H O L L A N D A
D İ Y A N E T
V A K F I
A Y L I K
H A B E R
B Ü L T E N İ
EKİM - ARALIK 2011 • SAYI 31
6
T.C. Rotterdam Başkonsolosu HDV Cami Dernek Başkanları ve Din Görevlileriyle Bir Araya Geldi
8
Muharrem Ayı Din Görevlilerini ve Alevi Dede’yi Buluşturdu
10
Hollanda’da Müslümanlardan Tarihi Başarı
ÖNSÖZ
Bu sayıda
Cevdet KESKİN
Hollanda Diyanet Vakfı İdari Koordinatör
Çok kıymetli HDV Bülten okuyucuları,
H
DV Bülten’in otuz birinci sayısıyla tekrar birlikteyiz. Bu sayımızda Ekim, Kasım ve Aralık aylarında yapılan faaliyetlerimizi toplamaya çalıştık. Hollanda’da helal kesim konusunda bu sayıda geniş bilgi vereceğimizi ifade etmiştik. Allah’a şükürler olsun ki; Helal Kesim konusunda çalışmalarımız boşa gitmedi. Hollanda senatosunda görüşülen kanun tasarısı inanç özgürlüğünü kısıtladığı için kabul edilebilecek çoğunluğu sağlayamadı. 20 Aralıkta yapılacak oylama da ertelendi. Kanun tasarısı büyük ihtimalle geri çekilecek. Dolayısıyla helal kesim yasağı gelmeyecek. Bu başarıda şüphesiz İslami organizasyonların bir çatı altında ve profesyonelce mücadele etmeleri büyük rol oynadı. Ancak, kanun teklifini veren milletvekili bir televizyon kanalında, pes etmeyeceğini ve yeni bir tasarı hazırlamayı düşündüğünü söyledi. Dolayısıyla siyasi atmosferi
uygun bulduğunda bu konunun tekrar gündeme getirilmesi kaçınılmaz olacaktır. O halde Müslüman kuruluşlar olarak yapmamız gereken, inisiyatifi ele alıp, İslam’ın hayvan haklarına verdiği önemi, kesim esnasında uyulması gereken İslami kuralları, kasapların bu kurallara göre eğitiminden, mezbahanelerin İslami kurallara göre tanzimine kadar bir dizi konunun, Hollanda hükümetiyle yapılacak bir anlaşmayla düzenlenmesi halinde yasağı savunanların ileri sürdükleri gerekçeler giderilmiş olacaktır. Hollanda’da Helal Kesim yasağı ile ilgili gelişmeleri bu sayımızda kronolojik olarak sizlere sunuyoruz. Son olarak, HDV Bülten’in 2011 yılının son sayısı ile sizleri baş başa bırakıyor, gelecek sayımızda buluşmak üzere Yüce Mevla’ya emanet ediyorum.
Hollanda Diyanet Vakfı Aylık Haber Bülteni
Genel Yayın Yönetmeni Dr. İsmail Hilmi Bilgi Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi
SAYI 31 | EKİM - ARALIK 2011 hdvbulten@gmail.com hdvbulten@diyanet.nl
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Cevdet Keskin HDV İdari Koordinatörü
Islamitische Stichting Nederland Hollanda Diyanet Vakfı Javastraat 2 2585 AM Den Haag T. 070-3624481 F. 070-3644565 www.diyanet.nl • info@diyanet.nl 2 | SAYI 31 | EKİM - ARALIK 2011
HDV Personeli Adı Soyadı
HDV Bülten Yayın Kurulu Cevdet Keskin Sabri Gündoğan Abdullah Kaya
1
Tasarım Bülent Yiğittop
6
2 3 4 5 7 8 9
Cevdet Keskin Sabri Gündoğan Abdullah Kaya Erdal Çetinkaya Uğur Kaya Orhan Yemenoğlu Turgay Ergezen Osman Ergin İlhan Karataş
Görevi
İdari Koordinatör Muhasebe Sekreter Cenaze Fonu Gençlik Koordinatörü Cenaze Fonu Cenaze Firması Cenaze Firması Cenaze Firması
BAŞYAZI
Rabbini Arayan İnsana Hira’da Yapılan Çağrı Değerli Kardeşlerim,
İ
Dr. İsmail Hilmi Bilgi Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi
ilk beş ayetiyle Hz. İsa’dan tam 600 yıl sonra insanlığa yeniden seslenen Yüce Rabbimiz bu ilk mesajlarında nelere dikkatlerimizi çekmiştir? Bu sayımızda sizlerle bu konuyu paylaşmak istiyorum. Bizler için her biri paha biçilmez değere ve öneme sahip olan ve aklımızın yolunu aydınlatan bu beş ayeti şöyle bir hatırlayalım:
lahi huzurda meleklerle yapılan söyleşinin akabinde bedeni topraktan yaratılan, ruhu İlahi nefhadan oluşan insan, akıl nimetiyle donatılarak yeryüzüne gönderilmiştir. İnsanın hayatını geçireceği şu dünya âleminde akletmesi, düşünmesi, kendini ve Rabbini ta“Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı nıması, iyiyi ve güzeli seçmesi, kötü ve çirkin olandan ise kaçınması sonuçta huzurlu bir ha- “alak” dan yarattı. Oku! Senin Rabbin kerem yat yaşaması için verilen akıl nimeti, insanın sahibidir, en cömert olandır. O, kalemle yazmayı öğretendir, insana hayatı boyunca en önemli bilmediğini öğretendir” rehberi, dünya ve ahiret so“Yaratan Rabbinin adıyla rumluluğunun da olmazsa Değerli Dostlar, olmaz şartıdır. Bu gerçeğe oku! O, insanı “alak” dan dikkatimizi çeken Sevgili yarattı. Oku! Senin Rabbin Beş ayetten oluşan bu Peygamberimiz “İnsanın ilk vahye baktığımızda kerem sahibidir, en dini aklından ibarettir; aklı olmayanın dini de yoktur” cömert olandır. O, kalemle “okuma, yazma ve ilim öğrenme” kelimeleribuyurmuştur. nin anahtar kavramları yazmayı öğretendir, oluşturduğunu görürüz. Ancak Yüce rabbimiz ininsana bilmediğini Bu üç kavram içerisinsanı sadece akıl nimetiyöğretendir” de de “oku” emri iki le donatarak bırakmamış, defa tekrarlanarak adeta aynı zamanda aralarından “okumak” kavramının temel kavram oluşuna seçtiği Peygamberler ve onlar aracılığı ile gönderdiği ilahi kitaplarla insanoğlunun yolunu dikkat çekilir. İlk ayette “Yaratan Rabbinin aydınlatmıştır. Bizim inancımıza göre seçkin ismiyle oku” hitabıyla başta Hz. Muhammed insanlardan oluşan peygamberler halkasının olmak üzere onun şahsında bütün inananlara sonuncusunu Hz. Muhammed Mustafa (a.s), okumaları emredilmiştir. Ayette nelerin okuilahi kitapların sonuncusunu da Kur’an-ı Ke- nacağı ise özellikle zikredilmemiştir. Birçok İslam bilgini başta Kur’an olmak üzere insanın rim oluşturur. dünya ve ahiret mutluluğuna fayda sağlayacak Varlık âlemine bu pencereden baktığımızda her türlü ilmin ve bilginin okunmasının bu İslam güneşi, Mekke’de Hira Nur Dağı’nda ayetin kapsamına girdiği kanaatindedir. Dola610 yılında Hz. Muhammed Mustafa’ya (a.s) yısıyla bir Müslüman Kur’an-ı ve onun daha ilk vahyin gelişi ile insanlığın ufkunu ve gön- iyi anlaşılmasına yardımcı olacak Tefsir, Hadis, lünü aydınlatmaya başlamıştır. Alak Suresi’nin Fıkıh gibi dini ilimleri de okuyacak, MatemaEKİM - ARALIK 2011 | SAYI 31 | 3
HDV BÜLTEN tik, Fizik, Kimya gibi modern ilimleri de okuyacaktır. Aynı şekilde insan, küçük bir kitap olan kendi anatomisini de okuyup inceleyecek, kendisini kuşatıp çevreleyen şu kâinat kitabını da okuyup, araştıracaktır.
rildiğini görürüz. Bu imkân ve kabiliyetler tamamen Allah’ın insana özel bir ihsanı, keremi ve bağışıdır. İnsanoğlu bu özel kabiliyetleri ve çalışması sonucunda diğer canlılardan ayrılmış ve yeryüzünün halifesi olarak dünyada bir medeniyet kurabilmiştir. Zira insanoğlu okuma ve yazma kabiliyeti sayesinde edindiği bilgi ve tecrübeyi nesilden nesile aktarabilmiş ve sürekli gelişme kaydetmiştir. Bu gün teknolojinin bin bir çeşit nimetinden faydalanabiliyorsak örneğin çeşit çeşit otomobillere binebiliyorsak bunda tekerleği ilk icat eden insanın da büyük katkısının olduğunu asla unutmamalıyız.
İnsan hangi alanda olursa olsun okurken ondan istenilen tek şey okumaya Rabbinin adıyla başlaması, Onu unutup, göz ardı etmemesidir. Zira Allah’ın adıyla başlayan bütün okuma faaliyetleri insana, Rabbini tanıtır, Ona yaklaştırır, Onun ilminin ve kudretinin sonsuzluğunu gösterir. Bu okuma neticesinde de insanda Yaratan’a karşı bir hayranlık ve Ona karşı bir aşk ve muhabbet doğar. İnsanın yaratılmasındaki “Ey insan! Sahip olduğun asıl amaç da Yaratan ile bütün bedensel ve ruhi yaratılan arasındaki aşk ve donanımlar sana Benim muhabbet değil midir?
bir ihsanımdır. Bunlara
İnsan kendisine verilen bu özel nimetler sayesinde diğer canlılardan farklı olarak, her geçen gün yenileri eklenen nimetlere ve imkânlara kavuşmakta, Allah’ın kereminden sürekle faydalanmaktadır. “Oku! Senin Rabbin kerem sahibidir”
Ayette geçen ikinci kavsahip olmada senin ram “yazmak” kavramıdır. “ O, kalemle yazmayı kişisel bir katkın yoktur. Boyun, posun, gözün, öğretendir” Bu ayetle İnsana yazma kabiliyetinin kulağın, duyguların her verilmiş olmasına özel bir İlk vahiyde dikkatimizin şeyin Benim sana bir vurgu yapılmıştır. Zira bu çekildiği bir diğer önemli sayede insanoğlu bilgiyi ve nokta insanın “alak”dan armağanımdır, sakın tecrübeyi nesilden nesile bunları unutma, başlangıç yaratılmış olmasıdır. “O, aktarabilme imkânına sainsanı “alak” dan yarattı” noktanı hep göz önünde hip olmuştur. Ayette geSözlükte yapışmak, tutunçen üçüncü kavram “ilim mak, asılmak ve sevgi gibi bulundur” ve bilgi” kavramıdır. “O, anlamlara gelen bu keliinsana bilmediğini öğretendir” Yüce Allah me, ayette aşılanmış yumurtanın/embriyonun okuma ve yazmanın tabii sonucu olarak, insa- ana rahmine tutunma halini, zigot dönemini na ilim öğrenme ve bilgiyi geliştirme ve derin- insanın ilk başlangıç noktasını ifade etmekteleştirme imkânını bahşetmiştir. Sonuçta Yüce dir. Rabbimiz vahyin daha ilk başında insana rabbimiz, bu ilk vahyinde insanın okumasını, başlangıç noktasını hatırlatmakta ve yetişkin yazmasını ve ilim öğrenmesini istemiş ve bun- bir insanın sahip olduğu her türlü fiziki, beları da insana kereminden ve lütfünden verdi- densel, duygusal ve ruhi zenginliğin kendi ğini özellikle belirtmiştir. katından insana bir lütfu ve armağanı olduğunun altını çizmektedir. Bir bakıma Rabbimiz Canlılar âlemine baktığımız zaman okuma, “Ey insan! Sahip olduğun bütün bedensel ve yazma ve ilim öğrenme imkânı ve kabiliyetinin ruhi donanımlar sana Benim bir ihsanımdır. insanın dışında, ne insana en yakın gösterilen Bunlara sahip olmada senin kişisel bir katkın canlı olan maymuna, ne hayvanlar âleminin yoktur. Boyun, posun, gözün, kulağın, duyguen güçlüsü aslana ne de en iri cüsselisi file ve- ların her şeyin Benim sana bir armağanımdır, 4 | SAYI 31 | EKİM - ARALIK 2011
HDV BÜLTEN sakın bunları unutma, başlangıç noktanı hep hem bedensel temizlik hem de ahlaki temizlik ve güzellik emredilmiş, insanın her bakımdan göz önünde bulundur” uyarısı yapmaktadır. temiz olması istenmiştir. Çünkü o, en güzel bir Bu beş ayetlik ilk vahiyden sonra Hz. şekilde yaratılmıştır. Ondan beklenen de yaraMuhammed’e (a.s) bir müddet vahiy gelme- tılışındaki bu güzelliği daha da geliştirmesi ve miştir. Zira Sevgili Peygamberimiz, ilk vahyi melekleri bile hayran bırakacak bir olgunluğa aldığında yaşadıkları karşısında çok heyecan- erişmesidir. lanmış, hatta telaş ve korku içerisinde Hira Sevgili kardeşlerim, Dağı’ndan evine dönmüş ve eşi Hz. Hatice annemize “Beni örtün, beni örtün” diyebilmiştir. İlk iki vahyi alt alta sıraladığımızda “RabbiBir müddet vahye ara verilerek bir bakıma Hz. ni yücelt/Onun büyüklüğünü dile getir” emri Peygamberin o ilk heyecanını ve korkusunu atması ve yeniden vahiy almaya istekli ve hazır şüphesiz insana bu dünyada ana hedefini göstehale gelmesi beklenmiştir. Sonra da Müddessir ren, hayatın gayesini dile getiren en spot cümSuresi’nin ilk şu beş ayeti ile ilahi vahiy devam ledir. İslam’ın temellerini oluşturan kelime-i şehadet, namaz, oruç, zekat ve hac Allah’ı yüetmiştir: celtmenin değişik formları ve yolları değil midir? “Ey örtünüp bürünen “Ey örtünüp bürünen Müslüman namaz, oruç (Peygamber!) Kalk ve uyar. (Peygamber!) Kalk ve ve zekatta bu yüceltmeyi Rabbini yücelt. Elbiseni/ daha çok bireysel anlamda bedenini temiz tut. Şirkuyar. Rabbini yücelt. yaşayıp yerine getirirken, ten ve her türlü pislikten Elbiseni/bedenini temiz hac ibadetinde ise toplu uzak dur” tut. Şirkten ve her türlü olarak yaşamanın hazzına Yaklaşık 23 yıl boyunca ulaşır. pislikten uzak dur” devam eden ilahi vahiy soSonuç olarak ilk iki vahnucunda, son ilahi kitap ye baktığımızda Rabbimiz tarafından kendisine Kur’an-ı Kerim insanlığa gönderilmiştir. çağrı yapılan insanın; kendi varlığının başlangıİkinci vahiy ile gelen ayetlere baktığımızda cının bir “alak” dan olduğunun farkında olan, “uyarmak/inzar” “Rabbini yüceltmek” ve “te- sahip olduğu bedeni ve ruhi bütün nimetlerin miz olmak” kelimelerinin anahtar kavramları Allah’ın kendisine bir lütuf ve armağan olarak oluşturduğunu görürüz. verdiğinin bilincinde olan, okuyan, yazan, ilim öğrenen ve ilme katkıda bulunan, ilimde deKutlu elçiler peygamberler, insanların dünya rinleştikçe kendini ve Rabbini daha iyi tanıyan, ve ahiret hayatında karşılaşabilecekleri tehlike- Ona aşk ve muhabbetle bağlanan, bedenen ve leri onlara önceden haber veren birer uyarıcı- ahlaken tertemiz, sahip olduğu bütün nimetdır. Adeta onlar, ateşin kendileri için ölüm ol- lerden dolayı Rabbine hamd ve şükredip Onu duğunu anlayamayan ve sürekli ateşe yönelen yücelten bir insan olduğunu görürüz. pervaneleri ve kelebekleri ateşten korumak için çırpınan biri gibidir. Onların hayatı insanları Ne mutlu Hz. İsa’dan altı yüz yıl sonra Rabemniyetli yollardan götürmek için çabalamakla bimizin son peygamber Hz. Muhammed (a.s) geçmiştir. Zira vahyin daha başında “Ey örtü- aracılığıyla bütün insanlığa duyurduğu bu hanüp bürünen (Peygamber!) Kalk ve uyar” emri kikatleri anlayıp, özümseyerek hayatını buna verilmiştir. Bir diğer kavram “Temiz olmak” göre yaşayan insanlara. kavramıdır. “Elbiseni/bedenini temiz tut. Şirkten ve her türlü pislikten uzak dur” Bu ayetlerde EKİM - ARALIK 2011 | SAYI 31 | 5
HDV BÜLTEN
T.C. Rotterdam Başkonsolosu HDV Cami Dernek Başkanları ve Din Görevlileriyle Bir Araya Geldi Görevine yeni başlayan T.C. Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral Hollanda Diyanet Vakfı’na bağlı cami dernek başkanları ve din görevlileriyle bir araya geldi.
19
Kasım 2011 tarihinde HDV Rotterdam Eğitim Merkezi konferans salonunda düzenlenen toplantıya yaklaşık 300 kişi katıldı. İstiklâl Marşı ve Kur’ân-ı Kerim tilavetiyle başlayan toplantıda ilk olarak T.C. Rotterdam Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Dr. İsmail Hilmi Bilgi bir konuşma yaptı. Toplantıya katılan HDV Şube dernek yöneticilerine ve din görevlilerine teşekkür ederek konuşmasına başlayan Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi; “Hollanda’da yaşayan Türkler olarak sizler ne gurbettesiniz ne de gurbetçisiniz. Gurbet mesafeyle alakalı değildir. Asıl gurbet kendi inancımız ve kendi değerlerimizden habersiz yaşamaktır. Kendimizi ve kimliğimizi bizden sonraki kuşaklara aktarabildikten sonra gurbette sayılmayız. Burada Türk toplumunu temsil ettiğimizi unutmadan yaptıklarımızı kalıcı hale getirmemiz gerekir.” şeklinde konuştu. T.C. Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral kendisini kısaca tanıtarak konuşmasına başladı. T.C. Dışişleri 6 | SAYI 31 | EKİM - ARALIK 2011
Bakanlığı’nda 1995 yılında göreve başlayan Togan Oral, akabinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve son dört senedir Strasbourg Avrupa Konseyi’ne bağlı kurumda görev yaptığını açıklayarak daha önce T.C. Lahey Büyükelçiliği’nde 3 yıl çalıştığını, bu nedenle Hollanda tecrübesinin olduğunu ve burdaki Türk toplumunu tanıdığını ifade etti. Başkonsolos Hollanda Türk toplumuyla tekrar buluşmaktan büyük memnuniyet duyduğunu söyledi. Oral, Hollanda’da yaklaşık 17.000 civarında Türk girişimcisinin bulunduğunu ve bunun bir kısmının işveren pozisyonunda olduğunu, öte yandan yüzlerce sivil toplum kuruluşlarının bulunduğunu söyleyerek Türk toplumunun kendi gücünün farkında olması gerektiğini vurguladı. “En büyük misyonumuzun değerlerimizi sonraki nesillerimize aktarmak olmalıdır” diyen başkonsolos, bu yönde önce dilimize önem verilmesi gerektiğini söyledi. Önümüzdeki yılın Hollanda ile Türkiye arasında diplomatik ilişki-
lerin 400. yıldönümü olması nedeniyle yapılacak olan resmi programların yanısıra, derneklerden spontane olan ve Türk toplumunu en iyi şekilde tanıtacak aktiviteler düzenlemelerini beklediğini söyledi. Son olarak Doç. Dr. Bülent Şenay’ın görevinin sonuna gelmesini kendisi için şanssızlık olarak nitelendiren Togan Oral, Bülent Şenay’a bütün emek ve hizmetlerinden dolayı teşekkür etti. Konuşmaların ardından söz dernek başkanları ve din görevlilerine verildi. Temenni ve şükranlar ifade edildi. Hatıra fotoğrafları çekildikten sonra program sona erdi.
HDV BÜLTEN
L
ahey Din Hizmetleri Müşavirliği ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanlığı görevini yürüten Doç. Dr. Bülent Şenay Hollanda’ya veda etti. T.C. Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral için düzenlenen ve HDV Rotterdam Bölgesi din görevlileri ile şube yöneticilerinin davet edildiği tanışma toplantısına katılan Doç. Dr. Bülent Şenay burada bir veda konuşması yaparak Hollanda’daki görevinin 15 kasım 2011 tarihi itibariyle sona erdiğini ve Türkiye’ye döneceğini belirtti.
T.C. Lahey Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay Hollanda’ya Veda Etti Şenay, Hollanda’nın farklı yerlerinde cami inşaatı ve projelerinin olduğunu da bildirdi. Şenay, imar konusunda aklımıza sadece inşaatın gelmemesi gerektiğini, imarın anlamı ‘hayat vermek, ömür vermek’ olduğunu ve yapılan her türlü sosyal ve kültürel faaliyetin de birer imar projesi olduğunu izah etti. Doç. Dr. Bülent Şenay salonda bulunan dernek başkanları ve din görevlilerine tebessümlerini eksik etmemelerini ve takıntısız, çözüm odaklı çalışmaları tavsiyesinde bulundu. Müşavir konuşmasının sonunda dört yıllık görevinin sonuna geldiğini ve Bursa Uludağ Üniversitesi’ndeki görevine geri döneceğini ifade ederek herkesten helallik istedi.
Konuşmaların ardından söz dernek başkanları ve din görevlilerine verildi. Temenni ve şükranlar ifade edilirken duygusal anlar yaşandı. Hatıra fotoğrafları çekildikten sonra program sona erdi.
T.C. Lahey Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri ve Hollanda Diyanet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Bülent Şenay, Hollanda’da çalıştığı sürede derneklerin ve başkanların fedâkarlık ve hizmetleri konusunda memnuniyetini dile getirerek, bazı önemli çalışma ve gelişmeler hakkında özetler halinde bilgiler verdi. Helal kesimle ilgili kanun, gençlik çalışmaları, uluslararası ilahiyat projesi, Hollandaca kitap ve broşürlerin basımının devam ettiğini vurgulayan EKİM - ARALIK 2011 | SAYI 31 | 7
HDV BÜLTEN
Muharrem Ayı Din Görevlilerini ve Alevi Dede’yi Buluşturdu Muharrem Ayı etkinlikleri çerçevesinde Alevi kuruluşların talebi üzerine Diyanet İşleri Başkanlığının himayesinde Avrupa’ya gönderilen Alevi dedelerinden Hollanda’da bulunan Dede Remzi Özbalı ve Ozan Hüseyin Cuhadar, Hollanda genelinde çeşitli program ve Muharrem Ayı etkinliklerine katıldılar.
B
u çerçevede 9.12.2011 tarihinde HDV Rotterdam Eğitim Merkezinde düzenlenen programa Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi Dr. İsmail Hilmi Bilgi, Din Görevlileri, Dede Remzi Özbalı, Ozan Hüseyin Cuhadar ile Eğitim Merkezi yöneticileri katıldılar. HDV Gültepe Camii din görevlisi Yusuf Kabakçı’nın sunduğu programa, HDV Rotterdam Ulu camii din görevlisi Mustafa Dökmen ’in okuduğu Kur’an-ı Kerim ile başlandı. Daha sonra kürsüye gelen Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi Dr. İsmail Hilmi Bilgi yaptığı açılış konuş8 | SAYI 31 | EKİM - ARALIK 2011
masında, “Muharrem Ayı vesilesiyle Dede Remzi Ozbalı ve Ozan Hüseyin Cuhadar’ı ağırlamaktan memnuniyet duyuyoruz.. Sevgili Peygamberimizin “Şehrüllah” Allah’ın ayı olarak ifade ettiği Muharrem ayının kültürümüzde önemli bir yeri vardır. Peygamberler tarihi açısından birçok kurtuluşun bu ayda yaşandığı rivayet edilmiştir. Ancak Sevgili Peygamberimizin sevgili torunu, Cennet gençlerinin efendisi Hz. Hüseyin’in şahadeti bu ayı bir matem ayına dönüştürmüştür. Bu üzücü olay kalbinde iman olan bütün müminlerin yüreğini kor gibi yakmıştır. Bu derin üzüntü gönüllerimizde devam etmekle birlikte bu olaydan çıkaracağımız ders-
ler de vardır. Kerbela olayı makam ve mevki hırsının, dünyalık elde etmenin insana ne tür zulümler yaptırabileceğini gösteren acı bir olaydır. Acaba bizler de bugün dünyalık menfaatler için komşumuzun, arkadaşımızın, en yakınlarımızın kalbini gönlünü kırarken, bir miras paylaşımında kendi öz kardeşimize son derece acımasız olup, haksızlık yaparken, bir bakıma onun Yezidi olup, manen kardeşliği katletmiyor muyuz? Acaba basit dünyalık menfaatler için kardeşlik, arkadaşlık gibi değerleri feda etmeğe değer mi? ” dedi. Daha sonra söz alan Dede Remzi Özbalı Muharrem ayının Aleviler için
HDV BÜLTEN taşıdığı önemi anlattı. Aşure günü vuku bulan önemli olaylardan ve Hz. Peygamberin torunu Hz. Hüseyin’in Kerbela’da şehit edilmesinden bahisle bu ayın bir matem ve yas ayı olduğunu Alevi geleneğinde orucun bu ayda tutulduğunu belirti ve konuşmasına şöyle devam etti: “Muharrem yasaklı, kısıtlı ay demektir. Muharrem haram aylardandır. Hicri takvimin 1. ayıdır. Muharremde eğlence yapılmaz. Can incitilmez, kan akıtılmaz. Düğün, nişan, sünnet törenleri yapılmaz. Muharrem Ayı’nın 10’cu günü birçok olay gerçekleşmiştir, Bunlardan bazıları şunlardır. Âdem peygamberin bağışlanması, Nuh peygamberin gemisinin tufandan kurtulması, Yunus peygamberin balığın karnından kurtulması, İbrahim peygamberin Nemrut’un ateşinden kurtulması, Yakup peygamberin oğlu Yusuf peygamberin atıldığı kuyudan kurtulması, Eyüp peygamberin dertlerden kurtulup sağlığına kavuşması, Musa peygamberin firavundan kurtulup kızıl denizi geçmesi İsa peygamberin göğe çıkması ve son olarak da Hz. Muhammet Mustafa’nın, müşriklerin zulmünden kurtulmak için Mekke’den Medine’ye Hicreti hep bu ayda olmuştur. Bu ayda 10 gün, Zeynel Abidin hazretlerinin kurtulması nedeniyle de 2 gün daha ilave edilerek toplam 12 gün oruç tutulur. Kerbela olayından sonra bu orucun adı yası matem orucu olarak isim değişikliğine uğramıştır” dedi.
Din görevlileri Kadir Duman, Adnan Yuvacı ve Veysel Yüksel’den oluşan ilahi ekibinin okudukları Kerbela ve Hz. Hüseyin konulu ilahi ve kasideler dinleyicileri duygulandırdı.
Programın son bölümünde ise Dede Remzi Özbalı soruları cevaplandırdı. Daha sonra da Aşure ikramıyla program sona erdi.
Daha sonra Ozan Hüseyin Cuhadar saz eşliğinde Kerbela olayını anlatan nefeslerden örnekler sundu. Hollanda Diyanet Vakfı Yönetim Kurulu
Adı Soyadı Dr. İsmail Hilmi Bilgi Rahim Usan Zekeriya Açkalmaz Recep Erkoç Nevruz Özcan Abdurrahman Aydeğer
Vakıf Görevi
Görevi
Başkan Vekili Sekreter Muhasip Üye Üye Üye
T.C. Rotterdam Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi HDV Heerhugowaard Mimar Sinan Camii Başkanı HDV Rotterdam Eğitim Merkezi Koordinatörü HDV Kampen Nebi Camii Denetleme Kurulu Üyesi HDV Roermond Fatih Camii Başkanı HDV Rotterdam Mevlana Camii Başkanı EKİM - ARALIK 2011 | SAYI 31 | 9
HDV BÜLTEN
Hollanda’da Müslümanlardan Tarihi Başarı
Şoksuz hayvan kesimini yasaklayan kanun tasarısı Hollanda senatosunda tartışıldı. 13-14 Aralık 2011 tarihlerinde Senatoda görüşülen kanun tasarısı, İşçi Partisi, Hristiyan Demokrat Parti ve Liberal Parti başta olmak üzere altı partinin verdiği karşı önergeyle çoğunluğun desteğini kaybetti.
G
ece saat 01:30 a kadar süren görüşmeler neticesinwde Hayvan severler partisi tarafından verilen ve daha önce Hollanda Meclisi tarafından yüzde seksen gibi bir çoğunlukla kabul edilen kanun tasarısı, Müslüman ve Yahudi kuruluşların yoğun lobi mücadelesi sonucunda Hollanda senatosunda çoğunluğun desteğini alamadı. Bilindiği üzere, Helal Kesim yasağına dair kanun teklifi Müslüman Kuruluşlar olarak bütün çabalarımıza rağmen, Hollanda meclisinde 28 Haziran 2011 tarihinde yapılan oylama neticesinde kabul edilmiş ve kanun teklifi Hollanda birinci meclisine (Senatoya) gönderilmişti. 13 Aralık 2011 tarihinde Senatoda yapılan görüşmelerde Müslüman kuruluşların oluşturduğu platformun profesyonel çalışmaları netice vermiş, yasağın inanç özgürlüğünü gereksiz kısıtladığı, hukuki ve bilimsel temellerinin zayıf olduğu ortaya çıktığından çoğunluğun desteğini alamamıştır. Hollanda’da ilk defa inanç özgürlüğünü kısıtlayan ve Mecliste büyük çoğunlukla kabul edilen bir kanun tasarısı, Müslüman ve Yahudilerin birlikte hareket ederek yaptıkları lobi çalışmaları neticesinde kanunlaşma sürecinde engellendi. Burada özellikle kullanılan metot dikkat çekiciydi. Şöyle ki, 1. Müslüman kuruluşlar tek bir çatı altında yani CMO altında birleşerek tek ses halinde kanun tasarısına karşı mücadelelerini organize ettiler. 10 | SAYI 31 | EKİM - ARALIK 2011
2. CMO konuyu profesyonel olarak ele aldı. Kanunun bilimsel ve hukuku temellendirmesini iyi okuyup, bu noktadaki hata ve yanlışlıkları ortaya koyarak mücadelesini verdi. Bu amaçla uzmanlardan oluşan hukuk, bilim ve iletişim komisyonunu kuruldu. Bu komisyonlarda uzman hukukçular ve bilim adamları yer aldı. Komisyonların çalışmaları sonucu ortaya bir doküman (Position Paper) çıkarıldı. (Ek-1) 3. Bu doküman Hollanda meclisindeki milletvekillerine grup başkanlarına parti yetkililerine gönderildi. 4. Kanun tasarısının tartışılması esnasında milletvekillerinin sordukları sorularda bu dokümanda ileri sürülen tezleri ciddiye aldıkları ve benimsedikleri görüldü. 5. Yasak taraftarı milletvekillerinin tartışmalarda ortaya attığı ve doğru olmayan iddialar konusunda anında düzeltme yapılarak bu düzeltmeler yazılı olarak milletvekillerine ulaştırıldı.(Ek-2,Ek-3) 6. Bu çalışma esnasında Yahudi toplumunun temsilcileriyle birlikte lobi faaliyetleri yapılmış birbirinin tecrübelerinden istifade edilmiştir. Müslüman organizasyonların bu başarısı Yahudi din adamları tarafından da takdirle karşılanmıştır. (Ek-4) 7. Hepsinden önemlisi, “din özgürlüğümüz elimizden alınıyor neden protesto etmiyoruz” diyerek
insanları sokağa çekmek isteyenlere, hak aramanın daha geçerli ve mantıklı yollarının bulunduğu gösterilmiş oldu. Ancak, konu burada bitmiş değil, Müslümanları temsilen CMO’nun helal konusunu ele alarak, başta helal standardizasyonu olmak üzere, helal kesim konusunda dinimizin de emri olan hayvanların en az acı çekeceği tedbirleri almaktan, kasapların eğitiminden, mezbahanelerin şartlarının iyileştirilmesi ve sertifika esaslarının belirlenmesi gibi konularda çalışmalar yapılması gerekmektedir. Helal Kesim kanun tasarısının gündeme geldiği tarihten itibaren Hollanda Diyanet Vakfı ve daha sonra da CMO çatısı altında yapılan çalışmaları kronolojik olarak aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz. 1. Hollanda Diyanet Vakfı’nın öncülüğünde 2009 yılında sadece Türk Federasyon ve hizmet kuruluşlarının yer aldığı Yüksek İstişare Kurulu, Helal Gıda konusunu gündemine almış, ve bu konuda gerekli çalışmalar için bir komisyon oluşturulmasına karar vermişti. Oluşturulan bu komisyon, Helal gıda konusunda, işin dini boyutunu ve kontrol sistemini belirleyecek ve bu belirlenen esaslar çerçevesinde projeyi hayata geçirmek üzere çalışmalarına başlayacaktı.
HDV BÜLTEN 2. Bu çalışmalar devam ederken, Hollanda Standartları Enstitüsünün (NEN) helal gıda konusunda 13 Aralık 2010 tarihinde bir toplantı düzenlediği haberinin basına yansıması üzerine, Hollanda Standartları Enstitüsü ile temasa geçilmiş ve yukarıda bahsedilen çalışma hakkında bilgi verilmiştir. Hollanda Standartları Enstitüsünün talebi üzerine Hollanda devleti tarafından da tanınan Hükümetle Muhatap İslami Üst Kuruluş olan CMO’nun, bu konuda Müslümanları temsil edebileceği ileri sürülünce, aynı zamanda CMO üyesi olan Yüksek İstişare Kurulu’nu oluşturan Vakıf ve Federasyonlar, daha önce oluşturulan bu komisyon üyeleri arasından bir heyet oluşturarak hem CMO hem de Yüksek İstişare Kurulu adına Müslümanları temsil etmek üzere toplantıya katılmışlardır. 3. 13 Aralık 2010 tarihinde Hollanda’nın Delft şehrinde bulunan Hollanda Standartları Enstitüsü (NEN) binasında yapılan bu toplantıya Hollanda’da bir milyona yaklaşan Müslümanları temsilen katılan komisyon üyelerinin yanı sıra, Hollanda’da helal sertifika veren kuruluşların temsilcileri, helal üretim yaptığını iddia eden bazı üretici firma yetkilileri de katılmışlardı. Toplantıda Yüksek İstişare Kurulu ve CMO adına katılan heyet, helal standartlarının dini içeriğini oluşturmada Hollanda’da ve Avrupa’da Müslümanları temsil eden ve devletler tarafından da resmen tanınmış üst kurumların (dini otoritelerin) İslami esaslara uygun içeriği doldurmasının önemli olduğu bu sebeple, ne devletlerin ve ne de ticari kuruluşların koyacağı standardın toplumda kabul görmeyeceği gerçeği ifade edildi. 4. Helal standardizasyonu konusunda Antalya’da çeşitli Avrupa ülkelerinden Standart enstitülerinin yanı sıra İslami organizasyonların temsilcilerinin de katılacağı ikinci bir toplantının yapılacağı ve bu toplantıya Hollanda Müslümanlarını
temsilen de iki kişinin katılmasının arzu edildiğinin, NEN tarafından bildirilmesi üzerine, Hollanda hükümeti tarafından muhatap olarak tanınan İslami üst kuruluş CMO’nun da onayı ile Yüksek İstişare Kurulunu temsilen, daha önce oluşturulan komisyonun iki üyesinin bu toplantıya katılması kararlaştırılmıştı. 5. Türk Standartları Enstitüsü ev sahipliğinde 13-14 Şubat 2011 tarihinde Antalya da yapılan toplantıya çeşitli Avrupa ülkeleri standart enstitüleri temsilcileri ile Uluslararası Fıkıh Akademisi adına ve Diyanet İşleri Başkanlığı adına iki temsilci de katılmışlardır. Toplantıda özetle, gerek Hollanda ve gerekse İngiltere delegasyonu Avrupa şartlarının farklı olduğunu bunu Avrupa’da yaşayan Müslümanların daha iyi bildiğini, burada verilen fetvalarla amel edemeyeceklerini, bu konunun Avrupa şartlarını bilen uzmanlar tarafından tespit edilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Yapılan çeşitli müzakerelerden sonra Hollanda delegasyonunun “Avrupa çapında helal yiyecek konusunda bir uzmanlar toplantısı” düzenlenmesi ve Avrupa’da Helal yiyecek konusunun çeşitli uzmanlar tarafından çok yönlü olarak ele alınması şeklindeki Hollanda teklifi katılımcı Avrupa ülkeleri Müslüman temsilcileri tarafından kabul görerek sonuç bildirisine alınmıştır. 6. Bu kararın bir gereği olarak, gerek Hollanda parlamentosunda ve Hollanda Standartları Enstitüsü ve gerekse Avrupa çapında Avrupa Standardizasyon Enstitüsü (CEN) tarafından yoğun bir şekilde tartışılan, İslami usullere göre kesim ve helal standardizasyonu konularıyla alakalı, bir Uluslararası konferans düzenlendi. (International Conference‘Ritual Slaughter and Halal Food in Europe) 24 Nisan 1011 Pazar günü HDV Rotterdam Eğitim Merkezi Konferans salonunda, Hollanda’daki Müslüman üst kuruluşların üye olduğu kısa adı CMO
olan, Hükümetle muhatap İslami Kuruluş tarafından düzenlen konferansa, Almanya, Fransa, Avusturya ve Belçika’dan 21 Müslüman üst kuruluş iştirak etti. 7. Konferansa başkanlık eden, Hollanda Diyanet Vakfı Başkanı, yaptığı konuşmada iki konuya açıklık getirdi. Bunlardan birincisi, Diyanet İşleri Başkanlığının helal kesim konusundaki görüşünün öncesi ve sonrası alınmayarak, şoksuz kesimi yasaklamak isteyenler tarafından, yanlış ve maksadının dışında kullanıldığını, Diyanetin ilgili görüşünde İslami usullere göre kesimin esas olduğunun belirtildiğini, batı toplumlarında Müslümanların, İslami usullere göre kesim konusunda işbirliği içinde çalışmaları gerektiğine işaret edildiğini ifade etti. İkinci olarak da, Hollanda’da bazı siyasi parti temsilcilerinin dile getirdiklerinin aksine, Türkiye’de Tarım Bakanlığı tarafından şoksuz kesimin yasaklaması konusunda bir kanun çalışması olmadığını belirtti. Konferansa çeşitli Avrupa Ülkelerinden Müslüman üst kuruluşlar adına katılanlar, ortak görüş olarak, var olan İslami usullere göre kesim hakkının Müslümanların elinden alınamayacağını açıkladılar. 8. Rotterdam’da 24 Nisan 2011 tarihinde yapılan “Uluslararı Helal Kesim ve Helal Konferansı”na, Yahudi Hahamlar Konseyinden ve Hollanda Yahudiler Birliğinden yetkililer de katılarak birer konuşma yaptılar. Her iki yetkili yaptıkları konuşmalarda, Müslümanların Avrupa düzeyinde bu konuda aldıkları inisiyatif ve yaptıkları çalışmalardan duydukları memnuniyeti dile getirerek, Müslümanlara başarılar dilediler. 9. Hollanda Diyanet Vakfı inisiyatifi ile CMO’nun ev sahipliğinde yapılan konferans sonucunda Hollanda parlamentosuna, Hollanda medyasına ve Hollanda Standartları Enstitüsü’ne iletilmek üzere bir sonuç bildirgesi hazırlandı. Bu sonuç bildirgesine göre, özetle, haEKİM - ARALIK 2011 | SAYI 31 | 11
HDV BÜLTEN len mevcut olan şoksuz helal kesimin yasaklanmaması, şoklamanın kendisinin bizzat acı verme ihtimalinin dikkate alınması, şoklamanın hayvanı hareketsizleştirip paralize ettiği, İslam alimlerinin çoğuna göre kesim sonucu hareket etmesinin acıyla ilgili olmadığı kanın dışarı atılmasını sağladığı, İslam’ın hayvanlara şefkati dini bir vecibe olarak kabul ettiği, helal kesim meselesinin inanç özgürlüğü ve insan hakları bağlamında ele alınması gerektiği ve müdahale edilmesinin, İslamofobik, kültürel-politik bir provokasyon olduğu, Müslüman kuruluşların, kamuoyunun kaygılarını giderecek şekilde konunun devlet makamları başta olmak üzere, ilgili taraflarla görüşerek, takipçisi olacakları belirtildi. 10. Bir yandan bu çalışmalar sürdürülürken diğer taraftan helal kesim yasağı ile ilgili kanun teklifi Hollanda temsilciler meclisinde gündeme gelmesi üzerine, komisyonumuz, Yahudi temsilciler ile birlikte aynı zamanda konuyu siyasi partiler nezdinde lobi çalışmaları yaparak takip etti. Parlamento’da grubu bulunan bütün parti temsilcileriyle görüşülerek Helal Kesimin yasaklanmaması konusunda parti sözcüleri ikna edilmeye çalışıldı. Hollanda Meclisinde kanun teklifi hakkında ilk görüşme 13 Nisan 2011 tarihinde yapılmış, bir sonuca ulaşılamamış ve kanun teklifi komisyona havale edilerek, Müslüman ve Yahudi kuruluş temsilcilerinin komisyonda dinlenmesine karar verilmiştir. 11. 21 Nisan 2011 tarihinde konu Hollanda’da bulunan Diyanet İşleri Başkanlığımız yetkililerine iletilmiş, 16 Mayıs 2011 tarihinde Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Emin Özafşar’ın isteği üzerine konuyla ilgili Hollanda’daki gelişmeleri aktarmak üzere, Hollanda’dan bir heyet, Diyanet İşleri Başkanlığını ziyaret ederek, Din İşleri Yüksek Kurulu’na brifing vermişlerdir. Bu ziyaret neticesinde 12 | SAYI 31 | EKİM - ARALIK 2011
Diyanet İşleri Başkanlığımızın Helal Kesim konusunda Komisyonumuz çalışmalarına gerekli desteği sağlanmıştır. 12. 16 Haziran 2011 tarihinde helal ve koşer kesimin (şoksuz) yasaklanmasını istemeyen Müslüman ve Yahudi temsilcilerini dinleyen çeşitli partilere mensup komisyon üyeleri aynı zamanda yasağın lehinde ve aleyhinde olan hukukçular ve veterinerlerden oluşan uzmanları da dinlemişlerdir. 13. 21 Haziran 2011 de Müslüman kuruluşlar yasağın aleyhinde, hayvan severler partisi de yasağın lehinde topladıkları imzaları Komisyon başkanına teslim etmişlerdir. Müslüman kuruluşlar çoğunluğu Hollanda Diyanet Vakfına bağlı camilerimizden olmak üzere toplam 40.000 imza toplamış, hayvan severler partisi ise, 5000 imza ve oluşturdukları web sitesi vasıtasıyla 40.000 dijital imza toplayarak teslim etmişlerdir. 14. Kanun teklifi daha sonra Temsilciler meclisinde 22 Haziran 2011 de yapılan Meclis görüşmelerinde tartışılmış, ve 28 Haziran 2011 tarihinde yapılan oylamada Hayvanlar Partisi’nin (PvdD) sunduğu şoksuz kesimin (helal kesim) yasaklanmasına ilişkin yasa tasarısı kabul edilmiştir. Mecliste iki sandalyeyle temsil edilen Hayvan Severler Partisi hazırladığı tasarıya, Hristiyan orijinli partiler dışındaki meclis çoğunluğu destek vermiştir. Oylamada 116 milletvekili “evet” 30 milletvekili de hayır oyu kullanmıştır. Kabul edilen yasa metni şu şekilde idi. “Het slachten van dieren volgens de Israëlische of de islamitische ritus is slechts toegestaan, indien de slachtdieren voorafgaand zijn bedwelmd.” (İslami ve İsraili Usullere göre hayvan kesimi önceden şoklama yapılmak kaydıyla serbesttir.) Ancak yasaya bir de şerh koyul-
muştur. Bu şerhe göre şayet Müslüman ve Yahudiler şoksuz kesimin hayvana daha az acı verdiğini bilimsel olarak ispat etmeleri durumunda, kendilerine izin verilecektir. 15. Mecliste büyük bir çoğunlukla kabul edilen bu yasa tasarısının senatoya gönderilmesi üzerine CMO direktörlüğü koordinesinde çalışmalara hemen başlanmış, daha önce süre yetersiz olduğu için yapılamayan özellikle yasağı savunanların iddialarının bilimsel ve hukuki açıdan geçersiz olduğunu ispat çalışmalarına hız verilmiş, kısa süre içinde Hollandalı Mühtediler ve çeşitli milliyetlerden uzmanlardan oluşan Hukuk komisyonu, Bilimsel Komisyon ve İletişim Komisyonu olmak üzere üç komisyon kurulmuştur. 16. Bu komisyonlar konuyu bilimsel ve hukuki olarak ele almış ve yasağın hukuki ve bilimsel temellerinin araştırılıp hukuka ve bilime aykırı temellendirmeleri ortaya çıkarılmak üzere çalışmalarına başlamıştır. Son iki ay içerisinde bu komisyonların yoğun çalışması neticesinde manifesto niteliğinde bir doküman (Position Paper) hazırlanmış ve 21 Ekim 2011 tarihinde bütün siyasi parti temsilcilerine gönderilmiştir. 17. Netice olarak 13 Aralık 2011 Salı günü Hollanda senatosunda (Eerste kamer) gün boyu süren görüşmeler sonucunda kanun teklifinin yeterli çoğunluk tarafından desteklenmediği ortaya çıkmıştır. 20 Aralıkta oylaması yapılacak kanun teklifine karşı Senatoda temsil edilen 6 parti tarafından önerge verilmiştir. Senato çoğunluğunun imzasını taşıyan bu önergede şoksuz helal kesimin inanç özgürlüğünü kısıtlaması dolayısıyla yasaklanamayacağı hayvan refahını sağlamak üzere Müslüman ve Yahudi Kuruluş temsilcileriyle anlaşma yapılması öngörülmektedir. 75 üyesi bulunan Hollanda senatosunda en az 49 üye yasağa karşı olduğunu bu önergeyle ortaya koymuştur.
HDV BÜLTEN
EKİM - ARALIK 2011 | SAYI 31 | 13
HDV BÜLTEN
Deventer Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman Hollanda’ya Veda Etti Sunuculuğunu HDV Deventer Merkez Camii Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aslan’ın yaptığı veda törenine HDV Vaasen Din Görevlisi Şakir Şahin’in Kur’an tilavetiyle başlandı. Deventer Merkez Camii Din Görevlisi Bekir Engin’in selamlama konuşmasından sonra, din görevlileri adına söz alan HDV Dieren Selimiye Camii Din görevlisi Abdullah Söylemez bir konuşma yaptı. Söylemez konuşmasında Din Hizmetleri Ata-
D
eventer Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi olarak görev yapan Dr. Mustafa Kahraman Hollanda’daki görevine 15 Kasım 2011 tarihinde veda etti. Mustafa Kahraman için HDV Deventer Merkez Camii konferans salonunda bir veda töreni düzenlendi. Törene, T.C. Rotterdam Başkonsolosu Nihat Erşen, HDV Yönetim Kurulu üyesi Abdurrahman Aydeğer, Deventer Başkonolosluğu çalışma bölgesinde görev yapan din görevlileri ve dernek yöneticileri katıldılar. 14 | SAYI 31 | EKİM - ARALIK 2011
şesinin Hollanda’daki hizmetlerinden bahsetti. T.C. Deventer Başkonsolosu Nihat Erşen de yaptığı konuşmada, Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Mustafa Kahraman’a Hollanda’daki çalışmalarından dolayı teşekkür etti. Dr. Mustafa Kahraman için düzenlenen veda töreni davetlilerin duygularını ifade eden konuşmalarından sonra yapılan ikramla sona erdi.
HDV BÜLTEN
Ede Ulu Camii’nden Engelli Okuluna Ziyaret
H
DV Ede Ulu Camii din görevlisi, dernek başkanı ve cemaatten oluşan bir grup olarak 14 Kasım Pazartesi günü Den Haag’da bulunan KARMAIN Engelliler yurdunu ziyaret etti. Ziyarette, orada yaşayan engelli Müslüman çocukların durumu, kendilerine hakkında bilgi verildi. Yurtta İslami usullere uygun hizmet verildiği tespit edilerek verimli bir ziyaret gerçekleştirildi.
Welstede kuruluşunun daveti üzerine yapılan ziyaret aslında oradaki eksikliklerin tespit edilmesi ve Ede’de yapılması planlanan Müslümanlara yönelik bakım evinde aynı yapısal eksikliklerin tekrarlanmaması amacına yönelikti. Bu amaçla Ede şehrinde yapılması planlanan yurdun da her yönden İslami usullere uygun hizmet verecek kapasitede bir yer olması için yetkililerle istişarede bulunuldu. Yetkililer ise; gerekli hassasiyetin gösterildiği ve ileride Ede’de yapılması planla-
nan bakım evi için de aynı hassasiyetin gösterileceğini ifade ettiler. Ziyaret, bakım evinin gezilmesi ve ardından da verilen ikram ile sona erdi.
EKİM - ARALIK 2011 | SAYI 31 | 15
HDV BÜLTEN
Foto’s Joop Luimes
Vaassen Sultan Ahmet Camii Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Prens Willem Alexander’ı Karşılama Komitesi ve Programına Davet Edildi
H
ollanda Prensi Willem Alexander, kendi adını taşıyan ve yenilenen PWA Spor Merkezinin açılışını yapmak üzere 15.09.2011 tarihinde Epe şehrini ziyaret etti. Prensin ziyaretinin toplumun her kesimine yansıtılması, soysal, kültürel ve toplumlar arası kaynaşmaya, önyargıları azaltmaya katkı sağlaması amacıyla belediye tarafından bir dizi program organize edildi.
HDV Vaassen Sultan Ahmet Camii Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bekir Tabur Epe belediyesi ve değişik organizasyon ve kuruluşlardaki gönüllü çalışmaları nedeniyle Prens için düzenlenen programlar çerçevesinde oluşturulan komiteye davet edildi. Toplumun değişik kesimlerinden özel davetlilerden oluşan komite, önce Prensin protokol karşılamasında yer aldı. Ardından Kültür Merkezinde basına kapalı toplantı düzenlendi. Toplumun değişik kesimlerinin temsilcileri olarak seçilen komite tarafından çeşitli konularda sunumlar yapıldı. Heyete seçilen dört kişiden 16 | SAYI 31 | EKİM - ARALIK 2011
biri olan Tabur, genel olarak Cami temasından ve yönetiminde bulunduğu HDV Vaassen Sultan Ahmet Camiindeki iki toplumun kaynaşmasına yönelik yürütülen faaliyetlerden bahsederek Hollanda’da faaliyet gösteren Hollanda Diyanet Vakfı’na (ISN) bağlı 142 adet caminin de ibadethane olmasının yanında kültür merkezleriyle de toplumun her kesimini kucaklayan çalışmalar yürüttüğünü belirtti. Bu bağlamda cami düzenlenen Açık günlerde (Opendag) iki toplumu bir araya getirmeyi ve kaynaşmayı hedefliyoruz dedi. Bu yıl düzenlenen kermeste ise huzurevinde yaşayan ve kendi başına dışarıya çıkma imkanı bulamayan 20 kadar yaşlıyı tekerlekli sandalyelerle alarak camimize getirip gerekli ikramlardan sonra yine gençlerimiz tarafından geri kaldıkları yerlere bırakılmak suretiyle farklı bir gün yaşamalarını ve kendilerinin yalnız olmadıklarını hissetmelerini sağlamaya çalıştıklarını belirtti. Yine gençlik kollarımızın huzurevini ziyaret ederek oradaki yaşlılara çiçekler takdim etmeleri yaşlılara verdikleri önem ve iki kuşağın kaynaşması açısından bizim için önemli bir aktivite olmuştur dedi ve yakın zamanda Aralık ayı içerisinde de yaşlılara yönelik yönelik bir vefa gecesi planlandığını söyledi.
Bu çalışmaların anlatımından sonra Belediye Başkanı H. van der Hoeve Prens’e, Cami-Belediye ortak çalışmalarımızdan örnekler vererek cami ek binasının Türk yetkililerle birlikte açılışının yapıldığı günün çok verimli bir gün olduğunu belirtirken, Cami Din Görevlisi Şakir Şahin’in tanışma amacıyla belediye makamında kendisini ziyaretini de çok önemli bir adım olarak bulduğunu ve teşekkürlerini ifade etti. Prens ise bu çalışmaları ileriye dönük ve sağlıklı bir Hollanda toplumu için önemli olduğunu ve takdirlerini vurguladı. Bekir Tabur da “bu çalışmaların temeli sağlamdır ve ileriye yönelik devam edecektir” dedi. Ardından Epe Belediyesinde hizmet veren kurum ve kuruluşlar ziyaret edildi, özel projeler tanıtıldı ve PWA spor merkezinin resmi açılışı Prens, Gelderland Valisi, Belediye başkanı ve özel konukların katılımıyla yapıldı.
HDV BÜLTEN
Hollanda Diyanet Vakfı Hacıları Hollanda’ya Döndü
H
ollanda Diyanet Vakfı 2011 yılı hac organizasyonuyla hacca giden 815 hacı 22.11.2011 tarihinde Hollanda’ya döndü. 19.10.2011 tarihinden itibaren beş kafile halinde Kutsal beldeye hareket eden Hollanda hacıları görevlerini tamamlayarak Hollanda’ya döndüler. İlk hac kafilesi, 20.11 2011 tarihinde son kafile ise 22.11.2011 tarihinde Schiphol havalimanından Hollanda’ya giriş yaptı. Schiphol havalimanında hacıları karşılamaya gelen hacı yakınları için hazırlıklar yapıldı. Kurulan stantlarda hacı yakınlarına hurma ve çay ikram edilirken Hollanda’ya hoş geldiniz pankartlarıyla karşılandı. Hollanda Diyanet Vakfı’ndan verilen bilgiye göre, bu yıl genel olarak başarılı bir organizasyon gerçekleştirildi. Bilindiği üzere, Hollanda hacıları Mekke ve Medine’de Diyanet İşleri Başkanlığımızın organizasyonun katılmaktadırlar. Dolayısıyla Diyanet İşleri Başkanlığımızın Türkiye’den hacca gelen binlerce hacısına verdiği hizmetin aynısı Hollanda’dan giden hacılara da verilmektedir. Hollanda’dan gidişte ve
dönüşte havayolu şirketi tarafından bazı grupların uçakların küçültülmesi sebebiyle tarifeli uçaklarda seyahat ettirilmesi ve bazı grupların bölünerek İstanbul’da bekletilmesi tepkilere sebep olsa da, geçen yıllara oranla bagaj kayıplarının asgari düzeye indiği görülmüştür.
kontrol görevlilerinin ise hacılara yakınlık ve kolaylık göstermesi bir aylık ayrılığın ardından yaşanan güzelliklerdendi.
Amsterdam Schiphol havaalanına inen hacıların yakınlarıyla buluşması, duygusal sahnelerin yaşanmasına sebep oldu. Havaalanı yetkililerinin, gümrük görevlilerinin ve pasaport EKİM - ARALIK 2011 | SAYI 31 | 17
HDV BÜLTEN
2011 Yılı Hac Değerlendirme Toplantısı Yapıldı
L
ahey Din Hizmetleri Müşavirliği ve Hollanda Diyanet Vakfı işbirliği ile düzenlenen HDV 2011 Yılı hac organizasyonu değerlendirme toplantısı, Din Hizmetleri Müşavir Vekili ve Hollanda Diyanet Vakfı Başkanlığı görevlerini deruhte eden, Rotterdam Din Hizmetleri Ataşesi, Dr. İsmail Hilmi Bilgi’nin başkanlığında Den Haag’da yapıldı. 30 Kasım 2011 tarihinde Hollanda Diyanet Vakfı Merkezinde yapılan toplantıya, Hollanda birinci kafile başkanı Bayram Özdemir, İkinci kafile adına grup görevlisi Fatih Özen, üçüncü kafile başkanı Ahmet Gözcü, dördüncü kafile başkanı Lütfi Aydın ve beşinci kafile başkanı Mehmet Yürek olmak üzere beş kafile başkanı ile Hac koordinatörü Cevdet Keskin katıldı.
Toplantıda 2011 yılı Hac organizasyonuyla ilgili her kafile başkanının ayrı ayrı hazırlamış olduğu raporlar görüşülerek, organizasyonun aksayan yönleri ile gelecek yıllarda alınabilecek tedbir ve teklifler konuşuldu. 2011 yılı Hac Organizasyonunun kayıt işlemlerinden başlayarak vizelerin alınmasına kadar ki Hollanda ayağı ile Cidde’den girişten itibaren Hollanda’ya dönüşe kadar süren Suudi Arabistan ayağı olmak üzere iki ayrı kategoride ele alındı.
Hac Genel Müdürlüğüne bir rapor halinde sunulmasına karar verildi. Bilindiği üzere HDV 2011 yılı Hac Organizasyonuyla 67 kişi müstakil, biri bayan olmak üzere 26 din görevlisi ve 722 kişi de Normal 1. Tip olmak üzere toplam 815 kişi hacca gitmiş ve bütün hacılarımız görevlerini yaparak Hollanda’ya dönmüşlerdir.
Toplantı sonunda, raporların ve yapılan değerlendirmelerin tevhit edilerek Diyanet İşleri Başkanlığı
Alblasserdam’da Farklı bir Nikah Töreni
H
DV Yunus Emre Camii Alblasserdam şubesi geçtiğimiz günlerde değişik bir nikah törenine ev sahipliği yaptı. Alblasserdam’da yaşayan ve çoğu Alblasserdam HDV Yunus Emre Camii cemaati olan Somali kökenli cemaatin talepleri üzerine caminin yanında satın alınan ek binada bir nikah töreni organize edildi. Somalili çiftler için nikah töreninde bir araya gelen Alblasserdam cemaati, aynı dinden ancak farklı bir kültürden gelen Somalili kardeşlerinin nikah törenine şahitlik etti. Düzenlenen merasime Alblasserdam HDV Yunus Emre Camii başkanı olmak üzere, cami cemaati iştirak etti.
18 | SAYI 31 | EKİM - ARALIK 2011
HDV BÜLTEN
Spijkenisse Cemaati Her Pazar Kahvaltıda Buluşuyor
H
DV Spijkenisse Osmanlı Camii cemaati farklı bir uygulamayı hayata geçirerek her Pazar günü sabah namazından sonra cemaatle birlikte kahvaltı yapmayı gelenek haline getirdiler. Din görevlisi Salih Aybey tarafından organize edilen ve her hafta bir cemaat tarafından ikram edilen kahvaltı, cemaat arasında sevgi ve saygının artmasına, birlik ve beraberliğin tesis edilmesine vesile olmaktadır. Her geçen gün katılımın arttığı Pazar kahvaltıları, cemaat tarafından da memnuniyetle karşılanmaktadır. Ayrıca cemaat böyle güzel bir geleneği devam ettirme hususunda kararlı olduklarını da ifade etmektedirler. HOLLANDA DİYANET VAKFI CENAZE YARDIMLAŞMA FONU ISLAMITISCHE STICHTING NEDERLAND ONDERSTEUNINGFONDS IN GEVAL VAN OVERLIJDEN FONA KAYIT OLMAYI İHMAL ETMEYELİM!!!! Meşhur, meşhur olduğu kadar da gerçek bir sözdür. “Acılar paylaşıldıkça azalır. Sevinçler paylaşıldıkça çoğalır.” Vatanımızdan, aile ve sevdiklerimizin birkısmından çok uzaklarda yaşadığımız şu gurbette, başımıza gelebilecek ve bize en çok acı verecek gerçek, ölümdür. Bu gerçekle karşılaştığımızda acımızı paylaşacak, bizi anlayacak ve hepsinden önemlisi yapılması gerekenleri bizim için yapacak bir hizmet kurumuna, ne büyük ihtiyaç vardı. İşte bu ihtiyaçtan doğdu Cenaze Yardımlaşma Fonu. Onun şemsiyesi altına girenler, en acılı gününde bir yardım eliyle karşılaşır, bu yardım eli cenaze sahibine hiçbir külfet yüklemeden gerekli bütün hizmeti görür. O yardım eli, Hollanda Diyanet Vakfı Cenaze Yardımlaşma Fonu’dur ve yirmiyedi yıldır bu hizmeti başarıyla sürdürmektedir. O halde bu fona kayıt olalım. Çevremizdekileri kayıt olmaya teşvik edelim. Bu mükemmel hizmetten hiçkimsenin mahrum kalmasına razı olmayalım. Sağlık ve mutluluklar dileriz. HOLLANDA DİYANET VAKFI CENAZE YARDIMLAŞMA FONU EKİM - ARALIK 2011 | SAYI 31 | 19
HDV BÜLTEN
Ede’de Bayram Coşkusu
6
Kasım 2011 Pazar günü Kurban Bayramı HDV Ede Ulu Camii’nde büyük coşku ve heyecanla idrak edildi. Tatil olması nedeniyle Ede cemaati çocuklarıyla ve torunlarıyla aile boyu bayram namazına iştirak ederek hep beraber
20 | SAYI 31 | EKİM - ARALIK 2011
bayramın coşkusunu ve güzelliğini doyasıya yaşadılar. Namazdan sonra camide herkes birbiriyle bayramlaştı ve cami lokalinde cemaat çay, bisküvi ve lokum ikram edildi. Eski bayramlar yad edilerek, daha nice bayramlara birlik, beraberlik içerisinde kavuşmak
için temennilerde bulunuldu. Her yıl olduğu gibi bu yılda HDV Ede Ulu Camii cemaati olarak, Vekaletle Kurban Kampanyasına yoğun bir katılım ile 133 adet Kurban, HDV aracılığı ile ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmış oldu.
HDV BÜLTEN
HDV Mescidi Aksa Camii’nden Aşure İkramı
M
uharrem ayının, tarihimizde, kültürümüzde önemli bir yeri vardır. Muharrem, hicri takvimin ilk ayıdır ve bu ayın 10. günü, Aşure günüdür. Cuma günü, Mescidi-i Aksa camimizde Aşure ikramı yapıldı. Muharrem ayında yaşattığımız aşure geleneğimiz, kardeşliğin en güzel örneklerinden biridir. Aşure; paylaşmanın, dayanışmanın ve birlikteliğin simgesidir. Aşure aşında bir araya gelen farklı nimetlerin, aynı ortak tada katkı sağladıkları gibi, milletimiz asırlardır birlikte yaşamanın gereği olarak sevinç ve tasayı, muhabbet ve meşakkati paylaşmaya devam etmektedir.
Bu vesileyle, şehitlerin efendisi, rahmet peygamberinin çiçeği, cennet gençlerinin seyidi, ümmetin gözbebeği Hz. Hüseyin ve Kerbela şehitleri başta olmak üzere, bütün şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.
Geçmişte yaşadığımız keder ve acıların; yeni üzüntülere sebebiyet vermemesini, aksine bizleri birbirimize sevgi ve muhabbetle bağlamasını Cenab-ı Mevla’dan niyaz ediyoruz.
Muharrem ayını; Hz. Hüseyin’in uğrunda canını feda ettiği hak, adalet, merhamet, müsamaha ve şefkat duygularının yeniden ihyası ve Müslümanların muhabbet, kardeşlik ve beraberlik duygularının güçlenmesi için fırsat bilmeliyiz. EKİM - ARALIK 2011 | SAYI 31 | 21
HDV BÜLTEN
HDV Rotterdam Laleli Camii’nde Veda Programı
H
DV Rotterdam Laleli camii Yönetim Kurulu ve Bekir Gülcan rehberliğinde Cami derslerine devam eden öğrencilerin hazırladıkları “Aile içi iletişim, Kurban Bayramı heyecanı ve Din Görevlisine Veda” programı 04.11.2011 tarihinde Clemenshuis binasında gerçekleştirildi. İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan programda, Yasin Özyürek Kur’an-ı Kerim okudu. Cami derslerine devam eden öğrenciler “Aile içi iletişimi” konusunu ele alan gösteriler sundular. “Karagöz ile Hacivat” tiplemesi ve “playback” gösterimi izleyiciler tarafından beğeniyle izlendi.Öğrenciler okudukları şiirler ve ilahiler ile programa renk kattılar. Din Görevlisi Harun Durak katılımcılara yaptığı konuşmada “Sizlerle tanışmış olmaktan ve sizlere yapmış olduğum hizmetten dolayı memnunum. Geleceğimiz olan çocuklarımıza ve gençlerimize karşı sorumluluklarımızın olduğunu unutmadan yükümlülüklerimizin gereklerini yerine getirmeliyiz” dedi. Rotterdam Laleli Camii Yönetim Kurulu Başkanı Metin Özyürek’in teşekkür konuşması ile program sona erdi. 22 | SAYI 31 | EKİM - ARALIK 2011
HDV BÜLTEN
İslam KültüründeTesbih
Recep Erkoç (HDV Yönetim Kurulu Üyesi)
Oltu Taşı
O
ltu taşı, Türkiye’de Erzurum’un Oltu ilçesinden çıkarılmakta olan değerli bir taştır. Türkiye’den tüm dünyaya yayılmakta olan Oltu taşının diğer bir adı da Karakehribardır. Yüzyıllardan beri Erzurum’un Oltu ilçesinde genellikle tek kişilik ve babadan oğula geçen ev atölyelerde fazla bir değişikliğe uğramadan üretilmektedir.
Fosilleşmiş ağaç gövdesinden oluşmuş olan Oltu taşı topraktan çıktığında çok yumuşak olmasına rağmen, hava ile temas edince sertleşmektedir. İslenmesi kolaydır ve islendikçe sertleşen bir yapıya sahiptir. Oltu taşı tespih haline getirildiğinde kullanıldıkça parlar. Çıra gibi is çıkararak alevli bir şekilde yanan bir özelliğe de sahiptir.
Oltu taşı siyah, koyu kahve ve nadiren de griyeşilimsi renklerden oluşabilir. Oltu taşının siyah renkli olanı kolay işlenebilir özeliğine sahiptir. Bu sebepten dolayı takı, ziynet eşyası ve tespih yapımında kullanılır. Genelde bayan takıları ve tespih üretiminde önemli bir yere sahiptir.
Oltu taşı sinir sistemini güçlendirdiği gibi, ilk bakışı çektiği için göz değmemesinde etki sağlar. Aynı zamanda bedeni sağlıklı tutar, hayatın verdiği ağır yükü hafifletir ve ruhsal sağlığı korur. Koleksiyonumdan örnekler...
EKİM - ARALIK 2011 | SAYI 31 | 23
ŞİİR KÖŞESİ
İnsana sadakat yakışır görse de ikrâh, Yardımcısıdır doğruların Hazret-i Allâh! Ziya Paşa İsnâd-ı taassub olunur merd-i gayûra, Dinsizlere tevcîh-i reviyyet yeni çıktı. Ziya Paşa Kader dedikleri halkın murâd-ı Hak’dır kim; Ezelde etti bizi her umûrda tahyîr. Şinasî Kahramansız yaşamak kahrına mahkûmdurlar, Kaybeden zümreler Allah’ını peygamberini!.. F. N. Çamlıbel Lâkayd olan mühimsemiyor gamlı bir günü… Kaybetti asrımızda ölüm eski hüznünü; Yahya Kemal Her itikâd akla göre gâibânedir. Kesb-i yakîne âdem için yoktur ihtimâl, Ziya Paşa Kısmetindir gezdiren yer yer seni, Gâfil olma âkıbet yer yer seni.. İbn Kemâl
24 | SAYI 31 | EKİM - ARALIK 2011
HDV BÜLTEN
HDV Rotterdam Ulu Camii Cemaati Hollanda Meclisi’nde
H
DV Rotterdam Ulu Camii, sosyal kültürel faaliyetler kapsamı çerçevesinde Hollanda Meclis Binası’na bir gezi düzenledi. Crooswijk Belediyesi Türk Kökenli Belediye Meclis Üyesi Oktay Ünlü ve cami yönetimi tarafından organize edilen geziye yaklaşık on beş kişi katıldı. İlk önce “eerste kamer” (birinci meclis) gezildi. Burada rehberler birinci meclisin tarihi ve şu anki işlevi hakkında bilgiler verdi. Ardından Kraliçenin her yıl hükümet bütçesini
ve programını okuduğu “ridder zaal” a geçildi. Yemek ikramının ardından Türk kökenli milletvekili Metin Çelik davetlileri kabul etti ve karşılaşılan sorunları dinledi. Son olarak Hollanda Meclisi’nde (tweede kamer) devam eden bir oturum ilgiyle izlendi.
yaşadıkları için memnuniyetlerini bildirdiler. Gezi, bu tür faaliyetlerin devamı temennileriyle son buldu.
Din Görevlisi Mustafa Dökmen’ in de katıldığı gezi sonrasında cami cemaati, organize ekibine teşekkür etti. Yıllardır Hollanda’da yaşamalarına rağmen ilk defa böyle bir değişiklik
Hellevoetsluis Din Görevlisi Çocuklarla Futbol Maçında
H
DV Hellevoetsluis Eyüp Sultan Camii din Görevlisi Kadir Duman ve cami cemaatinden Mesut Küskün tarafından camide okuyan çocuklar için bir futbol turnuvası organize edildi. Camide derslere devam eden öğrenciler hocalarıyla birlikte tutulan salonda futbol oynadılar ve hoşça vakit geçirdiler. Din görevlisi Kadir Duman derslerin yanı sıra çeşitli spor müsabakalarının da çocukların kaynaşmasında ve camiye alışmasında önemli etkisi olduğunu ifade ederek bu tür faaliyetlere devam edeceklerini söyledi. EKİM - ARALIK 2011 | SAYI 31 | 25
FIKIH KÖŞESİ
AKÎKA Yeni doğan çocuğun başındaki saça Arapça’da akîka denir. Istılahta ise, yeni doğan çocuk için kesilen şükür kurbanına verilen isimdir. Akîka kurbanı kesildiği gün çocuğun saçı da tıraş edildiğinden bu isim verilmiştir. Malikî, Hanbelî ve Şafiîlere göre akîka kurbanı kesmek sünnettir. Hanefîlere göre ise mubah, bir rivâyete göre de menduptur. Akîka kurbanının, çocuğun doğumunun yedinci günü kesilmesi, aynı gün saçlarının tıraş edilerek çocuğa isim konması ve kesilen saçın ağırlığınca altın veya gümüş sadaka olarak dağıtılması müstehaptır. Akîka kurbanı, koyundan olabileceği gibi, sığır ve deveden de olabilir. Kurban edilecek hayvanda bulunması gereken şartlar, etinin kimlere verilebileceği ve kimler tarafından yenilebileceği, kurban bayramında kesilen kurban gibidir.
26 | SAYI 31 | EKİM - ARALIK 2011
HDV BÜLTEN
İnanıp yararlı iş işleyenleri içinde temelli ve ebedi kalacakları, içlerinden ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Onlara orada tertemiz eşler vardır. Onları en koyu gölgeliklere yerleştireceğiz. Nisa Suresi Ayet 57
Muaz İbnu Abdillah İb ni Hudeyb’in amcası radıyallahu anh anlatıy «Biz bir ce or: maatte idik . Başında ıslaklık old uğu halde Resulullah aleyhissala tu vesselam çıkageldi. Birimiz on a: «Bugün sizi iyi ve f görüyoruz erah » dedi. «Ev e t ! E lh amdulillah öyledir!» b uyurdular. Sonra halk zenginlik h ususunda sohbete d Aleyhissala aldılar. tu vesselam : « zenginliğin Muttaki iç in bir zararı y ok!» buyur Devamla: « dular. Ancak ded il e r , sıhhat, muttaki iç in zenginli kten daha hayırlıdır. G önül hoşlu ğu da bir nimett ir.» (Kütübi Sit te
)
EKİM - ARALIK 2011 | SAYI 31 | 27
HUTBE
Çocuk Terbiyesi Ayet : “Ey îman edenler! Kendinizi ve âilenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyunuz.” 1 Hadis : “Her çocuk fıtrat üzere doğar. Çocuğu anne ve babası Yahudileştirir, Hıristiyanlaştırır veya Mecusîleştirir.” 2 Muhterem Müslümanlar! Yüce Rabbimizin biz kullarına en güzel hediyelerinden birisi de hiç şüphesiz çocuklardır. Emanet olarak bize bahsedilen çocuklarımızın her turlu sorumluluğunun bilincinde olmalı ve cağın modern yeniliklerine karsı hazırlıklı yetiştirmeliyiz. Tertemiz bir fıtratla dünyaya gözlerini açan çocuk bizim bilgi ve tecrübelerimiz sayesinde kendisine yol belirlemeye çalışır. Öncelikle model aldıkları anne ve babasıdır: “Her çocuk fıtrat üzere doğar. Çocuğu anne ve babası Yahudileştirir, Hıristiyanlaştırır veya Mecusîleştirir.” 2 Muhterem Müminler! Rabbine karsı kul olma sorumluluğunu yerine getirme gayreti içerisinde olan biz kulların hem kendimizi hem de ailemizi yanlış ve sapa yollardan uzak tutmaya çalışmalıyız. Çocuğun sahip olduğu temiz fıtratı koruyabilmeli ve masumiyetinin üzerine bir dünya inşa etmesine fırsat vermeliyiz. Anne baba olarak model olma vasfımızı en iyi şekilde icra etmeliyiz. Aile içerisinde yaşanan tüm ilişkilerden çocuğun gözlemlemeler yapacağını unutmamalıyız. Birbirimizle diyalog biçimimizden, karşılıklı davranışlarımızdan ve yasadığımız dini ve milli kültürün hayatımıza yansıma biçimine kadar her davranışımız çocuk için bir gözlemdir.
bütün dini ve ahlaki değerleri buna eklemek de mümkündür; çocuğumuzun dini ve milli kültürünü yasamasını nasıl bekleyebiliriz. Nerede yanlış yaptım dememek için en başından kendimizi ve sonrasında da sorumlu olduğumuz aile bireylerimizi iyice gözden geçirmeliyiz. Kıymetli İnananlar! Çocuklarımızın eğitimine azami duyarlılık gösterelim. Özellikle de su anda yasadıkları ülkenin dilini ve kültürünü en iyi şekilde öğrenmelerini sağlayalım. Kendi değerlerimizi unutmadan, onları yasatarak, ayrıca yasadığımız ülkenin de değerlerine saygılı olarak yetiştirelim. Topluma entegre olmanın yolu buradan geçer. Çocuklarımızla bizim aramızda her zaman için kuşak farkı olacaktır. Bu kuşak farkını kaldırmak bizlere düşer. Bunu da kendi dönemimizdeki değer yargılarıyla değil çocuğun içinde bulunduğu zamanın değişen şartlarına göre tutum alarak ancak başarabiliriz. Hz. Ali (r.a.) şöyle buyuruyor: “Çocuklarınızı yaşadığınız çağa göre değil, onların yaşayacakları zamana göre yetiştirin.” Hutbeme bir ayet mealiyle son vermek istiyorum: “Ey îman edenler! Kendinizi ve âilenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyunuz. 1
İslami bir hayat biçimini tam olarak anlayamamış ve bunu kendi hayatına yansıtamamış bir ebeveynin kendi aile bireylerine yani çocuklarına gerçek ve doğru bir model olmasını nasıl bekleyebiliriz. Evde namaz kılınmıyorsa ramazan ayında ayni sofra başında iftar hep birlikte beklenilmiyorsa ve diğer
1 Tahrim, 66;6. 2 Buhari, Cenaiz, 80, 93 ; Muslim, Kader, 22.
28 | SAYI 30 | EYLÜL 2011
İdris Kalay
HDV Oranje Kültür Merkezi Din Görevlisi
HUTBE
Opvoeding van Kinderen Geachte Moslims! Eén van de mooiste giften, gegeven door onze Verheven Heer aan ons als Zijn dienaren, zijn ongetwijfeld kinderen. Wij dienen ons bewust te zijn van alle mogelijke verantwoordelijkheden jegens onze kinderen die aan ons zijn toevertrouwd en wij dienen hen op te voeden zodat zij voorbereid zijn op de moderne vernieuwingen van deze eeuw. Het kind dat met een zuivere innerlijke geaardheid zijn ogen opendoet voor de wereld, zal dankzij onze kennis en ervaring voor zichzelf een weg proberen toe te eigenen. Allereerst nemen zij hun moeder en vader als rolmodel. “Elk kind wordt geboren met een zuivere innerlijke geaardheid. De ouders zorgen ervoor dat het kind Joods, Christelijk of majusi wordt.” 1 Beste Gelovigen! Wij dienaren, die trachten moeite te doen om de verantwoordelijkheid na te komen de Heer te dienen, moeten zowel onszelf als ons gezin proberen te weerhouden van onjuiste en misleidende wegen. Wij moeten de zuivere innerlijke geaardheid dat een kind eigen is, kunnen beschermen en het kind de mogelijkheid geven om een leven op te zetten gebaseerd op zijn reinheid. Als moeder en vader dienen wij op een zo goed mogelijke wijze onze voorbeeldfunctie ten uitvoer te brengen. Wij dienen niet te vergeten dat een kind alle situaties die zich voordoen binnen een gezin zal observeren. De manier waarop men met elkaar in dialoog is, de wederzijdse handelingen met elkaar, tot aan de manier waarop wij een uiting geven van de religieuze en nationale cultuur in ons leven, en elke handeling is een observatie voor een kind. Hoe kunnen wij verwachten dat een ouder als een ware en juiste rolmodel voor zijn gezinsleden c.q. zijn kinderen wordt aangezien indien de ouder de manier van het Islamitische leven niet helemaal heeft begrepen en dit niet tot uiting heeft kunnen brengen in zijn/haar eigen leven? Als er thuis niet
wordt gebeden, tijdens de Ramadan maand er niet gezamenlijk aan dezelfde eettafel wordt gewacht op het verbreken van het vasten en hieraan zouden wij mogelijkerwijs alle andere religieuze en morele waarden kunnen toevoegen. Hoe kunnen wij dan verwachten dat onze kind de religieuze en nationale cultuur in stand houdt? Om te voorkomen dat wij zeggen, waar heb ik een fout begaan, dienen wij allereerst onszelf en vervolgens onze gezinsleden over wie wij verantwoordelijk zijn heel goed in beschouwing te nemen. Beste Gelovigen! Laten wij uiterst betrokken zijn met de educatie van onze kinderen. Wij dienen met name ervoor te zorgen dat zij de taal en cultuur van het land waarin zij nu leven op een zo goed mogelijke manier leren. Wij dienen onze kinderen op te voeden zonder dat wij onze eigen normen en waarden vergeten, deze in stand houden, en aan de andere kant respectvol zijn tegen de normen en waarden van het land waarin wij leven. De weg naar integreren in de maatschappij gaat via dit pad. Tussen ons en onze kinderen zal er altijd een generatie kloof zijn. Het is aan ons om deze generatie kloof te dichten. Hierin kunnen wij slagen als wij niet de maatstaven van onze eigen voorafgaande tijd hanteren maar de gangbaar geldige maatstaven als uitgangspunt nemen van de tijd waarin het kind zich bevindt. Hazrat Ali (r.a.) zegt het volgende hierover. “Voed jullie kinderen op volgens de tijd waarin zij zullen leven en niet volgens de tijd waarin men zelf heeft geleefd.” Ik wil mijn preek beëindigen met een Ayah: “O jullie die geloven, behoedt julliezelf en jullie gezinsleden voor de Hel, die als brandstof mensen en stenen heeft.” 2
Vertaald door Ismail Tekinerdoğan 1 Buhari, Cenaiz, 80, 93 ; Muslim, Kader, 22. 2 Tahrim, 66;6.
Idris Kalay
Imam van ISN Oranje Kultureel Centrum in Zoetermeer EYLÜL 2011 | SAYI 30 | 29
HDV BÜLTEN
Öğrencilerden Oosterhout Ahmet Yesevi Camii’ne Ziyaret
H
ollandalı Öğretmen ve Öğrencilerden oluşan bir grup HDV Ahmet Yesevi Camii’ni ziyaret etti. Öğrenciler din görevlisi Cemali Ünal’dan cami ile ilgili
bilgi aldılar. Ziyarette din görevlisine İslam dini ile ilgili sorular soran öğrencilerin aldıkları cevapları not etmeleri dikkat çekti.
Öğrenciler daha sonra başta din görevlisi Cemali Ünal olmak üzere Rehberlik yapan Şerife Sakar hanım efendiye teşekkür ederek camiden ayrıldılar.
HOLLANDA DİYANET VAKFI CENAZE YARDIMLAŞMA FONU ISLAMITISCHE STICHTING NEDERLAND ONDERSTEUNINGFONDS IN GEVAL VAN OVERLIJDEN FONA KAYIT OLMAYI İHMAL ETMEYELİM!!!! Meşhur, meşhur olduğu kadar da gerçek bir sözdür. “Acılar paylaşıldıkça azalır. Sevinçler paylaşıldıkça çoğalır.” Vatanımızdan, aile ve sevdiklerimizin birkısmından çok uzaklarda yaşadığımız şu gurbette, başımıza gelebilecek ve bize en çok acı verecek gerçek, ölümdür. Bu gerçekle karşılaştığımızda acımızı paylaşacak, bizi anlayacak ve hepsinden önemlisi yapılması gerekenleri bizim için yapacak bir hizmet kurumuna, ne büyük ihtiyaç vardı. İşte bu ihtiyaçtan doğdu Cenaze Yardımlaşma Fonu. Onun şemsiyesi altına girenler, en acılı gününde bir yardım eliyle karşılaşır, bu yardım eli cenaze sahibine hiçbir külfet yüklemeden gerekli bütün hizmeti görür. O yardım eli, Hollanda Diyanet Vakfı Cenaze Yardımlaşma Fonu’dur ve yirmiyedi yıldır bu hizmeti başarıyla sürdürmektedir. O halde bu fona kayıt olalım. Çevremizdekileri kayıt olmaya teşvik edelim. Bu mükemmel hizmetten hiçkimsenin mahrum kalmasına razı olmayalım. Sağlık ve mutluluklar dileriz. HOLLANDA DİYANET VAKFI CENAZE YARDIMLAŞMA FONU 30 | SAYI 31 | EKİM - ARALIK 2011
T.C.
Lahey Büyükelçiliği DİN HİZMETLERİ MÜŞAVİRLİĞİ ile
HOLLANDA DİYANET VAKFI tarafından
KAMPANYASI
Dergilerimize abone olmak için; 1. Yıllık abone ücretini Bureau van Sociale Zaken adına ABN AMRO bankası, Den Haag şubesindeki 51.77.34.958 nolu hesabına yatırınız. 2. Adres bilgilerinizin yer aldığı ekteki formu doldurarak Din Hizmetleri Müşavirliğine gönderiniz veya bölgenizdeki HDV Camii Din Görevlisine veya yöneticilerine teslim ediniz. ABONELİK MÜRACAATI
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI SÜRELİ YAYINLARI YURTDIŞI YILLIK ABONE ÜCRETLERİ
Tarih : .......... / .......... /20 ....
Derginin Adı
HOLLANDA DİYANET VAKFI’NA Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından süreli yayınlar olarak çıkarılan dergilerden aşağıdakilere abone olmak istiyorum. (Abone olmak istediğiniz dergiyi/dergileri işaretleyiniz.)
1. Diyanet Çocuk Dergisi (24 Avro) 2. Diyanet Aylık Dergi (30 Avro) 3. Diyanet İlmi Dergi (20 Avro) Bir yıllık abonelik ücretini, Bureau van Sociale Zaken adına ABN AMRO bankası, Den Haag şubesindeki 51.77.34.958 nolu hesabına ödedim. Ödeme belgesinin fotokopisini ekte gönderiyorum. Adres bilgilerim aşağıda verilmiştir. Aboneliğimin bugünden itibaren başlatılmasını talep ediyorum.
Yıllık Abone Ücreti
Diyanet Çocuk Dergisi
24 Avro
Diyanet İlmi Dergi
20 Avro
Diyanet Aylık Dergi
30 Avro
Abonenin:
Adı :....................................................................................................................................... Soyadı :....................................................................................................................................... Adresi :....................................................................................................................................... Posta Kodu :....................................................................................................................................... Şehir :....................................................................................................................................... E-mail adresi :....................................................................................................................................... Telefonu
: +31-......................................................................................................................