HDV Bulten Sayi 12

Page 1

H O L L A N D A

D İ Y A N E T

V A K F I

A Y L I K

H A B E R

B Ü L T E N İ

MART • 2010 SAYI 12

4

“Kutlu Doğum Avrupa 2010” Programı Tanıtım Toplantısı Den Haag’da Yapıldı

6

HDV’den 8 Mart Dünya Kadınlar günü münesabetiyle Konferans

7

Den Bosch HDV Orhan Gazi Camii’nde Çanakkale Programı


ÖNSÖZ

Bu sayıda

Cevdet KESKİN

Hollanda Diyanet Vakfı İdari Koordinatör

Değerli HDV Bülten okuyucuları,

H

DV Bülten’in 12. Sayısı olan Mart 2010 sayısında tekrar birlikteyiz. Bu vesileyle bütün HDV Bülten okuyucularını Yüce Allah’ın selamıyla selamlıyo-

rum. Oldukça yoğun geçen bir zaman dilimini, Mart ayını, geride bırakmış bulunuyoruz. Mart ayı 8 Mart Kadınlar Günü, İstiklal Marşı’nın kabulü ve 18 Mart Çanakkale Zaferinin yıldönümü gibi, tarihte önemli olayların vuku bulduğu bir zaman dilimidir. Dolayısıyla biz de HDV Şubelerimizde bu önemli tarihler vesilesiyle yapılan çeşitli faaliyetler ve anma programlarına elimizden geldiğince yer vermeye çalıştık.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle geçen yıl başlattığımız ve Prof. Dr. Üstün Dökmen’in katıldığı konferanslar serisine bu yıl da devam ettik. Bu yıl HDV öncülüğünde Rotterdam ve Eindhoven çevresi HDV Kadın Kolları tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle iki ayrı şehirde konferanslar organize edildi. Bu konferanslara Türkiye’den tanınmış Psikolog Prof. Dr. Kemal Sayar davet edildi. Rotterdam ve Eindhoven’da verilen bu iki önemli konferansa dair haberleri bu sayımızda okuma imkanı bulacaksınız. Yine Mart ayında bir çok şubemiz tarafından İstiklal Şairi Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı’nın Kabulü, Çanakkale Za-

Hollanda Diyanet Vakfı Aylık Haber Bülteni SAYI 12 | MART 2010 hdvbulten@gmail.com hdvbulten@diyanet.nl Islamitische Stichting Nederland Hollanda Diyanet Vakfı Javastraat 2 2585 AM Den Haag T. 070-3624481 F. 070-3644565 www.diyanet.nl info@diyanet.nl 2 | SAYI 12 | MART 2010

feri ve Şehitleri Anma gibi konularda HDV şubelerinde yapılan bir çok programa dair, şubelerimizin gönderdiği haberlere yer vermeye çalıştık. Yoğun geçen Mart ayı ve bu ayda yapılan faaliyetlerin çokluğu, HDV bülten’in bu sayısını da etkiledi. Bu sebeple HDV Bülten’in sayfa adeti bu sayımızda biraz daha da artmış oldu. Yine bu sayımızda 4 Nisan 2010 tarihinde gerçekleştirdiğimiz Kutlu Doğum programının hazırlık çalışmalarına da yer vermeye çalıştık. Sizler HDV Bülten’in bu sayısını okuduğunuz şu günlerde “Kutlu Doğum Avrupa 2010” programı başarılı bir şekilde Amsterdam Arena stadyumunda gerçekleştirilmiş ve programa, 40 bin kişi katılmıştır. “Kutlu Doğum” programıyla ilgili daha geniş haberleri bir sonraki sayımızda vereceğimizi burada zikretmek istiyorum. Bütün bu faaliyetlerin yanında HDV Başkanımızın Mart ayı içerisinde devam ettiği gençlik konferansları, toplantılar ve Mevlid Kandili münasebetiyle yaptığı sohbetlere dair haberleri de yine bu sayımızda okuyabileceksiniz. HDV Bülten’in Nisan sayısında ve Kutlu Doğum ağırlıklı faaliyet haberlerinde buluşmak dileğiyle sizleri, Yüce Mevla’ya emanet ediyor, selam ve saygılarımı sunuyorum.

Genel Yayın Yönetmeni Doç. Dr. Bülent Şenay Hollanda Diyanet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Cevdet Keskin HDV İdari Koordinatörü HDV Bülten Yayın Kurulu Cevdet Keskin Sabri Gündoğan Abdullah Kaya Tasarım Bülent Yiğittop Baskı Drukkerij Dizayn 010-4254030

HDV Personeli Adı Soyadı

Cevdet Keskin 2 Sabri Gündoğan 3 Abdullah Kaya 4 Erdal Çetinkaya 5 Ali Korkmaz 6 Uğur Kaya 7 Orhan Yemenoğlu 8 Turgay Ergezen 9 Osman Ergin 10 İlhan Karataş 11 Önder Erkoç 1

Görevi

İdari Koordinatör Muhasebe Sekreter Cenaze Fonu İletişim&Medya Gençlik Koordinatörü Cenaze Fonu Cenaze Firması Cenaze Firması Cenaze Firması Muhasebe Yardımcısı


BAŞYAZI

Modern Çağda Din ve Peygamber mi? (III) Doç. Dr. Bülent Şenay

Hollanda Diyanet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı

bir insan olmanın yolları anlatılır. Toplum olarak yaşayabilmek için karmaşayı, menfaat çatışmasını önleyen bazı düzenleyici kurallara Değerli dostlar, modern çağda din ve peygamber konusundan uymak zorunda olduğumuz gibi, insanın kendi ruhunu olgunlaştıve peygamber kıssalarından bahsederken önceki yazımızda dinin rıp iç karmaşaya düşmemesi, günah ya da zarar olarak kabul edilen insanın sadece Yaratıcı’ya karşı sorumluluklarına dair değil, kendi şeylere yönelmemesi için manevi bazı kurallara ihtiyaç vardır. İşte nefsiyle, toplumla ve tüm varlıkla ilişkilerine dair temel prensipler din bunu sağlar. Dini emir ve yasaklar diye adlandırılan tavsiyeler ortaya koyduğunu ifade etmiş; dinin insan hayatında başlıca dört ve kurallar, yoldaki işaretler gibidir. Bu işaretlere dikkat ederek yaalana yön verdiğini, bunların da “insanın Rabbi ile olan ilişkileşayan insan iç huzurunu olduğu kadar beden sağlığını da korumuş ri (‘Allah ve İnsan’ / kulluk)”, ‘insan ve nefsi’, ‘insan ve toplum’, olur. Böyle bir insanın başka insanlarla hak-hukuk ilişkileri daha ve nihayet ‘insan ve çevre’ ilişkileri olduğunu belirtmiştik. İnsagüvenilir ve olumlu olur. İşte tam bu noktada din, insana bir temel nın Rabbiyle olan ilişkilerini bundan önceki sayıda ele almıştık. kavramı hatırlatır, ihlas ve samimiyet. İnsan nefsi muhtelif terbiye Bu Bültenimizde “insan ve Nefsine karşı sorumlulukları” üzerinve tezkiye aşamalarında geçirilmelidir. Bu süreçte ortalama insan de kısaca sohbet edelim. “Mutlu insan”, “kendisiyle barışık insan” için en kritik mertebe “ihlas” mertebesine ulaşmaktır. İhlas ise anyani “iyi müslüman” tanımını yapabilmek için insanın “Yaratıcı” cak ihsan ile mümkün olur. İhsan nedir? İhsan, Allah’ın kendisikarşısında kul olarak durduğu yeri hatırlamak gerekir. Din, insana ni her zaman gördüğü şuuruyla kendisi de Allah’ı kendi mutluluğu için Allah’ı anmasını hatırlatmak Hak Din, insana görüyormuşcasına O’na kulluk etme bilinci içinde için vardır. Allah’ı anmak, yüksek bir dağın tepesinsadece “-Allah olmak, bir başka ifadeyle, imanı, ibadeti ve ameli de yalnızken derin nefes alıp verme gibidir. İnsan güzelleştirilmek ve derûnîleştirmektir. İhlas, tefekvardır, Yaratan göğsünün genişlediğini hisseder. Kur’ân’da İslam’ın kürün yoğunlaşmasıdır. İnsan üç karakter özelliğini O’dur; bunu kabul verilmesi “inşirah verilmesi” ifadesi ile anlatılır. nefsini aşarak olabildiğince geliştirdiğinde dünya ve et mesele kalmaz” “Göğüs genişlemesi” yani inşirah, dinin özüdür. ahiret mutluluğunu yakalayacaktır. Bu üç nitelik demez. İnsanın Din insanı inşirah hali üzerinde tutmak için vardır. ihlasın temel özellikleridir. Tefekkür tezekkür ve kendi nefsiyle Eğer bu olmuyorsa, insanın din ile münasebetinde tevekkül üçlü dairesinde hayatını sürdüren insan olan ilişkilerine bir eksiklik vardır. ihlas üzere yaşıyor demektir. Tefekkür, insanın “vardair de bir öneriler lığın ve hayatın özü”nü düşünmeyi ihmal etmemesi Hak Din, insana sadece “-Allah vardır, Yaratan O’dur; bunu kabul et mesele kalmaz” demez. İnsanın manzumesi sunar. anlamında, Tezekkür ise bu tefekkür doğrultusunkendi nefsiyle olan ilişkilerine dair de bir öneriler manzumesi su- da az da olsa düzenli ve derûnî olarak ibadet ve zikrini sürdürüp nar. Kurân-ı Kerîm’de şöyle buyurulmuştur: “Doğrusu, ben nefsimi hayatını hellaler, haramlar, mekruhlar ve müstehaplar dairesinde temize çıkarmam. Çünkü Rabbimin merhamet edip korudukları ha- yaşaması anlamında, en sonuncusu olan Tevekkül ise tefekkür ve riç, nefis daima fenalığı ister, kötülüğe sevkeder. Doğrusu Rabbim Ğa- tezekkür dairesinde yaşamında oluşanlar ve eşya ve olaylar karşısınfurdur, Rahimdir (affı ve merhameti boldur).”(Yusuf Suresi 12: 53) da kendi gücü ötesindekine Allah’ı Vekîl kılması, yani İlâhî HikYine nefsin terbiye ve tezkiyesinin yani arındırılmasının öenmine met’e teslim olarak, hayatta yaptıklarının sonucu hakkında ihtiras/ işaret eden ayetlerden birisi de Şems sûresinde zikredilir: “Herbir hırs sahibi olmamasıdır. Yunus`un dilinden söylersek, “Âciz kaldım nefse ve onu düzenleyene, ona hem kötülüğü, hem de ondan sakınma zalim nefsin elinden, Şol dünyanın lezzetine doymaz, Eğnine almıştır yolunu ilham edene yemin olsun ki; nefsini maddî ve manevî kirlerden gaflet gömleğin, Ömrünün gelip geçtiğin bilmez”. İşte nefsin bu “doyarındıran felaha erer. Onu günahlarla örten ise ziyana uğrar.` (Şems mazlığı” karşısında, tevekkül ve tezekkür dairesine ulaşmanın en Suresi 91: 7-8-9-10) O sebeple şair Yunus, “Dinle dur, başını kaldır, önemli yolu, yine hayatın kaynağı olan Allah’a duâ ve münâcaattır. farz olanı suya daldır, Nefis düşmanındır öldür, nefs hemîşe (her an se- Nefsi terbiyede en önemli araç ibadet ve duadır. İnsanın ruhu duaninle) olsa gerek” der. İnsanın kendisine zarar verme özgürlüğü yok- nın etkisini tanır. İnansın ya da inanmasın pek çok insanın mesela tur. Alkol, uyuşturucu, zinâ ve benzeri alışkanlıkların haram oluşu kabus gördüğünde başka bir kelimeyle değil de “Allah” diye hayyanında, çok yemek, tüketmek, israf etmek gibi aşırılıklara karşı da kırarak uyanması bile bir fıtrî yöneliş tezahürüdür. Duanın derin uyarılar vardır. Yardıma muhtaç olana el uzatmaktan, adalet terazi- izlerine işaret eder. Gayret ve dua ile insan şu Kurânî hatırlatmaya sine dikkat etmeye kadar yansıyan bir yaşama çizgisidir dini hayat. muhatap olur: “Ama kim Rabbinin divanında durmaktan korkarsa, Dolayısıyla din sadece “felsefi-fikri” bir inanış meselesi değildir. İn- ve nefsini heva ve hevese uymaktan dizginlerse..” (Nâziât sûresi 79: sanın kendisi ve başka insanlarla ilişkilerinde de ahlaki bir yaşama 40). Kendi nefsini terbiye ile meşgul olan, Rabbi ile razı ve kendibiçimini gerekli kılar. Ayetler ve Hz. Peygamber’in hadisleri ışığın- siyle barışık olan insanlardan oluşan bir toplum, daha çok huzur da İslam alimlerinin yazdığı eserlerde, inanan bir insanın bu inancı ve barış dolu olur. Bir sonraki sayıda buna yani ‘insan ve toplum’ gereği nefsini arındırıp başka “nefs”lerin haklarına özen gösteren konusuna göz atalım. Selam ve dostlukla. 2. İnsan ve Nefsi

MART 2010 | SAYI 12 | 3


HDV BÜLTEN

“Kutlu Doğum Avrupa 2010” Programı Tanıtım Toplantısı Den Haag’da Yapıldı

Kutlu Doğum Avrupa 2010” programının tanıtım toplantısı 15 Mart 2010 tarihinde Den Haag Ambasador Otelde yapıldı. Toplantıya Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay ile programa destek veren Hollanda’da mevcut yedi üst kuruluş-federasyon başkan ve temsilcileri ile basın mensupları katıldılar. Kutlu Doğum Avrupa 2010 programına destek veren kuruluşlar; 1. Türk İslam Kültür Dernekleri Federasyonu, 2. Hollanda İslam Merkezi Vakfı, 3. Hollanda İslam Federasyonu, 4. Hollanda Türk Federasyonu, 5. Eğitim ve Kültür Merkezleri Federasyonu, 6. Nizamı Alem Hollanda, 7. Hollanda Türk İslam Kurluşları Birliği. 4 | SAYI 12 | MART 2010

olacak programın giriş kartları ise HDV’den ve etkinliğe destek veren kuruluşlardan temin edilebilecek. Öte yandan HDV’nin yanı sıra tüm kuruluşların farklı bölgelerden program için otobüsler kaldıracak.

Bilindiği üzere, Hollanda Diyanet

Vakfı’nın (HDV) organize ettiği ve Hollanda’ da mevcut üst hizmet kuruluşları tarafından desteklenen “Kutlu Doğum Avrupa 2010” programı için, Amsterdam’daki Arena Stadyumu kiralanmştı. 4 Nisan’da yapılacak ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu’nun da katılacağı programa kırkbin kişinin katılması bekleniyor. Amsterdam’da düzenlenecek programa Hollanda dışından özellikle Almanya ve Belçika’dan da çok sayıda kişinin gelmesi bekleniyor. Ücretsiz

Toplantıda bir konuşma yapan Bülent Şenay, Hollanda’da bulunan 400 kadar caminin yarısının Türk toplumuna ait olduğunu ve bu camilerin bağlı bulunduğu dernek ve vakıfların hepsinin Peygamber Efendimizin doğumu münasebetiyle bir araya geldiğini hatırlattı. Hollanda’daki Türk toplumunun temsilcileri olan hizmet kuruluşlarının ortak bir bilinçle bir araya gelip, toplumun temel sorunlarının çözümü yolunda ortak adımlar atılması konusunda irade birliğine vardıklarını belirten Şenay, bu birliğe Kutlu Doğum bereketinin kaynaklık etmesinin ise son derece önemli olduğunu söyledi. Şenay, İslam Peygamberi’nin “Hayra vesile olan hayrı yapan gi-


HDV BÜLTEN bidir.” Hadis-i Şeriflerinde buyurdukları müjdeye nail olabilmek için bir araya gelindiğine dikkat çekti.

Türk toplumunun Hollanda’da dinini özgürce yaşayabildiğini, zaman zaman İslam ve Müslümanlara yönelik ortaya çıkan haddini bilmez polemik ve saldırıların ise marjinal olduğunu kaydeden Şenay, bu marjinal İslam düşmanlıklarını dikkate almak yerine, ötekinin kutsalına saygıyı ve özelde milyonların sevgilisi İslam Peygamberi’ne saygıyı vurgulayan dinler arası diyalog etkinliklerinde manevi varlığımızı göstermenin daha önemli olacağına vurgu yaptı.

la paralel olacaktır.” diyen Şenay, son dönemlerde sıkça dile getirilen İslamofobi’nin sadece Müslümanların meselesi olmadığına işaret etti. İslam tarihin daha başlangıcından bu yana öteki din mensuplarına hoşgörülü ve koruyucu geleneğin örnekleriyle dolu olduğunu anımsatan Din Hizmetleri Müşaviri, şöyle devam etti: “Avrupa’da ve özelde de Hollanda toplumunda huzur ve güvenliğin devamı ancak medyada, siyasette, akademide ve sanatta ‘Anti İslamizm’in’ önünde onurlu bir ortak duruşla mümkündür. Avrupa’nın yürekli ve dürüst insanları bu konuda çalışmaktadır.

Onlara elimizi uzatıp güç vermeliyiz. Bir bütün olarak baktığımızda Hollanda’da toplumunun entegrasyon sorunu yoktur. Yerel düzeyde ya da ülkesel bazda dernek ve vakıf, muhtelif kuruluşlar, basın mensupları ve işadamlarıyla beraber Hollanda toplumunun, daha iyi bir toplum olarak devam etmesine katkı sağlamak için önemli bir varlık göstermektedir.” Tanıtım programında daha sonra söz alan Türk kuruluş temsilcileri ise, birlikteliğin önemine vurgu yaparak, ‘Ortak payda Peygamber Efendimizdir.” dediler.

“Avrupa’nın mutlu ve huzurlu geleceği bir anlamda Müslüman toplulukların huzuru ve mutluluğuy-

MART 2010 | SAYI 12 | 5


HDV BÜLTEN

HDV’den 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Münesabetiyle Konferans 8 Mart dünya kadınlar günü münasebetiyle Hollanda Diyanet Vakfı tarafından düzenlenen konferanslar serisine bu yıl da devam edildi.

B

u yıl düzenlenen konferanslar, HDV bölge kadın kollarının gayretleriyle gerçekleşti. Bu vesileyle Rotterdam ve Eindhoven şehirlerinde düzenlenen konferansları, Rotterdam Kocatepe Camii Kadın Kolları ve Eindhoven ve civarındaki HDV şube kadın kolları organize ettiler. Hollanda Diyanet Vakfı ve HDV bölge şube kadın kolları tarafından 8 Mart dünya kadınlar günü münasebetiyle Hollanda’nın iki ayrı bölgesinde düzenlenen konferanslar 6 ve 7 Mart 2010 tarihlerinde yapıldı. Konferanslara konuşmacı olarak Türkiye’den tanınmış Psikolog, Prof. Dr. Kemal Sayar katıldı. 6 Mart 2010 Cumartesi günü Rotterdam’da Erasmus Üniversitesi konferans salonunda yapılan ilk konferansa yaklaşık 600 kişi katıldı. Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay’ın açılış konuşmasını yaptığı konferansa Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Fevzi Hamurcu ve Rotterdam bölgesinde görev ya6 | SAYI 12 | MART 2010

pan din görevlileri ve kadın kolları ile çok sayıda bayan dinleyici iştirak etti. Konferans da ayrıca ney eşliğinde ebru gösterisi de yapıldı. Prof. Dr. Kemal Sayar ayrıca Pazar günü de Eindhoven ve bölgesindeki HDV camileri Kadın Kolları tarafından organize edilen ikinci bir konferansa daha konuşmacı olarak katıldı. Dünya kdaınlar günü dolayısıyla Hollanda Diyanet Vakfı ve bölge kadın kolları işbirliği ile organize edilen her

her iki konferans “Modern Dünya ve insanın mutluluğu” konusunu taşıyordu. Psikolog Prof. Dr. Kemal Sayar, Modern dünyada insanın mutluluğunun esaslarına değinerek ailenin temelini oluşturan kadın ve onun eğitiminin önemini vurguladı.


HDV BÜLTEN

Den Bosch HDV Orhan Gazi Camii’nde Çanakkale Programı

Hollanda Diyanet Vakfı ‘s-Hertogenbosch Orhan Gazi Camii yeni Yönetim Kurulu, Çanakkale şehitlerini anma programı düzenledi. Programa konuşmacı olarak Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay katıldı.

1

3.3.2010 tarihinde düzenlenen programa ayrıca HDV Yönetim Kurulu Üyelerinden Veysel Kükrek ve Zekeriya Açkalmaz ile Vakıf çalışanları da katıldılar. Programa Den Bosch şehrinde oturan kadın erkek çok sayıda vatandaş da katıldı.

Program, Kur’an-ı Kerim okunmasıyla başladı. Ardından iki dakikalık Çanakkale Şehitlerine saygı duruşu yapıldı ve İstiklal Marşı okundu. Cami Yönetim Kurulu Başkanı hoşgeldiniz konuşması yaptı. Yine Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı da söz alarak özellikle gençlerin egitimi konusuna değindi.

Vakfı Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay, Çanakkale şehitlerini anma programı dolayısıyla bir konuşma yaptı. Konuşmasında bugünkü gençliğe, Çanakkale savaşındaki o milli ruhun anlatılması ve o ruhu anlamalarının sağlanması bu vesileyle de gelecek nesillere aktarılmasının önemine değindi. Özellikle aile ve toplum içindeki davranışlarımızın ve çocuklarımızla münasebetlerimizin daha iyi ve sürekli olması konusunda bilgiler veren Doç. Dr. B. Şenay ayrıca aile fertleri arasındaki bağların sıkı ve sağlam tutulmasının köklerimize bağlı kalınmasının, aile parçalanmalarının önlenmesinin önemi üzerinde durdu. Bay ve bayan gençlerin egitimi ile egitimde topluma yön verecek elemanların yetiştirilmesi konusuna yönlendirilmesi gerektiğini anlattı.

Din Hizmetleri Müşaviri konuşmasını bir süredir din görevlisi bulunmayan camiye de yeni din görevlisinin atandığı müjdesiyle bitirdi. Program Çanakkale savaşından bazı kesitlerin gösterildiği sinevizyon gösterimi, çocuklardan oluşan ilahi grubunun ilahi ve şiir sunumlarıyla devam ederek, katılımcılara Cami Yönetimi tarafından yapılan yemek ve meyve ikramı ile sona erdi.

Son olarak kürsüye gelen Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet MART 2010 | SAYI 12 | 7


HDV BÜLTEN

Zaandam HDV Sultan Ahmet Camii’nde Ebru Sertifika Töreni

Z

aandam HDV Sultan Ahmet Camii’nde sevgi kadınlar kolunun organize ettiği “Ebru sanatı kursu” düzenlendi. Ata yadigarımız “Ebru Sanatı”nın yaşatılması ve yaygınlaştırılması amacıyla düzenlen kurs, HDV Sanat danışmanı Dr. Mehmet Refii Kileci tarafından verildi. Kurs bitiminde kursiyerlere sertifikalarını vermek için bir tören düzenlendi. 19 Şubat 2010 tarihinde düzenlenen bu törene kursiyerlerin yanısıra aileleri ve cemaat katıldı. Törene katılan T.C. Lahey Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri ve HDV Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay, Ebru sanatının önemi ve insan psikolojisi üzerindeki etkisi hakkında önemli bilgiler verdi. Din Hizmetleri Müşaviri konuşmasında; “En eski Türk sanatlarından olan Ebru sanatının İslam sanatları içerisinde önemli yeri olduğunu, Ebrunun insana huzur verdiğini, nefis terbiyesini, sabrı ve 8 | SAYI 12 | MART 2010

tevekkülü öğrettiğini, insanı günlük yaşamın stresinden uzaklaştırarak zihni dinlendirdiğini” ifade etti. Ayrıca bu kursun Hollanda’da ilk olduğunu ve bundan sonra yaygınlaştırılacağını belitti. Din Hizmetleri müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı’nın konuşmasının ardından sertifikaların dağıtılmasıyla tören sona erdi.


(Foto’s Copyright © Nico Roodhart 2010)

HDV BÜLTEN

MART 2010 | SAYI 12 | 9


HDV BÜLTEN Amsterdam HDV Eyüp Sultan Camii Gençliği 12 Mart İstiklal Marşı’nın Kabulü & 18 Mart Çanakkale Şehitleri Anma Programı 2010

“Çanakkale’de Düğün Var” HDV Amsterdam Eyüp Sultan Camii din görevlisi Cemalettin Yiğit göreve başladığı 15 Ekim 2009’dan bu yana gençlerle, camii cemaati ve vatandaşlarla, camii içi ve camii dışı faaliyetlerine hız vererek çalışmalarına devam etmektedir.

C

amii cemaati ve vatandaşlarımızla yapılan aşure programı ve gençlerle yapılan yılbaşı sohbeti cemaatimizin ve vatandaşlarımızın büyük taktirini toplamıştır. Eyüp Sultan Camiinde 25 Şubat 2010 tarihinde idrak edilen Mevlid Kandili programı alışılmışın dışında idrak edilerek camaatin farklı bir kandil programı kutladıklarını ifade etmeleri, ayrı bir güzellik oldu. Camii derslerine devam eden yetişkinlerin Kur’an tilaveti, Mevlid-i Şerif, ilahi ve kasidelerle devam eden program, öğrencilerden oluşturulan ilahi korosunun sevilen ilahileri okumaları programa ayrı bir güzellik kattı.Ayrıca, geldiği günden beri calışmalarına devam eden din görevlisi Cemalettin Yiğit gençlerle bir araya gelerek başta Türkçe öğretmeni Bünyamin Mantıcı ve HDV. Amsterdam camiileri koordinatörü Bekir Durna’nın katkılarıyla 12 Mart İstiklal Marş’ının kabulü, Mehmet Akif Ersoy ve Çanakkale şehitlerini anma programı tertip edildi. Program Transvaal Enformasyon Sosyal Kültür Merkezi ve Eyüp Sultan Camii gençliğinin hazırladığı ve din görevlisi Cemalettin Yiğit’in sunduğu, vatandaşların ve cemaatin büyük ilgi gösterdigi program 13 Mart Cumartesi akşamı Buurtcentrum Transvaal’da devlet büyüklerimiz ve Aziz Şehitlerimiz için saygı duruşu ve İstiklal Marş’ının ardından Eyüp Sultan 10 | SAYI 12 | MART 2010

Camii öğrencilerinden Mert Bulut’un Kur’an tilaveti ile başladı. Programa Rotterdam Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ateşesi Dr. Fevzi Hamurcu Bey ve HDV Yönetim Kurulu Başkanı ve Din Hizmetleri Müşavirimiz Doç. Dr. Bülent Şenay Bey birer kutlama mesajları göndererek programı icra edenleri kutlayarak çalışmalarda başarılar dilediler. Programda dernek başkanı İbrahim Görmez, T.İ.S.C.C. ve HDV Eyüp Sultan Camii Türkçe öğretmeni Bünyamin Mantıcı ve HDV Amsterdam Osdorp Hacı Bayram Camii din görevlisi Ahmet Yazıcı günün anlam ve önemini belirten birer konuşma yaptılar. HDV Amsterdam Camii din görevlileri, yöneticileri ve cemaatin katılımlarıyla vatandaşlara proğrama katılan

öğrenci ve velilere İstiklal Marşı’mızı ve bu marşı yazdıran ruhu anlatmak, eşsiz büyük şairimizi gençlerimizin gönlüne yerleştirmek, ve milli mücadelede gösterilen kahramanlıklar, şiir ve konuşmalarla devam ederken ayrıca üç perdelik “Çanakkale’de Düğün Var” adlı piyesin T.İ.S.C.C. ve Eyüp Sultan Camii öğrencilerinin icrasıyla ve propgrama katılanlara, katkıda bulunanlara teşekkür edilerek, bağımsız ve hür bir anayurdu bizlere bırakmak uğruna Çanakkele’ye koşan kahramanlarımıza ve şehitlerimize Milli Şairimiz Mehmet Akif ’in ifadesiyle; “ Ey şehit oğlu şehid, isteme benden makber, Sana ağuşunu açmış, duruyor Peygamber” dizeleri okunarak başka bir etkinlikte buluşmak dilek ve temennisinde bulunarak program sona erdi.


HDV BÜLTEN

HDV Doesburg Anadolu Camii’nde Çanakkale Programı

D

oesburg HDV Anadolu Camii’nde 21 Mart Pazar günü ‘Çanakkale Şehitlerini Anma’ programı düzenlendi. Program Doesburg’lu gençlerden Leyla Demirel”in Kuran-ı Kerim, Nazlı Habercı’nin de mealini okuması ile başladı. Din görevlisi Burhan Türk”ün Çanakkale savaşından bölümler sunması ile devam etti. Din, vatan, namus ve bağımsızlık için feda edilen canların şehitlik mertebesine ulaştığı anlatıldı. “Bize bırakılan bu vatanın kıymetini bilerek kardeşce yaşamaya devam etmeliyiz.”diyen Burhan Türk, “ ecdadımızın, çektiği zorlukları yenmede din duygusunun önemli bir yer tuttuğunu” söyledi. Program, Doesburg’lu gençler tarafından okunan Çanakkale şiirleri ve kahramanlık türküleri ile halkımızın beğenisini topladı.

MART 2010 | SAYI 12 | 11


HDV BÜLTEN

Bergen Op Zoom HDV Ulu Camii’nde Çanakkale Programı kek ilahi gurbu Çanakkale türküsünü seslendirdiler. Program Roterdam ikinci bölge din görevlilerinin Çanakkale şehitleri için okuduğu hatmi şerifin duasıyla son buldu.

1

8 Mart Çanakkale şehitlerini anma günü münasebetiyle HDV Bergen Op Zoom Ulu caminde bir program düzenlendi. Programa Roterdam Din Hizmetleri Ateşesi Dr. M. Fevzi Hamurcu, Roterdam ikinci bölge din görevlileri ve Bergen op Zoom HDV Ulu camii cemaatinin yanısıra çevre camilerden yoğun katılım oldu.

18 Mart Çanakkale şehitlerini anma programı, İstiklal marşı ve ardından Tilburg Camii din görevlisinin Kur’an tilavetiyle başladı. HDV Bergen op Zoom Ulu camii başkan yardımcısı Haluk Çelebinin açılş kunuşmasından sonra, Dr. Fevzi Hamurcu yaptığı konuşmayla devam etti. Hamurcu konuşmasında, “Bugün bizlerin en fazla ihtiyaç duyduğu-

12 | SAYI 12 | MART 2010

muz şey o günkü Çanakkale savaşını kazandıran birlik ve beraberlik ruhudur” dedi. Camide Pazar günleri eğitim gören çocuk kulübü öğrencileri Çanakkaleyle ilgili bir gösteri sundular. Ardından Din Görevlisi Mehmet Aydın milli şairimiz Mehmet Akif ’in Çanakkale şiirini hangi ruhla yazdığını anlattı. Daha sonra Bergen op Zoom cami cemaatinden İbrahim Yılmaz Çanakkale şiirini okudu. Bergen op Zoom gençleri Yozgatlı kınalı Hasan’ın hikayesini canlandırdılar. Piyesin ardından Ulu cami kız ve er-


HDV BÜLTEN

Alphen HDV Hacı Bayram Camii’nde Çanakkale programı ekibi davetlilere çok duygusal anlar yaşattı.

2

0 Mart 2010 Cumartesi akşamı Alphen HDV Hacı Bayram Camii Dernek Yönetimi ve Gençlik Kollarınca organize edilen “Çanakkale Gecesi” adlı program Alphen’da yaşayan insanları bir araya getirdi. Alphen HDV hacı Bayram Camii’nde organize edilen geceye 300 civarında davetli katıldı. Program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın

okunmasının ardından Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Din görevlisi Eray Güney’in yaptığı “Çanakkale Geçilmez” adlı sunumda, Çanakkale ruhu ve milli birlik ve beraberliğin önemine vurgu yapıldı. Din görevlisi konuşmasında bizleri birleştirecek pek çok unsurun bulunduğuna dikkat çekerek bunların birisinin de Çanakkale olduğunu anlattı. Daha sonra gecede; Çanakkale de yaşanan olayları canlandıran tiyatro

Gecede okunan şiirler ve slayt gösterileri katılımcıları farklı bir atmosfere taşıdı. Gözyaşları içinde dinlenen “Çanakkale şehitlerine” adlı şiirin okunmasından sonra program, dernek yöneticileri ve gençlik kolları başkanının teşekkür konuşmalarıyla sona erdi.

Den Haag HDV Mescid-i Aksa Camii’nde 18 Mart Programı

1

8 Mart Çanakkale Şehitlerini anma haftası münasebetiyle, Mescid-i Aksa Camii’nde bir dizi faaliyet icra edildi. Aziz Şehitlerimizin ruhuna ithafen Mevlid-i Şerif programı yapıldı. İki hafta öncesinden din görevlisi Mehmet Eroğlu ile cami cemaati ve camide okuyan öğrencilerle birlikte hatimler okundu.18 Mart perşembe akşamı hatim duası yapıldı. Ayrıca camide Milli Şairimiz M. Akif Ersoy ve Çanakkale Şehitleri ile ilgili sinevizyon gösterisi yapıldı. Programa katılan cami cemaati memnuniyet kaldıklarını dile getirdiler.

MART 2010 | SAYI 12 | 13


HDV BÜLTEN

Bayan Din Görevlisinden Genç Kızlara Sohbet Programı Yaklaşık bir yıldan beri genç kızlara dini ve sosyal sohbetler veren ve Roterdam Din Hizmetleri Ateşeliğine bağlı görev yapan Dr. Fatma Ömeroğlu-Ergüneş tarafından, HDV Kuzey Hollanda şube camileri genç kızlarının katıldığı bir sohbet toplantısı organize edildi.

1

6 Nisan 2010 tarihinde Zaandam Sultan Ahmet Camii konferans salonunda yapılan toplantıya, HDV’ye bağlı Amsterdam Emir Sultan, Kuba, Heerhugowaard ve Zaandam Sultan Ahmet Camii’nden

genç kızlar katıldılar. Çeşitli camilerden katılan kızlar arasında kaynaşmayı sağlayan bu program veliler tarafından da takdir topladı. Çok verimli geçen toplantı sonunda gençler, bu programların devam etmesi ve Hollanda

geneline yaygınlaştırılmasını istediler. Modern çağımızda gittikçe daha da yalnızlaşan insanların bu tür sosyal etkinliklerle tanıştırılıp kaynaştırılması birlik ve beraberliğin pekiştirilmesinde önemli rol oynamaktadır.

Barneveld’de Mevlid Kandili

M

evlid Kandili dolayısıyla Barneveld HDV Ulu Camii’nde Kur’an kursuna devam eden öğrencilerle din görevlisi Mücahit Çakır tarafından bir gece düzenlendi. Gecede açılış Kur’an-ı kerimini din görevlisi okudu. Kız öğrencilerden oluşturulan ilahi korosu birbirinden güzel ilahiler okudu. Ardından kız ve erkek öğrenciler çeşitli şiirler okudu. Gece din görevlisi Mücahit Çakır tarafından okunan mevlid ve yapılan dua ile sona erdi.

14 | SAYI 12 | MART 2010


HDV BÜLTEN

Schiedam HDV Muradiye Camii’nde Çanakkale Coşkusu

H

DV Maasluis, Vlaardingen ve Schiedam Camileri, Kardeş Cami Projesi kapsamında ikinci faaliyetini Schiedam HDV Muradiye Camiinde Çanakkale Zaferi’nin 95. ve İstiklal Marşının kabulünün 89. yılı kutlaması yaparak gerçekleştirdi. Program, açılış konuşmasında günün mana ve önemine kısaca değinen Schiedam Muradiye Camii din görevlisi Abdurrahim Peker’den sonra Vlaardingen Eyüp Sultan Camii din görevlisi Hüseyin Demirci’nin okuduğu aşr-ı şerifle devam etti.

10 kıtalık İstiklal Marşını büyük çoşkuyla okuyan cami talebelerimizden Yaren Bilici ve Derya Bülbül büyük alkış aldı. Cami Gençlik Kolları adına Abdurrahim Karabulut ve Tarık Öksüz, savaş esnasında meydana gelen ibretlik olayları duygu yüklü anlatmaları ve Maasluıs Yeni Camii din görevlisi Sait Yozgat ve diğer din görevlilerin okuduğu Mevlid-i şeriflerle ve ilahilerle, sunum aralarında da Çanakkale ve İstiklal Marşımız hakkında verilen bilgiler, dinleyicilerce merakla takip edildi. Çanakkale Savaşı ile ilgili Cami öğrencilerimizden Tuğçe Koç ve Tuğçe Gültekin şiir okumaları programa ayrı bir renk kattı. Programın son bölümünde caminin erkek talebelerinden İzzet Şamil Döne, Bilal Demir, M. Ali Doğan, Furkan Kondu, Akif Gülşen, Selim Kondu ve Ali Tatlı’nın okuduğu kısa sureler ve yapılan dua ile program sona erdi. Program sunumu slayt gösterileri ile ayrı bir canlılık kazandı. MART 2010 | SAYI 12 | 15


HDV BÜLTEN

Zwijndrecht’de Çanakkale Programı

Z

wijndrecht HDV Yavuz Sultan Selim Camii Gençlik Kolları ve Kur’an Kursu Öğrencilerinin hazırlayıp sundukları, “Çanakkale Şehitlerini ve Mehmet Akif Ersoy’u anma” programı, 21 Mart Pazar günü öğle namazını müteakip gerçekleştirildi. Marşlar, ezgiler, şiirler ve Çanakkale hikayeleriyle renklendirilen program, izleyicilerden büyük ilgi gördü. Gençlik kollarının, güzide gençlerinden Ahmet Topbaş’ın okuduğu ”Çanakkale Şehitleri’ne” şiiri yoğun manevi duygularla dinlendi ve alkışlarla karşılandı. 16 | SAYI 12 | MART 2010


HDV BÜLTEN

Weert HDV Osman Gazi Camii’nde konferans

H

DV Weert Osman Gazi Camii’nde İstiklal Marşımızın Kabulu ve Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy için bir anma

programı tertip edildi. İstiklal Marşı ve Kur’an-ı Kerim okunmasıyla başlayan program, Din görevlisi Yüksel Kaya’ nın “Mehmet Akif Ersoy ve İstiklal Marşı-

mız” konulu konuşmasıyla devam etti. Daha sonra öğrenciler tarafından Mehmet Akif Ersoy’dan şiirler okundu yapılan ikramla program sona erdi.

Cuijk HDV Ahmet Yesevi Camii’nde Mehmet Akif Programı

P

rogram din görevlisi Hikmet Bektaş’ın Kur’an tilavetiyle başladı. Mehmet Akif ’in hayatı, fikirleri ve İstiklalimize kazandırdıkları, sinevizyon gösterisiyle izleyicilere görsel olarak da anlatıldı. Sinevizyonu takiben şairimiz’in şiirlerinden alıntılarla izleyicilere “İstiklalimizi Yaşayarak Anlatan Şairimiz “konulu bir konferans din görevlisi tarafından verildi. Hikmet Bektaş konuşmasında aslında; M. Akif Kurtuluş Savaşını; “Korkma” diyerek Milletine cesaret vermek suretiyle başladığı İstiklal Marşını “Hakkıdır Hakka tapan milletimin istiklal”diyerek bitirmesiyle on kıtada özetlemiştir dedi. Kendisine, niye bu şiiri şiirlerinin içinde neşretmedin? diye sorulduğunda; Ben bu marşı Milletime hediye ettim diyerek

vefasını gösterdiğini anlattı. Akif ’in şiirlerinin Kur’an’ı Kerim’in bu bağlamdaki ayetlerinin bir tefsiri sayılabileceğinin altını çizen din görevlisi Hikmet Bektaş, Mehmet Akif ’in “Allah bu millete bir daha istiklal marşı yazdırtmasın “sözüyle konuşmasını tamamladı. Son olarak da Çocuklar arasında “İstiklal marşını ezbere ve güzel okuma yarışması” yapıldı. Yarışmaya katılan çocukların gösterdiği performans, İstiklal Şairimize verilen değerin yaşanmış en canlı örneği idi. Yarışmayı yaklaşık yüz kadar izleyici takip etti. Hanımefendilerin ve çocukların

da ilgiyle takip ettiği programımızda Jüri üyelerimizin verdiği kararla birinci Mehmet Akif Kılıçoğlu, ikinci Esra Durmuş, üçüncülüğü ise Emre Talas ile Beyzanur Gönen paylaştı. Dereceye giren çocuklarımıza ödülleri izleyiciler tarafından verildi. Aziz şehitlerimiz ve M. Akif için yapılan dua ile program son buldu.

MART 2010 | SAYI 12 | 17


HDV BÜLTEN

Rotterdam HDV Gültepe Camii’nden İstiklal Konferansı HDV Rotterdam Gültepe Camii tarafından 12 Mart 1921 İstiklâl Marşımızın kabulü ve 18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi ‘nin birlikte kutlandığı bir program düzenlendi. 14 Mart 2010 Pazar günü HDV Rotterdam Eğitim Merkezi Konferans Salonunda saat 13:30 da başlayan ve sunuculuğu öğrenci Elif Tiryakioğlu’nun yaptığı programa cami cemaati büyük ilgi gösterdi.

P

rogram Bütün Türk-İslam büyüklerinin manevi huzurunda saygı duruşu ve İstiklâl Marşımızın okunmasıyla başladı. Akabinde Gültepe Camii Kur’an-ı Kerim ve Dini Bilgiler Kursu öğrencilerinden Yasin Ayvaz Bakara Süresi 152-156. Ayetlerini okudu. Daha sonra ise yine 10 öğrencimiz İstiklâl Marşımızın 10 kıtasını okudular. Bilahare yine öğrencilerimizden Sait Başer Necmettin Halil Onan’ın “Dur Yolcu” isimli şiirini okudu. Sonrasında İstiklâl Marşı şairi M. Akif Ersoy’un hayatının anlatıldığı bir sinevizyon gösterimi yapıldı. Ardından da yine öğrencilerimizden Büşra Tokyay M. Akif Ersoy’a ait “Çanakkale Şehitlerine” şiirini okudu.

Okunan şiirlerin ardından kürsüye gelen HDV Rotterdam Gültepe Camii Din Görevlisi Yusuf Kabakcı “İstiklâl Marşı-İstiklâl Şairi ve İstiklâl Mücadelesi Çanakkale” konulu konferans verdi. Kabakcı, konuşmasında 18 | SAYI 12 | MART 2010

önce Mehmet Akif ’in kısa hayat hikâyesini anlattı ve Akif ’i Akif yapan değerlerden bahsetti. İstiklâl Marşı’nın yazılma ve TBBM’de kabul edilme sürecini aktardı. Akif ’in hayatın her alanında mücadele eden bir dava adamı olduğundan bahisle Akif ’in kaleminden iman-amel ve mücadele tarifleri yaptı. Kabakcı daha sonra Çanakkale Şehitlerine şiirinden hareketle Çanakkale’de destanlaşan mücadele ve mücahedeleri anlattı. Konuşmanın devamında Çanakkale Savaşı’nın Türk-İslam tarihi açısından önemi ve bu zaferin etkileri anlatıldı. Çanakkale kahramanları olan Mehmetçiklerin hikâyeleri ve bu zaferin ne gibi fedakârlıklar neticesinden kazanıldığı Çanakkale cephelerinde yaşanmış hikayeler üzerinden anlatıldı. Kabakcı konuşmasının sonunda Mehmet Akif ’in Asım’ın nesli dediği gençlere seslenerek sahip oldukları maddi değerler kadar kendilerine emanet edilen manevi mirasın da farkında olmalarını ve icabında tıpkı ataları gibi bu mirasa

sahip çıkmaları gerektiğini söyledi ve başta Çanakkale Şehitleri olmak üzere tüm ecdadımızı rahmet ve minnetle anarak, rograma emeği geçenlereve iştirak edenlere de teşekkür ederek konuşmasını bitirdi. Program son olarak öğrencilerden Arif Başer’in okuduğu ve tüm seyircilerin amin diyerek karşılık verdiği Arif Nihat Asya’nın “Dua” şiriyle sona erdi.


HDV BÜLTEN

Amsterdam HDV Hacı Bayram Camii’nde Çanakkale Programı

A

msterdam HDV Hacı Bayram Camii’nde 14 Mart pazar günü İstiklal Marsının kabulünün 89. yılı kutlamaları ve Çanakkale şehitlerinin 95.yılı kutlamaları dolayısıyla bir program yapıldı. Programa büyük ilgi vardı. Program Devlet büyüklerimiz için saygı duruşu, İstiklal Marşı ve Kur’an-ı kerimin okunmasıyla devam etti. Öğrencilerimizin gündemle alakalı şiirler okuması ve Çanakkale savaşıyla ilgili oynanan piyeslerle seyircilerin coşkusu arttı. Günün anlamına uygun yazılar okundu. Önceden okunan hatimlerin duaları yapılarak program bitirildi.

Doesburg’lu gençlerden Mehmet Akif Paneli

D

oesburg HDV Anadolu Camii gençleri, 13 Mart 2010 günü bir panel düzenledi. Din görevlisi Burhan Türk’ün yönettiği ‘İstiklal Marşımız ve Milli Şairimiz Mehmet Akif ’ adlı panelde konuşmacı olarak Doesburg gençleri görev aldı. Deventer Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman’ında hazır bulunduğu panelde, Mehmet Akif ’in örnek hayatından kesitler sunuldu. Konuşmacı Kübra Peker ve Yusuf Kocayörük Akif ’in ailesinden örnek verirken şu hususa dikkat çektiler: ‘Mesut bir aile islami esaslara göre kurulan ailedir ve bu aileden yetişen gençler vatanına, milletine, dinine bağlı olur. Uyumlu bir aile adeta cennet sarayında yaşar.’

‘Bizim gencimiz çalışkan, bilgili, ahlaklı ve azimli olmalı. Kendi tarih ve kültürünü çok iyi bilmeli. Bizim iftihar edecek bir tarih ve kültürümüzün olduğunu, örnek olacak hoşgörülü yönlerimizin çok olduğunu bilmeliyiz. Avrupa’dan alacağımız tek şey ilimdir. Bu ilmi alırken köklü kültürümüzün yozlaşmamasına izin vermemeliyiz.’ Panelden sonra konuşan Deventer Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman gençlerin böyle başarılı çalışmalarından memnun olduğunu ifade etti ve gençlerden bu faaliyetlerin devamını istedi.

Mehmet Akif ’in gençliğinden bahseden Serdar Haberci ve Ayşegül Eraslan onun hayalindeki gençliği şöyle anlattılar: MART 2010 | SAYI 12 | 19


HDV BÜLTEN

Hollandalı Bakandan Camiye Ziyaret

2

7 Şubat Cumartesi günü Assen Mevlana Camisine önemli bir ziyaret gerçekleşti. Hollanda ontwikkelingssamenwerking Bakanı Bert Koenders, ekibi ve Assen belediyesi encümen üyesi (wethouder) J. Kuin, Assen’daki Müslüman Türklerin sorunlarını dinlemek, onları yakından tanımak ve cami ve cemiyet olarak ne gibi etkinliklerinin olduğunu öğrenmek üzere bir ziyaret yaptılar. Ziyarette bakana ve ekibine cami ve cemiyet tanıtılıp yapılan aktiviteler anlatıldı. Bakanın soruları cevaplandırıldı. Türklerin iş, eğitim ve uyum gibi konularda hangi seviye ve durumda oldukları anlatıldı. Assen Mevlana Camisinin bu bölgedeki konum ve etkinliği hususunda bu20 | SAYI 12 | MART 2010

radaki Türkleri çok iyi tanıyan wethouder J. Kuin’in bakana, derneği ve buradaki Türkleri övücü açıklamalarda bulundu.

Ziyaretçilere çay kahve ve bisküvi ikramı yapıldı. Bakan ve ekibi ziyaret sonunda memnuniyetlerini ifade ederek ayrıldılar.


HDV BÜLTEN

Assen’da Siyaset Meydanı Hollanda belediye seçimleri öncesi Assen’da siyasi hareketlilik devam ederken, Mevlana Camii de bu hareketliliğe bir renk kattı.

A

ssen’daki dokuz siyasi parti temsilcisinin iştirakiyle cami lokalinde ‘Politiek Cafe’ adı altında bir açık oturum gerçekleştirildi. Oturum başkanlığını Veendam Osman Gazi Camii dernek başkanı Mehmet Kocadağ’ın yaptığı program iki ana bölümden oluştu. Hollandalı ve Türklerin yoğun ilgilerinin gözlendiği programda katılımcılar; birlikte yaşam, ayrımcılık, uyum, tarihten günümüze Hollanda’daki yabancıların durumu, eğitim, iş hayatı, sosyal yaşam, emeklilik, işsizlik maaşı, sigorta, dini hayat ve müesseseleri gibi konularda tartıştılar. Dinleyicilerin sorularının da cevaplandığı programda verilen arada cami din görevlisi Tacettin Bıyık’ın

Türk halk müziği dinletisi büyük beğeni topladı. Misafirlere, çay, kahve ve soğuk içeceklerin yanısıra Türk mutfağından börekler ve tatlılar da ikram edildi.

MART 2010 | SAYI 12 | 21


FIKIH KÖŞESİ

Dini Hükümler - Mekruh Kavramı Mekruh sözlükte “sevilmeyip kerih, nahoş görülen şey” demektir. Bunun mastarı olan kerâhet de sözlükte “çirkinlik, sevimsizlik, bir şeyi sevmemek ve hoşlanmamak” gibi anlamlara gelir.

F

ıkıh terimi olarak ise mekruh, şâriin yapılmamasını kesin ve bağlayıcı olmayan tarzda istediği fiil ve davranışlardır. Gerek şâriin bu tarz yasaklaması gerekse bu yasaklamanın sonucu kerâhet diye anılır; yasaklanan fiil için de mekruh terimi kullanılır. Mekruh da haram gibi meşrû olmayan fiil ve davranış olmakla birlikte, aralarında bazı farklılıklar bulunmaktadır. Bir fiilin mekruh olduğunu tesbit edebilmek için nasların iyi incelenmesi gerekir. Zira şâri‘ bu hususu değişik üslûp ve şekillerde göstermiş olabilir:

Peygamber, “Mehrin en iyisi en kolay olanıdır” hadisinde mehirde aşırılığın terkedilmesini teşvik etmiş ve mehirde aşırılığa gitmenin mekruh olduğunu zımnen ifade etmiştir. Mekruh fiil işleyen cezayı hak etmez; bazan kınanma ve azarlamaya müstehak olur. Ancak mekruh fiili Allah rızâsı için terkeden, kişi, övülmeye ve sevaba müstehak olur. Bu açıklamalar fakihlerin çoğunluğuna göredir. Hanefî fakihlere göre ise mekruh iki nevidir: a) Tahrîmen Mekruh

a) Şâri‘, bir fiilin yapılmamasını istemek üzere kerâhet lafzını kullanmış olabilir. Meselâ, “Allah, size dedikodu yapmanızı, çok soru sormanızı ve mal mülk ziyan etmenizi mekruh kılmıştır” (Buharî, “İstikrâz”, 19) hadisinde, dedikodunun, çok soru sormanın ve mal mülk ziyan etmenin mekruh olduğu bildirilmiştir. b) Şâri‘, bir fiilin yapılmamasını istemek üzere, kendisinde haramlığa değil, mekruhluğa delâlet eden bir karînenin bulunduğu yasaklama ifadesi kullanmış olabilir. Meselâ “Allah nezdinde helâllerin en sevimsizi boşamadır” (İbn Mâce, “Talâk”, 1) hadisinde, helâl lafzı kullanıldığından şâri‘ tarafından istenmeyen bu fiilin haram değil, mekruh olduğu anlaşılmaktadır. c) Şâri‘ bazan da fiilin yapılmamasının tercihe şayan olduğunu dolaylı bir üslûpla istemiş olabilir. Meselâ, Hz. 22 | SAYI 12 | MART 2010

Bu, şâriin yapılmamasını kesin ve bağlayıcı tarzda istediği bir fiil olmakla birlikte, bu talep haber-i vâhid gibi zannî bir delil ile sabit olmuştur. Bu tür mekruh harama yakın olup, vâcibin karşıtıdır. İki kişi arasında yapılan bir akdi bozmak üzere yeni bir fiyat teklif etmek, başkasının evlenme teklifinde bulunduğu kadına evlenme teklifinde bulunmak gibi. Vâciplerin terkedilmesi de mekruhtur. Bu nevi mekruhun hükmü, haram bir fiili işleyenin hükmü gibidir, yani cezayı gerektirir. Ancak haramdan farkı, bunu inkâr eden kişi kâfir olmaz. Fakihlerin çoğunluğu haramı, tahrîmen mekruhu da kapsayacak şekilde tanımlar. Onlara göre haram “şâriin yapılmasını kesin ve bağlayıcı tarzda kat‘î veya zannî bir delil ile istediği fiil”dir. Şu halde Hanefîler’in tahrîmen mekruh olarak değerlendirdikleri fiillere, diğer mezhep fakihleri haram demektedirler. Hanefîler’den İmam Muhammed

de tahrîmen mekruhu haram olarak nitelendirmekle birlikte, zannî delil ile sabit olduğundan onu inkâr edenin küfrüne hükmedilemeyeceği kanaatindedir. b) Tenzîhen Mekruh Bu, şâriin yapılmamasını kesin ve bağlayıcı olmayan bir tarzda istediği fiildir. Bu tanım, cumhûr-ı fukahânın mekruh tanımına uygundur. Tenzîhen mekruh, helâle yakın olup, mendubun karşıtıdır. İkindi namazından sonra, güneşin batmasından az önce nâfile namaz kılmak, soğan, sarımsak yiyerek camiye gitmek, abdest alırken suyu israf etmek gibi fiiller bu kısma örnek verilebilir. Bu nevi mekruhun hükmü, herhangi bir cezayı ve kınanmayı gerektirmemesidir. Ancak tenzîhen mekruh hükmündeki fiili istemek, üstün ve faziletli olan davranış tarzının terkedilmesi demektir. Dinî literatürde yer alan ve özellikle ibadetler alanında sıklıkla söz konusu edilen mekruhlar -mendublarda olduğu gibi- mükellefleri dinî hayata, haramdan, kötü ve çirkin işlerden uzak durmaya hazırlayıcı, dinî vecîbelerin daha anlamlı ve verimli şekilde ifa edilmesini destekleyici bir işlev taşır. Aynı şekilde mekruhlardan kaçınma, Hz. Peygamber’in önerilerini, güzel ahlâk ve yaşayışını, İslâm toplumlarının ortak kültürünü, tecrübe birikimini ve ahlâkî değerlerini iyi izleyebilmek açısından da son derece önemlidir.

(Kaynak: Diyanet Başkanlığı İlmihali)


HDV BÜLTEN

Bergen op Zoom HDV Ulu Camii’nde Kadınlar Kolu Faaliyetleri

H

DV Bergen Op Zoom Ulu Cami Kadınlar Kolu her hafta Perşembe günü düzenli olarak çay saati yapmaktadır. Çay saatinde Din görevlisi Mehmet Aydın, bayanlara dini bilgiler vermekte ve faaliyetlerine destek olmaktadır. Kütüphanede yapılan çay saatinde kütüphane görevlisi Sevinç Hanım tarafından kütüphanedeki Türkçe kitaplar hakkında bilgiler verildi. Sevinç hanım rağbet az olduğu için, Türkçe kitapların görevliler tarafından kaldırılmak istendiğini söyledi. Bergen Op zoom camisi olarak üç haftada bir kütüphaneyi ziyaret etmek üzere Sevinç hanıma söz veren kadınlar kolu, kütüphaneden memnun ayrıldılar.

MART 2010 | SAYI 12 | 23


HDV BÜLTEN

Kilise Yetkililerinden, Doetinchem HDV Merkez Camii’ne Ziyaret

D

oetinchem’de bulunan Kilise mensuplarından 10 Kişilik bir grup, HDV Doetinchem Merkez Camii’ni ziyaret ettiler. Doetinchem Merkez Camii yönetiminden, Kadın Kollarından ve Gençlik Kollarından yetkililer ziyarette hazır bulundular. Yatsı namazı öncesi

yapılan bilgi alışverişinde , kültürlerarası diyaloğun, farklı kültürlere mensup insanların bir arada ve barış içinde yaşayabileceklerinin önemi belirtildi. Ziyaret çerçevesinde, kılınan yatsı namazını izleyen kilise mensuplarına, Din görevlisi Hacı Durmuş tarafından yatsı namazından sonra camii ve ibadetleri-

miz hakkında bilgiler verildi. Hollandacaya tercemesini Cami yönetiminden Bilal Arık ve Kadın kolları’ndan Saniye Solak yaptılar. Daha sonra, kendilerine yapılan çay ve tatlı ikramının ardından memnuniyetlerini ifade eden Kilise mensupları, HDV Doetinchem Merkez Camii’nden ayrıldılar.

Den Haag HDV Mescid-i Aksa’dan yaşlılar evine ziyaret

D

ünya Yaşlılar Haftası münasebetiyle Den Haag Mescid-i Aksa Camii din görevlisi Mehmet Eroğlu ve Cami Yönetim kurulu adına Yönetim Kurulu Sekreteri İslam Erkul, Den Haag’da bulunan Schildershoek Rehabilitasyon Merkezindeki yaşlılar ziyaret edildi. Ziyarette yaşlılara gül takdim edilip, hal ve hatırları soruldu. Ziyaretten çok memnun kalan yaşlılar da, din görevlisi ve Cami yöneticilerine teşekkür ettiler. 24 | SAYI 12 | MART 2010


HDV BÜLTEN

Maide Suresi Ayet: 4 5/4. Sana, kendilerine neyin helal kılındığını soruyorlar, de ki: Size temiz olanlar helal kılındı; Allah’ın size öğrettiği üzere alıştırıp yetiştirerek öğrettiğiniz avcı hayvanların sizin için tuttuklarını yiyin ve üzerine Allah’ın adını anın. Allah’tan sakının, doğrusu Allah hesabı çabuk görür. 1. Mü’minlerin emîri Ebû Hafs Öm er ibni Hattâb radıya llahu anh, Resûlullah sallalla hu aleyhi ve sellem’i şöyle buyu rurken dinledim, dedi: “Yapılan işler niye tlere göre değerlen ir. Herkes yaptığı işin karşılığını niyetine göre alır. Kimin niye ti Allah’a ve Resûlü ’ne varmak, onlara hi cret etmekse, elin e geçecek sevap da Allah’a ve Resûlü’n e hicret sevabıdır. Kim de elde edeceği bir dü nyalığa veya evleneceği bi r kadına kavuşmak iç in yola çıkmışsa, onun hicr eti de hicret ettiği şeye göre değerlenir. ” Buhârî, Bed’ü’l–vahy 1, Îmân 41, Nikâh 5, Menâkıbu’l–ensâr 45, İtk 6, Eymân 23 , Hiyel 1; Müslim, İm âret 155. Ayrıca bk . Ebû Dâvûd, Talâk 11 ; Tirmizî, Fezâilü’l– cihâd 16; Nesâî, Ta hâret 60; Talâk 24, Eymân 19; İbni Mâce, Zühd 26

MART 2010 | SAYI 12 | 25


HDV BÜLTEN

İslam’ın Eğitim ve Öğretime Verdiği Önem (I) Beşikten Mezara Kadar Öğrenmeliyiz

B

ilgi bizim en temel ihtiyacımızdan biridir. Yaşamak için ekmeğe ve suya ne kadar muhtaç isek bilgiye de o kadar muhtacız. Her nefeste ciğerlerimize doldurduğumuz oksijen, tüm hücrelerimize ulaşıp bedenimize nasıl canlılık veriyorsa, bilgi de ruhumuzu o şekilde canlandırır. Bilgiden ve öğrenmekten uzak kalan bir insan, kökünden koparılmış bir filiz gibi solup gider.

Dr. M. Fevzi Hamurcu

Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi

tedir. Sevgili Peygamberimiz’e (s.a.s.) ilk vahyedilen bu ayetlerde şunlar dile gelmektedir: “Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı bir alak’tan yarattı. Oku! İnsana bilmediklerini belleten, kalemle yazmayı öğreten Rabbin, en büyük kerem sahibidir.” (Alak suresi, ayet 1–5) Miladî 7. asır başlarken tüm dünyada olduğu gibi Mekke’de de büyük bir insanlık dramı yaşanmaktaydı. İçinde Kâbe’nin bulunduğu ve daha önce peygamberlere ev sahipliği yapmış olan bu kutsal şehirde o sıralar cahiliye dönemini hüküm sürüyordu.

Dünyaya gözlerini açan her çocuk öğrenmenin büyük bir ihtiyaç olduğunu hemen hisseder. Önce çevresini tanımakla ve öğrenmekle işe başlar. Haftalarca meraklı gözYüce Allah, insanlığın yaşadığı bu cahiliye asrını salerle süzer etrafındakileri. Büyüklerinin adet asrına dönüştürmek için Hz. Beşikte başlayan Muhammed’i (s.a.s.) peygamber olakendisine öğretmek için tekrar tekrar söyledikleri kelimeleri bıkmadan usanrak gönderdi. Allah Resulü, tebliğine öğrenme ve bilgi madan dinler. Haftalar ve aylar böylece Mekke’de başladı ve insanlığı nura edinme süreci geçip gider. Sonra öğrendiklerini büdavet etti. Ne yazık ki, ışığa düşman yüklerine ispat etmek istercesine minik yarasalara benzeyen müşrikler, insanhayatının her hafızasına alabildiği birkaç kelimeyi aydınlanmasın diye bu davete var safhasında devam lık telaffuz eder. İlk denemeler genellikle güçleriyle direndiler. Tüm bu direniş eder ve ta mezara ve engellemeler devam ederken Hz. başarısızdır. Küçücük kelimelerde bile hata yapar. Sonra öğrenmeyi öğrenir kadar sürüp gider. Peygamber, son nebevî çağrının dalga büyüklerinden. Her geçen gün daha dalga dünyaya ulaşması için inanılmaz hızlı ve doğru öğrenmeye başlar çevresinde olup bitenleri. bir gayret sarf etti. Beşikte başlayan öğrenme ve bilgi edinme süreci hayatının her safhasında devam eder ve ta mezara kadar sürüp gider. Okulların biri biter biri başlar ama hayat mektebinin eğitimi gözlerimizi hayata yumduğumuz ana kadar hiç durmaz. Böyle olması da zorunludur zaten. Yaratılış gayemizi ve Yüce Yaratanı ancak bu şekilde bulabilir ve tanıyabiliriz. (Zârîyat suresi, ayet 56) Çünkü sadece “bilenler” kendi nefsini tanıyabilir, kendini tanıyanlar da Rabbini tanır. Ömür boyu devam eden öğrenme ve bilgi edinme faaliyetinin diploması da ahirette bize ‘amel defteri’ olarak sunulur. Birinci Öncelik Eğitim ve Öğretime Verilmiştir Eğitim ve öğretimi hem fertler hem de toplumlar için zorunlu gören dinimiz, Müslümanları bu konuda sürekli teşvik etmiştir. Kur’an’ın “oku” emriyle vahyedilmeye başlaması, İslam’ın konuya verdiği önemi açıkça göstermek26 | SAYI 12 | MART 2010

Hak ve adaletin olmadığı, güçlülerin zayıfları ezip sömürdüğü, kadın onurunun ve haklarının bulunmadığı, insanî değerlerin pek görülmediği bir dönemde ve bölgede göreve başlamıştı Hz. Peygamber (s.a.s.). Bu büyük insan, cahiliye asrını, saadet asrına dönüştürmek için insanüstü bir gayretle çalıştı. Onun rehberliğindeki değişim sürecinin başarıya ulaşmasında en büyük amil, bilgiye, eğitime ve öğretime büyük önem verilmesi olmuştur. Her asırda insanlığa örnek olan sahabe nesli, bu olağanüstü gayretin meyveleri olarak yetişmiştir. Okuyup yazabilenlerin parmakla sayılabilecek kadar az olduğu o dönemde gelen ilk ayetler, okumaktan, yazmaktan, öğrenmekten ve kalemden söz ediyordu. Bunların ardından indirilen ayetler de, bilgi edinmenin araçları olan kaleme ve yazıya işaret ediyordu. Kalem süresinin, “Hokkaya, kaleme ve (kalem tutanların) yazdıklarına and olsun.” (Kalem suresi, ayet 1) diye yemin ile başlaması, dikkatlerimizi yine bu önemli konuya çekmekteydi.


HDV BÜLTEN

Hayatımız Bizlere Bir Emanettir (I)

E

manet kelimesi güvenmek, korku ve endişeden emin olmak anlamına gelen e-m- n kökünden türemiştir. Aynı kökten türeyen emin kelimesi de söylediği sözde duran, vefalı ve kendisine güvenilen anlamlarına gelmektedir. Emanet terim olarak kendisine güvenilen bir kişiye koruması için geçici olarak verilen şey anlamına gelmektedir.

Dr. Mustafa Kahraman

Deventer Din Hizmetleri Ataşesi

kamımız-mevkimiz çoluk-çocuğumuz hepsi bizlere birer emanettir. Yine insanın sorumlu olması yani Allah’ın emir ve yasaklarına muhatap olması, peşinden de ahirette bunların hesabını verecek olması Allah Teala tarafından emanet olarak isimlendirilmiştir. (Ahzab, 33/72) Bu emanetlere sahip olmak, onları gerektiği gibi korumak ve onlara karşı sorumluluğumuzu yerine getirmek biz insanların en başta gelen görevlerindendir.

Emanet anlayışı İslam’da çok büyük bir öneme sahiptir. Bunun başında da emanete riayet gelmektedir. YukarıdaYüce Allah Kur’an-ı Kerim’de mü’minlerin sıfatlarını sayki terim anlamından da anlaşıldığı gibi kişinin kendisine mış, o sıfatlardan birinin de emanete riayet olduğunu, bu emanet edilen şeyi kendi malı gibi koruması, zamanı geldi- vasıfta olanların firdevs cennetine varis olacaklarını ve orağinde de kendisine teslim edildiği şekda sonsuza kadar kalacaklarını ifade etSağlığımızliyle sahibine iade etmesi onun İslami mektedir. (Mü’minun, 23/1-11) Bunun ve insani görevleri arasındadır. sıhhatimiz, elimiz- tersi olarak Enfal suresinde de Allah’a ve Peygamber’e hainlik edenlerin bile Bu durum insani ilişkilerde ve mad- ayağımız, gözümüz- bile kendi emanetlerine hainlik etmiş di emanetlerde böyle olduğu gibi aynı olacakları vurgulanmaktadır. “Ey iman kulağımız hasılı şey kişinin Allah ile olan ilişkilerinde ve Allah’a ve Peygamber e hainlik bütün organlarımız edenler! manevi emanetler konusunda da böyetmeyin; (sonra) bile bile kendi emaAllah’ın bizlere ledir. netlerinize hainlik etmiş olursunuz.” (Enfal 8/27) vermiş olduğu İslam’da emanete riayet ne kadar emanetlerdendir. önemli ve yerine getirilmesi gereken bir Allah’ın bizlere vermiş olduğu hagörev, bir anlayış ise, bunun tersi olan yatımızda bizler için birer emanettir. emanete hıyanet de o kadar önemli ve kaçınılması gereken İnsan Allah’ın kendisine vermiş olduğu bu emanete de bir davranıştır. Hem Allah Teala ve hem de Sevgili peygam- diğer emanetlerde olduğu gibi hakkıyla sahip çıkmalıdır. berimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav) efendimiz emane- Hayatımızı Allah’ın istediği doğrultuda geçirmek, onun te riayet edilmesini emretmiş, emanete hıyanet etmeyi de emir ve yasaklarına uygun bir hayat tarzı sürdürmek Müsaçık bir şekilde yasaklamıştır. Bakara suresinde Allah Teala lümanların en başta gelen görevlerinden bir tanesidir. Kişi; kendisine emanet bırakılan kimsenin emaneti sahibine ver- “hayat benim hayatım, nasıl istersem öyle sürdürürüm,” mesini ve bu hususta Allah’tan korkmasını emretmektedir. deme hakkına sahip değildir. Nasıl bir kişi bir malını belli “ Birbirinize bir emanet bırakırsanız, emanet bırakılan bir süre için başka birinin yanına emanet olarak bırakırsa kimse emaneti sahibine versin ve (bu hususta) Rabbi olan emaneti alan kişi o mala bir zarar-ziyan veremezse, insanın Allah’tan korksun. (Bakara, 2/283) Sevgili Peygamberimiz hayatı da Allah’ın insana vermiş olduğu bir emanettir. İsteHz. Muhammed (sav)’de emanetlere riayet edilmesini em- diği gibi harcayacağı kendi malı değildir. Ona zarar vermeretmiş, emanete hıyanetin münafıklık alametlerinden bir den hayatını tamamlamak zorundadır. Bunun için başta alamet olduğunu bildirmişlerdir. (Buhari, İman, 25) sağlık kurallarına uymalı, vücuda zarar veren içki, sigara vb zararlı şeylerden uzak durmalıdır. Sağlığı korumak bu Allah Teala biz insanlara pek çok emanet vermiştir. Sağ- kadar önemli iken bunun tam zıddı olan kişinin hayatını lığımız-sıhhatimiz, elimiz-ayağımız, gözümüz-kulağımız kendi elleriyle sonlandırması olan intihar İslam’da açık bir hasılı bütün organlarımız Allah’ın bizlere vermiş olduğu şekilde yasaklanmıştır. emanetlerdendir. Aynı şekilde malımız-mülkümüz, maMART 2010 | SAYI 12 | 27


HDV BÜLTEN

Dordrecht HDV Mevlana Camii’ne Ziyaret

D

ordrecht belediye Başkanı A. A. M. Brok ve meclis üyesi Mehmet Safrantı HDV Dordrecht Mevlana Camii’ne tanışma ve nezaket ziyaretinde bulundu. Ziyarette din görevlisi Hakan Açıkgöz ve Şube başkanı Mustafa Kumaş ile diğer yönetim kurulu üyeleri de hazır bulundu. Cami cemaatinin de yoğun ilgi gösterdiği bu ziyarette belediye hizmetleri hakkında sorular sorularak bir kısım taleplerde bulunuldu. Belediye başkanı, camimiz ve cemaatimizden çok memnun olduğunu, bu ana kadar hiç bir olumsuz durumla karşılaşmadığını ve yapılması düşünülen yeni cami projesi için her türlü desteği vermeye hazır olduğunu belirtti. Daha sonra kendisine camimiz hakkında bilgiler verildi. Sıcak ve samimi bir ortamda geçen ziyaret sonunda yönetim kurulu tarafından belediye başkanına çiçek takdim edildi.

Den Haag HDV Ahi Evran Camii’nde Eğitim toplantısı

H

DV Den Haag Ahi Evran Camii Yönetim Kurulu ve din görevlisi tarafından camide yapılan eğitim çalışmaları hakkında değerlendirme toplantısı yapıldı. Toplantının açılış konuşması din görevlisi Veysel Kükrek tarafından yapıldı. Eğitimden sorumlu Yönetim Kurulu üyesi ümmet Yanık yaptığı konuşmada hedeflerinin, çocuklara daha iyi bir eğitim verilmesini sağlamak olduğunu söyledi. Yanık ayrıca daha disiplinli ve başarılı olmak için, talebelerin uyması gereken kuraları bildirdi. Toplantıda ayrıca hocaların karşılaştığı sorunlar ve problemler de konuşuldu. Bu amaçla bir veli toplantısı yapılması kararlaştırıldı.

28 | SAYI 12 | MART 2010

Den Haag HDV Mescid-i Aksa Camii’nde Yeni Yönetim Kurulu Göreve Başladı

M

escid-i Aksa Camiin de yeni Yönetim Kurulu’nun göreve başlaması ile birlikte, Gençlik kolları da toplandı.

Gençlerimize yeni bir lokal tahsisi yapıldı. Din görevlimiz Mehmet Eroğlu Gençlerimize kısa bir konuşma yaptı:Arkadaşlar sizler bizim için çok önemlisiniz. Camimizi gelin hep birlikte şenlendirelim. Birlik ve beraberlik içerisinde olalım. Sizler, milletimiz ve içinde yaşadığımız toplum için güzel ve faydalı çalışmalar yapmalısınız. Milli ve dini değerlerimizi hep birlikte korumalıyız. Büyüklerimize karşı saygılı olup, küçüklerimize ise sevgi ile yaklaşalım. Böylece yaşadığımız toplumun içerisinde huzurlu ve mutlu oluruz. Yönetim Kurulu Başkanı Necip Türe ise gençlere seslenerek, “Gelin camimizi hep birlikte canlandıralım. Camimize sizler sahip çıkacaksınız. Biz de sizin için ne yapılması gerekiyorsa yapmaya hazırız. Hep birlikte olursak başarılı çalışmalar yaparız.” Daha sonra gençlere çiğ köfte ikramı yapıldı. Gençler de kendilerine gösterilen ilgi ve alakadan dolayı memnun kaldıklarını dile getirdiler.


HDV BÜLTEN

Kiliseler Birliğinden Ede HDV Ulu Camii’ne Ziyaret

E

de HDV Ulu Camii, Ede’de bulunan kiliseler birliği tarafından ziyaret edilerek bilgi alındı. Karşılıklı ibadet şekillerinin anlatıldığı ziyaret, soru ve cevap şeklinde diyaloglarla devam etti. Ziyaret Kiliseler birliği temsilcilerine yapılan ikramdan sonra sona erdi.

Enkhuizen HDV Alaaddin Camii’nde Bilgilendirme Toplantısı

E

nkhuizen HDV Alaadin Camii’nde, kadınlar kolu tarafından tertip ve organize edilen bir toplantı düzenlendi. Psikolog Ali Yalçın’ın davet edildiği, “Çocuklarımızı nasıl yetiştirelim” konulu bilgilendirme toplantısına kadın-erkek yaklaşık 30 kişi iştirak etti.

Camide ilk defa düzenlenen bu seminerin açılışında, Kadınlar kolu başkanı Cevriye Koopen’in açılış konuşmasının ardından din görev-

lisi Nurullah Yıldırım’ın da, çocuklarımızın yetiştirilmesinde ailenin rolü ile ilgili kısa bir konuşma yaptı. Yaklaşık üç saat süren, soru-cevaplı bölümün çok

beğenildiği bu organizenin daha sonra hem ailelerle ve hem de çocuklarla tekrar edilmesi dilekleriyle toplantı sona erdi. MART 2010 | SAYI 12 | 29


HDV BÜLTEN

HDV Einhoven Fatih Camii Gençlik Kolu’ndan Üç Günlük Program Okumaya, tarihe, sanata ve geleneğe önem veren Eindhoven Fatih Camii Gençlik Kolu, bu unsurları bir arada toplayan, kitap fuarı, ozanlar akşamı, konferans, kermes ve ebru gösterisinden oluşan üç günlük program düzenledi.

U

zun zamandır hazırlığı yapılan ve yoğun çalışmaların ardından başlatılan program camii cemaatının yanısıra çevreden de büyük ilgi ve beğeni topladı. Çoğunluğu öğrencilerden oluşan Gençlik Kolu yöneticileri, özellikle gençlerin ve öğrencilerin de istifade edebilmelerini göz önünde bulundurarak karnaval tatilini değerlendirmek amacıyla program için 19, 20 ve 21 Şubat tarihlerini seçtiklerini bildirdiler. Camii Yönetimi, Din Görevlisi ve Hanımlar Kolu’nunda katkılarıyla gerçekleşen program, birlikte çalışmanın verdiği ayrı bir haz ile gençlere yeni tecrübe ve kazanımlar elde ettirdi. 19 Şubat Cuma namazından sonra cami avlusunda kitap fuarı ve kermes ile başlayan program, Cuma cemaati30 | SAYI 12 | MART 2010

nin büyük ilgisine vesile oldu. Hanımlar Kolunun kermese sunduğu tatlı ve birçok çeşit yiyecek tüketilirken kitap reyonlarına olan ilgi de uzun süre devam etti.

Yatsıyı müteakiben Ozan Çelebi ve Ozan Seyyahi’nin sunduğu “Ozanlar Akşamı” başka bir ayrıcalık teşkil etti. Çiğ köfte eşliğinde süregiden akşamda zaman zaman şehitlerimiz ve büyüklerimiz anılarak duygulu anlar yaşanırken ozanların atışmasıyla da gülündü. Halkın sesi ve kulağı olan

ozanlar zamane çocuklarına takılıp ve hocalara latife yaparak söyledikleriyle de düşündürdüler. Güreli mahlasıyla anılan, Ozan Çelebi’nin öğrencisi Mustafa Gürel adeta merhum Murat Çobanoğlu’nun sesinden söyleyip bilhassa yaşlı cemaata nostaljik anlar yaşattı. Cumartesi aynı yoğunlukta devam eden program, Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi Dr. M. Fevzi Hamurcu’nun gençlere yönelik verdiği konferansla doruğa ulaştı. Konusu ‘Gençler arasında iletişim’ olan konferansa gençlerin yanısıra orta yaşlı cemaatın da ilgi gösterdiği gözlendi. Monolog yerine diyaloğu tercih eden Hamurcu, salona yönelttiği sorulardan yola çıkarak, dil öğrenmenin ve Türkçemizi muhafaza etmenin önemine, iletişimdeki metot ve kurallara deği-


HDV BÜLTEN nerek karşımızdakiyle sağlıklı anlaşabilmenin olmazsa olmazlarına dikkat çekti. Hem güldüren hemde çapraz sorularla düşündüren Dr. Fevzi Hamurcu zamanımızı iyi değerlendirmenin ve interneti doğru kullanmanın önemine vurguda bulundu. Programın son gününde de devam eden kitap fuarının yanısıra, geleneksel el sanatlarımızdan olan ebruya yer verildi. Hollanda Diyanet Vakfı Sanat Danışmanı Dr. M. Refii Kileci’nin ebrunun tarihini, özelliklerini ve Osmanlı sanatlarındaki yerini anlatmasıyla salonda adeta mistik bir hava oluşturdu. İzleyenlerin sorularını cevaplayan Kileci, Ebru ismini taşıyanlara, isimlerinden dolayı mutlaka bir ebru hediye ettiklerini belirtip salonda bulunan Ebru isimli kardeşimize özel olarak yaptığı ebruyu hediye etti. Bir diğer ebruyu ise bu sanata özen gösterdiklerinden dolayı Fatih Camii Gençlik Kolu’na hediye etti. Yine Eindhoven Fatih Camii Gençlik Kolu’nun düzenlediği ve 2 Mart’ta yine Fatih Camii’nde başlayacak olan ebru kursuna kayıtların alınmasıyla program sona erdi.

MART 2010 | SAYI 12 | 31


HDV BÜLTEN

Heerlen HDV Kuba Camii tarafından çocuklar için gezi düzenlendi

1

4 Mart 2010 Pazar günü Heerlen HDV Kuba Camii ögrencileri Heerlen’de bulunun Kinderstad eğlence merkezine götürülerek ögrencilerin camiye olan ilgi ve sevgilerinin artması ayrıca camiye gelmeyen çocukların da camiye gelme-

lerine vesile olması amacıyla bundan sora da bu organizasyon ve faaliyetlerin devam edecegi din görevlisi Hamza Torun tarafından cami yönetimi ve cemaate bildirildi. Bu faaliyet öğrenciler ve veliler tarafından ilgi ve alakayla karşılandı.

Enkhuizen’de Hollandalı Bir Genç İslam’ı Seçti

H

DV Enkhuizen Alaaddin Camii’nde “İhtida Merasimi” sevinci yaşandı. Julianadorp’da yaşayan ve Enkhuizen’deki bir arkadaşının vesilesi ile Müslüman olmaya karar veren Remco Albert, ihtida merasimini de Enkhuizen ‘de gerçekleştirmek istedi. 21-Mart-2010 Pazar günü öğlen namazından evvel gerçekleşen törende okunan Kuran-ı Kerim den sonra kendisine din görevlisi Nurullah Yıldırım tarafından yapılan telkinatla şahitler huzurunda Kelime-i Şehadet getiren Hollandalı genç “Yunus” ismini alıp, İslam Dini’ne girerek “İhtida Belgesini” aldı. Getirilen tekbir ve salat-ü selamlardan sonra Din Görevlisi Nurullah Yıldırım, HDV Enkhuizen Alaaddin Camii Dernek Başkanı Erdoğan Özer ve cemaatimizden de Metin Özdemirkan’ın Müslüman olan Yunus Albert’ e, Hollandaca Kur’an-ı Kerim meali ve İslam’ı tanıtan Hollandaca kitapları hediye etmesiyle merasim sona erdi. 32 | SAYI 12 | MART 2010


HDV BÜLTEN

Maassluis HDV Yeni Camii’nde Gençlik Programı

M

aassluis HDV Yeni Camii Din görevlisi Sait Yozgat ve gençlik kolu baskanı Mehmet Demir tarafından gençlik için bir sohbet toplantısı düzenlendi. 15 Mart Pazartesi aksamı düzenlenen toplantıya yaklaşık 50 genç katıldı. Maassluis HDV Yeni Camii genclik kolları icin düzenlenen programda sohbetin yanında ayrıca gençlere çiğköfte ikramı da yapıldı. Din Görevlisi Sait Yozgat Maassluis’de böyle bir toplantının ilk olduğunu ve bundan sonra da her pazartesi akşamları planlı bir şekilde böyle etkinliklere devam edileceğini belirtti.

Din Görevlisinden Değişik Metodla Vaaz

D

en Haag Mescidi Aksa Camii din görevlisi Mehmet Eroğlu, 26.03.2010 Cuma günü cemaate projeksiyon cihazı yardımıyle görüntülü vaaz verdi. Güzel ahlak konulu bu sunum vaazı cemaat tarafından ilgiyle izlendi. Din görevlisi Eroğlu; Bu sunu vaazı hazırlamak biraz zor oluyor ama, sizler değerlisiniz, herşeyin en iyisine layıksınız. imkanlarımız ölçü-

sünde, bundan sonra sizlere sunu vaaz vereceğim inşaallah. Medeni dünyanın teknolojik ortamında, teknolojinin güzel imkanlarından yararlanmanın faydalı olacağına inanıyorum. Din Görevlisi aynı zamanda, camide eğitim gören öğrencilere de, görsel ve işitsel olarak, din derslerini anlatacağını ve bunun da, Avrupa’da yaşayan gençlerimiz için çok faydalı olacağını söyledi. MART 2010 | SAYI 12 | 33


HDV BÜLTEN

Rotary Kulübünden Camiye Ziyaret

1

9 Mart 2010 cuma günü Helmond HDV Fatih Camii’ne, Helmond Rotary kulübü üyeleri tarafından bir ziyaret düzenlendi. Helmond HDV Fatih Camii sosyal görevlisi Mevlut Eken tarafından cami ve İslam dini hakkında ziyaretcilere bilgi verildi.

Belediye Yetkililerinden Dil Kursuna Ziyaret

H

DV Den Haag Mescid-i Aksa Camii’nde açılmış olan Hollandaca Kursu nu ziyaret etmek üzere belediye başkan yardımcıları Mescid-i Aksa Camii’ini ziyaret ettiler. Yetkililer Kursla ilgili karşılıklı görüş alış verişinde bulundular. Kursa katılımdan dolayı memnuniyetlerini dile getirdiler. Camide açılan Hollandaca dil kursu haftada dört grup olmak üzere halen devam etmektedir. 34 | SAYI 12 | MART 2010


HDV BÜLTEN

Zaandam’da “Aile İçi Stres” Konulu Proje Tanıtımı 28 Şubat 2010 tarihinde HDV Zaandam Sultan Ahmet Camii’nde “Aile içi Stres” başlıklı projenin açılış programı yapıldı. Açılış programına Zaanstad Belediye Başkan Yardımcısı C.M.M. Noom ve çeşitli sağlık kuruluşlarından yetkililer katıldı. değeri olan € 50.000 Euro’yu, ZonMw ve Parnassia Bavo Groep’ları finanse edeceklerdir.

(Foto’s Copyright © Nico Roodhart 2010)

C

amide birbuçuk yıl sürecek olan Projenin içeriği şu şekildedir: - Her cuma günü Türk psikolog ile özel görüşme saatleri, - Anne ve babalar için tedbir kursu “Aile içi stres” - Bayanlara özel tedbir kursu “Lichte dagen, donkere dagen” - Çocuklara ve gençlere yönelik tedbir kursu “Vrienden” Bu proje, HDV Zaandam Sultan Ahmet Camii, Stichting Sevgi, Parnassia Bavo Groep Noord Holland işbirliği ile yapılıyor. Bu projenin

Tanıtım programının sunumu iki dilde, Türkçe ve Hollandaca olarak Proje sorumluları Drs. Veronica Michaud ile Songül Ayaz yaptılar. Dernek Başkanı Ali Acar, Sultan Ahmet Camii yönetimi adına açılış konuşmasını yaparak projenin önemini vurguladı. Daha sonra söz alan Zaanstad Belediye Başkan Yardımcısı, C.M.M. Noom’da, Zaanstad belediyesi olarak projeye desteklerini vurgulayarak cemaatin gösterdiği yoğun ilgiden memnuniyetini dile getirdi. Balediye Başkan yardımcısı, semt sakinlerinin projeye bu kadar duyarlı olmalarına çok sevindiğini belirterek çok iyi sonuçların alınacağını dile getirdi. Son olarak çalışmaları yürütecek olan Türk psikologlardan çalışmalar hakkında katılanlara bilgi verildi. Soru ve temenniler ile program sona erdi.

MART 2010 | SAYI 12 | 35


İSLÂM BÜYÜKLERİ

İMÂM-I MÂLİK (III) Mezhebi (ictihâdı): mâm-ı Mâlik, herhangi bir dîni mes’elenin hükmünü ta’yin için, Kur’ân-ı kerîme, hadîs-i şerîflere, ümmetin icmâına ve lüzum olduğunda kıyasa müracaat ederdi. Ayrıca Medine ehlinin ittifaklarını da, icmâdan başka, müstakil bir delil kabul ederdi. İmâm-ı Mâlik’in bu usûllere göre ictihâd ederek çıkardığı hükümlere, rivâyet yolu veya Hicaz âlimlerinin yolu denir ki, bu yolun imâmı, İmâm-ı Mâlik’dir. O, ictihâdlarıyla müslümanların işlerinde ve amellerinde uyacakları bir yol gösterdi, bu yola Mâlikî Mezhebi denilmiştir. Ehl-i sünnet i’tikâdından olan müslümanlardan, amellerini, ya’nî ibâdet ve işlerini bu mezhebin hükümlerine uyarak yapanlara “Mâlikî” denir. Allahü teâlâ, bütün müslümanlardan tek bir îmân istemektedir. İslâmiyette, imânda, i’tikâdda tefrikaya, ayrılığa izin verilmemiştir. Resûlullah (s.a.v.) efendimizin inandığı ve bildirdiği ve Eshâb-ı kirâmın naklettiği gibi îmân eden müslümanlara “Ehl-i sünnet ve’lcemâat” veya kısaca “Sünnî” denir. Sünnî müslümanlara, mezheb imâmı olan büyük İslâm âlimleri tarafından, Kur’ân-ı kerîm ve hadîs-i şerîflerde hükmü açıkça bildirilmemiş olan ba’zı ibâdetlerin ve günlük muamelelerin tarifinde ve yapılışında gösterilen ve Allahü teâlânın rızâsına kavuşturan yollara amelî mezhebler (veya fıkhî mezhebler) denilmiştir. Mezheb imâmı olan büyük İslâm âlimlerinin aralarındaki böyle ictihâd ayrılıklarına dînin sahibi izin vermiş ve bu hâl her zaman ve her yerde müslümanların İslâmiyete dosdoğru uymalarını temin ederek, müslümanlar için rahmet olmuştur. Nitekim hadîs-i şerîfte “Âlimlerin mezheblere ayrılması rahmettir” buyuruldu.

İ

İmâm-ı Mâlik, talebelerinin ve kendisine suâl soranların, dinî mes’elelerdeki müşküllerini hallederken, ortaya koyduğu ve takip ettiği usûller, Mâlikî mezhebinin temel kaideleri olmuştur. Mezhebin hükümlerini ortaya koyarken takip ettiği usûl; diğer bütün müctehidlerin usûlüne benzemekle beraber, ba’zı farklılıkları da vardı.

36 | SAYI 12 | MART 2010

Bütün müctehidler, bir işin nasıl yapılacağını Kur’ân-ı kerîmde açık olarak bulamazlarsa, hadîs-i şerîflere bakarlar, bunlar da da bulamazlarsa, bu iş için (icmâ) var ise, öyle yapılmasını bildirirler. İcmâ, Eshâb-ı kirâmın ve onlardan sonra gelen Tâbiîn denilen âlimlerin bir mes’eledeki sözbirliğine denir. Bir işin nasıl yapılması lâzım olduğu icmâ ile de bilinmezse, müctehidler kendileri kıyasta bulunarak ictihâd ederler, mes’elenin dînî hükmünü bildirirler. Kıyas, Kur’ân-ı kerîmde ve hadîs-i şerîflerde, hakkında açık bir hüküm bulunmayan bir işi, açık hüküm bulunan diğer bir işe benzeterek hükme bağlamaktır. İmâm-ı Mâlik (r.a.) bu dört delilden başka, Medîne-i münevverenin o zamanki halkının sözbirliğini de senet kabul ederdi. Bu âdetleri, babalarından, dedelerinden ve nihayet Resûlullahtan (s.a.v.) görenek olarak gelmiştir, derdi. Bu senedin, kıyastan daha üstün olduğunu söyledi. Fakat diğer üç mezhebin imamları, Medine halkının âdetini, dînî hükümlere senet, vesika olarak almadı. İmâm-ı Mâlik’in ictihâd usûlüne (Rivâyet yolu) denir. Onun mezhebi daha çok Afrika’nın kuzeyinde yayılmıştır. Eskiden Hicaz ve Endülüs (İspanya) bölgelerinde yaygındı. Mâlikî mezhebinde en meşhûr fıkıh kitabı (Et-Tefrî’ fi’l-furu’) ve (El-İhkâm-ül-fusûl) kitaplarıdır. Bunlar Arapça’dır. İmâm-ı Mâlik’in (r.a.) menkıbelerinden ve sözlerinden bir kısmı şunlardır: İmâm-ı Şâfiî (r.a.) buyuruyor ki: “Âlimler anıldığı zaman İmâm-ı Mâlik onlar arasında parlak bir yıldız gibidir. Benim üzerimde minneti ve ihsanı ondan çok olanı yoktur.” Medine Valisi, İmâm-ı Mâlik’ten, bir ictihâdından vaz geçmesini istedi. Kabul etmeyince, kırbaçla vurdurdu. Her vuruşta, “Yâ Rabbi! Onları affet, çünkü onlar bilmiyorlar” diyordu. Nihayet bayılıp düştü. Sonra ayılınca da: “Şahit olunuz, ben hakkımı beni döğenlere helâl ettim” dedi. Halife, valinin cezalandırılması için kendisinden izin isteyince ona: “Hayır, ben onu affettim” buyurdu.

Hazret-i imâm, ilim bakımından ne kadar yüksek ise, ahlâk, zühd, takva ve kerem bakımından da öyle yüksek idi. İmâm-ı Mâlik, ilimde ve dinde çok edebliydi. Din bilgisine hürmet ve ta’zîmi şaşılacak derecede fazlaydı. Birgün Halife Hârûn Reşîd dedi ki: “Yâ imâm senin kitaplarını çoğaltıp, her yere göndereceğim. Herkesin bunlara uymasını ve senin mezhebinde olmalarını emir edeceğim.” İmâm-ı Mâlik hazretleri: “Yâ halife, hadîs-i şerîfte; “Ümmetimin âlimlerinin ihtilâfı rahmettir” buyuruldu. Âlimlerin ihtilâfı Allahü teâlânın rahmetidir. Hepsi hidâyet üzeredir. Müslümanlar bu rahmetten mahrum bırakılamaz.” Bunun üzerine halife bu arzusundan vazgeçti. Hârûn Reşîd, İmâm-ı Mâlik hazretlerinden hergün evine gelip, oğlu Emin ile Me’mun’a ders vermesini istedi. İmâm-ı Mâlik hazretleri Halifeye buyurdu ki: “Yâ halife, uygun olanı çocuklarınızın bizim eve gelip gitmesidir. Allahü teâlâ, sizi daha azîz etsin! İlmi azîz ederseniz azîz olursunuz; zelîl ederseniz zelîl olursunuz. İlim bir kimsenin yanına gitmez, o ilmin yanına gelir.” Bunun üzerine halife İmâm-ı Mâlik’ten özür diledi ve hergün çocuklarını imâma göndererek ders aldırttı. Eserleri: “Muvattâ” adındaki hadîs kitabı çok kıymetlidir. Muvattâ’yı kırk senede meydana getirmiştir. Başlangıçta içinde dörtbin hadîs-i şerîf varken, sonuna doğru bine indirmiştir. Çok âlimler bunu şerh etmiştir. Bu şerhlerinin en meşhûru “el-Müdevvene” adlı eserdir. Bu kitap, hadîs-i şerîfleri fıkıh konularına göre içine almış olup, yazılan ilk hadîs kitabıdır. Bu kitapda ayrıca İmâm-ı Mâlik’in ictihâd ettiği fıkhi mevzular da bulunmaktadır. Çeşitli târihlerde basılmıştır. Biri, Yahyâ bin el-Leysi’nin rivâyeti, diğeri de İmâm-ı a’zamın talebesi Muhammed Şeybânî (r.a.) tarafından yapılan iki rivâyeti vardır. Bu eserinden başka Abdullah bin Abdülhakîm Mısrî tarafından rivâyet edilen “Kitâb-üs-sünen” adlı fıkha dâir bir eseri, kadere, kazaî hükümlere dâir ve fetvalarını bildiren “Risâle fil fetva” gibi eserleri vardır.


HDV BÜLTEN

Delft HDV Sultan Ahmet Camii’nde Çanakkale Programı

D

elft HDV Sultan Ahmet Camii’nce organize edilen “Çanakkale Şehitlerini anma gecesi” gecesi Delft Stanislas Kolejinin salonunda yapıldı. Kalabalık bir topluluğun izlediği Çanakkale Şehitleri gecesi Camii Yönetimi, Gençlik Kolları ve din görevlisinin ortak çalışmaları ile hazırlandı. Cami Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Karadirek, bu programların özellikle gençlerimizin milli-manevi ve tarihi-dini değerlerini öğrenmelerine çok büyük katkısının olduğunu belirtti. Programa Den Haag Mescidi Aksa ve Schiedam Muradiye Camii din görevlileri ve Yönetim Kurulu Başkanları da katıldılar. HOLLANDA DİYANET VAKFI CENAZE YARDIMLAŞMA FONU ISLAMITISCHE STICHTING NEDERLAND ONDERSTEUNINGFONDS IN GEVAL VAN OVERLIJDEN FONA KAYIT OLMAYI İHMAL ETMEYELİM!!!! Meşhur, meşhur olduğu kadar da gerçek bir sözdür. “Acılar paylaşıldıkça azalır. Sevinçler paylaşıldıkça çoğalır.” Vatanımızdan, aile ve sevdiklerimizin birkısmından çok uzaklarda yaşadığımız şu gurbette, başımıza gelebilecek ve bize en çok acı verecek gerçek, ölümdür. Bu gerçekle karşılaştığımızda acımızı paylaşacak, bizi anlayacak ve hepsinden önemlisi yapılması gerekenleri bizim için yapacak bir hizmet kurumuna, ne büyük ihtiyaç vardı. İşte bu ihtiyaçtan doğdu Cenaze Yardımlaşma Fonu. Onun şemsiyesi altına girenler, en acılı gününde bir yardım eliyle karşılaşır, bu yardım eli cenaze sahibine hiçbir külfet yüklemeden gerekli bütün hizmeti görür. O yardım eli, Hollanda Diyanet Vakfı Cenaze Yardımlaşma Fonu’dur ve yirmiyedi yıldır bu hizmeti başarıyla sürdürmektedir. O halde bu fona kayıt olalım. Çevremizdekileri kayıt olmaya teşvik edelim. Bu mükemmel hizmetten hiçkimsenin mahrum kalmasına razı olmayalım. Sağlık ve mutluluklar dileriz. HOLLANDA DİYANET VAKFI CENAZE YARDIMLAŞMA FONU MART 2010 | SAYI 12 | 37


ŞİİR KÖŞESİ

Ezelden âşinânım ben, ezelden hem-zebânımsın; Beraber ahde bağlandık ne olsan yâr-i cânımsın. Ne olsam zerrenim, kalbimde hâlâ çarpar esrârın, Gel ey cânân gel ey cân kalmasın ferdâya dîdârın!.. Mehmed Âkif Gözüm seni görmek içün Elim sana ermek içün, Bugün canım yolda kodum Yarın seni bulmak içün… Yunus Emre Masnû‘a bakan Sâni‘-i yetkâyı görür, Her zerrede mihr-i felek-ârâyı görür. Mutlaktır eden cilve mukayyette bütün, Dikkatle bakan katrede deryâyı gör. Muhyiddin Raif Yeğin Ne varlığa sevinirim Ne yokluğa yerinirim; Aşkın ile avunurum Bana seni gerek seni!.. Yunus Emre Lâ-mekânlarda mısın, nerdesin ey gâib ilâh! Dönerim enfüsü, âfâkı ezelden beridir. Serilip kubbene donmuş o ışık damlaları, Seni yer yer arayan yaşlarımın izleridir. Mehmed Âkif

(Gönülden Gönüle, Prof. Dr. Mahmut Kaya)

38 | SAYI 12 | MART 2010


HDV BÜLTEN

Uden HDV Yıldırım Beyazıt Camii Öğrencileri Futbol Maçında Biraraya Geldi

U

den HDV Yıldırım Beyazıt Camii’nde din derslerine devam eden öğrenciler,Yıldırım Beyazıt camii gençliğinin organizesiyle salon futbol maçında bir araya geldiler. Şubat ayında havaların soğuk gitmesi çocukların birkaç hafta antreman yapamaması üzerine çocukların deşarj olması, din derslerindeki performanslarını artırmak ve çocuklarımızın camiye olan bağlılıklarını geliştirmek amacıyla yapılan maça din dersi talebeleri yoğun ilgi gösterdi. Ayrıca caminin gençlik kolu tarafından 10-16 yaşındaki çocuklara, 16-25 yaş arasındaki gençlere ve 25 yaş ve üzerindeki genç olan, genç olmasa

da kendilerini genç hisseden cemaate yönelik her hafta sonu salon futbol maçları devam etmektedir. Cemat bu turnuvalara yoğun ilgi gösterip futbol maçlarının devam etmesini istemektedirler. Din derslerine devam eden çocuklarımız performanslarıyla göz doldururken, çocuklarımızın babaları ve cemat onları yalnız bırakmadılar,

moral ve destek verdiler. Futbol maçından sonra yorgun düşen çocuklar ve onları destekleyen veliler ve cemaat, cami yönetiminin ikramı olan içeceklerden afiyetle içtiler. Din dersi öğrencilerinin futbol maçını ayarlayan Uden gençlik sorumlusu Seyfullah Yüksel ağabeylerine teşekkür ettiler ve bu müsabakanın tekrarını istediler.

MART 2010 | SAYI 12 | 39


T.C.

Lahey Büyükelçiliği DİN HİZMETLERİ MÜŞAVİRLİĞİ ile

HOLLANDA DİYANET VAKFI tarafından

KAMPANYASI

Dergilerimize abone olmak için; 1. Yıllık abone ücretini Bureau van Sociale Zaken adına ABN AMRO bankası, Den Haag şubesindeki 51.77.34.958 nolu hesabına yatırınız. 2. Adres bilgilerinizin yer aldığı ekteki formu doldurarak Din Hizmetleri Müşavirliğine gönderiniz veya bölgenizdeki HDV camii din görevlisine veya yöneticilerine teslim ediniz. ABONELİK MÜRACAATI

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI SÜRELİ YAYINLARI YURTDIŞI YILLIK ABONE ÜCRETLERİ

Tarih : .......... / .......... /2010

Derginin Adı

HOLLANDA DİYANET VAKFI’NA Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından süreli yayınlar olarak çıkarılan dergilerden aşağıdakilere abone olmak istiyorum. (Abone olmak istediğiniz dergiyi/dergileri işaretleyiniz.)

1. Diyanet Avrupa Aylık Dergi (24 Avro) 2. Diyanet Çocuk Dergisi (24 Avro) 3. Diyanet Aylık Dergi (30 Avro) 4. Diyanet İlmi Dergi (20 Avro) Bir yıllık abonelik ücretini, Bureau van Sociale Zaken adına ABN AMRO bankası, Den Haag şubesindeki 51.77.34.958 nolu hesabına ödedim. Ödeme belgesinin fotokopisini ekte gönderiyorum. Adres bilgilerim aşağıda verilmiştir. Aboneliğimin bugünden itibaren başlatılmasını talep ediyorum.

Yıllık Abone Ücreti

Diyanet Avrupa Aylık Dergi

24 Avro

Diyanet Çocuk Dergisi

24 Avro

Diyanet İlmi Dergi

20 Avro

Diyanet Aylık Dergi

30 Avro

Abonenin:

Adı :....................................................................................................................................... Soyadı :....................................................................................................................................... Adresi :....................................................................................................................................... Posta Kodu :....................................................................................................................................... Şehir :....................................................................................................................................... E-mail adresi :....................................................................................................................................... Telefonu

: +31-......................................................................................................................


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.