4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 58

Page 1

EYLÜL 2015 - YIL: 6 - SAYI: 58

AYLIK AKTÜALİTE ve YAŞAM DERGİSİ

Sayfa 44

Sayfa 70

Sayfa 52

Sayfa 90














Şubemizde, tüm öğrencilerimizin Uzm. Pedagog tarafından gelişim takibi ücretsiz olarak yapılmaktadır. Ayrıca ebeveynlerin işini çok kolaylaştıran; Bye Bye Bez, Bye Bye Meme, Anne Baba Tutumu, İletişim Becerileri, Uyku Eğitimi, 2 Yaş Kriz Yönetimi, Beslenme ve Yeme Eğitimi, Merhaba Kardeş, Çocuğumun Cinsellikle ilgili sorularını nasıl yanıtlarım? seminerleri her yıl olduğu gibi bu yıl da kayıtlı velilerimiz için ücretsizdir.

Ritm Atölyelerimiz, Almanca ve İngilizce Oyun Gruplarımız ve seminer duyuruları için lütfen İnstagram hesabımızı (kindyroobahcesehir) takip edin...



Gelişmeye ve Geliştirmeye Devam Ediyoruz!..

M

● LEGO Oyun (5-6 Yaş) ● Robotics (7-16 Yaş) ● FLL ● Satranç ● Zeka Oyunları ● Drama ● Temalı Doğum Günü Etkinlikleri

Bilişim Teknolojileri Programlarımız:

● Kodlama - Scratch (5 Yaş Üstü) ● Yazılım - Kodlama ● Profesyonel Seviyede Office Programları: Word, Ecxel, Powerpoint , Access ● Digital Tasarım ve Teknik Programları: Photoshop, CorelDRAW, Illustratör

M

Kişisel Gelişim Kurs Programlarımız:

● Anlayarak Hızlı Okuma Eğitimi ● Hafıza Teknikleri Eğitimi ● Zihinsel Haritalama Tekniği Eğitimi ● Yetişkinler ve Antrenörler İçin Başlangıç, Orta ve İleri Seviyede SATRANÇ Eğitimi

Uzman Psikolojik Danışmanlık Hizmetlerimiz:

M

M

Oyun ve Aktivitelerimiz:

● Çocuklara ve Ergenlere Yönelik Bireysel veya Grupla Psikolojik Danışmanlık ve Psikoterapi Çalışmaları ● Psikolojik Test Uygulamaları: Okul Olgunluğu, Dikkat-HafizaAlgı Değerlendirme ve Geliştirme Çalışmaları...


M

Öğrencilere Yönelik Akademik Çalışmalarımız:

G

Okul Öncesi veya Sonrası ETÜT

İlkokul ve ortaokul öğrencilerimiz; Hafta içi her gün, uzman sınıf ve branş öğretmenleri eşliğinde, ödev sorumluluklarını yerine getirirler. (Öğrencilerimiz tercihe göre bütün öğünlerini merkezimizde yiyebilirler.)

G

Öğrenci Koçluğu

Öğrencilerimizin okul başarılarını artırmaları için, sahip oldukları potansiyeli keşfetmeleri, bunları hedef ve istekleri doğrultusunda kullanmaları sağlanır.

G

Birebir ÖZEL DERS

Matematik-Geometri Fen Bilgisi Fizik-Kimya-Biyoloji Türkçe-Edebiyat İngilizce - Almanca - Fransızca

G

Birebir veya Gruplar Halinde Yabancı Dil Eğitimi İngilizce - Almanca - Fransızca

Gruplar Halinde TEOG Hazırlık G Kolej Bursluluk Sınavlarına Hazırlık G

MANOLYA EVLERI B1 BLOK D:3 (Düden 1-2 Durağı Karşısı) BAHÇEŞEHİR-İSTANBUL

0212 669 73 90

0532 775 62 82

Bizi takip ediniz. facebook.com/bahcesehir.technokids

www.technokids.com.tr














‘DE NELER VAR?

EDİ TÖR ,ün Notu

Sana kızdığım için özür dilerim kızım

Sonbaharın ilk ayı Eylül ayından herkese merhaba. Her yıl okulların açılmasıyla büyük bir telaş içinde geçiririz Eylül ayını. Ama bu yıl bayram dolayısıyla okulların açılması iki hafta ertelenince Eylül ayı da tatil ayı oldu. Bu uygulamanın ise çocuklar adına iyi mi kötü mü olduğu konusunda kendi adıma hele de bu yıl TEOG sınavına girecek kızımdan dolayı iyi olduğunu düşünüyorum. Ağustos başından beri TEOG için kurslara başlayan kızımın hazırlanmak için rahat bir şekilde daha fazla zamanı oldu sanki. Bu arada bu yıl TEOG sınavına hazırlanan çocuklarımıza başarılar ve tabii ki onlarla birlikte yoğun bir maratonun içine giren velilere ise sabır diliyorum. Allah yardımcımız olsun... Yaz dönemi kızımla evde daha fazla zaman geçirme imkanım oldu tabii ki. Ve tabii ki sürekli şikayetim dağınıklığı, düzensizliği oldu. Etrafımdaki birçok arkadaşımın da bu konuda yakındığını bilirim. “Ay benim ki öyle bir düzensiz ki odasını toplatamıyorum, bıktım artık” sözlerini hepimiz sıklıkla duyarız. Dergimizde bu ay gezi yazısı olarak Amerika seyahatimizi anlattım. Yazımın ana teması özgürlüktü. İnternette özgürlük ile ilgili bir iki makale okuyabilmek için araştırmaya girdiğimde karşıma çıkan bir yazı beni karmakarışık yaptı. Yazının doğruluğu konusunda kesin bir fikrim yok ama ben bu yazıyı okuduktan sonra, kızıma farklı bir gözle bakmaya ve kızımdan ona sürekli dağınıklığından dolayı kızdığım için özür dilemek istedim. Yazıyı noktasına virgülüne dokunmadan sizlerle paylaşıyorum, okuduktan sonra belki siz de çocuklarınıza farklı bir gözle bakarsınız ne diyeyim... “Kuşkusuz çoğumuz şimdiye kadar hep “düzenli ol” telkinleriyle yetiştirildik. Minnesota Üniversitesi‘nden psikolog Katleen Vohs ise düzenin başarıya paralel olduğu düşüncesini bir nevi çürüterek, güzel bir teori koymuş ortaya. Çıkarımları bilimsel kanıtlara dayanan; dağınık ve düzenli odaların kullanıldığı çeşitli denemeler, sürüsüyle deneyler yapmış. Sonuç güzel. Meğersem o dağınık odalar yaratıcı düşünmeye tekabül ediyormuş. Peki, ama nedir bu yaratıcı düşünme? Dağınık odalarla filan ne alakası varmış ki? Basmakalıp mantığın sınırları dışındaki her türlü düşünme şekli yaratıcı düşünmedir kaba tabirle. En basitinden kalemlerin kalem kutusunda değil masanın üzerinde olması veyahut kıyafetlerin askılarda sistematik bir şekilde asılı durması yerine gelişigüzel yatağın veya sandalyenin üzerinde olması tam olarak “sınırlar”ın dışında düşündüğünüzün bir kanıtı imiş. Yaratıcılığı son derece aşikar olan Einstein da dağınık insanlardan biriydi mesela, hem de masası meşhur. Nihayetinde adam boşuna mı demiş “Eğer dağınık bir masa dağınık bir zihnin göstergesi ise boş bir masa neyin göstergesi” diye. Hatta kendinizi bu konuda gözlemleyebilirsiniz. Odanız tüm dağınıklığıyla karşınızda duruyorken aradığınızı hep bulduğunuzu hiç fark ettiniz mi? Ya da masanız dağınıkken aslında yaptığınız şeye daha iyi odaklandığınızı? Ayrıca düzensiz bir oda, bir noktadan sonra maksimum düzensizliğe ulaşacaktır. Sürekli olarak toplanma konusunda başarısız olunan bir oda, bu noktadan sonra daha fazla düzensiz hale gelemeyecektir. Dolayısıyla, bu odayı bulunduğu durumda tutmak için daha fazla enerji sarf etmeniz de gerekmeyecektir. Dolayısıyla, bir kişinin odasını toplama çabası gereksizdir. Modern çağın gereksiz bir çilesidir. Bir odayı doğal ve sürekli olarak yöneldiği maksimum düzensizlik durumunda tutmak, enerji sarfiyatı açısından en verimli yöntemdir. Üstelik bu enerjiyi, daha ilginç başka şeyler için kullanabilirsiniz! Düzenli ol diye feryat eden insanlara da, onların alanlarını ve özgürlüklerini, yaşam stillerini işgal etmediğiniz sürece dağınık olmanızda hiçbir problem olmadığını ve bunun da sizin özgürlüğünüz olduğunu ifade edebilir, böyle araştırmalar yardımıyla belki ikna da edebilirsiniz.” Yazı aynen böyle. Yorumu size bırakıyorum artık. Yaklaşan Kurban Bayram’ınızı kutluyor, sevdiklerinizle huzurlu ve mutlu bir bayram geçirmenizi diliyorum.

70 30. Bölgeden 30 Ağustos törenle kutlandı 32. Arda Çankaya’dan Robert’e rekor öğrenci 34. 47 yıllık tecrübe okula dönüştü 44. 2015-2016 dizi sezonu başlıyor 52. Amerika gerçekten özgürlükler ülke mi? 70. Kızıl antioksdian: Kızılcık 80. Kanser hastalarının tatil rehberi 82. Femtosaniye Lazer ile el değmeden katarakt tedavisi

52

84. Sağlıklı beslenme çantası dönemi başlıyor 90. KAPAK KONUSU Her çocuk farklı öğrenir! 96. Çocukların eğitimi sigortacılara emanet 112. Yazın ardından cildiniz ne istiyor olabilir?

HER AY SİZLERLE

36. EKONOMİKayhan Öztürk 42. HAVADAN SUDANMüjde Köseoğlu 104. EĞİTİM- Yard. Doç. Dr. Mehmet İnan 108. SPORSavaş Kahraman 110. YEMEK - Hülya Şakır Elele Mutfak Atölyesi 114. GÜZELLİK - Yasemin Yurtman Candemir 118. MODA - Bengü Arslan

120. ASTROLOJİ- Nisa 122. POLİTİKA Cemal Subaşı 124. HUKUK- Avukat Şirin Şilli 126. OTOMOBİLTunç Altınbaş 128. KÜLTÜR SANATHatice Gülçür İnanç 130. EN GÜZEL ÇOCUKLAR 132. BULMACA 136. REHBER

HER REKLAM BİR KAZANÇTIR DİYORSANIZ

BİZE ULAŞIN

607 10 28 532 371 76 93 212

Melike Güntürk

Yazı İşleri Müdürü: Melike Güntürk Sorumlu Haber Müdürü: Hatice Gülçür İnanç Tasarım ve Uygulama: İmtiyaz sahibi: HAZAN YAPIMEVİ

Hazan Yapımevi

Genel Yayın Yönetmeni: Hasan Güntürk

Aziz Serdar Taştan

Teknik Müdür:

28

I EYLÜL 2015

Reklam Müdürü: Nurcan Ercan Güler Yayın Kurulu: Hatice Gülçür İnanç Kazım İlter İnanç Kapak Çizim-Tasarım: Naci Koç Hukuk Danışmanı: Av. Baycan Şabudak

İLETİŞİM: Boğazköy Hoşseda Sit. H Blok 7/14 Bahçeşehir/Başakşehir/İst. Tel: 0212 607 10 28 e-mail: 4mevsimbahcesehir@gmail.com 4mevsim@4mevsimbahcesehir.com Facebook: Dört Mevsim Bahçeşehir www.4mevsimbahcesehir.com

Dağıtım: 4 Mevsim Bahçeşehir Dergisi Baskı: Veritas Basım Merkezi Tuzla-İstanbul 444 1 303

4 Mevsim Bahçeşehir Dergisi ayda bir yayınlanır. Bahçeşehir’de binalar, villalar ve işyerleri başta olmak üzere, Ispartakule, Ardıçlı Evler, Ardıçlı Göl Evleri, Spradon, Mesa Nurol, Eston 1-2-3-4, Armina, City Court, Günışığı, Uphill, Banu Evleri, Kelebekler Vadisi, Asmalı Evler, Akbatı Garanti Koza, Hill Park, Dumankaya, N Tepe, Park City, Yeni Ispartakule (Efes, Olimpos, Garanti Koza 1-2, Avrupa Konutları 1-2) sosyal tesislerinden, Esenkent ve Boğazköy (seçilmiş villalar ve tüm işyerleri) bölgelerine ücretsiz dağıtılır. Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazı sahibine, reklamların sorumluluğu reklam verenlere aittir.

Katkıda bulunanlar: Ece Sevinç, H. İldeniz İnanç, Murat Sevinç, Onur Yurtseven, Serkan Güler, Yasemin Sevinç, Yücel Akkoyunlu, Z. Hazan Güntürk



BÖLGEDEN

Dört Mevsim Bahçeşehir

30 Ağustos törenle kutlandı

Türk milletinin silahlı kuvvetleriyle bütünleşerek 30 Ağustos'ta elde ettiği zaferin 93'üncü yıldönümü Bahçeşehir Tören alanındaki törenle kutlandı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde, 26 Ağustos'ta başlayan ve 30 Ağustos 1922'de eşsiz bir zaferle sonuçlanan 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları Bahçeşehir tören alanında gerçekleşti. Çelenk koyma törenine Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, İlçe Kaymakamı Kazım Tekin, Garnizon Komutanı Vekili Piyade Yüzbaşı Erhan Kapucu, Başakşehir İlçe Emniyet Müdürü Mustafa Haluk Öztürk, İlçe Milli Eğitim Müdürü Ramazan Yılmaz, Belediye Başkan Yardımcıları, mahalle muh-

tarları, STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Türk milletinin bağımsızlık yolundaki azim ve kararlılığının tüm dünya uluslarına ilan edildiği bu anlamlı zaferin 93ʼüncü yıldönümü kutlamaları, çelenk koyma töreninin ardından Başkan Mevlüt Uysal ve İlçe Kaymakamı Kazım Tekin'in Başakşehir Belediyesi Bahçeşehir Hizmet binasında tebrikleri kabulü ile devam etti. Vatanı ve bayrağı uğruna canlarını feda eden şehitlerimiz rahmet, minnet ve şükranla anıldı.

Belediye’den sokak hayvanları için su kapları Okullar yeni döneme hazırlanıyor Başakşehir Belediyesi ilçe okullarını yeni eğitim öğretim dönemine hazırlıyor. Yapılan çalışmalarda okulların WC bakım ve onarımları yapılıyor. Panel çit, alüminyum işleri, okul kapılarının onarımı yapılıyor. Onarılmayacak durumda olan kapıların ise değişimi yapılıyor. Okul giriş ve pencere korkulukları gibi demir işlerini de yapan Belediye ekipleri öğrencileri olası kazalardan korumak için gerekli görülen noktalarda okul bahçelerine panel çitte çekiyor. Haziranʼda başlayan çalışmalar 2015-2016 eğitim dönemi başlamadan tamamlanacak.

30

I EYLÜL 2015

Başakşehir Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü Sokak Hayvanları Kısırlaştırma ve Rehabilitasyon Merkezi sahipsiz hayvanlarının yaz aylarında susuz kalmaması için çeşitli noktalara su kabı ve mama bırakıyor. Başakşehir Belediyesi, Sağlık İşleri Müdürlüğü Sokak Hayvanları Kısırlaştırma ve Rehabilitasyon Merkezi personeli tarafından, sahaya tek kullanımlık hijyenik kaplar içinde su ve mama bırakma faaliyeti yaz başından beri sürüyor. 15 kişilik bir ekip tarafından detaylı bir şekilde sürdürülen çalışma Eylül ayı ortasına kadar devam edecek.

Yeşil alanlarda bakım çalışmaları yapılıyor Başakşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından yürütülen bakım çalışmalarında ilçe genelindeki park ve yeşil alanlar ile orta ve yan refüjlerde periyodik olarak çalışmalar sürüyor. Çalışmalar dahilinde süs havuzu temizliği, sert zemin temizliği, çim biçimi, ot biçimi, gece ve gündüz sulama, zirai ilaçlama, gübreleme, yabani ot temizliği ve süs bitkilerinde budama işlemleri program dahilinde devam ediyor. Boş araziler ve vatandaşların yoğun olarak kullandığı alanlarda ki otlar da biçilerek görüntü kirliğinin önüne geçiliyor.


50 YILDIR 2015 ÜNİVERSİTE YERLEŞTİRME SONUÇLARINA GÖRE, BAHÇEŞEHİR FEN BİLİMLERİ OLARAK % 98 BAŞARI ELDE ETTİK. ÜNİVERSİTEYİ KAZANAN TÜM ÖĞRENCİLERİMİZİ TEBRİK EDERİZ...

Bahçeşehir Fen Bilimleri Lisesi Müdürü Mustafa Aygören

Fen Bilimleri Eğitim Kurumları 1965 yılından bu yana edindiği deneyim ve başarılarından güç alarak 2015-2016 eğitim öğretim yılından itibaren LİSE olarak 9, 10, 11 ve 12. sınıf öğrencilerine hizmet vermeye devam edecektir. Fen Bilimleri 50 yıllık deneyimi ile her yıl üniversite ve liselere giriş sınavlarında birçok Türkiye derecesine ulaşmanın ayrıcalığı, deneyimli, dinamik ve alanında yetkin öğretmen kadrosu, bilime, insana ve emeğe saygı duyan bir yönetim anlayışıyla eğitim

www.fenbilimleri.com

dünyasında önemli bir fark yaratmıştır. Dershanelerin 1 Eylül 2015ʼte kapanacak olmasıyla birlikte öğrenciler sınava hazırlık sürecinde ciddi bir sıkıntıyla karşı karşıya kalacaklardır. Öğrencilerin eğitim gördüğü mevcut okullarının da müfredatı sınava hazırlıkta yeterli olmayacaktır. Fen Bilimleri, Temel Lise olarak uygulayacağı yoğun akademik programla öğrencilerin sınava hazırlık sürecini eksiksiz bir şekilde yürütecektir.

TEL:

0212 669 25 24 -

Fen Bilimleri Lisesi’ndeki uygulamalardan bazıları şunlardır: G Tam gün eğitim G 15-18 kişilik sınıflar G Ödev takip sistemi G Bireysel, grup ya da sınıf

etütleri G Soru çözüm dersleri G Bireysel rehberlik hizmetleri G Özgün olarak hazırlanmış Deneme, Bölüm ve Ders Başarı sınavları G ÖSYM sınavlarına yakın YGS ve LYS Denemeleri

GSM :

0533 602 19 11


KISALAR

Arda Çankaya’dan Robert’e rekor öğrenci

18. Yıl

2. si yapılan liselere yerleştirme sınavı TEOG'ta Arda Çankaya'nın öğrencilerinden 7'si Robert Koleji'ni (6'sı 1. yerleştirme ile asilden) kazandı. Arda Hoca'nın 5 öğrencisinin de 2 TEOG'u da tam yaptığı sınavda 2 öğrencisi yerleştirme puanına göre 500 tam puan alarak Türkiye 1.si oldu; 23 TEOG 1.liği, 23 TEOG 1 yanlış ve 2 TEOG'ta toplam 1 yanlış yapan 13 öğrencisi ile büyük bir başarıya imza attı. Yerleştirme sonuçlarına göre Arda Çankaya'nın 6 öğrencisi Galatasaray Lisesi'nin, 11 öğrencisi İstanbul Erkek Lisesi'nin 14 öğrencisi de Kabataş Lisesi'nin puanını tutturdu. Arda Çankaya her yıl artırdığı yüksek sonuçlarla başarısını katlamaya devam ediyor.

Bilfen, eğitimi teknoloji ile başarıya taşıyor

Samsung Servisi

ÖZEL

ÖZEL

İphone iPad - iMac Servisi

Teknolojiyi eğitime en hızlı adapte eden ve en verimli şekilde kullanan Bilfen Eğitim Kurumları, öğrenimi sınıf duvarlarının dışına çıkararak öğrencilerin evlerine ulaştırıyor. Okul dışındaki öğrenme süreçleri kapsamında, ilk kez geçtiğimiz öğretim yılında başlayan ve büyük ilgi gören E-Etüt uygulamaları bu yıl da devam ediyor. Öğrenciler evlerinden ya da istedikleri farklı bir lokasyondan bilgisayar, tablet ya da akıllı telefonlarının başına geçerek eğitimlerini sürdüyor. Projelerin detaylarını Bilfen Eğitim Kurumları Bilgi Teknolojileri Koordinatörü Güray Kaymaz anlattı: “Bu konudaki temel amacımız öğrenme süreçlerini okul sınırlarının dışına çıkarıp, öğrencilerimizin doğru içeriklere ulaşabilmesini ve etkileşimli olarak derslerde gördükleri konuları pekiştirebilmesini sağlamaktır. Kalıcı öğrenmedeki en önemli unsurlardan birisi de farklı yöntemlerle tekrarlardır. Bunu hem eş zamanlı hem de önceden kaydedilmiş ve farklı nitelikte sunduğumuz içeriklerle sağlıyor, öğrencilerimiz için kendi öğrenme stillerine en uygun kaliteli içeriklere ulaşabilme imkânı veriyoruz. E-etüt uygulamasına katılarak, öğretmeninden eş zamanlı ders dinleyen, gerektiğinde soru sorarak dersi takip edip bundan çok yararlanan öğrencilerimiz de var, istediği bir konuya ait ders anlatım videolarını evinde sessiz bir yere çekilerek dinleyen ve bundan çok yararlanan öğrencilerimiz de var. Bu noktada önemli olan kaliteli içerikler ve doğru sunumdur.”

NOTEBOOK SERVİSİ Orginal yedek parça ve onarım... Garantili tamir hizmeti. www.isilelektronik.com isilelektronik@hotmail.com

212 669 98 09 534 706 14 19 3.Cd. Süzer Bulvarı Tic. Mrkz. Bahçeşehir

(Ziraat Bankası Üstü-Nalbur Yanı)

32

I EYLÜL 2015



ADVERTORİAL

47 yıllık tecrübe okula dönüştü Uğur Okulları Bahçeşehir Şubesi 2015-2016 eğitim öğretim yılına dönüşüm çerevesinde okul ruhsatını alıp Temel Lise olarak devam ediyor. Uğur Okulları, dönüşüm sürecinin ardından Türkiye'de toplam 125 okuluyla dört yıllık akademik lise eğitimini geniş ağlara yayarak dünya standartlarında başarı seviyeleri yakalamayı hedefliyor. Kariyer odaklı eğitim modeli tanımıyla ifade bulan eğitim stili ile, kendine güvenen başarılı bireyler yetiştirmeyi amaçlıyor. 7/24 teknolojiyle entegre eğitim, yoğun yabancı dil eğitimi, zengin içerikli yayınlar ile çağdaş eğitim modelinin dinamikleri sergileniyor.

Başarılı bir gelecek için: UĞUR Özel Bahçeşehir Uğur Temel Lisesi, Uğur Okulları'nın Türkiye'ye yayılmış onlarca şubesinden bir tanesi. 47 yıllık deneyiminin Bahçeşehir noktasına farklı soluklar katmaya hazırlanan kurum, temel lise binasındaki üniteleri baştan aşağıya yeniledi. Okulun fonksiyonel laboratuvar sınıfları dizayn edilerek, sınıflar temel lise standartlarına göre düzenlenip yeni dönem hazırlıkları tamamlandı. Uğur Okullarının amacı; üniversite sınavlarına hazırlanan öğrencilerin hedeflerine en verimli, en ekonomik ve en huzurlu şekilde ulaşmalarını sağlamaktır. Uğur Okullarında eğitim, öğrencilerin ek olarak hiçbir eğitim kurumundan destek alma ihtiyacı hissetmemesi üzerine tasarlanmıştır.Öğrencilerinin üniversite sınavlarına hazırlanırken gereksinim duyduğu rehberlik hizmetlerini en kaliteli şekilde almalarına olanak tanır. Uğur Dershaneleri Bahçeşehir Şubesi olarak 2014-205 eğitim öğretim yılında YGS ilk 100ʼde 5 derece, LYS ilk 100ʼde 8 derece, TEOGʼda 4 tam puan çıkararak en başarılı şubelerden biri oldu.

34

I EYLÜL 2015


ARENAPARK Arenapark AVM

Atakent - Istanbul

+

(212) 495 70 07

AKBATI

Akbati AVM

Bahcesehir - Istanbul

Forum Istanbul AVM

+ (212) 397 73 28

www.woody.com.tr

Bayrampasa - Istanbul

+ (212) 437 3606

@woodyturkiye


EKONOMİ

Dört Mevsim Bahçeşehir

Global ekonominin yeni kabusu: ÇİN

Global krizde yeni bir dalga mı? RK KAYHAN ÖZTÜ.COM

M FİNANSGÜNDE ETMENİ YÖN GENEL YAYIN sgundem.com kozturk@finan

Ağustos ayının sonlarında piyasalara Çin’deki gelişmeler damgasını vurdu. Global ekonominin en büyük aktörlerinden, ABD’den sonra dünyanın en büyük ekonomisi olan Çin hisse senedi piyasalarında yaşanan çöküş bütün dünya piyasalarını olumsuz etkiledi.

Çin hisse senedi piyasalarında son iki ay içerisinde 5 trilyon dolarlık kayıp yaşandı. Çin şu an Yunanistan’ın ardından dünyanın en volatil hisse senetlerine sahip. Ancak dalgalanmalar, daha önce yaşanan 6 finans piyasası dalgalanmasının ortalamasından yüzde 30 düşük seviyede. Bunlara 1929 yılında ABD’de yaşanan, 1990’ların başında Japonya’da görülen ve 1997’de Tayland’da yaşanan piyasa erimeleri de dahil. Şanghay Bileşik Endeksi’nde şimdiye kadar görülen yüzde 43’lük gerileme, 2000’de dot-com balonunun patlamasında yaşanan yüzde 78’lik düşüşe kıyasla ılımlı görünüyor. Rusya piyasası da 1998’deki temerrüdün ardından yüzde 84 gerilemişti. Piyasadaki düşüşler, Almanya ve İtalya’nın birleşik ekonomik üretimine denk bir varlık kaybı getirdi ve hükümeti daha önce görülmemiş müdahaleler yapmaya sevk etti. Ancak düşüşün diğer küresel ekonomik felaketler kadar ciddi olması düşük bir ihtimal. Geçmişteki hisse senedi çalkantıları bankacılık krizi ve borç temerrütlerinden kaynaklanmıştı. Çin’deki hisse senedi düşüşü genel olarak yüzde 150’lik bir yükseliş ardından değerlemelere gelen bir fiyat düzenlenmesi olarak karşımıza çıkıyor.

36

I EYLÜL 2015

ABD Hazinesi’nin eski Çin uzmanlarından David Loevinger, “En büyük ayırım, Çin’dekinin bir piyasa düzeltmesi olması ancak bir finansal kriz olmaması” dedi. Çin piyasalarındaki hızlı çöküşe önlem alınmış gibi görünse de krizin yayılma riski bertaraf edilmiş değil. Çin’de başlayan bu dalganın 2008 sonunda ABD’de başlayıp Avrupa ile devam eden global ekonomik krizin üçüncü ayağı olabilir. Yani bu kez de Çin’de başlayıp Uzakdoğu’ya yayılarak tüm dünyayı etkisi altına alabilecek bir krize dönüşme riski bulunuyor. Merkez Bankası’nın hamlesi şimdilik işe yaradı Borsalardaki çöküşün hemen ardından Çin Merkez Bankası zorunlu karşılık oranlarını yarım puan, faizi çeyrek puan indirince endeksler kayıplarını geri aldı. Ama tedirginlik ise hala sürüyor. Çin Merkez Bankası aldığı ve almadığı kararlarla dünya piyasalarına yön vermeye devam ediyor. Ay başında başlattığı devalüasyon kararlarıyla küresel piyasaları altüst eden yetkililerin, geçen hafta sonu da ekonomik durgunluğa yönelik piyasaları rahatlatıcı adımları atmakta gecikmeleri, küresel endekslere tarihi kayıplar yaşattı. Yaşanan-

lardan ders çıkaran Çinli yetkililer geç de olsa harekete geçerek piyasaların kendilerinden beklediği güven artırıcı önlemleri duyurdu. Buna göre Çin Merkez Bankası (PBOC), hisse senetleri piyasalarında günlerdir yaşanan erimenin ardından hem faiz hem zorunlu karşılık indirimine gittiğini açıkladı. Çin Merkez Bankası zorunlu karşılık oranlarını yarım puan, gösterge faiz ise çeyrek puan düşürdü. Çin hisse senedi piyasalarında gösterge sayılan Şanghay Bileşik Endeksi, pazartesi günü yaşanan Batılı piyasa uzmanları PBOC’nin attığı adımların mevcut durumu rahatlatma konusunda etkili olduğunu ancak piyasaların kalıcı olarak sakinleşmesi için bankadan ek destek adımlarının gelmesinin gerektiğini vurguladı. Çin'de ekonomi sert daralabilir Son gelişmelere ilişkin bir açıklama yapan Harvard Üniversitesi ekonomi profesörü Ken Rogoff, Çin ekonomisindeki büyümede sert bir düşüşün yaşanabileceğini söyledi. CNBC'ye konuşan Rogoff, ülkedeki finans sisteminin şeffaf olmamasından dolayı, ekonominin durumunun ne kadar kötü ya da iyi durumda olduğunun tam olarak bilinmediğini söyledi. Rogoff, "Şu anda gerçek anlamda bir yavaşlama görüyoruz.



EKONOMİ Bu durumun daha da kötüye gitmesi muhtemel ve bu çok sert bir iniş anlamına geliyor" dedi. Finansal krizler konusunda bir uzman olan ve daha önce Euro Bölgesi'nde yaşanan sıkıntıyı da bilen Rogoff, Çin'in küresel piyasalar için büyük bir tehdit yarattığını ifade etti. Çin ile ilgili sıkıntı geçen ay Şanghay Borsası'nın, yatırımcıların yoğun satışıyla yüzde 30 düşmesiyle başladı. Türkiye’ye para gelmez Çin’de başlayan bu yeni kriz dalgası önlenemezse kaçınılmaz olarak Türkiye’yi de etkileyecek. Habertürk'ten Rahim Ak’ın haberine göre, bunlardan ilki tam anlamıyla bir emtia (mal) tüketicisi olan Çin’deki durgunluk ile başta petrol olmak üzere emtia üreticisi ülkelerin gelirlerindeki azalmayla kendini gösterecek. Bu durum emtia üreticisi ülkelerin piyasalarının gerilemesine ve para birimlerinin devalüe edilmesine neden oluyor. Rusya krizinde görüldüğü gibi bu ülkelerin gelirleri azalınca Türkiye’nin ihracatı ağır darbe alıyor. Önemli bir etki de paraları petrole bağlı Ortadoğu ülkeleri kanalıyla gelecek. Konuya dikkat çeken ekonomist Kaan Sarıaydın’a göre özellikle petrol fiyatlarındaki düşüş ile petrol üreten Ortadoğu ülkelerinin paralarının dolara bağlı olması bu ülkeleri olumsuz etkiliyor. Bu durumun petro-dolar sisteminin yıkılma sürecini başlatabileceğini anlatan Sarıaydın, bu gelişmenin de dolar için büyük bir sorun oluşturacağını dolar kullanımının azalmasının ise ABD için felaket anlamına geleceğini vurguluyor. Tabii bu döngü dünya ekonomik krizini daha da derinleştirebilir. Üçüncü önemli etki ise Türkiye’nin azalsa da yaklaşık 45 milyar dolar olan her an finanse etmesi gereken cari açığı tarafından gelebilecek. Dünyada fonlar son yıllarda daha çok gelişmekte olan ülkelere ilgi gösteriyor ve portföy yatırımlarını Türkiye’nin de aralarında bulunduğu bu ülkelere yönlendiriyor. Çin krizinin uzaması sadece bu ülkeden değil tüm gelişmekte olan ülkelerden para çıkışı anlamına geliyor. Finansbank başekonomisti İnan Demir “Emtia fiyatlarının gerilemesi Türkiye için olumlu ancak Çin yatırımcıların gözünde gelişen piyasaların başında en büyüğü olarak tercih ediliyordu. Bu süreç gelişen ülkelerden para çıkışını başlatabilir” diyor. Çin’deki hareketin FED’in faiz artırımı sürecini erteletebileceği konuşulsa da birçok ekonomist bunun geçici olduğunu düşünüyor. FED’in faiz artırımının dolara yeni bir talep yaratacağı hesaplanıyor. Bu süreç Türkiye’de petrol ve emtia fiyatları düşse de kur kanalıyla enflasyon yaratacak. Türkiye 'şok' raporda ilk sırada! Dünyanın önde gelen yatırım bankalarından Morgan Stanley'in, ‘dış şoklara karşı riskli ülkeler raporunda da Türkiye ilk sıralarda yer aldı. New York merkezli banka, gelişmekte olan ülkeler arasında özellikle Türkiye ile Güney Afrika’yı dış dünyanın etkisine açık ülkeler olarak açıkladı. Buna gerekçe olarak, Türkiye’de yüksek cari açığı, dış borcun döviz rezervine oranın yüksek olması ve tahvil piyasasında yabancı katılımın fazla olması gibi etkenler gösterildi. Türkiye’de siyasi gürültünün ise dış şoklara karşı riskini yükselten bir başka sebep olarak gösterildi. Brezilya ve Endonezya’da da bu riskin yüksek olduğuna dikkat çeken Morgan Stanley, Malezya’nın ise sınırda kaldığını belirtti. Geçtiğimiz günlerde bir başka Amerikan kuruluşu Bank of America, yayımladığı ‘riskli ülkeler haritasında Türkiye’nin borçlar arasında en riskli ekonomiler arasında göstermişti.I

38

I EYLÜL 2015





HAVADAN SUDAN

Dozunda sevgi “Sevgimin oluşturduğu korumacılık, kendi doğrularım aslında tabiri MÜJDE KÖSEO caizse kaş yapayım derken göz çıkardığım durumlar. Yüzleşmek ĞLU lazım. Karşımızda bir birey var. Onun da doğruları var, seçimleri var, en önemlisi özgürlüğü var. Anne-baba olmak bir hayatı baskılamak hakkını asla vermiyor. Ama seni seviyorum ve senin iyiliğin için bunları istiyorum cümlesiyle, yararsız bir başka deyişle yaralayıcı sevginin kollarına atıyoruz çocuklarımızı.” ‘Sevgi her şeyin anahtarıdır’ sözünden yola çıkarak en içten sevgilerimi sizlere sunarak yazıma başlamak isterim efendim. Sevgisizliğin dip yaptığı, birbirimize karşı tahammülsüzlük grafiğinin hızla artış gösterdiği, kişisel çıkar ve rantların ön planda olduğu bir zaman diliminde yaşamanın ağırlığı altında ezilirken ısrarla sevgiyi savunuyorum. Bahsettiğim dozunda ve yararlı sevgi. Yararlı sevgi biraz enteresan bir tamlama oldu ama bu tamlamayı oluşturmama neden az önce seyrettiğim bir film oldu. Filmi seçip seyretmedim. Çok sıcaktı ve sıcaktan kurtulmak için sinemaya gittim. Klimalı salonda şu sıcak yaz günlerde film seyretmek çok zevkli. Hatta ben sinemaya gitmenin yazın daha keyifli olduğu kanısındayım kışa nazaran. Allahtan eskisi gibi değil. Eskiden yazları doğru dürüst film olmazdı. Şimdi ise her daim seyredilmeye değer filmler var. Hoş benim için her film seyredilmeye değer. O kadar büyük emekle ve aşkla yapılan bir iş ki beğenmeme gibi bir lükse sahip olmadığımızı düşünüyorum bir sinema

42 I EYLÜL 2015

hayranı olarak. Neyse lafı çok dolandırdım. Netice olarak sıcaktan bunalan ben, mısırımı alarak buz gibi sinema salonunun rahat koltuklarına yerleşerek ne oyuncularını tanıdığım, ne de bir fikir sahibi olduğum filmi izlemeye başladım Film bittiğinde bir beş dakika kıpırdayamadım. Sersem etti film beni. Çarpıcıydı, iyi tokatlar attı hakkını yememek lazım. Hani yararlı sevgi demiştim ya...Tamlamam bu filmden sonra çıktı. Başrol oyuncusu kızımız anne oluyor. Tüm sosyal hayatından koparak, bebeğine adıyor kendini. Annelerin çoğu ne var bunda diyordur şimdi. Hepimiz kendimizi evlatlarımıza adadık uzunca bir dönem, imkanlarımızın ölçüsünde hayattan koptuk ve bebeğimizle, çocuğumuzla ilgilendik ki bunu yapanların önde gideniyim. Buraya kadar sorun yok. Sorun vegan olan annenin, bebeğini de kendi gibi beslenmeye çalışması. Bebek gelişemiyor ve ölme noktasına geliyor. Kimseyi dinlemiyor. Bebeğini deli gibi seviyor ve kendi doğrularıyla besliyor. Olaylar gelişiyor. Felaketler zinciri

halinde film devam ediyor. Aşırı sevgi, kişisel doğrular bayağı bir kafa karıştırıyor. Dur bir dakika diyorsun ve kendine dönüyorsun. En azından ben öyle yaptım. Sevgimin oluşturduğu korumacılık, kendi doğrularım aslında tabiri caizse kaş yapayım derken göz çıkardığım durumlar. Yüzleşmek lazım. Karşımızda bir birey var. Onun da doğruları var, seçimleri var, en önemlisi özgürlüğü var. Anne-baba olmak bir hayatı baskılamak hakkını asla vermiyor. Ama seni seviyorum ve senin iyiliğin için bunları istiyorum cümlesiyle, yararsız bir başka deyişle yaralayıcı sevginin kollarına atıyoruz çocuklarımızı. Oysa sevgi huzur vermeli, onarmalı, gülümsetmeli, sıkmadan sarıp sarmalı, nazik olmalı. Çok " meli-malı" var da, iş uygulamaya gelince yapamıyoruz. Belki siz yapıyorsunuz bilemem ama ben bir çoğunu yapamıyorum. Ama farkındalığım günden güne artıyor. Sınırlarımı daha iyi biliyorum artık. Sevgiyi, sahiplenmekle karıştırmıyorum. En büyük eğitmenim de artık yetişkin olan oğlum. Sevginin başka hayatlara ipotek koyma anlamına gelmediğini öğrenmenin mutluluğu da bir başkaymış. Aman "beni sevmeyin noktasına getirmeyin" çocuklarınızı. Sadece sevin, bunaltmayın. Lütfen. Sevgiyle gül bahçeleri oluşturun ama gül bahçeleri vadetmeyin. Hayat her zaman gül bahçesi sunmuyor. Temennim çocuklarımızın hayatlarının gül bahçelerinde geçmesi. Sağlıkla, sevgiyle kalın I



Dört Mevsim Bahçeşehir

DİZİLER

2015-2016

Dizi sezonu başlıyor Eylül ayının gelmesiyle birbirinden iddialı diziler televizyon kanallarında boy göstermeye başladı. Yeni başlayan dizilerin yanında eski sezondan merakla beklenen dizilerde start veriyor. Yalnız kanallar bu sene bir farklılık yaparak yeni sezon dizilerinin bazılarını Haziran ayından başlattı. Bakalım sezona hangi dizi damgasını vuracak...

ADI MUTLULUK

(YAZ SEZONU BAŞLADI) Kumsalʼın (Ezgi Eyüboğlu) üniversite sınavları sonucu babasından gizli İstanbulʼda bir üniversite kazanmasıyla İzmirʼden İstanbulʼa uzayan bir özgürlük yolculuğunun anlatıldığı Adı Mutluluk, yıllar önce annesinin yaptığı gibi ʻmutluluğuʼ aramak için yeni tanıştığı Batu(Kaan Yıldırım) sayesinde ilk kez cesur bir karar alıp eve terk etmesiyle başlar. Kendini bir anda İstanbulʼdaki yurt odasında bulan Kumsalʼın ilk kez kendi ayakları üzerinde durmayı, yalnızlığı, arkadaşlığı öğrenmesi ve yeni tanıştığı insanlarla başladığı yeni hayatına Adı Mutlulukʼta tanıklık ediyoruz.

NADINA A K EHR N MELEKLER

(YAZ SEZONU BAŞLADI) İstanbulʼda halk arasında İstanbul emniyetinin başarısızlığına dair oluşan kanaat; emniyet mensuplarını, suçun kalbine inecek genç bir ekip kurmaya iter. Bunun için emniyetin efsane amirlerinden Fırtına Cemal görevlendirilir. Cemal, kural tanımaz ama yetenekli genç polisleri ekibine toplar. Cemal ve ekibi masum halkın koruyucu melekleri olmaya, güzeller güzeli İstanbulʼa sahip çıkmaya canları pahasına yemin etmişlerdir. “Şehrin Melekleri” suça karşı adalet, şiddete karşı şefkat, ihanete karşı bağlılıkla mücadele eden büyük bir efsaneye dönüşeceklerdir. İstanbulʼun masumiyetini çalanlar, şehri kan ve korkuya boğanlar için artık hiçbir şey eskisi kadar kolay olmayacaktır.

44

I EYLÜL 2015

(YAZ SEZONU BAŞLADI) Erkeklerin inatçı, kadınların inatçı, aşkın hepsinden inatçı olduğu ʻİnadına Aşkʼ nefret, aşk ve oyun dolu bir romantik komedi. Laz kızı Defne (Açelya Topaloğlu), Aras Teknoloji'nin güçlü patronu Yalın'ın (Can Yaman) yanında işe girer. Tamamen zıt kutuplardaki iki inatçının birbirlerinden nefret etmesi ve sürtüşmesiyle başlayan hikaye, Defne'nin maço abisi Çınar'ın müdahaleleriyle iyice karışır. Ama asıl cümbüş, maço Çınar'ın Yalın'ın kız kardeşi modern prenses Yeşim'e aşık olmasıyla kopar.

DENLER E M A V DE i Mevsim Benim O Hayat Karagül iden Aşk Yen Ailesi Kocamın

Kiraz



DİZİLER

Dört Mevsim Bahçeşehir

A K VE GÜNAH Kerim 50ʼli yaşlarda, evli ve üç çocuk babası olan zengin bir iş adamıdır. Önemli bir ihaleye katılacağı gün uğradığı silahlı saldırı Kerimʼin hayatındaki tüm dengelerin değişmesine sebep olacaktır. Kerimʼin şoförü kendini kurşunların önüne atarak, onu ölümden kurtarmıştır. Fakat şoförün geride bıraktığı kızı Nesrin ve karısı Fatmaʼya bakmak, onları koruyup kollamak artık Kerimʼin boynunun borcudur. Tüm iyi niyetiyle Nesrin ve Fatmaʼyı kendi evine getiren Kerim, farkında olmasa da hayatını derinden etkileyecek bir adım atmıştır. Çünkü şoförün kızı Nesrin göründüğü kadar masum değildir.

YAZ’IN ÖYKÜSÜ (YAZ SEZONU BAŞLADI) Yetiştirme yurdunda büyüyen ve en büyük isteği özgürleşip kendi ayakları üzerinde durmak olan Yazʼın bu hayalleri, isteğinin çok dışında gerçekleşir. İşlerin karmakarışık olduğu bir dönemde Yaz, 18 senedir hiç görmediği annesi Umut ve babası Mertʼle tanışır. Umut ve Mert de tıpkı Yaz gibi, senelerdir birbirlerinden habersiz yaşamışlardır. Yaz, zaman geçtikçe onlarla aile olabilmek için elinden gelen yapacaktır.

GÜNE N KIZLARI (YAZ SEZONU BAŞLADI) Güneş, beyaz atlı prensini, 35 yaşında, 3 kız çocuğunu büyüttükten ve aşktan tamamen umudunu kestikten sonra bulur. İstanbullu işadamı Haluk Mertoğluʼnun evlilik teklifini kabul ettiğinde Güneş ve birbirinden bela kızları, Mertoğlu ailesinin yaşantısının ortasına bomba gibi düşer. Yeni hayatlarından hepsinin dilekleri ve beklentileri farklıdır ancak; Mertoğlu Ailesinin hayatı göründüğü kadar kusursuz değildir. Güneş ve kızlarının gelişiyle geçmişin sırları bir bir ortaya dökülmeye başlayacaktır.

KALB M EGE’DE KALDI (YAZ SEZONU BAŞLADI) Zeliş ve Mustafa birbirine tamamen zıt iki kutup olsa da çok önemli bir ortak noktaları vardır, o da Iraz Neneʼdir. Iraz Nene, 1970 Yılı Gediz Depremiʼn de iki tane kız çocuk evlat edinir. Kızları büyüyünce iki delikanlı ile evlendirir. Ancak iki bacanak günün birinde birbirlerine düşman olurlar. Nedeni ise paradır. Iraz Neneʼnin bu düşmanlığa son verecek bir fikri vardır; Zeliş ve Mustafaʼnın evlenmesidir. Iraz Nene böylece tüm mirasını da Zeliş ve Mustafaʼ ya bırakacaktır. Formalite evliliği yapan Zeliş ve Mustafa başlarda boşanmak için ellerinden geleni yapsalar da, zaman geçtikçe ikili arasında başlayan aşk her şeyin gidişatını bir anda değiştirecektir.

46

I EYLÜL 2015

B R DEN Z H KAYES Küçük Deniz, bir kasabada çok sevdiği ve kahramanı olarak gördüğü babası Hakan ile birlikte mütevazı bir hayat sürmektedir. Mahallenin esnafı tarafından tüm haylazlıklarına rağmen çok sevilen Deniz mutlu bir çocuktur; fakat annesinin hayatta olduğunu bilmediğinden Denizʼin bir yanı hep eksiktir. Hakan ile Zeynep ise, Hakan teknesinde kaptanlık yaparken tanışmışlardır ve birbirlerine büyük bir tutku ile bağlanmışlardır. Kalplerinin sesini dinleyen aşıklar Zeynepʼin ailesinin bütün itirazlarına rağmen hayatlarını birleştirmiş ve küçük Deniz dünyaya gelmiştir. Fakat hayat onları bir şekilde ayırmıştır. Aradan yıllar geçmiş Zeynep eşi Semih ile çıktığı tekne gezisinde bir kasabada Deniz ile karşılaşmış ve ona çok ısınmıştır. Bu karşılaşmadan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır; başta Deniz, Hakan ve Zeynep olmak üzere herkes kendini büyük bir tufanın içerisinde bulacaktır.

DENLER E M A V DE rayel z Ka Savaşı Güllerin su adisi Pu V r la t r u K ım Alın Yaz

Poyra



DİZİLER

MUHTE EM YÜZYIL- KÖSEM Sofia Bellicui Baffo adıyla 1550'de Venedik'te dünyaya geldi. Dönemine göre oldukça iyi koşullarda bir eğitim aldı. Henüz on iki yaşındayken kendisini İstanbul'daki Pera köle pazarında bulan genç Sofia'nın güzelliği III. Murad'ın annesi Nurbanu Sultan'ın kulağına kadar geldi. Manisa sancağındaki genç veliaht Murad'ın devlet meselelerinden uzak pasif karakteri, annesi Nurbanu Sultan'ı düşündürmekteydi. Nurbanu Sultan, Sofia'yı görür görmez onun oğlu için aradığı kız olduğuna karar verdi ve bir servet ödeyerek kızı satın aldı. İki yıl süreyle haremde eğitim gören Sofia'nın adı, Safiye, yani arı, duru, saf güzellik olarak değiştirildi. Güzelliği ve kıvrak zekasıyla III. Murad'ı kendisine aşık eden Safiye Sultan, Valide Sultanlık döneminde ise devlet işlerinde de etkin bir rol aldı.

KARA SEVDA Kara Sevda dizisinde Burak Özçivitʼin canlandıracağı fakir genç bir maden mühendisidir. Yerin metrelerce altında ekmek parası için işçilerle mücadele vermektedir. Burak Özçivit fakir ama gururlu bir maden mühendisidir. Maden Mühendisi iken tanıştığı bir kızla hayatı değişen genç bir anda zengin olmuştur. Soma faciası gibi bir facia yaşandıktan sonra hayatı değişen fakir genç şimdi zengin yaşamın zorluklarına da alışmak zorunda kalacaktır.

HATIRLA GÖNÜL Hatırla Gönül dizisinde, Gönül karakteri ile ekrana gelecek olan Gökçe Bahadır, iki erkeğin tutkulu aşkı arasında sürüklenirken, hafızasıyla birlikte tüm anılarını, kimliğini ve sevdiği adamı yitiren bir kadını canlandıracak. Engin Öztürk ise, Yusuf rolünde kaybettiği oğlunun intikamıyla, yıllar sonra aşkı bulduğu kadının arasında tercih yapmak zorunda kalıyor. Tekin rolünü üstlenen Onur Saylak, sahip olduğu tüm güce ve tutku dolu aşkına rağmen, sevdiği kadını kaybetmekle yüzleşince tehlikeli kararlar almanın eşiğine gelen bir adamı oynayacak.

Ç LEK KOKUSU (YAZ SEZONU BAŞLADI)

K RALIK A K (YAZ SEZONU BAŞLADI) Abisi yüzünden başı derde giren Defne, borç batağına saplanır ve çaresiz kalır. Tam da ne yapacağını bilemez haldeyken, bir mucize kapısını çalar: Entrikalar kraliçesi Neriman ve kocası Necmi yeğenleri Ömer ile yakınlaşıp kendisine aşık etmesi için bir kız aramaktadır. Amaçları Ömerʼi evlendirip, karşılığında Necmiʼ nin babası Hulusi Beyʼ in vaat ettiği köşke konmaktır. Neriman, Defneʼ yi bulur ve onu Ömer için hazırlayıp, bildiği herşeyi öğretecektir. Ömer, çok etkileyici fakat bir o kadar da zor bir adamdır. Defne, bu görevin altından kalkabilecek midir? Defne hala başına gelen bu mucizeye inanamaktadır. Oysa aşk mucizenin ta kendisidir.

48

I EYLÜL 2015

Çilek Kokusu, birbirlerinden tamamen zıt karakterlere, hayatlara ve motivasyonlara sahip olan Aslı ve Burakʼın sürpriz bir şekilde karşılaşmalarıyla başlıyor. Aslı, çalıştığı pastaneden Burak yüzünden kovulur. Bu arada en yakın arkadaşı olan Gonca, Bodrumʼa çalışmaya gitmek üzeredir ve Aslıʼyı de gelmesi için ikna eder. Aslı da hem tatil yapmak hem de para kazanmak için Bodrumʼdaki işi kaçırmak istemez. Annesi kızının Bodrumʼa gitmesine pek sıcak bakmasa da Aslıʼnın ısrarlarına dayanamaz ve izin verir. Aynı zamanlarda Burakʼın sorumsuz davranışlarından sabrı taşan babası, Burakʼı çalışması için, yeni aldıkları otele gönderir.

DENLER E M A V DE

rça Parampa zıldığı Gün in Ya Kaderim



DİZİLER

E KIYA DÜNYAYA HÜKÜMDAR OLMAZ Çocuk denecek yaşta girdiği yeraltı dünyasının tepesine doğru tırmanmakta olan Hızır Çakırbeyli ve ailesinin hikayesi anlatılmaktadır. Yeraltı dünyasına giren her adam haksızlıklara başkaldırmaya yemin eder. Güçlenip zenginleştikçe kendisi bu haksızlıkların kaynağı olur... Hızır Çakırbeyli sevda adamıdır... Sevmekten hiç kaçmaz... Sevilmeyi de pek sever... Hayatındaki tüm kadınların odağında olmak ister; annesi, karısı, kızı ve sevgilisinin...

KIRGIN Ç ÇEKLER (YAZ SEZONU BAŞLADI) Eylül 16'sında bir kız. Bir gecekonduda annesi Mesude, kız kardeşi Büşra ve üvey babası Kemal'le birlikte yaşıyor. Eylül, Kemal'in tacizine uğruyor. Durumu annesine anlatıyor. Annesi düşünüp taşınıp bir çözüm buluyor, Eylül'ü yetimhaneye teslim ediyor. Yetimhanenin karşısındaki binada Cemre oturuyor. Yetimhanenin iki üç metre ilerisinde bambaşka bir hayat yaşanıyor Cemrelerin evinde. Zengin bir hayat… Annesi tarafından yetimhaneye bırakılan Eylül'ü yetimhanenin müdür yardımcısı Feride avutmaya çalışıyor. O geceden itibaren Eylül'ün yetimhane günleri başlıyor.

EVL VE ÖFKEL Evli ve Öfkeli dizisi, aldatılan dört kadının kocalarından intikam alma çabasını konu alıyor. Farklı hayatlara sahip dört kadın, intikam alma yolunda yeni aşklara da yelken açıyorlar.

R EDENLE M A V E D k Ekme ele Kerkenk

Kara

L K DURUMU KARI IK (YAZ SEZONU BAŞLADI)

MAYIS KRAL ÇES

Dramın, entrikanın, aşkın daha geniş duygularının gerçekleşeceği Mayıs Kraliçesi, aşk'ı gerçekçi haliyle yansıtacak. Dizide Tanrısevsin, tersanede gemi yapımında çalışan kaynak işçisi bir kızı canlandıracak.

GAMSIZ HAYAT Dizi, aşk, entrika, ihtiras ve tuzaklara karşı meydan okuyan gençlerin amansız mücadelesini anlatıyor. Gamsız Hayatʼta Ceyda Ateş, Ali Aksöz, Ahmet Rıfat Şungar başrolleri paylaşacak.

50

I EYLÜL 2015

Ünlü dizi oyuncusu Can yıllardır Elifʼi sevmektedir. Elif ise uzun süredir Muratʼa aşıktır ve Canʼın aşkına karşılık vermez. Ne var ki, Murat da Elifʼi ʻkız kardeşiʼ gibi görmektedir. Çocukluklarından beri tanışan bu üçlü yıllar boyunca bu aşk düğümünün içinden çıkamazlar. Derken bir gün hayatlarına Ayşegül girer ve her şey değişir. Ayşegül kendisiyle birlikte neşe, aşk, heyecan ve eğlenceyi de beraberinde getirir ve işler karışmaya başlar.

Ne Münasebet (YAZ SEZONU BAŞLADI) Ne Münasebet dizisi birbirlerinden farklı iki insanın, zorunlu iş arkadaşı olmalarıyla başlayan ayakta kalma mücadelelerini ve tabii ki nihayetinde birbirlerine aşık olmalarını, komedi ve aksiyonla harmanlayarak ekrana getiriyor. Demir hukuk fakültesini babasının zoruyla bitirmiştir. Nil ise, adaletin ve gerçeklerin peşinden koşan, idealist bir avukattır. Kötü talih, bu iki zıt karakterin yollarını birleştirir ve ENLER D E her şey de bu M A DEV or anda başlar...! şk Aranıy

A geçmem V Asla az Öcü Yılanların

Acil


World of Sports


GEZİ- AMERİKA

Amerika gerçekten ÖZG Geçtiğimiz ay ‘Hayallerinizi ertelemeyin’ diyerek sizlerle 4 gün 4 gece Cruise ile Bahamalar gezimizi paylaşmış ve bu sayı da ise başından sonuna Amerika’daki yaşamı anlatacağımı yazmıştım. Aslına bakarsanız galiba bu yazım gezi yazısından çok bir rehber olacak. Amerika’ya gitme hayalleri olanlar için vize işlemlerinden, uçak biletlerine, uçak yolculuğundan oradaki yaşama kadar yakalayabildiğim her şeyi anlatacağım... Ve yazımın sonunda “ABD gerçekten özgürlükler ülkesi mi?” soruma yanıtı beraber bulacağız...

Aslında bizim Amerika planlarımız 10 yıldır Amerikaʼda yaşayan ve artık vatandaş olan arkadaşlarımız Serra ve Alkan sayesinde oldu diyebilirim. Yıllardır ne zaman geleceksiniz, ne zaman geleceksiniz sorusuyla muhataptık. Bayraktar ailesinin İstanbulʼda iş yerleri olduğu için hemen hemen yılın yarısını burada, yarısını Amerikaʼda geçiriyorlar. Alkan artık iyice bizi oraya götürmeyi kafasına koymuş ki bir akşam bizde otururken bilgisayarda uçak biletlerine bakmaya başladı. “O da ne, böyle bir fiyat yok, ben bile bu kadar ucuza uçmadım” dedi ve “Hemen alıyorsunuz, sonrasında vize işlemlerine başlıyorsunuz” cümlesi de arkasından geldi. Ben ne olduğunu anlayamadan eşim ve kızımın gözlerindeki ışığı da görünce kendimi Amerika planlarının içinde buldum. Ama önce biletleri değil vizeyi aldık. Hiç de o kadar kolay değilmiş. Ciddi bir prosedür gerekiyormuş. Sağ olsun Alkan her aşamasında bize destek oldu ve biz bu süreci kolayca atlattık. İşte o yüzden ben de bu yazıyı yazmaya karar verdim. Eğer sizin de böyle bir planınız varsa bence bu yazıyı sonuna kadar okuyun derim. Çünkü bir Amerika macerası için ne yapmanız gerektiğini

52

I EYLÜL 2015

buradan öğrenebilirsiniz. Öncelikle pasaportunuz olması gerekiyor. Açıkçası pasaport işlemlerini burada size anlatamayacağım, çünkü biz pasaportlarımızı 2 sene önce almıştık ve işlem sırasını çok iyi hatırlamıyorum. Zaten pasaport almak, bir pürüzünüz yok ise çok kolay, müracaat ettiğinizden itibaren bir hafta içinde alabiliyorsunuz. Elinizde pasaportunuz, sırada ne mi var; öncelikle bir fotoğrafçıya gidip Amerika vizesi için fotoğraf çektirmek istiyorum” cümlesini kurmanız gerekiyor. Unutmadan 5x5

ebadında, arkası beyaz fonlu, dişlerinizin görünmediği ama kulaklarınızın mutlaka göründüğü şekilde çekilen fotoğrafınızı dijital ortamda almayı sakın unutmayın çünkü sonrasında doldurduğunuz formu submit edemezsiniz. Pasaport ve fotoğrafınız elinizde ise şimdi bilgisayarın başına geçebilirsiniz. ABD konsolosluğu adresine girip işe vize ile ilgili tüm yazıları okuyarak başlayabilirsiniz. ABD vize başvurusu için DS-160 vize formunu online olarak doldurmaya başlayın. Unutmayın bütün cevaplar İngilizce olmalı. Formu doldururken dürüst olmanız çok önemli. Kaç gün kalacağınız, nerede kalacağınız, kiminle gideceğiniz gibi bilgileri de giriyorsunuz. Bu nedenle tüm bunları önceden planlamanız gerekiyor. Formda hangi bilgileri verirseniz vize görüşmeniz esnasında


Dört Mevsim Bahçeşehir

ÜRLÜKLER ülkesi mi?

EYLÜL 2015 I

53


GEZİ- AMERİKA

“Havalimanı kapısından çıkınca kendimi müthiş bir sessizliğin içinde buldum. Nerde bizim Atatürk Havalimanı, nerde Chicago Havalimanı çıt yok.” o bilgilere ilişkin sorular sorulacaktır. Başvuru formunu submit ettikten sonra sıra geldi ödeme yapmaya ve görüşme için konsolosluktan randevu almaya. Ödemeyi isterseniz siteden online yapabilirsiniz ama ben telefon ile yapmayı tercih ettim. 0850 252 63 55 noʼlu telefondan kredi kartınızla kişi başı 160 $ olan ücreti ödeyerek randevunuzu alabiliyorsunuz. Genellikle 1 ay sonrası için randevu veriyorlar. Bu nedenle seyahat tarihinizden 2-3 ay önce vize işlemlerinize başlamanızı tavsiye ederim. Randevu alırken bir PTT şubesi seçiyorsunuz ve sonrasında vize alırsanız pasaportunuz seçtiğiniz şubeye geliyor. ABD konsolosluğu İstinyeʼde. Size verilen randevu günü en az yarım saat öncesi orada olmanızı tavsiye ederim. Konsolosluk binasına kesinlikle cep telefonu dahil hiçbir elektronik eşya ile giremiyorsunuz. İlk girişte üstünüz başınız arandıktan sonra kuyruğa giriyorsunuz. Pasaportunuz ve çıkışını aldığınız DS-160 başvuru formu onay sayfanız kontrol ediliyor. Bu iki evrağı yanınızda getirmeniz mecburi. Güvenliklerden geçtikten sonra vize katına çıkıyorsunuz. Size bir sıra numarası veriyorlar ve beklemeye başlıyorsunuz. İlk gelen sırada pasaportunuz ve onay sayfanız alınıyor. Daha sonra sıra tekrar size geldiğinde parmak iziniz alınıyor. Yine beklemeye başlıyorsunuz. Son aşama ise mülakat. Öncesinde hazırladığım bir dosya dolusu evraktan benim sadece vergi levhama baktı ve kızıma iki yıl önce neden İngiltereʼye gittiğini sordu. Biz hepsine kısa kısa yanıtlar verdik. Unutmayın vereceğiniz her yanıt yeni bir soruyu doğurabilir. Onlar sizin Türkiye ile olan bağlarınızı görüp buraya geri döneceğinizden emin olmak istiyorlar. Dolayısıyla bunu kanıtlayabilecek ne varsa yanınızda götürün. Görüşme tamamlandı ve yaklaşık bir saat on beş dakikalık bir işlem sonrası 10 yıllık vizemizi aldığımızı, pasaportumuzu 1 hafta içerisinde seçtiğimiz PTT

54

I EYLÜL 2015

şubesinden teslim alabileceğimizi söylediklerinde derin bir oh çektik. Bu arada pasaportunuzun kargolandığı mail ve mesaj ile size bildiriliyor. 12 saat havada, aklımı kaçırıcam! Vizeyi aldık sırada uçak biletleri var. Öncelikle hep Amerika biletlerinin çok pahalı olduğunu düşünürdüm ama hiçte öyle değilmiş. Biz neredeyse 6 ay öncesinden takip ederek çok uygun bileti yakaladık. Hem de Türk Hava Yolları ile direk olarak Chicagoʼya. Vizeyi kaptık, bileti aldık bitti mi, tabii ki hayır sırada 12 saate yakın bir uçak yolculuğu sizi bekliyor. Benim gibi bu kadar uzun uçmaya alışkın olmayan bünyeler elbet stres yapacaktır. Ama merak etmeyin zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Uyumanız için uçakta size bir paket veriyorlar. Uyku tutmadı mı, koltuğunuzun önündeki ekranda sayısız sezon filmleri, belgesel, müzik ve oyunlar var. Uzuuuun yolculuğun sonunda nihayet uçağımız başarı ile Chicagoʼya indi. Öyle elimizi kolumuzu sallayıp ülkeye giremiyoruz tabii ki... Uzun bir pasaport kontrol sırasında bir polisin size hesap sorması için bekliyorsunuz. Sıra size gelince “Neden geldin, nerede kalacaksın” gibi sorulara hazırlıklı olun. Valizleriniz tekrar kontrol edilip, parmak izlerinizi alıp fotoğrafınızı çekiyorlar, geçiyorsunuz ve sonunda Amerikaʼdasınız... Havalimanı kapısından çıkınca kendimi müthiş bir sessizliğin içinde buldum. Nerde bizim Atatürk Havalimanı, nerde Chicago

Dört Mevsim Bahçeşehir

Havalimanı çıt yok. Ben kendimi bir garip hissettim ama kızımın Amerikaʼda olma sevincini görmenizi isterdim. Tamam, Alkanʼı severim ama orada karşımda görünce Alkanʼı gördüğüme hayatımda hiç bu kadar sevineceğimi düşünmezdim. Alkanʼlar Kentucky Louisvilleʼde yaşıyorlar. Yani yolculuğumuzun bitmesi için Chicago havalimanından arabayla 5 saatlik bir yolumuz daha var. Kendimi sersem gibi hissetmemin biraz da aradaki saat farkından kaynaklandığını anlamam çok uzun sürmedi. O anda yaşadığımız günü tam 8 saat başa sararken, dönüşte de 1 günü yok sayıvereceğiz. Hatta bu saat farklılıklarından doğan sersem hallerimize de jet lag diyeceğiz. Arabaya binip yola çıkar çıkmaz meraklı gözlerle etrafı seyretmeye, bizden neleri farklıyı bulmaya çalışmam aslında tatil boyuncu sürdü diyebilirim. İlk dikkatimi çeken ise seyrettiğim filmlerden hafızamda kalan bizimkilere göre farklı ve daha sevimli olan kamyonlar oldu. Sersemliğimizi biraz üzerimizden atalım diye ilk mola durağımız tanıdık bir yer Sturbucks olunca sevinmedim dersem yalan olur. Uzun uçak yolculuğundan olsa gerek 5 saatlik yolu arabada uyuyarak geçirdiğimden dolayı Louisvilleʼe gelene kadar olan bölümden maalesef sizinle daha fazla bir şeyler paylaşamıyorum... Eve varmamız neredeyse gece yarısını buldu. Yerleşip, arkadaşlarımızla hasret giderme, sohbet muhabbet sonrası Alkanʼın hadi artık yatalım, yoksa vücut saatiniz iyice şaşırır, sabah da uyuyabildiğiniz kadar uyuyun uyarısıyla kendimizi yatakta bulduk. Her şey güzel başlamıştı ve sorunsuz gidiyordu ama yola çıktığımızdan beri içimde büyük bir huzursuzluk vardı. Bu huzursuzluğu çok fazla açıklayamam sadece bir cümle ile konuyu geçmek istiyorum. Amerikaʼda TAHARET MUSLUĞU YOK :) Ertesi sabah hepimiz erkenden ayaktaydık. Uyumuş, dinlenmiş ve kendine gelmiş olarak Amerikaʼdaki ilk günümüzü yaşamaya hazırdık.



GEZİ- AMERİKA

Dört Mevsim Bahçeşehir

“Evlerin önlerinin yemyeşil ve temiz olması mecburiyettenmiş. Ön bahçedeki çimin uzama ölçüsü varmış. Eğer o ölçüyü geçerse cezayı yiyormuşsun.”

Bize göre biz erken kalkmıştık ama evin hanımı Serra üniversitede çalıştığı için daha da erkenden kalkıp işe gitmişti bile. Sağ olsun ilk gün sersemliği diye bize kahvaltıyı hazırlamıştı. Bu ayrıntıya niye girdiğimi ise size şu cümleler ile anlatacağım. Aslında Amerikaʼda kahvaltı kültürü diye bir şey yok. Yataktan kalktıklarında bir kahve içiyorlar. Sonrasında ilerleyen saatlerde kahvaltı olarak öyle bizdeki gibi beyaz peynir, zeytin, reçel, çayla hazırlanmış bir sofra değil, çırpılmış yumurta-domuz pastırması, mısır gevreği, pancake ve Amerikalıların %90ʼının kahvaltıda karnını doyuran simidin Amerikalı akrabası krem peynir eşliğinde bagel yiyorlar. Amerikaʼda bir Türk ailesi olarak yaşayan arkadaşlarımızda bu sisteme uymuşlar ama bizim ailece çok geleneksel bir yemek kültürüne sahip olduğumuzu bilen Alkan, sağ olsun bu konuda bütün tedbirleri almıştı. Kahvaltı sonrası evin bahçesine çıkınca karşılaştığım manzara muhteşemdi. Her yer yemyeşil, her yer bakımlı. Evin bulunduğu sokak birbirinin aynı gibi, iki taraflı sıra sıra villalarla dolu. Her evin önünde yol kenarında bir posta kutusu ve evin hemen yanında kocaman bir çöp bidonu bulunuyor. Neredeyse öğlen olmasına rağmen hemen hemen her evin önünde bir araba var. Sanki kimse işe gitmemiş gibi. En dikkat çekici şey ise sokaklarda kimse yok sanki terk edilmiş bir şehir görüntüsünde tüm evlerin camları kapalı ve tabii ki bundan dolayı da çıt çıkmıyor, çevreye müthiş bir seslik hakim. Birden böyle bir sokağı Türkiyeʼde düşündüm, evin önünde oturmuş sohbet eden bayanlar, ortalarda bağıra bağıra koşuşturan çocuklar, yolda korna çala çala cirit atan arabalar manzarası gözümün önünde canlandı. Bak Postacı hala geliyor İlerleyen günlerde bunların cevaplarını buldum tabii ki... Evlerin önlerinin yemyeşil ve temiz olması mecburiyettenmiş. Ön bahçedeki çimin uzama ölçüsü varmış. Eğer o ölçüyü geçerse ceza yiyorlarmış. Amerikaʼda hala bak postacı geliyor, hem de her gün aynı saatte. Herkesin postasını posta

56

I EYLÜL 2015

kutularına bırakıyor. Eğer senin postan varsa sende öncesinde posta kutusuna göndereceğin şeyi koyup kutunun üzerindeki kolu havaya kaldırıyorsun. Postacı kolu kalkık görünce senin postanı alıyor. Ödemesini ise pullarla yapıyorsun. Kocaman çöp bidonlarına gelince, oda bir sistem. Burada çöp haftada bir alınıyor. O yüzden hafta boyunca çöpünü bidonlarda topluyorsun. Gelelim her evin önünde bulunan arabalara. Şehir merkezlerinde çoğunlukla iş yerleri var ve toplu taşıma araçları şehir merkezlerinde bulunuyor. Yaşam alanları şehir merkezlerine uzakta konumlanmış ve yaşam alanlarında bizimki gibi öyle otobüsler, dolmuşlar yok. Hal böyle olunca arabasız ekmek almaya bile gidemiyorsun. O yüzden her evde en az iki araba bulunuyor. Bunun yanında Amerikaʼda çocukları okullara, okul gezilerine, etkinliklere taşıyan Türkiyeʼde çok az sayıda kalan nostaljik otobüslerden School Busʼlar var ve ücretsiz. Ama onların da belli güzergahları var ve o güzergah haricine kesinlikle çıkmıyorlar. Sırada Amerikaʼdaki yaşamda sokağın sessizliği var. Amerikaʼda üç haftadan fazla kaldık ve bunun 10 gününü bu sokakta, evde olduğumuz her günü sessizlik içinde geçirdik. Biz birer çocuklu iki Türk ailesi bile bu sessizliği bozamadık. Hatta bu öyle bir düzen ki biz de ona ayak uydurduk diyebilirim. Bazen evin içinde bile sessiz sessiz konuştuğumu fark ettim ve kendi kendime

güldüm. Günler ilerledikçe farkına vardım ki burada komşuluk diye bir şey yok. Mesela size ʻBize de gel bir araʼ diyen bir Amerikalıʼyla karşılaşırsanız “ziyarete icabet etmek lazım hoppaa gidelim” diye atlanmıyormuş hemen. Amerikalılar bu tür şeyleri sadece kibarlık olsun diye söylüyorlarmış, genellikle ciddi değillermiş. Ciddi olup olmadıklarını şu şifrelerden anlıyormuşsunuz. Mesela “İki ay sonra ayın 25ʼinde akşam 6ʼda bize gel” derse ciddiymiş. Bizim gibi her gördüğü sakallıya dedem diye sarılan yeni tanıştığı turisti bile eve yemeğe davet eden Türk insanı için anlaması zor bir durum bu tabii ki... Hazır tarih verme durumunu anlatırken Amerikalılarʼın bir huyundan daha bahsedeyim size. Gerçekten 2 ay sonrasına buluşma planı yapabiliyorlar. Biz bırakın 2 ay sonrasını “yarın buluşalım mı” dense, “yarın olsun bakalım, ölmezsek inşallah” diyoruz. Amerikaʼda bu sakinlikte yaşayan insanların heyecanlı atraksiyonları olmadığı için, 2 ay sonrasına randevu verip hatta bunu takvimlerine not ederek takip edebiliyorlardır. Öğleden sonra Alkanʼın, “Biraz gezelim, alışveriş merkezine götüreyim sizi” cümlesiyle arabaya bindik. Ama önce bankaya uğrayacağız, Alkanʼın para yatırması gerekiyor. Ben arabayı otoparka park edecek diye beklerken yönünü banka binasının yan tarafına doğru çevirdi. O da ne, işlemini arabadan inmeden yapacak. Karşımızda bir ekran ve ekranın içinde bir adam bir şeyler söylüyor. Birazdan yandaki kanaldan bir kapsül geliyor. Alkan paraları içine koyup tekrar aldığı yere koyuyor kapsülü. Adam ekrandan bir şeyler soruyor, biraz bekliyoruz ve kapsül geri geliyor. İçinden bir makbuz ve şeker çıkıyor. Teşekkür faslı yola devam ediyoruz. O an anladım Amerikalıların fazladan hareket etmemek için her şeyi düşünmüşler :) Araba ilerledikçe Alkanʼa acımaya başladım. Her gördüğüm şeyi sorup, cevapları not ederek hareket ediyor olmam Alkanʼı ne kadar boğdu bilmiyorum. Arabaya biner binmez ilk uyarı geldi. Burada ön koltuğu geçtim arka koltukta bile emniyet kemeri takmak zorunluluğu varmış. Trafik kuralları



GEZİ- AMERİKA

Dört Mevsim Bahçeşehir

Amerikalılar fazladan hareket etmemek için her şeyi düşünmüşler. Banka işlemlerini bile otomobillerinden inmeden yapıyorlar.

“Aman Allahım bu ne, fiyatlar acayip uygun. Calvin Klein’de bir kot pantolonu 12 dolara, GAP’ten tişörtü 4 dolara, Tommy Hilfiger’dan kot şortu 5 dolara alabiliyorsun.”

eyaletlere göre farklılık gösteriyormuş. Genel olarak Türkiyeʼden çok farklı kurallar var. Daha doğrusu kurallar aynı da, burada uymak mecburiymiş:) Ekmek almaya bile arabasız gidilemediği için ehliyet alma yaşının 13 olduğu eyaletler bile varmış. Yolculuk sırasında her yol ayrımına geldiğimizde arabanın tamamen durduğunu fark ettim. Halbuki hiçbir yerden araba gelmiyordu. Bizde olsa basar gaza gideriz. Ama duuuur olmaz, çünkü “STOP” tabelası var. Her yerde karşına çıkan bu tabelayı gördün mü kesinlikle durmak gerekiyor. Araba tamamen durmadan geçersen anında ceza yiyormuşsun. Bizde daha yeşil ışık tam yanmadan gaza basıp ilerliyoruz ya da biraz gecikince korna seslerine maruz kalıyoruz. Korna demişken, Amerikaʼda hiç hoş karşılanmayan şeylerden biri de kornaya basmakmış. Alkanʼın anlatımıyla “Eğer arabada giderken bir korna sesi duyarsan mutlaka dönüp bakmalısın. Büyük ihtimalle bir Türk arkadaşın seni görmüş ve selam veriyordur”:) Trafikte dikkat edilmesi gereken bir hususta hız sınırı. Yollar genelde bomboş olduğu için şeytana kanıp gaza basmamak gerekiyor. Çünkü cezalar en az 200 dolardan başlıyor, 1000 dolara kadar çıkıyor ve sonrasında bütün bir Cumartesi 50 dolar daha verip kursa gitmen gerekiyormuş. Bu da yetmezmiş gibi mesela kasko ücretin 600 dolar ise 1000 dolara çıkıyormuş. Ayrıca hızınıza göre hapis alternatifi de bulunuyor. Bir diğer trafik kuralı ise yaya şeridiı. Burada, yaya şeridinde karşıdan karşıya geçen varsa arabalar durmak ve yol vermek zorunda. Normal ışıksız yaya geçidi olan yolda yaya kendini yola istediği zaman atabiliyor ve arabalar durmak zorunda. Trafikte en çok hayran kaldığım kuralları ise ambulans ve okul otobüsleri geçtiğindeki kurallar. Yanınızdan bir ambulans geçiyorsa arabayı sağa çekip, tamamen durup geçmesini beklemeniz gerekiyor. Okul otobüsleri çocuk indirip bindirirken de aynı şekilde, sağa çekip, çocuklar evlerine girinceye kadar beklemeniz gerekiyormuş. Zaten otobüslerin üzerinde bir dur işareti ile kırmızı ışık var. Onu açtıkları anda, size kırmızı ışık

58

I EYLÜL 2015

yanmış kabul ediliyor. Yeri gelmişken, Amerikaʼda çocuklar çok değerli. Devlet resmen çocukları koruma altına almış. Hatta ailelerinden bile koruyor. Çocuklara okulda sürekli “Annen baban sana şiddet uyguluyor mu? Sana bağırıyor mu” diye soruyorlarmış. Eğer herhangi bir şeye maruz kalırsan hemen bize haber ver veya 911ʼi ara diyorlarmış. Amerikaʼda sokakta gördüğün bir çocuğu sevmek, ona dokunmak bile yasak. Sokakta sevimli bir çocuk gördün ʻAy canım sen sevimlisinʼ diye öyle üstüne atlayıp sevemiyorsun, bu hareketi çocuğa karşı taciz suçu olarak sayıyorlar. Ve sonunda alışveriş merkezine geliyoruz. Yok hemen bizdeki gibi öyle kat kat, girdiğiniz yeri bir daha bulamadığınız, labirent şeklinde olduğunu düşünmeyin. Yanyana dükkanlardan oluşan alışveriş merkezinde tanıdık ne kadar çok mağaza var. Tommy Hilfiger, Calvin Klein, GAP, Kenneth Cole, DKNY, Guess, Michael Kors, Nine West... Gezmeye başlıyoruz. Aman Allahım bu ne, fiyatlar acayip uygun. Calvin Kleinʼde bir kot pantolonu 12 dolara, GAPʼten tişörtü 4 dolara, Tommy Hilfigerʼdan kot şortu 5 dolara alabiliyorsun. Ya spor mağazaları Adidasʼa girdin mi Türkiyeʼde görmediğin kadar çok model ve uygun fiyata eşofman takımları

“Amerika’da yol boş olsa da stop tabelalarında durmak mecburi. Kalabalık bir kavşaksa herkes sırayla dönüş yapıyor.”

arasında seçim yapmakta zorlanıyorsun. Yalnız etiketlerde vergi yani bizdeki KDV yok, vergi kasada ödeme sırasında ekleniyor. Bu arada vergi eyaletine göre farklılık gösteriyormuş. Sıfır vergi olan eyaletin yanında yüzde 15 vergi alan eyaletler de varmış. Hatta ilginçtir benzinin bile sıfır vergi olduğu eyalet varmış. Birde alışveriş merkezinde öyle bizdeki gibi yemek bölümleri falan yok. Adamlar iş, yaşam alanlarını ayırdıkları gibi alışveriş ve yemek alanlarını da ayırmışlar. Outletlerde sadece Auntie Anneʼs isimli küçücük dükkanlar var. Aslında özü kızarmış hamur parçaları. İstersen sadesini veya sosislisini alıp peynir sosla, istersen tarçınlı şekerlisini alıp karamel sosla yiyebiliyorsun. Outlette gezerken farklı bir şey dikkatimi çekiyor. Yaşam alanlarında evlerine kapanıp iletişim yoksunu yaşayan Amerikalılar, sokakta çok farklılar. Biriyle göz göze gelmeye gör. Sanki kırk yıllık dostmuş gibi hemen selam veriyorlar. Saatin ilerlemesiyle Serra işten çıkacak ve akşam yemeğine gideceğimiz için Outletten çıkıyoruz. Şimdi gelelim yemek işine. Amerikaʼda kadınlar öyle her gün akşam için ne pişireceğim diye düşünmüyorlarmış. Bugün nerede yiyeceğimiz düşüncesi varmış onlarda. Genelde akşam yemeklerini dışarıda restaurantlarda yiyorlarmış. Evlerde çoğunlukla barbekü et ve salata şeklinde akşam yemekleri oluyormuş. Amerikaʼda sebze pahalı et ucuzmuş. Gerçi arkadaşlarımız pek o düzene alışamamışlar onlar hala akşam yemeklerinde düzenli çorba, sebze yemeği menüsüyle devam ediyorlar ama bizi gezdirebilmek adına ilk akşam yemeğimizi Amerikaʼnın ünlü restoranlar zinciri Hooters da yedik. Hooters chicken wingsleri ile meşhur ilginç konsepte sahip bir Amerikan restaurantı. Bekarlığa veda partileri ve üniversite mezuniyetlerini kutlamak için mekana gelenlerin sayısı oldukça fazlaymış. Garson kızlar güler yüzleri ve ponpon kız kostümleriyle konseptin bir parçası. Masanıza geldiklerinde isimlerinin yazılı olduğu ve kalp şekli yaptıkları peçeteleri size uzatıp tanışıyorlar. Eğer sohbet etmek isterseniz masaya oturuyorlar. Türk kültürüyle



GEZİ- AMERİKA

Dört Mevsim Bahçeşehir

Marketlerdeki poşetleme sistemine bayıldım. Kasiyer okuttuğu ürünleri poşete dolduruyor sana sadece poşetleri toplamak kalıyor.

Outletlerin içinde yiyecek olarak sadece Auntie Anne’s isimli küçücük dükkanlar var. Aslında özü kızarmış hamur parçaları.

kıyaslarsanız nasıl böyle şey olur diyebilirsiniz ama insanlar çocukları ve eşleriyle geliyor, hiç de kızları rahatsız eden masalar olduğunu görmedim. Bu arada verilen sipariş sonrası birbirinden ilginç görüntüde gelen yemek çeşitlerinden Hazan ile en çok turşu kızartmasına bayıldık. Galiba bize hitap eden en uygunu oydu... Sıra hesap ödemeye gelince ev sahiplerimiz hesaba bizi karıştırmadı ama Alkanʼın gelen pusulaya bir şeyler yazdığını gördüm. İşte ondan sonra Amerikaʼdaki bahşiş sistemini dinledim. Amerikaʼda düzen bahşiş üzerine kurulmuş. İnsan gücü çok pahalı olduğu için iş yeri sahipleri ne kadar az eleman çalıştırsak o kadar iyi diyormuş. Hatta yerleşik bahşiş sisteminden dolayı elemana çok az para veriyormuş. O yüzden bahşiş zorunlu hale geliyor sizin anlayacağınız. Bir yemek söz konusu ise bahşiş vermeyeceğiniz tek yer self servis yemek aldığınız yer oluyor ki orada da işçiliği sen yapıyorsun. Yemek yedikten sonra masada hiçbir şey bırakmamak gerekiyor, hepsini toplayıp çöpe sen atıyorsun. Garsonlu restaurantta ise bahşişi %10 bırakmak kesmiyor. En az %15ʼden başlayan oranlar söz konusu. Oldu ki bahşiş bırakmadınız, garsonunuz masanıza gelip “hayırdır bir sorun mu var? Bir memnuniyetsizliğiniz mi oldu?” diye soruveriyormuş. Vay be daha ikinci günde Amerikaʼda ne çok şey öğrenmişim yazıyı yazdıkça bunun farkına varıyorum. Gelelim üçüncü güne. Sabah seremonisi sonrası Alkanʼın “Sizi bugün Kentuckyʼde farklı bir yere götüreceğim. Aslında her yer böyle düzenli ve sakin değil. Zenci mahallesini de görün” diye kurduğu cümle sonrası yine düştük yollara. Yolda ilerlerken yol kenarında konumlanmış olan evsizin görüntüsü ilginçti. Bu arada buralarda dilencilere evsiz diyorlar. Alkanʼın arabanın kapılarını kilitlediğini fark etmem zenci mahallesine geldiğimizin kanıtıydı. Evet, çok farklıydı, yine sıra sıra

60

I EYLÜL 2015

nında kafeler, restaurantlar kurulmamış yok öyle bir şey. Eğer böyle bir yere yiyecek ve içecekle gelmezsen aç susuz kalıyorsun. Pazar günkü Kentucky görülecek yerler listesinde Huberʼs ile devam ettik. Huberʼs müthiş bir konsept. 1843 yılında kurulmuş ve günümüzde 550 dönümlük bir arazi üzerinde konumlanıyor. Girişte çocuğunu Çocuk Çiftlik Parkına bırakıyorsun. Ondan sonrasında gezmeye başlıyorsun. İçinde Çiftlik pazarı, peynir dükkanı, dondurma fabrikası, Şaraphane, çiftlikte yetişen ürünlerin satıldığı hediyelik dükkanı, canlı müzik yapan kafe bölümüyle dolu dolu bir gününü geçireceğin muhteşem bir konsept. Seni traktörlerle o dönem yetişen ne varsa onun tarlasına götürüyorlar. Elindeki kutuya dalından topladığın meyveleri dolduruyorsun, tabii ki bu arada yemek serbest. Bizim şansımıza benim en sevdiğim meyvelerden çilek dönemi denk geldi tabii ki bir kutuya, bir ağıza modunda devam ettim. Sonrasında çiftlikte yetiştirilen ürünlerden yapılan dondurma ise muhteşemdi. Bu arada Pazar günü ile ilgili öğrendiklerimi de paylaşayım. Pazar günleri öğlene kadar dükkanlarda içki satışı yasakmış. Çünkü kiliselerde ayin varmış. Birde Pazar günleri saat 7 oldu mu her yer kapanıyor. Ve konser günü geldi çattı. Imagine Dragons konserine gidiyoruz. Yanlış anlamayın bu bizim isteğimiz değil, hele benim hiç değil, bilmem bile kimdir ne söylerler. Ama çocuklar hastası olduğu için öncesinden biletler alınmıştı. Serra ile ben onlara eşlik ettik, beyler gezmeye devam etti. Bak şimdi, Alkanʼın Hasan için o akşamki programını hiç sormadığımı fark ettim birden :) Konser öncesi küçük bir şehir turu şart tabii ki... Şehirlerde Otopark büyük dert ve çok pahalı. Gerçi 6ʼdan sonra sokaklar ücretsiz. Bu arada konser öncesi tuvaleti bir ziyaret Hooter da garson kızlar

tek katlı evler vardı ama burada baraka şeklinde ve çok bakımsızdı... Alkanʼın kapıyı neden kilitlediğini ise “Burada elindeki 100 dolar için seni öldürürler” cümlesiyle anlamış olduk. Buraya kadar gelmişken Kentucky Derby Museumʼu gezmeden olmazmış. Kentucky Derby Museum da 1875ʼden günümüze kadar at yarışları tarihini belgeleyen yazılı ve basılı malzemeler bulunuyor. Açıkçası bu konu benim pek ilgi alanımda olmadığı için bu kadar bilgiyle geçiştireceğim. Akşam üzeri Washingtonʼa kampa giden evin tek oğlu sevimli mi sevimli Baranʼda bize katılınca bundan sonraki gezi ekibimiz tamamlanmış oldu. Baranʼın da katılımıyla o sessiz ortamı sanki biraz bozduk. Tipik Amerikan filmlerinden bir manzara vardı sanki karşımda. Babalar ve çocukları basketbol turnuvası ve sonrasında yaptıkları su savaşı görülmeye değerdi. Hafta sonunun gelmesiyle Serra işe gitmeyince ekip tam anlamıyla bir araya gelmiş oldu. Bir de Kanadaʼda yaşayan arkadaşımız Kemal de bize katılınca değmeyin keyfimize. İstikamet Patoka Lake, yani bugün göl gezisi yapacağız. Gölü kiraladığın tekneyle ve sen kullanarak geziyorsun. Muhteşem bir manzara, her yer yeşil. Sıcakta göl suyunda serinleyip oyunlar oynadıktan sonra yanımızda getirdiğimiz yiyecekleri yiyerek mutlu mutlu günü bitirdik. Yanımızda getirdiğimiz yiyecekler diye özellikle vurguladım. Çünkü Amerikaʼda öyle bizim buradaki gibi her gezilecek yerin ya-

güler yüzleri ve ponpon kız kostümleriyle konseptin bir parçası.



Dört Mevsim Bahçeşehir

GEZİ- AMERİKA

Huber’s müthiş bir konsept. Seni traktörlerle tarlaya götürüyorlar. Bizim şansımıza benim en sevdiğim meyvelerden çilek dönemi denk geldi. Sonrasında çiftlikte yetiştirilen ürünlerden yapılan dondurma ise muhteşemdi.

edelim dedik. Orada da yaşadığım ilginç bir olayı paylaşmadan geçemeyeceğim. Bu ülke insanları müthiş bir şekilde kuyruğa girmeye alışmışlar. Her yer de kuyruk var ve hiç sesleri çıkmıyor. Sadece biraz sağa kayıp kuyruğun düzenini bozarsan seni uyarıyorlar. Tuvalet bölümüne geldiğimizde bizdeki gibi ben hemen bir tuvaletin kapısında konumlandım. Birden baktım etrafımda kimse yok. Dönünce Serraʼnın el işaretiyle karşılaştım. Orada da kuyruğa girmem gerekiyormuş. Ama açıkçası güzel bir uygulamaymış. Boşalanın yerine kuyruktaki ilk kişi giriyor. Dönelim konsere, konsere girmeden önce içeride bulunan dükkanlardan içkini alıp yerine geçiyorsun. Dedim ya kim olduklarını ne söylediklerini bilmeden gittim ama konser salonundaki akustiğe bayıldım. Müzik başladığında öyle bir şey yaşadım ki anlatamam. Müziğin ritmini sanki kalbinde hissediyorsun, kalbin müzikle birlikte atıyormuş gibi ve muhteşem bir ışık gösterisi seyrediyorsun. Akşam yemeklerinde değişik lezzetleri tatmaya devam. Mexican Food diye bir restauranttayız. Ortaya kocaman bir kasede özel olarak pişirdikleri sıcak sıcak cips geliyor. Bitti mi hemen dolduruyorlar. Yanında da çeşitli soslar. Ana yemek seçimini tabii ki bizim damak tadımıza uyacak şekilde Alkan ile Serra yapıyor. Gelen porsiyonlar o kadar büyük ki neredeyse üç kişi aynı şeyle doyduk diyebilirim. Amerikaʼdaki bir haftamızı doldurduğumuzda daha öncesinde planlanan cruise ile Bahamalar gezimize çıkmak için tatil içinde tatil hazırlığı yapmaya başladık. Geçen ay sizlerle paylaştığım Bahamalar turu öncesi 4 gün ve sonrası 4 gün gezerek on iki günlük

62

I EYLÜL 2015

bir tatil programı yapmıştık. Yola çıkmadan önce yapılan hazırlıklardan biraz bahsedeyim. Öncelikle arkadaşlarımın iki tane arabaları olmasına rağmen araba kiraladık. Hem arabanın kilometresini yükseltip satarken fiyatını düşürmemek için hem de öncesinde de bahsettim gibi işçiliğin çok pahalı olmasından dolayı arabanın uzun yol yapıp bakımını yaptırmamak için. Ayrıca araba kiralamak da bu ülkede acayip ucuz. En lüks arabaları çok ucuz fiyata kiralayabiliyorsun. Ve yolculuk başladı. Amerikaʼda eyaletler arası yolculuk çok keyifliymiş. Öyle bizdeki gibi üç beş kilometrede bir karşına bir benzin istasyonu, restaurant falan çıkmıyor. Otoyola girdin mi gidebildiğin kadar gidiyorsun. İhtiyaç molası mı vermen gerekiyor. Onun için hemen hemen her 50-60 kmʼde bir kamyonlar için ayrı, özel araçlar için ayrı devlete ait ücretsiz dinlenme alanları var. Arabanızı parka çekiyorsunuz tuvaletleri, duşları kullanıyorsunuz. Canınız bir yorgunluk kahvesi, cola, cips vs istiyorsa makinaya bozuk paranızı atıyorsunuz, istediğinizi alıyorsunuz. Yiyip-içip, her yerin tertemiz olduğu içerideki veya dışarıdaki banklarda dinlendikten sonra yolunuza devam ediyorsunuz. Yol üstünde gezilecek görülecek yerlerden ilk durağımız araba tutkunları için muhteşem bir yer olan National Corvette Museum oldu. Değişik renklerde, birbirinden ilginç modellerde Corvetteʼlerin önünde fotoğraf çektirip, mağazasını gezip müze ziyaretimizi bitirdik. Florida için Amerika içinde bambaşka bir

ülke gibi, dendiğini daha önceden duymuştum. Hayatım boyunca İstanbul yazının sıcağına alışmış biri olmama rağmen Florida beni hava sıcaklığı ve nem konusunda çok farklı boyutlarla tanıştırdı. Florida'daki timsahlarla ilgili haberleri hepimiz biliriz. Bazen insanlarιn kapιsιna dayanιr, bazen bahçelerine girer hatta banyolarιndan çιkarlar cümlelerini duymuşsunuzdur. Çok şükür şimdiye kadar timsaha rastlamadιk ama ilginç hayvanlara rastlιyoruz. Yollarda arabanın önüne sincaplar, rakunlar, geyikler, büyük yengeçler hatta maymunlar atlayabiliyor. Burada çöpleri karıştıranlar kediler değil rukanlar, sincaplar... Öğleden sonra vardığımız ve daha önceden rezervasyonumuzu yaptırdığımız otelimize yerleştikten sonra dünyanın en ünlü plajlarından Daytona Beachʼte ilk kez okyanusta denize girme keyfini yaşadık. Gerçi haberlerde bu sahilde o gün 10 yaşında bir çocuğu köpek balığının ısırdığı haberini duymuştuk o yüzden öyle keyifli keyifli yüzme şansımız olmadı. Hemen kıyıda, girdik mi girdik oldu. Daytona Beachʼte yaşadığım bir diğer olay ise, sahilde havlularımızı denize neredeyse 5 metre uzağa serdiğimiz halde, üzerinden bir saat geçtikten sonra, denizde oluşan gel git olayı ile en az 10 metre denizin geri gitmesi. Uçsuz bucaksız sonu gözükmeyen muhteşem kumlu sahilde çocukların dalgalarla dansını görüntüleyip keyifli bir iki saat geçirdik. Ertesi gün rotamızı Orlandoʼya yönelttik, hedefimiz eğlence parkları, çünkü Orlando eğlence parkları yönünden acayip zengin. Bu parklar, Walt Disney Parkları diğer bir adıyla Disneyland (Magic Kingdom, Epcot, Blizzard Beacah, Animal Kingdom,

Cipsi biz bitiriyoruz onlar getiriyo, ne yapacağımızı şaşırdık :)



GEZİ- AMERİKA

National Corvette Museum

Hollywood Studios, Typhoon Lagoon), Sea World, Aquatica, Bush Gardens, Universal Studios, Islands of Adventure, Wetʼn Wild ve Legoland Florida. Bizim iki günümüz var ve iki parka gidebileceğiz. Hangi parka gideceğimiz konusunda seçimi çocuklara bıraktık. Onlarda Sea World ve Universal Studiosʼu seçtiler. Bu arada söylemeden geçemeyeceğim, parkların girişleri bir hayli pahalı, gezi bütçesinde sırf parklar için ciddi bir para ayırmak ve her park için bir tam gün ayırmak gerekiyor. Orlando, Amerikalıların söylemiyle emekli şehri ama turistler için kesinlikle benzersiz bir eğlence ve alışveriş dünyası. Orlandoʼda iki gece kalacağımız için otel yerine günlük kiralanan evlerden kiraladık. Louisvilleʼde Alkanʼların evinin benzeri bir evdi. Sanki kendi evinde kalıyormuşsun gibi keyifliydi. Eğer tatil planlarınızda Orlando var ise otel yerine kesinlikle bu tür evlerde kalmanızı tavsiye edebilirim. Yalnız bir şey dikkatimi çekti. O ana kadar Amerikaʼda girdiğim tüm ev, oteller hatta yol üstündeki mola yerlerinde bile hemen hemen her şey aynı. Sanki bir elden çıkmış gibi, prizler, kapılar, klozetler, beyaz eşyalar... Odalarda dolap yok. Odaya girince bir sürü kapı görüyorsun. Dolapların tamamı gömme. Kapısını ise normal oda kapısı gibi takmış, içlerine taktıkları askılarla da dolapları oluşturmuşlar. İlk parkımız deniz canlılarının akvaryum ve havuzlarda izlenebileceği, yunus ve balinaların show yaptıkları Sea Worldʼdeyiz... Girişte parkta nerede, hangi saatte ne olduğunu gösteren bir haritayı edinip, programımızı yapıyoruz. İnanılmaz eğlenceli Sea Worldʼe giderken mayonuzu içinize giymeyi ve yanınızda yedek kıyafet götürmeyi unutmayın. Çünkü üç boyutlu film izlerken bile ıslanıyorsunuz. Sea Worldʼde balinalar başta olmak üzere yunuslar, foklar, deniz kaplumbağaları, deniz aslanları, morslar, kutup ayıları, köpek balıkları, penguenler, flamingolar, deniz yıldızları, bin bir çeşit küçüklü büyüklü okyanus ve deniz balığı ile hiç

64

I EYLÜL 2015

Dört Mevsim Bahçeşehir

Daytona Beach’te ilk kez okyanusta denize girme keyfini yaşadık.

görmediğimiz tatlı su canlılarını içinde barındırıyor. Ayrıca içinde eğlenceye yönelik olarak yükseklerden adeta suyun içine dalan ve sizi ıslatan manta yani roller coaster, kanallarda ilerlediğiniz raftlar, kutuplara yolculuk edebileceğiniz ve fırtınaya yakalanacağınız bir helikopter simulatörü bulunuyor. Her bölümün çıkışında o bölümdeki hayvanlarla ilgili bin bir çeşit hediyelik eşyanın satıldığı dükkanlar da var. Parkta her şey her türlü ziyaretçinin rahatı ve güvenliği temel alınarak tasarlanmış. Hayvanların neler yapabileceklerini göstermesi bakımından özellikle balina, yunuslar ve fok balıklarının yer aldığı şovlar mutlaka izlenmeli. Biz yunusların muhteşem şovunu izledik. Floridaʼnın en büyük özelliklerinden biri olan sağanak yağmuru sayesinde maalesef balina şovunu yarım izleyebildik. Ama ne yağmur. Gün içerisindeki sıcak ve nemin sonrasında sırılsıklam ıslatıyor seni. Allahtan Alkan bizi daha öncesinde uyarmıştı ve yağmurluklarımız yanımızdaydı. Sıcak, parkın içinde oradan oraya koşuşturma ve sonunda yağmur finaliyle pestilimiz çıkmış bir şekilde kendimizi eve attık. Gün içerisinde yaşadığımız yorgunluk sonrası ertesi gün gitmeyi planladığımız Universal Studios programımızı çocukların isteği üzerine iptal etmek zorunda kaldık. Öğlene kadar evde dinlenerek, havuza girerek geçirdikten sonra öğleden sonra tekrar düştük

yollara... İlk durağımız Believ or Not Museum yani ister inan ister inanma müzesi oldu. Daha binayı dışarıdan görünce yamuk bir bina olmasından dolayı şaşırarak içeri giriyorsun zaten. Müzede çılgın koleksiyoncu Robert Ripleyʼin dünyanın dört bir yanından topladığı ʻtuhaf ve ʻkorkunçʼ objeler bir araya toplanmış. Tüm bunların ana teması ise ʻyeryüzündeki her türlü çılgınlar ve çılgınlıklarʼ olarak tanımlanıyor. Müzede dünyanın en uzun boylu adamı Robert Wadlow birebir boyutlarda bir balmumu heykeli, tek vücutta çift başlı bir domuz yavrusu, her tarafına müzik aletleri yerleştirilmiş bir otomobil, dünyanın en büyük lastiği, Madonnaʼnın iç çamaşırı gezerken gördüğümüz tuhaflıklar arasında... Müze gezisinin ardından yorgunluktan iptal ettiğimiz Universal Studiosʼun en azından bulunduğu yeri görelim kararı çıktı. Arabayı park ettikten sonra ciddi bir yol yürüyerek girişinde bir iki poz çektirmek ne kadar akıllıcaydı sorgulanır ama yine de orası bile görülmeye değermiş, bir de içini gezseydik ne olurdu halimiz bilmiyorum... Florida gezimiz sonrası yine yollardayız. Bu sefer hedefimizde Miami var. Yolumuz biraz uzun. Acıktık mı ne? Yolda giderken durduğumuz bir mola yeri bizi hayrete düşürüyor. Park alanı ağzına kadar motorsikletlerle ve içerisi hemen hemen yaş ortalaması 60 olan motorcularla dolu. Sahnede çılgın bir grubun söylediği şarkılar eşliğinde yirmi yaşındakiler gibi hoplayıp zıplayıp dans ediyorlar. Yine birbirinden ilginç soslarla süslenmiş cips, küçük küçük bizim tavuk sandığımız aperatif yiyeceklerle karnımızı doyurduk. Yalnız Alkanʼın bizi oyuna getirdiğini bizim tavuk sandığımız yiyeceğin timsah kuyruğu olduğunu öğrenmemiz çok sürmedi. Sonunda Miamiʼdeyiz. Otelimiz hemen sahilde... Üzerimizi değişip denize atıyoruz kendimizi. Miamiʼye boşuna sihirli şehir demiyorlar. Adım attığım andan itibaren bana bile ʻevet benim Amerikaʼda yaşayabileceğim şehir burasıʼ dedirtti. Tam bir tatil



GEZİ- AMERİKA

beldesi. Kelimenin tam anlamıyla palmiyeler, güneşli caddeler, beyaz kumlu ve kristal berraklığında suyu olan plaj, bronzlaşmış insanlar, spor ve kocaman arabalar, alışveriş caddeleri, kaliteli restoranlar, en moda gece kulüpleri ve barları ile yatlar, ünlüler, yıl boyu süren yaz olarak tarif edebilirim galiba Miamiʼyi size... Gündüz deniz keyfinin sonrasında akşam olduğunda ise plajlar boşalıp, bikini ve mayoların yerini süslü elbiseler alıyor. Akşam yemek için otelden dışarı çıkar çıkmaz ilginçlikler başlıyor. Son model üstü açık arabalarla sokakta tur atanlar, sokaklarda düğüne gider gibi dolaşan hatunlar, köşe başlarında tencerelerle müzik yapan zenciler, dilenciler, gruplar halinde bağıra çağıra gezen insanlar tatil boyunca yaşadığımız sakinlik sonrası galiba biraz şaşırttı beni. Amerikaʼnın en ünlü caddelerinden biri olan Lincoln Road hattında birçok restorandan birini seçip akşam yemeğimizi yiyoruz. Ne garip etrafımızda Türkçe konuşan bir sürü kişi var. Hiç garip karşılanmıyor, çünkü Miamiʼde çok fazla Türk yaşıyormuş. Ertesi gün Bahama adaları turumuz başlayacağı için otelimize dönerek Miami gece turumuzu bitirdik. Biz bitirdik ama Miamiʼde gece hayatının sabaha kadar sürdüğünü eğlence seslerinden anlayabiliyorsun. Bahama adaları gezimizi Ağustos sayımızda ayrıntılarıyla anlattığım için cruise turu sonrası tekrar Miamiʼden yola çıkıp Atlantaʼya varışımızdan itibaren yazıma devam edeceğim. 4 günlük cruise Bahama Adaları turunda dinlenmiş ve eğlenmiş olarak yeniden yollardayız. Alkanʼın, gezi programına göre gezip görülmesi gereken yerlerin başında Atlantaʼdaki dünyanın en büyük akvaryumu olan Georgia Aquarium olunca soluğu orada

66

I EYLÜL 2015

aldık. 30 milyon litreden fazla su alan Georgia Aquarium 500 türde 125 bin civarında balık ve deniz canlısına ev sahipliği yapıyormuş. Akvaryumda 5 izleme galerisi ve dünyadaki tatlı sularda ve okyanuslardaki tüm canlılara ilişkin filmlerin sunulduğu 4 boyutlu bir sinema salonu bulunuyor. Masmavi bir ortamda, onlarca balığın arasında yürüme keyfi anlatılamaz yaşanır diyerek akvaryumdan çıkıp hemen karşısında bulunan Coca Cola müzesine doğru yol aldık. World of Coca Cola Müzesiʼnde kolaʼnın ilk çıktığından bugüne kadarki her şeyini görebiliyorsunuz. Dünyanın her ülkesinde üretilen bölgelere özgü kolaʼları tadabiliyorsunuz. Karpuzlusundan avokadolusuna, üzümlüsünden zero lightına, vanilyalısına kadar… Ama dikkatli olmak gerekiyor çünkü bir iki tane denemeden sonra mide allak bullak oluyor. Şimdiye kadar çıkmış bütün kola şişeleri, bütün reklam karakterleri ve reklam filmlerini burada görebiliyorsun. Sizi aldıkları bir odada kapıları kapatıyorlar ve ne olacağını beklerken birden bir bardağın içinde olduğunu anlıyorsun ve o bardağa kola dolmaya başlıyor. Öyle bir ambiyans yaratılmış ki sanki kolaʼnın asidi yüzünüze gelecek gibi hissediyorsunuz. Diğer bir bölüme geçince Coca Colaʼnın ünlü kutup ayısı resim çektirmek için sizi bekliyor. 4 boyutlu muhteşem bir gösteriden sonra son olarak kola'nın üretiminin nasıl yapıldığını canlı izleme fırsatını buluyorsun. Bantlardan süzülüşü ve

Dört Mevsim Bahçeşehir

şişelenmesine kadar her evresini görebiliyorsun ve çıkışta da onlardan bir tane hediye veriyorlar. Verdikleri kola şişesi ve kapağı da o müzeye özel saklanası bir şişe. Ayrıca Coca-Colaʼnın 125 yıllık gizli formülü de bu müzede ve kasada duruyormuş. Kısacası Atlanta'ya yolu düşenlerin gitmemesi akıl karı değil. Meslek aşkı Amerikaʼda da depreşti desem ilk akla gelen tabii ki merkezi Atlantaʼda olan CNN olur herhalde. Akvaryum ve Coca Cola Müzesiʼyle aynı alanda bulunan Ted Turner tarafından 1980 yılında kurulan ABDʼli haber kanalı CNNʼin merkezini ziyaret etmeden ve bir iki kare hatıra fotoğrafı çektirmeden olmazdı. Ve tatil içinde yaptığımız tatilin dönüş yolculuğu başladı. O kadar çok gezmiştik ki, hiç durmadan Louisvilleʼe geri dönmeye karar verdik. Küçük bir hesaplamayla Louisville vardığımızda yaklaşık 6 bin kilometrelik yol yapmış olacaktık. Bu kararımıza da eminim en çok sevinen, çalıştığından dolayı bizimle gelemeyen ve bizi bekleyen Serra oldu ki bu tespitimi eve geldiğimizde attığı sevinç çığlıkları da doğruladı diyebilirim. Artık Amerika tatilimizin bitmesine günler kalmıştı ama Alkanʼın bizim için programı bitmek bilmiyordu. Kentuckʼde illa gidilmesi gereken son bir yer kaldığını söyleyerek bizi Kentucy Kingtom su parkına götürdü. Girişte yine elimize tüm aktivitelerin bulunduğu bir harita verdiler. Müthiş keyifli bir yere benziyordu. Roler costerlar, çeşit çeşit su kayakları, 5-D sinema, fair fall, himalaya, kasırga, dalga havuzu gibi daha bir sürü eğlence bizi bekliyordu. Ama ben tatil sonrası o kadar yorgun düşmüştüm ki tüm saydıklarım ve sayamadıklarım yerine dalga havuzuna girip, etrafında bulunan şezlonglarda uyuyarak dinlenmeyi tercih ettim. Kentucky


2015-2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI TÜM VELİ ve ÖĞRENCİLERİMİZE HAYIRLI OLSUN

EN UYGUN

KIRTASİYE ÇEŞİTLERİ

HER ÇEŞİT

TEST kitabı

OKUL ÇANTALARINDA

SEZONA ÖZEL

%15

İNDİRİM

TÜM OKUL KİTAPLARINDA

SEZONA ÖZEL

%10

İNDİRİM

SİPARİŞ ÜZERİNE HERTÜRLÜ

KİTAP VE KIRTASİYE ÜRÜNLERİ TEDARİK EDİLİR.

SİYAH BEYAZ ÇIKTI

RENKLİ ÇIKTI

ÖDEV HAZIRLAMA

KİTAP VE KIRTASİYE EKSİKLERİNİZ Mİ VAR? ARTIK ÇOK UZAKLARA GİTMENİZE GEREK YOK. 10 YILLIK SEKTÖR TECRÜBESİ İLE 6 YILDIR ESENKENT ÇARŞIPAZARKENT AVM DE BULUNAN MAĞAZAMIZ SİZ SAYGIDEĞER MÜŞTERİLERİMİZE GÜLERYÜZLÜ PERSONELİ VE GENİŞ ÜRÜN YELPAZESİ İLE HİZMETLERİNE DEVAM ETMEKTEDİR.

BÖLGEDEKİ TÜM OKULLARIN KIRTASİYE MALZEMESİ MEVCUTTUR SÜLEYMAN DEMİREL CAD. ÇARŞIPAZARKENT AVM. KAT:1 NO : 52-53 (AKBANK ÜSTÜ)

AÇILIŞ: 08.30 KAPANIŞ: 21.00

0212 672 34 29


GEZİ- AMERİKA

Kingdomʼun tadını çocuklar çıkarttı. Geri dönüş hazırlıklarına başlama zamanı gelmişti. Son iki gün. Artık Alkanʼın bizim için Louisvilleʼde programı alışveriş üzerine idi. Ara ara boşluklarda da bizi götürmüştü ama o gün hepsini son bir kez daha gezdik diyebilirim. Zaten T. J. Max, Ross, Marshalls isimli üç mağazaya gittin mi istediğin her şeyi bulabiliyorsun. Bayanlar için aksesuar, çanta ve ayakkabı alışverişlerinizi buradan yapabiliyorsunuz. Bu mağazalarda bütün ünlü markaların ürünleri bulunuyor. Bunların dışında alışveriş için Wallmart ve Wallgreens var. Wallmart bizdeki Metro gibi bir yer. Ama orada yok yok, her istediğini bulabiliyorsun. Hatta ilaç bile alabiliyorsun. Hele yiyecek bölümünü gezince ağzım açık kaldı. Her şey hazır. Salatalar yıkanmış çeşit çeşit karışık salata haline getirilip poşetlenmiş sana sadece tuz limon ve yağ katmak kalmış. Kek, kurabiye poğaça bölümünde yok yok hepsi hazır, al dilimle servis et şeklinde. Yemek yaparken işini kolaylaştıracak her şey düşünülmüş, burada ki hanımlar ne kadar şanslı diye düşünmeden edemedim. Valizlerimiz hazır, Türkiyeʼye Alkan,

68

I EYLÜL 2015

Baran ve biz beş kişi olarak döneceğiz. Kanadaʼda yaşayan arkadaşımız Kemal de bizi uğurlamaya geldi. Serraʼyı yine arkamızda bırakacağız ama işlerini ayarlayıp bir gün sonra o da peşimizden gelecek. Serra ve Kemal ile vedalaşıp yine beş kişi olarak çıkıyoruz yola. Ama havalimanına gidiyoruz diye düşünmeyin. Daha bir günümüz var Alkan hemen oraya bir program yapmış bile. Uçağa binmeden son olarak Chicago gezilecek ve sonrasında yolumuzun üstünde bulunan büyük bir outlette alışveriş yapılacak. Beş saatlik bir yolculuk sonrası mutlaka görülmesi gereken yerlerinden biri olan Navy Pierʼle başladık Chicago gezimize. Burası vakti zamanında Amerikan donanma askerlerinin eğitimi için kullanılmış olan çok büyük bir iskele. Günümüzde ise büyük bir eğlence kompleksi. Göl manzarası muhteşem. Çok vaktimiz olmadığı için mimari yapıları ile ünlü olduğunu bildiğimiz şehri, içinden geçen su kanalları üzerinde düzenlenen Architecture turu ile gezmeye karar vermemizle kendimizi botta bulduk. Bir kadın rehberimiz var. Bot kanalda ilerledikçe ağzımız açık binaları seyretmeye başlıyoruz. Rehberimiz hemen hemen her binanın hikayesini

Dört Mevsim Bahçeşehir

anlatıyor. Gezi boyunca binaların nereye kadar uzadığını görmeye çalışmaktan boynuma ağrı girse de modern mimarinin en güzel ve öncü yapılarına ev sahipliği yapan Chicagoʼda kanallarda gezerken birbirinden ilginç mimarideki binaları hayranlıkla seyrettim. Ama içlerinde en ilgimi çeken iki yapı oldu. Bunlardan biri papatya şeklinde en altında yat limanı, üstünde garaj ve onun üstünde de evler şeklinde devam eden yapı ile 1998 yılına kadar dünyanın en yüksek gökdeleni unvanını elinde tutan Willis Kulesi. Willis Kulesi 442 metre hatta anten ile birlikte toplam yüksekliği 527 metre. Toplam 110 kat. Rüzgarın kenti Chicagoʼnun unvanını hakettiğini düşünmem uzun sürmedi. Bot, kanalda ilerlerken hepimiz donmak üzere olduğumuzu fark ettik. Tur bitti ve biz bottan donmadan sağ salim indik. Alkanʼın planına göre devam edip outlet ziyareti sonrası artık son durak olan Chicago Havalimanıʼna gittik. Yaklaşık üç haftalık Amerika gezimizin sonuna geldik. Hani derler ya, “Yediğin içtiğin senin olsun, gördüklerini anlat” diye. Ben de elimden geldiğince gördüklerimi sizlere anlatmaya, Amerika gezisi planlayanlara biraz rehberlik etmeye çalıştım. Yazımın sonuna geldiğimde öncelikle Amerika tatilimiz boyunca bize bir nevi rehberlik yapan arkadaşımız Alkan ve ailesine çok teşekkür etmek istiyorum. Ve son olarak da yazıma başlık olarak attığım Amerika gerçekten özgürlükler ülkesi mi? sorusuna bu gezi sonrası benim cevabıma… Ben bu gezim sonrasında şuna karar verdim. Evet, Amerika gerçekten özgürlükler ülkesi ve insanlar gerçekten özgürler ama evlerinde. Sokaklarda uyulması gereken o kadar çok kural var ki ve onlar hepsine kesin olarak uydukları için evlerinde daha özgürler... Zaten evlerinden pencerelerini sıkı sıkı kapatıp kapının önüne bile çıkmamalarından belli değil mi? Sonuç olarak ülkem ülkem canım Türkiyem...I



DOĞAL YAŞAM

Dört Mevsim Bahçeşehir

Kızıl antioksdian:

KIZILCIK Okuduğum ve araştırdığım kadarıyla Eylül-Ekim aylarında pazarlarda ve yol kenarlarında sıkça rastladığımız kırmızı renkli, eliptik şekilli, ekşi ve ama şirin görünümlü kızılcık meyvesinin sağlığımız için son derece faydalı olduğunu öğrendim ve sizlerle de paylaşayım istedim. Hatice Gülçür İnanç

Kızılcık Türkiyeʼde genelde yabani olarak Karadeniz, Marmara, Trakya, Ege ve Akdenizʼde sahil ve yüksek kesimlerinde dağlık alanlarda, dere yataklarında tek veya gruplar halinde bulunuyor. Malatya, Bursa, Yalova, Karabük, İstanbul illerinde sınırlı miktarda aşılı kızılcık yetiştiriciliği yapılıyor. Bu illerin içinde işin ticaretini ise Yalova yapıyor. Hatta köylerinde “Kızılcık Şenlikleri” düzenleniyor. İstanbulʼun kızılcık talebini de Yalova karşılıyor. Kızılcık ağacı en fazla 5-8 m boy yapar. Yaprakları koyu yeşil, her iki yüzü tüylü, damarlar paralel, damarlar boyunca tüylüdür. Kızılcık ağacı kuru, balçıklı topraklarda yetişir, çoğalması tohumlar yardımıyla gerçekleşir.

70

I EYLÜL 2015

Sarı renkli küçük çiçekleri daha Şubat ayında açmaya başlayan bu sabırsız ağacın kırmızı meyvelerinin neredeyse 6 ay sonra yani geç olgunlaşması ile ilgili bir efsane bile varmış: "İlk çiçek açan bitki olarak bilinen kızılcığı fark eden şeytan bunu görünce hemen kızılcığın başına gelmiş "Bu benim ağacım, bunun meyvesi benim olacaktır" demiş. Şeytanın bu aç gözlülüğü üzerine Allah tarafından meyvesini en geç veren meyvelerden kılınmış. Şeytanın bütün hesap ve hevesleri de boşuna gitmiştir. " Kızılcık meyvelerinin tadı ekşi olup, taze ya da kurutulmuş olarak tüketildiği gibi, tarhana, hoşaf ve reçel yapımında da kullanılmaktadır. Odunu lifli olup çok esnek ve dayanıklıdır, yoğunluğu fazla ol-

duğundan suda batar. Baston ve sopa yapımında kullanılır. Bir zamanların meşhur falaka aracı olarak kullanılmıştır. Kabuğundan boya, yapraklarından tanen elde edilir. Bahçe ve parklarda süs bitkisi olarak da yetiştirilir. Kızılcık sopası dayak için tercih edilir. Sebebi esnek olması ve az bir güçle savrulsa dahi çok can yakmasıdır. Kızılcık sopası dayak ile eş anlamlı da kullanılagelmiştir. Isparta ve Eskişehir'de Ergen, Sinop ve Samsun çevresinde Kiren olarak anılır. Batı Karadenizʼde bilhassa Devrekʼte kızılcıktan yapılan bastonlar çok ünlüdür.

Kızılcığın faydaları Kırklareli Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Sadık Uçar, kızılcıktaki c vitaminin portakalın iki katı



Dört Mevsim Bahçeşehir

DOĞAL YAŞAM

KIZILCIK SUYU

Kışın elimizin altında kızılcık suyunu bulundurmak için de aşağıdaki tarifleri paylaşıyorum. Siz isteğinize göre malzemeyi azaltabilirsiniz. 5 kg kızılcık, 5 su bardağı şeker, 6 litre su.

Malzemeler: olduğunu söylüyor. Kızılcığın vücut direncini artırarak, vücuttaki iltihaplanmayı önleyen, alerjileri azaltan, kan damarlarını güçlendirme özelliğine sahip olduğuna işaret eden Uçar, şöyle devam ediyor: "Kızılcığın ateşli hastalıklarda ve menopozdaki ateş basmalarında rahatlatıcı bir özelliği var. Beynimizdeki epifiz bezi, hava karardıktan sonra melatonin adı verilen bir hormon salgılar. Yaşam ritmimizi ve uykumuzu bu hormona borçluyuz. Birçok bilim insanı melatonini en önemli antioksidan olarak tanımlarlar. Melatonin takviyesi günümüzdeki temel anti aging tedavilerinden birisi olmuştur. Bu hormonun doktor kontrolünde kullanımı, bağışıklık sistemini ve yaşam kalitesini etkili bir şekilde yükseltir. Melatonin ilaçlarının birçoğu kızılcıktan yapılır. Uyku sorunu yaşayanlara gece yatmadan önce bir bardak kızılcık suyu içmelerini tavsiye ederim. Kızılcık kabuğu aynı zamanda ateş düşürücü ve güçlü bir ishal kesicidir." Araştırmacı Amy Howell da, Rutgers Üniversitesi'nde yaptığı araştırmalar sonucunda, kızılcığın vücudumuza baştan aşağı sağlık getirdiğini, vücut direncini yükselttiğini ve kanser, kalp krizi gibi önemli hastalıklardan koruduğunu belirtiyor.

72

I EYLÜL 2015

G G G

1. Kızılcıkların çöplerini ayıklayıp iyice yıkayın. 2. Derin bir tencereye alıp kızılcıklar patlayıp dağılmaya başlayana kadar kaynatın, 3. Bir tülbent ya da sık bir süzgeç (metal olması tercih edilir) yardımıyla süzün, 4. Kızılcık suyunu tekrar tencereye alın, 5. İçine şekeri ekleyip eriyene kadar karıştırarak kaynatın, 6. Kızılcık suyunu kaynar vaziyetteyken konserve kavanozlarına aktarıp ağızlarını sıkıca kapatın ve ters çevirin, 7. 1 gece ya da soğuyana kadar bu şekilde

Hazırlanışı:

Mevsim meyvesi kızılcığın faydaları bunlarla bitmiyor, bakın vücudumuz için daha ne gibi faydalar sağlıyor. I Yukarıda da bahsettiğimiz gibi Howall da kızılcığın zengin bir melatonin kaynağı olduğunu, uyku problemi olan kişilerin yatmadan önce bir bardak kızılcık suyu içmelerini tavsiye ediyor. I Araştırmalar her gün yenilen bir avuç kuru kızılcığın meme kanseri hüc-

bekletip ertesi gün ışık görmeyen serin bir yere kaldırın. Diğer bir yöntem ise derin dondurucuda saklamak; Kızılcıklarınızı akşamdan yıkayıp suda on dakika bekletip yaprak ve saplarından iyice temizleyin. Daha sonra isterseniz şekersiz, isterseniz 2 saat şekerde bekletip 5 dk. kaynatarak bir kenarda soğumasını bekleyin. Buzdolabı poşetlerine yarımşar kilo olacak şekilde paylaştırıp derin dondurucuya koyun. Kış geldiğinde 2 bardak şekerle kaynatarak c vitamini deposu doğal kızılcık şurubunu afiyetle için ya da ikram edin. Çekirdekleri ile sorun yaşamak istemiyorsanız ezerek bir süzgeçten geçirebilirsiniz. Ayrıca kızılcık reçeli, marmelatı hatta tarhanası bile yapılıyor, eğer isterseniz internetten bu konuda tariflere ulaşabilirsiniz.

relerinin gelişmesini engellediğini gösteriyor. Ayrıca kızılcık, kanser hücrelerinin yayılmasını engellemeye yardımcı bir meyvedir. I Kızılcık hücreleri koruyan bir antioksidan deposudur. Kızılcıkta bulunan antioksidanlar brokoliden beş kat daha fazladır. Damarların tıkanmasını engelleyerek kalp hastalıkları riskini azaltır. I Özellikle idrar yolu enfeksi-



DOĞAL YAŞAM yonuna karşı oldukça etkilidir. İdrardaki asit miktarını arttırarak böbrek taşlarından kurtulmaya yardımcı olur ve idrardaki kokuları giderir. I Kızılcık suyu ülser gibi mide hastalıklarına neden olan bakterilerle savaşır ve etkisiz hale getir. I Kızılcık kabuğu ateş düşürücü ve güçlü bir ishal kesicidir. Kızılcık kabuğunu suda kaynatarak ateşli hastalıklara karşı kullanabilirsiniz. I Yara ve yanıklara karşı etkili bir ilaçtır. Kızılcık suyu veya kızılcık yaprağı ezilip yaralara sürülebilir.

Kızılcıklar oldumu...

Uyku problemi olan kişiler yatmadan önce bir bardak kızılcık suyu içebilirler. Kızılcıkla vücuda melatonin takviyesi yapılabilir.

74

I EYLÜL 2015

Kendisi minik ama faydası saymakla bitmeyen bu meyveye Edirne-Keşan yöresinde bir türkü bile yakılmış “Kızılcıklar oldu mu, Selelere doldu mu Hey, Gönderdiğim çoraplar ayağına oldu mu….” Keşanʼda hiç kızılcık ağacı olmadığı halde bu türkünün yakılması ise Kazdağlarıʼnda yoğun olarak görülmesi ve oradan Keşanʼa göç eden bir sevdalının sevdiğine kızılcıkların olup olmadığını sorması olarak yorumlanmış ☺ Kızılcığı ben bu yıl çekirdekli olarak kurutmayı denemek istiyorum. Eeeee yaşımız ilerledikçe meme kanseri risklerini bertaraf etmek için bir miktar kızılcık kurusu yemek faydalı diye düşünüyorum. İstanbulʼun nemli havasında bunu aflatoksin üretmeden nasıl yaparım bilmiyorum ama deneyeceğim, başaramazsam hazır alıp arada yemekte fayda var galiba!

Kızılcığın Yan Etkileri ve Alınacak Önlemler

G Ağır şeker hastası olanların, kabızların, ve antibiyotik tedavisinde bulunan kişilerin, kızılcık kullanımı sırasında dikkatli olmaları gerekmektedir. Vajinal mantara eğilimi olan kişilerde mantar riski, kızılcık kullanımı ile artabilir. G Yemeklerde kızılcık ürünleri yemek güvenli görünebilir fakat haddinden fazla kızılcık suyu içmek sindirim sistemiyle ilgili problemlere ve ishale sebep olabilir. G İdrar yolu enfeksiyonu olduğunu düşünen kişiler düzgün teşhis ve tedavi için bir sağlık uzmanını görmelidirler. Kızılcık ürünleri iltihapları tedavi etmede kullanılmamalıdır. G Sağlık uzmanlarınıza kullandığınız herhangi tamamlayıcı ve alternatif uygulamaları söyleyiniz. Onlara sağlığınızı korumak için ne yaptığınızın tam listesini veriniz. Bunlar, düzenli ve güvenli sağlık bakımını garantilemede yardımcı olacaktır. I







ADVERTORIAL

INTERNATIONAL İSTANBUL HASTANESİ

KANSER HASTALARININ TATİL REHBERİ

Herkesin özenle beklediği, kendisine ve sevdiklerine fırsat yaratmak istediği tatil, kanser hastalarının tedavisinde engel yaratmamalıdır. Tatil, kendisiyle beraber kaygıyı ve soru işaretlerini beraberinde getiriyor. Enfeksiyon riskleri, kalabalık ortamlar, vücut direncinin düşmesi, kronik hastalıklar kanser hastaları için tatilde risk olabilmektedir. Kanserle karşılaştıktan sonra hayatınızda bazı değişiklikler yapmanız gerektiği gibi tatilde de birtakım önlemler almak gerekebilir. Medicana İnternational İstanbul Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Mutlu Demiray, tatilde olan kanser hastalarını dikkat etmesi gereken konularda uyardı: “Biz onkologlar sizi mevcut alışkanlıklarınızın ve hayatınızın içinde tutabildiğimiz ölçüde başarılıyızdır. Hatta daha önce rutin olan ve sıkıldığınız işlerin de devam etmesi ve onlardan hala da sıkılıyor olmanızı tercih ederiz. Kanser tedavisi gören ve kanserli hastalarımızın da tatilin güzelliklerinden yararlanmaları gerekmektedir. Kemoterapi görüyor dahi olsanız tatil programınızı eskiden olduğu gibi yapın. Hatta bazen ufak aralar vermek sizin tatilden zinde ve dinç dönmenizle tedavinizin daha başarılı ve iyi gitmesini sağlayacaktır. Ancak her durumda olduğu gibi burada da istisnalar vardır. Hekiminiz sağlık durumunuza göre karar verecektir. Özel koşullar yoksa ve hekiminiz özellikle yasaklamadıysa yoruluncaya dek yüzebilirsiniz. Havuzları da kullanmanızda sakınca yoktur.”

Medicana İnternational İstanbul Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Sebahattin Ateşal, güneşin kanser hastalarında yol açabileceği kalp rahatsızlıkları hakkında bilgiler verdi: “Cildi yaygın olarak etkileyen kanser hastalıklarında, ter bezlerinin hastalıklarında, terlemeyi engelleyen kemoterapi, radyoterapi tedavisi alanlarında da ısı regülasyonunun bozulması halinde daha fazla komplikasyon oluşturur. Sıcakta ısı kaybını arttırabilmek için deri damarlarının genişlemesi gerekir. Bu durum damarlarda daha fazla kanın dolaşmasının yani kalp debisinin artmasıyla sağlanır. Terleme ile sıvı ve başta sodyum olmak üzere vücutta elektrolit kaybı da olur. Kan basıncı düşebilir. Bu sayılanlar daha ağır komplikasyonlara neden olabilir. Tatile çıkacak hastalar nemi az ve klimalı ortamları tercih etmeli. Bol sıvı tüketilmeli, bu sıvıda başta sodyum olmak üzere elektrolitler ihtiva eden içecekler olmalı. Hastaların tatilden önce hekimleri ile görüşmeleri en doğrusudur.” dedi.

Medicana İnternational İstanbul Hastanesi Radyasyon Onkoloğu Doç. Dr. Füsun Tokatlı, etkili güneşe, kışın soğuk rüzgara maruz kalınmaması konusunda uyardı. Dr. Tokatlı, “Tedavi gören bölge, cildi inceltir ve hassaslaştırır, radyoterapi alanlarında ağrı, ciltte koyulaşma ve sertlik gelişebilir. Güneşe maruz kalmak cildi tahriş edeceği gibi, reaksiyon riskini de arttırır. Tedavi bitimini takiben en az 1 yıl kuvvetli güneş ışığından korunmalı. Bu süreden sonra bile bazen cilt hassasiyeti devam edebilir ve özel bakım gerekebilir. Bu durumda yüksek koruma faktörlü güneş kremleri kullanarak güneşe çıkılabilir. Sadece güneş değil, hamam, kaplıca ve su buharına maruziyet dahi kaçınılması gerekilen durumlardır. Böyle bir durum olduğunda hastaların radyoterapi doktoruna (cilt uzmanına değil) başvurmaları gereklidir” dedi.

Medicana İnternatioanal İstanbul Hastanesi Psikoloğu Melis Çekiç Güllüoğlu, Güneş ışığının insan psikolojisinde ki öneminin çok büyük olduğunu belirtti ve sözlerine şu şekilde devam etti: “Melankolik depresyon epifiz bezinin salgıladığı melatonin ile yakından ilişkilidir. Melatonin fiziki hareketlerimizi yavaşlatan, bizi uykusuz ve bitkin yapan karanlık ve ışıksız ortamlarda salgılanan bir hormondur. Sık sık duyduğumuz kış depresyonunun sorumlusu da yine melatonin aslında. Güneş ışığı yetersizliğinden dolayı ortaya çıkan depresyonun kendini, yorgunluk, bitkinlik, kol ve bacaklarda ağrı gibi fiziksel işaretlerle de belli edebiliyor. Biz, kanser hastalarımıza güneşin dik gelmediği açık havalarda ve özellikle tatilde yapılacak yürüyüşleri öneriyoruz. Tatil, şüphesiz kanser hastalarımıza yaşam enerjisi katacaktır” dedi.



SAĞLIK

Femtosaniye Lazer ile El Değmeden Katarakt Tedavisi Birinci Göz Hastanesi’nde! Türkiye'de 'Femtosaniye Lazer' tekniğinin uygulandığı Birinci Göz Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı ve Göz Hastalıkları Uzmanı Operatör Dr. Ali Aksu, Femtosaniye Lazer teknolojisi ile ameliyat esnasında hastaya yüksek güvenlik, konfor sağlandığını ve ameliyat sonrası beklenmedik risklerin ve yan etkilerin de en aza indiğini belirtiyor... Göz merceğinin matlaşmasıyla ortaya çıkan ve görme yeteneğini azaltan katarakt el değmeden lazerle tedavi edilebiliyor. Katarakt tedavisinde kullanılan klasik bıçaklı ameliyat yerini göze el sürmeden yapılan 'Femtosaniye Lazer' teknolojisi almıştır. Birinci Göz Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı ve Göz Hastalıkları Uzmanı Operatör Dr. Ali Aksu'nun verdiği bilgiye göre göz cerrahisinde çığır açan 'Femtosaniye Lazer' teknolojisi ile ameliyatı yapan doktor, gözdeki kornea üzerinde yapacağı kesilerin şeklini, açısını ve ölçüsünü bilgisayara yüklüyor. Daha sonra kataraktın bulunduğu kapsülün açılması için gerekli verileri giriyor ve son olarak da kataraktın parçalanması için gerekli değerleri yüklüyor. Bütün bunlardan sonra geriye lazer cihazının pedalına basılarak ameliyatın gerçekleştirilmesi kalıyor. Ameliyat esnasında küçük astigmatik kusurlar da kornea üzerinde lazer ile yapılan 'arkuat' ismi verilen kesilerle düzeltilebiliyor.

Katarakt cerrahisinde tıp biliminin ulaştığı en son gelişme olan Femtosaniye lazerin kullanılması ve gelişmiş göz içi mercek yerleştirilmesi ile hastalar hem uzak hem de yakın bakışlarda gözlüksüz net bir görme yeteneğine kavuşmakta. Femtosaniye lazerle yapılan ka- tarakt ameliyatlarında hasta 15 dakikalık bir operasyon sonrası evine gidebilmek-te. Yine çok kısa sürede iyileşip günlük aktivitelerine kısa sürede dönebilmekte. KATARAKTIN SEBEBİ NEDİR VE NASIL ANLAŞILIR? Katarakt en sık yaşa bağlı olarak ortaya çıkar. Göz merceğinin matlaşma, donuklaşma derecesine göre hastalar önceleri uzak ya da yakını görme bozukluğundan şikâyet eder. Mercekteki matlaşma arttıkça hem uzak hem de yakını görme yeteneği, hastanın sosyal yaşantısını rahatsız edecek şekilde azalır. Op.Dr. Ali Aksu, kataraktın en sık yaşa bağlı olarak ortaya çıktığını belirtirken bilinen bir sebebi olmamakla birlikte beslenme, ultraviyole ışınları gibi birçok risk faktörü bulunduğunu söyledi. Ayrıca şeker hastalığı, yüksek kortizon kullanımı, göz yaralanmaları, göz içi iltihapları sonrası da katarakt oluşabileceğini söyledi.

www.birincigozhastanesi.com

Op. Dr. Ali Aksu KATARAKTIN BELİRTİLERİ NELERDİR? Op.Dr.Ali Aksu, hastaların en çok doğal insan merceğinin matlaşma, donuklaşma seviyesine göre önce uzak ya da yakını göremediklerinden şikayet ettiklerini söyledi. Kataraktın görme bulanıklığı, ışığa hassasiyet, kamaşma, çift görme, okuma zorluğu, gece görüşünün bozulması, renklerde soluklaşma veya sararma şikâyetleri ile ortaya çıktığını dile getiren Dr. Ali Aksu bu şikâyetler ortaya çıktığı zaman ameliyat olunması gerektiğini belirtti. KATARAKTIN TEK TEDAVİSİ AMELİYATTIR Katarakttın tek tedavisinin ameliyat olduğunu söyleyen Op.Dr. Ali Aksu sözlerine şöyle devam etti: “Kataraktta tedavinin tek çaresi gözdeki matlaşmış mercek kısmının saydam göz içi lensi ile değiştirilmesidir. Katarakt gözlük, ilaç veya damla ile tedavi edilemez. Katarakt ameliyatı erken aşamalarda yapıldığında en iyi sonuçları vermektedir. Kataraktı ihmal etmek, ertelemek ya da beklemek kataraktı sertleştirir. Geciktirilmiş katarakt, cerrahiyi de zorlaştırır.



SAĞLIK

Dört Mevsim Bahçeşehir

ZİLLER ÇALIYOR, OKULLAR AÇILIYOR

SAĞLIKLI BESLENME ÇANTASI DÖNEMİ BAŞLIYOR

Sabah erkenden okul yoluna koyulan çocuklarımızın gün boyu beslenmeleri ile ilgili anne ve babaların akıllarına birçok soru işareti takılabiliyor. Çocuklarımızın beslenmesi çok fazla takip ve özen gerektiriyor. Çünkü çocuklarımızın yarının sağlıklı bireyleri olmaları için bugün çok daha sağlıklı beslenmeleri gerekmektedir. Medicana İnternational İstanbul Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Gül Özen, okulların açılması ve yeni eğitim döneminde çocukların beslenme alışkanlıkları ile ilgili önemli bilgiler verdi:

Altın Öğün Kahvaltı Kesinlikle Atlanmamalıdır Kahvaltı uzun süren açlık sonrasında alınan ilk öğündür ve tüm günü etkileyen altın değerinde ana öğündür. Güne zinde başlamak ve gün içerisinde içinde bulunduğumuz faaliyetlerde anlama, algılama, anımsama ve verimli bir şekilde çalışmak için kahvaltının önemi büyüktür. Özellikle sabah erken saatlerde okula giden öğrenciler incelendiğinde güne kahvaltı ile başlamayanların okul başarılarında azalma olduğu görülmüştür. Aynı zamanda çocuklarda da görülebilecek bazı hastalıkların kontrolünü sağlamada da kahvaltının önemi büyüktür. Kalp rahatsızlıkları, insülin diren-

84

I EYLÜL 2015

DYT. GÜL ÖZEN

ÖZEL MEDICANA İSTANBUL HAST INTERNATIONAL ANESİ BE VE DİYET UZMA SLENME NI

cinin düzenlenmesi için düzenli olarak kahvaltı yapmak gerekmektedir.

Kahvaltı Öğününün Altın Kuralları I Tahıllı Ekmekler Çocuk Gelişimine Katkı Sağlar

I Kahvaltı öğününde her çocuğun 2-3 dilim (50-75gr)ekmek tüketmesi gerekmektedir. Tahıllı ekmekler çocukların büyümesine katkı sağlayan lif içeriğine sahip olup sağlıklı seçimler olarak tercih edilmelidir. I Süt, peynir, yumurta çocukların büyüme ve gelişmesinde en iyi kalite proteinleri içeren besinlerdir. Aynı zamanda içeriğindeki kalsiyum ile çocukların boy gelişimini sağlar. I Sabah kahvaltısında içecek olarak yapılması gereken 2 sağlıklı tercih vardır. Bunlar taze sıkılmış meyve suları ve süt. Çocuklarınıza kahvaltıda çay içme alışkanlığını kazandırmayın. I Yağlı tohumlardan ceviz, kahvaltılarda olması gereken içeriğindeki yağ asitleri ile beyin gelişimine yardımcı bir besindir. Çocukların kahvaltılarında 2- 3 tam ceviz koymayı alışkanlık haline getirmek gerekir. Başlıca badem, fındık, ceviz olmak üzere yağlı tohumlar çocukların



SAĞLIK ara öğünlerinde kolaylıkla tüketilebilecek gıdalardır. I Çiğ sebzelerden domates, salatalık, maydanoz, biber gibi yeşillikler ile dilimlenmiş taze meyveler muhakkak kahvaltıda mevsimine uygun olarak bulundurulmalıdır. Vitamin ve minerallerin en önemli kaynakları sebze ve meyvelerdir. I Sıkılmamaları ve çeşitlilik açısından çocuklara bazen kahvaltıda peynirli veya sebzeli gözleme, omlet çeşitleriyle zenginleştirebilirsiniz.

Kahvaltı Çocuğunuzun Okul Başarısına Katkı Sağlar Ülkemizde yapılan bir araştırmada, okul çocuklarının ancak %57'sinin düzenli kahvaltı yaptığı belirlenmiştir. Kahvaltı yapmayan çocukların derslerdeki konsantrasyonlarının ve algılamalarının düşük, dikkat sürelerinin kısa olduğu, öğrenmede güçlük çektikleri, bazılarında da baş ağrısı, baş dönmesi gibi sorunların olduğu saptanmıştır. Okul çocuklarında tüm bu olumsuz durumları önlemek ve optimal büyümegelişme sağlamak için muhakkak her sabah dengeli bir kahvaltı yapılmalıdır.

Çocuklarınızın Okuldaki Beslenmelerini Takip Edin Ebeveynler çocuklarını sıkmadan okulda neler yediğini takip etmelidirler. Çocuklar çoğu zaman okuldaki menülerde sebze yemeklerini tercih etmez, bunun yerine karbonhidrat ağırlıklı pilav, makarna ve böreği tercih eder. Okul kahvaltıları bazen protein açısından yetersiz, karbonhidratça

Dört Mevsim Bahçeşehir

Beslenme Çantası İçin Örnek Menüler: 1- Taze sıkılmış meyve suyu / peynirli sandviç 2- Kaşarlı mini tost / 1 kutu ayran 3- Süt / ev yapımı kek 4- Mini ev hamburgeri (hamburger içerisine köfte/tavuk isteğe bağlı salata, domates, marul koyulabilir)/ 1 kutu ayran 5- Taze sıkılmış meyve suyu/ daha zengin olabilmektedir. Daha çok çikolata, poğaça, açma, börek, simit, bal, tereyağı ağırlıklı alternatiflerdir. Bu da çocukların daha yağlı beslenmesine ve kilo almalarına sebep olmaktadır. Ayrıca genelde bu tip kahvaltı yapan çocuklar büyüme gelişme için yeterli proteini alamazlar. Bu konuda ailelerin bilinçli davranması gerekmektedir. Gerekirse okul menülerinin doğru planlanması konusunda okul ile görüşmeleri gerekir.

Olmazsa Olmazımız Ara Öğünler Çocuğunuzun beslenme çantası okulda verilmiyorsa kahvaltıdan öğle yemeğine kadar ve öğleden akşam

ev yapımı poğaca 6- Mini top ekmek /cherry domates, peynir, zeytin, su 7- Peynirli simit / 1 kutu ayran 8- Mevsim meyvesi / kefir (çocuğunuz tüketemiyorsa süt de tercih olabilir.) 9- Çikolata parçalı anne keki / 1 kutu süt yemeğine kadar ara öğün koyma alışkanlığı kazandırın. Bu şekilde daha dengeli beslenecektir. Yapılan çalışmalar ara öğün yapmayan çocukların atıştırmaları daha çok tükettiğini ana öğünleri de kimi zaman atladığını göstermiştir. Özellikle öğleden sonra eve erken gelen çocuklarda genellikle sık atıştırmalar yapar. Doğru ara öğün yapan çocuk ana öğününü atlamaz ve düzenli yer. Yapılabilecek en güzel tercihler; taze veya kuru meyveler, fındık, ceviz, badem, 1 kutu süt veya ayran, 1 dilim evde yapılmış kek veya kurabiye olabilir.

Sağlıklı Bir Beslenme Çantası İçin! Beslenme çantasında taşınması kolay ve besleyici değeri yüksek besinler olmalıdır. Özellikle fındık, ceviz, badem gibi kuruyemişler ve kuru kayısı, kuru incir, kuru üzüm gibi kuru meyveler hem çocuğun okul başarısını olumlu etkileyeceği hem de enerji vereceği için beslenme çantasında yer almalıdır. Ana öğün için ise bozulacak, kokacak ya da yerken hijyen sorunu yaşatabilecek yemeklerden kaçınmalı, çok tahıllı ekmeklerle hazırlanmış sandviçler (içeriğine her gün farklı bir malzeme katarak bıkkınlık önlenmelidir), mevsiminde meyve, yoğurt, söğüş yenebilecek sebzeler, UHT kutulu sütler veya katkısız meyve suları, kuru yemişler, kuru meyveler tercih edilmelidir. I

86

I EYLÜL 2015



5 Kıtada erken yaşta İngilizce eğitiminin dev kurumu olarak bilinen Helen Doron, ülkemizde ulaştığı 45 okul bölgesinden biri olan Bahçeşehir’de yeni okuluyla eğitim dönemine hazırlanıyor...

Okul Müdürümüz Sevil Cengizalp

5 kıtada 2 milyondan fazla öğrenci yetiştirmiş, erken yaşta eğitimin dünyaca ünlü markası Helen Doron Hayat Doğru Okulları’yla ilkokul sekmentinde de yer alacak olan eğitim kurumu, yeni okullarından birini İstanbul’un önemli bölgelerinden olan Bahçeşehir’de açtı. Helen Doron Bahçeşehir, Anaokulu haricinde 3 aylık bebeklerden 12 yaşa kadar olan çocuklara da farklı programlarla özel bir eğitim sistemi sunuyor. Haftanın belirli günlerinde 1 veya 2 saatlik seçeneklerle verilen küçük grup dersleriyle etkili bir ingilizce eğitimi süreci vadeden Helen Doron Anaokulu ve Öğrenim Merkezleri’nde, farklı yaş gruplarına uygun olarak pedadog ve dilbilim uzmanları tarafından geliştirilmiş özel programlar sununulyor. Helen Doron’un genel merkezinde çok özel bir sertifikasyon programına tabi tutulduktan sonra Helen Doron eğitmeni olmaya hak kazanan öğretmenler, her yıl düzenli olarak katıldıkları eğitim seminerleri sayesinde çocuk eğitimine dair bilgilerini güncellemekte ve kusursuz bir eğitim sürecinde çocuklarımızın yanında olabilmektedir. Ebeveynler ayrıca Helen Doron’un ücretsiz demo dersini çocuklarıyla birlikte deneyebilmektedir.



KAPAK KONUSU

90

I EYLÜL 2015


Dört Mevsim Bahçeşehir

Her çocuk farklı ögrenir! YRD. DOÇ. DR. COŞKUN KÜÇÜKTEPE

İSTANBUL ÜİNİVERSİTESİ HAS AN ALİ YÜCEL EĞİTİM FAKÜLTESİ

ÖĞRENME STİLİ BİREYİN YAŞAMINDA ÖNEMLİ BİR YERE SAHİPTİR. BİREY KENDİ ÖĞRENME STİLİNİ BİLDİĞİNDE, ÖĞRENME SÜRECİNDE KENDİ STİLİNE UYGUN ÖĞRENME YÖNTEM VE ETKİNLİKLERİNİ DEVREYE SOKACAKTIR. BÖYLECE, HEM DAHA KOLAY, HEM DAHA ÇABUK ÖĞRENECEK VE BÜYÜK BİR OLASILIKLA ÖĞRENME SÜRECİNDE DE BAŞARILI OLACAKTIR... Son yıllarda, eğitimde en çok tartışılan konulardan biri olarak karşımıza çıkan öğrenme stilleri, daha uzun süre tartışılmaya devam edecek gibi görünüyor. Öğrencilerin akademik başarılarının yükseltilmesine yönelik yapılan çalışmalarda da öğrenme stillerine ilişkin araştırmalar sıklıkla karşımıza çıkıyor. Akademik araştırmalarda yeni ve ilginç bir konu olarak karşımıza çıkan öğrenme stilleri, eğitim sektöründe de bir reklam ya da pazarlama malzemesi olarak kullanılmaya başlandı. Bazen bir okulun ya da yayın evinin reklamlarda karşımıza sihirli bir formül gibi çıkarılıyor. Diğer ürün ya da okulların yapamadığını yapabileceği ön plana çıkartılarak, öğrencinin başarısını yükseltmenin yeni ve mükemmel yoluymuş gibi tanıtılıyor. Peki, nedir bu öğrenme stilleri? Gerçekten okulların ya da yayın evlerinin iddia ettikleri etkileri yapabilir mi? Ya da öğrencinin öğrenme stilini belirlemek ne kadar mümkündür? İlk olarak 1960 yılında Rita Dunn tarafından ortaya atılan “Öğrenme stili” kavramı genel olarak, bireyin öğrenmeye yönelik eğilimlerini ya da tercihlerini gösteren özellikleri içerir. Bilim insanlarının, bireyler arasındaki farkları araştırmaları sonucunda ortaya çıkan

öğrenme stili kavramı, birey ile ilgili ipucu veren gözlenebilir ve onun öğrenme ve düşünme davranışları açısından diğer bireylerden ayırt edilebilir özelliklerini göstermektedir.

Öğrenme stilleri

Neredeyse yapılan tüm araştırmalarda öğrenme stilinin doğuştan geldiği, yaşam boyu kolayca değişmeyen ancak bireyin yaşamını değiştiren bir kavram olduğu ortaya çıkmıştır. Yürürken, yatarken, otururken, konuşurken, oynarken, yazarken, yeni bir şey öğrenirken bireyi etkiler ve birey kendi öğrenme stilinin özelliklerine göre davranışlar gösterir. Ancak öğrenme

stili en çok bireylerin, öğrenmek için nasıl çalışacağını ya da hangi aktiviteleri, nasıl yaparak daha iyi ve etkili öğreneceğini belirler. Öğrenme stilleri ile ilgili çok farklı “öğrenme stilleri modelleri” vardır. I Barsh modeli (Dört öğrenme stili): G Görsel tip G İşitsel tip G Kinestetik/dokunsal tip G Sosyal tip G Dunn ve Dunn modeli (Dört öğrenme stili): G Öğrenmede çevresel koşullardan etkilenenler G Duyuşsal özelliklerden etkilenenler G Sosyal ortamdan etkilenenler G Fiziksel özelliklerden etkilenenler G Grasha ve Reichmann modeli (Altı öğrenme stili): G Katılımcı-kaçınan G İşbirlikçi-yarışmacı G Bağımsız-bağımlı G Kolb modeli (Dört ana, dört ara öğrenme stili): Aşağıdaki dört ana öğrenme stilinin arasında; yerleştiren, değiştiren, ayrıştıran ve özümseyen olmak üzere dört ara öğrenme stili bulunmaktadır. Bu alandaki en önemli modellerden biridir. G Somut yaşantı G Soyut kavramsallaştırma EYLÜL 2015 I

91


KAPAK KONUSU Aktif deneme Yansıtıcı gözlem G Gregorc modeli (Dört ana, dört ara öğrenme stili): Aşağıda listelediği ana öğrenme stillerine, somut rastlantısal, somut düzenli, soyut rastlantısal ve soyut düzenli olmak üzere yine dört ara öğrenme stili eklenmiştir. G Somut G Soyut G Rastlantısal G Düzenli G Mc Carthy modeli (Dört öğrenme stili-4 MAT): G İmgesel G Analitik G Dinamik G Sağduyulu G G

Dört Mevsim Bahçeşehir

“Öğrenme stili bir bireyin neden bir başka insandan farklı öğrendiği konusunda bilgi verir.”

Daha kolay, daha çabuk öğren Öğrenme stili bireyin yaşamında önemli bir yere sahiptir. Birey kendi öğrenme stilini bildiğinde, öğrenme sürecinde kendi stiline uygun öğrenme yöntem ve etkinliklerini devreye sokacaktır. Böylece, hem daha kolay, hem daha çabuk öğrenecek ve büyük bir olasılıkla öğrenme sürecinde de başarılı olacaktır. Bireyin öğrenme stilini bilmesinin diğer bir yararı ise, problem çözme becerisinde ortaya çıkar. Öğrenme stilini bilen birey karşılaştığı problemleri çözmede başarılı olabilir, o ölçüde de yaşam konforunu arttırır. Çünkü daha öncede bahsedildiği gibi öğrenme stili bireyin öğrenme özelliklerini içerdiği gibi düşünme ve akıl yürütme özelliklerini ve bu konudaki bireysel tercihleri de içermektedir. Bireylerin öğrenme stillerine uygun alanlarda ve ortamlarda eğitim görmeleri onların iş ve akademik verimliliklerini artırmada etkilidir. Öğrenme stili ile uyuşmayan ya da çok az uyuşan yöntemlerle veya öğrenme ortamlarında öğrenim gören bir kişinin başarısız olması kaçınılmaz bir sonuçtur. Bu du-

rumda, başarılı olmak için her türlü zihinsel ve sosyal özelliklere sahip olan kişinin başarısız olması, onun kaygı düzeyinin yükselmesine, özgüveninde ve akademik benlik algısında oldukça ciddi sorunlar oluşmasına neden olur. Ayrıca, öğrenme stili bir bireyin neden bir başka insandan farklı öğrendiği konusunda bilgi verir. Bireyin öğrenme sürecini denetim altına almasını sağlar. Bu ise, oldukça önemlidir. Çünkü “öğrenmeyi öğrenmede” en önemli göstergelerden birisi, bireyin kendi öğrenme sorumluluğunu üstlenebilmesidir. Bunun için, kişinin öğrenme stilinin ne olduğunu bilmesi ve yeni bilgi, beceri, değer, tutum, alışkanlıkları öğrenirken kendi öğrenme stiline uygun yöntemleri, teknikleri, araç ve materyalleri kullanması başarılı olmasını sağlayacaktır. Böylece, birey başkalarından yardım beklemeden sürekli değişen ve artan bilgileri öğrenebilir ve yaşamına etkili bir şekilde devam edebilir.

Zeka düzeyleri eşit öğrencilerde başarı farkının sebebi öğrenme stilidir Geleneksel okullarda başarılı olarak tanımlanan öğrencilerin çoğunun, başarısız olarak görülen öğrencilerden zekâ ve yetenek açısından çok farklı olmadıkları birçok araştırmada ortaya çıkmıştır. Burada normal zekâ düzeyinde olan öğrenciler arasındaki başarı

92

I EYLÜL 2015

farkını ortaya çıkaranda aslında öğrenme stilleridir. Geleneksel okullarda çoğu zaman öğretmenlerin tercih ettikleri öğretim yöntemleri de anlatıma dayalı ve öğrencinin pasif bir şekilde dinleyerek öğrenmesini gerektiren yöntemlerdir. Bu durumda öğrenme stili açısından pasif dinleyerek öğrenen öğrencilerin öğrenme stillerine uygun yöntemler kullanıldığı için dinleyerek öğrenen öğrenciler bu öğrenme ortamlarında başarılı olmaktadır. Hâlbuki aralarında hiçbir zekâ ya da yetenek farkı olmamasına karşın aktif, yaparak yaşayarak, dokunarak öğrenen öğrenciler bu tür öğrenme ortamlarında başarısız olmaktadırlar. Bu nedenle öğrencilerin öğrenme stillerini belirlemek, öğrenci, öğretmen ve veli açısından son derece önemlidir. • Öğrenci açısından öğrenme stili biliyor olmak, ders çalışırken hangi yöntem ve yollarla daha iyi öğrendiğini bilerek kendine uygun olanları seçerek ders çalışmasını sağlar. Öğrenci bu durumda, hem öğrenmek için gereksiz zaman, emek ve enerji harcamadan başarılı olacak, hem de başarılı olma ihtiyacı giderilmiş olan öğrencinin daha sonraki çalışmalar için motivasyonu yükselecektir. • Öğretmen açısından öğrencilerin öğrenme stillerini biliyor olmak, ders işlerken öğrencilerin öğrenme stillerine uygun yöntem, teknik ve etkinlikleri kullanmalarını sağlar. Böylece



KAPAK KONUSU

Dört Mevsim Bahçeşehir

“Kişinin öğrenme stili saptamak için test ya da envanterlerden elde edilen verilere uzun süreli okul ve ev gözlemlerinden elde edilen veriler de eklenerek, kişilerin öğrenme stilleri hakkında daha sağlıklı tanımlamalar yapılabilir.”

öğretmen de gereksiz tekrarlar yapmak, boşuna zaman ve emek harcamak gibi olumsuz durumları yaşamaz ve öğrencilerin etkili ve verimli bir şekilde öğrenmesini sağlar. Bu durum öğretmenin de motivasyonunu ve iş verimliliğini arttırır. • Veli açısından çocuklarının öğrenme stillerini biliyor olmak, evde ders çalışırken çocuklara daha verimli yardımlarda bulunmalarını sağlar. Çocuğunun öğrenme stilini bilen bir veli, çocuğuna ders çalışırken, ödev ya da proje yaparken onun ihtiyacı olan yardım ve desteği daha etkili ve verimli bir şekilde vererek, ona daha etkin rehberlik yapabilir. Böylece çocuğunun başarısına ev boyutundan da anlamlı bir destek verilerek, okul aile işbirliği daha

94

I EYLÜL 2015

sağlıklı bir zeminde gerçekleşebilir.

Peki, bir kişinin öğrenme stili nasıl belirlenebilir? Bu soru öğrenme stilleri konusundaki en can alıcı sorulardan biridir. Çünkü öğrenme stili kavramı ticari bir meta olarak kullanılırken çoğunlukla bu noktadan hareketle pazarlama yapılmaktadır. Bir kişinin öğrenme stilini ortaya çıkarmaya yönelik olarak, üstte bahsedilen farklı öğrenme stili modellerine göre geliştirilmiş bir takım ölçekler vardır. Üzerinde uzun yıllar çalışılmış, ciddi akademik çabalar sonucunda geliştirilmiş öğrenme stilleri envanterleri ve ölçeklerinin bazıları hem akademik çalışmalarda hem de bazı okullarda kullanılmaktadır. Ancak bu tür ölçek ve envanterlerin dışında bilimsel değeri ve kapasitesi tartışmalı olan ölçek ve envanterler de özellikle internet ortamında sık sık karşımıza çıkmaktadır. Bu konuda unutulmaması gereken nokta şudur, ciddi bilimsel çalışmalar sonucunda uzun zaman harcanarak geliştirilmiş hiçbir envanter ve teste kolaylıkla internetten erişilemez. Bu nedenle internette kolaylıkla bulunan, gazetelerin hafta sonu eklerinde eğlencelik olarak verilen test ya da envanterler öğrenme stilleri açısından çok değerli bilgiler vermez. Öğrenme stillerine yönelik geliştirilmiş olan bilimsel değeri yüksek testler ve envanter-

ler için de bilinmesi gereken nokta şudur; hiçbir test ya da envanter tek başına bir kişinin öğrenme stilini ortaya çıkarmada yeterli değildir. Kişinin öğrenme stili saptamak için test ya da envanterlerden elde edilen verilere uzun süreli okul ve ev gözlemlerinden elde edilen veriler de eklenerek, kişilerin öğrenme stilleri hakkında daha sağlıklı tanımlamalar yapılabilir. Bu nedenle öğretmen ve velilerin çocukların okul ve evdeki öğrenme davranış ve tercihlerini uzun süre gözleyerek kaydetmeleri ve bu verileri test ya da envanterlerden elde edilecek verilerle birleştirerek çocukların öğrenme stilleri hakkında tanımlamalar yapmaları gerekir. Kaldı ki yapılan araştırmalar, bireylerin baskın olan bir öğrenme stilinin yanında bir başka öğrenme stilinin de olduğunu göstermektedir. Yani, bir bireyin bir ya da daha çok öğrenme stili olabilir. Bireyin birden çok öğrenme stili olduğunda, bunları kullanma dereceleri değişebilir. Sonuç olarak, bireyin öğrenme stilinin tek bir kâğıt kalem testi ya da envanteri ile belirlendiğini iddia etmek, bilimsel bir yaklaşım değildir ve bu konuda çalışan bilim insanlarının öğrenme stili ölçeği ya da envanteri geliştirmiş olanlar da dâhil olmak üzere hiç biri, tek bir ölçekten elde edilen verilerle, bireyin öğrenme stilinin tanımlanabileceğini iddia etmezler. I



EĞİTİM

Dört Mevsim Bahçeşehir

ÇOCUKLARIN EĞİTİMİ EMANET

İster ayda 8.7 dolar ödeyerek 8 yıl için 40 bin dolar, ister 4 bin TL toplam prime karşılık 12 yıl için 120 bin TL, isterse yıllık maksimum 30 bin TL teminatla 24 yaşına kadar... Eğitim sigortalarında her gelir grubuna göre seçenek var. Üstelik nineler, dedeler, teyzeler, dayılar, amcalar, halalar, abiler, ablalar da yaptırabiliyor... Eylülʼden itibaren milyonlarca çocuk tartışmalar eşliğinde okula başlıyor. Eğitimin giderek pahalılaşması birçok aileyi ve ebeveyni zor durumda bırakırken, çocuklarının geleceğini düşünenler iyi bir alternatif olarak eğitim sigortasını tercih ediyor. Kısacası çocuklarına iyi bir gelecek hazırlamak isteyenler için eğitim sigortaları çoğu ailenin gündemine girmiş durumda. Çocuklarının eğitimini risklere karşı korumak isteyen anne

96

I EYLÜL 2015

babalar, okul giderlerini ve dolayısıyla çocuklarının eğitimini teminat altına alan sigortalara yöneliyor. Eğitim sigortalarının sunduğu en önemli teminat, ebeveynlerinin başına gelebilecek vefat, işsizlik veya sakat kalma gibi istenmeyen durumlarda çocukların eğitim masraflarının karşılanması. Tercihe göre üniversite eğitimini de kapsayabilen sigortalar, birikimli eğitim sigortası şeklinde çocuğun okurken maaş almasına

olanak sağlıyor. Eğitim sigortalarında primler TLʼnin yanı sıra enflasyondan korunmak için ABD Doları ya da Euro cinsinden de belirlenebiliyor. Ödemeler aylık, yıllık, tek seferde veya çocuğun eğitim süresine göre yapılabiliyor. Eğitim sigortalarının en önemli özelliklerinden biri de primlerinin diğer sigorta ürünleriyle karşılaştırıldığında diğerlerinden çok daha uygun olması



EĞİTİM

Dört Mevsim Bahçeşehir

GROUPAMA Her ihtiyaca, 20 yıla kadar cevap var

Eğitim sigortasıyla, çocuğun yaşı, öngörülen eğitim süresi ve yıllık eğitim giderleri dikkate alınarak, istenilen süre boyunca tüm eğitim masrafları teminat altına alınabiliyor. Primler nasıl hesaplanıyor? Eğitim sigortası primleri hesaplanırken, diğer risk sigortası ürünlerinden farklı olarak çocuğun eğitim süresinin tamamında oluşacak maliyet dikkate alınıyor. Velinin yaşı gibi kriterlerle okulun ve geri kalan eğitimin devam etmesi için her dönemde karşılanması gereken masraflar da primleri belirleyen etkenler arasında. Sigortalı velinin kaza sonucu vefatı ya da sakatlanması durumunda, belirlenen yıllık eğitim tutarı sigorta süresi sonuna kadar geri kalan yıllar boyunca her yıl öğrencinin okula devamını sağlamak amacıyla sigorta tarafından ödeniyor. Eğitim sigortasıyla, çocuğun yaşı, öngörülen eğitim süresi ve yıllık eğitim giderleri dikkate alınarak, istenilen süre boyunca tüm eğitim masrafları teminat altına alınabiliyor. Çocuklarına iyi bir gelecek hazırlamak isteyen ve bunun için şartlarını zorlayarak özel okula gönderen ailelerin sayısındaki artış eğitim sigortalarına da yansıyor. Eğitim sigortalarının ebeveynlere ulaşmasında, başta acenteler olmak üzere dağıtım kanalları büyük rol oynuyor. Türkiyeʼdeki öğrenci sayısına göre eğitim sigortası yaptıranların oranı henüz yeterli düzeyde değil ama bu rakamın önümüzdeki günlerde daha da artması bekleniyor.

98

I EYLÜL 2015

Groupama, eğitim sigortasında da hayli etkin bir şirket. Groupama’nın her ihtiyaca optimum şekilde cevap vermek amacıyla geliştirdiği “Okula Devam Eğitim Sigortası”, ebeveynlerinin vefatı veya sürekli sakatlık durumunda ekonomik anlamda öğrencinin geleceğini güvence altına alıyor. Eğitimle ilgili tüm okul, kitap, ulaşım, kurs gibi ihtiyaçları için finansal destek sağlayarak, eğitim masraflarını karşılıyor. Okula Devam Eğitim Sigortası, çocuğun yaşına göre 1-20 yıl arasında sürelerle seçilebilecek poliçelerle teminat altına alınıyor. Groupama Pazarlama Yöneticisi Nilay Gür, “24 yaşına gelene kadar çocuğun tüm eğitim masraflarını teminat altına alıyoruz” diyor. Ardından iki farklı seçeneği bulunan Okula Devam Eğitim Sigortası’nın sağladığı imkanları şöyle anlatıyor: “Okula Devam Eğitim Sigortası’nın amacı velinin hastalık veya kaza sonucu vefatı ya da tam ve daimi sakatlığı durumunda çocuğun eğitimi için finansal destek sağlamak. Ürünümüzün hayat sigortası ve ferdi kaza sigortası teminatlı olmak üzere iki seçeneği bulunuyor. Her yıl yenileme yapmaya gerek kalmadan, tek seferde öğrencinin mevcut eğitim seviyesinden mezun olacağı döneme kadar olan süreyi teminat altına alıyoruz.” Poliçe kapsamında, çocuğun masraf-

Groupama Pazarlama Müdürü Nilay Gür

ları için mevcut yaşantısını devam ettirememesi durumunda kalan eğitim süresi boyunca ödeme yapılıyor. Okula Devam Eğitim Sigortası, çocuğunuzun 24 yaşına kadar tüm eğitim masraflarının teminatını sağlıyor. Teminat tutarı yıllık 2 bin 500 ile 30 bin TL arasında değişiyor. Hem TL hem de ABD Doları veya Euro cinsinden teminat sunuluyor. Veli poliçeyi satın aldığı zaman öğrencinin okul masraflarını göz önüne alarak bir teminat tutarı (yıllık eğitim tutarı) belirliyor. Yıllık eğitim tutarının TL olarak seçilmesi durumunda, sigorta başlangıcında belirlenecek artış oranı doğrultusunda teminat tutarı yıllık artırılabiliyor. Yıllık artış oranı maksimum yüzde 10 olabiliyor. Her bir poliçe için 1 yıldan 3 yıla kadar değişik seçeneklerde ödeme imkanı sunuluyor. Sigortalı velinin kaza veya hastalık riskleri sonucu yaşamını kaybetmesi ya da tam ve daimi sakatlığa uğraması durumunda, çocuğun eğitimine destek için seçilen TL, ABD Doları veya Euro para birimlerinde kalan poliçe süresince 30 bin TL, 30 bin dolar veya 20 bin Euro’ya varan yıllık tazminat ödeniyor. Bu sayede geriye kalan her yıl için çocukların eğitim giderleri karşılanabiliyor. Nilay Gür, sigortalı çocuk veya sigorta yaptıran kişi için gereken şartları ise şöyle anlatıyor: “Ürünün hayat ve ferdi kaza teminatları konusunda sigortaya giriş yaşı, sigortalının yaşı ve sağlık durumu gibi özel şartlar göz önüne alınıyor. Okula Devam Eğitim Sigortası’nda sigorta ettiren illaki anne-baba olmak zorunda değil. Bu sigorta aynı zamanda, bir kardeşin veya yeğenin eğitim hayatını da aynı şartlarla güvence altına alma fırsatını sunuyor. 18 yaşını doldurmuş, 60 yaşını aşmayan ve ciddi bir sağlık sorunu bulunmayan herkes bu sigortaya dahil olabilir. Sigortalı çocuğun sigortaya giriş yaşı en fazla 24 olabilir. Sigortalı çocuğun giriş yaşı ile sigorta süresi toplamı 25’i geçemiyor. Eğitim sigortasında temel olan sürekliliktir. Biz de bu doğrultuda ürünümüzü yıllık poliçe mantığından ziyade uzun süreli güvence yapısında kurguladık. Örneğin 38 yaşında bir baba, 7 yaşındaki çocuğunun eğitimini güvence altına almak için 15 yıllık Okula Devam Eğitim Sigortası yaptırdığında, 4’üncü yılında vefat etme durumu olursa 12 yıl boyunca her yıl başlangıçta belirlenen tutar Groupama tarafından ödeniyor. Böylece öğrencinin eğitime devam etmesinde maddi anlamda bir engel kalmıyor.”



EĞİTİM

Dört Mevsim Bahçeşehir

BNP PARİBAS CARDIF EMEKLİLİK “Eğitim Geleceğim” diyenlere...

AvivaSA EMEKLİLİK “Yıllara yayılan ödeme opsiyonları var” AvivaSA Emeklilik ve Hayat olarak eğitim sigortaları kapsamında müşterilerimize zengin bir ürün yelpazesi sunuyoruz. “Sürekli Eğitim Sigortası”, “Çocuğumun Eğitim Güvencesi” ve “Çocuğumun Eğitim Sigortası” gibi farklı ürünlerimiz bulunuyor. Eğitim sigortalarımız yıllık ya da uzun süreli olabiliyor. Teminat tutarı ise seçilen eğitim yılına ve bu eğitim yılı için gerekli tutara göre belirleniyor. Sabit teminatlı ürünlerimiz olduğu gibi kalan eğitim süresiyle doğru orantılı olarak teminatı her yıl azalan ürünlerimiz de bulunuyor. Primler bu kriterlere göre hesaplanıyor. Söz konusu ürünlerimizin özelliği; kalan eğitim süresini göz önüne alarak yapılan hesaplarla sigortalıya tam olarak ihtiyaç duyduğu korumayı adil bir prim miktarıyla sunmasıdır. Eğitim sigortaları için ödenmesi gereken primler, öncelikle müşteri ihtiyaçlarına yönelik seçilen ürüne göre ve buna bağlı olarak teminat tutarına, yaşa ve süreye göre belirleniyor. Yani kişiye özel belirleniyor ve farklılık gösteriyor. Eğitim sigortalarında vefat, kaza sonucu vefat, kaza sonucu daimi maluliyet ve kaza sonucu tedavi masrafları riskleri teminat altına alınıyor. Vefat riskinin gerçekleşmesi durumunda poliçede yer alan teminat tutarları kanuni varis ya da belirlenmişse lehtar/lehtarlara; maluliyet ve tedavi masrafları riskleri gerçekleşmişse sigortalıya tazminat olarak ödeniyor. Eğitim sigortalarımızda teminat tutarı müşterilerimize topluca ödenebildiği gibi Çocuğumun Eğitim GüMeral Eredenk vencesi ürününde yıllara Kurdaş yayılan ödeme opsiyonu AvivaSA CEO’su da bulunuyor.

100 I EYLÜL 2015

BNP Paribas Cardif Emeklilik, eğitim sigortalarında yüksek teminatlı ürünleriyle dikkat çekiyor. BNP Paribas Cardif Emeklilik Pazarlama Direktörü Fisun Kaynak Seçkin, ebeveynlere çocuklarının tüm eğitim hayatında gereksinim duyabilecekleri yüksek tutarlı teminat sunduklarını, çocuklarını geleceğe güvenle hazırlamalarına destek olduklarını belirtiyor. Seçkin, “En değerli varlığımız olan çocuklarımızın geleceğini güvence altına almak için ilk olarak iyi bir eğitim almalarını isteriz” diyor ve bu konuda

rın ebeveynlerinin yaşam kaybı veya hastalık sonucu tam ve daimi maluliyet durumlarıyla karşılaşması halinde, çocukların eğitim hayatları yarım kalmadan devam edebiliyor. Sigortamızdan, 18 ile 65 yaş aralığında her ebeveyn ve herhangi bir çocuk yakınına bu güvenceyi hediye etmek isteyen herkes 4 yıldan 20 yıla kadar faydalanabiliyor. Eğitim sigortası ile velinin beklenmedik bir durumla karşılaşması halinde çocuğunun eğitimi konusundaki endişesi ortadan kalkmış oluyor.”

“İhtiyacınızı iyi belirleyin”

BNP Paribas Cardif Emeklilik Pazarlama Direktörü Fisun Kaynak Seçkin

sundukları hizmetleri şöyle anlatıyor: “Neredeyse çocuğun 3 yaşından itibaren başlayan uzun eğitim süreci düşünüldüğünde ebeveynlerin en büyük endişelerinden biri istenmedik bir durum nedeniyle eğitimin yarıda kesilmesi. Çocuklarının eğitiminin kesintisiz devamını isteyen her ebeveynin beklenmedik durumlara karşı güvence sahibi olmaları eğitim sigortaları ile sağlanıyor. Biz de BNP Paribas Cardif olarak, ‘Eğitim Geleceğim Sigortası’ ile çocukların eğitim hayatlarını koruma altına alıyoruz. Eğitim sigortamız ile eğitim hayatına yeni başlayan ya da devam eden çocukla-

Fisun Kaynak Seçkin, sigorta yaptırmadan önce adayların ihtiyaç ve beklentilerinin iyi değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyor. “Özellikle teminat kapsamı, sigorta süresi ve teminat bedellerinin sigortalı adayımızın ihtiyacına uygun olarak hazırlanması gerekiyor. Bizim ürünümüz Eğitim Geleceğim Sigortası’nda yaşam kaybı teminatı ana teminat olup hastalık sonucu sakatlık durumu teminatı isteğe bağlı seçilebilir” diyor. Seçkin’e göre uzun vadeli bir sigorta olduğu için eğitim sigortasının teminat tutarının çocuğun tüm eğitim hayatı boyunca oluşabilecek masraflarını karşılayacak tutarla belirlenmesi gerekiyor. Seçkin, bu konunun önemini örnek ve rakamlarla da destekleyerek şöyle açıklıyor: “Eğitim Geleceğim Sigortası, eğitime ayrılan paranın yaklaşık yüzde 3’ü kadar bir tutarla sigorta kapsamındaki risklerden birinin gerçekleşmesi halinde çocuğun eğitimini rahatlıkla tamamlamasını sağlıyor. Örneğin, 45 yaşındaki bir kişi ilkokula başlayan çocuğunun eğitimini 12 yıl boyunca güvence altına almak isterse ve çocuğun toplam eğitim masrafını 12 yıllık dönem için 120 bin TL olarak düşünürsek, sigortalının ödeyeceği toplam prim tutarı yaklaşık 4 bin TL civarında olacaktır. Sigorta teminatı her yıl azalarak devam eder. Bu noktada poliçenin başlangıç aşamasında ortalama yıllık eğitim giderinin gerçeğe yakın olarak hesaplanması önemli. Eğitim Geleceğim Sigortamızın primi ise ebeveynin yaşına, cinsiyetine, istenen teminat tutarına ve sigortanın süresine göre değişiklik gösteriyor.”



EĞİTİM

Dört Mevsim Bahçeşehir

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK “Çocuğu için yatırım isteyenlere”

GÜNEŞ SİGORTA “Eğitim Güvencesi’ne yoğun ilgi” Güneş Sigorta da ‘Eğitim Güvence Sigortası’ ürünüyle bu alandaki iddiasını ortaya koyuyor. Güneş Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Hasan Altaner, “Eğitim Güvence Sigortası’yla öğrencilerin ve ebeveynlerinin yanında yer alıyoruz” diyen Altaner, sunulan teminatlarla ilgili şu bilgileri paylaşıyor: “Ürünümüzle anne babalara, çocuklarının eğitim sürecini beklenmedik durumlara karşı güvence altına alma fırsatı sunuyoruz. Ebeveynler, çocuklarının yaşını, öngörülen eğitim süresini ve giderlerini dikkate alarak, tüm eğitim masraflarını sigortalayabiliyor. Ürünümüzü ayrıca dedeler, anneanne babaanneler, torunlarına veya amca ya da teyzeler yeğenlerine alabiliyor. Sadece bir kez prim ödemesi yapılan Eğitim Güvence Sigortası kapsamında, velinin kaza sonucu yaşam kaybı ya da tam ve daimi sakatlık durumunda, çocuğun eğitim sürecinin yarım kalmaması ve okula devam etmesi sağlanıyor. Anne babalar, çocuklarının geleceğini, öngörülen eğitim süresini göz önünde bulundurarak, 1 yıldan 20 yıla kadar arzu edilen vadelerde koruma altına alabiliyor. Üstelik sektördeki diğer uygulamalardan farklı olarak ebeveynleri, her yıl poliçe yenileme ya da yıllar boyunca her ay ödeme yapma durumundan kurtarıyor, sadece bir kez prim ödemesi yapma imkânı sunuyoruz. Bunun oldukça önemli bir avantaj sağladığını düşünüyorum. Diğer taraftan, anne babaların endişelerini hafifletmek ve beklenmedik durumlarda çocuklarımızın eğitimlerini ara vermeden sürdürebilmelerini sağlamak açısından da önem taşıdığı görüşündeyim.” Eğitime yönelik ürünlere talebin henüz arzu edilen düzeyde olmadığını Güneş Sigorta Genel Müdür söyleyen Hasan Altaner, Yardımcısı gelecekte bu ürüne olan ilHasan Altaner ginin artacağına inanıyor.

102 I EYLÜL 2015

Anadolu Hayat Emeklilik, eğitim sigortasını yaygın bir şekilde İş Bankası şubeleri aracılığıyla satıyor. 18-65 yaş grubundaki herkes eğitim sigortası satın alabiliyor. Sigorta yaptıran kişinin vefatı durumunda, belirlenen teminat çocuğa veya vasiye belirlenen tutarda ödeme yapılıyor. Prim tutarı teminata, beklentiye ve yaşa bağlı olarak değişiyor. Anadolu Hayat Emeklilik’in sunduğu Eğitim Sigortası, çocuğun eğitim hayatı boyunca kişinin vefat riskine karşı eğitimin sürekliliğini

Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü M. Ugur Erkan

sağlamaya yarayan bir ürün olmakla beraber; eğitim çağı öncesinde ileriye yönelik eğitim masraflarını karşılamak amacıyla birikim oluşturmak için birikimli hayat sigortası olarak ön plana çıkıyor. Bu amaca yönelik olarak, çocuğun doğumundan itibaren “Çocuğum İçin Yatırım Sigortası” adında bir ürün mevcut. Söz konusu ürün birikim oluşturmaya yönelik olup, her ay 150 TL, 100 dolar veya 100 Euro ödeyerek satın alınabiliyor. Bilindiği gibi hayat sigortası

ürünleri, prim ödeme aşamasında vergisel anlamda teşvik ediliyor. Kişi kendi, eşi ve küçük çocukları için yaptığı ödemelerdeki primin tamamını; primi ödediği ayda elde ettiği ücretin yüzde 15'ini ve asgari brüt ücretin yıllık tutarını geçmemek koşuluyla, gelir vergisi matrahından düşebiliyor.

“Ayda 8.7 dolar primle 40 bin dolar teminat mümkün” Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü M. Uğur Erkan, “Eğitim Sigortası ürünümüzün hedef kitlesi, çocuklarının öğrenim hayatını güvence altına almak isteyen tüm müşterilerimiz. 18-65 yaş arası sağlıklı olan baba, anne ya da diğer yakınları, beklenmedik risklere karşı çocuklarının kesintisiz eğitim alması için Eğitim Sigortası satın alabilir. Teminat tutarı, sigorta başlangıç tarihinde beklenti ve tercihine göre sigortalımız tarafından belirleniyor. Sigortalının vefatı halinde çocuğa veya vasisine, sigortalının belirlediği tutarda ve sürede gelir ödemesi yapan bu ürün, dövize endeksli olması özelliğiyle değerini koruması bakımından da avantajlı bir seçenek sunuyor. Ödenecek prim tutarı farklı yaş ve teminat tutarına bağlı olarak değişiyor. Örneğin, 30 yaşında olduğunuzu varsayalım; ilkokulda okuyan bir çocuğunuz var ve vefatınız durumunda çocuğunuza 8 yıl boyunca her yıl 5 bin ABD Doları ödenmesini istediniz. Bu durumda ödemeniz gereken aylık sigorta primi 8.7 dolar olacaktır. Aylık 8.7 dolar prim karşılığında 8 yılda bu çocuğa ödenecek toplam teminat tutarı ise 40 bin dolar olacaktır” diyor.

IŞIK SİGORTA 8 Yıllık egitim paketi de var Işık Sigorta’nın Eğitim Güvence Sigortası, ilkokul birinci sınıftan lise son sınıfa kadar süren 13 yıllık poliçe yapma imkanı sunuyor. Beklenmedik bir kaza sonucu ebeveynin hayatını kaybetmesi veya sakat kalması durumunda eğitim masraflarını karşılayan bir güvence sigortası. Bu eğitim sigortasında primler bir defaya mahsus ödeniyor ve öğrencinin tüm okul dönemini kapsayabiliyor. Sigortalının vefatı veya kalıcı sakatlığı durumunda, ödemeler TÜFE artışı paralelinde hesaplanıyor. 8 yıllık Eğitim Güvence Sigortası’nda farklı teminatlar seçebiliyorsunuz. Örneğin 11 bin TL’lik teminat için 790 TL, 13 bin TL’lik teminat için 935 TL, 15 bin TL’lik teminat içinse 1.100 TL prim ödemesini tercih edebiliyorsunuz. I



EĞİTİM

Dört Mevsim Bahçeşehir

Senin Hayalin ne? “Her yaşın kendine özgü hayalleri vardır… Çocukluk hayalleri, gençlik hayalleri gibi.. Çocukluk yıllarında kurulan hayaller Kaf Dağı kadar uzak . YARD. DOÇ. DR olsa da yaşam boyu unutmadığımız şeylerin başında gelirler. Belki tasarımı MEHMET İNAN hiç görülmemiş bisikletler, ağaçlar, çiçekler, böcekler, nesneler, objeler ve daha çok şey gibi.. Gerçekleşmesi muhtemel hayaller başlar gençlik yıllarında… “ Ne güzeldir hayal kurmak… Bir gün gerçekleşeceği umuduyla beslediğimiz hayaller… Bıkmadan, usanmadan, yer ve zaman farkı gözetmeksizin beynimizin en mahrem bölgelerinde kurduğumuz hayaller… Sınırlarını ve özgürlüklerini bizim belirlediğimiz hayaller… Tasarımını, bütçesini, yöntemini, yönetimini, materyallerini, paydaşlarını, renklerini kendimizin kurguladığı hayaller… Yüzümüzdeki mimiklere kâh mutluluk, heyecan, zevk, huzur, merak; kâh kaygı, endişe, korku, belirsizlik olarak yansıyan hayaller… Kendimizi kaptırdığımız hayaller… Sanki derinliklerdeki yolculuğa çıkmışçasına dalgın gözlerimizle mıhladığımız hayaller… Birisi dürtmesin diye mıhladığımız bakışları uzattığımız hayaller… Sahi birisi dokunmak zorunda mı hayal kurarken? Einstein hayal gücü ile ilgili olarak şunları söyler: “Hayal gücü bilgiden daha önemlidir. Çünkü bilgi sınırlıyken, hayal gücü tüm dünyayı kapsar. Hayal gücü her şeydir. Sizi bekleyen güzelliklerin ön izlemesi gibidir." Her yaşın kendine özgü hayalleri vardır… Çocukluk hayalleri, gençlik hayalleri gibi.. Çocukluk yıllarında kurulan hayaller Kaf Dağı kadar uzak olsa da yaşam boyu unutmadığımız şeylerin başında gelirler. Belki tasarımı hiç görülmemiş bisikletler, ağaçlar, çiçekler, böcekler, nesneler, objeler ve daha çok şey gibi.. Gerçekleşmesi muhtemel hayaller başlar gençlik yıllarında… Hayal gücü ile ilgili olarak ilk bakılabilecek bilgi kaynaklarını incelerken eriştiğim bilgilerden bazılarını paylaşayım: “Araş-

tırma sonuçları beynin sağ lobunda, ritim, hayal kurma, renkler, boyut, hacim, müzik gibi fonksiyonların yapıldığını ortaya koymaktadır. Beynin sol tarafı bilgiyi mantıklı ve doğrusal olarak işlemekte, sağ lop ise artistik tarafı oluşturmakta, detaydan çok resmin bütünüyle ilgilenmekte ve bilgiyi şekil ve hayal gücüyle işlemektedir. Sağ lobun duygular, inanma ve hayallerin etkisinde olduğu ve fotoğrafik, yani bütünsel öğrendiği ortaya çıktı. Bu yüzden bilgiyi sıra ile işleyen sol lobun aksine, sağ lobun öğrenmede çok daha hızlı ve etkili olduğu anlaşıldı. Ayrıca, insanın mucitlik ve üretkenlik kısmı sağ lop fonksiyonları arasında yer almaktadır . Fizyolojik olarak hayal kurmanın yeri bu şekilde açıklanırken, hayal kurmak ve hayal gücünün farklı yanlarını irdeleyen inceleyen araştırmalar oldukça ilgi çekici.. Şöyle ki; “Zihnimizin şimdi ve burada olgusundan uzaklaşıp başıboş dolaştığı bu süreç hayal kurmak olarak da isimlendiriliyor. Peki, uyanık olduğumuz sürenin yaklaşık yarısını işgal eden bu süreçte beynimizde neler oluyor? Hayal kurmanın bilimsel açıklamasıyla ilgili ilk bulgular 1990’lı yılların ortalarında elde edildi. Bu araştırmalar beynimizin hiçbir zaman mola vermediğini, düşünce oluşumunu gerektirecek bir dış uyarıcı bulunmadığı dinlenme durumunda da beynin bazı bölgelerinin etkin olduğunu gösteriyordu. Bu tür düşüncelerin ortaya çıktığı zaman aralıklarında etkinliklerinin artması nedeniyle beynin bu bölümlerinin hayal kurmayla ilişkili olduğu öngörülüyor. Ancak

ALMANCA Tecrübeli emekli hanımdan Almanca öğrenebilir veya ilerletebilirsiniz. İkinci lisanı Almanca olan, çocuk gelişiminde yurtdışı tecrübeli emekli hanım, belli günlerde çocuğunuzla ilgilenir.

0536 947 01 03 M. GÖHL - Bahçeşehir Gül 10 D-5 Tel:

beynin normal düşüncelerin oluştuğu ve bilişsel etkinliklerin gerçekleştiği bölümleri ile hayal kurmadan sorumlu olduğu düşünülen bölümler aynı değil. …Beynin dinlenme durumunda neden etkin olduğuyla ilgili farklı görüşler ileri sürülüyor. Bazı bilim insanları düşünce oluşumuna ihtiyaç olmadığı durumlarda da beynin etkin olmasının, ileride ortaya çıkabilecek bir uyarıcıya karşı hazırlıklı olmasını sağladığını düşünüyor. Bu durum rölantideki bir otomobilin, motoru duran bir araca göre daha hızlı hareket etmeye başlamasına benzetilebilir. Hayal kurmak algılama yeteneğimizi de etkiliyor. Araştırmalar dinlenme durumunda olduğu bu zaman aralığında beynin ilgili bölümlerinin etkinliğinin sabit olmadığını ve bu bölümlerin etkinliğinde sürekli olarak bir dalgalanma olduğunu gösteriyor. Duyusal verilerin beyinde değerlendirilmesiyle eş zamanlı olarak ortaya çıkan bu dalgalanmalar algılama yeteneğimizi etkiliyor. Sonuçları PNAS dergisinde yayımlanan araştırmada, insan yüzüne ya da vazoya benzetilebilecek bir şekil gösterilen katılımcılardan şekli yüz olarak algılayanların beyninde, yüzlerin tanımlanmasından sorumlu olan bölgenin şekle bakmadan önce etkin olduğu anlaşıldı. Yani arka planda çalışan beyin ileride karşılaşabileceği durumlara nasıl tepki vereceğini belirliyor. …Hayal kurmak genellikle tembellik ve dikkat dağınıklığı gibi olumsuz kavramlarla ilişkilendiriliyor. Ancak hayal kurduğumuz sırada beynin normal düşüncelerin oluştuğu ve bilişsel etkinliklerin gerçekleştiği bölümlerinin de etkin olduğunu gösteren araştırmalar var. Beynin hayal kurmadan sorumlu olduğu düşünülen bölümleri ile mantıksal düşüncelerin ortaya çıktığı bölümlerin eş zamanlı olarak etkin olması, hayal kurarken farkında olmasak da çok yönlü düşünme, karmaşık problemleri çözme gibi yeteneklerimizin işlevlerini devam ettirdiği anlamına geliyor. Hayal kuran insanların aynı zamanda yenilikçi fikirler üretebilen insanlar olduğu da düşünülür. Ancak farklı düşünebilme yeteneği hakkında yeterli bilgiye sahip değiliz.

104 EYLÜL 2015


Bahçeşehir'in ODTÜ'lü 'lü hocalarından

TEOG-YGS-YGS-LYS Sınavlarına hazırlık

İlkokul-Ortaokul-Lise arasınıf öğrencileri için derslere yardımcı

İngilizce eğitim gören öğrenciler için ingilizce kaynak ve müfredatla, ingilizce dersler

İlkokul, Ortaokul TÜM DERSLER Lise MATEMATİK, GEOMETRİ, FİZİK - Konu anlatımı ve tekrarı - Soru çözümü - Öğretmen gözetiminde ekstra bireysel çalışma saatleri - Birebir danışmanlık

BİREBİR DERSL

ER

UP D 2-3 KİŞİLİK GR

0505 685 72 82 0555 525 08 21 Cengiz Hoca

Hüseyin Hoca

ERSLERİ


KISALAR …Bu konuda yapılan araştırmaların cevaplamaya çalıştığı en önemli soru, yenilikçi fikirlerin ortaya çıkmasından beynin belirli bir bölümünün sorumlu olup olmadığı. Sonuçlar bu süreçte beynin dinlenme durumunda etkin olan bölgeleri ile bilincin etkin olduğu mekanizmalardan sorumlu olan bölgelerinin aynı anda etkili olduğunu gösteriyor. Yenilikçi ve farklı fikirlerin ortaya çıkmasında birbirine zıt işlevlere sahip bölgelerin işbirliği yapması hayli ilginç. Bilim insanları beynin hayal kurmadan sorumlu olan bölgelerinin etkinliğinin yeni fikirlerin ortaya çıkma aşamasında arttığını, fikirlerin geliştirilmesinde ise bilişsel kontrolden sorumlu olan bölgelerin etkili olduğunu düşünüyor. Yeni fikirlerin ortaya çıkma aşamasında beynin hayal kurmadan sorumlu olan kısmındaki hareketlilik, eğitimde hayal kurma, hayal gücü etkinliklerinin verimliliğe dönüşümü çalışmalarını da beraberinde getirdi. Hayal kavramı yerine aktif imajinasyonun daha tercih edilebileceği belirtiliyor.. Şöyle ki; “Aktif imajinasyon, sesleri, görüntüleri, kokuları, tatları dokunsal mesajları zihinde bir film halinde canlandırabilme yeteneğidir. Boyut değiştirme yeteneği sınırlı bir alanı ilgilendirir. Sadece görüntüler üzerinde ve belli çerçevelerde yapılmaktadır. Oysa aktif imajinasyonda tüm sınırları aşıyoruz. Kendi kontrolümüzde hayali filmler oluşturuyoruz. Hayal kurmaya çok benzeyen bir çalışma ama bu hayali film tam bilincimizle ve isteğimize göre ilerleyen bir film olacak. Bu filmin kahramanları daha önce zihnimize yerleştirdiğimiz tüm sesler, görüntüler, kokular vs. dir. Aktif imajinasyonun iki boyutu vardır. 1.İmajların canlılık düzeyi. 2. İmajların film gibi üretilebilirlik düzeyi… …Hiç yapmadığınız halde hayalen Japonya’da gezebilir misiniz? Hayalen savaşabilir misiniz? Hayalen öğretmenlik yapabilir misiniz? Hayali filmler sayesinde tüm bilgilerimizi defalarca yeniden ilişkilenmeye tabi tutarız. Her filmle, her hayalle bilgilerden yeni bir yumak yaparız. Einstein “Hayal bilgiden üstündür” demiştir. Bilinçli ve kontrollü hayal (aktif imajinasyon) hayatımızda devrim yapabilir. Tüm buluşların aktif imajinasyonun meyveleri olduğunu biliyor musunuz? …Dünya genelindeki hemen tüm geleneksel eğitim sistemleri “hayal gücünü” baskılamaktadır. Milli eğitim sistemleri mantığın ve sol beyin lobunun hakim olduğu matematiksel bir düşünme biçimini teşvik etmektedir. Son on yıldan beri Amerika Birleşik Devletleri’nde bu yeni olgu çerçevesinde eğitim süreçleri yeniden yapılanmaktadır. Muhtemelen sizin de hayal gücünüz -eğitmediyseniz- zayıftır. İç dünyanızı zenginleştirecek bir güce sahip olmaya hazır mısınız? Oluşturacağımız olayların “tek kare” resim olmaması gerekir. Hareketli filmler oluşturacağız. Tüm duyularımızı kullanarak canlandırma yapacağız. Duyularımızı filme katabilme düzeyimiz başarı düzeyimizin en önemli ölçütü olacaktır. Unutmayalım: Bir müzik bestekârı müziğin filmini önce beyninde yaşar. Bir ressam tabloya çizeceği ağacın kabuğunun tüm girinti, çıkıntılarını beyninde görür. Sahneye çıkan bir konuşmacı konuşmasını beyninde defalarca yapmıştır. Bir uçağı dizayn eden mühendisin kafasında binlerce uçak ve uçuş biçimi canlanmıştır. Faydası: Güçlü hafıza, bağlantılı ve sistemli bilgiler... Hafızada kayıtlı bilgileri pratik hayatta kullanabilme yeteneği... Her türlü sanatsal üretimler. Yeni keşifler yapabilme yeteneği. Zengin bir duygu ve düşünce dünyası. İş yapma, üretme, başarı, özgüven, sevinç...” . Bu ay okullar açılıyor. Öğretmenlerimiz yeni eğitim öğretim dönemine hazırlıklarını yapmaya başladılar bile.. Okullardaki derslerin öğretim programları büyük çoğunlukla sezgisel düşünme becerilerini geliştirmeye uygun olarak tasarlandığı biliniyor.. İnanıyorum ki, öğretmenlerimiz öğretim programlarındaki hedefleri birer kazanıma dönüştürecek etkinlikleri tasarlarlarken öğrencilerin hayal güçlerini besleyecek çalışmalara da yer vereceklerdir. Hayallerinizin gerçekleşeceği bir eğitim öğretim dönemi geçirmeniz dileğiyle… KAYNAK: http://www.populerbilim.com.tr/arsiv/0605/b01.htm, http://www.bilimgenc.tubitak.gov.tr/makale/aklin-sinirlarinin-otesine-yolculukhayal-kurmak, http://www.yuksekhedef.com/hafiza/genhafiza.html

106 EYLÜL 2015



SPOR

Dört Mevsim Bahçeşehir

Spor için doğru zaman “Amacımız sporu sevdirmek ve bunun bir alışkanlığa dönüşmesini sağlamak olduğu için özellikle küçük yaş gruplarında branş seçimi çocuğun ilgi duyduğu bir alan olmalıdır. Ailelerin zorlamasıyla ilgi duymadığı bir alana yönlenen çocuklar için, yaptığı etkinlik bir eğlenceden çok eziyete dönüşmektedir.” Değerli okurlarımız yeni sayımızdan hepinize merhaba. Bu ay sizlerle okulların açılması ile beraber çocukları için bir sportif aktivite arayışına giren ailelerin dikkat etmesi gereken konuları paylaşmak istiyorum. Büyüme çağındaki çocuklar için spor, sağlıklı bir fiziksel gelişme, sosyal ve ruhsal gelişimleri açısından son derece önemli ve gereklidir. Bu açıdan bakıldığı zaman ailelerin böyle bir arayışa girmesi doğrudur, ancak bu konuda doğru zaman ve doğru branşın belirlenmesi gibi bazı önemli detayların bilinmesi gerekmektedir. Öncelikle çocuklara spor yapma alışkanlığı kazandırılması ve sporun sevdirilmesi gerekir. Özellikle okul öncesi dönemde çocuklar anne ve babalarını rol model aldıkları için ebeveynlerin spor yapıyor olması bu konuda bir artı olarak karşımıza çıkmaktadır. Amacımız sporu sevdirmek ve bunun bir alışkanlığa dönüşmesini sağlamak olduğu için özellikle küçük yaş gruplarında branş seçimi çocuğun ilgi duyduğu bir alan olmalıdır. Ailelerin zorlamasıyla ilgi duymadığı bir alana yönlenen çocuklar için, yaptığı etkinlik bir eğlenceden çok eziyete dönüşmektedir. Çocukların spora başlama yaşları da son derece önemlidir. 6 yaşına kadar olan çocuklar için kurallı ve organize spor faaliyet-

108

EYLÜL 2015

leri çok uygun değildir. Bu yaş grubunda temel motor becerilerin gelişeceği koşma, tırmanma, atma, çekme, itme vb. serbest oyun formları daha faydalı olmaktadır. 6-8 yaş arası dönemde çocukların koordinasyon ve dikkat süreleri gelişir. Çok ağır olmayan kurallar dahilinde organize oyunlara katılabilirler. Ayrıca bu yaş grubu çocuklarda fiziksel temas içeren sert branşlara karşı dikkatli olunmasında fayda var. Voleybol, Jimnastik, Yüzme, Eğlenceli atletizm faaliyetleri bu yaş grubunun eğlenerek yapabileceği aktiviteler arasında yer almaktadır. 9-11 yaş arası dönemde ilgilenilen branşların temel teknik eğitimlerinin ön planda tutulması gerekir. Ağır olmamak şartıyla oyun formlarını kullanarak, çocukları eğlendirerek çok tekrar yapılması gerekir. Ön ergenlik dönemi olarak tanımladığımız bu dönemde, çocukların kötü alışkanlıklardan uzak durması, artan enerjilerinin doğru alanlarda kullanılabilmesi için mutlaka sportif bir aktivitenin içinde olmaları gerekmektedir. Bu yaş grubundaki çocukların, özgüven ve sosyal gelişimlerinin sağlanması için takım sporları yapmaları daha uygun olacaktır. 12-14 yaş dönemi ağırlıklı olarak müsabakalara başlama dönemi olarak kabul edilir. Teknik beceri eğitiminin yanında oyun kuralları ve branşa göre vücut ağırlıkları

kullanılarak kuvvet çalışması yaSAVAŞ KAHRA pılabilir. MAN BAHÇEŞEHİR (şınavVOLEYBOL SP OR KULÜ mekik-ters KOORDİNATÖR BÜ Ü mekik vb) Çocuklarını spora yönlendirmek isteyen ailelerin öncelik vermesi gereken en önemli detay bence antrenör seçimi olmalıdır. Çünkü tüm bu anlattığım detayları uygulayacak ya da uygulamayacak olan kişi odur. Bu gruplarda çalışacak antrenörlerin pedagojik formasyona sahip, çocukların ruhsal, bedensel ve fizyolojik gelişimleri hakkında bilgi sahibi olması gerekir. Çocuklar yetişkinlerin küçültülmüş hali değildir, yapılacak olan çalışmalar tamamen yaş gruplarının özellikleri göz önüne alınarak planlanmalı ve uygulanmalıdır. Disiplin sağlamak adına asıp – kesen, yaş gruplarının özelliklerini bilmeden yüklemeler yapan, çocuğun seviyesine inemeyen antrenörlerden uzak durmanızı tavsiye ederim. Değerli okurlarımız bahsettiğim konular ışığında en doğru seçimi yaparak çocuklarınızı güvenilir ellerde spora başlatmanız ve onların her mutlu anına tanıklık yapmanız dileğiyle, diğer sayımızda buluşuncaya kadar SEVGİYLE ve DÖRT MEVSİM SPOR’la KALIN…



ELELE MUTF AK ATÖLYESİ

YEMEK

HÜLYA ŞAKIR

MALZEME

Facebook/elele

mutfakatolyesi

1

kırmızıbiber 2 kuru soğan 1 çorba kaşığı salça 500 gr patates 2 domates 20 ml sıvıyağ Yarım demet maydanoz Yeteri kadar tuz, karabiber, kimyon

HAZIRLANIŞI Maydanoz, soğan ve biberi rondo da doğrayın. Kase içinde kıyma ve baharatlar ile karıştırıp yoğurun. Patatesi soyup elma dilimi doğrayın. Domatesi dilimleyin. Fırını 180 derecede ısıtın. Kıymayı kapaklı bir fırın kabı içine bastırarak yayın. Üzerine patates ve domatesleri yerleştirip 50- 60 dk pişirin.

MALZEME 1

lt süt yumurta sarısı 1 paket vanilya 1 çay bardağı (100 ml) toz şeker 3 yemek kaşığı mısır nişastası 4 yemek kaşığı pirinç unu 2 yemek kaşığı kakao 1 tatlı kaşığı tereyağı 1

HAZIRLANIŞI Yumurtanın sarısını ayırın. Süt, yumurta sarısı, pirinç unu, nişasta, toz şekeri tencerede karıştırıp orta ateşte karıştırarak pişirin. Kaynamaya başladığında tereyağını ve kakaoyu ekleyip birkaç dk daha pişirmeye devam edin. Muhallebi ılındığında kup bardaklarına koyup buzdolabında bekletin. Servis öncesi üzerini hindistan cevizi ile süsleyip servis edin.

110 EYLÜL 2015



SAĞLIK

CİLDİNİZLE İLGİLİ HER TÜR SORUN VE İHTİYAÇTA

Yazın ardından cildiniz Sımsıcak bir yazın ardından yine şehir hareketlenmeye başladı. Tüm bir senenin yorgunluğunu atabilmek için gezdik, dinlendik. Her ne kadar gündemdeki üzücü haberlerle yüreğimiz buruk olsa da, umutlarımıza tutunup hayat acısıyla, tatlısıyla devam etmek zorunda diyerek yaşama tutunduk. Motivasyonumuzu yükseltip hayata “önce kendini sevmeli insan, siz mutluysanız çevrenize de ışık saçarsınız” diyerek yeni sezonda da sağlıklı güzellik adına birlikteyiz. Her sene giderek genişleyen ailemiz için ekibim ve ben bu sene de bilimsel, memnuniyet yaratan, tatminkar, samimi ve kaliteli hizmet anlayışıyla ulaştığı çizgisini korumaya devam edeceğiz... Deniz, kum, güneş derken vücudumuzun aynası olan cildimizde en başta gelen yaz sonrası başvuru nedenleri; komedon ve aknelerde artış, nem-yağ dengesinin bozulup kuru ve yağlı cilt oluşması, varolan lekelerde artma veya yeni leke oluşumu, saçlarda yıpranma ve dökülme, kuruyan ciltte giderek derinleşmeye başlayan kırışıklıklar oluyor. Peki bizler neler yapıyoruz, ne gibi önlemler alıyoruz? Komedonları sıkmayın! Bize sağladığı olumlu psikolojik etkilerden dolayı her ne kadar güneşi sevsek de, fazla ve korumasız güneş maruziyetinde maalesef kuruluk, leke ve kırışıklık olarak bize geri dönüyor. Ailesel olarak cilt kanserine eğilim varsa vücuttaki benlerde de ortaya çıkan ani görünüm değişimlerinin de takibi gerekiyor. Hayatımızda ve herşeyde olduğu gibi cildimizde de denge son derece önemli. Nem ve yağ dengesinin sağlanması öncelikle cilde uygun doğru ürünlerin kullanımı ile başlıyor. Yüzeye uygulanan ürünlerin etki gösterme süresi, 3-4 hafta olduğu için cildi daha erken rahatlatma açısından tıbbi uygulamalardan destek alıyoruz. Bozulan dengeyle birlikte

ciltte artan akne öncüsü komedonlar (siyah-beyaz noktalar) sıkılmamalıdır. Evde steri olmayan ortamda sıkılan bu komedonlar tırnak arsında yer alan mikroorganizmalar ile kolaylıkla sivilceye dönüp gereksiz antibiyotik kullanımına sebep olabilir. Klinik ortamda, steril koşullarda, sadece uygun lezyonların sıkılması ve ardından gözenek daraltan maskelerin uygulanması enfeksiyonu engeller. Medikal işlemlerde amaç sıkma işleminin olabildiğince az yapılıp, cildin dengesinin sağlanarak sivilce ve yeni komedon oluşumunun engellenmesidir. Amacımız bakımdan bir hafta sonra tekrar siyah nokta oluşumuyla sonlanan sık cilt bakım işlemi değil, sıkmanın gerektiği komedonların oluşumunu engelleyecek gerekli tıbbi uygulamaların düzenli uygulanması olmalıdır. (www.pgestederm.com / hidradermabrazyon) Önce cilt dengesi Giderek kuruyan cilde ne sürersek sürelim, günlük su kullanımını ne kadar arttırırsak arttıralım ince kırışıklıklar belirginleşmeye başlar. Kurumuş olan cilt her tür tarvmaya açık bir cilttir. Bu kırışıklıkların tedavisi için kuru cilde ısı etkili radyofrekans, me-

UZM. DR. E. PINAR GÜZEL CİLT HASTALIKLARI UZMANI

Bahçeşehir 2. Kısım Şehit Gaffar Okkan Cad. AVM D Blok 2 ve 3. bağımsız bölümler (Hacı Sayid Yanı) www.pgestederm.com

Uzm.Dr.Pınar Güzel Dermatoloji Kliniği

drpinarguzel


-0 02 0 9 0212 669

3

YANINIZDAYIZ....

ne istiyor olabilir! dikal peeling, lazer gibi işlemler uygulanamaz. Mutlaka öncelikli olarak cilt dengesi sağlanmalıdır. (www.pgestederm.com / hidrabalans, mezoterapi, oksijet)

KLİNİĞİMİZDEKİ UYGULAMALAR DERMATOLOJİK MUAYENE (Erişkin ve bebek cildiyle ilgili her tür problem)

Lekelere dikkat! Lekeler arttı ve can sıkıyor. Özellikle koyu tenli kişilerde ortaya çıkmış lekelerde son derece dikkat edilmeli ve fraksiyonel lazer, kuvvetli peeling gibi ani ve yoğun travmatik uygulamaların lekeyi tedavi etmekten çok artmaya yol açabileceği unutulmamalıdır. Bu lekelerde sabır, kontrollü travma ve cildin maksimum korunması son derece önemlidir. İşlemler için en uygun zaman Ekim-Nisan ayları arasında güneş etkisinin minimum olduğu zamanlar olmalıdır. (www.pgestederm.com / dermapen, kimyasal peeling) Saç mezoterapisi Yaz mevsiminde klor, tuzlu su, güneş, sık duş derken saç dökülmesi arttı ve saçlar matlaştı. Saç dökülmesinde belirgin artmada sistemik nedenler açısından tetkik gerekliyse yaptırılıp, saçlı deri muayenesi, uygun ürün düzenlenmesi ve işlem olarak son derece etkili bir yöntem olan saç mezoterapisi uygulanabilir. Saç mezoterapisi, saç dökülmesini engellemek, yeni saç çıkma hızını arttırmak ve varolan saçların kalınlaşmasını ve kuvvetlenmesini sağlamak açısından acısız ve güvenli bir yöntemdir. (www.pgestederm.com / saç mezoterapisi) Ne mutlu bize :) Her anın, her mevsimin ve her

DERMO-KOZMETİK İŞLEMLER Velashape 3 Selülit Tedavisi Cilt Medikal Bakım Kırışıklık tedavisi (DolguBotox Uygulamaları) Mezoterapi-Mezolift Işık Dolgu (Yüz ve Gözaltı) Leke Tedavisi Akne ve Akne İzi Tedavisi Hidrabalance (Kuruluk ve Matlık Tedavisi) Deep-Roller Uygulama PRP Uygulama Oksijet Cool-lift (Oksijenli Cilt Bakımı) Hidrafacial Bakım Fraksiyonel Radyofrekans RF Lifting Bakım Mikrodermabrazyon (Yağlı ve Gözenekli Cilt Tedavi) Göz Etrafı İşlemler (Morluk, Kırışıklık, Torbalanma ve Pigmentasyon) Koltuk altı ve Avuç içi Terleme Tedavisi Saç Dökülmesi Tedavisi Selülit ve Sıkılaşma Tedavisi Lokal Kilo Tedavisi Elektrokoterizasyon Tedavisi (Siğil, Nasır ve Et Benleri) LAZER EPİLASYON

günün güzelliği başka. Bakmayı ve görmeyi bildikçe insan, tüm güzellikleri farkedebiliyor. Emeğe katılan sevgi, kurulan güzel bağlar ve memnun eden hizmet kalitesi ve sonuç etkinliğiyle güzel gününüze güzellik, sağlığınıza sağlık, yüzünüze tebessüm katabiliyorsak ne mutlu bize. Bugüne kadarki sizlerden gelen geri dönüş ve ifadeler, her ne kadar yoğun bir dikkat ve sürekli gelişim gerekliliği içerse de yürekten bağlı olduğum mesleğime bir kez daha bağlanmama sebeptir. Sağlıklı, mutluluk ve sevgi dolu güzel günler dileğiyle sevgiyle kalın....

İĞNELİ EPİLASYON Kliniğimizde kullanılan tüm cihaz ve tıbbi malzemeler FDA onaylıdır.

0212 669 90 02 - 03 / 0530 320 92 42


GÜZELLİK

Dört Mevsim Bahçeşehir

GÜZEL FİKİRLER

YASEMİN YURTMAN CANDEMİR

CİLDİNİZ

sonbahara

?

ne kadar hazır Yaz aylarının bittiği, sonbahar aylarının sürdüğü ve kış soğuğunun da kapıda olduğu bugünlerden cildinizin etkilenmemesi imkansız! Tam bir geçiş dönemi yaşadığımız böyle bir dönemde tepeden tırnağa özel bir bakım yapmakta fayda var.

Sıvı ve ısı dengesini sağlayan, salgı yapan, duysal ve immünolojik pek çok işlevi olan cildimiz, aynı zamanda iç ortam dengesi ile dış çevrenin potansiyel zararları arasında bir bariyer oluşturarak yaşamsal bir rol oynamaktadır. Dolayısıyla çevrede oluşan değişiklikler ilk ve doğrudan cildimizi etkiler. Şüphesiz bu çok sayıda işlevlerin dışında cilt, yumuşak, parlak, temiz ve pürüzsüz görünümü ile estetik açıdan da büyük önem taşır.

En hassas bariyer cildimiz

Özellikle mevsim geçişlerinde cildin yeni hava koşullarına ayak uydurması için bazı önlemlerin

Mevsim geçişleri yıpratır

114 I EYLÜL 2015

alınmasında fayda vardır. Yazın güneşin ve nemin etkisiyle yıpranan hasar gören cildimiz sonbaharın gelmesiyle özellikle rüzgâr ve ani ısı değişikliklerinden olumsuz yönde etkilenir.

Özellikle son zamanlarda ozon tabakasının da incelmesi ile birlikte güneşin bazı zararlı ışınları yeryüzüne daha kolay ulaşmakta ve ciltte basit bir lekeden deri kanserine kadar pek çok olumsuzluklara neden olmaktadır. Güneş ışığından etkilenen kişilerde öncelikle deri kalınlaşması olur ve derinin doğal korumasını artırmak için derinin rengini veren hücreler daha fazla renk maddesi salgılarlar (bronzlaşma). Uzun süre güneşe maruz kalan deride zaman içerisinde incelme, elastikiyetin bozulması (kırışıklık), kuruluk, lekelenmeler, kılcal damarların belirginleşmesi, fotoyaşlanma görülür ve en önemlisi deri kanserinin oluşma riski artar.

Güneş yaşlandırır


GÜVENİLİR-KONFORLU UZMAN ELLERDE OLMANIN AYRICALIĞINI YAŞAYIN

GENİTAL 550 TL YERİNE

400 TL

B.BACAK+ GENİTAL+K.ALTI 1700 TL YERİNE

1500 TL

GENİTAL +K.ALTI 750 TL YERİNE

600 TL

Y.BACAK+ GENİTAL+K.ALTI 1300 TL YERİNE

1100 TL

DİĞER PAKETLERİMİZİN FİYATLARINI ÖĞRENMEK İÇİN LÜTFEN ARAYINIZ.

Alexandrite Lpx Epicare

Neden Alexandrite Epicare? Bay ve bayanlara ten üzerinde alerjik yan etkisi yoktur. Batık kıl tedavisinde en etkin yöntemdir. Soğutma sistemi ile acısını en az hissedilen cihazdır. Uygulamadan hemen sonra kılların yüzeyden yok olması çok büyük avantajdır En hızlı lazerdir. Komble vücut 1 saat içinde taranır Uygun ten ve kıl'da en hızlı sonuç veren cihazdır Test atışımız ve muayenemiz ücretsizdir. Yanlızca tıp merkezi ve hastanelerde kullanılabilen bir sistemdir.

CİLT BAKIMI VE SIVI GERME TEDAVİLERİ GENOSYS VE DERMAPLUS ürünleri ile

TEMEL TEMİZLİK BAKIMI DERMAPEN

SKAR ve AKNE TEDAVİSİ LEKE TEDAVİSİ ANTİ AGİNG TEDAVİ

BOTOKS (YÜZ KIRIŞIKLIK VE K.ALTI) DOLGU (DUDAK VE YÜZ) IŞIK DOLGUSU MEZOTERAPİ (ZAYIFLAMA) MEZOTERAPİ (LEKE)

İĞNELİ EPİLASYON BÖLGESEL ZAYIFLAMA (vella smooth, body selülit, lenf drenaj) MASAJ (klasik, isveç ve medikal masajı) KALICI MAKE-UP İPEK KİRPİK EL VE AYAK BAKIMI KİRPİK VE KAŞ BOYAMA

CİLT BAKIMI 120 TL

100 TL 100 TL BÖLGESEL ZAYIFLAMA 1200 TL

ELDEN VE KREDİ KARTINA TAKSİT İMKANLARI

BİLGİ ALMAK İÇİN:

MASAJ 120 TL

900 TL

RI

SON FIRSATLA

KAÇIRMAYIN

Kişileri bilgilendirme amaçlı olup; reklam tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımamaktadır.

Tel: 0212 605 0 605 Gsm: 0507 607 52 00

Süleyman Demirel Cad. No:7 Esenkent/Esenyurt

31 EYLÜL’E KADAR GEÇERLİDİR

PÜRÜZSÜZ BİR GÜZELLİĞE MERHABA DEMEK İÇİN!!!


GÜZELLİK

Dört Mevsim Bahçeşehir

Lekelenmemesi için nemlendirin Güneşin kuruttuğu cildin nemlendirilmesi çok önemlidir. Özelikle bronzlaşma ile birlikte cildin tekrar kendini yenilemesi sürecinde cildin üst ölü tabakaları kepek kepek dökülür. Bu süreçte uygun bir nemlendirme yapılmazsa ciltte homojen olmayan renk farklılıkları ve lekeler ortaya çıkar. Yalnız dikkat etmek gereken husus cildinizi nemlendirirken yağlandırmayın. Cilt tipine uygun temizleyiciler ve nemlendiriciler kullanılmadığı zaman gözenekler tıkanıp siyah nokta, komedon ve akne oluşumu kaçınılmazdır.

Kalınlaşan cilde peeling gerek Yaz sonrası güneşin ve nemin etkisiyle kalınlaşan, lekelenen, kırışan ciltleri sadece sonbahar ve kış aylarında uygulanan kimyasal peeling ile tedavi etmek mümkündür. Kimyasal peeling yani soyma işlemi deri yaşlanmasının önlenmesi ve tedavisi amacıyla kullanılan etkin ve güvenilir bir yöntemdir. Bu amaçla doğal meyve asitlerinden üretilen çeşitli ajanlar deri tipine, ciltteki leke, kırışıklık veya akne izlerinin derinliğine göre çeşitli konsantrasyonlarda kullanılır. Dermatolog tarafından uygulanan bu yöntemle ince kırışıklıklar, kuruluk, leke ve akne izleri tedavi edilir. En az senede bir defa tüm ciltlerde uygulanabilecek olan bu yöntemle yaz sonrası kalınlaşan derinin üst tabakası ölü hücrelerden arındırılır. Böylece derinin mat ve soluk görünümü giderilir daha parlak gözenekleri sıkılaşmış taze bir cilt oluşturulur.

Genç bir cilt için mezolifting

Yaz sonrası güneşin ve nemin etkisiyle kalınlaşan, lekelenen, kırışan ciltleri sadece sonbahar ve kış aylarında uygulanan kimyasal peeling ile tedavi etmek mümkündür.

116 EYLÜL 2015

Kimyasal peeling yöntemiyle derinin üst tabakaları tedavi edilirken mezolifting yöntemiyle de derinin alt tabakaları tedavi edilir. Mezolift yöntemiyle yaz boyunca güneş nem ve sıcaktan etkilenmiş cildinizi gençleştirirken kış mevsimine de yepyeni sağlıklı bir görünümle adım atabilirsiniz. Mezolift; stres, hava kirliliği, güneşin zararlı ışınları ve geçen yılların ciltteki olumsuz etkilerini ortadan kaldırmayı amaçlayan bir tedavi yöntemidir. Sigara ve alkol kullanımından da zarar gören cildin yeniden yapılanmasını sağlar. Cildin kaybettiği nem, vitamin, aminoasit ve mineral desteği deri altına ufak iğneler yardımıyla enjekte edilir. Yüz, boyun, dekolte ve özellikle el bölgesinde oluşan kırışıklıkları ve yaşlanma etkilerini geriletir.



MODA Kışkırtıcı ve Gösterişli Pileler bana hep okul yıllarını anımsatmıştır. Ama bu sezon algımızı tamamen başka bir yöne kaydırıp, romantizmle birlikte zihinlerimizde yer edeceğe benziyor. Volanlara gelecek olursak, 2016'da aklımızı başımızdan almaya devam edecek.

BENGÜ ARSLAN

www.modaheryerde. com Genel Yayın Yönetm eni

Elie Saab

Gucci

Gucci

Louis Vuitton

AKLIMIZI BAŞIMIZDAN ALAN

RENDLER

Christian Dior

2016 çok hareketli ve rengarenk geçecek. Dünyaca ünlü markalar 2016 Resort koleksiyonlarını görücüye çıkardı. Bakalım tasarımcıların en çok üzerinde durduğu ve trendleri belirleyecek işaretler neler. Koltuklarınıza yaslanın ve sıkı tutunun, moda dünyasında kısa bir yolculuğa çıkıyoruz.

Masumiyetin Yeni Rengi: Nude Pembe Maskülen formları pembe ile birlikte görmeye alışmıştık, bu sezon ise bu trend yerini masum pembeye bıraktı. Pamuk şeker kıvamında sokaklarda gezen şık kadınlara hazır mısınız?

118 EYLÜL 2015


Dört Mevsim Bahçeşehir

J.W Anderson

Moschino

Red Valentino

Hep Gökkuşağını Bekledik Valentino bize geçtiğimiz sezon çocukluğumuzu hatırlattı. Özellikle aksesuarlarından taşan gökkuşağı bize iyi gelmişken bir de baktık ki 2016'da gerek grafik eklemelerle, gerekse de ışıltılarla birçok dünya markasının başrolünde yerini aldı. Gökkuşağına karşı objektif olamayacağım, ama sizce de harika değiller mi ?

My Number One: Valentino Frapanlığın ötesinde oldukça cana yakın bir etki yarattı Ben Valentino'nun 2016 Resort Koleksiyonu. Sanırım bu uyandırdığı samimi duygudan ötürü de Resort 2016 Koleksiyonları arasında gönlüme taht kurdu. Kombinlerde ise kullanılan sneakerlar beni baştan çıkardı diyebilirim. Bu kadar tezat şeyleri bir arada kullanıp, kusursuz bir uyum yakalamak elbette ki Valentino'nun harcı olabilirdi. EYLÜL 2015

119


ASTROLOJİ

Bahçeşehir'in vazgeçilmez tarotçusu Nisa, artık İsveç Yotebori'de yaşıyor ama her ay olduğu gibi, aylık burç yorumlarıyla bu sayımızda da yine sizlerle... nisadincer03@gmail.com Ay enerjisi ile yarım kalmış her şey keyifli bir şekilde tamamlanmaya başlıyor. Finansal konularda şans sizden yana. Gelirinizde hatırı sayılır bir artış yaşayabilirsiniz… Özel hayatınızda ise aşk huzur ve coşku sizinle… Evliliğiniz her zamankinden çok daha keyifli bir hal alabilir eşinizle iletişiminiz mükemmeldir bir elmanın iki yarısı gibi tamamlarsınız birbirinizi. 15 20 Eylül tarihlerinde arkadaşlık ilişkilerinize dikkat etmelisiniz. Özellikle iş arkadaşlarınızla çok fazla yakınlaşmamalı ve sizi ilgilendirmeyen konularda fikir beyan etmemelisiniz.

Özel yaşamınızda pek çok teklif alabilirsiniz. Bu olumlu etkinin büyüsüne kapılmadan teklifleri akıllıca değerlendirirseniz kalıcı fırsatlar yakalamış olursunuz. 7 Eylülʼde gerçekleşecek burcunuzdaki Yeni Ay enerjisi iç huzurunuzu yakalamanızı sağlayacak. 13-18 Eylül tarihlerinde kişisel konularda problemler yaşanabilir. Eş ve yakınlarınızla iletişim kurmakta zorlanabilir. İlişkilerinizi çıkmaza sokabilirsiniz. 21 Eylülʼde Kovaʼda gerçekleşecek Dolunay ile kendinizi baskı altında ve huzursuz hissettiğinizde ilerleyen günlerle birlikte rahatlayacak ve güçlü etkiler almaya başlayacaksınız.

Gökyüzü sizi yaşamınızın her alanında güçlendirip destekliyor. İşinizle ilgili konularda gizliliğe önem verin ve her doğruyu her yerde söylemeyin. Gizlilik gerektiren konuların dışarı yansıması başınızı ağrıtabilir. Eylül ayında emeklerinizin karşılığını maddi manevi alacaksınız.. Özel yaşamınızda siz sessizliğinizi koruyun ve olayları sadece izleyin. Eş yada sevgiliniz için önemli bir hayat dersi sınavıdır ve herkes sınavını kendisi verir! Yine bu dönemde; Kendinizi geliştirebileceğiniz alanlara yönelebilir farkında olmadığınız yeteneklerinizi keşfedebilirsiniz.

Bu ay boyunca iş ve özel hayatınızla ilgili önemli gelişmeler ve fırsatlarla karşılaşabilirsiniz. Bu dönemde başkalarının etkisi altında kalmadan sezgilerinize güvenerek kararlar vermelisiniz. 21 Eylül Kova burcunda gerçekleşecek Dolunay enerjisi aşk hayatınızda problemler yaşanmasına sebep olabilir. İlişkinizde ki sorunları kaldıracak gücü bulamayabilir; Aşırı duygusal davranarak sağlıklı kararlar alamayabilirsiniz. Ailevi olaylar sizi yorabilir maddi manevi fedakârlık ettiğiniz insanlardan hiç hak etmediğiniz davranışlar görerek üzülebilirsiniz.

Yeni Ay enerjisi ile inancınız güçlenecek ve haklı olduğunuz konularda hakkınızı alacak maddi manevi kazançlı çıkarak, sizi yoran olay ve kişilere karşı iyi bir ders vereceksiniz. Arkadaş ve dostlarınız ile ilişkileriniz çok daha iyi bir hal alacak ve sizler özel yaşamınızda da onların aracılığı ile keyifli gelişmeler yaşayacaksınız. Ayın ikinci yarısında ise; Finansal konularda şans sizden yana. Gizli meselelerin iç yüzünü öğrenecek ve bunun getirdiği maddi manevi şanslarla karşılaşacaksınız. Kalıcı işlerin altına başarı ile imza atacaksınız.

Kesinlikle başınıza geleni kabullenir tarzda hareket etmemeli ve haklarınızı korumalı sorumluluğu tek başınıza yüklenmeden hareket etmelisiniz. 19 Eylül kadar iş ve özel yaşamınız sizleri bir hayli yorabilir dengeli ve sakin tavrınızı korumaya başarırsanız bugünleri en az zararla atlatırsınız. 21 Eylülʼde Kova burcunda gerçekleşecek Dolunay enerjisi ile tam anlamı ile rahata kavuşarak isteklerinizi kolaylıkla gerçekleştirebileceksiniz. Maddi konularda ve kariyerinizde önemli insanlardan gelecek destekle var olan şartlarınızı iyileştirerek enerjisi yüksek bir döneme gireceksiniz.

KOÇ

BOĞA

İKİZLER

7 Eylülʼde Aslan burcunda gerçekleşecek Yeni Ay enerjisi tüm duygu ve düşüncelerinizi netleştirecek. İş ve eğitim hayatınızda ertelediğiniz her şeyi gündeminize alacak çevrenizdeki insanların da desteğini alarak gerçekleştirebileceksiniz. Özel yaşamınızda da karışık etkiler olabilir eş ya da sevgilinizin iş hayatında yaşanacak finansal aksiliklerin özel yaşamınızı etkilemesine izin vermeyin. 21 Eylülʼde Kova burcunda gerçekleşecek Dolunay etkisi ile ailenizle ilişkileriniz önem kazanacak. İlişkilerinizi yeniden yapılandıracağınız keyif bir dönem.

YENGEÇ

120 EYLÜL 2015

ASLAN

BAŞAK

TERAZİ

Kendinizi tam anlamı ile baskı altında hissederek yanlış kararlar alabilirsiniz. 7 Eylülʼde Aslan burcunda gerçekleşecek Yeni Ay enerjisi içinizde biriken enerjiyi agresif bir şekilde dışarıya yansıtmanıza sebep olabilir. Öfke kontrolünüzü dengelemekte zorlanabilir sudan sebeplerle hemen herkesle tartışma içine girebilirsiniz. İş hayatınızda beklentileriniz istediğiniz hız ve doğrultuda ilerlemeyebilir ve ödemelerinizle ilgili gecikmeler yaşayabilirsiniz. Sabırlı olun ve fevri davranışlarla hakkınızı almaya çalışmayın. Mantığınızla değil sezgi ve duygularınızla hareket edin.

AKREP


Dört Mevsim Bahçeşehir

Maddi anlamda kazançlı çıkacağınız bu süreçte harcamalarınızı kontrol altında tutun ve paranızı biriktirmeye bakın. 21 Eylül Kova burcunda gerçekleşecek Dolunay enerjisi kıskanç insanların saldırılarına maruz kalmanıza sebep olabilir. Kimseyle ikili tartışma içine girmeyin bırakın saldırsınlar kim dost kim düşman ayırt edeceğiniz zamanlardasınız. Eş ya da sevgilinizle romantizmin yoğun yaşanacağı paylaşımlarınızın çok daha sıcak ve samimi olacağı zamanlardasınız keyfini çıkarın ve gereksiz kıskançlıklarla ilişkinizi hırpalayacak davranışlarda bulunmayın. Bekar Yayʼlar sizlerde özel ve keyifli gelişmelerle kendinizi aşkın içinde bulabilirsiniz.

YAY

En iyisi duygularınızı ego ve öfkenizi kontrol altına alın. Kendinize tarafsız bir öz eleştiride bulunun. İnanın gördüğünüz tabloyu sizde onaylamayacaksınız. 7 Eylülʼde gerçekleşecek Aslan burcundaki Yeni Ay enerjisi ile kendinizi daha rahat hissedecek işinize gereken önemi vererek hareket edeceksiniz. Hukuksal problemleri olan Oğlaklar davalarınız istediğiniz şekilde sonuçlanabilir kazançlı çıkabilirsiniz. 21 Eylülʼde Kova burcunda gerçekleşecek Dolunay enerjisi ile trafikte dikkatli olun bir anlık dalgınlık kazalara sebep olabilir. Özel yaşamınızda eş ya da sevgilinizle keyifli paylaşımlarda bulunacak ve ilişkinizi güçlendireceksiniz.

OĞLAK

Ağzınızdan çıkan sözlere dikkat edin sözlerinizin ağırlığının altından kalkamayabilirsiniz. Hukuksal konularda söylediklerinizden dolayı başınız ağrıyabilir ve buna bağlı sorunlar yaşayarak haksızlığınızı yenilgiyle çevirebilirsiniz dikkatli olun. 7 Eylül karşıt burcunuz Aslan burcunda gerçekleşecek Yeni Ay enerjisi ile kendinizi haklı görme dürtünüz daha da artabilir, yakın çevrenizde ki insanların uyarılarını dikkate alın. 21 Eylülʼde burcunuzda gerçekleşecek Dolunay enerjisi ile olumsuz enerjiler çıkıp gidiyor yaşamınızdan. Özellikle aşk hayatınızda önemli gelişmeler yaşayabilir yeni bir ilişkiye adım atarak hayatınızın rotasını farklı bir yöne çevirebilir.

KOVA

Eylül Aslan burcunda gerçekleşecek Yeni ay enerjisi rahatlamaları beraberinde getirecek sizlere. Bu dönemde sosyal hayatınızda renklenecek. Pozitif düşünün geçmişte kalması gereken düşüncelerinizden arının. Yeni başlangıçlar için içinizde ki enerjiyi doğru yönlendirin. İşinizle ilgili konularda önemli fırsatlarla karşılaşabilir büyük bir çıkış gerçekleştirebilirsiniz. 21 Eylül Kova burcunda gerçekleşecek Dolunay enerjisi ile yaptığınız işte hedeflerinizi yüksek tutmalı ve cesur adımlarla ilerlemelisiniz popülaritenizin oldukça yükseleceği bu şanslı süreci iyi değerlendirin..

BALIK

EYLÜL 2015

121


POLİTİKA

Türkiye neler kaybetti?

CEMAL SUBAŞ

TEMPO DERG YAZI İŞLERİ M İSİ ÜDÜRÜ

I

Birincisi şehitlerini kaybetti, sonra TL'nin değerini... 7 Haziran'dan bu yana yaklaşık yüzde 25 fakirleştik; Euro ve dolar yükseldiği için. Türkiye'nin daha fazlasına tahammülü yok. Tüm partilerin, özellikle de MHP'nin şapkasını önüne alması şart. Aksi takdirde ekonomik krizlerin getirdiklerini yine ekonomik krizler götürür ve hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Siyasi açıdan zor bir dönemden geçiyoruz, ekonomik açıdan da, çözüm süreci açısından da... Bu maddeleri daha da artırabiliriz. Çünkü çoğu birbirine bağlı gelişiyor. Örneğin ekonomiyi; siyaset de etkiliyor, PKK da, dış gelişmeler de... Yaklaşık iki hafta önce AKP ile CHP arasında yapılan son toplantının ardından Başbakan Davutoğlu kalan tek seçeneğin erken seçim olduğunu belirtmiş ve o açıklamanın ardından yurtiçinde sert satışlar yaşanmıştı. Erken seçim zaten bir süredir piyasalarda etkin bir şekilde fiyatlanıyor. Bu kapsamda dolar 3 TL, Euro ise 3.47 seviyesinin üzerini test etti. Bu kapsamda sepet kur 3.22, Türkiye risk primi ise 299.00 seviyesine yükseldi. Erken/tekrar seçimler 1 Kasım'da yapılacak, önümüzdeki en az iki aylık süreç seçim belirsizliğiyle geçecek ve bu da risk primini yukarı çekmeye devam edeceği gibi, TL’deki mevcut zayıflığı destekleyecek gibi görünüyor. Ancak TL açısından görülen tek risk erken seçim değil. Terör eylemleri de yine risk primimizi yukarıya çekecek.

122

EYLÜL 2015

Yurtiçinde neredeyse her gün yaşanan terör eylemleri kapsamında artan güvenlik endişeleri TL’yi baskı altında

tutmaya devam ediyor. Yurtiçinde yaşanan bu siyasi belirsizlik ve güvenlik endişelerinin kısa vadede çözüme kavuşması olağan gözükmemekle birlikte bu iki büyük sorun çözülmediği sürece TL’deki zayıflamanın devam etmesini bekleyebiliriz. DEĞER KAYIPLARI YAŞANIYOR TL’deki zayıflığı sadece iç riskler değil dış riskler de destekliyor. Özellikle son dönemde Çin'deki ekonomik büyüme hızına ilişkin endişeler iyice arttı. Ve bu durum da gelişmekte olan ülkelerden fon çıkışlarına ve para birimlerinde de değer kayıplarına neden oluyor. Bu nedenle dolar endeksi sert satıcılı seyrederken, içeride kur 3 TL seviyesini test etti. Yani dolar, FED’in faiz artırımını öteleyeceği beklentisiyle birlikte global bazda değer kaybederken kur yukarı yönlü hareketlerine devam ediyor. Diğer yandan Euro/TL paritesi de oldukça güçlendi. Yurtiçindeki mevcut riskler TL’yi Euro karşısında zayıflatırken, Euro/Dolar


Dört Mevsim Bahçeşehir

paritesinin dolar endeksindeki kayıplarla 1.17 seviyesine yükselmesinin de etkisiyle Euro/TL paritesi 3.47 seviyesinin üzerini test etti. Diğer yandan gram altın da kur etkisiyle birlikte 111.50 TL seviyesini gördü. Geçtiğimiz ay başlayan ve her geçen gün artan terör eylemlerinin yanı sıra erken seçim kararının alınmasının da etkisiyle 1 aylık süreçte Türk Lirası, Euro karşısında yüzde 15.80 değer kaybı yaşarken, dolar karşısında ise yüzde 9.0 değer kaybı yaşadı. Türk Lirası sadece gelişmiş ülke para birimlerine karşı değil kendi ayarındaki gelişmekte olan ülke para birimlerine karşı da ciddi miktarlarda değer kayıpları yaşıyor. TOPARLANMA ZOR OLACAK Türk Lirası’nın diğer ülke para birimlerinden negatif ayrıştıran sebepler, yani yurtiçinde yaşanan mevcut siyasi belirsizlik ve terör eylemleri net bir şekilde çözüme kavuşmadığı sürece TL’deki toparlanma zor olacak. Anlaşılan o ki, dolar da Euro da yükselmeye devam edecek, ta ki güçlü bir hükümet kurulana kadar. Nitekim bunu seçim mitinglerinde de duyacağız, zaten bunun ilk işaretlerini Cumhurbaşkanı verdi. Muhtarlar toplantısında istikrara vurgu yaparak, tek parti hükümetine işaret etti. Yani AKP'ye... Ama anketler tersini söylüyor. Seçimlerde bugünden farklı bir tablo çıkmayacağını gösteriyor. O halde tek yol, uzlaşma olacak. Başka çaresi yok. En başta MHP'nin şapkasını önüne koymasında büyük fayda var. Aksi takdirde çok şey kaybedeceğiz. EYLÜL 2015

123


HUKUK

MESAFELİ SATIŞ SÖZLEŞMELERİNDE Zamanımız çok değerli. Artık yemeğimizi dahi BÜROSU internetten sipariş ediyoruz. Her türlü ihtiyacımızı ERK HUKUK internet üzerinden sipariş ederek tek tuş ile satın alabilme konforuna sahibiz. Satın almak çok kolay ancak satın aldığımız ürün beklediğimiz gibi çıkmadı. Haklarımız neler. Lİ

ŞİL AVUKAT ŞİRİN

Malum 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe girdi. Bu Kanun'a dayanılarak hazırlanan ve 27/11/2014 tarihli ve 29188 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanıp 27/02/2015 tarihinde yürürlüğe giren "Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği" ile aşağıda belirtilen konularda düzenlemeler yapılmıştır. ÖN BİLGİLENDİRME Tüketicilerin mal veya hizmet satın almadan önce eksiksiz olarak bilgilendirilmelerinin sağlanması amacıyla, ayrıntılı düzenlenen ön bilgilendirmenin, ödeme yükümlülüğü altına girmeden hemen önce yapılması gerekliliği düzenlenmiştir. Buna göre Tüketici, mesafeli sözleşmenin kurulmasından ya da buna karşılık gelen herhangi bir teklifi kabul etmeden önce, aşağıdaki hususların tamamını içerecek şekilde satıcı veya sağlayıcı tarafından bilgilendirilmek zorundadır. a) Sözleşme konusu mal veya hizmetin temel nitelikleri, b) Satıcı veya sağlayıcının adı veya unvanı, varsa MERSİS numarası, c) Tüketicinin satıcı veya sağlayıcı ile hızlı bir şekilde irtibat kurmasına imkan veren, satıcı veya sağlayıcının açık adresi, telefon numarası ve benzeri iletişim bilgileri ile varsa satıcı veya sağlayıcının adına ya da hesabına hareket edenin kimliği ve adresi, ç) Satıcı veya sağlayıcının tüketicinin şikayetlerini iletmesi için (c) bendinde belirtilenden farklı iletişim bilgileri var ise, bunlara ilişkin bilgi, d) Mal veya hizmetin tüm vergiler dahil toplam fiyatı, niteliği itibariyle önce-

124

EYLÜL 2015

den hesaplanamıyorsa fiyatın hesaplanma usulü, varsa tüm nakliye, teslim ve benzeri ek masraflar ile bunların önceden hesaplanamaması halinde ek masrafların ödenebileceği bilgisi, e) Sözleşmenin kurulması aşamasında uzaktan iletişim aracının kullanım bedelinin olağan ücret tarifesi üzerinden hesaplanamadığı durumlarda, tüketicilere yüklenen ilave maliyet, f) Ödeme, teslimat, ifaya ilişkin bilgiler ile varsa bunlara ilişkin taahhütler ve satıcı veya sağlayıcının şikayetlere ilişkin çözüm yöntemleri, g) Cayma hakkının olduğu durumlarda, bu hakkın kullanılma şartları, süresi, usulü ve satıcının iade için öngördüğü taşıyıcıya ilişkin bilgiler, ğ) Cayma bildiriminin yapılacağı açık adres, faks numarası veya elektronik posta bilgileri, h) 15 inci madde uyarınca cayma hakkının kullanılamadığı durumlarda, tüketicinin cayma hakkından faydalanamayacağına ya da hangi koşullarda cayma hakkını kaybedeceğine ilişkin bilgi, ı) Satıcı veya sağlayıcının talebi üzerine, varsa tüketici tarafından ödenmesi veya sağlanması gereken depozitolar ya da diğer mali teminatlar ve bunlara ilişkin şartlar, i) Varsa dijital içeriklerin işlevselliğini etkileyebilecek teknik koruma önlemleri, j) Satıcı veya sağlayıcının bildiği ya da makul olarak bilmesinin beklendiği, dijital içeriğin hangi donanım ya da yazılımla birlikte çalışabileceğine ilişkin bilgi, k) Tüketicilerin uyuşmazlık konusun-

daki başvurularını Tüketici Mahkemesine veya Tüketici Hakem Heyetine yapabileceklerine dair bilgi. (2) Birinci fıkrada belirtilen bilgiler, mesafeli sözleşmenin ayrılmaz bir parçasıdır ve taraflar aksini açıkça kararlaştırmadıkça bu bilgiler değiştirilemez. (3) Satıcı veya sağlayıcı, birinci fıkranın (d) bendinde yer alan ek masraflara ilişkin bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmezse, tüketici bunları karşılamakla yükümlü değildir. (4) Birinci fıkranın (d) bendinde yer alan toplam fiyatın, belirsiz süreli sözleşmelerde veya belirli süreli abonelik sözleşmelerinde, her faturalama dönemi bazında toplam masrafları içermesi zorunludur. (5) Açık artırma veya eksiltme yoluyla kurulan sözleşmelerde, birinci fıkranın (b), (c) ve (ç) bentlerinde yer alan bilgilerin yerine açık artırmayı yapan ile ilgili bilgilere yer verilebilir. (6) Ön bilgilendirme yapıldığına ilişkin ispat yükü satıcı veya sağlayıcıya aittir. Söz konusu bilgilendirme en az on iki punto büyüklüğünde, anlaşılabilir bir dilde, açık, sade ve okunabilir bir şekilde satıcı veya sağlayıcı tarafından yapılmalıdır. CAYMA HAKKI Tüketici, on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir. Cayma hakkı süresi, hizmet ifasına ilişkin sözleşmelerde sözleşmenin kurulduğu gün; mal teslimine ilişkin sözleşmelerde ise tüketicinin veya tüketici tarafından belirlenen üçüncü kişinin malı


Dört Mevsim Bahçeşehir

CAYMA HAKKI teslim aldığı gün başlar. Ancak tüketici, sözleşmenin kurulmasından malın teslimine kadar olan süre içinde de cayma hakkını kullanabilir. Malın satıcı tarafından taşıyıcıya teslimi, tüketiciye yapılan teslim olarak kabul edilmez. Satıcı veya sağlayıcı, cayma hakkı konusunda tüketicinin bilgilendirildiğini ispat etmekle yükümlüdür. Tüketici, cayma hakkı konusunda gerektiği şekilde bilgilendirilmezse, cayma hakkını kullanmak için on dört günlük süreyle bağlı değildir. Bu süre her halükarda cayma süresinin bittiği tarihten itibaren bir yıl sonra sona erer. CAYMA HAKKININ KULLANIMI Tüketicinin cayma hakkını kullanırken, satıcı veya sağlayıcıya yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile bildirim yapmasının yeterli olacağı düzenlenmiştir. Yönetmelik ekinde isteğe bağlı olarak kullanılabilecek örnek bir cayma formuna yer verilmiştir. YÜKÜMLÜLÜKLER Cayma hakkının kullanıldığına ilişkin bildirimin satıcı veya sağlayıcıya ulaştığı tarihten itibaren 14 gün içinde, satıcı veya sağlayıcının tüm ödemeleri tüketiciye iade etmekle yükümlü olduğu hüküm altına alınmıştır. Satıcı veya sağlayıcı, birinci fıkrada belirtilen tüm geri ödemeleri, tüketicinin satın alırken kullandığı ödeme aracına uygun bir şekilde ve tüketiciye herhangi bir masraf veya yükümlülük getirmeden tek seferde yapmak zorundadır. Ön bilgilendirmede tüketiciye bildirilmiş olması şartıyla; satıcının iade için belirttiği taşıyıcı aracılığıyla malın geri gönderilmesi halinde, tüketicinin iade kapsamında nakliye masraflarından sorumlu tutulamayacağı düzenlenmiştir. Satıcı veya sağlayıcı malı kendisinin geri alacağına dair bir teklifte bulunmadıkça, tüketici cayma hakkını kullandığına ilişkin bildirimi yönelttiği tarihten itibaren on gün içinde malı satıcı veya sağlayıcıya ya da yetkilendirmiş olduğu kişiye geri göndermek zorundadır. Altın veya mücevher gibi, fiyatı piyasadaki dalgalanmalara bağlı olarak değişen ve satıcı veya sağlayıcının kontrolünde ol-

mayan mal veya hizmetlere ilişkin ve Yönetmelikte ayrıntılı yer alan diğer bazı sözleşmelerde de cayma hakkının kullanılamayacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Cayma hakkınızı kullanmanıza rağmen iade yapılmadı. Ne yapmalısınız? Önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi Tüketici Hakem Heyetleri ve Tüketici Mahkemelerine başvurulmalıdır. 2015 yılı İl Tüketici Hakem Heyetleri için 3.300 TL, İlçe Tüketici Hakem Heyetleri için 2.200 TL altında bulunan uyuşmazlıklarda Tüketici Hakem Heyetine başvurulması zorunludur. Bu heyetin vereceği karar tarafları bağlar. Taraflar bu karara karşı 15 gün içinde Tüketici Mahkemesine itiraz edebilirler. 2015 yılı için değeri 3.300 TL'nin üzerindeki uyuşmazlıklarda ise Tüketici Mahkemesine başvurulması zorunludur.

Tüketici, on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkına sahiptir.

Görüş ve önerileriniz için: sirinsilli@gmail.com erhukuk@yandex.com

EYLÜL 2015

125


OTOMOBİL

İki Silindirli Canavar Bir otomobil hakkında konuştuğumuzda ilk sorulan sorulardan biridir: ‘kaç silindirli?’ Bu soruya gururla 8 veya 6 demek isteriz ama günümüz markaları şanslıysak bize sessizce ‘4 silindirli’ cevabını verdiriyor. İşte silindir sayısıyla performansın doğru orantılı olduğu tezini çürüten bir teknolojik devrim: Yeni Seat Leon 1.4TSI ACT! Bu model ismindeki anahtar sözcük ACT: Active Cylinder Technology, aktif silindir teknolojisiyle gelen bu küçük Seat tam 150 beygir gücünde. 250Nmʼlik tork ile ivmelenen, DSG otomatik şanzımanlı motoru bu otomobili gerçekten olağanüstü bir keyif makinasına çeviriyor. Onu 100Nm tork altında kullandığınızda 2 silindirini hemen kapatıp yakıt tasarrufu yapıyor. Hem de öyle böyle değil, 100kmʼde bunca yüksek performansa rağmen sadece 5.5lt benzin tüketiyor.

Çok Hızlı 0-100kmʼyi sadece 8sn.ʼde tamamlayan, maksimum 215km hıza çıkabilen Seat Leonʼun tüm bunlar için küçük bir 1.4lt TSI motor kullandığına inanmak zaten zor iken; bir de bu

Bize teknolojinin nereye gittiğini direkt aksiyonla anlatan Seat Leon’u kullanmak çok keyifliydi.

126 EYLÜL 2015

OTO KEYİF

TUNÇ ALTINBAŞ

DOKTOR TEST SÜRÜ

CÜNÜZ

taltinbas@dr.com

Seat Leon 100km’de sadece 5.5lt benzin tüketiyor.

motora 2. ve 3. silindirlerini açıp kapatabilme özelliğini ekleyerek, 0,4 litreye kadar yakıt tasarrufu yaptırıyor olması, en az şapkadan tavşan çıkarmak kadar sihirli! Bize teknolojinin nereye gittiğini direkt aksiyonla anlatan Seat Leonʼu kullanmak çok keyifliydi. Otomobil sürmek her zaman bu kadar keyifli

olmalı. Süspansiyo-nundan, otomatik şanzımanın hızlı tepkilerine, sportif, kaliteli ve sürücü-odaklı kabin kalitesinden maksimum sürüş keyfine, Seat bu yeni Leon ile gerçekten sadece rakipleri için değil, içinden çıktığı VW Grubu modelleri arasında da büyük bir güce sahip oluyor. İspanyol marka gerçekten çıktığı ana vatanı gibi duygularımızı ateşlemeyi başarıyor. Eleştirecek yanını bulamadığım Seat Leon 1.4 TSI ACT DSGʼnin baz fiyatı 74,500 TLʼden başlıyor. Onu test edin hemen bir tane almak isteyeceksiniz.


Dört Mevsim Bahçeşehir

Yeni Ford Kuga 4x4 Ford’un SUV modeli Kuga 182HP gücündeki 1.5 litrelik benzinli motoru ve 4 tekerden çekişle bu sefer tam geldi. 1.5lt’den 182 beygir ve 240Nm tork çıkarmak çok şık bir tasarımla da birleşince yollar ve arazi koşulları önünüzde eğiliyor. Ford turbo motorlarını ʻEcoBoostʼ olarak adlandırıyor. En son test ettiğim Ford Fiesta Red, ödüllü 1 litrelik benzinli motordan 140HP güç çıkarıyordu. Aynı şekilde, 1.5 litreden 182HP çıkarmak markanın yüksek teknolojiyi günlük hayatlarımıza ne kadar başarılı entegre edebildiğini ispat ediyor. Özellikle ülkemiz gibi küçük motorların daha az vergilendiği bölgeler için yüksek performanslı motorlar pazarlama departmanlarının işlerini kolaylaştırıyor. Ford Kugaʼnın sadece önden çeken versiyonu da var, yine 1.5 lt ama 150HP olarak gelen bu versiyonun başlangıç fiyatı 81,400 TL. Fakat bu rakamı 84bin liraya çıkararak 182 beygirlik AWD (4x4)ʼa

sahip olabilirsiniz.

Sürüş Tecrübesi Yeni Kuga bu sefer gerçekten olmuş, her şeyiyle tam bir aile SUVʼu olan model hem çok dinamik hem de

kaliteli detaylarla içeriden ve dışarıdan çok şık gözüküyor. 6 ileri otomatik vitesin geçişleri başarılı, yakıt tüketimi olarak da 9lt/100km civarında geziyorsunuz ki, bu büyüklükteki bir SUV için bu beklenen bir değer. Kendi kendine park edebilme özelliği, telefonunuza anında bağlanan SYNC, kolay erişilebilir kontrol düğme ve ekranlarıyla sadece sürüş işini size bırakan bir teknolojik altyapıyla gelen Ford, Avrupa ülkelerinde sattığı kadar çok Kugaʼyı ülkemizde de satmak için onu daha fazla tanıtmalı. Çünkü var olduğunu bilmediğiniz güzellikleri satın almazsınız. Bu da daha çok ve etkin pazarlama demek. EYLÜL 2015

127


Dört Mevsim Bahçeşehir

4. Uluslararası Klarnet Festivali İstanbul’a nefes verecek

KÜLTÜR-SAN

AT

HATİCE GÜL ÇÜR İNANÇ

Üç yıldır müzikseverler tarafından Tek başına bir orkestra havası estiren lüne sahip Bulgaristanʼın tanıtım büyük bir ilgiyle takip edilen, Serkan yüzü İvo Papazov ve Trakia Band, klarnet, hem ağlatır hem oynatır bir klezmer müziğini caz motifleriyle yoÇağrıʼnın sanat direktörlüğünü üstlendiği Uluslararası Klarnet Festivali, enstrüman. İcrası ustalık isteyen klarnet, rumlayan The Dakota Jim Band, bu yıl 10 ile 20 Eylül tarihleri araArap dünyasının sevincini ve kedeşimdi İstanbul sokaklarına nefes sında gerçekleşecek. Etkinlikler zinİstanbulʼa taşıyacak olan genç vermeye hazırlanıyor. Hem de dünyanın rini cirinde 7ʼden 70ʼe herkesin müzikle klarnetist Ghassan Abu Haltam ve en iyi ustalarıyla… buluşmasını sağlayacak geniş bir Umman Trio, klezmer ile gypsy caz yelpazede konser, sergi ve söyleşimüziğinden etkilenerek yola çıkan sında; Serkan Çağrıʼnın yanı sıra Yunaler olacak ve altı farklı kültürü altı farklı ülkeden mü4. Uluslararası Klarnet Festivali, prog- nistanʼın yaşayan efsanelerinden George zisyenle bir araya gelen Barcelona Gipsy Dalaras, caz ve gypsy müziğin sentezini ramıyla vapurlardan meydanlara, metro Klezmer Orchestra var. Ayrıca festivalin sunan NY Gypsy All Stars, Hindistanʼın istasyonlarından havalimanlarına kadar gelenekselleşen etkinliklerinden “Ustaya şehrin yoğunluğundan, sıkıntısından, gü- perküsyon üstadı Trilok Gurtu, çağdaş Saygı” bölümünde bu yıl Türkiyeʼnin en Türk müziğinin önde gelen isimlerinden rültüsünden bunalmış insanlara müzik önemli değerlerinden 1999ʼda aramızdan dolu bir dünya yaratarak nefes almalarını piyanist Tuluğ Tırpan, BBC tarafından ayrılan besteci, söz yazarı ve rock müziği verilen “R3 Awards for World Music” ödü- sanatçısı, Barış Manço anılacak. sağlayacak. Bu yılın sürpriz isimleri ara-

Sizin için seçtiğimiz konser ve etkinlikler Maximum Sunar:Jessie J Cem Adrian 10. Yıl Konseri 11 Eylül 2015 13 Eylül 2015 Volkswagen Arena Bostancı Gösteri Merkezi COMPASS A Day at the Beach 13 Eylül Babylon Kilyos Güldür Güldür Pentagram 14 Eylül 2015 12 Eylül 2015 Harbiye Cemil Topuzlu S. Dorock Stage Serkan Soyak Ogün Sanlısoy 16 Eylül 2015 12 Eylül 2015 Bronx Pi Sahne Beyrut Performance Vodafone FreeZone Color Sky 5K İstanbul Festivali: TeomanRenkli Kou Duman-Ümit Besen 13 Eylül 2015 18 Eylül 2015 Atatürk Olimpiyat Parkı KüçükÇiftlik Park

Nükhet Duru-Yaşar 18 Eylül 2015 Harbiye Cemil Topuzlu S. Ata Demirer-Ata & Turka Müzik Show 19 Eylül 2015 Harbiye Cemil Topuzlu S. Avustralya Çocuk Sirki 19 Eylül 2015 Zorlu Center PSM Drama Sahnesi

Sıla 21-22 Eylül 2015 Harbiye Cemil Topuzlu S. Hayko Cepkin 25 Eylül 2015 KadıköySahne Mamma Mia! 29-30 Eylül 1-4 Ekim 2015 Zorlu Performans San. M. I Am Hardwell United We Are 3 Ekim 2015 KüçükÇiftlik Park

Vizyona girecek filmler 11 EYLÜL: Dabbe 6, Gece Bitmeden, İlişki Durumu:

Jolly Joker Konserleri Yıldız Tilbe . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .10 Eylül Feridun Düzağaç . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .11 Eylül Fettah Can . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .12 Eylül Hakan Altun-Hüsnü Şenlendirici-hitAband .16 Eylül Koray Avcı . . . . . . . . . . . . . . . . . .17 Eylül - 24 Eylül LeventYüksel . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .18 Eylül Halil Sezai . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .19 Eylül Yeni Türkü . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .25 Eylül Mehmet Erdem . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .26 Eylül Selami Şahin . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .2 Ekim Gökhan Tepe . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .3 Ekim Koliva . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .7 Ekim

128 EYLÜL 2015

Kaçamak, Mr. Holmes ve Müthiş Sırrı, Ziyaret, Asimetrik, Her Şey Çok Güzel Olacak, Sessizliğin Bakışı, Sıradışı Anne, Fırak, Küçük Kurtarıcılar, Doraemon 18 EYLÜL: Labirent: Alev Deneyleri, Everest, Kara Bela, Sicario, Guruldayan Kalpler, Hitler’e Suikast, Can Tertip, Detay 24-25 EYLÜL: Adana İşi, Yok Artık!, Küçük Prens, Stajyer, Amy, Frankenstein, Madımak:Carina’nın Günlüğü, Aşk Nerede? 2 EKİM: Marslı, Şah Mat, Efsane, Evlenmeden Olmaz, Vesvese: Cin Tuzağı, Kafes, Bulantı, Strange Magic 9 EKİM: Dragon Blade, Regression, Masterminds, Max Steel, Yanlış Kapı, Tehlikeli Yürüyüş, Mantıksız Adam, The Pack, İlk Gülüşte Aşk, Dünyanın En Güzel Gülüşü



EN GÜZEL ÇOCUKLAR

ZEYNEP HAZAN GÜNTÜRK (25/09/2002)

/2002)

PU (21/09

KARTO OĞA SELİN

D

BUĞL

EM NE

CMİYE

SEYHA

N

NIK

A YA

ESM

LEYLA&SELMA

İK

AN NC

KA

L RTA

KAA

BEŞER (05/09)

ÇOCUĞUNUZUN EN ÖZEL ANININ (En güzel güldüğü, ağladığı, doğum gü FOTOĞRAFINI BİZ nü v.s.) E YOLLAYIN YAYIN LAYALIM... BEBEĞİNİZİN, ÇO CUĞUNUZUN DE RGİMİZDE YER ALMASINI İS TİYORSANIZ 4

mevsimsizden@g mail.com ADRESİNE YOLLA YIN

SİZİN ÇOCUĞUN UZ DA SAYFALARIMIZI S ÜSLESİN...



BULMACA

132 EYLÜL 2015

Dört Mevsim Bahçeşehir





NÖBETÇİ ECZANELER

REHBER 212 444 06 69 212 669 26 21 212 669 31 37 212 669 55 66

Başakşehir Belediyesi Bahçeşehir Karakolu İtfaiye Alo Ambulans

212 669 63 60 212 669 86 86 212 672 09 46 212 669 16 00 212 669 85 10 212 669 80 25

Bahçeşehir Aile Sağlık Mer. Bahçeşehir Taksi Durağı Esenkent Taksi Durağı PTT 1. Kısım Muhtarlık 2. Kısım Muhtarlık

76D

146T

HO DERE KAV A I-ESENKENT-TAKS M hatt› Gidi -Dönü sefer süresi: 180 dakika Ç FT KATLI hatt›r

BO AZKÖY-BAHÇE EH R-YEN KAPI hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 155 dakika

HOŞDERE KAVŞAĞI Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

TARLABAŞI Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

BOĞAZKÖY SON DURAK Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

YENİKAPI Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

05:15 05:30 05:40 05:48 05:56 06:04 06:12 06:20 06:28 06:36 06:44 06:52 07:02 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:12 09:25 09:37 09:50 10:02 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00

19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:15 23:30 23:45 00:00 00:15

05:25 05:35 05:50 06:05 06:15 06:25 06:35 06:45 06:55 07:05 07:15 07:25 07:40 08:00 08:20 08:40 09:00 09:20 09:40 09:55 10:10 10:25 10:40 10:55 11:10 11:25 11:40 11:55 12:10 12:25 12:40 12:55 13:10 13:25 13:40 13:55 14:10 14:25 14:40 14:55 15:10 15:25 15:40 15:55 16:10 16:25 16:40 16:55 17:10 17:25 17:40 17:55 18:10 18:25 18:40 18:55 19:10 19:25 19:40 19:55 20:10 20:25 20:40 20:55 21:10 21:25 21:40 22:00

06:00 06:15 06:30 06:45 07:00 07:20 07:35 07:50 08:15 08:30 20:20 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:55 22:10 22:25 22:40 22:55 23:10 23:25 23:45 00:10

05:30 05:45 06:00 06:15 06:30 06:45 06:55 07:05 07:20 07:33 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:12 10:25 10:37 10:50 11:03 11:15 11:27 11:40 11:52 12:05 12:17 12:30 12:42 12:55 13:07 13:20 13:32 13:45 13:57 14:10 14:25 14:40 14:55 15:10 15:25 15:40 15:55 16:10 16:25 16:40 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:50 21:10 21:30 21:50 22:10

06:00 06:25 06:50 07:10 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:27 11:40 11:52 12:05 12:17 12:30 12:42 12:55 13:07 13:20 13:32 13:45 13:57 14:10 14:22 14:35 14:47 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00

19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 21:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 23:30 22:45 23:00 23:20 23:40 23:55 00:15

19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:15 23:30 23:50 00:10

Not: OTOLAR AVCILAR YANYOLA GİRMEZ, E-5 YOLUNDAN GİDER. BÜTÜN SERVİSLER RING ÇALIŞIR. Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

05:25 05:35 05:50 06:05 06:15 06:25 06:35 06:45 06:55 07:05 07:15 07:25 07:40 08:00 08:20 08:40 09:00 09:20 09:40 09:55 10:10 10:25 10:40 10:55 11:10 11:25 11:34 11:55 12:10 12:25 12:40 12:55 13:10 13:25 13:40 13:55 14:10 14:25 14:40 14:55 15:10 15:25 15:40 15:55 16:10 16:25 16:40 16:55 17:10 17:25 17:40 17:55 18:10 18:25 18:40 18:55 19:10 19:25 19:40 19:55 20:10 20:25 20:40 20:55 21:10 21:25 21:40 22:00

76E

BO AZKÖY-BAHÇE EH R-TAKS M Gidi -Dönü sefer süresi: 150 dakika Ç FT KATLI hatt›r BOĞAZKÖY SON DURAK Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

TAKSİM Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

05:50 06:10X 06:20 06:45X 07:00 07:20 07:40 08:00 08:20 08:45 09:15 09:45 10:10 10:35 11:00 11:25 11:50 12:15 12:40 13:05 13:30 13:55 14:20 14:45 15:10 15:35 16:00 16:25 16:50 17:15 17:40 18:05 18:30 19:00 19:30 20:00 20:30 21:00

19:00 19:25 19:50 20:15 20:40 21:05 21:30 22:00 22:30 23:00

05:50 06:10X 06:20 06:45X 06:50 07:05 07:20 07:35 07:50 08:10 08:30 08:55 09:20 09:45 10:10 10:35 11:00 11:25 11:50 12:15 12:40 13:05 13:30 13:55 14:20 14:45 15:10 15:35 16:00 16:25 16:50 17:15 17:40 18:05 18:30 19:00 19:30 20:00 20:30 21:00

07:00 07:30 08:00 08:30 09:00 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:25 12:50 13:15 13:40 14:05 14:30 14:55 15:20 15:45 16:10 16:35 17:00 17:30 18:00 18:30 19:00 19:30 20:00 20:30 21:00 21:30

19:00 19:25 19:50 20:15 20:40 21:05 21:30 22:00 22:30 23:00

19:30 20:00 20:30 21:00 21:30 22:00 22:30 23:00

Not: X İŞARETLİ SAATLER KİPTAŞ 3 ETAPTAN HAREKET EDER BÜTÜN SERVİSLER RING ÇALIŞIR. Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir

05:30 05:50 06:10 06:30 06:50 07:10 07:25 07:40 07:55 08:10 08:25 08:40 08:55 09:10 09:25 09:40 09:55 10:10 10:25 10:40 10:55 11:10 11:25 11:40 11:55 12:10 12:25 12:40 12:55 13:10 13:25 13:40 13:55 14:10 14:25 14:40 14:55 15:10 15:25 15:40 15:55 16:10 16:25 16:40 16:55 17:10 17:25 17:40 17:55 18:10 18:25 18:40 18:55 19:10 19:25 19:40 19:55 20:10 20:25 20:40 21:00 21:20 21:40 22:00 22:20

06:10 06:25 06:40 06:55 07:20 07:35 07:50 08:15 08:30 20:20 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:55 22:10 22:25 22:40 22:55 23:10 23:25 23:45 00:10

06:30 06:50 07:05 07:20 07:35 07:50 08:10 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:15 23:40 00:10

5-31 EKİM

13 EYLÜL

19 EKİM

27 EYLÜL

27 EKİM

18 EYLÜL

20 EKİM

16 EYLÜL

17 EKİM

12 EYLÜL

6 EKİM

22 EYLÜL

29 EKİM

2 EYLÜL

4 EKİM

15 EYLÜL

7 EKİM

9 EYLÜL

18 EKİM

5 EYLÜL

2-25 EKİM

28 EYLÜL

14 EKİM

19 EYLÜL

8-30 EKİM

23 EYLÜL

22 EKİM

3-25 EYLÜL

26 EKİM

11 EYLÜL

1-31 EKİM

8 EYLÜL

9 EKİM

7 EYLÜL

11 EKİM

29 EYLÜL

28 EKİM

24 EYLÜL

16 EKİM

6 EYLÜL

10 EKİM

17 EYLÜL

12 EKİM

4-26 EYLÜL

24 EKİM

10 EYLÜL

3 EKİM

20 EYLÜL

15 EKİM

21 EYLÜL

13 EKİM

MK15

Not:SABAH İLK AKŞAM SON SERVİSLER HARİÇ BÜTÜN SERVİSLER RING ÇALIŞIR Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir

BOĞAZKÖY SON DURAK Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

OLİMPİYATKÖY METRO Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

06:00 06:30 07:10 07:45 08:30 09:00 10:00 10:50 12:15 13:10 14:40 17:00 18:00 19:10 19:40 20:10 21:40 23:10

06:50 07:30 08:10 08:50 09:40 11:10 12:00 13:30 15:50 16:50 18:05 18:35 19:10 20:20 20:45 22:25 00:20

06:00 06:30 07:10 07:45 08:30 09:00 10:00 10:50 12:15 13:10 14:40 17:00 18:00 19:10 19:40 20:10 21:40 23:10

E-57

ESENKENT Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

BAKIRKÖY Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

06:15 06:35 K 07:00 X 07:15 K 07:45 X 08:15 08:45 09:15 09:45 10:15 X 10:45 11:15 X 11:45 12:15 12:40 13:05 13:30 X 14:00 14:25 X 14:50 15:15 15:40 16:05 16:30 X 17:00 17:25 X 17:50 18:15 18:45 19:15 19:45 X 20:15 20:45 X 21:15

07:40 08:20 08:45 X 09:10 09:35 X 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 X 12:30 12:55 X 13:20 13:45 14:10 14:35 15:00 X 15:30 15:55 X 16:20 16:45 17:10 17:35 18:00 X 18:30 18:55 X 19:20 19:45 20:15 20:45 21:15 X 21:45 22:15 X 22:45

07:00 07:30 08:00 X 08:30 09:00 X 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 X 12:00 12:30 X 13:00 13:30 14:00 14:30 15:00 X 15:30 16:00 X 16:30 17:00 17:30 18:00 18:30 X 19:00 19:30 X 20:00 20:35 21:10

21 EKİM

14 EYLÜL

BO AZKÖY - BAHÇE EH ROL MP YATKÖY METRO hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 120 dakika

ESENKENT BAHÇE EH R-BAKIRKÖY hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 100 dakika Ç FT KATLI hatt r

06:15 06:35 K 07:00 X 07:15 K 07:45 X 08:15 08:45 09:15 09:45 10:15 X 10:45 11:15 X 11:45 12:15 12:40 13:05 13:30 X 14:00 14:25 X 14:50 15:15 15:40 16:05 16:30 X 17:00 17:25 X 17:50 18:15 18:45 19:15 19:45 X 20:15 20:45 X 21:15

1-30 EYLÜL

07:40 08:20 08:45 X 09:10 09:35 X 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 X 12:30 12:55 X 13:20 13:45 14:10 14:35 15:00 X 15:30 15:55 X 16:20 16:45 17:10 17:35 18:00 X 18:30 18:55 X 19:20 19:45 20:15 20:45 21:15 X 21:45 22:15 X 22:45

08:40 09:10 09:40 X 10:10 10:40 X 11:10 11:40 12:10 12:40 13:10 X 13:40 14:10 X 14:40 15:10 15:40 16:10 16:40 X 17:10 17:40 X 18:10 18:40 19:10 19:40 20:10 X 20:40 21:10 X 21:40 22:10 22:40

Not: X İŞARETLİ SAATLER ESENKENT ISPARTAKULE BAKIRKÖY ÇALIŞIR K İŞARETLİ SAATLER KİPTAŞ 3 ETAPTAN HAREKET EDER Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

07:00 08:40 09:30 10:20 11:10 12:00 12:50 13:40 14:30 15:20 16:10 17:00 17:50 18:40 19:30 20:20 21:10 23:10

06:50 07:30 08:10 08:50 09:40 11:10 12:00 13:30 15:50 16:50 18:05 18:35 19:10 20:20 20:45 22:25 00:20

07:50 09:30 10:20 11:10 12:00 12:50 13:40 14:30 15:20 16:10 17:00 17:50 18:40 19:30 20:20 21:10 22:10 00:25

E-58

ESENKENT-BAHÇE EH R-MEC D YEKÖY hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 100 dakika Ç FT KATLI hatt r ESENKENT Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

MECİDİYEKÖY-M.BUS Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

05:50 06:02 06:10 K 06:30 X 06:45 K 07:10 X 07:35 08:20 08:35 09:10 10:40 X 10:25 11:05 X 11:40 12:15 12:50 13:15 X 13:50 14:25 X 15:00 15:25 16:00 16:25 X 16:50 17:20 17:55 X 18:30 19:05 19:40 20:15 X

07:00 07:35 X 08:10 X 08:45 09:20 X 09:55 10:30 11:05 11:40 X 12:20 13:00 X 13:35 14:10 14:45 15:20 X 15:55 16:30 X 17:05 17:30 17:55 18:20 X 18:45 19:10 19:40 X 20:15 20:40 21:15 21:55 X

06:00 06:15 K 06:40 X 06:55 K 07:20 X 07:45 08:30 09:10 09:50 X 10:30 11:05 X 11:40 12:15 12:45 13:15 X 13:50 14:25 X 15:00 15:35 16:10 16:45 X 17:20 17:55 X 18:30 19:05 19:40 20:15 X

07:00 08:00 08:50 X 09:40 10:30 X 11:20 12:10 13:00 13:45 X 14:30 15:15 X 16:00 16:45 17:30 18:15 X 19:00 19:45 X 20:30

07:10 07:45 08:20 X 08:55 09:30 X 10:05 10:40 11:15 11:50 X 12:25 13:00 X 13:35 14:10 14:45 15:20 X 15:55 16:30 X 17:05 17:40 18:15 18:50 X 19:25 20:00 X 20:35 21:10 21:45 22:10 X

09:30 10:30 11:20 X 12:10 13:00 X 13:50 14:30 15:10 15:50 X 16:30 17:10 X 17:50 18:30 19:10 19:50 X 20:30 21:15 X 22:00

Not: X İŞARETLİ SAATLER ESENKENT ISPARTAKULE M.KÖY ÇALIŞIR K İŞARETLİ SAATLER KİPTAŞ 3 ETAPTAN HAREKET EDER Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

Otobüs saatleri 1 EYLÜL 2015 tarihinde www.iett.gov.tr sitesinden güncellenmiştir

ÖNEMLİ TELEFONLAR

3. CADDE ECZ. 608 00 26 ANADOLU ECZ. 607 12 15 ARMAĞAN ECZ. 669 93 00 BAHÇ. AYDIN ECZ. 608 00 37 BAHÇEŞEHİR ECZ. 669 34 34 BAHÇ. PARK ECZ. 608 05 72 BOĞAZKÖY ECZ. 607 06 06 CAN ECZ. 672 15 56 DEFNE ECZ. 669 96 59 DENİZ ECZ. 672 43 03 DERMAN ECZ. 605 02 14 DİLEK ÖZ ECZ. 669 70 10 ECZANE AKBATI 397 01 24 ECZANE FİLİZ 672 01 03 ECZANE NATÜREL 579 33 41 ELİT ECZ. 672 33 32 ELVİN ECZ. 669 18 27 GÜNGÖR ECZ. 672 94 01 İSTANBUL ECZ. 672 33 30 KENT ECZ. 596 55 53 MAVİ ECZ. 669 59 51 NEVAL BİRİCİK ECZ. 669 16 60 OKSİJEN ECZ. 669 44 66 SU ECZ. 669 97 97 ŞEHİR ECZ. 608 17 27 ŞELALE ECZ. 669 09 11 YILDIZ ECZ. 607 08 10




608 1 000 (pbx)


www.eurosun.com.tr




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.