4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 103

Page 1

0532

371 76 93

E V D E K A L

AYLIK AKTÜALİTE ve YAŞAM DERGİSİ

NİSAN 2020 - YIL: 11 - SAYI: 103

Bahçeşehir Mobilyacılar Sitesi

0212 672 46 91






Alara Sok. Ilgaz 02/21 Bahçeşehir/İstanbul

608 1 000 (pbx)

www.eurosun.com.tr


www.serdabuyukkoyuncu.com

instagram: @serdabuyukkoyuncu


‘DE NELER VAR?

EDİ TÖR ,ün Notu

#EVDEKAL Her zaman yazıma ‘Herkese merhaba’ diye başlarım. Ama bu sefer gerçekten sözün bittiği yerdeyim... Herkese merhaba demek yerine ‘İyi misiniz, virüs kapmadınız değil mi?’ diye sorarak başlamak istiyorum yazıma... Ben korku filmi seyretmeyi sevmem ve hatta hiç seyretmem. Ama neredeyse yirmi üç gündür sanki bir korku filminin içinde yaşıyor, korku filminin içinde gibi hissediyorum kendimi... Her geçen gün daha da derinleşiyor içimdeki sessizlik... Sağlık Bakanı’mız Fahrettin Koca’nın 11 Mart tarihinde televizyonlarda ‘bir vatandaşımızın sonucu pozitif çıktı, sorun küresel, mücadele ulusal’ diyerek açıklamasıyla başladı her şey. Sonrasında önceleri teker teker, gün geçtikçe artan sayılarla vaka sayılarımız artmaya başladı. 17 Mart tarihinde ‘İlk kaybımızı yaşadık’ açıklaması ise tokat gibi vurdu yüzümüze. Ondan sonrasında ise her gün akşam olsun da son durum ne diye sağlık bakanımızı beklemeye başladım. Açıklanan her yeni vaka ve ölüm sayıları ile içimdeki endişe daha da derinleşir hal aldı. Sonra virüs yüzünden kaybettiğimiz canlara üzülmeye başladım. Sevdiklerinin yanında olamayıp, vedalaşamayanlara yandım hep. Geçim derdinden işe gitmek zorunda olanları, yalnız yaşayan ve ihtiyaçları olan yaşlıları, zor ve imkansız şartlar içinde hayat kurtarmaya çalışan sağlık görevlilerini düşündükçe evdekal çığlıkları atmaya başladım... Bu süreçte anladım ki bomboş bir hayatın içinde sevdiklerimiz hep yanımızda olacak gibi yaşıyoruz, sonra böyle bir musibet yaşayınca anlıyoruz hayatın anlamsızlığını ve hayata anlam katan her şeyin bizi tamamlayan, iyi yanlarımızı ortaya çıkaran dostlar ve sevdiklerimiz olduğunu. Sen istersen, ben istersem, biz istersek bu günlerin sonunda daha iyi bir ben, sen ve biz olabiliriz. Önlemlerimizi toplum olarak alırsak işe yarar. Uyarılara harfiyen uymaya gayret edelim lütfen... Unutmayalım, şu an uzaklaştıkça aslında sonrası için yakınlaşıyoruz... Evet zor, evet gergin zamanlar, evet endişeliyiz... Hepsi gerçek... Ama geçecek, neler neler geçmedi ki... Bu da geçecek. Tarih böyle oluştu, acılarla, kayıplarla ve zaferlerle... Hepsini atlacağız elbet... Aklımızda, kalbimizde kalanlarla devam edeceğiz... Kendin için, sevdiklerin için, Türkiye için lütfen #EVDEKAL

Melike Güntürk

60

10. Başakşehir’de koronavirüs tedbirleri alındı 14. 22 bin e-kitap ücretsiz 16 ‘Hayat Güzeldir’ HAVADAN SUDANMüjde Köseoğlu 18. Korona virüsün en büyük savaşçısı Bağışıklık Sistemi 22. Covid-19’dan şüpheniyorum ne yapmalıyım? 24. Koronavirüsün sevdiği ve sevmediği yüzeyler! 26. Türkiye ve Dünya’da güncel durum 28. Corona virüs efsaneleri ve gerçekleri neler? 30. Koronavirüs pandemisi hayatımızda neleri kalıcı olarak değiştirecek? 32. İçinizdeki mücadeleci ruhu devreye sokun Kontrol sizin

İmtiyaz sahibi: HAZAN YAPIMEVİ Genel Yayın Yönetmeni: Hasan Güntürk Yazı İşleri Müdürü: Melike Güntürk Haber Müdürü: Hatice Gülçür İnanç Yayın Danışmanı: Ş. Bengü İnanç Yayın Kurulu: Kazım İlter İnanç Tasarım ve Uygulama: Hazan Yapımevi Katkıda Bulunanlar: Müjde Köseoğlu, Serda Büyükkoyuncu, Kayhan Öztürk, Yasemin Yurtman Candemir, Batuhan Nar, Nisa, Murat Sevinç Baskı: MDM Basım Ambalaj - 0212 432 00 50 Dağıtım: DuruPost Dağıtım Hizmetleri 0541 465 14 95 4 Mevsim Bahçeşehir Dergisi ayda bir yayınlanır. Fiyatı: 10 TL’dir Bahçeşehir’de işyerleri, binalar, villalar başta olmak üzere, Ardıçlı Evler, Ardıçlı Göl Evleri, Eston Şehir,Gün Işığı, Kelebekler Vadisi, Armina Evleri, Banu Evleri, Manolya Evleri, Uphill Court, Mesa Nurol, Spradon, Akbatı işyerleri ve blokları, ParkCity işyerleri, N Tepe, Dumankaya, Bahçeşehir Mobilyacılar Çarşısı, Ispartakule Gökkuşağı-Toros-Ilgaz-Berit blok ve villaları, Yeni Ispartakule işyerleri ve sosyal tesisler, Esenkent ve Boğazköy (seçilmiş villa grupları ve işyerleri) bölgelerine 8000 adet ücretsiz dağıtılır.

İLETİŞİM:

HER REKLAM BİR KAZANÇTIR DİYORSANIZ BİZE ULAŞIN

532

371 76 93

4mevsimbahcesehir@gmail.com

34. Dikkat Covid-19 36. 65 yaş üstü kişiler Coronavirüs'ten nasıl korunmalı? 38. Çocukları Covid-19’dan nasıl korumalıyız? 40. Hamilelere özel korona önlemleri 52. Koronavirüs (Covid-19) Salgın hastalık sürecinde hukuki uygulamalar 60. Ramazan ayının merkezi camiiler, Camilerin üstadı Mimar Sinan 66. Karantina süresinde evde eğlenceli zaman geçirmek için öneriler... EĞİTİM-Batuhan Nar 68. Kuru ellerin bakımı GÜZELLİK - Yasemin Yurtman Candemir 70. Nisan ayına astrolojik bakış 72. ASTROLOJİ- Filiz Ünal

Bahçeşehir 2. Kısım Mah. Hoşseda Sit.H Blok 7/14 Başakşehir/İst.

Tel: e-mail:

0532 371 76 93 4mevsimbahcesehir@gmail.com 4mevsim@4mevsimbahcesehir.com Facebook: Dört Mevsim Bahçeşehir Instagram: 4mevsimbahcesehir App Store: 4 Mevsim Bahçeşehir Android: 4 Mevsim Bahçeşehir www.4mevsimbahcesehir.com Dergimizde yayınlanan yazıların sorumluluğu yazı sahibine, reklamların sorumluluğu reklam verenlere aittir.

8

I NİSAN 2020



#EVDEKAL

Başakşehir’de koronavirüs tedbirleri alındı Başakşehir Belediyesi, yeni tip koronavirüse karşı alınan tedbirler kapsamında vatandaşın toplu bulunduğu yerlerde dezenfeksiyon çalışmalarına hız verdi. Sağlık İşleri Müdürlüğü ekipleri, kaymakamlık, emniyet müdürlüğü, ibadethaneler ile pazar servisleri ve engelli araçlarında dezenfeksiyon çalışması yaptı. Önlem amaçlı dezenfekte çalışmasında kamu alanları başta olmak üzere, vatandaşların yoğun olarak bulunduğu mekanlar, özel kıyafetli ve maskeli personeller tarafından püskürtme yöntemiyle ilaçlanarak detaylı bir şekilde dezenfekte edildi. Zabıta ekipleri de yetkililerin aldığı kararları ilçe sakinlerine duyururken, temizlik görevlileri de caddeleri sabunlu su ve dezanfektan ile yıkadı. Yıkama ve dezenfekte çalışmaları sürecek.

Eczaneler artık daha güvenli Gündelik ve boş ev temizliği İnşaat sonrası Ofis, büro ve restaurant Yorgan, bataniye her türlü temizlik itinayla yapılır I Nakliye Kaliteli ve Garantili Hizmet... I I I I

Başakşehir Belediyesi, koronavirüs tedbirleri kapsamında ilçedeki eczanelerde dezenfeksiyon çalışması gerçekleştirdi. Çalışmalardan memnun olan eczacılar, uygulamanın halk sağlığı açısından çok önemli olduğuna dikkat çekti. Gelen hasta sirkülasyonu açısından riskli mekanlar olarak görülen eczanelerde sırayla dezenfekte çalışmaları yapıldı. Yapılan dezenfeksiyon çalışmaları eczacıları ve çalışanları memnun etti.

Pazar yerlerine düzenleme

Başakşehir Belediyesi, pazar yerlerinde temel gıda ve temizlik maddelerinin haricinde zaruri olmayan ihtiyaçların satışının yasaklanmasının ardından ilçe genelndeki pazar yerlerinde denetimi sıklaştırdı. Ayrıca yoğunluğu azaltmak için tezgahlar arasında en az 3 metre mesafe olacak şekilde pazar yerleri yeniden düzenlendi. Pazar yerlerinde ambalajsız satılan yaş sebze ve meyvelerin de, tüketicilerin temas etmeden, doğrudan esnaf tarafından hijyen koşullarına dikkat edilerek poşetlenmesi için gerekli önlemler titizlikle alınıyor. Pazar yeri girişine kurulan stantla el dezenfektanı konusunda da vatandaşlara ve pazar esnafına yardımcı olan zabıta ekipleri, gün boyu denetimlerini sürdürüyor.

10

I NİSAN 2020


C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K


4mevsimbahcesehir

#EVDEKAL

Dört Mevsim Bahçeşehir

Dışarı çıkamayan yaşlılara

GIDA YARDIMI Başakşehirʼde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında dışarı çıkması sınırlandırılan ve markete gidemeyen 65 yaş ve üstü yaşlıların yardımına Başakşehir Belediyesi koştu ve gıda ihtiyaçlarını karşıladı. Bakliyat, salça, yağ, çay ve şeker gibi temel gıda madddelerinin olduğu koliler, Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü ekipleri tarafından yaşlıların kapılarına götürülerek teslim edildi.

Evde bakım hizmeti

Başakşehir'de yaşlı, bakıma muhtaç ve engelli vatandaşların birçok ihtiyacı evde bakım hizmetleriyle karşılanıyor. Evde bakım hizmetleri, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında evlerinden çıkamayan ve sağlıklı bir ortamda yaşamak isteyen Başakşehirlilerin imdadına yetişiyor. Eldiven, maske ve galoşlarla her türlü tedbirini alan ekipler, ilçe genelinde yaşayan 65 yaş üstü, hasta, bakıma muhtaç, yalnız yaşayan ya da yaşlılık nedeniyle evdeki işlerini yapamayan Başakşehirlilerin her türlü kişisel bakım, ev temizliği ve tadilat gibi ihtiyaçlarını karşılıyor.

Talep eden yaşlıların alışverişleri yapılıyor İçişleri Bakanlığıʼnın genelgesiyle koronavirüs salgınından etkilenmemeleri için sokağa çıkmaları geçici bir süre yasaklanan 65 yaş üstü vatandaşların ihtiyaçları kamu görevlileri tarafından karşılanıyor. Başakşehir Belediyesi, 65 yaş üstü vatandaşlarının talepleri üzerine kapılarına kadar giderek siparişlerini alıyor, alışverişlerini yaparak evlerine teslim ediyor. Başakşehir Belediyesiʼnin 444 0 669 numaralı çağrı merkezini arayarak taleplerini bildiren yaşlıların market alışverişinin yanı sıra eczane talepleri de karşılanıyor.



4mevsimbahcesehir

#EVDEKAL

Dört Mevsim Bahçeşehir

22 bin e-kitap ÜCRETSİZ BAŞKAN KARTOĞLU’NDAN DİJİTAL OKUMA ÇAĞRISI

Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu, Kütüphane Haftası vesilesiyle yayınladığı videoda yaklaşık 22 bin e-kitabın bulunduğu Başakşehir Millet Kıraathanesi’nin dijital kütüphanesinden ücretsiz yararlanma çağrısında bulundu.

Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu, “Belki şimdilik kütüphanelere gidemiyoruz ama Türkiyeʼnin en büyüğü olan Başakşehir Millet Kıraathanemizin dijital kitaplığında okunmayı bekleyen binlerce kitap var” dedi. Yeni tip koronavirüsten (Kovid-19) etkilenen ülkelerde kamusal ve sosyal hayata yönelik kısıtlamalar gündeme gelirken, Türkiye'de Sağlık Bakanlığı tarafından "Hayat Eve Sığar" sloganıyla hayata geçirilen "Evde Kal" çağrısı yapılıyor. "Hayat Eve Sığar" sloganıyla hayata geçirilen "Evde Kal" günlerinde her türlü bilgi ve kaynağa ulaşmak adına hem dünyadan hem de Türkiye'den online kütüphane ve arşivler kitapseverlerin kullanımına açıldı. Kültür sanat dünyasında da durma aşamasına gelen etkinliklere evden ulaşılabilmesi için yeni yollara başvuruluyor. Bu kapsamda her türlü bilgi ve kaynağa ulaşmak adına hem dünyadan hem de Türkiye'den online kütüp-

hane ve arşivler kitapseverlerin kullanımına sunuluyor. Başakşehir Millet Kıraathanesiʼnin uzaktan erişime açık "www.basaksehirmilletkiraathanesi.com" dijital kütüphanesinde, yaklaşık 22 bin kitap ve farklı türde yazılı kaynak üyelere açık, ücretsiz ve tam metin olarak erişime sunuldu.

“Dijital kütüphane bir tık uzakta”

Başkan Yasin Kartoğlu, yaklaşık 22 bin e-kitabın bulunduğu Başakşehir Millet Kıraathanesi dijital kütüphanesinin bir tık uzakta olduğunu belirterek, “Sevgili komşularım. Evde kalmak zorunda olduğumuz bu günlerde en iyi dostlarımız kitaplar. Evet, belki şimdilik kütüphanelere gidemiyoruz ama

Türkiyeʼnin en büyüğü olan Başakşehir Millet Kıraathanemizin dijital kitaplığında okunmayı bekleyen binlerce kitap var. Sizler de evlerinizden Millet Kıraathanemizin dijital kitaplığına girip bu yayınlara ulaşabilirsiniz. Milletimize kitap okumayı sevdiren tüm kütüphane çalışanlarımızın Kütüphane Haftası kutlu olsun. Unutmayalım; milletleri ilerleten ve yükselten, zengin kitaplıklardır” ifadelerini kullandı.

Videolu evde spor etkinliği Başakşehir Belediyesi, yeni tip koronavirüs tedbirleri kapsamında çalışmalarına bir yenisini daha ekledi. “Evde Kal” günlerinde Başakşehirlilerin hayatlarına hareket katmak amacıyla sosyal medya hesapları aracılığıyla spor etkinliği başlattı. Spor Eğitmeni Kıvanç Gökperʼin yer aldığı videolarla evde spor etkinliği düzenleniyor. Başakşehir Belediyesiʼnin sosyal medya hesaplarından yayınlanan videolar, her yaş grubundan insanın evde kolaylıkla yapabileceği kısa ve etkili egzersizler içeriyor. 10 bölüm olarak hazırlanan spor etkinliği ile Başakşehirlilerin spor yaparak sağlıklı kalmalarına destek sağlanması amaçlanıyor.

14

I NİSAN 2020



4mevsimbahcesehir

HAVADAN SUDAN

Dört Mevsim Bahçeşehir

‘Hayat Güzeldir’

“Fırtına geçtikten sonra nasıl atlattığınızı hatırlamayacaksınız. Nasıl hayatta kaldığınızı da. Hatta fırtınanın dinip dinmediginden emin olamayacaksınız. Ancak bir şey kesindir, fırtınadan çıktıktan sonra fırtınaya girenle aynı insan olmayacaksınız.” Ikinci Dünya Savaşı zamanında karısı ve oğlu ile birlikte Yahudi kamplarına götürülen Yahudi bir babanın ve peşinden giden İtalyan bir annenin, çocuğunu korumak için yaptığı sayısız özveriyi anlatan bir İtalyan filmi vardır. Filmin adı ‘Hayat Güzeldir.’ Yıllar önce seyrettiğim bu film hep favori filmlerimden biri olmuş, seyrettiğim günden beri bende bıraktığı izler silinmemiştir. İçinde bulunduğumuz, elbette geçecek olan ama bir an önce geçmesini temenni ettiğimiz bu günlerde bu film aklıma sık sık gelir oldu. Aklıma düşme nedenini filmin konusunu kısaca anlattıktan sonra paylaşacağım. Filmde toplama kampına düşen bir babanın, o acımasız ve vahşi ortama düşen çocuğunu bu ortamdan izole etme çabaları anlatılıyor. Oğlunu her şeyin bir oyun olduğuna inandıran baba bu oyunu kazanırlarsa ödül olarak tank kazanacaklarını söyleyerek ona masalsı bir ortam yaratmaya çalışıyor.

16

I NİSAN 2020

Ölüme bile giderken sırf oğlu anlamasın, masal bozulmasın diye neşe içinde gidiyor ve filmin sonunda o tank geliyor. Toplama kampındakileri kurtarmaya gelen Amerikan tankı. Ve çocuk oyunu kazandıklarını düşünüyor tankın gelmesiyle. O dönem çok eleştiriler oldu film ile ilgili. Çocuğu kandırıp gerçeklerle yüzleştirmemenin doğru olmadığını savunanlar çok oldu. Bir gurup ise, babanın tavrının yanında oldu. İşte tam da bu karşıt görüşler nedeniyle bu film çok aklıma düşer oldu bu aralar. Bu süreçde çocuklara nasıl davranılmalı diye. Çocuklarımızın hasarsız bir ruhla bu süreçten çıkmaları çok ama çok önemli. Ne çok peri masalsı bir ortam, ne de kaygı ve endişe dolu evler sunmalıyız sanırım. Biz ne kadar güçlü ve bilinçli olursak onların ruhunda hasar olmaz. Demek istediğim şudur ki evet böyle bir gerçekle karşı karşıyayız. Her birey kendine düşen görevi yapacak. Hijyen, sosyal mesafe, sokağa çıkma zorunluluğu yoksa evde izole olma, çıkmak zorunda olanların

MÜJDE KÖSEO

ĞLU

ise bilim kurulunun önerilerini harfiyen uygulayarak bireysel sorumluluğunu yerine getirerek, paniksiz ama çok farkında olarak bu süreci geçireceğiz. Derslerimizi alarak, bilim ışığında şükür ile sabredeceğiz. İnsanoğlu dersini iyi alır, egolarına hırslarına yenilmezse çok iyi bir dünya ise ödülümüz olacak. Hiç bir salgın kalıcı olmamış. Elbet bu da kalıcı olmayacak. Dünya iki adım geri gidecek sonra bir adım ileri. Önemli olan işte o ileri gidilen noktada hırs ve egolara yenik düşerek yeni davetiyeler çıkarmamak. Değişeceğiz kaçınılmaz. Değişeceğiz iyi insanlar olacağız. Yaşanabilir, iyi bir dünya için hırs ego ve kibirlerinden arınmış iyi insanlar olmak zorundayız. Yazımı Haruki Marukami'den bir alıntıyla bitirmek isterim. “Fırtına geçtikten sonra nasıl atlattığınızı hatırlamayacaksınız. Nasıl hayatta kaldığınızı da. Hatta fırtınanın dinip dinmediginden emin olamayacaksınız. Ancak bir şey kesindir, fırtınadan çıktıktan sonra fırtınaya girenle aynı insan olmayacaksınız.” Sağlıkla, huzurla, şükürle kalın...I



#EVDEKAL

Corona virüsün en büyük savaşçısı

“Bağışıklık sistemimiz kuvvetliyse virüs ile enfekte olduğunuzu anlamayabilirsiniz ancak zayıf bir bağışıklık sisteminiz varsa ciddi akciğer hastalığı hatta ölümlere kadar giden tablo meydana gelebilir” diyen Medipol Mega Üniversite Hastanesi Aile Hekimi ve Fitoterapi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Serhat Koran, evde kaldığımız süre içinde bağışıklık sistemimizi nasıl kuvvetlendirebileceğimizi anlattı... Covid-19ʼdan korunmanın temel yolu temastan korunmaktır. Bunu sağlamak için kendimizi izole edip mümkün olduğu kadar evden dışarı çıkmamamız gerekiyor ancak ne kadar önlem alsak da koronavirüsü ile karşılaşma ihtimalimiz maalesef mevcut. Bağışıklık sistemimiz kuvvetliyse virüs ile enfekte olduğunuzu anlamayabilirsiniz ancak zayıf bir bağışıklık sisteminiz varsa ciddi akciğer hastalığı hatta ölümlere kadar giden tablo meydana gelebilir. İmmün sistem dediğimiz bağışıklık sistemi, insanlarda hastalıklara karşı koruma yapan, zararlı virüs ve bakteri gibi mikroorganizmaları tanıyıp onları

XX I NİSAN 2020

yok eden sistemler toplamıdır. Sistem, vücuda giren veya vücutla temasta bulunan her yabancı maddeyi tarar ve bu yabancı maddeleri canlının sağlıklı vücut hücrelerinden ve dokularından ayırt eder. Vücutta belli aralıklarla ortaya çıkan anormal hücre ve molekülleri saptayıp bunlara yanıt vermek suretiyle kanser ve bulaşıcı enfeksiyonlar gibi hastalıkların gelişmesine engel olmakla görevlidirler. Bağışıklık sisteminin uygun bir şekilde fonksiyon görmesinde esas olan, bağışıklık hücrelerinin yabancı bir ajanı tanımasını ve yabancı ajanlara yanıt

verme yeteneğidir. Bağışıklık sistemimiz birbiriyle bağlantılı 2 bölümden oluşur. Birincisi özgün olmayan (nonspesifik), diğeri ise özgün (spesifik) bağışıklık sistemidir. Bağışıklık sisteminin ilk aşamasını özgün olmayan sistem oluşturur. Özgün olmayan sistem bizim doğuştan gelen kalıtsal savunma sistemimizdir. Bu sistem organizmamıza ait olan ile yabancı olanı ayırt eder. Cilt epiteli, makrofaj ve doğal öldürücü (natural killer) hücreler bu sistemi oluşturur. Bu sistemin ilk elemanı cildimizdeki epitel hücre bariyeridir. Eğer mikroorganizma epitel hücreleri aşar ise hemen cildin


4mevsimbahcesehir Dört Mevsim Bahçeşehir

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Aile Hekimi ve Fitoterapi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Serhat Koran

altında bulunan makrofaj ve doğal öldürücü hücreler bu sistemin diğer elemanlarıdır ve bu yabancı mikroorganizmaları yok ederler. Spesifik ya da edinsel denen 2. Savunma sistemimiz ise yaşam boyu yaşadıklarımız ve maruz kaldığımız virüs ve bakteriler ile şekillenen sistemimizdir. Lenfosit olarak adlandırılan beyaz kan hücreleri spesifik bağışıklık sisteminin önemli bir parçasıdır. Bu sistem her virüse, bakteriye ya da yabancı maddeye farklı bir şekilde savunma yapar. Bu savunmanın sonunda antikor dediğimiz yabancı mikroorganizmayı tanıyan savunma

elemanları geliştirir. Örneğin siz bir kızamık enfeksiyonunu küçükken geçirdiyseniz vücudunuzda kızamık antikorları oluşacaktır ve tekrar kızamık virüsüyle karşılaştığınızda bu antikorlar sizi yaşam boyu koruyacaktır ve bir daha kızamık enfeksiyonu geçirmemenizi sağlayacaktır. Peki bu iki savunma sistemimiz bizi corona virüsüne karşı korur mu? Özgün olmayan savunma sistemimizin elemanı olan cildimizin epitel hücreleri corona virüse karşı koruyucu bir bariyerdir. Yani corona virüs elimizden, kolumuzdan ya da diğer vücut bölgelerimizden içeri giremez. Ancak

cildimizin zayıf olduğu ağız, burun ya da gözden içeri girerek bizi hasta edebilir. Bu aşamada makrofajlara ve 2. Savunma hücrelerimiz olan lenfositlere çok iş düşer. Bağışıklık sistemimiz güçlü ise virüs hastalık tablosu yapmadan yok edilebilir. Bir iki hafta süren bu süreçte kişiler taşıyıcı olarak ifade edilir. Yani hasta değillerdir ancak bulaştırıcı olabilirler. Bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde ise makrofaj ve lenfositler yetersiz kalacaktır ve covid-19 hastalığı meydana gelecektir. Taşıyıcı ya da hasta olsun fark etmeden virüsle karşılaşan herkeste

NİSAN 2020 I

XX


4mevsimbahcesehir

#EVDEKAL

Dört Mevsim Bahçeşehir

sokabilecek korku, gerilim vb filmlerden uzak duralım. Çünkü stres altında bağışıklık sistemimizin zayıflayacağını unutmayalım. Ayrıca uzun süre televizyon başında oturmak da metabolizmamızı yavaşlatır. Müzik dinleyin. Yine karantina günlerinde bizi sakinleştirecek, huzur verici müzikler dinlememizde fayda vardır. Müziğin stresi, anksiyete, depresyon ve uykusuzlukta tedavi edici etkisi olduğu ıspatlanmıştır. Güneşli günlerde mutlaka balkona çıkalım. Yüzümüzü ve kollarımızı 20 dk güneşe dönelim. D vitamininin bağışıklık sistemimizi koruduğunu biliyoruz ve evde kaldığımız günlerde D vitaminine çok ihtiyacımız olacaktır. karaciğer için çok güçlü koruyucu ve Eviniz güzel koksun. Bazı bitki kokutemizleyici baharatlardır. larının yani aromaterapinin sakinKabak çekirdeği tüketin. Yüksek leştirici ve anti depresan etkisi vardır. oranda E vitamini içerir. Bolca fosÖrneğin lavanta, yasemin ya da tarçın for, manganez, magnezyum, demir ve kokusunun sakinleştirici etkisi ispatlanbakır içerdiği için bağışıklık sistemini mıştır. Ayrıca 2-3 saatte bir evimizi kuvvetlendirir. Ayrıca Karantina günlemutlaka havalandıralım. rinde yaşayabileceğimiz depresyon ve Sevdiklerinizle görüntülü kahve uykusuzluğa da etkili olduğu gösteriliçin. Daha önce beraber miştir. Bağışıklık sistemimizi kuvvetlen- kahvaltı yaptığınız, kahve molları dirmek için kabak çekirdeği dışında verdiğiniz arkadaşlarınızla yine aynı fındık, fıstık, ceviz, badem ve yer fıstısaatte görüntülü şekilde tekrar ğını gibi çerezleri de aşırıya kaçmabuluşun ve kahvenizi için. mak kaydıyla tüketmeliyiz. Unutmayalım ki sağlam bir bağışıklık Spor yapalım. Evde nasıl spor yaiçin moral de çok önemlidir. parız demeyin. Basit yoga hareketArtık sigarayı bırakalım… Sigaraleri, kol ve ayaklarınızla daireler çizme nın korona enfeksiyonu için hareketi, şınav ya da mekik çekebilirönemli risk faktörü olduğunu biliyoruz. siniz. Yürüyüş bandı ya da bisiklet Evde kaldığımız bu dönemde sigara varsa bunları da kullanabilirsiniz. alışkanlığımızı devam ettirirsek evdeki Ancak dikkat etmeniz gereken mümyaşlılarımız, çocuklarımız varsa astım künse her odada bir kişi spor yapmalı, veya KOAH hastalarımız bu durumdan bu mümkün değilse sırayla spor yapaolumsuz etkileneceklerdir. lım. Spor yapılan oda mutlaka havaUyku düzenimize dikkat edelim. landırılmalı ve spordan hemen sonra Günde en az 7 saat uyuyalım. duş alınmalıdır. Televizyon başında geç saate kadar Film izleyelim. Komedi, belgesel oturmamız, uykusuzluğumuzu öğlehatta çizgi film… Ancak bizi strese den sonra uykularla telafi etmemiz bağışıklık sistemimizi olumsuz Dr.Serhat Koran,“Bağışıklık etkileyecektir. sistemimiz güçlü ise virüs Bu süreçte ev içinde ortak kulhastalık tablosu yapmadan lanılan eşyaları düzenli olarak yok edilebilir” diyor temizlemeliyiz. Özellikle kumanda, cep telefonu, lamba düğmeleri, buzdolabı, kapı kolları, dolap kapaklarını günde 2 defa silmeliyiz. Bunun dışında çatal, bıçak, kaşık, tabak, havlu, diş fırçası, bardak gibi ortak kullanılan eşyalarımızı da ayırmamız gerekmektedir. I

7

8

lenfosit hücrelerince antikor oluşacaktır ve ileriki zamanlarda aynı virüs ile karşılaşıldığında vücudumuz o virüsü tanıyacak ve hastalık oluşturmadan yok edecektir. Bu noktadaki endişemiz belli bir zaman sonra virüsün genetik yapısını değiştirerek vücudumuzda oluşturduğumuz antikorlardan da kurtulmasıdır. Çünkü genetik yapısı değişen bir virüs artık eski virüs gibi değildir bambaşka bir virüs haline gelmiştir ve buna karşı vücudumuz yeni bir antikor oluşturması gerekecektir…. Peki evde kaldığımız sürede bağışıklık sistemimizi nasıl kuvvetlendirebiliriz.

1

İşte 13 altın öğüt

Mevsimine uygun dengeli beslenelim. Bu mevsim besinleri olan ıspanak, pırasa, karnabahar, soğan, sarımsak, kereviz, brokoli, turp gibi sebzeleri ve portakal, nar, greyfurt, muz gibi meyveleri mutlaka sofralarımıza ekleyelim. Ancak bu besinlerin sadece birkaçını sürekli tüketmekte sağlıklı bir beslenme olmayacaktır. Her gün sofradaki çeşitliliği değiştirmeye çalışmamız bağışıklık sistemimiz için daha doğru bir yaklaşımdır. Soframızdan turşuyu eksik etmeyelim. Turşu içerdiği probiyotik dediğimiz sağlıklı bakteriler sayesinde bağışıklık sistemimizi kuvvetlendirdiği bilimsel olarak da kanıtlanmıştır. Yemeklerimizden baharatı eksik etmeyelim. Unutmayalım ki güçlü bir bağışıklık güçlü bir Karaciğer ister. Karabiber, zerdeçal, zencefil ve pulbibergibi baharatlar

2

3

XX I NİSAN 2020

4 5 6

9

10 11

12

13



4mevsimbahcesehir

#EVDEKAL

Dört Mevsim Bahçeşehir

Covid-19’dan şüpheleniyorum

NE YAPMALIYIM? Ateşim çıktı, öksürüyorum, ne yapmalıyım?

Önce kendini izole et. Nefes darlığı da çekiyorsan maske tak, toplu taşıma kullanmadan sağlık kuruluşuna git. I Solunum sıkıntısı ciddiyse ALO 184ʼten yardım iste. I I

112 geldi, beni hangi hastaneye götürecek?

I Ekipler hastayı en yakın hizmet veren sağlık kuruluşuna götürüyor. I Yakınlık, hastanelerin doluluğu gibi kriterlere göre karar veriliyor. I Özel, kamu, üniversite, tüm hastaneler ücretsiz pandemi hastanesi ilan edildi.

Bana temas eden nasıl takip edilecek?

I Koronavirüs testi pozitif çıkarsa ailen ve çevrendeki kişiler hastanelerde izolasyon odalarına alınacak. I Bu kişilere de koronavirüs testi yapılacak. I Testleri negatif çıkanlar kendilerini izole etmeleri şartıyla evlerine gönderilecek.

Tedavi sürecim nasıl işleyecek?

Solunum yolu örneği negatif çıkarsa, alternatif tanıya yönelik tedavi verilecek. 48 saat sonra düzelirsen 14 gün izolasyona devam etmek kaydıyla taburcu edileceksin. I Semptomlarda düzelme yoksa 2. kez örnek alınacak. I Bu da negatifse diğer tedavi yöntemleri uygulanacak. I Numune pozitifse Covid-19 tedavisi uygulanacak. I Yoğun bakım ihtiyacı varsa 2. ve 3. düzey yoğun bakım ünitelerinde izolasyon odalarında takip edileceksin. I 60 yaş üzeri olsan da olmasan da, kronik hastalığın olup olmadığına bakılmaksızın AIDS ve sıtma tedavilerinde kullanılan ilaçlarla tedavi uygulanacak. I Diğer durumlarda Covid-19ʼa yönelik antiviral verilmiyor, izlem yapılıyor ve rahatlatıcı tedavi uygulanıyor. I

22

I NİSAN 2020

Hastaneye hemen yatıp tedaviye başlıyorlar mı?

I Öncelikle tek kişilik odaya alınarak diğer kişilerden izole edileceksiniz. I Senden numune alınarak tes yapılacak. Test sonuçları çıkana kadar bu odada izole edileceksin.

Aile üyeleri aynı yerde tedaviye alınıyor mu?

I

Herkes ayrı izolasyon odasına yerleştirilecek. I Tedavi süreci bu odalarda ilerliyor.

Kaç günde iyileşir ve taburcu edilebilirsin? I İyileşme için kesin I Taburcu edilmen

için en az 24 saat arayla alınan iki solunum yolu örneğinin negatif sonuçlanması beklenecek.

süre yok.

Taburcu olduktan sonra ne yapmak gerekiyor? I Herkes gibi normal hayatına devam edebilirsin. I



4mevsimbahcesehir

#EVDEKAL

Dört Mevsim Bahçeşehir

Koronavirüsün sevdiği ve sevmediği yüzeyler! Bilim insanları koronavirüsün hangi yüzeyde ne kadar hayatta kaldığını araştırdı. ABD'li bilim insanlarının yaptığı araştırma sonucu koronavirüs hakkında çarpıcı bilgiler ortaya çıktı. İşte, coronavirüsün sevdiği ve sevmediği yüzeyler! PLASTİK

ALİMİNYUM

ÇELİK

5 GÜN

2-8 SAAT

48 SAAT

ELDİVEN

8 SAAT CAM

4 GÜN

Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs, bilim insanları tarafından derinlemesine inceleniyor. Peki, koronavirüsün hangi yüzeylerde ne kadaryaşayabiliyor? ARAŞTIRMALAR YAPILIYOR! Tıp dünyasının saygın dergilerinden New England Journal of Medicine'da 17 Mart 2020 tarihinde yeni bir makalenin yayımlandığını belirten Prof. Dr. İlhan, "Araştırmada, Kovid-19'un paslanmaz çelik yüzeylerde 72 saate kadar canlı kalabildiği belirlendi. Çalışmada, virüs yoğunluğunun bu yüzeylerde yarılanma ömrünün ise 5,6-6,8 saat arasında olduğu ortaya kondu." bilgisini verdi. Prof. Dr. İlhan, yine benzer araştırmalarda da virüsün diğer yüzeylerdeki tutulumuna ilişkin sürenin belirlendiğini anlatarak, "Araştırmalar, virüsün kağıt üzerinde 4-5 gün (96-120 saat), plastikte 5 gün (120 saat) havada 3 saat, alüminyumda 2-8 saat, korunmak için de sık kullanılan ameli-

KAĞIT

AHŞAP

4-5 GÜN

4 GÜN

yat eldivenlerinde 8 saat, tahtada ve camda 4 gün (96 saat) kalabildiğini gösteriyor" diye konuştu.Virüsün bulaşmasında vücuttaki en riskli yerlerden birinin de saç ve sakal olduğuna işaret eden Prof. Dr. İlhan, "Saç ve sakal, virüsün üremesi için uygun yerlerdir. Bu nedenle saç ve sakalın kısa kesilmesi ve gerekli yerlerde bone kullanılması uygun olacaktır" uyarısında bulundu. YÜZ MASKESİNDE 7 GÜN Uzmanlar Koronavirüs'ün tıbbi maskelerin dış yüzeyinde 7 güne kadar kalabileceğini belirttiler. SEVDİĞİ ORTAMLAR Ulusal Sağlık Enstitüleri verilerine göre: Koronavirüs, yüksek nemli, orta sıcaklıklı, düşük rüzgarlı ve sert yüzeyli ortamları daha çok seviyor. Koronavirüs sıcaklığın artması, virüsün ömrünü de kısaltıyor. Koronavirüs hakkında yapılan bilimsel araştırmalar yeni olmakla beraber koronavirüsün kesin tutunma

sürelerinin bilinmesi için araştırmaların daha da derinleştirilmesi bekleniyor.

GIDALARDA ÇOĞALAMIYOR! Konuyla ilgili bilgilendirmede bulunan İzmir Gıda Mühendisleri Odası, "Yapılan araştırmaların virüsün gıdalar ile bulaşmadığını ortaya koysa da, virüslerin yüzeylerde belirli süre hayatta kalmasının mümkün olduğu bilinmektedir. Bu sebeple de gıdaların üretilmesi, hazırlanması, depolanması, satışı ve tüketilmesinde iyi hijyen uygulamalarının takip edilmesi önemlidir" denildi. HAVADA DA YAŞIYOR Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH), Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC), Princeton Üniversitesi ve UCLA'dan araştırmacılar tarafından yapılan araştırmada, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19), öksürük veya hapşırık sonrası havada damlacıklar halinde üç saate kadar kalabildiği belirlendi. I KAYNAK: www.haberler.com



4mevsimbahcesehir

#EVDEKAL

Türkiye'deki Güncel Durum 05/04/2020 - Saat 17:02 itibariyle

Dört Mevsim Bahçeşehir

https://covid19.saglik.gov.tr/

Dünya’daki Güncel Durum 05/04/2020 - Saat 17:02 itibariyle

26

I NİSAN 2020

www.haberler.com/koronavirus



4mevsimbahcesehir

#EVDEKAL

Dört Mevsim Bahçeşehir

CORONA VIRÜS EFSANELERI VE GERÇEKLERI NELER?

Dünya Sağlık Örgütüne koronavirüs hakkında sorulan sorular ve yanıtlar Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) yayınladığı makalede korona virüsler ile ilgili en çok merak edilen sorulara yanıt verdi. Corona virüs efsane ve gerçekleri başlığı ile en çok bilinen yanlış soruları cevaplandırdı. DSÖ corona virüs ile ilgili ciddi bir faaliyet yürütmektedir. Dünya üzerindeki koronavirüs salgınını yakından takip eden Dünya Sağlık Örgütü, özellikle uzman ekipleri ile gerekli araştırma ve destek faaliyetlerini yürütmektedir. DSÖ İngilizce dilinde internet sayfasından corona virüsler ile ilgili halkın en çok merak ettiği soruları efsaneler ve gerçekler olarak yayınladı.

Covid-19 virüsü sıcak ve nemli iklime sahip bölgelerde bulaşabilir mi?

Şimdiye kadar elde edilen kanıtlardan, Covid-19 virüsü, sıcak ve nemli havaya sahip alanlar da dahil olmak üzere tüm alanlarda bulaşabilir. İklim ne olursa olsun, Covid-19'lu bir bölgede yaşıyorsanız veya seyahat ediyorsanız koruyucu önlemler alın. Ken- dinizi Covid-19'a karşı korumanın en iyi yolu sık sık ellerinizi temizlemektir. Bu-nu yaparak ellerinizde olabilecek virüsleri ortadan kaldırır ve gözlerinize, ağzı- nıza ve burnunuza dokunarak oluşabilecek enfeksiyonlardan kaçınırsınız.

Sıcak ve nemli ortam ve iklimlerde koronavirüs daha çok yayılır mı?

Soğuk hava ve kar yeni koronavirüsü öldüremez. Soğuk havanın yeni koronavirüsü veya diğer hastalıkları öldürebileceğine inanmak için hiçbir neden yoktur. Normal insan vücudu sıcaklığı, dış sıcaklığa veya hava durumuna bakılmaksızın 36.5 °C ila 37 °C arasında kalır.

Sıcak banyo yapmak koronavirüs hastalığını önler mi?

Sıcak banyo yapmak Covid-19'u yakalamanızı engellemez. Banyo veya duşunuzun sıcaklığından bağımsız olarak normal vücut sıcaklığınız 36.5 °C ila 37 °C arasında kalır. Aslında, aşırı sıcak su ile sıcak bir banyo yapmak, sizi yakabileceği için zararlı olabilir.

28

I NİSAN 2020

Yeni koronavirüs sivrisinek ısırıkları yoluyla bulaşır mı?

Bugüne kadar, yeni koronavirüsün sivrisinekler tarafından bulaşabileceğini gösteren hiçbir bilgi veya kanıt bulunmamaktadır. Yeni koronavirüs, öncelikle enfekte bir kişi öksürdüğü veya hapşırdığı zaman üretilen damlacıklar veya burundan tükürük veya akıntı damlacıkları yoluyla yayılan bir solunum virüsüdür.

El kurutma makineleri yeni koronavirüsü öldürmede etkili midir?

Hayır. El kurutma makineleri 2019nCoV'yi öldürmede etkili değildir. Kendinizi yeni koronavirüse karşı korumak için, ellerinizi alkol bazlı bir el ovuşuyla sık sık temizlemeli veya sabun ve su ile yıkamalısınız. Ellerinizi temizledikten sonra, kağıt havlu veya sıcak hava kurutucu kullanarak iyice kurutmalısınız.

Termal tarayıcılar ve kameralar yeni koronavirüs ile enfekte olmuş kişileri tespit etmede ne kadar etkilidir?

Termal tarayıcılar, yeni koronavirüs enfeksiyonu nedeniyle ateş gelişen (yani normal vücut sıcaklığından daha yüksek olan) kişilerin tespit edilmesinde etkilidir. Bununla birlikte, enfekte olan ancak henüz ateşten hasta olmayan insanları tespit edemezler. Çünkü enfekte olmuş insanların hastalanıp ateşi gelişmesi 2 ila 10 gün sürer.

Bir ultraviyole dezenfeksiyon lambası yeni koronavirüsü öldürebilir mi?

UV radyasyonu cilt tahrişine neden olabileceğinden, UV lambaları elleri veya cildin diğer bölgelerini sterilize etmek için kullanılmamalıdır.

Vücudunuzun her tarafına alkol veya klor püskürtmek yeni koronavirüsü öldürebilir mi?

Hayır. Vücudunuzun her yerine alkol veya klor püskürtmek, vücudunuza girmiş olan virüsleri öldürmez. Bu tür maddelerin püskürtülmesi kıyafetlere veya mukoza zarlarına (yani gözler, ağız) zararlı olabilir. Hem alkol hem de klorin yüzeyleri dezenfekte etmek için yararlı olabileceğini unutmayın, ancak uygun öneriler altında kullanılması gerekir.

Zatürre aşıları sizi yeni koronavirüse karşı korur mu?

Hayır. Pnömokok aşısı ve Haemophilus influenza tip B (Hib) aşısı gibi pnömoniye karşı aşılar yeni koronavirüse karşı koruma sağlamaz. Virüs o kadar yeni ve farklı ki, kendi aşısına ihtiyacı var. Araştırmacılar 2019-nCoV'ye karşı bir aşı geliştirmeye çalışıyor ve DSÖ çabalarını destekliyor. Bu aşılar 2019-nCoV'ye karşı etkili olmasa da, sağlığınızı korumak için solunum yolu hastalıklarına karşı aşılama şiddetle tavsiye edilir.

Burnunuzu düzenli olarak tuzlu su ile durulamak yeni koronavirüs ile enfeksiyonu önlemeye yardımcı olabilir mi?

Burnu düzenli olarak tuzlu su ile yıkamanın, insanların soğuk algınlığından daha çabuk iyileşmesine yardımcı olabileceğine dair sınırlı kanıt vardır. Bununla birlikte, burnun düzenli olarak durulanmasının solunum yolu enfeksiyonlarını önlediği gösterilmemiştir. I



4mevsimbahcesehir

#EVDEKAL

Dört Mevsim Bahçeşehir

Koronavirüs pandemisi hayatımızda neleri kalıcı olarak değiştirecek? Emrah Akay

Come to Movida ECD

Dünya tarihinde beklenmedik büyük olaylar vardır ve bunlar tarihin akışını akışını değiştirmiştir. Büyük bir kıtlık, veba, deprem, tsunami, atom bombası, nükleer santral patlaması gibi. İngilizcede “wildcard” diye bir terim var, Türkçede “joker” diye geçer ama bu terim aslında büyük değişim ve dönüşümlere işaret eder. Wildcard türü olayların ardından dünya değişir ve dönüşür. COVID-19 pandemisi bunlardan biri. Tarihî bir döneme tanıklık ediyoruz.

Bir bebek bile elini sobaya değdirip yandığını görünce bir daha oraya dokunmamayı öğrenir. İnsanlık da bu olaylarla bir daha neyi yapıp neyi yapmayacağını öğrenir ve böyle ilerler. Bir daha asla atom bombası atmamak gibi… COVID-19ʼa dönecek olursak, buradan çıkarılacak hangi dersler var? Komplocu değilim ve komplolara inanmam. Ancak virüsler ve bakteriler insanlara, hayvanlara, bitkilere özel olarak varlıklarını sürdürür. Birbirlerinin “realm”lerinde yaşamazlar. Burada sıradışı bir durum var. Bir hayvandan mutasyona uğrayarak gelen bir virüs bu. Ben bunun durduk yere değil, insan eliyle mutasyona uğratıldığını düşünüyorum sırf bu basit doğa kuralı yüzünden. Diyelim ki bu bir komplo. Ama gerçek olan şu. Totaliter bir rejim bunu iki ay boyunca sakladı. Bunu ilk duyuran doktor ve gazetecileri göz altına aldı ve dönüşü olmayan yola girdi. Değişimin sonuçlarına geliyorum buradan. Çernobil patladığında olayın boyutları tüm dünyadan gizlendi, hatta Çernobilʼdekilerden bile. Sonuç, üç sene sonra SSCB yıkıldı. Yani,

1 2 3

Şeffaf olmayan, bilgiyi halktan saklayan, polisiye önlemlerle önüne geçmeye çalışan totaliter rejimler yıkılacak. Kripto paraların önü açılacak. Finansal sistemi komple bir değişim bekliyor.

Herkes eşit, parasız eğitim ve sağlık hizmeti imkânına kavuşacak.

XX I NİSAN 2020

4

Yapay zekâ; eğitim, adalet, sağlık, aklınıza gelen her alanda söz sahibi olacak. Online eğitim sayesinde istersen Harvardʼdan bile ders alabileceksin.

5 6 7 8

Dünyada hiçbir ülke ve hiçbir kişi, artık “oralarda olan beni ilgilendirmez” diyemeyecek, gözlerini kapatamayacak. Çevre, sürdürülebilirlik, doğal kaynakların korunması birinci öncelik olacak.

Birçok konunun alınıp satılabilen bir meta olmaktan ziyade bir insan hakkı olduğu anlaşılacak.

Metropollerin büyütülmesi yerine, maksimum 1 milyon kişinin yaşadığı “yaşanabilir” şehirler kurulacak. Kanal İstanbul yapılamayacak mesela.

9

İnsan biyolojisi, teknoloji sayesinde evrim geçirerek sağlamlaşacak, transhumanism dönemi başlıyor. Bu alanlardaki startupʼlar patlama yapacak.

10 11

Alışkanlıklar değişecek ve buna uygun yeni marka-hizmet alanları ortaya çıkacak.

Medya tamamen değişecek. İçerikler “şunu yapın” talimatlarıyla değil, toplumun yararına olacak. Sosyal medya anaakım olacak.

12

Herkes izlenebilir olacak -kısmen öyle zaten. Bu da özgürlüklerin önünde bir engel gibi görünebilir. Buradan distopya çıkar mı bilmiyorum. İlgilenmiyorum da…

13

İş yapış biçimleri ve anlayışları kesin bir biçimde değişecek. Daha dün “evden çalışma da neymiş, herkes sabah 9ʼda burada olsun” diyen patronların bir anda “evden çalışmaya ilk biz geçtik” dediklerini biliyoruz. Eski kuşak da uyum sağlayacak.

14

Yine filmler çekeceğiz, hikâyeler yazacağız, bunları paylaşacağız. Reklam ve pazarlama var olmaya devam edecek. İçerikler değişecek sadece. Freelancerʼlık önem kazanacak.

Felaketler kötüdür ve bedelleri ağırdır. Ama insana daha önce farkına varmadığı gerçekleri öğretir ve insanlık oradan daha güçlü bir şekilde çıkar. Tüm bunlar bugünden yarına olmayabilir. Ama maksimum 3-4 senesi var. Herkese sağlıklı günler diliyorum. Sadece kendinizi değil, başkalarını da korumayı unutmayın.

KAYNAK: https://mediacat.com/



#EVDEKAL

İÇİNİZDEKİ MÜCADELECİ RUHU DEVREYE SOKUN

KONTROL S Z N

Kıdemli gazeteci yeni yazar Selhan Özdemir tüm dünyayı etkisi altına alan küresel salgın Korona virüs günlerinde moralin sürece etkisini kendince paylaşmaya çalıştı. Maskemi takar, elimi yıkar işime bakarım demeyin. Tüm dünya ortak kader olarak insanlık üzerinde hayat akış ve alışkanlıkları değiştirecek günlerden geçiyoruz. Çin'in Wuhan şehrinde bir bayanda görülen gribi taklit eden belirtilerle yayılma hızı yüksek, eşyadan insana (eğer eller burun, ağız, göze sürülürse) geçen Covid-19 virüsü dünya ülkelerindeki insanlara yayılarak memleketimizde de görüldü. Esir olduk. İş akışını, ilişkileri değiştiren, korkularımızı panikleri haklı olarak duygularımda yüzeye çıkaran mücadele dönemindeyiz. Olaya el koyarsanız, halledilmeyecek bir şey yoktur. Duygu kontrolü yaparak uzmanların evde kal çağrılarına ve kurallarına uyarak korunmalıyız. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak dediğinizi duyar gibiyim. Haklısınız. İş hayatına sekte vuran tarafıyla da, hayat endişesi ve yakınlarınızı koruma sizin bu dönemde görevinizdir. Haber aldığımızdan beri korkutan, aklımızı karıştıran lafta bize olmaz gibi masum görülen koranavirüs'ü yakınlığını bilip uzmanlardan öğrendiğimiz (korunma, temizlik, sosyal mesafe, elbise havalandırma vs) kurallarına eksiksiz uymaya çalışmalı. Böylece davetsiz gelen bu

32

I NİSAN 2020

küçük sinir topuna benzettiğim canavarları def etmeliyiz. Panik yok. Oldu ya belirtiler başladı ve testiniz pozitif çıktı. Önce kendinize güvenin ve tedavi olun. Savaştaki yenik düşüren en büyük etki kararsızlıktır unutmayın. Ben uzman değilim. Biliyorsunuz senelerce gazetede yazdım ve kitap yazıyorum sizle konuyla ilgili duygu paylaşımlarımı yapıyorum. Bu dönem gerçek yetkili uzman kişilerin söylediklerini uygulama dönemidir.

HAYAT GÜZELDİR

Ekranlarda yetkili ağızlardan uyarıları, korunma yollarını; dinleyerek baharı karşıladık. Yaklaşık bir buçuk ay önce ülkemizin tanıştığı insan kaybına başlatan salgında en önemli vurgu bağışıklık sistemimizi zinde tutmak. Duygu, korku ve endişe olarak da hazırlıksız yakalandık. Ben gazetecilik dönemimde rutin yaşayan bir kişiden daha çok şaşırtan olayla karşılaşmama rağmen tabir-i caizse bir gerilim filmi içindeyim; gibi hissettim. Bizlere uzmanlar tarafından anlatılan tavsiyeler; dışarı çıkıp her hangi objeye elimizi sürüp temastan sonra ağzımız, burnumuz ve gözümüze ellerimizi yıkamadan sürmeyeceğiz. Sosyal mesafe denen karşı insanlarla yakın konuşmadan öksürük partikülleri bize değmeyecek ve kıyafet, ayakkabılarımızı dışarıdan gelince 12 saat havalandıracağız. En önemlisi evimizde kalacağız. Anlatılan, anladığım bu… Bir rahat nefes; evde güzel zaman geçirmeye değer diye düşünüyorum. Şöyle farz edin; bir gerilim senaryosu içindesiniz, görünmez bir düşmanlarınız var sizi yakalamaması için yapmanız gerekenleri biliyorsunuz ve güzel son her şey sizin elinizde. etrafınızdakilere farkındalık yaratın. Bu dönem karşıladığımız güzel bahar günleri için bir sınav. Ve hayata geri döneceğiz. KORUYUN KENDİNİZİ

VE SEVDİKLERİNİZİ… BU BİR SORUMLULUK SINAVI. DUYGULARINIZI DA BOZMAYIN ÇÜNKÜ DUYGU GEÇİCİDİR. KORKU VE ENDİŞE İLE DEĞİL, SAKİN DÜŞÜNEREK KARŞILAYIN SÜRECİ. Ben gazeteci yazar Selhan Özdemir olarak önce korku, telaş şimdilerde "artık olan oldu ve kendimi, çevremi nasıl korurum?" düşüncesiyle hareket ediyorum. Telaşın sonucu etkisi yok. Bu işin maddi yönü de olsa sağlık gibi olmadığından kontrolü elimize almamız gerçek olandır. "Gözüm Üstünde" kitabımın karalamalarına (brek) ara verdiğim gönül sıkıntım olan günlerim olsa da; kurallara uyulduğunda güvende olduğumu biliyorum. Kural; temizlik imandandır. Görüşmelerim uzaktan uzağa, dinlence günleri olarak tanımladığım günlerdeyim. Hayat akışını belirler. Planlar her zaman devrede yürümez. Hayatın planını, hayatınıza kurgularken, kendinizi korumayı bilmelisiniz. Ve bağışıklık sistemini (kötü düşünce, olay, düşmanı ve salgın mücadeleyi) en iyi ekonomik, ruhsal iyi yönetim yükseltir. Tedbirlere uyum sağlayın…

DOSTA MEKTUP

Alfred sana bu mektubumu değişik bir dünya düzeninden yazıyorum. Sene 2020 uzaya gitmeyi planlarken kapı önüne çıkmak lüks oldu. Zengini, fakiri, yaşlısı, genci dünya


4mevsimbahcesehir Dört Mevsim Bahçeşehir

üstündeki herkes aynı endişe ve korkuyu yaşıyor. Ucu açık… Hangi dil, din ırktan olursa olsun, kimse sonu ne olur bilmiyor. Kalbim sıkılıyor, neşemde eksilmeler olmuyor değil ama toparlanıyorum eski hallerimi anımsamaya çalışıyorum. Ekranların haber bültenleri ölümler, yoğun bakımlar birazda kurtulanları gösteriyor tırsıyorum. Bilim de son noktayı koyamıyor. Ama gamı bırakıp korunma yollarına uyulduğunda bak işte ben ve çevrem sapasağlam seni selamlıyoruz. Seni de çok özledik. Çiçekler açar gibi oluyor doğada hüzünlü çaresiz gönlümüz gibi grileşiyor. İnanıyorum bu işin sonu Lale Devri olacak. Oradan bir yerlerden şaşkınlıkla izlediğini biliyorum. Endişe etme bol bol ellerimi parmak aralarımı yıkıyor (yirmi saniye) elimi burnuma, ağzıma gözüme götürmüyor mümkünse evde kalıyor insanlarla sosyal mesafemi koruyorum. Dilimde Rumeli türküleri bazen de seni düşünüp eski sohbetleri yad ediyor zaman geçiriyorum. Sevmek fedakarlıkmış. Hayatı sevmekte böyle. Her “Sene 2020 uzaya nerede olursa olsun özgürlük ne önemliymiş. gitmeyi planlarken Bazen elimizdekilere kapı önüne çıkmak otomatik alıkonulduğunda lüks oldu. Zengini, değerini anlıyoruz. En iyi sen bilirsin. Bilirsin bilirim. fakiri, yaşlısı, genci 'Ölüm Allah'ın emri ayrılık dünya üstündeki olmasaydı' diye ne doğru demişler. Vakit daha herkes aynı endişe ve erken… Yapılacak çok şey korkuyu yaşıyor. Ucu var. Korunmasını bildiğimiz açık… Hangi dil, din bir salgın hastalık yalnız bizi duraklatır; yok edemez ırktan olursa olsun, söz veriyorum. kimse sonu ne olur Kenetlendik; çözeceğiz. Bahar müjdesini biraz bilmiyor.” hüzünle karşılasakda düze çıkmak an meselesi… Bir gün hayat kendiliğinden sonlandığında görüşmek üzere… Çok hayranlıkla okuyup yer aldığım "4 Mevsim" doğru bilgi adresi dergimde bu mektubu tamamen duygu yoğunluğu ve alışverişi siz dostlarıma geçirebilmek için yazdım. Adı bende saklı canımın içi kişiye yolladım. Bu bulaşıcı virüsle yaptığımız bilek güreşini bir an önce yenip güzel günlere çıkmak ve görüşmek üzere. I NİSAN 2020 I

33


4mevsimbahcesehir

DİŞ SAĞLIĞI

Dört Mevsim Bahçeşehir

DİKKAT COVID-19 “Damlacık enfeksiyonu grubuna giren Covid-19’da ağız hijyeni ve bakımı son derece önemlidir. Alacağımız önlemlerle bu salgında önemli bulaşma yollarından biri olan ağızımıza virüslerin yerleşiminin bir miktar önüne geçmiş oluruz” diyen İstanbul Dentopia Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri Başhekim Dt. Eda Halime Özgan sorularımızı yanıtladı. Covid-19’da ağız ve diş sağlığı neden önemlidir? Damlacık enfeksiyonu grubuna giren Covid-19’da ağız hijyeni ve bakımı son derece önemlidir. Alacağımız önlemlerle bu salgında önemli bulaşma yollarından biri olan ağızımıza virüslerin yerleşiminin bir miktar önüne geçmiş oluruz. Rutinde yapmamız gereken ancak ihmal ettiğimiz ağız hijyeni sağlamadaki yöntemleri bu dönmede eksiksiz uygulamalıyız. Bu uygulamalar; Günde 2 kez 2 dakika dişlerimizin tüm yüzeylerinin fırçalanması, Diş fırçalama öncesi ara yüz fırçası kullanılması, Diş ipi kullanılması, ya da Ağız duşu kullandıktan sonra dişlerimizin fırçalanması, Ağız bakım suları ile ağız ve boğaz gargarası yapılması, Gün içerisinde su ile sık sık ağız ve boğaz garagarası yapılması, Covid-19 virüsünün bulaşmasını önlemede fayda sağlayacaktır. İstanbul Dentopia olarak korunma önlemleriniz nelerdir? Hastamızın kurumumuza ilk kabulü; Öncelikle hastamızın kabulü yapılmadan önce tüm klinik ve bekleme alanlarımız sağlık bakanlığı uygunluğu bulunan kimyasal

34

NİSAN 2020

maddeler ile dezenfekte edilir. Bunun yanı sıra 80 °C üzerinde sıcaklık veren cihazlarımız ile tüm yüzey alanları tekrar dezenfekte edilir. Hasta kabulumüz sosyal mesafe göz önünde bulundurularak kayıt işlemine alınır (Bekleme alanlarımız her hasta arasında 1.5 m mesafeyi korunacak genişliğe sahiptir). Hastane girişlerimizde sağlık bakanlığı onayı olan el dezenfektanları bulunur ve girişte hastalarımızın kullanılması sağlanır. Her hastanın kabul öncesi ateşi ölçülür ve yüksek ateşi olan hastamız tedaviye kabul edilmez, ilgili sağlık kuruluşuna yönlendirilir. Hasta kabul görevlilerimiz eldiven maske koruyucu ekipmanları kullanarak hastalarımızın kabulünü yapar. Bekleme alanları dahil röntgen, klinik katlarımızın tamamında el dezenfektanı yerleştirilmiştir ve kullanılması sağlanır. Tedaviye Kabulü; Her hastamızın seyahat bilgileri alınır. Klinik oda sayımızın fazla olması sebebiyle ardışık hastalar aynı klinikte kabul yapılmaz ya da hasta arası 1 saat ara klinikte tedaviye alınır. Tedaviye başlamadan önce her hastamıza antiseptik solüsyon ile gargara yaptırılır. Her tedavi sonrası kimyasal dezenfeksiyon işlemleri yapılır. Her saat tüm alanlarda kimyasal ve ısı ile

Dt. Eda Halime Özgan Başhekim

dezenfeksiyon işlemleri tekrar yapılır. Hekim ve hekim asistanlarımız, maske, tek kullanımlık önlük, siperlik, eldiven gibi gerekli üst düzey koruyucu ekipmanlar ile hastalarımıza tedavi yaparlar ve her hastada değiştirilir. Diğer; Kliniklerimizde bekleme alanlarımız ve klinik alanlarımız ayrılmıştır. Böylece hastamız ve yakınları ayrı ayrı konumlandırılır. Özellikle fazla temas edilen kapı kolları, asansör düğmeleri gibi alanlar 15 dakika ara ile dezenfekte edilir. Kurumlarımıza giriş yapan tüm kişilerin el dezenfektanı kullanımı sağlanarak, ateşleri ölçülür. Tüm alanlarımızdan yazılı materyaller kaldırılmıştır. Her saat başı klinik ve bekleme alanlarımız havalandırılır. Tüm alanlarımızda günde en az 3 kez ısı ile dezenfeksiyon yapılır. Tüm bu önlemleri eksiksiz uyguladığımız şubelerimizde uluslararası standartlarda personellerimizin güvenliğini sağlıyor ve hastalarımızın tedavilerini yapıyoruz.



4mevsimbahcesehir

#EVDEKAL

Dört Mevsim Bahçeşehir

65 yaş üstü kişiler Coronavirüs'ten nasıl korunmalı? “Coronavirüs’ün bulaşma oranı farklı yaş ve cinsiyetMedicana International İstanbul Hastanesi lerde farklılık göstermese de hastalığın ölümcül etEnfeksiyon Hastalıkları Uzmanı kisi, yaşlı ve kronik hastalığı olan bireylerde çok daha Yrd. Doç. Dr. Öğretim Üyesi Cengiz Uzun yüksek seviyededir” diyen Medicana International İstanbul Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Öğretim Üyesi Cengiz Uzun 65 yaş üstü kişilerin Coronavirüs’ten nasıl korunması gerektiğini anlattı... Coronavirüs, Sars ve Mers virüsüyle aynı grupta yer alır. Şu an dünyada ve ülkemizde yayılım gösteren yeni coronavirüs ise Covid-19 olarak adlandırılır. Covid-19, Sars kadar ölümcül olmasa da Sars'tan çok daha hızlı bulaşma özelliğine sahiptir. Farklı bir deyişle Sars'ta ölüm oranı %11, Mers'te %35 ila %50 civarındayken Covid-19'da bu oran %2 ila %3,3 dolayındadır. Bulaşma oranı farklı yaş ve cinsiyetlerde farklılık göstermese de hastalığın ölümcül etkisi, yaşlı ve kronik hastalığı olan bireylerde çok daha yüksek seviyededir. Farklı bir deyişle, elde edilen sınırlı bilgiler ışığında coronavirüse bağlı olarak 30-39 yaş aralığındaki ölüm oranı %0.2, 40-49 yaş aralığında %0.4 iken 60 ila 69 yaş aralığında bu oran %3.6'ya yükselmektedir. Aynı şekilde 70-79 yaş aralığında %8, 80 yaş ve üzeri kişilerde ise ölüm oranı %14.8'dir. Bu yüzden Covid-19 salgınında 65 yaş üstü kişilerin kendilerini toplumdan daha iyi izole etmeleri ve kişisel hijyene daha fazla dikkat etmeleri gerekir. Medicana International İstanbul Hastanesi Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Uzun, 65 yaş ve üzeri kişilerin Covid-19 salgınından nasıl korunmaları gerektiği konusunda bilgi verdi. İlk kez 2019 yılının sonunda Çin'in Hubei eyaletinde yer

36

I NİSAN 2020

alan Vuhan şehrinde görülen pnömoni vakalarının, yeni tip coronavirüsten kaynaklandığı 7 Ocak 2020 tarihinde belirlendi. Başlangıçta hayvanlardan insana geçtiği düşünülen yeni tip coronavirüsün, insandan insana geçtiği kısa zamanda anlaşıldı.

65 yaş üstü ve kronik hastalığı olanlar risk altında

Dünya çapında hızla yayılan ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi ilan edilmesine neden olan Covid19, dispne (nefes darlığı) gibi solunum problemleri başta olmak üzere, ateş, kuru öksürük ve hâlsizlikle karakterizedir. Göğüste basınç hissi, geçmeyen ağrı, mavimsi yüz ve dudak görünümü gibi belirtiler de görülebilir. Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Uzun, yeni tip coronavirüsün şiddetli vakalarında pnömoniye, akut gelişen solunum yolu enfeksiyonlarına ve böbrek yetmezliğine yol açarak kişinin hayatını tehdit edebileceğini belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: "65 yaş üzerinde bulunan üst orta yaş ve yaşlı hastalarda hastalığın seyri, gençlere oranla daha şiddetli görülmektedir. Bu yüzden 65 yaş ve üzeri kişilerin, otoritelerin uyarılarını dikkatle dinlemesi ve uygulaması son derece önemlidir."

İstanbul ilçeleri 65 yaş üstü nüfus oranları

Çin Hastalık Kontrol Merkezi (CCDC) tarafından yapılan araştırmaya göre Covid-19'un neden olduğu hastalığın 65 yaş üzeri kişilerde daha etkili olduğu görüldü. Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Uzun, özellikle yaşlılarda ve hipertansiyon, diyabet, kalp damar hastalıkları, kronik solunum yolu hastalıkları, kanser gibi hastalıklara sahip kişilerde coronavirüsün çok daha kötü seyrettiğini vurguladı. Bu bilgiler ışığında 65 yaş üzeri kişilerin hastalıktan korunmak için bir dizi önlem alması gerekir. Torun sahibi olan kişilerin bu süreçte onlarla temas kurmaması, hastalığın kendilerine bulaşmaması için son derece önemlidir. Bu kişilerin gerekli olmadıkça dışarıya çıkmamaları, toplu taşıma araçlarını kullanmamaları, kalabalık alanlara gitmemeleri, misafir kabul etmemeleri gerekir. 65 yaş ve üzeri kişilerde daha yüksek oranda hayati risk oluşturan Covid19'dan korunmak için bu kişilerin ellerini en az 20 saniye süreyle sabunla yıkamaları, zorunlu hâllerde dışarı çıkarken yanlarına dezenfektan almaları, para ile temas sonrasında ellerini mutlaka yıkamaları büyük önem taşır. Ayrıca tokalaşmak ve sarılmak gibi sıkça yapılan eylemlerden bu süre boyunca uzak durulmalıdır. 65 yaş ve üzeri kişilerin, diğer insanlarla olan mesafelerinin 1,5 metreden az olmaması gerektiğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Uzun, bu süreçte 65 yaş ve üzerindeki kişilerin hijyen kurallarına sıkı bir şekilde uymaları, sağlıklı beslenmeleri, bol sıvı tüketmeleri ve yaşadıkları ortamı sık sık havalandırmaları gerektiğini belirtti.I



4mevsimbahcesehir

#EVDEKAL

Dört Mevsim Bahçeşehir

Çocukları Covid-19’dan nasıl korumalıyız? Coronavirüs vakaları tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızla artış göstermekte ve bazı önlemlerin alınmasını zorunlu hâle getirmektedir. Medicana International İstanbul Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Esma Türkmen, çocukları nasıl koruyacağımız hakkında bilgi verdi. “Elde edilen veriler ışığında 0-9 yaş aralığında Covid-19'a bağlı hiç ölüm vakası bulunmazken 10-19 yaş aralığındaki hastalarda ölüm oranı %0.2'dir. Ancak çocukların hastalığı yayma olasılıkları tüm yaş grupları ile aynıdır. Coronavirüsün yayılımının önlenmesi için okulların kapatılmasıyla birlikte evlere kapanan çocukların, Covid-19'dan korunması kolaylaşsa da evde de pek çok önlem alınması gerekebilir” diyen Uzm. Dr. Esma Türkmen “Sosyal yaşamın kısıtlanması son derece önemli, bu dönemde çocukların parklara ya da oyun alanlarına götürülmemesi gerekir” şeklinde konuştu. Bu dönemde çocuğa bakım verecek olan kişinin eve nasıl ulaşım sağladığı da son derece önemlidir. Coronavirüsün bir metre mesafeden bulaşma ihtimali göz önüne alındığında eve çocuğa bakmak için gelecek olan toplu taşıma araçlarını kullanması, hastalığın bulaşma riskini artırabilir. Bu yüzden bakım verecek kişi mümkünse evinden alınmalı, çocuğun yanına geldiğinde ellerini en az 20 saniye boyunca sabunlu suyla yıkamalıdır. Henüz tuvalet eğitimi oluşmamış çocukların altları temizlendikten sonra da

38

I NİSAN 2020

mutlaka eller yıkanmalıdır. Çocuğun da ellerini doğru şekilde yıkadığından emin olunmalıdır. Çocukların göz, ağız ve burunlarına dokunmalarını engellemek zor olsa da ellerini yıkamadan bunu yapmamaları gerektiği konusunda uyarmak gerekir. Ayrıca banyo, tuvalet ve lavabo gibi çocukların erişebileceği yüzeylerin sıklıkla temizlenmesi de hijyen açısından önemlidir.

Bağışıklığını güçlendirin

Covid-19 düşük bağışıklık sistemine sahip kişilerde daha ağır seyreder. Dolayısıyla çocukların, bu dönemde dengeli ve düzenli beslenmeleri ve bol bol su içmeleri gerekir. Okulların kapanmasıyla birlikte çocukların uyku düzenlerinin bozulabileceği göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade eden Dr. Türkmen, güçlü bir bağışıklık sistemi için düzenli ve yeterli uyku süresi-

Medicana International İstanbul Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Esma Türkmen

nin önemini hatırlattı. Dr. Türkmen önerilerine şu sözlerle devam etti: “Kalabalık ortamlara gidilmesi gerekiyorsa mutlaka yanınıza el dezenfektanı alın ve çocuğunuzu iyi gözleyin. Hava sirkülasyonunun yetersiz olduğu yerlere gitmeyin. Sandalye masaları kullanmadan önce kolonyalı mendille yüzeyleri temizleyin ve bunun nedenini çocuğunuza uygun bir dille anlatın.” Covid-19'un havada asılı kalmadığını ifade eden Dr. Türkmen, yüzey temizliğinin uygun temizlik maddeleriyle yapılmasının ve evlerin sık sık havalandırılmasının önemini vurguladı. Tüm bunlara ek olarak Dr. Türkmen, bebek sahibi ebeveynlere şu önerilerde bulundu: “Yeni doğanlara da coronavirüs bulaşabileceğini göz önünde bulundurun ve mümkünse evinize ziyaretçi kabul etmeyin. Dışarıdan gelen kişilerin sizin ve bebeğinizin olduğu ortama girmeden önce mutlaka ellerini yıkamasını sağlayın. Öksüren ve hapşıran kişilerden maske takmasını isteyin.” I



4mevsimbahcesehir

#EVDEKAL

Dört Mevsim Bahçeşehir

Moralinizi yüksek tutun, bu önlemleri atlamayın!

HAMİLELERE ÖZEL KORONA ÖNLEMLERİ Ülkemizde de önlemlerin en üst seviyeye çıkarıldığı Koronavirüs’e karşı mücadelede bilinçli ve soğukkanlı olmak şüphesiz çok önemli. Özellikle de risk grubunda yer alanların çok daha dikkatli davranmaları gerekiyor ki hamileler de onlardan biri. Acıbadem Altunizade Hastanesi Riskli Gebelik Uzmanı, (Perinatolog) Doç. Dr. Oktay Kaymak, hamilelere özel korona önlemleri hakkında bilgiler verdi. Acıbadem Altunizade Hastanesi Riskli Gebelik Uzmanı, (Perinatolog) Doç. Dr. Oktay Kaymak “Hamilelikte hem yapısal olarak hem de bağışıklık sisteminde meydana gelen değişiklikler nedeni ile özellikle solunum yoluyla bulaşan bu tip enfeksiyonlara yakalanma riski daha fazladır. Geçmişte hem Koronavirüs ailesine mensup SARS ve MERS, hem de influenza gibi solunum yolunu tutan virüslerin hamilelikte çok daha ağır sonuçları olabileceği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Ancak panik yapmadan, aşırı strese kapılmadan gerekli önlemleri alarak korunmak mümkün” diyor. Riskli Gebelik Uzmanı Doç. Dr. Oktay Kaymak, anne adaylarına Koronovirüsʼe karşı alabilecekleri basit ama etkili önlemleri anlattı ve önerilerde bulundu.

Bilgi kirliliğinden uzak durun

Hamilelik zaten mevcut hormonal değişim nedeni ile hassas bir dönemdir. Özellikle bu dönemde alınan kötü haberler anne adaylarını çok daha fazla etkileyecektir. Bu nedenle sosyal medya başta olmak üzere, uzman olmayan kişilerin yarattığı panik ortamından ve yaydıkları bilgi kirliliğinden uzak durun. Gerekli korunma önlemlerini alarak ama moralinizi bozmadan ve gereksiz aşırı strese girmeden bu süreci atlatabilirsiniz. Evde kitap okuyup, müzik dinleyerek, hatta bebeğinize şarkılar söyleyerek hem kendinizi hem bebeğinizi rahatlatabilirsiniz.

Teması azaltın

Genel olarak virüsün yayılma yolları bilinmektedir. Bunlar içerisinde en çok üzerinde durulan yol, damlacık yolu ile bulaşmasıdır. Bu nedenle

kapalı ve kalabalık ortamlardan kaçının, öksürüp hapşıran kişilerden uzak durmaya çalışın.

Bol sıvı tüketin, sağlıklı beslenin

Sağlıklı ve dengeli beslenmeye özen gösterin. Özellikle C vitamininden zengin besinlere mutlaka beslenmenizde yer verin. Gün içerisine yayarak bol su içmeye özen gösterin. Suyun yanı sıra ıhlamur, kefir gibi içecekleri de tüketmekte fayda var. Günün her saatinde sıvı alımını yüksek, boğazınızı sıcak ve nemli tutmaya özen gösterin.

Egzersiz yapın

Hamilelik sürecinde ayak damarlarında kan pıhtılaşması 6 kat artıyor. Bu nedenle 3 saatten fazla hareketsiz kalınması bu riski daha da artıracaktır. Hareketsiz kalmamaya dikkat edin, sürekli yatmayın. Özellikle güneşli havalarda öğlen saatinde en az 30 dakika yürüyüş yapın ve D vitamini sentezine destek olun.

Doç. Dr. Oktay Kaymak

Emzirmeye devam, ama!

Koronavirüsʼün süte geçtiğini gösteren bilimsel kanıt olmamakla birlikte, Koronavirüsʼün mensup olduğu aileden olan diğer virüslerin süte geçmediğinin kanıtlandığını belirten Doç. Dr. Oktay Kaymak “Bu nedenle Koronavirüs tanısı olan annenin bebeğini emzirmesine ara vermesi tıbben önerilmemektedir. Ancak emzirme sırasında dikkatli olunması, gereken hijyen kurallarına uyulması veya anne sütünün sağılarak enfekte olmayan bir kişi tarafından bebeğe verilmesi önerilmektedir” diyor. I

Koronavirüs bebeği etkileyebilir

Doç. Dr. Oktay Kaymak “Hamilelikte Koronavirüsʼe yakalanma ve olası kötü sonuçlarının gelişebilme riski normalden fazladır. Özellikle diyabet, akciğer, kalp ya da böbrek hastalığı bulunan, HIV pozitif olan ve 35 yaşın üzerindeki anne adaylarında bu risk daha fazladır” derken, Koronavirüsʼün anne karnındaki bebeğe etkilerini ise şöyle anlatıyor: “Hamilelikte bebeğe etkisi üzerine elde yeterli bilgi bulunmasa da, bu aileye mensup diğer virüslerin; erken doğuma, düşüğe ve düşük doğum ağırlığına neden olabildiği biliniyor. Ayrıca hamileliğin ilk üç ayında enfeksiyon nedeni ile yüksek ateşi olan anne adaylarının bebeklerinde sırt kemiklerinde açıklık (spina bifida) olma riski artacaktır.”













#EVDEKAL

Koronavirüs (Covid-19)

Salgın hastalık sürecinde hukuki uygulamalar Çin Halk Cumhuriyeti’nin Wuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa zamanda tüm dünyaya yayılan, Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi ilan edilen Covid-19 salgın hastalığının olumsuz etkilerinin ülkemizde de görülmeye başlaması üzerine bir kısım önlem ve tedbir kararları alınmış olup bu bildirim yazımızda hukuk alanı uygulamalarının ne şekilde etkilendiği ve düzenlendiği genel hatları ile incelenmiştir. AV. ASLI NİHAL ÖZTÜREN(LL.M) İlk olarak Türkiye dahilinde 10.03.2020 tarihinde tespit edilen hastalık neticesinde öncelikle insanların toplu olarak bulunduğu mekanların geçici süre ile faaliyetlerinin durdurulmasına karar verilmiştir. Alınan bu önlemlerin yeterli olmamasıyla birlikte de 22.03.2020 tarihinde 65 yaş üzeri ve kronik rahatsızlığı bulunan kişilerin sokağa çıkması

sınırlandırılmış; yasağa uymadıkları halde dışarı çıkmakta ısrarcı olan kişilere ceza yaptırımları uygulanmasına ve yasağa aykırı davranarak dışarı çıkan kişilerin de hukuki sonuç doğuracak bankacılık işlemleri, noter işlemleri, resmi kurum işlemleri gibi işlem taleplerinin geri çevirilmesine başlanmıştır. Yeni yapılan düzenleme ve değişikliklerin iş hayatını ve işverenlerin ekono-

mik faaliyetlerini ne şekilde etkileyeceğine yönelik olarak hazırlanan bu yazımızda öncelikle her geçen gün yeni tedbir ve yasaklar açıklandığından ve uygulamaların değiştiği tespit edildiğinden hukuki süreçlerle alakalı yapılacak her türlü işlemde resmi mercilerce yapılacak resmi açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini önemle ifade etmek isteriz. İncelememizde ihtimal ve durumlara göre özellikle işçi ve işverenlerin karşılaşacağı durumlar ile bireysel olarak karşılaşılabilecek hukuki süreçler sırasıyla ele alınmıştır.

USULİ İŞLEMLER AÇISINDAN SÜRELER İŞLEMEKTE MİDİR?

İlgili Kanunlarla düzenlendiği ve bilindiği üzere Özel Hukuk ve Kamu Hukuku alanlarında dava, icra ve bir kısım resmi başvuru süreleri ilgili kanunlarla sınırlandırılmış ve sürelere uyulmaması çoğu zaman hak kaybına neden olacak yaptırımlara bağlanmıştır. Covid-19 salgının ülkemizde de tespit edilmiş olmasının akabinde kademeli sınırlandırma yolu ile öncelikle görülen davaların duruşmaları ertelenmiş, mahkeme kalemleri ve icra müdürlükleri mevcut çalışma yerlerini sınırlı alan kabul etmiş ve aciliyeti olmayan işlemlerin yapılması gerek Adalet Bakanlığı gerekse de Türkiye Barolar Birliğiʼnin


4mevsimbahcesehir Dört Mevsim Bahçeşehir

tavsiye niteliğindeki karar ve bildirimleri ile durdurulmuştur. Ancak devam eden süreçte Covid-19 nedeni ile alınan önlemlerin arttırılması kapsamında 30.04.2020 tarihine kadar tüm dava açma, icra takibi başlatma, dava cevap süreleri ve diğer beyan ve cevap süreleri ile şikayet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve başvuru süreleri dahil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler durdurulmuştur. Sadece nafaka alacaklarına ilişkin takip ve işlemler bu kapsam dışında tutulmuş olmakla bahsi geçen sınırlamalar bu alanda geçerli olmayacaktır.

FAALİYETLERİ DURDURULAN İŞVERENLERE İLİŞKİN UYGULAMALAR NELERDİR?

4857 sayılı İş Kanunu kapsamında resmi mercilerce faaliyetlerinin durdurulmasına karar verilen işverenlerin karşı karşıya kaldığı durum zorlayıcı sebep teşkil etmektedir. Kanunda zorlayıcı sebep “İşverenin kendi sevk ve idaresinden kaynaklanmayan, önceden kestirilemeyen, bunun sonucu olarak bertaraf edilmesine olanak bulunmayan, dışsal etkilerden ileri gelen, geçici olarak çalışma süresinin azaltılması veya faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulması ile sonuçlanan deprem, yangın, su baskını, salgın hastalık, seferberlik ve benzeri nedenler zorlayıcı sebepler olarak adlandırılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Mevcut durumda ise, salgın hastalığın zorlayıcı neden olarak değerlendirilmesi ile işverenler tarafından istihdam edilen çalışanlar açısından işveren uygulamaları değerlendirilmelidir. İşçinin çalışmasına engel olan ve en az bir hafta süren zorlayıcı sebebin varlığı halinde, İş Kanunuʼnun 40. Maddesi uyarınca, bir hafta boyunca her gün için işveren işçiye yarım ücret ödemek zorunluluğundadır. Zorlayıcı sebebin bir haftadan uzun sürmesi halinde ise işverenler için birden fazla seçenek düzenlenmiştir. Bunlardan ilki iş sözleşmesini fesih hakkı olup İş Kanunuʼnun 24-25. Maddeleri gereğince, işçiyi işyerinde 1 haftadan fazla süreyle çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması hem

işçi hem de işveren bakımından iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilmesi hakkını doğuracaktır. Bu noktada dikkat edilmesi gereken husus ise yapılacak feshin zorlayıcı bir sebeple yapıldığı ve işçiye kıdem tazminatı ödenmesi gerekeceğidir. Ayrıca zorlayıcı nedenin bir haftadan fazla süreceğinin anlaşılmasının ardından feshin 6 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılması da kanun uyarınca zaruridir. Aksi halde hak düşürücü süre içerisinde yapılmayan fesih sonucunda bu hak sona erecek ve işveren ancak iş akdini geçerli bir nedene dayanarak feshedebilecektir. Bu ihtimalde de haklı nedenle fesih sonuçları değil geçerli nedenle fesih sonuçları uygulama alanı bulacak ve ödenecek tazminat bedelleri de değişecektir. Zorlayıcı nedene dayalı olarak faaliyetleri resmi mercilerce durdurulan işverenlerin başvurabileceği diğer yollardan biri ise işçileri ücretsiz izne göndermek olabilir. Ancak bu durumda zaruri olarak dikkat edilmesi gereken husus ücretsiz iznin sadece işveren bildirimi ile uygulama alanı bulmasının imkansız olduğu; ancak işçinin yazılı onayı alındıktan sonra ücretsiz izin uygulaması yapılabileceğidir. Kanunda kesin bir düzenleme olmamakla birlikte ücretsiz izin sürelerinin makul süre olarak tespiti şartı aranmaktadır. İşçinin işverenin ücretsiz izin teklifini kabul etmemesi ve işverenin zorla işçiyi ücretsiz izne yollaması halinde ise rıza şartı gerçekleşmeyeceğinden işçinin haklı nedenle fesih hakkı doğacak ve işveren tazminat sorumluluğu ile karşı karşıya kalacaktır. İşverenin, işin resmi merci kararı ile durdurulması halinde başvurabileceği diğer bir yol ise işçilerin yıllık izinlerinin kullandırılmasıdır. İş Kanunuʼna göre işyerinde en az 1 yıllık kıdemi bulunan her işçinin 14 gün yıllık ücretli izin hakkının bulunduğu düzenlenmiş ve yıllık izin kullandırılması işverenin yönetim hakları arasında sayılmıştır. İlk bakışta bu durum yönetim hakkı olarak tanımlanmasından dolayı tamamen işverenin yetkisinde gibi gözükse de bu hususta da işçiye bildirimde bulunulması ve yıllık ücretli izin defterinin imzalatılması gereği dir. Aksi halde yıllık izin defterlerinin imzalanmaması halinde işçilerin ücretli izne çıktıkları kabul edilecek

KİMDİR? AV. ASLI NİHAL ÖZTÜREN(LL.M) Saint Michel Fransız Lisesi’nde Fransızca ve İngilizce ağırlıklı almış olduğu ilköğretim ve lise eğitiminin ardından Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuş ve Özel Hukuk alanında yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. Eğitim hayatı ve iş hayatında tanınmış kurumsal firmalar bünyesinde yaşadığı tecrübeler doğrultusunda farklı insanlarla birlikte çalışma, bir takımda yer alma ve birlikte üretebilmeyi öğrenme fırsatı olmuştur. 10 yılı aşkın süredir ağırlıklı olarak Şirketler Hukuku, İş Hukuku, Girişim hukuku, Uluslararası Ortaklık sözleşmelerinin Türk Hukukuna uyarlanması, Atipik sözleşme düzenlemeleri, Şirketlerin Sözleşme Yönetimleri, Hukuki Uyuşmazlıklarını Çözümü, gerek ticaret hukuku, gerek borçlar hukuku gerekse de yönetimsel uyuşmazlıklardan doğan sorunların çözümünde ve dava aşamalarının takibinde etkin ve önemli görevler üstlenmiş olup 2017 yılından bu yana da Bahçeşehir’de bulunan kendisine ait hukuk bürosunda müvekkillerine hizmet vermektedir.


4mevsimbahcesehir

#EVDEKAL ve yıllık izinlerinin kullanıldığı hukuken ispatlanabilir bir husus olmaktan çıkacaktır. Öte yandan işveren yıllık izin hakkı bulunmayan ve ücretsiz izni de kabul etmeyen işçilere yıllık ücretli izin verebilecektir. Ücretli izin verilen süreler için daha sonra telafi çalışması yaptırılması da mümkün olup İş Kanunu gereğince telafi çalışması 2 ay içerisinde yaptırılmak zorunda iken Covid-19 salgın sürecinde bu süre yapılan yeni düzenlemeler ile 4 aya çıkarılmıştır. Telafi çalışması, günde 11 saatlik çalışma süresini aşmamak üzere en fazla 3 saat yaptırılabilecektir. Telafi çalışması yapılan süreler için işçilere ayrıca ücret ödenmeyecek olup tatil günlerinde de telafi çalışması yaptırılamayacaktır.

İŞVERENLERİN KENDİ KARARLARI İLE ÇALIŞMAYA ARA VERMESİ HALİ

İş Kanunu ve Genel hükümler kapsamında yukarıda sayılan hallerin tamamının kendi kararı ile faaliyet durduran işverenleri de kapsadığı kabul edilmelidir. Bu noktada ayrık tutulması gereken husus ise resmi merci kararı olmadığından işçilere 1 haftalık yarım ücret ödeme mecburiyeti ve buna bağlı olarak fesih hakkının kullanılmasının mümkün olmayacağıdır. Diğer düzenleme ve uygulamalar ise tamamı ile geçerli olacak ve uygulamalardaki hukuki şartlar geçerlilik açısından birebir uygulanma zorunluluğu doğuracaktır. Tüm bu hak ve düzenlemelere ek olarak pandemi ilan edilen salgın sürecinde bir çok özel kuruluşun ve hatta bir kısım resmi kurumların çalışmalarını uzaktan/evden çalışma sistemi ile devam ettirdikleri görülmektedir. Uzaktan çalışma kavramı İş Kanunuʼnun

14. Maddesi kapsamında düzenlenmekle işçinin iş görme edimini evinde veya teknolojik iletişim araçlarıyla işyeri dışında yerine getirmesi esasına dayanmaktadır. Evden çalışma durumu da iş şartlarında esaslı değişiklik olarak nitelendirilebileceğinden yine işçilere yapılacak yazılı bildirim ve alınacak muvafakat ile bu sürece geçiş yapılması hukuken önerilmektedir.

İŞÇİNİN ÇALIŞMASI DEVAM EDERKEN KENDİSİNE COVİD-19 TEŞHİSİ KONULMASI

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunuʼnun işverene yüklemiş olduğu en önemli sorumluluklardan biri işçilerinin işle ilgili sağlık ve güvenliklerinin sağlanmasıdır. Aksi yönde davranan işverenler çok ağır cezai ve hukuki yaptırımlarla karşı karşıya kalmaktadır. Öncelikle bu dönemde faaliyetlerine devam eden işverenler açısından yapılması gereken en önemli şey Covid-19 salgınından işçilerinin etkilenmemesi için işyerinin dezenfekte edilmesi, işçilere koruyucu ekipman ve bu ekipmanların kullanılıp kullanılmadığının kontrolü ile medyada resmi mercilerce açıkçılanan salgın hastalıktan korunma tedbirlerinin uygulanmasının sağlanmasıdır. Aksi halde mevcut yargı kararlarından, içtihatlardan işverenler tarafından bu tedbirlere uyulmadığını ve işçinin virüsü çalışma esnasında işyerinde kaptığının ispatı halinde işverenlerin maddi-manevi tazminat davaları ile karşı karşıya kalabileceği ve işçilerin iş akitlerini haklı nedenle fesih hakları da doğacağından tazminat ödeme yükümlülüğü altına girme risklerinin ortaya çıkacağı sonucu çıkarılmaktadır. Dolayısıyla bu dönemde faali-

Dört Mevsim Bahçeşehir

yetlerine devam eden işverenlerin işçilerinin sağlık kontrollerini düzenli olarak yapmaları, virüsten korunma için tüm tedbirleri almaları, Covid-19 teşhisi konan çalışanlarını derhal işyerinden ve diğer çalışanlardan uzaklaştırmaları ve diğer çalışanlara bu konuda bilgi vermeleri ve hatta diğer çalışanların da tetkiklerinin yapılmasını sağlamaları önemle tavsiye edilmektedir. Virüsü taşıyan ve/veya taşıma riski olan işçilerin uzaklaştırılmaları halinde de iş sözleşmesi devam edeceğinden yukarıda sayılan hukuki uygulamalardan kabule bağlı olarak seçilen ihtimaller doğrultusunda iş ilişkisi devam edebilecektir. Virüs taşıdığı tespit edilen çalışanların işverenin işyerinden uzaklaştırma kararına direnmesi ve uymaması halinde ise iş akitleri işverenler tarafından haklı nedene dayanılarak derhal feshedilebilecektir.

KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ NEDİR VE NASIL YARARLANILIR?

Kısa çalışma ödeneği, İşsizlik Sigortası Fonu kapsamında düzenlenen bir müessese olarak genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durdurulması hallerinde, işyerinde üç ayı aşmamak üzere sigortalılara çalışamadıkları dönem için gelir desteği sağlayan bir uygulamadır. İşçinin kısa çalışma ödeneğine hak kazanabilmesi için, işverence İşkurʼa başvuru yapılması gerekmekte olup kuruma yapılan başvurunun uygun bulunmasının yanında, Covid-19 sürecinde



4mevsimbahcesehir

#EVDEKAL alınan kararlar kapsamında ödenekten yararlanmak için son 3 yıl içinde aranan 120 gün sözleşme süresi 60 güne, en az 600 gün prim ödeme şartı ise 450 güne indirilmiştir. Getirilen düzenleme uyarınca 30/6/2020 tarihine kadar geçerli olmak üzere, yeni Koronavirüs (Covid-19) kaynaklı zorlayıcı sebep gerekçesiyle yapılan kısa çalışma başvuruları için, işçinin kısa çalışma ödeneğine hak kazanabilmesi için öngörülen hizmet akdinin feshi hariç işsizlik sigortası hak etme koşullarını yerine getirmesi hükmü, kısa çalışma başlama tarihinden önceki son 60 gün hizmet akdine tabi olanlardan son üç yıl içinde 450 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödenmiş olması şeklinde uygulanacaktır. Bu koşulu taşımayanlar, kısa çalışma süresini geçmemek üzere son işsizlik ödeneği hak sahipliğinden kalan süre kadar kısa çalışma ödeneğinden yararlanmaya devam edecektir. Madde kapsamında kısa çalışma uygulamasından yararlanabilmek için, işyerinde kısa çalışma uygulanan dönemde 4857 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin birinci fıkrasının II numaralı bendinde yer alan sebepler hariç olmak kaydıyla işveren tarafından işçi çıkarılmaması gerekmektedir. İşveren tarafından bu madde kapsamında yapılan başvurular, başvuru tarihinden itibaren 60 gün içinde sonuçlandırılır.

İŞLETMELERİN KİRA ÖDEME YÜKÜMLÜLÜKLERİ

Faliyetleri resmi merci kararlarınca durdurulan işletmelerin kira ödeme yükümlükleri açısından da bir kısım yeni düzenlemeler yapılmaktadır. Ancak henüz net bir uygulama alanı bulunmadığından genel hükümler çerçeve-

sinde inceleme yapılmasında fayda vardır. Buna dayalı olarak işletmelerin resmi merci kararı gereğince faaliyetinin durdurulması veyahut sokağa çıkma yasağının getirilmesi halinde kiracıdan kaynaklanmayan bir sebeple kira sözleşmesi ile amaçlanan faaliyetin gerçekleştirilemeyeceği ve borçların ifasının mümkün olmayacağı açıktır. Bu durumda ifa imkansızlığına dayalı olarak işletmenin faaliyet durdurma kararı sona erinceye veya uygulanır ise sokağa çıkma yasağı kalkıncaya kadar kira borcu ödemekle yükümlü olmayacağını düşünmekteyiz. Kendi kararları doğrultusunda faaliyetlerini durduran işletmeler açısından ise salgın nedeni ile ekonomik zarara uğradıklarının iddia edilmesi halinde, kira borcunun ödenmesinden kurtulunması mümkün olmayacaktır. Bu durum işverenin kendi insiyatifinde olduğundan ifa imkansızlığına dayanılarak kira ödeme yükümlülüğünden sorumlu tutulmaması kabul edilmeyecektir. Yine de buna ek olarak ifa güçlüğü kapsamında işletmeler ekonomik zararlarının ispatı halinde Borçlar Kanunuʼnda düzenlenen diğer hükümlerden faydalanabilecektir.

COVID-19 SÖZLEŞMELER AÇISINDAN MÜCBİR SEBEP OLARAK DEĞERLENDİRİLEBİLİR Mİ?

COVID-19 salgın hastalığının 12.03.2020 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü tarafından “pandemi”olarak ilan edilmesiyle birlikte mücbir sebep olarak kabul edilebileceği açıktır. Mücbir sebep bilindiği üzere hukukta bir görevin, taahhüdün

Dört Mevsim Bahçeşehir

ve sorumluluğun yerine getirilmesine engel teşkil edebilecek nitelikte bulunan ölüm, iflas, hastalık, tutukluluk, deprem, sel, savaş, ayaklanma gibi kişilerin önceden ön görebilmelerine olanak bulunmayan ve bu nedenle önüne geçilmesi mümkün bulunmayan, dış etkiler sonucu meydana gelen olayları ifade eder. Burada dikkat edilmesi gereken husus her sözleşmenin Covid-19 salgın hastalığına dayalı olarak ifa edilemez anlamına gelmeyeceğidir. Zira sözleşmelerdeki yükümlülüklerin ifa edilememesi noktasında Covid-19ʼun mücbir sebep kabul edilmesi için ifa edilmeme nedeni ile Covid-19 arasında uygun nedensellik bağının mevcudiyetinin ispat edilmesi gerekecektir. Dolayısıyla Covid-19ʼun her sözleşme için mücbir sebep kabul edilip edilemeyeceği sözleşmenin yürürlüğüne etkisi, ilgili Kanun hükümleri ile her bir sözleşme içerisinde düzenlenen özel hükümlerin birlikte değerlendirilmesiyle anlaşılabilecektir.

TAPU MÜDÜRLÜKLERİNDE İŞLEMLER DEVAM ETMEKTE MİDİR?

Tapu müdürlükleri açısından görevlerinde olan işlemlerin yapılmasının durdurulmasına yönelik bir karar bulunmamakla başvuruların internet siteleri üzerinden randevu alınarak yapılması ve gerekli evrakların elden teslimi yerine sistem üzerinden tapu müdürlüklerine iletilmesi ile işlemler devam etmektedir. Evrak asılları resmi satış, ipotek, şerh vb gibi işlemlerin gerçekleştirilmesi anında ilgili memurlarına teslim edilmektedir. Ancak burada da



#EVDEKAL dikkat edilmesi gereken husus yukarıda da bahsi geçtiği üzere 65 yaş ve üzeri vatandaşların sokağa çıkma yasağına tabi tutulmaları nedeni ile tapu işlemlerini de yapamayacak olmasıdır. Bu kişilerin yapmış oldukları başvurular geçersiz sayılacak ve/veya işlem anında 65 yaş ve üzerinde olmalarının tespiti halinde işlemleri durdurulacaktır.

ÖZEL HASTANELERİN COVİD-19 TEST UYGULAMALARI ÜCRETLİ MİDİR?

Özel hastanelerin Covid-19 Testi yapacak olması herkes tarafından olumlu karşılanmış olmakla süreç içinde bazı özel hastanelerin krizi fırsata çevirip insanlardan yüksek fiyatlar istediği bilgisi alınmaktadır. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki özel hasteneler normalde de Sağlık Uygulama Tebliğiʼnin 1.9.1.ve1.9.4. maddelerince tedavi ve otelcilik hizmetlerinde SGK tarafından belirlenen tutarın maddede yazan üst limitinden fazlasını talep edemezler. Üst limitin üzerinde bedel talep etmeleri halinde “Bu süreçte de 100,00 TL üzeri her işlem için hukuki süreçlerin ayrıntılı fatura vermeleri zaruridir. Bu durumda kişilerin Alo 170 hatizlenmesi, tını arayarak şikayette bulunmalayorumlanması ve rını tavsiye ediyoruz. Özellikle bu uygulanması dönemde yapılan şikayetler açısından herkese birebir geribildirim açısından uzman sağlanmakta ve fazla ödenen ücgörüş alınması, retlerin iadeleri gerçekleştirilmektedir. Ayrıca SGKʼnın internet büyük zararlarla sitesinde de özel hastaneler tarakarşılaşılmaması fından hangi işlemden ne kadar adına büyük bedel talep edilebileceği tek tek düzenlenmiş durumdadır.

önem arzetmektedir.”

Sonuç olarak; bu yazımızda dünya ülkelerinin tümünü etkilemiş olan ve maalesef ülkemizde de üzücü sonuçlara sebebiyet veren Covid-19 adı ile bilinen Koronavirüs salgınının hukuki süreçlere etkisi incelenmiştir. Ancak sürecin belirsizliği ve sürekli olarak yapılan düzenleme, değişiklik ve bilgilendirmeler kapsamında mevcut uygulamaların da değişebileceği göz ardı edilmemelidir. Ve ayrıca Covid-19 hastalığının bulaşıcı kuvveti ile yarattığı etkiler açısından değinilen tedbir ve uygulamaların zaruri olarak devreye girdiği ve genel bir uygulama halini almaksızın geçici olduğu da unutulmamalıdır. Tüm bu nedenlerle bu süreçte hukuki süreçlerin izlenmesi, yorumlanması ve uygulanması açısından uzman görüş alınması, büyük zararlarla karşılaşılmaması adına büyük önem arzetmektedir. Öyle ki olağanüstü ve daha önce örneği olmayan bir durum ile karşı karşıya kalan hukuk sistemimiz açısından henüz uygulama örnekleri oluşmamıştır. I Av. Aslı Nihal ÖZTÜREN (LL.M)

58

I NİSAN 2020



RAMAZAN

Ramazan ayının merkezi camiiler,

Camilerin üstadı Bu yıl, Ramazan ayının başlangıcı ile mimari deha Mimar Sinan’ın anma günü (9 Nisan) Nisan ayına denk geldi. Biz de bunun üzerine her ne kadar Koronavirüs dolayısıyla camilere gidilemese de, üstadın çıraklık, kalfalık ve ustalık dönemi eserleriyle, âşık olduğu kadına atfettiği camileri inceledik. Arzu Erdoğan

Üç padişah ile çalışmış, dünyaca ünlü eserler bırakmış, en büyük hedefi olan Ayasofyaʼyı geçme amacını gerçekleştirmiş bir mimar o. Eserleri yüzyıllardır ayakta, eskiyen bölümlerin çaresini de geleceğe bıraktığı mesajla yine o bulmuş bir deha. Hakkında pek çok şey biliyoruz kuşkusuz. Kayseriʼnin Ağırnas Köyüʼnde doğduğu (1490), Yavuz Sultan Selim zamanında başlatılan ve Rumeliʻde olduğu gibi Anadoluʻdan da asker devşirmeyi öngören yeni bir uygulama nedeniyle İstanbulʻa gelişinin ardından, orduya asker yetiştiren Acemi Oğlanlar Ocağıʻna girdiği, yapı işlerinde de görev alırken, çağın önde gelen mimarlarının yanında çalışma fırsatı bulduğu gibi… Ama asıl önemli olan, 50 yıla yakın süreyi kapsayan, Osmanlı Devletiʼnde yaptığı mimarlık görevi boyunca, yapılarında gerçekleştirdiği deneyler ve getirdiği yeniliklerle, zirveye taşıdığı

60

I NİSAN 2020

Osmanlı – Türk mimarlığının birleşim sürecini tamamlaması oldu. Böylelikle Osmanlı-Türk Mimarisi arayış aşamasından, klasik döneme geçti ve hem Doğu, hem Batı ile ilişki içinde oldu. Anadolu ve Akdeniz kültürlerine sahip çıkan bir Osmanlı – Türk İslam mimarlık bileşimi ortaya çıkaran Mimar Sinan, birçoğu İstanbulʼda olan, 84 cami, 52 mescit, 57 medrese, 7 okul ve darülkurra, 22 türbe, 17 imaret ve 3 darüşşifa, 7 suyolu kemeri, 8 köprü, 20 kervansaray, 35 köşk ve saray, 6 ambar ve mahzen, 48 hamam ve kaydı ol-

mayanlarla beraber, 350ʼyi aşkın yapının baş mimarlığını üstlendi. Yeniçeri ordusunda bir asker olarak değil, istihkâm işlerinin idare ve tasarımından sorumlu olarak görev yapan Mimar Sinanʼın ilk yapıtı, 1536 – 1537 arasında yaptığı, Halepʼteki Hüsreviye


4mevsimbahcesehir Dört Mevsim Bahçeşehir

Mimar Sinan Camisiʼdir. İstanbulʼdaki ilk eseri 1539ʼda inşa edilen Haseki Külliyesi olan Sinanʼın, mimarbaşı olduktan sonraki ilk büyük ve önemli yapıtı ise, 1543 – 1548 seneleri arasında yapılan, kendisinin çıraklık dönemi yapıtı olarak tanımladığı dönemde inşa ettiği, dört ayağın taşıdığı ve dört yarım kubbenin desteklediği bir kubbe ile örtülü olan, içerde daha aydınlık bir mekan yaratmanın amaçlandığı ve dış görünümün

kitlesel etkisi azaltılan, İstanbulʼdaki Şehzade Mehmed Camisiʼdir.

SÜLEYMANİYE CAMİİ

Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1551-1557 yılları arasında İstanbulʼda Mimar Sinan tarafından inşa edilen camii, mimarın kendi ağzıdan “Kalfalık dönem eserim” dediği, önemli bir tasarımdır. Medreseler, kütüphane, hastane, sübyan mektebi, hamam, imaret, hazire ve dükkanlardan oluşan bir külliyenin içinde bulunan Süleymaniye Camii, klasik Osmanlı mimarisinin en önemli örneklerinden biridir. Yapımından günümüze kadar 100ʼü aşkın deprem geçirmesine karşın, caminin duvarlarından en ufak bir çatlak oluşmaması hala hayranlık uyandıran önemli bir özelliktir. Dört fil ayağı üzerine oturan caminin kubbesi, 53 metre yüksekliğinde ve 27,5 metre çapındadır. Bu ana kubbe, Ayasofyaʼda görüldüğü gibi iki yarım kubbe ile desteklenmiş. kasnağında 32 pencere, cami avlusunun dört köşesinde ise birer minare bulunuyor. Dönemine göre pek çok yeni ve ilginç özellikleri taşıyan cami, is odası ve kullanılan devekuşu yumurtalarıyla dikkat çekiyor. Hatta Süleymaniye Camii, is odası bulunan ilk ibadethane olma özelliğini taşıyor. Buna göre cami, kandillerden çıkan yağlı islerin tek bir noktada toplanmasını sağlayan bir hava akımı yaratacak şekilde inşa

edilmiş. Camiden çıkan isler ana giriş kapısının üzerindeki odada toplanmış ve bu isler İstanbulʼun en ünlü hattatlarının hizmetine sunulmuş. Mimar Sinan, Süleymaniye Camiiʼni yaparken, avizelerde bulunan kandil çanaklarının aralarına devekuşu yumurtaları koydurtmuş. Aradan 400 yıl geçtiği için o yumurtaların çoğu kırılmış ya da çalınmış. Sayıları 300ʼden 30ʼa düşmüş. Geriye kalan 30 yumurta da, zaman içinde bildiğimiz yumurta renginden, karararak kahverengiye dönüşmüş. Ama dikkatlice bakıldığında onların kocaman yumurtalar olduğu anlaşılabiliyor. O devekuşu yumurtalarının sırrı ise yüzyıllar sonra ortaya çıkıyor. Kurumuş devekuşu yumurtası insanın hissedemediği ama akrep, örümcek gibi haşeratı uzak tutan bir koku yayıyor. Bu sayede camide hele de kandiller arasında örümcek ağları görülmediği gibi, akrep, çıyan gibi pek çok haşerat da cami içine girmiyor. 28 revakın çevrelediği cami avlusunun ortasında dikdörtgen şeklinde bir şadırvan bulunuyor. Caminin kıble tarafında içinde Kanuni ile eşi Hürrem Sultanʼın hazireleri yer alıyor. Kanuni Sultan Süleyman'ın türbesinin kubbesi, yıldızlarla donanmış gökyüzü izlenimi vermesi için, içeriden metalik plakalar arasına yerleştirilmiş elmaslarla süslenmiş. Türbenin şaşaasına rağmen, cami süslemeleriyle tamamen sadeliği yansıtıyor.

Süleymaniye Camii, klasik Osmanlı mimarisinin en önemli örneklerinden biridir. Yapımından günümüze kadar 100’ü aşkın deprem geçirmesine karşın, caminin duvarlarından en ufak bir çatlak oluşmaması hala hayranlık uyandıran önemli bir özelliktir. NİSAN 2020 I

61


RAMAZAN Mihrap duvarındaki pencereler, dönemin en ünlü ustası Sarhoş İbrahimʼin elinden çıkma vitraylarla süslenirken, Hattat Hasan Çelebiʼnin eserleri olan mihrabın iki tarafından yer alan çini madalyonlardaki Fetih Suresi ve ana kubbede yer alan Nur Suresi, mekanın uhrevi dünyasına vurgu yapıyor. Süleymaniye Camiiʼnin 4 minaresi var; bunun nedeni Kanuni'nin İstanbul'un fethinden sonraki dördüncü padişah; bu dört minaredeki 10 şerefenin de Osmanlının 10. padişahı olduğunu ifade ediyor. Süleymaniye, İstanbulʼdaki akustiği en iyi camilerden biri. Çünkü Mimar Sinan, camide verilen vaazın duyulması için akustik sistemi üzerinde özel olarak çalışıyor, sesin bir noktadan çıkarak caminin her köşesine eşit şekilde dağılması için çaba gösteriyor. Usta mimar, Anadolu'da kullanılan turşu küplerinden içi boş 65 tanesini ağızları aşağıya bakar vaziyette ana kubbenin etrafındaki duvarlara yerleştirip, küplerin aralarını da yumurtanın akıyla sıvıyor. Bu sayede verilen vaaz, caminin her noktasından mükemmel olarak duyulabiliyor. Süleymaniye, Ayasofya ile ortaya çıkan strüktür sorununun, Sinan tarafından ikinci kez ele alınışıdır. Darülkurrası, darüşşifası, hamamı, imareti, altı medresesi, dükkânları ve Kanunî Süleyman ile Hürrem Sultanʻın türbeleriyle büyük bir alana yayılmış kentsel bir düzenleme ve Türklerʼin dinsel yapılara toplumsal hizmet yapısı içeriği katmalarının en önemli örneği kabul edilen Süleymaniyeʼde, kubbe ve yarım kubbeler, yüklerini, uyumlu geçişlerle bir sonrakine iletirler. Dönemin önde gelen tüm sanatçılarının katkıda bulunduğu ve İstanbulʼun Haliçʻe bakan tepelerinden birinde yer alan bu yapı, her ayrıntısıyla bir bütün olarak ele alındı ve yedi yıl gibi kısa bir sürede bitirilerek, Sinanʼın mimarlığının yanı sıra, organizasyon ve örgütlemedeki becerisini de açığa çıkardı. Cevahir Minaresi Süleymaniye Camii'nin mimarisindeki bir diğer özellik de avlunun hemen solunda bulunan ve daha küçük boyutta olan "Cevahir Minaresi". Rivayete göre cami inşa edilirken, büyük mimar kubbeyi oturtmak için beş yıl bekler. Amacı kubbeyi taşı-

62

I NİSAN 2020

ması için yaptığı fil ayaklarının toprağa tamamen yerleşmesi ve böylece kubbede çatlaklara neden olmamasıdır. Kubbenin beş yıldır oturtulmadığını gören ve bunun mali sıkıntıdan kaynaklandığını düşünen İran Şahı Tahmasb Han, Kanuni Sultan Süleyman'a inşaatın devamı için elmas ve değerli taşlar gönderir. Kanunu Sultan Süleyman ise kendisini öfkelendiren bu hediyelere cevaben, caminin her taşının bu taşlardan çok daha değerli olduğunu söyleyerek taşları mimarbaşına verir. Mimarbaşı Sinan da bu mücevherleri, inşa ettiği cami minaresinin taşlarının içine yerleştirir. Bu olaydan sonra o minare "Cevahir Minaresi" olarak adlandırır.

ŞEHZADE MEHMED CAMİİ veya ŞEHZADEBAŞI CAMİİ

Camii, Kanuni Sultan Süleyman'ın genç yaşta ölen oğlu Şehzade Mehmed Saruhan için Mimar Sinan'a yaptırdığı Şehzade Camii, 1543-48 arasında inşa edildi. Sinanʼın “Çıraklık eserim” dediği camii, kendisinin İstanbulʼda tasarladığı ilk selâtin camii olma özelliğini de taşıyor. Yarım kubbe problemini ilk defa ele aldığı bu camide Mimar Sinan, dört yarım kubbeli ideal bir merkezi yapı meydana getirip, Rönesans mimarlarının rüyasını gerçekleştirdi. Cami kare planlı. Üstü yarım küre şeklinde bir büyük kubbe ve bunun etrafında dört yarım kubbeyle örtüldü. Bütün kubbeler, dört büyük fil ayağı üzerine oturuyor. Şehzade Camisiʼnde şadırvan

avlusu ve cami kitlesi iki eş kare olma özelliğini taşıyor. Kubbeyi taşıyan dört ayağın çok fazla yer kaplamamasıyla mekan bütünlüğü sağlanmaya çalışılmış ve kubbe büyüklüklerinin ve yüksekliklerinin aynı olmasına özen gösterilmiş. Bu yüzden Şehzade Cami avlusu Beyazıd Cami avlusu ile birlikte Osmanlı mimarisinde bulunan en dengeli ve güzel avlularından biri sayılır. Dışarıda, büyük orta kubbenin oturduğu kare kısmın dört köşesine ve yarım kubbelerin yanlarına dört ağırlık kubbesi konularak kemerlerin açılması önlenmiş. Genç yaşta ölen şehzadenin gençliği ve tazeliği ise türbenin içindeki rengarenk çinilerle vurgulanmış. Üstat’tan geleceğe sesleniş Bunlar caminin mimari özellikleri. Ama öyle ilginç detayları var ki, bu detaylar Şehzade Camiiʼnin neden Mimar Sinanʼın saydığı üç önemli camii arasında yer aldığı sorusunun cevabını veriyor. Örneğin camiinin avlusunda bulunan yeşil sütun oraya rastgele yerleştirilmemiş. Mimar Sinan, tüm sur içini ölçerek yeşil sütunun yerleştirildiği noktanın İstanbulʼun tam ortası olduğunu hesaplamış ve Şehzade Camii, tarihi yarımadanın tam ortasına yapılmış. Caminin filmlere konu olabilecek bir başka özelliği daha bulunuyor. Şehzade Camii 90ʼlı yıllarda zedelenen kemerleri için restorasyon kararı alınıyor. Ancak toplanan mimari kurul, kemerlerin nasıl yenileneceği konusunda fikir birliğine varamıyor. Mimarlardan biri kemerlerin arasında bir oyuk fark ediyor ve burada cam şişe içerisinde bir mektup buluyor. Bir de bakıyorlar ki, Mimar Sinan, yüzyıllar öncesinden ge-

Şehzade Camii avlusu, Beyazıd Camii avlusu ile birlikte Osmanlı mimarisinde bulunan en dengeli ve güzel avlulardandır.


4mevsimbahcesehir Dört Mevsim Bahçeşehir

leceğe sesleniyor. “Bu notu bulduğunuza göre kemerlerden birinin kilit taşı aşındı ve nasıl değiştireceğinizi bilmiyorsunuz” diye başlayan mektup “Bu kemeri oluşturan taşların ömrü 400 sene. Bu süre zarfında taşlar çürümüş olacağından değiştirmek isteyeceksiniz. Ama inşaat teknikleri değiştiğinden nasıl yapacağınızı bilemeyeceksiniz” diye devam ediyor. Sonra büyük üstat, taşların nasıl değiştirilmesi gerektiğini, detaylarıyla geleceğin mimarlarına anlatıyor. Mektup halen Topkapı Sarayıʼnda muhafaza ediyor.

2000'de UNESCO tarafından Dünya Mirası Geçici Listesi’ne dahil edilen Selimiye Camii ve Külliyesi, 2011'de ise Dünya Mirası olarak tescil edildi.

SELİMİYE CAMİİ

Büyük usta Mimar Sinanʼın, “ustalık dönemi eserim” dediği, Klasik dönem Osmanlı-Türk mimarlık sentezinin dilini ortaya koyan, kurallarını belirleyen çok önemli bir başyapıttır. Sinan, Selimiye Camisiʼnde 31 metreyi geçen çapıyla, en büyük kubbesini inşa ederek, en büyük rüyası olan Ayasofyaʼyı geçme hedefini de gerçekleştirdi. Mimarın, külliyenin öteki yapılarını camiye göre arka planda tuttuğu Selimiye, strüktür mekân oluşumu, oranları ve süslemeleriyle Osmanlıʼnın en önemli mimari yapılarının başında gelir. Kapısındaki kitabeye göre yapımına 1568 yılında başlandı. 27 Kasım 1574 Cuma günü açılması planlanmışsa da, ancak II. Selim'in ölümünün ardından 14 Mart 1575'te ibadete açılabildi. 2000'de UNESCO tarafından Dünya Mirası Geçici Listesiʼne dahil edilen Selimiye Camii ve Külliyesi, 2011'de ise Dünya Mirası olarak tescil edildi. Sultanʼın caminin yapılacağı şehir olarak neden Edirne'yi seçtiği kesin olarak bilinmiyor.Evliya Çelebiʼnin Seyahatnameʼsinde, padişahın rüyasında İslam peygamberi Hz. Muhammedʼi gördüğünü ve onun kendisinden Kıbrısʼın fethi anısına bir cami yaptırmasını istediğini yazsa da, caminin yapımına başlanmasından üç yıl sonra, 1571'de fethedildiği düşünüldüğünde, bir rivayetin gerçek olmadığı da görülebilir. Daha gerçekçi yorumda ise o dönemde İstanbulʼda yeni bir büyük camiye ihtiyaç duyulmadığı, Edirne'nin Rumeliʼndeki Osmanlı egemenliğinin merkezi konumunda olduğu ve Selim'in gençlik yıllarından beri şehre ayrı sevgi beslediği söylenir. Bir tepe üzerinde bulunan Selimiye'de daha önceki hiçbir camide ya da antik çağ mabedinde görülmemiş bir teknik kullanılmış. Daha önceki kubbeli yapılarda, asıl kubbe kademeli yarım kubbelerin üzerinde yükselme-

sine rağmen, Selimiye Camii 43,25 metre yüksekliğinde, 31,25 metre çapında, tek bir kubbe ile örtülmüş. 2000 ton ağırlığındaki kubbe, sekiz sütuna dayanan bir kasnak üzerine oturtulmuş. Kasnak, fil ayaklarına altı metre genişliğinde kemerlerle bağlanmış. Mimar Sinan, bu şekilde örttüğü iç mekana verdiği genişlik ve ferahlıkla birlikte mekanın bir kerede kolayca anlaşılmasını sağlıyor. Kubbe aynı zamanda camiinin dış görünüşünün ana hatlarını da belirlerken, caminin dört köşesinde bulunan, her biri 70,89 metre yüksekliğindeki minarelerin kub-

beye yakın olması, camiyi göğe doğru uzanıyormuş gibi gösteriyor. Edirne'nin her tarafından görülen Selimiye Camiiʼnin mermer, çini ve hat işçilikleri de önemli. Yapının içi İznik çinileriyle süslü. Büyük kubbenin tam altındaki hünkar mahfili, 12 mermer sütunlu ve iki metre yüksekliğinde. Ne yazık ki olağanüstü güzellikteki çinilerin bir kısmı 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşında, Rus generali Mihail Skobelev tarafından sökülerek Moskova'ya götürülmüş. Caminin müezzin mahfilinin mermer ayaklarından birinin altında bulunan NİSAN 2020 I

63


4mevsimbahcesehir

RAMAZAN tek ters lalenin de iki ayrı hikayesi var. İlk rivayete göre, caminin yapılacağı arsa üzerinde bir lale bahçesi vardı. Bu arsanın sahibi, başlarda arsasının satılmasını istememiş, pek çok aksilik çıkarmıştı. En sonunda, Mimar Sinan'dan camide bir lale motifi olmasını isteyerek arsasını satmıştı. Mimar Sinan da, arsanın sahibinin aksiliğini vurgulamak için, lale motifini ters olarak yapmıştı. Lale Diğer bir rivayet ise ters lalenin Mimar Sinanʼın o günlerde hastalanan ve ölen torunu Fatmaʼyı temsil ettiğine dair... Selimiye’deki ilginç detaylar Selimiye Camii minareleri ile de ünlü. Yapının 4 köşesine yerleştirilmiş minareler, üç şerefesi ile dünyada tek olmanın zarafetini yaşıyorlar. Bu minareler çok uzun olmasına rağmen oldukça inceler. Camiye ilk girişte müezzinler mahfeli dikkat çekiyor. Mermer sütunların üzerine yerleştirilmiş bu ahşap yapı, üzerindeki işlemelerle en güzel ceviz ağacı örneklerinden. Kubbenin üzerinde bulunan rengarenk işlemeler kalem işi. Mahfelin tavanında Budizmʼde sonsuzluğu temsil eden çarkı felek bulunuyor. Bu çark-ı felek, caminin sonsuza kadar ayakta kalması dileğinin temsili. Selimiyeʼnin en ilgi çekici yanlarından biri heybetli olmasıdır zira Selimiyeʼnin kubbesi yaklaşık 49 metrelik

yüksekliği ve 32 metrelik çapıyla Ayasofyaʼnın kubbesinden bile büyüktür. Bu kubbeyi, her biri 6 metre genişliğinde kemerlerle desteklenen 8 paye taşır. Caminin iç yüzölçümü 1620 metrekaredir ve en büyük camimizdir. Mimar Sinan bu dev yapıyı aydınlatmak için kubbe kasnağına 32 adet büyük pencere ve duvarlara yüzlerce küçük pencere yerleştirmiştir. Pencerelerin ustalıkla planlanmış konumları sayesinde cami mükemmel şekilde aydınlatılır ve caminin en az mimari teknikleri kadar büyüleyici olan ahşap, sedef, mermer ve çini iç süslemeleri de keyifle seyredilir.

EDİRNEKAPI VE ÜSKÜDAR’DAKİ MİHRİMAH SULTAN CAMİİLERİ

Burada camilerin özelliklerinden değil de, yaşattıklarından söz etmekte yarar var. Çünkü zaten her iki camii de Mimar Sinanʼın ustalığını yansıtan, çok iddialı olmayıp zarafetiyle dikkat çeken eserler. Kanuni Sultan Süleyman'ın Hürrem Sultan'dan doğan kızına Farsça güneş anlamına gelen Mihr ve ay anlamına gelen Mah adlarından oluşan Mihrimah adı verilir. Büyüyüp de evlilik çağı yaklaşan Mihrimah Sultan, sarayın baş mimarı olan Sinan'a Üsküdar'da bir cami yapmasını sipariş eder. Bunun üzerine Sinan, Mihrimah Sultan adına İskele Camii de denilen eseri inşa eder. Ancak bu vesileyle sultanı gören

Gece ile gündüzün eşitlendiği 21 Mart’ta, Edirnekapı Camii'nin siluetinin arkasında güneş batarken, Üsküdar'daki Cami'nin minareleri arasından ayın doğuşu görülüyor.

64

I NİSAN 2020

Dört Mevsim Bahçeşehir

Mimar Sinan gönlünü padişahın biricik kızına kaptırır. Yaşı 50ʼyi geçen mimar bu aşkından padişaha söz edemez. Ne var ki bir süre sonra Mihrimah Sultan'a Diyarbakır Beylerbeyi Rüstem Paşa talip olur. Bu haber, bir anda halk arasında hızla yayılır ve kulaktan kulağa dedikodular dolaşır. Zengin fakat cimri olan Rüstem Paşa ayrıca Mihrimah Sultan'a göre yaşlıdır. Dahası Rüstem Paşa'da cüzzam hastalığı vardır. Kızını Rüstem Paşa ile evlendirmek isteyen Kanunî'nin, yayılan bu dedikodulardan canı çok sıkılır. Paşa'nın cüzzamlı olup olmadığını öğrenmek için sarayın başhekimini Diyarbakır'a gönderir. Beylerbeyi olan Rüstem Paşa'yı muayene eden başhekim Paşa'nın kaftanında bir iki bit bulur. Cüzzamlılarda bit olmayacağını belirten hekimin söyledikleri doğrultusunda Kanuni, Rüstem Paşaʼyı Veziriazamlığa atar ve Mihrimah ile evlendirir. Kanunî, kızı Mihrimah'ı Rüstem'le evlendirince, Sinan'ın aşkını içine gömer ve en güzel eserlerini yaratmaya devam eder. Üsküdarʼdaki camiden 14 yıl sonra Mimar Sinan, Mihrimah Sultanʼdan ikinci bir cami siparişi daha alır. Usta mimar, sevdiği ve gönlünün sultanı kabul ettiği Mihrimah'ın, bu seferki siparişi için en mükemmel noktayı bulmak için çalışır ve İstanbul'un bir başka yüksek tepesini seçer: Edirnekapı'da surun dibinde, adeta inzivada olan bir yerde karar kılar. Gözlerden uzak, yalnız ve ıssız bir semtte, Mihrimah Sultan için ölümsüz bir eser tasarlar. Camii'nin dört taraftan ışık alan yüksek kubbesi, bütün yapıya egemen bir konumdadır. Anıtsal kubbenin asaletli duruşu ve yalın güzelliği Mihrimah Sultan'ı simgeler. Yanında sadece nöbet tutarcasına bekleyen bir yalnız minare vardır. Eşi benzeri olmayan bu tasarımda Sinan'ın, gönül sultanına karşı duyduğu aşkı dile getirdiği rivayet edilir. Bu aşkı ayrıca camiin iç dekorasyonda da ifade eden Sinan, renkli kalem işi ve alçı bezemelerde de Mihrimah yazdırarak sultanın adını ölümsüzleştirir. Ama rivayete göre her iki caminin de asıl dikkat çeken önemli özelliği, Mihrimah Sultanʼın doğum günü olan 21 Martʼta yaşanıyor. Gece ile gündüzün eşitlendiği bu günde, Edirnekapı Camii'nin siluetinin arkasında güneş batarken, Üsküdar'daki Cami'nin minareleri arasından ayın doğuşu görülüyor. Güneş ve Ay, aynı anda gökyüzünde görünerek Mihrimah Sultanʼa selam gönderiyor… I


VirĂźse inat derslerimiz online olarak devam ediyor


4mevsimbahcesehir

EĞİTİM

Dört Mevsim Bahçeşehir

Karantina süresinde evde eğlenceli zaman geçirmek için öneriler...

66

I NİSAN 2020

I

Özel Eğitim Konulu Bazı Filmler: Gifted Amadeus G Küçük Adam Tate G Vitus G Bay Turner G Sosyal AĞ G Her şeyin Teorisi

Yağmur Adam Akıl Oyunları G Sınav (Exam) G x+y G Sonsuzluk Teorisi G Şah Mat G Steve Jobs

Limit Yok Can Dostum G Her Çocuk Özeldir G Üç İdiot G Benim Adım Khan G Forrest Gump G Pi G 21

G

G

G

G

G

G

Bazı Zeka ve Akıl Oyunları: Mangala Satranç G T Puzzle G Abalone G Quoridor G Dokuz Taş G Tetromino G Reversi G Surakarta G Pentomino G Kulami G Hedef 5 G Mantık Karesi

Go Oyunu Sözcük Merdiveni G Tangram G Sudoku G Kara Bulmacalar G Kakuro G Kendoku G Resfebe G Türk Daması G Üç Taş G Amerika Daması G 4 x 4 Dama G Tic Tac Toc

Çin Daması Nim G Tactix G Hex

G

G

G

G

G

G

Kapsül G Sihirli Piramit G Patika G Apartmanlar G Hanoi Kuleleri G MentalUP G Sos Oyunu G Jenga G

İlk kez Aralık ayında görülen ve "2019-nCoV" olarak adlandırılan virüs, Koronavirüs ya da Corona Virüsü adıyla biliniyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 11 Şubat'ta koronavirüs kaynaklı hastalığa Covid-19 adını verdi. WHO Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus, Covid19'un "korona"nın co'su, "virüs"ün vi'si ve hastalık kelimesinin İngilizcesi "disease" sözcüğünün d'sinden türetildiğini söyledi. Çin'in Wuhan eyaletinde ortaya çıkan corona virüsü, Türkiye dahil 100'den fazla ülkeye yayılım göstererek pandemik bir salgın haline dönüştü. Son verilere göre Dünya'da salgından ölenlerin sayısı ise 50 bini geçti. Türkiye' de ise salgın nedeniyle okullar tatil edilerek öğrenciler için uzaktan eğitime başlandı. Peki bu süreçte sosyal izolasyonda olan çocuklarımız ile ebeveynleri, evde hangi özel eğitim filmlerini izleyebilir veya hangi zeka-akıl oyunlarını oynayabilir? İşte sizler için derlediğim film ve oyunlar listesi...

BATUHAN NAR

EĞİTİM UZMAN

Son Olarak Bazı Uzaktan Eğitim Platformları: Zoom Google Hangouts Meets

ClassDojo AnyDesk G Microsoft Teams

G

G

G

G

G

G

Webex Slack



4mevsimbahcesehir

GÜZELLİK

Dört Mevsim Bahçeşehir

GÜZEL FİKİRLER

YASEMİN YURTMAN CANDEMİR

Yıkamaktan yıpranan

ellerin bakımı

Bu içinde yaşadığımız kaotik koronavirüs günlerinde en çok yıpranan yerimiz kuşkusuz ellerimiz. Kolonya, dezenfektan, sık yıkama derken kuruyup çöle dönen ellerinize bir gün değil, her gün bakım yapmalısınız. Kuru ellerin bir sorumlusu da suyun sıcaklık derecesidir. Çok sıcak su yerine ılık hatta soğuk suyla yıkamayı denemelisiniz. Kokulu sabun veya vücut yıkama jeli kullanıyorsanız, kokusuz ürünleri almayı düşünebilirsiniz. Kokulu yıkamalar cildinizi haddinden fazla kurutabilir. Yeni bir şeye geçmek istiyorsanız, nemlendirici içeren el sabunlarını tercih edebilirsiniz.

Doğru Nemlendiriciyi Kullanın

Her el yıkamadan sonra ellerinizi nemlendirme zamanı geldi. Bu noktada önerimiz, değerli panthenol ile cildin nem tutma özelliğini geliştiren kremler. El ve ayaklarımız, suyu vücudumuzun içinde tutan bariyerlerdir. Hava kuru ve soğuk olduğunda su ellerimizden hızlıca buharlaşır, geriye derinleşen minik çatlaklar kalır. Günde fazladan iki bardak su içmek bile durumu düzeltmek için iyi bir başlangıçtır. Elleriniz için bir bakım ritüeline başlayacaksanız önerimiz;

68

I NİSAN 2020

-Nail & Cuticle Oil tırnak & tırnak eti yağı ile başlayın -One Minute Hand Scrub ile devam edin -Ve son olarak da ellerinizin ihtiyacına göre klasik shea butter el kremi ya da Intensive Hand balm ile bakımınızı sonlandırın. Bu bakımla kendinizi şımartarak, el bakımını eğlenceli bir ritüele dönüştürüp, bakımlı ve yumuşacık ellere sahip olabilirsiniz. Yapılan testler gösteriyor ki Shea içeren bir kremi düzenli kullanan bir kişi, bir ayın sonunda ellerinin gençliğini yüzde 94 oranında geri alır.

Çok kuru ciltlere özel!

Bu aralar belki de tanışmanız gereken el

bakımının en profesyonel markası olan L’Occitane’dır. Shea Butter Intensive serisi ile tanışmak; nemli, güzel bir cildin tek gerçek sırrı olabilir! Kuru ve çok kuru ciltlere özel seri Shea Butter Intensive’in Hand Balm’ı yüzde 25 Shea Yağı içeriği ve zorlu mevsim koşullarına dayanıklı olması ile elleriniz için artık korkmanıza gerek yok mesajı veriyor. 32 gönüllü ile ortalama -12.5 derecede zorlu iklim koşullarında test edilen krem, 50 ml’lik formatıyla çantanızda taşıyabilme imkanı da veriyor.

Çatlamış eller için kurtarıcı bakım

Çok kuru ve çatlamış eller için geliştirilmiş en iyi bakım kremlerinden biri de kuşkusuz Burt's Bees. İçeriğindeki zeytinyağı hücre yenilenmesine destek sağlıyor. Formülündeki tatlı badem yağı, balmumu ayçiçek yağı ve biberiye yağı elleri nemlendirerek besliyor. Bu sihirli formül, nem kaybına karşı koruma bariyeri oluşturarak, havadaki nemin cilde hapsedilmesine yardımcı oluyor. I


DOJOMART20:Layout 1

3/6/20

2:19 PM

Page 1


4mevsimbahcesehir

ASTROLOJİK BAKIŞ

Dört Mevsim Bahçeşehir

Nisan ayına astrolojik bakış URANYEN ASTROLOG FİLİZ ÜNAL

Fırtına geçtikten sonra nasıl atlattığınızı hatırlamayacaksınız, nasıl hayatta kaldığınızı da.. Ancak bir şey kesindir; fırtınadan çıktıktan sonra fırtınaya girenle aynı insan olmayacaksınız... Haruki Murakami Nisan ayı 31 Mart Salı gecesi Kova burcunda kavuşum yapan Mars- Satürn gezegenlerinin etkisi ile başlıyor. Kova burcu toplum ve toplumsal konularla ilgilidir. Satürn engeller, kısıtlamalar, sıkıntılar, sabır ve dayanıklılık, büyük salgın hastalıklar…Mars ise eylem, mücadele gücü, motivasyon ve küçük salgın hastalıklar v.s. Hal böyle olunca mikrobik ve ateşli hastalıklarda artışı ve bu konu ile ilgili daha sıkı tedbirleri, yasakların uygulamaya konacağını görebiliriz. Aslında corona virüsün pik yapacağı bir aya giriyoruz. Bildiğiniz gibi her konuda başlangıç, gelişme ve sonuç olur. İster dikkatli olalım, istersek umursamayalım. Sonuçta bir etki ve tepki durumu yaşayacağız. Tabii ki biz elimizden geleni yapacağız, sonrası irademiz dışındaysa… En çok da dengede ve kontrollü kalmaya ve sabırlı olmaya çalışacağız. Gerçekten hızlı başladığımız bu ay, en çok ihtiyacımız olan sabır, irade ve denge olacak. İçsel dengenizi sabit tutmaya çalışın. 3 Nisan 2020 Venüs yöneticisi olduğu Boğa burcundan İkizler burcuna geçiyor. İkizler burcu iletişim ve haberleşmeyle ilgilidir. Venüs ilişkiler, sevgi, hoşluk, estetik ve finansal konuları gösterir. Her ne kadar yüz yüze görüşemesek de teknolojinin tüm imkanlarını kullanarak (Skype, telefon, facetime v.s.) ruhsal motivasyonumuzu arttırabilir, sevgi enerjisinin çoğalmasını sağlayabiliriz. 4 Nisan 2020 Cumartesi günü Merkür ve Neptün hayallerin burcu Balıkʼta kavuşuyorlar. Bu kavuşum yanılma, yanılgılar, hayal kırıklıkları da getirebilir. Olumlu anlamda ise Neptün ilaçlarla, Merkür ise fikirler, buluşlarla ilgilidir. Yeni bir aşı, yeni bir ilaç müjdesi de olabilir. Benim görüşüm aşıdan ziyade yeni ilaç ve tedavi yönünde olacağı..

70

NİSAN 2020

5 Nisan 2020 Pazar günü ise Jüpiter ve Pluton kavuşumu Oğlak burcunda gerçekleşiyor. Bu büyük kavuşum Nisan ayına adeta DAMGA VURUYOR. Toplumsal olarak Değişim, dönüşüm, yeniden yapılanmada büyük şans olabilir. Aslında yeni hayat şeklimize uyumlanmak için mücadele ediyoruz. Yine bu kavuşum vaka artışlarını da, daha fazla yardım ve işbirliğini de gösteriyor. 8 Nisan 2020 Terazi Dolunayı gerilen sinirler buna bağlı ilişkiler ve koşulları da ortaya çıkarıyor. 14 Nisan 2020 Salı günü Güneş-Pluton karesi.. Ünlü kişiler, otorite figüründeki kişilerle ilgili haberler, zorlanmalar görülebilir. 19 Nisan 2020 Pazar günü Güneş Boğa burcuna geçiyor. Huzur, sakinlik ve kendimizi güvende hissetmek istiyoruz. Özellikle de finansal konuların ön plana çıkmaya başlayacağını söyleyebiliriz. Bu arada neredeyse bütün ay boyunca Venüs ve Mars birbirlerini kovalayacaklar. Yani aralarında olumlu görünüm olacak. İlişkiler gezegeni Venüs Mayıs ayında retroya girmeden önce kesinlikle değerlendirmemiz gereken harika bir Gökyüzü görünümü. Sevdiğinizi söylemekten korkmayın, sevgiyi, neşeyi, mutluluğu bol bol paylaşın. Zira en çok ihtiyacımız olan sevildiğimizi, değer verildiğimizi bilmek, sevgi yoluyla şifalanmak. Karantina günlüğümüzde bol bol sevgi olsun…. Son olarak 23 Nisan 2020 de Boğa burcunda Uranüsyen bir Yeniay gerçekleşiyor. Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramına denk gelen bu yeniay, farklı, değişik ve yeni olan bir şeylerin başlangıcı olabilir. Belki de çocuklar için teknolojik ortamda gerçekleştirilecek bir kutlama.. Sevgiyle, Filiz Ünal



ASTROLOJİ

Bahçeşehir Vesta Gelişim’de eğitmen ve astrolog olarak hizmet veren Uranyen Astrolog Filiz Ünal aylık burç yorumlarıyla sizlerle... www.filizunal.net Kariyer ve gelecek hedeflerinizle ilgili güçlü bir değişiklik ve dönüşüm söz konusu. Neredeyse Nisan ayı boyunca ana konunuz kariyerinizle ilgili almanız gereken güç kararlar. İşten gelen kazançlarla ilgili beklenmedik durumlar, sosyal çevreniz, arkadaşlarınızla ilgili değişiklikler. Kimin dost, kimin arkadaş olduğunu çok iyi anlayacaksınız. Bazılarını hayatınızdan çıkarıp, bazıları ile sağlam temellerle devam edeceksiniz Nisan yeniayı sizi kendiniz hakkında, iş ortağı veya partner ilişkileriniz ile ilgili yepyeni kararlar almak için destekleyecektir.

KOÇ

Hayata bakış açınız, vizyon ve felsefenizde köklü değişiklikler. Yurtdışı veya yabancılarla çalışıyor iseniz değişiklikler, iş konularında dönüşümler. Eğitim, kişisel gelişim konularında yeniden yapılanma. Bilinçaltında günlük iş koşulları ile düzenleyici plan ve programlar. Finansal konularda sürpriz gelişmeler. Bu dönem içe dönüp kendinizi daha fazla sorgulayabilirsiniz. İşiniz ve gelecek hedeflerinizle ilgili yeni plan ve projeler hazırlamak isteyebilirsiniz Yolunda gitmeyenleri tespit edip yeniden yapılanmaya gideceksiniz.

BOĞA

Alacak verecek işleri, borçlar, krediler, vergiler, faizler ön planda. Devam eden bir miras davası sonuçlanabilir. Vizyonunuzu genişletecek yeni bir eğitim veya yeni başlangıçlar yapabilirsiniz. Grup veya bireysel ilişkilerinizle ilgili zıtlaşma, güç çekişmeleri görülebilir. Çocuklarla ilgili sorunlar olabilir. Bu dönem dış görüntünüzde değişiklikler yapmak isteyebilirsiniz. Yeni ilişkilere yelken açmak istediğiniz aşkı kendinize daha çabuk çekebileceğiniz bir dönem.

İKİZLER

Ortaklık veya partner ilişkilerinizde büyük dönüşümler söz konusu. İlişkisi olanların özellikle kıskançlıkla ilgili konuları fazla büyütmemesinde yarar var. Karşınızdaki insanlarla adeta sınava tabisiniz. Ev ve iş hayatı arasında gidip geliyorsunuz. Evinizi değiştirmek için bir fırsat yakalayabilirsiniz. Aile içinde geçmişle ilgili bazı konular tekrar irdelenebilir. İşle ilgili bazı anlaşmalar, sözleşmeler gündeme gelebilir. Bu dönem acele ve hızlı karar almadan önce bir kere daha düşünmenizi öneririm.

YENGEÇ

72

I NİSAN 2020

Sosyal çevre, arkadaşlarla ilişkiler artıyor. Yeni çevre ve ortamlar içine girebilir. Arkadaş ve dostlarınızdan fayda sağlayabilirsiniz. Kariyer ve gelecek hedeflerinizle ilgili bu ay adeta parlayacaksınız. Yeni iş teklifleri gelebilir. Yakın çevre ilişkilerinizde de hareketlenme var. Kısa seyahatler yapmanız gerekebilir. Fikirleriniz ve yaratıcılığınızla dikkat çekiyorsunuz bu yeni iş teklifleri de demek olabilir. Günlük iş rutininizle ilgili köklü değişimlere girişebilirsiniz.

ASLAN

Kariyer ve gelecek hedefleri için harika bir dönem. Yöneticilerle aranız çok iyi ve destekler de alabilirsiniz. Yeni kazanç kapıları açılabilir. Özellikle finansal konularla ilgili güzel haberler alabilirsiniz. İş yükünüz artabilir, yeni sorumluluklar gelebilir.. Ortak iş yapanlar için kazançları artırmanın yeni yolları keşfedilebilir. Yurtdışı, yabancılarla ilgili konularda olumlu gelişmeler, yeni bir eğitime başlamak, yurtiçi, yurtdışı seyahatler yapmak için fırsatlar. Aşk hayatınızla ilgili köklü değişimler için daha gerçekçi hareket edebileceğiniz bir dönem..

BAŞAK

Yeni başlangıçlar, yeni kararlar alacaksınız. Düşünmeden aldığınız bu kararlar partner ilişkilerinizde zorlanma yaratabilir. Fazla zıtlaşmamakta fayda var. Alacak-verecek ve başkalarının kaynaklarından gelecek güzel destekler finansal anlamda rahatlamanızı sağlayacak. Maddi anlamda rahat nefes alacaksınız. Eğitim, seyahatler açısından da destekleyici. Fiziksel ve zihinsel olarak dikkat çekici bir dönemdesiniz. Ev değişikliği, ayrı eve çıkmak, evde tadilat yapmak isteyebilirsiniz. Her ne kadar finansal destekleriniz olsa da kontrollü gitmekte fayda var.

TERAZİ

Maddi anlamda daha güçleneceğiniz, eş veya ortağınız tarafından da destekleneceğiniz bir dönem. Günlük çalışma koşullarındaki düzenlemeler, değişiklikler ve yenilikler sizin kontrolünüzde olmayabilir. Sağlık konularına eksta özen göstermekte fayda var, özellikle alerji ve baş bölgesi ile ilgili sorunlara.. İşinizle ilgili yeni teklifler, anlaşmalar ön plana çıkabilir. Hızlı karar almak bazı problemlere neden olabilir. Bekarlar için yeni karşılaşmalar söz konusu. İlişkilerde ve ortaklıklarda ani sürprizlere hazırlıklı olun.

AKREP


4mevsimbahcesehir Dört Mevsim Bahçeşehir

Bu dönem bekarlar için yeni evlilik teklifleri getirebilir. Veya yeni iş ortaklıkları. İlişkiler için olumlu destekleyici etkiler var. Sosyal çevrenizde hareketlenme, işten gelen kazançlarda bereket bekleyebilirsiniz. Yeni gruplara katılabilir, kazançlarınızı arttırmak için destekler bulabilirsiniz. Özel hayatınız ve çocuklarla ilgili konular daha ön planda. Yeni bir hobi edinebilir, keyif ve eğlenceye meyledebilirsiniz. Sağlık konularında dikkatli olmak şartıyla. Özellikle boğazlarınıza… Bu arada yeni iş teklifleri, projeler gelebilir. İş arıyorsanız yeni olumlu gelişmeler söz konusu.

YAY

Sağlıkla ilgili konuların üstünden rahatlıkla kalkacağınız güce sahipsiniz. Fiziksel görünümünüzde değişiklik yapmak, yaşamınızdaki sorunlarla ilgili konuları adeta yeniden düzenlemek istiyorsunuz. Finansal konularda da yeni düzenlemeler yapmak gerektiğinin farkındasınız. Günlük iş rutininizde rahatlama, özellikle gelecek hedeflerinizle ilgili yeni başlangıçları işaret ediyor. İş değiştirmek, terfi almak gibi destekleyici etkiler var. Daha çok toplum önünde olabilirsiniz. Çocuklarınızla ilgili olumlu gelişmeler veya çocuk sahibi olmak için girişimlerde bulunabilirsiniz.

OĞLAK

Çocuklarınız, aşk hayatınız ve hobileriniz ön planda. Hatta hobilerinizden kazanç bile sağlayabilirsiniz. Aşk hayatınızla ilgili olumlu destekler var. Bekarsanız hayatınıza birisinin girmesi çok yüksek olasılık. Yurtdışı ve yabancılarla ilgili konular, yabancı dil eğitimi almak veya yurtdışı seyahatine çıkmak gündeminizde olabilir. Bu konularla ilgili çalışmalar yapabilirsiniz. Bu dönem ruhsal sağlığınıza dikkat etmenizde fayda var. Zira kafanızın içi o kadar çok proje ve farklı konularla dolu ki.. Ani bir kararla yeni bir ev, araba almak, evinizi değiştirmek, tadilat yapmak isteyebilirsiniz. Harekete geçmeden önce tekrar gözden geçirmenizde fayda var.

KOVA

Bu dönem ev, aile ve aile büyükleri ile ilgili konular gündeminizde. Finansal konularda ev ile ilgili harcamalar, yatırımlar, değişiklik için harcananlar bütçenizle ilgili yeni ayarlar yapmanızı gerektirebilir. Eş veya ortağınızdan destek alsanız bile gelir ve gider dengesinde zorlayıcı durumlar oluşabilir. Finansal kaynaklarınızın artırımı konusunda fikirler alabilir, yeni kaynaklar keşfedebilirsiniz. Karar alırken dikkatlice hareket etmekte fayda var. Yine bu dönem kardeşler ve onlarla ilgili iletişim konuları veya işleri ile ilgili konularda gündeminizde olacaktır.

BALIK

NİSAN 2020 I

73




C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.