Summer Fall 2015
1
2
Summer Fall 2015
Summer Fall 2015
3
M A G A Z I N E
BY SHERATON ANKARA HOTEL & CONVENTION CENTER LUGAL, A LUXURY COLLECTION HOTEL ANKARA
SUMMER/FALL ISSUE 2015 İMTİYAZ SAHİBİ • OWNER TURSER Turizm Servis Yayıncılık ve Ticaret A.Ş. YÖNETİM • MANAGEMENT Genel Müdür • Genaral Manager Joerg U. LIMPER YAYIN • PUBLICATION Genel Yayın Yönetmeni • Editor in Chief Yaman ÖZEL Editör • Editor Esen Bahar PEKER Sanat Yönetmeni • Art Director Hüseyin AHİ Koordinatör • Coordinator Kerem ŞEKER İngilizce Editör & Çeviri • English Editor&Translation Joshua GARLAWAY İngilizce Editör • English Editor Amy HUME YAZI İŞLERİ Yazı İşleri Müdürü • Managing Editor Arzu KASAR KATKIDA BULUNANLAR • Contributors Zerrin YAYA Mert ÜRETEN Ozan BIÇAKCI Kapak Fotoğrafı • Cover Photo Nikola Borissov REKLAM • ADVERTISING Satış Sorumlusu• Sales Executive Tuğçe Ofluoğlu AKTAN Reklam Satış • Advertising Sales info@enamourmagazine.com Rezervasyon • Reservation Tel•Phone : 0 (312) 457 60 00 Cep•GSM: 0 (507) 201 89 25 E-mail: info@enamourmagazine.com Web: www.enamourmagazine.com Baskı-Cilt • Printing-Binding ARKADAŞ BASIM SAN. LTD. ŞTİ. Adres: Kazım Karabekir Cad. Sütçüoğlu İş Hanı No: 37/14 Ulus/ANKARA Tel: 0(312) 341 63 10 E-posta: bilgi@arkadasbasim.com.tr Web: www.arkadasbasim.com.tr Tasarım Ofisi • Design Office Adres: Tunalı Hilmi Cad. No: 7/B Çankaya ANKARA Telefon: 0(312) 419 20 24 Mail: studiovenue@hotmail.com Web: www.venue.com.tr Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan, kaynak belirtilmeden tam veya özet alıntı yapılamaz.
Neither text nor photographers from this publication may be reproduced either in full or summary without acknowledingthe source and without prair permisson from the publisher.
Yayın Türü Süreli Yerel • Publication Genre Local Periodical Yayın Süresi: 3 Ay • Publication Period: 3 Months Yayının Dili: Türkçe-İngilizce • Publication Language: Turkish-English
REKLAM
CONTENT NEWS YOU WON’T GÖRDÜKLE BELIEVE RİNİZİN WHAT YOU TADINA İNANAMAYAARE TASTING! CAKSINIZ!
11
THE FIREATEŞ IS STILL HALA SICAK HOT
14
24 HOURSSHERATON ANKARA’DA AT THE 24 SAAT SHERATON
21
FASHION&PASSION
Fashion Dancing With Freedom
26
Dream Düş Gezginleri Travellers
30
Imperfection is Beautiful Kusurlar Güzeldir
40
Moda ile Özgürlük Dans Ediyor
HEALTH&BEAUTY
THE METROPOLITAN
METROPOL DIET DİYETİ
46
TALKING ABOUT LET CHILDREN GROW UP WITH TREES 48 ÇOCUKLARLA AĞAÇLAR BİRLİKTE BÜYÜSÜN
BENEDICT BENEDICT’IN NARRATES SESİNDEN ‘THE “DÖNÜŞÜM” METAMORPHOSIS’
Dolce &Gabbana 2015 Spring/Summer
4
Summer Fall 2015
50
Summer Fall 2015
5
CONTENT MOODBOARD
WARHOL, BANKSY, HIRST… ALL OF THEM IN ART INTERNATIONAL
58
WARHOL, BANKSY, HIRST… HEPSİ ART INTERNATIONAL İSTANBUL’DA
MAMMA
MIA!
59
INTOWN
2
Ankara Days in
62
Ankara’da 2 Gün
OCCUPATIONS ANKARA’DA THAT ARE 78 KEPT ALIVE IN YAŞATILAN ANKARA MESLEKLER
A HIDDENKENTİN ORTASINDA MUSEUM SAKLI BİR MÜZE IN THE CENTER OF THE CITY
82
CITIES&STORIES CINEMATIC CITIES & 88 EXTRA ORDINARY KENTLER & STORIES SİNEMASAL SIRA DIŞI HİKÂYELER
CHECK IN
5 OF THE BEST HONEYMOON HOTELSEN İYİ 5 BALAYI OTELİ
102
WEDDING
MOMENTS
AT SHERATON ANKARA
6
Summer Fall 2015
SHERATON ANKARA’DA BÜYÜLEYİCİ ANLAR
122
Summer Fall 2015
7
Merhaba,
İ
lk sayımızın heyecanını, keşfetme tutkusunu bir an bile kaybetmeyen okuyucularımızla paylaşabilmek oldukça mutluluk verici.
Mimarisiyle ve çeyrek asırdır ev sahipliği yaptığı anılarla şehrin kendisiyle özdeşleşen Sheraton Ankara Hotel & Convention Center ve lüksün ötesinde deneyimler arayan günümüz seyyahlarına rehberlik eden Lugal, A Luxury Collection Hotel Ankara, yaşamı ayrıcalıklı kılan tecrübelerini Enamour ile paylaşıyor. Şehrin az bilinen gizemlerinden, yaygın efsanelerin bilinmeyen yönlerine; medeniyetlerin saklı kalmış mutfak kültürlerinden, sırlarını hep merak ettiğiniz lezzetlerin paha biçilmez tariflerine; sanatın dokunulmamış gerçekliğinden gerçeğin en yalın haliyle sanata dönüştüğü eşsiz eserlere; modaya ilham veren sıradışı tasarımlardan sadeliğin dayanılmaz cazibesine, çağın simgesi olan görkemli yapılardan yeni bir çağ başlatacak mimarlık dehalarına, lüks yaşamın anıtlaşan ürünlerinden yaşayabileceklerinizi lüksün çok ötesine taşıyacak deneyimlere, yaşamın büyüleyici yanlarını keşfetmek için tutku dolu bir yolculuğa çıkıyoruz. ... sonsuz teşekkürlerimizi sunarız “Evet, bazılarımız farkında dünya sanıldığı kadar büyük değil sadece adım atmak lazım.” Ünlü moda fotoğrafçısı Nikola Borisov’un sıradışı deneyimlerini okuduğunuzda dünya size de küçük görünecek. İlk sayımız için paylaştığı ilham dolu serüveni ve hediye ettiği kapak fotoğrafı için Nikola Borisov’a... Dünya heyecan dolu bir gezgin için ne kadar küçükse adanmış kaşifler için bir o kadar uçsuz bucaksızdır. 25 yıldır sürdürdüğü görevi ile Ankara tutkunluğu ve adanmışlığı kuşku götürmeyen Ankara Turizm İl Müdürü Doğan Acar’dan Başkent’i dinlerken şehrin sınırları dünyaya yayılır mesela... Kıymetli röportajı ve destekleri için Sayın Doğan Acar’a... Kendisinden şehrin 5000 yıllık tarihini büyük bir iştahla dinleyebileceğiniz ve keyifle uğraştığı Başkent tarihini cömertçe paylaşan Sayın Nezih Kuleyin’e...
8
Summer Fall 2015
Welcome, is a pleasure to share the excitement of our first issue with our readers who never lost Ittheir passion to discover. Sheraton Ankara Hotel & Convention Center, which is an icon of the city with its architecture and the memories of people and events it has hosted over the years, and Lugal, A Luxury Collection Hotel Ankara, which has been a gathering point for modern-day travelers seeking experiences beyond luxury, together share their exclusive experiences with Enamour. From the little known mysteries of the city to the unknown aspects of legends, from the hidden cuisines of past and present civilizations to the priceless recipes and flavors you have always wondered about, from the untouched reality of art to the unique pieces in which reality turns into art in its simplest form, from unordinary designs that inspire the fashion world to the irresistible charm of simplicity, from the grandest structures which are icons of this era to the architectural geniuses that will start a new era, from the monumentalized products of luxury lifestyles to the experiences that may carry you far beyond expectations, we are setting off on a journey filled with passion to explore all the fascinating aspects of life.
I would like to thank the following contributors for the first edition... Nikola Borisov, famous Fashion Photographer, for sharing his inspirational experiences and for the cover photo which he gifted. In his words “Some of us realize that the world is not as big as it seems, but, you only need to take a step at a time”. The world is endless for dedicated explorers as it is small for exciteful travelers. The borders of the Capital expand into the world through the eyes of our own Provincial Tourism Director, Doğan Acar, whose passion and dedication is endless for the past 25 years. He is the one who you will listen to with open ears about the 5000 year history of the city: Nezih Kuleyin. History is his passion, specifically our Capital City’s 5000 year history and he shares it with endless pleasure. Thank you for joining our Enamour world, Joerg U. Limper Complex General Manager SHERATON ANKARA HOTEL & CONVENTION CENTER LUGAL, A LUXURY COLLECTION HOTEL ANKARA
Summer Fall 2015
9
news
CAPTIVATING CHARACTER ST.REGIS İSTANBUL
NEW VISION FOR ICONIC SHERATON BRAND
İKONİK SHERATON BÜYÜLEYİCİ BİR KARAKTER MARKASININYENİ VİZYONU ST.REGIS İSTANBUL Ödüllü mimar Emre Arolat tarafından tasarlanan The St. Regis İstanbul tam anlamıyla lüksün çağdaş ifadesi. Lobiyi çevreleyen Assouline kütüphanesi, Ruhlmann esintisiyle döşenen yer mozaikleri, Nişantaşı’nın 1920’lerinden fırlayan Art Deco çağına gönderme yapan mimarisi ile modern ve klasiğin ilgi çekici yorumu St. Regis İstanbul’da vücut buluyor. İsmini, Bloody Mary kokteylini ilk kez St. Regis New York’ta yaratan Fernand Petiot’dan alan Petit “O” Bar, Boğaz’ın günün ilk ışıklarındaki sisli görüntüsünden esinlenilerek yaratılan Misty Mary kokteylini denemek için samimi bir atmosfer sunuyor. Çağdaş Türk sanatçılarından, Fernando Botero’ya kadar, Demsa Sanat Koleksiyonu’nun pek çok eseriyle süslü koridorlardan geçerek Michelin yıldızlı Wolfgang Puck’ın yemek kültürüne kattığı şaheserleri Spago’da mutlaka denemelisiniz. Designed by the award winning Turkish architect Emre Arolat, The St. Regis Istanbul is the ultimate statement in contemporary luxury. The hotel is an interesting combination of the contemporary and classic with references to the Art Deco Era – the Nişantaşı neighborhood sprung in the 1920’s – including wood paneled cabinetry showcasing an Assouline library and Ruhlmann-inspired mosaic patches on the lobby floor. The hotel’s intimate Petit “O” Bar, named after bartender Fernand Petiot, who invented the Bloody Mary in 1934 at The St. Regis New York, is the spot to try the signature Misty Mary cocktail, which echoes the morning haze on the Bosphorus. You must try Michelin-starred Wolfgang Puck’s masterpieces at Spago, and walk through the corridors filled with the paintings of Demsa Art Collection including pieces of Fernando Botero.
Sheraton Huzhou Hot Spring Resort Fotoğraf /Photo: Business Wire
“Sheraton 2020” vizyonu 100 milyon dolarlık pazarlama kampanyası, yeni “Grand” segmenti, yenilikçi tasarım çizgisi, geliştirilmiş servis kalitesi ve hızlı büyüme hedefi ile resmen başladı. Starwood Hotels & Resorts Worldwide, 37. NYU Uluslararası Konaklama Sektörü Yatırımları Konferansı’nda 10 maddelik Sheraton 2020 vizyonunu tanıttı. Yeni vizyon, Sheraton markasını dünya çapında ön plana çıkarmayı hedefliyor. 5 yıllık plan dahilinde Sheraton markasına 100 milyon dolarlık dev bir pazarlama bütçesi ayrılıyor. 2020 yılına kadar dünya çapında hedeflenen 150 yeni Sheraton yatırımının yanısıra, geliştirilmiş servis kalitesi ile yeni Sheraton Grand segmenti de duyuruldu. “Sheraton 2020” is underway featuring a $100 million marketing campaign, launch of a new Sheraton Grand tier, design innovation, enhanced service and accelerated growth’’
The St.Regis İstanbul
10
Summer Fall 2015
From the 37th Annual NYU International Hospitality Industry Investment Conference, Starwood Hotels & Resorts Worldwide, introduced Sheraton 2020, a comprehensive 10-point plan designed to put Sheraton Hotels and Resorts firmly back into the global spotlight. Sheraton 2020, a nod to the plan’s clear five year vision, includes a new $100 million Sheraton-focused marketing campaign; the launch of the new premier tier, Sheraton Grand; continuous innovation of the Sheraton guest experience; an unwavering commitment to service excellence; the implementation of revenue and profit-driving initiatives to benefit owners and developers; and a goal of opening more than 150 new Sheraton hotels worldwide by 2020.
YOU WON’T BELIEVE WHAT YOU ARE TASTING!
GÖRDÜKLERINIZIN TADINA İNANAMAYACAKSINIZ!
Miksoloji Sanatı: Mutfaktan kadehe ilham dolu bir yolculuk
The art of mixology: An inspirational journey from the kitchen to the glass
İçecek kültürünü doruk noktasına taşıyan miksoloji sanatı daha önce denenmemiş bir damak ziyafeti sunuyor. Mutfağa zenginlik katan yüzlerce tat aromalarındaki en derin katmanlarına kadar ayrılıyor. Doğanın özünden gelen farklı aromalar kusursuz bir senfoni için, pişirme, tütsüleme, demleme teknikleriyle bir araya getiriliyor. Her karışım kendine has ritüeli ile görsel bir şölenle sunuluyor ve ince damak tadınızı kışkırtan eşsiz bir ritim yaratıyor. Sıradışı sunumularıyla miksoloji kokteyllerini Ankara’da deneyebileceğiniz tek adres olan Copper Sports Bar, ödüllü barmenleriyle sizi bu farklı içecek deneyimine davet ediyor. İlk yudumunuzdan önce karışımı bir süre dinlendirmeyi unutmayın.
The art of mixology, which is at the cutting edge of the beverage culture, is offering a treat for the palate that has yet to be tried. Hundreds of aromatic flavours adding richness to various cuisines are separated into all their many deep layers. Special cooking, smoking and brewing techniques are incorporated to produce a perfect symphony of aromas from the heart of nature. The particular ritual involved in making every single cocktail is visually presented before your eyes as your palate is awakened to finer flavours in an unparalleled way. Copper Sports Bar is the only place in Ankara, where you can try extraordinarily served mixology cocktails. Don’t forget to let the cocktail breathe before you take your first sip.
Summer Fall 2015
11
news
LUGAL, A LUXURY COLLECTION HOTEL ANKARA
S
tarwood Grubu’nun dünyaca ünlü 10 markasından biri olan The Luxury Collection, bulunduğu bölgenin özelliklerini yansıtan ve her biri sahip olduğu isimden başlayarak kendine özel hikayesini anlatan 80’den fazla sıradışı oteliyle hizmet veriyor. Markanın Türkiye’deki ilk temsilcisi olan Lugal, A Luxury Collection Hotel Ankara, şehrin kalbi Kavaklıdere’de bulunuyor. “Lugal” Sümerler’de liderlerin en yücesi anlamında mükemmellik ifadesi olarak kullanılırdı. Açıldığı günden bu yana prenslerin, kralların, devlet başkanlarının ve başkentin en sıradışı misafirlerinin tercih ettiği Lugal Ankara’da, taşıdığı isminden gelen mükemmelliği kapısından adım attığınız andan itibaren tüm detaylarda fark edeceksiniz. Her köşesinde çağdaş bir zerafetin yorumlandığı Lugal, kişiye özel sunulan hizmetleri, sanatla dolu duvarları, büyük kısmı 60m2 ve üzerinde olan ferah odaları ve benzersiz suitleri ile ayrıcalıklı hissetmeyi tercih eden misafirlerine en üst düzey konforu sunuyor. Zevkli deneyimleri biraraya getiren Lugal Ankara lezzet keşifleri için de ayrıcalıklı bir durak. Lugal’in uluslararası misafirlerini ve başkentlileri geçmişten günümüze Anadolu mutfak kültürleri ile buluşturan gurme restoranı Aruni Restoran & Bar, Anadolu Uygarlıkları’na ait birçok mutfağı keşfederken rehberiniz olacak. Bu sofrada belki çok iyi bildiğiniz belki de hiç duymadığınız geleneksel ve yöresel yemekleri Aruni farkı ile tadacaksınız. 12
Summer Fall 2015
Collection is the curator of the world’s ThemostLuxury enriching and desirable destination
experiences. With over 80 hotels and resorts, each one is a distinct and powerful expression of its location, a gem-like treasure to be savored, celebrated and collected. The brand is represented in Lugal, A Luxury Collection Hotel, Ankara in Turkey receiving its name from the Sumerian civilization. Sumerian was an ancient civilization consisting of city states around the rivers. Although each of these cities had individual leaders, the leader of the dominant city was considered the ruler of the region. The Sumerian word for ruler par excellence is “Lugal”, which means “Great Person”.
Lugal Ankara has always been the choice of kings, queens, head of governments and the Capital’s most prominent guests since it opened. You will notice the sense of perfection comming from its name in every detail. Located in Kavaklıdere, Lugal is an elegant statement in luxury with personalized service, art-filled walls, and 60m2 spacious rooms and suites. Lugal Ankara is also a unique spot for an epicurean journey. Aruni Restoran & Bar will be your gourmet guide for the Anatolian cuisines from the ancient civilizations to the modern ones.
Uniquely personalized. ReямБned privacy LIFE IS A COLLECTION OF EXPERIENCES LET US BE YOUR GUIDE lugalankara.com 90 312 457 6050
REKLAM
Summer Fall 2015
13
news
THE FIRE IS STILL ATEŞ HALA HOTSICAK ANATOLIA’S 3000YEAR OLD CUISINE Anadolu’nun 3000Yıllık Mutfak Kültürü
A
nkara, Anadolu’nun kalbinde, asırlar öncesine ait medeniyetlerin ve ticaretin merkezi olmuş, bir çok uygarlığın hazinelerine ev sahipliği yapmıştır. Ankara’nın zengin mirasını lezzet yolculuklarıyla paylaşmak isteyen Executive Chef Zeki Açıköz ve ekibi binlerce yıllık eşsiz keşif notlarını Aruni Restoran & Bar’ın mutfağında bir araya getiriyor. Özel odasında başkentin en değerli misafirlerini ağırlayan restoran, bahçesinde kahvaltı, öğle ve akşam yemeklerinin yanısıra akşamüstü sohbetleri için de konforlu ve keyifli bir mekan sunuyor. Odun fırınından çıkan hamur işleri, beş çayının en ince ikramları, rakı-balık ritüelinin şeflere has dokunuşları ile Aruni Restoran & Bar Ankara’nın bir araya gelmek için en özel adresi. ANADOLU’NUN GURME ZENGİNLİĞİ Her hafta değişen gurme menüler ait olduğu uygarlığa dair keyifli bir yolculuğu sofranıza taşıyor. Güçlükuvvetli savaşçı Selçuklu’nun mutfağı sağlıklı proteinlerle dolu. Tahıl çorbası ile başlayıp, kuzu dolmasıyla devam ediyor. Osmanlı’nın zenginliği mutfağına da yansımış. Zülüflü Baltacı’sı (Padişahın özel aşçıları), Habbazin-i Hassa’sı (Ekmekçi), Helvacıyan-ı Hassa’sı (Tatlıcı) ve daha nice isimler Sarayın Has Mutfağı’nda, Valide Sultan Mutfağında ya da Kızlarağası Mutfağında çalışır ve hanedan ile hizmetkarlara hizmet ederlermiş. O zamanlardan elimize ulaşan reçeteler, günümüz yeme tarzı ile renklendirildi. Doğu Anadolu, Ankara ve Akdeniz... Kızılcahamam yaprağında “Mancar Dolması” sarılıyor, Ayaş dutunun pekmezi “bıldırcına” başka bir lezzet katıyor, kavun Akyurt’tan gelince “sorbe” daha tatlı oluyor. BİR TÜRK KLASİĞİ BALIK GECESİ Av yasağı kalkar ve balıkçılarda yerini alan çeşit çeşit lezzetler bizi hemen bir araya getirir. Sohbetlere mazeret bir sofradır balık sofrası. Renkler, konular, dostlar değişir; ama içeceğimiz ve ana yemek hep aynı kalır. Her Cumartesi gecesi şefin has dokunuşlarıyla masanız meze tabaklari, mevsimin en taze balığı ve rakı ile donatılıyor, sohbetinize keyifli şarkılar eşlik ediyor. DEMİ YERİNDE SOHBETİ TADINDA Çalışıyorsak ofisimizde, seyahatteysek kısa bir molada, evimizde komşumuzla veya tek başımıza... Çay saati geldiğinde içmediğinde ‘başı tutan’ bir milletiz biz. İşte Aruni bu saatlerde taze sandviç, fırından çıkan pide ve pastanenin gönülçelen tadlarından oluşan bir menü ile size farklı bir alternatif sunuyor. Aruni kış bahçesinde camın önünde yerinizi alın, sohbetinize bahçenin yeşillikleri ve taze demlenmiş çay eşlik etsin. 14
Summer Fall 2015
S
ituated in the heart of Anatolia, Ankara has been an important part of many civilizations dating back centuries and has hosted their treasures as a trade center. In order to share Anatolia’s rich heritage with an epicurean journey, Executive Chef Zeki Açıköz and his team have brought hidden ancient recipes and modern ones together in Aruni Restauran & Bar’s cuisine. While a private room is available to host the Capital’s most prominent guests, Aruni also provides a cozy atmosphere for an authentic breakfast, lunch, evening gatherings and dining in its beautiful garden. Wood oven baked pastries, high tea treats or rakı-balık ritual with special touches of the chefs make this restaurant unique venue to get together. ANATOLIA’S GOURMET TREASURES The weekly gourmet menus bring a tasty history to your table. Strong sturdy warrior Seljukian cuisine is full of healthy proteins. It starts with Grain Soup and continues by Stuffed Lamb. The Ottoman’s richness is also reflected in its cuisine. Zülüflü Baltacı (sultans’ private chef), Habbazin-i Hassa (baker), Helvacıyan Hassa (pastry chef) and many more worked in the Palace Kitchen, Sultana Kitchen and the Kızlarağası Kitchen to serve dynasty. The recipes that have been survived from those times were adapted by modern a taste. East Anatolia, Ankara and Mediterranean cuisines as well... “Stuffed Mancar” wrapped in leaves from Kızılcahamam, Quail tastes unique with mulberry syrup of Ayaş, and Sorbet is even sweeter when made with Akyurt melons. A TURKISH CLASSIC FISH NIGHT As the fishing ban is over, flavors of the seas bring us together. Fish table is a great excuse for long conversations. Colors, friends and discussions change, but the main course and drink always remain the same! Every Sunday Aruni invites you to join rakı-balık table garnished with delicious appetizers, fresh fish, rakı and music of course. WELL STEEPED AND READY FOR CONVERSATION In the office, in the short break on a journey or at home with a neighbor or just alone... We are kind of a nation who gets a headache when we don’t get our tea on time. Aruni Restoran offers you fresh sandwiches, Turkish pide and pastries at your tea hour. Take your seat in the garden and let the greenery and well steeped tea accompany your conversation. Summer Fall 2015
15
news
DESTINATION DISCOVERIES
T
DESTİNASYON KEŞİFLERİ
utkulu seyyahlar soluk aldıkları her şehrin ruhundan saklayabilecekleri bir parçanın peşine düşer. Değerli kumaşlar, nadir bulunan taşlar, el işi nadide eserler ve anıları saklayan fotoğraflar... Ancak bavulunuzdan yalnızca bunlar çıkıyorsa, biraz merak ve biraz parayla her yolculukta biriktirebileceğiniz sıradan hatıralardan bahsediyor olurduk. Bavulunuzda anı olarak taşıdığınız her şeyi paha biçilmez kılabilecek olan aslında yaşattıkları tecrübeler. Lugal Ankara’nın Concierge ekibi, şehrin gizemlerinin ve eşsiz mutfak kültürünün peşinde, günümüz seyyahlarına sunmak üzere unutulmaz tecrübeleri biraraya getirmeye devam ediyor. Seyahatlerinizde tattığınız, anlatmaktan vazgeçemediğiniz, tadı damağınızda kalan yemekleri düşünün. Aklınızdan çıkmayan lezzetleri geride bıraktığınıza üzüldüğünüz olmuştur elbet. Ya cesaretiniz elverseydi ve gizemli tariflerin peşine düşseydiniz, acaba aşçılardan işin sırrını öğrenmeniz mümkün olur muydu? Ödüllü şefler Anadolu’nun gurme sırlarını sizlerle paylaşacak olsaydı hiç düşünmeden parmaklarınızı hamura bular mıydınız? Concierge ekibi sizi Aruni Restoran’ın mutfağına, tam da bu sırları paylaşmak için ellerinizi una bulaştırmaya davet ediyor. Aşçıbaşı Zeki Açıköz ile çarşamba ve cuma günleri odun fırınının başına geçerek ömür boyu saklayacağınız tarifleri tüm incelikleriyle öğrenme fırsatı bulacaksınız. Sizce de eşsiz bir tecrübe değil mi? Anadolu’ya özgü tarifleri kendi dokunuşlarınızla lezzetlendirmek ve gurme yolculuğun keyfini çıkartmak için zaman kaybetmeden kaydınızı yaptırın.
Passionate travellers go in search of something that will capture the essence of every city they visit. Valuable cloth, precious stones, rare handmade artifacts and photographs that capture memories are among the items of value, which are sought after. However, if that is all that comes out of your luggage, then we would only be talking about the average souvenirs which with little money and curiosity can be collected on any journey. What really makes all the things you momentarily carry in your luggage priceless has to be the experiences they are connected wıth. Lugal Ankara’s Concierge team continues to present today’s travellers, who are in search of the city’s secrets and extra ordinary cuisine, with unforgettable experiences. Think about the foods you’ve tasted in your travels, the foods you can’t stop talking about, and the foods which flavor has stayed on your palate. You may well have felt sad that you had to leave those flavors behind and, which you can’t get off your mind. What if you had the courage to go after those mysterious recipes, perhaps it would be possible to learn the culinary secrets from the chefs themselves? If award-winning chefs were prepared to share the secrets of Anatolian gourmet food wıth you, would you immediately, without thinking, get your fingers in the dough? Our Concierge Team invites you to Aruni Restauran & Bar to have a hands on experience and learn these secrets. You will get the opportunity to discover all the intricacies of recipes, which you will keep for the rest of your life, as you spend time on Wednesdays and Fridays with Executive Chef Zeki Açıköz’s wood oven. This would be a unique experience, don’t you agree? Register quickly so you can bring your own touch to recipes special to Anatolia and have unique experiences in your culinary journey.
Daha fazla bilgi ve rezervasyon için lütfen (312) 457 6150’yi arayın veya lugalankara.com’u ziyaret edin.
For more information and reservation please call (0312) 457 6150 or visit lugalankara.com
16
Summer Fall 2015
REKLAM
yeni keşifler new discoveries Anadolu; farklı dinlerin ve kültürlerin buluştuğu ve yüzyıllarca bir arada yaşadığı zengin topraklar... Antik medeniyetlerden modern zamanlara, Anadolu topraklarının büyüleyici hikayesini, en iyi şaraplarla eşleştirilen haftalık gurme menüler ile keşfedin.
rezervasyon için for reservation (0312) 457 6150 arunirestoran.com
Ana Anatolia is where various religions and cultures have lived in harmony for centruies. From the first civilizations to the modern ones, each week we tell the story of this land through a real gourmet menu, which every item is paired with the perfect wine.
Summer Fall 2015
17
news
HOW ABOUT THE PERFECT MEAL AT THE GARDENTERRACE
GARDEN TERRACE’DA MÜKEMMEL BİRYEMEĞE NE DERSİNİZ?
nkara’da yaşıyor ya da yaz aylarında ziyaret A ediyorsanız Garden Terrace Restaurant’ın özel lezzetlerini mutlaka tatmışsınızdır. Henüz Garden Terrace’ı keşfedemediyseniz Kavaklıdere’nin en keyifli noktasındaki yemyeşil alanın ve bu şık restoranın dikkatinizi çekmiş olması gerekir.
Aşçıbaşı Zeki Açıköz ve mutfak ekibi tarafından her yaz kendine has hazırlanan menüsüyle konuklarını muhteşem bir terasta misafir eden Garden Terrace, geleneksel meze tabakları, börek, güveç, ızgara, nefis kebap çeşitleri ve eşsiz manzarasıyla Ankara’nın özlenen yazıyla özdeşleşiyor. Ödüllü aşçılar terasta kurulan mutfakta yemeğinizi yanıbaşınızda hazırlarken hafif bir akşam esintisi eşliğinde, zengin ikramlar, kusursuz servis ve yemyeşil manzaranın keyfi ile Garden Terrace’ı vazgeçemedikleriniz listenize dahil edeceksiniz. If you live in Ankara or visit in the summer, you have most likely tasted Garden Terrace Restaurant’s unique flavors. Even if you haven’t discovered Garden Terrace yet, you must have noticed this lush green space and elegant restaurant at Kavaklıdere’s most pleasant spot. At Garden Terrace guests are hosted every summer on a delightful terrace with Executive Chef Zeki Açıköz and his team’s specially created menu. Traditional appetisers, ‘‘börek’’ stews, grilled meats, delectable varieties of kebabs, and the spectacular view become one with Ankara’s much awaited summer.
18
Summer Fall 2015
With its award winning chefs preparing your food in the terrace kitchen right next to you, accompanied by a light evening breeze, rich treats, impeccable service, and lush green view, you will certainly add Garden Terrace to your list of places to go.
GARDEN TERRACE
MENÜDEN
NOTLAR
Zeki Şef, bu yaz “Deniz Ürünleri Kavurma” ve 21 gün dinlendirilmiş etlerden mutlaka denemenizi öneriyor. Kızılcıklı Şekerpare ise kaçırmamanız gereken tatlılar arasında yer alıyor.
Chef recomZeki you d mends th ‘Seafoefinitely trayt day d od Grill’ the Turkisry aged meand 21 pastr h ‘Şeker ats. is alsoy wıth crapnare’ desse among t berry not mri ts that youhe ss. must
21 GÜN DİNLENDİRİLMİŞ ETLER 21 gün dinlendirilerek yalnızca kendi suyunda marine edilen pirzola, antrikot ve bonfile, doyumsuz lezzetlerini zahmetli yolculuklarından alıyor. 21-DAY DRY AGED MEATS The lamb chops, rib steak and sirloin steaks, which are dry aged for 21 days and marinated in their own juices to get their incredible flavor. EV YAPIMI TEREYAĞLI ERİŞTE Ara sıcaklarınızı seçerken gözden kaçırmamanız gereken bir tat! Güneşte kurutulmuş yoğurt sos ile tamamen ev yapımı enfes bir lezzet. HOMEMADE FETTUCCINI WITH BUTTER A flavor you must not miss when you are choosing your starter! Made with sun dried yogurt, this is an absolutely delightful homemade dish.
GARDEN TERRACE SALATA Sofrada gerçek bir fark yaratmanın püf noktalarından biri salatadır. Kızarmış tulum peyniri ve maskolin yeşillikler ile iki kişilik hazırlanan salatanız balsemik sos veya zeytinyağlı limon sos ile servis ediliyor.
GARDEN TERRACE SALAD One of the things which make a real difference to a meal, is a salad. Your salad, prepared for two people with grilled tulum cheese and mesclun greens, is served with a balsamic or olive oil and lemon dressing.
KIZILCIKLI ŞEKERPARE Bolu Dağı’ndan toplanan taze kızılcıklar Türk Mufağı’nın vazgeçilmez tatlılarından şekerpare ile buluşuyor. CRANBERRY ŞEKERPARE Fresh cranberries harvested from the Bolu Mountain add a special flavour to this essential Turkish soft pastry and fruit dessert known as Şekerpare.
Summer Fall 2015
19
ZENITH €6.400
HUGO BOSS €550
CARTIER DIVER €5.700
Catch the
TIME
ZAMANIYAKALA
Enamour, sezonun en yeni, kaliteli, trend, saatlerini seçti. Zamanın kıymetini bilenler için işte saat rehberi. Enamour has selected this season’s newest, trendy watches. Here is a guide to watches for those who know the value of time.
RAYMOND WEIL €550
ULYSSE NARDIN €38.500
GUCCI €1.100
GIRARD PERREGAUX €25.950
20
Summer Fall 2015
CALVIN KLEIN €325
The Lobby Bar
Club Lounge
Copper Sports Bar
Ya ş a m ı n ı z ı n bir kısmını uzun seyahatlere ayırdığınızı biliyoruz. Sabahın ilk ışıklarında evinizi uykulu gözlerle geride bırakıp uzak bir şehre geliyorsunuz. Uzakta ama neyseki size tanıdık gelen bir yerdesiniz. O kadar yolu yalnızca yorucu bir iş günü geçirmek için gelmediniz elbet. Şehrin 5000 yıllık tarihi sizi keşfe davet ederken öncesinde kendinize yenilenmek için harika bir gün ayırabilirsiniz. 07:30 Güne erkenden başlamak zinde kalmak için alışkanlık haline getirebileceğiniz faydalı bir tercih. Tabi buna iyi bir kahvaltı eşlik etmeli! Devrimsel beslenme formülümüz “Color Your Plate”i keşfetmenizi şiddetle öneriyoruz. Kahvaltı menünüzü olabildiğince farklı renklerde ve CYP logolu lezzetlerle oluşturmanız önemli. Farkını gün içinde mutlaka hissedeceksiniz. 09:00 En son ne zaman aceleniz olmadan gazetenizi keyifle okuduğunuzu hatırlayamayabilirsiniz. Kimilerimiz için günün en keyifli kaçamaklarından biri bu olsa gerek. Gazetenizi elinize aldınız ve Lobby Bar’ın terasında oturuyorsunuz. Kahve keyfinizi sonraya bırakıp Akdeniz ve Ege bahçelerinden elle toplanan ve özel tariflerle sunulan taze meyve sularına ne dersiniz? Tadını ve kokusunu unutamayacağınızdan eminiz. 10:30 Günün kalanında kendinizi daha iyi hissetmek için vakit kaybetmeyin. Seyahat ve iş temponuzun yorgunluğunu geride bırakmanız için Core Performance tarafından özel olarak geliştirilen egzersiz programını Health Club eğitmenlerimizle deneyin. Bu egzersizlerin birkaç saat içerisinde vücudunuzu ne kadar dinlendirdiğini görünce şaşıracaksınız. Sonrasında hangisini tercih edeceğiniz size kalmış; biraz yüzme, sauna, jakuzi ve buhar odası mı, squash, tenis ve okçuluk gibi hobilerinize vakit ayırmak mı yoksa güneşlenme terasında açık havanın keyfini çıkarmak mı? Doğanın kalbinden gelen volkanik taşlarla ruhunuzu yenileyecek bir masaja da hayır demezdiniz... 12:30 Yemek kültürünü keşfetme zamanı. Türk mutfağı ve uluslararası mutfaklardan seçkin lezzetlerin sunulduğu Brasserie One Restaurant’da damak tadınıza göre neyi tercih edebileceğinizi ödüllü şeflerimize bırakın. Restoranın açık mutfağında yemeğinizin nasıl piştiğini izlerken bir yandan da yemyeşil Kavaklıdere manzarasının keyfini çıkarın. 13:30 Şehrin kalbinde kısa bir yürüyüşe çıkmanın ve alışveriş yapmanın en doğru vakti. Dünyaca ünlü markaların vitrinleri süslediği şık mağazalar ve şehrin anıtlaşan parklarıyla çevrili hareketli sokaklar size zamanın nasıl geçtiğini unutturacak. 15:30 Sheraton Club servislerinin ayrıcalıklarından faydalanmayı unutmayın! Gün arasında işinize biraz zaman ayırmanız gerekiyorsa nefes kesen manzaraya karşı keyifli atıştırmalıklar eşliğinde çalışmayı tercih edin. Şehrin en tepesinde 20. katta Club misafirlerimize servis veren Club Lounge’da gün boyu sunulan ikramlar ve eşsiz başkent manzarası işe ayırdığınız vakti keyfe dönüştürecek. 17:00 Dostlarınızla bir araya gelmek için en iyi mazeret Sheraton Paired! The Lobby Bar’da Paired programı kapsamında dünyaca ünlü premium şaraplar kışkırtıcı atıştırmatıklarla eşleştiriliyor kusursuz uyum sizi ve dostlarınızı bir araya gelmeye davet ediyor. 19:30 Hafif bir akşam esintisi eşliğinde, zengin ikramlar, kusursuz servis ve eşsiz gün batımı manzarasının keyfi ile Garden Terrace Restaurant’ı Ankara’da vazgeçemeyecekleriniz listesine ekleyeceksiniz. Akşam yemeğinizde yalnızca kendi suyunda marine edilen 21 gün dinlendirilmiş etleri ve yine bize özel Kızılcıklı Şekerpare’yi denemelisiniz. 22:30 Copper Sports Bar heyecan verici mixology kokteylleri, aperatif atıştırmalıkları ile gününüzü iyi noktalamak için cazibeli ve baş döndüren bir atmosfer sunuyor. Burada geçireceğiniz zaman için, canlı müzik, bilardo, dart ve favori takımınızın maçları seçeneklerinizin arasında. Summer Fall 2015
21
The Brassiere One Restaurant
Club Room
Health Club
24 HOURS AT THE SHERATON ANKARA
We know that you allocate a part of your life to long trips. You wake up at the first light of dawn with sleepy eyes and leave your home, heading for a city far away. You’re at a place far away yet seemingly familiar. Of course, you haven’t come all this way just for a tiring day of work. Though the city’s 5000 year history is inviting you to discover it, before that, you can also spend a great day renewing yourself. 07:30 Getting in the habit of starting your day early is a good choice if you want to stay strong and healthy. Of course this must be accompanied by a good breakfast! We strongly recommend that you discover our revolutionary nutritional plan ‘Color Your Plate’. It’s important that you choose your breakfast from as many colors and ‘CYP’ logo foods as possible. You will certainly notice the difference within a day! 09:00 You might not be able to remember the last time you enjoyed reading a newspaper without hurrying. For many of us this has to be one of the most enjoyable times of solitude in the day. You’ve taken your newspaper and are sitting on the terrace at the Lobby Bar. How about leaving your coffee for later and instead trying our fresh fruit juices made from fruits harvested by hand from gardens in and around the Mediterranean and Aegean regions. 10:30 Throughout the remainder of the day don’t lose any time to make yourself feel better. To leave behind the tiredness caused by your busy work and travel schedule, with our trainers try out our exercise program developed by Core Performance. You will be surprised at how much more relaxed your body is after just a couple of hours of these exercises. After that it’s up to you what you choose to do; if you want to you can do a little swimming followed by the sauna, Jacuzzi and steam room or you can spend some time with your hobbies such as squash, tennis and archery or you can enjoy the open air on our sunbathing terrace. You wouldn’t say “no” to a massage that will renew your soul, with volcanic stones from the heart of nature. ..12:30 It’s time to discover our food culture. Let our award winning chefs help you choose the right food according to your taste at The Brasserie One Restaurant, where flavors from both Turkish and International cuisines are on offer. While you’re watching your food being cooked in the open plan kitchen, you can also take in the lush green view of Kavaklıdere on one side. 13:30 The perfect time to go for a short walk in the heart of the city and do some shopping. The elegant shops with display windows decorated with world famous designer brands and the busy streets surrounded by memorial parks will leave you wondering where the time has gone. 15:30 Don’t forget to take advantage of the services on offer at the Sheraton Club! If you need to spend some time of the day with work, then you may choose to work opposite a breathtaking view accompanied by tasty snacks. The Club Lounge located on the 20th floor at the highest point in the city, where guests to the club are served, will make the time you’ve allocated to work an enjoyable time with its all day treats and unparalleled sunset view of the capital. 17:00 Sheraton Paired is the best reason to get together with your friends.We recommend you to try the world’s best premium wines and crafted beers paired with inspirational snacks at the Lobby Bar. 19:30 You will add Garden Terrace Restaurant to your must do list while in Ankara, with its rich treats, impeccable service and unparalleled sunset view, accompanied by a light evening breeze. During your evening meal you must try the 21 day dry aged meats marinated only in their own juices as well as the Cranberry Şekerpare, which is unique to our restaurant. 22:30 Copper Sports Bar offers a dazzling and attractive atmosphere in which to end your day with its exciting mixology cocktails and aperitifs. Live music, pool, darts and watching your favorite sport team are among the options for ways to spend your time here. 22
Summer Fall 2015
8
5 7
2
1 6
Eve dönerken yaninizda götürebileceğiniz en özel hediyeler... 4
13
1. LOTUS İZNİK ÇİNİSİ BY MEHMET GÜRSOY 2. KARABAĞ KİLİMİ UÇANHALI 3. SAFİR MİNE ÇİÇEĞİ YÜZÜK ARMAGGAN 4. MOHAİR ANGORA ŞAL BUTİK TRİKO 5. ELMAS KADEH ARMAGGAN 6. PRİNÇ TAVLA ARMAGGAN 7. İPEK ELBİSE ARMAGGAN BY BORA AKSU 8. CAM DEKORATİF OBJE ARMAGGAN 9. İCLAL VAZO TURKISH GIFTS 10. BÜYÜTEÇ SETİ ARMAGGAN 11. MAVİ BEYAZ YASTIK ZAZZLE 12. KALKAN ARMAGGAN 13. RUMİ VAZO ARMAGGAN
3
10 9
11
12
Summer Fall 2015
23
fashion&passion
1
This Season’s
JIMMY CHOO €495
OBJECTSOF DESIRE ARZU NESNELERİ
Avril embossed metallic leather court shoes
2
SIDNEY GARBER $14,837.06
18 karat gold bracalet
5
ROBERT CAVALLI €778,69
3
4
LITO €1.670
Izel ring in 14 carat gold
SHAU LEANE €1.833
Yellow-gold split ring
6
STEPHEN WEBSTER €2.907,56
Large ‘Crystal Haze’ ring
Embellished sea star bracelet
7
8 24
LEIVANKASH €457,26
Feather detail bracelet
9 10
JIMMY CHOO €750
Camille Clutch embossed metallic leather
AURÉLIE BIDERMANN FINE JEWELRY €31.000 Summer Fall 2015
GUCCI €4.750
Bracelet in 18K Gold with Horsebit Motif
Sheraton Ankara Hotel & Convention Center No:1 (0312) 466 1111 www.sultansgift.com
Summer Fall 2015
25
fashion&passion
Fashion Dancing With Freedom
Moda ile Özgürlük Dans Ediyor
2015 İlkbahar/Yaz sezonu, geçmişin küllerinden doğuyor ve tüm ihtişamıyla umarsızca savruluyor. Özgürlüğün dışavurumu 70’lerin bohem ve asi tavrı tasarımcıların ilham perisi oluyor. Etnik desenler, uçuşan siluetler, büyük çiçekler zanaatkarlığa saygı duruşunda bulunuyor. Kadınlar güçlerini antik çağlardan alıyor ve podyumlar tanrıçaları ağırlıyor. Bu bahar adeta güç gösterisine dönüşüyor. Spring/Summer season 2015 is rising from the ashes of the past and lightly brushing them aside with its magnificence. As an outward expression of freedom, 70’s bohemian and rebellious attitude is becoming inspiration for designers.
Natural Power Doğal Güç Tasarımlar gücünü doğadan alıyor, Dolce and Gabbana’nın ateş kırmızı gülleri yakarken, Erdem’in vahşi çiçekleri Artemis’e gönderme yapıyor, Armani ise zarafet ve gücü bambuda buluyor. Designers are taking strength from nature; while Dolce and Gabbana’s red roses are on fire, Erdem’s wild flowers are making a reference to the goddess Artemis. Armani, however, is finding grace and strength in bamboo.
Asian Breeze Asya Esintisi Oryantal detaylar, minimal ve model parçalarla birleşip bir doğu yakası hikayesi yazıyor. Kemer, renk paletleri ve desenleriyle Gucci bu hikayenin baş rolünü kapıyor. Antonia Marras beyaz, bol kesim şifon elbiselerine iliştirdiği kırmızı gül ile bizi Japon bahçelerine götürüyor. Dior judo kemerleri ise tatlı bir başkaldırı niteliğinde. A Far Eastern story is being written with oriental fine details and minimalist aspects. Gucci, with its belt, palette of colours, and designs, is taking the leading role in this story. Antonio Marras is bringing us to Japanese gardens with his white, wide cut chiffon dresses with appliquéd red roses. Dior Judo belts, however, have a quality of sweet rebellion.
26
Summer Fall 2015
SnowWhite Bembeyaz Masumiyetin en gösterişli rengi beyaz, bu sezon da bizi aydınlatıyor. Balenciaga’nın transparan detaylarında, Valetino’nun çiçekli işlemelerinde, Francesco Scognamiglio’nun derin V dekoltesinde karşımıza çıkan beyaz, Roberto Cavalli’de pili ve boynu saran fiyonkla en vurucu halini sunuyor. White, the color that most symbolises innocence, is enlightening us this season; coming to us in the form of Balenciaga’s transparent detail, Valetino’s floral designs, Francesco Scognamiglio’s deep v décolleté, and perhaps most strikingly, in Robert Cavalli’s pleated neck wrapping bow tie.
AncientAntik Era Çağ
Antik Yunan ve Roma İmparatorluğu’nun cesur savaşçıları ve asil tanrıçalarının; zarif, güçlü duruşlarından ilham alan tasarımlar kadınsı ifadenin yeni açılımı olarak sezona ismini yazdırıyor. Gladyatörlerin kısa tunikler üzerine giydiği zırhları, uzun deri çizmelerle süsleyen Givenchy, Game of Thrones’u 2015 Baharı’na taşıyor. Dolce and Gabbana transparan etek, altın zırh ve tacı ile büyülüyor. Designers are making a name for themselves this season by taking inspiration from the delicate yet strong posture of ancient Greek and Roman warriors and noble gods to create new expressions of femininity. Givenchy, with short tunics decorated with gladiator arman details accompanied by tall leather boots, is bringing Game of Thrones into Spring 2015. Dolce and Gabbana are casting a spell with their transparent skirt, gold crown and armour.
Dolce and Gabbana 2015 Spring/Summer
Givenchy
2015 Spring/Summer
Givenchy
2015 Spring/Summer
Summer Fall 2015
27
fashion&passion
OpenWindow Açık Pencere
Dekoltenin sınırı olmadığının kanıtını bu yaz da gözler önüne seriyoruz. Acne Studio teni göstererek bahara ‘Merhaba’ derken, Balmain bel dekoltesiyle meydan okuyor. Fendi bel dekoltesiyle açıklığa yeni bir yorum getiriyor. We bring before your eyes the proof that décolleté has no limits this summer. With Acne Studio saying ‘hello’ to Spring by showing skin, Balmain is making a challenge with it’s open waist décolleté. Fendi is redefining openness with its midriff décolleté.
Leather &Suede Deri ve Süet
Yaz ile birlikte anılmayacak kelimelerden ‘deri ve süet’ sezona damgasını vuruyor. Givenchy’nin asi tasarımlarının en iyi parçaları vücudu saran deri taytlardan, Saint Lauren’in “glamrock” kızlarına hediyesi şortlara, Roderte’nin çizgiyi aşan çizmelerinden RalpLouren’in elbisesine, yazın deriyle buluşmasını kutluyoruz. Jason Wu’nun derin dekolteli haki süeti ve Gucci’nin kahve elbisesi ise sezona renk kattı. Leather and suede words not normally associated with summer, are making their mark this season. We are celebrating with one of Givenchy’s most rebellious designs, figure revealing leather leggings to Saint Lauren’s shorts, which are a gift to glam rockers, all the way to Roderte’s line crossing boots and Ralp Louren’s leather dresses. Jason Wu’s low cut khaki suede and Gucci’s coffee dress add color to the season.
Saint Lauren
2015 Spring/Summer
28
Gucci
2015 Spring/Summer
Summer Fall 2015
Dolce and Gabbana 2015 Spring/Summer
For the love of Jeans Jean Aşkına Yükselen Normcore akımında jeanler geniş yer kaplıyor. Gucci’nin patchwork temalı elbiseleri, Fendi’nin ‘denim on denim’ kombini, Sonia Rykiel’ın bahçıvan tulumları, Dolce and Gabbana’nın taşlı yorumu, Bottega Veneta’nın koyu tonlardaki elbise ve takım jeanleri bu yazın vazgeçilmezi olmaya aday. Jeans hold a big place in the rising Normcore trend. Gucci’s patchwork themed dresses, Fendi’s ‘denim on denim’ combination, Sonia Rykiel’s gardening dungarees, Dolce and Gabbana’s stony interpretation and Bottega Veneta’s darker hued dresses and suits are all items that are not to be missed this summer.
Bohemian Attitude Bohem Tavır
70’lerin asi ve özgürlükçü ruhu bağımsızlığını ilan etti. Dries Van Noten’in çiçek kızları umarsızca podyumda salınırken, Emilio Pucci’nin kusurlu olmaktan kaçınmadığı işlemeli takımları süetle buluşuyor. El yapımı ve nakışı tercih eden Etro, dalgalı etek ve pançoları, salaş duruşu ile ‘Why don’t we do it in the road’u mırıldanmakta. The 70’s heralded a spirit of rebelliousness and independence. While Dries Van Noten’s flower girls are swaying recklessly on the catwalk, Emilio Pucci’s inlaid combinations, that aren’t shying away from imperfection, meet with suede. Etro, with its choice of handmade and embroidered wavy skirts and ponchos, humm ‘why don’t we do it in the road’with vintage style.
Emilio Pucci
2015 Spring/Summer
Emilio Pucci
2015 Spring/Summer
Emilio Pucci
2015 Spring/Summer
Summer Fall 2015
29
fashion&passion
GIVENCHY €3.516,89
DOLCE & GABBANA €445.00
GIANVITO ROSSI €595.00
Dream Travellers
DOLCE & GABBANA €1.188,52
Düş Gezginleri
ARMANI PRIVÉ 2015 Spring/Summer
Doğallık dozajını aşan 2015 Yaz sezonu, renklerden arınıp podyumları adeta güç gösterisine dönüştürüyor. Ricardo Tisci, kreatif direktörlüğünü yaptığı Givenchy ile podyumlarda güçlü, seksi ve sert kadını siyah ile resmediyor. Rotasını İtalya’ya çeviren Dolce and Gabbana ise feminenlikten ve otoriteden ödün vermeden siyahı yüksek belli işlemeli şortlarda, transparan elbiselerde kullanıyor. Balmain ise aralık bıraktığı dekoltesiyle büyülüyor.
Summer season 2015, which has brought an overdose of naturalness, is seeing colors cleared out and catwalks turned into a veritable display of strength with Ricardo Tiski, creative director for Givenchy, portraying strong, sexy and powerful women on the catwalk. Bringing our path to Italy is Dolce and Gabbana, who aren’t holding back when it comes to authority and femininity, using black for their highwaisted inlaid shorts and see through dresses. Balmain, however, are casting a spell with their open revealing decollete.
CAROLINA BUCCI $4,320.00
ID SARRIERI €700.00
ALEXANDER MCQUEEN €1.395.00
JIMMY CHOO €425.00
DOLCE & GABBANA £6,000.00
30
Summer Fall 2015
REKLAM
Summer Fall 2015
31
fashion&passion
HALO & CO €1.270,01
Flower Garden
Çiçek Bahçesi
Tasarımcıların karanlık tarafının yansıdığı sezonun arka bahçesinde ise çiçekler açıyor. Alberta Feretti tene iliştirdiği çiçeklerle masumiyetin karşısına ismini yazdırırken, Dolce and Gabbana kırmızı çiçekleriyle baştan çıkarıyor. Erdem bizi doğanın kalbine çağırırken, Givenchy ayaklarımıza çiçekleri seriyor
ALBERTA FERETTI 2015 Spring/Summer
In the back garden, which reflects designers’ dark sides this season, flowers are blooming. While Alberta Feretti is creating a name for innocence with her skin colored floral designs, Dolce and Gabbana is seducing us with their red flowers. While Erdem is calling us to the heart of nature, Givenchy is laying flowers at our feet.
DOLCE & GABBANA €900.00
DOLCE & GABBANA €4,250
ERDEM €695.00 GIVENCHY €1.115,78
32
Summer Fall 2015
MARCHESA NOTTE €1.310,66
ALEXANDER MCQUEEN €210.00
Enamour Office
fashion&passion
Normcore kendini hiç bu kadar yoğun hissettirmemişti. Podyum ve sokakları etkisi altına alan bu akım, ofisimizde de kendine yer etmeyi başardı. Beli yükselen paçası genişleyen pantolonlar, şıklığımız kadar rahatlığımızı da düşünüyor. Kısıtlı zamanımızın destekçilerinden tek parçaların baş tacı, tulumlar ise dominant tavrımızı ortaya koyuyor. Crop top ve kalem eteğin mükemmel uyumu, Rolant Mouret eli değince Rembrandt’ın siyahına gönderme yapıyor.
Normcore has never before made itself felt this strongly. The current has taken both the catwalks and the streets into its flow and also succeeded in making itself a place in our office. Highwaisted, wide-cuffed trousers are taking our comfort into just as much consideration as our elegance. The favorite time saving single pieces, dungarees, are putting our dominant sides out into the open. As Roland Mouret puts his hand to the perfect combination of crop tops and pencil skirts, he makes a reference to Rembrant’s black. MIU MIU €255.00
VICTORIA BECKHAM €1.281,51
NARCISO RODRIGUEZ ROLAND MOURET $648.66
LARSSON & JENNINGS €295.00
ROLAND MOURET €250.00
BULGARI €1.106,56
CASADEI €374.71
MIU MIU €390.00
ALEXANDER MCQUEEN €1,495.00 MICHAEL KORS €159,84 FENDI €975.00
34
Summer Fall 2015
MOSCHINO $343.45
MOSCHINO €107,33 BURBERRY LONDON €95.00
BURBERRY LONDON €746.00 CANALI €45.42
CANALI 2015 Spring/Summer FENDI €1.803,28
Klasik giyimin en önemli parçası takım elbiseler bu sezon serin, rahat tutan pamuk ve keten kumaşlar ile karşımıza dikiliyor. Bize düşen ise takım elbisede fark yatacak aktörlere şans vermek. Bu sezon mikro desenli kravatlar ve bol desenli mendiller bu oyunda başrolleri paylaşıyor. Burberry London ve Canali listemize şık bir giriş yaptı. Şık olduğu kadar rahat olan Paul Smith ayakkabılar en sevdiklerimiz arasında.
Suits, the most important aspect of classic attire, are coming to us in cool, comfortable cotton and linen fabrics this season. Micro designed ties and intricately detailed handkerchiefs are playing leading roles. Burberry London and Canali made a suave entrance to our list. As comfortable as they are elegant, Paul Smith shoes are among our favorites.
LARSSON & JENNINGS €369,75
PAUL SMITH €319,67 DOLCE&GABBANA 2015 Spring/Summer
PAUL SMITH €793,39
Summer Fall 2015
35
Airport Style
fashion&passion
Havaalanı Stili
Yol şartlarına uygun, hava koşullarına hazırlıklı ve şık olmak mümkün. Valentino pantolon, Church’s ayakkabı, Loewe çanta sizin için seçtiklerimiz. It’s possible to dress appropriately for travelling, ready for weather conditions and be elegant. Valentino trousers, Church’s shoes and Loewe bag are what we have chosen for you. SALVATORE FERRAGAMO €210.00
DONNA KARAN €2,520.84
CUTLER AND GROSS €490.00
LUCIEN PELLAT FINET €923.82
PORSCHE DESIGN
EMILIO PUCCI
LELA ROSE $2,098.66
CHURCH’S €326,45
LELA ROSE $2,098.66
36
Summer Fall 2015
HALSTON HERITAGE €500.00
LOEWE €1.296,30
LANVIN €330.00 CHURCH’S €293.00
AEDLE €369,75
CAMOSHITA BY UNITED ARROWS €276,23
NIXON $2,098.66
BURBERRY €1,146.62
Gieves & Hawkes mavi keten takımınız yolculuk için ferah ve şık bir seçenek. Burberry çanta, Tom Ford gözlük, Drakes London mendil ise kuşkusuz en iyi tamamlayıcıları. Enamour iyi uçuşlar diler. Your Gieves & Hawkes blue linen combination is a refreshing and elegant choice. The Burberry bag, Tom Ford glasses and Drakes London handkerchief however are undoubtedly the best accessories to complete the look. Enamour wishes you a pleasant flight.
LELA ROSE $2,098.66
GIEVES & HAWKES €629.00 TOM FORD €392,56
DRAKES LONDON €80.00
LELA ROSE $2,098.66
DUNHILL €815,57
SALVATORE FERRAGAMO €343.00
GIEVES & HAWKES €205.00
Summer Fall 2015
37
Before Winter Kış Öncesi
ERDEM 2015 RESORT
Erdem’in pastel çiçekleri kışa göz kırparken, Valentino’nun bohem tavrı duruşunu sürdürüyor. Alberta Feretti etnik desenleriyle 70’lere çağırırken, Chanel renkleriyle büyülemeye devam ediyor. Yaz sezonunun tüm yansımalarının göründüğü resort koleksiyonda özgürlük çanları çalmaya devam ediyor.
MAJE €150,00
FENDI €983,00
38
Summer Fall 2015
As Erdem’s pastel flowers flutter their eyes at winter, Valentino maintains posture with their bohemian attitude. As Alberta Feretti harks back to the 70’s with her ethnic designs, Chanel continue to cast a spell with their colors. In the resort collection, which displays all the reflections of the summer season, the bells of freedom continue to ring.
AGATHA PARİS REKLAM
The new tWist in travel has arrived in town! Aloft Bursa is a hotel that gives you freedom to control and customize your travel adventure to fit your personal style. Aloft Bursa alışılmışın dışında, hayal gücünüzü serbest bırakan ve stilinizi özgürce yansıtabileceğiniz bir otel.
aloftbursa.com 90 224 300 30 30 Summer Fall 2015
39
health&beauty
BeautyTrends 2015 Yaz moda şovları; podyumda boy gösteren güçlü tasarımlar, çizgiyi aşan tasarımcılar, ilham veren modeller kadar kulisteki yaratıcı saç ve make up artistleriyle de sezona sağlam bir giriş yaptı. Summer 2015 fashion shows; as well as strong designs, designers crossing the line, inspiring models, creative backstage hair and make up artists, make an equally vigorous entrance.
Natural Power
CHARLOTTE TILBURY $61.38
Doğal Güç
Bu sezon da doğanın çağrısına kulak veriyoruz ve güzelliği sadelikte buluyoruz. Makyaj yokmuşçasına sadece teniyle ‘buradayım’ diyen güzellik anlayışı podyumlardan sokaklara taşıyor.
VALENTINO 2015 Spring/Summer
We’re listening to the call of nature this season and finding beauty in simplicity. The understanding of beauty that says simply with the skin, ‘Here I am’, almost like you’re wearing no make-up at all, is overflowing from the catwalk to the streets.
Leave It A Bit Messy
TOM FORD €46.99
CHRISTION DIOR 2015 Spring/Summer
Bırak Dağınık Kalsın
BBROWBAR $$26.00
Kate Moss’un tahtına göz diken, doğallıyla belki de en çok kaşlarıyla kulağını çınlattığımız Cara Delevingne’den sonra kaşlara bakış açımız değişti. Bu sezon yine kalın, dolgun ve dağınık kaşlar ön planda. With her eye on Kate Mosse’s throne, Cara Delevingne has got us talking about her casualness and maybe even more about her eyebrows. After her, the way we look at eyebrows has changed. This season, voluminous, dense and messy eyebrows take center stage.
Imperfection is Beautiful Kusurlar Güzeldir
VERSACE 2015 Spring/Summer
40
Summer Fall 2015
ESTEE LAUDER $25.00
Eyeliner’lar alıştığımız çizgilerden öte, deneysel, kusurlu alanlar vaad ediyor ve yeni bir güzellik anlayışı getiriyor. Louis Vitton, Sonia Rykel ve Ann Demeulemeester defilelerinden ilham alın ve elinizdeki fırçayla becerilerinizi konuşturun. Eyeliners are taking us away from lines we’re used to, promising areas of imperfection and bringing a new understanding of beauty. Take inspiration from Louis Vitton, Sonia Rykel and Ann Demeulemeester and try out your skills with brush in hand.
AreYou Ready to Plunge to the Depths? Derinlere Dalmaya Hazır mısınız? “Yaz, tekneler, güneşin batışı, deniz, adalar...” Makyaj artisti Tom Pecheux defile makyajının anahtar kelimeleri sorulduğunda böyle diyor. İlhamı gökte ararken yerde buluyoruz. Esintiler deniz seviyesinden başlayıp suyun yüzlerce metre aşağısına kadar indi ve mavinin tüm tonlarıyla karıştı. “Summer, boats, sunsets, sea, islands...” When asked what the key words in fashion show make-up are, make-up artist Tom Pecheux replies with these words. While searching for inspiration in the sky, we find it on the ground. The breeze starts from sea level then dives hundreds of metres down mixing with all the shades of blue. ARMANI PRIVE 2015 Spring/Summer
CHANEL 2015 Spring/Summer
Shine! Işıldayın!
Cildi matlaştırma çabalarına son verebilirsiniz; pudralarınızı rafa kaldırın, ışıldayan ciltler bu sezonun olmazsa olmazlarından. Sıcaktan nemlenmiş ve parlayan ten makyajı, göz çevresine uygulanan golden tonlarla daha da parıldıyor.
You can stop straining with the matte make up; put your powders on the shelf, bright skin is a must this season. Glistening skin makeup, moistened by the heat and with golden tones applied around the eyes, combined gleam even more brightly.
Summer Fall 2015
41
health&beauty
WHATWELOVE 2
1-LAURA MERCIER Loose Setting Powder $37.00 2-LA PRAIRIE Cellular Radiance Concentrate Pure Gold $645.00 3-DOLCE&GABBANA Perfect Matte Liquid Foundation $67.00 4-LANCÔME Teint Miracle $44.00
8 1 3
5-BOBBI BROWN Smokey Eye $25.00
7
14
6-GUERLAIN Météorites $74.00 7-SUSANNE KAUFMANN Essential Bath Oil For The Senses €64.00 8-ESTÉE LAUDER Pure Color $24.00
5
9 10
11 4
9-GIVENCHY Eau de Toilette $92 10-GUERLAIN Terracotta Sun Glow $53.00
12
11-BOBBI BROWN Skin Serum Foundation $62.00 12-ESTÉE LAUDER Pure Color $24.00 13-ANASTASIA Premiere Contour $40.00
16
14-CHARLOTTE TILBURY Face Sculpt & Highlight $68.00 15-ESTÉE LAUDER Two Tone Eye Mascara €25.00 16-TOM FORD Sheer Lip Color $50.00
13
42
Summer Fall 2015
15 6
W ISTANBUL MÜCEVHER KUTUSUNUN İÇİNDE BİR SIR Uzaklaşın ve mücevher kutusunun içindeki sırrı keşfedin. Şehrin yoğunluğunu ve stresini W Istanbul’da atın. Kendinize özel bahçelerde ve cabanalarda bir gün ayırın. Bedeninize ve ruhunuza güneş açarken, W Istanbul imzalı bir kokteyl Suleyman Seba Cad. eşliği ile kendinizi No: 22 Akaretler 43 Turkey Summer Fall 2015 evinizde hissedin. Istanbul 34357
HIGH LIGHT
health&beauty
1-VALENTINO Uomo Eau de Toilette $75.00 2-SHISEIDO Men Cleansing Foam $23.00
10
3-TOM FORD Eau de Parfum $215.00 4-LA MER The Eye Balm Intense $190.00
12
2
4
5-PERRICONE MD Glutathione Eye Lid Serum $115.00 6-YVES SAINT LAURENT Eau de Toilette $54.00
1
8
7-C.O. BIGELOW Bay Rum Hair & Body Wash $15.00 8-SISLEY PARIS Anti-Age Global Revitalizer $275.00 9-DIPTYQUE ‘Philosykos’ Solid Perfume $48.00
5
6
13
10-DIOR Homme Eau for Men Eau de Toilette $65.00 11-JIMMY CHOO ‘MAN’ Deodorant Stick $25.00 12-BAXTER OF CALIFORNIA Hard Water Pomade $20.00 13-DIPTYQUE Eau de Cologne $98.00 14-TOM FORD Oud Wood Bar Soap $35.00 15-JO MALONE LONDON Vitamin E Body Balm $75.00
44
Summer Fall 2015
9 11 7
13
15
14
REKLAM
Summer Fall 2015
45
health&beauty
THE
METROPOLITAN METROPOL DİYETİ
DIET
Diyetisyen ve beslenme uzmanı Ferin Batman, şehirde yaşayanların realitesini göz önünde bulundurarak hastalıktan koruyacak formüller ile ürettiği beslenme sistemi Metropol Diyeti’ni, kitabından sonra örnek menüsüyle Enamour’a anlattı.
A dietician and nutrition expert Ferin Batman shared the Metropolitan Diet with a menu example, which she formulated by considering the reality of metropolitan life and nutrition program preventing illnesses.
M
etropol insanı, evde, işte, gezip tozarken, spor yaparken, her ortamda sağlıklı beslenmek, vakit kaybetmeden kolayca zayıflamak, kilosunu korumak, zamandan tasarruf etmek,güzel ve bakımlı görünmek istiyor. Dünya mutfaklarını diyetlerine sokmak, diyet listeleri online alıp, diyet programını görüntülü görüşme ve e-mail ile takip etmek istiyor. Metropol diyetinde önemli olan kişinin ihtiyacı olan spesifik besinleri bularak diyetini o yönde desteklemek ve zenginleştirmek, zayıf ve güçlü noktalarını tespit ederek mutsuz hissetmeden diyetin rahatlıkla uygulanabileceğini göstermek ve sürekli yüksek motivasyon sağlamak.
Metropolitan people are seeking to find an easy and healthy way to loose weigth without breaking their daily rouitines.They want to have a time saving diet to look well. An ideal diet list for them should include tastes from the world cuisine, can be ordered online and should allow them to follow it by video calls and e-mails. What is important in Metropolitan diet is to find individual strengths and weaknesses, and supporting the diet in an encouraging way by showing how easy is it to reach the goals. Of course it is important to provide continuous motivation.
ARA ÖĞÜNÜ ATLAMAYIN
DON’T MISS OUT ON SNACKS
Mutlaka ikindi ara öğünleri olmalı, enerjilerinin bitmesine ve kan şekerlerinin düşmesine fırsat verilmemeli. Aynı zamanda stresinizle de başa çıkmanız gerekiyor. Roka, ıspanak, kırmızı soğan, portakal, çeri domates; stres savar sebze ve meyveler arasında. Stres için günde 2 küçük bitter çikolata öneriyorum. Yoğurt da içerdiği kalsiyum sayesinde; stres ve depresyonu azaltır. Kalsiyum ve magnezyum önemli anti-stres mineralleridir.
Inorder not to allow your energy and blood suger go down you shouldn’t miss out on afternoon snacks. You sould also deal with your stress. Rocket, spinach, red onion, orange, cherry tomato are so helpful to reduce stress. I also recommend 2 pieces of bitter chocolate per day to keep your stress low. Yogurt due to the rich calcium it contains also reduces stress and depression.
46
Summer Fall 2015
1. GÜN Kahvaltı: 2 kaşık yulaf ezmesi/3-4 kaşık az yağlı yoğurt veya süt/meyve parçaları/5-8 fındık veya 4-5 parça ceviz Öğle: Izgara balık/Salata (yağsız)/1 dilim tam buğday ekmeği Akşam: 1 porsiyon az yağlı sebze yemeği veya haşlanmış sebze (üzerine bir tatlı kaşığı zeytinyağı) 1 porsiyon kepekli makarna Ara öğünler: 2 porsiyon meyve/Bir avuç fındık veya ceviz 2. GÜN Kahvaltı: 1 porsiyon meyve/3-4 kaşık az yağlı yoğurt veya süt Öğle: 1 dilim peynir, domates, yeşillik ve kepek ya da çavdar tam buğday ekmeğiyle hazırlanmış sandwich Akşam: 1 porsiyon balık, tavuk veya hindi (Izgara, haşlama veya buğulama) Salata (zeytinyağlı limonlu) Ara öğünler: 2 porsiyon meyve/Bir avuç fındık veya ceviz 3. GÜN Kahvaltı: 1 porsiyon meyve/1 bardak az yağlı yoğurt veya süt/Bir avuç fındık veya ceviz Öğle: 1 büyük kase çorba (tercihen sebze çorbası)/ 1 dilim peynir/Çok istenirse 1 dilim esmer ekmek Akşam: Sebzeli kepekli makarna/Bir kase yoğurt Ara öğünler: 2 porsiyon meyve 4. GÜN Kahvaltı: 2 kaşık yulaf ezmesi/3-4 kaşık az yağlı yoğurt veya süt/meyve parçaları Öğle: Peynirli salata (3 yemek kaşığı lor peyniri, istediğiniz kadar salata)/1 dilim esmer ekmek ya da bir çay bardağı köftelik esmer bulgur Akşam: 1 porsiyon balık, tavuk veya hindi/ Haşlanmış patates (1 orta veya 2 küçük boy) Ara öğünler: 2 porsiyon meyve/Bir avuç fındık veya ceviz 5. GÜN Kahvaltı: 1 porsiyon meyve/4-5 kaşık az yağlı yoğurt veya süt Öğle: 1 porsiyon piyaz (zeytinyağlı, limonlu), salata/1 bardak ayran Ara öğün: 1 kivi ve 1 elma Akşam: 1 porsiyon balık, tavuk veya hindi (Izgara, haşlama veya buğulama)/Haşlanmış patates (1 orta veya 2 küçük boy)
DAY 1 Breakfast: 2 table spoons (tbsp) of oats with 3-4 tbsps of low fat yogurt or milk, fruit pieces and 5-8 pieces hazelnuts or walnuts. Lunch: Grilled fish, Salad (fat free) and 1 slice of whole wheat bread Dining : A low fat meal of vegetables and/or boiled vegetables (with a teaspoon of olive oil on top) and a portion of whole- grain pasta. Snacks: 2 portions of fruit and a handful of hazelnuts or walnuts. DAY 2 Breakfast: 1 portion of fresh fruit with 3-4 tbsps of low fat milk or yogurt Lunch: A sandwich prepared using bran or rye whole grain bread with 1 slice of cheese, tomatoes and green vegetables Dining : 1 portion of fish, chicken or turkey (grilled, boiled or steamed) and a salad (with olive oil and lemon dressing) Snacks: 2 portions of fruit and one handful of hazelnuts or walnuts. DAY 3 Breakfast: 1 portion of fresh fruit, 1 glass of low fat yogurt or milk and a handful of hazelnuts or walnuts. Lunch: 1 big bowl of soup (your choice of vegetable soup), a slice of cheese and If you really want a piece of brown bread. Dining :vegetables with whole grain pasta and a bowl of yogurt Snacks: 2 portions of fruit. DAY 4 Breakfast: 2 tbsps of oats with 3-4 tbsps of low fat milk or yogurt and fruit pieces Lunch: Cheese salad (3 tablespoons of cottage cheese and as much salad as you want) with either 1 slice of brown bread or a tea cup of bulgur wheat. Dining : A portion of fish, chicken or turkey with boiled potatoes (1 medium or 2 small) Snacks: 2 portions of fruit and a handful of hazelnuts or walnuts. DAY 5 Breakfast: 1 portion of fruit with 4-5 tbsps of low fat milk or yogurt. Lunch: 1 portion of haricot bean salad (with olive oil and lemon), a salad and a glass of ayran. Snack: 1 kiwi and 1 apple Dining : 1 portion of fish, chicken or turkey (grilled, boiled or steamed) with boiled potatoes (1 medium or 2 small)
Summer Fall 2015
47
TALKING ABOUT
LET CHILDREN GROW UP WITH TREES
ÇOCUKLARLA AĞAÇLAR BIRLIKTE BÜYÜSÜN
Doğadan aldığını doğaya geri veren bir kitap olsa nasıl olurdu düşündünüz mü? Arjantin’de çocuk kitapları basan yayınevi Pequeno Editor “Tree Book Tree” isimli yeni kitabını özel bir şekilde bastı. Doğaya zarar vermeyen mürekkep ve yapıştırıcı kullanılan kitaba mavi tropikal ağaç tohumları yerleştirildi.Akıllı telefonlarla, tabletlerle yaşayan ufaklıkların gerçek bir kitaba dokunması sağlandıktan sonra o kitabın nasıl ortaya çıktığı, nasıl bir ağacın kağıda dönüştüğü hatırlatılıyor. Ardından toprağa gömülen kitabın yeniden ağaca dönüşmesi ise projenin şapka çıkartılacak tarafı. Have you ever thought what it would be like if there was a book that gave back what it has taken from nature? Pequeno Editor, a children’s book publisher in Argentina, has published a new book titled ‘Tree Book Tree’ in a unique way. This book has been made using environment friendly ink and glue and blue tropical tree seeds have been sown into its pages. After enabling little ones, who live with smart phones and tablets, to touch a real book, it reminds us how that book is made and how paper is made from trees. However, the part of the project that is causing hats to be raised is the way the book turns back into a tree when planted in the ground.
THE PIANO BEHINDTHE CARAVAN KARAVANIN ARKASINDAKİ PİYANO
Dotan Negrin, rutin bir şekilde işe gitmek için yataktan kalktığı mutsuz günlerden birinde, artık hayatında bir şeyleri değiştirmesi gerektiğini fark ediyor.“Atom fiziğini ve profesörlüğü bir kenara bırakıp karavanıyla yollara düşüyor. Hayal gücünü biraz daha zorlayan Dotan Negrin, karavana bir de piyano yükleyerek hem en sevdiği hobisini yanında götürmeyi hem de dünyayı dolaşmayı hedefliyor. Üç yılı aşkın bir süredir bu şekilde yaşayan Negrin, şu ana kadar 300 şehir ve 21 ülke gezdi. Bu süreç içinde bazı günler uyanıp kendi kendine ne yaptığını sorduğunu söyleyen Negrin,tekrar yerleşik düzene geçmeyi denediyse de kısa bir süre sonra kendini yine yollarda bulmuş. Dotan Negrin’in yolculuğunu “pianoaround” Instagram hesabından takip edebilirsiniz. On one of the days that Dotan Negrin would routinely get out of bed to go to work, he realized that something needed to change in his life. He left atomic physics to one side, quit his job as a professor and began travelling in a caravan. Dotan Negrin pushed the limits of his imagination a bit harder and loaded a piano onto his caravan, so that he could both bring his favorite hobby with him and travel the world. Negrin, who has lived this way for over 3 years, has up to this moment travelled to 300 cities and 21 different countries. Negrin, who says that throughout this time there have been some days when he has woken up and asked himself what he’s doing. Despite he tried to return to a settled life, each time he found himself back on the road. You can follow Dotan Negrin’s journey on his Instagram account ‘pianoaround
48
Summer Fall 2015
PHOTOGRAPHER OFTHE YEAR: AHMET POLAT YILIN FOTOĞRAFÇISI Hollanda’da her yıl müze, galeri, dükkan ve diğer kurumların da katılımıyla gerçekleşen Fotoweek fotoğraf festivali bu sene yılın fotoğrafçısı olarak Ahmet Polat’ı seçti. Altı yıl boyunca Karadeniz’den, Güneydoğu’ya gezerek Türkiye gençliğini fotoğrafladığı “Kemal’s Dream” serisiyle ses getiren Polat, 2de1, Vogue Türkiye, Harper’s Bazaar, Paris Match, Marie Claire ve Vice gibi çeşitli uluslararası yayınlar için reklam ve moda fotoğrafları da çekti. Şimdi ise kazandığı ünvan sayesinde 2015 senesi boyunca Hollanda fotoğrafçılığının yüzü olacak. Fotoweek photography festival, which takes place every year in Holland and is shown in museums, galleries, shops and other institutions, has chosen Ahmet Polat as photographer of the year 2015. Polat, who has gained influence with his series of photographs of Turkish youth, taken over a period of 6 years, while travelling from the Black Sea to the South East, titled ‘Kemal’s Dream’ has also done advertising and fashion photography for various international publications such as 2de1, Vogue Turkey, Harper’s Bazaar, Paris Match, Marie Claire, Quest and Vice. Now however, thanks to the name he has won, he will be the face of Dutch photography throughout 2015.
A NEW AREA IN ANIMATION
GOOD NEWS FROM YEŞİM USTAOĞLU
3 boyutlu yazıcılar ortaya çıktığından beri, bilimden sanata kadar uzanan birçok farklı alanda insanlar, bu yeni icatla yapılabilecekler konusunda adeta sınırları zorluyor. Fransız animasyon yapımcısı Gilles Alexander Deschaud işi bir adım daha öteye götürerek dünyanın ilk 3 boyutlu yazıcıyla hazırlanmış filmini çekti. 3 boyutlu baskıyla film yapımının karmaşıklığı ve yoruculuğuna rağmen konunun meraklısı, yenilik arayışındaki kişiler için yepyeni bir alan oluşturuyor.
Pandora’nın Kutusu ve Araf gibi başarılı filmlerin usta yönetmeni Yeşim Ustaoğlu’nun yeni filmi Tereddüt’ün çekimleri tamamlandı. 4 hafta boyunca süren filmin çekimleri Sakarya’nın Karasu ilçesi, İstanbul ve İzmir’de gerçekleşti. Tereddüt, benzer ama farklı iki genç kadının psikolojik dansını sunuyor, içten içe çürümenin yansımasını konu alıyor. Başrollerini Funda Eryiğit, Ecem Uzun ve Mehmet Kurtuluş’un paylaştığı film 2016’da vizyona girecek.
Since the creation of 3D printers, people from the sciences to the arts have been pushing the limits of what can be done with this new invention. French animation director Gilles Alexander Deschaud, however has taken this a step further by making the world’s first film made using a 3D printer. This project titled ‘Chase Me’ is a new venture for this producer. Deschaud has achieved this result by developing his skills in stop-motion film. Despite the intricacy and difficulty of 3D print film making, this enthusiast is creating a new medium for people, who are in search of something new.
The top director of successful films such as Pandora’s Box and Araf, Yeşim Ustaoğlu, has finished shooting her latest film ‘Tereddüt’ (Hesitation). The shooting of the film took place over 4 weeks in Sakarya’s Karasu district, Istanbul and Izmir. Tereddüt is a tale of the psychological dance of two similar yet different women and covers the topic of the repercussions of internal decay. Funda Eryiğit, Ecem Uzun, and Mehmet Kurtuluş take leading roles in this film, which will be released in 2016.
ANİMASYONDAYENİ BİR ALAN
YEŞİM USTAOĞLU’DAN GÜZEL HABER
Summer Fall 2015
49
talking about
THE FIFTH BEATLE: THE BRIAN EPSTEIN STORY
THE FIFTH BEATLE THE BRIAN EPSTEIN HİKAYESİ
J. Tiwary’nin 2013 yılında yayımlanan çizgi romanı ‘The Fifth Beatle: The Brian Epstein Story’ sinemaya uyarlanıyor. The Beatles’ın ulaştığı noktaya gelmesinde kilit rol oynamış isim Epstein’ın hikayesini anlatırken, grup üyelerine dair önemli detayların ortaya çıktığı çizgi romanın film uyarlamasında henüz oyuncu ya da yönetmen olarak hangi isimleri göreceğimiz belli değil.Vivek J. Tiwary’nin de yer aldığı yapımcı ekibinde, Simon Cowell ve Stuart Ford yer alıyor. Filmde The Beatles üyelerini canlandıracak isimlerin büyük merak uyandıracağı ortada. J.Tiwary’s cartoon ‘The Fifth Beatle: The Brian Epstein Story’, which was published in 2013, is being adapted for film. While it is clear that this film will tell the story of Epstein, who played a key role in the Beatles’ success, and important details about the band members will be disclosed, it is still unclear which names will appear for the director and acting roles in this adaptation. Simon Cowell and Stuart Ford are part of the production team together with Vivek J. Tiwary. It is clear that the names who will bring to life the Beatle’s members will be a source of much attention.
BENEDICT NARRATES SESINDEN ‘THEBENEDICT’IN “DÖNÜŞÜM” METAMORPHOSIS’ Franz Kafka ve Benedict Cumberbatch sevenleri, BBC Radio 4’un yayını sayesinde bir araya geldi. Edebiyat dünyasının efsane ismi Franz Kafka’nın ünlü eseri Dönüşüm, Benedict Cumerbatch’in sesiyle hayat buldu. Gregor Samsa’nın hikayesini, Benedict Cumberbatch’in harika ses tonu eşliğinde dinlemek isteyenler programa bbc.co.uk adresinden ulaşabilirler. Fans of Franz Kafka and Benedict Cumberbatch got together thanks to Radio 4’s broadcast. Legend in the world of literature Franz Kafka’s famous work ‘Metamorphosis’ was brought to life by Benedict Cumberbatch’s voice. Those of you who would like to listen to the story of Gregor Samsa narrated by Benedict Cumberbatch, may visit bbc.co.uk.
50
Summer Fall 2015
GODS ON TELEVISION TANRILAR TELEVİZYONDA
Bilimkurgu ve fantezi yazarı,Neil Gaiman, Hugo Ödüllü kitabıAmerikanTanrıları için Starz kanalı ile görüştüğü söylentilerini doğruladı. Yazarın, Starz CEO’su Chris Alberch ile yaptığı açıklamaya göre Amerikan Tanrıları Sonbahar 2016’da televizyon dizisi olarak seyredebileceğiz. Romanın adaptasyonu için Ryan Fuller ve Michael Green ile bir araya gelen Gaiman, “Bebeğimin doğru ellerde olduğunu biliyorum” diyor ve merakımızı daha da körüklüyor. Science fiction and fantasy writer Neil Gaiman, confirmed rumors that he had met with Starz Channel about his Hugo Award winning book American Gods. According to the statement the writer made together with Starz Ceo Chris Alberch, we will be able to watch American Gods as a television series in Autumn 2016. Gaiman, who brought in Ryan Fuller and Michael Green to work on the adaptation of this novel, sparked our interest even more as he said ‘I know that my baby is in the right hands’.
ART FOR ART
SANAT İÇİN SANAT
The xx’in harika çocuğu, Jamie xx, farklı sanat dallarında dolaşıyor ve bizi de bu yolculuğuna ortak ediyor. Londra’daki National Gallery’de, 8 Temmuz – 6 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek Soundscapes: Listening to Paintings sergisinde yer alacak Théo van Rysselberghe’ün Coastal Scene isimli tablosu, Jamie xx’in hazırladığı müzik eşliğinde ziyaretçilerin karşısına çıkacak.Yetenekli prodüktör, tamamıyla bu tablodan aldığı ilhamla yazdığı müzikle, bir nevi tabloya özel soundtrack hazırlamış olacak. The amazing child of xx, Jamie xx, is exploring various branches of the art world and inviting us to be partners with him on this journey. Theo van Rysselberg’s painting named Coastal Scene will be displayed in an exhibition named Soundscapes: Listening to Paintings that will take place between the 8th of July and the 6th of September at the National Gallery in London, accompanied by music prepared by Jamie xx’. The talented producer’s special soundtrack is inspired purely by the painting.
Summer Fall 2015
51
talking about
A REAL TREASURE GERÇEK BİR HAZİNE
65YEAR OLD LEICA MAGAZINE ARCHIVE 65YILLIK LEICA MAGAZINE ARŞİVİ
Fotoğraf meraklısı Daniel Neal, büyük bir özen ve titizlikle derlediği, geçmişi 1949’a kadar uzanan geniş Leica Photography dergi koleksiyonunu dijital ortamda paylaşıma açtı. Yazı karakterlerinin dijital olarak da tanınmasını sağlayan OCR tarama tekniğini kullanan Neal, bu sayede insanların geniş koleksiyonda rahatça arama özelliklerini de kullanabilmelerine de olanak sağlıyor. Para karşılığı bile bir araya getirilmesi hayli zor koleksiyondan, tamamen ücretsiz olarak faydalanabilirsiniz. Photograph enthusiast Daniel Neal has opened his Leica Photography magazine collection.He has painstakingly collected them since 1949, to be shared on a digital platform. Neal, using a scanning technique known as OCR, which allows written characters to be recognized digitally, gives people the opportunity to use the efficient search feature when viewing the collection. You can benefit from this collection, which would be quite hard to compile even for money, without paying anything. https://leicaphotographyarchive.wordpress.com
THE HATEFULL SOUNDTRACK FROM ENNIO
MORRICONE THE HATEFULL’UN FİLM MÜZİĞİ ENNIO MORRICONE’DEN
Film müziklerinin efsane ismi Ennio Morricone, ödüllü yönetmen Quentin Tarantino’yla güçlerini birleştirmeye hazırlanıyor. Küllerinden doğan ‘The Hateful Eight’ 8 Ocak 2016’da vizyona girecek. Morricone ise 40 yıl aradan sonra ilk kez bir Western filminin müziklerini inşa edecek. Sergio Leone filmlerini daha da yücelten müzikleri ile hafızalara farklı kaydolan, Spagetti Western’in yükseliş döneminin sorumlularından biri olan Morricone, eminiz ki yeni Quentin Tarantino filminde de parlayacak. Legendary soundtrack composer, Ennio Morricone, is preparing to put his strength together with award winning director Quentin Tarantino. The Hateful Eight, which rose from the ashes will be at cinemas from the 8th of January 2016. Morricone will create the soundtrack for a western film after a break of 40 years. We are sure that Morricone, who is etched into memories through his music which elevates films even higher and who was one of the people responsible during the peak of Spaghetti Western, will shine in Quentin Tarantino’s new film again.
52
Summer Fall 2015
REKLAM
Life is better when shared. Sheraton Bursa Hotel is truly your perfect home in Bursa... Bursa'daki mĂźkemmel eviniz Sheraton Bursa Hotel... sheratonbursahotel.com 90 224 300 16 16
Summer Fall 2015
53
moodboard
box office
FAR FROM İnsanlıktan MANUzakta 21.08.2015
2014 Venedik UFF; Arca Cinema Giovani Ödülü, Interfilm Ödülü, SIGNIS Ödülü, 2014 Sarlat UFF; En İyi Erkek Oyuncu 1957, Cezayir.Vadide isyan sürerken, iki çok farklı adam Atlas Dağların’ı geçerek beraber kaçmak zorunda kalırlar. Münzevi bir öğretmen olan Daru, karakışın ortasında, cinayetle suçlanan bir köylü olan Mohamed’e yol göstermelidir. Adalet isteyen atlılar ve intikam dolu göçmenler tarafından kovalanan ikili, bilinmeyene doğru haraket etmeye karar verir. Beraber özgürlükleri için savaşırlar. Western özellikleri taşıyan film Camus’nun ‘Misafir’ adlı hikayesinden uyarlanmıştır.
2014 Venice International Film Festival; Arca Cinema Giovani Award, Interfilm Award, SIGNIS Award 2014 Sarlat IFF; Best Actor Algeria, 1954. While the rebellion rumbles in the valley, two very different men thrown together by a world in turmoil, are forced to flee together across the Atlas Mountains. In the midst of an icy winter, Daru, the reclusive teacher, has to escort Mohamed, a villager accused of murder. Pursued by horsemen seeking justice and vengeful settlers, the two men decide to move out into the unknown. Together, they fight to gain their freedom. This film, which has characteristics in common with Westerns, is adapted from Camus’s story ‘The Guest’.
JANE GOT A GUN
04 .09.2015
Natalie Portman’ın silahları kuşanıp western filminde tozu dumana kattığını görmek istiyorsanız ajandanıza 4 Eylül’ü kaydedin. Gavin O’Connor’ın yönetmenliğini yaptığı filmde kanun kaçağı kocasını kurtamak için eski sevgilisinden yardım isteyen ve kendini hiç beklemediği olayların ortasında bulan bir kadının hikayesi anlatılıyor. Jane rolündeki güzel oyuncu Natalie Portman’a Ewan McGregor’a ve Joel Edgerton If you want to see Natalie Portman strap on guns and kick up some dust in a western film, then save the 4th of September in your agendas. The film produced by Gavin O’Connor, tells the story of a woman, who seeks help from her ex to save her outlaw husband, and who finds herself in the middle of events she didn’t expect at all.Ewan McGregor and Joel Edgerton acompannie Natalie Portman in her role as Jane . 54
Summer Fall 2015
HUNGRY HEARTS Aç Kalpler 07.08.2015
2014 Venedik Volpi Kupası–En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Kadın Oyuncu (Adam Driver&Alba Rohrwacher), Pasinetti Ödülü–En İyi Kadın Oyuncu, En İyiYönetmen, UNICEF Ödülü Marco Franzoso’nun romanından, İtalyan sinemacı Saverio Costanzo tarafından beyaz perdeye uyarlanan aşk hikayesinden psikolojik drama uzanan filmde, New York’ta yaşayan genç çiftin sürükleyici ilişkisini izliyoruz. İnsanı kendinden geçiren bir romantizmle başlayan ilişki zamanla karanlık ve son derece rahatsız edici bir saplantıya, paranoyaya dönüşür. Annenin bebeğine olan sevgisi zehir gibidir. Derken, bu genç anne ve baba yeni doğan bebeklerinin sağlığı ve yaşamıyla ilgili kıyasıya bir mücadeleye girişir. Bu klostrofobik gerilim filminde anne rolünde, Filmekimi’nde Mucizeler’de izlediğimiz Alba Rohrwacher’ı görüyoruz. 2014 Venice Film Festival- Best Actor, Best Actress(Adam Driver & Alba Rohrwacher) Pasinetti Award- Best Actress, Best Director, UNICEF Award. In the film is adapted by Saverio Costanzo from Marco Franzoso’s novel and which goes from a love story to a psychological drama as we watch the gripping relationship between a young couple, who live in New York. This relationship starts off with a heart grabbing romance, but in time turns into a dark and uncomfortable paranoid obsession. The young couple enter into a cutthroat battle for their newborn baby’s health and life. In this claustrophobic thriller we see Alba Rohrwacher, who starred in the film ’Miracles’, in the role of the mother.
REGRESSION 04.09.2015
Alejandro Amenabar ve gerilim deyince heyecanlanmamak mümkün mü? Hele ki bu yılın en çok konuşulan filmlerinden Boyhood’un Oscar adayı oyuncusu Ethan Hawke ve Hollywood’un göz bebeği oyuncusu Emma Watson başrolleri paylaşıyorsa. Fimin konusu ise şöyle, Dedektif Bruce Kenner, babası John Grey’i korkunç bir suçla itham eden genç Angela’nın davasıyla ilgilenmektedir. John beklenmeyen bir biçimde hafızasında işlediği suça dair hiçbir kırıntı olmamasına rağmen itirafta bulununca, ünlü psikolog Dr. Raines hafızasını geri getirme konusunda ona yardımcı olmaya başlar. Ancak bu esnada ortaya çıkanlar ülke çapında korkunç bir gizemi ortaya çıkaracaktır. When you hear the name Alejandro Amenabar and thriller together, is it possible not to get excited? Especially if Oscar nominee of this year’s most talked about films, Ethan Hawke, and the apple of Hollywood’s eye, Emma Watson are sharing the lead roles. The plot of this film is as follows; Detective Bruce Kenner is investigating the case of the young Angela, who has accused her father, John Grey, of committing a frightening crime. When John unexpectedly confesses, despite having no recollection of committing the crime, the famous psychologist Dr. Raines starts to help him to regain his memory. However, what happens next will bring a nationwide secret out into the open.
Summer Fall 2015
55
book / kitap
YESTERDAY, TODAY, TOMORROW MY LIFE
DÜN, BUGÜN,YARIN BÜTÜN HAYATIM
İtalyan Sineması’nın efsane yıldızı Sophia Loren bu anı kitabında, savaşın yakıp yıktığı Napoli’de geçen çocukluğundan; sinemanın altın çağında, unutulmaz filmlere imza atan bir oyuncu oluşuna uzanan renkli hayat hikâyesini anlatıyor. Sophia Loren, 60 yıla yakın oyunculuk kariyeri boyunca, çarpıcı güzelliğiyle, müthiş oyunculuğuyla ve Cary Grant, Frank Sinatra, Marlon Brando, Gregory Peck, Jack Lemmon, Paul Newman ile oynadığı filmlerdeki dramatik rolleriyle tanındı. Onu Hollywood’dan Paris’e, oradan İtalya’ya ve tekrar Hollywood’a ulaştıran hareketli ve farklı oyunculuk serüveninin ardından yabancı bir dildeki performansı sayesinde Oscar kazanan ilk İtalyan film yıldızı oldu. İkinci Dünya Savaşı’nın İtalyası’nda yoksulluk içinde büyüyen sıska Sophia’nın güzel bir kadına dönüşmesi, bir güzellik yarışmasında derece alması, Hollywood’da çevirdiği ilk film olan Gurur ve İhtiras’ta Cary Grant’la yaşadığı aşk, kendisinden yaşça oldukça büyük Carlo Ponti ile evliliği başta olmak üzere güzel yıldız, anılarını büyük bir içtenlikle paylaşıyor. In the memoir legendary star of Italian film Sophia Loren tells her colorful story, starting from her childhood in war torn Napoli and going on to tell about her rise to becoming an actress in unforgettable films during the golden age of cinema. During her 60 year acting career Sophia Lauren has been known for her striking beauty, perfect acting and for the dramatic roles she has played together with Cary Grant, Frank Sinatra, Marlon Brando, Gregory Peck, Jack Lemmon and Paul Newman. After her lively and unique adventure that took her from Hollywood to Paris and from there to Italy and back to Hollywood, she became the first Italian film star to win an Oscar, through her performance in a foreign language. This beautiful star openly shares her memories about how she went from being an emaciated girl, who grew up in poverty in Italy during the Second World War to becoming a beautiful woman, winning a beauty competition, as well as the love she experienced with Cary Grant in her first Hollywood film ‘The Pride and the Passion’ and her marriage to Carlo Ponti, who was much older than her.
SHERLOCK HOLMES YARALI YÜZ Huysuz, karizmatik, kendisi için mutlaka gerekli milyonlarca ayrıntıyı zihin sarayının kıvrımlarında saklayan, yakın dövüş ustası, kimya ve simya üstadı, Baker Sokağı’ndaki 221B numaralı evin dünyaca ünlü sahibi Sherlock Holmes; komik, heyecanlı ve bir o kadar aksiyon dolu maceralarıyla yeniden okurlarla buluşuyor… Sherlock Holmes ve biricik ortağı Doktor Watson’ın maceraları, kaldığı yerden devam ediyor. Polisiye tarihine damgasını vuran Sir Arthur Conan Doyle’un kaleminden... Bad tempered, charismatic, hides millions of absolutely necessary details in his labyrinth like mind, an expert at self-defense a chemist and an alchemist, who lives at 221B Baker Street, Sherlock Holmes is yet again coming to readers with his funny and exciting action packed adventures…. The adventures of Sherlock Holmes and his one and only partner Doctor Watson, continue from where they left off. From the pen of Sir Arthur Conan Doyle, who left his mark in history of detective work.
56
Summer Fall 2015
ISTANBUL BIENAL; EMBRACING THEWHOLE CITY İSTANBUL BİENALİ,TÜM ŞEHRİ KUCAKLIYOR
14. İstanbul Bienali için hazırlıklar tüm hızıyla devam ediyor. Carolyn Christov-Bakargiev tarafından TUZLU SU: Düşünce Biçimleri Üzerine Bir Teori başlığıyla bir dizi işbirliği içerisinde şekillenmeye devam eden 14. İstanbul Bienali, 5 Eylül - 1 Kasım 2015 tarihleri arasında şehre dalga dalga yayılacak. Ücretsiz olarak gezilebilecek 14. İstanbul Bienali, 30’un üzerinde noktada iki ay boyunca düşüncenin alabildiği sayısız farklı form izleyicilere sunulacak. Bienalde, 60’ın üzerinde sanatçının yanı sıra aralarında denizbilimci, hikâye anlatıcısı, matematikçi ve nörobilimcilerin de bulunduğu diğer katılımcılar, kollektif ve zamansız bir ortak düşünme deneyinde buluşacaklar. Bienalde, düşüncenin alabileceği formlar matematikle, fenle, bitkilerle ve sanatla iç içe araştırılacak. Bienal kapsamında aynı zamanda paneller ve okuma günleri gibi etkinliklerin olduğu kamusal program ile film programı da düzenlenecek. 14. İstanbul Bienali, 2 Eylül’deki basın ve 3 - 4 Eylül’deki profesyonel ön izleme günlerinin ardından 5 Eylül Cumartesi günü kapılarını açıyor. Bienaldeki sanat yapıtları ve projeler, 5 Eylül’den itibaren Boğaz hattı boyunca, Karadeniz’den Marmara Denizi’ne ve şehrin iki yakasında 30’un üzerinde farklı mekânda gezilebilecek. Neredeyse İstanbul’un tüm noktalarına yayılacak olan bienal sergilerinin yer alacağı mekânlar arasında Büyükada’daki Splendid Palas ve Troçki Evi’nin, Şişli’deki yeni Hrant Dink Vakfı binasının yanı sıra ARTER, İstanbul Modern, Masumiyet Müzesi, SALT Galata ve Depo gibi sanata ayrılmış alanlar yer alıyor. Preparations for the 14th Istanbul Bienal are in full swing. The 14th Istanbul Bienal, which continues to take shape within a series of collaborations, is headed up by Carolyn Christov-Bakargiev and titled Salty Water: A theory on the patterns of thought, will spread across the city in waves between the 5th of September and the 1st of November. At the 14th Istanbul Bienal, which includes free entrance for all, visitors will be presented over a space of 2 months, at more than 30 locations, with a range of countless forms that thought can take. At the Bienal, more than 60 artists together with other participants, who include marine biologists, story tellers, mathematicians and neuroscientists, will meet together in a timeless and collective shared thought experiment. All the forms that thought can take will be considered in depth using mathematics, physics, herbs and art. As part of the Bienal there will also be public events, which will include panels and study days, as well as a film program. Following a press day on the 2nd of September and professional preview days on the 3rd and 4th of September, the 14th Istanbul Bienal will open its gates on the 5th of September. From the 5th of September visitors will be able to walk around the works of art and projects located at more than 30 points along the Bosphorus, from the Black Sea to The Sea of Marmara and both sides of the city. At the Bienal, which will spread to almost all the corners of Istanbul, the exhibitions will be located at venues which include Splendid Palas and Troçki on Büyükada, the Hrant Dink Charity building at Şişli, as well as venues dedicated to the arts such as ARTER, Istanbul Mordern, The Museum of Innocence, SALT Galata and Depo.
Summer Fall 2015
57
SAVE THE STEVE MCCURRY DATE! SERGİSİ CERMODERN’DE STEVE MCCURRY’S EXHIBITION ATTHE CERMODERN
moodboard
16.09.15-13.12.2015 / CERMODERN/ANKARA
Fotoğrafçılık alanında birçok önemli ödüle sahip olan Amerikalı fotoğrafçı Steve McCurry günümüzün en iyi görsel yapımcılarından biri. Özel olarak derlenmiş olan bu sergi, sanatçının son 30 yılda dünyanın birçok farklı yerinde çektiği en bilinen ve hatırlanan çalışmalarını bir araya getiriyor. McCurry, benzersiz kabiliyetiyle aştığı kültürel sınırların ötesinde insani deneyimlerin kısacık anlarına odaklanıyor. Bizlere zeki bir gözle sunduğu form ve renkler, şekil ve simetrilerle başka dünyalara yeni penceler açıyor. American Photographer Steve McCurry, who has won a number of important awards in the world of photography, is one of the best visual producers of our day. In this specially compiled exhibition the artist’s well-known and remembered works over the last 30 years are brought together. Moving beyond the linguistic and cultural barriers that he has surmounted, with unparalleled talent, McCurry focuses on the short memories of human experiences. He opens new windows into other worlds with the forms, colors and symmetry which he presents a talented eye.
WARHOL, BANKSY, HIRST… ALL AT ART INTERNATIONAL WARHOL, BANKSY, HIRST… HEPSİ ART INTERNATIONAL İSTANBUL’DA
5-6.09.2015 / ART INTERNATIONAL/İSTANBUL ART INTERNATIONAL’ın 2015 ayağı, 5-6 Eylül tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek. Dünyanın önde gelen galerilerini İstanbul’da ağırlayacak olan fuar, İstanbul’daki üçüncü yılında bizlere harika sürprizler hazırlıyor. Andy Warhol’dan Jan Fabre’ye, Banksy’den Damien Hirst’e, sanat dünyasının ünlü isimlerin eserlerini görme şansını yakalayacağımız dev etkinliğin biletleri satışa çıktı. Günlük veya iki günü de kapsayan kombine biletleri Biletix’ten satın alabilirsiniz. The 2015 leg of ART INTERNATIONAL will take place between the 5-6th of September at Haliç Congress Centre. The fair, which will host the world’s foremost galleries in Istanbul, is preparing a surprise for us during its 3rd year in Istanbul. Tickets are on sale for the massive event which will give you the chance to see the works of famous names from the art world; from Andy Warhol to Jan Fabre and from Banksy to Damien Hurst. You can buy one-day or two-day combined tickets on Biletix. 58
Summer Fall 2015
THE SMOKY VOICE OF JAZZ DIANA KRALL IS IN CAZIN BUĞULU SESI ISTANBULDIANA KRALL İSTANBUL’DA Cazın buğulu sesi Diana Krall, 27 Ekim’de İstanbul’da! 5 Grammy ödüllü caz solisti Diana Krall, California Dreamin ve Desperado gibi tüm zamanların en iyi pop şarkılarını caz ezgileriyle yorumladığı yeni albümünün dünya turnesi kapsamında Yapı Kredi’nin ana sponsorluğunda IEG Live ve Piu Müzik’in düzenlediği “Good Music In Town” konserleri kapsamında 27 Ekim’de İstanbul Zorlu PSM’de konser verecek. The smoky voice of jazz, Diana Krall, will be in Istanbul on the 27th of October! 5 times Grammy winner Krall will perform her jazz interpretations of popular songs such as California Dreamin and Desperado. Organized by IEG Live and Piu Music the concert will be held at Zorlu Performance Hall by the sponsorhip of Yapı Kredi. 27.10.2015/ ZORLU PERFORMANS SANATLARI SAHNESİ /İSTANBUL
THEWORLD’S MOST POPULAR MUSICAL MAMMA MIA! IN ISTANBUL SOON
DÜNYANIN EN ÜNLÜ MÜZİKALİ MAMMA MIA YAKINDA İSTANBUL’DA
Yeniden “MAMMA MIA!” ile eğlenmeye hazır mısınız? 20 yıldır 54 milyon kişi tarafından izlenen ve şarkıları her gün binlerce kez farklı ülkelerde yayınlanan dünyanın en ünlü müzikali MAMMA MIA, BKM organizasyonuyla bir kez daha İstanbul’da! ABBA grubunun ölümsüz şarkılarıyla, Sophie’nin düğününden önce babasını bulmaya çalıştığı eğlenceli macerası bir kez daha geliyor! Are you ready to enjoy “MAMMA MIA!” again? MAMMA MIA! the world’s most popular musical, which has been watched over 20 years by 54 million people and whose songs are broadcast thousands of times every day all over the world, is returning to İstanbul through the organization of BKM. Sophie’s fun adventure trying to find her father before her wedding, accompanied by the group ABBA’s immortal songs, is coming once again!
29.09.2015-04.10.2015 ZORLU PERFORMANS SANATLARI SAHNESİ İSTANBUL
Summer Fall 2015
59
SUMMERWON’T BE OVER UNTIL SKRILLEX IS OVER YAZ, SKRILLEX BİTTİ DEMEDEN BİTMEYECEK!
Şehrin olmazları olduran festivali İstanbul Blue Night, birbirinden önemli isimleri müzikseverlerle buluşturmaya devam ediyor. Dubstep, electro, glitch karışımından alışılmadık bir füzyon yaratan ve her geçen gün hayran kitlesini büyüten Skrillex, “Festivalin böylesi İstanbul’da olur!” dedirtecek! 40. yılını muhteşem festivallerle kutlayan Küçük Çiftlik Park’ın kapıları 11 Eylül Cuma günü elektronik müzik severler için açılacak. Dünyanın en büyük festivallerinde headliner olarak çalan ve canlı performansıyla çok konuşulan genç DJ, Lollapallooza Berlin ve Bestival’a geçmeden İstanbul Blue Night ile KüçükÇiftlik Park’ı sallayacak. Istanbul Blue Night, the festival which makes the things that don’t usually occur in the city happen, continues to bring names together, famous in their own right, with music fans. Skrillex, who create a unique fusion of dubstep, electro, glitch and increase their fan base every passing day, will cause everyone to say; ‘These kind of festivals only happen in Istanbul!’ Küçük Çiftlik Park, which is celebrating its 40th year with some amazing festivals, is opening its gates to electronic music lovers on Friday the 11th of September. Headliner at the worlds biggest festivals and renowned for his live performances, the young DJ, will miss Lollapallooza Berlin and Bestival and will rock Küçük Çiftlik Park at Istanbul Blue Night. ?
ISTANBUL IS GETTING COLORFUL İSTANBUL RENKLENİYOR
Dünyanın en renkli partisi Life in Color, 1 Ağustos’ta bir kez daha İstanbul’u rengarenk boyamaya hazırlanıyor! 2014 yazının en beğenilen etkinliği olan Life In Color, bu kez Big Bang konseptiyle binlerce elektronik müziksevere unutulmaz bir şov daha yaşatmaya geliyor! Dünyaca ünlü DJ’lerin performanslarıyla gerçekleşecek Life in Color’da rengarenk bir gün, yepyeni bir prodüksiyon ve çok daha fazlası sizleri bekliyor. W&W, DJ BL3ND, DubVision, Firebeatz, Headhunterz, Ummet Ozcan ile 1 Ağustos’ta KüçükÇiftlik Park’ta gerçekleşecek olan bu muhteşem etkinliği kaçırmayın! The world’s most colorful party, Life In Color, is getting ready to colorfully paint Istanbul one more time on the 1st of August! This time Life in Color, the most well received event of summer 2014, is coming to give thousands of electronic music lovers an unforgettable show with its Big Bang concept. At Life in Color, which will take place with performances from world famous DJs, a colorful day, a brand new production and much more is waiting for you. Don’t miss out on this amazing event on the 1st of August at Küçük Çiftlik Park with artists including W&W, DJ BL3ND, DubVision, Firebeatz, Headhunterz and Ummet Ozcan. 60
Summer Fall 2015
DESTINATION UNLOCKED
REKLAM
Unlock Istanbul with Le Méridien Istanbul Hotel Etiler, a destination within an inspiring destination. İstanbul’un yeni destinasyonu Le Méridien Istanbul Etiler, şehri farklı bir bakış açısıyla gözleriniz önüne seriyor. LE MERIDIEN ISTANBUL ETILER CENGIZ TOPEL CADDESI NO. 39 34337 ETILER, ISTANBUL, TURKEY T +90 212 384 0000 F +90 212 384 01 11 lemeridien.com
N 41° 05’ E 29° 02’ DESTINATION UNLOCKED
Summer Fall 2015
61
intown
2
Ankara Days in
Ankara’da İki Gün
Her kentin kendine ait rengi, kokusu, duruşu, ruhu, dili vardır. İdeolojisiyle, imgeleriyle bir kimliktir kentler. İlk sayımızda hikayemiz, Ankara. iki gün yeterli olmasa da sırt çantanızı hazırlayın, birlikte kısa bir Ankara hikayesi yazalım… Every city has its own color, smell, attitude, soul, and language. With their own ideology and image each city is an identity by itself. For our first issue our story is Ankara. Although two days is not enough, pack your bags; let’s write a story of Ankara together…
1.gün, sabah: Mahalle kültürünün hala korunduğu sıcak, samimi bir yer olan Atındağ ilçesine bağlı Hamamönü’nde 19. yüzyıl sivil mimari örneği evlerinin arasında huzurlu bir yürüyüş ile güne başlayabilirsiniz. Yol boyunca göreceğiniz küçük bahçelerde ya da sokak aralarına saklanmış kafelerde; serinleten ağaçların gölgesinde, bol çeşitli serpme köy kahvaltısını tatmalısınız. 22 evden oluşan, küçük sanat atölyelerinin yer aldığı Sanat Sokağı geleneksel sanatlara ve sanatçılara ev sahipliği yapıyor. Tarihi binlerce yıl öncesine dayanan, ebru, tezhip, çini, minyatür, kaatı süsleme sanatlarını bu sokakta bulabilir, yapılışlarını inceleyebilir, hediyelik eşyalar alabilirsiniz.
62
Summer Fall 2015
Hazırlayan/hazırlayan: Esen Bahar Peker Fotoğraf/Photography: Ankara Turizm İl Müdürlüğü
1st Day, morning: You can start the day with a peaceful walk among the houses in Hamamönü, which are superb examples of 19th century civil architecture, nestled inside the district of Altındağ, where warm, pleasant neighborhood culture is still preserved. You must try a traditional Turkish village breakfast, sitting in the cool shade of a tree or in one of the many cafe’s hidden among the small gardens and alleyways. Sanat Sokağı, consisting of 22 houses with lots of little art workshops, is hosting a variety of traditional crafts and arts. In this street you can find fine examples of Turkish Ebru fabric painting, the Tezhip art of illumination, beautiful pottery painting, miniature art, and card engraving decoration art.
Ankara Kalesi
Hamamönü
Öğlen: Türk siyasi ve edebi hayatının en önemli müzelerinden, Ulucanlar Cezaevi Müzesi, mutlaka gitmemiz gereken yerlerin başında geliyor. 81 yıl boyunca düşünceleri yüzünden hapse girmiş gazeteci, yazar, şairlerin mahkum edildiği cezaevi, toplumsal belleğimizi canlı tutup kısmen de olsa tarih ile yüzleşmemizi sağlıyor... 68 kuşağının önemli isimlerinden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan buradaki kavak ağacının altında idam edildi. 17 yaşındaki Erdal Eren’e verilen idam cezası burada infaz edildi. Yılmaz Güney, Nazım Hikmet, Yaşar Kemal, Leyla Zana burada mahkum kaldı. Cezaevinin karanlık ve soğuk koğuşları, oradan yükselen haykırışlar, duvarda yazılan yazılar, bahçesindeki darağacı, Türkiye’de yaşanan 80’ler döneminin karanlık yüzünü gösteriyor. Mahkumların mektupları, ailelerinden derlenen özel eşyalar, boş sigara paketleri, idam cezası fermanları acı şekilde karşımıza çıkıyor. Rotamızı Ankara Kalesi’ne çevirdiğimizde, önümüzde dik ve yorucu bir yokuş var. Koyun Pazar Yokuşu 1920’lerde ticaretin yapıldığı küçük dükkanlardan oluşan gezmekten fazlasıyla keyif alacağınız bir yer. El emeğinin değerini hissettiğiniz bu yokuşta bakır
Afternoon: One of the most important museums of Turkish political and literary life, Ulucanlar Prison Museum, is first on the list of places we must go. This museum, where journalists, writers and poets were imprisoned due to their beliefs. It allows us to keep the society’s memories fresh and even if just in part, to face up to history. Among important names from the1968 generation: Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan and Hüseyin İnan were executed under the poplar tree here. The death penalty, which was given to 17 year old Erdal Eren was carried out here. Yılmaz Güney, Nazım Hikmet, Yaşar Kemal and Leyla Zana were confined here .The screams that rose from the cold, dark prison cells, the writings on the walls, and the gallows in the garden show the dark face of the 80’s. The prisoners’ letters, items collected from their families, the empty cigarette packets, and the death penalty edicts confront us in a painful way. As our path turns towards Ankara Castle, there is a steep and demanding slope in front of us. Koyun Pazarı Yokuşu is a place where trade took place in the 1920’s.You can get simple joy from walking around the small shops. These shops, present a vast array of culture and history from copper doors, woven baskets, shisha pipes, old music records, second-hand Summer Fall 2015
63
intown
kaplardan, örme sepetlere, nargileden, eski plaklara, tarih kokulu sahaflardan, eski Ankara fotoğraflarının yer aldığı kartpostallara, fotoğraf makinalarından, geleneksel kıyafetlerin satıldığı butiklere kadar tarih ve kültürü gözler önüne seren bu dükkanlar Ankara’dan giderken sevdiklerinize götürebileceğiniz orijinal hediyelerle dolu. Yokuşun sonuna vardığınızda, sizi, Türkiye’nin ilk sanayi müzesi ve dönemin en büyük dört hanından biri olan Çengelhan Rahmi Koç Müzesi karşılayacak. 1850 yıllarından itibaren sanayide kullanılan araçlar, karayolu, raylı ulaşım, deniz ve hava ulaşımı, bilimsel aletler, iletişim, tarım, tıp alanındaki icatlar ve ilklere ev sahipliği yapıyor burası. Sesin kaydedildiği ve dinlendiği ilk alet Edison Fonografı, gaz lambası ile çalışan film göstericisi Magic Lantern, müzik notalarının da olduğu yüz karakteri aşkın taşınabilir daktilo Blickenderfer No. 7, ahşap oyuncaklar, pelesenk ağacından yapılan model uçaklar, 1918 model Ford araba, Penny Farthing çocuk bisikleti, gül ağacından yapılmış 19. yüzyıla ait kuyruklu piyano, görmeniz gerekenlerden. Günbatımının sarı ışığında şehri izleme zamanı geldiğinde, Ankara’nın asırlardır bekçiliğini yapan Ankara Kalesi’ne çıkabilirsiniz. Yapılış tarihi tam kesinleşmese de kentin tarihi kadar eski olan kale, birçok uygarlığı içinde barındırmış. Kapısında İlhanlılar’ait bir kitabe ile giriş yaptıktan sonra yüksek surlarda şehri izleyebilirsiniz. Birçok rengin ve sessizliğin hakim olduğu bu manzara Ankara’daki en huzurlu anlarınızdan olacak. Akşam: Kale’den çıktıktan sonra surların içinde yer alan And Cafe akşam yemeğiniz için en güzel mekanlardan. Vintage dekoru ile sizi karşılayan restoran surlara açılan kapısıyla da şehri izleyerek yemek yeme fırsatı sunuyor. Yemeğin ardından, Ankara’da belki en keyifli vakit geçireceğiniz yer Ulus’ta yer alan Cermodern’e geçiyoruz. Önceden demiryollarının eski vagon tamirhaneleri 64
Summer Fall 2015
books, old postcards to boutiques selling traditional clothes right before your eyes.The area is full of original gifts to take back to your loved ones. As you approach the end of the alley you will come across Turkey’s first industrial museum and one of the four biggest inns of the period; Çengelhan Rahmi Koç Museum. This place hosts industrial tools used during the 1850’s, inventions and prototypes from areas such as highways, railways, sea and air transport, scientific apparatus, communications, agriculture and medicine. Other things you must see include: the Edison Phonograph, which was the first sound recorder and player, the gas lamp film projector Magic Lantern, the Blickenderfer No.7 typewriter that can hold over 100 characters including musical notation, wooden toys, model planes made from balsam wood, a 1918 model Ford car, a Penny Farthing children’s bicycle, and a 19th century rosewood grand piano. As time approaches to see the city become draped in the golden light of sunset, you may climb up to the top of Ankara Castle, which has been watching over the city for centuries. Although it’s not clear exactly when it was built the castle is as old as the city itself, has been around for many civilizations. Passing the gate, which has an inscription belonging to the Ilkhanids, you can watch the city from the high castle ramparts. Experiencing a vista of colors and silence will be one of your most peaceful moments in Ankara. Evening: After climbing the castle, one of the best places to dine is And Café, located inside the castle ramparts. This restaurant, with its vintage décor and door opening up to the ramparts, presents the opportunity to eat whilst enjoying the view. After dinner, we move on to Cermodern in Ulus, the place where you may enjoy the most fun while you are in Ankara. It is an art center, which is home to Turkey’s biggest single piece exhibition hall and is located where old railway carriage repair garages and workshops once were. It is an amazing art center, which
ve cer atölyelerinin bulunduğu yer şimdi Türkiye’nin tek parça en büyük sergi salonuna sahip bir sanat merkezi. Burası ulusal ve uluslararası farklı disiplinlerden sanat etkinlikleri düzenleyen ve eserlerin sergilenmesine olanak sağlayan müthiş bir merkez. Konserlerden, şiir dinletilerine, sergilerden sinema, çocuk, edebiyat atölyelerine, film gösterimden, fotoğraf ve resim sergisine, birçok sanatsal üretimi ziyaretçilerle buluşturuyor. Önce devam eden sergileri gezebilir, sonra müze mağazasına uğrayıp bir hediye alabilirsiniz. Akşamınızı unutulmaz kılacak olan şey ise kuşkusuz açık hava film gösterimi olacaktır. Uzandığınız armut koltukta şarabınızı yudumlarken açık havada film izleme fırsatını yakalayabilirsiniz… 2.gün,sabah:Cumhuriyetinşasıolmasıaçısından oldukça önem taşıyan Ulus ve Kızılay bugünkü destinasyonlarımız. Kızılay Meydan’ı Ankara’nın kalbinin attığı yerdir; otobüs durakları, kafeler, alışveriş merkezi, kültür ve eğlence mekanları ile yaşayan canlı bir meydandır. Konur Sokak’ta yer alan kafelerde taş fırında pişen Ankara simidi ve çay ikilisini deneyebilir ya da bol çeşitli bir kahvaltı ile güne başlayabilirsiniz. Güven Park’ın
provides the opportunity for an array of both national and international events, and works of art from a variety of disciplines on display. From concerts to poetry recitals, films showings to children’s events, literary workshops, photography and painting exhibitions, a wide variety of art forms presented to the viewer. You can walk around the ongoing exhibitions and then visit the gift shop to buy a memento. However, without doubt, the thing that will make your evening unforgettable, will be the open air film feature. Don’t miss the chance to watch a film in the open air, lying on a beanbag, whilst sipping a glass of wine. Day 2, morning: Our destinations today are Ulus and Kızılay, which carry great importance due to them being building blocks of the Turkish Republic. Kızılay Square is the place where Ankara’s heart beats; its bus stops, cafes, shopping centers, and cultural and entertainment venues are a hub of life. In one of the cafes on Konur Sokak you can try a combination of stone baked Ankara simit and Turkish tea or you can start your day with a sumptuous Turkish breakfast. You can reach Ulus Square easily by bus, which leaves from the bus stop opposite of Güven Park. Ulus, which means ‘nation’ in Turkish, is an appropriate name as it is the place where the first steps were made towards
Cermodern
Summer Fall 2015
65
intown Sümerbank
Resim Heykel Müzesi
.
1. Meclis (Kurtulus Savası Müzesi) .
karşısından kalkan otobüslerle kısa süre içinde Ulus Meydanı’na varabilirsiniz. ‘Ulus, adına uygun olarak, ülkenin ulusallaşma sürecindeki ilk adımlarına mekan teşkil etmiştir. 1. Meclis binası ile belirlenen meydan, İş Bankası ile güçlenmiş, Zafer Anıtı ile Cumhuriyet’i temsil etmiştir. Meydan, Sümerbank’ın yapılmasıyla sivil kullanımlı kentsel odak haline gelmiştir. Bu binalar hala meydanda ve kullanımdadır. İlk olarak Birinci Meclis’e (Kurtuluş Savaşı Müzesi) gidebilirisiniz. 23 Nisan 1920’de açılan ve 15 Ekim 1924’e kadar Türkiye Büyük Millet Meclis binası olarak kullanılan bina, Cumhuriyet’in ilk yönetim merkezi, hem 66
Summer Fall 2015
the country’s nationalization period. The square was established with the First Parliament building, strengthened by İş Bankası (first bank) and the Zafer Anıtı (victory memorial) all representing the republic. The square became a focus of civilian city life, with the building of Sümerbank. These buildings are still there and in use. First of all, you can go to the First Parliament Building (The Liberation War Museum). The importance of this building, which opened in April 1920 and was used as Turkey’s national parliament building until 15 October 1924, stems from the fact that it was governed by both the state and the government. The building, which has been turned into the Liberation War Museum, contains the documents from the Lausanne Treaty,
hükümetin hem de devletin yönetildiği yer olması açısından önemlidir. Kurtuluş Savaşı Müzesi’ne dönüştürülen bu yapıda Lozan ve Sevr Antlaşmasına ait belgeler, çeşitli devlet büyüklerindengelenhediyeler,bakanlaraaiteserler, dönemin ruhunu anlatan yazışma ve haberleşme araçları yer almaktadır. İkinci durağımız 2. Meclis (Cumhuriyet Müzesi). Cumhuriyet’in gelişmesi için önemli kararların alındığı, yasaların çıkarıldığı, anlaşmaların yapıldığı, tek parti ve çok partili sistemin yaşandığı 1924’ten1960 yılına kadarki çalışma dönemine şahitlik eden bu yapıda, ilk üç Cumhurbaşkanı dönemini yansıtan olaylar, kendi sözleri, fotoğrafları, bazı özel eşyaları ile o dönemde mecliste alınan kararlar ve kanunlar sergilenmektedir. Öğlen: Ulus Çankırı caddesi üzerinde yer alan Roma Hamamı, sonraki durağımız. Frig, Roma ve Bizans’a ait kalıntıların bulunduğu anıt, 3. yüzyılda Septimius Severus’un oğlu Roma İmparatoru Caracalla tarafından Sağlık Tanrısı Asklepios adına yapılmıştır. Roma döneminin önemli yapıtlarından bir diğeri ise Augustus Tapınağı. Galat hükümdarı Amintos’un oğlu kral Pilamenes tarafından Roma İmparatoru Augustus adına bir bağlılık nişanesi ve Galatya eyaletinin Roma’ya katılışını kutlamak amacıyla M.Ö 25 yılında yapılmıştır. Frig döneminde tapınağın bulunduğu tepede bereket tanrıçası Kybele ile Ay tanrısı Men’e tapıldığı, Roma dönemi yazıtlarından anlaşılmaktadır. Hristiyanlar tarafından kiliyse dönüştürülen tapınağın bitişiğine Hacıbayram Camii eklenmiştir. 1927-1928 yıllarında yapılan taş kaideli, tuğla duvarlı, kiremit çatılı Hacı Bayram Camii, 17. yüzyıl sonu 18. yüzyıl başı camilerin
karakterini
yansıtır.
Birçok
inancın yan yana yer alması açısından bu bölge önemlidir. Öğle yemeği molası vermek isterseniz Kale’nin girişinde yer
a variety of presents from state officials, possessions that belonged to government ministers, correspondence explaining the spirit of the era and communication equipment. Our next stop is the Second Parliament Building (Museum of the Republic). This building has witnessed important decisions during the development of the Republic’s laws and treaties being signed and both single party and multi-party systems of government between 1924 and 1960. The memories the first three presidents, photographs, private possessions, and some documents from that period are on display here. Afternoon: We will visit the Roman Bath on Ulus Çankırı road. This memorial, where remains from the Romans, Phrygians and Byzantines are found, was originally built in the 3rd century by Septimius Severus’s son, Roman Emperor Caracalla for Asklepios, God of Health. Another important building of the Roman Era is the Temple of Augustus. It was built in 25 BC by Amintos the governor of Galatia’s son, King Pilamenes as a mark of loyalty to the Roman Emperor Augustus and to celebrate the state of Galatia joining the Roman Empire. It is understood from inscriptions dating back to the Roman Era that during the Phrygian Era, the Goddess Cybele and the God of Moon, Men were worshipped on the hill, where the temple is located. Next to this temple, which was turned into a church by Christians, Hacıbayram Mosque was later built. Hacibayram Mosque, which was constructed between 1927 and 1928, reflects the character of mosques built during the period between the end of the 17th century and the beginning of the 18th century, with its stone base, brick walls and tiled roof. The fact that many different religious beliefs are found right next to each other make this an important place. If you would like to have a lunch break, then Kınacızade Residence located at the entrance to the castle is a great choice. The place was built from wood towards the end of the 19th century. You will find a unique taste at this
Summer Fall 2015
67
intown
alan, 1800’li yılların sonunda yapılmış ahşap Kınacızade Konağı iyi bir tercih olacaktır. Antik eşya, müze ve restoran olarak hizmet veren konakta farklı tatlar bulabilirsiniz. Bir sonraki durağımıza Ankara Kalesi’nin karşısında yer alan,dünyanın sayılı ve önemli müzelerinden olan Anadolu Medeniyetleri Müzesi. Paleolitik, Neolitik, Kalkotik, Eski Tunç, Asur Ticaret Kolonileri, Hitit, Erig, Urart dönemlerine ait Karain Çatalhöyük, Can Hasan, Beycesultan, Alacahöyük, Boğazköy, Gordion, Altıntepe kazılarından eserler ile Yunan, Roma, Bizans dönemi eserlerini bulacağınız müze, tarihte keyifli bir yolculuğa davet ediyor. Güzel Venüs adlı Ana Tanrıça Heykeli’nden Kral Midas’ın çalışma masasına, Mısır kraliçesi’nin Hitit kralına yazdığı mektup’tan Dünya’nın ilk haritası kabul edilen Hasan Dağı çizimine birçok eser ve koleksiyon sergilenmektedir. Turumuza, Talat Paşa Bulvarı üzerinde bulunan iki önemli müze ile devam
residence, with its restaurant, museums and antiques. Our next stop is The Museum of Anatolian Civilizations, an internationally recognized museum. This museum, contains artifacts from Paleolithic, Neolithic, and Early Bronze ages, Assyrian trade colonies, Hittite, Phrygian, and Urartian eras excavated from digs in Karain Çatalhöyük, Can Hasan, Beycesultan, Alacahöyük, Boğazköy, Gordion and Altıntepe, as well as relics from the Greek, Roman and Byzantine eras, and invites you on an exciting journey through history. From the beautiful statue of the goddess Venus to King Midas’s desk, from a letter written by the Egyptian queen to the Hittite king to what is accepted as the world’s first map, the Mount Hasan Drawing, there are many artifacts and collections on display. We continue our tour with two important museums found on Talat Paşa Boulevard. Ankara’s State Art and Sculpture Museum is one of the best examples of the first national architectural period and houses a number of important paintings and compilations of
Anadolu Medeniyetleri Müzesi 68
Summer Fall 2015
ediyoruz. Türk resim sanatının önemli tablo ve koleksiyonlarının bulunduğu Ankara Devlet Resim Heykel Müzesi, 1. Ulusal Mimarlık Dönemi’nin en güzel örneklerindendir. Şeker Ahmet Paşa, Halife Abdülmecid ve Osman Hamdi Bey olmak üzere ilk Türk ressamlarının yanı sıra Cumhuriyet kuşağı ressamları, Türk izlenimcileri, İş Bankası ve Cimcoz ailesinin koleksiyonları bu müzede sergilenmektedir. Aynı bahçede Anadolu’nun Türk-İslam dönemine ait eserlerin sergilendiği Etnografya Müzesi yer alır. Anadolu’nun çeşitli yerlerinden derlenmiş halk giysileri, süs eşyaları, oyalar, bohçalar; Uşak, Niğde, Bergama, Kırşehir ve birçok yöreye ait halı ve kilim koleksiyonu, kahve kültürü sergisi, çini, seramik eserleri görebilirsiniz. Ayrıca müzenin iç havlusu Atatürk’ün geçici kabri olmasından dolayı önem taşımaktadır. Akşam: Koca bir tarihi, bir güne sığdırdığınız yorucu günün ardından Tunalı Hilmi Caddesi’nde dolaşmak size iyi gelecek. Birçok mağaza, pasaj ve eğlence mekanın olduğu bu sokak, tarih kokan sahaflarıyla da ilgi çekici. Eski dönemlere ait kitaplar, dergiler, yazı ve makaleleri burada bulabilirsiniz. Kendinize hediye olarak buradan bir kitap almayı unutmayın. Akşam yemeği için, Gaziosmanpaşa’da bulunan sıcak ve samimi ortamı ile huzur veren, ismini Edip Cansever’in şiirinden alan Ruhi Bey Meyhanesi’ni öneriyoruz. Burası farklı birçok müzik türlerinin bir arada olduğu renkli bir ortam. Rakı-balıklı fasıl eşlinde keyifli yemeğin ardından arka tarafında yer alan barında Echoes, July Morning, Shine On Crazy Diamond, Comfortably Numb’ı dinleyeceğiniz Ankara’nın en iyi gruplarından IN ROCK sahnesini izleyebilirsiniz.
Turkish art. Collections on display at this museum include pieces from the first Turkish artists including Şeker Ahmet Paşa, Halife Abdülmecid and Osman Hamdi Bey, together with collections by painters from the generation at the founding of the republic, Turkish impressionists, İş Bankası and Cimcoz family’s collection. Ethnography Museum is settled in the same garden, where artifacts belonging to the Turk-Islam period are on exhibition.You can see a wide variety of items gathered from all around Anatolia including: folk clothing, ornamental pieces,and carvings, as well as decorative cloth and rug and carpet collections from Uşak, Niğde, Bergama, Kırşehir and a number of other areas in Turkey. There’s also a coffee culture exhibition and Turkish ceramic painting collections to see. In addition, the museum temporarily hosted the sarcophagus of Ataturk, which gives this museum even more importance. Evening: After a long, tiring day packed with lots of history, a walk around Tunalı Hilmi’s streets will be nice. This street, which is home to a variety of shops, passages, and entertainment venues, is also interesting because of its second-hand booksellers. You will be able to find books, magazines and articles dating back to historical periods. Don’t forget to buy yourself a book as a gift from there. For dinner, we recommend you go to Ruhi Bey Meyhanesi, which is located in the warm and friendly atmosphere of Gaziosmanpaşa, and which takes its name from the poetry of Edip Cansever. This is a colourful place where a wide variety of musical styles come together. After a lovely meal of fish and “rakı”, you can listen to one of Ankara’s best musical groups IN ROCK, play songs such as Echoes, July Morning, Shine On You Crazy Diamond and Comfortably Numb in the bar at the back.
Summer Fall 2015
69
portrait
DOĞAN
ACAR
Röportaj / Interview Yaman Özel
“Anatolia Is A Natural Museum Exhibiting Past Civilizations” ANADOLU, GEÇMİŞ MEDENİYETLERİ SERGİLEYEN DOĞAL BİR MÜZE
Öncelikle sizi biraz daha yakından tanıyalım? Kaç yıldır İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nde görev yapıyorsunuz? 24 senedir görev başındayım. Ankara benim çok sevdiğim ve önemsediğim bir şehir; herkes İstanbul’a gitmek ister ben İstanbul’dan Ankara’ya geldim, evlenince de Ankaralı oldum. Bu zamana kadar başka bir şehirde yaşamayı düşünmedim, bundan sonra da düşünmem. First of all we’d like to get to know you a bit better. How long have you been working for the City’s Ministry of Culture and Tourism? I’ve been working here for 24 years. Ankara is a city I love and which is very important to me. Everyone wants to go to Istanbul, but I came from Istanbul to Ankara. When I got married I became a local. Since then I’ve never considered living anywhere else and won’t intend to in the future.
70
Summer Fall 2015
Ankara birçok medeniyete ev sahipliği yapmış tarihi ve kültürel açıdan zengin bir merkez. Peki, yeterli turizm alt yapısına sahip mi? Turizmin üç ana başlığı var: Konaklama, ulaşım, tanıtma ve pazarlama. Ulaşımdan başlayalım. Ankara şehiriçi ulaşılabilirlik açısından kolay bir şehir, yarım saatte istediğiniz noktaya istediğiniz vasıtayla gidebilirsiniz. Son dönemde ulaşım daha fazla gelişti ve önemli bir noktaya geldi; hızlı trenin bunda etkisi oldukça fazla. Ankara’nın en önemli ulaşım merkezlerinden diğeri Esenboğa Havalimanı, yıllık 10 milyon yolcu kapasitesine sahip. Ama daha fazla geliştirilmesi gerek.Biz Ankara merkezli direkt uçuş seferlerinin arttırılmasını istiyoruz, özellikle başkentlere. ’Başkentten başkente’ çok önemli bir proje; Moskova, Londra, Paris, Berlin ve tüm başkentlere direkt uçuşlar olmalı. Bunun için de Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve Türk Hava Yolları Genel Müdürlüğü ile görüşmeler devam ediliyor. 2014 yılı sonu itibariyle Esenboğa Havalimanı’na 11 milyon kişi giriş çıkış yapmış. Devlet Demir Yolları’na 6 milyon kişi, AŞTİ’ye 23,5 milyon, toplam 40 milyon kişi. Ankara’nın nüfusu 5 milyon olarak kabul edersek, 40 milyon insan hareketi var, yani Ankara nüfusunun 8 katı bir hareketlilik var. Bu hareketin turizmde değerlendirilmesi gerekir. Ankara’da şuanda Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından belgelenen, 159 konaklama tesisi ve 22 bin yatak bulunmakta. Belediye belgeli 169 adet konaklama tesisinde, 9500 yatak var. Bir de yatırım belgeli tesisler var, onların inşaatları da üç sene içerisinde tamamlanacak. Onlarla birlikte üç sene içerisinde Ankara’nın yatak kapasitesi, 38 bin’e ulaşacak. Ankara da çok kaliteli yeme-içme tesisleri mevcut; Kültür Turizm Bakanlığı’ndan
Ankara is a very rich center of history and culture being part of a number of civilizations. Does it have sufficient infrastructure to support tourism? Tourism is divided into 3 main categories: accommodation,transportation and marketing. Let’s start with transportation. From the urban point of view Ankara is an easy city interms of accessibility. You can get wherever you need within half an hour. Recently transportation has been developed a lot and reached an important point with the fast train . Another important transportation center is Esenboğa Airport, which has a capacity for 10 million passengers per year. However, it needs to be developed much more. We want to see an increase in the number of direct flights to and from Ankara, especially between Ankara and other capital cities. ‘From Capital to Capital is a very important project. There will be direct flights to Moscow, London, Paris, Berlin and other capital cities. In order to see this happen we are meeting with the Ministry of Transportation, Maritime Affairs and Communication and the Head Office of Turkish Airlines. By the end of 2014 11 million entries and exits went through Esenboğa Airport. The Turkish Railways was used by 6 million passengers and the Intercity Bus Terminal by 23,5 million passengers. That’s a total of 40 million people. If we take Ankara’s population of 5 million, then with 40 million people coming in and out we have a visitor rate that is 8 times the population of Ankara. This visitor rate needs to be capitalized on in the tourism sector. There are currently 159 accommodation facilities, with a total of 22 thousand beds, certified by the Ministry of Tourism in Ankara. There are 169 accommodation facilities with 9,500 beds certificated by the municipal authority. There are also facilities under construction to be completed in 3 years. Together with those, Ankara will reach the capacity to accommodate 38 thousand people.
Summer Fall 2015
71
FERULLO INTERVIEW
72
Summer Fall 2015
belgeli 143 adet, bu da tek seferde 35 bin kişiye hizmet verebilecek kapasitede. Ankara’da 2014 sonu itibariyle 634 seyahat acentesi var. 20 değişik dil grubunun oluşturduğu rehber sayısı ise 924. Ankara hangi turizm alanlarına açık? Nasıl daha fazla öne çıkabilir? Kongre turizmi ile öne çıkabilir; bunun ilk nedeni başkent oluşu, dünyadaki tüm başkentlerde kongre turizmi gelişmiştir. Diğer neden ulusal ve uluslararası siyasi trafiğin merkezi olmasıdır, bundan dolayı yeterli alt yapı, ekipman, eleman ve güce sahiptir. Bugün kongre turizmi için turizm işletme belgeli konaklama tesisi salon kapasitesi 28 bin. Örneğin Sheraton Ankara birçok kongre salonu açtı ve kongre turizminde önemli bir noktaya geldi. Kamu ve özel sivil toplum kuruluşlarının salonları 28 bin kişi. Toplam 62 bin koltuğumuz var. Bu ileriye doğru yetmeyecek, çünkü kongre turizmi ile ilgili önemli bir karar çıktı. Ankara Ticaret Odası bünyesinde kurulan Kongre ve Ziyaretçi Bürosu, bu sayının artmasını sağlayacak. Bütün kongreler bu kurumdan geçecek, bütün taksimatlar bu büro aracılığı ile yapılacak. Oteller de buraya bağlı olduğu için sağlıklı bir iletişim sağlanıp ortak hareket etme imkanı olacak, şehir zenginleşecek ve büyüyecek. Diğer proje, Akyurt’ta kurulacak olan Uluslararası Fuarcılık ve Kongre Merkezi, 579 bin m2, toplam 50 bin kapalı sergileme alanı, 7 bin araçlık otopark alanına sahip Burada başka ülke ve şehirlerdeki kongre merkezlerinde olmayan bir özellik olacak; havalimanının bir pisti bu fuar alanına kadar gelecek, havacılık fuarlarının da burada yapılmasını kolaylaştıracak. Ankara için önem arz eden diğer bir turizm çeşidi ise sağlık turizmi. Sağlık turizmini üçe ayırıyoruz: Medikal sağlık turizmi, termal sağlık turizmi, yaşlı ve engelli sağlık turizmi. Medikal sağlık turizminde çok fazla mesafe kaydettik. Ankara’da şu an 82 hastane mevcut,
Ankara has many high quality dining facilities. There are 143 certified by the Ministry of Culture and Tourism who have the capacity to serve up to 35 thousand people at a time. As from the end of 2014 there are 634 travel agencies in Ankara, and 924 guides in 20 different language groups.
What areas of tourism is Ankara open to? How can it become more prominent? It can become more prominent in the area of citywide conventions. The first reason is being a capital city. Congress tourism is developed almost in all of the capital cities. The other reason is being a center of national and international political traffic; therefore it has the necessary infrastructure, equipment, work power and capacity. Certified touristic establishments currently have the capacity to seat 28 thousand people. For example Sheraton Ankara Hotel & Convention Center has opened a number of convention halls and became a very important venue in congress tourism. Public agencies and NGOs have congress halls which can host 28 thousand people. We have a total of 62 thousand seats. This won’t be sufficient in the future because an important decision has to do with conference tourism. The Congress and Visitors’ Bureau, which was set up within Ankara Chamber of Commerce, is tasked to increase these numbers. All congreses will come through this bureau and all decisions will be made via this bureau. Because hotels are connected to this, it will ensure healthy communication and provide opportunities to work together. The city will become richer and grow as a result. Another project is the International Fair and Conference Center, currently under construction in Akyurt. This venue will have a total area of 579,000m2 with a 50,000 m2 enclosed exhibition hall and a 7 thousand vehicle capacity car park. It will have something that congress centers in other cities and countries don’t have: one of the airport’s runways will reach all the way to the venue, making it easier to host aviation fairs. Another type of tourism we want to focus on is health tourism. We break health tourism into
Summer Fall 2015
73
portrait
bunlardan iki tanesinin temeli yeni atıldı, Bilkent Şehir Hastanesi ve Etlik Şehir Hastanesi. Ortalama 7 bin 200 yataklı olacak. Şu anda Ankara’da 25 bin hasta yatağımız var. Peki, kültür turizmi? Kültür Turizmi de oldukça önemli. Ankara çağlar boyu birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış.Anadolu geçmiş medeniyetleri sergileyen doğal bir müzedir. Bunu da Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde görebiliriz. Anadolu Medeniyetleri Müzesi 1997 yılında ‘Yılın Müzesi’ seçildi. Restorasyonlar yapıldı, yeni teşhir düzeni getirildi. Başta Anıtkabir ve Anadolu Medeniyetleri Müzesi olmak üzere yıl içerisinde müzelere çok fazla ziyaretçi geliyor. Geçmişi geleceğe bağlayan köprülerdir, müzeler. Bizden önce yaşanmış dönemleri, tarihi, kültürü, hayat hikayeleri müzelerden öğreniyoruz. Ankara’da 55 müze bulunmakta, bunlar da Kültür ve Turizm Bakanlığı denetimi altında. Ankara’daki turizm destinasyonları hakkında bilgi verir misiniz? Zamanı kısıtlı bir iş kadını, iş adamı yarım gün içerisinde nereleri gezebilir? Ya da gezginler için nereleri önerirsiniz? Yarım gün için: Kurtuluş Savaşı Müzesi, Cumhuriyet Müzesi, Julianus Sütunu, Roma Hamamı, Augustus Tapınağı, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Çengel Han, Ankara Kalesi, Yüksel Erimtan Müzesi’ni önerebilirim. Tam günlük program da bunlara ek olarak, Etnografya Müzesi, Resim ve Heykel Müzesi, Hamam Önü, Anıtkabir. Büyük şehir turu olacaksa, Keklik Pınarı, Tren Garı, Gençlik Parkı, Cer Modern, Ulucanlar Cezaevi Müzesi’ni de gezilecek yerlere eklemelisiniz. Bunun dışında üç günlük ilçeler turu öneriyoruz; ilk gün tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan ilçeler Ayaş, Beypazarı, Güdül, Nallıhan. İkinci gün; MTA Müzesi, Malıköy Tren İstasyonu, 74
Summer Fall 2015
3 categories, medical, thermal and disabled health tourism. We’ve made a lot of progress in medical health tourism. There are now 82 hospitals in Ankara two of these; Bilkent City Hospital and Etlik City Hospital are under construction. They will have an average capacity of 7,200 beds. At the moment we have 25,000 hospital beds in Ankara.
What about cultural tourism? Cultural tourism is also very crucial. Ankara has been part of many civilizations over the past eras. Anatolia is a natural museum exhibiting past civilizations. We can see this at The Museum of Anatolian Civilization. The Museum of Anatolian Civilization was chosen as ‘The Museum of the Year’ in 1997. It has been renovated and displays have been newly reconfigured. We receive many visitors to our museums every year. Ataturk’s Mausoleum and the Museum of Anatolian Civilization have the highest number of visitors. Museums are bridges connecting the past to the present. We learn about the history from museums. The Ministry of Culture and Tourism has 55 museums in Ankara.
Can you give some information about tourist destinations in Ankara? Where could a businesswoman or businessman for with little time visit half a day? Or what would you recommend for sightseeing? If you only have half a day I’d recommend visiting the War of Independence Museum, the Museum of the Republic, Julianus Pillar, The Roman Bath, the Temple of Augustus, the Museum of Anatolian Civilization, Çengel Inn, Ankara Castle and Yüksel Erimtan Museum. For a full day program I would also visit the Ethnography Museum of Ankara, Ankara’s State Art and Sculpture Museum, Hamamönü, and Atatürk’s Mausoleum. If it’s going to be a big city tour then I would definitely recommend adding Keklik Spring, the Train Station, Gençlik Park, Cer Modern and Ulucanlar Prison Museum to the list of places to visit. In addition to this we recommend a 3 day tour of other districts in Ankara. On day one we recommend visiting Ayaş, Beypazarı, Güdül and Nallıhan located on the historical
Alagöz Karargah Müzesi, Gordion Midas Tümülüsü-Ören Yeri, Duatepe, Sakarya Şehitliği, Mehmetçik Anıtı. Üçüncü gün, Hava Müzesi, Çamlıdere Fosil Ormanı, Kızılcahamam Jeopark Alanı, Kızılcahamam Soğuk Su Milli Park Alanı ve Karaakbaba Koruma Alanı-Termal Hamamlar. Ankara’yı kültür ve sanat alanında nasıl değerlendiriyorsunuz? Sanat etkinliklerinin gerçekleştirilebilmesi için yeterli imkan ve alanın olduğunu düşünüyor musunuz? İnsana en yakın ulaşma yolu, sanattır. Ankara’daki en önemli sanat kurumlarından birisi devlet tiyatroları; şuan Ankara’da 11 devlet tiyatrosu, üç tane opera sahnesi var: Devlet,Opera ve Bale Sahnesi, Operet Sahnesi, Leyla Gencer Sahnesi. Konser salonlarına gelince en eskisi Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Salonu, Ankara Resim Heykel Müzesi Konser Salonu, Milli Eğitim Bakanlığı Şura Salonu, Bilkent Senfoni Orkestrası Salonu. Önemli sanat merkezlerimiz var; Cer modern, Mustafa Ayaz Plastik Sanatlar Müzesi… Ankara’da 31 sinema şirketi, 211 salon, 27 bin kişilik koltuk kapasitesi var. Doğan Acar olarak gelen önemli bir misafirinizi nereye götürürsünüz? Ankara Kalesi’ni seviyorum öncelikle oraya, daha sonra Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Etnografya Müzesi, ilçelerden de Nallıhan’a ve Beypazarı’na götürürüm. İyi bir yemek içinse merkezde Ankara’nın en eski Türk yemeği restoranı Boğaziçi olabilir. Anadolu mutfağı içi Aruni Restorana ve balık için Trilye restorana götürebilirim.
Silk Road. On day 2 we recommend visiting MTA Museum, Malıköy Train Statıon, Alagoz Karargah Museum, the burial mound and ruins of King Midas in Gordion, Duatepe, Sakarya War Memorial and the Mehmetçik Memorial. On day three you can visit the Aviation Museum, Çamlıdere Petrified Forest, Kızılcahamam Geopark Area, Kızılcahamam’s Soğuk Su National Park, the Protected Area for Black Vultures and the Thermal baths.
How would you evaluate Ankara in the area of Arts and Culture? Do you think that there are enough possibilities and venues for art events to take place? Art is the best way to reach people’s hearts. Some of the most important art institutions in Ankara are the government theatres. There are currently 11 government theatres with 3 opera houses: the Government, Opera and Ballet House, The Operet House and the Leyla Gencer House. The oldest concert halls are: The Presidential Symphony Orchestra, Ankara State Art and Sculpture Museum Concert Hall, the National Education Ministry Education Şura Hall and Bilkent Symphony Orchestra Hall. We have important art centers: Cermodern, Mustafa Ayaz Museum of Plastic Arts…There are 31 cinema companies in Ankara with 211 screens with a total seating capacity of 27 thousand.
Where would you personally take an important guest? I love Ankara Castle, so first of all I would take them there. Then I would take them to The Museum of Anatolian Civilization, The Museum of Ethnography and also to the districts of Nallıhan and Beypazarı. For some good food I would take them to Ankara’s oldest Turkish food restaurant in the center, Boğaziçi. For Anatolian cuisine I would take them to Aruni Restauran and for fish to Trilye Restaurant.
Summer Fall 2015
75
a
NEZİH KULEYİN NOTHER BAŞKA NKARABİR ANKARA
K
ral Midas Ankara Kalesi’nin ilk surlarını dikmeye başladığı zaman şüphesiz bir gün bu kalenin yoksul bir ulusun dünyanın tüm gelişmiş devletlerine karşı verilen mücadelenin simgesi olabileceğini düşünmemişti. Çünkü o dünyanın en zengin hükümdarıydı, sadece krallığına güçlü bir kale daha kazandırmak istiyordu. Sonra Hititler geldiler, Romalılar ve biz... Hititlerin Ankara’ya Ankuva, Romalıların Ankyra, Evliya Çelebi’nin anlattıklarına dayanarak Osmanlıların ise Engürü dediğini biliyoruz. En yaygın olan inanç bir savaşta ele geçirilen çapadan dolayı çapa anlamına gelen Ankyra adını aldığıdır. Mustafa Kemal’in Ankara adının Orta Asya’dan gelme bir ad olduğuna inandığını yazıyor Önder Şenyapılı. Baykal gölünü besleyen nehirlerden biri Ankara adında bir yerleşimden geçiyor ve nehrin adı da bu yerleşimden dolayı Ankara, kuzeyde bir başka nehir var onun adı da Yukarı Ankara. Mustafa Kemal bu bilgisinin doğruluğuna o kadar çok inanıyor ki ülkeyi ziyarete gelen yabancı heyetlere harita üzerinde Baykal gölüne gelen akarsuları gösterdikten sonra Ankara adı gibi Seyhan ve Ceyhan adlarının da aynı yolla Orta Asya’dan geldiğini anlatıyor. Ben de bu açıklamaya katılıyorum.
When King Midas started building the first ramparts of Ankara Castle, he undoubtedly never thought that one day it would become the symbol of a poor nation’s war against all of the developed countries. Because, he was the world’s richest ruler; he just wanted to add another strong castle to his kingdom. Later the Hittites came then the Romans and us... The Hittites referred to Ankara as Ankuva, the Romans as Ankyra and relying on Evliya Çelebi’s work we know that the Ottomans referred to it as Enguru. According to the most widespread belief, the most realistic explanation for the origin of the name “Ankara” is that it got its name from an anchor, which was taken in battle. Önder Şenyapalı writes that Mustafa Kemal believed that the name Ankara came from Central Asia. One of the rivers that feeds into Baykal Lake passes by a settlement named Ankara. In the north is another river named Upper Ankara. Mustafa Kemal was so certain of the truth that he afterwards explained the names Seyhan and Ceyhan also came in the same way from Central Asia.I also agree with this theory. However there is another point that needs to be clarified and
76
Summer Fall 2015
Ama açıklanmaya ihtiyacı olan bir nokta var ve ben de buna bir katkı yapmak istiyorum. Mademki her şey bu kadar kesin o zaman önceki açıklamalar neden bu kadar yaygın ve Ankara adının açıklamasında diğer sözcükler daha yaygın olarak kullanılıyor. Çünkü eğer biz Orta Asya’daki ve Anadolu’daki Ankara’ya neden ‘Ankara’ dendiğini mantıksal olarak açıklayamazsak o zaman sözcüğe herkes tarafından sahip çıkılmasını bekleyemeyiz. Ankara iki sözcükten oluşuyor. An ve kara. Kara’yı Hayat İçin Bir Kahve Molasında anlatmış ve Moğolcada gözcü, denetleyici gibi anlamı olduğunu ve bu anlamda başkenti Cengiz Han’ın Karakurum adı ile kurduğunu yazmıştık. Karakol da merkeze bağlı birimlere de karakol dendiğini ve Kırgızistan’da Karakol adlı bir şehir olduğunu yazmıştım. Bizde de Ankara adını şehir adı olarak kullandığımız gibi Çaykara’yı da kullanıyoruz aynı anlamda. Peki ‘An’ ne o zaman. Ang Kırgızcada veya genel olarak Kıpçak lehçesi olarak bilinen lehçelerde çukur ama içi su dolu çukur, hendek daha da geniş anlamıyla derin dere demektir. Aslında Angkara ama ya k harfi düşüyor Angara deniyor ya da g harfi düşüyor Ankara deniyor. Ankara da dereler kentidir zaten bizimkiler geldiğinde. Bentderesi, Kavaklıdere, İmrahor deresi vardı. Ankara’yı ele geçiren Türk boylarının büyük bölümü su dolu hendeklerden yani derelere ‘an’ yerleşime de ‘kara’ denilebileceğini biliyor, bazıları da zaten oralardan geliyordu. Dolayısıyla şehir için söylenen adları yorumladılar ve kendilerince anlamlı bir ad koydular. An-Kara
I want to make a contribution to this. If everything is so certain, then why the earlier explanations are so widespread and why other terms are more widely used in the explanation of the name “Ankara”. Because if we cannot logically explain why we call the Ankara in Central Asia and the one in Anatolia ‘Ankara’, then we can’t expect everyone to take ownership of the word. Ankara derives from two words. An and Kara. “Kara” in Mongolian has a meaning similar ‘watchman’ or ‘supervisor’. Genghis Khan used the word naming the capital ‘Karakurum’ . I wrote that the word ‘Karakol’ is also used to refer to units that are connected to a center and that there is a city in Kyrgystan named ‘Karakol’. Just as we use the name Ankara as a city name, we also use Çaykara (Çay means brook) with the same meaning. So, what does ‘An’ mean then? In Kyrgyz and in dialects that are generally referred to as Kipczak, ‘Ang’ means hole, but a hole with water in it, a ditch and in a more general sense it means a deep valley. It’s actually Angkara, but either the letter k is dropped and it becomes Angara or the letter g is dropped and it becomes Ankara. Ankara is as you know a city of valleys; when we arrived there were a lot of rivers such as Bentderesi, Kavaklıdere and Imrahor deresi ‘dere’ means valley). They knew that many of the Turkish clans who conquered Ankara may have referred to water filled ditches or valleys as ‘An’ and to settlements as ‘Kara, many as you know came from there. Therefore they paraphrased the names given to the city and gave it a name which was meaningful to them; An-Kara.
Summer Fall 2015
77
B
OCCUPATIONS THAT ARE KEPT ALIVE IN ANKARA
ANKARA’DA YAŞATILAN MESLEKLER
irçok medeniyeti barındırmış, zengin kültürel mirasa sahip Anadolu, geleneksel el sanatlarının olduğu yaşayan bir müze. Gelişen teknoloji, değişen hayat şartları ve çeşitli nedenlerden dolayı unutulmaya yüz tutmuş el sanatları Ankara ve ilçelerinde hala yaşamaya devam ediyor. Telkari: OrtaDoğu’da, M.Ö 3000’lerde ortaya çıkmış gümüş işleme sanatıdır. Külçe halindeki altın ve gümüşlerin eritildikten sonra sanatkarlar tarafından işlenir, süs ve takı eşyası olarak kullanılır. Ankara’nın ilçesi olan Beypazarı’nda gelişmiş telkari sanatına dair çok değerli takılar ve süslemeler bulabilirsiniz. Sırma İşlemeleri: Anadolu’nun en eski nakışlarından biri olan işleme, Osmanlı’dan bu yana çeyizlerin en nadide parçasıdır. Bindallı, tülbent, mermerşahi ve tül üzerine sırma ile işlenen, kare şeklinde mendil büyüklüğündeki ‘çevre’ adı verilen örtüler günümüzde hala kullanılmaktadır.
Anatolia, which has been part of many civilizations, and which has a rich cultural heritage, is a living museum of traditional hand crafts. Ankara and its surrounding districts are keeping the handcrafts alive which have begun to be forgotten. Filigree: Filigree is a silverwork art form that began in the Middle East around 3000BC. After the gold and silver nuggets are melted down they are worked on by silversmiths and goldsmiths and used as adornments and decorations. You can find skillfully made, valuable filigree adornments and decorations at Ankara’s district of Beypazarı. Lace Work: One of Anatolia’s oldest styles of embroidery that has been the most precious piece in doweries from the Ottoman period until now. Square shaped cloths the size of a handkerchief, with purple velvet, muslin, book muslin and net fabric worked over with lace, called ‘Çevre’ are still in use today. 78
Summer Fall 2015
Dövme Bakırcılık
İğne Oyası: Dünya literatürüne ‘Türk Danteli’ olarak giren el işi, üç boyutlu yapısı ile dantelden ayrılmaktadır. ‘El emeği göz nuru’ tanımını en iyi anlatan oyaların yapımı da oldukça zahmetlidir. İğne oyalarında ipek ve pamuklu iplik kullanıldığı gibi pul ve boncuklarla da süslenebilir. Ankara’nın Nallıhan ve Ayaş ilçelerinde en güzel örneklerini görebilirsiniz. Dokumacılık: Geleneksel sanatlarımızdan biri olan dokumacılığın ana maddeleri yün, tiftik, pamuk, kıl ve ipektir. Beypazarı’nda bir aile mesleği olarak devam ettirilen tezgahlarda eni kıldan ince dar kumaşlar dokunarak kışlık elbise dikilmektedir. Testicilik: İleri toprak kap yapma sanatıdır. Kuru yiyeceklerin saklandığı, pekmezlerin katıldığı dar ağızlı küpler, tereyağı ve peynirlerin muhafaza edildiği küpçükler, yoğurt taşınan çömlek, sürahiler, saksılar vazolar yapılmaktadır. Ankara’nın Şereflikoçhisar ve Ayaş ilçelerinde ön planda olan el sanatlarındandır. Dövme Bakırcılık: El sanatları içerisinde hammaddesi metal olan bakırcılık sanatı geçmişte çok yoğun olarak yapılmıştır. Madenin çekiç ve örs ile dövülerek şekil verilmesine dayanan bakırcılık sanatı, Ankara ve ilçelerinde hediye ve süs eşyalarında karşımıza çıkmaktadır.
Needle Lace: This hand craft known in world literature as ‘Turkish Lace’ is different from lace due to its three dimensional structure. Needle lace is a very meticulous painstaking art form. Just as silk and cotton thread is used on needle lace, beads and tinsel are also used as decoration. You can see the finest examples of this art form in Ankara’s districts of Nallıhan and Ayaş. Weaving: The main materials used in our traditional art of weaving are wool, angora wool, cotton, hair and silk. At stands that continue to be run as family businesses in Beypazarı winter dresses are stitched together from woven cloth thinner than a hair’s width. Pottery: The art of making clay vessels. Dry food storage vessels, narrow mouthed jars for storing molasses, smaller vessels for preserving butter and cheese, yogurt pots, jugs, plant pots and vases are made. This is one of the foremost handcrafts in Ankara’s districts of Şereflikoçhisar and Ayaş. Forged Coppersmith work: The art of coppersmith work, which has had a very important place in handcrafts throughout the past, was previously produced very intensively. The art of forged copper work, which involves the copper being beaten with a hammer and anvil, is used in Ankara and its surrounding districts to make gifts and decorative items. Dokumacılık
Summer Fall 2015
79
THE PLACE IN ANKARAWHERE HISTORY AND ART MEET
İ
ANKARA’DATARİH VE SANATIN BULUŞTUĞU YER
şadamı ve sanatsever Yüksel Erimtan’ın 2000 parçalık tarihi eser koleksiyonu, Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi’nde gün ışığına çıkıyor. Ankara’nın tarihi Kale bölgesinde yer alan, kentin ilk özel arkeoloji ve sanat müzesi Erimtan, M.Ö.3000’li yıllarda, Eski Tunç Çağı ve Hitit ile başlayıp, Geç Roma ve Bizans uygarlıklarına dek uzanan döneme ait taşınır eserleri yakından görme fırsatı sağlıyor. Kültepe tabletleri, Urartu kemerleri, Roma camları, Bizans damga mühürleri, Roma ve Helenistik döneme ait sikkeleri günümüze taşıyor. İnsana ait öyküleri geçmişi bugüne bağlayarak anlatan müze, insanoğlunun yıllar içindeki sanatsal, bilimsel ve sosyal gelişimini izleyicisinin deneyimine sunuyor. Dönemine ilişkin ipucu veren, estetik yönü kuvvetli ve hikayesi ilginç olan parçalar, izleyicileri geçmişe yolculuğa davet ediyor. Seyretmek ve bilgi almaktan öte katılımcı olmayı hedefleyen, Erimtan, müzeciliğe yeni bir anlayış getiriyor.
Businessman and art enthusiast Yüksel Erimtan’s 2000 piece historical art collection is now coming to light at Erimtan Archaeology and Art Museum. Erimtan Museum, located in Ankara’s historical castle district and it is the first private archaeology and art museum. The museum provides the opportunity to see portable artifacts belonging to civilizations starting from early bronze age and Hittite periods dating back to 3000 BC and continuing up to late Roman and Byzantine periods. The Kültepe Tablets, Urartu Belts, Roman Glasses, Byzantine seal stamps and coins belonging to Roman and Hellenistic periods are brought to the present day. The museum, which tells human stories by tying the past to the present, presents an opportunity for the viewer to experience the artistic, scientific and social development of the human race over the years. The pieces, have high aesthetic value and interesting stories; inviting the viewer on a journey into the past. Erimtan is aiming to bring a new understanding to museology by moving beyond watching to gaining knowledge by participation. 80
Summer Fall 2015
Eski çağ insanlarını resmeden ve dönemin modasından, güzellik anlayışına, sosyal hayatına ışık tutan Fayum Portreleri’nin görselleri, üst sınıf Romalılara öykünen Mısırlı kadın, erkek ve çocukların giysi, takı ve eşyalarını resmediyor. Bu portrelerin görselleri, müze koleksiyonunda bulunan ölü bantları ve mücevherler ile birlikte ana sergi salonunda sergileniyor. Roma dönemine ait “ziyafet sofrası” düzenlemesi müzenin ana sergi salonunun dikkat çeken bölümlerinden biri. Roma İmparatorluğu’nun ziyafet geleneğinin bir parçası olan, U biçiminde yerleştirilmiş uzanma koltuklarına oturarak “Roma soylularının ziyafet sofrası” keyfini yaşayabilirsiniz. Gömülü bir hazine olduğu düşünülen 21 altın sikke ve diğer parçalar, ziyaretçilerin detaylı bir şekilde, yakından incelemesine ve bilgi edinmesine olanak sağlayacak biçimde sergileniyor. Eski Mezopotamya’da başlayan mühür geleneğinin antik dünyadaki devamını simgeleyen yarı değerli taşlara işlenen mühür yüzükleri, izleyenlere mitolojik sahneler, bitkiler, hayvanlar ve semboller ile Eski Yunan ve Roma’nın öykülerini anlatıyor.
The Fayum Portraits, which illustrate people from eras in the past and shed light upon the understanding of fashion and beauty and the social life of the period, portray Egyptian clothes, ornaments and things that emulate upper class Romans. These portraits are being presented together with mummy wrappings and jewels at the main exhibition hall. The display of a ‘Feast’ in Roman times is one of the attention grabbing sections in the museum’s main exhibition hall. You may enjoy a ‘Roman Noble Feast’ while sitting on the couches which are laid out in a U shape, and were part of the Roman Empire’s feasting tradition. The 21 golden coins, which are thought to be buried treasure, as well as other pieces, are exhibited in a way that allows viewers to take a detailed close up look and gain information. Semi-precious jewel encrusted signet rings, which symbolize the continuation of the ancient world’s seal tradition which started in Ancient Mesopotamia, explain through mythological scenes, plants, animals and symbols the stories of Ancient Greece and Rome. Summer Fall 2015
81
intown
Yazı/Text by :ZerrinYAYA Fotoğraf/photographer : Esen Bahar PEKER
A HIDDEN MUSEUM IN THE CENTER OF THE CITY KENTİN ORTASINDA SAKLI BİR MÜZE
K
ent yaşamıyla iç içe geçmiş bir müze çarşıdır aslında Anafartalar Çarşısı... Yapıldığı günden beri... Bilmeyenler için baştan söyleyelim: Yeri Ulus heykelinin tam arkasında. Gitmediyseniz bile en azından adını duymuşsunuzdur. Hakkında yıkım kararı çıkarılan, önünde bombalar patlayan çarşının bu kötü anılarını çoğumuz hatırlarız, ama bu tarihi yapının, çağdaş Türk Plastik Sanatları’nın en güzel örneklerinden bazılarını bağrında sakladığını pek bilmeyiz. Çarşının iç duvarları, kolonları, merdiven boşlukları, seramik panolar, rölyefler ve resimlerle bezelidir. Çarşının içinde, onların varlıklarına dikkat etmeden gezinirken, duvarlardan yansıttıkları sessiz ihtişamı sadece sezeriz. Oysa her biri üzerinde tek tek durup incelemeye değerdir, hepsi birer sanat eseridir, her birinin altında çok değerli sanatçılarımızın imzaları vardır: Füreya Koral, Seniye Fenmen,Attila Galatalı, Arif Kaptan, Cevdet Altuğ, Nuri İyem. Anafartalar Çarşısı’nın kendisi de mimari projesiyle ödül kazanmış bir yarışma binasıdır. Bugün ne çarşının mimarı hayatta, ne de iç duvarları birer sanat eserine dönüştürmek için bir buçuk yıl boyunca alın teri, göz nuru döken sanatçılarımız. Bizlere bıraktıkları eser ise -onları ne kadar hor kullansak da bize inat- ayakta ve sağlam duruyor. Çarşının içindeki seramik, rölyef ve resimlerde insan da var, doğa da, doğadaki dönüşüm süreçleri de var evrenin sonsuzluğu da, hatta ay kraterleri bile... Ama sanatsal estetikten mahrum bırakılmış gözler, bunların çoğunu göremez, gördüklerine anlam veremez, hatta Füreya’nın açık seçik kanat çırpan kuşlarını bile seçemez olmuş.
Anafartalar Mall is in fact a museum that has been an important part of Ankara’s city life since it was built. For those who don’t know, it is located right behind the statue in Ulus. If you haven’t been there before, you must have heard its name. It was decided to be demolished than it was attacked by bombers, which makes us only remember bad memories. What we don’t really know is this place has some of the most beautiful examples of contemporary Turkish plastic art in it. The Mall’s interrior walls, columns, stairways and ceramic panels are decorated with priceless reliefs and paintings. We can only sense the silent grandeur of artworks as we walk inside the market without really recognizing them. In fact each piece of art deserves conscious attention, each one is a masterpiece and each was created by famous artists such as Füreyya Koral, Seniye Fenmen, Attila Galatalı, Arif Kaptan, Cevdet Altuğ, Nuri İyem... Anafartalar itself is an award winning building as well. Today neither the architect nor the famous artists, who each spent their half a year to create these art works, are alive. The art in the mall tells a lot about humans and nature, as well as the transformation period of nature or the infinity of the universe, even the moon craters...
82
Summer Fall 2015
A
li Aslan, çarşı esnafıyla yaptığımız ayaküstü sohbetlerden birinde çıkıverdi karşımıza. Üçüncü katta, Füreya’nın evrensel yaşam döngüsünü çağrıştıran seramik panosunun önünde. 50 yıl önce Anafartalar Çarşısı inşaatının şantiyesinde şef yardımcılığı yaptığını duyunca şaşırdık. Şimdi 70 yaşlarında. Çarşının üçüncü katındaki manifaturacı dükkânında perde dikiyor. Ankara İktisadi Ticari İlimler Akademisi’ni 1960’ların başında bitirmiş. Anafartalar Çarşısı inşaatında şantiye şefi yardımcılığına da şantiyedeki tek üniversiteli olduğu için getirilmiş. Bina henüz kaba inşaat halindeyken iç duvarlara birbirinden muhteşem seramik panolar yapan usta sanatçılarımızın çalışmalarına bizzat tanıklık ettiğini öğrenince heyecanımız artıyor. “Bunları yaparken tek bir yardımcı bile kullanmadı. Her şeyi kendi elleriyle, tek başına yaptı. Diğerleri de öyleydi. Cevdet Bey (Altuğ). Bir buçuk yıl boyunca o koca iskelenin tepesinde tek başına çalıştı. Burada gördüğünüz her eserin üzerinde inanılmaz bir emek ve göz nuru var. Sabah erkenden gelirlerdi. Sekiz – sekiz buçuk gibi. Gün ışığında, hava kararıncaya kadar çalışırlardı. Her şeyi kendileri getirir, kendileri yapardı. Sacdan tavaları vardı. Boyalarını kendileri getirir, kullandıkları malzemeyi, hamuru sac tavanın içinde kendileri karardı. Bir de çalışırken üzerine örtü örtüyorlardı, 10 Kasım 1964’teki ilk açılıştan önce çalışmaları hiçbirimiz görmedik. Ama Füreya Hanım’ın meselâ ‘Öyle şeyler yapacağım ki dünya durdukça duracak’ dediğini hatırlarım. Bazen yemeği hep birlikte yerdik. Bir gün, Attila Bey’di sanırım, ya da Cevdet Bey, karıştırmış olabilirim, şöyle demişti: ‘Antik yerlerde mesela Efes’te gördüğünüz eserler var ya, kitabelerin üzerinde gördükleriniz, Çorum Alacahöyük’tekiler ya da hiyeroglifler, bunların hepsi yapıldıkları devirler hakkında bilgi veriyor bize. İşi bilenler de onları oturup yorumluyor. İşte biz de gelecek nesillere hitap edecek, onlara ufuk açacak bir şeyler bırakacağız.” Summer Fall 2015
83
We came across Ali Aslan during one of our conversations with the shopkeepers on the third floor, in front of Füreya’s ceramic panel that evokes the life cycle of the universe. We were surprised when we heard that he was an assistant to the construction supervisor during the construction of the mall. Now in his 70’s, he is stitching curtains in a draper shop. He graduated from Ankara University Financial Commercial Sciences in the early 1960’s. He was brought to assist the construction supervisor because he was the only one who had a university diploma. We got even more excited when we heard that while the market was still a rough building, he witnessed the artists working on the wonderful ceramic panels. “While making them he didn’t even use one helper. He did it all on his own, with his own hands. The others were the same. Mr. Cevdet (Altuğ) worked on his own for one and a half years on top of that huge scaffolding. A huge amount of time was spent on every piece of art you see here. They always came early in the morning around 8 or 8:30 am. They had sheet pans and brought all the materials by themselves like they mixed their mortars on sheet pans on their own. Also, while working they spreaded shrouds over their work. Before the first opening on the 10th of November, 1964, none of us had seen their works. But I remember Füreya saying “I’ll create things in such a way that they’ll survive untill the world stops turning’. Sometimes we all had lunches together. One day, I think it was either Mr. Attila or it may have been Mr.Cevdet, I may be getting confused, said, “You know the art work in ancient places such as Ephesus, the ones you see on inscriptions, the ones in Çorum, Alacahöyük, or hieroglyphics. All of these give us insights about the era in which they were made. We’re going to leave something that will speak to and expand the horizons of the future generations...”
84
Summer Fall 2015
Birbirleriyle ilişkilerini soruyoruz. “Çok samimiydiler. Aralarında münazara yapıp, yaptıklarını eleştirip konuşurlardı. Cevdet Bey Füreya’ya ‘Hanımefendi bir bak bakalım, nasıl oldu?’ diye seslenirdi. Çok kibar insanlardı.” Bizimle paylaştıkları için Ali Aslan’a teşekkür edip çarşıyı Ankaralı ressam Aykut Tanrıseven ile dolaşmaya devam ediyoruz. Anafartalar Çarşısı’na mimari açıdan ve içindeki sanatsal değerlerle bir bütün olarak baktığınızda ne söyleyebilirsiniz? Anafartalar Çarşısı ödüllü bir yarışma binası. Mimari özellikleriyle bir dönemi yansıtıyor. İçindeki, değerli sanatçılara ait eserler de öyle. Bu yönüyle bu mekanı bir ‘plastik sanatlar müzesi’ gibi görüyorum. İçeriği, İstanbul’daki Manifaturacılar Çarşısı ile aynı özelliğe sahip. Bu tarihi yapının, özellikle Türk seramik sanatı açısından bir okul niteliği taşıdığını, sanat okulu öğrencilerine bu çalışmaları inceleyerek ders çıkarma olanağı sunduğunu düşünüyorum. İçerideki eserlerin hepsi değerli gerçi, ama siz, bir sanatçı gözüyle, en çok hangisi ya da hangileri üzerinde durursunuz? Ayrım yapmak zor ama özellikle Nuri İyem’in soyut duvar resminin kayda geçecek önemde olduğunu düşünüyorum. Nedeni şu: Genellikle figüratif resimler yapan usta bir sanatçımız Nuri İyem. Çok kısa sürmüş bir dönemsel çalışmanın ürünüdür bu resimler. Buradaki soyut çalışmalar, hem Nuri İyem’in kendi sanat hayatı hem de Türk sanatı açısından bir kaynak teşkil ediyor; üstelik de duvar üzerine uygulanmış haliyle karşımızda duruyor. Başka? Attila Galatalı’nın giriş katındaki büyük seramik panosu sanatçının estetik kuramını yansıtan bir çalışma olması bakımından önemli. Attila Galatalı, “Ekoloji” adını verdiği seramikleriyle bir anlamda Anadolu’nun sanat mirasının sentezini yapmıştır. Hem panolarında hem de seramiklerinde yüzey dokusunu çok etkili biçimde kullanmış, yer yer bu dokulara ışık gölge oyunları yapacak biçimde hacim kazandırmıştır. Seramik yüzeyinde oluşturduğu ritmik dalgalanmalarla yapıtlarına hareket, kütle mekân ilişkisine de süreklilik getirmiştir. Panolarında seramikle duvar arasında kurduğu ilişki çok uyumludur. Geometrik yüzeyleri iyi kullanan sanatçı, optik etkili kabartmaları da renk yönünden ahenkle bütünleştirmiştir. Bunun dışında ilk kadın seramikçilerimiz Füreya ve Seniye Fenmen’in dönemsel işlerini temsil eden çalışmalar var burada. Sonuç olarak, Anafartalar Çarşısı, Türkiye’de sanatçıların eserlerini aynı mekânda biraraya gelip oluşturdukları çok ender yapılardan biri ve kesinlikle korunmalı.
We ask about their relationships with each other: “They were on very friendly terms. They had discussions between each other, and were talking, criticizing what they had done. Mr.Cevdet would ask Füreya, ‘Madam have a look, how is it?’ They were very polite people.” We thanked Ali Aslan for all the stories he shared with us and continued to walk around the mall with the painter Aykut Tanrıseven, who is from Ankara.
When you look at Anafartalar Mall from an architectural point of view, and the artistic worth of what’s inside, as a whole, what can you say? Anafartalar Mall is an award winning building. Its architectural features reflect an era. The works that belong to the great artists do as well. In this way I see this place as a “plastic arts museum”. The inside of the mall has the same quality as Manifaturacılar Mall in Istanbul. This historical piece, especially from the point of view of Turkish ceramic art, carries the characteristics of a school. I think it presents the potential for art schools to make lessons studying these works. Of course all the works in the mall are valuable, but for you, with an artist’s eye, which one or which ones are most interesting? It’s hard to make a choice between them but Nuri İyem’s abstract wall painting is particularly remarkable in my opinion. The reason is that these paintings are the product of a very short period of work by one of our best artists Nuri İyem, who generally did figurative paintings. These abstract works constitute a resource both from the point of view of Nuri İyems’s art life and Turkish art. On top of that, it is in the form of a wall painting. Anything else? Attila Galatalı’s big ceramic panel on the ground floor is important because it is a work reflecting the artist’s aesthetic theory. Atilla Galatalı, with his ceramics named “Ecology” in one sense made a synthesis of Anatolia’s artistic inheritance. In both his panels and ceramics, he used texture of surface very effectively. In some places he made it so that the textures created a symphony between light and shadow on the surfaces. The rhythmic ripples formed on the ceramic surface gives a sense of movement and continuity to the relationship between space and form. The relationship established between the ceramic and the wall on the panels is very harmonious. This artist used geometric surfaces very well and harmoniously integrated reliefs with color. Apart from that there are works representing our first female ceramic artists Füreya and Seniye Fenmen’s period. At the end of the day, Anafartalar Mall is one of those exceptional creations where Turkey’s artists’ works are brought together in one place and it must be protected.
Summer Fall 2015
85
intown
Anafartalar Çarşısı’na giderseniz...
If you go to Anafartalar Mall…
Ulus Çarşısı’na yakın olan giriş kapısında sizi Attila Galatalı’nın sanat kuramını yansıttığı büyük seramik panosu karşılayacak. Biraz ilerideki ikinci girişte ise Füreya’nın çamur sanatında tüm hünerini ortaya koyduğu şahane bir renk cümbüşü sizi bekliyor. Diğer katların hepsinde Füreya’nın daha küçük boyutlu ikişer seramik panosunu, bir başka usta kadın seramikçimiz Seniye Fenmen’in ikişer çalışmasını göreceksiniz. Arif Kaptan, Nuri İyem ve Cevdet Altuğ’un yapıtlarını ise çarşının girişi hariç diğer tüm katlarında bulabilirsiniz. (Bulmanız hiç zor olmayacak yeter ki katlar arasında gezinirken duvarlara, sütunlara biraz dikkatlice bakın, merak etmeyin size kendilerini belli edecekler.) Ankara’nın ilk yürüyen merdiveninin basamaklarındasınız. Katlar arasında inip çıkarken Cevdet Altuğ’un insana sonsuzluk hissi veren o devasa duvar rölyefine hafifçe dokunabilirsiniz. Çarşıyı en alttan en üst kata kadar tıpkı gökyüzü gibi kucaklayışı üzerinizde hem şaşkınlık hem de hayranlık yaratacaktır. Unutmayın ki çarşının içindeki eserleri oluşturan sanatçılardan hiçbiri artık aramızda değil. Peki, kimdi onlar? Attila Galatalı 18 yaşında geçirdiği menenjit yüzünden işitme duyusunu kaybetmişti. Seramikte devingen organik yüzey kuramını geliştiren bu değerli sanatçımızı 1994’te yitirdik. Cevdet Altuğ gibi çarşı içinde tek bir çalışması bulunan Attila Galatalı, seramiğin yalnızca renk ve dokudan olmadığını, özü hareket olan bir yüzey sanatı olduğunu düşünür. Sanatçının uluslararası ödül kazanmış Güneş-Yuvarlak Motif adlı çalışması Vallavris Picasso Müzesi’nde sürekli sergiye alınmıştır. Türkiye’nin ilk çağdaş seramik sanatçısıydı Füreya. Çamurla, 40’lı yaşlarındayken tüberküloz tedavisi gördüğü İsviçre’deki hastane odasında tanışmıştı. Narin parmakları arasından kayan kilin yumuşaklığında keşfettiği büyü, onu yaşama bir kırk yıl daha sımsıkı bağladı. Doğu duyarlılığını Batı tekniğiyle harmanlayan sanatçı, çağdaş Türk sanatında seramiğin yolunu açan isim oldu. Ünlü bir sanatçı ailenin mensubu olan Füreya’nın yaşamı yazar Ayşe Kulin tarafından kaleme alınmıştır.
In the entrance way near to Ulus Bazaar, you will come across Attila Galatalı’s big ceramic panel, which reflects his artistic theory. A bit further on, at the second entrance there is Füreya’s clay art, which she put her amazing talent into, displayed in a stunning array of colours. On the other floors you will see Füreya’s smaller double ceramic panels as well as her works done together with the other artist Seniye Fenmen. You will find Arif Kaptan, Nuri İyem and Cevdet Altuğ’s works on all floors, other than the ground floor (it won’t be hard at all for you to find them, as long as you look closely at the walls and columns. (Don’t worry! They’ll appear by themselves as you walk the floors)
86
Summer Fall 2015
You are on the Ankara’s first escalator. As you go up and down between the floors you can lightly touch Cevdet Altuğ’s huge wall relief, which gives a sense of eternity. Stretching from the lowest to the highest parts of the mall as the sky, it creates feelings of excitement and admiration.
Let us not forget that none of the artists, who made these art works, are with us any longer. Who were they? Attila Galatalı lost his hearing at the age of 18 because of meningitis. This artist, who developed a dynamic organic surface theory of ceramic art, passed away in 1994. Like Attila Galatalı, Cevdet Altuğ, who only has one work in the mall, thought that ceramic art is not just simply about color and texture, but an art of surface inspired from movement. This artist’s international award winning piece ‘Sun-Circle Motif’ is permenantly on exhibition at the Vallavris Picasso Museum. Füreya was Turkey’s first contemporary ceramic artist. She first encountered clay at a hospital in Switzerland, where she was treated for tuberculosis. The magic she discovered, in the softness of the clay moving between her delicate fingers, added another 40 years to her life. This artist, who blended Eastern sensibility with Western techniques, became the one who paved the way for ceramics in contemporary Turkish art. Life of Füreya, who was a member of a famous artist family, was later written by Ayşe Kulin.
Füreya’nın çağdaşı Seniye Fenmen’in ise “Ağıt” adlı seramik yapıtı Dubrovnic Sanat Karşıtı Yapıtlar Müzesi’nde bulunmaktadır. Sanatçının eserleri sadece Türkiye’de değil, Japonya, Finlandiya, Amerika Birleşik Devletleri, İtalya, Fransa, Bangladeş ve Bulgaristan’daki pek çok koleksiyonda yer almaktadır. Seniye Fenmen’in çok hazin biten yaşamını ve sanatını konu alan Çağdaş Bilge: Seniye Fenmen adlı bir kitap (Yazarı Sayra Öz) yayımlanmıştır. Seniye Fenmen, 1997’de 80 yaşındayken bir gece evine giren hırsız tarafından, ünlü heykeltraşlarımızdan Zühtü Müridoğlu’nun armağan ettiği bir ağaç heykelle başına vurularak yatağında canice öldürülmüştür. Türk resim sanatının en büyük ustalarından Nuri İyem ise eserlerinde Anadolu’yu insan derinliği içerisinde incelemiş, bu derinliği özellikle yaptığı portrelere ince bir duyarlılıkla yansıtmıştır. Sanatçı, toplumsal gerçekçi bakışını yaptığı resimlerin yanısıra, “Ulusal olmayan, toplumsal yankı uyandıramaz. Bana göre çağdaşlık, yeni akımlara uymak değildir. Ulus tarafından sahip çıkılmayan ve yaşama giremeyen yapıtların, sanat ürünü olduklarını kabul etmiyorum. Önce Türkiye gerçeğini kavramamız lazım, evrensele yerellikten gidilir.” sözleriyle de dile getirmiştir. Üretkenliğini yaşamının son yıllarına kadar sürdüren Nuri İyem’i 2005’te 90 yaşındayken kaybettik. 1963’te Anafartalar Çarşısı’nın duvarlarını süsleyen bir başka imzanın sahibi ise ilk lirik soyutlamacı ressamlarımızdan Arif Kaptan. Renk uyumuna önem veren bir anlayışla soyut eserler üreten sanatçı, tabiatı sınırlı renk lekeleriyle ifade ettiği peyzajlarıyla ünlüdür. 1979’da yitirdiğimiz Arif Kaptan, tıpkı Nuri İyem gibi,Türk resminin kendi karakterini bulabilmesi için ressamları ulusal kaynaklara, yerel süsleme sanatlarına yönelmeye çağırmış, onlara kilim, minyatür, yazma, çini kumaş, hat gibi geleneksel kültür ve sanat ögelerini incelemelerini tavsiye etmiştir. Çarşının en büyük ebatlara sahip yapıtının altındaki imza ise değerli seramikçimiz Cevdet Altuğ’a ait. Altuğ, Ankara’nın ilk sanat galerisi Galeri Milar Mobilya ve Dekoratif Sanat Galerisi’nde, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Füreya Koral, Orhan Peker gibi isimlerle birlikte sergi açan ilk sanatçılar arasındaydı.
Füreya’s contemporary Seniye Fenmen’s work titled ‘Lamentation’ is now found in the Dubrovnik Museum. This artist’s works are found in collections not only in Turkey, but also in Japan, Finland, USA, Italy, France, Bangladesh and Bulgaria. Çağdaş Bilge has published a book titled Seniye Fenmen about art and her life, which ended tragically, titled ‘Seniye Fenmen’ (authored by Sayra Öz). Seniye Fenmen was viciously murdered in her bed at the age of 80 by a robber, who had entered her house. She was beaten over the head with a tree statue gifted by the famous sculptor Zühtü Müridoğlu. One of the most prominent Turkish painters, Nuri İyem, studied the Anatolian region with its the depth humanity and reflected this knowledge with profound sensitivity in his portraits. Besides his paintings he expressed his social realistic perspective also by stating “ I never accept the form of art which does not belong to the nation and owned by society”. Nuri İyem, who continued his art up until his final years, passed away in 2005, at the age of 90. Another lyrical abstract painter, who decorated the walls of Anafartalar Mall in 1963, is Arif Kaptan. This artist, who produced conceptual works with an understanding of the importance of color harmony, is famous for his landscapes, which are limited only with natural color stains. Arif Kaptan, who we lost in 1979, just like Nuri Iyem, called on painters to refer to the nation and work on local decorative arts to find the true character of Turkish painting. He urged them to investigate traditional arts like rugs, miniatures, tapestry and calligraphy. The signature underneath the biggest sized art work in the mall is eminent ceramic artist Cevdet Altuğ’s. Altuğ was amongst the artist such as Bedri Rahmi Eyüpoğlu, Füreya Koral, and Orhan Peker who opened the first exhibition at Ankara’s first art gallery; Galeri Milar Furniture and Decorative Arts Gallery.
Summer Fall 2015
87
cities&stories
CINEMATIC CITIES & EXTRA ORDINARY STORIES Röportaj/Interview: Esen Bahar PEKER
SİNEMASAL KENTLER & SIRA DIŞI HİKÂYELER
C
ape Town, Londra, Sofya, Şangay, Hong Kong, Bangkok, Paris, NewYork… Dünyanın farklı köşelerinde güzel ve güçlü kadınlar… Çölün ortasında tüllerini savurarak doğaya meydan okuyan, sokakları arkasına katıp ilerleyen, bavulunu alıp arkasına bakmadan giden, öldüren cazibesiyle, yanına aldığı düşünceleri bir barda sigarasıyla birlikte yakan…Yollar geçiyor, saatler akıyor ve hikâyeler yazılıyor. Cape Town, London, Sofia, Shanghai, Hong Kong, Bangkok, Paris, New York... Beautiful and strong women from different corners of the world...Challenging nature by throwing aside her veil in the middle of a desert, and moving on without looking back... Lighting a cigarette with her fatal attraction at the bar alone with her thoughts... Paths are crossing, time is flowing by, and stories are being written.
88
Summer Fall 2015
Summer Fall 2015
89
90
Summer Fall 2015
Summer Fall 2015
91
cities&stories
NB ikola
orissov
Önce elindeki çantayı bıraktı, kravatını gevşetti, sadece birkaç saniye düşündü ve ayağa kalkıp çalıştığı bankayı terk etti. Şimdi yola çıkma vaktiydi, herhangi bir şehirde daha önce adını duymadığı bir otelde, kokusunu bilmediği odalarda uyuma, tadını bilmediği yemekleri tatma, dar sokaklarda yeni hayatlar keşfetme ve hikayeler yaratma… Evet, bazılarımız farkında dünya sanıldığı kadar büyük değil sadece adım atmak lazım, insanların yarattığı ve gerçekliği olmayan sınırlar tam da bu nokta da anlamını yitiriyor. Nikola da bu adımı atanlardan. 18 yaşında Uluslararası Ekonomi üzerine master yapmak üzere İtalya’ya taşınıyor ve eğitiminden sonra bankada çalışmaya başlıyor. Tabii ki yetmiyor. “Fark ettim ki bu ben değilim, fotoğrafçılığı profesyonel anlamda yapmak istediğime emindim. Öğrenciyken, tatillerde yanımda küçük bir kamerayla geziyordum, her zaman yanımdaydı. Sonra daha profesyonel bir makine aldım ve sokak yaşamını fotoğraflamaya devam ettim. Aklımda asla bir moda fotoğrafçısı olma düşüncesi yoktu. Milan’da birkaç yıl daha kaldım ve 2009’dan sonra stilimi ve vizyonumu 92
Summer Fall 2015
First he put his bag down, than loosened his tie and only after a few seconds of thinking, walked out of the bank he was working at. Now was the time to go on a journey; to a city, with a hotel whose name was unknown to him, to sleep in a room where there was no familiar smell, to eat food he never tasted, to discover new lives on narrow streets and create stories... Yes, some of us realise that the world is not as big as we think it is. We just need to take a step. This is exactly the point where the artificial boundaries loose their meanings. Nikola is one of those who has taken this step. He moved to Italy at the age of 18, to get a master’s degree in International Economics. After completing his studies he began working at a bank. Of course, this wasn’t enough. “I realised that this isn’t me, I was sure that I wanted to work professionally as a photographer. In my student years, I would travel during the holidays with a small camera always by my side. After that, I bought a more professional camera and began to photograph street life. I never thought I’d become a fashion photographer. I stayed a few more years in Milan, and then from 2009 onwards I began travelling the world to improve my style and vision to
Summer Fall 2015
93
cities&stories
geliştirip daha iyi bir fotoğrafçı olmak için dünyayı gezmeye başladım. Son 4 yılda Cape Town, Londra, Sofya, Şangay, Hong Kong ve Bangkok’ta yaşadım ve sürekli farklı yerlere seyahat ettim. Fotoğrafçılığın size sunduğu en güzel nimetler yeni şehirler, kültürler ve insanlardır. Her zaman yeni keşiflere ve deneyimlere açık olursunuz. Nikola için de bu böyle olmuş. Ama onun ilgisini en çok sokaklar çekiyor. Hayat sokakta! “Aslında yeni ve bana yabancı olan yerlere gitmeye alışkınım. Tayland’dan önce Hong Kong’da ondan da önce Şangay’da yaşadım, yani hali hazırda Asya dünyasına alışıktım bu yüzden Tayland büyük bir değişiklik değildi. Ben her zaman insanların yüzleri ve hikayeleriyle ilgiliydim ve bir noktada bunları çekmeye başladım. Sokak fotoğrafı “gerçektir” moda fotoğrafı gibi “kurmaca” değildir. Peki ya dönüm noktaları? “ Hayatım sürekli değişim halinde, bir kaosa benziyor. Sanıyorum benim ilk dönüm noktam liseyi bitirdikten sonra İtalya’ya taşınma kararımdı. İkincisi ise moda fotoğrafçısı olmak için finans endüstrisini bırakmam. Üçüncü olarak da dünyayı gezmeye karar vermem olduğunu söyleyebilirim. Ve şu an yeni bir tanesine çok yakınım: yaşanacak kalıcı bir yer seçmek ve orda yaşamak! “Seyahat etmek ve yeni şehirler keşfetmek hayatımda verdiğim en iyi karardı. Şimdi kendimi bir dünya vatandaşı olarak görüyorum, bir Bulgar ya da İtalyan olarak değil. Hepimiz aynıyız. Bu yaşam tarzı bana hem insan olarak hem de bir fotoğrafçı olarak son derece değer kattı. “ İlk çekimler özeldir ve unutulmaz. Nikola ilk çekimini hepimizin bayıldığı Luc Besson’un “Angel A” filminden etkilenerek gerçekleştirmiş. “İlk editorial 2007 yılında Bulgaristan’daki bir dergi içindi. büyük bir çift melek kanadı alıp mezarlıkta siyah beyaz bir hikâyenin çekimini yaptım. Model, -5 derecede yazlık kıyafetler giyiyordu ve donuyordu. Çok zekice bir fikir değilmiş.” 94
Summer Fall 2015
become a better photographer. Over the past four years, I lived in Cape Town, London, Sofia, Shanghai, Hong Kong and Bangkok, and have constantly travelled to different places.” The best thing about photography is the new cities, cultures and people it presents. You’re always open to new discoveries and experiences. This is how it’s been for Nikola. However, it’s the streets that grab his attention the most. Life is on the streets! “I’m actually used to going to places that are new and foreign to me. Before I went to Thailand, I lived in Hong Kong and before that I lived in Shanghai, so I was already accustomed to the Asian world. For this reason Thailand wasn’t a big change. I was always interested in people’s faces and their stories and at one point I started to capture them. Street photography is real, not contrived like fashion photography.” What about any turning points? “My life is in a constant state of change, it resembles chaos. I think my first turning point was my decision to move to Italy after finishing high school. The second, however, was leaving the financial industry to become a fashion photographer. I would say the third was my decision to travel the world. And now I’m very close to another one: to choose a permanent place to live!” “Travelling and discovering new cities is the best decision I’ve made in my life. I now see myself not as Bulgarian or Italian, but as a world citizen. We’re all the same. This life style has added a great degree of worth to me, both as a person and as a photographer.” First photo shoots are special, and Nikola’s first shoot was influenced by Luc Besson’s “Angel A” film, which we all loved. “That first editorial was in 2007, for a magazine in Bulgaria. I brought a couple of big angel wings and shot a black and white story at a graveyard. The weather was minus five and the model was wearing summer clothes, so she was freezing. Not a very clever idea.”
Summer Fall 2015
95
96
Summer Fall 2015
Deri eldivenlerine tutuşturdukları sigarayı yakan femme fatale kadınlar, gazetenin altına sakladıkları silahlarıyla güç gösteresi yaparken, aşağıda kaçmak için hazır olan arabalarıyla tüm bu gizemin en iyi oyununu canlandırıyorlar. Evet, Nikola Borissov’un kareleri 40’ların film noir’lerini tekrar canlandırıyor. “Öncelikle teşekkür ederim. Film noir’i fotoğraflarımda görmeniz beni gerçekten çok mutlu etti. Sinemaya gerçekten saplantılıyım, bende büyük etkiye sahip en sevdiğim yönetmenler: Wong Kar Wai, Giuseppe Tornatore, Darren Aronofsky, Fellini, the French Nouvelle Vague, Wenders, Bertolucci ve filmlerin listesi çok uzun olsa da benim için en önemli olanlar ‘In the Mood for Love’ and ‘2046’, ‘The Fall’, ‘L’uomodellestelle’, ‘Baaria’ (and everything else by Tornatore), “The Man Who Wasn’t There”, ‘Citizen Kane’, ‘Double Indemnity’, ‘The Maltese Falcon’, ‘Shanghai Express’, ‘Pi’, ‘8 ½’, ‘La dolce vita’, ‘Angel-A’, ‘Le fabuleuxdestind’AmeliePoulain’, ‘Profumo di donna’, ‘Lost in Translation’, ‘Lisbon Story’, ‘Der Himmelüber Berlin’, ‘Io ballo da sola’, ‘Last Tango in Paris’, ‘The Conformist’, ‘Sin City’, ‘Un home et une femme’… “Aslında sonsuza dek saymaya devam edebilirim.” Fotoğraflarının her biri ayrı bir hikaye, yeniden yazılıyor ve canlanıyor… Tabi bir de işin, iş kısmı var. Hikayemize kısa bir ara verip biraz da gerçeklerle yüzleşiyoruz. “Güçlü, güzel kadınları, klasik konuları severim. Ancak reklam olarak yaptığım işlerin çoğu onlara sinematik, öyküleştirici bir his vermekten oldukça uzak. Alışıldık “bazı kıyafetlerin içinde cici kadın” etkisi yaratan şey olmaktan kurtaran bir hikayeye sahip değil; çünkü moda endüstrisinde müşterinin isteğini hikaye anlatıcılığı ile birleştirmek çok zordur, bu da fotoğrafçı olma evriminin bir parçası”. Her alanda olduğu gibi kısıtlanan durumlar, can sıkan sınırlar ya da yönlendirmeler olsa da bu fotoğrafçılığın
While femme fatales make a show of strength with cigarettes in their leather gloved hands, guns hidden under newspapers, the cars outside ready for escape are all parts of bringing this whole game of mystery to life. Nikola Borissov’s photographs breathe the essence of 40’s film noir. “First of all, thank you. The fact that you have seen film noir in my photos has really made me happy. I have an obsession with cinema. My favourite film directors, who I’ve been strongly influenced by include: Wong Kar Wai, Guiseppe Tornatore, Darren Aronofsky, Fellini, the French Nouvelle Vague, Wenders, Bertolucci and although the list of films is very long, the most important ones for me are “In the Mood for Love” and “2046”, “The Fall”, “L’uomodellestelle”, “Baaria” (and everything else by Tornatore), “The Man Who Wasn’t There”, “Citizen Kane”. “Double Indemnity”, “The Maltese Falcon”, “Shanghai Express”, “Pi”, 8 1/2”, “La Dolce Vita”, “Angel A”, “Le Fabuleuxdestind’Amelie Poulain”, “Profomo di donna”, “Lost in Translation”, “Lisbon Story”, “Der Himmelüber Berlin”, “Lo ballo da sola”, “Last Tango in Paris”, “The Conformist”, “Sin City”, “Un home et une femme”… Actually I could keep going forever. All his photos rewrite and envision a separate story… Of course his job does involve some business. Giving a short break from our story we face up with reality. “I love strong, beautiful women and classic themes. Yet the advertising work I do outside of this is a long way from giving them a cinematic feel or a sense of narrative. What we’re used to doesn’t have a storyline that saves it from creating the effect of just being “a cute girl in some clothes” ;because in the fashion industry, combining what the customer wants with a narrative is very difficult. This is also part of the evolution of being a photographer.” In every facet of life there are restricting situations, frustrating boundaries and processes, but this does not change the fact that the area of photography gives the most freedom. “To create beauty and tell stories! Summer Fall 2015
97
98
Summer Fall 2015
Summer Fall 2015
99
100
Summer Fall 2015
en özgür alanlardan biri olduğu gerçeğini sarsmıyor. “Güzelliği yaratmak ve hikâyeler anlatmak! İş olarak, evet, bu bana özgürlük sağlıyor, bana bütün dünyayı görme imkanı sağladı, bir patronum ya da çalışma saatlerim yok ve neyi, ne zaman, nerede yapmak istersem yapabilirim”. Tüm çıkılan yolların ardında hayaller gizlidir, amaçlara dönülen her virajın ardından bir tik atılır, bazen de bir çizgi ama ne olura olsun her zaman yeni bir işaret bırakır. Nikola’nın sonraki virajında ise yeni şehirler ve hayatlar gözüküyor. “Sıradaki adımım en büyük moda başkentlerin birinde kendime ait bir stüdyo kurmak ve önümüzdeki 10 yıl içerisinde daha iyi bir fotoğrafçı olabilmek için çalışmak. Daha sonra emekliliğim için Cape Town, Clifton sahilinde bir ev almak, oraya yerleşmek ve daha görmediğim yerleri gezmek. Belki bu arada kendi kısa filmimi çekmek için cesaret bulabilirim”.
As a job, yes, this does provide me with freedom. It has enabled me to see the whole world. I don’t have a boss or working hours and I can do whatever I want, whenever and wherever I want”. Dreams are hidden beyond all the roads we set out on, behind every bend that leads to our purpose sometimes a tick is left, sometimes a line is drawn, but no matter what, a new sign is always left behind. Around Nikola’s next bend, however, new cities and lives can be seen. “My next step is to set up my own studio in one of the biggest fashion capitals, and over the next 10 years, work to become a better photographer. After that, for my retirement, to buy a house by Clifton’s four beaches in Cape Town, settle down there and travel to places I still haven’t been to. Maybe in this time I’ll find the courage to shoot my own short film.”
Summer Fall 2015
101
check in
ROMANTIC GETAWAYS ROMANTİK KAÇIŞ ROTALARI
102
Summer Fall 2015
5 OF THE BEST HONEYMOON HOTELS EN İYİ 5 BALAYI OTELİ
Summer Fall 2015
103
W Retreat & Spa Maldives, Republic of Maldives Maldivler Adası, Maldivler
M
avinin sonsuz derinliği, beyaz kumlar, turkuaz sahiller nefes kesen kayalıklar… Kuzey Ari Mercan Adası’nda bulunan bu kutsal sahilde unutulmaz bir deneyim yaşayacağınızdan emin olabilirsiniz. Aşk hikayenizi yazacağınız özel bir kaçış için mükemmel bir tercih. The boundless depths of blue, white sand, turquoise lagoons and breathtaking rock pools…We are sure you will have an unforgettable experience at this sacred shoreline on Kandolhu Island. An excellent choice for a special getaway, where you will write your love story.
104
Summer Fall 2015
WHAT TO
PACK
AT ÇANTAYA
SEN
SI ST
UDIO €133.0 0
TOMAS
LEIC
AM $7.2 240 50.0 0
S
RE ATO ALV
O AM RAG 348,36 €
FER
MAIER $165.00
ROBE
UK URO 0 SHO €1.250,1
RTO C
AVAL LI €467.00
MIU MIU .00 $390
check in
Santa Marina Luxury Collection Mykonos, Greece
Mikanos, Yunanistan
E
ge Denizi’ne nazır kuytu bir yarım adada bulunan Santa Marina, sunduğu muhteşem manzarasıyla farklı bir yaşam tarzı sembolü. İpeksi kumu, kristal berraklığındaki deniziyle sizi romantizme davet ediyor.
With its wonderful view, Santa Marina, located on a secluded peninsula overlooking the Aegean Sea is a symbol of a different lifestyle. Its silky sand and crystal clear sea invite you to romanticism. 106
Summer Fall 2015
OSCAR DE LA RENTA €410.00
PACK
AT ÇANTAYA
VA €8 LE 40 N ,00 TI NO
WHAT TO
ORS L K 4,92 €20
VIX €88.54
THO
M BR
OWN E €439,1 7
CHANTE
CAILLE $122.76
VIX €108.90
INO ENT VAL 8.861,22 €
HAE
MIC
check in
The St. Regis Florence Florence ,Italy
Floransa, İtalya
A
rno Nehri boyunca Floransa’nın tarihi merkezinde, Brunelleschi tarafından tasarlanan görkemli bir saray...Lüksü ve ihtişamı her köşesinde hissedeceğiniz bu otel, müthiş mutfağı ile de cezbediyor. Balayına tarih ve kültürü de eklemek isteyenler için mükemmel bir seçim. In Florence’s historical center along the Arno River, a grandiose palace designed by Brunelleschi…The luxury and magnificence of the hotel is sensed in every corner This hotel is a perfect choice for those who want to taste history and culture on their honeymoon. 108
Summer Fall 2015
WHAT TO L UE CQ JA
PACK
AT ÇANTAYA
INE
EEN CQU 07,11 €2.6
RM
NDE
XA ALE
OO 0 CH .0 Y €425
M
M
JI
DOLCE & GABBANA €7.250
ASHERALI KNOPFE
R €582,57
EN LL 4 CU ,561.2 $2
TEUR OCA 5.00 €3
ROV
NT P
AGE
TEUR OCA 0.00 €7
ROV
NT P
AGE
check in
SheratonWaikiki Hawaii,ABD
Havai, ABD
M
avinin tüm tonlarına dalabileceğiniz, dev palmiyelerin altında sarı kumlarda huzur bulabileceğiniz bir tatil mi düşünüyorsunuz? Sheraton Waikiki size bu özel tatili sunuyor. Geleneksel Hawai misafirperverliğinin modern bir anıtı olan otel, eğlencenin de anahtarını veriyor. Are you thinking of a holiday where you can dive into all the shades of blue and find peace under big palm trees on yellow sands? Sheraton Waikiki is presenting you with this special holiday. This hotel, which is a modern monument of traditional Hawaiian hospitality, is also offering the key to a fun time. 110
Summer Fall 2015
WHAT TO
PACK
AT ÇANTAYA
LELA ROSE $2,098.66
FEN D €229 I .33
LISA MA
RIE FERN
ANDEZ €410.00
SS CRO RK 1,656.25 MA €
CH €29 ARL .50 OT T
ET
ILB
UR Y
FIND S €100.0 0
ORS L K 0.00 €15
HAE
MIC
check in
TheWestin Resort Nusa Dua Bali Indonesia, Bali
Endonezya, Bali
G
özünüzü kapatın ve tropik ormanlar, bembeyaz kumlar, turkuaz deniz, bambu ve palmiye ağaçları ve müthiş meyvelerle ile çevrili olduğunuzu hayal edin… Bali’desiniz, mutlu hissetmeniz için size her şey sunuluyor. Bu anı kaçırmayın, lüksü ve konforu sonuna kadar yaşayın.
Close your eyes and imagine that you’re surrounded by tropical forests, white sands, turquoise seas, bamboo, palm trees and splendid fruits… You’re in Bali; everything is on offer for you to feel happy. Don’t miss this moment, experience luxury and comfort until the end. 112
Summer I Fall 2015
WHAT TO
PACK
AT ÇANTAYA
LISA MA
RIE FERN
ANDEZ €410.00
SS CRO RK 1,656.25 MA €
CH €29 ARL .50 OT T
ET
ILB
UR Y
FIND S €100.0 0
ORS L K 0.00 €15
HAE
MIC
LELA ROSE $2,098.66
GUCCI $3,80.34
wedding ISABEL MARANT $348.50 TOMAS MAIER €147.00
SALVATORE FERRAGAMO 274,59 €
BURBERRY €500.00
FRENDS €112.00 FINDS €312.00
PHILIP B €53.00
MELISSA ODABASH €95.00
CHAN LUU $334.07
SUSANNE KAUFMANN $98.00
KOKU €246.00
Holiday Pack Tatil Çantası
SMYTHSON €500.00
FINDS €72.00
EMILIO PUCCI $501.03
MARA HOFFMAN €319.00
MOSCHINO €280,00
114
Summer Fall 2015
CANON POWERSHOT D20 €203.00
WEDDING
BÜYÜLEYİCİ ANLAR
EN ÖZEL GÜNÜNÜZ İÇİN PARFÜM ÖNERİLERİ
2015-2016 BRIDAL TRENDS GELİNLİK TRENDLERİ
Summer Fall 2015
115
wedding
LELA ROSE $2,098.66
Bright & Blooming IŞILTILI & ÇİÇEKLİ LELA ROSE $2,098.66
116
Summer Fall 2015
SMALL PAVÉ STUD $2,098.66
Vintage Wedding
MARCHESA $6.500
VINTAGE DÜĞÜN
Bazı eskiler geri dönmek zorunda.Altın iplikle örülmüş pırıldayan krem dantel, zarif kristal taşlarla süslenmiş Marchesa, ipek astarlı, inci ve çiçek aplike ile bezenmiş Temperley London gelinlik, Aurélie Bidermann inci küpeler sandığımızdan çıkanlar.
Some old things have to come back. Sparkly silk woven cream lace, Marchesa, decorated with delicate crystals, Temperley London silk lined wedding dress ,adorned with pearl and flower applique and Aurelie Bidermann pearl earrings are among the items coming out of our trunk.
BEN-AMUN $718.93
LOEWE $944
AURÉLIE BIDERMANN $182
GIANVITO ROSSI $588
LANVIN $1,591.59
BONY LEVY $1.650
TEMPERLEY LONDON $5,220.42
2015-2016 BRIDAL TRENDS
wedding 1
GELİNLİK TRENDLER
2
3
Bu sezon tasarımcılar masumiyet kalıplarını kırıyor ve seksi bir rota çiziyor. Dantel adeta ikinci bir ten olarak karşımıza çıkıyor, transparan detaylar aplike oyunları ile zenginleşiyor. Derin V dekoltesi feminenliğe övgüde bulunuyor, ipek ve inci detaylar Viktorian döneme dokunuyor. Çiçekler gelinlikleri süslerken, pudra renkler bahara selam veriyor.
4
5
1-TEMPERLEY LONDON 2-CASSIOPEA 3-PRONOVIAS 4-VIVIENE WESTWOOD 5-ALBERTA FERRETİ
118
Summer Fall 2015
101
9
This season designers are breaking the innocence taboo and carving out a new sexy path. Lace is like a virtual second skin, enriched with appliques. It’s deep V dekollete compliments the feminty and it’s silk and pearl details hark back to the Victorian era. As flowers decorate wedding dresses, pastel colors say hello to spring.
8
7
6
6-PRONOVIAS 7-MONIQUE LHUILLIER 8-MONIQUE LHUILLER 9-MARCHESA 10-JENNY PACKHAM
Summer Fall 2015
119
BOTTEGA VENETA €38 BVLGARI AQVA DIVINA $90
BOTTEGA VENETA €38
THE BEST PERFUMES FOR
DIOR €69
YOUR WEDDING EN ÖZEL GÜNÜNÜZ İÇİN PARFÜM ÖNERİLERİ
Çiçek kokulu romantik bir bahçeye, yaz meyveleriyle bezenmiş egzotik bir ormana, Orta Doğu’nun mistik sokaklarına davet ediyoruz sizi. Doğanın bize armağan ettiği limon, portakal, yasemin, nilüfer çiçeği, leylak, bergamot, pembe zencefil, manolya, zambak, kehribar kokuları arasında yürüyüş yapmaya ne dersiniz? İşte en özel gününüz için en iyi parfümler... We invite you to a romantic garden, to an exotic forest with summer fruits and to the mystical streets of the Middle East to walk among nature’s gifts; scents of lemon, orange, jasmine, lotus flower, lilac, pink ginger, magnolias, lily and amber…Here is a perfume guide for your special day.
ELIE SAAB €38
1-LAURA MERCIER Loose Setting Powder $37.00
RALPH LAUREN ROMANCE €36
BURBERRY BRIT RHYTHM $90
MISS DIOR €69
120
Summer Fall 2015
Summer Fall 2015
121
MOMENTS AT SHERATON ANKARA
SHERATON ANKARA’DA
BÜYÜLEYİCİ ANLAR
M
ükemmel bir düğün hayal ediyorsanız, listenizin başına Sheraton Ankara Hotel & Convention Center’ı yazın... 25 yıldır kapılarını en özel ve güzel günleriniz için açan Sheraton Ankara, konforlu odaları, kusursuz servisi, görkemli salonları ve sunduğu ayrıcalıklarla kendinizi özel hissetmenizi sağlayacak ve unutulmaz bir deneyim yaşatacak. If you’re imagining a perfect wedding, put Sheraton Ankara Hotel & Convention Center at the top of your list. With its comfortable rooms, impeccable service, glamorous ballrooms, and many other privileges, Sheraton Ankara, which has been opening its doors for 25 years for your most special and delightful moments, will provide an unforgettable experience. 122
Summer Fall 2015
Düğün günü mutlu anlar kadar stresli anlarla da dolu. Health Club, bitki özlerinden elde edilen karışımlarla hazırlanmış yağlar ile rahatlamanız ve güne rahatlayarak başlamanız için eşsiz masaj seçenekleri sunuyor. Masajdan sonra düğün gününüz için özel olarak hazırlanmış suit odanıza çıkabilirsiniz. Ankara manzaralı, sıcak, samimi suit odanızda artık yapacağınız tek şey arkanıza yaslanıp anın tadını çıkarmak.
SHERATON ANKARA LUGAL ANKARA
BÜYÜK GÜNE ÖZEL İKRAMLAR SPECIAL TREATS ON OFFER FOR ‘THE DAY’ Düğün öncesi kokteyli, ailelerin rahatlığı için günlük kullanımlı oda, balayı suitine özel ikramlar bugünü daha özel hissetmenizi sağlayacak. Sabah kahvaltınızı da dilerseniz odanızda alabilirsiniz.
Sheraton Health Club
Lugal A Luxury Collection Suite
Wedding days are full of excitement as much as stress. Sheraton Ankara Health Club will help you to relax and start this special day healty and in good spirit. Special oil blends and professional massage are all you need. After your massage you can go to your wedding suite and enjoy your cozy space with complete views of Ankara. All thats left for you is lying back and sieze the moment.
Starter cocktails before the wedding ceremony, an extra room for your family members, and all day special treats for your wedding suite will make you feel more privilaged.If you like you can have breakfast in your room as well.
Paris Kuaför Lugal Suite Hazırlık
K
apı çaldığında, karşınızda Ankara’nın en deneyimli kuaför ekibi, Paris Kuaförü göreceksiniz. Siz içkinizi yudumlayıp, arkadaşlarınızla sohbet ederken düğün gününüz için ilk hazırlıklar başlamış olacak. Sadece ne hayal ettiğiniz söylemeniz yeterli, gerisi kaliteli ürünler ile bu ekibin elinde. Manikür, pedikür, saç ve makyajınız fotoğrafçınıza güzel pozlar verirken en iyi şekilde tamamlanmış olacak.
Tulipia Fuaye
Makyaj : Paris Kuaför
As someone knocks on the door, you will see Ankara’s most experienced hairdressing team, Paris Kuaför. While you are sipping your drink and chatting with your friends, the preparations for your wedding day will be underway. All you need to do is say what you want; the rest is in the hands of the team with their quality products.Your manicure, pedicure, hair and make-up will be done in the most stylish way as you pose for the photographer.
B
ir ömrü sevdiğiniz insanla paylaşmak için ‘Evet’ diyeceğiniz o an geldiğinde, düğün salonuna inip sevdiklerinizle unutulmaz bir akşamı doyasıya yaşamanız için tüm imkanlar sizi bekliyor.
When that moment comes to say ‘yes’ to the person you will share the rest of your life with, everything needed for you to go down to the wedding hall and enjoy an unforgettable evening with your loved ones until your heart’s content is there waiting for you. Summer Fall 2015
123
en
leziz delicious
GARDEN TERRACE RESTAURANT Türk mutfağının en seçkin lezzetlerini gün batımının eşsiz keyfi ile sunuyoruz.
TURKISH CUISINE
A sunset with the selection of unique local dishes awaits you.
19:00 - 23:00 Rezervasyon için lütfen (0312) 457 6000’ı arayınız. For reservation please call (0312) 457 6000
124
Summer Fall 2015
Hayat paylastıkça güzel Ömür boyu sürecek bir serüvene nerede “evet” diyeceğiniz önemlidir. sheratonankara.com 90 312 457 6000
Summer Fall 2015
125
World’s gathering place Her neslin buluşma noktası Ankara’s social hub for all generations sheratonankara.com 90 312 457 6000
126
Summer Fall 2015