Mayıs 2012 Sayı: 5
MERHABA
DİSK Genel Başkanı Erol Ekici’nin, kamu emekçilerinin toplu sözleşme görüşmeleri ve 23 Mayıs grev hazırlıklarına ilişkin basın açıklaması: Türkiye sendikal hak ihlallerinin en yoğun olarak yaşandığı ülkelerden biri konumunda ve her yıl ILO’nun “kara listesi”nde yerini alıyor. Özgür bir toplu pazarlık sistemi yok. Grev hakkı, 12 Eylül faşist cuntasının çıkarttığı yasalarla, işçi statüsünde çalışan, sendikalı küçük bir grubun, o da son derece uzun prosedürler sonucunda uygulama olanağı bulduğu, neredeyse ulaşılmaz bir hak konumunda. Oysa grev hakkını yasaklayan yasalarda ısrar edenler, grevin değil grev yasaklarının, hak arayışının önünü kesme gayretinin gayri meşru olduğunu bilmeliler. Kamu emekçileri, KESK öncülüğünde yasaklara, hak gasplarına karşı verdikleri uzun ve kararlı mücadele sonucunda sendikallaşma (Debamı sayfa 3 de)
Dünyada ve ülkemizde çok yoğun çalkantılar, değişimler yaşanıyor. Avrupa, Amerika kaynıyor. Emekçiler ayakta. Krizlerin faturasını emekçi halklara çıkartma çabalarına karşı direniyorlar. Fransa’da Sarkozy, Yunanistan’da Papendreu, İtalya’da Berlusconi iktidarı kaybettiler. Almanya’da Merkel de hayırlısıyla gidici. İspanya, Portekiz sırada, darısı bizimde başımıza. Gelenlerin gidenleri aratmaması için toplumsal muhalefet örgütlerinin, sendikaların ayakta olmaları, taleplerini güçlü bir şekilde ifade ediyor ve elde ediyor olmaları gerekir. Türkiye’de sosyal devlet, demokrasi, hukuk, eşitlik, özgürlük, emek, sendikal haklar, ifade ve örgütlenme özgürlüğü, temsilde adalet ve hatta genel olarak ‘ADALET’ perişan durumda. Var mı yok mu belli değil. Dünyada kriz oluyor. Kemer sıkma politikaları devreye girmesi gündeme geliyor. Karşı çıkabilenler var. Bizde kemerler sıkıla sıkıla kemerde yeni delikler açıldı, sıkılacak yer kalmadı, karşı çıkabilenlerin sesi dahi duyulamıyor. Bizim ülkemizde kriz olmadığından bahsediliyor. Son 30 yılda emeği ile geçinenler kemer sıkarak, yoksullaşarak krizin faturasını peşin ödüyorlar. Buna ilave son 10 yılda (2002 yılında) Asgari ücret 26 gram altın değerinde iken (2012 yılında) 6 gram altın değerine gerilemiştir. Halk yoksullaşırken 39 Dolar milyarderi yaratmışız. Neyin krizi, zenginler daha zengin, yoksullar daha yoksul olmuş ve devam ediyor. 12 Eylül faşizminin sebebi ve sonucu Türkiye’de yaratılan iş hayatı ve sendikal yaşam hükümetlerin ve işveren çevrelerinin ne kadar işine geldiği şu cümlede açıkça görülüyor. ‘ Barajları indirir, noter şartını kaldırır, sendikaların önünü açarsak, bu ekonomimizi olumsuz etkiler. Hatta ideolojik sendikalar kurulabilir.’ Ucuz emeğe, kalitesiz hizmete ve devlet desteğine dayalı ‘ UCUZ TURİZM POLİTİKASI’ duvara dayandı, dibe vurdu. Türkiye’yi ‘’UCUZ EMEK-UCUZ TURİZM’’ diye pazarlayanlar 2012 yılı başında rakip ülkelerde de fiyat kırmalarıyla karşılaşınca müşteri kaybetmeye, doluluk kaybetmeye başladılar. Sezon iyi başlamadı. Herkes kara kara düşünüyor. Ülkemize ucuz turist getiren acenteler şimdi biraz daha ucuzluk isteyecekler. ‘‘ Rakiplerinizden pahalısınız’’ diyecekler. ‘’ Mecburen o ülkelere götüreceğiz turistleri’’ diyecekler. Bu defa cennet ülkemizin değerli turizm işletmecileri nerelerden tasarruf yaratsınlar ki, biraz daha ucuza satış yaptıkları halde, para kazanabilsinler. İşçiler zaten açlık sınırı altında günde 12- 14 saat, sigortalı- sigortasız çalıştırılıyor. Etin, sütün, yiyeceğin, içe-