607 10 28
AYLIK AKTÜALİTE ve YAŞAM DERGİSİ
NİSAN 2017 - YIL: 8 - SAYI: 74
Sayfa 66
Sayfa 88
Sayfa 86
Sayfa 76
0212
ilan_bask›.pdf
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
1
31.03.2017
14:35
A4 ‹LAN_BASKI.pdf
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
1
3/30/17
6:30 PM
PROFESYONELLER
ÖZEL ÖĞRETİM KURSU
PROFESYONELLER ÖZEL ÖĞRETİM KURSU
YGS - LYS 6 kişilik sınıflar Özel ders
Eğitim profesyonellerin işidir... Eğitimde 11. yılımız...
Defne 5 Villa 1 Bahçeşehir
669 20 03
ADVERTORIAL
BAHÇEŞEHİRLİLERE Artık Bahçeşehirliler, plastik cerrahi ve estetik hizmeti almak için saatlerce trafikte kalıp, başka ilçelere gitmeyecek. Çünkü Dr. Mehtap Vatansever Bahçeşehir Birinci Kısım'da kaliteli ürünleri ve son teknoloji cihazlarıyla kişiye özel hizmet vermeye başladı. Dr. Vatansever ile detayları konuştuk. Böyle bir merkezi neden başka bir semtte değil de Bahçeşehir açtınız? Yıllarca estetik plastik cerrahi hastaneler grubunda görev yaptım. O dönemde Bahçeşehirden bir çok hastanın kliniğimize başvurduğunu gördüm. Nedenini sorduğumda kendilerine hitap edecek fazla bir merkezin olmadığını ifade ediyorlardı. Daha önce Bahçeşehirde oturuyordum ve burayı çok seviyordum. Nihayetinde Bahçeşehire taşınıp, Bahçeşehirlilerin arzu ettiği güzel hoş bir konsept oluşturmaya kara verdim. İçini FDA onaylı üst kalite cihazlarla donattık. KİŞİYE ÖZEL HİZMET Bu merkezi hangi hedeflerle açtınız? Hastaların Bahçeşehir’den, Nişantaşı’na, Bağdat caddesine gitmesi yerine bölgelerinde kalıp trafik çekmeden evlerinin hemen yakınında bir merkezden hizmet alması gerektiğine karar verdik ama bu merkez aynı zamanda butik olmalıydı, ve kişiye özel hizmet vermeliydi, Yılların tecrübe ve birikimini buraya taşıdık. Henüz yeni hizmet vermemize rağmen çok olumlu tepkiler aldık, ben Bahçeşehirlilerin bu hizmetlerden memnun kalacağını umuyorum. Hangi hizmetleri sunuyorsunuz, sıralayabilir misiniz? G Antiagenig yüz gençleştirme
Dr. Mehtap Vatansever, “Merkezimizde iple yüz germe sistemlerimizde 4 boyutlu iplerle yüzü asıyoruz ve anında yüz yukarıya kalkıyor.” diyor.
sistemleri G Leke tedavileri G Gözenek tedavileri G Sivilce izleri G Medikal cilt bakımı G Zayıflama mezoterapi ve bölgesel incelme Sanırım kullandığınız ürünlerde de iddialısınız! Kullandığımız ürünlere çok dikkat ediyoruz. Mesela cilt bakım ürünlerimiz klinik etkinliğini kanıtlanmış seçkin kliniklerde hekim tavsiyesiyle önerilmiş ürünlerden oluşuyor. Yüz gençleştirme parkurumuz ise FDA onaylı çok ciddi klinik çalışmaları olan cihazlardan oluşuyor, kliniğimizde son zamanlarda çok popüler cihazlardan olan altın iğne cilt gençleştirmede çok başarılı bir cihazdır. Yine Ultrasonik yüz germe cihazı Hifu ise ağrısız acısız tek seansda yüz germe işlemini yapmaktadır.
AKILLI DOLGU SİSTEMİ Beslenme uzmanınız da var... Hacettepe Üniversitesi beslenme bölümünden mezun olan çok donanımlı çok deneyimli bir arkadaşımız var. Bölgesel incelmede yağ parçalayıcı enjeksiyon çok etkili selülit mezoterapilerimiz var. Dolgu ve botoks uygulamalarında diğer merkezlerden nasıl bir farkınız var? Biz merkezimizde akıllı dolgu sistemini kullanıyoruz. Akıllı dolgular yüze volüm vermekle kalmıyor yüzdeki kolejeni uyararak aynı zamanda gençleştirip geriyor. Dolgularımızda 1 yıllık 2 yıllık 3 ve 4 yıllık seçeneklerle dolgu seçme imkanı sunuyor. Yine iple yüz germe sistemlerimizde 4 boyutlu iplerle yüzü asıyoruz ve anında yüz yukarıya kalkıyor. Bu iplerin germe etkisi çok yüksek.
Bahçeşehir 1. Kısım Mah. Vali Recep Yazıcıoğlu Cad. Ilgaz Ada Villa 3 No:4
/drmehtapvatansever
Dr. Mehtap Vatansever
'’ESTETİK' HİZMET... YAPILAN İŞLEMLER Ameliyatsız yüz germe Ultrasonik yüz germe Hifu 4D iple yüz germe Altın iğne Leke tedavileri Saç tedavileri Dolgu Botox El gençleştirme Bölgesel incelme
www.drmehtapvatansever.com
Tel: 0532 566 44 42
‘DE NELER VAR?
EDİ TÖR ,ün Notu
Bende de var:) Nisan sayımızdan herkese merhaba... Son dönemlerde adet edindim, önce bir merhaba ile başlıyorum yazıma... Açıkçası merak da etmiyor değilim. Benim bu merhabamı kaç kişi okuyor, hatta okumaya başladığında bana karşılık olarak merhaba diyen var mı? diye:) Aman Allah’ım ben iyi miyim... Bahar sersemliğine verin ricasıyla daha fazla saçmalamadan hemen dergimizin konularına gireyim ben... Yine bir dergiyi matbaaya göndermişiz ve sonraki sayımız için ne yapacağımız konusunda yayın kurulumuz ile toplanmışız. “Eveeeet bu sayı kapak konumuzu ne yapacağız” diye her ay olduğu gibi bu ayda toplantının ilk cümlesini yine içimizden biri kuruyor. Bu cümlenin cevabını verebilmek için herkes hummalı bir çalışmaya başlıyor hemen. İlk sessizliği bozan kişiden bir öneri geliyor ve herkes pür dikkat dinliyor... “Şu olabilir mi? Yok ben onu okumam, bu olabilir mi? olabilir ama sanki bu aya uymaz, aaaa bak onu bir sonraki ay kapak konusu yapabiliriz” konuşmaları sürerken sonunda bizim de keyifle okuyacağımıza kanaat getirdiğimiz bir haberde karar kılıyoruz. Obsesif Kompülsif bozukluk... Yani halk dilinde takıntı hastalığı... Bu konuda kitapları olan Yrd. Doç. Dr. Oğuz Tan’a merak ettiklerimizi sorduk. Röportajımız sırasında biz onu başından sonuna merakla dinleyip “Yaa bak bu bende var, aaaa bu da takıntı hastalığıymış” cümlelerini sıkça kurduk. Daha öncesinde etrafımdaki birçok insanın takıntılarının farkındaydım ama bu araştırma ve röportaj sonrası şimdi farklı gözle bakıyorum insanlara. Acaba onun takıntısı ne diye merak etmekten kendimi alamıyorum. Takıntı hastalığının en ünlüsü temizlik takıntısıymış ama benim etrafımda bugüne kadar gördüğüm ilginç bir takıntıdan size bahsetmeden geçmeyeyim. Bir arkadaşımın takıntısı ellenen hiçbir şeyi yememek. Eğer sen onun gözünün önünde ekmeği ellersen hayatta o ekmeği yemiyor. Böreği keserken elinin değdiğini görürse o böreği de yemez. Ama eğer ellendiğini görmezse hiç sorun yok. Sizce de ilginç bir takıntı değil mi? Bu arada benimde ilginç takıntılarım var ama buradan paylaşayım mı diye düşünmüyor değilim. Hani Bahçeşehir’de bir yerlerde karşılaşırsak bana garip gözlerle bakmanızı istemem açıkçası... Tamam tamam normal olan bir tanesini yazayım:) Aslında çok bilindik bir takıntı, düzen takıntısı benimkisi... Evde, etrafta hiçbir şey dağınık olmayacak, her şey yerli yerinde olacak. Dolapların kapaklarını açtım mı hepsi bir düzen içinde olacak. Karışıklıktan nefret ederim. Hele mutfakta her bir bardağımın, her tabağımın hepsinin ayrı ayrı yerleri bellidir. Birazcık sağa ya da sola kaysa hemen fark ederim. Yani evin içinde kendime işkence yapar vaziyette dolanırım diyebilirim:))) Takıntılara takıldım, dergideki diğer konulardan yine bahsetmeye yer kalmadı. Kısaca avukatlar konumuza değineyim. Bahçeşehir’in hak ve hukuk koruyucuları başlığıyla verdiğimiz ve ulaşabildiğimiz avukatlardan toparladığımız haberimizdeki, avukatların mesleki anılarını ben keyifle okudum... Eminim siz de bu konularımızı okurken keyif alacaksınız... Takıntısız günler dileklerimle...
76 30. Kısa Haberler 48. Bahçeşehir'in gözde mekanı görkemli açılışıyla hizmetinizde 60. Anaflaksi allerjik şok 62. Bebeğiniz hangi yöntemle dünyaya gelmeli? Normal mi sezeryan mı? 64. -Eşlerin like krizi -Özel hastanelere ve yatırımcılarına sözümüz yok ancak fazla aldıkları paralara itirazımız var! 66. Bahçeşehir’in hak ve hukuk koruyucuları
66
75. Hayatınızda küçük değişiklikler ile sağlıklı kilo verin… 76. KAPAK KONUSU Herkeste ufak da olsa mutlaka var Obsesif kompülsif bozukluk - TAKINTI 86. Serda Büyükkoyuncu, Saffet Emre Tonguç ile keşfetmeyi seven gezginler için PİRİ 88. YGS Türkiye 10.su Bahçeşehir Değişim Kurs Merkezi’nden 96. Estetik uygulamalarda yanlış algılanan doğrular 102. Her misafirimizin keyif aldığı, mutlulukla çıktığı bir işletmeyiz
HER AY SİZLERLE 38. EMLAKBilge Özdemir 42. DAMAKLARDA İKİNCİ BAHARBahar Rüzgari 50. EKONOMİKayhan Öztürk 54. HAVADAN SUDANMüjde Köseoğlu 56. EKRANLARDA NELER OLUYOR- Elif Yakar 92. EĞİTİMDoç. Dr. Mehmet İnan 94. SPOR- Savaş Kahraman
98. GÜZELLİK - Yasemin Yurtman Candemir 104. MODA - Damla Duman 106. ASTROLOJİ- Nisa 108. OTOMOBİLTunç Altınbaş 110. HUKUK- Av. N. Pelin Tüzüner Yaşar 112. KÜLTÜR SANATHatice Gülçür İnanç 113. POLİTİKA Cemal Subaşı 114. BULMACA 116. REHBER
HER REKLAM BİR KAZANÇTIR DİYORSANIZ
BİZE ULAŞIN
607 10 28 532 371 76 93 212
Melike Güntürk
Yazı İşleri Müdürü: Melike Güntürk Sorumlu Haber Müdürü: Hatice Gülçür İnanç Tasarım ve Uygulama: İmtiyaz sahibi: HAZAN YAPIMEVİ
Hazan Yapımevi
Genel Yayın Yönetmeni: Hasan Güntürk
Aziz Serdar Taştan
Teknik Müdür:
26
I NİSAN 2017
Reklam Müdürü: Nurcan Ercan Güler Yayın Kurulu: Hatice Gülçür İnanç Kazım İlter İnanç Kapak Çizim-Tasarım: Naci Koç Hukuk Danışmanı: Av. Baycan Şabudak
İLETİŞİM: Boğazköy Hoşseda Sit. H Blok 7/14 Bahçeşehir/Başakşehir/İst. Tel: 0212 607 10 28 e-mail: 4mevsimbahcesehir@gmail.com 4mevsim@4mevsimbahcesehir.com Facebook: Dört Mevsim Bahçeşehir www.4mevsimbahcesehir.com
Dağıtım: 4 Mevsim Bahçeşehir Dergisi Baskı: Veritas Basım Merkezi 444 1 303
4 Mevsim Bahçeşehir Dergisi ayda bir yayınlanır. Bahçeşehir’de binalar, villalar ve işyerleri başta olmak üzere, Ispartakule, Ardıçlı Evler, Ardıçlı Göl Evleri, Spradon, Mesa Nurol, Eston 1-2-3-4, Armina, City Court, Günışığı, Uphill, Banu Evleri, Kelebekler Vadisi, Asmalı Evler, Akbatı Garanti Koza, Hill Park, Dumankaya, N Tepe, Park City, Yeni Ispartakule (Efes, Olimpos, Garanti Koza 1-2, Avrupa Konutları 1-2) sosyal tesislerinden, Esenkent ve Boğazköy (seçilmiş villalar ve tüm işyerleri) bölgelerine ücretsiz dağıtılır. Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazı sahibine, reklamların sorumluluğu reklam verenlere aittir.
Katkıda bulunanlar: Ece Sevinç, H. İldeniz İnanç, Murat Sevinç, Onur Yurtseven, Serkan Güler, Yasemin Sevinç, Z. Hazan Güntürk
KISALAR
Tüm öğrencilere
%40
indirim
“Turkish Divers” Tüplü Dalış Eğitim Merkezi Bahçeşehir’de hizmetinizde...
Ücretsiz teorik dalış eğitimi Bahçeşehir 1. Kısım Doğa Parkı Evleriʼnde “Turkish Divers” Tüplü Dalış Eğitim Merkezi açıldı. Tecrübeli eğitmen kadrosu ile her seviyede dalış eğitimi verebilen, dünyanın her noktasına, dalış ve kültür turları düzenleyebilen Turkish Divers, açılışa özel nisan ayı sonuna kadar, ücretsiz teorik dalış eğitimi veriyor. Bununla birlikte tüm öğrencilere %40 dalış eğitim indirimi sunuyor. Bu eğlenceli fırsatı yakalayabilmek için Turkish Diversʼı arayıp kayıt olmanız yeterli olacaktır. www.turkishdivers.com (212) 669 4 669 -(505) 472 6863
I I I I I I I I
Gündelik ve boş ev temizliği İnşaat sonrası Ofis, büro ve restaurant Evden çıkartmadan halı ve koltuklarınız, uzman eleman ve ekipmanlarla tertemiz Yorgan, bataniye her türlü temizlik itinayla yapılır Tadilat, boya-badana, dekorasyon, montalama, alçıpan her türlü hizmet mevcuttur Nakliye Perde, stor perde
Bahçeşehir’den El-Bab Kahramanları’na
İstanbul Bahçeşehir Abdi İbrahim Ortaokulu öğrencilerinin El-Bab Kahramanları için gerçekleştirdikleri sosyal sorumluluk projesine 150 öğrenci katıldı. Resim, şiir ve minik hediyelerden oluşan projeyi koordine eden Görsel Sanatlar öğretmeni Mustafa Karakaya, “Amacımız vatan sevgisi yanında kahraman askerlerimize moral vermek. Bu amaçla hediyelerimizden oluşan çalışmayı Genelkurmay Başkanlığıʼna yolladık. Oradan da El-Bab'daki askerlerimize gönderilmesini istedik” diyerek projeleri hakkında bilgi verdi.
30
I NİSAN 2017
Dört Mevsim Bahçeşehir
KISALAR
Esteticium’dan görkemli açılış... Hasan Cem Gülen
Şaban Şahin
Oğuz Tütüncü
Ömer Özgür Atay
Levent Özen
Sema Öztürk
Hakan Akkaya Hidayet Türkoğlu
Metin Şentürk
Ece Erken
Astra Group bünyesindeki Esteticium Bahçeşehir, ünlülerin katılımı ile görkemli bir törenle açıldı. Ocak ayında hizmete başlayan Esteticium, Bahçeşehirʼdeki ilk merkezinin açılışını yaptı. Esteticiumʼun Bahçeşehirʼdeki mimari tasarımıyla öne çıkan estetik ve plastik cerrahi merkezinde yapılan açılışa Ece Erken, Metin Şentürk, Hakan Akkaya, Sema Öztürk, Hidayet Türkoğlu, Fatmagül Fakı ve Ömer Onan gibi ünlü isimler katıldı. Esteticium, Kim Kardashian, Gisele Bündchen, Bar Refaeli gibi ünlülerin gençlik formülü Vampire FaceLiftʼi de Türkiyeʼde uygulayan ilk ve tek estetik merkezi olarak dikkat çekiyor. Dr. Sherif Wakil gibi dünyaca ünlü doktorların eğitimlerine ev sahipliği yapan Esteticium, kısa sürede büyük başarılara imza attı. Açılış konuşmasını yapan Astra Group Sağlıkʼtan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ömer Özgür Atay; Esteticiumʼun Latince ʻEstetik Merkeziʼ anlamına geldiğini söyleyerek başladığı konuşmasında Bahçeşehirʼdeki merkezlerinin mimari tasarımında altın oran kullandıklarından bahsetti. Esteticiumʼda sadece Türkiyeʼdeki değil dünyadaki yenilik ve teknolojik uygulamaları baz alarak hareket ettiklerini söyleyen Atay, ilk şubelerini Bahçeşehirʼde açtıklarını ve Türkiyeʼde en az 10 merkez daha açmayı hedeflediklerini dile getirdi. Şu anda 22 ülkede 40 farklı temsilcilerinin olduğunu da vurgulayan Ömer Özgür Atay, yeni merkezlerinin herkese uğur getirmesini temenni etti.
KISALAR
All Eatalian Restaurant Bahçeşehir’de açıldı
Bahçeşehirʼde gerçek İtalyan lezzetleri artık çok yakınınızda. Büyük bir özenle tasarlanan mimarisi geniş yemyeşil bahçesi uzun süren çalışmalar sonucu ortaya çıkan özenli menüsü ile All Eatalian Restaurant hizmete başladı. Menüdeki tüm ürünleri kendi bünyelerinde yapılan, pizza özel hamuru ve sosları, İtalyaʼdan getirilen malzemeleri ile gerçek bir lezzet şölenine dönüşüyor. Makarnalar taze olarak hazırlanıyor, cheesecake, Volcano ve Lazanya odun fırınında yavaş yavaş italyan usullerine göre pişiyor. Akdeniz mutfagının deniz esintileri deniz mahsülleri ile başlangıçlarda ve ana yemeklerde yerini alıyor. Etlerine ise diyecek yok, ʻLokumʼ olmazsa olmaz. Bir de pastane bölümü varki sıcacık börekler poğaçalar, Fransaʼdan özel getirilen tereyağlı Kruvasanları portakal reçeli ile birleşiyor, kahvaltıda ise gönlünüz ne isterse, belki menemeni pizza üzerinde denemek istersiniz ne dersiniz. All Eatalian kocaman bir gülümseme, samimi bir karşılama ile sizleri bekliyor. www.alleatalian.com.tr Tel: 0212 450 40 50
Ekonomi yazarımız yılın bir numarası seçildi Finansgundem.com iki yıl arayla 2. kez MÜSİAD Ekonomi Basını Başarı Ödülleri’nde “Yılın Ekonomi Haber Portalı” kategorisinde bir numara seçildi. Finansgündem Genel Yayın Yönetmeni ve dergimiz 4 Mevsim Bahçeşehir’in ekonomi yazarı olan Kayhan Öztürk ‘MÜSİAD Ekonomi Oscarı’nı Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin elinden aldı.
34
I NİSAN 2017
Dört Mevsim Bahçeşehir
KISALAR
‘Korkmuyorum farkındayım” dediler
Medicana International İstanbul Hastanesi ve Demir İnşaat Büyükçekmece Basketbol Takımı, 1-7 Nisan kanser haftası öncesinde Kanserde Erken Teşhis için kampanya başlattı. “Korkmuyorum Farkındayım” sloganıyla başlayan kampanyada Demir İnşaat Basketbol takımı, Beşiktaş Büyükçekmece karşılaşmasında ʻKanser Seni Fark Etmeden, Sen Farketʼ formasıyla sahaya çıktı. Kulübün desteklediği proje, taraftar ve seyirciler tarafından büyük alkış aldı. Medicana Sağlık Grubu 1-7 Nisan kanser haftasında düzenleyeceği bir dizi farkındalık projesinin bu yıl ilkini “Korkmuyorum Farkındayım” mottosuyla başlattı. Demir İnşaat Büyükçekmece Basketbol Takımı sağlık sponsoru Medicana International İstanbul Hastanesi, kulüp işbirliğinde bu kampanyanın öncüsü oldu. Beşiktaş-Büyükçekmece karşılaşmasında sahaya çıkan Demir İnşaat Büyükçekmece Basketbol Takım oyuncuları ve Göl Kızları “Korkmuyorum Farkındayım” formasıyla seyirciler tarafından
büyük ilgi gördü. Medicana International İstanbul Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mutlu Demiray, “Kanser, dünya genelinde giderek artan bir sağlık problemidir. Yeni çalışmalara göre; ölüm nedenleri arasında ilk sırada yer almaktadır. Kanser olma olasılığı yaşam şekline, çevreye, beslenmeye, yaşa, cinsiyete ve aile öykülerine bağlı olarak değişir. Yani herkes kanser olabilir. Çağımızın belkide en önemli hastalığının farkında olmak, sev-
diklerimizin ve başkalarının fark etmesini sağlamak hepimizin görevi. Çaresi erken teşhis, erken tedavi. Medicana International İstanbul Hastanesi olarak “Kanser seni fark etmeden, sen fark et” diyor ve kişilerin bilinçlenmesi için elimizden geleni yapmak istiyoruz. Hayatın her alanında var olan kanserojen maddeler; insanları ister istemez korkutuyor ve tedbirli yaşamaya yöneltiyor. Ancak unutulmamalıdır ki, kanser; erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilen bir hastalıktır” dedi.
İstanbul’un tek kadın belediye başkanı Kadınlar Günü’ne konuk oldu
Medicana International İstanbul Hastanesi, istanbulʼun tek kadın belediye başkanı, Avcılar Belediye Başkanı Dr. Handan Toprak Benliʼyi ağırladı. Medicana International İstanbul Hastanesi konferans salonunda, Yaşam Dergisi işbirliği ile gerçekleştirilen buluşmada Medicana Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hüseyin Bozkurt, Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, belediye başkan vekili Ömer Şatır, belediye başkan yardımcıları Beylikdüzü Belediyesi KültürSanat Danışmanı, Beylikdüzü Belediyesi ve Avcılar Belediyesi meclis üyeleri, Medicana International İstanbul Hastanesi Genel Müdürü Ulvi Ünal, hastane yöneticileri ve çok sayıda seçkin davetli katıldı. Her ay düzenli olarak gerçekleştirilen, toplumun önde gelen isimleri ve ünlülerini konuk eden yaşam tadında aylık buluşmalar, siyasetçi ve doktor kimliğiyle öne çıkan Avcılar Belediye Başkanı Dr. Handan Toprakʼı konuk etti. Sağlık hizmetinin yanı sıra hasta ve refakatçilerine, kültür sanat buluşmalarıyla moral vermek, farkındalık yaratmak için düzenlenen etkinlikler katılımcılar tarafından yoğun ilgi gördü.
36
I NİSAN 2017
Medicana International İstanbul Hastanesi Plastik ve Estetik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Necmettin Kutlu moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide Dr. Toprakʼın eğitim hayatından, meslek yaşantısına, siyasi hayatından ev yaşantısına bir çok konular ele alındı. Etkinlikte, Dünya sağlık örgütünün sağlık tarifine değinen Dr. Toprak şunları ifade etti: “Dünya Sağlık Örgütü sağlığın 3 temel ölçütünü insanın bedenen ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik içerisinde olması olarak tanımladı. Medicana Sağlık Grubuʼnun ilk iki hizmeti başarıyla yerine getirirken bugün burada bizleri biraraya getirerek sosyal yönden de üçüncü hizmeti de başarıyla yerine getirdiğini görüyoruz. Ayrıca Forbes Türkiye'nin “adil istihdam” araştırmasında "Kadınların çalışabileceği en iyi 50 Şirket" listesinde, tüm sektörler arasında 2. sırada olan Medicana Sağlık Grubuʼnu kadına verdiği değerden ötürü tebrik ediyorum.” Söyleşide ev sahibi belediye olarak katılan Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Medicana Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hüseyin Bozkurtʼun plaket ve çiçek takdimiyle kadınlar günü etkinliği sona erdi.
Dört Mevsim Bahçeşehir
EMLAK
BASINSIZ...
BASIN EKSPRES!..
Bölgemizin gayrimenkul pazarının gelişmesinde önemli katkıları olan Turyap Holding Pazarlama ve Satış’dan sorumlu İcra Kurulu Üyesi Bilge Özdemir, “İstanbul Avrupa Yakası’nda farklı konseptleri bir arada sunan Basın Ekspres bölgesinin gelişen yüzünü ziyaret edip “bölge&projelerin“ analizi ve öngörülerini 4 Mevsim’e derledi: Bir dönem fabrika, atölyeler ile sanayinin ve medyanın merkez üssü olan 8 kilometrelik; Yenibosna-Sefaköy-Halkalı-Güneşli-İkitelli hattı konut, ofis, otel ve alışveriş projeleriyle yepyeni bir kimliğe bürünmeye devam ediyor. Adını yıllar önce çevresinde konumlu basın kuruluşlardan alan “ Basın Ekspres”, yoluna basın olmadan devam ediyor... Atatürk Havalimanıʼnın rolü değişebilecek olsa bile, metro gibi ulaşım projelerinin devreye alınması, üçüncü köprü ve üçüncü havalimanı gibi bağlantı yollarıyla bölgedeki araç sirkülasyonunda herhangi bir azalma olmayacağı öngörülüyor. Gelişim ve ulaşım trendleri ile kendi merkezini oluşturan Basın Ekspres, merkezileşen konum özelliği ile artık Maslak üst kimliğine ihtiyaç duymuyor!.. TEMʼden E-5ʼe, Yavuz Sultan Selim Köprüsüʼnden havalimanları yol güzergahı olan Basın Ekspres Yolu, kendi
38
I NİSAN 2017
kimliğini yaratmış. Bu kimlik yapısı içinde; Ekspres kavramının Güneşli yönünde devam ettirilmesini, Küçükçekmece-Halkalı yönününde farklı bir kimlik yapısının şekillenmesini öneriyorum. Bu bölge/aks için farklı bir kimlik yapısı; yeni bir kent kimliği ile yeni bir cazibe merkezi oluşturabilecek, aynı zamanda Basın Ekspresʼin daha hızlı gelişim ve iskanına katkı sunacaktır. İstanbulʼda yatırım deyince ilk akla gelen bölgelerden biri olan Basın Ekspres; planlama, inşaat aşamasında olan ve yakın zamanda devreye girecek onlarca proje ile inşaat şirketlerinin hem de farklı özellikleri ile yatırımcının radarı altında kalmaya devam etmektedir... • Kongre Vadisi: Geliştirilen proje karmalarında konumlandırılan hizmet alanları; ünlü otel zincirlerinin uğrak yeri olmaya devam ediyor... • Designer Outlet ile Turizm
BİLGE ÖZDEMİR
c Emlakchi&Reda ve a am rl za Pa e Proj su O’ Satış CE
& Alışveriş Noktası: Türkiyeʼnin ilk designer outletine Nurol Parkʼda Nurol GYO ev sahipliğine hazırlanıyor ve bölgeyi turizm & alışveriş merkezi haline getiriyor. Bölgenin çekim merkezi olacak Oasis Designer Outlet; dünya markası üst segment ürünler ve lokomotif markalar, yerli ve yabancı tüketicilerle “indirimli/ulaşılabilir” fiyatlarla tüketiciyle buluşturacak. Oasis Designer Outletʼte, eğlence, yeme-içme, süpermarket ve dekorasyon bölümlerinden oluşan dört ana anchor bulunacak. 120 mağazaya sahip olacak Oasis Outlet AVMʼde ayrıca sinema, eğlence merkezleri, açık hava alışveriş alanları, spor merkezleri, basketbol sahası, restoranlar, kafeler, açık hava pazarı, yarı olimpik havuz, dekorasyon kısımları bulunacak ve Türkiyeʼde ilk kez uygulanan Shop&Drive konseptiyle, tüketicileri tanıştıracak.
EMLAK
• Ticari yapılar ile yeni bir kent dokusu: Yıllar önce yaptığım analizde yeterli düzeyde AVM yapısının olduğunu projeler bütününde konumlandırılacak cadde üstü mağazalar ile ticaretin desteklenebileceği öngörümü paylaşmıştım. Ziyaretimde “cadde üstü/pasaj içi” ticaretin konumlandırılmakta olduğunu gördüm. Bu gelişme izole site yapılarından dolayı unutulmaya yüz tutan cadde üstü mağazacılık/cadde üstü ticareti destekleyecektir. Bu doku ile bölgede cadde, sokak, bulvar mahalle kültürü oluşabilecektir. • Ofis Yapıları ile bölgesel ticaretin merkezi: Projelerde “ofis ve home ofis” kavramlarının devamlılığı dikkat çekiyor. Bu devamlılıkta; en önemli potansiyelin dönüşen sanayinin üretim tesislerini başka bölgelere transfer ederken yönetsel yapılarını bölgede devam ettirme öngörüleri olacağını düşünüyorum. Bu öngörü paralelin yapıların bölge içi konumlanmalarını artıracaktır. • Konut yapıları ile yaşamın merkezi: Yüksek yapılarda residans ve apartmanlarda daire yaşamının alternatif olarak sunulduğu bölgede 1+0ʼdan 5+1ʼe değişen arz yapısına uygun dengeli bir talep yapısının olduğu gözleniyor. Basın Ekspres; yerli ve yabancı mimarların proje yarışında iç ve dış tasarım örnekleri, yeni nesil üretim teknikleri ve teknolojik gelişmelere sahne olmaktadır. Bu sahnede rol alıp, gelişime yön veren aktörlerlerden bazıları: MAR YAPI: Markası bölge ile bütünleşen MAR YAPI, Divan'la başlayan işbirliğindeki başarısını Divan Residence at G Tower'a taşırken; Yoo markasını G projesiyle G Yoo Inspired by Starck projesinde başarı ile bir araya getiriyor.
40
I NİSAN 2017
NUROL GYO: Uluslararası marka değerimiz NUROL Basın Ekspresʼde aile yaşam konseptini çevreden kopmadan çevre ile birlikte şekillendiriyor. SUR YAPI: Bölge değerinde imzalarına devam eden SUR YAPI, Mirage Rezidansʼda aile yaşamı ile rezidans kavramını yorumluyor. TOYA YAPI: Toya Yapı Basın Ekspres yürüyüşüne devam ediyor. Her projede farklı bir konsept ile karşımıza
Dört Mevsim Bahçeşehir
çıkan Toya, Next projesinde akıllı konut kavramını residans kavramında değiştiriyor. Projeler yarışında, projeler büyüklük ve konseptlerine göre “sosyal,sportif, ticari, eğlence, dinlence hizmetlerini sunmaktadır. Tanıtım ve satış ofislerinin geliştirilen projelerde konumlu olduğu bölgede projeleri ziyaret etmeden gayrimenkul alımınıza yön vermemenizi öneririm. I
BAHÇEKENT EMLAK KONUTLARI’NIN %20’ Sİ SATIŞTA !..
Bahçekent’i yeni Bahçeşehir olarak tanımlayan Özdemir; ‘‘İstanbul’un yükselen değeri, Bahçekent bu değere değer katan, görüntü ve gürültü kirliliğinden uzak, düzenli gelişen ve kendi kendine yeten bir kent olarak nitelendiriyor ve önümüzdeki beş yıl içerisinde İstanbul’un en hızlı gelişim, büyüme ve değer artışı gösteren alan olacağı öngörüsünde” bulunuyor. 504 daireden oluşan Bahçekent’de ‘‘Proje Proje Dolaşmaya Son!’’ kampanyasıyla satışa çıkan %20’lık dairelerin çok kısa süre içinde arzu edilen talebi göreceğine inanan Bilge Özdemir, 4 Mevsim aracılığı ile Bahçekent Emlak Konutlarını görmeden daire almamalarını yatırımlarına yön vermemelerini öneriyor. Satışa sunulan % 20’lik Bahçekent Emlak Konutları; 2+1’den 4+1’e daire seçenekleri ile çevresindeki projelerle kıyaslandığında büyük fiyat avantajı ile öne çıkıyor. Teslime hazır Bahçekent Emlak Konutları’nda 5.000-TL teminat bedeli bir ay içinde %25 peşinat’a tamamlandıktan sonra; 3 ay içinde devre hazır tapusu ile dilenilen banka/finans kuruluşundan konut kredisi ile veya nakden/defaten ödenebiliniyor.
Geleceğiniz Trusa'yla garanti altında! Amortisman
Satış Fiyatı
Kira Getirisi
11 Yıl
$ 65 bin
$ 500
11.5 Yıl
$ 85 bin
$ 735
12.5 Yıl
$ 100 bin
$ 805
Ayrıntılı Bilgi İçin:
+90 850 822 47 07 - 0532 202 24 00
DAMAKLARDA İKİNCİ BAHAR
Dört Mevsim Bahçeşehir
HUXO’da yemeklere sevgi katılmış ve o sevgi insanlarla paylaşılmış Damaklarda İkinci Bahar’da bu ay Akbatı’da bulunan Huxo Mutfak Bar’a konuk olduk. Mimar ve turizmci olmasına rağmen içindeki tutkunun peşinden gidip Huxo’yu yaratan Fulya Ağaoğlu ile konuştuk.
Sadece kadın olmanın bile zor olduğu Türkiye’de bir de çalışan kadın olmak, hele hele çalışan anne olmak herkesin kolay kolay altından kalkabileceği bir yaşam tarzı değil. Bunun için şüphesiz kadının güçlü olması gerekiyor. Mümkün olabildiğince iyi bir eğitim, komşulara akrabalara takılmadan gerekirse kendi ayakları üzerinde durabilmek, akıllı bir para idaresinden dünyayı anlamaya çalışma ve daha aktif bir zihin gerekiyor güçlü olabilmek için. Kadın çalışmalı, üretmeli, kendinden emin olmalı. Böyle olunca ardından başarı da gelir. O zaman kadının değeri artar ve kadın önemli olur, önemli kadınlar önemli nesillerin anneleri olurlar. Şimdi size bahsedeceğim kişi çok değerli ve önemli kadınlardan biri. Fulya Ağaoğlu. Akbatı’daki Huxo Mutfak Bar’ın sahibi. Bahçeşehir’de yaşayıp da Huxo’yu bilmeyen yoktur diye düşünüyorum. Dünya mutfağının lezzetlerini sunan bir mekan. Fulya Hanım son derece asil, ayakları yere sağlam basan, kendinden emin bir hanımefendi. Gerçekten başarılı, gerçekten azimli, çalışkan ve işinde uzman bir kadın. Çalışması gönül zenginliğinden kaynaklanan, insanlara hizmet etmeyi seven, onlara aşkla hizmet eden bir insan. Çalışan personellerine iyi davranan ve aynı zamanda sahip çıkan bir patron. O kadar mutlu oluyorum ki böyle kadınları görünce. İki üniversite bitirmiş Fulya Hanım. Mimar ve turizmci olmasına rağmen içindeki tutkunun peşinden gidip 4 sene önce restaurant açmaya karar vermiş. Röportaj yapmak istediğimizde bizi kırmayıp kabul ettiği için çok teşekkür ederim. Saat öğleden sonra 3 ve hava çok güzel. Baharın geldiğini her yerde hissedebiliyoruz. Mekana girmeden önce uzaktan bakıyorum, inceliyorum, dış mekan Avrupa’daki restaurantları anımsatıyor, pencereler, kapı, çiçekler, hatta güneş şemsiyeleri Avrupai bir
42
I NİSAN 2017
BAHAR RÜZGA
RI
hava vermiş. Tabii ki dışarda yeni açılan Huxo Bar ayrı bir şıklık yaratmış ve özellikle yaz aylarında çok eğlenceli olacağa benziyor. Güler yüzlü çalışan personel kapıyı açıyor ve içeri girdiğimde mekanın bana verdiği o sıcak enerji huzur veriyor. Girer girmez hemen karşıma Huxo’nun simgesi "mor gergedan" figürü çıkıyor, çok havalı. İç mekanın tasarımı çok şık ve oldukça göz alıcı. Çok emek sarf edildiği belli. Renkler tam benim zevkime uygun. Zaten işini bilen birisi tasarlamış, orası kesin. Önce restaurantın çok beyefendi genel koordinatörü Hayri Bey ile tanışıyorum. Çalışanlara davranış tarzı içten ve bir o kadar da samimi. Hayri Bey titiz ve belli bir kaliteyi tutturmaya önem veren, başarılı bir müdür. Huxo’nun açılışından beri çalışıyor ve müşterilerle yakından ilgileniyor. Huxo’ya sadık ol-
Genel koordinatör Hayri Bey’in ve İşletme sahibi Fulya Hanım’ın samimiyeti çok hoştu...
duğu her halinden belli. Kendisi oturacağım yeri bana gösteriyor ve ben yerime geçtikten sonra röportaj için patronu bekliyorum. Fulya Hanım’ı ilk gördüğümde güler yüzü, sakin ve egosuz duruşu beni kendisine hayran bırakıyor. Bir anne gibi sıcak ve samimi. Bize kendinizden bahseder misiniz? -Adım Fulya Ağaoğlu.1970 doğumluyum. İstanbul Üniversitesi Turizm ve Otelcilik mezunuyum ve Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık mezunuyum. İki üniversite bitirdim. Bu mesleği çok sevdiğim için seçtim ve kendimi bu mesleğe adadım. Yemek yapmayı çok seviyorum. Yeni yemekler yapıp üretmeyi, yeni tatları çok seviyorum. Özellikle yeni tatlar öğrenmek ve sunmak için yurtiçi, yurtdışı her yeri geziyorum ve çok severek yaptığım bir iş. -Huxo’da siz de yemek yapar mısınız? - Evet yapıyorum. Buradaki bütün reçelleri ve bazı salataları ben yaptım.
- Bu mekanı kaç sene önce açtınız? - 4 sene oldu, ama daha önce 2 sene İtalyan mutfağı bir marka açmıştık ve sonra kendi markamızı kurmaya
DAMAKLARDA İKİNCİ BAHAR
karar verdik. Çünkü çok sevdiğim kendi ürünlerimi yapıp insanlara tanıtmayı istedim. - Huxo’nun çok beğendiğim tasarımı kime ait? - Ben ve bir yakın arkadaşım beraber tasarladık burayı. - Huxo’nun başka yerde şubesi var mı? - Daha önce Caddebostan’da vardı. Orayı kapattık ama yeniden ikinci şubeyi açmaya planlıyoruz.
-Yemekleriniz genelde hangi yöreye ait? - Dünya mutfağı lezzetlerini sunuyoruz ve şimdi yeni menü hazırlıyoruz. Yeni menüde Osmanlı Mutfağı’nın çok lezzetli yemekleri de olacak. - Huxo ne anlama geliyor? - Başarı, kazanç, ileri yönelik hep çalışmak, çok çalışma ve çok başarma.
- Çalışma saatleriniz nasıl? - Sabah 8’den gece son müşteri kalkana kadar.
44
I NİSAN 2017
- Biraz da müşteri profilinizden bahseder misiniz? - Buraya aile de geliyor, gençler ya tek başına ya da arkadaşlarıyla da geliyorlar. Aileleriyle beraber gelen gençler de var. Çok güzel aile ortamı olan bir yer. Çünkü biz de bir aileyiz. Biz de eşimle ve çocuklarımla beraber buradayız ve biz burada çalışanlarla beraber hepimiz bir aileyiz.
- Sizce insanlar Huxo’yu niye tercih etmeliler? - En önemlisi aile yeri, her şey günlük ve taze. Türk damak tadına uygun ve biz her gün elimizden geldiği kadar nasıl insanlara daha iyi hizmet verebiliriz diye düşünüyoruz.
Dört Mevsim Bahçeşehir
- Kendinize 10 puandan kaç veriyorsunuz? - 10 veriyorum. Röportaj esnasında Fulya Hanım’a hayranlığım bin kat daha artıyor. Hayri Bey özel antipasto tabağıyla geliyor ve çok iyi hazırlanmış olan chilli karidesi sunuyor. Acıyı hiç sevmememe rağmen çok lezzetliydi ve acısı orantılıydı. Karidesler hiç kokmuyor ve güzel pişmiş bir antipasto. Buğday salatası hayatımda yediğim en iyi salatalardan biriydi. Güzeller güzeli içinde nar, sebze, cajun, fıstık, biber, mısır olan ekşi ve lezzetli sosu ile bence kendi başına bir ana yemek. Çok sağlıklı ve sunumu çok şık. Ana yemek ise lokum eşliğinde safranlı pilav ve kızarmış patates. Et konusunda iddialıyımdır ve yediğim lokum İstanbul ve Türkiye seviyesinden çok daha üstün ve hatta Michelin yıldızlı mekanların et yemekleriyle rekabet edebilir. Et medium pişmiş, yumuşak. Mükemmel et tadı geliyordu ve ayrıca rosemari ona çok güzel bir hava katmıştı. Şefi gerçekten tebrik ederim. Tatlı için Huxo’nun meşhur Amerikan Pastası geldi ki oranın special tatlısıymış, yanında ev yapımı naneli limonata oh mis... "çilekli shortcake" dört katlı, beyaz çikolatalı çilekli pasta. Üzerine çilek sosu dökülen cennetten bir parça. İnsan bir pastadan daha ne ister ki? Her şey ev yapımı kıvamında. Gerçekten şunu anladım ki Huxo’da yemeklere sevgi katılmış ve o sevgi insanlarla paylaşılmış. Mekanın atmosferi o kadar güzel ki, çalışan personel o kadar saygılı ve ilgili ki belki klişe olacak ama insan kendini gerçekten evinde hissediyor. Oraya sadece bir kahvaltı için veya çok özel bir iş yemeği için, doğum günü kutlamaları için ve her event için gönül rahatıyla gidilebilir. Genelde restaurantlarda şöyle olur, mekan vasat ama yemekler harika veya yemekler vasat ama mekan harika. İkisini bir arada zor bulursunuz ki Huxo’da ikisi de var. Yani hem yemekler harika hem mekan çok şık ve onun yanında sunum kaliteli ve personel işini biliyor. Bu çok büyük bir başarı. Aslında feminist bir insan hiç değilim ama düşünüyorum da burası niye bu kadar iyi diye. Bir kadın eli değdiği için olabilir mi?! İşte bu yüzden başarılı ve güçlü kadın gördüğümde gururlanıyorum. Fulya Hanım’ı gönülden tebrik ediyor ve ümit ediyorum ki ülkemin kadınlarının Fulya Hanım gibi gün geçtikçe başarıları daha da artsın, daha güçlü ve bilgili olsunlar. Başta Fulya Hanım olmak üzere, koordinator Hayri Bey ve Huxo’nun tüm personeline misafirperverliklerinden dolayı çok teşekkür ederim. I
ADVERTORIAL
Bahçeşehir'in gözde mekanı
görkemli açılışıyla hizmetinizde Sanat ve siyaset camiasından birçok ünlünün katılımıyla Bahçeşehirimizde faaliyetine başlayan MALİMA Düğün Davet ve Organizasyon mekanının açılışı gerçekleşti.
1100 kişilik ve istenildiğinde 700-500-300 ve 200 kişilik organizasyonların yapılabileceği çok şık ve nezih bir atmosferde olan MALİMA İstanbulʼdaki sayılı mekanlar arasında yerini almayı başardı. Sosyal alanlarında her ayrıntı düşünülmüş olan mekanda; Çocuk oyun parkından, bebek bakım odasına, Şark odasından, Engelli WCʼlerine kadar lüks otel konseptinde olup, otopark alanlarının genişliği ve wale hizmeti de gelen misafirlerin rahatlığı konusunda ayrıcalık yaratmıştır. Mekanın kendi mutfağında kendi personeliyle misafirlerini ağırlayan MALİMA; açılıştaki ikram ve servisleriyle magazin camiasının sürekli mekanları arasında yer alacağı iddiaları konuşulmaktadır. Açılışta; sevilen sanatçı Safiye Soyman hanım efendi, Faik bey, Pınar Dilşeker ve birçok ünlünün bir araya geldiği organizasyon sosyal medya ve görsel basın ile TV programlarının gündeminde oldu. Bahçeşehir Fuar ve Sergi Sarayı yanında yer alan MALİMA ORGANİZASYON, çok şık ve ferah mekanıyla sizleri bekliyor. www.malima.com.tr İnfo@malima.com.tr +90 (212) 607 10 03 +90 (532) 639 10 03
48
I NİSAN 2017
Dört Mevsim Bahçeşehir
Malima Düğün Davet
NİSAN 2017 I
49
Dört Mevsim Bahçeşehir
EKONOMİ
Yabancı bankalar TL/dolarda ne bekliyor Dünyanın önde gelen yatırım bankaları geçen ay yaptığı açıklamalarda dolar/TL’nin geleceği hakkındaki beklentileri açıkladılar. Dünya devi finans kuruluşlarının yaptığı bu analizlerin kısa bir özeti aşağıda… Dünyanın önde gelen yatırım bankalarından Goldman Sachs, JP Morgan, Namura ve Morgan Stanley, dolar kurunun olası ataklarında Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın (TCMB) ne tür senaryolar üzerinde durabileceğini değerlendirdi. Piyasaların önemli aktörleri olan bu kurumların her hareketi ve açıklaması tüm dünyada piyasa oyuncuları tarafından yakından izleniyor. Mart ayı içinde bu kuruluşların yaptığı değerlendirmeleri derlemenin önemli olduğunu düşünerek, kısa bir özet yaptım. İşte dünyanın önde gelen finans kuruluşları ve bu kuruluşlarda çalışan uzman ve ekonomistlerin dolar değerlendirmeleri…
Para politikasının vereceği yanıt piyasa reaksiyonuna bağlı Goldman Sachs, manşet enflasyonunda
Goldman Sachs:
Goldman Sachs, Nisan ayında yapılacak Anayasa referandumu öncesinde faiz oranlarını artırmanın siyasi açıdan maliyetli olabileceğine ve böyle bir adım için öncelikle piyasa baskısı oluşması gerektiğine de işaret etti.
50
I NİSAN 2017
önümüzdeki aylarda düşük çift haneli rakamlarda kalmasını beklediklerini vurguladı. "TCMB, Fed'in mart ayında faiz artıracağı beklentilerinin baskısı altında ve Türk Lirası global finansal şartlara karşı en kırılgan para birimlerinden biri olmaya devam ediyor" değerlendirmesini yapan Goldman Sachs, "Bununla birlikte TCMB sınırlandırılmış durumda. Ortalama fonlama maliyeti marjinal oranın sadece 70 baz puan altında, bu likidite kanalı yoluyla para politikasının sıkılaştırılması için çok fazla alan bırakmıyor" ifadelerini kullandı. Goldman Sachs, Nisan ayında yapılacak Anayasa referandumu öncesinde faiz oranlarını artırmanın siyasi açıdan maliyetli olabileceğine ve böyle bir adım için öncelikle piyasa baskısı oluşması gerektiğine de işaret ederek, "Biz, bugünkü enflasyon rakamlarının Türk Lirası'nda oynaklığın yinelenmesi olasılığını artırdığını düşünüyoruz" dedi.
Gelişen piyasalar raporunda, şubat ayı enflasyon verisini 'yukarı yönlü
JP Morgan:
sürpriz' olarak değerlendiren JP Morgan ise KAYHAN ÖZTÜ RK TCMB'nin FİNANSGÜNDE M .C OM GENEL YAYIN enflasyon YÖ kozturk@finan NETMENİ sgundem.com beklentilerini karşılamak ve kur istikrarını korumak için daha fazla politika sıkılaştırmasına gitmesi gerektiği yönündeki görüşlerinin güçlendiğini bildirdi. Raporda, Fed'in mart ayında faiz artırımına gitme ihtimalinin artması hesaba katıldığında, TCMB'nin daha fazla sıkılaştırmaya gitmesinin gerekliliğinin daha bariz olarak göründüğü vurgulandı. Bankanın üst bant ve geç likidite penceresini (GLP) 100 baz puan artırmasını bekleyen JP Morgan, Merkez Bankası'nın çekirdek enflasyondaki güçlenmeyi daha ılımlı bir faiz artırımı için bir neden olarak öne sürebileceği ve haftalık repo faizlerinde 50 baz puanlık artırımında ihtimal dahilinde olduğunu paylaştı.
EKONOMİ ABD Başkanı Trump’ın sağlık tasarısını Senato’dan geçirememesi küresel piyasalarda endişelere neden oldu. Yatırımcılar ‘iş bitirici’ başkan portresi çizen Trump’ın vergi ve trilyonluk altyapı projelerini de onaylatamayacağından endişe ediyor. Nomura da Türk Lirası'nın değer kaybetmeye devam etmesi ve Fed’in mart ayında genel beklentiye paralel olarak faiz artırması halinde Merkez Bankası'nın faiz koridorunu genişleterek buna cevap vermesinin gerekeceğini düşündüklerini bildirdi. Yıllık manşet enflasyonun gelecek ay yüzde 11'i aşacağını tahmin eden Nomura, "Enflasyonun yüzde 11'i aşması halinde TCMB'nin ortalama fonlama oranı (yüzde 10,4) ve marjinal fonlama oranı (yüzde 11) TL'nin desteklenmesi için çok düşük görünecek, özellikle de gelişmekte olan piyasa para birimlerine yönelik olumsuz bir ortam döneminde" değerlendirmesini yaptı.
Nomura:
'Kısır döngü'nün yeniden gelişmesi olasılığı artıyor. "En azından önümüzdeki birkaç ay için enflasyon görünümü çok umut verici görünmüyor" değerlendirmesini yapan Morgan Stanley ise bunun 4 nedeni olduğunu savundu: 1- Önceki yıllardan farklı olarak yüksek/istikrarlı global enerji fiyatları zayıf bir Türk Lirası'na eşlik ediyor. 2- Çekirdek endeks, enflasyon görünümünde kötüleşmenin sadece mevsimsel, konjonktürel faktörle tarafından yönlendirilmediğini
Morgan Stanley:
52
I NİSAN 2017
ortaya koydu. 3- Mart ve nisanda düşük baz etkileri devam edecek, büyük olasılıkla yıllık TÜFE'yi yüzde 11'in daha üzerine itecek 4- Reel politika faiz tamponunda sınırlı bir destek var, düşük faiz oranızayıf kur-yüksek TÜFE-düşük reel faiz kısır döngüsünün yeniden gelişmesi olasılığı artıyor.
“Ya vergi ve altyapıyı da halledemezse” korkusu
Bu arada ABD Başkanı Trump’ın sağlık tasarısını Senato’dan geçirememesi küresel piyasalarda endişelere neden oldu. Yatırımcılar ‘iş bitirici’ başkan portresi çizen Trump’ın vergi ve trilyonluk altyapı projelerini de onaylatamayacağından endişe ediyor. Bu endişeler de piyasalara yansıdı. Trump’ın hazırladığı ilk büyük yasa teklifinden biri olan sağlık tasarısını Kongre’den geçirememesi küresel piyasalarda kayıplara neden oldu. Yatırımcılar Kongre’nin iki kanadının da Trump’ın başkanı olduğu Cumhuriyetçi Parti’de olmasına rağmen yasa tasarısının geçmemesini endişeyle karşıladı. Yeni haftaya ilk giriş yapan Asyalı borsalar önemli kayıplar yaşarken Dolar Endeksi son dört ayın en düşük seviyesine geriledi. Piyasalarda yaşanan endişelerin bir diğer göstergesi de altının yeniden yükselişe geçmesi oldu. Altının onsu
Dört Mevsim Bahçeşehir
1245 dolar seviyesine yaklaşırken emtia piyasalarında da hareketlilik başladı. Yatırımcıların korkularının temelinde ise Trump’ın sağlık tasarısının ardından asıl merakla beklenen vergi paketini de geçirip geçiremeyeceği endişesi bulunuyor. Başta ABD’nin önde gelen endeksleri Dow Jones, S&P 500 ve Nasdaq olmak üzere küresel pek çok endeks Trump’ın propaganda dönemindeki vaatlerini hayata geçirmesi halinde piyasalara olumlu yansıyacağı beklentisiyle yükselişe geçmişti. Yaklaşık 1 trilyon dolarlık altyapı yatırımı ve şirketlere yeni vergi avantajları getirmesi beklenen yeni vergi paketi MSCI Dünya Borsaları Endeksi’nin yükselmesine neden olmuştu. Ancak Trump’ın Senato’da yaşadığı yenilgi ile bu beklentiler toplu korkuya dönüştü. Seçildiği andan itibaren sürekli ‘iş bitirici’ ve ‘kârlı anlaşma koparan’ başkan portresi çizen Trump’ın imajı bir anda yerle bir oldu. Şimdi akıllara takılan soru ABD Başkanı’nın merakla beklenen vergi paketini ne zaman Senato’ya getireceği değil böyle bir yasa tasarısının bundan böyle herhangi bir zaman gündeme gelip gelmeyeceği ile ilgili. Ayrıca vergi yasasının tehlikeye girmesiyle trilyon dolarlık altyapı yatırımlarının da hayata geçmesinin hayal olacağı belirtiliyor.I
Trump’ın karizması çizildi
Dört Mevsim Bahçeşehir
HAVADAN SUDAN
Hangisi Doğru Sarmalı “Bunca yıl inandıklarımdan vazgeçmiyorum, kurtcuk kemiriyor hadi ordan diyorum, hedef mi hayal mi sarmalında bocalıyorum. Değişim konusuna gelince iyice bir çuvallıyorum. Değişmiyor, dönüşüyoruz gibime geliyor.” Aklımı karıştıran bazı mevzular var efendim. Zaten karışık olan aklım gitgide karmakarışık bir hal almakta. Katkısı olan kişi ve olaylara teşekkürü bir borç bilirim ironisiyle içimi dökmeye başlayayım hızla. Değişmeyen tek şey değişimdir. Eyvallah diyesim geldi hep bu sözü duyduğumda. Batı Yakasının Hikayesi müzikalini seyredene kadar. Pek bir heyecanla gittim müzikale. Yıllar önce film olarak izlemiştim. Hafızamda hoş bir iz bırakmış olmalı ki müzikalin İstanbul’a geleceğini duyunca derhal biletler alındı. Gösteri gecesi Brodway kıvamına yaklaşık bir şıklıkla sahneye yakın bir noktadan seyre koyuldum. Seyirin izlemekten hep daha iyi olduğunu düşünen ben, aynı eseri hem film olarak izleyip, hem müzikal olarak sahnede seyredince, izleme durumu seyir durumunun önüne 1-0 geçti. Zira filmde daha içselleştirme, daha detay, daha hakimiyet, daha hayata dokunma vardı. Müzikali seyrederken ise sahnenin büyüsünden, oyuncuların
54 I NİSAN 2017
dokunabileceğin uzaklıkta olmasının verdiği sihirinden midir nedir tam kestiremedim, konuya dahil olamadım, sadece görsel bir showa bakakaldım. Ama izleme veya seyretme durumu alt başlık. Kafamı karıştıran başlık ise; eser 50'li yıllarda ki Amerika’daki ırkçılığı anlatıyor. Yıl 2017 Amerika aynı Amerika ırkçılık değişmemiş. Hatta daha geri saymış. Eeee ne oldu benim değişmeyen tek şey değişimdir mottoma. Diğer bir kafa karışıklığımı ise Acun Ilıcalı oluşturdu. Şöyle ki, Hedef koymalıyım, Hedef koymalısın, Hedef koymalı, Hedef koymalıyız, Hedef koymalısınız, Hedef koymalılar şeklinde tekil ve çoğul şahıslara göre çekim yapan ben Acun Ilıcalı’nın hedef koymayın önerisi, bir dakika yahu dedirtti bana. Dedi ki, muhabirken eğer hedef koysaydım koyacağım hedef en fazla müdürlüktü.
Oysa ben hayal ettim ve bugün bir kanal sahibiyim. Buyrun MÜJDE KÖSEO ĞLU bakalım yeni bir akıl karışıklığına. Elbette bu iki örnek bana değişmeyen tek şey değişimdir, hedef koymalı mutlaka fikirlerimi yerle yeksan etmedi. Ama ne yalan söyleyeyim birer kurtcuk olup aklımın bir ucunu kemirip, karıştırmaya yetti. Bunca yıl inandıklarımdan vazgeçmiyorum, kurtcuk kemiriyor hadi ordan diyorum, hedef mi hayal mi sarmalında bocalıyorum. Değişim konusuna gelince iyice bir çuvallıyorum. Değişmiyor, dönüşüyoruz gibime geliyor. Netliğe ulaşamıyorum, kafamı karıştıranlara teşekkürü tekrar bir borç bilme aşamasında, kendi doğrularından şaşma Müjde noktasında sağlık, huzur ve sakinlik, duru zihin temennisiyle mutluluklar dilerim. I
EKRANLARDA NELER OLUYOR?
Dört Mevsim Bahçeşehir
İyi bir hikaye asıl bittiğinde başlar..
İnsanlar hayatları boyunca hikayelerin içerisinde yaşıyor gibi gelir bana hep. Herkesin yeri geldiğinde başrol, yeri geldiğinde figüran yeri geldiğinde yapımcı olduğu farklı farklı hikayeler. Ve ELİF YAKAR bu hikayeler tamamı ile zamanın bize öğrettikleri veya öğretmeye çalıştıklarından bizim alabildiğimiz kadarı ile şekillenir. Ve tek bir gerçek vardır ki bir hikaye sonlanmadan hiçbir zaman size bir şey ifade etmez. İçerisinde yaşarken göremediğiniz herşeyi bittiğinde görmeye başlarsınız ve bu son, bir sonraki hikayenizin de başlangıcı anlamına gelmektedir. Ve bu hikayeler silsile halinde çocukluğunuzdan itibaren devam eder ve birleştirdiğinizde hayatınızı oluşturur. Evet bir başka hikayedir Azra Kohen'in Fi Çi Pi üçlüsü. Ve dizinin lansmanını bu slogan ile yapmayı uygun görmüşler. Daha üçlünün başında Fi'nin sonuna geldiğimde duydum ki dizisi çekilecekmiş. Hiperaktif dürtülerimin okuyacağım tasvirleri engellemesi ve sağolsun kitabın hemen hemen tamamının tasvirden oluşması neticesinde sanıyorum ki kitap için de benim için de mutlu bir son olmuş oldu bu dizi:) Burayı teen-ager ekibinin namıdiğer ergen ekibinin kulaklarını tıkaması şartı ile şöyle söyleyeyim ki hemen kitabı bırakıp büyük bir heyecan ile oyuncuları, senaryosu vs. karıştırdım biraz internetten. Eminim ki bakan herkesin ilk dikkatini çeken isim Mehmet Günsür olmuştur. Allah'ım bir insanın hem yetenek hem de görüntü konusunda sayılı rakiplerinin olması zor şeydir sanıyorum ki:) Neyse Can Manay karakterinin dünyasında oluşturulmuş bir hikaye. Heyacanla bekliyoruz. Her ne kadar adını bir türlü ezber edemediğim bir kanalda yayınlanacak olsa da yapımcıların yüzünü güldürecek gibi duruyor.
Evet ekranlara baktığımızda yine elimizi sallasak yeni bir diziye çarptığımız bir döneme girdik yine. Bazen bu dönemlerde gerçekten ekrana bakasım gelmiyor. Yeni bir isteğim var her kanalda tek yapım olsun eskiden olduğu gibi tüm Türkiye Dallas'ı seyrediyor düşünsenize. Ben çok hatırlamıyorum ama az ve öz her zaman en iyisi dedirtiyor bazen yapımların çokluğu. Bir kanal ne yapsa diğerleri de kopya yapımlar ile insanların ancak akıllarını karıştırıyorlar. Mesela yeni yapımlar ile her kanala bir ağa düştü çok şükür:) Ama yine de bana kendini zorla seyrettiren İstanbullu Gelin dizisi bunların arasında yükselişte. Ben dedim mi dedim biz kotarırız bu işi dedim:) Her ne kadar ona muhteşem saçları ve nakarizmatik tavrı ile Özcan Deniz ekranda boy gösterse de yine de reytingleri iyi bir dizi oldu. Allah aşkına gerçek hayat hikayesi dediler dikkat çektiler kabul, oyuncularda vasatın üzerinde kabul, zaten maalesef halkımıza hitap eden bir konak, zenginlik vs. ama başrol olmuyor. Baktıkça yerine kimler oynardı diyorsunuz:) Orta yaşlı başrol mü lazım? Yani bir Kenan İmirzalioğlu olurdu çok ta güzel olurdu gerçi
56
I NİSAN 2017
kendisini şimdiye kadar bir ağa rolünde görmüşlüğümüz yok ama ne olurdu sanki, bizim için kendini yakaydı:) Neyse olmayan başrolü ile yine de başarılı oldular bana göre. Anne rolü ile Esma Sultan'ın kendini gelenek göreneklerine ve özellikle soyadına adamışlığı ve bu uğurda yapamayacağı şeyin olmaması da beni ayrıca benden aldı. Sizce de öyle değil mi? Nasıl mı? Adanmışlık ülkesinde yaşıyoruz ve hepimiz birer adanmışız. Herkesin kendisini adadığı ve sonunda mutlaka (nadir şanslı kesimden bahsetmiyorum) bir hüsrana uğradığı en az bir durumu vardır. Çocuğunuza, işinize, evinize, seyahat etmeye, kitap okumaya... Bu örnekleri sayısız çoğaltabiliriz. Ancak insanın yaşı
bizim memlekette kemal dediğimiz o mertebeye eriştiğinde yani kemale erdiğinde bir bakıyorsunuz ki adanmışlık kisvesi altında ezilmişiz, çalışmışız, didinmişiz ve sonuç geri alamayacağımız zaman. Son dönemde insan yaşamının 3 tane 10 sene üzerine kurulu olduğunu düşündüm. Evet bir yetişkin 30’a kadar hayatta ne olduğu hakkında bir fikir edinemiyor. Büyüyor, okuyor veya okumuyor, geçinmek için çalışmaya başlıyor, yapabilenler evleniyor, çoluk çocuk falan derken bir gözünüzü açıyorsunuz aaa 30 oldum. İyi ya da kötü bir hayat kurmuşuz kendimize. Evet ilk yumruk 35’te geliyor:)) ve yolu yarılamışım diye bir korku salıyor size. Oysa ki bence atalarımızdan bize bırakılan kötü bir aktarım. Sanıyorum ki hiç bir memlekette ooo yaşlandım kaygısına yol açmıyor biz de olduğu kadarıyla 35 yaş. Evet başlıyor fukara tesellileri, hayat 40’ında başlar. Ahmet Kaya’nın dediği gibi 'bu ne yaman çelişki anne':) neyse artık varsa çoluk çocuk büyümüş en azından en hayati becerilerini kazanmış belli bir yaşa gelmiş, siz o çok beklediğiniz terfiyi almışsınız, o çok sevdiğiniz işi yapabilmek için hazırsınız veya
EKRANLARDA NELER OLUYOR? iş açacak para yok veya terfi hayal olmuş ama artık siz de derin yaralar açmıyor, boşvermişsiniz, alışmışsınız bu duruma, vücudunuzda ki yaraların geç iyileşmesinden anlamışsınız hücreler yenilenmiyor ve vücudunuzun bu haliyle son zamanlarınız:(( O her konudaki hırsınızı hırsızın biri almış, güneşli sabahlardan daha çok etkilenir olmuşsunuz, sabahları yaşadığınıza şükrederek uyanıyorsunuz, hayatınızda olabilecek en kötü olayı bile bir bilge edası ile karşılayabiliyorsunuz aman yarabbim bu içimde ki kim diye bağırasınız geliyor, 50 göz kırpıyor ama hazırsınız 40 darbesinden talimlisiniz kollarınızı açmış bekliyorsunuz, ve artık o içinizdeki çocuk büyümüş, kocaman adam veya kadın olmuş ve siz evet orta yaşı atlamışsınız. Keşke herkes bu 3 adet 10 yılı en layıkıyla geçirse ama şunu bilin ki nasıl geçtiği tamamen sizin neye ne için kendinizi adadığınızla alakalı ve adanmışlığınızda neyi ne kadar geri plana attığınızla, sakın ha kendinizi geride bırakanlardan olmayın. Mutlu yaşlarınız olsun :))) Kara Yazı Bu yazıyı hazırlarken ekrana tek bölüm ile merhaba diyen ancak oldukça iddialı bir yapım olan Kara Yazı dizisinden bahsetmeden geçemeyeceğim. Adını ilk duyduğumda ben de bir zamanlar travma yaratan Üvey Baba dizisini hatırlatsa da:) oyuncu kadrosuna baktığımda gerçekten bu kadro ile bu kadar mı kötü bir dizi ismi olur diye düşünmeden edemedim. Haluk Bilginer, Emre Kınay ve Zeynep Çamcı gibi bana göre en iyilerden oluşan bir üst yönetim gibi:) Genel olarak baktığınızda zengin, psikopat bir baba tarafından şiddetle büyütülmüş bir esas oğlan ile namus takıntılı bir babadan olma bir esas kızın hikayesi. Oyunculuklar iyi, konu süper değil ama en azından farklı ve her ne olursa olsun çocuklukta yaşanan travmaların insan hayatındaki etkilerini bire bir gözler önüne seren bir yapım. Psikoloji ile biraz ilgili iseniz Transaksiyonel Analiz konusunu incelemenizi şiddetle tavsiye ederim. Özetle: şu anda yaşayan erişkin bir bireyin her olaya verdiği tepki çocukluğunda öğrendiklerinin ve o dönemde oluşturduğu tepkilerin tekrarıdır. Söylemesi ayıp bizzat bu tez üzerinde çalışmaları olan ve uzun yıllar klinik psikologluk yapan bir eğitmenden ders alma şansına sahip olmuştum. Çocuk büyütürken aslında her ebeveyne zorunlu olarak veril-
58
I NİSAN 2017
mesi gereken bir eğitimdir. Bu dizide de seyrettiğinizde oyuncuların karakterlerinin gerçekten çocukluklarında yaşadıklarına nasıl bağlı olduğunu göreceksiniz. Yani Kapalıçarşı’yı kapatacak zenginlikler bize ters (kedinin uzanamadığı ciğere mundar demesi misali ters, aslında hayal olsa da) olsa da, Emre Kınay'ı gördükçe 'Bunun bir bedeli olacak' sözünü hatırlasam da psikolojik anlamda güzel bir anlatımı olan bir dizi. Tavsiye ederim. Ve günler günleri kovalarken sessiz sedasız başladıkları halinden bir sonraki evreyi görememiş dizilerle hayatımız geçiyor. Ali Smith çocuğuna kavuşacak mı? Dağhan'ın o annesinin hakkını helal etmem demesine rağmen bitmeyen kini son bulacak mı? Hülya'nın büyük aşkı Kerim öldü mü? vs. vs. İnsanoğlu doyumsuzdur, her daim yeniliklere açıktır. Bu savurganlık bu hesapsız harcama içerisinde bir kaç bölüm izledikten sonra bile sıkıldığımız dizileri ekrana doldurmanın bir alemi bulunmuyor değil mi? Söylüyorum ben, her kanala bir dizi! bu da bu ay ki öne-
Dört Mevsim Bahçeşehir
rim, halkımızın genel bağlılığını artıralım:) Geçtiğimiz ay boyunca kendimi Bones dizisinden alamadığım için bir öneri yerine dizi özelinde konuşmak istiyorum. Bahsettiğim FBI ajanı Booth ve antropolog Brennan (havalı olsun diye soyadlarını yazdım:)) arasında 12 sezon süren flörtöz bir ilişkinin hikayesi aslında. Dizi Amerikan yapımı olduğu için genel bir namus anlayışları yok ve her daim her kişiye açık tavırları ile bize ters düşse de bu durum bizde ki gibi tabu olmadığı sürece komik hikayeler oluşturabiliyor. Asosyal doktorun sosyalleşme sürecinde bir erkeğe kankası modelini uyguluyor olması ve aynı zamanda aralarındaki kıvılcımlar havada uçuşurken ortaya olmadık komiklikte hikayeler çıkarıyor. Dizi dram bakarsanız ancak benim algım bu tip polisiye hikayelerde farklı çalışıyor ben cesetlerden çok araştıranların yaşam şekillerini, espri yeteneklerini, algı yeteneklerini ve profesyonelliklerini izliyorum. Bu da ilginç ben:) Başrollerimiz 9. sezonda evlenecekler hayırlısıyla ben daha 3. sezondayım, bekliyorum. Her Türk kadını gibi evlendiklerinde nedense bir ferahlama kaplayacak içimi biliyorum. Nedense her nerde olursa olsun kadın-erkek ilişkilerine genel bakış açımız evlendiklerinde normalleşiyor. Ne kadar saklarsak saklayalım biz buyuz ve bu durumdan memnunuz:) Hepinize iyi seyirler. I
AYIN ELEŞTİRİSİ: Her canı yanan intikam peşinde koşmuyor bu hayatta, senaryoları daha gerçekçi olmalı. AYIN REPLİĞİ: Seni Kimler Aldı, ' Yaşamak için bu hesabı kapatmam gerek' AYIN ŞARKISI: Adı Efsane, Tolgahan , Yine Doldum. AYIN ÖNERİSİ: Her kanal yalnızca bir dizi yayınlasın. AYIN REYTİNGLERİ PAZARTESİ: İçerde SALI: Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz ÇARŞAMBA: Diriliş Ertuğrul PERŞEMBE: Çoban Yıldızı CUMA: Aşk ve Mavi CUMARTESİ: Yeni Gelin PAZAR: O Hayat Benim
Kanser deer kent eşhi s
hay atkur t ar ı r !
Kans err i s ki ni ner kendönemdet eş hi sedi l mes i nis ağl amaki ç i ny apı l an y oğunar aş t ı r mal ars onuc undakeş f edi l enENYENİv eYENİ Lİ KÇİl abor at uv ar t es t iol anMedResul thakkı ndadet ay l ıbi l gial makv et es t iy apt ı r abi l meki ç i n:
ec z aneni z edanı şı nv ey a www. medr esul t . c om. t rsi t esi niz i y ar etedi n. . .
MedRes ul tt es t ii l ekans err i s ki ni z i öğr eni n,kanser ier keny akal ay ı n!
ÇOCUK SAĞLIK
ANAFLAKSİ
Allerjik şok
BAŞ Dr. TAHSİN AK ı lığ Çocuk Sağ anı Hastalıkları Uzm
Alerjinin en ağır ve tehlikeli şekli olan Anaflaksi, vücudun tümünü ilgilendiren yaygın Alerjik reaksiyonlara bağlı olarak gelişir. Anaflaksi, alerjik şok ismiyle de bilinir; acil olarak tedavi edilmediğinde kişiyi ölüme kadar götürebilir.
Anaflaksi akut (ani) başlangıçlı, ölümcül seyredebilen sistematik alerjik bir reaksiyondur. Mast hücrelerinin ve bazofillerin degranülasyonu sonucu oluşur. Besin, böcek ısırığı, arı sokması ve ilaç gibi etkenlerle ani reaksiyonlar olabilir. Anaflaksi sık olmamakla birlikte nadir de değildir. Yapılan çalışmalarda son yıllarda anaflaksi sıklığının giderek arttığı gözlenmiştir. Astım, alerjik rinit, egzama (atopik dermatitʼi) olan çocuklar daha yüksek anaflaksi riskine sahiptirler. Daha önce anaflaksi geçiren bireyler yüksek tekrarlama riskine sahiptirler. Çocukluk çağında en sık anaflaksi nedeni besinlerdir. Besinleri ilaçlar, arı sokması ve böcek ısırıkları, kan ürünleri, immünoterapi, latex, aşılar ve radyo grafik kontrast madde takip eder. Süt, yu-
Basılı ve görsel medyada gördüğümüz ‘Penisilin iğnesi yapıldı, yaşamını yitirdi’ veya ‘Arı sokmasından öldü’ gibi olayların nedeni hep anaflaksidir.
murta ve soya gibi birçok alerjenlere karşı alerji zamanla azalır. Yer fıstığı, kabuklu deniz canlıları ve kabuklu yemişlere ise kalıcı duyarlılık daha sık görülür. Coğrafik bölgelere göre de Anaflaksiye neden olabilen besinler değişir. ABDʼde en sık sebep yer fıstığı iken, İtalyaʼda süt ürünleri ve kabuklu deniz ürünleri ön sıraya yükselir. Ülkemizde en sık inek sütü, buğday, fıstık gibi besinlere karşı anaflaksi görülmektedir. İlaçlar, arı ve böcek sokmaları besin dışı Anaflaksinin çocuklarda diğer en sık nedenlerdir. Penisilin, penisiline çapraz reaksiyon veren ilaçlar, Betalaktam antibiyotikler ve steroid olmayan antienflamatuar ilaçlar çocukluk çağında Anaflaksiye sık neden olan ilaçlardır. Hymenoptera (Bal arıları, yaban arıları) ve ateş karıncaları Anaflaksiye neden olabilir. Çocuklar böcek sokmalarına daha sık sistemik cevap vermekle birlikte erişkinlerdeki böcek sokmalarına karşı oluşan reaksiyonlar daha ölümcüldür. Anaflaksi atakları çok farklı seyredebilir. Hafif seyirli kendiliğinden düzelen ataklar olabildiği gibi, bir iki dakika içinde ölümle sonuçlanan ataklarda görülebilir. Anaflatik reaksiyonların büyük çoğunluğu ani gelişir ve tek atak halinde seyredip sonlanır. Anaflakside semptomlar
hızlı ve yoğun tedaviye rağmen saatlerce (5-32 saat) devam edebilir. Tipik anaflaksi atakları ilk karşılaşmada değil, müteakip temaslarda görülür. Ancak genelde ebeveyn veya hasta ilk maruziyetten haberdar değildir. Bazen bu maruziyet anne sütü ile geçen besin proteinlerine bağlı olabilir. Semptomların (belirtilerin) tipi, şiddeti, sürekliliği başlangıç süresi çok değişkendir. Kişisel cevap, doz, veriliş veya alınış yolu, hızı, şiddetin belirleyicisidir. Reaksiyon bir iki saniye içinde başlayabilmekle birlikte nadiren 1-2 saat sonraya kadar uzayabilir. Çocuklarda belirtiler genelde 5-30 dakika içinde ortaya çıkar. En sık görülen belirtiler deri belirtileridir. (Kaşıntı, ürtiker, terleme, sıcaklık hissi, anjiyo ödem gibi.) Yüzde kızarıklık ve kaşıntı genelde Anaflaksinin ilk bulgusudur. Solunum belirtileri ikinci sıklıklar görülen belirtilerdir. Hava yolu tıkanıklığı çok kötü sonuçlara neden olabilir. Diğer bulgular kötüleşme hissi, kramplar, görmede bozulma, bayılma şeklinde olur. Bu durumlarda acil önlemler derhal alınmalıdır. İntramüsküler adrenalin verilmesi hayat kurtarıcıdır. Tüm bu durumlarda derhal en yakın sağlık kuruluşuna hasta götürülmelidir. Sağlıklı günler dileğiyle hepinize saygılar sunuyorum. I
Dahiliye Radyoloji
M M M MM M M M
24 Saat Acil ve Ambulans
Çocuk Göz Beslenme ve Diyet Psikolog Üroloji
Genel Cerrahi
M
Kadın doğum
Cildiye KBB
M M M
Laparoskopik Cerrahi Girişimler
HİZMETLERİMİZ
Tüm Kapsamlı Laboratuvar Testleri ve Genetik Testler, EKG, Akciğer Grafisi, 24 Saatlik Tansiyon İzleme Direk Grafi, Ultrasonografi, Renkli Doppler, Mamografi
4D (4 Boyutlu Ultrason), TOD ile İdrar Kaçırma Tedavisi, Kolposkopik Yöntem ile Rahim Ağzı Kanseri Erken Tanısı Ateşli Hastalıklar, Aşı Takvimi, Çocuk Obezite, Diyabet
Katarakt Tedavisi, Glokom ve Şaşılık Tedavisi, Kontakt Lens Vücut Yağ Analizi, Beslenme ve Diyet Programı
Evlilik, Aile ve İlişki Danışmanlığı, Çocuk, Ergen ve Yetişkin Psikolojisi
Böbrekler, İdrar Yolları, İdrar Torbası (Mesane), Prostat bezi, Penis ve Testisler, Cinsel Hastalıklar
Meme Cerrahisi, Tiroid (Guatr) Cerrahisi, Safra Kesesi Cerrahisi, Fıtık Cerrahisi, Makat Hastalıları (Hemoroid, Fissür, Fistül, Abse) Pilonidal Sinüs (Kıl Dönmesi), Mide, İnce ve Kalın Bağırsak Cerrahisi Laparoskopik (Kapalı Yöntemle) Cerrahi Ameliyatlar Obezite Cerrahisi Genel Cerrahi, Üroloji, Kadın Doğum, KBB
Dermatolojik muayene, Mezoterapi, PRP, Botoks, Dermatolojik Cerrahi Uygulamalar
İşitme Kayıpları, Kronik Sinüzit, Burun Alerjileri, Nazal Polipozis, Burun Hastalıkları Burun kanamaları, Ses Bozuklukları, Kulaklara tüp takılması, Tonsillektomi, Adenoidektomi
ADVERTORIAL
BEBEĞİNİZ HANGİ YÖNTEMLE DÜNYAYA GELMELİ?
NORMAL Mİ SEZERYAN MI?
Günümüzde aile üyeleri arasına yeni bir birey katılacağı zaman anne-baba adaylarının beynini kemirmeye başlayan bir sorudur ,bebeğin hangi yöntemle dünyaya geleceği: Sezaryen mi ,Vajinal doğum mu? Medicana International İstanbul Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ali Metin Celep ebeveynlere doğum yönteminin seçimi konusunda önerilerde bulundu. Öncelikli Hedef Sağlıklı AnneSağlıklı Bebek Olmalıdır! Eğer herşey normalse; bebeğin gebelik haftası, kilosu, duruş şekli, plasentanın yeri, annenin kemik yapısı, hipertansiyon, diyabet gibi hastalıklarının olup olmaması, psikolojisi, vajinal doğum yapmaya ruhen hazır olması ,doğumda olabilecek komplikasyonları ve bu komplikasyonların bebeğe ve anneye sonraki yaşamında bırakacağı bulgunun tam ve doğru olarak bilinmesi, doğum yapılacak merkezin fiziki koşulları vs. uygunsa, bebeği vajinal yolla dünyaya getirmek en mantıklısıdır. Bu şartlar sağlanamıyorsa yapılacak en doğru seçim Primer Sezaryendir. Unutulmamalıdır ki sezaryen, sağlıklı anne, sağlıklı bebek amacına götüren 2 yoldan biridir. Primer sezaryen, planlı sezaryendir. Vajinal doğum yapılamayacağı kararı verilmiş ve doğum şekli olarak sezaryen seçilmişse ,anne ve bebek için en uygun zaman ve ortamda sezaryen yapılır. “Bu şartları sağlayamadık ama, dur bakalım bir vajinal doğumu deneyelim, olmazsa sezaryen yaparız” düşüncesi doğru bir düşünce değildir. O noktada Sezaryen, oluşmuş yada oluşmakta olan bir komplikasyonu engellemek için yapılan bir işlem haline gelir ki, bu durum Sezaryen komplikasyonlarını da artırır. Sezaryen ile Doğan Bebeklerin Akciğerleri Gelişmiyor, Bağışıklık Sistemleri Zayıf Mı Kalıyor? Anne karnındaki bebeğin akciğerleri sıvı ile doludur. Doğum sırasında
Medicana İnternational İstanbul Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ali Metin Celep
doğum kanalından geçerken bu sıvı atılır ve ilk nefes almayla da hızlıca kaybolur. Bu sıvı kaybolmazsa, bebeklerde sık soluma,solunum güçlüğü ve hafif morarma görülebilir. Yaş Akciğer sendromu diğer ismi ile Yenidoğanın Geçici taşipnesi -TTN adı verilen bu durum daha çok sezaryen le doğumda, diyabetli, astımlı, sigara
içen anne bebeklerinde, düşük doğum tartısı ile doğmuş bebeklerde ve hızlı doğumlarda daha sık görülür. Genelde doğumdan sonra 3. günde bebeklerin akciğerleri normal hale gelir. Vajinal yolla doğan bebeklerin, anne vajinal florasındaki bakterilerle erken karşılaştıkları için bağışıklık sistemleri daha hızlı gelişmektedir. Bunun için son zamanlarda sezaryenle doğan bebeklerde de bağışıklığı kuvvetlendirmek için vajinal tohumlama yapılmasını savunanlar vardır. Ancak bu noktada daha çok bilimsel çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Unutulmaması gereken şey sezaryenin major cerrahi bir işlem olduğu ve sadece gerekli endikasyonlarda yapılması gerektiğidir. Bu açıdan bakarak, sezaryen kararı verildikten sonra, yaş Akciğer yada bağışklık sistemi gelişiminin yavaş olması göze alınabilecek küçük sorunlardır. Medicana İnternational İstanbul Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ali Metin Celep “Günümüzde; daha ileri yaşlarda hamile kalma ve daha az çocuk doğurma isteği, anne adaylarının ağrı eşiğinin kendi annelerine göre daha az olması, internet te okudukları olumsuz yorumlar, vajinal doğumun komplikasyonları veya doğal sonuçlarına katlanmak istenmemesi ve göze alınmaması, hekim üzerindeki medikolegal baskılar, birçok merkezde acil sezaryen olanaklarının tam olmaması gibi birçok sebep nedeniyle sezaryen oranları artmaktadır” dedi.
HUKUK DİKKAT SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMLARINIZ BOŞANMAYA DAVETİYE ÇIKARABİLİYOR!
EŞLERİN Son makalemizde 2016ʼnın değerlendirmesini yaparken Boşanmanın ipi göğüslediğini yani Türkiyeʼde açılmış davalar istatistiğinde boşanmanın ilk sırada olduğunu paylaşmıştım sizinle. Ne yazık ki gün begün dünyada ve ülkemizde boşanma oranları artıyor. Dolayısıyla uzmanlık alanlarımdan biri olduğu için Boşanma Davalarındaki çıkmazlar, sıkıntılar, kullanılabilecek deliller ve boşanmanın sonucuna yönelik birkaç şey söylemek isterim. Son zamanlarda internetin telefonlarımıza kadar inmesi sebebiyledir ki; hemen her birimiz internetsiz, sosyal medyasız ve hatta grup grup sohbetlerin, eski yeni herşeyin paylaşımını sevdiklerimizle yapabildiğimiz whatsappʼsız yapamaz olduk! Bu kadarı iyi midir, kötü müdür konu tartışmaya açıksa da artık küçücük parmakların bile bizden iyi telefon, tablet, bilgisayar kullandığı gerçeğine hepimiz tanıklık etmekteyiz. Günümüz çağı, internet, bilişim çağı olduğuna göre, işin bu kısmındatarihe dü-
şülen notlar, zaman zaman başımızı ağrıtacak sorunlar çıkarabiliyor karşımıza. Genellikle danışanlarımız, boşanma kararına eşinin internet üzerinden yaptığı paylaşımlar, fotoğraflar, mailler ve benzeri karşılıklı yazışmalar nedeniyle vardıklarını anlatıyorlar biz vekillerine. Burada tabi en çok sorulan soru da bu paylaşımların olası Boşanma Davasında delil olarak kullanılıp kullanılamayacağı. Esasında kişinin özel hayatının ihlali bir suç olup Türk Ceza Kanunuʼnda kişinin özel hayatının deşifre edilmesi yasaklanmıştır ve buna mukabil bu suç, işleyenlerine karşı uygulanacak cezai yaptırımı bulunan çok önemli bir husus olarak kabul edilmiştir.
“Hukuka Uygun Delil Kapsamında Değerlendirilir”
Ancak konu, evliliği ve eşleri ilgilendiren, sosyal medya paylaşımları olunca kişinin kendi rızası sonucu paylaşımların yapıldığı bir karine olarak kabul edilecek ve dolayısıyla bu durum hukuka uygun-
KRİZİ
luk yaratacağından artık bir suçtan ya da cezadan bahsedilemeyecektir ve artık bu mecradan elde edilen bilgiler de yasak delil kapsamında değerlendirilmeyecektir. Kural olarak; kişilik hakkının ihlali sonucu elde edilen deliller, gizli olarak doğrudan yapılan ya da telefon görüşmesinin banda kaydedilmesi suretiyle edinilen deliller, güvene dayalı bir konuşmanın diğer tarafın haberi olmaksızın dinlenilmesi suretiyle edinilen deliller, bir tanığın evli bir çifti evlerinden gizlice gözetlemesi ve buna dayalı olarak boşanma sebebi hakkındaki açıklamaları, gizlice video kaydı altına almayla edinilen deliller, mektup ve posta yoluyla iletişimin gizliliğinin ihlali sonucu edinilen deliller ve ceza yargılaması usulüne aykırı bir şekilde edinilmiş deliller hukuka aykırı deliller olarak kabul edilmekteyse de mahkemeler evliliği özel hayatın ta kendisi olarak kabul etmekte ve evli eşlerin ispat açısından delil temini konusunda eşler lehine esnek
ÖZEL HASTANELERE VE YATIRIMCILARINA SÖZÜMÜZ YOK ANCAK
Yine geçtiğimiz ay içinde bir müvekkilimiz, bir boşanma konusunda danışmalığımıza başvurmuştu ki; laf lafı açtı ve başından geçen başka bir olayı anlattı. Kendisine haklarını ve yapabileceklerimizi anlattığımda ve ödediği paranın haksız olan kısmının tamamını geri alabileceğimizden bahsettiğimde gerekli olan hukuki adımları atmaya karar verdi. Bu konu hemen hepimizi ilgilendiren çok önemli bir konu olduğundan özellikle Bahçeşehirʼde tam teşekküllü bir devlet hastanesi olmayışından hepimiz Özel Hastanelerin yolunu tutuyoruz ve bu konuda mağduriyet yaşıyoruz diye burada sizinle bu konuyu da paylaşmak isterim. Özel Hastanelere ve yatırımcılarına sözümüz yok ancak fazla aldıkları paralara itirazımız var! Çünkü, Sgk ile yaptıkları anlaşma gereği biz müşterileri olan hastalarından yalnızca Sgkʼnın öngördüğü ücreti almalılar. Mevcut uygulama hakkında bilgi verir misiniz?
lık kuruluşlarında kendilerine kesilen yüksek faturaları sorgusuz sualsiz ödüyor, ödemeye devam ediyor. Kimi hastalar haklarını bilmiyor kimisi de ʻSürekli bu hastaneye geliyorum, beni tedavi etmezlerʼ diye korkuyor. Sonuçta hiçbir itiraz ile karşı karşıya kalmayan özel hastaneler de haksız ve SGK ile yaptıkları anlaşmaya aykırı uygulamalara devam ediyor.
Özel hastaneler, SGK ile anlaşıp bu hususu tanıtım kampanyalarında kullanarak müşteri sayısını arttırmayı hedefliyor. Hastalar ise özel hastanelerden aldıkları hizmet bedelinin ise SGK tarafından ödeneceğini, geri kalan bedelin ise cüzʼi denebilecek bir miktar olacağını düşünerek kaliteli sağlık hizmeti alabilmek adına özel hastaneleri tercih ediyor. Ancak sonuçta haklarının farkında olmayan hastalar fahiş miktarlar ödeyerek hastaneden mutsuz bir şekilde ayrılıyor. Binlerce hasta ve hasta yakını, özel sağ-
Hastanenin haksız uygulamasının SGK’ya bildirimi tam anlamıyla işe yarar mı?
Bazı hastalar yahut hasta yakınları özel hastanelere ödedikleri ücretin mevzuata aykırı ve haksız olduğunu anlayıp hizmet alınan hastaneden ücretin iadesini istiyor. Genellikle özel hastaneler ücretin iadesi yoluna gitmeyip işi yokuşa sürüyor. SGK ile yaptıkları anlaşmaya aykırı hareket eden özel hastane hakkında faaliyet gösterdiği bölgeden sorumlu olan SGK Müdürlüğüʼnde yer alan Sağlık Sosyal Güvenlik Merkeziʼne şikayet yoluna başvurulsa da bu durum
Bahçeşehir Hukuk Bürosu& Danışmanlık& Arabuluculuk
Fırat Cad. İşmekan Rezidans Kat:11 Ofis:76 (Bahçeşehir Çıkışı, Happy Center Üstü, Dentopia yanı) Bahçeşehir
Dört Mevsim Bahçeşehir
davranmaktadır. Örneğin, aile mahkemeleri genellikle eşlerin birlikte yaşadıkları mekanda ele geçirilen diğer eşe ait fotoğrafları, not defterini veya mektupları mahkemeye delil olarak sunmasını, yaşadıkları ortak alanları diye takdir ederek bu ispat araçlarını hukuka aykırı yollardan elde edilmediğinden bahisle delil olarak kabul etmektedir. Elbette ki; mahkemeler nezdinde sosyal medya ürünü paylaşımlar da kabul edilecek, hukuka uygun deliller kervanına katılacaktır. Ancak “whatsapp” üzerinden ya da “facetime” üzerinden konuşmalar ya da yazışmalar yani internet kaynaklı ispat araçları bilirkişi marifetiyle değerlendirilmesi gereken ayrı incelemeye tabi tutulması gereken daha teknik bir konudur.
Mahkemeye giden evlilikler genelde boşanmayla sonuçlanır
Son olarak deliller yönüyle konuyu şu şekilde özetleyebiliriz. Hukuka aykırı yollardan elde edilmediği sürece “gsm operatörlerinden konuşma ve sms kayıtları, sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar örneğin “eşimi sevmiyorum, bu evliliği daha fazla yürütemeyeceğim, eşimle zorla evlendirildim…” gibi evlilik birliğini sarsacak nitelikte paylaşımlar bunun dışında kredi kartı harcamalarını gösterir ekstreler, ses kayıtları, videolar, sehayat harcamaları, otel harcamaları,
whatsapp konuşma kayıtları, hastaneden alınacak darp raporları, şikayet sonrası karakoldan alınacak belgeler” gibi bir çok delil mahkemeye sunulabilir ve mahkemenin kanaatini oluşturmak konusunda tanık ifadeleri ile birlikte çok önemli rol oynayabilir. Unutulmamalıdır ki; mahkeme dosyasına konu olmuş bir evlilik genellikle boşanmayla final yapan evliliktir. Dolayısıyla kişiler mutlaka hukuki açıdan haklarını iyi bilmeli ancak hukuken haklıyım diye de bu evliliği mutlaka boşanmayla sonuçlandırmak zorunda değildir çünkü bazen çevresel değişkenler ve eşlerden birinin içinde bulunduğu olumsuz koşullar işleri çıkmaza sokabilmekte ancak zamanla bu sorunlar kendiliğinden ortadan kalkabilmektedir.
Tüm danışanlarıma da anlattığım gibi Türk Hukuk sisteminde aynı kişiyle bir daha evlenmeme kuralı yoktur; bu nedenle, mahkemeler karşılıklı rıza halinde ya da çekişmeli türde boşanma söz konusu olduğunda severek mi ayrılıyorlar diye araştırmayacak boşanma kararının ve ispat araçlarının doğruluğunu tespit ederek eninde sonunda boşanmaya karar verecektir. Bu nedenle, bu yola çıkılırken etraflıca düşünüp karar alınmalı ve eğer boşanma kararı alındıysa mutlaka işin ehline bu çok önemli dava emanet edilmelidir. Aksi halde, önemli hak kayıpları yaşanması söz konusu olabilir ki; özellikle çocukların velayeti konusunda ve mal varlığına ilişkin konularda yaşayacağınız kayıplar geri dönüşü zor ve boşanma evresinden de yıpratıcı bir süreç halini alabilir boşanan çiftler için.
Av. HAKİME IŞIKLI
Bahçeşehir Hukuk Bürosu& Danışmanlık&Arabuluculuk
FAZLA ALDIKLARI PARALARA İTİRAZIMIZ VAR! Hastaların SGK’nın web sitesinde, alınan ücret karşılığında özel hastaneye ödenecek olan fark miktarının öğrenilebileceği kolay bir uygulama bulunmaktadır. hasta veya hasta yakınlarının mağduriyetini tam anlamıyla gidermiyor. SGK yaptırım olarak özel hastaneye yalnızca para cezası kesebiliyor; ücretin hastaya iadesi konusunda herhangi bir zorlayıcı karar veremiyor. Hastane, hastaya ücretin iadesi yolunu tercih ettiğinde ise para cezası yarı oranda düşüyor. Caydırıcı bir yaptırımla karşı karşıya kalmayan özel hastaneler haksız uygulamalarına günbegün devam ediyorlar. Peki hastaların atması gereken adımlar nelerdir?
Anlattığım üzere SGKʼya şikayet hastaların hakkını teslim etmiyor. Fazladan ödediği ücreti geri almak isteyen hastanın şikayet dışında başka bir yol izlemesi gerekiyor. Hastalar, öncelikle hastaneden hizmet aldıklarında fatura ve “Hiz-
met Dökümü” talep etmelidirler. Ayrıca hastalar, internetten Sağlık Uygulamaları Tebliği'nden yaptıracağı işlem için istenen ücreti araştırmalıdırlar. Bunun yanında ayrıca, SGKʼnın web sitesinde, alınan ücret karşılığında özel hastaneye ödenecek olan fark miktarının öğrenilebileceği kolay bir uygulama bulunmaktadır. Hasta, buradan yola çıkarak kendinden kaç kat fazla ücret alındığını hesaplayabilir. Hasta yaptığı araştırmaya göre kendisinden haksız bir ücret alındığı kanısına vardığında, hastanenin ilgili biriminden ücretin iadesini talep etmelidir. Olumlu cevap alınamadığında ise fazla ücret ödeyen hasta artık miktarına göre Tüketici Hakem Heyetine gidecek yahut da dava yoluyla hakkı olan parayı geri alacaktır. Tüketici Hakem Heyetiʼnin vereceği karar, özel hastane tarafından ye-
rine getirilmediği takdirde “İlamlı İcra” yapılarak kolay bir şekilde hasta, haksız olarak ödediği miktarın iadesini sağlayabilmektedir. Son olarak şunları eklemek istiyorum; başta da söylediğimiz gibi “Özel Hastanelere ve yatırımcılarına sözümüz yok ama fazla ödenen paralara itirazımız var” derken; Özel Hastanelerin bir ticari müessese olması gerçeğinin yanında yine de söz konusu olan müşteri portföyünün hastalar ve yakınları olması ve belli başlı sağlık kaygısı dolayısıyla fahiş miktarlı ücretler ödenmesinin bir zorunluluğa dönüşmesinin hakkaniyete aykırı olduğunun altını çizmekti gayemiz. Ayrıca hastanelere adım attığınız anda başlayan tahliller silsilesinin de gerekliliği, yazılan ilaçların niceliği ve ülkemiz ekonomisi üzerindeki etkileri de ayrıca üzerine uzunca düşünülmesi ve tartışılması gereken başka bir konu bunu da başka bir söyleşimizde sizinle paylaşmaktan memnuniyet duyarım. Sevgi ve Saygılarımla…
T + 90 212 669 22 44 F + 90 212 669 88 55 G + 90 532 510 19 81 G + 90 553 669 22 45
AVUKATLAR GÜNÜ
Dört Mevsim Bahçeşehir
Bahçeşehir’in
hak ve hukuk koruyucuları 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla, ulaşabildiğimiz kadarıyla 'Bahçeşehir'in hak ve hukuk koruyucuları'nı bir araya getirmeye çalıştık. Avukatlarımızın mesleki hayatlarında yaşadıkları ilginç anılarını keyifle okuyacağınızı düşünüyoruz. Avukat
Aybegüm Barındık
Hangi üniversiteden mezunsunuz? Branşınız nedir? İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi mezunuyum (1999-2003). Ağırlıklı iş alanlarım; Önleyici hukuki danışmanlık, ticari uyuşmazlıklar, iş hukuku uyuşmazlıkları, marka patent uyuşmazlıkları ve anlaşmalı boşanma. Meslek hayatınızda yaşadığınız ilginç bir anınınızı bizimle paylaşır mısınız? Mesleğimin ilk yılında bir müvekkilim hakkında miras paylaşımı sonrası kardeşlerinden birinin gayrimeşru çocuğu olduğu iddiası ile dava açılmıştı. İlk duruşmada babası olduğu iddia edilen abisi ile annesi olduğu iddia edilen hanımefendi de gelmişti. Duruşma çıkışı baba olduğu iddia edilen abisine sordum. -Müvekkilim bilgi sahibi değil gerçekten siz babası içerideki hanımefendi de annesi olabilir mi? diye. Babası olduğu iddia edilen abinin cevabı çok netti. -Ben içerideki hanımefendiyi hayatımda ilk defa görüyorum. O kadar kendinden emin bir şekilde cevap verdiki ben ve müvekkilim gerçekten o hanımefendiyi tanımadığına ikna olduk. Neticede DNA testi yapıldı. Müvekkilim için büyük bir şoktu abisi aslında müvekkilimin babası hiç görmediği o hanımefendi ise annesiydi. Diğer ilginç bir anım ise şöyle. Yıllar önce bir çekişmeli boşanma davasında erkek olan müvekkilimden tanık bildirmesini istedim. Annesini tanık gösterdi. Annesi geldi duruşma öncesi ne yapacağız diye sordu, dedim ki; - Teyzecim oğlunla gelininin anlaşıp anlaşamadıklarını oğlunun boşanmak istemesinin sebeplerini ve senin bilgini soracaklar. Teyze cevap verdi.
66
I NİSAN 2017
Kızım ben tövbe yalan söyleyemem gelinimin oğluma yaptığı hiçbirşey yok uyumlu bir kadındır, dedi. Duruşma salonuna girdik ve hayatımın şokunu yaşadım. Aynı teyze ifade veriyordu. Hakim sordu oğlun neden boşanmak istiyor diye. Teyzenin ilk beyanı; Bu kadın oğlumu başka erkeklerle aldatıyor eve gelmiyor çocuğuna bakmıyor. Benim, oğlunun ve gelininin gözleri faltaşı gibi açıkken tövbe yalan söyleyemeyen teyze dakika da destan yazmıştı bile:)) Bahçeşehirli size nasıl ulaşabilir? 0212 806 45 88
Adaletin olmadı&ı yerde ahlak da yoktur. Montaigne
Arabulucu Avukat
Bahadır Çalışkaner Hangi üniversiteden mezunsunuz? Branşınız nedir? 1999 yılı İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunuyum. Uluslararası Hukuk Yüksek Lisansımı 2015 yılında tamamladım. Arabuluculuğun yanı sıra İş Hukuku, Boşanma&Aile Hukuku, Ticaret Hukuku&İcra Hukuku v.b alanlarda danışmanlığın yanı sıra dava takibinde bulunuyorum. Meslek hayatınızda yaşadığınız ilginç bir anınınızı bizimle paylaşır mısınız? Meslegimiz çeşitli ortamlardan çok sayıda insanla tanışmamıza vesile oluyor ve bu çerçevede bir anımı paylaşmak isterim. Bir dosyada imzası gereken bir kişinin iki kolunu da alçıya aldırdığını gördüğümde şaşırmış, sonrasında bunun sırf imza atmamak ve zaman kazanmak için yapıldığını gördüğümde ise bu ülkede göreceğimiz şeylerin sınırsız olabileceğine kanaat getirmiştim. Bahçeşehirli size nasıl ulaşabilir? www.caliskaner.av.tr 0212 567 11 18 - 0555 312 99 14
Dört Mevsim Bahçeşehir
AVUKATLAR GÜNÜ Avukat
Emine Hanta
Hangi üniversiteden mezunsunuz? Branşınız nedir? İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesiʼnden 1980 yılında mezun oldum. Branşım, Aile Hukuku (Boşanma-Mal Rejimi-Velayet ve diğerleri), Miras Hukuku, Taşınmaz mal hukuku, İcra Hukuku ve diğer hukuk davaları. Meslek hayatınızda yaşadığınız ilginç bir anınınızı bizimle paylaşır mısınız? 35 yılı aşkın bir süredir avukatlık yapmaktayım. 35 yılda bir sürü mesleki anılarım birikti. Avukat olarak benim ve meslek üstadlarımın başından geçen bazı anılardan küçük bir demeti size sunuyorum. - Boşanma davalarında genelde erkek eş tarafından kadın eş dövülüp darp edilir. Bir dava nedeniyle erkek tarafın avukatlığını üstlenmiştim. Bana karısının kendisini dövüp darp ettiğini söylediğinde ilk önce inanmamıştım. Fakat bazı fotoğraflar gösterince bayağı bir dayak yediğini görüp inanmıştım. Her yeri mosmordu. Fakat dava bitmedi. Çünkü anlaşıp tekrar bir arada yaşamaya başladılar. Böylece erkeklerin de dayak mağduru olarak mahkemeye çıktığına tanık olmuştum. - Yine bir boşanma davasında boşanmak isteyen kadının avukatlığını yapıyordum. Kadın için boşanma, nafaka ve tazminat talep ediyorduk. Bir sürprizle karşılaştık. Davalı koca, karısından nafaka almak için dava açmıştı. Zor durumdayım bana nafaka versin diyordu. Sonra davalar birleşti ve kocanın bu davası reddedildi. Ama bizde anısı kaldı. - Eşimin baktığı bir ceza davasında sanıklar rüşvet alıp-vermekten yargılanırken tanık olarak dinlenen birisinin davanın görüldüğü Ağır Ceza Mahkemesi heyetine hitaben "rüşvet işinin normal olduğunu, trafik polislerinin bile çorba parası diye para aldıklarını söyleyerek mahkemeyi ikna etmeye çalışması" normal olmayan bir anı olarak hatırımızdadır. En mükemmel Bahçeşehirli size nasıl adalet, vicdandır. ulaşabilir? 0530 766 50 00 Victor Hugo
Avukat
Ercan Aga
68
I NİSAN 2017
Arabulucu Avukat
Hakime Işıklı
Hangi üniversiteden mezunsunuz? Branşınız nedir? Bahçeşehir Üniversitesi mezunuyum. Branşım, inşaat ve gayrimenkul Hukuku, Kentsel Dönüşüm Hukuku, İş Hukuku, Aile ve Boşanma Hukuku, Miras Hukuku, Tüketici hukuku, Ticaret, Şirketler ve Sözleşmeler Hukuku, İcra İflas Hukuku. Meslek hayatınızda yaşadığınız ilginç bir anınınızı bizimle paylaşır mısınız? Takdir edersiniz ki; avukatlık, bünyesinde, hayatın içinden sosyal konuları barındıran ve toplum düzenini sağlamaya çalışırken bir yandan psikoloji ile omuz omuza çalışan bir meslek grubudur. Dolayısıyla başımıza bir avukat olarak ilginç ve şaşırılacak birçok şey gelmektedir. Esasında başarılı bir avukat olmak için, sırlarımızdan biri de bu olayları nasıl bertaraf edeceğimiz konusunda yönetim kabiliyeti oluşturup bunu tatbik edebilen bir avukat olmaktan geçer. Kendi adıma ve büromuz adına çalışmalarımda gerek hukuk fakültesi eğitimim gerekse arabuluculuk eğitimi sırasında aldığım psikoloji ve iletişim teknikleri alanındaki eğitimim ile bu yönetim kabiliyetlerimi geliştirip danışanlarımıza en etkili çözüm yolunu tüm duygularımızdan arınmış bir şekilde sunabilmekteyiz. Ancak yine de bazen şaşkınlık uyandıran öyle olaylarla karşılaşıyoruz ki aldığımız eğitimler teoride kalmış oluyor ve duygularımızı yansıtabiliyoruz müvekkilimize. Bir gün ofisimize bir çift danışanımız geldi. Kendileri birbirlerine olan aşklarını ifade ederken öyle coşkululardı ki hayran kalmamak mümkün olmadı. Hatta çiftin erkek olan tarafının öyle bir talebi vardı ki; aşkın böylesi dedirtti bana. Kız arkadaşının ismini kendinin ikinci ismi olarak nüfus kütüğüne yazılmasıydı talebi. Gerekli hukuki bilgileri verdikten sonra kendilerini ofisimizden hülyalara dalmış bir şekilde uğurladık. Meslek hayatım boyunca hep hatırlayacağım güzel bir anı olarak hafızama kazınmış bir hatıradır bu anlattığım… Öncelikle beraber çalıştığım avukat arkadaşlarımın ve elbette ki; bu kutsal mesleği icra eden tüm meslektaşlarımın avukatlar gününü kutluyor, hafızalarımıza hep güzel hatıralar çentiği atılan bir meslek yaşamı diliyorum kendilerine… Bahçeşehirli size nasıl ulaşabilir? 0212 669 22 44 - 0532 510 19 81 - 0553 669 22 45
Hangi üniversiteden mezunsunuz? Branşınız nedir? Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesiʼnden 1986ʼda mezun oldum. Branşım gayrimenkul hukuku, kentsel dönüşüm ve ticari davalardır. Meslek hayatınızda yaşadığınız ilginç bir anınınızı bizimle paylaşır mısınız? Mesleğe ilk başladığımızda, çalıştığımız bir büro ben tatilde iken tahliye davası almış. Tatil dönüşü davaya girmem için dosyayı bana verdiler. Mahkemede mübaşir tarafları çağırdı. Ben davacı olarak yerime geçtim. Davalı tarafa da bir şahıs geçti. Hakim talebimi sordu. Ben de ʻEfendim gayrimenkulün tahliyesini istiyo-
rumʼ dedim. Hakim davalı tarafta duran şahsa dönerek ʻsen ne diyorsunʼ diye sordu. O da ʻEfendim ben de tahliye istiyorumʼ dedi. İki tarafın da tahliye istemesi üzerine olayda bir tuhaflık olduğunu gören hakim; davalı kişiye ʻSen kimsinʼ diye sordu. Cevap ʻBen Ali.....,ʼ bana döndü avukat bey sen kimin avukatısın. ʻBen de Ali ... ninʼ dedim. Duruşma salonu kahkahaya büründü. Hakim, ʻAvukat bey duruşmaya 10 dakika ara veriyorum siz müvekkilinizle önce bir tanışınʼ dedi. Meslek hayatımda hoş bir anıydı. Bahçeşehirli size nasıl ulaşabilir? 0212 232 08 58 - 0532 614 49 66
Dört Mevsim Bahçeşehir
AVUKATLAR GÜNÜ Avukat
Hande Deniz
Hangi üniversiteden mezunsunuz? Branşınız nedir? İstanbul Aydın Üniversitesi mezunuyum. Branşım icra hukuku, Ticaret ve Sözleşmeler Hukuku, Aile Hukuku, İş Hukuku, Ceza Hukuku. Meslek hayatınızda yaşadığınız ilginç bir anınınızı bizimle paylaşır mısınız? Avukatlık mesleği hayatımızın her alanını ilgilendiren bir meslek olmasından kaynaklıdır ki, biz avukatların her konuda az da olsa bilgi sahibi olması gerekmektedir. Ancak spesifik konularda bilgi sahibi olmak bazı zamanlarda oldukça güç bir konudur. Meslek hayatımın başında yaşadığım olumsuz tecrübe ve sonrasında gelişen durum neden her konuda bilgi sahibi olunması gerektiğini kanıtlayıcı nitelikteydi. Katıldığım ilk duruşma ceza davası içindi ve adliyeye gittiğimde sanığın Türk olmadığını öğrendim. Akla tabiî ki Kazakistan gelmiyor. Daha da ilginci gelen tercümanının konuşulan yerel dili bilmediği hiç gelmiyor.Tercümanın konuşulan dili bilmemesinden dolayı ifade alınmaz diye düşünürken hakimin şüphelinin kardeşini o anda tercüman olarak ataması duruşma sırasında görülemeyecek ilginç bir karardı. Her ne kadar bu durumda söz hakkının çok sınırlayıcı olduğunu düşünsek bile yerinde ve doğru itirazlarımız kabul görmüş ve yeniden yerel dil bilen bir tercüman eşliğinde ifadenin tekrar alınması sağlanarak, kardeşin doğru tercüme yapmadığı anlaşılmış ve davayı kazanmıştık. Bu olay ilginç olaylar silsilesinin ilki olup daha da ilginçleriyle karşılaşacağım konusunda zat-ıʼmda şüpheye yer bırakmamıştır. Bahçeşehirli size nasıl ulaşabilir? 0212 669 22 44 - 0554 594 86 92
Adaletin kuvvetli, kuvvetlinin de adil olması gerekir. Pascal 70
I NİSAN 2017
Avukat
Hayal Sarıpınar
Hangi üniversiteden mezunsunuz? Branşınız nedir? 1996 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesiʼnden mezun oldum. Meslek hayatımın ilk yıllarında tabiri caiz ise "ne iş olsa yaparım abi" şiarı ile gelen her türlü davaya bakmaya çalıştım. Lebiderya diye tanımladığım hukuk alanında daha verimli olabilmek için elbette branşlaşmak gerekti. Mesleğimin ilk yıllarından itibaren Bahçeşehir Belediye olmadan önce kocaman bir site iken YÖNAŞ'ın kısa süreli kadrolu ve sonrasında da sözleşmeli avukatı olarak Kat Mülkiyeti alanında tecrübe kazandım ve uzun yıllar Bahçeşehir ve Beylikdüzü'nde bu alanda çalıştım. Zaman içerisinde özellikle aile hukukunda şiddet mağduru kadınlar ile yoğun bir biçimde çalışmam nedeni ile severek çalıştığım bu alanda epey tecrübe sahibi oldum. Bunun dışında ticaret hukuku, icra hukuku, gayrımenkul ve kira hukuku ve ceza hukuku alanlarında çalışmaktayım. Meslek hayatınızda yaşadığınız ilginç bir anınınızı bizimle paylaşır mısınız? Mesleğimin ilk yılında adam öldürme suçundan yargılanan 11 yaşındaki bir çocuğa Baro tarafından zorunlu müdafi olarak atandım. Uzunca bir süre heyecan ve kendime güvensizlikten elim ayağıma dolandıktan ve "ilk yılda da bu dava bana niye gelir ki" diye kendime acıdıktan sonra toparlayıp davaya yoğunlaştım. Mardin'in bir mezrasında terör kurbanı öğretmenlerinin ardından okuyamayan, okuma yazmayı bile bilmeyen müvekkilim tutanaklara imza atamamış parmak basmış. İçim ezildi... Öğretmenlerinin ölümünün ardından babası iş kazası geçiren 10 yaşındaki çocuk müvekkilim ağabeyi ile birlikte İstanbul'a akrabalarının tekstil atölyelerinde çalışmaya gelmiş ve Beyoğluʼnda 20 kişinin kaldığı bir eve yerleşmiş. Atölyede çalışırken akrabası olan ustabaşı, çocuk yaşta bu kadar acı ve sorumluluk yüklenen çocuk müvekilime oyalandığı için bobin fırlatıp küfredince hiddetle elinde bulunan makası savurmuş ve ne şanssızlık ki kalbe isabet eden makas çocuk müvekkilimi katil etmiş. Uzunca bir yargılama süresince algılaması güçlü, zeki ve bir o kadar da çocuk saflığı olan müvekkilim cezaevinde okumayı yazmayı öğrendi. Sürekli okuyan müvekkilime ben de sürekli kitap taşıdım. Okuduklarını anlattı bana büyük bir heyecanla... Sorular sordu okudukları hakkında... Kendisini o korunması çok zor ortamda koruyabilen, çok sevdiren, güvenilen, çalışkan müvekkilimi Cezaevi müdürü kütüphanede görevlendirdi. Ben her gittiğimde Kütüphane Müdürü beni kapıda karşıladı onun avukatı olduğum için. Herkes ..............'in avukatı gelmiş deyip benimle tanışmaya beni görmeye geldi. Bir ilgi, bir itibar... Ben adam öldüren müvekkilimle gurur duydum. Daha hafif bir ceza alabilecekken tüm çabalarıma karşın kasten adam öldürmeden ceza aldı. Çok ağladım. Neden böyle oldu, ben mi bir şeyleri eksik bıraktım diye... Beni yine o teselli etti. "Üzülme avukat abla... Ben sonuçta istemeden de olsa bir insanı öldürdüm. Bundan daha ağır bir suç olamaz. Sonuna kadar da cezamı çekmeliyim." dediğinde onun olgunluğu karşısında utandım. Çocuk Mahkemesi Başkanı'nın odasına gidip neden daha hafif cezalandırılmadığını sorduğumda" avukat hanım siz daha çok gençsiniz. Çok da idealist. Eger hafif ceza verse idik hemen tahliye olacaktı. Ve muhtemelen öldürülecekti. Biz bu olayın ardından kan davası güdüldüğünü öğrendik. Ailenin kan davasından vazgeçmesi için zamana ihtiyaç vardı. Biz aslında müvekkilinizi koruduk" Aradan yıllar geçti ama her bayram sabahı çalan ilk telefonumdaki sesdeki masumiyet hiç değişmedi. "avukat abla bayramın mübarek olsun" Ve değişmeyen bir şey daha vardı. O da iyi bir yurttaş, çocukları için onuru ile çalışıp didinen iyi bir baba olan müvekkilimle, kaderini tersine çeviren adam öldüren bir çocuğun avukatı olarak duyduğum gurur... Bahçeşehirli size nasıl ulaşabilir? 0212 669 98 25 - 532 425 63 46
Dört Mevsim Bahçeşehir
AVUKATLAR GÜNÜ Avukat Mehmet Şerif Öner Hangi üniversiteden mezunsunuz? Branşınız nedir? Bahçeşehir Üniversitesi mezunuyum. Bir avukata branşının ne olduğu sorusunun doğru olmadığı kanaatindeyim. Zaten öyle bir branşımız da söz konusu değildir. Her avukat belli bir süreden sonra belli bir alana yoğunlaştığı için öyle bir algı oluşmaktadır. Asıl doğru olan ve olması gereken her avukatın her dava ve alan hakkında bilgi sahibi olmasıdır. Ama ben şöyle söyleyeyim, şahsım olarak olarak ağır ceza davalarını sevmek bakmakla birlikte Öner Hukuk Bürosu olarak, şirket ve site danışmanlığı, Aile Hukuku, İcra takipleri, Miras Hukuku ve benzeri hukuk davalarına da bakmaktayız. Meslek hayatınızda yaşadığınız ilginç bir anınınızı bizimle paylaşır mısınız? En ilginç davam ise yanında staj yaptığım avukat üstadımın, abisi ve kardeşinin ben mesleğe atıldıktan bir süre sonra bir alacak-verecek olayı yüzünden bir cinayete sebep olmalarından dolayı tutuklanmış olmaları ve yargılandıkları Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesiʼnde avukatlıklarını yalnızca benim yapmış olmam. Benim için ayrı bir heyecan ve tecrübeydi. Bahçeşehirli size nasıl ulaşabilir? 0212 669 80 86 - 0532 466 38 93
Avukat
N. Pelin Tüzüner Yaşar
Hangi üniversiteden mezunsunuz? Branşınız nedir? Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunuyum. İstanbul Bilgi Üniversitesiʼnde de Uluslararası Ekonomi Hukuku Yüksek Lisansı yaptım. Branşım Şirketler Hukuku, Sözleşmeler, Fikri Haklar, Marka/Patent. Meslek hayatınızda yaşadığınız ilginç bir anınınızı bizimle paylaşır mısınız? Mezun olduktan sonra yüksek lisans yaptığım dönem hukuk bürosunda çalıştım. Hukuk Bürosunda çalışmam akabinde ilk çalıştığım Şirket Metro Ag/Real Hipermarketler zinciri idi. O dönem perakende firmaların tüketicilere ek haklar ve imkanlar sunduğu dönemlere rastlıyor. Mağazadan bir ürün aldığınızda üründe bir arıza olmamasına karşın, bir ara tüm mağazalarda ve perakende sektöründe 1 ay süre ile eğer beğenmezsen ürünü getir kampanyası mevcuttu. Bu dönemde tüketicilerimiz enteresan bir uygulama yapıyorlardı. Örneğin bir bankaya diyelim ki Garantiʼye 2.000 TL lik borcunuz var ve ödemesi haftaya ama naktiniz ve ödeyecek gücünüz yok, o zaman tüketici gelip mağazadan 2.000 TL tutarında bir ürünü başka kredi kartıyla alıyordu, diyelim ki Yapı Kredi ve sorunsuz değişim garantisi sebebiyle de Garantiʼye borcu olduğu ve ödemesi gerekli olduğu gün, ürün iadesiyle geri geliyor ancak bu sefer almış olduğu banka kartını değil, Garantiʼye borcu olduğu için tutarın iade edilmesine yönelik Garanti kredi kartını veriyordu. Bu kapsamda hem zamanında Garanti kredi kartının borcunu ödemiş oluyordu, hem diğer bankadan bonus kazanmış oluyordu. Bu bir dönem fazlasıyla uygulandı. Sonra bakıldı ki bir açık var ve tüketicilerimizde haklı olarak bu açıktan yararlanıyor, banka mevzuatında düzenlemeye gidildi ve ürünü hangi kredi kartıyla alıyorsan o kredi kartıyla geri iade edebilirsin zorunluluğu getirildi. Bu karşılaştığım ve yeni mevzuatın doğmasına sebebiyet veren güzel bir örnektir. Bahçeşehirli size nasıl ulaşabilir? 0212 608 10 45 - 0532 558 10 09
72
I NİSAN 2017
Avukat Kayhan Selek Hangi üniversiteden mezunsunuz? Branşınız nedir? Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi 1959 mezunuyum. Meslek hayatım, genellikle hastaneler hukuk müşaviri uygulamasıyla geçti. Meslek hayatınızda yaşadığınız ilginç bir anınınızı bizimle paylaşır mısınız? Avukat olarak 56 yılını doldurmuş bir yaşamım var. İstediğiniz olaylardan anlatılamayacak kadar çok, onbinlercesi, bu satırlara sığmaz. Bir kısmını “Yargılanmayı Göze Alarak Yargılıyorum” isimli kitabımda yayınlamıştım. Allah Gözünü Korumuş Günün erken saatleri idi. Karşı karşıya yürüyen adamların birisi, olacaklardan habersiz günün ilk ışıklarını mutlu bir şekilde içine çekiyordu. Meydanın sessizliğini aniden patlayan silah sesleri bozdu. Kaçışmalar, bağrışmalar.. Birbirine karıştı.. Adamlardan birisi kaçmış, diğeri vurulmuştu. Boylu boyunca caddenin ortasında yatıyordu. Polise haber verildi. Savcı çağrıldı. Savcı yanında bir doktorla geldi. Keşif ve maktulu muayene ediyorlardı. Adam başından, tam alnının ortasından vurulmuştu. Meraklı bir ihtiyar, kalabalığı yarıp kafasını uzattı. Hayıflı ve üzüntülü bir sesle, “Allah korumuş, nerdeyse gözüne gelecekmiş!” Akraba Oldunuz Davacı kendine yapılan bir haksızlık sebebiyle ceza mahkemesinde şahsi dava açmıştı. Duruşma günü, sanık da geldi. Hâkim, davacıya sadece, “Şikâyetçi misin?” dedi. O da şikâyetçi olduğunu söyledi. Sonra sanığın sorgusunu yapmaya başladı. Usulen alınması gerekli bilgiler bakımından, anasının adını, babasının adını, tahsil durumunu, evli olup olmadığını, kaç çocuk sahibi olduğunu, adresini tek tek sordu. Davanın delilleri toplandı, isnat edilen suçun ispat edilememesi sebebiyle, sanığın beraatına karar verdi. Davacı ayağa fırladı: “Tabii, bunun böyle olacağı belli idi, bana bir şey sormadın, sanığın ana adını baba adını, çoluk çocuğunu, gelmişini geçmişini sordun. Nerdeyse akraba oldunuz. Ben zaten beraat kararı vereceğinizi o zaman anlamıştım.” Bahçeşehirli size nasıl ulaşabilir? 0532 563 14 35
Adalet kutup yıldızı gibi yerinde durur ve geri kalan her 'ey onun etrafında döner. Konfüçyüs
AVUKATLAR GÜNÜ Arabulucu Avukat Seda Çalışkan Gezginci Hangi üniversiteden mezunsunuz? Branşınız nedir? 2002 yılı Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunuyum. Arabuluculuğun yanı sıra Vergi Hukuku, Sağlık Hukuku, İş Hukuku, Boşanma&Aile Hukuku, Ticaret Hukuku&İcra Hukuku v.b alanlarda danışmanlığın yanı sıra dava takibinde bulunuyorum. Meslek hayatınızda yaşadığınız ilginç bir anınınızı bizimle paylaşır mısınız? Avukatlık mesleği neredeyse her gün ilginç anı biriktirmemize neden oluyor. Ülkemizde dava sürecinin ne denli uzun sürdüğüne ilişkin ironik bir anımı sizinle paylaşmak isterim; bir dosyada ilk kızımın doğumuna ilişkin hakime bilgi vermek için dosyaya doğum izni belgesini sunmuştum. Bir sonraki celse o kadar uzun tarihe verilmişki ikinci kızıma hamile iken duruşmaya katıldığımda hakim bir bana baktı bir dosyaya "avukat hanım siz hala doğurmadınız mı?" dedi. Bahçeşehirli size nasıl ulaşabilir? 0212 567 11 18 - 0531 379 07 78
Avukat Zülal Temizel Hangi üniversiteden mezunsunuz? Branşınız nedir? İstanbul Kültür Üniversitesi mezunuyum. Yüksek lisansımı Bahçeşehir Üniversitesi Özel Hukukʼta yaptım. Braşım, İnşaat Hukuku, Sözleşmeler Hukuku, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku, Tüketici Hukuku, İcra ve İflas Hukuku, Ceza Hukuku. Meslek hayatınızda yaşadığınız ilginç bir anınınızı bizimle paylaşır mısınız? Bir pazartesi günü, işlerimizin yoğun olduğu bir dönemde büronun kapısı çaldı ve hukuki bir konuda danışmak istediği konular olduğunu söyleyen biri geldi. Kendisini içeri buyur ettik, ikramlarda bulunup halini hatırını sorduktan sonra, kendisi danışmak istediği konuyu uzun uzun yineleyerek anlatmaya başladı. Komşularının kendisini defaatle rahatsız ettiklerini, evinin elektriğini kesip sonra tekrardan açtıklarını, kapıya vurup kaçtıklarını vs. anlattı. Kendisine bu konuda herhangi bir kanıtı olup olmadığını sorduğumuzda kurduğu cümle akılda kalması zor bir cümle olmasına karşın hala eksiksiz aklımda: “Beynimin tomografisini çektiğiniz zaman beynimin üzerinde bulunan elektrik sinyallerinden elektrik şoku verdiklerini anlayabilirsiniz.” Hasta olduğunu anladık, kibarca durumu anladığımızı ancak yapılacak hukuki bir şey olmadığını anlattık ve ofisten ayrıldı. Savunma hakkı gibi kutsal bir kamu hizmeti gören, görevinin kutsallığının farkında olup mesleğini en iyi şekilde ifa ederek adalete yardımcı olan saygıdeğer tüm meslektaşlarımın Avukatlar Günüʼnü bu vesile ile kutlarım. Bahçeşehirli size nasıl ulaşabilir? 0539 408 15 18
Avukat
Noyan Hasgören
74
I NİSAN 2017
Hangi üniversiteden mezunsunuz? Branşınız nedir? İstanbul Ticaret Üniversitesi mezunuyum. Branşım ceza hukuku. Meslek hayatınızda yaşadığınız ilginç bir anınınızı bizimle paylaşır mısınız? Avukatlık stajını yaptığım dönemde Ağır Ceza Mahkemesinde duruşmaları takip ediyordum. Bir dosyada sanığın akıl hastalığı sebebiyle Adli Tıp Kurumuna sevki talep ediliyordu. Duruşma başladı ve huzura alınan sanığa Mahkeme Başkanı sorular sormaya başladı; H- Olay günü maktulün evine niye gittiniz? S- Ben gitmedim Hakim Bey. H- E önceki ifadende gittim demişsin.
Dört Mevsim Bahçeşehir
Avukat Nilgün Mamus Aga Hangi üniversiteden mezunsunuz? Branşınız nedir? İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesiʼnden 1987 senesinde mezun oldum. Boşanma, mal paylaşımı, nafaka, iş davaları ve miras hukuku alanında çalışmaktayım. Meslek hayatınızda yaşadığınız ilginç bir anınınızı bizimle paylaşır mısınız? 26 yıllık meslek hayatım elbette bir çok anı ile dolu. İlk aklıma gelenlerden birini sizinle paylaşmak istedim. Erkek tarafının vekili olarak boşanma isteği ile girdiğim bir davada bayan babasını da şahit olarak yazdırmıştı. Hakim bey babaya şahitlikten çekilebileceğini söylediği halde boşanmak istemeyen kızına şahitlik yapmak istediğini söyledi. Yeminsiz dinlenilmesine karar verilen baba anlatmaya başlayınca hepimiz şaşkınlık içerisinde kaldık. Baba sanki bizim şahidimizmiş gibi, kızının gördüğü tüm kusur ve yanlışlıklarını anlatıyor, üç torununa babalarının daha iyi bakacağını söylüyordu. Bunun üzerine boşanmaya karar verildi. Baba mahkeme zaptını imzalarken evlat sevgisi ve dürüstlüğünün arasında kalan bir insanın çaresizliği ile ağlıyordu. Hakim bey kendisine dönerek ʻilk defa böyle bir olaya şahit oldum. Evladınız aleyhine şahitlik yaptınız, dürüstlüğünüzü takdir ettimʼ dedi. Baba damadına sarılıp kızı adına özür diledikten sonra, kızını alıp ağlayarak uzaklaştı. Bahçeşehirli size nasıl ulaşabilir? 0212 232 08 58 - 0542 233 41 84
Adaletsizli&i, adaletle yıkmak gerekir. Mahatma Gandhi S- Demedim Hakim Bey. H- Peki niye öldürdünüz adamı? S- Ben öldürmedim Hakim Bey. H- Sen öldürmedin ama öldürenlerin yanındaydın yani? S- Hayır, vallahi değildim. H- Evladım sen akıl hastası mısın? S- Hayır değilim. H- Yaz, gereği düşünüldü. Sanığın akıl hastası olmadığını mahkeme nezdinde beyan etmesi sebebiyle, sanığın adli tıbba sevk edilmesine yer olmadığına, bu husustaki taleplerin reddine. Bahçeşehirli size nasıl ulaşabilir? 0541 939 13 13
Beslenme tarzınız parmak iziniz gibi size özeldir...
Hayatınızda küçük değişiklikler ile
SAĞLIKLI KİLO VERİN… Havaların ısınması ile danışanlarım ve çevremizde sık sık duyduğunuz zayıflama sezonu açıldı, herkes diyette, 3 kg fazlalığım var 1 haftalık şok diyetler vs… ile çözüm bulmak yerine hayatınızda yaşam tarzınızı değiştirmek, küçük değişiklikler yapmak ve daha sağlıklı olmak çok zor değil. Kilo fazlalıkları uzun dönemli sorunlardır, kısa zamanlı şok çözümler yerine dengeli beslenmek her zaman sizin kazanmanızı sağlar. Sağlıklı beslenmek, hayatınızda bazı tercihlerinizi değiştirmek ile daha sağlıklı ve daha fit kalabilirsiniz. 1. SABAH KAHVALTILIK GEVREK – MUSLİ MİKTARINA DİKKAT EDİN! Tahıl gevreklerinin porsiyon miktarı 30 40 g olmalıdır. Fakat kalorisi az olduğu düşünüldüğü için abartılan tahıl gevrekleri ölçüsü kadar tüketilmelidir. 2. EKMEK TÜKETİN! Yapılan çalışmalar, ekmeksiz yapılan diyet programlarında kısa süre sonra karbonhidralı yiyeceklere olan isteği destekliyor. Ekmek tüketilmediği zaman ihtiyacınızı makarna, börek, simit, pasta tüketimi fazla olması kişilerde doygunluk seviyesine ulaşmakta zorluk yaşıyor. 3. MAKARNAYI AZALTIN! Dengeli beslenmede makarna porsiyon miktarı yaklaşık çiğ hali ile 50 g dır. Sizin yaptıklarınız ve dışarda yediklerinizde porsiyon kontrolü sağlamaya çalışın, kontrol edemiyorsanız, makarna tüketim sıklığınızı azaltın. 4. YAĞ TÜKETİMİ MİKTARINI AZALTIN! Yapılan en büyük hata, yağların türüne göre ayrım yapmaktır. Kalori dengesi sağlamak istiyorsanız, yağların türü değil, miktarı önemlidir. Yemeklere, salatalara yağ ilavesi yaparken miktarı yemek kaşığı ile ölçerek ayarlayın. 5. SOSLARA DİKKAT! Özellikle salatalara ilave edilen sosların kalori kaynağı olduğunu unutmayın. Salatalarda sos yerine ölçerek ilave ettiğiniz zeytinyağı, limon, sirke ile daha düşük kalorili
www.mervediyet.com info@mervediyet.com
salatalar elde edebilirsiniz. Mezelerde kullanılan sos ve yağ oranlarının yüksek olduğunu da unutmamak gerekir. 6. ARA ÖĞÜNLERE DİKKAT! Gerekli olmayan ara öğünleri günlük hayatınızdan çıkartarak, günlük aldığınız kalori dengenizi sağlayabilirsiniz. Unutmayın ihtiyacınız olmayan, fazla kalorili ara öğünler ile istenmeyen kilo artışlarınız olabilir. 7. ÖLÇÜSÜZ YENİLEN KURUYEMİŞLERİ AZALTIN! Fazladan tükettiğiniz 1 avuç kuruyemişin yaklaşık 200 kkal olduğunu ve her tüketilen fazla kuruyemiş ile kilo artışınıza neden olabilirsiniz. 8. KURABİYELER, BİSKÜVİLER GİZLİ TUZAKLARDIR! Küçük veya ince oldukları masum olduğu anlamına gelmiyor, atıştırdığınız her bir kurabiyenin minumum 50 kkal olduğunu, gün içinde arkadaş ve iş toplantılarında ikram edilen atıştırmalıklar ile istemeden kilo artışınız olabilir. 9. PORSİYONLARINIZI PAYLAŞIN! Kendi tabağınızı cömertce paylaşabilirsiniz, ama aynı cömertliği kaşınızdakilerden beklemeyin. Her kaybedilen porsiyon sizler için değerlidir. 10. HAFTA SONLARINA DİKKAT EDİN! Hafta içi kilo kontrolünüzü sağlamak için 5 gün boyunca dikkat edip, hafta sonu tüm kaybettiğiniz kalorileri tek bir öğünde almak çok büyük haksızlık. Eğer sizde tüm hafta boyunca çok masum yiyecekler tercih edip, hafta sonları çılgınlar gibi davranıyorsanız, hafta sonlarını abartmadan kilo kontrollerinizi daha rahat başarabilirsiniz. Sağlıklı günler dilerim…
Diyetisyen Merve Kalelioğlu Çiftci
KİMDİR? Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden 2012 yılında Şeref Öğrencisi olarak mezun olan diyetisyen Merve Kalelioğlu Çiftci eğitimi süresince ve mezuniyet sonrasında, TC Cumhurbaşkanlığı, Medical Park International Hospital ve çeşitli hastane, eğitim kurumları, dernek ve kuruluşlarda diyetisyen olarak aktif rol aldı. 2014 yılı itibari ile Kalelioğlu Beslenme Danışmanlığı Merkezi kurucu diyetisyeni ve 2016 Merve Diyet Beslenme Danışmanlığı Merkezi kurucu diyetisyeni olarak görev almaya devam etmektedir.
0543 214 88 08
İLETİŞİM : facebook / twitter/ instagram/ pinterrest: mervediyet
BAHÇEŞEHİR 2. KISIM ŞELALE CADDESİ TERRACE GARDEN RESIDENCE KAT:3 NO:39 BAHÇEŞEHİR / İSTANBUL
KAPAK KONUSU
Herkeste ufak da olsa mutlaka var
TAKINTI (Obsesif kompülsif bozukluk)
“En sık rastlanan kompülsiyon, bulaşma obsesyonu sonucunda ortaya çıkan, yıkamadır. Hasta kendisine kirli gelen cisimlerden, insanlardan, etkinliklerden uzak durmaya çabalar. Örneğin kapı kollarına dokunmaz, otobüse binmez, lokantada yemek yemez, umumi tuvaletlere girmez, başkalarının elini sıkmaz. Bunlardan kaçınamadığı durumlarda da şiddetli bir huzursuzluk yaşar. Bu huzursuzluktan kurtulabilmek ümidiyle el yıkar, yüz yıkar, banyo yapar.”
76
I NİSAN 2017
Dört Mevsim Bahçeşehir
“Toplumda yapılan araştırmalarda belirtilerle ilgili sorular sorulduğunda %80-90’ı halen veya ömürlerinin bir bölümünde o belirtileri yaşadıklarını, ama hafif olduğunu söylüyorlar” diyen Üsküdar Üniversitesi NPSİTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Oğuz Tan halk dilinde daha çok takıntı hastalığı diye bilinen Obsesif kompülsif bozukluk ile ilgili sorularımızı cevapladı. Hatice Gülçür İnanç Kısaca bize kendinizi tanıtır mısınız?
1969 İstanbul doğumluyum. Cerrahpaşa Tıp Fakültesiʼni bitirdim. Aynı yerde psikiyatri ihtisası yaptım. Üsküdar Üniversitesiʼnde psikoloji bölümü öğretim üyesi ve Nöropsikiyatri Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Kalamış Polikliniği müdürüyüm. Takıntı nedir? Biyolojik mi yoksa psikolojik bir rahatsızlık mıdır?
Takıntı hastalığının bilimsel adı ʻobsesif kompülsif bozuklukʼtur (OKB). Iki temel belirtiden oluşur: 1) Obsesyon, 2) Kompülsiyon. Obsesyon, kişinin mantıksız olduğunu bildiği halde zihninden atamadığı düşüncedir. Obsesyon –yani takıntı- istenmeden gelir, sıkıntı verir, kafadan kısa bir süre atılsa bile tekrar tekrar beyne hücum eder. Eğer kişi bu takıntı sonucunda bir eylemde bulunuyorsa bu eyleme ʻkompülsiyonʼ (zorlantı) denir. En sık rastlanan obsesyon bulaşmadır (veya kirlenme). En sık rastlanan kompülsiyon ise, bulaşma obsesyonu sonucunda ortaya çıkan, yıkamadır. Hasta kendisine kirli gelen cisimlerden, insanlardan, etkinliklerden uzak durmaya çabalar. Örneğin kapı kollarına dokunmaz, otobüse binmez, lokantada yemek yemez, umumi tuvaletlere girmez, başkalarının elini sık-
maz. Bunlardan kaçınamadığı durumlarda da şiddetli bir huzursuzluk yaşar. Bu huzursuzluktan kurtulabilmek ümidiyle el yıkar, yüz yıkar, banyo yapar, kıyafetlerini çamaşır makinesine veya çöpe atar. Yıkamalar sık tekrarlanır (bir defayla yetinmemek, defalarca el yıkamak gibi) ve/veya uzun sürer (saatlerce banyoda kalmak gibi). Ağır vakalar kirli buldukları şeylerden kaçınmak için tamamen eve kapanırlar, neredeyse bütün günlerini temizlikle geçirirler. Kompülsiyonların belli bir ritüeli vardır. Ellerin hangi bölgesinin ne şekilde yıkanacağı, sabunun nereye nasıl sürüleceği, bileklerin veya dirseklerin hangi hizaya kadar temizleneceği, banyoda sağ veya sol kol/omuz/ayak/parmaklara nasıl muamele edileceği bellidir ve sanki bir ibadet kesinliği içinde, hiç şaşmadan sürdürülür. Sık rastlanan bir başka obsesyon türü de tabu düşüncelerdir. Tabu düşünceler üçe ayrılır: 1) Kişi kontrolünü kaybedip intihar edeceğini, insanları bıçaklayacağını, çocukları boğazlayacağını veya camdan atacağını, araba kullanırken direksiyonu çevirip yayaları ezeceğini düşünür. 2) Hastanın aklına haz duymadığı, sapkınca bulduğu cinsel düşünce, imaj veya dürtüler gelir. Örneğin annesiyle cinsel ilişki imajlarından kurtulamaz. Çocuklara, yakın akrabalarına, kendi cinsiyetinden NİSAN 2017 I
77
KAPAK KONUSU
olanlara cinsel ilgi duyduğu hissine kapılır. İradesi dışında insanlara cinsel imalar içeren bakışlar yollayacağını (hatta bazen yolladığını), sarkıntılık yapacağını veya tecavüz edeceğini (hatta bazen ettiğini) düşünür. 3) Kişi Tanrıʼya inandığı halde Tanrı var mı yok mu düşüncelerine kapılır. İçinden Tanrıʼya veya diğer kutsal şeylere küfürlü sözler geçebilir. Abdesti eksik aldığından, namazı yanlış kıldığından şüphelenip defalarca tekrarlayabilir. Dini literatürde ve halk arasında vesvese denen düşünceler dini takıntılardır. Tabu düşüncelerin diğer takıntılardan dikkat çekici bir farkı utanç ve suçluluk duygularına yol açmalarıdır. Hasta bu düşünceleri zihninden uzaklaştırmaya çalışır (kaçınma). Sorma (“Birine saldırdım mı?”), kontrol etme (arabayı durdurup çevrede ezdiği kimse var mı bakmak), dua ve tövbe etme gibi davranışlar gelişir. Tabu düşüncelerin yerine başka düşünceleri koymaya çalışmak, yani kendini başka şeyler düşünmeye zorlamak gibi mental eylemlere (mental kompülsiyon) başvurulur. OKB hastaları bazen de dikkatsizlik veya unutkanlık sonucu kendilerine veya başkalarına zarar verecekleri kuşkusuna kapılırlar. Açık bırakılan camdan çocukların düşmesi, kilitlenmeyen kapıdan hırsız girmesi, prizde unutulan ütünün yangın çıkarması gibi. Pencereler, kapılar, elektrikli cihazlar defalarca kontrol edilir, fotoğrafları çekilir, yoldan hatta işyerinden eve geri dönülür. OKB semptomları arasında başka örnekler de sayılabilir: Eşyaların kusursuz bir düzen veya simetri içinde olmasını sağlamaya çalışmak; her şeyi
78
I NİSAN 2017
(arabaları, düğmeleri, adımları, binaları…) saymaya, çeşitli matematiksel işlemlerden geçirmeye ve belli rakamlara ulaşmaya çalışmak (plaka numaralarını toplamak, çift sayı çıkarsa işlerin ters gideceği endişesine kapılmak), aynı eylemleri tekrarlayıp durmak (kapıdan girip çıkmak, koltuğa oturup kalkmak, aynı paragrafı tekrar tekrar okumak, yazdığını bir daha yazmak); kendisinin veya sevdiklerinin başına bir felâket geleceğini düşünmek ve bu düşünce aklına geldiği sırada yapmakta olduğu işi yinelemek; tehlikeli bir hastalığı olduğundan kaygılanıp doktor doktor gezmek ve onlarca tahlil yaptırmak… Takıntının hem biyolojik hem psikolojik sebepleri vardır. Beyinde serotonin eksikliği, en iyi bilinen sebeplerindendir. Serotonini arttıran ilaçlar takıntı hastalarında düzelme sağlar. OKB hastalarının beyinlerinin ön belgesinde aşırı faaliyet ve fazla kanlanma vardır. Tik hastası çocukların dörtte biri veya yarısı büyüyünce OKB hastası olur. Öte yandan ebeveynin katı terbiye yöntemleri kullanmasının, eğitimde cezayı veya yasaklamayı ön planda tutmalarının, çocukta büyüyünce OKB riskini arttırdığı düşünül-
Dört Mevsim Bahçeşehir
“Takıntının hem biyolojik hem psikolojik sebepleri vardır. Beyinde serotonin eksikliği, en iyi bilinen sebeplerindendir. Serotonini arttıran ilaçlar takıntı hastalarında düzelme sağlar. Tik hastası çocukların dörtte biri veya yarısı büyüyünce OKB hastası olur.”
mektedir. Çocuklarını çok eleştiren, suçlayan, onlardan kusursuzluk bekleyen, ayıp ve günah gibi kavramları abartılı biçimde aşılayan, katı biçimde formel ahlakçı, şekilci ailelerde takıntı hastalığının daha yaygın olduğu ileri sürülmüştür. Risk algısı yüksek (bu yüzden risk almaktan şiddetle kaçınan), mükemmeliyetçi, herşeyin dört dörtlük olmasını isteyen insanların da OKBʼye yatkın oldukları bilinmektedir.
Sizce herkeste ufak da olsa bir takıntı var mıdır?
Toplumda yapılan araştırmalarda insanlara yukarıda anlattığımız belirtilerle ilgili sorular sorulduğunda %80-90ʼı halen veya ömürlerinin bir bölümünde o belirtileri yaşadıklarını, ama hafif olduğunu söylüyorlar. Bunu hastalık kabul etmiyoruz. Hastalıktan bahsedebilmek için takıntının kayda değer şiddette olması gerek. Takıntımız olup olmadığını nasıl anlarız? Hiç fark etmediğimiz bir anda çıkabilir mi? Bir olay ya da nedenin tetiklemesi mi gerekir?
Takıntı hastalığı birden (günler veya aylar içinde) başlayabilir; ama hastaların %90ʼında çok yavaş, yıllar içinde başlar ve giderek ilerler. Yani çoğu zaman “geliyorum” der ve bu “geliyorum” süreci genelde 5-6 yıl sürer. Çoğu zaman net bir tetikleyici tespit edemeyiz, ama ağır bir stresörün/stresörlerin ardından veya lohusalıkta belirti yaşamaya başlayan hastalarımız da az değildir. Günlük hayatımızı ve ilişkilerimizi nasıl etkiler? (İş hayatında, okul yaşamında, ilişkilerimizde)
“ Güzelliğinizin yeni adresi” “Kliniğimizde FOTONA Dynamis LAZER Q Switch FOTONA LAZER Alexandite LAZER Kullanılmaktadır.”
HİZMETLERİMİZ
Yaşlanma Karşıtı Cilt Uygulamaları G Dolgu G Botoks G Kırışıklık Bakımları G Somon DNA Aşısı G Mezoterapi (Saç/Cilt/Vücud) G PRP Uygulamaları (Saç/Cilt) G Örümcek Ağı PDO ve Lifting G İp Askı Uygulamaları G Özel Cilt Temizliği ve Bakım Kürleri Bölgesel Zayıflama ve İncelme G Mezoterapi Uygulamaları G Lazer ile Bölgesel İncelme G RF ile Bölgesel İncelme
Lazer Uygulamaları G Leke Tedavisi G Epilasyon G Cilt Yenileme G Yara İzi Tedavisi G Fraksiyonel Cilt Yenileme G Kırışıklık Bakımları G Siğil ve Et Beni Tedavisi G Akne ve Akne İzi Bakımları G Tırnak Mantarı Bakımı G Lazerle Cilt Soyma (Peeling) G Damarlar Lezyonlar (Varis/Kılcal Damar) G İdrar Kaçırma Tedavisi
G Vajinal
Daraltma Beyazlatma G Çatlak (Stria) Tedavisi G Dövme Silme G Tüy Beyazlatma G Vajinal
Diğer Uygulamalar G 3D Microblading G Lazer ile Bölgesel İncelme G Terleme Tedavisi (Hiperhidrosis) G Saç Dökülme Karşıtı Bakımlar G Ameliyatsız PLEXR ile Göz Kapağı Estetiği
www.elitiumguzellik.com
KAPAK KONUSU
Dünya Sağlık Örgütüʼnün 2000 yılında yürüttüğü hastalıkların endirekt maliyeti (çalışamama, aileye binen yük, erken emeklilik gibi dolaylı kayıplar) konulu analize göre OKB, ölümcül olmayan hastalıklar arasında, en ağır etkiye yol açan 11inci hastalıktır. 11 OKBʼlilerde yaşam kalitesi ve yeti kaybının şizofrenlerdekinden daha düşük olmadığı bildirilmiştir. OKBʼnin hastaların evliliklerini, aile hayatlarını, iş hayatlarını, duygusal ve sosyal işlevselliklerini belirgin derecede bozduğu çeşitli çalışmalar tarafından gösterilmiştir. Okul başarısını oldukça düşürür. OKB hastalarının üçte biri hastalık yüzünden çalışamamaktadır. Evlenemeyenler, diğer insanlara göre oldukça fazladır. Takıntıların genetik bir yatkınlığı var mıdır? Takıntılı ailelerin çocukları da takıntılı olur mu? Takıntı hastalığı kısmen genetiktir.
Bazı ailelerde daha sık görüldüğü muhakkaktır. Ama öyle insanlar vardır ki üç kuşaktır bütün sülaledeki tek takıntı hastası kendisidir. Çok kabaca, takıntı hastalığında ırsiyetin payının %60, çevresel faktörlerin rolünün %40 olduğu söylenebilir. Evliliklerde şüphe ve kıskançlık eşler arasında sorunlara yol açmaktadır. Şüphe ve kıskançlık da bir takıntı mıdır?
Bazen eşinden şüphe şeklinde obsesyonlar ortaya çıkabilir. Ama bu paranoyada olduğundan farklıdır. Paranoyada hasta eşinin kendisini kesin olarak aldattığına inanır. OKBʼli hasta “Aldatmadığını biliyorum, ama aklımdan bu düşünceyi atamıyorum” der. Her takıntı hastalık mıdır?
Hastalık diyebilmek için iki şart gerekir: 1) Takıntı kişinin kendisine (veya çevresine) belirgin derecede huzursuzluk, sıkıntı verecek; 2) Kişinin ev veya okul veya iş hayatını az veya çok bozacak. Bu iki şart yoksa hastalıktan bahsedilemez. Anksiyete ve fobiler takıntı mıdır?
Anksiyete ve fobiler takıntı değildir. Aslında fobiler de takıntılar da “anksiyete bozuklukları” denen başlık altında incelenen hastalıklardır (son zamanlarda Amerikan psikiyatrisinde bu görüş değişmiştir). Çünkü takıntı da fobi de belirgin anksiyeteye yol açar. Şunu da eklemeli: Eskiden takıntılara bir tür fobi gözüyle bakılırdı. Bu yüzden mesela temizlik takıntısına “mizofobi” (kir fobisi) denmiştir.
80
I NİSAN 2017
Dört Mevsim Bahçeşehir
“Bazen eşinden şüphe şeklinde obsesyonlar ortaya çıkabilir. Ama bu paranoyada olduğundan farklıdır. Paranoyada hasta eşinin kendisini kesin olarak aldattığına inanır. OKB’li hasta “Aldatmadığını biliyorum, ama aklımdan bu düşünceyi atamıyorum” der.” Toplumda 40 kere söylersen olur, sık sık aynı şeyi tekrarlarsan başına gelir vb. yerleşmiş alışkanlıklar insanların hayatını nasıl etkiliyor? Bilinçaltı olaya karşı kişiyi yönlendirmiş mi oluyor? Aynı sözü devamlı tekrarlayarak bir insanı hasta edemeyiz. Ama insanın çocukluğunda ebeveynin sürekli başlarına gelebilecek kötü şeylerden bahsetmeleri, kötü ihtimallere odaklanmaları, çok sıkı tedbirler alınmadığı takdirde felâketlerle karşılaşmanın kaçınılmaz olduğunu söyleyip durmaları… Çocuğu zaman içinde (hatta yetişkin yaşında) takıntılı yapabilir. Kişi kendi kendine bir takıntısını yenebilir mi? Yoksa mutlaka destek mi almak gerekir?
Takıntıyı kendi kendine yenen kişilere çok ender rastlanmaktadır. Takıntı tedavi edilmediği takdirde düzelmeyen, hatta şiddetlenen bir hastalıktır. Takıntı başarıyı tetikler mi yoksa engeller mi?
Takıntı, hastaların önemli bir kısmında başarıyı oldukça düşürür. Ama çok başarılı takıntı hastaları da az değildir. Bunlar takıntıya rağmen performanslarını büyük gayretle sürdürebilen kişilerdir. Vücut dili takıntıyı ele verir mi yoksa mutlaka konuşarak mı anlayabiliriz?
Takıntılı kişiler genellikle kaygılı görünürler. Elleri fazla yıkanmaktan kızarmış, derileri soyulmuş olabilir. Çok ayrıntıcı konuşurlar, aynı sözleri tekrar etme ve aynı soruları tekrar tekrar sorma eğilimi gösterirler. Aşırı
Dört Mevsim Bahçeşehir
KAPAK KONUSU
“Takıntılı insanların en büyük problemleri “anlaşılmamak”dır. İlk işimiz onları anlamaya çalışmak olmalıdır. Çünkü acı çeken, yıllarını acı çekerek geçirmiş, kendilerini çaresiz ve ümitsiz hisseden insanlardır.”
tedbirlidirler. İşleri normalden uzun sürer. Genelde aşırı kibardırlar. Yine de konuşmadan bir insanın takıntılı olup olmadığını söylemek son derece yanıltıcı olabilir. Takıntıların tedavisi nasıldır? Hangi yöntemler uygulanır? Türkiye’de takıntı tedavisi için özel bir kurum var mı?
Takıntının iki temel tedavisi vardır: 1) İlaçlar. Bunlar beyinde serotonin maddesini arttıran ilaçlardır. 2) Bilişseldavranışçı terapi (BDT). OKB tedavisi zor, ama mümkün olan bir hastalıktır. Sadece ilaç kullanan, BDT görmeyen hastaların ancak yarısı tedaviye cevap verir. İlaç+BDT ile sonuçlar çok daha başarılıdır. Bu hastalar -diğer psikiyatrik hastalarla karşılaştırıldığında- genellikle daha yüksek dozda ilaca, daha fazla sayıda BDT seansına, daha uzun süre tedaviye ihtiyaç duyarlar. Düzelme yavaş olur. Tedavi kesildikten sonra nüks sıktır. Türkiyeʼnin hemen her kliniğinde OKB tedavi edilmektedir. Takıntılı insanlara karşı yaklaşımımız nasıl olmalıdır?
Takıntılı insanların en büyük problemleri “anlaşılmamak”dır. İlk işimiz onları anlamaya çalışmak olmalıdır. Çünkü acı çeken, yıllarını acı çekerek geçirmiş, kendilerini çaresiz ve ümitsiz hisseden insanlardır. Onları çok sevenler bile anlamakta zorluk çekerler. “Ellerini yıkama, kapıları kontrol etme, takıntılı düşüncelerini kafandan atmaya çalış” derler. Bu nasihatlerin hastaya hiçbir faydası olmadığı gibi, anlaşılmadığı duygusunu pekiştirir. Takıntıya takıntı insanlar var mıdır? Bunu anksiyete olarak değerlendire
82
I NİSAN 2017
bilir miyiz? Takıntı daha ileri derecede psikolojik rahatsızlara sebep olur mu? Takıntı hastalığının iyileşme gösterdiği dönemlerde, hastalar “Tekrarlamasından çok korkuyorum” derler. Kastettiğiniz buysa, böyle bir şeyden söz edilebilir. OKB başka hastalıklara dönüşür diyemeyiz; ama bazen şizofreni OKB semptomlarıyla başlayabilir veya OKBʼlilerde tabloya bipolar bozukluk eklenebilir. Ayrıca OKBʼlilerde diğer anksiyete bozuklukları da (sosyal fobi, panik bozukluğu vs) sık görülür. Depresyona en çok yatkınlık yaratan hastalık OKBʼdir. Takıntılı insanların suç işlemeye yatkınlığı var mıdır?
Takıntı ile suç arasında hiçbir bağlantı yoktur. Hatta cezaevlerinde yapılan çalışmalarda OKB hastasına çok ender rastlanmaktadır. OKBʼlilerin çoğu hastalık derecesinde dürüst ve düşünceli insanlardır. Karşınıza çıkan takıntılı kişilerle ilgili unutamadığınız bir anınızı paylaşabilir misiniz?
Ayşe yeni anne olmuştur. Yirmi dört yaşındadır. Bebeği iki aylıktır. Bebek bakmayı yeni öğrenmektedir. Büyük bir korkusu vardır Ayşeʼnin: Bebeğini kazara düşürüp öldürmek! Istırabın büyüklüğünü düşünebiliyor musunuz? İnsanın minicik yavrusunun ölümüne sebep olması! Sürekli evin
zeminini kontrol eder Ayşe. Zeminde bir eğrilik var mı, tahtalardan biri çürümüş olabilir mi, ayağı bir şeye takılabilir mi? Bu kontrol etme fiili, lafın gelişi değil gerçekten süreklidir. Bebeğe bakmadığı saatlerin neredeyse tamamı evin döşemesine sağdan bakmak, soldan bakmak, döşemenin sağlamlığını elle kontrol etmek, şüpheli yerlere ayakla pat pat yapmak, zeminde kabartı var mı yok mu incelemekle geçer. Tekrar inceler, tekrar inceler, tekrar, tekrar, tekrar... Ha, bir de zemin kontrolünden arta kalan zamanlarda el yıkar Ayşe. Maazallah mikrop kaparsa da bunu bebeğine bulaştırırsa, bebeğin küçücük bünyesi de zalim mikropla baş edemezse, Ayşecik de bir tanecik yavrusunu daha süte doymadan mezara vermek zorunda kalırsa... El yıkamalar günde 60ʼı bulur. Bebeğini emzirirken, onu severken, onunla oynarken de sürekli zemini ve mikropları düşünür müşfik anne. Evet sevgi doludur kalbi gerçekten. Sevgi doludur ama anne olmanın, yavrusunu koklamanın, yavrusuna sarılmanın zevkini alamaz. Bedeni bebeğiyle birliktedir, lakin aklı evin döşemesindedir, mikroplardadır. Aylar geçtikçe daha korkunç bir takıntı Ayşeʼyi esir alır: -ʻYa çocuğumu camdan atarsam! Bir an irademi kaybedersem ve bebeğimi beşinci kattan aşağı sallayıverirsem!ʼ Evlat katili olmak düşüncesi hem dehşet vericidir hem de utanç vericidir. Önce kimseye söylemez bu takıntısını Ayşe. Çocuğu kucağındayken balkona çıkmaz, cam kenarlarına yaklaşmaz, merdiven tırmanmaz. Bir gün bebeği emzirirken yeni bir takıntı eklenir eskilerine:
KAPAK KONUSU -ʻYa bebeğimi kollarımda sıkarak öldürürsem!ʼ Önce bu düşüncenin mantıksızlığını kendine telkin eder Ayşe. Dünyadaki milyarlarca anneden kaçı bebeğini sıkarak öldürmüştür? Ama takıntıyla baş etmek kolay değildir. Emzirme işi tam imkansız hale gelmişken, Ayşe takıntılarını yakınlarına açar, bebeği başka birine tutturur, öyle emzirir. Artık bebeğini kucağına alamaz Ayşe. Emzirme çağı, çaresizliğin yarattığı bu enteresan yöntemle atlatılır, bebek sofraya oturmaya başlar. Çorba, köfte, Allah ne verdiyse yemeye başlar müşfik annenin çocuğu. Anne baba da ekmeği kesip yemeğin salçasına banarlar, salataya çatal sallarlar. Günlerden bir gün Ayşe bir bıçağa bakar bir bebeğine bakar, bir bıçağa bir bebeğine... -ʻYa bıçağı bebeğime saplarsam! Ya bir an kontrolümü kaybedersem!ʼ Ve sonunda sofralar da ayrılır. Ayşe, çocuğuyla aynı masaya oturmaz olur. Dehşetli takıntıların anneye verdiği dayanılmaz acıyı düşünebiliyor musunuz? Peki acaba çocuk ne hisseder? Annesinin kendisini dağlar kadar sevdiğinin farkında mıdır? Yoksa kucağa alınmamış, sofrada yalnız bırakılmış bir çocuk mu görecektir geçmişine baktığında? Bu konuyla ilgili kitabınız olduğunu biliyoruz. Araştırmalarınıza göre sayısal bir istatistik bilgi var mı? Dünya’da en takıntılı ülke hangisi? Türkiye’de ortalama takıntılı kişi sayısı nedir?
Takıntı hastalığının görülme sıklığı yüzde iki buçuktur. Yani her 1000 kişiden 25ʼi, hayatında en az bir dönem takıntı hastalığı geçirmiş veya halen geçirmektedir. Demek ki İstanbulʼda 250 bin, Türkiyeʼde yaklaşık 2 milyon, dünyada 150 milyon takıntı hastası vardır. 2000ʼli yıllarda yapılmış çalışmalarda OKB yaygınlığı batı ülkelerinde daha düşük bulunmuştur. Türkiyeʼde ise durum tam tersini göstermektedir: Çeşitli şehirlerimizde yapılmış araştırmalara göre nüfusun %3ʼünden fazlasa, hatta yer yer %4ʼü, %5ʼi takıntı hastalığı yaşamaktadır veya geçmişte yaşamıştır. Teşekkür ederiz. I
84
I NİSAN 2017
Dört Mevsim Bahçeşehir
DÜNYANIN EN İLGİNÇ TAKINTILARI Basit gibi görünen takıntılar kimi zaman hayatınızı cehenneme çevirebilir. Bu takıntılar hiç de alışık olmadığımız türden takıntılar, insanı şaşırtıyor… İşte dünyanın en ilginç takıntıları. TOURETTE SENDROMU İstemsiz davranışlarda bulunma Tourette Sendromu, aynı şekilde tekrar tekrar meydana gelen istemsiz, hızlı, ani hareketler veya sesler içeren tiklerle karakterize edilen kalıtsal bir rahatsızlık olarak biliniyor. Görülme sıklığı 10 binde 4-5 olurken, kişiler normal bir zekaya ve yaşam süresine sahip. DOROMANİ: HEDİYE VERME TAKINTISI Bütün insanlar hediye almaktan ve başkalarını mutlu etmekten zevk alır. Fakat bazı kişiler için hediye verme isteği, karşı konulamaz ve anormal bir dürtü olarak ortaya çıkıyor. Bu takıntıya sahip kişilerde hediye verme isteği bir başkasını mutlu etme ya da iyilik yapma isteği olarak görülmüyor. Finansal durumları yeterli olmasa bile hediye alma isteğine karşı koyamadığı için büyük borca girmesine sebep oluyor. ABOULOMANİ: PATOLOJİK KARARSIZLIK Günlük hayatımızda ara sıra belirli konularda kararsızlık yaşamak normal bir davranış olarak görülür. Fakat bazı kişiler en ufak konularda bile karar verme sürecinde sıkıntı yaşıyor. Aboulomani, kişinin herhangi bir konuda karar verme iradesinin olmaması olarak tanımlanıyor. TRİKOTİLOMANİ: SAÇ ÇEKME TAKINTISI Trikotilomani rahatsızlığı olan kişiler, kendilerine saçlarını çekerek zarar vermek için karşı konulamaz bir istek duyuyor. Bu kişiler saçları haricinde vücutlarında kaşları, kirpikleri, sakalları gibi vücutlarındaki diğer kılları da çekme isteği duyuyor. Bu takıntı çoğunlukla vücutta kolay fark edilebilir kelliklere yol açıyor. ENOSİMANİ: SÜREKLİ GÜNAH İŞLEDİĞİNİ DÜŞÜNME TAKINTISI Devamlı günah işlediğine inanan kişilerin yaşadığı bu takıntı, eleştirilme korkusu olarak da tanımlanabiliyor. Bu kişilerde genellikle, nefes tıkanıklığı, hızlı nefes alıp verme, kalp ritmi bozukluğu, aşırı terleme, mide bulantısı ve endişe gibi semptomlar görülüyor. DEMONOMANİ: KÖTÜ RUHLAR TARAFINDAN ELE GEÇİRİLDİĞİNE İNANMA TAKINTISI Günümüzde kötü ruhlar tarafından ele geçirilen insanları anlatan birçok korku filmi var. Bu tarz filmleri çok fazla izleyen insanlar, şeytana ve kötü ruhlara karşı korku duymaya başlıyor. Bu korkuları aşırı gelişen insanlar kötü ruhlar tarafından ele geçirilme fikrini takıntı haline getirmeye başlıyor. Demonomani kişinin şeytan tarafından ele geçirildiğine inanması olarak tanımlanıyor. KLİNOMANİ: YATAKTAN ÇIKMAMA TAKINTISI Soğuk ve kasvetli günlerde uzun saatler boyunca yatakta kalmak istemek çok yaygın ve doğal bir durum. Fakat Klinomani rahatsızlığı olan kişiler için özellikle yağmurlu ve karlı günlerde yataktan çıkmak tamamen bir işkence hissi yaratabilir. Bu kişiler günler boyunca yatakta kalabilirler. Klinomani, Yunanca da uyuma takıntısı anlamına geliyor. GAMOMANİ: EVLENME TEKLİF ETME TAKINTISI Gamomani, insanlara sürekli olarak evlenme teklifi etme isteği duymak olarak tanımlanıyor. Bu takıntıya sahip olan insanlar genellikle kısa süre zarfında farklı insanlara dikkat çekici evlenme tekliflerinde bulunuyor ve bu davranış genellikle poligami ile sonuçlanıyor. CARTACOETHES: HER YERDE HARİTA GÖRME TAKINTISI İnsan beyni birçok yerde yüz şekli görmek için doğal olarak koşullanmıştır. Fakat bu koşullanma bazı insanlarda sürekli olarak harita şekli gördüğünü düşünme olarak ortaya çıkabilir. Bu kişiler genellikle yemeklerinin şeklinin bir haritayı andırdığına inanır ve baktıkları her yerde özel olarak harita motifleri ararlar. YAZARKAFE
%$+ %$+&(6(+ +&(6(+ 6 L5
& $ / 4*
SEYAHAT
Serda Büyükkoyuncu, Saffet Emre Tonguç ile
Keşfetmeyi seven
gezginler için
PiRi
SERDA BÜYÜKKOYUNC EUROSUN ANAOKULLAR I KURUCUSU
U
Piri ile sevgili dostum tarihçi, ünlü seyahat yazarı Saffet Emre Tonguç size nereye sapmanız, nereye gitmeniz gerektiğini anlatacak kulaklığınızdan. Ve önünden geçtiğiniz her özel noktada devreye girecek ve size orayı anlatacak benim sizler için hazırladığım metinlerle. Dedikodu da dinleyeceksiniz, tarihte, efsaneler de. Taahhüt ediyorum. Çok eğlenecek ve gezdiğiniz yerleri hiç unutmayacaksınız. Merhaba ben Serda Büyükkoyuncu… Bahçeşehirʼin en köklü okul öncesi eğitim kurumlarından EUROSUN ANAOKULLARIʼnın sahibiyim. Uluslararası okul konsepti ile çok uzun yıllardır Türk ve yabancı ailelerle birlikteyiz. Bu kimlik nedeniyle eğitim ve öğretim sistemimizi uluslararası ölçekte güncel tutmak, ortak hareket etmek amacıyla uzun yıllardır dünyanın pek çok yerine seyahatler etmekteyim. Bu seyahatler sırasından ülkelerle ilgili bilgilerin ya çeviri kitaplarla ya da internet üzerinde doğru olup olmadığından emin olmadığımız pek çok yazıdan sağlanmaya çalışıldığını görüyordum. Akıcı bir yabancı dil konuşamayan ya da anlayamayan Türk turistler için gezdikleri yerler hakkında gerçek bilgilere ulaşmanın
ne denli zor olduğunu görüp ve hep buna bir çözüm bulmak istiyordum. Bilgisayar mühendisliğimin yanı sıra iktisat, işletme okumuş olmam ve sanat tarihi hakkındaki uzun yıllardır yaptığım çalışmalarım bir araya getirilerek bir çözüm bulunmalı düşüncesi ile PİRİ fikri doğdu.
Sesli Yürüyüş Turu
Saffet Emre Tonguç ve Serda Büyükkoyuncu
86
I NİSAN 2017
PİRİʼyi yani, dünyayı en iyi rehberlerden dinleyerek özgürce keşfetmenizi sağlayan sesli yürüyüş turu uygulamasını anlatmak istiyorum sizlere. Gezmeyi ve keşfetmeyi sevenler için, en iyi rehberlerden hiç bilinmeyen hikayeleri; yüksek kalite ses deneyimiyle, kendi zamanınızda ve hızınızda akıllı telefonunuzla dinlemeniz için cebinize getiren bir telefon uygulama programı Piri. İçinde yaşadığımız veya seyahat için gittiğimiz şehirlerin; binalarında, sokaklarında, meydanlarında hiç bilmediğimiz hikayeler saklıyor. Bu
yerlerin önünden çoğu kez farkına varmadan geçip gidiyor; bazen de sadece bir Instagram fotoğrafı çekip yolumuza devam ediyoruz. Oysa inanıyorum ki sevmek, tanımakla; tanımak hikayesini dinlemekle başlar. Şehrin binaları, sokakları, meydanları hikayeleri ile canlanır; dinlerseniz şehrin her yanı bir şeyler anlatır. Piri uygulamasını keşfetmeyi seven gezginler için geliştirdik. Türkiyeʼnin en çok seyahat eden rehberi Saffet Emre Tonguç, İstanbulʼun hiç bilmediğimiz hikayelerini Piri İstanbul için anlattı. Avrupaʼyı en eğlenceli haliyle dinlemeniz için Avrupa metinlerini ben, Serda Büyükkoyuncu yazdım. Türkolog Ali Canip Olgunlu ise, tarih, mitolojiye, sanat bilgisiyle harmanladığı hikayelerini Piri Anadolu turlarında paylaştı. Türkiyeʼnin en iyi ses prodüktörlerinden Erkan Altınok bu hikayeler ile; her tura özel mekanın ruhunu yansıtan müzik ve ses efektlerini harmanlayarak gezginlerin
Dört Mevsim Bahçeşehir
sanki rehberimiz yanlarındaymış gibi hissedecekleri sesli içerikler yarattı. Poi Labs mühendislerinin Piriʼye özel geliştirdiği konum bazlı teknoloji ve haritalar sayesinde turlar su gibi akan kesintisiz deneyimlere dönüştü.
Kulağınız PİRİ’de Gözünüz Yolda Olsun
Şehri keşfetmek için Piriʼyi AppStore ve Google Playʼden ücretsiz indirebilirsiniz. Uygulama içerisinden keşfetmek istediğiniz turu satın alarak mobil veri veya kablosuz ağ bağlantısı üzerinden yükleyebilir ve sonrasında çevrimdışı olarak kullanabilirsiniz. Tura başlamak için yapmanız gereken, uygulama içerisindeki harita üzerinden görebileceğiniz başlangıç noktasına gitmek. Piri konumunuzu GPS üzerinden algılayarak otomatik olarak bulunduğunuz noktanın hikayesini başlatacak. Tur boyunca uygulama ekranındaki pusula aracılığıyla yönünüzü bulabilir; harita ekranından
rotanızı takip edebilir ve mola vermek veya alışveriş için size özel mekan önerilerini görebilirsiniz. Piri, YGA Mezunlarının kurduğu Poi Labs girişiminin bir ürünü. Türkiye ve İstanbul yetmez dedik ve Türklerin en çok gittiği Avrupaʼnın başkentlerini de ekledik. Şu ana dek Amsterdam, Roma, Londra, Parisʼi hazırladım. Devamını da hazırlıyorum ara vermeksizin. Her ay 4 Mevsimʼde o şehirleri en ilginç halleri ile anlatacağım sizlere. Tüm metinler çok derin süzgeçlerden geçti. Tüm kirli bilgilerden arındı. Yüzlerce yazışma yaptım, sanat tarihi kürsüleri, o şehirlerin resmi belgeleri, tarihi belediye ve imar kayıtlarını inceledim uzun süredir. Ve sonrasında son derece rafine, anlaşılır, sıkıcı olmayan, eğlenceli bilgilerle donattım Piriʼyi. Piriʼye Türkiyeʼde İş Bankası, yurtdışında ise Turkcell sponsor oldu. Maximum karta sahipseniz, Türkiye sizlere ücretsiz. Turkcell hattına
sahipseniz de yurtdışı kayıtları için bir ödeme yapmıyorsunuz. Tek yapmanız gereken Avrupaʼya adım attığınızda telefonunuza gelen Turkcell hoşgeldiniz mesajının içinde size gönderilen linki tıklamanız. Sonrası Piriʼnin işi. Sizlere verdiğim rotalar doğrultusunda gezeceksiniz hiç dil, yol, yön bilmeseniz bile. Piri ile sevgili dostum tarihçi, ünlü seyahat yazarı Saffet Emre Tonguç size nereye sapmanız, nereye gitmeniz gerektiğini anlatacak kulaklığınızdan. Ve önünden geçtiğiniz her özel noktada devreye girecek ve size orayı anlatacak benim sizler için hazırladığım metinlerle. Dedikodu da dinleyeceksiniz, tarihte, efsaneler de. Taahhüt ediyorum. Çok eğlenecek ve gezdiğiniz yerleri hiç unutmayacaksınız. I AppStore: http://bit.ly/Piri-ios GooglePlay: http://bit.ly/Piri-android Website: http://www.piriguide.com/
“Şehri keşfetmek için Piri’yi AppStore ve Google Play’den ücretsiz indirebilirsiniz. Uygulama içerisinden keşfetmek istediğiniz turu satın alarak mobil veri veya kablosuz ağ bağlantısı üzerinden yükleyebilir ve sonrasında çevrimdışı olarak kullanabilirsiniz.” NİSAN 2017 I
87
www.eurosun.com.tr
EĞİTİM
Yetişkin davranışları ve çocuklar üzerindeki etkileri Duyarlı yetişkinler kendi aralarında konuşurlarken etraflarında çocuk varsa daha temkinli konuşmaya özen gösterirler. Cümlelerini özenle seçer, tavırlarına, mimiklerine maksimum düzeyde dikkat ederler. Hatta konuşmanın çok yoğun ve kontrolden çıkması durumunda diğer yetişkin onu “yanımızda çocuk var” diyerek uyarır. Yetişkinlerin olası “olumsuz tutum ve davranışları” ile cümlelerinden çocukların etkilenmemesi yönünde gösterilen çaba, çocukları korumak gibi bir amaç gütse de eğitsel açıdan oldukça dikkate değer bir durumdur. Herhangi bir nedenle anne-babalar tartışırlar. Genellikle tartışma konusu çocuğun bilmediği kavramlardan, sembollerden, cümlelerden oluşur ve çocuk bunu çoğunlukla anlamlandıramaz. Çocuğun, normal dışı gibi gördüğü bu duruma nasıl tepki vereceği ile ilgili davranışları, kararsızlıkla başlar, ağlama davranışıyla gelişir, istenmeyen duygu-durum bozukluklarına kadar ulaşabilir. Dünyaya gözlerini açan bebeğin duyu organlarının gelişmesiyle birlikte çevresinde gördüğü, duyduğu, hissettiği, dokunduğu, tattığı her şey onun için yepyeni öğrenmelerdir. Görsel ve işitsel uyarıcıların her biri beyninde yeni bir kodlama olarak yer alır. Bu kodlamaların olumlu, pozitif, iyi yönde olması kadar, zıttı yönde gelişmesi de muhtemeldir. Bu kodların hepsi yeni doğanın ve çocuğun gelişen beynindeki yerini almakta ve geleceğe doğru şekillenmektedir. Eğitim açısından bakıldığında; istenilen yönde davranışları sergiliyor olmak hem ailelerin hem de toplumun beklentileridir. Aile ve toplum tarafından kabul görmeyen durumlar ise istenmeyen durumlar olarak tanımlanır ve çözümü için ciddi çabalar ve maliyetlere gereksinim duyulur. Ev içinde anne-baba ve diğer bireylerin ilgileri, tutumları, davranışları çocuklar tarafından genellikle rol model olarak alınırlar. Aile bireylerinin tercihleri ilk başlarda çocuğun da tercihleri arasında yer alır.
92
I NİSAN 2017
Örneğin, ev içinde yoğun olarak kullanılan sözcükler çocukların da kullandığı sözcükler oluverir. Babanın tuttuğu takım, çocuğun tuttuğu takım olur. Annenin seçtiği renk çocuğun da tercih ettiği renk olur. Lezzetli olan ve olmayan yemeklerden tutun da, alışverişteki renk uyumuna kadar pek çok şeyin çocuğun tercihleri arasına giriverdiği çok yalın bir gözlemle görülebilir. Etkiye bu kadar açık olan çocuğun çevresinde, onun tercihlerini etkileyen bir başka çevre daha vardır: Okul.. Okula başlayan çocuğun rol model eğilimi aileden çevreye kaymaya başlar. Çocuğun evde güvendiği anne baba ve aile bireylerinin yerini öğretmen/ler ve sınıftaki arkadaşları alır. Hatta rol model alma bazen o kadar abartılır ki, çocuk bu konuda çoğu kez ailesiyle çatışır: “öğretmenimden daha iyi mi bileceksin” çıkışı yaparlar. Sıra/sınıf arkadaşının rol-model oluşu aile bireylerinden daha kıymetli oluverir. Öğretmeninin tokası, arkadaşının saç stili, sınıfın “jargon” kelimeleri, kişisel
DOÇ. DR. MEHMET İNAN
alandaki düzen/düzensizlik, hoşlanılan/hoşlanılmayan şeyler gibi tercihlerdeki değişimler belirginleşir. Çocuk büyüdükçe etki alanı da genişler. Yaşantısına giren her olgu ve olay, onun birey olma yönünde gelişimine olumlu/olumsuz etkiler yapar. Etki alanı, kapsamına göre içselleştirilir, reddedilir ya da tepkisizleştirilir. Burada kritik olan eşik içselleştirme davranışlarıdır. İçselleştirilen takıntılar, zamanla çözümü güçleşen duygu durumlarına kadar varabilir. Örneğin öğretmenin sınıf içinde aşırı titiz tutumları ve davranışları, o sınıftaki öğrencilerin de benzer davranışlar sergilemesini mümkün kılabilir. Sıraların üzerinde süslü sıra örtüsü bulundurmak, örtülerin simetrik bir şekilde durması yönünde sürekli yönergeler vermek, tahtanın temizlendiği durumlarda tüm sınıfın bir seremoni havasında ıslak mendilleri çıkarıp havada uçuşan tebeşir tozlarının konma ihtimali olan ellerde 10 dakika bir temizliyor olmak gibi.. Gerek evde ve gerekse çevrede çocuk etkiye açık bir varlıktır. Yetişkinlerin toplumdaki rolü ne olursa olsun, etki alanında çocuk olduğunda tutumlarına ve davranışlarına maksimum düzeyde dikkat etmelidir. Biz yetişkinlerin sıradan olan davranışlarının çocuk için yeni bir öğrenme olduğunu unutmamalıyız. Onların yanlarındaki davranışlarımız, sorumluluklarımızın başında gelmelidir. Saygılarımla.. I
SPOR
Dört Mevsim Bahçeşehir
Bahar yorgunluğu
MAN
SAVAŞ KAHRİRA
BAHÇEŞEH OR KULÜBÜ VOLEYBOL SP ÖRÜ N Dİ KOOR AT
Değerli okurlarımız yeni sayımızdan hepinize merhaba.. Nisan ayı sayımızda benimde çok sık yaşadığım bir durum olan bahar yorgunluğu sendromu üzerinde durmak istiyorum. Havaların ısınmasıyla birlikte bir çok insanda yorgunluk, bitkinlik, uykusuzluk ve huzursuz bir ruh hali kendisini gösterir. Bahar yorgunluğu sendromu olarak bilinen bu durum vücudumuzun mineral ve vitamin dengesinin bozulmasıyla ortaya çıkar. Baharla birlikte tüm tabiat gibi insan vücudunda da bazı değişiklikler meydana gelir. Kış boyunca geçirilen hareketsiz dönem ve sağlıksız beslenme şekli havaların ısınmasına bağlı olarak vücudumuzda meydana gelen değişikliklerle uyum sorunu yaşanmasına sebep olur. Bu uyum sorunu halsizlik, uykusuzluk ve huzursuzluk olarak kendisini ortaya koyar. Kısacası tabiatın canlanmaya başladığı aylarda biz halsizlikle boğuşmak durumunda kalırız. Bir çok insanda görülmesine rağmen aslında küçük bir takım önlemlerle bu sendromdan kurtulmak çok kolay, öncelikle vücudumuzun vitamin ve mineral dengesini ölçtürerek nelere ihtiyacımız olduğunun bilinmesi gerekir. Uygun beslenme şekli, yaşınıza ve cinsiyetinize uygun olarak yapacağınız egzersiz faaliyetleri ile bahar
94
I NİSAN 2017
Bir çok insanda görülmesine rağmen aslında küçük bir takım önlemlerle bu sendromdan kurtulmak çok kolay, öncelikle vücudumuzun vitamin ve mineral dengesini ölçtürerek nelere ihtiyacımız olduğunun bilinmesi gerekir. Uygun beslenme şekli, yaşınıza ve cinsiyetinize uygun olarak yapacağınız egzersiz faaliyetleri ile bahar yorgunluğundan kolay bir şekilde kurtulabilirsiniz.
yorgunluğundan kolay bir şekilde kurtulabilirsiniz. Bu sendromdan kolay bir şekilde kurtulabilmek için dikkat edilecek bazı noktaları sizinle paylaşmakta yarar görüyorum. G Artan vitamin ve mineral ihtiyacı için taze meyve ve sebze tüketmeliyiz. G Akşam yemeklerimiz ağır ve yağlı olmamalı. G Karbonhidrat yoğunluğu yüksek
olan öğünler vücutta uyku ve yorgunluk haline sebep olduğu için karbonhidrat alımını kontrol altında tutmalıyız.. Rafine edilmiş tahıllar yerine tam buğdaylı, çavdarlı, yulaflı, kepekli, rafine edilmemiş tahılları tercih etmeliyiz. G Özellikle B grubu vitamin içeriği yüksek kepekli gıda alımı stresi azaltma yönünde etkendir. G Sebze ve zeytinyağlı ağırlıklı beslenmeliyiz. G Kızarmış, kavrulmuş etler yerine haşlamaları ve ızgaraları tercih etmeliyiz. G Mutlaka kahvaltı yapmalıyız. G Tükettiğimiz su miktarı ortalama 2 lt. den aşağıya düşmemelidir. G Koyu demlenmiş çaylar yerine bitki çaylarını tercih etmeliyiz. Özellikle ekinezya, kuşburnu, adaçayı bu dönem tavsiye edilmektedir. (Kuşburnu çok zengin bir C vitamini kaynağıdır. Ekinezya Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir ve Adaçayının da sakinleştirici etkisi vardır.) G Tüm bunların yanında beslenme düzeninizi uygun fiziksel aktiviteler ile desteklemek ve uyku düzeninize dikkat etmeniz bahar yorgunluğu yaşamadan bu ayları keyifle geçirmenizi sağlayacaktır. Değerli okurlarımız diğer sayımızda buluşuncaya dek hepinize sağlıklı bir bahar mevsimi diliyorum. Sevgiyle ve DÖRT MEVSİM SPOR’la kalın…I
SAĞLIK
ESTETİK UYGULAMALARDA YANLIŞ
CİLT HASTALIKLARI UZMANI DOKTOR E.PINAR GÜZEL‘E Son zamanlarda pekçok uygulama yapılıyor. Ne ne için, doğrusu ne, neler yaptırmalıyız akıllar karışık. Siz uzmanlık alanınız olan bu uygulamalar ve beklentiler konusunda ne düşünüyorsunuz? - Kliniğimiz Bahçeşehir’de beşinci senesini dolduruyor. Hastalarım çok iyi bilirler ki uygulamalarımda her zaman yapaylık ve aşırılıktan uzak olan doğal görüntü yanlısıyım. Her zaman işlemlerde yaklaşımım tedavi etmek amaçlı oldu. Bu dolgu ve botox uygulamaları bile olsa. Ne de olsa onlar da kırışıklık tedavisi. Yaz yaklaşırken sık aldığımız başvurular arasında dolgu uygulamaları da var. Ben son zamanlarda bana gelen en sık sorulardan biri olduğu için bu konuda açıklama yapma gereği duyuyorum. Öncelikle dolgu süresini merak ediyorlar. Bu kullanılan dolgunun tipi, içeriği, kişinin metabolizma hızı ile bağlantılıdır ve aslında yaşlanma sürecinde nasıl ki cilt altı kollajen ve hyaluronik asid miktarında azalmalar oluyorsa cilt altına koyulan dolgu miktarı da zamanla azalır. Dolgunun cilt altı ile uyumlu yapıda olması, kişide alerjik yan etkiye yol açmaması, doğal görüntü yaratması ve uygulama sonrası ilerleyen senelerde de istenmeyen yan etkilere yol açmaması önemlidir. Kalıcı dolgu veya daha uzun süreli dolgu yapısı daha farklı olan dolgulardır. Geçici dolgu dediğimiz dolgular aslında doğal yaşlanma sürecini yavaşlatan, cilt altı hücreleri kollajen yapımı için uyaran yani bir nevi hem boşluğu dolduran hem de tedaviyi sağlayan dolgulardır. Aksi bir reaksiyon alerjik yan etki gibi yaşanma olasılığı her ne kadar düşük olsa da geçici dolgularda bunun tedavisi mümkünken çevrenizde görüyorsunuzdur bundan on yıl önce yapılan doğal olmayan görünümde
UZM. DR. E. PINAR GÜZEL CİLT HASTALIKLARI UZMANI ve kalıcı dolgularla yapılan dudak uygulamaları gibi uygulamalarda maalesef tek çözüm o dolgu içeriğinin ameliyatla oradan çıkarılması oluyor. Okuyucularımızı uyarmak istediğim bir diğer nokta da uygulama tekrarlarında lütfen
önceden uygulanmış dolgunun içeriği hatta markası konusunda bilgili olsunlar. Ben hastalarımda mutlaka önceden uygulanmış dolgu varsa bu konuda bilgiye ulaşmaya çalışırım. Çünkü kalıcı dolgu üzerine yapılan doğal içerikli bir dolgu uygulamasında ters bir reaksiyonla
Bahçeşehir 2. Kısım Şehit Gaffar Okkan Cad. AVM D Blok 2 ve 3. bağımsız bölümler (Hacı Sayid Yanı) www.pgestederm.com
Uzm.Dr.Pınar Güzel Dermatoloji Kliniği
drpinarguzel
02 0212 669 90
- 03
ALGILANAN DOĞRULAR SORDUK:
karşılaşabilme olasılığımız yüksek, ilkinden yıllar geçmiş olsa bile ☺
Botox uygulamaları da sık tercih konusu ve onunla da ilgili önemli noktalar var değil mi doktor hanım? - Evet botox uygulamalarında da amacımız hiç mimik hareketlerinin olmadığı, kaskatı bir yüz ifadesinin aylarca aynı şekilde devamlılığı değil. Önemli olan aşırı yapılan hareketlerin baskılanması, aydınlık bir yüz ifadesi oluşturmak ve doğal görüntü tabii ☺ Bir de önemli bir nokta hekim bağlılığı. Farklı botulinum toksin tipleri var. Farklı hekimler dolaşılarak farklı dozlarda uygulamalar da doğru olmuyor. Bizden bir önceki hekim farklı marka kullanmış olabilir veya ilaç dozu farklı verilmiş olabilir. Dolayısıyla ben her hastamın mutlaka bilgilerini not ederek izlerim hem de doğru aralıklarla ki bu genellikle 4 aydır. Bu arada 4.ayda henüz herşey yolundaysa öteleme tabii ki birlikte karar verilerek ayarlanır. Bizim işimiz insanla ve insan metabolizmaları, genetik, yaşam şartları gibi pekçok faktör uygulamalarımızın süre ve sonucunu etkiliyor. O nedenle “o arkadaşım bu işleme şöyle sonuç vermiş bende ne zaman bu olacak” diye sorular aldığımda bizlerin hepimizin ayrı bireyler olduğunu tekrar hatırlatıyorum ☺ Bunun dışında pekçok tedavi ve uygulamalarınız var. Cilt konusunda hastalık anlamında hastalarınız da geliyor mu doktorum? - Bu çok hoş bir konu hastalarımızla aramızda. Örneğin
estetik bir uygulamaya geliyor ve “bugün hastahaneye gittim saatlerce sıra bekledim ayağımda siğil varmış” diyor. Ben hastahanede gidebildiğiniz cilt hastalıkları doktoruyum aslında diyerek kahkaha atıyorum çünkü sanki sadece estetikle uğraşıyormuşum gibi bir algı olabiliyor bazen. Akne (sivilce), saç dökülmesi, et benleri, lekeler, sedef hastalığı, ekzema, bebeklerde döküntülü hastalıklar, hangi cilt hastalığında hangi uygulama yapılamaz yapılmamalı gibi pekçok konu dermatoloji uzmanının konusudur. Tıp eğitimi üzerine okunan uzmanlık dönemiyle toplam 9 senede cilt hastalıkları uzmanı oluyoruz. Az bir süre değil tabii ☺
Çok teşekkürler bu sohbet için ☺ Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı doktorum? - Her tür durumda önce sağlığın ve sağlıklı uygulamaların önemli olduğunu düşünerek hareket etsin okuyucularımız lütfen. Bağlantıda oldukları doktorlarına güven duymalarını ve araştırıcı olmalarını öneriyorum. Her çıkan yeniliği öncelikle detaylı takip etmelerini ve dikkatli karar vererek uygulatmalarını öneririm. Bizim işimiz tedavi, mucize yaratmak değil. Erken ve önleyici uygulamalar oluşmuş olanı tedavi etmekten daha doğru ve tatminkar sonuçlara yol açtığı için cilt sağlığında koruyucu uygulamalara önem verelim. Yoksa yoğun uygulamalarla yapılan sonuçlar hem yapay hem de görüntüde kötü anlamda dikkat çekici estetik olmayan sonuçlara yol açabiliyor.
KLİNİĞİMİZDEKİ UYGULAMALAR I DERMATOLOJİK MUAYENE (Erişkin ve bebek cildiyle ilgili her tür problem)
I DERMO-KOZMETİK İŞLEMLER G Cilt Medikal Bakım G Kırışıklık tedavisi (DolguBotox Uygulamaları) G Mezoterapi-Mezolift G Işık Dolgu (Yüz ve Gözaltı) G Leke Tedavisi G Akne ve Akne İzi Tedavisi G Hidrabalance (Kuruluk ve Matlık Tedavisi) G Deep-Roller Uygulama G PRP Uygulama G Oksijet Cool-lift (Oksijenli Cilt Bakımı) G Hidrafacial Bakım G Fraksiyonel Radyofrekans G RF Lifting Bakım G Mikrodermabrazyon (Yağlı ve Gözenekli Cilt Tedavi) G Göz Etrafı İşlemler (Morluk, Kırışıklık, Torbalanma ve Pigmentasyon) G Koltuk altı ve Avuç içi Terleme Tedavisi G Saç Dökülmesi Tedavisi G Selülit ve Sıkılaşma Tedavisi G Lokal Kilo Tedavisi G Elektrokoterizasyon Tedavisi (Siğil, Nasır ve Et Benleri) I LAZER EPİLASYON Kliniğimizde kullanılan tüm cihaz ve tıbbi malzemeler FDA onaylıdır.
0212 669 90 02 - 03 / 0530 320 92 42
GÜZELLİK
Rapunzel ruhu sokağa indi!
GÜZEL FİKİRLER
YASEMİN YURTMAN CANDEMİR
Yıllarca moda sahnesinin alt kültürlerinden kabul edilen ne varsa bu sezon bir bir önümüze çıkıyor. Çünkü sofistike hayat sıradan olanı elinin tersiyle itiyor. Dağınık, yandan salınan tribal saç örgüleri, aralara atılmış neon röfleler, Oscar ödüllerinde bile karşımıza çıkan at kuyrukları, gösterişli saç bantları elimizdeki yeni jokerin bu trendler olduğunu gösteriyor. Makyaj dünyasının kült malzemesi siyah kalem geri dönerken yanında siyah saçları da getirdi. Aralarına sadece mor, kırmızı dalga atılmış siyah saçların bakımı zor olsa da öne çıkarılmak istenen gözler olunca itirazsız kabul edildi.
98
I NİSAN 2017
VÜCUDUNU YAZA PRONAIL İLE HAZIRLAMAYA NE DERSİN?
Hemen Randevu Al,
%30
12 SEANS 1.900TL Yerine
1.500TL
Ultrasound ile Çatlak Tedavisi
’a Varan
İNDİRİMLERİ KAÇIRMA! Radyo Frekans ile
Selülit Tedavisi
12 SEANS 1.400TL Yerine
1.200TL
PRONAIL BAHÇEŞEHİR
1. Kısım Süzer Bulvarı 3M Migros İçi Dükkanlar Bahçeşehir / İstanbul Tel: 0212 672 18 29 Instagram: @pronailbahcesehir Online Randevu İçin: www.pronail.com.tr
8 SEANS 900TL Yerine
700TL
Ultrasound ile Bölgesel Zayıflama
Mezo Terapi ile Kırışıklık Giderme
8 SEANS 1.600TL Yerine
1.200TL
GÜZELLİK Siyah saçlara deri ya da vinil ceket, renkli stiletto ve skinny jeanler eşlik ediyor.
Podyumda saçların damgası
Güzellik adeta sanata dönüşürken gelişen bir yükseliş de sarı röflelerin yerini neon renklere bırakması.
Birkaç sezondur yükselişini sürdüren saç aksesuarları, makyajdan hatta kombinlerimizden rol çalıyor. Romantik ya da grunge hiç fark etmez saç bandını takıp arkadan at kuyruğu yapmakta hiç problem yok. Önümüzdeki kış aylarına sirayet edecekler arasında ise kadife kurdele formlu bantlar olacak ki, elinizin altında varsa sandıklardan çıkarmanın tam zamanı. Diorʼun parizyen bere formundaki bantları ise 2017-2018 sonbaharında asaletin simgesi gibi bildiğimiz tüm formları yıkmaya hazırlanıyor. En havalı kızların radarında ise dalgalı, hacimli saç formları var. Yumuşak dalgalar verirken bir yandan hacim kazandıran ürünlerle birlikte sokağın en cool kızı formuna kavuşmanız an meselesi. Bu sezon saç artistleri minimal dokunuşlarla dalgalı formları tasarladı. Gucci, Wang, Westwood podyumlarında bile bu yıl damgayı kıyafetler değil, saçlar vurdu. I
Özgür, rahat, doğal
80ʼler etkisini iyiden iyiye gösterirken saçlara yansıyan tarafı özgürlük duygusu oldu. Yeni nesil tribal örgüler, önden arkaya doğru kısalan bob kesimler, şiirsel at kuyrukları doğallığa dönüşün adımları olarak da kabul edildi. Doğal güzelliğin kucaklandığı bu tavır belli ki sadece yaz sezonunda çıkmayacak karşımıza.
100 I NİSAN 2017
BAKIMLI EL VE AYAKLAR İÇİN SİZİ DE BAHÇEŞEHİR PRONAIL’E BEKLİYORUZ EXPRESS MANİKÜR
SIGNATURE
MANİKÜR
39.
29.
REÇETELİ PROTEZ TIRNAK
90 TL
JEL PROTEZ
TIRNAK
125.
50.
150.
00 TL
00 TL
MEDİKAL PEDİKÜR
49.
90 TL
90 TL
KALICI OJE EL
MEDİKAL MANİKÜR
DEFORME TIRNAK
00 TL
TIRNAK MANTARI
60.
65.
89.
00 TL
90 TL
NASIR BAKIMI
00 TL
BATIK
ÇATLAK TOPUK
TIRNAK (TEL)
45.
45.
00 TL
00 TL
300. 00 TL
Hizmetlerimiz’den Hem Bay Hem Bayan Müşterilerimiz Faydalanabilir. DİĞER HİZMETLERİMİZ
975 TL
850 TL
190 TL
700.
600.
KALICI DUDAK RENKLENDİRME
MICRO BLADING NANO KIL TEKNİĞİ KAŞ DİZAYNI
00 TL
150.
00 TL
00 TL
İPEK KİRPİK UYGULAMASI
PRONAIL BAHÇEŞEHİR
1. Kısım Süzer Bulvarı 3M Migros İçi Dükkanlar Bahçeşehir / İstanbul Tel: 0212 672 18 29 Instagram: @pronailbahcesehir Online Randevu İçin: www.pronail.com.tr
ADVERTORIAL
W.İ.B. Güzellik Merkezi sahibi Hacer Sağır:
Her misafirimizin keyif aldığı mutlulukla çıktığı bir işletmeyiz W.İ.B. Güzellik Merkezi’nin sahibi başarılı genç iş kadını Hacer Sağır ile doğal güzellik teknikleri üzerine röportaj yaptık... W.İ.B. Güzellik Merkezi, sizlere doğal güzelleşmenin kapılarını açıyor. Açıkça söylemeliyim ki, bir bayanın ihtiyaçlarını çok iyi belirleyen ekibi ile daha salona ilk adım attığınız andan itibaren size güven veren bir güzellik merkezi burası. Hacer Hanım öncelikle sizi biraz daha yakından tanıyarak röportajımıza başlayalım istiyorum. Bize kendinizden ve güzellik merkezi açana kadar ki geçen süreçten bahsedebilir misiniz? Güzellik merkezi fikri nasıl ortaya çıktı? 1978 Rize doğumluyum. 2 çocuk annesiyim. Mimarım, 7 yıldır severek Bahçeşehirʼde oturuyorum. Doğal olan her şeye ilgim vardır. Bende bir bayan olarak güzellik sektöründen hizmet alıyorum. 10 yıl önce cildimde var olan ergenlik sivilce izleri, lekeler ile alakalı birçok güzellik merkezi, dermatolog ve estetik merkezlerini denemiş ve sonuç alamamıştım. Bir gün annem tvde Suna Dumankayaʼyı seyrederken “kızım birde bu kadına gitsene her şeyi doğal yapıyor, sana zarar vermezʼʼ dedi. Bende araştırıp randevu aldım. Sonunda sadece doğal ürün kullanarak cilt bakımı yapan Suna Dumankaya ile tanıştım. Çok şanslıyım, birtanedir, annedir. Öyle güzel bakım yaparki, sonucu görüyorsunuz cildim 10 yıl öncesinden çok daha güzel…☺ Kendisinden 10 yıldır doğrudan hizmet alıyorum. Türkiyeʼde bu alanda tek olması ve yaptığı bakımın sadece doğal malzemeler kullanılarak yapılması, sonucun her zaman başarılı olmasına ve kişinin memnuniyetle ayrılmasına sebep oluyor.
102 I NİSAN 2017
10 yıldır her ay Bahçeşehirʼden Bağdat Caddesiʼne gidiyordum… Trafik, zaman kaybı ve Bahçeşehirʼde bu alandaki eksiklikliği farkettik. 2-3 yıldır Suna Dumankaya ile yaptığımız sohbetler sonucunda Bahçeşehirʼde böyle bir güzellik merkezi olması gerektiği konusunda birleştik ve birlikte açmaya karar verdik. Doğal ürün ile kastedilen nedir? Bize biraz daha ayrıntı verebilir misiniz? Kahvaltıda ekmeğinize sürdüğünüz
baldan, ekmek yaptığınız mısır unundan, kaseler dolusu yediğiniz yoğurtdan bahsediyorum. Doğrudan bu ürünleri kullanarak W.İ.B.ʼte bakım yapıyoruz.
WIB te ne tür uygulamalar yapılmakta?
W.İ.B.ʼte Suna Dumankaya teknikleriyle yapılan cilt bakımı, Suna Dumankaya ürünlerinin satışı, son teknik cihazlarla yapılan cilt bakımları, zayıflama ve vücudu sıkılaştırma programları, medikal el ayak bakımı, protez tırnak, kalıcı oje, kaş, kirpik ile alakalı bakım hizmetleri, lazer epilasyon, kalıcı makyaj ve masajımız bulunmakta.
Dört Mevsim Bahçeşehir
Merkezinizde uyguladığınız “Suna Dumankaya teknikleriyle yapılan cilt bakımı hakkında bilgi verebilir misiniz?
Sırlarımızı paylaşmıyoruz.☺ Şaka bir yana yukarıda bahsettiğim gibi tamamen doğal ürünleri kullanarak ve hatta gözünüzün önünde doğal ürünleri maske haline getirerek Suna Dumankayaʼnın kendi özel teknikleriyle yapmış olduğumuz cilt bakımları…
Kullanılan kozmetik ürünler de cildimizin sağlığını etkiliyor. Kozmetik ürün seçerken sizce nelere dikkat etmek gerekiyor?
Piyasada birçok farklı marka altında birçok farklı ürün bulunmakta, benim tercihim hep doğal ürünler kullanmak oldu. Suna Dumankaya tarafından formüllenmiş, içinde parapen olmayan, ilk yerli türk markasıdır SUNA DUMANKAYA, bizim markamız yani, hepimizin. Saç şampuanından yüz bakım ürünlerine kadar Suna Dumankaya ürünleri de W.İ.B.ʼte yer almakta. Sizi diğer benzer güzellik merkezlerinden ayıran hizmetleriniz var mı? Size göre firmanızı rakiplerinizden farklı kılan özellikleriniz nelerdir?
Suna Dumankaya teknikleri kullanılarak yapmış olduğumuz doğal cilt bakım uygulaması ve Suna Dumankaya ürünleri bence bizi diğer güzellik merkezlerinden tamamen ayırıyor. Ama bunun yanında son teknolojik makineleri kullanarak müşterilerimizin hizmetine sunduğumuz yukarıda belirttiğimiz hizmetlerde de iddialı olduğumuzu söylemeliyim.
Gelişen dünyayla birlikte teknoloji her sektörde çok önemli yerlere geldi. Teknoloji ve sektörünüzü nasıl değerlendiriyorsunuz? Hangi model makinelerden kullanıyorsunuz? Teknolojik gelişim, güzellik sektöründe kullanılan yöntemlerden araçlara,
kullanılan malzemelere, ürün içeriklerine kadar çok çeşitli gelişmelere olanak tanımıştır. Cihazların ve yardımcı ürünlerin etki gücü ve başarısı artmış, güzellik ve bakım alanına ilişkin şaşırtıcı sonuçları elde etmeye yarayan çok sayıda gelişme kaydedilmiştir. Yaşlanma etkilerini geciktirmekten, incelmeye kadar çok sayıda güzellik problemini çözücü alternatifler ortaya çıkmıştır. Biz W.İ.B. için seçtiğimiz her cihazı önce kendimizden yola çıkarak özenle seçtik. Sonuç veren doğru ve kendini daha önce dünya da ıspatlamış cihazlar aldık. Hepsi 0 km de ve son teknoloji… Bu konuda alçak gönüllü olamayacağım ör-
neğin lazer epilasyonda aldığımız cihazımız dünyada tek… Alman firması ve 4 lazer cihazı maliyetinde bir makine... Biz onu seçtik çünkü; en iyisi, en konforlusu, en güveniliriydi… Türkiye genelinde 4.cü cihaz bize geldi… Memnuniyet benim için en önemli ilke... Ben 7 yıllık Bahçeşehirliyim ve W.İ.B.ʼi tercih edenler benim arkadaşlarım, komşularım, dostlarım ve hatta her yeni gelen müşterimiz ile mutlaka bir yerde kuaförde, markette okullarda önceden karşılaşmış oluyoruz ve tanıyoruz birbirimizi… Bu yüzden her şey bana ve çevremdeki herkese yakışır kalitede ve başarıda olmak zorunda ☺ Hiçbir konuda riske girmeden her misafirimin keyif aldığı ve mutlulukla çıktığı bir işletme hayal etmiştim… Çok şükür 2 aylık geçmişimize rağmen tepkiler hep sevgi ve teşekkür dolu ☺. Son olarak Bahçeşehirli bayanlara söylemek istediğiniz birşey var mı?
Bahçeşehirli tüm bayanlar ben dahil W.İ.B. SUNA DUMANKAYAʼda ihtiyaçlarımız doğrultusunda hizmet almayı hak ediyoruz ve onlar için buradayız artık… ☺ Çıkıp çıkıp gelsinler…. ☺ Sevgiyle herkesi kahveye bekliyorum…I
MODA
http://www.benguarslan.com / http://www.instagram.com/benguarslan
GARDIROBUNUZDA MUTLAKA OLMASI GEREKEN 10 ŞEY
ZAMANSIZ STİL ÖNERİLERİ Bir önceki yazımda “kapsül gardırop” kavramının ne olduğundan, nasıl ortaya çıktığından ve bu gardırobu oluştururken nelere dikkat edilmesi gerektiğinden bahsetmiştim. Şimdi ise, kapsül bir gardırop oluşturmak isteyenlerin edinmeleri gereken 10 temel parçayı açıklayacağım.
1
Koyu Renk Skinny Pantolon Hiçbir pantolon koyu renk bir skinny jean’ın yeri tutamaz. Siyah pantolon kadar görünmez değildir, açık renkliler kadar da göze çarpmaz. Üzerine oldukça sıradan bir parça giyseniz bile anında şık ve sportif bir görünüm yaratır. Altına giyeceğiniz topuklu ayakkabıyla da kıyafetinizi kolayca geceye taşıyabilirsiniz.
104 I NİSAN 2017
Beyaz Tişört
DAMLA DUMAN
Mavi Gömlek Kapsül gardırobun olmazsa olmaz parçalarından biri olan mavi gömlek, üzerinize giydiğiniz anda size sofistike bir hava katar ve stiliniz için size pek çok seçenek sunar. Tüm düğmelerini kapatarak hipster havasına bürünebilir, birkaç düğmeyi açıp aksesuarlar ekleyerek gündelik bir görünüm yakalayabilirsiniz.
Beyaz bir tişört çok basit bir parçaymış gibi görünse de, aslında bu kadar fazla kombinde kullanılabilmesinin nedeni basit oluşudur. Gündüz veya gece istediğiniz her havaya sokabileceğiniz kaliteli bir beyaz tişört, bana göre, gardırobun en önemli parçasıdır.
2
3
4 Babet Biliyorum, birçoğumuz babetlerden sıkıldı, hatta bazıları nefret etme eşiğinde. Ama Audrey Hepburn’den Alexa Chung’a kadar pek çok moda ikonunun babetleri bayıla bayıla giymesinin bir sebebi var: rahat ama şık olması! Her ne kadar son yıllarda neredeyse gece elbisesinin altına bile spor ayakkabı giyilse de, siz stilinizi değiştirmeden şık bir gecede rahat olmak isterseniz, farklı modellerdeki bu babetleri tercih edebilirsiniz.
Dört Mevsim Bahçeşehir
Siyah Tayt Siyah tayt bir kadının hayat kurtaran parçasıdır. Özellikle geç kalındığında veya kararsız bir anınızda pek çok şekilde kombinlediğiniz kaliteli bir siyah taytla rahatlığın sınırlarını zorlayabilirsiniz.
6 5
Deri Ceket
Klasik Siyah Pantolon Kapsül gardırobun en esnek joker parçalarından biridir. Bu pantolonu üzerine ipek bir bluz, altına stiletto giyerek bir toplantıya katılabilir veya üstüne bir sweatshirt, altına spor ayakkabı giyerek arkadaşlarınızla buluşabilirsiniz. Yani, dolabınızda klasik kesimli bir siyah pantolon varsa, yaratıcılığınızı kullanmaktan çekinmeyin.
9
7
Slip-On Ayakkabı Bu sene oldukça trend olan slip-on ayakkabılar; her duruma, her şekilde ve her parçaya uyum sağlaması ve aynı zamanda rahat rahat dolaşabilmemize imkan tanımasıyla kapsül gardırop listesine girmeye hak kazandı.
10 Blazer Ceket İş hayatınızda size oldukça profesyonel ve elegan bir hava katacak olan blazer ceketi, spor ayakkabılarla kombinleyerek mevsim geçişlerinde hafta sonuna da uyarlayabilirsiniz. Özellikle beyaz, deve tüyü ve siyah renkleri oldukça kullanışlı olacaktır.
İster elegan, ister bohem... Tarzınız ne olursa olsun, hiçbir zaman modası geçmeyecek ve her kıyafetinizle uyum sağlayabilecek temel kapsül gardırop parçalarından biridir.
8
Siyah Topuklu Ayakkabı Spor ayakkabılar revaçta olabilir ancak topuklu ayakkabı gerçeğiyle yüzleşmekte fayda var. Üzerimize basit bir tişört ve kot pantolon geçirdiğimizde bile bize anında zerafet ve profesyonellik katan tek ayakkabı, topuklu ayakkabıdır.
Bu parçalara sahip olduğunuzda, gardırobunuzu açıp “Giyecek hiçbir şeyim yok!” demek yerine, bunları aksesuarlarla ve şu anın modasına uygun birkaç parçayla hiç sıkılmadan kombinleyeceksiniz. Böylece her biri özenle seçilmiş kaliteli parçalardan oluşan minimal gardırobunuzdan daha fazla faydalanacak, kafa karışıklığından kurtulacak ve stilinizi çok daha iyi geliştirebileceksiniz... NİSAN 2017 I
105
ASTROLOJİ
Bahçeşehir'in vazgeçilmez tarotçusu Nisa, artık İsveç Yotebori'de yaşıyor ama her ay olduğu gibi, aylık burç yorumlarıyla bu sayımızda da yine sizlerle...
nisadincer03@gmail.com
Merkür başlamış olduğu gerileme hareketini sona erdirene kadar iş ve kariyer alanındaki planlarınızı ve hedeflerinizi etkileyecektir. İşle ilgili kararlarınızı veya yapmak istediğiniz iş görüşmelerini ele alırken dikkatli olmalısınız. Sorumlulukları yerine getirirken, iş planlamasını ve zamanlamasını yaparken aksiliklerle karşılaşmak mümkün. Sağlığınıza, midenize, bağırsaklarınıza, alerjilere, yediğiniz ve içtiğiniz şeylere dikkat edin. Planlı ve sistemli olmalısınız. Verilen sözlerde çok kesin olmaktan kaçınılmalı.
KOÇ
Bu ay yeni bir iş arayan boğalar istedikleri işi bulmak konusunda daha şanslılar! İş ve çalışma ortamınızı daha çok sevmek, iş arkadaşlarınızla güzel ilişkiler kurmak, iş alanında daha adil ve medeni paylaşımlar yapmak için Jüpiter olumlu etkiler getirecek. 5 Nisan-1 Haziran arası para ve kazançlar evinizde olacak. Bu dönemde zevklere, alışverişe, eğitimlere, haberleşme ve ulaşıma dair konularda para harcamak mümkün! Fakat aynı zamanda gelirlerde de artış görülebilir. Aşk ve evlilik konuları daha tutkulu derin ve sahiplenici bir tona bürünecek.
BOĞA
Aşk hayatınız renklenecek ve ilişkilerde daha fazla romantizm, sevgi bulma şansı elde edeceksiniz. Daha dengeli, uyumlu, adil ve özverili bir biçimde ilişkinize sarılabilirsiniz. Baharla birlikte sağlık bakımından kendinize daha fazla dikkat etmek isteyeceksiniz. Kilo vermek, mide bağırsak, sindirim, üreme organlarınızı korumalı ve bakımına özen göstermelisiniz. Alkol ve aşırı ilaç kullanımından uzak durmalısınız. Kendinize daha fazla güvenle ilişkilerinizi yönetebilirsiniz. Organizasyonlar, etkinlikler ve yönetsel konularda kararlar alıp fırsatlar yakalayabilirsiniz.
İKİZLER
Hobilerinize daha fazla eğilebilir, hobinizi meslek haline getirmek isteyebilirsiniz. Sezgilerinizi ve yaratıcılığınızı daha çok kullanabileceksiniz. Çocuk sahibi olmak isteyen Yengeçʼler bu dönemde bu isteklerini gerçekleştirebilirler, tam zamanı. Ay tutulması sizin para kaynakları, birikimler ve kazançlar alanınızda olacak. Maddi konularda dengeye oturmak için çaba harcayabilirsiniz. Bakmak ve kollamak zorunda olduğunuz kişilere daha fazla destek olmanız gerekebilir. Diğer yandan birikimlerinizi değerlendirmek, kazançlarınızı doğru kullanmak adına yeni kararlar alabilirsiniz.
YENGEÇ
106
I NİSAN 2017
Nisan ayında, yeni eğitimler alabilir, zihinsel konularda daha yaratıcı olabilir, ticari faaliyetler alanında yeni girişimler yapabilir, bol bol gezilere gidebilir, yabancı bir dil öğrenebilir, yakın çevre ve kardeşlerle ilişkilerinizi daha dengeli, adil ve sevecen bir konuma taşıyabilirsiniz. Evde daha fazla vakit geçirmek isteyebilirsiniz. Ailenizle ve evinizle ilgilenmekten daha fazla mutluluk duyabilirsiniz. Bu ay ev almak isteyebilir veya emlak sektörüne yatırım yapmayı düşünebilirsiniz. Yatırımlar için kazançlı bir ay sizi bekliyor.
ASLAN
Satürn bu yılda 6 Nisan-25 Ağustos tarihleri arasında geri hareket yapacak. Bu dönemde ev ve aile temalı alanda sıkıntılar yaşanabilir. Bu tarih aralığında ev değiştirmek, taşınmak, evle ilgili resmi veya hukuki işler yürütmek tadilat ve tamirat yapmak isterseniz güçlüklerle karşılaşabilirsiniz.Ticari fikirleriniz varsa hayata geçirebilirsiniz. Bu süreçte yazmak, anlatmak, konuşmak, sosyal bağlar kurmak size şans getirecek. Öğretmek ve öğrenmek için harika bir fırsat. Nisanʼda yapacağınız karlı bir yatırım hayatınızın yönünü değiştirebilir, yaşam kalitenizin çıtasını yükseltebilir.
BAŞAK
Teraziʼler bu ay ilişkilerde şanslı olacaklar! Karşınıza sizi mutlu edecek birinin çıkma olasılığı çok fazla olacak. Evli Teraziʼler eşleri ile ilişkilerine daha fazla samimiyet, sıcaklık ve romantizm katmak için fırsat yaratacaklar, yaratın da zaten. İlişkilerinizde arkadaş, akraba arasında olsun önemli ölçüde sorunlar varsa kaldırakcaksınız. Arkadaşlık ilişkilerinizde sevgi, samimiyet, dürüstlük ve cömertlikle ilgili konularda bir farkındalık yaşamak mümkün. İlişkilerinizi dengeye oturtmak gerekliliğini hissedeceğiniz bir dönem olacaktır.
TERAZİ
Daha fazla tanınma, topluluklar önünde görünme ve işle ilgili konularda bilinçli adımlar atma şansı arayacaksınız. Kariyerinizi daha ileri ve üst seviyeye taşımak için arkadaş çevreniz, sosyal medya ağlarınız ve teknolojik konuları daha etkin kullanmak için karar verebilirsini ve ticarete dörüştürme şansınız yüksek olacak, aklınızı kullanın. Sevdiğinizle daha güçlü bir sevgi bağı kurmak adına fedakarlık etmek ve karşılıklı özveride bulunmanızı gerektiren konularla ilgili kararlar alabilirsiniz. Nisan ayında ilişkisi olmayan Akrepʼler yeni bir aşka yelken açabilirler.
AKREP
Dört Mevsim Bahçeşehir
Hukuki bir girişim, resmi işler, eğitimler, uzaklarla ilişkiler, yolculuklar bakımından kararlar almak durumunda kalabilirsiniz. Şartlarınızı ve koşullarınızı doğru değerlendirmek gerekecektir. İlkeler ve prensipleriniz çerçevesinde davranmak sizin için önemli olacaktır. Yeni bir ilişki başlatmak çok doğru olmaz. Var olan ilişkinizde de alttan alan özverili ve sabırlı bir tutumla bu dönemi atlatabilirsiniz. Yaratıcı çalışmalara, hobilere başlamak veya spekülatif yatırımlar yapmak için Nisan ayı sizin için çok uygun bir ay olmayacak. 1 Nisan şansınızın açılacağı gün olacak.
YAY
Nisan ayı sizin para kaynakları ve kazançları alanınızda zor bir ay olarak yer alacak. Para birikimleriniz ve harcamalarınızla ilgili konularda stresli bir dönem olabilir. Kazançlarınızı artırmak için planlar yapabilirsiniz. Mali durumunuzu ve harcamalarınızı dengeye oturtmak için çaba harcayacağınız bir ay. Gelir ve giderleri dengeleyecek mali gücünüzü artıracak planların içinde olmalısınız bu mayıs ayı hazırlıgı olacak. Sevdikleriniz, eşiniz veya ortağınızla iletişimde yanlış anlaşılmalar, huzursuzluk yaşanmaması için ciddi ve temkinli davranmakta fayda var.
OĞLAK
Size hayattan daha fazla zevk almak için şans getirecek yeni bir aya girdiniz. Uzun yolculuklara çıkabilir, yabancılarla bağlarınızı, dilinizi, kültürünüzü, geliştirebilirsiniz. Adalet aradığınız konularda başarılı olabilirsiniz. Yeni yerler görüp, insanlarla tanışıp, ülkeler keşfedebilirsiniz. Basın, medya, tanıtım, reklam ve kampanyalar yapabilir, tanınmışlığınızı artırabilirsiniz. Yaşam felsefenizi değiştirmek, inanç dünyanıza önem vermek, yaşam amacınızı ve hedeflerinizi gerçekleştirmek için şansınız olacak. Kendinize duyduğunuz öz değeri ve verdiğiniz önemi sınayacak hayat koşulları ortaya çıkabilir. Artık kendiniz için de bir şeyler yapmak isteyeceksiniz.
KOVA
Hukuki ve resmi işlerde şanslı olacaksınız. Basın, yayın, medya, tanıtım ve kampanyalar size tanınma imkanı verebilir. Spiritüel konular dini yaşam ve metafizik bilgi içeren alanlarda öğrenmek, eğitmek ve okumak isteyebilirsiniz. İlişkilerinizi nasıl ele aldığınızı, hayata bakış açınızı ve gelecek hedeflerinizi belirleme konusunda kararlar alabilirsiniz. Bazı bekar Balıkʼlar evlenme kararı alabilir, hayatlarındaki özel kişiyle daha ciddi bir gelecek planı yapmaya başlayabilir. İş görüşmeleri varsa verilen ve alınan sözler sonradan değişim gösterebilir, bunun bilincinde olarak adım atın.
BALIK
NİSAN 2017 I
107
OTOMOBİL
Otomotivin Babayiğidi Fakat farkında değiliz. Adı Halid Avdagiç. Avitas motorsporlarının sahibi. Avitaş 1969 yılında kuruluyor. 2008 yılında Avitas motorsporları tamamıyla yerli ilk yarış otomobilini üretiyor.
Volkan Işık’ın kullandığı ve yarıştırdığı VolkiCar’lar Avitaş üretimi. SuperCar Lites isimli 310 beygir gücünde 4 çeker yarış otomobilleri ilk olarak 2012 yılında İstanbul’da test ediliyor ve hemen arkasından 2013’de Amerika’daki ‘Global Rallycross’ şampiyonasına katılıyor. Şu anda yıllardır 7 ülkede birden gerçekleştirilip 50’den fazla ülkenin TV kanallarında yayınlanan yarışların tek kahramanı Halid Avdagiç’in gönül verip ürettiği Türk yarış otomobili SuperCar Lites. Böylesine değerli yerli bir başarı öyküsü varken sözünü etmeli ve dünyanın neresine giderseniz gidin otomotivin marka babayiğitlerinin ilk önce motorsporlarından çıktığını ve markalaşmanın anahtarının ve başlangıcının burası olduğu söylememiz gerekiyor. Avitaş dört farklı iş kolunda faaliyet göstermekte: Otomotiv Sanayi, Raylı Taşıma, Savunma Sanayi ve Otomobil Sporları. Firma Mercedes-Benz, Renault, Isuzu, Ford, Karsan, BMC ve MasseyFerguson gibi otomotiv ana sanayi kuruluşlarına, Raylı Taşıt üreticilerine kompozit plastik ürün tasarımı ve komponent üretimi yapmakta. Sahip olduğu entelektüel sermaye sayesinde müşterilerine “Full Service Supplier” olarak hizmet vermekte. Rallikros yarışları uzun bir sessizlikten sonra, son dönemde yapılan uzun vadeli anlaşmalar sayesinde GRC, IMG ve STCC gibi profesyonel organizasyon şirketlerinin yönetiminde yükselen bir trend yakaladı.
Rallikros Yarışları Nedir?
Bildiğimiz Reklamın Sonu Geliyor! 108 I NİSAN 2017
Bunun en önemli nedeni yarışların genç nüfusa yatkınlığı. Günümüz dünyasında pek çok günlük otomobil, güncel yarış otomobillerine göre daha donanımlı. Bu nedenle yarış otomobilleri, seyircinin yarışlara ilgisini çekebilmeli ve katılımını sağlamalı. Rallikros yarışları, yaklaşık 1 km uzunluğundaki yarısı asfalt, yarısı toprak zeminli pistlerde, her biri 5 dakika süren ve gün içinde yapılan antrenman, 4 sıralama yarışı, yarı final ve final yarışlarından oluşmaktadır. Gün içinde 30 farklı yarış ile çoklu start alan ve birbirleri ile temas halindeki kıyasıya mücadele, seyirci tarafından kesintisiz takip edilebilmektedir. Seyircinin piste yakın olması ve pit alanlarının seyirciye açık olması, seyirci ile sporcu arasında daha yakın bir ortam oluşmasını sağlamaktadır.
İlk defa bir Türk firması bir Dünya Şampiyonası’nın sahibi oluyor. Burada sadece otomobil sporları açısından bahsetmiyorum. Tüm spor dalları içinde İlk defa bir Türk firması bir Dünya Şampiyonası’nın sahibi oluyor. Avitas Motorsport olarak, Dünya Rallikros Şampiyonası – RX2 Şampiyonası’nın uzun vadeli tüm haklarını satın almışlar. Şampiyonadaki tüm otomobillerin de tek tedarikçisi de Avitas Motorsport olduğu için kim kazanırsa kazansın Türkiye her zaman birinci! Yani babayiğit çünkü kuralları o koyuyor. Halid Avdagiç neden babayiğit?
Kanallarda ve gazetelerde reklam gördüğünde değiştiren veya sayfayı çevirenler bu habere sevinirken, sektörün değişime kapalı dinozorları üzüleceklerdir. Evet, 5 sene sonra tamamıyla faklı bir pazarlama dünyasına uyanacaksınız. Pazarlamanın unsurlarından biri reklamdır. Bu önemli unsur mevcut haliyle artık gençlere pek ulaşamıyor durumda. Nielsen’in son araştırmasına göre insanların yalnızca %30’u bir mar-
OTO KEYİF
Amerika Rallikros Şampiyonasında SuperCarLites otomobillerimizi 2013 seTUNÇ ALTINBAŞ zonundan DOKTOR TEST SÜRÜ CÜNÜZ itibaren yarıştaltinbas@dr.com tırmaya başlamışlar. SuperCarLites yarış otomobilleri spaceframe, kompozit plastik gövdeli, arkadan motorlu ve tam bağımsız çift salıncaklı süspansiyon sistemine sahip. Atmosferik, 2,4 litre, 310 beygir gücünde ve dört çeker olan otomobil; toprak zeminde Rallikros Şampiyonalarındaki 600 beygirlik SuperCar otomobillerinden daha hızlı. Bugüne kadar 42 adet SuperCarLites’ın satışını gerçekleştirmişler. En büyük müşterileri Amerika, ardından Batı ve Kuzey Avrupa ülkeleri. Şu an için Super Car Litess Kategorisinde rakipleri yok
İngiltere’nin otomobil sanayisi Türkiye’den sadece %20 daha fazla araç üretiyor. Ama yarış otomobili sanayisinin büyüklüğü 9 milyar GBP'in üstünde, yani yaklaşık 12 milyar Euro. Türkiye’de otomobil yarışlarının ekonomisi büyütüldüğünde, en rekabetçi firmanın Avitaş olacağı kesin. 2017 sezonunda SuperCarLites otomobilleriyle 4 ayrı şampiyonada 28 yarışları olacak.
kanın kendisiyle ilgili yaptığı reklamlara güveniyor. Buna karşın, insanların %92’si yakın çevresindekilerinin ve arkadaşlarının bir marka hakkında söylediklerine inanıyor. Yani bir arkadaşınızın ‘ben Apple Airpods kablosuz kulaklıklara bayıldım inanılmaz memnunum’ demesine güvenirken, markanın TV’de izlediğiniz reklamı sadece %32 etkili olabiliyor. Buradan yola çıkarak, zeki bir arkadaş Rick
Dört Mevsim Bahçeşehir
Tam 10 Yıl Önce Çıktı!
Dünya Şampiyonası 40 ülkede 55 TV kanalı ile 550 milyon haneye canlı olarak ayrıca YouTube üzerinde de canlı olarak yayınlanıyor. Amerika Şampiyonası ise NBC Sport TV kanalı ve RedBull TV ile internet üzerinden dünyanın her yerinden seyredilebiliyor. Kar-Buz Şampiyonası ve İskandinav Şampiyonası ise internet üzerinden SVT tarafından canlı yayınlıyor.
Geçen senelerde beş ayrı ülkenin genç yetenekleri bizim otomobillerimiz ile yapılan elemeler ile seçildi ve seçilen gençler de şampiyonalarımızda yarıştı. Tüm otomobillerin birbirine %100 eşit olduğu bir ortamda İngiliz, Fransız, İsveç, Belçika ve Norveç federasyonları gerçek genç yeteneklerini seçtiler. Sonuç: Veriler, önümüzdeki 5 yıl içinde Dünya Rallikros Şampiyonası'nın Formula
Koletavitoğlu Creatorden diye yepyeni bir ‘influencer pazarlama platformu’ icat etmiş. Influencer ‘etki eden’ demek.
Peki nedir bu Creatorden? Diyelim ki çok takipçisi olan bir sosyal medya fenomenisiniz. Bu işden para kazanmak istiyorsunuz ama markalara bireysel ulaşmanız çok zor. Akıllı telefonunuza creatorden yazılımını indiriyorsunuz, bir bakıyorsunuz ilgi alanlarınıza göre markalar kendileri hakkında bir şeyler söyleyip takipçilerinizi ‘etkileme-
1'den sonra en çok seyredilen otomobil sporu olacağını gösteriyor. Yakın dönemde kesinlikle genç yetenek bir Türk pilot yarıştırmak istiyorlar. Türk otomobilinin, Türk pilot ile Türkiye’nin sahip olduğu bir Dünya Şampiyonasında yarışması fevkalade bir fırsat. Bunu başarabilirlerse Türkiye’deki otomobil sporlarının gelişimi için çok ciddi bir katkı verecekleri kesin. I
niz’ için size fiyat teklifleri yollamaya başlıyorlar. Diğer taraftan bakalım, bir markasınız reklam bütçeniz yok denecek kadar az. Creatorden’i yüklüyorsunuz, ulaşmak istediğiniz hedef kitlenizle ilgili bilgileri giriyorsunuz. Ve bir bakıyorsunuz ki bir sürü takipçileri olan influencer’lar size ulaşıyor ve aralarından en uygun olanına markanızla ilgili bir şeyler söylemesine onay veriyorsunuz. Yani Bay Koletavitoğlu bu teknolojiyle iki grubu ortak bir platformda buluştururken arada olmasından dolayı kazanıyor. Herkes kazanıyor.
NİSAN 2017 I
109
HUKUK
Marka /Patent / Faydalı model / Endüstriyel Tasarım ve Coğrafi İşaretler
Kapsamındaki
Av. N. Pelin AR TÜZÜNER YAŞ
Bu ay ki yazımda, siz sayın okuyucularımıza fikri mülkiyet hakları kapsamında oluşan değişiklikler hakkında biraz bilgi vermek istedim.
Şirketlerimizin ve/veya Şirketimizle satışa sunduğumuz ürünlerimizin marka ile özdeşleştiği, marka değerinin şirketlerde oldukça yüksek olduğu, Şirketinizi ve/veya ürünlerinizi dışarıda tanıtmaya yarayan logo, isim, koku, ses, işaret ve bu kapsamda tüm ayırt edici betimlemelerin marka olarak tescili ile Şirketiniz / kendiniz adına koruma altına alındığını ve aynı şekilde tüm yeni icatların, buluşların, tasarımların ve yöresel ürünlerin coğrafi işaret/ endüstriyel tasarım/ faydalı model / patent kapsamında TPE nezdinde tescil edilerek adınıza ve/veya Şirketiniz adına koruma altına alındığı sanırım ki tüm okuyucularımızın bilgisi dahilindedir. İş dünyasındaki değişimlere ayak uydurularak oluşan yenilikleri koruma amaçlı olarak marka, patent, faydali model, endüstriyel tasarım, coğrafi işaret kapsamındaki mevcut yasal düzenlemelerde değişikliğe gidilmiş ve farklı düzenlemelerde yer alan bütün bu haklar tek bir kanun “Sınai Mülkiyet Kanunu” kapsamında toplanarak 10 Ocak 2017 tarihi itibariyle resmi gazetede yayınlanmış ve yürürlüğe girmiştir. İlgili kanun ile birçok değişikliğe gidilmiş olmakla birlikte burada temel bazda değişikliklerden bilgi verlerek okuyucularımızı aydınlatmak isterim. G Ekonomik gelişime paralel olarak ve girişimciliğe yönelik devlet teşvikleri kapsamında bireylerin ve şirketlerin yeni girişimlerde bulunması ve yatırımlar yapması daha güçlü bir sınai mülkiyet sistemine ihtiyaç doğurmuş ve bu kapsamda kanun kapsamındaki tüm hükümlerde de bu yönde bir iyileşme söz konusu olmuştur. Sınai Mülkiyet Kanunu ile birlikte daha önce ayrı ayrı marka, faydalı model, patent, endüstriyel tasarım ve coğrafi işareti düzenleyen mevzuat olan 556, 555, 554 ve 551 sayılı KHK’ler yürürlükten kaldırılmış ve hepsine yönelik düzenleme tek bir kanun altında toplanmıştır. Bu suretle daha sade ve etkili bir yasal KUK BÜROSU
TÜZÜNER HU
110
I NİSAN 2017
düzenleme oluşturulmuştur. G Kanunun yürürlüğe girmesi ile birlikte artık Türk Patent Enstitüsü’nün adı Türk Patent ve Marka Kurumu olarak değişmiştir. Bunun yanı sıra fikri ve sınai mülkiyet haklarına ilişkin eğitim, danışmanlık ve araştırma faaliyetlerini yürütecek bir Fikri Mülkiyet Akademisi kurulması hedeflenmiştir. G Kanunun getirdiği en işlevsel yeniliklerden biri tescil ve itiraz sürelerinin kısalmasına yöneliktir. Tescil süresini kısaltmak amacıyla bültendeki ilan süresi 3 aydan 2 aya indirilmiştir. İnceleme ve işlem süreleri hızlandırılmıştır. Böylece ticarileşmenin ve ekonomiye katkının daha hızlı ve etkili olması hedeflenmiştir. Örnek vermek gerekirse; marka tescil başvurusuna karşı itirazlar KHK uyarınca başvuru yayınından itibaren 3 ay içinde yapılması gerekirken kanun düzenlemesinde 2 ay içerisinde yapılması gerekmektedir. Aynı şekilde coğrafi işaretlerle ilgili tescil talebinin geçersizliğine yönelik itirazlar KHK uyarınca 6 ay iken, kanun ile 2 aya indirilmiştir. G Markalar için beraber yer alma imkanı gelmiştir. Özetle, marka; sahibinden yazılı muvaffakat alınması ile aynı marka, aynı mal ve hizmetler için bir başkası adına da tescil edilebilecektir. Bu suretle, uzun yıllardan beri grup şirketleri arasında veya anlaşmalı taraflarca aynı veya yakın benzer markanın kullanımı sorunlu bir alan olmaktan çıkmış, bu tür markaların kullanımına ve birbirine engel olmadan tesciline (veya devrine) olanak sağlanmıştır. G Patentlerle ilgili büyük bir reform gerçekleşmiş, itiraz işlemleri belge sonrasına alındığı için 3 yıldan daha fazla süren süreçlerin yaklaşık 18 aya inmesi sağlanmıştır. Dolayısıyla patentlerin tescili ve ticarileşmesi hızlanmış, ekonomiye kazanımları sağlanmıştır. G Tartışılan ve 7 sene koruma sağlayan incelemesiz patent sistemi tamamen kaldırılmıştır. Artık patent müracaatlarında araş-
tırma raporları geldikten sonra incelemesiz bir koruma talebi mümkün olmayacaktır. G Patent tescili sonrası belge yayınından itibaren 6 ay içerisinde menfaati olanların tescile itiraz hakkı olacak. Böylece mahkemeye gitmeden TPE nezdinde itirazlar olacak ve iptal edilebilecektir. G Çalışanların buluşlarının değerlendirilmesi ve ekonomiye kazandırılması halinde elde edeceği haklar yönünden kanunda özel maddenin yer alması Ar-Ge merkezlerinde çalışan mühendislerin buluş yapmaya özendirilmesi bakımından önemli bir ayrıcalık getirmiştir. Buluş ve patent haklarının çalışan ve işveren nasıl yöneteceklerine dair hükümlerde içeren bu kanun patent sayılarının artmasında büyük katlı ortaya koyacaktır. G Uzun yıllardan beri iş dünyasında güvensizlik ve tedirginlik oluşturan faydalı model müracaatları gerçek hak sahiplerini etkin koruyan bir yapıya kavuşturulmuştur. 10 yıl koruma sağlayan faydalı model belgesi için küçük buluşlar koruma altına alınırken bu buluşlar için faydalı model müracaatı ile beraber yenilik araştırması zorunluluğu getirilmiştir. Artık faydalı model müracaatlarında yeni olmayan buluşlar reddedilecektir. G Uluslararası uygulamalarda yaygın olarak kullanılan hak kayıplarına neden olan işlemlerdeki gecikmeler için, yeni ek süre uygulamasının başlatılmış olması şahıs ve KOBİ işletmeleri için ekonomik anlamda büyük kazanımlar ortaya çıkaracaktır. G Tasarımlarla ilgili süreçlerde ciddi değişiklikler vardır. Tasarım tarifnamesi verme zorunluluğu kaldırılmış ve bültende ilan süresi 6 aydan 3 aya indirilmiştir. Tüm başvurular için yenilik incelemesi getirilerek daha nitelikli ve özgün tasarımların tescil edilmesine olanak sağlanmıştır. Hızlı modaya ilişkin bu kanunda çok önemli bir madde yer almaktadır. Bu konuda 3 yıllık tescilsiz koruma sistemi getirilmiştir. Hukuki ihtilaflara karşı hazırlıklı olması açısından ticari kullanıma ait delillerin iyi saklanması gerekecektir. Bu 3 yıldan sonra aynı
0212 608 10 45 - 0532 558 10 09
www.tuzunerlav.com / Mail: info@tuzunerlaw.com / ptuzuner@tuzunerlaw.com
değişmeler tasarımın tescili mümkün değildir. Tescilli koruma için ilk ticari kullanımdan itibaren bir yıl içinde başvuru yapmak gereklidir. G Coğrafi işaret tescili yöresel ürünlerin etkin korunması bakımından basitleştirilmiş, prosedürler azaltılmış, 6 ay ilan süresi 3 aya indirilmiştir. İlanla ilgili maliyetler 8-10 bin TL'yi bulurken bu ilan süreci Türk Patent bültenlerinde yapılarak neredeyse bedelsiz olması sağlanmıştır. G Geleneksel ürün adının tescili artık kanunla mümkündür. Coğrafi İşaretlerin logo olarak tescili ile beraber bu logoları kullananları denetim mercii denetlemesine olanak sağlanmıştır. Bütün bunları takip edecek Coğrafi İşaret Dairesi Başkanlığı kurulmuştur. 10 yıl içinde denetim merciinde düzenlenmesi gereken raporlar 2 yıla indirilmiştir. G Kanun ile getirilen diğer bir yenilik ise AB marka mevzuatına paralel düzenlenen “Kullanmama Savunması”dır. İtiraz konusu başvurunun yapıldığı tarihten geriye doğru olan süre esas alındığında, itiraz gerekçesi marka 5 yıldan kısa süreli bir tescil ise kullanmama savunması ileri sürülemeyecektir. Yani kullanmama savunması 5 yıldan uzun süreli tesciller için ileri sürülebilir. Tüm bu yenilikleri değerlendirdiğimizde, Sınai mülkiyet hakları alanında yaşanan önemli gelişmelere paralel olarak özellikle AB düzenlemeleri ve uluslararası anlaşmalara uyum sağlandığı, daha çok sayıda fikri mülkiyet haklarının ticari hayatta yer alması hedeflendiği ve aynı zamanda Türk Patent ve Marka Kurumunun şirketler ve kişiler arasında uzlaştırmayı yapan bir yapıya dönüştürüldüğü görülmektedir. Şirketinize değer katan markalarınızı ve yenilikçi fikirlerinizi hayata geçirdiğiniz buluş, icat, tasarımlarınızı korumasız bırakmayın. I
Görüş ve bilgi almak için: info@tuzunerlaw.com
Tahtakale Mah. Fırat Cad. Bahçecitys Residence A Blok Ofis 17 (Bahçeşehir) Avcılar/İst.
NİSAN 2017 I
111
Dört Mevsim Bahçeşehir
CAPPADOX 2017 18-21 MAYIS 2017
“Dünyadan Çıkış Yolları” teması ile henüz var olmayan, görünür olmayan, ama gelmekte olan dünyayı hayal ederek dönüştürecek kadar cesur olmaya çağıran Cappadox 2017, Kapadokya’nın katmanlı coğrafyasında ve basmakalıp turistik rotaların dışında kalan sıra dışı mekanlarında gerçekleştirilecek müzik, çağdaş sanat, gastronomi ve açık hava etkinliklerini deneyimlemeye davet ediyor. Volkswagen ana sponsorluğunda 18-21 Mayıs 2017 tarihlerinde gerçekleşecek Cappadox Müzik ve Kültür
Kapadokya’nın sıradışı mekanlarında müzik ve çağdaş sanat sizleri bekliyor
Festivali’nde gün doğumu konserleri, yürüyüşler, yoga ve açık hava etkinlikleriyle sabahın ilk ışıklarıyla başlayan Cappadox programı müzik, çağdaş sanat, gastronomi, açık hava disiplinlerinden etkinliklerle gün boyunca devam edecek. Katılımcılar için gezgin, kaşif ve yolcu paketi şeklinde üç farklı seçenek hazırlanmış. Dileyenler cappadox.com ve Biletix’ten Cappadox 2017 program detaylarına bakabilir ve paketler KÜLTÜR-SA arasında karşılaştırma yapabilirler. NA
T
Sizin için seçtiğimiz konser ve etkinlikler; G Alevli Günler 18 Nisan 2017 MOİ Sahne G Garanti Caz Yeşili 18 Nisan 2017 Zorlu PSM G Ferhangi Şeyler 19 Nisan 2017 MOİ Sahne G Yeni Türkü 21 Nisan - Hayal Kahvesi Atakent Nev - 21 Nisan 2017- IF Performance Hall Murat Dalkılıç 21 Nisan 2017 MOİ Sahne Canım Kardeşim Müzikali 2 23 Nisan 2017 MOİ Sahne Barış için Müzik Konseri 23 Nisan 2017 Zorlu PSM
G Jolly Joker Konserleri G Hakan Altun . . . . . .12 Nisan G Levent Yüksel . . . .14 Nisan G Halil Sezai . . . . . . .15 Nisan G Koliva . . . . . . . . . . .19 Nisan G Koray Avcı . . . . . . .21 Nisan G Mehmet Erdem . . .22 Nisan G Murat Alpsü . . . . . .26 Nisan G Fettah Can . . . . . . .5 Mayıs G Ceylan Ertem . . . . .6 Mayıs
G Yıldızlar Topluluğu 11 Nisan 2017 CRR Konser Salonu G Kadınlar, Filler ve Saireler… 11, 24 Nisan 2017 Çeşitli sahneler G Güldür Güldür 12 Nisan 2017 - BKM G Ferhat Göçer 14 Nisan 2017 MOİ Sahne G Cem Adrian 14 Nisan 2017 IF Performance Hall G Bora Öztoprak ve Emre Kınay ile Sezen Aksu Şarkıları 14 Nisan 2017 Dorock XL G Pink Martini 15 Nisan 2017 Volkswagen Arena G Mirkelam 15 Nisan 2017 IF Performance Hall
112 I NİSAN 2017
G G G G
G Uluslararası Çikolata Festivali 20-24 Nisan 2017 Sirkeci Tren Garı G TEB BNP Paribas Istanbul Cup 24-30 Nisan 2017 Garanti Koza Arena G Volkan Konak 27 Nisan 2017 - Zorlu PSM G Mabel Matiz 28 Nisan 2017 IF Performance Hall G İstanbul Çay Festivali 28-30 Nisan 2017 Kadıköy-Haydarpaşa Garı G Can Bonomo 29 Nisan 2017 - IF Performance Hall G Kitaro 29 Nisan 2017 Zorlu PSM G Sunay Akın ile Görçek 30 Nisan 2017 MOİ Sahne
HATİCE GÜL ÇÜR İNANÇ G Nazan Öncel 2 Mayıs 2017 Zorlu PSM G Zorlu PSM Caz Festivali 3-12 Mayıs 2017 Zorlu PSM G TatlıFest 5-7 Mayıs 2017 KüçükÇiftlik Park G Ayşegül Aldinç 5 Mayıs 2017 IF Performance Hall G Hande Yener 6 Mayıs 2017 MOİ Sahne
Vizyona girecek filmler 7 NİSAN: Şirinler 3: Kayıp Köy, Sümela’nın Şifresi 3: Cünyor Temel, Bordo Bereliler Suriye, Şeytani, Aşkın Krallığı, Baraka, Koca Dünya 14 NİSAN: Hızlı ve Öfkeli 8, Otopsi, Yaşamak Güzel Şey, Dehşet Odası, The Bye Bye Man, Kartal Avcısı Kız, Mezeci Çırağı
21 NİSAN: The Lost City of Z, Sessizlik, Max Steel, Son Macera, Get Out, Les Visiteurs 3, Kolonya Cumhuriyeti, Maşa ile Koca Ayı, Beden ve Ruh Üzerine, Blue, Zer 28 NİSAN: Galaksinin Koruyucuları 2, The Circle,
Ölümcül Deney: DeJaVu, Aç Kapıyı Çok Fenayım, Dalida, Nereden Nereye, Çatışma, Bir Annenin Feryadı, Gelecek Günler, Lanet: Ervah Cinleri 5 MAYIS: Saplantı, Gerçeğin İki Yüzü, Baş Belası, Gamba: Macera Çetesi, Eski Sevgili, Umudun Kıyısında
POLİTİKA
Kantarı bozuk seçim! Bir tarafta cumhurbaşkanı, AKP-MHP-BBP, diğer tarafta CHP. Bir de Vatan, Saadet ve BBP var. TV'leri açtığınızda daha çok hangilerini görüyorsunuz? Yazımın başlığı çok mu iddialı oldu? Adı 'başkan' olmasa da 'başkan'ı seçecek bir referandum oylamasına gidiyoruz. Mitingler ya da salon toplantıları özellikle 'tek adam' tartışmaları üzerine kurulu. Bu tartışma o kadar büyüdü ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve başbakan Yıldırım bile artık bu iddiaya hemen her konuşmalarında yanıt vermek zorunda kalıyorlar. İşin gerçeği, referandum maddeleri okunduğunda 'tek adam' maddesi açıkça görülüyor. TV'leri izlediğimizde karşımıza garip bir tablo çıkıyor. Bir tarafta AKP-MHPBBP'nin 'Evet' kampanyası, diğer tarafta CHP'nin 'hayır' mitingleri. Gördüğümüz kadarıyla CHP lideri daha çok salon toplantıları ile referanduma hazırlanıyor. Meydan izni alamıyor mu, başka bir gerekçe mi var, onu bilemiyorum. Takıldığım nokta şu: TV kanalları arasında gezinirken karşıma sürekli Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanların konuşmaları, mitingleri, salon konuşmaları çıkıyor. Geride sadece Kılıçdaroğlu, bir iki cümle ile görünüyor. CHP elbette yanlız değil; Vatan Partisi, Saadet partisi ve HDP de “Hayır” diyor, ama onların sesleri cılız çıkıyor. Nasıl cılız çıkmasın ki, HDP'nin önde gelen isimlerinin hemen hepsi ceza-
evinde. Saadet, Vatan partileri ve benzerlerinin oy oranları, daha doğrusu etkileri ise ortada. Bu durumda kantarın bir ucunda ağırlıklı olarak AKP-MHP, diğer ucunda CHP görünüyor.
Nerede o Demireller, İnönüler... Benim yaşımda olanlar, her seçimde bir nevi 1980'ların sonu ile 1990'lı yılları özlüyor. Demirel, İnönü, Özal vb. isimler TV'nin karşına geçer, saatlerce tartışırlardı. Yüzyüze, birbirlerinden kaçmadan... Ne garip bir ülke olduk ki artık bunu bile özler hale geldik. Sahi, mesela Erdoğan ile bir muhalif ismi en son TV'de ne zaman karşı karşıya, birlikte gördünüz? Sanırım, Erdoğan partisini kurmuş, ama yasaklı olduğu için milletvekili olamadığı dönemde Baykal ile TV'ye birlikte çıkmışlardı, sonrasında böyle bir tablo oluştu mu, ben hatırlamıyorum. +1'in önemi Yüzde 50+1 oy alan referandumu kazanmış olacak. İşte o +1 hepimiziz. İşin gerçeği, “Kime, neye oy vereceğim” diyenlere hem kızıyorum, hem de kızmıyorum. Kızıyorum, çünkü bir şekilde, +1
CEMAL SUBAŞ
I
olarak oy kulanması gerekiyor. Kızamıyorum, çünkü onlarca TV'de peşi sıra konuşan cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanlar referanduma giden maddeleri anlatmak yerine, ya düşman bildiklerini, ya da terör örgütlerini suçlayan konuşmalar yapıyorlar. Bu durumda sade vatandaşın kafası karışıyor doğal olarak. Bazı Avrupa Birliği ülkeleri, Türkiye'ye tavır almış görünüyor. En azından yandaş basın öyle yazıyor. Büyüklerimiz de öyle diyor. “Hele bir 16 Nisan geçsin, görür onlar” mealinde konuşuyorlar. Neden 16 Nisan'ı bekliyoruz, neden bugünden bazı adımlar atmıyoruz, onu da anlamış değilim. Sanki bu durum da seçim malzemesi yapılıyor. Elbette bu durum da TVler de ve yazılı basında 'kriz' şeklinde veriliyor. Sanırım 'mazlum olma süreci'ni yurt içinden çıkarıp yurtdışına taşıdık. Kantarı bozuk bir referandum oylamasına gidiyoruz. Halka direkt nüfus eden TV'lerin ayarları bozulmuş gibi. Peki ama bunu kim ya da kimler yaptı? +1'ler nasıl karar verecek? 17 Nisan'da hepimiz bu soruların yanıtını alacağız. Aslında yanıtını biliyoruz, ama yine de 17 Nisan'ı bekleyelim. I
NİSAN 2017 I
113
I
BULMACA
114 I NİSAN 2017
Dört Mevsim Bahçeşehir
NÖBETÇİ ECZANELER
REHBER Başakşehir Belediyesi Bahçeşehir Karakolu İtfaiye Alo Ambulans
76D
146T BO'AZKÖY-BAHÇE)EH(R-YEN(KAPI MARMARAY hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 156 dakika NORMAL, TEK B(LET
05:30 05:45 06:00 06:15 06:30 06:45 06:57 07:10 07:22 07:35 07:47 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:12 09:25 09:37 09:50 10:02 10:15 10:27 10:40 10:52 11:04 11:16 11:28 11:40 11:52 12:04 12:16 12:28 12:40 12:52 13:04 13:16 13:28 13:40 13:52 14:04 14:16 14:28 14:40 14:52 15:04 15:16 15:28 15:40 15:52 16:04 16:16 16:28 16:40 16:52 17:05 17:17 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:50 22:10
GÜMÜŞSUYU PERON Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
06:30 06:45 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:28 09:40 09:50 10:00 10:10 10:20 10:32 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:35 22:55 23:15 23:35 23:55 00:10 Notlar: Kırmızı renkli seferler ÖHO ve OAŞ; siyah renkli seferler İETT’ye aittir. 05:50 06:10 06:30 06:45 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:40 10:50 11:00 11:10 11:20 11:30 11:40 11:50 12:02 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:42 13:54 14:06 14:18 14:30 14:42 14:54 15:06 15:18 15:30 15:42 15:54 16:06 16:18 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:50 22:10
07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:12 10:25 10:37 10:50 11:02 11:15 11:27 11:40 11:52 12:05 12:17 12:30 12:42 12:55 13:07 13:20 13:32 13:45 13:57 14:10 14:25 14:37 14:50 15:02 15:15 15:27 15:40 15:52 16:05 16:17 16:30 16:42 16:55 17:07 17:20 17:32 17:45 17:57 18:10 18:22 18:35 18:47 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:15 23:30 23:45 00:00 00:20
07:45 08:00 08:20 08:40 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:40 12:50 13:00 13:10 13:20 13:30 13:40 13:50 14:02 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:42 15:54 16:06 16:18 16:30 16:42 16:54 17:06 17:18 17:30 17:42 17:54 18:06 18:18 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:45 20:00 20:15 20:30 20:45 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:45 23:00 23:20 23:40 00:00 00:20
BOĞAZKÖY SON DURAK Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
05:20 05:40 05:55 06:10 06:25 06:35 06:45 06:55 07:10 07:20 07:30 07:40 07:50 08:05 08:20 08:30 08:40 08:55 09:10 09:25 09:40 09:55 10:15 10:35 10:55 11:10 11:25 11:40 11:55 12:10 12:25 12:40 12:55 13:10 13:25 13:40 13:55 14:10 14:25 14:40 14:55 15:10 15:25 15:35 15:45 15:55 16:05 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:20 19:40 20:00 20:20 20:40 21:00 21:20 21:40 22:00
OTOLAR AVCILAR YANYOLA GİRMEZ, E-5 YOLUNDAN GİDER.
76E BOĞAZKÖY SON DURAK Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil 05:50 X 06:10 K 06:20 06:45 K 07:00 X 07:20 07:40 08:00 X 08:20 08:45 09:15 X 09:45 10:10 10:35 11:00 X 11:25 11:50 12:15 X 12:40 13:05 13:30 X 13:55 14:20 14:45 15:10 X 15:35 16:00 16:25 X 16:50 17:15 17:40 X 18:05 18:30 19:00 19:30 X 20:00 20:30 21:00 X
07:00 X 07:30 08:00 08:30 09:00 X 09:30 10:00 10:30 X 11:00 X 11:30 12:00 12:25 12:50 X 13:15 13:40 14:05 X 14:30 X 14:55 15:20 15:45 16:10 X 16:35 17:00 17:30 X 18:00 X 18:30 19:00 19:30 20:00 X 20:30 21:00 21:30X
GÜMÜŞSUYU PERON Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil 07:10 07:30 08:00 08:25 08:50 09:15 09:40 10:05 10:25 10:45 11:15 11:45 12:10 12:45 13:10 13:35 13:55 14:15 14:40 15:10 15:30 15:55 16:20 16:45 17:10 17:35 18:00 18:25 18:50 19:20 19:55 20:30 21:05 21:40 22:20 23:00
07:10 07:30 08:00 08:25 08:50 09:15 09:40 10:05 10:25 10:45 11:15 11:45 12:10 12:45 13:10 13:35 13:55 14:15 14:40 15:10 15:30 15:55 16:20 16:45 17:10 17:35 18:00 18:25 18:45 19:10 19:35 20:00 20:30 21:00 21:30 22:00 22:30 23:00
05:20 05:40 05:55 06:05 06:15 06:25 06:35 06:45 06:55 07:10 07:20 07:30 07:40 07:50 08:00 08:13 08:26 08:39 08:52 09:05 09:18 09:31 09:44 09:57 10:10 10:23 10:36 10:49 11:02 11:15 11:28 11:41 11:54 12:07 12:20 12:30 12:40 12:50 13:02 13:15 13:28 13:41 13:54 14:07 14:20 14:33 14:46 14:59 15:12 15:25 15:40 15:55 16:10 16:25 16:40 16:55 17:10 17:25 17:40 17:55 18:10 18:25 18:40 18:55 19:10 19:25 19:40 19:55 20:10 20:25 20:40 21:00 21:20 21:40 22:00
05:30 05:45 06:00 06:15 06:30 06:45 07:00 07:15 07:30 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:12 09:24 09:36 09:48 10:00 10:12 10:24 10:36 10:48 11:00 11:12 11:24 11:36 11:48 12:00 12:12 12:24 12:36 12:48 13:00 13:12 13:24 13:36 13:48 14:00 14:12 14:24 14:36 14:48 15:00 15:12 15:24 15:36 15:48 16:00 16:12 16:24 16:36 16:48 17:00 17:12 17:24 17:36 17:48 18:00 18:12 18:24 18:36 18:48 19:00 19:15 19:45 20:00 20:20 20:40 21:00 21:20 21:40 22:05
YENİKAPI Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
06:00 06:15 06:25 06:35 06:45 06:55 07:10 07:25 07:40 07:55 20:10 20:25 20:40 20:55 21:10 21:25 21:40 21:55 22:10 22:30 22:50 23:10 23:40 00:10
06:00 06:15 06:30 06:45 07:00 07:20 07:35 07:50 20:20 20:40 21:00 21:15 21:30 21:45 22:00 22:15 22:30 22:50 23:10 23:40 00:10
06:30 06:50 07:05 07:20 07:35 07:50 20:20 20:40 21:00 21:20 21:40 22:00 22:20 22:40 23:00 23:20 23:40 00:10
Günlük nöbetçi eczane listesini www.istanbulsaglik.gov.tr adresinden öğrenebilirsiniz.
MK15 BO'AZKÖY/BAHÇE)EH(R-OL(MP(YATKÖY METRO hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 120 dakika NORMAL, METRO ENTEGRE BOĞAZKÖY SON DURAK Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil Notlar: Kırmızı renkli seferler ÖHO ve OAŞ; siyah renkli seferler İETT’ye aittir. SABAH İLK AKŞAM SON SERVİSLER HARİÇ BÜTÜN SERVİSLER RING ÇALIŞIR Güzergah Değişiklikleri: AŞIRI TRAFİK NEDENİ İLE OTOLAR BASIN TESİSLERİ DURAĞINDAN SONRA İSTOÇ ARKA YOLU KULLANARAK DEMİRCİLER SANAYİ SİT. DURAĞINDAN GÜZARGAHA GİRER.
06:00 06:25 06:50 07:10 07:50 08:30 09:05 09:50 10:50 12:05 13:05 14:20 16:40 17:15 17:50 18:25 19:00 19:30 20:00 20:40 21:20 23:00
06:00 06:30 07:10 07:45 08:30 09:00 10:00 10:50 12:15 13:10 14:40 17:00 18:00 19:10 19:40 20:10 21:40 23:10
E-57
BO'AZKÖY-BAHÇE)EH(R-TAKS(M hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 150 dakika Ç(FT KATLI, 2 TAM B(LETL(
05:50 X 06:10 K 06:20 06:45 K 07:00 X 07:20 07:40 08:00 X 08:20 08:45 X 09:15 09:45 10:10 10:35 X 11:00 11:25 11:50 X 12:15 12:40 13:05 X 13:30 13:55 14:20 14:45 X 15:10 15:35 16:00 X 16:25 16:55 X 17:25 17:55 18:25 19:00 X 19:40 20:20 X 21:00
212 669 63 60 212 669 86 86 212 672 09 46 212 669 16 00 212 669 85 10 212 669 80 25
BAHÇE)EH(R/ESENKENT-TAKS(M hatt› Gidi -Dönü sefer süresi: 180 dakika Ç(FT KATLI, 1 TAM, 1 IND. BAHÇEŞEHİR Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil 05:15 05:30 05:40 05:48 05:56 06:04 06:12 06:20 06:28 06:36 06:44 06:52 07:00 07:10 07:20 07:32 07:45 08:00 08:15 08:30 08:45 09:00 09:15 09:30 09:45 10:00 10:15 10:30 10:45 11:00 11:15 11:30 11:45 12:00 12:15 12:30 12:45 13:00 13:15 13:30 13:45 14:00 14:15 14:30 14:45 15:00 15:15 15:30 15:45 16:00 16:15 16:30 16:45 17:00 17:15 17:30 17:45 18:00 18:15 18:30 18:45 19:00 19:15 19:30 19:50 20:10 20:30 20:55 21:20 21:40 22:05 22:30
212 444 06 69 212 669 26 21 212 669 31 37 212 669 55 66
Bahçeşehir Aile Sağlık Mer. Bahçeşehir Taksi Durağı Esenkent Taksi Durağı PTT 1. Kısım Muhtarlık 2. Kısım Muhtarlık
08:40 09:10 09:40 10:10 10:40 11:10 11:40 12:10 12:40 13:10 13:40 14:05 14:30 14:55 15:20 15:45 16:15 16:45 17:15 17:45 18:10 18:35 19:00 19:25 19:50 20:15 20:40 21:05 21:30 22:00 22:30 23:00
Notlar: Kırmızı renkli seferler ÖHO ve OAŞ; siyah renkli seferler İETT’ye aittir. X İŞARETLİ SAATLER ISPARTAKULE GİRMEZ EXPERES GİDER K İŞARETLİ SAATLER KİPTAŞ 3 ETAPTAN HAREKET EDER GÜMÜŞSUYUNDAN HAREKET EDEN TÜM OTOLAR FIRAT CADDESİNDEN GİDER
ESENKENT BAHÇE)EH(R-BAKIRKÖY hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 100 dakika EKSPRES, 2 TAM B(LETL( ESENKENT Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
0212 608 00 26 0212 803 15 66 0212 607 12 15 0212 669 93 00 0212 608 00 37 0212 669 34 34 0212 608 05 72 0212 607 06 06 0212 672 15 56 0212 669 96 59 0212 672 43 03 0212 605 02 14 0212 669 70 10 0212 397 01 24 0212 672 01 03 0212 579 33 41 0212 672 33 32 0212 669 18 27 0212 672 94 01 0212 672 33 30 0212 596 55 53 0212 669 59 51 0212 669 16 60 0212 669 44 66 0212 669 97 97 0212 608 17 27 0212 669 09 11 0212 607 08 10
BAKIRKÖY Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
06:10 A 06:35 K 07:00 X 07:15 K 07:45 X 08:10 A 08:45 09:15 09:45 10:15 X 10:45 11:15 X 11:45 12:15 12:40 13:05 13:30 X 14:00 14:25 X 14:50 15:20 15:50 16:20 16:50 X 17:20 17:50 X 18:20 18:50 19:20 19:50 20:20 X 20:50 21:20 X
06:15 07:00 22:50 x 22:45 22:40 06:35 K 07:30 07:00 X 08:00 X 07:15 K 08:30 07:45 X 09:00 X 08:15 09:30 08:45 10:00 09:15 10:30 Güzergah Değişiklikleri; 09:45 11:00 10:15 X 11:30 X Bakırköy-Bahçelievler-Kirazlı 10:45 12:00 Metro çalışmasından dolayı 11:15 X 12:30 X Bakırköy meydanda bulunan 11:45 13:00 peron alanı Bakırköy Metro 12:15 13:30 12:40 14:00 yanındaki yeni peron alanına 13:05 14:30 taşınacaktır. Yeni peron alanı 13:30 X 15:00 X çalışmaları tamamlanana kadar 14:00 15:30 E-57 numaralı hat ring olarak 14:25 X 16:00 X çalışacaktır. 14:50 16:30 15:15 17:00 15:40 17:30 16:05 18:00 16:30 X 18:30 X 17:00 19:00 17:25 X 19:30 X 17:50 20:00 18:15 20:35 18:45 21:10 19:15 19:45 X 20:15 20:45 X 21:15 Notlar: Kırmızı renkli seferler ÖHO ve OAŞ; siyah renkli seferler İETT’ye aittir. A İŞARETLİ SAATLER AQUA DOLPINDEN HAREKET EDER X İŞARETLİ SAATLER ESENKENT ISPARTAKULE BAKIRKÖY ÇALIŞIR K İŞARETLİ SAATLER KİPTAŞ 3 ETAPTAN HAREKET EDER BÜTÜN SEVERLER RİNG ÇALIŞIR
07:00 08:40 09:30 10:30 11:30 12:30 13:30 14:30 15:30 16:30 17:30 18:30 19:30 20:20 21:20 23:20
OLİMPİYATKÖY METRO Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil 06:50 07:25 08:00 08:30 09:45 10:50 12:00 13:10 15:30 16:05 16:40 17:15 17:50 18:25 18:55 19:35 20:10 21:50 22:30 00:20
06:50 07:30 08:10 08:50 09:40 11:10 12:00 13:30 15:50 16:50 18:05 18:35 19:10 20:20 20:45 22:25 00:20
07:50 09:30 10:30 11:30 12:30 13:30 14:30 15:30 16:30 17:30 18:30 19:30 20:30 21:10 22:20 00:25
E-58 ESENKENT-BAHÇE)EH(R-MEC(D(YEKÖY hattı Gidi -Dönü sefer süresi: 100 dakika Ç(FT KATLI, 2 TAM B(LETL( ESENKENT Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
MECİDİYEKÖY-M.BUS Kalkış saati İş Günleri Cumartesi Pazar/Tatil
05:50 06:02 06:10 K 06:30 X 06:45 K 07:10 X 07:30 A 08:05 08:35 09:10 09:40 X 10:25 11:05 X 11:40 12:15 12:50 13:15 X 13:50 14:25 X 15:00 15:35 16:10 16:40 X 17:10 17:45 18:20 X 19:00 19:45 20:30
07:00 07:35 X 08:10 X 08:45 09:20 X 09:55 10:30 11:05 11:40 X 12:20 13:00 X 13:35 14:10 14:45 15:20 X 15:55 16:30 X 17:05 17:35 18:05 18:40 19:10 X 19:45 20:15 X 20:50 21:25 22:00
06:00 06:15 K 06:40 X 06:55 K 07:20 X 07:45 08:30 09:10 09:50 X 10:30 11:05 X 11:40 12:15 12:45 13:15 X 13:50 14:25 X 15:00 15:35 16:10 16:45 X 17:20 17:55 X 18:30 19:05 19:40 20:15 X
07:00 08:00 08:50 X 09:40 10:30 X 11:20 12:10 13:00 13:45 X 14:30 15:15 X 16:00 16:45 17:30 18:15 X 19:00 19:45 X 20:30
07:10 07:45 08:20 X 08:55 09:30 X 10:05 10:40 11:15 11:50 X 12:25 13:00 X 13:35 14:10 14:45 15:20 X 15:55 16:30 X 17:05 17:40 18:15 18:50 X 19:25 20:00 X 20:35 21:10 21:45 22:10 X
09:30 10:30 11:20 X 12:10 13:00 X 13:50 14:30 15:10 15:50 X 16:30 17:10 X 17:50 18:30 19:10 19:50 X 20:30 21:15 X 22:00
Notlar: Kırmızı renkli seferler ÖHO ve OAŞ; siyah renkli seferler İETT’ye aittir. X İŞARETLİ SAATLER ESENKENT ISPARTAKULE M.KÖY ÇALIŞIR K İŞARETLİ SAATLER KİPTAŞ 3 ETAPTAN HAREKET EDER A İŞARETLİ SAATLER AQUA DOLPINDEN HAREKET EDER
Otobüs saatleri 1 NİSAN 2017 tarihinde www.iett.gov.tr sitesinden güncellenmiştir
ÖNEMLİ TELEFONLAR
3. CADDE ECZ. AKKOZA PLUS ECZ. ANADOLU ECZ. ARMAĞAN ECZ. BAHÇ. AYDIN ECZ. BAHÇEŞEHİR ECZ. BAHÇ. PARK ECZ. BOĞAZKÖY ECZ. CAN ECZ. DEFNE ECZ. DENİZ ECZ. DERMAN ECZ. DİLEK ÖZ ECZ. ECZANE AKBATI ECZANE FİLİZ ECZANE NATÜREL ELİT ECZ. ELVİN ECZ. GÜNGÖR ECZ. İSTANBUL ECZ. KENT ECZ. MAVİ ECZ. NEVAL BİRİCİK ECZ. OKSİJEN ECZ. SU ECZ. ŞEHİR ECZ. ŞELALE ECZ. YILDIZ ECZ.
Bahçeşehir'in ODTÜ'lü hocalarından
TEOG-YGS-LYS
İlkokul-Ortaokul-Lise arasınıf öğrencileri için derslere yardımcı
İngilizce eğitim gören öğrenciler için ingilizce kaynak ve müfredatla, ingilizce dersler
M
M
İlkokul, Ortaokul TÜM DERSLER Lise MATEMATİK, GEOMETRİ, FİZİK - Konu anlatımı ve tekrarı - Soru çözümü - Birebir danışmanlık
- Öğretmen gözetiminde ekstra bireysel çalışma saatleri
0505 685 72 82 0555 525 08 21