HDV BULTEN SAYI 8

Page 1

H O L L A N D A

D İ Y A N E T

V A K F I

A Y L I K

H A B E R

B Ü L T E N İ

KASIM • 2009 SAYI 8

4

Din Hizmetleri Müşaviri Avrupa Dini Liderler Konseyi’ne katıldı

5

Din Hizmetleri Müşaviri Hollanda Adalet Bakanıyla konferansa katıldı

14

Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi “İslam ve Çevre” konferansına katıldı


ÖNSÖZ

Bu sayıda

Cevdet KESKİN

Hollanda Diyanet Vakfı İdari Koordinatör

Değerli okuyucular,

H

DV Bülten’in sekizinci sayısında tekrar birlikte olduğumuz için Cenab-ı Hakka nihayetsiz şükürler olsun. Kasım ayında yapılan faaliyetlerden oluşan bu sayımızda yine şube camilerimizde yapılan ve bize ulaştırılan faaliyetlerimize yer vermeye çalıştık.

ramında kesilen kurbanlardan daha çok yoksullar ve hayır kurumları istifade eder. Yurtdışında bulunanlardan kurbanlarını memleketlerinde kestirmek isteyenler, vekâlet vermek suretiyle kurbanlarını kestirebilirler. Böyle yaptıkları takdirde hem kurbanları kesilmiş, hem de daha iyi değerlendirilmiş olur.

İçinde bulunduğumuz Kasım ayı, dini bayramlarımızdan Kurban Bayramını idrak ettiğimiz bir aydır. Kurban, insanın Allah’a yaklaşmasına ve O’nun rızasını kazanmasına vesile olan bir ibadettir. “Kurban” kelimesinde bu mana vardır. İnsan kurban kesmekle İbrahim (a.s.) gibi Allah’a ve O’nun emirlerine bağlılığını, gerekirse O’nun rızasını kazanmak için her fedakârlığa katlanacağını göstermiş olur. Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için yapılan her şeyde esas olan iyi niyettir. Kurbanda da böyledir, iyi niyet ve ihlas esastır. Kurban, İslâm’daki sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın bir başka örneğidir.

Burada yeri gelmişken camilerimizin, Diyanet İşleri Başkanlığımız tarafından özellikle yurtdışındaki vatandaşlarımızın kurbanlarını dini esaslara uygun olarak yerine getirmelerini temin etmek amacıyla her yıl “Vekalet yoluyla kurban kesim organizasyonu” düzenlendiğini ve camilerimizin bu organizasyona hiçbir karşılık almadan yardımcı olduklarını ve kurbanlarını vekalet yoluyla Diyanet aracılığıyla kestirmek isteyen cemaate aracılık ettiklerini görüyoruz. Bu önemli hizmeti ticari bir amaçla değil emaneti ehline teslim etme hassasiyetiyle yapmaktadırlar. Bu hassasiyetleri dolayısıyla da ecir kazanmaktadırlar.

Her gün dünyada sayısız hayvan kesilir ve bundan çoğunlukla varlıklı kimseler yararlanır. Halbuki kurban bay-

Bir sonraki sayımızda tekrar birlikte olmak üzere Allah’a emanet olunuz.

Hollanda Diyanet Vakfı Aylık Haber Bülteni

Genel Yayın Yönetmeni Doç. Dr. Bülent Şenay Hollanda Diyanet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı

SAYI 8 | KASIM 2009 hdvbulten@gmail.com hdvbulten@diyanet.nl

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Cevdet Keskin HDV İdari Koordinatörü

Islamitische Stichting Nederland Hollanda Diyanet Vakfı Javastraat 2 2585 AM Den Haag T. 070-3624481 F. 070-3644565 www.diyanet.nl info@diyanet.nl 2 | SAYI 8 | KASIM 2009

HDV Bülten Yayın Kurulu Cevdet Keskin Sabri Gündoğan Abdullah Kaya Tasarım Bülent Yiğittop Baskı Drukkerij Dizayn 010-4254030

HDV Personeli Adı Soyadı

Cevdet Keskin 2 Sabri Gündoğan 3 Abdullah Kaya 4 Erdal Çetinkaya 5 Ali Korkmaz 6 Uğur Kaya 7 Orhan Yemenoğlu 8 Turgay Ergezen 9 Osman Ergin 10 İlhan Karataş 11 Önder Erkoç 1

Görevi

İdari Koordinatör Muhasebe Sekreter Cenaze Fonu İletişim&Medya Gençlik Koordinatörü Cenaze Fonu Cenaze Firması Cenaze Firması Cenaze Firması Muhasebe Yardımcısı


BAŞYAZI

Modern Çağda Din ve Peygamber mi? (II) Değerli Dostlar,

Doç. Dr. Bülent Şenay

Hollanda Diyanet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı

ve cemaat bulunması anlamına gelir. Bunların hepsinin ötesinde din tanımlamalarının ortak noktası, insanlara bir hayat tarzı, bir dünya görüşü sunmasıdır. Din, insana, bir değer biçme ve yaşama tarzı verir. Yaratıcı’ya isteyerek bağlanma ve manevi ihtiyacını karşılama yolu gösterir.

B

ir önceki sayımızda “dinin tanımı” meselesinde kalmıştık. Din, insanları bu dünyada acı ve felaketlerle, ölüm korkusuyla deneyerek, ahirette de şiddetli cehennem azabı ile korkutarak baskı altına alan bir uyarıdan ibaret değildir. İnsanın yeteneklerinin, kendini gerçekleştirmesinin önünde enTanımını bu şekilde yapabildiğimiz din(ler), genellikle “ilahi ve gel olan ya da toplumda güçlülerin zayıfları sömürmek ve halkı beşeri dinler” ya da “vahiy kaynaklı olan ve olmayan dinler” şekuyuşturmak için kullandığı bir araç da değildir. Böyle düşünmek linde ikiye ayrılır. Bunlara gelişmiş ve gelişmemiş (kabile dinleri) için vahye dayanan ve hem akla hem de ruha hitap eden bir dinin dinler de denir. Vahiy kaynaklı dinler, aynı temel esaslar üzerinde insan üzerindeki manevi etkisini anlamamış olmak gerekir. Din durmuş ve aynı hakikatlere vurguda bulunmuşlardır. Allah tarainsanın hayatında akli olanla akli olmayanın fından gönderilen her peygamber, temel disipBütün peygamberler, hep ortasındaki kavşak noktasında hayatı anlamlinler açısından –o günün şartlarına ve zamaaynı konular etrafında landıran bir rehber olarak yer alır. Bazılarının nın ihtiyaçlarına uygunluk çerçevesinde– bir yoğunlaşmıştır: Tevhid, tanımladığı gibi, din sadece bir “yüce varlık” öncekinin devamı, tamamlayıcısı olarak davnübüvvet, haşir-neşir ve inancından ibaret değildir. ‘Din’ kelimesi, daha ranmıştır. Kendisinden önceki peygamberleibadet. Allah Teâlâ rahmeti ve rin mesajını yalnız tekrar etmemiş, açıklama geniş bir anlam çerçevesine sahiptir. sevgisi gereği, peygamberlerle isteyen hususları açmıştır. Yenilenmesi gereİslami kaynaklarda yani Kur’an-ı Kerîm’de ve gönderdiği emir ve yasaklarda, ken meselelerde “yeniliğe” (tecdîde) yönelmişHadis-i Şerîflerde bir çok manada kullanılan din gönderildikleri toplumların tir. Bütün peygamberler, hep aynı konular kelimesi, İslam âlimlerinin eserlerinde inanma- ilim ve kavrayış seviyesini ve etrafında yoğunlaşmıştır: Tevhid, nübüvvet, yı, bir yaratıcıya itaat ve ibadet etmeyi, ahlâ- ihtiyaçlarını dikkate almıştır. haşir-neşir ve ibadet. Allah Teâlâ rahmeti ve ki davranışları, fazilet ve iyilikleri, toplumsal sevgisi gereği, peygamberlerle gönderdiği emir düzende yapılmasına dikkat edilmesi gereken hususları, doğru ve yasaklarda, gönderildikleri toplumların ilim ve kavrayış seviyolda, sırât-ı müstakîmde olmayı ifade eder. Psikologlar, sosyo- yesini ve ihtiyaçlarını dikkate almıştır. İslam’ın vahiy tarihi anloglar, filozoflar da din tanımları yapmışlardır. Meselâ, psikolog- layışına göre, bütün peygamberlerin getirdiği mesajın da özü lara göre din bir üst benlik olayı, yani bireyi topluluğa bağlayan İslam’dır. En sonunda da Peygamber Efendimiz ile “Din” kemâle kişisel yapısının yansıması ile ortaya çıkan bir kurumdur. Sosyo- ermiş, din adına son nokta konulmuştur: “Bugün sizin için diniloglara göre ise din tamamen toplumdaki bir arada yaşamayı sağ- nizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din layan değerlerin zamanla inanca ve geleneğe dönüşmesiyle ortay olarak İslâm’ı seçtim.” (Maide, 5:3) Bu âyette belirtildiği üzere son çıkar. Tasavvuf ve din psikologlarına göre ise din, insân-ı kâmil din olarak tayin edilen İslam’ın yanında günümüzde yaşayan eski olmaya olmaya sevkeden bir derûnî terbiyedir. Herşeyden önce dini gelenekler arasında dört büyük dini gelenek vardır ki, Müslübir inancın din olabilmesi için, dört temel unsuru içinde bulun- manlar İslam’ın doğuşundan itibaren bu dinleri tanımışlar, mendurması gerekir. Bunlar, iman, ibadet, ahlak ve bu ahlâkî ölçüle- suplarıyla birlikte yaşamışlardır. Bunlar Yahudilik, Hıristiyanlık, re uygun amellerdir. İmanın içinde bir Yüce Tanrı’ya inanç, vahiy, Hinduizm ve Budizm dinleridir. Gelecek ay buluşmak ümidiyle. peygamber, melek ve mukaddes kitap vardır. İbadet ise, bir mabet Selam ve dostlukla. Hollanda Diyanet Vakfı Yönetim Kurulu

Adı Soyadı Doç. Dr. Bülent ŞENAY Veysel Kükrek Rahim Usan Nevruz Özcan Recep Erkoç Zekeriya Açkalmaz Abdurrahman Aydeğer

Vakıf Görevi

Görevi

Başkan Sekreter Muhasip Üye Üye Üye Üye

T.C. Lahey Din Hizmetleri Müşaviri Den Haag HDV Ahi Evran Camii Din Görevlisi Heerhugowaard HDV Mimar Sinan Camii Başkanı Roermond HDV Fatih Camii Başkanı Kampen HDV Nebi Camii Denetleme Kurulu Başkanı Rotterdam HDV Eğitim Merkezi Koordinatörü Rotterdam HDV Mevlana Camii Başkanı KASIM 2009 | SAYI 8 | 3


HDV BÜLTEN

Din Hizmetleri Müşaviri, Avrupa Dini Liderler Konseyi’ne katıldı

T.C. Lahey Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay, Diyanet İşleri Başkanlığımızı temsilen Avrupa Dini Liderler Konseyi’ne katıldı.

A

vrupa Dini Liderler Konseyi (ECRL - European Council for Religious Leaders-), Barış İçin Dinlerin Dünya Konferansı (World Conference of Religions for Peace -WCRP)’nın Avrupa boyutunu temsil etmek üzere 2002 yılında Oslo’da kurulmuştur. Musevilik, Hıristiyanlık, İslam, Budizm, Hinduizm

ve Sihizm dinlerinin temsilcilerinin üye olduğu bu ADLK/ECRL, 51 ülkeden ve 4 bölgeden din temsilcilerini biraraya getirmektedir. Avrupa’da sosyal ve siyasi bazı değişimlerin (Müslüman nüfusun artışı, Doğu Avrupa’dan Ortodoks Hıristiyanlığın merkez ve Batı Avrupa’ya doğru ilişkiye geçmesi, Bosna, Kosova ve Arnavutluk vs ) kapsamında din ile ilgili tartışmaların sürdürülmesinden hareketle 4 | SAYI 8 | KASIM 2009

ve bazı ihtilaflı çatışma bölgelerinde dini farklılıkların rolünü dikkate alarak, çatışma çözümlemelerinde barışa ve diyaloga yönelik çalışmalarda “dini liderlerin” aktif rol almasını teşvik ve destek amacıyla kurulduğunu ifade eden Avrupa Dini Liderler Konseyi’nin kurucu Müslüman üyeler arasında T.C. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu da bulunmaktadır. Türkiye’nin Hollanda Din Hizmetleri Müşaviri Doç. Dr. Bülent Şenay ADLK’nin muhtelif toplantılarına Diyanet İşleri Başkanımızı temsilen katılmaktadır. Bu toplantılardan en sonuncusu 25-27 Mayıs 2009 tarihinde Fransa’da Lille şehrinde yapılmıştır. Müşavir Şenay, Diyanet İşleri Başkanlığımız tarafından görevlendirilerek “Avrupa’da Barış Kültürüne Dinin Katkısı” konulu bu toplantıda müzakerelere iştirak etmiştir. Toplantıda “Barış Kültürüne Dinlerin Katkısı” konusu ele alınmış, dinlerin sadece inanç boyutu değil, ayrıca ahlâkî ve sosyal boyutu da olduğu, sosyal boyutu itibariyle de kültürü şekillendiren bir etki yaptığı, bu noktada birlikte yaşamanın esaslarını belirlemede dini ahlaktan yararlanılabileceği, ihtilafın mümkün ve gerçek olduğu ancak ihtilafların çatışma ve şiddete dönüşmesine fırsat verilme-

mesi gerektiği, dinlerarası diyalogun bu anlamda önemli rolü olduğu üzerinde duruldu. Sonunda da bu yönde bir basın açıklaması yayınlandı. Din Hizmetleri Müşaviri Şenay, toplantıda, dinlerarası diyalog tolantılarının Avrupa’da gittikçe önem kazanmasının esasen Avrupa’da Müslümanların kayda değer bir varlık göstermeleriyle ilgili olduğu, Müslümanlarla birarada yaşama konusunda Avrupa kültürünün daha fazla mesafe alması gerektiği, Müslümanların hem dini kaynakları hem de tarihi tecrübeleri itibariyle başka din mensuplarıyla birarada yaşamaya Avrupalılardan daha fazla alışkın oldukları, dini liderlerin “dine hakaret” sözkonusu olduğu yerde daha fazla seslerini yükseltmeleri gerektiği, örneğin Avrupa’da “dine hakaret” olarak tanımlanacak örneklerin çoğunun İslam ile ve İslam Peygamberi ile ilgili olduğu dolayısıyla İslam Peygamberi’ne yapılan hakaretlere karşı tüm dinlerin liderlerinin tepki göstermeleri gerektiği, dine hakaretle ifade özgürlüğü arasındaki ilişkinin iyi anlaşılması gerektiği, bu bağlamda Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğinin “medeniyet” bağlamında ele alınmasının önemi, dini liderlerin İslamofobi konusunda daha duyarlı olması gerektiği hususlarında görüşlerini din temsilcileriyle paylaşmıştır.


HDV BÜLTEN

Din Hizmetleri Müşaviri Hollanda Adalet Bakanıyla konferansa katıldı

A

vrupa Parlamentosu seçimlerinden önce, Hollanda Adalet Bakanı E. Hirsch Ballin ile Lahey Din Hizmetleri Müşaviri Doç. Dr. Bülent Şenay, 30 Mayıs 2009’da Amsterdam’da “Ortak Yönlerimiz” konulu bir konferans sundular. Konferansta, Din Hizmetleri Müşaviri’nin “İslam’da Ortak Yaşamanın Dini ve Fıkhi Temelleri”

konulu konuşması, Adalet Bakanı tarafından dikkatle notlar alınarak izlendi. Bakan Ballin, Hollanda’da farklı kültür ve kimliklerin toplumda temel ortak paydalarda uyumlu olmak kaydıyla kendilerini özgürce ifadeden yana olduğunu vurgulayan bir konuşma yaptı. Konferans soru cevap bölümüyle sona erdi.

2010 YILI DİNİ GÜNLER

HİCRİ TARİHLER

MİLADİ TARİHLER

GÜN

AY

YIL

GÜN

AY-YIL

HAF.GÜN

DİNİ GÜNLER

1

SAFER

1431

16

OCAK-2010

CUMARTESİ

1

R.EVVEL

1431

15

ŞUBAT-2010

PAZARTESİ

11 / 12

R.EVVEL

1431

25/26

ŞUBAT-2010

PERŞEMBE/CUMA

MEVLİD KANDİLİ

1

R.AHIR

1431

17

MART-2010

ÇARŞAMBA

1

C.EVVEL

1431

15

NİSAN-2010

PERŞEMBE

1

C.AHIR

1431

15

MAYIS-2010

CUMARTESİ

1

RECEB

1431

13

HAZİRAN-2010

PAZAR

ÜÇ AYLAR’ın BAŞLANGICI

5/6

RECEB

1431

17/18

HAZİRAN-2010

PERŞEMBE/CUMA

REGAİB KANDİLİ

26/27

RECEB

1431

08/09

TEMMUZ-2010

PERŞEMBE/CUMA

MİRAC KANDİLİ

1

SABAN

1431

13

TEMMUZ-2010

SALI

14/15

SABAN

1431

26/27

TEMMUZ-2010

PAZARTESİ/SALI

BERAT KANDİLİ

1

RAMAZAN

1431

11

AĞUSTOS-2010

ÇARŞAMBA

RAMAZAN’IN BAŞLANGICI

26/27

RAMAZAN

1431

05/06

EYLÜL-2010

PAZAR/PAZARTESİ

KADİR GECESİ

29

RAMAZAN

1431

08

EYLÜL-2010

ÇARŞAMBA

AREFE

1

ŞEVVAL

1431

09

EYLÜL-2010

PERŞEMBE

RAMAZAN BAYRAMI (1.Gun)

2

ŞEVVAL

1431

10

EYLÜL-2010

CUMA

RAMAZAN BAYRAMI (2.Gun)

3

ŞEVVAL

1431

11

EYLÜL-2010

CUMARTESİ

RAMAZAN BAYRAMI (3.Gun)

1

ZİLKADE

1431

09

EKİM-2010

CUMARTESİ

1

ZİLHİCCE

1431

07

KASIM-2010

PAZAR

9

ZİLHİCCE

1431

15

KASIM-2010

PAZARTESİ

AREFE

10

ZİLHİCCE

1431

16

KASIM-2010

SALI

KURBAN BAYRAMI (1.Gun)

11

ZİLHİCCE

1431

17

KASIM-2010

ÇARŞAMBA

KURBAN BAYRAMI (2.Gun)

12

ZİLHİCCE

1431

18

KASIM-2010

PERŞEMBE

KURBAN BAYRAMI (3.Gun)

13

ZİLHİCCE

1431

19

KASIM-2010

CUMA

KURBAN BAYRAMI (4.Gun)

1

MUHARREM

1432

07

ARALIK-2010

SALI

HİCRİ YILBAŞI

10

MUHARREM

1432

16

ARALIK-2010

PERŞEMBE

AŞURE GÜNÜ KASIM 2009 | SAYI 8 | 5


HDV BÜLTEN

KURBAN BAYRAMI VE HAC MESAJI

Y

üce dinimiz İslam’ın bizlere bahşettiği en büyük bayram olan Kurban Bayramına, 27 Kasım 2009 Cuma günü bir kere daha ulaşmanın sevinç ve mutluluğunu yaşamaktayız. Bu bayram, adını Kurban ibadetinden almaktadır. Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için yapılan her şeyde esas olan iyi niyettir. Kurbanda da böyledir, iyi niyet ve ihlâs esastır. Bu konuda Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “Onların (kurbanların) ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır. Fakat O’na sadece sizin takvanız ulaşır.’’ Esasen Allah Teâlâ ancak takva sahiplerinin yapmış oldukları ibadetleri kabul eder. Kurban bir gelenek değil, kitap ve sünnetle meşruiyeti sabit olan bir ibadettir. Kurban da zekât gibi Hicretin ikinci yılında meşru kılınmıştır. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “Kurbanlık deve ve sığırlar, Allah’ın size olan nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. O halde onları ön ayaklarından biri bağlı olduğu halde keserken üzerlerine Allah’ın adını anın. Yanları yere yaslandığı vakit onların etlerinden yiyin, kanaat edip istemeyene de, isteyene de yedirin. Böylece onları sizin emrinize verdik ki, şükredesiniz.” Peygamberimiz de bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır: “Âdemoğlu kurban bayramı günü, Allah katında kurban kesmekten daha sevimli bir iş yapmamıştır. Şüphesiz ki o kesilen kurban kıyamet günü boynuzları ve kılları ile gelir. Hiç şüphe yok ki, kurbanın kanı yere düşmeden önce Allah katında kabul görür. Öyle ise gönüllerinizi kurban ile hoş edin.” Sonuçta unutulmamalıdır ki, kurban ibadetinde maksat et ve kan ile ilgili değildir. Yeryüzünde hala çok sayıda insan kurban etine muhtaçtır. Kurban ibadeti aynı zamanda çok önemli bir sosyal yardımlaşma faaliyetidir. İnsan, kurban ibadeti vesilesiyle esasen tarihte ve günümüzde insan hayatının dokunulmazlığı ilkesini yüceltmekte, zalim krallar tarafından sahte tanrılara ve güçlere insanların kurban edildiği bir dönemde Hz.İbrahim diliyle “kimin canını kime kurban ediyorsun? Eğer o kadar kolaysa kendi oğlunu sahte tanrılara kurban et de görelim” 6 | SAYI 8 | KASIM 2009

şeklindeki uyarı mesajının ifadesidir aynı zamanda. Esas olan insan hayatının dokunulmazlığıdır. İlgili kıssada anlatılan İsmail’in dokunulmazlığıdır. “Allah insanlara nice nimetler vermiştir. Bu nimetlerden gereği gibi yararlanın” denmiştir. Kurban vesilesiyle, insan “kendisinin ne sayesinde ve neye rağmen hayatta kaldığını da idrak edip haddini bilme bilincine erer”. Bir lüks restorantta seçkin menüden sipariş ettiği yarı pişmiş bonfilenin hangi canlıdan geldiğini ve nerede nasıl kesildiğini sorgulamayan modern insan, özünde başkalarına yardım maksadı taşıyan bir ibadeti vahşetle ilişkilendirip, ‘hayvan kesmenin neresi ibadet anlamıyorum” dediğinde “kendi iki yüzlülüğünü” itiraf etmektedir belki de. Kurban ibadetiyle insana hatırlatılan bir anlamda şudur: “Hayat devam etmektedir. Siz insanlar zaten yaşamak için doğada mevcut hayvan ve bitkilerden yararlanıyorsunuz. Hiç değilse bunu yaparken Allah’ın hoşnutluğunu gözetip, O’nun yüce adını anıp, diğer muhtaç kullarına da yardım ederek bunu yapın.” İşte kurbanın anlamı budur. Haccın bereketiyle birleşip insanı arındıran bu kurbiyyet bir Bayram olarak da kutlanmaya değerdir. Kurban Bayramına derin bir mana kazandıran önemli bir sebep de, bayram günlerinde ifa edilen hac ibadetidir. Hac ibadeti İslam’ın beş temel esasından birisidir. Dünyanın her tarafından, dilleri başka, renkleri başka, yurtları, kültürleri, ırkları başka fakat inanç ve gayeleri aynı olan milyonlarca Müslüman’ın hac ibadeti dolayısıyla bir araya gelmeleri Müslümanlar arasındaki birlik ve kardeşliğin en güzel ve en muhteşem bir örneğidir. İhramdan tavafa, arafattan kurbana Hac, doğum ve ölüm arasında bir hayat provasıdır. Hac bir tavaftır en nihayetinde. Hac ibadeti pek çok şeylerin aynı anda gösterisidir. Bu sahnede Yönetici olan Rab Allah-u Teâlâ’dır. Âdem, İbrahim, Hacer ve şeytan başlıca karakterleridir. Sahneler Mescid’ûl Haram, Safa-Merve arası, Arafat, Meş’ar, ve Mina’dır. Önemli semboller Kâbe, Safa, Merve, gündüz, gece, güneş ışığı, güneşin batışı ve kurbandır. Kostüm ihramdır. Hiç bir makyaj yoktur. Hac’ca giden kişiler erkek, kadın, genç ve yaşlı siyah beyaz ne olursak olalım Allah’la şeytan arasındaki karşılaşmada Âdem İbrahim ve Hacer’in rolü tarafımızdan sanki tekrar yaşanır. İhram “ben geldim Ya Rab” de-


HDV BÜLTEN menin tevazu ve kulluk giysisidir. Tevazu gösterilesi bir şey değil, yaşanılası bir haldir. Vakar ile kibir arasında sınır boyudur tevazu. İhram ile kişi sanki kendi kabrini ziyaret eder. Kişiye hayatının son noktası hatırlatılır ki yaşadığı her anın kıymetini bilme bilinci yükselsin. Bir parçacık halinde, bir kum tanesince kalabalığa katılıp bir damla olarak tavaf okyanusuna dalmak. Gurur ve kibirden sıyrılmak. Buraya onu bunu görmek ya da gösteriş yapmak ya da zem zem bidonlarını doldurmak için gelmemek. Kime hangi hediyeyi götüreyim ama masrafa da girmeyeyim hesabında olmamak. “En konforlu haccı ben yaptım” hırsında olmamak, ihtirastan uzak durmak, gözyaşı pınarlarına set vurmamak. Zemzemin şırıltısı çağırana kadar yorulmak var sa’yde. Arafat mahşer. Arafat ilim ve hikmet. Mina aşk ve inanç. Yer ve gök şahittir ki, artık nefsinin şeytanını taşlayabilecektir insan, Arafat’ta sabır Meş`ar’da sebat ettikten sonra. İbrahim imanımız ve İsmail ise nefsimizdir/canımızdır kurban edilecek, yani Allah”a yakınlaştırılacak. İman neredeyse bir med-cezirdir tavafını tamamlayan insan için. Haccın bu manası içerisinde Kurban, kınalı koç değildir esasen. Kurban demek, makam mevki para pul dünyalık ne varsa onun esaretinden kurtulup “Allah’a yakınlık arayışı” demektir. Ortak sevinç ve mutluluk günleri olan bayramların, fert ve toplum üzerindeki fayda ve etkileri çok önemlidir. Bütün güzellik ve mutlulukların hâkim olduğu bayramlar, kardeşlik bağlarının kuvvetlendiği, mahzun ve buruk gönüllerin tamir edildiği, fakir ve kimsesizlerin aranıp gözetildiği, fakir ve muhtaçlara yar-

dım elinin uzatıldığı, çocukların sevindirildiği, dargınlık ve kırgınlıkların giderildiği, af, hoşgörü ve kardeşlik duygularının doruk noktasına ulaştığı, yardımlaşma ve dayanışma ruhunun arttığı, yetim ve öksüzlerin gözetildiği, müminlerin her zamankinden daha fazla Yüce Allah’a yaklaştığı, af ve mağfiret dilediği günlerdir. Belirtilen bu güzellikleri yerine getirdiğimiz zaman gerçek manada bayram kutlanmış olacaktır. Bu kadar manevi güzelliklerle dolu olan bayramlardan yeteri kadar fayda elde edebilmemiz için aramızdaki şahsi menfaat hesaplarını ve kırgınlıkları ortadan kaldırmalı, dargınlar barışmalı, sosyal yaralar sarılmalı, bütün Müminler kardeş olmalıdır. Dünyanın muhtelif bölgelerinde mazlumların ve mağdurların felahına vesile olması dileğiyle, birbirimizi sevmeye, sevgiye ve barışa, Müslümanlar olarak birleşmeye ve dayanışmaya her zamandan daha çok muhtaç olduğumuzu unutmamalıyız. Bu duygu ve düşüncelerle idrak edeceğimiz Kurban Bayramının camiamız ve bütün milletimiz için hayırlara ve içinde yaşadığımız Hollanda toplumunda huzurun devamına vesile olmasını, Yüce Mevla’dan niyaz ederim.

Doç. Dr. Bülent ŞENAY Lahey Din Hizmetleri Müşaviri Hollanda Diyanet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı

KASIM 2009 | SAYI 8 | 7


HDV BÜLTEN

Biddinghuizen’de, Cami ve Kilisenin işbirligi ile bu yıl ‘’Barış ve Kardeşlik Yürüyüşü’’nün dördüncüsü yapıldı

Kültürler ve Medeniyetler arası iletişimi güçlendirmek ve birbirini daha yakından tanımak amaclı etkinlikte bu yıl ‘’misafirperverlik’’ konusu işlendi. temsilcisi ve cami imamı tarafından yapılan konuşmalarda cok kültürlülüğün, misafirperverliğin ve diyaloğun öneminden bahsedildi.

İ

lk önce Mimar Sinan Camii’nde bir araya gelen iki dinin mensupları daha sonra yedişerli gruplar halinde ve isteğe göre3 ve 6 km lik etaplarda barış yürüyüsü yaptılar. Karşılıklı soru ve cevaplarla dinlerini ve kültürlerini birbirlerine tanıtan iki dinin mensupları birlikte yürüdüler. Onları bu barış yürüyüsünde kasabada birlikte yaşadıkları ve hiç bir dine inanmadığını ifade eden kimseler de yalnız bırakmadılar. Onlar da hem camide ve hem de yürüyüşte yerlerini aldılar. Yürüyüş sonrası camide çay ve kahve eşliğinde sohbetlere devam edildi. Herkesin mutlu bir sekilde ayrıldığı bu toplantıda koordinatör, kilise 8 | SAYI 8 | KASIM 2009

Din görevlisi Dr. Ahmet Emin Seyhan yaptığı konuşmada bu tür etkinliklerin insanları bir araya getirdiğini, birbirleri hakkında daha doğru bilgi sahibi olmalarına imkan tanıdığını, farklı kültürlere mensup insanların ortak insani değerler etrafında kolayca birleşebilmelerine ve hareket edebilmelerine fırsat sunduğunu ve bu tür diyalog ve barış ortamlarının devamında büyük yararlar olduğunu ifade etti.


HDV BÜLTEN

Kampen Nebi Camii’nden iftar Kampen HDV Nebi Camii’nde, Yönetim Kurulu, Kadınlar kolu, din görevlisi ve gençlik kolları tarafından Ramazan Ayı içerisinde bir iftar programı düzenlendi. Yetişkinlere, gençlere ve çocuklara yönelik düzenlene bu iftar programının cemaatin bir araya gelerek kaynaşmasına, gençlerimizin farklı kişilerle tanışmasına ve çocukların Ramazanın anlamını daha iyi kavramasına katkı sağladığını ifade eden din görevlisi ve Yönetim Kurulu, bu tür programların düzenlenmeye devam edileceği müjdesini verdiler.

Almelo HDV Yunus Emre Camii’nde “Şeker ve Tansiyon Hastalıkları Taraması” yapıldı

7

Kasım 2009 tarihinde HDV Almelo Yunus Emre Camii Yönetim Kurulu, Kadınlar Kolu, Ev Doktorları Grubu Zijp & van der Werff ve Twente Hastaneler Grubunun kalımıyla tansiyon, seker ve fazla kilo (Obezite) taraması gerçekleştirildi.

Abdülkadir Canlı Hocamız’da sağlık taramasına katılanlardandı

HDV Almelo Yunus Emre Camii Kan- değerlendirme yapan sekreter N Sucu tininde düzenlenen tarama ve araştır- “Yapılan sosyal ve sağlık faliyetleri cama beklenin üzerinde 290 kişilik bir milerimize karşı ilgiyi artıracak, Müskatılımla gerçekleştirildi. Ev doktor- lüman toplumun kaynaşmasını sağları bay Zijp ve bayan Van der Werff layarak, toplu hareket etme bilincini ‘inde katıldığı bu araştırmada ayrıca, artıracaktır. Daha güzel faliyetler orgasağlık danışmanı bayan S.Tosun ve nize etmeyi Yüce Rabbimizden niyaz HDV Almelo Yunus Emre Camii eder saygılarımızı sunarız.”şeklinde Yönetim Kurulu Üyesi va Kadınlar konuştu. Kolu Başkanı Yönetim kurulu üyemiz Bayar da sağlık araştırmasında ve Başhemşire M. AkbayÖztürk ‘de organizede aktif bir şekilde görev a l m ı ş l a rd ı r. HDV Almelo Yunus Emre Camii Yönetim Kurulu adına bir KASIM 2009 | SAYI 8 | 9


FIKIH KÖŞESİ

Kurban Bayramı

P

eygamberimizin Mekke’den Medine’ye hicretlerinin ikinci yılında meşru kılınmıştır. Peygamberimiz Medine’ye hicret buyurduklarında Medinelilerin eğlendikleri iki günleri vardı. Peygamberimiz: “Bu günler ne oluyor?” diye sorduğunda, onlar “Biz cahiliyette bu günlerde oynayıp eğlenirdik.’’ dediler. Bunun üzerine peygamberimiz: “Bunların yerine Allah Teâla size daha hayırlı iki gün verdi: Ramazan bayramı, kurban bayramı” (18) buyurdu. Ramazan bayramı namazı gibi kurban bayramı namazı da vaciptir ve Cuma namazının şartlarına tabidir. Yani Cuma namazını kılmakla yükümlü olanlar, bayram namazını kılmakla da yükümlüdürler. Ancak Cuma namazı farz, bayram namazı ise vaciptir.

Bayram namazı

Güneş doğduktan ve kerahet vakti çıktıktan sonra, öğleye kadar kılınır. Herhangi bir sebeple ilk günü kılınamazsa ertesi günü kılınır. Bayram namazı Cuma namazı gibi ancak cemaatle kılınır. İki rekattır. Şöyle niyet edilir: “Niyet ettim Allah rızası için kurban bayram namazını kılmaya, uydum imama.’’ Bundan sonra tekbir alınır. Birinci rekatta “Süphaneke” 10 | SAYI 8 | KASIM 2009

okunur. Sonra imam açıktan, cemaat tarafından da gizlice üç defa “Allahü ekber” diye tekbir alınır. İlk iki tekbirde eller yukarı kaldırılır, sonra yanlara salıverilir. Üçüncü tekbirin peşinden eller yanlara salıverilmeyip bağlanır. İmam Fatiha ve sure okur; cemaat dinler. Sonra diğer namazlarda olduğu gibi rukû ve secde yapılır. İkinci rekata kalkıldığında imam önce Fatiha ve sûre okur. Sonra birinci rekatta olduğu gibi üç defa tekbir alınır. Her üç tekbirde de eller yukarı kaldırılıp yanlara salıverilir. Dördüncü tekbir ile rukûa gidilir ve secdeler yapılarak oturulur, tehiyyât ve salli barik okunur, sonra selâm verilir.

Bayram Gecesi ve Günlerinde Yapılması Müstehap Olan Şeyler a) Bayram gecelerini dua ve ibadetle ihya etmek, kaza namazı kılmak, Kur’an okumak ve Allah Teâlâ’dan af ve mağfiret dilemek. Çünkü duaların makbul olduğu gecelerden birisi de bayram geceleridir. Nitekim Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: “Ramazan ve kurban bayramı gecelerini, sevabını umarak ibadetle geçiren kimsenin kalbi, kalplerin öldüğü gün ölmez.”(l9) b) Bayram sabahı erken kalkarak yıkanıp temizlendikten sonra namaza gitmek. c) Güzel koku sürünmek. d) Temiz ve yeni elbise giyinmek. e) Gücü yetiyorsa namaza yürüyerek gitmek. f ) Güler yüzlü ve sevinçli görünmek. g) Yoksullara çokça sadaka vermek.

h) Bayram namazına giderken yolda tekbir getirmek. i) Kurban kesecekse kurban etinden yiyinceye kadar oruç tutuyormuş gibi bir şey yiyip içmemek. j) Kurban etinden iftar etmek. Çünkü peygamberimiz böyle yaparlardı. k) Çoluk çocuğuna bolluk göstermek. Bütün bunlar bayramda yapılması müstehap olan işlerdir.

Bayram günleri sevinç günleridir. Bu günlerde sevinçli ve güler yüzlü görünmek tavsiye edilmiştir. Bu itibarla bayramın toplum hayatımızda üstün yeri ve değeri vardır. Bayram günleri toplum şuuru bütünleşir. Toplum fertleri birbirleriyle sevinip kaynaşır. Hayatın bitmek tükenmek bilmeyen sıkıntıları içinde bunalan, bitkin ve yorgun hale gelen insanları bayramlar dinçleştirir ve çalışma azimlerini artırır. Bu günlerde akraba ve komşularımızla olan ilişkilerimiz kuvvetlenir, birlik ve kardeşliğimiz güçlenir. Bayram sabahı camilerimizi dolduran kalabalıkların hep birlikte ve içtenlikle yüce Allah’a yönelmeleri, O’ndan af ve bağış dilemeleri ayrı bir önem taşır. Çünkü böyle bir amaçla bir araya gelen, aynı iman ve heyecanı taşıyan toplulukları yüce Allah’ın rahmeti kuşatır ve onları affeder.


HDV BÜLTEN

Rotterdam HDV Mevlana Camii cemaatinden burs kampanyasına rekor katılım

H

ollanda Diyanet Vakfının vatandaşlarımız işbirliğiyle başlatmış olduğu “Sende bir öğrenci okut” kampanyasına Rotterdam HDV Mevlana Camii’nden 82 hayırsever vatandaşımız katılmıştır. Kampanyaya katılan vatandaşlarımızın verdiği burslar Vakfımıza müracaat eden öğrenciler arasında yapılan seçme sonucunda ihtiyaç sahibi öğrencilere gönderilmiştir. Din Görevlisi Bayram Danacı “Hayırda yarışmak” bağlamında bu kampanyada Hollanda genelinde ilk sırada olmaktan dolayı mutlu olduklarını ve bu sayının ileriki yıllarda daha da artacağını umut ettiğini ayrıca Hollanda’da eğitim gören genç kardeşlerimizin kampanyaya ilgisiz kalmadıklarını, okul harçlıklarından artırarak bu kampanyaya katıldıklarını, hatta iki üç arkadaş birleşerek Türkiye’de bir öğrenci okuttuklarını, bunun da çok anlamlı olduğunu söyleyerek kampanyaya katılan bütün hayırsever vatandaşlarımıza teşekkür etti.

Leiden HDV Mimar Sinan Camii’nde kültür programı

2

7 Eylül Pazar günü Leiden Mimar Sinan Camii’ne bünyesindeki Türk İslam Derneği ile BCPLUS Bibliotheek’in ortaklaşa düzenlemiş olduğu bir kültür programı düzenlendi. Farklı kültürlerden müzik gösterileri, çeşitli kurum ve kuruluşların temsilcilerinin ve birçok davetlinin de hazır bulunduğu geniş bir katılımla halkevinde yapıldı. Programa BCPLUS kurumunun müdürü, Mimar Sinan Cami Başkanı Hasan Güney, Din Görevlisi Bayram Özdemir ile Leiden şehri civarında oturan birçok davetli katıldı. Kültür akşamında Faslıların sunduğu Tasavvuf müziği ve ardından Kardelen gurubunun sunduğu ilahi ve Mevlevi gösterisiyle de yer aldı.

Muzik arasında çalışma guruplarında gösteriler yapıldı. Faslıların darbuka gösterisi, Hasan Coşar tarafından yapılan Ebru gösterisi gelenlerin ilgisini çekti.

Akşam da ziyaretçiler arasında dolasan şerbetçi ve sembolik Nasreddin Hoca da ayrıca davetlilerin ilgisini çekti.

Rotterdam HDV Kocatepe Camii’nden hastane ziyareti

R

otterdam HDV Kocatepe Camii Yönetimi, Kadın kolları ve Din görevlisi Lütfü Aydın tarafından Kadir gecesi münasetiyle bölgedeki hastaneye bir ziyaret düzenlendi. Hastalara ve hastane çalışanlarına çiçekler dağıltılarak şifa temennisinde bulunuldu. Müslümanlar açısından günün önemi hakkında kısa bilgiler verildi. Hastaların ve çalışanların ziyaretten dolayı memnun kaldıkları gözlendi. Bazıları çocukları tarafından ziyaret edilmezken hiç tanımadıkları kişilerce ziyaret edilmeleri dolayısıyla çok duygulandıklarını dile getirdiler. Ziyaret, Hastane yöneticilerinin uğurlamasıyla son buldu. KASIM 2009 | SAYI 8 | 11


HDV BÜLTEN

Leerdam HDV Anadolu Camii’nden kermes

L

eerdam HDV Anadolu Camii Yönetim Kurulu, Kadın Kollarının da desteğiyle cami yararına bir kermes düzenledi. Kraliçenin doğum günü olması nedeniyle Leerdam şehir merkezinde kiralanan bir stant da Türk mutfağından örnekler sergilendi. Kadın kollarının organizesi ile düzenlenen bu kermesten elde edilen gelir Leerdam HDV Anadolu Camiine bağışlandı.

Rotterdam HDV Kocatepe Camii Kadınlar Kolundan hacı adaylarına Kına

H

DV Kocatepe Camii kadınlar kolu 5 Kasım Perşembe akşamı cemaatin katılımıyla bayan hacılara kına programı tertip ettiler. Program her sene geleneksel hale getirildiğinden yoğun bir ilgiyle takip ediliyor.

12 | SAYI 8 | KASIM 2009


HDV BÜLTEN

Hac Suresi (22) 37;

“Kurbanlarınızın etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. Fakat ona sizin takvanız (Allah’a karşı gelmekten sakınmanız) ulaşır. Böylece onları sizin hizmetinize verdi ki, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah’ı büyük tanıyasınız. (Ey Muhammed!) Vazifelerini güzelce yapan iyilik

edenleri müjdele”.

“Resulullah (sav) şöyle buyurdu: “Kurban gününü bayram o larak kutlamakla emro lundum. Onu bu ümmet iç in Allah bayram kılmıştır” . (Kütübü sitte, Hac ve Umre Faslı)

KASIM 2009 | SAYI 8 | 13


HDV BÜLTEN

Rotterdam HDV Mevlana Camii’nde “İslam ve Çevre; Bir Bütündür” konferansı TEMA Hollanda, Hollanda Çevre Vakfı (İVN) ve Hollanda Diyanet Vakfı tarafından ortaklaşa tertip edilen ‘İslam ve Çevre Semineri’nde, son yıllarda had safhaya ulaşan çevre kirliliği, doğanın korunması, çevre bilinci ve İslamiyet’te çevrenin önemi ele alındı.

H

ollanda Diyanet Vakfına bağlı Rotterdam Mevlana Camii Konferans salonunda düzenlenen, Yazar ve Kabare oyuncusu Funda Müjde tarafından yönetilen konferansa T.C. Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ, Hollanda Çevre Vakfı (İVN) 2. Başkanı Hugo Bunte, T.C. Rotterdam Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Fevzi Hamurcu, TEMA Hollanda Başkanı Deniz Köker, TEMA Hollanda Müdürü Serdar Köker, Hollanda Çevre kurumlarından temsilciler, din görevlileri, cami yönetimi ve kurum-kuruluş temsilcileri katıldı. Çevre konusunda kamuoyu bilincinin çok önemli olduğunu dile getiren T.C. Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ, “Sorunların çözümü ancak kamu sektörü, özel sektör, hükümet dışı kuruluşlar ile sivil toplum arasında oluşturulacak bir işbirliği sonucunda mümkün olabilecektir. Çevre sorunlarının 14 | SAYI 8 | KASIM 2009

çözümü, uluslararası işbirliğini ve uluslararası topluluğun tüm bireylerinin aktif katılımını gerekli kılmaktadır.” dedi. Başkonsolos Esen Altuğ konuşmasında, “Nüfus artışı, hızlı şehirleşme ve sanayileşmenin yarattığı olumsuz çevre koşulları iklim değişikliğinin de etkisiyle küresel bir tehdit olarak karşımıza çıkmaktadır. Her bireyin çevre konusunda duyarlı olması, soruna değil, çözüme taraf olması ile çevre sorunlarının aşılmasında ilerleme kaydedilebilir. Buda eğitimle mümkündür. Çocuklarımızı çok erken yaşlardan itibaren yazılı, görsel ve uygulamalı eğitime tabi tutmalıyız. Türk Dışişleri bakanlığımız bünyesinde özel bir çevre ile alakalı dairemiz var. Su ve çevre artık uluslararası bir sorun haline geldi. Devletlerarası ilişkilerde büyük önem taşıyor.” vurgusunu yaptı.

Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ konuşmasını şöyle noktaladı: “Yaptığım bir araştırmaya göre; şuanda dünyamızda 1,1 milyar insan ‘güvenli ve temiz suya’ erişimden yoksun. 2025 yılında dünyamızın yarı nüfusu suya erişimden yoksun olacak ve buda büyük bir sıkıntıya yol açacaktır. Bu sıkıntı ekonomik, sağlık ve sosyal sıkıntıları da beraberinde getirecektir.” Hollanda Çevre Vakfı (İVN) 2. Başkanı Hugo Bunte şunları söyledi: “Bu güzel camide, ‘İslam ve Çevre’ konulu konferansa iştirak ettiğimizden dolayı çok memnunuz. IVN ile TEMA vakfı olarak birlikte bu konferansta nerden nereye gidiyoruz, diye insanları aydınlatmak istedik. Türk ya da Hollandalı fark etmez, ev içinde ve dışında doğayı korumak için neler yapmalıyız? Bu konularda konferansa katılan davetlilerin oluşturduğu çeşitli çalışma gruplarında ortak değerlendirmeler yapacağız.”


HDV BÜLTEN

T.C. Rotterdam Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Fevzi Hamurcu, programın icra edildiği mekânı çok manidar bularak, ‘Kim olursan ol, yine gel’ diye herkesi çağıran, gönlü gök kubbe kadar geniş bir İslam mütefekkiri olan adını taşıyan Mevlana’nın adını taşıyan Mevlana Camii olmasının yerinde bir karar olduğunun altını çizdi.

leri çevreyle ilgili böylesi programları desteklemekte ve katkı sağlamaktadır. Örneğin, 5 din görevlimiz bu çalışma konferansına katkı vermektedir. Öte yandan birkaç yıl önce HDV camileri TEMA ile işbirliği yaparak Türkiye’de izin yolunda bir ‘Diyanet Ormanı’ kurmuştur. Yüce yaradan, içinde bulunduğumuz çevreyi ve tüm evreni bir düzen ve denge içinde yaratmıştır. Evrendeki bu ‘ekolojik denge’ hakkında Yüce Allah şöyle demektedir: Kuşkusuz biz her şeyi yerli yerince, belli bir düzen

ve dengede yarattık. (Kamer 54/49” şeklinde konuştu.

Leerdam HDV Anadolu Camii’nden çocuklara piknik

eerdam HDV Anadolu Camii Yönetim Kurulu, camide derslere devam eden çocuklar için bir piknik programı düzenledi. Genç kızlardan oluşan bayan gençlik kollarının destek ve yardımıyla düzenlenen programda çocuklar hem piknik yapmış hem de doyasıya eğlenmiş oldular.

Ataşe Fevzi Hamurcu, “Çevreyi korumak ve temiz tutmak, bir Müslüman için hem insani hem de dini görevdir. Onu kirletmek, aynı çevreyi paylaşan canlı -cansız tüm varlıklara karşı işlenmiş bir suçtur, kul hakkını ihlal etmektir. Rotterdam Mevlana Camii ve diğer HDV cami-

TEMA Hollanda Başkanı Deniz Köker, TEMA Vakfı’nın her ne kadar da Türkiye’de kurulan bir vakıf olsa da Hollanda’da TEMA Hollanda olarak ülke genelinde birçok çevre konusunda bu gibi organizeler yaptıklarını dile getirdi.Yapılan konuşmaların ardından oluşturulan ‘Çalışma Grupları’nda katılımcılar, görüşlerini dile getirme fırsatı buldular.

L

KASIM 2009 | SAYI 8 | 15


HDV BÜLTEN

HDV Zaandam Sultan Ahmet Camii’nde Eğitim çalışmaları

Hollanda Diyanet Vakfı Zaandam Sultan Ahmet Camii Eğitim Komisyonu 1 Haziran 2008 tarihinden itibaren eğitim faaliyetlerini yürütmektedir. Erdoğan Öztürk’ün başkanlığını yaptığı eğitim komisyonu yedi kişiden oluşmaktadır. Proje Hedefleri Hollanda’da yaşayan Türk vatandaşlarımızın en çok karşılaştıkları problemler; dil, din, kültürel yozlaşma ve eğitim sorunlarıdır. Velilerimiz, çocuklarımızın geleceği açısından, kendi dillerini, kültürlerini ve inançlarını kaybetme korkusundan dolayı derin bir endişe yaşamaktadırlar. Kendi değer yargıları ve özellikle inanç, örf ve adetlerini devam ettirebilmeleri için belirtilen alanlarda eğitimlerin verilmesi gerekmektedir. Bu sorunları aşmak ancak eğitim ile mümkün olabilecektir. Eğitime yapılan her yatırımın geleceğimize yapılan en değerli yatırım olduğuna inanmaktayız. Zaandam ve çevresinin en büyük cami ve kültür merkezi olup, Hollanda Diyanet Vakfına bağlı Sultan Ahmet Camii’nde bu konuda Türk toplumunun beklentileri doğrultusunda faaliyetler yapılmaktadır. Çıkış noktamız Hollanda toplumuna katılmak ve asimile olmadan uyum sağlamayı kolaylaştırmaktan öte hiçbir gaye taşımamaktadır. Bu sebeple, ilmi, okumayı, öğrenmeyi ve öğretmeyi özellikle teşvik eden, hem dünya hem de ahiret için gerekli olan bilgile16 | SAYI 8 | KASIM 2009

ri tahsil etmeyi farz kılan dinimiz, bunu bize sağlayacak olan eğitim ve öğretimin ve bunlarla ilgili olan müesseselerin mükemmel olmasını ister. Bütün bunlardan hareket eden Eğitim Komisyonumuz aşağıda belirtilen eğitim faaliyetlerini gerçekleştirmektedir: CITO / NIO Hazırlık Dersleri Öğrencilere verilen tavsiyeler karşılaştırıldığında, Hollandalı öğrencilere göre aynı şartlardaki yabancı öğrencilerin daha düşük seviyeli okullara yönlendirildiği görülmektedir. Bunun yanı sıra genel olarak Türk çocuklarının Hollandaca alt yapılarının zayıf olduğu ve velilerin Hollanda eğitim sistemi hakkında yeterli bilgilerinin olmadığı bilinmektedir. Bu konuda yaptığımız çalışmalarla çocuklarımızın var olan kabiliyetlerini öne çıkarmayı ve hak ettikleri eğitim seviyesini yakalayabilmelerine yardımcı olmayı hedefliyoruz. Yaptığımız eğitim çalışmalarında ilk olarak öğrencinin genel durumu tespit edilerek desteğe ihtiyaç duyduğu alanlar ortaya çıkarılmakta ve bu eksikliklerin

tamamlaması yönünde gerekli tedbirlerin alınması sağlanmaktadır. Öğrenciler bu şekilde CITO veya NIO (Nederlandse Intelligentietest voor Onderwijsniveau) seviye belirleme sınavlarına en iyi şekilde hazırlanmaktadır. Bunun yanı sıra, öğrenci gelişimini zaman içerisinde takibe alarak, çocukların bu çalışmalarla sadece bilgilerinin artmasını değil, sınavlara özgüvenleri artmış olarak girmelerini sağlayarak daha iyi bir sonuç almalarını hedefliyoruz. İlkokul grup 7 ve 8’e devam eden 10–12 yaş arasındaki çocuklarımıza azami 8–10 kişilik gruplar halinde verdiğimiz haftalık dersler sayesinde kendilerinin daha iyi bir özgüvene sahip olmaları, ortaokul ve ilerisi için iyi bir tercih yapmaları gaye edinilmektedir. Verilen dersler sayesinde Hollandaca dil, matematik ve “CITO / NIO toets” yapmalarına yardımcı olmaları hedeflenmektedir. Sonuç olarak, bu kurslara katılan çocuklarımızın kabiliyetlerine göre, CITO toetslarını üstün başarı ile yapıp VMBO, HAVO veya VWO seçiminde kolaylık olacağını düşünmekteyiz. Şuan toplam 50 öğrencimiz 4 grup halinde bu dersleri takip etmektedir.


HDV BÜLTEN 11. Hollanda’daki Türklerin özgeçmişi 12. Çok kültürlü toplumda yaşam Şuan toplam 30 öğrencimiz 2 grup halinde bu dersleri takip etmekte.

Türk Dili ve Kültürü Dersleri 7 – 12 yaş grubu arasındaki çocuklarımız, vereceğimiz bir konuyu 3 veya 4 kişilik gruplar halinde 4 hafta içinde araştırarak bilgi sahibi olacaklardır. Çocuklarımız edindikleri bu bilgileri diğer arkadaşlarıyla sınıf ortamında paylaşarak ‘birlikte öğrenme’ sağlanacaktır. Bu yöntemle amacımız çocuklarımızın ezberden ziyade araştırmaya açık, eğitici ve öğretici çalışma kabiliyetini artırmayı hedeflemekteyiz. Çocuklarımız kendi performanslarına göre, iki öğretmen desteğiyle çalışmaktadırlar. Türk dili ve kültürü dersleri şunları hedeflemektedir; • Türk dilini öğretmek, ilerletmek ve anlamak • Türk adetlerini ve geleneklerini yaşamak ve yaşatmak, • Türk kültürünü benimsemek (müzik, edebiyat vs.), • Başkalarını da göz ardı etmeden kimliğimizin ve özgüvenimizin gelişmesine fırsat vermek, • Çok kültürlü toplumda yaşamak ve yaşatmak, • Aslımızı (Türklerin Hollanda’ya gelmelerinin sebebini) bilmek ve neslimizi korumak, • Türk tarihini öğretmek, • İslam dinini ve geleneklerini öğretmek

göre çalışmaları ve verilen bilginin uyum, özgüven, sağlam karakter oluşması, biyografilerini anlatırken mahcup olmamaları, toplumda güzel bir yere sahip olmaları, kendi değerlerimizden kopmamaları ve nihayet iki dili de mükemmel bir şekilde öğrenebilmeleridir. Araştırmalar göstermiştir ki ana dilini iyi bilen bir çocuk başka bir yabancı dili çok daha kolaylıkla öğrenebilmektedir. Velilerle yapmış olduğumuz görüşmeler neticesinde eksiklerimizi şu şekilde tespit ettik; dil, din, kültür, coğrafya, tarih, müzik vb konuları 12 başlık altında topladık. Öğrencilerin eğitim yılı içinde derslerde işlediği konuları şu şekilde belirledik; 1. Milli ve dini bayram günlerimiz 2. Takvim, mevsim, saat ve gün bilgisi 3. Türkiye coğrafyası 4. Genel Türk tarihi 5. Genel Osmanlı tarihi 6. Cumhuriyet tarihi 7. Türkçe alfabesi 8. İslam ve diğer hak dinler 9. Şiir ve hikâyelerin (anlayarak) okunması 10. Müzik, tiyatro, halk oyunları

“Uzaktaki Yakınlarımız Projesi” T.C. Millî Eğitim Bakanlığı, yurt dışındaki vatandaşlara dilini, kültürünü, tarihini öğretmek amacıyla eğitim materyalleri hazırladı. Uzaktaki Yakınlarımız Projesi”nin, yurt dışındaki vatandaşların eğitim ihtiyaçlarına yanıt vereceğini ifade ediliyor. Proje kapsamında ders kitapları, çalışma kitapları hazırlandı. Bu kitapların Türk çocuklarının eğitim gördüğü ülkelere gönderileceği, kitapların yurt dışındaki öğretmenlere, öğrencilere, konsolosluklara, büyükelçiliklere ücretsiz dağıtılacağı bildirildi. Ayrıca bu projenin, Türk ve kültürünün tanıtılmasına önemli katkı sağlayacağı belirtilmekte. Bu çalışmayla Türkçe ve Türk Kültürü dersine giren öğretmenlerimizin, öğrencilerimizin materyal ihtiyacı karşılanmış olacaktır. Öğretmenlerimizin, öğrencilerin karşısına daha donanımlı gelmeleri sağlanacaktır. Kendi kültürünün ve dilinin zenginliklerini bilmeyen, başka kültürlerden haz alamaz ve kültürel farklılığa saygı gösteremez. Lahey Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşavirliğimiz bu eğitim projesinden yararlanmamızda her aşamada rehberlik etmekte ve yardımcı olmaktadır. Hollanda da yaşayan velilerden, çocuklarının bulundukları yörede organize edilen Türkçe derslerine göndermelerini rica ediyoruz. Eğer o yörede henüz Türkçe dersleri verilmiyorsa velilerden, Türkçe derslerini organize etmek için gerekli ön çalışmalara katılmalarını rica ediyoruz. Bu konu ile ilgili çalışma yapmak isteyenler bize bir e-posta atarak gerekli bilgileri alabilirler. egitim@sultanahmet.nl

Hedefimize ulaşmak için var olan bütün Türk ve Hollanda kurum ve kuruluşları ile beraber çalışmak ve onlarla istişare etmek, şeffaf ve demokratik bir sistemle ayrımcılık yapmadan, hiç kimseyi veya grubu dışlamamaya büyük bir özen ve gayret sarf etmekteyiz. Çocukların genel olarak konuları öğrenmeleri ve gelişmiş yerel eğitim sistemine KASIM 2009 | SAYI 8 | 17


HDV BÜLTEN

Ev Ödevlerinde Destek Genel olarak velilerin eğitim seviyesi giderek yükselmekte olsa da, çocuklarına eğitimleri konusunda yeterince yardımcı olamadıkları görülmektedir. Bu sorun ilkokullarda grup 6’ dan itibaren kendini göstermektedir. Öğrencilerin karşılaştığı en büyük sorunlardan birisi okuduklarını anlayamamaları ve matematik derslerinde zayıf olmalarıdır. Anne-babaların ve okulların dilek ve talepleri de göz önüne alınarak öğrenciye ihtiyaç duyduğu derslerde özel yardımcı olunmaktadır. Din Dersleri Din dersleri Din Hizmetleri Müşavirliğimiz rehberliğinde Diyanet görevlisi koordinesinde bu konuda eğitilmiş kişiler tarafından verilmektedir. Eylül ayı itibari ile toplam 170 öğrencimiz 8 grup halinde Cumartesi ve Pazar olmak üzere dersleri takip etmektedir. Öğrencilerin kayıtları hazırladığımız bir program yardımıyla bilgisayar ortamında öğrencilerin hangi gruplarda ders aldıkları, devam-devamsızlıklar gibi veriler kolayca muhafaza edilmektedir. Din Hizmetleri Ataşemiz’de aylık olarak öğrencilerin eğitim durumu hakkında bilgilendirilmektedir. Eğitim Komisyonu olarak siz velilerimiz ve öğrencilerimizle başarılı ve mutlu bir öğretim yılı geçirmeyi diliyoruz. 18 | SAYI 8 | KASIM 2009


HDV BÜLTEN

Sneekte dereceye giren öğrencilere belge verildi

S

neek HDV Ayasofya Camii Din Görevlisi Mustafa Haşimoğlu tarafından yetiştirilen ve yarışmalarda dereceye giren öğrencilere ödülleri HDV Yönetim Kurulu Üyesi, Recep Erkoç tarafından verildi. Öğrenciler, 2009 yılında Hollanda genelinde yapılan yarışmalarda dereceye girmiş ve Ramazan Ayında kendileri için iftar program düzenlenmişti.

Rotterdam HDV Kocatepe Camii’nde ihtida töreni

R

otterdam HDV Kocatepe Camii’nde ihtida töreni düzenlendi. Hollanda ve Sürinam uyruklu iki kişi, araştırmaları sonucu müslüman olmaya karar verdiklerini belirterek HDV Kocatepe Camii din görevisi Lütfi Aydın’a müracaat ettiler. Tamamen gönüllü ola-

rak müslüman olmaya karar verdiklerini belirten bu iki kişi için Kocatepe camiinde bir ihtida töreni düzenlendi. Törende bu kişilere Rauf ve Bilal isimleri verilerek ayrıca isimleri ile ilgili de bilgiler verildi. Tören sonrası camii gezdirildi. Tören Cami Yönetimi tarafından yapılan ikramla son buldu.

Yine Hollanda uyruklu Nataşa aştırmaları sonucu müslüman olmaya karar vererek Kocatepe Camii Din görevisi Lütfi Aydınla görüştü. Müslüman olan Nataşaya Zeynep ismi verildi Kendisine ayrıca Hollandaca Kur’an-ı Kerim ve Hollandaca İlmihal kitabı hediye edildi. KASIM 2009 | SAYI 8 | 19


İSLÂM BÜYÜKLERİ

İMAM-I ŞAFİİ (II) Ehl-i sünnet vel-cemaatin dört büyük mezhebinden biri olan Şafii mezhebinin reisidir. Adı, Muhammed bin İdris’tir. Dedesinin dedesi Şafi, Kureyş kabilesinden ve eshab-ı kiramdan olduğu için, Şafii adı ile meşhur olmuştur.

İ

mam-ı Malik’in yanına geldiği zaman, yirmi yaşlarında bulunuyordu. İmam-ı Malik onu himayesine alıp, dokuz yıl müddetle ilim öğretti. İlimde yüksek bir dereceye ulaşan imam-ı Şafii Mekke’ye dönünce, oraya gelen Yemen valisi, onu Yemen’e götürüp kadılık vazifesi verdi. Beş yıl kadar bu görevi yaptıktan sonra, Bağdat’a giderek, ilmini ilerletmek için, İmam-ı A’zam’ın talebesi olan İmam-ı Muhammed’den ders almaya başladı. İmam-ı Muhammed onu kendi himayesine alıp, yazmış olduğu kitaplarını okutmak suretiyle, Irak’ta tedvin edilen fıkıh ilmini ve Irak’ta meşhur olan rivayetleri öğretti, İmam-ı Muhammed ayrıca İmam-ı Şafii’nin üvey babası idi. İmam-ı Şafii onun ilminden ve kitaplarından çok istifade etmiştir. Ebu Ubeyd şöyle demiştir:İmam-ı Şafii’den duydum, buyurdu ki, “İmam-ı Muhammed’den öğrendiğim meselelerle ve ilimle, bir deve yükü kitap yazdım. Eğer o olmasaydı ilim kapısının eşiğinde kalmıştım. Bütün insanlar ilimde, Irak âlimlerinin, Irak âlimleri de Kufe âlimlerinin çocuklarıdır. Onlar da Ebu Hanife’nin çocuklarıdır.” Yani bir babanın çocukları için lazım olan nafakayı 20 | SAYI 8 | KASIM 2009

kazanıp, çocuklarını beslemesi gibi, İmam-ı A’zam Ebu Hanife hazretleri de kendinden sonrakileri böylece ilimle beslemiş ve doyurmuştur. İmam-ı Şafii, Bağdat’ta imam-ı Muhammed’den aldığı dersleri tamamlayıp, Mekke’ye döndü. Burada bir müddet inceleme ve araştırmalar yapıp, ayrıca talebelere ders verdi. Bilhassa hac mevsiminde çeşitli İslam beldelerinden gelen ilim adamları ondan ilim öğrenirlerdi. Mekke’deki bu ikameti dokuz yıl kadar sür-

“İmam-ı Muhammed’den öğrendiğim meselelerle ve ilimle, bir deve yükü kitap yazdım.” dü. Sonra tekrar Bağdat’a gitti. Bu sırada Bağdat İslam âleminin önemli bir ilim merkezi idi. Burada bulunan âlimler, İmam-ı Şafii’ye hürmet göstermiş ve ilim talebeleri onun etrafında toplanmıştır. Bağdat âlimleri dahi ondan ders almışlardır. Daha önce Mekke’de İmam-ı Şafii ile görüşen ve ondan hadis dinleyen Ahmed bin Hanbel talebe olmuş, onun üstünlüğüne hayran kalmıştır. Yine İmam-ı Şafii ile emsal olan Ishak bin Raheveyh

ve benzerleri ondan ilim tahsil etmiştir. Herkes onun dersine koşuyor ve verdiği fetvalara hayran kalıyordu. Ders ve fetva vermekte uyguladığı usul, geniş olarak açıkladığı istinbat (kaynaklardan hüküm çıkarma) usulü olan, usul-i fıkıh ilmi idi. O buna göre açıklamalarda bulunuyordu. Güzel ve açık konuşması, ifade ve izah tarzı, münazara kuvveti ve tesir bakımından çok güçlü idi. İmam-ı Şafii Bağdat’ta bulunduğu sırada (el-Kitab-ül Bağdadiyye) adını verdiği eserini yazdı. İmam-ı Şafii’nin üstün şahsiyetine ve yüksek ilmine hayranlık duyarak, ondan ders alıp ilim öğrenen talebelerinden bir kısmı şunlardır: Ahmed bin Hanbel, İshak bin Raheveyh, ez-Zaferani, Ebu Sevr İbrahim bin Halid, Ebu İbrahim Müzeni, Rebi’ bin Süleyman-ı Muradi gibi bir çok âlim. Daha sonraki asırlarda, Şafii mezhebinde yetişmiş âlimlerden meşhur olanlardan bazıları da şunlardır: Hadis âlimlerinden imam-ı Nesai, kelam (akaid) âlimlerinden Ebul-Hasen-i Eşari, imam-ı Maverdi, imam-ı Nevevi, imam-ül-Haremeyn Abdülmelik bin Abdullah, imam-ı Gazali, İbni Hacer-i Mekki... Kaffal-ı Kebir, İbni Subki, imamı Suyuti v.b. (devam edecek)

(Kaynak: İslam Büyükleri Ansiklopedisi)


HDV BÜLTEN

HDV Zaandam Sultan Ahmet Camii’nde bayanlara yönelik toplantı Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Uzman Psikolog Seda Haran’dan oluşan heyet, Hollanda’nın değişik bölgelerinde bayanlara yönelik çeşitli toplantılar yaptılar.

T

.C. Başbakanlık bünyesinde bulunan Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nden 5 kişilik bir heyet çeşitli görüşmeler ve toplantılar yapmak icin Hollanda´ya geldi. Heyette, Kadının Statüsü Genel Müdürü Esengül Civelek, Kadının Statüsü Genel Müdür Yardımcısı Leyla Coşkun, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve HÜKSAM Müdürü Prof. Dr. Şevkat Bahar Özvarış, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü Dış İlişkiler Daire Başkanı Şengül Altan-Arslan ve Ankara Üniversitesi

katıldığı toplantıya dinleyiciler tarafındanda yoğun ilgi ve alaka gösterildi. Toplantıta kadınların sorunlarıyla ilgili dinleyicilerin yönelttiği sorulara cevaplar verildi.

Bayanlara yönelik olarak yapılan toplantılardan biri de 14 Ekim 2009 Çarşamba günü saat 19.00’da Zaandam HDV Sultan Ahmet Camiinde yapıldı. Toplantıda T.C. Rotterdam Başkonsolosluğu Muavin Konsolosu Günay Babadoğan-Ertan da katılarak Türkiye’den gelen heyete eşlik etti. Kuzey Hollanda Eyalet Milletvekili Songül Akkaya ve Zaanstad Belediye Meclisi üyesi Songül Mutluer´in de

Rotterdam HDV Mevlana Camii’nde çocuklar için bayramlaşma merasimi

R

otterdam HDV Mevlana Camii Yönetim Kurulu, Kadın Kolları ve Din Görevlisi tarafından hafta sonu kurs gören öğrenciler için bir Bayramlaşma programı düzenledi. Din görevlisi Bayram Danacı dinimizde ve Milli kültürümüzde Bayramların ve Bayramlaşmanın ne manaya geldiğini, Bayramlarda neler yapılması gerektiğini slâyt gösterisi eşliğinde öğrencilere anlattı. Programda daha sonra çeşitli yarışmalar ve skeç gösterileri yapıldı. Öğrencilerin almış oldukları hediyeleri birbirleri takdim etmeleriyle bayramlaşma programı sona erdi. KASIM 2009 | SAYI 8 | 21


ŞİİR KÖŞESİ

MUHASEBE Ben artık ne şairim, ne fıkra muharriri! Sadece beyni zonklayanlardan biri!

Bir kurtlu peynir gibi, ortasından kestiğim; Buyrun ve maktaından seyredin, işte evim!

Bakmayın tozduğuma meşhur Babialide! Bulmuşum rahatımı ben bir tesellide.

Bu ne hazin ağaçtır, bütün ufkumu tutmuş! Koku iffet, dalları taklit, meyvesi fuhuş...

Fikrin ne fahişesi oldum, ne zamparası! Bir vicdanın, bilemem, kaçtır hava parası?

Rahminde cemiyetin, ben doğum sancısıyım! Mukaddes emanetin dönmez davacısıyım!

Evet, kafam çatlıyor, güya ulvi hastalık; Bendedir, duymadığı dertlerle kalabalık.

Zamanı kokutanlar mürteci diyor bana; Yükseldik sanıyorlar, alçaldıkça tabana.

Büyük meydana düştüm, uçtu fildişi kulem; Zaman, korkunç daire; ilk ve son nokta Milyonlarca ayağın altında kaldı kellem. nerde? Bazı geriden gelen, yüzbin devir ilerde! Üstün çile, dev gibi geldi çattı birden! Tos!! Sen cüce sanatkarlık, sana büsbütün paydos! Yeter senden çektiğim, ey tersi dönmüş ahmak! Cemiyet, ah cemiyet, yok edilen ruhiyle; Bir saman kağıdından, bütün iş kopya almak; Ve cemiyet, cemiyet, yok edilen güruhiyle... Ve sonra kelimeler; kutlu, mutlu, ulusal. Çok var ki, bu hınç bende fikirdir, fikirse hınç! Mavalları bastırdı devrim isimli masal. Genç adam, al silahı; iman tılsımlı kılınç! Yeni çirkine mahkum, eskisi güzellerin; İşte bütün meselem, her meselenın başı, Allah kuluna hakim, kulları heykellerin! Ben bir genç arıyorum, gençlikle köprübaşı! Buluştururlar bizi, elbet bir gün hesapta; Tırnağı en yırtıcı hayvanın pencesinden, Lafını çok dinledik, şimdi iş inkilapta! Daha keskin eliyle, başını ensesinden, Bekleyin, görecektir, duranlar yürüyeni! Ayırıp o genç adam, uzansa yatağına; Sabredin, gelecektir, solmaz, pörsümez Yeni! Yerleştirse başını, iki diz kapağına; Karayel, bir kıvılcım; simsiyah oldu ocak! Soruverse: Ben neyim ve bu hal neyin nesi? Gün doğmakta, anneler ne zaman Yetiş, yetiş, hey sonsuz varlık muhasebesi! doğuracak? Dışımda bir dünya var, zıpzıp gibi küçülen, İçimde homurtular, inanma diye gülen... İnanmıyorum, bana öğretilen tarihe! Sebep ne, mezardansa bu hayatı tercihe? Üç katlı ahşap evin her katı ayrı alem! Üst kat: Elinde tespih, ağlıyor babaannem, Orta kat: (Mavs) oynayan annem ve aşıkları, Alt kat: Kızkardeşimin (Tamtam) da çığlıkları;

22 | SAYI 8 | KASIM 2009

Necip Fazıl Kısakürek


HDV BÜLTEN

Den Haag HDV Mescid-i Aksa Camii’nde hacı adayları için mevlit programı

8

Kasım Pazar günü HDV Mescid-i Aksa Camiinde, 2009 yılında hacca gidecek olan hacı adayları için bir mevlit programı düzenlendi. Programda, Kur’an-ı Kerim, mevlit, ilahi ve şiirler okundu. Ayrıca din görevlisi Mehmet Eroğlu tarafından haccın önemi anlatıldı. Hacı adayları, dünyanın

göbeği olan, Allah’ın rahmetinin tecelli ettiği, mahşerin provasının yapıldığı, renkleri, ırkları, dilleri ayrı fakat gayeleri aynı olan insanların, İslam kardeşliğini gösterdiği o mübarek beldelere kavuşabilmenin heyecanını yaşarken, aynı zamanda geride bırakacakları aile ve dostları ile vedalaşıp helallik istediler.

HOLLANDA DİYANET VAKFI CENAZE YARDIMLAŞMA FONU ISLAMITISCHE STICHTING NEDERLAND ONDERSTEUNINGFONDS IN GEVAL VAN OVERLIJDEN FONA KAYIT OLMAYI İHMAL ETMEYELİM!!!! Meşhur, meşhur olduğu kadar da gerçek bir sözdür. “Acılar paylaşıldıkça azalır. Sevinçler paylaşıldıkça çoğalır.” Vatanımızdan, aile ve sevdiklerimizin birkısmından çok uzaklarda yaşadığımız şu gurbette, başımıza gelebilecek ve bize en çok acı verecek gerçek, ölümdür. Bu gerçekle karşılaştığımızda acımızı paylaşacak, bizi anlayacak ve hepsinden önemlisi yapılması gerekenleri bizim için yapacak bir hizmet kurumuna, ne büyük ihtiyaç vardı. İşte bu ihtiyaçtan doğdu Cenaze Yardımlaşma Fonu. Onun şemsiyesi altına girenler, en acılı gününde bir yardım eliyle karşılaşır, bu yardım eli cenaze sahibine hiçbir külfet yüklemeden gerekli bütün hizmeti görür. O yardım eli, Hollanda Diyanet Vakfı Cenaze Yardımlaşma Fonu’dur ve yirmiyedi yıldır bu hizmeti başarıyla sürdürmektedir. O halde bu fona kayıt olalım. Çevremizdekileri kayıt olmaya teşvik edelim. Bu mükemmel hizmetten hiç kimsenin mahrum kalmasına razı olmayalım. Sağlık ve mutluluklar dileriz.

HOLLANDA DİYANET VAKFI CENAZE YARDIMLAŞMA FONU KASIM 2009 | SAYI 8 | 23


T.C.

Lahey Büyükelçiliği DİN HİZMETLERİ MÜŞAVİRLİĞİ ile

HOLLANDA DİYANET VAKFI tarafından

KAMPANYASI

Dergilerimize abone olmak için; 1. Yıllık abone ücretini Bureau van Sociale Zaken adına ABN AMRO bankası, Den Haag şubesindeki 51.77.34.958 nolu hesabına yatırınız. 2. Adres bilgilerinizin yer aldığı ekteki formu doldurarak Din Hizmetleri Müşavirliğine gönderiniz veya bölgenizdeki HDV camii din görevlisine veya yöneticilerine teslim ediniz. ABONELİK MÜRACAATI

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI SÜRELİ YAYINLARI YURTDIŞI YILLIK ABONE ÜCRETLERİ

Tarih : .......... / .......... /2009

Derginin Adı

HOLLANDA DİYANET VAKFI’NA Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından süreli yayınlar olarak çıkarılan dergilerden aşağıdakilere abone olmak istiyorum. (Abone olmak istediğiniz dergiyi/dergileri işaretleyiniz.)

1. Diyanet Avrupa Aylık Dergi (24 Avro) 2. Diyanet Çocuk Dergisi (24 Avro) 3. Diyanet Aylık Dergi (30 Avro) 4. Diyanet İlmi Dergi (20 Avro) Bir yıllık abonelik ücretini, Bureau van Sociale Zaken adına ABN AMRO bankası, Den Haag şubesindeki 51.77.34.958 nolu hesabına ödedim. Ödeme belgesinin fotokopisini ekte gönderiyorum. Adres bilgilerim aşağıda verilmiştir. Aboneliğimin bugünden itibaren başlatılmasını talep ediyorum.

Yıllık Abone Ücreti

Diyanet Avrupa Aylık Dergi

24 Avro

Diyanet Çocuk Dergisi

24 Avro

Diyanet İlmi Dergi

20 Avro

Diyanet Aylık Dergi

30 Avro

Abonenin:

Adı

:. .....................................................................................................................................

Soyadı

:. .....................................................................................................................................

Adresi

:. .....................................................................................................................................

Posta Kodu :. ..................................................................................................................................... Şehir

:. .....................................................................................................................................

E-mail adresi :. ..................................................................................................................................... Telefonu

: +31-. ....................................................................................................................


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.