yeni sezonda her şeye rağmen işverenlere yazılmışsa da yılkı atı uygulaması Anadolu da çok uzun tekrar para kazandırmak için otel otel iş arayacak, işe zamandır yapılan bir uygulamadır. Abbas Sayar atların girebilmek için araya tanıdıklar sokacak, eski müdürünve hayvanların gözünden vermiştir öyküyü. Doğa, insan den şefinden kendisini tekrar işe çağırmasını bekleyeve hayvanların ilişkisini son derece yalın bir dille anlat- cektir mıştır. Anadolulun çetin kış aylarında yaşadığı zoraki bir Yıllık turizm gelirlerinin 30 milyar dolara yaklaştığını ve dönemdir YILKILIK, bu girdide turizm işçisinin öneminin tartışılmaz olduğuYaz aylarında çifte sürülen, her türlü taşıma işini üstlenu herkes biliyor. Ama gelecek için turizm politikaları nen sağlıklı taylar doğuran atlar el üstünde tutulur. Yeyapılırken, turizm işçisi hesaba alınmıyor. dikleri sorun edilmez çünkü toprak verimlidir. Ot boldur, TURİZM İŞÇİSİ YILKI ATI DEĞİLDİR Anadolu toprakları yaz aylarında cömerttir. Üzerinde Örgütlenmek demokratik bir haktır. Ve çözüm örgütlü yaşayan her türlü canlıya bolca beslenecekleri türlü çeşit bir işkolu olmaktan başlar. Emekçi isen, işçi isen sendiyiyecekler sunmaktadır. Bu bollukta atlar diğer hayvan- kalı ol ların bir kış boyunca yiyeceği, otu samanı da taşırlar Sendikalı ol çünkü sendika gücündür ahıra. Sendikalı ol çünkü sendika dayanışmadır Kış gelmiş, harman kalkmıştır. Atların sütü, eti makbul Sendikalı ol çünkü sendika gelecektir. değildir artık . Diğer hayvanlar daha değerlidir atlardan. DEVRİMÇİ TURİZİM İŞÇİLERİ SENDİKASI’’ Ahırda kalıyor olmaları fazladan ot, saman ve yem tüketimi demektir. İşe yaramayan bir hayvanı bütün bir kış neden beslemeli ki diye düşünür çiftçi. Ve yaz boyu durmadan çalışan bu atları doğaya bırakır. Atların çetin kış şartlarını doğada nasıl geçireceğinin bir önemi yoktur. Nasıl olsa havalar tekrar ısınmaya başlayıp hayvanların yiyeceği bollaştığı zaman, zor koşullarda sağ kalmayı başarabilmişlerse, onları tekrar yakalayıp çalıştırmaya başlayacaklardır. İşte bu öykü Turizm işçisinin yaşamıyla bire bir örtüşüyor. Yüz binlerce turizm işçisi, tıpkı YILKI ATLARI gibi bahar ayında başlar tesislerde çalışmaya ve kışın biriken tozu pası temizler. Sezon açılışına hazırlar tesisi. Bir işi olduğu için mutludur. Mesaisi 8 saattir ama o 12 saat çalışır. Haftalık izin kullanmaz. Bayram tatili yoktur, Kendi işi dışında her türlü işi yapar. Yoğun sezon bo-

3 Devrimci turizm işçileri sendikası aylık ücretsiz bülten. Sahibi: Mustafa Safvet YAHYAOĞLU Yazı işleri Müdürü: Burhan KAYAOĞLU Basıldığı yer: Can Ajans

Adres: Üçgen mahallesi Anafartalar cad.Saraçoğlu iş merkezi 78/93 ANTALYA Tel: 0242 244 69 96- 0533 553 12 79 Web: http://devturizmis.org Mail: info@devturizmis.org


4

’DEVRİMÇİ TURİZM İŞÇİLERİ SENDİKASI’’ 05.02.2012 ‘’Tarihinde, Turizmde Çeşitlilik (Kültür Turizmi) ve Turizmde Emek’’ Konulu bir panel düzenliyor. Katılacak panelistler; çok sayıda makale ve kitabın yazarı DİSK eğitim uzmanlarından Faruk PEKİN, Yine çok sayıda makale ve inceleme sahibi, Akdeniz üniversitesi öğretim üyesi Prof. Tuncay NEYİŞÇİ, İnsan Kaynakları Yöneticileri Derneği başkanı Talat KANBİR. Panel moderatörü Selami İNCE olacaktır. Turizmin ve turizm işçisinin sorunlarının tartışılacağı panele tüm turizm ekmekçileri ve Antalya halkı davetlidir.

4


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.