0532
371 76 93
AYLIK AKTÜALİTE ve YAŞAM DERGİSİ
ŞUBAT 2020 - YIL: 11 - 101
Sayfa 34
Bahçeşehir Mobilyacılar Sitesi
0212 672 46 91
Sayfa 56
Sayfa 36
Sayfa 52
Hayat yaşayıp tükettiklerimizin en kıymetlisi,
huxo_mutfak_bar
.. Ayricalikli dunya mutfagiHuxo, günün her saatinde bir nedene hizmet edebilen, İtalyan usülü pizza ve makarna olan, taze ve günlük salatası olan, bol çeşit steak bulunabilen, pasta dolabında günlük taze pasta barındıran, elinizde kokteyliniz ile bar keyfi yapabileceğiniz, romantik anlar yaşanabilecek ortamıyla, özel kahvaltısı ve şık dekoru, tadı damağınızda kalacak lezzetleri sizlere sunuyor.
Leziz Mezeler ve Canlı Performans eşliğinde Ayrıntılı Bilgi ve Rezervasyon için: 0212
500 37 31
öyle yaşayın ki tadı damağınızda kalsın...
arakibyhuxo
Sevgililer Gününde yine bizimlesiniz... Ayrıntılı Bilgi ve Rezervasyon için: 0549
438 48 30
Alara Sok. Ilgaz 02/21 Bahçeşehir/İstanbul
608 1 000 (pbx)
www.eurosun.com.tr
www.serdabuyukkoyuncu.com
instagram: @serdabuyukkoyuncu
‘DE NELER VAR?
56
EDİ TÖR ,ün Notu
Herkes işini doğru yapsa hayat çok daha güzel olur 2020 yılının ilk sayısından herkese merhaba... Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada dolaşan “Sigarayı bırakmak, spora başlamak, yurt dışında iş bulmak gibi maddelerden oluşan 2020 hedefleri listesi, ilk ayın ardından ‘Bir şekilde sağ salim atlatmak’ olarak güncellendi...” gönderisi dolaşıyordu. Okuyunca içimi inanın ismini bile bulamadığım bir his kapladı. Maalesef çok doğru bir cümle olmuş. 2019’dan daha iyi olsun dilekleriyle ve büyük ümitlerle karşıladığımız 2020’nin maalesef ilk ayını çok kötü geçirdik. Çin’de başlayan ve hala tedavisi bulunamayan ölümcül Corona virisü ile başlayıp, arada yaşanan uçak kazaları ve birçok olumsuzluklar sonrası Elazığ'ın Sivrice ilçesinde meydana gelen 6.8'lik deprem ile 2020 Ocak ayı hafızalarda unutulmayacak bir yer aldı. Tabii ki her şeyin yanında olmazsa olmazımız olası İstanbul depremi tekrar gündemlerde yerini aldı. Malum, bundan tam 20 yıl önce devlet ve millet olarak depremin altında kalmıştık. Maalesef geçen bunca süre içinde akıllanmak önlem almak adına yapılan hiçbir şey yok... Oysa ki ölüm en büyük ibrettir. Onca ölümlerden de ibret alınmadığına göre sözün bittiği yerdeyiz. Deprem uzmanlarının atasözü niteliğindeki şu sözü çok önemlidir: “Deprem insan öldürmez, binalar insanı öldürür.” Umarım, Elazığ depremi bir milat olur. Deprem konusunda aslında yazılacak daha çok fazla şey var. Bu konuda içimdekileri anlatmaya kalksam değil bu köşe derginin tamamı yetmez bana. O yüzden bu konuyu burada bitirip farklı bir konuya geçeyim istedim. Aslında bu sayı editör yazım farklı bir konu olacaktı. Aralık sonu ve ocak ayı başında kısa aralıklarla yaşanan üç olayı paylaşıp, sizleri uyarmak niyetindeydim. Biraz daha yerim varken kısaca bahsedeyim istiyorum. Ben hep derim ki “Herkes işini doğru yapsa GÖNDERİLEN GİDEN hayat çok daha güzel olur.” İşte birileri işini doğru yapmadığı için hem rezil olmam, hem de paramın boşa gitmesini anlatacağım şimdi size. Birine çiçek göndermek istediğimizde ilk akla gelen bir çiçek sitesinden özel günler dolayısıyla 2 ayrı sipariş verdim. Gönderdiğim kişilerin zevklerine göre uzun uğraşlar sonrası, yüzlerce seçenek arasından ‘bu mu olsun, şu mu olsun, yok bunda daha fazla muz var, muzu çok sever’ düşünceleriyle saatlerimi harcayarak seçtiğim ürünler maalesef benim gönderdiğimden çoooook farklı bir şekilde alıcıya ulaştı. Sağolsun sosyal medyaya teşekkür için paylaşımlar sonrası farkına vardım giden ürünün rezaletini. Benim seçtiğimle ne kadar farklı, baştan savma hazırlanmış, ürünlerin yazılandan daha az hatta bir katının eksik olduğunu... Bu da yetmedi can arkadaşımın bana gönderdiği çiçek olayı katmerledi olayı. Seçilen çiçekte renk tutmaması şöyle dursun herhalde ellerinde gül kalmamış onu bile değiştirmişler. Küçükte olsa paylaştığım fotoğraflarda farkları sizde göreceksiniz. Sonuç olarak uzun uğraşlar sonrası saatlerinizi harcayarak seçtiğiniz, değer verdiğiniz birilerine gönderdiğiniz ürünün ödediğiniz paraya değer bir ürün olarak mı yerine ulaştığını takip edin bence. Belki birileri işlerini doğru yapmayı öğrenir bu sayede. Bu arada görüştüğüm müşteri temsilcisi bu hatalar karşılığında özür mahiyetinde bir kutu çikolata göndermek istedi. Bunu da unutmadan yazayım istedim. Sizlerle paylaştığım her iki konu için de “Herkesin işini doğru yapması” dileklerimi tekrarlayıp, inşallah bir sonraki ay görüşmek üzere diyorum...
Melike Güntürk
20. Diş hekimliğinde genel anestezi korkutmasın 21. Dental implant nedir? 22. Kaliteden ödün verilmeyen lezzet 24. “Hayat İYİLİKTE Güzeldir. İyiliği Seç, Harekete Geç" Bahçeşehir 26. Eğitimci Enver Yücel'den deprem bölgesine büyük destek 28. Sevgi, bilgi ve tecrübe ile, dostlarınıza uzanan uzman eller… Asya Veteriner Polikliniği 30. Aşk olsun... 32. Kışı sağlıklı geçirme rehberi 34. 2014 vaka, 56 ölüm Koronavirüs 2019
İmtiyaz sahibi: HAZAN YAPIMEVİ Genel Yayın Yönetmeni: Hasan Güntürk Yazı İşleri Müdürü: Melike Güntürk Haber Müdürü: Hatice Gülçür İnanç Yayın Danışmanı: Ş. Bengü İnanç Yayın Kurulu: Kazım İlter İnanç Tasarım ve Uygulama: Hazan Yapımevi Katkıda Bulunanlar: Müjde Köseoğlu, Serda Büyükkoyuncu, Kayhan Öztürk, Yasemin Yurtman Candemir, Batuhan Nar, Nisa, Murat Sevinç Baskı: WPC Matbaacılık A.Ş. 0212 886 83 30 Dağıtım: Yeditepe Kurye Hizmetleri 0541 748 31 13 4 Mevsim Bahçeşehir Dergisi ayda bir yayınlanır. Fiyatı: 10 TL’dir Bahçeşehir’de işyerleri, binalar, villalar başta olmak üzere, Ardıçlı Evler, Ardıçlı Göl Evleri, Eston Şehir, Ispartakule (Gökkuşağı, Toros, Ilgaz Berit blok ve villaları), Bahçekent, Akbatı AVM blokları ve işyerleri, Gün Işığı, Hilpark, Uphill Court, Dumankaya, Mesa Nurol, Kelebekler Vadisi, Yeni Ispartakule işyerleri ve sosyal tesisler, ParkCity, N Tepe, City Court, Spradon, Manolya Evleri, Banu Evleri, Esenkent ve Boğazköy (seçilmiş villalar ve tüm işyerleri) bölgelerine 8000 adet ücretsiz dağıtılır.
İLETİŞİM:
HER REKLAM BİR KAZANÇTIR DİYORSANIZ BİZE ULAŞIN
532
371 76 93
4mevsimbahcesehir@gmail.com
36. KAPAK KONUSU Sevmek için kalp lazım 44. Aşk acısından kurtulmanın yolları 48. Aşk mektupları mazide kaldı. Yerini telefonda aşk mesajları aldı 52. Depremde iletişiminizi sağlayacak uygulamalar 54. Depreme hiç bu yönüyle baktınız mı? EĞİTİM-Batuhan Nar 56. Instagram fenomeni Serda Büyükkoyuncu’nun anlatımıyla Bir masal diyarı: Lizbon 60. Kış aylarında cilt bakımının önemli adımları GÜZELLİK - Yasemin Yurtman Candemir 62. ASTROLOJİ- Nisa 64. BULMACA 66. Ağız ve diş sağlığında gerekli uygulamalar
Bahçeşehir 2. Kısım Mah. Hoşseda Sit.H Blok 7/14 Başakşehir/İst.
Tel: e-mail:
0532 371 76 93 4mevsimbahcesehir@gmail.com 4mevsim@4mevsimbahcesehir.com Facebook: Dört Mevsim Bahçeşehir Instagram: 4mevsimbahcesehir App Store: 4 Mevsim Bahçeşehir Android: 4 Mevsim Bahçeşehir www.4mevsimbahcesehir.com Dergimizde yayınlanan yazıların sorumluluğu yazı sahibine, reklamların sorumluluğu reklam verenlere aittir.
18
I ŞUBAT 2020
DİŞ SAĞLIĞI
DİŞ HEKİMLİĞİNDE GENEL ANESTEZİ KORKUTMASIN Do not frighten general anesthesia in dentistry
“Standartlara uygun ameliyathanede, tecrübeli anestezi ekibi tarafından uygulanacak anesteziden korkulmamalıdır. Merkezlerimizde genel anestezi ve sedasyon uygulamaları, anestezi uzmanı ve anestezi teknisyeninden oluşan bir ekip tarafından, dünya standartlarındaki uygulama kılavuzlarına uyularak gerçekleştirilir” diyen İstanbul Dentopia Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri Anestezi Uzmanı Uzm. Dr. Elvin Güner, anestezi konusunda merak edilen soruları yanıtladı. Uzm. Dr. Elvin Güner
Anesthesia to be applied by experienced anesthesia team should not Anestezi Uzmanı be afraid in the operating room that complies with the standards. In our centers, general anesthesia and sedation applications are carried out by a team of anesthesiologists, following the world standard practice guidelines. ”Istanbul Dentopia Oral and Dental Health Centers Anesthesia Specialist Dr. Elvin Güner answered the questions about anesthesia. Hangi hastalarda ve hangi durumlarda genel anestezi gerekir? Lokal anestezinin yeterli ağrı kontrolü sağlamadığı, korku ve kaygı düzeyinin çok yüksek olduğu, bulantı ve öğürme reflekslerini yoğun yaşayan, dental (dişle ilgili) tedaviler sırasında gerekli olan ve iletişimin sağlanamadığı zihinsel engelliler veya hareket kusuru olanlar ile tedavilerin tamamlanması için gerekli süreyi kısaltmak, tek seansta tedavilerini bitirmek isteyen hastalarımızda uyguluyoruz. Genel anestezi mi? Sedasyon mu? Genel anestezi, bilinç halinin ilaçlar yardımı ile ortadan kaldırıldığı ve vücuttaki tüm refleks ve fonksiyonların, geçici bir süreyle anestezik ilaçların etkisinde olduğu anestezi yöntemidir. Sedasyon, bazı ilaçlarla, hastalarımızın bilinci kaybolmaksızın oluşturulan derin uyku halidir. Hastamız işlem süresince derin bir uyku halinde olsa da bilinci açık olduğu için diş hekiminden aldığı sözlü komutları yerine getirebilir durumdadır. Öncelikle sedasyon uygulamayı tercih etmek ile birlikte her iki yöntemde de amacımız maksimum ilaç dozları aşılmadan, ağrı
20
ŞUBAT 2020
duyulmadan, korku, kaygı, rahatsız edici herhangi bir refleks ya da psikolojik travma yaşanmadan, en önemlisi de anestezi risklerini en aza indirerek planlanan dental tedavinin uygulanmasını sağlamaktır. Lokal anestezi gerekli mi? Dental tedavilerde lokal anestezinin de uygulanabilir olması ile genel anestezi veya sedasyonda verilmesi gereken ilaç doz ve çeşidi azalır. Böylece anestezik ilaçlara bağlı yan etkilerin ortaya çıkma olasılılığı azalır Premedikasyon nedir, neden uygulanır? Anestezi uygulanacak hastamıza işlemleri öncesinde sakinleştirici ilaç vermektir.
Hastamızın anksiyetesi (endişesi) giderilerek işlemlere uyumu sağlanır, özellikle çocuklarda daha sonradan ortaya çıkabilecek psikolojik travmaları da önlemiş oluyoruz. Genel anestezi ya da sedasyon süreci nasıl işler? Hastamızın güvenli bir şekilde anestezi alması için gerekli bilgilendirmeler benim tarafımdan yapıldıktan sonra uygulamaya geçilir. Hastamızın anestezi süreci boyunca yaşamsal bulguları anbean takip edilir. Planlanan dental tedavinin tamamlanmasının ardından uyanık duruma getirilen hastamız güvenli bir şekilde odasına alınır. Hastamıza ve yakınlarına dikkat edilmesi gereken hususlar ve acil durumda ulaşılabilecek telefon numarası gibi bilgiler verildikten sonra hastamız taburcu edilir ve birkaç saat içerisinde de normal yaşamına döner. Tek Bir Cümleyle Özetlersek; Oluşabilecek her türlü komplikasyon (istenmeyen durum) karşısında gerekli ilaç ve ekipmana sahip bir ameliyathanede, tecrübeli bir ekip tarafından uygulanacak genel anestezide hemen tüm riskler bertaraf edilebileceğinden GENEL ANESTEZİDEN KORKMAYIN...
DENTAL İMPLANT NEDİR? What is dental implant?
“Dental implant uygulamaları tek veya çoklu diş eksikliklerinde uygulanan tedavi yöntemleridir. Çene kemikleri her zaman implant tedavisi için yeterli hacimde olmayabilir. Böyle durumlarda alternatif tedavi yöntemlerine başvurulmakta veya kemik miktarını arttırmaya yönelik uygulamalar yapılmaktadır” diye implantı tanımlayan İstanbul Dentopia Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri Ağız Diş Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Dt. Hanzade Hazal Sayıner merak edilen soruları yanıtladı. “Dental implant applications are the treatment methods applied in single or multiple tooth deficiencies. Jaw bones may not always be of Dr. Dt. Hanzade Hazal Sayıner sufficient volume for implant treatment. In such cases, alternative Ağız Diş Çene Cerrahisi Uzmanı treatment methods are used or practices are made to increase the amount of bone. ”Dentopia Oral and Dental Health Centers, Oral and Maxillofacial Surgery Specialist, who defined the implant. Dt. Hanzade Hazal Sayıner answered the curious questions. Yeterli kemik olmadığı durumlarda alternatif tedavi yöntemleri nelerdir? Ogmentasyon: Klasik yöntemle yapılamayan implant tedavilerinde kemik ekleme (ogmentasyon) işlemleri yapılmakta veya açılı implantlar tercih edilmektedir. Kemik ekleme işlemleri kemik grefti dediğimiz partikül kemik ekleyerek veya blok kemik ekleyerek yapılmaktadır. Kemik blokları hastanın kendi vücudundan, ağız içi veya ağız dışı bölgelerden elde edilir. İmplant etrafında az miktarda kemik yetersizliği mevcut olduğunda eksik bölgeler kemik tozları ve membran ile telafi edilmektedir. Platenet rich fibrin: Kemik işlemlerine ilaveten hastanın kendi kanını santrifüj ederek elde ettiğimiz prf (platenet rich fibrin) adı verilen onarıcı hücrelerden zengin maddeyi de implant tedavilerinde kullanmakta olup olumlu sonuçlar almaktayız. All on four nedir? Kemiğin yeterli olmadığı durumlarda ve hastalarımızın ikinci bir cerrahi
istemediği vakalarda açılı implantlarda yararlanılmaktadır. All- on - four tekniği adı verilen sistemde ikisi klasik ikisi açılı olmak üzere toplam 4 implant üzerine sabit protetik restorasyonlar yapılmaktadır. All-on-four tedavisi sinüs lifting, sinir lateralizasyonu gibi ileri cer-
rahi işlemlerin gerekliliğini ortadan kaldırarak hastalara zaman kazandırmaktadır ve tedavi maliyetlerini düşürmektedir. Zigoma implant nedir? All-on-four tedavisinin de uygun olmadığı daha ciddi kemik kayıpları olan çenelerde mevcuttur. Böyle hastalarda hareketli protezin tek şans olmaması için zigoma implantları yapılabilmektedir. Zigoma implantları ileri seviyede kemik kaybı olan üst çenelerde elmacık kemiğine yerleştirilen dental implantlardır. Bu işlem ciddi miktarda kemik kaybı olan hastalarımızın da sabit protez kullanmasına imkan sağlamaktadır. Neden Dentopia? Fonksiyon ve estetik kazandırma amacıyla yapılması planlanan implant tedavilerinde karşılaşılan zorlukların teknolojik imkanlarımız ve deneyimli hekimlerimizin katkısıyla başarıyla üstesinden geliyoruz.
ŞUBAT 2020
21
4mevsimbahcesehir
KISA HABERLER
Dört Mevsim Bahçeşehir
Yaşam Tadında Aylık Buluşmalar sezona Beylikdüzü Belediye Başkanı ile merhaba dedi
Alkent Yaşam Dergisi işbirliğiyle düzenlenen “Yaşam Tadında Aylık Buluşmalar” 4. yılında Medicana International İstanbul Hastanesiʼnde iş, sanat ve siyasetin önemli isimlerini ağırlamaya devam ediyor. 15 Ocak Çarşamba günü sezonun ilk buluşmasını gerçekleştiren Yaşam Tadında Aylık Buluşmalarʼa, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık konuk oldu. Buluşmaya Medicana Grup Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hüseyin Bozkurt, Medicana Sağlık Grubu Genel Koordinatörü Reha Özkaya, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Projeler Daire Başkanı Fatma Hoşgöz, meclis üyeleri, tiyatro sanatçısı Defne Yalnız, hastane yöneticileri katıldı. Beylikdüzü Belediye Başkanı Çalık, kadın ve çocuklara pozitif ayrım yapacağını belirtirken Beylikdüzüʼnün hedef büyüttüğünü belirtti.
Kaliteden ödün verilmeyen lezzet
Meşhur Sarıyer Börekçisi Bahçeşehir’de açıldı
Uzun yıllara dayanan bir mazisi olan, aynı zamanda kendini kanıtlamış tarihi ile “Meşhur Sarıyer Börekçisi” Bahçeşehir Süzer Bulvarıʼnda (Cami Kavşağı) hizmet vermeye başladı. Damaklara kök salacak bir lezzet öyküsü Sarıyer böreğinin leziz tadını müşterileri ile buluşturan Meşhur Sarıyer Börekçisi profesyonel kadrosu ve kaliteli malzemeden vazgeçmeyen anlayışıyla leziz ve zengin çeşitlerini hijyenik ortamlarda üretiyor ve sıcak sıcak müşterilerine sunuyor. Sarıyer Börekçisiʼnde, peynirli, kıymalı, patatesli, ıspanaklı ve sade kol böreklerinin yanında kaşarlı ve pastırmalı Adana böreği, sıcacık boyoz, simit, poğaça ve pide çeşitlerini bulabilirsiniz. Menüsünde bulunan çeşit çeşit börekleri her daim sıcacık yiyebileceğiniz Meşhur Sarıyer Börekçisi lezzetiyle yeni kahvaltı mekanınız olmaya aday... Hatta hızlı paket servisiyle sıcacık ürünleri her daim evinize de sipariş edebilirsiniz. Tel: 0212 669 63 63
KISA HABERLER
“Hayat İyilikte Güzeldir İyiliği Seç, Harekete Geç" Bahçeşehir
Özel Bahçeşehir Fen Bilimleri Anadolu Lisesi öğretmen ve öğrenci birlikteliği ile İYİLİK HAREKETİ adını verdiğimiz bir Sosyal Sorumluluk Platformu oluşturduk. "İyilik güzeldir" ertelenemez anlayışı ile oluşturduğumuz düşünsel ve ruhsal birlikteliğimizde 15 aktivist öğrenci, 4 aktivist öğretmen ve koordinatör yöneticilerimizin himayesinde görev yaptık. Öğrencilerimizle iyiliği yüreklerimizde büyüterek yola çıkarken iki ana hedef belirledik; Birincisi yaşama umutla tutunmaya çalışan lösemili çocuklarımızı iyilik ateşimizle ısıtmak ve destek olmak, ikincisi öğrencilerimizde sosyal sorumluluk duygusunu başka hayatlara dokunarak empati ve farkındalıklarını attırmak. "İyiliği seç, harekete geç" ilkesi ile başladığımız yolculuğumuzu; 35 büyük kolinin içindeki yüzlerce kışlık giysi, ayakkabı, kemoterapi şapkası vb. gibi eşyalardan oluşan bağışlarımızı 17 Ocak 2020 Cuma günü Lösev Marmara Bölge Temsilciliği'ne teslimle tamamladık. Bağışlarımızın 18 Ocak 2020 Cumartesi günü LÖSEV İYİLİKLER ÇARŞISI'nda kullanıldığını duymak gururlu hareketimizi daha da onurlandırdı. Öğrencilerimizin bundan sonraki hedefi yeni projelerle "İYİLİK HAREKETİ"ni anne ve babaları ile birlikte Bahçeşehir'de yaygınlaştırmaktır. Bunu yaparkende asla unutmadıkları bir ilkeleri var. "İyiliği Seç, Harekete Geç" Bahçeşehir. Banu Günel - İyilik Hareketi Sözcüsü
24
I ŞUBAT 2020
KISA HABERLER
Eğitimci Enver Yücel'den
deprem bölgesine büyük destek
Eğitimci Enver Yücel, Elazığ ve Malatya'yı vuran 6.8 büyüklüğündeki depremin ardından hasar gören 8 okulun yenilenmesi ve güçlendirilmesi işini üstlendi.
Öğrencilere yardım etmek için hem okulların hem de yurtların tadilatını hızlıca yapıp bahar dönemine yetiştireceklerini dile getiren Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel, "Böylelikle öğrenciler derslerinden geri kalmayacak" dedi. Depremin ardından öğrencilerin bir an önce eğitimlerine güvenli bir şekilde devam edebilmeleri için hasarlı okulların onarımı için çalışmalar başlatıldı. Çalışma kapsamında, Malatya Valiliği, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları (BUEK) arasında protokol imzalandı. Elazığ ve Malatya'da hasar gören okulların onarımı ve çocuklara psikolojik destek verilmesi amacıyla bölgede çalışmalar tüm hızıyla devam ederken, eğitimci Enver Yücel de, 6'sı Malatya, 2'si Elazığ'da olmak üzere depremde hasar gören 8 okulun yenilenmesini ve güçlendirilmesini üstlendi. Konuyla ilgili Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel, "BUEK ve BAU Global Ailesi olarak depremde hasar gören okulların tadilatı için öğrencilerin eğitimlerini aksatmamak adına tüm dünyadaki BAU Global kurumları, rektörlerimiz, dekanlarımız ve akademisyenlerimiz ile destek vermeye hazırız" dedi.
SUSMA! İçindeki çığlığa kulak ver!
Çınarlı Sanat Merkezi “Çocuk Yaşta Evlilik ve Kadına Şiddet” konulu tiyatro ve dans gösterisini Bahçeşehirlilerin beğenisine sunuyor. Gösteriyi ʻKız Çocuklarını Koruma Derneğiʼ yararına yapacak olan Çınarlı Sanat Merkezi, sizin desteklerinizle önemli bir sosyal sorumluluk projesine imza atacak. Tarih: 7 Mart 2020 - Saat: 19:30 - Yer: Vizyon Koleji Davetiye için Tel: 0542 343 45 01
26
I ŞUBAT 2020
AÇILIŞ
Sevgi, bilgi ve tecrübe ile, dostlarınıza uzanan uzman eller…
Asya Veteriner Polikliniği Başakşehir ilçe sınırları içerisinde tek veteriner polikliniği olma özelliğini elinde tutan tam donanımlı ve 7/24 hizmet veren Asya Veteriner Polikliniği yaklaşık 900 kişinin katıldığı törenle muhteşem bir açılış yaptı. Bahçeşehirʼde tecrübe, bilgi ve güvenle 23 yıldır hizmet veren Asya Veteriner Kliniği, hizmet kalitesini daha da arttırarak, fiziki olarak daha büyük ve konforlu yeni yerinde, 7/24 kesintisiz hizmet veren, tam donanımlı Asya Veteriner Polikliniğiʼni açmanın mutluluğunu yaşıyor. Asya Veteriner Polikliniğiʼnin geçtiğimiz ay yaklaşık 900 kişinin katılımı ile gerçekleşen muhteşem açılışını, İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı olan aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Arslan ve Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğluʼnu temsilen Bahçeşehir Koordinatörü İrfan Köpürür yaptı.
7 Gün 24 Saat hizmet
Polikliniğin açılış töreninde, misafirleriyle tek tek ilgilenen kurucu Veteriner Hekimleri Sinan Cem Nural, Özlem Banu Nural ve yönetim kadrosuna sonradan katılan Merve Özgül, “Geniş hekim kadromuz, tecrübemiz, bilgimiz ve 23 yıldır bize olan güveninizle, sizlere hizmet vermekten gurur duyuyoruz” dediler.
Bahçeşehir Locaʼda açılan, 7 gün 24 saat veteriner hekimin bulunduğu, tam teşekküllü Asya Veteriner Polikliniğiʼnde, 8 veteriner hekim ve 4 yardımcı personel hizmet veriyor. Poliklinik bünyesinde tam teşekküllü laboratuvarda kan sayımı, biyokimyasal tahliller, hormon analizleri, idrar analizi, mikroskobik incelemeler, özel hastalık tanı testleri her zaman yapılabilmekte. Aynı zamanda Asya Veteriner Polikliniği, laboratuvar, bilgisayarlı röntgen (CR), EKG, ultrason, diş tedavi ve yoğun bakım üniteleri ile her türlü operasyonun ve dahili, cerrahi,
jinekolojik tüm hastalıkların teşhis ve tedavilerinin yapılabildiği tam teşekküllü bir poliklinik. Polikliniğin en önemli özelliklerinden biri de kediler ve köpekler için ayrı ayrı muayene odalarının olması. Kedilerin köpek kokusu olan ortamda çok gergin olmalarından, köpeklerin ise daha heyecanlı ve huzursuz olmaları nedeniyle 4 muayene odasının 2ʼsi köpek, 2ʼsi kediler için ayrılmış. Stresin en aza indirildiği ayrılmış bu ortamda verilen sağlık hizmeti daha olumlu sonuçlanıyor.
Yerinde Hizmet
Poliklinikte, veteriner hekimlik hizmetleri dışında, geniş ürün yelpazesine sahip bir Pet Shop ve Pet Kuaför hizmeti de bulunmakta. Ayrıca polikliniğe gelmekte zorlanan hastalar için önceden randevu alarak yerinde hizmet de bulunuyor. Açılışı ile Bahçeşehirʼe ayrı bir değer katan Asya Veteriner
Avni Akyol Bulvarı Loca İş Merkezi C Girişi No:3/8 (Aydın Ecz. Yan Kapısı) Bahçeşehir/İstanbul
Polikliniğiʼnin tarihçesini kurucu veteriner hekim Özlem Banu Nural anlattı: “Polikliniğimiz adını 2000 yılında doğan ve 2016ʼda aramızdan ayrılan German Shepherd (Alman Kurdu) kızımız Asyaʼdan almaktadır. Asya ismiyle ve bıraktığı güzel anılarla bizimle yaşamaya devam ediyor... Kliniğimizi 1997 yılında Ataköy Ezgi Veteriner Kliniğiʼnin Bahçeşehir şubesi olarak ilk yerimiz olan Defne 3ʼte kurduk. 2000 yılında Asyaʼnın ailemize katılmasıyla, kliniğimize adını vererek Asya Veteriner Kliniği adını aldık. 2005 yılında şube olarak Asya Dog Kennelsʼı kurduk. 2013 yılında Beylikdüzü Akvet Veteriner Polikliniğiʼni bünyemize katarak daha da büyüdük. Kurucularımızdan Veteriner Hekim Sinan Cem Nural Bahçeşehir şubemizin, ben ise Beylikdüzü şubemizin başhekimliği görevini üstlendik. 2014 yılında Asya Dog Kennels şubemizi kapattık. 2019 yılının sonunda, uzun süren yorucu bir tadilat sürecinin ardından nihayet, yeni hizmet binamıza taşındık. Bahçeşehir ve Beylikdüzü şubelerimizi birleştirerek, daha büyük, tam donanımlı ve 7/24 hizmet veren Asya Veteriner Polikliniğiʼni açtık. Yıllardır hasta ve hasta sahiplerimiz ile kocaman bir aile olduk. Hastalıkta sağlıkta Asya Veteriner ailesi her zaman yanınızda…”
Asyavetbahcesehir
Tel: 0212 669 62 87 - 88
www.asyavet.com
4mevsimbahcesehir
KİTAP Görmedim, Duymadım, Konuşamıyorum demeyin; bazen bilip de söylememek hazin sonuçlara yol açar hayatımızda… İnsanın kendine yaptığı kötülüğü bir mahalle toplansa ona yapamaz. Merhum öğretmen anneciğimin, en güzel öğütlerindendir bana bıraktığı… Sevginin ihanete, aşkın menfaate, dostlukların rant kapısı görüldüğü bir dönem içinde yaşasak bile kötülük addettiğimi şeyleri iyiliğe çevirmenin yolu mutluluktur. Hayat karşımıza hep güzel şeyler sunmaz. Ben hep güzel olmayan olayları güzelleştirme peşine düştüm. Yaşam sahnesinde üç maymunu oynarken kendimi onların yanında hayal ettim. Gözlerimim kapattığımda tabir-i caizse "tırsıyorum ondan konuşup bir şey yapamıyorum" diye iç sesimle konuştuğumu fark ettim. Anladım ki çözemeyişliklerim, başaramayışlarım, anında olaylara el koyup işimde veya hayatımda çok iyi yerlere gelecekken sağlayamadıkları ama tatsızlık olmasın hallerimin geri kalışlarıymış. Bunu fark edişim; gönlümdeki yatan aslanların uyanışı mutluluklarımın doğuşu için tüm hayatıma el koyduğum andır. Siz yaparsınız inanın… Benim hayatım hüzün doludur. Çok mutlu; pozitif olmayı kararlılığımla başardım. Uzun başarılı bir gazetecilik döneminden sonra güzel beldem, huzur kasabası Bahçeşehir'e yerleşme fikrim, siz değerli dostlarla derleşmek paylaşmak amaçlı "Gözüm Üstünde" kitabımın karalamalarım ve tanıtımlarına, içindeki bilgilere hayranlığımı
30
I ŞUBAT 2020
Dört Mevsim Bahçeşehir
AŞK OLSUN hep belirttiğim asil dergim "4 Mevsim"de sizlerle derleşmelerim mutluluğun doruğuna çıkarıyor beni. Gördüm ki; koşuşturmaların içinde hayatın da kendine göre bir adaleti var. Olmayacak sandığınız bir şey oluveriyor, ne kadar çabalasanız da taşları yerine koyup bekleseniz de olmayan da olmuyor. Hayat bizim kadar aceleci değil bence, küçük mutluluklar sunup sabır sınıyor. Ödül de ceza da duygularımız aracılığıyla geliyor bizlere. Bu yüzden ben mutlulukla karşılanan günlerin hep güzellik getireceğine inanırım. Ve hep öyle olur. İçinizdekileri insanlara söyleyin, unutmayın dost gördüğü tersliği karşısındakine acıtarak değil, tatlı tatlı söylemeyi başarandır. Bilirsiniz insan yapmak istemediği şeylerin bahanesini de; yapmak istediğinin çaresini de hemen buluyor. Duygularınızı mutlulukla yönetmenin dıştan gelen olumsuzlukları içinizdeki sesle düşünerek çözmenin en doğru adreslerinden biridir Bahçeşehirimiz… Havasıyla, suyuyla, bahçeli evleri, avrupai arnavut kaldırımlarıyla kaliteli insanları, rahat yerleşim planıyla, bir
huzur ortamı yaşatır. Bence mutluluk bir karardır. Siz mutsuz olmaya karar verirseniz hiçbir şey sizi mutlu edemez. Öyle olsaydı para babaları en mutlu insanlar olurdu. Rahat ettirir ama asla mutlu edemez. Olmayan bir şey için asla üzülmemeli. O an iyi gözüken olay sonradan sizin için kötülüklerin başlangıcı bile olabilir.
BEN ÜZÜLDÜM
Beni bırakıp gittiklerinde; ölümün soğuk yüzüyle karşılaştığımda... Güzel güzel gülüşlerin, o şefkatli bakışların yalan olduğunu anladığımda… Düşüp de kalkamayacağımı sandığımda... Sevdi zannettiklerimin riyakar, paranın vicdan önüne geçtiğini anladığımda... En çok neye üzüldüm biliyor musunuz; DEĞMEYECEK İNSANLARIN RAHAT ETSİN DİYE HARCADIĞIM O BOMBOŞ YILLARA… Mutlu üzülmeden geçen günler diliyorum. Bilgi hazinesi "4 Mevsim"de takipte kalın ltf…
bahçeşehir
final akademi okulları
ortaokulu - fen ve anadolu lisesi
%100'e varan bursluluk sınavı, mutlaka katılınız...
Bahçeşehir 1. Kısım Mah. Zirve Sok. No: 2/1 I 0212 669 15 00 - 669 83 00
4mevsimbahcesehir
SAĞLIK
Dört Mevsim Bahçeşehir
KIŞI SAĞLIKLI GEÇİRME REHBERİ Mevsimsel değişiklikler, kışın havanın erken kararması ve gün ışığından yararlanmanın az olması vücudumuzda hormonsal değişimleri beraberinde getiriyor. Yorgunluk, halsizlik , isteksizlik, enerji azalması gibi birçok duygu durumunun da yaşanmasına neden olabiliyor
Isı değişimi vücut direncini de olumsuz etkileyerek üst solunum yolu enfeksiyonları görülebiliyor ..ayrıca evde geçirilen zamanın artmasıyla iştah artışı ve sürekli atıştırma isteği gibi birçok olumsuzluklar da yarattığı bir gerçek. Saçlarda dökülme tırnaklarda kırılmalar ve deride kuruma gibi yakınmalar kışın daha da artmaktadır.. Bu mevsimsel değişiklikler ile başa çıkma yolları nelerdir dersek…?? 1) Vücut direncini arttırmak: içerisinde sülfür içeren bileşenleri bulunduran sarımsak çok güçlü bir bağışıklık destekçisidir. Sarımsağı ezerek ev yoğurduna karıştırıp yemek vücutta etkisini daha da arttıracaktır. Kuşburnu kivi yeşilbiber gibi c vitamini deposu yiyecekleri de sıkça kullanmak bağışıklık sistemini güçlendiren besinlerdir. 2) Saç dökülmesini önlemek: Yetersiz protein alındığında saç yapısını oluşturan keratin adı verilen protein de azalır dolayısıyla saç uzaması yavaşlar ve saçlar dökülmeye başlar.. Saçları güçlendiren en iyi protein kaynakları yumurta balık et badem kuru baklagillerdir. Ayrıca demir ve
Diyetisyen Yasemin Hüseyin
ferritin düşüklüğü de saç dökülmesini arttırır. 3) Sık atıştırmayı önlemek: Vücut ısısı düştüğü zaman üşüme, halsizlik, güçsüzlük ve enerji azalması hissederiz. Bunu önlemek için de sürekli atıştırma isteği olur. Bu gibi durumlarda süt ve yoğurt gibi kalsiyum içeren yiyecekleri tüketin.. Sütün içine iştahı baskılayan kakao ekleyin. Kakao iş-
“Saçları güçlendiren en iyi protein kaynakları yumurta, balık, et, badem ve kuru baklagillerdir”
YASEMİN HÜSEYİN BESLENME VE DİYET DANIŞMANLIĞI MERKEZİ
tahı baskılayan güzel bir antioksidandır. Ayrıca yoğurdun içine elma veya ayva dilimleyerek de iştahı baskılayabilirsiniz. Elma ve ayva içerdiği pektin sayesinde mide de şişerek tokluk oluşturacaktır. Bu meyveler beyinde haz duygusunu arttıran meyvelerdir. 4) Cilt kurumasını önlemek: özellikle E vitamininden zengin ceviz avokado ve zeytinyağını sofranızdan eksik etmeyin. ceviz içerdiği çinko sayesinde cildi yeniler, zeytinyağı güçlü bir antioksidandır ve cildin kurumasını önler.. Avokado ise cildin sağlıklı ve genç görünümünü sağlayan kollajenin proteininin üretimini destekleyen c vitamininden zengindir. 5) Enfeksiyona karşı korunmak: kışın hava değişimi ile beraber üst solunum yolu enfeksiyonlarına karşı vücudu bakterilerden korumak için güçlü antioksidan olan propolis yoğurt zerdeçal bal karabiber gibi süper besinleri sıkça kullanın. Yoğurdun içine 1 çay kaşığı propolis 1 çay kaşığı bal 1 çay kaşığı zerdeçal ve karabiber ekleyerek bu karışımı hatada 2 veya 3 defa yiyerek vücudun savunma sistemini bakterilere ve mikroplara karşı koruyabilirsiniz..
Kışın en trend yiyecekleri:
Probiyotikler: kefir, yoğurt, tarhana, turşu, şalgam suyu Prebiyotikler: kereviz, enginar, pırasa, soğan, sarımsak, kuşkonmaz, domates, nohut, badem, yulaf C vitamini: bütün koyu yeşil yapraklı sebzeler, ayva, kırmızı kapya biber ve yeşil biber, portakal, mandalina, kivi A vitamini: bal kabağı, havuç, muz, patates E vitamini: ceviz, zeytinyağı, avokado, Hindistan cevizi yağı Omega 3: Balıklar (özellikle sardalya hamsi uskumru somon) ceviz, ıspanak
Koza Mah.1638 Sok. I Blok Çiğdem Apt. No:35 Esenyurt
0212 803 37 87 - 0553 903 37 87 www.diyetisyenyasemin.com
diyetisyen YaseminHüseyin
4mevsimbahcesehir
SAĞLIK
Dört Mevsim Bahçeşehir
Dünya Sağlık Örgütü 26/1/2020 itibariyle 2014 vaka ve 56 ölüm olarak açıkladı:
Koronavirüs 2019 “Tespit edilmiş olan hastaların incelenmesi sonucunda kuluçka döneminin 2-14 gün olduğu ve hastalığın hava yolu ile bulaştığı düşünülmektedir” diyen Medicana International İstanbul Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Öğretim Üyesi Cengiz Uzun ölümcül virüs hakkında bilgiler verdi... Koronavirüsler hem insanlarda hem de hayvanlarda hastalığa neden olabilen virüslerdir. Virüsün bilinen dört tipi insanlarda soğuk algınlığına neden olmaktadır. Bu dört tip virüs erişkinlerde üst solunum yollarının %10-30ʼundan sorumludur. Bu infeksiyonlar hafif seyirlidir. Ancak hayvanlarda tespit edilmiş olan koronavirüsler zaman içinde değişim göstererek insanlara bulaşma özelliği kazanabilirler. İlki 2002 yılında, ikincisi 2012 yılında ciddi hastalığa neden olan yeni coronavirüsler tanımlanmıştır. Bu virüslerden ilki SARS (severe acute respiratory syndrome-ciddi akut solunum sendromu) coronavirüsüdür. Bu virüsün kaynağının yarasalar, ara konağın misk kedisi olduğu bildirilmiştir. İlk vaka Çinʼin Guangdong bölgesinde tespit edilmiş ve hızla yayılmıştır. SARS salgını sonunda 8098 vaka tanımlanmış, bunların 774ʼü ölmüştür. Yaklaşık dokuz yıl sonra, 2012 yılında Suudi Arabistanʼda akut solunum yolu infeksiyonu sonucu ölmüş bir hastadan yeni bir coronavirüs tanımlanmıştır ve MERS (Middle East Respiratory Syndrome-Orta Doğu solunum sendromu) coronavirüsü olarak adlandırılmıştır. Dünya Sağlık Örgütü Kasım 2019ʼa kadar, MERSCoVʼun etken olduğu 2494 vaka, 858 ölüm bildirmiştir.
XX I ŞUBAT 2020
İlk olarak 29 Aralık 2019 tarihinde Çinʼin Wuhan kentinde deniz ürünleri ve canlı hayvan satan bir markette çalışan dört ve bu marketi ziyaret eden birçok kişide akciğer infeksiyonu saptandığı bildirilmiştir. Yapılan incelemeler sonucu etkenin yeni tip bir koronavirüs olduğu saptanmış ve yeni koronavirüs 2019 (2019-nCoV) olarak adlandırılmıştır. Dünya Sağlık Örgütü,
26/01/2020 itibarıyla 2014 vaka ve 56 ölüm bildirmişlerdir. Tespit edilmiş olan hastaların incelenmesi sonucunda kuluçka döneminin 2-14 gün olduğu bildirilmiştir. Hastalarda yüksek ateş,
öksürük ve nefes darlığı görülmektedir. Sağlıklı genç erişkinlerde daha hafif seyretmekle birlikte, ileri yaştaki ve altta yatan hastalığı (kanser, kronik akciğer hastalığı, kanser, şeker hastalığı, bağışıklık baskılayan hastalıklar gibi) olan kişilerde ağır seyretmekte, ölümlere neden olmaktadır. Hastalığın hava yolu ile bulaştığı düşünülmektedir. Hasta kişilerden öksürme, hapşırma ile saçılan virüs içeren damlacıkların sağlıklı kişilerin mukozalarına teması sonucu bulaşır. Ayrıca bu salgılar ile kirlenmiş eller ve çevre ile temas sonrası ellerin temizlenmeden yüze, burun ve ağıza dokunulması sonucu da bulaşabilir. Solunum sistemi infeksiyonu olan hastaların ve bu hastalar ile temas sırasında maske takmak koruyucu olabilmektedir. Hastalığın şu an için özel bir tedavisi yoktur. Şikâyetlere ve oluşabilecek komplikasyonlara yönelik destek tedavisi uygulanmaktadır. Yeni ortaya çıkmış bir hastalık olması nedeni ile süreç devam etmekte ve farklı bilgiler araştırmalar sonucunda ortaya çıkabilecektir. Gelecekte bu tür yeni virüslerin tespiti ve bilinen virüslerin farklı özellik kazanması sonucu yeni hastalıklar ortaya çıkacaktır. Önemli olan panik yapmadan, doğru bilgiler doğrultusunda gerekli korunma önlemlerini almaktır.I
KAPAK KONUSU
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bilal Boztosun “Stresimizi azaltarak bize huzur veren sağlıklı bir aşk ve mutluluğun kalbe şifa getirdiğini söyleyebiliriz. Aşk sadece kalbe değil ruhumuza da iyi gelir. Açıkçası tüm vücudumuzda olumlu etkiler yaratır. 14 Şubat’ta “Kalp sağlığınızı aşkla koruyun” diyor.
4mevsimbahcesehir Dört Mevsim Bahçeşehir
Hatice Gülçür İnanç Kısaca size tanıyabilir miyiz?
Kayseriʼde 1967 yılında doğdum ve 25 seneyi aşkın süredir doktorluk yapıyorum. Genelde çevremde doktor olmak için dünyaya geldiğimi söylerler. 10 yılı aşkın süredir izin kullanmadan hastalarıma büyük bir özveriyle bakmaya çalışıyorum. Teknolojik gelişmeleri takip ederek mesleğim açrsından kendimi sürekli güncelliyorum. Hayatımda en büyük aşkım ailemden sonra mesleğim.
“Mutlu insanlarda kalp damar hastalığı riskinin 10 yıllık takiplerde stresli bireylere kıyasla %22 daha az görüldüğü ifade edilmiştir.”
Doktorluk mesleği oldukça özveri istiyor. Zamanınızın çoğu hastanede geçiyor. Eşiniz ve aileniz bu konuda ne düşünüyor?
Eşimi lise öğrenimim süresinde gördüm ve gördüğüm anda evlenmeye karar verdim. İlk görüşte aşk diyebiliriz. Bu yüzden çok şanslıyım. Esra, Esma ve Beyza adlarında 3 tane kızım var. Dünyalar tatlısı Bilal Kaan isminde de bir toruna sahibim. Bir üniversite hastanesinde çalıştığım için hem öğrencilerim hem hastalarım var. Cumartesi dahil haftanın 6 günü çalışmaktayım ama bu konuda çok şanslıyım. İşim çok yoğun olmasına rağmen ailem bana karşı hep hoşgörülü olmuştur. Çünkü zaman zaman Pazar günleri bile hastaneye gittiğim oluyor. Sonuçta biliyorsunuz kalbimizin her an atması lazım. 14 Şubat sevgililer günü yaklaşıyor. Bu gün özelinde söylemek istediğim; sadece sevgililerin değil, birbirini seven tüm insanlar kalplerini kırmamalıdır. Eğer kalp kırdıysanız bunu tamir etmek için elinizden geleni yapmanız gerekiyor. Bazen bir özür ya da bir tek çiçek bile kırık bir kalbi onarmanıza yetebiliyor. Çünkü huzur mutluluk ve sevgi kalbimize gerçekten iyi geliyor. Kalbimiz duygusal anlamda huzurlu olduğunda vücudumuza yayılan endorfin hormonu mutluluk verirken aynı zamanda stresi azalttığı için kalp sağlığımızı da koruyor. Unutmayın ki; kalp krizini stres tetikler. Bu yüzden stresimizi azaltarak bize huzur veren sağlıklı bir aşk ve mutluluğun kalbe şifa getirdiğini söyleyebiliriz. Aşk sadece kalbe değil ruhumuza da iyi gelir.
Prof. Dr. Bilal Boztosun Açıkçası tüm vücudumuzda olumlu etkiler yaratır. 14 Şubatʼta “Kalp sağlığınızı aşkla koruyun”
Türkiye’de en sık görülen kalp hastalıkları nelerdir?
Ülkemizde en sık görülen kalp hastalıkları koroner arter hastalığı olarak isimlendirdiğimiz kalp damar tıkanıklıkları, bunun dışında 2.sırada kalp kapak hastalıkları özellikle romatizmal kapak hastalıklarını sayabiliriz. Kalp ritim bozuklukları da sıklıkla gördüğümüz diğer rahatsızlıktır. Gizli kalp hastalığı nedir? Kimler risk grubunda ve teşhisi nasıl konur?
Gizli kalp hastalığı, hastalık sürecinde belirti ve bulgu vermeyerek bir anda ortaya çıkan kalp hastalığı olarak tanımlanır. Şikâyet her zaman oluşmayabilir. Yapılan çalışmalarda kalp krizi geçiren hastaların 3'te 1'inde kriz öncesinde herhangi bir şikâyetlerinin olmadığı saptanmıştır. Risk altında olan kişiler ailesinde (anne, baba, kardeş gibi 1. derece) kalp hastalığı olan, şeker hastalığı, yüksek kolesterol, sigara kullanan kimselerdir. Gizli kalp hastalığı olanlarda göğüs
ağrısı gibi erken uyarı mekanizması olmadığı için istirahate geçmezler, spor yapmaya ya da kalbi zorlamaya devam ederler. Bu da sonuçta kalp krizinin oluşmasına zemin hazırlar. Bu sebeple gizli kalp hastalığı olanlar doktora geç başvurur. Bu hastalarda kalp krizine bağlı ölüm riski normal kalp krizi geçirenlere kıyasla en az 2 kat daha yüksektir. Özellikle risk altında olan hastalarda EKG, Efor testi, ekokardiyografik incelemeler yapılmalı gereğinde Sanal anjiyo ya da Konvansiyonel anjiyografi yapılmalıdır. Her damar tıkanıklığı kalp krizine neden olur mu? Damar tıkanıklığı nasıl hissedilir?
Her damar tıkanıklığı krize yol açmaz. Özelikle eforla olan göğüste sıkışma basınç hissi, bazen eforla gelen nefes darlığı sol kola vuran künt vasıfta ağrı ciddi damar tıkanıklığı bulgusu olabilir. Eğer hasta erken doktor başvurarak yaşam tarzına dikkat etmezse sigara içmeye devam ederse bu plak dediğimiz damar içindeki yapılar çatlayarak ani kalp krizine yol açabilir.
Diyabet ve kalp hastalıkları ilişkisini açıklayabilir misiniz? Şeker hastaları özellikle yüksek
4mevsimbahcesehir
KAPAK KONUSU risk grubundadır. Yüksek kan şekeri kalp ve damar sağlığını bozarak göz, sinir ve böbrek hasarlarına, kalp krizi ve inmeye neden olabilir. Şeker hastalarında kalp hastalığı ya da felç riski 2-5 kat daha fazladır. Şeker hastalarında yüksek kan şekeri damarda inflamasyona yol açarak damar cidarında ince kılcal damarlarda hasara ve damar tıkanıklığına yol açar. Ayrıca sinir uçlarında iltihaba yol açarak ayaklarda yanma, üşüme şikâyetlerine, iyileşmeyen yaralara, özellikle kalp krizi anında göğüs ağrısının hissedilmemesine bağlı olarak geç tanı almalarına yol açarlar. Kalp damar hastalıkları için yılın hangi ayları daha risklidir?
Özellikle kış aylarında kalp krizi olguları artmaktadır. Soğuk hava kalbin iş yükünü nabız ve tansiyon yükselmelerine yol açarak aynı zamanda damarlarda büzüşmeye yol açarak kalp krizini tetikleyebilir. Bu sebeple özellikle risk grubundaki kişiler soğuk hava aşırı efor gerektirebilecek, aşırı terlemeye yol açabilecek ağrı egzersiz gerektiren işlerden sakınmalıdır. Kalp krizi geçiren bir hasta ve yakını ilk anda neler yapmalı ya da neleri yapmamalıdır?
İlk anda bazı hastalarda öksürmek kalbe giden kan akımını arttırarak semptomları azaltabilir. Aspirin erken dönemde çiğnetmenin de kalp krizinde erken dönemde ölüm riskini azalttığı bilinmelidir. O esnada yakınındaki kişi hastayı sakinleştirmeli, boğazını sıkan bir kıyafet varsa örneğin gömlek düğmeleri veya kravatını gevşetmelidir. Hemen şüphe anında 112 birimi ile irtibata geçilmelidir. Kendi aracına hastayı koyup getirmek doğru bir davranış değildir. Panik atak hastaları kendilerinin kalp krizi geçirdiğini zannedebiliyorlar. İkisinin ayrımı nasıl yapılır? Hastalar hangi durumda kalp damar hastalıkları uzmanına gitmelidirler? Panik atak hastaları da kalp
krizine benzer şikâyetlerle acillere başvurmaktadır. Bu hastalar eğer risk altındaki grupta ise mutlaka gerekli EKG, Efor testi, gerekli kan testleri yapılarak kardiyolojik muayeneden geçirilmeli eğer muayene ve tetkikler neticesinde olumsuz bir durum saptanmazsa gereğinde psikiyatri bölümlerine refere edilmelidir. Bu aynı zamanda hem hasta için uygun tedavinin sağlanması açısından
Dört Mevsim Bahçeşehir
faydalı olacak hem de acil servise ya da kardiyoloji bölümlerine gereksiz başvuruyu engelleyerek iş yükünü de azaltacaktır.
Kalp check-up testleri kalp damar rahatsızlıkları için kesin teşhiste yeterli midir? Önce EKG çekilip sorun varsa efor vb. testleri mi yapılır?
Check-up testinde EKG, efor testi,
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın gıdada taklit ve tağşiş yapılan ürünleri açıkladığı listede yer alan ilaç etken maddesi bulunan çikolata ve enerji içeceklerinin saçtığı tehlike ile ilgili sizin görüşleriniz nelerdir?
“Sildenafil” katkılı ürünlere dikkat
“Ne yazık ki merdiven altı ürünlerinde ilaç etken maddelerinin miligramları kontrolsüz. Bazı ilaçları o kadar yüksek dozda yüklüyorlar ki, kullanan insanlarda ciddi komplikasyonlarla, aritmilerle, ani ölümler ile karşılaşıyoruz. Bir de bazı hastalarımız bunları bazı içeceklere katarak alıyor daha etkili olsun diye. O zaman kalbinde problem olan, ailesinde kalp rahatsızlığı olan insanlarda ciddi problemlerle karşımıza geliyor. Kalp krizleri ile ciddi aritmilerle geliyorlar ve ölüm vakaları görüyoruz. Dolayısıyla tedbiri elden bırakmamamız lazım. O ilaçları illa kullanmanız gerekiyorsa, bakanlık onaylı ürünleri kullanmalısınız. Doktorunuza danışmadan cinsel uyarıcı ya da enerji içecekleri kullanmayın. Sizin önce kalbinizin kapasitesi değerlendirilsin, ondan sonra bu maddeleri kullanabilir misiniz, kullanamaz mısınız, kullanacaksanız hangi dozda kullanacaksınız. Bunlara doktor karar vermesi gerekiyor. Bir de bunları belli hastaların kesinlikle kullanmaması lazım. Bunlar öyle ilaçlar ki kullanıyorsunuz, alışıyorsunuz, gittikçe dozu artırıyorsunuz. Çünkü bunlar öyle ilaçlar ki, tolerans gelişiyor. Örneğin enerji içecekleri, önce bir şişe, sonra iki şişe, sonra ne yazık ki onu başka şeylere katarak içiyor. Özellikle bazı ilaçlar ile birlikte alınırsa, tansiyonu aniden düşürüp şok ile geliyor. Dolayısıyla ilaçların etkileşimlerine de bakmalıyız.”
4mevsimbahcesehir
KAPAK KONUSU kolesterol, şeker, kan basıncı ölçümleri de yapılarak risk altındaki gruplar belirlenebilir. EKG testi tek başına her zaman yeterli değildir. Maalesef efor testi ve EKG yapılarak gerçek kalp damar tıkanıklığı olan hastaların Prof. Dr. Bilal Boztosun, sadece %80 kadar haber müdürümüz saptanabilmektedir. Bu Hatice Gülçür İnanç’ın yüzden basamak basamak sorularını yanıtladı. hareket etmek, hastanın şikâyetlerini iyi irdelemek, solunum yolu enfeksiyonu ya da ishal sigara kullanımı, ailede kalp hastalığı gibi viral bir enfeksiyonu takiben gibi risk faktörlerini de göz önünde tutarak gereğinde daha ileri testler olan oluşan hastalığa yol açan virüsün kalp kasında iltihaba yol açması anjiyografi ya da koroner BT anjiyo durumudur. Hastalar ishal ya da üst dediğimiz yöntemlere başvurmak da solunum yolu enfeksiyonun takip eden gerekebilir. Bu sayede kalp damar günlerde göğüs ağrısı şikâyetleri ile tıkanıklığı olan hastaları tespit etmede kardiyoloji bölümüne başvururlar. başarı oranı artacaktır. Bakılan kan tahlilinde kalp krizinde Kalp gribi nedir? Belirtileri nelerdir? saptanan ʻtroponinʼ testinin yüksek olması fakat yapılan anjiyografide Kalp gribi sıklıkla geçirilen bir üst
Dört Mevsim Bahçeşehir
damarların tıkalı olmaması tanı koydurucudur. Bazı insanlar kalp gribine yatkın olmakla birlikte aynı enfeksiyonu geçiren kişilerden bazılarında kalp gribi gelişip bazısında neden gelişmemesinin sebebi belli değildir. Genetik yatkınlık suçlanmaktadır. Kalp yetmezliği hastalarının bir kısmında mevcut kalp yetmezliği daha önce geçirilen kalp gribi neticesinde zamanla gelişen kalp yetmezliğine bağlıdır.
Kalp sağlığımızı korumak için önerileriniz nelerdir?
Sigara mutlak bırakılmalıdır. Bel çevresi 102 cm erkelerde, bayanlarda ise 88 cm altında olması hedeflenmelidir. Şekere hastalığı olanlarda mutlaka kan şekeri kontrol altında tutulmadır. Haftada 5-7 gün günde ortalama 30 dk fiziksel egzersiz yapılmalıdır. Akşam geç saatlerde
Dr. Mehmet Öz’ün, “Kahvaltıyı yasaklamak lazım” sözü üzerine yoğun bir tartışma başlayan kahvaltı polemiğine sizin yorumunuz nedir?
Her yıl mutlaka Kalp Check-up’ı yaptırın
"Dünya Sağlık Örgütü'nün geçen yıla ait verilerine göre her yıl yaklaşık 18 milyon kişi kalp ve damar hastalıklarından hayatını kaybediyor. 2030 yılında ise bu sayının 23 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu nedenle yılda 1 kez mutlaka kalp kontrolü yaptırılması önemli. Kalbinizi kontrol ettirmek için bir sorun olmasını beklemeyin. Erken teşhis, tanı ve tedavi her alanda olduğu gibi kalbimiz için hayati önem taşıyor. Özellikle ofis çalışanları, kontrollerini ihmal etmemeli. Hareketsiz yaşam hastalıklar için bir risk faktörü oluşturuyor. Çalışma hayatı olanların hareketsiz kalmamasını öneriyoruz. Aynı koltukta uzun dakikalar oturulmaması gerekiyor. Düzenli yürüyüş ve sağlıklı beslenmek ise bunun bir parçasıdır. Kolestrolün ise sağlıklı bir insanda 140'ın altında olmasını istiyoruz. Sigara ve alkolden de uzak durmalıyız. Her yıl kalp check-up'ı yaptırın."
“Kahvaltının içeriği daha önemli”
Kahvaltıya kalp sağlığı açısından bakarsak dengeli ve düzenli bir kahvaltı vücut için önemlidir. Özellikle kalp hastalarının uzun süre aç kalmasını kesinlikle önermiyoruz. Ağır yemeklerden kaçınarak ve günü bölerek gıdaları tüketmesini öneriyoruz. Kahvaltının önemli olmasından ziyade içeriği yani ne yediğiniz daha fazla önem taşıyor. Özellikle farklı kültürlerde tüketilen kahvaltı tabaklarında ki işlenmiş ve bol yağlı etler, dondurulmuş gıdalar, yağlı şarküteri ürünleri, yüksek şeker oranı ihtiva eden paketli gıdalar son derece zararlıdır. Bu ürünleri günün hiçbir öğününde tüketmemeniz gerekir. Kahvaltıda tuz oranına dikkat etmek koşuluyla peynir ve zeytin tüketilebilir. Ayrıca bunun yanında sağlıklı kuruyemişlerden ceviz, belirli oranda yumurta ve taze yeşillikler yiyebilirsiniz. İnsanlar yaşam tarzına göre kahvaltı saatini ayarlamalıdır. Sabah 8, 9 ya da 10 gibi kahvaltı için belirli bir saat yoktur. Kişi alışkanlıklarına, yaşam şartlarına ve fizyolojik durumuna göre kahvaltı saatini ayarlamalıdır. Benim kanaatimce insan sağlığına zararlı olabilecek kahvaltıyı faydalı bir kahvaltı tabağıyla kıyaslama son dönemde tartışmaya neden olmuştur. Bu bağlamda söylemek isterim ki; Hastalık yoktur hasta vardır kiminin protein ihtiyacı yüksektir kiminin düşüktür. Her vücudun yağ ve kas dengesi, ihtiyaçları ayrıdır. Herkesin kendine ait bir kahvaltı çeşidi vardır. Kısacası kahvaltı sağlıklı ürünlerle kişiye özel oluşturulmalıdır.
KAPAK KONUSU “Sağlıklı bir yaşam biçimini benimsemek çok önemli. Sigara içilmemesi, bel çevresini erkeklerde 94, kadınlarda 88 santimin altında tutmaya çalışmak, haftada en az 5 gün, minimum toplamda 1,5 saat orta tempolu egzersiz yapmak olası kalp krizinden korur."
ağrı yağlı yemekler yemekten kaçınılmalı, daha çok Akdeniz usulü beslenilmelidir. Katı yağ veya margarin yerine zeytinyağlı yemekler tercih edilmelidir. Mutluluk, huzur, sevgi kalbe faydalı duygular. Peki, aynı zamanda şifalı mı? Yani kalp sağlığına da iyi geliyor mu? Stres kalp krizini tetikleyebiliyor ise aşk ve mutluluk da şifalı kabul edilebilir mi?
Yapılan çalışmalarda özellikle stresli bireylerde yüksek tansiyon hastalığının artış gösterdiği bildirilmiştir. Mutlu insanlarda kalp damar hastalığı riskinin 10 yıllık takiplerde stresli bireylere kıyasla %22 daha az görüldüğü ifade edilmiştir. Boşanmış, evlenmemiş ya da eşini kaybetmiş kalp hastalığı olan kişilerde, mutlu bir evliliği olan kalp hastalarına kıyasla, uzun dönemde kalp damar hastalığına bağlı ölüm riskinin arttığını gösteren çalışmalar mevcuttur. I
Şeker hastalarında gizli kalp riskinin yüksek olduğu söylenir. Bu konuyu bize biraz açabilir misiniz?
“Kadınlar risk altında”
“Sadece şeker hastaları değil, aşırı kilolu bireyler, kronik akciğer hastalığı, uyku apnesi, total kolesterol 240 mg/dl üzeri veya LDL kolesterol 160 mg/dk üzeri veya HDL kolesterol 35 mg/dl altı olanlar, yoğun sigara tüketenler ve kadınlarda halk arasında gizli kalp, tıbbi adıyla sessiz iskemi hastalığı riski daha yüksektir. Gizli kalp hastalığı olan kişiler, kalp krizinin tipik bulguları olan göğüste sıkışma, yanma, sol kola vuran ağrı gibi şikayetler olmadan kalp krizi geçirebilir. Bu durum yaklaşık yüzde 20 hastada görülüyor. Bu hastaların bir kısmına rutin kalp kontrolü esnasında tanı koyabiliyoruz. Maalesef gizli kalp hastalığı tanısı, hastaların bir kısmında ölümden sonra tespit edilebiliyor. Kalp damarlarında tıkanıklığı olan kişiler özellikle efor esnasında ağrıyı hissederek dinlenmeye geçer. Bu uyarı sayesinde kendilerini zorlamaktan kaçınarak doktora daha erken başvurabilirler. Ancak gizli kalp hastalığı olanlarda göğüs ağrısı gibi erken uyarı mekanizması olmadığı için istirahate geçmezler, spor yapmaya ya da kalbi zorlamaya devam ederler. Bu da sonuçta kalp krizinin oluşmasına zemin hazırlar. Bu sebeple gizli kalp hastalığı olanlar doktora geç başvurur. Bu hastalarda kalp krizine bağlı ölüm riski, normal kalp krizi geçirenlere kıyasla en az 2 kat daha yüksektir. Şeker hastalığı olan, ailesinde yaygın kalp hastalığı bulunan, yoğun sigara tüketen ve yaşam tarzına dikkat etmeyen kişiler göğüs ağrısı gibi şikayetleri olmasa bile gerekli tetkikleri yaptırmalı.
42
I ŞUBAT 2020
4mevsimbahcesehir
AŞK ACISI
Dört Mevsim Bahçeşehir
Aşk acısından
KURTULMANIN YOLLARI 14 Şubat Sevgililer Günü olunca aşktan bahsetmeden olmuyor. Evet aşık olmak, güzel bir ilişki yaşamak hepimizin ihtiyacı ve vazgeçilmezi. Müslüm Gürses’in şarkısındaki gibi “Hangimiz düşmedik kara sevdaya, hangimiz sevmedik çılgınlar gibi.” Aşk maalesef her zaman mutlu sonla bitmiyor ve ilişkiler bitebiliyor. Bu durumda herkes Ajda Pekkan’ın şarkısındaki gibi “Seveceğim, gezeceğim görürsün sana neler edeceğim” diyemiyor tabii ☺ Derleyen: Hatice Gülçür İnanç
Herkesin aşk acısını karşılama ve yaşama şekli farklıdır elbette ve uzmanlar dışında herkes deneyimlediği kadarını tavsiye edebilir mutlaka. Hiç bir okurumuzun ihtiyacı olmaz umarım ama internette şöyle bir dolaşıp aşk acısını kolaylaştıracak tavsiyeleri derlemek istedim. Bir süre önce aşkını ebedi hayata uğurlamak zorunda kalan ve hala o acıyı yüreğinde hisseden biri olarak bana da bir faydası olur umudu içindeyim. Aşk Doktoru olarak anılan Mehmet Coşkundeniz artık yürümeyen ilişkilerdeki ayrılık acısından kurtulmanın yollarını madde madde açıklamış:
1) ONU ÖZGÜR BIRAK
Yıllardır kalbindeydi. Onsuz olmak fikri bile seni deli ederdi. Ama şöyle düşün: Sen bu kadar çaba gösterdiğin halde o kolunu bile kıpırdatmamışsa senin kalbinde kalmak istemiyor demektir. Kimseyi hapsedemeyeceğine göre, onu artık bulunduğu yerden çıkarman ve özgür bırakman gerekiyor. Unutma, zaten bedenen gitmişti. Şimdi ruhen de onu göndermenin zamanı geldi. “Bu maddeyi okurken aklıma gelen söz: “Bırak gitsin dönerse senindir, dönmezse zaten hiç senin olmamıştır.” Gerçekten özgür bırakılan sevgililer zaten bir
baskı ya da kısıtlanma olmadığı için sizi seviyorsa döner ama dönmüyorsa zorlamanın da bir manası yoktur çünkü tekrar gidecektir bir gün”
2) ONU VE KENDİNİ AFFET
Sonu nasıl biterse bitsin, yaşadığın bunca güzel anıda onun da payı var. O olmasaydı, sen bu güzel günlerin, anıların sahibi olamayacaktın. Öyleyse onu affet. Sonra da teşekkür et. Ardından yaptıklarınla, yapamadıklarınla yaşananları olduğu gibi kabullen ve kendini affet. Kendini bağışla ki, bundan sonra daha sağlıklı ilişkiler kurabilesin. “Bu maddeye göre korkup bitebilir, ayrılırsak çok acı çekerim diyerek bir ilişkiye hiç başlamamak mı ya da cesur davranıp hiç yaşamamaktansa bir aşk yaşayıp gerekirse acı da çekerim güzel bir ilişki yaşadım derim mi tercihi önemli sanırım.”
3) BİR DEVRİMCİ OL
Büyük usta Nazım Hikmet ne der? “Gitmek sadece bir eylemdir. Unutmak ise kocaman bir devrim.” Evet o gidiyor, öyleyse bırak eylemci olsun, sen devrimci olmayı tercih et. Yüreğinde, benliğinde, kalbinde büyük bir devrim yap. Unutabilmeyi, aklından her şeyi çıkarmak olarak algılama. Elbette hiçbir şeyi unutmayacaksın ama onsuz olmayı sindirip öyle yaşayacaksın.
Gidiyor olması senden yoksunluk hissi yaratacaktır. Bunun büyük bir acı verdiğini biliyorum. Dünyadaki hiçbir şey umurunda olmayacak, arkadaşlarını, aileni kıracaksın. Hiç gocunmadan yaşa bunları. Bırak gözyaşlarını, aksın. Hiçbir acı yaşanmadan bitmez. Dibe vurmadan zirveye ulaşılmaz. Kendini zamanın şefkatli kollarına bırak. Ama her zaman düzelmeyi umarak...
4) ACINI TAM YAŞA
5) HESAPLAŞMAYI BIRAK
Bu noktaya gelene kadar yaşadığın sorunu onunla defalarca konuştuğuna eminim. Bu konuşmalarda bir sonuca varmanız mümkün olmadı. Belki birbirinizi suçladınız, belki konuşmanız şiddetli kavgaya dönüştü. Artık bitti. Yeniden başa dönüp bir kez daha hesaplaşma içine girmenin alemi yok. Böyle bir hesaplaşma seni yeniden bunalıma sokmaktan başka işe yaramaz.
6) UMUDUNU YİTİRME
Şöyle bir geçmişini düşün. O hayatına girmeden önce de yaşıyordun. Bunun yeniden olabileceği konusunda umudunu hiç kaybetme. Seni motive edecek çok şey var. Ailen, işin, eğitimin, arkadaşların. Daha da önemlisi geleceğe dair umutların... Bunlar senin bu süreçte dayanabileceğin duvarlar, tutabileceğin dallardır.
4mevsimbahcesehir
AŞK ACISI
Dört Mevsim Bahçeşehir
KENDİNİZE ZAMAN AYIRIN
7) KENDİNDEN SORUMLU OL
Bir sabah kalkıp, “Benim heyecanım bitti” demişse sana biliyorum, önce kendini deli gibi sorgulayacaksın. Hiç yorulma, bu onun duygusu. Sen seviyor olabilirsin. Sen o heyecanı hala yaşıyor olabilirsin. Sen kendine onsuz bir gelecek düşünmemiş olabilirsin. Ama o bitirmiş bir kere. Ve bunun sorumlusu sen değilsin. Onun duygu eksikliğinin sorumluluğunu üstlenme.
8) BAŞKALARINI SUÇLAMA
Sana söylemese de, heyecanının bitmesi başka birinin varlığına bağlı olabilir. Ya da sevgilinin, eşinin hayatına arkadaş olarak giren birileri ona başka ufuklar açmış olabilir. Biliyorum, suçluyorsun. “Onlar olmasaydı, mutluluğumuz devam edecekti” diyorsun. Evet, belki bir süre daha... Seni kalbinden çıkarmışsa bir kere bunun başkalarıyla ilgisi yoktur.
9) GELECEKTEN KORKMA
Ayrılık çanları çaldığında insan “Şimdi ne olacak, hayatım nasıl devam edecek?” diye bir kaygı içerisine girer. Bu kaygı bir süre sonra gelecek korkusuna dönüşür. Dur biraz, gelecekte ne olacağını bilmiyorsun. Belki de şimdikinden çok daha iyi bir aşka sahip olacaksın. Kendi hayatının efendisi olmayı başarırsan inan bana mutluluğu yakalaman da çok zaman almayacak.
10) KİMSEYİ KENDİNDEN DAHA ÇOK SEVME
Bu ilişkiden öğrenmen gereken bir şey var. Onu canını verecek kadar, kendinden vazgeçecek kadar seviyordun değil mi? Böyle bir sevgi, sağlıklı bir sevgi
değil maalesef. Kendini önemsemediğin, kendini sevmediğin noktada her zaman bunu yaşama olasılığın var. Öyleyse önce kendini sev. Kimse için seni sen yapan özelliklerinden vazgeçme. Ayrıca aşağıda aşk acısını hafifletecek eylemler de iyi gelir umudundayım:
YAZI YAZIN
Bir günlük tutun. Ayrıldığınız kişiye söylemek istediklerinizi, hissettiklerinizi, düşüncelerinizin hepsini yazın. Yazma eylemi istediğiniz her şeyi söyleme özgürlüğü sağlar.
ONA AİT HER ŞEYİ KALDIRIN
Evinizde, arabanızda, işinizde ona ait ve onu hatırlatacak ne kadar eşya varsa hepsini atın. Ayrıldığınız kişiyle bağlantılı kişileri bile bir süre uzak tutabilirsiniz.
EGZERSİZ YAPIN
Bir psikoloğa gitseniz size rahatlamanız için hafif bir ilaç verebilir. Kendinizi ilaçlarla kandırmak yerine durumu kabullenin ve doğal antidepresan yerine geçebilecek olan spora başlayın. Haftada 5 kez 30 dakika süren egzersiz hareketleri antidepresan etkisi gösterecek ve sizi rahatlatacaktır.
Ya içinize kapanın ya da dışa dönük olun. Uzmanlar her iki durumda da kişilik özelliğini benimsemenin önemli olduğunu belirtiyorlar. Dışa dönük olmak ve konuşmak kafanızın dağılmasında size çok yardımcı olacaktır. İnsanların fikirlerini almak size yeni bir bakış açısı kazandıracak. İçinize kapanırsanız bir süre yalnızlık size iyi gelecek, durumu kafanızda çözümledikten sonra insanlarla iletişime geçmek ve yeniden hayata döndüğünüzde sıkıntılı günleri tek başınıza atlattığınız için kendinizi güçlü hissedeceksiniz. Ama bizim önerimiz çok kişiyle görüşmek ya da hiç kimseyle görüşmemek yerine en yakın arkadaşınızla evde vakit geçirebilirsiniz.
MASAJA GİDİN
Dokunma, endorfin ve serotonin gibi nörotransmitterlerin harekete geçmesine yardımcı olur. Kendinizi rahatlamış ve düşüncelerden arınmış hisseceksiniz.
SAĞLIKLI BESLENİN
Balık, keten tohumu, ceviz gibi omega-3 yağ asitleri bakımından zengin besinler ruh halinizi geliştirmenize yardımcı olur. Yeşil yapraklı sebzeler içerdikleri folik asit sayesinde depresyonu önlemeye yardımcıdır.
MİNNETTAR OLMAK
Kederli dönemlerinizin sonuna doğru kendinize bir şükran listesi oluşturun. Kaybınıza rağmen hala hayatınızda olan iyi şeyleri bir yere yazın. Var olduğuna inandığınız, içinizde ve çevrenizde kalan şeyleri kabul etmek sizi ileriye taşıyacaktır. Çünkü bu şeyler ne olduğunuzu hatırlamak için çok önemlidir.
BUNLARI YAPMAYIN
İş ve ev değiştirmek gibi radikal kararlar vermeyin. Acınızı hafifletmek için alkol kullanmayın. Bunlar sizi daha çok aşağı çekecek, depresyona girmenize neden olacaktır. Çok hızlı bir şekilde yeni bir ilişkiye başlamayın. Bu eski ilişkinizde yaptığınız hataları tekrarlamaktan başka bir işe yaramaz. I Kaynakça: https://hthayat.haberturk.com/ http://www.psychologies.com.tr/ www.posta.com.tr
4mevsimbahcesehir
TARİHTE 14 ŞUBAT
Dört Mevsim Bahçeşehir
Aşk mektupları mazide kaldı Yerini telefonda aşk mesajları aldı Gelişen teknolojilerle birlikte eskiden ucu yanmış, parfüm sıkılan aşk mektuplarının yerini telefon mesajları aldı. Ne yalan söyleyelim o dönemi yaşayan nesil olarak bizler o mektupların tadını ve heyecanla postacının gelmesini beklediğimiz o günleri özlüyoruz tabii ki. Şubat sayımızda 14 Şubat Sevgililer günü kutlanırken günümüzde sevgililerin ve ikili ilişkilerin vazgeçilmezi olan telefonun nasıl icad edildiğini ve “Alo Aşkım” ile başlayan “Sen kapat, hayır sen kapat” klişeleşmiş sözleriyle bitirilen, günümüzde vazgeçilmez hatta yeni bir uzvumuz halini alan iletişim aracı telefonun tarihine bir göz atalım istedik. Bu arada ne tesadüftür ki bazı kaynaklara göre telefonun icadının da 14 Şubat olduğu belirtiliyor ☺ Derleyen: Hatice Gülçür İnanç
Telefonun mucidi olarak bilinen Graham Bellʼin buluşuna kadar en hızlı iletişim yolu Mors alfabesiyle telgraf hatlarıydı. 1870ʼli yıllarda pek çok insan, telgrafı geliştirmek için çaba harcarken Bell yaptığı bu icat ile tarihe adını geçirdi. Bir yandan telgrafı geliştirip bu vesileyle para kazanmaya çalışan Bell bir yandan da işitme engellilerle konuşmayı sağlayacak ve duymalarına yardımcı olacak bir cihaz üretmeye çabalıyordu. Annesinin ve eşinin işitme engelli oluşu, işitme engelliler okulundaki öğrencileri için ayrıca konuşma ve iletişim dersleri vermesi doğal olarak Bellʼi sesin oluşumu, kaydı ve iletimi konusunda sürdüreceği araştırmalara itmişti. 1870ʼlerde Western Union Telegraph Companyʼden aldığı mali destekle genç elektrikçi Thomas Watsonʼı da yanına alarak çalışmalarına devam eden Bell, insan sesini elektriksel olarak iletebilecek bir cihaz yaratmak için durmadan çabalıyordu. Bell ve Watson harmonik bir telgraf üzerinde çalışmaya başladıktan bir süre sonra Smithsonian Enstitüsüʼnün yöneticisi Joseph Henry ile tanışan Bell ondan aldığı fikirlerle ve teşvikle daha çok çabalamaya başladı. Bell ve Watson, Haziran 1875ʼte elektriksel olarak kısa sürede gerçekleşecek konuşmayı iletebilecek bir cihaz oluştur-
mayı hedefledi. İkilinin deneyleri sonucu farklı tonların bir teldeki elektrik akımının gücünü değiştirdiği kanıtlandı. Geriye yapmaları gereken tek bir şey kaldı: Bu tonları değişen elektronik akımlara dönüştüren uygun bir sistem oluşturmak ve bunu duyulabilir bir formata çevirmeye yarayan bir alıcı yapmak. Haziran başlarında Bell harmonik telgraf üzerinde çalışırken, telden bir ses duyabildiğini keşfetti. Tüm bunların ışığında çalışmalar devam ederken Mart 1876ʼda Bell, yandaki odada bulunan asistanı Watsonʼla konuşmayı başardı. Bellʼin ilk sözleri “Bay Watson, buraya gel, seninle konuşmak istiyorum” oldu.
TELEFONUN GERÇEK MUCİDİ ELISHA GRAY Mİ?
Genelde bilinen bu hikayenin başka bir yüzü ise aslında telefonun icadının çekişmeli bir süreç yaşadığı. İşte burada Elisha Grayʼden bahsediliyor. Bilim adamı Elisha Gray ise 1874 yılının yazında müzikal tonları iletebilen ama insan konuşmasını hala anlaşılır şekilde iletemeyen bir cihaz icat etmişti. 1874 yılının Aralık ayında da bu cihazı halka açık bir gösteride tanıtmıştı. Grayʼin tasarımında değişken direnç görevini gören şey ise iletken bir sıvıya batırılmış elektrotlar, yani telefondaki elektrik devresinin uçlarıydı. Bu elektrotların batırıldıkları sıvıyla olan temas miktarı gelen sesin dalga bo-
yuna bağlıydı. Daha tiz, yani daha düşük dalga boyu olan bir ses daha fazla enerjiye sahip olduğu için elektrotlar sıvıya daha fazla batacaktı. Böylece sıvıyla temas alanı artan elektrotlardan daha fazla elektrik akımı geçecekti, tıpkı karbon mikrofonundaki gibi. Gray daha sonra bu sıvı bazlı değişken direnci, yani “sıvı aktarıcıyı”, yeterince iyileştirmeyi başarmıştı ve 11 Şubat 1876ʼda defterine de bu düzeneğin bir şemasını çizmişti. Hikaye bu noktadan sonra gerçekten ilginç bir hal almaya başlıyor. Bildiğimiz kadarıyla 11 Şubat 1876 tarihinde Elisha Grayʼin elinde pratik olarak kullanıma neredeyse uygun olan bir telefon tasarımı vardı, ama Alexander Graham Bellʼin tasarımında aşması gereken daha büyük sorunlar mevcuttu. İlginç olan ise 14 Şubat 1876ʼda Gray avukatı aracılığıyla kendi tasarımının patenti için ön başvurusunu yollamışken, Bell de aynı gün avukatı aracılığıyla kendi tasarımı için patent başvurusu yapmıştı. Dahası Bellʼin başvuru metninde yer alan ama çizimlerde gösterilmeyen sıvı aktarıcıya ait ifadeler, Grayʼin başvurusunda da yer alan ve ayrıca çizimlerle gösterilen sıvı aktarıcıya inanılmaz şekilde benzemekteydi. 19 Şubatʼta Amerikan patent ofisi bu şaibeli durumdan dolayı Bellʼin patent başvurusunu askıya alıp, Grayʼe başvurusunu tamamlaması için 3 ay süre verdi. Bu 3 ayın sonunda da kimin hak sahibi
BEYİ NTÜMÖRLERİ Genelanl amıi l et ümörv üc udumuz unher hangibi rböl gesi ndebel i r l ibi rhüc r eki t l esi ni nkont r ol süzç oğal masıanl amı nagel i r .Vüc udumuz unher hangi bi ry er i ndet ümörol uşabi l ec eğigi bibey i ndedebut ümör l er i ngel i şmesiol ası dı r . Bey i ndegel i şenbut ümör l er i ni kikay nağıv ar dı r .Y abey ni nkendidokusundangel i şi r ,bunapr i merbey i nt ümör üdeni r .Vey av üc udumuz dakibaşkabi r y er i nt ümör ününbey nesı ç r amasışekl i ndegel i şi r ,bunai semet as t azdeni r .Bey i npr i mert ümör l er i ni ngör ül mesı kl ı ğıy ı l l ı k100. 000ki şi dey akl aşı k 68’ di r .Bey i nt ümör ühery aş t agör ül ebi l i r .Her12bey i nt ümör ünden1t anesi15y aşal t ıç oc ukl ar dagör ül ür . Di ğeror gant ümör l er i ndeol duğugi bibey i nt ümör üdei y ihuy l uv eköt ühuy l udi y ei ki y eay r ı l ı r .Köt ühuy l ut ümör l erhal kar ası ndabey i nkanser iol ar ak bi l i ni r .İ y ihuy l ubey i nt ümör l er i ndebel i r t i l ergenel dey av aşgel i şi r ken,köt ühuy l ubey i nt ümör l er i ndebel i r t iv ebul gul ardahahı z l ıor t ay aç ı kar .
BEYİ NTÜMÖRLERİ NDEBELİ RTİ LER 1)Tümör ünbey i ndokusunay apt ı ğıhasari l eor t ay aç ı kar .Ör neği n; -Has t anı nkol undav ey abac ağı ndagüç süz l ükv euy uşmal argel i şebi l i r , -Tümör üngör mesi ni r l er i nebaskıy apmasıi l egör meboz ukl uğuol uşabi l i r , -Tümör üni şi t mesi ni r l er i nebaskıy apmasıi l ei şi t mekay bı nanedenol abi l i r , -Dengemer kez i niet ki l ey er ekdengesi z l i kv ey ür ümeboz ukl uğuy apabi l i r . 2)Tümörkaf ai ç ibası nc ı nı nar t ı şı nanedenol ar akor t ay aç ı kabi l i r .Ör neği n; -Başağr ı sı -Kusma -Bi l i nçboz ukl uğu -Koma 3)Baz enbey i nt ümör ününi l kbel i r t i siepi l epsikr i z i( sar anöbet i )ol abi l i r .Öz el l i kl eer i şki ny aş t agör ül ensar anöbet i ndehas t amuhakkakbey i nt ümör ü aç ı sı ndandeğer l endi r i l mel i di r .
TANI
Bey i nt ümör l er i ndekesi nt anıbey neç eki l enMRi l ekonur .Yukar ı dakibel i r t i l er denher hangibi r i sii l edokt or abaş v ur anhas t ay ager ekenmuay eney apı l dı kt ansonr a,eğerbey i nt ümör ündenşüphel eni l i r semuhakkaki l aç l ıMRç eki l mesiger eki r .
TEDAVİ
Bey i nt ümör l er i ni nt edav i sigünümüz de‘ Mi kr oc er r ahiY önt em’i l ebaşar ı l ıbi rşeki l dey apı l makt adı r .Amel i y atkar ar ıv er i l enhas t aBey i nCer r ahi siböl ümüney at ı r ı l dı kt ansonr ager ekenönt et ki kl ery apı l ı rv ehas t aamel i y at aal ı nı r .Mi kr oc er r ahiY önt em i l et amamenç ı kar ı l mı şol ant ümör ünpat ol oj isonuc ui y ihuy l uol ar akgel di y sei l av ebi rt edav i y eger ekkal mamakt adı r .Pat ol oj isonuc uköt ühuy l ugel ent ümör l erv ey ac er r ahisı r ası ndat ümör ünt amamı ç ı kar ı l amadı ğıdur uml ar daamel i y atsonr ası ndaı şı nt edav i siv ekemot er apipl anl anabi l i r . Günümüz demoder nbey i nc er r ahi si ni nuy gul anmasıi l ebey i nt ümör l er i ni nbi r ç oğubaşar ı l ıbi rşeki l det edav iedi l mekt edi r .
Bey i nTümör ü
Pr of . Dr . HasanMİ RZAİ Beyi nv eSi ni rCer r ahi si
Bi r i nciI nt er nat i onalHast anesiBeyl i kdüzü
08507 1 11 100 www. bi r i nci sagl i kgr ubu. com
4mevsimbahcesehir
TARİHTE 14 ŞUBAT olduğunu belirleyebilmek için münazaralara başlanacaktı. Burada Grayʼin avukatının ona ihanet ettiği, Bellʼin avukatlarının patent ofisi memurunu kandırarak çalışmanın detaylarını öğrendiği ve olayın bir sanayi casusluğu olduğu iddia ediliyor. Bellʼin patent başvurusu 7 Martʼta onaylanmışken, 8 Martʼta Bellʼin not defterine Grayʼin tasarımına çok benzeyen bir düzenek çizilmiş, 10 Martʼta ise Bell sıvı aktarıcıyı kullanarak insan sesini anlaşılır şekilde iletebilen bir düzeneği çalıştırmayı başarmıştı. Avukatı Grayʼe, Bellʼin başvurusunun 20 Ocak 1876ʼda, yani meşhur 14 Şubat 1876 başvuruları yapılmadan önce, noter tarafından zaten onaylandığını söylemişti. Bu yüzden Grayʼe, başvurusunun peşini bırakmasını “tavsiye etmişti”. Gray daha sonra avukatının tavsiyesini yerine getirip, yazılı olarak bu mücadeleden çekildiğini söyler ama bu sırada avukatının hesabına düzenli olarak Bellʼin şirketinden para yatırıldığını bilmez. Gray bütün bu gerçekleri sonradan öğrendiğinde telefonu aslında kendisinin icat eddiğini söylemiş, Bellʼi casuslukla suçlayıp olayın peşinden gitmeye çalışmış, ama kendi isteğiyle mücadeleden daha önce çekildiği için artık iş işten geçmişti. Alexander Graham Bellʼin çağının en üretken dehalarından birisiyken aslında böyle bir casusluğa ne ihtiyacı olduğunu, ne de bunu istememiş olabilir ama avukatlarının yol açtığı bu karmaşadan sonra Bellʼin geri adım atıp her şeyi itiraf etmesi için artık çok geçti. Çünkü işin ucunda hem büyük bir unvan, hem ülke çapında bir saygınlık, hem de milyon dolarlar vardı.
TELEFONUN İCADINDAN SONRAKİ GELİŞMELER
Telefon ilk on yıl içinde Amerikaʼya sonra dünyaya yayıldı. 1900'lü yılların başında ilk jetonlu telefon yapıldı. 1927'de New York'tan Londra'ya yapılan ilk transatlantik hizmet faaliyete geçti. Sinyal radyo dalgalarıyla iletildi.
Dört Mevsim Bahçeşehir
TÜRKİYE’DE TELEFONUN TARİHİ
Dünyanın ilk ticari cep telefonu servisi 1946 yılında faaliyete geçti. Hareketli araçlar radyo dalgalarıyla bir telefon ağına bağlanabildi. Bir yıl sonra, uzun mesafe telefon görüşmeleri için ilk kez mikrodalga radyo teknolojisi kullanıldı. 1962'de dünyanın ilk uluslararası iletişim uydusu olan Telstar başlatıldı. Daha sonra 10 yıl boyunca fiber optik kabloların geliştirilmesi üzerine çalışıldı. Bu da uydu veya mikrodalgalardan çok daha fazla çağrı yapma potansiyeli sundu. Elle taşınabilir ilk telefon 1973 yılında tanıtıldı. 1970'li yılların sonunda dünya genelinde mobil telefon ağı kuruldu. 1983'te geliştirilmiş cep telefonu sistemleri tanıtıldı ve evlerden ve ofislerden iletişim imkanı sağladı. Analog hücresel sistemler dijital ağlara evrildi ve böylece daha güvenli, yüksek kapasiteli, çekim gücü yüksek ve düşük maliyetli hizmetler sunulmaya başlandı. Günümüzde hiyerarşik telefon santrali sistemli genel aktarmalı telefon şebekesi, ağdaki herhangi bir telefona kolayca bağlanabiliyor. Standart uluslararası numara sistemi E.164 ile beraber her telefon hattının özel bir numarası olabiliyor. Yalnızca ses alışverişi için tasarlanan telefon günümüzde akıllı telefonlara evrildi ve birçok özelliği de kullanıcılara sunmaya başladı. 1999 yılından bu yana standart telefonların yerini akıllı telefonlar almaya başladı. Cep telefonları ve akıllı telefonlar sesli mesaj alıp gönderebiliyor, fotoğraf ya da video çekebiliyor, müzik ve oyun oynatabiliyor, internette gezinebiliyor ve navigasyon amaçlı kullanılabiliyor.
Türkiye'de ilk telefon 1908 senesinde uygulanmaya başlandı. Kadıköy ve Beyoğlu santralleri 1911 senesinde hizmete açıldı. İlk otomatik telefon santralı cumhuriyet döneminde Atatürkʼün emriyle 1926 yılında Ankara'da kuruldu. Ardından diğer il merkezlerinde de telefon santralları kurulmaya başlandı. Kısa bir süre sonra kurulan santrallar aracılığıyla bütün iller arası telefon haberleşmesi başlamış oldu. PTT'nin 1970'lerden sonra yaptığı çalışmalarla telefon, Türkiye'de geç olmakla beraber, süratle yayılmaya başladı. Türkiye'nin milletlerarası telefon santralı İstanbul'daki Tahtakale Telefon Santralıdır.
ALO’NUN HİKAYESİ
Uzun zamandır internette dolaşan bir hikayeye göre, telefonu açtığımızda kullandığımız “Alo” sözcüğü, Graham Bell'in, aşkına saygı duymasını ifade ediyor. Hikaye şöyle; Graham Bell telefonu ilk bulduğunda cihazı denemek için ilk bağlantıyı sevgilisinin evine yapar ve genç kadın, Bell onu her aradığında telefona “Allessandra Lolita Oswaldo” diye cevap verir. Zamanla bu isim kısalarak “Allo”ya dönüşür. Ama bu hikayenin sadece Türkiyeʼde bilindiği iddia ediliyor. İcadıyla başlayan ve aradan geçen 150 yılın sonunda neredeyse vücudumuzun vazgeçilmez bir parçası gibi☺ olmadığında eksikliğini hissettiğimiz, bazen aşıkların kavgasına, bazen özlemine aracılık eden telefonun aşk ve ilişkiler üzerindeki etkileri günümüzde tartışılmaz bir gerçek. Telefonun sadece evlerde olduğu hatta her evde olmadığı, jetonlu, kartlı telefon dönemlerini görmüş biri olarak bizler bile telefonsuz bir yaşamı artık düşünemiyoruz. Bell, Gray ve telefon ve teknolojinin gelişmesine katkıda bulunan tüm bilim insanlarına teşekkür ederken sevgilimizi sadece yılın bir günü; sevgililer gününde değil her zaman sevgimizi hissettirip aramamız gerektiğini vurgulamak istiyorum. Çünkü hayat çok kısa ve bir gün sevdiğinizin numarası telefonunuzda kayıtlı kalsa bile aradığımızda açacak bir sevgiliniz olmayabilir…I KAYNAKÇA: Listelist.com - www.acikbilim.com tr.wikipedia.org - www.milliyet.com.tr
4mevsimbahcesehir
DEPREM
Dört Mevsim Bahçeşehir
Deprem oldu, telefonlarınız kesildi kimseye ulaşamıyorsunuz!
İŞTE İLEŞİMİNİZİ SAĞLAYACAK UYGULAMALAR Deprem oldu, herkes telefonuna sarıldı. Ancak telefon hatları kesilerek iletişim sağlanamadı. İşte internet olmadan çalışan mesajlaşma ile olası afet durumunda kesilen iletişimi kurmak adına hayat kurtaracak cinsten uygulamalar;
AKUT Güvendeyim
Bridgefy, internetsiz haberleşme sağlıyor. Uygulamanın çalışma prensibi şu şekilde... Uygulama bluetooth üzerinden bluetooth erişim alanınızdaki başka bir cihaza bağlanıyor ve bu sayede her cihaz baz istasyonu görevi yapıyor. Uygulamayı ne kadar fazla kişi kullanırsa erişim ağı o oranda büyüyor.
FireChat (Android & iOS), 'multipeer connectivity framework' üzerinde çalışan, gsm baz istasyonu veya kablosuz ağ olmayan alanlarda cep telefonlarının birbirine aktarma istasyonu olarak hizmet verdiği, ötede erişilebilir mesafede bir cep telefonu olduğu sürece wi-fi veya bluetooth üzerinden teorik olarak sonsuz mesafeye zincirleme mesaj ve foto iletimi sağlayan bir uygulama.
Vojer (iOS)
Signal Offline Messenger
The Serval Mesh (Android)
Sadece IOS işletim sisteminden indirilebilen Vojer, FireChat ve Bridgefy gibi internetin olmadığı zamanlarda yüklenen program sayesinde bilgi ve veri akışını oluşturmaktadır.
Firechat
(Android) Şebekenin olmadığı yerlerde ve doğal afet durumlarında GSM operatörlerinin etkisiz kaldığı zamanlarda hayat kurtaran bir uygulama.
Bluetooth üzerinden iletişim sağlamaktadır. Ağ değişikliğinde, bağlantının kopma yaşandığı bölgelerde ve telefon şebekelerinin çökmesi halinde kullanılabilir.
Kaynakça: www.onedio.com-www.yasemin.com - www.tv100.com
Bridgefy
Güvendeyim, deprem gibi doğal afet durumlarında sizlerin bilgilerini kısa mesaj ile önceden belirlediğiniz kişilere gönderiyor ve güvende olduğunuzu bildiriyor. Bunun dışında, uygulamanın menüsü üzerinden herhangi bir doğal afet anında yapılabilecekler ile ilgili bazı temel bilgilere ulaşabiliyorsunuz. Güvendeyim'i kullanmak için internetinize gerek yok, doğal afet durumunda tek bir butona basılıyor ve konumuz belirlediğiniz kişiler ile paylaşılıyor.
4mevsimbahcesehir
EĞİTİM
Dört Mevsim Bahçeşehir
Deprem’e hiç bu yönüyle baktınız mı? Son günlerde ülke gündemimizi etkileyen en önemli konu deprem… Ben de bir Elazığ’lı ve deprem sırasında Elazığ’da aile ziyaretinde olan bir deprem mağduru olarak bu konuda çocuklarda gerçekleşen travmaları yakından gözlemledim. En yakından 3 yaşındaki yeğenim deprem sonrası uykusundan sürekli ağlayarak uyanıyordu. Daha ötesi olabilir mi? Bu noktada Deprem sonrası çocukların psikolojileri ve yapılması gerekenleri uzmanların kaleminden aktarmak istiyorum. Zira eğitimse konumuz en hayati eğitimlerden biri de deprem sonrası çocuk travması ve eğitimi… Psikolog Nurgül Aki, “Yaşlılar, hamileler ve çocuklar depremlerden çok daha fazla etkileniyorlar. Fakat çocuklar bunu bir oyun olarak görürler, ancak yetişkinlerden gördükleri davranışlara göre bir tehlike olduğunu anlarlar. Bu sebeple çocukların deprem hakkında önceden bilgilendirilmeleri doğru olacaktır.” diyor. Psikolog Nevzat Tarhan ise “Eğer anne baba soğukkanlıysa veya aileye bir sosyal destek varsa, çocuk, bu travmayı daha kolay aşabilir. Yani ilk başlarda anne, baba yahut birçok kimse çocuklara hemen sahip çıkıyor. Böylece, çocuklar geçici bir destek almış oluyor. Ancak çocuklar gerçeklerle daha geç yüzleşirler. 6 hafta ya da 2 aydan sonra ise sosyal destek zayıflamaya başlıyor. Bu durumda çocuklar kendilerini yalnız hissetmeye başlarlar. Destek gören çocuklarda gelecek korkuları o zaman daha çok çıkabilir. Destek görmeyen çocuklarda ise korkular zaten ilk andan itibaren başlar; hatta, depremin yaşattığı travmanın dışında ikincil ve üçüncül travmalar oluşur.” diyerek deprem sonrası çocuk psikolojisinin ayrıntılarını anlatıyor. Deprem sonrasında çocuklarda sıkça gözlenen bazı davranışlar vardır. Bazı çocuklarda bu davranışlar sık gözlenirken bazı çocuklarda hiç gözlemlenmeyede bilir. G Tekrar deprem olacağından, deprem sırasında yaşadıklarına ilişkin ipuçlarından (oturduğu koltuğun, yatağın sallanması, uyku sırasındaki gürültü vb.) aşırı korkma, G Çok kolay ve sık sık sinirlenme, huzursuz olma, ağlama, G Saldırganlık gösterme,
54
I ŞUBAT 2020
G Daha önce yapmadığı davranışları yapması, yaklaşımları göstermesi; örneğin, hiç kavga etmeyen bir çocuğun kavga etmesi, yağmurdan korkmayan bir çocuğun yağmur yağdığında aşırı korkması gibi, G Aşırı hareketlilik G Konsantrasyonda bozulma, dikkatini verememe, G Uyku düzeninde ya da alışkanlığında bozulma; yalnız yatamama, kabus görme, uyuyamama, sık sık uyanma, erken uyanma ve bir daha uyuyamama, yatak ıslatma G Gündüz-gece altına kaçırma (küçük ve büyük çiş) G Yalnız kalmaktan, yanındakilerin uzaklaşmasından korkma, peşinizde dolanma, okula ya da kreşe gitmekten korkma, tuvalette yalnız bırakılmaktan korkma, G Parmak emme, tırnak yeme vb. davranışlar, G Yaşına göre daha bebeksi davranışlar gösterme, G Fiziksel sebebi olmayan mide bulantısı, karın ağrıları, kusma, baş ağrısı, baş dönmesi, beslenme bozuklukları, G Sessizleşip içine kapanma, yaşanan bu olaylar üzerinde konuşmaktan kaçınma,
Çocuklara asla söylenmemesi gerekenler! Sevgili anne babalar; bazen çocuklarımıza farkında olmadan onları güdülemek için, motivasyonlarını artırmak için geri dönüşü olmayan büyük hatalar yapabiliyoruz. Örneğin; ders çalışmayı sevmeyen çocuğunuza depremi bir cezalandırma gibi kullanmak. “Bak gördün mü derslerine çalışmazsan böyle deprem olur işte’’ ya da anne baba olarak “Biz ölürsek çok üzülürsün, bu yüzden oku, derslerine çalış’’ gibi
anlamı çok yüksek ama bir o kadar da zedeleyici ifadeler. BATUHAN NAR Bazı ebeEĞİTİM UZMAN I veynler ise deprem gibi doğal afetleri dinimanevi değerlerle eşleştirerek çocuklara ciddi suçluluk duyguları yükleyebiliyorlar. Örneğin; depremlerin boşa olmadığını, insanlar için doğal bir uyarıcı olduğuna dair inançlar var. “Dünyanın sonu geldi’’, ‘’Bu bir uyarıcı’’ gibi cümleler aileleri zaten olumsuz etkilemektedir ama çocukları çok daha derin etkilemekte. Bu tip ailelerde büyüyen çocuklar depremi doğal bir cezalandırıcı olarak değerlendirirler. Daha çok müslüman ülkelerde “Allah tarafından kötü çocuk olduğum için bunu hakkettim” ya da “Arkadaşlarıma küfür ettiğim için cezalandırıldım’’ gibi inançlar aktif olmaktadır. Aslında tam tersi; her olayda olduğu gibi çocuklara bu felaketin kendi yaptıkları herhangi bir ‘kabahat’ ile ilişkili olmadığını, bunda suçlu olmadıklarını ve söz konusu bu felaketin kendilerine verilen bir ‘ceza’ olmadığını çok iyi anlatmalıyız. Konuşurken onlarla göz hizasına inerek, elleri tutularak konuşulması güven ihtiyaçlarının karşılanmalarına yönelik önemli davranışlardır. Çocuğa güven verici ‘birlikteyiz, seni seviyorum, seni koruyacağım’ gibi cümlelerin sıkça kullanılması ve tekrar edilmesi, fiziksel temasın kurulması rahatlatıcı eylemlerdir. Çocuğa asla korkulacak bir şey yok denilmemelidir. Çünkü ‘korku’ duygusunu yaşamasına izin vermeli ve kendisini sakinleştirme becerilerini kazandırmalıyız I
KAYNAKLAR: https://www.birgun.net/haber /depreme-psikolojik-olarakhazirlanmak-gerek-285577 https://www.nevzattarhan.co m/deprem-cocuklarda-kaliciizler-birakabilir.html https://www.adeldanismanlik.com/deprem-ve-depremin-cocuklar-uzerindeki-etki leri/ https://madalyonklinik.com/b log/cocuk-ve-deprem
GEZİ
SER D A B Ü YÜ K K O YU
NCU
E U R O SU N ANAOKULL ARI K U R U C U SU Instagram @ser dabuyukkoyuncu
56
ŞUBAT 2020
4mevsimbahcesehir Dört Mevsim Bahçeşehir
Portekizʼin en zengin şehri Lizbon. Refah düzeyinin maşallahı var. Ama en ihtişamlı dönemini 16. yüzyılda Portekiz İmparatorluğu zamanında yaşamış. Akde- nizʼe kıyısı olmayan bir Akdenizli, bir masal diyarı olan Lizbon, İstanbul gibi yedi tepe üzerine kurulmuş, ihtişamıyla nam salmış tarih boyunca.
sürülmüyormuş o zamanlarda. Olay limonlamakmış! Meydan, hava serinleyince her zaman kalabalık oluyor. 19. yüzyıla kadar şehrin eğlence merkezi olmuş buralar. Günümüzde ise küçük kafeleriyle insanları sohbete ve nostaljiye davet ediyorlar. Rossio, Orta Çağʼdan beri şehrin ana meydanı olma özelliğiyle, ayaklanmalara, direnişlere, kıLizbon’un gözdeleri; saca Portekiz halkının tarihine ev sahipBaixa, Bairro Alto ve Alfama liği yapmış. İdam cezalarının infazının Haydi piyasa yapmaya… Adres: Rosyapıldığı, boğa güreşlerinin düzenlendiği sio Meydanı Lizbonʼda merkez Baixa böl- bir yermiş. Meydan şimdiki gibi şirin değilmiş yani. Kan varmış meydanda kannnn, gesi, şehrin kalbi diyebileceğimiz Rossio Meydanı da bu bölgede. Rossio ve Praca ben olsam hemen koyardım adını; “Kanlı de Comercio tam Türkçesiyle Ticaret Mey- Meydan”. Bunu bir ben düşünmedim herhalde ki adamlar hemencecik “Canlı danı isimli iki meydan Baixaʼyı yani şehir merkezini oluşturuyor. Pek çok tarihi yerin Meydan” yapmışlar. Küçük bir harf hatası var ama neyse artık! dışında, alışveriş ve eğlence mekanları, Hem Portekiz kralı, hem de Brezilya sokak aralarında yerel restoran ve kafeler imparatoru olan 4. Pedroʼnun heykeli ile hep hareketli bir meydan Rossio. meydanın tam ortasında... Pek heybetli Hani bizde de vardır. Gençler piyasa duruyor. Sadece bir kral ve imparator asyapmaya çıkar ya… İşte burası Lizbonlu gençlerin piyasa yaptıkları yer. Biliyor mu- lında! Hava atacak neyi var ki? Bu yüzden bir diğer adı da 4. Pedro Meysunuz niye piyasa diyorlar? İtalyanca Pidanı. Büyük bölümü 1755 depreminde azza, meydan demek, Türkçeye piyasa yıkılan Carmo Rahibe Manastırı ve olarak geçmiş. Eskiden insanların buluCarmo Kilisesi meydana yakın ve göşup, toplanıp sosyalleştikleri yerlermiş bu rülmeye değer eserlerden. Sahile inen meydanlar. Saçlara briyantin de jöle de Rua Augusta yolu, mağazaları, turistleri, kestaAlfama Rossio Meydanı necileriyle bizim İstiklal Caddesiʼni çağrıştırıyor. Avrupaʼnın birçok caddesi gibi burası da sokak performansçılarının gözdesi. Bir tek milli piyangocular eksik sokaklarda. Yolun sonundaki bir Zafer Takı ile süslenmiş tarihi kapı, sizi Saray Meydanı da denen Ticaret Meydanıʼnın olduğu, Tejo Nehri kıyısına çıkaracak. Portekiz İmparatorluğu zamanında Kraliyet Sarayı buradaymış ama 1755ʼte Lizbonʼdaki pek çok yer gibi, saray da yerle bir olmuş. Ama adamlar alışveriş merkezi yapmamış. Nedense? Mağazalar arasındaki Santa Justa Asansörü, Baixa ve Bairro Alto bölgesini birbirine bağlamak amacıyla 1900ʼlü yıllarda yapılmış ama hala pek havalı duruyor. Parisʼteki Eiffel Kulesiʼni yapan Gustave Eiffelʼin öğrencisiymiş asansörün mimarı. Vaayy. “Ne öğrenciler varmış” deyip çocuğunuzu dürtmekten vazgeçin. Ne yapsın, Eiffelʼin yanına çırak verdiniz de yok mu dedi çocuk?
zarası sizi bekliyor. Bulunduğunuz yerden aşağıdaki dar sokakları ve karşı tepedeki Sao Jorge Kalesiʼnden sahile kadar uzanan bölgeyi seyredebilirsiniz. Ama elleriniz titrese de çekirdek çitletmek yok! Haa bu arada Bairro Altoʼya Baixa bölgesinden merdivenleri tırmanarak da ulaşabilmek mümkün. Tarihi 1867ʼlere dayanan ünlü Trindade Tiyatrosu da bu bölgede. Gerçi bizler pek merdiven tırmanmayız tiyatro izlemek için. O kadar düz ayak tiyatro boş dururken.
ALFAMA… Lizbon’daki Beyoğlu
Lizbonʼun 3. bölgesi Alfama. Sevimli fayans kaplı evleriyle çok hoş bir mimariye sahip. Aslında nemi yüksek olan bu şehirde binaları nemden korumak amacıyla kaplanıyormuş binalar fayansla. Bizdeki mutfak tezgahı, banyo duvarları hesabı. Sadece biraz ters anlamışlar galiba. İç dış olmuş birazcık… Daha sonra da şehrin karakteristiği haline gelmiş. Bairro Alto bölgesinin karşı tepesindeki Sao Jorge Kalesiʼnin arkasında kalan bölge Alfama. Burası şehirde ilk kurulan mahalleymiş. Alfama mahallesi dar sokakları, pencerelerde asılı çamaşırları ile Lizbonʼun bir başka yüzü, İstanbulʼda da rastlayabileceğimiz görüntüler bunlar. Biraz bizim Beyoğluʼnun arka sokakları yani. Bölgenin tepesinde yer alan ve adını Kapadokyalı bir azizden alan Sao Jorge Kalesiʼnin tarihi Vizigotlara kadar uzanıyor. Hani ortaokul tarih derslerimizin kaçınılmaz konusu. Bu topraklar Arap egemenliğin- deyken genişletmişler kaleyi. 1147 yılında Lizbon kralı Araplardan geri alına kale ve çevresinde ciddi bir yenileme çalışması yapmışlar. 1755 depremine kadar tiyatro, cezaevi ve silah deposu olarak kullanmışlar, depremden sonra uzun süre harabe olarak kalmış. Her ne kadar orijinal halini yansıtmasa da bugünkü görünümüne sonradan kavuşmuş. Tejo Nehri kıyılarına inince ise sizi iki sürpriz karşılıyor. Bunlardan biri Belem Kulesi…
Lizbon’un Kız Kulesi Belem
Lizbon şehrinin sembollerinden biri kabul ediliyor. Portekiz Kralı I. Manuel, Tejo Nehriʼnin kıyısında 30 metre yüksekliğinde bir kale olarak inşa ettirmiş. Sonraki yüzyıllarda deniz feneri, hapishane, gümrük kontrol noktası olmuş. Kimse restoran yapmaya kalkmamış neyse ki! Halat şeklinde işlenmiş taşların olduğu burçlarda Arap etkisi var, şehrin pek çok yerinde pek çok eserinde rastladığımız gibi. 16. yüzyıl Portekiz mimarisini yansıtBAIRRO ALTO… ması açısından önemi olan bir yapıt. DıSana dün bir tepeden baktım… şarıdan bakıldığında sade ve küçük gibi Asansörle Bairro Alto bölgesine çıktığı- ama içi sizi şaşırtacak kadar kocaman, üstelik şık süslemelerle bezeli. nızda yukarıda muhteşem Lizbon manŞUBAT 2020 I
57
4mevsimbahcesehir
GEZİ
Jeronimos Manastırı
Kulenin bir kısmında cephanelik bir kısmında ise kraliyet konutu var. Dendiğine göre büyük depremden önce İstanbul Boğazıʼndaki Kız Kulesi gibi bu kule de suda, nehrin ortasındaymış. Depremde sahille birleşmişse de şimdilerde gel git etkisiyle zaman zaman öpüşüyor nehirle kule. Restoran yapmadıkları gibi bir de 1983ʼte Dünya Kültürel Mirası Listesine almışlar. Bu listeye girmeye hak kazanan bir diğer yapı olağanüstü mimarisiyle Jeronimos Manastırı.
Jeronimos… Hindistan’ın baharatları ile hayat bulan manastır Portekizʼin altın çağı olan keşifler döneminin en muazzam örneklerinden biri bu manastır. Adını denizcilerin yol göstericisi olduğuna inanılan ve Anadoluʼda da yaşamış olan Aziz Jeromʼdan almış bu yapı. 32 metre yüksekliğinde ve 12 metre genişliğindeki iki katlı manastırı Vasco de Gamaʼnın Hindistan seferinden dönüşü anısına yapmışlar. 70 yılda biten manastırın inşaat masraflarının büyük bir kısmını Hindistanʼdan getirilen baharatların geliri ile karşılamışlar. Yaa siz anca yemeğe ekin baharatı! Millet neler yapmış bakın. Yapının dış cephesindeki palmiye ve baharat ağaçları kabartmaları, Hindistan ve Afrika seferlerini anımsatmak için tasarlanmış. Baharata saygı niyetine yani! Denizcilik motiflerinin de olduğu binanın Belem Kulesi
58
I ŞUBAT 2020
dışında dondurma külahını hatırlatan bezemelerle süslü koniler var. Bizim uyanık müteşebbislerden onlarda yok ya. O yüzden etrafı dondurmacı dükkanları kaplamamış! Bu çok görkemli katedralde pek çok Portekiz kralı ve kraliçesinden başka Vasco de Gamaʼnın mezarı da var. UNESCO, Portekiz sanatının en güzel örneklerini temsil ettiği için 1983 yılında dünya kültürel mirası listesine dahil etmiş bu görkemli manastır ve katedrali.
Portekiz Kaşifleri
Portekiz Kaşifleri Anıtı, Jeronimos Manastırıʼnın önünde Tejo Nehri kıyısında. Aslında çok eski değilse de Lizbonʼun simgelerinden biri bu anıt. 1960 yılında yapılmış. Sahilden açılan büyük bir gemi şeklindeki eser yaklaşık 50 metre yüksekliğinde. Portekizʼde ilk denizcilik okulunu kuran Denizci Henry dedikleri Prens Enrique el Naveganteʼnin ölümünün 500. yıl dönümünde yapılmış. Portekizli ünlü denizci ve bilim adamlarının 15. ve 16. yüzyıllarda gerçekleştirdikleri keşiflerin anısına ithaf edilmiş ve çok etkileyici bir görüntü katmış meydana. Portekiz Dünya Fuarı için tasarlanmış aslında. Anıtı çoğu kaşifin seferleri için yola çıktığı Belem isimli bu bölgeye özellikle yapmışlar. Evet bu kadar tarih ve kültürden sonra haydi biraz da eğlenelim.
Bir pastaneden, bir efsaneye
Jeronimos Manastırıʼnı gezdikten sonra gelin hemen yakınlardaki bir pastanenin bir efsaneye dönüşünün öyküsünü anlatayım size. Burası 1837ʼde kurulan Belem Pastanesi yani Paşteiş de Belem. Sadece bir küçük turta ile hizmet veriyorlar bunca yıldır. Biraz bizim İnci Pastanesiʼnin profiterolü gibi sadece turta satıyorlar. İçerisi ilk kurulduğu yıllardaki gibi aynı sadelik ve mütevazılıkta. 400 kişilik yer var ama hep tıka basa dolu. Hafta içi 20.000, hafta sonları ise 50.000 adet satıldığı söyleniyor. Belem turtası çanak şeklinde milföy benzeri bir hamurun içinde muhallebi kıvamında fırınlanmış özel bir krema aslında. Hazırlaması tam iki gün sürüyormuş. Üzerine tarçın ya da
Dört Mevsim Bahçeşehir
Belem Pastanesi
pudra şekeri ekerek yemeyi seviyorlar. Tarifi hiçbir yere yazılmıyormuş. Dünyada bu tarifi bilen yalnızca 4-5 kişilermiş. Hiçbir zaman hepsi bir arada aynı uçağa, aynı arabaya binmez, aynı yemeği yemezlermiş. Gerçekten çok özel olan bu turta gurmeler tarafından dünyada tadılması gereken 20 lezzetin arasında gösteriliyor. Sadece bir turta ile hem de. Ben yedim birçok kez. Lezzetli. Tatlıyı yedim de akşama ne yapacağım diyorsanız birkaç önerim var aslında.
Fado muziği sever misiniz?
Portekizʼe özgü ʻkaderʼ ya da ʻalın yazısıʼ anlamına gelen o hüzünlü, fado müziği burada doğmuş. Çevrede “fado evi” denilen pek çok mekan var. Fado; 19. yüzyıl başlarında Portekizli kadınların aylarca bekledikleri denizci eşlerine duydukları özlem, acı ve mutluluklarını anlattıkları hüzünlü bir müzik türü. Dinleyince sözlerini anlamasınız da bir hüzün kaplıyor içinizi. Aynı bizim arabesk müzik gibi yani. Nedense hep ağlayasım gelir sözleri bana bir şey ifade etmeyen şarkılarda bile. Acaba burada da şarkı dinleyenlerden kendini jiletleyenler var mıdır? Ama hüzün değil eğlence arıyorum derseniz işte size birbirinden özel yerler. Yemek için O Magano, Park Bar, Tentacoes de Goa, Sea Me, Cevicheria, Ramiroʼs, Clube Nautico de Belem, Furnas de Guinchoʼda muhteşem lezzetler tadabilir, Lizbon tarzı dondurmanızı Nanarella, Gelato Daverro veya Santiniʼde yedikten sonra Nicolo e Bettina ya da Fabricaʼda kahvenizi yudumlayabilirsiniz. Sadece bir restoran, bir kafe, bir hediyelik eşya mağazası, bir deniz feneri ve bir turizm ofisi bulunan Cabo da Roca, Avrupaʼnın en batı noktası, yani sonu. Hemen yanı başında Lizbonʼun. 10 Euro öderseniz burada bulunduğunuza dair, adınıza bir sertifika bile düzenletebilirsiniz, dünyanın bir ucuna gidemedikse de Avrupaʼnın bir ucuna gittik diye. 140 metre yüksekliğindeki kayalıkların üstünde bir uçurumun başındaki ay yıldızlı işaret taşı, Avrupaʼnın en batı noktasını gösteriyor. Göğsümü kabartacak bir şey buldum burada. Topraklarımızın %3ʼü Avrupaʼda bulunduğu için Avrupa ay yıldızla başlayıp ay yıldızla bitiyor. I
bahcesehir.life.4mevsimdergisi.ilanlari.210x297.pdf
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
1
30/01/20
12:22
4mevsimbahcesehir
GÜZELLİK
Dört Mevsim Bahçeşehir
Kış Aylarında Cilt Bakımının Önemli Adımları GÜZEL FİKİRLER
YASEMİN YURTMAN CANDEMİR
Ahh kış! Sürekli yağan kar, evde sıcak geceler, buğulanmış camlar ve kakao bardağıyla geçen kaygısız günler. Eğer bir Disney filminde yaşıyorsanız bu şartlar geçerli. Ama geri kalanımız için kış tipik olarak soğuk, kuru, insanın enerjisini emen ve cildini yoran bir hava demek. Cildimiz suyu içimizde tutan bir bariyerdir. Bu nedenle kuru ve soğuk havalarda su buharlaşmadan çıkar, gider. Kışlık cilt bakımı, bariyeri güçlendirmeyi ve proaktif olmayı gerektirir. İlk olarak cildi temizlerken anti bakteriyel sabunlardan uzak durmalı, cildi nemlendiren kremsi temizleyicilere yönelmeliyiz. Yağlarla Gelen Nem Dışarıda donarken evde uzun ve sıcak bir duş almak cazip geliyor olabilir ancak bu, cildinizin ihtiyaçlarının tam tersi bir harekettir. Sıcak su, cildinizden doğal yağları soyar ve ekstra kurumasına neden olur. Bunun yerine, ılık suyla kısa sürede, Isana Duş Yağı ile duş almalı, küvet keyfini rafa kaldırmalısınız. Eviniz çok mu sıcak? Soğuk ve rüzgârlı kış günleri genel kuruluğa katkıda bulunmasına rağmen, cilt bakım sorunlarımızın çoğuna neden olan iç mekan havasıdır. Kış aylarında ısıtıcılarımızdaki termostatı büyütme
60
I ŞUBAT 2020
eğilimindeyiz. Bu bizi sıcak ve rahat tutar sanıyorken cildimizdeki nemi kaybediyoruz. Isının neden olduğu kuruluğu gidermek için iyi bir nemlendirici kullanarak işe başlayın. Ardından, termostatın ısısını düşürün ve yatak odanızda mutlaka nemlendirici bir alet kullanın. Bu makineler evdeyken de cildinizin nemli kalmasına yardımcı olur. Dışarıda çıkarken iyi bir nemlendirici ve güneş kremi uyguladığınızdan emin olun. Bu minik bakım ritüeli cildinizi aşırı kuruluğa karşı da koruyacaktır. Temizleyici seçimi önemli Sert temizleyiciler ve peelingler, cildi temizler ama doğal yağlarınızı da götürür. Temizleyici alışverişi yaparken, alkol ve koku içermeyen yumuşak bir krem veya süt formüllerini arayın. I
Shea serisini aşkın renklerine boyamaya ne dersiniz? Sevgililer Günü kapıda. ‘Aşk’ı renklerle çağırmak, kasvetli kış günlerini renklere boyamak ve ‘Provence her yerde’ diyebilmek için, yeni L’Occitane Shea X OMY’nin boyayarak kişiselleştirebileceğiniz tasarımlarıyla tanışın. Fransa’nın ünlü OMY boya kalemleri ile işbirliğine girerek sınırlı sayıda tasarlanan rengarenk L’Occitane Shea koleksiyonunu Sevgililer Günü öncesi keşfedebilir, ikonik vücut ve el bakımının ürünlerini ‘sevdiklerinize özel hediyeler’e dönüştürebilirsiniz. Rengarenk boya kalemleri ile sadece ürünleri değil, hediye kutuları ve zarflarını da boyayabilir, kalbinizdekileri renklere dökebilirsiniz...
ASTROLOJİ
Bahçeşehir'in vazgeçilmez tarotçusu Nisa, artık İsveç Yotebori'de yaşıyor ama her ay olduğu gibi, aylık burç yorumlarıyla bu sayımızda da yine sizlerle... nisadincer03@gmail.com 2020, sizin için en büyük cazibe seyahat ve macera yılı olacak. Bu yüzden can sıkıntısı beklemeyin. İleride yeni bir aşk da olabilir; fakat Uranüs'ün Boğa burcundaki konumu ilişkilerde değişikliğe neden olabilir. Bu nedenle, dikkatli olun ve uzak durun. Bu kişiye güvenmiyorsanız, incinebilirsiniz. Yılın ikinci yarısıyla birlikte, Koç burcunun bitirilmeyi bekleyen çok sayıda görevi olacak. Çalışma hayatı alanında birçok sorumluluk ortaya çıkabilecek, ancak biraz sabırla her şeyi halledebilecekler. Daha sonra pişman olabileceğinizden, acele kararlardan kaçının.
KOÇ
2020'nin ikinci yarısında, kişisel gelişime odaklanmak kesinlikle işe yarayacaktır. Burcunuz sizin için çok olumlu olacak ve tükenmez zihinsel ve fiziksel enerji kaynaklarına erişebileceksiniz. Tabii ki, bunu iş yerinde yararı dokunacak bireysel çalışma ve eğitim için kullanabilirsiniz. Ancak günlük rutininiz üzerinde çalışmak da faydalı olacaktır. Tüm yıl boyunca sağlıklı olmanın keyfini çıkaracak olsanız da, aşırı stres veya kötü alışkanlıklar sağlığınızı tehdit edebilir. Ancak, çevrenizle temas halindeyken inatçılığınızın farkında olmalısınız.
BOĞA
Aklınızdaki ilginç bir iş planını uzun zamandır düşünüyorsanız, yıldızlar sizin tarafınızda olacağından burcunuz ideal olarak Haziran ayında, bir şeyler yapmaya başlamanızı tavsiye ediyor. Ancak, finansal durumunuzu düşünmeden hiçbir şeyde acele etmeyin. Aynı zamanda aşk hayatınızı düşünmek için de ideal zamanlar. Flört etmek ve kısa süreli ilişkilerde yer almaktan zevk alıyorsanız, durumunuzu yeniden düşünmek isteyebilirsiniz. Uzun vadeli bir ilişki içindeyseniz, kesinlikle geleceğinizi planlamaya başlamanız gerektiğini hissedeceksiniz.
İKİZLER
Yengeç burcu, ne yazık ki ilk birkaç ay boyunca oldukça olumsuz olacak Satürn'ün güçlü etkisini hissedecektir. Bu durum yaptığınız hiçbir şeyin bir anlamı olmadığını hissetmenizi sağlayacak, bu yüzden kolayca depresyona girebileceksiniz. Sizi eğlendirecek ve dikkatinizi dağıtacak aktiviteler bulmaya çalışın. Havada aşk kokusu var. Belki de karşılıksız olsalar dahi nihayet duygularınızı ifade etme cesaretine sahip olacaksınız. Terk etme klişesinden korkmayın ve iki kişilik romantikliğin tadını çıkarın.
YENGEÇ
62
I ŞUBAT 2020
Mali durumunuzun risk altında olması muhtemeldir, bu da depresyona veya endişeye neden olabilir. Unutmayın ki, bu duruma girebildiyseniz, yine bir çıkış yolunu bulacaksınız. Panik yapmamanız veya finansmanınızı başkalarının eline geçirmemeniz önemlidir. Bir Aslan olarak, lider rolünü tercih ediyorsunuz, bu nedenle sıradan bir işçi olarak kendinizi başarmış hissetmezsiniz. Aklınızda bir iş fikriniz varsa, artık bunun gerçekleşmesi için ideal zaman geldi. Bazı Aslanlar için tehlikeli dönem, evlilikler bitebilir.
ASLAN
Merkürʼün hâkim olduğu bu toprak burcunda doğanlar gerçekten düzen ve organizasyon içindedir. Bu nedenle çok pratiklerdir ve bu durum genellikle kariyerlerinde başarı getirir. Ancak, ayrıntılara olan dikkatleri, olayları daha geniş bir perspektiften görmelerini engeller ve bu genellikle onlar için ayak bağıdır. Neredeyse tüm arkadaşlarından ve ailesinden kendini tamamen izole edecektir. Etrafınızda güvenebileceğiniz hiç kimse yokmuş gibi hissedeceksiniz. Yeterince güçlü olduğunuzu ve durumunuzu tersine çevirebileceğinizi unutmayın.
BAŞAK
Terazi burcu çok daha olumlu bir dönem yaşayacaktır. Aile ilişkilerini güçlendirmek için faydalanmanız gereken birçok fırsat olacak. Bu dönemde, özellikle Mart ayında, burcunuz da sevgiyi destekleyecek. Nişan, evlilik ya da diğer herhangi bir aşk ilanı düşünüyorsanız, gerekli adımları atmanın zamanı geldi. Bu aralar, tasarruf yatırımı yapmayı düşünmelisiniz. Ama genellikle, iyi bir şey olan aceleci kararlardan kaçının. Bu tür davranışlar aleyhinize dönebilir. Her değişikliği ince ince düşünün ve hatta tamamen güvendiğiniz birine danışın.
TERAZİ
Akrep burcu, arkadaşları, partnerleri ve aileleri de dahil olmak üzere hiç kimseyle birlikteliğinde kendini rahat hissetmeyecektir. Ufukta büyük değişiklikler var ve onlarla birlikte, olumsuz düşünceler ortaya çıkacak ve karşılaştığınız en küçük sorun hakkında dahi rahatsız olacaksınız. Şu anda, şirket kurmaktan, yatırım yapmaktan veya iş değiştirmekten kaçının. Bahar geldiğinde durum daha iyi hale gelmeye başlayacak. Tüm problemleriniz ortadan kalkacak ve böylece zihniniz tekrar netleşecektir. Burcunuz bu dönemi kişisel, zihinsel ve hatta kariyer gelişimi için kullanmanızı öneriyor.
AKREP
4mevsimbahcesehir Dört Mevsim Bahçeşehir
Jüpiter etkisindeki bu ateş burcunda doğan kişiler genellikle barışçıl iyimserler olarak kabul edilirler. Geleceğin onlara başarıdan başka bir şey getirebileceğine inanmıyorlar. Bu nedenle, hayal kırıklığı onları çok üzebilir ve genellikle daha fazla hataya yol açacak şekilde kaba ve son derece itici olmaya başlarlar. Yurtdışındaki bir yerde çalışmak için uzun zamandır bekliyorsanız, yıldızların sizi duyması oldukça olasıdır. Ancak, yalnızca işle meşgul olmanıza izin vermeyin ve aileniz ve partneriniz için de biraz zaman ayırın. Yapacak çok işiniz olduğunu düşünüyorsanız, onları spor gibi bazı etkinliklerinize dahil etmeye çalışın.
YAY
Satürn'ün Oğlak burcundaki güçlü etkisinden dolayı, reddedilmekten ve hatta başarısızlıktan korkmanız olasıdır. Bu nedenle, işyerinde işlerinizi geçici tutabilir ve kendinizi çok fazla ifade etmemeye çalışabilirsiniz. Merkür'ün etkisi altında giren Oğlak burcu, iletişimin önemini anlayacaktır. Romantik ilişkinizi bir üst seviyeye taşımayı düşünüyorsanız, sevdiklerinizle konuşmak için bu süreden yararlanmalısınız. Burca göre, kararınız bir arkadaşınızın ya da bir başka tarafın görüşünden etkilenebilir, onların bu konu hakkında konuşmalarına izin vermeyin.
OĞLAK
Niyetiniz ne kadar iyi olursa olsun, herkes birinin hayatına girmesini takdir etmez. Müdahalelerinizle birlikte ilişkileri yok edebilirsiniz. Bu nedenle burç kendi işinize bakmanızı ve birlikte rahat zaman geçirdiğiniz arkadaşlıklar ve romantik ilişkileri güçlendirmeyi denemenizi öneriyor. Jüpiter'in Başak burcundaki konumu, yaşamınızı düzenli hale getirmek için gereken organizasyon becerilerini verecektir. Kova burcunun ilerlemesini engelleyebilecek tek şey aşırı duyarlılığıdır. Ancak, daha önce bilmediğiniz bir yerde, ailenizle veya partnerinizle yapılacak bir tatil, sizi olumsuz duygularınızdan uzak tutacaktır.
KOVA
Ocak ayından Mart ayına kadar Balık burcu, Neptün'ün Kova burcuna getirdiği büyük bir yaratıcılık dalgasının tadını çıkaracaktır. Bu, yalnızca eğlence faaliyetlerinde bulunurken, hanenizi idame ettirirken değil, aynı zamanda iş yerinde de faydalı olabilir. Özellikle, pratik düşüncelerinizin takdir edileceği ekip çalışmasında gerçekten başarılı olacaksınız. Bu dönem boyunca romantik ilişkiler çoğunlukla barışçıl ve istikrarlı olacaktır. Satürn'ün Balık burcundaki etkisi nedeniyle aşırı derecede hassas olacaksınız, bu yüzden en küçük sorun bile bir kağıt ev gibi yıkılmanız için yeterli olacaktır. Çeşitli fiziksel aktivitelere odaklanarak en azından ruh halinizi biraz daha dengeli tutmalısınız.
BALIK
ŞUBAT 2020 I
63
4mevsimbahcesehir
BULMACA
64
I ŞUBAT 2020
Dört Mevsim Bahçeşehir
Ağız ve diş sağlığında DİŞ HEKİMLİĞİNDE İMPLANT TEDAVİSİ
Diş hekimliğinde implant kullanımı, ağızda eksik olan dişlerin tamamlanması amacıyla, kullanılan yapay diş kökleridir. Titanyum vücut dokusuyla uyumlu olduğu ve kuvvetlere karşı dirençli bir materyal olduğu için implant malzemesi olarak tercih edilir. Ağızda eksik olan diş ağız yapısında değişikliklere sebep olduğundan dolayı implant uygulanması gereklidir. Eksik dişin olduğu bölge diğer dişler tarafından zaman içinde kapatılır. Bu durum, dişlerin ağızdaki pozisyonlarının bozulmasına yol açar. Ayrıca çiğneme etkinliği azalır ve çene ekleminde olumsuz durumlar ortaya çıkabilir. Herkese diş implantı yapılabilir mi? İşlem acılı ve ağrılı mıdır?
Bazı istisnai durumlar dışında herkese yapılabilir. İmplant yapılacak bölge önceden uyuşturulur. Böylelikle hasta ağrı hissetmez.
İmplant tedavilerinin alternatifi nedir?
İmplant tedavileri, hastanın kemiğini koruyan ve meycut dişlerini de koruma altına alan en doğru tedavi seçeneğidir. Tek bir diş eksikliğinde yandaki iki dişi de ufaltıp köprü yapılabilir. Ancak bu sağlam diş dokularının kaybına sebep olacaktır. Oysaki tek bir implant yapılarak mevcut dişlere hiç zarar vermeden tedavi bitirilebilir. Birden fazla diş kaybı olan hastalarda implant tedavilerine alternatif olarak hareketli protezler kullanılabilir. Hareketli protezler dişsiz bölgelere göre dizayn edilir.
PROTEZ TEDAVİSİ
Dişlerin ve çevre dokuların çeşitli nedenlerle madde kaybına uğradığı ya da tamamen yok olduğu, yani kaybedildiği durumlarda, onları onarmak ya da yerine konması için kullanılan, hazırlanmış materyallere protez adı verilir. Dişlerin kaybedilmesi sonucunda yapılan protezler genel anlamda iki çeşittir: Sabit Protezler, Hareketli Protezler. Sabit Protezler
Dişlerin ağızda görünen kısımlarının yerine yapılan ve hasta tarafından çıkarılamayan protezlerdir. Kaplama ya da porselen diş olarak da adlandırılabilirler.Sabit protezler, Çürük veya başka bir nedenle aşırı madde kaybı olan dişlerin restorasyonunda, renklenmiş ve rengi geri döndürülemeyen diş-
lerde, şekil bozukluğu olan dişlerde yapılır. Dişler kaplama yapılacak şekilde biçimlendilir. Daha sonra ölçüsü alınıp laboratuarlarda hekiminizin yönlerdirmesi doğrultusunda hazırlanır. Provalar yapıldıktan sonra kaplamanız yapıştırılarak işlem bitirilir. Kaplamaların bakımı sağlıklı dişlerin bakımıyla aynı şekilde yapılmalıdır. İyi yapılmış bir kaplama fonksiyon açısından ve temizlenme açısından sağlıklı bir dişten farksız olmalıdır. Bu dişlerin yapımında porselen, değerli metal kombinasyonları, özel cam maddeler ve özel plastiklerden hekiminizin seçimi doğrultusunda yapılır. Hareketli Protezler
Hareketli protez, sabit protez yapılamayacak durumdaki diş kayıplarının giderilmesi amacıyla yapılan protezlerdir. Sabit protezlerden farklı olarak takıp çıkarılabilirler. Özel plastik veya metal plastik kombinasyonlarından yapılırlar. Estetiği ve fonksiyonu sağlamak amacıyla yapılır. Hareketli protez gerektiren vakalarda çok fazla diş eksikliği bulunduğundan, çiğneme fonksiyonunun yerine getirilmesi ve diğer kalan dişlerin zarar görmemesi için yapılması gerekir. Hareketli protezler, dişlerin tamamen ya da büyük çoğunluğunun kaybedildiği durumlarda yapılır. Hareketli protezler, özel plastikler ve metallerin kombinasyonu veya vakaya göre sadece özel plastiklerden yapılır. Hareketli protezlerde kullanılan dişler genelde plastik dişlerden seçilir. Porselen dişler ağırlıkları ve kuvvetleri yumuşak dokulara uygun olmayan şekilde ilettiğinden ve plastikle iyi bir bağlantı sağlayamayacağından tavsiye edilmemektedir. Hareketli protezlerin bakımı için her yemekten sonra çıkarılıp fırçalanmalıdır. Günde bir kere özel temizleyici maddelerle temizlenmelidir. Bazı maddeler metal içeren protezlere zarar verebileceğinden hekime danışılmadan kullanılmamalıdır. Kullanmadığınız zamanlarda protezinizi temiz bir suyun içinde tutarak su kaybedip bozulmasına engel olabilirsiniz. Hareketli protezinizi 3 yılda bir kontrol ettirip gerekiyorsa değiştirmeniz gerekmektedir. Zamanla protez aşınıp, kırılabilir veya çene ile uyumunu kaybedebilir. Bu da çene kemiğine zarar verebilir.
PORSELEN LAMİNELER
Lamine uygulamaları estetik diş hekimliğinde önemli bir yer tutar. Bu uygulamaların amacı dişlerde minimum madde kaybı ile dişlerin ön yüzüne ince bir porselenin yerleştirilmesi ile maksimum este-
Dr. Dt. Seher Hasanzade Periodontolog
tiği sağlamaktır. Dişlerin ön yüzeyinde çok az bir aşındırma yapıldığından sağlam dokular büyük oranda korunur. Kırılmalara karşı direnci ve estetik özelliği artırılmış özel porselenlerden hazırlanır. Avantajları
G Çok yüksek estetik görüntü sağlar. Doğal dişlerden ayırt etmek zordur. G Dişetiyle uyumu çok iyidir. Dişetinde irritasyon ve çekilmelere sebep olmaz. G Renk değiştirmez. G Kırılmalara karşı direnci yüksektir. G Çok az aşındırma yapıldığı için sağlam dokular büyük oranda korunur. G İyi bir ağız bakımı ile hiçbir deformasyona uğramadan uzun süre ağızda kalabilir.
DİJİTAL GÜLÜŞ TASARIMI
Ağız içi tarayıcılar ve dijital gülüş tasarım yazılımı planlaması (zirkon-lamine-porselen kaplamalar, bonding, beyazlatma, diş eti operasyonları, köprüler, diş boyu ayarlaması ve dudak şekillendirmeleri tekniklerleri) ile altın oran yakalanarak kişinin hayal ettiği gülüşe kavuşturulmasıdır. Gülüş Tasarımı Hangi Tedavileri İçermektedir?
G Diş beyazlatma G Pembe estetik
Esenkent Mah. Süleyman Demirel Cad. Vedat Altun Sok. D-22 Erguvan Evleri C Blok Giriş Kat No:2 İstanbul
gerekli uygulamalar eti hastalığıdır. Belirgin bir belirti vermediği için hasta tarafından geç fark edilir. Dişi destekleyen dokuların yavaş yıkımı ile karakterizedir. Agresif Periodontitis: Erken yaşlarda, nadir görülen, şiddetli kemik yıkımı ile karakterize ve belirgin ailesel geçiş gösteren bir periodontitis formudur. Bireyler genellikle sallanarak dişlerini kaybederler ve bir çok dişi sallamaya başlayana kadar belirgin bir şikayetleri olmadığı için muayene olmazlar. En az yılda bir defa diş hekimine görünerek bu hastalığın ortaya çıktığı zamandan itibaren tedavilere başlayarak dişlerinizi koruyabilirsiniz. Diş Eti Çekilmesi Nedir?
Dr. Dt. Seher Hasanzade Periodontolog G Zirkonyum ya da porselen kaplamalar G Bonding G Ortodontik tedaviler G Lamina porselenler G Dudak konturlarının şekillendirilmesi G Implant
Gülüş Tasarımı Hangi Sorunları Ortadan Kaldırır?
G Diş renginde oluşan sorunlar G Diş etlerindeki şekilsizlikler G Dişlerin dizilişindeki bozukluklar G Diş arasındaki düzensiz boşluklar G Kaybedilmiş dişler G Yüzdeki şekil deformasyonları G Diş boylarında olan uyumsuzluklar G Kırık ve çatlak diş yapıları
PERİODONTOLOJİ NEDİR?
Periodontoloji, dişleri ve implantları çevreleyen yumuşak ve sert dokuların iltihabi hastalıkları ve bunların tedavisi ile ilgilenen bir dişhekimliği dalıdır.
DİŞ ETİ HASTALIKLARI NELERDİR?
Gingivitis: Diş eti iltihabı, gingivitis olarak adlandırılmaktadır. Sebebi, diş ve diş etlerinin üzerinde biriken bakteri plağıdır. Bu hastalıkta diş etleri kızarır, kolaylıkla kanar, ödem meydana gelir. Periodontitis: Genellikle erişkin yaşta görülen ve yavaş gelişen bir diş
0534 212 16 61
Dr.seher.hasan.zade@gmail.com
Diş eti çekilmesi, diş etinin kök yüzeyini açıkta bırakarak kök ucuna doğru yer değiştirmesidir. Diş eti çekilmesi, dişin doğru konumlanmamış olmasına bağlı olabildiği gibi, yanlış fırçalama gibi çeşitli travmalara bağlı olarak da meydana gelebilir. Diş eti çekilmesi olduğunda öncelikli diş eti çekilmesi tedavisi, nedenin ortadan kaldırılmasıdır. İkinci aşamada bu çekilmenin önlenmesi ya da mümkünse örtülmesine yönelik operasyonlar yapılır. Bu operasyonlar lokal anestezi altında rahatlıkla gerçekleştirilebilen işlemlerdir. Diş eti çekilmesi şüpheniz varsa en kısa sürede bir diş eti hastalıkları uzmanına muayene olmanızı şiddetle tavsiye ederiz. Diş eti çekilmesinin ileri aşamalarında diş etleri tedavi edilmediği taktirde tüm dişlerinizi kaybedebilirsiniz.
Dişeti Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
G Fırçalarken ya da spontan biçimde kanama gösteren G Hassasiyet, diş eti ağrısı G Kızarıklık, ödem G Kaşınma hissi, kötü koku, çekilme G Dişlerin sallanması G Kök yüzeylerinin açığa çıkması