0532
371 76 93
AYLIK AKTÜALİTE ve YAŞAM DERGİSİ
MART 2020 - YIL: 11 - SAYI: 102
Bahçeşehir Mobilyacılar Sitesi
0212 672 46 91
15 MART DÜNYA TÜKETİCİLER GÜNÜ
Sayfa 56
Sayfa 34
Sayfa 38
Sayfa 52
‘DE NELER VAR?
56
EDİ TÖR ,ün Notu
Başımız sağolsun
Türkiyem
B R EY YOK YAZACAK, PAYLA ACAK ACIDAN BA KA...
16. Yarım saatte estetik gülüşe merhaba 17. Her yaşta ortodonti tedavisi mümkün 18. Pola Fitness Center 6 yaşında 20. Mektebim Koleji Bahçeşehir Kampüsü’nde Çanakkale Müzesi açıldı 22. Medicana Müzik Topluluğu sağlık için sahnede 24. Başakşehir afetlere karşı güçleniyor 26. Bahçeşehir Kütüphanesi’ne kavuştu 27. Bahçeşehir’in ilk bilgievi açıldı 28. Gençlere Takdimimdir HAVADAN SUDANMüjde Köseoğlu
30. Kendinizle yüzleşin 32. Başlangıç Akademi Çocuk Gelişim Merkezi Bahçeşehir’de 34. Çocukluk döneminde ebeveyn kaybı 36. Mide hastalıklarının gizli nedeni: Helikobakter 38. KAPAK KONUSU Hakkınızı arayın 50. Küçük şeylerden büyük dersler: “Bilge Çiçek” EĞİTİM-Batuhan Nar 52. İstanbul’un anlam kattığı deyimler ve ilginç öyküleri 56. Instagram fenomeni Serda Büyükkoyuncu’nun anlatımıyla Arap Yarımadası’nın yoktan var olan yıldızı Dubai 60. Gece gelen güzellik GÜZELLİK - Yasemin Yurtman Candemir 62. ASTROLOJİ- Nisa 64. BULMACA
İmtiyaz sahibi: HAZAN YAPIMEVİ Genel Yayın Yönetmeni: Hasan Güntürk Yazı İşleri Müdürü: Melike Güntürk Haber Müdürü: Hatice Gülçür İnanç Yayın Danışmanı: Ş. Bengü İnanç Yayın Kurulu: Kazım İlter İnanç Tasarım ve Uygulama: Hazan Yapımevi Katkıda Bulunanlar: Müjde Köseoğlu, Serda Büyükkoyuncu,
YASTAYIZ Melike Güntürk
Kayhan Öztürk, Yasemin Yurtman Candemir, Batuhan Nar, Nisa, Murat Sevinç Baskı: MDM Basım Ambalaj - 0212 432 00 50 Dağıtım: DuruPost Dağıtım Hizmetleri 0541 465 14 95 4 Mevsim Bahçeşehir Dergisi ayda bir yayınlanır. Fiyatı: 10 TL’dir Bahçeşehir’de işyerleri, binalar, villalar başta olmak üzere, Ardıçlı Evler, Ardıçlı Göl Evleri, Eston Şehir,Gün Işığı, Kelebekler Vadisi, Armina Evleri, Banu Evleri, Manolya Evleri, Uphill Court, Mesa Nurol, Spradon, Akbatı işyerleri ve blokları, ParkCity işyerleri, N Tepe, Dumankaya, Bahçeşehir Mobilyacılar Çarşısı, Ispartakule Gökkuşağı-Toros-Ilgaz-Berit blok ve villaları, Yeni Ispartakule işyerleri ve sosyal tesisler, Esenkent ve Boğazköy (seçilmiş villa grupları ve işyerleri) bölgelerine 8000 adet ücretsiz dağıtılır.
İLETİŞİM:
HER REKLAM BİR KAZANÇTIR DİYORSANIZ BİZE ULAŞIN
532
371 76 93
4mevsimbahcesehir@gmail.com
Bahçeşehir 2. Kısım Mah. Hoşseda Sit.H Blok 7/14 Başakşehir/İst.
Tel: e-mail:
0532 371 76 93 4mevsimbahcesehir@gmail.com 4mevsim@4mevsimbahcesehir.com Facebook: Dört Mevsim Bahçeşehir Instagram: 4mevsimbahcesehir App Store: 4 Mevsim Bahçeşehir Android: 4 Mevsim Bahçeşehir www.4mevsimbahcesehir.com Dergimizde yayınlanan yazıların sorumluluğu yazı sahibine, reklamların sorumluluğu reklam verenlere aittir.
14
I MART 2020
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
DİŞ SAĞLIĞI
Yarım saatte estetik gülüşe merhaba “Kompozit lamine, estetik diş hekimliğinin başlıca uygulamalarından biridir. Kompozit lamine, dişlere zarar vermeden; dişin rengini, şeklini değiştirmek, büyütmek veya bir kusurunu tedavi etmek ve dişe estetik bir görüntü vermek amacıyla diş yüzeylerine kompozit malzeme ile yapılan estetik ve kozmetik restorasyonlardır” diyen İstanbul Dentopia
Dr. Dt. Nurten Gümüştekin Estetik Diş Hekimi
Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri Estetik Diş Hekimi Dt. Nurten Gümüştekin sorularımızı yanıtladı. Kompozit Lamine hangi durumlarda uygulanır? Ayrık diş (diestema) vakalarında aralıkları kapatmada; Dişleri arasında aralık olan bireyler, dişlerini kestirmeden ve kuron yaptırmadan kompozit lamina uygulaması ile bu aralığı yarım saat içinde estetik bir görüntüye çevirebilir. Yaşlanmaya bağlı olarak, estetik görüntüsünü kaybetmiş, kırılmış veya formu bozulmuş dişleri, yeniden gençlikteki şekline kavuşturmak için uygulanabilir. Diş beyazlatma işlemi yapılmasına rağmen, rengi açılmayan inatçı renklenmelerde yapılabilir. Ön dişlerde büyük dolgu ve çürük olması durumunda kompozit lamine uygulanabilir. Ortodontik tedaviyi gerektirmeyen belirli bir düzeye kadar çapraşık dişlere yeniden form verilmesinde, dişlerinin şeklinden memnun olmayıp, yeni bir yüze sahip olmak isteyen tüm bireylere kompozit lamine yapılabilir. Kompozit Lamine yapılan dişlerde renk değişikliği olur mu? Normal dişler ne kadar renk değiştirirse, laminelerde aynı oranda renk değiştirir. Yüzey pürüzlülüğü giderilip, cilalanması iyi yapıldığında lekelenme olasılığı azalır. Kompozit Lamineler dayanıklı mıdır? Kompozit lamineler, ağız hijyenine dikkat edilmesi kaydıyla, uzun yıllar kullanılabilir. Ancak, çok sert ve kabuklu yemişler yenilmemeli, sert objeler dişler ile ısırılmamalı ve kırılmamalıdır. Kompozit Lamine uygulama süresi ne kadardır? Çoğu kez bir seansta bitirilebilir. Ancak, uygulanacak seans sayısı yapılacak diş sayısına göre değişir. Genellikle, 30 ila 60 dakika arasında süre yeterli olur. Bu süre sonunda, yeni ve estetik dişlerle diş hekiminizden ayrılmış olursunuz.
16
MART 2020
Estetik diş hekimliği ve pembe estetik Her insan güzel gülümsemek ister. Kusursuz bir gülümseme içinse inci gibi dişlere sahip olmak yeterli değil. Diş etlerinin de dişlerinizle uyumlu olması gerekiyor. Dişe sıkıca yapışan ve parlak diş etlerine yine de tam olarak sağlıklı diyebilmemiz için de renginin pembe olması gerekiyor. Tıp bu duruma da çaresiz değil; “Pembe Estetik” ile size gülümsemenizi armağan ediyoruz. Gummy Smile nedir? Gülümseme sırasında diş etlerinin fazla görünmesi durumudur. Bu tarz bir şikayetle gelen misafirlerimizin öncelikle diş etlerindeki fazlalıklar belirleniyor. Bu fazlalıkları lazer yardımıyla ağrısız ve kanamasız olarak alıyor ve diş etini birbirine simetrik olarak seviyelendiriyoruz. Diş etlerinde görülen problemler arasında elbette yaşlanma ve istenilmeyen bazı alışkanlıklardan kaynaklı ya da iltihaba bağlı sebeplerle meydana gelen diş eti çekilmeleri de var. Diş eti çekilmesinde ağızın başka bir bölümünden alınan diş etini, diş eti çekilmesi olan bölgeye ilave ederek oluşan boşlukları kusursuzca kapatıyoruz. Pembe Estetik yöntemleri nelerdir? Diş eti estetiğinde tek bir yöntem uygulanmıyor. Farklı problemler için kullanılan farklı teknikler ve tedavi süreçlerimiz bulunuyor. Bunlar;
Gingivektomi: Diş eti büyümesi ve derin ceplerin oluştuğu bölgelerdeki fazlalıkların uzaklaştırılması işlemi. Diş etleri seviyelendiriliyor ve misafirimize estetik bir görünüm kazandırdığımız yöntemimizdir Gingivoplasti: Fazla görünen diş eti veya asimetrik seviyelenmeleri düzeltmek için uyuladığımız bu yöntem sonrasında, tamamlayıcı protetik tedaviler (tam seramik kuron (kaplama) vb.) ile daha estetik bir görünüm elde edilmesini sağlıyoruz. Kron Boyu Uzatma: Dişlerde zamanla oluşmuş doku kaybını tolere etmek için fazla diş eti dokusunun çıkarılıp kemiğin de yeniden şekillendirilerek dişlerde daha uzun bir görünüm kazanmasını sağladığımız uygulama yöntemidir. Diş Eti Estetiğinin Avantajları nelerdir? Diş eti estetiği sadece estetik amaçlı değil, aynı zamanda ideal ağız ve diş yapısının oluşumunu sağlamak, diş eti hastalıklarına ve diş kayıplarına neden olan, diş yapısını bozan rahatsızlıkları ortadan kaldırmak amaçlı da uyguladığımız tedavilerdir. Yapılan bu tedaviler sonucunda; ● Diş kaybı oluşumunun önlenmesi, ● Diş uzunlukları diğer dişlerle orantılı hale getirilmesi, ● Diş iltihapları tedavi edilerek, tekrarlamasının önüne geçilmesi, ● Gülmeyi engelleyen problemleri çözmesi olarak avantajlarının başlıcalarını sıralayabiliriz.
4mevsimbahcesehir Dört Mevsim Bahçeşehir
Her yaşta ortodonti tedavisi mümkün “Ortodonti dişlerin çapraşıklıkları, çene kemiklerinin birbirleri ve kafa kemikleri ile ilişkisini inceleyen ve bunlara bağlı mevcut problemlerin teşhisini koyan bilim dalıdır. Ortodontik tedavi de bu sistemde oluşan bozuklukları tedavi etme şeklidir” diyerek ortodontiyi tanımlayan İstanbul Dentopia Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri Ortodonti Uzmanı Dr. Gözde Çeken merak edilen soruları yanıtladı. Neden dişlerde çapraşıklık oluyor? Kalıtımsal faktörlerin rolü olduğu gibi etken daha çok çevresel faktörlerdir. Çapraşıklıklar kalıtımsal yer darlıklarına bağlı olabildikleri gibi tamamen çevresel faktörler sebebiyle de olabilirler. Ağız hijyeninin aksatılması sebebiyle süt dişlerinde oluşan çürükler ve erken süt dişi kayıplarına bağlı oluşan yer kayıpları sebebiyle dişler sürmesi gereken yerleren farklı yerlerde sürer. Bu sebeple de çapraşıklık ve kapanış bozuklukları oluşur. Ağız solunumu yapmak, parmak emmek, dudak veya dil emmek, tırnak ısırmak, kalem ısırmak, uzun süre biberon ve emzik kullanmak gibi alışkanlıkların uzun süreler devam etmesi, çocuklarda sık görülen geniz eti, bademcik sorunları çene yüz sisteminde kalıcı bozukluklara neden olur. Erişkinlerde ortodontik tedavi olabilir mi? Sanılanın tersine sağlıklı bir diş eti ile her yaşta dişleri hareket ettirmek mümkündür. Ancak erken teşhis edilen bozukluklarda tedavi çeşitliliği daha fazla olduğu için mutlaka bir ortodontist tarafından erken yaşta kapanışın değerlendirilmesi gerekir. Ortodontik tedavi ne kadar sürer? Aktif tedavi ortalama 1,5-2 yıl sürer. Ancak zaman tedavinin şekline, hastanın yaşına, uyumuna göre değişir. Daha kısa olduğu gibi daha uzunda olabilir. Diş teli takılırken acır mı, dişe ya da kişiye zarar verir mi?
Braketler dişinizin üzerine özel bir yapıştırıcı ile yapıştırılır ve hiç acıtmaz. İlk takıldıkları birkaç günde dudak ve yanak içinde bazı yumuşak doku yaralanmaları yapabilir ama bu geçicidir. Ortodontik tedavi sırasında diş çürüme riski artar, bu nedenle braketler arasında besin artığının birikmemesi çok önemlidir. Her yemek sonrası dişler ve braket araları mutlaka
temizlenmelidir. Görünmeyen diş Dr. Gözde Çeken telleri var Ortodonti Uzmanı mı? Sabit ortodontik tedavinin ana elemanı brakettir. Braketlerin metal, plastik ve porselen(estetik) tipte olanları vardır ve dişlerin mine yüzeyine yapıştırılır. Ayrıca dil tarafından uygulanan braketler ve takılıp çıkarılabilen şeffaf plaklarla da tedavi yapılabilmektedir. Ortodontik bozukluğu engellemek için ne yapabiliriz? Aile, çevresel faktörleri engelleyebilir ya da en aza indirebilir. En başta periyodik bir diş kontrolü şarttır. Süt dişlenmesinden itibaren düzenli flor tatbiki ve sürekli azı dişlerine koruyucu uygulanması gereklidir. Ayrıca erken çekilmek zorunda kalan süt dişlerinin de sürekli dişler sürene kadar yerlerinin korunması ve bunun için de yer tutucu yapılması gerekmektedir. Parmak emmek, uzun süreli biberon kullanmak, ağız solunumu yapmak gibi kötü alışkanlıklardan da çocukları en geç 4 yaşına kadar vazgeçirmek gerekir. Bu yaştan sonra çene yüz gelişimindeki bozukluklar kalıcı olmaktadır. Aile veya diş hekimi, çenede ve dişlerde herhangi bir bozukluktan şüphelendiğinde mutlaka bir ortodontist tarafından değerlendirilmesinde fayda vardır.
MART 2020
17
4mevsimbahcesehir
KISA HABERLER
Dört Mevsim Bahçeşehir
Bahçeşehir’in kadınlara özel ilk spor merkezi
Pola Fitness Center 6 yaşında Bahçeşehir’de kadınlara özel hizmet veren ilk salon olma özelliğini taşıyan Pola Fitness Center 6. yaşını kutluyor. 8 Mart 2014’te kapılarını açan Pola, butik bir salon olması sebebiyle sadece satın aldığınız hizmeti ödediğiniz bir sisteme sahip. Pola Fitness Centerʼda içeriğinde bulunan powerplate, aletli pilates (reformer), pilates mat, Wave (EMS), hidrolik fitness, Helix, ozon sauna hizmetlerinden sadece birini veya bir kaçını sizinle beraber seçip, size uygun olan programı uyguluyorlar ve bunun yanında diyetisyen desteği de sunuyorlar. Tercihinize bağlı olarak grup veya personal training ders seçebiliyorsunuz. Çocuklu hanımlar da düşünülmüş Polaʼda. Spor yaptığınız süre boyunca çocuğunuz özel bir odada vakit geçiriyor. Pola'da en önemli şey sizin mutlu olmanız. Bunu sağlamak için profesyonel ve güleryüzlü kadroyla sizi karşılıyorlar. Detaylı bir sunum sonunda; doğru salon, doğru antrenman, doğru hizmet, doğru bütçe ile Pola sizin de vazgeçilmeziniz olacak. Defalarca başlayıp yarım bıraktığınız spor deneyimlerini bir kenara bırakın. Çünkü: Polaʼda herşey size özel...
KISA HABERLER
Mektebim Koleji Bahçeşehir Kampüsü’nde Çanakkale Müzesi açıldı
Mektebim Koleji Bahçeşehir Kampüsü 105 yıllık tarihi eserlerden oluşan Çanakkale Müzesiʼne ev sahipliği yapıyor. Öğrencilerle birlikte velilerin ve tüm anne babaların gezip görebileceği müzenin gelirleri şehit ve gazi ailelerine aktarılacak. Kampüs Müdürü Yavuz Gölbaşı, Okul Aile Birliği üyeleri, Başakşehir Belediyesi Bahçeşehir Koordinatörü İrfan Köpürür, Şehit ve Gaziler Derneği Başkanı Yücel Karakaya ve beraberindekiler müzenin açılışını yapıp öğrencilerle birlikte müzeyi gezdi. Ayrıca 15 farklı devlet okulundan 550ʼnin üzerinde öğrenci de müzeyi ziyaret etme imkanı buldu.
20
I MART 2020
KISA HABERLER
Medicana Müzik Topluluğu sağlık için sahnede
Medicana International İstanbul Hastanesi ve Beylikdüzü Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü işbirliğinde gerçekleşen “Medicana Müzik Topluluğu Sağlık İçin Sahnede” etkinliği, onkoloji hastaları ve yakınlarını bir araya getirdi. Kanser hastası ve yakınlarının yaşadıkları zorluklara dikkat çekmek amacıyla sahne alan koroya Medicana International İstanbul Hastanesi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mutlu Demiray “Kanser her gün korona virüsünden daha fazla insanı öldürüyor” sunumu eşlik etti. Atatürk Kültür Merkeziʼnde gerçekleşen programa Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, başkan vekili Müslüm Akülger, Serdal Mumcu, başkan yardımcısı Meltem Başa, meclis üyeleri, Medicana Sağlık Grubu Tıbbi Direktörü Dr. Çetin Köksal, dünyanın en hızlı keman virtüözü olarak Guinness Rekorlar Kitabıʼna ismini yazdıran Muhammed Yıldırır, genel müdür yardımcısı Taha Koray Ceylan, Medicana International İstanbul Hastanesi doktorları, yöneticileri ve Beylikdüzü halkı katıldı. 800ʼe yakın kişinin katıldığı etkinlik katılımcılar tarafından büyük ilgi gördü.
Çocuk hastalar için anlamlı bağış
Esenkent Toplu Yapı Eğitim Vakfı bünyesinde faaliyet gösteren “Renkli Eller Resim Grubu”, Sosyal Sorumluluk Projesi kapsamında çizgi film kahramanlarından oluşan resim çalışmalarını Bakırköy Dr. Sadi Konuk Hastanesiʼne bağışladı. Grup, çocuklar tarafından çok sevilen 15 farklı çizgi film karakterinden oluşan akrilik çalışmalarını Başhekim Prof. Dr. Gökhan Tolga Adaşʼa teslim etti. Bu anlamlı bağıştan dolayı duygulandıkların söyleyen Prof. Dr. Gökhan Tolga Adaş ve Başhekim Yardımcısı Dr. Musa Çırak, Renkli Eller resim grubuna bir plaket ile teşekkür etti. Renkli eller Resim Grubu, Sosyal Sorumluluk kapsamındaki faaliyetlerin devam edeceğini, özellikle çocukların kalplerine dokunan projeler konusunda yeni çalışmalar yapacaklarını ifade ettiler.
22
I MART 2020
4mevsimbahcesehir
BÖLGEDEN
Dört Mevsim Bahçeşehir
Başakşehir afetlere karşı güçleniyor Başakşehir Belediyesi, deprem başta olmak üzere doğal afetlere karşı hazırlıklarını üç koldan sürdürüyor. İlçe genelindeki Afet İstasyonları yenilenirken, 29 acil toplanma alanı için yeni tabelalar hazırlandı. Ayrıca Destek Hizmetleri Müdürlüğü bünyesinde Sivil Savunma Ekibi kuruluyor.
İstanbulʼun en modern ilçelerinden Başakşehirʼde, olası afetlere karşı hazırlıklar tüm hızıyla sürüyor. Başakşehir Belediyesi, çalışmalar kapsamında ilçe genelinde 12 noktada bulunan Afet İstasyonlarıʼnı (AFİS) yeniledi.
hirʼdeki sivil toplum kuruluşlarına, okullara ve kamu kurumlarına doğal afetler konusunda eğitimler verecek. Afetlere karşı hazırlıkların bir ayağı olan eğitimlerin önemine değinen Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu, “Sivil Savunma Ekibimiz ile ilçe geneAFİS’lerde yaşamsal linde 100 bin Başakşehirliye ulaşmayı malzemeler bulunuyor hedefliyoruz. Çocuklarımız başta olmak Biri Başakşehir 5. Etapʼtaki İBB Akşem- üzere gençlerimize, kadınlarımıza, yaşlısettin Ortaokulu bahçesinde konumlandı- larımıza ve engellilerimize eğitim vererek başta deprem olmak üzere toplumda rılan Afet İstasyonlarıʼnda deprem başta afet bilinci oluşturmayı amaçlıyoruz” şekolmak üzere herhangi bir doğal afetten sonra ihtiyaç duyulacak her türlü malzeme linde konuştu. I bulunuyor. “Deprem konteyneri” olarak da adlandırılan konteynerlerdeki; jenaratörden küreğe, el fenerinden kurtarma ekipmanlarına kadar her türlü yaşamsal malzeme kontrol edildi ve kullanım süresi Altınşehir Mahallesi Olimpiyat Park Alanı dolanlar yenileriyle değiştirildi. Bahçeşehir 1.Kısım Mah. Badem 16 Parkı (Papağan Çıkmazı Sokak) Başakşehir Belediyesi, deprem başta Bahçeşehir Gölet olmak üzere olası bir afet durumunda Turgut Özal Parkı vatandaşların ilk toplanacakları yer olaBahçeşehir 2.Kısım Mah. 1 Nolu Park (Papağan Çıkmazı) rak belirlenen “Afet ve Acil Durum Top6 Nolu Park (Şelale Cad.-Karayel Sok. kesişimi) lanma Alanları”na ilişkin önemli bir Boğazköy Merkez Camii Karşısı çalışmayı tamamladı. İlçe genelindeki 29 Funda 02 Park (Deniz Yıldızı Sokak) Afet ve Acil Durum Toplanma Alanı için Funda Parkı tabelalar hazırlandı. Tabelalar ile afet ve Gül 12 Parkı (Deniz Altı ve Çapa Sokak Kesişimi) acil durum toplanma alanları daha bilinir Şelale Parkı hale gelmesi amaçlanıyor. BaşakşeBaşak Mahallesi Deprem Konutları Meydan Parkı hirʼdeki tüm semtler dikkate alınarak beGöçmen Konutları Dr. Şenol Kaya Parkı lirlenen toplanma noktalarının sayısının Sular Vadisi artırılması planlanıyor. Başakşehir Mahallesi 1. Etap Kalyon Park (Metro İstasyonu Yanı) 579 Ada Park (Necati Coşan Cadde Üstü) Sivil savunma ekibi kuruluyor Cevdet Kılıçlar BilgiEvi Parkı Başakşehir Belediyesi, Destek HizmetFatih Terim Stadyumu leri Müdürlüğü bünyesinde Sivil Savunma Fuzulkent Parkı Ekibi kurulmasına yönelik hazırlıklarını da Koru Parkı (Ahmet Yesevi Camii Yanı) tamamladı. Sivil Savunma Ekibiʼnde yer Koşu Yolu Park (Hürriyet Bulvarı C ve D Blok Tarafı) alacak sivil savunma eğitmenlerinin yetişOnurkent Parkı tirilmesi amacıyla Boğaziçi Üniversitesi Güvercintepe Mahallesi Olimpiyat Park Alanı Kandilli Rasathanesi ile işbirliği yapıldı. Kayabaşı Mahallesi 913 park (7. Bölge Neşet Ertaş Caddesi) Boğaziçi Üniversitesi Kandilli RasatSazlıdere Ağaçlandırma Alanı Şamlar Piknik Alanı hanesiʼnden deprem uzmanlarının vereŞahintepe Mahallesi Şahintepe Spor Alanı ceği “Afet Bilinci ve Yapısal Olmayan Şamlar Mahallesi Sazlıdere Ağaçlandırma Alanı Şamlar Piknik Alanı Tehlikeli Alanlar (YOTA) Eğitimi”ni taZiya Gökalp Mahallesi Olimpiyat Park Alanı mamlayıp Doğal Afet Uzmanı olmaya
Afet ve acil durum toplanma alanları
hak kazanan 10-15 kişilik ekip, Başakşe-
XX I ŞUBAT 2020
BÖLGEDEN
Bahçeşehir Kütüphanesi’ne kavuştu Başakşehir Belediyesi tarafından Bahçeşehir Ek Hizmet Binası’nda kurulan Bahçeşehir Millet Kütüphanesi, kitapseverlere hizmet vermeye başladı.
Başakşehirʼde, çocuklar ve gençler başta olmak üzere tüm vatandaşlara hizmet verecek kütüphanelere yenileri eklenmeye devam ediyor. Türkiyeʼnin en büyük millet kıraathanesi Başakşehir Millet Kıraathanesi bünyesinde kurulan 104 bin kitap kapasitesine sahip kütüphanenin ardından çalışmalarını aralıksız sürdüren Başakşehir Belediyesi, Bahçeşehirʼe de millet kütüphanesi kazandırdı.
Görme engelliler için özel yayınlar
Bahçeşehir Millet Kütüphanesiʼnde, kitaplığın yanı sıra görme engelliler bölümü, çocuk kitaplığı, etüt salonu, grup çalışma odası ve okuma salonu da yer alıyor. Yaklaşık 7 bin kitabın bulunduğu kütüphanede, görme engelli vatandaşlar için özel yayınlar ve onların ihtiyaçlarına göre dizayn edilmiş bir alan mevcut. Öğrenciler için ders çalışma ve kitap okuma alanlarının da bulunduğu kütüphanede, ayrıca öğrencilerin
grup olarak ders çalışabilmelerine imkân sağlayacak alanlar oluşturuldu.
Sanat atölyeleri de hazır
Modern iç mimari tasarımı ile dikkat çeken kütüphanenin üst katlarında bulunan alanlar ise sanat atölyeleri olarak kullanılacak. Atölyeler, Başakşehirli gençlerin büyük ilgi gösterdiği müzik ve tiyatro akademilerinin çalışmaları için etüt sınıfı olarak değerlendirilecek. Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu, Bahçeşehir Ek Hizmet Binası
yanındaki zabıta binasını yenileyerek Bahçeşehir Millet Kütüphanesi haline getirdiklerini belirterek, “Amacımız Bahçeşehirʼdeki komşularımızın burayı aktif bir şekilde kullanması. Modern mimarisi ve muhteşem tasarımıyla ev sıcaklığında bir ortam Bahçeşehirlileri bekliyor. Buradaki tüm detaylar aynı zamanda engelli kardeşlerimiz için de düşünüldü” diye konuştu. Millet Kütüphanesi, her gün 9.0020.00 saatleri arasında hizmet veriyor. Üye olmak için kimliğinizle kütüphaneye başvurabilirsiniz. Her üye bir eseri 15 gün süre ile alabilir. Ödünç aldığınız kitabınızın süresi dolmadan bir defaya mahsus olmak üzere 15 gün uzatabilirsiniz. Süre uzatma ve tarama için; Basaksehirmilletkiraathanesi.com. Kayıt olan herkes buradan TC kimliği ile sisteme giriş yapabilir, şifre herkesin TC kimlik numarasının son 4 rakamıdır. İletişim: Bahçeşehir 2.Kısım, Şht. Polis Gaffar Okkan Cd. No:5 Başakşehir Tel: 444 0 669/dahili 6066
4mevsimbahcesehir Dört Mevsim Bahçeşehir
Bahçeşehir’in ilk bilgievi açıldı Başakşehir Belediyesi tarafından Bahçeşehir’e kazandırılan ilk bilgievi ve kadın aktivite merkezinde incelemelerde bulunan Başkan Yasin Kartoğlu, bilgievlerinin gençler ve kadınlara hizmet verdiğini söyledi.
Başakşehir Belediyesi tarafından ilçedeki genç nüfusun kültürel ve sosyal gelişimlerine destek vermek amacıyla açılan bilgievlerine bir yenisi daha eklendi. Bahçeşehir 1. Kısım Vaditepeʼde hizmete giren Bahçeşehir Bilgievi, bölgenin kültür-sanat ve eğitim ihtiyacına cevap verecek.
Eğitim ve sosyal etkinlik
Bahçeşehirʼin ilk bilgievi olma özelliğini taşıyan, bin 32 metrekare alan üzerine kurulu 10 derslikli merkezde; keman, gitar, piyano, İngilizce, ebru, resim, tiyatro-drama, temel bilgisayar, Kurʼan-ı Kerim ve manevi değerler eğitimlerinin yanı sıra bilgisayar ve kütüphane hizmetleri de veriliyor.
6 bin 500 kitaplık kütüphane
İlkokul ve ortaokul öğrencilerine yönelik çalışmaların yapılacağı bilgievi, 6 bin 500 kitaplık zengin bir kütüphaneye de sahip. Kütüphanede yetişkin, çocuk ve gençlik kitapları yer alıyor. Bilgievinde ayrıca keman, gitar, bağlama, ney, ti-
yatro, satranç, izcilik kursları ile çeşitli kulüp çalışmaları gerçekleştiriliyor.
BAKMER üyeleri de yararlanıyor
Çocuk ve gençlerin okul harici zamanlarını en iyi şekilde değerlendirebileceği bilgievi, öğrencilerin rehberlik hizmeti alacağı, yeni hobiler edineceği, dersleriyle ilgili destek alacağı, sosyal aktivitelerde bulunacağı ve daha başarılı bireyler olmaları için yeteneklerine uygun alanlara yönlendirileceği bir merkez olarak planlandı. Tüm Bahçeşehirlilere hizmet veren bilgievinden aynı zamanda Başakşehir Kadın Aktivite Merkezi BAKMER üyeleri de faydalanıyor.
“Tüm halkımızı bekliyoruz”
Bahçeşehir Bilgieviʼnde inceleme-
lerde bulunan Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu, “Bilgievlerimiz sadece çocuklarımızın kullandığı değil, kadınlarımızın ve gençlerimizin de kullandığı, her türlü aktiviteyi yapabilecekleri bir mekân. Tüm Başakşehirlileri bu mekânlara bekliyoruz” diye konuştu. Bahçeşehir Bilgievi Kütüphanesi, Pazartesi hariç her gün 9.00-18.00 saatleri arasında hizmet veriyor. Üye olmak için kimliğinizle kütüphaneye başvurabilirsiniz. Her üye bir eseri 15 gün süre ile alabilir. Ödünç aldığınız kitabınızın süresi dolmadan bir defaya mahsus olmak üzere 15 gün uzatabilirsiniz. Süre uzatma ve tarama için internet adresi; Basaksehirmilletkiraathanesi.com. Kayıt olan herkes buradan TC kimliği ile sisteme giriş yapabilir, şifre herkesin TC kimlik numarasının son 4 rakamıdır. İletişim: Bahçeşehir 1.Kısım, Seyhan Cad. No:25 Başakşehir (Vaditepe) Tel: 444 0 669 / Bilgievi kütüphanesi
4mevsimbahcesehir
HAVADAN SUDAN
Dört Mevsim Bahçeşehir
Gençlere Takdimimdir Mario Raul de Morais Andrade, "Olgunluğun Kıymetli Zamanı" kitabında anlattıklarını keşke gençken birileri bana söyleseydi. Belki çok şey başka olurdu. Keşkelerimin daha az olacağı kesindi. Tecrübelerle vurulan büyük küçük darbelerden ruhum öğrenerek korunurdu. Belki de söylendi, anlatıldı. Gençliğin verdiği yine mi nasihat karşı çıkışıyla bir kulağımdan girdi diğer kulağımdan çıktı kıymetli cümleler. Ama deneye yanıla öğrendik tabii doğruyu. Umarım daha öğrenilecek doğru yoktur. Anca tedavi ediyorum ruhumun hasarlarını. İşte bu nedendir ki bu kitabın bir bölümünü özellikle gençler için bu yazımda paylaşacağım. Bir tek genç bile bazı şeylerin farkındalığına erişirse bu yazıdan, ne mutlu bana. İşte Andrade'nın kitabından müthiş bir bölüm... G Olgunluk dönemimde, kalan
28
I MART 2020
yıllarımı saydım ve yaşadığımdan çok daha az zamanım kaldığını keşfettim. G Bir şekerleme paketi kazanmış küçük bir çocuk gibi yılları büyük bir zevkle ve iştahla yedim, ama azalmaya başladıklarını hissedince artık teker teker, tadını çıkararak yiyorum. GArtık yasaların ve yönetmeliklerin tartışılıp durduğu ve hiçbir işe yaramayacağını bildiğim sonsuz toplantılara ayıracak zamanım yok. G Takvim yaşlarına rağmen hâlâ büyümeyen aptal insanlara destek olmak için de zamanım yok. G Vasatlıkla uğraşmak için de zaman ayıramam. G Şişmiş egoların bulunduğu toplantılara katılmayı hiç istemiyorum. G Artık dalaverecilere ve çıkarcılara
E KÖSEOĞLU tahammül etmiyorum. G Başarılı olmuş insanların yerine geçmeye can atan şu kıskanç insanlara hiç tahammülüm kalmadı. G Üst düzey bir makam için yapılan kavgaların çirkin sonuçlarına tanık olmaktan nefret ediyorum. G İnsanlar içeriğe değil, sadece başlıklara bakar oldular. Benim zamanım ise, başlıklarla uğraşmayacak kadar değerli artık. G Öz'ü istiyorum, ruhumun acelesi var. Pakette şimdi daha da az şeker kaldı.. G İnsan onurunu ve gerçekleri savunan, sorumluluktan kaçmayan, başarılarından dolayı şişinmeyen, kendi yanlışlarına gülebilen, vaktinden önce "oldum" demeyen, insan olmayı anlamış insanlarla yaşamak istiyorum. G Asıl olan, yaşamı değerli kılmış eylemlerinizdir. G Yaşamın sert darbelerinden yumuşak bir ruh ile çıkmayı başarabilmiş ve başkalarının yüreğine dokunabilen insanlarla olmak istiyorum. G Evet, olgunluğun bana getireceği o doluluğu hissetmek için acelem var. G Elimde kalan tek bir şekerlemeyi bile yitirmek istemem. G Amacım, sevdiklerim ve vicdanımla barış içinde ve huzurla dolu olmaktıır. G Umarım sizin için de aynısı olur, çünkü her hâlukarda yaşlanacaksınız.. Demem odur ki pakette şeker doluyken her bir şekerin tadını çıkara çıkara yemenin önemini bıkmadan usanmadan gençlere anlatalım. Belli mi olur birileri de çıkar offf yine mi öğüt diye kaçmaz. Dinler. Deniz yıldızı misali bir gence faydamız olsa da yeter. Olgunluğun kıymetli öğretilerinden biri de bu değil mi? Sağlık, huzur, tadını çıkara çıkara yediğiniz şekerlerinizin çok olması temennisiyle sevgiyle kucaklıyorum.I MÜJD
4mevsimbahcesehir
KİTAP
Dört Mevsim Bahçeşehir
HAYATINIZIN EN GENÇ ANINDASINIZ
KENDİNİZLE YÜZLEŞİN
Senelerin gazetecisi, yeni yazar Bahçeşehir hayranı Selhan Özdemir'in kaleminden ve gönlünden dökülenler… Gökten üç elma düştü. Biri benim, biri senin, biri pişmanlık yaşayanların başına… Yaşamın sunduğu en büyük hediye sizsiniz. Olaylar sizin planladığınız gibi değil hayatın düzenlediği şekil aldığında keşkelerle, pişmanlıklara sığınmamak gerekir. Ömrümün büyük bir bölümü keşkelerle geçmiştir. Olayın sonundan başına bilebilsek planlamak kolaydır. Bazen bilmek mümkün olmuyor. Yanlış yapmak bile hiçbir şey yapmamaktan iyidir. Artık keşkelerim yok benim, hayatımdan söküp attım bu kelimeyi… Yanlışlıklarım sonucu tecrübelerim yüzünden teşekkür ettiklerim, bir de boş verdiklerim var dünyamda. Hayatınızın akışında her şey yolundayken bilmeden yaptığınız yanlışlar bir öğretidir aslında; yoğurdu bile üfleyerek yememizi sağlayandır. Bilirim her insanla her şey yapılmaz. İş yapılacak insan başkadır, dert paylaşacak insan farklıdır, çay kahve içilecek insan bile başkadır. Çoğu zaman kalbinizi, derdinizi açtığınız şahısların yardım amaçlı değil dinleyip dedikodu, eğlencelik dinleyişlerine şahit olup anladığında, içine kapanıp insan üzülüyor. Hatta çok iyi tanımadan etmeden karşındakine eşit ve dengeli duruşunu bozmamak gerektiğini anlıyor.
Huzur bulduğum beldem Bahçeşehir'de yanlızlıkların tadını çıkarırken; kah gölet başında, kah bankalar caddesinde, kah ücra bir kafede iç sesimle konuşur; dış sesleri duymam bile onlar vızıltı gelir kulağıma; aldırmam. Mevlana der ki 'iyi insan mutluluk, kötü insan tecrübe, yanlış insan ders, mükemmel insan iz bırakır.' Herkes hata yapar. Hatayı anlamak bir daha yapmayacağını bilmek erdemdir. Lütfen kendinizle yüzleşin. İyisiyle, kötüsüyle bu dünyadan geldik gidiyoruz. Yaşam; olaylar aslında matematik hesabıdır. Bir şeyi istiyoruz diye kör göz, eni konu, sonunu, düşünmeden yaparsanız, yüzde doksan zararlı çıkarsınız. Aynası iştir kişinin lafa bakılmaz. Kişinin söylediğine değil yaptıklarına, işine, gücüne toplumdaki yerine bakıp karar verirsek o kişinin karakter tanımda doğruyu anlamak daha kolay olur. İnsan tabiatı istemediklerimizin bahanesi, istediğimiz şeylerin çaresini çabuk bulur.
m sonucu rı la k lı ş lı n a Y “ yüzünden tecrübelerim lerim, teşekkür ettik rdiklerim bir de boş ve a” var dünyamd 30
I MART 2020
Gözlemlerimden yola çıkarak yazdığım "Gözüm Üstünde" kitabımda çoğu yerde düşünmeden hareket etmenin ömürden neler götürdüğünü yazdım. Çünkü çok dilim yandı; suyu bile üfleyerek içmeye karar vereli çok uzun süre oldu. Benim iç dünyamda duygu insanı olmak mantık insanı olmanın hep önüne geçmiştir. Yanlışlıklar duygular öne çıkınca inci gibi önümüze diziliyor. Çok sevdiğiniz kişiyi, bir işi, yapmak istediğiniz bir olayı bile değerlendirirken mantıklı düşünmelisiniz. Yoksa sonu hüsran, koca bir hayal kırıklığı ve maddi, manevi zarar oluyor. Hiçbir şeyi veya kimseyi görmek istediğiniz gibi değil; onun olduğu gibi görürseniz doğru şeyler yaşarsınız. Güvenin bana çok iyi biliyorum. Sözlerimi sonlandırırken hayranlıkla yazdığım yazılarımı paylaştığım dergimde takipte kalın. Sevgilerle… I
ÖZEL EĞİTİM
Başlangıç Akademi a Terapisi
Dil ve Konuşm Sanat Terapisi
Oyun Terapis
leme
i
ütün Duyu B
api
Ergoter
Psikolojik Danışmanlık
Özel Eğitim
Başlangıç Akademi Çocuk Gelişim Merkezi, eğitim ve danışmanlık hizmetleri olarak çalışmalarını sürdürmektedir. Merkezimizde floortime eğitimi almış, alanında uzman ve tecrübeli kişiler tarafından, dil ve konuşma terapisi, ergoterapi, duyu bütünleme, sanat terapisi, oyun terapisi, özel eğitim ve psikolojik danışmanlık hizmetleri yürütülmektedir. Merkezimizde çocuklarımız tüm uzmanlarımız tarafından bir bütün olarak değerlendirilir ve ihtiyacı olan özel eğitim destek şekli belirlenir.
Oyunla terapi yöntemi
DIR Floortime yaklaşımı, çocukların gelişimsel süreçlerini değerlendirerek, karşılıklı etkileşim yolu ile sosyal, duygusal ve bilişsel gelişimlerini desteklemeyi hedefleyen bir yaklaşımdır. Tipik gelişim gösteren çocuklar ile doğru etkileşim kurmayı, yetişkin-çocuk arasındaki duygusal bağı
Bahçeşehir’de artık konuşma bozukluğu olan güçlendirmeyi ve oyun arkadaşı olmayı sağladığı gibi, farklı gelişim özelliklerine sahip çocukların bireysel özellikleri ve güçlü yönleri dikkate alınarak değerlendirilmeleri, eğitim ve terapi programlarının planlanması ve uygulanması için çeşitli disiplinlerden uzmanların kullanabileceği bir modeldir. Otizm spektrum bozuklukları, Down Sendromu, gelişimsel bozuklukluklar, iletişim dil ve konuşma ile ilgili zorluklarda uygulanabilir. Gelişimsel (Developmental), Bireysel (Individual), ve Etkileşim Temelli
(Relationship based) bir yaklaşım modelidir. Psikodinamik bakış açısı ile çocukların nörobiyolojik profillerini, gelişimsel özelliklerini, ve çocuk ile etkileşimde bulunan yetişkinin bireysel özelliklerini de dikkate alarak, oyunu terapi yöntemi olarak kullanmak, eğlenirken gelişimsel hedeflere ulaşmak amaçlanır.
Konuşma ve dil terapisi
Dil ve konuşma terapisinde terapistimiz, gecikmiş konuşma, sesletim bozukluğu (harfleri söyleyememe), kekemelik, hızlı bozuk konuşma, çocukluk çağı
Bahçeşehir 1. Kısım Mah. Seyhan Cad. Berit 2 Sitesi. Vl9 Apt. No:34 Başakşehir / İstanbul
4mevsimbahcesehir Dört Mevsim Bahçeşehir
Çocuk Gelişim Merkezi e d z i n i t e m z i H Bahçeşehir’de
Ergoterapiyle duyusal, duygusal ve bilişsel sorunlar çok hızlı çözülebilir
çocuk kalmayacak apraksisi, otizm spektrum bozukluğu ve down sendromunda dil gecikmeleri, ses bozuklukları, motor konuşma bozuklukları, afazi, dudak-damak yarıklığı, ve yutma bozuklukları gibi problemler dil ve konuşma terapistimizin çalışma alanlarındandır.
Peki ergoterapi ve duyu bütünleme nedir?
Ergoterapistler birebir kişilerle, gruplarla veya topluluklarla işbirliği içinde çalışmak için gerekli bilgi, beceri ve davranışlarla donatılan tıbbi, sosyal, davranışsal, psikolojik,
www.baslangicakademi.com
psikososyal ve duyusal alanlarda geniş eğitime sahiptir. Duyu bütünleme meslek kollarından sadece biridir ve yasal olarak duyu bütünlemeyi lisans eğitimi ile uygulayabilen tek meslek dalıdır. Duyu bütünleme terapisi tüm dünyada başta otizm spektrum bozukluğu olmak üzere, çocuğun yaşadığı birçok problemin çözümünde önemli bir terapi yöntemi olarak uygulanmaya başlanmıştır.
şekilde gelişmesini sağlar. I Tırnak kesme, duş alma, tuvalete oturma gibi aktivitelerin kolayca yapılmasını destekler. I Duyguların sağlıklı bir şekilde dışavurumuna yardımcı olur. I Çevreden gelen koku, ses, dokunma hissi, tat alma gibi duyuların sağlıklı işlenmesini sağlar. I Beden algısının sağlıklı olmasını ve çocuğun kendi konumunun farkında olmasını sağlar. I Sosyal katılımın ve sosyalleşme becerilerinin geliştirilmesini sağlar. I Yazı yazmak gibi ince beceri gerektiren işlerin kolaylıkla yapılmasını sağlar. I Öğrenme güçlüklerini azaltır ve çocuğun kendi öğrenme stratejilerinin gelişmesini sağlar. I Psikososyal destek sağlar. Üstelik pediatrik ergoterapi bu becerileri oyun içinde eğlenirken kazandırır. I
Pediatrik ergoterapi çocuklara ne katar?
I Kas gücünün yaşına uygun
Tel: 0(212) 608 08 07 - Gsm: 0(532) 648 56 53
4mevsimbahcesehir
SAĞLIK
Dört Mevsim Bahçeşehir
Çocukluk döneminde EBEVEYN KAYBI... Çocukluk döneminde sevilen birinin kaybı, özellikle ebeveyn kaybı, oldukça zor ve yıkıcı bir süreçtir. Yetişkinlere kıyasla yas süreci daha zorlu yaşanabilir. Ölüm kavramına ilişkin fikirler bilişsel olarak çocukluk döneminde henüz gelişmediğinden ölümle karşı karşıya kalan çocuklar, nedenleri anlamakta zorlanabilirler.
Sevilen kişinin ölümü ardından yetişkinlerde daha açık şekilde görülmekle birlikte çocuklarda da yas süreci inkar, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme evrelerinden oluşur. Çocuklarda yas sürecini etkileyen unsurlar bu deneyimin doğasına; çocuğun yaşına, kaybedilen bireyle olan ilişkisine ve ölümün şekline bağlı olarak değişir. Yas, kaybın ardından gelişen doğal bir tepkidir. Akut yas olarak adlandırılan bu evre kaybedilen kişiyi anma, hatırlama, yoğun üzüntü, ağlama ve özleme durumudur. Ancak kaybın ardından altı ay geçtiği halde bireyin sosyal ve mesleki yaşam alanlarındaki işlevselliğinin giderek bozulmaya başlaması, baş etmede zorlanması “uzamış yas bozukluğu” yaşanmasına neden olabilir. Uzamış yas bozukluğu ise bireyde ölen kişiye güçlü özlem duyma, sürekli kaybedilen kişiyle meşguliyet, bunlara eşlik eden yoğun duygusal sıkıntı, kendini suçlama, inkar, öfke, ölümü kabullenmede zorluk vb. duygu durumları yaşanmasıdır. Bu belirtiler gözlendiğinde vakit yitirmeden destek alınmalıdır. Çocuklar açısından bakıldığında ise, sevilen kişinin kaybı karşısında yaşadıkları -özellikle ebeveyn kaybı- en stresli yaşam olaylarından biridir. Çocukların ölüm kavramını anlama ve kabullenme kapasiteleri, bilişsel ve duygusal açıdan olgunlaşma seviyeleri ile ilişkilidir. Buna ilaveten kaybı hissetmesi, anlaması ve tepki vermesi çocuğun yaşına, kaybedilen kişi ile olan ilişkisine, baş etme biçimine, kültürel inancına, sosyal des-
XX I ŞUBAT 2020
tek sistemlerinin düzeyine, ailenin yapısına, ölümü algılama ve ölümün oluş şekline göre farklılıklar göstermektedir. Doğumdan üç yaşa kadar olan dönemde ölüm kavramı henüz bildiğimiz anlamıyla algılanmaz ancak bebekler ölümü idrak edemese de bakım veren kişinin yokluğunun farkında olabilir. Sevdiği kişiden uzun süre ayrı kalan bebeklerde sık ağlama, huzursuzluk, uyku ve beslenme alışkanlıklarında belirgin değişimler gözlenebilmektedir. 3-6 yaş arası dönemde ise kayıp daha yoğun hissedilmeye başlanır. Çocuklar ölen kişiyi arayıp bulmaya çalışabilirler. Bu evrede çocukların davranışlarında regresyonlar görülebilir. Birlikte yaşadığı ebeveynine aşırı bağlanma, öfke krizleri gözlenebilen diğer davranışlardır. Okul çağına gelindiğinde ölüm fikri daha fazla şekillenmeye başlamıştır. Ölümün herkesin başına gelebilecek bir olgu olduğu kavranmaya başlanır. Bu dönemde çocuğun ölümle ilgili soruları anlayabileceği şekilde mutlaka yanıtlanmalıdır. Ölüm hakkında konuşulmalıdır. Gereksiz detaylara boğmadan,
Medicana International İstanbul Hastanesi Uzm. Psikolog/ Pedagog Reyhan Ateş Yücel
sorduğu ve neyi bilmek istiyorsa o konulara yoğunlaşarak cevaplar verilmelidir. Bu yaş çocuğunda gözlenen yas tepkileri agresyonda artış, ayrılık anksiyetesi semptomları, okulda dikkat problemleri, ölüme ilişkin korku ve kaygılar olabilir. Ergenlik döneminde ölüm kavramı daha soyut olarak algılanabilir, evrensel ve kaçınılmaz olarak görülmeye başlanır. Bilişsel olarak ölüm kavramını ve hayatlarında yaratacağı değişiklikleri algılayabilecek kapasitededirler. Çocuklardan farklı olarak kimi zaman ölümün ardından suçluluk, kızgınlık veya sorumluluk duyabilirler. Aile ve arkadaş aktivitelerinden uzaklaşma, dikkat sorunları, akademik başarıda düşme, yaşamın anlamını sorgulama ve derin üzüntü görülebilir. Çocuklarda görülen yas sürecinin döngüsel olduğu unutulmamalıdır. Yaşamsal deneyimler oturmadığından her şeyin yoluna gireceği duygusu zaman zaman sekteye uğrayabilir ve çocuk her yeni gelişim dönemiyle beraber, ölüme ilişkin duygu ve davranışlarını tekrar edebilir. Ölümün ardından ilk iki yıl çocuklar için oldukça kritiktir. Bu dönemde çocuklar takip edilmeli ve desteklenmelidir. Çocukların bu süreci atlatmasına yardımcı olabilmek için öncelikle çocuğun desteklenmiş duygusal ilişkiye ve bağa ihtiyacı vardır. Ayrıca yaşantılarının krizden önceki rutinlerine dönme ihtiyacı göz önünde tutulmalıdır. Buna mukabil çocukla kalan ebeveyn bir an evvel çocuğun yas öncesi yaşam tarzına geri dönmesine yardımcı olmalıdır. I
4mevsimbahcesehir
SAĞLIK
Dört Mevsim Bahçeşehir
Mide hastalıklarının gizli nedeni:
Helikobakter
“Yanlış beslenme alışkanlıkları, kullanılan ilaçlar, stres ve kronik hastalıklar gibi pek çok etken mide hastalıklarının gelişiminde rol oynayabilse de bu hastalıkların altında yatan en önemli nedenlerden bir tanesi de helikobakter isimli bakteri” diyen Medicana International İstanbul Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Ebubekir Şenateş' ten helikobakter ile ilgili önemli bilgiler.
Ülkemizde ve dünyada gastrit, ülser, mide kanseri gibi gastroenterolojik hastalıklar oldukça sık görülüyor. Mide ağrısı, mide yanması, kramp ve hazımsızlık gibi sorunlar yaşayan ve bu sorunları belirli bir süredir devam eden kişilerde yapılan endoskopik incelemeler sonucunda bu hastalıklar teşhis edilebiliyor. Yanlış beslenme alışkanlıkları, kullanılan ilaçlar, stres ve kronik hastalıklar gibi pek çok etken mide hastalıklarının gelişiminde rol oynayabilse de bu hastalıkların altında yatan en önemli nedenlerden bir tanesi de helikobakter isimli bakteri.
XX I ŞUBAT 2020
Helikobakter nedir ve nasıl bulaşır?
Helikobacter Pylori, kısa adıyla helikobakter, dünyada en yaygın görülen enfeksiyonlardan bir tanesine neden olan bir bakteri türü. Bu bakterinin neden olduğu enfeksiyon peptik ülser (mide ülseri) ve mide astarının iltihabı olan gastrit gibi hastalıkların en yaygın nedenleri arasında yer alıyor. Aynı zamanda helikobakter enfeksiyonu, bazı mide kanseri türlerine yakalanma konusunda da önemli bir risk faktörü. Bakterinin enfeksiyona yol açtığı bölge mide ile sınırla kalmayıp bazı durumlarda ince bağırsakların üst kısımlarını da etkileyebiliyor. Bu nedenle yapılan endoskopik incelemeler sırasında mide hastalıklarından herhangi birine ilişkin şüphe uyandıran lezyona rastlanması halinde bu bölgeden örnek alınarak Helicobacter Pylori'nin varlığına ilişkin gerekli araştırmaların yapılması çok büyük bir önem taşıyor. İnsanların Yarısından Fazlasının Midesinde Helikobakter Mevcut Yapılan pek çok bilimsel araştırmaya göre dünya nüfusunun yaklaşık üçte ikisinin vücudunda helikobakter bulunuyor. Buna karşın helikobakteri vücudunda barındıran insanların büyük bir kısımda bu bakteri enfeksiyon, gastrit veya ülsere neden olmuyor. Midenin iç yüzeyinde, mide asidinden etkilenmemek için özel bir zar yer alıyor. Helikobakter bu zara saldırarak zarar verdikten sonra mide asidinin, mide dokusuna zarar vermesine neden oluyor. Bu durum peptik ülsere neden oluyor.
Medicana International İstanbul Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Ebubekir Şenateş' Mide hastalıklarının büyük bölümünden sorumlu olan bu mikroorganizma kirli su ve yiyeceklerin tüketilmesi, el hijyenine yeterli özenin gösterilmemesi gibi durumlarla vücuda girebiliyor. Temiz su ve gıdaya ulaşmanın zor olduğu gelişmekte olan ülkelerde yaşayan bireyler, kalabalık ortamlarda sıklıkla bulunanlar, helikobakter bulunan kişilerle aynı evde yaşayan bireyler bu enfeksiyona yakalanma konusunda çok daha büyük bir risk taşıyor. Teşhisi Çok Kolay, Peki Ya Tedavisi? Mide hastalıklarına ilişkin belirtilerle gastroenteroloji birimlerine başvuran hastalarda teşhis amacıyla sıklıkla endoskopik incelemeye başvuruluyor. Ucunda ışık ve kamera bulunan endoskop adlı cihaz yardımıyla ağızdan on iki parmak bağırsağına kadar tüm sindirim kanalı görüntülenebiliyor. Bu görüntüleme sırasında herhangi bir mide hastalığının teşhis edilmesi halinde ilgili bölgeden biyopsi alınarak incelenmek üzere laboratuvarlara gönderiliyor. Yapılacak inceleme sonucunda helikobakter adlı bakterinin teşhis edilmesi halinde derhal antibiyotik tedavisine başlanması gerekiyor. Bakterinin vücuttan temizlenmesinin ardından neden olduğu hasarı geri döndürmeye yönelik gastroenterolojik tedavilerin başlatılması önem taşıyor. İlaç tedavisine ek olarak ülser ve mide kanseri söz konusu olduğunda cerrahi operasyonlara da başvurulması gerekebiliyor. Prof. Dr. Ebubekir Şenateş, helikobakter enfeksiyonunun erken evrelerde tespit edilerek tedavi sürecinin başlatılmasının mide hastalıklarının ilerleyişini durdurma üzerindeki çok büyük etkilerinin olduğunu vurguluyor.
15-21 MART TÜKETİCİYİ KORUMA HAFTASI
“Bilinçli tüketici hakkını arayan tüketicidir” diyen TÜKODER Başakşehir Şube Başkanı Aydan Kara ile tüketicilerin en çok sorun yaşadığı internet alışverişinden gıda hilelerine, kredi kartı aidatlarından özel okullara, telefon faturalarından sigortalara kadar birçok konu hakkında tüketici hakları ile ilgili konuştuk...
4mevsimbahcesehir Dört Mevsim Bahçeşehir
Hatice Gülçür İnanç Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Bertolt Brechtʼin “dünyadan yalnızca iyi bir insan olarak ayrılmayın, yetmez ardınızda iyi bir dünya bırakmaya bakın” sözünü çok kıymetli bulurum. Aktif çalışma hayatını sonlandırmamla birlikte sivil toplum kuruluşları olan kamu yararına kurulmuş Tüketiciyi Koruma Derneği ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği gönüllüsü olarak çalışmaya başladım. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunuyum, özel sektörde uzun yıllar yöneticilik yaptım. Beni ben yapan tüm değerleri bana öğreten bir annenin ve babanın kızıyım, en büyük desteğim bir erkek kardeşin ablasıyım, hayattaki hazinem iki erkek çocuğunun annesiyim. Bilim insanları “mutluluk öğrenilebilir bir şeydir” derler. Buradan yola çıktığımızda beni mutlu eden reçete içinde türkü söylemek ve kitap okumak var. Üç yıldır Emine Akkaya THM korosuna, dört yıldır Ece Ataer kitap okuma atölyesine devam ediyorum. Yani ne öğrendim, kiminle paylaştım ve neyi değiştirdim soruları eşliğinde bir şeyleri değiştirmenin kendimce yollarını arıyorum. Bahçeşehir’de TÜKODER şubesi kurma fikriniz nasıl oluştu?
Kurucu üye Emine Akkaya Bağcılar TÜKODERʼin üyesi idi. Derneğin bir toplantısına birlikte gitmiştik, genel başkan Aziz Koçal ile tanıştım, bana bizim bulunduğumuz bölgede bu konuda bir eksiklik olduğunu yeni bir şube açmak istediklerini anlattı. Sonrasında fikir düzeyindeki oluşumu kurucu üyelerimiz ve desteklerini esirgemeyerek üye olan arkadaş ve yakınlarımız ile gerçek hayata geçirdik.
Tüketici hakları nelerdir? Birleşmiş Milletlerin kabul ettiği sekiz temel “Evrensel Tüketici Hakları” vardır: 1. Tüketicilerin temel ihtiyaçlarının karşılanması hakkı (Barınma, ısınma, aydınlanma, su, ulaşım, haberleşme vb.) 2. Sağlık ve güvenliğin korunması hakkı (Tüketilmek üzere satışa sunulan her türlü mal ve hizmet yaşam ve sağlık açısından kullanıcıya zarar vermemeli) 3. Ekonomik çıkarların korunması hakkı (Kaliteli mal ve hizmetin ucuz fiyattan sunulması, satış sonrası hizmetlerin yeterli olması) 4. Bilgi edinme hakkı (Yanlış yanıltıcı eksik reklam etiket ve ambalajlara karşı korunması) 5. Eğitilme hakkı (Tüketicinin bilinçlenmesi, yönlendirilen değil yönlendiren tüketici olması) 6. Tazmin edilme (Zararların karşılanması hakkı) 7. Temsil edilme (Sesini duyurma hakkı) 8. Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı Sizce tüketicimiz bilinçli mi? Tüketiciler haklarını nasıl arayacaklarını bilmiyorlar. Nasıl aramalılar?
Tüketicilerimiz, teknolojinin ilerlemesi, tüketici hakem heyetlerinin aktif çalışması, Ticaret Bakanlığı ve tüketici örgütlerinin aktif saha çalışmalarından dolayı önceki yıllara oranla kısmen daha bilinçli olmaya başladılar. Tüketici haklarını öğrenmek ve bilinçli bir tüketici olabilmeleri örgütlü olmalarından ve tüketici örgütlerine üye olmalarından geçmektedir. Ben TÜKODER Başakşehir şube başkanı olmam
nedeniyle de Başakşehir tüketicilerini derneğimize üye olmaya haklarını bilen, bilinçli bir tüketici olmaya davet ediyorum.
TÜKODER olarak tüketicileri bilinçlendirmek için faaliyetlerinizden bahseder misiniz.
TÜKODER olarak tüzüğümüz gereği tüketicilerin bilinçlenmesi ve tüketici haklarının korunması, geliştirilmesi, tüketicilerin kendilerini koruyabilmeleri için gerekli bilinç ve örgütlülük düzeyine ulaşabilmeleri amacı ile mücadele yürütmektedir. Bu doğrultuda, şube merkezlerimizde ve sivil toplum örgütlerinde tüketici hakları ve bilinçli tüketici konularında eğitim çalışmaları ve konferanslar vermekteyiz, aynı zamanda bu doğrultuda okullarda da eğitim çalışmalarımız sürmektedir.
4mevsimbahcesehir
KAPAK KONUSU
TÜKODER Başakşehir Şube Başkanı Aydan Kara, haber müdürümüz Hatice Gülçür İnanç’ın sorularını yanıtladı. Haksızlıkların azalması hakkını arayan tüketiciler çoğaldıkça gerçekleşecektir.
Geçmişi 30 yıla dayanmış bir derneksiniz. Geçmiş ile bugünümüzü kıyaslarsak tüketici olarak avantajlarımız ve dezavantajlarımız nelerdir?
30 yıldır politik ve ekonomik çıkarlara herhangi bir şekilde araç olmadan, kar amacı güden hiç bir kurum ve kuruluştan gelir elde etmeye yanaşmadan, yayın organlarından reklam almadan ve tüketiciyi herhangi bir ürüne yönlendirmeden, sadece üyelerinin gönüllü katkı ve katılımlarına dayanarak faaliyet gösteren TÜKODER tam bağımsız bir tüketici örgütü olarak tüketici hak ihlallerine karşı mücadelesini yürütüyor. Tüketici hakları konusunda, biz kurulduğumuzda henüz tüketiciyi koruyan bir kanun dahi yoktu, biz kurulduktan sonra tüketici haklarını koruyan önce 4077 ve sonrası 6502 sayılı kanunlar çıkmıştır. Her iki kanunun çıkışında TÜKODER olarak çok ciddi katkılar sunduk, ancak son 6502 sayılı kanunun bazı eksikleri olmakla birlikte kısmen de olsa tüketici hakları konusunda ciddi ilerlemeler olmuştur. Tüketici haklarının korunması doğrultusunda mücadelemiz devam edecektir.
Tarım bakanlığının yayınladığı taklit, tağşiş ve hileli ürünleri hemen hemen hepimiz bir şekilde kullandık veya kullanıyoruz. Bu konuda tüketici olarak ne yapabiliriz? Günümüzde teknolojinin
gelişmesine paralel tüketicileri istismar ederek, onlar üzerinden haksız kazanç elde eden bir meslek oluşmuştur. O nedenle de haksız kazanç için ekonomik nedenlerle gıdalarda taklit ve tağşiş oldukça artış göstermektedir. Hatta daha ileri gidilerek tüketici sağlık güvenliğini tehdit eden ürünler satışa sunulmaktadır. Gıda hileleri, bir gıdanın içinde bulunan temel bileşenin uzaklaştırılarak yerine başka bir bileşenin katılması veya bir gıdanın tümüyle farklı bir gıda gibi gösterilmesidir. Taklit ve tağşiş kısaca gıda hileleri temel olarak tüketicinin aldatılması, bir anlamda soygunculuktur ancak aynı zamanda bir gıda güvenliği sorunudur. Yasalarımız gereği, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yaptığı kontroller sonucunda tespit ettiği hileli gıdaları üreten ve/veya satan firmaları tespit edilen uygunsuzluk ve markası ile birlikte 2012 yılından bu yana web sitesi (www.tarim.gov.tr) aracılığıyla tüketicilere duyurmaktadır. Bu noktada tüketiciye bilinçli olmak ve öncelikle kayıt dışı ve izlenebilirliği olamayan ürünlerden uzak durmak görevi düşmektedir. Gıda hilelerinde en büyük riskin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığıʼndan izin/kayıt onayı almamış kayıt dışı yani merdiven altı ürünlerde olduğu unutulmamalıdır. Yol kenarlarında, seyyar satıcılar ile kapımıza gelen, etiketsiz ambalajlarda
Dört Mevsim Bahçeşehir
"köy ürünü", "doğal" gibi ifadelerle satılan ürünlerde hileli gıdaların daha ağırlıkta olduğu göz ardı edilmemelidir. Kayıt dışı işyerlerinin denetimsiz olduğu unutulmamalıdır. Gıdaların nerede, kim tarafından üretildiği, hedef kitlesinin kimler olduğu, parti numarası, menşei, özel tüketim koşulları, alerjen bilgileri gibi pek çok hayati bilgi etiket üzerinde yer almaktadır. Piyasadaki fiyatların çok altında pazarlanan ürünlerden uzak durulmalıdır. Kayıtlı/onaylı işletmelerde üretilen ve etiket bilgileri tam olan ürünler satın alınmalı, yine de bir şüphe duyulması halinde ALO 174 Gıda Hattı'na bildirimde bulunulmalıdır. Deprem konusunun gündemde olduğu şu günlerde DASK ve konut sigortalarından olası bir deprem sonrası beklentilerimiz neler olmalıdır?
Sigorta, belirsizliklerle mücadelede başvurulan ve belirsizliğin riskini belirli bir havuzda toplayarak paylaştıran bir yöntemdir. Doğal afetlerin toplumlar üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak ve paylaştırmak amaçlı olarak kullanılabilinir. Fayda sağlayabilmek için bütün yapılar deprem sigortası kapsamına alınmalı, kamu binalarının veya hazine arazileri üzerine yapılacak binaların depreme dayanıklı olabileceği düşüncesi terk edilmelidir. Belediye sınırlarının dışındaki yapıların büyük bir yekun teşkil ettiği, kırsal alanda edinilen tecrübelerin daha sonra şehirlerde de süreceği unutulmamalıdır. Aynı şekilde, sınai ve ticari binalarla ilgili ayrıcalıklar kaldırılmalı, inşaat halindeki binaların da sigortalanabilmesinin önü açılmalıdır. Depremle ilgili riskleri kâr veya zarar endişesi olmayan ve bu işi masa başında yapan bürokratlar değil sigorta şirketleri belirlemelidir. Sigorta şirketleri, daha sonra belirledikleri risklere göre yapıları sınırlandırabilme ve her sınıf için farklı primler belirleyebilme imkanına sahip olmalıdır. Bunun bir uzantısı olarak da azami teminat tutarının sigorta şirketlerince esnek bir biçimde belirlenebilmesine izin verilmelidir.
4mevsimbahcesehir
KAPAK KONUSU DASK, tamamen özel bir kuruluş haline getirilmeli, denetimi de uluslararası denetim şirketleri tarafından yapılmalı. Bir taraftan kamusal ayrıcalıklar kullanan ama diğer taraftan kamusal denetime kapalı olan halihazırdaki yapıya son verilmelidir. Genel olarak doğal afetlerin, özel olarak da depremin risklerini uzun yıllar devletin üstlendiği bir ülkede, vatandaşların risk üstlenmesi anlamına da gelen deprem sigortası uygulaması kısa bir süre içinde kendisinden beklenen yararları beraberinde getirmeyecektir. Ama bu türden köklü değişikliklerin olabilmesi için uzunca bir süre kararlı uygulamalar içinde olmanın yararlı olacağını vurgulamak gerekir.
“Tüketiciler sosyal medya üzerinde geçmişe dönük kredi kartı aidatı ödeniyor link ve görsellerine itibar etmemeliler. Bu görseller tüketiciyi yanıltmakta ve kredi kartı bilgilerini alarak, tüketicinin kartını boşaltmaktadırlar”
Ülkemizde de bilinçsizce kullanılan bir yabani ot ilacı markası ABD'de kansere neden olduğu için tazminat ödemek zorunda kaldı. Ülkemizde buna benzer örnekler var mı?
ABD mahkemesi Monsanto'nun Türkiye'de de satılan Roundup ve Ranger Pro adlı yabani ot ilaçlarının kansere yol açtığını bilmesine rağmen tüketicileri uyarmadığına hükmetti. Kısa bir süre önce Bayer tarafından 66 milyar dolara satın alınan ve glifosatın kansere yol açmadığını savunan şirket kararı temyiz etmeyi planladığını açıkladı. 2015'te Dünya Sağlık Örgütü'ne bağlı Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı glifosatın "muhtemelen kanserojen" olduğunu açıklamıştı. Ancak Amerikan Çevre Koruma Ajansı EPA, dikkatli kullanıldığında glifosatın güvenli olduğunda ısrar ediyor. Monsanto aynı zamanda dünyanın en büyük GDO'lu (Genetiği Değiştirilmiş Organizma) tohum üreticileri arasında yer alıyor. Türkiyeʼde bilinen böyle bir dava yok. Yakın bir dönemde bir eğitim kurumunun iflası birçok veli, öğrenci hatta öğretmenleri mağdur etti. Tabii ki öngörü yapamayız ve umarım bir daha yaşamayız ama böyle durumlarda yapılması gereken nedir? Ve çocuklarımızı özel eğitim kurumlarına kayıt ettirirken sözleşme metninde nelere dikkat etmeliyiz? Çocuğunu özel okullara
Dört Mevsim Bahçeşehir
kaydettirmek isteyen ailelere sonradan mağduriyet yaşamamaları için; G Mümkün olduğunca köklü kurumları tercih etsinler, yeni kurulan kurumlarda eğitim gören öğrencilerin olumlu yorumları olanlara gitsinler yani referansla kayıt yaptırsınlar. G Mümkünse peşin ödeme yapmasınlar. G İmzaladıkları sözleşme örneğini alsınlar. G Ödemelerin taksitli yapılmasının seçilmesi durumunda her taksit için ayrı senet tanzim edilmeli ve senetler nama yazılı olmalıdır. Tek senet düzenlenmesi ve hamiline yazılı senetler tüketici açısından geçersizdir. Sözleşme hükümlerine aykırılık durumlarında ya da ayıplı
hizmet tespit edildiğinde ihtar çekilmelidir. Okul yönetimi senetleri iade etmez veya sözleşmeyi fesih etmez ise sözleşmenin parasal değeri 6.920,00 TL altında ise Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde İlçe Tüketici Hakem Heyetleriʼne, parasal değeri 10.390 liradan azsa İl Tüketici Hakem Heyetiʼne, bu miktardan fazlaysa Tüketici Mahkemeleriʼne başvurulmalıdır. Eğitim kurumunun iflas etmesi eğitimin özelleştirilmesinin acı reçetesidir. Eğitim özelleştirilmemeli, eğitim kamu hizmeti olarak verilmelidir. Paran kadar eğitim yerine, herkese eşit eğitim hakkı sağlanmalıdır. Aksi takdirde, parası olan iyi eğitim, parası olmayan eğitimsiz bir toplum yaratılır ki bu da Anayasaʼya aykırılık teşkil etmektedir.
Son dönemde sosyal medyada geçmişe dönük kredi kartı aidatlarımızı toplu alabileceğini iddia eden reklamlar sıkça karşımıza çıkıyor. Böyle bir geri ödeme örneğine rastladınız mı?
6502 sayılı Tüketicinin Korunması hakkında kanun hükümleri çerçevesinde bankalar, tüketiciye aidatsız kart sunmak zorundadır. Ancak günümüzde uygulamada Bankalar tüketiciye böyle bir kart sunmadan mevcut kartlardan aidat talep etmekte ve tahsil etmektedir. Kart kullanan tüketiciler kredi kartı aidatı ödemek istemiyor ise, bankalarına bir dilekçe ile müracaat ederek aidatsız kredi kartı talep etmeliler. Dilekçenin bir suretini muhafaza etmeliler. Dilekçe verildiği tarihten sonra
4mevsimbahcesehir
KAPAK KONUSU kart aidatı talep edilir ise, tüketici; tüketici hakem heyetlerine müracaat etmeliler. Tüketiciler sosyal medya üzerinde geçmişe dönük kredi kartı aidatı ödeniyor link ve görsellerine itibar etmemeliler. Bu görseller tüketiciyi yanıltmakta ve kredi kartı bilgilerini alarak, tüketicinin kartını boşaltmaktadırlar. Hiçbir banka kredi kartı aidatını geri ödüyoruz demez. Sosyal medyada bu ve benzeri hatta Bankalar Birliği ya da bir çok bankaların logoları kullanılarak tüketiciyi dolandırmaya çalışan dolandırıcılardan uzak durmalılar.
Banka kredi kartı aidatlarını geri almak için bilgi toplayıp reklam yapanlar konusunda nasıl davranmalıyız?
Kart aidatlarının geri alınabileceğine ilişkin gönderilen SMS mesajlarına ve bu mesajların yönlendirdiği linklere itibar edilmemeli. Söz konusu linklerin açılması halinde, yüksek tutarlı cep telefonu faturaları ile karşılaşılabilecektir. İstenmeyen SMS gönderilmesi halinde, SMS gönderen numara ya da kişi/firmalar Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğüʼne şikayet edilerek, haklarında cezai yaptırımlar uygulanması istenmelidir. Tüketiciler, sahip oldukları yasal haklar konusunda, tüketici derneklerine kolaylıkla ulaşabilir, bilgi alabilirler. Ayrıca, maddi zararlarının tazmini konusunda, bizzat giderek ya da e-devlet üzerinden Tüketici Hakem Heyetlerine bireysel olarak müracaat ederek, maddi zararlarının tazminini isteyebilirler. Bilmediğimiz, güvenilirliğinden emin olmadığımız linkleri, uygulamaları açmamalıyız. Hepimiz kargo şirketleri ile dönem dönem sorunlar yaşıyoruz ve yaşanan sorunları sosyal medyada paylaşarak sıkıntımızı ifade ediyoruz. Yapılması gereken ne olmalı? Kargo şirketlerine yönelik
Dört Mevsim Bahçeşehir
“İnternet üzerinden yapılan bazı alışverişlerde tüketici dolandırılıyor verilen ürün siparişi yerine alakasız bir ürün geliyor, bunu önlemenin yolu ise tüm kargoların kontrollü kargo uygulamasına geçmesidir”
tüketicilerden gelen şikayetleri; paketin kontrolüne kargo çalışanlarının izin vermemesi, teslimlerin öngörülen tarihlerde tüketiciye yapılamaması, dağıtım merkezlerinde paketlerin gelişi güzel sağa sola atılması nedeniyle zarar görmesi ve kargoda kaybolan eşyalar şeklinde sıralayabiliriz. İnternet üzerinden yapılan bazı alışverişlerde tüketici dolandırılıyor verilen ürün siparişi yerine alakasız bir ürün geliyor, bunu önlemenin yolu ise tüm kargoların kontrollü kargo uygulamasına geçmesidir. Kargo zararlarına yönelik tüketicinin mutlaka teslim esnasında paketi kargo görevlisinin yanında açması gerekmektedir. Bu şekilde kargo görevlisi ile gönderilen eşyanın zarar görüp görmediği kontrol edilmeli, zarar görmüş ise mutlaka tutanak tutulmalıdır. Bu yapılmaz ise, kargo şirketleri zarar gören eşya ile ilgili bedel ödemesi yapmamaktadır. Tutanak tutulduğu halde zararı karşılanmıyor ise vatandaşlarımız Tüketici Hakem Heyetiʼne müracaat edebilirler. Kargo gönderisi tesliminde gönderilen eşyanın değer bedeli belirtilmemiş ise kargo şirketi sadece kargo gönderi ücretini iade etmektedir. Gönderilen ürünün bedelini ödememektedir. Gönderi
sigortalı olur ise kaybolan gönderinin bedelini sigorta ödemektedir. Tüketici bir kargo gönderiyor ise, eğer kargo önemli ise değerini belirtmeli ancak bu durumda da kargo taşıma ücreti yüksek olmaktadır.
Özellikle özel hastaneleri kullanırken bizim farkına varmadığımız ama bu yüzden mağdur olduğumuz durumlar var. Örneğin 2018’de tüm hastanelerde kanser tedavisi ücretsizdir deniyor ama ücret alınıyor ya da acile gidiyorsunuz, acil dışında bir hekimden konsültasyon isteyip ücret alınıyor gibi... Bu konuda okurlarımızı aydınlatabilir misiniz?
Öncelikle özel hastanelerin rekabetçi piyasa koşullarında faaliyet gösteren ve kar amacı güden kuruluşlar olduğunu unutmayalım. Özel muayenehanesinde çalışan bağımsız bir hekimden ya da özel bir hastaneden, ya da sağlık kuruluşundan alınan sağlık hizmetinin, hasta haklarına veya tıbbi kurallara ayıkırı olması nedeniyle, ayıplı olması halinde hasta hem Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunʼdan doğan seçimlik hakları bakımından, hem de Borçlar Kanunuʼnda düzenlenen maddi-manevi tazminat hakları bakımından tüketici hakem heyetlerine veya tüketici mahkemelerine başvuru haklarını, diğer şikayet ve idari başvuru hakları ile birlikte kullanabilecektir.
4mevsimbahcesehir
KAPAK KONUSU “İnternette alışveriş yapan tüketici satıcının isim, unvan, açık adres, telefon ve varsa diğer erişim bilgileri olup olmadığına dikkat etmeli yani bilinen güvenilir firmaların kendi adreslerinden alışveriş yapılmalı. Özellikle facebook ve instagram vb sosyal medya satıcı ve sağlayıcılarından ürün alınmamalı.”
Sağlık Hizmetleri ile ilgili her türlü şikayet için Sağlık Bakanlığıʼnın (SABİM) ALO 184 adlı hattı da aranabilir. Sağlık kurumunda acile gelen bir hasta durumuna göre üçe ayrılarak; kırmızı, sarı veya yeşil alana yönlendirilir. Kırmızı alandaki hastalar trafik kazası, kalp krizi, kanama gibi hemen müdahale edilmezse hayati tehlike oluşabilecek grup. Bu alanda tedavi gören kişi, sağlık kurumlarına hiçbir şekilde ücret ödemez. Sarı alana ise belli bir süre içinde müdahale edilmediği takdirde tehlike oluşturabilecek veya sakatlık bırakabilecek noktada olan kırık, karın ağrısı gibi durumlar girer. Sarı alanda da SUTʼta (sağlık uygulama tebliği) belirlenen kalemler dahilinde para alınmıyor, ancak bu çerçevenin dışına çıkılırsa fark alınabiliyor. Bu durumda hastanenin hastaya fark alacağını önceden bildirmesi gerekiyor. Yeşil alan hastaları ise grip, ishal gibi çok büyük aciliyeti olmayan hastalar. Burada da SGK tarafından belirlenen koşullar dahilinde fark ücreti alınabilir. Esas olan kaliteli ve ücretsiz sağlık hizmeti tüketicinin evrensel hakkı olup, sağlık hizmeti kamu hizmeti olarak verilmeli, sağlık hizmeti özelleştirilmemelidir. Kanserle ilgili açıklamalar ve uygulamalar birbirini tutmuyor. Bu Türkiyeʼnin sorunu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı arasında iletişim sorunu olduğunu düşündüren bir başka durum ise hastaların SGKʼya yönlendirilmesi. SGKʼyı arayan hastalara ise ʻkanser tedavisi özel ve devlet bütün hastanelerde ücretsizdirʼ şeklinde bir açıklama yapılıyor. Hastalardan alınan bilgiye göre özel hastaneler kemoterapi
tedavilerinden dahi ücret istiyor. SGKʼnın tavsiyesi ise, hastaneye gerekli ödemenin yapılıp, oradan alınan belgeler ile Çalışma Bakanlığıʼnın yayımladığı tebliğ doğrultusunda mahkemeye başvurulması şeklindedir.
Günümüzde internet üzerinden alışveriş yapmayan neredeyse yok gibi. İnternet alışverişlerinde haklarımızı korumak için nelere dikkat etmeliyiz?
İnternette alışveriş yapan tüketici ile satıcı arasında mesafeli sözleşme kurulmadan önce, satıcı veya sağlayıcının isim, unvan, açık adres, telefon ve varsa diğer erişim bilgileri olup olmadığına dikkat etmeli yani bilinen güvenilir firmaların kendi adreslerinden alışveriş yapılmalı. Özellikle facebook ve instagram vb sosyal medya satıcı ve sağlayıcılarından ürün alınmamalı. Tüketiciler mesafeli satış olarak tanımladığımız internet üzerinden
Dört Mevsim Bahçeşehir
alışverişlerde ürünün teslim tarihinden itibaren hiçbir cezai şart ödemeden 14 gün içerisinde cayma hakkına sahiptir. Tüketici ürünü teslim aldıktan sonra 14 gün içerisinde cayma bildirimini kalıcı veri saklayıcısı ortamında satıcıya bildirmelidir. Satıcı ise cayma hakkını kullanan tüketiciye, cayma talebinin ulaşmasından itibaren 14 gün içinde aldığı toplam bedeli iade etmek zorundadır. Ayrıca tüketici satın aldığı ürünü 10 gün içerisinde satıcıya iade etmek zorundadır. Satın alınan mal veya hizmetin kusurlu olduğunu fark eden tüketicinin öncelikle o mal veya hizmeti aldığı satıcı veya kurumla görüşmesi gerekiyor. Bu tür görüşmelerde malın iadesi, malın yenisi ile değiştirilmesi, malın tamiri, malın özrü kadar değerinden indirilmesi gibi yasal hakları bildiğini belirtmesi gereken tüketicinin, seçim haklarını da belirtmesi şart. Haksızlığa uğradığını düşünen tüketici, bu görüşmelerden bir sonuç alamazsa Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun gereği; satın aldığı malın değerine göre Tüketici Hakem Heyetʼlerine veya Tüketici mahkemelerine başvurması gerekiyor. Telefon kullanımında gelen faturalarda ne olduğunu bilmediğimiz ve sorgulayamadığımız tutarlar ekleniyor, bu konuda ne yapabiliriz?
En önemli konulardan biri de kullanıcıların yanlışlıkla onay verdiği veya bilgisi dışında abonesi olduğu ek paketler. Bu paketlere ilk akla gelen
TÜKODER Başakşehir Şubesi kurucu üyeleri
KAPAK KONUSU örnekler, maç sonucu, hava durumu ve haber gibi bilgi alma servisleri. Faturalara düşük miktarlarda yansıyan bu ek paketleri aboneler çoğu zaman fark etmiyor. Etmediği gibi aylarca hatta yıllarca bu paketlere abonelik ücreti ödüyor. Bu sorunu çözmenin yolu ise düzenli olarak kontrol etmekten geçiyor. Abonesi olduğunuz operatörün çağrı merkezini arayarak veya hizmet merkezine giderek satın aldığınız ek paketleri kontrol edebilirsiniz. Onay vermediğiniz bir paket ya da bir ek ödeme faturanıza yansıdığını düşünüyor iseniz, mutlaka Tüketici Hakem Heyetlerine müracaat ediniz. Bugüne kadar aldığınız en ilginç şikayetlerden örnekler verebilir misiniz?
Tüketici mağduriyetinin ilginci olmaz, bize gelen her şikayet tüketici mağduriyeti olarak değerlendirilip çözüm önerileri doğrultusunda tüketici yönlendirilir.
“Haksızlıkların azalması hakkını arayan tüketiciler çoğaldıkça gerçekleşecektir”
Derneğinize en çok hangi konularda başvuru yapılmaktadır?
Abonelik hizmetleri ve gsm/telefon operatörleri ilk sırada, mesafeli satışlar, elektronik ürünler ve ayıplı mal ve hizmetler ile finansal hizmetler geliyor.
Bahçeşehirlilerden beklentileriniz nelerdir?
Öncelikle derneğimize üye olmalarını istiyoruz. Temsiliyet temsil edilme hakkını ancak örgütlenerek gerçekleştirebiliriz. Sesimizi duyurmak, hükümetlerin ekonomik politikalarının oluşturulmasında dikkate alınmak, kamu organlarında temsil edilebilmek için üye olmalarını sadece kendileri değil etraflarını da bu konuda teşvik etmelerini istiyoruz. Bilinçli tüketici hakkını arayan tüketicidir. Hakkını arayan tüketici ise örgütlü tüketicidir. Tüketici, tüketici derneklerinde örgütlenmeli bu nedenle Başakşehir halkını Tüketiciyi Koruma Derneğiʼne üye olmaya, çalışmalara katkı sunmaya, gücümüze güç katmaya davet ediyoruz. “Sen yoksan bir eksiğiz.” Bölge halkımız size nasıl ulaşabilir?
Şubemiz Esenkent Sunflower Çarşısı içinde 3. katta, iletişim numaramız 0533 027 13 33, e-mail adresimiz aydankara@tukoder.org.tr Teşekkür ederiz. I
48
I MART 2020
4mevsimbahcesehir
EĞİTİM
Dört Mevsim Bahçeşehir
Küçük şeylerden büyük dersler: “Bilge Çiçek”
BATUHAN NAR
Daha önce Samanadam ve Filozof Meşe isimli kitapları tanıtan yazılar yazmıştım. İşte size aynı kitapların kaleminden yeni bir erdem kitabı: “Bilge Çiçek!” Anooshirvan Miandji yeni kitabını yine bir solukta okunacak kadar yalın, açık ve sürükleyici yazmış. Kitabın içeriğine geçmeden önce bunu özellikle belirtmek istedim. Kitap okuyucuda “Acaba sonunda ne olacak?” hissini son sayfaya kadar yaşatıyor. Samanadam ve Filozof Meşe hikaye kitaplarında sorgulama, eleştiri, etik, merak vb. felsefi konuları ele alan yazar, “Bilge Çiçek” kitabında da erdemler üzerinde kurgu yaparak sabır, sebat ve mücadelenin kıymetini çocuklar için felsefe düzleminde anlatıyor.
50
I MART 2020
Hikaye; genç bir sınıf öğretmeni kızın pazarda denk geldiği emekli rehber öğretmen ile aralarında geçen sabır ve bir iş için doğru zamanın ne olduğu üzerine bilge sohbetler ile başlıyor. Özellikle bir havuz anısı var ki muhabbetlerinin içinde, başlı başına bir ders. Üstelik size bir tüyo vereyim mi? Bu askerlik anısı bizzat Anooshirvan Miandji’nin yaşadığı bir olay. Tıpkı hikayedeki başka detaylarda olduğu gibi… Mesela emekli rehber öğretmenin yine kuruyemiş, vitamin ve meyveler üzerinden yaptığı sohbetler, yazarımızın eczacı kökenli olmasının esintilerini sübliminal olarak yansıtıyor. Genç sınıf öğretmeninin kafasının karıştığı anlarda rehber öğretmen hikayenin şifresini veriyor: “Önce düşüncelerimizi düzeltmek gerekir, sonra onlar diğer her şeyi düzeltir.” Emekli rehber öğretmenin genç öğretmene
EĞİTİM UZMAN
I
bir çiçek vermesi ve “Bu çiçekten çok şey öğreneceğini, iyi bakarsa ve çiçek açarsa tüm sorularına cevap olacağını” söylemesi hikayenin omurgasını oluşturuyor. Hikayenin devamını anlatmadan genel kurguyu söyleyip noktalıyorum. Çiçek açmıyor ve genç sınıf öğretmeni pes etmeden, yorulmadan artan bir merakla bu sorunu çözmeye çalışıyor. Sonra ne oluyor demeyin, kitapta devamı… Kitabı okuyan çocuklarımız; sabrı, umudu, pes etmemeyi, doğru zamanı beklemeyi ve küçük şeylerin çoook büyük dersler verdiğini görüyor olacak. Bu hikaye henüz daha netleşmemişken kurgusunu ve özetini anlatmıştı bana sevgili Miandji… O zaman da aynı şeyi düşünmüş ve söylemiştim. “21. Yüzyıl becerilerinden sosyal duygusal öğrenmeyi, değerler eğitimini ve erdemleri, hikaye kitapları ile yeni nesile çok net aktarıyorsunuz hocam.” Kitabı okuyunca da fikrim değişmedi. Çocuklarımızın bu yüzyılda empati, etik, ahlak, sabır, liyakat, sorgulama ve doğru düşünmeyi öğrenmesi gerek. Sözlerimi kitaptan bir cümle ile bitiriyorum. Ve bu cümleyi direkt olarak “Bilge Çiçek” kitabının kendisine atfediyorum: “Bir şeyin olma olasılığı ne kadar düşük ise, etkisi o kadar büyük olur.” Bu kitap da olma olasılığı düşük olan erdemlerimizi bizlere ve çocuklara etkisi yüksek bir şekilde hatırlatıyor. Kalemine sağlık sevgili Miandji, Teşekkürler Bilgi Yayınevi. I
İSTANBUL’UN ANLAM KATTIĞI DEYİMLER
İstanbul deyimleri Köklü geçmişimizle birlikte zenginleşen Türkçe, birçok deyimi bünyesinde barındırıyor. Peki, o deyimlerin gerçek anlam ve ortaya çıkış öykülerini ne kadar biliyoruz? Dilimizden düşmeyen birçok deyimin, İstanbul’un eşsiz tarihi ve sosyal yaşamıyla bütünleşen öykülerinden sizin için derlemeler yaptık. Eğer daha fazlasını merak ederseniz İstanbul Kültür A.Ş. tarafından yayınlanan, Çilem Tercüman’ın hazırladığı “İstanbul’un 100 deyimi” kitabını okumanızı öneriyoruz. DİNGOʼNUN AHIRI
İstanbulʼda ulaşım için atlı tramvayların kullanıldığı yıllarda, iki at ile çekilen tramvaylara, dik Şişhane yokuşunu çıkabilmesi için fazladan atlar koşulurdu. Azapkapıʼda tramvaya eklenen takviye atlar, Taksimʼde Dingo isimli bir Rum vatandaş tarafından işletilen ahırda dinlendirilir sonra tekrar Azapkapıʼya götürülürlerdi. Gün içinde sürekli atların girip çıktığı ahırın bu durumu dolayısıyla, girenin çıkanın belli olmadığı yahut her önüne gelenin girip çıkabildiği yerler için “Dingoʼnun ahırı” deyimi kullanılmaya başlandı.
BULGURLUYA GELİN GİTMEK
Eskiden İstanbulʼda bir işte gereğinden fazla telaş gösterenlerin acelesi “Bulgurluʼya gelin mi gidiyorsun?” sözleriyle karşılanırdı. Çamlıcaʼnın sayfiye, Bulgurluʼnun ise onun gözde köylerinden biri olduğu yıllarda, halk arasında yaygın olarak kullanılan bu deyimin kaynağını Reşad Ekrem Kocu, Üsküdarlı Hoca Vasıfʼtan nakleder. “Bulgurlu Köyü, suyu ve havası gayetle latif bir köydür; ayrıca kadimden beri de pehlivan yatağıdır, yani erkek çocukları bu ananevi milli sporumuzla yoğrularak yetişir, serpilir, büyürler; su, hava, spor Bulgurluʼyu erkeklerinin, delikanlılarının güzelliği ile meşhur kılmıştı. Civar köylerin gelinlik çağındaki kızları, bu köye gelin gidebilmek için can atarlardı.” “Bulgurluʼnun köy düğünleri de pek meşhurdu, pehlivan güreşleri ve at yarışları ile dokuz gün sü-
52
I MART 2020
rerdi, gelinlik kız, bu dokuz günlük düğünün adeta bir sultanı olurdu. Güzel bir ananedir, Bulgurluʼda oğlan anaları gelinlerine öz kız evladı gözüyle bakardı. Civar köylerden bir kıza Bulgurluʼdan görücü gelip kızı beğenerek nişan taktı mı, (kız) araya bir münafık girip nişanı bozulur korkusu ile çeyizinin noksanlarının tamamlanması, bir an evvel nikah kıyılıp Bulgurluʼya gitmek için anasını, babasını gece gündür sıkıştırırdı.” Meşhur tabi işte bundan kalmıştır.
ÜSKÜDARʼDA SABAH OLDU
Üsküdarʼda deniz kıyısındaki Valide Sultan ve Mihrimah Sultan camilerinin müezzinleri karşı tarafta yaşayan padişaha seslerini duyurabilmek ve ondan ihsan alabilmek, belki saray müezzinliğine yükselebilmek ümidiyle sabah ezanlarını mutlaka Beşiktaşʼtaki cami müezzinlerinden önce okurlardı. Bir şeyin zamanını geçirmek, geç kalmak anlamında günümüzde de kullanılan “Üsküdarʼda sabah oldu” deyimi, vaktiyle aynı hat üzerinde olmalarına rağmen, Üsküdarʼın Beşiktaşʼtan önce okunan sabah ezanlarından kaynaklanır.
İPSİZ SAPSIZ
Bir işe yaramayan, boş gezen, serseri kimseler için kullanılan bir deyimdir. Deyim ayrıca birbirini tutmayan, akla yatmayan saçma sözleri karşılamak için de kullanılır. Eskiden Anadoluʼnun muhtelif yerlerinden İstan-
4mevsimbahcesehir Dört Mevsim Bahçeşehir
ve ilginç öyküleri bulʼa çalışıp para kazanmak için adamlar gelirdi. Bunların bir hüneri yahut küçük de olsa iş yapacak parası olmayanları, hamallık yaparlardı. Ancak hamal olmak için de kişinin taşıyacağı malları sırtlamak için ipi olması veya ip alacak parası olması gerekirdi. Halbuki bazı taşralıların ipi ya da ip alacak parası dahi olmazdı. Bundan dolayı da “ipsiz” diye küçük görülürlerdi.
GOYGOYCULUK YAPMAK
Vaktiyle Muharrem ayında ilahiler okuyarak kapı kapı dolaşıp dilenen tarikat mensubu dilencilere goygoycu adı verilirdi. Bunlar, Muharrem ayından iki gün önce Üsküdarʼdaki tekkelerine giderek şeyhlerinin yanında toplanır ve buradan dörder beşer kişilik gruplar halinde semtlere dağılırlardı. Muharremʼin birinci gününden onuncu gününün akşamına kadar sokaklarda ilahiler okuyarak dolaşan goygoycular, gülbank çekerler ve durdukları kapının önünde “Cenab-I Hak evvel ab-I kevserden sizlere de bizlere de kana kana içmeyi müyesser eylesin” diye dua ederlerdi. Ev sahibinin kendilerine verdiği zahireyi ise yine dualarla alır, Üsküdarʼdaki tekkeye getirirler; on günün sonunda toplanan erzak orada paylaşılırdı. Günümüzde bu deyim “gevezelik, boşboğazlık yapmak” anlamında kullanılmaktadır.
EŞREF SAATİ
Eski İstanbulʼda sefer, savaş, düğün, seyahat gibi önemli bir işe girişmeden önce mutlaka eşref, yani uğurlu bir vakit gözetilirdi. Saray halkından sokaktaki insana kadar herkes buna inanırdı. Kişi önemli bir işe girişmeden önce dönemin astronomu sayılan bir müneccime başvurur, müneccim de yıldızların hareketlerinden ve gezegenlerin gökyüzündeki durumlarından bir mana çıkararak eşref saat tayin ederdi. Günlük dilde bu deyim sinirli bir mizaca sahip olan sağı solu belli olmayan bir kişiden bir şey isteneceği zaman “şu an sırası değil, eşref saatini beklemek lazım” şeklinde kullanılır.
ATEŞ PAHASI
Kanuni Sultan Süleyman, maiyetiyle birlikte Halkalı civarında ava çıkar. Aniden başlayan şiddetli bir yağmur, padişah ve adamlarını karşılarına çıkan ilk eve sığınmak zorunda bırakır. Ev sahibinin yaktığı ateşin karşısında elbiselerini kurutup ısınan padişah, yanındakilere dönerek “Şu ateş bin altın eder!” der. Yağmurun dinmemesi üzerine padişah ve maiyetindekiler geceyi de bu evde geçirirler. Konuklarını tanıyamasa da önemli ve zengin şahıslar olduklarını anlayan ev sahibi, sabah ona borcunu soran sultana “Bir bir altın” cevabını verir. Bu cevabın şaşkınlıkla karşılanması üzerine ise ateşe bin altın değeri kendisinin biçtiğini, gecelik konaklamanın ise bir altın olduğunu söyler. “Ateş pahası” deyimi, bu hadise üzerine doğmuştur ve ederinden fazla, çok pahalı şeyler için bugün de yaygın bir şekilde kullanılır.
PÜSKÜLLÜ BELA
Sultan II. Mahmut devrinde önce askerler, ardından memurlar için resmi başlık olarak kabul edilen fes, ilk zamanlar yadırgansa da, kısa süre sonra halk tarafından da kullanılmaya başlanır. Fesin yaygınlaşmasının ardından değişik renk ve biçimleri, püsküllü ve püskülsüz olanları, hatta püsküllerin de envai çeşidi sokaklarda görünür. Yağmur ve kardan kalıbı bozulan, rüzgarda püskülleri sürekli karışan fesin kullanımı zahmetli ve masraflı bir iştir. Başlığın bu durumuna binaen doğan ve elinden kurtulması güç, zarara ve sıkıntıya yol açan kimse yahut şeyler için söylenen “püsküllü bela” deyimi, hala sıkça kullanılır.
KABAK BAŞINDA PATLAMAK
Su kabaklarının içleri oyularak şişe gibi kullanıldığı yıllarda, Galata meyhanelerinde içleri şarap dolu kabaklar sıra sıra vitrine dizilir; isteyen külhanbeyi hangi kabağın ipini keserse onu alır ve bitirmeden yerinden kalkmazmış. Meyhaneye yapılan baskınlarda zabıtalar ve bekçiler tarafından mekandaki küpler ve fıçılar devrilir, sıra sıra asılmış şarap kabakları da meyhaneci ve araya giren müşterilerin başında patlatılırmış. MART 2020 I
53
İSTANBUL’UN ANLAM KATTIĞI DEYİMLER
BALIK KAVAĞA ÇIKINCA
Karşılıklı noktalarda bulunan Rumeli ve Anadolu Kavağı, çok rüzgarlı ve akıntının kuvvetli olduğu yerlerdir. Buralarda bu yüzden balık tutmak neredeyse imkansızdır. İstanbulʼda balığın bol bulunduğu ve dolayısıyla fiyatının düştüğü zamanlarda şehirde tutulan balıkların, Kavaklarʼa kadar götürülüp satıldığı görülür. Diğer zamanlarda düşük ücretle balık almak isteyen müşterilere balıkçılar tarafından verilen cevap ise “O sizin dediğiniz ücret balık kavağa çıkınca olur” şeklindedir.
İKİ DİRHEM BİR ÇEKİRDEK
Kılık kıyafetleriyle dikkat çeken İstanbul hanımefendileri ve beyefendileri için kullanılan bu tabir, aynı zamanda gösterişten uzak ve giydiğini kendisine yakıştıran anlamlarını da taşır. Deyimde geçen “dirhem” ve “çekirdek” tabirleri kuyumculukta hassas tartılar için kullanılan ağırlık ölçüleridir. O dönemde piyasada en değerli para olan Osmanlı altını, tartıda iki dirhem bir çekirdek gelmektedir. Kılık kıyafet konusunda titiz olan kimselerin piyasada en yüksek değere ve hassas ölçülere sahip altın sikkeyle beraber değerlendirilen bir deyim olmuştur.
ÇARŞAMBA PAZARIʼNA DÖNMEK
Osmanlı İmparatorluğu döneminde dört idari bölüme ayrılmış olan İstanbulʼda, haftanın ayrı ayrı günlerinde belirli semtlerde büyük pazarlar kurulurdu. Çarşamba günleri Fatih Camii avlusunun duvarından Yavuz Selimʼe kadar inen ana ve yan sokaklara kurulan büyük Pazar, yeri kısmen değişmiş olsa da hala kurulur ve tıpkı eskiden olduğu gibi bugün de halk arasında meşhur ve rağbet gören bir Pazar olma özelliğini sürdürür. Kalabalığı, kargaşayı ve düzensizliği ifade etmek için kullanılan “Çarşamba pazarıʼna dönmek” deyimi buradan gelir.
AĞZINLA KUŞ TUTSAN NAFİLE
Günlük hayatta sıkça kullandığımız bu deyimin kökeni Osmanlı dönemine kadar uzanıyor. Fransaʼyla iyi ilişkilerin kurulduğu bir dönemde İstanbulʼa gelen Fransa elçisi, Topkapı Sarayıʼnda padişahın huzuruna kabul edilmeyi beklediği sırada işinin acele olduğunu, bir an önce padişahla görüştürülmesi gerektiğini söyleyince şu cevabı alır: “Şevketli padişahımız bugün çok hiddetli. Biraz önce külahından tavşanlar çıkaran, alev alev yanan çubukları ağzında söndüren, havaya uçurduğu kuşu birkaç sözüyle geri döndürüp ağzıyla ayaklarından yakalayan hünerli bir hokkabazı dahi huzurundan kovdu. Senin anlayacağın, ağzınla kuş tutsan nafile, ama yine de büyük bir hünerin varsa söyle, zat-ı şahaneye arz edeyim.”
54
I MART 2020
GÖZDEN SÜRMEYİ ÇEKMEK
Kasımpaşaʼda bulunan Haliç Tersanesiʼnde özel bölmelere ʻgözʼ adı verilirmiş. Bu bölmelerde saklanan ʻsürmeʼ adı verilen keresteler, zaman zaman marifetli hırsızlar tarafından çalınırmış. Günümüzde pek çok durum karşısında kullanılmaya devam edilen bu deyimin temeli, hırsızlık yapan kimselere dayanıyor.
EŞEĞE TERS BİNMEK
(KULAĞINI TERSTEN GÖSTERMEK) Osmanlı döneminde bazı suçlular, işledikleri kabahatlerden dolayı İstanbul'da çarşı pazar gibi kalabalık yerlerde ibret olsun diye eşeğe ters bindirilip teşhir edilirdi. Bazen bununla da yetinilmez, suçlunun başına koyun işkembesi, bağırsak geçirilirdi. Şüphesiz suçlu açısından oldukça küçük düşürücü olan bu durum halka yönelik bir mesaj taşımaktaydı. Bu uygulamadan hareketle günlük dile geçen bu deyim, bir işi yolu yordamıyla, herkesin bildiği ve uyguladığı şekliyle değil zahmet çekerek ve çevresindekileri de sıkıntıya sokacak şekilde yapmak manasında kullanılmıştır. Bu deyimin günümüzdeki hali ise kolay yolu varken bir işi daha zor ve uzun yollar kullanarak yapmak anlamına gelen "kulağını tersten göstermek"tir.
İNSAN KUŞ MİSALİ
Üsküdar'da miskin (cüzzam) hastalığına tutulanların barındırıldığı "Miskinler Tekkesi"nde, hastalığın en son safhasında olan ve neredeyse bütün dünya ile alakaları kesik bir halde yaşayan iki derbeder vardır. Bir koğuşun iki ayrı köşesinde yatan bu iki hasta, bir gün nasılsa yerlerini değiştirme kararı alırlar. Ancak bu karar alındıktan sonra her gün konuşup sözleştikleri halde bir türlü kalkıp yerlerini değiştirmeleri mümkün olmaz. Neredeyse bir sene uğraşarak büyük bir zahmetle yerlerini değiştirdikten sonra biri diğerine dönerek "İnsan kuş misaliymiş... Geçen yıl neredeydik bu yıl neredeyiz?" der.
YELKENLERİ SUYA İNDİRMEK
İlk zamanlarda yükseklerde uçan kimselerin daha sonar durumlarının farkına vararak eski hallerinden vaz geçtiklerini anlatmak için kullanılır. Eskiden geleneğe göre bir gemi, yabancı bir ülkenin sınırlarına girdiğinde saygı gereği yelkenlerini indirmek zorundaydı. Bir gün Fatih Sultan Mehmet, Rumelihisarıʼnda gezerken bir Ceneviz gemisi hisara yaklaşır ancak yelkenleri indirilmez. Kaptana yelkenleri indirmesi hatırlatılmasına rağmen geminin yelkenleri indirilmeyince, Fatihʼin emriyle gemi topa tutularak batırılır ve böylece bu deyim dilimize geçer. I
%$+ %$+&(6(+ +&(6(+ 6 L5
& $ / 4*
DUBAİ GEZİ
ARAP YARIMADASI’NIN YOKTAN VAR OLAN YILDIZI
Körfezin masmavi sularında yüzüp bembeyaz kumsallarda güneşlenen, dünyanın her yerinden gelen turistler ve ‘expat’ denen yabancılar... İstanbul’dan uçakla 4,5 saatlik mesafede, sıcak ve egzotik bir yer Dubai... Açık konuşayım daha yeni Tuna Nehri üzerinde yaptığımız Noel Pazarları turunda bedenlerimiz soğuğun yedi rengi ile mora çalmasaydı hiç hesapta yoktu Dubai. Kalın kışlık kazaklar, içlikler, dışlıklar, kar montları, bere, başlık, eldiven derken şu ünlü lastik markasının sembolü Michelin bebeği gibi boğum boğum olduğumuz bir anda gelince gündeme, balıklama atladık Dubai fikrine. Gündem dedimse şöyle… Hani vardır ya filmlerde, süper bir devasa tekne. İçinde parti verilir,
56
MART 2020
SER D A B Ü YÜ K K O YU
NCU
E U R O SU N ANAOKULL ARI K U R U C U SU Instagram @ser dabuyukkoyuncu
birbirinden güzel bikinili hanımlar çalan müzik eşliğinde dans eder, bol kahkaha atılır, içki su gibi akar. İşte öyle bir görüntü ile geldi Dubai teklifi önümüze. Körfezin masmavi suları ve sıcak, sımsıcak kumsallarda güneşlenip yüzen dünyanın her yerinden gelen turistler ve ekspat denen yabancılar… Bir anda karar verdik… Veee soğuğa bir ara, Dubaiʼye merhaba… İstanbulʼdan uçak ile 4.5 saatlik uçuş mesafesinde, sıcak, egzotik Dubai. Kendi halinde körfezin derin sularından inci çıkararak yaşamını
4mevsimbahcesehir Dört Mevsim Bahçeşehir
Dubai, şehir-devlet anlayışı hakim olduğundan birçok bölgeye ayrılmış. Etnik çeşitliliğin çok belirgin olduğu Jumeirah, sahillere yakınlığı nedeniyle Avrupalılarınn da tercihi.
sürdürenler diyarıyken, petrol sayesinde ihya olmuş Arap yarımadası ülkesi Birleşik Arap Emirlikleri. Aldanmayın küçük olmasına, küçük ama çok zengin bir ülke. 7 adet emirlikten oluşuyor. Baş emirlik yani başkent Abu Dhabi. Ama en modern ve en turistik, finans dünyasının, dev uluslararası şirketlerin merkezi olan emirlik ise Dubai. Emirates Hava Yolları ile konfor hatta konfor üstü bir uçuşla, Michelin yıldızlı restoran kıvamında yemeklerle, zarafetin her unsurunu davranışlarıyla sergileyen kabin görevlileriyle
uçabiliyorsunuz Dubaiʼye. Biz Emiratesʼi seçtik. O yorgunluğun üzerine konfor hediye edelim dedik kendimize. Business class ile yatak olan koltuğunuzda yatarak, firstclass ile yatak odanızda yatarak (inanmazsınız banyolu, amerikan barlı, soyunma odalı bölümler bile var bu uçakların bazılarında) keyifle gidebiliyorsunuz hem de. Vardığında
MART 2020
57
GEZİ
Türkiyeʼden 2 saat ileride oluyor saatler. Kavrulmamak için en uygun zaman Kasım-Mayıs arası. Birleşik Arap Emirlikleriʼne girerken vize alıyorsunuz ama konsolosluğa falan gitmek zorunda değilsiniz. Vize online olarak alınıyor hatta Emirates havayolları vize olayını kendisi organize edebiliyormuş. Resmi dil Arapça olsa da aslında İngilizce bilmeyen yok gibi. Neredeyse hiç Arapça duymuyorsunuz seyahatiniz boyunca. Tabelalar bile çift dilli. Dubaiʼde yaşayan herkes çoğunlukla ʻexpatʼ yani bir tür yabancı ülkede çalışan göçmen. Çalışanlar, tezgahtarlar, garsonlar Pakistanlı, Hintli veya Filipinli. Ucuz işgücü yani. Kazandıklarını ülkelerine, ailelerine gönderenler. Bunlar birinci grup expat. Bir diğer grup var ki onlar Dubaiʼnin kaymağını yiyenler... Amerikalı, Avrupalı yüksek statüde, yüksek maaşlara çalışan, hizmetçili villalarında ya da lüks plazalardaki evlerinde gününü gün eden lüks içinde yaşayan beyaz yakalılar… BAEʼnin kendi vatandaşları var bir de. Onlar ʻEmiratiʼ. Yıllarca buralarda yaşasanız da hatta burada evlenseniz de emirati olmuyorsunuz. Vatandaşlık kavramı çok ciddi koruma altında… Tüm şirketlerin emirati çalıştırma zorunluluğu var, işe gelseler de gelmeseler de…
58
I MART 2020
Açık konuşayım mı? 1991ʼde çöl kumullarıyla kaplı Dubai, sadece yaklaşık 30 yılda şimdiki haline geldi… Değişim sonrası ilk gittiğimde ön yargılıydım. Tarihi yok, yüksek binalar ve alışveriş merkezleri cenneti bir yer. Pek de gezmeye değer olmadığını düşünüyordum. Yapay bir şehirdi ne de olsa… Ama yeni Dubaiʼye gidip görünce şehircilik konusunda onlardan öğrenecek ne çok şeyimiz olduğunu görüp, şapka çıkarttım ortaya çıkana… ʻEnʼler şehri Dubaiʼye giderseniz ʻgörmelisinizʼ dediğim yerleri anlatayım şimdi size kısaca. Burj Al Arab adlı yelken şeklindeki 7 yıldızlı ultra lüks oteli, sanırım artık tanımayan yok. Dubai denilince ilk akla gelen bina 1999 yılında tamamlanmış. Yapıldığı tarihte dünyanın en yüksek binası unvanına sahip bina Fransaʼnın Eyfelʼi, İngiltereʼnin Big Benʼi gibi kabul ediliyor BAEʼde. Yerden 321 metre yükseklikteki yapay bir ada üzerinde
inşa edilen otel, özel asma yol ile ana karaya bağlanmış. Burj Khalifa ʻDünyanın en yüksek binasıʼ başta olmak üzere pek çok unvana ve özelliğe sahip çöl çiçeği şeklindeki binanın yapımına 2004ʼte başlanıp 2010 yılında tamamlanmış. 100 farklı uyruktan 12 bin işçi ve yüzlerce mühendis tam 22 milyon saat mesai yaparak tamamlamış binayı. 1,5 milyar dolar harcanarak yapılan binanın ilk ismi ʻBurj Dubaiʼymiş. Ama 2009 yılında hazineye servetinden 10 milyar dolar fon aktararak Dubaiʼnin mali krize girmesini engelleyen Sheik Khalifa bin Zayed El Nahyanʼı onurlandırmak için ʻBurj Al Khalifaʼ olarak değiştirilmiş adı. 828 metrelik yüksekliği ile dünyanın en yüksek binası rekorunu elinde bulunduruyor hala. Dubaiʼde şehir-devlet anlayışı olduğundan kent birçok bölgeye ayrılmış. Etnik çeşitliliğin çok belirgin olduğu bölgelerden biri olan Jumeirah, sahillere girişlerin daha kolay olması nedeniyle Avrupalılar tarafından daha çok tercih ediliyor. Deira geleneksel olarak Dubaiʼnin merkez semtlerinden biri. Dubai Mall, dünyanın en büyük alışveriş merkezi. Büyüklüğünün yanı sıra devasa akvaryumu ve görkemli ışıklı su gösterileri ile meşhur. Dünyanın en çok ziyaret edilen alışveriş ve eğlence merkezi.
4mevsimbahcesehir Dört Mevsim Bahçeşehir
Dünyanın en büyük insan yapımı limanı olan Jebel Ali Limanı Dubai Marinaʼda. Gökdelenler, oteller, eğlence mekanları, açıkhava pazarlarının yanı sıra dünyanın en zenginlerinin yatlarına ev sahipliği yapıyor marina. Filipinlilerin ve Hindistanlıların yoğun yaşadığı Satwa, Dubaiʼnin küçük Hindistanʼı ve küçük Manilaʼsı. Altın ve tekstilin de merkezi. Dünyaca ünlü Altın Çarşısı (Gold Souk) da burada bulunuyor. ʻEnʼler diyarı dediğim için haksız değilim değil mi?
Dubai’ye vardığında Türkiye’den 2 saat ileride oluyor saatler. Kavrulmamak için en uygun zaman Kasım-Mayıs arası.
NEREDE KALINIR?
Dubai çölün ortasında bir vaha gibi güzel lezzetler yanında konfor da vaat ediyor. Her biri, farklı özellikleriyle size keyifli bir ortam ve hizmet sunmak için tasarlanmış birçok otel mevcut. Bulgari Hotel&Resort, Waldorf Astoria The Palm, Anantara The Palm, Atlantis, Mandarin Oriental Jumeira, Four Seasons Hotel Jumeirah, Rixos JBR, One & Only Hotel Palm, Habtoor Palace ve Armani Hotel size önerebileceğim en iyi seçenekler.
NEREDE YENİR?
Son olarak, dünya mutfağından en güzel yemekleri tadabileceğiniz Dubaiʼnin en iyi 10 restoranını paylaşmak istiyorum sizinle. Shanghai Me, Gaia, Babiole, Oppa, Scalini, Cipriani, Rebertoʼs, Nammos, Andreeaʼs ve Salmontini benim klasik favorilerim. I MART 2020 I
59
4mevsimbahcesehir
GÜZELLİK
Dört Mevsim Bahçeşehir
Gece gelen güzellik
GÜZEL FİKİRLER
YASEMİN YURTMAN CANDEMİR
Yaşlanmakla birlikte gelen birçok avantaj var, ancak gözlerin altında gelişen kırışıklıklar kesinlikle bu faydalardan biri değil. Bu irili ufaklı kırışıklıkların büyük kısmı, günlük olarak tekrarlanan hareketlerin bir sonucu. Bir gülümseme, bir kahkaha, gözleri kısarak bakmak, kaşları çatmak hepsi yaşlılık kırışıklıklarına katkıda bulunabilecek ifadeler. Yanı sıra cildi nemsiz bırakmak, güneşe maruz kalmak, mavi ışıktan korunmamak gibi daha çok nedeni arka arkaya sıralayabiliriz. Aynı yüz hareketlerini sık sık tekrarlarsanız, kaslar büyür, güçlenir ve zamanla bu kırışıklıklar daha derin hale gelir. Geceleri cildinizin kendi kendini onarması ve bir sonraki güne hasarsız başlaması, gün boyu yapacağınız pek çok bakımdan daha etkilidir. Bu nedenle, yatmadan önce herhangi bir ürün uygulamadan önce köpük, krem, mişel su ya da temizleme sütü ile cildinizi temizlediğinizden emin olun.
Yastık kılıfınızı sık sık değiştirin! Sivilce oluşumunu engellemek için temizlik sonrası cildinizin yapısına göre kremler ve serumlarla desteklemeli,
60
I MART 2020
bu rutini her gece yapmaya özen göstermelisiniz. Sık sık yastık kılıfınızı değiştirmek de sivilce oluşumunu engellemek için önemli bir adımdır.
Retinol içeren bakım kremleri
Vitamin A (Retinol), gece ürünleri için altın standarttır. Güneşe korunmasız çıktığınız günlerin getirdiği ince çizgileri retinol azaltır. Bakım ritüelinize retinol eklemek cildin nem kaybı sorunlarının önüne, bariyeri güçlendirerek geçer. Gün boyunca cildiniz kirlilik ve zararlı çevre unsurları ile yüz yüze gelir. Bu
nedenle, her gece aynı bakımı uygulamalısınız. Bir gece bile bakıma ara vermemek büyük önem taşır. E vitamini içeren ve cildi oksidatif strese karşı koruyan kremler kullanmalı, gece boyunca cildin esnekliğini üst seviyeye çıkarmalısınız. Bir gece kreminin tüm yüzünüz için aynı şeyi yapacağını varsaymayın. Gözlerinizin etrafı çok hassastır, bu nedenle bölgeye özenle baktığınızdan emin olmak gerekir. Peptidlerden, bitkisel yağlardan ve organik vitamin ve minerallerden üretilen kremler göz çevresini onarır, yatıştırır ve sıkılaştırır. I
GÖZ ÇEVRENİZİ YENİLEYİN...
Geçen yıl Reset Gece Serumu ile güzel bir cilt çıtasını en yukarı taşıyan L’Occitane, bu yıl Reset Gece Göz Çevresi Serumu ile (Overnight Reset Eye Serum) sadece kırışıklıkları değil, şişkinlikleri, koyu halkaları, ince çizgileri de düzeltmeye geliyor. Sadece bir gecelik kullanım sonrası bile etkilerini görebileceğiniz serum, ölmez otu esansiyel yağı, mercanköşk özü ve dişotu özü ile cildi her gece yeniden gençliğine döndürüyor. Maya özü ile zenginleşen, kokina, gotu kola, kadife çiçeği, meyankökü ve atkestanesi ile cilt tonunu eşitleyen ürün, kafein içeriğiyle de yorgun görünümleri tümden yok ediyor.
ASTROLOJİ
Bahçeşehir'in vazgeçilmez tarotçusu Nisa, artık İsveç Yotebori'de yaşıyor ama her ay olduğu gibi, aylık burç yorumlarıyla bu sayımızda da yine sizlerle... nisadincer03@gmail.com Venüs'ün burcunuzla uyumlu açıda olacak olması, aşk ve ilişki hayatınızda da parlamanızı sağlayabilir. Tutkulu yakınlaşmaların gündemde olabileceği bir döneme giriyorsunuz. Gönül ilişkilerinde aldığınız yaraları onarmak adına bazı adımlar atma ihtimaliniz de var. Yaşamsal konularda geleceğe yönelik adımlar atma isteğiniz varsa, öncelikli olarak geçmişi zihninizden uzaklaştırmaya çalışın. Arkadaşların onları ihmal ettiğini düşünüyorlar. Biraz orta yolu bulabilirsen bu gerginliği ortadan kaldırmış olacaksın.
KOÇ
Kendinizi düşüneceğiniz ve önemseyeceğiniz günler gelmekte. Önceliklerinizin yeniden belirlenebileceği bu dönem içerisinde alışık olmadığınız adımlar atma ihtimaliniz var. Venüs'ün Koç burcuna geçecek olması, gönül ilişkilerinde geri dönüş çağrılarının yapılmasına neden olabilir. Mart ayının ortalarına doğru, duyacak olduğunuz her söze fazlasıyla inanç gösterebilirsiniz. Alacağınız bilgilerin yalan olma ihtimali olduğunu da aklınızdan çıkarmamaya çalışın. Yaşantınızı değiştirmek istediğiniz bir konu varsa, alınacak yeni etkiler ışığında harekete geçebilirsiniz.
BOĞA
Şans bu ay aşk ve ilişki hayatınızda sizi bulabilir. Birlikteliğinize verecek olduğunuz önemin, mutluluk ve huzur olarak size geri dönme ihtimali var. Ayrıca, iş değişikliği yapmak isteyenler için de olumlu enerjiler söz konusu. Kendinizi çok daha güçlü hissetmeye başlayacaksınız. Bulunduğunuz çevreden uzaklaşmanızın ve kendinizi soyutlamanızın asıl nedeni de tam olarak bu. Mart ayının ilk haftasında, işle ilgili bir kutlama da gündeme gelebilir. Başarıya ulaşmanız, takdir edilmenizi sağlayacaktır.
İKİZLER
Mart ayının ilk günlerinde şansınız üst seviyelere çıkmaya başlıyor. Yapmak istedikleriniz doğrultusunda harekete geçerken herhangi bir zorlukla karşılaşmayacaksınız. Bazılarınız, eğitim hayatıyla ilgili yaşadığı sorun ve sıkıntılara odaklanacak, kısa zaman içerisinde arzu ettikleri sonuçlara da ulaşabilecek. Emek verdiğiniz her şeyin lehinize dönme ihtimali var. Olumlu sonuçlar alabileceğiniz bir döneme giriyorsunuz. Ayın son günlerinde ise, hayata daha pozitif yaklaşmaya başlıyorsunuz. Güçlü hissedebileceğiniz bir dönem sizi beklemekte.
YENGEÇ
62
I MART 2020
Mart ayı aşk ve ilişki hayatınızda pozitif yaklaşımlar sağlayabilir. Birlikteliğinizi ilgilendiren adımlar atmanızın hiç de zor olmayacağı bir döneme giriyorsunuz. Duygusal yönlerinizi saklamak yerine açığa çıkarmayı tercih edebilirsiniz. Ayrıca, ayın son günlerinde maddiyatla ilgili yeni başlangıçlar da gündeme gelebilir. Sağlığınızla ilgili konularda da dikkatli olmaya çalışın. Merkür, beklenmedik haberlerin size ulaşmasını sağlayabilir.
ASLAN
Merkür'den alacak olduğunuz etkiler, çevresel koşullarda hata yapabileceğiniz anlamına gelmekte. Adım atma noktasında ufak tefek zorluklar yaşayabilirsiniz. Ayrıca, değer verdiğiniz kişilerin özel hayatları konusunda da fazla meraklısınız. Bu konuda biraz daha dikkatli adımlar atmaya çalışın. Aşk ve ilişki hayatınızda daha samimi iletişimler kurmanızı gerekebilir. Bu alanda yaşadığınız herhangi bir aksaklık varsa, düzeltme yolunda adımlar atabilirsiniz.
BAŞAK
Mart ayının en temel konuları arasında maddi durumunuz yer alacakmış gibi görünmekte. Finansal zorunluluk ve zorluklarınız üzerinde odaklanmak isteyecek, var olan sıkıntıların üstesinden gelmek adına da harekete geçeceksiniz. Sağlığınızla ilgili konularda dikkatli olmalısınız. Ayın ilerleyen günlerinde, aklınıza gelenin karşınıza çıkma ihtimali var. Özellikle de birlikteliğinizden yana yeni gelişmelerle karşılaşabilirsiniz. 19 Martʼtan itibaren, iş ve kariyer hayatınıza daha fazla önem vermeye başlıyorsunuz. Her şeyin kötüsünü düşünmeyi de bıracaksınız.
TERAZİ
Ayın ilerleyen günlerinde, iş ve kariyer hayatınızı ilgilendiren yeni projelerin gündeme gelme ihtimali var. Disiplinli hareket ettiğiniz sürece bu alanda da herhangi bir sorunla karşılaşmayacaksınız. Ayrıca, yalnız olanların ayın son günlerinde yeni bir ilişkiye adım atma ihtimali var. Hislerinizin sandığınızdan daha güçlü olacağını bilmelisiniz. İlişki hayatınızın muhteşem olma ihtimali bir hayli fazla. Romantizme dayalı sürpriz gelişmelerle karşılaşacaksınız. Birlikte olduğunuz kişiyle aranızdaki iletişimin daha da iyiye gitme ihtimali var.
AKREP
4mevsimbahcesehir Dört Mevsim Bahçeşehir
Mart ayı parasal sorunlarınızı ve sıkıntılarınızı halletmek için harekete geçebileceğiniz anlamına gelmekte. Kazançlı çıkmanızı sağlayacak adımlar atacaksınız. Mart ayının sonlarına doğru ise ev ve aile hayatınızdaki bağların daha da sıkı olabileceğini bilmelisiniz. Kontrol, Mart ayının genelinde sizin elinizde olabilir. Hayatınızdaki çalışmalarınızın yoğunluk gösterme ihtimali var. Son zamanlarda kafanız biraz karışık. İşleri biraz oluruna bırakma zamanı geldi. Aynı zamanda ihmal ettiğiniz tüm konuların yeniden gündeme gelecek olması, beklenmedik adımlar atabileceğinize işaret etmekte.
YAY
Mart ayının tamamında sosyalleşmeye önem vereceksiniz. Kurulacak güzel iletişimler sayesinde sizi memnun edebilecek fırsatların da karşınıza çıkmasını sağlayacaksınız. Değişimlere hazırlıklı olmanız gereken bir döneme giriyorsunuz. Her şey daha da iyiye gidebilir. Mart ayına yaşamsal konularda bir hayli şanslı giriş yapıyorsunuz. Sürpriz gelişmeler, yaşamsal konularda fazlasıyla mutlu olmanızı sağlayabilir. Özellikle aşk ve ilişki hayatınızda hiçbir şeyi şansa bırakmak istemeyeceksiniz. Ayrıca, çocuklarla ilgili konularda da memnuniyet verici bir haber alınabilir.
OĞLAK
Ayının ortalarına doğru, iş ve kariyer hayatınızda kendinizden ödün verme ihtimaliniz var. Risklere işlere yönelmeye meyillisiniz ve bu konuda da dikkatli olmanız gerekiyor. Ayın sonlarına doğru, sürpriz bir paranın elinize geçme ihtimali var. Finansal konulara daha farklı yaklaşabilirsiniz. Bağlılık göstermeye başlayabilirsiniz. Özellikle ev ve aile hayatınıza yönelebileceğiniz bu dönem içerisinde herkesin şaşkınlık yaşamasına neden olabilecek adımlar atma ihtimaliniz var. Aşk ve ilişki hayatınız söz konusu olduğunda ise, birlikteliğinizin sıradan bir şekilde devam etmesini istemeyeceksiniz. Yeni adımlar atabileceğiniz bir döneme giriyorsunuz.
KOVA
İletişimle ilgili konularda başarı sağlayacaksınız. Aktif bir döneme giriyorsunuz ve özellikle ikili ilişkilerden yana sorun yaşamadığınız sürece her şeyi istediğiniz gibi kontrol edebileceksiniz. etrafınıza bulunan insanlara çok fazla güvenmemeniz gerektiğine işaret etmekte. Bu dönem içerisinde sizi en iyi siz anlayacaksınız. Ayrıca, maddiyatla ilgili konularda da rahatlamaya başlıyorsunuz. Şansınız iyiden iyiye açılacak. Kendinizi çok daha iyi hissetmeye başlayacaksınız. Hiç beklemediğiniz anda değişime yönelecek olmanız, çevrenizde bulunan insanların da kafa karışıklığı yaşamasına sebebiyet verebilir. Ayrıca, sağlığınıza da özen göstermeyi unutmayın.
BALIK
MART 2020 I
63
4mevsimbahcesehir
BULMACA
64
I MART 2020
Dรถrt Mevsim Bahรงeล ehir
Alara Sok. Ilgaz 02/21 Bahçeşehir/İstanbul
608 1 000 (pbx)
www.eurosun.com.tr
www.serdabuyukkoyuncu.com
instagram: @serdabuyukkoyuncu