371 76 93
AYLIK AKTÜALİTE ve YAŞAM DERGİSİ
EKİM 2018 - YIL: 9 - SAYI: 89
Sayfa 62
Sayfa 60
Sayfa 54
0532
Sayfa 50
BOĞAZKÖY'DE KİRALIK VİLLALAR 5+3 360 m2 HAVUZLU OTOpARKLI 4500 TL
ÖZGÜN TAN VİLLALARI ÖZEL TASARIM KÖşE VİLLA 5+2 375 m2 1.450.000 TL
şOK FİYAT BAHÇEşEHİR NİSSA O2 RESIDENCE'DE 2+1 630.000 TL
BİZİMEVLER 4 SATILIK 2+1 129 m2 525.000 TL
SpRADON VADİ EVLERİ 2+1 105 m2 440.000 TL
BAHÇEşEHİR 2. KISIM SATILIK VİLLA 310 m2 5+2
ESENKENT ORKİDE EVLERİ TERAS'LI SATILIK 2+1 136 m2 440.000 TL
TEMER RESIDENCE'DE 3+1 135 m2 810.000 TL
BAHÇEşEHİR KONAKLARI MÜSTAKİL VİLLA 6+1 310m2 2.700.000 TL
KİpTAş VADİTEpE SATILIK 163 m2 3+1
BAHÇEşEHİR SATILIK VİLLA 5+2 350m2 1.900.000 TL
BAHÇEKENT FLORA 3+1 163 m2 620.000 TL
BAHÇEşEHİR KONAKLARI 2. ETAp SATILIK 4+1 205 m2 1.175.000 TL
DUMNAKAYA MODERN EVLERİ SATILIK 2+1 104 m2 295.000 TL
BAHÇEşEHİR 1. KISIM'DA KApALI GARAJLI HAVUZLU VİLLA 5+3 530 m2 1.550.000 $
BAHÇEşEHİR 2 . KISIM DA SATILIK VİLLA 330m2 5+2
BAHÇEşEHİR BOĞAZKÖY MEDYA MİLLİYET’TE NATAMAM SATILIK DUBLEX 3+1 170 m2 365.000 TL
ISpARTAKULE EFES EVLERİ SATILIK 3+1 130 m2 436.000 TL
BOĞAZKÖY’DE 5+2 330 m2 DUBLEX 450.000 TL
BAHÇEşEHİR SpRADON VADİ EVLERİ 1+1 72 m2 FULL EşYALI 270.000 TL
KARYA EVLERİN DE ULTRA LÜKS FOURLEX VİLLA 7+2 460m2 570.000 $
GÜN IşIĞI EVLERİ SATILIK 4+1 300 m2 3.300.000 TL
BAHÇEşEHİR KİpTAş VADİTEpE 2 EVLERİNDE SATILIK 2+1 95 m2 425.000 TL
BOĞAZKÖY’DE SATILIK ÜST DUBLEX 3+1 160 m2 475.000 TL
İLK OKULUM
#bahçeliolsun
0 212 855 21 25
tema.k12.tr
info@tema.k12.tr
7HPD 2NXOODU× Q×Q WHN ELU DPDF× YDU 0H]XQ ROGXNODU×QGD KD\DWD NDUü× GLPGLN GXUDFDN N OW UHO YH HQWHOHNW HO ELULNLPL RODQ SUREOHP o|]PH \HWHQHùL JHOLüPLü VRV\DO LOLüNLOHUL J oO WRSOXP LoLQGH SDUPDNOD J|VWHULOHQ 7HPD dRFXNODU×·Q× \HWLüWLUPHN %X NULWLN G|QHPGH WHPHO \DS× WDüODU×Q× G ]J Q YH VDùODP JHOLüWLUHQ oRFXNODU×P×] VRQUDV×QGD NDUü×ODU×QD QH o×NDUVD o×NV×Q P FDGHOH HWPH\L LüELUOLùL \DSPD\× |]J UFH ÀNLU UHWPH\L ELOHQ VDùODP NLüLOLNOL ELUH\OHU RODUDN KHU ]DPDQ ELU DG×P |QGH RODFDNODU
/temaokullari
/temaokulu
Ilgaz 02/21 Ispartakule Bahçeşehir/İST-TURKEY
www.eurosun.com.tr
608 1 000 (pbx)
‘DE NELER VAR?
EDİ TÖR ,ün Notu
22
Geçen bir yılın ardından...
Yepyeni bir Ekim sayısından herkese merhaba diyerek söze başlayacağım ama yazımın devamını hiç de öyle şen şakrak getiremeyeceğim... Yazımın başlığına ‘Geçen bir yılın ardından’ dedim. Her ay yazıyı yazar sonra başlığı yazardım. Ama bu ay daha yazıyı yazmadan başlığı yazdım. Çünkü konum belli. Onsuz geçirdiğimiz bir yılın ardından duygularımı sizlerle paylaşmak istiyorum. O kadar çok acı cümle kafamda dolaşıp duruyor ki anlatamam. Ama ben onları biraz sadeleştirerek sizlerle paylaşacağım galiba. Dergimiz Haber Müdürü Hatice Gülçür İnanç’ın eşi, arkadaşımız, dostumuz, kardeşimiz, Yayın Kurulu Üyemiz Kazım İlter İnanç’ı bir yıl önce 20 Ekim 2017’de kaybettik. Ne mi değişti bu geçen bir yılda hayatımızda... Her şeyden önce onu kaybetmenin, yokluğunun acısı oturdu yüreğimize ve bir yıl geçmesine rağmen kalkmaya da hiç niyeti yok... Sürekli beraber olduğun, sonsuz güvendiğin, her şeyini paylaştığın, her geçen gün bir sürü anı biriktirdiğin, ileriye dönük bir sürü planlar yaptığın birinin aniden yok olması gerçekten kimyasını bozuyor insanın ve bir yıl geçmesine rağmen hala inanası gelmiyor. Hep sanki bir yerlerden çıkıp gelecekmiş gibi hissediyor insan... Bir yıl geçmesine rağmen hala aylık dergi toplantısı yapmak o kadar zor oluyor ki. İçimize akıttığımız gözyaşlarıyla çabucak bitiriyoruz artık toplantıları. Çünkü toplantılarda ne yapacağımız konusunda kararsız kalınca onun ortaya attığı harika fikirleri özlüyoruz. Toplantı sırasında bazen oluşan sessizlikte sanki onun bir şeyler söylemesini bekliyor gibiyiz ve toplantının en can alıcı yerinde patlattığı esprilerini özlüyoruz. Hele hele benim üzerimde yarattığı bir etkisi var ki bu acı kaybın bunu nasıl atlatacağımı hiç bilmiyorum. Yazlıkları çıkarırken, acaba yaz sonu bunları kaldırabilecek miyim? Seneye yaza şunu yapalım mı diyen bir arkadaşıma bilmem ki bakalım seneye yazı görebilecek miyiz? Ya da kışlık hazırlıkları yaparken seneye ben bu hazırlıkları yapabilecek miyim? gibi cümleleri o kadar sık düşünür ve kurar oldum ki. Kızıma daha fazla bir şeyler öğretme çabası ise galiba en acısı. İnşallah cümlesini hayatım boyunca şu bir yılda kurduğum kadar kurmamışımdır herhalde. Ne acıdır ki neredeyse her cümlenin başına inşallah ekler oldum. Sizin anlayacağınız arkadaşım ani gidişiyle, bana hayata karşı, yaşamaya karşı güvensizliği miras bıraktı. Bendeki etkileri böyle de ya canım arkadaşım, dostum Hatice ne durumda. Bilen bilir, ‘En iyi kocayı Taksim’de sallandıracaksın’ diye meşhur bir söz vardır. Ben bir kere bunu Hatice’ye söylemiştim ve onun tepkisi ‘Aaaaa olmaz, ben İlter’i sallandırmam’ olmuştu. Sonrasında bu aramızda espri olmuştu ama ona hiç kabul ettirememiştim İlter’i Taksim’de sallandırmayı. Ona sevgisi, öyle büyüktü ki, şakayla bile kabul etmezdi. Gelin siz anlayın artık onun ne halde olduğunu. Hatta geçen bir yılın ardından düşüncelerini paylaştığı yazısını ilerleyen sayfalarımızda okuyabilirsiniz. Daha kuracak çok cümle var onun hakkında ama başta da dediğim gibi sadeleştirerek sizlerle paylaşmaya çalıştım buradan... Hayat enerjinizi ve hayat ışığınızı kaybetmeden yaşamanız dileğiyle bir sonraki ay görüşmek üzere!.. Melike Güntürk
22. Sensiz geçen 1 yılın ardından 24. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun 26. Bahçeşehir’de ilk nikâh kıyıldı 26. ‘İyi günde, kötü günde hep yanınızdayız…’ 26. Okul kantinlerine hijyen kontrolü 28. Pola’dan Ekim ayı fırsatı 30. Bahçeşehir’de yemek siparişi verirken DİKKAT! 32. ÇYDD Bahçeşehir maddi olanakları yetersiz öğrencileri desteklemeye devam ediyor 42. Ozon Terapi nedir, ne değildir? 44. Gripten korunmada en önemli yöntem grip aşısı olmaktır 46. Nöroloji nedir? 48. Mide botoksu ile zayıflamak mümkün
Yayın Danışmanı: Ş. Bengü İnanç Reklam Müdürü: Nurcan Ercan Güler Yayın Kurulu: Kazım İlter İnanç İmtiyaz sahibi: HAZAN YAPIMEVİ
Hukuk Danışmanı: Av. Baycan Şabudak Tasarım ve Uygulama: Hazan Yapımevi
Genel Yayın Yönetmeni: Hasan Güntürk
20
I EKİM 2018
Teknik Müdür: Aziz Serdar Taştan
62
HER AY SİZLERLE 34. HAVADAN SUDANMüjde Köseoğlu 36. EKONOMİ-Kayhan Öztürk 40. EMLAK- Bilge Özdemir 58. EĞİTİM- Batuhan Nar 74. GÜZELLİK - Yasemin Yurtman Candemir
Yazı İşleri Müdürü: Melike Güntürk Sorumlu Haber Müdürü: Hatice Gülçür İnanç
IZ...
TMAYACA
SEN UNU
49. Sağlıklı bir Ruh, Zihin ve Beden için 50. Gençlerdeki psikolojik sorunları önleyebiliriz 52. Sebze-meyvede kimyasal kalıntı, Tavukta hormon, ette şarbon... 16 Ekim Dünya Gıda Günü’nüz kutlu olsun! 54. KAPAK KONUSU Hayatımızdaki Şifreler 56. Doremusic Akbatı’da! 60. Language Expert Bahçeşehir’de 62. 2018-2019 dizi sezonu başladı 70. Merakla takip edilen seyahat ikilisi
76. ASTROLOJİNisa 78. MODA - Alara Büyükkoyuncu 80. KÜLTÜR SANATHatice Gülçür İnanç 82. BULMACA
HER REKLAM BİR KAZANÇTIR DİYORSANIZ
BİZE ULAŞIN 532
371 76 93
www.4mevsimbahcesehir.com 4mevsimbahcesehir@gmail.com
Dağıtım: İLETİŞİM: Boğazköy Hoşseda Sit. H Blok 7/14 Bahçeşehir/Başakşehir/İst. Tel: 0532 371 76 93 e-mail: 4mevsimbahcesehir@gmail.com 4mevsim@4mevsimbahcesehir.com Facebook: Dört Mevsim Bahçeşehir Instagram: 4mevsimbahcesehir www.4mevsimbahcesehir.com
Yeditepe Kurye Hizmetleri 0541 748 31 13 Baskı: Matsis Matbaa Hizmetleri
4 Mevsim Bahçeşehir Dergisi ayda bir yayınlanır. Bahçeşehir’de binalar, villalar ve işyerleri başta olmak üzere, Ispartakule, Ardıçlı Evler, Ardıçlı Göl Evleri, Spradon, Mesa Nurol, Eston 1-2-3-4, Armina, City Court, Günışığı, Uphill, Banu Evleri, Kelebekler Vadisi, Asmalı Evler, Akbatı Garanti Koza, Hill Park, Dumankaya, N Tepe, Park City, Yeni Ispartakule (Efes, Olimpos, Garanti Koza 1-2, Avrupa Konutları 1-2) sosyal tesislerinden, Esenkent ve Boğazköy (seçilmiş villalar ve tüm işyerleri) bölgelerine ücretsiz dağıtılır. Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazı sahibine, reklamların sorumluluğu reklam verenlere aittir.
0212 624 21 11
Katkıda bulunanlar: Ece Sevinç, H. İldeniz İnanç, Murat Sevinç, Onur Yurtseven, Serkan Güler, Yasemin Sevinç, Z. Hazan Güntürk
4mevsimbahcesehir
SENİ UNUTMAYACAĞIZ
Dört Mevsim Bahçeşehir
Sensiz geçen 1 yılın ardından Sen hiç sensiz kalmadın ki, sensizliğin acısını sen nereden bileceksin? Sensiz koskoca 1 yıl geçti… Oysa yanımdan ayrılırken kalbimden bir parça kopar giderdi seninle gittiğin yere. İş gezilerinde olduğun zamanlar, zaman geçmek bilmez evimiz sıcak da olsa çok soğuk ve bomboş gelirdi bana. Şimdiye kadar hiç kimsenin yanında hissetmediğim kadar yoğun hissettiğim şeydi; HUZURRR! Bana hayatta sahip olmayı arzuladığım her şeyi sen verdin, sen hissettirdin. Hayallerimin ve hayallerinin peşinde birlikte koştuk ve birlikte mücadele verdik. Evliliğin paylaşmak, biz olmak, aynı yolda birbirine köstek değil destek olarak yürünmesi gereken bir yol olduğunu senden öğrendim. 1 fincan çayı bile eline verirken “Teşekkür ederim Canım, zahmet oldu” diyecek kadar düşünceli ve inceydin sen. Hayatımın bu kadar merkezinde olman hem doğru hem yanlıştı bunu biliyordum ama böyle bir insanı hayatımın merkezine koymamam mümkün müydü? Sen bu hayatta başıma gelen en güzel şeydin. Dikenli yollar ve iniş çıkışlarla sürdürdüğüm hayatıma anlam kattığın için, beni olduğum gibi kabul ettiğin ve koşulsuz sevdiğin için, her düştüğümde ayağa kalkmama yardım ettiğin için, zeki, olgun, bilmiş ve tatlı bir kızın
22
I EKİM 2018
annesi yaptığın için, aşkımı kabul ettiğin ve beni bir prenses gibi hissettirdiğin için, anlayışlı, çalışkan, sadık, hoşgörülü ve harika bir dost olduğun, saplanıp kaldığım her konuda rehberim olup çözüm ürettiğin için, aşkım, sırdaşım, psikoloğum, ruh eşim, çocuğumun babası ve fedakar bir eş olduğun için çok teşekkür ederim Birtanem. Gittiğin günden beri kahveyi filtre kahve veya Americano içiyorum, sen seviyordun diye. Çay içmeye
çalışıyorum, yine sen seviyordun diye. “İlacı olmayan bir hastalıkmış özlem, içtiğin çayda bile gelir aklına” sözü ne kadar da doğruymuş. Çok özlüyorum seni. Empati kurmaya çalışıyorum “Acaba o olsaydı ne yapardı?” diyorum. Ama sen hiç sensiz kalmadın ki, sensizliğin acısını sen nereden bileceksin? 25 Ağustos tarihi, o güzel yüreğinin yorulup seni bizden aldığı, 20 Ekim ise ruhunun ait olduğu sonsuzluğa ve huzura kavuştuğu gündü. Sana olan hislerimi gerek sözle gerek yazıyla her zaman hissettirdim ve yazdım. Biliyorum ki gittiğin yerde de sevgimi daima hissedeceksin ve sen de daima, sadece ben değil, kızımız, ailelerimiz, dostlarımız ve seni seven herkesin yüreğinde, anılarında, dualarında olacaksın. Gittiğin yerde mutlu ol Aşkım, arkamdaki dağ, yaşadığım masalın Kahramanı, her baktığında sevgi dolu gözleriyle ruhumu ısıtan, karanlıklarımı aydınlatan Güneşʼimdin. Seni çok sevdim ve daima seveceğim…
Hatice Gülçür nanç
4mevsimbahcesehir
29 Ekim 1923
Dört Mevsim Bahçeşehir
Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır… Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK Cumhuriyet: Milletin, egemenliği kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı yönetim biçimi olarak tanımlanmaktadır Türk Dil Kurumu sözlüklerinde. Oysaki Cumhuriyet Türk Milleti için kazanılan kurtuluş mücadelesidir, Türkçeʼnin tekrar ana dil olmasıdır, inanç hürriyetidir, Türk kadının onurlu birer vatandaş olabilmesidir, medeniyete, bilime açılan kapıdır, ilk yıllarda kurulan fabrikalarla hakça ve halkça sanayileşebilmektir, sömürülen milletler için örnek bir ayağa kalkış destanıdır. 19 Mayıs 1919ʼda Samsunʼda yakılan kıvılcımın 29 Ekim 1923ʼde özgürlük, medeniyet ve ilim meşalesine
24
I EKİM 2018
dönüşüdür Cumhuriyet… Yarınını dahi düşleyemeyen bir millet iken tam bağımsız Türkiye Cumhuriyetiʼni kurabilmek nasıl bir erdemdir. 30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi ile ablukaya alınan Türk
Milleti 29 Ekim 1923 ile tarihi 5 Yıl geriye sarmıştır. Mustafa Kemal, mağrur ve galip Batılı devletlere ʻBen 30 Ekimʼi tanımıyorum! Sizden bir gün öndeyim. Siz 29 Ekimʼi tanıyacaksınız!ʼ demiştir. Mustafa Kemal 29 Ekimʼin sırrını ʻMazlum milletin ahı, öcüʼ olarak tanımlamıştır. (Fahrettin Altayʼın anılarından alınmıştır.) Ne zaman yılgınlığa umutsuzluğa düşsek bundan sadece 95 yıl önce verilen mucizevi mücadeleyi ve başarıyı düşünmek bize güç verecektir. Cumhuriyetimizin 95. yılında bugünlere ulaşmamız için can veren, kan veren, emek veren yüce Türk Milletinin tüm fertlerine minnetle…
4mevsimbahcesehir
BÖLGEDEN
Dört Mevsim Bahçeşehir
Bahçeşehir’de ilk nikâh kıyıldı Başakşehir Belediyesi Bahçeşehir Ek Hizmet Binası’nda başlayan nikâh işlemleri kapsamında ilk nikâh kıyıldı. Bahçeşehirʼde ilk evlenen çift olmaktan mutlu olduklarını dile getiren Şeyda Arslan ve Göktuğ Şibik çifti, bu hizmetten dolayı Başakşehir Belediyesiʼne teşekkür etti. Şeyda Arslan ve Göktuğ Şibik çiftinin nikâh merasimiyle başlayan nikâh işlemleri bundan böyle her salı öğleden sonra kıyılmaya devam edecek. Başakşehir Belediyesi Bahçeşehir Ek Hizmet Binasıʼndaki nikâh işlemleriyle ilgili ayrıntılı bilgi ve rezervasyon için 0212 444 0 669 aranabilir.
‘İyi günde, kötü günde hep yanınızdayız…’
Özel olarak tasarlanan 10 m uzunluk, 2.40 m genişliğindeki Taziye Aracı aynı anda 80 kişiyi ağırlayabiliyor.
Sosyal belediyeciliğin en güzel örneklerini veren Başakşehir Belediyesi, hizmete aldığı Taziye Aracı ile ilçe sakinlerini acı günlerinde de yalnız bırakmıyor. ʻHoş Geldin Bebekʼ ve ʻAnneBebek Eğitimiʼ ile ilçe sakinlerinin mutluluğuna ortak olan Başakşehir Belediyesi, hizmete alınan modern Taziye Aracı ile Başakşehirlilerin acılarını da paylaşıyor. İklimlendirme sistemi ile yazın serin, kışın sıcak olması sağlanan araçta; uzun süreli enerji ihtiyacını karşılayacak jeneratör, sohbet ve Kurʼan-ı Kerim tilaveti için ses sistemi, 2 TV ekranı, 4 projektör, saklama dolapları 100 litrelik su deposu, atık deposu ve tuvalet bulunuyor. Hidrolik sistem sayesinde yana doğru açılarak genişleyebilen aracın dış bölümünde, vatandaşların yağ-
26
I EKİM 2018
mur ve güneşten korunmasını sağlayan bir tente de yer alıyor. Araçtaki abdest alma bölümü ve namaz kılma alanı ile vatandaşların ibadetlerini de rahatlıkla yapabilmeleri sağlanıyor. Mutfak bölümünün de bulunduğu araçta taziyeye gelen vatandaşlara yiyecek ve içecek ikramı yapılıyor. Sosyal belediyecilikte insan merkezli hizmet ve projeleri hayata geçirmeye devam ettiklerine dikkat çeken Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu, “Belediye olarak vatandaşa hizmeti esas alıyoruz. Bu prensipten hareketle özel olarak tasarladığımız Taziye Aracımızı vatandaşlarımızın hizmetine sunduk. Mutlu günlerinde olduğu gibi hüzünlü günlerinde de vatandaşlarımızın yanında olmaya, acılarını paylaşmaya gayret gösteriyoruz” şeklinde konuştu.
Okul kantinlerine hijyen kontrolü Başakşehir Belediyesi, yeni eğitimöğretim yılının başlamasıyla birlikte okul kantinlerinde yaptığı sağlığa uygunluk denetimlerine hız kazandırdı. Başakşehir Belediyesi Sağlık İşleri ve Zabıta Müdürlüğü ekipleri tarafından ilçe genelindeki tüm okullarda gerçekleştirilen denetimlerde hijyen ve temizlik kontrolleri yapılıyor. Denetimlerle ilgili açıklamada bulunan Başakşehir Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğüʼnden Veteriner Hekim Zafer Ataner Bozkurtlar, “Kontrollerimiz sırasında kantinlerde satılan ürünlerin muhafaza koşullarını, kantin personelinin servis şekilleri ile kişisel hijyenlerini ve kantinin genel temizliğini denetimden geçiriyoruz” diye konuştu. Evraklar da kontrol ediliyor Kantin denetimleri sırasında ayrıca ruhsat kontrolü, halk eğitim merkezlerinden alınan hijyen eğitim belgeleri, ilaçlama belgeleri gibi evraklar da kontrol ediliyor.
4mevsimbahcesehir
KISA HABERLER
Pola’dan Ekim ayı fırsatı Kadınlara özel spor merkezi Pola Fitness Center, müşterilerine Ekim ayı boyunca Hidrolik Fitness üyeliğini yüzde 40 indirimli olarak sunuyor. Hidrolik Fitness Nedir? Kilolarınızdan hızlı bir şekilde kurtulmak istiyorsanız, spora ayıracak zaman bulamıyorsanız, antrenör eşliğinde çalışmak istiyorsanız, yağ oranınız çok yüksekse, yorgun uyanıyor ve gün boyunca halsiz hissediyorsanız, ağır sporları yapmak size göre değil ise siz de Hidrolik Fitness denemelisiniz… Hidrolik Fitness ağırlık içermeyen sadece hidrolikle çalışan makinalar ve platformlardan oluşan 30 dakikalık istasyon çalışma şeklidir. 9 makina ve 9 platform bulunan egzersiz sisteminde platform üzerinde antrenör eşliğinde yapılan hareketlerle yağ yakımı sağlanırken makinalar üzerinde de ağırlıksız, kendi itme ve çekme kuvvetinizle kaslarınızı çalıştırırsınız. Makinalar ağırlık içermediği için kaslarınız şişmez, sadece sıkılaşır ve incelirsiniz. 3 turdan oluşan sistemin her turunda nabız ölçülerek yaşa göre çalışmanız gereken nabız aralığında olmanız sağlanır. Böylece yorulmadan ağrınız olmadan sadece yağ oranınız düşerek ve sıkılaşıp incelerek ideal ölçülerinize kısa sürede ulaşırsınız. Tamamı antrenör eşliğinde yapılan antrenmanlar motivasyon açısından da sizi olumlu etkiler. Tel: 0212 669 00 25
Dört Mevsim Bahçeşehir
Estetik Royal Eğitim Merkezi’nde uygulama hizmeti başladı Güzellik sektöründe uzun yıllardır deneyim ve tecrübesi ile hizmet veren Sevtap Kibar sektörün öncülerindendir. Meslek hayatını 1991 yılında Ataköyʼde başlayıp Bahçeşehirʼde Estetik Royalʼde işletmeci ve eğitmen olarak devam ettirmektedir. Estetik Royal Eğitim Merkeziʼnde, uzman kadrosu ile tüm trend işlemler uygulanırken, kalıcı fondoten, kaş vitamini, kirpik lifting vs. tüm uygulamalar yapılmaktadır. Tel: 0212 672 77 33 - 0507 607 52 00
KISA HABERLER
Bahçeşehir’de yemek siparişi verirken DİKKAT! Geçen ay müşterilerimizden gelen şikayetler üzerine farkettiğimiz usulsüzlüğü sizlerle paylaşmak istedik. Arama motorlarına (google) Heybet Döner telefon şeklinde yazıp arama yaptıran ve döner siparişi vermek isteyen vatandaşlarımız gelen sipariş karşısında şaşkına döndü. Sosyal medya hileleri kullanılarak kendi numaralarını kaydeden kişiler farkedilene kadar Heybet Döner olarak sipariş aldılar. Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Heybet Döner yetkilileri ʻBize gelen şikayetler üzerine adımızı kullanarak sipariş alan işletme hakkında hukuki işlem başlattık. Bahçeşehirlilerin mağdur olmamaları için arama motorlarından yemek siparişi verirken daha dikkatli olmaları ve gelen paketlerin üzerinde Heybet Döner logosu olup olmadığı kontrol etmelerini rica ediyoruz” şeklinde konuştular.
30
I EKİM 2018
KISA HABERLER
ÇYDD Bahçeşehir maddi olanakları yetersiz öğrencileri desteklemeye devam ediyor Kuruluşundan bu yana, çağdaş eğitim yoluyla çağdaş insan ve çağdaş topluma ulaşmak için binlerce üniversite ve lise öğrencisine burs imkanı sağlayan ÇYDD, 20182019 eğitim-öğretim yılında da maddi olanakları yetersiz öğrencileri desteklemeye devam ediyor. Burs başvuru kabulüne başlayan ÇYDD Bahçeşehir Şubesi, 11 Kasım Pazar günü gerçekleşecek olan Vodafone 40. İstanbul Maratonuʼnda “Anadoluʼda Bir Kızım Var” projesine öğrencilerinin katılımı ile de destek verecek. Siz de maddi olanakları yetersiz bir çocuk ya da gencin hayatına dokunmak için burs vermek ya da gönüllü çalışmak isterseniz Bahçeşehir ÇYDD Şubesi ile iletişime geçebilirsiniz. Tel: 0212 672 01 05
Güneli Fırın Cafe Sofa’da açıldı... ʻKaliteyi hamurumuzla yoğurduk sloganıylaʼ çıktıkları yolda 46 yıllık tecrübe ile unlu mamüller sektöründe faaliyet gösteren Güneli Fırın/Cafe Bahçeşehir Sofaʼda açıldı. Ürünleri, İstanbul Mahmutbey'de bulunan fabrikada üretmekte olup tüm şubelere ve hizmet verdikleri firmalara buradan sevkiyat yapılmaktadır. 3. kuşak fırıncılığa değişik bakış açısı getiren firma özellikle sıcak ürünler, sabah kahvaltısı, brunch ve organizasyonlar ile öğleden sonra 5 çayları, pasta, tatlı ürünleri ile akşam saatlerinde alacart restaurant ve akşam içecekleriyle hizmet vermektedir. Saat 05:00 ile 00:00 arası hizmet vermekte olan Güneli Fırın/Cafeʼnin evlere paket servisi de bulunmaktadır. Tel: 0212 669 42 76
32
I EKİM 2018
4mevsimbahcesehir
HAVADAN SUDAN
Dört Mevsim Bahçeşehir
Canım İlkel Günler Çocukluğumda hava durumu programlarını izlemeyi çok severdim. Sunucunun "yarın hava güneşli ama yine de siz şemsiyelerinizi yanınıza almayı unutmayın" cümlesi hala kulaklarımda. O zamanlar beni hafif kızgınlığa sürükleyen bu belirsiz cümle sonrası hep "eee Şimdi yarın hava nasıl olacak" derdim. Genelde ikisi de olmaz kar yağardı. Bazen de iki tahminden biri tutardı yüzde elli başarı, ötesi yok. Teknolojinin hayatımıza henüz televizyon, buzdolabı gibi küçük dokunuşlarla girdiği günlerde en fazla hava durumu yine bilemedi diye söylenir, yiyeceklerimizin uzun süre buzdolabında bozulmadan kaldığı için buzdolabına minnet duyar, ileride kölesi olacağını bilmediğimiz televizyona ise akşamları aileyi konuyu komşuyu bir araya getiren eğlence vasıtası olduğu için şükrederdik. Zor ve ilkel gibi gözüken hayatımız halbuki ne kolaymış ve ne sakinmiş şimdi anlıyorum. Başını tabletlerden kaldırmayan çocuklar yerine evin ufak tefek ihtiyaçlarını bakkaldan alan, internette şiddet içeren oyunlar değil de sokakta yağ satarım bal satarım gibi geleneksel oyunlar oynayan, bir odadan diğer odaya telefon açan çocukların aksine "müsaitseniz annemler size gelecek" diye komşu ile ailemiz arasında iletişim kuran, akşamları odalarına çekilip internette sanal bir dünyada yaşamak yerine, ailemizle vakit geçiren gerçek dünyada yaşayan çocuklardık. Herkesin elinde bir cep telefonu olmadığından da sohbet ederdik. Dolayısıyla kelime dağarcığı fena da olmayan bir nesil olduk. Duygularımızı emojilerle değil de kelimelerle anlatan, iletişimi mesajla değil de konuşarak ifade eden konuşmanın ve dinlemenin önemini bilen bireyler olarak ha-
34
I EKİM 2018
yata atıldık. Mail at, whatsappdan gönder gibi cümleler hayatımızda yoktu. Robotvari değildi hayat. Bayram, doğum, doğum günü gibi özel gün tebrikleri mesajla değil yüz yüze yapılırdı. Sayısız örnek vermek mümkün. Aklınıza nostalji hastalığına tutulduğum, geçmişi özlemek gibi takıntılı bir duruma düştüğüm gelmesin lütfen. Fakat teknoloji beni o kadar korkutmaya başladı ki nostalji hastalığının ağına düşmek üzereyim. Girmekten çok korktuğum zira takip ettiklerimin büyük bir çoğunluğunun çok da şahane haberler vermediği twittera yine korkarak girdiğim günlerden birinde turuncu alarm diye uyarılar veren hava durumu hesaplarının yayınlarını görünce korkuyu tüm hücrelerimde hissettim. Şöyle hava olacak böyle hava olacak aman önlem alın. Kıyamet senaryoları. Bir kaç gün sonra ise Türkiye ilk kasırgasını görecek aman dikkat, önlem alın haberleri, uyarıları. Nasıl bir önlem alacağımıza dair en ufak bilgi yok, olsa da uçan çatıyı nasıl tutacağımıza dair en ufak fikrim yok. Hadi endişelenme, hadi rahat uyu mümkünse. Sözüm ona en basit tanımı, insan hayatını kolaylaştıran olan teknoloji yine karşımda; ama hayatımı kolaylaştırmak yerine beni dehşete düşürmek üzere görevde... Oysa teknolojiden uzak günlerimizde, internetsiz, küreselleş-
“Türkiye ilk kasırgasını görecek aman dikkat, önlem alın haberleri, uyarıları. Nasıl bir önlem alacağımıza dair en ufak bilgi yok, olsa da uçan çatıyı nasıl tutacağımıza dair en ufak fikrim yok. Hadi endişelenme, hadi rahat uyu mümkünse.”
mekten bi haber kendi yağımızla kavrulurken pek mutluydum. MÜJDE KÖSEO Pekala, cep ĞLU telefonsuz da iletişim içindeydik hem de daha sahici. Bilgilerimiz kendimizde saklıydı dolandırılmaktan uzak. Daha bilgisizdik. Bundan mütevellit daha sakin, daha huzurluyduk. Yazdıklarımı oğlum okusa "hadi oradan anne teknolojiyi nasıl kötülersin" der. Onu da anlıyorum bizim teknolojiden uzak o şahane günlerimizi bilmediği, yaşayıp tecrübe edinmediği için. Kim ne derse desin ben her iki dönemi yaşayan biri olarak, teknolojinin o kadar gelişmediği, gerçekten tanımına uygun hayatımızı kolaylaştırdığı günleri özlüyorum. İstihdamı azaltacak, mesleklerin çoğunu yok edecek yapay zeka seviyesine gelmiş teknolojinin ise insanların hayatını kolaylaştırmak şöyle dursun günden güne çekilmez bir hale getirdiğine inanıyorum. Ama şu an yazımı akıllı bir telefonla yazıyorum, sonra e-posta yoluyla ileteceğim. Dile getirdiğim ile uygulamam arasında yaman bir çelişki var. Farkındayım. Daha doğrusu yaman çelişki değil de çağa ayak uydurmaya çalışmanın çaresizliği. Yazacak daktilo kaldı da ben mi kullanmıyorum tadında çaresizlik. Çağa ayak uydurma sarmalı içinde ancak kendi kendime söylenmekten başka lüksüm yok. Benim gibi düşünüp hisseden bir kuşak var biliyorum. Benim gibi düşünen veya düşünmeyen herkese mutlu huzurlu sakin günler temenni ederim. I
EKONOMİ
2008 global krizi 10. yılında ABD'de 10 yıl önce yaşanan 2008 finansal krizi, dünya genelinde şirketlerin piyasa değerinden 14,5 trilyon doların silinmesine ve küresel piyasada 20 trilyon dolarlık kayba yol açtı. Bundan sonra dünya tarihi anlatıldığında 2008’de ABD’de başlayan global kriz önemli bir mihenk taşı olacak. Lidya’lıların parayı bulması, tekerleğin icadı, sanayi devrimi, 1929 yılındaki yine ABD’de başlayan “Büyük Buhran” gibi, 2008’deki global kriz dünyadaki ekonomik dinamikleri temelinden sarstı ve dünya tarihinde derin izler bıraktı. Bilinen bütün doğrular yeniden gözden geçirilirken, ezberleri bozdu. Ezberleri bozdu derken, 2008’e kadar globalleşme ve dünya ekonomisi hakkındaki söylemleri hatırlayalım isterseniz. Koca koca adamlar, akademisyenler, uzmanlar, “Dünyada yeni bir dönem başladı, globalleşmenin önünde kimse duramaz, sınırlar kalktı, ulus devletlerin sonu geldi, artık küresel şirketlerin dönemi, globalleşmeye direnenler kaybetmeye mahkum” gibi aforizmalarla özetleyebileceğimiz analizler yapıyordu. Ancak globalleşme rüzgarı 2008’de ABD’de başlayan krizle bütün dünyaya yayılırken, öngörülenin aksine sonuçlar vermeye başladı. Gelinen noktada en azından şimdilik milliyetçi, ulusal korumacı, siyasi eğilimler ülkelerin kaderine yön vermeye başladı. Üstelik bu tepkiler 1960’lı 1970’li yıllardaki gibi sol ideoloji ve az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerden değil, sağdan ve gelişmiş sanayi ülkelerinden geldi. ABD’de Trump’ın seçilmesi, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılması bu sürecin ve gelinen noktanın en dikkat çekici örnekleri.
2008’de ne oldu? Peki 2008’de ne oldu da bu noktaya gelindi. ABD'de 10 yıl önce yaşanan finansal kriz, küresel piyasalardan trilyonlarca doların silinmesine, milyarlarca dolar yatırımın kaybolmasına ve milyonlarca kişinin işsiz kalmasına neden oldu. 1929'daki "Büyük Buhranın" ardından en büyük ekonomik kriz olarak nitelendirilen 2008'deki "Büyük Durgunluk", dünya genelinde şirketlerin piyasa değerinden 14,5 trilyon
36
I EKİM 2018
doların silinmesine yol açarken, küresel piyasada 20 trilyon dolarlık kayba yol açtı. 10 yıl önce yaşanan finansal kriz nedeniyle, ABD'nin gayri safi yurt içi hasılasında yaklaşık 14 trilyon dolar ve Amerikan mortgage piyasasında 10,5 trilyon dolarlık kayıp oluşurken, sadece ABD'de 9 milyon kişilik istihdam kaybı yaşandı ve 8 milyon konuta bankalar tarafından icra yoluyla el konuldu.
MBS’ler ve regülasyonların azaltılması 2008 küresel krizine neden olan finansal enstrümanların ortaya çıkışı, 1970'lerde Solomon Brothers'ta çalışan Lewis Ranieri adlı tahvil işlemleri yapan bankacının, binlerce mortgage (konut kredisi) tahvilini birleştirerek "Mortgage-Backed Securities" (MBS) (Konut Kredisine Dayalı Menkul Kıymetler) adlı yeni bir yatırım aracı oluşturmasına dayanıyor. Yüz binlerce mortgage tahvilinin getirisine sahip olan MBS'lerin yıllar içinde bankalar için çok karlı bir yatırım aracı olmasıyla, özel finans ve bankacılık kuruluşları 1980'lerden itibaren ABD yönetimlerinden regülasyonların gevşetilmesini talep etmeye başladı. ABD'nin 40'ıncı Başkanı Ronald Reagan (1981-89), 41'inci Başkanı George H. W. Bush (1989-93), 42'nci Başkanı Bill Clinton (1993-2001) ve 43'üncü Başkanı George W. Bush (2001-Ocak 2009) dönemlerinde, ABD'nin finans ve bankacılık sektörlerinde regülasyonlar önemli derecede azaltıldı. Regülasyonların azaltılmasında, 1987-
KAYHAN ÖZTÜ
RK
FİNANSGÜNDE M.COM GENEL YAYIN YÖ kozturk@finan NETMENİ sgundem.com
2006 arasında 4 farklı Amerikan Başkanı yönetiminde 18,5 yıl görev alan ABD Merkez Bankasının (Fed) Başkanı Alan Greenspan önemli rol oynarken, regülasyonların gevşetilmesi bankaların daha az yükümlülük ve denetimle faaliyet göstermesine olanak sağladı. 1980'lerden itibaren hızla yükselişe geçen Amerikan bankacılık sektörü, 2000'li yıllara gelindiğinde ülkenin en büyük endüstrisi haline geldi. ABD Başkanı George W. Bush, ülkede her ailenin artık konut sahibi olarak "Amerikan rüyasına" ulaşabileceğini vurguladı.
“Eşik-altı mortgage” Ancak, ülkede konut alabilecek sınırlı sayıda yüksek gelirli orta-üst sınıf aileler olduğu için, bankalar toplumun alt sınıflarına konut satmanın ve mortgage vermenin yollarını aradı. ABD federal hükümeti tarafından desteklenen "Fannie Mae" ve "Freddie Mac" adlı büyük kuruluşlar konut kredilerini teminat altına alırken, büyük miktarlarda MBS yaratıyordu. Bu kuruluşlara ek olarak, konut kredisi veren özel kişi ve şirketlerin sayısında 2000'li yıllarda hızlı artış görüldü. Amerikalı bankalar, konut kredisi veren kuruluşlar aracılığıyla, düşük gelire sahip olan toplumun alt kesimindeki aileleri hedef aldı ve bunlara "sub-prime mortgage" (eşik-altı mortgage) sunmaya başladı. Eşik-altı mortgage sayesinde düşük gelir grubundaki ailelere yüksek faiz oranıyla konut kredisi verilirken, iş durumları ve gelir miktarları gibi önemli risk kriterleri giderek görmezden gelindi. Çünkü konut kredisi alan ailelerin sayısı arttıkça, MBS'lerin getirisi hızla yükseliyor ve bankaların karı artıyordu.
Toksik CDO’lar Riskli eşit-altı mortgage tahvilleri "BBB"den başlayan düşük kredi notlarına sahipken, yüksek gelirli ailelerin mortgage tahvillerine "AAA" kredi notundan başlayan yüksek kredi notları veriliyordu. Ancak, bankalar eşik-altı
4mevsimbahcesehir
EKONOMİ mortgage tahvillerine sahip MBS'leri de yatırımcılara satabilmek ve daha çok kar edebilmek için 2 yöntem kullandı. Bunlardan ilki, düşük kredi notuna sahip olan riskli tahvillerin, bankalar tarafından "Collateralized Debt Obligation" (CDO) (Teminatlı Borç Yükümlülüğü) adlı yeni bir finansal türev aracına dönüştürülmesiydi. İkinci yöntem ise, düşük kredi notuyla dolu olan CDO'ların, Fitch Ratings, Standard & Poor's ve Moody's gibi önemli kredi derecelendirme kuruluşları tarafından yüksek kredi seviyesinden notlandıralarak daha az riskli gösterilmesiydi. CDO'ların içindeki mortgage tahvillerinin yüzde 90'ından fazlası yüksek nota sahip ve risksiz gösterilse de, aslında içleri düşük notlara sahip riskli tahvillerle doluydu. CDO'ların toplam değeri 2004-07 yılları arasında 1,4 trilyon dolara ulaşırken, krizden sonra aşırı riskli olduğu anlaşılan CDO'lar "toksik" olarak adlandırıldı.
Sigorta için CDS’ler Bankalarla yatırımcıların olası kayıplarını önlemek amacıyla, mortgage tahvilleri, MBS'ler ve CDO'lar, "Credit Default Swaps" (CDS) "Kredi Temerrüt Takası" adlı bir sözleşmeyle sigorta altına alınıyordu. Böylece, Amerikalı ailelerin mortgage'larını ödeyememe, yani temerrüde düşmeleri, durumunda MBS ve CDO sahiplerinin zararlarının telafi edilmesi için CDS'ler oluşturulmuştu. CDS'lerin toplam değeri 2007'nin sonunda 62 trilyon doları bulurken, bunların büyük bölümü dünyanın en büyük sigorta şirketi American International Group'a (AIG) aitti.
Kriz başlıyor Artan konut satışlarının konut fiyatlarını yükseltmesi nedeniyle, düşük gelire sahip olan ailelerin mortgage primleri 2006'da yükselmeye başladı ve temerrüde düşen ailelerin sayısında hızlı artış görüldü. Temerrüt oranlarındaki hızlı artış MBS ve toksik CDO'ların değerlerinde büyük kayıplara neden olurken, Amerikalı yatırım bankalarının New York borsasında işlem gören hisseleri çakıldı. ABD'nin en büyük beşinci yatırım bankası olan ve 85 yıldır faaliyet gösteren Bear Stearns, Temmuz 2006'da eşik-altı mortgage yatırım fonlarının değerinin sıfıra ulaştığını duyurdu. 2007'nin başında Bear Stearns hisseleri 170 dolardan işlem görürken, hisselerinin hızla düşmesi
38
I EKİM 2018
nedeniyle kuruluş ABD'nin en büyük bankası JPMorgan Chase tarafından 16 Mart 2008'de hisse başına 2 dolara satın alındı. Bear Stearns'in satın alımına Fed New York Şubesi 30 milyar dolar fonla yardımcı olurken, dönemin Fed Başkanı Ben Bernanke Bear Stearns'in batmasına izin verilmesi durumunda bütün Amerikan ekonomisinin zarar göreceğini savundu. Fannie Mae ve Freddie Mac ise 7 Eylül'de ABD federal hükümetinin korumasına ve kontrolüne girdi. Bu iki kuruluşun ABD hükümeti tarafından kurtarılması Amerikan halkına 135 milyar dolara mal oldu.
Balonun patlaması ve panik MBS ve CDO'larda yüksek pozisyona sahip olan ABD'nin dördüncü en büyük bankası Lehman Brothers'ın hisseleri 9 Eylül'de yüzde 45 ve 11 Eylül'de yüzde 40 değer kaybetti. 15 Eylül 2008 pazartesi günü Lehman'ın hisseleri borsada sıfıra (0) vurdu ve banka iflasını açıkladı. Bir gün önce ise batmaya çok yakın olan Merrill Lynch, Bank of America tarafından satın alındı. Yatırımcılar, panik halinde ABD'li bankaların hisselerini satarken, bankalar "çöp" değerindeki MBS ve toksik CDO'ları ellerinden çıkarmakta zorlandı. Ancak, Goldman Sachs ve Morgan Stanley gibi ellerinde CDS sigortaları tutan bankalar finansal krizden karla çıktı.
“Batamayacak Kadar Büyük” 440 milyar dolar değerindeki MBS ve toksik CDO'lara sigorta yapan AIG'nin nakit akışında zorlanması ise dünyanın en büyük sigorta şirketini batmanın eşiğine getirdi. AIG'nin "Batamayacak Kadar Büyük" olarak tanımlanması yetkilileri harekete geçirdi. Fed New York Şubesi, 16 Eylül'de, AIG'ye 182 milyar dolar kurtarma paketi sağlayacağını açıklarken, bu miktarın içinden 2 milyar doların AIG yöneticilerine prim olarak ödeneceğinin duyulması ise Amerikan halkında büyük tepkiye neden oldu.
Dört Mevsim Bahçeşehir
Başkan George W. Bush, 3 Ekim 2008'de "Sorunlu Varlıkları Rahatlatma Programı" (TARP) adlı yasayı yürürlüğe sokarak ABD hükümetinin bankalara 700 milyar dolar değerinde destek sağlamasına izin verdi. Amerikalı yatırım bankalarına ek olarak, nakit akışında büyük sıkıntı çeken otomotiv firmaları General Motors, Chrysler ve Ford yardım paketine dahil edildi. Ekonomistlerden "Amerikan ekonomisi ulusallaştırılıyor" damgası yiyen yardım paketi, Amerikan toplumundan büyük tepki çekti ve "Benim kurtarma paketim nerede?", "İşsiz ve evsiz, hükümet şimdi nerede?" gibi sloganların döneme damgasını vurmasına neden oldu.
Küresel ekonomiye etkisi ABD'deki finansal kriz kısa süre içerisinde küresel yatırımcıları ve diğer önemli ülkelerin ekonomilerini etkisi altına aldı. Başta Avrupa Birliği (AB) ülkeleri olmak üzere, Çin ve Rusya hükümetleriyle bankalarının Amerikalı MBS ve CDO'larda yüksek pozisyonları ve Amerikan bankalarında hisseleri bulunuyordu. ABD'de konutların icraya düşmesi ve şirketlerin iflasları artarken, ABD ve AB'de işsizlik oranları hızla yüzde 10'un üzerine çıktı. Dünyanın en zengin ülkelerinin alım gücünün düşmesi, küresel üretim ve imalatın motoru olan Çin ekonomisini de durgunluğa sürükledi. 2008 finansal krizinde şirket hissedarlarının kaybı yaklaşık 20 trilyon dolar olurken, dünya genelinde şirketlerin piyasa değerinden 14,5 trilyon dolar silindi. Kriz nedeniyle, ABD'nin gayri safi yurt içi hasılasında yaklaşık 14 trilyon dolar, Amerikan mortgage piyasasında ise 10,5 trilyon dolarlık kayıp oluştu. Kriz sırasında, sadece ABD'de 9 milyon kişilik istihdam kaybı yaşanırken, 8 milyon konuta bankalar tarafından icra yoluyla el konuldu. 2008 finansal krizi sırasında veya sonrasına, hiçbir Amerikalı yetkili ya da banka yöneticisi yargılanmadı. ABD ekonomisinin zirvesinde bugün bankacılık sektörünün yerini teknoloji endüstrisi alırken, Apple, Amazon, Google, Facebook ve Microsoft'un toplam piyasa değeri 4 trilyon doları geçiyor. Bu şirketler, küresel inovasyonun da başını çekiyor. Bugün, ABD'nin milli borcu 21,47 trilyon dolar, konut kredisi borcu 15,15 trilyon dolar seviyesinde bulunuyor.I
4mevsimbahcesehir
EMLAK
Dört Mevsim Bahçeşehir
Gayrimenkul yurttaşlığından vatandaşlığa giden yol
BİLGE ÖZDEM
İR
Emlakchi&R ed Proje Pazarla ac ma ve Satış CEO’su
Bölgemizde gayrimenkul pazarının gelişmesinde önemli katkıları olan, gayrimenkul proje pazarlaması ve satışı konusunda sektörün deneyimli ismi Bilge Özdemir yabancıya gayrimenkul satışına yönelik kanun değişikliğini 4 Mevsim için değerlendirdi... Yabancıya Gayrimenkul satışları a) Teslime hazır gayrimenkullar b) Proje aşamasında gayrimenkuller olmak üzere 2’ye ayrılmaktadır. Yabancılara erişimde, yabancı ülke vatandaşlarına gayrimenkul satışı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bir ülke politikası olmalıdır. Bu politikaların vücut bulabilmesi için önerilerim: Turizm, sağlık, eğitim ve yerleşim tercihinde önemli bir pazar olan Türkiye bu konumunu sürekli güçlendirmektedir. Türkiye’ye farklı amaçlar ile gelip, gayrimenkul alım tercihine yönelim oranı artmaktadır. Bu yönelimde en büyük etmen “kur ve kura bağlı yatırım” değeridir. Ancak, burada önemle dikkat edilen nokta, bugünün kur değerinin yarın ne olacağıdır. Geçmiş yıllarda, kur cazibesine kapılıp gayrimenkul alımı yapan yabancıların gerileyen kur karşısında gayrimenkul değerleri arzu edilen artışı göstermediği için zarar etmişlerdir. Bugün Türk vatandaşlarına dolar bazlı getirilen 1 yıllık kur koruma garantisinin yabancılara verilmesi düşünülebilinir. Bu politika; sağlık, turizm ve dış ticaret bakanlıkları ile birlikte geliştirilmelidir. Bu sayede ülke tanıtım maliyetleri efektif harcanabilecek Türkiye global dünyaya uyum içinde pazarlanabilecektir. Türk gayrimenkul pazarı önümüzdeki dönemde Asya ve Afrika kıtalarında önem kazanacaktır. Bu pazarlara erişim yolları çeşitlendirilmelidir. • “Yatak, eğitim ve sağlık” sattığımız her turiste gayrimenkul satabiliriz... • Uluslararası barter sistemi ile gelişmekte olan Afrika kıtasına mal karşılığı/gayrimenkul satışı gerçekleştirebiliriz.... • Oteller için uygulamaya koyduğumuz tapu ile oda satışı kavramını sağlık sektörü
40
I EKİM 2018
için geliştirebiliriz... • Devre gayrimenkul mülkiyet kavramının hukuki alt yapısını yabancılara yönelik geliştirebiliriz.... • Yaşlı bakım evleri projelerini ulusal ve uluslararası boyutta geliştirerek; sigorta ve sağlık sektörü ile fonksiyon, işlevlik kazandırabilir, yaşlı Avrupa için önemli bir açılım sağlayabiliriz... • Yabancılara, uluslararası anlaşma ile kendi ülke para birimleri ile gayrimenkul alımı, kredi kullanma, fonlama olanakları geliştirebiliriz... • Yabancıları bilinçlendirme ve hizmet yönlendirimine yönelik “havalimanları dış hatlar geliş noktalarına, şehrin turist ağırlıklı bölgelerine” tanıtım ofisleri organize etme • Yıllardan beri yurtdışı bağlantıları ve/veya kontakları ile birlikte yurt dışından gelenlere, ziyaretçilere Türkiye’de gayrimenkul pazarlayan acentaların profesyonel standartlara yerleştirilmesi, elçi-ihracatçı konumuna getirilmesi En az 250.000 Amerikan Doları veya karşılığı döviz ya da karşılığı Türk Lirası tutarında taşınmazı tapu kayıtlarına üç yıl satılmaması şerhi koyulmak şartıyla satın aldığı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca tespit edilen, yabancı satışlarında, kanunun 12'nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında Cumhurbaşkanı kararı ile Türk vatandaşlığını kazanabileceği belirtilmektedir. A) Teslime Hazır Gayrimenkuller: İkinci el pazarında kullanım gören ve projelerde teslime hazır stoklar. Bu yapılar ağırlıklı olarak teslimi ile tapu devri koşulunu ve dolaysı ile “vatandaşlığa” erişimi sağlamaktadır. B) Proje Aşamasında Gayrimenkuller: Ülkemizde 1. el/proje satışlarında, aylık, yıllık gayrimenkul satışları incelendiğinde %5060’lık kısmı zaman zaman yer değiştirmekle birlikte 1. el ve 2. el karmasından gelmekte-
dir. 1. el karmasında tapu devirleri proje geliştirme aşamasında satış vaadi sözleşmesi ile yapılan proje satışları olup, tapu kayıtlarına konut teslim süreçleri ile birlikte bir kaç yıl sonra yansımaktadır. Bu süreç konut teslim/tapu devri +3 yıllık süreyi ilave ettiğinizde ortalama 5 yıllık süre gerektirmektedir. Bu durum göz önüne alınarak maketden satışların kanun kapsamında önünün açılması gerekmektedir. Proje’den Satışlara Vatandaşlık: Proje satışları yani halk arasında maketden satışlar Türk Gayrimenkul pazarında önemli bir büyüklük ifade etmektedir. Bu büyüklük içinde, yabancı satışlarının önünün açılması için “satış vaadi sözleşmelerinin; • Noterde tescil edilmesi • Tescil edilen sözleşmelerin tapuya şerh edilmesi • Yabancıya satışda noter sözleşme tarihinden 3 yıl satılamaz /devredilemez koşulunun konulması ve uygulanması • Sözleşme tarihindeki; peşin minimum 250 bin dolar veya karşılığı TL’sı satış değerinin yeterli olması, TL’sı vadeli satışlarda ödeme tarihlerindeki kurun baz alınması • Sözleşmeli satışlarda, satışa konu gayrimenkullerin tamamlanma sigortasının işlerlik kazanması • Kat karşılığı ve/veya hasılat paylaşımı projelerinde sözleşmelerin tapuya tescil edilmesi, tapuya tescil edilen bağımsız bölüm satış vaadi sözleşmesine konu yerin “kamu ve özel” kurumlardan gelebilecek her türlü şerhlere karşı korunma hakkı tanımlanması. Bu düzenlemeler kanun kapsamında uygulamalar ile desteklenir ise yabancıya gayrimenkul satışında hedeflere erişim sağlanabilinecektir. Aksi takdirde kanun uygulamaları 1. el gayrimenkul pazarında stoklar ve 2. el gayrimenkul pazarı uygulamaları ile sınırlı kalabilecektir.I
SAĞLIK
?
OZON TERAPİ NEDİR NE DEĞİLDİR
Ozon terapisi, pek çok kullanım alanına sahiptir ve yaşlanmayı geciktirici etkisi ile günümüzde oldukça popüler. Vücut direncini artıran, detoks etkisi yapan, sigara tedavisinde kullanılan, metabolizmayı hızlandıran, zayıflama ve selülit tedavisine yardımcı olan ozon terapisi ayrıca bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı dirençli olmamızı da sağlıyor. Ozon gazı, doğada yıldırım ve şimşeklerin yüksek enerjisi ile oluşan, atmosferin dezenfeksiyonunu sağlayan, dünyamızı güneşin zararlı ışınlarından koruyan kısa ömürlü bir gazdır. Yağmurdan sonra duyduğumuz toprak kokusunun kaynağıdır. Ozon gazı 3 tane oksijen atomunun birleşmesinden meydana gelir. Doğada bilinen en etkili dezenfektan maddelerden bir tanesidir. Öyle ki bir şimşek çakması sonucu oluşan çok az miktarda ozon gazı, atmosferde oldukça fazla miktarda gazın dezenfeksiyonunu sağlar. Endüstride oldukça fazla alanda kullanılır. Şehir şebeke sularının ve yüzme havuzlarının dezenfeksiyonunda son derece yaygın kullanılır. Medikal sistemlerde, diş hekimliğinde ve özellikle son dönemde tıbbi tedavide yaygın kullanım alanına sahiptir. Günümüzde medikal ozon tedavisi diyabet, Buerger hastalığı, Reynoud sendromu, arteritler, Hashimoto tiroiditi, romatoid artrit, ankilozan spondilit gibi kronik hastalıklarda, doku hasarı ile seyreden açık yaraların iyileştirilmesinde, sepsis gibi ağır enfeksiyonların varlığında, ülseratif kolit, Crohn hastalığı, Çölyak hastalığı gibi kalın bağırsağı tutan hastalıklarda, kas ve eklem kaynaklı problemlerde sıklıkla ana tedaviye ek ve bazen de ana tedavi olarak uygulanmaktadır. Uygulamanın mutlaka deneyimli bir hekim tarafından yapılması, her seanstan önce hastanın ve mevcut hastalığın detaylı değerlendirilmesi, hastanın tedaviye yanıtının gözlenmesi, gerekli durumlarda ilgili branş hekimleri ile tedavinin tekrar gözden geçirilmesi ozon tedavisinin başarısı için şarttır. Majör otohemoterapi ozon tedavisinde en sık kullanılan temel yoldur; hastanın kanı steril ve ozona dirençli bir kan setine alınır, hekim tarafından belir-
42
I EKİM 2018
lenen uygun dozda ve miktarda ozon gazı ile muamele edilir, gerekli reaksiyonlar gerçekleştikten sonra hastanın kanı tekrar damardan verilir. Bu işlem ağrısız bir işlemdir, tamamen steril koşullarda yapılır ve hastanın damarına ozon gazı verilmez. Diyabetik ayak ya da damar hasarına bağlı el ve ayak yaralarında dezenfeksiyon için ozon torbalama uygulanır; vücuda ozon gazı girmez, hasarlı dokudaki mikroplar çok etkili bir şekilde temizlenir. Hastanın ihtiyacına göre minör otohemoterapi, bölgesel ozon enjeksiyonu, yara etrafına ozon enjeksiyonu, kas içine enjeksiyon da uygulanabilir. Damar yolu problemi olan ya da iğneden korkan hastalar ile kalın bağırsak hastalığı olan hastalarda doğru şekilde makattan uygulanabilen ozon tedavisi hem hastayı rahatsız etmez hem de etkisi kan ozonlama (majör otohemoterapi) ile aynıdır. Özellikle ülseratif kolit ve Crohn hastalığının akut dönemlerinde uygulanan ozon tedavisi şikayetleri hızla azaltır ve durdurur. Ozon ile kan hücreleri karşılaştığında hücrelerden doku iyileşmesini arttıran interlökinler, bağışıklık sisteminin önemli parçaları olan interferonlar, immunglobulinler, doku iyileşmesini ve yeni damar oluşmasını sağlayan doku büyüme faktörleri, akyuvar ve alyuvar-
ların sayısını arttıran büyüme faktörleri, hücrelerin fonksiyonlarını geliştiren ve iyileştiren birçok enzim ve hormon salgılanmaya başlar. Bunun sonucunda çok kısa sürede bağışıklık sistemi harekete geçer, dokulara giden kan damarlarında ve taşınan oksijende ciddi artış meydana gelir ve iyileşme başlar. Tüm bu etkilerin yanında diyabetli hastalarda kan şekeri düzeylerinde gerileme gözlenir, tansiyon değerleri normalleşmeye başlar, hasarlı organlar ve dokular yenilenmeye başlar. Doku kanlanmasının ve oksijenlenmesinin artması, kas ve eklem kaynaklı kronik ağrılı hastalarda hızlı ve kalıcı bir iyileşme sağlar. Diz, omuz gibi hasarlı eklem içine uygulanacak ozon tedavisi ile eklem kıkırdağının iyileşmesi sağlanabilir, ağrılar dindirilir ve hastaya hareket özgürlüğü verilir. Ozon tedavisi ile vücuttaki tüm hücrelerde ciddi bir yenilenme ve gençleşme başlayacaktır; elbette bunun cilde yansımaması mümkün değildir. Düzenli olarak uygulanan ozon tedavisi ile ciltte sıkılaşma, gençleşme, kırışıklıklarda azalma, cilt altı destek dokuda iyileşme meydana gelir. Ozon tedavisi son dönemde kanser hastalarında da ana tedavilere ek olarak yaygın şekilde kullanılmakta ve oldukça başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Oksijensiz ortamda büyüyen ve çoğalan kanser hücrelerinin bol oksijenli ve ozon ile desteklenen vücutta canlı kalması oldukça zordur. Tüm bunlara rağmen ozon bir mucize değildir, uygulanan her hastalığı tek başına düzeltme şansı yoktur. Bu nedenle hastanın ve mevcut hastalığın hekim tarafından iyi bilinmesi, doğru analiz edilmesi, terapinin mutlaka deneyimli hekim tarafından uygulanması, hastanın her seansta tekrardan değerlendirilmesi son derece önemlidir.
ÇOCUK SAĞLIĞI
GRİPTEN KORUNMADA EN ÖNEMLİ YÖNTEM
GRİP AŞISI OLMAKTIR Grip hastalığının belirtileri neler? Hastalık aniden başlar. Ateş, titreme, boğaz ve yaygın kas ağrısı, bitkinlik, öksürük, baş ağrısı, burun tıkanıklığı belirtileri görülür.
hastalığın toplumda yayılmasını ve salgın oluşturmasını önler. O HALDE BİZ GRİP AŞISI MUTLAKA OLMALI MIYIZ? Tabii ki.. Amerika ve Kanada gibi gelişmiş birçok ülkede bu aşı çocuklara her sene yapılmaktadır, rutin aşılama programında vardır.
Ateş mutlaka olmalı mıdır? Evet, ateşsiz grip olmaz. Havaların soğuması ile grip sıklığı artıyor. Bunun nedeni nedir? Okul ve kreşlerin açılmasıyla birlikte çocuklarımızın kapalı mekanlarda vakit geçirmesi en önemli sebep. Grip virüsü havada ve oyuncaklarda yapışarak yaşıyor. Soluyarak, dokunma ile ağızdan, burundan ve gözden vücuda girip hastalık oluşturuyor. (Kapalı mekanlarda fazlaca bulunduğu için hastalık yapar) Havalandırma nasıl olmalı? Sık sık nerdeyse yarım saatte bir. Oyuncak ve kullanılan alan temizliği? Her gün oyuncaklar yıkanmalı, kalem, kitap gibi okul materyalleri kişiye özel olmalı... Peki, çocuklarımızın yakın temasları bu hastalığa davetiye çıkarır mı? Elbette... Öpüşmek, tokalaşmak, kucaklamak gibi yakın temaslar etkiler.
Ortamın ve çocuklarımızın kişisel hijyenlerinin(temizliğinin) sağlanması Dengeli ve düzenli beslenme (süt, peynir, balık, mantar, D vitamini vs.), yeterli uyku, spor ve stresten uzak kalmak, en önemlisi korunmak için aşı yaptırmak. Gribi önlemek için grip aşısı yapılmalı mı? Mutlaka... Dünyada her yıl 500 milyon kişinin kapısını çalan ve 250-500 bin kişinin ölümüne neden olan grip virüsü sonbaharla beraber artarak hayatımızı tehdit eder. Korunmada en önemli olan yöntem AŞI OLMAKTIR. Grip aşısı olmak hastalığa karşı %8085 koruma sağlar. Korumadığı durumda da hastalığın hafif geçmesini sağlar. Başka etkisi var mı? Elbette
Gripten korunmak için neler yapılabilir?
!
MİSYONUMUZ Hastalıkları tedavi ederken aynı zamanda çocuklarımızın hastalanmasını engellemek için değişen bilimsel veriler ışığında yapılması gerekenler konusunda aileri aydınlatıp, çocuklarımızı her açıdan sağlıklı büyütüp geliştirmek.
Şelale Cad. Manolya Evleri C-1 Blok Daire:2 Bahçeşehir
Tel: (212) 607 23 25 Gsm: (533) 341 92 72 ndemirmohur@hotmail.com www.bahcesehircocukdoktoru.org
Kaç yaştan itibaren yapılmalıdır? Çocuklarımıza 6 aydan itibaren bu aşı yapılabilir. Mutlaka yapılması gereken bir çocuk grubu var mıdır? Elbette..Okula giden ve 3 yaşın üzerinde kreşe giden ve solunum yolu hassasiyeti olanlara mutlak yapmak gerekir. Yan etkisi var mıdır? Önemli bir yan etkisi yoktur. Grip aşısı oldum. ÇOK HASTALANDIM VE GRİP OLDUM DİYENLER var. Buna ne dersiniz? Kesinlikle uydurmadır, böyle bir yan etkisi yoktur çünkü inaktive ölü aşıdır. Peki, yan etkileri var mıdır? Yapıldığı bölgede kızarıklık ve şişlik yapması yan etkisidir. Bu açıklamalarınızdan sonra gribe karşı en önemli koruma yönteminin aşı olduğunu ve aşı yaptırmanın tam da zamanı olduğunu anlıyoruz. Dr. Naciye Möhür’e verdiği değerli bilgilerden dolayı teşekkür ediyor, herkese gripsiz, sağlıklı günler diliyoruz.
ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI UZMANI DR. NACİYE MÖHÜR KİMDİR? Yüksek öğrenimini 1982-1988 yılları arasında İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ’nde (Çapa) tamamlayarak tıp doktoru olmuş, ardından da Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı olmuştur. 12.04 1994 yılından beri Çocuk Sağlığı ve Uzmanı olarak İstanbul’da çeşitli özel hastanelerde çalışmış, 2013 yılından beri de Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı olarak Bahçeşehir’de özel muayenehanesinde hastalarını kabul etmektedir. İyi derecede İngilizce bilmektedir. Evli ve iki çocuk annesidir.
SAĞLIK
Nöroloji nedir? “Nörolojik hastalıklar vücudumuzun en hassas yapılarını oluştukları için hızlı tetkik ve erken teşhis büyük önem taşır. Tetkik ve teşhiste gecikilirse önemli derecede geri dönülemez hasarlar oluşabilir. Hastanın bütün tetkikleri tamamlandıktan sonra tanı koyma sonrasında hastanın tedavisine başlanabilmektedir” diyen Bahçeşehir Loca Tıp Merkezi doktorlarından Dr. İbrahim Gulamov Nöroloji hakkında bilgiler verdi... Nöroloji, sinir sistemi ve onun hastalıkları ile uğraşan bilim dalıdır. Sinir sistemi santral ve periferik sinir sisteminden oluşmaktadır. Bu sistemler farklı isimlerle tanımlansalar da, insan vücudunun diğer sistemleri gibi, birbirleriyle ve diğer sistemlerle bir bütün halinde faaliyet gösterirler. Santral Sinir Sistemi (merkezi sinir sistemi) beyin ve omurilikten oluşmaktadır. Sinir sisteminin bu kısımları duyu organlarımızdan, iç organlarımızdan ve kaslardan gelen bilgilerin entegrasyonu sonrasında bu verilerin analizi, öğrenme ve bütün zihinsel fonksiyonlardan sorumlu tutulmaktadır. Periferik Sinir Sistemi, merkezi sinir sistemini iç organlara, cilde ve kaslara bağlayan sinirlerden oluşmaktadır. Bu sistem vasıtasıyla yukarıda ismi geçen bölgelerden alınan veriler merkezi sinir sistemine ulaşıp ve orada değerlendirildikten sonra gerekli organlara iletilmektedir.
bunama, parkinson hastalığı ve diğer hareket bozuklukları, sinir ve kas hastalıkları, uyku bozuklukları, multipl skleroz, dengesizlik gibi hastalık ve rahatsızlıklarla ilgilenir.
Hangi hastalıklarla ilgilenir? Nöroloji baş ağrısı, baş dönmesi, inme, felçler, epilepsi ve bayılmalar,
Nöroloji, Psikoloji ve Psikiyatri birlikteliği Nöroloji sinir sistemi
Dr. İbrahim Gulamov (Nöroloji)
hastalıklarıyla, psikiyatri beyinden kaynaklanan duygu ve davranış bozuklularıyla, psikoloji ise insan duygu ve davranışlarıyla ilgilidir. Görüntüleme yöntemlerinin kullanılmaya başlanmasıyla bu üçü arasında yeniden yakınlaşma zemini doğmuş ve bu yapay ayrışma zaman içerisinde giderek daha fazla belirsizleşmeye başlamıştır. Beyin hepsinin ortak zemini ve ilgi alanı olduğundan, bu bölümler yakınlaşmalarını sürdürmekte ve giderek arttırmaktadır. Bu koordinasyon hastaların erken ve doğru tanısında başarı oranını arttırmaktadır. Örneğin, depresyon bulguları taşıyan ileri yaş hastalarında Alzheimer hastalığı olasılığını, davranış bozukluğu bulguları taşıyan benzer yaş gruplarında Fronto -Temporal Demans olasılığını, bu tür olgulara yapılmış olan testlere ek olarak nöropsikolojik testler eklenip, öykü ve test sonuçlarıyla birlikte Kantitatif EEG/Beyin Haritalaması ile MR sonuçları karşılaştırıldığında Beyin Check-Up zemininde ideal tanıya ulaşılmaktadır.
4mevsimbahcesehir
ADVERTORIAL
Dört Mevsim Bahçeşehir
MİDE BOTOKSU İLE ZAYIFLAMAK MÜMKÜN Obezite cerrahisi sonrasında zayıflama yöntemlerine son dönemlerde dikkat çeken bir tedavi yöntemi daha eklendi. Mide botoksu. Peki mide botoksu nedir? Kimlere uygulanır? Yan etkileri ve sonuçları nelerdir? Uzmanına sorduk. Medicana International İstanbul Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Gökhan Çipe, mide botox yöntemine ilişkin şu açıklamalarda bulundu. Tokluk hissini yemeklerden sonra uzatmak ve böylece günlük toplam alınan kalorinin azaltılmasını ve kilo kaybını sağlamaktır. Botoks uygulaması bilindiği gibi yıllardır kozmetik olarak ciltte kırışıklıkların giderilmesi ve migren tedavisinde de kullanılmaktadır. Endoskopik yöntemle mideye botoks uygulaması mide kaslarının bir kısmının geçici olarak felç edilmesi ve buna bağlı olarak mide boşalmasının gerçekleşmesi amaçlanır. Ayrıca bu toksinin midedeki açlık ve tokluk hissine etki eden sinirleri etkilediği varsayılmaktadır. Endoskopik yöntemle yapılan botoks uygulaması günübirlik bir işlemdir ve yaklaşık 15-20 dk sürmektedir. İşlem sonrası 1-2 saatlik gözlem sonrası hasta taburcu edilebilir ve günlük yaşantısına dönebilir. İşlemin beklenen sonucu verebilmesi için diyetisyen gözetiminde beslenme ve egzersiz planı uygulaması önemlidir.
KİMLER İÇİN UYGULANIR? G 6 Aylık diyetisyen gözetiminde diyet ve fiziksel egzersizle kilo veremeyenlere veya tekrarında kilo alanlara G VKI 25-30 un altında olup cerrahi tedaviye uygun olmayan hastalara G Daha önce mide boşalması mide by-pas ı gibi bir ameliyat
olmayanlara G Yeme hastalığı ve başka bir pankriatit hastalığı olmayanlar G 18 yaşından büyükler
BEKLENEN KİLO KAYBI 5-10 Kilo civarında olup, kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Ancak hiç etkisinin olmadığı kişilerde bulunmaktadır. Dolayısıyla bu işlemden sonra hasta uyumu takibi oldukça önemlidir. YANETKİSİ VAR MI? Bu işlem öncelikle ameliyat değildir. Nadiren geçici bulantı ve kusma görülebilir. Botulinum toksinine karşı duyarlı olan kişilerde kas güçsüzlüğü az görme gibi belirtiler gösterebilir. Doç. Dr. Gökhan Çipe Medicana International İstanbul Hastanesi
4mevsimbahcesehir
FARKINDALIK
Dört Mevsim Bahçeşehir
Sağlıklı bir Ruh, Zihin ve Beden için Yaşamda canlı, cansız herşey enerjidir; bir frekansdır. İnsan madde ve ruhtan oluşmuş, bir enerji formudur. Kişi düşünceleriyle ve duyguları ile nasıl titreşim yayarsa; aynı titreşimdeki, insanları ve olayları hayatına çeker. Geçmişe odaklanmak, eskilerin tekrarıdır ve geleceği geçmişle tekrar tekrar yaratır. Tekrar eden aile, eş, çocuklar, ilişkiler, iş, arkadaşlıklar, hastalıklar ve olaylar gibi… Bazen yaşamda tıkanmışlık hisseder ve ne yapabileceğimizi bilemeyiz. Fiziken beş duyu organımızla göremediğimiz, bedenimizde enerji kanalları vardır. Bu kanalları tıkandığında, enerji sağlıklı akmadığı zaman bizleri tıkar. Tıkanmış borudan, nasıl su akmazsa bizde tıkanırız.
Nil Tavelli
Zihinde yaratılan her düşünce ruhsallığımızı etkilemekte kendimizi tanımadığımız için depresyon, mutsuzluk, hayattan keyif alamama başlar. Zihinsel ve ruhsal çözemediğimiz sorunlar, fizik bedenimize hastalık olarak yansır. Bedendeki her organımız bizi ilerlemekten alıkoyan inanç, kalıplarını, düşünce ve duyguları temsil eder. Bireylerin değişimi kabul edip; zihinsel, bedensel ve arınma tekniklerini kullanarak özüne ulaşabilir. Kendi sorularının cevabının dışarıda değil, içinde olduğunu fark ederler. Sonuç olarak; farkındalıkları artmış daha sağlıklı, mutlu, huzurlu, başarılı ve sevgi dolu yaşama evet derler.
NELER YAPIYORUZ G Kişisel Gelişim Eğitimleri ve
G Şans Reikisi Eğitimi,
Farkındalık Seminerleri, G Reiki Eğitimi, G Ra-Sheeba Eğitimi, G Shamballa Eğitimi, G Magickal Shaman Ligtworker Program 1-2-3 Eğitimi,
G Kuantum, G NLP, G Bireysel Seanslar, G Holistik Şifa, G Meditasyon, G Çocuk Yogası.
Kurumumuzda yapılan eğitimler ve uygulamalarda kişiye tıbbi teşhis veya tedavi uygulanmamaktadır. Web sayfamızda bulunan bilgiler hiç bir şekilde tanı ve tedavi amaçlı kullanılmaz. Tanı ve tedavi, mutlaka bir doktor tarafından yapılması gereken son derece ciddi bir işlemdir. Her türlü hastalık ve sair tedavi gerektiren sorunlarınız için lütfen önce doktorunuza danışınız.
www.zihinvebeden.com / nil@zihinvebeden.com / info@zihinvebeden.com
0212 466 4141 / 0532 295 62 48 zihinvebeden
zihin_ve_beden_nil_tavelli
ZihinveBeden
Koza Mah. 1638. Sok. Kınalı B Blok. No:2 Da:6 Bahçeşehir/Esenyurt
RUH SAĞLIĞI
Gençlerdeki psikolojik sorunları önleyebiliriz Her yıl farklı bir temayla işlenen ruh sağlığı günü, toplumda ruh sağlığı konusunda farkındalık yaratıp bilgi ve anlayışın artmasını sağlamak, kişinin ruh sağlığını ve yaşam işlevlerini koruyup desteklemek amacıyla kutlanıyor. 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü’nün 2018 yılı teması “Değişen Dünyada Gençler ve Ruh Sağlığı”. Tema belirlenirken iki amaç hedeflenmiş; Gençlerin dayanıklılığını artırmak, Önlenebilir ruhsal hastalıkları önlemek. Konuyla ilgili sorularımızı Medicana International İstanbul Hastanesi’nden Klinik Psikolog Melis Çekiç Güllüoğlu cevapladı... Hatice Gülçür İnanç Hangi yaş grubunu genç olarak değerlendiriyorsunuz? Sağlıklı bir gencin ruh sağlığı nasıl olmalıdır? Yaş olarak belirtecek olursa Dünya sağlık örgütüne göre 18 yaşından 65 yaşına kadar olan süreci ''gençlik dönemiʼʼ olarak sayıyoruz. Yani yaş 35 yolun yarısı kavramı artık günümüz insanı için geçerli değil :) Değişen dünyada gençliğin en önemli sorunları neler? Öncelikle sağlıklı bir ruh halinin altında düzgün çalışan bir hormon sistemi vardır. Bunlar; Dopamin; Yaşamdan aldığınız keyif düzeyini tayin eden bir sistem gibi dü-
50
I EKİM 2018
şünebilirsiniz. Bir türlü yapacaklarınıza odaklanamazsınız, hafızanızda sanki boşluklar oluyormuş gibi gelir, normalde yeterli gelen enerjiniz gün boyunca size yetmemeye başlar... İşte bu durumda dopamin eksikliği ihtimalinden bahsedebiliriz. Serotonin; Şimdilerde bu hormonu bilmeyen yok. Özellikle beynimizin mutluluk işleri ile ilgilenen alanını bu hormonlar yönetiyor diyebiliriz. Uyku düzeninizden, iştahınıza kadar ruh halinizi düzenlemeye yarayacak en önemli hormonlardandır. Eğer kendinizi tahammülsüz, sinirli veya depresif gibi hissettiğiniz durumlar oluyorsa bunun için kendi başınıza yapabileceğiniz ilk çözüm yöntemi fiziksel aktiviteyi arttırmak yani tempolu bir spor yapmaktır.
Endorfin; Bu hormon sizin iç huzurunuzu sağlayan en önemli mekanizmalardandır. Bu hormon dışarıdan alındığında vücut kendi kendine üretmeyi bırakmaktadır. Son dönemlerde yaygınlaşan kontrolsüz ve bilinçsiz antidepresan kullanımı da kişilerin bu mekanizmalarını kendi kendilerine bozmalarına neden olmaktadır. Endorfin sizin müdahalenizle salgılanabilecek bir hormon değildir. Eğer öyle olsaydı bunun yolunu bulan insanların sürekli bu hormonu salgılamak isteyeceklerinden şüpheniz olmasın :) Adrenalin; vücudumuzda enerjimizi yöneten birimi bu hormon idare eder. Genelde beynin acil durum olarak algıladığı anlarda yoğun bir şekilde salgılanıp yapmamız gereken acil müdahaleler için enerji ve kontrolü kaybetmeden müdahale edebilmemizi
4mevsimbahcesehir Dört Mevsim Bahçeşehir
sağlar. Ancak adrenalinin bir özelliği de sık sık ve yoğun bir şekilde salgılanırsa maalesef bağımlılık yapabiliyor. Günümüz şartlarında bizler fark etmeden yaşamsal stres faktörlerimizin artmasıyla birlikte adrenalin salınımı vücutta yoğunlaşabiliyor. Ve bunun sağlıklı bir ruh hali için mutlaka boşaltılması gerekiyor. Bunun tek bir yolu yok. İster kitap okuyun, ister yoga yapın, ister spor veya meditasyon yapın. Yaratıcılık size kalmış. Genç danışanlarınız en çok hangi konularla size geliyorlar? MADDE KULLANIM BOZUKLUĞU; Bu durumu sigara, alkol, uyuşturucu madde kullanımı gibi durumları kapsamaktadır. Bunun en büyük sebepleri; yeni şeyler deneme merakı, yetişkinleri model alma, sosyal bir çevreye ait hissetme... Ne yazık ki son zamanlarda madde kullanım bozukluğu açısından başvuranların sayısı artmış durumda. KİMLİK SORUNU; Gencin toplumsal yerini, gelecekteki yerini ve cinsel kimliğini tanımaya, bu süreçleri düzgün bir şekilde yerine oturtmaya çabaladığı süreçlerde aksaklıklar meydana gelebiliyor ve yardım başvurusunda bulunabili- yor. PSİKOLOJİK SORUNLAR; Gençlik döneminde meydana gelen hızlı fizyolojik ve psikolojik değişimler bazı davranış problemleri veya ruhsal problemler ortaya çıkarabiliyor. Eğer genç için bu süreçte yaşadığı kaygılar ve uyum süreci çok uzun ve sancılı olursa depresyon baş göstermeye başlayabiliyor. Kendisini mutsuz, karamsar, hırçın, öfkeli hissedebiliyor. Genel bir isteksizlik hali, uyku sorunları, iştah değişimleri, intihar düşüncesi veya girişimi görülebiliyor. Gençlerde önlenebilir ruhsal hastalıklar nelerdir? Bu hastalıkların belirtileri ve tedavisi hakkında bilgi verebilir misiniz?
Gençlerdeki psikolojik sorunları önleyebiliriz. Önlemek deyince, öncelikle ruh sağlığı hakkında ruh sağlığı belirtilerini bilmek ve anlamak çok önemlidir. Öncelikle aileler bu konuda çok bilinçli olmalıdır. Çocuklarının evde bazı davranış problemleri ile birlikte verdiği sinyalleri bastırarak yok etmek yerine o davranışların ne anlatmak istediğini, bir yardım çağrısı olup olmadığını değerlendirebilmeliler. Çocuğunuz depresif belirtiler gösterdiği için yataktan çıkmıyor, yemiyor, ders çalışmak istemiyorsa bu davranışları cezalandırmak yerine bu davranışların sebebini sorgulamalı ve çözmeye çalışmalısınız ki klinik bir depresyon tablosu ile burun buruna gelmeyelim. İşte önleyici olmak küçük bir örnek ile anlatmış olsam da bu demek oluyor. Öncelikle fark etmek, sonra anlamaya çalışmak, anlayamıyorsak bir uzman yardımı almak, anladık ama ne yapacağız bilemiyorsak yine bir uzman yardımı almak formülü ile hayat kurtarıcı olabilir. Bunun haricinde okulda belli belirsiz veya şiddetli belirtiler açısından da öğretmenlerin çok dikkatli ve farkında olmaları gerekiyor. Önerim yine cezalandırma yerine mutlaka bilinçli olarak farkındalık sağlanması, davranışın sebebinin araştırılıp ailenin mutlaka bilgilendirilmesi şeklinde olacaktır. Ebeveynler gençlerin psikolojik dayanıklılığını artırmaya yönelik neler yapabilir? Çocukarınızla birlikte mutlaka yeni şeyler denemelisiniz, yeni hobiler, hiç gitmediğiniz türde konser, tiyatro veya film gibi kültürel aktiviteleri çeşitlendirmek bunlarla ilgili konuşmak, size nasıl
hissettirdiği ile ilgili geri bildirimler yapmak çok önemlidir. Dünyada ve ülkede olanları birlikte takip edebilmek yine aynı şekilde bunlar hakkında düşünceleri paylaşabilmek. Çocuğunuzun belli konularda hayır deme becerisini geliştirmeyi sağlamak. Aile içi düzgün iletişime özen göstermek (en yoğun ve yorgun anlarda bile!) Aile içinde bölüştüğünüz sorumlulukları artırmaya çalışmak, iş birliği ve birlikte çalışmayı sağlamak. Sağlıklı ve dengeli beslenmek, fiziksel aktiviteler için zaman ayırmak. Zamanı nasıl daha iyi yönetebileceğiniz, yapmayı istediğiniz pek çok şeyi kısıtlı olan zamana nasıl sığdırabileceğiniz hakkında fikir alıp vermek ve bunların birlikte uygulanmasını sağlamak. Ve son olarak gerektiğinde profesyonel yardım alma zamanını fark etmek. 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı gününün bu yılki teması “Değişen dünyada gençler ve ruh sağlığı” konusunda siz neler söylemek istersiniz? Aslında “değişen dünya” dan kasıt en basit anlamıyla, hızlı bir küreselleşme aynı zamanda teknolojiyle birlikte her duruma her yere istendiği anda hızlı ve kolay ulaşımın sonuçları diyebiliriz. Teknoloji ile birlikte gençler ulaşabildikleri bu dünyalarla birlikte kendi yaşadıkları dünyayı fazlasıyla kıyaslayıp ciddi kafa karışıklıkları yaşayabiliyorlar. Aynı zamanda şiddete, çatışmalara, toplumsal travmatik olaylar ve savaşlara çok daha kolay ve kontrolsüzce maruz kalabiliyorlar. Gençler teknolojik ortamda kaygı, çatışma, belirsizlik, endişe ve kontrol dışılık yaratan, bilgi ve uyaranlarla çok fazla maruz kalabilmektedirler. Bunun sonucunda da gençlerin ruh sağlığı olumsuz şekilde etkileniyor. Bu konuda, teknolojiden kısıtlama değil ancak ailelere gençleri yönlendirme konusunda daha kontrollü olmalarını öneririm. I EKİM 2018 I
51
4mevsimbahcesehir
GIDA GÜNÜ
Dört Mevsim Bahçeşehir
Sebze-meyvede kimyasal kalıntı, Tavukta hormon, ette şarbon... 16 EKİM DÜNYA GIDA GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN! Ş. Bengü İnanç / Gıda Mühendisi Her yıl çeşitli etkinliklerle 150ʼden fazla ülkede kutlanan 16 Ekim Dünya Gıda Günü aynı zamanda 1945ʼte kurulan BM Gıda ve Tarım Örgütüʼnün (FAO) de doğum günü. FAO her yıl 16 Ekimʼde farklı temalar ile gündem oluşturmaya çalışıyor ve bu temalar özellikle açlık (yeterli beslenememek), tarımsal alanlardan göç, potansiyel kıtlıklar ve güvenli gıdaya ulaşım hakkı üzerine yoğunlaşıyor. Türkiye Cumhuriyeti olarak bu temaların hepsini son yıllarda aynı anda yaşadığımızı hissediyor ve sonsuz kaygılanıyoruz. Tavuklarda hormon, sebze ve meyvelerde kimyasal kalıntı, ette şarbon derken insanımız ne yiyeceğini şaşırdı. Mevcut düzen içerisinde kontrol mekanizmasının yetersizliği, gıda mevzuatındaki ucu açık tanımlar nedeni ile internet ansiklopedisine başvuran, bazen yanlış bazen yanlı haberlerle bilgi kirliliğine maruz kalan çaresiz bir kitle… Toplum sağlığının baş unsuru beslenme giderek kitle imha silahı olarak kullanılmaya başlandı. Tıp dünyası gıda mühendislerine, gıda mühendisleri mesleğinin amacını ve anlamını bilmeden karalayan herkese, hayatını tarımdan kazanmaya çalışan çiftçiler dağıtıcılara, dağıtıcılar hiçbir masrafları ve riskleri yokmuşçasına emek hırsızı gibi lanse edildikleri için basına düşman. Bunca sağlıklı toprak içerisinde giderek tarımdan uzaklaşmamız, bunca ziraat mühendisimiz varken mevcut tarım alanlarını verimli kullanamamamız, insanımızın tarımdan geçimini
52
I EKİM 2018
sağlayamadığı, masraflarla baş edemediği ve güvenlik nedeni için arazilerini satıp vasıfsız işçi olarak şehre göçü nasıl açıklanabilir? Düne kadar her şeyini kendi üreten bir ülke iken nohudunu bile okyanus ötesi ülkelerden getiren bir ülke olmak neden??? Her konuda olduğu üzere zincirin halkaları olduğumuzu, bağımsız hareket etmenin ya da günah keçisi bulmanın sorunları çözmediğini algılamamız gerekiyor artık. Devlet teşviklerinin tarıma yoğunlaştırılması, doğru kullanıldığından emin olunması, ehil ziraat mühendislerinin çiftçilerimizle ortak çalışmasının sağlanması, elde edilen ürünlerin tam verimlilikle gıda mühendislerinin kontrolünde gıda güvenliği şartlarına uygun bilimsel çalışmalarla son tüketiciye kadar gelmesi bu sorunları çözebilir. Bunun önündeki engel ve suiistimaller elbirliği ile yok edilebilir. Gıda güvenliğinin ve doğal beslenmenin sadece alım gücü yüksek belirli bir kesim için değil, her insan için hak olduğu kabul edilmelidir. Sadece lüks mekanlarda değil, her satış ve üretim noktasında gıda güvenliği kurallarının uygulanması ancak tam kapsamlı bir denetim mekanizması ile mümkündür. Gıda kontrollerinin dürüstçe ve yeterli düzeyde yapılması için kaynak dağılımının, gerekli durumlarda kaynak aktarımının doğru yapılması gerekiyor. Ve fakaaaat; Mesleğe ilk başladığımız yıllarda gıda işletmelerinde çalışan gıda mühendislerinin resmi adı mesul müdür iken son yıllarda istihdamı zorunlu personel olarak değişmiştir. Mutlak gereklilikleri zorunluluk terimi ile kıymetsiz ve etkisiz hale getirdiğimiz sürece hepimize afiyet olsun… I
KAPAK KONUSU
Çalınan şifrelerin % 64’ü 123456 imiş
Güvenli şifre oluşturmak için:
G Yapılan araştırmalarda, şifre çalınmalarından sonra, deşifre edilen 10 bin
1. Değişik karakterler kullanın: Sayılar, büyük ve küçük harfler ve özel karakterler le daha kuvvetli şifreler yaratır. 2. Sözlükte yer alan kelimeleri kullanmayın: Sözlükte yer alan kelimeler kullanmak bilgisayar korsanlarının işini kolaylaştırır çünkü 'sözlük saldırısı' yaparak şifrenizi kırabilirler. 3. Bir şifre yöneticisi kullanın: Güçlü şifreleri yaratmak ve hatırlamak zordur. Bu nedenle sizin yerinizi şifre yaratacak şifre yöneticisi araçlarını kullanabilirsiniz.
kadar kullanıcı bilgilerinden, en çok hangi şifreleri tercih ettikleri incelendiğinde; en sık kullanılan şifre, çalınan şifrelerin % 64ʼü olan “123456” imiş. G Devamında % 18ʼlik kullanım oranı ile “123456789” sayıları izliyormuş. G Şifrelerin % 22 si 6 karakterden oluşuyormuş. G Bunları, % 21 ile 8 karakterli şifreler izliyormuş. G 11 karakterden uzun ve 6 karakterden kısa olan şifreler ise yok denecek kadar azmış. G En ilginçi ise, “lafaroleratropezooooooooooo” adlı 30 karaterlik şifre imiş. G Kendi, eşi ve çocuklarının doğum tarihlerini yazanlarını saymıyorum bile! G Deşifre edilen şifreler istemiyorsanız, zor şifreler kullanmanız gerekiyor. (Kerim Baydak, milliyet, 2013)
Hırsızlar dışarda özgürken biz yaşamda (evde) kilitli kaldık
Hayatımızdaki Hiç düşündünüz mü hayatınızda kaç şifre var? Kimlerden korunmak için kendinizi korumaya alıyorsunuz rakamlarla... Hiç farkettiniz mi aslında rakamlardan oluşan bir kafesteyiz? Daha doğduğumuz anda numaralandık nüfus cüzdanlarımızla. Hatırlarsınız bir kısmınız. Küçük bir deftere özetlenmişti hayatlarımız. Ardından ikokula başladık. Daha rakamlarla tanışmamışken, rakamlar bizi tanıdı. Okul no dedikleri bir no ile kodlandık. Benim ilk kodum 118'di mesela. Sonra 1139 ile devam ettim. Bakın yaklaşık 50 sene öncesinden söz ediyorum. Hala hafızamda. Öylesine işlediler numaralarımızı beynimizde. Sonra büyüdük teknoloji ile tanıştık. Rakamlar uçuşmaya başladı havalarda. Tam da bu arada TC Kimlik No ile kaydedildik hayata. 11 rakam. Vay babam vay... Gel de ezberle. Bankacılık elektronik olunca banka şubesine gidip defter yazdırma dönemi
54
I EKİM 2018
bitti. 4 haneli şifrelerle tanıştık ilk kez. Hayatımıza ilk giren şifrelerdi. 1234, 1111, 1964 ya ardışık ya aynı rakamlar, en karmaşığı doğum tarihlerimizi yazdık... Zekice... Sandık ama sonra öyle çok bunu yapan olduğunu gördük ki bankalar bu şifreleri kabul etmez oldu. Sonra... Sonra bir şeyler oldu. Evin anahtarını kapı kilidinde bıraktığımız yılları unuttuk, alarmlar kurduk, yeni şifreler bulduk. Kapıyı pencereyi kafesledik. Hırsız dışarıda özgür, biz içeride hapis olduk. Yine rakamlara hapsolduk. İnternet çıktı, işte ne olduysa ondan sonra oldu. Migros, hepsiburada, gittigidiyor derken şifreler denizinde boğulduk. Çareyi not defterlerinin son sayfalarını şifrelere ayırmakta bulduk. Zekice bir çözümle aklımızda kalabilen bir kaç şifreyi her yerde kullanmaya başladık ki, hırsız, şifreler kırılabilir, şifreler kopyalanır furyası
başladı bu kez. Şuncacık aklımızla 4 basamaklı şifreleri ezberleyeceğiz derken şifreleri 3 ayda bir değiştirtmeye başladı şirketler, yetmedi bir de 6 basamak koydular. O da yetmedi bir büyük harf, bir küçük harf, en az bir rakam, ama ard arda aynı olmayacak üstelik de daha önce kullanılmamış olacak. Kafa bu kardeşim. Bu kadar işlem yapabilsek zaten her evde bir alim yetiştirirdik. Ortalama eğitim seviyemizin ilkokul olduğunu biri hatırlatabilir mi bu arkadaşlara? https://www.haberturk.com/yazarlar/muhsin -kizilkaya-2291/2128228-hayatimizin-sifreleri http://blog.milliyet.com.tr/hayatimiz-sifrelioldu--unutmayana-hel-lolsun/Blog/?BlogNo=404548 https://www.chip.com.tr/haber/hacker-larin5-sifre-calma-yontemi_31074.html
4mevsimbahcesehir Dört Mevsim Bahçeşehir
SERDA BÜYÜKKOYU
NCU
EUROSUN ANAOKULL ARI KURUCUSU Instagram @ser dabuyukkoyuncu
şifreler
“Evin anahtarını kapı kilidinde bıraktığımız yılları unuttuk, alarmlar kurduk, yeni şifreler bulduk. Kapıyı pencereyi kafesledik. Hırsız dışarıda özgür, biz içeride hapis olduk.”
HACKER'LARIN 5 ŞİFRE ÇALMA YÖNTEMİ! Hacker'ların başvurduğu bu 5 akıl almaz şifre çalma yöntemi sizi de çok şaşırtacak! Sahip olduğunuz güvenlik risklerini düşündüğünüzde, size yapılabilecek bir saldırının muhtemelen zararlı bir yazılımdan geleceğini aklınızdan geçirirsiniz. Ancak istatistiklere göre basit bir parola saldırısına uğrama şansınız da eşittir. Parolanız bir hacker'ın eline geçtiğinde ise bunu dilediği gibi kullanabilir. Gelelim hacker'ların paroları elde etmekte kullandığı bazı yöntemler, bunlardan korunma yollarına. 1- Sık kullanılan parolaları deneme Parolanızı kırmak isteyen her hacker, öncelikle herkesin kullandığı parolaları dener. Bunlar "şifre", isminiz, "1234" gibi tahmini çok kolay olan parolalardır. Nasıl korunabilirsiniz: Korunmak için parolanız bir kelimeden, sıkça kullanılan cümlelerden ve basit birleşimlerden oluşmasın. "süpermen", "canavar" gibi parolalar kullanmayın.
2- Sosyal mühendislik yöntemleri Sıkça kullanılan parola yöntemi işe yaramazsa, hacker bu kez sosyal ağlar yoluyla parolanızı elde etmeye çalışabilir. Parolanız, bir hayvanınızın adı veya favori müzik grubunuzun adından oluşuyor olabilir. Bu yöntem de işe yaramazsa size gerçek gibi görünen sahte bir e-posta gönderebilir. Nasıl korunabilirsiniz: Sosyal ağınızı sadece arkadaşlarınıza açabilirsiniz. Kişisel olmayan bir parola seçebilirsiniz. 3- En zayıf halka Bu yöntemlerde de başarısız olan bir hacker, "hack'leme yeteneklerine" başvurabilir. Birçok kullanıcı, farklı sitelerde aynı parolayı kullanmakta. Hacker'lar, birçok sitenin zayıf bir güvenliğe sahip olduğunu da bilmektedir. Nasıl korunmalısınız: Her web sitesi için aynı parolayı kullanmayın. e-posta hesabı gibi önemli hesaplarınız için farklı parolalar kullanın veya bir parola yöneticisi
yazılımından yardım alın. 4- Şifresiz, açık Wi-Fi ağları Bu ağlardan gönderilen veriler, ağın sinyalinin alınabildiği her yerden dinlenebilir. Buna SSL üzerinden gönderilmeyen parolalar da dahildir. Nasıl korunmalısınız: Açık Wi-Fi bağlantısını kullanıyorsanız, hassas hesaplarınıza buradan giriş yapmayın. 5- Keylogging Hacker, parolanızı elde etmek için size iyi niyetli gibi görünen ancak bir keylogger taşıyan e-posta gönderebilir. Bu araç yüklendikten sonra parolalarınızı girdiğinizde onları kayıt altına alacaktır. Kaydedilen verlier, parolaların toplandığı bir alana gönderilir. Bazı saldırılar, tek kişiyi değil çok sayıda kişiyi hedef alabilir. Nasıl korunmalısınız: Ücretsiz güvenlik yazılımları bile keylogger'lara karşı etkili bir güvenlik sunuyor. Bu tür yazılımları kullanmamanız için bir neden yok. (Chip Online)
EKİM 2018 I
55
MÜZİK
DOREMUSIC AKBATI’DA! KALİTE VE BAŞARI TESADÜF DEĞİLDİR ÇOCUKLARINIZI GELECEĞE HAZIRLIYORUZ Türkiye’nin lider markası Doremusic Akbatı AVM’de açıldı. Doremusic Eğitim Direktörü Tanzer Gümüş ile müzik eğitimi üzerine konuştuk... Müzik eğitimi dediğimizde aklımıza ne gelmeli? Tabii ki aklımıza detay düşünebilen, vizyonu açık, özgüveni tavan yapmış bireyler gelmeli. Sanatın tüm dalları detaylar ile ilgilenir. Özellikle piyano, gitar, bateri gibi popüler enstrümanların eğitiminde detaylar kaçınılmaz olarak bakış açımızı her yönde geliştirip, ufkumuzu açacaktır. Bu sonuçlar bize teknoloji, mühendislik, bilgi ve beceri olarak geri döner. Beynimizin içini karanlık odacıklardan oluşan bir yapı olarak düşünün, biz sanat eğitimi ile karanlıkta hiç bir oda bırakmamayı hedefliyoruz. Ülkemizin en temel ihtiyacının bu olduğu aşikar. Nasıl bir müzik eğitimi verilmeli? Öncelikle müzik bir ihtiyaçtır, bunu kabul etmeli ve ders ya da bir sorumluluk olarak görmemeliyiz. Hayatımızın içinde, kendimizi ifade edebileceğimiz, yemek yemek kadar doğal bir ihtiyaç olduğunu kabul etmeliyiz. Biz Doremusic olarak, müziği sevdiren ve kişilere özel içerik üreten bir anlayış ile yol alıyoruz. Yaptığımız bir nevi sanat koçluğu. Nasıl bir kadro ile eğitim veriyorsunuz? Kalite ve başarı tesadüf değildir. Biz kurumsal yapımızı, teknik
inanarak ilerliyoruz.
Enstrüman seçiminde yönlendirme yaparken nasıl bir yol izliyorsunuz?
altyapımızı ve eğitim sistemimizi bu anlayışa inanan profesyonel bir ekip ile dizayn ettik. Doremusic ailesi olarak, geleceğe yön verecek nesillerin, estetik anlayışa sahip bireyler ile mümkün olacağına; teknoloji, bilim ve her konuda bu anlayışın zemin oluşturduğuna
Doremusic ailesi olarak, gerek bünyemizde bulundurduğumuz dünya markaları gerekse bu markaları tüketici ile buluşturan takım arkadaşlarımız bakımından donanımımızı en yüksek seviyede tutmaya gayret ediyoruz. Son aşamadaki ekibimizin tamamı, hem enstrümanlara dair teknik donanım hem de müzikal donanım olarak son derece yeterli olduğundan, tereddüt etmeden her yaş aralığındaki tüm müzik severleri onlara emanet edebiliyoruz. Piyano, gitar, yaylı enstrümanlar, vurmalı ve nefesli enstrümanlar dahil çok geniş bir yelpaze ile sizlere müziğe adım atma yolunda öncülük ediyoruz.
doremusic
(0212) 803 1895 Koza Mahallesi 1655. Sokak No:6 AKBATI AVM
EĞİTİM
Bu bir öğretmen hikayesidir! BATUHAN NAR
ALKEV ÖZEL NIF OKULLARI SI İ EN TM ÖĞRE
“Öğretmenin adı bayan Thompson'du ve 5. sınıf öğrencilerinin önünde ayakta durduğu ilk gün onlara bir yalan söyledi. Çoğu öğretmen gibi, onlara baktı ve hepsini aynı derecede sevdiğini söyledi. Bu mümkün değildi, çünkü orada en önde, sırasına adeta çökmüş gibi oturan küçük bir öğrenci vardı.
Adi Teddy Stoddard. Bir önceki yıl, bayan Thompson, Teddy'i gözlemiş, onun diğer çocuklarla oynayamadığını; giysilerinin kirli ve kendinin de hep banyo yapması gereken bir halde olduğunu görmüştü ve Teddy mutsuz da olabilirdi. Çalıştığı okulda bayan Thompson, her öğrencinin geçmişteki kayıtlarını incelemekle de görevlendirilmişti ve Teddy'nin bilgilerini en sona bırakmıştı. Onun dosyasını incelediğinde şaşırdı. Çünkü birinci sınıf öğretmeni: "Teddy zeki bir çocuk ve her an gülmeye hazır. Ödevlerini düzenli olarak yapıyor, çok iyi huylu... Ve arkadaşları onunla olmaktan mutlu..." diye yazmıştı. İkinci sınıf öğretmeni: "Mükemmel bir öğrenci, arkadaşları tarafından sevilen, fakat evde annesinin amansız hastalığı onu üzüyor ve sanırım evdeki yaşamı çok zor.." diyordu. Üçüncü sınıf öğretmeni: "Annesinin ölümü onun için çok zor oldu. Babası ona yeterince ilgi gösteremiyor ve eğer bir şeyler yapılmazsa evdeki olumsuz yaşam onu etkileyecek." diye yazmıştı. Dördüncü sınıf öğretmenine gelince: "Teddy içine kapanık ve okula hiç ilgi göstermiyor, hiç arkadaşı yok ve bazen sınıfta uyuyor." demişti. Simdi bayan Thompson sorunu çözmüştü ve kendinden utanıyordu. Öğrenciler ona güzel kâğıtlara sarılmış süslü kurdelelerle paketlenmiş yeni yıl hediyeleri getirdiğinde kendini daha da kötü hissetti. Çünkü Teddy'nin armağanı kaba kahverengi bir kese kâğıdına beceriksizce sarılmıştı. Bunu diğer öğrenci-
58
I EKİM 2018
lerin önünde açmak ona çok acı verdi. Bazıları, paketten çıkan sahte taslardan yapılmış, birkaç taşı düşmüş bileziği ve üçte biri dolu parfüm şişesini görünce gülmeye başladılar, fakat öğretmen, bileziğin ne kadar zarif olduğunu söyleyerek ve parfümden de birkaç damlayı bileğine damlatarak onların bu gülmelerini bastırdı. O gün okuldan sonra Teddy öğretmenin yanına gelerek; "Bayan Thompson, bugün hep annem gibi koktunuz" dedi. Çocuklar gittikten sonra öğretmen yaklaşık bir saat kadar ağladı. O günden sonra da çocuklara okuma, yazma, matematik öğretmekten vazgeçerek onları eğitmeye başladı. Teddy'ye özel bir ilgi gösterdi. Onunla çalışırken zekâsının tekrar canlandığını hissetti. Ona cesaret verdikçe çocuk gelişiyordu. Yılın sonuna dek, Teddy sınıfın en çalışkan öğrencilerinden biri olmuştu. Öğretmenin, hepinizi aynı derecede seviyorum yalanına karşın Teddy, onun en sevdiği öğrencisi olmuştu. Bir yıl sonra, kapısının altında bir not buldu. Teddy'dendi. Tüm yaşantısındaki en iyi öğretmenin kendisi olduğunu yazıyordu. Ondan yeni bir not alana kadar 6 yıl geçti. Notunda liseyi bitirdiğini ve sınıfındaki üçüncü en iyi öğrenci olduğunu ve bayan Thompson'un halâ hayatında gördüğü en iyi öğretmen olduğunu yazıyordu. Dört yıl sonra, bir mektup daha aldı Teddy'den. O arada zamanın onun için zor olduğunu çünkü üniversitede okuduğunu ve çok iyi dereceyle mezun olmak için çok çaba sarf etmesi gerektiğini yazıyordu. Ve bayan Thompson halâ onun haya-
tında tanıdığı en iyi öğretmendi. Daha sonra dört yıl daha geçti ve bir mektup daha geldi. Çok iyi bir dereceyle üniversiteden mezun olduğunu ama daha ileriye gitmek istediğini yazıyordu. Ve halâ bayan Thompson onun tanıdığı ve en çok sevdiği öğretmendi. Bu kez mektubun altındaki imza biraz daha uzundu. Theodore F. Stoddard Tıp Doktoru. Bu hikâye burada bitmedi. İlkbaharda bir mektup daha aldı bayan Thompson. Teddy hayatının kızıyla tanıştığını ve evleneceğini yazmıştı. Babasının birkaç yıl önce öldüğünü, bayan Thompson'un düğünde damadın anne ve babası için ayrılan yere oturup oturamayacağını soruyordu. Tabii ki oturabilirdi. Tahmin edin ne oldu? Bayan Thompson törene giderken özenle sakladığı birkaç taşı düşmüş olan o bileziği taktı, Teddy'nin ona verdiği ve annesi gibi koktuğunu söylediği parfümden sürmeyi de ihmal etmedi. Birbirlerini sevgiyle kucaklarlarken, Teddy, onun kulağına "Bana inandığınız için çok teşekkürler bayan Thompson, kendimi önemli hissetmemi sağladığınız için ve beni böyle değiştirdiğiniz için de..." diye fısıldadı. Bayan Thompson gözünde yaşlarla ona karşılık verdi: "Yanılıyorsun Teddy... Ben değil, sen bana öğrettin. Seninle karşılaşıncaya kadar ben öğretmenliği bilmiyormuşum…” Evet, birçoğumuzun mesleğimizde iyi olduğumuzu hatta çok iyi olduğumuzu düşündüğü dönemler olabilir. Fakat öyle zamanlar olabiliyor ki
4mevsimbahcesehir Dört Mevsim Bahçeşehir
farklı olaylar, sorunlar karşısında yeterli veya doğru refleksi gösteremiyor ve kalıcı hasarlara sebep olabiliyoruz. Öğretmenlik mesleğinin ürünü yaşayan dinamik bir canlı olan çocuklar olunca bu hasarlar tarifi mümkün olmayan olaylara gebe kalabiliyor. Yukarıdaki acıklı Teddy hikâyesinde olduğu gibi karşımızdaki öğrencilerin her birinin yüzlerce alt nedeni olan özel dünyaları var. Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ziya SELÇUK’un da dediği gibi bize bakan onlarca gözün içine özenle ve sevgiyle bakmadığımızda öğretmenlik bir adanmışlık değil bir meslek olarak kalıyor. Yukarıda uç bir örnek her gün benzeri bir varyasyonu ile biz öğretmenleri sınayabiliyor. Çözümü için her zaman için potansiyelimizi aşmamız, oldum demememiz gerekiyor. Her sorundan bir fırsat çıkarıp altındaki nedenleri yok etmek için sorunu bir bahane kabul etmek gerekiyor. Öğrencilerin bir çocuk olduğunu unutmamak gerekiyor. Onlarla mücadele etmeyip bir yetişkin gibi müzakere etmek lazım geliyor. Matematiği ve fen bilimlerini ilerde öğrenecek olan çocuklara merhameti, sevgiyi, etiği, dayanışmayı, paylaşmayı, adaleti, soru sormayı öğretmemiz gerekiyor. Her şeyden önce onların kalbine dokunan bir “Thompson” öğretmen olmak gerekiyor… Sevgiyle. I
“Bir çoğumuzun mesleğimizde iyi olduğumuzu hatta çok iyi olduğumuzu düşündüğü dönemler olabilir. Fakat öyle zamanlar olabiliyor ki farklı olaylar, sorunlar karşısında yeterli veya doğru refleksi gösteremiyor ve kalıcı hasarlara sebep olabiliyoruz.“
EKİM 2018 I
59
EĞİTİM
English School
LANGUAGE EXPERT BAHÇEŞEHİR’DE “English School’da çalışan hocalarımızın tamamı yabancı uyruklu. Bunun sebebi kursiyerlerimizin eğitimini aldıkları dili kaynağından öğrenmelerini sağlamak” diyen Genel Müdür Menaf Karakaya bize neden English School’u tercih etmemiz konusunda bilgiler verdi... English School hakkında biraz bilgi verir misiniz? English School yabancı dil öğretim hayatına Beylikdüzü ile başlayıp Bahçeşehir’de devam ediyor. English School olarak kurulduğumuz günden beri kaliteli, güvenilir ve yenilikçi olmak için çalışıyoruz. Yabancı dil öğretiminde öğrencilerimizin en kolay ve en kısa sürede öğrenmelerini sağlıyoruz. Bunu da çağdaş eğitim sistemiyle yapıyoruz. English School’da çalışan hocalarımızın tamamı yabancı uyruklu. Bunu tercih etmemizin sebebi kursiyerlerimizin eğitimini aldıkları yabancı dili kaynağından öğrenmelerini sağlamaktır. Yabancı dil öğretimindeki yaratıcılığı ile referans noktası olmak bizim ilkemizdir. Yaş sınırlaması olmaksızın Kursiyerlerimizin yabancı dil öğrenimini sağlamak ta bizim amacımızdır. Sizce yabancı dilin önemi nedir? Dil bilmek ve bunu kullanmak kişiye tartışmasız çok şey katar. İnsanoğlu birden fazla dil konuşma yeteneğine sahip iken neden tek dil bilmekle yetinsin. Zaten globalleşen dünyamızda, dünya nüfusunun yarısı birden fazla dil konuşmaktadır. Bir dil bilmek bir insana her alanda yeni fırsatlar sunar. Yabancı dil öğrenimini nasıl kolaylaştırıyorsunuz? Öncelikle English School’un kapısından giren herkes ilk olarak deneyimli ve güler yüzlü eğitim danışmanlarımız tarafından karşılanır. Danışmanlarımız Yabancı dil öğreniminin bir ders değil bir iletişim
aracı olduğunu vurgular ve gelen kursiyerleri ihtiyaçları doğrultusunda gerekli programlara yönlendirir. Bu programlarda dil öğrenimi; alışılagelmiş dersten çıkarıp, günlük bir gereksinim modunda yapılır. English School’da sadece İngilizce eğitimi mi veriyorsunuz? Bizim sloganımız “LANGUAGE EXPERT” tir (Dil Uzmanı). Dolayısıyla tabiki sadece İngilizce eğitimi vermiyoruz. Bünyemizde dünya dilleri diye tanımlayabileceğimiz tüm diller mevcut. İngilizce başta olmak üzere; Rusça, Almanca, İspanyolca, Arapça, Çince, İtalyanca, Fransızca, Japonca ve Yabancılara Türkçe dil öğretimlerimiz var. Ayrıca uluslararası kabule sahip TOEFL, IELTS, TOEIC, GMAT, GRE, SAT, FCE, CAE, CPE, BEC, BULATS, DELE, Aile Birleşimi ve ülkemizde uygulanan YDS, LYS-5 ve Proficiency gibi sınavlara yönelik kurs programları bulunmaktadır. Kullandığınız dil öğretim tekniklerini hakkında bilgi verir misiniz? Öğretmen merkezli öğretim sisteminin dışına çıkıp, öğrenenin aktif olduğu öğrenim tekniklerini uyguluyoruz. Uluslararası standartlara göre şekillendirdi-
KİMDİR? Menaf KARAKAYA Yabancı dili yerinde öğrenmek için Üniversiteyi yurtdışında okuma kararı aldım. İngilizce ve İspanyolca öğretmenlik mezunuyum. Ayrıca Arapça ve Fransızca biliyorum. Yurtdışı ve Türkiye’de farklı yabancı dil okullarında hem yöneticilik hem de öğretmenlik yaptım. ğimiz öğretim programlarımızla kursiyerimizi kurallara boğmadan, eksiklerine yönelik programlar yapmaktayız. Bunu da alanında uzman, her türlü öğrenci profilini tanıyan deneyimli öğretmenlerimizle yapıyoruz. Bu tekniklerle yabancı dil öğrenimi hem kolay- laştırıyoruz hem de süreci kısaltıyoruz. Neden English School? I Öğretmenlerimizin %95’i yabancı uyrukludur, (ABD, İngiltere, Malta, Avustralya, Kanada vb) I Grup eğitimlerimiz 4-8 kişiliktir, I Ücretsiz birebir telafi derslerimiz her dil ve her seviye için mevcut, I Her gün, her saat seviye tespit sınavı, I Eğitimi dondurma ve istenildiği zaman devam etme olanağı, I Yabancı hoca eşliğinde ücretsiz ömür boyu konuşma derslerine katılma imkânı, I Sesli ve görüntülü eğitim materyalleri, I Çalışanlar için işyerinde eğitim imkânı, I En üst düzeyde öğrenci memnuiyetini sağlayan, I Kaliteyi her zaman ön planda tutan, I Öğrenme garantili dil öğretim programları, Çünkü en iyi bildiğimiz işi yapıyoruz. ENGLISH SCHOOL olarak bütün öğrencilerimize ve velilerimize başarılı bir eğitimöğretim yılı dileriz.
4mevsimbahcesehir
DİZİLER
Dört Mevsim Bahçeşehir
2018-2019
Dizi sezonu başladı Eylül ayında birbirinden iddialı diziler televizyon kanallarında boy göstermeye başladı, hatta önümüzdeki günlerde yeni başlayacak diziler de ekranlarda yerlerini alacak... Yeni başlayan dizilerin yanında eski sezondan merakla beklenen dizilerde teker teker start verdi. Bakalım sezona hangi dizi damgasını vuracak...
B R ZAMANLAR ÇUKUROVA Başrollerini Vahide Perçin, Murat Ünalmış, Uğur Güneş ve Hilal Altınbilekʼin paylaştığı, yeni dizi Bir Zamanlar Çukurova, aşkın sınırsız, kavganın ölümüne, umudun inadına yaşandığı Çukurovaʼda ihtiras ve zorbalık sınavlarından geçen bir aşkın hikayesini konu alıyor.
CAN KIRIKLARI Hande Doğandemir, Seçkin Özdemir, Funda Eryiğit, Alican Yücesoy, Özgür Çevik, Ecem Özkaya, Hazar Motan, Kemal Uçar ve Ali İpin gibi başarılı isimlerin oyuncu kadrosunu oluşturduğu Can Kırıkları, Leyla ve Zeynep adlı iki kadın polisin etkileyici dram hikayesini ekranlara taşıyacak.
A LAMA ANNE Birce Akalay, Özlem Yılmaz, Cansel Elçin, Sezin Akbaşoğulları, Selim Bayraktar ve Ekin Mert Daymazʼın başrollerini paylaştığı Ağlama Anne, iki kız kardeşin verdiği annelik mücadelesini konu alıyor.
DENLER E M A V DE a’ya G
62
I EKİM 2018
üny Eşkıya D ar Olmaz Hükümd i k ve Mav adeniz G Aş ar K n Anlat G Se a ni Bırakm G Be
4mevsimbahcesehir
DİZİLER
Dört Mevsim Bahçeşehir
4N1K LK A K (YAZ SEZONU BAŞLADI)
B R DEL RÜZGAR “Şöhret mi aile mi?” ikilemiyle yola çıkan Bir Deli Rüzgar, 1978ʼin şaşaalı gazinolar devri ile 2018 şov dünyasının iç içe işlendiği, farklı anlatımıyla dikkatleri çeken, özgün bir yapım. Yıldız olma amacının peşinden tutkuyla giden karakterleri ve şöhretin perde arkasındaki dramları ile Bir Deli Rüzgar, kadrosunda Pınar Deniz, Berk Cankat, Almila Ada, Hatice Aslan ve Mustafa Uğurlu gibi güçlü isimleri barındırıyor. Melike Candan (gençliği Almila Ada / bugünü Hatice Aslan), ağır bedeller ödeyerek en dipten en tepeye tırmanır, 70ʼlerin sonu ve 80ʼlerin başında assolistlik mertebesine ulaşır. Bugün ise her şeyini kaybetmiş, bir gece kulübünde tuvaletçi olarak çalışan eski bir yıldızdır. Şarkı söyleme tutkusu onu yıldız yapsa da aileden yana yüzü gülmez Melikeʼnin. Gökçe Yücel (Pınar Deniz) ise bugünün koşullarında şöhret peşinde koşan güzel, havalı, hırslı bir kızdır. Bir cumartesi gecesi, Melikeʼnin çalıştığı mekânda kesişen yolları, Melikeʼnin şöhret uğruna terk ettiği oğlu olan Uğurʼun ortaya çıkması ve Gökçeʼye kafayı takmasıyla, adeta bir kader ortaklığında birleşir.
Yaprak, çocukluktan beri kızlar dünyasından uzak, yanı başındaki dört adamdan oluşan rengarenk bir dünya kurmuştur kendine. Bir gün bu dünya, gizemli bir biçimde hayatına giren Barışʼın oyunlarıyla değişir. Bu değişim, onu kendisine ve kızlar dünyasına doğru bir keşfe çıkarır. Artık bir seçim yapmak zorundadır; ya bir ʻmasal prensesini ya da ʻgamzeli kahramanʼı seçecektir. Aşktan, okuldan, ailelerinden yana tam manasıyla bela mıknatısı olan; her zorluğu birbirlerine tutunarak aşan bu beş gencin; çocukken verdikleri o söz, her arıza durumda yineledikleri o cümle, hikayemizi en iyi şekilde özetlemektedir aslında: HEPİMİZ KIZIMIZ, KIZIMIZ HEPİMİZ İÇİN!
HAYAT G B Dördü de hayatlarının en önemli gününü yaşamak üzere olan ve aynı gün otuzuna basan dört insanın hikayesi.... Cem çok sevdiği karısı Reyhanʼla doğum gününü kutlamaya hazırlanırken, Reyhanʼın aniden doğum sancısı tutar. Her şeyin yolunda gideceğine ve üçüzleri kucaklarına alacaklarına inanırlar. Ancak hayatın onlar için bambaşka bir planı vardır. Çocukluğundan beri başı kilolarıyla dertte olan Beste, otuzuncu doğum gününde yeni bir karar alır. Bugüne kadar hayatı umduğu gibi gitmemiştir. Ne pahasına olursa olsun zayıflayacaktır. Hiçbir şey onu yolundan alıkoyamaz. Aşk dışında… Karısı ve çocuklarıyla huzur içinde yaşayan Mahurʼun bir sırrı vardır. Bir süredir biyolojik babasını bulmaya çalışmaktadır. İyi haberi doğum gününde alır. Beş yıldır büyük bir markanın reklam yüzü olan Berkʼin asıl hayali oyuncu olmaktır. Sonunda iyi bir filmde oynama şansı yakalar ancak yapımcısından izin alamaz. Şimdi önünde önemli bir yol ayrımı vardır. Bu dört insanın başına ne gelirse gelsin, onların bildikleri bir şey var; dünyayı güzellik kurtaracak ve her DEVAM R şey bir insanı sevEDENLE mekle başlayacaktır. ı
Savaşç sak Elma G Ya Hikaye Bizim dın G Ka
G
64
I EKİM 2018
4mevsimbahcesehir
DİZİLER
Dört Mevsim Bahçeşehir
B R L TRE GÖZYA I 15 yaşında ölümcül bir omurilik soğanı hastalığına yakalanan, 25 yaşında da hayata gözlerini yuman Aya Kitoʼnun gerçek hayat hikâyesinden uyarlanan 1 Litre Gözyaşı; umut dolu, vazgeçmeyen, çabalayan ve ayakta duran bir ailenin hikâyesini izleyicilere sunacak. Cihan (Miray Daner) ve ailesinin hayat mücadelesini; anı yaşamanın değerine vurgu yaparak anlatacak Bir Litre Gözyaşıʼnın genel hikayesi ise şöyle; Cihan, büyük bir heyecanla üniversiteye hazırlanmaktadır. Hayal ettiği gibi üniversiteyi kazandığında başka bir heyecanın da içinde bulur kendini: “Aşk”. Yaşamaya yeni başladığını hisseden Cihan, aslında tedavisi olmayan bir hastalığa yakalanmıştır ve bunu ilk öğrenen annesi Figen olur. Figen, kızının ömrü yettiğince onun hayatını benzersiz ve kızının hak ettiği gibi geçirebilmesi için çetin bir mücadeleye girişir.
B R UMUT YETER Sakin, sade bir hayat süren Yılmaz ile Elifʼin hayatında, mucizevi bir şekilde Derya ile kesiştiği anda sevgi ile nefretin, kavuşma ile hasretin, merhamet ile hırsın, aşk ile suçluluğun dansı başlar. Askerlikten malulen emekli olan Yılmaz, Köyceğizʼde bulunan deniz fenerini kendine sığınak olarak seçtiğinde, yeni ve yalnız bir hayata başladığını düşünüyor olsa da, kısa sürede yanıldığını anlayacaktır! Hayattan fazla beklentisi olmayan Yılmaz tanıştığı Elifʼin yaşam sevincinden öylesine etkilenir ki kısa sürede Elifʼin de ısrarı ile iki genç evlenmeye karar verirler. Zaman içinde Elifʼin peş peşe yaptığı düşükler evliliklerini sarssa da, hiç beklemedikleri bir anda mucizevi şekilde yeni doğmuş bir bebeğin hayatlarına girmesiyle herşey ters yüz olacaktır. Bir Umut Yeter, Yılmazʼın vicdan muhasebesi içinde doğru yolu bulma çabası, Elifʼin dağılmaması için tutkuyla çabaladığı ailesine olan aşırı düşkünlüğü, evlat acısı ve özlemi içinde hayata tutunmaya çalışan acılı Deryaʼnın dramını anlatıyor…
KOCA KOCA YALANLAR (YAZ SEZONU BAŞLADI)
Üç çocuk annesi olan Müjgan kocası Ahmet ile birlikte sakin ve düzenli bir hayat yaşamaktadır. Mali müşavir olan Ahmet sabah sekiz, akşam beş çalışan iyi bir aile babasıdır. 17 yıl aynı yastığa baş koyan Müjgan ile Ahmetʼin evliliği, Ahmetʼin genç ve güzel bir kız olan Sude ile karşılaşmasıyla çatırdamaya başlar. Müjgan başlangıçta kocasının kendisini aldattığına ihtimal vermez. Ancak kocasının da her geçen gün değiştiği gözünden kaçmamaktadır. Sude genç, güzel, hırslı ve zengin bir koca üzerinden istediği yaşama kavuşmak isteyen bir kadındır. Müjgan, yakın arkadaşları Nilgün ve Cananʼın desteğini alarak çetin bir mücadeleye girer. Üç kadın aşk, sadakat ve evlilikleri üzerinden hayatlarını sorgularken, o güne kadar farkına varmadıkları bütün gerçeklerle yüzleşirler.
DEVAM R EDENLE 66
I EKİM 2018
Sokaklar sın r Duyma la k u c o GÇ
Arka
4mevsimbahcesehir
DİZİLER
Dört Mevsim Bahçeşehir
GÜLPER Nurgül Yeşilçay, dizide kaybettiği eşinin ailesi tarafından üzerine atılan iftira sebebiyle üç çocuğunu kaybetme eşiğine gelen bir anneyi canlandırıyor. Eşinin ailesi tarafından zihinleri bulandırılmış ve engel olamadığı için ellerinden kayıp gitmeye başlamış üç çocuğunun kalbini yeniden kazanmak, kendi adını onların diline yeniden “anne” olarak kazımak için savaşan Gülperi'nin yürek burkan hikayesi. Çocuklarını yeniden kazanmak için gözünü kırpmadan sonunu göremediği bir mücadeleye giren Gülperiʼnin dizide en büyük destekçisi ise başarılı oyuncu Timuçin Esenʼin canlandırdığı avukat Kadir karakteri . Gülperi; mücadelesinde hiç beklemediği kadar yanında DEVAM olan Kadir'in desteği R EDENLE ile karşılaştığı zorlukkur lar karşısında ayakta G Çu kalmaya çabalayacak. ni Gelin G Ye
ERKENC KU (YAZ SEZONU BAŞLADI)
KARDE ÇOCUKLARI Mehmet Aslantuğ, Ayça Bingöl, Nur Fettahoğluʼnun başrollerini paylaştığı dizi, Umay ve Ümran adında iki kardeşin uzun yıllar ayrı kaldıktan sonda ilginç tesadüfler ile yeniden yollarının kesilmesi hikayesi anlatılacak. Yıllar sonra kesişen hayatlar Ümran ve Ümay ile birlikte kızları Hayal ile Hayatʼın da en büyük sınavı olacak.
Dizide, Demet Özdemir; üniversiteden mezun olduktan sonra iş bulamayınca bakkal dükkanı sahibi olan babasına yardım eden deli dolu, hayalperest Sanem karakterine hayat veriyor. Genç oyuncu Can Yaman ise dünyaca ünlü bir fotoğrafçı olan Can karakterini canlandırıyor. Sanem sabahları birkaç saat babasının bakkalında çalıştıktan sonra bütün gününü hayal kurarak ve kitabı üzerinde çalışarak geçirmektedir ve hayatından son derece mutludur. Ta ki anne babası kendisine doğru düzgün bir iş bulmazsa evlenmek zorunda olduğunu söyleyene kadar! Sanem bunun üzerine mecburen ablasının iş yerinde çalışmaya başlar. Hayallerini süsleyen büyük aşkının kendisini orada beklediğinden habersizdir henüz, üstelik bilmeden reklam ajansı sahibi olan babasının koltuğuna geçenCan'a ve şirkete kurulan bir tuzağın parçası olur... Yalanlar üzerine kurulan bir aşk olabilir mi? Dizide Sanem ve Can'ın arasındaki engellerle dolu tutkulu aşk izleyenleri etkisi altına alıyor.
ENLER D E M A DEV Gelin
u İstanbull Cinayetler k Tefek G Ufa ni Affet G Be z ö S G lu G Av
G
68
I EKİM 2018
I
GEZİ
Merakla takip edilen seyahat ikilisi Kitapları, TV programları ve farklı seyahat rotalarıyla takipçilerini dünyanın dört bir yanına götüren Saffet Emre Tonguç ve Serda Büyükkoyuncu ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik... Çok basit bir soruyla başlayalım istedik… Seyahat etmeye nasıl başladınız? SERDA: Aslında benim ne olacağım daha çocuk yaşlarda belli olmuş. Hani şu meşhur sanatçılara sorulduğunda verilen cevap gibi oldu ama benim gerçekten bir isyanla başlamış seyahat hayatım. Hem de daha 5 yaşındayken. Babamın beni tanıştırdığı atlas hayat kitabım olmuş, en sevdiğim kitap halini almış. İsyanımsa koca Türkiye haritası sayfasında memnun memnun gezinirken, Avrupa ve Dünya sayfalarına geçince başlamış. Daha 5 yaşında Türkiyeʼnin minicik gözüktüğü dünya haritasında doğduğum ülkeyi değiştirmeye karar vermişim. Babamın olamayacağını söylemesiyle ʻo zaman ben tek tek hepsini gezeceğim ve kendi kararımı kendim vereceğimʼ başkaldırısı ile son bulmuş iç karmaşam. Sözümde durmuşum ama. Daha 14 yaşında iken yapacağım Avrupa turunun detaylarını hazırlamıştım. Okuduğum onlarca gezginin anı kitapları maceracı ruhumu beslemiş. O yıllarda ne internet ne de rehber kitap bolluğu var. Vize ise tek tek alınıyor her ülkeden. Yılmayıp kalacağım hotel ve otellere kadar belirlemiştim rotam üzerinde. 15 yaşında ise bir sırt çantası ile çıktım yola. 3 ay boyunca adım adım gezdim Avrupaʼyı. Ve işte gezgin ruh canavarım o zaman ele geçirdi bedenimi. Saffet benden akıllı ama. O demiş ki ben bundan para bile kazanırım. SAFFET: Evet aynen öyle oldu. Seyahat benim için de tutkuydu. Üniversite yıllarımda dedim ki, herkes gezmek için para harcıyor. Ben gezecek ve bundan para kazanacağım. Rehber olmaya karar verdim. Boğaziçiʼnde okuduğum yıllarda rehberlik hayatım başladı. Önceleri büyük
70
I EKİM 2018
keyifti. Ama sonra vazgeçilmezim oldu. Rehberlik tüm bedenimi sardı. Bağımlısı oldum. Boğaziçiʼnde aynı zamanda 3 bölüm okuyan bir öğrenci olarak çok ciddi bir alt yapıya sahip oldum. Boğaziçi Üniversitesiʼnde Turizm ve Otel Yöneticiliği okurken rehberlik yapmaya başladım. Sonra aynı üniversitede Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünde okudum, ardından Tarih yüksek lisansı yaptım. Viyanaʼda İşletme üzerine doktora çalışmam oldu. İnsanların sevdikleri işi yapmaları gerektiğine inanıyorum. Gezmek benim için bir yaşam biçimi, rehberlik bana bambaşka bir yaşam olduğunu gösterdi. Dört duvar arasında klasik anlamda kariyer yapmak yerine hayatın tam içinde olmayı, yeni insanlar ve kültürler tanımayı tercih ettim. Seyahat etmek ayrı, yazmak ayrı bir tutku… Bu iki tutkuyu bir araya getirme fikri nasıl çıktı ortaya? SERDA: Aslında aramızda ciddi iş bölümü var. Ben yazmayı çok seviyorum, Saffet ise konuşmayı. İkimizin de hayat felsefesinde ʻpaylaşmakʼ var. Mottomuz ʻhayat paylaştıkça güzelʼ. Gerek ekonomik, gerek yaşları gerekse de sağlık sebebi ile bizim gördüğümüz yerleri görebilme imkanı olmayan sevgili dostlarımızla gezdiklerimizi, gördüklerimizi paylaşmak bizlerin yaşam gö-
revlerimiz olduğunu düşünüyoruz. Yazdıklarımız yanı sıra pek çok televiyon programı yaptık. Son olarak NTVʼdeki ʻAyrıcalıklı Rotalarʼ programımızın 2. sezonunu daha yeni noktaladık. Bir seyahat fenomeni haline gelen telefonlarınızdan bir tıkla ulaşacağınız ʻPiri Sesli Seyahat Uygulamasıʼ insanlara müthiş bir seyahat özgürlüğü sağlayan yeni çağın uygulaması. Teknoloji ile gazetelerin elektronik gazetelere, kitapların e-kitaplara dönüştüğü bir dünyada seyahat özgürlüğünde çığır açacak bir sesli yürüyüş aplikasyonu. Gezmeye, gördüklerini instagramda ve facebookta paylaşmaya, seyahat öyküleri dinlemeye bayılan bizim gibiler için yaptık. Ayrıca yaşadıklarımızı @serdabuyukkoyuncu ve @saffetemretonguc instagram hesaplarımızda yazarak, hikayeler paylaşarak, bulunduğumuz yerlerden canlı yayınlar yaparak paylaşıyoruz. Ama Saffet paylaşmaya yıllar önce başlamış. SAFFET: Aynen öyle. 2004 yılından itibaren seyahat yazıları yazmaya başladım. Ayrıca radyo ve televizyon programları yaptım. 2006 ve 2007 yıllarında "Yılın Seyahat Yazarı" olarak ödüllendirildim. 32 yıldır profesyonel rehberlik yapıyorum. Bu süre bana paylaşma duygusunun hayattaki ve insan ilişkilerindeki en önemli duygulardan biri olduğunu öğretti. O yüzden kitap yazmayı hem seviyorum hem de biriktirdiğim bunca bilgiyi kalıcı
4mevsimbahcesehir Dört Mevsim Bahçeşehir
rine, merak edilen ilgilerle donattık. Kim ne ile ilgili ise o konularda bilgi verdik. Çok eğlenceli, çok güleceğiniz, çok şaşıracağınız, bizlerden çok izler bulacağınız kitaplar hazırlıyoruz bu kez sizlere. Favori destinasyonlarınız nereler?
Serda Büyükkoyuncu ve Saffet Emre Tonguç bir miras olarak bırakmanın görevim olduğunu düşünüyorum. Şu ana kadar İngilizceleriyle birlikte 14 kitabım basıldı. Çok büyük satış rakamlarına ulaştılar. İlk kitaplarım “Türkiyeʼde Görülmesi Gereken 101 Yer” ve “101 Must See Places in Turkey”. Daha sonra TUREB ödüllü “Avrupaʼda Görülecek 101 Yer” geldi. 2010 yılında “İstanbul Hakkında Her Şey” çıktı. NY Times ve International Herald Tribune gibi saygın gazetelerde bu kitapla ilgili çok güzel haberler yer aldı. Ardından kardeşi “İstanbul The Ultimate Guide” geldi. Bu iki kitap da “Yılın En İyi Turizm Yayını” ödü-
lünü aldı. Son yayınlanan “Boğaz Hakkında Her Şey” ile “Bosphorus The Ultimate Guide” kitaplarım ise 2012ʼnin “En İyi Turizm Yayını” seçildi. Son çıkan kitabım ise İstanbul ve Gece. Şu sıralarda Serda ile yeni kitaplarımız yolda. ʻTürklerin En Çok Seyahat Ettiği Başkentlerʼ ile, ʻVizesiz 60 Ülkeʼ. Klasik seyahat kitapları gibi değil. Yol yordam, dil bilmeseniz de sizi bir kaç günde, verdiğimiz rota ve güzergahlarla adım adım gezdirecek, biz bize, bizden, içten kitaplar bunlar. Kimse seyahate giderken uzman olmak amacında değil. Gördüğü yerleri akademik bilgilerle anlatmak ye-
SAFFET:: Hah, haa. Serdaʼnın vereceği cevabı biliyorum. Gezdiği, gördüğü her yer onun son favorisi olur. SERDA: Ee, bunca yıldan sonra bunu tahmin etmek zor olmasa gerek sevgili Saffet. Hatta daha da ileri götüreyim, her gittiğim yer, yeni gördüğüm her şehir, kasaba, köy bende ʻişte yaşamak istediğim yerʼ hissi uyandırıyor. Elbette tilkinin dönüp dolaşacağı yer tilki dükkanıdır misali, vatanım, illede vatanım. SAFFET: Serda doğru söylüyor. Öyle bir şehirde yaşıyoruz ki. Düşünün İmparator Napolyon bile ʻDünya tek ülke olsaydı, başkenti İstanbul olurduʼ demiş. İstanbul yaşama ilham veren bir şehir. Tüm zorluklarına rağmen. Hem Türkçe hem de İngilizce turlarım var, İstanbul için yaptığım... Kapalıçarşı, Fener-Haliç-Balat, Karaköy, Galata-Beyoğlu, Taksim-Cihangir-Çukurcuma, 7 Tepe 7 Cami, Kuzguncuk-Üsküdar gibi birçok farklı tur yapıyorum ve bu turlarda kapalı olan kilise ve sinagog gibi yerleri açtırarak ayrıcalıklar sunuyorum. Erguvan turları ve Dolunay turları çok seviliyor. İsteyen herkesin katılabileceği turlarım da var yerli ya da yabancı özel gruplar için yaptığım turlar da… Ama İstanbul bir yana, diğerleri bir yana demek koşuluyla, San Francisco, Sydney, Barselona, Cape Town, Hong Kong, Stockholm, St. Petersburg, Buenos Aires, Şangay ve Rio, İstanbulʼdan sonra en sevdiğim şehirler. Aslında bu şehirleri sevme nedenimi düşününce hepsinde İstanbulʼdan bir şeyler bulduğumu fark ettim. Ben içinden su geçen şehirleri seviyorum, su olmayınca bana kuru geliyorlar. Yine de itiraf ediyorum, nereye gidersem gideyim en mutlu anım İstanbulʼa döndüğüm an. Bunu gizemli muzip sevgiliye geri dönüş gibi de düşünebilirsiniz. Serda daha çok sürprizli şehirleri seviyor. Çünkü o bir ikizler burcu. SERDA: Eyvah Saffet yine burçlara girdi. Şimdi yine başlayacak. Kiminle tanıştırsa adımdan sonra burcumu söyleyip ne kadar zor bir burç olduğumla devam eder. -Serda'yi tanıştırayım. İş ortağım ve kardeşim/arkadaşım (duruma göre)! -Serdar değil Serda. Ailesinin parası yetmemiş sondaki 'r'yi alamamışlar. İkizler burcu. Var mı tanıdığınız EKİM 2018 I
71
GEZİ ikizler? Zor değil mi? Serda da öyle. -Her tartışmayı kazanır... Her an değişir... Çok şeyi aynı anda yapar... Sürekli değişiklik ister....... Ayyy ne zordur bir bilseniiiz..... Dır. Dır. Dır. Artık tak dedi canıma. Bu yaşgününde oturdum ikizler burcunun özelliklerini araştırdım. İşte bulduklarım burada sevgili Saffet. Hem de binlerce okurun önünde açıklıyorum. Bu yazıdan sonra özür dilemek isteyebilirsin. Ya da şık bir hediye yollayabilirsin. Burcumun özelliği alçakgönüllülük olduğu için mütevazı bir tavırla kabul edebilirim. Buyrun efendim ikizler burcu: Güneş, bu burca gıpta edilecek derecede zeka vermiştir. (Saffet duy bunu!) İkizler civa gibi yerinde duramaz. Hızlı düşüncelerine uygun ve çabuk hareket ederler. Aynı anda birkaç işi birden yapabilirler. (İşte budur!) Cazibeli, liderlik yeteneğine sahip, neşeli, gayretlerini endişeli ve sorunlu olduklarında bile kaybetmeyen iyimser insanlardır. (Ayy yıkıldım gülmektennn. Canımmm çok utandı!) Neşeli, zeki, konuşkan, nazik, cana yakın bir insan olduğu için çok beğenilir. (Bir daha iki kere düşün Saffet!) İnce zekası ve insanları kolayca anlayıvermesi sayesinde de herkese nasıl davranacağını bilir. (Seni anlıyorum kardeşim!) Pratiktir ve sorunlar karşısında kolayca çözüm üretebilen bir yapısı vardır. Efendim bir şey mi dedin Saffetʼcim. Duyamadım. SAFFET: (Sessizlik…) Demiştim değil mi ʻSerda her tartışmayı kazanırʼ diye. Türkiye’yi ilk kez ziyaret edecek biri için unutulmaz bir rota çizmenizi istesek, bu rota üzerinde nereler olurdu? SERDA: Öncelikle o kişinin üç imparatorluğa başkentlik etmiş, iki kıtʼa üzerinde bulunan, içinden deniz geçen, 8500 yıllık kadim şehir İstanbulʼda vakit geçirmesi lazım. İstanbulʼla ilk kez tanışacaklar için ilk hedef Tarihi Yarımada olmalı. 1500 yaşındaki Aya Sofya, 400 yıl Osmanlı sultanlarına ev olmuş Topkapı Sarayı, Muhteşem Süleymaniye, dünyanın ilk AVMʼlerinden Kapalıçarşı, Dolmabahçe Sarayı tabii ki görülmeli. Ama bunlarla sınırlı kalmak İstanbulʼa haksızlık olur. Fener ve Balat eski İstanbulʼu yaşatan yerlerden, sokaklarında keşfe çıkılmalı. Galata ve Karaköy ise farklı lezzetler tatmak isteyenlere göre. Gülhane Parkı, Yıldız Parkı, Abbasağa Parkı, Kuruçeşme Naciye Sultan ile
72
I EKİM 2018
Şeyhülislam koruları, Aşiyan, Emirgan Parkı, Büyük ve Küçük Çamlıca, Fethi Ahmet Paşa Korusu, Hıdiv Kasrı ve Beykoz Korusuʼnun tadını çıkarmak gerek. Bir de mutlaka Adalarʼa gidilmeli… SAFFET: Kapadokya ardından gitmesi gereken bir rüya alemi. Dünyanın en sıra dışı coğrafyalarından biri. Hıristiyanlığın beşiği sayılan bir yer. Orada bir mağara otelde kalıp, balon turu yapabilir. Sonra güneye Antalyaʼya gitmeli. Orada sadece deniz, güneş, kum yok. Aynı zamanda Perge, Aspendos ve Fasalis gibi antik bölgeleri gezmeli. Bodrum adeta Türkiyeʼnin St. Tropezʼı. Orada eşsiz koylarda vakit geçirebilir. İzmir ise atlamaması gereken şehir. Efesʼi ve dünyanın 7 harikasından biri Artemisʼin Tapınağıʼnı görmeli. Afrodisyasʼda yine görmesi gereken yerler arasında. Oranın yakınındaki Pamukkaleʼyi de mutlaka ziyaret etmeli. Sonra kuzeyde Troya yılı bu sene. Troyaʼda adresinde olmalı. Pek çoğumuz Batı Edebiyatıʼnı başlatan İzmirli Homerosʼun İlyada ve Odysseiaʼsından öğrendik Troyaʼyı. Eğer vakti varsa Güneydoğu Anadolu bir başka rotası olmalı. Mardin, Gaziantep, Zeugma, Urfa, Harran, Göbeklitepe unutulmaz anılar bırakacak kendisinde. Van, Doğu Bayazıt, İshakpaşa Sarayı,
Kars ve Ani Harabeleri olmazsa olmaz. Türkiyeʼnin İsviçreʼsi Karadeniz, Trabzon, Artvin, Arhavi ve yaylalar ise kendisini bu ülkeye aşık edecek diğer adresler. Seyahat ederken sizi en çok ne motive eder? SERDA: Beni mi? Her köşeden dönüşte yeni bir şey görecek olmanın heyecanı. Seyahatlerde bitmek bilmez bir enerji ile dolarım. Bir gün 36 saat olsa yürüyebilirim. Hep bir sonraki sokak, bir sonraki yapı heyecanıyla hep daha, çok daha fazla gezmek isterim. Düşünün BMʼe kayıtlı 193 ülke ve bu ülkelere ait 2 milyon 500 binʼe yakın şehir var. Kasaba ve köylerle beraber düşüne biliyor musunuz ne büyük bir muamma var keşfedilecek. Ve ben hepsini görmek, gezmek, yaşamak istiyorum. Yetmez mi? SAFFET: Yeni içsel yolculuklara yelken açmak ve kendi kişisel puzzleʼıma yeni parçalar eklemek. Yeni kültürler, yeni felsefeler, yeni insanlar, yeni diyarlar görmek beni hep çok heyecanlandırımıştır. Hele bir de Serda ile geziyor olmak bu seyahatleri çok eğlenceli hale de getiriyor. Bilgi birikimlerimizi gezdiğimiz yerlerde uç uca eklemek, birleştirmek, pekiştirmek, onun ilgi alanı olan o yerler hakkında araştırdığı ilginç ve komik bilgileri dinlemek başlı başına bir eğlence demek oluyor bu içsel yolculukta. Başınıza gelen en ilginç seyahat anısı nedir? SAFFET: Aslında ikimizin başına gelen unutulmaz bir olay var. Serda sen anlat hadi şu Karayipler maceranı… SERDA: Benim için seyahat evden çıkınca, macera uçaktan inince başlar. Adrenalin ise valiz bandında tavan yapar. Yaptı da. O koca uçaktan bir benim valizim çıkmadı. Amsterdam
4mevsimbahcesehir Dört Mevsim Bahçeşehir
aktarmalı geldik Havanaʼya. Sanırım valiz bir tercih yapmış Amsterdam ve Havana arasında. Saffet'te bir afra tafra, sen hep böylesin edası. Sanki ben kaybettim. Problem kaybolması değil de. Valizsiz kaldığım ülke... 'Amaan yenisini alırsın' değil, burası Küba yenisi yok. 'Boş ver iki gün sonra gelir' de olmuyor gemiye biniyoruz ve ertesi gün Karayip yolculuğuna başlıyoruz MSCʼnin cruiseʼuyla. Durum bu. Geçen sene de Havana'daydık Saffet'in yaş gününde. 50 kişilik bir gemideydik. Bu kez MSC' den bir cruise ayarladım çocuğa. E haliyle çıtayı azıcık yükselteyim dedim. Seneye uzay düşünüyorum hayırlısıyla. Benim valizim cinslerine göre fileli çantalara yerleştirilmiş paketlerden oluşur. Düzenli adamın hali başka. T-shirt çantamı Saffet'in valizine yerleştirmiştim benimkinde yer kalmayınca. İçime doğmuş. Sorun az yani. Valiz Havana'dan ayrılmadan gelir nasılsa dedim. Gelmedi. Bir iyi bir kötü haberim var dedi sevgili Necla Tuncel. MSC'nin genel müdürü. Mütevazı, son derece sıcak, içten, yüreği kıpır kıpır ama müthiş profesyonel bir hanım. İyi haber: 'Valizin bulundu' dedi Necla. Kötü haber: Biz yola çıktıktan sonra varıyor Havana'ya. Bir kötü daha. Havana Kayıp Eşya Bürosu 5 gün tutuyor kayıp eşyaları. 6. günde dönüyoruz oysa ki biz tekrar Havanaʼya. Olsun 'daha vaktim var, bulurum temel şeyleri Havana'dan' diye fırladım gemiden alışveriş için. Hem Adidas, hem Benetton buldum. Günahını alıyorlar Havana'nın. Mesele şu. 20'şer parça falan bir şey var içeride. Yetiniyorsun bunlarla.
Nasıl oldu anlamadım şuncağız kıyafetten beğenemedim bir şeyler. Daha gemi kalkışına vakit var diye de oyalanıyorum bir de. Telefonum çalıyor ama tuhaf numara diye açmıyorum. Bir daha çaldı. Baktım Saffet arıyor. Geminin kalkmak için beni aradığını söylüyor. Saat hatası yapmışım beklesinler iki dakka falan dedim ama Saffet o an telefonu yediği için duymadı sanırım. Koşa koşa gittim limana. Ama görüş hizalarına girince hızlı adıma çevirdim fazla da telaş yaptığımı sanmasınlar diye. Baktım hakikaten 3600ʼüncü yolcu olarak beni bekliyorlar. Diğerleri hangi ara bindi anlamadım. Geri kalanları gemilerdeki butiklerden alırım dedim. Lüks geminin hali başka tabi. O sebeple çoraplarım bile Hermes marka oldu. Gemiden elde ettiğim gardrobu sigorta falan yaptırmayı düşündük, o kadar yani… Şaka bir yana gerçekten unutulmaz bir anı olarak kaldı valiz. Allahtan gemi şirketi ayarladı da valizi imha etmeden bir gün daha tuttu Havana gümrüğü. Sürekli yolda olmanın dezavantajları neler? SERDA: Bize hep ʻHayat size güzelʼ derler. Aslında yorucu, çok yorucu bir ha-
yatımız var. Saatlerdeki sapmalar uyku düzenini, yemek düzenini alt üst ediyor. Düzenli spor ve yemek hak getire. SAFFET: Hayır Serda kendi kilolarına mazeret bulmaya çalışıyor bence. Aslında haklı. Düzenli bir diyet bile yapmak çok zor. Gittiğimiz yerlerde hep çok güzel mutfaklarda yemekler yiyoruz ister istemez. Kentin en güzel yemekleri önümüze geliyor. Yememek elde değil. Benim bir de tatlı tutkum var. Bu da bir başka zorluk. Ha en önemli zorluk saat farkı olsa da uçakta canlı bomba haline gelmiş Serdaʼnın saat kaç olursa olsun şehri keşfe çıkmak istemesi. Hiç acıması yok. Tek gitse neyse. Her defasında beni de arkasından sürükler. Sonbahar/Kış 2018 sezonunda hangi ülke ve şehirleri gezmeyi planlıyorsunuz? Önce ‘Büyülü Fas’ turumuz var. Casablanca, Marrakesh, Kasbah Tamadot, Agafay ve Essaouiraʼya gideceğiz 26-30 Ekim 2018ʼde. Ardından ‘Sıradışı Güney Amerika’ya gideceğiz. Kolombiya, Peru, Bolivya, Panamaʼya götüreceğiz sevgili seyahat sever dostlarımızı 16-25 Kasım 2018 tarihinde. Hemen sonrasında 6 Aralık ve 10 Aralıkʼta yapacağımız Ren Nehri ve Noel Pazarları turlarımız var. 7-11 Ocak 2019 tarihinde Laponya gezimiz olacak. Çok sıra dışı bir deneyim yaşayacak gelenler. Ve ardından da Singapur-Yeni Zelanda-Tazmanya- Avustralyaʼya götüreceğiz bir de gezgin arkadaşlarımızı, 13 Ocak- 2 Şubat 2019 tarihlerinde. Bu arada bu gezilerimizi sizlerle 4 Mevsim aracığıyla paylaşacağız. Görüşmek üzere... I EKİM 2018 I
73
GÜZELLİK
“Ben mayonun içindeki bedenden çok daha fazlasıyım”
GÜZEL FİKİRLER
YASEMİN YURTMAN CANDEMİR
Nia Imani Franklin, Miss America 2019'u taçlandırdığı günden bu yana tartışmalar olanca kuvvetiyle sürüyor. Klasik opera eğitimi almış olan Nia Franklin, eşit fırsat ve eğitim odaklı söylemleriyle ABD’de uzun zamandır üstü kapatılan pek çok konuyu yeniden alevlendirdiği için hayli yüksek bir taraftar kitlesinin de desteğini alıyor. New York'ta, Atlantic City ünvanını kazanan Nia Imani Franklin, kazandığı taç ve 50 bin dolarlık burstan sonra, "Bu gece güzellik kraliçesi olabilmek için mayo giymek zorunda olmadığıma sevindim, çünkü bundan daha fazlasıyım" diyerek güzelliğin kriterlerinin değiştiğini de duyurdu dünyaya.
Karar, herkes tarafından coşkuyla karşılanmadı Güzellik yarışmalarında yapılan klasik söylemlerin aksine “New Yorklu olarak, çalışmanın ne anlama geldiğini biliyorum” açıklaması yapması, “Müziğin eğitim müfredatlarının bir parçası olması gerektiğine dair keskin söylemleri güzellik dünyasında entellektüelliğin öne çıktığının önemli göstergesi. Miss America 2.0 olarak adlandırılan ve beyin güzelliğinin keskin bir şekilde yükseleceğinin işaretlerini veren 25 yaşındaki Nia Franklinʼin katıldığı yarışmada, mayo ile podyumda yürünmemiş yerine ABD'ye dair çeşitli sorular yöneltilmişti. Güzellik kraliçesi adaylarının mayo ile podyumda yürümemesi kararının bir başka nedeni de Hollywood'da patlak veren cinsel taciz vakalarını gün yüzüne çıkaran "Me Too" hareketi nedeniyle olmuştu.
Türkiye’de son durum Dünya beyin güzelliğini savunup, bedene yansıyan doğallığı ön planda tutarken Türkiyeʼde Miss Turkey yarışmasını estetikli bir güzel Şevval Şahin kazandı.
74
I EKİM 2018
Estetik tartışmaları tacı elinden alınmalı mı sorularını gündeme getirirken, hayli geniş bir kadın topluluğu da Şahinʼin estetiklerinin hangi doktorun elinden çıktığı sorusuyla yarışma organizasyonunu telefon yağmuruna tutu. Dünya değişiyor, kadın bir mayonun içindeki bedenden elbette daha fazlası. Fakat güzellik kriterleri hala kafalarda sabitken mayosuz podyuma çıkıp kraliçe seçilmek Türkiyeʼde henüz bir hayal gibi gözüküyor.I
%$+&(6(+ %$+ +&(6(+ 6 L5
& 4*/$
ASTROLOJİ
Bahçeşehir'in vazgeçilmez tarotçusu Nisa, artık İsveç Yotebori'de yaşıyor ama her ay olduğu gibi, aylık burç yorumlarıyla bu sayımızda da yine sizlerle... nisadincer03@gmail.com Geçmişte yaptığınız hatalardan ders çıkarmanızı şiddetle tavsiye ederim. Çünkü aynı hataları yapmaya meyilli görünüyorsun. Aceleci tavırla yeni yatırımlar yapmak istiyorsun fakat geçmişi tartmadan karar veriyorsun. Ay-Terazi burcu geçiş günleri, burcunuz ile karşıtlık oluşturduğu için Dolunay anlamı taşır. Final, bitişler, duygularınızla düşünceleriniz arasındaki çekişmedir. İyi dengelenmesi halinde yapıcıdır. Pozitif Enerjili Günler: 3-7-15-16-20-21-25-26-30 Zayıf Enerjili Günler: 5-11-12-18-19 Aşkta En Şanslı Günler: 7 Parasal Açıdan Şanslı Günler: 1-27-28
Yaşamını düzene koymaya başladın. Yaptığın şeylerle alakalı kendini yenilenmiş hissediyorsun. Artık her şeye üzülmüyorsun. Artık geleceğin ile ilgili planlamalar yapıp adım atacaksın. Finansal konularda gelişecek ve yeni bir ev satın alma veya eski bir evin yenilenmesi olasılığı söz konusu olabilir. Ay boyunca birden fazla kaynaktan kazanç elde etmeye devam edebilirsiniz. Pozitif Enerjili Günler: 3-7-11-12-15-16-25-26-30 Zayıf Enerjili Günler: 1-13-14-20-21-27-28 Aşkta En Şanslı Günler:15-16 Parasal Açıdan Şanslı Günler: 9
Bu aya dalgın ve düşünceli başlıyorsun. Eskiyi özlüyorsun. Yaşamınıza giren ilişkiyle alakalı çok güçlü duygular paylaşabilirsin. Kariyerinde bir ilerleme ve sıçrama olacak buna hazırlıklı olmalısın. Belki de ilk defa beklentinizden daha fazlasını elde edebilirsiniz maddi ve manevi olarak. Yeni bir girişim üzerine yatırım yapabilir işinizi büyütme imkanı elde edebilirsiniz. Pozitif Enerjili Günler: 1-5-9-18-19-23-24-27-28 Zayıf Enerjili Günler: 7-13-14-20-21 Aşkta En Şanslı Günler: 9 Parasal Açıdan Şanslı Günler: 3-30
İlişki konusunda biraz esnek davranmalısın. İnsanların eksikliklerini göreceğin bir zamandasın ve olumlu bir şekilde ifade etmekte her iki taraf için iyi olacak. Aşkta yeni bir sayfa açılıyor, hayırlı olsun. Kendimizle yüzleşmeli, hatalarımızdan, yanlış kararlarımızdan ders çıkarmalıyız. Bu ders hoşumuza gitmese de, bunu hukuka uygun şekilde gözden geçirirsek, sıkıntıları aşabiliriz. Pozitif Enerjili Günler: 1-5-9-13-14-18-19-27-28 Zayıf Enerjili Günler: 3-15-16-23-24-30 Aşkta En Şanslı Günler: 18-19 Parasal Açıdan Şanslı Günler: 11-12
Aşk konusunda çok şanslısın. Hayal edemeyeceğiniz kadar aşk dolu bir aya giriyorsunuz. Maddi anlamda kendini geride bırakıyorsun ve bu seni rahatsız ediyor. Evinde kendini güvende hissediyorsun. Ay-İkizler burcu geçiş günleri, sizin için yeniay anlamı taşır. Bilinçli istekleriniz ile bilinçaltınız uyumludur ve yeni başlangıçlar için taze enerji anlamı taşır. Pozitif Enerjili Günler: 3-7-11-12-20-21-25-26-30 Zayıf Enerjili Günler: 9-15-16-23-24 Aşkta En Şanslı Günler: 11-12 Parasal Açıdan Şanslı Günler: 5
Şanslı ayındasın. Önüne çok güzel fırsatlar çıkacak ve sen de bunu değerlendireceksin. Bekar terazi burçları için aşk hayatında gelişmeler olacak. Evli olanlar ise ortak hayallerinin bir kısmını gerçekleştirecekler. Ailevi sorumluluklar artabilir. Kendimize bir yol çizmek isterken, başkaları yolumuza çıkarak bize kendini hatırlatabilir. Ne denildiğini, ne diyeceğimizi bilmek zamanıdır. Pozitif Enerjili Günler: 3-7-11-12-15-16-20-21-30 Zayıf Enerjili Günler: 5-18-19-25-26 Aşkta En Şanslı Günler: 20-21 Parasal Açıdan Şanslı Günler:13-14
KOÇ
BOĞA
İKİZLER
Yaşamınla ilgili ipleri serbest bırakmayı denemelisin, rahatlamalısın. Bu zamana kadar yaptığın tüm güzelliklerin geri dönüşünü almaya hazır ol. Müdahale etme huyunu bir kenarı koy ve nasıl yaşadığını izle. Ay ortasından itibaren kazançlı enerjiler ile karşı karşıyasınız. Arsa ve mülk ile işlerde ise oldukça şanslısınız. Alım satımlardan karlar elde edebilirsiniz. Pozitif Enerjili Günler: 1-5-9-13-14-23-24-27-28 Zayıf Enerjili Günler: 11-12-18-19-25-26 Aşkta En Şanslı Günler: 13-14 Parasal Açıdan Şanslı Günler: 7
YENGEÇ
76
I EKİM 2018
ASLAN
BAŞAK
TERAZİ
İlişkinde dengedesin. Stres kaynaklı bazı sağlık problemleri ortaya çıkabilir. Stres olmak yerine kendini ve yaşamını dengede tutmalısın. Güzel bir haber sayesinde sevineceksin. Dolunayın görünümleri, biraz yoğunluğun sorumluluğun, bazı işleri düzenleme mecburiyetinin, ailevi konuların etkin olacağını gösteriyor. Aslında enerjimizi doğru yönlendirirsek, hepsinin altından kalkabiliriz. Pozitif Enerjili Günler: 5-9-13-14-18-19-23-24 Zayıf Enerjili Günler: 1-7-20-21-27-28 Aşkta En Şanslı Günler: 23-24 Parasal Açıdan Şanslı Günler: 15-16.
AKREP
4mevsimbahcesehir Dört Mevsim Bahçeşehir
Her yönden şanslı zamanındasın. Yaşamın aldığı her şey geri dönüşüme giriyor ve olumlu bir şekilde sana dönüyor. Kırılmış olan cesaretiniz yeniden toparlanacak ve kendinizi mutlu hissedeceksiniz. Bir borcu ödemeniz gerekebilir. Taksitle bir alışveriş yapabilirsin ama faizine dikkat edin. Bu ara sizi tedirgin edecek tek bir konu var. O da riskli yatırım ve harcamalardan uzak durmak veya ölçüyü kaçırmamak. Bunun dışında çok büyük bir problem bu Dolunayda yaşanmaz. Pozitif Enerjili Günler: 7-11-12-15-16-20-21-25-26 Zayıf Enerjili Günler: 3-9-23-24-30 Aşkta En Şanslı Günler: 25-26 Parasal Açıdan Şanslı Günler: 18-19
YAY
Bu aralar kendini endişeli ve karamsar hissedebilirsin. Aile ilişkilerinde biraz dikkatli olmalısın. Hafta sonu fazla harcamalar yapabilirsin. Sizi fazla yük strese sokabilir. İşimizden istediğimiz ücreti alamıyorsak, bu tüm hayatımıza etki edebilir. Çok olumsuz bir Dolunay değil. Ancak öyle her istediğimizi kabul ettireceğimiz bir durum yok. 9 Ekim yeniayını beklememiz faydalı olabilir. Şimdi sabırlı olacağız. Pozitif Enerjili Günler: 1-9-13-14-18-19-23-24-27-28 Zayıf Enerjili Günler: 5-11-12-25-26 Aşkta En Şanslı Günler: 1-27-28 Parasal Açıdan Şanslı Günler: 20-21
OĞLAK
Duygusal yönde kafan çok karışık. Herhangi bir şeyde kendini patlamaya hazır hissedebilirsin. Bu aralar dikkat etmelisin. Duygularını kontrol altında tutmalısın. İlişkindeki sorunlar konuşularak halledilebilir. Evlilik veya iş ortaklığı gibi hayati kararlar bilinçli şekilde ele alınır, gözden geçirilir. Dikkatinizi toplamanız, odaklamanız halinde yanlışları, eksikleri görmeniz mümkün olur. Sizi engelleyecek tek şey, umutsuzluk ve sabırsızlık olur. Unutmayalım ki, doğan her yeni gün, bir mucizenin işaretçisidir. Pozitif Enerjili Günler: 3-11-12-15-16-20-21-25-26-30 Zayıf Enerjili Günler:1-7-13-14-27-28 Aşkta En Şanslı Günler:3-30 Parasal Açıdan Şanslı Günler: 23-24
KOVA
Geçmişten kalan borçları ödeme planı çıkaracaksın. Kendinize ikinci bir gelir kaynağı arayışındasın. Amacınız varsa, pes etmeyiniz. Onun bunun hatırı için, kendi isteklerinizden vazgeçmeyiniz. Sadece yarar-zarar hesabını yapınız, bu kafidir. Uygunsa, doğruysa, bir sakıncası, zorluğu olmayacaksa kendi kendinizi de engellemeyiniz. Birileri iyi niyetinizi kullanmasın. Yardımcı olacağım diye, kendinizi zor duruma sokmayınız olur mu? Bu iyilik değil, sonrasında külfet olur size. Pozitif Enerjili Günler: 1-5-13-14-18-1923-24-27-28 Zayıf Enerjili Günler: 3-9-15-16-30 Aşkta En Şanslı Günler: 5 Parasal Açıdan Şanslı Günler: 25-26
BALIK
EKİM 2018 I
77
MODA
@ soulspiritz’in ‘ZAMANSIZ, BEDENSİZ Peki siz bu koleksiyonu gördünüz mü? Size bir ipucu vereyim mi Tasarım Tomtom Sokak günleri yaklaşıyor. Orada her bir kıyafetime, ruhumun her yansımasına dokunabileceğiniz buluşmaları beraber yaşayabiliriz. Artık adresi biliyorsunuz ama yine de söyleyeyim ALARA Tophane ile Beyoğlu arasındaki muhteşem BÜYÜKKOYUNCU SOUL SPIRITZ Tomtom Sokak benimle buluşacağınız yer. MARKASI KURUCU VE TASARIMCISI Haydi Dört Mevsim okuyucuları, orada Soul Spiritz standını bulun ve biraz kadın kadına sohbet edelim. Birbirimizi tanıyalım. Üstelik etkinliğe özel indirimler hazırladım sizlere. Çok uğraş verdiğimiz, konfora odaklı ve estetiğe de özen gösterdiğimiz koleksiyonumuz satışta! Sonra haber vermedi demeyin. Benim için oldukça farklı ve sıradışı bir yılın meyvesi aslında bu koleksiyon. Kendimle çok özdeşleştirdiğim bir tema üzerine kurulu aslında. Geçtiğimiz sene hayata karşı farkındalığımın yüksek olduğu bir dönemdi ve kendimi, işimi, hayatımı nefes almayı, her günümü tutkuyla yaşadığımı hissettiğim bir dönemin içerisindeydim. Bu heyecanın ve tutkunun sonucunda da bu tasarımlar çıktı ortaya. Amacım benim dünyamı başka kadınlara da gösterebilmekti. Benim keşfettiğim mutluluğu başkalarının da keşfedebilmesiydi ve ben ʻfarkındalıkʼ temalı bir koleksiyon yarattım. Çoğu zaman ʻkadınʼ olarak yollarımız zor olabiliyor. Belki toplumsal baskılar, belki varoluşumuzda ki o yüksek yüksek duvarlar, bizi yıldırabiliyor. Kendimizi sevmeyi, yaşadığımız için teşekkür etmeyi, aynaya baktığımızda iyi ki demeyi, özümüze dönmeyi unutuyor olabiliriz. Bence KADIN olmak müthiş bir şans. Çok şanslıyız ki böyle bir bedene sahibiz. Çok şanslıyız ki bu kadar zekiyiz. İşte ben bunları söylemek, hunharca bağırmak ve sesimi duyurmak istiyorum.
78
I EKİM 2018
Kadın olmak adına içimden, ruhumdan coşanları paylaştım sizlerle. Paylaştıklarıma siz de katılıyorsanız paylaşın sizler de dostlarınızla instagramda, facebookda, tweeterda... Çığ gibi büyütelim yüreğimizdekileri, ruhlarımızdaki volkanı. Aksın, patlasın, taşsın, kaplasın tüm kadınların ruhlarını... Birlikten güç doğar biliyorum ve biz kadınlar değişeceğiz, daha mutlu ve daha güçlü olacağız. Bende güçlü, modern kadınlara ithafen hem güçlü hem de konfor odaklı çizgilere sahip bir koleksiyon hazırladım. Değişmez monokrom tonların yanına imperyal moru ilave ettik. Bu renge bayılacağınızdan eminim. Her zaman güçlü kadınların rengi olmuştur. Soul Spiritz kadını her zaman zamansız olmuştur. Modayı takip eden değil yön verenlerden olmuştur. ʻKadınʼ koleksiyonumuzun ana silüeti zamansız parçalar. Gardrobunuz da birçok sezon demirbaş olarak tutabileceğiniz parçalar hazırladık. www.soulspiritz.com adresinden tüm koleksiyonumuza göz atabilir ve benimle iletişime geçebilirsiniz. I
soulspiritz
4mevsimbahcesehir Dört Mevsim Bahçeşehir
YENİ KIŞ KOLEKSİYONU’ ÇIKTI... Sen Bir Kadınsın! Kadınlığını Sev Kadınlığını Keşfet Yalnız Hissettiğin Her An Özü ne Dön Çünkü Cevaplar Orada Aldığın Her Nefesin Mucize Olduğunu Hatırla Kendini Daha Çok Sev Hayatla Eğlen Dünyadan Zevk Al Morla Bezenmiş Bir Dünya Düşle Özgünlüğün, Yaratıcılığın, Gücün Rengi Morla Gökyüzünün Tüm Gizemler ini Taşıyan Mordan Al İlham ını Bedenini Sev Aynalara Gülümse Çünkü Sen Bir Sihirsin Nelere Sahip Olduğunun Far kına Var. Kalabalıklar Güzeldir Sen Yalnızlığın Da Tadını Çık armayı Bil Çünkü Orada Sen Varsın! Kapat Gözlerini Hayattan Bir Nefes Al Ödünç Değil, Sonsuza Kadar Senin İçin Olanı Kendine Teşekkür Et Doğduğun Andan Beri Seni Taşıyan Bedenine Teşekkür Et Duymak İçin Bekleme Güzel Olanı Önce Sen Söyle Çünkü Sen Bir Kadınsın! Hiçbir Şeye Boyun Eğme! Hayatla Eğlen Dans Et Gül Koş ! Bırak Ne Derlerse Desinler Sen Aynada Gördüğünle Ko nuş Nasıl Bir Mucizesin Kendin Gör Eğlencenin Gelmesini Bekle me O Zaten Senin Kalbinde Bırak Neşe Rüzgarıyla Gelsin En Güçlü Duvarları Da Yıkan Sensin! Gün Bitmeden Bir Daha Ba k Aynaya Teşekkür Ettiğin Bedenine, İyi Geceler Dediğin Gülüm semene, Yarınki Hayata Hazır Bir Sa na “İyi Ki Varım” De! İyi Ki Varsın !
EKİM 2018 I
79
4mevsimbahcesehir
KÜLTÜR-SANAT
Dört Mevsim Bahçeşehir
Marmara Park’ta 5-21 Ekim Kemal Sunal sergisi... Türkiye’nin yetiştirdiği en büyük komedi ustalarından biri olan Kemal Sunal’ın sanat hayatının önemli kesitleri, özel eşyaları, film afişleri Marmara Park Alışveriş Merkezi’nde özel bir sergide buluşuyor. Açılışını 5 Ekim 2018 tarihinde Gül SuR Ü Ç nalʼın yapacağı L Ü G HATİCE sergi 21 Ç N İNA Ekim 2018 tarihine kadar Marmara Park AVM ziyaretçileriyle buluşacak. Türk sinemasının unutulmaz ismi Kemal Sunal'ın kişisel eşyaları, aksesuarları, film afişleri ve filmlerde kullandığı giysilerinden oluşan sergi ECE Türkiye yönetiminde bulunan, Türkiyeʼnin ilk uzay temalı alışveriş merkezi Marmara Park AVMʼde sevenleriyle bir araya geliyor.
Toplam 82 filmde oynamış, oynadığı karakterlerle izleyicinin kalbinde yer edinmiş, Yeşilçamʼın gülen yüzü Kemal Sunalʼın hayatına dair sergi Marmara
Sizin için seçtiğimiz konser ve etkinlikler; I 4. İstanbul Tasarım Bienali 14 Ekim-4 Kasım 2018 İstanbul Çeşitli Mekanlar I Endülüs’ten Anadolu’ya Sesler ve İzler 15 Ekim 2018 CRR Konser Salonu I Ferhangi Şeyler 15, 19-20, 26-27 Ekim Ses Tiyatrosu I Annemin Şarkıları Canlı 45’lik Nostalji Gecesi 16 Ekim 2018 Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu I Moğollar 17 Ekim 2018 Mori Performance I Bülent Ersoy-Muazzez Abacı 17 Ekim 2018 Harbiye Cemil Topuzlu Aç. I Beyaz: Tiyatro Oyunu 19 Ekim 2018 Caddebostan Kültür M. I Gökhan Türkmen 19 Ekim 2018 IF Performance Hall I Aşkın Nur Yengi 19 Ekim 2018 Moda Kayıkhane
80
I EKİM 2018
I Ghost The Musical 19-21, 23-28,30-31 Ekim, 1-4 Kasım 2018 Zorlu PSM-Turkcell Sahnesi I Benim Festivalim-TeomanEdis-Aleyna Tilki 20 Ekim 2018 KüçükÇiftlik Park I Şarkılar Seni Söyler Müzikal 20 Ekim 2018 TİM Show Center I Kadın Kafası: Tiyatro Oyunu 20-28 Ekim 2018 Profilo KM Küçük Salon Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi (31 Ekim) I Dali’nin Kadınları 22-23, 28 Ekim, 3, 20 Kasım 2018 İstanbul Çeşitli Mekanlar I Canım Kardeşim Müzikali 2 21, 28 Ekim 2018 Akasya Kültür Sanat I MFÖ 26 Ekim 2018 Harbiye Cemil Topuzlu S. I Leman Sam 26 Ekim 2018 Leyla Gencer Opera ve S. M.
I Garou-20 Years 2 Kasım 2018 Volkswagen Arena I 7 Kocalı Hürmüz 3 Kasım 2018 TİM Show Center I Feridun Düzağaç 9 Kasım 2018 Mask Live Music Club-Beylikdüzü I Candan Erçetin 10 Kasım 2018 Bostancı Gösteri M.
Parkʼta nostalji rüzgarı estirecek. 7ʼden 70ʼe herkesin sevdiği ve Türk sinemasında önemli yer tutan film afişleri büyük sanatçının sinema yaşamını da yeniden gözler önüne seriyor. Düzenlediği etkinliklerle ziyaretçilerini sevdiği sanatçılarla bir araya getiren; sanat, moda ve spora verdiği destekle dikkat çeken, Avrupa Yakasıʼnın en çok ziyaret edilen alışveriş merkezlerinden biri olan Marmara Park AVM, Beylikdüzü /Esenyurtʼta yer alıyor. G Jolly Joker Konserleri
Khontkar . . . . . . . . .14 Ekim Yıldız Tilbe . . . . . . .17 Ekim G Gülşen . . . . . . . . . .20 Ekim G Koray Avcı . . . . . . . .20 Ekim G Eve Seçkin . . . . . . .26 Ekim G Murat Dalkılıç . . . . .27 Ekim G İlyas Yalçıntaş . . . . .28 Ekim G Hakan Altun . . . . . .2 Kasım G Umut Akın . . . . . . . .7 Kasım G Simge . . . . . . . . . . .9 Kasım G Koray Avcı . . . . . . .9 Kasım G Levent Yüksel . . . .10 Kasım G G
Vizyona girecek filmler 12 EKİM: Uzun Kabus, Yol Arkadaşım 2, El Royale’de Zor zamanlar, Kings, Kuzular Kurtlara Karşı 2, Mirasçılar 19 EKİM: Bir Yıldız Doğuyor, Ay’da İlk İnsan, I Still See You, Keşif, El Ummar, Sevgili Komşum, Karlar Prensesi Elliot, Tuzdan Kaide, Cehennem Festivali, Troller, Anaokulu Öğretmeni 26 EKİM: Cadılar Bayramı, Hunter Killer, Müslüm, Napoli’nin Sırrı, Bebek Geliyorum Demez, Çirkin Kral’ın Efsanesi, Rafadan Tayfa Dehliz Macerası 2 KASIM: Fındıkkıran ve Dört Diyar, Bohemian Rhapsody, Climax, İyi Oyun, Ecinni, Muhtemel Aşk 9 KASIM: Suspiria, Overlord Operasyonu, Cameron Post’a Ters Terapi, Örümcek Ağındaki Kız, Prenses Harikalar Diyarında, Çakallarla Dans 5, İstasyon
4mevsimbahcesehir
BULMACA
82 I EKİM 2018
Dört Mevsim Bahçeşehir
%30
ORJİNAL SAATLERDE
’A VARAN İNDİRİMLER
ozellersaatoptikgumus
www.ozellersaat.com
ZİPPO ÇAKMAK ORJİNAL
PİH
KEHRİBAR TES
Her türlü pil bulunur Optik mağazalarımızda sgk ve tüm özel kurum reçeteleriniz bilgisayar destekli makinalarda 10 dakika da yapılır.
Merkez: Doğan Araslı Cad. No:158 Esenyurt/İstanbul Tel: 0212 596 80 24 Şube 1: Sultaniye Mah. Sıdıka Cebeci Cad. 8/E Kızılay Hastanesi Önü Esenyurt/İstanbul Tel: 0212 596 97 97 Şube 2: Süleyman Demirel Cad. 3/E (Esenkent Giriş) Esenkent/İst. Tel: 0212 620 57 74 Şube 3: Özyurtlar N Merkez No:6 (Defacto Yanı) Esenyurt/İstanbul Şube 4: Bahceşehir 2. Kısım Şehit Polis Gaffar Okan Cad No:13 C (belediye binası yanı) Bahçeşehir
IR
IŞIMIZ VARD
Lİ SAT I İLE TAKSİT T R A K İ D E R K
1991 yılından bu yana sektörde hizmet veren Özeller Optik-Saat-Gümüş sizden aldığı güvenle Ekim ayında 5. mağazasını Bahçeşehir’de hizmete açıyor.