4 Mevsim Bahçeşehir Sayı 60

Page 1

AYLIK AKTÜALİTE ve YAŞAM DERGİSİ

KASIM 2015-YIL: 6-SAYI: 60

Sayfa 40

Sayfa 70

Sayfa 82

Sayfa 52

0212 607 10 28


















‘DE NELER VAR?

EDİ TÖR ,ün Notu

TEOG anneleri... Bu ay ben ve benim gibi olan TEOG annelerini çok hem de çooooook zor bir ay bekliyor... Şimdi çocuklar varken size ne oluyor dediğinizi duyar gibiyim. Ama yanıldınız. Çünkü çocuklarımız bu sınavın geleceklerine neler katacağını neler götüreceğinin maalesef çok farkında değiller. TEOG’un ikinci kurbanları olan çocuklarımız ne yazık ki nasıl bir yarışın içinde olduklarını daha çok anlayamadılar. Çünkü onlar daha 13 yaşındalar. Çünkü onlar hayatın zorluklarının farkında bile değiller. Çünkü bize bağımlı yaşıyorlar. Para kazanmanın ne olduğunu bilmiyorlar bile. Ve şu anda girecekleri bu sınavın ileriki hayatta onların geleceklerini nasıl etkileyeceğinden haberleri bile yok. Bundan dolayıdır ki biz TEOG anneleri ne yapacağımızı şaşırmış vaziyetteyiz. Çocuklarımızı ite kaka bir hal oluyoruz. O dersten o derse, hangi konuda eksiği varı araştırmaktan neredeyse tüm ders konularını bilir hale geldik. Milli Eğitim aslında bize de sene sonunda karne vermeli diye düşünüyorum :) Tamam, eskiden de bu yaşlarda SBS denen bir sınav vardı ama ona isteyen girerdi. Hedefi olan başarılı çocuklar yarışırdı orada. Çocukların sınavdan alacakları puanla okulları belirlenmezdi. Sıfır nokta sıfır puan farklarla taaa evinden kilometrelerce uzak okullara gitmek zorunda kalmıyorlar hatta açıkta bile kalmıyorlardı. Bizim zamanımızda biz bu heyecanı üniversite için yaşardık. Ve yaşlarımız da 18 olurdu. Yani hayatın farkına varma yıllarının başladığı yaşlar. Gireceğimiz sınavın hayatımıza ne katacağını ne kaybettireceğini bildiğimiz yaşlar olurdu. Tamam, o yaşlarda da aşk meşk meseleleri çok olurdu ama en azından oyun çağımız olmazdı... Ne diyeyim Allah çocuklarımızın yardımcısı olsun. Bu arada tabii ki bunlar benim yaşadıklarım. Her çocuk veya her anne bu şekilde yaşıyor diye bir şey yok. Belki de ben abartıyorumdur ne bileyim... 25-26 Kasım’da yapılacak olan TEOG’a o kadar kilitlenmiş vaziyetteyim ki size dergi içeriğinden bahsetmeyi bile unuttum. O zaman hemen biraz kapak konumuzdan bahsedeyim sizlere. Kapak konumuz Hobi... Gerek günlük yaşantımızın getirdiği stres, gerekse kişisel anlamda kendimizi meşgul etmek ve keyifli vakit geçirmek anlamında hemen hemen herkesin küçük veya büyük çapta hobileri vardır diye düşünüyorum. Aslında bu konuyu dergi için araştırıp hazırladıktan sonra olması da gerektiğini düşünüyorum. Hele yapılan hobi röportajlarından sonra kendimi çoook kötü hissettim diyebilirim. Ne değişik, ilginç hobiler varmış meğer. Benim kızım ve işim arasında arta kalan vakitlerde fırsat buldukça sadece Candy Crush Saga oynamaktan başka bir hobim olmadığını fark ettim:) Hatta röportaj sırasında sohbet ederken Haluk Bey’in size acilen bir hobi bulmamız gerek sözü kulaklarımda çınlıyor desem yeridir diyeceğim ama yine konuyu burada da TEOG’a bağlayacağım. Çünkü kendime hani oldu ya vakit buldum, hatta yapabileceğim bir hobi de buldum desem, ama nerdeee bu sene TEOG annesi olarak hobi ile uğraşmak hak getire. Boş zamanlar itina ile kızımın nerede eksiği var, nasıl kapatırımla doluyor çünkü... Bu arada benim durumumda olan tüm TEOG annelerine ve sınava girecek tüm çocuklarımıza başarılar dileyerek konuyu şimdilik kapatayım bari... Kasım ayında ölümünün 77. yılında Ata’mızı saygıyla anarken, çocuklarımızı emanet ettiğimiz tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü de kutluyorum. 2015 yılının özetinin yer alacağı yıllık sayımızda görüşmek dileğiyle...

20. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Bahçeşehir’de coşkuyla kutlandı 22. Kısa Haberler 42. Bu sene kış uzun olacak Hastalıklara dikkat! 46. Herkese göre herkes “Panik atak” Panik atak nedir, belirtileri ve tedavileri nelerdir? 48. Kuru Göz Sendromu 50. Etkili ağız bakımı nasıl olur? 54. KAPAK KONUSU Hobisiz toplum AVM’ye gider

20

82 70. TEOG’da geri sayım başladı Sınav kaygısını nasıl yeneriz 78. 2420. Bölge Roteryen eşleri farkındalığı artırma projesi: Spina Bifida (Açık Omurga) 82. GEZİ Kültürüyle, insanıyla, dili ve yemekleriyle Güney Kore ve Çin

HER AY SİZLERLE

32. EKONOMİKayhan Öztürk 36. HAVADAN SUDANMüjde Köseoğlu 38. EKRANLARDA NELER OLUYOR- Elif Yakar 74. EĞİTİM- Yard. Doç. Dr. Mehmet İnan 90. SPORSavaş Kahraman 94. GÜZELLİK - Yasemin Yurtman Candemir 98. MODA - Bengü Arslan 100. ASTROLOJİ- Nisa

102. YEMEK - Hülya Şakır Elele Mutfak Atölyesi 103. HUKUK- Avukat Şirin Şilli 104. POLİTİKA Cemal Subaşı 106. OTOMOBİLTunç Altınbaş 108. KÜLTÜR SANATHatice Gülçür İnanç 109. EN GÜZEL ÇOCUKLAR 110. BULMACA 112. REHBER

HER REKLAM BİR KAZANÇTIR DİYORSANIZ

BİZE ULAŞIN

607 10 28 532 371 76 93 212

Melike Güntürk

Yazı İşleri Müdürü: Melike Güntürk Sorumlu Haber Müdürü: Hatice Gülçür İnanç Tasarım ve Uygulama: İmtiyaz sahibi: HAZAN YAPIMEVİ

Hazan Yapımevi

Genel Yayın Yönetmeni: Hasan Güntürk

Aziz Serdar Taştan

Teknik Müdür:

18

I KASIM 2015

Reklam Müdürü: Nurcan Ercan Güler Yayın Kurulu: Hatice Gülçür İnanç Kazım İlter İnanç Kapak Çizim-Tasarım: Naci Koç Hukuk Danışmanı: Av. Baycan Şabudak

İLETİŞİM: Boğazköy Hoşseda Sit. H Blok 7/14 Bahçeşehir/Başakşehir/İst. Tel: 0212 607 10 28 e-mail: 4mevsimbahcesehir@gmail.com 4mevsim@4mevsimbahcesehir.com Facebook: Dört Mevsim Bahçeşehir www.4mevsimbahcesehir.com

Dağıtım: 4 Mevsim Bahçeşehir Dergisi Baskı: Veritas Basım Merkezi Tuzla-İstanbul 444 1 303

4 Mevsim Bahçeşehir Dergisi ayda bir yayınlanır. Bahçeşehir’de binalar, villalar ve işyerleri başta olmak üzere, Ispartakule, Ardıçlı Evler, Ardıçlı Göl Evleri, Spradon, Mesa Nurol, Eston 1-2-3-4, Armina, City Court, Günışığı, Uphill, Banu Evleri, Kelebekler Vadisi, Asmalı Evler, Akbatı Garanti Koza, Hill Park, Dumankaya, N Tepe, Park City, Yeni Ispartakule (Efes, Olimpos, Garanti Koza 1-2, Avrupa Konutları 1-2) sosyal tesislerinden, Esenkent ve Boğazköy (seçilmiş villalar ve tüm işyerleri) bölgelerine ücretsiz dağıtılır. Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazı sahibine, reklamların sorumluluğu reklam verenlere aittir.

Katkıda bulunanlar: Ece Sevinç, H. İldeniz İnanç, Murat Sevinç, Onur Yurtseven, Serkan Güler, Yasemin Sevinç, Yücel Akkoyunlu, Z. Hazan Güntürk



BÖLGEDEN

Dört Mevsim Bahçeşehir

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı

Bahçeşehir’de coşkuyla kutlandı Cumhuriyet Bayramı’nın 92. yıldönümü Bahçeşehir Tören Alanı’nda bulunan Atatürk Anıtı’na çelenk koyma töreni ile başladı, 29 Ekim Perşembe günü sivil toplum örgütlerinin ve Bahçeşehirlilerin katılımıyla fener alayı ile coşkuyla kutlandı... 29 Ekim Cumhuriyet Bayramıʼnın Bahçeşehir Tören alanında gerçekleşen kutlama programına Başakşehir Kaymakamı Kazım Tekin, Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, İlçe Milli Eğitim Müdürü Ramazan Yılmaz, İlçe

20

I KASIM 2015

Emniyet Müdürü Mustafa Haluk Öztürk, Garnizon Komutanı Bakım Albay Murat Sönal, Belediye Başkan Yardımcılarıʼnın yanı sıra Muhtarlar, Sivil Toplum Kuruluşları Temsilcileri ile birlikte çok sayıda öğrenci ve Bahçeşehirliler katıldı.

Bahçeşehirʼde Cumhuriyet Bayramı kutlamaları sivil toplum örgütlerinin düzenlediği fener alayı ile devam etti. Coşkuyla kutlanan gecede hep bir ağızdan söylenen Atatürkʼün Gençliğe Hitabesi geceye damgasını vurdu.


ALKEV Özel Okulları

BİZ ALMANCA ÖĞRENMEYE GİDİYORUZ!

www.alkev.k12.tr

(0212) 886 88 40

Alkent 2000 Mah. Mehmet Yeşilgül Cad. No: 7 Büyükçekmece / İSTANBUL

ALMAN LİSELİLER KÜLTÜR VE EĞİTİM VAKFI

ALKEV Özel Okulları


KISALAR

Rüya Avcısı ile yeteneğinizi keşfedin

Akbatıʼda faliyetlerine devam eden Rüya Avcısı Sanat Eğitim Merkezi kurucusu Ubeyt Çağatay, “Herkesin içinde çocukluğundan beri uğraşmak istediği bir sanat dalı vardır. Fakat hayat telaşından, hep içimizde kalmıştır. Hiçbir şey için geç değil! Bir yandan günlük işlerinizle ilgilenip bir yandan resim yeteneğinizi geliştirebilirsiniz. Resim yapmak güzel bir hobi; rahatlatıyor, mutlu ediyor, geniş bir bakış açısı sağlıyor. İnsan, yaşamında heba etmek zorunda kaldığı onca zaman yanında, resim yaptığı saatleri kendine ayırmış, verimli geçirmiş hissediyor. En önemlisi de bir şeyler ortaya çıkarmanın verdiği tatmin” diyerek “Resim öğrenmek, yeteneğimi keşfetmek istiyorum diyen her yaşta herkesi bekliyoruz” diye sözlerini bitirdi...

Heyecan sporları için SnoWinDive

SnoWinDive, ülkemizde gelişmekte olan heyecan sporlarındaki bilgi deneyimlerini doğru ve profesyonel bir platformda sizlere aktarmak için kurulmuş bir şirket. SnoWinDiveʼden, ilgilendiğiniz sporların eğitimlerini alabilir, profesyonel bir ekiple bu sporları güvenli ve doğru bir şekilde yapabilir, ayrıca ekipman ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. SnoWinDive kurusucu Deniz Ural, “Dalış rüzgar sörfü ve kış sporları kısacası Outdoor sporlarla ilgilenen herkese açık bir alan bizimkisi. Kasımın 3. haftası kar bekliyor meteoroloji ve biz snowboard ve kayak turlarımıza başlıyoruz. Günübirlik, yatılı, yurtiçi, yurtdışı... Web sitemizden (swd.com.tr) bizi takip edebilirsiniz” diye konuştu.

22

I KASIM 2015


Woody ile sicacik kis

www.woody.com.tr

@ woodyturkiye


KISALAR

Pola‘da değişim başlıyor...

Pola Fitness Centerʼda aç kalmadan, diyet yapmadan, enerji kaybetmeden sadece spor ve sağlıklı beslenme ile kalıcı bir şekilde kilolarınızdan kurtulabilirsiniz. 3 günlük meydan okumayla siz de istediğiniz sonuca ulaşabilirsiniz. Sadece 15 TLʼye, ücretsiz vücut analizi, danışmanlık, spor ve sağlıklı beslenme paketiyle 3 günde sonuç. Bu fırsatı kaçırmayın...

Doğulu‘nun minik balerinleri sertifikalarını aldı...

Doğulu Müzik&Bale Eğitim Kurumları 2014-2015 yılı Sofya Ulusal Bale Akademisi sertifika töreni, öğrenci ve velilerin katılımıyla gerçekleşti. Bale öğrencilerinin yaptıkları dans şovu geceye renk kattı. 1979 yılından beri, aktif olarak sanat ve eğitim camiasında olan Doğulu Müzik Bale Eğitim Kurumları, her yıl öğrencilerini Sofya Ulusal Bale Akademisi ve Londra Müzik Akademisi müfredatı ile yetiştirmekte ve yılda bir kere yapılan sınavlar sonucunda alınan sertifikaları, yapılan törenlerle birlikte öğrencilerine vermektedir. Kurum sahibi Seval Doğulu ise, “36 yıldır müzik alanında yetiştirdiğimiz öğrencilerimiz Ozan Doğulu, Kenan Doğlu, Yalın, Erdem Kınay gibi çok önemli birer müzik adamı oldular fakat bir de bale alanında yetiştirdiğimiz çok önemli bale sanatçılarımız var. Bu kızlarımız bugün birçok sahnede performans sanatçısı olarak görev alıyor ve açtıkları kendi bale okullarında bale eğitmenliği yapıyor. Bu çok onur verici birşey. Bugün bu sahnede ellerinde sertifikalarıyla gördüğünüz öğrencilerimiz de yarın inanın çok daha büyük başarılara imza atacak. Biz bu başarı için elimizden geleni yapacağız. Sanatın yaşı yok, sanata gönül veren 7ʼden 70ʼe herkesi okulumuza bekliyoruz” diyerek eğlenceye start verdi.

24

I KASIM 2015


2.<$186 %856/8/8.

6, 1$9, 5+ 0+ (.#4 + 5GCPU + + 5GCPU + + + 5GCPU

#4#.+-

%7/#46'5K

5+ 0+ (.#4 + 5GCPU + + 5GCPU

&GVC[N é $K N IK [G PVGT PGV 5K VGOK \FGP XG[C 5K \G 'P ;CMé P -CORĝUĝOĝ\FGP 7N CđCDK N K T UK PK \


KISALAR

Avrupa yakasının ilk Motta‘sına görkemli açılış

Geçtiğimiz ay, Prestige Mall Avmʼde hizmet vermeye başlayan Motta görkemli bir açılışla Bahçeşehirlilerin hizmetinde. Başakşehir Belediye Başkan Yardımcısı Nurettin Ertemel, MHP İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı doktor Hayati Arkaz, Ekrem İncel, sanatçılar Hasan Yıldırım, Aydın Aydın, Azeri kızı Günel Zeynelova açılışa renk katan isimlerdendi. Açılışta Grup Trioʼnun Türk Sanat Müziği ve eski İstanbul müzikleri davetlilere keyifli anlar yaşattı. Mekanın sahipleri Cemil Yavuz ve Erhan Özbaş, açılışta tüm davetlileri ile tek tek ilgilendi.

Tefal Yetkili Servisi Bahçeşehir’de açıldı

1994 yılında kurulan Tefal İstanbul uyguladığı başarılı pazarlama ve satış politikalarıyla çok kısa sürede küçük elektrikli ev aletleri pazarında Türkiyeʼnin bir numaralı markası halini aldı. Yıllar içinde 120 ülkede faliyet gösteren Tefalʼin Yetkili Servisi artık Bahçeşehirʼde de hizmetinizde… Tefal ürünlerin dışında serviste, Rowenta, Moulinex, Krups ürünleri içinde yetkili servis hizmeti alabilirsiniz. Bahçeşehirʼin neresinde olursanız olun, ürün tamiri, aksesuar değişimi ve yedek parça hizmetleri için Tefal Yetkili Servis daima yanınızda.

26

I KASIM 2015


1998 Yılndan itibaren yurt dışından, başta ABD, İngiltere, Avrupa ve Avustralyadan binlerce Turisti Türkiyeye getiren, kaliteli, üst düzey servisi ve güvenirliği ile Turizm sekteründe önemli bir yer edinen ESENDAL TRAVEL deneyimi ile unutamayacagınız gezileri siz değerli misafirlerimizin hizmetine sunmaktan büyük onur duymaktayız.

ESENDAL INTERNATIONAL TOURISM & TRAVEL Edirne Tarihine Yolculuk

(günübirlik veya 1 gece konaklamalı her hafta sonu) Doğuʼnun, Avrupaʼya ve Balkanlara açılan kapısı Edirne, geçiş yolları üzerindeki konumu ve ticaretinin canlılığı ile tarihin her döneminde önemli yerleşim merkezlerinden biri oldu. Tarih boyunca pek çok uygarlığa ev sahipliği yapan Edirne; Ordysler, Persler, Makedon Krallığı, Roma-Bizans İmparatorluğu, Bulgar Krallığı ve Osmanlı Devletiʼne başkent ve ev sahipliği yapmıştır. Edirneʼnin, ilkçağda Orta Asyaʼdan göç edip buraya yerleşen Traklar tarafından kurulduğu bilinmektedir. Kısmen göçebe olan Traklarʼın bıraktığı en önemli kalıntılar Lalapaşa ve Hacılarʼda bulunan ve “Kapaklıkayaʼʼ olarak bilinen dolmen ve menhirlerdir. Selimiye Camisi: Edirneʼnin ve Osmanlı mimarisinin en önemli simgelerinden olan Selimiye Camisi, Osmanlı padişahı II. Selim tarafından Mimar Sinanʼa yaptırılmıştır. Mimar Sinanʼı “ustalık eserimʼʼ diye nitelendirdiği cami, kubbesinden minarelerine, süslemesinden akustiğine eşsiz mimarisi ile dikkat çekmektedir. Eski Cami: Çok kubbeli ulu camiler sınıfına giren bu yapıt Edirneʼde bugüne ulaşan ilk orjinal abidevi yapıdır. Emir Süleyman Çelebi tarafından 1403 yılında inşaasına başlanan cami, 1414ʼde Sultan Mehmet Çelebi zamanında tamamlanmıştır. Yapı 1748ʼdeki yangından ve 1752 depreminden zarar görmüştür. Üç Şerefeli Cami: Sultan II. Murat tarafından 14431447 yılları arasında yaptırılmıştır. Çevre düzenlemesi ve tasarım açısından mimarlık tarihinde önemli bir yere sahiptir. Harim tasarımı ve şadırvanlı avlu İslam mimarisinde ilk kez bu camide görülür. Mihrap-taç kapı ekseninde, merkezi kubbe klasik döneme ilham kaynağı olmuştur. Cami, adını o dönemin en yüksek minaresi olan üç şerefeli minaresinden alır.

II. Bayezid Külliyesi: II. Bayezid tarafından 1484-1488 yılları arasında Mimar Hayreddinʼe yaptırılmıştır. Külliye; cami, iki misafirhane, tıp medresesi, imaret, köprü, çifte hamam, değirmen, su deposu, sıbyan mektebi, mehterhane, muvakkithane bölümlerinden oluşmaktaydı. Külliyenin batısında kalan çifte hamam, değirmen ve su deposu günümüze oluşamamıştır. Bölge geniş alana yayılmış, yüze yakın kubbeyle örtülü etkileyeci bir tarihi yapıya ev sahipliği yapmaktadır. Rüstempaşa Kervansarayı: Kanuni Sultan Süleymanʼın sadrazamı Damat Rüstem Paşa tarafından 1561 yılında Mimar Sinanʼa yaptırılmıştır. Klasik Osmanlı Mimarisiʼnin en gösterişli kervansaraylarından biri olan yapı iki bölümden oluşur. Birinci bölüm büyük avlunun bulunduğu yer “Büyük Hanʼʼ, ikinci bölüm ise “Küçük Hanʼʼ yada “Deve Hanıʼʼ olarak adlandırılır. Edirne Saray Kalıntıları: Edirne Sarayı bir çok Osmanlı padişahına ev sahipliği yapmıştır. İnşaatı Fatih Sultan Mehmet döneminde 1457ʼde tamamlanmıştır. Büyük depremlerde tahrip olan bu yapı, 1876-77 Osmanlı-Rus Savaşıʼnda Rusların ordugahı olarak kullanılmış ve büyük ölçüde zarar görmüştür. 19. Yüzyılın başlarından itibaren askeri malzeme deposu ve cephanelik olarak kullanılarn saray, Edirne Valisi Cemil Paşaʼnın emriyle 1878 yılında ateşe verilmiş ve bu yangın 3 gün sürmüştür. Edirne Sarayı etrafındaki tamamlayıcı unsurlarla birlikte binlerce insanı barındırmaktaydı. Diğer gezilecek ve görülecek yerler: Adalet Kasrı, Edirne Arkeoloji ve Etnografya Müzesi, Arasta (Çarşı), Bedesten, Ali Paşa Çarşısı, Sarayiçi Balkan Şehitliği ve Lozan Anıtı. Köprüler: Gazi Muhal Köprüsü, Meriç Köprüsü, Tunca Köprüleri gezilecektir.

Önemli Not: Hafta sonları 1 gece konaklamalı Gelibolu Savaş Alanları ve Truva Turu ve diğer kültürel turlarımız için lütfen bizi arayınız (email veya telefon ile)

PHONE: +90 212 661 57 35-37 FAX: +90 212 661 57 99 GSM: 0 532 234 15 00 BAHÇEŞEHİR 2. KSIM MAH. AVNİ AKYOL BULV. SOFA BAHÇEŞHİR A BLOK, KAPI 7 A DAİRE NO: 17, BAŞAKSEHİR - İSTANBUL

www.esendaltravel.com - esendal@esendaltours.com - yasar@esendaltours.com

ÖZEL İNGİLİZCE DERSİ: ABD VE İNGİLTEREʼDE yaşamış uzmanından her seviyede isteğe bağlı özel İngilizce dersi verilir.


KISALAR

Ellerin sanatla buluştugu yer....

Soso Akbatı’da açıldı

Selman Chef ile geleneksel lezzetleri, dünya mutfağı tarzı ile harmanlayarak damaklarınızda unutulmaz tatlar bırakacak Soso Gurme Bahçeşehir Akbatıʼda açıldı. Kahvaltıdan, steaklere ,makarnalardan salatalara, el yapımı hamburgerin tek adresi olarak hizmet vermeye başladı.

Atölyemizde

G Hediyelik

el boyaması ürünler G Hobi boyaları ve yardımcı ürünler G Sanatsal ve görsel tablolar G Ham ve boyalı objeler, ahşap seramik ve polyester ürünler G Folkart ve Cadence boyalar G Artebella çocuk el beceri kiti G Majezik kurdela ve kumaş

Abdi İbrahim Ortaokulu öğrencileri Sırbistan’da ülkemizi temsil ettiler

Satışlarımız bulunmaktadır...

Sırbistanʼın başkenti Belgradʼta 46.sı düzenlenen Joy Of Europe adlı festivalde Abdi İbrahim Ortaokulu ülkemizi ikinci kez temsil etti. Okulun müzik öğretmenleri Aydan Aydın ve Kemal Eren tarafından hazırlanan orkestra, festivalde Barışmançoʼnun ʻDönenceʼ adlı şarkısını seslendirdi. Gitarda Uygar Can Güler, bateride Yusuf Emre Derinpikal, bas gitarda Sude Özoğuz, klavyede Serdar Filiz, vokallerde Nilüfer Koyuncuoğlu ve Doğa Yamanerʼden oluşan orkestranın binlerce kişiye sergilediği canlı performans Sırbistan ulusal kanallarından canlı yayınlandı.

Ahşap, seramik, polyester boyama, kurdele nakışı ve pamuk kitre kurslarımız başlamıştır.

Süleyman Demirel Caddesi Çarşıpazarkent AVM Kat: 4 No: 116 Esenkent

0212 694 21 52 - 0532 321 37 48 www.pelincrafthome.com

28

I KASIM 2015



EKONOMİ

RK KAYHAN ÖZTÜ.COM

M FİNANSGÜNDE ETMENİ N YÖ N YI YA GENEL sgundem.com kozturk@finan

PİYASALARDA kritik dönemeç İç piyasalarda gözler 1 Kasım seçim sonuçlarına odaklanırken, dışarıda ise gözler FED ve ECB’de olacak.

Türkiye açısından oldukça kritik bir dönemden geçiyoruz. 7 Haziran seçimlerinden 7 ay sonra ülke olarak tekrar sandık başına gidiyoruz. 7 Haziran sevimlerinden sonra hükümetin kurulamamış olması piyasalarda siyasi belirsizlik olarak algılandı. Bu durum global piyasalardaki dalgalanmalarla da birleşince iç piyasalardaki dalgalanmayı iyice arttırdı. Dolar kuru 3 liranın üzerine çıkarken, bono bileşik faizleri uzun bir aradan sonra iki haneli rakamları yeniden gördüm. Seçim sonuçlarının iç piyasalar üzerinde önemli bir etkisi olacağını söylemek yanlış olmaz. Ama bu satırları seçimlerden önceki Cuma günü yani 30 Ekim’de yazıyorum. Yani seçimlerden önce yazılması nedeniyle piyasalara ilişkin öngörü ya da tahminde bulunmak oldukça zor. Ancak seçim anketlerine bakıldığında sandıktan bugünkü siyasi tablonun dışında bir tablonun

Seçim sonuçları önemli

30

I KASIM 2015

Dört Mevsim Bahçeşehir



EKONOMİ çıkması beklenmiyor. Üç aşağı 5 yukarı halen Meclis’te olan 4 siyasi parti aynı 7 Haziran sonuçlarına yakın bir sonuç elde edecekler. Bu da siyasi tablonun değişmeyeceğini gösteriyor. Bu durumda seçim sonunda nasıl bir hükümet, nasıl bir koalisyon oluşacağı gündemin birinci maddesi olacak. Bu noktada 7 Haziran benzeri bir kilitlenme olur, bir koalisyon ya da hükümet çıkmazsa piyasalara etkisinin olumsuz olacağını söylemek için kahin olmaya gerek yok. Bu noktada ekonomist ve uzmanların yorum ve analizlerine bakmakta fayda var. Örneğin ALB Forex Araştırma Uzmanı Eda Önder Öztürk yaptığı analizde yurtiçinde ekonomik verilere bakıldığında olumlu bir tablo çizilmesi zor olduğunu söylüyor. Ancak söz konusu olumsuz tabloya rağmen, Fed’in faiz artırımını Eylül ayında pas geçmesi ve Aralık ayına ilişkin ihtimallerin de zayıflaması Merkez’in elini rahatlattığını belirten Öztürk analizinde şu noktaların altını çiziyor: “Merkez’e manevra alanı yaratan bir diğer etmen ise bahsettiğimiz kitlesel hareket ile birlikte gevşeyen döviz kurları oldu. Bu iyimserlikte biraz daha küresel hareketlerin etkilerini okumak gerekiyor. Endeks yakın zamanda, aynı diğer gelişmekte olan ülke borsaları gibi Fed’in yakın zamanda faiz artıramayacağı iyimserliğinden etkilendi. ABD’den son dönemde gelen verilerin böyle bir artırıma işaret etmemesi, Çin’den gelen 3. Çeyrek GSYH verisinin de, son 6 yılın dibinde olsa da piyasayı rahatsız etmeyecek bir seviyede gelmesi bizim için iyi haber şeklinde fiyatlanıyor. Söz konusu pozitif hava bizlerin yurt içindeki seçim sürecini ve güvenlik risklerini gölgede bıraktığından bahse konu olan riskler hali hazırdaki fiyatlamaların içerisinde yer almıyor. Bu sebeple yükselişlere temkinli yaklaşmakta fayda var

Seçimden sonra oynaklık artacak

Hali hazırda seçim anketleri gündeme düşse de 7 Haziran öncesindeki tablodan farklı bir

32

I KASIM 2015

Önümüzdeki günler yurt içinde seçim atmosferinin yanı sıra, yurt dışındaki gündem açısından da önemli ve gözden kaçırılmamalı. Özellikle ABD’de yoğun bir gündem bizleri bekliyor. Fed’in faiz artırımına ilişkin tartışmalar devam ediyor.

Dört Mevsim Bahçeşehir

ekonomisinde herhangi bir ilerleme kaydedilemedi. Bu sebeple seçim sonrası dönemde oynaklığın artacağı ve risklerin sıklıkla telaffuz edileceği bir dönemin bizleri beklediğini düşünüyorum.” Önümüzdeki günler yurt içinde seçim atmosferinin yanı sıra, yurt dışındaki gündem açısından da önemli ve gözden kaçırılmamalı. Özellikle ABD’de yoğun bir gündem bizleri bekliyor. Fed’in faiz artırımına ilişkin tartışmalar devam ediyor. Ekim ayında da beklenen artış olmayınca gözler şimdi Aralık ayına çevrilmiş durumda. ABD'den gelen veri akışına ilişkin olarak algılar da oldukça oynak. ALB’den Öztürk’ün deyimiyle “gelen iyi bir veri ile birlikte Fed'in faiz artırımına ilişkin beklentiler piyasada fiyatlanmaya başlarken, kötü gelen bir veri ile birlikte Fed'in faiz artırımını erteleyeceği beklentisi piyasalardaki yerini buluyor”.

FED’in faiz artırımı

Geçen ay Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi'nin konuşması dünya genelinde piyasalarda ses getirdi. Son dönemde Euro Bölgesi’nde enflasyonun negatif tarafta seyretmesinin ardından ECB’den mevcut parasal genişleme programının süresinin uzatılması beklentisi oluşmuştu. Draghi yaptığı toplantıda bu konuya değindi ve parasal genişlemenin Eylül 2016 veya gerekli görülürse ötesinde devam edeceğini kaydetti ve ‘’Aralık ayında genişlemenin derecesini gözden geçireceğiz’’ dedi. Bunun yanı sıra Draghi, mevduat faizini düşürmeyi tartıştıklarının da altını çizdi. Gelen bu açıklamanın ardından Euro sert değer kaybetti. Avrupa'da takip edilecek enflasyon verileri ise, Draghi'nin geçtiğimiz toplantıda enflasyona ilişkin endişeleri belirtmesinin ardından ayrıca önem taşıyor. Söz konusu veri akışı gelişmekte olan ülke para birimlerinin seyrini yakından ilgilendiriyor. I

Avrupa’da son durum

manzara var karşımızda. 7 Haziran öncesinde piyasalar tarafından arzu edilmeyen senaryo olan koalisyon, şimdilerde istenilen senaryo haline geldi. Piyasalarda anket sonuçlarına da farkındalık azalmış durumda. Kasım seçimi yaklaşırken siyasi yetkililerden ılımlı açıklamalar da koalisyon umutlarını artırırdı. He ne kadar taraflardan ılımlı açıklamalar gelmiş olsa da tarafların duruşları belli olduğundan piyasaların inanacağı uzun soluklu bir koalisyon hükümeti görmek için sancılı bir süreç bizleri bekliyor. Bununla birlikte koalisyon hükümeti sonrasında da hep telaffuz ettiğimiz güven verecek bir ekonomi yönetimi şart. Ülkede devam eden belirsizlikler ve risklerin baskın olması nedeniyle bir süredir ülke



HAVADAN SUDAN

Smokinli Kuşlar “Özellikle hanımlar bayılacak eminim; tek eşliler bizim şık penguenler. Birbirlerine benim bütün sinirimi tepeme çıkaran aşkitom nidaları ile sahtekarca seslenmiyorlar ama birbirlerini sesleri ile tanıyorlar.”

Ama ben artık gerçekten çiçek, böcek, kelebek, kedi, gökkuşağı falan yazmak istiyorum. Toplumsal travmanın başta çekeni olarak korkularımdan kurtulmak istiyorum. Korkuyorum, çünkü cesaretin cahillikten geldiğini biliyorum. İnsanlara güvenmek istiyorum ki güven duygularını yerle bir eden, yazmaya bile elimin varmadığı bir teyze kocası sözüm ona bir enişte ortaya çıkıyor ki toz-duman ediyor beni. Dualarım, dualarımız seninle üç yaşındaki melek. Değerli değil de önemli olma derdine düşmüş görgüsüzler tarafından neredeyse kuşatılmışken, çıkar ilişkileri tavan boyutunu aşmışken, birbirimize neredeyse düşman olmuşken, külümüze ihtiyacı olanlar olur endişesiyle küllerimizi savururken, komşu açken horul horul uyurken, malmülk sahibi olma hırsı, hırs listesinin başına yerleşirken ve maalesef bu liste uzarken insan olmanın dayanılmaz ağırlığı altında un-ufak olmaktayım. Bunun neticesinde ise yavaşca hayvanlar alemine bir geçiş yapıp hayvan belgesellerine sarmış durumdayım. Daha yolun başındayım ve başlangıç fikrim hayvanların çok ilkeli oldukları ki ne takdire şayan bir durum değil mi? Hele benim gibi ilke ve saygınlığın bir sarmal olduğunu düşünüyorsanız. Bir de kendilerine çok değer veriyor bu alemin üyeleri. Biz insanların alacağı önemli bir ders kesinlikle. Kendine değer ver ki değer gör. Kendine değer vermeyip değer bekleyen insanları düşündükçe. Aman bu cümlem tavan yapmış egoyla karıştırılmasın. Hele kibir diye hiç algılanmasın. Kendimizi boş boş önemsemekten bahsetmiyorum; sadece kendinize değer verin diyorum ısrarla hatta pozitif bir ayrımcılık yapıp toplumsal cinsiyetimiz açısından hem

34 I KASIM 2015

cinslerime daha da çok sesleniyorum “Lütfen kendinize değer verin” Gelelim şu ana kadar seyrettiğim hayvan belgeselleri içinde beni çok etkiliyen penguenlerin hikayesinden ufak tefek kesitlere... Buz dünyasının büyüleyici kuşları, her an bir davete gidecekmiş gibi duran sanki smokin giymiş görüntüleriyle, sempatik yürüyüşleriyle yaşadıkları soğuk dünyaya inat pek sıcaklar değil mi? Özellikle hanımlar bayılacak eminim; tek eşliler bizim şık penguenler. Birbirlerine benim bütün sinirimi tepeme çıkaran aşkitom nidaları ile sahtekarca seslenmiyorlar ama birbirlerini sesleri ile tanıyorlar. Birbirlerini tanımaları çok önemli; çünkü yumurtlayan anne, yavrusu ve ailesi için yiyecek bulmaya denize gidiyor ve yumurtayı koruma erkek penguene düşüyor. Dişi ise yiyecek avı dönüşünde eşini sesinden tanıyıp buluyor. Görüldüğü üzere yavru bakımında muhteşem paylaşım var. Hatırlarsanız daha önce yazmıştım kumruların hikayesini. Penguenlerle çok ortak yönleri var kumruların. Bu kuşlar pek bi harika dostlarım. Baskıcı,

MÜJDE KÖSEO

ĞLU

ana babalara inat, yavrularını büyüyünce hayatın içine bırakıyorlar. Yavrular kendi mücadeleleri ve yetenekleri ile hayata tutunuyorlar. Yeteneklerine göre değil de, kendi olamadıklarını çocukları için planlayan ebeveynlere duyurulur. Koruyucu kimlikleri ile çocuklarının şahsiyetlerini bastıran kimliklere ise kuş beyinli diyemeyeceğim. Zira kuş beyinleri ortada. Ha bir de kuşların, insanları kafese sokmak gibi garip istekleri yok. Bilmem duygularımı anlatabildin mi? İşte bu duygular beni üzerinize afiyet bir ağırlaştırdı. Eeee zor zanaat insan olmak. Son olarak efendim bir konuya daha değinmek isterim ki sanmayın sadece belgesel seyreden entellektüel bir profil çizme peşindeyim. Öyle çok dengeler beklemeyin benden. Belgeselin üstüne işte bu benim stilim, iki belgesel arası bir dizi, belgesel öncesi bir magazin turu iyi gidiyor. Olmazsa olmazım kitaplarım ise nefesim. Ortaya karışık bir durum işte. Çenemi daha da düşürmeden sağlık ve huzur temennisiyle ben başka bir kuş türünü incelemek üzere belgesel arayışına giriyorum. Hoş kalalım. I



EKRANLARDA NELER OLUYOR

Dört Mevsim Bahçeşehir

Şans, mutluluk, acı, intikam, aşk

hepsi ekranlarda Hiç düşündünüz mü insan hayatındaki en önemli şeyler nelerdir? Tabi ki sağlıktan sonra. İlk aklıma gelen ŞANS oldu. Evet şansınız varsa doğru insana aşık olursunuz, şansınız varsa doğru işi doğru R A K A Y İF kişiyle yaparsınız, EL şansınız varsa milyonda bir rastlanan hastalığa yakalanmazsınız vs. vs. Sonra düşündüm şans nedir? Yani kelime anlamını hepimiz biliyoruz ancak şansı belirleyen nedir? Bence doğru zamanda doğru yerde olmak en büyük şanstır. İnsanlar “doğal olarak” herşey de şanslı olsun isterler. Hep iyi insanlarla ve olaylarla karşılaşmak isterler, acaba bunun bizim iyi olmamızla ne kadar alakası var? Ekranda seyrettiğimiz tüm dizilerde işlenen tema da bu değil mi? Hep iyi bir insan olursan milyonda bir kişinin karşısına çıkan hayat veya insanlar önünüze serilir. Cihan'ın Gülseren'i, Ömer'in Defne'si, Tekin’in Gönül’ü, Haluk'un Güneş'i, Poyraz’ın Ayşegül'ü iyi bir insan. Bir önceki yazımda bahsettiğim seyirciye verilen mesaj doğru. İyi insan olun!!! Hayattaki herşeyin daha iyisi mutlaka vardır Burası cepte iyi insan olduk. Peki doğru zamanda doğru yerde olmayı yani şanslı olmayı nasıl başaracağız? Yapamadık, başaramadık ve olamadık??? Türkiye'nin şu anda içinde bulunduğu ortamda da bu geçerli değil mi? Biz de bir meydanda olabilirdik, herhangi bir yerde, bir şekilde teröre maruz kalabilirdik. Onlar ne yaptı da ya da biz ne yapmadıkta doğru yerde bulunduk ve yaşıyoruz bilinmez. Yeri gelmişken terör adı altında ölen tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet ailelerine ve ülkemizin güzel insanlarına sabır diliyorum...

36

I KASIM 2015

Şans yetmez mutlu olmayı da bileceksin! Şanslı insan olacaksın, iyi insan olacaksın, yetti mi? Hayır! Mutlu olmayı bileceksin!!! Elindekileri sürdürülebilir hale getireceksin ki sanırım en imkansızı da bu. Sen belki zorlar kendin sürdürebilirsin ancak paylaşımda bulunduğun insanlarında seninle birlikte aynı güdülenmesi gerekir. İşte imkansız da bu! Çünkü hayattaki herşeyin daha iyisi mutlaka vardır. Ve en sonunda herşey kadere dayanır. Siz ne kadar çabalarsanız çabalayın herşey yazılmıştır ve size oynamak düşer...

Kırgın Çiçekler: İçimizi dağlıyor Evet güneş çekildi, kış başı, aşk ayı Sonbahar... Hiç anlayamamışımdır neden romantik? Bana hep çok hüzünlü ve depresif gelir. Algılarımızın duygularımızın değişime uğradığı zamanlardır. Ve bir kaç dizi hariç kanalların tüm kozlarını ortaya koyduğu bir dönem. Reyting savaşlarının başladığı bir ay boyunca beni en çok şaşırtan reyting sonucunu paylaşmak istiyorum. Kırgın Çiçekler. Sanırım bahsettiğim sonbaharın etkisi:)) İçimizi dağlıyor, herkes bir bedevi, ama yine de zirvede. Toplum olarak sanırım acıdan zevk alıyoruz. Ya da onları gördükçe kendi halimize şükretmek iyi geliyor:)) Poyraz Karayel: Bir insan bu kadar acıyı karşı tarafa verebilir mi? İçimizin dağlandığı ama gerçekten hakkını veren bir başka sahne de Poyraz Karayel’deydi. Sinan'ın vurulma sahnesi. Tüm yaz boyu beklediğim dizidir. İlker Kaleli ve kimse kusura bakmasın halen ismini hatırlayamadığım ama Murat Yıldırım'ın eski karısı diye bildiğim oyuncu yine muhteşemdi.

Poyraz'ın acıyla bağırma sahneleri çok etkileyiciydi, bir insan bu kadar acıyı karşı tarafa verebilir mi? Verir. Doğru eğitim diyorum ve Londra’da eğitim aldığını vurgulamak istiyorum. Adam müthiş oyuncu, ‘erkeğin güzeli çirkini olmaz’ der büyükler, boydan biraz eksik yalnızca onu da yeteneği kapatıyor diyelim büyüklerimizin söylediğine gelelim. Nerde güzeli çirkini olmazmış şimdi sen bir Kenan İmirzalioğlu'na bir Burak Özçivit'e bak... Ne diyeceğimi anladın, anladın değil mi? Anladın anladın:))) Güneşin Kızları’ndan gerçek hayata bakış Kim sevdiği insanı kendinden uzaklaştırıp başkasına bırakır? Güneşin Kızları’nda Ali’nin Selin’e: ‘Emre’ye geri dön’ demesi. En yakın arkadaşı dahi olsa yapabilir mi? Hiç anlayamamışımdır ya sonuna kadar sevip saplantı haline getiriyoruz, ya da öyle bir hareket yapıyoruz ki onu kendimizden tüm hayatımız boyunca uzaklaştıracak bir laf söylüyoruz. Neden yapıyoruz? Ali olsaydım asla yapmazdım böyle bir şey, Selin olsaydım asla bir daha geriye bakmazdım... Sonrasında ne yaşarsan yaşa bir daha o masumiyeti elde edemezsin. Vazgeçmişsindir, en azından dile getirmişsindir. Poyraz diyor ki : ‘...yokluğunda aşık olan yerlerim acıyor... seni özleyen yerlerim acıyor...’ bu da yetişkin aşkı, biraz daha ileriyi görebiliyor, hayat tecrübesi var kolay değil bir evlilik bitirmiş aşık olmuş tekrar kaybetmek istemiyor. Hem kendini hem sevdiği kadını. Çünkü her ayrılık bir sürü şey götürüyor insanın kendinden, biliyor. Ve sonuna kadar yaşamaya çalışıyor diyorsun pat! O da ‘git avukatla evlen seni prensesler gibi yaşatır’ diyor. Hep aynı hata, ne kadar tecrübeli olursan veya kaç yaşında olursan ol. Değinmeden geçemeyeceğim Poyraz Karayel’in sezonun ilk bölümündeki Yunanistan Sakız Ada'sı neydi Allah aşkına. Onca caanım Ege kıyıları varken, ülkemizin onca tarihi güzelliği dururken neden Yunanistan anlamsız geldi bana. Politik kısmına gelmiyorum bile.



EKRANLARDA NELER OLUYOR

Dört Mevsim Bahçeşehir

Ekim ayı eleştirisi: Güneş’in Kızları dizisindeki çocukların okula gitmeye niyeti yok galiba:)) Ekim ayı dizi şarkısı: Hatırla Gönül, Sezen Aksu-Yaralı. Bir kez de benim için dinleyin lütfen... Ayın reyting rekortmenleri: Pazartesi: Kırgın Çiçekler Salı: Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz Çarşamba: Diriliş Ertuğrul Perşembe: Kurtlar Vadisi Cuma: Kiralık Aşk Cumartesi: İlişki Durumu Karışık Pazar: O Hayat Benim

İlişki Durumu Karışık İnsan bazen en kötüsü dahi olsa seçmeye zorlanır. İlişki Durumu Karışık dizisinde olduğu gibi. Ve kötü olan bu seçimin sonuçları o anda gözünüzde bile olmaz, öngöremezsiniz ve hayatınız boyunca bu seçimle yaşarsınız. Hep bu kadar kolay olmamalı diye düşünmüşümdür, velev ki yanlış seçim yaptınız bunun bir opsiyonu olmalı, ama olmuyor, en azından şimdiye kadar olmadı. Bu nedenle bence herkes yaşadığı hayatı 2 kere yaşamalı tabi bunu her söylediğimde de aklıma Kelebek Etkisi filmi gelir, kaç kere denersen dene bir öncekinden iyisi olmaz... Bu konular derin mevzular ancak Ayşegül’ün yaptığı ya da söylediği bir şey yüzünden Can’a sırtını çevirmesi ve olmadık bir şekilde geri dönüşü ondan sonra boşanmaya karar vermesi beni benden aldı. Senaryo çok hızlı mı dönüyor ne?:)) Can diyor ki: ‘..senden ölsem ayrılmam...’ histerik bir durumdur bu da. Seviyor/sevmiyor gibi senaryolar üzerinden destan yazılacak bir durumdur. İyisi mi geçelim. Murat'ın gerçek ötesi aşkı da ayrı bir konu. Her ne kadar şekil 1-a da görüldüğü gibi sadece filmlerde olsa da insanın yaşamaya özeneceği bir durumdur. Bu kadar anlayışlı erkeği bul, öp başında taşı Paramparça: Aynı çatı altına girene kadar Senin yanında hiç gerilmiyorum, kasılmıyorum çok rahatım... Paramparça dizisinden. Sanırım bir erkeğin karısı olmakla sevgilisi olmak arasındaki fark bu. Ey kadınlar evlenince ne yapıyorsunuz !!! Bu adamlara ki

38

I KASIM 2015

gerilip, kasılıp, rahatsız oluyorlar. Fikrimi söyleyeyim: Hayat insanı yoruyor, zaman çok hızlı, fatura, geçim, çocuk, gelecek vs. derdi ile iki insan arasındaki uçurum başlıyor, paylaşım azalıyor ve mutsuz son. Her evliliğin devamı aşkla olmuyor maalesef bu yüzden. Cihan ve Gülseren ne yaşıyor? Yiyor, içiyor, geziyor ve dertleşiyorlar. Başka birşey yok, sonra aşığım, aşıklar evet ama aynı çatı altına girene kadar... Kiralık Aşk: Hangi erkek bu ikili karşısında durabilir ki? Ömer’in kışı geliyor... Çok etkileyiciydi gerçekten. Ömer’in kış serisinin ilham kaynağı Defne idi. Düşündünüz mü hiç birine ilham kaynağı olabilmek nasıl bir duygudur? Nasıl bir tatmindir? Tarif edilemez bence. Ancak kış serisi çalındı ve Defne’nin Ömer’e yalnızca “yeniden yapabilirsin... hani sen mucizelere inanmak istiyordun” demesiyle aylarca uğraşılarak oluşturulan bir seri kısa bir süre içerisinde tekrar yaratıldı. İşte bu nedenle ilham kaynağısın. Güven ve yüreklendir. Hangi erkek bu ikili karşısında durabilir ki? Bir de ekip olmanın en ince ayrıntıları ile verildiği ve biraraya gelindiğinde karşıda hiçbir dağın kalamayacağının bizzat sergilendiği bir bölümdü. Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan bu günlerde güzel bir nüanstı.

Hatırla Gönül: Mahalle baskısı! ‘Yusuf napıyorsun? Napıyorsun demek için aradım.’ Hatırla Gönül’den. Kaçımız bu kadar cesur olabildik? Hoşlandığın bir erkeği napıyorsun diye aramak. Ay şimdi ne düşünür, ay şimdi ezik görünürüm, ay niye ben arıyorum o arasın, ay naz yapayım, ay, ay, ay... Ve bir kadın için o muhteşem an, çok acil telefondan uzaklaş:)) Buna mahalle baskısı deniliyor biliyorsunuz, biz kadınlar kendi aramızda paylaştığımız birbirinden muhteşem!!! Deneyimlerimiz ve yorumlarımız ile karşımızdakini nasıl bir etki altında bıraktığımızın farkına varamıyoruz bile. Evli ve Öfkeli: Aldatılan kadınların arkadaş olduğu dizi Evli ve Öfkeli, evet yeni bir dizi özenle seçilmiş oyuncular ve bence özensiz seçilmiş bir senaryo. Tüm kocası aldatanların arkadaş olduğu bir dizi. Nasıl bir tesadüftür:) Ebru Cündübeyoğlu göz doldurdu, Birce Akalay güzelliğini yine ispatlar gibiydi (her ne kadar dövmeli geline halkımız alışık olmasa da) ama ne bileyim bende öyle süper bir tat bırakamadı. Neyi eksikti derseniz sanki roller oturmamış hep bi havada kalmış, birbirine en benzemeyen abla kardeş ikilisi ne bileyim işte olmamış. Ama A-B grubuna hitap etmiş anlaşılan. Kara Sevda ise tam bir klasik Türk filmi. Burak Özçivit’i seyrettik yalan yok ama uzun süre seyredemeyeceğiz gibi geldi bana. Ya size... Eve Dönüş: İntikam dizisi Eve Dönüş dizisi bana Kill Bill filmini hatırlattı. Zaten başrol Dilşad Çelebi’ de Uma Thurman’a benziyor biraz belki o yüzdendir. İntikam dizisi. Konu üzerinde çok uğraşmanıza gerek yoktur bu dizilerde senaryoyu sağlam tutarsanız herşeyi olmuş bilin. Tıpkı intikam dizilerinde bir efsane olan Ezel gibi. Doğru senaryo, doğru müzik ve Ramiz dayı gibi doğru karakterleri ile fenomen haline gelip hafızalarımızda unutulmaz bir yer edindi. Mutlu olduğunuz ve mutlu ettiğiniz günleriniz olması dileğiyle... I



SAĞLIK

Dört Mevsim Bahçeşehir

Bu sene kış uzun olacak,

hastalıklara dikkat! Sonbahar denilince akla soğuyan hava, kısalan günler, yağmur, dökülen yapraklar, artan trafik ve şehir kalabalığı, biten tatil, okulların açılması, yoğunlaşan iş yükü gelir.Yani hayatımızda fiziksel, sosyal ve iklimsel anlamda ve de ruhsal anlamda pek çok değişikliğin olduğu geçiş dönemidir sonbahar. Medicana International İstanbul Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Esin Çeliker Oğul, mevsimsel geçiş döneminde gripten korunma yöntemleri hakkında önemli bilgiler verdi.

DR. ESİN ÇELİKER OĞUL

TIONAL MEDICANA INTERNA Sİ GÖĞÜS İSTANBUL HASTANE NI HASTALIKLARI UZMA

Güneş ışınlarının bize az uğradığı bu dönemde hastalıkları hafife almamak gerekiyor. Bu hastalıklar genellikle enfeksiyon kaynaklı hastalıklar olmakla birlikte, allerjik hastalıkları ve depresyonu da unutmamak gerekir. Havaların aniden ısınıp soğumasıyla ortaya çıkan kısa süreli ısı değişimleri, vücudun adaptasyonunu da zorlaştırır, vücudu strese sokarak savunma sisteminin zayıflamasına neden olur. Böylece enfeksiyonların bulaşma ihtimali de artar. Grip, nezle sinuzit, farenjit, bademcik iltihabı, orta kulak iltihabı, bronşit, zatürre ve astım, KOAH gibi hastalıkların enfeksiyon nedenli alevlenmesi kolaylaşır.

Nezle ve Grip Birbirinden Farklıdır, Karıştırmayın

Nezle(soğuk algınlığı) ile çok karıştırılan Grip , influenza virüslerinin yol açtığı akut solunum yolu hastalığıdır. Belli dönemlerde salgınlar yapar. Ciddi akciğer hastalıklarına ve ölüme yol açabilmesi, ülkeler ve kıtalar arası yaygınlaşma özelliğine sahip olması nedeniyle soğuk algınlığından ve diğer solunum sistemi hastalıklarından farklıdır. Ateş, üşüme, titreme, terleme nöbetleri, öksürük, burun tıkanıklığı, baş ağrısı, boğaz ağrısı, halsizlik, kas ve eklem ağrıları ile seyreder. Bulgular soğuk algınlığına benzemekle birlikte gripte baş ağrısı, kas ağrıları ve özellikle 38 derecenin üstünde ateş daha ön plandadır. Grip genellikle 7 10 günde iyileşme ile sonuçlansa da sinüzit, bronşit veya zatürree gibi bazı ciddi enfeksiyonlara yol açabilme riski nedeni ile tedavi ve korunma önem taşır. Özellikle çocuklarda, yaşlılarda, bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde ve kronik

40

I KASIM 2015



SAĞLIK

Dört Mevsim Bahçeşehir

hastalığı olanlarda (diyabet, koah, astım, böbrek yetmezliği, bağışıklık sistemini baskılayan hastalıklar vb) olanlarda ciddi seyredebilir.

Grip Tanısı Konulduğunda Tedavi İçin Gecikmeyin

Medicana International İstanbul Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Esin Çeliker Oğul, “Enfeksiyon ortaya çıktığında, uygun tedaviye biran önce başlamak gerekir. Uygunsuz antibiyotik kullanılmamasına özellikle dikkat edilmeli, eğer viral enfeksiyon varsa şikayetleri azaltıcı ilaçlarla ve istirahat ile şikayetler takip edilmelidir. 2-3 günü geçen şikayetlerde mutlaka doktora başvurarak muayene olmak ve yardım almak önem kazanmaktadır.” şeklinde konuştu.

Dr. Esin Çeliker Oğul: Sağlıklı insanların hastalıktan korunmak için alacağı basit önlemler de toplum sağlığı açısından büyük önem taşır. Kurallar belli: G Ellerinizi kurallara uygun bir şekilde yıkayın. Eve gelince kıyafetinizi değiştirin G Kapalı mekanlardan, havalandırması iyi olmayan yerlerden uzak durun. G Sigara ve sigara içilen ortamlardan uzak kalın G Mevsime uygun giyinin; ne çok ince ne de çok kalın kıyafetler tercih edin. G Ortam ısısını normal zamanda 25, uykuda 22 derece tutmaya özen gösterin. G Salgınlarında; hastalarla temastan kaçının, aynı ortamda kalmayın. G Ofislerde ve okullarda kalem, kitap, bilgisayar ve bardak gibi özel eşyaları ortak kullanmayın. G Taze meyve ve sebze tüketmeye özen gösterin, sindirimi zor, ağır ve şekerli gıdalardan uzak kalın. G Bol sıvı, bitki çayları ve su tüketin. Suyunuzun alkali oranına dikkat edin G Düzenli egzersiz ve spor yapın ve günde en az 6-8 saat uyku uyuyun. G Günlük stresinizi atmak için mutlaka kendinize keyif alarak geçireceğiniz bir zaman dilimi ayırın. G Kendinizi çok sevin, insanları, hayvanları, doğayı sevin, başkalarını olduğu gibi kabul edin.

GRİP AŞINIZI YAPTIRDINIZ MI?

Kışın hızla yaklaştığı sonbahar günlerinde çocuktan yetişkine her yaşta görülen bir hastalıktır grip. Grip mevsimi gelmeden nasıl önlem almalıyız? Grip aşısı grip olmamak için en etkili çözüm müdür? Herkese grip aşısı yapılabilir mi? Grip aşısı ile ilgili tüm bilinmeyenleri Medicana International İstanbul Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Cengiz Uzun sizler için açıkladı. DR. CENGİZ UZU Virüsün birçok alt tipi vardır. Bir dönemde bu N MEDICANA IN tiplerden biri veya birkaçı ile salgınlar olabilir. TERNATIONAL İSTANBUL HA Grip virüsünü alan bir kişi hastalığın bir gün STANESİ ENFEKSİYON HASTALIKLARI öncesinden başlamak üzere ve hastalandıktan KLİNİK MİKROBİ VE YOLOJİ UZMAN I yedi veya daha fazla gün boyunca başkalarına hastalığı bulaştırmaya devam edebilir. Hastalığın kuluçka süresi 1-4 gündür. Ateş, öksürük, boğaz ağrısı, eklem-kas ağrısı, baş ağrısı, halsizlik ve yorgunluk en dikkat çeken yakınmalardır. Hastalık; G Gebelerde (2. ve 3. trimestr), G 2 yaş altı, 65 yaş üstü kişilerde, G Kronik hastalığı olanlarda, G Bağışıklık sistemi baskılanmış olanlarda, G Çok aşırı kilolularda, G 18 yaş altı sürekli aspirin kullanması gereken hastalarda daha ağır seyredebilir.

Grip Aşısı Kimlere Yapılmalıdır?

Grip aşısı da korunmaya ve özellikle hastalığın ağır seyretmesini önlemeye yardımcı en etkili yöntemlerdendir. G 65 yaş ve üstüne, G Kronik kalp ve akciğer hastalığı olan yetişkinler ve çocuklara (astımlı çocuklar da dahil), G Böbrek ve Şeker hastalığı olanlara, G Bağışıklık sisteminde yetersizlik veya baskılanma durumu olanlara (kanser hastaları, AIDS enfeksiyonu olanlar, organ nakli yapılmış olanlar, steroid ilaç alanlar, kemoterapi ya da radyoterapi uygulananlar), G Kan hastalıkları tedavisi görmüş veya görmekte olanlara, G Sağlık personeli ve hastane çalışanlarına, G Okul, fabrika gibi topluluklarda bulunan kimselere, G Bakımevlerinde kalan ve sürekli hastalığı olanlara,

Dr. Cengiz Uzun, “Grip aşısı, kış aylarının başlangıcında kuzey yarım kürede yaşayan insanlara yapılır. Bu genelde Eylül, Ekim ve Kasım aylarıdır. Ayrıca Mart, Nisan ayında ikinci salgın dönemi olabileceğinden bu dönemde yaptırmayanlara kış aylarında da aşı yapılabilir.” dedi.

42

I KASIM 2015

I



ADVERTORIAL

HERKESE GÖRE HERKES “PANİK ATAK”

PANİKATAK NEDİR, BELİRTİLERİ VE TEDAVİLERİ NELERDİR? “Bende panik varmış, panik atak hastasıyım ben, sende panik başlangıcı var dediler, panik bir insanım ben…” Siz de bu cümlelerden bazılarını çevrenizde duymuş olabilirsiniz. Herkese göre bir “panik” var. Peki gerçekte “panik” nedir? Panik atak nedir? Panik bozukluk nedir? Hangisi hastalıktır? Medicana International İstanbul Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı (Psikiyatrist) Dr. Emel Kurt’a sorduk. Tüm merak edilenleri sizler için yanıtladı... Bu güncel konuyu biraz aydınlatmaya çalışalım. Panik sözcüğü eski Yunan mitolojisinde tasvirlenen Pan tanrısının adından gelmektedir. Mitolojiye göre Pan, aniden insanların karşısına çıkarak, yarı keçi yarı insan kılığında olduğundan insanların aniden korkmasına yol açmaktadır. Panik, bir çeşit anksiyete (kaygı) durumudur. Geçici bir kaygı durumunu tarif ettiğinden ‘panik atak’ terimini kullanmayı tercih ediyoruz. Toplumda her 10 kişiden biri yaşamları boyunca en az bir kez panik atak yaşamaktadırlar.

Peki Herkes Panik Atak mıdır? Belirtileri Nelerdir? Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı (Psikiyatrist) Dr. Emel Kurt, Panik atak belirtileri hakkında şu bilgileri verdi: “Panik atak, huzursuzluk ve anksiyete ile birlikte nefes darlığı, çarpıntı, göğüs ağrısı, terleme ve bunun gibi başka birçok bedensel değişikliklerin eşlik ettiği, bunlara ek olarak planlama, düşünme gibi yetilerin adeta geçici olarak kaybedildiği, sonuçta kişinin bulunduğu ortamdan kaçmak ya da uzaklaşmak için yoğun bir istek duymasına yol açan ani bir panik halidir.

Kalp Krizi mi, Panik Atak Nöbetleri mi? Panik atağı yaşayan kişiler belirtilerini ‘kalp krizi geçiriyorum’, ‘felç oluyorum’, ‘bayılacağım’, ‘çıldıracağım’ , ‘öleceğim’ şeklinde yorumlarlar. Böyle düşünen herkesin yapacağı şekilde kimi zaman acil servise kimi zaman da ilgili branş doktorlarına başvururlar. Panik

ataklar çeşitli tıbbi hastalıklarda görülebileceğinden hastaların sistemik bir inceleme yapılması da uygun olacaktır. Kardiyak hastalık, tiroid bezi anormallikleri, ileri derece kansızlık, kan şekeri bozuklukları gibi sıkça görülen etkenler araştırılmalı, saptanan patolojilere özgün tedaviler düzenlenmelidir. Aslında sıklıkla kendilerinde bu belirtilere yol açabilecek herhangi bir fiziksel hastalık bulgusu olmadığı sonucunu alırlar. Panik atak hızlıca başlar ve dakikalar içinde azalarak kaybolur, ancak kimi hastalarda gün boyu süren belirtilerin olduğu da bilinmektedir. Panik atak tek başına tedavi edilmesi gereken bir durum değildir. Ta ki panik ataklar kendiliğinden ve beklenmedik şekilde olmaya başladığında artık bu durum panik bozukluğudur ve tedavi edilmesi gerekir. Panik bozukluğu toplumda %1,5-2,5 oranında görülmektedir. Panik bozukluğu hastalarının yaşantısı, panik atakların dışındaki zamanlarda da atağın yineleyeceğine dair endişelerle geçiyor olabilir. Hastalar atak olmasını beklerken, ciddi düzeyde rahatsızlık hissetmeye başlarlar. Panik bozukluğu hastalarının bazıları, sıklıkla kapalı ya

Psikiyatrist Dr. Emel Kurt

da kaçmanın mümkün olamayabileceği alanlardan, atak yineler endişesiyle kaçınmaya başlarlar. Bu duruma agorafobi denir. Hastalar yine ataklar sırasında yardım alamayacağını düşünerek yalnız kalmamaya çalışabilir, telefonsuz ya da çeşitli ilaçları olmaksızın bir yere gitmemeye başlayabilirler. Panik bozukluğunda hastanın yaşamı, atakların öncesinde atağı beklemek, atak sırasında ve sonrasında hastaneye başvurmak, ataktan sonra da atağın gelebileceği yerlerden kaçınmak şeklinde bir kısır döngüyle kısıtlanmış olur.

Bu Belirtiler Bende Var ve Panik Ataksam Ne yapmalıyım? Tedavisi Nedir? Panik bozukluğunun medikal tedavisinde başlıca antidepresanlar kullanılmaktadır. Ayrıca hastanın odaklandığı ve panik yaşantısına yol açan istemsiz başlayan bedensel belirtilere yönelik alıştırma ve başa çıkma egzersizlerini içeren psikoterapinin de kullanılması tedavi etkinliğini artıracaktır.



SAĞLIK



DİŞ SAĞLIĞI

ETKİLİ

AĞIZ BAKIMI NASIL OLUR? Sağlıklı dişlere sahip olmak için öncelikle birey tarafından diş sağlığının öneminin bilinmesi gerekiyor. İnci gibi güzel dişlere sahip olabilmek için verilen önerilere uyulması gerekir. Finlandiyaʼdaki tek diş hastanesi sadece diş fakültelerinde okuyan öğrencilerin eğitimi için kullanılmaktadır. Sağlıklı dişlere sahip olabilmek daha bebekken başlar. Bebeklerde diş bakımı onun geleceği açısından çok önem taşır.

Dişlerimizin hep sağlıklı kalması için;

G İlk dişlerin çıkmasıyla birlikte diş temizliğine başlanmalıdır. G Yeterli miktarda kalsiyumlu besinler tüketilmelidir. G Diş minesinin zarar görmemesi için kabuklu yemişler dişlerle kırılmamalıdır. G Sıcak ve soğuk gıda tüketimi diş minesine zarar vereceğinden, hassasiyeti artıracağından peş peşe kullanılmamalıdır. G Dişeti hastalıkları; en az önemsenen, en çok diş kaybına neden olan ve aynı zamanda ağız estetiğini bozan hastalıklardır. Dişeti hastalıkları; dişeti ve dişleri destekleyen diğer dokuları etkileyen iltihabi hastalıklardır. Dişetinin kızarık, şiş ve ödemli görünmesine neden olduğu için diş estetiğini de olumsuz etkiler. Dişeti sağlığı düzenli hekim kontrolleriyle ve diş taşı temizliği ile kontrol altında tutulabilir. İlerlemiş vakalarda cerrahi operasyonlar gerekebilir. G Hamilelikte de diş tedavisi yaptırılabilir. Hamileliğin özellikle ilk başlarında annenin dişetlerinde ödem, kızarıklık, şişme ve kanamalar oluşabilir bu nedenle ağız bakımına iki kat daha fazla dikkat etmek gerekir. G Ağız kokusunun giderilmesi için etkeni araştırılmalı ve ortadan kaldırıldıktan sonra etkili ağız bakımına düzenli şekilde devam edilmelidir. Bu

48

I KASIM 2015

da günde en az iki defa doğru şekilde diş ve dişetlerini fırçalayarak, diş ipi ve gargaralarla takviye sağlayarak olur. G Doğru diş fırçası seçilmelidir. Fırçanın kıllarının çok sert olması dişetinde travmaya sebep olur. Fırçanın kıllarının yumuşak olması da yeterli temizlik sağlayamayabilir. Bunun için Orta sertlikte fırça tercih edilmelidir. G Dişleri nasıl fırçaladığınız da diş sağlığı ve estetiği açısından önemlidir. Dişleri fırçalarken şu yöntem izlenmelidir: Fırçayı diş-dişetinin birleştiği kısma yerleştirip, dairesel olarak masaj yapar gibi fırçalamalıyız. Dişler sert fırçalarla ve sertçe fırçalanırsa, aşınmalar oluşabilir. Bu da hem estetik açıdan kötü görüntüye hem de dişlerde hassasiyete ve dişetlerinde çekilmeye neden olur. Ayrıca diş fırçası, fırçalamaya başlamadan önce ıslatılmamalıdır. Macunun köpürmesi için yeterli sıvı ağızda mevcuttur. Fırçalama işi bittikten sonra ağız yıkanmadan bırakılmalıdır. Çünkü florürün kalan kısmının diş üzerinde etkisi devam eder. G Dişlerimizde dizilmeleri açısından

çapraşıklık mevcutsa bu durumun giderilmesi için ortodontik tedavi her yaşta uygulanabilir. Dişlerin çene kemiğinde düzgün şekilde yer alması estetik açıdan olduğu kadar sağlık açısından da önem taşır. Diş yüzeylerine ve aralarına fırça daha rahat ulaşacağı için temizliği daha iyi sağlanmış olur. G Hergün diş ipi kullanılmalıdır. G Dişlerimizin arasında boşluklar varsa arayüz fırçaları kullanılmalıdır. G Eğer protez kullanıyorsak; akşam uyumadan önce protezlerimizi çıkarıp fırça ile fırçalayıp protez temizleme tabletleri ile temizleyebiliriz. G Her gün düzenli olarak günde 1 sefer dişi ipi kullanmayı ama en önemlisi de diş hekimimize altı ayda bir uğramayı ihmal etmemeliyiz.

Dünya nüfusunun %20′sinin yakın bir gelecekte 65 yaş üstünde olacağı düşünülmektedir. Yıllar akıp gitse de sağlığa gereken önem verildiğinde insanlar daha genç olacaktır. Daha yaşlı olunmasına rağmen daha dinç kalınacaktır. Dişler; evde yapılan düzenli bakım ve düzenli diş muayeneleri ile bir ömür boyu sağlıklı kalabilirler.

Dt. Ayça Tozlu Bilgilendirme amaçlıdır reklam değildir...





KAPAK KONUSU

Hobisiz toplum

52

I KASIM 2015


Dört Mevsim Bahçeşehir

m AVM’ye gider “Hobisi olmayan toplum gerginlikten kurtulamaz. Çünkü hobiler ortak paydaları oluşturur. Arkadaşsan arkadaşlığını, sevgiliysen sevgini, aileysen aile bağlarını korur, yaşatır, güçlendirir. Bugün AVM’lerin kalabalık olmasının nedeni de hobilerinin eksikliğidir. Çünkü ortak yaşanacak bir şey yok, tek kalan AVM’de bir araya gelip yemek yemek, sinemaya gitmek, alışveriş yapmak.” cümlesini bir gazete röportajında okumamızla başlayan kapak konumuz için Yaşam ve İlişkiler Koçu Haluk Gültekin sorularımızı yanıtladı... Bunun yanında sizlere fikir vermesi adına birçok kişiyle hobileri ve hissettirdikleri hakkında konuştuk...

Hatice Gülçür İnanç

Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

1953 yılında Ankaraʼda doğdum, daha sonraki tüm yaşamım İstanbulʼda geçti. Lise yıllarından itibaren en büyük arzum Tıp fakültesine girmek ve psikiyatr olmaktı. Üniversite imtihanlarında maalesef kazanamadım. Kimya mühendisiyim, ticaretle uğraştım, şirketler kurdum yönettim ama psikoloji hayatımda daima birinci plandaydı; okudum, dinledim, sordum, öğrendiklerimi denedim ve başarılı oldum. Ticari hayatıma son verip şirketimi devredince eğitimini alarak Uluslararası Koçluk Federasyonuʼna (ICF)akredite Profesyonel Yaşam Koçu oldum. Evliyim bir oğlum bir de kızım var. Sizce hobi nedir?

Hobi sözlük tarifinde “Yapılması gerekli veya zorunlu olmayan, kişinin kendi mesleği dahilinde veya haricinde genellikle boşta kalan zamanları değerlendirme amacıyla yapılan yetenek ve beceri geliştirici oyalayıcı iş” olarak vasıflandırılıyor. Bu tarife kısmen katılıyorum ama bence hobi sadece boş zamanları değerlendirme aracı olmadığı gibi yetenek geliştirme gibi

bir işlevi de yoktur.

İnsan hayatında ve psikolojisinde hobilerin yeri nedir? Hobisi olmayan insanlar mutsuz olur mu? Neden? Etrafımızda mutlu görünen ama mutsuz olan birçok insan var. Sizce hobilerin mutlulukla bağlantısı var mı?

İnsan sadece sevdiği, gönül verdiği bir işi yaparken mutlu olur, oysa büyük bir çoğunluğumuz sevdiğimiz işi yapamıyoruz sadece yaptığımız işi sevmeye çalışıyoruz. Sevebilmek için de kazanılan paranın yüksekliği, elde edilen itibar, kazandığımız güç ve otorite gibi unsurları kendimizi motive etmek için kullanıyoruz. Yapmayı sevdiğimiz iş ise bazen asli haliyle bazen de sembolize edilmiş haliyle “Hobi” miz olarak ortaya çıkıyor. Yaşantımızın bir yerinde gerçekleştirmeyi başarırsak tabii ki bizi mutlu ediyor. Bu mutluluğun farklı sebepleri vardır. Birinci sebebi: Çoğu zaman “Hobi” yetenek geliştirici değil tam aksine yeteneklerimize son derece uygun olduğu için seçtiğimiz bir uğraş olmaktadır. Bu açıdan bakıldığında yeteneği olan ve dolayısıyla be-

cerdiği bir uğraş tabii ki kişiye başarı ve dolaylı olarak da mutluluk hissi verecektir. İkinci sebebi ise: Çoğumuz hobilerimizi tam gün uygulamaya aktif iş hayatımız bittikten sonra başlarız,

Yaşam ve İlişkiler Koçu Haluk Gültekin

KASIM 2015 I

53


KAPAK KONUSU

tam kendimizi işlevsiz başarısız hissettiğimiz bir dönemde sevdiğimiz başardığımız bir işi yapmak tabii ki bizi mutlu edecektir. Gördüğümüz gibi burada paranın, itibarın, otoritenin getireceği ikincil itici güçlere gerek kalmamıştır, başarı ve sevilen işin yapılması yeterli doyumu sağlamış olacaktır. Hobisi olmayan insan yoktur ama çoğumuz sahip olduğumuz o keyifli uğraşın, o yeteneğimizin hobi olduğunu bilmiyor olabiliriz. Bunun getirdiği sonuç ise sadece nafaka kaygısıyla yapmakta olduğumuz iş, kendimizi kandırdığımız motivasyon unsurları ve tekdüze hayatımızla baş başa kalmak olacaktır ki bu da tabii ki bizi mutsuz edecektir. Hobi edinmenin yolları nelerdir? Bir hobimiz olmasını istiyorsak seçerken nelere dikkat etmeliyiz ya da nasıl seçmeliyiz?

Hobimizi seçerken en önemli iki kriter vardır; biri yapmaktan gerçekten zevk alacağımız bir uğraş bulmak ikincisi de bu uğraşa yeteneğimizin olup olmadığını iyi ölçümlemek. Daha önce söylediğim gibi bazen yapmayı seveceğimiz işi bire bir yapmamız imkansız olabilir, böyle durumlarda bu işin sembolize edilmiş haliyle de yetinebiliriz burada tabii ki biraz hayal gücüne ihtiyaç duyarız. Çocukluğundan beri mimar olmayı istemiş ama hayatın sürüklediği yoldan ilerleyerek bambaşka bir işle geçimini temin etmiş olan kişi nihayet iş dünyasından ayrılıp boşta kaldığında “bu yaştan sonra nasıl mimar olurum” umutsuzluğuna kapılmak yerine maket binalar, evler yapmaya başlayabilir bilgisini yeteneğini ve hevesini bu yolda kullanabilir. Bunu gerçekleştiren kişiler tanıyorum tıpkı psikiyatr olamamış ama sonunda yaşam koçluğu yaparak hayatındaki boşluğu dolduran kişiler gibi.:) “Valla para var da mı hobimiz yok, o da masraflı iş” diye düşünen bir kitle olduğunu biliyoruz. Bu konuda siz ne

54

I KASIM 2015

düşünüyorsunuz?

Parayı gerektiren hobiler olduğu muhakkak. Alplerde kayak yapmak, uçak kullanmak, okyanusta balık avlamak veya kendi uçağıyla Dünya turu yapmak gibi bir hobiniz varsa bunları hayata geçirebilmek için ciddi anlamda bir paraya ihtiyacınız olacaktır. Bu durumda bu hobilerinizden vaz geçmeniz mi gerekir. Hayır, vazgeçmeyin onları kendi boyutlarınıza indirgeyerek uygulamanız daima mümkündür. Bazılarının uygulama yerini bazılarının da uygulama şeklini değiştirmek size bu hobilerinizi yaşatacaktır. Kayağı veya balığı ülke sınırları içine almanız, Dünya turunu tarifeli seferlerle yapmanız, uçağı

Dört Mevsim Bahçeşehir

simülatörde kullanmanız bu hobilerinizin masrafını bütçeniz dahiline çekebilecektir. Yeter ki vazgeçmeyin.:)

“Hobi, arkadaşsan arkadaşlığını, sevgiliysen sevgini, aileysen aile bağlarını korur, yaşatır, güçlendirir” cümlesi sizce doğru mu?

Evet doğru. Birincisi eğer sözünü ettiğimiz hobi arkadaşlar veya aileyle paylaşılan bir hobiyse aynı hedefe yönelik hareket ediyor olmanın aynı amaç ve mutluluğu paylaşmanın getireceği kuvvetli sempati her iki grupla da bağları koruyup güçlendirecektir. Yok, eğer aile ve arkadaşlarla paylaşılmıyorsa konuyla ilgilenen yeni arkadaşlar

“Boş zamanlarınızı hoş zamanlara dönüştürün”

Haber Müdürümüz Hatice Gülçür İnanç, Haluk Gültekin ile röportajı hobi merkezi Atölye Shabby Chic’te gerçekleştirdi.


"Kendini GerçekleJtir" HakkGmGzda:

KayGtlarGmGz BaJlamGJtGr 0212 672 72 60 - 0542 672 88 12 Esenkent Süleyman Demirel Caddesi ÇarJG Pazarkent AVM 3. KattayGz.

DANS

(Çocuklar): Bale Modern Dans Çocuk DanslarG (YetiJkinler) Arjantin Tango, Sosyal Latin DanslarG, Oryantal, Hint DanslarG, Roman, Sirtaki & Yunan DanslarG, Halk DanslarG Güncel (Hip-Hop, R&B...) Zumba

MÜZKK

Enstruman

Piyano, keman, bateri (davul), baHlama, gitar, yan flüt, ud, kanun, klarnet, trompet

Ian

Özel Jan dersleri, Türk Halk MüziHi & Sanat MüziHi Korosu Güzel Sanatlar Liselerine ve Konservatuara HazGrlGk

KÜLTÜR

(YetiJkin - Çocuk) Satranç YaratGcG Drama Tiyatro YaratGcG YazarlGk Atölyesi Seminer Reiki & Quantum DokunuJu

EL SANATLARI

(YetiJkin) Tezhip TakG tasarGm Örgü Resim

2009 yGlGnda faaliyetlerine baJlayan sanat merkezimiz, eHitimde sanatGn önemine olan inancGyla ve giderek kurumsallaJan yapGsG, pedagojik formasyonu olan "eHitimci" öHretmen kadrosuyla her yaJ seviyesinde geleceHin sanatçGlarGnG yetiJtirmeye devam ediyor. Sanat merkezimizde kursiyerlerimizin yaJ ve yetenek seviyesi gözetilerek kursiyere uygun olan öHrenme modeli tespit edilir ve kursiyerin kazanGmlarGnGn en üst seviyeye çGkarGlmasG hedeflenir. EHitimlerimizde öHrencilerimizin mutluluHu esastGr. Deneyerek öHrenmeleri, çalGJma disiplini kazanmalarG ve kendilerini doHru ifade edebilmeleri bizim en büyük mutluluHumuz olacaktGr. AldGklarG eHitimin yanGnda sosyal zeka ve kiJilik geliJimleri eHitim deHerlerimizin ilk sGrasGnda yer alGr. Sanat merkezimiz sonuç deHil geliJim odaklGdGr. ÇocuklarGmGzGn bireysel geliJiminde çok önemli bir yere sahip sanat çalGJmalarG için sizleri

EMRAH ÇAVAZ SANAT MERKEZK 'mize bekliyoruz. "HayatGmGzGn en deHerli varlGklarGnGn baJarGlarGnG hep beraber alkGJlamak için"

KURUCU EMRAH ÇAVAZ

--- Daha DetaylG Bilgi Verebilmemiz Kçin Sizleri Sanat Merkezimize Bekliyoruz ---

0212 672 72 60 - 0542 672 88 12 - 0532 372 48 46


Dört Mevsim Bahçeşehir

KAPAK KONUSU

bulunmasına ilave olarak hobimizi uyguluyor olmamızın getireceği mutluluk ve öz güven duygusu bizi ailemize ve eski arkadaşlarımıza karşı daha uyumlu daha anlayışlı daha sevecen hale getireceğinden bu bağları da tabii ki güçlendirecektir. AVM’ler günlük hayatımızı olumlu ya da olumsuz nasıl etkiliyor? Alışveriş de bir hobi midir? Hobisiz toplum sizce de AVM’ye mi gider?

AVMʼler günlük yaşamımıza pek çok kolaylık getirmiştir, aradığımız birçok ihtiyacımızı aynı çatı altında yorulmadan uzun aramalara gerek kalmadan bulabilmek önemli bir lükstür. Bu anlamda bakılınca tabii ki olumlu etkilemektedir. Alış veriş bir hobi değildir. Kişinin para harcayarak ihtiyacı olup olmadığına bakmaksızın alım yapması tabii ki onun dönemsel de olsa ruhsal yapısındaki bazı eksikleri doyuma ulaştırması bir anlamda terapi değeri taşır ama bu terapi daha önce sözünü ettiğimiz hobi tarifinden çok uzaktır. Boşluk, işlevsizlik hissi son derece sıkıcı ve depresif bir histir. Kişi bu boşluk duygusuna girdiğinde çoğunlukla kendisiyle baş başa kalır ve bir yüzleşme süreci başlar. Hepimizin ortak eğilimi bu yüzleşmeden kaçınmak yönündedir. En kolay kaçınma yöntemi ise göz, kulak, tat alma gibi bir duyu organımızı meşgul etmekten geçer. Kimimiz bu boşluk duygusundan kaçınmak için bir şeyler atıştırırız, kimimiz yüksek tonda bir müzik dinleriz, büyük bir çoğunluğumuz da televizyon karşısına geçeriz. Seyredeceğimiz özel bir program olmasa bile o renkli resimlerin sürekli gözümüzün önünden geçmesi boşluk duygumuzu engeller tıpkı AVMʼlerdeki renkli ışıklı dükkanlar ve içerlerindeki mallar gibi. Bu açıdan bakılınca da boşluk duygumuzu gidererek bizi hobi edinmekten uzaklaştırdıkları için olumsuz etkilemektedir.

56

I KASIM 2015

Bülent Asaf Nezir / İşletmeci

Farklı kültür ve lezzetler en büyük hobim oldu “Emekli olunca hobiler de fazla oluyor. Benim için en başta yeme içme dünyayı gezip farklı kültür ve lezzetleri keşfetme geliyor. 2015 yılında Cannes, Belgrad, Thassos Adası, Alexandrapoli, Canada ve Amerika’ya seyahatler gerçekleştirdim. Hobilerim briç oynamak, kışın kayak yapmak, squba diving, yüzme, eski kaplumbağa araçlar ve 25 metreye kadar tekne kaptanlığı lisansım var. Ayrıca tabii ki hayvansever olmak, sokak hayvanlarına sahip çıkmak, onları besleyip tedavi ettirmek.” Yasemin Sevinç / Finans-Pazarlama

Dinleniyor ve nefes alıyorum

“Uzun yıllardır yoğun tempo ile çalışan bir iş kadını ve aynı zamanda anneyim. İstanbul gibi şahane fakat yorucu bir şehirde yaşayıp üzerine de iş hayatı oldukça yıpratıcı. İnsan nefes alacağı, kendisi ile kalabileceği ve zihnini boşaltacağı kaçamaklara ihtiyaç duyuyor. Ben bu sorunun çözümünü hayatımın her döneminde farklı hobiler ile uğraşmakla buldum. Mesela bir dönem ahşap ve gümüş, uzun süredir de camın farklı teknikler ile uyarlamasını yapıyorum. Günün veya haftanın bütün stresini yaptığım işe yoğunlaşarak atıyorum. Adeta stres detoksu oluyor benim için. Bir de yaptıklarımı çevremdeki insanlara hediye etmek ayrıca mutlu ediyor. Bütün hediyelerim kişiye özel oluyor. “ Murat Sevinç / Elektronik Mühendisi

Sınırı olmayan bir hobim var!

“Yaklaşık 40 yıldır sıcak cam sanatı ile hobi olarak uğraşıyorum. Önceleri "Lampwork" dediğimiz ve alev karşısında cam çubukların eritilip şekil verilmesi işi ile başladım. Daha sonraları "Füzyon" adı verilen ve farklı renk ve yapıdaki camların birbiri üzerinde fırınlarda eritilmesi ve şekillenmesi ile bu hobimi geliştirdim. 6 yıldan beri de füzyonun yanı sıra "Freeze & Fuse" denilen bir tekniği geliştirerek uygulamaya başladım. Cam ile uğraşmak müthiş bir şey. Sert, soğuk, katı olarak bildiğimiz bir malzemenin doğru şartlar altında nasıl biçim değiştirdiğini görmek büyük zevk. Üstelik de cam bana göre dünyadaki en temiz ve en zararsız materyal. Sınırı olmayan bu hobim ile çok mutluyum.”



Dört Mevsim Bahçeşehir

KAPAK KONUSU

Teknoloji (bilgisayar, akıllı telefon vb.) günlük hayatımızı nasıl etkiliyor? Hobi olarak kabul edebilir miyiz, etkilerini anlatabilir misiniz?

Tabii ki hayır eğer sadece kullanıcı olarak bakıyorsak bunların hiçbirini hobi olarak kabul edemeyiz. Eğer bu cihazları tamir etmek, söküp takmak birbiriyle ilişkilendirerek farklı hizmet grupları oluşturmak gibi bizi mutlu eden becerilerimiz varsa o zaman durum değişir ve bu uğraş hobi vasfı kazanabilir. Tüm bu cihazlar günlük hayatımızı, iletişimimizi kolaylaştırdığı küreselleşmeyi hızlandırdığı için çoğu zaman olumlu etkiliyorlar. Çoğu zaman diyorum çünkü kötü bir haber aldığınızda veya en uygunsuz zamanda iletişim durumuna geçtiklerinde çok da olumlu diyemi“Bu mutluluğu yoruz.:) Etkileri biraz önce yaşamak için AVMʼler için söylediemekliliği ğime çok benziyor bunlar da göz ve kulak beklememize duyularımızı meşgul hiç gerek yok” ederek boşluk duygumuzu engelliyor ve bizi hobilerimizi keşfetmekten alıkoyuyorlar. Çocukların hobi edinmesi için hangi yaşlar önemlidir? Bu konuda bizler ne yapabiliriz?

Çocuğun gerçek anlamda bir hobi edinmesi için kendi yeteneklerini ve eğilimlerini doğru algılayabileceği bir yaşta olması gerekir. Bu da en erken on bir, on iki yaşlarında oluşabilir. Bu yaşa gelinceye kadar bazı ebeveynlerin bazen zorla da olsa çocuklarını çeşitli sanatsal veya sportif hobilere yönlendirdiklerini görmekteyim. Çocukların hobilerin neler olabileceğini tanımaları açısından çok faydalı buluyorum

58

I KASIM 2015

Perihan Şendemir / Uzman Psikolog, Yaşam Koçu

Hobilerim benim terapistim

“Hobiler bize keyif veren uğraşılarımız olduğu gibi aynı zamanda kendimizi bulduğumuz ve kendimizi ifade edebildiğimiz faaliyetlerimizdir. Londra’da ağır travma vakaları (savaş ve şiddet mağdurları) ile çalışırken, hobilerin danışanlarım için terapinin önemli bir parçası olduğunu gözlemledim. Resim, müzik ve el işleri; söze zor dökülebilen yaşadıkları acıları, tüm o kötü anıların içinde saklayabildikleri umut filizini ifade edebilmelerini sağlarken aynı zamanda bu uğraşıları ile geçirdikleri zaman rahatlamalarına hatta eğlenmelerine yardımcı oldu. Bir terapist olarak da hobilerimin hayatımda ki yeri mi? Onlar benim “terapistim”. Faysal Şendemir / İşadamı, Tasarımcı

Zaman ve mekan yok!

“Fotoğraf çekmek insanı tüm problemlerden uzaklaştıran, zaman ve mekana bağlı kalmadan yapılabilen güzel bir uğraş. Günlük hayatta ayrıntıları görebilme yetisini geliştirmesi, anı fotoğraflayarak ölümsüzleştirme duygusu, görülemeyeni gösterebilmenin verdiği haz; fotoğrafçılığı hobi olarak seçme nedenlerimden bir kaçı.” Naci Koç / Grafiker

Evin gerçek sahibi oldular!

“Hobileri ben her zaman insanların gizli bahçeleri gibi gördüm. Hani bazen sıkılıp kaçıp gitmek istediğinizde sığındığınız bir yer. Sanırım bu konuda psikologlarda aynı şeyleri söyleyecektir. Bizim kuşağın tüm çocukları gibi önce telden arabalar, daha sonra kağıt, ahşap, teneke bulabildiğimiz ne varsa. Ben de bu yolculukta telden arabalar, uçaklar derken yine telden heykellere kadar geldim. 20'li yaşlarıma geldiğimde 50'li 60'lı yılların tasarımı retro dizayn hayranı biri olarak buldum kendimi. Aynı yılların ünlü tasarımcılarını inceledim. Önce mekanik müzik elektroniği. Pikaplar, lambalı radyolar derken ev eski müzik aletlerinden geçilmez oldu. Bu arada eski sinema makinaları, kameralar, buzdolabı, bisikletler, yüzlerce taş plaklar, 45'likler... 50'li, 60'lı yıllara ait ne varsa. Bir keresinde bir eskiciden sadece tasarımını beğenip ne olduğunu bilmediğim bir alet aldığımı hatırlıyorum. Evin gerçek sahibi onlar oldular. Şimdi onlarla mutlu bir şekilde yaşayıp gidiyorum. Her gün eve gittiğimde yanlarından geçerken mutlaka onlara dokunurum. Müthiş bir mutluluk aynı zamanda enerji verirler bana...”



Dört Mevsim Bahçeşehir

KAPAK KONUSU

bu çabayı yeter ki bu tanıtma sürecinde kendi özlemleri olan hobileri edinmeleri için çocuklarına baskı yapmasınlar ve onların özgür seçimini beklesinler.

Hobi birçok kişinin yaptığı gibi gerçekten emeklilikte mi olmalı?

Hobilerin insanları mutlu eden uğraşlar olduğunu bildiğimize göre bu mutluluğu yaşamak için emekliliği beklememize hiç gerek yoktur. Kaldı ki emeklilik dönemine kadar bir hobi edinemeyen ve kendini o konuda hazırlayamayan kişi emekli olduktan sonra gerek hobi seçimi, gerekse seçtiği hobiyi benimseme konusunda zorlanacaktır. Doğru olanı aktif iş yaşamı esnasında kişinin bu seçimi yapmış olması ve bulabildiği boşluklarda uygulamaya çalışmasıdır. İş yaşamına ölçülü bir şekilde paralel giden bir hobi uğraşısı kişide işinden farklı bir meşguliyet yaratarak zihinsel ve bedensel dinlenmeyi sağlayacaktır. Emeklilik döneminde daha geniş bir zaman ayırabileceği hobisi daha önce de dediğim gibi kişiye kendini başarılı ve işe yarar hissettireceği için zaten çok gerekli olacaktır. İş hayatında başarılı birçok insanın şehrin ve trafiğin yoğunluğundan, iş stresinden kurtulmak için şehir dışında bir bahçe vb. alarak şehir hayatından kopup tarıma ve doğal hayata yönlendiğine şahit oluyoruz. Bunun sebeplerini anlatabilir misiniz?

Bunun sebebi bazı hallerde bir hobinin uygulanması olsa bile genellikle kişinin ruhunda ve bedeninde aşırı yükselmiş olan titreşim ritmini düşürmek istemesinden kaynaklanmaktadır. Temposu yüksek ve yorgun bir günün ardından televizyon ekranına gelen yüksek tempolu yüksek binalar arasında geçen bir filmi seyretmek istemeyiz genellikle. Kanal değiştirirken karşımıza çıkan ovalar dağlar arasında geçen daha yumuşak akışlı bir filmi seyretmek bize daha cazip gelecektir. Şehrin trafik yoğunluğundan ve iş stresinden

60

I KASIM 2015

Esra Çankaya / Akademisyen

Rotalar fotolarla buluşuyor “Fırsatını bulduğum her boşluk benim için keşfedilecek yeni bir şehir ve dolayısıyla çekilecek tonla fotoğraf demek. Yeni şehirler yeni ülkeler ve oralarda vizöre takılanlar, sonrasında eşsiz bir ziyafet ve içilmiş muazzam bir kahve tadı bırakıyor belleğimde. Kızım 13 yaşında ve artık hem iyi bir seyahat arkadaşı hem de yetenekli bir mizansen avcısı oldu yanımda. Anne kız en Son Adriyatik turunda fotoğraf çektik. Bir sonraki Rota Güney Amerika.” Tayfun Şamlıoğlu / Kurumsal Marka Danışmanı

Önce hobim sonra tutkum oldu

“Hobimi sordunuz, yelken yapmak diyecektim ama siz buna Hobi diyorsunuz ben yaşam biçimim demeyi tercih ediyorum. Deniz ile ilişkim başladığında birbirimizi kabul etmemiz için önce çok zaman geçirdik. Ben denize ait olabilmek için öncelikle onu hafife almamam gerektiğini, ona karşı sabırlı ve dikkatli olmam gerektiğini öğrendim. Daha sonra kurmaya başladığımız iletişim tutkuya dönüştü. Her fırsat bulduğumda ona kaçmayı tercih ettim. Tabii bu tercihimde ailenin önemini unutmadım eşim, oğlum, kızım da beni desteklediler ve yalnız bırakmadılar. Artık deniz beni kabul etti, ben de denizin sorumluluklarını iyi öğrendim. Tatillerimiz denizde ve sonsuz süprizlerle dolu geçiyor. Deniz tüm cömertliğini gösterirken biz balık yakalıyoruz, huzur dolu anlar yaşıyoruz. Yoğun İstanbul trafiği ve yaşantısından kurtulmak, dinlenmek için tavsiye edeceğim bir hobi veya yaşam biçimi olduğunu düşünüyorum. Denizdeki iyot beynin boşalmasına ve dinlenmesine çok faydalı. Daha sonrasında iş hayatında daha sakin ve anlayışlı olmayı da sağlıyor. Şimdi hedefimde tüm Akdeniz’i Cebelitarık Boğazı’na kadar gezmek var. Yeni yerler keşfetmek ve doyasıya yaşamak en büyük hedefim. Yapmak isteyip yapamadığım bir hobim yok. Çünkü hedefinizi yapabileceğiniz hobiler üzerinde planladığınız ve yaşam biçiminiz olarak oturtabildiğinizde başarabilmenin mutluluğunu yaşıyorsunuz.” Esra Albayrak / Turizmci

Çiçeklerden tanzim yapardım “Eskiden çiçeklerden tanzim yapardım, hatta bir sergide açmıştım. Gece saati çalışırdım ve beynimi acayip rahatlatırdı. Sessizlikte oturup çeşit çeşit çiçekler tanzim ederdim. Ama bunu yaklaşık 28 sene önce yapardım. Şu anda yoğun çalışma hayatımdan fırsat buldukça en fazla yaptığım şey kitap okumak. Bir de ara sıra küçük oğlumla tenis oynuyorum.”


EĞİTİM PROGRAMLARIMIZ

I Bale programları: Klasik bale, Modern bale, Pre bale (3 yaş altı baleye hazırlık), Bale-jazz, Yetişkin bale, Yabancı dil bale sınıfları, Konservatuvara hazırlık bale I Jimnastik programları: Temel jimnastik, Ritmik jimnastik, Artistik jimnastik

I Dans programları: Latin dansları, klasik danslar, modern danslar, disco, bugi, break, flemenko, hiphop, oryantal, roman dansları, aero oryantal

I Müzik programları: Elektro gitar, pop gitar, klasik gitar, bass gitar, flemenko gitar, org, piyano, mandolin, bateri, darbuka, perküsyon, bağlama, saksafon, trompet, klarnet, yan flüt, ney, viyolonsel, keman, kemençe, ud, kanun, akordeon I Diğer eğitim programları: Resim, tiyatro, şan, solfej, konservatuvar ve güzel sanatlara hazırlıklık dersleri, stüdyo, ses kayıt, demo kaset, stüdyo ortamında orkestra çalışmaları...

TAŞINDIK!

LONDRA MÜZİK AKADEMİSİ YETKİLİ EĞİTİM ve SINAV MERKEZİ, SOFYA ULUSAL MÜZİK AKADEMİSİ BALE SANATLARI BÖLÜMÜ YETKİLİ EĞİTİM ve SINAV MERKEZİ olan, ayrıca öğrencilerimizi (ABRSM) İNGİLİZ KRALİYET MÜZİK AKADEMİSİ (Royal Müzik) sınavlarına çalıştıran Sanat Eğitim Merkezi’mizde eğitimlerimiz devam etmektedir.

Bahçeşehir 1. Kısım Çınar 10 Villa 4

Tel: (0212) 669 01 43 - 669 01 53

www.dogulumuzik.com.tr


Dört Mevsim Bahçeşehir

KAPAK KONUSU

kurtulup şehir dışında doğal hayata yönlenmemiz de aslında bu kaçış duygusunun bir uygulamasıdır. Yoğun tempolu filmdeki rolümüzü bırakıp düşük tempolu filmde rol alma hareketidir.

Eskiden peçete, kartpostal, pul koleksiyonu gibi hobiler vardı. Günümüzde teknolojinin ilerlemesiyle hobilerimizde değişti. Sizce eski ve yeni hobiler arasındaki farkların insanlar üzerinde ne gibi etkileri oldu?

Koleksiyon yapma hobisi yaygınlığı azalmış olmakla birlikte bugün de varlığını korumaktadır. Teknolojik gelişim sonucu işlevini yitirmiş olan kartpostal ve pul neredeyse kullanımdan tamamen kalktığı için koleksiyon yapılmaya değer özelliğini de kaybetmiştir. Eski araba, eski üniformalar gibi pek çok konuda ise aynı heyecanıyla devam etmektedir. Tabii ki teknoloji beraberinde yeni hobiler getirmiştir ama bunlar ne çiçek yetiştirme ne ahşap süsleme gibi çok eski sayılacak hobilerin yerini alamamıştır. Teknolojinin bize sunduğu yeni hobilerin çoğu bazı teknik oyunlar seviyesinde kalmış olup klasik hobilerin verdiği doyuma ulaşamamışlardır. Son olarak sizin hobileriniz nelerdir veya ne yapmak isterdiniz?

Ben yaşamımın uzunca bir döneminde yelken ve denizle ilgilendim ama bunu hobi olarak değil spor olarak yaptım. Asıl hobim insanları dinlemek sorunlarına çare bulabilmek genel anlamda moral ve destek vermek oldu. Tam da tarif ettiğim gibi aktif iş hayatım boyunca bulabildiğim her fırsatta uyguladım bu hobimi. Sonunda aktif iş hayatımın bitmesiyle gerekli eğitimini de alarak bu hobimi tam zamanlı uygulamaya başladım. I

62

I KASIM 2015

Seyyal Hacıbekiroğlu / Acıbadem Sağlık Grubu Tıp Merkezleri Direktör Yardımcısı

Hobisi olmayan kişi eksiktir; tahammülsüzdür ve mutsuzdur, yalnızca yaşar! “2008 yılında Acıbadem Adana Hastanesi’ni açmak ve işletmek üzere Adana’ya yerleşmiştim. O güne kadar üç hastaneyi açmanın sorumluluğu, deneyimi, heyecanı, insanüstü performansı ile kendimizi ve hayatı bir kenara bırakıp iş dışında hiçbir uğraşa gerek olmadığını düşünüyordum. Çünkü o gün düşündüğüm şey, işim dışında bir hobiye ihtiyacımız olmadığıydı. Zaten ‘geçerli’ bir nedenim de vardı: Zaman da yoktu! Yine çok kıymetli bir hekim kadrosu ve ekiple çalışıyordum. İş dışında ‘zorla’ sosyalleşmeye çıkarıldığım (neredeyse hastaneden çıkmıyordum) hekim arkadaşlarımla yemekte A’dan Z’ye çok iyi bildiğimiz hastane ve liderlik işlerinin, yemek masası sohbetinde sadece 10 dakikamı aldığını fark ettim. 10 dakikaya her şeyi sığdırmıştım. Diğer kişileri dinlemeye başladığımda (onlar da çok yoğun çalışan kişilerdi), at binme, fırsat buldukça-şimdi anlıyorum ki aslında yarattıkça- kısa kültür turları, spor… bildikleri, deneyimledikleri ne çok şey vardı! Bambaşka heyecanlar yaşarken ne kadar çok şey öğrenmişler ve mutlu oluyorlardı… O masada birden kendimi çok eksik ve yetersiz hissettim. İşte masadan kalktıktan sonra kendime, çevreme kısaca hayatıma, farklı bir gözle baktım. Bugün, İstanbul’da Anadolu yakasında oturuyorum. Acıbadem Sağlık Grubu bünyesinde, Avrupa yakasın-

daki 5 tıp merkezinden sorumluyum. Yine çok yoğun çalışıyorum ama o masada hissettiğimin tam tersine yaşıyorum; tenis oynuyorum, fotoğraf çekiyorum, bisiklet kullanıyorum, kitap zaten bir hobi değil -olması gereken bir alışkanlık; işimle ve hobilerimle ilgili kitaplar okuyorum. Tabii sosyal medyadan da uzak durmuyorum; twitter’dan öğreniyor, instagram’dan motive olmak ve etmek üzere paylaşımlarda bulunuyorum. Öğrendim ki; işinizi ne kadar severseniz sevin, diğer sevdiğiniz şeyleri de dahil etmeli, üstelik onların sayısını da artırmalısınız. O zaman daha mutlu, daha dolu, daha sakin, işin çözüm tarafını düşünen, daha sabırlı dolayısıyla da kendine ve çevresine katkı sağlayan kişiler oluyoruz. Ve şu sıralar düşündüğüm şeylerden biri de; kendimizi ‘tedavi etmezsek’ çevremizi de hasta edebileceğimiz fikri. Ruh halimiz kötüyse yalnızca bizi etkilemiyor; anneysek çocuğumuza -onu da kendimiz gibi yetiştiriyoruz- yöneticisiysek çalışanımıza yansıyor, o gidiyor evde eşine yansıtıyor… Bu kaotik bir çember oluşturduğundan, herkes mutsuzluğu birbirine yansıtarak çoğaltıyor… Bu çemberi kırmanın en güzel yollarından biri de, kendimizi mutlu edecek hobiler… Sağlıklı, sevgi ve hobi dolu günler dilerim. Öğrenme açlığımız hiç bitmesin.”


% v , +

$CUMGVDQN 6GPK U ;ĝ\OG $GEGTK -QQTFK PCU[QP ,K OPCUVK M 'UMTK O (WVDQN 8QN G[DQN 1MÖWN WM $K PK EK N K M #K MK FQ )QN H 6GMGTN GMN K 2CVGP ,WFQ 5VGR 2N CVGU $W\ 2CV GPK $W\ *QMG[K $CFOK PV QP (K V PGU #GTQDK M $QF[ /QFGTP &CPU *CN M 1[WPN CTé &'6#;.+ $K.)K KrK0 $'&'0 ' K 6K /K <µ/4' $#ª-#0.#4+ K DTCJK OEGPIK \"QM[CPWUMQN GL K M VT

*#.-.# K .K ª-K .'4 $K 4K /.'4K /7*#5'$' $K 4K /.'4K


Dört Mevsim Bahçeşehir

KAPAK KONUSU

Dilek Argun Durak / Diş Hekimi/ Periodontolog

Farklılık mutluluk veriyor “Benim hobilerim, seramik çalışmak ve piyano çalmak. Bir zamanlar, yamaç paraşütü yapıyordum, şimdi fırsat bulamıyorum ama yapmak istiyorum. Aslında ilk hedefim tekne kullanabilmek için ehliyet almak ve yelken yapmak. Çünkü farklı şeylerle uğraşınca çok mutlu oluyorum. Benim için farklı bir dünya oluyor, dinleniyorum, keyif alıyorum. Ayrıca hobilerin insanlarda yaratıcılığı geliştirdiğine inanıyorum.” İbrahim Dizman / Eğitimci/İşletmeci

Kahvem sessizlik ve kitabım “Benim en büyük hobim kayak. İnsanlar “yaz gelsin de denize gidelim” der, ben ‘kış gelsin de kar yağsın kayağa gidelim’ derim. Bunun yanında en büyük hobim, özellikle dingin ortamlardan hoşlandığım için ormanlık yerlere sonbahar, ilkbahar aylarında 3-4 gün kaçıp; çayım ve kahvemle sessiz, bir ortamda kitabımı okumak. Ayrıca yüzme hobim de var. Bence kayak ve yüzme insanın yedisinde de, yetmişinde de yapacağı sporlar. Gençlik yıllarımızdan kalan bir de basketbol var ama onu artık yavaş yavaş bıraktım.” Oktay Fidan / Kimya Öğretmeni

Satranç en büyük hobim “Ortaokul son sınıfta başladığım ve herkesede de tavsiye edebileceğim satranç benim en büyük hobim. Lisede biraz geliştirdim, profesyonel kişilerle oynadım. Fakat o profesyonel kişilerin tavsiyesi üzerine bu işi profesyonelliğe dökmedim bende hobi olarak kaldı. Bunun dışında sporu severim. Yine zamanında futbol oynadım. Fakat şimdi sahilde koşu veya Bahçeşehir gölette yürüyüşü tercih ediyorum.” Mehmet Cemil Yavuz / İşletmeci

Vizyon filmlerini kaçırmam “Benim en büyük hobim dalmak... Suyun derinliklerinde balıklarla temas etmek beni acayip rahatlatıyor. Her sene 15 günümü denizde geçiririm. Ayrıca sinema izlemeyi de çok severim. Vizyona giren yeni filmleri mutlaka hemen izlerim. Çok isteyipte şu ana kadar yapamadığım yamaç paraşütünü ilk fırsatta deneyeceğim.”

64

I KASIM 2015

Mehmet Genez / Emekli

Benim hobim gençlere doğayı sevdirmek “Aslında şu anda işim olan bisiklet tamir işi başta hobi olarak başlamıştı. Sonrasında bu işi yavaş yavaş evladıma ticari olarak lanse ettim. Ama gerçekten hobi olduğunda, günü birlik ya da 2-3 günlük gençlerle kampa gidip, kamplarda çok keyifli, çok güzel bir şekilde onları eğitmek, dostluğu aşılamak, doğayı sevdirmek en büyük hobilerim arasında. Bahçeşehir’de en az 12 tane grubum var. Bu gruplarla birlikte zaman zaman hafta sonları gece kalmalı vahşi doğa kampı yapıyoruz. Çocuklar her geldiğinde çok keyifli anlar geçiriyorlar. İkinci bir hobim de, buraya biraz uzak olsa da Eceabat’ta küçük bir tarlamız var. Orada 47 tane ağacım var. Her gittiğimde onlarla tek tek uğraşıp meyvelerini yemenin hazzı ve mutluluğu anlatılmaz yaşanır.” Deniz Ural / Dalış Eğitmeni

Koca gezegende ufak bir zerre hissi “26 yaşındayım. 12 senedir sualtında hayatımın en güzel anlarını yaşıyorum diyebilirim. Dalış sporu sadece bir spor değil. Sualtında tabiatın gizemli elleriyle yönettiği bir senfoniye eşlik ediyorsunuz. Gezegende ne kadar ufak bir zerre olduğunuzu hissediyorsunuz. Ve tabii ki en muazzam fotoğrafları o senfoni sırasında çekiyorsunuz. Yine de ismimi Deniz koyarken anne babamın bunu hesaba kattıklarını sanmıyorum.” Deniz Katoğlu / Bale Öğretmeni/İşletmeci

Hobimdi işim oldu “Aslında benim en büyük hobim işim. Çünkü benim işim, birçok kişinin kendisine hobi olarak seçtiği uğraşların merkezi Deniz&Güliz Katoğlu Bale ve Müzik Okulu... İşimden kalan zamanlarımda ise en büyük hobim tenis oynamak ve kışın kayak yapmak.”



Dört Mevsim Bahçeşehir

KAPAK KONUSU

Bol adrenalinli ve pahalı hobiler En güzel hobilerin, en tehlikeli hobiler olduğunu ve bu hobilerin şaşırtıcı özelliklere sahip olduğunu biliyor musunuz? İşte parayı dert etmeyen insanlar tarafından yapılmakta olan hobiler. Hobileriniz arasında avlanma varsa, bunun ne kadar pahalı bir hobi olduğunu zaten bilirsiniz. Özel mermi ya da kaliteli silah modelleri ile yapılan bu hobinin nasıl bir aktivite olduğu belli oluyor. Avlanmak için krallara layık, harika vakit geçireceğiniz yerler de seçebilirsiniz. Örneğin Zimbabweʼde 10 günlük bir Trophy Lion Safari 49.000 dolara mal oluyor.

Büyük Hayvan Avcılığı

Dağcılık

Epey bir cesaret gerektiren Dağcılık, 25 bin ile 60 bin dolar arasında değişen fiyatlarlarda, grupça ya da yalnız olarak yapabileceğiniz bir hobi.

Polo

Yaklaşık 8000 dolar ödeyerek bir kulübe üye olmalısınız. Lüks ve sporun birleşimi olan bu hobi için iyi bir at da gerekiyor. Bu hobinin uygun olduğunu

düşünenler, bir at için en az 20 bin dolar ödemeniz gerekiyor. Kılık kıyafet derken alıyor başını gidiyor...

Sıcak Hava Balonu

Maliyeti yüksek olduğu için bu hobi çok fazla kişi tarafından tercih edilmiyor. Sadece zengin olanlar böyle bir güzelliği yaşamak istiyor. Hatta böyle bir balon satın alıp yalnız olarak uçmayı öğrenenler bile var. Özel uçmak için 45 bin doları gözden çıkarmanız gerekiyor.

Drag Yarışı

Drag yarışı insanların parasına kastetmiş bir haydut olarak nitelendiriliyor. Bir Dragster milyon doların üzerinde. Ama sadece bu heyecanı yaşamak istiyorsanız 150 bin dolar yeterli. Dragsterʼde bulunan nitro-metan power motor birkaç yüz metre de saatte 300 kilometreye ulaşıyor.

Saatte 160 km hızla su üzerinde uçarcasına bir heyecanı yaşamaya ne dersiniz? Bu maceraya her biri 700 beygir gücünde 2 motora sahip, 10 yaşında ve 160 bin dolar değerinde Top Gun Twin Step alarak başlayabilirsiniz.

Sürat Teknesi

Yelkencilik

Bir tekne satın almadan önce teknenin mürettebatını da göz önünde bulundurmalısınız. Sadece tekne kaptanın yıllık ücreti 110 bin dolar ile 220 bin dolar arasında değişiyor.

Poker ve Blackjack

Kumar türlerinin epey pahalı bir hobi türü olduğu bilinir. Büyük ödül şansını yakalamak için pokere çok yüksek paralar yatırıldığından beri bu kumar, son derece pahalı bir hobiye dönüştü...

HOBİLERLE İLGİLİ BÖLGEMİZDEKİ İŞLETMELER DLM Hobi Merkezi 0212 514 49 94

Ayşem Yün-Tuhafiye-Kurs Malzemeleri 0212 672 35 96

Mutlu Dölek Studio 0506 912 45 40

Yeşim’in Atölyesi 0530 549 82 49

Pelin Craft Home 0212 694 21 52 - 532 321 37 48

Akademi Binicilik 0212 789 45 46

Fikret Yörük Sanat&Resim Atölyesi 0546 249 36 50

Şahin Aydın Müzik Eğitim Merkezi 0212 672 94 94

K9 Köpek Eğitimi ve Binicilik 0212 857 81 91

Işıltı Örgü Yünleri ve Tasarım 0531 553 83 03

Deniz&Güliz Katoğlu Bale ve Müzik Kursu 0212 669 78 18

Bahçeşehir Sanat 0212 608 02 49

Emrah Cavaz Sanat Merkezi 0212 672 72 60

Damla Çiloğlu Bale Kursu 0212 669 17 79

Rüya Avcısı 0212 801 03 57

Şefkat’in Resim ve Sanat Atölyesi 0532 394 43 58

Doğulu Müzik & Bale Merkezi 0212 669 01 43

Bahçeşehir İsmek Kurs Merkezi 0212 669 68 99

YAC Sanat Atölyesi 0532 550 33 12

Tolga Han Dans Kursu 0212 669 66 61 - 0532 064 74 14

Boğazköy İsmek Kurs Merkezi 0212 607 34 11

Müzist Sanat Merkezi 0212 669 96 26

Tan Sağtürk Akademi 0212 669 93 20

Mühre Tezhip 0535 791 96 89

66

I KASIM 2015



Ev Konforunda Hobi Odanız; Bahçeşehir’de Açıldı

Yeşim’in Atölyesi

Keyifli anlar yaşamak, hayallerinizi gerçekleştirmek, rüya gibi bir ortamda, hem

öğrenmek hem eğlenmek, hem de aradığınız özel malzemelere ulaşmak artık

çok kolay.

Atölyemin aylık programlarını takip edin, kendinize uygun olanı seçin, birlikte üretelim, eğlenelim. yesiminatolyesi@gmail.com

yesiminatolyesi


Malzeme Satışı

✤ 100% pamuklu, ithal kumaşlar ✤ El örgü yünleri

✤ Dikiş malzemeleri

Tüm el işi hobilerine yönelik, en kullanışlı, en kaliteli, en hesaplı ürünler

✤ Patchwork malzemeleri ✤ Goblen setleri

✤ Keçe ve keçe malzemeleri

✤ Aksesuar çeşitleri vb..

Ev Tekstili Tasarımları El Emeği ile üretilmiş, bir eşi ollmayan özel tasarımlar

Kasım ayı Atölye Çalışmalarımız

Günlük Atölye Çalışmaları ile hem eğleniyor, hem öğreniyoruz

✤ Masa örtüleri ✤ Runnerlar

✤ Bebek battaniyeleri ✤ Havlu setleri

✤ Şal, atkı, bere

✤ Çeşitli ev tekstili

✤ Tığ ile 3 boyutlu gül aranjmanı (başlangıç seviyesi)

✤ Tığ ile supla yapımı ✤ Tilda Bebek Dikimi

✤ Patchwork Runner Dikimi

✤ Selanik Örgü ile atkı yapımı

Tarihleri öğrenmek için instagramdan “yesiminatolyesi” hesabımı takip edebilir, yada atölyeye gelebilirsiniz...

Kitap Klubü

2 kitap getir, 1 kitap götür

Bahçeşehir 1. Kısım Mahalle Marmara Cad. No4 Çınar Çarşı (Elit Şarküteri Yanı)

Kütüphanemizi birlikte

oluşturuyoruz. 2 kitap getirip,

istediğiniz 1 kitabı alabiliyorsunuz. Sadece hobilerimizi değil,

kitaplarımızı da paylaşıyoruz.

Gsm: 0530 549 82 49


Dört Mevsim Bahçeşehir

TEOG

TEOG’da geri sayım başladı...

Sınav kaygısını NASIL YENERİZ... 25-26 Kasım 2015 tarihinde çocuklarımız TEOG sınavına girecek... Geri sayım başladı... Biz de kapak konumuz için röportaj yaptığımız Yaşam ve İlişkiler Koçu Haluk Gültekin’e çocuklarımız için sınav kaygısını sorduk...

“Değerli Anne ve Babalar biliyorum ki çocuğunuz sınava hazırlanırken sizler de onlarla birlikte aynı yoğun heyecanı yaşamaktasınız ama sizler yaşamışlığınız oranında bu heyecanla olabildiğince başa çıkabilirsiniz. Çocuğunuz sizinle aynı deneyime sahip değil, o bu heyecanın içinde kendini yalnız ve çaresiz hissedebilir. Bu yüzden sizden ricam onların heyecan düzeyini artırıcı şekilde büyük başarı beklentisi yansıtmayın çocuklarınıza. Sınavın tabii ki önemli olduğu ama Dünyanın sonu da olmadığını hissettirmeye çalışın. Bu tutumunuzun benzerini lütfen aile çevrenizdeki diğer büyüklerden de isteyin. Çocuğunuz girdiği sınav kaygıları içinde ne kadar yeterince çalışıyor olsa bile gün yaklaştıkça kendini yetersiz, donanımsız hissedecektir. Burada oluşan öz imgeyi değiştirebilmemiz için ona olumlu bir cümle oluşturtmamız gerekir. “Ben kesinlikle bu…….sınavında başarılı olacağım” bu cümleyi tekrarlamasını da sık sık hatırlatalım. Bundan daha etkilisi olumlu üç sıra cümlesidir. Örnek olarak: “Ben çok iyi hazırlandım” “Ben heyecanımı kontrol edebiliyorum” “Ben kesinlikle başarılı olacağım” Çocuğunuz bu üç cümleyi içine sindirir

70

I KASIM 2015

ve sınav anına kadar aklına geldikçe tekrarlarsa başarılı olma olasılığı tahmin edemeyeceğiniz kadar yükselecektir. Sınavdan önceki gece çocuğunuza kaygılanmaması gerektiğini hissettirin, rahat olmaya çalışın, o da rahatlayacaktır. Sakin akışlı bir film seyretmesi iyi gelebilir. Sevdiği bir yemek yemesi de morali üzerinde olumlu etki yaratacaktır. Daha önce denememiş olduğu değişik bir yemek yememesine dikkat etmenizi de özellikle tavsiye ederim. Alışık olduğu yatma saatinden evvel yatırmaya gayret etmeyin büyük olasılıkla uyuyamayacaktır. Sınav sabahı çocuğunuzun mutlaka bir şeyler yemesini sağlayın; küçük bir dilim reçelli ekmek bile yeterli olabilir. Hiçbir şekilde ders tekrarı yapmasına veya kitaplara göz atmasına izin vermeyin aklını karıştırmaktan başka hiçbir işe yaramaz. Sınav öncesi çocuğunuzun heyecan veya kaygı düzeyinde yükselme hissederseniz basit bir nefes egzersizi yaptırın. Derin nefes alacak tamamen verecek tekrar derin nefes alacak sonra birkaç normal nefes ve tekrar iki derin nefes uygulaması yapılıp bitirilecek şekilde uygulatabilirsiniz. Duymakta olduğu heyecan ve uyarıl-

mışlık halinin tamamen giderilmesi gerekmediğini, kontrollü bir heyecanın başarımıza yardımcı bile olabileceğini anlatmaya çalışalım ki heyecan duymaktan korkup kaygıya kapılmasın. Sınava girerken son olarak soru kağıdına tamamen rahat ve kendinden emin olduktan sonra bakmasını tembih edin. Yanına küçük bir şeker vermeyi ihmal etmeyin, yüksek stres şeker yakımını da yükseltecektir. Sonuç olarak size düşen en büyük görev çocuğunuza bu sınavın sadece iyi bir okula girmesi için yapılan bir sınav olduğunu bunun sizin ona olan sevginizin sınavı olmadığını sonuç ne olursa olsun sizin onu hep seveceğinizi hissettirin. Unutmayın ki çocuklarımızın yaşamakta olduğu bu büyük heyecan ve kaygı hem bizim onlara yüklediğimiz sorumluluk duygusundan hem de başarısız olduğu takdirde bizim gözümüzde değer kaybetme korkusundan kaynaklanmaktadır. Hepinize sınav sonrasında yaşayacağınız büyük bir başarı duygusu ve mutluluklar dilerim.” I



www.eurosun.com.tr


608 1 000 (pbx)


Dört Mevsim Bahçeşehir

EĞİTİM

Eğitimde gözden kaçan bir kavram:

Rekreasyon Eğitimi Peki nedir bu Rekreasyon? Bu yazımızda sadece rekreasyon kavramından ve eğitim kurumlarındaki işlevlerinden söz etmekle yetineceğim.. Rekreasyon hakkında Karaküçük (2008) şunları açıklar: “Rekreasyon; boş zamanda ve tek başına grupla, araçlı, araçsız, açık veya kapalı alanlarda, kent içi veya kent dışında, bir organizasyon içinde ya da dışında zorunlu olmadan seçilen zevk ve neşe verici her türlü etkinliklerden oluşmaktadır. Etkinlikler, genellikle, kendisi dışında bir ödülü bulunmayan, dıştan gelen bir zorlama ile değil, içten gelen bir istekle gerçekleştirilmektedir. Eğitimciler eğitimi, formel (planlı) ve informel (plansız) olarak ikiye ayırır. Planlı olan eğitimi; okullarda verilen şekliyle örgün eğitim, halk eğitimi merkezleri ve benzeri yerlerde verilen şekliyle de yaygın eğitim diye adlandırırlar. Plansız olan eğitimi; ailede,

74

I KASIM 2015

çevrede, okulda, televizyonlarda, sosyal medyada, kitle iletişim araçları yoluyla dolaylı (gelişigüzel) eğitim olarak isimlendirirler. Eğitimin işlevlerini ise; bireysel, toplumsal, ekonomik, siyasal ve gizil başlığı altında ele alarak sayfalar dolusu bilgiler aktarırlar. Planlı olan eğitimin “çıktı” ları toplumdaki insan davranışlarının istenilen yönde olup olmadığını ortaya koyar. Okullar planlı eğitimin verildiği yerlerdir ve oralarda öğrenci, öğretmen, okul, derslik, araç-gereç, veli, eğitim yöneticileri, denetçileri, planlayıcıları ve diğer unsurlar eğitim kavramında “girdi” olarak ifadelendirilir. “Girdi” ile “çıktı” arasındaki ilişkiyi “kontrol” mekanizması sorgular. Toplumdaki bireylerin davranışlarının istenilen yönde olup olmadığının sorgulamasını yapar. Diğer yandan yaşama dönüp bakıldığında eğitimdeki “girdi”, “çıktı” ve “kontrol” mekanizmasının işlerliğine ilişkin tartışmalar ise durmaksızın yapılagelir. İstenilen yönde insan davranışlarının oluşmadığı durumlarda eğitim

DOÇ. DR. MEHMET İNAN

sisteminin “süreç” aşaması irdelenir ve aksayan yönler üzerine eğitimciler görüşlerini ortaya koymaya çalışarak, sorunları gidermeye çalışırlar. Bu sorun giderme işlemleri; bireysel olarak bir öğretmenin öğrenci davranışlarında istenmeyen durumlarını iyileştirmeye yönelik olabildiği gibi, makro düzeyde eğitim yöneticileri ya da eğitim bakanlığı tarafından da yapılabilmektedir. Kitaplarda eğitim ile ilgili yazılanlar ile yaşamda insan davranışları arasındaki ilişkiler her zaman yazıldığı gibi olsa diye çoğu kez içimizden geçiririz. “Keşke” lerle dolu cümleler kurarız. İyi bir iş, iyi bir hayat, sosyal statü, tatminkâr ekonomik gelir, sosyal çevre vs. hayalleri süsler. Bunların neden olmadığını bireysel olarak sorguladığımızda “daha iyi bir eğitim alamamak” gerekçelerimiz arasında ilk sıralardaki yerini alır. “Daha iyi bir eğitim”in içinde olan şeyler neler olabilir? Okullardan mezun olduktan sonra “yaşama dönük” analizler yaptığımızda eksik olan şeyleri neden sorgularız? Haz, keyif, mutluluk, huzur, sosyalleşme, paylaşma, lider olma, tasarlama, hobiler ve sayılacak daha nice şeylerin hayatımızda neden eksik olduğunu vurgularız? Belki de bunun için eğitimde gözden kaçırdığımız bir kavramı irdelemeliyiz: Rekreasyon… Popüler kültürdeki bir kavrammış gibi görülse de, kent yaşamının baş döndüren bir hızla geliştiği ülkemizde “rekreasyon” kavramının eğitimdeki yerini alması



EĞİTİM gerekir. Rekreasyon hakkında toplumumuzdaki kültürlenme sınırlıdır. Bu bağlamda rekreasyon kavramını irdelemek hem kamusal bir sorumluluk, hem de kasıtlı kültürün içinde yer alması gereken bir edinim ihtiyacından söz etmek gerekir. Peki nedir bu Rekreasyon? Bu yazımızda sadece rekreasyon kavramından ve eğitim kurumlarındaki işlevlerinden söz etmekle yetineceğim.. Rekreasyon hakkında Karaküçük (2008) şunları açıklar: “Rekreasyon; boş zamanda ve tek başına grupla, araçlı, araçsız, açık veya kapalı alanlarda, kent içi veya kent dışında, bir organizasyon içinde ya da dışında zorunlu olmadan seçilen zevk ve neşe verici her türlü etkinliklerden oluşmaktadır. Etkinlikler, genellikle, kendisi dışında bir ödülü bulunmayan, dıştan gelen bir zorlama ile değil, içten gelen bir istekle gerçekleştirilmektedir. Rekreasyon etkinliklerinin özellikleri; ilginç ve ilgiyi arttırmak için başka yapay bir motivasyon gerektirmeyen, eğlenceli ve kişinin yaşamı süresince de böyle devam eden, bedensel, ruhsal ve yaratıcılığı canlandıran, başarı kazanmaktan çok, insanın kendi yararı için yapılan, enerji, gerginlik ve duyguların dışarı atılmasını, insanlar arasında iletişimi ve tepki vermeyi sağlayan, daha değişik meraklara ve uğraşılara yol açan, başkalarına ve çevreye zarar vermemeyi ve yararlı olmayı amaçlayan, sosyal hassasiyete ve paylaşmaya yol açan, yaşamı anlamlı ve güzel kılan, insanları belirsizlikten ve sorunlarından uzaklaştıran en büyük ödülü etkinliğe bizzat katılım gerçekleştirmek olan ve tamamen gönüllü katılımı gerektiren şeylerdir. Rekreasyon yönetimi; içinde bulunulan çevreyi hedef almış küçük merkezlerden başlayıp çok amaçlı büyük merkezlere kadar değişebilen özel veya kamu kurumlarının denetiminde birçok kuruluşu kapsamaktadır. İnsanların yaşadığı hızlı değişim süreci içerisinde rekreasyonel değişim de önemli bir yer tutmaktadır. Bu değişim yaşam tarzlarını, alışkanlıkları, hobileri, yapılan sporları, eğlenceleri ve daha birçok şeyi kapsamaktadır. Rekreasyon, insanların mutlu, sağlıklı ve hayattan zevk alarak yaşamalarını sağlayan, modern teknolojinin ve şehirleşmenin ortaya çıkarttığı kalabalık,

76

I KASIM 2015

Rekreasyon, insanların mutlu, sağlıklı ve hayattan zevk alarak yaşamalarını sağlayan, modern teknolojinin ve şehirleşmenin ortaya çıkarttığı kalabalık, kirlilik ve diğer sorunların yarattığı, bedensel ve moral çöküntülerini ortadan kaldıracak önemli bir eğitim konusudur. Rekreasyon eğitimi, kişilere boş zamanlarını yapıcı biçimde kullanmalarını öğretmeyi amaçlar.

kirlilik ve diğer sorunların yarattığı, bedensel ve moral çöküntülerini ortadan kaldıracak önemli bir eğitim konusudur. Rekreasyon eğitimi, kişilere boş zamanlarını yapıcı biçimde kullanmalarını öğretmeyi amaçlar. Okul ve rekreasyon çok yakın bir ilişki içerisindedir. Okul, bir taraftan öğrencilerini, personelini, programlarını ve uygulamalarını rekreasyon kurallarına göre ayarlamak sorumluluğunu taşırken, diğer taraftan genel eğitim amaçlarını gerçekleştirme sorumluluğunu taşımaktadır. Ancak, okullar çoğunlukla öğretimle ilgilenmektedirler. Bir bakıma eğitimi ihmal etmektedirler. Velilerin de çocuklarına karşı eğitim görevlerinden, okula güvenerek ve bu görevin de okul tarafından üstlenilmesi gerektiği inancıyla kendilerini müstafi saymaları; öğrencilerin, rekreasyon eğitimi de dahil, bir çok eğitimden yoksun yetişmelerine neden olabilmektedir.

Okullarda, rekreasyon alışkanlıkları edinip, yaşam boyu uygulanabilecek beceriler ve etkinlikleri öğrenebilecek zaman ve sistem bulunmaktadır. Bir öğrencinin, okulda resim ve öğretmeninden resim sevgisini, edebiyat öğretmeninden sahne, tartışma, konferanslar gibi toplumda kendini ifade etme ve konuşma sanatını öğrenmesi, müzik öğretmeninden, müzik dinlemeyi, bir enstrüman çalmayı veya şarkı söylemeyi öğrenmesi, coğrafya öğretmeninden ülkesini ve dünyayı gezip görecek tatil yapabilecek yerleri daha iyi öğrenmesi, diğer öğretmenleriyle de ders dışında da ilgi uyandırabilecek laboratuvar deneyleri, güzel yazı, grafik, koleksiyonculuk gibi yaşama dönük becerileri öğrenmesi sistem içerisinde mümkün görünmektedir.” Okullarda uygulanan öğretim programlarında daha çok “öğretime” ilişkin kazanımlar dikkate alınıp planlamalar yapılırken, “eğitim”in genel hedeflerinde rekreasyon kavramıyla örtüşebilecek kazanımların göz ardı edildiğini görüyoruz. Bireylerin okul sonrasındaki yaşam tarzları, alışkanlıkları, hobileri, eğlenceleri gibi hayatlarına bakıldığında bunun ihmal edildiği söylenebilir. Genel eğitimin içinde yer alan ve rekreasyon etkinlikleri içeren planlamaları yapabilen öğretmenlerin sınıflarındaki öğrenciler çok şanslı olacaklardır. Günler, ulusal ve dini bayramlar, panayırlar, şenlikler, şölenler.. Rekreasyonel etkinlikler içine çok rahatlıkla entegre edilecek şeyler.. Kasım ayı içinde eğitim kurumlarında yapılan iki önemli etkinlik var. Bunlardan ilki 10 Kasım.. Atatürk’ü anmak.. Diğeri 24 Kasım.. Öğretmenler günü.. Bu iki önemli etkinliğe bireysel, ailece, okulca, mahalli ve mülki idarelerce katılmak mümkün.. Bu yazıyı okuduktan sonra elinize iki buket çiçek alıp birini Atatürk’e armağan edebilir, diğerini huzurevindeki bir öğretmene götürebilirsiniz.. Rekreasyon eğitiminin toplumdaki yansımalarını görebileceğimiz yaşantıların eğitim düzenekleri içinde yer alması umuduyla… I KAYNAK: Karaküçük, Suat. (2008). Rekreasyon ve Boş Zamanları Değerlendirme. Gazi Kitabevi: Ankara.



SPİNA BİFİDA

Dört Mevsim Bahçeşehir

2420. Bölge Rotaryen eşleri farkındalığı artırma projesi:

SPİNA BİFİDA AÇIK OMURGA 2420. Bölge Rotaryen eşlerinin farkındalığı artırma projesi olan Spina Bifida’yı 2015-2016 dönem başkanı eşi Aylin Görkey ile konuştuk... Hatice Gülçür İnanç

Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

Ben Aylin Görkey. Endüstri Mühendisiyim. Eşim, insanlığa hizmet etmek ve dünya barışına katkı sağlamak için çalışmalar yapan ve uluslarası bir dernek olan Rotary Kulüp üyesidir. 20152016 Dönemi 2420. Bölge

Federasyon Başkanıdır. Ben de Rotaryen eşlerinin dönem içinde hep beraber, verimli çalışmalar yapmaları için destek veriyorum. Bu dönem, Spina Bifida ile ilgili farkındalık yaratacak projeler yapıyoruz.

2420. Bölge Roteryen eşleri farkındalığı artırma projesi çerçevesinde başlattığınız Spina Bifida nedir?

Spina Bifida Latince bir hastalık adı Türkçesi ayrık omurga demek. Omurga kemiklerinin bazılarının halka biçiminde kapanması gerekirken anne karnında gelişmesini tamamlayamadığı zaman ayrık, açık kalınca içindeki omurilik korunaksız kalıp hasar görebiliyor. Doğumsal bir gelişme bozukluğu diye öğrendik. Bu hastalığın bir derneği var. Siz dernekle koordineli olarak mı çalışıyorsunuz?

Evet. Rotary ana çocuk sağlığı konusunda yıllardır çalışmalar yapıyor. Biz de yıllardır bu konuda Türkiye Spina Bifida Derneği yetkililerinden, hocalardan eğitimler alıyoruz. Yani iki sivil toplum örgütü beraber bu hastalığı azaltalım diye çalışıyoruz. Çalışma yılımızın başında dernek yönetiminden Dr.Sibel Akkol eğitime geldi ve Beyin

23 Şubat 1905 tarihinde kurulan ve dünya üzerindeki gönüllü hizmet kuruluşlarının ilki olan Rotary: “Yeryüzünde barış ve iyi niyetin kurulmasına yardımcı olmak, bütün mesleklerde yüksek ahlak standartlarını teşvik etmek ve insanlığa hizmet vermek amacıyla bir araya gelen iş ve meslek sahibi kişilerin dünya çapında örgütlendiği bir hizmet kuruluşudur.” Rotary’nin hizmet ideali, “Kendinden Önce Hizmet” olarak ifade edilir. Rotary, insanları, yeryüzünün neresinde yaşarlarsa yaşasınlar bu ortak hizmet ülküsü ve amaçları doğrultusunda bir araya getirir.

78

KASIM 2015

cerrahisi uzmanı arkadaşımız Cem Yurtsever ile sürekli irtibat halindeyiz. Konuyla ilgimiz zaman zaman somut projelerde çeşitli rollerde yoğunlaşıyor, bu yıl da çeşitli farkındalık artırma projeleri yapıyoruz çünkü toplumda bilinmiyor bu yüzden de oranı bizim ülkemizde daha yüksek..

Spina Bifidalı çocuklarda ne gibi sorunlar gözükür?

Doğuşta bellerinde içinde sıvı–sinir olan bir kesecik görülebiliyor, çok ağır vakalarda beyin olmayabiliyor, kese çok büyük olabiliyor. Belde kıllı bir bölge, çukurluk, koyu bir leke görülebiliyor bunlar aklımıza spina bifidayı getirmeli ve doktor film çektirir tanı



SPİNA BİFİDA

“Türkiye’de yılda yaklaşık 5000 bebek bu hastalıkla doğuyor.”

konur. Bu çocukların bir bölümü yürüme güçlüğü çekiyor, yürüyemeyenler oluyor, birçoğu sinirler hasar gördüğü için çiş ve kaka tutamıyor. Çeşitli ameliyatlar yapılıyor, fizik tedaviler yapılıyor ama yüzde yüz iyileşme olamıyor. Bu hastalar böbrek bozukluğu nedeniyle diyaliz hastası da oluyorlar. Önlemek için neler yapılmalıdır, tedavisi nasıl yapılır?

Biz burada önemli görev yapıyoruz çünkü planlı gebelik ile gebe kalmadan önce anne adayı en az 3 ay folik asit vitamini alırsa hastalık yüzde 70 önlenebiliyor. Folik asit bir çeşit B vitamini. Genç anne adaylarına ağızdan günde 5 mg folik asit almanın önemini anlatıyoruz. Beslenme ile yeterince alınamıyor. Bir de bizim haşlama sularını dökmemizden çok ısıtmamızdan kaybolan suda çözünen bir vitamin. Dernek de Türkiyeʼde unlara folik asit eklenerek vitaminli ekmek üretilmesi hakkında Sağlık Bakanlığı ile çalışıyor, dünyada böyle azaltılmış.

Tedavisini uzman hekimler yapıyor ama tamamen iyileşilmiyor.

Çocuklarda belirtileri ve ortaya çıkışı doğduğunda mı başlar yoksa zamanla görülebilen belirtileri de var mıdır? Daha anne karnındayken gelişmiş ultrason ile tanı konuyor, ayrık omurga görülüyor. Hatırlatayım, doğumsal bozukluktur. Doğar doğmaz kese, çukur görülür ancak bazı hafif formlara ilerde tanı konur ama doğumdan bellidir aslında. Kimlerin Spina Bifida’lı bir çocuğu olabilir?

“Anne adayı gebe kalmadan önce en az 3 ay folik asit vitamini alırsa hastalık yüzde 70 önlenebiliyor.”

80

I KASIM 2015

Fotoğraf: Parents

Dört Mevsim Bahçeşehir

Folik asit vitamini eksik olan her kadın spina bifidalı bebek doğurabilir, ailesinde bu hastalık varsa risk daha yüksek, gebeliğin ilk ayında ateşli bir hastalık geçirmişse yine olabilir. Türkiye’de ve dünyada görülme oranı nedir?

Dünyada binde bire kadar düşürülmüş Türkiyeʼde binde üçü geçiyor kaba doğum hızıyla hesapladık; yılda yaklaşık 5000 bebek bu hastalıkla doğuyor. Düşünün yüzde yetmişi önlenebilir.

Tamamen iyileşme olmadığını bildiğimiz Spina Bifida hastalığını olmadan önleme ve toplumu bilinçlendirme konusunda uğraş veriyorsunuz. Bunun için yaptığımız etkinliklerden bahsebilir misiniz?

Bizim Rotaryen eşlerinden oluşturduğumuz Spina Bifida Komitemiz var. Bu komitede Rotaryen 2 doktor arkadaşımız da bizimle çalışıyorlar. Bilinçlenme seminerleri düzenliyoruz. 9000 adet broşür ve 1000 adet afiş bastırttık. Bazı belediyeler bize destek veriyorlar. 25 Ekim Dünya Spina Bifida gününde Ortaköy meydanında sokak etkinliği yaptık. Halkımıza hem broşürlerimizi, hem de 1000 adet yaptırttığımız bez çantalarımızı dağıttık. Hamilelikten 3 ay önce folik asit kullanmanın önemini anlattık. 20 kişilik Choramaʼs Koro da etkinlikte bizimle beraberdi. Spina Bifida için bestelenen cıngılı katılımcılarla birlikte söyledik ve hep beraber vücut perküsyonu yaptık. Ayrıca belediyeler vasıtasıyla nikah için başvuran çiftlere broşür dağıtımına başlayacağız. Derginizde böylesi önemli bir konuya yer verdiğiniz için çok teşekkür ederiz. Basının ilgisi bilinçlendirme için çok önemli… I



GEZİ

Dört Mevsim Bahçeşehir

Kültürüyle, insanıyla, dili ve yemekleriyle

GÜNEY KORE ve ÇİN Defalarca yurt dışı seyahatine çıktığım halde, bu sefer ilk defa yabancı bir ülkede hissettim kendimi… Şimdiye kadar seyahat planlarken, haritada hep ülkemizin batısını dolaşırdı gözlerim. Avrupa her zaman çok cazip ve güzel geldiği halde Doğu, Uzak Doğu hiç heyecan vermezdi bana. Planlar hep batıya doğru yapılır, yurt dışına çıkılır, gezmeye gidilir ve dönülürdü. Ama ben bu defa gerçekten yurt dışına çıktım... Güney Kore ve Çin, kültürüyle, insanıyla, dili ve yemekleri ile o kadar farklı ki diğer gördüğüm ülkelerden, bu ülkeler bana beni yabancı bir ülkede hissettirdi.

82

I KASIM 2015



Dört Mevsim Bahçeşehir

GEZİ Bongeunsa Tapınağı

Güney Kore Seoul’de bizdeki kendin pişir kendin ye mantığında, ocakbaşı tadında masalarda herkes kendi etini kendi pişiriyor...

Füsun Bay Canbay

Önceki seyahatlerimden çok farklı olmasına rağmen yanlış anlaşılmasın, kendimi hiç de yabancı hissetmedim. Belki de bunun sebebi ilk durağımızın Seul olmasıydı… Güney Kore için Türkiyeʼnin ve Türklerin önemi çok fazla. 1950ʼde yaşanan Kore savaşında Türkiyeʼnin verdiği destek yüzünden biz Türklere minnet duyuyorlar. Ve bu duyguyu o yıllardan beri yaşıyorlar. Türk olduğumuzu söylediğimiz her yerde bunu başlarını öne doğru eğerek, gülümseyerek gösteriyorlar. Hepsi zaten çok güler yüzlüler. “Siz olmasaydınız biz olmazdık” sözünü duymak, kendinizi bulunduğunuz yerde hiç yabancı hissettirmiyor… Yaklaşık 10 saatlik uçak yolculuğundan sonra Seulʼe geldiğimizde kendimizi yoğun bir trafiğin içinde bulduk. Otelimiz Gangnam semtinde. Bir dönem şarkısı ile çok meşhur olan

84

I KASIM 2015

Gangnam, çok yüksek binaların bulunduğu yeni yerleşim yerlerinden. On üçüncü kattaki otel odasından aşağıya baktığımda, 7-8 şeritli caddelerin kesiştiği, düzenli bir trafiğin aktığı, arabaların oyuncak gibi gözüktüğü bir noktada olduğumuzu gördüm. Benim gibi yirmi yıldır iki katlı evlerin olduğu yerde yaşayan biri için bu kuşbakışı görüntü çok enteresandı. Pencerenin yanında içtiğim yorgunluk kahvesi resmen başımı döndürdü…

Her kapıya bir heykel!

Seoul yüksek binalar ve gökdelenler şehri... Saray ve tapınakların dışında tarihi bir yapıya rastlamıyorsunuz... Sanırım 50ʼlerde yaşanan savaş sonucu... Fakat çok güzel bir uygulama; Yapılan her gökdelenin kapısının önüne bir heykel yaptırılması şart koşulmuş... Caddede yürürken sanat galerisi gezer gibisiniz... Seul'un en büyük tapınaklarından

Seoul

biri Bongeunsa... Bu tapınak Kore Budizmi için de büyük önem taşıyor ve UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alıyor. Büyüklüğünün yanı sıra beni etkileyen ahşap üzerine renkli bezemeler oldu... O kadar güzeller ki kafam hep yukarıya bakarak dolaştım... Tapınağın tavanında bulunan renkli fenerlerden birini seçip dileğinizi ve isminizi bu fenerlere yazdırabiliyorsunuz... Ayrıca tapınakta yeni yapılacak olan bölümün siyah kiremitlerinin üzerine herkes bağış yaparak iyi niyetlerini ve dileklerini yazıyor... İnşaat sırasında bu kiremitler bizdeki gibi değil, ters döşeniyor. Yazılar sonsuza kadar tapınağın üzerinde kalmış oluyor... National Museum of Korea girişindeki dev proje ile bizi içine çekti… Seoul genç mimarlar proje yarışmasının uygulamaya değer bulunan projesi... Projenin mesajı ise; sert köşeli sınırlar yerine, toplumların yumuşak kıvrımlı sınırlar içerisinde birbirlerine



Dört Mevsim Bahçeşehir

GEZİ

Busan’da kabuklu, kabuksuz belki de daha önce hiç görmediğiniz deniz ürünlerinin yanı sıra yerel lezzetler de mutlaka tadılmalı...

Birleşmiş Milletler Şehitliği

Deniz ürünleri cenneti Busan

kaynaşması ve bir bütün oluşturması... Mesajı herkes almalı... İçinde 600 türden 40.000 muhteşem deniz canlısını barındıran Seoul Coex Akvaryum'u mutlaka görmeniz lazım... Seulʼün en ünlü geleneksel semtlerinden birisi olan İnsa Dong, İstanbulʼdaki İstiklal Caddesiʼni andırıyor. Trafiğe kapalı cadde üzerinde sağlı sollu mağazalar, hediyelikçiler, çeşitli yiyecek satıcıları ve sokak müzisyenleri renkli bir mozaik oluşturmuş… Güney Kore Seoulʼde bizdeki kendin pişir kendin ye mantığında, ocakbaşı tadında masalarda herkes kendi etini kendi pişiriyor... Masanın ortasındaki yuvarlak mangalın altındaki hazneye korlar konuyor ve çeşit çeşit etler, soğan, mantar vs üzerinde pişerken aynı anda masaya getirilen sos, Kimchi (bir nevi turşu) ve bilimum otlarla birlikte hem değişik lezzetler tadıyorsunuz hem de mangal keyfi yapıyorsunuz... Tabii yanında da yerel içkileri Sojuʼ yu yudumluyorsunuz...

Farklı lezzetler diyarı Busan

G.Kore'nin 2. büyük kenti Busan tam bir cümbüş yeri. Bir yanda balıkçılıkla uğraşırken diğer ucunda da gökdelenler sıralanıyor... Bir şehri tanımak için ilk iş olarak o şehirdeki en yüksek kuleye çıkmak

86

I KASIM 2015

lazım. Bakalım gitmeden önce çalıştığım Google Mapsʼde gördüğüm gibi miymiş deyip Busan Kulesiʼne çıktık... Busantowerʼda 118 metre yüksekten 360 derece şehri izlemek mümkün... Jagalchi Market Busan'ın en geniş balık pazarı. Buraya girdiğimizde gözlerimize inanamadık. Kabuklu, kabuksuz, şimdiye kadar gördüğümüz, görmediğimiz yüzlerce deniz ürününün canlı olarak sunulduğu renkli tezgahların başından ayrılamadık. Hemen karşısında sıralanan restoranlardan birini seçip birçoğunun tadına bakıp afiyetle yedik. Shanghai Tower

Busanʼda bir de sokak lezzetleri var ki, hepsi ayrı görsel bir şölen. Hemen hemen hepsini kadın satıcıların oluşturduğu tezgahlardan yerel lezzetlerin tadına bakabiliyorsunuz… G.Kore gezimizde Busan'a gelme sebebimiz olan Birleşmiş Milletler Şehitliğiʼnde yatan yüzlerce askerimizi ziyaret ederken duygusal anlar yaşadık. Ve hepsine Allahʻtan rahmet diledik...

ÇİN

Shanghai

Busanʼdan uçağımıza binip Shanghaiʼya indiğimizde nedense bir zamanlar en Sevdiğim çizgi filim olan Jetgiller geldi aklıma... Bund bölgesinden nehrin karşı kıyısı Pudongʼun görüntüsü belki bana bu duyguyu yaşattı... Finans merkezindeki binaların geçmişi çok eski değil... 15-20 Yıl önce buralar tarlaymış. Binalar, çok yüksek ve yüksek teknoloji ile yapılmış binalar... Bund ile Pudong arasında akan Huangpu nehrinin hem altından tünellerle hem de üzerindeki köprülerle karşıya geçebiliyorsunuz... 128 kattan oluşan 632 metre yüksekliğindeki Shanghai Tower, Çin'in en yüksek, dünyanın ikinci en yüksek binası Pudongʼda bulunuyor... Ayrıca 492 metre yüksekliği ile dünyanın en yüksek üçüncü



Dört Mevsim Bahçeşehir

GEZİ Şangay

binası olan Şangay Dünya Finans Merkezi de bu bölgede. Bir de Oriental Pearl TV Tower var ki Asyaʼnın en yüksek, dünyanın ise 3. En yüksek TV kulesi… Durum böyle olunca, sanki bir film platosunun içinde, rolümüze hazırlanır gibi bir durumda hissettik kendimizi... Bir sonraki sahne, Uçan arabamıza binip Jetgillere misafirliğe gidecekmişiz gibi görünüyor... Yüksekliği 468 metre olan bu kulenin 260. Metresinde 360 derece aşağıyı görebildiğiniz cam taban bulunuyor. Yükseklik korkunuz yoksa mutlaka bu camın üzerinde yürümelisiniz. 350 Metreye çıktığınızda ise uzay yolu filmindeki gibi kıyafetli görevliler size özel bez galoşlar giydirerek uzay kapsülüne alıyorlar. Her taraf bembeyaz ve yine 360 derece camlardan şehri izliyorsunuz. Burada unutamayacağımız bir anı, o yükseklikte dışardan asılarak cam temizliği yapan cam siliciler ile karşılaşmamız oldu...

Hesap makinesi lisanı :)

Shanghai da hayranı olduğum ArtDeco binalara rastlayınca çok mutlu oldum. 1920-1930ʼlarda yapılan bu binalar heyecan verici. Bu binalar Bund'da bulunuyor ve genelde otel olarak hizmet veriyor. Meslek mimarlık olunca keyifli çizgiler ve korunmuş binalar gezdiğim şehirlerdeki en önemli unsurlar oluyor... En son, en uçuk teknolojik binalara imza atan bu Çinliler geleneksel binalarını da koruyorlar... Genellikle turistik amaçlar için kullanılsa bile yaşatmak önemli. Old Townʼda bulunan Yu Yuan Bazaarʼda her türlü alışverişinizi yapabiliyorsunuz... Bir de pazarlık yapmayı seviyorsanız burası tam size göre… Burada hesap makinası lisanı konuşuluyor... Alıcı ile satıcı arasında gidip gelen hesap

88

I KASIM 2015

Hot Pot, bir Çin yeme içme eğlencesi... Masada bulunan ocakta kaynayan iki gözlü tencereye et ya da balıkları daldırıp pişiriyorsunuz... Tencerenin bir gözünde acılı, diğer gözünde acısız su var... Tercih size kalmış...

makinasının son rakamı hem sizi hem de satıcıyı mutlu ediyor. Hemen yanındaki Yu Yuan Garden ise Çin bahçe sanatının en güzel örneklerinden. Bir yerde okumuştum. “Çin bahçelerindeki ruh, kedinin alnı kadar küçük bir bahçede bile karşınıza çıkıyor.” Çıkmaz mı? Her yerde bunun örneklerini görebiliyorsunuz…

Hot Pot deneyimi!

Çin mutfağı ve sokak lezzetlerinin yanı sıra burada en ilgimi çeken yemek şekli Hot Pot oldu. Hot Pot, bir Çin yeme içme eğlencesi... Masanın

üzerinde bulunan ocakta kaynayan iki gözlü tencereye et ya da balıkları daldırıp pişiriyorsunuz... Bizim kendin pişir kendin ye sistemi... Tencerenin bir gözünde acılı, diğer gözünde acısız su var... Tercih size kalmış... Her ikisinde de lezzet veren çeşitli sebzeler var... Ayrıca masada bulunan bilimum soya ve benzeri soslar da yarenlik ediyor eğlenceye... Tencerenin altı yemeğin sonuna kadar kapatılmıyor ve siz sürekli yiyorsunuz... Muhabbetle birlikte eğlenceli bir deneyim yaşamış olduk... Shanghaiʼdaki son günümüzde gittiğimiz Jade Buddha Temple (Yeşim Buda Tapınağı) günün her saatinde ibadet ediliyor. Yeşim taşından yapılmış Buda heykelleri 19.yy da Burmaʼdan getirilmiş. Yüksek binaların arasında kalmış ve onca kalabalığın içerisinde huzurun notalarını duyabiliyorsunuz. Shanghaiʼdan ayrılırken Uzak Doğu artık bana yakındı... Bu deneyimi yaşamamıza sebep olan Ser-Den Denizcilikʼe ve Pola Fitness Centerʼa teşekkür ediyorum. Sayelerinde bir önyargımı kırmış oldum… I


Lezzete önem verenler

MOTTA PASTICCERIA

Bahçeşehir’de buluşuyor

Galatasaraylı eski milli futbolcu Bülent Korkmaz’ın isim ve lisans haklarını satın aldığı Motta yeni kimlik ve atılımları ile göz doldruyor. Avrupa Yakası’nın ilk Motta’sını ise Cemil Yavuz ve Erhan Özbaş Bahçeşehir Prestige Mall’da açtı. Açılış sonrası konuştuğumuz Erhan Özbaş, bize Motta’yı anlattı. “200 kişiyi aynı anda ağırlayabilen 250 metre² kapalı alana sahip mekanımızda konsept olarak İtalyan sokağı ve geniş kış bahçemiz var. Her şey farklı biçimde tasarlanmış olan girişteki pasta reyonununda birbirinden ilginç pasta çeşitlerimiz bulunuyor. Long Table'mız doğum günü organizasyonları için gayet uygun ve iç salonda hemen yanı başınızda fonksiyonel çocuk oyun salonu var. Motta açık kısımda ilerleyen süreçte nargile koymayı düşünüyoruz. Kış bahçesi kısmıda hem restorant hem de kafe için uygun açılır kapanır sürgülü camlarla hem kış hem yaz için uygun bir zeminimiz mevcut. Kaliteli hizmet isteyen ve toplan-

tılarına doğru, lezzetli menüler arayan işadamlarına, 5 çayları ve özel davetleriniz için tercih edebileceğiniz Motta sizleri bekliyor. Motta'nın ortaklık yapısı ise, ortaklarından bir tanesinin yurtdışındaki şirketi Adam West. Adam West Beyaz Saray'a pasta tedariğinde bulunan bir firma. Amerika'da olupta Türkiye'de olmayan hem yaş pasta hem de tatlı tuzlu çeşitlerini çok yakın zamanda menümüzde bulabileceksiniz. Yeme içme konusunda kahvaltıda iddialıyız. Taptaze ürünlerle donatılan açık büfe kahvaltı ile pazar günleri sizleri kahvaltı şölenine bekliyoruz. Menümüzde ise hem geleneksel Türk mutfağındaki kuzu incik, dolma tarzı yemeklerimiz, hem de hamburger çeşitleri gibi aparatif yemeklerimiz mevcut. Bunun yanında köfte, hamburger, makarna olarak özel çocuk menülerimizde var. Ayrıca bayramlık, kutlama, tebrik ve özel sipesiyel çikolatalarımızla da iddialıyız.”

Bahçeşehir Gölet Mevkii Kültür Merkezi Karşısı 0212 669 08 80


Dört Mevsim Bahçeşehir

SPOR

Kışın spor yapacaklara öneriler “En doğrusu sporu mevsimlik olarak değil yıl boyunca düzenli olarak yapmaktır, ancak bu şekilde gerçekten sağlıklı bir vücuda sahip olabilir, sporun faydalarını her yönüyle hissedebiliriz... Değerli okurlarımız yeni sayımızdan hepinize merhaba, havalar soğumaya başladı, yağmur, rüzgar derken kış mevsimin yaklaştığını iyiden iyiye hissetmeye başladık. Kasım ayı boyunca kış mevsiminin psikolojisine tamamen gireceğiz. Kış aylarında insan metabolizması yavaşlar, özellikle bahar ve yaz aylarında yapılan açık hava etkinliklerini yapma imkanının ortadan kalkması ile bu yavaşlama kendisini tembelliğe kadar götürür. Soğuk kış günlerinde evimizin sıcak ortamlarında vakit geçirmek birçoğumuza daha çekici gelir. Özellikle kapalı spor salonlarından hoşlanmayan ve açık hava aktivitelerini tercih edenler için bu durum çok can sıkıcı bir hal alabilir. Özellikle ülkemizde spor yapma alışkanlığı bir mevsimsel aktiviteye dönüştüğü için psikolojik olarak spor yapma ihtiyacı hissetmeyiz. Yaz bitti, deniz ve havuz sezonu kapandı, havalar da soğudu, kat kat giysilerin altından fazla kilolarımızı kimsenin görmeyeceğini düşünmek bizleri fiziksel aktiviteden uzaklaştıran en büyük etkendir. Aklımız başımıza nisan ayında gelmeye başlar ve kışın alınan kiloları vermek için insan üstü bir çaba

90

I KASIM 2015

SAVAŞ KAHRA

MAN

BAHÇEŞEHİR VOLEYBOL SP OR KULÜ KOORDİNATÖR BÜ Ü

harcarız. Sağlık için değil de sadece kilo vermek amaçlı spor yapıldığı içinde çoğu zaman boşuna kürek çekeriz. Aslında kış mevsimi sağlıklı bir vücuda kavuşmak için bizlere önemli fırsatlar sunar, tabii değerlendirmesini bilene. Her şeyden önce kış mevsimini ekim ortalarından alacak olursanız nisan sonuna kadar uzun bir zaman dilimini içerir. Bu zaman diliminde fiziksel aktiviteye vakit ayıranlar yaz sezonuna daha sağlıklı bir şekilde girerler. Kış boyunca spor yaptıkları için sağlıklı ve dengeli bir fiziğe sahip olurlar ve yazın kilo vermek için kendilerini anormal şekilde zorlamazlar, sadece sağlık için spor yaparlar. Kışın spor yapacaklara örnek teşkil etmesi açısından birkaç önerinin faydalı olacağını düşünüyorum. Öncelikle yaz

mevsiminde devam ettiğiniz bir aktivite varsa onu imkanlar ölçüsünde devam ettirmeniz faydanıza olacaktır. Spor salonlarında bir antrenör gözetiminde yaş ve fiziksel yapınıza uygun bir program dahilinde ağırlık çalışmaları yapabilirsiniz. Yürüyüşten hoşlananlar koşu bantlarını bu amaç için kullanabilir. Açık hava yürüyüşünü tercih edenler kış aylarında mevsime göre giyinip, havanın biraz daha sıcak olduğu öğle saatlerini tercih edebilirler. Yeni spora başlayacaklar ise mutlaka genel bir sağlık kontrolünden geçmelidirler. (özellikle 40 yaş ve üzeri kişiler) Yüzmekten hoşlananlar kapalı yüzme havuzlarında yüzerek formlarını koruyabilirler. Değerli okurlarımız kışın spor yapmak isteyenlere yardımcı olabilmek adına düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim ama en doğrusu sporu mevsimlik olarak değil yıl boyunca düzenli olarak yapmaktır, ancak bu şekilde gerçekten sağlıklı bir vücuda sahip olabilir, sporun faydalarını her yönüyle hissedebiliriz... Diğer sayımızda buluşuncaya dek sevgiyle ve DÖRT MEVSİM SPORLA kalın…I



GÜVENİLİR-KONFORLU UZMAN ELLERDE OLMANIN AYRICALIĞINI YAŞAYIN

GÜZELLİK

GENİTAL 550 TL YERİNE

400 TL

B.BACAK+ GENİTAL+K.ALTI 1700 TL YERİNE

Manikür HEDİYE

1450 TL

GENİTAL +K.ALTI 750 TL YERİNE

600 TL

Manikür + Pedikür HEDİYE

Y.BACAK+ GENİTAL+K.ALTI 1300 TL YERİNE

1050 TL

Manikür HEDİYE

15 ARALIĞA KADAR GEÇERLİDİR

PÜRÜZSÜZ BİR GÜZELLİĞE MERHABA DEMEK İÇİN!!!

Kampanya Fiyatlarımız Nakit Ödemelerde Geçerlidir.

Alexandrite Lpx Epicare

Neden Alexandrite Epicare? G Batık kıl tedavisinde en etkin yöntemdir. G Soğutma sistemi ile acısını en az hissedilen cihazdır. G En hızlı lazerdir. Komble vücut 1 saat içinde taranır G Uygun ten ve kıl'da en hızlı sonuç veren cihazdır Test atışımız ve muayenemiz ücretsizdir.

Yanlızca tıp merkezi ve hastanelerde kullanılabilen bir sistemdir.

CİLT BAKIMI VE SIVI GERME TEDAVİLERİ GENOSYS VE DERMAPLUS ürünleri ile

G G G G G

TEMEL TEMİZLİK BAKIMI DERMAPEN

SKAR ve AKNE TEDAVİSİ LEKE TEDAVİSİ ANTİ AGİNG TEDAVİ

G G G G G

BOTOKS (YÜZ KIRIŞIKLIK VE K.ALTI) DOLGU (DUDAK VE YÜZ) IŞIK DOLGUSU MEZOTERAPİ (ZAYIFLAMA) MEZOTERAPİ (LEKE)

G G

İĞNELİ EPİLASYON BÖLGESEL ZAYIFLAMA (vella smooth, body selülit, lenf drenaj) G MASAJ (klasik, isveç ve medikal masajı) G KALICI MAKE-UP G İPEK KİRPİK G EL VE AYAK BAKIMI G KİRPİK VE KAŞ BOYAMA

TISIYLA L I Ş I D O O HOLLYW

N İ Ş E L GENÇ

ELDEN VE KREDİ KARTINA TAKSİT İMKANLARI Kişileri bilgilendirme amaçlı olup; reklam tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımamaktadır.

BİLGİ ALMAK İÇİN:

Tel: 0212 605 0 605 Gsm: 0507 607 52 00

Süleyman Demirel Cad. No:7 Esenkent/Esenyurt


GÜZELLİK

MAKYAJ YAPMAYA VAKİT BULAMAYAN HANIMLARA MÜJDE!

PERMANENT MAKE-UP (YARI KALICI MAKYAJ)

Permanent uygulaması bilinen adı ile Yarı Kalıcı Makyaj; Vücudunuz da memnun olmadığınız bölgelerinizin mükemmelleştirmesi için kullanılan medikal bir yöntemdir. Saç derisi, meme ucu, scar (yara izleri), bacak içibel-kalça-göğüs çevresi çatlakları, dudak çevresi ve içi, kaşlar, kirpik dibi gibi bölgeler permanent uygulaması için en çok tercih edilen bölgelerdir. Permanent uygulaması ile, saçlarınızdaki seyreklik saç derinize verilen efekt ile kamufle edilebilir. Meme ucunuz da renk kaybı ya da cerrahi müdahaleden dolayı kayıp oluştu ise permanent uygulaması ile meme ucu renklendirmesi ve yapılandırması sağlanabilir. Bacakiçi, bel, karın, kalça, göğüs çevresi vb bölgelerde ki çatlaklar gözle görülür şekilde kamufle edilebilir. Dudaklarınızda asimetri varsa ya da daha dolgun ve hacimli

dudaklara sahip olmak istiyorsanız, kaşlarınızın daha gür ve vurucu olmasını istiyorsanız ya da kirpik diplerinizin her zaman yeni eyeliner çekilmiş gibi görünmesini istiyorsanız permanent uygulaması en uygun medikal yöntemdir. Permanent uygulaması öncesinde uygulanan anestezi sonucu herhangibir acı, ağrı, sızı hissetmezsiniz. Tek kullanımlık micro iğneler ve bitki köklerinde ki pigmentlerden elde edilen organik boyalarla yapılan bu uygulama vücudunuzda minimum 2, maksimum 7 yıl kalıcık gösteren medikal bir kozmetik çeşididir. Yarı kalıcı makyaj, kesinlikle dövme ya da piyasada merdiven altı dediğimiz işletmelerde yapılan kontür ya da kalıcı makyaj değildir. Uzmanlarımız tarafından yapılan medikal kozmetik yöntemidir. Sizde daha güzel, bakımlı, sağlıklı ve genç görünmek isterseniz... Kliniğimize bekleriz.

BİLGİ ALMAK İÇİN: Süleyman Demirel Cad. No:7 Esenkent/Esenyurt

Tel: 0212 605 0 605 Gsm: 0507 607 52 00


Dört Mevsim Bahçeşehir

GÜZELLİK

Fütüristik

makyajın tuhaf çekiciliği!

GÜZEL FİKİRLER

YASEMİN YURTMAN CANDEMİR

Moda haftalarında önemli olan sadece modacıların büyüleyici tasarımları değil. Podyumdaki siluetlerin stilini yansıtan saç ve makyaj biçimleri de trendleri belirliyor. Gelecek sezon klasik makyajla uzun süreliğine vedalaşmaya hazır olun!

2016 yılının makyaj trendlerinde karşımıza çıkan ilk detay belirgin göz kapakları. Canlı, belirgin, güçlü renkler kadınlara farklı bir çekicilik kazandırmak için tasarlanmış gibi. Givenchy defilesiyle ön plana çıkan silik kaşlar, neo-manga gözler, yüzde yüz bronz ten ve altın dudaklar ile iddialı makyaj uzun bir süreden sonra ilk defa yükselişe geçiyor. Makyajsız cilt ve sanki makyaj uygulanmamış gibi görünen doğal uygulamalar New York Moda Haftası’na damgasını vuran güzellik trendiydi.

Givenchy'nin silik kaşları

Givenchy daha önce de tüm yüzü örten maskeler ve ifadeyi değiştirerek maske etkisi yaratan silik kaşlar yaratmıştı. Karşımıza yine bu iki efekti kullanarak çıkıyor. Bu sefer gözlerde oranj-kahve farla, dudaklarda sağlıklı sıcak bir pembeyle makyajı olabildiğince geriye itiyor, ortada sadece silik kaşların tuhaf çekiciliği kalıyor.

Klasik eyeliner ile artık vedalaşabiliriz. Bunu Fendi defilesinde göz kapaklarına uyguladığı kalın modern eyeliner çizgilerle altını bir kez daha çizdi.

Modern çizgiler

94

I KASIM 2015



Dört Mevsim Bahçeşehir

GÜZELLİK

Gucci’nin 1970’lerden esinlenen koleksiyonu için Pat McGrath’in tercihi kusursuz, diri ve taze güzellik oldu. Doğal görünümden uzaklaşmayan, sadece pembe allık ve ışıltı kullanılan makyajın tamamlayıcısı yine doğallıktan ödün vermeyen açık saçlardı.

Kusursuz ve diri

Parmakla sürülmüşcesine özensiz görünen neon farlar, makyajda yeni bir akımın öncüsü. Missoni defilesinde Lucia Pieroni’nin farklı stiliyle gördüğümüz, etnik koleksiyonla bütünleşen makyajın favorisi camgöbeği farlar oldu.

Neon gölgeler

Tom Pecheux’nün Marni için tasarladığı uzun, ayrılmış ve abartılı manga gözler, önümüzdeki sezonda fütüristik makyajın habercisi. Doğal ten ve örümcek etkisindeki kirpikler çok kadınsı olmasa da bebek yüzlü bir ifade yaratıyor.

Abartılı manga gözler

Pat McGrath Dolce&Gabbana için klasikleşen İtalyan güzelliğinin temsili eden 3 güzel ayrıntıyı tekrar hatırlattı: Şeftali allık, gül rengi dudaklar, siyah-gri eyeliner.

İtalyan güzelliği

Prada defilesindeki bronz ten ve altın dudakların yaratıcısı Pat McGrath’in 24 ayar altın rujları koleksiyonun bir adım ötesine geçti. Metalik görünümlü ve iddialı makyajlar önümüzdeki sezon yükselişe geçiyor.

Altın dudaklar

96

I KASIM 2015

I



MODA

Cemiyet Hayatının Ünlü ve Başarılı Kadınları

Sosyal Sorumluluk Projesi için Modellik Yaptı

BENGÜ ARSLAN

www.modaheryerde. com Genel Yayın Yönetm eni

Farklı ve iddialı tasarımları ile adından söz ettiren ünlü tasarımcı modern çizgileri bir araya getirerek kendine güvenen iddialı bir kadın yaratıyor. Ayfer Uyar'ın hikayeleri de koleksiyonları kadar ilgi çekici. İlham kaynakları ise; gerçek kadınlar ve onların hikayeleri. Aralık ayında KİMSED ile işbirliği içerisinde gerçekleştirdiği defile öncesi "Women in Nature" Haute Couture Koleksiyonu'nun temasına uygun, cemiyet hayatının ünlü ve başarılı kadınları ile Kozanoğlu Çiftliği'nde oldukça iddialı bir moda çekimine imza attı. Konsept danışmanlığını Bengü Arslan'ın üstlendiği çekimde fotoğraflar ise başarılı fotoğrafçı Erhan Abinikman'a ait. Gelin bu çekimin perde arkasını ve projeyi tasarımcı Ayfer Uyar'dan dinleyelim... "Women in Nature" konseptli projenizden ve koleksiyondan biraz bahseder misiniz? Kadın her ortamda dişidir, güzeldir, özeldir... Boyu, kilosu, yaşı kaç olursa olsun kendini güzel ve özel hissetmelidir. Tasarımlarımı yaparken, aklımda hiç sıfır beden, popüler kültürün dayattığı, sözde 'mükemmel' kadınlar olmadı. Hep tasarımlarımın hikayesi 'gerçek kadınlar' üzerine kuruluydu. Sadece sıfır beden kadınların üzerinde muhteşem duracak şeyler tasarlamaktansa her kadının kendini bulabileceği bir koleksiyon tasarlamak istedim ve bunu da başardığımı düşünüyorum. 9 harika kadın vardı projede. Konsept doğa ve kadın olunca Neslihan Kozanoğlu'nun çiftliğini seçtik çekim için, projenin her aşamasında Neslihan Hanım'da bizimleydi ve harika bir ev sa-

98

I KASIM 2015

hipliği yaptı. O kadar güzel bir enerji ve sinerji vardı ki, profesyonel modellerle yaptığım çekimden, bu çekim kadar keyif almamıştım inanın.

Kimsesiz Çocuklar Eğitim ve Sevgi Derneği (KİMSED) ile işbirliğiniz nasıl başladı?

Kimsesiz çocukların motive edilmelerine ve güçlü bir alt yapı ile kendilerini geliştirmelerine katkıda bulunarak yaşam kalitelerini yükseltmeyi amaçlayan KİMSED'in bir etkinliğine katılmıştım. Özellikle KİMSED Yönetim Kurulu Başkanı Asiye Kefeli'nin çocuklara bakışından ve içtenliğinden o kadar etkilendim ki, bu organizasyonu KİMSED ile yapmalıyız diye düşündüm. Projeye katılan isimler kimler ?

Neslihan Kozanoğlu, Hilal Mocan,

Türkan Şer, Jülide Önengüt, Melis Yelkenci, Başak Cokan, Deniz Erhan Murathanoğlu, Sibel Çakı, Anna Neidim. Hepsi modellere taş çıkardı diyebilirim.

En eğlenceli kare sizce hangisi oldu?

Neslihan Hanım'ın samanlık ve traktörün üzerinde olduğu kareler diyebilirim. Etrafta gezinen kuşlar, tavuklar, tavus kuşu, köpekler... Bol oksijen, harika bir atmosfer ve birbirinden harika 'gerçek kadınlar'... Egolarından arınmış, güzel yürekli, iyi niyetli ve bir o kadar da güzel... KİMSED yararına gerçekleştireceğiniz defileye gelelim. Podyumda da sizin tabirinizle 'gerçek kadınlar'ı mı göreceğiz?

Kesinlikle evet. Çok farklı bir defile sunumu ve birbirinden sürpriz isimler


Dört Mevsim Bahçeşehir

Anna Neidim

Başak Cokan

podyuma çıkacak. 7'den 70'e bir çok isim yer alacak.

İnsanların tasarımlarınıza nasıl tepkiler vermesini istiyorsunuz? Cemiyet hayatının başarılı kadınları tasarımlarınıza nasıl tepkiler verdi?

Fotoğraflar: Harun Erhan Abinikman

İçlerinden gelerek verdikleri “gerçek” her tepki beni etkiler. Herkese hitap etmek gibi bir kaygım yok. Onca giysi çeşitliliğinin arasında birilerinin benim ürünüme sahip olma arzusu içinde olması beni fazlasıyla mutlu ediyor. Projede yer alan hanımların tepkilerine gelecek olursak; bir çoğu ile yoğunlukları dolayısı ile prova yapma imkanımız olmadı. Tasarımlarımı showrooma gelip denediklerinde elbiselerin sanki kendi üzerlerine dikilmiş bir silüet yaratmasından çok etkilendiler. Hepsi seçtikleri elbiseler ile çok özel bir bağ kurdular ve ben de tasarımlarımı onların üzerinde görünce çok ayrı bir haz yaşadım.

Jülide Önengüt

Deniz Erhan Murathanoglu

Hilal Mocan

Markanızı en iyi tanımlayan kelimeler nelerdir? Tutkulu, şehirli, modern, kendine has ve hikayesi olan... Genç bir tasarımcı olarak moda dünyasındaki gelişmeler son zamanlarda bir çok "tasarımcının" doğmasını sağladı, sizin farkınız nedir?

Öncelikle, bir giysiyi üretebiliyor (ürettirebiliyor) ve bu üretimden para kazanıyor olmanın kişiyi “tasarımcı” yapmadığı düşüncesindeyim. Özgünlük ve bütünlük bu işi yapabilmenin en önemli gereklilikleri. Ben her koleksiyonumu bir hikayeyle aynı anda sunuyorum. Trend yorumlamıyorum ve sezonluk üretimler yapmıyorum. Koleksiyonumdaki her tasarımım bir bütünün ve özgün bir hikayenin parçası olarak askıda yerini alıyor. Hikayesi olan tasarımlar, harika bir ekip ve geniş bir vizyon diyebilirim.

Neslihan Kozanoğlu

Türkan Şer

Bir gününüzü tarif edebilir misiniz? Her gün biraz farklı. Pek çok zamanım araştırma yaparak geçiyor. Gündemi yakalamak, bundan sonra ne yapacağımızı belirleyebilmek için araştırma yapmak, tasarım ekibiyle bir araya gelmek, bir de sık sık seyahat. Ama en çokta çocuklarım, eşim ve dostlarımla... Son olarak geleceğe dair projelerinden biraz bahsedebilir misiniz?

Aslında yapım gereği, çok uzun planlar yapmaktan çok hoşlanmıyorum ama hep hedeflerim olduğunu söyleyebilirim. Sabırsız bir yapım olduğu için hemen ulaşabileceğim hayaller kurup onları gerçekleştirmeyi tercih ederim. Belki de bu nedenle, bugüne kadar hayal ettiğim ama ulaşamadığım hiçbir hedefim olmadı. Önemli olan doğru yol arkadaşlarını belirleyip, doğru ekiple yola çıkarak güzel işlere imza atmak.I

Melis Yelkenci

Sibel Çakı KASIM 2015 I

99


ASTROLOJİ

Bahçeşehir'in vazgeçilmez tarotçusu Nisa, artık İsveç Yotebori'de yaşıyor ama her ay olduğu gibi, aylık burç yorumlarıyla bu sayımızda da yine sizlerle...

nisadincer03@gmail.com

Kasım ayında sizi kısıtlayan bazı koşullar hem sorunları çözmenin ardından hem konjektürün değişmesiyle beraber azalacak. Bir şeyleri geride bırakıp, bugünün hesaplarıyla meşgulsünüz artık. Size verilen bir sözün havada kalması mümkün.. Şartların değişmesi bir konunun zamansal olarak uygun olmasını engelleyecek gibi görünmekte. Ay boyunca uğraşırsınız ama sonuç çıkacağını sanmıyorum. Çevresel konularla maddi şartlar arasındaki uygunsuzluk bir konuda sizi sabretmeye ve uzun vadeli bir hazırlığa sevk edecektir.

KOÇ

Ayın ilk haftası ve son haftası önemli ve hareketli gelişmelerle dolu görünüyor. Çalışma evinizdeki yoğun yıldız aktivitesi ayın ilk haftasında devam ediyor, size para getirecek işlerle meşgulsünüz ve istediğinizi almayı başarabileceksiniz. Daha sonra, yoğun bir şekilde iş yaptığınız kişi/lerle hummalı bir şekilde hesap-kitap işleri ve hazırlık içine gireceksiniz. Bazı eski alışkanlıklarınız geride kalıyor gibi, başta zorlanacaksınız, hedeften şaşma, ne yapacağını bilememe durumları olabilir, ancak sonra alışabilirsiniz yeni durumlara.

BOĞA

Kimi İkizleri ayın ilk haftası yeni bir işe girmek bekliyor. Çalışma koşullarınızı ve sorumluluklarınızı değiştiren ve artıran bir süreç başlıyor, ancak, amacınıza, yenilenen misyonunuza uygun bir iş olabilir bu, sabretmek ve sorumlulukları kabul etmek gerekir diyorum. Aksi taktirde unutmayın, Satürn iş, çalışma evinize girerken işsiz kalma riskiniz olduğunu unutmayın. Yıldızlar sizi iş sahibi yapmak için elinden geleni yapıyor görünmekte, gerisi size kalıyor. Yenilenen arkadaş ortamında daha canlı, keyifli çalışabilirsiniz.

İKİZLER

İş sahibi Yengeçlerin eleman değişikliği yapması mümkün ancak size ay sonundaki dolunay zamanını tavsiye ederim. Tam kafanıza göre insanlara denk gelebilirsiniz. Kiminiz ise ayın 3.haftası yapacağınız yoğun görüşmelerin ardından ay sonunda bir işi kabul etmeniz ve yeni bir işe veya projeye başlamanız söz konusu olacaktır. Bu para ve itibar bakımından önemli bir işe benziyor. Yeni bir alana atılmak isteyenler bu ay kendilerini gösterecek, başarılı bir çıkış yapabileceklerdir. Venüs Başakta iken, yakınlarınızdan gelecek destekler olacaktır.

YENGEÇ

100 I KASIM 2015

Kiminizin uzaklara gidesi var. Ancak parasal durumları ayarlamadan bu mümkün olmaz, ancak ay sonu mümkün olabilir görünüyor. Parasal koşullarınızı rahatlatan, geliştiren gelişmeler olacaktır. Fakat Mars size bol bol para harcatabilir. Bazılarınızın harcaması daha lüks bir ihtiyaç için olabilir, mesela araba almak. Bu arada, yeni bir şey öğrenmeye merak sarabilirsiniz. Mesela dediğim gibi, kiminiz araba almak, araba kullanmayı bilmiyorsanız araba kullanmayı öğrenmek gibi. Evde sorumluluklarınızı artıran dış gelişmeler olabilir.

ASLAN

Sizi zorlayan bazı koşullar geride kalıyor, Satürn sizi artık rahat bırakıyor. Çevre koşullarınızı değiştiren önemli bir iş teklifi alan olacaktır aranızda. Veya sizin biriyle görüşmeniz birden gündelik hayat koşullarınızı değiştiren bir iş getirebilir. Şartlarınızı hem değiştiren hem sağlamlaştıran ve hem becerilerinizi ortaya koymanızı hem yeni ve önemli şeyler öğrenmenizi sağlayan bir çalışma sürecine giriyorsunuz. Aşk hayatınızda bu ay hareketli. Bazı konuda sevgili veya eşinizle anlaşamazlık yaşayabilirsiniz, ancak yine de size destek verecektir.

BAŞAK

Dolunay hakkınızda konuşulma, sizin niyetinizle ilgili bazılarının bilgilenmesini getirmiş olabilir. Kiminiz de iş yaptığınız biri veya özel hayatınızdaki bir kişi ki bu eşiniz olabilir, sevgiliniz olabilir veya yakın bir arkadaşınız olabilir, biriyle yapmak istediğiniz bazı şeyler, niyetlerinizi paylaşmışsınızdır. Gelişen yeni koşullar, sizin niyetiniz bir araya gelince ayın ortasında sizi yeni bir yol, yeni bir süreç bekliyor demektir. Ayağınıza engel olan bazı bağlardan kurtulacaksınız, bu sizi mutlu eder ya da etmez ama kurtulacaksınız.

TERAZİ

Ayın ikinci yarısında, içinizde umut beslemenize neden olacak, içinizi ferahlatacak haberler alabilirsiniz. Bu ay kimi Akrepler, özellikle toplum önünde olmayı gerektiren iş yapan Akrepler kendinizden konuşturacaksınız, yapacağınız bazı güzel ve önemli çıkışlar dikkatleri üzerinize çekecektir. Ay sonu kimi Akreplere önemli bir aşk karşılaşması var. Sağlık konusunda yıldızlar ayın yarısına kadar size oldukça iyi bir şekilde destek durumda, olası sorunlarınızdan kurtulmak, güçlenmek için uygun bir zamandasınız.

AKREP


Dört Mevsim Bahçeşehir

İnsanların sizden beklentisi var, sanki birileri sizi bekliyor bir şeylere başlamak için. Satürnʼün güzel yanı gerçekten sizi ruhunuzla buluşturacak olması. Bu hayatınızda yeni bir süreci başlatacak, gizli, hummalı bir çalışmaya sevk edecektir sizi. Kiminiz de her şeye bir mola verip, belki de uzaklarda bir yere gitmeyi planlayacaksınız. Sizi bu niyetinize yaklaştıran gelişmeler hızlanabilir bu ay. Ancak dikkatinizi özel çalışmalara verirseniz, inanılmaz ilhamlı, güzel çalışmalar çıkarabilirsiniz. Konsantrasyonunuz yüksek olacaktır bu ay çünkü, içinizden sezgi yoluyla güzel ilhamlı fikirler gelecektir.

YAY

Evliliğinde sorun yaşayan Oğlaklar, sorunları büyütmekle evliliği çıkmaza sokabilir. Ancak sorununuzu çözmeye isteksiz ruh halinde olabilirsiniz. En iyisi zamana bırakmaktır belki de. Evliliğin yükümlülükleri size ağır gelmiş olabilir, bu da sizi yormuş olabilir. Ancak sabır burada da işinize yarayabilir. İş konusunda sürprizler bekleyin derim, gerçekten dikkatleri çekecek güzel işler çıkarabilirsiniz. İşte işbirliğine açık olmayı öğrenin derim, siz yönetmeyi, lafınızın dinlenmesini seversiniz, ancak bazen akıl akıldan üstündür misali, size fikir veya tavsiyede bulunan tecrübeli insanlara kulak verin, bunun faydasını göreceksiniz.

OĞLAK

Bu ay kararlar ayı ve uygulama ayı gibi görünmekte. Tabii kimi Kovalar biraz sıkıntılı, sorumluluk gerektiren bir şeylerle meşgul. Kiminiz bir resmi sorunla, kiminiz ise, kendinin veya bir yakının sağlığı ile ilgilenmek durumunda kalabilir. Özellikle ayın ikinci yarısı sağlık konusunda dikkatli olmak gerekir derim. Ay sonuna doğru hayatınızda bazı şeyler size fazla gelmeye başlayacaktır, bir ayıklama ve bunun için iyi bir plan yapmanız lazım. Eve, işe, başka şeylere koşturmak sizi yoracaktır çünkü. Ve kariyerinizde bir şeyleri geride bırakmak arzunuz sizi öncelikleriniz konusunda bir hesap yapmaya sevk edecektir. İş başvurusu yapanlara iş görünüyor. Aşk bekleyen Kovalar varsa, ay sonunu beklesin derim.

KOVA

Yeni gelişen şartlar hayatınıza yeni insanları getiriyor. Ayın ilk haftası atacağınız resmi imzaların, yapacağınız resmi başvuruların iyi ve sağlam olacağını söylüyor. Ancak ondan sonrasına dikkat etmek gerekecek derim. Sizi hedeften çıkarabilecek şartlara, kişilere karşı dikkat etmeniz gerekecek. Yeni gelecek bazı kısa dönemli projeler olabilir, bunlar için sorun yok, ama uzun vadeli işlerinizde kimseye değil, kendinize güvenmeniz gerek ki, işler sağlam ve emin adımlarla ilerlesin. İşe girmek isteyen Balıklar, önemli bir kuruma girme imkanı bulabilir. Veya önemli bir kurumla işbirliğine gidebilir.

BALIK

KASIM 2015 I

101


ELELE MUTF AK ATÖLYESİ

YEMEK

Yeşillikli Gözleme

HÜLYA ŞAKIR

Facebook/elele

mutfakatolyesi

MALZEME 1/2

kg pazı veya ıspanak gr beyaz peynir 2 yemek kaşığı sıvı yağ 1 orta boy soğan 4 yufka Yeteri kadar tuz, biber 1 yemek kaşığı sıvıyağ 200

HAZIRLANIŞI

Pazı yapraklarını yıkayıp, ince doğrayın. Soğanı küçük doğrayın. Sıvı yağda soğanı kavurup, pazıyı ekleyin ve kavurmaya devam edin. Tuz ve karabiberi ekleyip tatlandırın ve soğutun. Pazılı karışıma beyaz peyniri ekleyin. Yufkayı tezgaha serin. Yufkanın ortasına pazılı harçtan koyun. Yufkanın karşılıklı kenarlarını bohça kapatır gibi kapatın ve kapattığınız kenarları yağlayın. Sıvı yağ sürülmüş teflon tavada arkalı önlü pişirin. Diğer yufkaları da aynı şekilde pişirip servis ediniz.

Cevizli Kısır MALZEME 1/2

kg ince bulgur 500 ml kaynar su 1 büyük kuru soğan 1/2 demet maydanoz 1 demet taze soğan 2 yemek kaşığı domates salçası 2 yemek kaşığı biber salçası

HAZIRLANIŞI

1

tatlı kaşığı karabiber 1 tatlı kaşığı kırmızıbiber 1 tatlı kaşığı pul biber 50 ml nar ekşisi 50 ml zeytinyağı 100 gr ceviz Yeteri kadar tuz Servisi için kıvırcık ve domates

Kuru soğanı soyup rondoda doğrayın. Bulguru sıkı kapaklı kase içine koyup üzerine kaynar suyu ve domates salçasını koyup kapağını kapatın. Bulgur suyunu çektiğinde karıştırıp bulguru havalandırın ve soğuması için bekletin. Yeşillikleri yıkayıp kurutun. Yeşil soğan hariç bütün yeşillikleri ve cevizi rondo da doğrayın. Yeşil soğanı ince kıyın. Doğradığınız yeşillikleri ve cevizi bulgura ekleyin. Bütün malzemeleri karıştırın. Kıvırcık ve domates ile servis edin.

102 KASIM 2015


HUKUK

KİMLER KIDEM TAZMİNATI ALABİLİR?

AVUKAT ŞİRİN ERK HUKUK

ŞİLLİ

BÜROSU

Kıdem tazminatı meselesi tüm çalışanları ilgilendiriyor. Ancak maalesef kafalar karışık kimler kıdem tazminatı alabilir? Nasıl hesaplanır? Hangi bedelden hesaplanır? Yanıtlar muhtelif…

Konunun detayına girmeden evvel kıdem tazminatının yasal alt yapısından başlayalım.1475 sayılı mülga İş Kanunun uygulanmakta olan 14. maddesi kapsamında çalışanlara belirli şartlarla kıdem tazminatı ödenmektedir. Buna göre: G Aynı işverene bağlı çalışma süresinin en az 1 yıl olması, G İş sözleşmesinin işveren tarafından iyi niyet ve ahlak kurallarına aykırılık nedenleri dışındaki nedenlerle, G İşçi tarafından sağlık, iyi niyet ve ahlak kuralarına aykırılık veya işyerinde işin durması ve benzeri nedenlerle, G Askerlik görevi nedeni ile, G Emeklilik hakkının elde edilmesi veya bu kapsamda yaş dışında gereken sigortalılık süresi ve prim gününün doldurulması nedeni ile, G Kadın işçinin evlenmesi nedeni ile evlenme tarihi itibariyle 1 yıl içinde başvurması şartıyla, G İşçinin ölümü nedeni ile iş sözleşmesinin feshi halinde kıdem tazminatına hak kazanılmaktadır. Kural olarak işten kendi isteğiyle (istifa) ayrılan işçi, kıdem tazminatı alamamaktadır. Ancak; iş sözleşmesinin askerlik görevi, emeklilik hakkının elde edilmesi, sağlık problemlerinin işin yapılmasına sürekli bir biçimde engel oluşturduğunun belgelenmesi, işverenin iyi niyet ve ahlak kurallarına aykırı davranışlarda bulunması nedenleri ile işçi tarafından feshi halinde (istifa), çalışma süresinin en az 1 yıl olması koşulu ile kıdem tazminatı hakkı alınabilmektedir. Kadın işçilerin evlilik nedeni ile işten ayrılması durumunda, çalışma süresinin gerektirdiği kıdem tazminatı ödenmektedir. Bu haktan yararlanılabilmesi için; iş sözleşmesinin evlilik tarihinden itibaren 1 yıl içinde yazılı olarak feshi, evliliği gösteren belgenin işverene sunulması, feshin

gerekçesinin evlilik olduğunun açıkça belirtilmesi gerekmektedir. Kıdem Tazminatı Nasıl Hesaplanmaktadır? Herhangi bir iş sözleşmesinin kıdem tazminatını gerektiren bir nedenle feshi durumunda, çalışılan her tam yıl için 30 günlük brüt ücret tutarında kıdem tazminatı ödenmektedir. Bir yıldan artan süreler de oranlanarak hesaplamaya dâhil edilecektir. Kıdem tazminatı hesaplamaları sırasında işçiye ödenen ücretin yanı sıra, kendisine düzenli olarak sağlanan tüm para ve para ile ölçülebilen menfaatlerin (yol parası, yemek parası, düzenli olmak koşuluyla ikramiye ödemeleri vb.) brüt tutarları dikkate alınmaktadır. Her tam çalışma yılı için ödenen kıdem tazminatı tutarı, fesih tarihinde geçerli olan kıdem tazminatı tavanı ile sınırlandırılmıştır. 01/09/2015 – 31/12/2015 dönemi için kıdem tazminatı tavanı 3,828,37 TL olarak belirlenmiştir. İşyerinin devredilmesi halinde kıdem tazminatı Herhangi bir işyerinin kısmen veya tümüyle devredilmesi durumunda, söz konusu işyerinde çalışmakta olanlar aynı şartlarla çalışmaya devam edeceklerdir. Mevzuat hükümlerine dikkate alındığında işyerinin devri, çalışanların yasal hakları konusunda herhangi bir kayba yol açmayacak, çalışanlara işyerinin devri nedeni ile kıdem tazminatı ödenmesi gerekmeyecektir. Gerek kıdem tazminatı, gerekse yıllık ücretli izin haklarının belirlenmesi gerektiğinde devir öncesi ve devir sonrası oluşan toplam çalışma süresi esas alınacaktır. İşveren işçinin iş

sözleşmesini 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II ( Ahlak ve İyiniyet Kurallarına Uymayan Haller ve Benzerleri) gerekçesiyle feshederse işçi kıdem tazminatına hak kazanamaz. Zira Mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun yürürlüğü devam eden 14’ncü maddesinde işveren tarafından Bu Kanunun 17’nci ( 4857/25’nci madde) maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında işverence feshedilirse kişiye kıdem tazminatı ödeneceği belirtilmektedir. Diğer taraftan 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24’ncü maddesi uyarınca iş sözleşmesi işçi tarafından feshedilirse kıdem tazminatına hak kazanılır. Kıdem tazminatı Yargıtay içtihatlarına göre nakden ve defaten ödenmelidir. Ödenmediği takdirde iş Mahkemesinde kıdem tazminatının ödenmesi istemli dava açabilirsiniz. I Görüş ve önerileriniz için: sirinsilli@gmail.com erhukuk@yandex.com

KASIM 2015 I

Dört Mevsim Bahçeşehir

103


POLİTİKA

Başkanlık sistemi hayırlı olsun diyelim mi? Yeni bir döneme girdik. Bu süreç bana göre başkanlık sistemine kadar gider. AKP, seçimlerden ezici bir zaferle çıktı. Yeni dönemde muhalefet yeniden yenilenecektir. Bu kaçınılmaz bir sonuç.

Bu yazıyı kaleme aldığım sıralarda, AKP 7 Haziran seçimlerine göre oy oranını yaklaşık yüzde 10 artırmıştı. MHP ve HDP ise önemli bir oy kaybına uğradı. Analizleri önümüzdeki günlerde daha detaylı okuyacağız. Ama bu oy oranlarını iyi okumakta fayda var. Çünkü Türkiye, istikrara oy verdi diyebiliriz. Bombalamalar, terör, ekonomik kriz beklentisi sanırım hepimizi korkuttu! Bu oy oranının AKP'nin başarısından dolayı sonuçlandığını düşünmüyorum. Ama büyük bir başarı olduğunu hepimizin kabul etmesi gerekiyor. Bana göre MHP, büyük bir siyasi hata yaptı. Her ne kadar “Ben her şeye hayır demedim” dese de, halk öyle algıladı. Nitekim “Hayır” dediğini de biliyoruz. Koalisyona hayır dedi, Meclis başkanlığına hayır dedi, işbirliğine hayır dedi. Dedi de dedi... Bu sonuçta Devlet Bahçeli koltuğunu koruyabilecek mi, çok

104

I KASIM 2015

merak ediyorum. CEMAL SUBAŞ I Merak TEMPO DERG İSİ YA etiğim bir ZI İŞLERİ MÜD ÜRÜ konu da şu: Bir tarafta Türkiye'nin milliyetçi kanadını temsil ettiğini savunan MHP, diğer tarafta Kürt milliyetçiliğinin savunucusu HDP (her ne kadar Türkiye partisi olma iddiasında olsa da) her ikisi de yaklaşık olarak 5'er milyon aldı. Birbirine iki uç parti hemen hemen aynı oyu aldı. Bu da detaylı bir analiz gerektiriyor. Tüm politikasını HDP karşıtı olarak belirleyen MHP, HDP kadar oy alıyor; bunu bir kenara yazmak gerekiyor. NEDEN BAŞARLI OLDU? Bu arada, AKP, 7 Haziran seçim sonuçlarına göre, oy oranını yüzde 10 oranında nasıl artırabildi? Oysa Ankara patlamaları olmuş, ekonomi eksi yönde işaretler vermiş, işsizlik oranı artmıştı... Mesele şu; 7

Haziran'dan sonra yaşanan belirsizlik, seçmeni korkuttu. Bir daha yaşanacak tekrar seçim sürecini istemedi, çünkü o zaman yine ekonomi daha da kötüye gidecek, hükümet kurulamayacak korkusuydu bu... Her TV'yi açtığında Davutoğlu. Kılıçdaroğlu ile görüştü; komisyonlar kuruldu, Bahçeli “Hayır” dedi, Davutoğlu, Demirtaş ile görüşmem dedi haberleriyle karşılaşacaktı. Bu haberler/görüntüler hepimizi bıktırdı, seçmeni de... Kabul etmek gerekir ki AKP bu süreci iyi yönetti. Hatta Meclis başkanı çıkıp, “Koalisyon oluşursa size kolay kolay kömür dağıtamayız, çocuklarınıza iş bulamayız” mealinde konuştu. AKP'nin önemli bir yöneticisi, “1 Kasım'da tek başında iktidar çıkmazsa yeniden bir seçime gidebiliriz” şeklinde konuştu.


Dört Mevsim Bahçeşehir

AKP, tek başına anayasayı değiştirecek sayıya ulaşamadı, ama istediği bir kanunu referanduma götürme şansını buldu. Korkuyu hatırlatan beyaz toroslardan bahsedildi. Bana göre AKP her argümanı kullandı. Bu argümanların başında ise din geldi elbette, o da es geçilmedi. Her ne olursa olsun, AKP büyük bir başarı kazandı. Yine soruyorum, AKP başarısından dolayı mı yüzde 50 oranında oy aldı? Hayır. Başta MHP'nin tutumundan dolayı kazandı. Elbette PKK'nın yaklaşımını da unutmamak gerekiyor. 7 Haziran'dan sonra silahlar konuştu. Peki, ne oldu da 7 Haziran sonuçlarına kadar silahlar konuşmazken, 8 Haziran'da bir anda ölüm haberleri gelmeyi başladı? Ve seçimlerin son günlerinde çatışmasızlık ilan edildi! Ne değişti de bir anda artık saldırılarda bulunmayacağım dedi PKK? IŞİD de öyle, DHKPC de...

Türkiye'deki eylemlerinin zamanlamalarını gözden geçirin. Bana mı öyle geliyor, yoksa zamanlaması manidar dönemlerde mi eylemlerde bulunuyor? Bu bana garip geliyor. Şimdi gelelim seçimlerin sonuçlarına; bu sonuçlar net olarak şunu gösteriyor, yeni sistem... Başkanlık sitemi hayırlı olsun diyelim mi? Bence diyelim. Ben, AKP ile CHP'nin (ya da MHP ile) koalisyon kuramamasının arkasında Cumhurbaşkanı'nın yattığına inanıyorum. Erdoğan çok iyi bir teorisyen, çok iyi hesaplar yapıyor, beceriyor da... YENİ SİSTEM Nitekim bunu geçen 13 yıl çok iyi gösterdi. Adım adım ilerliyor. Bir

rehberinin olduğu bir gerçek. Bana göre o rehberin son sayfası başkanlık sistemi. AKP, tek başına anayasayı değiştirecek sayıya ulaşamadı, ama istediği bir kanunu referanduma götürme şansını buldu. Eminim yakında bir seçime daha gideceğiz. Bu kez başkanlık sistemini oylayacağız. Siyasette 24 saat çok uzun derler ama görünen tablo ortada. Kabul etmek gerekiyor ki, Erdoğan ve ekibi seçim uzmanı oldular. Başkanlık sistemini oylayan seçimi de kazanmamalarını beklemek rüya yaşamak gibi olur. Şu bir gerçek ki, siyaset yeniden dizayn edilecek, en azından muhalefet için. Yeni isimlere, yeni rüzgarlara hazırlıklı olun. Olması gereken de bu. Enseyi karartmayın. I KASIM 2015 I

105


OTOMOBİL

Turuncu YENİ

Son dönemde teste aldığım modeller aynı dış renkleriyle şaşırtıyor! Tam 200 beygirlik Renault Clio RS, yolların aykırı çocuğu Nissan Juke ve 1 litrelik motorundan 115HP çıkaran yeni Opel Corsa, hepsi ‘turuncu yeni siyahtır – orange is the new black’ diye sesleniyor. Hepsi tüm dikkatleri üzerinde toplarken, hem çok şık hem de çok marifetliler… 106 I KASIM 2015


OTO KEYİF

Dört Mevsim Bahçeşehir

Siyahtır! Yeni Opel Corsa’yı almaya gittiğimde siyah devasa sportif jantları ve portakal sarısı rengiyle beni karşıladı. 1 litrelik küçük turbo motoru tam 115 beygir üretiyor. Sarı renk bir otomobile ancak bu kadar yakışabilir. Park ettiğim her yerde yanından geçenler ona bakıp kaldı. Hem küçük hem de çok marifetli yeni Corsa küçük sınıfta gerçek bir fark yaratıyor. Ama lütfen onu metalik gri gibi sıradan renklerde almayın. Yeni model Adam ile geleneksel çizgilerini farklılaştıran, yepyeni cesur tasarımları deneyen Opel, yeni Corsa’yı da bu anlayıştan nemalandırmış. Corsa yıllardan beri, Opel için küçük sınıfın lokomotif modeli olmuştur. Bu yüzden de, eminim Opel’in tasarımcıları yeni Corsa’da, en az yeni Adam modeli kadar radikal değişiklikler yapmak istemiş olsa da, küçük sınıfın yıldızı Corsa-sevenleri korkutmamak için biraz daha gelenseksel çizgileri muhafaza etmişler.

TUNÇ ALTINBAŞ

DOKTOR TEST SÜRÜ

CÜNÜZ

taltinbas@dr.com

Yeni Opel Corsa!

Yeni Corsa’da bir tuş ile direksiyonu şehir-içi kullanımları için o kadar yumuşatabiliyorsunuz ki, küçük parmağınızla çevirip şehrin yoğun trafiğinde iğne aralığı küçüklüğünde yerlerden geçebiliyorsunuz.

Kolay Direksiyon

Juke’u kullanana kadar pek de alışamadığım farklı dış görüntüsüyle ona karşı önyargılı duranlar arasındaydım. İçine oturduğum anda aynı şekilde içeride de çok farklı gözüken, çok renkli, tek düzelikten uzak asi bir çocuk olduğunu bana kanıtladı. Şehrin haylazı sloganıyla lanse edi-

Yeni Nissan Juke Çok Farklı

len yeni Juke’un DIG-T 115 benzinli motoru, düşük ağırlığı, Stop/Start özelliği ve ortalama 5,6 litre yakıt tüketimiyle çok ekonomik ve çevreci bir performans sergiliyor. Açılabilir panoramik tavanıyla ferah bir ortam sunan Juke farklı olmaktan korkmayan, dikkat çekmeyi seven ve her yaşta genç hissedenlerin ilk tercihi olmalı. Özel edisyon 18inch jantlarla gelen bu haylaz çocuğa turuncu renk çok yakışıyor. Başka renklerini de yollarda gördüğüm Juke’u alacaksanız mutlaka bu asi rengi seçin!

fren kaliperleri ve siyah renk 18" alüminyum alaşımlı jantlar ile geliyor. Renault’nun Türkiye’ye özel siparişle getirilen sportif modeli yeni Clio R.S. 1750 d/d’de 240 Nm tork üretiyor. Bu torkun 5600 d/d’ye kadar olan geniş bir devir bandında kullanıma hazır olması ise ayrı bir başarı. Maksimum 6500 d/d çevirebilen bu motor hızlı ve sarsıntısız vites geçişlerine sahip, 6 ileri oranlı çift kavramalı şanzımanla (EDC) kombine edilmiş Clio R.S. 0-100 km/s hızlanmasını sadece 6.7 saniyede tamamlarken, maksimum hızı ise 230 km/s!

F1’den esinlenerek geliştirilmiş olan 1,6 Turbo R.S. 200 hp motor, çift kavramalı 6 ileri Edc vites kutusu ve direksiyondaki paletler arasındaki benzersiz uyum, her iş gününüzü sportiflikle dolu dolu yaşatıyor. CLIO R.S., %15 daha sert süspansiyon, 5 mm daha alçak şasi, kırmızı

0-100 km 3.8 saniye!

Yeni Clio RS Tam 200 Beygir!

Frankfurt’taki dünyanın en prestijli otomobil fuarı IAA sırasında test ettiğim turuncu Mercedes-AMG GT S ile bitiriyorum ‘turuncu yeni siyahtır’ yazımı. AMG GT S tam 510 beygir. 4 litrelik benzinli motoru yüksek vergiden dolayı fiyatını ülkemizde 1 milyon liraya çıkarıyor. 0’dan 100km’ye 3.8sn’de çıkan AMG GT S’in maksimum hızı tam 310km/s! Bu rakamları verdikten sonra yaşattığı test tecrübesini burada yazmama gerek yok diye düşünüyorum. Çünkü gerçekten yaşamanız gerekiyor.I KASIM 2015 I

107


Dört Mevsim Bahçeşehir

100’üncü yaşına Haldun Taner müzikali Edebiyatımızın usta yazarı Haldun Taner’in 100’üncü doğum yılı nedeniyle, Tiyatro 2000, yazarın en ünlü eserlerinden ‘Keşanlı Ali Destanı’, ‘Vatan Kurtaran Şaban’, ‘Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım’ ve ‘Günün Adamı’ oyunlarından derlenmiş sahnelerle ‘Dün Bugün’ adında müzikal bir kabareye imza atıyor.

Haldun Taner Kabare adı altında, Ortaoyunu biçiminde sahnelenen müzikal kabareye aynı zamanda canlı bir orkestra da eşlik ediyor. Yönetmenliğini Prof. Zeliha Berksoyʼun, ışık tasarımını Yakup Çartıkʼın, dekor tasarımını Emrah Kürekçiʼnin yaptığı, müzikleri İlteriş Sun, Yalçın Tura ve Cem İdizʼe, koreografisi Nil Berkanʼa ait olan

müzikalin oyuncu kadrosu ise; Erdem Akakçe, İpek Gülbir, Alayça Öztürk, Utku Çorbacı, Can Yılmaz, Selin Zafertepe, Uğur Arda Başkanʼdan oluşuyor. Bir Haldun Taner gösterisi olan 'Dün Bugün' müzikal kabare gösterisi bu yıl içinde İstanbul'un çeşitli bölgelerinde ve İstanbul dışında birçok festivalde sahnelenecek.

KÜLTÜR-SAN

AT

Siz ve çocuklarınız için seçtiğimiz konser ve etkinlikler

G Vedat Sakman-50 Yılın Senfonik Öyküsü 21 Kasım 2015 Caddebostan Kültür Merkezi G Budapeşte Gypsy Senfoni Orkestrası 21 Kasım 2015 Ülker Sports Arena G TEDxIstanbul 21 Kasım 2015 Volkswagen Arena G Emel Sayın 21 Kasım 2015 Bostancı Gösteri Merkezi Baroktan Tangoya G Mabel Matiz 17 Kasım 2015 21 Kasım 2015 Akıngüç Oditoryumu Bronx Pi Sahne Enrico Macias G Koray Avcı 18 Kasım 2015 Zorlu Performans San. Mer 22 Kasım 2015 Bostancı Gösteri Merkezi Farid Farjad G Red Bull Anadolu Break 19 Kasım 2015 Zorlu Performans San. Mer 24 Kasım 2015 TİM Show Center Marianne Faithfull G Türkiye’de Dünya 20 Kasım 2015 Otomotiv Konferansı CRR Konser Salonu 25-26 Kasım 2015 Silence İstanbul Hotel & Convention Center G Yavuzfest 28 Kasım 2015 Volkswagen Arena G 25. Uluslararası İstanbul Plastik Endüstrisi Fuarı Paris The Show 3-6 Aralık 2015 20-21 Kasım 2015 TÜYAP İstanbul TİM Show Center

G Jolly Joker Konserleri G Selami Şahin . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .14 Kasım G Koray Avcı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .18 Kasım G Haluk Levent-Kurtalan Ekspres . . . . . . . .26 Kasım G Cem Belevi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .17 Kasım G Halil Sezai . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .13 Kasım G Gökhan Tepe . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .20 Kasım G Fettah Can . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .21 Kasım G Model . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .28 Kasım G Demet Tuncer-Seksenli Yıllar . . . . . . . . . .24 Kasım G Yeni Türkü . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .25 Kasım G Sevtuğ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .23 Kasım G Dervişan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .26 Kasım G Cem Adrian . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .27 Kasım

G Ümit Besen 13 Kasım 2015 Garajistanbul G Gökhan Kırdar 13 Kasım 2015 Bostancı Gösteri Merkezi G Beat The Night presents: Jimpster 13 Kasım 2015 Kloster G Yüksek Sadakat 14 Kasım 2015 Garajistanbul G Duman 15 Kasım 2015 Bostancı Gösteri Merkezi G Monica Molina 15 Kasım 2015 CRR Konser Salonu G Balım Müzikali 15, 28 Kasım 2015 TİM Show Center

108 I KASIM 2015

G G G

G

G

HATİCE GÜL ÇÜR İNANÇ

Vizyona girecek filmler 13 KASIM: Ali Baba ve

Cüceler, The Pack, Peanuts Filmi 20 KASIM: Açlık Oyunları: Alaycı Kuş Bölüm 2, Hüddam, Hayatın Kıyısında, Gizemli Gerçek, Pırdino Sürpriz Yumurta, Annem 27 KASIM: Casuslar Köprüsü, Goosebumps, Rock The Kasbah, Sakin Batı, Diktatör Adolf Hitler’in Hayatının Esrarengiz Yönleri, Uzaklarda Arama 4 ARALIK: Düğün Dernek 2, Aşka Özgürlük, Ölüm ve Ötesi, Get Squirrely 11 ARALIK: Pan, Victor Frankenstein, Steve Jobs, Macbeth, Azap, Frog Kingdom, Rüzgarın Hatıraları


EN GÜZEL ÇOCUKLAR

ASYA ALTUNYURT

GÜLNUR

SU ÇELİK

BA

RA

R

ÖME

ET SAM

G

ÖZEL

EKLİ

NG

ÖZ

ELE

KLİ

ONUR MİMAZ

E

A

OR

B MİR

N

MA

U ND

ÇOCUĞUNUZUN EN ÖZEL ANININ (En güzel güldüğü, ağladığı, doğum gü FOTOĞRAFINI BİZ nü v.s.) E YOLLAYIN YAYIN LAYALIM... BEBEĞİNİZİN, ÇO CUĞUNUZUN DE RGİMİZDE YER ALMASINI İS TİYORSANIZ 4

mevsimsizden@g mail.com ADRESİNE YOLLA YIN

SİZİN ÇOCUĞUN UZ DA SAYFALARIMIZI S ÜSLESİN...


BULMACA

110 I KASIM 2015

Dรถrt Mevsim Bahรงeล ehir



NÖBETÇİ ECZANELER

REHBER Başakşehir Belediyesi Bahçeşehir Karakolu İtfaiye Alo Ambulans

212 444 06 69 212 669 26 21 212 669 31 37 212 669 55 66

Bahçeşehir Aile Sağlık Mer. Bahçeşehir Taksi Durağı Esenkent Taksi Durağı PTT 1. Kısım Muhtarlık 2. Kısım Muhtarlık

212 669 63 60 212 669 86 86 212 672 09 46 212 669 16 00 212 669 85 10 212 669 80 25

76D

146T

HO%DERE KAV%A#I-ESENKENT-TAKS$M hatt› Gidi -Dönü sefer süresi: 180 dakika Ç$FT KATLI hatt›r

BO#AZKÖY-BAHÇE%EH$R-YEN$KAPI hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 155 dakika

HOŞDERE KAVŞAĞI Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil 05:15 05:30 05:40 05:48 05:56 06:04 06:12 06:20 06:28 06:36 06:44 06:52 07:02 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:12 09:25 09:37 09:50 10:02 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00

05:30 05:45 06:00 06:15 06:30 06:45 06:55 07:05 07:20 07:33 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:12 10:25 10:37 10:50 11:03 11:15 11:27 11:40 11:52 12:05 12:17 12:30 12:42 12:55 13:07 13:20 13:32 13:45 13:57 14:10 14:25 14:40 14:55 15:10 15:25 15:40 15:55 16:10 16:25 16:40 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:50 21:10 21:30 21:50 22:10

06:00 06:25 06:50 07:10 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:27 11:40 11:52 12:05 12:17 12:30 12:42 12:55 13:07 13:20 13:32 13:45 13:57 14:10 14:22 14:35 14:47 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00

TARLABAŞI Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:15 23:30 23:45 00:00 00:15

19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:20 23:40 23:55 00:15

19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:15 23:30 23:50 00:10

Not: OTOLAR AVCILAR YANYOLA GİRMEZ, E-5 YOLUNDAN GİDER. BÜTÜN SERVİSLER RING ÇALIŞIR. Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

BOĞAZKÖY SON DURAK Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

05:25 05:35 05:50 06:05 06:15 06:25 06:35 06:45 06:55 07:05 07:15 07:25 07:40 08:00 08:20 08:40 09:00 09:20 09:40 09:55 10:10 10:25 10:40 10:55 11:10 11:25 11:40 11:55 12:10 12:25 12:40 12:55 13:10 13:25 13:40 13:55 14:10 14:25 14:40 14:55 15:10 15:25 15:40 15:55 16:10 16:25 16:40 16:55 17:10 17:25 17:40 17:55 18:10 18:25 18:40 18:55 19:10 19:25 19:40 19:55 20:10 20:25 20:40 20:55 21:10 21:25 21:40 22:00

05:25 05:35 05:50 06:05 06:15 06:25 06:35 06:45 06:55 07:05 07:15 07:25 07:40 08:00 08:20 08:40 09:00 09:20 09:40 09:55 10:10 10:25 10:40 10:55 11:10 11:25 11:34 11:55 12:10 12:25 12:40 12:55 13:10 13:25 13:40 13:55 14:10 14:25 14:40 14:55 15:10 15:25 15:40 15:55 16:10 16:25 16:40 16:55 17:10 17:25 17:40 17:55 18:10 18:25 18:40 18:55 19:10 19:25 19:40 19:55 20:10 20:25 20:40 20:55 21:10 21:25 21:40 22:00

76E BO#AZKÖY-BAHÇE%EH$R-TAKS$M Gidi -Dönü sefer süresi: 150 dakika Ç$FT KATLI hatt›r BOĞAZKÖY SON DURAK Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil 05:50 06:10X 06:20 06:45X 07:00 07:20 07:40 08:00 08:20 08:45 09:15 09:45 10:10 10:35 11:00 11:25 11:50 12:15 12:40 13:05 13:30 13:55 14:20 14:45 15:10 15:35 16:00 16:25 16:50 17:15 17:40 18:05 18:30 19:00 19:30 20:00 20:30 21:00

05:50 06:10X 06:20 06:45X 06:55 07:05 07:20 07:35 07:50 08:10 08:30 08:55 09:20 09:45 10:10 10:35 11:00 11:25 11:50 12:15 12:40 13:05 13:30 13:55 14:20 14:45 15:10 15:35 16:00 16:25 16:50 17:15 17:40 18:05 18:30 19:00 19:30 20:00 20:30 21:00

07:00 07:30 08:00 08:30 09:00 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 12:25 12:50 13:15 13:40 14:05 14:30 14:55 15:20 15:45 16:10 16:35 17:00 17:30 18:00 18:30 19:00 19:30 20:00 20:30 21:00 21:30

TAKSİM Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

19:00 19:25 19:50 20:15 20:40 21:05 21:30 22:00 22:30 23:00

19:00 19:25 19:50 20:15 20:40 21:05 21:30 22:00 22:30 23:00

19:30 20:00 20:30 21:00 21:30 22:00 22:30 23:00

Not: X İŞARETLİ SAATLER KİPTAŞ 3 ETAPTAN HAREKET EDER BÜTÜN SERVİSLER RING ÇALIŞIR. Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir

05:30 05:50 06:10 06:25 06:40 06:55 07:10 07:25 07:40 07:55 08:10 08:25 08:40 08:55 09:10 09:25 09:40 09:55 10:10 10:25 10:40 10:55 11:10 11:25 11:40 11:55 12:10 12:25 12:40 12:50 13:05 13:15 13:25 13:40 13:55 14:10 14:25 14:40 14:55 15:10 15:25 15:40 15:55 16:10 16:25 16:40 16:55 17:10 17:20 17:35 17:45 17:55 18:10 19:25 18:40 18:55 19:10 19:25 19:40 19:55 20:10 20:25 20:40 20:55 21:10 21:25 21:40 22:00 22:20

YENİKAPI Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

06:00 06:15 06:30 06:45 07:00 07:20 07:35 07:50 08:15 08:30 20:20 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:55 22:10 22:25 22:40 22:55 23:10 23:25 23:45 00:10

06:10 06:25 06:40 06:55 07:20 07:35 07:50 08:15 08:30 20:20 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:55 22:10 22:25 22:40 22:55 23:10 23:25 23:45 00:10

06:30 06:50 07:05 07:20 07:35 07:50 08:10 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:15 23:40 00:10

06:15 06:35 K 07:00 X 07:15 K 07:45 X 08:15 08:45 09:15 09:45 10:15 X 10:45 11:15 X 11:45 12:15 12:40 13:05 13:30 X 14:00 14:25 X 14:50 15:15 15:40 16:05 16:30 X 17:00 17:25 X 17:50 18:15 18:45 19:15 19:45 X 20:15 20:45 X 21:15

07:00 07:30 08:00 X 08:30 09:00 X 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 X 12:00 12:30 X 13:00 13:30 14:00 14:30 15:00 X 15:30 16:00 X 16:30 17:00 17:30 18:00 18:30 X 19:00 19:30 X 20:00 20:35 21:10

G 25 KASIM

G 25 ARALIK

G 21 KASIM G 24 KASIM G 5 KASIM

G 12 KASIM G 18 KASIM

G 21 ARALIK G 22 ARALIK G 27 ARALIK G 3 ARALIK

G 13 ARALIK G 14 ARALIK

G 10-28 KASIM G 18 ARALIK G 2 KASIM

G 9 ARALIK

G 19 KASIM

G 16 ARALIK

G 11 KASIM G 9 KASIM

G 30 KASIM G 23 KASIM G 14 KASIM G 22 KASIM

G 7 ARALIK G 5 ARALIK

G 17 ARALIK G 31 ARALIK G 2 ARALIK

G 12 ARALIK

G 6-27 KASIM G 20 ARALIK G 7 KASIM

G 1-24 ARALIK

G 4 KASIM

G 4 ARALIK

G 17 KASIM G 13 KASIM G 15 KASIM G 20 KASIM

G 8-30 ARALIK G 15 ARALIK G 19 ARALIK G 23 ARALIK

G 1-26 KASIM G 26 ARALIK G 3 KASIM G 8 KASIM

G 11 ARALIK

G 10-28 ARALIK

MK15 BOĞAZKÖY SON DURAK Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

Not:SABAH İLK AKŞAM SON SERVİSLER HARİÇ BÜTÜN SERVİSLER RING ÇALIŞIR Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir

06:00 06:25 06:50 07:10 07:45 08:25 08:50 09:15 10:00 10:50 12:15 13:10 14:40 17:00 17:30 18:05 18:40 19:20 19:40 20:10 21:00 23:10

06:00 06:30 07:10 07:45 08:30 09:00 10:00 10:50 12:15 13:10 14:40 17:00 18:00 19:10 19:40 20:10 21:40 23:10

E-57

06:15 06:35 K 07:00 X 07:15 K 07:45 X 08:15 08:45 09:15 09:45 10:15 X 10:45 11:15 X 11:45 12:15 12:40 13:05 13:30 X 14:00 14:25 X 14:50 15:15 15:40 16:05 16:30 X 17:00 17:25 X 17:50 18:15 18:45 19:15 19:45 X 20:15 20:45 X 21:15

G 6-29 ARALIK

G 29 KASIM

BO#AZKÖY - BAHÇE%EH$ROL$MP$YATKÖY METRO hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 120 dakika

ESENKENT BAHÇE%EH$R-BAKIRKÖY hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 100 dakika Ç$FT KATLI hatt r ESENKENT Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

G 16 KASIM

BAKIRKÖY Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

07:40 08:20 08:45 X 09:10 09:35 X 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 X 12:30 12:55 X 13:20 13:45 14:10 14:35 15:00 X 15:30 15:55 X 16:20 16:45 17:10 17:35 18:00 X 18:30 18:55 X 19:20 19:45 20:15 20:45 21:15 X 21:45 22:15 X 22:45

07:40 08:20 08:45 X 09:10 09:35 X 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 X 12:30 12:55 X 13:20 13:45 14:10 14:35 15:00 X 15:30 15:55 X 16:20 16:45 17:10 17:35 18:00 X 18:30 18:55 X 19:20 19:45 20:15 20:45 21:15 X 21:45 22:15 X 22:45

08:40 09:10 09:40 X 10:10 10:40 X 11:10 11:40 12:10 12:40 13:10 X 13:40 14:10 X 14:40 15:10 15:40 16:10 16:40 X 17:10 17:40 X 18:10 18:40 19:10 19:40 20:10 X 20:40 21:10 X 21:40 22:10 22:40

Not: X İŞARETLİ SAATLER ESENKENT ISPARTAKULE BAKIRKÖY ÇALIŞIR K İŞARETLİ SAATLER KİPTAŞ 3 ETAPTAN HAREKET EDER Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

07:00 08:40 09:30 10:20 11:10 12:00 12:50 13:40 14:30 15:20 16:10 17:00 17:50 18:40 19:30 20:20 21:10 23:10

OLİMPİYATKÖY METRO Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

06:50 07:20 07:50 08:15 08:50 09:50 11:10 12:00 13:30 15:50 16:20 17:00 17:40 18:10 18:40 19:10 19:50 20:20 22:20 00:20

06:50 07:30 08:10 08:50 09:40 11:10 12:00 13:30 15:50 16:50 18:05 18:35 19:10 20:20 20:45 22:25 00:20

07:50 09:30 10:20 11:10 12:00 12:50 13:40 14:30 15:20 16:10 17:00 17:50 18:40 19:30 20:20 21:10 22:10 00:25

E-58 ESENKENT-BAHÇE%EH$R-MEC$D$YEKÖY hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 100 dakika Ç$FT KATLI hatt r ESENKENT Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil 05:50 06:02 06:10 K 06:30 X 06:45 K 07:10 X 07:35 08:05 08:35 09:10 10:40 X 10:25 11:05 X 11:40 12:15 12:50 13:15 X 13:50 14:25 X 15:00 15:25 16:00 16:25 X 16:50 17:20 17:55 X 18:30 19:05 19:40 20:15 X

06:00 06:15 K 06:40 X 06:55 K 07:20 X 07:45 08:30 09:10 09:50 X 10:30 11:05 X 11:40 12:15 12:45 13:15 X 13:50 14:25 X 15:00 15:35 16:10 16:45 X 17:20 17:55 X 18:30 19:05 19:40 20:15 X

07:00 08:00 08:50 X 09:40 10:30 X 11:20 12:10 13:00 13:45 X 14:30 15:15 X 16:00 16:45 17:30 18:15 X 19:00 19:45 X 20:30

MECİDİYEKÖY-M.BUS Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil

07:00 07:35 X 08:10 X 08:45 09:20 X 09:55 10:30 11:05 11:40 X 12:20 13:00 X 13:35 14:10 14:45 15:20 X 15:55 16:30 X 17:05 17:30 17:55 18:20 X 18:45 19:10 19:40 X 20:15 20:40 21:15 21:55 X

07:10 07:45 08:20 X 08:55 09:30 X 10:05 10:40 11:15 11:50 X 12:25 13:00 X 13:35 14:10 14:45 15:20 X 15:55 16:30 X 17:05 17:40 18:15 18:50 X 19:25 20:00 X 20:35 21:10 21:45 22:10 X

09:30 10:30 11:20 X 12:10 13:00 X 13:50 14:30 15:10 15:50 X 16:30 17:10 X 17:50 18:30 19:10 19:50 X 20:30 21:15 X 22:00

Not: X İŞARETLİ SAATLER ESENKENT ISPARTAKULE M.KÖY ÇALIŞIR K İŞARETLİ SAATLER KİPTAŞ 3 ETAPTAN HAREKET EDER Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.

Otobüs saatleri 1 KASIM 2015 tarihinde www.iett.gov.tr sitesinden güncellenmiştir

ÖNEMLİ TELEFONLAR

3. CADDE ECZ. 608 00 26 ANADOLU ECZ. 607 12 15 ARMAĞAN ECZ. 669 93 00 BAHÇ. AYDIN ECZ. 608 00 37 BAHÇEŞEHİR ECZ. 669 34 34 BAHÇ. PARK ECZ. 608 05 72 BOĞAZKÖY ECZ. 607 06 06 CAN ECZ. 672 15 56 DEFNE ECZ. 669 96 59 DENİZ ECZ. 672 43 03 DERMAN ECZ. 605 02 14 DİLEK ÖZ ECZ. 669 70 10 ECZANE AKBATI 397 01 24 ECZANE FİLİZ 672 01 03 ECZANE NATÜREL 579 33 41 ELİT ECZ. 672 33 32 ELVİN ECZ. 669 18 27 GÜNGÖR ECZ. 672 94 01 İSTANBUL ECZ. 672 33 30 KENT ECZ. 596 55 53 MAVİ ECZ. 669 59 51 NEVAL BİRİCİK ECZ. 669 16 60 OKSİJEN ECZ. 669 44 66 SU ECZ. 669 97 97 ŞEHİR ECZ. 608 17 27 ŞELALE ECZ. 669 09 11 YILDIZ ECZ. 607 08 10


Bahçeşehir'in ODTÜ'lü hocalarından

TEOG-YGS-LYS Sınavlarına hazırlık

İlkokul-Ortaokul-Lise arasınıf öğrencileri için derslere yardımcı

İngilizce eğitim gören öğrenciler için ingilizce kaynak ve müfredatla, ingilizce dersler

M

M

İlkokul, Ortaokul TÜM DERSLER Lise MATEMATİK, GEOMETRİ, FİZİK - Konu anlatımı ve tekrarı - Soru çözümü - Öğretmen gözetiminde ekstra bireysel çalışma saatleri - Birebir danışmanlık

BİREBİR DERSL

ER

DERS P U R G İK İL İŞ K 2-3

0505 685 72 82 0555 525 08 21 Cengiz Hoca

Hüseyin Hoca

LERİ





Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.