YIL: 1
SAYI:7
AĞUSTOS 2010
AYLIK AKTÜALİTE ve YAŞAM DERGİSİ
BAHÇEŞEHİR SOMUN EKMEK CAFE’de İftariyelik, Çorba, Ara Sıcak, Döner-Köfte-Tavuk Şiş, Salata, Tatlı, İçecek
İFTAR LEZZETLERİ
İftar menüsü
29
TL.
SOMUN EKMEK CAFE’de
İFTAR MENÜSÜ
29.00 TL.
0-7 YAŞ ÜCRETSİZ
ÇORBA İFTARİYELİK ARA SICAKLAR ET TABAĞI SALATA TATLI İÇECEK Günün çorbası
10 çeşit iftariyelik
Su böreği Zeytinyağlı
Döner Köfte Tavuk şiş
Mevsim salata
Baklava Şerbet Güllaç Su, Kola Çay
Bahçeşehir Ticaret Merkezi No: 3 (Ziraat Bankası arkası)
RAMAZAN LEZZETLERİ
1. Cadde No: 2 (Yeniçağ Sitesi, TURYAP yanı) BOĞAZKÖY Tel: 607 24 32
SOMUN EKMEK’de
yenilikler devam ediyor... Boğazköy Ekspres ve Somun Cafe FAST-FOOD siz Bahçeşehirlilerin hizmetinde
Sipariş ve Rezervasyon hattı: 608 11 40 - 41
KENDİNİZİ EVİNİZDE HİSSEDİN
855 41 96
855 55 18
Rezervasyon: (0212) - Faks: (0212) Adnan Kahveci Mah. Yavuz Sultan Selim Bulvarı No: 29/3 Beykent/İstanbul
İFTAR MENÜ FİYATI:
mü Ö şte haz zel rile ırl g rin ad ünle ı in ğı hi T rin zm
nle t; öze n a r u li esta R eğer n d e z i d . s Gar tlerini am ediyor s e v ra Te in lezz aya de i b nm çk hi sa ın se da su v da n e ğın izi utfa azan m am k ü r in e R et
39.50 TL.
Her Çarşamba, Çuma ve Cumartesi Grup OTANTİK TRİO ile fasıl eşliğinde iftar yemeği...
Menü Fiyatı:
50 TL.
on: Rezervasy
8 8 8 0 0 8 8 0212
CENGİZ TOPEL CADDESİ NO: 22/24
İTALYAN
İFTAR MENÜSÜ İFTARİYELİK (11 çeşit) ÇORBA Günün çorbası SÖĞÜŞ SALATA Domates, salatalık, biber ZEYTİN YAĞLI FASULYE ARA SICAKLAR Antep Dolma, Fındık Lahmacun, Paçanga ANA YEMEKLER Döner, Kuzu Şiş, Piliç Şiş, Acılı Kebap, Tandır, Tavuk Izgara, Izgara Köfte, Biftek (Her gün 3 çeşit dönüşümlü) TATLILAR Güllaç, Sütlaç, Peynir Tatlısı, Fıstıklı Kadayıf, İncir Tatlısı İÇECEK Ayran, Meyve Suları, Çay ve Kahve
Eşsiz deniz manzarası ve gün batımı keyfi ile muhteşem Ramazan akşamları...
GÜRPINAR BEYLİKDÜZÜ-İST.
Rezervasy
0212
on:
880 0 001
345 Gsm: 0530
56 55-56
‘DE NELER VAR?
EDİ TÖR ,ün Notu
12. Bölgeden haberler
Kelebeklerin ömrü bir gündür...
Geçtiğimiz ay İstanbul’un her yerini kelebekler sarmıştı... Mağazalarda, alışveriş merkezlerinde, 8 katlı binaların tepelerinde bile kelebekleri görmek mümkündü. Bu durum herkes tarafından farklı yorumlandı... Malum Ağustos ayı, 11 yıl önce yaşanan deprem nedeniyle herkesi tedirgin eder... Kelebeklerin bu ani çoğalması ile ilk akla gelen “Kelebekler depremin habercisi” oldu... Hemen herkes bunu konuşmaya başladı... Tabii bu kelebek çoğalmasının nasıl yorumlandığı insanların ruh haliyle alakalı galiba... Ama benim için durum hiçte böyle değildi... Kelebeklerin benim hayatımda çok önemli bir yeri vardır... Ben çok üzüldüğümde veya çok sevindiğimde eğer etrafımda bir kelebek görürsem, onun Babam olduğunu düşünürüm... “Beni teselli etmeye veya sevincimi paylaşmaya yanıma geldi” derim... “Beni bu şekilde koruyor” derim... Dedim ya, ruh haliyle alakalı diye... Yani ben kelebek çoğalma olayını mutlu bir şekilde yaşadım... Babam her yanımdaydı... Ama malesef fazla uzun sürmedi... Çünkü “Kelebeklerin ömrü bir gündür”... Gelelim bu ayki Ramazan ağırlıklı içeriğe sahip dergimize... Hazırlık aşamasında çok üzüldüğüm bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum... Dergimizin içeriğinde yer alan “İftar sofraları” haberimiz için, bölgemizdeki fix menü ve fix fiyatı olan restaurantları araştırmaya başladım... Ulaşabildiğim her mekanı arayıp bilgi almaya çalıştım... Amacım herkese ve her keseye uygun iftar sofralarını birarada sizlere sunmaktı, hem de hiçbir maddi karşılığı olmadan... Hemen hemen aradığım her yerden olumlu yanıt aldım... Bir yer dışında... Bu restaurantın ismini vermeyip sadece Gölet bölgesinde demekle yetineceğim... Tabii ki herkes yer almak zorunda değil. Bu restaurantı aradığım zaman, yönlendirilen yetkili kişinin, telefonla görüşmeyi reddederek, beni konuyla alakasız birine yönlendirmesi saygı kuralları gereği bana doğru gelmedi... Ulaşamadığım ya da farkında olmadan atladığım bir işletme varsa buradan özür dilemek isterim... Hayırlı ramazanlar...
18. SİZİN SOKAK Ramazan davulcuları yasaklanmalı mı? 22. REFERANDUM: Evet dersek neler değişecek
42
28. KISA KISA 32. KAPAK KONUSU Sevgi, dostluk ve hoşgörü ayı RAMAZAN
42. Herkese ve herkeseye uygun İFTAR SOFRALARI 52. 4 MEVSİM ENGELSİZ YAŞAM Rotary engelleri aşmaya devam ediyor 58. RÖPORTAJ - KUBAT “Türkülerimizi 7’den 70’e uyarladık” 60. YEMEK 62. İNFO 64. ALIŞVERİŞ
58
HER AY SİZLERLE
16. EKONOMİ- Kayhan Öztürk 20. İyisiyle kötüsüyle Özkan Baba 24. POLİTİKA: Cemal Subaşı 25. KARİKATÜR: Cenk Karlıtepe 26. HAVADAN SUDAN: Müjde Köseoğlu 44. EĞİTİM- Nilgün Uluser İnan
54. SPOR: Savaş Kahraman 56. SAĞLIK- Diyetisyen Dilem İrkin 66. GÜZEL FİKİRLER: Yasemin Yurtman Candemir 68. ASTROLOJİ: Nisa 70. MÜZİK- Rüya Ersavcı 71. ONLARA SORDUK: Mutluluk nedir? 72. BULMACA
50. YAŞAM KOÇUAşkım Kapışmak
73. REHBER
HER REKLAM BİR KAZANÇTIR DİYORSANIZ
BİZE ULAŞIN
607 10 28 532 371 76 93
212
Melike Güntürk
Yayın Koordinatörü (Sorumlu Müdür): Melike Güntürk Tasarım ve Uygulama: Hazan Yapımevi Yayın Danışmanı: Ali Polat
İmtiyaz sahibi: HAZAN YAPIMEVİ Genel Yayın Yönetmeni: Hasan Güntürk
10
Reklam Müdürü: Nurcan Ercan
Yayın Kurulu: Hatice Gülçür İnanç Hülya Meral Özkan Erdoğan Kapak Tasarım: Naci Koç Hukuk Danışmanı: Av. Şahin Zenginal Teknik Müdür: Aziz Serdar Taştan
İLETİŞİM: Boğazköy Hoşseda Sit. H Blok 7/14 Bahçeşehir/Başakşehir/İst. Tel: 0212 607 10 28 e-mail: 4mevsimbahcesehir@gmail.com 4mevsim@hazanyapimevi.com Facebook: Dort Mevsim Bahcesehir web: www.hazanyapimevi.com
Dağıtım: 4 Mevsim Bahçeşehir Dergisi Baskı: Veritas Printing Center Ltd. Co. Seyrantepe/İst. Tel:0212 269 90 65
4 Mevsim Bahçeşehir Dergisi ayda bir yayınlanır. Bahçeşehir ve işyerleri başta olmak üzere, Ispartakule, Uphill, Banu Evleri, Ardıçlı Evler, Boğazköy, Esenkent, Alkent, Bizimkent, Bizim Evler, Mesa Nurol, Toskana Vadisi, (Avc›lar-Beylikdüzü işyerleri) bölgelerine ücretsiz dağıtılır. Yayınlanan reklamların sorumluluğu reklam verene aittir.
Kapak Fotoğrafı: Serkan Şentürk Katkıda bulunanlar: Arzu Erdoğan, Ece Sevinç, Ertan Dağhan, Devran Öztürk, Murat Sevinç, Onur Yurtseven, Özlem Özokava, Selçuk Şamiloğlu, Semih Güntürk, Yasemin Sevinç, Yücel Akkoyunlu
AĞUSTOS 2010
ÇOK YAKlNDA BAHÇEŞEHİR’de
Merkez Tel: 0212 886 77 79
BÖLGEDEN
Başakşehir metrosuna deneme sürüşü İstanbul’da trafik sorununa çözüm için yapımı devam eden raylı sistem hatlarından biri olan; kaynak sıkıntıları yüzünden yapımı yavaşlayan ve Başbakan’ın talimatıyla yapımı hızlandırılan Otogar-Başakşehir metrosunda deneme sürüşü yapıldı. Otogar-Başakşehir metrosu deneme turu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İEET Genel Müdürü Hayri Baraçlı, Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, çok sayıda yetkili ve basın mensubunun katılımıyla Ziya Gökalp Mahallesi Hürriyet Bulvarı girişinden başladı ve 18 dakika kadar sürdü. Türkiyeʼnin en uzun şehir içi raylı sistem hattı Otogar-Kirazlı 1Olimpiyat Köyü-Başak Konutları hattının ilk etabı 5,8 kilometre uzunluğunda hafif metro olarak inşa edildi. İlk etap Esenler-Menderes Mahallesi-Çinçin-Bağcılar-Kirazlı 1 olmak üzere 5 istasyondan oluşuyor. Kirazlı-1 İstasyonuʼndan başlayan 15,8 kilometrelik ikinci etap ise metro sistemi olarak yapılıyor ve
Başakşehirʼden; Otogara 24, Havalimanına 37, Yenikapıʼya 43, Taksimʼe 51, Seyrantepeʼye 66, Hacıosmanʼa 75, Üsküdarʼa 56, Kadıköyʼe 61, Kartalʼa 90 dakikada ulaşım sağlanacak. Mahmutbey, İSTOÇ, İkitelli, İMES Sanayi Sitesiʼne ulaşıyor. Buradan itibaren 2 ayrı yol izleyecek olan metro hattının birincisi Başakşehir Konutlarıʼna, diğeri de Olimpiyat Stadıʼna kadar uzanıyor. Çift tüp olarak inşa edilen metro ve hafif metro hattında toplam 16 istasyon bulunuyor. Aksaray-Havalimanı Hafif Metrosu ile Esenlerʼde bağlantılı olacak olan Otogar-Bağcılar-İkitelli-
Başakşehir Olimpiyat Stadı Metrosu, İkitelliʼye kadar Esenler, Menderes, Çinçin, Bağcılar, Kirazlı-1, Kirazlı, Mahmutbey, İSTOÇ, İkitelli Güney Sanayi istasyonlarından oluşuyor. Burada ikiye ayrılan metro hattının Olimpiyat Stadı bölümü Halkalı Yolu, Viyadük, Olimpiyat Parkı ve Araç Deposu duraklarından oluşuyor. Başakşehir Hattıʼnda ise İkitelli Sanayi-2, İkitelli Sanayi, Başak Konutları-1 ve Başak Konutları-4 istasyonları yer alıyor. Deneme turu sonunda Kadir Topbaş: “Bugün tarihe tanıklık ediyoruz. Şu anda görmüş olduğunuz hat 21,7 km. Saatte tek yönde 36 bin insan taşıyacak olan metronun toplam maliyeti 1 milyon 137 bin Dolar” diye konuştu.
Sünnet şöleni coşkusu Sünnet çağına gelmiş ancak çeşitli nedenlerle sünnet olamamış çocukların Başakşehir Belediyesi tarafından hastane koşullarında sünnet ettirilmesini takiben düzenlenen şenliğe, Meclis üyeleri sünnet ettirilen bine yakın çocuk ve aileleriyle birlikte Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Başkan Yardımcıları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Başkan Mevlüt Uysal tören alanına girerken büyük bir coşkuyla karşılandı. Sünnet Şöleninde çocuklar ve aileleri büyük mutluluk yaşadılar.
12
AĞUSTOS 2010
Pla
S
POR
PLAS SPOR CENTER Tel: 0212 672
26 01
- Fax: 0212 672
26 02
Enverpaşa Cad. Regnum Elitkent Sit. 11. Blok İş Merkezi (Esenkent Uyum Market Üstü) Esenkent
BÖLGEDEN
GEÇEN AYDAN KISA... KISA...
Yaz Spor Okulları’na
Beklenin üzerinde katılım gerçekleşti Başakşehir Belediyesi’nin düzenlediği Yaz Spor Okulları Programı’na katılan 7 bine yakın öğrenci sahalarda, spor salonlarında, tenis kortlarında ter atıyor. Başakşehir Belediyesi tarafından geçen yıl başlatılan Yaz Spor Okulları programına 6-13 yaş arası 4 bin 200 öğrenci katılmıştı. Bu yıl 20 farklı nokta ve tesiste yapılan Yaz Okulları Programıʼna beklenin üzerinde başvuru oldu. Yaz Spor Okulları Programı Başakşehir mahallelerinde bulunan okulların spor salonları başta olmak üzere uygun halı sahalarda, spor tesislerinde gerçekleştiriliyor ve Pazartesi, Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri uzman eğitimcilerin gözetiminde futbol, basketbol, tenis gibi çeşitli
branşlarda yapılıyor. Yaz Spor Okulları Programıʼnın yapıldığı alanlarda çocuklarını izleyen veliler programdan oldukça memnun. Yaz Spor Okulları Programına katılan öğrenciler Belediye Başkanı Mevlüt Uysalʼı ziyaret ettiler. Öğrencilerin ziyaretinden memnun kalan Uysal çocuklara, “Zaman zaman okullarınıza geleceğim, sizleri izleyeceğim. Belli olmaz bir de maç yaparız birlikte” diyerek çocuklara ve eğitmenlere başarılar diledi.
Blok girişlerine engelli rampası Başakşehir Belediyesi önce sınırları içinde yaşayan özürlülerin tespiti çalışmasını yaptı, özürlülerin yaşadıkları hanelere giriş-çıkış zorlukları belirlendi ve engellilerin giriş çıkışını kolaylaştırıcı rampaların yapımına başladı. Şimdiye kadar 30ʼa yakın rampa imalatı yapıldı, çalışmalar devam ediyor.
Şüpheli paket eğitimi Son zamanlarda tırmanan terör olayları karşısında, Bağcılar Halk Sarayı Salonuʼnda yapılan, Başakşehir, Küçükçekmece, Bağcılar, Esenler Belediyelerinden temizlik işçilerinin katıldığı eğitim toplantısında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi uzmanları bombalı paketlerin nasıl anlaşılacağı eğitimini verdiler.
Bahçeşehir, Ramazanı yine gölette kutluyor Başakşehir Belediyesi bölgede bu yıl Başakşehirʼde iki, Bahçeşehir Gölet, Güvercintepe ve Şahintepe olmak üzere 5 ayrı yerde kuracağı şenlik alanlarıyla halka hizmet verecek. Her yıl belediye tarafından düzenlenen Ramazan etkinlikleri geçen yıl sel felaketi nedeniyle hüsranla bitmişti... 14
AĞUSTOS 2010
Kaliteli yaşam yürüyüşleri Bahçeşehir Kaliteli Yaşam Derneğiʼnin düzenlediği, Başakşehir Belediyesiʼnin katkıda bulunduğu Kaliteli Yaşam Yürüyüşlerine, birçok vatandaşla birlikte Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal da katıldı.
Kendinizi evinizde gibi hissedebileceğiz ve ev tadında yemekler yiyebileceğiniz tek adres...
12
İftar menüsü
TL.
Rezervasyon ve Paket Servis için:
Kemal Sunal Cad. Galeria Çarşısı 19/16 Bahçeşehir-İST.
608 16 16-17
Piyasalarda neler oluyor?
KAYHAN ÖZTÜRK
e k on om i
FİNANSGÜNDEM.COM GENEL YAYIN YÖNETMENİ
“Ekonomik risklerin başında ise son zamanlarda olumlu yönde gelişmeler olsa da işsizlik sorunu hala olanca ağırlığıyla kendisini hissettiriyor. İşsizlik devam ettiği için de toplam talepte ciddi bir artış olmuyor. Talebin artmaması da büyümeye ilişkin soru işaretlerine neden oluyor.” 16
AĞUSTOS 2010
Son günlerin moda deyimi ‘Türkiye, dünyadan ayrışıyor’ oldu desek yalan olmaz. Bu söylem ekonomi ve piyasalardaki gelişmelerden yola çıkarak özellikle piyasa uzmanları ve ekonomistler tarafından dile getiriliyor. Ve de olumlu anlamda kullanılıyor. Peki durum gerçekten öylemi? Piyasalardaki gelişmeler bunları doğrular nitelikte. Bu yıl en yüksek yüzde 10’u gören bono bileşik faizleri bu günlerde yüzde 8’lere gerilemiş durumda. Dolar ise tabiri caizse TL’nin karşısında sefilleri oynuyor. İhracatçılar kurların düşmesinden şikayetçi… En önemli gelişme ise borsada yaşanıyor. İMKB 100 Endeksi geçen ay 60.000 seviyesinin üzerine çıkarak yeni bir rekora imza attı. Türkiye piyasalarında bunlar yaşanırken, global piyasalar etkisi azalsa da hala global krizle uğraşıyor. Ekonomik veriler istikrarlı bir trendi işaret etmediği için piyasalarda dalgalanmalara yol açıyor. ABD’de açıklanan bir veri piyasalarda olumlu algılanırken, ertesi gün açıklanan bir başka veri ise karamsarlığa yol açabiliyor. Örneğin Avrupa son günlerde bankaların stres testine ilişkin sonuçları bekleyerek geçirdi. Avrupa’nın önde gelen bankalarının stres testinde sınıfta kalabileceği olasılığı piyasalarda baskı yarattı. Dolayısıyla başta gelişmiş ülke piyasaları olmak üzere global piyasalar “bir ileri iki geri” hareket edip duruyor. Bu nedenle yatırım için adres arayan global piyasa oyuncuları yönünü Rusya, Güney Afrika, Brezilya, Hindistan ve Türkiye gibi gelişmekte olan piyasalara çevirmiş durumda. Girişte özetlediğimiz döviz ve faizdeki düşüş, borsadaki yükselişin altında da bu manzara yatıyor. Bankacılar son günlerde yabancı girişlerinin, özellikle bonoda arttığını belirtiyorlar. Bu da döviz kurları üzerinde baskı yaratıyor. Bono faizlerindeki getiriye razı olmayan ve biraz da risk almak isteyenler ise borsayı tercih ediyor. En gözde kağıtlar ise banka hisseleri. Uzmanlar, borsadaki yükselişin temelinde banka hisselerindeki alımların yattığını belirtiyor. Peki banka hisseleri neden ilgi görüyor? Bu yılın başında yapılan analiz ve yorumlarda 2009’da rekor kârlar elde eden bankaların bu yıl aynı rakamlara ulaşmakta zorlanacakları ifade ediliyordu. Ancak açıklanan üç aylık bilanço rakamları bankaların kârlılıklarında bir sorun olmadığını gösterdi. Altı aylık bilançoların da iyi çıkması bekleniyor. Bu beklenti de bankacılık sektörüne ilişkin verilerden kaynaklanıyor. Bankalardaki batık kredi oranı her geçen gün azalıyor. Analistler bu verileri “Türk bankalarının kârlılığı bu yıl da iyi olacak” şeklinde yorumluyor. Batık kredilerdeki düşüş ise “Bankalar batık kredilerinden tahsilat yapıyorlar” şeklinde yorumlanıyor. Öte yandan bankaların kredilerinde de artış var. Bütün bunlar bankalar 2010’da, 2009 kadar kâr elde edemezler” tezini geçersiz kılan gelişmeler olarak görülüyor. Öte yandan yurtdışında ekonomik büyüme ile ilgili belirsizlikler devam ediyor. Böylece Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerdeki ekonomik büyüme kıymete bindi. Bu ise yabancı yatırımcıların ilgisini bu piyasalara çevirmesine neden oluyor. Yabancıların bono piyasasındaki alımlarının altında da bu yatıyor. Yukarıda yazdıklarımız Türkiye açısından olumlu sayılabilecek noktalar. Ama riskler de yok değil. Ekonomik risklerin başında ise son zamanlarda olumlu yönde gelişmeler olsa da işsizlik sorunu hala olanca ağırlığıyla kendisini hissettiriyor. İşsizlik devam ettiği için de toplam talepte ciddi bir artış olmuyor. Talebin artmaması da büyümeye ilişkin soru işaretlerine neden oluyor. İkinci önemli risk ise siyaset olarak görülüyor. Son günlerde artan terör olayları, Anayasa referandumuyla siyasi söylemlerde artan tansiyon ve gelecek yıl yapılacak olan seçimler siyasi ortama ilişkin soru işaretlerini artırıyor. Artık kronik bir sorun haline dönüşen işsizliği saymazsak, Türkiye siyasi alanda gerek iç, gerekse dış dengeler açısından radikal bir değişim yaşamazsa piyasalar açısından global krizden en az hasar alarak çıkan ülkelerin başında yer alacak gibi görünüyor.
’nde
BÝNÝCÝLÝK BRANÞI Yeni Eðitim - Öðretim yýlýnda Faaliyete Baþlýyor... Okyanus Kolejleri, kendi adýna yaptýrdýðý manej’de Anasýnýfýndan Lise 1’e kadar çeþitli yaþ gruplarýndaki öðrencilere Gezinti ve Binicilik Eðitimi verecektir.
444 10 98 www.okyanuskolejleri.com
Avcýlar | Bahçeþehir | Beylikdüzü | Güneþli
SİZİN SOKAK
Ramazan davulcuları Ramazan ayı dolayısıyla tabii ki bu ay sokaklarda ramazanla ilgili bir konuyu araştırdık... İlk aklımıza gelen ise Ramazan davulcuları oldu... “Birçok yerde Ramazan davulcuları sorun oluyor... Sizce eski ramazanların simgesi olan davulcular yasaklanmalı mı?” diye sorduk. İşte aldığımız cevaplar... Tolga Yavaşoğlu Kültürün devamı için yasaklanmamalı... Ramazanın bir özelliği var. O özelliğinde davulcular eskiden kalan bir gelenek. Hatta Ramazan davulcularının mani söyleyerek gezmeleri... Bu kültürel bir etkinlikti, yok olması çok hoş olmaz... En azından simgesel olarak sokak sokak olmasa bile her bölge meydanında bir davulcu gezse yeter diye düşünüyorum.
Birsen Karslıoğlu Bence olmalı. Zaten artık Ramazan olduğunu anlamıyoruz bile... Geliyor ve geçiyor. Artık sahura saatle kalkıyoruz. Eskiden ramazan davulcularıyla sahura kalkıyorduk. Ama Bahçeşehirʼde böyle bir şansımız yok. Burada olmuyor. Bu bir sorun değil ama niye olmasın ki... Sonuçta gece herkes o saatte kalkıyor. Kalkmayan rahatsız olacak diyeceksiniz ama sadece bir ay. Bu da olması gereken birşey.
Melek Güzeler Ramazan davulcularının yok olması kesinlikle doğru değil. Sonuçta çocukluğumuzdan beri olan bir şey bu ve ben mantıklı bulmuyorum bunu. Biz o şekilde büyüdük ve çocuklarımın da o şekilde büyümesini istiyorum. Rahatsız olan insanlar var, bunu bende duyuyorum ama bana mantıklı gelmiyor. 18
AĞUSTOS 2010
Kemal Oral Bahçeşehir sonuçta eğitim kapasitesi çok üst düzeyde olan bir bölge. Ama bizim de içinde olduğumuz bir kültür ve adetler sinsilesi içinde yaşıyoruz. Örf ve adetlerimizin devam etmesinden yanayım, onun için Ramazan ayında davul olması herkes tarafından benimsenir. Çocuklarımıza da bunu anlatarak bu geleneklerimizin devam etmesini sağlamalıyız.
Aylin Alemdağ Bugüne kadar var olmuş değerlerimiz yitiriliyor. Bizim çocukluğumuzdan bu yana gelen bu kültürü çocuklarımıza da aşılamak lazım. Biz bu toplumda yaşıyoruz. Yıllardır var olan değerler değişmemeli, yok olmamalı. Herşey aynı gitmeli.
İsmail İrteş Ramazan davulcuları o aya has birşey. Ramazan dediğiniz zaman akla gelen ramazan pidesi ve davulcusu. Bence bu kültür devam etmeli. Tabii fazla abartmadan. Bunu bazen iş şekline sokuyorlar. Aynı anda 10 dakika arayla elli tane davulcu geçiyor. Evleri teker teker geziyorlar. Bunların belediyelerin görevlendirdiği, davulcuların olması bence gerekli.
İYİSİYLE LE KÖTÜSÜY
“Bugün bizim temizlik günümüz” Geçen ay ʻtest ettim, onayladımʼdan aldığım güzel notlar ile sınıfı geçmem sonrasında bu ay yine sizlerleyim... Yine her zamanki gibi gezdim, yedim, içtim, gördüm, duydum ve sizlerle paylaşıyorum... Bu ay, Bahçeşehirʼin yeni mekanı Missisipiʼde yediğim mis gibi çökertme kebabı ve üzerine yediğim harika bir tat olan kızarmış dondurma ile başlamak istiyorum... Yediğim leziz tatların bilgilerini aşçıdan almayı ihmal etmedim... Yolumun üzerinde hep duyduğum ama gidemediğim pasta uzmanı Beyhan hanımın Mie Pasta Kurabiye dükkanının mutfağını ziyaret ettim... Temiz ve disiplinli bir imalathane ile karşılaştım... Hele vitrindeki devasa düğün pastaları çok ilgimi çekti... Ramazan yaklaşıyor... Mis gibi pide kokularını şimdiden duyar gibiyim... Bende daldım Somun Ekmeğe... Pide kokusu yoktu ama ekmek kokusuyla idare ettim... Ramazanʼda pide kokusunu duyabileceğiz mi diye Ertan Beyʼe sordum... Oda “tabii ki” dedi... Pide kokusunu takip ederken, çiçek kokularının içinde buldum kendimi... Küçük bir dükkan olmasına rağmen, çok yaratıcı ve birbirinden ilginç çiçeklerin bulunduğu Yaçi Çiçekte bir anda çiçeklerin arasında kaldım... Sizde özel günlerinizde bu çiçeklerin arasında kalabilirsiniz ya da sipariş verebilirsiniz... Sıcaktan bunaldım derken karşıma Mia çıktı... Almanyaʼdan kalk gel, bizim mahalleye dondurmacı ol. Bide dondurmanın eğitimini alda gel... Bana yoğurtlu dondurma sundu, hem şaşırdım, hem de serinledim... Ama lezzetine diyecek birşey yoktu... Sıcakla soğuk birbirine karışınca ufak bir baş ağrısıyla daldım eczaneye... Bir de ne göreyim, bizim eczanede sadece ilaç yokmuş, güzelliğine ve cildine özen gösteren hanımlara bakım da yapılıyormuş... Hem de güzellik uzmanları tarafından... Baş ağrısından kurtulunca birden midemin zillerinin çaldığını duyuverdim... Attım kendimi Ankara Dönerʼe... Harika bir döner ile karnımı doyurdum. Karnım açtı da bana mı güzel geldi acaba düşüncesiyle üç hanımın döner yediği masaya yanaşıp sordum... “Bana mı öyle geldi, sizce de lezzetli mi?” diye... Cevap “Yok böyle bir lezzet” olunca “Meşgul etmeyeyim afiyet olsun” dedim... Yine yanılmadım... Karnım doymuş, ne yapacağımı düşünür-
20
AĞUSTOS 2010
ken, telefonum çaldı... Hanım sipariş BA listesini mesaj olarak ÖZKAN BA attı... Soluğu Happy Centerʼda aldım... Başladım listeye göre dolanmaya... Ne ararsan var... Güleryüzlü personelin ilgisi de cabası... Güzel, güzel, güzel... Gelelim bir de üzüldüğümüz konulara... Saat 21,30ʼda bir pazar akşamı eşim arkadaşının daveti üzerine beş kişilik bir grup olarak Lunch Boxʼa gitmiş... Keyifle oturdukları mekanda sohbet ve atıştırmaya devam edilirken, masa servisi kağıdı toplanarak yenilen salatanın içine koyulup masanın artık gidin dercesine toplanmaya başlanması ve buna tepki veren müşteriye “Bugün bizim temizlik günümüz” denmesi bana çok ilginç geldi... Hele de böyle güzide bir mekanda... Ciddi beni üzdü... Tabii ki böyle bir mekanı bir çalışanın yüzünden lekelemek bize yakışmaz ama yazmakta da bir sakınca görmüyorum... Benden bu aylık da bu kadar... Gördüklerinizi iyisiyle kötüsüyle bana mail atarsanız, Bahçeşehirimiz de hep birlikte mutlu ve huzurlu yaşamak için çaba sarfetmeye devam ederiz...
Siz de Bahçeşehir’de şahit olduğunuz iyileri ve kötüleri bana yazın bende araştırıp, herkesi buradan bilgilendireyim… 4mevsimozkan@gmail.com
REFERANDUM
DERSEK Ana muhalefet CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne taşıdığı ve ‘kısmen iptal’ edilen AKP’nin anayasa değişiklik paketi, 1980 darbesinin 30’uncu yılında, 12 Eylül’de halkoyuna sunulacak. AKP, Saadet ve Büyük Birlik Partisi ‘evet’ oyu kullanacak. CHP, MHP, BDTP ve DSP ‘hayır’ diyor. Eğer anayasa değişikliği halktan geçer not alırsa bazı kişilerin Derleyen: Cemal SUBAŞI hayatlarında değişiklikler olacak. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, referandumda “Darbelere hayır için evet” oyu kullanılmasını istiyor. CHP lideri Kemal Kılıçtaroğlu, “12 Eylül darbesi anayasasının üzerine inşa edildiği için hayır” diyoruz, diyor. MHP, “Anayasa değişikliğiyle AKPʼnin yargıyı siyasallaştırmaya çalıştığını” ileri sürüyor. 12 Eylül referandumuna yönelik mitingler başladı bile. Siyasi parti liderleri hemen her gün bir ilde halka konuşuyor. Neden evet ya da hayır oyu istediklerini anlatıyorlar. Gerek iktidar, gerekse muhalefet partileri, 12 Eylül referandumunu ʻbilek güreşiʼ olarak da görüyor. AKP, anayasa değişikliği referandumun-
22
AĞUSTOS 2010
dan evet oyu alarak, iktidarının gücünü pekiştirmeye çalışıyor. Muhalefet ise ʻhayırʼın peşinde. Değişikliğe hayır çıkması durumunda, iktidarın meşruluğunu tartışmaya açacaklar. Erken genel seçim isteyecekler. Yani referandum, bir anlamda ʻiktidarʼda kalabilmek ya da olabilmek için önemli bir yol. Referandumdan hayır oyu çıkması durumunda önemli siyasi gelişmelerin olacağı muhakkak, ama evet denmesi durumunda hayatımızın değişeceği, en azından bazı isimlerin ve mesleklerin direkt etkileneceği de ortada. Peki, kimin hayatı nasıl etkilenecek? İşte bazı örnekler.
anameye dâhil etmişti. Sarıkaya 2006ʼda HSYK kararı ile meslekten ihraç edilmişti.
MESLEKTEN İHRAÇ EDİLENLER
Eski DTP milletvekilleri Aysel Tuğluk ve Ahmet Türkʼe aktif siyasi olasılığı doğuyor. Anayasa paketi, partisinin kapatılmasına neden olan milletvekilinin üyeliğinin düşmemesini de öngörüyor. Bu konudaki son örnek, DTPʼnin kapatılması. Anayasa Mahkemesiʼnin DTPʼnin kapatılmasına ilişkin verdiği karar ile Türk ve Tuğluk, milletvekili sıfatını kaybetmişti. Anayasa değişikliğinin geçmesi halinde, iki eski vekil Anayasa Mahkemesiʼne başvurup lehte düzenleme isteyerek milletvekilliklerinin iadesini talep edebilecekler.
Van Savcısı Ferhat Sarıkayaʼya mesleğe dönme imkânı doğacak. Değişiklik paketi ile Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından meslekten ihraç edilenlere yargı yoluna başvurma olanağı getiriliyor. Bu konuda herkesin hatırladığı yakın dönemde yaşanmış olay, Van eski Savcısı Ferhat Sarıkayaʼnın meslekten ihracı. Sarıkaya, 9 Kasım 2005ʼte Şemdinliʼdeki patlama sonrası meydana gelen olaylar üzerine hazırladığı iddianamede, olaylar nedeniyle tutuklanan astsubay Ali Kaya hakkında “Tanırım, iyi çocuktur” diyen dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile birçok general ve üst düzey subayın da adını iddi-
ESKİ ASKERLERE YARGI YOLU
İskender Pala gibi binlerce eski subay ve astsubaya yeniden ordu yolu AÇILIYOR. Anayasa değişiklik paketinin geçmesi halinde, Yüksek Askeri Şura kararı ile TSKʼdan çıkarılanlara da yargı yolu açılıyor. Bu konudaki sembol isimlerden biri de, yazar İskender Pala. Pala, ʻİki Darbe Arasındaʼ adını taşıyan kitabında, Türk Silahlı Kuvvetleriʼnden hangi gerekçe ve şartlarda ihraç edildiğini, buna karşı verdiği hukuk mücadelesini anlatmıştı. Yeni Anayasa değişikliği ile İskender Pala durumundaki, ordudan ihraç edilmiş binlerce astsubay ve subay dava açabilecek. Bunlardan durumu
TÜRK, MECLİS’E DÖNEBİLİR
NELER DEĞİŞECEK? uygun bulunanların mesleğe dönmelerinin de önü açılacak. Ancak bu sürecin nasıl işleyeceğine ilişkin, yeni yasal düzenlemeler de yapılması gerekiyor. Yeni yasal düzenlemelerde göreve iade edilecek kişinin hangi rütbe ve kıdemden göreve döneceği, tazminat olasılığı gibi unsurların yer alması gerekecek.
KENAN EVREN YARGILANACAK
Mevcut Anayasa, 12 Eylül darbesini gerçekleştiren Milli Güvenlik konseyi üyelerini yargılamayı yasaklıyor. Ama anayasa değişikliği ile Kenan Evrenʼe yargı yolu açılıyor. Pakette, 12 Eylül dönemindeki Milli Güvenlik Konseyi üyeleri ile bu dönemde kurulan hükümetler ve Danışma Meclisiʼnde görev alanların yargılanmasını önleyen geçici 15. madde yürürlükten kaldırılacak. Böylece, 12 Eylül darbesinin sorumluları, üst düzey yetkilileri için yargı yolu açılmış olacak. ŞEHİT AİLELERİNE YENİ HAKLAR Şehit ailelerine, gazilere, kadınlara, çocuk ve özürlülere daha fazla hak veriliyor. Anayasa değişikliğinin getirdiği bir başka unsur, ʻpozitif ayrımcılığınʼ artık Türkiye Anayasasıʼnın bir parçası haline getirilmesi. Bu çerçevede, ülkesi için hayatını kaybetmiş şehitlerin ailelerine, iş göremez hale gelmiş gazilere, kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve özürlülere yeni hakların önü açıldı. Bu kesimlere yasalarla tanınacak yeni hakların, Anayasaʼnın ʻeşitlikʼ ilkesine takılarak, iptal edilmesi olasılığı ortadan kaldırılıyor.
BORCA, YURTDIŞI YASAĞI YOK
Vergi daireleri yurtdışına çıkış yasağı koyamayacak. Yeni değişiklikler ile kişisel verilerin korunması Anayasal güvenceye alınacak. Daha önce, vergi borcu nedeniyle, bizzat vergi dairesi tarafından yurtdışına
çıkış yasağı konulabiliyordu. Şimdi bu konuda, yani yurtdışına çıkış yasağı konusunda karar, sadece hâkimler tarafından verilecek.
MEMURLARA TOPLU SÖZLEŞME
Memurlar toplu sözleşme yapabilecek. Anayasa değişikliği, çalışma hayatında da çok önemli değişiklikler getiriyor. Bundan böyle işçiler, aynı iş kolunda birden fazla sendikaya üye olabilecekler. Memurlara ve diğer kamu görevlilerine toplu sözleşme yapma hakkı tanınacak, memurlara verilen uyarma ve kınama cezaları yargı denetimine açılacak. Greve katılan işçilerin ve sendikanın kasıtlı veya kusurlu hareketleri sonucu grev uygulanan işyerinde neden oldukları maddi zarardan sendika sorumlu tutulamayacak. Siyasi amaçlı grev ve lokavt, dayanışma grevi ve lokavtı, genel grev ve lokavt, işyeri işgali, iş yavaşlatma, verim düşürme ve diğer direnişlere ilişkin yasaklar kaldırılacak.
OMBUDSMANLIK KURULUYOR
Yeni değişiklikler ile ʻKamu Denetçiliği Kurumuʼ (ombudsmanlık) oluşturulacak.
Mevcut durumda, süresiz (kaç yaşında seçildiğine bakılmaksızın emeklilik yaşı olan 65 yaşına kadar) olan Mahkeme üyeliği 12 yıl ile sınırlandırılacak. 12 yıldan önce yaş sınırını dolduran üye emekliye ayrılacak. Ve en önemli değişiklik olarak; artık sıradan vatandaşlar da Anayasa Mahkemesiʼne başvurabilecek. Daha önce sadece mahkemeler, ana muhalefet partisi ya da TBMMʼde 110 milletvekili topluca Anayasa Mahkemesiʼne başvurabiliyordu.
YÜCE DİVAN YOLU
Meclis Başkanı, Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları da Yüce Divanʼda yargılanacak.
HSYK YAPISI DEĞİŞİYOR
Hâkimler Savcılar Yüksek Kuruluʼnun (HSYK) halen 7 olan üye sayısı 22ʼye, 5 olan yedek üye sayısı ise 12ʼye çıkarılacak. HSYK, 3 daire halinde çalışacak. HSYKʼnın mevcut asıl ve yedek üyelerinin görevleri, seçildikleri sürenin sonuna kadar devam edecek.
ASKERE SİVİL YARGI YOLU
Askerlere bazı suçlarda sivil yargı yolu açılacak. Siviller, savaş hali dışında askeri mahkemelerde yargılanamayacak.
YÜCE MAHKEMEYE ÜYE SINIRI
Normal vatandaş, Anayasa Mahkemesiʼne başvurabilecek. Anayasa Mahkemesi değişiklik kapsamında, yeniden yapılandırılacak. Halen 11 asıl 4 yedek üyeli Mahkeme, 17 asıl üyeden oluşacak. Cumhurbaşkanıʼnın yanı sıra Meclis de 2 üyeyi, Sayıştay Genel Kuruluʼnun gösterdiği 3ʼer aday arasından, 1 üyeyi ise baro başkanlarının avukatlar arasından göstereceği 3 aday arasından gizli oyla seçecek. AĞUSTOS 2010
23
Referanduma kim, neden karşı çıkıyor? CEMAL SUBAŞI
p o li ti ka
TEMPO DERGİSİ POLİTİKA EDİTÖRÜ
“Aslında, 12 Eylül’de sandıktan çıkacak sonuç, 2011’de yapılacak genel seçimlerin de bir anlamda provası olacak.”
24
AĞUSTOS 2010
12 Eylül’de yapılacak anayasa referandumu için, partiler ve aydınlar arasında, perde arkasında, müthiş bir kavga yaşanıyor. Ama hiçbiri asıl düşüncesini, isteğini açık yüreklilikle söylemiyor. Ama özetle durum şöyle: Referandumu gündeme getiren iktidar partisi AKP, iktidarını perçinlemek istiyor. Aslında, 12 Eylül’de sandıktan çıkacak sonuç, 2011’de yapılacak genel seçimlerin de bir anlamda provası olacak. Muhalefet ise iktidarı, bu süreçte, yıpratma peşinde. Eğer sandıktan ‘hayır’ çıkarsa, genel seçimlere kadar AKP’yi olabildiğince sarsmayı planlıyor. 12 Eylül 2010’da yapılacak anayasa referandumunun ve hemen ardından gerçekleştirilecek 2011 genel seçimlerinin, özellikle Recep Tayyip Erdoğan için farklı bir önemi var. Çünkü AKP’nin tüzüğüne göre, üç kez arka arkaya milletvekili olan kişi, dördüncü kez aday olamıyor. Erdoğan, 2011’de son kez milletvekili adayı olacak. Yani Erdoğan’ın Çankaya’ya çıkması için son fırsatı 2011 seçimleri. Bu seçimlerden mutlaka yeniden iktidar partisi olarak çıkmalı. Çünkü 2012’de cumhurbaşkanını seçmek için sandığa gideceğiz. 2012’de güçlü bir AKP iktidarının olmaması, Çankaya’yı tehlikeye düşürecek. Yani, 12 Eylül’de salt anayasa değişikliğini oylamayacağız, çetrefilli siyasi geleceği de belirlemiş olacağız. Peki, anayasa referandumu için kim, ne düşünüyor? AKP neden ‘evet, Saadet ve BBP dışındaki muhalefet neden ‘hayır’ diyor? AKP, temelde yargının yeniden düzenlenmesini istiyor. Çünkü iktidarda kaldığı yedi yılda çıkarmak istediği yasaların bir bölümü, yargıdan geri döndü. Hatta Anayasa Mahkemesi’nde hakkında kapatma davası açıldı. Ama AKP, girişimini sevimli ve kabul edilebilir kılmak için, yargı organlarının oluşumuna ilişkin maddelerin yanına, kimsenin itiraz edemeyeceği; çocuklara pozitif ayrımcılık, memurlara toplu sözleşme hakkı gibi maddeler ekledi. MHP, AKP’nin bu girişimine karşı tavır sergiliyor. Aslında onun da, değişiklikte, kabul edebileceği maddeler var. Ama AKP ile hemen hemen aynı tabana oynuyor. Oy istedikleri kişiler neredeyse aynı. Bu nedenle ‘iktidarın başarı hanesini güçlendirmek’ istemiyor. Başta Murat Belge olmak üzere kimi aydınlara göre, anayasa değişikliğinin temel hedefi ‘CHP düzeni’ni değiştirmek. Tepeden indirilen ve cumhuriyet ile birlikte biçilen kıyafete şekil verilmek isteniyor. Hatta Başbakan yardımcısı Bülent Arınç daha da ileri giderek, CHP’nin 27 Mayıs 1960 ve 12 Eylül 1980 darbelerinden zarar görmediğini ileri sürüyor. Bir şekilde, bu darbelerde parmağı olduğunu ileri sürüyor. Bu nedenle CHP’nin “Hayır’da hayır vardır” demesi doğal. Ama şu bir gerçek ki Kılıçdaroğlu, referandum mitinglerini “AKP’ye hayır”a çevirdi. Bu konuda en çok tartışılan ve hatta tutumu eleştirilen partilerin başında BDP geliyor. Aslında BDP’nin oyu ‘evet’ olsaydı, AKP’nin işi daha kolay olacaktı. BDP, tek egemeni ve sözcüsü olmak istediği bölgede kendisine sadece AKP’nin rakip çıkabileceğini görüyor ve onun için uzun vadede AKP’yi zayıflatmaya çalışıyor. Sonuçta, demokrasiye atılacak her adımın en çok Kürtlere fayda getireceği aşikâr. Bir tarafta, yedi yılın getirdiği metal yorgunluğu referandumla üzerinden atmayı ve geleceğe yönelik planlarını arkasına bakmadan yapmak isteyen iktidar, diğer tarafta referandum ve genel seçimlerde başarısız olması durumunda koltuğu sallanması, hatta üst kadroları değişmesi muhtemel muhalefet partileri var. Bu nedenle, önümüzdeki bu yılda kullanacağımız iki oyun rengi, doğuracağı sonuçlar açısından çok önemli.
KARİKATÜR
CENK KARLITEPE
AĞUSTOS 2010
25
1996’da Doğanlar Bir ay ara verdikten sonra sizlerle tekrar buluşmak havadan sudan ama suya sabuna dokunarak paylaşımda bulunmak benim için çok hoş ve özel...
MÜJDE KÖSEOĞLU
ha va da n su da n “Bu açıklama bana çok sevdiğim bir sözü hatırlattı. “Daha iyiyi bulmak için iyiyi terk edin.’’
Bu ay sizlere yaz tatilimi anlatmayı çok isterdim... Tatilimde sabahları erken uyanıp, bir saat yüzdükten sonra, çardağın altında tatlı bir esinti eşliğinde yaptığım kahvaltıyla güne zinde ve huzurlu bir şekilde başladığım anlatan bir paragrafla yazıma giriş yapmak eminim çok iç açıcı olurdu. Ama öyle olmadı... Çünkü tatil yapamadım... Benimle aynı nedenle tatil yapamayan sayısı oldukça fazla bir grup var. Buyurunuz, bizleri bu yaz meşgul eden olayların başlangıcı, gelişmesi ve sonuçsuzluğu... 1996 yılında anne olmanın heyecanını yaşayan ben, dolayısı ile bu yılda doğan çocukların eğitim hayatına yakından şahitlik etme şanssızlığına sahip oldum. Bu şahitlik bana, eğitim sistemine inançsızlık, sinir bozukluğu, şaşkınlık, hadi canım sende her şey boşunaymış, gibi duygular yükledi. Bu duyguların bende oluşmasına neden olan olaylar zinciri “Seviye Belirleme Sınavı’’ ile başladı. Bu sınav ilk olarak 1996 yılında doğan çocuklar üzerinde denendi. Denekler ve velileri bu sisteme ayak uydurma adına önce iyi bir dershane arayışına başladılar. Dershaneler bulundu, çocuklar cumartesi-pazar hatta hafta içi okuldan sonra dershanelere gider oldular. Spor, sanatsal aktiviteler, her türlü sosyallik bu çocukların hayatlarından çıktı. Okul-dershane –özel dersler arasında mekik dokuyan adeta bir robot gibi yaşayan çocuklar, testler ile dolu dünyalarında yaşadılar. Dile kolay tam 3 yıl … Deneklik görevlerini hakkıyla yerine getirdiler. 3 yılın sonunda sistemin yanlış olduğu anlaşılarak bu sınavın kaldırılmasına karar verildi. Olan denek olarak kullanılan bu çocuklara oldu. 3 yılları, yanlış olduğuna karar verilen bir sistemle boğuşarak geçti. Veliler ise dershane ve özel öğretmenlere para akıttıkları ile kaldılar. En büyük vurgunu da özel okula gitmek isteyen çocuklar yaşadı. 8. Sınıfın ikinci döneminde yapılan açıklama ile özel okullara sadece 8. sınıf SBS sonucu ile girebilecekleri açıklandı. Böylece 6 ve 7. Sınıfta girdikleri sınavların hiçbir geçerliliği kalmadı. Olay ‘’Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz’’ durumunu aşan bir hal aldı. 8. sınıf Seviye Belirleme Sınavı ise tam bir fiyasko oldu. 1544 tane birinci çıkan bir sınavın ne kadar ayırt edici olduğuna siz karar verin. En son darbe ise “500 puan alan öğrenciler okulumuzu gezebilir’’ açıklaması yapan iyi bilinen bir okuldan geldi. “Böyle bir açıklama yapan bir okulun neresi iyi?’’ diyebilirsiniz. Açıkçası ben de merak ettim ve araştırdım. Araştırmalarım sonucunda bir türlü neden iyi olduğunu anlayamadım. Fiyatı yüksek olan kalitelidir, görüşü mü kurumun iyi olduğu kanısını oluşturmuş çözemedim. Çözdüğüm tek bir şey var ki, bu açıklamanın daha doğrusu aşağılamanın, 500 puan alamayan çocuklar üzerinde psikolojik açıdan ciddi bir çöküntü yarattığıdır. Bu açıklama bana çok sevdiğim bir sözü hatırlattı. “Daha iyiyi bulmak için iyiyi terk edin.’’ Ben daha iyiyi buldum, sizlerin de daha iyiyi bulmanız dileği ile...
26
AĞUSTOS 2010
'ADINI ÇOCUKLARINIZIN KOYACAĞI ANAOKULUMUZ 2010-2011 EĞİTİM ÖĞRETİM YILINDA HİZMETİNİZDEDİR' Dalgıç Kuşu Mahalle Defne 5 Ada Villa 3-4 Bahçeşehir
Tel: 0212
608 06 06
KISA KISA
Geleneksel bir uğraşın sanat eserine dönüşümü NAKO ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü işbirliği ile gerçekleştirilen, üniversite-sanayi işbirliğine en güzel ve somut örneklerin yer aldığı “İplikten İlmeğe Tasarım Yolculuğu” projesi, hem gençlerimiz hem de ülkemiz açısından oldukça önemli bir proje. NAKO Yönetim kurulu Üyesi Adnan Öcalgiray, projenin ilerleyen safhalarında, oldukça geniş bir tasarım ekibi ile yola devam edeceklerini de belirterek, “Dünyada üretimin olmazsa olmaz şartı tasarımdır. Sektörümüzde tasarımın gelişmesinin ilk adımı üniversitelerde atılmalıdır. Biz bunun önemini biliyoruz ve bu işbirliği konusunda oldukça heyecanlıyız” diye konuştu. Bölümün Örgü Atölyesiʼni de yenileyen Nako, gençleri el örgüsüne teşvik ederken, geleneksel bir uğraşın sanat eserine dönüşümünü sağlayan bu tasarımlarla, el örgü sektörüne taze kan pompalamaktadır.
Somun Ekmek’te yenilikler bitmiyor
Adanalı artık Bahçeşehir’de
‘Kebap mutluluktur’ “Kebap mutluluktur” sloganı ile yola çıkan Adanalı, Avcılar E-5ʼten sonra şimdide Bahçeşehir Ticaret Merkeziʼnde Bahçeşehirliʼlere hizmet verecek. Adanalıʼyı diğer kebapçılardan ayıran özellik ise, mutfak ve ızgara bölümlerini tüm misafirlerinin internet üzerinden izleyebiyor olması ve kadrosunun kebap üzerine ihtisas yapmış ve Adana yöresinin en ünlü ustalarından oluşuyor olması.
Bahçeşehirʼin gözde mekanlarından Somun Ekmek, cafe fast-food ile Bahçeşehirlilere yeni lezzetler tattırmaya devam ediyor... Dönerden Ayvalık tostuna, Zeytinyağlıdan ev mantısına, sahanda yumurtadan tost çeşitlerine, hamburgerden goralıya, özel yayık ayranından vitamin barına kadar canınız ne istiyorsa seçip yiyebileceğiniz zengin seçenekleriyle Bahçeşehirliʼye hizmette sınır tanımıyor.
Solis Türklerin kilo sorununa ABD’den çözüm buldu...
Yıldızları parladı... Her çocuğu farklı yetenekleri ve ilgi alanları olan, farklı gereksinimlere sahip, gelecek için farklı umutları ve beklentileri olan ayrı bireyler olarak gören Yıldızlar Koleji öğrencilerinin yazıp yönettiği “Zalim Shakespeare” oyunu izleyenlerden bol alkış aldı... 28
AĞUSTOS 2010
Medikal turizm danışmanlığı şirketi Solis Sağlık Turizm Danışmanlığı Amerika Birleşik Devletleri (ABD)ʼnin en etkili zayıflama merkezlerinden biri olan Structure House ile ortaklığa imza attı. Zayıflama Kliniği olarak 1977ʼden beri hizmet veren ve kurulduğu günden itibaren 30 binden fazla hastaya sağlıklı bir biçimde kilo verdiren Structure Houseʼun ABDʼde North Carolina eyaletinde yer alan kliniğinin kapıları artık Solis Sağlık Turizm Danışmanlığı aracılığı ile Türklere açılıyor. Structure House, bünyesinde aynı zamanda bir diyabet merkezi de bulunduruyor ve ileri derece diyabet hastası ve diyabet başlangıcı olan hastalara tedavi seçenekleri sunuyor.
KISA KISA
Yeğenimizi evlendirdik
"Mahyaların solmayan ışıklarının gölgesinde kurulan uzun sofraların, sofraların basköşelerinde kurulmuş dedelerin, taş fırının sırasında sabırla bekleyen çocukların, sımsıcak pidenin ucundan koparılan ilk lokmanın, mahalle meydanlarında kurulan Hacivat Karagöz perdelerinin, bir yudum su ve bir zeytin ile başlayan samimi ziyafetlerin ve gündoğumundan gün batımına uzanan uzun saatlerin habercisidir Ramazan.’’ Sizi de Missisipi’nin huzurlu ortamın da aileniz ve dostlarınızla beraber bu zenginliği bizimle paylaşmaya davet ediyoruz. "
Afiyet şeker olsun.
KİŞİ BAŞI: 30 TL ile 45 TL (Ana yemek
çeşitliliğine göre)
Gruplara özel indirimler. (20 kişi ve üzeri)
Rez: 669
01 69
Defne 5 Villaları No: 6 Bahçeşehir
Yeğenimiz Serhat Yurtseven, İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Mustafa Karataşʼın kızı Büşra Karataş ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaşʼın kıydığı nikah ile dünya evine girdi. Feshaneʼde gerçekleşen nikah töreninde gelinin şahitliğini Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, damadın şahitliğini ise Sabahattin Çıkış yaptı. Serhat ve Büşraʼya bir ömür boyu mutluluk dileriz...
Kahin Ahtapot Maradona’nın yavruları oluyor Dünya Kupası İspanyaHollanda maçı ve 12 Eylülʼde yapılacak referandum tahminleri ile dikkat çeken Turkuazooʼnun Kahin Ahtapotu Maradonaʼnın çok yakında yavruları olacak. Kahin Ahtapot Maradona akvaryumda yaşadığı tanka yumurtalarını bıraktı. Hayatında yalnızca bir defa yumurta verebilen sağlıklı bir ahtapot yumurtalar açılana kadar yani 6 ay süresince yumurtalarına bakar. Kahin ahtapotun yumurtaları, bebek ahtapotlar yumurtalardan çıkana kadar akvaryumda sergilenecek. Akvaryumun akvarist ekibinde heyecan uyandıran ve 2 ay içerisinde yumurtadan çıkması beklenen bebek ahtapotlar daha sonra uygun bir tanka yerleştirilecek.
Gsm: 0542 394 41 50
Süzer Bulvarı Şehri Bazar E-Çarşı Kat: -2 (Happy Market altı) Bahçeşehir
KAPAK KONUSU İN HOŞGELD N A RAMAZ
RAL
HÜLYA ME
LAR: FOTOĞRAF rk, tü Serkan Şen ğlu ilo m a Selçuk Ş
Sevgi, dostluk ve hoşgörü ayı:
RAMAZAN 32
AĞUSTOS 2010
üm Müslüman aleminde olduğu gibi Türkiye'de de çoluk-çocuk, genç- ihtiyar, kadın-erkek pekçok kişinin coşkuyla ve heyecanla beklediği, cömert iftar ve sahur sofralarıyla taçlandırılan bu özel ay, saygı, hoşgörü, birlik, beraberlik gibi manevi değerlerin de ön planda olduğu en kıymetli ay. Açın halinden anlamayı, sabretmeyi, şükretmeyi, nefsimize hakim olmayı, nefsimizi sınamayı, hoşgörüyü, saygıyı, empati kurmayı, açın halinden anlamayı, iç dünyamıza daha yakından bakmayı sağlayan bu zaman dilimi ailemize, eşimize, dostumuza, komşumuza da en yakın olduğumuz ay aynı zamanda.
Gözleri de karnı da doyuran sofralar
Tüm Müslüman aleminde olduğu gibi Türkiye'de de çoluk-çocuk, genç- ihtiyar, kadın-erkek pekçok kişinin coşkuyla ve heyecanla beklediği, cömert iftar ve sahur sofralarıyla taçlandırılan Ramazan ayı, saygı, hoşgörü, birlik, beraberlik gibi manevi değerlerin de ön planda olduğu en kıymetli ay.
Eski Ramazanlar iftar topunun atılmasının heyecanla beklendiği, fırınların önünde uzadıkça uzayan yine de keyifle girilen pide kuyruklarıyla renklenen, top atılır atılmaz elinde pidelerle evlerine koşturan insan görüntülerine sahne olurdu. Gözleri de karnı da doyuran sofralar birkaç saat öncesinden özenle hazırlanmaya başlanır, mutfakta sevimli bir telaş sarardı herkesi. Ramazan ayının on beşinden itibaren iftar davetleri başlar, hali vakti yerinde olanların sofrasına teklifsiz oturulur, kimse de ona sen kimsin diye sormazdı, yoldan geçeni doyurmak büyük bir erdem sayılırdı. Hatta Anadoluʼdaki bazı konaklarda konak sahibi tarafından hazırlatılmış yemekler tencerelere konulup konağın yan kapısından paravan vasıtasıyla ihtiyaçlı kimselere verilir ne alan ne de veren birbirini görürdü. Kör karanlıkta gümbürdeyen davul sesiyle ailecek sahura kalkılır, iftardan kalma pideler bölüşülerek yemeğe katıklık edilirdi. Yaşama düzeninin iftar ve sahur saatlerine göre ayarlandığı eski Ramazanlar, aile fertlerinin ve AĞUSTOS 2010
33
KAPAK KONUSU toplumun birbirine daha fazla yakınlaşmasını sağlar, sohbeti ve paylaşımı arttırırdı. İftardan sonra kıraathanelerde toplanan mahalle halkı, o bölgenin meddahını dinler, hem öğrenir hem eğlenirdi. Teravih saatlerinde camilerde ibadet ederek iç huzura ulaşmayı arzulayan, teravih sonrasında orta oyunları, Hacivat- Karagöz'ü, kuklaları, fasılları, sihirbazları, ateş yutan akrobatları, cazbant ve kantoları izlemeye giden halk, sahur saatine kadar şenlik alanlarında vakit geçirir, imsak vaktiyle evlerine veya işyerlerine dağılırdı. Eski Ramazanlarʼ da tiyatroların bile özel uygulamaları olur, Ramazan'a özel matineler konurdu. Oruç tutanlar, yatsı ile iftar arasında gününü tiyatrolara koşarak geçirirdi.
Sultanahmet Meydanı, Feshane gibi alanlarda her yıl olduğu gibi bu yıl da pek çok etkinlik düzenlenecek
Ramazan'da içecek Eski Ramazanlarda şerbet ve şuruplar, boza ve sahlep önemli Ramazan içecekleriydi. Demirhindi, ağaç kavunu, menekşe, kızılcık gibi şimdilerde adını bile duymadığımız içecekler karla soğutularak sunulur, nargile, çubuk veya kahve ile iftar keyfi tamamlanırdı. Kahvenin büyük konaklarda tüm misafirlere aynı anda verilmesi şarttı. Kahve ibriğinin soğumaması için gümüş zincirli ateşlikler yakılır, kahveler kafesli gümüş zarfların ucundan tutularak misafirlere ikram edilirdi. İftardan sonra haremağaları vasıtasıyla Sultan ve Kadın Efendilere saygılar ileRAMAZAN FIKRASI :)
Sofi ile bektaşi yolda yürürken bi yandanda mübarek ramazan ayından bahsederler bi ara söyle bi konuşma geçer aralarında.. Sofi: eee Ramazanda bitti inşallah hoşnut kalmıştır bizden? Bektaşi: kalmıştır kalmıştır kalmasa her sene gelip 1 ay kalmazdı. 34
AĞUSTOS 2010
tilir, iltifatla beraber, derecelere göre “diş kirası” adı altında armağanlar ya da para alınırdı. Akraba ve dostlar arasında ise Ramazanʼın ilk haftasında habersiz iftara gitmek, bir saygı belirtisi sayılırdı.
Osmanlı’da Ramazan Gelenekleri
Orucun Açılma Vakti: İftar Osmanlı'da oruç açmak büyük bir törendi. Ne yemek yapılacağı, neyin ne zaman sofraya geleceği ve hangi yiyeceğin ne zaman sofrada yeneceği belliydi. İftar sofrasında oruç, if-
ZAN DA RAMA YURTDIŞIN
tariyeliklerle açılırdı. Damak lezzetine hitap edecek tüm iftariyelikler ayrı ayrı yerlerden alınırdı. Çeşit çeşit peynirler, zeytinler, farklı kaplarda gelen mis kokulu reçeller, pastırma, hurma ve ekmek yerine bir Ramazan klasiği olan pide, iftariyeliklerin olmazsa olmazlarındandı. İftariyeliklerin ardından çorba servise sunulur ve çorbalar bitirildikten sonra 40 kaptan fazla et, sebze, balık yemeği padişahın sofrasını donatırdı. Ramazanın baş tatlısı olan güllaç ve bunun gibi pek çok tatlı ana yemeklerden sonra
Nalan-Kemal-Ece Su Sayın (CANADA) Yaklaşık 10 yıldır Canada'nın Ontario eyaletinin küçük bir kasabası olan Windsor'da yaşamaktayız. 200 bin nüfusu olan bu kasabada cok samimi, küçük bir Türk topluluğu yaşamaktadır. Doğma büyüme İstanbul'lu olan bizler, 12 yaşında olan kızımızı yetiştirmek için özellikle bu kasabayı seçtik. Burada Türkiye'den onbinlerce km uzakta ama elimizden geldiğince Türk örf ve adetlerine bağlı yaşamaya ve kızımızı da bu şekilde yetiştirmeye çalışıyoruz. Bu örf ve adetlerimizden biride Ramazan ayı, bu mübarek ayımızı eskiden oluşturulmuş Windsor Türk Cemiyeti çatısı altında yaşamaktayız. Hafta sonları gönüllü ailelerin bu binada verdiği iftar yemekleri ile oruçlar açılıp, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın gönderdiği din görevlimizin dua ve din hakkında verdiği bilgilerle geçirmekteyiz.
Ramazan Menüsü MENÜ 1 Fİ TARİYELİK TABAĞI Bal, Kaymak, Hurma, Kuru Kayısı, Zeytin, Peynir ÇORBA Tereyağlı Süzme Mercimek Çorbası ARASICAKLAR çli İ Köfte, Zeytinyağlı Yaprak Sarma Yeşil Salata, Çiğköfte ANA YEMEK Karışık Izgara Etli ekmek, Peynirli Mevlana, Fırın Kebabı, Tavuk Şiş, Kanat, Adana TATLILAR Sacarası, Kadayıf, Meyve Tabağı Çİ ECEKLER Kola, Fanta, Ayran, Limitsiz Çay
38 TL
MENÜ 2 Fİ TARİYELİK TABAĞI Bal, Kaymak, Hurma, Kuru Kayısı, Zeytin, Peynir ÇORBA Tereyağlı Süzme Mercimek Çorbası ARASICAKLAR çli İ Köfte, Zeytinyağlı Yaprak Sarma, Yeşil Salata, Çiğköfte ANA YEMEK Ovalı Special Etli ekmek, Peynirli Mevlana, Fırın Kebabı TATLILAR Sacarası, Kadayıf, Meyve Tabağı Çİ ECEKLER Kola, Fanta, Ayran, Limitsiz Çay
33 TL
REZERVASYON NUMARALARIMIZ K.ÇEKMECE E-5 OVALI Kİ Tİ ELİ 424 65 34 671 41 42
OVALI BEYKENT 871 34 34
www.ovalikonya.com.tr
KAPAK KONUSU
Sultanahmet Meydanı, Eyüp Sultan ve Feshane’de Ramazan’ın ruhuna uygun düzenlenen eğlenceler, etkinlikler, gösteriler de sahur vaktine kadar süren eski Ramazanları yaşatmamız için birer vesile.
afiyetle yenirdi. Tüm bu yiyeceklerin pişi-rilmesi, sofraya getirilmesi, sofradan kaldırılması adabına göre gerçekleştirilir, sofraya hizmet eden de sofradan yemek yiyen de iftara hürmet gösterirdi. Sabah Ezanı Okunmadan: Sahur Gözleri de karnı da doyuran iftar sofrasına nazaran sabah ezanından önce yenen sahurda, mideyi yoracak et yemeklerinden ziyade, karnı bütün gün tok tutacak hamur işleri, pilav ve vücudun şeker ihtiyacını karşılayacak kurutulmuş meyvelerden yapılan hoşaflar yenirdi.
Diş Kirası Ramazanın en önemli özellikleZAN DA RAMA YURTDIŞIN
“Ramazan ayı İsveç halkı için artık alışılagelmiş bir durum olsa da mutlaka her yıl aynı sorular sorulur; ....Su bile içmiyor musunuz? Mecbur musun? Miden rahatsız olmuyor mu? Her yıl konusu olsa da, Ramazan ayımız ve oruç tutmamız İsveç halkı tarafından maalesef biraz tuhaf karşılanmaktadır.”
36
AĞUSTOS 2010
rinden biri de iftar sofralarına davetsiz gidilebilmesiydi. Osmanlı Sarayına Ramazan ayı boyunca iftara davetsiz olarak gelinebilirdi. Bunun haricinde Osmanlı Sarayının özel davetleri de olurdu. Ramazanın ilk on gününde Padişah, ayan ve mebusan reisleriyle birlikte vükelayı saraya iftar için davet ederdi. Sadrazamın baş köşede oturduğu bu sofra diğer iftar sofralarına göre çok daha mükellef olurdu ve hep birlikte daha çok vakit geçirilirdi. Bu sofralarda zengin ve leziz yemeklerden ziyade 'Diş Kirası' asıl büyük hediyeydi. Kahve, şerbet ve sigaralar içilirken Mabeyn Müdürü, Enderun Efendisi ile salona girerdi. Enderun efendisinin elinde büyükçe bir gümüş tepsi yer alırdı. Tepsinin üzerinde davetlilerin isimlerinin ya-
zıldığı hediyeler olurdu. Bu hediyeler kıymetli saatler, tütün tabakalarından oluşurdu.
Sarayda Görkemli Hazırlık Osmanlı Sarayında MatbahAmire, ramazan ayı gelmeden tatlı bir telaş içine girerdi. Kilerdeki uçsuz bucaksız taş odaların, özenle seçilen yiyeceklerle doldurulması sarayda ramazanın en önemli habercisiydi. Taptaze yiyeceklerin renkleri, taş odaların soğukluğunu hissettirmezdi. Ramazan ayında, Osmanlı Sarayında kilerlerin özenle seçilen malzemelerle doldurulmasından, hazırlanacak iftar ve sahur sofralarının zenginlik ve bereket içinde geçeceği belli olurdu. Bu bereket tüm topraklarda tesirini gösterir ve
Keriman Pekşen (İSVEÇ-STOCKHOLM) Çok farklı ülke ve dinlerden gelenlerin yaşadığı bu ülkede müslümanlar arasında bile Ramazan ayı konusunda farklı uygulamalar vardır. Örneğin; arap ülkelerinden gelenler Ay’ı takip ederek oruç tutmaya başlıyorlar ve genellikle Türkler’in başladığı günden bir gün önce oruç tutmaya başlayıp bayramı da bir gün önce yapıyorlar. Tüm İsveç’te yanlış hatırlamıyorsam 2 cami var ve bunların da ezan okuma hakkı yok. Müslümanların bazı yerlerde cami diye adlandırdıkları ve genelde boş ve uygun lokaller mescit olarak kullanılıyor ve oralarda ibadet yapılıyor. Ramazan’da iftarımızı takvim yapraklarından ya da imsakiyelerden takip ederek açıyoruz. Hatta Türk kanallarını takip ediyoruz. Zaten az olan camilere teravih için giden sayısı çok az. Kandillerde camilerde namaz kılanların sayısı biraz daha kalabalık oluyor. Son yıllarda Ramazan ayını İsveç, ticari olarak değerlendirmeye başladı: Değişik telefon şirketleri “Ramazan’da memleketinizi ucuza arayın” kampanyaları başlatıp, süpermarketler yabancı ürünlerin yanısıra “Ramazan’a özel indirim” kampanyaları düzenler oldu. “Türk bakkalları” diye adlandırdığımız bakkalların bu aya özel işlerinin iyi gitmesi üzerine İsveçli işletmeciler arasında bu tür rekabet ortamı oluşmuştur.
GÖL İFTARİYELİK (14 çeşit) G ARA SICAK (6 çeşit dönüşümlü) G ANA YEMEK (8 çeşit et, kebap, tavuk, dönüşümlü sıra et) G SALATA G TATLI-MEYVE (Açık büfe) G İÇECEK Meşrubat, Çay (sınırsız)
ız. lın a at İFTAR
fiy
G
50
a ift
ri avetle için öze d l r
MÖNÜSÜ
0-6 yaş ücretsiz 6-12 yaş % 50
T o pl u
Rezervasyon ve bilgi için:
0212 669 33 35 0212 669 33 36
www.golbalikrestaurant.com Gölet Mevkii Merkez Bahçeşehir
KAPAK KONUSU ZAN DA RAMA YURTDIŞIN
Muazzez & Murat Gülçür (DURHAM-İNGİLTERE) Ortak dinin islam olmadığı bir ülkede Ramazan ayı oldukça mahsun geçiyor. İftar vakti yaklaştıkça heyecanla ezanın okunmasını beklemeyi bir süre sonra unutuyorsunuz. Galiba en kötüsü hiç canlı ezan sesiyle oruç açamamak. Kültüründe paylaşımın kısıtlı olduğu bir ülkede haliyle iftar sofralarınızı paylaşacak insan bulmak oldukça zor. Ancak zamanla paylaşımın sizin kültürünüzün bir özelliği olduğuna kanaat getiriyorlar. Durham şehir merkezindeki camide iftar ve teravih namazı için genellikle Arap müslümanlar toplanı-yorlar. Newcastle’de ise Türkiye’den bir cemaatin yardımlarıyla açılmış “Turkish Community” adlı kuruluş ve cami kuzey İngiltere’deki Türklerin buluşma noktalarından biri. Her akşam bir başka hayırsever tarafından verilen iftar yemekleri oldukça kalabalık geçiyor. Bu sofralar sayesinde eşi yabancı olan Türkler, eşlerine kültürümüzü tanıtma fırsatı da buluyorlar.
Ramazanın bir diğer klasiği de Osmanlı Macunu. Sarı, yeşil, kırmızı, turuncu, pembe ve beyaz renklerde sıvı kıvamda olan şekerler, çubuklara kıvrım kıvrım sarılarak karışık meyveli yapılıyor.
38
AĞUSTOS 2010
Müslüman, Hıristiyan, Musevi demeden hepberaber paylaşılırdı. Osmanlı toprakları üzerinde yer alan yörelerin kendine has tazelikleri ve bereketi günler öncesinden toplanmaya başlanırdı. Bu yörelerin özel lezzetleri özenle saraya taşınırdı. Tokat'ın, Malatya'nın Şam'ın kayısıları, Ankara'nın balları, Antep'in kuru baklavaları, fıstıklı, bademli, cevizli sucukları, İzmir'in kuru incirleri, vişneleri, üzümleri ve bunun gibi daha pek çokları toplanır, özenle saklanır ve on bir ayın sultanı için hazır bekletilirdi.
En Lezzetli Yarışma Toplumun yüksek kültürünü oluşturan en önemli ramazan geleneklerden biri arife gününde Osmanlı sultanlarının ramazan öncesinde kutsal emanetleri ziyaret etmesiydi. Hazreti Muham-med'in vasiyet ederek Veysel Karani'ye hediye ettiği hırkanın bulunduğu Hırka-i Şerif'e arife günü gitmek Osmanlı Sarayı için en önemli ritüellerden biriydi. Bu ritüelin hemen ardından saray sultanlarına çeşitli ahçıların hazırladığı soğanlı yumurtalar ikram edilirdi. Her bir soğanlı yumurtayı tek tek tadan sultanlar, aşçıların ustalıklarını lezzet testine tabi tutardı. En beğenilen soğanlı yumurtanın aş-
çısı, ramazan ayı boyunca sultanın yemeklerini pişirmeye hak kazandırılarak ödüllendirilirdi. İslam dininin değil ama bir Saray geleneği olan bu yemek, bugün bile iftar sofralarının olmazsa olmazları arasında.
Ramazanlar eskiyi aratıyor Şimdiki ramazanlarda mahya ışıklarıyla aydınlanmış camilerin oluşturduğu büyüleyici atmosferde şehrin gürültüsünden iftar topunu duyamasak da, pide kuyrukları eskisi kadar uzun olmasa da aynı telaşı, aynı heyecanı sokaklarda hissetmemiz mümkün. Belediyeler aracılığıyla nerdeyse her semte kurulmuş iftar çadırlarından işten çıkıp iftara yetişemeyen de evinde bir tas çorba yapacak maddi gücü bulunmayan da faydalanabiliyor. Eskisine nazaran iftar davetleri seyrekleşse de geniş ailelerde eski gelenekler sürdürülerek büyüklerin evinde toplanılıp sahur vaktine kadar ikramlarla süren bir ramazan yaşanıyor. Bazı işyerleri ise toplu iftar yemekleri düzenleyerek Ramazan'da biraraya gelebiliyor. Maddi durumu müsait olanların iftariyelik paketlerle yoksul ailelere yardımda bulunduğu şimdiki ramazanlarda, ramazan davulcularının yerini de cep telefonları almış du-
2010 Ramazan Etkinlikleri Şimdilerde zamanla yarıştığımız, trafikle boğuştuğumuz metropol hayatında eski ramazanlardan eser kalmamış olsa da Sultanahmet Meydanı, Feshane, Eyüp Sultan Camii gibi alanlarda her yıl olduğu gibi bu yıl da pek çok etkinlik düzenlenecek, camiiler mahya ışıkları ile aydınlanacak. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında uzun süredir tadilatta olan Yenikapı Mevlevihanesi'nde Pazar günleri Sema-i Ayin Şerif'leri devam ederken Uluslararası Mevlana Vakfı Türk Müziği Topluluğu "Ramazan İlahileri" başlığıyla konserler verecek. Ayrıca günümüzde unutulmuş İstanbul ritüeli olan Teravih-i Enderun ve Cumhur Müezzinliği adlı program her akşam teravih saatlerinde İstanbul'un belli başlı semtlerinde program gerçekleştirecekler.
KAPAK KONUSU rumda. Sahura kalkmayanlar veya oruç tutmayanlar davul sesinden ve gürültüden dolayı alarmı çalan arabalardan rahatsız olsa da kaybolmak üzere olan gelenek bazı mahallelerde halen sürüyor. Ramazan davulcuları bayram sabahı bütün ay çaldığı davulun bahşişini toplamak için kapı kapı dolaşıp bayramlaşmaya devam ediyor.
Ramazan’da eğlence Sultanahmet Meydanı, Eyüp Sultan ve Feshaneʼde Ramazanʼın ruhuna uygun düzenlenen eğlenceler, etkinlikler, gösteriler de sahur vaktine kadar süren eski Ramazanları yaşatmamız için birer vesile. Televizyonlardan yapılan canlı yayınlarla, sohbetlerle, Hacivat- Karagöz gösterimleriyle, pamuk şeker, kağıt helva, horoz şekeri, elma şekeri gibi nostaljik objelerin ahengiyle yaşanan ramazan ayında tiyatrolara rağbet azalsa da bazı be-
lediyeler özel tiyatrolarla anlaşma yaparak tiyatroseverlere eski tatları yaşatmaya çalışıyor.
Mobil mescit ve yüzyüze vaaz sebebiyle ibadet edenleri de sıcakta Ramazan ayının Ağustos'a denk gelmesi sebebiyle sahil sitelerinin bulunduğu mahallerde ve yayla geleneğinin devam ettiği bölgelerde namaz kılınabilecek mobil (çadır) mescitler kurulacak ve ihtiyaçlarının karşılanmasına çalışılacak. Bazı camilerde merkezi vaaz yerine yüz yüze vaaz sistemini getirileceği ramazan ayında Diyanet İşleri Başkanlığı Kurʼan-ı Kerimʼin kişi ve toplum hayatına kazandırdığı değerler, Kurʼan-ı Kerimʼin hayatımızdaki yeri, Kurʼan ve insan hakları, Kurʼan ve çevre, Kurʼan ve Kadın gibi başlıklarının ele alınmasıyla vaaz sisteminde interaktif bir ortam sağlamayı amaçlıyor. Ramazan ayının yaz aylarına denk gelmesi
nasıl nefes alacağız tedirginliği sardı. Serin ve klimalı camilerin tercih edileceğini tahmin ettiğim bu ramazanda yapısı itibariyle klima/ havalandırması olan ve namaz kılarken rahat edilen 5 cami önerebilirim. Evinize ve işinize uygun olur mu bilmem ama bazı günler bu camileri ziyaret etmekte fayda var. 1- Bebek Camii 2- Beşiktaş Kaptan İbrahim Paşa Camii 3- Ortaköy Camii 4- Arnavutköy Camii 5- Bezmialem Valide Sultan Camii Ayrıca Hazreti Muhammed'in vasiyet ederek Veysel Karani'ye hediye ettiği hırkanın bulunduğu (Fatih) Hırka-i Şerif Camii'nde korunan Hırka-i Şerif ziyaret edilebilir.
RAMAZAN’DA ZİYARET EDİLEBİLECEK ÖNEMLİ CAMİLER Süleymaniye Camii 1550-1557 yılları arasında Mimar Sinan tarafından inşa edilen cami Sultanahmet ve Eminönü'ne çok yakın. Klasik Osmanlı mimarisinin günümüzdeki en önemli temsilcilerinden biri ve manzarası muhteşem.
Büyük Selimiye Camii İstanbul'un sahip olduğu en önemli eserlerden biri olan bu cami 1459'da Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmış. Ramazan'da akşamları ışıl ışıl olan caminin altın yaldızla kaplanmış süslemeleri dikkat çekiyor.
Eyüp Sultan Camii Ramazan'da akşamları ışıl ışıl oluyor. İstanbul'un sahip olduğu en önemli eserlerden biri olan bu
camiyi, 1459 yılında Fatih Sultan Mehmet yaptırdı. Caminin altın yaldızla kaplanmış süslemeleri dikkat çekiyor.
Sultan Ahmet Camii Cami yılın her dönemi ziyaretçi akınına uğrayan ibadet mekanlarından. 1609-1616 yılları arasında mimar Sedefkar Mehmet Ağa tarafından inşa edilen yapının her ayrıntısında ince bir işçilik var.
Beyazıt Camii Beyazıt Camii'ni Sultan Bayezid Veli, mimar Yakup Şah'a yaptırdı. Caminin sağında Beyazıt Devlet Kütüphanesi, solunda ise Vakıf Hat Sanatları Müzesi var. Çınaraltı, Sahaflar Çarşısı ve Kapalıçarşı, Beyazıt Camisi'nin hemen yanında bulunan önemli noktalar.
Fatih Camii
Büyük Mecidiye Camii (Ortaköy Camii)
Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan Fatih Camisi, Fatih Külliyesi'nin içinde. 1509 yılındaki büyük İstanbul depreminde büyük hasar gören eser, II. Beyazıt döneminde elden geçirildi. 1766 yılında ikinci bir depreme maruz kalınca çok ağır bir hasar aldı.
1853’te inşa edilen Ortaköy Büyük Mecidiye Camisi'nin mimarı Nigoğos Balyan. Abdülmecit tarafından hayata geçirilen eser, barok stili yansıtıyor. İki tane şerefeli minaresi olan caminin duvarlarında beyaz kesme taş kullanılmış.
SİPARİŞ HATTI: 0212 669
60 68 - 669 25 36 (EVLERE SERVİSİMİZ VARDIR)
2. KISIM ŞELALE CAD. 209 ADA 3 PARSEL NO:12-3 (Abdi İbrahim İ.Ö.O yanı) BAHÇEŞEHİR
RAMAZAN
Geleneklerimizde özel bir yeri olan iftar sofraları telaşı hemen hemen her evde yaşanır. Biz bu güzel telaşı, ev hanımları açısından ele alıp bölgemizdeki herkese ve herkeseye uygun iftar sofralarını hazırladık...
Herkese ve her keseye uygun ACIKTIM
12 TL.
608 16 16-17
İftarda kendinizi evinizde gibi hissedebileceğiniz 5 çeşitlik mönüsü ile limitsiz çayınızı yudumlayabilirsiniz... ADANALI
38 TL.
608 01 01
Kebap üzerine ihtisas yapmış Adana yöresinin en ünlü ustalarının hazırladığı, zırh kıymasından acılı veya acısız kebap seçenekli özel mönüsüyle... ALA
27.5 TL.
605 05 97
Huzurlu bir ortamda, ana yemekte karışık ızgarasıyla 5 çeşitlik iftar mönüsü... BAYECE
50 TL.
880 08 88
Eşsiz deniz manzarası ve gün batımı eşliğinde zengin mönüsü ile iftar sofraları... BELLA VİSTA
50 TL.
669 42 55-56
Müdavimlerinin vazgeçemediği mekan Bella Vista Restorante zengin mönüsüyle dikkat çekiyor... 42
AĞUSTOS 2010
İFTAR
BURSA KEBAPÇISI
35 TL.
669 26 16
“Nezih bahçemizde, keyifli iftarlar” sloganıyla, döner seçenekleriyle zengin iftar mönüsü. GÖL RESTAURANT
50 TL
669 35 35-36
6 çeşit arasıcak dönüşümlü, 8 çeşit ana yemek dönüşümlü mönüsü yanında 0-6 yaş ücretsiz, 6-12 yaş %50 indirim imkanı... GÜNBAY KÖFTE
19 TL.
672 03 06
çeşitleriyle hazırlanmış sınırsız yiyecek ve içecek mönüsüyle...
HİCAZKAR
45 TL.
669 40 41
18 çeşitlik iftar tabağı başlangıcı ile açık büfe tatlı ve meyve şöleni ve bol çeşit iftar mönüsüyle... İLYAS USTA
39 TL.
669 72 00
Rahat mekanında zengin iftariyelik çeşitlerinin yanında, her güne özel ustanın spesiyal yemekleri ile... KANAT DÜNYASI
20 TL.
672 75 55
Sun Flowers AVMʼde 7 çeşitli osmanlı iftar sofrası ile köfte düşkünlerine iftar sofraları...
Sun Flowers AVMʼde tavuk meraklıları için açık büfe iftar sofrası...
HASIRLI
KENT SOFRASI
44 TL.
671 90 85
Osmanlı ve Türk Mutfağının zengin
35 TL.
605 02 10
Ana yemeğinin karışık kebap ol-
SOFRALARI 45 TL.
duğu, kendinizi evinizde gibi hissedebileceğiniz nezih ortamda 6 çeşitlik iftar sofrası...
PRIMA
LUNC BOX
Seçmeli ana yemeklerinin yanında hergün sulu yemek alternatifiyle farklı bir mönü...
32,5 TL.
669 99 88
Her hafta değişen zengin ve lezzetlimenüsüyle iftarda Lunch Box sizleri bekliyor... MİSSİSİPİ
30 TL.
669 01 69
Günlük değişen ana yemek çeşitliliğine göre 30,00 TL ile 45,00 TL arası değişen zengin iftar mönüsünün yanısıra samimiyete davetlisiniz... OVALI
33 TL.
871 34 34
Konya mutfağının yöresel lezzeti ile günlük değişen ana yemek çeşitliliğine göre 33,00 TL ile 38,00 TL arası değişen zengin iftar mönüsü...
SİNNAN REST.
669 36 04
35 TL.
798 26 60-61
İftar sofrasının bereketine yakışan zengin bir mönü ile paket servisi imkanıyla iftar sofraları... SOMUN EKMEK
29 TL.
608 11 40-41
Oruçluyken canınız ne çektiyse, iftarda bulabileceğiniz, geleneksel şerbetli zengin mönüsüyle... SULTAN AHMET KÖFTE
15 TL.
672 52 55
Outland AVM içerisinde, ana yemek
tamamen ızgara üzerine olan 5 çeşitlik iftar sofrası...
ŞARK SOFRASI
50 TL.
669 41 50
Serpme iftariyelik, seçmeli ana yemek, açık büfe tatlı ve meyva, sınırsız içecek ile süslenen, bol çeşitli zengin mönülü iftar sofrası... TERAS GARDEN
39,5 TL
855 41 96
Her çarşamba, cuma, cumartesi Otantik Trio ile fasıl eşliğinde, dönüşümlü zengin iftar mönüsüyle... TİGRİS
39,9 TL.
669 69 19
Günlük değişimli ana yemek, isteğe bağlı Tigris saç tava seçenekleri, zengin mönü ve 0-6 yaş ücretsiz, 612 yaşı %50 indirimi ile iftar sofrası... AĞUSTOS 2010
43
Eğitim üzerine düşünceler-7
SBS
YARD. DOÇ. DR. NİLGÜN ULUSER İNAN
e ğ i t im
İTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI GENEL MÜDÜRÜ
“Çocukların yaş grubu itibarı ile ve ailenin nihai karar verici olması nedeniyle bu yazımda SBS ailelerinin bir fotoğrafını çekmek istiyorum.”
44
AĞUSTOS 2010
Tatile henüz çıkamayan, tatile çıkmayacak, tatilden dönmüş tüm dostlara, yaz aylarının geri kalan kısmında tatlı serinlikler diliyorum. Tatile gitmek isteyip de bir türlü gidemeyenlerin önemli bir yüzdesi, açıklanacak SBS ve LYS sınav sonuçlarını bekleyen aileler.. Ben bunlara SBS ve LYS aileleri demeyi uygun buldum. Çocukların yaş grubu itibarı ile ve ailenin nihai karar verici olması nedeniyle bu yazımda SBS ailelerinin bir fotoğrafını çekmek istiyorum. SBS aileleri tatillerinin bir bölümünü; sonuç belgeleri ellerinde, o okul senin, bu okul benim tüm kapıları çalmakla değerlendiriyorlar. Tanıdık herkesle konuşup, çocuklarının ya da kendilerinin istediği kimi liselere giriş şanslarını, liselerin sunabileceklerini, seçenekler arasında hangisinin daha iyi olduğuna ilişkin değerlendirmeleri yapıyorlar. Hatta, tanıdıkların o okulda öğrencisi olan tanıdıkları varsa onlara da sorulmasını rica ediyorlar. Sanki, lisanslı-tüzüklü bir “SBS Aileleri Destek Grubu” kurmuş gibiler. Edindikleri bilgileri birbirleri ile paylaşıyor, kendi ulaştıkları sonuçların diğerleri tarafından nasıl kabul gördüğünü değerlendiriyorlar. Telefonlar susmuyor, tartışmalar bitmiyor. Dershaneler ve onların rehberlik birimleri ziyaret ediliyor. Güvenilir öğretmenler aranıyor, fikirleri alınıyor. İnternetten sayfalarca açıklamalar indiriliyor, basılıyor, görüş alış-verişleri yapılıyor. Liselerin web siteleri günlük takip ediliyor. E-postalar gidiyor, geliyor, yönlendiriliyor. Bu karmaşayı yaşayanlar yalnızca anne-babalar değil, çocuklar da kısa mesajlarla ya da facebook tarzı sosyal paylaşım siteleri ile kendi seçeneklerini –ki neredeyse her gün değişiyorilan ediyorlar. Birbirlerini ikna etmeye çalışır gibi görünseler de, aslında kendilerini ikna turundalar.. Okullar da boş durmuyor tabii.. Nasılı açık olmayan yöntemlerle elde ettikleri telefon numaraları çevriliyor; ailelere okullar anlatılıyor, burs vaatlerinde bulunuluyor, okul tanıtımlarına davet ediliyor. Gazetelere sayfalarca okul ilanları veriliyor. Bu yıl büyük bir karmaşanın odak noktası olan “hangi okul hangi puan türü ile öğrenci alıyor?” sorusunun yanıtını kendi okullarının yöntemini açıklayarak vermeye çalışıyorlar. Yardımcı olmaya çalışırken aslında velinin kafasını daha da karıştırıyorlar. Taban puanlarını resmi olmasa da açıklayanlar, kimi puan altındakileri okul turuna bile kabul etmeyenler, daha derin bir kafa karışıklığına ve daha da kötüsü umutsuzluğa yol açıyor. 1544 tam puanlı çocuğun eğitim sistemimizin mükemmelliğine mi, yoksa SBS’nın o kadar da büyütülecek bir şey olmadığına mı yorulması gerektiğini bilemeyenler ise okul seçimi konusunda istihareye yatmaktan başka bir şey olmadığına ikna olmuş gibiler. Okul seçimi konusunda kıstas koymanın da bir kıstası olmalı diye düşünüyorlar çünkü hangi avantajın daha öncelikli olduğuna karar veremiyorlar. Şunların doğru sırası nedir diye birbirlerine soruyorlar: • Taban puan • Üniversite giriş sınavları başarısı • Köklü/ünlü bir eğitim kurumu olması • Yabancı dilde eğitim vermesi • Burs olanakları • Sınıftaki öğrenci sayısı • Sosyal ve kültürel ortam • Uluslar arası diploma ya da sertifika akreditasyonu • Kaliteli eğitim programları, ortamları, kadrosu • Vs. vs. vs. Herkesin puanına, ihtiyacına, beklentisine, ekonomik düzeyine hatta oturduğu semte göre bile değişebilecek bu sorunun tek bir doğru cevabı yok. Sizin için en doğru cevabı bulabilmeniz, çocuğunuzun puanının da bulduğunuz cevapla uyumlu olması dileği ile…
608 10 00
www.eurosun.com.tr
ANAOKULLARI E T M MOD E LLE M E S TÜRK Ö RETMENLERLE; Montessori, Reggio Emilio ve High Scope sentezli DSLS (Different Style of Learning System) talya, ngiltere ve Hollanda Commenius Socrates E itim Sistemleri ile ikiz IB (International Bacheloria) Compatible ilk Yıllar (PYP) 3-12 Ya Algısal Tercihe Göre Ö renme YABANCI Ö RETMENLERLE; Isıtmalı Kapalı Yüzme Havuzumuzda Yüzme Dersleri Paten Pistimizde Roller blade&Scooter Tenis Kortumuzda Tenis Dersleri Hobby Odalarımızda ve Bahçelerimizde Koleksiyonculuk, Hobby Geli tirme ve Satranç Etkinlikleri Tiyatro ve Sinema Salonumuzda Vizyon Çocuk Filmleri Bilgisayar Laboratuarımızda Healty Computing Percussion, Piyano, Bale, Dünya ve Türk Halk Dansları, Fitness
T H E MOD E LS OF T H E E D U C A TI O N WITH TURKISH TEACHERS; Montessori, Reggio Emilio and Highscope with DSLS (Different Style of Learning System) Italy, England, and Holland Commenius Socrates System with twin IB (International Bacheloria) Compatible with First Years Programme (PYP) 3-12 age perceptible education system. WITH FOREIGN TEACHERS; Swimming lessons in an indoor special heated pool. Roller blade and scooter at our skate place. Tennis lessons at our tennis court Gathering different collections, chess and development activities in the leisure garden. Children film and theatre in our cinema and stage room. Healthy computing in our computing room. Percussion, piano, ballet, Turkish and world dance lessons, fitness
Ilgaz 2/21 Ispartakule Bahçeşehir-İSTANBUL
Yabanc覺 dil!! Neden Anaokulunda?
ANAOKULLARI
Çocuklar 2 yaşından itibaren ikinci bir dili öğrenebilir. Erken öğrenme çocukların dil öğrenmeyi sevmelerini sağlar, okul hayatını olumlu etkiler.
a d r a l ’ N U S O EUR l Yabancı Di l, i ğ e d s r e d bir im ş i t e l i k ü l n gü biçimidir.
Yabancı Dil 24-72 ay arasında günlük hayatın akışı içinde çok kolay öğrenilir. Yabancı bir dil en iyi 6 yaşa kadar öğrenilir. Uzun süre kullanılmasa bile unutulmaz. Hemen hatırlanır. Yabancı Dili erken yaşta öğrenenler İletişimde çok başarılı olurlar. Tek dil bilen yaşıtlarına göre çok geniş bir kültür anlayışı oluşur.
a n ’ U S O I L O F T R O P L İ D A AVRUP İ M İ T İ Ğ E L İ paralel D
608 10 00
Bahçeşehir-Ispartakule www.eurosun.com.tr
EĞİTİM
Bahçeşehir’in Türkçede özel markası Bahçeşehir’de yıllardır Türkçe ve Edebiyat dersleri veren Zafer Gürel, başarısının tesadüf olmadığını bir kez daha kanıtladı. 2010 SBS’de 6., 7. ve 8. sınıflardan 3 öğrencisini Türkiye birincisi yaptı. Türkçe öğretmenlerine Bahçeşehirʼin yağmur sonkarşı antipatik tavırları rası pırıl pırıl göründüğü bir olur. Bunun nedeni sabah röportaj mekanına nedir? aydınlık gülümsemesiyle Öğrencinin Türkçe fobisi, ya giren Zafer Gürelʼle öğrencikendisinden ya da öğretlerini, başarılarını, yapacakmenden kaynaklanır. Eğer larını konuştuk. öğrenci Türkçe ve edebiyat Bahçeşehir’de Türkçe ve dersinde temel eksikliklere edebiyat denildiğinde ilk sahipse çoklu bir eğitim sisakla gelen isimsiniz, bunu teminde öğretmen iyi dahi neye borçulusunuz? olsa olumlu sonuçlar alaTürkçe ve edebiyat kolay maz. Mutlaka geçmişe yögibi görünse de aslında zor nelik eksikliklerin giderilmesi bir derstir. Ben Türkçe dergerekir. Örneğin lise 3ʼte sinden korkan öğrencileokuyan bir öğrencinin lise rime Türkçenin inceliklerini “Türkiye şampiyonlarının dışında Türkçe şampiyonlarım da 1 ve lise 2 döneminden kayözel bir sistemle vererek var. Türkçe dersinde yeterli olmayan matematik ve sosyalde de naklanan eksikleri giderilonlara Türkçe sevgisini aşıokumadan kaynaklanan hata yapabilir.” meden başarılı olması lıyorum. Özgüveni artan öğçok düşünce. Yani sınavla yatıp sıdüşünülemez. Çünkü lise 3 Türkçe rencinin başarısı da artıyor. dersine giren bir öğretmenin bu eksikBaşarıdan söz açmışken 2010 yılın- navla kalktığınız bir 9 ay. Bunun için de çok iyi bir donanım ve tecrübe geliklere yapabileceği hiçbir şey yoktur. daki SBS birincileriniz kimlerdir? Bu eksiklikleri gidermenin en etkili ve 8. sınıflar Türkiye birincisi Sera Pekel, reklidir. Bunun yanı sıra öğretmenlik işini geren kısa yolu da özel ders ve grup 7. sınıflar Türkiye birincisi İdil Bengi çekten önemsemek, öğrencisini her dersleridir. Varlık, 6. sınıflar Türkiye birincisi Ali adımda takip etmek, öğrencisine yük- 2011 yılında da şampiyon öğrenciEge Gürsoy. Bu arada 2009 Özel Okullar Türkiye birincisi Şafak Erenerʼi sek hedefler oluşturmak da önemlidir. leriniz olacak mı? Ayrıca bu hedefe ulaşmasını sağlaya- (Gülüyor ve kendinden emin bir taunutmamak gerekir. Bu öğrenciler cak yüksek motivasyon ve aileyi bu vırla) Elbette olacak. Ben sistemli çalıbenim gurur kaynağım. Onların sehedefe inandırarak büyük bir sinerji şan bir öğretmenim. Bu sisteme vinçleri ve mutlulukları, onlar kadar kazandırmak... (Daha sayayım mı de- inanan ve sistem doğrultusunda da beni de mutlu ediyor. çalışan her öğrenci potansiyel şampiTürkiye şampiyonu öğrencilerinizin yince karşılıklı gülümsemeler.) Dile kolay 6., 7. ve 8. sınıflarda yon adayıdır. Şunu da unutmamak dışında ya diğerleri? gerekir ki şampiyon yalnızca Türkçe Türkiye şampiyonlarının dışında Türk- Türkiye şampiyonları çıkardınız. Öğrencilerinizin şampiyon dersiyle ya da yalnızca matematik çeden tam yapmış olan 10 Türkçe olduğunu duyduğunuzda neler dersiyle de olmuyor. Bana göre başarı şampiyonum var. Benim özel sistehissediyorsunuz? bir ekip işidir. Çünkü ben tek başına mimle çalışan bir öğrencide en kötü sonuç Türkçeden 1 yanlıştır. 2 yanlışa Yıl içinde yapılan çalışmalardan sonra başarının kazanılamayacağına inaöğrencilerimin şampiyon olacaklarına nanlardanım. Bunun için yıllardır Bahnadiren rastlanır. yüzde yüz inanıyorum. İnanır mısınız çeşehirʼde matematik denildiğinde Türkiye şampiyonlarının dışında akla gelen tek isim olan Murat ApayTürkçe şampiyonlarım da var dedi- sınav haftasında öğrencilerden daha çok heyecanlanıyorum. Sınavdan dınʼla çalışıyorum. “Benim şampiyonniz. Bu başarınızın sırları nelerdir? sonra kocaman “ohh” çekiyorum. larım” sözünden çok “Bizim Takdir edersiniz ki Türkiye şampiyonSonrasında da hani derler ya çocuklar şampiyonlarımız” sözünü daha ları ve Türkçe şampiyonları yetiştirkadar sevinçli oluyorum, kelebekler çok seviyorum. Çünkü onların şampimek kesinlikle kolay olmuyor. 8-9 misali gökyüzünde uçuyorum. Tabii ki yon olmaları için gece gündüz nasıl aylık uzun, sıkıntılı ve zor bir süreç. çalıştığımızı bir ben bir de Bu süreçte öğrencinin her şeyi oluyor- Türkiye şampiyonu çıkarmanın haklı gururunu da yaşıyorum. Murat Apaydın biliyor. sunuz. Öğrencinin yerine düşünüyorGünümüzde de Türkçe ve edebiyat Bu söyleşi için teşekkür ederim. sunuz, nerelerde hata yapabilir, fobisi var. Öğrencilerin bazen Ben teşekkür ederim. anlamadığı püf nokta kaldı mı gibi bir
48
AĞUSTOS 2010
Algı-Satış-Talep 5-9 aralığı AŞKIM KAPIŞMAK DAVRANIŞ BİLİMLERİ ve İLETİŞİM UZMANI www.askimkapismak.net
ya şa m ko ç u
“İşletmelerin kuruluş sürecinde en çok dikkat etmesi gereken şey imajlarıdır. Yani halk tarafından nasıl bilinildiği. İstenilen doğru imajı yaratabilmek içinde uzunca bir süreç gerekir.”
50
AĞUSTOS 2010
Bireyler ve kurumlar toplum içerisinde nasıl bilindikleriyle yol alırlar. Bir ürünün insan beyninde nasıl bilindiği, ürünün imajını belirler. Hepimizin beyninde dış dünya ile ilgili binlerce imaj yapısı vardır. Hayatımızdaki herhangi bir insan hakkındaki düşüncelerimiz, satın aldığımız herhangi bir ürün hakkındaki düşüncelerimiz o şeyin beynimizde yarattığı imajıdır. İnsan beynindeki herhangi bir ürün, herhangi bir kurum ile ilgili imajlar, tüketim ile doğru orantılıdır. Örneğin; hayatınızda sevmediğiniz birini düşünün. Şimdi o insanı neden sevmediğinizi sorgulayın. Nedenleri sorgularken ortaya çıkan maddeler o insan hakkındaki inançlarınızı ortaya çıkarır. Ya da sürekli kullandığınız ürünün markasını düşünün. O ürünü neden kullandığınızı sorgulayın. Ortaya çıkan nedenler o marka hakkındaki inançlarınızı ortaya çıkarır. İşletmelerin kuruluş sürecinde en çok dikkat etmesi gereken şey imajlarıdır. Yani halk tarafından nasıl bilinildiği. İstenilen doğru imajı yaratabilmek içinde uzunca bir süreç gerekir. Çünkü doğru ve istenilen bir imaj süreklilik ister. Eğer bir davranışı birkaç kere yaparsanız ve bundan bir süre sonra vazgeçerseniz bu stratejilerinizi değiştirdiğiniz anlamına gelir. Sürekli yapılan değişim imajı zedeler. İnsan psikolojisinin bir algı eşiği vardır. Bu algı eşiği 5 ile 9 arasında konsantrasyon sağlar. 5’ten az ve 9’dan fazla olan eylemlerde konsantrasyonunu kaybeder. Yani; diyelim ki firmanızın tanıtımı için bilboard çalışması yapacaksınız. Ürün kapasiteniz 50’nin üzerinde. Eğer bilboarda 5’ten az ya da 9’dan fazla ürün koymaya kalkarsanız, reklamı gören insanların konsantrasyonlarını kaybetmelerini sağlarsınız. Bu da reklamın amacına ulaşmasını engeller. Farklı bir örnekle anlatmaya çalışırsam; mağazanıza satış elemanı aldınız. Satış elemanınızın amacı; gelen müşterileri karşılayıp, ürünlerinizi tanıtıp, satışını sağlamak. Elemanınız müşteriyi doğru karşılayabilmek için müşteri ilişkilerini iyi bilmelidir. Diyelim ki, müşterilerinizden biri Sibel hanım ilk defa mağazanıza geliyor. Satış elemanı etkili bir biçimde Sibel hanımı karşıladı. Bu ilk karşılamada Sibel hanımın beyninde imaj oluşmaz. Sibel hanımın 5 ila 9 arasında yapacağı ziyareti sırasında Satış elemanının aynı şekilde karşılaması imajınızı oluşturur. Her seferinde yapılan farklı yaklaşım müşterinizin sürekli olmasını engeller. Bu da markanızın beyinde çabuk silinmesine, kısa süreli hafızada kalmasına neden olur. Dikkat ederseniz büyük tekstil markalarının vitrinlerinde yapılan manken çalışmalarında ne çok az ne de çok fazla teşhir ürünü vardır. Her şey stratejiktir. Ben genelde mağazaları gezerken vitrininde 10’dan fazla ürün olan işyerlerini tercih etmiyorum. Çünkü odaklanma problemi yaşıyorum. Bu çoğu insan için geçerlidir. Bu stratejik imaj çalışması her şey için geçerlidir. Mesela insanlar üzerinde olumsuz bir imaj yarattınız. Bu çok tehlikeli süreci hemen atlatmak ve imajınızı düzeltmek istiyorsunuz. Bu hemen olabilecek bir süreç değildir. Değiştirdiğiniz stratejilerinizi sürekli uygulamak zorundasınız. Medyadan takip ettiğimiz sanatçıların hayatlarına bir göz atarsak. Bir şarkıcı düşünün. Her şey çok güzel giderken bir anda geçmişte yaptığı büyük bir hata su yüzeyine çıkıyor. Halk bir anda şok yaşıyor. Şarkıcının eski imajı bir anda belirsizleşmeye başlıyor. Şarkıcı bu süreçte hemen kendini geri plana çekiyor. Bir süre ortalıkta gözükmüyor. Yeni imajını hazırlayıp minimum 5, maksimum 9 kere aynı tutum ve davranışları sergiliyor. Örneğin; hemen evlenmeye kalkıp, eş adayı ile birlikte sürekli kameralara poz veriyor. Ya da yardım projelerine katılıp defalarca bunlar üzerine konuşmalar yapıyor.
Untitled-3 7/29/10 5:41 PM Page 1 C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
4 MEVSİM ENGELSİZ YAŞAM
Görme engellilere Uludağ da kayak keyfi
ROTARY engelleri aşmaya devam ediyor... Ülkemizde birçok sivil toplum örgütü faaliyet göstermekte ve çalışmalarında öncelikle eğitim ve engellilerin hayatını kolaylaştıracak projeleri ön planda tutmaktalar. Biz de bu kuruluşların çalışmaları ile ilgili sizleri bilgilendirmek amacıyla, 105 yıllık bir geçmişe sahip olan uluslararası bir sivil toplum kuruluşu olan Rotary ile işe başladık... 2009-2010 yılı 2420. Bölge Guvernörü Nuri Özgür ile Rotary’i ve Rotary’nin engelliler ile ilgili gerçekleştirilen projelerini konuştuk...
52
AĞUSTOS 2010
Bize biraz Rotary’i anlatabilir mi-
siniz? Rotary dünyanın en eski, en güçlü, en yüksek üye sayısına sahip sivil toplum kuruluşlarından biridir. Rotary 1905 yılında Chicagoʼda Paul Harris adlı bir avukat ve üç arkadaşı tarafından kurulmuştur. Bugün dünyanın 168 ülkesinde, 531 Bölge, 34 bin Rotary Kulübü ve bu kulüplere üye 1.200.000 civarında Rotaryen bulunmaktadır. Rotary, iş ve meslek sahiplerinin çevrelerine, ülkelerine ve insanlığa hizmet etmek için, uluslararası platformda bir araya geldikleri bir örgüttür. Ülkemizde ilk Rotary Kulübü, 1955 yılında Sayın Oğuzhan Koraltan tarafından kurulmuştur. Bugün ülkemizde 245 Rotary Kulübü ve bunlara üye 6500 civarında Rotaryen bulunmaktadır. Türkiyeʼde üç Rotary Bölgesi vardır. Bizim içinde bulunduğumuz coğrafi alan 2420. Bölge adı ile bilinir ve Edirneʼden İzmit, Yalovaʼya kadar yayılan bir alandır. Peki, Rotaryen kimdir? Rotaryen, kendinden önce başkalarına hizmet ilkesini benimsemiş, toplumdan alma yerine topluma verme aşamasına ulaşmış, iyi ahlak sahibi, toplumda saygınlığı bulunan, iş ve mesleğinde zirveye erişmiş, liderlik vasıflarına haiz kişidir. Biz Rotaryenler, mesleki birikimlerimizi, bilgi ve becerilerimizi, zamanımızı, hatta bazen paramızı, insanların daha refah içinde yaşayabilmeleri için paylaşan kişileriz. Rotaryʼnin mottosu “Kendinden Önce Hizmet” olarak tanımlanır. Rotaryenler genellikle eğitim, sağlık ve çevre konularına odaklanmış projeleri tercih ederler. Rotaryʼnin ayrıca genç kuşakları da vardır. Bunlar
Ataşehir Engelliler Kreşi
‘Rotary’nin bugüne kadar ger ç 18-30 yaş gurubu Rotaractlar ve 1418 yaş gurubu Interactlardır. Uluslararası Rotary’nin 105 yıllık tarihinde gerçekleştirdiği en önemli proje hangisidir? Rotaryʼnin kuruluşundan bugüne gerçekleştirdiği en önemli proje şüphesiz ki Çocuk Felcini Dünya üzerinden kaldırma girişimidir. Rotary 20 yılı aşkın süredir, bir milyar dolar harcayarak ve 2 milyar çocuğun aşılanmasını gerçekleştirerek dünyadan Çocuk Felcini yok etme başarısı gibi evrensel bir hizmete imza atmıştır. 1988 yılında, 125 ülkede, salgın halde her gün 1000 kişinin ölümüne veya sakat kalmasına neden olan bu hastalık; Dünya Sağlık Teşkilatı, UNICEF ve Rotaryʼnin üstün çabaları ile bugün dünyada bir yıl içinde 1000 vakaya inmiş ve sadece 4 ülkenin(Hindistan, Pakistan, Afganistan ve Nijerya) belli bölümlerine sıkıştırılmıştır. Son iki yıldır Bill ve Melinda Gates kendi vakıflarından Çocuk Felci için Uluslararası Rotary Vakfına 355 milyon dolar bağışlamıştır. Ülkemizde engellilere bakış açısı
Yürüme engelliler Nemrut Dağı’na çıktı
Tuzla İşitme Engelliler Okulu
Uluslararası Rotary’nin Dünya Okuma Yazma Şampiyonu ilan ettiği Emine Yüzay adlı engelli kızımıza biri elektronik diğeri estetik amaçlı iki protez kol taktırıldı.
er çekleştirdiği en önemli proje Çocuk Felcini Dünya üzerinden kaldırma girişimidir’ sizce nasıl? Hepimizin bildiği üzere ülkemizin nüfusu 70 milyonu aşmıştır. Devlet istatistiklerinde yer almasa da bu nüfusun %15ʼini (10 milyon civarında) maalesef engelli vatandaşlarımız oluşturmaktadır. Batı dünyasında, engelliler sağlıklı vatandaşlar gibi her konuda eşit yaşam şartlarına ve ortamlarına sahiptir. Ancak üzülerek belirtmek isterim ki, ülkemizde engellilerin büyük çoğunluğu gerekli alt yapı olanaklarına sahip olmadıklarından toplumdan uzak tutulmakta, hatta pek çoğu evlerde aileleri tarafından adeta hapis hayatı yaşatılmaktadır. Peki Türk Rotaryenlerin engelliler ile ilgili projelerinden örnekler verebilir misiniz? Son yarım asırdır Türk Rotaryenlerin engelliler ile ilgili gerçekleştirdikleri bazı projeleri siza şöyle sıralayabilirim. Boğaziçi Üniversitesi ve Beyazıt Kütüphanelerinde görme engellilere özel ses kaydı yapılan kabinler yaptık
İşitme engelli çocuklarımız için Tuzla İşitme Engelliler Okulunu inşa ettik ve uzun süre işlettikten sonra 2009 yılında Milli Eğitime devrettik, Yürüme engelli vatandaşlarımıza on binlerce tekerlekli sandalye bağışladık, Bir taraftan görme engellilere her yıl Uludağʼda kar kayağı yaptırırken; diğer taraftan da yürüme engellileri her yıl omuzlarda Nemrut Dağına çıkardık, URʼnin Dünya Okuma Yazma şampiyonu olarak ilan ettiği doğuştan iki kolu olmayan, Emine Yüzay adlı engelli kızımıza sahip çıkarak biri elektronik diğeri estetik amaçlı iki protez kol taktırarak, 16000 kişinin bulunduğu UR Salt Lake City Konvansiyona kapanış konuşmacısı olarak davet aldık. Türk Rotary tarihinin en büyük projelerinden biri olan ve UR Vakfı tarafından da desteklenen toplam bedeli 747000 dolar tutarında İ.Ü Çapa Tıp Fakültesinde Çocuk Hastalıkları Bölümünde "Prematüre Bebekler için Neonatal
Kliniği"ni kurduk, Bosna Savaşı sırasında Başbakanlık ve Genel Kurmay Başkanlığı ile yapılan protokol çerçevesinde, Birleşmiş Milletler Gücünde yer alan Türk Birliği ile ortak çalışarak, sağlık ve toplum hizmetleri sağladık. Hava Kuvvetleri uçaklarıyla kurulan lojistik köprüyle, Bosna'daki hastanelere Türk cerrah ekipleri, halk ve çocuk sağlığı konusunda uzman doktorlar, her türlü tıbbi malzeme, ilaç, çocuklara eğitim malzemeleri ve oyuncaklar, kadınlara konfeksiyon makineleri gönderdik, Bosnalı Doktorlara Türk hastanelerinde eğitim verdik, Haziran 2010 da Ataşehir Engelliler Kreşini tamamlayıp Ataşehir Belediyesine bağışladık, Her yıl yüzlerce işitme engelliye kulaklıklar dağıttık. Son olarak Ramazan ayı ile ilgili bir mesajınız var mı? Çok kısa süre sonra Ramazan ayına giriyoruz. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımızı unutmayalım. Onları hiç değilse bir ay süre ile mutlu edelim, dertlerine çare olmaya koşalım.... AĞUSTOS 2010
53
Ramazan ayında spor
SAVAŞ KAHRAMAN BAHÇEŞEHİR BEŞİKTAŞ VOLEYBOL OKULLARI KOORDİNATÖRÜ
sp or
“Ramazan ayından önce düzenli olarak spor yapan ve bu ayla birlikte sporu aniden bırakanların genel fizik ve kondisyon düzeylerinde ciddi düşüşler meydana gelmektedir ve bu kaybolan öğelerin yerine koyulabilmesi içinse 4-6 haftalık bir zaman dilimine ihtiyaç vardır.”
54
AĞUSTOS 2010
Yeni sayımızdan tüm okurlarımıza merhaba … Bu sayımızda Ramazan ayında spor yapacaklar için dikkat edilmesi gereken noktaları sizlerle paylaşacağım. Değerli okurlarımız Bu ayda uzun süre aç kalındığı ve uyku düzenimizde değişmeler yaşandığı için vücudumuzda bir takım değişiklikler baş gösterir. Metobolizmamız yavaşlamaya başlar ve kendini korumaya alır. Psikolojik olarak kendimizi normalden daha fazla yorgun ve bitkin hissederiz ve bu durum daha hareketsiz, pasif bir yaşam tarzını beraberinde getirir. Metobolizmamızın yavaşlaması ve iftarlarda alınan yüksek kalorili yiyeceklerden sonra meydana gelen kilo alımları Ramazan sonrası dönemde bizleri sıkıntıya sokabilir. Hem oruç tutup hem de spor yapmak özellikle aktivite esnasında ve sonrasında gerekli sıvı desteğini alamayacağımız için bizleri fiziksel ve zihinsel olarak rahatsız eder. Bir çok insan için Ramazan ayı, spordan uzaklaşılan daha pasif bir hayatın sürdürüldüğü bir dönem olarak karşımıza çıkar. Ancak bilinçli olarak yapıldığı taktirde Ramazan ayında da spor yapmak mümkün olabilir. Değerli okurlar öncelikle şunun bilinmesinde fayda görüyorum, zorunlu olmadıkça oruçlu bir halde özellikle yüksek şiddet içeren aktivitelerden uzak durmalıyız, aksi taktirde bu durum vücudumuzda ciddi anlamda su ve mineral kaybına sebep olacaktır. Egzersiz sonrası gerekli olan sıvı takviyesini yapamayacağımız için vücudumuz daha zayıf düşecek ve kramplar, halsizlik ve baş ağrısı gibi rahatsızlık verici durumlar kendisini gösterecektir. Bu nedenle oruç tutanlar için yapılan egzersizin saati, hayati önem taşımaktadır. Özellikle yazın en sıcak günlerinin yaşandığı Ağustos ayında egzersiz yapmak için güneşten uzak ve daha serin olan saatler tercih edilmelidir. Yapılan araştırmalar bu ayda oruç tutanlar için en iyi egzersiz saatinin iftardan sonraki saatler olduğunu ortaya koymaktadır. Sindirimi kolay hafif gıdalar almak şartı ile iftardan iki saat sonra vücudumuz egzersize hazır hale gelecektir. Ramazan ayından önce düzenli olarak spor yapan ve bu ayla birlikte sporu aniden bırakanların genel fizik ve kondisyon düzeylerinde ciddi düşüşler meydana gelmektedir ve bu kaybolan öğelerin yerine koyulabilmesi içinse 4-6 haftalık bir zaman dilimine ihtiyaç vardır. Bunun için Ramazan ayında kesinlikle daha önce yapılan egzersizler bırakılmamalıdır ancak aktivitenin yapılış saati ve uygulanıştaki şiddeti üzerinde ayarlamalar yapmak gerekmektedir Bu ayda oruç tutanlar için, düşük tempolu yürüyüşler, bisiklete binmek, yüzmek yapılabilecek başlıca egzersizlerdir. Herkese sağlıklı ve hayırlı Ramazanlar diliyorum … Sevgiyle ve dört mevsim sporla kalın…
Turkuazoo_210x297mm_C.fh11 5/26/10 11:46 AM Page 1 C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
Ramazan’da beslenme alışkanlarınızı gözden geçirin! DİLEM İRKİN
sa ğ lı k
INTERNATIONAL HOSPITAL BESLENME VE DİYET UZMANI
“Uzun süren açlık ve susuzluk, Ramazan’ın sıcaklara denk gelmesiyle birlikte metabolizmamız da yaşam kalitemizi düşürücü etkiler yaratabilir.”
Ramazan ayında, tüm yıl boyunca edindiğimiz beslenme alışkanlıkları birdenbire değişiyor. Bu ayda beslenme şekli ve zamanı başlı başına dikkat edilmesi gereken bir konu haline geliyor. Uzun süren açlık ve susuzluk, Ramazan’ın sıcaklara denk gelmesiyle birlikte metabolizmamızda yaşam kalitemizi düşürücü etkiler yaratabilir. Metabolizmamıza yardımcı olmak için bazı püf noktalarına dikkat etmemiz şart! Özellikle de bu yıl, Ramazan’ın yaz mevsimine denk gelmesiyle birlikte yeterli sıvı alımı daha da önem kazanıyor. Peki oruç tuttuğumuz tüm ay boyunca beslenmenizi sağlıklı sürdürmek için neler yapılması gerektiğini biliyor musunuz? İşte bu konuda size bir kaç öneri: Mutlaka İftarda Bol
sahura kalkın.
ağır yemeklerden kaçının.
sıvı alımına dikkat edin.
Sebze
ve meyve tüketimine öncelik verin.
Et grubunda tercih sıranızda tavuk, hindi, balık, dana eti olacak şekilde yapın. Yemekleri Çok
iyi çiğneyip, yavaş tüketin.
sıcak ya da çok soğuk gıda tüketiminden kaçının.
Ağır,
kızartma, yağlı, hamur işleri şeklindeki besinlerden uzak durun.
Eğer bir sağlık sorununuz varsa ve oruç tutmaya niyetliyseniz, mutlaka bir hekime danışın. Çünkü oruç nedeniyle değişen beslenme düzeni, bazı sağlık sorunlarının tetikleyicisi olabilir. Doktorunuz oruç tutmamanızı istediyse ya da bazı öneriler getirdiyse, uymayı ihmal etmeyin. Kimler oruç tutmamalı? Parkinson,
Alzheimer, sara, psikiyatrik bozukluk, kanser hastaları
Mide şikayetleri olanlar (daha önce mide ülseri ve kanaması geçirmiş olan kişiler) Reflü şikayetleri olanlar (oruç tutmadan önce şikayetlerini doktorları ile paylaşıp aldıkları önerilere uymaları gerekir) Şeker
hastaları
Kronik
böbrek yetmezliği olanlar
Kalp
ve tansiyon hastaları
Yaşlı
ve vücutça düşkün kişiler
Mide
ve barsak hastalığı olanlar
Düzenli
olarak ilaç kullanması gerekenler
Ameliyatlı Hamile
veya ameliyatın dinlenme döneminde olan kişiler
veya çocuk emziren kadınlar
Grip, zatürre, yüksek ateş, ishal yani mevsimlere veya vücut direnç düşüklüğüne göre ani başlayan rahatsızlığı olanların da hiç olmazsa hastalık günlerinde oruç tutmamaları gerekiyor.
56
AĞUSTOS 2010
SAĞLIK
AWT ‘Akustik Dalga Tedavisi’ ile selülitleri kökünden yok edİn AWT yani ‘Akustik Dalga Tedavisi’ bedendeki deformasyonları gideriyor, sıkılaştırıyor, inceltiyor ve forma sokuyor. Selülitleri kökünden yok eden yöntem hakkındaki ayrıntıları uygulayıcı Dr. Birgül Erden açıkladı AWT tedavisi; etkili sonuçları sayesinde son günlerde hızla yükselen bir trendle selülit ve bölgesel zayıflama tedavisinde zirveye yerleşti. Ülkemize gelen en yeni selülit tedavisi olan Akustik Dalga Tedavisi (AWT) şok dalgaları esasına dayanıyor. AWT ile selülitin yanı sıra bölgesel yağ fazlalıkları ve cilt gevşekliği sorunu da beraberinde çözüme kavuşuyor. Şok dalgalarıyla tedavi (Akustik Dalga Tedavisi) selülitin başlıca iki nedeni üzerine etki gösteren tek uygulama. İlk günden hanımların yoğun ilgisiyle karşılaşan AWT tedavisi hakkında tüm merak edilenleri yöntemin uygulayıcısı Dr. BİRGÜL ERDEN yanıtladı.
Yöntem nelerde kullanılıyor: 1) Selülit tedavisi 2) Cilt ve bağ dokusu sıkılaştırma 3) Enzimatik Lipoliz: Awt öncesi ve sonrası yapilan kan tetkiklerinde vücut yağlarının son yıkılma ürünleri olan serbest yağ asitleri ve gliserol miktarının arttığı görülmektedir. 4) Kırışıklık tedavisi 5) Gebelik çatlakları 6) Örümcek ağı tipi varisler 7) Liposuction sonrası çabuk iyileşme AWT akustik dalga terapisi ile yapılan çalışmalar ciddi üniversiteler ve kliniklerde bilimsel koşullarda yapılmış kontrollü çalışmalardır.
Nedir bu AWT’nin gücü?
Selülit oluşumuna kişilerin hormonal yapılarının neden olduğu bilinmektedir. Oluşan selülitlerin tedavisinde akustik dalga tedavisi dokuya güçlü şiddetli şok dalgaları göndererek selülitlerin geçirilmesinde zorlanılan fibroz septaların parçalanarak yok edilmesini sağlıyor. Şok dalgaları dediğimiz akustik dalgalar aynı zamanda bölgedeki yağ hücrelerini kırmakta ve yağ hücrelerinin içinde bulunan ser-
PRP
best yağ radikallerini ve gliserolleri ortaya çıkararak parçalamaktadır. Zaten tedavi öncesi ve sonrasında alınan kan örnekleri bahsettiğimiz yağların parçalandığını ortaya koymaktadır. AWT sadece selülit tedavisinde mi etkili?
Hayır, akustik dalgaların yağ dokusunu azaltmadaki etkisinde bir diğer mekanizma da yağ hücrelerinin zor
Yüzünüzde yaşlanma ile oluşan kırışıklıklara son
PRP nelerde kullanılıyor: 1) Göz altı çukurlarında 2) Yanak ve çene bölgesinde 3) Boyun ve dekolte bölgesinde 4) Dudak üstü gibi ince kırışıklıklarda 5) Saç teli kalınlaştırmada 6) Saç seyrelmesi olan kişilerde
İnsan vücudu kendi kendini onarma kabiliyeti olan mükemmel bir organizma. Vücudumuzun herhangi bir bölgesinde cilt yaralanması olduğunda o bölgeye pıhtılaşmadan sorumlu akıllı hücreler toplanarak iyileşme sürecini başlatıyor. Yöntemin Türkiye’deki uygulayıcılarından biri olan Dr. Birgül Erden, “Bu akıllı hücreler, yaralanan bölgede jel benzeri bir iyileşme dokusu oluşturur, aynı zamanda da derinin bütünlüğünün sağlanması için büyüme faktörü dediğimiz temel faktörleri salgılar” diyor.
geçirgenliğini değiştirip içindeki yağ içeriğini serbest bırakmasıdır. Yani tedavi selülitle birlikte bölgesel incelmeyi de beraberinde getiriyor. Zayıflamadaki etkilerinin yanı sıra sıkılaştırıcı ve toparlayıcı özelliği de vardır. Yani bir cihazla pek çok sorun aynı seansta çözüme kavuşuyor?..
Evet, bir yandan selülit problemleriniz çözüme kavuşurken diğer yandan inceliyor ve verilen şok dalgalar cildin alt tabakasına çarparak cildin elastik liflerinin sayısını arttırıyor. Yöntemin sonuçları ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?
Özellikle en inatçı selülitlerde dahi güçlü etkisiyle dikkat çeken Akustik Dalga Terapisi bölgesel zayıflamada ve bağ dokusu ile cilt sıkılaştırmada oldukça etkilidir. Gebelik sonrası çatlaklar ve kas sıkılaştırmada da iyi sonuçlar veriyor.
İN: DETAYLI BİLGİ İÇ yı ERDEN Dr. Birgül Karada (0542) 245 23 36 (0212) 669 89 00
Funda 06-05 Ada B-27 Blok D:2 Bahçeşehir - www.bahcesehirakupunktur.com
RÖPORTAJ
8. Albümünüz “İnce İnce” çıktı… Önceki albümlerinize göre ne gibi farklılıklar var bu albümde? Benzerlik taşıyan yönleri var mı? İnce ince albümümde yakaladığım heyecan ilk albümdeki heyecan gibiydi ve bu dinlediğinizde anlaşılıyor. Ayrıca bu albümde iki düetimiz var ve bu düetler renk olsun diye değil gerçekten anlam taşıdığı için yapıldı, İnce İnceʼde sözler ve melodi mutlaka bir düet istiyordu, sevgili Funda Ararʼın yorumu ve güçlü sesi muhteşem oldu şarkıda. İlk klibimizi bu şarkıya çektik. Sevgili Funda Arar hem albümümde şarkıya düet yaptı, hem de klibimde bana eşlik etti. Gerçekten dostluğu da sesi kadar güçlü Fundaʼnın. Ona da sizin aracılığınızla yürekten teşekkür etmek isterim. Onun dışında benim için çok değerli olan ozanlar ozanı Mahzuni Şerifʼi öylesine yad etmek istemedim onun türküsü onun sesiyle başlamalıydı. Aşık Mahzuniʼnin orijinal sesiyle başlayan türküyü seslendirmek benim için büyük bir onur ve gurur oldu. Umarım dinleyenler de sevmiştir. Aşık Mahzuni Şerif, çocukluktan bu yana dinlediğim bir ozan. Bir de Neşet Ertaş vardır. Onların iç Anadolu müziğine hakimiyetlerine hayranım. Yapmak istediğiniz her şeyi bu albümde gerçekleştirebildiniz mi? Genel çizgimiz aynı. Hem etnik müziğimize yeni eserler kazandırmak hem türkülerimizi 7ʼden 70ʼe günün sounduna uyarlamak ve ola58
AĞUSTOS 2010
‘Türkülerimizi 7’den 70’e uyarladık’ KUBAT:
“Hem genç dinleyicilere ulaştığımı hem de türkü severlere daha modern bir tarzda türkülerimizi sunduğumu düşünüyorum” diyen Kubat, yeni Albümü ‘İnce İnce’ her yaşa hitap edeceğini söylüyor. bildiğince geniş kitlelere yaymak. Bu albümde önceki albümler gibi, yarısı yeni beste ve diğer yarısı gün yüzüne çıkmamış anonim türkülerden oluşuyor. Bu albümde kimlerle çalıştınız? Bu albümün yapımcısı sevgili Bülent Seyhan, müzik direktörü İsmail Derker, aranjörü Mehmethan Dişbudak ve sazında virtüöz olan müzisyen arkadaşlarımın eşsiz icralarıyla hayat buldu, bu güzel albüm. Gerçekten iyi bir ekiple, iyi bir albüm yaptık. Çok da içime sindi. Her şeyiyle. Albümün kartoneti bile bu kadar türkülerle örtüşebilir diye düşünüyorum. Herkese tekrar teşekkür etmek istiyorum. Albümünüzün son şarkısı “Evlendir Beni” sizin besteniz. Neden Balkan havalarında?
Evde otururken duygusal bir beste yapmak istedim. Gitarı elime alıp söylediğimde öyle çalmaktan sıkıldım. Balkan havası gibi notalara vurdukça sözler de geldi. Albümlerde kesin kendi şarkımı koyacağım diye bir takıntım yoktur. Evlendir Beni bitince çok hoşuma gitti. Hem mesaj olsun istedim hem de yıllardır düğün şarkıları çıkmıyor. Özellikle Trakya bölgesinde çok sevileceğini düşünüyorum. Yola çıkarken her yaş gurubuna türkülerimizi dinlettirme amacınız vardı. Bunu başardınız mı? 21 yaşında Türkiyeʼye geldiğimde popun zirvede olduğu bir dönemdi. O zaman gençlerin ne isteyebileceğini çok iyi kavrayabilecek ve aktarabilecek bir dönemdeydim. Aradan 15 yıl geçti. Avrupaʼdan
geldiğim için her zaman her türlü müziğin içerisindeydim. Evde de büyüdüğüm müzik ve özlemim türküler olduğu için bu güncelliği yakaladım. Hem genç dinleyicilere ulaştığımı hem de türkü severlere daha modern bir tarzda türküler sunduğumu düşünüyorum. Elektronik müziği sevdiğinizi söylediniz. Çalışmalarınız var mı? Bir süredir çalışamıyorum, ama muhteşem parçalar yapıyorum evde. Logic ile çalışıyorum. Belçika doğumlu olduğumdan biz elektronik müziğin doğumuna ve gelişimine şahit olduk. Acid ile başladık sonra techno, house, underground diye devam ediyor. Dolayısıyla böyle bir proje gelecekte kesinlikle olur. Özellikle ismimi vermeden x bir isimle bir albüm yayınlamak isterim.
“Ramazan’ın huzuru nerede olursanız olun sizi bulur” Ramazan denince aklınıza ilk gelen şey nedir? Neden? Huzur, sakinlik geliyor ilk aklıma. Nefsi terbiye geliyor bir de. En çok alıma gelen ise sahur ve iftar sofraları. Bereketi, zenginliği, kalabalıklar içinde güzel sohbetlerle dolu sofralar. Yurt dışında yaşadığınız yıllarda Ramazan nasıl geçiyordu? Yurtdışında biraz daha sakin geçiyor tabii. Ama yine komşular, eş, dost akrabaların da katıldığı iftar sofraları kuruluyor, dualar ediliyordu. Bir de memleketten uzakta gurbette olduğunuz zamanlarda
ramazan daha bir buruk geçiyor. Ama herkesin birbirine daha çok kenetlendiği dönemlerdi Ramazan. Sonuçta insanın içindeki duygu değişmiyor. O huzur ve sakinlik Ramazanʼla birlikte gelip nerede olursanız olun bulur sizi. Ramazan davulcuları geçen yıl birçok bölgede yasaklandı... Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Aslında Ramazan davulcuları da bir anlamda Ramazanʼın olmazsa olmazları. Ben çok yasaklanmasından yana değilim. Ama tabii Ramazan nedeniyle sahte davulcular bayramlarda çıkıp insanları kandırmaya çalışıyor ya ben ona daha çok üzülüyorum.
AĞUSTOS 2010
59
HASIRLI tfağı Osmanlı Mu
YEMEK
Fırında Sütlaç Elbasan Tava
KIR
SEZGİN TIN
Kökleri Osmanlı saray mutfağına kadar uzanan Elbasan Tava, Arnavutluk ve Edirne mutfağından ülkemizin yöresel tatları arasına girmiştir... Hafif sütlü tatlı sevenler için ise Ramazanın vazgeçilmezi Sütlaç... ELBASAN TAVA Malzemeler 1 kg kuşbaşı kuzu eti 2 kaşık tereyağ 1 kaşık sıvı yağ 1 adet kuru soğan 1 domates salçası Su
Sosu için 500 gram süzme yoğurt 1 su bardağı un 2 su bardağı et suyu 2 adet yumurta sarısı
HAZIRLANIŞI Soğan küp küp doğranıp salça ve et ile beraber kavrulur. Kavrulan ete üzerini geçmeyecek kadar su konulur. Yaklaşık yarım saat etler yumuşayıncaya kadar pişirilir. Etler bir süzgeç yardımıyla süzülerek fırın kabına aktarılır. Un, yoğurt ve süzdüğümüz et suyu bir tencerede karıştırılıp muhallebi kıvamına gelinceye kadar pişirilir. Ocağın altını kapattıktan sonra yumurta sarıları eklenip iyice çırpılır. Hazırlanan bu sos, etlerin üzerini kaplayacak şekilde dökülür. Önceden 200 derecede ısıtılmış fırında üzeri kızarıncaya kadar pişirilir. 60
AĞUSTOS 2010
FIRINDA SÜTLAÇ Malzemeler 1,5 çay bardağı pirinç 2 su bardağı şeker (tatlıyı sevenler biraz daha ilave edebilir.) 1 paket vanilya 1 litre su 3 kaşık pirinç unu 1 litre süt
HAZIRLANIŞI Pirinçleri 1 litre suda haşlayın. Pirinçler yumuşayınca 1 litre süt ile şekeri ilave edin. Sütü yavaş yavaş, karıştırarak ilave edin. Sütün kaynamasına yakın bir bardak suda ezdiğiniz 3 yemek kaşığı pirinç ununu ilave edin. 10 dakika kadar daha kaynatın, bu arada kıvamı da koyulaşacaktır. Ateşten almadan önce vanilyayı ilave ederek ısıya dayanıklı kaselere alın. Yaklaşık 10 kase sütlaç çıkıyor. Kaseleri fırın tepsisine dizin. Sütlaçların tabanlarının yanmasını önlemek için tepsiye su koymayı unutmayın. Yani kaseleri suyun içine oturtturuyorsunuz. Daha önceden 180 derecede ısıttığınız fırına sütlaçları sürün. Sık sık kontrol ederek çok fazla yanmalarını önleyin. Sonuçtan memnun kalacağınıza eminim. Afiyet Olsun
REZERVASYON
671 90 87
RAMAZAN MENÜSÜ Fİ TARİYELİK HURMA, PASTIRMA,TULUM PEYNİR,İ YEŞİL VE SİYAH ZEYTİN, HASIRLI REÇEL, TEREYAĞI, DOMATES, SALATALIK, SÖĞÜŞ KARIŞIK ZEYTİN YAĞLI TABAĞI ZEYTİNYAĞLI TAZE FASÜLYE, HAYDARİ, ZEYTİNYAĞLI BİBER DOLMA, EZME, CEVİZLİTARATOR GÜNÜN ÇORBASI, MEVSİM SALATASI ARA SICAK (PEYNİRLİSU BÖREĞİ, ISPANAKLI KOL BÖREĞİ) ŞEF TABAĞI KEŞKEKLİKUZU TANDIR, ETLİKARALAHANA SARMA, PİLÇİ IZGARA ½ , IZGARA KÖFTE, SEBZELİDANA GÜVEÇ, PİLAV TATLI ÇEŞİTLERİ TEREYAĞLI FISTIKLI KADAYIF, FIRIN SÜTLAÇ, RAMAZAN GÜLÜ GÜLLAÇ Çİ ECEK, MEŞRUBAT, ÇAY, KAHVE ( Yiyecek ve çİ ecek Servisimiz Sınırsızdır )
4
L T 4
İNFO
Delongi’nin buhar kazanlı ütülerine en iyi ürün ödülü Endüstri tercihleri konusunda tarafsız, 32 farklı ulustan 144 jüri üyesi ile 38 profesyonel ortağı ve dört milyon Euroʼnun üzerinde pazarlama hacmi bulunan ʻPlus-Xʼ
ödülü bu yıl, buhar kazanlı ütülerde ʻen iyi ürünʼ kategorisinde Deʼlonghiʼnin oldu. İlgi çekici tasarımı, kullanım kolaylığı ve fonksiyonelliği ile “Plus-X” jürisinin
Hotpoint-Ariston’dan Ramazan kampanyası Tüketici ihtiyacına yönelik çözümler sunan Hotpoint-Ariston; şık tasarımları, mükemmel performansıyla dikkat çeken fırın grubunu Ramazan boyunca 7 parça tencere seti hediyesiyle tüketiciye sunuyor.
dikkatini çeken Deʼlonghi, tek seferde kırışıklıkları düzelten ʻBuhar Kazanlı Ütüleriʼ ile sadece bugüne değil inovasyona yaptığı yatırımlarla da geleceğe yön verdiğini kanıtlıyor.
Dremel alanlara Vespa kazanma şansı... Ahşap işleri, maket yapımı, araba restorasyonu, takı yapımı gibi kişisel yaratıcılık gerektiren projelerle ilgilenenlerin öncelikli tercihi Dremel, hobi meraklılarına muhteşem hediyeler kazandırıyor. 31 Ağustos 2010 tarihine kadar Dremel makinelerden birini tercih edenler Vespaʼdan ipodʼa kadar birçok renkli hediye kazanma fırsatı yakalıyor…
İtalyan mutfak devi Arrital Cucine Türkiye’de Dünya mobilya sektörünün lider mutfak markası ARRITAL CUCINE Türkiye pazarına girdi. İstanbul ve Ankaraʼda üç noktada satışına başlanan ARRITAL CUCINE, Türkiye çapında 15 satış noktasına ulaşacak.
Aşık mısın, sağlıklı mı? Mutlu musun, şanslı mı?
Bisküvini çek MOOD’unu gör... Şölenʼin dopdolu eşsiz çikolata lezzetini gerçek mutluluğa dönüştüren Biscolata Mood, günün monotonluğundan uzaklaşmak isteyenlere her bir parçada ayrı bir keyif sunuyor. İçi çikolata dolgulu ince çıtır bisküvi Biscolata Moodʼların üzerindeki desenler, hayattan tat almayı bilenleri de eğlenceye davet ediyor. Dayanılmaz lezzetinin yanı sıra, atıştırmalık boyutu ile dilediğiniz yerde kolayca 62
AĞUSTOS 2010
tadını çıkarabileceğiniz Biscolata Mood, üzerinde bulunan dokuz ayrı sembol ve otuz farklı desen ile de hayata eğlence katıyor. “Aşk, sağlık, şans, para, iş, dostluk, başarı, neşe ve mutluluk” bisküvileri ile hayatta aradığınız ne varsa hepsi Biscolata paketlerinde keşfedilmeyi bekliyor. Lezzeti eğlence ile birleştirmek için ise, bir dilek tutmak ve Biscolata Mood paketinden bir bisküviyi seçmek yeterli oluyor.
ALIŞVERİŞ
Ice Watch ile dilediğin rengi seçme özgürlüğü… Her yıl iki yeni model piyasaya süren Ice Watch, bu yaz sonu piyasaya sunduğu yepyeni “Neon Line Koleksiyonu” ile hayatı sıra dışı ve eğlenceli yaşamak isteyen herkesi değişime çağırıyor…
Goldaş Vintage kolleksiyonu ile sandıkları açtı Elbisenin, çantanın, ayakkabının Vintageʼı olur da takının olmaz mı? Ama bunlar bildiğiniz Vintage takılardan değil… Soranlara, “Babaannem bunu yıllarca benim için saklamış” diyerek havalı bir çıkış yapabileceğiniz kadar güzel ve eski görünümlü bu takılara sahip olmak için bir Goldaş mağazasına gitmeniz yeterli.
Kyo My Friend’den yeni ve çarpıcı tasarımlar... Her geçen gün ürün çeşitliliğini arttırarak büyümeye devam eden Kyo My Friendʼin yeni mağazalarında ev giyiminden plaj giyimine iç giyimden mayolara ve çocuk giyimine kadar birçok seçeneği bir arada bulabileceksiniz.
Reebok’tan cocuklara özel ışıklı ayakkabılar Reebokʼın çocuklar için tasarlamış olduğu “Illumilace” koleksiyonu, çocuklara sıcak yaz günleri için rengarenk seçenekler sunuyor.
Wrangler’e Cannes Lions Festivali’nden beş ödül 64
AĞUSTOS 2010
İkonik denim markası Wrangler, web ve reklam sektöründeki üstün başarıları sayesinde, prestijli Cannes Lions ödül töreninde, beş büyük ödülü birden kazandı.
Kelsi Dagger artık Türkiye’de Amerikaʼnın önde gelen ve en çok tercih edilen ayakkabı markalarından biri olan Kelsi Daggerʼi Türkiyeʼye getiren Yeşil, şimdide Kelsi Dagger markasını mağazalarına taşıdı.
GÜZELLİK
Deniz ve güneş
KİRPİKLER: Nemden, terden veya girip çıktığımız sudan dolayı akmaya maruz kalan rimellerimizin yerini waterproof, yani suya dayanıklı maskaralar alıyor. Kirpiklerin dolgun görünümünü korurken, bunun yanı sıra suya karşı dayanan maskaralar arasında Bobbi Brown No Smudge Mascara, Avon Super Full Ekstra Dolgun Görünüm Veren Suya Dayanıklı Maskara, Maybelline Volum Express Waterproof, üç rengi bulunan
66
AĞUSTOS 2010
Nivea Extreme Resist Maskara ve takma kirpik etkili Max Factor False Lash Effect var…Göz makyajımızın diğer tamamlayıcılarının da suya dayanıklıları bulunuyor. Örneğin Lancomeʼun Le Crayon Kohl Waterproof göz kalemi kremsi yapısıyla suya dayanıklı özelliğe sahip. GÖZ FARLARI: MACʼin farklı renkleri bulunan Fluidlinerʼı inanılmaz. Saatlerce girin,
çıkın denize yine de far bana mısın, demiyor. FONDÖTEN: Benim gibi güneş ve hamilelik nedeniyle bir türlü yok edemediğiniz güneş lekeleriniz varsa edineceğiniz bir ürün öneriyorum. LʼOreal Parisʼin Glam Bronze kompakt fondöteni yaz için ideal makyaj ürünlerinde ilk sıralarda. Çünkü hem suya dayanıklı, hem de SPF 20 güneş korumasına sahip. ALLIK: Yazının girişinde de bahsettiğim şahane allık bu; Suya
GÜZEL FİKİRLER
üzerine...
TMAN YASEMİN YUR CANDEMİR
Tatil demek doğallık demek. Ama söyleyin bana hanginiz plaja giderken en doğal halinizle gidiyorsunuz? Dudakta belli, belirsiz bir ruj, su geçirmeyen rimel, bırakın gün boyu denize girmeyi, güneş kremi sürmenizden bile etkilenmeyen bir allığa “hayır” diyebilir misiniz? Diyecek kadınları da ben tanımıyorum. Size bu ayın önerileri tamamen deniz ve güneş üzerine.
ve bulaşmaya dayanıklı allık Clinique BlushwearʼI deneyen tüm yazını bu ürünle geçiriyor bilginiz olsun. Stick formunda olduğu için taşıması da kolay. MAKYAJ TEMİZLEME: Bu kadar suya dayanıklı makyajı gece yatarken nasıl çıkaracağız peki diye sorarsanız, bunun da çözümü var. The Body Shopʼın Camomile Suya Dayanıklı Göz Makyajı Temizleyicisi waterproof makyajı çıkarmak
için özel olarak tasarlanmış. Ayrıca göz çevresini yatıştırıyor ve yumuşaklık kazandırıyor. SAÇLAR: Saçına denize girip çıktıktan sonra şekil veremeyen sonra da gün boyu kafasından bandanayı çıkaramayan kişilere önerim, Kerastaseʼın yeni Soleil serisinden suya dayanıklı ıslak jölesi. Haydi kim tutar sizi! Son söz, arkadaşlar malum önümüz mübarek Ramazan.
Ramazan dolayısıyla oruç tutacaklara en önemli önerim lütfen oruç açarken kendinize hakim olun. Sanılanın aksine birdenbire yemeklere yüklenince yaz boyu şekillendirmeye çalıştığınız vücudunuz harap olabilir. Ramazanʼı bir detoks ayı gibi görebilerseniz ve orucunuzu bir çorba ve salata ile bitirip midenizi de sevindirmiş olacaksınız. Geceleri ise bol su içip ödem toplayan vücudunuzu kivi, ananas gibi meyvelerle besleyin ki sabah uyandığınızda karnınızda korkunç bir şişlikle uyanmayın!
AĞUSTOS 2010
67
ASTROLOJİ Bahçeşehir Somun Ekmek müdavimlerinin vazgeçilmez tarotçusu Nisa, aylık burç yorumunuzu yaptı... Eğer size özel yorum yapmasını isterseniz, resminizi ve doğum tarihinizi mail attığınız takdirde Nisa, kişiye özel yorumlama da yapacak Özel hayatınız mutlu gidiyor. Ancak aynı anda birçok işle uğraştığınız için sevdiğiniz kişiyi ihmal etmemeye dikkat edin. Üzerinizdeki iş stresi yüzünden kırıcı ve suçlayıcı bir yaklaşım içinde, karşınızdaki insanı üzebilirsiniz. İşle alakası olmayan kafa karmaşaları, iş yaşamınızı da karartıyor. İş ilişkilerinizde sizde isteksizlik yaratacak sorunlar yok. Sorunlarınızın kaynağını dışarıda aramanız gerekiyor.
Sevgilinizin ilişkinizle ilgili rahatsızlıkları var. Suskunluğunu bugün bozabilir. Duyacaklarınız keyfinizi kaçıracağından, görüşmeye hazırlıklı gidin. İşinize müdahale eden biri var, özgürlüğünüzü kısıtlanmış gibi hissediyorsunuz. İş ortamınızda güvensizlik kaynağınız olarak gördüğünüz bu kişiyi dikkatli izlemelisiniz. Harcamalarınızda yapacağınız küçük bazı fedakarlıklar olumlu sonuçlar doğuracak.
Sevdiğiniz kişiye karşı daha sevecen bir tutum takınmalısınız. Onunla bazı konularda uzlaşmakta zorluk çekiyorsunuz. Gergin haliniz ve sinirli tavırlarınız iş arkadaşlarınızla aranızda gerginlik yaratıyor. Özellikle bugün biraz daha sakin olmaya çalışın. Düşüncelerinizi sakin bir dille ifade etmelisiniz. Alacaklarınızı zamanında tahsil edemeyebilirsiniz. Ödemelerinizi dengelemeye çalışın.
Yeni bir ilişki için pek çok aday var ama siz karar vermek için acele etmiyorsunuz. Bugün yeni birini daha fark etmeniz mümkün. Bir arkadaşınızın arkadaşı size olan duygularından söz edebilir. İşteki başarısızlıklarınızdan ders çıkarmayı biliyorsunuz. Ama bu hataların altında ezilmeyin, herkes yapabilir. Olayları akışına bırakmak ve fazla zorlamamak en iyisi. Beklediğiniz para ferahlık getirecek.
İlişkinizde fazla alınganlık yapmanız, gereksiz endişelere kapılmanıza neden olabilir. Aşk konusunda cesur davranabilirseniz, hayatta başka heyecanlar da olduğunu fark edeceksiniz. Özgürlüğünüzü kısıtlayabilecek gelişmelere karşı tetikte olun. Uzun zamandır beklediğiniz iş fırsatı karşınıza çıkabilir. İsteklerinizi sakin ve anlaşılır biçimde ortaya koymaya çalışın.
Partnerinizi eleştirmek yerine onunla birlikte ilişkinizin bilmediğiniz yönlerini keşfetmeye çalışın. Şansınızı zorlamak yerine partnerinizle birlikte sorunlarınıza dair çözüm arayışlarına gitmelisiniz. İşinizle ilgili yeni kararlar almamaya çalışın. Çalışma arkadaşlarınızla yanlış anlamalar nedeniyle bazı anlaşmazlıklar çıkabilir, sorunları büyütmeyin. Parasal harcamalarınızda sürpriz gelişmelerin olacağı bir gün.
KOÇ
BOĞA
İKİZLER
Duygusal bağlamda biraz daha dikkatli olmanız gereken bir gün. İkili ilişkilerde hislerinizi ikinci plana atıp, mantığınızın sesini dinlemeniz gerekiyor. İşyerinizdeki bir çalışma arkadaşınıza duyduğunuz güvensizlik, önümüzdeki günlerde iyice pekişebilir. Çok kararlı durduğunuz bir konuda birtakım çekinceleriniz var. Bunları açığa vurmanızda yarar olacak.
YENGEÇ
68
AĞUSTOS 2010
ASLAN
BAŞAK
TERAZİ
Aşkı çok ciddiye alıyorsunuz. Biraz daha az önem vermeniz, sevmediğiniz anlamına gelmez ki. Sevdiğiniz insanlarla birlikte olabilir, sadece eğlenmek için bir şeyler yapabilirsiniz. İş hayatınızda karşılaşacağınız negatif görevlerde kendi ilkelerinizden vazgeçmeyin. Kafanızı meşgul eden konuları çözmek için yavaş davranırsanız, zarar görebilirsiniz. Savurganlığınız para durumunuzla orantılı olarak büyüyüp küçülüyor.
AKREP
NİSA’dan kişiye özel yorumlama Hayatınıza yeni giren biri sizi etkiliyor ama buna rağmen sizi rahatsız eden bir yanı var. Onu tanımak için kendinize biraz daha zaman tanıyın. Çalışma hayatındaki titiz karakteriniz sizi bazen itici yapabiliyor. Bundan şikayetçi arkadaşlarınız var. Bugün bazı uyarılar almanız mümkün. Önemsemediğiniz bazı küçük harcamalar bütçenizdeki deliği bir hayli büyüttü! Biraz daha sakınarak harcamalısınız.
YAY
Aşk hayatınızdaki bulutlar bugün dağılmaya başlıyor. Anlaşmalar, hayırlı gelişmeler için çok müsait bir gün. İnsanlardan hep ilgi, yakınlık ve yardım göreceksiniz. Kararlılığınızı bazen inatçılığa döndürüyorsunuz. Bu da iş yaşamınızda gereksiz sürtüşmelerin nedeni olabiliyor. Yeteneğiniz, sizi hedeflerinize adım adım yaklaştırıyor. Uzun süredir almak istediğiniz bir eşya size umduğunuzdan pahalıya gelebilir.
Gamze Sevindik Sevgili Gamze, artık kendine güvenmeyi öğren, içine kapanma. Gülen yüzünün altında kararsızlıklar yatıyor. Hayat geçmiş değil, geçmişe takma. Hayata olumlu bak. Özel hayatında kendince yarım bıraktığın şeyleri tamamlama zamanın gelmiş. Hayata başkalarının gözüyle değilde, kendi gözünle bakarsan daha mutlu olacaksın.
Arda As
OĞLAK
Birlikte olduğunuz insanın, sizden sakladığı bazı sorunları var. Bu sorunlar maddi veya ailesiyle ilgili olabilir. Onunla bu konuyu gündeme getirmek için konuşmanız gerekli. İş yaşamınızda iddialı sayılabilecek beklentileriniz var. Temponuz ve verimli çalışmanız, bu beklentilerinizin kısa bir süre sonra gerçekleşmesine yardımcı olacak. Para konularındaki mutsuzluğunuz, veriminizi etkileyebilir.
KOVA
Yıldızlar bugün sizi kıskanç, kuşkucu ve kararsız bir insan yapacak. Bu kritik günü bir kırgınlık yaratmadan geçirirseniz sevinmelisiniz. Özel hayatınıza olan ilgisizliğiniz yüzünden partnerinizden eleştiri alabilirsiniz. Tepki vermeden önce düşünmeniz gerekiyor. Mesleğinizde gösterdiğiniz yükselme hırsı tepki topluyor. Hırsınızda haklı olabilirsiniz, fakat bunu yaparken çevrenizdekileri kırdığınızı fark edin.
BALIK
Nisa’nın sizin de fotoğrafınızdan yorumlama yapmasını istiyorsanız 4mevsimbahcesehir@gmail.com adresine fotoğrafınızı, medeni halinizi ve doğum tarihinizi gönderebilirsiniz...
Sevgili Arda, daha duyarlı olman gerek çevrene ve ailene karşı. Biraz fevri ve sinirli bir yapıya sahipsin. Bu yüzden yakın çevrenle sorunlar yaşayabiliyorsun. Bunu düzeltmek senin elinde. Daha sakin bir yapıya sahip olursan sana herşey daha kolay gelecek. Aşk hayatında ön yargısız olma. Karşı ilişkilerin de aynı derecede önem vermeye özen göster.
İrem Ruşen Sevgili İrem, öncelikle duygusalsın. İçine kapanık olmaktan ve kendinle olan savaşından vazgeç. Duygusal çekingensin. Okul ve derlerine odaklanmalısın. Şunu seçeceğim, böyle olacağım. İyi yerlerde olacağını hayal ediyorsun ama çaba göstermelisin ve çabalarsan emeğinin karşılığını alacaksın.
AĞUSTOS 2010
69
Elif Şafak’ı seviyorum Nem oranının “en üst seviyelere ulaşıp bizleri hafif tırlatma derecesine getirdiği şu günlerde bir sürü şey yapmak isteyipde yapamamak hatta kolunu bile kıpırdatamamak insana tuhaf duygular veriyor. Tüm bu hislerle TV karşısında otururken bir magazin programında hararetli bir tartışmaya tanık oluyorum.
m ü z ik
RÜYA ERSAVCI
“Ah şu Türkiye’deki magazin kültürü... Avaz avaz sunumlar, lafı sonundan anlamalar, aradan laf çıkartmalar ve bu tuzağa düşen insanlar. Bence bizim toplum olarak en büyük eksiğimiz bir konuyu, bütünüyle anlamadan, sadece aldığımız duyumlarla üstüne yorum yapmak sanki mecburmuşuz gibi(!)” 70
AĞUSTOS 2010
Elif Şafak demiş ki: “Radyoda yükselen kimi şarkıların sözlerine inanamıyorum. Bakkal dönüşü, kesekağıdına tükenmez kalemle karalanmış cümleler gibi özensiz, anlamsız ama muhakkak kafiyeli! Biz ne zaman böyle olduk? Kafiye olsun da taştan olsun diye mi bakıyoruz artık?” Bir sürü söz yazarıyla röportaj yapılmış. Hepsi veryansın ediyor, kızıyorlar Elif Şafak’a. Bir tek Çelik, “Ben böyle düşünmüyorum” diyerek hak veriyor. Ben de hemen yazıyı bulup okumaya karar veriyorum. Yazının bütünü muhteşem. Yazı şöyle devam ediyor: “Biz edebiyatçıların huyudur. Pop müziğine ve aslında popüler olan herşeye burun kıvırırız. Çok satan, çok tutan, çok konuşulan her esere şüpheyle yaklaşır, tepeden ve uzaktan soğuk bir nazarla bakarız. Bizim işimiz daha yücedir sanki, daha pak, arı ve som. Edebiyat bir başka dağın maralıdır sanki; kendimize ala diğer sanat dallarını ”yozlaşmış” buluruz.” Ah şu Türkiye’deki magazin kültürü... Avaz avaz sunumlar, lafı sonundan anlamalar, aradan laf çıkartmalar ve bu tuzağa düşen insanlar. Bence bizim toplum olarak en büyük eksiğimiz bir konuyu, bütünüyle anlamadan, sadece aldığımız duyumlarla üstüne yorum yapmak sanki mecburmuşuz gibi(!) Yada okuduğumuzu anlayamama gibi bir problemimiz var. Oysa yazı baştan sona okunduğunda konuya öyle hoş bir geçiş yaparak eleştirel ama asla kırıcı olmayan ve herkesi aynı potada değerlendirmeyen bir uslupla yazılmışki kısacası Elif Şafak bu yazıyı anlayana yazmış. Hiç mi yozluk yaşanmıyor pop müzikte? Zaten herşeyi kabullene kabullene bu günlere geldik. Evet popüler müzik çabuk tüketilir. 3-4 dakika içinde söylemek istediklerinizi ve vermek istediğiniz duyguyu dinleyiciye verebilmek etki yaratabilmek çok daha zordur. Ama güzeli bulduğunuzda da tadına doyum olmaz. Hiç böyle şarkıların isimlerini vermek istemiyorum, bilen bilir... Yazımın sonlarına gelirken yine Elif Şafak’ın yazısındaki çok önemli bir cümleye yer vermek istiyorum. Diyor ki: “Halbuki ne farkı var? Resim, müzik, tiyatro, sinema, öykü, şiir... Herkes yetenekleri ve ilgileri ölçüsünce uğraşıyor, didiniyor ve üretiyor. İşin aslı bu kadar basit işte bir daimi arayış, bir içsel yolculuk, bir bitmeyen devinim var hepimizin yüreğinde. Hiçbir sanat dalı bir başkasına üstün değil. O yüzden yapacağım eleştiriyi bir edebiyatçının pop müzikçilere kibirle bakması şeklinde okunmamasını rica ediyorum.” Bende “e daha ne desin Elif Şafak” diyorum. Bir de fena mı olur yani? Tüm popçuların yanında Ferit Devellioğlu’nun sözlüğünü bulundurması. Ve her hafta iki kitap okumak hatta bir saat türkçe çalışmak? Hepinize mutlu, huzurlu, araştırmacı günler diliyorum...
ONLARA SORDUK
Mutluluk NEDİR ?
“Mutluluk, bir kelebek kanadında ya da bir bahar dalında. Mutluluk, bir kar tanesinde, ya da bir dost sesinde. Oysa, biz onu arar dururuz Kaf Dağı’nın tepesinde.” Ya çocuklar için mutluluk... Ayça Özaydın: (5) “Aile ile beraber olmaktır, mutluluk yaşamak, bide çikolata ve gofret yemektir işte yaa.”
Ceyla Can: (4) “Bilmem… Ben annemi seviyorum, sonra bide ben annemin mutluluğuyum…”
Suat Can Day anıklı: (6) “Güzellik demek ... İstediğim bir şey olursa mutl u olurum. Okulumda alt ka tta, üst katta b i de orta katta oyun oynamaktan mutlu olurum? Havuza girmek ten çok mutlu oluru m.”
Kerem Turan: (8) “Sevdiğim yemeği yemek ve beğendiğim oyuncağa sahip olabilmek dedi.”
Gülşah Batır: (6) “Mutluluk, yavru ördekleri sevmek, eğlenmek, yaşamak, ailelik, doğum günü, prenses olmak...
ÇOCUĞUNUZUN DERGİMİZDE YER ALMASINI İSTİYORSANIZ BİR DAHAKİ AYIN SORUSU OLAN “ÇOCUKLAR NİÇİN OKULA GİTMELİ?” SORUSUNA VERDİĞİ CEVAP İLE BİR RESMİNİ 4mevsimbahcesehir@ gmail.com ADRESİNE YOLLAYIN SİZİN ÇOCUĞUNUZ DA SAYFALARIMIZI SÜSLESİN...
BULMACA Resimdeki yazarın bir kitabı
Türkiye plakası
Yüce Protein sentezi asidi
P. Celal romanı
Götürü, toptan
Bir nota
Ses
Resimdeki yazar
Kolsuz fanila
Kirli Mezopotamya uygarlığı Ucu yanık odun Yazınsal
Eskimoların kendisine verdiği ad
Bir tür antilop
Şöhret
Zambiya başkenti
Bir çalgı
Alışverişte durgunluk
İskambilde bir kağıt
Öküz yemliği
“... sıkı” (cimri)
Lübnan plakası
Üvey ana
Argoda dikiz
Kur-anʼda bir sure
Kayınbirader “Cevat...” (ressam)
Bir deniz taşımacılığı
Tören
Kemik ucu
Şeytan
Rockʼn Roll kralı
Bir baskı türü
Antlaşma Kurucu
Beşiktaşlılara şaka yollu takılan ad
Orhan Pamukʼun bir romanı Hoş koku
Hile
Bir Yunan adası
Kareli kumaş
Oyuncunun yaptığı
Bir saç tokası
Önde bulunan
Sofra hizmeti
Göz bölümü
Kolay okunabilen Düşünüp söyleme özelliği
Uğur, iyi talih
Yanıcı, renksiz, az kokulu bir gaz
Bir nota Fransaʼda bir ırmak
İsyancılık
Japonyaʼda bir kent
Boru sesi
Ödünç verme
Sınırdan geçiş izni
Tutsak
Büyük bakraç
Hububat
64 bir alman TV kanalı
Verdi operası
Serbest bırakma
Şehzade eğitmeni
Bir mektup gönderme çeşidi
İri, kart
Cana yakınlık
Baston
İvecen
Ağabey Bartınʼın bir ilçesi
Bir nota Şaka
Su
Göz rengi
Arıtımevi
Kalıtım asidi
Değerli bir taş
Limitet (kısa)
Bir kavun türü
Fasʼın plakası
Sapaklık, aykırılık Sodyumun simgesi
Lenf
Ateş
Yasaklama Voltamperʼin simgesi
İlişkin
Kesin
Kıl
Bir yumurta yemeği
Yasal evlilik işlemi
Kuzu sesi
Dilsiz
Bir oto lambası
Kiloamperʼin simgesi
Tanzanya plakası
Akıllı
Bir bağlaç
Yiyeceği ortaklaşa toplantı
Dişi deve
Notada durak işareti
İlaç
G.Afrika plakası
Akciğer sesi
Her Gece Bodrumʼun yazarı
AĞUSTOS 2010
Boyuna, uzunluğuna olan
Kazak başkanı
Soyluluk
Atama
72
Yokluk, hiçlik
Panama plakası
Mısırʼın başkenti
Nikelin simgesi
Elçilik
Mercanada
Uygun, yaraşır
Bir soru eki
Ardıl
İsrailʼin plakası
Denizcilikte bir gayret sözü
Geçici, eğreti
Üye
Genişlik
Seher vakti
Boru sesi
NÖBETÇİ ECZANELER
REHBER
3. CADDE ECZANESİ 608 00 26 8 AĞUSTOS 18 AĞUSTOS
ARMAĞAN ECZANESİ 669 93 00
76D
BAHÇE EH R-TAKS M (Ç FT KATLI) hatt› Gidi -Dönü sefer süresi: 180 dakika KITA ND. hatt›r BAHÇEŞEHİR Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
TAKSİM Kalkış saati İş Günleri Cumartesi
Pazar/Tatil
05:40 06:10 07:00 07:15 07:40 08:30 05:55 06:25 07:20 07:35 07:55 08:50 06:10 06:40 07:40 07:50 08:15 09:10 06:20 06:55 08:00 08:05 08:30 09:30 06:30 07:05 08:20 08:20 08:45 09:50 06:40 07:15 08:40 08:35 09:00 10:10 06:50 07:30 09:00 08:55 09:15 10:30 07:00 07:45 09:15 09:10 09:30 10:50 07:10 07:55 09:30 09:25 09:45 11:10 07:20 08:10 09:45 09:40 10:00 11:30 07:35 08:25 10:00 09:55 10:15 11:50 07:50 08:40 10:15 10:10 10:30 12:05 08:05 08:55 10:30 10:25 10:45 12:20 08:25 09:10 10:45 10:40 11:00 12:35 08:45 09:25 11:00 10:55 11:15 12:50 09:05 09:40 11:15 11:10 11:30 13:10 09:25 09:55 11:30 11:30 11:45 13:25 09:45 10:10 11:45 11:45 12:05 13:40 10:00 10:25 12:00 12:00 12:20 13:55 10:15 10:40 12:15 12:15 12:35 14:10 10:30 10:55 12:30 12:35 12:50 14:25 10:45 11:10 12:45 12:55 13:05 14:40 11:00 11:25 13:00 13:15 13:20 14:55 11:15 11:40 13:15 13:35 13:35 15:10 11:30 11:55 13:30 13:55 13:50 15:25 11:45 12:10 13:45 14:15 14:05 15:40 12:00 12:25 14:00 14:35 14:20 15:55 12:15 12:40 14:15 14:55 14:35 16:10 12:35 12:55 14:30 15:10 14:50 16:25 12:50 13:10 14:45 15:25 15:05 16:40 13:10 13:25 15:05 15:45 15:25 17:00 13:30 13:45 15:20 16:05 15:45 17:15 13:50 14:05 15:35 16:20 16:05 17:30 14:10 14:20 15:50 16:35 16:20 17:45 14:30 14:35 16:05 16:50 16:35 18:00 14:50 14:50 16:20 17:05 16:50 18:15 15:10 15:05 16:35 17:20 17:05 18:30 15:30 15:20 16:50 17:35 17:20 18:45 15:50 15:35 17:05 17:50 17:35 19:00 16:10 15:50 17:20 18:10 17:50 19:15 16:30 16:05 17:35 18:25 18:05 19:30 16:45 16:20 17:50 18:40 18:20 19:45 17:00 16:35 18:05 18:55 18:35 20:00 17:15 16:50 18:20 19:10 18:50 20:15 17:30 17:05 18:35 19:30 19:05 20:30 17:50 17:25 18:55 19:50 19:20 20:50 18:05 17:45 19:15 20:05 19:40 21:10 18:20 18:05 19:35 20:20 20:00 21:30 18:35 18:20 19:55 20:35 20:15 21:50 18:50 18:35 20:15 20:50 20:30 22:10 19:05 18:55 20:35 21:05 20:50 22:30 19:20 19:10 20:55 21:20 21:10 22:50 19:40 19:30 21:15 21:35 21:30 23:10 19:55 19:50 21:40 21:50 21:50 23:35 20:15 20:10 22:05 22:10 22:10 23:59 20:35 20:30 22:30 22:30 21:00 20:50 22:50 22:50 21:20 21:10 23:10 23:10 21:40 21:30 23:35 23:30 22:00 21:55 23:59 23:50 Not: OTOLAR AVCILAR YANYOLA GİRMEZ, E-5 YOLUNDAN GİDER. Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.
76E
ESENKENT-BAHÇE EH R-TAKS M (EKSPRES KATLI) hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 150 dakika ESENKENT Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
TAKSİM Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
06:30 06:30 07:15 07:40 07:40 08:15 06:45 06:55 07:45 08:10 08:10 08:45 ¦07:10¦ 07:15 08:15 08:20 08:50 09:25 07:40 08:50 08:50 09:30 10:00 07:15 07:40 08:00 09:30 09:30 10:00 10:50 08:00 08:30 10:05 10:00 10:30 11:25 08:30 09:00 10:40 10:30 11:10 11:55 09:00 09:40 11:10 11:10 11:55 12:25 09:40 10:20 11:40 11:55 12:40 13:00 10:20 11:00 12:10 12:40 13:15 13:30 11:00 11:35 12:40 13:15 13:50 14:00 11:35 12:10 13:10 13:50 14:20 14:30 12:10 12:50 13:45 14:20 14:50 15:05 12:50 13:30 14:20 14:50 15:20 15:40 13:30 14:10 14:50 15:20 15:45 16:10 14:50 15:20 15:45 16:15 16:40 14:10 14:50 15:20 15:50 16:15 16:50 17:10 15:20 15:50 16:25 16:50 17:20 17:45 15:50 16:20 17:00 17:20 17:50 18:20 16:20 16:50 17:30 17:50 18:20 18:50 16:50 17:20 18:00 18:20 18:50 19:20 17:20 17:55 18:30 18:50 19:25 19:50 17:55 18:30 19:15 19:25 20:00 20:30 18:30 19:10 20:00 20:00 20:40 21:10 19:10 20:00 20:35 20:40 21:25 21:45 20:00 21:00 21:10 21:25 22:10 22:20 21:00 22:10 Not:EKSPRES HATTIR, ÇİFT BİLETLE SEYAHAT EDİLİR. İŞ GÜNLERİ SAAT 07:00’DE ESENKENT, 08:20 TAKSİM’DEN EK SEFER DÜZENLENİR. İŞ GÜNLERİ SAAT 07:10’DA ISPARTAKULE’DEN TAKSİM’E DEPAR SEFER YAPILIR. Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.
146T
BO AZKÖY MH.-BAHÇE EH R-YEN KAPI hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 155 dakika BOĞAZKÖY Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil 05:55 06:05 ¦06:05¦ 06:20 ¦06:40¦ 06:40 07:00 07:15 ¦07:30¦ 07:30 07:50 08:10 ¦08:30¦ 08:30 08:50 09:10 09:35 10:00 10:20 10:40 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:20 12:40 13:00 13:20 13:40 14:00 14:20 14:40 15:00 15:20 15:40 16:00 16:20 16:40 17:00 17:20 17:40 ¦17:50¦ 18:00 18:20 ¦18:30¦ 18:40 19:00 ¦19:00¦ 19:20 19:40 20:00 20:20 20:45 21:05 21:30
05:50 06:10 06:30 06:45 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:45 09:05 09:25 09:50 10:10 10:35 10:55 11:20 11:40 12:00 12:20 12:40 13:00 13:20 13:45 14:10 14:35 14:55 15:15 15:35 15:55 16:15 16:35 16:55 17:15 17:40 18:00 18:20 18:40 19:05 19:30 19:55 20:15 20:45 21:10 21:40
YENİKAPI Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
06:00 06:30 06:50 07:15 07:30 07:45 08:00 08:20 08:35 08:50 09:05 09:20 09:35 09:50 10:10 10:30 10:50 11:05 11:20 11:40 11:55 12:10 12:30 12:50 13:10 13:30 13:45 14:00 14:20 14:40 15:00 15:20 15:40 16:00 16:20 16:40 17:00 17:25 17:40 18:00 18:15 18:30 18:45 19:05 19:25 19:45 20:05 20:35 21:00
¦06:25¦ 06:35 07:00 06:35 07:05 07:30 06:45 07:30 08:00 07:05 07:50 08:20 ¦07:20¦ 08:10 08:35 07:35 08:30 08:55 08:10 08:50 09:10 08:30 09:05 09:30 09:00 09:25 09:50 09:15 09:45 10:10 09:30 10:00 10:25 09:45 10:20 10:40 10:00 10:40 10:55 10:15 11:00 11:10 10:30 11:25 11:30 10:50 11:45 11:50 11:10 12:10 12:10 11:30 12:35 12:25 11:50 13:00 12:40 12:05 13:20 13:00 12:25 13:40 13:15 12:40 14:00 13:30 13:00 14:20 13:50 13:20 14:45 14:10 13:40 15:10 14:30 13:55 15:35 14:50 14:15 16:00 15:10 14:30 16:20 15:30 14:55 16:40 15:50 15:10 17:00 16:05 15:30 17:25 16:25 15:50 17:45 16:40 16:10 18:00 16:50 16:30 18:20 17:20 ¦16:40¦ 18:40 17:40 16:55 19:00 18:00 ¦17:10¦ 19:20 18:20 17:15 19:40 18:40 17:35 20:00 19:00 ¦17:40¦ 20:20 19:15 17:55 20:40 19:30 18:15 21:00 19:45 18:35 21:20 20:00 ¦18:40¦ 21:40 20:20 18:55 22:00 20:40 19:15 22:25 21:00 ¦19:20¦ 22:50 21:20 19:40 21:45 ¦19:50¦ 22:10 19:55 20:15 20:30 20:50 21:05 21:25 21:40 22:00 22:20 22:45 Not:AKSARAY GÜZERGAHINDA ÇALIŞIR. GÜZERGAHINDA DEPAR SEFER YAPILIR. İŞ GÜNLERİ SAAT 06:25TE AKSARAY-F.ZADE-TOPKAPI-İNCİRLİ-AVCILAR-ESENYURT İŞ GÜNLERİ YEŞİL RENKLİ SEFERLERDE ESENYURT İNCİRTEPE-ESENKENT-ALTINŞEHİR-MASKO-E.6 YOLU-VATAN CD.Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.
E-57
ESENKENT BAHÇE EH R-BAKIRKÖY hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 100 dakika KITA ND. hatt r ESENKENT Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
BAKIRKÖY Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
06:30 06:30 07:10 07:30 07:30 08:00 07:45 08:10 08:10 08:40 07:00 07:00 07:20 07:20 08:20 08:40 08:40 09:20 07:40 07:40 09:00 09:10 09:10 10:05 08:10 08:10 09:45 09:45 09:45 10:45 08:40 08:40 10:30 10:35 10:35 11:35 09:20 09:20 11:10 11:10 11:10 12:20 09:55 09:55 11:50 11:45 11:45 13:05 10:35 10:35 12:35 12:25 12:25 13:50 11:10 11:10 13:30 13:10 13:10 14:45 14:15 13:45 13:45 15:30 11:55 11:55 12:35 12:35 15:00 14:20 14:20 16:20 13:15 13:15 15:55 14:55 14:55 17:10 13:50 13:50 16:40 15:25 15:25 17:55 14:30 14:30 17:25 15:55 15:55 18:40 15:05 15:05 18:30 16:25 16:25 19:35 19:20 17:00 17:00 20:20 15:40 15:40 16:15 16:15 20:00 17:30 17:30 21:00 16:45 16:45 20:45 18:00 18:00 21:40 17:15 17:15 18:35 18:35 17:50 17:50 19:10 19:10 18:30 18:30 19:45 19:45 19:15 19:15 20:25 20:25 19:55 19:55 21:10 21:10 20:30 20:30 21:40 21:40 21:00 21:00 22:10 22:10 21:30 21:30 22:40 22:40 Not: Altı-Çizgili ve Kırmızı Servisler ÖHO (Özel Halk Otobüsü) servisidir.
16 AĞUSTOS 22 AĞUSTOS
BAHÇEŞEHİR ECZANESİ 669 34 34 21 AĞUSTOS
B. AYDIN ECZANESİ 608 00 37 15 AĞUSTOS 31 AĞUSTOS
BOĞAZKÖY ECZANESİ 607 06 06 11 AĞUSTOS
DEFNE ECZANESİ 669 96 59 1 AĞUSTOS 12 AĞUSTOS
DERMAN ECZANESİ 605 02 14 13 AĞUSTOS
DİLEK ÖZ ECZANESİ 669 70 10 6 AĞUSTOS 14 AĞUSTOS
ELİT ECZANESİ 672 33 32 4 AĞUSTOS 24 AĞUSTOS
ESENKENT ECZANESİ 672 11 60 5 AĞUSTOS 25 AĞUSTOS
GÜNGÖR ECZANESİ 672 94 01 7 AĞUSTOS 17 AĞUSTOS
MAVİ ECZANE 669 59 51 19 AĞUSTOS 27 AĞUSTOS
MOLİNO ECZANESİ 607 32 12 9 AĞUSTOS 29 AĞUSTOS
OKSİJEN ECZANESİ 669 44 66 20 AĞUSTOS 26 AĞUSTOS
SU ECZANESİ 669 97 97 10 AĞUSTOS 28 AĞUSTOS
ŞELALE ECZANESİ 669 09 11 2 AĞUSTOS 30 AĞUSTOS
YILDIZ ECZANESİ 607 08 10 3 AĞUSTOS 23 AĞUSTOS
ÖNEMLİ TELEFONLAR Başakşehir Belediyesi Jandarma İtfaiye Alo Ambulans Bahçeşehir Sağlık Ocağı Bahçeşehir Taksi Durağı Esenkent Taksi PTT 1. Kısım Muhtarlık 2. Kısım Muhtarlık
212 444 06 69 212 669 32 00 212 669 81 81 212 669 55 66 212 669 63 60 212 669 86 86 212 672 09 46 212 669 16 00 212 669 62 10 212 669 80 25
E-58
ESENKENT-BAHÇE EH R-MEC D YEKÖY EKSPRES hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 100 dakika ESENKENT Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
MECİDİYEKÖY-M.BUS Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
06:20 06:50 07:15 07:45 08:15 09:25 10:30 12:55 15:00 15:30 16:10 16:40 17:20 17:50 18:50 20:35
07:10 08:15 08:45 09:25 11:45 14:10 15:00 15:35 16:10 16:45 17:40 18:15 18:45 19:20 20:20 21:50
07:15 07:45 09:30 09:55 17:40 18:30
08:20 08:50 16:30 17:20 18:45 19:40
AĞUSTOS 2010
73