0212
607 10 28
AYLIK AKTÜALİTE ve YAŞAM DERGİSİ
KASIM 2016 - YIL: 7 - SAYI: 70
Sayfa 42
Sayfa 58
Sayfa 88
Sayfa 76
‘DE NELER VAR?
EDİ TÖR ,ün Notu
Herkesin paylaşmak için bir sebebi var... “Yine aylardan Kasım Sanki sende kaldı bir yarım Her nefesim her anım Sanadır canım” Malumunuz birçoğumuzun bildiği çok güzel bir şarkıdır bu. Editör yazısı için kelimeleri kafamda yerleştirmeye çalışırken, dilime bu şarkının takıldığını fark ettim. Aslında şarkının anlattığı yoğun duyguyla, sevgiyle yazımızın uzaktan yakından hiç alakası olmayacak merak etmeyin :) Bu ay ki konumuz ‘Neden paylaşıyoruz’ yani sosyal medya... Geçtiğimiz şubat ayında sizlere yine buradan ‘Neden Paylaşıyoruz’ diye bir yazı yazmış ve neden paylaştığımı yazımın sonunda kendimce çözmüştüm. Yazı televizyonda izlediğim bir reklamla başlamış ve sonunda yazıma ‘Sonuçta anladım ki paylaşımlar, eskiden yaşanan komşuluk ilişkilerinin, teknolojinin ilerlemesiyle aldığı son haliymiş. Komşuluğu bir nevi paylaşımlar ile sosyal medyada yaşıyorsun ve her geçen gün yeni eklenen sosyal sitelerle çevreni genişletiyorsun.” cümlesiyle son noktayı koymuştum. Bu sayımızda benim kendimce çözdüğüm neden paylaşıyorumu bir kenara koyup, neden paylaştığımızı ve sosyal medyayı, sosyal medyanın hayatımızdaki yerini ve çocuklarımızı sosyal medya bağımlılığından nasıl koruyacağımızı uzmanlarının dilinden dinledik. Çağımız gençlerinin, aslında sadece gençlerin demeyelim bence çağımızın hemen hemen her yaş gurubunun vazgeçilmezi olarak gördüğüm sosyal medyayı konunun uzmanları ile iyice irdelemeye çalıştık. Bahçeşehirliler ile yaptığımız röportajlarda birçok kişinin neden paylaştığını dinledik. Ortaya ilginç cevaplar çıkmadı dersem yalan olur. Röportajlar sonucunda anladım ki herkesin paylaşmak için bir sebebi var. Aslında bu konu ile ilgili çok önemli bir ayrıntı daha var ki o da sosyal medya ile anında birçok insana ulaşabildiğin ve bunun yanlış kullanıldığında ne kadar tehlikeli olduğu. Bu düşüncemi kendi yaşadığım komik bir anekdotla süslemek istiyorum. Bildiğiniz gibi Ekim ayı Meme Kanseri Farkındalık ayı. Ve bu ayda kadınlar farkındalığı arttırmak adına sosyal medya üzerinden ilginç ve dikkat çekici oyunlar oynuyorlar. Bu seneki oyun ise doğum günün ve ayına göre duvarına yazdığın bir cümle ile oynanan bir oyundu. Benim cümlem “22 aylığına Fransa’ya gidiyorum” olunca daha paylaşımı yapar yapmaz telefonum çalmaya başladı. İlk arayan kardeşimdi ‘Nereye gidiyorsun sen’ diye panik bir sesle karşılaşınca gülmeye başladım. Oyunun kuralı gereği erkeklerle paylaşmayıp merak uyandırıp dikkat çekilecekti ama onun paniğini dindirmem gerekiyordu. Telefonların ardı arkası kesilmedi ama anında duvarımdaki mesajın altına yazılan yorumlar beni çok daha fazla güldürdü. Hele çok sevdiğim bir arkadaşımın “Hasan ne olacak?” sorusuna hala gülüyorum. Yazımı kapak konumuzu okuyan herkese bir şeyler katması dileğiyle yine önceki yazımdaki aynı mesajla bitirmek istiyorum. Unutmayın ki paylaştıkça çoğalan tek şey sevgidir... Like’ınızın bol olması dileğiyle...
54 18. Memeder 9. kuruluş yıldönümünü kutladı 20. Reyap hastanesi açıldı 22. -Obeziteyi zumbaladılar -Doğal ahşaptan el işçiliği mobilyalar 38. Kültür merkezimizin sessizliğini alkışlar ne zaman bozacak? 42. Bahçeşehirliler 7’den 77’ye Cumhuriyet’e sahip çıktı 44. Bahçeşehirli çocukların coşkulu Cumhuriyet kutlamaları 52. Tüm vergisel işlemleriniz için vergi doktorunuz yanıbaşınızda 54. Yabancı devlet adamlarının Atatürk hakkındaki sözleri
42
58. Orda bir okul var uzakta değil, hemen yanıbaşımızda! 62. Obezite kansere yakalanma oranını arttırır 64. ‘Değişmek’ isteyenlerin programı 66. Kilo vermekte zorlanıyor musunuz? İşte 10 hormonal sebep 68. Excimer Lazer ile gözlük ve lensten kurtulun 70. Kişiye özel hizmet! 72. Turuncu mucize: Trabzon hurması 76. KAPAK KONUSU Neden paylaşıyoruz? 88. Çocuğunuzla ‘Koruyucu Sosyal Medya’ sözleşmesi yapın
HER AY SİZLERLE 28. HAVADAN SUDANMüjde Köseoğlu 30. EKONOMİKayhan Öztürk 34. EKRANLARDA NELER OLUYOR- Elif Yakar 96. EĞİTİMDoç. Dr. Mehmet İnan 98. SPOR- Savaş Kahraman 100. YEMEK - Hülya Şakır Elele Mutfak Atölyesi 102. GÜZELLİK - Yasemin Yurtman Candemir
106. MODA - Damla Duman 108. ASTROLOJİ- Nisa 110. OTOMOBİLTunç Altınbaş 112. POLİTİKA - Cemal Subaşı 114. HUKUK- Avukat Şirin Şilli 116. KÜLTÜR SANATHatice Gülçür İnanç 117. EN GÜZEL ÇOCUKLAR 118. BULMACA 120. REHBER
HER REKLAM BİR KAZANÇTIR DİYORSANIZ
BİZE ULAŞIN
607 10 28 532 371 76 93 212
Melike Güntürk
Yazı İşleri Müdürü: Melike Güntürk Sorumlu Haber Müdürü: Hatice Gülçür İnanç Tasarım ve Uygulama: İmtiyaz sahibi: HAZAN YAPIMEVİ
Hazan Yapımevi
Genel Yayın Yönetmeni: Hasan Güntürk
Aziz Serdar Taştan
Teknik Müdür:
16
I KASIM 2016
Reklam Müdürü: Nurcan Ercan Güler Yayın Kurulu: Hatice Gülçür İnanç Kazım İlter İnanç Kapak Çizim-Tasarım: Naci Koç Hukuk Danışmanı: Av. Baycan Şabudak
İLETİŞİM: Boğazköy Hoşseda Sit. H Blok 7/14 Bahçeşehir/Başakşehir/İst. Tel: 0212 607 10 28 e-mail: 4mevsimbahcesehir@gmail.com 4mevsim@4mevsimbahcesehir.com Facebook: Dört Mevsim Bahçeşehir www.4mevsimbahcesehir.com
Dağıtım: 4 Mevsim Bahçeşehir Dergisi Baskı: Veritas Basım Merkezi 444 1 303
4 Mevsim Bahçeşehir Dergisi ayda bir yayınlanır. Bahçeşehir’de binalar, villalar ve işyerleri başta olmak üzere, Ispartakule, Ardıçlı Evler, Ardıçlı Göl Evleri, Spradon, Mesa Nurol, Eston 1-2-3-4, Armina, City Court, Günışığı, Uphill, Banu Evleri, Kelebekler Vadisi, Asmalı Evler, Akbatı Garanti Koza, Hill Park, Dumankaya, N Tepe, Park City, Yeni Ispartakule (Efes, Olimpos, Garanti Koza 1-2, Avrupa Konutları 1-2) sosyal tesislerinden, Esenkent ve Boğazköy (seçilmiş villalar ve tüm işyerleri) bölgelerine ücretsiz dağıtılır. Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazı sahibine, reklamların sorumluluğu reklam verenlere aittir.
Katkıda bulunanlar: Ece Sevinç, H. İldeniz İnanç, Murat Sevinç, Onur Yurtseven, Serkan Güler, Yasemin Sevinç, Z. Hazan Güntürk
Dört Mevsim Bahçeşehir
BÖLGEDEN
Memeder 9. kuruluş yıldönümünü kutladı 2007 yılında Başakşehir’de Sivil Toplum Kuruluşu olarak faaliyet göstermeye başlayan Memeder 9. Yıl Kuruluş Yıldönümünü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun katıldığı bir programla kutladı.
Bahçeşehir Muhsin Ertuğrul Tiyatro Salonuʼnda gerçekleşen kuruluş yıldönümü programına Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğluʼnun yanı sıra Belediye Başkan Yardımcısı Hatice Gülgönül, Nurettin Ertemel, Memeder Onursal Başkanı Prof. Dr. Vahit Özmen, Dernek üyeleri ve vatandaşlar katıldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, programda yaptığı selamlama konuşmasında, “Çok hayati bir konu başlığı kanser. Kanserin önlenmesi de tedavisi de bizim elimizde. Bütün kanserlerde büyük oranda çevre faktörleri etkili. Bizim öncelikle kanserden nasıl korunacağımızı bilmemiz gerekiyor. Kanserde erken teşhis çok önemlidir. Bu aşamada da bu tür derneklerimizin çok daha aktif ve güçlü olması gerekiyor” dedi. Programda konuşan Memeder Yönetim Kurulu Başkanı Ülkü Büyükgönenç “Bugün aynı zamanda Meme Sağlığı Farkındalık Günü. Memederʼin amacı meme sağlığı konusunda farkındalık oluşturmaktır. Erken teşhis hayat kurtarır. Memederʼde doktor arkadaşlarımız gönüllü çalışmalar gerçekleş-
18
I KASIM 2016
tiriyorlar. Amacımız daha çok kadına ulaşarak, erken tanı koyabilmektir. Başakşehir Belediyesiʼne de bize verdikleri destekler için teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu. Memeder Onursal Başkanı Prof. Dr. Vahit Özmen ise yaptığı selamlama konuşmasında şunları söyledi, “8 yılımızı tamamladık, bu süre zarfında 10 bine yakın kadın ücretsiz muayene gerekirse ameliyatla takip edilmiş oldu. Meme kanseri Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre yılda 2 milyon kadına yeni tanı konulan bir hastalıktır. Türkiyeʼde ise bu sayı 25 bin civarındadır. Memeder taramanın hastanın hayatla-
rını kurtardığını ve erken tanı yapılabileceğini tanı sayesinde de ekonominin de kazanacağını gösteren bir dernek olmuştur. Memeder pek çok uluslararası kurum ve kuruluşla da ortak çalışmalar gerçekleştirmektedir. Bu da Türkiyeʼnin tanıtımı açısından büyük bir gelişme olmuştur. Meme kanseri farkındalık gerektiren çok sık görülen bir hastalıktır. Memeder sadece Bahçeşehirʼin değil, ilçede birçok bölgeye de hitap etmektedir. Bu nedenle desteklerinizi bekliyoruz.” Başakşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Nurettin Ertemel ise yaptığı konuşmada şunları kaydetti, “Memeder özel bir dernektir. Ne mutlu bize ki böyle değerli çalışmaları yürüten Vahit hocamız var. Kendisi akademik çalışmalarının yanında derneği ayakta tutmak için mücadele veriyor. Biz yılmıyoruz, biz yılmadıkça da insanların duyarlılığı daha da artacak. Başakşehir Belediyesi olarak Başkanımız Mevlüt Uysalʼın katkılarıyla bizler derneğimizi daha ileriye taşıyacağız.” Protokol konuşmalarının ardından Memederʼin çalışmaları hakkında bir sunum gerçekleştirildi. Kuruluş yıldönümü programı kahvaltı ile son buldu.
KISALAR
18. Yıl
Samsung Servisi
ÖZEL
İphone iPad - iMac Servisi
ÖZEL
Reyap hastanesi açıldı
NOTEBOOK SERVİSİ
Orginal yedek parça ve onarım... Garantili tamir hizmeti.
212 669 98 09 534 706 14 19
www.isilelektronik.com - isilelektronik@hotmail.com
3.Cd. Süzer Bulvarı Tic. Mrkz. Bahçeşehir
(Ziraat Bankası Üstü-Nalbur Yanı)
Reyap Sağlık Grubuʼnun Tekirdağ Çorluʼdan sonraki ikinci sağlık yatırımı olan Reyap Hastanesi İstanbul Ekim 2016 itibari ile Bahçeşehirʼe çok yakın bir noktada hizmet vermeye başladı. Hastane, yurt içi ve yurt dışından gelen hastaların kolay ulaşabileceği bir noktada; İstanbul Atatürk Havalimanı, Tem ve E-5 karayollarına bağlantısı kolay, Beylikdüzü, Bahçeşehir ve Avcılar ilçelerine yakın bir konumda Esenyurtʼta bulunmakta. Reyap Hastanesi İstanbul; Ortopedi, Beyin ve Sinir Cerrahisi, İç Hastalıkları, Genel Cerrahi, Üroloji, Kadın Hastalıkları ve Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Kulak Burun Boğaz, Psikoloji, Göğüs Hastalıkları, Üroloji, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon gibi birçok branşta sağlık hizmeti vermeye başladı. Tüm branşlara sahip, genel hastane olarak hizmet vermekle birlikte; Onkoloji, Radyasyon Onkolojisi, Pet CT, Tüp Bebek (IVF), Kalp ve Damar Cerrahisi gibi özellikli branşlar da yakında hizmet vermeye başlayacak. Böylece Bahçeşehir ve çevresinin ihtiyacı olan sağlık hizmetleri konusunda önemli bir açık kapatılmış olacak. Hastanede Biyokimya, Mikrobiyoloji, Patoloji laboratuvarları, 80 poliklinik odası ve 11 ameliyat salonu mevcuttur. Reyap Hastanesi İstanbul, seçkin hekimleri ve profesyonel sağlık çalışanlarıyla, evrensel etik değerler ile bilimsel akılcılığa dayanan, sağlıkta kalite standartlarına uyan tıbbi ve idari hizmetleriyle hastaların, hasta yakınlarının ve çalışanlarının mutlak memnuniyetini hedeflemektedir. Reyap Hastanesi İstanbul erken tanı ve tedaviyi mümkün kılan 3 Tesla MR, kanserli doku taraması yapan PET-CT (Pozitron emisyon tomografisi ve bilgisayarlı tomografi), 256 kesit çift tüp, çift dedektörlü bilgisayarlı tomografi, 4D ultrason, kemik dansitometre gibi en gelişmiş teknolojiye sahip tıbbı cihaz ve uygulamalarla donatılmıştır. Hastanenin yatay bina yapısı, 14 asansör ve iç mekân yürüyen merdivenler sayesinde ayakta ve yatarak tanı ve tedavide hastaların her hizmete kolay ulaşması amaçlanmıştır. Üst düzey konforun sağlandığı 4 Corner suit CIP, 21 suit VIP, 148 özel hasta odası, 77 yoğun bakım ünitesi (Genel, Kalp Damar Cerrahisi, Yenidoğan, Koroner) yatağı olmak üzere toplamda 275 yatak kapasitesine ulaşılmıştır. 24 saat Acil Servis ve Ambulans hizmetleriyle Reyap Hastanesi kesintisiz olarak çalışmaktadır.
20
I KASIM 2016
KISALAR
Obeziteyi zumbaladılar Medicana International İstanbul Hastanesi ve Beylikdüzü Belediyesi işbirliğiyle obeziteye dikkat çekmek için harekete geçti. “Obeziteye karşı Harekete geçiyoruz, Obeziteyi Zumbalıyoruz” projesiyle obeziteye dikkat çeken Medicana International İstanbul Hastanesi doktor, sağlık çalışanları ve Beylikdüzü halkıyla birlikte harekete geçti. Hastane önünden harekete geçen yüzlerce insan Beylikdüzü etkinlik alanına kadar yürüdü. Etkinlik alanında spor eğitmeni eşliğinde egzersiz hareketleri yapıldıktan sonra dans eğitmeni eşliğinde zumba ve dans gösterisi katılımcılar tarafından gerçekleştirildi. Etkinliğe Beylikdüzü Başkan Vekili Ömer Şatır, Beylikdüzü Belediyesi Başkan Yardımcıları, Beylikdüzü Meclis Üyeleri, çalışanları, Beylikdüzü Voleybol İhtisas kulübü, Beylikdüzü Basketbol İhtisas Kulübü, Beylikdüzü Spor Kulübü, Beylikdüzü Kırlangıç Bisiklet Kulübü, Beylikdüzü Fenerbahçeliler Derneği katıldı. Etkinlikte açılış konuşmasını yapan Medicana International İstanbul Hastanesi Genel Müdürü Dr. Ulvi Ünal, “bugün burada tüm doktorlarımız ve sağlık çalışanlarımızla birlikte obeziteye karşı harekete geçtik. Biz Medicana International İstanbul Hastanesi olarak, kanser ve organ naklinde bir dizi sosyal projeler gerçekleştirirken şimdi de obeziteyle mücadele etmek için halkımızla el ele verip bölgemizde ve hatta ülkemizde sağlık alanında bir dizi sosyal sorumluluk projeleri hayata geçireceğiz. Spor ve doğru beslenmenin artık bir yaşam tarzı olduğunu tüm halkımıza anlatacağız. Etkinliğe katılan spora destek olan herkese ekibim ve doktorlarım adına şükranlarımı sunarım” dedi.
Doğal ahşaptan el işçiliği mobilyalar
Geçtiğimiz ay Mimarobaʼda muhteşem bir açılış yapan Maisone Mariee mağazasında tüm ürünler doğal ahşaptan ve tamamen el işliği ile yapılıyor. Verilen ölçülere göre özel siparişle de çalışan Maisone Mariee müşterilerinin mutluluğunu ön planda tutuyor. Maisone Marieeʼde ayrıca aksesuar ürünleri, gelin setleri, nevresim takımları, bornozlar, yemek setleri de bulunmaktadır. Tel: 0212 864 41 41
22
I KASIM 2016
HAVADAN SUDAN
Sanki...
Genel sorun, kabullenme ile ilgili idi sanki. ‘Evet, maalesef kitap okumuyoruz. Kitap okumayı sevmiyoruz, çocuklarımıza kitap okumayı sevdiremiyoruz’ cümlesini kurmayı bir türlü kabul edememe idi sanki. Eksiklerimi hep bir örtbas etme çabasıydı sanki. Farkındalık ve eksiklerimizi tamamlama adımları, kabul etmekle başlıyor sanki. Net ve kesin olan ise daha yumuşak kalple, yapıcı, onarıcı, iyileştirici eleştiri yapmak.
Avrupa Birliği üyesi ülkelerinde kitap okuma oranı yüzde 20 civarında, ülkemizde ise yüzde 0.01’miş. Rakamlar ne derece doğru bilemiyorum, her şeyi bilen Google sordum. Bu rakamları verdi. Tam olarak doğru olmadığını düşünsek bile arada bir MÜJDE KÖSEO uçurum olduğu gerçek. ĞLU Zaten pek kitap okumayı seven bir millet olmadığımızı biliyoruz, pek rakamlara ihtiyacımız yok ama yine de bir Google’dan danışmanlık alayım dedim. Allah’ın bildiğini kuldan saklamanın alemi yok zaten. Amacım baş öğretmenlik yapıp, bilmişlik taslayıp "efendim okumuyoruz" tadında yargılayıcı cümleler kurup, bilmişlik taslamak değil. O zaman, haklı olarak diyeceksiniz ki "eee o halde nereden çıktı şimdi bu kitap okuma, okumama meselemiz". Bu mesele efendim, geçenlerde bir magazin progamındaki sunucu hanımefendinin "Kürk Mantolu Madonna" adlı Sabahattin Ali'ye ait eserdeki Madonna'nın günümüzün şarkıcılarından Madonna sanması geldi. Ben de bilmiyordum bak deyip, üzerine yaptığı konuşmanın neticesinde kendilerine kızıp, vur abalıya yaptılar oluşan bir linç kampanyası üzerine sanki, kendilerine bile itiraf etmeden. çıktı. Program dediğim gibi tırnak Kitap okumamalarının eksikliğini bir içinde, üstüne basa basa söylüyorum, başkasından çıkarıp, rahatlanıldı sanki. bir edebiyat programı değil, bir Yoksa bu kadar acımasız, yerden yere magazin programı idi. Magazin vuran bir saldırı olmazdı. Bazı programlarını küçümsediğimden bu eleştiriler ise okumadığı bir kitabı ayrıntıya dikkat çekmiyorum, üstelik okudum demesi üzerineydi. Sanırım o bayıla bayıla da seyrediyorum. Dikkat eleştirileri de en çok Instagrama bir çekmenin nedeni edebiyat programı kitap, yanında bir kahve fotosu olmadığı için, edebiyat konusunda paylaşıp kitap okuma keyfi diyenlerdi beklentimizin o kadar da fazla sanki. Bunu ben de yapıyorum, olmaması gerektiğinden. Neyse lafı okumadığım kitabı okuyormuş gibi uzatmayalım hanımefendiye 7’den 70’e gösteriyorum, kendimi aklama adına saldırı düzenlendi. Televizyonlarda ben de, okumadığın bir kitabı nasıl programlar yapıldı. Nasıl efendim okudum dersin üzerinden yürüyeyim ‘Kürk Mantolu Madonna’ adlı eseri dedi sanki. bilmezmiş, bu ne cahillikmiş. Her iş, Kendini aklama ve kendinle güç bırakıldı. Bir saldırı, bir saldırı, hesaplaşma adına yapılan bir linçti acımasızdı. Dehşetle takip ettim. Sanki sanki. bana sunucu hanımefendi üzerinden Oysa kitap okumayı sevenler, çok insanlar kendilerini yargıdılar gibi okuyanlar, edebiyatçılar konuya pek
28 I KASIM 2016
dahil olmadılar sanki. Programdaki asıl sorun, o gün gündeme alınacak konuları çalışmamaktı sanki. İşe gösterilen özensizlikti sanki. Genel sorun ise, kabullenme ile ilgili idi sanki. ‘Evet, maalesef kitap okumuyoruz. Kitap okumayı sevmiyoruz, çocuklarımıza kitap okumayı sevdiremiyoruz’ cümlesini kurmayı bir türlü kabul edememe idi sanki. Eksiklerimi hep bir örtbas etme çabasıydı sanki. Farkındalık ve eksiklerimizi tamamlama adımları, kabul etmekle başlıyor sanki. Net ve kesin olan ise daha yumuşak kalple, yapıcı, onarıcı, iyileştirici eleştiri yapmak. İyi ki varsınız, içimde kalanları sizle paylaşma fırsatını her ay bana verdiğiniz için. Sağlık, huzur, mutluluk, başarı hep yanımızda olsun. I
Ağırlık içermeyen sadece hidrolikle çalışan makinalar ve platformlardan oluşan 30 dakikalık istasyon çalışma şeklidir. 9 makina ve 9 platform bulunan egzersiz sisteminde platform üzerinde antrenör eşliğinde yapılan hareketlerle yağ yakımı sağlanırken makinalar üzerinde de ağırlıksız, kendi itme ve çekme kuvvetinizle kaslarınızı çalıştırırsınız. Makinalar ağırlık içermediği için kaslarınız şişmez, sadece sıkılaşır ve incelirsiniz. 3 turdan oluşan sistemin her turunda nabız ölçülerek yaşa göre çalışmanız gereken nabız aralığında olmanız sağlanır. Böylece yorulmadan ağrınız olmadan sadece yağ oranınız düşerek ve sıkılaşıp incelerek ideal ölçülerinize kısa sürede ulaşırsınız. Tamamı antrenör eşliğinde yapılan antrenmanlar motivasyon açısından da sizi olumlu etkiler.
HİDROLİK FİTNESS NEDİR
Hidrolik fitness ile sadece 30 dakikada 350 ile 600 arası kalori harcayabilirsiniz. Ayrıca tamamı antrenör eşliğinde yapılan antremanlar motivasyon açısından da sizi olumlu etkiler. Salonumuzun açık olduğu saatlerde randevu almadan istediğiniz saae gelip antrenmanınızı tamamlayıp çıkabilirsiniz. 12 yaşından 77 yaşına kadar herkes için uygundur. Kişinin günlük aktivite ihtiyacının tamamını 30 dakikada sağlar. Haftanın her günü eğlenceli bir şekilde spor yaparsanız.
HİDROLİK FİTNESS’IN DİĞER SPORLARDAN FARKI NEDİR?
değil ise siz de HİDROLİK FİTNESS denemelisiniz…
G Ağır sporları yapmak size göre
halsiz hissediyorsanız
G Yorgun uyanıyor ve gün boyunca
G Yağ oranınız çok yüksekse
istiyorsanız
G Antrenör eşliğinde çalışmak
bulamıyorsanız
G Spora ayıracak zaman
şekilde kurtulmak istiyorsanız
G Kilolarınızdan hızlı bir
HİDROLİK FİTNESS
Dört Mevsim Bahçeşehir
EKONOMİ
ABD’nin seçimi dünyayı gerdi Piyasalar gerek içeride, gerekse dışarıda yıl sonuna doğru hareketlenmeye başladı. İçeride siyasi tansiyonun yüksekliği ve jeostratejik belirsizliklerin tetiklediği bu hareketlilik, dışarıda ise FED’in faiz politikası, Brexit, global durgunluk ve ABD seçimlerini Trump’ın kazanma olasılığından besleniyor. Yılbaşına doğru yaklaştıkça ekonomide ve piyasalardaki hareketlilik arttı. Bu hareketlilik mali piyasalarda kurların yükselmesi şeklinde yaşanırken, reel sektörde kredi geri dönüşlerinde sorunların olduğu yolunda sinyaller geliyor. Sorunların somut olarak görüldüğü, gizlenemediği ve an be an yaşanan mali piyasalardaki en çarpıcı gelişme kurlardaki yükselişti. Dolar kuru 3.11 lirayı aşarak tarihi rekor seviyesine ulaştı.
Peki dolardaki bu yükselişin nedeni ne? Bunu iki ayrı başlık etrafında tartışmak lazım… İç faktörler, dış faktörler… İç faktörler, ekonomide istenen büyümenin sağlanamaması,
Dolar neden yükseliyor?
piyasalarda yaşanan durgunluk, Suriye ve Irak başta olmak üzere jeopolitik riskler ve belirsizliklerin artması en önemli etkenler olarak öne çıkıyor. Dış faktörler ise yine global büyüme sorununun aşılamamasının kronik bir neden olarak yerini koruyor. Ama ABD’deki seçimler ve İngiltere’deki Brexit sorunu para piyasalarındaki dalgalanmayı artırıyor.
Özellikle ABD seçimlerinde Trump’ın seçilme olasılığı piyasalardaki gerilimi oldukça artırmış görünüyor. ABD’de 8 Kasım’da yapılacak başkanlık seçimleri öncesinde yapılan anketler Trump'ın öne geçtiğini gösterince piyasalar karıştı. Yapılan son anketlerde Trump’ın
ABD seçimleri
Sorunların somut olarak görüldüğü, gizlenemediği ve an be an yaşanan mali piyasalardaki en çarpıcı gelişme kurlardaki yükselişti. Dolar kuru 3.11 lirayı aşarak tarihi rekor seviyesine ulaştı.
30
I KASIM 2016
yeniden öne RK geçmesiyle KAYHAN ÖZTÜ.COM M dolar FİNANSGÜNDE ETMENİ N NEL YAYIN YÖ GE endeksi sgundem.com kozturk@finan değer kaybı yaşarken Euro/dolar paritesi 1.10 seviyesinin üzerine çıktı. Doların değer kaybı sonrası emtia fiyatlarında yükselişler sürerken altın fiyatları günü yüzde 1 üzerinde değer kazandı. Petrol fiyatlarında ise OPEC’in üretiminde anlaşamama kararı etkili olmayı sürdürüyor. Gözler 30 Kasım günü yapılacak olan resmi toplantıda olacak. Küresel olarak borsa endeksleri ise karışık görüntülerine devam ediyor. Piyasadaki oynaklığın ve yatırımcıların endişelerinin göstergesi VIX endeksi kısa bir süreliğine de olsa iki ayın zirvesi olan yüzde 20'nin üzerine çıktı. Piyasalar seçimi demokratların adayı Hillary Clinton'ın kazanacağı yönündeki yaygın beklentilerini cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump'ın oy farkını kapattığına yönelik belirtilerin etkisiyle tekrar değerlendirmeye başladı. Buna paralel olarak paranın riskli varlıklardan Japon yeni ve altın gibi güvenli limanlara kaydığı görülüyor. Japonya dışındaki Asya-Pasifik borsalarını izleyen MSCI endeksi yüzde 1.2 gerileyerek yedi haftanın dip seviyelerini gördü. Japonya'nın Nikkei endeksi ise yüzde 1.5 ekside bulunuyor. Yatırımcıların Trump'ın başkanlık seçimini kazanacağına dair endişeleri, Clinton'un dışişleri bakanlığı döneminde usulsüz eposta kullanımına dair FBI'ın yeni bir inceleme başlatılmasını takiben arttı. Yatırımcılar Clinton'ı ABD'deki mevcut politikaları sürdürecek, Trump'ı ise dış politika, ticaret ve sosyal konularda izleyeceği tahmin edilen
Altın ve Japon yeni
EKONOMİ
Dört Mevsim Bahçeşehir
yeni politikalar nedeniyle belirsizlikler yaratacak bir aday olarak görüyorlar. Reuters/Ipsos tarafından yayınlanan ankette Clinton'ın hâlâ Trump'ın 5 puan üstünlükle başkanlık yarışına devam ettiğini gösterirken, başka anketlerde Trump 1-2 puan önde görülüyor.
Trump seçilirse ne olur?
Piyasalardaki bu dalgalanmadan en çok etkilenen paraların başında da Türk Lirası geliyor. Societe Generale gelişmekte olan piyasalar stratejisti Roxana Hulea, 8 Kasım'da gerçekleşecek ABD Başkanlık seçimlerinde Donald Trump'un kazanma olasılığına en duyarlı para birimleri arasında Meksika Peso’su, Türk Lirası, Polonya Zlotisi’nin bulunduğunu belirtti. Hulea, bu üç para biriminin yanında Güney Kore Wonu ve Tayvan Dolar’ının da baskı altına girmesi muhtemel para birimleri listesinde yüksek sıralarda yer aldığını söyledi. Societe Generale’in raporuna göre, orta ve doğu Avrupa'da, Trump'ın ABD seçimlerinden zaferle çıkması en çok Polonya Zloti’sini etkileyecek. Hulea, Zloti’nin orta ve doğu Avrupa bölgesi genelinde "risk iştahının bir göstergesi" olduğunu ve Polonya'nın "bölgede pivot bir ülke ve ABD'nin doğu Avrupa'daki jeopolitik menfaatleri için anahtar bir müttefik" olduğunu söyledi.
FED, Aralık beklentilerini yükseltti
Bu arada uzun bir süredir faizleri artırması beklenen FED, Kasım ayında da faizleri sabit tutarak herhangi bir değişikliğe gitmedi. Bu ise faiz artırımı beklentilerini azaltmak yerine kuvvetlendirdi. Uzmanlara göre Aralık ayındaki faiz artırımı beklentileri iyice kuvvetlendi. Destek Yatırım Araştırma Uzman Yardımcısı Aysun Göksu konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede bulundu: “Piyasa reaksiyonunu incelediğimizde, piyasa beklentilerine paralel gelen açıklamalar sonrası fiyatlamalarda sınırlı etki yarattığını
32
I KASIM 2016
Özellikle ABD seçimlerinde Trump’ın seçilme olasılığı piyasalardaki gerilimi oldukça artırmış görünüyor. ABD’de 8 Kasım’da yapılacak başkanlık seçimleri öncesinde yapılan anketler Trump'ın öne geçtiğini gösterince piyasalar karıştı.
görmekteyiz. 3.1200 seviyesi üzerinde fiyatlamanın devam ettiği kurda pozitif yönde fiyatlama devam ediyor. 8 Kasım’da yapılacak ABD başkanlık seçimleri öncesi FBI’ın Demokrat aday Clinton’un e-mail skandalı ile ilgili yeni bir soruşturma açılacağını açıklaması Cumhuriyetçi rakibi Donald Trump’ı bir adım öne çıkardı. Bu gelişme TL’nin de dahil olduğu birçok gelişmekte olan ülke piyasalarını baskı altında bıraktı. Kurda 3.1090-3.0900 destek bölgesi aşağı yönlü geçilmediği sürece yükseliş isteği korunabilir ve yeni rekor denemeleri gündeme gelebilir. Trump isminin öne çıkmasıyla azalan risk iştahı güvenli liman talebini artırdı ve ons altında yükselişlerin önü açıldı. FED kararı sonrası Aralık beklentilerinin korunması ons altında hafif gevşeme hareketine neden oldu. 307 seviyesi yukarı yönlü aşılmadığı sürece ons altın fiyatlarında geri çekilme isteği görülebilir ve 1296-1282 destek bölgesi hedeflenebilir. Güvenli liman talebiyle hızlı yükseliş kaydeden
bir diğer para birimi olan Euro’da da karar sonrası gevşeme hareketleri gözlendi. 1.1100 seviyesi altını test eden Euro/dolar paritesinde 1.1050 seviyesi altına sarkmadığı sürece geri çekilme sınırlı kalabilir. FED kararının ardından gözler Cuma günü açıklanacak ABD istihdam rakamlarında olacak. Olumlu gelebilecek istihdam rakamları Aralık ayı faiz artırım beklentilerini artırabilir bu da doların değer kazanımını destekleyebilir.”
Ne yapmalı?
Bütün bu belirsizler nedeniyle uzmanlar yatırımcılara yeni pozisyon almaktansa mevcut pozisyonlarını korumalarını, hatta mümkünse nakde geçmelerini tavsiye ediyor. Örneğin Allianz'ın Başekonomisti Muhammed El-Erian, piyasanın şuanda alışılmadık siyasi, finansal, ekonomik ve kurumsal belirsizlikler ile karşı karşıya olduğunu söyledi. CNBC'ye konuşan El-Erian, "Şimdi halka açık piyasadaki pozisyonları azaltma zamanı" diyerek, bunun normalde olması gerekenden daha yüksek bir seviyede nakit tutmak anlamına geldiğini vurguladı. FED’in Aralık ayında faiz artırmaması halinde, finansal istikrarsızlık yaşanması riskinin yüksek olacağına olan inancını da tekrarlayan El-Erian, "Fed'in faiz oranlarını yükseltmek için alanı vardı, ancak yapmadı. Neden yapmadığını anlıyorum, ancak eğer ben orada olsaydım gelinen noktada faizin artırılması gerektiğini savunurdum" diye konuştu.I
EKRANLARDA NELER OLUYOR?
Aşk herşeyden güçlüdür
Hayatta herkesin güçleri vardır. Kiminin para, kiminin güzellik, kiminin akıl, kiminin karakter. Bunları istediğiniz kadar çoğaltabilir, kombin yapıp bir veya birden fazlasına sahip olabilirsiniz. Yaşamınızda önünüze çıkan engelleri hep bu güçlerinizle yendiniz ve yenmeye devam ediyorsunuz. Sizi siz yapan değerler. Anne babanız ile başlayan hayat serüveninizde yanınızdaki en büyük güçler. Ancak öyle anlar gelir ki bu güçlerinizi hissedemezsiniz, aşık olursunuz mesela. Gönül isterdi ki doğa üstü güçlerimiz de olsun. Siz ne isterdiniz mesela? Bana sorarsanız uçmaktan tutunda, sevmediklerimi puf diye yok etmeye kadar bir çok şey isteyebilirdim. Ama biz bizde olmayanı istiyorken Lucifer dizisinde doğa üstü bir çok yeteneği olan varlıklar teker teker bunlardan vazgeçiyor. Lucifer'dan sonra Amenadiel ELİF YAKAR de kanatlarını kesti. Ne için? Aşk. Artık onlar eski güçlerine sahip değil. Çünkü, aşk herşeyden güçlüdür. Ve sanıyorum ki buna katılmayanımız yoktur.
Bu ay tam da amaaan ne seyretsem acaba? Bunu mu izlesem bilemedim ki şimdi? modundaydım. Sonuç: Rizzoli & Isles son sezon, The Mentalist son sezon ve yeni başlayan bir kaç dizinin ilk bölümü ve tabi ki Seviyor Sevmiyor, Poyraz Karayel ve Lucifer. Evet öncelikle nereden geldiğini bilmediğim içimdeki bu kurban sevgisi ile ben yine polisiyenin dibine vurdum. Bir suçu çözmek istiyorsanız suçlu gibi düşünmeniz gerekir. Bu cümle hemen hemen tüm polisiye filmlerinde duyacağınız bir cümle ama inanın o kadar kolay değil. Şimdiye kadar yüzlerce bölüm izlemişimdir ama kim kimi neden öldürsün ben de aydınlanmıyor. Sebeplerin çokluğu o kadar farklı ki hangisine göre değerlendirme yapılır sanırım tecrübe ile oluşuyor. Bir de bu işi yapan kişiler olarak insan sevginizi devam ettirmeniz gerekiyor. En zoru da bu olsa gerek. Günümüzde özellikle şu anda ülkemizde ki suç oranlarını merak ettim ve sonuç: Ülkemizde en fazla ceza oranı olan suç: Hırsızlık (Çok fazla cinayet senaryosu seyretmiş birisi olarak Allah'a şükür diyeceğim), suç oranına göre en güvenilir ilimiz ise Çorum'muş. Son dönemde polisiye beğenimi salt cinayetlerden uzak biraz fantaziye doğru kaydıran ben The Mentalist için diyebileceğim en anlamlı şey sanırım ki ‘çok iyi’ olacak. Bana göre, altıncı hissin doğru kullanıldığında inanılmaz olaylara imza atabileceğinin öyküsüdür. İzlemenizi tavsiye ederim. Poyraz Karayel Allah belanı versin Mümtaz! Kim ne derse desin bence sezona gerçekten sıkı bir şekilde başladı Poyraz Karayel dizisi. Ay ölemeyen başrol, yani olur mu kefenli gördük derken öyle bir hikaye ile karşımıza
34
I KASIM 2016
çıktı ki bence takdire şayandı:) Bir olaya verdiğimiz tepkiler deyince aklıma gerçek bir karakter oyuncusu olduğunu düşündüğüm Poyraz geliyor. Allah'ım mutluluğunu, üzüntüsünü sonuna kadar yaşıyor, öyle bir insan olmak isterdim açıkçası. Nasıl bir rahatlamadır, nasıl bir deşarj olmadır Ayşegül'ün evlendiğini gördükten soraki hali. Zaman geçtikçe tepkilerimiz yaşlanıyor bence, onlarda güçsüzleşiyor. Deneyimlerimiz arttıkça tepki vermenin anlamsız olduğunu düşünmeye başlıyorsunuz. Çoğu insan bu duruma olgunluk diyor ama ben olgun olmak istemiyorum. Duygularımı sonuna kadar yaşamak, Poyraz gibi olmak istiyorum. Dile kolay 2 sene en bi sevdiğinizi ölü biliyorsunuz. Felaket bir şeydir sanırım. Her gün burnunuzun direği sızlıyor ve yaşamınıza nasıl devam edeceğinizi bilmiyorsunuz. Etrafınız insan dolu ancak siz yalnızca onunla iyileşebilecekken o öldü ve bir daha gelmeyecek. Bunun zamanı var mıdır ya da kim ne kadar zamanda kendine başka bir yol çizer veya bunun için bir şansı olur mu bilinmez ancak siz bir seçim yapmış ve yaşamayı seçmişsiniz ve düğün gününüzde o gelir. Gerçek hayatta acaba kaç kişinin başına bu şekilde bir olay gelmiştir diye düşündüm. Sanıyorum ki yok denecek kadar azdır ama olasılığı bile güzel değil mi? Ancak dikkat
ettiğinizde bunun yanında sevdiklerini kaybeden insaların sürüklendiği hayal dünyası ne olacak diye de düşünmeden edemiyorum:( Seviyor Sevmiyor Birinin aşk hikayesinde yardımcı oyuncu olmak. Seviyor Sevmiyor dizisinden. İnanılmaz bir duygu, aşık oluyorsunuz, deli gibi sevdiğinizi düşünüyorsunuz, hayat onsuz boş ve anlamsız geliyor, gel gör ki onun aşk hikayesinin kahramanı siz değilsiniz. Zaman geçip taşlar yerine oturduğunda bir bakıyorsunuz ki hikayenin dışında elinizden geldiği kadar son dönem modası olan sosyal medyadan, başka hayatları gizlice seyrediyorsunuz. Yazık hikayeler bunlar ama maalesef bir çoğumuzun yaşadığı ve elinden hiç birşey gelmediği ve değiştiremediği bir durumdur. Bu durumla alakalı aklıma bir şarkı sözü geldi. 'Ağlaya, ağlayaaaa, senden vazgeçiyorum...' Yalın, Günaydın. Yani dağ dağa küsmüş dağın haberi olmamış şarkısı:) Bir de nakarat kısmı var şarkının 'Günaydın, gittim ben...' Allah'ım kovulmamış, istifa etmiş personel modeli çok hoş. Konumuza geri dönersek uzun lafın kısası hayatınızı sizi merkezine alan insanlar için harcayın. Gerisi zaman ve enerji kaybından başka hiç birşey getirmez size. Çok yazık eder zamanı geldiğinde çok dövünürsünüz. Demedi demeyin. Evet Yiğit ve Deniz'in aşkları yardımcı oyuncuların bile engelleyemeyeceği bir aşk hikayesi ve en güzeli de bu. Ne mutlu bu şekilde bir aşk yaşayana. Bir erkeği nikah işlemlerinden geri çevirmek her babayiğidin harcı değil yani sırf bundan dolayı Deniz'i de ayrıca tebrik etmek isterim. Bana Sevmeyi Anlat Bu dizi neden beni çekiyor, bu dizi de ne buluyorum inanın ben de çözmüş değilim
EKRANLARDA NELER OLUYOR? ama nedense tüm bölümlerini merak ederek izliyorum. Bilinmeyen patron anne karakteri beni itse de zannımca atışarak aşka başlanması, itiraf edilemeyen aşk hikayesi dikkatimi çeken. Oldum olası bana aşkın içinden çok etrafında dolaşmak hoş gelir. Hikaye içerisinde en can alıcı olan ise 13 yıl sonra karınızın sizi aldattığını öğreniyorsunuz ve o bitkisel hayatta. Hastanede tepesine dikilip kulağına 'sakın ölme' diye fısıldıyorsunuz. İçinizde fırtınalar kopuyor ancak muhatabınız ne yaşıyor ne de ölmüş. Aman Allah'ım düşülebilecek en kötü durumlardan biridir sanırım bir insanın. Neyse Allah kimseyi böyle bir çıkmaza düşürmesin diye dileyelim, çok dillendirmeyelim, üzerimize çekeriz falan :) Yeni başlayan dizilerden bazıları: Hayat Bazen Tatlıdır. En aynısından bir dönem Perran Kutman'ın başrolünü oynadığı Hayat Bilgisi dizisi. Öncelikle Hayat Bilgisi dizisi kadrosuna bakarsanız bir çok başrol oyuncusu çıkarmıştır bu tür dizilerin en sevdiğim yanlarından biri bu. Yeni dizimizde de öncelikle Birce Akalay'ın kızkardeşi rolünü oynayan geç oyuncumuz bence ilerinin başrollerinden. Bir öğretmenin kızkardeşi ile yaşadığı hayat mücadelesinde karşısına çıkan ve kardeşine musallat olan başbelası bir öğrenci ve onun ağabeyi olan muhtemel aşkını anlatan sevimli bir dizi. Hiçbir zaman bir başyapıt olmayacak ancak zamanınızı keyifli ve soft olarak geçirmenizi sağlayacak bir dizi. Anne dizisi bir annenin nasıl olmayacağını öğrenmek isteyenler için biçilmiş bir kaftan. Bir anne olarak hayatımızın Allah'ım var mıdır böyle anneler diyerek geçeceğini düşünüyorum. Çocuk sahibi olmak insan hayatında bir devrim gibi, yani sizi gökyüzünden alıyorlar magmaya gönderiyorlar. O denli hayatınızı değiştiren, zihnen ve fiziken hiçbir zaman eskisi gibi olamayacağınız ancak size bakan bir çift göze tüm hayatınızı teslim ettiğiniz bir duygu. Bu nedenle çocuğunuz doğduktan sonra ömrünüzün sonuna kadar sorumluluğunu taşımanız gerekiyor. Son derece kendinizi hazır hissettiğinizde anne olmayı düşünmeniz gerekir. Bu şartlar altında anne olmak istiyorsanız buyrun olun. Ancak dizideki tip anneleri bir temiz dövüp 'zorla mı seni anne yaptılar', 'doğum kontrolünden de mi haberin yok?' ya
36
I KASIM 2016
Dört Mevsim Bahçeşehir
AYIN ELEŞTİRİSİ: 2 çocukla zengin koca bulma senaryosu nedir yahu? Bu kaçıncı? AYIN REPLİĞİ: Vatanım Sensin, Benim vatanım da toprağım da sensin! AYIN ŞARKISI: Lucifer, Tom Ellis, All along the watchtower AYIN ÖNERİSİ: Güzel yapımları aynı güne getirme hastalığından vazgeçilsin. ELİF’İN REYTİNGLERİ PAZARTESİ: İçerde SALI: Hayat Şarkısı ÇARŞAMBA: Poyraz Karayel PERŞEMBE: Vatanım Sensin CUMA: Bana Sevmeyi Anlat CUMARTESİ: Rüzgar’ın Kalbi PAZAR: Seviyor Sevmiyor da 'kürtaj olaydın da masada kalsaydın' diyesim geliyor. Maalesef bazı insanlar hiç haketmedikleri halde annelik gibi kutsal bir vazife ile ödüllendiriliyorlar fakat değer bilmiyorlar. Psikoloji de her türlü yetişkin problemlerinin altına indiğinizde çocukluk tramvaları yatar. Yani mutlu geçirilen bir çocukluk bireyin kendisi için olduğu gibi toplum refahı için de bulunmaz bir nimettir. Ve bir çocuğun mutluluğunun yolu mutlaka öncelikle annesinden geçer (babalar kıskamasın ama durum bu), tabi acı kayıp hikayeleri yoksa ki bu bir istisna. Bu nedenle bu diziyi seydedin ve küçük kızın annesi ne yapıyorsa kendiniz veya eşinize bunları yaptırmayın. Cesur Yürek, mavi gözlü bir başrol, o kadar yürekli ki cebindeki telefonu alıp ta öldürüp bir kenara atılma riskine karşılık kabadayının mekanını basıp sağ kurtulmayı başarabiliyor. Ya iyi güzel de seyreden yeni yetmeleri düşünün
bari gözünüzü seveyim. Sevgili gençlik!!! Bu tip hikayeler yalnızca diziler de olur ve olasılık hesabına vurduğunuzda bu hikaye sıfıra yakındır. Tıpkı iki çocuklu dul kadınların yollarının bir şekilde ya bekar ya çok zengin ya da hem bekar hem zengin erkeklerle kesişme olasılığının düşüklüğü kadar. Bu nedenle siz siz olun kendi ayaklarınızın üzerinde durabileceğiniz, başınıza ne gelirse gelsin kendi kendinizi ayağa kaldırabilecek bir psikolojinizin olması için tüm çabanızı harcayın. Tüm çözümlerinizi kedinizde arayın, başkasının çözümleri sizin için geçicidir, unutmayın. Bu dizi için başka da bir şey söyleyemiyorum. Vesselam. Vatanım Sensin, Şimdi tutmuşsun Türkiye'nin muhtemelen en çok kazanan dizi oyuncusu çifti ile birlikte bir dizi çeviriyorsun. Maliyeti yüksek ihtimal bir çok holdingin sermayesi kadardır. Savaş hikayesi, Selanik eşrafı, şimdi doğruya doğru kaliteli bir yapım, dönem dizisi çekmek zordur layıkıyla yapılmış. Ancak yine öldü bildiği kocası yaşıyorken arkadaşı ile evlenme kararı alıyor vesaire vesaire. Size bir şey hatırlattı mı bu? Eveeet tıpkısının aynısından Poyraz Karayel:)) ‘Ama’ olsun vatan sevdalısı bir babanın birbirinden iki farklı kızı ve kim olduğunu bilmeyen evlat edindiği oğlu ile izlenebilir, maliyetini karşılamış göründü bana. Bir aileden çıkan çocukların birbirinden bu denli farklı olmasını da anlamış değilim. Neden aynı anne babadan sanki farklı gezegenlerde doğmuşcasına farklı karakterlerde olan kardeşler doğar olur şey değil. Evet siz de kardeşiniz varsa bir inceleyin doğru söylediğimi anlayacaksınız. Hepinize iyi seyirler. I
BKSM
Kültür merkezimizin sessizliğini alkışlar ne zaman bozacak? Bahçeşehir’de 5 yıl önce, İngiliz Kraliyet Filarmoni Orkestrası’nın sahne almasıyla açılan Bahçeşehir Kültür Sanat Merkezi 4 yıl boyunca birbirinden ünlü sanatçıların konserleriyle doldu taştı. 2014-2015 sezon kapanışı sonrası tadilata giren ve hala faaliyete geçmeyen kültür merkezinin ne zaman açılacağı Bahçeşehirli sanatseverler tarafından büyük merak konusu oldu. Dergimize gelen çok sayıda telefon ve mailler karşısında duyarsız kalamadığımız için bu konuda Belediye Başkanımız Sayın Mevlüt Uysal’a ‘Bahçeşehir Kültür Merkezi ne zaman alkışlarla inleyecek?’ diye Bahçeşehirlinin sorusunu yöneltmek istedik...
18 Aralık 2011 tarihinde dünyanın en prestijli orkestralarından Royal Filarmoni Orkestrasıʼnın muhteşem konseriyle görkemli bir açılış yapan Bahçeşehir Kültür Sanat Merkezi, 1219 kişinin aynı anda etkinlikleri izleyebileceği bir oturma düzenine, 600 m2ʼlik bir sahneye ve sahne üzerinde 10 m çapında döner bir platforma sahipti. Bahçeşehir Kültür Sanat Merkeziʼnde en modern, gelişmiş ışıklandırma ve ses düzeniyle donatılmış, sahne üzerinde, orkestranın kullanabileceği 40 m2ʼlik bir orkestra çukuruna da
38
I KASIM 2016
yer verilmişti. Ayrıca amfi salonundaki etkinlikler, reji odasından yönetilen 2 hareketli kamerayla 360 derecelik açı ile çekilebiliyor, fuaye ve kulislerde yer alan 11 LCD ekrandan yansıtılıyordu. Kültür merkezi kulisleri, modern fua-
yesi, reji odası ile tam teşekküllü ve büyük etkinliklere ev sahipliği yapacak bir hacme ve donanıma sahipti. 2011 yılından, 2015 yılına kadar faaliyette olduğu süre içerisinde birbirinden ünlü birçok sanatçıyı ağırlayan Kültür Merkezi her konserde dolup taşmasıyla ünlendi. Erkin Koray, Nilüfer, Zerrin Özer, Haluk Levent, Anadolu Ateşi, Resul Dindar, Ferhat Göçer, Suzan Kardeş, Zuhal Olcay, Can Bonomo, Yeni Türkü, Fatih Erkoç, Kıraç, Moğollar, Yavuz Bingöl, Farid Farjad, Zara, Muazzez Ersoy, MFÖ, Muazzez Abacı, Cengiz Kurtoğlu ve daha birçok
Dört Mevsim Bahçeşehir
ünlü sanatçının konserleri için haftalar öncesinden biletler tükendi. Konser vermeye gelen her sanatçı kültür merkezinin muhteşemliğinden bahsetmeden sahneden inmedi.
Tadilat hemen hemen bitmiş
Kültür Merkezi sadece konserlerle sınırlı kalmayıp, her hafta tiyatro oyunları, her hafta sonu çocuk oyunları hatta sergilere de ev sahipliği yaptı. Bahçeşehirʼin sanat adına büyük bir eksiğini kapatan kültür merkezi 2014-2015 sezonu sonrası yeni sezonda kapılarını sanatseverlere açmadı. Kültür Merkeziʼnde yaşanan aksikliklerin giderilmesi ve daha da konforlu olabilmesi adına tamir ve tadilata başlanalı neredeyse bir sene oldu. Şu anda tadilatının hemen hemen bittiğini, yapılan yeni değişikliklerle eskisinden daha da kullanışlı ve konforlu bir görüntüye sahip olduğunu gördüğümüz kültür merkezinin ne zaman açılacağı sorusunu sormak şu durumda hakkımız diye düşünüyor ve Bahçeşehir Kültür Merkeziʼnin sessizliğini alkışların inleteceği günleri iple çekiyoruz. Bundan 5 yıl önce Aralık sayımızda Kültür Merkezinin muhteşem açılış haberini yapmıştık, umarız önümüzdeki Aralık sayımızda da yeniden açılış haberini yapabiliriz. KASIM 2016 I
39
Dört Mevsim Bahçeşehir
BKSM
BAHÇEŞEHİRLİLER NE DİYOR! Kültür Sanat Merkezi Bahçeşehir için bulunmaz bir nimetti...
Cennet Çetinkol
Bahçeşehirʼin trafik sorunu malumunuz bitmez bir çile. İş için olsun, sağlık için olsun zorunlu faaliyetler için olsun mecburiyetten Bahçeşehir dışına çıkmak için o çileyi çekiyoruz. Ama sanatsal faaliyetler için birçoğumuz trafik çilesine katlanmıyoruz ya da ʻAmaaan o trafik çekilir mi şimdiʼ deyip ne konsere, ne tiyatroya hiçbir sosyal faaliyete gitmiyor ya da hep erteliyoruz. Çocuklarımızı Akbatı sokaklarında gezdirmek artık sosyal faaliyetlerin başında gelmeye başladı. Ama Bahçeşehir Kültür Merkezi varken oradaki konserler, tiyatrolar bizim bu açığımızı kapatmıştı. Birbirinden ünlü sanatçıları hiç zahmet çekmeden dinleme fırsatı buluyorduk. Çocuklarımızın elinden tutup tiyatroya götürmek onlara o kültürü yaşatmak ayrı bir keyifti. Kültür Merkeziʼnin önünden geçerken kendimi hep açılacağı günü gösteren bir afiş arar buluyorum. Kısacası Kültür Sanat Merkezi, Bahçeşehir için bulunmaz bir nimetti. Umarım en kısa sürede açılır ve Bahçeşehirlinin sanat açığını kapatır...”
Bir an önce açılmalı
Nagihan Aras
“Bütün Bahçeşehirliler gibi ben de kültür merkezimizin bir an önce açılması taraftarıyım. Keyif aydığımız çok güzel etkinlikler oluyordu orada. Şu anda da tabii ki sanatsal etkinliklerin artması, çoğalması, insanların biraraya gelmeleri adına Bahçeşehirʼde kültür merkezi olması çok güzel bir olay. O yüzden bir an önce açılmasını istiyoruz tabii ki…”
Halkı birleştiren, bir araya getiren bir mekan
Yeşim Büyüközer
“Bahçeşehir Kültür Merkeziʼnin bir an önce açılıp faaliyete geçmesini istiyoruz. Zamanında çok güzel etkinliklere katılıyorduk. Güzel sanatsal faaliyetler konserler oluyordu. Bir an önce faaliyete geçip halkı birleştiren, biraraya getiren bir mekan olarak Bahçeşehirlinin hizmetine sunulmasını bekliyoruz.”
40
I KASIM 2016
Bahçeşehir Kültür Sanat Merkezi acilen açılmalıdır!!
Sadettin Kanpalta, Oyuncu
“18 yıldır Bahçeşehirʼde oturuyorum. Bahçeşehir, kültür-sanat anlamında her zaman çorak bir çöldü. Hala da öyle. 1998 yılında ilk geldiğimizde açık bir amfi tiyatro vardı. Yazın burada konserler verilir, tiyatro oyunları izlenir, ücretsiz film gösterimleri olurdu. Bu çorak çölde biraz susuzluğumuz giderdi. Amfi tiyatronun açık alanının kapatılarak devasa bir kültür sanat merkezi olarak açılmasını sevinçle karşılamıştım. Hatta hizmete girmeden önce Belediyenin Kültür İşleri Müdürlüğüʼnden bir yetkili ile görüşmüş, bu merkezin Devlet ve Şehir Tiyatrolarıʼnın sezon içinde oyunlarını düzenli olarak sergileyebilecekleri bir yer olmasını dilemiştim. Yetkili önerime sıcak bakmış, görüşmeler yapacaklarını söylemiş ama bir gelişme olmamıştı. Kültür Merkezi buradaki ihtiyacı karşılamaya dönük bir yer olmuştu. Artık Bahçeşehir halkını kültür ve sanatla yoğun olarak buluşturma zamanıydı. 2-3 sezon Bahçeşehir halkı yararlandı bu merkezden. Özellikle çocuk tiyatroları yoğun geliyordu ve çocuklarımız tiyatroyla buluşuyordu. Bir gün merkezin çatısının çöktüğünü ve kapatıldığını öğrendik. Nasıl olurdu? O kadar paralar harcanmış, harika bir kültür sanat merkezi açılmış ama 2-3 sezon sonra çatısı çöküyordu? Şimdi yeniden yapıldı ve açılmasını bekliyoruz. Açılsın ki bu çorak iklim bitsin. Sanatın iyileştirici gücüne her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Bugün Bahçeşehirʼde bir Halk Kütüphanesi de yok. Kütüphanesi olmayan bir yerde yaşıyoruz. Kültür Merkezi, Devlet ve Şehir Tiyatrolarının oyunlarının sezon içinde düzenli bir programla sergilendiği, halkın buluşma noktası olacak, yaşayan bir Halk ya da Belediye Kütüphanesinin olduğu, Bahçeşehir halkının içinden sanata gönül vermiş insanların usta bir Genel Sanat Yönetmeni öncülüğünde bir ekip kurarak Belediye Tiyatrosunun kurulup düzenli oyunlar sergilendiği ve bu ekibin içinden usta isimlerin halka tiyatro kursları verdiği, tiyatro oyunları ile birlikte konserler, film gösterimleri, söyleşilerin yoğun, zengin bir programla halka sunulduğu bir kültür sanat yuvası olmalıdır.”
Açılacağını duymak sevinridirici
Cevahir Yavuz
“Bahçeşehirʼe heyecanla, sevgiyle ilk taşınanlardanım. Ulaşımının çok büyük problem olacağını bildiğim halde burada yaşamak istememin nedeni yeşilliği, doğası ve kültürel yönüydü. Bir kültür merkezimizin olması ve çok kaliteli eserlerin sunulması ise gurur vericiydi. Torunumla çocuk oyunlarına da gidebileceğimi düşünüp heyecan duyuyordum. Bir şanssızlık eseri binamız çok uzun süren bir tadilat dönemine girdi. Ama tadilatın bitip çok yakın bir tarihte açılacağını duymak sevindirici. Yakında hayallerime kavuşabileceğimi umuyorum. Herkese sevgi dolu mutlu günler diliyorum.” I
29 EKİM
Bahçeşehirliler 7’den 77’ye Cumhuriyet’e sahip çıktı Cumhuriyet Bayramı'nın 93. yılı Bahçeşehir’de coşkuyla kutlandı. Bahçeşehirlilerin ve sivil toplum örgütlerinin yoğun katılımıyla başlayan kutlama, Boğazköy, Esenkent bölgelerinden gelen konvoyların katılımıyla Testili kızlarda coşkuyla kutlandı. Meşalelerle aydınlatılan ve yüzlerce Türk bayrağı ile kırmızıya boyanan fener alayı 10. yıl marşı eşliğinde muhteşem bir görüntü sergiledi. Gecenin finalindeki havai fişek gösterisi uzun süre alkışlandı. 42
I KASIM 2016
Dört Mevsim Bahçeşehir
Cumhuriyet, 93. yaşında resmi törenlerle kutlandı
Cumhuriyetin İlanıʼnın 93. yılı münasebetiyle 28 Ekim Cuma günü Bahçeşehir Tören Alanıʼndaki Atatürk Anıtıʼna çelenk koyma töreni ile başlayan etkinlikler, 29 Ekim Cumartesi günü Başakşehir Kaymakamı Kazım Tekinʼin tebrikleri kabulü ile devam etti. Tebrikat Töreniʼnin ardından Bahçeşehir Spor Merkeziʼnde bulunan kapalı spor salonunda gerçekleşen kutlama programına Başakşehir Kaymakamı Kazım Tekin, Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Garnizon Komutanı Albay Alper Uğur, İlçe Emniyet Müdürü Levent Binici, İlçe Milli Eğitim Müdürü Ramazan Yılmaz, İlçe Müftüsü Remzi Pehlivan ve Belediye Başkan Yardımcılarıʼnın yanı sıra Muhtarlar, Sivil Toplum Kuruluşları Temsilcileri, Şehit ve Gazi Aileleri ile birlikte çok sayıda öğrenci ve Başakşehirli katıldı.
BADER; Cumhuriyet gecesi ile coşku ve dayanışma örneği oldu
Bahçeşehirliler Derneği Yönetim Kurulu Üyelerinin yoğun çabasıyla Bahçeşehir Güner Restorant'ta düzenlenen Cumhuriyet gecesine ADD, ÇYDD, ROTARY Bahçeşehir sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra Gölet Gönüllüleri, Mehmetçik Vakfı Avrupa Yakası Temsilciliği, Bader Güldeste Korosu ve çok sayıda davetli katıldı. Bu yıl 93. yıl Cumhuriyet Gecesi'nin gerçekleşme nedenlerinin başında Mehmetçik Vakfı yararına düzenlenen açık arttırma vardı. Gece BADER Güldeste TSM Korosu'nun hazırladığı Atatürk'ün sevdiği eserlerle renklendi. KASIM 2016 I
43
29 EKİM
Dört Mevsim Bahçeşehir
Bahçeşehirli çocukların coşkulu
Cumhuriyet kutlamaları
Cumhuriyet’in bekçileri Bahçeşehirli çocuklar 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 93. yılını okullarında gerçekleştirdikleri çeşitli gösterilerle coşkuyla kutladı ve Cumhuriyet’imize sahip çıkacaklarını bir kez daha gösterdiler...
GÖKKUŞAĞI KOLEJİ BİLFEN BAHÇEŞEHİR
“Ey yükselen yeni nesil, istikbal sizindir. Cumhuriyet'i biz kurduk, O'nu yükseltecek ve sürdürecek sizlersiniz.”
BAHÇEŞEHİR BİLİM DOĞA OKULLARI
44
I KASIM 2016
Dört Mevsim Bahçeşehir
29 EKİM KÜLTÜR2000
Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
IŞIK OKULLARI
BAHÇEŞEHİR AMERİKAN KÜLTÜR KOLEJİ
İSTANBUL AKAD KOLEJİ
46
I KASIM 2016
Dört Mevsim Bahçeşehir
29 EKİM MEV KOLEJİ
“Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız.”
MEF OKULLARI
ABDİ İBRAHİM ORTAOKULU
EUROSUN ANAOKULLARI
48
I KASIM 2016
Dört Mevsim Bahçeşehir
29 EKİM
SÜLEYMAN DEMİREL İLKOKULU
VİZYON KOLEJİ NOTRE DAME DE SION
SEVİNÇ KOLEJİ
“Öğretmenler! Cumhuriyet sizden düşünceleri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.”
OKYANUS KOLEJİ
I
50
I KASIM 2016
Beslenme tarzınız parmak iziniz gibi size özeldir...
Soğuk havalara karşı sağlıklı olmak İnsan vücudu, günlük hayat, stres, mutluluk, üzüntü gibi birçok değişimden etkilendiği gibi mevsim değişikliklerine karşı da tepkisiz kalamıyor.
Kimi zaman kalın giyinmek, daha çok uyumak, fiziksel aktiviteleri azaltmak, yediklerinde seçimler yapmak gibi. Havalar soğudukça sıcak
yiyecekler tüketme ihtiyacı artarken, yaz ayları ve sağlıklı beslenmenin olmazsa olmazı salata tüketmek bir o kadar zor hale geliyor. Özellikle kış aylarında artan kilo durumu, kişinin azalan fiziksel aktivitesi ve beslenme tercihlerindeki değişimler ile oluşmaktadır.
Kış aylarında vücut ne istiyor: Isı dengesini sağlamak için sıcak
yiyecek ve içecekler istiyor. buzlu ve soğuk içecekler yerine çay, kahve, bitki çayları, öğünler de salatalar yerine sıcak çorbalar tüketmeyi istiyoruz. Daha doyurucu beslenmek için karbonhidratlı yiyecekler istiyor. Güneş ışığından yeteri kadar yararlanamayan vücudumuz, serotonin hormonunu desteklemek için karbonhidratlı yiyecekler tüketmeyi tercih ediyor.
Uzun gece saatlerinde dinlenmek
için atıştırmalık istiyor. Kış aylarının vazgeçilmezi kuruyemişler, kestaneler, patlamış mısırlar, salepler, tatlılar, börekler, kekler, … Az enerji harcamak istiyor. Az hareket ile az ısı kaybetmek istiyor.
Neler yapmalıyız:
Kış döneminde metabolizma hızınız ile tanışarak, metabolizmam yavaş-hızlı soru işaretlerinden kurtularak işe başlayabilirsiniz. Bazal metabolizma hızı ölçümünüz ile kilo problemlerinizin sebepleri ile tanışabilirsiniz. Kişiye özel diyet programlarınız ile daha sağlıklı kalıcı kilo vermek için
www.mervediyet.com info@mervediyet.com
adımlarınızı atmaya başlayın. Özellikle kışın daha çok artan şişkinlik/gaz şikayetinin nedenleri hangi besinler olduğunu ve kilo vermenizin zorluğunu hangi besinler neden oluyor bunların farkına varmak için besin intölerans testi ile yüzleşebilirsiniz. Hareketin yaşam tarzınızın içinde olması gerektiğini tekrar hatırlayın. Haftalık toplamda yapılacak 200 dk lık tempolu hareketler ile sağlıklı yaşama daha çok yaklaşabilirsiniz. Soğuk havalar su içmenize engel olmasın. Unutmayalım ki alınan her 1 kaloriye karşılık, 1.5 ml su içmelisiniz. Yiyeceklerde renkler ile tanışarak, renkli beslenmenin tadına varın. Soğuk havalar da artan hastalık riskini özellikle Antioksidan kaynağı, A vitamininden zengin yiyecekler tüketimi ile bağışıklık sisteminizi güçlü tutmaya çalışarak üstesinden gelebilirsiniz.
Güçlü sinir sistemi ve bağışıklık sistemini korumak için, B12 vitamini
kaynağı besinleri tüketmeye özen göstermeliyiz. Soğuk havalarda da içinizi sıcak tutan, sağlıklı günler dilerim...
Diyetisyen Merve Kalelioğlu Çiftci
KİMDİR? Hacettepe Üniversite'si beslenme ve diyetetik bölümünden 2012 yılında Şeref Öğrencisi olarak mezun olan diyetisyen Merve Kalelioğlu Çiftci eğitimi süresince ve mezuniyet sonrasında, TC Cumhurbaşkanlığı, Medical Park International Hospital ve çeşitli hastane, eğitim kurumları, dernek ve kuruluşlarda diyetisyen olarak aktif rol aldı. 2014 yılı itibari ile Kalelioğlu Beslenme Danışmanlığı Merkezi kurucu diyetisyeni ve 2016 Merve Diyet Beslenme Danışmanlığı Merkezi kurucu diyetisyeni olarak görev almaya devam etmektedir.
0543 214 88 08
İLETİŞİM : facebook / twitter/ instagram/ pinterrest: mervediyet
BAHÇEŞEHİR 2. KISIM ŞELALE CADDESİ TERRACE GARDEN RESIDENCE KAT:3 NO:39 BAHÇEŞEHİR / İSTANBUL
ADVERTORIAL
E. vergi müfettişi, yazar, ymm Fevzi Bulut:
TÜM VERGİSEL İŞLEMLERİNİZ DOKTORUNUZ YANIBAŞINIZDA
2014 yılında vergi müfettişliği mesleğinden istifa edip Yeminli Mali Müşavirlik ve Bağımsız Denetim Limited Şirketi’ni kuran Fevzi Bulut, Bahçeşehir’de Vergi davaları ve vergi muhasebesi konusunda özel firmalara danışmanlık hizmeti veriyor. Kısaca sizi tanıyabilir miyiz? 1978 yılında Karsʼda doğdum. İlkokul 4. sınıfa kadar Karsʼda eğitim gördüm. Sonrasında; İstanbulʼda eğitim hayatına devam ettim. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi(Mülkiye) Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünde de lisans eğitimini, tamamladım. 2003 yılında Maliye Bakanlığıʼnda Vergi Denetmen Yardımcısı olarak göreve başladım. 2007 yılında Vergi Denetmenliği yeterlilik sınavını vererek Vergi Denetmeni oldum. 646 sayılı kanun hükmünde kararname ile de; vergi müfettişi unvanına hak kazandım. Vergi Denetim Kurulu ve Gelir İdaresi Başkanlığı bünyesinde yapılan eğitim seminerlerinde; vergi müfettiş yardımcılarına; vergi revizyonu, vergi muhasebesi ve vergi kanunları dersi; gelir uzmanlığı, vergi dairesi müdür yardımcılığı ve vergi dairesi müdürlüğü sınavına
girecek olan personele vergi kanunları derslerini verdim. Vergi konusunda yayınlanmış kitaplarım bulunmaktadır. Ayrıca çeşitli dergiler ve internet sitelerinde yayımlanmış çok sayıda makalem bulunmaktadır. Bunlara ilave olarak; Vergi Müfettişleri Derneği tarafından
çıkarılmakta olan, Vergi Bülteninde yabancı basından seçilen İngilizce haberlerin Türkçeye çevirisini yaptım. Vergi Müfettişleri Derneği İstanbul şubesinde 14. Dönem; yönetim kurulu üyesi ve sayman olarak faaliyette bulundum. 2014 yılında vergi müfettişliği mesleğinden istifa ederek Fevzi Bulut Yeminli Mali Müşavirlik ve Bağımsız Denetim Limited Şirketiʼni kurdum. Halen bu şirkette Yeminli Mali Müşavir olarak faaliyette bulunmaktayım. Vergi, muhasebe ve vergi davaları konusunda özel sektördeki firmalara danışmanlık hizmeti vermekteyim. Yazmış olduğunuz kitaplar ile ilgili biraz bilgi verir misiniz? Maliye Bakanlığını bünye-
Yeminli Mali Müşavir Fevzi Bulut
52
I KASIM 2016
İÇİN VERGİ sinde, İstanbulʼda on yıl görevde bulundum. Bu sürenin yaklaşık beş yılında; vergi müfettiş yardımcıları, vergi dairesi müdür yardımcıları ve gelir uzman yardımcılarına vergi dersleri verdim. Eğitim faaliyeti sonrasında; vergi alanında özellikle vergi revizyonu alanında kitap eksikliğini gördüğüm için, bu alanda kitap yazmaya karar verdim. Kitap büyük ilgi gördü ve şimdi 4. Baskısı yayındadır. Neredeyse her yıl yeni baskısını yapmaktayız. Kitap; Vergi müfettişliği yeterlilik sınavına girecek olan vergi müfettiş yardımcıları acısından çok önemli bir etkiye sahiptir. Vergi müfettişliği yeterlilik sınavında en ağır sınav konusu “Vergi Revizyonu”dur. Bu sınavda başarılı olamayan vergi müfettiş yardımcıları vergi müfettişi olamamaktadır. Bu yüzden; kitap sınav için temel kaynaklardan birisidir. Bunun yanında; yeminli mali müşavirlik sınavının en zor konularından birisi de vergi revizyonu olduğu için; yeminli mali müşavirlik sınavına girecek mali müşavirler için de temel kaynaklardan birisidir. Diğer kitap ise “Vergi Muhasebesi” adı ile yayınlanmıştır. Bu kitap da şirketlerdeki mali müdürler ve mali müşavirler için özellikli konularda muhasebe kayıtlarını gösterdiği için çok büyük önem arz etmektedir. Yeminli mali müşavirler ne tür işler yapar?
Yeminli mali müşavirler; belli büyüklükteki firmalara; genel olarak vergi danışmanlığı yapar. Firmaların hesap ve işlemlerinin denetlenmesi sonrasında tam tasdik raporu hazırlar ve yaptıkları işlemler dolayısıyla Vergi iadesi alabilecek durumda olan mükellefler için; raporlar düzenler. Bu raporlara istinaden de ilgili firmalar iade alır. Firmalar size genel olarak neden başvururlar?
Vergi dairesinde iade alabilecek firmalar iadelerini alamadıklarında ya da geç aldıklarında bize başvururlar. Bunun dışında hesap ve işlemleri vergi müfettişi tarafından incelenen firmalar; vergi inceleme müşavirliği anla-
mında profesyonel hizmet talep ettiklerinde bize başvururlar. Diğer yandan hesap ve işlemleri; Maliye bakanlığı nezdindeki vergi inceleme elemanları tarafından incelenen mükellefler; vergi tarhiyatı yapıldığında ve vergi cezası kesildiğinde, Vergi Denetim Kurulu ya da Vergi Dairesi nezdinde uzlaşma müessesi yoluyla vergi ve cezaların uzlaşma yoluyla azalması için bize başvururlar. Bunlara ilave olarak; tarh edilen vergi ve kesilen vergi cezası için; vergi yargısına başvuran mükellefler; profesyonel destek için bize başvururlar. Sizce mükellefler sizi neden tercih etmeliler?
Vergi eğitimleri sonrasında vergi mevzuatı ile ilgili çok tecrübe kazandık. Dolayısıyla vergi mevzuatı konusunda çok fazla bilgi sahibi olduk. Çok
tecrübeli ekibe sahibiz. Vergi inceleme süreç yönetimi; E. Vergi müfettişi ve yeminli mali müşavir olarak tarafımdan yönetilmekte, Vergi dairesi işlemleri süreç yönetimi; ekibimizde yer alan; E. Vergi Dairesi Müdürü tarafından yönetilmekte, Vergi davaları süreç yönetimi; ekibimizde yer alan E. Vergi Mahkemesi Başkanı, E. Danıştay Üyesi tarafından yönetilmekte, “Tam tasdik” ve “KDV iadesi” süreç yönetimi; ekibimizde yer alan konusunda uzman mali müşavir ve mali denetçiler tarafından yapılmaktadır. Diğer yandan; Bahçeşehirʼde bu hizmeti veren ilk ve tek firmayız.( Firmalar özgür iradeleri ile seçim yapabilirler.:)
Bahçesehir’in yaşam merkeziniz olması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bahçeşehir; benim için tam anlamıyla yaşam merkezimdir. İşyerim ve evim Bahçeşehirʼin merkezinde yer alan Akasya bölgesinde. İşyerim ve evim arasında 300 metre mesafe bulunmaktadır.(Araba ile ikinci vitese geçmeden evden işe ulaşabiliyorum.:) dolayısıyla İstanbulʼda trafik sorunum yok denecek kadar az diyebilirim. Durum böyle olunca trafikte geçireceğim zamanı işimle ilgili ya da dinlenme ile geçirebiliyorum. Bu şekilde daha mutlu ve huzurlu olduğumu düşünüyorum. Bahçeşehir bana göre; bir yönüyle kent merkezi bir yönüyle de kasaba gibidir. İki özelliği bünyesinde barındırmaktadır. İstanbulʼda yaşanabilecek bina yoğunluğunun nispeten az olduğu nadir yerlerden birisidir.
“Amacımız Vergi Danışmanlığı Süpermarketi olmak” Vergi danışmanlığının süpermarketi olma iddiasıyla daha önce belirttiğim yaptığımız işler yanında; Şirket kurulumunda son aşamaya geldiğimiz aşağıdaki hizmetleri de vererek denetim ve danışmanlığın süpermarketi olmak; G Bağımsız denetim, G Muhasebe kayıt işlemleri süreç yönetimi G Gümrük Müşavirliği
G Sosyal Güvenlik ve İş hukuku süreç yönetimi Buna ilave olarak; vergi dersleri vermek için kurmakta olduğumuz; “Fevzi Bulut akademi” ile bulunduğumuz yerde vergi eğitim üssü olmak. Bunun ilk adımı olarak; 10.12.200610.03.2017 tarihleri arasında, “yeminli mali müşavirlik sınavına hazırlık kursu” ile başlangıç yapıyoruz.
Bahçeşehir 1. Kısım Mah. Ardıç Cd. Akasya 03 Kent Villa 02 Başakşehir/İstanbul
fevzibulut.com
Tel: 0212 669 69 78 - 0505 645 09 50
Dört Mevsim Bahçeşehir
10 KASIM
Yabancı devlet adamlarının Atatürk hakkındaki sözleri Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, aramızdan ayrılışının 78. yılında her 10 Kasım’da olduğu gibi saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz. Atatürk, bir komutan ve lider, büyük bir devlet adamı olarak sadece ülkemizde değil dünyada örnek alınan bir lider olmuştur. UNESCO 1981 yılını yani Atatürkʼün doğumunun 100. yılını Dünya Atatürk Yılı olarak kutlayarak dünyada ilk defa bir lider için doğum günü kutlama kararı almıştır. UNESCOʼnun 1976 yılında 152 ülkenin oybirliği ile yapmış ve dünyaya dağıtmış olduğu Atatürk tanımlaması ise şöyledir: “ATATÜRK KİMDİR; ATATÜRK ULUSLARARASI ANLAYIŞ, İŞBİRLİĞİ, BARIŞ YOLUNDA ÇABA GÖSTERMİŞ ÜSTÜN KİŞİ, OLAĞANÜSTÜ DEVRİMLER GERÇEKLEŞTİRMİŞ BİR İNKİLAPÇI, SÖMÜRGECİLİK VE YAYILMACILIĞA KARŞI SAVAŞAN İLK ÖNDER, İNSAN HAKLARINA SAYGILI, DÜNYA BARIŞININ ÖNCÜSÜ, BÜTÜN YAŞAMI BOYUNCA İNSANLAR ARASINDA RENK, DİL, DİN, IRK AYIRIMI GÖSTERMEYEN, EŞİ OLMAYAN DEVLET ADAMI, TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN KURUCUSU”
Franklin ROOSEVELT, A.B.D. Başkanı
“Benim üzüntüm iki türlüdür; önce böyle büyük bir adamın kaybından dolayı bütün dünya gibi üzgünüm. İkinci üzüntüm ise, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkân kalmamış olmasıdır.”
54
I KASIM 2016
John Fitzgerald Kennedy, A.B.D. Başkanı
“Atatürk bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi başarılarını, Türk halkına ilham veren liderliğini, modern dünyanın ileri görüşlü anlayışını ve bir askeri lider olarak kudret ve yüksek cesaretini hatırlatmaktadır. Çöküntü halinde bulunan bir imparatorluktan özgür Türkiyeʼnin doğması yeni Türkiyeʼnin özgürlük ve bağımsızlığını şerefli bir şekilde ilan ve o zamandan beri koruması, Atatürkʼün Türk halkının işidir. Şüphesiz ki, Türkiye- ʼde giriştiği derin ve geniş inkılâplar kadar bir kitlenin kendisine olan güvenini daha başarı ile gösteren bir örnek yoktur.”
Muhammet Ali Cinnah-Kaidiâzam, Pakistan Cumhurbaşkanı
“O, Türkiyeʼyi kurmakla bütün dünya uluslarına Müslümanların seslerini du-
yuracak kudrette olduğunu ispat etti. Kemal Atatürkʼün ölümüyle Müslüman dünyası en büyük kahramanını kaybetmiştir. Atatürk gibi bir önder önlerinde bir ilham kaynağı olarak dikildiği halde Hind Müslümanları bugünkü durumlarına hâlâ razı olacaklar mı?”
Habib BURGİBA, Tunus Devlet Başkanı
“Sakarya Savaşı, Sakarya Zaferi, yirmi yaşımın en kuvvetli hatırası olmuştur. O zamanlar, kendi kendime diyordum: Acaba ben de ulusumu böylesine seferber edemez miyim, onun ruhuna kurtarıcı hamleyi, bu dizgin tanımaz ihtirası aşılayamaz mıyım?”
Eleftherios Venizelos, Yunanistan Başbakanı
“Bir ulusun hayatında bu kadar az sürede bu denli kökten değişiklik pek seyrek gerçekleşir. Bu olağanüstü işleri yapanlar, hiç kuşkusuz
e v ı g y Sa e l m e l Öz . . . z u r o y ı n A Bahçeşehir Birey Etüt Merkezi
0(212) 608 12 79
Bahçeşehir Birey Butik Lisesi
0(212) 672 88 83
10 KASIM kelimenin tam anlamıyla büyük adam niteliğine hak kazanmışlardır. Ve bundan dolayı Türkiye övünebilir.”
General Mc Arthur
“Asker-devlet adamı, çağımızın en büyük liderlerinden biri idi. Kendisi, Türkiyeʼnin, dünyanın en ileri memleketleri arasında hak ettiği yeri almasını sağlamıştır. Keza O, Türklere, bir milletin büyüklüğünün temel taşını teşkil eden, kendine güvenme ve dayanma duygusunu vermiştir.”
Winston Churchill, İngiltere Başbakanı
“Savaşta Türkiyeʼyi kurtaran, Savaştan sonra da Türk Milletini yeniden dirilten Atatürkʼün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de büyük kayıptır. Her sınıf halkın Oʼnun ardından döktükleri içten gözyaşları bu büyük kahraman ve modern Türkiyeʼnin Ataʼsına değer bir görünümden başka bir şey değildir.”
Eyüp Han, Pakistan Cumhurbaşkanı
“Kemal Atatürk, yalnız bu yüzyılın en büyük adamlarından biri değildir. Biz Pakistanʼda, Oʼnu geçmiş bütün çağların en büyük adamlarından biri olarak görüyoruz. Askeri bir deha, doğuştan bir lider ve büyük bir yurtsever…”
Fidel Castro, Küba Lideri
“Mustafa Kemal Atatürkʼün yaptıklarını ben asla başaramazdım. Asıl devrimci Atatürk.... Bu kadar büyük bir devrim yaptım, ama Kemal Atatürkʼün yaptıklarını başaramazdım... Sakın kendinize başka esin kaynağı aramayın.” 1996 İstanbul Habitat Toplantısı.
Aristide Briand, Fransız Başbakanı
Yeni Türk Devleti ile Ankara Antlaşmasıʼnın imzalanması nedeniyle “Bizi arkadan vurdu, dağ başındaki haydutlarla, Mustafa Kemallerle anlaştı” diyenlere Fransız Başbakanının Mecliste verdiği cevap: “Dağ başındaki haydutlar diye isimlendirdiğiniz Kahraman Mustafa Kemal ve Oʼnun tüm askerleri burada olsalardı, taker taker hepsinin heykellerini dikerdik. Böylesine Kahraman bir antlaşma imzalamaktan gurur duyuyorum.” I Kaynakça:
http://www.ataturkdevrimleri.com/ http://www.mynet.com/ http://sinanmeydan.com.tr/ http://www.yenikastamonu.com/
56
I KASIM 2016
ÖĞRETMENLER GÜNÜ
Şehit Şerife Bacı İlkokulu’na tayin olan öğretmenler burada zorunlu hizmet
Orda bir okul var uzakta yanıbaşımızda!
24 Kasım öğretmenler günü ile ilgili haberimizde, hemen yanı başımızda olmasına rağmen çok zor şartlarda öğrencilerine eğitim vermeye çalışan Şehit Şerife Bacı İlkokulu öğretmenlerini ziyaret edip onlara destek olmak istedik. Hatice Gülçür İnanç
Bu sayımızda sizlere Ispartakuleʼdeki gökdelenlerin dibinde Avcılarʼa bağlı Tahtakale Mahallesiʼnde bulunan konteyner bir ilkokuldan bahsetmek istiyorum; Şehit Şerife Bacı İlkokuluʼndan. 2006 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından lise binası olarak inşa edilen okul, 2010 yılında lisenin TOKİ Ispartakule mevkiinde yapılan binaya taşınmasıyla birlikte Şerife Bacı İlkokulu olarak eğitime devam etmiş. Dikdörtgen bir alanın etrafında 2 katlı konteyner sınıflar, ortadaki oyun alanı boşluğunun da tavandan kapatılmış olduğu bir bina düşünün. Neyse ki konteynerlerin duvarları alçıpanlı ve Avcılar Belediyesiʼnin de desteğiyle boya yapılarak görüntü bir nebze de olsa düzelmiş. Bugün kentsel dönüşüm bekleyen Tahtakale bölgesinde 650 öğrenciye, 28 sınıf, 30 öğretmenle eğitim veren Şehit Şerife Bacı İlkokuluʼna tayin olan öğretmenler burada zorunlu hizmet gö-
58
I KASIM 2016
revlerini yerine getiriyorlar. Sınıfların ısınması klimalarla yapılabiliyor çünkü kalorifer ve soba için konteynerlerde uygun ortam bulunmuyor. Tabii sık sık elektrikler kesildiği için de çocuklar konteyner okulda öğretmenleriyle birlikte sert kış soğuklarında üşüyerek derslerini anlamaya çalışıyorlar. Çocukların 60ʼa yakını Suriyeli imiş. Çevrede yaşayan tinerci çocukların
okulda hırsızlık yapmasıyla geçtiğimiz yıllarda bilgisayarları, okulun araç gereçleri çalınmış. Yine geçtiğimiz yıllarda fırtınalı yağmurlu bir günde alt kattaki sınıfları su basmış ve tüm sıra ve masalar su içinde kalmış. Öğretmenler ise pırıl pırıl, sevgi dolu ve idealist eğitimciler. Çocukların eğitiminin yanı sıra özel gün ve haftalarla ilgili yarışmalara katılmaları için öğrencilerini teşvik ederek sosyalleşmelerini de sağlamaya çalışıyorlar. Belki de hemen yanıbaşlarındaki Ispartakule, Bahçeşehirʼdeki öğretmenler kadar konforlu okullarda bulunmasalar da manevi olarak çocuklarının gelişmesi için ellerinden geleni yapıyorlar. Ebeveynler genellikle yakın çevredeki tekstil ve çorap atölyelerinde, fabrikalarda çalışıyor. Bir grup anne ise genellikle evlere temizliğe giderek evin geçimine yardım ediyormuş. Bizim çocuklarımızı düşününce hemen yanıbaşımızdaki bu okulun durumu gerçekten bizleri üzdü. Acaba konteynerlerin yerine bir hayırsever
Dört Mevsim Bahçeşehir
görevlerini yerine getiriyorlar
değil, hemen
okul binası yaptıramaz mı diye düşündük ama okulun bulunduğu arsa İSKİʼye ait olduğu için ve muhtemelen kentsel dönüşümün beklenmesi nedeniyle şu anda böyle bir olasılık görünmüyor gibi. Üyesi bulunduğum Bahçeşehir Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğiʼndeki arkadaşlarımızla okula elimizde bulunan 1 PC ve bir miktar temizlik malzemesi yardımında bulunabildik. Ama sizler de Şerife Bacı İlkokuluʼndaki tüm olumsuzluklara rağmen öğrenimine devam eden 650 çocuğumuza ve öğretmenlerine destek olmak isterseniz dergimizle veya okulla iletişime geçebilirsiniz. İhtiyaç malzemelerinden bir kısmını sizlerle paylaşmak istiyorum; çamaşır suyu, sıvı sabun, yüzey temizleyici, temizlik eldiveni, temizlik bezi, metal sıvı sabunluk, battal boy çöp poşeti, okulda kullanılmak üzere yeni veya ikinci el bilgisayarlar. Çocuklarımızı en iyi şekilde yetiştirmenin, onları en güzel şekilde geleceğe hazırlamanın mücadelesini veren, vatanı ve milleti için hayırlı birer vatandaş olarak yetişmesini sağlayan başta Şehit Şerife Bacı İlkokulu öğretmenleri olmak üzere tüm öğretmenlerimizi saygı ve sevgiyle selamlıyor, 24 Kasım Öğretmenler Günüʼnü kutluyorum. I
u l u k o k l İ ı c a B e f i Şer ihtiyaç listesi ,
ı sabun ıv s , u y u s ır ş a m Ça i, yüzey temizleyic i, temizlik eldiven temizlik bezi, nluk, u b a s ı ıv s l ta e m oşeti, battal boy çöp p nılmak ve okulda kulla ikinci el a y e v i n e y e r e z ü bilgisayarlar.
“Geçtiğimiz yıllarda çevrede yaşayan tinerciler okulun bilgisayarlarını, ve araç gereçlerini çalmış.”
KASIM 2016 I
59
HUMAN PAPİLLOMAVİRUS (HPV)
HPV; papillomavirus ailesine mensup, deri ve mukozal yüzeylerdeki, epitelyal tabaka hücrelerini enfekte eden bir DNA virüsüdür. HPV enfeksiyonları, genellikle cinsel yönden aktif ve güvenli seks kriterlerine uymayan bireylerde, cinsel aktivite sırasında cilt ve mukozal dokulardaki çatlak ve hasarlar sebebiyle bulaşır.
Dr. Bilal Cengiz Şahbaz Kadın Hastalıkları
HPV; penis, vajina, rahim ağzı(serviks), dış cinsel organlar, anüs, ağız ve diğer mukozal bölgeleri tutarak, bu bölgelerde kansere neden olabilmektedir. Özellikle rahim ağzı kanseri olgularının neredeyse tümünde (%99,7) HPV DNA izlenmektedir. HPV taşıyıcısı birey cinsel ilişki sırasında bu virüsü eşine bulaştırabilir ve genital lezyonlar bulaş olan eşte de genellikle üç-altı ay içerisinde görülür. HPV cinsel temas dışında direkt ve dolaylı olarak bulaşabilir. Örneğin; cilt teması ile kontamine bölgelerden ve doğum kanalından direkt olarak bulaşabilmektedir. Dolaylı olarak ise özellikle virüs ile kontamine eşyalar ve havlular bulaşta önemli rol oynar. HPV virüsü, vücuda girdiğinde hücreler içinde yerleşir ve tekrarlayabilen genital siğil veya kondilom olarak isimlendirilen lezyonlar oluşturur. Cinsel yönden aktif olan herkeste görülebilir. Virüs bir kere vücuda girdikten sonra uzun yıllar herhangi bir belirti vermeyebilir. Genital siğil oluşumuna sebep olan HPV virüsünü hiçbir belirti
vermeden taşıyan kişilere "taşıyıcı" adı verilmektedir. Bu virüsün 100’den fazla değişik alt grubu vardır ve bu gruplardan bazılarının rahim ağzı kanserine neden olduğu bilinmektedir. Rahim ağzı kanseri ile ilişkili yüksek risk grubundaki HPV tipleri: 16, 18, 31, 33, 35, 39, 45, 51, 52, 56, 58, 59, 68, 73, 82.
Dış genital organlarda bulunan siğillerde tanı; gözle muayene ile konur. Rahim ağzı kanser taraması, rahim ağzından alınan sürüntü (pap smear) örneğinin, patolojik olarak incelenmesi yoluyla yapılır. HPV DNA testleri ile kanser açısından yüksek riskli tipler tespit edilebilir. Hastalığın etkin bir tedavi yöntemi yoktur. Siğiller (kondilom) mutlaka zaman kaybetmeden tedavi edilmelidir. Genelde sürekli olarak büyüme ve yayılma eğilimleri vardır. Çoğunlukla vücudun nemli ve sıcak bölgelerine doğru yayılma gösterir. Dondurma veya yakma denilen işlemler ile siğiller ortadan kaldırılabilir, hızlı bulaştırıcılık ve yayılma durdurulabilir. HPV Aşıları (Rahim Ağzı Kanser Aşıları) HPV DNA aşıları rekombinant DNA teknolojisi ile üretilen aşılardır. HPV 6,11,16 ve 18 tiplerine karşı geliştirilmiş olan quadrivalen aşı 2006 yılında FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Derneği) onayını almıştır. 16 ve 18 numaralı HPV DNA tipleri rahim ağzı kanserlerinin %70’inden sorumludur. 6 ve 11 numaralı tipler ise genital siğillerin %90’ından sorumludur. Bivalan (ikili) aşı da 2009 yılında FDA onayı almıştır. İkili aşının HPV 16 ve 18’e bağlı kanseröz lezyonlara karşı koruyuculuğu HPV ile enfekte olmayan grupta %98-100 olarak rapor edilmiştir. Aşı, yapılan çalışmaların sonuçlarına göre erkeklerde de FDA onayını almıştır. Aşılar 09-26 yaşındaki kızlar/kadınlar için önerilmekte olup, 1112 yaşlarındaki kızlara rutin yapılması önerilir. Ülkemizde her iki aşı için de Sağlık Bakanlığı onayı vardır.
KADINLAR İÇİN CHECK-UP PAKETİ
608 12 00
Kadın Hastalıkları için Muayene Ultrason Smear (Rahim ağzı kanser erken tanısı)
0212
Mamografi Tam Kan Sayımı Tam İdrar Tahlili Vitamin D (25-OH) Vitamin B12 Kalsiyum
SAĞLIK
Obezite kansere yakalanma Kanser günümüzün en önemli sağlık sorunlarından birisidir. Tanı yöntemleri ve tedavideki yenilikler, sağlık kuruluşlarından yararlanma olanaklarının artması, diğer hastalıkların tedavisindeki gelişmeler ve buna bağlı ortalama yaşam süresinin uzaması gibi çeşitli nedenlerle kanserin önemi günümüzde giderek daha da artmaktadır. Medicana International İstanbul Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Gökhan Çipe, Obezite ve neden olduğu hastalıklar konusunda uyardı: Son 25 yılda vücut ağırlık artışına paralel olarak morbid obez (3. derece obez) bireylerin oranı giderek artmaktadır. Harcanandan daha fazla enerji alımı ve/veya fiziksel aktivitenin az veya çok az oluşu obezite ile yakından ilişkilidir. Obezite; koroner kalp hastalıkları, inme, hipertansiyon, diyabet vb. hastalıkların ortaya çıkmasına neden olduğu gibi çeşitli kanser türleri için de önemli bir risk faktörüdür. Ülkemizde ise yapılan bir çalışmada obezite oranı
%22.3 (BKİ > 30 kg/m2) bulunmuştur. Kadınlarda bu oran %30, erkeklerde ise %13ʼtür.
Normal kılolulara ğöre obezler 15 yıl daha erken ölüyor!
Amerika Birleşik Devletleriʼnde yeni kanser vakalarının tümünün %3.2ʼsinin obezite ile bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Yine bu ülkedeki kanserden ölümlerin erkeklerde %14, kadınlarda ise
%20ʼsini kilolu ve obez bireyler oluşturmaktadır. Obezite; kanser riskini, vücutta meydana gelen hormonal ve metabolik değişiklikler sonucu kanser oluşumuna neden olan faktörlerin artışı ile arttırmaktadır. Obez bireylerde, yağ hücreleri tarafından kana salınan çeşitli hormonlar ve bazı büyüme faktörlerinin çok fazla miktarlarda ve sürekli olması, hücreleri daha fazla büyümeleri ve bölünmeleri yönünde uyarmakta ve bu durum kanser oluşumunu tetiklemektedir. Dünya
Obezite ile İlişkili Sağlık Sorunları
Kanser Safrakesesi Hastalıkları
Hipertansiyon
NDDM
Obezite ve sağlık sorunları
Atheroskleroz
Felç Kalp Hastalıkları
62
I KASIM 2016
Renal Hastalıklar
Dört Mevsim Bahçeşehir
oranını arttırır Sağlık Örgütüʼnün Uluslararası Kanser Araştırmaları Temsilciliği, obezite ve fiziksel aktivite yetersizliğinin %20-25 oranında meme, kolon, endometriyum ve özefajial kanserlere yakalanma riskini arttırdığını göstermiştir. Yalnızca Amerikaʼda her yıl 102.000 ile 135.000 arasında yeni kanser vakası görülmektedir. Obez kişiler bu nedeler ve eşlik eden yandaş hastalıklardan dolayı normal kilolu kişilere göre ortalama 15 yıl daha erken ölmektedirler. 2020 yılında dünya çapında kanserlerin obezite kaynaklı olanlarının %50ʼlere varacağı tahmin edilmektedir.I
Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Gökhan Çipe
ÖNERİLER G Yeterli ve dengeli besleniniz.
G Bitkisel besinlerden zengin bir diyet tüketiniz. G Yeterli miktarda sebze ve meyve tüketiniz. G Vücut ağırlığınızı normal sınırlar içinde tutunuz. G Bel ve kalça çevre ölçümlerinize dikkat ediniz. G Tükettiğiniz porsiyon miktarına dikkat ediniz. G Sigara ve alkolden uzak durunuz. G Yağ ve tuz içeriği düşük olan besinleri
tercih ediniz.
G Besinleri güvenli bir sekilde, doğru
pişirme ilkeleri uygulayarak pişiriniz. G Besinleri saklama koşullarına uyunuz. G Fiziksel olarak aktif olunuz.
KASIM 2016 I
63
SAĞLIK Bahçeşehirli diş hekimleri Fatih Genceroğlu ve Gülşen Gören Beyaz TV'de
‘Değişmek’ isteyenlerin programı Kaş, saç, cilt, kıyafet, makyaj... Hepsi için gerekli operasyonları uzman eller yapıyor. Emel Yıldırım'ın sunduğu ve her cumartesi saat 11.00'da Beyaz TV'de yayınlanan 'Yeni Bir Ben' programının yeni bölümlerinde artık Bahçeşehirli diş hekimleri Fatih Genceroğlu ve Gülşen Gören, 'yenilenmek' ve sağlıklı olmak isteyenlerin diş operasyonlarını gerçekleştiriyorlar.
Dünyada değişmeyen tek şey değişimdir. Doğal olarak, rutinden çıkmak, yeniden enerji kazanmak isteyenler için de değişim önemli bir adımdır. Tabii bu o kadar kolay değil. Elbette istemek önemli, ama devreye uzman isimler girdiğinde her anlamda yeniden doğabilirsiniz. İşte bu noktada elinizden Emel Yıldırım tutuyor. "Bütün kadınlar güzeldir" ana temasıyla yola çıkan Emel Yıldırım, her Cumartesi günü saat 11.00'da Beyaz TV'de sunduğu 'Yeni Bir Ben' programında 'yenilen'mek isteyen kadınların adeta imdadına yetişiyor.
Dişler Yüzün Aynasıdır
Programda, değişim isteyen kadını evinde ziyaret eden Emel Yıldırım, onu her anlamda uzman ellere yönlen-
64
I KASIM 2016
diriyor. Devreye psikiyatır da giriyor, kaş tasarımcısı da... Katılımcının cildi inceliyor, gerekirse ameliyatsız yüz gençleştirme tedavileri, ışık dolgusu ya da Botox uygulaması yapılıyor. Diş sağlığı ve güzelliği konusunda uzman Diş Hekimleri Fatih Genceroğlu ve Gülşen Gören ise katılımcının dişlerini, diş etlerini inceleyip, gerekli ope-
rasyonları gerçekleştirip sağlıklı ve güzel görünen bir diş için yapılması gerekenleri ayrıntılı olarak anlatıyorlar. Ve tabii en son saç, makyaj, kıyafet seçimiyle finale yaklaşılıyor. Sunucu Emel Yıldırım, 'değişim önce kendimizden başlar' felsefesinin ne kadar doğru olduğunu, programına katılan kadın ile birlikte ortaya koyuyor.
Bu yazı bilgilendirme amaçlıdır...
ADVERTORIAL
KİLO VERMEKTE ZORLANIYOR MUSUNUZ?
İŞTE 10 HORMONAL SEBEP Medicana International İstanbul Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Fevzi Balkan, kilo vermekte zorluk çeken, diyet ve egzersize rağmen yetersiz kilo verenlerin aşağıdaki hormonal sebepler yönünden araştırılması gerektiğini ifade etti.
1
İnsülin Direnci: Göbek yağlanması, karaciğer yağlanmasının en sık sebeplerinden biridir. Açlık krizleri, doyamama, halsizlik, yorgunluk, sık acıkma gibi şikayetlere sebep olur. 8 saat açlık sonrası ölçülen insülin ve kan şekeri düzeyi ile hesaplanabiliyor.
2
Tiroid Hormonlarının Yetersiz Çalışması: Hashimoto hastalığı, tiroid ameliyatı veya tiroid iltihabı sonrası gelişebiliyor. Tiroid hormonlarının yetersiz salgısı vücutta su tutulumu, ödem, kilo alımı, kas ağrısı, adet düzensizliği, kabızlık yapabiliyor. Tanı kandaki hormon düzeylerine bakılarak konabiliyor. Tedavisi ömür boyu dışarıdan tiroid hormon ekstresi alarak yapılabiliyor.
3 Böbreküstü Bezlerinin Fazla
Çalışması: Böbreküstü bezinden aşırı kortizol salgılanması cushing sendromu olarak da biliniyor. Aşırı kortizol salgısı kilo alımı, insülin direnci, şeker hastalığı, tansiyon yüksekliği, adet düzensizliği, tüylenme artışı ve aydede yüze sebep olabiliyor.
4 Polikistik Over Sendromu:
Genç bayanların %7’de görülebiliyor.
olmasına bağlı fazla çalışması tüm organların ve boyun orantısız büyümesine kilo artışına, şeker hastalığı ve kalp hastalığı riskinin artmasına sebep olur.
7
Medicana International İstanbul Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Fevzi Balkan
Adet düzensizliği, tüylenme artışı, yüzde tedaviye rağmen geçmeyen sivilceler, kilo alımı gibi belirtiler gösteriyor. Yumurtalık ultrasonunda çok sayıda kistin görülmesi ve hormon tetkiklerinde bozukluklar ile teşhis edilebiliyor. Tedavi edilmezse kemik erimesi, kilo alımı, kısırlığa sebep olabiliyor ve rahim kanser riskini artırabiliyor.
5 Cinsiyet Hormonlarının
Prolaktin Hormon Fazlalığı: Hipofiz bezinden salgılanan bir hormondur. Kadınlarda memeden süt gelme, adet düzensizliği, tüylenme artışı ile kendini gösterirken erkeklerde daha çok ereksiyon olamama ve görme kaybı ile kendini gösterir. İlaç ve bazı özel durumlarda cerrahi tedavi gerektirebilir.
8
D Vitamini Eksikliği: Eksikliği maalesef çok fazla. Güneş ışınlarına yetersiz maruziyet, ofis ortamında çalışma sıklığını artırıyor. Genelde belirti vermiyor. Kas kemik ağrıları, halsizlik, bağışıklık sistemi zayıflığına bağlı sık enfeksiyon geçirme, kemik erimesine sebep olabiliyor. Eksikliği insülin direncini ve şeker hastalığı riskini artırabiliyor.
9
Azalması: Erkeklerde testosteron bayanlarda östrojen hormon düzeylerinin azalması ile teşhis edilebiliyor. Erkeklerde testosteron azlığı kas gücünde kayba, ereksiyonun olmamasına, yağlanma artışına ve kısırlığa sebep olabiliyor. Kadınlarda östrojen azalması daha çok menapozda adetlerin kesilmesi ile oluyor. Sıcak basmaları, stres,çarpıntı, kilo artışı ile kendini gösteriyor.
Reaktif Hipoglisemi: Basit ve rafine karbonhidrat tüketiminden genelde 1-2 saat sonra halsizlik, uyuklama, sersemleme, terleme, çarpıntı ile seyreden karbonhidrat alınınca rahatlama olan hastalık tattlı ihtiyacını artırarak kilo aldırıyor. Tedavide ara öğünlü ve düşük glisemik indeksli beslenme bazen ilaç tedavisi gerekebiliyor.
Büyüme Hormonu Fazlalığı(Akromegali): Büyüme hormonunun hipofiz bezinde adenom
Kortizon Ve Östrojen İçeren Hormon Preperatlarının Dışarıdan Kullanımı
6
10
SAĞLIK
ADVERTORIAL
A+ Fitness Health & Slim Club
A Plus Spor Merkezi’nde akademik eğitmenler eşliğinde 3-6-12 ay üyelikler başladı
Kişiye özel hizmet!
Bahçeşehir bölgesinde herkesin istediği üyeliği ve özel derslerini alabileceği A Plus Spor Merkezi’nde yeni sezonda 3-6-12 aylık üyelikler başladı. Kişiye özel reformer pilates, kick boks, yüzme gibi alanlarda akademik eğitimlerini almış 50 ye yakın eğitmen eşliğinde herkes düşlediği sonuçlara ulaşabilecek.
A plus spor merkezini daha yakından tanımak için tesisin genç ve başarılı Satış Müdürü Erman Timurlenk ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Öncelikle Erman bey tesisinizin bahçeşehirdeki diğer tesislerden farkı nedir bahçeşehir insanı neden sizi tercih etmeli?
En önemli tercih nedenlerinden biri Güven. İnsanlar güvendikleri şeyleri tercih ederler, biliyorsunuz bahçeşehirde bundan önce birkaç spor tesisi insanları çok mağdur etti ve insanlar spor merkezlerine güven duymamaya başladı. Örneğin ev alacak biri marka olmuş isim yapmış bir firmayı tercih eder aynı şekilde bir otomobil alacaksa güven duyduğu bir otomobili tercih eder. A Plus Spor Merkezi’de dünya çapında 22 şirketi bünyesinde barındıran inşaat, maden, petrol, gıda, tekstil gibi alanlarda faaliyet gösteren köklü bir firmanın spor kolunda bulunmaktadır.
Gördüğüm Kadarıyla tesisinizde klasiğin dışında farklı üyelikler var bu konu hakkında bilgi verirmisiniz?
Genelde spor merkezlerinde 1 yıllık üyelik olur spor alt yapısı olmayan insanlarda bir hevesle üyelik alır gidemedikleri içinde üyelikleri yanar ve yenileme zamanı geldiğinde zaten gidemedim ki deyip yenileme yapmaz ve sporu hayatından çıkartır. Bizim önceliğimiz her yaştan bahçeşehir insanını spora başlatmak, kısa dönem üyeliklerle kendilerini denesinler, devam etme durumuna baksınlar, tesisin hijye-
nine baksınlar hoca ilgisine baksınlar memnun kalırlarsa yenilesinler.
Sizin bahçeşehirde popüler olmanızı sağlayan en önemli kriter personal trainer kadronuzun çok kaliteli eğitmenlerden oluşması bu konuda neler söyleyeceksiniz?
Bakın eskiden insanlar beş yıldızlı otelleri tercih ederlerdi şimdi iste butik sıcak otelleri tercih ediyorlar. Bizim işimiz hizmet, misafirlerimize ilgi alaka güler yüz ve istediği sonuçlara ulaştırmak. Diğer spor merkezleri gibi katı kuralları olan bir yer değiliz. İnsanlar herhangi bir üyelik şartı olmadan gelip özel derslerini alabiliyorlar. Hatta sonuç alma oranını yukarı çıkarmak için tesiside kullandırıyoruz. Özellikle altını çizmek isterim ki bahçeşehir bölgesinde özel ders konusunda en iyi hizmeti veren kuruluşuz. Eğitmenlerimizin hepsi akademik kariyerlerini tamamlamış işlerinde uzman kişiler.
Reformer Pilates’in faydaları nelerdir, insanlar neden bu kadar talep ediyor, sizin tesisinizde reformer dersleri nasıl işliyor?
Reformer pilates özel tasarlanan bir aletle uygulanan vücudunuzun esnemesini, güçlenmesini ve kaybettiğiniz enerjiyi size geri kazandırarak zinde
kalmanızı sağlayan egzersiz hareketleridir. Bizim salonumuzda üyelerimiz 0624 saatleri arasında derslerini alabiliyorlar 12 tane bayan eğitmen eşliğinde 1 saat boyunca baş başa çalışıyorlar. Reformer pilates bir fizik tedavi programıdır bel, boyun, kasık fıtığı gibi bir çok rahatsızlığı rehabilite etme özelliğine sahiptir. Bahçeşehir bölgesinde ufak çaplı bir çok stüdyo mevcut, insanlara tavsiyemiz işinde uzman bütün sertifikalarını almış eğitmenlerden ders almaları çünkü sonrasında daha büyük sıkıntılarla karşılaşabilirler. Erman bey son olarak tesiniz hakkında bilgiler verirmisiniz?
Tesisimiz 4000 metrekare kapalı alan üzerine kurulmuştur içerisinde fitness, cardio, circuit training advanced training, açık-kapalı yüzme havuzları haftada 50 saat grup dersleri (pilates, zumba, yoga, spinning, abs) dinlenmeleri için sauna buhar odası ve dinlenme alanları mevcuttur. Üyelerimize ücretsiz havlu ve otopark servisi bulunmaktadır. Ayrıca üyelerimizin baş başa çalışacağı profesyonel kick boks ringi ve 6 farklı stüdyoda toplamda 10 adet pilates reformer stüdyosu mevcuttur. En önemlisi gelen misafirlerimizi güler yüzlü personelimiz kişiye özel antrenman programı, beslenme danışmanlığı ile istediği sonuçlara ulaştırıyor. Buradan okurlarınıza sporu bir yaşam tarzı olarak benimsemelerini tavsiye ediyorum çünkü spor kilo vermek veya almak için yapılmaz yeme içme gibidir, hayatımızda hep olması gerekir herkesi a plus ailesiyle tanışmaya davet ediyorum.
FITNESS HEALTH & www.aplusfitnessslimclub.com Tel: 0212 669 10 00 UB SLIM CL Bahçeşehir 2. Kısım Mah. Şelale Cd. Banu Sk. Teras Garden Zemin Kat No:30-31
DOĞAL YAŞAM
Turuncu mucize
Trabzon
Dört Mevsim Bahçeşehir
Hurması
Kasım ayı tam da Trabzon hurmasının bol olduğu bir ay. Ben de çok sevdiğim bu meyvenin faydalarını sizlerle paylaşmanın tam zamanı diye düşündüm. Meyvenin sert hali kekremsi ve buruk tadıyla itici gelse de olgunlaştığında tadına doyamayacağınız harika bir lezzet haline geliyor. Vücuda ise inanılmaz faydaları var; tam bir Turuncu Mucize!
Derleyen: Hatice Gülçür İnanç
Trabzon hurmasının (Diospyros Kaki) anavatanı aslında Çin ve Japonya, ülkemizde ise Karadeniz, Hatay ve Antalya civarında yetiştirilen bu meyvenin Türkiyeʼde ilk kez Artvin yöresinde yetiştirilmesi ve o dönemde Trabzonʼa bağlı bir bucak olması sebebiyle ʻTrabzon hurmasıʼ denildiğini öğrendim. Bu meyve ülkemizde, Akdeniz hurması veya yöresel ismiyle Ambe, Cennet elması, Cennet hurması, Maraş hurması gibi isimlerle tanınıyor. Kışın
72
I KASIM 2016
Bilim adamları bir adet hurma ve bir bardak sütün bir insanın günlük tüm ihtiyaçlarını karşılayacağını savunuyorlar.
yapraklarını döken ama eksi 12 ile 18 derece arasındaki soğuğa dayanabilen bir meyve. Taze ve kurutularak tüketildiği gibi, gıda sanayinin tatlı, dondurma, marmelat, krema, muhallebi, kek, püre gibi alanlarında kullanılır. Bazı ülkelerde meyveler dondurularak, kurutularak, şişelenerek veya taze olarak pazarlanmaktadır.
Faydaları
Besin değeri oldukça yüksek olduğu ve aynı zamanda büyük oranda lif içerdiği için oldukça sağlıklı bir bitki olup diyetlerde mutlaka kullanılması gereken bir meyve türüdür. Bilindiği gibi diyet lifi metabolizmayı çalıştırarak sindirim
sistemini rahatlatıyor. Protein, şeker, lif, A, B,K ve C vitaminlerinin dışında 15 farklı mineral içeren Trabzon hurması kanseri önleyen selenyum ve diş çürümesine engel olan flor barındırmaktadır. Hurmanın bu zengin çeşitliliğini inceleyen bilim adamları sadece Trabzon hurması ve su ile uzun süre hayatta kalınabileceğine dikkat çekiyorlar. Bilim adamları bir adet hurma ve bir bardak sütün bir insanın günlük tüm ihtiyaçlarını karşılayacağını savunuyorlar. I Mide bağırsak sorunlarına son: Lif içeriğinin yüksek olması, mide-bağırsak sisteminin çalışmasını sağlayarak, kabızlığı önleyecektir. Mide bağırsakta oluşabilecek irritabl barsak sendromunu engeller.
DOĞAL YAŞAM
I Hafızaya iyi geliyor: Trabzon hurması, bir A vitamini türü olan Retinal'e dönüşebilen 15,6 mg beta karoten içerir. Yapılan araştırmalar beta karotenin hafızayı güçlendirdiğini göstermiştir. I Kanser önleyicidir: Trabzon hurması yüksek oranda lif içermektedir. Yapılan araştırmalara göre yüksek oranda lifli beslenen kişilerin rahim, kolon ve göğüs kanserine yakalanma oranının düşük olduğu tespit edilmiştir. Aynı zamanda hurmada betakaroten de bulunmaktadır. Bu maddenin hücrelere saldıran molekülleri kontrol altına alarak kanser oluşumunun önüne geçtiği bilinmektedir. Hücreleri destekleyen Trabzon hurması hücrelerde oluşan hasarları onararak yeni hücre oluşumuna katkıda bulunur. I Antioksidan kaynağıdır: Yüksek oranda antioksidan içermektedir. Antioksidanlar; kanser, yaşlanmanın geciktirilmesi, damar tıkanıklığı, enfeksiyonlara karşı mücadele ve bağışıklık sisteminin güçlenmesi açısından son derece önemlidir. Diğer meyveler soğukta gün geçtikçe bozulurken Trabzon hurması soğukta muhafaza edildiğinde antioksidan yoğunluğu artmaktadır. I Göz sağlığına bire bir: İçeriğindeki antioksidanlar, özellikle yaşlılarda göz sağlığı için oldukça önemlidir. I C vitamini kaynağı: Önemli bir C vitamini kaynağıdır. Kuvvetli bir
74
I KASIM 2016
Dört Mevsim Bahçeşehir
Kolesterolü düşürür ve damarları yumuşatarak tıkanıklığı giderir. Kolesterolü düzenlediği için kan basıncını normale çeker. Bu yönüyle yüksek tansiyon hastaları için de faydalıdır.
antioksidan olan C vitamini, enfeksiyonlara karşı vücut direncini artırır. Günlük C vitamini gereksiniminin %12,52ʼunu 100 gr Trabzon hurması ile karşılayabiliyoruz. I Kalp ilacıdır: İçerdiği besinlerle kalp hastalığına karşı faydalıdır. Kolesterolü düşürür ve damarları yumuşatarak tıkanıklığı giderir. Kolesterolü düzenlediği için kan basıncını normale çeker. Bu yönüyle yüksek tansiyon hastaları için de faydalıdır. I Kemiklere faydalıdır: İçerdiği yüksek orandaki kalsiyum ve fosfor ile dişleri ve kemikleri güçlendirir. Kemik erimesine karşı doğal bir ilaçtır. I Sinirlere etkilidir: İçerdiği B vitaminleri ile sinir sistemine direk etkide bulunarak sinirleri yumuşatır, rahatlık ve huzur verir. I Kansızlığa karşı etkilidir: Yüksek oranda folik asit ve demir vitamini bulundurduğu için kan hücreleri yapımında etkilidir. Anemi hastaları için bir nevi ilaçtır. I Bu meyvenin yaprakları da birer şifa kaynağı: Trabzon hurmasının yaprakları kaynatılıp sık sık saçlar yıkanırsa saçlara iyi geldiği
yüz yıkandığı zaman cilde iyi geleceği anlatılıyor bazı kaynaklarda. Ayrıca bu su temizlik işlerinde kullanılırsa, deterjan gibi temiz yüzeyler ve eşyalar elde edilmekteymiş.
Yan Etkileri
Karbonhidrat içeriğinin yüksek olmasından dolayı, şeker hastalığı olan bireylerin 1 orta boy cennet hurmasının yarısını bir ara öğünde tüketmeleri öneriliyor. Yüksek karbonhidrat içeriğine bağlı fazla tüketildiğinde kan şekerini yükseltir. Diyabetlilerin Trabzon hurması tüketirken dikkatli olması gerekmektedir. Her meyvede olduğu gibi Trabzon hurmasının tüketilmesinde aşırıya kaçılmaması gerektiğini belirten uzmanlar, özellikle Trabzon hurması gibi lifli meyvelerin mide ve ince bağırsakta kümeleşip sertleşmesinden ötürü sağlık problemlerine yol açabileceği uyarısında bulunuyorlar. I Kaynakça: http://gidabilinci.com http://www.milliyet.com.tr/ http://www.cennethurmasi.gen.tr/ http://www.kaloriler.gen.tr/
KAPAK KONUSU
Neden payla Å&#x; 76
I KASIM 2016
Dört Mevsim Bahçeşehir
“İnsanın doğasında beğenilme, takdir görme, kabul edilme, onaylanma, reaksiyon alma içgüdüleri bulunuyor. Sosyal medya da aslında biraz bu içgüdüleri besliyor. Yediğimiz bir yemeği paylaşırken aslında sadece bir yemek fotoğrafı paylaşmıyor, idealize ettiğimiz yaşamı başka kişilere sunarak beğenilme ve onaylanma ihtiyacımızı da gidermiş oluyoruz.” diyen Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Korhan Mavnacıoğlu ile sosyal medyayı konuştuk. Bunun yanında Bahçeşehirlilere neden paylaştıklarını sorduk. Cevaplar her yaşa göre farklılık gösterse de genelinde galiba kimse niye paylaştığını bilmiyor, ya da bildiğini itiraf etmek istemiyor:)
Hatice Gülçür İnanç Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
İstanbul Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü öğretim üyesiyim. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü mezunuyum. Yüksek lisans ve doktora eğitimini İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Halkla İlişkiler ve Tanıtım Anabilim Dalıʼnda tamamladım. Sosyal medya alanında Türkiyeʼnin ilk doktora tezlerinden birini hazırladım. Akademik kariyerime İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesiʼnde başladım. Çeşitli Yard. Doç. Dr. üniversitelerde öğKorhan retim üyeliği ve Mavnacıoğlu bölüm başkanlığı görevlerinde bulundum. Sosyal medya, halkla ilişkiler ve pazarlama iletişimi alanlarında akademik çalışmalarımı sürdürüyorum. Konumuz çağımızın en önemli iletişim araçlarından biri olan sosyal medya. Sosyal medya nedir?
Sosyal medya, yeni iletişim teknolojilerinin hız kesmez bir şekilde ilerlemesi sonucu ortaya çıkan bir iletişim mecrasıdır. İnternet teknolojilerinde yaşanan gelişmeler iletişim dünyasının hızlı bir şekilde yeniden dizaynına sahne oldu. İnternetin gündelik hayattaki öneminin artmasıyla her şey daha hızlı, her şey daha kolay ulaşılabilir olmaya başladı. Bilgiye erişim de bu gelişmelerden nasibini aldı. Sosyal medya, etkileşime, paylaşıma olanak tanıyan ve kullanıcıyı aktif bir konuma getiren bütün platformları kapsamaktadır. Bugün sosyal medya adı verilen platformlar bütünü sayesinde bireyler, bilgiye çok daha kısa sürede erişebiliyor, kendi bilgilerini üretebiliyor ve ürettikleri bu bilgileri servis ederek ulusal veya uluslararası arenada ses geti-
şıyoruz?
rebiliyorlar. Günümüzde hemen her yaş grubundan kişinin sahip olabildiği mobil cihazlar elbette ki bu süreci hızlandırdı. Yani bu yeni iletişim şekli, bireylere bilgiye erişebilmenin yanında bilginin kaynağı olma imkanını da sunmuş oldu. Hayatımıza hızla giren ve sosyal medya dediğimiz bu yeni iletişim mecrası da kendi arasında platformlara ayrılıyor. Sosyal ağlar, mikro bloglar, bloglar, forumlar, video siteleri, lokasyon bazlı uygulamalar ve her geçen gün yenisi eklenen bir çok platformdan bahsetmek mümkün. Sosyal medya araçları denilen bu platformların kendine has amaçları ve özellikleri bulunuyor. Kullanıcıların video, resim, görüş vb. paylaşabilme imkanı tanıyan bu ağlar aynı zamanda diğer kullanıcılarla etkileşim imkanı da sağlıyor. Her ne kadar sanal bir iletişim mecrasından bahsediyor olsak da önemli amaçlarından birinin diğer insanlarla sosyalleşmek olduğunu söyleyebiliriz. Günümüzde en çok kullanılan sosyal medya araçları nelerdir?
Popüler sosyal medya araçları dediğimiz zaman hemen herkesin aklına ilk gelen Facebook ve Twitterʼdır kuşkusuz. Veriler de bu yönde. Dünya üzerinde 1 milyarı aşkın üyesiyle Facebook ilk sırada gözüküyor. Twitter, Facebook'u takip ediyor. Son zamanlarda özellikle gençler arasında popülerliği artan Instagram ve Snapchatʼi de en çok kullanılan sosyal medya araçları arasında sayabiliriz. Daha önce de belirtmiş olduğum gibi çok hızlı bir iletişim mecrasından bahsediyoruz. Hızlı üretilen hızlı tüketilen bilgiler ve değerler üzerine kurulu bir mecra. Bugün var dediğimiz bir mecra yarın başka bir mecranın popülarite kazanmasıyla yok olabiliyor. Sosyal medyanın hayatımızdaki yeri ve önemini kısaca anlatır mısınız? Bu kadar ön planda olmasının sebebi nedir?
Sosyal medyanın hayatımızdaki yeri büyük, önemi ise sabun köpüğü değerinde. Biraz açmak gerekirse sosyal KASIM 2016 I
77
Dört Mevsim Bahçeşehir
KAPAK KONUSU medya, bugün Türkiye'de yoğunlukta 18-34 yaş arası Y nesli olarak bilinen yaş grubu olmak üzere her yaş grubunun kullandığı bir iletişim mecrası. Televizyon nasıl X neslinin iletişim aracıysa sosyal medya da Y ve Z nesillerinin iletişim aracı. Sosyal medya gündelik sohbetlerde bile örnekler verilen sahici bir bilgi kaynağı gibi referans edilen bir mecra halini aldı. Peki neden bu kadar kolayca girdi hayatımıza ve gerçekten sandığınız kadar önemli mi? Sosyal medyanın fiziki olarak kolay ulaşılabilir olması yani hemen hepimizin cebindeki akıllı cihazlardan erişilmesi birinci ve en önemli nedeni. Akıllı cihazlar olmasaydı sosyal medya, sosyal medya olmasaydı akıllı cihazlar bu denli girmezdi hayatımıza. Birbirlerini besleyen
“Sosyal medyanın hayatımıza bu denli girişinin bir diğer nedeni de herhangi bir ekstra ücret yükümlülüğü getirmiyor oluşu.”
bir ikiliden bahsediyoruz. Sosyal medyanın hayatımıza bu denli girişinin bir diğer nedeni de herhangi bir ekstra ücret yükümlülüğü getirmiyor oluşu. Bununla birlikte az yazı- bol resim içeriklerin akıllarda kolay kalıyor olması, kullanmanın herhangi bir entelektüel birikim gerektiriyor olmayışı da bu mecranın hayatımızın içinde kolayca yer almasına neden oldu. Sosyal medya, kişilere kendi medyasını oluşturma özgürlüğünü de sundu. Bu özgürlük, kişileri bizzat haber kaynağı haline getirdi. Bir birey, bir anda ülke gündemine oturabiliyor. Kişisel kullanıcıların
sahip olduğu bu özgürlük, bireyin daha rahat hesap sorabilen ve daha güvenli bireyler olmalarını sağladı. Dolayısıyla sosyal medya gerek toplumsal- siyasi konularda gerek kurum birey ilişkilerinde kullanıcılara önemli bir güç sağladı. Bu gücün farkına varan kullanıcılar, sosyal medyayı vazgeçilmez olarak görmeye başladılar. Tüm bunların yanında sosyal medyanın kullanıcılar açısından en önemli fonksiyonlarından olan bilgi paylaşma ve bilgiye erişme imkanı da sosyal medyayı cazip hale getirdi. Kullanıcılar deneyimledikleri ürünlerden gittikleri
BAHÇEŞEHİRLİ SOSYAL MEDYA KULLANICILARINA SORDUK 1- Hangi sosyal medya uygulamalarını kullanıyorsunuz? 2- Neyi paylaşıyorsunuz? 3- Neden paylaşıyorsunuz?
Aysun Uğurlu
Cahit Cenker Savma
resimleri paylaşıyorum. 3- Sosyal paylaşım sitelerini özellikle Facebookʼu beğeniyorum, faydalı bilgiler, paylaşımlar ilgimi çekiyor. Ben de beğendiklerimi paylaşıyorum.
Facebook da bir şey paylaşmıyorum, Snapchat de jahrein 3- Kendi yaptığım çizimleri başkalarının da görmesini istiyorum
1- Instagram ve Facebook kullanıyorum. 2- Arkadaşlarımı, ilgimi çeken yazıları,
1- Facebook, Instagram, Snapchat 2- Instagram da çizim paylaşıyorum,
Anna Andaç
1- Facebook ile Instagram kullanıyorum. 2- Genelde akıl ve mantıki yazılar ve Ata-
Sanem Kaplan 1- Instagram, Snapchat
2- Beğendiğim fotoğ-
rafları koyuyorum genellikle 3- Güzel anlarımı arkadaşlarımla paylaşmak için
78
I KASIM 2016
türk ile ilgili çok şey paylaşıyorum. Atatürkʼün herşeyini paylaşmaya çalışıyorum açıkçası. 3- Çünkü Cumhuriyet elden gidiyor ve ona ihtiyacımız var. Onun gibi birisine bir lidere ihtiyacımız var. Onun için paylaşıyorum. Herkes görsün istiyorum. Herkes duysun, herkes duyarlı olsun istiyorum.
Berna Serbest
1- Snapchat ve Instagram kullanıyorum 2- Snapchat de komik olayların fotografını
yada videolarını paylaşıyorum. Instagram da ise kendi fotoğraflarımı paylaşıyorum. 3- Çok yoğun bir ders programı ve yaptığım spordan sonra kalan kısacık zamanımda eğlence olsun diye paylaşıyorum.
Beyza Ahmedin
1- Instagram ve Snapchat
2- Güzel çıktığım fotoğraflarımı :)
3- Sosyal medyaya
ayak uydurmak için çünkü herkes fotoğrafını paylaşıyor
Dört Mevsim Bahçeşehir
KAPAK KONUSU mekanlara kadar birçok özel hayata dair içeriği de sosyal medya vasıtasıyla başka kullanıcılarla paylaşmaya başladı. Aynı zamanda başkalarının paylaştığı özel hayata dair bilgilere de sahip olmaya başladı. Özel hayatın mahremiyeti açısından tartışılabilecek bir konu tam bu noktada ortaya çıkıyor. Hayatımıza bu nedenlerden dolayı giren sosyal medyanın önemini ise az önce belirttiğim gibi “sabun köpüğü” olarak değerlendiriyorum. Kaynaksız bilgilerin dolaştığı sosyal medyada konular bir TT (Trend Topic) öneminde. Yani Twitter'da Trend Topic (önemli gündem konuları trend topic listesinde yer alıyor) ne ise kişinin hayatında o an için o konu önemli hale geliyor. Konu TT ise önemli ve yazılabilir olarak değerlendiriliyor. Konu TTʼden düşünce bir anda unutulabiliyor. Kullanıcılar derinlemesine bir araştırmaya gerek duymadan birçok konuyla ilgili yargılarda bulunabiliyorlar. Doğru ya da yalan olmasına bile bakılmadan bilgiler paylaşıma konulabiliyor. Gündemler hızlıca tüketilip yeni TTʼler aranıyor.
Tabi sosyal medyayı sadece olumsuz yönleri ile değerlendirmek doğru olmaz. Zaman zaman toplumsal duyarlılığın sosyal medyada yükselmesiyle birlikte ilgililer, daha hızlı bir şekilde harekete geçip çözüme de kavuşturabiliyorlar. Ülkemizde de bunun birçok örneğine rastladık.
Günah yok, yasak yok, sosyal medya bağımsız bir ortam. Kullanıcılar, kullandıkları sitelere güvenmedikleri dile getirmelerine rağmen neden paylaşımda bulunuyorlar? Sosyal medya platformlarının deneti-
minin zorluğundan kaynaklı yaşanan pek çok sorun mevcut, sosyal medyanın denetlenememesi sonucu belirttiğiniz gibi günahın ve yasağın olmadığı bir ortam mevcut. Hukuki düzenlemeler tam anlamıyla başladığında bu tablo değişmeye başlayabilir. Gerçekte kiminle bile bilgi alışverişinde bulunduğumuzu bilmediğimiz bu ortamda zaman zaman kişisel resimlerimizi, videolarımızı, en özel anlarımızı ve kendimize dair bilgileri paylaşıyoruz. Üstelik mahremiyet duygusunu göz ardı ederek. Peki neden? İnsanın doğasında beğenilme,
BAHÇEŞEHİRLİ SOSYAL MEDYA KULLANICILARINA SORDUK 1- Hangi sosyal medya uygulamalarını kullanıyorsunuz? 2- Neyi paylaşıyorsunuz? 3- Neden paylaşıyorsunuz?
Aydan Kara Çelebi
1- Facebook, Twitter, Whatsapp, Instagram, Messenger, Pinterest 2- Gezdiğim yerlerin ve katıldığım etkinliklerin fotoğraflarını, kitap
isimlerini, gazete ve takip ettiğim kişilerin yazılarını, imza kampanyaları, içerik ve bilgi paylaşıyorum. 3- Bazı organizasyonlara destek vermek için, önemli ve veya komik bulduğum şeyleri paylaşıyorum. Kim olduğum neye inandığım nelere destek verdiğimi bilsinler diye paylaşıyorum. Ayrıca bir ürün, kitap, film önerisi için paylaşım yapıyorum.
Ezgi Uyar
1- Instagram, Facebook,
Oğulcan Karakaş
1- Ben Snapchat,
Instagram ve Whatsapp kullanıyorum. 2- Arkadaşlarımla iletişim kurmayı seviyorum 3- Ve yeni kişilerle tanışmak istiyorum
80
I KASIM 2016
Snapchat 2- Güzel anlarımda çektiğim veya çekindiğim fotoğraflar 3- Bende bilmiyorum. Birçok arkadaşım paylaşıyor ve psikolojik olarak bende paylaşma gereği duyuyorum.
Emir Dayan
1- Ben Instagram, Snapchat, Youtube, Vine, Facebook, Twitch ve Skype kullanıyorum. 2- Genellikle birşey paylaşmıyom ama yinede birşey paylaşırsam komik caps veya video oluyor 3- Çünkü insanları güldürmeyi seviyorum.
Dilara İlgin
1- Instagram ve
Snapchat 'i kullanıyorum. 2- Paylaştığım fotoğraflar genellikle ya kendi fotoğraflarım ya da manzara fotoğrafları oluyor. 3- Benim sevdiğim fotoğrafları başka kişilerinde görmesini ve sevmesini istediğim içim paylaşıyorum.
Dört Mevsim Bahçeşehir
KAPAK KONUSU takdir görme, kabul edilme, onaylanma, reaksiyon alma içgüdüleri bulunuyor. Sosyal medya da aslında biraz bu içgüdüleri besliyor. Yediğimiz bir yemeği paylaşırken aslında sadece bir yemek fotoğrafı paylaşmıyor, idealize ettiğimiz yaşamı başka kişilere sunarak beğenilme ve onaylanma ihtiyacımızı da gidermiş oluyoruz. Benzer şekilde; politik düşüncelerimizi de paylaşırken kendimize yakın hissettiğimiz kişilerle bir araya geliyor, birlik olma güçlü olma duygularımızı tatmin etmiş oluyoruz. Üstelik bunu evimizde, işimizde en rahat olduğumuz ortamlarda klavye başında yapıyoruz. Yani sosyal medyayı hem eleştiriyor hem de vazgeçemiyor olmamızın altında bu kolay yoldan sağladığımız ruhsal tatminlerin de yattığını düşünüyorum. Sosyal medya, çoğu zaman kaynağının ne olduğu bilinmeyen bilgilerin do-
daki sosyale çok fazla anlam yükleniyor. Tamamen sosyalleşme güdümüzün bu noktada sağlanması bekleniyor. Sosyal medyanın sosyalleştirmesi, sizin onu kullanım amacınızla ilgili bir durum. Sosyal medyada çok aktifim demek ki çok sosyalim diye bir şey söz konusu bile olamaz.
laştığı bir iletişim mecrası. Özellikle kamuoyunu ilgilendiren toplumsal konularda manipüle edilmeye oldukça müsait bir mecra. Sosyal medya kullanıcılarının bu gerçeklerin farkında olarak bu mecraları kullanmaları gerekiyor. Aksi halde oldukça faydalı olabilecek bir iletişim mecrası faydadan çok zarar vermeye başlayabilir. Sosyal medya gerçekten sosyalleştiriyor mu?
Sosyal medya terimindeki “sosyal” kelimesi genelde yanıltıcı oluyor. Bura-
Kimimizin rahatsız olduğu kimimizin ise önemsemediği bir konu da sosyal medya ve mahremiyet. Sınırları nerede başlar nerede biter, herkesin bu konuda farklı düşünceleri var. Bu konu hakkında görüşlerinizi alabilir miyiz?
Sosyal medyanın büyüsüne kapılarak maalesef mahremiyetimizi unutuyoruz. Sosyal medya platformlarında, her gün defalarca profillerimiz hiç tanımadığımız kullanıcılar tarafından inceleniyor. Biz tanımadığımız bu kişilerin sosyal medyada yer alma amaçlarını bilmiyoruz, profillerimizden elde edecekleri
BAHÇEŞEHİRLİ SOSYAL MEDYA KULLANICILARINA SORDUK 1- Hangi sosyal medya uygulamalarını kullanıyorsunuz? 2- Neyi paylaşıyorsunuz? 3- Neden paylaşıyorsunuz?
Dilara Şenyüz
1- Snapchat ve Instagram
kullanıyorum çoğunlukla. 2- Sevdiğim ve paylaşmak istediğim güzel şeyler varsa. onları paylaşıyorum. 3- Görüşemediğim aile ve arkadaşlarımla paylaşımda bulunabiliyorum.
Pelin Güneş
1- Instagram, Facebook, Snapchat. 2- Fotoğraflarımı paylaşıyorum. 3- Hoşuma gidiyor, ve beğendiğim için paylaşıyorum.
1- Instagram ve Facebook
82
I KASIM 2016
1- Snapchat, Instagram. 2- Fotoğraf paylaşıyorum. 3- Canım sıkılınca sosyal medyayı aktif kullanmak için.
Efe Çinkaya
Eda Gökduman
kullanıyorum. 2- Instagramʼda daha çok psikolog olarak çalıştığım için projelerimi paylaşıyorum. Aynı zamanda beğendiğim, hoşuma giden gönüllülük adına paylaşılabilecek, insanlara duyurulabilecek, en azından kendi görüşlerimi paylaşabileceğim görselleri paylaşıyorum. Instagram görsel ağırlıklı olduğu için mesajlar insanlara daha rahat ulaşıyor, bu yüzden Instagramı kullanıyorum. 3- Tabii ki daha çok insana, daha doğru bir noktada ulaşabilmek adına paylaşıyorum. Projelerim var bazen onlardan bahsediyorum, bazen de hobilerimden bahsediyorum. Daha çok insana daha kısa sürede ulaşıp daha net şeyler anlatabiliyoruz aslında.
Azra Gezmiş
Dilara Ergun
1- Snapchat ve Instagram. 2- Gittiğim yerleri,
arkadaşlarımla olan fotoğraflarımı ve güzel anları paylaşıyorum. 3- Anı kalıcılaştırmak ve arkadaşlarımla paylaşımda bulunmak için.
1- Facebook, Snapchat, Instagram, Mesenger, Whatsapp, Skype, Steam, Discord. 2- Lol fotoğrafları paylaşıyorum. 3- Çünkü Eğlenceli.
Dört Mevsim Bahçeşehir
KAPAK KONUSU bilgiler ile ne yapacaklarını bilmiyoruz. Biz farkında olmadan belki de adımıza sahte profil açılıyor ya da profilimizdeki fotoğraflarımız başkaları tarafından kopyalanıyor. Şu noktada mahremiyetimizi korumamızın çok zorlaştığını söyleyebiliriz. Artık mahremiyetinizi korumak sadece sizin elinizde değil. Diğer kullanıcıların sergiledikleri tutumlar da sizin mahremiyetinizi doğrudan ihlal edebiliyor. Bir arkadaşınız, size danışmadan kendi profilinde sizinle birlikte çekilmiş bir fotoğrafı, bir anı paylaşıyor ve mahremiyetiniz ihlal edilmiş oluyor. Sosyal medyada, farkında olmadan diğer insanları kendi hayatımıza davet ediyoruz. Normal şartlarda hiç tanımadığımız bir insanı evimize davet etmeyiz çünkü orası bizim en korunaklı ve özel alanımızdır. Ama tanımadığımız kişiler sosyal medya profillerimize kolaylıkla erişebiliyorlar. Bu profillerin aslında evlerimizden farkı yok. Evimizin mahremiyetini nasıl koruyorsak sosyal medya platformlarında da mahremiyetimizi aynı düzeyde korumalıyız. Kamuoyunda sosyal medyanın, dış dünyadaki yaşamdan daha güvenli olduğuna dair bir algı mevcut. Burada anlaşılmayan bir nokta var. Artık sanal
“Artık sanal dünya, dış dünya diye bir ayrım yok. Çevrimiçi dünya ile çevrimdışı dünya bütünleşti.”
dünya, dış dünya diye bir ayrım yok. Çevrimiçi dünya ile çevrimdışı dünya bütünleşti. Gerçek yaşamda başlayan bir iletişim burada devam ediyor ya da burada başlayan bir iletişim gerçek yaşama taşınıyor. Sanal dünyadan bize bir zarar gelmez diye tedbirli davranmayı elden bıraktığımız an Yanlış yapmış oluruz.
Çocuklarımızı sosyal medya ile ilgili olarak nasıl bilinçlendirebiliriz?
Bu soru, özellikle son zamanlarda çok sık olarak karşımıza çıkıyor. Bu sorunun yanıtını vermeden önce “Çocuklarımızı bilinçlendirecek olan ebeveynler, yeterince bilinç sahibi mi?” sorusunu yanıtlamamız gerekli. Bu noktada, ebeveynlerimiz yüksek
düzeyde bilinçli ve sosyal medyadaki bütün tehlikelerin farkında ve bu tehlikelere karşı önlem alıyor demek isterdim fakat maalesef diyemiyorum. Çünkü, dijital göçmen olarak adlandırdığımız ebeveynlerin; teknolojiye, internet kullanımına ve sosyal medya kullanıma yönelik bakış açıları, dijital yerli olarak adlandırdığımız çocuklarımızdan çok farklı. Ebeveynlerin, yaşamlarının belirli bir noktasından sonra tanıştıkları teknolojilere, internete, sosyal medya platformlarına verdikleri tepkiler, sosyal medyayı kavrama ve anlamlandırma çabaları, sorunlara yol açabiliyor. Aile içi iletişim ortamında ebeveynler, doğal olarak çocukların rol modeli olarak konumlanmıştır. Çocuklar, sosyal medya platformları aracılığıyla kendi akranları ile yoğun etkileşim içinde bulunmalarından dolayı ebeveynler, bu noktada rol model olarak yetersiz kalabiliyorlar. Rol model olma noktasında hatalı davranışlar sergileyen
BAHÇEŞEHİRLİ SOSYAL MEDYA KULLANICILARINA SORDUK 1- Hangi sosyal medya uygulamalarını kullanıyorsunuz? 2- Neyi paylaşıyorsunuz? 3- Neden paylaşıyorsunuz?
Burcu Su Ak
1- Instagram, Twitter vb. Birkaç sosyal
medya uygulamasını kullanıyorum. 2- Çoğunlukla komik içerikler paylaşıyorum. 3- Kendi güldüğüm beğendiğim içerikleri arkadaşlarımla paylaşmayı seviyorum.
Alpaslan Yüksel
1- Instagram,
Snapchat ve Ask fm.
2- Yaptıklarımı
paylaşıyorum. 3- Sosyal medyada aktif olmak için gibi bişey olabilir.
84
I KASIM 2016
Eda Alkim
1- Facebook, Instagram ve özellikle Whatsapp uygulamalarını kullanıyorum. Whatsapp o kadar hayatımın içindeki, telefonla konuşmak yerine onu kullanmayı tercih ediyorum. 2- Bu uygulamaları bazen mutlu olduğumda, bazen arkadaşlarımla bir konu hakkında bilgi paylaşmak için, bazen de arkadaşlarıma mesajlar yollama amaçlı kullanıyorum. 3- Bu uygulamalar uzaktaki yakınlarımla duygularımı ve anlık paylaşımlarını birlikte yaşama fırsatı veriyor. Ayrıca birbirimizle öğrendiğimiz bilgilerimizi de paylaşabiliyoruz.
Zeynep Su Keşçi 1- Instagram,
Facebook. Snapchat. 2- Fotoğraf paylaşıyorum. 3- Fotoğrafları güzel bulduğum için.
Elifnur Kuşoğlu
1- Snapchat ve Instagram kullanıyorum 2- Resim paylaşıyorum 3- Paylaşma amacım herkes paylaşıyor bende aynı şekilde.
Dört Mevsim Bahçeşehir
KAPAK KONUSU ebeveynlerin yaptıkları hatalar, çocukların ilerleyen dönemlerde sosyal medya bağımlısı olmalarına yol açabilir. Günümüz ebeveynleri, kendi çocukluklarında radyo, televizyon ve gazete gibi geleneksel medya araçlarının olduğu ortamlarda büyüdüler. Bu mecraların bilinçsizce kullanımı ile oluşabilecek zararlar ile bilinçsiz sosyal medya kullanımından kaynaklı zararlar çok farklı. Zamanında bu araçlar, tek yönlü iletişim odaklı olduğu ve yoğun etkileşim olmadığı için müdahale ve kontrol çok daha kolaydı. Sosyal medyada ise kontrol sahibi olmak çok güç. Bu noktada yapılan hata şu, sosyal medya kullanım-
ları kontrol edilmek istendikçe, kontrol altına alınamadığını görüyoruz. Bu noktada, doğru ve etkili bir iletişim kurarak çocuklarımızı olumlu bir biçimde ve istediğimiz amaçlar doğrultusunda yönlendirmek çok önemli. Çocuklarımızın amacına uygun olarak sosyal medya kullanmaları ve çocuklarımızı sosyal medyada başlayıp günlük yaşamda da devam edebilecek olan tehditlerden korumak en önemli noktalar bizim için. Yapılan bir diğer hata ise şu; “çocuğum gözümün önünde, akıllı telefonundan sosyal medya kullanıyor. Dışarıda değil, yabancıların yanında değil, içim rahat” diye düşünülmesi. Bu, son derece yanlış bir yaklaşım. Evet, çocuğunuz sizin yanınızda, ama o sırada milyonlarca kullanıcının çevrimiçi olduğu ve kimliklerin net olarak ortaya konmadığı,
“Özellikle Z kuşağı gibi “dijital yerli” bir kuşağa; yasaklayıcı, kısıtlayıcı, baskıcı bir yaklaşımla gidersek faydadan çok zarar görürüz.”
karanlık noktaların mevcut olduğu bir ortamda savunmasız şekilde sosyal medyayı kullanıyor. Özellikle Z kuşağı gibi “dijital yerli” bir kuşağa; yasaklayıcı, kısıtlayıcı, baskıcı bir yaklaşımla gidersek faydadan çok zarar görürüz. Böyle davranılırsa bilinçlendirme süreci ebeveynlerin kontrolünden çıkmış olur. Çocuğumuzu sosyal medya kullanımı konusunda bilinçlendirirken; diğer ebeveynlerle fikir alışverişinde bulunmalı, çocuğumuzun sosyal medya kullanımı esnasındaki ve sonrasındaki tutumlarını gözlemlemeli, gerektiği durumlarda uzman görüşlerine başvurma, psikolojik destek gibi yollar değerlendirilmelidir. Çocuğumuza sosyal medya bilinci kazandırmak için en başta biz ebeveynlerin bilinçli birer sosyal medya kullanıcısı olması gerektiğini hiç unutmamamız gerekli. I
BAHÇEŞEHİRLİ SOSYAL MEDYA KULLANICILARINA SORDUK 1- Hangi sosyal medya uygulamalarını kullanıyorsunuz? 2- Neyi paylaşıyorsunuz? 3- Neden paylaşıyorsunuz?
Buse Temizsoy 1- Facebook,
Snapchat, Instagram, 2- Benim için değerli olan mutlu anlarımı, 3- Mutlu anılarımı insanlarla paylaşıyorum çünkü mutluluk paylaştıkça çoğalır.
1- Instagram, Facebook, Snapchat. 2- Kendi fotoğraflarımı paylaşıyorum. 3- Beğendiğim fotoğrafları arkadaşlarımla paylaşıyım diye
Merve Deniz Kurtkale
Ceydanur Oskay
beğendiğim şeyleri 3- Kendime daha yakın bulduğum ya da beni anlatan şeyler olduğu için
arkadaşlarımla fotoğraflarımı paylaşıyorum. 3- İnsanların iletişim içinde olmalarını ve çağa uyum sağlamalarını düşündüğüm için paylaşıyorum.
1- Tumblr 2- İstediğim
86
Nilay Atakan
I KASIM 2016
1- Instagram, Snapchat. 2- Selfielerimi ve
Yusuf Paslı
1- Snapchat, Instagram. 2- Kendi fotoğraflarımı atıyorum. 3- Fotoğraflarımın güzel çıktığını düşündüğüm için paylaşıyorum.
KAPAK KONUSU
Dört Mevsim Bahçeşehir
Çocuğunuzla ‘Koruyucu Sosyal Medya’ sözleşmesi yapın “Unutmayalım ki sosyal medya bağımlılığı olan her bir bireyin, tıpkı diğer bağımlılık çeşitlerinde karşılaşılan sonuçlarda olduğu gibi hayatları ve ilişkileri derinden etkilenebilir.” diyen Psikolog Duygu Başak Gürtekin ise bizlere ‘Neden paylaşıyoruz’un psikolojik yönünü ve nasıl başa çıkacağımızı anlattı. Son yıllarda adını sıkça duyduğumuz ve neredeyse hayatımızın merkezinde yer almaya başlayan sosyal medya araçları ruhsal sağlığımız ve ilişkilerimiz üzerinde oldukça büyük bir etki alanına sahip olmaya başladı. Özellikle akıllı telefonların, tabletlerin ve ileri teknolojinin günlük rutinimizde edindiği yer büyüdükçe, internet ve sosyal medya araçlarının kullanımı her yaştan kitleler için erişilebilir hale geldi. Peki bu erişilebilirliğin hediyesi olan yaygın sosyal medya kullanımı hayatımızda neleri değiştirdi? Yapılan araştırmalarda, sosyal medya kullanımının artışı, insanları sanal ortamlarda ilişki kurmaya ve gerçeklikten uzak, yapılandırılmış kimlikler oluşturmaya yönlendirmektedir. Bununla birlikte sosyal medya bağımlılığı geliştiren toplumlarda, hayatın içinden, gerçek ve bire bir temas gerektiren ilişkilerden kaçınılan yeni bir yapının oluştuğu gözlemlenmektedir. Bu yeni yapının en tehlikeli yanlarından biri kişilerin gerçek deneyimlerle eriştikleri uzun süreli, derin hisler yerine, sanal deneyimlerle elde edilen anlık hazlara ve kısa süreli doyuma yönleniyor olmalarıdır. Özellikle yetişkin ilişkilerinde sosyal medya kullanımı, çevre ile bağlantıda kalmak ve ilişkileri sürdürmek için alternatif birer yol olarak görülmektedir. Fakat bu
Sosyal Medya Bağımlılığı
Psikolog Duygu Başak Gürtekin
sanal ilişkiler zamanla bizleri var olan gerçek çevremizden uzaklaştırarak, yalnız ve sahici olmayan bir alana itebilir. Tam da bu noktada, aşırı sosyal medya kullanımı, kişinin ilişkilerine, ruh sağlığına ve işlevselliğine etki edecek bir düzeye ulaşabilir.
Peki ne zaman “Bağımlılık” denilebilir?
Sosyal medya kullanımının bağımlılık düzeyine geldiğini gösteren en önemli belirtilerden biri, kişinin gündelik rutinini engelleyecek düzeyde işlev kaybına uğramasıdır. Burada bahsedilen işlev kaybı, kişinin sosyal medya araçlarını kullanırken
88
I KASIM 2016
harcadığı zamanı kontrol edememesi ile yakından ilgilidir. Bu kontrol kaybı beraberinde, sosyal yaşantıda var olan ilişkilerin bozulması, okul ve iş hayatında başarı kaybı, uyku düzensizliği gibi işlevsel problemleri getirir. Bir diğer önemli belirti ise kontrol kaybı ve bu kontrol kaybının inkarıdır. Özellikle pek çok bağımlılıkta olduğu gibi “istediğim zaman bırakabilirim” inancı, sosyal medya bağımlılığında, var olan durumun inkar hali olarak ortaya çıkar. Bu nedenle kişide bağımlılığa dair inkar görülmesi mutlaka dikkate alınması gereken belirtiler arasındadır. Bunlara ek olarak kişinin sosyal medyaya ulaşamadığı zamanlarda yaşadığı huzursuzluk, diğer bağımlılıkların yoksunluğunda yaşanan yoğun endişe, depresif mood, nabız yükselmesi gibi fiziksel belirtiler olarakta karşımıza çıkabilmektedir. Bahsi geçen belirtilerin kişi üzerindeki etkisi görünür düzeye ulaştığında, kişinin bu konuda psikolojik destek almak üzere bir uzmana başvurması tavsiye edilir. Fakat diğer bağımlılıklarda da sıkça rastladığımız inanmama ve inkar durumu, sosyal medya bağımlılığında da var olabileceği için, kişinin üçüncü bir göz tarafından yönlendirmeye ihtiyaç
KAPAK KONUSU
Dört Mevsim Bahçeşehir
“Sosyal Medya çocuklarda gerçeklikle bağlarının kopması, yüz yüze ilişki kurmada zorlanma, sosyalleşme problemleri ve bağlanma sorunlarına kadar uzanan önemli güçlüklere yol açtığı gözlemlenmekte.”
duyabileceğini de unutmamak gerekir. Bu belirtiler elbette çocuk, ergen ve genç yetişkin grubunda gelişimsel farklılıklar nedeni ile değişim gösterebileceği gibi, kontrol kaybı, zaman tüketimi ve sosyal uyumsuzluk gibi işlevsel bozukluklar her yaş grubunda farklı şekillerde görülebilir. Bu temel belirtiler gündelik hayatın akışını etkilemeye başladığında bir uzmandan destek talebinde bulunmakta fayda vardır.
BÜYÜYEN YARA: Çocuklarda Sosyal Medya Bağımlılığı Gerçeği
Her birimiz dünyaya gelirken çevreyi algılamak ve etkileşime girmek için temel bazı yetilerle donatılmış bir şekilde geliriz. Aslında bu donanım bebeğin henüz birkaç haftalıkken dahi yüz yüze etkileşime olan ihtiyacına ve bu ihtiyacının özellikle anne – baba ile ilişkisindeki yerinin önemine işaret eder. Gelişimine devam eden bir bebek, erken çocukluk ve çocukluk dönemlerinde ebeveyni ile karşılıklı uyumlanma ve etkileşim ihtiyacı ile büyür. Bu etkileşimler sırasında zaman, mekan ve duygu kavramları önem kazanır ve yüz yüze iletişim, çocuğun empati kurmaya dair
90
I KASIM 2016
temel taşlarını oluşturmada önemli bir rol oynar. Çocuğun gelişimsel sürecinde ihtiyacı olan bu gerçek ilişki modeli düşünüldüğünde, günümüzde akıllı telefonlar, tabletler ve bilgisayarlarla etkileşimde olan yeni neslin nasıl bir tehlikede olduğu açıkça görülmektedir. Özellikle son yıllarda ellerinde akıllı telefonlar ve tabletlerle zihnimizde yeni bir resmin sahibi olan çocukların, hem iletişimsel problemler, hem ilişki kurmada güçlük, hem de akademik hayatta zorlanma gibi sorunlarla sıkça karşılaştığını görüyoruz. Çok küçük yaşlardan itibaren yüz yüze iletişim ihtiyacı duyan çocukların, çeşitli ihmaller ve ya sınır koyulamama konusunda hissettikleri belirsizliklerden dolayı, sanal bir iletişim modeli geliştirdiğini gözlemleriz. Yapılan araştırmalarda, sosyal medya kullanım sıklığı nedeni ile sanal gerçeklik üzerinden dünyayı anlamlandırmaya çalışan çocukların, sosyal medya hesaplarını çok erken yaşta keşfedip, alternatif kimlikler ürettiği saptanmıştır. Bu durumun çocuklarda gerçeklikle bağlarının kopması, yüz yüze ilişki kurmada zorlanma, sosyalleşme problemleri ve bağlanma sorunlarına kadar uzanan önemli güçlüklere yol açtığı gözlemlenmektedir. Tıpkı bebeklikten gelen etkileşimsel örüntülerin, gelecek deneyimlerde büyük rol oynadığı gerçeği gibi, çocukluk çağında kurulan bu ilişkisel bağlar, yetişkinlik döneminde de tekrarlanabilir bir hale gelir. Bu nedenle çocuklarımızı sosyal medya bağımlılığından ve ba-
ğımlılığa yatkınlık derecesindeki her hangi bir aşırı kullanımdan korumak, yeni nesil ailelerin en önemli görevleri arasında yer almalıdır.
Çocuklarımızı Sosyal Medya Bağımlılığından Korumak İçin Neler Yapabiliriz?
Alternatif Bir Yol: Sözleşme Yapmak Son zamanlarda uzmanların ve ailelerin işbirliği ile hazırlanan koruyucu müdahalelerden biri de karşılıklı bir anlaşmaya dayalı sözleşmeler yapmak. Çocuğunuza her hangi bir konuda yapmaması gereken şeyleri sıraladığınızda karşılaştığınız tepkileri ve aslında bu yöntemin çokta işe yaramadığını önceki deneyimlerinizden hatırlarsınız. Bu nedenle gelin alternatif bir çözüm olarak çocuklarınızla işbirliği yapabileceğiniz, çocuğunuzun ve ailedeki her bir bireyin katılım hakkı olan size özel, yapılandırılmış bir sosyal medya sözleşmesi oluşturmayı deneyelim. Aşağıda Evren Balta tarafından hazırlanmış olan temelde pek çok farklı maddeye değinen örnek sözleşmeler görüyor olacaksınız. İlk adımda, ebeveynler olarak çocuklarınıza, onların haklarını gözeten ve katılımlarının, fikirlerinin bu konuda ne kadar önemli olduğunu ifade eden bir konuşma yaparak başlayabilirsiniz. Ardından aşağıdaki örnek maddelerden yararlanarak, sınır koymayı başarabilme, çocuğunuzun üzerine koruyucu bir pelerin giydirebilme, sosyal medya araçlarının kullanım yaşı konusunda çocuğunuzla söz birliği oluşturabilme,
KAPAK KONUSU sosyal medya ya da internetin aşırı kullanımı gibi konularda temel aile kurallarınızı belirleyebilirsiniz.
“Unutmayalım ki sosyal medya bağımlılığı olan her bir bireyin, tıpkı diğer bağımlılık çeşitlerinde karşılaşılan sonuçlarda olduğu gibi hayatları ve ilişkileri derinden etkilenebilir.”
Çocuklar İçin Koruyucu Sosyal Medya Sözleşmesi Örneği
1) Kişisel bilgilerimi internette kesinlikle paylaşmayacağım. 2) Aileme kendim için uygun programlar konusunda danışarak, onaylamadıkları hiçbir programı indirmeyeceğim. 3) Ailemin düzenli olarak sosyal medya faaliyetlerimi kontrol etmesine, internet bilgilerimi ve güvenlik ayarlarımı düzenlemesine izin vereceğim. 4) Ailemden habersiz olarak şifremi değiştirmeyeceğim, şifremi arkadaşlarıma vermeyeceğim ve gizli hesaplar açmayacağım. 5) Ailemin haberi olmayan hiçbir chat odasına girmeyeceğim ve kişisel olarak tanımadığım insanlarla sohbet etmeyeceğim. 6) Internet kullanımımı ödevlerim veya internette yapılması gereken projelerim olmadığı sürece günlük en fazla 2 saat ile sınırlayacağım. Akşam saat 9'dan sonra internet kullanmayacağım. 7) Arkadaşlarımı ya da kendimin uygunsuz fotoğraflarını çekmeyeceğim ve/veya sosyal medyada yayınlamayacağım. Sosyal medyada paylaştığım her şeyin herkes tarafından görülmesinde hiçbir sakınca olmayan şeyler olmasına dikkat edeceğim. 8) Sosyal medyayı arkadaşlarımla dalga geçmek veya başka insanları aşağılamak için kullanmayacağım. 9) Sosyal medyada nerede olduğumu tam olarak gösterir bilgileri paylaşmayacağım. 10) Herhangi bir kanaldan beni tehdit eden, korkutan bir mesaj aldığımda cezalandırma endişesine kapılmadan bunu ailemle paylaşacağım. 11) Eğer internette yaşıma uygun olmayan fotoğraflara ve/veya videolara denk gelirsem interneti hemen kapatacağım ve seyretmeyi bırakacağım. Unutmamamız gereken noktalardan biri de sözleşmelerin sadece çocuk ve ebeveyn ilişkisi arasında değil, madde-
leri yaşa ve ihtiyaca uyumlu hale getirerek, aynı zamanda çiftler ve aile içerisindeki diğer üyeler arasında da düzenlenebileceğidir. Özellikle sosyal medya bağımlılığının ilişkisel işlevsizliğe neden olma tehlikesi söz konusu olduğunda, sözleşmeler oldukça etkili bir müdahale tekniği olarak kullanılabilir. Aşağıda bu kez aileler için oluşturulmuş olan örnek bir sözleşme göreceksiniz, siz de ailenize özel bir sözleşme düzenleyebilir ve aile ilişkilerinizin sosyal medya araçları tarafından zarar görmesini engellemek adına önlem alabilirsiniz. Sözleşme sonrasında ise zaman zaman bu maddeleri hatırlamak, sözleşmenin hazırlandığı katılımcı ve eşitlikçi ortama geri dönerek yeniden yapılandırmak aşırı sosyal medya kullanımını önlemek için oldukça koruyucu bir adım olabilir. Sözleşmeler içerisindeki maddeler düzenlenirken, aile dinamiklerinin değerlendirilmesi ve her bir bireyin katılımının sağlanabilmesi, hem çiftler arası, hem ebeveyn çocuk, hem de çocuklar arası ilişkilerde olumlu değişim sağlanmasının en önemli yollarından biri olabilir.
Aile İçin Koruyucu Sosyal Medya Sözleşmesi Örneği
1) Yemek saatlerinde teknoloji kullanmayacağız ve bu saatleri aile saatleri olarak geçireceğiz. 2) Tatiller ve hafta sonları mutlaka teknoloji kullanmayacağımız zaman di-
92
I KASIM 2016
Dört Mevsim Bahçeşehir
limleri olacak ve buna özen göstermeye dikkat edeceğiz. 3) Araba kullanırken hiçbir biçimde telefonda konuşmayacağız ya da mesaj atmayacağız. 4) Açık mekanlarda başkalarını rahatsız edecek şekilde yüksek sesle sosyal medya kullanmayacağız. 5) Arabaları ya da sesleri duymayacağımız bir şekilde kulaklık takıp yüksek sesle müzik dinleyerek yolda yürümeyeceğiz/ araba kullanmayacağız. 6) Yaşadığımız her anın fotoğrafını/videosunu çekmeyeceğiz. O anın keyfini çıkaracağız. Teknoloji olmadan da anılar değerledir ve bizimle kalır. 7) Başkalarının fotoğraflarını izinsiz olarak (aile üyeleri dahil) paylaşmayacağız. Sonuç olarak, alınan bu koruyucu önlemlere ve yönlendirmelere rağmen “sosyal medya bağımlılığının” devam ettiği ya da belirtilerinin görülmeye değer düzeye geldiği durumlarda konu ile ilgili bir uzmandan bireysel danışmanlık ve ya psikoterapi hizmet almak oldukça önemlidir. Unutmayalım ki sosyal medya bağımlılığı olan her bir bireyin, tıpkı diğer bağımlılık çeşitlerinde karşılaşılan sonuçlarda olduğu gibi hayatları ve ilişkileri derinden etkilenebilir. Bu nedenle uzman desteğine ek olarak, aile ve sosyal destek mekanizmalarının oluşturulması ve bireyin yakın çevresinin bu konuda duyarlılık göstermesi tedavi sürecinin en önemli evrelerindendir. I
Ilgaz 02/21 Ispartakule Bahçeşehir/İST-TURKEY
www.eurosun.com.tr
608 1 000 (pbx)
EĞİTİM
Teknoloji ve Eğitim
Yaşlısı-genci, kadını-erkeği, politikacısı-sanatçısı-sporcusu, işçisi-köylüsüDOÇ. DR. işadamı, öğretmeni-avukatı-mühendisi her yaştan, yöreden, meslek MEHMET İNAN grubundan insanlar teknolojiyi bir şekilde kullanıyor. Yoğunluğu değişse de teknoloji araçları yaşamın bir gerçeği olmuş durumda ve her geçen gün yerini daha da gelişmiş teknolojilere bırakmaya devam ediyor. Yazılı, sözlü, görsel haber alma kaynaklarında “yeni nesil teknoloji” ile ilgili haberler/reklamlar her gün yerini alıyor. Gündelik hayatımızda akıllı diye tanımlanan teknolojiler bilgiye erişimi hızlandırırken, eğitimde kılavuzlama işinin biçimi de yeni bir çehre kazanıyor. Hayatımızın bu denli içine girmiş olan teknoloji, acaba eğitimde kendisine yer bulabiliyor mu? Yaşantımızda bilgiden haberdar olmakla mı sınırlandırdık teknolojiyi? Kim nerede ne yaptı/ yapıyor düzeyinde mi kaldık? Yoksa bir kelimenin karşılığını bulmak için mi kullanıyoruz? Eğitimde teknoloji kullanımı nasıldır? Teknoloji, bilginin yapılanmasında mı kullanılıyor, yoksa yapılandırılmış bilginin aktarımını mı yapıyor? Eğitim-öğretim paydaşları, bilgi ve becerileri öğrenene nasıl aktarmaktadır? Ulusal eğitim programlarımız gibi, eğitimde kullanılabilecek teknoloji üretimi de yapılabilmekte midir? Akla çok soru geliyor.. Teknoloji ve eğitim ile ilgili Zeki Kaya’nın (2006) kitabındaki şu cümlelerle aklımıza gelen bazı sorulara cevap bulalım: “Teknik sözcüğünden gelen teknoloji köken itibariyle araç anlamına gelmektedir. İkinci Dünya Savaşı sonunda savaş teknolojisinin barış teknolojisine dönüşmesi eğitimi de etkilemiştir. Hemen her alanda bilim, endüstriye yaratıcı
96
I KASIM 2016
biçimde ya/ya da pratik amaçlarla uygulanırken sanayi toplumlarında, geleneksel öğrenci/öğretmen etkileşiminin yerini öğrenci/araç etkileşimine dönüştürme üzerine savlar geliştirilmiştir. Eğitimi etkileyen teknolojik gelişimleri ele alan pek çok çalışma bulunmaktadır. Ancak ilk akla gelen teknolojik buluşlar arasında alfabenin bulunmasıyla insanoğlu bilgisinin anlatılması, kaydedilmesi ve saklanması için entelektüel bir yöntem geliştirmiştir. Devamında kâğıt ve yazı araçları icat edilmiş, ilk kitapları matbaanın keşfi izlemiştir. Kara tahta günümüzde yerini elektronik tahtalara bırakmaktadır. Eğitimde teknoloji kullanımındaki gelişme hızla devam etmekte ve artık bilgisayarlar aracılığıyla sanal gerçeklik sistemleri bile sınıflarımıza girebilecek noktaya gelmektedir… Teknoloji özellikle eğitimci rolündeki insanların hedef kitleye uygun, sistemli, gelişmiş eğitim materyalleriyle, kısa süre içerisinde ulaşabilmesini ve gerekli becerileri daha nitelikli şekilde kazandırabilmesine yardımcı bir araçtır. Eğitim teknolojisi; problemlerin analizi ve bu problemlere ilişkin çözümlerin bulguları, uygulamaları, değerlendirmeleri ve yönetimi için gerekli insanları, yordamları, fikirleri, ekipmanları ve organizasyonu içeren insan öğrenmesinin tüm yönlerini kapsayan karmaşık, bütünleşik bir süreçtir”. Görüldüğü üzere alfabe ile başlayan, kara tahta ile devam eden ilk teknolojik edinimler günümüzde bilginin yapılandırılmasında bireye önemli katkılar sağlamaktadır.
Eğitimde teknoloji terimi kendine bu şekilde kavramsallaşmışken, “öğretim teknolojisi” ise yine aynı eserde şu şekilde açıklanıyor: “Eğitim teknolojisi neden ile ilgilenirken öğretim teknolojisi nasıl ile ilgilenmektedir. Öğretim teknolojisi davranışlarda ya da diğer öğrenme sonuçlarında bir değişim oluşturulması umuduyla bireylerin çevrelerinin ister makineleri yardımcı araç olarak kullanarak isterse hiç bir makine kullanılmadan değiştirme çabasıdır”. Öğretimde “nasıl” sorusunun cevabında yardımcı ögeler devreye girer. Bu ögelerden birisi de öğretim materyalleridir. Öğretim materyalleri Kaya’nın (2006) kitabında şu şekilde tanımlanmaktadır: “Öğrenme süreci içerisinde öğretmen tarafından değişik ortamlarda öğrencilere sunulan araçlardır. Öğretim materyalleri geliştirme sürecinin temel bileşenleri; hedef kitle, içerik, öğrenme ortamı ve öğretim yaklaşımıdır”. Eğitimde hangi teknolojik araçlar kullanılırsa kullanılsın, bu dört öğe her zaman en ön plana çıkar: Hedef, içerik, öğrenme ortamı ve öğretim yaklaşımı. Bunların yer almadığı teknolojiler ve materyaller, eğitim sistemi içerisindeki uzak, genel ve özel hedeflerin gerçekleşmesini mümkün kılmaz. Teknoloji ve buna bağlı üretilen materyaller işlevsel olma özelliğini kaybetmemelidir. Sosyal medyanın, yazılı ya da görsel/işitsel bilgi kaynaklarının popüler olduğu günümüzde öğretim teknolojilerinin dersliklerde, işliklerde, atölyelerde, okullarda, eğitim sisteminde işlevine uygun bir şekilde yer alması umuduyla.. I KAYNAK: Kaya, Zeki (2006). Öğretim teknolojileri ve materyal geliştirme. Pegem A Yayıncılık.
SPOR
Koşmayı bilmeyen çocuklar
Değerli okurlarımız yeni sayımızdan hepinize merhaba, bu ay sizlerle okul öncesi çocuklarda fiziksel aktivitenin önemini paylaşacağım. 0-6 yaş aralığını kapsayan okul öncesi dönemi kendi içinde 2 gruba ayırmakta fayda var. 0-3 yaş erken okul öncesi dönem, 3-6 yaş geç okul öncesi dönem olarak ikiye ayrılan bu zaman dilimi, insan gelişiminin her açıdan en yoğun olduğu dönemdir. Bu dönem çocuklarda bedensel, zihinsel, dil, sosyal ve duygusal gelişim açısından son derece önemlidir ve onlara geleceği belirleyen özellikler kazandırmaktadır. Bu dönemde alınacak eğitimler ve kazanılacak alışkanlıklar insan yaşamının daha sonraki dönemlerinde kazanılacak becerilerin temelini oluşturur. Bu yaşlarda sağlanacak temel beceri ve hareket kazanımları okul döneminde ve sosyal hayat içinde çocukların kendilerini ifade edebilmelerini sağlayan özgüven oluşumuna katkı sağlamaktadır. Sosyal gelişimin hızla geliştiği 3-6 yaş arası dönemde çocuğun fiziksel aktivitelerle tanıştırılması sadece bedensel becerileri geliştirmekle kalmaz aynı zamanda bu becerileri kazanarak sahip olduğu özgüven sayesinde çevresi ile sosyal ilişkiler kurarak toplum hayatına her yönden sağlıklı bireyler olarak katılırlar. Değerli okurlarımız, mesleğim gereği çok farklı çocuk tiplerini gözlemleme
98
I KASIM 2016
Okullarımızdaki fiziksel yetersizlikten kaynaklanan sebeplerle okul öncesi çocuklar büyük oranda sınıf aktivitelerine mahkum kalmaktadır. Okul öncesi çocukların eğitiminde hemen hemen hiç olmayan ve aileler tarafından önemsenmeyen faaliyetler beden eğitimi ve spor faaliyetleridir.
şansına sahibim. Antrenmanlarımıza spor branşlarının alt yapısını oluşturan temel hareket bilgi ve becerisinden yoksun olarak gelen çocuklarda gözlemlediğimiz eksiklikler bizleri antrenör olarak epey zorlamaktadır. Şu ifadeyi kullanmak çok abartılı olmasa gerek, ‘Koşmayı bilmeyen çocuklar var’. Temel motor becerilerden yoksun zıplayamayan, koşamayan, atıp tutamayan çocuklardan bahsediyorum. Okullarımızdaki fiziksel yetersizlikten kaynaklanan sebeplerle okul öncesi çocuklar büyük oranda sınıf aktivitelerine
SAVAŞ KAHRA
MAN
BAHÇEŞEHİR VOLEYBOL SP OR KULÜ KOORDİNATÖR BÜ Ü
mahkum kalmaktadır. Okul öncesi çocukların eğitiminde hemen hemen hiç olmayan ve aileler tarafından önemsenmeyen faaliyetler beden eğitimi ve spor faaliyetleridir. Bence, ülkemizdeki okul öncesi eğitimde en büyük eksiklik budur. Bu yaş gruplarında mümkünse haftada en az 2 gün kazanma hırsından uzak eğlenceli, çocukların fiziksel gelişimini destekleyici aktivitelerin planlanması ve eğitim programlarına konulması gerekmektedir. Değerli okurlarımız okul öncesi eğitimde çocukların yapacağı bedensel aktiviteler öncelikli olarak çocukların sağlığını riske etmeyecek türden olmalıdır. Bunun yanında temel motor beceriler olan esneklik, denge, koşma, atlama, zıplama, çekme, itme, fırlatma, yakalama gibi ilerleyen dönem spor branşlarının temelini oluşturan çalışmalardan oluşmalıdır. Branşlaşmamış temel jimnastik çalışmaları, beceri ve koordinasyon etkinlikleri okul öncesi dönemde yapılacak başlıca fiziksel faaliyetlerdir. Bu yaş gruplarında çocuklar kazanma hırsından uzak, paylaşımcı, katılımcı, eğlenceli, zevk alarak yapacağı aktivitelerle sporu sevmeli ve hayatlarının her döneminde spor yapabilen bireyler olarak topluma kazandırılmalıdırlar. Değerli okurlarımız diğer sayımızda buluşuncaya dek sevgiyle ve DÖRT MEVSİM SPOR’la kalın…I
ELELE MUTF AK ATÖLYESİ
YEMEK
Kakaolu Waffle
HÜLYA ŞAKIR
Facebook/elele
mutfakatolyesi
MALZEME 180
derece Turbo Fırın 200 ml krema 30 ml kakao 100 gr un 150 gr toz şeker 5 ml kabartma tozu
HAZIRLANIŞI
Kremayı, kakaoyu Mikro Pro Sürahi içine koyup Mikrodalga fırında 720 Wattʼ da 3-4 dk arada karıştırarak ısıtın. Fırın telini çıkarıp, fırını 220 derecede ısıtın. Yumurtaların sarısı ve beyazını ayırın. Yumurta sarılarını şeker ile kabarana kadar çırpın. Un, kabartma tozu, ve sütü koyup karıştırın. Yumurta beyazlarını mikser ile kar haline getirin.
2
yumurta ml süt İsteğe göre 85 gr krem şanti 100 ml süt Yeteri kadar çikolata sos 45
Yumurta akını söndürmeden yavaş bir şekilde Silikon Spatula ile karışıma ekleyin. Waffle kalıplarını fırın teli üzerine koyup karışımı paylaştırın. 15- 18 dk pişirip dikkatli bir şekilde ters çevirin. Mikser ile süt ve krem şantiyi çırpın. Sıkma torbası ile waffle üzerine sıkıp, çikolata sos ile servis edin. İsteğe göre waffle makinesinde de pişirebilirsiniz.
Makarna Salat ası tası MALZEME Yarım
paket makarna (250 gram) gr hindi jambon 100 gr kaşar peyniri 5 yemek kaşığı yoğurt, 2 yemek kaşığı mayonez, 7-8 dal maydanoz Yeteri kadar tuz, karabiber 200
HAZIRLANIŞI
Makarnayı tuzlu su içerisinde yumuşayıncaya kadar haşlayıp süzdürün. Yoğurt ve mayonezi bir kase içerisinde pürüzsüz hale gelinceye kadar karıştırın. Jambon ve peyniri küçük küp doğrayın. Bütün malzemeleri harmanlayıp servis edin.
100 KASIM 2016
GÜZELLİK
Kısa, beyaz saç
illüzyonu
Dört Mevsim Bahçeşehir
GÜZEL FİKİRLER
YASEMİN YURTMAN CANDEMİR
Kulak hizasında kesilmiş saç modelleri, punk detaylar, ilhamını Patti Smith’den alan görünümler, Netflix’in dizisi Stranger Things’in çok sevilen oyuncusu Eleven’in erkeksi duruşu ile birleşti ve adeta yeniden yapılandı. Belli ki kış sezonunda toka detaylarıyla romantik bir görünüm yakalayan kısa saçlar asimetrik kesilmiş kaküllerle birleşiyor ve şaşırtıcı şekilde platin saç ordusuna dönüşüyor.
Büyükanne saçı
Virginia Woolf'tan esinlenen hafif androjen hafif romantik dönem saçı
‘Geçtiğimiz moda haftalarını etkisi altına alan kısa saçlar, cinsiyetsizlik eğiliminde olan yüksek modanın en androjen görüntülerini de vermişti.”
102 I KASIM 2016
GÜZELLİK
Bazılarımız tek tük çıkan beyaz saçlara tahammül bile edemiyorken gümüş renkli saçların büyük bir trend olduğunu kabul etmek zor olabilir.
20'lerin de yeniden doğuşuna sebep oldu. Dönem yanı sıra geçtiğimiz yıl başlayan ve gücü artan beyaz saçlara da daha sık sahne olacak gibi duruyor. #grannyhair (Büyükanne Saçı) hashtag'iyle Instagram'da başlayan 'ʼbeyaz saç'ʼ akımı bu sezon kısa saç kesimleriyle bütünleşti. Eskiden boyanın altından minik de olsa gözüken beyaz saça tahammül bile edilmezken, şimdi tutam tutam beyazlar birebir kuaför eliyle sokaklara taşınıyor. Bu gelişimde Game of Thrones dizisinde Emilia Clarkeʼın canlandırdığı Khaalesi karakterinin de etkisi yok değil. Sadece beyazların değil, mavi, sarı, kırmızı, pembenin de saçlardaki etkisi artıyor. Ama bu noktada doğru tonu tutturmanız çok önemli. Bir günlük kullanım sunan boyalarla doğru rengi bulmayı deneyin sonra kuaförünüzün kapısını çalın.
I phone’un rengi
Anlaşılan o ki teknoloji sadece modaya ilham vermiyor. Apple i phone 7ʼnin başlattığı bir diğer akım Rose Gold (pembemsi altın) işe saçlardan başlayarak etkisini göstermeye başladı. Elle Fanning, Amber Le Bon, Emma Roberts ve Atlanta De Cadenetʼin de aralarında olduğu stil önderlerinin görücüye çıkardığı saçlar yine 2017 yazına taşınacaklar arasında... I
104 I KASIM 2016
10 MADDEDE MODA
B N A T S İ Z A Y / R A H A B K L İ 2017 http://www.benguarslan.com / http://www.instagram.com/benguarslan
Her sezon olduğu gibi, bu sezon da ünlü moda markalarının 2017 İlkbahar-Yaz koleksiyonlarını sergilemek amacıyla New York, Londra, Milano ve Paris’te gerçekleşen defileleriyle oldukça etkileyici ve ilham dolu birkaç hafta geçirdik. Hemen ardından, moda kültürünün giderek daha çok yerleştiği ve her sezon yeni çizgiler yaratmaya çalışan tasarımcılarıyla her geçen yıl daha iyiye giden Mercedes Benz Fashion Week İstanbul’u geride bıraktık. Şimdi ise, sıra geldi Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde gerçekleşen moda haftasında hızlı bir tur atmaya.
1
DAMLA DUMAN
4
Doğu Ekspresi’nde moda Moda haftasının açılışını yapan Gül Ağış, tarihi dokusuyla ön plana çıkan Pera Palas Hotelʼde bizi Agatha Christie kitaplarından fırlamış bir defileyle karşıladı. Markası Lug Von Siga için bu sezon oldukça rahat kesimler ve doğal kumaşlar tercih eden Ağış, yarattığı konseptle izleyenleri büyüledi.
Hiç olmadığı kadar sanatsal Kanseri yendikten sonraki ilk defilesini sergileyen Bahar Koçan, moda haftasının en anlamlı koleksiyonlarından birine imza attı. “Toz” adını verdiği koleksiyonu, “insanın tozdan yaratıldığı ve toza dönüşeceği” düşüncesine dayanıyor. Üç yıllık bir emeğin ürünü olan koleksiyonda kendi tablolarıyla hazırladığı desenleri ve el boyaması ipek kumaş kullanan Koçan; heykel, resim ve modayı ilham verici bir sentezde birleştirmiş.
3
Mayo şöleni Türkiyeʼnin önde gelen mayo tasarımcılarından Cihan Nacar, soğukların kendini belli ettiği şu günlerde içimizi ısıtan, rengarenk bir defile sundu. Toplamda 40 parçadan oluşan koleksiyonda cut-out kesimler, kontrast renkler, geometrik desenler ve hem cesur hem modern detaylar oldukça ilham vericiydi.
2
Teknolojik tasarımlar Yenilikçi tasarım anlayışıyla bir adım öne çıkan Arzu Kaprol, fütüristik çizgilerle dikkat çeken bir koleksiyon sundu. 3D printing teknolojisi ile müzik ve animasyonu bir araya getiren Kaprol, adeta görsel bir şölen sundu.
106 I KASIM 2016
5
Great Gatsby kadınları Doğaya hayat veren fotosentezden ilham alan Özgür Mansur, markasının ana formu olan çiçekleri bu kez farklı bir açıdan kullanmış. Tamamı el işçiliği ile hazırlanan maksimalist deyatlar, feminen silüetler, abartılı aksesuarlar insana 1920ʼlerin Great Gatsby kadınlarını hatırlatıyor.
Dört Mevsim Bahçeşehir
I S A T F A H A D O UL M 6
“Modanın cinsiyeti yoktur” Anne-kız iki tasarımcının hayat verdiği DB Berdan markası, bu sezon yine toplumsal sorunları ele alan bir koleksiyon sundu. Aşırı feminen ve aşırı maskülen formları bir araya getirerek kimliksiz silüetler oluşturmaya çalışan ikili, modadaki toplumsal cinsiyet dayatmalarına meydan okudu.
7
Ege nostaljisi Bora Aksuʼnun koleksiyonunda bu sezonun ilkbahar/yaz rüzgarı Egeʼden geliyor. Çok sevdiği anneannesinin Egeʼde geçirdiği genç kızlığından ilham alan Aksu, pastel tonlardaki uçuş uçuş etekler, dantel kumaşlar, volanlar ve çiçekli saç aksesuarlarıyla adeta bir Ege nostaljisi yaşattı.
8
Romantik kaçış Mehtap Elaidi, “Dear Diary” (Sevgili Günlük) isimli koleksiyonunda genç bir kadının gerçek hayattan hayal dünyasına kaçış hikayesini konu ediniyor. Koleksiyon aynı zamanda Wes Andersonʼın Moonrise Kingdom filmindeki kaçış hikayesinden de esintiler taşıyor. Kullanılan poplin gömlekler, haki ceketler, ipek pijama detaylı elbiseler ve şortlar da bu etkiyi yansıtacak nitelikte. Nakış detayları, volan ve fırfırlar ise tasarımlara romantik bir hava katmış.
9
Kimliksiz moda Ayşe Deniz Yeğin, birbirine karışmış cinsiyetleri bir süredir bünyesinde barındıran bir marka. Bu sezon ise, kadın ve erkek tasarımları aynı anda sunarak cinsiyet kimliklerini birbirine daha iyi geçirebilmeyi başardı. Monokrom siluetler ve bol kesimler markanın imzası haline geldi.
10
Böcek formları Genç ve yenilikçi bir tasarımcı olan Mert Erkan bu sezon karşımıza oldukça avangart bir koleksiyonla çıktı. Böcek formlarından ilham alan Erkanʼın tasarımlarının büyük çoğunluğuna siyah, beyaz ve gri renkleri hakimdi. Düşük omuzlu üstler, paçası hareketli pantolonlar ve volan detaylarıyla adeta büyüledi. KASIM 2016 I
107
ASTROLOJİ
Bahçeşehir'in vazgeçilmez tarotçusu Nisa, artık İsveç Yotebori'de yaşıyor ama her ay olduğu gibi, aylık burç yorumlarıyla bu sayımızda da yine sizlerle...
nisadincer03@gmail.com
Burcunuzun özelliklerinden dolayı her zaman ön planda olan ve dikkat çeken kişisiniz. Bu dönem içerisinde de istediklerinize sahip olabilirsiniz. Çabalarınız karşılık bulacak. Aşk rüzgarları sizden yana. Kasım 2016'nın ilk yarısı, birlikteliği olmayan Koçlar açısından dikkat çekici. Öncelikle dış görüntünüzde iyileştirmeye gidecek ve sonrasında da sosyal hayatınızda aktif rol üstleneceksiniz. Finansal durumunuzla ilgili iyileşmeler yaşanabilir. Maddi açıdan rahat olacaksınız ancak söz konusu ödeme ve harcamalar olduğunda biraz daha dikkatli olmanız lazım.
KOÇ
Bazı şeyleri açığa çıkartmadan, karşınızdaki kişinin sizi anlamasını düşünemezsiniz. Kasım ayının ilk haftasını sorunsuz bir şekilde atlatanlar için daha sonraki dönemler daha iyi geçecek. İlişkinizde sorunları ortadan kaldıracaksınız. Aranızdaki bağın yeniden kuvvetlenmesi kaçınılmaz. İlk haftayı en iyi şekilde atlatmaya çalışın. Sosyal ortamlarda ve arkadaşlarınız arasında gözler üzerinize dönmeye başlayacak. Dikkat çekecek ve bundan da en iyi şekilde faydalanacaksınız ancak bir şeyler hissettiğiniz kişiyle yakınlaşmanız daha doğru olacaktır.
BOĞA
Yalnız kişiler bu dönem içerisinde yaş olarak sizden büyük birisiyle yakınlaşmanız söz konusu olabilir. Çevrenizden göreceğiniz tepkilere hazırlıklı olmalısınız. Zaman zaman gerginliklerden kaynaklı sorunlar yaşanabilir ancak kısa sürede atlatacaksınız. Aslan burcu, bazılarınız bu dönem içerisinde daha önce denemedikleri bir işi yapmaya başlayacaklar. İş yaptığınız kişiler sizin için fazlasıyla önemli olacak. Zaman zaman yalnız başınıza hareket etmek isteyeceksiniz ancak yardımlaşmanın getireceklerinden de faydalanmanız gerekiyor.
ASLAN
Sosyal ortamlarda, iş hayatınızda veya eğitim yaşantınızda çevrenizdeki insanların size hayran gözlerle baktığını hissedeceksiniz. İlgi görmek hoşunuza gidecek ancak yanlış kararlar verme ihtimaliniz de var. Arkadaşlıkların aşka, aşkın da arkadaşlığa dönüşebileceği ilginç bir dönem sizi bekliyor. Kafanız karışacak en doğru kararı vermeniz gerekiyor. Birlikte olduğunuz kişiden daha yakın olduğunuzu hissedebilir ve partnerinizden uzaklaşabilirsiniz. Bu durumda partnerinizle aranıza mesafe koymalı ve hatta ondan uzaklaştığınızı hissediyorsanız da bitirmelisiniz.
BAŞAK
Her zaman dikkat çeken ve ön planda olan kişiliğe sahipsiniz. İlgi görmeniz sizi şaşırtmamalı. Gördüğünüz ilgiyi en doğru şekilde kullanmalısınız. Hatalı birlikteliklerin duygusal açıdan hem size hem de karşınızdaki kişiye zarar verebileceğini unutmamalısınız. Bu süreç içerisinde uzun süredir arkadaşınız olan kişiyle yakınlaşma durumunuz da var. Duygusallık, aşk hayatınızda hakim olacak. Bu süreçte aşkla ilgili konularda canınızı sıkan gelişmeler gündeme gelebilir ancak hata yapmamaya dikkat etmeniz gerekiyor. Yapılan hataların bazen geri dönüşü olmayabilir.
Birlikteliği olan kişilerin bu dönem içerisinde partneriyle arasındaki sorunları mutlaka düzeltmesi gerekiyor. Ufak sorunları bile gözünüzde büyütmeye başlarsanız, aşk hayatınızda aradığınız huzuru bir türlü bulamayabilirsiniz. Ayrılığa yeni adım atmış Terazi burcu insanları için de güzel gelişmeler yaşanacak, hazırlıklı olun. İstediğiniz kişiyle birliktelik kurabileceksiniz ancak aşk hayatınızın bu kadar karmaşık bir hal alması ne kadar doğru olabilir. İlgi duyduğunuz kişiye bunu hemen belli ediyor ve kartlarınızı açık oynuyorsunuz. Biraz geri planda kalmanız iyi olabilir.
Bu ay içerisinde kuracağınız birlikteliğin uzun süreli olma ihtimali var. Ciddi kararlar almadan önce biraz daha düşünmeniz gerekiyor. Birlikteliği olan kişilerin de ilişkisini üst seviyeye taşıma ihtimali var. Kasım ayında aşkı en iyi şekilde yaşayacaksınız. Bu dönem içerisinde yakınlaşmalar, heyecanlar, tutkular ve birliktelikler bolca yaşanacak gibi duruyor. Kısacası aşk hayatınız tekrardan hareketlenmeye başlıyor Yengeç burcu. İş ya da eğitim hayatınızla ilgili katıldığınız topluluklarda gözler üzerinizde olacak.
Kasım ayının ortalarından itibaren duygularınızda yoğunluk söz konusu olacak. Mantığınızı bir kenara bırakacaksınız ve sadece duygularınızla hareket etmeniz, zarar görebileceğiniz birlikteliğe yönelmenize neden olabilir. Hem sosyal hayatınız hem de aşk hayatınız aynı orantıda hareketlenmeye başlayacak. Yeni insanlarla tanışacaksınız ve bazıları sizin ilginizi, siz de onların ilgisini çekeceksiniz. Gelişmelerin sizi memnun edeceğini söyleyebiliriz. Aşk hayatından memnun olmayan Akrep burcu insanları için de değişim yaşanacak.
İKİZLER
YENGEÇ
108
I KASIM 2016
TERAZİ
AKREP
Dört Mevsim Bahçeşehir
Duygusal ve fiziksel yakınlaşmalar kafanızın karışmasına neden olabilir. Birlikteliği olanların bu tehlikeli yakınlaşmalardan kesinlikle uzak durması gerekiyor. Aşk hayatınızdan keyif almıyor ve sonlanmasını arzu ediyorsanız da başka şeyler için harekete geçmeden önce mutlaka birlikteliğinize son vermeniz gerekiyor. Bunun sonucunda yeni çevrelerde vakit harcayacak ve yeni insanlarla tanışma imkanı elde edeceksiniz. Sizin hal ve hareketleriniz karşınızdaki insanları etkileyecek. Yakınlaşmalardan keyif alacağınızı söyleyebiliriz. Kasım ayında aşk açısından verimli bir süreç olacak. Bazen kafanız karışacak ancak doğru yolu bulacaksınız.
YAY
Sizin yakınlaşmak istediğiniz ya da size yakınlaşmak isteyen kişiler mutlaka olacak ancak hislerinizi ne çok erken ne de çok geç belli etmelisiniz. Hem kendinizden hem de karşınızdaki kişiden emin olmanız gerekiyor. Aksi halde hayal kırıklığı yaşayabilir ve duygusal açıdan yara alabilirsiniz. Solmuş ilişkinizin yeniden yeşermesi adına girişimlerde bulunacaksınız. Kolay olmayacağını bilmeniz gerekiyor. İçinizdeki duyguların artık azaldığını düşünüyorsanız da kendi yolunuza bakmanız en iyisi olacaktır.ilişkinizin gereksiz sorunlardan dolayı son bulmasına izin vermemelisiniz.
OĞLAK
Sıkıntılı dönemi atlatan Kova burcu insanlarının ilişkisinde ciddi adımlar atma ihtimali var. İlişkiniz bir hayli hız kazanacak. Ayın son haftasında duygusal olarak daha da yoğunlaşacaksınız ve aslında bu durumun partnerinizi memnun edebileceğini söyleyebiliriz. Birlikteliği olmayan Kovalar, arkadaşlığınız aşka dönüşebilir. Zekanızdan ve yeteneğinizden en iyi şekilde faydalanacaksınız. Hedefinize odaklanacak ve dış etkenlerin sizi engellemesine izin vermeyeceksiniz. Yoğun tempoda çalışacaksınız ve kesinlikle enerjinize ihtiyacınız olacak. Motivasyon kaybı yaşamak, odaklanamamanıza ve sorunları çözememenize neden olabilir.
KOVA
İlişkinizin farklı bir boyuta taşınma ihtimali var. Hızlı ilerlediğinizi düşünüyorsanız, haklısınız. Hem partnerinizden hem de kendinizden emin olmanız gerekiyor. Yavaş ancak etkili adımlar atmak, aşk hayatınızda sorunlarla karşılaşma ihtimalinizi en aza indirecektir. Genel olarak aşk hayatınız olağan durumunda devam etmekte Balık burcu. Siz fırsatları ve gelişmeleri doğru değerlendirme bakın. Hayatınıza giren ya da girecek bir kişiyle duygusal açıdan yakınlık söz konusu olacak. Hislerinizden emin olamıyorsanız, karşınızdaki kişiye de umut vermemelisiniz.
BALIK
KASIM 2016 I
109
OTOMOBİL
Stüdyosu otomobil olan programımız başladı! Pazar günü, bir çoğumuzun Pazartesi’ye hazırlık için evde olduğu saat 17:15’de Habertürk’de, yepyeni bir televizyon programı başladı. “Yol Boyunca” isimli programın alışık olduğumuz formatın dışında lüks bir aracın içinde, iki sunucusu (biri ben :) ve ünlü konukları olacak.
İki kafadar gazeteci televizyoncu Sami Altınkaya ve Tunç Altınbaş yeni programın fikir babaları. 22 yıllık tecrübeli ekonomi muhabiri ve televizyoncu Sami Altınkaya ve 20 yıldır Hürriyet Gazetesi’nde başladığı kariyerine otomobiller hakkında yazarlık yaparak devam eden Tunç Altınbaş ‘Yol Boyunca’ programını Jaguar’ın yeni SUV modeli Jaguar F-PA-
CE’in içinden sunacaklar. İş dünyasında başarılarıyla ön plana çıkan ünlü bir konuğu her hafta Yeni Jaguar F-PACE içinde ağırlayacaklar. Stüdyo programları spot ışıklarının altında konukların pek de rahat edemedikleri, kendileri olmakta zorlandıkları ortamlarda gerçekleşir. Çoğu potansi-
yel konuk normal hayatta harika konuşup sorulan sorulara seri cevaplar verirken, ışıklar altında yüzüne kameralar döndüğünde şaşırabilir, çoğu zaman da gerçekten söylemek istediklerini söyleyemeden programdan ayrılır.
‘Yol Boyunca’: Normal Hayatlarından Bir Alıntı
Sami ALTINKAYA kimdir?
29.12.1971 yılında Ispartaʼda doğdu. Günaydın Gazetesi Ekonomi Servisiʼnde başladığı meslek hayatına sırasıyla Star TV, Kanal D, NTV, CNN Türk ve KOBİʼler konusunda 22 yıllık tecrübe ile Anadoluʼdaki başarılı işleri ekrana getirdiği “Çıkış Yolu” programına «Türkiyeʼde Güzel İşler de Oluyor» u göstermek üzere 2011ʼden beri Bloomberg HT kanalında yayınlamaya devam ediyor. Anadoluʼda gerçekleşen kamu ve özel sektör yatırımlarını, projeleri ve Türkiyeʼnin sanayi altyapısını programlarında anlatıyor.
110 I KASIM 2016
Tunç ALTINBAŞ kimdir?
Yol Boyunca programının fikir babalarından dergimizin otomobil yazarı Tunç Altınbaş, iş geliştirme ve pazarlama iletişiminde 20 yıllık bir iş deneyimine sahip. İngiltere Manchester Üniversitesinde Ekonomi ve MBA eğitimi sonrası Hürriyet Gazetesinde başladığı kariyerine sırasıyla Istanbul Modern, Clear Channel Outdoor ve Global Connection SA şirketlerinde yöneticilik yaparak devam ediyor. 20 yılı aşkın süredir içlerinde Hürriyetoto.comʼun da olduğu birçok mecrada otomobiller hakkında yazan ve projeler üreten Altınbaş evli ve iki çocuk sahibi.
Yol Boyunca programı ise, her gün hepimizin zaten evden işe, işten eve seyahat ettiği, trafik yoksa hepimizin rahat ettiği, yol boyunca müzik açıp yeri gelirse şarkı söylediği ‘otomobilde’ gerçekleşeceğinden, ünlü konukların hayatlarının bu her günkü küçük bir kesitini ekranlara yansıtmayı hedefliyor. Formatın fikir babalarından Tunç Altınbaş şöyle söylüyor: ‘‘İnsanların hayatta gerçekten kendileri oldukları birkaç yer var, bunlardan ilki kullandıkları otomobillerinin içi, otomobilde onları yargılayan, izleyen veya ne yapıp yapmamaları gerektiğini söyleyecek kimse yok. İşte biz de bu yüzden hepimizin hayatının vazgeçilmez unsuru olan otomobilin içini bir TV stüdyosu haline getirip, içerisine başarılarıyla ve tecrübeleriyle ön plana çıkan iş insanlarını ağırlayalım istedik. Amacımız otomobili kullanarak çoğu zaman başarılı insanlarda saklı kalan, o ana kadar toplumla paylaşılmamış hayat tecrübelerini gençlere aktarmak. İşte tam
Dört Mevsim Bahçeşehir
televizyon bu noktada otomobil bizim için bir ‘fikir transfer aracı’ olmuş oluyor’.
OTO KEYİF
Ünlü İş İnsanları JAGUAR F-PACE’de!
Peki, Jaguar Yol Boyunca programımıza destek olup neden yeni FPACE’ini bize tahsis etti? diye soran Sami Altınkaya, cevabını kendi veriyor: ‘Tecrübe uzun yıllar TUNÇ ALTINBAŞ deneye yanıla oluşan bir birikimler DOKTOR TEST SÜRÜ CÜNÜZ bütünü ve büyük çoğunlukla da taltinbas@dr.com hep insanlarda saklı kalıp toprağa geri dönüyor. Biz Yol Boyunca programında ülkemizin öne çıkan kanaat önderlerini, ekonomiye ve iş dünyasına yön veren, tecrübeleriyle başarıyı sürekli kılmayı kanıtlamış insanları bir sabah kendi evlerinden alıp Yeni Jaguar F-PACE ile işyerlerine götüreceğiz. Onların sıradan bir günlerinin içine mercek tutarak son derece samimi ve açık bir yol sohbeti gerçekleştireceğiz. Hiç kimsenin onlara sormadığı soruları sormaya çalışacağız. Amacımız hayat tecrübelerini gelecek nesillere Yol Boyunca aktarmaları için onlara küçük bir zaman programını hazırdilimi açmak. Zamanda hızlı bir yolculuk larken yapımcılar gerçekleştirmek için sıradan bir otomobil Clint Eastwood’un yönettiği Kevin elbette olmazdı. Biz de konforlu, dinaCostner’in oynamik, sportif ve aynı zamanda lüks bir dığı ‘A Perfect SUV olan Yeni Jaguar F-PACE’i en World’ (Mükemuygun araç olarak düşündük.. mel Bir Dünya) filminde; kötü adam Konuklar Kimler Olacak? Kevin Costner’ın Örneğin, Türkiye’nin en ünlü headhun- klasik bir otomobille kaçırdığı ter’ı, beyin avcısı Şerif Kaynar. küçük çocuğa Ünlü reklamcı Serdar Erener ve eşi otomobili tarif ünlü sanatçı Nil Karaibrahimgil. etmesinden Ayhan Sicimoğlu, Temel Kotil, Başaesinlendiklerini ran Ulusoy, Baybars Altuntaş, Fatih Alsöylüyorlar. taylı, Leyla Alaton ve daha birçok önemli ‘fikir yaratıcıları’ Yol Boyunca programının konukları arasındalar. Stüdyosu otomobil olan televizyon programının yeni bölümünü izlemek için Pazar gününü iple çekiyoruz… Programı takip için twitter, facebook ve instagram adresleri: @YolBoyuncaHT I KASIM 2016 I
111
Dört Mevsim Bahçeşehir
POLİTİKA
Sandığa hazır mısınız? Önümüzdeki üç yıl sandığa gideceğiz gibi görünüyor. Hatta buna bir de referandumu ekleyebiliriz. Hem 'başkanlık'ı oylayacağız, hem de Meclis'i ve belediyeleri yenileyeceğiz. Ama bu kez Türkiye'nin kaderine oy vereceğiz gibi görünüyor.
Basında yer alan habelerlere I göre, 2019 yıCEMAL SUBAŞ lında sandığa gideceğimiz yerel, Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimleri ile ilgili iktidar ve muhalefet milletvekilleri bir araya geldi. Aynı yıl 3 farklı seçim olmaması için farklı formüller arıyorlar. Bazı haberlere göre Mart 2019 yerel seçimlerinin Ekim 2018'e çekilmesi planlanıyor. Bazı haberlerde ise yerel seçimin 2018 yılında, Cumhurbaşkanlığı seçiminin 2019 yılında, genel seçimin ise 2020 yılında olması için çalışmalar yapıldığı aktarılıyor. Hatta bazı haberlerde seçimleri aynı yıla getirmemek için son seçenek olarak 'yasa değişikliği yoluyla anayasa engelinin aşılması' formülünün planlandığı yer alıyor. Bir görüşe göre AKP, kendi içindeki cemaatçileri temizlemek için yerel seçimleri erkene almak istiyor. Başka bir görüş ise AKP'nin erken genel seçime giderek hem MHP'yi hem de HDP'yi baraj altında bırakma düşünceleri var. Yani iki partili bir Meclis arzulanıyor. Her ikisi için konuşulan tarih de 2017'nin sonbaharı... Bu arada erken seçim değil ama genel, yerel ve Cumhurbaşkanlığı olmak üzere üç seçimin yapılacağı 2019'un yükünü hafifletmek amacıyla '2018-2019 ve 2020 olarak her yıl bir seçim" görüşünü savunanlar da var. Yani her an bir seçim takvimi olası. Nitekim siyasi partilerde buna dönük olarak teşkilatlarını uyarıyor. Yaptıkları açıklamalarda "Yarın seçim olsa hazırız' diyorlar. Bunların hangisi gerçekleşir, Türk siyasi hayatı gözönünde bulundurulduğunda, kestirmek mümkün değil, ama en az iki
seçimin önümüzdeki yıl yapılması kesin gibi. Hatta buna bir de referandum sığdırabiliriz. Başkanlık sistemini oylayabiliriz. AKP'nin son seçim bildirgesinde bile başkanlık sistemi vardı. Zaten iktidar partisi bunu hayata geçirmek için tüm gücü ile çalışıyor, ancak tek başına elinden bir şey gelmiyordu. Şimdi ona destek verecek gibi görünen MHP var. Her ne kadar referandumda “Hayır” diyeceğiz dese de MHP'nin desteği ile Meclis'ten referanduma gidilebilecek oy sayısına ulaşılabilir. Bu durumda en yakın zamanda, 2017 içerisinde başkanlık sistemini oylayabiliriz.
Aslına bakılırsa başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere AKP, kamuoyunu başkanlık sistemine hazırlamış, hazırlamaya da devam ediyor. Nitekim aylardır özellikle iktidara yakın basında başkanlık sisteminin nimetlerinden ve Türkiye'ye ne kadar da uygun olduğundan bahsediliyor. Ülkemizin tek kurtuluşunun bu sistem olduğu anlatılıyor. Üstelik bu sadece basında değil, tüm mecralarda kullanılıyor. Hatta mart ayı başında İstanbul'da katıldığım Sermaye Piyasası Kongresi'nde AKP milletvekili Burhan Kuzu'nun kaleme aldığı 'Başkanlık Sistemi' kitabının ücretsiz dağıtıldığını gördüm. Bunun yanısıra defalarca esnafın konuşmalarına tanık oldum. Hatta bir tekstil mağazasında, muhtemelen bir müşteriyle aralarında geçen diyalogda “ya zaten fiilen başkanlık sistemi uygulanıyor. Erdoğan ne derse o oluyor. O zaman sistemin adı konulsun, referandum olursa gider evet derim” dediğine tanık
‘Başkanlık Sistemi’
Ortada ekonomik durgunluk -kimilerine göre kriz- PKK, IŞİD, FETÖ vb. sorunlar var. İşte belki de bir nebze bu sorunlardan kurtulmak, en azından FETÖ yapılanmasının siyasi kanadının tasfiyesi için bile iktidarın erken genel seçimlere gidebileciğini ileri sürenler var. 112
I KASIM 2016
oldum. Bir anlamda bazı kesimlere gına gelmiş durumda, bu tartışmanın ülke gündeminden bir şekilde çıkarılması gerektiğini düşünüyorlar. Ortada ekonomik durgunluk -kimilerine göre kriz- PKK, IŞİD, FETÖ vb. sorunlar var. İşte belki de bir nebze bu sorunlardan kurtulmak, en azından FETÖ yapılanmasının siyasi kanadının tasfiyesi için bile iktidarın erken genel seçimlere gidebileceğini ileri sürenler var. Örneğin, analizleri ile dikkat çeken, seçim sonuçlarını doğru tahmin eden A&G Araştırma Şirketi Başkanı Adil Gür de tartışma konusu olan erken seçimler için tarih verdi. Gür'e göre olası bir erken seçim 2017'nin sonbaharında yapılacak. Peki bu seçimlerde çok güçlü denilen FETÖ ne yapar? Siyasi yapıyı etkileyebilir mi? Gür'e göre Fethullah'ın oyunun çok zayıf olduğunu geçen seçimlerde gördük. Nitekim, Türkiye'de pek çok kişi 2014 seçimlerinde AKP'nin bu yapının gücü ve seçmen potansiyeli nedeniyle çok ciddi bir oy kaybına uğrayacağını söylüyordu. O tarihlerde yapılan araştırmalarda o yapının ekonomik gücünün yüksek olduğu ama sayısal gücünün çok olmadığı ortaya çıkmıştı. Yani Türkiye'de cematci bir parti kurulsa yüzde bir ya da iki oranında bile oy çıkaramıyor. Artık bu bir gerçek. 55 milyon seçmenin olduğu bir yerde yüzde 5 diyebilmek için 2.5-3 milyon oy lazım. Böyle bir güçleri yok, hatta o tarihlerde bunların böyle bir gücünün olduğuna inanan ve bu tabana sıcak mesajlar veren siyasi partilerin bile oy kaybettiğini gördük. Sonuç itibariyle önümüzdeki üç yılda siyasi alanda bizi hareketli günler bekliyor. Belki de bu sefer gerçekten Türkiye'nin kaderini oylayacağız. I
HUKUK
ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AVUKAT ŞİRİN ERK HUKUK
ŞİLLİ
BÜROSU
Ülkemizde 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Referandumla kabul edilen Anayasa değişiklikleriyle, Türk Yargı sistemine Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı adı altında yeni bir hak arama yolu eklendi.
Ülkemizde 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Referandumla kabul edilen Anayasa değişiklikleriyle, Türk Yargı sistemine Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı adı altında yeni bir hak arama yolu eklendi. Bireysel başvuruya ilişkin hükümler 23 Eylül 2012’de yürürlüğe girdi. Bireysel başvuru kurumunun kabul edilmesindeki en önemli amaç hiç kuşkusuz temel hak ihlallerinin iç hukukta çözümlenmesi ve ülkemiz aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yapılan başvuruların azaltılması. Anayasamızın 148. maddesine eklenen düzenlemeyle, herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilecek. Yine aynı maddeye göre, başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması gerekiyor. Yani bireysel başvuru yolu, bireylerin diğer başvuru yollarını tükettikten sonra başvurabilecekleri ikincil nitelikte bir hak arama yolu olarak karşımıza çıkıyor. Başvuru şartlarına ilişkin daha detaylı bir değerlendirme yapacak olursak öncelikle başvurucunun, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi çerçevesinde korunan Anayasal hakkının bir kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiası olmalı. Kamu gücü kavramından yasama ve yürütmenin idari işlemlerini, yargı kararlarını anlıyoruz. İhlal konusu olabilecek Anayasal haklara örnek olarak kişi hürriyeti ve güvenliği, hak arama hürriyeti, adil yargılanma hakkı, din ve vicdan hürriyeti, temel hak ve hürriyetlerin korunması, eğitim ve öğretim hakkını sayabiliriz. İkinci olarak başvurucunun başvurduğu konuda hukuki menfaatinin
114
olması gerekiyor. Ayrıca söz konusu hukuki menfaat, başvuru esnasında olduğu gibi Anayasa Mahkemesi tarafından kararın verildiği tarihte de bulunmalı. Bir diğer koşul bireysel başvuru yoluna başvurulmadan önce ihlale neden olduğu ileri sürülen idari işlem ya da yargı kararı için, Kanunda öngörülmüş idarî ve yargısal başvuru yollarının tamamı tüketilmeli. Bu yönüyle ikincil nitelikte bir hak arama yolu olduğunu söylemiştik. Yani öncelikle olağan kanun yollarının tüketilmesi gerekiyor. Peki kimler bireysel başvuruda bulunabilir? Anayasamızın 148. maddesinde bu husus ‘herkes’ olarak düzenlenmiş. Yani herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilecek. Dava ehliyeti bakımından herkes kavramını, gerçek ve tüzel kişiler olarak açabiliriz. Kamu tüzel kişilerinin dava ehliyeti bulunmuyor. Özel hukuk tüzel kişilerinin başvuru hakkı da tüzel kişiliğe ilişkin ihlallerle sınırlı.Yalnızca Türk vatandaşlarına tanınan haklarla ilgili olarak yabancıların bireysel başvuru hakkı yok. Örneğin; sadece Türk Vatandaşlarının sahip olduğu seçme ve seçilme hakkının ihlali gerekçesiyle yabancılar başvuruda bulunamayacak. Bireysel başvurunun, kanunlarda zorunlu idari ya da yargısal başvuru yolu öngörülen işlem veya kararlar için, baş-
vuru yollarının tüketildiği tarihten; başvuru yolu öngörülmemişse ihlâlin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması gerekiyor. Haklı bir mazereti nedeniyle süresi içinde başvuruda bulunamamış kişilere mazeretin kalktığı tarihten itibaren onbeş gün içinde, kanunda öngörülmüş mazeretlerini belgeleyen delillerle birlikte başvurma hakkı tanınmış. Son olarak nasıl başvuruda bulunulacağı hususuna değinelim. Başvurucu bizzat başvurabileceği gibi kanuni temsilcisi veya vekili aracılığıyla başvurabilecek. Bireysel başvuruda bulunabilmek için harç ödemeniz gerekiyor. Ancak ödeme gücü bulunmayanların adli yardım talebinde bulunması mümkün. Bireysel başvuruların Mahkemeye yazılı olarak yapılması gerekiyor. Başvuru kılavuzu ve detaylı bilgiye www.anayasa.gov.tr adresinden ulaşabilirsiniz. I Görüş ve önerileriniz için: sirinsilli@gmail.com
I KASIM 2016
Dört Mevsim Bahçeşehir
Dört Mevsim Bahçeşehir
Pırıl pırıl parlayan bir müzikal: NAT
KÜLTÜR-SA
FOSFORLU
Tiyatro Kareʼnin geçtiğimiz yıl repertuarına aldığı Suat Dervişʼin romanından tiyatroya uyarlanan ʻFosforlu Müzikaliʼnin sahnelerdeki etkisi devam ediyor. Nedim Sabanʼın genel sanat yönetmenliğinde, Serkan Üstünerʼin yönetmen koltuğuna oturduğu gösteride genç ve dinamik bir oyuncu kadrosu göze çarparken, müzikler ve Ayça Varlıerʼin büyüleyici ÜR Ç L sahne performansı seyirciden tam not aldı. Ü G E İC T HA Suat Dervişʼin Fosforlu Cevriye romanından TunİNANÇ cer Cücenoğlu tarafından uyarlanan oyun, eski İstanbulʼun Galata semtinde yaşanan buruk bir aşk öyküsünü anlatıyor. Güzelliği ve parlak zekasıyla adeta ışıldayan Fosforlu Cevriye, yaşamını fahişe olarak sürdürmek durumundadır. Sürgünden kaçarak İstanbulʼa tekrar geldiğinde, kendisini bu kez hiç alışkın olmadığı bir ilişkinin içinde bulur. Siyasi düşünceleri nedeniyle idam mahkumu olarak yargılanan bir aydın, ona insanlığını tekrar hissettirir. Fosforlu Cevriye, bu yeni aşkında artık bir cinsel obje olarak görülmemekte, daha önce tatmadığı insani duyguları yaşamaktadır. 18 Kasımʼda Grand Pera Emek Sinemasıʼnda, 23 Kasımʼda ise Caddebostan Kültür Merkeziʼnde izleyebileceğiniz müzikal için iletişim bilgileri: www.tiyatrokare.com.tr (212) 2434485
Sizin için seçtiğimiz konser ve etkinlikler;
Vizyona girecek filmler 18 KASIM: Fantastik Cana-
varlar Nelerdir, Nerede Bulunurlar?, Ölüm Alfabesi 2: Kötülüğün Başlangıcı, İkinci Şans, Mezuniyet, Adam Mısın, Ayı Kardeşler 2: Büyülü Kış, Bir Şey Değilim 25 KASIM: Çakallarla Dans 4, Pastoral Amerika, Lion, Bleed for This, Kahramanlar Takımı, Bana Git De, AlexCamera10, Frantz, Yarının Adı Başka, Kuyu 2 ARALIK: Müttefik, Nasıl Yani, Kasap Havası, Lanetli Ev, Ben, Daniel Blake, Sevdam Gözlerinde Kaldı, Dog Eat Dog, Görümce, Kahraman Ördek, Şeytanın Oğlu 9 ARALIK: Karanlıklar Ülkesi: Kan Savaşları, Şarkını Söyle, Sen Benim HerŞeyimsin, Office Christmas Party, Gece Hayvanları, Hayati Tehlike 16 ARALIK: Sen Sağ Ben Selamet, The Space Between Us, Kidnap, Tereddüt, Oldu mu Şimdi
116 I KASIM 2016
G İstanbul Komedi Festivali 15-20 Kasım 2016 Çeşitli mekanlar G Ceylan Ertem 18 Kasım 2016 Garajistanbul G Özdemir Erdoğan ile İkinci Bahar 18 Kasım 2016 Trump Kültür ve Gösteri Merkezi G %100 Metal Sunar Max & Iggor Cavalera Return To Roots 19 Kasım 2016 Garajistanbul G Canım Kardeşim 20 Kasım 2016 Mall of İstanbul MOİ Sahne G Yolculuğum (Tiyatro Oyunu) 21 Kasım 2016 Ezop Sahne G Moskova Devlet Akademik Klasik Bale TiyatrosuKuğu Gölü 25-27 Kasım 2016 TİM Show Center
G Markopaşa Müzikali 27 Kasım, 10-11 Aralık 2016 Çeşitli Mekanlar G Ferhangi Şeyler 19-20, 26-27 Kasım, 7 Aralık 2016 Ses 1885Ortaoyuncular Tiyatrosu G İstanbul Lahmacun Festivali 26 Kasım-2 Aralık Fındıklı, Beşiktaş G Ayşegül Aldinç 2 Aralık 2016 Garajistanbul G İçimdeki TürkiyemAnjelika Akbar 5 Aralık 2016 Caddebostan Kültür Merkezi G Gökhan Türkmen – Akustik 7 Aralık 2016 Ses Tiyatrosu G Murat Boz 10 Aralık 2016 Bostancı Gösteri M G Anadolu AteşiKıvılcım - 11 Aralık Kadıköy Halk E.M.
G Zorlu Performans Sanatları Merkezi Konserleri G Al Di Meola . . . . . .15 Kasım G Maz Jobrani . . . . .18 Kasım G Athena Akustik . . .26 Kasım G Jose Feliciano . . . .29 Kasım G Şebnem Ferah . . . . .2 Aralık G Garanti Caz Yeşili: Madeleine Peyroux .5 Aralık G Lara Fabian . . . . . . .8 Aralık G Jolly Joker Konserleri G Tan Taşçı . . . . . . . .16 Kasım G Rubato . . . . . . . . .17 Kasım G Cem Adrian . . . . . .18 Kasım G Fettah Can . . . . . .19 Kasım G Hakan Altun . . . . .23 Kasım G İlyas Yalçıntaş . . . .24 Kasım G Levent Yüksel . . . .25 Kasım G Berkay . . . . . . . . .26 Kasım G Koray Avcı . . . . . . .30 Kasım G Selçuk Balcı . . . . . . .1 Aralık G Yeni Türkü . . . . . . . .3 Aralık G Gökhan Tepe . . . . .10 Aralık G Yaşar . . . . . . . . . . .16 Aralık
EN GÜZEL ÇOCUKLAR
ECE&EGE SEVİNÇ (26 KASIM)
I
VAC
EL FE H
İP E
TAL
DOR
UK
NÇ E&AYŞE DURU KILI
İLER
ZEYNEP DEFN
İ
DEFNE GÜ
NEY
EN ÖZEL ANININ ÇOCUĞUNUZUN doğum günü v.s.) , ğı dı la ağ ü, üğ ld (En güzel gü YAYINLAYALIM... IN Y A LL O Y E İZ B I FOTOĞRAFIN ZUN DERGİMİZDE U N U Ğ U C O Ç , İN BEBEĞİNİZ TİYORSANIZ YER ALMASINI İS
gmail.com @ n e d iz s im s v e m 4 Z DA İZİN ÇOCUĞUNU
YIN S ADRESİNE YOLLA ÜSLESİN... SAYFALARIMIZI S
ADA KAHR
AMAN
KASIM 2016 I
117
BULMACA
118 I KASIM 2016
Dรถrt Mevsim Bahรงeล ehir
NÖBETÇİ ECZANELER
REHBER Başakşehir Belediyesi Bahçeşehir Karakolu İtfaiye Alo Ambulans
76D
146T BO'AZKÖY-BAHÇE)EH(R-YEN(KAPI MARMARAY hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 156 dakika NORMAL, TEK B(LET
05:30 05:45 06:00 06:15 06:30 06:45 06:57 07:10 07:22 07:35 07:47 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:12 09:25 09:37 09:50 10:02 10:15 10:27 10:40 10:52 11:04 11:16 11:28 11:40 11:52 12:04 12:18 12:26 12:40 12:52 13:04 13:16 13:28 13:40 13:52 14:04 14:16 14:28 14:40 14:52 15:04 15:16 15:28 15:40 15:52 16:04 16:16 16:28 16:40 16:52 17:05 17:17 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:50 22:10
05:50 06:10 06:30 06:45 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:40 10:50 11:00 11:10 11:20 11:30 11:40 11:50 12:02 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:42 13:54 14:06 14:18 14:30 14:42 14:54 15:06 15:18 15:30 15:42 15:54 16:06 16:18 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:50 22:10
GÜMÜŞSUYU PERON Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil 06:30 06:45 07:10 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:28 09:40 09:50 10:00 10:10 10:20 10:32 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:50 23:00 23:15 23:35 23:55 00:20
Not: OTOLAR AVCILAR YANYOLA GİRMEZ, E-5 YOLUNDAN GİDER.
07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:12 10:25 10:37 10:50 11:02 11:15 11:27 11:40 11:52 12:05 12:17 12:30 12:42 12:55 13:07 13:20 13:32 13:45 13:57 14:10 14:25 14:37 14:50 15:02 15:15 15:27 15:40 15:52 16:05 16:17 16:30 16:42 16:55 17:07 17:20 17:32 17:45 17:57 18:10 18:22 18:35 18:47 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:15 23:30 23:45 00:00 00:20
07:45 08:00 08:20 08:40 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:40 12:50 13:00 13:10 13:20 13:30 13:40 13:50 14:02 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:42 15:54 16:06 16:18 16:30 16:42 16:54 17:06 17:18 17:30 17:42 17:54 18:06 18:18 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:20 23:40 00:00 00:20
BOĞAZKÖY SON DURAK Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
05:20 05:40 05:55 06:10 06:25 06:35 06:45 06:55 07:10 07:25 07:40 07:55 08:05 08:20 08:30 08:40 08:55 09:10 09:25 09:40 09:55 10:15 10:35 10:55 11:10 11:25 11:40 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:20 14:35 14:50 15:10 15:30 15:45 16:00 16:20 16:35 16:50 17:05 17:20 17:35 17:50 18:10 18:25 18:40 18:55 19:15 19:30 19:45 20:00 20:25 20:50 21:15 21:40 22:00
05:20 05:35 05:50 06:05 06:15 06:25 06:35 06:45 06:55 07:10 07:20 07:30 07:45 07:50 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:40 20:00 20:20 20:40 21:00 21:20 21:40 22:00
76E BOĞAZKÖY SON DURAK Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil 05:50 06:10K 06:20 06:45K 07:00X 07:20 07:40 08:00X 08:20 08:45 09:15X 09:45 10:10 10:35 11:00X 11:25 11:50 12:15X 12:40 13:05 13:30X 13:55 14:20 14:45 15:10X 15:35 16:00 16:25X 16:50 17:15 17:40X 18:05 18:30 19:00 19:30X 20:00 20:30 21:00X
07:00X 07:30 08:00 08:30 09:00X 09:30 10:00 10:30X 11:00X 11:30 12:00 12:25 12:50X 13:15 13:40 14:05X 14:30X 14:55 15:20 15:45 16:10X 16:35 17:00 17:30X 18:00X 18:30 19:00 19:30 20:00X 20:30 21:00 21:30X
GÜMÜŞSUYU PERON Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil 07:10 07:30 08:00 08:25 08:50 09:15 09:40 10:05 10:25 10:45 11:15 11:45 12:10 12:45 13:10 13:35 13:55 14:15 14:40 15:10 15:30 15:55 16:20 16:45 17:10 17:35 18:00 18:25 18:45 19:10 19:35 20:00 20:30 21:00 21:30 22:00 22:30 23:00
07:10 07:30 08:00 08:25 08:50 09:15 09:40 10:05 10:25 10:45 11:15 11:45 12:10 12:45 13:10 13:35 13:55 14:15 14:40 15:10 15:30 15:55 16:20 16:45 17:10 17:35 18:00 18:25 18:45 19:10 19:35 20:00 20:30 21:00 21:30 22:00 22:30 23:00
Not: K İŞARETLİ SAATLER KİPTAŞ 3 ETAPTAN HAREKET EDER X İŞARETLİ SAATLER ISPARTAKULE GİRMEZ EXPERES GİDER
05:30 05:45 06:00 06:15 06:30 06:45 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:43 10:56 11:09 11:22 11:35 11:48 12:01 12:14 12:27 12:40 12:53 13:06 13:19 13:32 13:45 13:58 14:11 14:24 14:37 14:50 15:03 15:16 15:29 15:42 15:55 16:08 16:21 16:34 16:47 17:00 17:13 17:26 17:39 17:52 18:05 18:18 18:31 18:44 18:57 19:10 19:23 19:36 19:50 20:05 20:20 20:40 21:00 21:20 21:45 22:10
YENİKAPI Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
06:00 06:15 06:30 06:45 07:00 07:10 07:20 07:35 07:50 20:30 20:50 21:10 21:30 21:50 22:10 22:30 22:50 23:10 23:40 00:10
06:00 06:20 06:40 07:00 07:20 07:35 07:50 21:20 21:40 22:00 22:20 22:40 23:00 23:20 23:45 00:10
06:30 06:50 07:05 07:20 07:35 07:50 21:40 22:00 22:20 22:40 23:00 23:20 23:45 00:10
Günlük nöbetçi eczane listesini www.istanbulsaglik.gov.tr adresinden öğrenebilirsiniz.
MK15 BO'AZKÖY/BAHÇE)EH(R-OL(MP(YATKÖY METRO hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 120 dakika NORMAL, METRO ENTEGRE BOĞAZKÖY SON DURAK Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
Not:SABAH İLK AKŞAM SON SERVİSLER HARİÇ BÜTÜN SERVİSLER RING ÇALIŞIR
06:00 06:25 06:50 07:10 07:50 08:30 09:05 09:40 10:50 12:00 13:10 14:20 16:40 17:15 17:50 18:25 19:00 19:30 20:00 20:40 21:20 23:00
06:00 06:30 07:10 07:45 08:30 09:00 10:00 10:50 12:15 13:10 14:40 17:00 18:00 19:10 19:40 20:10 21:40 23:10
E-57
BO'AZKÖY-BAHÇE)EH(R-TAKS(M hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 150 dakika Ç(FT KATLI, 2 TAM B(LETL(
05:50 06:10X 06:20 06:45K 07:00X 07:20 07:40 08:00X 08:20 08:45X 09:15 09:45 10:10 10:35X 11:00 11:25 11:50X 12:15 12:40 13:05X 13:30 13:55 14:20 14:45X 15:10 15:35 16:00X 16:25 16:50X 17:15 17:40 18:05 18:30X 19:00 19:30 20:00X 20:30 21:00
212 669 63 60 212 669 86 86 212 672 09 46 212 669 16 00 212 669 85 10 212 669 80 25
BAHÇE)EH(R/ESENKENT-TAKS(M hatt› Gidi -Dönü sefer süresi: 180 dakika Ç(FT KATLI, 1 TAM, 1 IND. BAHÇEŞEHİR Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil 05:15 05:30 05:40 05:48 05:56 06:04 06:12 06:20 06:28 06:36 06:44 06:52 07:00 07:10 07:20 07:32 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:50 20:10 20:30 20:50 21:10 21:30 21:50 22:10 22:30
212 444 06 69 212 669 26 21 212 669 31 37 212 669 55 66
Bahçeşehir Aile Sağlık Mer. Bahçeşehir Taksi Durağı Esenkent Taksi Durağı PTT 1. Kısım Muhtarlık 2. Kısım Muhtarlık
08:40 09:10 09:40 10:10 10:40 11:10 11:40 12:10 12:40 13:10 13:40 14:05 14:30 14:55 15:20 15:45 16:15 16:45 17:15 17:45 18:10 18:35 19:00 19:25 19:50 20:15 20:40 21:05 21:30 22:00 22:30 23:00
ESENKENT Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
BAKIRKÖY Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
06:15 06:35 K 07:00 X 07:15 K 07:45 X 08:15 08:45 09:15 09:45 10:15 X 10:45 11:15 X 11:45 12:15 12:40 13:05 13:30 X 14:00 14:25 X 14:50 15:15 15:40 16:05 16:30 X 17:00 17:25 X 17:50 18:15 18:45 19:15 19:45 X 20:15 20:45 X 21:15
07:40 08:20 08:45 X 09:10 09:35 X 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 X 12:30 12:55 X 13:20 13:45 14:10 14:35 15:00 X 15:30 15:55 X 16:20 16:45 17:10 17:35 18:00 X 18:30 18:55 X 19:20 19:45 20:15 20:45 21:15 X 21:45 22:15 X 22:45
07:00 07:30 08:00 X 08:30 09:00 X 09:30 10:00 10:30 11:00 11:30 X 12:00 12:30 X 13:00 13:30 14:00 14:30 15:00 X 15:30 16:00 X 16:30 17:00 17:30 18:00 18:30 X 19:00 19:30 X 20:00 20:35 21:10
07:40 08:20 08:45 X 09:10 09:35 X 10:00 10:30 11:00 11:30 12:00 X 12:30 12:55 X 13:20 13:45 14:10 14:35 15:00 X 15:30 15:55 X 16:20 16:45 17:10 17:35 18:00 X 18:30 18:55 X 19:20 19:45 20:15 20:45 21:15 X 21:45 22:15 X 22:45
07:00 08:40 09:30 10:30 11:30 12:30 13:30 14:30 15:30 16:30 17:30 18:30 19:30 20:20 21:20 23:20
OLİMPİYATKÖY METRO Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil 06:50 07:25 08:00 08:30 09:40 10:50 12:00 13:10 15:30 16:05 16:40 17:15 17:50 18:25 18:55 19:30 20:10 22:50 22:30 00:20
06:50 07:30 08:10 08:50 09:40 11:10 12:00 13:30 15:50 16:50 18:05 18:35 19:10 20:20 20:45 22:25 00:20
07:50 09:30 10:30 11:30 12:30 13:30 14:30 15:30 16:30 17:30 18:30 19:30 20:30 21:10 22:20 00:25
E-58
ESENKENT BAHÇE)EH(R-BAKIRKÖY hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 100 dakika EKSPRES, 2 TAM B(LETL(
06:15 06:35 K 07:00 X 07:15 K 07:45 X 08:15 08:45 09:15 09:45 10:15 X 10:45 11:15 X 11:45 12:15 12:40 13:05 13:30 X 14:00 14:25 X 14:50 15:15 15:40 16:05 16:30 X 17:00 17:25 X 17:50 18:15 18:45 19:15 19:45 X 20:15 20:45 X 21:15
0212 608 00 26 0212 803 15 66 0212 607 12 15 0212 669 93 00 0212 608 00 37 0212 669 34 34 0212 608 05 72 0212 607 06 06 0212 672 15 56 0212 669 96 59 0212 672 43 03 0212 605 02 14 0212 669 70 10 0212 397 01 24 0212 672 01 03 0212 579 33 41 0212 672 33 32 0212 669 18 27 0212 672 94 01 0212 672 33 30 0212 596 55 53 0212 669 59 51 0212 669 16 60 0212 669 44 66 0212 669 97 97 0212 608 17 27 0212 669 09 11 0212 607 08 10
08:40 09:10 09:40 X 10:10 10:40 X 11:10 11:40 12:10 12:40 13:10 X 13:40 14:10 X 14:40 15:10 15:40 16:10 16:40 X 17:10 17:40 X 18:10 18:40 19:10 19:40 20:10 X 20:40 21:10 X 21:40 22:10 22:40
Not: X İŞARETLİ SAATLER ESENKENT ISPARTAKULE BAKIRKÖY ÇALIŞIR K İŞARETLİ SAATLER KİPTAŞ 3 ETAPTAN HAREKET EDER
ESENKENT-BAHÇE)EH(R-MEC(D(YEKÖY hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 100 dakika Ç(FT KATLI, 2 TAM B(LETL( ESENKENT Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
MECİDİYEKÖY-M.BUS Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
05:50 06:02 06:10 K 06:30 X 06:45 K 07:10 X 07:35 08:05 08:35 09:10 09:40 X 10:25 11:05 X 11:40 12:15 12:50 13:15 X 13:50 14:25 X 15:00 15:25 16:00 16:25 X 16:50 17:20 17:55 X 18:30 19:05 19:40 20:15 X
07:00 07:35 X 08:10 X 08:45 09:20 X 09:55 10:30 11:05 11:40 X 12:20 13:00 X 13:35 14:10 14:45 15:20 X 15:55 16:30 X 17:05 17:30 17:55 18:20 X 18:45 19:10 19:40 X 20:15 20:40 21:15 21:55 X
06:00 06:15 K 06:40 X 06:55 K 07:20 X 07:45 08:30 09:10 09:50 X 10:30 11:05 X 11:40 12:15 12:45 13:15 X 13:50 14:25 X 15:00 15:35 16:10 16:45 X 17:20 17:55 X 18:30 19:05 19:40 20:15 X
07:00 08:00 08:50 X 09:40 10:30 X 11:20 12:10 13:00 13:45 X 14:30 15:15 X 16:00 16:45 17:30 18:15 X 19:00 19:45 X 20:30
07:10 07:45 08:20 X 08:55 09:30 X 10:05 10:40 11:15 11:50 X 12:25 13:00 X 13:35 14:10 14:45 15:20 X 15:55 16:30 X 17:05 17:40 18:15 18:50 X 19:25 20:00 X 20:35 21:10 21:45 22:10 X
09:30 10:30 11:20 X 12:10 13:00 X 13:50 14:30 15:10 15:50 X 16:30 17:10 X 17:50 18:30 19:10 19:50 X 20:30 21:15 X 22:00
Not: X İŞARETLİ SAATLER ESENKENT ISPARTAKULE M.KÖY ÇALIŞIR K İŞARETLİ SAATLER KİPTAŞ 3 ETAPTAN HAREKET EDER
Otobüs saatleri 2 KASIM 2016 tarihinde www.iett.gov.tr sitesinden güncellenmiştir
ÖNEMLİ TELEFONLAR
3. CADDE ECZ. AKKOZA PLUS ECZ. ANADOLU ECZ. ARMAĞAN ECZ. BAHÇ. AYDIN ECZ. BAHÇEŞEHİR ECZ. BAHÇ. PARK ECZ. BOĞAZKÖY ECZ. CAN ECZ. DEFNE ECZ. DENİZ ECZ. DERMAN ECZ. DİLEK ÖZ ECZ. ECZANE AKBATI ECZANE FİLİZ ECZANE NATÜREL ELİT ECZ. ELVİN ECZ. GÜNGÖR ECZ. İSTANBUL ECZ. KENT ECZ. MAVİ ECZ. NEVAL BİRİCİK ECZ. OKSİJEN ECZ. SU ECZ. ŞEHİR ECZ. ŞELALE ECZ. YILDIZ ECZ.
Bahçeşehir'in ODTÜ'lü hocalarından
TEOG-YGS-LYS Sınavlarına hazırlık
İlkokul-Ortaokul-Lise arasınıf öğrencileri için derslere yardımcı
İngilizce eğitim gören öğrenciler için ingilizce kaynak ve müfredatla, ingilizce dersler
M
M
İlkokul, Ortaokul TÜM DERSLER Lise MATEMATİK, GEOMETRİ, FİZİK - Konu anlatımı ve tekrarı - Soru çözümü - Öğretmen gözetiminde ekstra bireysel çalışma saatleri - Birebir danışmanlık
BİREBİR DERSL
ER
DERS P U R G İK İL İŞ K 2-3
0505 685 72 82 0555 525 08 21 Cengiz Hoca
Hüseyin Hoca
LERİ