H O L L A N D A
D İ Y A N E T
V A K F I
2 0 1 0
Y I L I
Ö Z E L
S A Y I
Javastraat 2, 2585 AM Den Haag T. 070-3624481 • F. 070-3644565 www.diyanet.nl • info@ diyanet.nl
2010 ÖZEL SAYI
Çok Değerli HDV Bülten Okuyucuları
H
ollanda Diyanet Vakfı’nın kurumsal kimliğinin bir göstergesi olan HDV Bülten’in, ikinci yıllık özel sayısını sizlere sunmanın sevincini paylaşarak başlamak istiyorum. Koca bir yılı geride bıraktığımız şu günlerde istedik ki, bir önceki yıl yaptığımız önemli faaliyetlerin 2010 yılında çıkan HDV Bülten’in bütün sayılarını tarayarak tespit edilmesi ve yıllık özel bir sayıyla biraraya getirilmesi uygulamasına, devam edelim. Dolayısıyla elinizdeki bu sayı, geçen yılın, Vakıf merkezli önemli faaliyetlerini içermektedir. Bu sayımız aynı zamanda Hollanda Diyanet Vakfı’nın 2010 yılı faaliyet raporu da sayılabilir. 2010 yılı özel sayımız, Hollanda Diyanet Vakfı hakkında kısa bir ön bilgiden sonra, Din Hizmetleri Müşaviri ve Vakıf Başkanımız, Doç. Dr. Bülent Şenay hocamızın HDV Bülten’de bir yıl boyunca aylık olarak yayınlanan başyazılarıyla başlamakta, içindekiler bölümünde de görüleceği üzere üst düzey ziyaret ve konferanslar, cami açılışları, Kutlu Doğum vesilesiyle konferanslar, toplantılar, Ramazan Ayı faaliyetleri, kültür ve sanat faaliyetleri, diyalog toplantıları, diğer faaliyetler vb. gibi muhtelif başlıklar altında toplanmaktadır. Bilindiği üzere, Hollanda Diyanet Vakfı’mızın 2010 yılı içerisinde en önemli faaliyetlerinin başında “Kutlu Doğum Avrupa” programı organizesi gelmektedir. Bu program, Avrupa çapın-
Cevdet KESKİN
Hollanda Diyanet Vakfı İdari Koordinatörü
da 40.000 kişiyi Amsterdam Arena stadyumunda “Hz. Peygamber sevgisinde” buluşturmuştur. Özel bir sayıyla da duyurduğumuz bu büyük organizasyondan, bu sayımızda da bahsetmeden geçemedik. Bunun yanında, üst düzey ziyaretlerden, Devlet Bakanımız Faruk Çelik’in ziyareti, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu hocamızın ziyareti, henüz Diyanet İşleri Başkanı olmadan önce, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Görmez hocamızın ziyaretleri, geçen yılın dikkat çeken ve unutulmayan üst düzey ziyaretler olarak hafızalarda yer almıştır. Hollanda Diyanet Vakfı’mız, Yönetim Kurulu, çalışan personeli, şube yönetim kurulları, din görevlileri, gençlik ve Kadın Kolları ile birlikte büyük bir camia olarak, faaliyetlerini sürdürmekte, bu faaliyetlerin HDV Bülten’deki yansımalarından da anlaşılacağı üzere, yeni bir vizyon ile yoluna devam etmektedir. Bu vesileyle sizleri 2010 yılı özel sayımızla başbaşa bırakmadan önce, din görevlisinden HDV Şube Yöneticilerimize, Kadın Kolları temsilcilerimizden, HDV Şube Gençlik Kolları temsilcilerimize, kısaca emeği geçen herkese teşekkürlerimizi sunuyor, hayırlı çalışmalarımızda Yüce Mevla’dan muvaffakiyetler dilerken, siz okuyucularımızın da dualarında hatırlanmak umuduyla sizleri Allah’a emanet ediyorum. Selam ve saygılarımla.
HDV BÜLTEN 2010 | 3
HABERLER SAYI 1 2010 İÇİNDEKİLER ÖZEL SAYI Önsöz.............................................................................................................................................................................................................................................................................3 İçindekiler...................................................................................................................................................................................................................................................................4 Colofon.........................................................................................................................................................................................................................................................................8 Giriş..................................................................................................................................................................................................................................................................................9
Hollanda Diyanet Vakfı Hollanda Diyanet Vakfı’nın Kuruluşu......................................................................................................................................................................................... 12 HDV’nin Yapısı ve İşleyişi....................................................................................................................................................................................................................... 12 HDV Genel Kurul Üyeleri..................................................................................................................................................................................................................... 13 HDV’nin Kuruluş Amaçları.................................................................................................................................................................................................................. 13 Yönetim ve Merkez Teşkilatı.................................................................................................................................................................................................................. 15 Vakıf Yönetim Kurulu.................................................................................................................................................................................................................................. 15
Başyazılar Modern Çağda Din ve Peygamber mi? (III)........................................................................................................................................................................... 18 Modern Çağda Din ve Peygamber mi? (IV)........................................................................................................................................................................... 20 Modern Çağda Din ve Peygamber mi? (V)............................................................................................................................................................................. 22 Modern Çağda Din ve Peygamber mi? (VI)........................................................................................................................................................................... 24 Modern Çağda Din ve Peygamber mi? (VII)......................................................................................................................................................................... 26 Modern Çağda Din ve Peygamber mi? (VIII)....................................................................................................................................................................... 28 Flotilla Artık Mavi Değil........................................................................................................................................................................................................................... 30 RAMAZAN: İnsanın Zamanla Mülakatı.................................................................................................................................................................................. 32 Her Şeye Rağmen BAYRAM................................................................................................................................................................................................................. 34 Modern Çağda Din ve Peygamber mi? (IX)............................................................................................................................................................................ 36 Bayramınız ve Haccınız KUTLU OLSUN.............................................................................................................................................................................. 38 Modern Çağda Din ve Peygamber mi? (X) ............................................................................................................................................................................ 41
Üst Düzey Ziyaretler Lahey Büyükelçimiz Uğur Doğan Hollanda Diyanet Vakfı’nı Ziyaret Etti............................................................................................... 46 Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, HDV Şube Yöneticileri ve Din Görevlileriyle Buluştu...................... 47 Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Görmez Hollanda’da................................................................................................. 50 Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Din Görevlileriyle Buluştu................................................................................................................................. 51 Hollandalı Bakandan Camiye Ziyaret.......................................................................................................................................................................................... 52 Hollanda İçişleri Bakanı’ndan HDV Zaandam Sultan Ahmet Camii’ne Ziyaret................................................................................. 53 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda Büyükelçiliğe ve HDV’ye Ziyaret................................................................ 54 Büyükelçimizden HDV Utrecht Ulu Camii’ne Ziyaret............................................................................................................................................... 55 Lahey Büyükelçisi Uğur Doğan’dan HDV Mescid-i Aksa Camii’ne Ziyaret............................................................................................ 55 Amsterdam Arena Genel Müdüründen HDV’ye Ziyaret........................................................................................................................................... 56 DİB Yardımcısı ile Din Hizmetleri Müşavir ve Ataşesinden HDV Schiedam Muradiye Camii’ne Ziyaret................. 57 Leerdam Anadolu Camii’nden Müşavirlik ve Büyükelçiliğe Ziyaret................................................................................................................ 58 Üniversite ve Yüksek Okul Öğrenci Dernekleri’nden HDV’ye Ziyaret........................................................................................................ 59 Devlet Bakanı Faruk Çelik HDV’yi Ziyaret Etti................................................................................................................................................................ 60 Devlet Bakanı Çelik, Sivil Toplum Örgüt Temsilcileri, Eğitimciler, İşadamları ve Öğrencilerle Bir Araya Geldi................. 62 Kraliyet Komiseri Johan Remkes’in Ziyareti........................................................................................................................................................................... 65 Lahey Büyükelçisi Uğur Doğan HDV Rotterdam Kocatepe Camii’nde Kütüphane Açılışına Katıldı............................ 66
Uluslararası Konferanslar HDV Başkanı Varşova’da AGİT Toplantısına Katıldı.................................................................................................................................................... 70 HDV & COJEP Tarafından Nefret Suçlarına Karşı Mücadele “İslamofobi” Konferansı............................................................. 72 Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı İslam Merkezi Vakfı Seminerine Katıldı................................................................................................ 75 HDV Başkanı Kazakistan’da ve Avusturya’da Güvenlik ve İşbirliği Toplantısına Katıldı.............................................................. 76 Din Hizmetleri Müşaviri “Konya Kriterleri Paneli”ne Katıldı............................................................................................................................... 78 Avrupa Konseyi OHRID Konferansı............................................................................................................................................................................................ 80 Avrupa’da İSLAMOFOBİ ve Hollanda - Röportaj........................................................................................................................................................... 82 4 | HDV BÜLTEN 2010
HABERLER SAYI 1 2010 İÇİNDEKİLER ÖZEL SAYI Temel Atma ve Açılışlar HDV Ulft Süleymaniye Camii Törenle Hizmete Açıldı.............................................................................................................................................. 88 Culemborg’ta Yeni Camii Heyecanı................................................................................................................................................................................................ 90 Culemborg HDV İmam-ı Azam Camii’nin Temeli Atıldı......................................................................................................................................... 91 HDV Eindhoven Fatih Camii Işıklandırıldı........................................................................................................................................................................... 92 HDV Utrecht Ulu Camii İnşaatı Devam Ediyor ............................................................................................................................................................. 95
Kutlu Doğum 2010 2010 Kutlu Doğum Avrupa Hazırlık Toplantısı Harderwijk’te Yapıldı......................................................................................................... 98 “Kutlu Doğum Avrupa 2010” Programı Tanıtım Toplantısı Den Haag’da Yapıldı......................................................................... 100 HDV Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay’ın ARENA Konuşması............................................................................... 102 4 Nisan Kutlu Doğum 2010.............................................................................................................................................................................................................. 105 Kırk Hadis........................................................................................................................................................................................................................................................... 107 Bardakoğlu: Peygamber Sevgisi Farklılıkları Kaldırdı.................................................................................................................................................. 108
Kültür & Sanat Faaliyetleri Hollanda Diyanet Vakfı Sanat Danışmanı Dr. Mehmet Refii Kileci ile Röportaj............................................................................ 112 Hollanda Diyanet Vakfı’ndan Sanat Sergisi.......................................................................................................................................................................... 115 Hollanda Diyanet Vakfı Tarafından HDV Rotterdam Kocatepe Camii’nde Sanat Sergisi....................................................... 115 Zaandam HDV Sultan Ahmet Camii’nde Ebru Sertifika Töreni.................................................................................................................... 116
Diğer Konferanslar Din Hizmetleri Müşaviri’nden Oss Tuğra Gençlik Derneği’nde Konferans.......................................................................................... 120 Din Görevlilerine Konferans.............................................................................................................................................................................................................. 122 HDV’den 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Münesabetiyle Konferans........................................................................................................... 123 HDV Bergen op Zoom Ulu Camii’nde Gençlik Konferansı............................................................................................................................... 124 Sliedrecht’de Gençlik Konferansı.................................................................................................................................................................................................... 126 Din Hizmetleri Müşaviri’nden Üniversite Gençliğine Konferans.................................................................................................................... 127 HDV Sliedrecht Ulu Camii’nde Gençlere Konferans................................................................................................................................................. 127 HDV Venlo Tevhit Camii’nde Gençlik Konferansı...................................................................................................................................................... 128 Din Hizmetleri Ataşesi’nden HDV Bergen Op Zoom Ulu Camii Gençliğine Sohbet................................................................ 129 Din Hizmetleri Ataşesi’nden Gençlere Sohbet.................................................................................................................................................................. 129
Toplantı ve Seminerler HDV Şube Yöneticileri Semineri Rotterdam’da Yapıldı............................................................................................................................................ 132 Din Görevlileri IJmuiden’de Toplandı....................................................................................................................................................................................... 138 Vekaletle Kurban Organizasyonu Hakkında Bilgilendirme Toplantısı Yapıldı.................................................................................... 140 HDV Başkanı CMO Gençlik Seminerine Katıldı......................................................................................................................................................... 141 Din Görevlileri Bölge Toplantısı Roermond’da Yapıldı............................................................................................................................................. 142 Deventer Din Hizmetleri Ataşesi, Deventer Bölgesi Camileri Kadın Kolları ile Toplantı Yaptı.......................................... 143
Ramazan Ayı Faaliyetleri Hollanda Diyanet Vakfı’ndan BÜYÜK İFTAR................................................................................................................................................................ 146 HDV Şube Yöneticileri İftarda Buluştu................................................................................................................................................................................... 150 HDV Apeldoorn Eyüp Sultan Camii’nde İftar................................................................................................................................................................. 151 Kuzey Hollanda Camileri Ramazan Bayramı’nı Birlikte Kutladı..................................................................................................................... 152 HDV Zaandam Sultan Ahmet Camii 2010 İftar Programı.................................................................................................................................. 153
Kandil Sohbetleri Hollanda’da Mevlid Kandili - Vlaardingen HDV Eyüp Sultan Camii........................................................................................................ 156 HDV Tiel Ahmet Yesevi Camii’nde Mevlid Kandili Kutlaması........................................................................................................................ 157 HDV Den Haag Mescid-i Aksa Camii’nde Coşkulu Berat Gecesi................................................................................................................. 158 HDV BÜLTEN 2010 | 5
2010 ÖZEL SAYI Eğitim Faaliyetleri ve Yarışmalar HDV Rotterdam Eğitim Merkezi’nde Yaz Okulu.......................................................................................................................................................... 162 HDV’den Türkçe Dil Eğitimine Destek.................................................................................................................................................................................. 163 Dini Bilgiler ve Genel Kültür Yarışması Finali Zaandam’da Yapıldı.............................................................................................................. 164 HDV Almelo Yunus Emre Camii’nde Yarışma Finali................................................................................................................................................. 165 Dört Çocuk Annesi 36 Yaşındaki Ev Kadını Hafız Oldu........................................................................................................................................ 166 Assen’de Bayan Öğrencilere Hatim Sevinci........................................................................................................................................................................... 166
Diyalog Toplantıları Dieren’de “Üç Gün-Üç Din”.............................................................................................................................................................................................................. 170 Vlaardingen Eyüp Sultan Camii’nde Barış ve Hoşgörü Konulu Toplantı................................................................................................ 172 Assen’da Kilise Gençliğinden Camiye Ziyaret.................................................................................................................................................................... 174 Kilise Yetkililerinden, Doetinchem HDV Merkez Camii’ne Ziyaret............................................................................................................ 175 Kiliseler Birliğinden Ede HDV Ulu Camii’ne Ziyaret............................................................................................................................................... 175 Oudenbosch’da Diyalog Toplantısının Olumlu Yansımaları................................................................................................................................. 176 Biddinghuizen’de Diyalog Toplantısı.......................................................................................................................................................................................... 176
Ziyaretler Din Hizmetleri Ataşesi Lochem Selimiye Camii’nde.................................................................................................................................................. 180 Rheden Belediyesinden Selimiye Camii’ne Ziyaret....................................................................................................................................................... 180 Uden Belediye Başkanı’ndan Camiye Ziyaret.................................................................................................................................................................... 181 Nebahat Albayrak’dan Camiye Ziyaret..................................................................................................................................................................................... 181 HDV Lelystad Osmanlı Camii Yönetimi ve Kadınlar Kolu’ndan HDV’ye Ziyaret....................................................................... 182 Din Hizmetleri Müşaviri HDV Amersfoort Mevlana Camii’nde.................................................................................................................... 183 Bayan Din Görevlisinden Genç Kızlara Sohbet Programı...................................................................................................................................... 183 HDV Eindhoven Fatih Camii Gençlik Kolu’ndan Üç Günlük Program................................................................................................. 184 HDV Bergen op Zoom Ulu Camii Gençlik Derneği’nden Kosova Ziyareti......................................................................................... 186 HDV 2010 Kültür Fuarına (Multifestijn) Katıldı.......................................................................................................................................................... 188 Deventer Bölgesi Din Görevlileri Piknikte Buluştu...................................................................................................................................................... 189 Hollanda Diyanet Vakfı Gençlik Çalışmaları Devam Ediyor.............................................................................................................................. 189 HDV Apeldoorn Eyüp Sultan Camii’nden HDV’ye Toplu Ziyaret.............................................................................................................. 190 Heerhugowaard Belediye Başkanı Heegde’den Mimar Sinan Camii’ne Ziyaret ................................................................................ 190 HDV Barneveld Ulu Camii’nde Toplantı.............................................................................................................................................................................. 191 HDV Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay Haarlem Selimiye Camii’ni Ziyaret Etti................................................................................ 192 Hollanda Diyanet Vakfı’nın Desteğiyle Gençlerimize BOSNA HERSEK Ziyareti........................................................................ 194 HDV Başkanı Axel ve Terneuzen Camilerini Ziyaret Etti...................................................................................................................................... 195
İhtida Merasimleri Hengelo’da İhtida Töreni....................................................................................................................................................................................................................... 198 Enkhuizen’de Hollandalı Bir Genç İslam’ı Seçti............................................................................................................................................................... 199 Müslüman Oldu............................................................................................................................................................................................................................................ 199 HDV Deventer Merkez Camii’nde İhtida Merasimi................................................................................................................................................... 199
İslam ve Çevre Tema Vakfı’ndan Camide Bilgilendirme................................................................................................................................................................................. 202 Tema Vakfı otaklaşa düzenledikleri ‘Bisikletle Çevre Gezisi’ büyük ilgi gördü.................................................................................... 203 HDV Haarlem Selimiye Camii Cemaati Su Arıtma Tesislerini Gezdi........................................................................................................ 204 HDV Deventer Merkez Camii Kadınlar Kolu Su Arıtma Tesislerini Gezdi........................................................................................... 206 Rotterdam’da Türk Çocukları Ekmek İsrafı Konusunda Bilgilendirildi..................................................................................................... 207 “İSLAM VE ÇEVRE” Konferansı Rotterdam’da Yapıldı......................................................................................................................................... 208 Artık Ekmekle Nasıl Sevap İşlenir................................................................................................................................................................................................. 210
6 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI Kermes ve Açık Günler HDV Veghel Selimiye Camii’nde Açık Günü ve Kermes....................................................................................................................................... 214 HDV Maassluis Yeni Camii’nde Kermes ve Açık Gün.............................................................................................................................................. 215 HDV Druten Yeşil Camii’nde Açık Kapı Günü ve Kermes.................................................................................................................................. 216 HDV Sliedrecht Ulu Camii’nde “HAYIR PAZARI” ve “OPEN DAG”.................................................................................................. 217 HDV Aalten Fatih Camii’nde Kermes ve Açık Gün.................................................................................................................................................... 218
Spor Faaliyetleri Dieren’de Gençlik Futbol Turnuvası............................................................................................................................................................................................ 222 HDV Delft Sultan Ahmet Camii Gençleri Futbol Turnuvasında İkinci Oldu.................................................................................... 223 HDV Rijen İmam-ı Azam Camii’nden Minikler Futbol Turnuvası.............................................................................................................. 224 Uden’de Futbol Turnuvası..................................................................................................................................................................................................................... 225 HDV Vakıf Kupası Finali Rotterdam’da Yapıldı............................................................................................................................................................... 226 HDV Deventer Bölgesi Din Görevlileri Toplantısı Dieren’de Yapıldı.......................................................................................................... 228 HDV 2010 Vakıf Kupası Öneleme Turnuvası Groningen’de Yapıldı........................................................................................................... 229 HDV Tiel Ahmet Yesevi Camii Futbol Turnuvası Yapıldı...................................................................................................................................... 230 A Milli Futbol Takımımız Kurban Bayramı’nda Zaandam’daydı..................................................................................................................... 231
Çanakkale Programları Bergen Op Zoom HDV Ulu Camii’nde Çanakkale Programı........................................................................................................................... 234 Den Bosch HDV Orhan Gazi Camii’nde Çanakkale Programı....................................................................................................................... 235 Harderwijk’de M. Akif Ersoy’u ve Çanakkale Şehitlerini Anma Programı.............................................................................................. 236 Amersfoort’da Mehmet Akif ’i Anma Programı................................................................................................................................................................. 237
23 Nisan Kutlamaları HDV Heerlen Kuba Camii’nden 23 Nisan Kutlaması.............................................................................................................................................. 240 Leerdam’da 23 Nisan Kutlaması...................................................................................................................................................................................................... 241 HDV Delft Sultan Ahmet Camii’nde 23 Nisan Kutlaması................................................................................................................................... 242 Zwijndrecht’te Çocuk Şenliği............................................................................................................................................................................................................ 242 23 Nisan Çocuk Bayramları Coşkuyla Kutlandı.............................................................................................................................................................. 243 HDV Zaandam Sultan Ahmet Camii’nde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı................................................... 244 HDV Tiel Ahmet Yesevi Camii’nden 23 Nisan Kutlaması.................................................................................................................................... 245
Yardım Faaliyetleri Hollanda Diyanet Vakfı’ndan Hollandaca Kur’an Dağıtım Kampanyası................................................................................................. 248 Hollanda’daki Batı Trakya Türkleri’nden Pakistan’a Yardım.................................................................................................................................. 249 Hollanda Diyanet Vakfı’ndan Kosova’ya Yardım............................................................................................................................................................. 250 Hollanda Diyanet Vakfı’ndan Mültecilere Ramazan Yardımı.............................................................................................................................. 251
Diğer Faaliyetler Diyanet Hacı Adayları Kutsal Beldeye Hareket Etmeye Başladı....................................................................................................................... 254 Hollanda’ya 26 Yeni Din Görevlisi............................................................................................................................................................................................... 256 Hollanda Diyanet Vakfı Hacıları Hollanda’ya Dönmeye Başladı.................................................................................................................... 257 Venlo Cenaze Fonu Vakıf Cenaze Fonuna Katıldı......................................................................................................................................................... 257 Hollanda Sivil Toplum Kuruluşları’ndan İsrail’e Kınama....................................................................................................................................... 258 Assen Mevlana Camii’nden Türkiye Tanıtımı.................................................................................................................................................................... 259 Gazete Küpürleri...............................................................................................................................................................................................................................262-288 HDV’ye Bağlı Camiler............................................................................................................................................................................................................................ 289
HDV BÜLTEN 2010 | 7
HABERLER SAYI 1 2010 COLOFON ÖZEL SAYI
Genel Yayın Yönetmeni Doç. Dr. Bülent Şenay Hollanda Diyanet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Hollanda Diyanet Vakfı HDV Bülten Özel Sayı 2010 hdvbulten@gmail.com hdvbulten@diyanet.nl Islamitische Stichting Nederland Hollanda Diyanet Vakfı Javastraat 2 2585 AM Den Haag T. 070-3624481 F. 070-3644565 www.diyanet.nl info@diyanet.nl 8 | HDV BÜLTEN 2010
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Cevdet Keskin HDV İdari Koordinatörü HDV Bülten Yayın Kurulu Cevdet Keskin Sabri Gündoğan Abdullah Kaya Yunus Türkyılmaz Tasarım Bülent Yiğittop Baskı Drukkerij Dizayn 010-4254030
HDV Personeli Adı Soyadı
1 2 3 4 5 6 7 8 9
Cevdet Keskin Sabri Gündoğan Abdullah Kaya Erdal Çetinkaya Uğur Kaya Orhan Yemenoğlu Turgay Ergezen Osman Ergin İlhan Karataş
Görevi
İdari Koordinatör Muhasebe Sekreter Cenaze Fonu Gençlik Koordinatörü Cenaze Fonu Cenaze Firması Cenaze Firması Cenaze Firması
HABERLER SAYI 1 VAKFI HOLLANDA DİYANET 2010 ÖZEL SAYI
Giriş
Doç. Dr. Bülent Şenay
Hollanda Diyanet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı
B
ugün Avrupa’da, 60’lı yıllarda başlayan iş gücü göçü ve akabinde gelen aile birleşimleri ile Türkiye’den giderek oralarda yerleşik hale gelmiş 5 milyona yakın vatandaşımız bulunmaktadır. Avrupa ülkelerindeki vatandaş ve soydaşlarımız 70’li yıllardan itibaren işçi dernekleri, cami dernekleri, vakıflar, federasyonlar ve çatı kuruluşlar gibi bir dizi sivil örgütler kurarak kendilerini ifade etme ve ihtiyaçlarını karşılama cihetine gitmişlerdir. Bu sürecin tarihi, sosyolojik ve demografik bir arka planı vardır. Hollanda Devlet İstatistik (CBS) bürosunun verilerine göre Hollanda’nın nüfusu 2011 yılı Ocak ayı itibariyle 16.674.000’dir. Bu nüfusun içinde, çoğunluğu Türkiye kökenli, Faslı ve Sürinamlı olmak üzere 1 milyonu bulan Müslümanlar -ki bunların başında yaklaşık 400 bin nüfusla Türkler bulunmaktadır- dinî faaliyetlerini muhtelif organizasyonel yapılar içerisinde ve yaklaşık 400 civarında olduğu bilinen camilerde sürdürmektedirler. Bu camilerin 200 kadarı Türklere, 140 kadarı Faslılara ve 50 kadarı da Sürinamlılara aittir. 200 kadar Türk cami merkezi içinde Hollanda Diyanet Vakfı’na bağlı olanların sayısı 142’dir. Hollanda kanunlarına göre, muhtelif vatandaşlık kanunları çerçevesinde Müslümanlar resmen bir dini topluluk olarak tanınmıştır. Hollanda’da Hıristiyanlık çoğunluğun dini inancıdır. Hıristiyanlık, Protestan ve Katolik mezhepleri olarak yaygındır. Hıristiyanlığın diğer mezhepleri çok az da olsa mevcuttur. Katoliklerin genel nüfusa oranı %36, Protestanların oranı ise %28’dir. Protestanlar kendi aralarında 20 den fazla çeşitli gruplara ayrılmışlardır. En büyük grup olan reform kilisesi nüfusun %8’ini oluşturmaktadır. İnanmayanların (ateistlerin) oranı ise %32 civarındadır. Nüfusun %4’ünü ise diğer din mensupları oluşturmaktadır. Bunlar da Müslümanlar, Yahudiler, Hindular ve diğer din mensuplarıdır. Hollanda’da böyle bir dinî arka plan üzerinde, Türk toplumunun kendi cami ve kültür derneklerini kurmaları ve iki ülke arasında yapılan anlaşmalar çerçevesinde de Türkiye’den din görevlisi talep etmeleri şeklinde ortaya çıkan bir sürecin sonucunda Diyanet hizmetleri, Hollanda’da varlığını göster-
meye başlamıştır. Diyanet hizmetleri, sivil toplumsal hukuki bir yapı olarak 1982 yılında Diyanet İşleri Başkanlığımızın öncülüğünde kurulan Hollanda Diyanet Vakfı (Islamitische Stichting Nederland) çatısı altında sürdürülmektedir. HDV, dinî toplulukların din hizmetleri ihtiyacının karşılanması esasına dayalı bir yapı içerisinde 300 bin civarında Hollandalı Türk topluluğa en geniş ölçüde, yani cami içi din hizmetleri ve cami dışı din hizmetleri kapsamında, Kur’an kursu, din eğitimi, ramazan, hac, kurban, cenaze hizmetleri, kadınlara ve gençlere yönelik eğitim ve kültür hizmetleri, spor etkinlikleri organizasyonu vs. mahiyetinde din hizmetlerini organize etmekte ve rehber kurum görevini ifa etmektedir. Özellikle son yıllarda Avrupa kamuoyunda, akademisi ve siyasetinde “İslam, Müslüman, Göçmen, Yabancı, Entegrasyon, İslam ve Modern Hayat, İslam ve Avrupa, İslam ve Evrensel Değerler, öz değerler ve kültür, eğitim, gençlik, kadın haklan ve entegrasyon” gibi genel kavramlar, konular ve karşılaştırmalar üzerinden bir dizi tartışmanın sürüyor olması, yurtdışında yaşayan insanımızı geleneksel duruşlarını gözden geçirerek bu süreçler içerisinde yer almaya zorlamaktadır. Hollanda’da, Diyanet Vakfı hem genel olarak Avrupa’da Müslümanları ilgilendiren hem de Hollanda toplumunu ilgilendiren bu konularda toplumsal süreçlere yapıcı ve teşvik edici bir katkı sağlamaktadır. 1982 yılında Diyanet İşleri Başkanlığımızın öncülüğünde kurulan Hollanda Diyanet Vakfı (Islamitische Stichting Nederland) halkımız tarafından büyük teveccüh görmüş, 142 üye camisiyle Hollanda’daki İslami kuruluşların içinde en büyük sivil toplum kuruluşu olmuştur. Yine bu teveccühün bir neticesi olarak Vakfımız kendini yenileyerek hizmetlerini her geçen gün artırmıştır. Bu noktaya gelinmesinde bugüne kadar görev yapmış olan herkesin önemli hizmet ve katkıları olmuştur. Bu vesileyle Vakfımızın yirmi beş yılı aşan geçmişi süresince hizmette katkısı olan herkese şükran ve minnetlerimizi sunuyoruz. HDV BÜLTEN 2010 | 9
Hollanda Diyanet Vakf覺 -Kurumsal Yap覺-
HOLLANDA 2010 Ă–ZEL SAYI DÄ°YANET VAKFI
HDV merkez binasÄąnÄąn 1984 yÄąlÄąnda yapÄąlan açĹlÄąĹ&#x; tĂśreni
Hollanda Diyanet VakfĹ’nÄąn KuruluĹ&#x;u Hollanda Diyanet VakfÄą (HDV), Hollandaca ismiyle Islamitische Stichting Nederland, (ISN) tarihi vakÄąf geleneÄ&#x;inin bir uzantÄąsÄą olarak Hollanda’da yaĹ&#x;ayan TĂźrk vatandaĹ&#x;larÄąnÄąn ortak arzu ve gayretleriyle 10 AralÄąk 1982 yÄąlÄąnda kurulmuĹ&#x;tur.
HDV’nin KurucularĹ
1. Dr. Tayyar ALTIKULAÇ 2. Sami USLU 3. LĂźtfi ĹžENTĂœRK 4. Abdulbaki KESKIN 5. Ahmet UZUNOÄžLU
6. Mehmet KERVANCI
7. Hayrettin ĹžALLI 8. Mahmut SEZGÄ°N 9. Remzi YAVUZ 10. Erdinç TĂœRKÇAN
Hollanda Diyanet VakfÄą çoÄ&#x;unluÄ&#x;u VakfÄąn kurucularÄąndan oluĹ&#x;an bir Genel Kurul ve bu genel kurulun her iki yÄąlda bir seç tiÄ&#x;i yedi kiĹ&#x;iden oluĹ&#x;an YĂśnetim Kurulu tarafÄąndan yĂśnetilmektedir. VakfÄąmÄązÄąn idari yapÄąsÄą yukarÄądaki Ĺ&#x;emada gĂśrĂźlmektedir.
12 | HDV BĂœLTEN 2010
)! '') !& +()$-#
HDV’nin YapÄąsÄą ve Ä°Ĺ&#x;leyiĹ&#x;i
)! '') !& +()$-#
, * #) + ). & / '&, & / !)% *" & $!# '') !& +()$-#
HOLLANDA 2010 ÖZEL SAYI DİYANET VAKFI HDV Genel Kurul Üyeleri 1. Prof. Dr. Mehmet GÖRMEZ (T.C. Diyanet İşleri Başkanı)
2. Prof. Dr. Mehmet PAÇACI (D.İ.B. Dış İlişkiler Genel Müdürü)
3. Doç. Dr. Bülent Şenay (Din Hizmetleri Müşaviri)
4. Dr. Tayyar ALTIKULAÇ 5. Prof. Dr. Mustafa Said YAZICIOĞLU 6. Sami USLU 7. Arif SOYTÜRK
8. Rıza SELİMBAŞOĞLU 9. Niyazi BALOĞLU 10. Ahmet UZUNOĞLU 11. Mustafa YILMAZ 12. Mehmet KERVANCI 13. Hayrettin ŞALLI 14. Mahmut SEZGİN 15. Remzi YAVUZ 16. Erdinç TÜRKÇAN 17. Mehmet Nuri YILMAZ
HDV’nin Kuruluş Amaçları a) Hollanda’da yaşayan müslümanların dini görevlerini yerine getirebilmeleri için mevcut imkanları korumak ve geliştirmek. b) Hollanda’da bulunan Türk-İslam toplumunun refah seviyesini yükseltmek. c) Hollanda’da bulunan müslümanların ruhsal gelişmeleri için imkanlar sağlamak. Vakıf bu amaçlarını gerçekleştirmek için aşağıdaki faaliyetleri yapar. 1. Hollanda’daki müslümanlara dini konularda bilgi verir. 2. Hollanda’daki müslümanlara kültürel ve sosyal hizmetlerde bulunur ve yardım eder. 3. Müslüman olmak isteyenlere bilgi verir ve yardım eder. 4. İslam dinini tanıtmak amacıyla yayın organlarıyla işbirliği yaparak tv. ve radyo yayını yapar. 5. Hollanda’da bulunan kilise ve diğer dini gruplarla işbirliği yapar ve Vakfın gayesine yönelik faaliyetlerde bulunur. 6. Müslümaların yoğun olarak bulunduğu yerlere din görevlisi gönderir. 7. Hac ibadeti ile ilgili olarak gerek Hollanda’da ve gerekse Suudi Arabistan’da gerekli organizasyonu düzenler. 8. Hollanda’da ikamet eden müslümanların sünnet ve düğünlerinde yardımcı olur. 9. Hollanda’da vefat eden müslümaların cenazelerini memleketlerine nakletmek üzere gerekli tedbirleri alır. 10. İslam dini ile ilgili eğitimi teşvik ve koordine eder. 11. İslam dini ile ilgili ilmi araştırmalar yapar. 12. Cami ve mescid görevlilerini eğitir. 13. Kur’an-ı Kerim ve lisan dersleri verir 14. İslam dini üzerine eğitim verecek okulları kurar ve yönetir. 15. Kur’an-ı Kerim, İslami İlimler ve İslam Sanatı hakkında kitaplar terceme ettirir. Bu kitapları bastırır, yayınlar, kütüphane açar ve devamını sağlar. 16. Hollanda makamlarıyla işbirliği yaparak müslüman çocuklarına İslam dini eğitimi ve öğretimi verir ve bunu pratiğe döker. HDV BÜLTEN 2010 | 13
HOLLANDA DİYANET VAKFI 2010 ÖZEL SAYI 17. İslam dini ile ilgili devletler arası konferanslara temsilci gönderir. 18. İslam dinini konu alan konferanslar ve dini toplantılar organize eder, ettirir. 19. İslam dini ile ilgili yarışmalar tertip eder ve ettirir. 20. Vakfın amacına uygun olarak, sosyal kültürel, bilimsel ve sportif faaliyetler organize eder, ettirir ve bu tür faaliyetlere katılır. 21. Yetenekli gençlere yardım ederek bunların yüksek öğrenim yapmalarına ve ilmi ilerlemelerine imkanlar hazırlar. 22. Nakdi ve aynı hibeler kabul eder, Fitre/Zekat gibi gelirleri Vakfın üstlenmiş olduğu yükümlülüklere uygun olarak harcar. 23. Vakıf, gasyesi için kullanılabilecek gayrimenkullere sahip olur. 24. Vakıf, içtüzük hükümlerine göre Hollanda’daki gayrimenkullerin kullanılışına yön verir ve amacına uygun kullanılmasını sağlar. 25. Vakıf, Türkiye Diyanet Vakfı, Dünya İslam Birliği ve benzeri İslam kuruluşlarıyla işbirliği yapar. 26. Vakıf Hollanda’da bulunan Türk–İslam topluluğunun faaliyetlerini koordine edebilmek için Hollanda’da kurulu Türk-İslam dernekleri ve vakıflarıyla sıkı işbirliği yapar. 27. Vakıf kesinlikle siyasetle uğraşmaz. Hollanda Diyanet Vakfı anatüzükte yazılı bu kuruluş amaçları ve faaliyet alanlarına uygun olarak oluşturulan çeşitli çalışma birimlerinde aşağıdaki başlıklarda belirtilen hizmetleri gerçekleştirmektedir.
1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. 17. 18. 19.
Cami içi din hizmetleri organizasyonu Cami proje, inşaat, tamirat ve hizmete açılış faaliyetleri Konferanslar Seminerler - Toplantılar Cenaze fonu hizmeti Cenaze firması hizmeti Hac organizasyonu Vekaletle kurban organizasyonu Vakıf imkanlarıyla verilen burslar Kitap ve takvim dağıtımı hizmeti Yayın ve terceme hizmetleri Gençlik kolları çalışmaları Kadın kolları çalışmaları Dini ve milli bayramlarda yapılan kutlamalar Dinlerarası diyalog çalışmaları Gültepe Eğitim Merkezi hizmetleri Yardım kampanyaları Açık gün organizeleri Yarışmalar
14 | HDV BÜLTEN 2010
HOLLANDA DİYANET VAKFI 2010 ÖZEL SAYI Yönetim ve Merkez Teşkilatı Vakfın idaresi Genel Kurul tarafından iki yılda bir seçilen Vakıf Yönetim Kurulu tarafından yürütülmektedir. Yönetim Kurulu yedi kişiden oluşmakta ve Vakfın amaçlarına uygun olarak Vakfı idare etmektedirler. Vakıf Yönetim Kurulu Başkan, Sekreter, Muhasip ve üyelerden müteşekkildir. Ayrıca günlük hizmet birimlerinde toplam dokuz daimi personel çalışmaktadır.
19 Ekim 2008 tarihinde yapılan HDV 13. Genel Kurul toplantısında seçilen yedi kişilik Vakıf Yönetim Kurulu.
Hollanda Diyanet Vakfı Yönetim Kurulu Adı Soyadı Doç. Dr. Bülent ŞENAY Veysel Kükrek Rahim Usan Nevruz Özcan Recep Erkoç Zekeriya Açkalmaz Abdurrahman Aydeğer
Vakıf Görevi
Görevi
Başkan Sekreter Muhasip Üye Üye Üye Üye
T.C. Lahey Din Hizmetleri Müşaviri HDV Leerdam Anadolu Camii Din Görevlisi HDV Heerhugowaard Mimar Sinan Camii Başkanı HDV Roermond Fatih Camii Başkanı HDV Kampen Nebi Camii Denetleme Kurulu Üyesi HDV Rotterdam Eğitim Merkezi Koordinatörü HDV Rotterdam Mevlana Camii Başkanı
Hollanda’da Müslüman sivil kurumların en büyüğü olan Vakfımız bu büyüklüğüyle orantılı olarak yoğun bir iş hacmine sahiptir. Dolayısıyla yürütülecek görevlerin ehil kişilere verilmesi sevk ve idarede titiz davranılması büyük önem arz etmektedir. Bunun için vakıf merkezimiz ciddi bir kurumda bulunması gerekli idari yapıya kavuşturulmuş ve çeşitli hizmet birimleri oluşturulmuştur.
HDV Personeli Adı Soyadı
1 2 3 4 5 6 7 8 9
Cevdet Keskin Sabri Gündoğan Abdullah Kaya Erdal Çetinkaya Uğur Kaya Orhan Yemenoğlu Turgay Ergezen Osman Ergin İlhan Karataş
Görevi
İdari Koordinatör Muhasebe Sekreter Cenaze Fonu Gençlik Koordinatör Cenaze Fonu Cenaze Firması Cenaze Firması Cenaze Firması
HDV BÜLTEN 2010 | 15
Doç. Dr. Bülent Şenay Hollanda Diyanet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı
Başyazılar
2010 ÖZEL SAYI
Modern Çağda Din ve Peygamber mi? (III)
H
Ocak Sayı 10
DV Bülteninin Aralık 2009 sayı- Kur’ân-ı Kerîm’de başka dinler hakkında kasında “Yılbaşı ve Noel” konusun- tegorik olarak eleştiri sunulmaz; fakat, o dinda Müslümanca bakış açımızın lere inananlar, “yaptıkları ve yapmadıkları” ne olması gerektiği sorusunu sizlerle pay- ya da “inandıkları ya da inkar ettikleri” hulaşırken, bundan önce de Kasım 2009 sayı- suslardan bahsedilerek, “Allah ve kul arasında mızda, “Modern Çağda Din ve Peygamber ilişki” açısından yani kulun Rabbiyle münami?” sorusu üzerinden sohbet ediyorduk. Bu sebeti bakımından olduğu kadar “kullar arasohbetimize devam edelim. İslam’ın vahiy ta- sında ilişkiler” yani insanın diğer insanların rihi anlayışına göre bütün peygamberlerin haklarına karşı tavrı bakımından uyarılır ve getirdiği mesajın özünün eleştirilirler. “Kul hakkı” İnsanlık tarihi, İslam olduğunu, en soifadesi buradan çıkmıştır; bir anlamda, nunda da Peygamber Efenve, günümüzde bir türlü peygamberler tarihi dimiz ile “Din”in kemâle tanımındaki tartışmalar ermiş olduğunu, “Bugün etrafında oluşmuştur. sonlanmamış olan “inTarihte nerede bir sizin için dininizi kemasan hakları” kavramının le erdirdim. Size nimetimi da aslında kaynağı “kul medeniyet ortaya tamamladım ve sizin için çıkmışsa, arkasında hakkı”dır. Yani “kul hakdin olarak İslâm’ı seçtim.” kına” saygı göstermek Al“Peygamberler (Maide, 5:3) âyet-i kermesi lah’ın emridir. Tarihi” vardır. ile İslam’ın beşer tarihinde Vahyin kaynağından gelen son din olduğunu Değerli dostlar, modern çağda bazı çevrelerbelirtmiştik. Bununla birlikte başka inançla- den duyduğumuz ifadelerden birisi de “dinin rın da varlığını sürdürmesine İlâhî İrade ve bilimsel olmadığı” ifadesidir. Evet, hak din, Adalet izin vermiştir ki yeryüzü hayatında bilimin varlıkla ilgili temel bulgularıyla çelişherkese kendi iradesiyle Hak Din’e yönelmiş memekle beraber, elbetteki bilimsel değildir. olma şansı verilsin. Bu çerçevede günümüz- Din Allah’tandır. Bilim ise insan ürünüdür. de yaşayan eski dini gelenekler arasında dört Din, vahye inanmayı gerektirir. Vahyin ise büyük dini gelenek vardır ki, Müslümanlar bilimsel veya tecrübi/deneysel yollarla isbatı İslam’ın doğuşundan itibaren bu dinleri ta- veya inkarı mümkün değildir. Dinin ve peynımışlar, mensuplarıyla birlikte yaşamışlardır. gamberliğin ‘bilimselliği’nden veya ‘bilimdıBunlar Yahudilik, Hıristiyanlık, Hinduizm ve şılığı’ndan bahsedemeyiz. Dolayısıyla, dini Budizm dinleridir. Başka dinlerle ilgili şim- bilginin kaynağı her şeyden önce Peygamberdilik belirtmemiz gereken bir husus şudur: ler ve Kutsal Kitaplardır. Ancak elbette Pey18 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI gamberler “akla” ve “kalbe” hitap ederler. Va- rulup Hz. Peygamber’e (sav), sahâbe ve sonhiy, peygamberler aracılığıyla kutsal metinler raki nesillere atfedilen haberlere de İsrâiliyyât olarak insana ulaşmıştır. denilir. Kur’ân’ın peygamberlerle ilgili ibretlik olarak kısaca temas ettiği hususlar, Tevrat ve İnsan kolayı ve hoşuna gideni öncelikle ter- İncil’de bulunan veya bunlara inanan çevrecih etme eğilimindedir. İşte peygamberler, lerde şifahi olarak yaşayan detaylı bilgiler ve insanın ahlâkî erdemlere bağlılığı zayıfladı- hurafelerle aydınlatılmaya çalışıldı. Cami ve ğında, bireyi ve toplumu tekrar ahlâkî ideale benzeri yerlerde, bazı kimseler (kassaslar) oryöneltmek üzere, Allah’ın sevgi ve rahmetinin taya çıkıp halka hikâyeler anlattılar. Bu gibi tecellisi olarak gönderilmişlerdir. Kurân-ı Ke- kimseler buldukları bilgilere, gerçek olmayan rim bir tarih kitabı ya da geçmiş zaman hika- birçok şey ekleyerek anlattılar. yeleri kitabı değildir. Bu se“Andolsun beple, peygamber kıssaları Kur’ân-ı Kerîm’de ahlâkî ki, onların ibret örnekleri için anlatıemir ve yasaklar çoğun(peygamberlerin) lır. Tarihi detaylar yoktur. lukla, peygamber kıssaları kıssalarında akıl Peygamberler, ne zaman çerçevesinde anlatılır. Kısgönderilir? Tarih tecrübesi sahipleri için ibret sa (yani ‘anlamlı ibretlik ve peygamber kıssaları göshikâye’), insanın beşerî vardır. Kur’an, terir ki, insanlar eğer aşırı uydurulabilecek bir tecrübeyi anlamasını komaddiyata veya eğer aşırı laylaştıran ‘en anlaşılır ansöz değildir. Fakat ruhâniyete yöneldilerse, latım biçimi’dir. “Andolsun kendinden öncekileri işte o zaman bir peygamki, onların (peygamberlerin) tasdik eden, her şeyi ber gelir ve toplumu aşırıya kıssalarında akıl sahipleri ayrı ayrı açıklayan gittiği uçtan dengeye çeker, için ibret vardır. Kur’an, ve inanan bir yani erdemli olmaya yönuydurulabilecek bir söz delendirir. ğildir. Fakat kendinden öntoplum için de bir yol gösterici ve bir cekileri tasdik eden, her şeyi Peygamber kıssaları ayrı ayrı açıklayan ve inarahmettir.” (yani ‘anlamlı ibretlik hikânan bir toplum için de bir yeler’), medeniyetlere yol gösteren işaretlerdir. yol gösterici ve bir rahmettir.” (Yûsuf, 12: 111) İslam âlimlerinin çoğuna göre Peygamberler İnsanlık tarihi, bir anlamda, peygamberler tahakkında Kurân-ı Kerîm’e ve Sahih Hadis- rihi etrafında oluşmuştur. Tarihte nerede bir lere dayalı olarak anlatılanların dışındaki ri- medeniyet ortaya çıkmışsa, arkasında “Peyvayetlerin pek çoğunun efsânevî menkıbeler gamberler Tarihi” vardır. Bu sayıdan itibaren, olduğunu ya da İslam dışındaki İsrâiliyyat bu gözle, Kur’ân-ı Kerîm’e göre Peygamber denilen kaynaklardan aktarılarak yorumlan- kıssalarına bakalım. dığını burada hatırlatmak isteriz. İsrâiliyyat, İslâm tarihi kaynaklarına ve özellikle tefsire Selam ve dostlukla. girmiş olan Yahudi, Hıristiyan ve diger dinlere ait kültür kalıntılarıdır. Aynı zamanda, dînin gerek lehine ve gerekse aleyhine uyduHDV BÜLTEN 2010 | 19
2010 ÖZEL SAYI
Modern Çağda Din ve Peygamber mi? (IV) (Dinin insan hayatında düzenlediği alanlar)
D
Şubat Sayı 11
eğerli dostlar, modern çağda din ve gelir. Kul olmak köleleşmek değil, idrak ve peygamber konusuna ve peygamber maneviyat çerçevesinde dünyanın köleleştirikıssalarına devam etmeden önce, ci maddi etkilerinden özgürleşmektir. Müslüinsan hayatında “dinin düzenlediği alanlar” manların ilk öğrendikleri ayetlerden olan ve konusuna kısaca temas etmek faydalı olacaktır. Kuran-ı Kerim’in ilk suresi olan Fatiha’nın “İyDin insan hayatında başlıca dört alana ‘yön yake na’budu” ayetinde “Allah’ım sadece sana verir’. Bunlar insanın Rabkulluk ederiz” manasıyla Müslüman birey ve toplumun bi ile olan ilişkileri (‘Allah bu kastedilir. Din insana inşirah halini çevreleyen ve İnsan’ / kulluk), ‘insan Rabbini hatırlatır. Rabbine bazı sembolik anlamlı günlük ve nefsi’, ‘insan ve toplum’, karşı sevgisini ve bağlılığını ifadeler, insanın Allah ile olan ve nihayet ‘insan ve çevre’ canlı tutması için yapmailişkisini en iyi tanımlayan ilişkileri. Din insanın sası gerekenleri ona bildirir. ifadelerdir. Bunlar, “bismillah“ dece Yaratıcı’ya karşı soDin demek peygamber, “elhamdülillah”, “inşaAllah”, rumluluklarına dair değil, kitap ve vahiy demektir. “maşaAllah”, “sübhanAllah”, kendi nefsine, topluma ve Din, Yaratıcı olan Yüce tüm varlığa karşı ilişkile- “Allahüekber”, “hasbünallah”, “la Allah’ın kullarına rahmet rine dair temel prensipler havle ve la kuvvete illa billah”, ve sevgisinin tecellisidir. ortaya koyar. Önce insa- “estağfirullah”, ve “hakkını helal Allah, insanları kendi başet” gibi ifadelerdir. Bu ifadeler nın “Yaratıcı” karşısında larına bırakmamış onlave bir anlamda dualar, insanın kul olarak durduğu yeri ra sevgi ve mağfiretinden hayatını yönlendirir. Müslüman, hatırlayalım ki daha sonra yansımalar göndermiştir. bunları söylediğinde yaşadığı “mutlu insan”, “kendisiyBunlar Kutsal Kitaplar olaolayla ilgili bir duruş biçimi le barışık insan” yani “iyi rak insanlığa peygamberler müslüman” portresini taaracılığıyla gelmiştir. Bu sergiler aynı zamanda. nımlayabilelim. kutsal Kitaplarda ortaya çıkan din, ve sonuçta en son din İslam, insa1. Allah ve insan nın Rabbi’yle olan ilişkisini nasıl düzenleyeDin her şeyden önce en genel anlamıyla, ceğini öğretir. İbadet bunun ifadesidir. Ancak insanın Yaratıcı’ya olan bağını ve kulluğunu ibadetten önce ibadetin muhatabı olan Mabud hatırlatır. Kendi insanlığının ve kulluğunun (yani ibadet edilecek Yüce Varlık) hakkında inidrakine varmasına yardımcı olan bilgiler ve sanın doğru bilgi ve inanca sahip olması geretavsiyeler toplamıdır. Kulluk kelimesi Arap- kir. Din insanın Rabbi ile ilişkisini anlatırken ça ubudiyyet kelimesinin Türkçe karşılığıdır. her şeyden önce nasıl bir ilah inancına sahip Ubudiyyet insanın sadece Allah’a itaat ederek olunması gerektiği ile başlar. Çünkü insanlar, başka hiçbir şeye boyun eğmemesi anlamına tarih tecrübesi göstermiştir ki, eğer peygamberî 20 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI rehberlik olmasa, kendileri için ‘tanrılar’ icat et- ancak O’nun dilemesiyle olacağını, O’nun bize meye meyillidir. Bu nedenle İslam dini de her bildirdiği dışında hiçbir şey bilmediğimizi özlü şeyden önce Kutsal Kitabı’nda, yani Kuran-ı bir biçimde söylemiş oluruz. Allah Kur’ân ayetKerim’inde, tanrı inancının, yani insanın Al- lerinde böyle söylememiz gerektiğini bize billah’a inancının nasıl olması gerektiği üzerinde dirmektedir. Bunu bize haber veren ayet şöyledurur. İnanılacak Rabb, Allah’tır. Din, insana dir: “Hiçbir şey hakkında: “Hiçbir şey hakkında kendi mutluluğu için Allah’ı anmasını hatırlat- sakın “yarın şunu yapacağım” deme. Ancak, “Almak için vardır. Allah’ı anmak, yüksek bir da- lah dilerse yapacağım” (inşaAllah) de. Unuttuğun ğın tepesinde yalnızken derin nefes alıp verme zaman Rabbini an ve “Umarım Rabbim beni, gibidir. İnsan göğsünün genişlediğini hisseder. bundan daha doğru olana ulaştırır” de.” (Kehf, Kur’ân’da İslam’ın verilmesi “inşirah verilmesi” 18: 23-24) ifadesi ile anlatılır. “Göğüs ge“Hiçbir şey nişlemesi” yani inşirah, dinin Aynen bunun gibi, Kur’ân, özüdür. Din insanı inşirah hali hakkında: “Hiçbir insanın Allah ile olan ilişkisi, üzerinde tutmak için vardır. yani Allah’a kulluğunun gerşey hakkında Eğer bu olmuyorsa, insanın sakın “yarın şunu çekleşebilmesi için Peygamber din ile münasebetinde bir ekyapacağım” deme. örneğini izlemesi gerektiğini siklik vardır. Nefes almak ve söyler. Çünkü peygamber izi Ancak, “Allah nefes vermek iradesi bile insa“üsvetün hasenetün” yani en nın Rabbini zikrine dönüşme- dilerse yapacağım” güzel örnektir. Dolayısıyla Ki(inşaAllah) de. lidir. O yüzden Müslüman bitap ve Peygamber Sünneti, zarf rey ve toplumun inşirah halini Unuttuğun zaman mazruf ilişkisi gibidir. Kitap çevreleyen bazı sembolik anmazruf, yani zarfın içindeki Rabbini an ve lamlı günlük ifadeler, insanın “Umarım Rabbim olup, zarf da Sünnettir. BirbiAllah ile olan ilişkisini en iyi rinden ayrılamaz. Peygamber beni, bundan tanımlayan ifadelerdir. Bunizini, yani sünneti takip eden lar, “bismillah“ “elhamdülil- daha doğru olana insan Allah’a kulluğunun idulaştırır” lah”, “inşaAllah”, “maşaAllah”, raki içinde yaşamını sürdürür. “sübhanAllah”, “Allahüekber”, Çünkü Peygamber’in Sünneti, “hasbünallah”, “la havle ve la kuvvete illa bil- dindarlığı hayatın bütününe uygulamaya yarlah”, “estağfirullah”, ve “hakkını helal et” gibi dımcı olur. Sünnette, farklı algı düzeylerindeki ifadelerdir. Bu ifadeler ve bir anlamda dualar, insanlar için çözümler de vardır. İmanın hayata insanın hayatını yönlendirir. Müslüman, bun- ilk yansıması olan ibadetlerini, Yunus Emre’nin ları söylediğinde yaşadığı olayla ilgili bir duruş diliyle “Müslümanım diyen kişi, şartı nedir bilbiçimi sergiler aynı zamanda. Mesela bir insan, se gerek, Tanrı buyruğunu duyup, beş vakit kılinşaAllah dediğinde, şimdiki zamanı gelecek sa gerek” diyerek yerine getiren insanı sırada zamana bağlar ve kendi gayretini ihmal etmek- nefsine karşı dikkat etmesi gereken sorumlusizin olayları Allah’ın iradesine teslim eder. İn- luklar beklemektedir. Bir sonraki sayıda buna şaAllah ifadesi, Kur’ân-ı Kerîm’de insanın Rab- yani “insan ve nefsi” konusuna göz atalım. bi’ne karşı sorumluluğunun ve teslimiyetinin ifadesi olarak beyan edilir. Bu yüzden geleceğe Selam ve dostlukla. yönelik bir niyetimizi dile getirirken “inşallah” demekle, Allah’ın herşeyi bildiğini, herşeyin HDV BÜLTEN 2010 | 21
2010 ÖZEL SAYI
Modern Çağda Din ve Peygamber mi? (V) 2. İnsan ve Nefsi
Mart Sayı 12
din ile münasebetinde bir eksiklik vardır.
Değerli dostlar, modern çağda din ve peyHak Din, insana sadece “-Allah vardır, Yagamber konusundan ve peygamber kıssala- ratan O’dur; bunu kabul et mesele kalmaz” derından bahsederken önceki yazımızda dinin mez. İnsanın kendi nefsiyle olan ilişkilerine insanın sadece Yaratıcı’ya karşı sorumluluk- dair de bir öneriler manzumesi sunar. Kurân-ı larına dair değil, kendi nefsiyle, toplumla ve Kerîm’de şöyle buyurulmuştur: “Doğrusu, ben tüm varlıkla ilişkilerine dair temel prensipler nefsimi temize çıkarmam. Çünkü Rabbimin ortaya koyduğunu ifade etmiş; dinin insan merhamet edip korudukları hariç, nefis daima hayatında başlıca dört alana yön verdiğini, fenalığı ister, kötülüğe sevkeder. Doğrusu Rabbunların da “insanın Rabbi ile olan ilişkileri bim Ğafurdur, Rahimdir (affı ve merhameti (‘Allah ve İnsan’ / kulluk)”, Hak Din, insana boldur).”(Yusuf Suresi 12: 53) ‘insan ve nefsi’, ‘insan ve topYine nefsin terbiye ve tezkisadece “-Allah lum’, ve nihayet ‘insan ve çevyesinin yani arındırılmasının vardır, Yaratan re’ ilişkileri olduğunu belirtönemine işaret eden ayetlermiştik. İnsanın Rabbiyle olan O’dur; bunu kabul den birisi de Şems sûresinde ilişkilerini bundan önceki sa- et mesele kalmaz” zikredilir: “Herbir nefse ve onu yıda ele almıştık. Bu Bültenidemez. İnsanın düzenleyene, ona hem kötülüğü, mizde “insan ve Nefsine karşı hem de ondan sakınma yolunu kendi nefsiyle sorumlulukları” üzerinde kıolan ilişkilerine ilham edene yemin olsun ki; nefsaca sohbet edelim. “Mutlu sini maddî ve manevî kirlerden dair de bir öneriler insan”, “kendisiyle barışık arındıran felaha erer. Onu gümanzumesi sunar. insan” yani “iyi müslüman” nahlarla örten ise ziyana uğrar.` tanımını yapabilmek için insanın “Yaratıcı” (Şems Suresi 91: 7-8-9-10) O sebeple şair Yukarşısında kul olarak durduğu yeri hatırlamak nus, “Dinle dur, başını kaldır, farz olanı suya gerekir. Din, insana kendi mutluluğu için Al- daldır, Nefis düşmanındır öldür, nefs hemîşe lah’ı anmasını hatırlatmak için vardır. Allah’ı (her an seninle) olsa gerek” der. İnsanın kenanmak, yüksek bir dağın tepesinde yalnızken disine zarar verme özgürlüğü yoktur. Alkol, derin nefes alıp verme gibidir. İnsan göğsü- uyuşturucu, zinâ ve benzeri alışkanlıkların nün genişlediğini hisseder. Kur’ân’da İslam’ın haram oluşu yanında, çok yemek, tüketmek, verilmesi “inşirah verilmesi” ifadesi ile anla- israf etmek gibi aşırılıklara karşı da uyarılar tılır. “Göğüs genişlemesi” yani inşirah, dinin vardır. Yardıma muhtaç olana el uzatmaktan, özüdür. Din insanı inşirah hali üzerinde tut- adalet terazisine dikkat etmeye kadar yansıyan mak için vardır. Eğer bu olmuyorsa, insanın bir yaşama çizgisidir dini hayat. Dolayısıyla 22 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI din sadece “felsefi-fikri” bir inanış meselesi dairesinde hayatını sürdüren insan ihlas üzere değildir. İnsanın kendisi ve başka insanlar- yaşıyor demektir. Tefekkür, insanın “varlığın la ilişkilerinde de ahlaki bir yaşama biçimini ve hayatın özü”nü düşünmeyi ihmal etmemegerekli kılar. Ayetler ve Hz. Peygamber’in ha- si anlamında, Tezekkür ise bu tefekkür doğdisleri ışığında İslam alimlerinin yazdığı eser- rultusunda az da olsa düzenli ve derûnî olarak lerde, inanan bir insanın bu inancı gereği nef- ibadet ve zikrini sürdürüp hayatını hellaler, sini arındırıp başka “nefs”lerin haklarına özen haramlar, mekruhlar ve müstehaplar dairesingösteren bir insan olmanın yolları anlatılır. de yaşaması anlamında, en sonuncusu olan Toplum olarak yaşayabilmek için karmaşayı, Tevekkül ise tefekkür ve tezekkür dairesinde menfaat çatışmasını önleyen bazı düzenleyici yaşamında oluşanlar ve eşya ve olaylar karşıkurallara uymak zorunda olduğumuz gibi, in- sında kendi gücü ötesindekine Allah’ı Vekîl sanın kendi ruhunu olgunlaştırıp iç karmaşa- kılması, yani İlâhî Hikmet’e teslim olarak, haya düşmemesi, günah ya da zarar olarak kabul yatta yaptıklarının sonucu hakkında ihtiras/ edilen şeylere yönelmemesi için manevi bazı hırs sahibi olmamasıdır. Yunus`un dilinden kurallara ihtiyaç vardır. İşte din bunu sağlar. söylersek, “Âciz kaldım zalim nefsin elinden, Dini emir ve yasaklar diye Şol dünyanın lezzetine doyadlandırılan tavsiyeler ve “Âciz kaldım zalim maz, Eğnine almıştır gaflet kurallar, yoldaki işaretler gömleğin, Ömrünün gelip nefsin elinden, Şol gibidir. Bu işaretlere dikgeçtiğin bilmez”. İşte nefsin kat ederek yaşayan insan dünyanın lezzetine bu “doymazlığı” karşısıniç huzurunu olduğu kadar da, tevekkül ve tezekkür doymaz, Eğnine beden sağlığını da korudairesine ulaşmanın en muş olur. Böyle bir insanın önemli yolu, yine hayatın almıştır gaflet başka insanlarla hak-hukuk gömleğin, Ömrünün kaynağı olan Allah’a duâ ve ilişkileri daha güvenilir ve münâcaattır. Nefsi terbiyeolumlu olur. İşte tam bu gelip geçtiğin bilmez” de en önemli araç ibadet ve noktada din, insana bir duadır. İnsanın ruhu duatemel kavramı hatırlatır, ihlas ve samimiyet. nın etkisini tanır. İnansın ya da inanmasın pek İnsan nefsi muhtelif terbiye ve tezkiye aşama- çok insanın mesela kabus gördüğünde başka larında geçirilmelidir. Bu süreçte ortalama in- bir kelimeyle değil de “Allah” diye haykırarak san için en kritik mertebe “ihlas” mertebesine uyanması bile bir fıtrî yöneliş tezahürüdür. ulaşmaktır. İhlas ise ancak ihsan ile mümkün Duanın derin izlerine işaret eder. Gayret ve olur. İhsan nedir? İhsan, Allah’ın kendisini her dua ile insan şu Kurânî hatırlatmaya muhatap zaman gördüğü şuuruyla kendisi de Allah’ı gö- olur: “Ama kim Rabbinin divanında durmakrüyormuşcasına O’na kulluk etme bilinci için- tan korkarsa, ve nefsini heva ve hevese uymaktan de olmak, bir başka ifadeyle, imanı, ibadeti ve dizginlerse..” (Nâziât sûresi 79: 40). Kendi nefameli güzelleştirilmek ve derûnîleştirmektir. sini terbiye ile meşgul olan, Rabbi ile razı ve İhlas, tefekkürün yoğunlaşmasıdır. İnsan üç kendisiyle barışık olan insanlardan oluşan bir karakter özelliğini nefsini aşarak olabildiğince toplum, daha çok huzur ve barış dolu olur. Bir geliştirdiğinde dünya ve ahiret mutluluğunu sonraki sayıda buna yani ‘insan ve toplum’ yakalayacaktır. Bu üç nitelik ihlasın temel özel- konusuna göz atalım. Selam ve dostlukla. likleridir. Tefekkür, tezekkür ve tevekkül üçlü HDV BÜLTEN 2010 | 23
2010 ÖZEL SAYI
Modern Çağda Din ve Peygamber mi? (VI)
Nisan Sayı 13
son derece önem veren İslam, aslında bu alanı, eğerli dostlar, bir önceki yazımızda yani insanların birbirleriyle ilişkilerini, menfa““mutlu insan”, “kendisiyle barışık at çatışmalarından koruyabilmeleri için gerekinsan” yani “iyi müslüman” tanımı- li “yol işaretleri”yle belirler. İnsanın özellikle nı yapabilmek için insanın “Yaratıcı” karşısında toplumla ilişkilerini belirleyen meselelere muâkul olarak durduğu yeri hatırlamak gerektiğin- melât denir. Bu çok önemli bir konudur. Kent den bahisle, insanın kendi nefsiyle olan müna- yaşamında trafiğin karışmaması, ya da bir büsebetini değerlendirmiştik. Nefs terbiyesinin yük organizasyonun rahatça işleyebilmesi için önemini ele almıştık. Bunun bir adım ötesinde gerekli kurallar ne kadar gerekliyse, aynen o şekilde, beden ve ruhtan oluşan farklı karakter ise kul hakkı konusuna işaHelaller, haramlar, ve mizaclardaki insanların retle devam etmiştik. Kul maddi-manevi istek ve arhakkı konusu, çağdaş insan mekruhlar vb. zuları ya da eylemlerinin bir hakları tartışmalarının ulaşprensipler insanlar diğerinin hakkına tecavüz maya çalıştığı adalet, eşitlik, etmeden gerçekleşebilmesi arası ilişkilerde fırsat eşitliği, saygı, birarada yaşama, sorumlu ifade huzuru sağlamak ve ya da yanlışsa düzeltilmesi, saygı ve nezaket dairesinde özgürlüğü, inanç ve ibadet kul hakkına riayet sürdürülebilmesi için geözgürlüğü gibi hedeflere için yol işaretleridir. rekli maddi-manevi emir ve ulaşabilmek için gerekli en temel “ilke”dir. Kişi, diğer Dolayısıyla din sadece yasaklar da vardır. İşte muâmelât denilen alan bunu içi“kişi”leri, Yunus Emre’nin vicdânî bir konu ne alır. Helaller, haramlar, “yaradılanı sev Yaradan’dan değildir. mekruhlar vb. prensipler inötürü” ifadesindeki gibi görmedikçe, kendisiyle de başkalarıyla da ba- sanlar arası ilişkilerde huzuru sağlamak ve kul rışık ve huzurlu olamaz. Bu da topluma karşı hakkına riayet için yol işaretleridir. Dolayısıyla sorumlu olmak anlamına gelir. Bu sorumluluk din sadece vicdânî bir konu değildir. Hatta denasıl ortaya çıkar ya da davranışa hayat tarzına nilebilir ki, başkalarının yaşam alanına saygılı olmak amacıyla “parayla imanın kimde olduğu dönüşür? bilinmez” sözü doğru olsa da, insanın inandığı Din, insanın imanı ve bunu korumak için gibi yaşaması açısından bakıldığında, “paranın ibadeti hakkında beyanda bulunurken, diğer da imanın da kimde olduğu er geç belli olur”. insanlarla ilişkilerini ilgilendiren meselelerde Çünkü her şey sonuçta kul hakkına varır ve de “kul hakkı”nı hatırlatır. Allah’ın af ya da ce- davranışlara yansır. Din kul hakkına çok önem zası her şeyden önce kul hakkına dayalı olarak verdiğine göre, sadece vicdan meselesi değildir. tecelli eder. Kul hakkına, başkasının hakkına Vicdandan başlayıp yaşama biçimine kadar 3. İnsan ve Toplum
D
24 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI uzanan, başkalarının vicdanından kaynaklanan toplumsal alana saygılı olmaya kadar etkisi olan bir dünya ve yaşam görüşü ortaya koyar. Kısaca İslam insanın inandığı gibi yaşamasını öngörür. İnandığı gibi yaşayan insan, modern toplumun gelenekten koparan baskısına teslim olmayıp, inandığı değerler istikametinde yaşar, ancak başkasının inandığı değerlere göre yaşamasına da saygı göstererek, nihai hesabı/muhasebeyi Yaratıcı Kadir-i Mutlak, Rahman ve Rahîm olan Allah’a havale ederek, en geniş anlamda doğal çevre de dahil olmak üzere “fıtrat, tabiat, ve kainât”ın Allah’ın emaneti olduğunu her zaman hatırlar. Ancak o zaman, Kurân-ı Kerîm’de hatırlatılan bir gerçeğin de tecellîsi ortaya çıkar:
“Bir toplum kendi durumunu değiştirinceye kadar Allah, onların halini değiştirmez.” (Rad sûresi, 13: 11) Bu duyarlılıkla yaşayan mümin, en net ifadesiyle ‘çevre’sine karşı duyarlıdır. İnsanın çevresi, kendi fıtratıyla başlar. Tabiat bir çevredir. Kâinat/evren bir çevredir. Bu çevre içinde hayatını sürdürür insan. Kendi hayatı kadar, evren, ve tabiat da emanettir. Evren ve tabiat, Allah’ın en büyük ayetleridir. Ayet demek hakikata götüren belirleyici delil ya da işaret demektir. Bir sonraki sayıda bu çerçevede, ‘insan ve çevre’ konusundan bahsedelim. Selam ve dostlukla.
HDV Huizen Selimiye Camii
HDV BÜLTEN 2010 | 25
2010 ÖZEL SAYI
Modern Çağda Din ve Peygamber mi? (VII) 3. İnsan ve ÇEVRE - I
D
Mayıs Sayı 14
ettiğinde vahyin yardımıyla anlamayı ümit ettiği varlık düzeyidir. Kuran-ı Kerim’de, yeryüzünde, gökyüzünde, ağaçlarda, çiçeklerde, kuşlarda ve pek çok canlının kendine özgü yaratılmış varlığında, Allah’ın varlığı, kudreti, cemali, celali ve hikmetine işaret eden deliller bulunduğu ve bunları ancak kendi kalbinin körelmesine izin vermeyenlerin görebileceği anlatılır.
eğerli dostlar, modern çağda din ve peygamber konusundan ve peygamber kıssalarından bahsetmeye devam ederken önceki yazımızda dinin kul hakkına çok önem verdiğini, sadece vicdan meselesi olmayıp, vicdandan başlayıp yaşama biçimine kadar uzanan, başkalarının vicdanından kaynaklanan toplumsal alana saygılı olmaya kadar etKuran-ı Kerim insanın üç tür çevreye kisi olan bir dünya ve yaşam görüşü or- özenle bakmasını tavsiye eder. Kainat, Tataya koyduğunu ifade biat ve Fıtrat. Kainatın Helaller, haramlar, etmiştik. Kısaca, insan ve boşuna yaratılmamıştır. mekruhlar vb. toplum ilişkisinden bahHiç bir şey boşuna yarasetmiştik. İnanan insan, en prensipler insanlar tılmamıştır. Çok tanrıcıgeniş anlamda doğal çevre lık mümkün değildir. Her arası ilişkilerde de dahil olmak üzere “fıt- huzuru sağlamak ve şeyi yaratan Tek Allah’tır. rat, tabiat ve kainât”ın Kutsal kitaplar ve özellikle kul hakkına riayet Kuran-ı Kerim, her şeyin Allah’ın emaneti olduğunu her zaman hatırlar. için yol işaretleridir. varlığının kaynağında tek Bu duyarlılıkla yaşayan Dolayısıyla din sadece bir Tanrı‘nın var olduğuna mümin, en net ifadesiyle işaret eder. Kainatın kenvicdânî bir konu ‘çevre’sine karşı duyarlıdine ait bir denge içinde değildir. dır. İnsanın çevresi, kendi devam etmekte oluşu, anfıtratıyla başlar. Tabiat bir çevredir. Kâinat/ cak Allah’ın ona verdiği bir denge planıyla evren bir çevredir. Bu çevre içinde hayatını mümkündür. Buna âdetullah ya da sünnesürdürür insan. Kendi hayatı kadar, evren ve tullah denir. tabiat da emanettir. Evren ve tabiat, Allah’ın en büyük ayetleridir. Ayet demek hakikata Kurân-ı Kerim’e göre dünyada fesat ve götüren belirleyici delil ya da işaret demek- bozulmalar, insanların bizzat kendilerinin tir. Hakikat nedir? Hakikat, insanın yalnız kazandıkları (günahlar) yüzünden ortaya çıaklıyla ulaşabileceği bilgi düzeyinin ötesin- kar. Kurân-ı Kerim bunu açıkça beyan eder: de, sezgisi, kalbi idraki ve irfanıyla da gayret 26 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI “İnsanların kendi işledikleri (kötülükler) sebe- evren hakkında Allah’ın yarattığı emanetler biyle karada ve denizde bozulma ortaya çık- olarak yeniden bilinçlendirilmesidir. Çünkü mıştır. Dönmeleri için Allah, yaptıklarının insan unutan bir varlıktır ve Yaratıcı’yı unubazı (kötü) sonuçlarını (dünyada) onlara tat- tan insan, hayatın anlamını da unutacaktır. tıracaktır.” (Rûm, 30: 41) Ekolojik kriz, bir Hırs, menfaat ön plana çıkacak ve çevre ar“fesat”tır. Fıtratına yabancılaşan insan “if- tık ne pahasına olursa olsun tüketilecek bir sad” eder, yani bozar. Fıtratına sadık kalan mal olarak görünecektir. Kendi fıtratına yaise “ıslah” ve “imar” eder. Nitekim Bakara bancılaşan modern insan, toplama, birikSûresinin 11. âyetinde “Bunlara, “Yeryü- tirme ve tüketme dairesi içerisinde yaşamakzünde fesat çıkarmayın” denildiğinde, “Biz tadır ve artık bir “geri-dönüşüm” kültürü ancak ıslah edicileriz!” derler” buyrulmuştur. icat etmiştir. Bu gerçek Kurân-ı Kerim’de şu Fıtratına yabancılaşmak, insanın Allah’a kul- ayetlerle net biçimde ortaya konulur: luğunu unutup, “böbürle“Mal toplayan ve onu nip” sonunda da kendisini “Ey Ademoğulları! Her unutmasıdır. “Allah’ı unu- mescide çıkışınızda durmadan sayan, insanları arkadan çekiştiren, kaş tan ve bu yüzden Allah’ın ziynetinizi takının göz işaretiyle alay eden her da kendilerine kendileri(güzel ve temiz kişinin vay haline!” (Hüni unutturduğu kimseler giyinin). Yiyin için meze, 104:1-2) ayetinde gibi olmayın. İşte onlar fasık kimselerin ta kendileri- fakat israf etmeyin. işaret edilen husus budur. dir.” (Haşr, 59: 19) Çünkü Allah, israf Kurân-ı Kerim’de ekolojik krizin temelindeki en edenleri sevmez.” önemli sebep olarak “isIslah ve imardan uzak raf” vurgulanır. İsraf mobir hayat ekolojik kriz doğurur. Ekolojik krizin bedeli, bizzat in- dern hayatın en önemli özelliklerinde birisi sanların kendi çekecekleri sıkıntılarla yaşa- olmuştur. Kurân-ı Kerim’de “Ey Ademoğullanır. Çevre kirlenmesi, her şeyden önce ma- rı! Her mescide çıkışınızda ziynetinizi takının nevi bir kirlenmeden doğar. İnsanlar hayatın (güzel ve temiz giyinin). Yiyin için fakat israf ve tabiatın Allah tarafından yaratılmış ve in- etmeyin. Çünkü Allah, israf edenleri sevmez.” sana israf etmeden kullanması için verilmiş (Araf, 7:31) bir emanet olduğunu unuttuklarında, sonuç yalnız manevi değil aynı zamanda ekolojik Dünyada ve bölgemizde olan gerilimli olaybir krizdir. Dolayısıyla çevre kirliliği, bir ların Yüce Allah tarafından hayırlara dönüşmetafizik kirlenmedir. Çevre kirliliğinin türülmesini diliyorum. Ülkemizin her türlü şerden uzak olmasını temenni ediyor, “Allah çözümü, insanın yeniden eğitimiyle mümdevlete ve millete zeval vermesin” diyorum. kündür. Ekolojik krizi azaltmak ve aşmak için, insanın eğitileceği husus, “geri dönü- Selam ve dostlukla. şüm” yöntemlerinin nasıl kullanılacağı gibi konular değil, bizzat, insanın fıtratı, tabiat ve HDV BÜLTEN 2010 | 27
2010 ÖZEL SAYI
Modern Çağda Din ve Peygamber mi? (VIII)
Haziran Sayı 15
3. İnsan ve ÇEVRE – II
H
“Yedi gök, yer ve bunların içinde bulunanlar Allah’ı tesbih ederler. Her şey O’nu hamd ile tesbih eder. Ancak, siz onların tesbihlerini anlamazsınız. O, Halîm’dir (hemen cezalandırmaz, mühlet verir), Çok Bağışlayandır.” ( İsrâ, 17: 44; Nur, 24: 41.)
DV Bülteninin muhterem okuyucuları, bundan önceki sayıda çevre kirliliğinin, bir metafizik kirlenme olduğundan, çevre kirliliğinin çözümünün, insanın yeniden eğitimiyle mümkün olduğundan bahsetmiştik. Ekolojik krizi azaltmak ve aşmak İnsanın içinde yaşadığı çevrenin “yaratılmış için, insanın eğitileceği husus, “geri dönüşüm” bir dengesi-ölçüsü” vardır. yöntemlerinin nasıl kullanılacaPikniğe giderken Maddî hırslar etrafında oluşmuş ğı gibi konular değildir. Ekolobile müzik setini sanayi ekonomisi ve bunu tükejik krize karşı ilk çözüm, bizzat aracının bagajında tim sonuçları, bu ölçüye zarar insanın fıtratı, tabiatı ve kainatı götüren insan, kuş vermektedir. “Gerçekten biz, her Allah’ın yarattığı emanetler olasesini dinleme, ya da şeyi bir ölçü ve dengede yarattık.” rak görmeye başlamasıdır. ağaç hışırtılarındaki (Kamer, 54: 49) Bu “ölçü” mearmoniyi, veya Modern insan tabiata olan selesine dikkat edilmediği zarüzgarın melodisini saygı ve sevgisini kaybetmiş duman, toprak çoraklaşır, nehirler, duyma melekesini rumdadır. Pikniğe giderken bile göller kurur, denizler balıkların kaybetmiş demektir. bile yaşayamayacağı bir kirlilimüzik setini aracının bagajında götüren insan, kuş sesini dinleme, ya da ağaç hı- ğe bürünür. Sanayi atıklarının zararları kadar, şırtılarındaki armoniyi, veya rüzgarın melodisi- kentsel yerleşim alanları oluşturmak adına orni duyma melekesini kaybetmiş demektir. Bu da manları talan etmek de, medeniyetimiz için tabiatı ve varlıkları Allah’ın âyetleri olarak gör- bir kriz anlamına gelir. “Biz bu dünyayı atamekten uzaklaştığı içindir. Fıtratına yabancıla- larımızdan bir miras değil, çocuklarımızdan şan insan, artık tabiattaki güzellik ve canlılığı ödünç aldık” şeklinde düşünürsek, sorumluluk yeterince takdir edemez hale gelir. Dolayısıyla anlayışımız dengesini bulacaktır. doğal güzellikler en fazla bir resim tablosu gibi görünmeye başlar. Oysa doğada görülecek, algıİnsanın, çevre temizliğine özen göstermesi, lanacak ne kadar çok güzellik vardır. Canlılar bu kendi özel hayatındaki, beş vakit abdest alan ingüzelliğin ifadesi olarak Allah’a şükrederler. Bu sanın “temizlik” duyarlılığına denk olmalıdır. husus, bizzat tabiatın yaratıcısı olan Yüce Allah Kişisel ibadet insanın kendi rûhunu imar etmesi, tarafından pek çok âyette haber verilmiştir: güzelleştirmesi, ihya etmesidir. Kur’an-ı Kerim, 28 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI aynen öyle, yeryüzünün de “imar edilmesi”ni emretmektedir. Bu manevi bir sorumluluktur aynı zamanda. Yeryüzünü imar etmek, ekolojik dengeyi korumak için duyarlı olmakla başlar. “Dedi ki: “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin. Sizin ondan başka hiçbir ilahınız yok. O sizi yeryüzünden (topraktan) yarattı ve sizi oranın imarında görevli (ve buna donanımlı) kıldı.” (Hûd, 11:61) İslam alimleri, bu ayete dayanarak, ağaçlandırma çalışmaları, su kanallarının açılması, meskenlerin yapılması gibi imar işlerinin, tabiatı özellikle tahrip etmemek kaydıyla, topluma farz olduğunu söylemişlerdir. Dolayısıyla çevre duyarlılığı aynı zamanda bir ahlâkî-manevî sorumluluktur. Hz. Peygamber (s.a.s.) Efendimiz, çevreyi koruma konusunda Müslümanlara örnek olmuştur. Medine’de imar faaliyetlerine katılarak yaşadıkları şehrin mamur hale gelmesi için çalışmıştır. Ayrıca Mekke’nin yanında Medine ve Taif bölgelerini de harem alanı ilan ederek oralarda ağaç kesmeyi ve avlanmayı yasaklamıştır. (Ebu Davud, “Menasik”, 96) Mesela, Taif halkı Müslüman olmak üzere Medine’ye bir heyet gönderdiklerinde, Hz. Peygamber bir anlaşma hazırlatmış, anlaşma metninde Taif bölgesi vadilerinin de koruma altına alındığını kaydettirmiştir. Bu kayıtta, oradaki bitki örtüsünü tahrip etmenin, hayvan avlamanın yalnız yasaklanmadığı, bu yasağa uymayanların ayrıca cezalandırılacağı da belirtilmiştir. Ayrıca İslam Peygamberi (s.a.s), yaşanılan mekanın ve suların temiz tutulması, (Buhari, “Vudu’”, 68; Müslim, “Taharet”, 94–96; Ebu Davud, “Taharet”, 36), hayvanlara iyi davranılması konusunda Müslümanlara tavsiyelerde bulunmuştur. O, susuz kalmış bir köpeğe kuyudan ayakkabısıyla su çıkarıp susuzluğunu gideren
kişinin cennetlik olduğunu beyan eden bir Peygamberdir. (Buhari, “Bed’ü’l-halk”, 17; “Edeb”, 27).O’nun hayata dair örnekliği, “Kıyamet kopmaya yakınken elinizde bir ağaç fidanı var ve onu dikmeye vakit bulabilirseniz onu dikin”, ya da “Kim bir ağaç dikerse onun için ağaçtan hasıl olan ürün kadar Allah sevap yazar” ve “Müslümanlardan bir kimse bir ağaç dikerse o ağaçtan yenen mahsul mutlaka onun için sadakadır. Yine o ağaçtan çalınan meyve de onun için sadakadır. Vahşi hayvanların yediği de sadakadır. Kuşların yediği de sadakadır. Herkesin ondan yiyip eksilttiği mahsul de onu dikene ait bir sadakadır “ gibi hadis-i şeriflerde görülmektedir. Bu hadisler, çevre bilinci oluşturmaya konusunda teşvik etmektedir. Sonuç olarak, Ku’rân-ı Kerîm, ekolojik krizin temelinde manen bozulmayla başlayan bir ifsat ve israf kültürü bulunduğunu hatırlatmakta, çözüm olarak geridönüşüm medeniyeti değil, ıslah ve imar medeniyeti oluşturulmasını önermektedir: “Rabbin, halkları salih ve ıslah edici kimseler iken memleketleri zulmederek helak etmez.” (Hûd, 11: 117) Çevre duyarlılığının metafizik bir temele dayanması, çevre ahlakını geliştirecek ve dolaylı olarak da insanın ve toplumların zulüm ve şiddetten de uzak durmasını sağlayacaktır. Dua ediyor ve diyoruz ki, “Allahım! Takatimizi aşan güçlükleri ve yükleri bizim için kolaylaştır. Nefsimizi ve çevremizi, fesat ve fitneden muhafaza buyur. Rahmet ve Kudretinle mazlumun “âh”ını dindir, zalimin zulmünü helâk eyle Ya Rabbi!. Şer odaklarını kendi şerlerinde men eyle Allahım! Çocuklarımızın rıza-i ilahine uygun salih ve muttaki kullarından olmalarını nasip eyle. Ruhlarımıza inşirah (ferahlık) ve sekîne (huzur), gönüllerimize merhamet ve meveddet (sevgi) lutfeyle. Unutarak ya da gafletle işlediğimiz günahlarımızı ve hatalarımızı dergâh-ı ilahinde mağfiret eyle. Rahmetine ve İlahi Sevgine ermiş kullarından eyle. Amin ve vel-Hamdü-lillahi Rabbi’l-Alemiyn”. Selam ve dostlukla. HDV BÜLTEN 2010 | 29
2010 ÖZEL SAYI
Flotilla Artık Mavi Değil Mescid-i Aksa’nın Gözyaşları
M
Temmuz Sayı 16
uhterem dostlar, bundan önceki Bül- leyin, namazı dosdoğru kılın ve zekatı verin” tenimizde, çevre duyarlılığının meta- diye misak-söz almıştık. Sonra siz, pek azınız fizik bir temele dayanması gerektiği- hariç, döndünüz ve (hâlâ) yüz çeviriyorsunuz. ni, ancak bu şekilde çevre ahlakının gelişeceğini Hani sizden “Birbirinizin kanını dökmeyin, ve dolaylı olarak da insanın ve toplumların zu- birbirinizi yurtlarınızdan çıkarmayın” diye lüm ve şiddetten de uzak duracağını ifade etmiş- misak almıştık. Sonra sizler bunu onaylamıştik. Bu konuyu takiben, tekrar Peygamberler Ta- tınız, hâlâ (buna) şahitlik ediyorsunuz.” (Barihine dönerek modern çağda peygamber ve din kara Suresi, 83-84) Nedir bu çağın en büyük konusuna devam etmeyi düşünürken, önümüze zulümlerinden biri olan ve Hıristiyan Avrupa’nın tarihin akışında insanlığın utanç tablolarından ortasında yaşanmış olan Holokostun mağdurlarını bu şiddet ve işgale yönelbirisi ortaya çıktı. Bir katliam trajedisi. Bir yandan insanlığın Nedir bu çağın ten? Ya buna göz yumanlara ne demeli? Avrupa’da İslamofobinin bir kısmı, Filistin’de Gazze’de kuyükselmesi de bununla ilgili bir şatma altında masum insanların en büyük işaret mi yoksa? Oysa aynı kutsal yaşadığı mağduriyeti ve yokluzulümlerinden kitaplarında İsrailoğullarına şöyğu azaltmak için insani yardım le denilmiyor mu?: “Hükümde kampanyaları düzenlerken, öte biri olan ve haksızlık etmeyeceksiniz; fakirin yandan tarihte kendi peygamhatırını sayacaksın ve kudretlinin berlerine ihanet etmiş olanların Hıristiyan hatırına itibar etmeyeceksin; ve çocukları, kendi muharref kutsal Avrupa’nın komşuna adaletle hükmedeceksin. metinlerinde binlerce yıl önceKavminin arasında çekiştiricilik sinde var olduğuna inandıkları ortasında edip gezmeyeceksin; komşunun emri yerine getirmek için hazırlanıyorlardı: “... onu, oğullarını yaşanmış olan kanına karşı ayağa kalkmayacaksın... Öç almayacaksın ve kavve bütün halkını yok ettik. Bütün Holokostun minin oğullarına kin tutmayakentlerini ele geçirdik, hepsini yok caksın ve komşunu kendin gibi ettik. Erkek, kadın, çocuk, kimseyi sağ bırakmadık.” (Tesniye 2/33- mağdurlarını bu seveceksin...” (Levililer, Bap 19, 34) Bu mudur? Tevrat’ta “Dinle şiddet ve işgale 15-18). Yukarıdaki Bakara suresindeki ayet-i kerimenin son ey İsrail” diye başlayan bölümler kısmındaki “sizler de buna şayönelten? neyi anlatır!? Nasıl açıklanmalıhitlik ediyorsunuz” beyanı da dır, Gazze’ye yardım götüren silahsız insanların üzerine yakın mesafeden acıma- bunu hatırlatmıyor mu? Peki nedir bu işgalin ve sızca ateş ederek öldüren bu ruh hali? Silahsızken zulmün uygulayıcılarını kendi kutsal kitaplarınve yaralıyken yakından ateş edilerek öldürülen daki bu işaretlere bile sağır ve kör yapan? Nedir genç Furkan’ın suçu neydi? İnsani yardım eyle- hatta onların bu ideoloji ve siyasetini, Avrupa’nın mi ne zaman terörizm olmuştu? Bunu anlamaya batı yakasında destekleyen “FİTNE”cileri bu çalışanlar, herhalde, Kurân-ı Kerîm’in beyanıyla kadar İslam düşmanı yapan? Neden Müslümankendilerine gelmektedirler. “Hani İsrailoğulla- lara karşı bu kadar nefret söylemi? Karikatür rı’ndan, “Allah’tan başkasına kulluk etmeyin, veya medya kanalıyla müslümanlara karşı yürüanneye-babaya, yakınlara, yetimlere ve yoksul- tülen bü kültürel terörizm nereye varacak? Nelara iyilikle davranın, insanlara güzel söz söy- dir bu nefret söyleminin “çokkültürlü Hollanda 30 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI ruhu” iddiasına rağmen siyasete hakim olması? Bu mazlum ve mağdurlara yardım götürmek ve işgalin çemberini zayıflatmak için teşebbüs edilen insani yardım çabasına yönelik bu kanlı saldırı, insanın insaf damarını ne kadar zorluyor? İnsan düşünüyor: Kendi ırkdaşları dışında hiçbir insanın hayatını aynı derecede değerli görmeyen bir inanç biçimi midir saygı duyulması istenen? Topraklarında yüzyıllardan beri yaşayan Filistinlilere ya hapis, ya ölüm, ya açlık ya da sürgün seçeneğini sunan ve duvarlar çeken bir güç çarkı, insanlığa ihanetin en zirve örneği değil midir? Bu ne tür bir terördür? Buna Yahudi terörü mü denmelidir? İslam ve terör kelimelerini yanyana getirenlerin vicdanı neden sessizdir? Fosfor bombaları kullanarak kadın, çoluk, çocuk katledebilmeyi kendisine meşru gören zihniyet hangi inançtan beslenmektedir? Böyle bir güç, bölge barışı adına kime ne umut verebilir? İnsanlığın şu çığlığı duyulmaktadır artık: İsrail’in yaptıkları gerçek antisemitizmdir. Yahudileri ve İsraillileri dünyaya bu kadar kan dökücü ve zalim göstermek isteyenler mi vardır? Daha da ürpertici olanı, İsrail’in Mavi Marmara Flotillasına yani yardım gemisine uluslararası sularda saldırarak sivilleri katletmesinin, İsrail’de binlerce Yahudi din adamının konseyi olan Yuda ve Samara Rabbiler Konseyi tarafından, katliamdan birkaç gün sonra, “Yecüc ve Mecüc’ün kuzeyden saldırısı” olarak nitelenip, Yahudilerin tanrısının bunları yok edip “nihai kurtuluş” için vesile olacağının açıklanmış olmasıdır. Gemideki sivilleri öldüren İsrail askerlerini “kutsayan” bu siyonist Yahudi din adamları konseyinin bu akıl almaz vahşet yanlısı açıklaması (Kaynak: İsrail Ulusal Yayın Kuruluşu/ http://www.israelnationalnews.com/News/News.aspx/137869) İsrail hükümeti tarafından da dünya yahudileri tarafından da kınanmamışlardır. Ne tür bir gözü kararmışlık halidir bu? Din bu mudur? Dinler tarihi açısından nasıl bir utanç tablosudur bu? Bu şiddet ve işgal yanlıları, aralarındaki sayısı az da olsa uyanan akl-ı selim sahibi yahudilerin seslerini de mi duymazlar? Pek çok şey söylenebilir. Ancak Birleşmiş Milletler raporunun şu cümlesi belki de durumu yeterince özetlemektedir: “...Birleşmiş Milletler Gerçekleri Bulma Araştırma Raporuna göre, İsrail askerleri yakından ve öldürme kastıyla ateş etmişlerdi... öldürülen ve yaralananların hiç birisi İsrail askerleri için tehdit oluşturmuyorlardı, bir kısmı
fotoğraf çekiyorlardı, herkese karşı şiddet uygulanmıştı.” Dördüncü Cenova Konvensiyonu’nun 147nci maddesine göre İsrail’in Mavi Marmara gemisinde uyguladığı katliam, “kasten cinayet, işkence ve gayr-i insani muamele” olarak kayıtlara geçmişti. Yapılan katliam ne insanlığa, ne dine, ne vicdan ne de uluslararası hukuka uygundu. “Kendi kudretine tapan hiçbir kişinin unutamayacağı ve narsisizmle dolu hiçbir kavramın hesaba katmaktan yakasını kurtaramayacağı kader ironisidir, Hazreti Musa’nın Firavun’un sarayında büyümesi” diyordu Sezai Karakoç. Ve ekliyordu: “Bir Musa doğmasın diye, doğan binlerce çocuk öldürülür. Fakat ölen çocuklarının kanında Musa bilincinin çiçeği açar. Zulüm denizinde boğulan bir halka, suda boğulmayan bir çocuk (Musa) yol gösterir, suları yarıp geçme yolunu.” Yoksa zalimin işi “ğarkad”a mı kalmıştı artık? “Ey anacığım! Babamı bir daha görecek miyim? Babacığım neredesin babacığım! Güneş doğduğundan beri öpmedim babamı. Babamı göreceğim gün ne zaman? Ey her sabah çocuklarını öpen ama kalbi sızlamayan babalar ve anneler! Çok şey mi istiyorum? Çok şey mi? Babamı istiyorum! Babamı!” diyen Filistinli kızın gözyaşları ne zaman duracak? Filistinli kızın gözyaşları Mescid-i Aksa’nın gözyaşlarına karışmıştı. Bu gözyaşlarını durdurmak için yola çıkılmıştı. Ama Flotilla artık mavi değildi. Yine de şehitler yolu açmıştı. İnsanlığın vicdanı ses veriyordu. Evet, hep beraber “one minute!” deniliyordu. Hem de ebediyyen. Dua ediyor ve diyoruz ki, “Allahım! Takatimizi aşan güçlükleri ve yükleri bizim için kolaylaştır. Nefsimizi ve çevremizi, fesat ve fitneden muhafaza buyur. Hizmet, samimiyet ve gayretlerimizi fitne sahiplerinin taciz ve iftiralarına karşı mahfuz eyle. Rahmet ve Kudretinle mazlumun “âh”ını dindir, zalimi kendi zulmünde helâk eyle Ya Rabbi!. Şer odaklarını kendi şerlerinde men eyle Allahım! Çocuklarımızın rıza-i ilahine uygun salih ve muttaki kullarından olmalarını nasip eyle. Ruhlarımıza inşirah (ferahlık) ve sekîne (huzur), gönüllerimize merhamet ve meveddet (sevgi) lutfeyle. Tefahurdan (birbirine karşı üstünlük gösterisi) ve tekebbürden uzak eyle. Unutarak ya da gafletle işlediğimiz günahlarımızı ve hatalarımızı dergâh-ı izzetinde mağfiret eyle. Rahmetine ve İlahi Sevgine ermiş kullarından eyle. Amin ve vel-Hamdü-lillahi Rabbi’lAlemiyn”. Selam ve dostlukla. HDV BÜLTEN 2010 | 31
2010 ÖZEL SAYI
RAMAZAN:
İnsanın Zamanla Mülakatı
M
uhterem dostlar, bir Ramazan-ı Şerif ’e daha bizi kavuşturan Allah’a hamdederek Peygamberimizin: “...kim samimi bir imanla, Allah’ın rızasına erişmeyi umarak Ramazan orucunu tutarsa, onun tüm geçmiş günahları affedilecektir” hadisini hatırlıyoruz. Gün boyunca oruç tutup, geceleri dua edip, Yüce Kur’an’ı okuyarak ve sair güzel ibadetlerle geçirenler için bu zaman dilimi, Bayramla sonuçlanacak “...kim ve huzurun müjdecisi olacaktır.
Ağustos Sayı 17
lıyor. Ramazan boyunca zaman algımız tazelenir ve hayatımızın fani olduğuna, bu dünyanın sonsuz olmadığına dair bilincimiz artar. Dünya üzerindeki önemli kültürlerin pek çoğu dinlerle bağlantılı olmuş ve kutsallık uğrunda yapılan meditasyon ve ritüeller, zamana ait belirgin kültürler geliştirmiştir. İslam dininde de Ramazan kendine özgü bir kültür oluşturmuştur.
İnsanların barış içinde yaşayabilmesini sağlamak için, tüm dinler -özellikle de İbrahimî Müslümanın bir yılının en geleneğe mensup dinler- insan kutsal ayı, kalbî duaların ve ruhunun derunî özelliklerini birliğin vakti olarak Ramazan, olgunlaştırmayı amaçlamıştır. Allah kelamının Hz. MuhamRamazan bir bakıma zamamed (sav)’e Kuran formunda nın İslami epistomolojisinin vahyedilmesini hatırlatır ve en iyi örneğidir. Ramazanda yaklaşık iki milyar Müslüman geliştirdiğimiz zaman algısı, için oruç ve kişisel fedakarlık neyi yapıp neyi yapmamazamanı demektir. O, Allah’ın mız gerektiği konusundaki nimetlerine hayır faliyetlerinde bulunarak hassasiyetimizi artırır. Başkalarını daha çok şükretme vaktidir. Tüm bunların da fevkinde, önemser ve daha çok paylaşmayı öğreniriz. Ramazan bizim için daima ‘zaman’ bilincimizi artırmak demektir. Evet, ‘zaman’. Ramazan bir Zaman algımızdaki bu değişim ile, Ramazan anlamda insanın zamanla mülakatıdır. Fark- bizim kadar şanslı olmayan ötekileri hatırlalı bir zamanda yaşıyoruz. Zamanı sadece bir mamız için de bir fırsat ayıdır. Gün ve gecetarzda tecrübe etmiyoruz. Diğerlerinin zaman lerimizi yüksek manevi zevkler yaşayarak geanlayışı bizimki gibi değil. Sahur, iftar ve te- çirirken, gözlerimizi başka bir gerçeğe de açık ravih üçlüsü, zamanın aktığının, akıp giden tutmalıyız. Beraber yaşadığımız dünyanın uzak zamanın asla geri gelmeyeceğinin, oruç tutma- köşelerinde, halihazırda çok zor gün ve gecenın da, tıpkı günde beş vakit namaz kılmanın ler geçiren bacı ve kardeşlerimiz var. Güvenzamanın hızına karşı dengemizi ayarlamamız likleri ellerinden alınmış, rahatlıktan mahrum için bir fırsat olduğu gibi, zamanla bir sohbet edilmiş ve tarihin kaydetmeye başladığı günolduğunun daha fazla farkına varmamızı sağ- den bugüne vatanlarından sürülmüş olan kar-
samimi bir imanla, Allah’ın rızasına erişmeyi umarak Ramazan orucunu tutarsa, onun tüm geçmiş günahları affedilecektir”
32 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI deşlerimiz. Çatısı yıkılmış evlerinin harabeye dönmüş duvarları arasında, masum çocuklarını koruyabilmek için bağrına basmış çaresiz anneler var. Kanuni haklarını, ailelerini ve sevdiklerini koruyabilmek için, gaddar ve acımasız bakışların zulmü altında, acı çeken babalar var. Diğer taraftan vicdan sahibi herkes şu anda Pakistan’da yaşanan sel felaketi nedeniyle son derece üzgün. Ramazan vesilesiyle Pakistan’da yaşanan korkunç sel felaketinin kurbanlarını tüm kalbimizle anıyoruz. Dualarımızı onlar için Yüce Mevla’ya sunuyoruz. Bu vesileyle sizlerle, Hollanda Diyanet Vakfı olarak tıpkı deprem
felaketi sonrasında Haiti için yaptığımız gibi, dost ülke Pakistan’daki sel felaketi mağdurları için de 27 Ağustos 2010 Cuma günü 142 yerel cami merkezimizde düzenlediğimiz kampanyayla Hollanda’daki Türk cemaatinden 500.000 avro tutarında bağış topladığımızı paylaşmak istiyorum. Pakistan’a göndereceğimiz bu 500.000 avroluk bağışı, gönülden destek vererek mümkün kılan herkese minnettarız ve sel felaketinde ızdırap çeken mağdur kardeşlerimizin acılarını acilen gidermesi için Allah(cc)a dua ediyoruz. Bu dua ve şükürle bir sonraki sayıda tekrar buluşmak üzere selam ve dostlukla.
HDV Zaandam Sultan Ahmet Camii HDV HDV BÜLTEN BÜLTEN 2010 2010 | | 33
2010 ÖZEL SAYI
Her Şeye Rağmen BAYRAM
D
Eylül Sayı 18
eğerli Dostlar, Ramazan ayının son gözetir. Kur’anî bir terim olarak ISLAH ‘işleri günlerinde Kadir Gecesinin kandi- barışçı bir şekilde yapmak’ demektir. Bu nelinden nurlanmayı ümid ederken, denle hayatını iyilik ve düzen içinde sürdüren Avrupa’da İslamofobi’nin ve ırkçılığın maale- inançlı kimselere de MUSLİH denir. Fitnecisef arttığı ve Hollanda’da da gündemi fazla- ler kargaşa ve kötülük, Muslihler ise düzen ve sıyla meşgul ettiği bir süreçte, bir Ramazan iyilik peşindedirler. Biz Islah ehli kimseleriz. Bayramı’nı daha belki buruk bir sevinçle idrak Ramazan da “ıslahımız”ı pekiştirme vaktidir. edeceğiz. İslam düşmanlığının ve nefret söyleminin bu kadar arttığı bir toplumda elbetSon zamanlarda Hollanda’da kamuoyunda te hüzün düşer kalplerimize. Fakat Ramazan yapılan tartışmalar ışığında artan anlayışsızlık, bize ümitli ve vakur karmaşa ve önyargılaPeygamberimiz Hz. olmayı öğretmiştir. rın hakim olduğu bu Bayramı vakar ile ve günlerin, gelecek sene Muhammed(sav)’in tebessümle karşılayahadis-i şeriflerinde ‘fitne’ Ramazana kavuştucağız inşaAllah. ğumuzda yerini, sosbir toplumun başına yal, siyasal ve ruhsal gelebilecek en kötü şey Bizler için Ramaolarak daha bütünzan, paylaştığımız leşmiş, barışsever ve olarak tarif edilir. değerler hakkında uyumlu bir Hollanda düşünebilmemiz için de önemli bir fırsattır. toplumuna bıraktığını görebilmeyi samimiNelerdir bu değerler?: Kamusal alanda ortak yetle temenni ediyorum. Öyle bir toplum ki, fayda, başkalarıyla paylaşma ve onlara yardım, sadece Hollanda anayasasının 1, 6 ve 7 nuçocukların ahlakî gelişimi için çaba gösterme maralı ana prensiplerine değil aynı zamanda ve kimseye zarar vermeyip, kimseden zarar Avrupa Konseyi tavsiye kararlarının da prengörmeme (la darara ve la dıraar). Çok kültürlü siplerine aykırı hareket eden birkaç marjinal ve çok dinli bir toplumda yaşıyoruz. Ramazan politikacı veya grubun, ayrımcılığı, İslam birçok yaranın kapanması, birçok hayal kırık- karşıtlığını provoke etmesi ve ırkçılık ile din lığının teskin edilmesi ve birçok aşağılamanın düşmanlığını desteklemesi yüzünden gelegiderilmesi için mühim bir zamandır. Peygam- cekleri ile ilgili kaygı duymayan, her türlü berimiz Hz. Muhammed(sav)’in hadis-i şerif- etnik ve dinî çevreden gelen bireyler Hollanlerinde ‘fitne’ bir toplumun başına gelebilecek da’nın ilham veren çok kültürlülük hayalini en kötü şey olarak tarif edilir. Fitnenin alter- yansıtacak şekilde birlikte yaşayabilsin. İyi natifi ise ‘ISLAH’dır. İslam, toplumda Islah’ı niyetli insanlar, Müslüman olsun veya olma34 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI sın, fitne karşısında ıslah için sergiledikleri istiyorum. çabalarla Hollanda’da ve tüm dünyada ga“Dört sene evvel büyük adada oturuyordum, lip gelmek için gayretlerini sürdürmelidirler. bayramda bayram namazına gitmeye niyetSevgili dostlar, zaman, halklarımızı müşterek lendim, fakat frenk hayatının gecesinde sabah saygı ve anlayışın karşılıklı esasları çerçevesin- namazına kalkılır mı? Sabah erkenden uyanade biraraya getirmek için bıkmadan usanma- mamak korkusu ile o gece hiç uyumadım. Vadan çalışma ve uyanık olma zamanıdır. En- kit gelince abdest aldım, Büyükada’nın mahalle geller, krizler, çatışmalar, bencillik dürtüsü ve içindeki sakit (sessiz) yollarından kendi başıma farklı topluluklar arasındaki sürtüşmeler bizi Camie doğru gittim. Vaiz kürsüde va’az ediyorbirbirimize yaklaşarak biraraya gelme hedefi- du. Ben kapıdan girince bütün cemaatın gözleri mizden saptırmamalıdır. Gelecekle ilgili be- bana çevrildi. Beni daha doğrusu bizim nesilden lirsizlikler ve yüzleştiğimiz birçok zorluğa rağ- birini, camiide gördüklerine şaşıyorlardı. Orada men, şartların köklü bir biçimde değiştiği bu o saatte toplanan Ümmet-i Muhammed, içine dünyada, özellikle İslam’ın tek tanrılı üç dînin bir yabancının geldiğini zannediyordu. Ben ise, mirasını kucaklayan barış, içim hüzünle dolu yavaş Engeller, krizler, bağışlayıcılık, cömertlik, yavaş gittim. Va’zı diz çöçatışmalar, bencillik müsamaha ve diyalog gibi küp dinleyen iki hamalın dürtüsü ve farklı evrensel değerlerine dayaarasına oturdum. Kardeştopluluklar arasındaki nan bir “hümanizm”e yer lerim Müslümanlar bütün sürtüşmeler olduğuna dair inancımı cemaatin arasında yalnız koruyorum. Ramazan ayı benim vücudumu hissedibizi birbirimize ve ümitle beklediğimiz yorlardı. Ben de onların yaklaşarak biraraya Bayram sabahının ıslah ve nazarlarını hissediyordum. gelme hedefimizden umumi maslahat (kamu Vaazdan sonra namazda saptırmamalıdır. yararı) için elele verdiğive hutbede onların içine mizi hatırladığımız bir zaman dilimi olmasını karışıp Muhammed sesi kulağıma geldiği zadiliyorum. man gözlerim yaşla doldu. Onlarla kendimi yek-dil, yek-vücut olarak gördüm. O sabah o Sahur, iftar ve teravihlerimizin bereket ve Müslümanlığa az aşina Büyükada’nın o küçüiradesiyle, iyi insanların bu ülkeyi daha iyi cük camii içinde, şafakta aynı milletin tek ruhlu yaşanabilir bir yer yapmak uğruna hayırlı ve bir cemaati idik. Namazdan çıkarken kapıda faydalı işler yapmak için güçlerini birleştirerek ayandan Reşid Akif Paşa durdu. Bayramlaşmayı çalışacaklarına olan inanç ve kararlılığımızı bir unutarak elimi tuttu: “Bu bayram namazında kez daha ifade ediyoruz. Hollanda Türk toplu- iki defa mes’udum. Hamdolsun sizlerden birini mu her zaman bu iyilik ve medeniyet yolunda kendi başına Camiye gelmiş gördüm! Berhudar kuvvetli bir iradenin temsilcisi olacaktır. ol oğlum, gözlerimi kapamadan evvel bunu görmek beni müteselli etti!” dedi.” Bir bayram yazısı için nice güzel şiirler ve hatıralar nakledilebilir. Ancak sizlerle Yahya KeBayramınız kutlu, günleriniz mutlu, gönülmal’in “ezansız semtler” adlı yazısında anlat- leriniz huzurlu olsun. Selam ve dostlukla. tığı bir bayram sabahı tecrübesini paylaşmak HDV BÜLTEN 2010 | 35
2010 ÖZEL SAYI
Modern Çağda Din ve Peygamber mi? (IX) Akıl, Vahiy ve Tecrübe
D
eğerli Dostlar, ‘Peygamber Kıssaları’nın, modern insanın medeniyetler tarihine ve içinde yaşadığı çağa bakışında ufuk sağladığı bir gerçektir. Sizlerle bu konu hakkında hasbihâl ederken, zaman zaman araya güncel konular, dramatik olaylar, Ramazan ve Bayram gibi özel zamanlar girdiği için o konularla ilgili görüşlerimizi dile getirdiğimiz oldu. İki Bayram arası sohbetlerimizde, Kurban Bayramından önce modern çağda din ve peygamber konulu sohbetimize öneminden dolayı tekrar dönmeyi uygun gördüm.
Ekim Sayı 19
36. ayete göre, en genel anlamda bilginin üç kaynağı vardır:
Doğru haber: Allah ve O’nun dilemesiyle peygamberlerin bildirdikleri dışında “gayb âlemi” yani aklımızın ve fizik dünyanın ötesindeki âlem hakkında bilgi edinme imkanımız yoktur. “Gaybın anahtarları yalnızca O’nun katındadır. Onları ancak O bilir. Karada ve denizde olanı da bilir. Hiçbir yaprak düşmez ki onu bilmesin.” (Enam, 6: 59). Bilim, “gayb” hakkında bilgi vermez. Evrenin, dünyanın ve ilk insanın oluşumu, varoluşun hikmet ve Peygamberlerin inVahyi anlamak, gayesi, hayatın başı ve sanlık tarihindeki roakıldışılıkla değil, ancak sonu, ölüm ötesi gerlünü kavrayabilmek için “din” gerçeğiyle aklı bir üst ruhi/kalbi idrak çekler… bütün bunlar insan tecrübesinin barışık olmak gerekdüzeyiyle birleştirmek dışında kalan konular tiği malumdur. Din gayretiyle mümkün olup, ancak Yaratıile barışık olmanın olabilmektedir. cı’nın peygamberlere ilk adımı ise “vahye vahiy yoluyla bildirinanmak”tır. “Vahy”in ise bilimsel veya tecrübi/deneysel yollarla isba- diği kadarını bilebileceğimiz gaybî gerçeklertı veya inkarı mümkün değildir. O halde, vah- dendir. Bu konularda ilahî kitap ve peygamber yin ve peygamberliğin bilimselliğinden veya inancı olmayanların kanaat ve inançları delile bilimdışılığından bahsedemeyiz. Dolayısıyla, dayanmayan zan ve tahminden ibaret kalmakvahye dayalı din ile deneye dayalı bilimin var- tadır. lık âlemiyle ilgili temel ilkelerinin çeliştiğini Tecrübe ve müşahede (gözlem): İnsanların, de söylemek mümkün değildir. Vahyin anlaşılması için aklın ve kalbin kullanılması gerekir. bireysel ya da toplumsal olarak doğrudan alVahyin akılla ilişkisi vardır. Ancak fizik üstü gıladıkları, gözledikleri, tecrübe ettikleri olay/ metafizik gerçekliğin tek bilgi kaynağı akıl lar ve gerçekler, gözlem ve tecrübeye dayanır. değildir. Vahyi anlamak, akıldışılıkla değil, an- Bunlara dayalı olarak da bilimsel veriler ortaya cak aklı bir üst ruhi/kalbi idrak düzeyiyle bir- konulabilir. Akıl ve muhakeme: Akıl ve muhakeme bir leştirmek gayretiyle mümkün olabilmektedir. İşte bu mesele de bizi “bilginin kaynağı” tar- diğer bilgi kaynağıdır. Akıl, doğru haber ve tışmasına götürür. Kuran-ı Kerim’de İsra suresi tecrübenin sunduğu verileri değerlendirerek 36 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI yani muhakeme ederek bir sonuca ulaşır. Akıl, fıtrî (doğuştan Allah vergisi) bir kabiliyettir. Bu sebeple, dînen sorumlu olmak için de ancak akıl sahibi olmak gerekir. Vahiy ve peygamberlikten bahsederken, yukardaki üç bilgi kaynağının burada hatırlatılmasının sebebi şudur: Akıl gaybî konularda kendi başına bilgi sahibi olamaz. İşte tam bu noktada aklın muhatabı olarak vahiy ve peygamberlik devreye girer. İlahî hitap, insana, aklıyla beraber bir bütün olarak hitap eder. Ve unutulmamalıdır ki vahiy, peygamberler aracılığıyla, kutsal metinler olarak insana ulaştırılmıştır. İnsan, öncelikli olarak, kolayı ve hoşuna gideni tercih etme eğilimindedir. İşte peygamberler, insanın ahlâkî erdemlere bağlılığı zayıfladığında, bireyi ve toplumu tekrar ahlâkî ideale yöneltmek üzere, Allah’ın sevgi ve rahmetinin tecellisi olarak gönderilmiş/seçilmiş insanlardır.
Kurân-ı Kerim bir tarih kitabı ya da geçmiş zaman hikayeleri veya mitoloji (esâtiru’l-evvelin) kitabı değildir. Bu sebeple, peygamber kıssaları, insanlığa ibret örnekleri olarak anlatılır. Bu kıssalarda tarihi detaylar yoktur. Peygamberin şahsında ve irşadında insanlığa yönelik ilahi mesajlar vardır. Bu noktada Peygamberlerin, ne zaman gönderildikleri de önem arzeder. Tarih tecrübesi ve peygamber kıssaları gösterir ki, insanlar eğer aşırı maddiyata veya eğer aşırı ruhâniyete yöneldilerse, işte o zaman bir peygamber gelir ve toplumu, aşırıya gittiği uçtan dengeye çeker, yani erdemli olmaya yönlendirir. İnsanlık tarihi, bir anlamda, peygamberler tarihi etrafında oluşmuştur. Şimdi bu gözle, yaklaşan Kurban Bayramı vesilesiyle “Kurban”ı nasıl anlamalıyız konusuna önümüzdeki sayıda temas edip, daha sonra Kur’ân-ı Kerîm’e göre Peygamber kıssalarına devam edelim. Selam ve muhabbetle.
HDV Apeldoorn Eyüp Sultan Camii HDV BÜLTEN 2010 | 37
2010 ÖZEL SAYI
Bayramınız ve Haccınız KUTLU OLSUN Şanzelize’nin Lüks Restorantlarındaki Bonfileler Ağaçta mı Yetişiyor?
Kasım Sayı 20
karşı direnirler mi diye düşünsek? ‘Allah için kurban takdimi’ ifadesinde ‘Allah için’ ifaer sene Kurban Bayramımız yak- desinin antik pagan ritüellerindeki ‘Tanrı’ya laştıkça, inananların bu özel bayra- kurban adamak’ anlamında olmadığını, yani mını ve Hac ile birleşen ibadetini kurbanın Allah için olmasının ‘Allah’a kurban tabiri caizse dillerine dolamayı vazife bilenle- etme’ olmadığını neden anlamıyoruz ya da rin “kurbanofobi”si ile muhatap oluruz. Bu anlatamıyoruz? Soruyorum kendime, çok mu çağda bir televizyon kanalına çıkıp ‘hayvan zordur, kurbana ‘kurban’ denmesinin ‘kurban’ kesmenin neresi ibadet anlamıyorum’ deyip kelimesinin ‘akraba, kurbiyyet’ kelimeleriyle milyonlarca müslümanın yüzüne karşı ko- aynı kökten gelip ‘yakınlaşma’ anlamına geldinuşabilmedeki “edep” ve “akıl” yoksulluğunu ğini, bunun da etlerin muhtaçlara paylaştırılhiç bir zaman anlayamamışımdır. Bugünlerde ması, hayvancılığın devamını temin sayesinde Türkiye’de Bayram ihtiyaç gidermenin Kurbanın Allah için mizahı yeniden devregetirdigi ‘insanlararaolmasının ‘Allah’a deydi. Veteriner Hesı yakınlaşma vesilesi’ kimler Odası Başkanıolmaktan ibaret olkurban etme’ olmadığını nın açıklaması kayda neden anlamıyoruz ya da duğunu, bu vesileyle değerdi: ‘Kurbanlık yani insanlara yardım anlatamıyoruz? hayvan seçerken yere etmenin ‘isar’ın, dibakanını, düşünenini almayın.. sağlıksızlığa ğergamlığın, ötekini kollamanın kaygı ve merişaret eder’ diye. Ertesi gün bir gazete yaka- hameti vesilesiyle Allah’a da kurbiyyet/yakınladı nükteyi hemen. Yere bakan bir koç resmi laşma olacağını anlamak? Hem sonra, en basit ve altında ‘düşünüyorum o halde kurtardım’. uygarlık tarihi okuyucuları da bilir ki, ‘hayvan Hayvan haklarını korumak adına konuşanla- kesimi’ ya da ‘kurban takdimi’ İslam’ın ya da rın da “müslümanların kurbanına saldırmak” muslümanların icad ettiği bir şey değildir. İsyerine, biraz “düşünmeleri”ni beklemek çok lam şöyle anlatır: “Bunu, ‘madem yapıyorsumu? Paris’in Şanzelize’sinde lüks lokantala- nuz bu kesimi ey Allah’ın kulları, evet Allah rında yenilen az pişmiş bonfileler sanki ağaçta size bunları istifade edin diye verdi, bitkiler de yetişiyormuş da hiç bir mezbahanede hayvan dahil, ama madem yapıyorsunuz, sahte tanrıkesimi yapılmıyormuş da şu müslüman de- lara insan kurban etmeyin, ayrıca hayvanları nilen insanlar ‘ibadet olsun diye hayvan ke- da ‘zebh’ederken bunu pagan tanrılarına susimi’ni icat emişler’ diye düşünenleri mi dü- nak/adak olarak yapmayın, Tevhide gelin, ve şünsek? Neden insanların bir kısmı,’kurban’ın yardımlaşmaya vesile yapın, fakirleri doyur‘hayvan kesme ibadeti’ olmadığını anlamaya mak için yapın, madem yapıyorsunuz bunu Değerli Dostlar,
H
38 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI o hayvanlara merhamet ederek bunu yapın, Nil’e, İskandinavya’dan İnka’ya sahte tanrılara şah damarından, tek dokunuşla ve dualarla insan kurban etme vahşetinin (bu gerçekten yapın ki acı çekmesinler, ve etini yününü de tesbit edilmiş bir konudur) Gayret-i İlahiyye’ye, muhtaçların ihtiyaçlarını gidermek için kulla- Rahmet-i Rahman’a, Vedud (Çok Seven) olan nın ve tüm bunu da Allah (rızası) için yapın... Allah’ın Mağfiretine dokunması hadisesidir. zaten ‘kurbanlarınızın etleri ve kanları Allah’a İfade acziyeti içinde söylersek, İlahi İrade’nin ulaşmaz, ulaşan sizin takvanızdır’ ayeti buna kullarına ‘YETER artık!’ çığlığıdır Kurban işaret etmektedir” Kentsel yaşamın estetiğine, Kıssası. İlahi İrade şöyle buyurur tam da o hijyenine ve adabına aykırı ‘kırsal’ alışkanlık- noktada: ‘Başkalarının ana kuzularını kurban larla uygun olmayan ortamlarda ortaya çıkan ediyorsun (ey insan!), hadi bakalım sıkıysa bazı gayr-i medeni ‘kurban kesim’ görüntü- kendi oğlunu kurban et de görelim! Kurban lerini kullanarak ‘hayvan kesimi ibadeti’ diye et kendi İsmailini bakalım’ şeklinde yapılan konuyu istihzaya/alaya/hakarete götürenlerin bir uyarı! Ne dramatik bir uyarıdır insanlı‘anlamazlıkları’nı ğa “insan hayatının Tanrı dağından Hira’ya hayretle karşılıyodokunulmazlığını rum. Kurbanların insanlık sırtını dağa vermiş, anlatmak için. Kurhatırına onları insafa ban kıssasında, bir suyunu dağdan almış ve iz’ana davet ediyobaşka açıdan bakıama gönlünü sahillere rum. Ayrıca konu bir lırsa, İsmail insanın kaptırmış ve her geçen noktadan sonra yernefsini, kibrini, isyayüzü yaşamının koznını, düşkünlüklegün hiç son nefesini mik anlamına kadar rini, egosunu temsil vermeyecekmişcesine geri gider. İnsanın, eder ve aslında kuryaşıyor ve “kurbanın hayvanın, bitkinin ban edilecek olan da yaşamsal değeri ve bunlardır. O nedenle ihtişamını” unutuyor. yeri konusuna kadar ‘bıçak kesmemiştir’ Kurban o nedenle bir başa gider. Neden zaten. Konu rüya ya ZİKİRDİR. varoldukları meseleda babanın oğlunu si? Kendi aralarındaki varlıksal ve doğal iliş- kurban etmesi değildir. Yeryüzünde gökkubeki. İnsan hayatının dokunulmazlığı. “Bir cana nin altında başka benzer bir diyalog yaşanmış haksız yere kıyan tüm insanlığı öldürmüş gi- mıdır acaba? İbrahim ile İsmail in diyalogu, bidir” buyuran Kurani beyan. İnsanın insana bir babayla bir oğulun diyalogu. Ürperten ve şiddet duygusunun terbiye edilmesinde kur- düşündüren, düşündürmek için ürperten. ‘Ey banın tedavi edici rolü bile kayda değer. Psiko babacığım Rab ne diyorsa onu yap! Beni itasosyal süreç olarak kurban bayramı. Hac ile at edenlerden bulacaksın. Rabbimin en iyisini ilgisi. Kurbanın takdimi, sadece insanın Rab- bilir!’ diyen bir evlat. Bir baba olarak bu satırbi’ne karşı kulluk ilişkisini düzenlemek için ların yazarı kardeşiniz, hep kendine sormuştur değil insan ile insanın iletişimini düzenlemek her Kurban Bayramında: “ben İbrahim olabiiçin, yardım, paylaşma, diğergamlık v.s. ilişki- lir miydim? İsmail olabilir miydim?” Gerçeksini geliştirmek için de tayin edilmiştir. Konu liği, hakikatı bu kadar içselleştirmiş bir evlat. bir kınalı koçun gökyüzünden indirilmesi hi- Ve fakat babanın gözyaşlarıyla ıslanmış bıçak kayesi değil, Hz. İbrahim çağında Sibirya’dan kesmeyecektir! Çünkü İlahi Sevgi’nin muraHDV BÜLTEN 2010 | 39
2010 ÖZEL SAYI dı başkadır. Maksat “insan öldürmeye SON VERMEKTİR”. Nil’de, Mezopotamya’da, Babil’de, İnka’da, Avrupa’da, Sibirya’da… Bunu böylesi bir dram ile anlayabilirdi insan. Ve fakat isyan devam etti. Kurbanı kesen de kesmeyen de. Yaşama sınavı devam edecekti, ta ki hak yerini bulana kadar. Dostlar işte ben kurban bayramını bunun için ayrıca seviyorum... bana hayatın anlamına dair çok ‘gerçekçi’ geliyor… bana her defasında yaşam ile ölüm arasındaki “temel duruşma”yı hatırlatıyor. Tıpkı haccın tavafı, arafatı ve vakfesi gibi. Her şey fani. Kurban, bizi yaşamanın ne kadar ciddi ve bir o kadar da geçici olduğunu düşünmeye götürüyor. İnsan yaşamının kutsallığını ve her şeyin üstünde olduğunu, bir canın yaşaması için bazen nelere katlanmak gerektiği gerçeğiyle -ne kadar kaçsak da- yüzleştirerek bizi hayata, kainata ve yaradılışa kar-
şı tevazuya davet ediyor. Kibirden uzaklaştırıyor. Aslında ne kadar muhtaç varlıklar olduğumuzu bir daha hatırlatıyor. Ganj nehrinden Nil nehrine, Tanrı dağından Hira’ya insanlık sırtını dağa vermiş, suyunu dağdan almış ama gönlünü sahillere kaptırmış ve her geçen gün hiç son nefesini vermeyecekmişcesine yaşıyor ve “kurbanın ihtişamını” unutuyor. Kurban o nedenle bir ZİKİRDİR. Bir “hatırlama”dır. Hayatın gerçekleri karşısında bir “duruş”tur. Bir duadır: “buradayız ya Rab, halimizi Sana arzediyoruz, bize takatımızı aşan zorluklar yükleme, biz Seni seviyoruz ey Allahım, Rahmetine, Sevgine ve Mağfiretine ermişlerden eyle, sevdiklerimizi ve sevenlerimizi de senin Hoşnutluğuna/Rızana kavuşmuş olanlardan eyle, dünyanın pek çok yerinde mağdur ve muhtaçlardan yardımını esirgeme dualarımızı vasıl eyle.” Amin. Sevdiklerinizle ve sevenlerinizle Nice Bayramlara ulaşmanızı diliyorum.
2010 ÖZEL SAYI
Modern Çağda Din ve Peygamber mi? (X) -Hz. Âdem ve Yaratılış MeselesiAralık Sayı 21
D
eğerli Dostlar, bundan bir önceki Çocuklarıyla birlikte Mekke yöresinde Bültenimizde “Peygamber yaşadığı, bu bölgede tarım ve hayvancılıkla kıssalarının modern insan için meşgul olup, hazırlanmış olarak buldukları bile bir ufuk sağladığı”ndan bahsetmiş, akıl, ilk doğal ortamda, kendilerine rızık olarak vahiy ve tecrübe ilişkisine temas etmiştik. sunulmuş bulunan meyvelerden toplayıp, Arada Hac ve Kurban Bayramı vesilesiyle avcılık yapmış olmaları da mümkündür. “kurban ibadetine yönelik eleştiriler” Kur’ân-ı Kerîm’e göre Allah yeryüzünde üzerinde durmuştuk. Ayn süreçte, Avrupa’da yarattığı insanı “Allah’ın gönderdiği halife” ve özellikle Hollanda’da İslamofobik ırkçılığın olarak tanımlamıştır. “O, sizi yeryüzünde artışına karşı sivil halifeler kılandır. “Kadının erkeğin kaburga Artık kim inkar mücadelede kendi imkanlarımızı ederse inkarı kemiğinden yaratıldığı” harekete geçimek kendi aleyhinedir.” inancı İslam’ın yaratılış ve Avrupa çapında (Fâtır, 35: 39) Bir anlayışında yoktur. sivil toplum halife yaratacağını Erkek ve kadın tek yapıları aracılığıyla meleklerine bildirdiği bir özden yaratılmıştır. mücadele etmek zaman, melekler için HDV olarak aldığımız bazı insiyatifleri yeryüzünde bozgunculuk yapacak bir de sizlerle bir konferans vasıtasıyla paylaştık. varlık mı yaratılacak diye merak etmişlerdi. Bu çalışmalarımız devam edecektir. Şimdi “Hani, Rabbin meleklere, ‘Ben yeryüzünde bu konulardan bir nefeslik mola alıp, bir halife yaratacağım’ demişti. Onlar, “Orada Peygamberler Tarihi konusuna devam edelim. bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini Hz. Adem hakkında kısaca sohbet edelim. mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamdederek daima seni tesbih ve takdis ediyoruz.” demişler, İlk insanın dünyada ne zaman var olduğuna Allah da, “Ben sizin bilmediğinizi bilirim” dair bilimsel bilgiler kesin olmamakla beraber, demişti.” (Bakara, 2: 30) Bu yaratmada, yaklaşık olarak yeryüzünde M.Ö. 10.000’lerde insanın topraktan yaratılmış oluşuna beşer hayatının başladığı varsayılmaktadır. Bu ısrarla işaret edilmektedir. “Sizi topraktan başlangıçta yeryüzüne yerleştirilmiş bulunan yaratması, O’nun (varlığının ve kudretinin) “ilk insan ve ilk peygamber”in Kur’ân-ı delillerindendir. Sonra bir de gördünüz ki siz Kerîm’e göre Hz. Adem olduğu bilinmektedir. beşer olmuş (çoğalıp) yayılıyorsunuz.” (Rûm, HDV BÜLTEN 2010 | 41
2010 ÖZEL SAYI 30: 20) İnsanın topraktaki elementlerden yaratıldığına dair bir beyan yoktur. Aslen oluşmuş ve böylesine mucizevî bir varlık sonradan yorumlanmış şekliyle Tevrat’ta haline gelmiş olan maddî yapısı, ilim, irade bulunan bu “kadının erkeğin kaburga ve kudret sıfatlarıyla donatılmıştır. İnsana kemiğinden yaratıldığı” inancı İslam’ın can verilmesi ve ruhun nefhedilmesi, şöyle yaratılış anlayışında yoktur. Erkek ve beyan edilmiştir: “Hani, Rabbin meleklere kadın tek bir özden yaratılmıştır. Allahü şöyle demişti: “Muhakkak ben çamurdan bir Teâlâ bu hakikati Nisâ sûresinin birinci insan yaratacağım.” “Onu şekillendirip içine ayetinde şu şekilde dile getirir: “Ey insanlar! ruhumdan üflediğim zaman onun için saygı Sizi tek bir candan (min nefsin vahidetin) ile eğilin.” derken bütün melekler topluca saygı yaratan, ondan da yine onun zevcesini yaratan ile eğildiler. Ancak İblis eğilmedi. O büyüklük ve ikisinden pek çok erkekler ve kadınlar türetip tasladı ve kâfirlerden yayan Rabbinize karşı “Ey insanlar! Sizi tek oldu. Allah, “Ey İblis! gelmekten sakının...” (enbir candan (min nefsin Ellerimle yarattığıma Nisâ, 4:2) saygı ile eğilmekten seni vahidetin) yaratan, ne alıkoydu? Büyüklük Hz. Adem ile insanlık ondan da yine onun mü tasladın, yoksa tarihi başlamıştır. Bu zevcesini yaratan ve üstünlerden mi oldun?” bilgi “vahiy bilgisi”dir ikisinden pek çok dedi. İblis, “Ben ondan ve esasen bunun aksine erkekler ve kadınlar daha hayırlıyım. Beni bir “başlangıç” teorisi ateşten yarattın, onu ise türetip yayan Rabbinize de ileriye sürülmemiştir. çamurdan yarattın” dedi. Evrim varsayımı ise karşı gelmekten Allah, şöyle dedi: “Öyle bilimsel anlamda sakının...” ise çık oradan (cennetten), ispatlanamamış olup çünkü sen kovuldun.” “Şüphesiz benim lânetim ‘yaratılış inancı’na karşı bilimsellik maskesi hesap ve ceza gününe kadar senin üzerinedir.” altında spekülatif bir “ideoloji” olarak ileri İblis, “Ey Rabbim! Öyle ise bana insanların sürülmektedir. Oysa insanın dünyaya gelişi diriltilecekleri güne kadar mühlet ver” dedi. aynı zamanda dönüş yolculuğunun da Allah, şöyle dedi: “Sen o bilinen vakte (kıyamet başladığı zamandır. İnsanlar artık geldikleri gününe) kadar mühlet verilenlerdensin.”” yerin özlemiyle ahiret yurdunu arayacaklardı. (Sâd, 38:71-76; ayrıca bkz. el-A’râf, 7:11-15) Unuturlarsa hatırlatılacaklardı. Hz. Adem’den Allah böylece Hz. Âdem’i en mükemmel bir sonraki süreçte, Nuh Peygamber bunun şekilde yarattı. önde gelen örneğiydi. Bundan sonra, Nuh Peygamber’in insanlık tarihindeki yerine İlk insan yeryüzüne indirildikten sonra, bakalım. Allah, insan nesillerinin hepsini onunla eşi Havva’dan türetmiştir. Kur’ân-ı Kerîm’de Selam ve dostlukla. kadının erkeğin kaburga kemiğinden 42 | HDV BÜLTEN 2010
HDV Tilburg S端leymaniye Camii
HDV Cuijk Ahmet Yesevi Camii
Üst Düzey Ziyaretler
2010 ÖZEL SAYI
Lahey Büyükelçimiz Uğur Doğan Hollanda Diyanet Vakfı’nı Ziyaret Etti Türkiye Cumhuriyeti Lahey Büyükelçisi Uğur Doğan, Hollanda Diyanet Vakfı’nı ziyaret etti. Lahey Büyükelçisi Uğur Dogan, beraberinde Büyükelçilik Müsteşarı Cem Utkan ile birlikte Hollanda Diyanet Vakfı’nı ziyaret etti.
B
üyükelçi Doğan’ı Vakıf binasında Lahey Din Hizmetleri Müşaviri ve HDV Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay, Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi, Dr. Fevzi Hamurcu, HDV Yönetim Kurulu Üyeleri ve HDV personeli karşıladılar. Vakıf binasını gezen büyükelçiye Din Hizmetleri Müşaviri tarafından, Hollanda Diyanet Vakfı’nın yaptığı hizmet ve faaliyetlerle ilgili kısa bir brifing verildi.
46 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI
Hollanda Diyanet Vakfı tarafından gerçekleştirilen hizmetler ve yapılan çalışmalardan memnuniyet duyduğunu ifade eden Büyükelçi Uğur Doğan, faaliyetlerin devamını diledi. Vakıf merkezinde açılan ebru sergisini de gezen Büyükelçi, HDV Yönetim Kurulu ve Vakıf personeli tarafından uğurlandı.
HDV BÜLTEN 2010 | 47
2010 ÖZEL SAYI
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, HDV Şube Yöneticileri ve Din Görevlileriyle Buluştu 4 Nisan 2010 Pazar günü Amsterdam Arena Stadyumunda gerçekleştirilen “Kutlu Doğum Avrupa 2010” programına katılmak üzere Hollanda’ya gelen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Hollanda Diyanet Vakfına bağlı camilerin yöneticileri kadın ve gençlik kolları temsilcileri ile yine bu camilerde görev yapan din görevlilerinin katıldığı bir toplantıda biraraya geldi.
5
Nisan 2010 tarihinde HDV Zaandam Sultan Ahmet Camii konferans salonunda yapılan bu toplantıya Din Hizmetleri Müşaviri Doç Dr. Bülent Şenay, Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Fevzi Hamurcu, Deventer Din Hizmetleri Ataşesi, Dr. Mustafa Kahraman, HDV Şube Cami Yöneticileri, kadın ve gençlik kolları yöneticileri
ve din görevlileri olmak üzere, toplam 480 kişi katıldı. Toplantı öncesi HDV Zaandam Sultan Ahmet Camii’ni gezen Diyanet İşleri Başkanı, Camide verilen hizmetler ile ilgili Cami yönetimi ve din görevlisinden bilgi aldı. Kur’an-ı Kerim okunarak başlanılan toplantıya, Cami başkanı Ali Acar’ın selamlama konuşması ardından Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay’ın takdim konuşmasıyla devam edildi. Din görevlilerinden oluşan bir grup ilahiler söyledi. Daha sonra Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu bir konuşma yaptı. Prof. Dr. Ali Bardakoğlu konuşmasında, özellikle yurtdışındaki din hizmetlerinin öneminden, din hizmetlerinin sadece camilerle sınırlı olmadığından, kadın ve çocuklarımızın cami hizmetlerinden daha çok
48 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI istifade etmeleri gerektiğinden ve Diyanet İşleri Başkanlığının evrensel misyonundan bahsetti. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak 2010 yılının “Kuran Yılı” olarak ilan edildiğini söyledi. İnsanımızın Kur´anı tanımaya, Kur´an’la buluşmaya, Kur´an’ın mesajını anlamaya her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğunu belirtti. Programın son bölümünde kendisine sorulan soruları cevaplandıran Diyanet İşleri Başkanı, toplantıya katılanlarla hatıra resim çekildikten sonra Zaandam’dan ayrıldı.
HDV BÜLTEN 2010 | 49
2010 ÖZEL SAYI
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Görmez Hollanda’da
D
iyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Görmez, 8-9 Mayıs 2010 tarihlerinde Hollanda’ya bir çalışma ziyaretinde bulundu. Hollanda Diyanet Vakfı’nın organize ettiği şube yöneticileri seminerine katılmak üzere Hollandaya gelen Prof. Görmez, iki gün boyunca yoğun programlara katılarak 9 Mayıs tarihinde Türkiye’ye döndü. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Görmez Hollanda’da önce Diyanet İşleri Başkanlığımızın Hollanda’daki Din hizmetleri konusunda bilgi aldı. Şube Yöneticileri seminerine katılan Başkan yardımcısı din görevlileriyle de toplantı yaptı. Başkanlığın Türkiye dışında gerçekleştirdiği hizmetlerin başlangıcından itibaren günümüze kadar ulaştığı seviyeyi Şube yöneticilerine ve din görevlelilerine aktaran Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in konuşması, zaman zaman duygusal anların yaşanmasına sebep oldu. 50 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI
D
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Din Görevlileriyle Buluştu
iyanet İşleri Başkanlığının Yurt dışı din hizmetlerinden sorumlu Başkan yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Hollanda’da görev yapan din görevlileriyle biraraya geldi. Yoğun yurtdışı programına rağmen 8 ve 9 Mayıs tarihleri arasında HDV Şube yöneticileri için yapılan eğitim seminerine katılmak üzere Hollanda’ya gelen Prof. Dr. Mehmet Görmez, Hollanda’da görev yapan, fahri geçici ve resmi 135 din görevlisine hitap etti. Prof. Görmez konuşmasında yurtdışı hizmetlerinin tarihi seyrini anlatarak yurtdışında din hizmetlerinde ulaşılan seviyeye dikkat çekti. “90’lı yıllarda 20 civarında ülkede hizmet veren Diyanet İşleri Başkanlığımız şu anda 80 ülkede din hizmeti vermektedir.” dedi. Yurdışında din görevinin zor bir görev olduğunu ifade eden Mehmet Görmez, bu hizmete ihtiyaç duyan ve buralara kadar gelerek camiler açan bu
insanlara hassasiyetle yaklaşılmasını ve hikmet’le kendilerine bu hizmetin sunulmasını istedi. Prof. Dr. Mehmet Görmez konuşmasını şu sözlerle bitirdi: “Ben burada bulunan şube dernek yöneticilerimize din hizmetinde. Yönetim ve din görevlisi iki önemli unsurdur. Din görevlilerimize mukayyed olun onlar anne babalarının dualarıdır. Çünkü herkes çocuğumuz, mühendis dok-
tor vs. olsun iyi para kazansın derken din görevlilerimizin anne babaları benim çocuğum din görevlisi olsun dinine milletine hizmet etsin diye dua ederek bu görevi seçmişlerdir derken, siz din görevlilerine de şube yöneticilerimize hikmetle muamele edin çünkü bu dinin buralara ulaşmasını sağlayan ve sizin buradaki varlık sebebiniz olan onlardır.” dedi.
HDV BÜLTEN 2010 | 51
2010 ÖZEL SAYI
Hollandalı Bakandan Camiye Ziyaret
2
7 Şubat Cumartesi günü Assen Mevlana Camisine önemli bir ziyaret gerçekleşti. Hollanda ontwikkelingssamenwerking Bakanı Bert Koenders, ekibi ve Assen belediyesi encümen üyesi (wethouder) J. Kuin, Assen’daki Müslüman Türklerin sorunlarını dinlemek, onları yakından tanımak ve cami ve cemiyet olarak ne gibi etkinliklerinin olduğunu öğrenmek üzere bir ziyaret yaptılar. Ziyarette bakana ve ekibine cami ve cemiyet tanıtılıp yapılan aktiviteler anlatıldı. Bakanın soruları cevaplandırıldı. Türklerin iş, eğitim ve uyum gibi konularda hangi seviye ve durumda oldukları anlatıldı. Assen Mevlana Camisinin bu bölgedeki konum ve etkinliği hususunda bu52 | HDV BÜLTEN 2010
radaki Türkleri çok iyi tanıyan wethouder J. Kuin’in bakana, derneği ve buradaki Türkleri övücü açıklamalarda bulundu.
Ziyaretçilere çay kahve ve bisküvi ikramı yapıldı. Bakan ve ekibi ziyaret sonunda memnuniyetlerini ifade ederek ayrıldılar.
2010 ÖZEL SAYI
Hollanda İçişleri Bakanı’ndan HDV Zaandam Sultan Ahmet Camii’ne Ziyaret kendisine bilgi verilen bakan, din dersi takip eden öğrencilerle bir süre sohbet etti. Bakana Yönetim Kurulu tarafından Hollandaca Kur’an’ı Kerim hediye edilerek camii önünde toplu resim çekildi. Bakan Guusje ter Horst gelecek Ramazan ayında iftar programımıza katılma sözü vererek camiden ayrıldı.
(Foto’s Copyright © Nico Roodhart 2010)
H
ollanda İçişleri Bakanı Bakanı Guusje ter Horst 13 Şubat 2010 cumartesi günü, HDV Zaandam Sultan Ahmet Camiini ziyaret etti. Ziyarette Yönetim Kurulu Başkanı Ali Acar ve Yönetim Kurulu Üyeleri yanısıra, kadın kolları ve din görevlisi Dursun Boz da hazır bulundu. Hollanda İçişleri Bakanı Bakanı Guusje ter Horst, camide yürütülen dini ve sosyal faaliyetler hakkında bilgi aldı. Bakan, kadın kolları çalışmaları ve camide verilen eğitim faaliyetlerinin kendisini ileriye dönük olarak umutlandırdığını dile getirdi. Yönetim Kurulu Başkanı Ali Acar, Poelenburg semtindeki insanların sorunları hakkında bilgi verdi. Görüşmelerden sonra İçişleri Bakanı Bakanı Guusje ter Horst camiyi gezdi. Caminin ibadet bölümünde din görevlisi Dursun Boz tarafından
HDV BÜLTEN 2010 | 53
2010 ÖZEL SAYI
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda Büyükelçiliğe ve HDV’ye Ziyaret
T
.B.M.M’nin açılışının 90. yılı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla, Delft HDV Sultan Ahmet, Den Haag HDV Mescid-i Aksa ve HDV Ahi Evran Camilerinden gelen üçer öğrenci, din görevlileri ve cami yöneticileriyle birlikte önce Lahey Büyükelçisi Sayın Uğur Doğan bey ve eşlerine bir ziyarette bulundular. Ziyarete gelen çocuklarımız ve misafirleri ile çok yakından ilgilenen Büyükelçimiz sırayla iki öğrenciyi makamı54 | HDV BÜLTEN 2010
na oturttular. Çok sıcak bir sohbet sonrası öğrencilere çeşitli ikramlar yapıldı. Ziyaret sonunda Sayın Büyükelçimiz, çocuklara hediyeler verdi. Çocuklar veliler ve yöneticilerden oluşan 23 Nisan heyeti daha sonra Hollanda Diyanet Vakfına gitti. Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay hocamızı ziyaret eden çocuklar burada da çok sıcak karşılan-
dılar. Çocuklara büyük sevgi ve alaka gösteren Din Hizmetleri Müşaviri, çocuklara Vakfı tanıtarak kitap ve çeşitli hediyeler verdi.
2010 ÖZEL SAYI
Büyükelçimizden HDV Utrecht Ulu Camii’ne Ziyaret
T
.C. Lahey Büyükelçisi Uğur Doğan, beraberinde Lahey Din Hizmetleri Müşaviri Doç. Dr. Bülent Şenay olduğu halde HDV Utrecht Ulu Camii’ni ziyaret etti. 13.05.2010 tarihinde gerçekleşen ziyaretlerinde kendilerine Ulu Cami Din görevlisi Muttalip Karataş tarafından Müslümanlara ve Hollandalılara yönelik kültürel faaliyetler ile camide yürütülen din hizmetleri
konusunda ayrıntılı bilgiler verildi. Cami Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Alaca ve Yönetim Kurulu Üyeleri tarafından ise, şu anda hizmet vermekte olan Ulu Camii’nin, açılışından bugüne kadarki tarihi geçmişi hakkında da bilgi verildi. Yeni yapılmakta olan Ulu Cami inşaat ve projesiyle ilgili de Cami Muhasibi Muhsin Köktaş ayrıntılı bilgiler verdi. Yeni Cami projesinin gerek Utrecht Belediyesi, gerekse semt
sakinleri tarafından, memnuniyetle desteklendiğini söyledi. Lahey Büyükelçisi ve Din Hizmetleri Müşaviri bu ziyarette, Ulu Cami’den Müslümanlara ve mahalle sakinlerine yönelik daha faydalı hizmetin nasıl yapılabileceği ile ilgili değerlendirmelerini arzettiler. Büyükelçimiz Uğur Doğan ve Din Hizmetleri Müşaviri Doç. Dr. Bülent Şenay hizmetlerde başarı temennilerinde bulunarak camiden ayrıldılar.
Lahey Büyükelçisi Uğur Doğan’dan HDV Mescid-i Aksa Camii’ne Ziyaret
T
.C. Lahey Büyükelçisi Uğur Doğan ve elçilik görevlileri 17 Aralık 2010 tarihinde, HDV Den Haag Mescid-i Aksa Camii’ni ziyaret ettiler. Büyükelçi Uğur
Doğan cami ziyaretinde yeni yapılan bölümleri gezdi ve Yönetim Kurulundan bilgi aldı. Ziyaretinde HDV Mescid-i Aksa Camii Din görevlisi ve Yönetim kurulu da hazır bulunarak
kendisine eşlik ettiler. Yönetim Kurulu ve cemaat Büyükelçiyi aralarında görmekten duydukları memnuniyeti ifade ederek kendisine yeni Yönetim Kurulu binasında çay ikram ettiler. HDV BÜLTEN 2010 | 55
2010 ÖZEL SAYI
Amsterdam Arena Genel Müdüründen HDV’ye Ziyaret
K
utlu Doğum Avrupa 2010 programının yapıldığı Amsterdam Arena Stadyumunun idarecileri Hollanda Diyanet Vakfı’nı ziyaret etti. Amsterdam Arena Genel Müdürü Henk Markering ve Pazarlama Müdürü Laurens de Graaf, 27 Mayıs 2010 tarihinde Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay’ı HDV Merkezinde ziyaret ettiler. Ziyarette 4 Nisan 2010 tarihinde yapılan ve gayet başarılı olan Kutlu Doğum Avrupa 2010 programının
56 | HDV BÜLTEN 2010
bir değerlendirilmesi yapıldı. Değerlendirmede tarafların bu başarıdaki katkısı konuşuldu. Karşılıklı memnuniyetler ifade edildi ve gelecekte birlikte çalışma istekleri dile getirildi. Gayet samimi bir ortamda gerçekleşen
görüşme sonunda Amsterdam Arena Genel Müdürü Doç. Dr. Bülent Şenay’a Arena Stadyumunun bir tablosunu hediye etti. HDV Başkanı Şenay da kendilerine HDV Yönetim Kurulu adına birer plaket takdim etti.
2010 ÖZEL SAYI
Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı ile Din Hizmetleri Müşavir ve Ataşesinden HDV Schiedam Muradiye Camii’ne Ziyaret
Ç
alışma ziyareti için Hollanda’da bulunan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Görmez hocamız ile Din Hizmetleri Müşavirimiz Doç. Dr. Bülent Şenay hocamız ve Rotterdam Din Hizmetleri Ataşemiz Dr. Fevzi Hamurcu hocamız 08.06.2010 tarihinde HDV Schiedam Muradiye Camii’ni ziyaret ettiler. Öğle
namazını mütakip ziyarette hocalarımız yönetim kurulu ve din görevlisi tarafından karşılandı. Eğitim hizmetleri, gençlik kolları, kadın kolları, yönetim kurulu ve din görevlisinin yaptığı çalışmalar hakkında din görevlisi tarafından kendilerine bilgi sunuldu. Prof. Dr. Mehmet Görmez başarı dilekleri ve dua ile ziyaretlerini tamamladı.
HDV BÜLTEN 2010 | 57
2010 ÖZEL SAYI
Leerdam Anadolu Camii’nden Müşavirlik ve Büyükelçiliğe Ziyaret HDV Leerdam Anadolu Camii Yönetim Kurulu, Gençlik ve Kadın Kolları, camide eğitim gören bir grup çocuğu da yanına alarak T.C. Lahey Büyükelçiliği ve Din Hizmetleri Müşavirliğine ziyarette bulundular.
G
rup önce HDV Yönetim Kurulu Başkanı ve Din Hizmetleri Müşaviri Bülent Şenay beyi makamında ziyaret etti. Daha sonra Müşavir bey ile birlikte değerli Büyükelçimiz Uğur Doğan beye ziyaret gerçekleştirildi. Büyükelçimiz Uğur Doğan bey sohbet esnasında çocuklara eğitim ve öğretimle ilgili sorular sorup güzel tavsiyelerde bulundu. HDV Leerdam Anadolu Camii Yönetim Kurulu Başkanı Ersoy Özdemir ve Kadın kolları başkanı Şenay Yürekli, Büyükelçiye Leerdam hakkında ve yeni yapılacak cami projesi hakkında bilgi aktardılar.
58 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI
Üniversite ve Yüksek Okul Öğrenci Dernekleri’nden HDV’ye Ziyaret
H
ollanda’daki üniversite ve yüksek okullarda okuyan öğrencilerin oluşturdukları çeşitli öğrenci dernekleri, Hollanda Diyanet Vakfı’nda bir araya geldiler. Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay tarfından misafir edilen Yüksek öğretim öğrenci dernekleri temsilcileri, HDV genel merkezinde yemekli bir toplantıda biraraya geldi. Davete Hollanda’nın çeşitli şehirlerinde kurulmuş öğrenci derneklerinden temsilciler katıldılar. Davete katılan öğrenci dernekleri; 1. MSV Nijmegen öğrenci derneği, 2. Yeni Brabantlı akademisyenler derneği, 3. Avroasia öğrenci derneği, 4. Mozaik öğrenci derneği, 5. Anatolia öğrenci derneği,
6. SUN öğrenci derneği, 7. Tasa öğrenci derneği, 8. Erkin öğrenci derneği, 9. Lots öğrenci derneği, 10. Turkse Studenten Öğrenci Derneği’nden temsilciler olmak üzere, yirmi üç öğrenci katıldı. Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay. öğrenci dernekleri yöneticileriyle tanışmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, H o l l a n d a’d a yüksek öğretimde okuyan gençlerin kendi aralarında
örgütlenmelerinin önemine dikkat çekti. Şenay ayrıca öğrenci derneklerinin birbirleriyle ve Hollanda’nın en büyük sivil toplum kuruluşu olan Hollanda Diyanet Vakfı’yla bundan sonra irtibatlarının sürmesinin önemine işaret ederek, bu toplantının bu amacı gerçekleştirmede ilk adım olarak kabul edilmesini istedi. Toplantıda öğrenciler de söz alarak memnuniyetlerini ve görüşlerini dile getirdiler.
HDV BÜLTEN 2010 | 59
2010 ÖZEL SAYI
Devlet Bakanı Faruk Çelik HDV’yi Ziyaret Etti Diyanet İşleri Başkanlığı ve dış Türkler’den sorumlu Devlet Bakanı Faruk Çelik, 22-24 Ekim 2010 tarihleri arasında Hollanda’ya üç gün süren bir çalışma ziyarettinde bulundu.
D
evlet Bakanı Faruk Çelik Hollanda’da bulunduğu süre içinde çeşitli kurum ve kuruluşların toplantılarına katılarak konuşmalar yaptı. Bakan Çelik bu ziyaretlerinden birini de Hollanda Diyanet Vakfı’na gerçekleştirerek Den Haag’da bulunan HDV Vakıf Merkezine geldi. 23.10.210 tarihinde T.C. Lahey Büyükelçisi Uğur Doğan ve beraberindeki heyetle Hollanda Diyanet Vakfı merkez binasına gelen Devlet Bakanı Faruk Çelik, Vakıf binasında başta Lahey Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı başkanı Doç Dr. Bülent Şenay olmak üzere Din Hizmetleri Ataşeleri, Dr. Fevzi Hamurcu, Dr. Mustafa Kahraman, HDV Yöne60 | HDV BÜLTEN 2010
tim Kurulu Üyeleri ve HDV çalışanları tarafından karşılandı. Vakıf binasını gezen Devlet Bakanı Faruk Çelik, Vakıf çalışmaları hakkında bilgi aldı. Daha sonra Rotterdam’da bulunan
HDV Eğitim Merkezine geçen Devlet Bakanı, burada Hollanda Diyanet Vakfına bağlı cami yöneticileri ve davetlileriden oluşan bir toplulukla buluştu. Yaklaşık iki saat süren toplantıda yine başta T.C. Lahey Büyü-
2010 ÖZEL SAYI
kelçisi Uğur Doğan olmak üzere, Din Hizmetleri Müşaviri Doç. Dr. Bülent Şenay, T.C. Rotterdam ve Deventer Başkonsolosları ile Rotterdam ve Deventer Din Hizmetleri Ataşeleri ve HDV Şube cami yöneticileri katıldı-
lar. Toplantıda konuşan Bakan Faruk Çelik, Avrupa’da yaşayan Türkler olarak içinde yaşadığımız toplumun değerlerine saygı ve uyum içerisinde bulunmanın görevlerimiz arasında olduğunu hatırlattı. Toplantı sonunda
vatandaşlardan gelen çeşitli sorulara cevaplayan Bakan Çelik daha sonra Türkler için Danışma Konseyi adlı kuruluşun toplantısına katılmak üzere HDV Rotterdam Eğitim Merkezinden ayrıldı.
HDV BÜLTEN 2010 | 61
2010 ÖZEL SAYI
Devlet Bakanı Çelik HDV Eğitim Merkezinde Sivil Toplum Örgüt Temsilcileri, Eğitimciler, İşadamları ve Öğrencilerle Bir Araya Geldi Hollanda Diyanet Vakfı’na bağlı HDV Eğitim Merkezi konferans salonunda düzenlenen programa, Bakan Çelik’in yanı sıra Türkiye’nin Lahey Büyükelçisi Uğur Doğan, Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ, Deventer Başkonsolosu Nihat Erşen, Lahey Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri Bülent Şenay ve Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı Kemal Yurtnaç katıldı.
V
atandaşlara hitaben konuşan Çelik, yaklaşık 45 yıldır Hollanda’da bulunan Türk vatandaşlarının bu ülkeye önemli katkılar sunduğunu belirterek, “Milletimizin özünde olan dinamizmi nereye gittiyseniz götürdünüz. Bu dinamizmi Hollandalılara da gösterdiniz. Bu yüzden sizlerle övünüyor, size şükran sunuyor ve teşekkür ediyoruz” dedi. Çelik, Hollanda’da bulunan 15 bin Türk kökenli işadamının 80 bin kişiye istihdam sunduğunu kaydederek, buna karşın başta entegrasyon olmak üzere bazı sorunların da bulunduğunu, ama bunların çözümünün zor 62 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI
olmadığını söyledi. Türklere sahip oldukları değer yargılarını koruyarak yaşadıkları ülkeye katılmaları yönünde tavsiyede bulunan Çelik, şöyle konuştu: “Birçoğunuz buranın vatandaşı oldunuz. Sizler burada yaşarken biz de Türkiye hükümeti olarak sizlerin uyumunu çok önemsiyoruz. Ama entegrasyon nasıl olacak? Entegrasyon, değer yargılarınızı muhafaza ederek yaşadığınız Hollanda’nın siyaset, kültür ve toplumun her alanına katılmadır. Asimilasyona kesinlik hayır ama entegrasyona gelince evet diyoruz. Entegrasyon tek taraflı olacak birşey değil. Tek taraflı yalnız yabancıların gayretleriyle
entegrasyon olmaz. Karşılıklı olmalı. Bu çerçevede göçleri kabul eden ülkelerin de sorumlulukları var. Bu konuyu büyütmemek gerek, Oturarak, konuşarak anlaşabileceğimiz bir konuyken bunu büyütmek herkesi rencide eder. Bu konuda üzerimize düşen neyse yapmaya hazırız. Biz, Avrupa’daki katıldığımız bütün toplantılarda, ‘asimilasyona hayır, entegrasyona evet’ şeklinde konuşmalar yapıyoruz. Bu anlayışla olaya yaklaşıyoruz. Entegrasyon tek taraflı olamaz, yabancı diye gördüğünüz vatandaşları da kucaklamanız gerekir.” dedi. Dünyanın pek çok ülkesinin
ekonomik krizden etkilenmesine rağmen Türkiye’de böyle sorunun bulunmadığını kaydeden Çelik, “Her yerde ümitsizlik ve karamsarlık varken Türkiye’de ümit var. Herkes geleceğine ümitle bakıyor. Hollanda’da 15 bine yakın işyeri kurup binlerce kişiye istihdam sağlayıp özlerindeki dinamizmi Hollanda’ya taşıyıp, onlara gösteren Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıyla övünüp ve gurur duyduğunu ifade eden Bakan Çelik, problemler ve sıkıntıların devam edeceğini, sorunlar üstesinden birlikte gelmek gerektiğinin altını çizdi. Bakan Çelik sözlerini şöyle sürdürdü; “Sorunların çözümü için elbirliği şart. Ancak sorunlar var diye görmemezlikten gelmek değil, çözümü için çaba sarfetmek gerekir. Hollanda’ya, ekonomik manada ciddi katkı sağlayan Türk toplumu, 45 yıldır çok iyi işler yaptı. Sizler yıllardır buradasınız, birçoğunuz buranın vatandaşısınız. Uyum politikaları denilen bu kavramın bizim içinde önemli olduğunu söylüyoruz. Entegrasyon nedir, değer yargılarını muhafaza edip, her alanda katılmak demektir. Yoksa kimliğimden, değerlerimden taviz vererek uyumdan bahsetmek olmaz, geçmişte kalmaHDV BÜLTEN 2010 | 63
2010 ÖZEL SAYI
nın manası yok, geleceğe bakmak lazım. Biz, Avrupa’daki katıldığımız bütün toplantılarda, ‘asimilasyona hayır, entegrasyona evet’ şeklinde konuşmalar yapıyoruz. Bu anlayışla olaya yaklaşıyoruz. Entegrasyon tek taraflı olamaz, yabancı diye gördüğünüz vatandaşları da kucaklamanız gerekir. Türkiye olarak, Avrupa’ya karşılıklı hoşgörüye dayalı bir birliktelik olacaksa, biz buna varız, diyoruz. Sivil toplum örgütlerimiz, bu alanda her zaman hazırlar, bunu
64 | HDV BÜLTEN 2010
gördüm. Avrupa bize ne kadar yakın olursa bizde o kadar yakın oluruz.” AB yolunda olan Türkiye’nin Ankara Anlaşması çerçevesinde adım attığını, aynı adımı Hollanda’dan beklediklerini hatırlatan Bakan Çelik; “Ankara Anlaşması ile masaya oturmuş Türkiye’ye engeller çıkarmak niye? Türkiye’nin AB girip, giremeyeceğini o gün konuşalım. Türkiye, o gün geldiğinde, belki de,
‘Ben AB’ye girmeyeceğim’ diyecektir. Dostluk varken birçok konuyu düşmanlığa çevirmenin anlamı yok. Hollanda ile iyi ilişkiler içerisindeyiz. Sizlerin de sorunları olursa, bunu iki ülke olarak beraberce çözeriz. Geriye doğru değil, ileriye doğru bakacak olursak Türkiye, Hollanda ile iyi ilişkileri geliştirmek adına sizlerin köprü görevi gördüğünüzü memnuniyetle gördüm. Sizler buraya talep üzerine geldiniz. Hiçbir Türk vatandaşı, yıllar önce buraya kendi isteğiyle gelmemiştir. 45 yıl evvel varını yoğunu satarak, geçimini sağlamak adına Hollanda’ya gelen vatandaşlarımız bugün hak etmedikleri birçok olumsuz muamelelerle karşılaşıyorlar. Hollanda şunu unutmamalıdır ki, birinci nesil büyüklerimiz, Hollanda’nın inşası için harç olmuştur.” şeklinde konuştu. Salonda bulunan bazı vatandaşlarımız, çifte vatandaşlık, uyum kursları, oy hakkı, bayan din görevlisi ihtiyacı gibi konularda Bakan’a taleplerini ilettiler.
2010 ÖZEL SAYI
Kraliyet Komiseri Johan Remkes’in Ziyareti Kuzey Hollanda Bölgesi Kraliyet Komiseri Johan Remkes, Zaanstad Belediye Başkanı Geke Faber, Belediye encümenleri ve beraberindeki heyet Sultan Ahmet Camiini ziyaret etti. Ziyarette dernek yöneticilerimiz, kadın kolları ve din görevlimiz Dursun Boz hazır bulundu.
1
Temmuz 2010 tarihi itibari ile Kuzey Hollanda bolgesinin yeni Kraliyet Komiseri olarak atanan eski Başbakan yardımcısı ve Hollanda İçişleri Bakanı Johan Remkes cami yönetim kurulu sekreteri Recep Ayaz tarafından derneğimizdeki faaliyetler hakkında bilgilendirildi.
(Foto’s Copyright © Nico Roodhart 2010)
Poelenburg semtinden bazı kurumlarında davet edildiği tanışma programı konferans salonunda çay ve tatlı ikramı ile sıcak bir ortamda devam etti.
HDV BÜLTEN 2010 | 65
2010 ÖZEL SAYI
Lahey Büyükelçisi Uğur Doğan HDV Rotterdam Kocatepe Camii’nde Kütüphane Açılışına Katıldı HDV Rotterdam Kocatepe Camii’nde, “Kütüphane“, “Çocuk Kreşi“, “Gençlik Lokali“ ve “Özürlüler İçin Asansör“ gibi birçok yeni birim hizmete açıldı.
B
aşta kütüphane olmak üzere yapılan yeni birimlerin hizmete açılışı için bir tören düzenlendi. Törene Türkiye Cumhuriyeti Lahey Büyükelçisi Uğur Doğan ve eşi Manolya Doğan, T.C. Lahey Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı, Doç. Dr. Bülent Şenay, Büyükelçilik İkinci Katibi Alper Bosuter, Hukuk Müşaviri Melike Bosuter, HDV Yönetim Kurulu üyeleri, Kocatepe Camii Başkanı Mehmet Aydın, Kocatepe Camii Din Görevlisi Lütfi Aydın, cemaat ve gençler katıldı. Kocatepe Camii’nin tanıtıldığı sinevizyon gösterisi ile başlayan açılış programında, kısa bir konuşma yapan cami yönetim kurulu üyesi Ahmet Karacan, Kocatepe Cami’nin, Rotterdam’da ayrı bir dinamiğe sahip olduğunu, HDV şubeleri içinde güzide bir yere sahip olduğunu belirtti. Karacan, “Adeta bir kulliye 66 | HDV BÜLTEN 2010
işlevi gören tarihi binamız, içerisinde Türk nüfusuna hizmet vermektedir. Hollanda genelinde en geniş kitleye hizmet sunan camimiz, 600 erkek, 400 bayan,100 gençlik ve bine yakın spor kulübü üyesi bulunmaktadır. Cemaat, hanımlar, gençler ve çocuklarımıza yönelik birçok faaliyetle Kocatepe, birçok resmi kurumun da ilgi odağı durumundadır.” dedi. T.C. Lahey Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay da yaptığı konuşmada “Gerek kulliye hacmi gerekse cemaat sayısı bakımından Vakfımız şubeleri içinde Kocatepe ayrı bir yere sahip. Özellikle hanımlara yönelik el işleri kursları ve değişik faaliyetler düzenleyerek topluma faydalı hizmetler sunuyor. Öte yandan, bünyesinde gençlere spor imkanı sunan Kocatepe Kulübü ise gençlerimizin
kötü alışkanlıklar edinmesine engel olmaktadır. Kocatepe Camii, senenin belirli dönemlerinde tertiplediği organizasyonlarla yoğun ilgi görmektedir. Bugün açılışı gerçekleşen birimlerle, cemaat ve vatandaşlara daha iyi hizmet sunacaktır.” şeklinde konuştu. “Bugün aranızda olmaktan büyük
2010 ÖZEL SAYI mutluluk duydum” diye sözlerine başlayan Türkiye Cumhuriyeti Lahey Büyükelçisi Uğur Doğan, özellikle bayanların el emeği ve göz nuru ile hazırladıkları sergiyi çok beğendiğini ifade etti. Büyükelçi Uğur Doğan şöyle konuştu: “Asil ve temiz bir milletin mensubu olmaktan gurur duyuyoruz. Kendi kendine yetebilen, barış sever bir milletiz. Bu güzellikleri Hollandalı dostlarımızla paylaşmak çok hoş. Büyükelçilik çalışanları olarak sizleri, bu güzel organizasyonunuz için takdir ediyoruz. Sanat, spor ve kültürel çalışmalar gelecek nesiller açısından çok önemlidir. Sporu, dinamizmin bir parçası olarak görüyorum. Öyle ki spor, bizleri kötülüklerden uzak tutan bir uğraştır.” “Çocuklarımızın geleneksel enstrümanlarımızdan en az birini (ney, saz v.s) çalabilmesi önemlidir. Hanımlarımızın özellikle Ebru gösterisi mükemmel. Kurs sonunda sergiledikleri değişik motiflerdeki ebru tablolar görmeye değerdi. El işleri keza öyleydi. Sizlerden hiçbir zaman uzakta değiliz, yanınızdayız. Dört yıl Cidde’de görev yaptım, bu tür çalışmalara orada da şahit olduk. Dil ve din çok önemlidir. Çocuklarımıza mutlak suretle dilimizi öğretelim. Avrupa’da zaman zaman tedirgin gelişmeler olabilir, ancak devletimiz her zaman yanınızda olacaktır. Devletimiz, milletimizin her zaman yanındadır.” şeklinde sözlerini tamamladı.
Yapılan konuşmaların ardından HDV Kocatepe Camii bünyesinde yaptırılan, “Kütüphane›”, “Çocuk Kreşi”, “Gençlik Lokali” ve “Özürlüler İçin Asansör” birimleri törenle hizmete açıldı.
HDV BÜLTEN 2010 | 67
Uluslararas覺 Konferanslar
2010 ÖZEL SAYI
HDV Başkanı Varşova’da AGİT Toplantısına Katıldı
A
vrupa’da güvenlik ve istikrarın sağlanması, üye ülkeler arasında bu amaca yönelik işbirliğinin geliştirilmesi ve doğu batı arasında çok taraflı bir müzakere ve diyalog forumu oluşturma amaçlarıyla faaliyet gösteren Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), zirve öncesi gerçekleştirilecek olan üç aşamalı geniş tabanlı gözden geçirme konferanslarının ilk ayağını 30 Eylül-8 Ekim tarihleri arasında Varşova’da gerçekleştirdi. Geniş ve bölgesel anlamda insan hakları, inanç özgürlüğü, demokratik seçimler, hoşgörü ve ayrımcılık gibi ana başlıklarla bir araya gelen 56 ülkeden hükümet temsilcileri, uzmanlar, uluslararası kuruluşların, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, insan hakları savunucuları ve medya temsilcileri de dahil olmak üzere 70 | HDV BÜLTEN 2010
yüzlerce katılımcı gözden geçirme konferanslarının Varşova bölümünde biraraya geldiler. Verilen konferanslarda genel itibariyle şu başlıklar tartışıldı: - İnsan temel hak ve özgürlüklerinin güçlendirilmesi ve korunması - Avrupa kıtası temelli, siyasi, ekonomik ve askeri, dengesiz ve eksik uygulamaların değerlendirilmesi - Mevcut insani boyut uygulamalarını gözden geçirilmesi, güçlendirilmesi ve yapılacak tavsiyeleri değerlendirmek. - Medya özgürlüğü, son yıllardaki hızlı değişim
(internet vs.) ve sistematiği üzerine. - Özellikle nefret ve nefrete dayalı suçlar, mahiyetleri, ayrımcılık, hoşgörüsüzlük biçimleri ve bunlarla mücadele, dine ve etnik kökene dayalı ayrımcılık, cinsiyet, yaş engellilik ya da cinsel yönelim, cinsiyet kimliği çerçevesindeki tartışmalar. - Hukukun üstünlüğü, iyileştirilmesi, azınlık hakları, kişilerin ulusal hakları ve korunması. - İşkence, zalimane davranışlar, insanlık dışı veya aşşağılayıcı muamele etmek ve ölüm cezasıyla mücadele hakkında.
2010 ÖZEL SAYI Varşova’da, bu mahiyette yapılan görüşme ve konferanslara T.C. Lahey Din Hizmetleri Müşaviri ve HDV Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay “İslamofobi: Avrupa’da Kimlik Krizi-Dünü ve Bugünü” başlıklı bir konuşmayla katıldı. Konuşmasına BM konferansında Kofi Annan’nın “dünya eğer bir saldırganlığı adlandırmak için bir terim-isim de bulmuşsa, artık o konu, üzerine eğilmeyi gerektirecek kadar vahim ve üzücü bir hale gelmiştir” ifadesiyle başlayan Şenay’ın, Avrupa’da İslamofobi’nin 9/11’den daha öncelere giden, Avrupa Hıristiyan tarihindeki İslam düşmanlığının uzantısı olan, oryantalist, sömürgeci ve köktenci bir kültürel ‘şiddet’ olduğu ve dolayısıyle sorunun derin olduğunu tespit ederek çözüme gidilebileceği tezini savunduğu konuşması, Avrupa’dan katılmış olan sivil toplum kuruluşları ve Hollanda AGİT daimi temsilcileri de dahil geniş bir diplomatik temsil topluluğu tarafından dikkatle dinlenildi. Doç. Şenay: Her ne kadar Avrupa’da mevcut ırkçı söylem ve eylemler daha önce başka dini ve etnik topluluklara da yönelmiş olsa da bu genişlikte ve çapta Müslümanlara yönelik İslamofobik nefret söylemlerinin, Avrupa’nın sosyal güvenliğini tehdit edecek derecede bir nefret suçları eğilimini körüklediğini, buna ek olarak da ırkçı nefret söylemine göre siyaset yapan politilkacıların da bazı Avrupa ülkelerinde ciddi gerilimlere yol açtığını, medyanın bu nefret söylemini besleyecek yayınlar yaptığını belirterek, sonuçta bir tür kültürel terörizmin ortaya çıktığını ifade etmiştir. Entegrasyon politikalarının İslamofobik ayrımcılığa teslim olmaması gerektiğini, Müslümanların Avrupa kültürüne önemli katkıları olduğunu ve olacağını, eğitim sistemlerinde İslam başta olmak üzere
dinler hakkında Avrupalı yeni kuşaklara önyargısız bilgi verilmesinin “birlikte yaşama”kültürünün gelişmesine katkı sağlayacağını da ifade etti. Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı ve Lahey Din Hizmetleri Müşaviri, Avrupa Güvenlik İşbirliği Teşkilatı (AGİT) tarafından üç aşamalı müzakere ve konferanslar çerçevesinde gerçekleşecek olan Kazakistan (Astana) ve Viyana görüşmelerine de davet edildi.
HDV BÜLTEN 2010 | 71
2010 ÖZEL SAYI
HDV & COJEP Tarafından Nefret Suçlarına Karşı Mücadele “İslamofobi” Konferansı Hollanda Diyanet Vakfı ve Merkezi Fransa’da bulunan Karma Kültür Gençlik Konseyi (COJEP) tarafından 18-19 Aralık 2010 tarihlerinde Avrupa’nın değişik ülkelerinden uzmanların katıldığı bir konferans düzenlendi.
K
P
latformda yer alan uzmanlar, şu isimlerden oluştu. Hollanda’dan Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay, Bosna Hersek’ten Tuba Boz, Avusturya’dan Banu Kurtulan, Türkiye’den Emekli Büyükelçi Ömur Orhun, Avusturya’dan Tarafa Baghajati, Danimarka’dan Bashy Quraishy, Polonya’dan Tankut Taşkın Soykan ve Fransa’dan Cojep Başkan yardımcısı Veysel Filiz. Platformun (EMISCO) başkanlığına Birleşmiş Milletler Irkçılık, Ayrımcılık ve Höşgörüsüzlük Özel Raportörü Doudan Diene, EMISCO Koordinatörlüğüne ise Bashy Quraishy getirildi. Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay EMISCO danışmanı oldu. 18 Aralık’ta Vakıf merkezinde yapılan EMISCO toplantıları gün boyu devam etti. 19 Aralık 2010 tarihinde ise HDV Rotterdam Eğitim Merkezi konferans salonunda Nefret suçlarına 72 | HDV BÜLTEN 2010
onferans öncesi 18 Aralık 2010 tarihinde Vakıf Merkezinde biraraya gelen uzmanlar kendi aralarında yaptıkları müzakerelerde “islamofobi” nin Avrupanın köklerinde var olan ırkçılığın bir tezahürü olarak ortaya çıktığından hareketle bunun bir insanlık suçu olması dolayısıyla mücadelenin de bu esasa göre sürdürülmesi gerektiği tespitinde bulundular. Bu sebeple, Avrupa’da Nefret suçlarına karşı mücadele ve “İslamofobi” konusunda gerek Avrupa birliği platformlarında ve gerekse diğer üst düzey platformlarda çalışmalar yapmak üzere “Sosyal İstikrar için Müslüman İnsiyatif ”, kısa adı “EMISCO” olan bir platform kurulmasına karar verildi. karşı mücadele “İslamofobi konfaransı gerçekleştirildi. Konferansa EMISCO içerisinde de yer alan ve Avrupa’nın çeşitli ülklerinden gelen konuşmacılar tebliğler sundular. Konferansın dinleyici kitlesini Hollanda’da mevcut federasyon temsilcileri başta olmak üzere HDV şube yöneticileri, kadın kolları temsilcileri, genclik kolları temsilcileri ve din görevlileri oluşturdu. Konferansta uzman konuşmacılardan ikisi İngilizce diğerleri ise Türkçe olarak konuştular. Konuşmacıların tebliğleri simultan olarak Türkçe’den İngilizce’ye ve İngilizce’den de Türkçe’ye çevrildi. Konferansta ilk konuşmayı Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay yaptı. Şenay konuşmasında İslamofobi’nin, Avrupa’da 11 Eylül’den sonra ortaya çıktığını sananlar yanılmaktadır. Avrupa’nın ırkçılığının bir neticesi olan bu sorunun çok daha öncelere dayandığını, Müslümanlara ve İsla-
ma karşı önyargıların, müzeleri ve kiliseleri süsleyen sanat eserlerinde dahi görülebildiğini, müslümanlar olarak bu suçlara karşı nasıl mücadele edebileceğini bugün burada konunun uzmanlarından dinleme fırsatının elde edileceğini belirtti. “İslamofobi, kültürel bir terördür” diye konuşan Şenay, şöyle devam etti “Bugün terör sadece silahla olmuyor aynı zamanda psikolojik olarak da yürütülüyor. Batı medyasının din konusunda, etik davranması gerekiyor, uzmanlarla görüşmesi gerekiyor. HDV, Hollanda yasalarına göre kurulmuş bir Vakıftır. Avrupa kültürü, birlikte yaşama refleksini geliştirmek ve iyileştirmek durumundadır. HDV Hollanda’daki bütün Türk toplumu ve Müslümanlar adına çalışmalar yapan tek kuruluştur. Sosyal istikrar için Avrupa Müslüman inisiyatifi adlı bir network oluşturuyoruz.” Konferansta ikinci olarak Türkiye’den katılan ve İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) Genel Sekreteri Özel
2010 ÖZEL SAYI
Temsilcisi olan Büyükelçi Ömür Orhun, İslamofobi konusunda, bugüne kadar uluslararası platformda kabul görmüş, herkesin üzerinde mutabık kaldığı bir kapsamlı tanım eliştirilemediğinden bahsetti. Orhun şunları söyledi: “İslamofobi, Müslümanlardan, İslam’dan veya onlarla ilgili her şeyden şüphe etmek, korku duymak ve hatta giderek nefret duymak, şeklinde genel olarak tanımlanıyor. Bunu hoşgörüsüzlük ve ayrımcılık açılımıyla da tamamlamak doğru olur. İslamofobi yeni bir olgu değildir. Danimarka’da, Hollanda’da, Belçika’da ve İsviçre’de yerli halkın kendi kimliğini kaybetme yolundaki gereksiz endişesi bu ülkelerde İslamofobinin artmasına neden oldu. Bu olgu, Müslümanların da kendi kimliklerine normalden daha fazla sarılmalarına neden oldu. İslamofobiyi bir din sorunu olarak değil, daha ziyade insan haklarına ve insan onuruna bir saldırı olarak görmek gerekir. Avrupa’daki Türk sivil toplum kuruluşlarına büyük görevler düşüyor.”
kanun metinlerinde nefret suçlarının tanım ve tarifi üzerinde teknik bilgiler verdi. Avrupa Güvenlik İşbirliği Teşkilatı AGİT - Müslümanlara Karşı Ayrımcılık ve Tahammülsüzlükle Mücadele İnsani Boyut Danışmanı olan Tankut Taşkın Soykan, “Müslüman karşıtı nefret suçları Müslüman karşıtı bir önyargılı saikle işlenmiş suçlardır. Bazen yabancı düşmanlığı veya ırkçılık gibi başka önyargılar Müslüman karşıtlığı saikiyle iç içe geçebilir” ifadelerini kullandı. Konferansta dördüncü konuşmacı olarak yer alan Danimarka Avrupa
Sosyal Ahenk için Müslüman inisiyatifi EMISCO Koordinatörü Bashy Quraishy de “Batı Avrupa’ya gelen Müslümanlar kültürel geleneklerine sahiptirler. Müslümanların dini bir ancak kültürleri farklılık arzeder. Manen farklılık değil, bazı şeylere farklı yaklaşımdan bahsediyorum. Batı medyası, İslamiyet’e karşı son onbeş yılda, iç siyasi partilerin söylemleriyle şekilleniyor. İslamofobi sadece dazlakların veya Nazi yanlılarının işi değil, bu işi siyasiler de yapıyor. Danimarka Başbakan Yardımcısı: Müslümanların bizim ülkemizdeki tehdidi, iklim yapısı tehlikesinden
Daha sonra söz alan ve AKİT’ten katılan Tankut Taşkın Soykan ise, HDV BÜLTEN 2010 | 73
2010 ÖZEL SAYI
daha tehlikeli, dedi. Bu sorunlara bugünden el atmalıyız. AB, AGİT, Avrupa Konseyi, İslamofobiye karşı bazı önlemler alıp, ayrımcılığa uğrayan bütün azınlıkları (Müslümanlar da dahil) koruma altına almalıdır” şeklinde konuştu. Quraishy ayrıca, Avrupa’nın nefret suçları, ırkçılık ve ayırımcılık gibi suçlarda islamı ve müslümanları hesaba katmadıklarını ve bu konuda çifte standart uyguladıklarından bahsetti. Konferansa Avusturya’dan katılan Avusturya Müslümanları inisiyatifi
74 | HDV BÜLTEN 2010
Başkanı Tarafa Baghajati ise şunları dile getirdi: “Sizlerin bu toplumda sorumluluklarınız var. Sizler, gençliğe dikkat etmelisiniz, onlar bizim geleceğimizdir. Yaşadığınız ülkenin haklarından azami oranda faydalanın. Siyasi katılım çok önemlidir. Seçimlerde Müslüman toplumun yüzde 50 - 60 oranı sandığa gitmiyor. Siyasilerimiz, islami partilerden ziyade, tanınmış partilerde yer almalıdırlar. Bizim değerlerimiz evrenseldir.” Toplantıda son konuşmacı olarak Ayrımcılık ve Irkçılık ile Mü-
cadele COJEP Sözcüsü ve başkan yardımcısı Veysel Filiz söz aldı. Veysel Filiz de konuşmasında oluşturulan platform ile nefret suçlarına karşı artık sivil toplum insiyatifi olarak her platformda mücadele için biraraya geldiklerini bu konuda yine en büyük desteği Diyanet camiiasından gördüklerini ifade etti. Veysel Filiz, “Batı’da artık kalıcıyız. Biz eşit haklar peşindeyiz. Diyoruz ki, Avrupa bugün kriz yaşıyorsa bu problemleri çözecek olan Müslüman kimliktir. Çünkü Avrupa değerleriyle, bizim değer kodlarını birleştirdiğimiz andan itibaren Avrupa’ya yeni reçete verilecek. Müslüman ülkelerden gelen toplum, Avrupa’nın çehresini değiştiriyor. Çok önemli tarihi bir mutasyon yaşıyoruz. Öyle ki Avrupa’da minare krizi, mezarlık meselesi, helal et konusu, Avrupa’da Müslümanların kendileri talep etmesede doğal olarak gerçekleşen bir alan kazanması demektir. Yahudi veya Hıristiyan kökleri olarak düşündükleri Avrupa’da İslam diye bir olgunun yerleşmesi demektir. Bunun kavgayla yapılmasını biz istemiyoruz. Cemaat farklıklarını bir kenara bırakıp, ortak adım atmalıyız. Bu toplum yeni sorumluluklar almalıdır” şeklinde konuştu.
2010 ÖZEL SAYI
Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı İslam Merkezi Vakfı Seminerine Katıldı
H
ollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay, Merkezi Utrecht’te bulunan Hollanda İslam Merkezi Vakfı’nın Doorwert şehrinde düzenlediği hafta sonu seminerine katılarak kursiyerlere sohbet etti. İslam Merkezi Vakfı Başkanı Haydar Akkaya’nın davetlisi olarak seminere katılan Doç. Dr. Bülent Şenay, İslam Merkezi Vakfı yöneticileri ile
ikmal kurslarını bitiren imamlar için düzenlenen hafta sonu eğitim seminerinde, kursiyerlere birbucuk saatlik ilmi bir sohbet yaptı. Sohbette batı medeniyeti ile İslam medeniyeti arasındaki farklılıkların bir karşılaştırmasını yapan Doç. Dr. Bülent Şenay “fıkhu-l evveliyat”, “İslamofobi”, “Dinlerarası diyalog”, “Mecelle Kaidelerinin Medeniyet Arka Planı” gibi değişik konularda dinleyicilere sohbet etti.
HDV BÜLTEN 2010 | 75
2010 ÖZEL SAYI
HDV Başkanı Kazakistan’da ve Avusturya’da Güvenlik ve İşbirliği Toplantısına Katıldı Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı ve Din Hizmetleri Müşaviri, Doç. Dr. Bülent Şenay AGİT tarafından İslamofobi ve Nefret Suçları konulu uluslararası konferanslara konuşmacı olarak katılmak üzere Kazakistan ve Avusturya’ya gitti.
A
vrupa’da güvenlik ve istikrarın sağlanması, üye ülkeler arasında bu amaca yönelik işbirliğinin geliştirilmesi ve doğu batı arasında çok taraflı bir müzakere ve diyalog forumu oluşturma amaçlarıyla faaliyet gösteren Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT)’nın ikinci aşaması Kazakistan’ın başkenti Astana’da, üçüncü aşaması ise Viyana’da gerçekleşti. Sivil Toplum Kuruluşlarının Şeffaflığı ve Halkın Güvenini Artırma’ konulu konferans çalışmaları, 01-02 Aralıkta yapılan 38 devlet ve hükümet başkanı ve 12 Ortak işbirliği ülke devlet başkanlarının katıldığı zirve öncesinde, ilgilileri bir araya getirdi. Konferansda, geniş ve bölgesel anlamda insan hakları, inanç özgürlüğü, demokratik seçimler, hoşgörü ve ayrımcılık gibi ana başlıklarla bir araya gelen 56 ülkeden hükümet temsilcileri, uzmanlar, uluslararası kuruluşların, sivil toplum kuruluş76 | HDV BÜLTEN 2010
larının temsilcileri, insan hakları savunucuları ve medya temsilcileri de dahil olmak üzere yüzlerce katılımcı
gözden geçirme konferanslarının Viyana ve Astana aşamalarında da biraraya geldiler.
Varşova’da verilen konferanslarda: • İnsan temel hak ve özgürlüklerinin güçlendirilmesi ve korunması. • Avrupa kıtası temelli, siyasi, ekonomik ve askeri, dengesiz ve eksik uygulamaların değerlendirilmesi. • Mevcut insani boyut uygulamalarını gözden geçirilmesi, güçlendirilmesi ve yapılacak tavsiyeleri değerlendirmek. • Medya özgürlüğü, son yıllardaki hızlı değişim (internet vs.) ve sistematiği üzerine. • Özellikle nefret ve nefrete dayalı suçlar, mahiyetleri, ayrımcılık, hoşgörüsüzlük biçimleri ve bunlarla mücadele, dine ve etnik kökene dayalı ayrımcılık, cinsiyet, yaş engellilik ya da cinsel yönelim, cinsiyet kimliği çerçevesindeki tartışmalar. • Hukukun üstünlüğü, iyileştirilmesi, azınlık hakları, kişilerin ulusal hakları ve korunması. • İşkence, zalimane davranışlar, insanlık dışı veya aşşağılayıcı muamele etmek ve ölüm cezasıyla mücadele hakkında. Yukarıdaki konu başlıklarına ek olarak Astana ve Viyana gözden geçirme konferanslarında basın özgürlüğü, göçmen sorunları ve ilişkiler, insan ticareti ve çocuk ticaretine karşı mücadele, İslamofobi konuları ele alınmıştır.
2010 ÖZEL SAYI
Astana ve Viyana’da, bu mahiyette yapılan görüşme ve konferanslara T.C. Lahey Din Hizmetleri Müşavirimiz ve HDV Başkanımız Doç. Dr. Bülent Şenay katılmıştır. Astana’da “Nefret Suçlarının Önlenmesi ve Kültürel Terör olarak İslamofobi ile Mücadele” ve Viyana’da da “Kamu Siyaseti olarak İnanç Özgürlüğü: Uluslararası Sözleşmelerin İcrasına İrfani Yaklaşım” başlıklı konferansları ile katılmışlardır. Doç. Şenay, Astana konuşmasında, özetle nefret suçlarının önlenmesinde sivil toplum örgütlerine önemli görev düştüğünü, Avrupa’da İslamofobi’nin artık en kaygı verici nefret suçu haline geldiğini, Avrupa’da İslamofobi’nin köklerinin 9/11’den önceye gittiğini, Avrupa’nın Hıristiyan, oryentalist ve köktenci “öteki” anlayışının ürünü olduğunu, bunu görmedikçe çözümün de tam olamayacağını, günümüzde İslamofobi’nin farklı Avrupa ülkelerinde farklı konularda kendini gösterdiğini, göçmenlik sorunları ile İslam’ın aynı kapsamda tartışılmasının İslamofobi’yi körüklediğini, İslamofobi’nin bir kültürel terörizm olduğunu, Avrupa’da Müslümanların kültürel ve etnik olarak monolitik olmadıklarını, dindarlık oranlarının bile değişken olduğunu belirterek, ülkelerden örnekleriyle de anlatıp, Avrupalı entellektüelleri, siyasetçileri ve hukukçuları, İslamofobik nefret suçlarının hukuki yaptırıma konu edilmesi yönünde çalışmaya davet etti. Viyana konuşma-
sına da özel konuk konuşmacı olarak davet edilen Vakıf Başkanımız, İnanç Özgürlüğünün bir kamu politikası olarak esas alınması gerektiğini, inanç hürriyetinin muhafazası yanında, ifade özgürlüğü ile inanç özgürlüğü arasındaki ilişkinin kanuni düzeyde yeniden rafine edilmesinin aciliyetini vurgulayarak, ifade özgürlüğü ile
dini duyarlılıklara hakaret arasındaki farkın kanunda da konu edilmesinin önemine işaret etti. Farklı dini ve etnik toplulukların birarada huzurla yaşayabildiği bir toplum olmanın önşartının bu yönde eğitim verilmesi olduğundan bahseden hocamız, Avrupa’da Balkanlardan Batı Avrupa’ya kadar farklı ülkelerde Müslümanların karşılaştıkları sorunları ve önyargılı uygulmaları örneklendirerek (ibadet yeri temini hususunda bazı yerel yönetmlerde çıkarılan zorluklar, dini vakıfların baskı altına alınması, kamu okullarnda İslam’ın okutulması, devletin tanıdığı dinler arasında İslam’ın alınmaması v.b.) çözüme gidilmesinin aciliyetine işaret etti. HDV Başkanı’nın AGİT konferanslarındaki konuşma metinleri internette OSCE resmi kayıt numaraları ile bulunmaktadır.
HDV BÜLTEN 2010 | 77
2010 ÖZEL SAYI
Din Hizmetleri Müşaviri “Konya Kriterleri Paneli”ne Katıldı
H
ollanda’nın Lahey şehrinde bulunan Lahey Türk platformunun düzenlediği Türkiye Festivali Kapsamında Avrupa Türk Demokratlar platformu (UETD) tarafından “Mevlana Rumi ve Konya Kriterleri” konulu bir panel düzenlendi. İngilizce Hollandaca olmak üzere iki dilde yapılan ve UETD Genel Sekreteri A. Suat Arı’nın yönettiği panele konuşmacı olarak, Prof.
Dr. Ir. M. Aksit (Twente Üniversitesi), Doç. Dr. Bülent Şenay (Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı ve T.C. Lahey Büyükelçiligi Din Hizmetleri MüŞaviri), R. Lucardie (Cordaid) ve Sadık Yemni (Hollanda Türk Yazarla Kulübü Başkanı) katıldılar. Panele Mesneviyi Hollandaca’ya çeviren müslüman yazar Abdulwahit van Bommel hastalığı sebebiyle katılamadı. “Konya Kriterleri” Paneli, yoksulluk ve sosyal dışlanmışlıkla
05 GÜNDEM
mücadelenin yanı sıra, Avrupa ülkelerinde uzun süredir tartışılan ‘entegrasyon’ konusunda “kültürcü” bir yaklaşımla farklı kültürleri dışlayan, çoğu zaman aşağılayan ve Avrupa’lı olmayanların davranışlarını o insanların kültürlerine yükleyen zihniyetin yanıldığına işaret edilmiştir. Halbuki farklılıkların bir zenginlik olarak görüldüğü, yüzyıllar öncesinden, Konya’dan Mevlana’nın yedi öğüdüyle ortaya koyuldu.
���������������������������������� ������������������������ ���������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������� ������������������������������������������������������������������������������������������������������������������ ��������������������� �������� ��������� �������� ������������������������������������������������������������������ ����������������������� LAHEY ������������� ������ ��������� ����������� ��������� ����� ��� ������ ������������ ����� ��������� ������������ ������������ ��� ��������� �������� ������������ ���������� ������ ���������� ������� ����������� ������������ �������� ����� ������������������������������������������������������������������������������������ ������ ��������� ���������� ��� ����������������������������������������������������� ��������� �������������� ��� ��������������������������������������������������������������������������������������� ���������������������������������������� ���������������������������������������� ������������� ��������� �������� ����� ������������������������������������������� ���������������������������������������� �������������������������������������������� ����� ������ ��� ����������� ����� ����� ���������������������������������������� ������ ����� �������������� ����������������� �������� ���������� ����������� ��������� ����� ������������ �������� ������� ��������� ������� ����������� ����������� �������� ������ ������������������������������������������������������ ������� ������� ������������� ���������������������������������������������� ������� ����� ������ ���������� ����������������������������������������������� �������� ���������� �������� ��������� ��������� ����������� ������ �������� ��������������� ������������ ����������������������������������������� ����� ������� ������������� ������������ ��������� �������������� ���������� ���� �������� ���������� ��������� ����������������������������������������������������� ������� ������������� ��������� ��� ��������������������������������������������������������������������������������������������������������������������� ����������������������������������������� ����� ������ ���� ����� ������ ������ ������ ���� ������� ������������ ����������� ����������� ���������������������������� ����������������������������������������������������������������������������������� ������������ �������������������������������������������������������������������-
-
78 | HDV BÜLTEN 2010
������ �������� ���� �������������� ��������� ������� ������������ ������ ��������������� ������������������������������������������������������������������������������� ������������ ������������� ���������� ���������������������������������������������������������������������� ������ ��������� ������ �������� ���� ������ ��������� ��� ����������� �������� ���� ������ ������������ ������������� ��������� ��������������������������������������� ���������� ���� ������� ��������� ��������� �������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������� ��� ��������� ����� ��������������� �������� ����� ��� ���������� ��������� ��������� ����������������������������������������� ������ ��������� ������������ ������ ��������������� ������������������������������� ���������������������������������������� ������������������������������������������� ����� ����������� ��������� ������� ���
���������������������������������������� ����������������������������������������� ���������������������� �������� ����������� ��������� �������� ����� ����� ���������� �������� ��� ������������������������������������������� �������� ��������� �������� ����� ���� ������������� �������������������������������������������������������������������� ���������������������������������������� �������������������������� ����������� ���������������������������������������������� ������������������������������������������������������� ������������� ���� ���� ������������ �������� ������������ ��������� ����� ������� ���� ������ ��������� ��������� ���� ������ ��������������������������������������������������������������������������������������������������� ������������������������������ ����������� ������ ������ ���������� �������������������� ������� ������ ��������� ��������� ����������� �������� ���� ������������������� ���� ������� ���� �������� ��������-
������������������������������������������� ���������������������������������������� ��������������������������� ����� ������� ������� ������� ������������������������������� �������������������������������������������������������� ������� ������������ ������������� ��������������������������� ������������� ������������� ��� �������� ���������� ������� ��������� ���� ��������� ������� ��������� �������� ����� ����������� �������������� ��� ������������ ������������� ������� ����� ������ ���� �������� ���������� ��������� ��������� ���������� ���������� ���������� ������� ��������� ���� ������� ������� ������������������������������������������� ���������� ��������� ���� ����������� ���������������������������������������� ����������� ��� ������� ���������� ���������������������������������������� ���������������������������������������� ����������������������������������������������������������������������������
��������������������� �������������������� ��������������������� ������������������������������������������������������� ����������������� �������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������������� ���������������������������������������������� ������������������������������������������������������������������� ��������������� �������������������������������������������������������������
HDV Maassluis Yeni Camii
HDV Haaksbergen ErtuÄ&#x;rul Gazi Camii
2010 ÖZEL SAYI ‘Dini Farklılıklar ve Kültürlerarası Diyalogun Geliştirilmesinde Medyanın Rolü’, 13 - 14 Eylül 2010 – Ohrid/ Makedonya ‘Dini Farklılıklar ve Kültürlerarası Diyalogun Geliştirilmesinde Medyanın Rolü’, 13 - 14 Eylül 2010 – Ohrid/ Makedonya
Avrupa Konseyi OHRID Konferansı 13 ve 14 eylül 2010 tarihinde Makedonya’nın Ohrid şehrinde, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından Makedonya dönem başkanlığı altında ‘Dini farklılıklar ve kültürlerarası diyalogun geliştirilmesinde medyanın rolü’ başlıklı bir kongre düzenlendi.
T
üm Avrupa’dan 150’den fazla katılımcı iştirak etti. Bu katılımcılar arasında, siyasetçiler, uzmanlar, akademisyenler, medya uzmanları, ve din temsilcileri vardı. Kongreye Türkiye adına Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Yusuf Müftüoğlu (katılamadı), T.C. Lahey Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri Doç.Dr. Bülent Şenay ve TRT adına Semra Güzel Korver davetliydi. Açılış konuşması, Avrupa Parlementerler Meclisi Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından yapılan konferansta genel oturumlar dışında ayrıca belli konularda özel oturumlar da yapıldı. Yerel ve bölgesel kurumların, farklı dinlere ve kültürlere mensup gruplar arasındaki diyalogun gelişmesi konusunda önemli bir role sahip olduklarını vurgulayan konuşmalar yapıldı. 80 | HDV BÜLTEN 2010
Konferans, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi dönem başkanı olan Makedonya Dışişleri Bakanı Antonio Miloshoski tarafından açıldı. Gabriella Battaini-Dragoni AK eğitim, kültür, gençlik alanında genel direktör ve interkültürel diyalog/antidiskriminasyon kampanyası koordinatörü olarak kongrenin sorumlusu idi. Programa açılış konuşmacısı olarak katılan, Avrupa Konseyi Parlementerler Meclisi Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu, kültürlerarası diyalogun Meclis için öncelikli konulardan biri olduğunu ifade etti. Konuşmasında şu noktalara değindi: “Avrupa toplumlarında, farklı inançların ve kültürlerin birarada bulunması günümüzde daha belirgin bir fenomen haline gelmiştir. Bu farklılık, Avrupa Konseyi Palementer Meclisinin gözünde bir zenginlik ve canlılık kaynağıdır. Fakat aynı zamanda bu fark-
lılıklar, endişe ve korkuya sebep olup, gerginlikler meydana geliyor. Günümüz modern dünyasında olan her olay hızlı bir şekilde yayılmaktadır. Meydana gelen olayların, haber olarak yayınlandığı yere göre, yorumu yapılır. Bizler aslında bazı hassasiyetlerin bulunduğunu kabul etmeliyiz. İşte burada medya çok önemli stratejik bir konuma sahiptir. İnsanların fikirlerini etkilemede oldukça önemli bir role sahip olan medyanın, farklı kültürlerin ve dinlerin birbirlerini anlamasını sağlayacak ortamlar oluşmasında cok büyük yardımları olabilir. Bunun için medya bir bilgi kaynağı olmalıdır, manipulasyon kaynağı değil. Bunun için gazetecilerin bağımsız hareket etmesi ve basın özgürlüğünün garanti altına alınması gerekir. İkinci olarak medyada ayrımcılık yapılmadan farklı görüşlere kendilerini özgürce ifade edebilmeleri için fırsat tanınmalıdır. Kültürlerarası diyalogun yolu insan haklarına saygı, demokrasi ve hukuk kurallarından geçer. Ayrışmaları (bölünmeleri) ortadan kaldırmalı ve bizi biraraya getiren değerlerin devamlılığı için beraber çalışmalıyız.” Diğer takdim konuşmaları, Avrupa Konseyi San Marino Daimi Temsilcisi Büyükelçi Guido Bellati Ceccoli ile Avrupa Konseyi Norveç Daimi Temsilcisi Büyükelçi Petter Wille tarafından yapıldı. Konuşmaların ana teması, inanç ve düşünce özgürlüğü ile ifade özgürlüğü arasındaki dengenin iyi kurulması üzerineydi. Bu her iki özgürlüğün de insanın sağlıklı bir hayat ve demokratik toplum algısını düzenleyen bireysel özgürlükler oldu-
2010 ÖZEL SAYI ğu vurgulandı. İfade özgürlüğünün önemine rağmen “mutlak bir özgürlük” olmadığı belirtildi. Bu iki özgürlük arasında oluşan denge geriliminin doğurduğu sonuçların herkesi ve her kesimi -medya, dini kurum ve topluluklar ve hükumetleri- ilgilendirdiğine işaret edildi. Müstakil oturumlarda medyanın “din(ler)le ilgili anlatım ve yansıtmalarının objektif ve etik olup olmadığı sorusu ekseninde tartışmalar yapıldı. Diyanet İşleri Başkanlığını temsilen Dışişleri Bakanlığı tarafından görevlendirilerek konferansa katılan T.C. Lahey Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri Doç. Dr. Bülent Şenay hem genel hem de müstakil oturumlarda özetle aşağıdaki değerlendirmelerde bulundu:“Dini Farklılıklar ve Kültürlerarası Diyalogun Geliştirilmesinde Medyanın Rolü konusu esasen “medya ahlakı” ile ilgili bir konudur. Kültürler seyahat (travel) ederler ve medya kültürlerin seyahatine yardımcı olmakla kalmayıp kültürlerin algılanmasında dönüşüme de (transformasyon) sebep olabilir. Medya kültürlerin uluslararasılaşmasını sağlar. Etnik ve dini çeşitliliğin meşruluğu ile ilişkili olarak çokkültürlülük tartışması yapılmaktadır. Bir şeyin adını koymak gerekir. Entegrasyon ve dini çeşitlilik ile ilişkili ne konuşulursa konuşulsun, Avrupa’da bu başlıklar altında tartışılan İslam ve Müslümanlar konusudur. Bu hususta net olunduğu takdirde olumlu mesafe alınacaktır. Diğer Doğu Avrupa ülkelerinden gelen göçmenlerin konuları farklıdır. Kültürel çeşitliliğin Avrupa’nın zengin mirasını nitelendirdiğini ve hoşgörünün açık bir toplumun garantisi olduğunu ileri süren muhtelif zirve toplantılarına, dokümanlara, beyannamelere rağmen, realitede Avrupa toplumunda Müslümanlar sözkonusu olduğunda çokkültürlülük konusunda ciddi sorunlar oluştuğu
görünüyor. Entegrasyon denildiğinde kastedilenin asimilasyon olduğu aşikardır. Müslümanların “kendileri” olmaktan çıkıp “Avrupalılaşmaları” istenmekte, bunun sınırları ise bir türlü belirlenememektedir. Gerek mahalle, işyeri, eğitim sistemi ve ilgili kurumlar, gerek sivil toplum, özellikle gençlik sektörü, medya, sanat dünyası ya da siyasi arena olsun – hiç bir alanın kültürlerarası diyaloğa dahil olmaktan muaf tutulmaması gerektiği kabul edilse de, fiiliyatta Müslümanlar bu alanlarda pek çok önyargılı anlatım ve tavırla karşılaşmaktadır. Göçmenlerin ev sahibi ülkenin yaşamına tam olarak katılmalarını sağlamak için etkili entegrasyon politikalarına ihtiyaç duyulduğu, göçmenlerin diğer herkes gibi kanunlara riayet etmesi ve Avrupa toplumlarının temel değerlerine ve kültürel miraslarına saygı göstermesi gerektiği söylenirken, göçmenlerin onuruna ve ayrı kimliklerine saygı gösterme ve politikalar oluştururken bunları göz önünde bulundurma noktasında ciddi eksiklikler ve önyargılar olduğu malumdur. Muhtelif Avrupa Birliği belgelerinde “Avrupa’nın ortak mirası” diye ifade edilen şeyin kapsamına İslam’ın ve Müslümanların kabul edilip edilmeyeceği meselesi henüz cevabını bulamamıştır. Her türlü hoşgörüsüzlüğü ve ayrımcılığı denetleyen, genel politika tavsiyeleri üreten ve bilinç artışı sağlamak üzere sivil toplumla birlikte çalışan Irkçılık ve Hoşgörüsüzlüğe Karşı Avrupa Komisyonu (ECRI), ya da AGİT gibi veya anayasal standartlarla ilgili olarak Venedik komisyonu gibi yapılara rağmen Avrupa’da İslamofobi artarak devam ediyor. Medya, belli biçimde sundukça, kültür de aynı zamanda “transform” olmuş olarak sunulur. Medyada ayrıca bir “kibir” bir tür “triumphalist” tavır olduğu gözlemleniyor. Medya kendi “etik”
ilkelerini gözden geçirmelidir. Din konularında medya uzman ve bilgili kişilerle çalışmalıdır. Çoğunlukla İslam karşıtı önyargılı yayınlar yapılmakla beraber, diğer dinler konusunda da genel bir olumsuz tavır vardır. Mesela, evet ciddi bir sorun olsa bile, Katolik Kilisesi’nde son zamanlarda artarak gündemegelen “çocuk sapkınlığı” konuları gibi örnekler tüm Katolikleri mahkum edecek düzeye getirilerek yansıtılmaktadır. Dikkatli olmak gerekir. Önyagı herkese zararlıdır. Hatırlıyorum, Balkan çatışması diye sunulan ve Boşnak müslümanlara yönelik etnik temizliği hedefleyen dönemde Avrupa medyası, -dönemin haberlerine dikkatle bakıldığında görülecektir- Katolik Hırvatları daha “Avrupai”, Sırpları ise her ne kadar Müslümanlara karşı en saldırgan olanlar olsalar bile Ortodoks olmaları itibariyle ikinci derecede ve ortada, Müslüman Boşnakları ise Avrupa medeniyetinin dışında ve “öteki” olarak sunmuşlardır çoğunlukla. Örnekler çoğaltılabilir. Ayrıca bu konularda Amerika ve Avrupa kontekstlerinin farklılığı da gözardı edilmemelidir. Avrupa’nın çokkültürlülük konusunda daha alacağı çok uzun bir mesafe vardır. Irkçılık ve İslamofobi bizzat Avrupa’ya zararlı. Tanımlanan çok kültürlü Avrupa vizyonunu bizzat içerden zedeleyen bir durum. Artık Avrupa’da herkes şunu anlamalıdır: Avrupa’nın kaderi bir anlamda Müslümanların Avrupa’daki kaderine kilitlenmiştir. Avrupa bu anlamda medeniyet tarihinin en büyük sınavını vermektedir.”
HDV BÜLTEN 2010 | 81
2010 ÖZEL SAYI
Avrupa’da İSLAMOFOBİ ve Hollanda - Röportaj Türkiye Cumhuriyeti Lahey Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri Doç. Dr. Bülent Şenay Hollanda gündemi konusunda, Makedonya’nın Ohrid kentinde katıldığı dinler ve kültürlerarası diyalogun geliştirilmeleri konularında Lahey’de ki Hollanda Diyanet Vakfı binasında önemli açıklamalarda bulundu. ,
Makedonya’nın Ohrid kentinde Avrupa Konseyi’nin “dinler ve kültürlerarası diyalogun geliştirilmesinde medyanın rolü” konulu toplantılarına hem Türkiye adına hem de Hollanda’da Türk toplumunu temsilen katıldınız. Nedir bu toplantının mahiyeti? Hem Türkiye Lahey Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri hem de HDV Başkanı olarak bu toplantıya katıldım. Dini Farklılıklar ve Kültürlerarası Diyaloğun Geliştirilmesi konusu bir süredir Avrupa Konseyi tarafından üzerinde durulan bir konu. Medya ahlakı ise bunun önemli bir bölümü. Ohrid’de bunun üzerinde duruldu. Avrupa Konseyi toplantısında kültürler ve dinler arası diyalogun geliştirilmesinde medyanın rolü deniliyor ama genellikle islam üzerine konuşuluyor. Ne düşünüyorsunuz bu konuda? Neden islam üzerinde bu kadar duruluyor? 82 | HDV BÜLTEN 2010
Çok yerinde bir soru bu. Ben aynı konuyu Ohrid’de de dile getirdim. “Açık olalım” dedim. Kültürler seyahat (travel) ederler ve medya kültürlerin seyahatine yardımcı olmakla kalmayıp kültürlerin algılanmasında dönüşüme de (transformasyon) sebep olabilir. Medya kültürlerin uluslararasılaşmasını sağlar. Etnik ve dini çeşitliliğin meşruluğu ile ilişkili olarak çokkültürlülük tartışması yapılmaktadır. Bir şeyin adını koymak gerekir. Entegrasyon ve dini çeşitlilik ile ilişkili ne konuşulursa konuşulsun, Avrupa’da bu başlıklar altında tartışılan İslam ve Müslümanlar konusudur. Bu hususta net olunduğu takdirde olumlu mesafe alınacaktır. Diğer Doğu Avrupa ülkelerinden gelen göçmenlerin konuları farklıdır. İkinci sırada belki ortodoks dünyası geliyor yani doğu Avrupa dünyası geliyor. O da onlar için sorun ama onu kutsal ittifak var düşüncesiyle daha rahat ifade edebileceklerini düşünüyorlar. Bu gözlemlerimin temel dayanağı öncelikle yazılan çizilendeki, bizden metinlerdeki, gerek Avrupa Konseyi gerekse Avrupa Birliği ilgili komisyonlarının metinlerinde kullanılan anlatım dili ve vurgular. Bir de bu tip toplantılara çeşitliliği yansıtacak şekilde davetli katılması ön görülürken, müslüman katılımın olabildiğince düşük profilli olmasına gayret ediliyor. Benim buraya katılımım da ancak Dışişleri Bakanlığımızın görevlendirmesi ve Diyanet İşleri Başkanlığımızın önermesiyle mümkün olmuştur. Aksi takdirde Türkiye’den de etkin bir katılım talebi olmayabilirdi
diye düşünüyorum. Öte yandan katıldıktan sonra da katkımız konusunda, söylediklerimiz, paylaştıklarımız ve sunduğumuz argümanlar konusunda pozitif taraf da var. Eğer doğru bir üslup ve diller argümanlarınızı sunarsanız dikkate alınıyor. Ama temsil konusunda, müslümanların sesi konusunda yeterince platform verilmediği kanaatindeyim. Bu, muhtelif dengeler, hassasiyetler için yapılıyor olabilir, Avrupa kendini yetersiz hissediyor olabilir. Müslümanların kendini temsil konusunda da yeterli olamayabildiklerinden de söz edebiliriz. Kültürel çeşitliliğin Avrupa’nın zengin mirasını nitelendirdiğini ve hoşgörünün açık bir toplumun garantisi olduğunu ileri süren muhtelif zirve toplantılarına, dokümanlara, beyannamelere rağmen, realitede Avrupa toplumunda Müslümanlar sözkönusu olduğunda çokkültürlülük konusunda ciddi sorunlar oluştuğu görünüyor. Entegrasyon denildiğinde kastedilenin asimilasyon olduğu aşikardır. Müslümanların “kendileri” olmaktan çıkıp “Avrupalılaşmaları” istenmekte, bunun sınırları ise bir türlü belirlenememektedir. Gerek mahalle, işyeri, eğitim sistemi ve ilgili kurumlar, gerek sivil toplum, özellikle gençlik sektörü, medya, sanat dünyası ya da siyasi arena olsun – hiç bir alanın kültürlerarası diyaloğa dahil olmaktan muaf tutulmaması gerektiği kabul edilse de, fiiliyatta Müslümanlar bu alanlarda pek çok önyargılı anlatım ve tavırla karşılaşmaktadır. Göçmenlerin ev sahibi ülkenin yaşamına tam olarak katılmalarını sağlamak
2010 ÖZEL SAYI için etkili entegrasyon politikaları- lışmaları var. Dolayısıyla bu durum lecektir- Katolik Hırvatları daha na ihtiyaç duyulduğu, göçmenlerin Hollanda’yı oldukça rahatsız etmiş “Avrupai”, Sırpları ise her ne kadar diğer herkes gibi kanunlara riayet durumda. Ülkedeki aklı selim siya- Müslümanlara karşı en saldırgan etmesi ve Avrupa toplumlarının te- setçiler kendi toplumları adına bu olanlar olsalar bile Ortodoks olmel değerlerine ve kültürel mirasla- konuda oldukça rahatsızlar. Batı maları itibariyle ikinci derecede ve rına saygı göstermesi gerektiği söy- Avrupa ülkelerinde Wilders fitne- ortada, Müslüman Boşnakları ise lenirken, göçmenlerin onuruna ve si, Danimarka karikatür krizi gibi Avrupa medeniyetinin dışında ve özgün kimliklerine saygı gösterme vakalar, derinden ırkçı söylemler “öteki” olarak sunmuşlardır çoğunve politikalar oluştururken bunları sadece müslümanların ya da İsla- lukla. Örnekler çoğaltılabilir. Ama göz önünde bulundurma noktasın- mın sorunu değil. Bu bir insanlık İslamofobi Avrupa’da 9/11’den çok da ciddi eksiklikler ve önyargılar sorunu aynı zamanda. Avrupa’nın öncelere derinlere gider. olduğu malumdur. Muhtelif Avru- tarihinde de bunun kara örnekleri Avrupa’daki islamofobinin derinlipa Birliği belgelerinde “Avrupa’nın var. İslamofobi bir kültürel terör- ğinde genel anlamdaki ırkçılığa ilaortak mirası” diye ifade edilen şeyin dür, Müslümanlara karşı yürütülen ve olarak islamla tarihten gelen bir kapsamına İslam’ın ve Müslüman- bir psikolojik harptir. İslamofobi- mücadele ruhu da var. Bu ruhun ların kabul edilip edilmeyeceği me- nin derin bir ırkçılık türü olarak arkasında oryantalist hıristiyan selesi henüz cevabını bulamamıştır. yayılmasında Avrupa medyasının esensiyalist bir yaklaşım vardır. TeHer türlü hoşgörüsüzlüğü ve ay- da çok rol oynadığını belirtmek ge- melde “öteki” olan müslümanlar, rımcılığı denetleyen, genel politika rekir. Kültürler seyahat ederler de- istedikleri kadar Avrupa vatandaşı tavsiyeleri üreten ve bilinç olsunlar yabancıdırlar, artışı sağlamak üzere sivil “Avrupa medeniyetinin aşağı medeniyetin bireytoplumla birlikte çalışan leridirler, “tamamen dekaderi, Avrupa’da Irkçılık ve Hoşgörüsüzğişmedikçe bize ait olmalüğe Karşı Avrupa KoMüslümanların kaderiyle yacaklar” söylemi maalemisyonu (ECRI), ya da sef var. Bakınız şu Franartık birdir” AGİT gibi veya anayasal sa’daki “burka yasağı”na. standartlarla ilgili olarak İslam’da burka var mıdır? Venedik komisyonu gibi yapılara dik. Medya belli biçimde sundukça sorusu değildir burada sorulacak rağmen Avrupa’da İslamofobi arta- kültür aynı zamanda “transform” soru. Evet İslam alimlerinin çorak devam ediyor. olmuş olarak sunulur. Medyada ğunluğuna göre burka, çarşaf ya da ayrıca bir “kibir” bir tür “triump- yüz peçesi zorunlu değildir. Fransa Peki, Avrupa’da yükselen İsla- halist” tavır olduğu gözlemleniyor. gibi bir toplumda yaşamaya gelmofobi konusunda neler söy- Medya kendi “etik” ilkelerini göz- mişse bir Müslüman, ayrıca dikkat lersiniz? Ohrid’de medya ve din den geçirmelidir. Din konularında etmelidir içinde yaşadığı toplumla konuşulduğuna göre Avrupa medya uzman ve bilgili kişilerle ça- olabildiğince uyumlu bir çizgide medyasının bundaki rolü hak- lışmalıdır. Çoğunlukla İslam kar- kendi kimliğini yaşamaya. Ancak kında ne düşünüyorsunuz? şıtı önyargılı yayınlar yapılmakla burada mesele öncelikle bu değilHollanda, Avrupa’da islamofobi- beraber, diğer dinler konusunda da dir. Siyaset ve yargı erki neden bir nin en yüksek olarak tespit edil- genel bir olumsuz tavır vardır. Me- insanın kamusal alandaki inancına diği ülkelerin başında gelir. Yani sela, evet ciddi bir sorun olsa bile, dayalı kıyafetine, özellikle kadının bizzat Avrupa birliğinin ırkçılık ve Katolik Kilisesi’nde son zamanlar- kıyafetine karışmaktadır? Fransa islamofobiyle mücadele komisyo- da artarak gündemegelen “çocuk basınında burkalı/çarşaflı kadınnunun raporlarında vardır. Bu ra- sapkınlığı” konuları gibi örnekler ları “ninja”ya benzetecek kadar porlarda Hollanda’da tespit edilen tüm Katolikleri mahkum edecek “öteki”ne tepeden bakan aşağılayıcı vakalar oransal olarak diğer Avru- düzeye getirilerek yansıtılmaktadır. yazılara rastlanmaktadır. Özünde pa ülkelerinden oldukça yüksektir. Dikkatli olmak gerekir. Önyargı Fransa’daki bu yasağın arkasındaSon zamanlarda siyasal süreçler, herkese zararlıdır. Hatırlıyorum, ki jakoben tavır, iddia ettiği gibi Hollanda siyasetindeki tartışmalar Balkan çatışması diye sunulan ve “kadınlara eşitlik ve özgürlük” tada bu konuda örnekler sunuyor. Boşnak müslümanlara yönelik et- lebinin değil, “kadınlar üzerinden” Örneğin gündemde aşırı sağcı bir nik temizliği hedefleyen dönemde kültürel hegemoni kurma politisiyasetçinin, Wilders’ın islam karşı- Avrupa medyası, -dönemin haber- kasının bir ürünüdür. Temelinde, tı, provakatif, nefret körükleyici ça- lerine dikkatle bakıldığında görü- oryantalist, ve esensiyalist, yani ne HDV BÜLTEN 2010 | 83
2010 ÖZEL SAYI olursa olsun Müslümanları aşağı gören bir dünyagörüşünün tezahürüdür. Güvenlik kaygısıysa eğer iddia edilen, bunu çözmenin pek çok yolu var. Bu tür yasaklar nereye kadar gidecektir? Elbette bunların yansımaları olacaktır. Bu tür yasaklar doğru değildir. Ama şunu da kabul etmek lazım: Avrupa’da pek çok aklı başında Avrupalı siyasetçi ve aydın da yükselen bu ırkçılık ve islamofobik faaliyetlerden rahatsız. Bunun dışında Avrupa Konseyinin bu konuyla ilgili çalışmaları, dökümanları, yol haritaları tüm bu çabalarını ben bütünüyle taktik ya da politik görmüyorum. Yani burada samimi bir boyut da var. Çünkü şunu görüyorlar: Bu durum, ırkçılık ve İslamofobi bizzat Avrupa’ya zararlı. Tanımlanan çok kültürlü Avrupa vizyonunu bizzat içerden zedeleyen bir durum. İslamofobi ciddi bir sorun fakat şunu da eklemek lazım: Müslümanların bu konularda tamamiyle suçlayıcı pozisyonda olmamaları gerekiyor. Yani müslümanlar kendilerine de sormalılar: Biz nerede hata yaptık? Bu önyargıların, tek tipleştirmelerin ve islamofobinin, ortaya çıkması ve beslenmesinde ne kadar rol oynadık ya da bunun ortadan kaldırılmasına neden katkı yapamıyoruz, neler yapabiliriz? Benim muhtelif platformlarda, hem müslümanlarla konuşurken hem de Hollandalı makamlarla konuşurken altını çizdiğim bir nokta var. Konu burada müslümanlarsa evet bir uyum sorunu var. Fakat bu sorun dini bir sorun değil sadece. Kültür, ekonomik ve eğitsel statüyle de alakalı birşeydir. Bunu yeni göç eden Bulgar ve Romen göçmenlerde de bulmak ihtimali var. Ama din farkı islam kadar olmadığı için belki bir süre ve bir formatta kamufle edilebilecek ama ortaya çıkacak. Özellikle bu kişiler işe girmeye başladıklarında daha iyi gözlemleniyor. 84 | HDV BÜLTEN 2010
Avrupalı müslümanların hak talepleri söyleminden sorumluluk söylemine geçmeleri gerekiyor: yani biz ne yapabiliriz? demeliler. Çok ironik bir durumdur ama Avrupa’da yaşayan ve müslüman ülkeden gelen bir çok müslüman kendi ülkelerinde sahip olmadıkları haklara sahipler. İslami açıdan da öyle.
TIME DERGİSİ “Avrupa’nın Kimlik Krizi”
Avrupa’da hem müslüman olmayanlar hem de müslümanlar İslamın Avrupa’daki yeri ile ilgili ciddi bir şekilde tekrar düşünmeliler. Bana göre dinler arası çatışmadan ziyade dinler içi çatışma sorunuyla karşı karşıyayız. Hristiyanın, müslümanların ya da yahudilerin kendi içinde radikalleriyle diğerleri arasında bir gerilim var ve bu dışa yansıyor. Bu gerilim dindarlık gerilimi değil. Bu gerilim daha ziyade, din kaynaklarını anlama ve anlatabilme, eğitime yansıtabilme ve gelecek kuşaklara aktarabilme sorunu. Bundan dolayı müslümanların islamofobinin oluşmasında kendi temsil rollerini ve eksikliklerini gözden geçirmeleri gerekir. Hollandalı müslümanların genel sorunları nedir? Oradaki türklerin müslüman azınlık olarak genel problemleri nedir? Avrupa’da Müslümanların geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz? Bana göre müslümanların eğitim
sorunu var. Genç kuşakların öz kimlikle Hollandalı olma iki öğesini birleştirebilme kanalları oluşmamış durumda. Bu bağlamda hem kendi toplumumuzla bir araya geldiğimde hem Hollandalı makamlarla görüşmelerimde ifade ettiğim vurgu: Bir kişinin veya topluluğun kendi öz değerleri ve kültürüyle barışık olması bunu öğrenmesi, içinde bulunduğu topluma entegre olmasına engel olmaz. Aksine kendi kökleriyle, inanç ve değerleriyle barışık olan insanın öz güveni yüksek olur. Özgüven açık olmanın, korkmamanın, dış dünyayı tehdit algılamamanın en önemli öğesidir. Eğer Avrupa iki temel öğeyi dini ve dili avrupalılaşmanın önünde bir engel olarak görüp de bunu ortadan kaldırmak için değişik politikalar uygulamaya niyetlenirse entegrasyon kolaylaşmaz, zorlaşır. Örneğin imamların gelmesi meselesi . Almanya’da ya da hollanda da imam mı var? İmamlar mecburen Türkiye’den gelecek. Bu konuda hep bir söylemsel baskı oluşturuluyor. İslam eğitim/akademik geleneği dışında imam yetiştirme çabası, niyeti görülüyor. İslami ilimler geleneğinden beslenmeyen hiç bir yüksek öğrenim sistemi/ müfredatı “ehil imam” yetiştiremez. İmam yetiştirmek, din dersi öğretmeni yetiştirmek için ulemanız, ilminiz ve kütüphaneniz olmalı. Türkiye’deki İlahiyat fakülteleri tecrübesinden yararlanmadıkça Avrupa’da İslami akademik eğitim başarılı olamayacaktır. Müslümanlarla işbirliği içinde yapılmayan hiçbir proje başarılı olmayacaktır. İkincisi dil meselesi. Hollanda’da var olan seçmeli Türkçe dersi kaldırıldı. Nedeni entegrasyonu engellemesi. Dolayısıyla Türk toplumunun Hollanda’daki sorunu eğitimsizlik ve işsizlik. Almanya’da ve diğer batı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Türk toplumu istihdam ve eğitim alanında ayrımcılıkla
2010 ÖZEL SAYI karşılaşıyor. Özellikle siyasiler bunu bir de siyasi propaganda aracı olarak kullanmaya başladıklarında doğal olarak 16 milyonluk nüfusunun 1 milyonu Müslüman olan (bunun 400 bin kadarı da Türktür) bir ülkede bu bir gerilim oluşturuyor. Her şeye rağmen akl-ı selimin galip gelmesini diliyorum. Öte yandan bu sorunların aşılması mümkün. Ben karamsar değilim. Birlikte yaşama konusu müslümanlar için ne dini açıdan ne de kültürel açıdan bir sorun değil. Çünkü Türk ya da Arap Müslümanların tarihte farklı dinlerle birlikte yaşadı. Avrupa’da müslümanların bir gerilim tablosu içinde gösterilmesi Avrupa’nın kendi tecrübesindeki problemlerden kaynaklanıyor. Avrupa “öteki”yle bir arada yaşama tecrübesine sahip değil. Hristiyanlığın içindeki öteki mezheplerle bile yaşama tecrübesine sahip değil. Katoliklerin protestanlara yaptığı zulüm ve baskıyı Avrupa ezbere bilir. Yahudilere yönelik baskı ve zulümler de biliniyor. Şimdi üçüncü dalga olarak müslümanlar mı diye soruluyor. Fakat müslümanlar diğerlerinden farklı. Çünkü onların bir medeniyet iddiası var, Endülüs gibi, Bosna gibi örnekleri vardır. Bu tecrübe siyasal gerekçelerle ortaya çıkmış değil. Kaynağı vahye dayalı. Bizzat İslam’ın Kutsal Kitab’ında ve Peygamber sünnetinde/geleneğinde farklı din ve inanç mensuplarının birarada yaşamasının meşruiyyeti beyan edilmiştir. Çok önemlidir bu. İslam’ın muhtelif ayet ve hadislerine bakıldığında zulüm yapmama ve saldırmazlık ekseninde ve ayrıca İslam tarihi tecrübesinde, “birlikte yaşama tecrübesi”nin ne kadar temelleri sağlam bir konu olduğu ilgililerince malumdur. Örnek derseniz. İşte bir ayet. Rum suresi 22. ayette “Allah’ın insanları farklı dillerde ve etnik özelliklerde yaratmış olmasının O’nun ayetlerinden yani hikmet-i ilahisinden
olduğu” beyan edilmiştir. Bundan daha açık ne olabilir. Aynı şekilde, Hucurat suresi 13. ayette “tearuf ” kelimesiyle ifade edilen “bir arada yaşama” vurgusu, farklı halklar ve topluluklar olarak yaratılmışlığa işaret edilmesi, başka ayetlerde “Allah dileseydi sizi tek bir topluluk olarak yaratırdı ama hüküm ahirette Allah’ındır” mealinde beyanlar, Ahid, Akit, Misak kavramları tüm bunlar Kur’an temellidir. Yine Avrupa Konseyi’nin tüm ilgili dokümanlarına motto yapılmasını önerdiğim bir başka ayet. Hac suresi 40. ayet: Bu ayette de “EĞER Allah bir kısım (fitne) insanlarının yerine başka –iyi olanları- getirmeseydi, içlerinde Allah’ın adı çokça anılan, kiliseler,
”İslamofobi bir kültürel terördür” manastırlar, sinagoglar ve mescidler yeryüzünde kalmazdı, doğrusu yardım edenlere Allah da yardım eder” mealindeki hakikat katreleri. Dikkat edilirse dört mabedin de adı sayılıyor ayette. Bu farklı dinlerin barış içinde olmak kaydıyla bir arada yaşamasının meşruiyyetine ve kutsalın dokunulmazlığına en kuvvetli işarettir. Başka ayetler de vardır. Ya da Hz. Peygamber dönemindeki Medine Sözleşmesinden başlayarak İslam fıkıh geleneğinde sistematize edilmiş olan “gayr-i müslimlere” saldırmazlık esasında özgür yaşama hakkı verilmiş olması ve Türk-Osmanlı geleneğinde de “usul-ü kadim” diye atıfta bulunularak bunun devam ettirilmesi gerçeği Avrupalı dostlarımıza her platformda hatırlatılmalıdır. Ben bunu her fırsatta dile getiriyorum. Saraybosna’da gezerken bir hediyelik eşya dükkanına girdiğinizde, alacağınız bir içecek kupasında “Sarajevo Avropski Jerusalem” yazabilmektedir. Yani birarada yaşama bakımından Osmanlı tecrübesindeki Saraybosna Avrupa’nın Kudüsü gibidir. Dolayı-
sıyla geçmişte, Avrupa’da örnekleri de var bu İslam medeniyetinin bir arada yaşama tecrübesinin. Avrupa Konseyi daha şimdilerde “living together” üzerinde çalışıyor ancak İslam inancı ve kültürü kadar güçlü bir “bir arada yaşama dünya görüşü” maalesef Avrupa’da yok. Ama katolik eksenli daha sonra protestanlıkla birleşen orta ve batı Avrupa’nın ciddi bir sorunu var. Bugün sosyo-ekonomik ve demokratik değerler olarak öncü kabul edilen Avrupa’nın bütün bu değerlerde örnek alınması gerek, doğru kabul edilebilecek yönlerine rağmen dini ve kültürel açıdan “öteki”yle bir arada yaşama konusunda ne felsefi ne de tecrübi olarak bir arka planı var. Bunu aşmak istiyorlar fakat ben bunu tek başına aşabileceklerini sanmıyorum. Bu tartışmalarda islam olduğuna göre müslümanların yardımı olmaksızın orta ve batı Avrupa bu uygarlık sancısını aşamayacaktır. Bunu aşmak için de müslümanlar nitelikli, eğitimli ve profesyonel temsilcilerle sürece katılmalılar. Bir de yerli/mühtedi müslümanlarla işbirliği yapılmalıdır. Çünkü Avrupa’daki İslam göçmen bir islamdır ve örf olarak da başka bir coğrafyanın değerlerini bu topraklara getirdiği için bu konu da tehdit algısının içinde yer alıyor. O yüzden Fransız, Alman ya da diğer Avrupalı yerli/mühtedi müsülümanlarla işbirliği yapılmalı. Dolayısıyla din olarak İslamla yerel kültürler yansımalarını birbirinden ayırmak lazım. Kuran-ı Kerim’de İslam Peygamberi’nin “la darara ve la dıraar” yani “zarar vermek de yoktur zarar görmek de ya da zarara zararla karşılık verilmez” beyanı, farklı kimliklerin bir toplumsal sözleşmesine de işaret etmektedir. Sonuç itibariyle ben, analiz olarak, “Avrupa medeniyetinin kaderi, Avrupa’da Müslümanların kaderiyle artık birdir” diye düşünüyorum. HDV BÜLTEN 2010 | 85
Temel Atma ve Açılışlar
2010 ÖZEL SAYI
HDV Ulft Süleymaniye Camii Törenle Hizmete Açıldı Hollanda’nın doğusunda, Almanya sınırında yer alan Ulft şehrinde yaşayan müslüman Türkler, satın aldıkları bir binayı cami ve kültür merkezine çevirerek hizmete soktular.
T
adilatı yapılarak bir kültür merkezi ve cami haline getirilen binada, erkek ve kadınlar için ayrı mescid, kantin mutfak ve diğer müştemilat yeniden yaptırıldı. Binanın mescit kısmında ikiyüz kişi namaz kılabilmektedir. HDV Ulft Süleymaniye Camii adını taşıyan kültür merkezi, 13 Haziran 2010 Pazar günü yapılan bir törenle
hizmete açıldı. Törene Deventer Başkonsolosu Nihat Erşen, Din Hizmetleri Müşavirini temsilen Deventer Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman, Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyon Başkanı Arif Yakışır, Kiliseler Birliğinden Kor Dateman, Belediye yetkilisi Corine Sluiterdijk HDV Yönetim Kurulu Üyesi Zekeriya Açkalmaz, HDV Süleymaniye Şube Başkanı Mustafa Bayrak, din görevlisi
Hüseyin Soylu ile Ulft ve çevresinde oturan çok sayıda vatandaş katıldı. Törende konuşma yapan Türk ve Hollanda’lı yetkililer camilerin birer kültür merkezi olarak fonksiyonlarıyla Hollanda toplumuna katkı sağladıklarının altını çizdiler. Başarılar dileyerek Camii Yönetim Kurulu ve üyelerini tebrik ettiler Konuşmalardan sonra kurdele kesilerek açılış yapıldı. 88 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI
HDV BÜLTEN 2010 | 89
2010 ÖZEL SAYI
Culemborg’ta Yeni Camii Heyecanı Culemborg’ta 14.02.2010 tarihinde yeni cami proje tanıtımı ve inşaat süreciyle ilgili genel bilgilendirme toplantısı yapıldı.
D
eventer Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman’ın da katıldığı toplantıya Culemborg Türk halkının ilgisi yoğun oldu. Sunuculuğunu Haşim Arslan’ın yaptığı proğram İstiklal Marşıyla başladı, öğrencilerden Akife Gülçebi’nin okuduğu Kuran-ı Kerim ile devam etti. Din görevlisi Salih Şahin’in selamlama konuşmasından sonra, Deventer Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman halka hitabetti. Dr. Kahraman konuşmasında, Türk Milletinin tarihin her döneminde, içinde bulunduğu şartlar ne olursa olsun İslama hizmet noktasında önemli işler başardığını, büyük fedakarlıklar gösterdiğini anlatarak Avrupa’da bulunan bunca caminin bunun en önemli göstergesi olduğunu ifade etti.İş için buralara gelen insanımızın aslında İslamın bu coğrafyaya tanıtılması için ilahi bir yönlendirmeyle buralara adeta 20. yüzyılın muhacirleri olarak geldiklerini dile getirdi. İslamın 90 | HDV BÜLTEN 2010
yayılmasında ilk dönemden bugüne kadar yaşanan sıkıntlara değindiği konuşmasında Dr. Kahraman, fedakarlık olmadan bu hizmetlerin başarıya ulaşmayacağına işaret etti.Camilerin imar ve ihyasının önemine de vurgu yapan Kahraman “Allah’ın mescidlerini ancak Allah’a, ahiret gününe inanan kimseler imar eder.”ayetiyle sözlerini sürdürdü.Gençliğin asimile olmaktan korunması ve gençliğe sahip çıkılmasının önemini de dile getirdiği konuşmasında eğer sahip çıkılmazsa hangi acı sonuçların doğacağını, müslüman neslin nasıl yok olup gideceğini tarihte yaşanmış örneklerle açıkladı.
Daha sonra yeni cami proje tanıtımı ve inşaat süreciyle ilgili cami yönetim kurulu başkanı Ali İhsan Saybaş ve muhasib Adnan Şahin katılımcıları bilgilendirdiler. Saybaş, yeni camii projesiyle ilgili bütün yasal prosedürün tamamlandığını, artık temel atma pozisyonuna gelindiğini, Allah’ın yardımı ve halkın desteğiyle en kısa zamanda yeni caminin tamamlanacağını ifade etti. Saybaş bütün hayırseverlerden madii ve manevi destek beklediklerini de sözlerine ekledi.
2010 ÖZEL SAYI
Culemborg HDV İmam-ı Azam Camii’nin Temeli Atıldı
C
ulemborg’da yıllarca özlem ve heyecanla beklenen yeni caminin temeli büyük bir heyecan ve coşkunun yaşandığı bir törenle atıldı. 20.06.2010 tarihinde yapılan temel atma törenine, T.C. Lahey Din Hizmetleri Müşavirini temsilen Deventer Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman, HDV İmam-ı Azam Camii Din Görevlisi Salih Şahin, Culemborg Belediyesi’nden Wethouder Roland Geertzen, Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyonu Başkanı Arif Yakışır, Kiliseler Birliğinden Nico Sarot ile Culemborg’ta yaşayan Türk ve Hollandalılar katıldı.
zamanda bir kültür merkezi olarak da hizmet vereceğini ifade ettiler. Bütün konuşmacıların ortak dilek ve temennileri, bu caminin iki toplumun daha fazla kaynaşmasına ve birbirlerini daha
iyi tanımalarına büyük katkı sağlaması yönünde oldu. Büyük fedakarlıklarla yaparak cami inşaatına destek olan Türk vatandaşlarının mutlulukları ise görülmeğe değerdi.
Din görevlisi ve İmam-i Azam Camii yönetim kurulu tarafından organize edilen törende, Müşavirliği temsilen Deventer Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman bir konuşma yaptı. Kahraman konuşmada, Türk vatandaşlarının artık buralarda kalıcı oldukları ve ileriye dönük planlarınıda bu anlayışa göre yapmaları gerektiğini, bu caminin de bu niyetin bir göstergesi olduğunu, camilerin entegrasyon ve iki toplumun yakınlaşmasında önemli rol oynayacağını dile getirdi. Cami Dernek Başkanı Aliihsan Saybaş, Wethouder Roland Geertzen, Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyonu Başkanı Arif Yakışır ve kiliseyi temsilen Nico Sarot da, yaptıkları konuşmalarda, Culemborg halkını tebrik ederek yeni caminin sadece bir ibadet yeri olmayacağını, aynı HDV BÜLTEN 2010 | 91
2010 ÖZEL SAYI
HDV Eindhoven Fatih Camii Işıklandırıldı Hollanda’nın ilk minareli camilerinden biri olan Eindhoven Fatih Camii dış kısmı ışıklandırıldı. Fatih camii bundan böyle artık her gece ışıl ışıl olacak.
E
indhoven Fatih Camii’nin ışıklandırma programının açılışı ile ilgili bir program düzenlendi. Düzenlenen programa Lux Lab şirketi ve projenin mimarı Ellen De Vries, Eindhoven Belediye Başkan Yardımcısı Mary-Ann Schreurs, HDV Yönetim Kurulu adına Nevruz Özcan, Müşavirlik adına T.C. Rotterdam Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Fevzi Hamurcu, Eindhoven ve çevresinden Hollandalı ve Türkler katıldı. Programda Camii Yönetim Kurulu Başkanı Köksal Koçakoğlu cami hakkında kısa bir bilgilendirme konuşması yaptı. Başkan, “Büyüklerimiz buraya 1960’lı yıllardan itibaren gelmeye başladılar. Malum peygamber 92 | HDV BÜLTEN 2010
efendimizden aldığı örnekle gelir gelmez ibadet yeri açmanın yollarını aramışlar. Çeşitli mekânlarda ibadetlerini eda etmeye başlamışlar. 70’li yılların başlarında eski kullanılmayan bir kiliseyi camiye dönüştürüp ibadete açtılar. Her ne kadar vefalı büyüklerimiz çoğunluğu kırsal kesimden gelseler de büyük düşünmeyi ecdadından öğrenmiş olsa gerek, bu ibadet hanenin yeterli olmadığını görmüşler ve kolları sıvayarak cami yaptırma çabalarına başlamışlar. Büyük fedakârlıklarla bu cami 1989 yılında tamamlandı ve ibadete açıldı. Fatih Camii Batı Avrupa’nın Osmanlı mimarisi tarzında yapılan ilk minareli camisidir. Ve daha sonra minareli camiler her yerde yapıldı. Burası bir örnek teşkil etti. Camilerimiz Türk toplumunun, kendi
2010 ÖZEL SAYI kültürel değerlerini, kendi kimliklerini koruyarak Hollanda’ya entegre olmada büyük katkıda bulundukları ve bu doğrultuda faaliyetler yapmaktadır. Fatih caminin en büyük amacı: iyi bir insan, yasadığı topluma faydalı bir vatandaş yetiştirmede elinden gelen bütün çabaları göstermektedir. Eindhoven Fatih Camii bu son projesi ile sadece eğitim, sosyal ve kültürel alanda değil, kültür mirası bırakmış olmanında haklı gururunu taşımaktadır. Bugün camimizin dış cephesinin tamamının ışıklandırılması da Hollanda ve Avrupa’da ilk camii. Bu yönüyle camimiz hep ilklere imza atmış bir camiidir diğer camilere de örnek olmaktadır. Bu projeye müsaade eden HDV yönetim kuruluna, Eindhoven belediyesine ve Özellikle burasının ışıklandırılması gerek deyip bu fikri ortaya koyan ve gecesi gündüzü ile çalışan Özcan Öztürk kardeşime projenin mimari ve uygulayıcısı Ellen De Vries e ve Eindhoven Belediyesi’nden projenin genel koordinatörü Rik van de Stiphout’a teşekkürlerimi sunarım” dedi.
Eindhoven Fatih Camii ışıklandırma projesinin mimarı Lux Lab şirketi adına Ellen De Vries bir konuşma ve Powerpoint ile sunumunu yaptı. Ellen De Vries, “Işıklandırmada iki ayrı renk kullanıldı bunlar mavi ve yeşil.
Nedeni birçok Müslüman ülkelerdeki camiiler incelendi. Hangi renkler daha çok kullanıldıkları tespit edildi. Yeşil rengin camilerde daha çok kullanıldığını gördük. Bundan dolayı yeşili tercih etmiş olduk. Bunun yanında mavide Türk camilerinde bulunan çinilerde çok kullanılan bir renk olduğundan bundan dolayı mavi ton seçildi. Özellikle proje esnasında gördüğü misafirperverlikten çok etkilendiğini, bu projeyi tamamlamanın kendisine gurur verdiğini açıkladı. ‘Bu projeyle Eindhoven Fatih Camii, Eindhoven halkına bir kırmızı yolluk sermiştir’, ifadesini kullandı.
voltluk LED lambalar kullanıldı. Bir lambanın ömrü 35 bin ila 50 bin saat arasında. Projeye 35 yıl garanti verildi. Projede emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.” şeklinde konuştu.
Işıklandırma 5 kademeli olarak düşünülmüş. İlk kademe, günlük şadırvanın ışıklandırılması, ikinci caminin ibadete acık olduğu zamanki yanacak olan bölümü, üçüncü kademe ışıkların biraz düşük seviyede yanması ve dördüncü kademe karanlıkta caminin siluetini oluşturan ışıklardan oluşmakta, son kademe de özel gün ve gecelerde yakılacak olan, ve lale şeklinde minareye yansıtılan bir görünüm sergileyecek. Projenin yapımı 6 ay sürdü. Ama projenin yapım aşamasına kadar geçen zamanda hesaplarsak toplam 1,5 yıl sürdü. Işıklandırma caminin dokusuna dokunulmadan başarı ile gerçekleştirilmiş olundu. 3
Hollanda Diyanet Vakfı Yönetim kurulu adına konuşma yapan Nevruz Özcan, “HDV Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay hocamız başka bir programı dolayısıyla bu mutlu gününüzde aranızda olmadığı için üzüntülerini belirterek kendisini temsilen beni görevlendirdi” dedi. Nevruz Özcan konuşmasında, HDV’ye bağlı 142 caminin bulunduğunu ve Camilerin Eindhoven HDV Fatih Camii Yönetim Kurulu Başkanı’nın da arz ettiği gibi, Hollanda toplumuna büyük katkılarının olduğunu belirti. Nevruz Özcan ayrıca camilere gelenlerden hiç bir kimsenin kokmaması gerektiğini de söyledi. HDV BÜLTEN 2010 | 93
2010 ÖZEL SAYI
Eindhoven Belediye Başkan Yardımcısı (Wethouder) Mary-Ann Schreurs ise projenin harika olduğunu ve böyle güzel mimariye sahip camiyle ışıklandırmanın bütünleştiğini ve çok güzel bir görüntü oluştuğunu söyledi. Mary-Ann Schreurs, “İnsanlar ibadet saatlerinde ve ışıkların açık olduğu zamanlarda dinin vermiş olduğu güzelliği doyasıya yaşıyor ama ışıklar sönünce karanlık bu güzelliği örtüyor. Güzellik saçan huzur saçan yer bu sefer karanlığın etkisiyle korkulan bir yer haline geliyordu. Bu projeyle birlikte burası hep aydınlık olacak ve hep huzurlu olacak işte bu Eindhoven.” dedi. Başkan yardımcısı Bayan Mary-Ann Schreurs’de konuşmasında Fatih Caminin bu projeyle Eindhoven Şehrine büyük bir güzellik ve kültürel bağışta bulunduğunun altını tekrar çizdi. Cami binasının bulunduğu merkezi yeri itibariyle artık herkesin dikkatini çekeceğini, bir ibadethane olarakta herkese kapsının acık olduğunu böylece göstermiş oldu. Lalenin minareye yansıtılmasını 400 yıllık Türk-Hollanda ticari ve sosyal ilişkilerin sembolize etmesi yönüyle de ayrı bir güzellik. Çünkü bu sembol ne Türkiye’yi, ne de Hollanda’yı temsil etmesi için düşünülmüştür, bu sembol Eindhoven için burada yaşanları birleştirmesinden dolayı seçilmiştir. Böyle düşünenlere teşekkürlerin söyledi. 94 | HDV BÜLTEN 2010
Projenin fikir babası Özcan Öztürk konuyla ilgili olarak şöyle konuştu: “Camimiz Endhoven şehir merkezinin çok güzel bir yerinde. Ve güzel göze hoş gelen bir mimarisi var. Fakat aksam olup karanlık çökünce bu güzellikler karanlığın içinde kayboluyor. Bizde bu bağlamda düşündük ve buranın aydınlatılması fikrini ortaya koydum. Yönetimdeki arkadaşlar bana destek olunca proje HDV’nin, belediyenin katkıları ve başta cemaatimizin olmak üzere, sponsorlarımızın desteğiyle proje gerçekleştirilmiş oldu. Işıklandırmayla birlikte caminin kubbesi gece olunca sanki havada duruyor gibi. Ayrı bir güzellik oluştu. Yapım aşamasında hep yanlarında bulunduk Ellen De Vries ile en ince detaylarına kadar hesapladık ve ortaya gayet estetik göze hoş görünen bir iş çıktı. Çok memnunuz emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.” TC Rotterdam Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Dr. M. Fevzi Hamurcu, “Nur”, yani “ışık” kavramı Müslümanların kültüründe ve sosyal hayatında çok önemli bir yer tutmaktadır. Hayatın her anında bu kavramın yansımaları görülebilir. Yüce Allah “Nur” suresinin bir ayet-i kerimesinde kendisini bu kelimeyle tanımlamıştır: “Allah göklerin ve yerin nurudur.” (24/35) ışık cami mimarisinde iç ve
dış mekânlarda özenle dikkate alınmış ve ustalıkla kullanılagelmiştir. Pencerelerde kullanılan rengârenk vitraylar, ışığın en güzel yansılamalarını sağlayan görkemli avizeler, minare aralarına gerilen mahyalar, ışığın en güzel kullanımına verilecek örneklerden bazılarıdır. HDV Eindhoven Fatih Camiinin de aydınlatılması projesi çok anlamlı. Bu proje ile merkezi bir mevkide bulunan Fatih Camii hem şehrin güzelliğine daha fazla katkı sağlayacak hem de Türk İslam kültürünü ve mimarisini ev sahibi kültüre daha iyi tanıtabilecektir. Açılış törenine Eindhoven Belediyesinden pek çok yetkilinin katılması projeyi daha anlamlı hale getiren başka bir noktadır. Dünyanın çeşitli bölgelerinde camiler ve minareler bir takım olumsuzlukların sembolü ve kaynağı olarak gösterildiği şu günlerde Fatih Camiinin ve minaresinin Hollandalı kurumlarla ortaklaşa olarak aydınlatılması gerçekten çok anlamlı. Bu durum, şehirdeki vatandaşlarımızın o toplumun sosyal ve kültürel hayatında ne kadar etkin hale geldiğini de göstermektedir.” dedi. HDV Eindhoven Fatih Camii Yönetim Kurulu, bu güzel ve anlamlı projeye katkıda bulunanlara Ebru sanatıyla yapılan lale tablolarını günün anısına hediye ettiler.
2010 ÖZEL SAYI
HDV Utrecht Ulu Camii İnşaatı Devam Ediyor
İ
nşaatına 2009 yılının Mart ayında başlanan HDV Utrecht Ulu Camii inşaatı devam ediyor. Yaklaşık 7 milyon Avro›ya malolması beklenen HDV Utrecht Ulu Camii gerek ibadethane ve gerekse sosyal alanlar ve kiralık dükkanları bakımından oldukca büyük bir cami olma özelliğini taşıyor. Kanaalstraat 36 Utrecht adresindeki caminin kaba inşaatı tamamlanmak üzere. Cami Yöneticileri yüksel bir maliyeti bulunan Cami inşaatının tamamlanması için bütün müslümanların maddi manevi yardımlarını bekliyor.
Utrecht’de bulunan iki Diyanet camiinden biri olan HDV Utrecht Ulu camii sadece Utrecht’de oturan müslümanların değil bütün Hollanda’nın gururu olacak güzellikte projelendirilmiş durumda. HDV Utrecht Ulu Camii yönetimi cami inşaatını kurdukları bir kamera ile internetten canlı olarak takip etmektedirler. Cami Yönetimi müslümanları Camiye yardıma davet etmekte ve aşağıdaki hesap numarasını vermektedirler. HDV Utrecht Ulu Camii Hesap no : 507578082 HDV BÜLTEN 2010 | 95
Kutlu DoÄ&#x;um 2010
2010 ÖZEL SAYI
2010 Kutlu Doğum Avrupa Hazırlık Toplantısı Harderwijk’teYapıldı Hollanda Diyanet Vakfı tarafından organize edilecek olan “Kutlu Doğum Avrupa 2010 Programı” hazırlık çalışmaları hakkında HDV Şube cami yöneticileri ve din görevlilerini bilgilendirme amacıyla, Harderwijk HDV Mehmet Akif Camii konferans salonunda bir toplantı düzenlendi.
27
Şubat 2010’da tarihinde düzenlenen toplantıya Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay, Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi, Dr. Fevzi Hamurcu, Deven-
ter Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman, HDV camilerinde görev yapan din görevlileri, HDV Şube Yöneticileri, Kadın ve gençlik kolları temsilcileri katıldılar.
Avrupa 2010 Kutlu Doğum programı hakkında şube yöneticileri ve din görevlileri ile kadın ve gençlik kolları temsilcilerine hazırlık çalışmaları hakkında bilgi verildi. Organizanin sıhhatli ve Kutlu Doğum ruhaniyetine yakışır bir şekilde düzenlenebilmesi için alınan tedbirler anlatıldı. Organizasyonu düzenleyecek Colors adlı büro yetkilileri tarafından yapılan ve yapılması planlanan organizasyonel çalışmalar hakkında bilgi verildi. Bilindiği üzere son üç yıldır, Kutlu Doğum programı Diyanet Vakıfları öncülüğünde Avrupa çapında yapılıyor. 2008 yılında Almanya’da, 2009 yılında Belçika’da yapılan bu organizasyon, 2010 yılında da Hollanda’da yapılacaktır. 4 Nisan 2010 tarihinde Amsterdam’ın ünlü Ajax takımının Arena adlı stadında 40.000 kişilik kapasitede planlanan bu yıl ki Kutlu
98 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI Doğum programına sadece Hollanda’dan değil Belçika ve Almanya’dan da katılım beklenmektedir. Son üç yıldır uluslararı düzeyde düzenlenen ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu’nun konuşmacı olarak katılacağı programda ayrıca Diyanet İlahi Korosu, Grup 571 Çocuk ilahi korosu ve Tasavvuf müziğü sanatçısı Fatih Koca, okuyucu İsmail Coşar gibi sanatçılar da yer almaktadır. 2010 Avrupa Kutlu Doğum programı Hollanda’da mevcut bütün hizmet grupları tarafından da desteklenmekte ve iştirak edilmektedir.
HDV BÜLTEN 2010 | 99
2010 ÖZEL SAYI
“Kutlu Doğum Avrupa 2010” Programı Tanıtım Toplantısı Den Haag’da Yapıldı
“
Kutlu Doğum Avrupa 2010” programının tanıtım toplantısı 15 Mart 2010 tarihinde Den Haag Ambasador Otelde yapıldı. Toplantıya Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay ile programa destek veren Hollanda’da mevcut yedi üst kuruluş-federasyon başkan ve temsilcileri ile basın mensupları katıldılar. Kutlu Doğum Avrupa 2010 programına destek veren kuruluşlar; 1. Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyonu, 2. Hollanda İslam Merkezi Vakfı, 3. Hollanda İslam Federasyonu, 4. Hollanda Türk Federasyonu, 5. Eğitim ve Kültür Merkezleri Federasyonu, 6. Nizamı Alem Hollanda, 7. Hollanda Türk İslam Kurluşları Birliği. 100 | HDV BÜLTEN 2010
olacak programın giriş kartları ise HDV’den ve etkinliğe destek veren kuruluşlardan temin edilebilecek. Öte yandan HDV’nin yanı sıra tüm kuruluşların farklı bölgelerden program için otobüsler kaldıracak.
Bilindiği üzere, Hollanda Diyanet
Vakfı’nın (HDV) organize ettiği ve Hollanda’ da mevcut üst hizmet kuruluşları tarafından desteklenen “Kutlu Doğum Avrupa 2010” programı için, Amsterdam’daki Arena Stadyumu kiralanmştı. 4 Nisan’da yapılacak ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu’nun da katılacağı programa kırkbin kişinin katılması bekleniyor. Amsterdam’da düzenlenecek programa Hollanda dışından özellikle Almanya ve Belçika’dan da çok sayıda kişinin gelmesi bekleniyor. Ücretsiz
Toplantıda bir konuşma yapan Bülent Şenay, Hollanda’da bulunan 400 kadar caminin yarısının Türk toplumuna ait olduğunu ve bu camilerin bağlı bulunduğu dernek ve vakıfların hepsinin Peygamber Efendimizin doğumu münasebetiyle bir araya geldiğini hatırlattı. Hollanda’daki Türk toplumunun temsilcileri olan hizmet kuruluşlarının ortak bir bilinçle bir araya gelip, toplumun temel sorunlarının çözümü yolunda ortak adımlar atılması konusunda irade birliğine vardıklarını belirten Şenay, bu birliğe Kutlu Doğum bereketinin kaynaklık etmesinin ise son derece önemli olduğunu söyledi. Şenay, İslam Peygamberi’nin “Hayra vesile olan hayrı yapan gi-
2010 ÖZEL SAYI bidir.” Hadis-i Şeriflerinde buyurdukları müjdeye nail olabilmek için bir araya gelindiğine dikkat çekti.
Türk toplumunun Hollanda’da dinini özgürce yaşayabildiğini, zaman zaman İslam ve Müslümanlara yönelik ortaya çıkan haddini bilmez polemik ve saldırıların ise marjinal olduğunu kaydeden Şenay, bu marjinal İslam düşmanlıklarını dikkate almak yerine, ötekinin kutsalına saygıyı ve özelde milyonların sevgilisi İslam Peygamberi’ne saygıyı vurgulayan dinler arası diyalog etkinliklerinde manevi varlığımızı göstermenin daha önemli olacağına vurgu yaptı.
la paralel olacaktır.” diyen Şenay, son dönemlerde sıkça dile getirilen İslamofobi’nin sadece Müslümanların meselesi olmadığına işaret etti. İslam tarihin daha başlangıcından bu yana öteki din mensuplarına hoşgörülü ve koruyucu geleneğin örnekleriyle dolu olduğunu anımsatan Din Hizmetleri Müşaviri, şöyle devam etti: “Avrupa’da ve özelde de Hollanda toplumunda huzur ve güvenliğin devamı ancak medyada, siyasette, akademide ve sanatta ‘Anti İslamizm’in’ önünde onurlu bir ortak duruşla mümkündür. Avrupa’nın yürekli ve dürüst insanları bu konuda çalışmaktadır.
Onlara elimizi uzatıp güç vermeliyiz. Bir bütün olarak baktığımızda Hollanda’da toplumunun entegrasyon sorunu yoktur. Yerel düzeyde ya da ülkesel bazda dernek ve vakıf, muhtelif kuruluşlar, basın mensupları ve işadamlarıyla beraber Hollanda toplumunun, daha iyi bir toplum olarak devam etmesine katkı sağlamak için önemli bir varlık göstermektedir.” Tanıtım programında daha sonra söz alan Türk kuruluş temsilcileri ise, birlikteliğin önemine vurgu yaparak, ‘Ortak payda Peygamber Efendimizdir.” dediler.
“Avrupa’nın mutlu ve huzurlu geleceği bir anlamda Müslüman toplulukların huzuru ve mutluluğuy-
HDV BÜLTEN 2010 | 101
2010 ÖZEL SAYI KUTLU DOĞUM AVRUPA 2010 Programı HDV Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay’ın ARENA Konuşması
Değerli Dostlar,
S
özlerime Alemlere Rahmet Hz. Muhammed (sav) e salat u selam ile başlıyorum. Dünyanın dört bir tarafında O’na sevgisini, gözyaşlarıyla ve sala-u selamlarla ifade eden milyonlarca Müslümanın hatırına O Yüce Peygamber manevi varlığı ile aramızdadır diye ümid ediyoruz. Ey Allah’ın Rasulü Efendimiz! bugün burada 10 binler ve gelemeyen ama gönülleri bizimle olan yüz binler toplandık …. Seni Özlüyoruz… Seni Seviyoruz… Sana salatu selam yolluyoruz… bizi de şefaatine nail eyle…Rabbimize dua ediyoruz ki havz-ı kevserde seninle buluşanlardan olsun bu topluluk…. DOSTLARIM…. Bugün burada bir tarih yazılıyor. Bu kadar insanı biraraya getiren nedir? diye soruyorlardı. Cevabımız net: Peygamber Sevgisi. Bugün anlamlı bir BİRLİK günü. Kutlu Doğum Avrupa Coşkusu’nun burada Arena’da yaşanışı, Hollanda’da din özgürlüğünün en güzel ifadesidir. Yarınlara bir ümit kaynağıdır burada bu toplantı. Modern çağda Peygamber Sevgisi, modern topluma, samimiyetin, insan sevgisinin, dostluğun, yaradılanı sev Yaradan’dan ötürü anlayışının, iyliğin, diğergamlığın, ihlasın HATIRLATILMASIDIR. Birbirinizi sevin, birbirinize buğzetmeyin, haset etmeyin, sırt dönmeyin, küçüklere merhamet, büyüklere saygı gösterin, kolaylaştırın, güçleştirmeyin, sevdirin nefret ettirmeyin diyen bir Peygamberin İzinde giden insanlardan hiç kimseye zarar gelmez. Kutlu Doğum bunun iradesidir ve yansımasıdır. Kuran-ı Kerim “başkasının kutsalı”na saygıyı emreder. Müslümanlar başkalarının dini değer ve kutsallarına saygılıdırlar. Kendi kutsallarına birazcık da olsa saygı istemek onların da hakkı. Bugün anlamlı bir gün. Müslümanlar Hollanda’da 50 bin kişi toplanıp Arena stadında en önemli manevi beraberliklerinden birisini coşkuyla kutlayabiliyorlar. İşte yarınların Hollanda’sı bu. Hollanda devleti, kendisini, “bütün dinlere eşit mesafede olan ve her bir dinî topluluğun kendi dinî eğitim ve hizmetlerini organize ede102 | HDV BÜLTEN 2010
bilmesine imkân veren” bir “din-toplum ilişikileri” politikası uyguladığı şeklinde tanımlamaktadır. Hollanda kanunları açısından bakıldığında, muhtelif vatandaşlık kanunları çerçevesinde Müslümanlar resmen bir dini topluluk olarak tanınmıştır. Bu durum, Hollanda’daki sistemi ifade eden “pilarizasyon” (müstakil sütun yapısı/farklı etnik ve dinî grupların birbirinden bağımsız bir arada müstakil olarak yaşamasına atfen) kelimesi ile ifade edilmektedir. Hukuk ve siyasette bu yaklaşım, Hollanda’da Müslümanların demokratik süreçte kamusal alanda dinî özgürlüklerinin önünü ilkesel olarak açmaktadır. Hollanda Anayasası’nın 1. maddesi, din ve etnik temelli ayrımcılığa izin verilmeyeceğini ve bu çerçevede tüm vatandaşların eşitliğini öngördülüğünün ifadesidir. 1983 yılında yayınlanan Azınlıklar Kanunu’nda, dinin “kendine saygı”yı geliştirip, toplumsal katılıma katkı sağlayabildiği ifade edilmiştir. Dinî toplulukların din hizmetleri ihtiyacının karşılanmasına izin verilmesinin temelinde bu genel kabul vardır. Hollanda Diyanet Vakfı, Hollanda’da Türk toplumunun geniş kesimlerinin irade ve insiyatifiyle, dini sosyal kültürel ihtiyaçlar gözetilerek/ Hollanda kanunları çerçevesinde kurulmuş olan ancak modern Türkiye’mizin “din-toplumdevlet ilişkileri tecrübesi”ne dayalı Diyanet hizmetleri vizyonunun yurtdışında yansıyan bir hizmet çatısı olarak bugün Peygamber Sevgisi etrafında bu BİRLİĞE-BÜYÜK BULUŞMAYA ev sahipliği yapmaktadır.Cami içi ve cami dışı din hizmetleri (temel dini hizmetler, hac, kurban, cenaze, din eğitimi, dini yayınlar, konferans ve sosyo-kültürel etkinlikler, yardımlaşma faaliyetleri – yardım kuruluşlarınınbizimle teması/Gazze’ye- Haiti’ye camilerimizde toplanan yardımlarla) ulaştıran, binlerce çocuğumuzun din eğitimi aldığı, kadın kolları ve gençlik kollarıyla beraber, köklere bağlı ama geleceğe açık millî-manevî kimlik inşası ve muhafazasında çok önemli bir aidiyet ve varoluş merkezi olarak aynı zamanda Hollanda makamlarıyla “devlet ve dini toplululuklar arası ilişkilerin nasılı ve geleceği” konularında bir istişari stratejik ortak olarak da üzerine düşeni yapmaktadır. Bütün hizmet kuruluşları, temsilcileri, bugün aramızda bizimle olan tüm hizmet kuruluşları Hollanda’da bu yön-
2010 ÖZEL SAYI de bu büyük havuzda hayırlı hizmetlerini sürdürme gayreti Hollanda toplumuna katkı sağlasın istiyoruz. Artık entegiçindeler. Birlikten kuvvet doğar. İşte manzara bu. rasyon değil partisipasyon/katılımdan bahsedilsin istiyoruz. Bir bütün olarak baktığımızda Hollanda’da Müslüman Değerli dostlar, sizden bir ricam var şimdi. Bize bu büyük Türk toplumu, yerel düzeyde ya da ülke düzeyinde, dernek özgür buluşma içinde İslam Peygamberini, Yüce Peygambe- vakıf,muhtelif kuruluşlar basın mensupları ve iş adamlarıyla rimizi yâdetme, ona salatu selam getirme vesilesini lütfeden beraber Hollanda toplumunun daha iyi bir toplum olarak Rabbimizde hamd ile birlikte, biliyorum muhabbet alkışla- devam etmesine katkı sağlamak için önemli bir varlık gösrınızı Diyanet İşleri Başkanımız için saklıyorsunuz ama, bu termektedirler. büyük imkanı sağlayan ve Hollanda Türk toplumuna bu şekilde güvenen Hollanda makamlarına, Arena yetkilileriYalnız haklarımızın değil sorumluluklarımızın da bine, Amsterdam Belediyesine, Emniyet ve Sağlık Görevlile- lincindeyiz. “İslamofobi/Müslüman düşmanlığı” sadece rine, hazırlıkta emeği geçen herkese, tüm gönüllülere, bu- Müslümanların meselesi değildir. Tüm Avrupa’da önüne rada Arena büyüklüğünde 50 bin ALKIŞLA hep beraber geçilmesi gereken bir ırkçılık biçimidir. İslam tarihi daha gönülden teşekkürlerimizi sunuyoruz. Arena, Amsterdam başlangıcından itibaren öteki din mensuplarına hoşgörülü ve Hollanda’yateşekkür ediyoruz. Sevgi Peygamberi, Alem- ve koruyucu bir geleneğin örnekleriyle doludur. Avrupa’da, lere Rahmet Son Elçi Hz. Muhammed’in hatırına O’nun özelde de Hollanda toplumunda huzur ve güvenliğin demüjdesinin Hollanda’nın yarınlarında “Birlikte Yaşamanın” vamı, ancak medyada, siyasette, akademide, ve sanatta, / “samen het leven” vesilesi olmasını diliyoruz. tıpkı antisemitizme karşı olduğu gibi, “Antiİslamizm”in ve Bugün bu KUTLU DOĞUM ile Avrupa tarihinde ve ırkçılığın önünde onurlu bir ortak duruşla mümkündür. Hollanda tarihinde Müslümanlar için özgürce dinlerini Avrupa’nın ve Hollanda’nın yürekli ve dürüst insanları bu yaşadıklarının en büyük ifadelerinden birisini yaşıyoruz. konuda çalışmaktadırlar. İslam Peygamberi Hz. MuhamHollanda’nın Müslümanlarla ve İslam ile tecrübesi eskilere med (sav) “la darara ve lâ dıraar“ buyurmuştur; müslüdayanır. Endonezya irtibatından tutun da Üniversitelerinde man için “Zarar vermek de yoktur zarara zararla karşılık özellikle Leiden Üniversitesi’nde İslam çalışmaları Hollan- vermek de yoktur”. Bu, kamusal alanda uyum ve huzurun da’da İslam’ın geleceği için ümit vermektedir. ilkesidir, garantisidir. Bu bir hadisdir ve modern toplum ilkesi olarak en zirveye yerleşmesi gereken bir insan hakBurada bulunan Hollanda’da toplumumuzun temsilci- ları ilkesidir. İşte bu ilkeye bağlı olarak Hollanda Türk topsi olan tüm hizmet kuruluşları olarak bu bilinçle biraraya lumu ve Müslümanlar Hollanda’nın mutlu yarınlarında bir gelinmiş, toplumumuzun ortak temel sorunlarının çözümü kültürel zenginlik kaynağı ve Sevgi Peygamberi’nin izinden yolunda ortak adımlar atılması yönünde irade birliğine va- giderek adil ve huzurlu bir toplumun savunucuları olarak rılmıştır. Bu BİRLİK, kendisini KUTLU DOĞUM’un be- varolmayı sürdüreceklerdir. reketiyle ifade etmek üzere toplanmıştır. Hollanda Diyanet Vakfımızın ev sahipliğinde ancak tüm hizmet kuruluşlarıSözü ve Kürsüyü Sahibine hepimizin Diyanet İşleri Başnın katılımıyla burada Amsterdam ARENA stadında siz 50 kanı Hocamıza arzetmeden önce ve ondan önce de manevi bin Peygamber Aşığı ile birlikte ve hepimizin Diyanet İşleri duygularımızı semaya doğru yükseltecek mûsıkîmize mekaBaşkanı olan T.C. Diyanet İşleri Başkanımızın teşrifleriyle nı ve zamanı bırakmadan önce, bu birlikteliğe gönül veren bugün gerekleştirdiğimiz Kutlu Doğum Avrupa 2010 açılış tüm hizmet kuruluşlarının başkan ve temsilcisi dostlarıma programı vesilesiyle tüm Hollanda’ya, Avrupa ve Dünya ka- Peygamber Sevgisinde bu BİRLİĞE katıldıkları için teşekmuoyuna şöyle seslenmek istiyoruz: kür ediyor, Kutlu Doğum Avrupa 2010 Arena Programının hayırlı olmasını diliyorum. Havz-ı Kevser’de Rasûlüllah ile Müslümanlar ve Türk toplumu Hollanda’da ve Avrupa’da Habîbullah ile buluşmak dileğiyle duasıyla, Allah’a emahuzurun ve güvenin garantisidir. Müslümanlar Hollanda’da net olunuz diyor, saygı ve selamlarımı sunuyorum. Günüiş ve aş sahibi olarak hayatlarını sürdürüyorlar. Eğitimli nüz kutlu olsun. gençlik onların ilk önceliği. İbadet mekanları entegrasyona ve toplumsal katılıma en büyük katkıyı sağlayan mekanlardır. Bu bağlamda Avrupa’da camiler huzurun ve minareler birliğin simgesidir. Camiler, kiliselerin, manastırların ve sinagogların hayırda yarışan kardeşleridir. Avrupa’da ve Hollanda’da biz Müslümanlar FİTNE istemiyoruz. Hollanda toplumunda, Avrupa’da ve Dünyada BARIŞ, HUZUR ve KARDEŞLİK istiyoruz. Kurân-ı Kerim ve Hz. Peygamber insanın mutlululuğunu eksen alan bir çoğulcu birlikte yaşama modeli öngörür. Kuran’daki ahid, akid, misak, tearuf kavramları “birlikte yaşama”nın Kurânî bir kavram olduğunu gösterir. Çocuklarımız burada mutlu olsun ve HDV BÜLTEN 2010 | 103
2010 ÖZEL SAYI
104 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI
4 Nisan Kutlu Doğum 2010 insanların oturduğu ve evlerinin yakıldığı dalar. Birbirilerine soru sorabilirler, hayır, yerleri yeşile boyadı. soru sormak mecburiyetindeler. Çünkü bu ülkede hıristiyanlar diğer inananlarla beDinsizler dinlerimizin savaşa sebep ol- raber, müslümanların gerçekte nasıl inanduğunu söylüyorlar. Ülkeler arası savaş, dıklarını bilmek zorundalar. Müslümanlar partiler arası çekişmeler. Hırisitiyanlar ve da hıristiyanların neye inandığını ve Humüslümanlar arası kavgalar. Bazı politika- manistlerin nasıl düşündüğünü bilmek zocılar İslama saldırarak İslamın faziletten rundalar. Bu haliyle fakültemiz toplumun yoksun ve tehlikeli bir din olduğunu söy- küçük bir aynasıdır, inananların imtihan lüyorlar. Bunları hep biliyorsunuz. sahasıdır. Ama biz biliyoruz ki, dinlerimiz barış istiyor. O halde gelin müslüman ve hiristiyanlar olarak birbirimize barış elini uzatalım! Gelin dinin barış olduğunu gösterelim.
P
ek muhterem Diyanet İşleri BaşOnlar dinin insanları baskı altına aldığıkanı, Değerli Din Hizmetleri nı, küçülttüğünü ve köleleştirdiğini söylüMüşaviri ve Muhterem misafirler; yorlar. Onlara, Kur’anın dediği gibi, dinde zorlama olmadığını, İncil ve Tevratta denAmsterdam Vrij Üniversitesi İslam İla- diği gibi Gerçeğin isanları özgürleştirdiğini hiyat Merkezi Koordinatörü olarak benim anlatalım. için bu çifte kutlama gününde sizleri, sizin selamladığınız gibi, Allahın selamıyla seOnlar İslamda din özgürlüğü olmadılamlıyorum. ğını söylüyorlar. Onlara İslamın insanları Allah’a ibadete çağırdığını, ancak onları Bugün gerek müslümanlar, gerek hırısti- bunda serbest bıraktığını anlatalım. yanlar için müstesna bir gün. Siz Peygamberiniz Hz. Muhammed’in doğumunu Onlar Hıristiyanların insanları serbest kutlarken hıristiyanlar da, Hz. İsa’nın di- iradelerine bırakmadıklarını söylüyorlar. rilişini kutlamaktadırlar. Hepimiz bir olan Onlara bizim herkese saygımız oldugunu, Allah’ın (God) adını anıyoruz ve biliyoruz zira hepimiz Allah (God) tarafından yaraki bu isimlerin hepsi, biri Arapça, diğeri tılmış olduğunu ve O’na hesap vereceğimiHolandaca olarak O’ nu ifade etmektedir. zi gösterelim. Biz insanları gözetip kollayan, yarattıklarını yanlız bırakmayan Allah’ı daima anıyor İnsanlar bizi, inananlar olarak, başkalave O’na şükrediyoruz. rına aşağılayıcı bir edayla baktığımızı sanıDinlerimiz biribirine gayet yakındır. yorlar. Ama, gelin olara bizim affediciliği İslam Allah’la ve insanlarla barış istiyor. kendimize bir hayat düsturu olarak aldıHırıstiyanlık Allah’la ve insanlarla barış is- ğımızı ifade edelim. Kur’anda da dendigi tiyor. gibi: “Allah sizin ne yaptığınızı, ve nasıl olGeçen yıllarda dünyanın bazı yerlerinde duğuzu gayet iyi bilir, ama daha iyi olmaya müslümanlarla hırıstiyanların karşı karşıya çalışırsanız: Allah affedicidir.” geldiğini biliyoruz. Bu yerlerden ikisini yakında ziyaret ettim: Birisi Nijerya ortaNitekim hıristiyanlarda İsa’nın ögrettiği larında bir yer: Jos. Burada hıristiyan ve gibi şöyle dua etmektedirler: (Allahım), bimüslümanlar çatışmıştı. Geçen sene sonu zim bize kötülük yapanları affettiğimiz gibi burada , bu çatışmalarda, 200 kadar ölü sen de bizim günahlarımızı affeyle. oldu. Ocak ayında Endonazya’nın Sulawesi adasının Posso şehrinde idim. Buİlahiyat Fakültemizde müslümanlar, hırada hıristiyanlar binlerce müslümanı ve ristiyanlar ve diğerleri eğitim görmekteler. müslümanlar binlerce hıristiyanı öldürdü. Bazı derslerde yanyana otururak, dinleriHenüz on yıl bile geçmeden eski ormanlar nin içeriğini bir birilerine anlatmak zorun-
Fakültemizin bağlı olduğu Amsterdam Vrij Üniversitesi hıristiyan bir geçmişe sahiptir ve burada bir çok müslüman öğrenci eğitim görmektedir. Zira biz Hollanda’da müslüman toplumun ilahiyat eğitimine hakları olduğunu düşündüğümüz için, Üniversitemiz 5 yıl önce İslam İlahiyat Merkezini açmış bulunmaktadır. Bugüne kadar 15 müslüman mezun vermiş olan Fakültemizde şu an 60 müslüman ögrenci ilahiyat eğitimi görmektedir. Şu an mevcut 7 eğitim üyemizin 5 ‘ i müslümandır. Bu küçük ülke insanların beraberce denize setler çekerek şehirler oluşturmasıyle büyüdü. 50 yıl önce buraya Türk ve Faslı müslümanlar çalışmak için geldi ve bu ülkenin inşası, refahı için yardım ettiler. Sizler de bunlardan birisiniz. Hep beraber daha iyi bir yaşam ve ülkenin daha da gelişmesi için biribirimize ihtiyacımız var. God/Allah herkese sadece kendine karşı değil, ama herkese karşı iyi olma kabiliyeti vermiştir. Geliniz, hep beraber, Allah rızası için, biribirimizi kabul edelim. Biribirimize karşı samimi ve açık olalım. Adaletli, merhametli olalım ve beraberce barış içinde yaşayalım. Peygamberlerimiz bize bunu öğretti. Gelin hep beraber Musa’nın, İsa’nın ve Muhammed’in izinde olalım ve Allah’ın istediği gibi yaşayalım. Size bu kutlu doğum günüzde mululuklar dilemekle mutluyum. Allah bu tür anma günlerimizi mübarek kılsın. En içten barışçıl selamlarımla, Henk Vroom
HDV BÜLTEN 2010 | 105
2010 ÖZEL SAYI
KUTLU DOĞUM AVRUPA 2010 4 Nisan 2010 Pazar (Amsterdam ARENA) PROGRAM 13:00-13:30 Geliş (Yerleşim) 13:30-13:40 Takdim (Sunucu) 13:40-13:45 İstiklal Marşı 13:45-13:50 Hollanda Milli Marşı 13:50-14:00 Kur’an-ı Kerim (Menduh Karslı) 14:00-14:10 Açılış Konuşması (Doç. Dr. Bülent Şenay, Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı) 14:10-14:20 Prof. Dr. Henk Vrom (Amsterdam VU Üniversitesi) 14:20-14:40 Diyanet Türk Tasavvuf Mûsıkîsi Korosu (Fatih Koca ve Ekibi) 14:40-14-50 Çift Ezan (İsmail Coşar, Fazlı Çoban) 14:50-15:10 Çocuk Korosu-Grup 571(İlahiler) 15:10-15:40 Diyanet İşleri Başkanı (Prof. Dr. Ali Bardakoğlu) 15:40-15:50 Çocuk Korosu-Grup 571(İlahi-Sevdim Seni) 15:50-16:00 İlahiler (Din Görevlileri Korosu) 16:00-17:00 Diyanet Türk Tasavvuf Mûsıkîsi Korosu (Fatih Koca, İsmail Coşar, ve ekibi) 17:00-17:00 Programın Sonu
106 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI Kutlu Doğum Avrupa 2010 program hediyesi olarak 40 Hadis kitabı cep boyutunda bastırılarak 30.000 adet dağıtıldı
Kırk Hadis
Kırk Hadis; belli bir konu çerçevesinde toplanmış kırk hadisten oluşan yapıtlara verilen isimdir. Arapça’da erbaun hadis, Farsça’da çihil hadis ve Türkçe’de kırk hadis diye anılan kitap türü, ikinci yüzyılın ikinci yarısından sonra ortaya çıkmıştır.
B
azı alimler müslümanların bilmesinde fayda gördükleri konuları pratik buldukları bu yolla halka ulaştırmak düşüncesiyle kırk veya kırktan fazla rivayeti farklı metodlarla biraraya getirmişler, kimi itikat, ahiret, kimi fıkıh ve ahkam, kimi zühd, ahlak ve nefis terbiyesi, zikir ve dua, kimileri de Kur’an sûrelerinin ve ibadetlerin, fazileti konularındaki kırk hadisleri derlemişlerdir.
Açılış Kur-an’ı Kerimi HDV Roermond Fatih Camii Din Görevlisi Menduh Karslı tarafından okundu
Alimler zümresinde yazılıp, şehidler zümresinde haşredilme ümidi, bir çok alimi Kırk Hadis kaleme almaya sevketmiş, Kırk Hadis yazma geleneği yerleştikten sonraki dönemlerde de sırf bu geleneği devam ettirmek, okuyanların duasını almak, sevap kazanmak veya bir hastalıktan kurtulmak için bu yönde eserler verenler olmuştur. Sufi meşrep bazı alimler de, genellikle tasavvufi mahiyette Kırk Hadis derlemişlerdir.
İlk örnekleri basit derlemeler halinde II. Yüzyılın sonlarına doğru ortaya çıkan Kırk Hadis’ler bir yönüyle dini, diğer yönüyle edebi, ahlaki ve içtimai özelliklere sahip olduğundan zamanla İslam edebiyat ve tefekkürünün de temel türlerinden biri haline gelmiştir. İslam dünyasında özellikle Türk kültüründe Kırk Hadis, en geniş anlamda bir manevi ilham kaynağı olarak kuşaktan kuşağa aktarılmıştır. Hollanda Diyanet Vakfı, Kutlu Doğum Avrupa 2010 açılış kutlamasında, Peygamber Efendimiz’i yad etmenin en güzel vesilelerinden birisi olarak O’nun (s.a.v.) hadislerini paylaşmak üzere bu Kırk Hadis kitapçığını sizler için hazırlamıştır.
HDV BÜLTEN 2010 | 107
2010 ÖZEL SAYI
Bardakoğlu: Peygamber Sevgisi Farklılıkları Kaldırdı Hollanda Diyanet Vakfının Amsterdam Arena stadyumunda düzenlemiş olduğu ve Muhammed Peygamberin anıldığı Kutlu Doğum programı beklenenin üzerinde ilgi gördü. Lahey Büyükelçisi Uğur Doğan’ın da katıldığı programa Hollanda’da var olan pek çok federasyon ve kurum destek verdi. Girişin ücretsiz olduğu programa 40 binin üzerinde Müslüman katıldı.
H
ollanda Lahey T.C büyükelçiliği din hizmetleri müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı başkanı Doç.Dr. Bülent Şenay özel gayretleri ile Hollanda’da bulunan 9 Türk federasyonu ve kurumu bu program için birkaç kez bir araya getirerek desteklerini ve görüşlerini aldı.
108 | HDV BÜLTEN 2010
Kırk bin kişi katıldı
Entegrasyon değil, partisipasyon
4 Nisan Pazar günü 50 bin kişilik kapalı Arena stadyumunda yaklaşık 40 bin kişinin katılımıyla gerçekleşen programa Türkiye’den Diyanet işleri başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu’nun yanı sıra ünlü mevlithan İsmail Çoşar ve ilahi sanatçısı Fatih Koca ve ekibi, çocuk ilahi grubu Grup 571 gelerek sahne aldılar.
Kur’an okunmasi ile başlayan Programda ilk konuşmayı yapan Şenay sözlerine şöyle başladı; ‘özgür ülke Hollanda’nın özgür Müslümanları, bu gün coşkulu bir gün, mutlu bir gündür. ‘Bu kadar insanı bir araya getiren nedir’ diye soruyorlardı. Cevabı burada; Peygamber sevgisi’ dedi. ‘Artık uyumdan değil partisipasyondan (katılımcılıktan) bahsetmeliyiz’ diyen Şenay ibadet mekânlarının entegrasyona ve toplumsal katılıma en büyük katkıyı sağlayan mekânlar olduğunu savunurken; Avrupa’da camilerin huzurun ve minarelerin birliğin simgesi olduğunu söyledi. Şenay konuşmasının sonunda; ‘Hollanda’da Türk toplumu ve Müslümanlar Hollanda’nın mutlu yarınlarında bir kültür zenginlik kaynağı ve Sevgi Peygamberi’nin izinden giderek adil ve huzurlu bir
2010 ÖZEL SAYI
toplumun savunucuları olarak var konusunda ise hepimiz aynı Allaha olmayı sürdürecekler’ diyerek sözle- inanıyoruz ama batıda O’nun adına God denmiş Arabistan’da ise Allah rini tamamladı. denmiş diyerek dinler arasındaki birHepimiz aynı Allaha inanıyoruz liği savundu. Ardından Amsterdam Vrij üniversitesi İslam Teolojisi bölümü koordinatörü prof. Henk Vrom Kısa bir konuşma yaptı. Dinlerin, kökenlerinde hiçbir şekilde şiddet öğütlemediklerini söyleyen Vrom Allah inancı
Bardakoğlu: uyum açısından önemli bir buluşma Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu ‘buraya gelen 40 bine yakın insanımız Peygamber sevgisi et-
rafında buluştu. Sadece peygamber sevgisini değil bu bizim birliğimizi, beraberliğimizi, karşılıklı saygımızı, sevgimizi ve içinde yaşadığımız toplumla olan uyumumuzu da göstermesi açısından son derece önemli bir buluşma’ dedi. Bardakoğlu bu programı düzenleyen Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Bülent Şenay’a ve ona destek veren tüm diğer kuruluşlara teşekkür etti. Bardakoğlu, bir gazetecinin ‘Uyumdan söz ettiniz. Burada aşırı sağcı siyasetçiler var. Bu konuda ne söylersiniz şeklindeki sorusuna, ‘Hollanda’daki Türk toplumunun uyumunu, içinde yaşadığı toplumla olan ahengini göstermeye bu tablo yeter. Ebetteki farklı düşünenlerde olabilir. Biz onlara da teşekkür ederiz ve demek ki biz kendimizi ve Peygamberimizi anlatmakta yeteri kadar çaba göstermemişiz diye düşünürüz’ diyerek cevap verdi. Karikatür krizi gibi çok incitici şeyler, yaygın olmasa da, oluyor diyen Bardakoğlu bunlara ise, gereken cevaplar, aynı ülkelerin sağduyulu insanları tarafından veriliyor. Bu da umut verici bir şey dedi. HDV BÜLTEN 2010 | 109
K端lt端r & Sanat Faaliyetleri
2010 ÖZEL SAYI
Bu sayımızda Hollanda Diyanet Vakfı’nın Sanat Danışmanlığı Görevini Yapan, Hattat ve Ebru Sanatkârı Dr. Mehmet Refii Kileci ile Görüştük Dr. Mehmet Refii Kileci bir akademisyen olmasına rağmen toplumda daha çok sanatçı kimliğiyle tanınmaktadır. Dr. Kileci bir yıldan beri Hollanda Diyanet Vakfının sanat danışmanlığını yapıyor. Özellikle ebru ve hat sanatıyla ilgili olarak yaptığı çalışmalar ve verdiği kurslar büyük bir ilgi görüyor. İstanbul’da sanat camiasının merkezi sayılabilecek bir yer olan Fatih’te dünyaya gelen Kileci, içinde doğduğu çevreninde etkisiyle küçük yaşlarda sanata ilgi duymaya başlar.
D
aha ortaokul sıralarında iken alanlarında duayen olarak kabul edilen isimlerden hat ve ebru dersleri alan Kileci, ilerleyen yıllarda ise bu sanatları bizzat icra eder. Orta Asya’dan Orta Doğu’ya değin bir çok farklı ülkede uzun yıllar hem akademisyen hem de bir sanatçı olarak görev yapan Kileci, dokuz senedir de Hollanda’da çalışmalarını sürdürmektedir. Avrupa’da yaşayan Türk toplumuna geleneksel Türk-İslam sanatlarını ve özellikle de ebru’yu sevdirmek için geceli gündüzlü çalışan Dr. Kileci’yle bu bitmez tükenmez sanat sevdasını konuştuk.
Kimlerden ders aldınız? Benim, son dönem hocalarının hepsine de yetişme imkanım oldu. Mesela Hattat Hamid Aytaç. Kendileri Os112 | HDV BÜLTEN 2010
manlıdan kalan en son ve en büyük hanımlar bu sanatlarla çok daha yahattattı. 1982’de vefat etti.. Bunun kından ilgileniyorlar. Ayrıca istendinyanı sıra rahmetli Hafız, Bestekar ve diği takdirde camilerimizin içini sanat Tamburi Kemal Batanay’dan da ders eserleri ile süslüyoruz veya camiye ait aldım. O da hat sanatında çok önemli bir odayı sanat odası haline getiriyobir isimdir. Aslında son dönem üstat- ruz. En son Rotterdam da bulunan ların hepsinden de ders aldım. Şimdi Ulu caminin yeni binasını hat, ebru, böyle bir imkan yok tabii. Ebru konu- tezhip eserleri ile donattık. Hollandasunda da önemli isimlerden dersler al- lılar sanata değer verdikleri için bu tarz dım. Ebru sanatının hizmetler çok alaka “Ebru suya en önemli temel taşçekiyor, camilerimizlarından kabul edilen le ve islam ile alakalı yüzmeyi Mustafa Düzgünman önyargıları azaltıyor. öğretmektir” ve Neyzen Niyazi SaŞu anda Rotterdam yın bunlardan bir kaçı. Bu ikisi içinde, Kocatepe Camii’nde ve Amsterdam Türk ebrusunun üstatları diyebiliriz. Hacı Bayram Camii’ndeki ebru kursEbruculukta dev isimlerdir. Allah’ın larımız devam ediyor. Yakında Amsbir lütfü olarak kabul ediyorum bu terdam Eyüp Sultan Camii’nde ve gibi ustalardan ders almayı. Hatta başka camilerde de hat ve ebru kurslabazıları duyunca inanmıyorlar. “Nasıl rımız başlayacak. yetiştiniz bu gibi üstatlara?” diye soruyorlar. Benim şansım bu işe çok erken Peki hocam özellikle ebru yaşlarda başlamamdır. Onun için yeti- sanatı nereden geliyor? şebildim bu isimlere. Ebru menşei olarak Orta Asya kökenli. Buhara Semerkant merkezli bir Hollanda Diyanet Vakfındaki sanat. Bir Türk sanatı olarak dünyaya göreviniz ile birikte camiler- yayılmış. 15. asırdan önce nerde, nasıl de ne türlü sanat faaliyetleri ve kim tarafından bulunduğu bilinyapıyorsunuz, sanat kursları- miyor. Ama gelişmesi ise daha ziyade na olan alaka arttı mı, cami- İslam’dan sonra olmuştur. Önce Analerdeki faaliyetler nasıl gidi- dolu ve ordan İstanbul’a, İstanbul’dan yor? da diğer ülkelere yayılmış bir sanat. Camilerde sanat ile alakalı sohbet, Bugün Amerika başta olmak üzere konferans, sergi ve canlı sanat göste- bir çok ülkede bu sanat icra edilmekrileri ayrıca özellikle kurslar organize te. Zaten 18. asra kadar Avrupa’da ediyoruz. Ebru, hat kurslarını ben- ebru’ya Türk kağıdı denilmiş. Daha deniz veriyorum. Ayrıca bir hanım sonra matbaanın gelişmesiyle birlikte arkadaşımız tezhip kursu veriyor. ebruculuk baskı haline gelmiş ve ismi Malumunuz tezhip sanatı, geleneksel değiştirilmiş. Şimdi Türk kağıdı deTürk süsleme sanatı demek. Özellikle ğilde daha ziyade mermer kağıdı diye
2010 ÖZEL SAYI anılıyor. Ama bu işi bilen uzmanların, sanatçıların hepside bunun bir Türk sanatı olduğunu dile getiriyorlar. Hollandaca papiermarmeren deniyor. Ebru, Orta Asya kökenli ama daha ziyade Anadolu’da yaygınlık kazanmış. Şu an dünya üzerindeki kullanımı nasıl? Şu an Anadolu’da da çok yaygın değil maalesef, daha ziyade İstanbul’da rastlamak mümkün. Bursa ve Ankara’da da sanatçılar var ama merkez İstanbul. Buradan Avrupa’ya yayılmış. Ama bugün Avrupa’da görsel malzeme olarak kullanılmıyor. Daha çok ciltcilikte kullanılıyor. Kitap ciltlemede filan. Seri imalat yapıyorlar ve ciltcilikte çok yaygın. Aynı metodu kullanmalarına rağmen, mesela çiçek motiflerini yapamıyorlar. Yani bizdeki ebru’nun maksadı ile burdaki farklı. Biz tamamen görsel malzeme olarak kullanıyoruz. Bu açıdan Avrupa’da çok fazla gelişmemiş. Bugün bir iki usta var sadece bu işi yapan. Ebru’nun temel malzemeleri nelerdir? Türk ebru’sunda kullanılan malzemeler tamamen doğaldır. Yani kimyasal hiçbir malzeme kullanılmaz. Ebru’nun suyunu, Kitre diye adlandırılan doğal bir tutkal ile hazırlıyoruz. Kitre, Keven bitkisinin kökünden elde edilen ve suda eritilerek tutkal halinde kullanılan sıvı maddedir. Şu anda denizkadayıfı denilen bir toz var onu da kullanıyoruz.Bunun yanı sıra sahlep veya bamya suyuyla da ebru suyunu oluşturmak mümkün. Boyalar ise tabii kök boyalardır. Hatta toprak dahi kullanılabiliyor. At kılından hazırlanan bir fırçaylada şekil veriyorsunuz. Birde boyaların birbirine karışmasını önleyen ve sığırların içinden elde edilen öd denilen bir madde kullanıyoruz. Ebru demek, boyanın su yüzünde yüzdürülmesi demektir. Suya yüzmeyi öğretmektir. Avrupa’daki insanlarımıza sanat zevkini aşılamak için neler yapılmalıdır sizce? Bu konuda sivil toplum kuruluşları-
na vakıf ve dernekler ve de camiilere büyük görevler düşüyor. Bu vesile ile Müşavirimiz Doç. Dr. Bülent Şenay hocamıza teşekkür etmek istiyorum. Gerçekten hocamızın bu konuda çok ciddi destek ve gayretleri var. Kendisi sanattan anlayan ve sanata ve sanatçıya değer veren gönül insanı. Onun desteği ile şu anda camilerde sanat kursları başladı ve inşaallah yakın zamanda semere verecek Ebru sanatı nedir kökü nereye dayanıyor? Ebru, kâğıt üzerine, özel yöntemlerle yapılan geleneksel bir süsleme sanatıdır. Ebru sözcüğüne köken olarak, bulut anlamına gelen Farsça “ebr” sözcüğü gösterilmektedir. Bu sözcükten türetilen ve “bulut gibi” ya da “bulutumsu” anlamına gelen “ebri” sözcüğü, Türkçe’de değişerek “ebru” biçimini almıştır. Gerçekten de ebru bulut izlenimi uyandıran bir görünümdedir. Ebru sözcüğü bir başka görüşe göre “yüz suyu” anlamına gelen Farsça “âb-rûy” tamlamasından gelmektedir.
Ebru sanatının ne zaman ve hangi ülkede ortaya çıktığı kesin olarak bilinmemekle birlikte bazı kaynaklara göre de ebru Türkistan’daki Buhara kentinde doğmuş oradan Anadoluya yayılmıştır. Batıda ebru “Türk Kâğıdı” diye adlandırılır. Avrupalılar öğrenmek için sizden destek istiyorlar mı? Fuar ve sergilerden sonra çok fazla talep oluyor. Kursa gelmek istiyorlar, veya bizi başka programlara davet ediyorlar. Yoğunlaştırılmış kurslar veya atölye çalışması istiyorlar. En son bir fuarda tanıştığımız Hollandalı yaşlı bir ebru ustası Türk tarzı ebruyu çok öğrenmek istediğini belirtti ve bizden bu konuda destek istedi. Avrupa da el yapımı özel cilt çok yaygın, çok iyi ustalar var. Sık sık fuar yapıyorlar ve bu klasik cilt ustaları ciltlerinde el ebrusu kullanıyorlar. Bu sebeple özellikle ciltçiler ebru sanatı ile çok ilgileniyorlar. Bunun dışında tabii ki gittiğimiz her yerde müze, sanatevleri, kütüphane vb. müesseselerden de ebruya çok ilgi var.
Kendi ağzından; 1962 İstanbul Fatih doğumluyum. Medine İslam Üniversitesi mezunuyum daha sonra Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde tefsir dalında master ve doktora yaptım Yaklaşık 20 seneden beridir de değişik üniversitelerde öğretim üyesi olarak görev yaptım. 2007’de Rotterdam da kendime ait Rumii Sanat Enstitüsü adıyla bir sanat evi açtım. Aynı zaman da HDV sanat danışmanı olarak müşavirimiz Doç. Dr. Bülent Şenay hocamızın desteği ile camilerimizde sanat hizmetleri veriyoruz . HDV BÜLTEN 2010 | 113
2010 ÖZEL SAYI
Açılan sergilere ilgi nasıl? En son Finlandiya’da büyük bir sergi açtım. Sergilerde eserleri sergilemekle yetinmeyip aynı zamanda canlı ebru gösterisi yapıyoruz. Bu da çok ilgi çekiyor. Sergi ile birlikte ebru sanatını teorik ve pratik olarak tanıtmak için bilgisayar destekli ve görüntülü konferans veriyoruz. Böylece sergi, canlı ebru yapımı ve konferansı ile birlikte iyi bir ebru tanıtımı olduğu kanaatindeyiz. Bildiğim kadarı ile Avrupa’da bizden başka bu tarz çalışan sanatçı olmadığı için ciddi bir boşluk var ve alakada her geçen gün artıyor. Bizde bu Türk sanatına hizmet ettiğimiz için çok mutlu oluyoruz. Geçen hafta Utrecht turizm furında dört gün boyunca canlı gösteri yaptık. İnsanların çoğu ilk defa böyle bir şey gördüklerini ifade ettiler. Ebruyu öğrenmek zor mu? Ebru çok zor değil ama çok kolay da 114 | HDV BÜLTEN 2010
değil. Zira ebruda fiziğin, kimyanın, matematiğin kanunları câri. Bütün bu kanunlara uymazsanız, hassas dengeleri, ayarları yapamazsanız boyaları yüzdüremezsiniz. 3-4 aylık yoğun kurslarla insan ebrunun temelini öğrenebilir. Daha sonra daha ileri seviye bir kursla veya kendisi çok çalışarak deneme-yanılma yoluyla kendisini geliştirebilir. Geleneksel sanatlarımızın Avrupa’daki önemi nedir, veya bu sanatlar sizce niçin önemlidir? Türkler olarak yaklaşık 40 yıldır Avrupa’dayız, ama malesef şartlar gereği milletimizi tam manası ile medeniyeti, kültürü, sanatı ile buralarda temsil edemedik. Gerçekten çok zengin bir geçmişe sahibiz. Musiki, mimari, çini, tezhib, nakış, hat, minyatür, cild, ebru vb. geleneksel güzel sanatlarımızla Avrupa toplumuna çok şeyler verebiliriz. Ama bu alanda ciddi bir gayret yok. Buradaki insanımızın özellikle 3. ve 4.
kuşağın eğitilmesi lazım. Kendi kültürünü, medeniyetini, ruh dünyasına ait zenginlikleri bilmeyen bir kuşak kimlik bunalımından ve kompleksten kurtulamaz. Bırakın Avrupa’ya faydalı olmayı, kendine hayrı olmaz. Biz tamamen şahsi gayretimizle kendi imkanlarımızla bu sanatları bir iddiamız olmadan temsil edip Hollanda içi ve dışı tanıtmaya ve sevdirmeye çalışıyoruz. Buradan Türkiye’de klasik sanatlarla uğraşan özellikle gençlere seslenmek istiyorum. Bu sanatları biran önce öğrenip Avrupa’ya hicret etmeliler, bu boşluğu doldurmalılar. Ulaştırmamız gereken kudsi mesajları sanat köprüsü ile rahat ulaştırabiliriz. Tabii vereceğimiz güzel şeyler olduğu kadar alacağımız güzellikler de var, teknik sistem, metod, intizam vs. Bu alış veriş neticesinde güzel ve yaşanılabilir bir Avrupa oluşabilir yoksa çatışmalar kavgalar artar gider.
2010 ÖZEL SAYI
Hollanda Diyanet Vakfı’ndan Sanat Sergisi
H
ollanda Diyanet Vakfı tarafından Den Haag belediye binası sergi salonunda “Klasik İslam Sanatları Sergisi” açıldı. Hollanda Diyanet
Vakfı sanat danışmanı Dr. M. Refii Kileci ve Tezhib sanatcısı Sevgi Tiryaki’nin eserlerinden oluşan sanat sergisi, 18-21 Haziran 2010 tarihleri arasında Den Haag bele-
diye binası sergi salonunda ziyaretçilerin ilgisine sunuldu. Sergide, Ebru, Tezhib ve Minyatür sanatının icra edildiği eserleri görmek mümkün.
Hollanda Diyanet Vakfı Tarafından HDV Rotterdam Kocatepe Camii’nde Sanat Sergisi
H
ollanda Diyanet Vakfı tarafından HDV Rotterdam Kocatepe Camii’nde bir yıl boyunca düzenlenen el sanatları kurslarının neticesinde bayan kursiyerler tarafından yapılan eserlerin yer aldığı bir sergi düzenlendi. 10, 11 ve 12 Haziran 2010 tarihlerinde halkın gösterisine sunulan bu sergide, Ebru, tezhip, iğne oyası,
kurdele nakış, boncuk işleme, tel kırma, örgü, mekik, kumaş boyama ve dikiş dallarında derslere devam eden bayanlar tarafından yapılan eserler ziyaretcilerin tarafından yoğun ilgiyle karşılandı. Bayan kursiyerler göz nuru el emeği çalışmalarını yıl sonunda sergileyerek içlerindeki sanat kabileiyetlerini göstermiş oldular. Serginin açılışını, kendisi de bir bayan
olan, T.C. Rotterdam Başkansolosu Esen Altuğ yaptı. Başkonsolusun yanısıra sergi açılışına Din Hizmetleri Müşaviri’ni temsilen Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Fevzi Hamurcu da iştirak etti. Başkonsolos ve Din Hizmetleri Ataşesi ayrıca Kocatepe Camii Yönetim Kurulu tarafından yeni oluşturulan kütüphaneyi de gezerek bilgi aldılar. HDV BÜLTEN 2010 | 115
2010 ÖZEL SAYI
Zaandam HDV Sultan Ahmet Camii’nde Ebru Sertifika Töreni
Törene katılan T.C. Lahey Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri ve HDV Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay, Ebru sanatının önemi ve insan psikolojisi üzerindeki etkisi hakkında önemli bilgiler verdi. Din Hizmetleri Müşaviri konuşmasında; “En eski Türk sanatlarından olan Ebru sanatının İslam sanatları içerisinde önemli yeri olduğunu, Ebrunun insana huzur verdiğini, nefis terbiyesini, sabrı ve 116 | HDV BÜLTEN 2010
tevekkülü öğrettiğini, insanı günlük yaşamın stresinden uzaklaştırarak zihni dinlendirdiğini” ifade etti. Ayrıca bu kursun Hollanda’da ilk olduğunu ve bundan sonra yaygınlaştırılacağını belitti. Din Hizmetleri müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı’nın konuşmasının ardından sertifikaların dağıtılmasıyla tören sona erdi.
(Foto’s Copyright © Nico Roodhart 2010)
Z
aandam HDV Sultan Ahmet Camii’nde sevgi kadınlar kolunun organize ettiği “Ebru sanatı kursu” düzenlendi. Ata yadigarımız “Ebru Sanatı”nın yaşatılması ve yaygınlaştırılması amacıyla düzenlen kurs, HDV Sanat danışmanı Dr. Mehmet Refii Kileci tarafından verildi. Kurs bitiminde kursiyerlere sertifikalarını vermek için bir tören düzenlendi. 19 Şubat 2010 tarihinde düzenlenen bu törene kursiyerlerin yanısıra aileleri ve cemaat katıldı.
HDV Alphen a/d Rijn Hac覺 Bayram Camii
HDV Delft Sultan Ahmet Camii
DiÄ&#x;er Konferanslar
2010 ÖZEL SAYI
Din Hizmetleri Müşaviri’nden Oss Tuğra Gençlik Derneği’nde Konferans
H
DV Oss Ulu camii, Tuğra Gençlik Derneği tarafından gençlik şöleni düzenlendi. Hem genç kuşaklardan hem de yaşlı kuşaktan müzisyenlerin katıldığı, çeşitli tanıtım ve şiirlerin okunduğu şölende ayrıca Din Hizmetleri Müşaviri Doç. Dr. Bülent Şenay da bir konferans verdi. Şölen, Kuran’ı Kerim tilaveti ile başladı. Oss cemiyet başkanı Yasin Doğruyol kısa bir açılış konuşması yaptı. Gençlere katılımlarından dolayı teşekkür eden Doğruyol, birinci kuşak olarak bu mekanları bu hale getirebildiklerini ve bundan dolayı da manevi bir rahatlık içinde olduklarını, budan sonra ise görevin gençlere düştüğünü ve işlerinin pek kolay olmayacağını o nedenle iyi çalışmaları gerektiğini dile getirirken yakında gerçekleşecek olan seçimde aday olmayacağını açıklayarak gençlerle vedalaştı. Doğruyol, uzun yıllar çeşitli 120 | HDV BÜLTEN 2010
dönemlerde cami yönetim kurulu başkanlık görevini yürüttü. Şölende konuşan Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay, gençlerle baba-oğul, abi-kardeş sohbeti yapmaya geldiğini söyledi. Şenay konuşmasında; “Gençler, sizler daha kendi hayatlarınızı kontrol etmeye başlamadınız, sadece kendinizden sorumlusunuz. Daha derdinizi ve dermanınızı omuzlamadınız. Modern dünyanın en büyük sorunu cep telefonudur, bu “ötelerle” irtibatı kopartıyor. Modern çağ daha az sorumluluk yüklüyor, bugünün gençleri yalnız kalamayacak kadar korkaktır. Cep telefonunu, MSN’i kapatarak kendinizle baş başa kalmıyorsunuz, onun için düşünen insan olmaktan, sessiz ve yalnız kalmaktan korkuyorsunuz; sessiz kalarak gerçeklerle yüzleşebilir, zamanın kıymetini anlayabilirsiniz. Namazla hayat arasındaki bağlantı zamanla irtibat için önemlidir. Namaz insanın zamanla bir röportajıdır, mülakatıdır. Namaz kılma-
yan zamanla ilişkisini iyi ayarlayamayan kişidir. Kendinizle baş başa kaldığınızda neler düşündüğünüz bizim için önemlidir. Karakteriniz, ruhunuz çok önemli; kalbinize, karakterinize, görüşünüze verdiğinizden daha fazla önem veriniz. Haramdan zevk alınır ama lezzet alınmaz. Helalin lezzetini haramdan alamazsınız. Helalinden olmak kaydıyla sevgi de aşk da, Allah’ın yarattığı güzel duygulardır. Sizler ölümün uzak olduğunu düşünüyorsunuz, ölümün ne zaman geleceği bilinmez, ama ölüm bir bitiş değildir. Ölümle barışık olmalısınız ki, yaşamanın kıymetini iyi anlayasınız. Kendinize değer verin ve ciddiye alın, yüce değerlerle meşgul olun ama kendinizi beğenmiş olmayın. Başarılı olmanın yolu tembel olmamaktır. Tembelliğin uyuşukluk, üşengeçlik gibi değişik şekilleri vardır. Günlük hayatta
2010 ÖZEL SAYI
msn kullanır gibi dili kullanmayın, aklınızla kalbinizi birleştirin ve köprü kurun. Nefsinizi, nefsin zindanını ‘hack’leyin!” şeklinde konuştu. Programda ayrıca Tuğra gençlik kuruluşu başkanı Kürşad Kurtbaş Fetih marşını okuyarak gençleri heyecanlandırdı. Yine Den Bosch’dan programa katılarak renk katan iki genç, kısa bir halk müziği konseri verdiler. Ardından Ozan Çelebi ve Ozan Mehmet atışmalarda bulunarak gençlere bir nostalji sundular. Gençlik şöleni, misafirlere yapılan ikramla sona erdi.
HDV BÜLTEN 2010 | 121
2010 ÖZEL SAYI
Din Görevlilerine Konferans Din Hizmetleri Müşavirliği, Hollanda Diyanet Vakfı, Rotterdam ve Deventer Din Hizmetleri Ataşelikleri organizesiyle, HDV şube camilerinde görev yapan resmi, fahri veya geçici statüdeki bütün din görevlierine hizmet içi seminer düzenlendi.
3
Şubat 2010 tarihinde Rotterdam HDV Eğitim merkezinde düzenlenen seminere, Lahey Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülen Şenay, Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Fevzi Hamurcu, Deventer Din Hizmetleri Ataşesi, Dr. Mustafa Kahraman ve Hollanda’da görev yapan din görevlileri katıldılar. Konferansa konuşmacı olarak Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Doç. Dr. Abdülhamit Birışık katıldı.
122 | HDV BÜLTEN 2010
Aynı zamanda Türkiye Diyanet Vakfı İslami Araştırmalar bünyesinde de araştırmacı olarak görev yapmış olan ve Urduca bilen Birışık, “Kur’an-ı Anlamak” başlığını taşıyan konuşmasında, din görevlilerimize özellikle vaaz
ve sohbetlerinde referans gösterdikleri ayetlerin doğru anlaşılması ve aktarılması konusunda faydalı bilgiler verdi. Yaklaşık bir saat süren konferans soru cevap bölümünden sonra sona erdi.
2010 ÖZEL SAYI
HDV’den 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Münesabetiyle Konferans 8 Mart dünya kadınlar günü münasebetiyle Hollanda Diyanet Vakfı tarafından düzenlenen konferanslar serisine bu yıl da devam edildi.
B
u yıl düzenlenen konferanslar, HDV bölge kadın kollarının gayretleriyle gerçekleşti. Bu vesileyle Rotterdam ve Eindhoven şehirlerinde düzenlenen konferansları, Rotterdam Kocatepe Camii Kadın Kolları ve Eindhoven ve civarındaki HDV şube kadın kolları organize ettiler. Hollanda Diyanet Vakfı ve HDV bölge şube kadın kolları tarafından 8 Mart dünya kadınlar günü münasebetiyle Hollanda’nın iki ayrı bölgesinde düzenlenen konferanslar 6 ve 7 Mart 2010 tarihlerinde yapıldı. Konferanslara konuşmacı olarak Türkiye’den tanınmış Psikolog, Prof. Dr. Kemal Sayar katıldı. 6 Mart 2010 Cumartesi günü Rotterdam’da Erasmus Üniversitesi konferans salonunda yapılan ilk konferansa yaklaşık 600 kişi katıldı. Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay’ın açılış konuşmasını yaptığı konferansa Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Fevzi Hamurcu ve Rotterdam bölgesinde görev ya-
pan din görevlileri ve kadın kolları ile çok sayıda bayan dinleyici iştirak etti. Konferans da ayrıca ney eşliğinde ebru gösterisi de yapıldı. Prof. Dr. Kemal Sayar ayrıca Pazar günü de Eindhoven ve bölgesindeki HDV camileri Kadın Kolları tarafından organize edilen ikinci bir konferansa daha konuşmacı olarak katıldı. Dünya kdaınlar günü dolayısıyla Hollanda Diyanet Vakfı ve bölge kadın kolları işbirliği ile organize edilen her
her iki konferans “Modern Dünya ve insanın mutluluğu” konusunu taşıyordu. Psikolog Prof. Dr. Kemal Sayar, Modern dünyada insanın mutluluğunun esaslarına değinerek ailenin temelini oluşturan kadın ve onun eğitiminin önemini vurguladı.
HDV BÜLTEN 2010 | 123
2010 ÖZEL SAYI
HDV Bergen op Zoom Ulu Camii’nde Gençlik Konferansı HDV Bergen op Zoom Ulu camii gençlik kolları, okullara verilen bir haftalık ara münasebeti ile Bergen op Zoom’daki gençlere yönelik bir gençlik şöleni düzenledi. Programa konuşmacı olarak Din Hizmetleri Müşaviri Doç. Dr. Bülent Şenay ve çok sayıda davetli katıldı.
P
rogram, Kuran’ı Kerim okunmasıyla açıldı. Daha sonra İstiklal Marşı okundu. Din görevlisi Mehmet Aydın, açılış konuşması yaptı. Din görevlisi konuşmasında, programa katılan ve programı düzenleyen gençlere teşekkür ederek gençlerin buradaki Türk toplumunun geleceginde büyük bir öneme sahip olduğunu ve bu bilinçle haraket etmelerinin gerektiğini vurguladı. Daha sonra kürsüye gelen Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay, “HEM MÜSLÜMAN, HEM MUTLU, HEM DE GENÇ” konulu bir konferans verdi. Din Hizmetleri Müşaviri konuşmasında şunları söyledi; “Bu şölen Hollanda’da 5. Gençlik şöleni. Hollanda’daki ilk kuşak, sizleri düşünerek bu camileri ve kültür merkezlerini inşaa ettiler. O halde ge-
leceğe doğru Hollanda’da müslüman olmak neyi ifade ediyor? 21. yüzyılda müslüman olmanın manası nedir? Müslüman bir anne ve babadan doğduğumuz için mi müslümanız? Bütün meselemiz entegrasyon ve asimilasyon mu? Müslüman genç kızlar ve erkekler olarak Hollanda toplumuna neler verebiliriz? Bizi biz yapan değerlerimizin farkında mıyız? gibi soruları kendimize sormalıyız.” “Modern olmak teknolojik aletleri kullanmakla mı ilgilidir, yoksa değerlerle mi? Modern dünyanın en büyük sorunu cep telefonudur, bu “ötelerle” irtibatı kopartıyor. Modern çağ daha az sorumluluk yüklüyor. Bugünün gençleri yalnız kalamayacak kadar korkaktır. Cep telefonunu, MSN’i kapatarak kendinizle baş başa kalmıyorsunuz, onun için düşünen insan olmaktan, sessiz ve yalnız kalmaktan korkuyorsunuz; sessiz kalarak gerçeklerle yüzleşebilir, zamanın kıymetini anlayabilirsiniz.”
Şenay, konuşmasının devamında gençlere mutluluğun reçetesinin sırlarını şu şekilde verdi. “Mutlu olmanın önündeki en büyük engel aceleciliktir. Modern hayat acelecidir, sakin olun, zamanın sizi kontrol etmesine müsade etmeyin, siz zamanı kontrol edin. Bu acelecilik içinde beş vakit namaz bir müslümana zamanı kontrol etmek için ne kadar önemlidir. Modernizm geleneksizliğe ve köksüzlüğe dayanır. Biz ne kadar Hollanda’da doğup yaşasak da, bin yıllık geçmişi olan bir geleneğin çocuklarıyız. Modern hayat sürekli insana tüketimi dayatmaktadır, bunun karşısında değerlerimiz bize kanaatkar olmayı öğretir. Modern hayatta sürekli ‘sen haklısın’, modern hayatta ‘yalnız sen varsın’, halbuki bizi biz yapan değerler bizlere paylaşmamız gerektiğini söyler. Modernite, insanı ‘dünya düşkünü’ yapar, oysa Kur’anı Kerim dengeli olmamızı, ne sadece manastıra ne de sadece markete kapanmanın doğru olmadığını ifade eder. Modernite, ‘din sizi kadere mahkum ediyor’ diyor. Oysa din, ‘kaderinize şahit olun’ diyor. Kendinize değer verin ama kendinizi beğenmeyin. Başkası size doğrular şudur demeden siz kendi doğrulanızı bulun. Hoşunuza giden şeyin peşine hemen düşmeyin. Bırakın demlensin. Israrcı olmayın, vakur olun. Özür dilemeyi bilin ama özrü istismar etmeyin. Güvenilir insan olun. Bilgiye internetten ulaşmayın bilgiyi kitaplarda arayın. Kitapsız olmayın. Tarihinizle aşırı övünmeyin ama tarihsiz olma-
124 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI
yın. Bu değerlerin önce siz farkına varın sonra bunu Hollanda’lılarla paylaşın. Mesela “bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır” sözünü arkadaşlarınıza anlatın. Mutluluğun sırrı hiçbir şeyde yarım kalmamaktır.” Din Hizmetleri Müşaviri, konuşmasının sonunda Yoga ile namazı karşılaştırdı ve Yoganın bir spor olmadığını, Yoganın dini bir rituel olduğunu belirtti. “Yoga yaptığın zaman modern, namaz kıldığın zaman geri kafalı” olma düşüncesinin ne kadar yanlış olduğunu ifade ederek namazın ve namazdaki yaptığımız hareketlerin anlamları üzerinde durdu. Şenay konuşmasını basiret, feraset ve kişilik ilişkilerini anlatarak tamamladı. Programa ayrıca grup “Ala Turka” da türküleriyle katkıda bulundu. Bergen op Zoom HDV Ulu Camii gençlik kız kolları, Hollandada yaşayan bir Türk ailenin günlük yaşantısından kesitler sunan bir tiyatro sahneledi. Tiyatroda bir genç kızın evde ve okulda yaşadığı sorunlar ironik bir dille ifade edildi. Son olarak Bergen op Zoom HDV Ulu Camii ilahi korusu da, ilahileriyle programa renk kattılar. HDV BÜLTEN 2010 | 125
2010 ÖZEL SAYI
Sliedrecht’de Gençlik Konferansı Hollanda Diyanet Vakfı organizatörlüğünde HDV Sliedrecht Ulu Camii, Alblasserdam Yunus Emre Camii ve Gorinchem Süleyman Çelebi Camii Gençlik Kollarının ortaklaşa düzenlediği, HDV Gençlik Konferanslarının altıncısı Sliedrecht’de gerçekleştirildi.
S
aadet Kara ve Faruk Kırlak’ın sunumunu yaptığı program, İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Alblasserdam Din Görevlisi Mustafa Er”in Kur’ân-ı Kerim tilavetinin ardından Sliedrecht Ulu Camii Dernek Başkanı Asım Gürsoy, yaptığı kısa ve özlü konuşmasında “Gençlerimize iyi bir gelecek hazırlamak zorunda olduğumuzu çok iyi biliyoruz. Bu konuda bizlere düşen görevler olduğu kadar gençlerimize de görevler düşmektedir. Gençlerimiz, üzerinde yaşadığı ülkenin kanun ve kurallarına uyum sağlarken, vatandaşı olmaktan gurur duyduğumuz, asıl ülkemizi ve mensubu olmaktan şeref duyduğumuz dinimizi, unutmamalıdırlar yani entegre olalım derken asimile olmamalıdırlar.” dedi. HDV Gençlik Koordinatörü Uğur Kaya, konuşmasında “HDV olarak gençlere yönelik yaptığımız programların altıncısını Sliedrecht’de gerçekleştirmiş bulunuyoruz. İnşallah programlarımız devam edecektir.” dedi. Sliedrecht Gençlik kollarından “Rasim Kara, Pamuk Kara, Özlem Torun, Özkar Takaç, Oğuz Kırlak ve Haşim
126 | HDV BÜLTEN 2010
Korkmaz’ın rol aldığı “Er ya da Geç” isimli kısa metrajlı film gösterisinin ardından Sliedrecht Ulu camii derslerine devam eden öğrencilerden Gizem Aydoğdu, Necip Fazıl Kısakürek’in “Sakarya Türküsü” isimli şiirini okudu. T.C. Lahey Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay, “HEM MÜSLÜMAN, HEM MUTLU HEM DE GENÇ” konulu bir konferans verdi. Gençlere yönelik olarak altıncısı düzenlenen programa teşekkür ederek başlayan Din Hizmetleri Müsaviri, konuşmasına Gandhi’nin şu sözüyle devam etti: “Söylediklerinize dikkat edin, düşünceleriniz olur; düşüncelerinize dikkat edin, davranışlarınız olur; davranışlarınıza dikkat edin, alışkanlıklarınız olur; alışkanlıklarınıza dikkat edin, değerleriniz olur; değerlerinize dikkat edin, karakterleriniz olur; karakterlerinize dikkat edin, kaderiniz olur.” sözü konuşmamızın özeti mahiyetindedir diyerek gençlere şu tavsiyelerde bulundu. “İnsan yetiştirmek dünyanın en zor işidir. Modern hayat, kent hayatı bir takım sıkıntıları beraberinde getirmektedir. Modern hayatın en önemli özelliği, köklerle irtibatı koparmaktır. Zaman kavramı bizim çok ö n e m l i d i r. Zamanın kıymetini bilmeliyiz ve onu çok iyi değer-
lendirmeliyiz. Bugün modern dünyada “cep telefonu”, “ötelerle” olan irtibatımızı kopartıyor. Cep telefonunu, MSN’yi kapatarak kendinizle başbaşa kalmalısınız. Sessiz kalarak gerçeklerle yüzleşebilir, zamanın kıymetini anlayabilirsiniz.” dedi. Doç. Dr Bülent Şenay, konuşmasının devamında gençlere mutluluk reçetesinin sırlarını şöyle anlattı. “Mutlu olmanın önündeki en büyük engel, aceleciliktir. Sakin olun, vakar sahibi olun, zamanın sizi kontrol etmesine müsaade etmeyin, siz zamanı kontrol edin. Bu anlamda beş vakit namaz bir müslüman için çok önemlidir. Kanaatkar olmalısınız. Modernite, insanı “dünya düşkünü” yapar, oysa Kur’an-ı Kerim, dengeli olmamızı ister. Bencillikten uzak olmalıyız, paylaşmayı bilmelisiniz. Kendinize değer verin ama kendinizi beğenmeyin. Sabırlı olun. Anne-babanıza itaat edin. Güvenilir insan olun. Hz. Muhammed (s.a.v) “Muhammedü’l- emin” idi. Kitap bizim için çok önemlidir. Bilgiyi kitaplarda arayın. Basiret, feraset ve kişilik sahibi olun. Wikipedia rehberiniz olmasın. Mutluluğun sırrı hiçbir şeyde yarım kalmamaktır, işini tam yapmaktır.”
Program, ozanların söylediği türküler ve Alblasserdam gençlerinin halk oyunları gösterileri ile sona erdi.
2010 ÖZEL SAYI
Din Hizmetleri Müşaviri’nden Üniversite Gençliğine Konferans
D
in Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay Hollanda’daki üniversite ve yüksek okullarda okuyan yüksek öğretim gençliğine yönelik konferanslarına
devam ediyor. Doç. Dr. Bülent Şenay “Rıhleden Rahleye Yansımalar” adını taşıyan konferans serisinin ilkini Amsterdam VU üniversitesinde yapmış, yüksek öğretim gençlik derneklerinden gelen talep üzerine, Eindhoven
üniversitesinde ikinci konferansını verdi. Üniversite ve yüksek okul öğrencilerinin katıldığı ikinci konferansın başlığı, “Avrupa’da Din ve İslam Algısı” şeklinde oldu.
HDV Sliedrecht Ulu Camii’nde Gençlere Konferans HDV Sliedrecht Ulu Camii’nde 25.04.2010 tarihinde gençlere yönelik bir konferans düzenlendi. Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi Dr. M. Fevzi Hamurcu tarafından verilen konferansı çok sayıda gencin yanı sıra cami yönetimi kurulu da izledi.
H
ollanda’da yaşayan Türk gençlerinin karşılaştıkları sorunlara dikkat çeken Fevzi Hamurcu, farklı kültür atmosferinde yaşamaktan kaynaklanan sorunların, kimliğine sahip çıkmakla daha kolay çözüleceğini ifade etti ve özetle şunları söyledi: “Dil ve kültür birbirinden bağımsız değildir. Anadilimiz, bizi biz yapan değerlerden birisidir ve kültürümüzün ayrılmaz bir parçasıdır. Bu sebeple Hollanda’daki gençlerimizden, Türkçeyi çok güzel konuşacak ve kullanacak düzeye gelmelerini istiyor ve bekliyoruz. Özdeğerlerini benimseyemeyen ve bunları iftiharla sunamayan gençlerimizin Türk toplumuna da Hollanda toplumuna da fazla bir katkısı olamayacaktır.” “Farklılıklarımız, toplumların uyum içinde yaşamasına engel teşkil eden hususlar değildirler. Hayat paylaşılın-
ca daha güzeldir. Bilgiyi paylaşmak da çok önemlidir. Hayat bir öğrenme sürecidir. Kuşaklar arası çatışma, birbirlerini daha iyi tanıdıklarında ve anladıklarında daha kolay önlenebilir.” “Gençlerimizin, Hollandaca’yı da bir Hollandalı kadar güzel konuşmalarını ve eğitimlerini en üst noktaya
kadar tamamlamalarını istiyoruz” diyerek sözlerini tamamlayan Hamurcu, bir başka programda buluşmak dileğiyle konferansı bitirdi. Sliedrecht HDV Ulu Camii yönetim kurulu başkanı Asım Gürsoy ve din görevlisi Harun Durak’ın teşekkür konuşması ile program sona erdi. HDV BÜLTEN 2010 | 127
2010 ÖZEL SAYI
HDV Venlo Tevhit Camii’nde Gençlik Konferansı
H
DV Venlo Tevhit Camii İsra gençlik kollarının davetlisi olarak Venlo’ya giden Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay Venlo Tevhit Camii’nde genliğe yönelik bir de konferans verdi.
Konferans programı, Kuran’ı Kerim okunmasıyla açıldı. Din görevlisi tarafından açılış konuşması yapıldı. Din görevlisinden sonra kürsüye gelen Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay, “HEM MÜSLÜMAN, HEM MUTLU, HEM DE GENÇ” konulu bir konferans verdi. 128 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI
Din Hizmetleri Ataşesi’nden HDV Bergen Op Zoom Ulu Camii Gençliğine Sohbet
R
otterdam Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Fevzi Hamurcu, Bergen Op Zoom HDV Ulu Camii gençlik kolları tarafından düzenlenen bir sohbet toplantısına katıldı. Bir pazar günü yatsı namazından sonra yapılan sohbet
programına HDV Ulu Camii Gençleri büyük ilgi gösterdi. Din Hizmetleri Ataşesi sohbette, gençlerin kendi değerlerine sahip cıkmaları, kimliklerini unutmamaları, kendilerini en güzel şekilde yetiştirmeleri konularına değindi. Gençlerin karşılarına
çıkan engellere takılmaksızın eğitimlerini sonuna kadar devam etirmelerinin hem kendi toplumları hem de içinde yaşadıkları Holllanda toplumu için son derece önemli olduğunu söyledi. Programın sonunda toplu bir hatıra fotoğrafı cekildi.
Din Hizmetleri Ataşesi’nden Gençlere Sohbet
3
Mart 2010 Cumartesi günü yatsı namazı sonrası, her hafta rutin olarak yapılan gençlerle sohbet programına misafir konuşmacı olarak Deventer Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman katıldı. Harderwijk HDV Mehmet Akif Ersoy Camii Çay salonunda yapılan sohbet programında Peygamberimizin o günkü insanlara ılımlı yakalaşımını anlatarak başladığı konuşmasında Din Hizmetleri Ataşesi, müslüman gençlerin buradaki tutum ve davranışlarına, eğitim noktasındaki gayretlerine, cami ve cemaatin toplumun mayasındaki önemli rolüne, anne babaların evlatlarını iyi yetiştirmesi konularına dikkat çekti. Program Ede HDV Ulu Camii Din Görevlisi Yakup Okutan’ın Kur’an tilaveti ve ardından misafirlere yapılan ikram ile program sona erdi.
HDV BÜLTEN 2010 | 129
Toplant覺 ve Seminerler
2010 ÖZEL SAYI
HDV Şube Yöneticileri Semineri Rotterdam’da Yapıldı Hollanda Diyanet Vakfına bağlı Camilerde yöneticilik yapan şube yöneticilerinin katıldığı yatılı seminer 8-9 Mayıs 2010 tarihlerinde HDV Rotterdam Eğitim Merkezinde yapıldı.
S
eminere Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Brüksel Din Hizmetleri Müşaviri Prof. Dr. Halife Keskin Lahey Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay, Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Fevzi Hamurcu, Deventer Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman, Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyonu Başkanı Arif Yakışır, Federasyon ve HDV Yönetim Kurulu üyeleri ile HDV Şube Yöneticileri katıldılar. 8 Mayıs 2010 tarihinde HDV Eğitim merkezinde yapılan seminere İstiklal Marşı ve ardından Kur’an tilavetiyle başlandı. Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay açılış konuşmasını yaptı. Şenay Konuşmasında özetle “İnsanların, dinini yaşamasının, dilini konuşmasının entegrasyona aykırı olmadığını vurgulayarak, kendi dinine ve diline sahip çıkan insanın daha 132 | HDV BÜLTEN 2010
çok özgüven sahibi olacağını, bunun da, topluma katılımı artıracağını, gettolaşmayı önleyeceğini ve toplumsal barışı, huzuru tesis edeceğini ifade etti. Anadilinin yasaklanması, imam eğitiminin tartışılması, aile birleşimine getirilen engeller, yaşlanan bir toplumun huzur evleri ihtiyacı, üniversite öğrencilerinin sorunları, bölünmüş aileler ve aileden koparılan çocuklar gibi pek çok meselenin yaşandığı bir coğrafyada bu camianın, bu sorunların üstesinden gelmek , din hizmetlerini en kapsamlı şekilde sürdürebilmek için, canla-başla çalıştığına dikkat çeken Bülent Şenay, verdikleri hizmetlerin artarak devam edeceğinin ve çalışmalarının, sorunların çözümünü kolaylaştıracağını, Hollanda toplumuna çok büyük katkılar sağlayacağının altını çizdi. Din Hizmetleri Müşaviri konuşmasının sonunda seminere katılmak üzere Türkiye’den teşrif eden Diyanet İş-
leri Başkan Yardımcısı, Prof. Dr. Mehmet Görmez’i konuşmalarını yapmak üzere kürsüye davet etti.
Türkiye’den özel davetli olarak bu programa katılan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Görmez, “Diyanet’in Yurtdışı Hizmet Anlayışı” konulu bir konferans verdi. Prof. Dr. Mehmet Görmez bir buçuk saate yakın konuşmasında şunları söyledi: “Sözlerime daima bir duayı
2010 ÖZEL SAYI serlevha yapmayı adeta prensip haline getirdim. Konuşmama o dua ile başlamak istiyorum. O dua da şudur: Yurtdışında millet varlığımızı muhafaza etmek için, Anadolu’nun bağrından kopup dünyanın muhtelif yerlerine göçen kardeşlerimizi, hem kendi inancına, kültürüne, tarihine, kimliğine bağlı olarak yaşamasında, hem de içinde yaşadıkları toplum ile birlikte huzur ve barış içerisinde yaşamalarını sağlamak için yıllar önce bu topraklara gelerek camiler inşa eden, bu müesseseleri kuran bütün büyüklerimize, ahirete irtihal edenlere Cenab-ı Allah’tan rahmetler diliyorum. Yüce Rabbimiz, onların makamlarını cennet eylesin, onları Peygamberine komşu eylesin. Hayatta olanlara da, sıhhat ve afiyet içerisinde daha nice hizmetler yapmalarını nasip etsin. Hem şahsım hem teşkilatım hem de milletimiz adına sizlere bir teşekkür borcumuz var. Nedir o? Hollanda, Kutlu Doğum münasebetiyle 4 Nisan Pazar günü Arena stadyumunda bir gurur tablosu yaşattınız. Pek çok açıdan büyük bir gurur tablosuydu. O anı sizlerle yaşayamadığım için kendimi şanssız addediyorum. 2005 yılında Avrupa’da başlattığımız kutlamalar, daha önce birbirinden ayrılan bütün millet varlığımızı bir araya getiriyor. 14 asır önce sevgili Peygamberimiz geldiğinde, nasıl ayrılan, parçalanmış yürekleri birbirine kenetlediyse, onun ruhaniyeti, onun maneviyatı 14 asır sonra her yıl adeta aramıza gelerek, Avrupa’nın muhtelif yerlerinde bir rahmet eli misali üzerimizde dolaşarak, bizleri yeniden birleştiriyor, yeniden buluşturuyor. Bizleri birleştiren, buluşturan Allah’a hamd O’nun Habibine salat ve selam ediyorum. Bize tüzük ne gerek… Bülent Şenay hocamız “Bizler tüzük hazırlamasak da, Peygamberimizin hadislerini duvarlara assak, bize yeter de artar bile” diye güzel bir söz söyledi. Bu görevleri üstlenen her arkadaşımız, kim olursa, hangi makamda olursa olsun her mü’min, Peygamberimizin hadislerini değil sadece bir tek hadi-
sini levha yapıp karşısına assa, başka tüzüklere gerek kalmaz. Peygamber efendimizin gerçekleştirdiği fetihler sonrasında her tarafa vali ve yöneticiler gönderiyordu. Hiç ummadığı insanlar dahi vali ve yönetici olmak için sıradaydılar. İşte, tam o sırada Resulü Ekrem Efendimiz orada muhteşem bir ifade buyururlar: “Hepiniz baş ve başkan olmak istiyorsunuz, olun ama, şu iki şeyi asla unutmayın; bunlar, dünyada ‘emanettir’, ahirette de ‘nedamettir’. Eğer bu iki hissi göze alıyorsanız, o zaman toplumların, toplulukların, cemaatlerin yöneticiliklerini alın üstünüze...” Onun için biz, camia olarak bu iki kavramı daima gözümüzün önünde tutmak zorundayız. Biz bir sorumluluk üstlendik, bu, Allah’ın bize verdiği bir emanettir, milletimizin emanetidir. Tek tek her mü’min kardeşimizin emanetidir. Tarihimizin, kültürümüzün emanetidir. Eğer bu emanete en küçük bir ihanetimiz olursa, o vakit devreye nedamet, yani pişmanlık girmelidir. Ahiret gününde, kıyamet gününde Allah bu ihanetin hesabını bizlere sorar. Rabbim, bunun hesabını düzgün verenlerden eylesin!..
Ufuk turuyla ibretlik hatıralar… Diyanet İşleri Başkanlığı, Misak-ı Milli sınırları içerisinde hizmet vermekle yükümlü olan bir kurum. Kurumumuz, 3 Mart 1924 yılında kurulmuştur. 1924 yılından 1965 yılına kadar, hiçbir Diyanet İşleri Başkanı; bırakın yurtdışında bir hizmet yürütmeyi, resmi bir hüviyet ile herhangi bir yurtdışı seyahati bile gerçekleştirememiştir. 1965 yılında, zamanın Diyanet İşleri Başkanı merhum İbrahim Bedrettin Elmalı’nın, Tunus’a yaptığı ziyaret sonrası kıyametler kopartılmıştı. Bakanlar kurulu acil toplanmış, uçak 3 saat bekletilmiş ve medya günlerce konuyla alakalı yayın yapmıştır. Şimdi bir o günlerinin başkanlığını bir düşünün, bir de geçenlerde başkanlığımızın Arena’da gerçekleştirdiği ve 40 bin kişinin katıldığı programı düşünün. Daha da ilerisi; kaçak olarak hacca giden Diyanet İşleri Başkanımız bile olmuştur. Milletimiz zor günlerden geçmiştir. Allah’a hamd olsun, Sünnetullah icra ediyor. Bütün nehirler kendi mecrasında akacaktır; bu, Allah’ın yeryüzüne koyduğu Sünnetullahtır, kanundur. Tunus’a giden başkan, saraya kadar olan yol güzergahında biriken halk tarafından büyük bir coşkuyla karşılanmıştır. Türkiye’deki gazeteler, ertesi gün manşetten olayı “Şeyhülislam gibi karşılandı” şeklinde kamuoyuna duyurarak, adeta kelle istiyordu. Libya’ya geçmesi gereken başkan, Türkiye’den ulaşan bir nota ile oradan derdest edilerek Türkiye’ye gönderilir. Zamanın Devlet Bakanı Rafet Sezgin, Diyanet HDV BÜLTEN 2010 | 133
2010 ÖZEL SAYI
İşleri Başkanı’na “Derhal istifa et” talimatı verir. Başkan, “Ben istifa etmiyorum, siz görevden alıyorsanız alın!” der. İki ay boyunca mücadele edilir, ardından Bakanlar Kurulu kararıyla, Başkanın görevine son verilir. Sahipsiz bırakılan millet Aynı yıllarda, Allah’ın bir tecellisi olarak, sizin Avrupa’ya göçünüz başlıyor. Kısa bir süre için geldiniz, bir traktör parası biriktirince dönecektiniz. Sizleri buraya gönderirken, biz devlet olarak, millet olarak şunları düşünmemişiz: “Bunların bir de manevi hayatı var. Bunlar sadece etten kemikten ibaret varlıklar değil. Bunların kıblesi, namazı, cuması, bayramı, orucu, ramazanı, cenazesi ne olacak?” diye düşünmemişiz. Bu hayati meseleleri Diyanetde düşünmemiş, devletde düşünmemiş; kimse düşünmemiş. Birinci kuşak buraya geldiğinde bu gerçeklerle, bu can yakan sorunlarla karşı karşıya kalınca, “bu sorunu ancak biz çözeriz” dediler ve işe koyuldular. Çocuklarına gönderecekleri paraları kestiler, namaz kılabilecekleri mekanlar kiralamaya, almaya başladılar. Kiliseler kiralanır, bayram ve Cuma namazları kılınırdı. Bu kadar yol alındıktan sonra da, gelip diyanetin kapısını çalmışlar ve “Ey Diyanet! Gel, bize dinimizi anlat, namazımızı kıldır, bize lazımsın ve bize hizmet etmelisin!” demişler. Bizim kapımızı onlar zorlamış, biz gelip hizmete talip olmamışız. Bunu, başkanlığın 134 | HDV BÜLTEN 2010
içinde bir idareci olarak itiraf ediyorum. Hizmetleriniz asimilasyonu önlemiş ve Model olmuştur. Bu yol böyle açılmış. Açılmış da ne olmuş? 1970’li yıllardan itibaren 26 bin din görevlisi/imam Anadolu’dan Avrupa’ya bu amaçla gelip gitmiş. 2000’e yakın arkadaşımız sürekli görev yapmaktalar. Sizlerin başkanlıkla, ele ele, gönül gönüle, omuz omuza vererek kurduğunuz bu iş gereği, gerçekleştirilen iki büyük hadise vardır: Bunlardan bir tanesi, Avrupa’da yaşayan millet varlığımızın asimilasyondan korunmuş ve muhafaza edilmiş olmasıdır. En azından yüzde 60 oranında millet varlığımızın muhafaza edilmesinde, asimilasyona uğramamasında, kendi tarihine, kendi kültürüne, kendi inancına bağlılığında, sizin büyük katkılarınız olmuştur. Başkanlıkla sizin kurduğunuz bu işbirliği büyük hizmetlerin altına imza atmıştır. Peygamber Efendimiz, “İnsanlara teşekkür etmeyi bilmeyen, Allah’a da şükretmeyi bilmez” buyuruyor. Bu münasebetle biz, millet olarak hepinize müteşekkiriz. Çünkü bu çalışmalarınız Avrupa’da vuku bulacak büyük bir asimilasyonu önlemiştir. Ama siz, ikinci bir şey daha yaptınız: O nedir? O da, sizin Avrupa’da bir ‘model’ olduğunuz gerçeğidir. Başka kültürler içerisinde , barış ve huzur içerisinde yaşamanın usulünü başka topluluklara da öğrettiniz. Bize gelen Avrupalı
yöneticilere ben iftiharla şunları söylüyorum: “Avrupa’da üç model oluştu. Fransa’da Mağrip-Cezayir modeli. İngiltere’de Hint-Pakistan modeli. Hollanda ve Almanya’da da Türk modeli. Bana bu üçünü de bir mukayese edebilir misiniz?” diye sorduğumda, cevap almakta zorlanıyorum. O kardeşlerimi hafife almak için bunları söylemiyorum. Ama böyle bir imkana sahip olmayan milletlerin varlığından bahsediyorum. Kendi öz vatanlarında kurulan bir Başkanlıkla ilişkiye girerek bu dernekleri oluşturup, din hizmetlerini birlikte yürütme geleneği, sizin başlattığınız bir gelenektir. Bu gelenek, Avrupa’da bir modeldir. Bazı yöneticiler bu modelin kıymetini bilmiyor olabilirler. Ama siz onlara iftiharla hep şunu söylemelisiniz: ‘Biz bu topraklarda, hem kendi dinimize, kültürümüze, kimliğimize bağlı kalmayı, hem de sizinle birlikte barış ve huzur içerisinde yaşamayı öğretmiş ve başka camialara da model olmuş bir topluluğuz.’ Başarının sınırı neresidir? Bizler, vaktinden 20 yıl sonra başladık bu çalışmalara. O yüzden henüz olmamız gereken yerde değiliz. Yüzde 60 oranındaki başarı grafiğini yüzde yüzlere çıkardığımız gün, bu işi başardık demektir. İki şeyi garanti altına aldığınızda başarılı olmuş sayılırsınız. Nedir onlar? Anadolu’dan Avrupa’ya göçmüş hiçbir insanımız, kendi kim-
2010 ÖZEL SAYI liğine uzaklaşmadan, içinde yaşadığı toplumla barış içerisinde yaşadığı gün, biz hedefimize ulaşmışız demektir. Bir tek insan bile dışarıda kalmış ise, başarılı olduğumuzu söylememiz mümkün değil. Sizin, Diyanet İşleri Başkanlığı ile başlattığınız bu çalışmalar, 80’li yıllarda kurumsallaştı. 150’ye yakın Camii yöneticileriyle yaptığımız bu toplantı, kurumsallaşmamızın bir göstergesidir. Bu kurumsallaşma ve bu çalışmalarınız başkanlığımıza başka bir tecrübe öğretti. Rusya ve Yugoslavya’nın dağılmasıyla birlikte ortaya Türk Cumhuriyetleri çıktı. Burada yaşayan insanlar da tıpkı sizin 40 yıl önce yapmış olduğunuz gibi gelip başkanlığımızın kapısını çaldılar ve dediler ki, “Ey Diyanet! Biz aslında sizin atalarınızdık. Buhara, Semerkant, Taşkent, Özgen, Maverün Nehir , Fergane Vadisi, aslında İslam medeniyetinin merkeziydi. Biz çok büyük bir tarihin, büyük bir medeniyetin çocuklarıyız. Biz sizlerle hem din kardeşiyiz hem de aynı ırkın mensuplarıyız. Ama biz büyük bir felaket yaşadık. Biz 100 sene, inancımızdan, tarihimizden, kültürümüzden tamamen uzak kaldık. Şimdi biz, yeniden inancımızı öğrenmek istiyoruz, tarihimizle ve medeniyetimizle yeniden buluşmak ve barışmak istiyoruz, gelin bize yardım edin!.” Daha önceki Avrupa tecrübesi olmasaydı, Diyanet İşleri Başkanlığı hiçbir şey yapamazdı. Hazırlıksız yakalanırdık, yine de öyle oldu, zira bu talep geldiğinde elimizde Rusça bilen bir tek imamımız yoktu. Ama müşavirlik,
ataşelik kurmayı, kurumlarla ilişkiye geçmeyi, din görevlisi göndermeyi çok iyi biliyorduk. Bunu da sizlerden öğrenmiştik. Bu, Allah’ın bir lütfu, bir keremiydi. Yürek sızlatan hadiseler Hizmet götürülen o mahrumiyet bölgelerinde öyle olaylar yaşandı ve yaşadık ki, anlatması günler sürer. Yanımda götürdüğüm Kur’an-ı Kerim’i görebilmek için, misafir olduğum evin önünde kuyruklar oluşmuştu. İman ettiği kitabını, dünya gözüyle görebilmek, öpebilmek ve koklayabilmek için insanlar sıra halinde saatlerce beklemekteydiler. Öyle yerler, öyle insanlar gördüm ki, cuma biliyorlar, bayram biliyorlar, özlemişler ama, namaz kılacak yerleri yok, kıldıracak imam yok, kıblesini tayin edecek insan yok. Bunca zaman geçmesine rağmen hala zaman zaman bu tür yerlerle karşılaşmaya devam ediyoruz. Millet olarak oralara camiiler, mescidler açtık. Oralarda hizmete açılan her camii ve mescitte, sizin buralardan gönderdiğiniz yardımlar bulunmakta. Kırım’da yapılan bir camiinin sizin gönderdiğiniz paralarla yapıldığını öğrendim. Yurtlarından sürgün edilen, ama sonradan millet olmayı öğrenen Kırım halkı için irili-ufaklı 63 camii yapılmış. O mescitler orada, dini hayatın neşvünema olmasını, ayağa kalkmasını sağlamış. Biz bunları sizlere anlatmakta geciktik. Moğolistan’ın yüzde 5’i Hıristiyandır, 80 kilisesi var. Yüzde 40’ı Müslümandır, bir tane bile
camisi yoktur. Konyalı kardeşlerimiz bizim aracılığımız ile orada ilk kez bir camii yaptırıyorlar. İnşaat sürerken biz eşleriyle birlikte iki din görevlisi atadık. Bu iki babayiğit kardeşlerimiz 24 saat çalışmaktalar. Komşularından birisi imama, “Ne olursun, bir ezan vakti Türkiye’ye telefon ediver de, o ezanı bir duyayım, bir dinleyeyim” diye istekte bulunuyor. Aynı hadiseyi ben Gürcistan’da yaşadım. Bu yüzyılın başlarında, Sarp Sınır Kapısı’ndan girdiğinizde sağ tarafınızda 112 tane Laz köyü var idi. Bunların hepsi Müslümandı ve hepsinde de ibadethaneler bulunmaktaydı. Şimdi ise bu köylerin tamamı Hıristiyanlaşmış ve hepsinde de kilise vardır. Batum Misak-ı Milli sınırları içerisindedir ancak, sınırlar çekilince kendi haline terk etmişiz, ilgilenmemişiz, 100 yıl içerisinde bir nesil değişmiş, değiştirilirmiş. Eğitim Bakanlığı, kreş ve anaokulu eğitimini kiliseye devretmiş. Çocuğunu anaokuluna göndermeyen ilkokula gönderemiyor; her Müslüman, çocuğunu ilkokula gönderebilmek için, önce kiliseye göndermek zorunda. Kiliseye giden çocuk ise, papaz tarafından önce vaftiz edilmekte. Hiçbir insan hakları örgütünün raporunda böyle bir haksızlığa yer verilmemekte. İstanbul’da bir kilisenin yanında bir yaprak kımıldasa, Avrupa Birliği temsilcileri bize bunun hesabını soruyorlar, ancak, yanı başımızda böyle insanlık suçları işleniyor, hiçbir insan hakları örgütü veya temsilcilerinden ses yoktur. Bir asrın zulmü Sarp Sınır Kapısı’nda iki yaşlı teyzeye rastladım. “Ne yapıyorsunuz burada” diye sorduğumda aldığım cevap beni iliklerime kadar titretti: “Oğlum, biz her Cuma buraya gelir ve sınırdaki camiden okunan ezan sesini dinler gideriz. Allah’a, bu sesi duyarak gitmek istiyoruz” dediler. Kırgızistan’daki ilahiyat fakültemiz bugüne kadar HDV BÜLTEN 2010 | 135
2010 ÖZEL SAYI 610 mezun verdi. Kazakistan’da üç yıl önce kurulan ilahiyat fakültemiz, bu yıl ilk mezunlarını verecek. Azerbaycan’daki fakültemiz 380 mezun verdi ve mezun olanların pek çoğu göreve bile başladılar. Tataristan’ın başkenti Kazan’da, Moskova’da, Ufa’da, Sint Petersburg’da, Karaçay Çerkezya’da, Kabardin Balkarya’da, imam yetiştiren küçük enstitülerimiz bulunmakta. Bütün eksiklileri tarafımızdan giderilmekte. Hizmet ağımızı üç bölgeye ayırıyoruz. Türkmenistan’ın başkentine yaptırdığımız, Ertuğrul Gazi Camii’si için 21 milyon dolar harcamışız. Aşkabat’ta, Hoca Ahmed Yesevi türbesi yanında çok büyük bir camii inşaatımız devam ediyor. Kırgızistan’da büyük bir camii projemiz devam ediyor. Bu bölgelerde güzel şeyler yapıldı, yapılmaya devam ediyor. Balkanlar çok farklı bir bölge. Asırlardır bizim bir parçamız olmuşlar. Arnavut’u, Makedon’u, Boşnak’ı, Rumen’i, Kosovalısıyla öyle iç içe yaşamışız ki, İstiklal şairimizi bile biz oradan almışız. Pek çok yazar mütefekkir ve alimimiz bu bölgeden olmuş. Dolayısıyla bu bölgede büyük bir medeniyet bırakmışız. Kurduğumuz bu büyük medeniyetin çocuklarıyla yüz yıl ayrı kalmışız. Bu bölgeler de bağımsızlıklarına kavuşunca, diğer bölgeler gibi başkanlığımızın kapısını çalarak “din hizmetlerinde bize yardımcı olun” demişler. Bu istek sonrasında biz o bölgelere de gitmeye başladık. Sofya’da Yüksek İslam Enstitüsü kurduk. Üç ayrı yerleşim biriminde imam hatip lisesi açtık. Buradan yetişen çocuklar, kendi inançlarını, kendi tarihlerini, kendi kültürlerini, kendi medeniyetlerini, başta kendi aileleri olmak üzere bölge halkına öğretmeye başlamışlardır. Halk arasında ‘Çingene’ dediğimiz Romenler ki, ben onlara “Ümmetin, ümmi bırakılmış saf çocukları” diyorum; onlar gururla ve iftiharla, “biz Müslümanız” diyorlar ama, uzak kalmışlar, el uzatmamışız, öğretmemişiz. Tarihte de hatalarımız olmuş. Ama bundan sonra bu gibi hatalara düşmemiz, aynı hataları devam ettirmemiz affedilmez olur. Bu insanların çocukları da kurduğumuz bu okullarda eğitim almaktalar. 136 | HDV BÜLTEN 2010
Verilen emanetin teslimi Mecidiye’de, Sultan Abdulmecid’in açtığı medresenin yerinde İmam Hatip Lisesi kurduk. Buradan mezun olan çocuklar o bölgelerde imamlık yapıyorlar. Doğu Makedonya’daki 72 Türk köyünün hepsinde camii ve mescit vardı ama, hiçbirinde imam yoktu. Şimdi ise her birinde görevli var. Arnavutluk’ta ilahiyat fakültesi kurma çalışmamız devam ediyor. Başkanımız bugünlerde o bölgenin müftüleriyle bir toplantı yapacak. Tarih şuuru yeniden dirildiği, yeniden canlandığı için verilen hizmetler yerini kolayca bulmakta ve ürünlerini, meyvelerini toplamaktayız. Karadağ –Rojaye kentine başkanımızla bir ziyarette bulunduk. Şehir bomboştu. Meğer halk, şehir meydanında bizi beklemek için toplanmışlar. Alana vardığımızda büyük bir coşkuyla ve kalabalıkla karşılaştık. 15 dakika kutlama nedeniyle konuşma yapamadık. Konuşma sonrasında bölge müftüsü başkanımıza iki hediye verdi. Biri, Kur’an-ı Kerim, diğeri Türk bayrağı idi. Hediyeler açıldığında ise müftü, “Siz buralardan ayrılırken bizlere iki şey emanet etmiştiniz. Biz bu ayrılık döneminde gururla, iftiharla bu iki emaneti muhafaza ettik, şimdi size takdim ediyoruz” dediler. Osmanlı’nın son hariciye nazırı Şemsi Paşa’dan 100 yıl sonra Sancak kentine, Dışişleri Bakanımızla birlikte bir ziyaret gerçekletirdik. Cuma günü herhangi cami’ye Cuma namazı kılmak için girdiğimizde, halkın tamamı ayağa kalkarak, tekbirler getirmeye başladılar. Gözyaşları içerisinde 15 dakika bu görüntüleri seyrettik. Sadece bu bölgeler değil; iki hafta önce başkanımızla birlikte Suriye’deydik. Su-
riye’nin meşhur Ümeyye Camii’nde, başkanımız kürsüye çıkıp Arapça bir konuşma yaptı. Bütün telefonlar kayıt yapıyor, bütün gözler yaş akıtıyordu. Ardından imam hutbeye şöyle başlıyordu: “Müjdeler olsun bize! Biz kaybettiğimiz kardeşliğimizi bulduk” 2005 yılıydı, Afrika’dan gelen din adamları başkanlığımızdan bir talepte bulundular ve “Siz bizi neden unuttunuz, neden biz sizin gündeminizde yoğuz? Bizi İstanbul’da bir gün bir araya getiremez misiniz?” dediler. Bu istek doğrultusunda biz başkanlık olarak, 2006 yılında Afrika’daki Müslüman ülkelerin Diyanet İşleri Başkanlarını bir araya getirdik. Pek çok Diyanet İşleri Başkanı açılış konuşmasında şu ifadeyi kullandı: “Gönderdiğiniz davet mektubunu çerçeveletip bir şeref belgesi olarak odamızın en üst köşesine astık” Bir çoğu da “Sultan Abdulhamid’den sonra aldığımız ikinci mektuptu, onun mektubunun yanına astık” ifadesini kullandılar. Bu toplantı meyvesini vermeye başladı. Kayseri’de, yurtdışından öğrenci alan büyük bir İmam Hatip Lisemiz var. Bu okulumuzda, Afrika’dan gelen 263 öğrencimiz eğitim görmekte. Gana’dan Yeni Gine’ye, Tanzanya’dan Nijerya’ya kadar pek çok ülkeden öğrencimiz var. Onlar inşallah, yıkılan bu kardeşlik köprülerini yeniden kuracaklar. Arkadan vuranlar Araplar mıydı? Belarus’ta bir teravih namazı kılıyoruz. Arkamda 4 saf erkek, 3 saf kadın var. Her iki rekat sonrası peygamberlerin özelliklerini anarak selam yolluyorlar. Son iki rekat sonrasında ise, “Lailehe İllallah, Muhammedün Rasulullah/ Lailehe İllallah Abdulhamid halifeti
2010 ÖZEL SAYI Rasulullah” dediler. Abdulhamid’in kim olduğunu bilmeyen bu insanlar, atalarından gördüğü şekliyle ibadetlerini sürdürmekteler. Bunun yanında, “Kardeş Müftülükler Projesi” başlattık. Her müftülüğümüz, dünyanın çeşitli yerlerindeki bir başka müftüyle kardeş oldular. Oraya gidiyor, onu çağırıyor, ihtiyaç tespiti yapılıyor, bu bilgiler cemaatle paylaşılıyor ve insanlarımız da bu yardım seferberliğine katılarak; oralara yeni camilerin, yeni hizmet mekanlarının kurulmasına, okulların açılmasına, öğrencilere burs verilmesine katkıda bulunuyorlar. Bişkek ve Çankırı müftülükleri “kardeş müftü” ilan edilmişlerdi. Bişkek müftüsü, Çankırı müftülüğünün davetlisi olarak İstanbul’u ve ecdadın o eşsiz eserleri olan camileri ziyaret ediyor. Sultan Ahmed, Süleymaniye, Eyyüb Sultan, Fatih, ve ardından Yeni Camii. Hepsini de büyük bir heyecan ve şaşkınlıkla izliyor. Bu gezinti sonrasında Yeni Camii’nin yanında kıbleye yöneliyor, dizleri üzerine çökerek: “Allah’ım, bana öyle bir güç ver de, şu Yeni Cami’i kucaklayıp Bişkek’in tam ortasına yerleştireyim. Türk kardeşlerim bana kızmazlar; çünkü ben, Sultan Ahmed’i, Süleymaniye’yi, Fatih’i, Eyyüb Sultan Cami’lerini istemiyorum, sadece Yeni Cami’yi istiyorum” diye bir niyazda, duada bulunuyor. Heyet bu gezi sonrasında Çankırı’ya müftülüğe geliyor. Çok geçmeden, İstanbul’da ticaretle uğraşan Çankırılı bir işadamı müftülüğe gelerek 1 milyon Dolarlık bir çek bırakıyor ve “Sayın müftüm, bu zarf içerisinde bir çek var, bununla Bişkek’te bir cami yaptırın” diyor. İşte, biz böyle bir milletiz, böyle bir milletin çocuklarıyız. Dünya ile bu şekilde bir ilişki kurarken, irtibatımız artarken, İslam ülkeleriyle olan münasebetimiz kesilmiş, azalmış. Onları ihmal etmişiz. Suriye ile irtibat yok, körfez ülkeleriyle ilişkimiz yok, Mısır’la münasebet yok; bütün İslam dünyasıyla ilişkiler zayıflamış. Şimdilerde Allah’a hamd olsun, o zayıflayan, bitmeye yüz tutan ilişkiler yeniden canlandı, kuvvetlenerek artmakta. Uluslar arası İlahiyat
Projemize gereken ilginin gösterilmesini arzu ediyorum. Zira bu proje, geleceğimize yapılan en kârlı yatırımdır. Türkiye’den din görevlimizi bu tarafa gönderirken ona, “Siz oraya vardığınızda dernek başkanınızın kıymetini iyi bilin. Çünkü onlar, sizin hizmet edeceğiniz kurumları, müesseseleri kurdular. Bizim yurtdışındaki millet varlığımızın muhafazası için gece gündüz uğraşıyorlar. Bu nedenle onların değerini iyi bilin” diye tembihliyorum. Dernek başkanlarıyla yapılan toplantılarda da, analarımızın, babalarımızın duaları olan imamlara sahip çıkılması gerektiğini söylüyorum. Bu hizmetler ancak, dernek başkanları dernek başkanlıklarını, hoca efendiler de hoca efendiliklerini bildikleri zaman taçlanır. Dernek başkanı, hoca efendinin bizatihi cemaati olduğunu idrak ederek, hoca efendi de, dernek başkanını o hizmete vesile olan, o hizmetin altyapısını oluşturan insan olarak görmelidir. İkisi birden bu anlayışla hareket ettiklerinde aşamayacakları engel kalmaz. El ele, gönül günüle, omuz omuza vererek birlikte yapılacak olan hizmetlerin meyveleri hem tatlı hem de bol olacaktır. Cena-
bı Hakk’tan, ifa ettiğimiz görevlerin mesuliyetinin müdrikinde olmayı, bu hizmetlerin dışında kalmış bütün kardeşlerimizi kucaklayan ve kuşatan hizmetler sunmayı bizlere nasip etmesini diliyorum.” Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in bu konuşmasından sonra seminer programın diğer bölümlerine geçildi. İki gün boyunca uzmanları tarafından farklı konuların ele alındığı programda, Cevdet Keskin (Vakıf Koordinatörü), Sabri Gündoğan (Muhasip), Orhan Yemenoğlu, Turgay Ergezen, Prof. Dr. Halife Keskin (Brüksel Din Hizmetleri Müşaviri), Muhsin Göktaş (CMO), Serdar Koker (TEMA), Arif Yakışır (TİKDF), Mustafa Özcan (Meclis Üyesi), Yücel Aydemir (Meclis Üyesi), Murat Can (Psikolog), kendi uzmanlık alanlarıyla alakalı birer sunum yaptılar. Programın son bölümünde HDV Şube yöneticileri tarafından dilek ve temenniler dile getirildi. HDV BÜLTEN 2010 | 137
2010 ÖZEL SAYI
Din Görevlileri IJmuiden’de Toplandı Kuzey Hollanda (Rotterdam 4. Bölge) din görevlileri bölge toplantısı Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi Dr. M. Fevzi Hamurcu’nun başkanlığında IJmuiden HDV Kuba Camii’nde yapıldı.
B
ölge Camilerinde görevli 19 din görevlisi, cami yönetim kurulu başkanı Osman Çar ve diğer yönetim kurulu üyeleri ile cami cemaati birlikte akşam yemeği yediler. Akşam namazını müteakip Caminin yapımında katkısı olanlar ile Ijmuiden’de yaşayan vatandaşlarımızın ahirete irtihal eden yakınları için mevlit okundu ve dua edildi. Din görevlileri adına Haarlem HDV Selimiye Camii din görevlisi Ahmet Demirer “Birlik, beraberlik ve kardeşliğin önemi” adlı bir konuşma yaptı.
Caminin yapımında ve bugüne kadar yaşatılmasında emeği geçenlere teşekkür ederek söze başlayan Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi Dr. M. Fevzi Hamurcu, vatandaşlarımızın Hollanda’ya ilk geldikleri dönem ile şu andaki dönemin karşılaştırmasını yaptı, İlk günden bu yana hem imkânların hem de sorunların değişti138 | HDV BÜLTEN 2010
ğine işaret etti. Yeni nesillerin, kendi kimliklerini ve öz değerlerini kaybetmeden Hollanda toplumuna uyum sağlamanın mümkün olduğunu vurgulayan Din Hizmetleri Ataşesi, kendi değerlerinden uzak yetişen ve kimlik bunalımı yaşayan bir Türk gencinin Türk toplumuna fayda sağlamayacağı gibi, Hollanda toplumuna da fayda sağlamayacağını ifade etti. Gençlerimizin kültürel değerlerimizi elde etmelerinde en büyük payın, Türkçenin iyi öğrenilmesinden geçtiğini belirtti ve bu konuda hiçbir fedakârlıktan kaçınılmamasını istedi.
Din Hizmetleri Ataşesi Fevzi Hamurcu daha sonra, Cami Yönetimi ile Gençlik kolu ve Kadın Kollları yöneticileriyle de ayrı ayrı görüştü. Bunun ardından saat 22.00’de başlayan din görevlileri toplantısının birinci bölümünde hizmet alanıyla ilgili konular ele alındı. İkinci bölümde ise daha önce belirlenen bazı fıkhî konular üzerinde müzakereler yapıldı. İjmuiden HDV Kuba Camii Din Görevlisi Osman Etyemez’in yaptığı çiğ köfte ikramının ardından toplantı sona erdi.
HDV Barneveld Ulu Camii
HDV Lochem Selimiye Camii
2010 ÖZEL SAYI
Vekaletle Kurban Organizasyonu Hakkında Bilgilendirme Toplantısı Yapıldı
Kurban ibadetlerini Türkiye Diyanet Vakfı’nın Vekaletle Kurban Organizasyonu vasıtasıyla yerine getirmek isteyen vatandaşlarımıza, daha dogru ve sağlıklı bilgi vermek amacıyla son iki yıldır düzenlenen bilgilendirme toplantısı bu yıl, 27 Eylül 2010 tarihinde Rotterdam HDV Eğitim Merkezi’nde yapıldı.
T
oplantıya Türkiye’den Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyelerinden Zeki Sayar ve Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü Süleyman Necati Akçeşme’nin yanısıra Lahey Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay, Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Fevzi Hamurcu, Deventer Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman ile 140 | HDV BÜLTEN 2010
HDV Şube yöneticileri ve din görevlileri katıldılar.
rimede müminlerin bu takdime şahitlik etmeleri ve Allah’ın isminin anılmasına vurgu yapılKur’an tilavetiyle başlayan dığını ifade etti. program, Din Hizmetleri Müşaviri Doç. Dr. Bülent Şenay’ın Din İşleri Yüksek Kurulu açış konuşmasıyla devam etti. Üyesi Zeki Sayar tarafından bilBülent Şenay konuşmasında, gi verilmesinden sonra, TDV kurban ile ilgili ayetten bahse- Genel Müdürü tarafından slayt derek “Kurban kesmek” tabiri eşliğinde, organizasyonun ayyerine “Kurban takdimi” tabi- rıntıları sayısal bilgilerle izleyirinin kullanılmasının ayeti ke- cilere sunuldu. Soru ve cevap rimenin anlamına daha uygun faslından sonra program başadüştüğünü belirterek, ayeti ke- rıyla tamamlandı.
2010 ÖZEL SAYI
HDV Başkanı CMO Gençlik Seminerine Katıldı
H
ollanda Diyanet Vakfı başkanı ve din Hizmetleri Müşaviri Doç. Dr. Bülent Şenay haftasonu Velp’ de düzenlenen CMO genç bayan yöneticiler seminerine katıldı.
çerçevede CMO daki HDV temsilciligi tarafından, camilerimizde aktif genç kızlarımızın yöneticilik özelliklerini artırmaya yönelik bir seminer düzenlenmiştir. Seminere daha çok Utrecht bölgesinden katılım olmuştur. İki gün boyunca süren seminerde özellikle ca-
milere yeni ve aktif gönüllü kazanımı ve mevcut aktif gönüllülerin kaybedilmemesi gibi konular işlendi. HDV Başkanı Doç. Dr. Bülent Senay da seminere katılarak katılımcı genç kızlara “zamanın değerlendirilmesi ve yönetimi” konulu bir seminer verdi.
CMO Eğitim programı çerçevesinde, CMO’yu oluşturan kurum ve Federasyonların yöneticileri ve yönetici adaylarını eğitmek amacıyla çesitli kurslar düzenlemektedirler. 4-5 Aralıkta Velp şehrinde yapılan kurs da bu HDV BÜLTEN 2010 | 141
2010 ÖZEL SAYI
Din Görevlileri Bölge Toplantısı Roermond’da Yapıldı Limburg Bölgesinde bulunan Hollanda Diyanet Vakfı camileri din görevlilerinin bölge toplantısı HDV Roermond Fatih Camii’nde yapıldı. Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi Dr. M. Fevzi Hamurcu’nun başkanlığında yapılan toplantıya Limburg ve Noord Brabant Bölgelerinde görev yapan din görevlileri katıldı.
Ö
ğle namazından önce din görevlileri tarafından Kur’an-ı Kerim tilaveti ve kasidelerden oluşan kısa bir program düzenlendi. Cami cemaatinden ebedi âleme irtihal edenler için dua edildi. Namazı müteakip cami yönetimi tarafından ikram edilen öğle yemeğinin ardından ev sahibi caminin başkanı Nevruz Özcan ve din görevlisi Menduh Karslı, bu toplantıya ev sahipliği yapmaktan duydukları memnuniyeti dile getirerek Din Hizmetleri Ataşesi Hamurcu’ya ve diğer katılımcılara teşekkür ettiler. Caminin Kadınlar Kolu yöneticileri de Din Hizmetleri Ataşesi Hamurcu’ya, yaptıkları faaliyetler hakkında bilgi verdiler. Yapılan faaliyetlerden dolayı kendilerine teşekkür eden Hamurcu, onlardan Hollanda’da yetişen çocuklarımızın ve gençlerimizin kar142 | HDV BÜLTEN 2010
şılaştığı sorunların çözümünde daha fazla inisiyatif almalarını beklediklerini belirtti. Gençlerin ihtiyaçlarının ve beklentilerinin önceki yıllardan çok farklı olduğunu ve bu sebeple sosyal hayattaki gelişmelerin yakından takip edilmesi gerektiğini hatırlatarak gençlerin iyi bir eğitim almaları için daha çok gayret gösterilmesinin önemini vurguladı. Çocuklarımıza ve gençlerimize etkin ve sahih bir din eğitimi
verilmesinin yanında Türkçeyi de düzgün şekilde konuşmalarını sağlamak için Kadınlar Kolu’ndan daha aktif çalışmalar bekledikleri belirten Hamurcu, daha sonra din görevlileriyle toplantı yaptı. Toplantıda cami hizmetleri, din eğitimi ve din görevlisinin görev alanına giren konular müzakere edildi. Toplantda ayrıca bölgede yeni göreve başlayan din görevlileri de, meslektaşlarıyla tanıştılar.
2010 ÖZEL SAYI
Deventer Din Hizmetleri Ataşesi, Deventer Bölgesi Camileri Kadın Kolları ile Toplantı Yaptı
D
iyanet İşleri Başkanlığımızca Hollanda’da yaşayan bayanlara daha fazla hizmet götürebilmek ve dini konularda onları daha fazla aydınlatabilmek ve özellikle genç kızlarımızın daha iyi bir din hizmeti alabilmesini sağlamak amacıyla Hollanda’ya üç yeni bayan din görevlisi gönderilmiş olup, bunlardan ikisi Deventer Din Hizmetleri Ataşeliği’ne bağlı olarak hizmet vermek üzere görevlendirilmişlerdir.
kollarıyla bir toplantı gerçekleştirildi. Toplantı HDV Deventer Merkez Camii konferans salonunda yapıldı. Katılımın yüksek olduğu toplantıda bayanlar devletimizin bu hizmetinden çok memnun olduklarını ifade ettiler. Dilek ve temennilerin dile getirilmesinin ardından toplantı sona erdi.
Deventer’de ikamet etmekte olan Aysun Dündar ve Amersfoort’da ikamet eden Mukaddes Adışen isimli bayan din görevlilerini, görev yapacakları bölgedeki hanım kollarıyla tanıştırmak, camilerde bayanlara ve genç kızlara yönelik ne tür programlar yapılabileceğini istişare etmek ve hizmetteki verimliliği artırmak gibi hususunda neler yapılabileceğini görüşmek üzere 17 Ekim Pazar günü, Deventer Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman tarafından bölgedeki tüm hanım HDV BÜLTEN 2010 | 143
Ramazan Ay覺 Faaliyetleri
2010 ÖZEL SAYI
Hollanda Diyanet Vakfı’ndan BÜYÜK İFTAR
Mübarek Ramazan ayı vesilesiyle Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı ve Din İşleri Müşaviri Doç. Dr. Bülent Şenay’ın girişimi ile Hollanda’da bulunan bütün Müslüman kuruluşlara ve Müslüman ülkelerin büyükelçilik ve temsilcilerine, Lahey Crowne Plaza otelinde bir iftar yemeği düzenlendi.
H
ollanda Faslı Camiler Birliği ile ortaklaşa düzenlenen iftara, Türkiye Cumhuriyeti Lahey Büyükelçisi Uğur Doğan, Azerbaycan Büyükelçisi Fuat İskenderov, Kazakistan Büyükelçisi Mainura S. Murzamadiyeva, Cezayir Büyükelçilik Müşaviri Dalal Soltani, Fas Başkonsolosu Hafid Benchemsi, Filistin Büyükelçisi Nabiel abu Znaid gibi Müslüman ülke temsilcilerinin yanı sıra, Hollanda İslam Merkezi Vakfı, Hollanda İslam Federasyonu, Eğitim ve Kültür Merkezleri Federasyonu, Hollanda Türk Federasyonu, Avrupa Türk İslam Birliği, Hollanda Nizamı Alem Federasyonu, Hollanda Türk İslam Kuruluşları Birliği, Faslı Camiler Birliği, HOGİAF ve HOTİAD işadamları derneği, sivil toplum kuruluşları, Fas ve Türk toplumunun 146 | HDV BÜLTEN 2010
ileri gelenleri, Türk kökenli politikacılar ve bazı Hollandalı önemli şahıslar iştirak ettiler. Programın sunumu İngilizce olarak Dr. Rahman Korkmaz tarafından yapıldı. Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay iftar yeme-
ğinin ardından yapmış olduğu konuşmada, Ramazan ayının anlam ve öneminden bahsederek, Ramazan ayının birlik ve beraberlikleri pekiştiren bir rahmet ve bereket ayı olduğunu belirtti. Din Hizmetleri Müşaviri Şenay davetlilere İngilizce olarak hitap et-
2010 ÖZEL SAYI
tiği konuşmasında; “Ramazan birlik ve beraberliğin başkalarının dertleri ile dertteş olmanın, huzura ermenin vesilesidir. Ramazan insanın zamanla bir mülakatıdır. Sahur, iftar ve teravih üçlüsünün, insana yaşattığı tecrübe sadece açlık ve susuzluk ile bir ilişki değil. Zamanın bilincine dolayısıyla faniliğin bilincine varma. Tıpkı beş vakit namaz ve Cuma bilincinde olduğu gibi, senede bir defa daha Cenab-ı Allah bu arınma vesilesini lütfetmiş. Biz de bu iftarı, beraberliğimizin ortak maslahatlarımızın altını çizmek için, beraberliği ifade etmek için bir vesile gördük. Hollanda özelinde Türkler ve Faslılar en büyük Müslüman azınlığı oluşturuyorlar. Türkiye’den gelmiş Müslümanlar ise en büyük yekpare nüfusu oluşturuyorlar. Hollanda Diyanet
Vakfı buradaki insanlarımızın dini hizmetlerini koordine eden en büyük sivil toplum kuruluşudur. 142 camii ve yerel cemiyetin bir çatı kuruluşu olarak 400 bin insanımıza mihrab, minber ekseninde, gençlik ve kadın kollarıyla beraber, binlerce çocuğumuza sunulan dini eğitim ile, gençlik konferanslarıyla hizmet veriyor. Ayrıca Müslümanlarla devlet arasında ilişkilerde görüşüne danışılan bir stratejik ortak olarak da, Hollanda’da İslamofobik siyasi söylemlerin gündemi meşgul ettiği şu günlerde, biz arzu ettik ki, yıllardır özlenen bu birlikteliği güçlü bir şekilde ifade edelim. Özellikle Hollanda’da, genelde Avrupa’da siyasi sosyal gerginliklere bir yapıcı mesaj sunması açısından bu iftarın bir vesile olmasını istedik. Hem tüm Müslüman kuruluşlar hem de Hollanda toplumunda tanınmış Müslüman olmayan –mesela Kiliseler Birliği temsilcileri gibi- katılımcılarla, yargı, emniyet, akademya, v.b. kesimlerden konuklarla birlikte –, Türkiyemizin hizmet mozağini temsil eden tüm hizmet kuruluşları, Bosnalı, Kerküklü, Uygur, Batı Trakyalı kardeşlerimiz, Faslı, Filistinli, Sürinamlı, Tunuslu, Cezayirli, Suriyeli dostlarımızla bu çapta bir beraberlik ile iftar yapılmış oldu. Bu bizim için büyük bir onur. Büyük bir dua ve şükür vesilesidir. Şüphesiz siyasi gerginliklerin dışında bir dini
manevi mesajın taşıyıcısı olması için biz varız. İslam’ın sanat, musiki ve şiir ile kendini ifade eden yönünü de burada göstermek istedik. Medeniyetimizin nadide sanatlarından biri olan ebru sanatımızın örnekleri burada canlı olarak salondakilere sergilendi. Klasik tasavvuf musikimizin örnekleri burada sergilendi. Faslı kardeşlerimiz de kendi musıkilerinde örnekler sundular. Hollandalı misafirlerimizden Amsterdam Vrij Üniversitesi profesörlerinden Henk Vroom, “işte Müslümanlar burada” çok içten bir şekilde “Müslümanları tanımayanlar buraya gelsin” dedi. Hollandalı bir bölge emniyet müdürü, “son derece etkilendiğini, pek çok kanaatını bu akşamki iftarın değiştirdiğini” söylediğinde büyük bir alkış aldı. Tarihi mirasımızın emaneti Türk dünyasının değişik sivil toplum kuruluşlar da burada idiler.
Pakistan için 500 bin avro para toplandı Pakistan’da yaşanan sel felaketi için Hollanda Diyanet Vakfı bünyesindeki camilerimizde geçen cumada bir yardım kampanyası düzenlendi. Diyanet İşleri Başkanlığımızın rehberliği ve organizasyonunda. Hepimiz için çok güzel bir netice oldu. Şu an itibari ile Pakistan için 500 bin Avro para toplandı. Yardımlar devam etmekte. Biz bunları Diyanet İşleri Başkanlığımız vasıtasıyla Pakistan’daki muhtaçlara ulaştıracağız. Bizim için sevindirici bir gün ve gece idi. Mutluyuz yarınlara doğru müjdeli bir manzara idi. Diliyoruz, ümit ediyoruz ki Hollanda’ya da Müslümanların varlığının bir katkı olduğunu, geçmişte İslam medeniyetinin Endülüs ve Bosna’da en geniş dairede Osmanlı’nın Doğu Avrupa’da gösterdiği bir arada yaşama kültürünün gerçek örneklerinin İslam medeniyetinde var olduğu mesajını, bu iftar meclisi bu renklilik göstermiş oldu diye düHDV BÜLTEN 2010 | 147
2010 ÖZEL SAYI
şünüyoruz. Daha iyilerinin de geleceği günleri bekliyoruz.
Ramazan bir anlamda güz yağmurudur İnsanlığın ortak değerleri aynı zamanda İslam’ın ortak değeridir. Kamusal alanda Müslümanlar huzurun, camiiler birliğin ve minarelerde tevhidin sembolüdür. Aile değerleri ve temsil bakımında Müslümanların katkısı çok kayda değer. Komşuluk, sevgi ve paylaşım gibi hususlar, özellikle ramazan ayında zirve yapıyor. Siyasi polemikler, İslam karşıtlığı,
148 | HDV BÜLTEN 2010
ırkçı söylemlerin gerginliği, Müslüman olan ve olmayan akl-ı selim sahiplerini ortak akıl ve iradede işbirliği işe aşılacaktır. Müslümanlar siyasi polemiklerden uzak duracaklar, iyiyimarufu, güzeli temsil edecekler ki, Peygamberimizin mesajını hoşgörü ile sunabilsinler. Ramazan, kelimenin kök anlamlarından birisi itibariyle de güz yağmurudur. Yazın, tozunu pasını alan güz yağmuru gibidir. Tutmuş olduğu oruçlarımız, ümit ediyoruz ki yılda bir aya sınırlanmış bir yaşam biçimi olmaktan öteye taşıp tüm bir yılımızı ıslah edici, küçük büyük “fitne”leri bertaraf edici, halimizi isti-
kamete koyucu birer tecrübe olsun.” diyarek konuşmasını tamamladı. Düzenlenen iftar programında Fas ilahi grubu Anasheed Islamia & Qoran, Tevazu İlahi grubu, semazenler, muhteşem birer sunum yaptılar. Ebru sanatçısı Muhammed Refi Kileci salonda bulunan 300’ü aşkın davetliye canlı olarak ebru sanatından örnekler sundu. Katılımcıların bir kısmı söz alarak Hollanda’da bir ilk olan bu kadar geniş katılımlı iftar programını düzenleyen Hollanda Diyanet Vakfı ve Faslı Camiler Birliği yetkililerine teşekkür ettiler.
2010 ÖZEL SAYI
HDV BÜLTEN 2010 | 149
2010 ÖZEL SAYI
HDV Şube Yöneticileri İftarda Buluştu Hollanda Diyanet Vakfı tarafından geleneksel olarak her yıl düzenlenen HDV Şube Cami Yöneticileri iftar programı HDV Harderwijk Mehmet Akif Camii Konferans salonunda yapıldı.
3
Eylül 2010 tarihinde yapılan iftar programına, Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay, T. C. Deventer Başkonsolosu Nihat Erşen, Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Fevzi Hamurcu, Deventer Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman, ve çok sayıda şube yöneticisi katıldılar.
HDV şube yöneticileri için düzenlenen iftara bu yıl ilk defa Hollanda’da mevcut hizmet kuruluşları ve Federasyon temsilcileri de katıldılar. 150 | HDV BÜLTEN 2010
İftar Yemeklerinin Azeri Federasyonu tarafından hazırlandığı programa HDV Harderwijk Mehmet Akif Ersoy Camii din görevlisi Ahmet Karagüllü’nün Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlandı. Ardından Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay, ev sahibi olarak bir karşılama konuşması yaptı ve katılanlara teşekkür etti. T.C. Deventer Başkonsolosu Nihat Erşen de kısa bir konuşma yaparak
duygularını dile getirdi. İftardan sonra da devam eden programda, kuruluş ve federasyon adına katılan temsilciler de tek tek söz alarak duygularını ifade ettiler. Program Tevazu ilahi grubunun söylediği ilahiler eşliğinde Hollanda Diyanet Vakfı sanat danışmanı, Dr. Refii Kileci’in yaptığı canlı Ebru gösterisiyle sona erdi.
2010 ÖZEL SAYI
HDV Apeldoorn Eyüp Sultan Camii’nde İftar HDV Apeldoorn Eyüp Sultan Camii Yönetim Kurulu Ramazan Ayı vesilesiyle geniş katılımlı bir iftar programı organize etti. 20 Ağustos 2010 Cuma günü Eyüp Sultan Camii kültür binasında verilen iftara, Din Hizmetleri Müşaviri Doç. Dr. Bülent Şenay, Deventer Başkonsolosu Nihat Erşen, Apeldoorn Belediye Başkanı bay F. De Graaf, polis yetkilileri, Apeldoorn eşrafı, Hristiyan din adamları ve diğer bir çok davetli katıldı.
D
in Görevlisi Abdil Karakuş’un metnini, Mahmut Arabacı’nın da Hollandaca mealini okuduğu Kur’anla başlayan program dernek başkanı Üzeyir Canel’in selamlama konuşmasından sonra, belediye başkanının birlik, beraberlik, tanışıp kaynaşma temalı konuşmasıyla devam etti. Bunun ardından bir konuşma yapan Deventer Başkonsolsu, Atatürk’ün vecizelerinden örnekler vererek Ramazan ayının ve iftar yemeğinin önemine vurgu yaptı. Programın son konuşmasını ise Din Hizmetleri Müşaviri Doç. Dr. Bülent Şenay yaptı. Şenay konuşmasında,
orucun insana içi dışı bir, özü sözü doğru olma yolunda mesafeler katettirdiğini Mevlana’nın “Ya göründüğün gibi ol ya da olduğun gibi görün” sözünü örnek vererek anlattı. Din Hizmetleri Müşaviri yemek sırasında Apeldoorn Belediye Başkanına, lale sembollü Hollanda Diyanet Vakfı rozetini takması, Apeldoorn gençik kollarının Müşavire ve Dernek Başkanına HDV ve ATİK amblemli bir tablo hediye etmesi iftara ayrı bir renk kattı. HDV Apeldoorn Eyüp Sultan Camii’nin kadınlar kolu, gençlik kolu ve
genç kızlar kolu olarak bütün kollarıyla iftarda hazır bulunması birlik beraberlik adına canlı bir mesaj niteğindeydi. Câmi birimleri olarak herkesin üzerine düşeni yapma gayreti içinde olması oldukça heyecan vericiydi. Din Görevlisinin, “Devlet büyüklerimizin davetimizi kabul edip buralara kadar gelmesi, programımıza katılarak değerli fikirlerini bizimle paylaşması, bizleri ziyadesiyle onurlandırdığı gibi yapacağımız yeni çalışmalar için de bizleri teşvik etmiştir.” şeklindeki ifadesiyle iftar programının anlam ve önemini özetlemiş oluyordu. HDV BÜLTEN 2010 | 151
2010 ÖZEL SAYI
Kuzey Hollanda Camileri Ramazan Bayramı’nı Birlikte Kutladı
Sunuculuğunu Zaandam Sultan Ahmet Camii Din görevlisi Dursun Boz’un yaptığı program, birlikte yapılan sabah kahvaltısının ardından Kur’an-ı Kerimle başladı. Programda ilk olarak Din Görevlileri İlahi Grubu ilahiler söyledi. Cami yönetim kurulu başkanlarının kısa konuşmaları oldu. 152 | HDV BÜLTEN 2010
Fıkralar ve hikayeler anlatıldı. Folklor ekipleri gösterilerini sundular. Çocuklara palyaço gösterileri ve çeşitli eğlence aktiviteleri yapıldı. Şube camileri tarafından çocuklara bayram hediye-
leri dağıtıldı. İlk defa gerçekleştiren program bölge halkının daha iyi tanışmasına, kaynaşmasına ve bayramın ruhuna uygun hoşça vakit geçirmesine vesile oldu.
(Foto’s Copyright © Nico Roodhart 2010)
K
uzey Hollanda HDV Camileri Çalışma Grubu’nun 12 eylül 2010 Pazar günü organize ettiği bayramlaşma programına ilgi oldukça yüksek oldu. Sade Center salonunda yapılan programa Zaandam Sultan Ahmet, Alkmaar Hacı Bayram, Heerhugowaard Mimar Sinan, IJmuiden Kuba, Den Helder Ayasofya, Hoorn Abdulkadır Geylanı ve Beverwijk Akşemsettin camileri yönetim kurulları ve cemaatiyle birlikte yoğun ilgi gösterdi.
2010 ÖZEL SAYI
HDV Zaandam Sultan Ahmet Camii 2010 İftar Programı
Program sunuculuğunu cami yönetim kurulu sekreteri Recep Ayaz’ın yaptığı iftar programı, Din görevlisi Dursun Boz’un Kur’an okumasıyla başladı. Ardından cami yönetim kurulu adına başkan yardımcısı Metin Ünsal kısa bir konuşma yaptı. Akabinde Hollandalı misafirlere yönetim kurulu sekreteri Recep Ayaz Hollandaca yaptığı konuşmasında her yıl geleneksel olarak düzenlenen iftar yemeğinin önemine değindi ve sözlerine şöyle devam etti “Hollanda’da bu iftar geleneği artık yerleşti, İftarlar hoşgörü ve diyaloğu artırıyor, bizleri bir araya getiriyor ve değişik kültür
ve dinde insanların birbirlerini tanıma fırsatını veriyor”. Daha sonra kürsüye gelen Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Fevzi Hamurcu yaptığı kısa konuşmada iftar programlarının önemine değindi. Zaandam belediyesi Meclis üyelerini temsilen mikrofona gelen Corie Noom, böyle güzel bir program karşısındaki memnuniyetini ve bu tür programların halkın birbirini daha iyi tanımasına ve kaynaşmasına vesile olduğunu ifade etti. Akşam ezanının okunmasıyla iftarlarını açan davetliler sevgi ve huzurla dolu sıcak bir ortamda yemek yiyip muhabbet ettiler.
(Foto’s Copyright © Nico Roodhart 2010)
H
DV Zaandam Sultan Ahmet Camii’nde her yıl olduğu gibi bu yıl da iftar programı yapıldı. Programa bütün cemaat ve Hollandalılar davet edildi. 03.09.2010 Çarşamba günü yapılan iftar programına T.C. Rotterdam Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Fevzi Hamurcu, Belediye baskan yardımcıları ve çok sayıda belediye encümeni ile yaklaşık 600 davetli katıldı. Hollandalıların programa olan yoğun ilgisi herkesi memnun etti.
HDV BÜLTEN 2010 | 153
Kandil Sohbetleri
2010 ÖZEL SAYI
Hollanda’da Mevlid Kandili - Vlaardingen HDV Eyüp Sultan Camii Türkiye ve Avrupa’nın her köşesinde olduğu gibi Hollanda’daki Müslümanlar tarafından da, âlemlere rahmet olan peygamberimiz Hz. Muhammed ( a.s.) ‘ın dünyayı teşriflerinin 1439. yıldönümü olan “Mevlid Kandili”, 25 Şubat 2010 Perşembe gecesi büyük bir coşkuyla kutlandı.
B
u gecede diğer senelerden farklı olarak Vlaardingen Eyüp Sultan Cami, Schiedam Muradiye Cami ve Maassluis Yeni Cami din görevlileri ile cami yönetimleri “Kardeş Camiler Projesi” adı altında farklı bir uygulamaya imza attılar. Bu projeyle, üç caminin gençlik ve kadın kolları, kuran kursu öğrencileri ve kadın erkek bütün cami cemaatinin beraberce karşılıklı ve dönüşümlü olarak yapacağı ortak çalışmalar yapılması hedeflenmektedir. Camilerimiz arasındaki samimiyeti ve kardeşliği daha sıcak hale getirmek, camilerimizde ki hizmetleri daha verimli olmasını sağlamak, camilerdeki mevcut sorunlara birlikte çözüm bulmak, camiler arasında yardımlaşmayı kuvvetlendirmek amacıyla düşünülen bu ortak çalışmanın ilki Mevlid Kandili” münasebetiyle Vlaardingen Eyüp Sultan Camiinde gerçekleştirildi.
HDV Yönetim Kurulu Başkanı ve Din Hizmetleri Müşavirimiz Sayın Doç. Dr. Bülent Şenay hocamız ile beraberinde Vakıf çalışanlarının da iştirak ettiği bu programda, Vlaardingen Eyüp Sultan Cami din görevlisi Hüseyin Demirci, Maasluis Yeni camii din görevlisi Sait Yozgat ve Schiedam Muradiye Camii din görevlisi Abdurrahim Peker’in okudukları Kur’an-ı Kerim, Mevlid-i Şerif, ilahi, kaside ve naatlarla peygamberimizin doğumuna yakışır coşkulu bir gece yaşandı. Vlaardingen Eyüp Sultan Cami kuran kursu öğrencilerinden oluşan ilahi çocuk korosunun icra ettiği ilahiler ile gençlerimizi temsilen iki genç kardeşimizin okuduğu 40 hadis cemaatimiz tarafından ilgi ve beğeniyle izlendi. Her üç cami cemaatinden de 156 | HDV BÜLTEN 2010
yoğun katılımının gözlendiği programda gecenin anlam ve önemi ile ilgili konuşma yapan Doç. Dr. Bülent ŞENAY bey hocamızın doyumsuz sohbeti, dualarla birleşti.Görsel olması düşüncesiyle okunan aşrı şeriflerin orijinal ve Türkçe metinleri ile peygamberimiz için yazılan naatlar ve gençlerimizin okudukları 40 hadisi şerif görsel olarak cemaatimize sunulmuş, bayan cemaatimizin de bu görsel ziyafetten faydalanması amacıyla bayanlar mahfeline büyük bir ekran kurularak programı bayan cemaatimizin de izlemeleri sağlandı.
Bu üç camide bir hafta öncesinden başlatılan 1001 Yasini Şerif okuma kampanyasına cemaatimiz büyük ilgi göstermiş, bir hafta içinde Peygamberimizin ruhuna atfen toplam 3000 ‘i bulan Yasini Şerif ile 10 Kuran hatmi okunmuştur.
Doç. Dr. Bülent Şenay hocamızın yapmış olduğu duayla programa son verilirken, yatsı namazın ardından salavatlar eşliğinde bütün cemaatimizle kandil tebrik kutlaması yapıldı. Program sonunda bütün cemaatimize Peygamberimizin sembolü olan gül takdim edildi. Bunun yanında kandil simidi, gül suyu, çikolata ve bu gece için özel olarak bastırılan peygamberimizi anlatan ve onun hadisi şeriflerinin yer aldığı özel bir kartela dağıtıldı. Bu kutlu ve mübarek geceyi ruhuna uygun bir şekilde ihya etmenin huzuruyla yeni programlarda buluşma dilekleri ile programa son verildi.
2010 ÖZEL SAYI
HDV Tiel Ahmet Yesevi Camii’nde Mevlid Kandili Kutlaması
H
ollanda’nın tüm şehirlerinde olduğu gibi HDV Tiel Ahmet Yesevi camiinde de Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’in doğum günü büyük bir coşkuyla kutlandı. Peygamberimizi anmak için yapılan bu programa T.C. Deventer Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman katıldı. Programa Tiel’de yaşayan vatandaşlarımız yoğun ilgi gösterdi. Rasülüllah sevgisi için yapılan programda caminin hem erkekler hem de bayanlar kısmı doldu taştı. Ayrıca cemaatin yarısının gençlerden oluşması Hollanda’daki geleceğimiz adına büyük umutların yeşermesine vesile oldu. Program yatsı namazını müteakip başladı. Önce din görevlisi Ünal YILDIZ ve cemaatten oluşan bir grup tarafından Mevlid okundu, bu arada salavatü şerifeler getirildi, dualar yapıldı. Akabinde Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman Mevlid Kandili’nin anlam ve önemi hakkında bir sohbet yaptı. Kahraman sohbetine, Peygamberimizin Kur’an’da anlatılan ahlakı, ona salatü selam getirmenin önemi, alemlere rahmet olması, etrafındaki insanları kırmaması onlara sevecen davranması ve onlara karşı yumuşak huylu olması, yetimlere, öksüzlere ve hanımlarına olan davranışı gibi belli başlı özelliklerine onun hayatı ile ilgili örnekler vererek dikkat çektikten sonra özellikle genç nesillerin onu iyi tanıması ve Kur’an’da en güzel örnek ‘üsve-i hasene’ olduğu belirtilen o güzel insanı öğrenmeleri gerektiğini beyan etti.
dünya ve ahiret mutluluğumuzu sağlamak için gönderilen Kur’an-ı Kerimi ve alemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed (sav)’i daha iyi tanımak için akşam ailece bir araya gelip hayatımıza hükmeden ve neredeyse aynı odada ama bizi birbirimizde habersiz hale getiren TV’yi bir saatliğine kapatıp, hem Kur’an’ı Kerimi mealinden okumamız gerektiğini, hem de o güzel insan Hz. Muhammed (s.a.v.) hakkında eserler temin edip onu daha iyi tanımamız gerektiğini ifade etti. Bunun için de içinde yaşadığımız internet çağında artık her türlü malzemeye kolayca ulaşılabildiğini, aynı zamanda hem
Diyanet İşleri Başkanlığının hem de bazı özel kuruluşların, Hz. Peygamberi çocuklarımıza daha güzel anlatan eserler hazırladığını ve bunlara da kolayca ulaşabileceğimizi beyan ederek kısa bir dua ile sohbetini bitirdi.
Din Hizmetleri Ataşesi sohbetin devamında, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bu yılın Kur’an yılı olarak ilan edildiğini de hatırlatarak bizim HDV BÜLTEN 2010 | 157
2010 ÖZEL SAYI
HDV Den Haag Mescid-i Aksa Camii’nde Coşkulu Berat Gecesi T.C. Lahey Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay’ın da katıldığı Berat Gecesi, HDV Den Haag Mescid-i Aksa Camii’nde coşkuyla kutlandı.
K
ılınan akşam namazının ardından, din görevlisi Mehmet Eroğlu’nun okuduğu Kur’an tilaveti ve yaptırmış olduğu tövbe istiğfardan sonra, Hollanda Diyanet Vakfı görevlilerinden Osman Ergin ile din görevlisi, ilahiler okular. Okunan ilahilerin ardından T.C. Lahey Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay kürsüye çıkarak bir konuşma yaptı. Konuşmasında, Duhân Sûresi ve Hadislerin ışığında, Berat Gecesi’nin anlam ve öneminden bahsetti.
Şenay konuşmasında; Duhan Sûresinin 2, 3 ve 4. âyetlerinin, Berat Gecesi’nden bahsettiği bildirilmektedir. Âyetlerin meali şöyle: “O apaçık kitaba andolsun ki, biz onu mübarek bir gecede indirdik. Şüphesiz biz, onunla insanları uyarmaktayız. Bütün hikmetli işler o gecede ayırt edilir”. Bu hikmetli işler nelerdir ve âyetin mânası nedir? Yıllık bir program çerçevesinde yürütülen ticari faaliyetler, yıl sonunda o program esaslarına göre kontrol ve teftiş edilir. Kâr zarar hesapları yapılır. Kesin hesabın tespitinden sonra 158 | HDV BÜLTEN 2010
da, gelecek yılın programı hazırlanarak son şeklini alır. Bu misâlin ışığında manevi hayatımıza ve faaliyetlerimize bakalım: Dünya, âhiret hayatının kazanılması için yaratılmış bir manevi ticaret yeri olduğuna göre, o ticaretle ilgili faaliyetlerin de yıllık muhasebeye tâbi olması gayet tabiidir. O halde bu geceleri fırsat bilerek, işlediğimiz günahlar varsa tövbe ederek,hayatımızda yeni bir sayda açalım. Bu konuda Hz. Peygamber(s.a.v) efendimiz bir hadislerinde şöyle buyurmuşlardır: —“Şaban ayının on beşinci gecesinin ilk vaktinde Cebrail (a.s) bana geldi; şöyle dedi: —“Ya Muhammed, başını semaya kaldır. Sordum. —“Bu gece nasıl bir gecedir? Şöyle anlattı: —“Bu gece, Allah (c.c) rahmet kapılarından üç yüz tanesini açar. Kendisine şirk koşmayanların haricinde herkesi bağışlar. Meğer ki, bağışlayacağı kimseler büyücü, kâhin, devamlı şarap içen, faizciliğe ve zinaya devam eden kimselerden olsun. Bu kimseler tövbe edinceye kadar, Allah-u Teala onları bağışlamaz. Gecenin dörtte biri geçtikten sonra, Cebrail yine geldi ve şöyle dedi: “Ya Muhammed başını kaldır. Bir de baktım ki, cennet kapıları açılmış.Cennetin birinci kapısında, bir melek durmuş şöyle sesleniyor: “Ne mutlu bu gece rüku edenlere. İkinci kapıda, bir melek durmuş şöyle sesleniyordu: “Bu gece secde edenlere ne mutlu”. Üçüncü kapıda duran melek, şöyle sesleniyordu: “Bu gece dua edenlere ne mutlu.” Dördüncü kapıda
duran melek, şöyle sesleniyordu: -”Bu gece, Allah’ı zikredenlere ne mutlu”. Beşinci kapıda duran melek, şöyle sesleniyordu: «Bu gece Allah korkusundan ağlayan kimselere ne mutlu.» Altıncı kapıda duran melek, şöyle sesleniyordu: «Bu gece Müslümanlara ne mutlu.» Yedinci kapıda da bir melek durmuş şöyle sesleniyordu: «Günahının bağışlanmasını dileyen yok mu ki, günahları bağışlansın. Bunları gördükten sonra, Cebrail›e sordum: «Bu kapılar ne zamana kadar açık kalacak? Şöyle dedi: “Ya Muhammed, Allahü Teâlâ, bu gece, tan yeri ağarıncaya kadar Kelp kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısınca kimseyi cehennemden azat eder.”buyurdular.”
Doç. Dr. Bülent Şenay, Câsiye Sûresinin önemine de değindikten sonra, “Bu değerli gecede, gençlerimizin katılımının çok oluşu, beni mutlu etmiştir. Gecenizi, berâtınızı kutluyorum” dedi. Din Hizmetleri Müşaviri berat vaazını güzel bir dua bitirdi. Yatsı namazının ardından cami lokalinde camaatle sohbet etti. Cemaat de “Din Hizmetleri Müşavirimiz ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Bülent Şenay hocamızın böyle değerli bir gecede bizimle birlikte olması, bizleri onurlandırmıştır. Yapmış olduğu güzel sohbetiyle, gecemize renk kattı. Kendisine çok teşekkür ediyoruz” diyerek memnuniyetlerini belirttiler.
HDV Almelo Yunus Emre Camii
HDV Bergen op Zoom Ulu Camii
Eğitim Faaliyetleri ve Yarışmalar
2010 ÖZEL SAYI
HDV Rotterdam Eğitim Merkezi’nde Yaz Okulu Rotterdam şehrinde Hollanda Diyanet Vakfı’na (HDV) ait Eğitim Merkezinde çocuklar için her yıl açılan Yaz Okulu, Hollanda’da okulların tatile girmesiyle birlikte faaliyete başladı.
10
-15 yaş arası erkek çocukların yatılı olarak kaldığı yaz okulunun faaliyete başlaması hem çocuklar hem de velileri tarafından büyük bir memnuniyetle karşılandı. Her yıl 100’den fazla çocuğun yararlandığı yaz okulu 2010 yılında 5 Temmuz’dan 20 Ağustos’a kadar hizmet verecek. Yaz okulunda her yıl Diyanet İşleri Başkanlığınca gönderilen tecrübeli öğreticiler tarafından çocuklara verilen Kur’an-ı Kerim ve dinî bilgilerin yanında, mahallinden temin edilen tecrübeli uzmanlar tarafından Türkçe, millî kültür, Türk tarihi ve Türkiye coğrafyası gibi dersler de verilmektedir. Ayrıca, çeşitli spor aktivitelerine, oyun ve eğlence programlarına da yer verilen yaz okulunda çocuklar öğrenirken eğlenmeyi de ihmal etmeden güzel anılarla dolu verimli bir yaz tatili geçirmektedirler. Yaz okulunun eğitim, beslenme, konaklama, aktivite ve diğer masrafları HDV tarafından karşılanmakta olup çocuk velilerinden 4 haftalık 162 | HDV BÜLTEN 2010
bir süre için 180 Avro gibi bir katkı talep edilmektedir. Yaz okulunun açılışı münasebetiyle HDV Eğitim Merkezi’nde yapılan toplantıya T.C. Lahey Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri Doç. Dr. Bülent Şenay katılarak öğreticilere, Eğitim Merkezi yöneticilerine ve çalışanlarına teşekkür etti. Toplantıya Rotterdam Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Dr. M. Fevzi Hamurcu, HDV Eğitim Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Arif Yakışır, HDV Yönetim Kurulu Üyesi Zekeriya Açkalmaz ve HDV gençlik koordinatörü Uğur Kaya ile Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından gönderilen
öğreticiler Cengiz Akdoğan, Hayrettin Uğur, Halit Değirmenci ve Ömer Faruk Çağılcı katıldı ve faaliyet programı bir kez daha gözden geçirildi. Kursiyer çocukları sınıflarında ayrı ayrı ziyaret eden müşavir ve ateşe, çocukların güzel davranışlar edinmesi, birlikte yaşama ve paylaşma alışkanlıklarını geliştirmesi, milli ve manevi değerlerimizi ve bilgilerimizi pekiştirmesi, yeni bilgiler edinmesi ve akranlarıyla verimli bir tatil geçirmesi için yaz okulunun çok güzel bir fırsat olduğunu söyleyerek bu dönemin çok iyi değerlendirilmesi istedi. Daha sonra hep birlikte hatıra fotoğrafı çektirildi.
2010 ÖZEL SAYI
HDV’den Türkçe Dil Eğitimine Destek Hollanda Diyanet Vakfı, T.C. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yurtdışında bulunan çocuklarımızın Türkçe dil eğitimi için “Uzaktaki Yakınlarımız” projesi çerçevesinde hazırlanan Türkçe ders kitaplarının bastırılarak Hollanda’ya getirilmesini sağladı.
B
ilindiği üzere Hollanda Eğitim Bakanlığı okullarda Türkçe derslerinin önce okul saatleri dışına alınması daha sonra da kaldırılması yönündeki uygulamasından sonra Hollanda’da doğup yetişen çocuklarımız, ana dilleri Türkçe’nin yok olması tehlikesiyle karşı karşıya kalmışlardı. Dilini öğrenemeyen nesillerin dinini de öğrenemeyecekleri prensibinden hareket eden Hollanda Diyanet Vakfı, şubelerinde Türkçe derslerinin verilmesi için çeşitli çareler aramaktaydı. Bu amaçla Vakfımız HDV’ye bağlı bütün şubelerde din eğitimi haricinde başta Türkçe dersleri olmak üzere hangi ek derslerin verildiğine dair bir araştırma yapılmıştı. Camilerimizin bir kısmında Türkçe dersleri verildiğinin tespit edilmesi üzerine bu derslere destek olmak üzere,
T.C. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yurtdışındaki çocuklar için hazırlanan Türkçe ders kitaplarının bastırılarak Hollandaya getirilmesine karar verildi. Bu maksatla Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri ile görüşülerek kitapların Vakfımız tarafından bastırılması konusunda gerekli izin alınmış ve adı geçen kitap serisi Vakfımız tarafından bastırılarak Hollanda’ya getirtilmiştir.
Dört ders kitabı ve dört çalışma kitabı olmak üzere toplam sekiz kitaptan oluşan Türkçe ders kitapları serisi, maliyetinin bir kısmı Vakfımız tarafından karşılanarak maliyetin yarı fiyatına öncelikle Türkçe dersi verilen şubelerimize dağıtılmaktadır. Takım halinde dağıtımı yapılan bu sekiz kitabın şubelerimize maliyeti “bir set 20 Avro” olarak tespit edilmiştir.
HDV BÜLTEN 2010 | 163
2010 ÖZEL SAYI
Dini Bilgiler ve Genel Kültür Yarışması Finali Zaandam’da Yapıldı Hollanda Diyanet Vakfı camilerinde Kur’an-ı Kerim ve Dinî Bilgiler Kursuna devam eden öğrenciler arasında her yıl düzenlenen Dini Bilgiler ve Genel Kültür Yarışmasının bu yılki Hollanda finali 2 Mayıs 2010 Pazar günü Zaandam HDV Sultan Ahmet Camii’nde yapıldı.
1
7 Nisan 2010 Cumartesi günü yapılan bölge yarışmalarında birinci olan Oldenzaal HDV Fatih, Amersfoort HDV Mevlana, Doetinchem HDV Merkez, Tegelen HDV Sultanahmet, Roosendaal HDV Yeşil, Rotterdam HDV Mevlana ve Zaandam HDV Sultanahmet Camiilerinin öğrencileri Hollanda birinciliği için kıyasıya yarıştılar. Jüri üyeliğini Rotterdam HDV Gültepe, Vlaardingen HDV Eyüp Sultan, Almere HDV Sultanahmet ve Utrecht HDV Ulu Camilerinin din görevlileri Yusıf Kabakcı, Hüseyin Demirci, Abdullah Yılmaz ve Muttalip Karataş’ın yaptığı yarışma, Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Fevzi Hamurcu tarafından başlatıldı. Cami cemaatinin ve yarışmacı öğrencilerin ailelerinin de ilgi gösterdiği yarışma heyecanlı 164 | HDV BÜLTEN 2010
ve tatlı bir rekabete sahne oldu. Dinî bilgiler ve genel kültür konularında 30 sorunun sorulduğu yarışmayı Betül Yavuz, Mevlüt Yıldırım ve Muradiye Yıldırım’dan oluşan Oldenzaal HDV Fatih Camii öğrencileri kazandı. Yarışmada ikinciliği ise Ebru Doğan, Osman Celil Zeylan ve Şerife Yıldız’dan oluşan Amersfoort HDV Mevlana Camii öğrencileri kazanırken, üçüncülüğü de yedek sorular neticesinde Okan Huy, Ö. Faruk Bal ve Emre Kumru’dan oluşan Doetinchem HDV Merkez Camii öğrencileri elde etti. Yarışma sonunda her bir yarışmacıya Hollanda Diyanet Vakfı tarafından verilen 50 şer Avro hediyeler Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Fevzi Hamurcu tarafından dağıtıldı. Ayrıca Zaandam HDV Sultanahmet Camii Yönetim Kurulu da dereceye giren öğ-
rencilere çeşitli hediyeler verdi. Hollanda genelinde HDV camilerinde 10 bin öğrencinin Kur’an-ı Kerim ve Dinî Bilgiler Kurslarında ders gördüğünü ifade eden Dr. Fevzi Hamurcu, bu yarışmalarla öğrencilerin çalışmalarının teşvik edilmesinin amaçlandığını da belirtti. Program, ev sahibi caminin tüm katılımcılara yiyecek ikramında bulunmasıyla sona erdi.
2010 ÖZEL SAYI
HDV Almelo Yunus Emre Camii’nde Yarışma Finali Hollanda Diyanet Vakfı tarafından Hollanda genelindeki camilerde düzenlenen Kuran-ı Kerim ve Dini Bilgiler Kursu’na devam eden öğrenciler arasında yapılan Kuran-ı Kerimi ve Ezanı güzel okuma yarışmasının finali HDV Almelo Yunus Emre Camii’nde yapıldı.
5
Mayıs 2010’da yapılan yarışmaya, bölge yarışmalarında ilk üç dereceye giren 44 öğrenci kaktıldı. Öğrenci velileri ve Almelo halkının yarışmaya ilgisi oldukça yoğundu. İsa Ünal başkanlığındaki din görevlileri Ömer Altundağ, Tacettin Bıyık, Yüksel Kaya, Mehmet Çoşkun ve Hasan Şakiroğlu’ndan oluşan juri, yarışmada dereceye giren öğrencileri belirleme konusunda oldukça çaba harcadı. Yarışma sırasında bazı öğrenciler, Kuran-ı. Kerim ve ezan okurken oldukça duygusal anlar yaşandı. T.C. Deventer Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman’ın da teşrif ettiği, üç saat kadar süren program güzel bir ortamda geçti. Programın sonunda bir konuşma yapan Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman konuşmasında, yarışmaya katılan bu çocukların 30-40 yıl önce Avrupaya gelen neslin
bir meyvesi olduğunu ve din görevlileri ve dernek yöneticilerinin fedakar çalışmaları sonucunda yetişen bu yeni nesilden çok ümitli olduğunu söyledi. Yarışmada dereceye giren ve yarışmaya katılan bütün öğrencilere Hollanda Diyanet Vakfı ve HDV Almelo Yunus Emre Camii yönetimi tarafından çeşitli ödüller ve jüri üyelerine çicek takdim edildikten sonra misafirlere yemek ikramı ile program sona erdi.
Dereceye Giren Öğrenciler Ezanı Güzel Okuma 1. Muhammed Tarık Avcı
(HDV Harderwijk Mehmet Akif Camii)
2. Hamza Çubukcu
(HDV Deventer Merkez Camii)
3. Oğuzhan Sarıyaprak
(HDV Rotterdam Kocatepe Camii)
Kuran-ı. Kerimi Güzel Okuma 1. Tuğba Özkılıç
(HDV Tilburg Süleymaniye Camii)
2. Emre Osman Aakbaş
(HDV Harderwijk Mehmet Akif Camii)
3. Elif Çetin
(HDV Deventer Merkez Camii)
HDV BÜLTEN 2010 | 165
2010 ÖZEL SAYI
Dört Çocuk Annesi 36 Yaşındaki Ev Kadını Hafız Oldu
L
ahey Din Hizmetleri Müşavirliğimiz görev bölgesinde bulunan Appingedam şehrinde yaşayan dört çocuk annesi Filiz Çiçek, bir buçuk yıl gibi kısa bir sürede Appingedam HDV Orhan Gazi Camii’nde kısa süreli din görevlisi Nurettin Kağızmanlı’dan
Hollanda’nın Appingedam şehrinde yaşayan Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesinden Hatem Çiçek’le evli dört çocuk annesi ev kadını Filiz Çiçek, kendi gayreti ve din görevlisi Nurettin Kağızmanlı’nın rehberliğinde birbuçuk yılda hafızlığını bitirdi. hafızlık dersleri almaya başlamış, ev işleri ve çocuklarının bakımı yanında hafızlığını tamamlamıştır. Din görevlisi Nurettin Kağızmanlı ise her gün Çiçek alilesinin evine giderek ezberlerini dinlemiştir. Hafız olan Filiz Çiçek, küçük
yaşta çocukları olmasından dolayı Türkiye’ye gidemediğinden Hafızlık Tespit Sınavı T.C. Lahey Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri Doç Dr. Bülent Şenay başkanlığındaki komisyon tarafından 05.10.2010 tarihinde Hollanda Diyanet Vakfı Merkezinde gerçekleştirilmiştir.
Assen’de Bayan Öğrencilere Hatim Sevinci
H
DV Assen Mevlana Camii’nde, 07 Haziran Pazartesi günü “Hatim” sevinci yaşandı. Kurân-ı Kerîm ve dînî bilgiler kursuna devam eden bayan öğrenciler, Kurân-ı Kerîm’i baştan sona okuyup bitirmenin (Hatim) coşkusunu yaşadılar. Bu münasebetle camide hatim merasimi tertip edildi. Program, din görevlisi Tacettin Bı166 | HDV BÜLTEN 2010
yık’ın Kurân-ı Kerîm okumanın, onu öğrenip öğretmenin fazileti, Kurân-ı Kerîm’in bir Müslüman için neler ifade ettiği, ve camideki kursların önemine dair yaptığı konuşmanın ardından hatim duasıyla devam etti. Bayan öğrencilerin okuduğu İhlas, Felak, Nas, Fatiha ve Bakara surelerinin peşinden din görevlisi, okunan hatmin duasını yaptı. Duanın akabinde merasime
katılan bayanların hazırladığı pasta, börek, tatlı ve dolmalar çay eşliğinde afiyetle yenildi. Bu esnada samimi sohbet ve muhabbetler yapıldı. Haftada ikişer gün (Pazartesi, Perşembe) ikişer saat olarak yapılan cami derslerinde, Kurân-ı Kerîm okuma, namaz sure ve dualarını öğrenme, dini bilgiler, güncel meseleler gibi dersler işleniyor, sorulara cevaplar veriliyor.
HDV Sliedrecht Ulu Camii
HDV Deventer Merkez Camii
Diyalog Toplant覺lar覺
2010 ÖZEL SAYI
Dieren’de “Üç Gün-Üç Din” HDV Dieren Selimiye Camii, Kiliseler Birliği ve Sinagog ortaklaşa “Üç Gün Üç Din” isimli bir proje gerçekleştirdiler. Üç semavi dini tanımaya ve bu din mensupları ile diyoloğu güçlendirmeye yönelik gerçekleştirilen proje kapsamında bir pazar Katolik Kilisesine, bir pazar Ortadox kilisesine gidildi.
P
azar ayininden sonra gerçekleştirilen karşılıklı konuşma ve sorular bölümünde toplantıya katılanlar ayin hakkında, ve genel anlamıyla Hristiyanlık hakkında karşılıklı konuşma imkanı buldular ve akıllarındaki soruları uzman kişilere sordular. 22 Ekim 2010 Cuma günü HDV Dieren Selimiye Camii’ne Cuma namazını izlemeye gelen Hristiyan ve Yahudi konuklar, Deventer Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman Bey’in ingilizce vaazını dinlediler. Okunan ezanı huşu ile dinleyen katılımcılar, din görevlisi Abdullah Söylemez’in önce Türkçe sonrada Hollandaca okuduğu “İslamda Evrensel Ahlak İlkeleri” konulu hutbeyi dinlediler. Namaz sonrasında cami lokalinde konuşma ve sorular bölümüne geçildi. İkram edilen çay, kahve, kek ve kurabiyeleri konuklar yerken, kendilerine HDV’nin Kutlu Doğum için hazırlattığı Hollandaca CD izletildi. İslamın temel inanç ve ibadet 170 | HDV BÜLTEN 2010
esasları ana başlıklar halinde slayt olarak anlatıldı. Karşılıklı soru cevap bölümünden sonra konuklardan genel bir değerlendirme yapmaları istendi. Yapılan değerlendirmelerden bazıları: “Sizin namaz kılarken rabbinizle ile konuştuğunuza şahit oldum.” “Ezan insanı büyülüyor.” “Camide her ku-
şaktan insan var. Çocuklar, gençler, yaşlılar. Bizim kiliselerimizde genç nesil bulmak çok zor.” “ İslam bu kadar güzel ve mükemmel bir din iken neden müslümanların hali içler acısı?” “Katılmaktan sonderece memnunum, önyargılarım kırıldı.” Program sonunda katılımcılara islamı anlatan birer
2010 ÖZEL SAYI
kitapcık, kutlu doğum CD si ve kitapcığı hediye edildi. Kiliselere ve sinagoga da HDV’nin Kur-an’ın Nüzülünün 1400. yılı anısına hazırlattıgı Hollandaca Kur-an’ı Kerim hediye edildi. Programın son bölümü için 20 Kasım 2010 Cumartesi günü Sinagoga gidildi. Cumartesi ayininden sonra karşılıklı soru cevap ve değerlendirmeler yapıldı. Tüm bunlardan sonra katılımcıların ortak kanati bu tür programların daha sık yapılmasının birbirimizi daha iyi tanımaya ve anlamaya yönelik cok ciddi faydalar sağladığı yönünde oldu.
HDV BÜLTEN 2010 | 171
2010 ÖZEL SAYI
Vlaardingen Eyüp Sultan Camii’nde Barış ve Hoşgörü Konulu Toplantı Düzenledi Vlaardingen şehrindeki HDV Eyüp Sultan Camimiz 25 Eylül 2010 Cumartesi günü, cami ve kiliselerin ortaklaşa düzenlediği Barış ve Hoşgörü konulu bir diyalog toplantısına ev sahipliğinde bulundu.
D
üzenlenen bu programda şehrimizde bulunan Katolik ve Protestan kilisesi din adamları ile diğer cami ve kuruluşların yanısıra Vlaardingen Belediye Başkan Yardımcısı ve birçok Hollandalı ve
172 | HDV BÜLTEN 2010
Türk vatandaşlarımızda katıldılar T.C. Başkonsolosluğu Rotterdam Din Hizmetleri Ataşemiz Dr. Fevzi Hamurcu bey hocamızında konuşmacı olarak katıldığı bu toplantı sıcak bir atmosferde geçti. Toplantıya ev sahipliği yapan Vlaardingen Eyüp Sultan Cami şube yönetim kurulu başkanı Ali Pektaş’ın açılış ve takdim konuşması ile başlayan program, Eyüp Sultan Cami Din Görevlimiz Hüseyin Demirci ‘nin okuduğu Kuranı Kerim ve Türkçe meali ile programın sunuculuğunu yapan Ali Kemal KADI’nın
Hollandaca Kuran Mealini okumasıyla devam etti. Konuşmacı olarak toplantıya iştirak eden Rotterdam Din Hizmetleri Ataşemiz Dr. Fevzi Hamurcu hocamız Barış ve Hoşgörü hakkında yaptığı konuşmasında şunları söyledi; Değerli Misafirler, Bu dünyada insanca yaşayabilmek için ihtiyaç duyduğumuz şeylerin başında barış ve hoşgörü gelmektedir. Gittikçe küçülen bir dünyada yaşıyoruz artık. Ulaşım ve iletişim alanındaki hızlı gelişmeler dünyayı adeta bir köye dönüştürdü. Aynı köyün sakinleri olarak bizler işte bu sebeple barışa ve hoşgörüye bugün her zamankinden daha fazla ihtiyaç duymaktayız.
2010 ÖZEL SAYI Barışı ve hoşgörüyü konuşmak, müzakere etmek, bu maksatla toplantılar yapmak çok önemli ama bunlar, toplumumuzda ve dünyada kalıcı barışı ve hoşgörüyü tesis etmek için yeterli değildir. Bunu başarabilmek için din adamlarının, inananların, yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde politika üretenlerin ve yöneticilerin, kısacası her bir dünya vatandaşının daha fazla gayret göstermesi gerektiği hatırlanmalıdır. Bu güzide topluluğun bu gaye ile burada, bir mabedin çatısı altında toplandığını görmekten çok mutlu olduğumu ifade etmek istiyorum. Dinî, kültürel, tarihî, coğrafî ve diğer farklılıklarımıza rağmen hepimiz aynı dünyada yaşıyoruz ve her birimiz büyük insanlık ailesinin birer ferdiyiz. Farklılıklarımız zenginliğimizdir ve insanlığın asırlar içerisinde üreterek bizlere bıraktığı ortak mirasımızdır. Üstelik insanlığın ortak değerlerinin farklılıklarından çok daha fazla olduğu da başka bir gerçektir. Yaşadığımız toplumda barışı ve hoşgörüyü tam anlamıyla tesis etmek istiyorsak onların önündeki tüm engelleri temizlemeye gayret etmemiz gerekir. Kalıcı barışın ve hoşgörünün egemen olduğu bir dünyaya kavuşmak dileğiyle hepinizi sevgi ile selamlıyorum. Sayın hocamızın konuşmasının ardından Lucas Kerk adına söz alan Tali Sorek tarafından BARIŞ şiirleri okundu. Hristiyan Katolik Hollandalı vatandaşlarımızın hep birlikte Cora de Koning’in eşliğinde söyledikleri toplu ilahilerin ardından, protestan ve katolik kilisesi din adamlarının incilden okudukları dua bölümleriyle program devam etti. Vlaardingen Ümmet camiinden İmam Mahmut Bozdağ’ın Kuran’ın barış ve hoşgörüye bakışı hakkındaki konuşmasının ardından, Remonstrantse Kerk’den ds. Els van Dunne, PKV Ambacht Kilisesinden Oost ds. Guus Froberg ve R.K. H. Lucaskerk’den pastor Kees Koelman günün anlam ve önemine dair barış ve hoşgörü içerikli konuşmalarda bulundular. Camimiz Kuran kursu öğrenci-
lerinden Mikail Ekinci’nin ney taksimi eşliğinde sergilediği Sema Gösterisi katılımcılar tarafından büyük ilgi ve beğeniyle izlendi. Camimiz din görevlisi Hüseyin Demirci’nin teşekkür ve kapanış konuşmasıyla program sona ererken, programın kapanışında söz alan Belediye Başkan Yardımcısı Cees Oosterom, Vlaardingendeki cami ve kiliselerin birlikteliğinden ve böyle toplantıların yapılmasından memnuniyet duyduklarını belirtti.
Toplantıya, Cami Din görevlileri ile Katolik ve Protestan Kilisesi din adamlarının, katılımcılara gül takdiminde bulunması ve hep birlikte çekilen hatıra fotoğraflarıyla programa son verildi. Daha sonra toplu olarak yenen yemekte program hakkında görüş ve düşüncelerini belirten Hollandalı misafirlerimiz böyle anlamlı bir toplantıda hep birlikte olmaktan dolayı çok mutlu olduklarını belirterek camimizden ayrıldılar.
HDV BÜLTEN 2010 | 173
2010 ÖZEL SAYI
Assen’da Kilise Gençliğinden Camiye Ziyaret Assen’da bulunan Jozef Kerk adlı kilisenin gençleri, HDV Mevlana Camii’ne bir ziyaret gerçekleştirdiler.
1
3.10.2010 Çarşamba günü yapılan ziyarette, kilisen papazı Ron Koopmans ve beraberindeki yüksekokulda okuyan gençlere sıcak bir karşılama yapıldı. Cami lokalindeki karşılama, hoş geldiniz faslı ve tanışmadan sonra ziyaretçilere cami ve cemiyet hakkında bilgiler sunuldu. Cami içersine alınan ziyaretçiler cemaatle kılınan na-
174 | HDV BÜLTEN 2010
mazı izlediler. Namaz sonunda, caminin İslam dininde ne gibi öneme sahip olduğu konusu başta olmak üzere İslam dininin, itikat, ibadet ve ahlaka dair temel prensipleri anlatıldı. Gençlerin meraklı sorularına din görevlisi Tacettin Bıyık tarafından hassasiyetle cevaplar verildi. Tekrar cami lokaline alınan ziyaretçiler burada da sorularını sormaya devam
ettiler. Ziyaretçilere namaz öncesi ve sonrasında sıcak Türk çayı ile beraber poğaça ve çeşitli ikramlar yapıldı. Türk misafirperverliği, konuların sunumu ve sorulara verilen doyurucu ve samimi cevaplardan aşırı memnun kaldıklarını ifade eden papaz ve gençler yaklaşık iki buçuk saat süren ziyaretlerini tamalayıp camiden ayrıldılar.
2010 ÖZEL SAYI
Kilise Yetkililerinden, Doetinchem HDV Merkez Camii’ne Ziyaret
D
oetinchem’de bulunan Kilise mensuplarından 10 Kişilik bir grup, HDV Doetinchem Merkez Camii’ni ziyaret ettiler. Doetinchem Merkez Camii yönetiminden, Kadın Kollarından ve Gençlik Kollarından yetkililer ziyarette hazır bulundular. Yatsı namazı öncesi
yapılan bilgi alışverişinde, kültürlerarası diyaloğun, farklı kültürlere mensup insanların bir arada ve barış içinde yaşayabileceklerinin önemi belirtildi. Ziyaret çerçevesinde, kılınan yatsı namazını izleyen kilise mensuplarına, Din görevlisi Hacı Durmuş tarafından yatsı namazından sonra camii ve ibadetlerimiz
hakkında bilgiler verildi. Hollandacaya tercemesini Cami yönetiminden Bilal Arık ve Kadın kolları’ndan Saniye Solak yaptılar. Daha sonra, kendilerine yapılan çay ve tatlı ikramının ardından memnuniyetlerini ifade eden Kilise mensupları, HDV Doetinchem Merkez Camii’nden ayrıldılar.
Kiliseler Birliğinden Ede HDV Ulu Camii’ne Ziyaret
E
de HDV Ulu Camii, Ede’de bulunan kiliseler birliği tarafından ziyaret edilerek bilgi alındı. Karşılıklı ibadet şekillerinin anlatıldığı ziyaret, soru ve cevap şeklinde diyaloglarla devam etti. Ziyaret Kiliseler birliği temsilcilerine yapılan ikramdan sonra sona erdi. HDV BÜLTEN 2010 | 175
2010 ÖZEL SAYI
Oudenbosch’da Diyalog Toplantısının Olumlu Yansımaları 2009 yılı içerisinda Oudenbosch şehrinde bulunan müslümanlar ile Hıristiyanlar arasında yapılan diyalog toplantısının olumlu yansımaları Oudenbosch HDV Barbaros Camii Yönetim Kurulu başkanı tarafından ifade edildi.
H
DV Ouden bosch Şube başkanı Murat Özen, Din Hizmetleri Müşavirimiz Sayın Bülent Şenay hocamızın katıldığı ve camimiz tarafından organize edilen diyalog toplantısı sonrası hem kiliseler birliği hem de Oudenbosc belediyesi nezdinde, Camimizin ve dolayısyla şehirde yaşayan Türk ve müslümanların muhatap alındığını ve çeşitli faaliyetlere davet edildiğini söyledi.
Bilindiği üzere, HDV Oudenbosc Barbaros Camii Yönetim Kurulu öncülüğünde Oudenbosch’da bir Diyalog konferansı organize edilmiş, konferansa Din Hizmetleri Müşaviri, Doç. Dr. Bülent Şenay da konuşmacı olarak katılmıştı. Konferansa ayrıca Hıristiyan araştırmacı, Dr. Vincent de Haas, Kiliseler birliğinden Br.Cees van Dam ve Oudenbosch Belediye Başkanı A.F.W. Osterloh da katılmışlardı. Konferans çok olumlu bir hava icerisinde gecmiş, Din Hizmetleri Müşaviri’nin konuşması uzun süre salondaki misafir konuklar tarafından alkışlanmıştı.
Biddinghuizen’de Diyalog Toplantısı
B
iddinghuizen’de, Katolik ve Protestan mezhebine mensup rahiplerin ve bu mezheplerin mensuplarının da katılımıyla kilise sosyal tesislerinde her yıl düzenlenen geleneksel diyalog toplantısı bu yıl da 12.12.2009 Çarsamba günü gerçekleştirildi. Farklı göruşlere mensup kişilerin birbirlerini daha iyi tanımalarına ve anlamalarına katkı sağlamak maksadıyla düzenlenen ve yaklaşık üç saat süren toplantıda çeşitli konuşmalar yapıldı. Kültürlerarası diyaloğun öneminin vurgulandığı konuşmalar da farklı kültürlere mensup insanların bir arada ve barış içinde yaşayabileceklerinin önemi belirtildi. Biddinghuizen de yaşayan insanların ilgi gösterdiği bu toplantıda da karşılıklı soru ve cevaplarla insanlar birbirlerinin dinleri hakkında merak ettikleri soruları sorma ve cevaplarını alma fırsatı buldular. 176 | HDV BÜLTEN 2010
Cami imamı Dr. Ahmet Emin Seyhan ise yaptığı konuşmada bu tür vesilelerle farklı din mensuplarının bir araya gelmelerinin, birbilerini yakından tanımalarına imkan sağladığını, insanların birbirleri hakkında daha olumlu düşündüklerini, daha çok tolerans ve hoşgörü sahibi olduklarını ifade etti. Biddinghuizen HDV Mimar Sinan Camii Şube Başkanı Burhan Akce ve kadın kolları başkanı Döndü Genç ise, bu tür toplantıların Biddinghui-
zen’de yasayanları ve kendilerini çok memnun ettiğini ve birarada ve barış içinde yasamanın ne denli önemli olduğunun bu vesileyle bir kez daha anlaşıldığının altını çizdiler ve katılımcılara teşekürlerini ifade ettiler.
HDV Roermond Fatih Camii
HDV Delfzijl Yunus Emre
Ziyaretler
2010 ÖZEL SAYI
Din Hizmetleri Ataşesi Lochem Selimiye Camii’nde
T
.C. Deventer Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman, 26 Şubat 2010 Cuma günü Lochem HDV Selimiye camiini ziyaret etti. Ziyaret esnasında vatandaşlarımızla sohbet eden Kahraman, cami hizmetleri ve gençliğe önem verilmesi üzerinde durdu. Cuma sohbetinde de bu bölgede okulların bir haftalık tatilde olması sebebi ile cami cemaatinin yarısının gençler ve çocuklar olması sebebi ile çok mutlu olduğunu ifade eden Kahraman, bu gençlerin bu vakitte başka yerlere gidebilecekken, buraya Camiye Cuma namazına gelmelerinin büyük önem arz ettiğini belirttikten sonra gençleri tebrik
etti. Camilerin vatandaşlarımızın buradaki gelecekleri için varlık – yokluk mücadelesi haline geldiğini ve özellikle de buraların gençler tarafından sahiplenilmesinin önemine vurgu yapan Kahraman, büyüklerin de bunun kıymetini daha iyi anla-
maları gerektiğini, camilerin sadece birer sohbet ve boş vakitlerin geçirildiği yerler olarak görülmemesini, Devletimizin imkanlarını zorlayarak yolladığı Din Görevlilerimizden azami ölçüde yararlanılmasının önemine dikkat çekti.
Rheden Belediyesinden Selimiye Camii’ne Ziyaret
27
Ocak 2010 tarihinde Dieren’in bağlı olduğu Rheden Belediyesinden Belediye Başkanı Boers P. van Wingerden ve Wethouder J. Jansen Dieren HDV Selimiye Camii’ni ziyaret ettiler. Din Görevlisi Abdullah Söylemez ve Dernek Başkanı Abdullah İkde’nin hazır bulunduğu ziyerette “Sokaklardaki gençlerin sorunlarının çözümü” üzerine karşılıklı fikir alış verişinde bulunuldu. “Bu sorunun çözülmesinde selimiye camii olarak elimizden gelen gayreti gösterecegiz” diyen Başkan Abdullah İkde, yapılan ziyaretten dolayı Belediye Başkanı’na ve Wethouder’a teşekkür etti. Ziyarette Din Görevlisi Abdullah Söylemez, Belediye Başkanı’na Türk kültürüne ait “ebru tablosu” hediye etti. Son derece olumlu geçen görüşme sonunda Belediye Başkanı; Selimiye Camii Dernek Başkanına, Yönetim Kuruluna ve Din Görevlisine bu güne kadar yaptıkları olumlu çalışmalardan dolayı dolayı teşekkür etti.
180 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI
Uden Belediye Başkanı’ndan Camiye Ziyaret
U
den Belediye Başkanı Henk Hellegers ve Belediye Meclis Üyesi Sultan Günal Mevlit Kandili akşamı HDV Yıldırım Beyazıt Camiini ziyaret etti. Ziyarette dernek başkanı Veysel Köse, dernek yöneticisi Erol Konuk, cami din görevlisi M. Akif Karabulut hazır bulundu. Uden Belediye Başkanı Hellegers dernek başkanı Veysel Köse’den
camide yürütülen dini ve sosyal faaliyetler hakkında bilgi aldı. Hellegers özellikle gençlere ve bayanlara yönelik faaliyetleri dikkatle takip etti. Belediye meclis üyesi Sultan Günal’da belediye başkanına Uden’deki Türk toplumunun sorunları hakkında bilgi verdi. Gerçekleşen bu görüşmeden sonra, belediye başkanı ve belediye mec-
lis üyesine camii gezdirildi. Belediye başkanına cami ve camide yapılan ibadetler hakkında dernek başkanı ve din görevlisi tarafından bilgi verildi. Akşam namazına yakın gerçekleşen ziyarette cemaatimiz de belediye başkanı Hellegers’le tanışma fırsatı buldu. Ziyaret, belediye başkanı ve belediye meclis üyesinin, cemeatin kandilini tebrik etmesiyle sona erdi.
Nebahat Albayrak’dan Camiye Ziyaret
2
3 Şubat akşamı Helmond Fatih Camii’nde, 3 Mart yerel seçimleriyle ilgili Helmond’da oturan Türk toplumunu bilgilendirmek amacıyla bir toplantı düzenlendi. Toplantıya devlet sekreteri Nebahat Albayrak, Helmond belediye başkan yardımcısı ve Pvda partisi liste başı adayı Seyit Yeyde’nin yanısıra belediye meclis üyesi adayı Necati Kaygısız’ın konuk olarak katıldılar. Kalabalık bir vatandaş topluluğu tarafından ilgi ile
takip edilen toplantıda, karşılıklı görüş alış verişinde bulunuldu. Açılış konuşmasını başkan M. Ali Şahiner yaparak vatandaşlarımızın oylarını muhakkak kullanmaları konusunda tavsiyede bulundu. Devlet sekreteri Nebahat Albayrak ise konuşmasında son siyasi gelişmeler hakkında bilgi verdi ve vatandaşlarımızın seçme ve seçilme haklarını iyi kullanmaları gerektiğini be-
lirterek, hem 3 Mart’ta hemde erken seçim tarihi olan 9 Haziran’da muhakkak sandık başına gidilmesi gerektiğini vurguladı. Belediye başkan yardımcısı Seyit Yeyden son dört yılda Helmond’un ekonomisinden, şehir gelişmesinden sorumlu wethouder olarak büyük projelere imza attığını anlatarak Helmond şehrini yönetmeye yeniden aday olduğunu; Helmond şehrine bir Türk’ün de idareci olabileceğini Hollandalılara kabul ettirdiğini belirtti. Pvda 21.sıradan aday olan Necati Kaygısız da seçilmesi durumunda vatandaşlarımızın sıkıntılarına çare olmaya çalışacağını belirtti.
HDV BÜLTEN 2010 | 181
2010 ÖZEL SAYI
HDV Lelystad Osmanlı Camii Yönetimi ve Kadınlar Kolu’ndan HDV’ye Ziyaret HDV Lelystad Osmanlı Camii yeni Yönetimi, Kadınlar Kolu ve Din Görevlisi ile birlikte Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı ve Lahey Din Hizmetleri Müşaviri Doç. Dr. Bülent Şenay’ı Den Haag’da bulunan HDV merkezinde ziyaret etti.
Z
iyarete, Cami Şube Başkanı Ayhan Halıcı, yardımcıları Yusuf Temel ve Kamil Uzun, Kadın Kolları Başkanı Sevil Korkmaz ve ekibi ile din görevlisi Ömer
182 | HDV BÜLTEN 2010
Altundağ katıldılar. Tanışma ziyaretinde özellikle kadın kolları ilk defa Vakıf Başkanı ve Din Hizmetleri Müşavirini, Vakıf Binasını ve Vakıf çalışmalarını yerinde görmek-
ten çok memnun olduklarını, bu tür ziyaretlerin gerek cami yöneticileri ve gerekse kadın kolları için faydalı olacağını belirterek ziyaretten memnunkaldıklarını ifade ettiler.
2010 ÖZEL SAYI
Din Hizmetleri Müşaviri HDV Amersfoort Mevlana Camii’nde
L
ahey Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay, HDV Amersfoort Mevlana Camii’ni ziyaret etti. Yoğun programına rağmen HDV Amersfoort Mevlana Camii Yönetim Kurulunun davetini kırmayan
Din Hizmetleri Müşaviri, ziyaretini Cuma gününe denk getirerek hem Yönetim Kuruluyla ve hem de Cuma sohbetinde cemaatle buluştu. 12 Mart Cuma günü gerçekleşen ziyarette Amersfoort’a gelen Din Hizmetleri Müşaviri önce Camiyi ziyaret ederek yöneticilerden çalışmalar hakkında bilgi aldı. Cuma namazı öncesi cemaate vaaz eden Din Hizmetleri Müşaviri, sohbetinde Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un hayatından kesitlerden anlattı. Cuma namazından sonra din görevlisi Fatih Özen, Cami Yönetimi,
Belediye meclis üyesi Mustafa Özcan ve Alevi Federasyonu Başkanı Fethi Kıllı ile birlikte Cami lokalinde bir süre sohbet etti. Din Hizmetleri Müşaviri daha sonra yanında bir heyetle Amersfoort’da bulunan Milli Görüş teşkilatına ait Rahman Camii’ni de ziyaret ederek cami lokalinde cemaatle bir süre sohbet etti.
Bayan Din Görevlisinden Genç Kızlara Sohbet Programı Yaklaşık bir yıldan beri genç kızlara dini ve sosyal sohbetler veren ve Roterdam Din Hizmetleri Ateşeliğine bağlı görev yapan Dr. Fatma Ömeroğlu-Ergüneş tarafından, HDV Kuzey Hollanda şube camileri genç kızlarının katıldığı bir sohbet toplantısı organize edildi.
1
6 Nisan 2010 tarihinde Zaandam Sultan Ahmet Camii konferans salonunda yapılan toplantıya, HDV’ye bağlı Amsterdam Emir Sultan, Kuba, Heerhugowaard ve Zaandam Sultan Ahmet Camii’nden
genç kızlar katıldılar. Çeşitli camilerden katılan kızlar arasında kaynaşmayı sağlayan bu program veliler tarafından da takdir topladı. Çok verimli geçen toplantı sonunda gençler, bu programların devam etmesi ve Hollanda
geneline yaygınlaştırılmasını istediler. Modern çağımızda gittikçe daha da yalnızlaşan insanların bu tür sosyal etkinliklerle tanıştırılıp kaynaştırılması birlik ve beraberliğin pekiştirilmesinde önemli rol oynamaktadır. HDV BÜLTEN 2010 | 183
2010 ÖZEL SAYI
HDV Eindhoven Fatih Camii Gençlik Kolu’ndan Üç Günlük Program Okumaya, tarihe, sanata ve geleneğe önem veren Eindhoven Fatih Camii Gençlik Kolu, bu unsurları bir arada toplayan, kitap fuarı, ozanlar akşamı, konferans, kermes ve ebru gösterisinden oluşan üç günlük program düzenledi.
U
zun zamandır hazırlığı yapılan ve yoğun çalışmaların ardından başlatılan program camii cemaatının yanısıra çevreden de büyük ilgi ve beğeni topladı. Çoğunluğu öğrencilerden oluşan Gençlik Kolu yöneticileri, özellikle gençlerin ve öğrencilerin de istifade edebilmelerini göz önünde bulundurarak karnaval tatilini değerlendirmek amacıyla program için 19, 20 ve 21 Şubat tarihlerini seçtiklerini bildirdiler. Camii Yönetimi, Din Görevlisi ve Hanımlar Kolu’nunda katkılarıyla gerçekleşen program, birlikte çalışmanın verdiği ayrı bir haz ile gençlere yeni tecrübe ve kazanımlar elde ettirdi. 19 Şubat Cuma namazından sonra cami avlusunda kitap fuarı ve kermes ile başlayan program, Cuma cemaati184 | HDV BÜLTEN 2010
nin büyük ilgisine vesile oldu. Hanımlar Kolunun kermese sunduğu tatlı ve birçok çeşit yiyecek tüketilirken kitap reyonlarına olan ilgi de uzun süre devam etti.
Yatsıyı müteakiben Ozan Çelebi ve Ozan Seyyahi’nin sunduğu “Ozanlar Akşamı” başka bir ayrıcalık teşkil etti. Çiğ köfte eşliğinde süregiden akşamda zaman zaman şehitlerimiz ve büyüklerimiz anılarak duygulu anlar yaşanırken ozanların atışmasıyla da gülündü. Halkın sesi ve kulağı olan ozanlar za-
mane çocuklarına takılıp ve hocalara latife yaparak söyledikleriyle de düşündürdüler. Güreli mahlasıyla anılan, Ozan Çelebi’nin öğrencisi Mustafa Gürel adeta merhum Murat Çobanoğlu’nun sesinden söyleyip bilhassa yaşlı cemaata nostaljik anlar yaşattı. Cumartesi aynı yoğunlukta devam eden program, Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi Dr. M. Fevzi Hamurcu’nun gençlere yönelik verdiği konferansla doruğa ulaştı. Konusu ‘Gençler arasında iletişim’ olan konferansa gençlerin yanısıra orta yaşlı cemaatın da ilgi gösterdiği gözlendi. Monolog yerine diyaloğu tercih eden Hamurcu, salona yönelttiği sorulardan yola çıkarak, dil öğrenmenin ve Türkçemizi muhafaza etmenin önemine, iletişimdeki metot ve kurallara değinerek karşımızdakiyle sağlıklı anlaşabilmenin olmazsa ol-
2010 ÖZEL SAYI mazlarına dikkat çekti. Hem güldüren hemde çapraz sorularla düşündüren Dr. Fevzi Hamurcu zamanımızı iyi değerlendirmenin ve interneti doğru kullanmanın önemine vurguda bulundu. Programın son gününde de devam eden kitap fuarının yanısıra, geleneksel el sanatlarımızdan olan ebruya yer verildi. Hollanda Diyanet Vakfı Sanat Danışmanı Dr. M. Refii Kileci’nin ebrunun tarihini, özelliklerini ve Osmanlı sanatlarındaki yerini anlatmasıyla salonda adeta mistik bir hava oluşturdu. İzleyenlerin sorularını cevaplayan Kileci, Ebru ismini taşıyanlara, isimlerinden dolayı mutlaka bir ebru hediye ettiklerini belirtip salonda bulunan Ebru isimli kardeşimize özel olarak yaptığı ebruyu hediye etti. Bir diğer ebruyu ise bu sanata özen gösterdiklerinden dolayı Fatih Camii Gençlik Kolu’na hediye etti. Yine Eindhoven Fatih Camii Gençlik Kolu’nun düzenlediği ve 2 Mart’ta yine Fatih Camii’nde başlayacak olan ebru kursuna kayıtların alınmasıyla program sona erdi.
HDV BÜLTEN 2010 | 185
2010 ÖZEL SAYI
HDV Bergen op Zoom Ulu Camii Gençlik Derneği’nden Kosova Ziyareti
Hollandanın Bergen op Zoom şehrinde bulunan HDV Ulu Cami Gençlik Derneğinden 15 kişilik bir genç grup Hollanda Diyanet Vakfı’nın da desteğiyle, Kosova’yı tanımak, Hollanda’da tanıtmak ve dostluk bağlarının kurulması gayesiyle bir haftalık Kosova ziyareti gerçekleştirdiler.
G
ençler, yoğun bir hazırlık sürecinde Hollanda’da çeşitli etkinlikler ve yardım kampanyaları düzenleyerek Kosova’ya valizlerle oyuncaklar götürerek dağıttılar. Gençler ayrıca okulun tadilatını yapmak için gereken malzemeyi getirerek Vuçitırın şehrindeki “Ali Kelmendi” İlköğretim Okulunun tadilatını yaptılar. Bir hafta geceli gündüzlü tadilat ve temizlik çalışmasından sonra “Ali Kelmendi” İlköğretim Okulu yenileşmiş bir halde törenle hizmete açıldı. İkindi namazından sonra ise mevlit okutuldu. Vuçitırın Belediye Başkanı Bayram Mulaku, gençlere akşam yemeği verdi. Yemekte Vuçitırın sakinleri adına teşekkürlerini ifade eden Mullaku, bu tür kaynaşmaların önemine vurgu yaptı. Hollandalı gençler yoğun bir çalışma temposuna rağmen bazı tarihi ve kültür yerlerini de gezme fırsatı buldular. Sultan Murat Türbesi, Adem Yaşari Anıt Mezarı, Prizren’de Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet Komutanlığı’nın konuşlandığı Sultan Murat Kışlasını, Priz186 | HDV BÜLTEN 2010
ren’de tarihi ve kültürel yerleri gezdiler. Prizren’de gelişlerinde Kosovahaber’e konuşan Ulu Cami Gençlik Derneği Başkanı Hasan Türk ve arkadaşları, Hollanda dışındaki faaliyetlerinden ilki olan bu geziden çok memnun kaldıklarını belirttiler. Hasan Türk duygularını şöyle ifade etti: “Okul tadilatında bizlere Vuçitırınli gençler yardımcı oldu. Çeşme Derneği gençleri ile yakından tanıştık ve dostluk ilişkilerini kurduk. Amacımız yerli halka ümit kapılarını aralamaktı. Hollanda’da tanıştığımız Florim Kamberi bizleri Kosova’ya davet etti. Çoğunlukta öğrenci olan gençlerimiz yol masraflarını kendileri karşıladığı gibi topladıkları yardımları da beraberlerinde getirdiler. Gezi masraflarının bir kısmı da Hollanda Diyanet Diyanet Vakfı tarafından karşılandı” dedi. Hasan Türk, Prizren’i ve Kosova’yı beğendiklerini ve yeniden geleceklerini de ifade etti. Vuçitırın’da
“Ali Kelmendi” İlköğretim Okulunun tadilatını yapan Hollanda’nın Bergen op Zoom şehrindeki HDV Ulu Camii Altın Ay Gençlik Derneğinin 15 üyesi, hafta sonu Kosova’dan ayrılmadan önce giderayak bir yardım etkinliğine daha vesile oldular. Hollandalı gençler, Vuçitırın’da tadilat projesinden artan parayı kendilerine her alanda yardımcı olan, Çeşme Kültür Sanat ve Spor Derneği’ne bağışlamayı uygun gördü. Çeşme Derneği üyeleri bu bağışı değerlendirerek 4 küçükbaş kurban kesti ve yardıma muhtaç ailelere dağıtımını gerçekleştirdi.
2010 ÖZEL SAYI
HDV 2010 Kültür Fuarına (Multifestijn) Katıldı
H
ollanda Diyanet Vakfı Yönetim Kurulu Hollanda’nın Utrecht şehrinde yapılan ve Hollanda İslam Merkezi Vakfı tarafından organize edilen, “Kültür Fuarı’na” (Multifestijn) ana sponsor olarak katıldı. Hollanda’nın Utrecht şehrinde 13-16 Mayıs 2010 tarihleri arasında organize edilen Mul-
188 | HDV BÜLTEN 2010
tifestijn Kültür Fuarının açılışı 13 Mayıs 2010 tarihinde yapıldı. Fuar açılışına T.C. Lahey Büyükelçisi Uğur Doğan, Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay ile Kültür ve Turizm Müşaviri Ahmet Temurci ve çok sayıda davetli katıldı. Hollanda İslam Merkezi Vakfı öncülüğünde son dört yıldır organize edilmekte olan fuarda, Hollanda Diyanet Vakfı da, biri tanıtım, diğeri de Diyanet İşleri Başkanlığımız ve Türkiye Diyanet Vakfı yayınlarından oluşan kitapları sergilemek üzere iki stantla yer aldı.
Dört gün boyunca yaklaşık yüz bin kişi tarafından ziyaret edilen Kültür fuarında, hemen hemen her çeşit ürünün sergilendiği bölümlere rastlamak mümkün. Ayrıca, Mehteran, Karagöz ve Hacivat, gibi kültür ve sanat gösterilerinin de yapıldığı fuarda çocuklar için oyun mekanlarına da yer verildi. Fuara bilet alarak giren ziyaretçilere bilet numaralarına göre çekilişler yapılarak, çekilişte ismi çıkanlara ana sponsorlar tarafından çeşitli hediyeler verildi. Hollanda Diyanet Vakfı tarafından da, çekilişte ismi çıkan ziyaretçilere Diyanet yayınlarından oluşan kıymetli birer kitap seti hediye edildi.
2010 ÖZEL SAYI
Deventer Bölgesi Din Görevlileri Piknikte Buluştu
D
eventer bölgesinde görev yapan din görevlileri Apeldoorn şehrinde 04 Mayıs 2010 Salı günü aileleriyle beraber piknik programında buluştular. Din Hizmetler Ataşesi Dr. Musta-
fa Kahraman’ında ailesi ile beraber katıldığı programda din görevlileri çeşitli sportif faaliyetler yaparak ve sohbet ederek hoşça vakit geçirdiler. Görevlilerin ve ailelerinin daha yakından kaynaşmasına ve tanışmasına
vesile olan bu tür faaliyetlerin belli zamanlarda tekrarlanmasının faydalı olacağını ifade eden din görevlileri ve aileleri, yemek ve çay faslından sonra ayrıldılar.
Hollanda Diyanet Vakfı Gençlik Çalışmaları Devam Ediyor
H
ollanda Diyanet Vakfımızın en önemli çalışmalarından olan gençlik ve eğitim programlarının devamı olarak HDV Harderwijk Mehmet Akif Ersoy camimizde bölge gençlik toplantısı Harderwijk Gençlik teşkilatımızın evsahibliğinde ve Hollanda Diyanet Vakfımızın Gençlik Koordinatörü Uğur Kaya’nın başkanlığında düzenlendi. Toplantı-
ya bölgede bulunan camilerden HDV Amersfoort Mevlana Gençlik, HDV Dieren Selimiye Gençlik, HDV Barneveld Ulu Gençlik ve HDV Zwolle Ulu Gençlik teşkilatları yöneticisi gençlerimiz katıldı. Toplantıda camilerimizde yapılan programları ile her caminin kendi gençlik çalışmaları hakkında bilgiler ve-
rildi. Camilerde gençlik çalışmalarının daha verimli olması için neler yapılması gerekildiği hususunda bilgi alışverişi yapıldı. Hollanda Diyanet Vakfımızın gençlik çalışmalarındaki vizyon ve misyonu yönetici arkadaşlar ile paylaşıldı. Bölgede yapılması düşünülen Hollanda Diyanet Vakfı koordinesinde yapılması planlanan gençlik şöleni için görev paylaşımı yapıldı.
HDV BÜLTEN 2010 | 189
2010 ÖZEL SAYI
HDV Apeldoorn Eyüp Sultan Camii’nden HDV’ye Toplu Ziyaret
H
DV Apeldoorn Eyüp Sultan Camii din görevlisi, Şube Yönetim Kurulu ve Gençlik Kolu yöneticilerinden oluşan bir heyet, Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay’ı makamında ziyaret etti. Hem tanışma hem de gençlik kollarının bazı çalışmalarını görüş-
mek amacıyla yapılan ziyaret oldukça faydalı geçti. Ziyarette, Vakıf olarak gençliğe çok önem verdiklerini belirten Doç. Dr. Bülent Şenay, yapılan hayırlı çalışmalarda maddi manevi her türlü desteği yapacaklarını ifade ederek, spor çalışmalarının amacına uygun olarak yapıldığı taktirde faklı bir şekilde irşat faaliyeti sayılabileceğini,
spor faailiyetlerinin gençlerin sokaklardan alınmasına, boş şeylerle uğraşmasının önüne geçilebilmesine ve yeni arkadaşlar edinmesine fırsat sağlamada enemli bir araç olduğunu da sözlerine ekledi. Heyet olarak Vakıf merkezinde faydalı bir ziyaret gerçekleştiren HDV Apeldoorn Camii Yönetim Kurulu Vakıftan memnun olarak ayrıldı.
Heerhugowaard Belediye Başkanı Heegde’den Mimar Sinan Camii’ne Ziyaret
H
DV Heerhugowaard Mimar Sinan Cami’nin kendi toplumuna yönelik pek çok kültürel faaliyetleri yanı sıra,diğer çevre kültürlerle karşılıklı topluma katılım anlamında faaliyetlerine devam etmektedir. Caminin kendisini 20 Aralık 190 | HDV BÜLTEN 2010
2009 tarihinde fiziken yenilemesi, takiben aynı zamanda ruhen yenilenmeyi de beraberinde getirmektedir. İbadethanenin açılışından etkilendiğini söyleyen Heerhugowaard Belediye Başkanı Bay Heegde, bu nezaketinin devamını getirerek HDV Heerhugowaard Mimar
Sinan Cami’ni yeniden ziyaret etti. Bu zarif ve anlamlı ziyaretlerinde kendilerine, Din Hizmetleri Müşaviri Doç. Dr. Bülent Şenay’ın açılış günü söz vermiş olduğu İslam Kültüründe hoşgörünün timsali olan “Mevlana”dan bahseden Hollandaca bir kitap takdim edildi.
2010 ÖZEL SAYI
HDV Barneveld Ulu Camii’nde Toplantı
D
eventer bölgesi din görevlileri bölge toplantısı Dr. Mustafa Kahraman başkanlığında Barneveld Ulu Camii’nde yapıldı. Toplantıya Kur’an-ı Kerim okunmasıyla başlandı. Deventer bölgesi Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman “Yapacağınız en büyük görev gençlerle ilgilenmek, arkanızda
hoş bir sada bırakmak olmalı. Din Görevlileri Gönül adamı, halkın önderleridir.”dedi. Toplantıda idari konular ve Kur’an kurslarında başarılı eğitim için neler yapılmalı, aksaklıklar nelerdir? Sorularına cevap arandı. Bu yıl aralarında 2 bayan görevlininde bulunduğu yeni gelen görevliler tanıtıldı. Sonra Görevliler kendi arasında çim saha
maç yaptı. Maçı 2009 yılında Hollanda’ya gelen görevlilere Bursa Nilüfer eğitim merkezinde Hollandaca dersleri veren Mustafa Demircan ve Cami yönetimi’de izledi. Toplantı sonunda Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman’ın Barneveld Ulu Cami Din Görevlisi Mücahit Çakır’a ve Cami yönetimine teşekkür etti. HDV BÜLTEN 2010 | 191
2010 ÖZEL SAYI
HDV Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay Haarlem Selimiye Camii’ni Ziyaret Etti
2
5 Ekim 2010 Pazartesi günü, HDV Haarlem Selimiye Camii’nin davetlisi olarak şehrimize gelen HDV Başkanı ve beraberindekiler din görevlisi ve cami yöneticileri tarafından karşılandı. HDV Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay’a camide yapılmakta olan eğitim ve öğretim faaliyetleri, iki yıldır tıpkı bir okul gibi dersliklerden oluşan yeni eğitim binasının tanıtımı ile 2008 yılında ibadete açılan caminin, yapımı devam eden diğer fiziki bölümleri hakkında bilgilendirmede bulunuldu. Altı yardımcı hoca ve cami din görevlisi Ahmet Demirer’in beraberce yürütmekte oldukları eğitim çalışmaları, HDV Başkanı tarafından takdirle karşılandı. HDV Başkanı ve Din Hizmetleri Müşaviri Doç. Dr. Bülent Şenay, akşam namazını müteakiben de Haarlem cemaatine kısa bir konuşma yaptı. Yurt dışındaki Müslüman Türk milletinin, bir hicret anlayışı içerisinde, her 192 | HDV BÜLTEN 2010
gittikleri yere dostluk ve Türk-İslam kültürünü taşıdıklarını anlatan Şenay: “Böyle güzel mabetleri inşa eden halkımızın gerçek anlamda “İmarı”da ihmal etmemeleri hususuna dikkat çekerek, geleceğin, ancak toplumun imar faaliyetleri sayesinde elde edilebileceğinin altını çizdi.”
HDV Rotterdam Mevlana Camii
HDV Haarlem Selimiye Camii
2010 ÖZEL SAYI
Hollanda Diyanet Vakfı’nın Desteğiyle Gençlerimize BOSNA HERSEK Ziyareti Hollanda Diyanet Vakfımızın gençlere yönelik çalışmaları içinde çok farklı bir önem arzeden, gençlerimizin kültür-tarih buluşmaları projesi kapsamındaki ziyaretlerden biri Kosova’dan sonra tarihi ve kültürel bağlarımız olan, Bosna Hersek’e düzenlendi.
1
6 Ekim Cumartesi başlayan ve 23 Ekim Cumartesi günü son bulan Bosna Hersek ziyaretine, yaşları 17 ile 30 arasında değişen, Hollanda’nın farklı sehirlerinde yüksek ögrenim gören yaklaşık 50 gencimiz katılmıştır. Büyük duygu yoğunluğunun yaşandığı ziyarette öncelikle bilge lider Aliya Izzetbegovic›in mezarını ziyaret eden gençler, daha sonra Saraybosna’daki Osmanlı Kütüphanesini, Balkanların ihyasında önemli bir rol oynayan Osmanlı Tekkelerini ve tarihi Mostar şehrini, köprüsünü, Srebrenica’daki Potacari Şehitlik Anıtını ziyaret ettiler. Srebrenica’da Şehit Anneleri ile bir araya gelen gençlerimiz ile Şehit Anneleri arasında duygu yüklü anlar yaşandı ve daha sonra Srebrenica Camii’nde şehitler anısına bir Mevlid okutan gençlerimiz Saraybosna da Hacı Hüsrev Begova Camii’nde cuma namazını kıldıktan sonra 23 Ekim günü Hollanda’ya geri döndüler.
194 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI
HDV Başkanı Axel ve Terneuzen Camilerini Ziyaret Etti
H
ollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay Hollanda’nın Belçika sınırında bulunan HDV Terneuzen Bilal-i Habeşi ve HDV Axel Ulu Camii’ni ziyaret etti. Hafta sonu gerçekleşen ziyarette Vakıf Başkanı Camilerin Yönetim Kurulu ve din görevlileri tarafından karşılandı. Camilerde yapılan hizmetler ile ilgili her iki Cami yöneticilerinden ve din görevlilerinden bilgi alan HDV Başkanı din dersi alan çocuklarla da sohbet ederek onlarla hatıra resim çektirdi.
HDV BÜLTEN 2010 | 195
İhtida Merasimleri
2010 ÖZEL SAYI
Hengelo’da İhtida Töreni
H
engelo HDV Ayasofya Camii’nde ihtida töreni düzenlendi. Hollanda uyruklu bayan Marije İslamiyet hakkındaki araştırmaları ve bu konuda zaman zaman bilgi almak, kafasındaki sorulara cevap bulmak amacıyla din görevisi Ahmet Gözcü’ye müracaat etti. İslamiyetin insanlara dünya ve ahieret hayatında yegane mutluluğu sağlayan insanlara sevgi ve kardeşlik gibi güzel duygu ve ahlakı öğütleyen yüce ve hak bir din olduğuna kanaat getiren Marije, hiçbir baskı ve zorlama olmaksızın sadece kendi hür iradesi ile bu dini seçtiğini programa katılan ailesinin ve diğer konukların şahitliğinde Kelime-i Şehadeti de bizzat hafızasından söyleyerek müslüman olmaya karar verdiğini ilan etti. İslamiyeti severek ve benimseyerek müslüman olmaya karar verdiğini belirten Marije için, Ayasofya camiinde bir ihtida töreni düzenlendi. Program iki aşamada gerçekleşti, önce ailesi ile programa katılan Marije din görevli198 | HDV BÜLTEN 2010
si ve eşi tarafından evinde karşılandı evde birkaç saat süren sohbet ve ardından yapılan ikramın ardından camiiye geçildi. Din Görevlisi tarafından okunan Kur’an-ı Kerimin ve Hollandaca Mealinden sonra İslam konusunda gelen konuklara kısa bir sunum yapıldı. Ardındanda Marije’nin şehadeti gerçekleşti, Törende hanımefendiye
Meryem ismi verildi. Akabindede Din Görevlisi ve Camii Yönetim Kurulu üyelerince Kur’an-ı Kerim, Hollanda Diyanet Vakfımızca hazırlanan Hollandaca Kur’an Meali ve Kabe resminin bulunduğu güzel bir pano kendilerine hediye edildi. Yapılan dua ve katılımcılara teşekkür konuşması ile program sona erdi.
2010 ÖZEL SAYI
Enkhuizen’de Hollandalı Bir Genç İslam’ı Seçti
H
DV Enkhuizen Alaaddin Camii’nde “İhtida Merasimi” sevinci yaşandı. Julianadorp’da yaşayan ve Enkhuizen’deki bir arkadaşının vesilesi ile Müslüman olmaya karar veren Remco Albert, ihtida merasimini de Enkhuizen ‘de gerçekleştirmek istedi. 21-Mart-2010 Pazar günü öğlen namazından evvel gerçekleşen törende okunan Kuran-ı Kerim den sonra kendisine din görevlisi Nurullah Yıldırım tarafından yapılan telkinatla şahitler huzurunda Kelime-i Şehadet getiren Hollandalı genç “Yunus” ismini alıp, İslam Dini’ne girerek “İhtida Belgesini” aldı. Getirilen tekbir ve salat-ü selamlardan sonra Din Görevlisi Nurullah Yıldırım, HDV Enkhuizen Alaaddin Camii Dernek Başkanı Erdoğan Özer ve cemaatimizden de Metin Özdemirkan’ın Müslüman olan Yunus Albert’ e, Hollandaca Kur’an-ı Kerim meali ve İslam’ı tanıtan Hollandaca kitapları hediye etmesiyle merasim sona erdi.
Müslüman Oldu
Ö
ğretmen emeklisi olan, islam dinini araştırarak müslüman olmaya karar veren kardeşimiz, camimizde kelime-i şehadet getirerek müslüman oldu ve Rıdvan ismini aldı. İslam dini ile müşerref olan Rıdvan’a, din görevlimiz Mehmet Eroğlu ihtida belgesini takdim etti. İslam dinine girdiği için mutlu olduğunu söyleyen Rıdvan’a, hayatında başarılar ve mutluluklar diliyoruz.
HDV Deventer Merkez Camii’nde İhtida Merasimi
H
ollanda’da İslam her geçen gün hızla yayılıyor. Deventer’de yaşayan Paulien Maria adlı bir bayan HDV Deventer Merkez Camii’ne gelerek Müslüman olmak istediğini söyledi. Pauline Maria daha sonra din görevlisi Bekir Engin tarafından düzenlenen ihtida merasiminde şahitler huzurunda kelime-i şehadet getirerek Müslüman oldu.
Paulien Maria uzun zamandır İslamiyeti araştırdığını ve bu araştırmaların kendisini müslümanlığa yönelttiğini, dolayısıyla tamamen kendi isteğiyle Müslüman olduğunu ifade etti. Din görevlisi Bekir Engin tarafından kendisine İslam dini hakkında bilgiler verildi ve Hollanda Diyanet Vakfı tarafından bastırılarak dağıtılan Hollandaca mealli Kur’an-ı Kerim hediye edildi.
HDV BÜLTEN 2010 | 199
İslam ve Çevre
2010 ÖZEL SAYI
Tema Vakfı’ndan Camide Bilgilendirme
Hollanda TEMA Vakfı tarafından, HDV Haarlem Selimiye Camii ile ortaklaşa düzenlenen bilgilendirme toplantısında “Bilinçli Su Kullanma” konusu işlendi.
B
ilgilendirme toplantısında konuşan HDV Haarlem Selimiye Camii Din Görevlisi Ahmet Demirer ve TEMA Proje Koordinatörü Hüseyin Kızılca daha yaşanılabilir bir dünya ve daha güzel bir çevre için yapılması gerekenler konusunda katılımcıları bilgilendirdiler.
Hollanda TEMA Vakfı Görevlisi Hüseyin Kızılca, Mültivizyon gösterisi eşliğinde su kullanımına değinerek dünyanın hızla çölleştiğini ve bu anlamda yeraltı su kaynaklarının her geçen gün azaldığını belirterek, herkesin daha bilinçli su kullanması gerektiğine değindi. Kızılca konuşmasında; “Her tarafı sularla kaplı olan Hollanda da bile, temiz su sorunu olduğunu ve temiz suyun elde edilmesi için büyük emekler ve masraflar yapıldığını açıklayarak bizim de elimizden geldiğince su kaybının önlenmesine katkıda bulunmak için alıştığımız yöntemler yerine daha az su ve bilinçli enerji kullanımı ile 202 | HDV BÜLTEN 2010
katkı sağlayabilir hatta bir ailenin yıllık bin Avro’yu bulan su giderini azaltabiliriz şeklinde konuştu. Elimizdeki kaynakları doğru ve bilinçli bir şekilde kullanmalıyız. Dünya bize ,bizden önce yaşayan kuşaklar tarafından miras olarak bırakıldı. Bizde bu mirasa en güzel şekilde sahip çıkmalı, sınırlı olan ve insanlığın hizmetine sunulmuş olan bu kaynakları israf etmeden kullanmalıyız. İsrafın sürmesi halinde bizleri susuz günler bekliyor. Dünyada milyonlarca insan günde 10 litreden az suyla yaşamaya çalışıyor. Oysa şu an bile, her beş insandan biri güvenilir içme suyu bulamazken, bu 10 litre suyu ardımızda bıraktıgımız pislik için harcıyoruz. Suları tasaarruflu kullanalım. Suları atık maddelerle kirletmeyelim. Hollanda da geçtiğimiz yıllarda yapılan bir araştırmada göçmenlerin çok daha fazla ve bilinçsiz bir biçimde temizlik malzemesi ve klor kullanıldıgı saptamıştır. Temizlik imandan gelir sözü dogru olmasına ragmen bilinçsşizce kullandığımız bu maddeler tabiatı daha fazla kirletiyor. Daha fazla kirli olan suyun temizlenmesi için de daha büyük kaynakların harcanması gerekiyor”, şeklinde konuştu. Toplantıda konuşan HDV Haarlem Selimiye Camii Din Görevlisi Ahmet
Demirer ise; “Dinimiz İslamın çevreye büyük önem verdiğini ve bu bağlamda da kul hakkının çok önemli olduğunu ve elimizdeki mevcut kaynakları en bilinçi bir şekilde kullanmayı emreder. Bilinçsiz hareket ederek, bilmeden kul hakkına zarar vermiş olabiliriz. Dinimiz çevre temizliğine büyük önem veriyor. Çünkü temizlik ve düzenin, sağlık açısından sonsuz faydaları bulunuyor. Bizler bu dünyada emanetçiyiz. Bizlere emanet edilen Dünyamızı korumalıyız. Buradaki görevimiz emanete saygı göstermek, amacı dogrultusunda istifade etmek, titizlikle korumak, zamanı geldiğinde de güzelce devretmektir. Hatta, özümüzden katkılar yaparak daha da geliştirerek gelecek kuşaklara bırakmak konumumuzun geregidir. Bunun tersi bir tutum bizi kötü bir emanetçi durumuna düşürür. Büyük bir düzen ahenk ve denge ile yaratılıp istifademize sunulan bu nimetler ve bu çevre sadece bize ait değildir. Onda sayısız canlıların hukuku vardır. Çevreyi kirletmek; ona zarar vermek, canlı ve cansız tüm varlıklara doğrudan ve dolaylı yönden kötülük etmektir. Tabiat ve çevreye verdiğimiz ufak bir zarar, yakın ya da uzak, mevcut ya da gelecek, sayısız varlık üzerinde yankılanarak günah olarak bize geri dönecektir’’dedi
2010 ÖZEL SAYI
HDV Amsterdam Fatih Camii ve Hollanda Tema Vakfı’nın otaklaşa düzenledikleri ‘Bisikletle Çevre Gezisi’ büyük ilgi gördü
11 Nisan Pazar günü düzenlenen ‘Bisikletle çevre gezisine’ Hollanda Diyanet Vakfı Amsterdam HDV Fatih Camii önünden başlayan ve kentteki doğal parklar ve bazı çevre kuruluşlarını gezen 50 kişilik grup, Amsterdam’daki çevre çalışmaları hakkında da bilgi aldılar.
1
0 km’lik bir güzergahı izleyerek 2,5 saatten fazla bisiklet süren katılıcımcılar, bu etkinlikle birlikte hem spor yaptı hem de Amsterdam’daki çevre çalışmalarıını inceleme fırsatı buldular. Gezi sırasında bir konuşma yapan Hollanda TEMA Vakfı Müdürü Serdar Köker, “TEMA Vakfı olarak Hollanda’da bir dizi çalışma yapıyoruz. İçinde yaşadığımız ülkede, duyarlı vatandaşlar olarak çevreye ve doğaya büyük önem veriyoruz. Bilindiği gibi son yıllarda insanların tüketim alışkanlıklarında hızlı bir artış gözlemle-
niyor. Elimizdeki kaynakları harcıyoruz. Daha temiz bir çevrede yaşamak ve daha sağlıklı bireyler olmak için, insanımızı bisiklet kullanmaya teşvik ediyoruz. Bu konuda Hollanda’daki diğer çevre kuruluşları ile birlikte ortak çalışmalar yürütüyoruz. Sizler de bu güne katılarak çevre konusunda duyarlı olduğunuzu gösterdiniz. Bu konudaki çalışmalarımızı sürdürecegiz. Hollanda TEMA Vakfı olarak HDV ile değişik kentlerdeki camilerde bir dizi çalışma organize ettik. Önümüzdeki günlerde diğer kentlerde de çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” şeklinde konuştu. Çalışmaları ile ilgili olarak konuşan Amsterdam HDV Fatih Camii din görevlisi Mehmet Yürek, “İslam dini, çevreye büyük önem veriyor. İslam’da kul hakkı önemli, bu bağlamda da biz, bu konuya fazlasıyla riayet etmeliyiz. Yüce
Allah bizlere sayısız nimetler ihsan etmiştir. Bunların kıymetini bilmeliyiz. Hollanda’da yaşayan Müslümanlar olarak bizler de doğaya büyük önem veriyoruz. Bizlere emanet olarak verilen dünyamızı ve onun kaynaklarını en iyi biçimde kullanmalı ve israftan kaçınmalıyız. Çevreyi daha az kirlettiği ve insana spor yapma olanağını sağladığı için de bisiklet kullanımını teşvik etmek istiyoruz. Sizler bugün bu etkinliğe katılarak çevreye duyarlı olduğunuzu göstermiş oldunuz, emeği geçen herkese teşekkür ederim.” dedi. Bisiklet turu ile Amsterdam’da güzel bir gün geçiren katılımcılara daha sonra içecek ikramı yapıldı.
HDV BÜLTEN 2010 | 203
2010 ÖZEL SAYI
HDV Haarlem Selimiye Camii Cemaati Su Arıtma Tesislerini Gezdi Hollanda TEMA ve Hollanda Çevre Vakfı IVN tarafından Hollanda Diyanet Vakfı ile ortaklaşa düzenlenen Yeşil Camii projesi kapsamında HDV ile ortaklaşa yürütülen Çevre bilinçlendirme ve Doğaya duyarlı olalım konusu kapsamında bir grup vatandaşımız kentteki su arıtma tesislerini ziyaret etti. rındaki Su Arıtma tesislerine giden katılımcılara tesiste çalışan yetkililer tarafından gezi öncesi bir ön bilgi verildi. Geziyi katılan konuklar daha sonra tesisleri gezerek suyun arıtılma evrelerini bizzat görerek yerinde izleme ve bilgilenme olanağını buldular.
H
DV Haarlem Selimiye Camii din görevlisi Ahmet Demirer, HDV Selimiye Camii Yöneticileri, Hollanda TEMA Vakfı ve Hollanda Çevre Vakfı IVN görevlilerinin hazır bulunduğu bilgilendirme gezisinde camii cematına Hollanda da su kul204 | HDV BÜLTEN 2010
lanımı, atık suların ve kanalisazyon sularının temizlenmesi, temizleme teknikleri ve Hollandadaki su kaynakları hakkında bilgiler verildi. Yaklaşık 20 katılımcının iştirak ettiği ve Cuma namazından sonra araçlarıyla birlikte Haarlem yakınla-
Bilgilendirme gününde de bir konuşma yapan Hollanda Diyanet Vakfı Haarlem Selimiye Camii Din görevlisi Ahmet Demirer; “Dinimizde israf haramdır. Bizlere büyük bir düzen, ahenk ve denge ile yaratılıp istifademize sunulan be çevre sadece bize ait degildir. Onda sayısız canlıların hukuku vardır. Çevreyi kirletmek, ona zarar vermek, canlı cansız tüm varlıklara doğrudan ve dolaylı olarak kötülük etmektir. Tabiat ve çevreye verdiğimiz ufak bir zarar, yakın ya da uzak, mevcut ya da gelecek, sayısız varlık üzerinden yankılanarak bize vebal olarak dönecektir. Bizler bugün buraya gelerek yapılan
2010 ÖZEL SAYI
temizleme çalışmalarını bizzat yerinde izleme olanağını bulduk. Bir benzeri olmayan biricik dünyamızın sunduğu biz insanlarında dahil olduğu tüm canlı varlıkların yaşam kaynakları olan hava, su, toprak bilinçli ya da bilinçsizce, hoyratça ve acımasızca kirletilmektedir. Dünya bize geçmiş kuşaklardan emanet kaldı. Bu mirası en iyi bir biçimde korumalı ve bizden sonra gelecek kuşaklara yaşanabilinir bir dünya bırakmalıyız. Suyu daha bilinçli ve alıştıgımız ölçülerin dışında kullanmaya çalışalım” dedi.
Hollanda’da içme suyunun ne kadar az olduğunu ve temiz su kullanımı için ne kadar çalışmalar yapılmakta olduğunu gördük ve uzmanlardan bilgi aldık. Sizlerin de gördüğü gibi burada suyun nasıl temizlendiğini ve temizlenme aşamalarını gördük. Bu ülkede bol su olmasına ragmen temiz su konusunda ciddi sorun var. Bizlere Allah’ın bir nimeti olan
suyu bilinçli bir şekilde kullanmalıyız. Sizlerinde bildiği gibi dinimizde İsraf haramdır. Bu bağlamda bizde tükettiğimiz suyu asgariye indirmeliyiz. Bizlere sunulan bu nimetlerin kıymetini bilelim ve insan oğlunun hizmetine sunulan bu kaynakları israf etmeden bilinçli olarak kullanalım” dedi.
Bilgilendirme gününde konuşan Hollanda TEMA Vakfı Müdürü Serdar Köker de; “Bilindiği gibi Hollanda’da halk arasında Hollanda’nın sular ülkesi olduğu söylenmekte ve çok bol su oldugu kanısı hakimdir. Bu doğru degildir. Hollanda’da çok su olmasına rağmen içme suyu konusunda kaynaklar sınırlıdır. Bu günkü bilgilendirme toplantısında ve buradaki uzmanların bizler vermiş olduğu bilgilerden hareketle, HDV BÜLTEN 2010 | 205
2010 ÖZEL SAYI
HDV Deventer Merkez Camii Kadınlar Kolu Su Arıtma Tesislerini Gezdi
Hollanda TEMA ve Hollanda Çevre Vakfı IVN tarafından Hollanda Diyanet Vakfı ile ortaklaşa düzenlenen Yeşil Camii projesi kapsamında Deventer Merkez Camii Kadınlar kolu üyeleri kentteki su arıtma tesislerini ziyaret etti.
H
DV Deventer Merkez Camii din görevlisi Bekir Engin ile Hollanda TEMA vakfı görevlilerinin de katıldığı bilgilendirme gezisinde katılımcılara Hollanda’da su kullanımı, atık suların ve kanalisazyon sularının temizlenmesi, temizleme teknikleri ve Hollanda’daki su kaynakları hakkında bilgiler verildi. Ya k l a ş ı k 20 katılımcının iştirak ettiği günde öğle namazından sonra Deventer yakınlarındaki Su Arıtma tesislerine giden katılımcılara Tesiste çalışan uzmanlar tarafın-
206 | HDV BÜLTEN 2010
dan powerpoint eşliğinde bir brifing verildi. Geziye katılan konuklar daha sonra tesisleri gezerek suyun arıtılma evrelerini bizzat görerek yerinde izleme ve bilgilenme olanağını buldular. Gezide bir konuşma yapan HDV Deventer Merkez Camii Din görevlisi Bekir Engin; “Bu gün buraya gelerek yapılan temizleme çalışmlarını bizzat yerinde izleme olanağını bulduk. Bilindiği gibi Hollanda’da halk arasında Hollanda’nın sular ülkesi olduğu söylenmekte ve çok bol su oldugu kanısı hakimdir. Bugünde burada suyun nasıl temizlendiğini gördük. Uzmanlardan almış olduğumuz bilgiye göre Bu ülkede bol su olmasına rağmen temiz su konusunda ciddi sorun var. Bizlere Allah’ın bir nimeti olan suyu bilinçli bir şekilde kullanmalıyız. Sizlerin de bildiği gibi dinimizde İsraf haramdır. Bu bağlamda biz de tükettiğimiz suyu asgariye indirmeliyiz. Bizlere sunulan bu nimet-
lerin kıymetini bilelim ve insanoğlunun hizmetine sunulan bu kaynakları israf etmeden bilinçli olarak kullanalım. Dinimiz, çevre temizliğine büyük önem veriyor. Çünkü temizlik, yeşillik ve düzenin, sağlık açısından sonsuz faydaları bulunuyor” dedi. Bilgilendirme toplantısında konuşan Hollanda TEMA Vakfı Proje Koordinatörü ve Eğitmen Hüseyin Kızılca Tabiatın Kur’an-ı Kerim’deki yeri ve çevre bilinci konularında katılımcıları bilgilendirdi. Kızılca konuşmasında; “Bir benzeri olmayan biricik dünyamızın sunduğu biz insanlarında dahil olduğu tüm canlı varlıkların yaşam kaynakları olan hava, su, toprak, bilinçli ya da bilinçsizce, hoyratça ve acımasızca kirletilmektedir. Dünya bize geçmiş kuşaklardan emanet kaldı. Bu mirası en iyi bir biçimde korumalı ve bizden sonra gelecek kuşaklara yaşanabilinir bir dünya bırakmalıyız. Suyu daha bilinçli ve alıştıgımız ölçülerin dışında kullanmaya çalışmalıyız. Hollanda da yapılan araştırmalara ve bizlerin elindeki verilere göre kişi başı su tüketimi günlük olarak 125 ve 150 litre arasıdır. Bundan da anlaşılacagı üzere bu kadar suyu kirletmekteyiz” dedi.
2010 ÖZEL SAYI
Hollanda TEMA Vakfı Tarafından Başlatılan Proje Çerçevesince Rotterdam’da Türk Çocukları Ekmek İsrafı Konusunda Bilgilendirildi
Hollanda Diyanet Vakfına bağlı Rotterdam Mevlana Camiinde düzenlenen etkinlikte Türk çocuklarına sinevizyon eşliğinde çevre bilinci, tasarruf yöntemleri ve ekmek israfı gibi konular anlatıldı. HDV Rottterdam Mevlana Camiinde yapılan toplantıya yaklaşık yüz çocuk katıldı.
T
oplantı ROTEB, Rotterdam Mevlana Camii ve Hollanda TEMA Vakfı tarafından organize edildi. Hollanda TEMA tarafından HDV ile beraber yürütülen Yeşil Cami Projesi uyarınca doğanın korunması, bilinçli detarjan kullanılması, çevreye duyarlı olmak gibi konuların yanı sıra israfın önlenmesi, enerji tasarrufu dahil degişik konularda İslami bakış açısından çevre ve doğa bilinci aşılanmaya çalışılıyor. Camii konferans salonunda yapılan toplantıda konuşan Hollanda TEMA Müdürü Serdar Köker: “TEMA Vakfı olarak Hollanda’nın değişik kentlerinde bir dizi etkinlikler düzenlemekteyiz. Yarının büyükleri olacak olan siz çocukların çevre ve israf konularındaki eğitimine büyük önem vermekteyiz. Sizler yarınlarda doğanın ve çevrenin koruyucuları olacaksınız. Bilinçli kuşakların yetişmesi ve daha güzel yarınlar için sizlere önem veriyoruz. Bizler için ve beslenmek için ekmek önemli bir besin kaynağıdır. Ekmek ve et soframıza gelinceye kadar çeşitli evrelerden geçmektedir. Soframıza gelene kadar 1 dilim ekmek için
40 litre suya ve 1 kg et (kırmızı) için 16 bin litre suya ihtiyaç vardır. Sizler ve bizler daha bilinçli olmalı ve bizlere sunulan bu nimetleri bilinçli bir şekilde, ziyan ve israf etmeden kullanmalıyız. Et ve ekmek üretimi için suya büyük ihtiyaç duyulmaktadır. Her gün dünyada 4 bin çocuk susuzluktan ölmektedir. Bizler daha bilinçli hareket ederek, bu çocuk ölümlerinin önüne geçebiliriz. Halbuki günde 20 litre su tasarrufu yaparsak, bir çocuğun hayatını kurtarabiliriz.” HDV Mevlana Din Görevlisi Bayram Danacı da konuşmasında “Dinimiz çevreye ve doganın korunmasına büyük önem vermektedir. Bizlere emanet edilen dünyamızı iyi korumalı ve bizden sonraki nesillere da yaşanabilecek bir dünya bırakmak için de son derece dikkatli davranmalıyız. İslam dini israfı kabul etmez. Dinimizde kul hakkı çok önemlidir. Kul hakkına riayet etmeliyiz” diyerek İslam dininden ve Kuran-ı Kerim’den örnekler vererek güne katılan çocuklarımızı aydınlattı. Toplantıda konuşan Rotterdam Roteb kurumu görevlisi Reyhan Fartay da “hal-
kımız arasında bayatlamış ekmekleri kanallara ve nehirlere atma alışkanlığı var. İyi niyetle yapılmakta olan bu davranış, yanlış bir harekettir. Bizlerin iyi niyetle kanallardaki ördeklere ve martılara atmış oldugumuz ekmekler fareleri beslemekte ve bu fareler de toplum sağlığını tehdit etmektedirler. Bilinçsizce kanallara attığımız ekmekler, bu farelerin çogalmasına ve fareler tarafından bulaşıcı hastalıklara davetiye çıkarılmaktadır. Bayatlamış ekmegi atmak yerine evimizde değerlendirmeliyiz. Ayrıca yiyebileceğimiz kadar ekmek alarak bu israfın önüne geçmeliyiz” dedi. Daha sonra çocuklara İbiş ile Memiş karakterleriyle yapılan tiyatral gösteride bu konu bir defa daha vurgulandı. Günün sonunda katılımcılara hediye paketleri dağıtıldı. Bilgilendirme gününe katılan çocuklar öğrenmiş oldukları bilgileri anne ve babalarına anlatacaklarını ve ailelerininde bu konuda daha fazla bilinçleneceklerini belirttiler. Hollanda TEMA Vakfı ve Hollanda Diyanet Vakfı yetkilileri bu tür etkinliklerini artarak sürdereceklerini söylediler. HDV BÜLTEN 2010 | 207
2010 ÖZEL SAYI
“İSLAM VE ÇEVRE” Konferansı Rotterdam’da Yapıldı Hollanda Diyanet Vakfı (HDV), TEMA Hollanda ve Hollanda Çevre Vakfı (IVN) tarafından organize edilen “İslam ve Çevre” konferansı 26 Kasım 2010 Cuma günü HDV Rotterdam Eğitim Merkezi’nde yapıldı.
H
DV Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay’ın özel insiyatifi ile başlatılan, HDV, IVN ve Hollanda TEMA Vakfı işbirliği ile sürdürülen “Yeşil Camii Projesi” kapsamında, İslam ve Çevre Konferansı HDV Rotterdam Eğitim Merkezi’nde yapıldı.
İ
slam’ın çevreye bakışı ve çevre temizliği ile temizlik malzemeleri, su ve enerjinin bilinçli kullanımı konularında bilgiler verilen programa konuşmacı olarak Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ, Din Hizmetleri Müşaviri ve HDV Başkanı adına Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi Dr. M. Fevzi Hamurcu, Hollanda Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyonu (TİKDF) Başkanı Arif Yakışır, TEMA Hollanda Denetleme Kurulu Başkanı Nazmi Türkkol, IVN Proje Müdürü Geert Koning katıldı. Elliden fazla Hollanda kurum ve kuruluş temsil-
208 | HDV BÜLTEN 2010
cileriyle projede görev alan din görevlilerinin katıldığı programın sunuculuğunu tiyatro sanatçısı ve köşe yazarı Funda Müjde yaptı. 3 yıl önce HDV, IVN ve TEMA Hollanda tarafından başlatılan bu proje çerçevesinde HDV camilerinde bir dizi çalışmalar yapıldığını belirten TEMA Hollanda Denetleme Kurulu Başkanı Nazmi Türkkol, bu sayede çevre bilincinin aşılanması, çevre ve sürdürebilirlik, bilinçli tüketim alışkanlıklarının kazandırılması yönünde yararlı sonuçlar elde edildiğini belirtti. Türkkol; yiyecek atıkları, bilinçli su, enerji ve doğalgaz kullanımı, temizlik malzemeleri ve Türkler arasında bisiklet kullanımının teşviki yönündeki çalışmaların da büyük ilgi gördüğünü söyledi. Çevre ve İslam konusunda yapılan bu proje ile toplumun dikkati bu önemli konulara çekilerek başarılı çalışmaların gerçekleştirildiğini de ekledi.
Hollanda’da kalıcılık noktasından hareketle böyle bir çalışmaya imza atan kuruluşları tebrik eden TİKDF Başkanı Arif Yakışır da konuşmasında toplum olarak çevre konusu başta olmak üzere hayatın her alanında daha aktif olunması gerektiğine işaret etti ve geçmiş kuşakların bizlere emaneti olan dünyayı gelecek kuşaklara iyi bir şekilde bırakabilmek için üzerimize düşen görevleri yerine getirmemizin önemini vurguladı. İslam’ın Çevre’ye bakışını anlatan Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi Dr. M. Fevzi Hamurcu özetle şunları söyledi: “HDV, TEMA Hollanda ve IVN işbirliğiyle düzenlenen bu anlamlı projeye emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Türkler ve Hollandalılar hep birlikte ‘çevre’yi konuşuyoruz. Bu çevre, Kapı’mızın önünden başlıyor, çok ötelere kadar uzanıyor, Ozon tabakasına kadar ulaşıyor. Gözümüz, gönlümüz ve ufkumuz o kadar açık. Konu Çev-
2010 ÖZEL SAYI re olunca iki müstesna renk gelir hemen aklımıza: Gökyüzünün rengi mavi ve yeryüzünün rengi yeşil. Geleneksel Türk çini, hat ve tezhip sanatlarında ve cami mimarisinde bu iki renk yaygın olarak kullanılır. “İçinde bulunduğumuz çevreyi ve tüm evreni bir düzen ve denge içinde yaratan Yüce Allah, evrendeki bu ekolojik denge hakkında şöyle demektedir: ‘Kuşkusuz biz her şeyi yerli yerince, belli bir düzen ve dengede yarattık.’ (Kamer suresi, 54/49) ‘O, göğü yüksek bir tavan gibi bina etti ve evrendeki her şey için bir denge, bir ölçü koydu. Şu halde, O’nun belirlediği ölçüleri aşmayasınız.’ (Rahman suresi, 55/7–8) İnsanoğlu hırsı ve tamahkârlığı yüzünden haddini aşar da ekolojik dengeyi bozarsa bizzat kendisinin bundan zarar göreceği aşikârdır. Kur’an bu gerçeği şöyle dile getirir: ‘İnsanların kendi işledikleri (kötülükler ve yanlışlıklar) sebebiyle karada ve denizde bozulma ortaya çıkmıştır. Doğru yola dönmeleri için Allah, yaptıklarının bazı (kötü) sonuçlarını (dünyada) onlara tattıracaktır.’ (Rum suresi, 30/41) “İslam’a göre; insanın içinde bulunduğu çevre ve ondaki her şey, Allah’ın bahşettiği bir nimet ve emanettir. Onları kullanırken israf etmeden ihtiyacımız ölçüsünde kullanmaya dikkat etmemiz gerekir. Yüce Allah da ‘Yiyiniz içiniz fakat israf etmeyiniz. O (Allah) israf edenleri sevmez.’ (A’raf suresi, 7/31) buyurmaktadır.
edip Medine’ye yerleştiğinde şehirde ve çevresinde ağaçlandırma ve yeşillendirme faaliyetlerine girişmiştir. Yeşil alanları korumayı, ağaç dikimini yaygınlaştırmayı İslâmî ve insanî bir görev olarak göstermiş ve ‘Kıyamet kopmaya başladığında bile, birinizin elinde bir fidan olsa, onu hemen diksin’ (Ahmed b. Hanbel, III, 191, 184) diyerek de konunun önemini vurgulamıştır. “Doğal dengenin oluşmasında ağaç ve ormanın önemini gayet iyi kavrayan milletimiz, Yaş kesen baş keser diyerek bunu dile getirmiştir. Çevreyi korumak ve temiz tutmak, bir Müslüman için hem insani hem de dinî görevdir. Onu kirletmek, aynı çevreyi paylaşan canlı-cansız tüm varlıklara karşı işlenmiş bir suç ve bir kul hakkı ihlalidir. Bu sebeple, camilerimiz ve Türk toplumu böylesi projeleri desteklemekte ve katkı sağlamaktadır. Çevre için işbirliği, gökyüzü daha mavi, yeryüzü daha yeşil olsun diye bundan sonra da devam edecektir.” Çevre konusuna büyük önem verdiğini ve bu maksatla yapılan çalışmalara her zaman destek verdiğini belirten Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ da konuşmasında özetle şunları söyledi: “Çevre, enerji, su ve gıda güvenliği iç içe geçmiş konulardır ve bunlar dünyamız ve bizler için son derece önemlidir. Burada yaşayan vatandaşlarımızın bu ve benzeri
konulara sahip çıkmasını önemsiyoruz.Çevre sorunu sadece içinde yaşadığımız Hollanda’nın değil tüm insanlığın ortak sorunudur. Tüm insanlığın sorunu olan bu konuda da herkesin kendi kapasitesi içinde çözüme katkıda bulunması gerekmektedir. Bu itibarla HDV’nin bu projeye desteğini takdirle karşılıyoruz.” Konuşmaların
ardından proje çerçevesinde yapılan çalışmalar hakkında TEMA Hollanda Genel Müdürü Serdar Köker, projeleri ayrıntılarıyla birlikte katılımcıları bilgilendirdi ve 5 ana konuda hazırlanan filmler izletildi. Salonda bulunan davetliler ve projeye katılan görevlilerin deneyimlerini paylaşmasının ardından program sona erdi.
“Temizlik, gerek ruh temizliği gerekse beden ve çevre temizliği olarak Kur’an-ı Kerim’de ve Hz. Peygamber’in uygulamalarında önemle vurgulanmaktadır. ‘Temizlik, imanın yarısıdır’ (Müslim, Tahare, 1/1 No: 223) buyuran Peygamber Efendimiz temizliğe önem vermeyen kişilerin imanının adeta yarım olacağını vurgulamıştır. “Hz. Peygamber Mekke’den göç HDV BÜLTEN 2010 | 209
2010 ÖZEL SAYI
Artık Ekmekle Nasıl Sevap İşlenir Hollanda TEMA ve Hollanda Diyanet Vakfı tarafından yürütülen Yeşil Camii Projesi çerçevesince bir grup vatandaşımız Rotterdam’ın güneyindeki Karel de Schot kuş bakım merkezini ziyaret ederek, yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldılar.
H
DV Rotterdam Kocatepe Camii ile ortaklaşa yürütülen çalışmayla bölgedeki Kuş Bakım Merkezi’ni ziyaret eden katılımcılar, çevre, doğa, göçmen kuşlar, yaralı kuşların bakımı ve rehabilatasyonu konularında bilgi edindiler. Hollanda Tema Müdürü Serdar Köker, HDV Kocatepe din görevlisi Lütfi Aydın, ROTEB Bölge Temizlik Kurumu görevlisi Reyhan Fartay,TEMA Proje Koordinatörü Hüseyin Kızılca’nın yanı sıra temsili Nasrettin Hoca ve bazı vatandaşlarımız katıldı. Gezi ile ilgili olarak bir açıklamada bulunan Hollanda TEMA müdürü Serdar Köker: “Hollanda Diyanet Vakfı ile beraberce yürüttüğümüz proje çercevesince, doga, çevre, enerji, atık suların degerlendirilmesi, bilinçli enerji ve detarjan kullanılması konularında bazı kentlerde çalışmalar yaptık. Bu gün Rotterdam’da ziyaret ettiğimiz Kuş Bakım merkezinde de yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldık. Bilindiği gibi bir çok vatandaşımız elindeki yiyecek atıklarını ve beyatlamış ekmekleri martılara, güvercinlere, ördeklere atmaktadır. İyi niyetle ve sevap kazanmak için yapmış olduğumuz bu hareketle aslında bilmiyerek hayvanlara kötülük etmekteyiz. Ortalama ömrü 10 yıl olan bir kuşun ömrü, insanların onlara attıkları yiyeceklerle 2,5 yıla düşmektedir. İnsanların ihtiyaçlarına
210 | HDV BÜLTEN 2010
göre ekmek ve diğer yiyeceklerin içlerine katkı maddeleri konmaktadır. Bu katkı maddeli yiyecekleri yiyen kuşlar ve diğer yabani hayvanlar bundan olumsuz etkilenerek hasta olmakta ve ömürleri kısalmaktadır. Bizim iyi niyetle yapmaya çalıştığımız bu davranışımız aslında onları olumsuz bir yaşama itmekte ve bilmeden bu hayvanların ömürlerini azaltmaktayız. Bilmeden yaptığımız aslında iyi niyetle yapmış olduğumuz bu davranışımızla doğada var olan dengelerin bozulmasına sepeb olabilmekteyiz. Bu bağlamda elimizdeki yiyecek ve ekmek artıklarını başka bir şekilde değerlendirmenin yollarını aramalıyız dedi.” Çalışma ile ilgili bilgi veren HDV Rotterdam Kocatepe din görevlisi Lütfi Aydın konuşmasında Hollanda Diyanet Vakfı ile ortaklaşa yürütülen proje çerçevesince cemaatimizden oluşan grupla geldiğimiz bu kurumda, bir çok faydalı bilgiler
aldık. Cemaatimiz burada edindiği bilgileri ve bizzat yerinde gördüğü çalışmaları diğer arkadaşlarına da anlatacaklar. Bizler için son derece önemli ve ögretici bir etkinlik oldu. Emeği geçenleri kutluyorum şeklinde açıklamada bulundu. Temsili Nasrettin Hoca da Kuşlara gereken ilgi ve ihtimamı gösterin çağrısında bulundu. Etkinlik ile ilgili olarak bir açıklama yapan TEMA Proje Koordinatörü Hüseyin Kızılca da “Hollanda TEMA Vakfı olarak Hollanda Diyanet Vakfına bağlı camilerde bu güne kadar bir çok alanda ortaklaşa çalışmalar yaptık. Rotterdam’ın güneyinde bulunan Kocatepe Camii ile de ortaklaşa yapılan bu çalışmada Karel De Schot Kuş Bakım merkezinde yapılan çalışmaları yerinde izledik. Yetkililerden bilgiler aldık. Almış olduğumuz bu bilgileri etrafımızdaki kişilere duyuracağız. Ayrıca bu geziye katılan bazı vatandaşlarımız bu kurumda gönüllülük bazında çalışmalara katılacaklarını açıkladılar. Bu bizleri ziyadesiyle memnun etmiştir. Bundan böylede bu tür bilgilendirme gezilerine devam etmek istiyoruz” şeklinde konuştu.
HDV Harderwijk Mehmet Akif Camii
HDV Hilversum Mevlana Camii
Kermes ve Açık Günler
2010 ÖZEL SAYI
HDV Veghel Selimiye Camii’nde Açık Günü ve Kermes
H
DV Veghel Selimiye Camii tarafından 22 ve 23 Mayıs 2010 Cumartesi ve Pazar günleri düzenlenen Kermes ve Açık Kapı programı yerel toplum tarafından büyük ilgi ve alaka gördü. İlk defa iki gün süren kermeste ziyaretçilere çeşitli yemekler ve gösteriler sunuldu. Cumartesi günü saat 11.00’den, 22.00’a kadar ve Pazar günü saat 20.00’ye kadar süren açık kapı programı iki gün boyunca yoğun ilgi gördüVeghel Belediye meclis üyelerinin ve encümen azalarının da katıldığı programda cami içerisinde, din görevlisi
214 | HDV BÜLTEN 2010
Resul Sağır ile yeni cami konusunda görüşmeler yapıldı. Mevcut caminin hizmet veremeyecek durumda olduğu için, üzerine yeni cami yapılacak arsa konusunda yardımcı olmaları talep edildi. Veghel’da ilk defa dışarıya öğle ve ikindi namazları vakitlerinde okunan ezan, tüm kentte duyuldu. Uzaktan ve yakından cami içerisinde düzenlenen açık kapı programına ilgi çoğaldı ve cami Hollandalı ziyaretçi akınına uğradı. Eğitimli gençlerimizin rehberliğinde cami içerisinde İslam hakkında bilgilendirmeler yapıldı. Namaz sonrası din görevlisi tarafından Kur’ân ziyafeti verildi. Daha sonra Hollandaca meali
okundu. Ziyaretçiler bu bilgilendirmelerden çok memnun kaldıklarını hem sözlü hem de ziyaretçi defterine yazılı olarak ifade ettiler. Cumartesi günü ise podyumda genç türkücü Oktay Cürebal, Türk Halk Müziği ziyafeti verdi. Adana kebabı, döner, tavuk dürüm, künefe ve bayanlarımızın yaptığı çeşitli böreklerin tadı herkesin damağında kaldı. Sahneye çıkan Türk Okul-Aile Birliği öğrencilerinden oluşan komedi grubu izleyicilerden büyük alkış topladı. Programın sonunda, din görevlisi ve cami başkanı tarafından maddi ve manevi katkıda bulunan bütün Veghel halkına teşekkür konuşması yapıldı.
2010 ÖZEL SAYI
HDV Maassluis Yeni Camii’nde Kermes ve Açık Gün HDV Maassluis Yeni Camii’nde 22-24 Mayıs 2010 tarihlerinde cami yararına gelir elde etmek amacıyla bir kermes düzenlendi. Camii Yönetim Kurulu ve Kadın Kolları tarafından hazırlanan Türk mutfağına ait çeşitli yiyecekler, geliri cami yararına olmak üzere satışa sunuldu.
K
ermesde yiyecek satışının yanısıra, şark odası, Türkiye’nin tanıtımına yönelik tablolar, Anadolu yöresine ait halk oyunları ve kolbastı oyunu gibi etkinlikler de düzenlendi. Çocuklara yönelik oyunlar çekilişler ve zıp zıp balonlarda (springkussen) kermese ayrı bir renk kattı. Kermese Maassluis ve çevresindeki şehirlerde yaşayan Türk, Marokkaan ve Hollandalı ziyaretçiler yoğun ilgi gösterdiler. Ayrıca kermesin 3. günü olan 24 Mayıs 2010 tarihinde “açık gün” düzenlendi. Açık gün vesilesiyle cami 10:00-18:00 saatleri arasında açık bulunduruldu. Gelen ziyaretçilere İslam dini, cami ve dini yaşantı hakkında bilgiler verildi. Aynı gün camide misafirlerle ilgilenmek ve gerekli tanıtımı yapmak üzere başta din görevlisi Sait Yozgat ve tercümanlık yapan dernek görevlilerimizden Tekin Ateş de hazır bulundular. Açık günde ayrıca gelen misafirlere zengin Anadolu mutfağından çeşitli yiyeceklerde ikram edildi. HDV BÜLTEN 2010 | 215
2010 ÖZEL SAYI
HDV Druten Yeşil Camii’nde Açık Kapı Günü ve Kermes
H
DV DrutenYeşil Camii Yönetim Kurulu tarafından 5 ve 6 Haziran’da açık kapı günü ve kermes düzenlendi. Düzenlenen açık gün ve kermnese Hollandalılar yoğun ilgi gösterdiler. Camiimizi ve kültürümüzü daha yakından tanıma imkanını buldular. Hollandalılarla toplumumuz arasında kaynaşma sağlandı. Camiye ziyarete gelen Hollandalılara camiimiz, dinimiz ve kültürümüz hakkında bilgi verildi. Camii içerisinde Hollandalılara yönelik olarak gençlerimiz tarafından İslam hakkında Hollandaca slayt ve sinevizyon gösterisi yapıldı.
Camiimizi ziyarete gelen bir Hollandalı “Cami dışardan göründüğü gibi dört duvardan ibaret değil, camiinin içerisine girince, insanın içine huzur doluyor” dedi. Ziyarete gelen Hollandalılara birer gül takdim edildi. Camiimizde değişik standlar oluşturuldu. Türk mutfağından yiyeceklerin de hazırlandığı bu günde ziyaretçiler oluşturulan değişik standları gezdiler. Bu standların içinde Ebru sanatı özellikle ilgiyle izlendi. Düzenlenen bu programa ayrıca Deventer Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman da katıldı. 216 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI
HDV Sliedrecht Ulu Camii’nde “HAYIR PAZARI” ve “OPEN DAG”
H
DV Sliedrecht Ulu Camii Yönetim Kurulu tarafından düzenlenen “Hayır Pazarı” ve “Open Dag” 05.06.2010 tarihinde gerçekleştirildi. Türk kültürü ve mutfağının tanıtıldığı, zengin kültürden örneklerin sunulduğu günde, gelen ziyaretçilere İslam dini ve cami hakkında bilgiler verildi. Hollandalı davetliler, camide açılan ziyaretçi defterine görüşlerini ve memnuniyetlerini dile getirmişlerdir. Davetlilere ayrıca HDV tarafından hazırlanan “ 40 Hadis ” isimli kitap hediye edildi. Bu anlamlı gün, Sliedrecht’de yayın yapan bir Televizyon kanalında da haber olarak yer aldı.
HDV BÜLTEN 2010 | 217
2010 ÖZEL SAYI
HDV Aalten Fatih Camii’nde Kermes ve Açık Gün
H
DV Aalten Fatih Camii’nde, cami yararına kermes düzenlendi. Hollandalı ve Türk misafirlerin iştirak ettiği kermesde kadınlar kolunun hazırladığı Türk mutfağından çeşitli örneklerin yanısıra künefe tatlısı da gelen konuklara ikram edilerek Türk misafirperverliğinden örnekler sergilendi. Kermeste ayrıca hazırlanan şark köşesinde Türkiye’nin tanıtımı yapılarak konuklara Türk kahvesi de ikram edildi. Ayrıca, Hollandalı konuklara camiinin bölümleri ve İslam dini hakkında din görevlisi Fuat Doğan tarafından tercüman Yıldız Öksüztepe aracılığıyle bilgiler verildi. İslam dinini tanıtan bröşürler dağıtıldı.
218 | HDV BÜLTEN 2010
HDV Den Haag Mescid-i Aksa Camii
Spor Faaliyetleri
2010 ÖZEL SAYI
Dieren’de Gençlik Futbol Turnuvası
3
Nisan 2010 tarihinde Dieren HDV Selimiye Camii Yönetim Kurulunun organizesi ile Dieren’da salon futbol turnuvası gerçekleştirildi. Turnuvaya 7 şer kişiden oluşan 5 takım katıldı. Çok sayıda izleyicinin keyifle izlediği turnuva adına yakışır şekilde tam bir dostluk havası içerisinde geçti. Din Görevlisi Abdullah Söylemez’in de oyuncu olarak katılması gençler ve izleyiciler açısından takdirle karşılandı. Din görevlisi Abdullah Söylemez şampiyon olan takıma kupasını takdim ederken yaptığı konuşmada “Amacımız gençlerimizi zararlı alışkanlıklardan koruyup spora yönelmelerini sağlamak, bununla beraber sporun dostluk ve kardeşlik olduğunu göstermektir. Bu vesile ile katılan tüm gençlerimize, emeği geçen Cami Dernek Yönetimine ve Türk Kültür Cemiyetine ve tüm izleyicilere teşekkür ederim” dedi. Turnuvanın ardından cami lokalinde çay ve tatlı ikramı ile program son buldu. 222 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI
HDV Delft Sultan Ahmet Camii Gençleri Futbol Turnuvasında İkinci Oldu
H
DV Rijen İmam-ı Azam Camii’nin organize ettiği futbol turnuvasına katılan Delft Sultan Ahmet Camii minikler takımı, turnuvada ikinci oldu. 24 takımın katıldığı turnuvada çok başarılı müsabakalar çıkaran takım ilk defa katıldığı turnuvada finale kadar yükselmesinden dolayı Delft Camii ve Cemaati tarafından tebrik edildiler. Takımın Teknik sorumluluğunu Harun Babayiğit, sponsorluğunu da Sultan Gıda market, Ahmet Şener ve Kemal Armağan yaparken, Cami yönetimi ve Din Görevlisi Mahmut Rauf Arcaklıoğlu’da desteklerini esirgemediler. HDV BÜLTEN 2010 | 223
2010 ÖZEL SAYI
HDV Rijen İmam-ı Azam Camii’nden Minikler Futbol Turnuvası
H
DV camiler arası minikler futbol turnuvası Rijen’de yapıldı. HDV Rijen İmam-ı Azam Camii’nin organize etmiş olduğu turnuvaya Hollanda’nın çeşitli bölgelerinden 24 Cami katıldı. Turnuvaya iştirak eden Rijen Belediye Başkanı da turnuva boyunca futbolseverlerle birlikte oldu ve yapılan organizeden çok mutlu olduğunu söyledi. Rijen İmam-ı Azam Camii Başkanı İsmail Aydın da turnuvaya katılanlara ve Belediye Başkanına teşekür etti. Rijen İmam-ı Azam Cami din görevlisi Mücahit Demirel, Şube dernek başkanı İsmail Aydın ve organizeyi düzenleyen fahri din görevlisi Mustafa Aydın da turnuvaya katılan camilere teşekür ettiler. Güzel bir organizasyonla düzenlenen ve bir festival havasında geçen Minikler Futbol Turnuvasında birinciliği, Drunen, İkinciliği Delft, Üçüncülüğü ise Oudenbosch camilerinden katılan futbol takımları aldılar. 224 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI
Uden’de Futbol Turnuvası
3
0 Nisan 2010 tarihinde HDV Uden Yıldırım Beyazıt Camii ve Yıldırım Beyazıt Gençlik Uden’in 4. kez düzenlemiș olduğu salon futbol turnuvasına Hollanda genelinde toplam 24 takım katıldı. Düzenlenen turnuva, bu yıl kapalı bir spor salonunda yapılan en büyük salon futbol turnuvalarından biri oldu. Yașlısı genci yaklașık 400 spor sever turnuvayı takip etti. Turnuva 4 gruptan oluștu. 2 grup sabah ve 2 grup ögleden sonra birbiriyle kıyasıya mücadele ettiler. Her grubun grup birincisi ve grup ikincisi olan takımları çeyrek finale gitmeye hak kazandı. A grubunda Hatayspor ve Dadașspor, B Grubunda Yıldırım United ve Tiel Ahmet Yesevi Camii, C grubunda Oda Koeriersdiensten ve Druten Gençlik, D grubunda, TZN Veghel ve Veghel Selimiye Camii çeyrek finalde mücadele etmeye hak kazandılar. Turnuva sonunda Tiel Ahmet Yesevi Camii turnuva dördüncüsü ve Oda Koeriersdiensten turnuva üçüncüsü oldular. Son iki yıldır üst üste șampiyon olan Veghel Selimiye Camii yine çok güçlü bir takım olduğunu kanıtladı ve final’e
kaldı. Final maçına adını yazdıran diğer takım ise Hatayspor oldu. Final maçı çok yüksek bir tempoda oynandı. Hatayspor’lu gençler zoru bașardılar ve Veghel Selimiye Camii gibi zor bir ekibi mağlup edip turnuva şampiyonu oldular. Turnuvanın en centilmen takımı ise Hollandalı arkadaşlarımızdan oluşan Tegelhandel Verwijst oldu. Turnuva sonunda dereceye giren takımlara kupalarını Uden belediye meclisi üyesi Sultan Günal hanımefendi takdim
etti. Turnuva sonunda Yıldırım Beyazıt Gençlik Başkanı Seyfullah Yüksel turnuvaya katılan bütün takımlara şükranlarını bildirdi. Yıldırım Beyazıt Yönetimi ve Yıldırım Beyazıt Gençlik büyük bir jest yapıp turnuvaya katılan bütün takımlara günün anısına birer kupa takdim ettiler. Bu turnuva vesilesiyle gençlerimiz birbirlerini biraz daha yakından tanıma fırsatı buldular. Dostlukla başlayan bir gün yeni doslukların kurulmasıyla sona erdi.
HDV BÜLTEN 2010 | 225
2010 ÖZEL SAYI
HDV Vakıf Kupası Finali Rotterdam’da Yapıldı Hollanda Diyanet Vakfı tarafından her yıl HDV Şube Gençlik Kolları futbol takımları arasında düzenlenen Vakıf Kupası Turnuvası’nın finalleri, 6 Haziran 2010 tarihinde Rotterdam Kocatepe Spor Tesislerinde yapıldı.
H
DV Şube Gençlik Kolları arasındaki dostluk ve kardeşlik duygularını geliştirmek, gençliği kötü alışkanlıklardan uzaklaştırarak spora yönlendirmek amacıyla düzenlenen Vakıf Kupası Turnuvası, her yıl olduğu gibi bu yıl da sporcu gençlerimizin ve takım sorumlularının olgun ve centilmen davranışları sayesinde olumsuz bir olay yaşanmadan sporun ruhuna uygun bir şekilde tamamlanmıştır. 6 Haziran 2010 tarihinde Rotterdam Kocatepe Spor Kulübü tesislerinde yapılan Vakıf kupası Finali ve Kupa törenine katılan Lahey Din Hizmetleri Muşaviri ve HDV Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay, Turnuvaya katılan 226 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI
takımlara ve turnuvada emeği geçen herkese teşekkür ederek, turnuvanın güzel bir organizasyonla tamamlanmasına yardımcı olan seyirci, yönetici ve katılımcıları kutladı. Kupa birincisi Veghel takımı oldu 30 Mayıs’ta yapılan musabakalarda Yarı Finale kalan dört takım hava şartlarının müsait olmaması nedeniyle yarı final ve final maçlarını tamamlayamamış, organize ekibi tarafından final karşılaşmaları bir hafta sonraya ertelenmişti. 6 Haziran’da karşılaşan dört takımdan, Rotterdam Kocatepe, Den Haag Ah-i Evran, Veghel Selimiye ve Nijmegen Eyup Sultan takımları yapılan karşılaşmalar sonunda yarı finale yükseldiler. Yarı final karşılaşmaları Rotterdam Kocatepe – Den Haag Ah-i Evran ve Veghel Selimiye – Nijmegen Eyup Sultan takımları arasında yapıldı. Bu karşılaşmalar sonunda rakiplerini eleyen Den Haag Ah-i Evran
ile Veghel Selimiye takımları finalde karşılaştılar. Büyük heyecan ve çekişmenin yaşandığı maçın normal süresi 0-0 bitti. Seri penaltı atışları sonunda rakibine üstünlük sağlayan Veghel Selimiye Camii futbol takımı Turnuva şampiyonu olarak HDV 2010 Vakıf Kupası’nı almaya hak kazandı. Turnuvada ikinciliği Den Haag Ah-i Evran Camii futbol takımı alırken, Rotter-
dam Kocatepe futbol takımı ise rakibini yenerek turnuva üçüncülüğünü kazandı. 2010 Yılı Vakıf Kupası Turnuvasında, Vakfımızın çok önem verdiği ve Futbol Turnuvasını Organize ederken amaçladığı dostluk, kardeşlik, saygı ve sevgi gibi özellikleri sergileyen takımlar arasından seçilen HDV Groningen Eyup Sultan futbol takımı ve yönetimi Centilmenlik kupasına layık görüldü.
HDV BÜLTEN 2010 | 227
2010 ÖZEL SAYI
HDV Deventer Bölgesi Din Görevlileri Toplantısı Dieren’de Yapıldı
H
DV Deventer bölgesi camilerinde görev yapan din görevlileri ve Deventer Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman’ın katıldığı bölge toplantısı 09.06.2010 Çarşamba günü, HDV Dieren Selimiye Camii’nde yapıldı. Diyanet hizmetlerinin bir değerlendirilmesinin yapıldığı toplantı Sabah kahvaltısı ile başladı. Din Hizmetleri Ataşesi’nin din görevlilerine hizmete özel konularda verdiği önemli bilgilerle devam etti. Gelecek dönemde cami hizmetlerinin nasıl daha verimli ve başarılı olabileceği konusunda karşılıklı fikir alış-verişinin yapıldığı toplantıda; Din Hizmetleri Ataşesi Dr. M. Kah-
228 | HDV BÜLTEN 2010
raman özellikle çocukların ve gençlerin eğitimi konusuna değinerek şöyle devam etti. “Dini bilgiye sahip, aynı zamanda ahlaklı bir genç yetiştirmek bizim geriye bırakacağımız en büyük mirasımız olacaktır. Bundan dolayıdır ki çocukların ve gençlerin eğitimine ayrı bir önem verilmelidir.”
Öğle yemeğinin ardında Din Hizmetleri Ataşesi Dr. M. Kahraman ve Din Görevlileri futbol maçında biraraya geldiler. Karşılıklı sevgi, saygı ve diyo-
loğu artırmak için düzenlenen etkinlik katılımcılar tarafından beğeni ile karşılandı. Bilgi paylaşımının, eğlencenin, sporun, dostluğun, sevgi ve saygının bir arada yaşandığı günün ardından tekrar bu tür etkinliklerde bir araya gelme temennisi ile program son buldu.
2010 ÖZEL SAYI
HDV 2010 Vakıf Kupası Ön Eleme Turnuvası Groningen’de Yapıldı Hollanda Diyanet Vakfı tarafından her yıl geleneksel olarak organize edilen futbol turnuvası ön elemeleri 16-05-2010 tarihinde Groningen’de gerçekleştirildi.
T
urnuvaya T.C. Deventer Bölgesinde faaliyet gösteren Hollanda Diyanet Vakfına bağlı camilerin gençlik kollarının futbol takımları katıldı. Bu yıl bölgemizde HDV Groningen Eyüp Sultan camii tarafından organize edilen futbol turnuvasına 20 takım katıldı. Vakıf kupası önelemeler futbol turnuvasına İstiklal Marşının okunması ile başlandı. T.C. Deventer Başkonsolusluğu Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman tarafindan açılış konuşması yapıldı. Turnuvanın ev sahipliğini yapan Groningen Eyüp Sultan camii Din Görevlisi Yusuf Bektaş da bir konuşma yaparak takımlara başarılar diledi.
rinden katılan futbol takımları aldılar. Birinciliği kazanan Haaksbergen futbol takımına kupasını Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman tarafından, ikinciliği kazanan Groningen takımına kupasını Vakıf Üyesi Recep Erkoç tarafından, üçünçülüğü kazanan Hoogeveen takımına kupasını
Groningen Eyüp Sultan Camii Din Görevlisi Yusuf Bektaş tarafından verildi. Katılan takımlar arasında en centilmen seçilen Hogezand takımına kupasını Groningen Eyüp Sultan Camii Dernek Başkanı Mehmet Çiçek tarafından verildi.
Dört guruba ayrılan takımlar bir üst tura çıkabilmek için dostca, birlik ve beraberlik içinde kıyasıya mücadele ettiler. Final Gronningen ile Haaksbergen arasında oynandı. Bu mücadele sonucunda ilk üç sırayı Haaksbergen, Groningen ve Hoogeveen şehirleHDV BÜLTEN 2010 | 229
2010 ÖZEL SAYI
HDV Tiel Ahmet Yesevi Camii Futbol Turnuvası Yapıldı Tiel Ahmet Yesevi Caminin düzenlemiş olduğu 2. futbol turnuvası 30 takımın katılımıyla Tiel’de yapıldı. Futbol turnuvasının açılışına Türkiye ve Hollanda milli Marş’larının söylenmesiyle başladı.
D
eventer Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman yaptığı açılış konuşmasında sporun barış ve kardeşlik olduğunu, turnuvanın dostluk içinde geçmesini, Cami gençlik kollarına mensup olduğumuzu unutmamamız gerektiğini söyleyerek katılan bütün takımlara başarılar diledi. Deventer Din Hizmetleri Ataşemiz Dr. Mustafa Kahraman ve Tiel Belediye Başkan Yardımcısı Henk Driessen topu karşılıklı olarak birbirlerine atmalarıyla turnuvanın başlangıcı yapıldı. Yapılan müsabakalar neticesinde şampiyonluğu, Hollanda Diyanet Vakfına bağlı Krommenie Anadolu Camii takımı kazandı. Şampiyon230 | HDV BÜLTEN 2010
luğu kazanan Krommenie Anadolu Camii takımı kupasını Tiel Ahmet Yesevi Camii din görevlisi Ünal Yıldız’ın elinden aldı. İkinciliği, Dieren Selimiye Camii futbol takımı kazandı. Üçüncülüğü İngiltere’den katılan Pekün spor kazandı. 250 Avro’luk Fair Play ödülünü ise Gorinchem Süleyman Çelebi Camii futbol takımı kazandı. Turnuvanın sonunda bütün cami takımlarımıza katılımlarından
dolayı Tiel Ahmet Yesevi Camii Başkanı Adem Yıldırım teşekkür etti.
2010 ÖZEL SAYI
A Milli Futbol Takımımız Kurban Bayramı’nda Zaandam’daydı Hollanda milli takımı ile yapacağı özel maç için bayram öncesi Amsterdam’a gelen Türkiye A Milli Futbol Takımı Kurban Bayramı namazını HDV Zaandam Sultan Ahmet Camii’nde kıldı.
B
ayram sabahı, A Milli Takım futbolcuları ve Federasyon çalışanları, kendilerine tahsis edilen özel bir otobüs ile Amsterdam’da ikamet ettikleri otelden Sultan Ahmet Camii’ne geldiler. Vatandaşlar tarafından sevgi gösterisi ile karşılanan A Milli Takımı, huzur içerisinde bayram namazını eda ettiler. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanvekili Lutfi Arıboğan ve teknik direktör Guus Hiddink’in yardımcılarından Okan Buruk’un öncülüğünde milli futbolcularımız ve diğer görevliler yaklaşık üçbin kişiyle birlikte bayram namazını kılarak dualar ettiler.
önemine değinildi, birlik ve beraberliğe vurgu yapıldı. Hollanda Diyanet Vakfı Koordinatörü Cevdet Keskin ise, irad ettiği bayram hutbesinde Bayramların kardeşlik, dostluk, sevgi ve saygı gibi insani ilişkilerin pekiştirildiği, küskünlük ve kırgınlıkların giderildiği günler olduğunu belirtti. Namaz sonrası cami cemaati camii içerisinde ve avlusunda bayramlaştıktan sonra kurbanlarını kesmek üzere evlerinin yolunu tuttu.
(Foto’s Copyright © Nico Roodhart 2010)
A Milli Takım kafilesi, namazın ardından sevgi gösterileri arasında Zaandam Sultan Ahmet Camii’nden ayrılarak Amsterdam’da konakladıkları Wyndham Apollo Hotel’e geri döndü. Vatandaşlar sabahın ilk ışıklarıyla birlikte bayram sahabı camiye akın etti. Çok sayıda vatandaşın katıldığı namazda Din gorevlisi Dursun Boz tarafindan bayram öncesi verilen vaazda Kurban bayramı’nın HDV BÜLTEN 2010 | 231
Çanakkale Programları
2010 ÖZEL SAYI
Bergen Op Zoom HDV Ulu Camii’nde Çanakkale Programı ilahi gurbu Çanakkale türküsünü seslendirdiler. Program Roterdam ikinci bölge din görevlilerinin Çanakkale şehitleri için okuduğu hatmi şerifin duasıyla son buldu.
1
8 Mart Çanakkale şehitlerini anma günü münasebetiyle HDV Bergen Op Zoom Ulu caminde bir program düzenlendi. Programa Roterdam Din Hizmetleri Ateşesi Dr. M. Fevzi Hamurcu, Roterdam ikinci bölge din görevlileri ve Bergen op Zoom HDV Ulu camii cemaatinin yanısıra çevre camilerden yoğun katılım oldu.
18 Mart Çanakkale şehitlerini anma programı, İstiklal marşı ve ardından Tilburg Camii din görevlisinin Kur’an tilavetiyle başladı. HDV Bergen op Zoom Ulu camii başkan yardımcısı Haluk Çelebinin açılş kunuşmasından sonra, Dr. Fevzi Hamurcu yaptığı konuşmayla devam etti. Hamurcu konuşmasında, “Bugün bizlerin en fazla ihtiyaç duyduğu-
234 | HDV BÜLTEN 2010
muz şey o günkü Çanakkale savaşını kazandıran birlik ve beraberlik ruhudur” dedi. Camide Pazar günleri eğitim gören çocuk kulübü öğrencileri Çanakkaleyle ilgili bir gösteri sundular. Ardından Din Görevlisi Mehmet Aydın milli şairimiz Mehmet Akif ’in Çanakkale şiirini hangi ruhla yazdığını anlattı. Daha sonra Bergen op Zoom cami cemaatinden İbrahim Yılmaz Çanakkale şiirini okudu. Bergen op Zoom gençleri Yozgatlı kınalı Hasan’ın hikayesini canlandırdılar. Piyesin ardından Ulu cami kız ve erkek
2010 ÖZEL SAYI
Den Bosch HDV Orhan Gazi Camii’nde Çanakkale Programı
Hollanda Diyanet Vakfı ‘s-Hertogenbosch Orhan Gazi Camii yeni Yönetim Kurulu, Çanakkale şehitlerini anma programı düzenledi. Programa konuşmacı olarak Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay katıldı.
1
3.3.2010 tarihinde düzenlenen programa ayrıca HDV Yönetim Kurulu Üyelerinden Veysel Kükrek ve Zekeriya Açkalmaz ile Vakıf çalışanları da katıldılar. Programa Den Bosch şehrinde oturan kadın erkek çok sayıda vatandaş da katıldı.
Program, Kur’an-ı Kerim okunmasıyla başladı. Ardından iki dakikalık Çanakkale Şehitlerine saygı duruşu yapıldı ve İstiklal Marşı okundu. Cami Yönetim Kurulu Başkanı hoşgeldiniz konuşması yaptı. Yine Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı da söz alarak özellikle gençlerin egitimi konusuna değindi.
Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay, Çanakkale şehitlerini anma programı dolayısıyla bir konuşma yaptı. Konuşmasında bugünkü gençliğe, Çanakkale savaşındaki o milli ruhun anlatılması ve o ruhu anlamalarının sağlanması bu vesileyle de gelecek nesillere aktarılmasının önemine değindi. Özellikle aile ve toplum içindeki davranışlarımızın ve çocuklarımızla münasebetlerimizin daha iyi ve sürekli olması konusunda bilgiler veren Doç. Dr. B. Şenay ayrıca aile fertleri arasındaki bağların sıkı ve sağlam tutulmasının köklerimize bağlı kalınmasının, aile parçalanmalarının önlenmesinin önemi üzerinde durdu. Bay ve bayan gençlerin egitimi ile egitimde topluma yön verecek elemanların yetiştirilmesi konusuna yönlendirilmesi gerektiğini anlattı.
Din Hizmetleri Müşaviri konuşmasını bir süredir din görevlisi bulunmayan camiye de yeni din görevlisinin atandığı müjdesiyle bitirdi. Program Çanakkale savaşından bazı kesitlerin gösterildiği sinevizyon gösterimi, çocuklardan oluşan ilahi grubunun ilahi ve şiir sunumlarıyla devam ederek, katılımcılara Cami Yönetimi tarafından yapılan yemek ve meyve ikramı ile sona erdi.
Son olarak kürsüye gelen Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet HDV BÜLTEN 2010 | 235
2010 ÖZEL SAYI
Harderwijk’de M. Akif Ersoy’u ve Çanakkale Şehitlerini Anma Programı İstiklal Marşı Şairimiz M. Akif Ersoy’u ve Çanakkale Şehitlerini anma programı çerçevesinde Harderwijk M. Akif Ersoy Camii konferans salonunda bir program icra edildi.
geçen kardeşlerimizin, çocuklarına sahip çıkmaları, onlara geleceğe yönelik iyi eğitim vermelerini, tarih şuuru ile beslenip öz benliğinden kopmadan ayakta kalmaları gerektiğini ifade etti. Din Hizmetleri Ataşesinin konuşmasından sonra kahramanlık türküleri söylendi.
1
9 Mart Cuma günü Cuma namazı öncesi mevlid-i şerif tilaveti, daha sonra şehitlerimiz için okunan hatimlerin ve mevlid duasının yapılmasıyla birlikte, Hutbede şehitlik ve gaziliğin İslam’daki yeri hakkında konuşuldu.
Akşam saat 19:00’da programa İstiklal Marşı ve Kur’an tilavetiyle başlandı. Ardından ezgiler ve şiirlerden bir demet sunuldu ve Deventer Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman bir konuşma yaptı. Kahraman konuşmasında; halkın buradaki birliğine dikkat çekerek burada devamlı kalıcı konumuna 236 | HDV BÜLTEN 2010
Daha sonra programa Çocukların okuduğu çanakkale şiirleri ve arkasından Harderwijk’te bulunan müzik grubunun canlı olarak söylediği kahramanlık türküleri ile devam edildi. Daha sonra kürsüye gelen din görevlisi Ahmet Karagöllü ise, M. Akif ’i ve İstiklal Marşı’nı ne kadar tanıyoruz, Akif ’i başka yönleriyle de tanıyormuyuz sorusuna ce-
vap aradı. Akif ’in şiirlerinden seçmeler ve İstiklal marşının her bir kıtası küçük çocuklar tarafından büyük coşku ile tek tek okundu ve sonunda ayakta alkışlandı. Çanakkale savaşı ve M. Akif ’in hayatı slaytlarla gösterildikten sonra program yine kahramanlık türküleriyle son buldu.
2010 ÖZEL SAYI
Amersfoort’da Mehmet Akif’i Anma Programı Amersfoort HDV Mevlana Camii tarafından İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy ve Şehitleri Anma programı organize edildi. Program, 20.03.2010 tarihinde Vak College okulunun lokalinde yapıldı.
P
rogram saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. HDV Amersfoort Mevlana Camii din görevlisi Fatih Özen’in okuduğu Kur’an-ı Kerim’den sonra öğrenciler tarafından okunan şiirlerle programa devam edildi. Şiirlerden sonra Deventer Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman bir konuşma yaptı.
bölümde Mehmet Akif Ersoy’un Milli mücadeledeki rolü ve hayatını anekdotlarla anlattı. İkinci bölümde ise milli mücadelede Çanakkale’nin rolü, gençlerimize Çanakkale’nin önemi ve ana dilimiz Türkçe’nin önemi gibi konularda bilgi verdi. Programın sonunda; Aşık Ozan
Çelebi halka duygu dolu anlar yaşattı. Söylediği deyişler ve hikayelerle Amersfoort halkına unutulmuyacak bir gün yaşattı. Programda şiir okuyan öğrencilerimize hediyeleri Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman tarafından takdim edildikten sonra program sona erdi.
Konuşmasını iki bölümde gerçekleştiren Din Hizmetleri Ataşesi, ilk HDV BÜLTEN 2010 | 237
23 Nisan Kutlamalar覺
2010 ÖZEL SAYI
HDV Heerlen Kuba Camii’nden 23 Nisan Kutlaması
H
DV Heerlen Kuba Camii Yönetim Kurulu ve din görevlisi tarafından, 25 Nisan Pazar günü camide Din derslerine devam eden öğrenciler için Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı dolayısıyle bir program düzenlendi. Hollandalı öğrencilerin de iştirak ettiği program halkın ve özellikle öğrencilerin begenisini topladı.
240 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI
Leerdam’da 23 Nisan Kutlaması
H
DV leerdam Anadolu Camii Yönetim Kurulu ve Din Görevlisi tarafından 23 Nisan Ulusal Eğemenlik ve Çocuk bayramı dolayısıyla bir kutlama programı organize edildi. Programa çocukların yanısıra, Cami Yönetimi, Din görevlisi ve Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Fevzi Hamurcu da katıldı.
HDV BÜLTEN 2010 | 241
2010 ÖZEL SAYI
HDV Delft Sultan Ahmet Camii’nde 23 Nisan Kutlaması
2
5 Nisan Pazar günü 11.00 de Delft Sultan Ahmet Camiinde çok renkli ve özellikle çocuklarımızın unutamayacakları bir 23 Nisan Bayramı kutlandı. Din Görevlisi, Cami Yönetimi, bayanlar ve gençlik kollarının özverili çalışmaları ile hazırlanan program havanında güneşli olması nedeniyle çok sayıda katılımın olmasına sebeb oldu. Din Görevlisi, yaklaşık 100’e yakın öğrencinin programa şiirler, oyunlar ve yarışmalar yoluyla yer almasını sağlayarak nerdeyse katılan tüm çocuklarımıza 23 Nisan çoskusunu tattırmaya çalıştı. İstiklal Marşımız, Bayrak Şiiri ve Gurbette Bayram Sabahı isimli şiir ve marşları heyecanla ve duyguyla okuyan öğrencilerimiz ayakta alkışlandı ve katılanlara çok farklı ve anlamlı duygular yaşattı.
Zwijndrecht’te Çocuk Şenliği
Z
wijndrecht’li bayanların organize edip, belediye ve ev bürosunun katkılarıyla gerçekleştirilen “Çocuk Şenliği” renkli görüntülere sahne oldu. Cami Kur’an Kursu öğrencilerinden bir grup kız öğrenci de folklor gösterileriyle şenliğe katıldılar. Gösteriler ilgiyle izlendi. Her yıl Mayıs ayının sonunda gerçekleştirilen bu şenlikle, çocuklarımıza hoş zamanlar yaşatabilmek ve Hollandalı çocuk ve ailelerle Türk aileler arasında tanışma ve kaynaşmayı sağlamak amacı güdülüyor. Şenlik, Zwijndrecht’te bir gelenek halinde devam ediyor. 242 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI
23 Nisan Çocuk Bayramları Coşkuyla Kutlandı Amsterdam Transvaal Enformasyon Sosyal ve Kültür Merkezi Vakfı`nın öncülüğünde Eyüp Sultan Cami Derneği ve Cami Kadın Kollarının da destekleriyle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı velilerin, çevre sakinlerinin, gençlerin ve çocukların yoğun katılımlarıyla büyük bir neşe ve coşku içinde kutlandı.
V
eliler, gönüllüler, dernek yöneticileri ve öğrencilerin ortaklaşa çalışma ve hazırlıkları sonucu ortaya zengin bir program çıktı. Bayram kutlamalarında; anadillerinde ders alan bugünün küçükleri yarının büyükleri çocuklar ve öğrenciler aktif olarak görev aldılar. Program, İstiklal Marşı`nın hep beraber okunması ile açıldı. Bir öğrenci, Türkiye Büyük Millet Meclisi`nin 90 ncı kuruluş yıldönümü münasebetiyle günün önem ve anlamını içeren bir konuşma yaptı. Şiirlerle devam edildi. Kültürümüzün bir parçası Nasreddin Hoca`nın “Sen de haklısın hanım !” adlı fıkrası oyun şeklinde çocuklar tarafından canlandırıldı. Programa, Rotterdam Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Dr. M. Fevzi Hamurcu bey de katıldı. Kısa konuşmasıyla herkesin bayramını kutlayarak bizleri onurlandırdı. Bu arada Eyüp Sultan Camisi din görevlisi Cemalettin Yiğit, anadilin önemi, çocuklara yönelik anadil eğitiminin zorunluluğu ve Hollanda`daki Türk toplumunun anadil eğitimiyle ilgili hassasiyetlerini içeren güzel ve anlamlı bir konuşma yaparak, kültürel değerlerimiz üzerine katılımcıların dikkatini çekti. Bunun akabinde küçük çocuklarımızdan okul şarkıları dinledik. Daha sonra program bir öğrencimizin canlandırdığı Barış Manço pleybekiyle
neşelendi ve salonda nostaljik bir hava estirdi. Yine kültürümüzde yer tutan “gelin kaynana” skeci sahneye konularak izleyicilerin büyük beğenisini topladı. Müzikli danslı rontlar grubunun sahneye çıkışı ve seyircilerin onlara eşlik etmeleriyle adeta salon konser havasına büründü. Yine çocukların sundukları çeşitli tekerlemeler programa renk kattı. Ayrıca ıspanaklı yumurta pleybeki salondaki tüm seyircilerin beğenisini kazandı. Kadınlar kolu başkanı Müzeyyen Uygur hanımefendi de kısa konuşmasıyla yapacakları faaliyetleri, dilek ve temennilerini dile getirdi. Programın en son bölümünde çuvalla yürüme ve yoğurt yeme yarışları yapıldı. Bu yarışmalar çocukların aşırı istek ve yarışmalara katılımlarıyla tamamlandı. Ancak, bayramın ve yarışmaların heyecanı gençleri de sarmış olacak ki, gençler de yoğurt yeme yarışmasına katılmayı yüksek tezahuratlarla dile getirdiler. Nihayet küçük kardeşleri gibi onlar da yoğurt yeme yarışına katılıp, o zevki tatmış oldular. Bayrama da ayrı bir renk katılmış oldu. Program, bayram kutlamalarına katılan ve programa emeği geçenlere teşekkür konuşmasıyla son buldu. Çıkışta vakfın küçük ikramı tüm çocuklara dağıtılarak bayram kutlaması noktalandı. HDV BÜLTEN 2010 | 243
2010 ÖZEL SAYI
HDV Zaandam Sultan Ahmet Camii’nde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Sultan Ahmet Camii konferans salonunda 24 Nisan Cumartesi akşamı coşku ile kutlandı. Programa T.C. Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ, T.C. Rotterdam Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi, Dr. Fevzi Hamurcu, basın mensupları, veliler ve çok sayıda çocuk katıldı.
T.C. Rotterdam Başkonsolosu Esen Altuğ kutlamada yaptığı konuşmada “Her çocuğumuz çok önemli. Eğitime önem verelim. Çünkü özellikle burada Hollanda’da yaşayan, çocuklarımızın iyi bir eğitim alması şart. Hepinizden çocuklarınızın eğitimi ile tek tek ilgilenmenizi okulla çok yakın bir işbirliği içinde diyalog içinde olmanızı rica ediyorum. Tabii Hollanda’daki eğitim çok önemli ancak çocuklarımızın Türkçesini de unutturmamamız lazım. Lütfen bugünden sonra, belki yapıyorsunuz 244 | HDV BÜLTEN 2010
ama çocuklarımıza uykuya yatırırken bir Türkçe hikâye kitabi okuyalım ya da onu okuyamıyorsak lütfen bir Türkçe masal anlatalım. Ben bunun çok
önemli olduğuna inanıyorum. Bugün bizler fazla uzun konuşmayacağız söz çocukların tekrar hoş geldiniz.” dedi.
(Foto’s Copyright © Nico Roodhart 2010)
A
çılış konuşmasını HDV Sultan Ahmet Camii Sekreteri Recep Ayaz yaptı. Ayaz konuşmasında, konuklara günün anlamını ve çocuklarımız için Hollanda’da Türkçe dili ve Kültürünün önemine değindi.
2010 ÖZEL SAYI
HDV Tiel Ahmet Yesevi Camii’nden 23 Nisan Kutlaması 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 90. yılı Türkiye’de olduğu gibi Tiel’de de coşkuyla kutlandı.
T
iel’de çeşitli kuruluşların ortaklaşa düzenlediği programa Deventer Başkonsolosu Nihat Erşen ve birçok kuruluşun temsilcileri katıldı. Agnientenhof Salonundaki Kutlama, Türkiye’ ve Hollanda Milli Marşlarının söylenmesiyle başladı. Tiel HDV Ahmet Yesevi Camii Dernek Başkanı Adem Yıldırım açılış konuşmasında bu programın hazırlanmasında emeği geçen ve sponsor olan kardeşlerimize ayrı ayrı teşekkür etti. Programa yaklaşık bin kişi katıldı.
büyükleri çocuklara armağan etmiştir” dedi. Kutlamalar çerçevesinde çocukların çeşitli makamları devraldıklarını anlatan Başkonsolos Erşen, bunun nedeni ileride bu makamlara onların geleceğini vurgulamaktır.”dedi. Kutlamalarda çocuklar şiirler okudular, halk oyunları oynadılar. Çocuklar 23 Nisan coşkusunu doyasıya yaşadılar.
Daha sonra Deventer Başkonsolosu Nihat Erşen bir konuşma yaptı. Erşen yaptığı konuşmada “23 Nisan 1920, sadece Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılış tarihi değil, aynı zamanda egemenliğin millete devredildiği, demokrasinin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu tarihtir. Büyük Atatürk bu bayramı egemenliğe, demokrasiye, Cumhuriyete sahip çıkacak bugünün küçükleri, yarının HDV BÜLTEN 2010 | 245
Yard覺m Faaliyetleri
2010 ÖZEL SAYI
Hollanda Diyanet Vakfı’ndan Kur’an-ı Kerim’in Nüzulünün 1400. Yıldönümü Dolayısıyla Hollandaca Kur’an Dağıtım Kampanyası Lahey Din Hizmetleri Müşavirliği ve Hollanda Diyanet Vakfı tarafından Kur’an-ı Kerimin Nüzulünün 1400. yıldönümü dolayısıyla Hollandaca Kur’an dağıtım kampanyası başlatıldı.
D
iyanet İşleri Başkanlığı tarafından 2010 yılının, Kur’an-ı Kerimin nüzulünün 1400. Yıldönümü olması dolayısıyla Kur’an yılı ilan edilmiş ve bu vesileyle gerek Türkiye’de ve gerekse yurtdışında çeşitli etkinliklerle “Kur’an Yılı” kutlamaları yapılmıştı. Kutlamalarda daha ziyade Kur’an-ı Kerim’in tilavetine ağırlık verilmiş ve “Maide-i Kur’an programları düzenlenmişti. Genelde Avrupa’da, özelde Hollanda’da yaşayan müslümanlara yönelik islamofobi ve fitne hareketlerinin yaşandığı bilinmektedir. Bu açıdan bakıldığında Hollanda’da insanlara Kur’an mesajının ulaştırılması önem arzetmektedir. Bu önemi idrak eden HDV Yönetim Kurulumuz, Endonezya asıllı bir Hollandalı Müslüman olan Sufyan es-Sregar tarafından “De Edele Koran” adıyla Hollandacaya terceme edilen kutsal kitabın, Hollandaca tercemesinin bastırılıp dağıtılmasına karar verildi. Ramazan ayında başlayan bu çalışmalar nihayet sonuçlandırıldı. HDV şubeleri aracılığıyla camileri ziyarete gelen veya İslama ilgi duyan Hollandalılara dağıtılmak üzere onbin adet Hollandaca Kur’an tercemesi, “De Edele Koran” bastırıldı. 248 | HDV BÜLTEN 2010
Bastırılan Hollandaca Kur’an dağıtımı vekaletle Kurban Organizasyonu bilgilendirme toplantısı için bir araya gelen HDV şube
yöneticileri ve din görevlilerine ilgi duyan Hollandalılara verilmek üzere dağıtıldı.
2010 ÖZEL SAYI
Hollanda’daki Batı Trakya Türkleri’nden Pakistan’a Yardım Hollanda Batı Trakya Türk Kültür ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu tarafından Pakistan’a yardım kampanyası çerçevesinde toplanmış olan meblağ HBTTKDD sosyal dayanışma sorumlusu Ahmet Kaydır ve dernek sekreteri Mustafa Yusuf tarafından Hollanda Diyanet Vakfı’na (HDV) teslim edildi.
P
akistan’da yaşanmış olan sel felaketinin ardından, sel felaketine maruz kalan Pakistan’lı kardeşlerimizin yaralarına bir nebze de olsa merhem olabilmek amacıyla Hollanda Batı Trakya Türk Kültür ve Dayanışma Derneği (HBTTKDD) Yönetim Kurulu tarafından 28 Ağustos 2010 tarihinde bir yardım kampanyası başlatılmıştı. Hollanda’da yaşayan Batı Trakya Müslüman Türk Azınlık mensupları, HBTTKDD tarafından başlatılmış olan bu yardım kampanyasına yoğun bir katılım sağlayarak büyük ilgi gösterdiler. Azınlık mensupları, kampanya süresi boyunca Pakistan’daki kardeşlerine gönderecekleri yardımları bölgelerinde bulunan HBTTKDD Yönetim ve Denetim Kurulu üyelerine ilettiler. Hollanda Batı Trakya Türk Kültür ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu tarafından Pakistan’a yardım kampanyası çerçevesinde toplanmış olan meblağ HBTTKDD sosyal dayanışma sorumlusu Ahmet Kaydır ve dernek sekreteri Mustafa Yusuf tarafından Hollanda Diyanet Vakfı’na (HDV) teslim edildi. HBTTKDD sosyal dayanışma sorumlusu Ahmet Kaydır, Pakistan’daki kardeşleri için topladıkları yardımı Hollanda Diyanet Vakfı’na teslim ettikleri sırada yapmış olduğu değerlendirmede, mağdur olana, darda kalana yardım elini uzatmanın Batı Trakya Müslüman Türk Azınlık mensuplarının kültürünün ayrılmaz bir parçası olduğunu belirtti. HBTTKDD
Yönetim Kurulu olarak başlatmış oldukları Pakistan’a yardım kampanyasına katılmış olan Hollanda’daki Batı Trakya Müslüman Türk Azınlık mensuplarına şükranlarını arz eden Kaydır, “bizler dernek Yönetim Kurulu olarak her zaman insanımızın sesi olmaya özen gösteriyoruz, Hollanda’daki Batı Trakya Müslüman Türk Azınlık mensupları da yapmış olduğumuz her türlü çalışmada bizlere güven duyuyorlar, birlik, beraberlik ve dayanışma duyguları içerisinde bizlere destek veriyorlar” dedi. Hollanda’daki Batı Trakya Müslüman Türk Azınlık mensuplarının Pakistan’daki kardeşleri için toplamış olduğu yardımı Hollanda Diyanet Vakfı’na teslim etmekten memnuniyet duyduklarını ifade eden Kaydır, “dernek olarak toplamış olduğumuz yardımların Pakistan’daki kardeşlerimize ulaştırılmasına öncülük eden HDV Başkanı sayın Bülent Şenay hocamız başta olmak üzere tüm HDV Yönetim Kurulu üyeleri ve ça-
lışanlarına şükranlarımızı sunuyoruz” dedi. Hollanda’daki Batı Trakya Türk’lerinin Pakistan’daki kardeşleri için toplamış oldukları yardımı Hollanda Diyanet Vakfı adına teslim alan HDV İdari Koordinatörü Cevdet Keskin, yardımı teslim aldığı sırada yapmış olduğu değerlendirmede, Hollanda’daki Batı Trakya Müslüman Türk Azınlık mensuplarının Pakistan’daki kardeşlerine gönderecekleri yardımları, Hollanda Batı Trakya Türk Kültür ve Dayanışma Derneği aracılığı ile Hollanda Diyanet Vakfı’na iletmelerinden duyduğu memnuniyeti ifade etti. Hollanda Diyanet Vakfı tarafından başlatılmış olan Pakistan’a yardım kampanyasına yoğun bir katılım olduğunu belirten Keskin, HDV tarafından toplanan yardımların Diyanet İşleri Başkanlığı aracılığı ile Pakistan’daki felaketzedelere ulaştırılmaya devam edildiğini ifade etti.
HDV BÜLTEN 2010 | 249
2010 ÖZEL SAYI
Hollanda Diyanet Vakfı’ndan Kosova’ya Yardım 2010 yılı Mayıs ayında Hollanda Diyanet Vakfına bağlı Bergen op Zoom Ulu Camii’nden bir grup genç, HDV’nin katkılarıyla Kosova’nın Vucitrin şehrinde bulunan Ali Kelmendi ilk okulu tadilatı için proje geliştirmişler, tadilat calışmaları ile birlikte otuz aileye de yardım paketleri dağıtmışlardı.
B
u projenin gerçekleştirmesinde Vucitrin Çeşme Türk Kültür, Spor ve Dayanışma Derneği gençleri cok yardımcı oldular ve proje sonrası bölgenin bir çok ihtiyaçlarını da dile getirdiler. Bu ihtiyaçların temin edilmesi için Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay’ın talimatı ile HDV Gençlik Koordinatorü Uğur Kaya ve Bergen op Zoom Ulu Camii gençlik
250 | HDV BÜLTEN 2010
kollarının çalışması netice vererek kısa sürede ihtiyaçlar temin edildi. Temin edilen acil ihtiyaçlar, Hollanda Diyanet Vakfı Gençlik Koordinatörlüğünün Balkanlardaki mirasımıza sahip çıkma ve gençlerimizi kültürü ve tarihi ile buluşturma programlarının bir devamı olarak, Kosova’nın Vucitrin şehrine düzenlenen büyük katılımlı ve sıcak bir etkinlikle yerine ulaştırıldı. Hollanda Diyanet Vakfımıza bağlı Bergen op Zoom gençlik şubesinin gençlik başkanı Hasan Türk ve arkadaşlarının koordinesiyle bir adet tam donanımlı ambulans ve bir adet özürlü çocukları taşıma münibüsü, tekerlekli sandelye ve tıbbi malzeme, Vucitrin
Sheikh Zayed hastanesine verilmek üzere gençler tarafından karayolu ile Kosova’ya getirildi. Hastanedeki törene Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay, Vucitrin Belediye Başkanı Bajram Mulaku, Türkiye Cumhuriyeti Kosova Büyükelçiliğinden yetkilier, Kosova Hollanda Büyükelçisi H. J. Voskamp, Kosova Sağlık Bakanlığı yetkilileri ve hastane müdürü Vedat Mulaku, Vucitrin Diyanet Vakfı imamı, Ceşme Türk Derneği yetkilileri, belediye meclis üyeleri başta olmak üzere cok sayıda Kosovalı katıldı. Törende duygu yüklü anlar yaşandı ve getirilen araclar ve yardım malzemeleri HDV Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay tarafından Vucitrin Belediye başkanına ve hastane yetkililerine teslim edildi.
2010 ÖZEL SAYI
Hollanda Diyanet Vakfı’ndan Mültecilere Ramazan Yardımı kamplarından biri olan Soest Mülteci kampında bulunan ve dünyanın değişik yerlerinden iltica etmek zorunda kalan müslüman ve gayri müslim sığınmacılara, iftar ve sahur yemeği için kumanya dağıttı. Hollanda Diyanet Vakfı Gençlik Koordinatörlüğünün organizesi ile hazırlanan programda Afganistan, Somali, İran, Endenozya, Kosova, Azerbeycan ve dünyanın daha bir çok değişik ülkelerinden gelen Mültecilerin bir nebze olsun yüzlerinin gülümsemesine vesile olan bu organize, Mülteci Kampı yetkililerini de memnun etti.
H
ollanda Diyanet Vakfının Ramazan etkinlikleri çerçevesinde düzenlediği önemli etkinliklerden birisi de yar-
dıma muhtaç insanlara yardım elini uzatmasıdır. Vakfımız bu amaçla iftar etkinliği kapsamında ve Kadir Gecesi’nde Hollanda’nın en büyük mülteci
Yaklaşık 75 kişiye dil, din ve ırk ayrımı gözetmeksizin yemek ikramı yapıldı. Mülteciler bu yardım vesilesiyle Müslüman Türk halkına teşekkürlerini iletmemizi istediler.
HOLLANDA DİYANET VAKFI CENAZE YARDIMLAŞMA FONU ISLAMITISCHE STICHTING NEDERLAND ONDERSTEUNINGFONDS IN GEVAL VAN OVERLIJDEN FONA KAYIT OLMAYI İHMAL ETMEYELİM!!!! Meşhur, meşhur olduğu kadar da gerçek bir sözdür. “Acılar paylaşıldıkça azalır. Sevinçler paylaşıldıkça çoğalır.” Vatanımızdan, aile ve sevdiklerimizin bir kısmından çok uzaklarda yaşadığımız şu gurbette, başımıza gelebilecek ve bize en çok acı verecek gerçek, ölümdür. Bu gerçekle karşılaştığımızda acımızı paylaşacak, bizi anlayacak ve hepsinden önemlisi yapılması gerekenleri bizim için yapacak bir hizmet kurumuna, ne büyük ihtiyaç vardı. İşte bu ihtiyaçtan doğdu Cenaze Yardımlaşma Fonu. Onun şemsiyesi altına girenler, en acılı gününde bir yardım eliyle karşılaşır, bu yardım eli cenaze sahibine hiçbir külfet yüklemeden gerekli bütün hizmeti görür. O yardım eli, Hollanda Diyanet Vakfı Cenaze Yardımlaşma Fonu’dur ve yıllardır yıldır bu hizmeti başarıyla sürdürmektedir. O halde bu fona kayıt olalım. Çevremizdekileri kayıt olmaya teşvik edelim. Bu mükemmel hizmetten kimsenin mahrum kalmasına razı olmayalım. Sağlık ve mutluluklar dileriz. HOLLANDA DİYANET VAKFI CENAZE YARDIMLAŞMA FONU HDV BÜLTEN 2010 | 251
DiÄ&#x;er Faaliyetleri
2010 ÖZEL SAYI
Diyanet Hacı Adayları Kutsal Beldeye Hareket Etmeye Başladı T.C. Lahey Din Hizmetleri Müşavirliği ve Hollanda Diyanet Vakfı işbirliği ile düzenlenen 2010 Yılı Hac Organizasyonuna katılan hacı adaylarının kutsal beldelere yolculuğu başladı.
B
u yıl Hollanda’dan Hollanda Diyanet Vakfı aracılığıyle Hacca gidecek hacı adayları altı kafile halinde Amsterdam Schiphol havaalanından hareket etmeye başladılar. Hollanda Diyanet Vakfı Hac organizasiyle bu yıl toplam 993 kişi hacca gidiyor. Kafilelere 32 din görevlisi ve bir Organizasyon sorumlusu olmak üzere toplam 33 din görevlisi rehberlik ediyor. İlk kafile 02.11.2010 tarihinde saat 05:00 de İstanbul aktarmalı Medineye gitti. Diğer kafileler ise Mekke’ye gidecekler. Mekke hareket eden ikinci kafile 03.11. 2010 tarihinde saat 11:35 de Schipholden hareket etti. İkinci kafile hacı adaylarının Amsterdam Schiphol havalimanından uğurlanması sırasında küçük bir tören düzenlendi. Törene HDV Yönetim Kurulu Başkanı ve Din Hizmetleri Müşaviri Doç. Dr. 254 | HDV BÜLTEN 2010
Bülent Şenay da katılarak hacı adaylarına ve onları uğurlamaya gelen yakınlarına kısa ve anlamlı bir konuşma yaptı. Din Hizmetleri Müşaviri, konuşmasında hacı adaylarına sağlık sıhhat içerisinde bir yolculuk diledikten sonra, “Yüce Allah Kur’an-ı Kerimde oraya yol bulmaya gücü yetenlere haccı farz kıldığını buyuruyor. Sizler bunun müjdesine ermek üzere yola çıkıyorsunuz. Sizler inşaallah Kabe’ye vardığınızda Kabeyi sol tarafınıza alarak tavafa başlayacaksınız. Bu kalbinizle Kabe arasına başka hiçbirşeyin giremeyeceğini sembolize ediyor. Orada olumsuzlukları değil, güzellikleri arayacaksınız. Başkasında kusur aramayacağız, Haccın bir “gezi” olmadığını hatırlayıp komfor peşinde olmayacağız. Sizler kendisini “hadimu’l-hare-
meyn” görmüş bir milletin, ecdadın çocuklarısınız. Kabe’ye hizmet etmiş ecdadınız. Hicaz yolunu dert etmiş. Cüneydi Bağdadi Kabe’ye karşı ayaklarını uzatarak oturan bir adamı görünce içinden ben burada bekçi olsam şu adamı buradan dışarı atardım diye geçirince, yanına yaklaşan birisi, ben de burada bekçi olsam burada kabe yerine insanların kusurunu görenleri dtışarı atardım deyince kendine geliyor, ve hata ettiğini anlıyor. Oralarda kendimizi insanların kusurlarına değil ibadetlere verelim. Kabe’yle aramıza hiçbirşeyin girmesine müsade etmeyelim. Doya doya ve duya duya hacc edelim. Az kelam, çok tefekkür. Seyrediniz, temaşa ediniz, kendinizi, içinizdeki sesi dinleyiniz. Tevbe-istiğfarı arttırınız. Rasulullah’a selam ve hürmetimizi arzediniz. Allah devlete millete zeval vermesin. Bu güzel örnek or-
2010 ÖZEL SAYI ganizasyon için Diyanet İşleri Başkanlığımıza tekrar teşekkür ediyor sizleri Allah’a emanet ediyoruz. Dualarınızda bizleri de hatırlayınız. Haccınız mebrur ve makbul olsun. Yolunuz açık olsun. Allah sevdiklerinize kavuştursun.” dedi. Manevi bir coşku ve heyecan içerisinde gözyaşlarıyla bu sohbete iştirak eden hacı adayları yakınlarıyla vedalaşarak, kafile başkanı din görevlisi Hüseyin Demirci’nin yaptığı dua ile kutsal beldeye hareket ettiler.
HDV BÜLTEN 2010 | 255
2010 ÖZEL SAYI
Hollanda’ya 26 Yeni Din Görevlisi
H
ollanda Diyanet Vakfına bağlı camilerde görev yapmak üzere 2010 yılı içerisinde 3 ü bayan görevli olmak üzere 26 yeni görevlisi Hollanda’da göreve başladı. Bilindiği üzere 142 bağlı camisi bulunan Hollanda Diyanet Vakfı camilerinden 110 tanesinde resmi din görevlisi görev yapmaktaydı. Yıllardır görevlisi olmayan 32 camiden 26 sına sine 2010 yılı içerisinde yeni din görevlisi kadrosu verildi. Vize işlemleri Hollanda Diyanet Vakfı tarafından toplu olarak yaptırılan ve Türkiye’de Bursa Diyanet Eğitim Merkezinde dil kursuna tabi tutulan din görevlilerinden bir kısmı, 2010 yılı Ramazan Ayı içerisinde diğer kısmı da Ramazandan hemen sonra olmak üzere Hollanda’ya gelerek görevlerine başladılar. Şu anda vize işlemleri devam etmekte olan 5 din görevlisinin de önümüzdeki günlerde görevlerine başlamaları beklenmektedir. 2010 yılında Hollanda’da görev yapan resmi görevli sayısı 137 ye çıktı. Yeni göreve başlayan din görevlileri ve görev yerleri aşağıda verilmiştir.
Adı Soyadı
1 Kadir KAYNAR
Aalten
2 Mukaddes ADIŞEN
Amersfoort
3 Ramazan ACAR
Appingedam
4 Aysun DÜNDAR
Deventer Merkez
5 Asım YEŞİLYURT
Emmeloord
6 Nusret GENCER
Goor
7 Ahmet GOZCU
Hengelo
8 Adem TORLUOĞLU
Hoogezand
9 Uğur YILMAZ
Raalte
10 Şakir ŞAHİN
Sneek
11 Kaya Duran ARSLAN
Ulft
12 Mustafa KALYONCUO
Winterswijk
13 Muhammet Akif TUNÇ
Zeist
14 Hüseyin ERDOĞAN
Zevenaar
Adı Soyadı
256 | HDV BÜLTEN 2010
Görev Yeri
Görev Yeri
1 Abdullah AKSU
A’dam Noord Kuba
2 Osman FEDAYİ
A’dam Sülmaniye
3 Erkan ŞENOĞLU
Den Bosch
4 Muzaffer ÇAKIR
Den Haag MK
5 Yunus TÜRKYILMAZ
HDV Merkez
6 Ayşe Konak CEYHAN
Helmond
7 Mahmut ÖZCAN
Oudheusden
8 Hasan AKÇAY
Panningen-Helden
9 Mustafa DÖKMEN
R’dam Ulu
10 Salih AYBEY
Spijkenisse
11 Şaban ÇAKIR
Weesp
12 İdris KALAY
Zoetermeer
2010 ÖZEL SAYI
Hollanda Diyanet Vakfı Hacıları Hollanda’ya Dönmeye Başladı
H
DV 2010 Yılı Hac Organizasyonu ile Kutsal topraklara giden hacılar bugün itibariyle Hollanda’ya dönmeye başladılar. Bu yıl altı kafile halinde kutsal topraklara giden hacılarımızın ilk kafilesine ait bir grup, 29 Kasım 2010 tarihi itibariyle Hollanda’ya geldi. Birinci kafilenin tamamı 01.12.2010 tarihinde TK-1955 uçuş numarasıyla saat 22:50 de Amsterdam’a indi.
Organizasyonumuzla hacca giden hacılarımız görevli dahil 993 kişiden oluşmaktaydı. Altı kafile (uçak) halinde Kutsal topraklara giden hacılarımız aynı şekilde altı kafile halinde Hollanda’ya dönecekler. İkinci kafile 1 Aralık Çarşamba günü, son kafile ise, 7 Aralık Salı günü Hollanda’ya dönmüş olacak. HDV Hac Organizasyonuyla hacca giden ve hacı olarak Hollandaya dönecek olan kafilelerimizin dönüş programları Hollanda Diyanet Vakfı’nın www.diyanet.nl internet sayfasından hacıların yakılarına duyuruldu.
veya zamanında gelmeyen zemzem ve diğer eşyaları, Schiphol havalimanı yetkililerince oluşturulan bir büroda toplanıyor ve buradan sahiplerine ulaştırılmaya çalışılıyor. Her yıl hac sezonunda yaşanan kayıp bagaj problemi için de Schıphol yetkilileri tedbir aldılar. Buna göre kayıp olan bagajlardan Schiphol’e ulaşanlar, bir büroda toplanıyor ve sahipleri bagaj kuponu ve pasaportla müracaat etmeleri halinde bu bagajlarının kayıp eşya bürosunda olup olmadığını kontrol edebiliyorlar.
Amsterdam Schiphol havalimanı yetkilileri de bu yıl Hollanda’dan hacca giden hacıların için havaalanında kurdukları bir stand da, hacıların yakınlarına, cay ve hurma ikramında bulunuyorlar. Yine hacıların dönüşlerinde kayıp olan
Venlo Cenaze Fonu Vakıf Cenaze Fonuna Katıldı
V
enlo Türk Cemiyeti Cenaze Fonu, düzenlenen bir törenle Hollanda Diyanet Vakfı Cenaze yardımlaşma Fonuna katıldı. HDV Venlo Tevhit Camii’nde yapılan katılım törenine HDV adına Sabri Gündoğan ve Turgay Ergezen
katılırken, Venlo Türk Cemiyeti adına ise Cemiyet Başkanı Muhlis Ayboğan katıldılar. Törene katılan yetkililer HDV Cenaze fonuna devredilen Venlo Türk Cemiyeti Cenaze fonunun katılım şartlarıyla ilgili üyelere bilgiler verildi. HDV BÜLTEN 2010 | 257
2010 ÖZEL SAYI
Hollanda Sivil Toplum Kuruluşları’ndan İsrail’e Kınama
H
ollanda Diyanet Vakfı (HDV), Hollanda İslam Merkezi Vakfı (SICN), Hollanda İslam Federasyonu (NIF), Eğitim ve Kültür Merkezleri Federasyonu (FECC), Hollanda Türk Federasyonu (HTF), Hollanda Türk İslam Kuruluşları Birliği (STNUTIO), Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyonu (TICF), Hollanda Nizam-i Alem Derneği (SNA), Hollanda Fas Camileri Kurulu (RMMN), Hollanda İslam Dernekleri Federasyonu (FION), Uluslararası Fakirlere Doğrudan Yardım Derneği (ISRAA), Filistin İnsan Hakları ve Dayanışma Platformu (PPMS), Hollanda Müslüman Boşnaklar Derneği (IVBN), Hollanda İmamlar Birliği (VIN), İnsani Barış İstişare Vakfı (HBV), Hollanda Azerbaycan Türk Kültür Derneği, Hollanda Uygur Federasyonu ve Avrupa Türk Demokratlar Birliği’nden oluşan, Hollanda’nın önde gelen sivil toplum kuruluşları, Den Haag’da yaptıkları bir basın toplantısıyla aşağıdaki kınama metnini basına duyurdu. Basın toplantısına Türk ve Hollanda basın mensupları iştirak ettiler. 258 | HDV BÜLTEN 2010
KINAMA
İ
nsani yardım maksadıyla Gazze’ye ulaşmaya çalışan yardım konvoyundaki masum sivilleri hedef alarak, insan hayatını ve barışçı girişimleri hiçe saydığını açık bir biçimde bir kez daha göstermiş olan İsrail hükümetinin uluslararası denizlerde, uluslararası hukuku ihlal ederek gerçekleştirdiği kanlı saldırıyı şiddetle kınıyor; iki yüzlü ve kanlı politikaya son vermeye, İsrail’de vicdanlarının sesini hala duyabilenleri insan haklarından yana olmaya, Filistin/Gazze halkının insani dramına empati duymaya, “tüm dünya İsrail’e düşman” paranoyasına dayanarak şiddet politikası uygulamaktan vazgeçilmesine, ve uluslararası kuruluşları, Arap Dünyasını, Avrupa Birliği’ni, İnsan Hakları Komisyonunu, Birleşmiş
METNİ Milletler ve insani yardım filosunda vatandaşları bulunan ilgili ülkeleri, bu devlet terörüne karşı sorumluluklarını yerine getirmeye, Hollanda toplumunda dini-etnik köken farkı olmaksızın tüm insani sivil kuruluşları bu insanlık suçuna karşı demokratik seslerini yükseltmeye, ayrıca Gazze’ye insani yardım blokajının kaldırılmasına, sonuçta tüm dünyayı akl-ı selime davet ediyoruz. Bu kanlı saldırıda hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı ve sabır, yaralılara acil şifalar diliyor, bu insani yardım filosuna katılan kahramanları yürekten kutluyor, gerekenlerin yapılarak zulmün durdurulacağına ve böylece dünya barışına ümit bağlıyoruz. Allah mazlumların yanındadır.
2010 ÖZEL SAYI
Assen Mevlana Camii’nden Türkiye Tanıtımı
2
8 Ağustos 2010 Cumartesi günü Assen’da “het multicultureel stadsfestival ‘De Ontmoeting’ adı altında çok kültürlü bir gün düzenlendi.
şede tiyatrocu Nico Herwig tarafından Nasrettin Hoca fıkraları canlandırılarak anlatıldı. Program boyunca ziyaretçilerin sorularına görevliler tarafından içtenlikle cevaplar verildi.
Bu yıl dördüncüsü düzenlenen programda çeşitli etkinlikler yer aldı. Assen’da yaşayan yerli ve yabancılar kendi kültürlerine ait objeleri, tanıtma, diğerlerini tanıma ve aynı zamanda eğlenme imkanı buldular. Buradaki Müslüman Türkler de bu programda, o gün için kendilerine tahsis edilen kütüphane binasında Türkiye’yi Türk kültürünü ve özellikle 2010 Avrupa Kültür Başkenti olması münasebetiyle İstanbul’u tanıttılar. Bu çerçevede kütüphane binası içersinde Türk Köşesi hazırlandı. Burada ziyaretçilere Türkiye ve İslam hakkında hazırlanan kitapçık ve broşürlerin dağıtımı yapıldı. Türkiye ve İstanbul hakkında film gösterimi yapıldı. Türk yemeklerinin tanıtımı ve sunumu yapıldı. Ayrıca küçük ziyaretçiler için hazırlanan kö-
Yoğun katılım ve ilginin gözlemlendiği programda hedeflenen Assen’daki kültür zenginliklerini tanıma ve onları tanıtma hedefine, etkinlik çerçevesinde tertiplenen toplantılar, konferanslar, konserler, el sanatları sergileri vb. faaliyetlerle ulaşıldığı sanılıyor.
HDV BÜLTEN 2010 | 259
Gazete K端p端rleri
2010 ÖZEL SAYI
262 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI
HDV BÜLTEN 2010 | 263
2010 ÖZEL SAYI
264 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI
HDV BÜLTEN 2010 | 265
2010 ÖZEL SAYI
266 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI
HDV BÜLTEN 2010 | 267
2010 ÖZEL SAYI
268 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI
HDV BÜLTEN 2010 | 269
2010 ÖZEL SAYI
270 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI
HDV BÜLTEN 2010 | 271
2010 ÖZEL SAYI
272 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI
HDV BÜLTEN 2010 | 273
2010 ÖZEL SAYI
274 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI
HDV BÜLTEN 2010 | 275
2010 ÖZEL SAYI
276 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI
HDV BÜLTEN 2010 | 277
2010 ÖZEL SAYI
278 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI
HDV BÜLTEN 2010 | 279
2010 ÖZEL SAYI
280 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI
HDV BÜLTEN 2010 | 281
2010 ÖZEL SAYI
282 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI
HDV BÜLTEN 2010 | 283
2010 ÖZEL SAYI
284 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI
HDV BÜLTEN 2010 | 285
2010 ÖZEL SAYI
286 | HDV BÜLTEN 2010
2010 ÖZEL SAYI
HDV BÜLTEN 2010 | 287
2010 ÖZEL SAYI
288 | HDV BÜLTEN 2010
HDV’YE BAĞLI CAMİLER SIRA ŞEHİR
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71
AALTEN ALBLASSERDAM ALKMAAR ALMELO ALMERE ALPHEN A/D RIJN AMERSFOORT AMSTERDAM AMSTERDAM AMSTERDAM AMSTERDAM AMSTERDAM AMSTERDAM APELDOORN APPINGEDAM ARNHEM ASSEN AXEL BARNEVELD BERGEN OP ZOOM BEST BEVERWIJK BIDDINGHUIZEN BOXTEL BREDA BUNSCHOTEN CUIJK CULEMBORG DELFT DELFZIJL DEN BOSCH DEN HAAG DEN HAAG DEN HAAG DEN HELDER DEVENTER DIEREN DOESBURG DOETINCHEM DONGEN DORDRECHT DRIEBERGEN DRONTEN DRUNEN DRUTEN EDE EERBEEK EINDHOVEN EMMELOORD EMMEN ENKHUIZEN ENSCHEDE ENSCHEDE EPE ETTEN-LEUR GELEEN GOOR GORINCHEM GRONINGEN HAAKSBERGEN HAARLEM HARDERWIJK HEERENVEEN HEERHUGOWAARD HEERLEN HELLEVOETSLUIS HELMOND HENGELO HILVERSUM HOOGEVEEN HOOGEZAND
CAMİ ADI HDV FATİH HDV YUNUS EMRE HDV HACI BAYRAM HDV YUNUS EMRE HDV SULTAN AHMET HDV HACI BAYRAM HDV MEVLANA HDV EMİR SULTAN HDV EYÜP SULTAN HDV FATİH HDV HACI BAYRAM OSDORP HDV NOORD KUBA SÜLEYMANİYE CAİİ HDV EYÜP SULTAN HDV ORHAN GAZİ HDV TÜRKİYEM HDV MEVLANA HDV ULU HDV ULU HDV ULU HDV MESCİDİ KUBA HDV AKŞEMSETTİN HDV MİMAR SİNAN HDV MEVLANA HDV YENİ HDV HACI BAYRAM HDV AHMET YESEVİ HDV İMAM-I AZAM HDV SULTAN AHMET HDV YUNUS EMRE HDV ORHAN GAZİ HDV AHİ EVRAN HDV MESCİD-İ AKSA HDV MESCİD-İ KUBA HDV AYASOFYA HDV MERKEZ HDV SELİMİYE HDV ANADOLU HDV MERKEZ HDV ISRA HDV MEVLANA HDV HACI BAYRAM HDV FATİH HDV HACI BAYRAM HDV YEŞİL HDV ULU HDV AYASOFYA HDV FATİH HDV YUNUS EMRE HDV YILDIRIM BEYAZIT HDV ALAATTİN HDV ANADOLU HDV SELİMİYE HDV HZ. ÖMER HDV BİLALİ HABEŞİ HDV İHLAS HDV İBNİ SİNA HDV SÜLEYMAN ÇELEBİ HDV EYÜP SULTAN HDV ERTUĞRUL GAZİ HDV SELİMİYE HDV MEHMET AKİF ERSOY HDV ŞEFAAT HDV MİMAR SİNAN HDV KÜBA HDV EYÜP SULTAN HDV FATİH HDV AYASOFYA HDV MEVLANA HDV HİCRET HDV ORHAN GAZİ
SIRA ŞEHİR
72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142
HOOGVLIET HOORN HUIZEN IJMUIDEN KAMPEN KROMMENIE LEERDAM LEEUWARDEN LEIDEN LELYSTAD LOCHEM MAASSLUIS MAASTRICHT MEDEMBLIK MIDDELBURG NIJKERK NIJMEGEN OLDENZAAL OOSTERHOUT OSS OUDENBOSCH OUDHEUSDEN PANNINGEN RAALTE RIJEN RIJSSEN ROERMOND ROOSENDAAL ROTTERDAM ROTTERDAM ROTTERDAM ROTTERDAM ROTTERDAM ROTTERDAM ROTTERDAM ROZENBURG SCHIEDAM SLIEDRECHT SNEEK SOEST SPIJKENISSE STEENWIJK TEGELEN TERBORG TERNEUZEN TIEL TILBURG UDEN ULFT UTRECHT UTRECHT VAASSEN VEENDAM VEENENDAAL VEGHEL VENLO VENRAY VLAARDINGEN WAALWIJK WADDINXVEEN WEERT WEESP WINTERSWIJK ZAANDAM ZEIST ZEVENAAR ZEVENBERGEN ZOETERMEER ZUTPHEN ZWIJNDRECHT ZWOLLE
CAMİ ADI HDV MERKEZ HDV ABDÜLKADİR GEYLANİ HDV SELİMİYE HDV KUBA HDV NEBİ HDV ANADOLU HDV ANADOLU HDV ULU HDV MİMAR SİNAN HDV OSMANLI HDV SELİMİYE HDV YENİ HDV TEVHİT HDV FATİH HDV YILDIRIM BEYAZIT HDV YUNUS EMRE HDV EYÜP SULTAN HDV FATİH HDV AHMET YESEVİ HDV ULU HDV BARBAROS HDV YUNUS EMRE HDV ANADOLU HDV MEDİNE HDV İMAM-I AZAM HDV TÜRK HDV FATİH HDV YEŞİL HDV ANADOLU HDV EĞİTİM MERKEZİ HDV GÜLTEPE HDV KOCATEPE HDV LALELİ HDV MEVLANA HDV ULU HDV SÜLEYMANİYE HDV MURADIYE HDV ULU HDV AYASOFYA HDV FATİH HDV OSMANLI HDV TUBA HDV SULTAN AHMET HDV MİMAR SİNAN HDV BİLAL-İ HABEŞİ HDV AHMET YESEVİ HDV SÜLEYMANİYE HDV YILDIRIM BEYAZIT HDV SÜLEYMANİYE HDV EYÜP SULTAN HDV ULU HDV SULTAN AHMET HDV OSMAN GAZİ HDV İHLAS HDV SELİMİYE HDV TEVHİT HDV HACI BAYRAM HDV EYÜP SULTAN HDV ABDÜLKADİR GEYLANİ HDV ANADOLU HDV OSMAN GAZİ HDV MİMAR SİNAN HDV MESCİD-İ AKSA HDV SULTAN AHMET HDV EYÜP SULTAN HDV MEVLANA HDV ANADOLU HDV ORANJE KÜLTÜR MERKEZİ HDV BARBAROS HDV YAVUZ SELİM HDV ULU
HDV BÜLTEN 2010 | 289
T.C.
Lahey Büyükelçiliği DİN HİZMETLERİ MÜŞAVİRLİĞİ ile
HOLLANDA DİYANET VAKFI tarafından
KAMPANYASI
Dergilerimize abone olmak için; 1. Yıllık abone ücretini Bureau van Sociale Zaken adına ABN AMRO bankası, Den Haag şubesindeki 51.77.34.958 nolu hesabına yatırınız. 2. Adres bilgilerinizin yer aldığı ekteki formu doldurarak Din Hizmetleri Müşavirliğine gönderiniz veya bölgenizdeki HDV camii din görevlisine veya yöneticilerine teslim ediniz. ABONELİK MÜRACAATI
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI SÜRELİ YAYINLARI YURTDIŞI YILLIK ABONE ÜCRETLERİ
Tarih : .......... / .......... /2011
Derginin Adı
HOLLANDA DİYANET VAKFI’NA Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından süreli yayınlar olarak çıkarılan dergilerden aşağıdakilere abone olmak istiyorum. (Abone olmak istediğiniz dergiyi/dergileri işaretleyiniz.)
1. Diyanet Avrupa Aylık Dergi (24 Avro) 2. Diyanet Çocuk Dergisi (24 Avro) 3. Diyanet Aylık Dergi (30 Avro) 4. Diyanet İlmi Dergi (20 Avro) Bir yıllık abonelik ücretini, Bureau van Sociale Zaken adına ABN AMRO bankası, Den Haag şubesindeki 51.77.34.958 nolu hesabına ödedim. Ödeme belgesinin fotokopisini ekte gönderiyorum. Adres bilgilerim aşağıda verilmiştir. Aboneliğimin bugünden itibaren başlatılmasını talep ediyorum.
Yıllık Abone Ücreti
Diyanet Avrupa Aylık Dergi
24 Avro
Diyanet Çocuk Dergisi
24 Avro
Diyanet İlmi Dergi
20 Avro
Diyanet Aylık Dergi
30 Avro
Abonenin:
Adı :....................................................................................................................................... Soyadı :....................................................................................................................................... Adresi :....................................................................................................................................... Posta Kodu :....................................................................................................................................... Şehir :....................................................................................................................................... E-mail adresi :....................................................................................................................................... Telefonu
: +31-......................................................................................................................
Javastraat 2, 2585 AM Den Haag T. 070-3624481 • F. 070-3644565 www.diyanet.nl • info@ diyanet.nl
SAYI 10
OCAK 2010
SAYI 13
NİSAN 2010
SAYI 16
TEMMUZ 2010
SAYI 19
EKİM 2010
SAYI 11
ŞUBAT 2010
SAYI 14
MAYIS 2010
SAYI 17
AĞUSTOS 2010
SAYI 20
KASIM 2010
SAYI 12
MART 2010
SAYI 15
HAZİRAN 2010
SAYI 18
EYLÜL 2010
SAYI 21
ARALIK 2010