Enamour Magazine

Page 1

WINTER I 2017

HIDE

RUNWAY

AND

REPORT PODYUM RAPORU CELEBRATE

IN STYLE KUTLAMANIN ZARAFETİ

OLIVER

WEBER

THE MASTER OF CHRSYTAL KRİSTAL USTASI

SEEK

SAKLAMBAÇ

RECLUSION

HOTELS İNZİVA OTELLERİ GÜZEL BİR BAŞLANGIÇ

A NICE

BEGINNING

BOLD NIGHT GOWNS, GLAMOROUS ACCESSORIES ÇARPICI GECE ELBİSELERİ, İHTİŞAMLI AKSESUARLAR I Winter2016 1


2

I Winter 2016


I Winter2016

3


4

I Winter 2016


I Winter2016

5


6

I Winter 2016


I Winter2016

7


8

I Winter 2016


I Winter2016

9


10

I Winter 2016


I Winter2016

11


CONTENT

NEWS

42

16 Aruni’de Kutlamaların Zarafeti Bir Başka

Celebrate In Style

24 Şehrin Buluşma Noktası The Lobby Bar

The Meeting Point Of The City

24

Yüksel Dural Piano Aşkı 26 The Love Of Piano FASHION & PASSION

42 Stil notları Style Notes

Podyum Raporu 47 Catwalk Report Oliver Weber 54 Röportaj: Interview : Oliver Weber TALKING ABOUT

Arzunun Karanlık Nesnesi 62 Arzunun Karanlık Nesnesi

54

Du Cinéma 65 Cahiers 2016’nın En İyi Filmlerini Seçti

102 84

Cahiers Du Cinéma Selected The Best Movies Of 2016

MOODBOARD

26 İranlı Kadın Fotoğrafçı 70 Cermodernde 26 Iranian Woman Photographer At Cermodern

CITIES & STORIES

Ulus 80 Salt Salt Ulus

84 Saklambaç Hide And Seek

CHECK IN

102 İnziva Otelleri

80

Reclusion Hotels

10

I Winter 2016


Feed your passion GET INSPIRED TO LIVE DELICIOUSLY.

Let SPG® Cravings be your culinary guide to a world of unique flavours, local finds and memorable experiences. Plus, earn Starpoints® and save up to 30% at more than 1,500 restaurants and bars around the globe — and around the corner. Make life delicious: spg.com/cravings.

©2016 Starwood Hotels & Resorts Worldwide, Inc. All Rights Reserved. Starpoints, SPG, Preferred Guest, Sheraton, Westin, St. Regis, The Luxury Collection, W, Le Méridien, Tribute Portfolio, Element, Aloft, Four Points and their respective logos are the trademarks of Starwood Hotels & Resorts Worldwide, Inc., or its affiliates. Design Hotels is a trademark of Design Hotels. EAM15003-FOH-A4-BE-2/16


M A G A Z I N E

BY SHERATON ANKARA HOTEL & CONVENTION CENTER LUGAL, A LUXURY COLLECTION HOTEL ANKARA

WINTER ISSUE 2016

İMTİYAZ SAHİBİ • OWNER TURSER Turizm Servis Yayıncılık ve Ticaret A.Ş. Adına Mehmet Melih VURKIR YÖNETİM OFİSİ Noktalı Sok. No: 1 06700 Kavaklıdere, ANKARA YÖNETİM • MANAGEMENT Genel Müdür • Genaral Manager Joerg U. LIMPER YAYIN • PUBLICATION Genel Yayın Yönetmeni • Editor in Chief Arzu KASAR Editör • Editor Esen Bahar PEKER Tasarım • Design Kerem ŞEKER Çeviri •Translation Ekin UŞŞAKLI YAZI İŞLERİ Sorumlu Yazı İşleri Müdürü • Managing Editor Yaman ÖZEL KATKIDA BULUNANLAR • Contributors Doç.Dr Özge Samancı, Özgür Doğan,Flash Model Management,Tony, Anastasiia,Evrim Memilli,Murat Çalışkan,Çana ÇAKIR Kapak Fotoğrafı • Cover Photo Venue Media REKLAM • ADVERTISING Çağla İMRE TOLGA Reklam Satış • Advertising Sales info@enamourmagazine.com Rezervasyon • Reservation Tel•Phone : 0 (312) 457 60 00 E-mail: info@enamourmagazine.com Web: www.enamourmagazine.com Baskı-Cilt • Printing-Binding ARKADAŞ BASIM SAN. LTD. ŞTİ. Adres: Kazım Karabekir Cad. Sütçüoğlu İş Hanı No: 37/14 Ulus/ANKARA Tel: 0(312) 341 63 10 E-posta: bilgi@arkadasbasim.com.tr Web: www.arkadasbasim.com.tr Tasarım Ofisi • Design Office Adres: Tunalı Hilmi Cad. No: 7/B Çankaya ANKARA Telefon: 0(312) 419 20 24 Mail: studiovenue@hotmail.com Web: www.venue.com.tr

Yayın Türü: Süreli Yerel Yayın Süresi: 3 Ay Yayının Dili: Türkçe-İngilizce Dergimizde yayımlanan yazı ve fotoğraflardan yayıncının izni alınmadan, kaynak belirtilmeden tam veya özet alıntı yapılamaz.

ARUNI RESTORAN & BAR

12

I Winter 2016

Neither text nor photographers from this publication may be reproduced either in full or summary without acknowledingthe source and without prair permisson from the publisher.

Publication Genre: Local Periodical Publication Period: 3 Months Publication Language: Turkish-English


I Winter2016

13


Bir önceki yazımın üzerinden çok hızlı geçen üç ay sonra yeniden, Enamour’un altıncı sayısından merhaba. Bu sayı ile birlikte otelimizin 25. yılına da veda ediyoruz. Unutulmaz bir sene oldu. Bu cümleyi sadece 25. yılı kutladığımız için söylemek isterdim ama maalesef iniş-çıkışlarla dolu bir yıldı geride bıraktığımız. İçimizdeki çocuğun, özellikle de yılbaşı gecesi kar yağdığını görmek, kristal taneciklerinin etrafımızda olup biten karmaşanın üstüne örterek bize gelecek günlerde tertemiz, bembeyaz bir sayfa açtığına şahit olmak istemesi çok doğal değil mi? Yeni yıla girerken açılacak o beyaz sayfa için size harika hafta sonu seçenekleri hazırladık. Leziz menüler, konaklama paketleri, hediye seçenekleri... Enamour aracılığı ile Ankara’nın kaybolmuş hazinelerini size ulaştırmaya devam ediyoruz. İşte onlardan biri; piyanist Yüksel Dural. Müzik aşkı o denli büyük ki girdiği her yarışmadan ödülle dönmesine şaşmamak gerek. Ve biz onu Lobby Bar’ımızda dinlemekten onur duyuyoruz. Nurol Sanat Galerisi, Ankara’nın en eski kurumsal galerisi olma özelliği dışında, barındırdığı orijinal koleksiyonlarla da Mart ayı sonuna kadar zengin bir programa sahip. Talking About, Mood Board, Box Office bölümleri aslında şehirde yapılacak ne kadar çok aktivite olduğunu gösteriyor. Kış mevsiminin sizi tembelleştirmesine izin vermeyin. Sheraton Ankara ve Lugal Otelleri tüm çalışanları ile birlikte yeni yıl dileğimizi, M. Kemal Atatürk’ün: “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözüyle iletmek istiyorum. Mutlu Yıllar!

It has been three months since our last issue and it feels like only yesterday. Well, hello again... I am delighted to welcome you to our 6th copy of Enamour. With this, the time has come to say good bye to our 25th year. It has been an unforgettable year. Unfortunately I cannot say it because we have had the best of times as it was our 25th year but the year has been filled with up’s and down’s... Somewhere deep inside, the kid in us is waiting for those snow flakes to come down – especially on the New Year’s Eve when it is time to leave all of the tourmoil behind and embrace the what is to come in the near future. We want the snow to clean the mess and turn everything into crystal clear white. Like a new white page... Our white page for this issue started with preparing great weekend getaway packages for the 31st of December; just what you might need for a fresh start. Delicious menus for a great night and personlized gift ideas follow the New Year Section. We continue to bring out hidden values of Ankara in this issue of Enamour. Like our one and only Pianist Yüksel Dural. Her passion and love to music have led her to an inevitable success. And it is our pride to host her in The Lobby Bar. Nurol Art Gallery, the oldest corporate gallery in Ankara states their mission as to include original works of Art only. Their schedule is unique and gives us different art forms until the end of March. Apperantly there is alot to do in the city, Talking About, Mood Board, Movies sections are where you get to choose form a long list of to do’s. Please join me and my colleagues at Sheraton Ankara Hotel & convention Center and Lugal, A Luxury Collection Hotel Ankara where we all send our best wishes through M. Kemal Atatürk’s quote: “Peace at home and peace abroad.” Happy New Year! With Warm regards,

14

Joerg U. Limper Complex General Manager I Winter 2016


EŞSİZ LEZZETLER St. Regis İstanbul, lezzet düşkünleri için fark yaratan gastronomik tecrübeler sunuyor.

Ödüllü şef Gürcan Gülmez’in yönetimindeki Türk ve Fransız mutfağını harmanlayan lezzetleri ile St. Regis Brasserie ve iki Michelin yıldızlı ünlü şef Wolfgang Puck’ın ikonik teras restoranı Spago şimdi St. Regis İstanbul’da.

mım kemal öke caddesı no:35 nışantaşi, ıstanbul stregis.com/istanbul +90 212 368 0000

stregis.com

a legacy of luxury. now at over 30 of the world’s finest hotels & resorts. africa the americas asia europe the middle east ©2010–2015 Starwood Hotels & Resorts Worldwide, Inc. All Rights Reserved. Preferred Guest, SPG, St. Regis and their logos are the trademarks of Starwood Hotels & Resorts Worldwide, Inc., or its affiliates.

I Winter2016

15


news

ARUNI’DE KUTLAMALARIN ZARAFETİ BİR BAŞKA CELEBRATE IN STYLE

Yeni yıl menüsü için aradığımız hikayeyi yine kendi topraklarımızda bulduk. Bizi oluşturan yedi bölgenin tadlarını bir araya getirdik. Sanatçı titizliği ile hazırlanan tabaklara isim vermek istemedik. Başlıkları zaten tabiat ana sunmuştu... Kabak çiçeği, elma, lüfer... Şef Zeki Açıköz ve ekibi ‘Yenilenmek, bütünleşmek, bir olmak’ temasıyla bir araya getirdiği menüyü beğeninize sunuyor. Yerel malzemelerle yolculuğumuz yeni yıl menüsüyle bitmiyor, hatta yeni başlıyor. 2017 yılı Aruni Restoran’da hayat bulacak etkinlikler arasında Şefle birlikte pişirelecek gurme menüler de var. Açıldığı günden beri Aruni Restoran sadık misafirlerinin beğeniyle takip ettiği Osmanlı, Selçuklu, Hitit mutfağı gibi örnekleri yeni yılda şefle birlikte pişirecek ve birlikte yiyebilecekler. Odun fırını ve dumanı tüten hamur işlerini, kış aylarının ‘suç ortağı’ gibi görebilirsiniz ama kabul edin bu ortaklığı hepimiz çok seviyoruz. Hele demli bir bardak çayın yanına geldiğinde, omuzlarımızdaki en ağır yük bile bir anlığına kuş olup uçmuyor mu?

16

I Winter 2016

Aruni Restoran & Bar offers a seven course menu encapsulating historic ingredients from the seven regions of Turkey. The New Year’s Eve Menu is prepared by Executive Chef Zeki Açıköz adding his meticulous artist touch to each plate. The elegant environment of Aruni Restoran & Bar is an ideal venue for celebrating the arrival of 2017. The journey of utilizing local ingredients start with our New Year’s menu and will continue throughout the next year. Next Years activities include live cooking with Executive Chef Zeki Açıköz.Also each gourmet menu will kick off with an event where Chef Açıköz will explain all the ingredients, cooking techniques, presentation methods and the history of the recipes. We love whatever our Wood oven produces, even when it means lots of carbs! Oh well, we all are partners in crime, yet we all know good food and good beverage combined can take away the burden of daily stresses and again lift our spirits for anything that lies ahead... at least for a while.


NEW YEA R’S EVE MENU MENU

31.12.2016 YILBAŞI MENÜSÜ

I Winter2016

17


ACI VE TATLI GÜNLERİN ORTAK LEZZETİ

THE COMMON TASTE OF SAD AND HAPPY DAYS: HELVA IN TURKISH CULINARY CULTURE Doç. Dr. Özge Samancı Yeditepe Üniversitesi - Gastronomi ve Mutfak Sanatları

elva Türk mutfak kültürünün elva, is beyond being one of the geleneksel tatlı çeşitlerinden Htraditional desserts of the Turkish H bir tanesi olmanın ötesinde, ölüm cuisine. It is food linked with symbolic ve doğumla birlikte anılan simgesel anlamlarla yüklü bir yiyecektir. Kökeni “hulv” Arapça’da tatlı anlamına gelir ve Türk mutfak tarihinde Selçuklu döneminden beri bilinmektedir. Osmanlı mutfağında sayısız çeşitlere kavuşan helva, aynı dönemde önemli bir ritüel yiyecek kimliğine de sahip olmuştur.

18

I Winter 2016

meanings which are mentioned together with the rituals of Life and Death. “Helva”, is originated from the word “hulv” which means “sweet” in Arabic. Helva has been used in the Turkish cuisine since the Seljuk period. During the Ottoman period, Helva having reached numerous varieties, acquired a ritualistic food status.

Fotoğraf/Photography :Yaman ÖZEL

HELVA

Assoc. Prof. Dr. Özge Samancı Yeditepe Üniversity - Gastronomy and Culinary Arts

TÜRK KÜLTÜRÜNDE


Tarihte bilinen ilk helvanın Orta çağ Arap dünyasında kutsal bir meyve olarak kabul edilen taze hurmanın sütle birlikte ezilerek hazırlandığı bilinmektedir. Helva Orta çağ Arap mutfak kültürünü yansıttığı gibi Orta Asya Türk geleneklerini de yansıtan simgesel bir yiyecektir. Temel olarak yağ, un veya nişasta, bal veya şeker, süt veya suyla hazırlanan helva yapımının en önemli aşaması unun yağda yavaş yavaş kavrulmasıdır. Un yağda kavrulurken çıkan koku önemlidir. Bu kokunun eski Türk inancında ölünün arkasından yakılan yağ gibi ölünün ruhuna gittiğine inanılır.

Osmanlı kültüründe helvanın etrafında çok zengin ve güçlü bir kültür oluşmuştur. Helva doğumun sevinicine, ölümün acısına, kandil günlerinin kutsallığına adanır. Lohusanın “ağız tadı” bozulmasın, kaybın acısı hafiflesin, ruhuna okunan dualar yolunu dumanı tüten helvayla bulsun diye kavrulur ve en önemlisi duygular gibi paylaşılır. Helva, soğuk kış günlerinde evlerde sohbet eşliğinde birlikte hazırlanıp tüketilen sosyalleşme aracına dönüşmüş bir tatlıdır. Eski zamanlarda “helva sohbeti” bu kış toplantıları için kullanılan bir tabirdir. Musahipzade Celal Bey’in “Eski İstanbul Yaşayışı” adlı kitabında dile getirdiği gibi “kış mevsiminde devlet erkanından, zengin ve orta halli sanat erbabına her sınıfın atalarından gördüğü adet üzerine helva sohbetleri tertip ederek ahbaplarına ziyafet verme geleneği vardır.” Helva sohbetlerinde düzenlenen yemeklerde türlü türlü tuzlu ve tatlı yemekler şiir, şarkı, türkü, nükte ve sohbet eşliğinde tüketilirdi. Bu sohbetlerin en gözde tatlısı keten helvasıydı. Günümüzün pişmaniye helvasına benzeyen keten helvasını birkaç kişi birlikte hazırlardı. Keten helvası yapımı için, ortaya sekiz on kişilik kalaylı bir bakır sini konulur, üstüne iki bilek kalınlığında ağdalanmış kocaman sıcak halka şeker konurdu. Ağdalanmış sıcak şekeri sininin etrafında yer alan ustalar ortadaki una batıra batıra sağdan sola çevirmeye başlarlar, misafirler hem seyreder hem de türküler okurlardı. Bu ağda türkülerle çevrile çevrile tel tel keten helvası olur ve misafirlere dağıtılırdı. Günümüzde de aynı sıklıkla ve sebeplerle hazırlanıp paylaşılan helva, Türk mutfak kültürü mirası içinde yaşamaya devam eden önemli geleneksel tatlıdır.

It is known that the first Helva in history was prepared by crushing fresh dates and adding milk, which was regarded as a sacred dish in the Arabic World during the Middle Ages. Although Helva reflects the medieval Arabic culinary culture, it is a symbolic food reflecting the Central Asian Turkish traditions as well.The primary ingredients of Helva include flour or semolina or starch, honey or sugar, milk or water, and butter. The most important step in making Helva is the roasting of flour/semolina in butter on a very low fire; the smell of the flour/semolina during the roasting process is vitally important. It is believed that this smell reached the soul of the dead people, in a similar way like the oil burned in their honor, in the old Turkish folk religion A very rich and powerful culture has grown out of Helva in the Ottoman culture. Helva is a dessert prepared on joyful days like the birth of a child, on painful days like the death of a loved one and on holy days. Helva is a dessert described as a social vehicle, which has initiated social get-togethers at homes combining chatting and making Helva on cold winter days. In the past, “Helva chat” was used for such winter meetings. Musahip Celal [prominant Turkish play writer, 1870-1959], in his book “Life in the old Istanbul (published in 1945)”, tells us that it was a tradition to invite friends or aquantencies from different social classes by arranging Helva chatts during winter. At such Helva chatts, various kinds of salty and sweet dishes were served accompanied by reading poetry, singing folk music, telling jokes etc.The favorite dessert at such meetings was Keten Helvası (floss halva). A few people were involved in making Keten Helvası; tinned circular copper trays, each serving eight people, were placed on the floor and a big hot candy ring of a two-wrist

thickness was put together with some flour at the center of each tray. The masters, sitting around the trays on the floor, were turning the big hot candy rings from the right to the left and in between turns and tossing in the flour guests would be chatting; reading poetry or singing folksongs. Once the hot candy rings were done and became flossy enough, portions of Keten Helva were distributed amongst the guests. Nowadays, Helva (usually made using semolina or flour) is still an important traditional dessert which continues to live on as part of our the heritage and Turkish culinary culture. I Winter2016

19


HERKESİN SEVDİĞİ THE ONE & ONLY

BRASSERIE ONE RESTAURANT

25. yılını tamamlarken, kutlamaların tercih edilen mekanı olmaya devam eden Sheraton Ankara’nın yıllara meydan okuyan restoranı Brasserie One her zaman olduğu gibi yine dinamik bir menüyle donanmış bir yılbaşı sofrası hazırlıyor. Klasikleşen hindi menüsünü verdiği yeni formla bir anda farklı bir tada dönüştüren Zeki Açıköz, Brasserie One mutfağının karakterine sadık kalarak ıstakoz sosu ile hazırlanan dana ve karidesi de seçenek olarak sunmaktan geri kalmıyor. Otelin yeni Yiyecek & İçecek Müdürü Emre Ersoy, 2017 yılı için Brasserie One Restaurant’da yapılacak etkinlikleri çoktan hazırlamış. Mutfak dostlarını bir araya getirecek temalı workshop’lar, yemek kursları ve Sevgililer Günü ile başlayan olmazsa olmaz geleneksel kutlamalar... Only a few days to go until we reach the end 2016, our 25th year of Sheraton Ankara Hotel & Convention Center. This Landmark of the city continues to be the place for “Ankaraites”.Brasserie One Restaurant once again serves the most dynamic menu of the city. The classical turkey menu is revolutionized by Executive Chef Zeki Açıköz and turned into a modern creation well suited for this Restaurant’s contemporary style. Our F&B Manager Emre Ersoy defines the 2017 activites of Brasserie One Restaurant as socially hip and active. Wait, there is more to come in the New Year; restaurant workshops, cooking classes and celebrations starting off with Valentine’s Day.

20

I Winter 2016


Menu New31.12.2016 Year’s Eve Menu Brasserie One Restaurant Yılbaşı Menüsü Brasserie One Restaurant

I Winter2016

21


ŞİMDİ KUTLAMA ZAMANI

IT’S CELEBRATION TIME ilinmezliklerle, iniş çıkışlarla, karanlık his year has been filled with up’s and haberlerle dolu geçen bir seneyi Tdown’s... and New Year’s Eve is when B kapatırken sevdiklerimizle birlikte biraz we try to leave all of this tourmoil behind olsun gündemden uzaklaşmak ve güzel vakit geçirmek için, Sheraton Ankara Hotel & Convention Center ve Lugal, A Luxury Collection Hotel Ankara’nın hazırladığı alternatiflere göz atalım istedik.

22

I Winter 2016

and embrace the celebrations of what is to come in the New Year. Here are the offers of Sheraton Ankara Hotel & Convention Center and Lugal, A Luxury Collection Hotel for a night of celebration.


LUGAL GRAND DELUXE

ŞEHİR İÇİ KAÇAMAĞI İki kişilik odalarda hem yılbaşı özel menüsü hem de yeni yıl brunch dahil konaklama fiyatı Sheraton Ankara’da 730tl, Lugal, a Luxury Collection Hotel’de 935tl. Otele erken giriş ve geç çıkış, odanızda sizi bekleyen keyifli sürprizler ile şehir dışına çıkmadan harika bir haftasonu kaçamağını yeni yıl kutlamasıyla birlikte taçlandırabilirsiniz. Gün boyu Sağlık Kulübü kullanımı ve ücretsiz otoparkı da söylemeden geçmeyelim.

WEEKEND GETAWAY You can choose to spend the night in Sheraton Ankara with rates starting from 730tl or in Lugal with rates starting from 935tl for two persons. Both prices include the exclusive New Year’s Eve Menu and the Brunch on the first of January.We have something for every taste. Adding to that; early check-in, a late check-out, surprizes in your room, all day use of the Health Club and free parking, this will surely ensure a great weekend getaway!

HEALTH CLUB HEDİYE ÇEKLERİ Hediye seçiminde zorlananlar için Sheraton Ankara Health Club Hediye Çeki tam da sevdiğinizi şımartacak bir alternatif. İster anne-babanıza, ister eşinize, ister arkadaşınıza... Kim sonunda kuş gibi hafifleyeceği bir masaja hayır diyebilir? Hediye çekleri için (312) 457 6055’i aramanız yeterli.

HEALTH CLUB GIFT VOUCHERS Spoiling your loved ones can be challenging at times. Save time and stop by the Sheraton Ankara Hotel & Convention Health Club or call (312) 457 6055. Who would not like a gift voucher for a 60 minute massage, a work out session or group lesson.

EVDE BİZBİZE DİYENLER İÇİN Konuklarını evinde ağırlamak isteyenler için tüm garnitürleri ve enfes iç pilavı ile gelen, nar gibi kızarmış bir hindi için tek adres Sheraton Ankara ve Zeki Usta’nın mutfağı. 5kg ile 10 kg seçeneklerden birini sofranızda götürmek için 5 gün önceden sipariş vermeniz yeterli.

FEAST AT HOME For those who like hosting guests at home but have no time to cook, call the Sheraton Ankara Hotel & Convention Center at (312) 457 6000 and plcae your order. A succulent Turkey – 5 to 10 kgs. – ready to take away with festive trimmings and Turkish rice cooked with herbs, nuts and dried fruits.

YENİ YILIN İLK BRUNCH ZİYAFETİ Yeni, yine, yeniden... Şöhreti meşum Brasserie One Brunch, yılın ilk günü daha özel. Bir gece öncenin yorgunluğunu atmak, yıla huzurla ve ağız tadıyla bir başlangıç yapmak için... Rezervasyon yaptırmayı ihmal etmeyin (312) 457 6000.

FIRST GET TOGETHER OF THE YEAR Again and again, the traditional Brasserie One Brunch on the first of January is a great way to welcome the New Year. The popular venue is usually busy on these special day’s, therefore please ensure you make your reservation early at (312) 457 6000

I Winter2016

23


ŞEHRİN BULUŞMA NOKTASI

THE LOBBY BAR THE MEETING POINT OF THE CITY

1

991 yılında açıldığından bu yana Sheraton Ankara lobisi üç kez değişti. Şimdi The Lobby Bar’ın olduğu alan, 2005 yılına kadar Vienna Cafe’ye evsahipliği yapmıştı. Belçika Prensi’nin bizzat kendi eliyle açtığı Godiva Çikolata köşesi ile Cafe Vienna, bir çok Ankaralının anılarında yer etmiştir. İşte o zamandan bu yana, geçen nesiller için de değişmeyen bir buluşma noktası olmuştur. İsmi değişse de karakteri aynı kalmıştır... Biraraya gelinen ve konu ne olursa olsun sohbete davet eden birleştirici bir mekandır Sheraton Ankara lobisi. The Lobby Bar’ı özel kılan sıcak ve samimi dekorasyonu ile her geleni güleryüzü ile karşılayan deneyimli ve sempatik personeli olmuştur. Bir iş otelini temsil eden tüm unsurların bir arada aynı mekanda görebilirsiniz burada; sabahın erken saatlerinde araçlarını bekleyen 2-3 kişilik küçük gruplar, toplantılarına geç kaldıkları için çöreğini ve kahvesini ‘to go’ paketine almış olanlar, kongre öncesi son hazırlıkları için bilgisayarın başında çalışanlar, toplantılarına geç kalanlar...

24

I Winter 2016

S

ince its opening in 1991 Sheraton Ankara Hotel & Convention Center Lobby area has changed a few times. Previously the well known areas were Cafe Vienna and Godiva Chocolate corner – which was actually opened by the Prince of Belgium. Our Lobby area has been the venue of choice in the city. The Lobby configuration or appearance may have changed, but it’s warm and welcoming character has remained the same. In the morning for example it is a typical Hotel Lobby... people are waiting for their transportation, others arrive for a meeting, yet others take the ‘to go’ package for breakfast while others try to finish last minute changes to a presentation etc.


Sabah saatlerinden sonra en hareketli saatler mesai sonrasına denk gelir. Görüşmelerini, kongrede sunumlarını, mülakatlarını bitirmiş, kontratlarını imzalamış iş adamları, rehberlik ettiği yabancı heyeti sağ salim otele geri getirmiş bürokratların yanında biricik evladının düğünü için misafirlerinden saatler önce yerini almış ebeveynleri görürürüz veya mezuniyet balosunun eğlencesine balo salonuna girmeyi bekleyemeyen heyecanlı gençleri... Yüksel Dural yılların deneyimi ile lobide oturanların profiline göre repertuarını değiştirerek akşam saatlerine hoşluk katar. Chopin’den sonra bir bakmışsınız popüler bir Türk Sanat Müziği parçası ile siz de diğerleri ile birlikte başınızla tempo tutmuşsunuz... Siz bu kalabalığın neresindesiniz bilmiyoruz ama 1 Aralık-1 Şubat tarihleri arasında The Lobby Bar’da geleneksel sahlep ve boza ile birlikte barmenlerimizin özel tarifi sıcak şarap ve Kış Çay’ını denemelisiniz.

Çikolatalı zencecil? Hımm... kulağa hoş geldiğini biliyoruz, siz bir de The Lobby Bar’da tadına bakın; bayılacaksınız. The Lobby Bar içinde yer alan ‘The Hub’, geniş yuvarlak masası ve dört adet istasyonu ile 45 dakika ücretsiz internet aracılığı ile oturduğunuz yerden profesyonel çalışma ortamı da sağlıyor.

At lunch time or in the early afternoon hours the guest profile slightly changes. Some are relaxing after a meeting or heavy negotiations, others are working on a project or plan a wedding or social event while some enjoy our paired menu only available at Sheraton Hotels. Traffic increases in the evening and the bobby gets busier again when people return from a busy day eager to join the Sheraton Fitness Center, a delegation returning only to leave again for a formal dinner at the Presidents Palace, some are waiting to greet their siblings’, some arrive to join a wedding partyand others enter a Hotel for the first time very exited for their graduation ball.

Our one and only pianist Yuksel Dural pays great attention to everyone around here and changes her reportoir accrdingly, letting everyone enjoy her incredible performance and rythm. We do not know which group you fall into, but while you are here make sure to taste all the different flavors of the The Lobby Bar; ‘Sahlep’, ‘Boza’ are typical Turkish winter drinks you ough to try. “Glühwein” a traditional warm German Winter beverage made with red wine and lot’s of different spices will warm your heart and soul as well as Cahit’s special ‘Ginger Shots’ and much more are all available here at the Lobby Bar. I Winter2016

25


YÜKSEL

DURAL PİYANO AŞKI THE LOVE OF PIANO

Röportaj/Interview : Arzu KASAR Fotoğraf/Photography : Esen Bahar PEKER

aşarıları sıralandığında baş t is dazzling to list her achievements. döndürücü hale bürünüyor. Hemen IRather than going through the list of B her zaman karşınıza çıkabilecek bu success stories, we chose to talk about bilgi bombardımanından çok, biz Yüksel Dural’lın kişiliğini, müziğe bakış açısını, kayıplarını ve kayıplarının ona kazandırdıklarını konuşmak istedik. Çok da keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Yuksel Dural’s personality, her perspective of music, her losses and her gains over the years. In the end it turned out that we had a very pleasant conversation.

ransız hocasının yaptığı çöreklerin aşkına piyano derslerine devam eden beş yaşındaki küçük kız çocuğunun Chopin’den sonra dünyada ilk cenaze marşı besteleyen sanatçı olacağını kim bilebilirdi? Onun piyano çalmasını isteyen annesi, çok erken yaşta vefat etmeseydi herhalde onunla gurur duyardı. Belki tüm bu başarı listesinin arkasında ona güç veren hayatta çok genç ama çok genç yanlız kalmasıydı. Anne ve babasından önce PanAm uçağı ile Pasifik Okyanusu’nda kaybolan ağabeyine duyduğu özlem ve tarifsiz acısı onu müziğe daha da yöneltmiş, duygularını bestelerine, marşlarına aktarmış, konserleri ayakta alkışlanmış...

W

F

26

I Winter 2016

ho would have thought? The little girl who pursued piano lessons for the love of her piano teacher’s cakes, ended to be the first person who composed a funeral anthem after Chopin? If her mother who wanted her to play the piano hadn’t passed away at a very young age, she would have been so proud of her little daughter. Maybe the power behind her lifetime of success comes from the loneliness she faced at a very young age.Also, the unspeakable sorrow and the longing for her brother who she lost in a plane crash over the Atlantic Ocean, made her focus all her feelings and energy into music. She received standing ovations for her compositions


Eğitimine uzun yıllar Viyana’da P.R.S. Rene Back ile U.S.A. Juliard Konservatuarları’nda devam eden Yüksel Dural daha sonra kompozitörlüğe merak sarıp Londra Basca Müzik Akademisi’nin referansı ile tüm dünyada şarkı yarışmalarına katılarak 1996 ve 1997 yıllarında South Achievement Pasific Award of Merit ödüllerini almaya hak kazanmış. 1998 yılında Hollywood Unisong Certificate of Achivement’ı alarak Music Bridge’e girmiş, Küba’da yapılan Song Contest’e Türkiye’yi temsilen davet edilmiş, Robin Hood isimli bestesiyle Nottingham onur plaketi almıştır. 2013 yılında Honorable Mention Winner of the American Protégé ödülü ardından aynı yıl Carnegie Hall’da da diğer kazananlarla birlikte konser vermiştir. Kraliçe Elizabeth ve Clinton ödüllerinin arasında olduğu 204 ödüllü sanatçı, halen Sheraton Ankara’da müzik yapmakta ve piyano dersleri vermektedir.

and people could associate with her music at every level, the applause reverberated around the World... She continued her education in Vienna with P.R.S. Rene Back. After attending the Juilliard Conservatory in the U.S., Yuksel developed a passion for composing. She attended music contests around the world with references from the London Basca Music Academy which earned her the South Pacific Achievement Award of Merit in 1996 and 1997. She earned the Hollywood Unisong Certificate of Achievement and entered the Music Bridge in 1998. She also got invited to a song contest in Cuba to represent Turkey. Her song named Robin Hood received an honor plaque in Nottingham. She played at the Carnegie Hall after her title the Honorable Mention Winner of the American Protégé” which is among her 204 international award including ones from the Queen of England and President Bill Clinton. Ms.Dural is still giving piano lessons PİYANO AŞKI – “Daha 11 yaşındayken Ankara Radyosu’nun today and also plays in the evening in the Lobby Bar at the Genç Müzikçinin Sesi programında her hafta bir veya iki parça Sheraton Ankara Hotel & Convention Center. çalmaya başlamıştım. İlk seyircili konserimi 14 yaşında Opera sahnesinde verdim. Devamı hocamla birlikte iki piyanoyla THE LOVE OF PIANO – When I was 11, I started to play one verdiğimiz konserlerle geldi. Pasta uğruna başladığım piyano or two songs weekly at the “Young Musician’s Voice” program on Ankara Radio. When I was 14, I gave my first concert in eğitimi, aldığım alkışlarla aşka dönüştü.” front of an audience on the Opera House stage. Afterwards a BESTE AŞKI–“Konserlerimde bestelerim klasiklerden duo piano concert followed together with my Piano teacher. My daha çok alkış alıyor. Elbette eğitimini aldım ama duygular Love for the Piano and the subsequent education turned my hep ön planda oluyor. Okyanus üzerinde kaybolan PanAm life upside down and has given me a life filled with successes uçağında ağabeyim de vardı. Onun acısı çok büyüktü... 5-6 ay and acclamations. Anıtkabir’in etrafında askerlerin yürüyüşünü izledim. İçimden büyük bir coşkuyla Marche Funebre yazmak geliyordu. İlk yaptığım senfonidir; Ölümsüz Senfoni. Sonrasında pek çok ufak tefek senfonilerim var, hala radyo veya TV’de çalan birçok Pop Müzik,Türk Sanat Müziği bestelerim var. Bazen ismi besteden önce geliyor; Magic of Istanbul örneğin. Karadeniz Rüzgarı Karadeniz ritminin üzerine yazılmış bir klasik müzik bestesidir, İtalyan gazetelerinde “Gök gürültüsünü indiren Türk” diye adlandırılmıştı. Her birinin ayrı hikayesi var elbette... Hikayesiz, duygusuz beste olmaz.”

THE LOVE OF COMPOSITION – In my concerts the music I composed gets more applause than the classics I play.The loss of my brother and the sorrow that followed were huge... when I watched the soldiers who guard “Anıtkabir” following my loss I had an indescribable urge to compose a Marche Funebre.This is the first symphony I have ever composed; and its name is “Everlasting Symphony”. There are still a few of my symphonies, pop music and Turkish I Winter2016

27


KONSER AŞKI - Konserlere çıkmadan önce son güne kadar notayla çalışırım. Bir gün önce çalışmayı bırakırım. Her şey ezberimdedir. Notayla konsere çıkmak fikrine karşıyım. Eseri çalarken teknik ne kadar önemliyse, ona ruhunuzu katmak da bir o kadar önemlidir. Bir piyanisti diğerlerinden ayrı kılan budur. Chopin’i çalarken yaptığınız bir tuşe sizi farklı kılar ve benim örneğimde olduğu gibi ödül aldırır. Dolayısıyla o an çok ama çok önemlidir, doğru zamanda gelen o ufacık hareket için çok iyi konsantre olmanız gereklidir ve bu iş notayla olmaz. Ayrıca bestenin hikayesini de çalışırım ben, “Neden bu besteyi yapmış?” sorusunun yanıtını araştırırım. Empati kurmaya çalışırım, ruhumu beslesin diye... Ve konser salonunda bir kişi de olsa bin kişi varmış gibi düşünerek çalarım. Ne kadar tecrübeli de olsanız sahne heyecanı başkadır. Şimdiye kadar bir tane bile falso yapmadım çok şükür. En zor, en teknik veya en duygusal parçayı en başa koyarım. En zorunu yapayım da ondan ötesi kolay.

VATAN AŞKI – Evrensel müzikte diğerleriyle yarışmak bana güç veriyor. Ülkemi yurtdışında temsil etmekten, ülkem adına ödül alarak geri dönmekten çok besleniyorum. Bu duygularla polis, jandarma, Gülhane marşları besteleyebildim. Ragusa, Sicilya’da “Bu bir ilimdir, Türkler bunu yapamaz.” cümlesini duyduktan sonra çıktığım sahnede, aldığım Chopin birinciliği sonrası göğsümde taşıdığım bayrağımı beni ayakta alkışlayan seyirciler önünde çıkartmak, ödüllerin en güzeliydi. ÇALIŞMA AŞKI – Hep çok çalıştım. Geçirdiğim rahatsızlık nedeniyle tekerlekli sandalyede geçirdiğim zamanı da resim öğrenmekle geçirdim. Bir çok kereler ağır hastalıklar atlattım, sonuncusunda tüm doktorların ısrarına rağmen, bundan 16 sene önce Ankara’ya döndüm. Genel Kurmay Başkanlığı’nın protokol piyanistliğini yapıyorum. Orada da çok takdir görüyorum, ruhumu okşuyor. Sheraton Ankara lobisinde çalmak mutluluk verici. En çok da bavulları ile gelen, resepsiyonda bekleyen misafirlerin gelip beni dinlemeleri... Başım önümde piyano çalmaktansa, etrafımda kimlerin olduğuna dikkat ederim. İran’lı misafirlerin hoşuna gitsin diye İran’dan nota getirttim. Patrik ziyaretinde burada konaklamıştı. Lobide otururken sirtaki çaldım. Misafirler böyle inceliklerden çok mutlu oluyorlar, teşekkür ettiklerinde de ben mutlu oluyorum. Burada olmayı çok seviyorum.

28

I Winter 2016

part of the performance first on the playlist and then the rest will come along. “Everlasting Symphony”. There are still a few of my symphonies, pop music and Turkish folk music still being played on the radio or TV, for example “Magic of Istanbul” etc. “Karadeniz Rüzgarı” is a classical song which I composed inspired from the Black Sea region’s folk music rhythm. In Italian newspapers that song was recognized as “The Turk who brings a clap of thunder.” It all has a different story of course...There isn’t a song without a story or an emotion. THE LOVE OF CONCERT – I practice with the notes till the day I am going to perform. I stop one day before the concert. I am against playing with notes at a concert.As much as the technique, the heart & soul you put into the performance is important as well. This is the point that differentiates one pianist from another. When I study the story of the music, I look for the answer to “Why did the artist compose this music?” I try to empathize and replenish my soul... And I play as if there are a thousand people in the audience even if there is just one. With experience stage fright THE LOVE OF COUNTRY – It empowers me to compete with others in universal music contests. I feel nourished when representing Turkey abroad and returning home with awards which I won in the name of my country. I composed Police and Gendarmerie anthems with that feeling. The best award was the first place at a Chopin competition in Ragusa, Sicily when I wore a Turkish flag on my chest standing in front of an applauding audience and hearing someone saying: “this is a science and Turks can do that”. THE LOVE OF WORK – I always worked hard. After an accident I spent my recovery time in a wheelchair and I learned how to paint. I have had some tuff medical challenges over the years including some that prevented me from coming home, but 16 years ago I returned back to Ankara. I am also working as a Turkish Armed Forces’ protocol pianist which pleases my soul. Playing in the Lobby Bar at the Sheraton Ankara Hotel & Convention Center makes me happy as well. And when guest come and go and stop to listen to my music it again pleases my soul. I pay attention to who is around rather than playing with my head down. One day I brought some notes from Iran to entertain some Iranian guests. When the Patriarch of the Greek Orthodox Church stayed here I played “Sirtaki” while he was sitting in the lobby. Guests love this kind of gestures and when they thank me, that fulfills me and me. pleases my soul.


I Winter2016

29


GI A 550 NVI TO €

RO

SS

I

editors’ choice

ARME DE L’AMOUR 82€

JENNIFER MEYER 1770€ OSCAR DE LA RENTA 790€

DOLCE&GABBANA 3450€

OSCAR DE LA RENTA 265€

MIU MIU 180€

OSCAR DE LA RENTA 190€

ED 153 IE P 3€ AR K

ER

SAINT LAURENT 595€

GLORIA COELHO 397€

30

I Winter 2016

JIMMY CHOO 610€


I Winter2016

31


The

ACCESSORIES THE BEST ACCESSORIES OF THE SEASON ENAMOUR MAGAZINE

CANALI 373€

HUGO BOSS 80€

ZENITH 4500€

DU 160 NH ILL €

MO N 185€ T BL

CHANEL 150€

AN

C

SAINT LAURENT 2500€

DOLCE&GABBANA 80€

TRIANON 2865€

RALPH LAUREN PURPLE LABEL 375€

JHON LOBB 1370€

32

I Winter 2016

IWC SCHAFFHAUSEN 4500€

NA

BA

AB

&G

E LC DO € 145


I Winter2016

33


The

GIFT GUIDE

1

4 5 78

Yılbaşı akşamınızı renklendirecek, sevdiklerinizi mutlu edecek hediye önerileri... Gift ideas that will color your New Year’s Eve and make your loved ones happy...

34

I Winter 2016

ENAMOUR MAGAZINE

2

3

6 1 2 3 4 5 6 7 8 9

DOLCE&GABBANA 995€ MAGDA BUTRYM 1410€

9

KIMBERLY MCDONALD 13280€

PRADA 130€ LE CIEL BLEU 80€ DOLCE&GABBANA 3950€ MIU MIU 750€ GUCCI GUCCI 2390€ 3790€ CORNELI 155€


EXPLORE THE DESTINATION AT THELUXURYCOLLEC TION.COM/LUGAL

I Winter2016

35


YENİYILINIZ KUTLU OLSUN!

HAPPY NEWYEAR! ORNAMENTS THAT WILL ADD ZEST TO YOUR STORY YILBAŞI HİKAYENİZİN TUZU BİBERİ OLACAK DEKORATİF SÜSLER

IT WR 49€ EA

Y

H AT

E OS LR ME € 129

YK

SB

E TIV IMI PR 29€

RE VIE W

S

T GIF

ROMAN 189€

MELROSE GIFTS 130€

MUD PIE 24€

CREATIVE CO-OP 29€

PRIMITIVES 14€

BY KATHY ARTY 12€ A ITE WR 24€

LEVTEX 19€

IEW

PRIMIT 69€

REV

Y Y KATH IVES B

CATHY’S CONCEPTS 48€

36

I Winter 2016


I Winter2016

37


JIMMY CHOO 2795€ DAVID YURMAN 2300€

ASHISH 1292€

DOLCE&GABBANA 466€

SAINT LAURENT 1290€

CHRISTIA N LOUBOU TIN BEAUTY 80€

KIRMIZI GECE

SAINT LAURENT 2490€

SAINT LAURENT 585€

RED NIGHT

BURBERRY 125€

38

I Winter 2016

Enerji dozajını arttırıp geceleri kırmızıya boyamaya hazır mısınız? O zaman parti başlasın! Gecenin yıldızı şüphesiz Saint Laurent. Tek omuzu açıkta bırakan, pul palet elbisesi ışıl ışıl bir gece için mükemmel bir seçim. Victoria Beckham elbisesi ise şık bir akşamın zarif tercihi. Christian Louboutin rujunuzu sürmeden çıkmayın.

Are you ready to boost your energy and color the night red? Then let the party begin!Star of the night without a doubt is Saint Laurent. The sequin dress leaving a shoulder open and suits a sparkling night. Victoria Beckham’s dress is an elegant choice. Don’t leave the house without puttinh your Christian Louboutinlip stick.


DESTINATION UNLOCKED

Unlock Istanbul with Le Méridien Istanbul Hotel Etiler, a destination within an inspiring destination. İstanbul’un yeni destinasyonu Le Méridien Istanbul Etiler, şehri farklı bir bakış açısıyla gözleriniz önüne seriyor. LE MERIDIEN ISTANBUL ETILER CENGIZ TOPEL CADDESI NO. 39 34337 ETILER, ISTANBUL, TURKEY T +90 212 384 0000 F +90 212 384 01 11 lemeridien.com

N 41° 05’ E 29° 02’ DESTINATION UNLOCKED

I Winter2016

39


PRADA 620€

N

SO AI M 0€ 48

L

HE

IC

M

GUCCI 690€

R DE

N

EE

QU

MC

AN EX AL 5€ 236

KIŞ MASALI WINTER TALE

MOHAIR&ANGORA 80€

A

OR

NG

&A

IR

HA MO 80€

PRADA 2600€

A GOR

&AN AIR MOH 80€

40

I Winter 2016


www.mohairangora.com

Online shopping with worldwide shipping www.facebook.com / mohairandangora I Winter2016 www.instagram.com / mohairangora

41


MAKYAJSIZ HAFTASONU Rahatına düşkün olanlar over size tam da sizin için. Markus Lupfer’in kuş desenli kahve hırkasını sezonun trendi eşofmanlarla giyebilirsiniz.

NO MAKEUP WEEKEND

Over size is what you are looking for and here is a hint; pair Markus Lupfer’s birdland brown cardigan with the seasons trendy sweats.

İŞİNİZE BAKIN

Rahat, emin ve zahmetsiz bir ofis şıklığı için beyaz takımlar gardropların en sevilen parçaları. Alexander Wang blazer ceketinizi, Dannjo Swarovski taşlı gümüş küpeleri ile süsleyebilirsiniz.

MIND YOUR BUSINESS

White suites are the most liked pieces of the wardrobes for a relaxed, assured and effortless office look. Adorn your Alexander Wang blazer jacket with, Dannjo silver ear rings embellished with Swarovski stones.

MYSWEAR 252€

42

I Winter 2016

DANJJO 321€

M2MALLETIER 919€


PARTİ ZAMANI Oyunun kurallarını yıkmaktan çekinmeyin. Parıltılı mini elbisenizin altında Alexander Wang’ın zımbalı ayakkabılarını giyebilir, renkli çoraplarınızla da fark yaratabilirsiniz.

PARTY TIME

Do not be afraid to break the rules. Why not wear Alexander Wang’s studded boots under your glittering mini dress.

SA 914 INT L € AU

RE

PARTIKENNETH JAY LANE 48€

Sabahın erken saatlerini sadece kendinize armağan edin ve güne enerjik başlayın. Saint Laurent’in 80’lerin sokak modasından esinlenerek tasarladığı beyaz deri patenleri ayaklarınızı yerden kesecek.

NIKE 65€

HIGH ENERGY

BALENCIAGA 1750€

ALEXANDER WANG 1125€

ENERJİ TAVAN

DI FEN 450€

SAINT LAUREN 6990€ T

Let the mornings be yours and start day with high energy. Saint Laurent is inspired by the 80’s street look for these white leather skates.

B&O PLAY 300€

I Winter2016

43

NT


GUCCI 2500€

KONSERE GİDİYORUZ Alessan Michele dro Bahçes ’nin Gucci i’ papağa nden n dese nli pul det a ve tüll ylı kazağı ü eğlenc mini eteği eli bir k o akşamı için ide nser al.

TO GOINGERT CONC

An ideal couple for a concert night: Alessandro Michele’s Parrot patterned and sequin detailed sweater and tulle skirt come from the garden of Gucci.

DOLCE&GABBANA 595€

44

I Winter 2016

SERGİ AÇILIŞI

GUCCI 2300€

Zamansız tasarımlarıyla her dönemin ruhunu taşıyan Gucci, kalp çalmasını çok iyi biliyor. Yün mini elbisesine pembe tüllerden işlediği dev çiçeğiyle tablodan çıkmış gibi.

GALA NIGHT

Gucci with its timeless spirit and designs know very well to steal hearts. His wool mini dress with a jumbo flower made of pink tulle looks like coming out of an art piece.

GUCCI 2690€


0312 442 7262 Hilal Mahallesi Alexander Dupçek Caddesi No:42 Yıldız Çankaya Ankara

www.sakorganizasyon.com.tr #sakorganizasyon I Winter2016

45


46

I Winter 2016


CATWALK REPORT

PODYUM

RAPORU

New York’tan, Londra’ya, Milano’dan Paris’e şehir şehir dolaşan moda şovları güneşe hasret günlerde iç ısıtan tasarımlarıyla yaz rüyası yaşattı.

Renkli, enerjik, ışıltılı ve ilham veren koleksiyonlarla 2017 Yazı’nın en çok konuşulan şovları ve modaya yön veren trendlerinden ipuçları.... Fashion shows run from New York to London, from Milan to Paris living us the summer dream during a time when we needed a little bit of sunshine. Here are some hints to a colorful, energetic, glittering and inspiring 2017 Summer collections.

I Winter2016

47


SÖYLEYECEK SÖZÜMÜZ VAR S

ezonun en çok beklenen ve heyecan yaratan defilesi kuşkusuz Christion Dior oldu. 59 yıllık tarihinde kadın sanat direktörü ile geç kalınmış bir ilke imza atan marka, erkek egemen moda dünyasının kurallarını yıktı ve Maria Grazia Chiuri ile sezona güçlü bir giriş yaptı.‘WE SHOULD ALL BE FEMINISTS’ yazılı t-shirtler, topuzları ve kalın kaşlarıyla Frida Kahlo’ya selam eden modeller ile dile geldi. Bizim de sezonun en sevdiğimiz tasarımı olarak kalbimizde yer etti.

WE HAVE A STATEMENT C

hristian Dior’s was the most awaited show of the season. The Dior House made an excellent start to the season by breaking the rules of the fashion world when assigning Mariz Grazia Chiuri as their creative director on their 59th year. As if Frida Kahlo was alive on the cat walk with models wearing ‘WE SHOULD ALL BE FEMINISTS’ t-shirts, hair buns and thick eye brows. A statement that stole our hearts as well.

48

I Winter 2016


70‘ LERİN

SÜVETERLERİ B

abaannemizin sandıklarını açma vakti geldi. Özenle örülmüş renkli, yumuşak, kolsuz süveterler, yazı renklendirmeye hazırlanıyor. 70’leri günümüze taşıyan yumuşak, renkli, kolsuz tasarımlar, Gucci, Michael Kors ve Prada’nın şovlarında dikkat çekti.

70’S SWEATERS

T

ime to open your grandmother’s chest. Nicely knitted colorful, fluffy and sleeveless sweaters are making an entrance this summer. Samples of the sweaters were seen in Gucci, Michael Kors and Prada shows..

49


GENİŞ OMUZLAR Z

amanın ruhu, ibreyi yine 80’lere çevirdi. Bollaşan kıyafetler, parıltılar, pastel renklerden sonra genişleyen omuzlar sahnede sarsılmaz şekilde yerini aldı. Dolce and Gabbana’nın apolet yerine çiçekler iliştirdiği ceketi, Saint Lauren’in siyah zarif takımı, Dsquared’in siyah zarif takımı geniş omuzlarıyla kendine baktırdı.

WIDE SHOULDERS Y

et, once again, we are back in the 80’s. Wider clothes, glitters, pastel tones and now padded shoulders... Dolce and Gabbana placed flowers on the shoulder straps, Saint Lauren and Dsquared’s elegant black suits are eye catching with real wide shoulders.

50

I Winter 2016


TÜL ETEK

T

asarımcıların yeni cesaret oyunu tül etekler podyumları fethetti.Transparan dokular hayal gücünü geride bıraktı ve şeffaflığın gücünü ortaya koydu. Rochas, baştan aşağı tül elbisesiyle, Lanvin, şeffaf duruşuyla, Dior, arı işlemeli katmanlı eteğiyle göz aldı.

TULLE SKIRTS D

esigners’ new brave step conquered the cat walk. Imagination is left behind with the power of the transparent. Rochas with his tulle dress and Lanvin with his transparent stance and Dior skirt embroidered with bees were eye catching.

51


AKŞAMDAN KALMA S

abahlığı üste atıp, elde kahve kupasıyla işe gitme hayali gerçek oldu. Olabildiğince rahat, şık ve seksi tasarımlar yazın en sevilenlerinden. Haider Ackermann, sezonun rengi fuşya ile karşımıza çıkarken Lanvin, yakasına iliştirdiği çiçekle tezat, maskülen bir sabahlık ile dikkat çekti.

HANGOVER

Y

es, the dream of going to work with a robe and a cup coffee in one hand is becoming real. As comfortable s it gets yet chic and sexy… Haider Ackermann’s season hit color magenta robe and Lanvin’s Masculine sample make a remark.

52

I Winter 2016


ORİGAMİ SANATI T

asarımcılar origami yeteneklerini kumaşlar üzerinde sergiledi. Ustaca uygulanan pililer, kollardaki hacim ve drapelerle birleşerek, minimal bir çizgide yeniden yorumlandı. Marni’nin halatlarla süslenmiş bej elbisesi, Jil Sander’ın akordion kollu pilise elbisesi, Loewe’nin saman kağıtları andıran püsküllü elbisesi yazın hit parçalarından.

D

ART OF ORIGAMI

esigner showed their origami talents on fabrics. Master work pillets combine with bulky and draped arms to form a minimal form. Marni’s beige dress which is adorned with ropes, Jil Sander’s pillet dress with sleeves of an accordion and Loewe’s dress wit fringes are summer’s hit designs..

53


O OLIVER

WEBER MASTER of the CHRSYTAL KRİSTAL USTASI

Oliver Weber’in B planı işledi. Swarovski Kristalleri’nde çalışmaya başlayarak elde ettiği şansı, 23.yılını kutladığı başarılı bir işe dönüştürdü. Oliver Weber’s plan B worked. He took his chance Swarovski did offer him and turned it into a successfull business. A business which recently celebrated its 23rd year. Röportaj/Interview : Arzu KASAR Fotoğraf/Photography : Esen Bahar PEKER

54

I Winter 2016


I Winter2016

55


56

I Winter 2016


S

warovski’de çalışmaya başlamanız bir tesadüf mü yoksa başarıya atılmış planlı bir adım mıydı?

Her zaman bir B planım olmuştur. Spor kariyerim beni mutlu etmemeye başladığında, Innsbruck Üniversitesi Satış ve Pazarlama Bölümü’nde okuyacak temel eğitimi zaten almıştım. Plan işledi ancak Swarovski’ye girmem tamamen bir şanstı. Tasarım yapmaya ne zaman başladınız? Hep içinizde olan bir arzu muydu yoksa deneyimle mi gelişti? Yok, hayır. Swarovski’ye 27 sene önce Avusturya, Macaristan ve Çekoslovakya bölgesi Pazarlama ve Satış Temsilcisi olarak başladım. Çalışmalarımı tasarıma ve kendi ürün yelpazeme yönelttim. Swarovski ile üç sene çalıştıktan sonra kendi şirketimizi kurdum, tam 23 sene önce. İşe, Avusturya, Fransa ve Kuzey İtalya’da, Alpler’e özgü tipik hediyelik boncuklar satarak başladık. Bunu Viyana’nın üç önemli turistik merkezini simgeleyen yaka iğneleri takip etti. Daha sonra müzik enstrumanlarından yaka iğneleri yapmaya başladım. Yaka iğnelerinin alt tarafı düz, üst tarafı bombeliydi ve aynı zamanda kağıt ağırlığı olarak kullanılabilecek şekilde tasarlanmıştı. Bu aynı zamanda “Oliver Weber Collection” ismine döndüğümüz zamana denk gelir, çünkü artık kolleksiyon ürünleri yapıyorduk. Kolleksiyon tasarımları 2000 yılında 2000 adet Mickey Mouses figürü ile devam etti. Figürler 1475 Swarovski taşı kullanılarak yapıldı ve koleksiyonerler tarafından tanınmama sebep oldu. Bir videonuzda, tasarımın en klasik haliyle her zaman boş beyaz bir kağıt üzerinde başladığını söylemişsiniz. Bir tasarım bittiğinde üretime gideceğini hangi ögeler belirliyor? Her tasarım üretiliyor mu? Aşağı yukarı evet. Aslında, itiraf etmeliyim ki, tasarım ve trendler mücevher sektörü tarafından belirlenir. Onlar başlıca belirleyicilerdir. Ve siz tekerleği yeniden icat edemezsiniz. Klasik bir kalp veya haç işareti her zaman satar. Belki üzerinde ufak tefek oynamalar yaparsınız. Bir kaç sene öncesine kadar rodyumu gümüşle kaplamak daha modayken şimdilerde altınla kaplamak daha moda; bunları uygularsınız.

W

as working for Swarovski a coincidence or a planned step into a successful entrepreneurship?

I always had a plan B. In case my sporting career would not keep me as happy as I wanted to be, I was fortunate to pursue my education and studies at the University of Innsbruck in Sales and Marketing. Somehow my plan worked and I was lucky to get a job at Swarovski. So it was a coincedence to answer your question. When did you start desining? Was it always in you or something grew with experience? No, it started 27 years ago when I was working as a Marketing and Sales representative for Swarovski in Austria, Hungary and Czechoslovakia. From there on the focus changed to creating my own line. And after three years of working at the company, I started my own business. We founded the company 23 years ago. We used to sell beads in Austria, France and northern Italy as a typical Alpine souvenir product. Then came the project of doing pins of Vienna’s three important sites. Then another project, where I designed music instruments as pins, but they were flat at the bottom and curved on top. They were broches but they were also paper weights. That is actually when we changed the name to “Oliver Weber Collection” because we made collectibles. The collectibles continued with 2000 Mickey Mouses which we created in the year 2000 and were made of 1475 Swarovski stones. And that helped me to meet the collectioners’ society. On one of your videos you say that desining starts clasically on a white sheet of paper. Once a design is finished how do you decide which one to produce. Do all designs get to be produced? More or less... Many aspects, I have to admit, are given by the designs and trends of the real fine jewellery industry. They are the main trendsetters. You cannot re-invent the wheel. The classics like hearts and crosses will always sell. Up until now silver rhodium plated was very popular, yet in recent years gold plating is becoming more popular.

I Winter2016

57


Markanızı bu kadar güçlü ve olağanüstü kılan What is it that made your brand so phenomenal and nedir? İsminizin marka değerindeki yeri ne kadar? powerful? How does your name play a part in this growth? Şirketi ilk kurduğumuzda, markamıza “Princess” adı vermiştik. Prenses Diana’nın ölümünün he- When we started the company we had another brand men sonrasındaydı, derken birçok ürün üzer- name - Princess. That was shortly after Princess Diinde aynı isim görünmeye başladı. Kraliyet ailesi ana died and all of a sudden you could see the name isim hakkını alınca, biz de pazarlamanın değişmez on many items. The royal family protected it as a kuralını uygulayarak, her dilde kolayca söylen- brand name. We did not go into fantasy names and ebilen, yazması, okuması ve tanıması kolay olan stuck with the basic marketing thought: pronounca“Oliver Weber” le devam etmeye karar verdik. ble, recognizable, easy: Oliver Weber was a safe bet. İkincisi; Ortaklık. Sektörümüzün önemli ögelerinden biri çünkü uluslararası ortaklarımız olmazsa biz sadece Avusturya’da faaliyet gösteren firmadan başka birşey olamayız. Örneğin Altıncı ailesi, Serhat ve Tolga ile işbirliğimiz olmasaydı, Türkiye pazarını tanımamız mümkün olmazdı.

Secondly, Partnership. It is a very important aspect of our business, because without our partners we are just an Austrian based company. Without partners, for example, like Serhat and Tolga, the Altıncı family, we would not be able to enter the Turkish market.

Üçüncüsü; biz hem kaliteli ürün hem de kaliteli ilkeler üretiyoruz. Sadece ama sadece Swarovski kristali kullanıyoruz çünkü Swarovski kristali dünyanın bir numarası. Başka materyaller kullanırken de yüksek standartlar uyguluyoruz. Sağlık kanunlarına sadık kalıyoruz; kurşun, nikel veya alaşımlarını kullanmıyoruz. Bunlar elbette herkesin uyması gereken standartlar, biz bunlarla birlikte müşteri memnuniyeti sağlayacak garanti ve değişim politikalarını takip ediyoruz.

Thirdly, we produce high quality products and policies. We guarantee Swarovski Stones are used not others. Because Swarovski stones are the number one in the world. We follow high end specifications when using other materials as well. We produce based on the strictest international laws and we are producing Lead free, Nickel free and Cadmium free. Those materials are prohibited by law.Those are the standards that everybody has to meet anyways but on top of that we have high quality warranty and exchange policies as well.

Peki ya dış giyim tasarımı; düşünür müsünüz?

How about designing clothes?

Moda her açısıyla el ele ilerleyen bir sektör. Tasarımcı olarak kendinizi sınırlamamalısınız. Algınız ve duyarlılığınız her zaman açık olmalı. Henüz tam olarak o noktada değiliz ama tam bir ürün yelpazasi olmasa da kadın ve erkek için bir kaç model hazırlayabiliriz.

Fashion goes hand in hand, you cannot limit yourself to just one thing. You have to keep your eyes and mind open. We are not there yet, but it is in our mind, maybe we do not a whole clothing line but a few trendsetting pieces for men and women.

Erkek modasında hızlı bir devinim var. Aksesuar kullanımı için ne diyorsunuz?

Men’s fashion is growing, changing, giving customers more diversified alternatives. Can we say the same for accesories? What can we expect for Bizim erkek müşterilerimizden ilk beklentimiz men in the coming season? And ladies of course... eşlerine bol bol hediye almaları... Şaka bir yana, erkeklerin aksesuara bakışı kadınınkinden çok We expect men to keep giving presents to the women farklı. Elbette bizim de saat, bilezik hatta kalem in their lives! Seriously, men wear accesories differentgibi ürünlerimiz var. Ancak bu ürünler 2000 adet- ly than women. We have watches, bracelets, pens etc. lik stok malzememizin ancak %10’u kadardır. but not more than 10% of the total 2000 stock items. En çok hangi materyal ile çalışmaktan hoşlanırsınız? What is your favorite material? Aslında değişir... Erkek ve genç kadınlar için kauçuk sevdiğim bir malzeme, ancak, 2-3 yıllık moda ömrü var ve 5-7 sene içerisinde ortadan kaybolabilir. 27 senelik deneyim içerisinde gümüş kaplı rodyum en favorim ve çalışmaktan en çok hoşlandığım ürün diyebilirim.

58

I Winter 2016

It depends; for men and younger women I like working with rubber. Trend wise, they never last long. Maybe 2-3 years then you have a gap of 5-7 years. Over the 27 years I have worked with a variety of materials but I can definitely say that the silver rhodium material and look work the best for me.


I Winter2016

59


beauty

IŞILTILI DUDAKLAR GLITTERING LIPS

PARTİ BAŞLASIN LET THE PARTY BEGIN

Yıldızlara yere indiren Pat McGrath, yeni ürünleriyle de ışık saçmaya devam ediyor. Simli, parlak, renkli rujları kutlama gecelerinizin vazgeçilmezi olmaya aday. Özgürce uygulayacağınız eye liner ise fark yaratacak. Pat McGrath who brings the stars down on earth, continues to glitter with his new collection. His silvery, bright and colorful lipsticks are ideal for your party night. The eyeliners you may use freely will create your difference.

Yeni yıla ışıl ışıl giriyoruz. Partinin son ışığına kadar parlamaya hazırsanız, 2017 yazından esinlendiğimiz parti makyajı önerileri sizin için gelsin. We are off for the new year with glitters. If you are ready to shine until the last moments of the party, here are some make-up tips, inspired from the 2017 summer collections..

CAMDAN GÖZLER

RENKLİ KAŞLAR

COLORFUL EYE BROWS

CRYSTAL EYES Kendini tekrar eden güzellik trendleri döngünün zincirini kırdı; göz kapaklarına uyguladığı ışıltı ile fark yarattı. Beyonce ve Rihanna’da gördüğümüz ‘camdan gözler’ ile daha çok karşılaşacağımız aşikar. Parti makyajınız için de rahatça uygulayabilirsiniz; bu abartılı göz makyajında nude ruj iyi bir tercih olacaktır.

60

I Winter 2016

The droning beauty trends broke the chain off and created a difference with glitters on the eyelids. The crystal eyes which we are familiar from Beyonce and Rihanna will be around for some time as it seems. You can apply this make-up for parties matched with nude lipsticks for creating some balance.

Partiyi biraz renklendirelim! Gözler ve dudaklardan sonra sıra kaşlara geldi. Pembe, sarı, lila... Hangi renk isterseniz? Gucci yaz defilesinde modellerin kaşlarını rengarenk boyarken, yüzü olabildiğince doğal bıraktı. Sizin renginiz hangisi? Lets color the party. After eyes and lips, it is now eye brow’s turn. Gucci painted the eyebrows of the models while keeping the make-up simple on the face.


SİMDEN DÖVME SILVERY TATTOOS Işıl Işıl parlayan 2017 defilesinde en çok dikkat çeken makyajlardan biri de Val Garland'ın, Giamba defilesinde modellerin yüzlerine simlerle uyguladığı şekiller oldu. Yeni yıl partisinde ışıltılı bir makyaj tercih ediyorsanız , deneyebilirsiniz. One of the most outstanding features of 2017 glittering fashion shows was Val Garland’s silvery facial tattoos at the Giamba show. If you prefer to shine at the new year’s party, give it a try.

80’LER RÜZGARI 80’S WAVE

DERİN BAKIŞLAR

DEEP GAZES

Sezonun tartışılmaz ve sarsılmaz en sevilen trendi ışıltılı elbiseler ile süper bir ikili olan mavi göz makyajını mutlaka denemelisiniz. Giorgia Armani defilesinde radarımıza takılan dev küpeler ise aklınızın köşesinde bulunsun.

This season’s most wanted trend is glittering gowns matched with blue make-up. The giant earrings which caught our eyes at the Giorgia Armani fashion show should be one of your options.

Geniş omuzlarla, pastel renklerle, ışıltılarla sezona damgasını vuran 80'ler, parti makyajının da ilham kaynağı. Pembe allıkları, parlak rujunuzu abartarak gençlik aşısı niyetine sürebilirsiniz. The 80’s that marked the season with large epaulets, pastel tones and glitters is also an inspiration for the party make-up. You may use the pink blushers and shiny lipsticks as a youth elixir. I Winter2016

61


talking about

ARZUNUN KARANLIK NESNESİ

A

THAT OBSCURE OBJECT OF DESIRE

taerkil toplumun bilinçaltı, film ve fotoğraf karelerinin biçinlenmesini uzun yıllardır politik bir silah olarak kullanıyor. Erkeği bakan, özne; kadını ise tüm özelliklerinden koparan fetiş bir objeye dönüştüren sistem, toplumun çürümüş zihniyetinin bir yansıması. Doğallaştırılmış bu inşaa kadınların başarılı üretimleriyle kırılıyor ve bu dünya düzenine cesurca kafa tutuyor. kadıNgözÜyle, bu düzene baş kaldırmak için yola çıkanlardan. “Erkek sanatçı, kadın model” hegemonyasına karşı bir duruş sergilemek isteyen grup, 22 cevval kadından oluşuyor. Her biri farklı mesleklerden, farklı yaş gruplarından... Mimar, grafiker, bankacı, akademisyen, çevirmen, turist rehberi, doğum fotoğrafçısı, ev hanımı... 20 yaşında olan da var 70 yaşında olan da. Fotoğrafçı Niko Guido’nun danışmanlığında kurulan grup yeni bir arzu diline vücut getiriyor. Dünyada bir ilke imza atarak bu düşünce altında toplanan fotoğraf grubu, beden algısı, toplumsal cinsiyet ve mahremiyet kavramlarına yeni bir tartışma alanı sunuyor ve bu kavramları 4 yıl boyunca erkek modellerle yaptıkları nü çekimler ile yeniden yorumluyor. Bu özel çalışma ise Türki’ye maalesef hiç de şaşırmadığımız nedenlerden dolayı sergilenmiyor.

62

I Winter 2016

The subconscious of the patriarchal society has been using the movies and the photographs as a political weapon for a long time. The system which turns the man into a subject and the woman an object, is the reflection of the degenerated mentality of the society. This naturalized formation is being destroyed by the successful production of women and their resistance. KadıNgözÜyle, is one of these rebellious initiatives. The group that wants to object the “male artist, female model” hegemony, is composed of 22 brave women.They all come from different professions and different ages… Architect, graphic designer, banker, faculty member, translator, tourist guide, birth photographer, housewife… One is 20 years old, the other 70.The group formed under the consultancy of photographer Niko Guido verbalizes a new form of desire. The group creates a new platform for subjects like the conception of the body, gender issues and privacy and reinterprets these concepts with nu photographs of men. This special work will not be exhibited in Turkey unfortunately.


Tamamen kendi olanaklarıyla ve gönüllülük esasıyla çalışarak eserlerini yurtdışında sergileme başarısına ulaşan kadıNgözÜyle fotoğraf grubu, projenin anlam ve önemini şöyle anlatıyor: “Bu proje hayatın ve sanatın neredeyse her alanındaki erkek egemenliğine karşı bir duruştur. Çoğunlukla erkek sanatçıların ellerinden çıkan ve kadın bedenini ‘estetik bir obje’ olarak ele alan eserler zaman içinde doğallaşmış ve genel kabul görmüştür. Bu nedenle ‘kadıNgözÜyle’ erkek bedenine bakmak, Türkiye’de kadın bedeninde doğmanın utanç ve suçluluk hisleriyle örülü yazgısı yüzünden bir

tabuyu yıkmakla eş anlamlıdır. Bizler kadıNgözÜyle erkek bedenine bakarak bir nevi empati geliştirmeyi, ışığı ve hikayesiyle erkek bedeninin de‘estetik’ve‘sanatsal’olabileceğini göstermeyi amaçladık. Kimimiz erkek bedenin de aciz ve kırılgan olabileceğini, kimimiz kadının nasıl objeleştirildiğini, kimimiz erkeklerin de salt ‘estetik kaygılar’ içerisinde fotoğraflanabileceğini, hatta erkek bedeninin de istenirse bir ‘arzu nesnesi’ olarak görülebileceğini gösterdi. Nü erkek fotoğrafı çekerek kadın bedeninin metalaştırılması karşısında bir duruş sergileyen ve farkındalık yaratmayı amaçlayan bir projenin ilk adımlarını attık. Maalesef kadına ve sanata bakışın içler acısı durumda olduğu, insanların bedenlere ve toplumsal cinsiyetlerine hapsedildiği bir dünyada yaşıyoruz. Bizler bu projede yer almakla içselleştirmemiz beklenen sınırları aşma cesareti gösterdik.” Projeye imza atan fotoğrafçılar; Bahar Akkoyun, Ceren Bıyıklı, Dana Orhon, Elif Gökçe, Esra Çolak, Halime Tural, İpek Kuray Özşahin, Jasemin Sadıker, Kler Kasutol, Candan Taşatmanlar, Liriya Lee, Mehtap Bülbül, Meltem Çiftçi, Nurhayat Yenice, Oylum Bülbül Ananas, Özlem Demircan, Özlem Yıldırım Gözde, Özlem Sezgin, Pınar Derin Gençer, Semra Uyar, Servet Deniz, Sevinç Doğu Yılmaz, Ülkü Aydın.

The photography group kadıNgözÜyle, explains the importance of the project with the following statement, “This project is an objection to the male hegemony. The works of art which are created by men that uses the woman body as ‘an aesthetic object’ have become natural and they receive general acceptance. This is why ‘kadıNgözÜyle’ is equal to breaking the taboos. We aim to create a kind of empathy by looking at the male body from the women’s eye. Some of us showed the vulnerable and weak side of the male body, some of us showed how women ar being objectified and some proved that the male body can also be an

object of desire. We took the first steps of a project which objects the commoditization of the woman body by taking nu male photographs. Unfortunately we live in a world where the perception of women and arts is pathetic and where people are trapped in bodies and gender.We dare to exceed the limits of this world with this project.” The artist of the project are; Bahar Akkoyun, Ceren Bıyıklı, Dana Orhon, Elif Gökçe, Esra Çolak, Halime Tural, İpek Kuray Özşahin, Jasemin Sadıker, Kler Kasutol, Candan Taşatmanlar, Liriya Lee, Mehtap Bülbül, Meltem Çiftçi, Nurhayat Yenice, Oylum Bülbül Ananas, Özlem Demircan, Özlem Yıldırım Gözde, Özlem Sezgin, Pınar Derin Gençer, Semra Uyar, Servet Deniz, Sevinç Doğu Yılmaz, Ülkü Aydın. I Winter2016

63


talking about

ŞEHİRLERİ ANLATAN ŞARKILAR

SONGS THAT SING THE STORY OF THE CITIES Geçtiğimiz yıl paylaştıkları elektronik müzik haritası ile hatırladığımız İngiliz tasarım grubu Dorothy, şimdi de müzikal göndermeler ve şarkı isimlerinden oluşan dünya haritası ile karşımızda. Krafwerk’ten Brian Eno’ya uzanan seçkisi ile elektronik müzik tarihini kendi çizimleriyle yorumlayan Dorothy, ikinci tasarımları olan müzik ağacını 1976’da Sex Pistols ile başlatmış ve günümüze kadar getirmişti. Şimdi de tam 1200 şarkı ve 200’e yakın müzik referansının yer aldığı dünya haritası ile karşımızda. Tasarımda Japonya’dan İngiltere’ye,Türkiye’den Kanada’ya kadar her ülke için düşünülmüş şarkılar ve referanslar yer alıyor.

The English designer group Dorothy which created an electronic music map last year, is now back with a world map composed of musical references and song names. The London based group created a marvellous map including artists like Krafwerk and Brian Eno. Their second musical tree began with Sex Pistols - 1976 and travelled to date. And now the Dorothy collective prepared a world map with 1200 songs and 200 musical references from Japan toTurkey and Canada.

FİLMLERDEN SİMGELER

SYMBOLS FROM FILMS

Dünya sinema tarihine geçmiş koskaca bir filmi, küçücük bir bavula sığdırabilir misiniz? Peki, o bavulun içine neleri koyardınız, neleri sığdırabilirdiniz hiç düşündünüz mü? Manchester kökenli fotoğraf ve grafik sanatçısı Jordan Bolton, düşünmüş. Sinematografisiyle, hikayeleriyle zihnimize kazınmış filmlerin ikonik objelerini toplamış ve filmlerin posterlerini yeniden yaratmış. Moonrise Kingdom, Amelie, The Royal Tenenbaums, Carol, Breakfast at Tiffany’s, Pulp Ficiton,The Grand Budapest Hotel gibi birçok filmin yer aldığı Objects, film setinde dolaşmaya davet ediyor. Can you pack a huge cult film into a small suitcase? What would you pack inside? The photographer and graphic artist from Manchester Jordan Bolton did it. He collected the symbols from iconic films and recreated their posters. Objects which include movies like Moonrise Kingdom, Amelie, The Royal Tenenbaums, Carol, Breakfast at Tiffany’s, Pulp Fiction, The Grand Budapest Hotel continues its journey between the movie sets.

64

I Winter 2016


MOVIES

CAHIERS DU CINÉMA 2016’NIN EN İYİ FİLMLERİNİ SEÇTİ CAHIERS DU CINÉMA SELECTED THE BEST MOVIES OF 2016

Geleneksel olarak yılın son aylarında yılın en iyi filmlerinin listesini yayınlayan Cahiers Du Cinéma, bu yıl da geleneği bozmadı ve 2016’nın en iyi 10 filminin yer aldığı listeyi açıkladı. Listenin ilk sırasında ise yönetmenliğini Maren Ade’nin üstlendiği Toni Erdmann yer alıyor. Geçtiğimiz aylarda düzenlenen Cannes Film Festivali’nden FIPRESCI ödülüyle dönen filmi ülkemizde Filmekimi kapsamında izleme fırsatı bulmuştuk. Listenin üçüncü sırasında yılın merakla beklenen filmlerinden biriyken prömiyerini gerçekleştirdiği Cannes Film Festivali’nin ardından birçok olumsuz eleştiri almış olan Nicolas Winding Refn’in The Neon Demon‘ı var. Cahiers du Cinema which publishes a list of the best films of each year, announced the top 10 movies of 2016. The leader of the list is Toni Erdmann directed by Maren Ade. We have seen the FIPRESCI winner movie at the Filmekimi festival in our country. The third movie of the list is Nicolas Winding Refn’s The Neon Demon which received negative critics after its premier at the Cannes Film Festival. Toni Erdmann – Maren AdeElle – Paul Verhoeven The Neon Demon – Nicolas Winding Refn Aquarius – Kleber Mendonça Filho Slack Bay – Bruno Dumont Julieta – Pedro Almodóvar Staying Vertical – Alain Guiraudie La Loi de la jungle – Antonin Peretjatko Carol –Todd Haynes Le bois dont les rêves sont faits – Claire Simon

I Winter2016

65


MOVIES

JODIE FOSTER HOTEL ARTEMİS KADROSUNDA JODIE FOSTER IN ARTEMIS HOTEL

Money Monster,The Beaver, Orange is the New Black gibi yapımlarla kamera arkasında da yeteneklerini konuşturan Jodie Foster, yepyeni bir projeyle izleyici karşısına çıkmaya hazırlanıyor. En son 2013 yılında Elysium filminde rol alan Jodie Foster, Iron Man 3 ve Mission: Impossible- Rogue Nation filmlerinin senaristi olan Drew Pearce’in yönetmenlik ve senaristliğini üstlendiği Hotel Artemis‘de rol alacak. Gerilim türündeki Hotel Artemis yakın gelecekte geçen bir suç öyküsüne odaklanıyor, çok fazla bilgi verilmeyen filmde Jodie Foster The Nurse adlı karaktere hayat verecek.

Jodi Foster has proved her talent behind the camera with Money Monster,The Beaver and Orange is the New Black. She is now preparing a complete new project. Foster who starred for the last time in 2013 Elysium will take part in director Drew Pearce’s Hotel Artemis, whom we are familiar from Iron Man 3 and Mission: Impossible- Rogue Nation. The thriller Hotel Artemis focuses on a crime story from the recent future. Jodie Foster will play the character called The Nurse in the movie.

SEAN PENN’DEN

POLİTİK DRAM

A POLITICAL DRAMA FROM SEAN PENN

Into the Wild filminin ardından özlemle beklediğimiz Sean Penn, yeni filmi The Last Face ile beyaz perdeye geri dönüş yapıyor. Senaryosu Erin Dignam’ın kaleme aldığı film,Liberya’nın iç savaş ortamında iki doktorun sosyal adaletsizliğe karşı verdikleri mücadele üzerine politik bir dram. CharlizeTheron ve Javier Bardem başrolü üstlenirken, Blue is the Warmest Color filmiyle tanıdığımız Adèle Exarchopoulos onlara eşlik ediyor. Fransa’da 11 Ocak’ta vizyona girecek olan filmin,Türkiye vizyon tarihi henüz belli değil.

66

I Winter 2016

Sean Penn is back on the silver screen with The Last Face after his last movie Into the Wild. The scenario of the film is written by Erin Dignam and it tells the story of two doctor’s fight for justice in Liberia. The leading stars of the movie are Charlize Theron and Javier Bardem and they are accompanied by Adèle Exarchopoulos from Blue is theWarmest Colour. The film be released on the 11th of January in France yet the date of release inTurkey is not announced.


JULIETTE BINOCHE, MIA HANSEN-LOVE FİLMİNDE JULIETTE BINOCHE IN A MIA HANSEN-LØVE MOVIE

Isabelle Huppert’ın muazzam performansıyla dikkatleri çeken Things to Come filmiyle 2016’da Berlin’de Gümüş Ayı ödülüne layık görülen Mia Hansen- Løve, yeni filmi Maya’nın çalışmalarına başladı. Roman Kolinka, Aarshi Banerjee ve Cédric Kahn’ın yer aldığı filmin oyuncu kadrosuna Fransız sinemasının baş tacı Juliette Binoche dahil oldu. Daha önce yönetmenin eşi Olivier Assayas’la Clouds Of Sils Maria ve Summer Hours filmlerinde çalışan Binoche, ilk kez bir Mia HansenLøve filminde rol alacak. Bir savaş muhabiri olan 30 yaşındaki Gabriel’in gittiği Suriye’de rehin alınmasını ve ardından Hindistan’da süre gelen esaret aylarını konu alan film, Gabriel’in Goa’ya olan yolculuğuna odaklanıyor.

PHYLLIS NAGY’NİN YENİ UYARLAMASI GELİYOR PHYLLIS NAGY’S NEW ADAPTATION

IDirector Mia Hansen- Løve has won the 2016 Berlin Silver Bear Award with Things to Come, in which Isabelle Huppert had done an outstanding performance.The director is on action for his new movie Maya. The stars of the film include Roman Kolinka, Aarshi Banerjee and Cédric Kahn together with the pearl of French cinema, Juliette Binoche. The movie tells the story of 30 year old war reporter Gabriel, his being taken captive in Syria and his journey to Goa.

Yılın en çok ses getiren, Todd Haynes’ın yönettiği, Cate Blanchett’in oynadığı Carol’ın senaristi Phyllis Nagy, yeni bir uyarlama için kolları sıvadı. Amerikalı yazar Patricia Cornwell‘in cinayet romanı serisi Nangy’nin kalemiyle yeniden canlanıyor. Kitabın ana karakteri Kay Scarpetta’yı konu alacak yeni filmde, başrol için Angelina Jolie’nin ismi dolaşıyor ancak projede olup olmayacağına dair henüz kesin bir bilgi yok. Cinayet romanı türünde önemli eserler vermiş olan Cornwell’in başarılı kurgusal karakteri ve Phyllis Nagy’nin sinema kalibiyetinin sonucunu merakla bekliyoruz. Phyllis Nagy, the scriptwriter of Carol starring Cate Blanchett, is back on work for a new adaptation. American author Patricia Cornwell’s crime novel series will revive thanks to Nangy’s script.The new movie that tells the story of the main character of the novel Kay Scarpetta may star Angelina Jolie as the leading actress but the news has not been confirmed. We are looking forward to see the movie with Cronwell’s fictional characters and Phyllis Nagy’s talent. . I Winter2016

67


IGGY POP & MATTHEW MCCNAUGHEY’İN YOLLARI KESİŞTİ

MUSIC

IGGY POP AND MATTHEW MCCONAUGHEY INTERSECTION

Josh Homme ve Matt Helders’la birlikte kaydettiği yeni albümü Post Pop Depression’la yılın en iyi albümlerinden birine imza atan Iggy Pop, prodüktör Danger Mouse’la ortaklaşa hazırladığı şarkıyla Matthew McConaughey ve Bryce Dallas Howard’ın başrollerinde yer aldığı Stephen Gaghan filmi Gold’un tema müziğine hayat verecek. Şarkı, filmle aynı ismi taşıyacak.The Man From U.N.C.L.E. ve Jobs filmlerinin müzikleriyle tanıdığımız Daniel Pemberton’ın soundtrack’lerini hazırladığı Gold, 25 Aralık’ta vizyona girecek. Iggy Pop created one of the best albums of the year Post Pop Depression He recorded the album together with Josh Homme and Matt Helders. He will also prepare a song for the Stephen Gaghan movie Gold, starring Matthew McConaughey and Bryce Dallas Howard.The song will carry the same title of the movie. The original soundtrack of the movie is by Daniel Pemberten whom we know from The Man From U.N.C.L.E. and Jobs. The film will be released on the 25th of December.

BÜYÜKLERE MASALLAR

Bon Iver, Nick Cave, Tom Waits, My Morning Jacket’tan Jim James, Gary Numan,The Kills‘ten Alison Mosshart, Pixies’ten Black Francis, Laura Marling, Devendra Banhart… Ve çok faha fazlası, Stories for Ways and Means projesi için bir araya geldi. 30’dan fazla sanatçının yazdığı Yetişkinler İçin Çocuk Masalları şeklinde tanımlanan kısa hikayelerin yer aldığı proje, Waxploitation kurucusu Jeff Antebi’nin yaklaşık 10 yıllık çalışmasının bir ürünü. Bu kısa hikayelerin hepsi, basılı formatta karşımıza çıkacak. Gelirlerinin hayır amaçlı kullanılacağı projede hikayeler aynı zamanda video formatıyla da yayınlanacak.

68

I Winter 2016

Bon Iver, Nick Cave,Tom Waits, Jim James from My Morning Jacket, Gary Numan, Alison Mosshart from The Kills, Pixies from Black Francis, Laura Marling, Devendra Banhart… and many more... came together for the Stories for Ways and Means project.The project composed of short stories written for adults by more than 30 artists, is the product of the studies carried by the founder of Waxploitation, Jeff Antebi. These short stories will all be published and revenue will be donated.


HANS ZIMMER TURNEYE ÇIKIYOR HANS ZIMMER ON TOUR

Unutulmaz film müziklerinin yaratıcısı Hans Zimmer bu yıl büyük bir orkestra eşliğinde kapsamlı bir Avrupa turnesi gerçekleştirdi. Bu muazzam Avrupa turnesinden sonra Zimmer soluğu Amerika’da alıyor. Zimmer Avustralya ve Yeni Zelanda’ya gitmeden önce Los Angeles, San Francisco ve Las Vegas’da nisan ayında üç konser verecek. Usta müzisyenin kariyerindeki bu eşsiz deneyim, sinemaseverleri heyecanlandıracak cinsten. The composer of unforgettable soundtracks Hans Zimmer made a grand tour of Europe together with a symphony orchestra. Now he is off for The United States. Before flying to New Zealand and Australia, he will perform three concerts on the west coast of America, namely Los Angeles, San Francisco and Las Vegas. This unique experience will surely amaze the cinema lovers

LAURA MARLING ALBÜMÜYOLDA

LAURA MARLING’S NEW ALBUM

Geçtiğimiz yıl Short Movie isimli albümü yayınlayan ve bu albümle BRIT Awards’ta En İyi Kadın Solo Müzisyen dalında aday gösterilen İngiliz müzisyen Laura Marling, Semper Femina adlı mart ayında yayınlanacak yeni albümünün müjdesini verdi. Kadınlarla ilgili gözlemlerin derlendiği albümden, Soothing parçasının klibini yönetmen sıfatını da ekleyerek yayınladı.

RIDE GERİ DÖNDÜ RIDE IS BACK Alternatif rock efsanesi Ride, 20 yıl aradan sonra albüm yayınlıyor. 1996 çıkışlı albüm Tarantula’nın ardından dağılan İngiliz kült grup, 2014 yılında yeniden birleşmişti. 2017’de yayınlanacağı açıklanan albüm heyecan yaratırken, albüm prodüktörlüğünü Erol Alkan’ın üstlenmesi merak dozajını arttırdı. Alternative rock legend Ride, is releasing an album after 20 years of break. The cult British band which split apart after their 1996 album Tarantula, united back in 2014 and have announced their upcoming album.The producer of the album will be Erol Alkan. We are waiting excitedly.

English singer Laura Marling who released her long play Short Movie last year and was nominated as the best solo woman musician at the BRIT Awards, announced the release of a new album called Semper Femina. She also directed the video clip of the song Soothing from the same album which reflects impressions on women. I Winter2016

69


moodboard

26 İRANLI KADIN FOTOĞRAFÇI CERMODERNDE Cermodern, 26.11.2016-26.01.2017

Geçtiğimiz dönem Abbas Kiarostami ve Romin Mohtasham gibi çağdaş İran fotoğraf sanatının öncülerine ev sahipliği yapan CerModern, bu kez İranlı Kadın fotoğrafçıların eserlerini Ankaralı fotoğrafseverlerle buluşturuyor. Nihayetinde, fotoğraf kavramına (saf fotoğraf) tek boyutlu bakmak ona haksızlık etmektir. Belki de, çok parçalı bir yapbozu bir araya getirmek ve dünyamızı genişletmek için başkalarının görüşlerini görüp duymamız gerekiyor. Elinizde tuttuğunuz şey bulmacanın küçük parçalarından biridir. Kendisi de fotoğraf sanatçısı olan Amir Hossain Heshmati tarafından derlenen 165 fotoğraftan oluşan seçki, aynı zamanda özgün bir küratöryel anlatımla farklı nesil ve sosyal gruptan 26 kadın sanatçının farklı ifade biçimlerini biraraya getiriyor. Sanatçılar: Mehrva Arvin, Abnous Alborzi, Ghogha Bayat, Maryam Takhtkeshian, Baran Jafari, Somayeh Jafari, Rana Javadi, Zahra Khorami, Gohar Dashti, Maryam Rahmanian Helia Rezaee, Kamand Razavi, Kimia Rahgozar, Azita Semnak, Maryam Saeedpour, Nazli Abbaspour, Naghmeh Ghassemlou, Shadi Ghadirian, Katayoun Karami, Hengameh Golestan, Nasim Goli, Yalda Moayeri, Tahmineh Monzavi, Hana Mirjanian, Mahshid Noushirvani, Hamila Vakili Tahran Shirin Galeri iş birlikteliğiyle gerçekleşen sergi, 26 Ocak tarihine kadar görülebilecek.

70

I Winter 2016

26 IRANIAN WOMAN PHOTOGRAPHER AT CERMODERN CerModern that has brought contemporary Iranian photographers like Abbas Kiarostami and Romin Mohtasham the previous year, will host Iranian women photographers this time. If you perceive photography from a single perspective, you would be unfair. We need match the pieces of a puzzle and search for new ideas in order to comprehend the world around us.What you have in your hand, is only a part of that puzzle. The curator of the exhibition is Amir Hossain Heshmati who is a photographer himself. Hesmati brings together 165 photographs from 26 women artist and unites different expressions in one exhibition. The artists are: Mehrva Arvin, Abnous Alborzi, Ghogha Bayat, Maryam Takhtkeshian, Baran Jafari, Somayeh Jafari, Rana Javadi, Zahra Khorami, Gohar Dashti, Maryam Rahmanian, Helia Rezaee, Kamand Razavi, Kimia Rahgozar, Azita Semnak, Maryam Saeedpour, Nazli Abbaspour, Naghmeh Ghassemlou, Shadi Ghadirian, Katayoun Karami, Hengameh Golestan, Nasim Goli, Yalda Moayeri, Tahmineh Monzavi, Hana Mirjanian, Mahshid Noushirvani, Hamila Vakili


FRİDA ANKARA DEVLET OPERA VE BALE SAHNESİ’NDE FRIDA ON THE ANKARA STATE OPERA AND BALLET SCENE

Meksikalı feminist ressam Frida Kahlo’nun hayatından kesitler sunan, resimlerine sinen imgeleri sahneye taşıyan eser; küçük yaşta geçirdiği ağır sağlık sorunlarına karşın, resim yaparak hayata tutunan güçlü bir kadının öyküsünü anlatıyor. Henüz altı yaşındayken geçirdiği çocuk felci bacağını etkiler, ardından da genç kızlığı döneminde geçirdiği otobüs kazasıyla omurgası ömür boyu acı çekmesine neden olacak hasara uğrar. Ancak Frida; peşinde dolaşıp duran ölüm meleğine inat, hayata büyük bir tutkuyla bağlanır ve korkularının üstesinden gelir. Ankara Devlet Opera ve Balesi Modern Dans Topluluğu FRIDA’yı , Özgür Adam İnanç koreografisi ile Opera Sahnesi’nde, kaçırmayın.

4 Kasım -19 Ocak Ankara

The Mexican feminist painter Frida Kahlo is brought to scene by the Modern Dance Company.The ballet tells the story of the painter who had a serious accident in her childhood and her impressive survival history by the help of painting. Frida first suffered from poliomyelitis, then had a serious traffic accident which rendered her handicapped for the rest of her life. However, just to spite the angel of death, Frida holds on to life with passion and comes over her fears. The choreographer is Özgür Adam İnanç. Don’t miss this impressive modern ballet.

GÜNEŞİN SOFRASINDA NAZIM İLE BRECHT NAZIM AND BRECHT AT THE TABLE OF SUN

22 Aralık Perşembe, ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi Kemal Kurdaş Salonu Kadıköy Mahmutpaşa Konağı’nda başlayan Güneşin Sofrasında efsanesi, maceraya kaldığı yerden devam ediyor. Anton Çehov’un kısa oyunlarından ve öykülerinden yola çıkılarak yazılan Sevgili Doktor, kalabalığın arasında sıkışıp kalmışken bir yazarın kalemiyle kitaplarda hayat bulan, etiyle kemiğiyle aramızda yaşayan insanların hikayesi... İlk kez, 27 Kasım 1973’te Broadway’deki Eugene O’Neill Theatre’da sahnelenen oyun tüm ilgileri topluyor ve günümüze kadar değerini koruyarak geliyor. Birbirinden bağımsız 6 kısa oyundan oluşan iki perdelik eser, Tiyatro Lika tarafından dramaturjisi yapılarak tek perde olarak sahneleniyor. İnsan hakları, sınıfsal ayrım, sömürü, ezen-ezilen ilişkileri ile sistem sorununu mizahi bir dille anlatan eser, özellikle bu dönemde herkesin izlemesi gereken bir oyun. The AtTheTable of Sun legend which began its journey at Kadıköy, Mahmutpaşa Palace, is back on the scene. Dear Doctor, inspired by Anton Cehov, is the story of ordinary people told from the lines of a writer who feels stuck in the middle of the crowds… The play which was first performed at the O’Neill Theatre, Broadway in 1973 continues to arouse interest. The two act piece composed of 6 independent short plays is produced by Tiyatro Lika. The play which addresses subjects like human rights, class discrimination, exploitation, oppressor-oppressed relations and the system as a whole might be illuminating, especially in our times. I Winter2016

71


16 Aralık, MEB ŞURA SALONU

FESTİVALLERİN EN FRANSIZI ‘XXF –VERY VERY FRENCH’ BAŞLIYOR! Ankara’nın soğuk kış havasını dağıtacak, sıcak rüzgarlar estirecek, hepiğmizi harekete geçirecek süper bir haberimiz var. Punk rock’ın söz dinlemez tavrını ve new wave’in entelektüel derinliğini Bossa Nova’nın neşesi ve dansı ile ustalıkla birleştiren Nouvelle Vague, 16 Aralık Cuma günü hem yeni hem de eski şarkılarıyla XXF Festival Ankara kapsamında, Altus Kültür-Sanat organizasyonuyla ve Fransız Kültür Merkezi-Ankara destekleriyle Ankara’da ilk kez MEB ŞURA Salonu’nda! Camielle, Phoebe Killder, Nadeah, Melanie Pain, Liset Alea’nın kült şarkıları sıradışı yorumuyla seslendirdiği, dört albüm dünyayı sardı ve bir milyon üzerinde satış yaptı. Grup, Royal Albert Hall, Paris Olympia ve Los Angeles Hollywood Bowl gibi önemli mekanlarda sahne aldı, aralarında ünlü tasarımcı Jean Charles de Castelbajac’nin yönetmenliğini de yaptığı özgün şov ve müzikal projeleriyle ses getirdi. Love Will Tear Us Apart’ı bir ağızdan söyleyeceğimiz, Dance With Me’ de yerimizde duramayacağız, Don’t Go’da hüzünleneceğimiz, Bela Lugosis Dead ile kendimizden geçeceğimiz müthiş bir konser bizi bekliyor. Şimdiden biletinizi alın.

72

I Winter 2016

THE VERY FRENCH FESTIVAL BEGINS –‘XXF – VERY VERY FRENCH’! 16 December, MEB ŞURA We have warming news which will flame up the freezing days of Ankara! Nouvelle Vague which combines the rebellious punk and intellectual new wave with the entertaining tunes of Bossa Nova will be performing at Ankara in the scope of XXF Festival on the 16th of December! The four albums by artists Camielle, Phoebe Killder, Nadeah, Melanie Pain and Liset Alea went crazy and sold more than 1 million around the world. The band performed on world famous scenes like the Royal Albert Hall, Paris Olympia and Los Angeles Hollywood Bowl and stunned with their shows directed by the renowned designer Jean Charles de Castelbajac. Sing Love Will Tear Us Apart in unison, dance with Dance With Me and grieve with Don’t Go. Don’t wait and book your tickets right away.


BÜTÜN KADINLARIN KAFASI KARIŞIKTIR ALL THE WOMEN ARE CONFUSED

EceTemelkura’ın ilk kitabı, ilk göz ağrısı Bütün Kadınların Kafısı Karışıktır yine kadın eli değen bir oyuna dönüşür ve süper bir oyuncu kodrosuyla sahnelenirse ne mi olur? Kaçırılmaz bir tiyatro olur. Kadınların hayata gülümseyerek kafa tuttuğu, bazen yaralandığı yaralarını itinayla sardığı ve gülümseyerek devam ettiği hikayelerini, Seray Şahiner uyarladı, oyuncu olaral akıllara kazınan Selen Uçar ise kara komik bir oyuna dönüştürdü ve yönetmen olarak da başarısını kanıtladı. Aysa Prodüksiyon Tiyatrosu’nun sanatseverlerle buluşturduğu oyunun oyuncu kadrosunda Deniz Çakır, Şebnem Sönmez, Zeynep Kankonde, İpek Türktan Kaynak ve Kadir Çermik yer alıyor. Eğlenceli ve sıra dışı 5 karakterin canlandırdığı oyun, her türlü baskı altında verilen yaşam mücadelesini, kadınlarının kafasındaki “sistemli karışıklığı” sorguluyor. Kitabın yeni yourumu olarak yeniden izlememiz gereken bu oyun, yılın en iddialı bunalım komedisi olmaya aday. Ajandanıza not edin.

What would happen if the first novel All The Women are Confused by Ece Temelkuran is adapted to scene by a woman director? It would make an unmissable play. Seray Şahiner adapted the novel which tells the ironic lives of women into a theatre play and the experienced actress Seray Şahiner directed the play. The play can be seen at the Aysa Productions Theatre with Deniz Çakır, Şebnem Sönmez, Zeynep Kankonde, İpek Türktan Kaynak and Kadir Çermik as actors. The play which tells the story of women from the perspective of five amusing and extraordinary people, questions the “system confusion” in women’s minds. The play is one of the must sees of the year. Note it down.

LUCASVE ARTHUR JUSSEN KARDEŞLER ANKARA’DA

LUCAS AND ARTHUR JUSSEN BROTHERS IN ANKARA Ünlü Hollandalı piyano düosu, Lucas ve Arthur Jussen kardeşler Ankara Piyano Festivali kapsamında ilk defa 29 Ocak’ta CSO Konser Salonu’nda sahne alıyor. Yetenekli piyanist kardeşler Royal Concertgebouw Orkestrası, Rotterdam ve The Hague Filarmoni Orkestrası, Radio Chamber Filarmoni Orkestrası dahil olmak üzere Hollanda’da birçok orkestrayla birlikte çaldılar. Bunların yanı sıra Dallas Senfoni Orkestrası, Hong Kong Filarmoni Orkestrası, Londra Oda Orkestrası, MDR Senfoni Orkestrası ve Şangay Senfoni Orkestrası gibi uluslararası takdir gören birçok orkestrada yer aldılar. Jaap van Zweden, Claus Peter Flor, Elihu Inbal, Jan Willem de Vriend, Stéphane Denève, James Gaffigan, Sir Neville Marriner ve Frans Brüggen gibi orkestra şefleriyle birlikte çalıştılar. 2006 yılında Amsterdam’da gerçekleşen Prinsengracht Konseri’nde Lucas’la aynı sahneyi paylaşan ünlü Çinli piyanist Lang Langbirlikte çalıştıkları ünlü müzisyenlerden yalnızca bir tanesidir. İki piyano ile icra edilen Theo Loevendie tarafından Jussen kardeşler için bestelenen Together isimli eseri ilk kez 2013 yılının Ekim ayında sergilediler. The famous Dutch piano duo Lucas and Arthur Jussen brothers will be on stage for the first time in Turkey in the scope of Ankara Piano Festival on the 29th of January. The talented pianist brothers played with reputable orchestras like the Royal Concertgebouw Orchestra, Rotterdam The Hague Philharmonic Orchestra, Radio Chamber Philharmonic Orchestra and many others in Holland. Along with these, they performed important international scenes like the Dallas Symphony Orchestra, Hong Kong Philharmonic Orchestra, London Chamber Orchestra, MDR Senfoni Orchestra and Shanghai Symphony Orchestra and worked together with famous conductors Jaap van Zweden, Claus Peter Flor, Elihu Inbal, Jan Willem de Vriend, Stéphane Denève, James Gaffigan, Sir Neville Marriner and Frans Brüggen. In 2006 they shared the scene with Lucas at the Prinsengracht Concert in Amsterdam. The piano sonata composed by Theo Loevendie, especially for them was first performed in 2013. I Winter2016

73


ZEYNO PEKÜNLÜ SALT ULUS’TA SALT Ulus, Zeyno Pekünlü’nün davetlisi olduğu Gezici Festival döneminde, sanatçının Ankara’daki ilk sergisine ev sahipliği yapıyor. Kâğıt üstüne işleri, enstalasyon ve videoları ile Babaların Babası (2012/16) adlı, mekâna özgü müdahalesinden oluşuyor. Pekünlü’nün yakın dönemdeki sanat pratiği, montaj, yeniden düzenleme ve bağlamdan koparma yöntemlerini kullanarak bilginin üretimi ve dağıtımı süreçlerini parçalarına ayırıyor. Buluntu görüntü ve metinlerle başlayan koleksiyoncu tavrı, üniversite amfilerinin çöplerine ve sıra altlarına, internetin muazzam ve düzensiz dijital arşivine ve son olarak da, insanın ömrü boyunca biriktirdiği, lüzumlu, lüzumsuz, ezberlenmiş, evrensel, kişisel, anlık ya da kalıcı bilgi yığınına yöneliyor. Biriktirme pratiklerine ilişkin çelişkilerin izini süren Minima Akademika ile Bildiğim Her Şey, bağlamından koparılmış bilginin işlev ve kullanım değerini kaybetmesinden ötürü, bilgiyi nihai şekilde metalaştırma girişiminin imkânsızlığına gönderme yapıyor. YouTube’taki “How to..?” [Nasıl … yapılır?] videolarından derlenen kolaj video işleri Kendine ait bir banyo ve Ürkütmeden bir kadına nasıl dokunursunuz? ise, pratik bilginin üretimi ve dolaşımı ile deneyim paylaşımında internetin rolünü inceliyor. Kıymeti kendinden menkul yaşam koçları, şaibeli uzmanlar ve kadın avcıları, kadın tavlama sanatının püf noktalarını anlatırken eril söylemin yeni ve popüler mecralarını ortaya seriyor. Pretty Furious Women [Müthiş Öfkeli Kadınlar] (2015), son 10 yılda Türkiye’de kadınlara yönelik şiddete ve kadın cinayetlerindeki belirgin artışa dikkat çekiyor.

74

I Winter 2016

18.11.2016 – 07.01.2017, SALT Ulus

SALT Ulus, will be hosting Zeyno Pekünlü’s first Ankara exhibition in the scope of Festival on Wheels. The exhibition includes her works on paper, installations and videos and her spatial intervention called the Father of Fathers (2012/16). Pekünlü uses montage, re-installation and decontextualism in order to deconstruct the production and distribution of knowledge. Her collector attitude extends to university desk drawers, auditorium rubbish bins, internet and all that one can accumulate as knowledge through a lifespan. Minima Akademika and Everything I Know follows the contradictions in knowledge accumulation and refers to the commoditization of knowledge as it loses its value. “How to..?” inspired from the YouTube videos, A Bathroom of Your Own and WithoutTerrifying tackles the production of practical knowledge and the role of internet and tells us the story of women hunters, the art of seducing and popular waves. Pretty Furious Women [Müthiş Öfkeli Kadınlar] (2015), calls attention to violence against women and the remarkable increase in femicide.


I Winter2016

75


BOX OFFICE

AŞK MEKTUPLARI

ROGUE ONE

WEDDING DANCE

FROM THE LAND OF THE MOON

WEDDING DANCE

02.12.2016

09.12.2016

14.12.2016

Adana Film Festivali’nde En İyi Film Müziği, Antakya Film Festivali’nde En İyi Yönetmen ve En İyi Erkek Oyuncu, Malatya Film Festivali’nde ise En İyi Erkek Oyuncu ödülleriyle dönen Kasap Havası, aşk hikayesini toplumsal olaylar çerçevesinde irdeliyor. Çiğdem Sezgin ilk uzun metraj filmiyle yönetmen koltuğunda otururken, oyuncu kadrosunda İnanç Konukçu, Şenay Gürler, Hakan Karahan, Cemre Ebuzziya yer alıyor. Film, annesinin istediği kızla evlenmek üzere olan taksi şöförü Ahmet ile kendinden yaşça büyük olan terzi Leyla’nın aşk hikayesi ile başlıyor.

Milena Agus’un ikinci dünya savaşı sonrası yazdığı aynı isimli romanı Mal di Pietre’den uyarlanan film, tutkulu, özgür ruhlu bir kadının sevgisiz evliliği ve başka bir adama âşık oluşu çerçevesinde şekillenen yirmi yıllık sürecini ele alıyor. Oscar’lı oyuncu Marion Cotillard’ın başrolde yer aldığı ve 2016 Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarışan filmin yapımcılığını Fransız bağımsız sinemasının en önemli isimlerinden Alain Attal üstleniyor. Başrolde Cotillard’a Louis Garrel ve Alex Brendemühl eşlik ediyor.

Lucasfilm’in yeni “ara dönem filmlerinden ilki” olarak lanse edilen yapım bir grup beklenmedik kahramanın, imkansız görünen Ölüm Yıldızı planlarını çalma görevi için bir araya gelme hikayesini alatıyor. Gareth Edwards’ın yönetmenliğini üstlendiği film,977 tarihli Yıldız Savaşları: Bölüm IV’ten öncesine gidiyor. Filmin başrolünde Felicity Jone yer alırken, kadroda Ben Mendelsohn, Riz Ahmed, Diego Luna, Mads Mikkelsen ve Forest Whitaker da bulunuyor. Senaryosu Chris Weitz’a ait olan filmin yapımcılığıysa pek tabii George Lucas’a emanet.

The Wedding Dance which was awarded with the Best Soundtrack in Adana Film Festival, Best Director and Best Actor in Antalya Film Festival and again Best Actor in Malatya Film Festival, tells a love story oriented around social facts. It is the first feature film of director Çiğdem Sezgin. The movie stars İnanç Konukçu, Şenay Gürler, Hakan Karahan and Cemre Ebuzziya. The story begins with the love story between Ahmet who is about the marry the girl chosen by his mother and tailor Leyla who is older than him.

The movie adapted from the post-war novel Mal di Pietre by Milena Agus, tells the story of the unhappy marriage of a passionate and free spirited woman and her falling in love with another man. The producer of the film is Alain Attal. The leading actress is the Oscar winner Marion Cotillard and the movie was nominated for the Palm D’Or in 2016 Cannes Film Festival. Cotillard is accompanied by Louis Garrel and Alex Brendemühl.

The movie launched as an “interlude movie” by Lucas Films, tells the story of a group of unexpected heroes that come together to steal the Death Star plans. The movie is directed by Gareth Edwards and the leading stars are Felicity Jones, Ben Mendelsohn, Riz Ahmed, Diego Luna, Mads Mikkelsen and Forest Whitaker. The scriptwriter is Chris Weitz and the producer is of course George Lucas.

KASAP HAVASI

76

I Winter 2016


TEREDDÜT

BEN DANIEL BLAKE

JACKIE

CLAIR OBSCUR

I, DANIEL BLAKE

JACKIE

16.12.2016

30.12.2016

20.01.2016

Yeni dönem sinemamızın önemli kadın yönetmenlerinden olan Yeşim Ustaoğlu 5. uzun metrajlı filminde yine dramatik bir hikayeyi beyazperdeye taşıyor. Başrollerinde Funda Eryiğit, Ecem Uzun, Mehmet Kurtuluş ve Okan Yalabık’ın oynadığı filmin yapımcılığı da Ustaoğlu Film şirketine ait. İstanbullu genç bir kadın psikiyatrist, tayinle geldiği bir taşra kasabasında mecburi göreve başlar. Hafta içi görevine kasabada devam ederken, hafta sonları da İstanbul’daki evine gelir. Çekici kocası Cem ile dışardan kusursuz gibi görünen bir evlilik sürdürmektedir; ama içten içe ters giden bir şeylerin olduğunu hisseder... Öte yandan hastası olan Elmas ile ilişkisi Şehnaz’a bambaşka bir kapı açar, akli dengesini yitirmek üzere olan Elmas da Şehnaz’ın yardımıyla ruhundaki düğümleri bir bir çözmeye başlar... One of the most important woman directors of Turkish cinema Yeşim Ustaoğlu, is back with her 5th feature film with a dramatic story. The leading stars are Funda Eryiğit, Ecem Uzun, Mehmet Kurtuluş and Okan Yalabık and the producer is the Ustaoğlu Film company. Şehnaz is a young woman psychiatrist from İstanbul who is appointed to a hick town. She works in the town during the week and goes back to İstanbul on the weekends. She seems to have a perfect marriage with her charming husband Cem, however she feels that something is going wrong… Her relationship with her patient Elmas opens a new door and begins to unseal the depths of her own soul...

Daniel Blake, New Castle’da yaşayan bir marangozdur. Fakat sağlık durumu nedeniyle çalışamamaktadır. Sistemin çarpıklığı nedeniyle devlet yardımı da alamaz ve iş aramak zorunda kalır. Daniel, bu zorlu süreçte bir anne ve onun çocuklarıyla dostluk kurar. Kendisi gibi bozuk sistemle ve boğucu bürokrasiyle mücadele eden ve iki çocuğuna tek başına bakan genç Katie ile yoldaş olacaktır. 69. Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiyeyi kazanan filmin yönetmenliğini Ken Loach üstlenirken, senaryo Paul Laverty’e ait. Filmin başrollerini ise Dave Johns ve Hayley Squires paylaşıyor

Daniel Blake is a carpenter living in New Castle. However he can not work due to his bad health condition. Daniel makes friend with a mother and her child during these hard days. Katie is a single mother who struggles with the ruined and suffocating bureaucratic system. The two become comrades. The film written by Paul Laverty and directed by Ken Loach won the Palm D’Or in Cannes Film Festival. The leading stars are Dave Johns and Hayley Squires

Venedik ve Toronto Film Festivalleri’nden övgülerle ayrılan; Amerikan yakın tarihinin en önemli olaylardan biri olan Kennedy suikasti sonrasında gerçekleşenler ve eşi Jacqueline Bouvier Kennedy‘nin yaşadıklarını anlatan film Jackie, vizyonla buluşacağı güne doğru geri saymaya başladı. Pablo Larrain’ın yönetmen koltuğunda oturduğu filmin başrolünde ise yetenekli oyuncu Natalie Portman yer alıyor. Film, dönemin First Lady’si Jacqueline Kennedy’nin gözlerinden samimi bir şekilde anlatıyor. Film, ağırbaşlılığı ile tanınan First Lady’nin üstüne kalan miras ile başa çıkışının psikolojik bir portresi..

DJackie which received positive criticism in the Venice and Toronto film festivals, tells the story of the aftermath of the assassination of John F. Kennedy and all that his wife Jacqueline Kennedy went through during this period. The movie will soon be released. The director of the movie is Pablo Larrain and we will watch the talented Natalie Portman as Jackie. The film depicts a psychological portrait of the sombre first lady.

I Winter2016

77


NUROL SANAT GALERİSİ NUROL ART GALLERY Nurol Eğitim Kültür ve Spor Vakfı bünyesinde, 2002 yılının Nisan ayında Ankara’da, 2009 senesinde de Bodrum’da, ülkenin kültür ve sanat yaşamına katkı amacının yanısıra, gelirinin tamamını çok sayıda öğrenciye burs veren Vakıf fonuna aktararak sanatın yanında eğitime de katkıda bulunmak amacıyla açılmıştır. Bu sayede sanatseverler de satın aldıkları her eserle öğrenci bursu verebilmektedir. Nurol Sanat Galerisi, özgün sanat eserlerine yer vermeyi koşul sayarken, üniversitelerin güzel sanatlar öğrencileriyle sergiler yaparak genç sanatçılara destek olmayı ve sosyal yardım projeleri kapsamında sergiler açmayı kendine misyon edinmiştir. Galeri geçirdiği 15 yılla başkentin en uzun ömürlü kurum galerisidir ve çalışmalarına aynı kaliteyle devam etmeye kararlıdır.

78

I Winter 2016

The gallery is managed by the Nurol Education Culture and Sports Foundation since 2002 in Ankara and in Bodrum since 2009. Its aim is to add value and contribute to the cultural and artistic development of the country, through scholarships. The money from each piece sold in the gallery goes to a young person’s education. The gallery’s mission is to only include original works of Art. The Nurol Art Gallery is also helping young artists by providing exhibition space for their masterpieces. Being the oldest corporate gallery in Ankara the objective is to provide quality and grow steadily.


Hatice Aras – Rabia Çalışkan Camaltı Resim Sergisi Camaltı resim özel bir teknikle cam arkasına tersten yapılar ve geleneksel bir resim türüdür. 15.12.16 – 07.01.17

Hatice Aras – Rabia Çalışkan Glass Bottom Painting The painting is done with a special traditional technique on glass. 15.12.16 – 07.01.17

Mehmet Emin Erdoğdu ‘Zeytin Kadınlar’ Resim Sergisi Budanmış zeytin dallarını malzeme olarak kullanan sanatçı, onları önce kurutup, çeşitli işlemlerden geçtikten sonra şeklini vererek boyuyor ve cila uygulaması yapıyor. Figürleri ise zeytin meyvesi kadar bereketli kadınlar. 17.01 – 04.02.17

Mehmet Emin Erdoğdu ‘Zeytin Kadınlar’ Olive Women Painting The artist uses olive trees to produce his art work. First branches are dried then moulded and lastly painted. His figures always represent women, as fertile as olives. 17.01 – 04.02.17

Ahmet Telli Şiiri Üzerine Karma Sergi Bir ilkin yaşanacağı ve çok önemli sanatçıların çalışmalarının sergileneceği etkinlikte ayrıca Ahmet Telli ile bir de şiir akşamı düzenlenecek. 09.02 – 04.03 17

Paintings on a Ahmet Telli poem This is a first where multiple artists collaborate and exhibit their works as a poem. A poem recitation night will also be organized. 09.02 – 04.03 17

Can Göknil ResimVe Heykel Sergisi Özgün, naif, masalsı resimler ve heykeller üreten bir sanatçı aynı zamanda çocuk kitapları da resimlemekte. Çok farklı malzemelerden ürettiği heykelleri ve resimleri ise her zaman bütünlük içinde. 09.03 – 31.03.17

Can Göknil Paintings and Sculpture The artist is known for her genuine, native, epic paintings and sculptures. She also draws for children’s books. Working with a variety of materials, her sculptures are one with her drawings. 09.03 – 31.03.17

I Winter2016

79


SALT Ulus

S

ALT Ulus, kentin ana aksını oluşturan Atatürk Bulvarı üzerinde, Cumhuriyet’in başlıca peyzaj projelerinden biri olan Gençlik Parkı’nın karşısındaki eski Osmanlı Bankası’nın ek binasında yer alır. İtalyan kökenli Giulio Mongeri tarafından tasarlanan ana yapının inşaatına 1926 yılında başlandı. Yine aynı dönemde ve Mongeri tarafından müfettiş lojmanı olarak tasarlanmış olan ek yapı ise 2013 yılında SALT Ulus olarak yeniden işlevlendirildi. Bugün SALT Ulus, bünyesinde, sergi ve üretim alanları bulundurmakla beraber misafir sanatçı programı, atölye çalışmaları, film gösterimleri ve konuşmaları içeren kamu programları düzenleniyor.

80

I Winter 2016

S

ALT Ulus is located in the annex of the former Ottoman Bank on Atatürk Bulvarı across one of the Republic’s main landscape projects Gençlik Parkı. The main building was designed by Italian architect Giulio Mongeri and was constructed in 1926. The annex housing SALT Ulus was a later addition, also commissioned to Mongeri, to provide lodging for traveling bank inspectors, was repurposed after the establishment of SALT, and opened as SALT Ulus in 2013. Today within the scope of SALT Ulus, besides the exhibition and production spaces, public programs including residency programs, workshops, screenings and talks are being organized as well.


SALT, kültürde bilinçlenmenin oluşması ve sanatın toplumla bütünleşmesi için üretime olanak tanıyan bağımsız ve sürdürülebilir ortamların çoğalması gerektiği inancıyla 2011 yılında özerk bir kültür ve araştırma kurumu olarak faaliyetlerine başladı. Güncel sanat, mimarlık, tasarım, tarih, ekonomi ve sosyal çalışmalar alanında faaliyet gösteren, kültür ve araştırma kurumu SALT’ın programları, İstanbul’da SALT Galata’da, Ankara’da SALT Ulus’ta izleyici ile buluşuyor. 2013 yılında açılan SALT Ulus sergi, gösterim, konuşma, performans ve söyleşilere ev sahipliği yapıyor. Sergi ve etkinlikler herkesin katılımına açık ve ücretsiz olarak gerçekleştiriliyor. SALT’ın misyonunun özünde araştırmacılık, deneysellik var. SALT’ın hedefi, öğrenme ve tartışmaya açık bir ortam sağlayarak ziyaretçilerini ilgi duymaya, sorgulamaya, eleştirmeye, katılmaya, paylaşmaya ve iletişim kurmaya teşvik etmek. SALT Ulus, Türkiye’de İstanbul odaklı kültür gündemini genişletmek amacını taşıyor. Bu amaçla İstanbul’da devam eden araştırmalara paralel olarak Ankara’da yeni araştırma projelerini teşvik ediyor. Bu projelerin çıktılarının açık bir diyalog ve etkileşim sürecinden

SALT, has been established as an autonomous, not-forprofit cultural and research institution in 2011, within the belief that there is a need of awakening in the cultural field and enhancement of the independent and sustainable environments which conductive for production to make art integrate with public. As a cultural and research institution focusing on contemporary art, architecture, design, urbanism, and social and economic histories, SALT’s programs meets with audience at SALT Galata in İstanbul and SALT Ulus in Ankara. SALT Ulus was opened in 2013, hosts exhibitions, screenings, performances and conversations. All of SALT’s programs are free and open for public. At the heart of SALT’s mission lie research, experimentation. SALT’s goal is to provide a place open for learning and debate in order to encourage its visitors to cultivate their interests, to question, criticize, participate, share and communicate. SALT Ulus carries the aim of broadening the current İstanbul-focused cultural agenda of Turkey. Therefore, launched to encourage the research projects to be developed in Ankara in parallel to the ongoing researchs in İstanbul. The outcome of these projects, by undergoing the process of

I Winter2016

81


open dialogue and interaction, are aimed to supply content for the programmes run through SALT Ulus, SALT Galata and saltonline.org. SALT Ulus does not exist as a satellite entity, but functions in close harmony with all units of the institution.

geçirilerek SALT Galata, SALT Ulus ve saltonline.org üzerinden yürütülen programlara içerik oluşturmasını sağlıyor. SALT Ulus bir uydu mekân olarak değil, kurumun tüm bileşenleriyle yakın bir uyum içerisinde işler. SALT, modern Türkiye’nin dönüşümünü inceleyen öğrenci ve araştırmacıların programlarıyla ilişki kurmasını önemser. Bu bağlamda İstanbul›da süregelen araştırmalara paralel olarak derinlikli ve katmanlı bir toplumsal tarihe sahip olan Ankara’da da yeni araştırma projelerinin üretimini teşvik eder. Bu amaçla SALT Ulus’ta iki oda, dörder aylık dönemlerle genç araştırmacıların kullanımına sunulmuş, SALT Galata’da bulunan SALT Araştırma bu tür çalışmalar için başlıca açık platform olmakla birlikte, SALT Araştırma’dan seçili yayın ve kaynaklar SALT Ulus’ta erişime açılmıştır.

SALT give importance to the establishment of relationship between its programs and the students, researchers from Ankara and İstanbul who studies the transformation of Modern Turkey. In this context in parallel of Istanbul’s ongoing researches, it encourages the production of new research projects of Ankara that has a deep and complex social history. For this purpose, two spaces of SALT Ulus are reserved for the use of young researchers for periods of four months at a time.While SALT Research at SALT Galata exists as the main open platform for such studies, selected publications and sources from SALT Research are available at SALT Ulus, with many more materials accessible on request.

EXHIBITIONS AND PUBLIC PROGRAMS SALT Ulus which is opened in 2013, has its programs consist of the selections which are developed in or related with Ankara. Since its opening in April 2013, it has presented sixteen exhibitions to the audience.

SALT ULUS PROGRAMLARI SERGİLER 2013’te faaliyete geçen SALT Ulus’un programları sıklıkla Ankara’da geliştirilmiş ya da Ankara ile ilişkili seçkilerden oluşur, hatta -alışılmışın tersine- başkentten sonra İstanbul’da paylaşılan projeleri de içerir. SALT Ulus, Nisan 2013’teki açılışından bu yana, on altı sergiyi izleyici ile buluşturdu. Bu sergilerin arasında Ege Berensel’in Dinamo Mesken (27 Ocak-14 Mart 2015),Ankara ile görsel bağlantıları olan seçkisi ile Cümleden öteye bir şehir vardı (22 Mart-18 Haziran 2016), Işıl Eğrikavuk’un ilk kez Ankara’da gerçekleştirmesinin ardından İstanbul’da yinelediği performansı İhtilaf Sanatı (28 Kasım-5 Aralık 2015) da yer alıyor. Aynı zamanda, İstanbul’da ses getirmiş sergiler de; Gülsün Karamustafa’nın Vaadedilmiş Bir Sergi (22 Nisan - 21 Haziran 2014), İsmail Saray’ın İngiltere’den Sevgilerle (18 Kasım 2014- 17 Ocak 2015) ile Nerden geldik buraya (7 Ocak12 Mart 2016) SALT Ulus’un programında yer aldı. En son Emre Hüner ve Joanna Rajkowska’nın Ankara’daki ilk sergilerine ev sahipliği yapan SALT Ulus’ta 7 Ocak’a kadar Zeyno Pekünlü sergisi devam ediyor.

82

I Winter 2016

SALT Ulus, which recently hosted Emre Hüner and Joanna Rajkowska’s first exhibitions in Ankara, presents Zeyno Pekünlü’s exhibition until January 7th. SALT Ulus continues its mission through the screenings, workshops, talks, performances and critical tours which are organized independently or parallel to the exhibition.


I Winter2016

83


Ceket : Paoloni Pantolon : Berwich

84

I Winter 2016


HIDE AND SEEK

Fotoğraf/Photography : Kerem ŞEKER, Esen Bahar PEKER

25.kattan ANKARA’YA bakıyoruz, şehrin merkezindeyiz, bir o kadar da UZAĞINDA; kış güneşi içimizi ısıtmaya yetmese de sıcağı yakalıyoruz.Ve şimdi otelin saklı köşelerinde küçük bir keşif oyunu başlıyor geceye dek uzanan... We are watching Ankara from the 25th floor in the center of the town.We feel far from everything.The winter sun warms us up.And now it is time for a little discovery game in the hidden corners of the hotel… I Winter2016

85



Takım Elbise : Vakko SiyahAbiye Elbise : VAKKO Ayakkabı : Santoni


TakÄąm Elbise : Vakko SiyahAbiye Elbise : VAKKO


SiyahAbiye Elbise : VAKKO Abiye Ebise: VAKKO I Winter2016

89


Erkek Ceket : Paoloni Pantolon : Berwich Triko : Daniele Fiesoli Palto : Tagliatore KadÄąn Etek ve Ceket : Vakko KĂźpe : Vakko

90

I Winter 2016


I Winter2016

91


92

I Winter 2016


I Winter2016

93


Erkek Ceket : Paoloni Pantolon : Berwich Triko: Daniele Fiesoli KadÄąn Etek ve Ceket : Vakko KĂźpe : Vakko

94

I Winter 2016


Çizgili Hırka Ceket Papyon,Gömlek, Mekan : Brasserie One I Winter2016

95


Çizgili Hırka Ceket Papyon,Gömlek, Pantolon :Vakko Mekan : Brasserie One

96

I Winter 2016


I Winter2016

97


Siyah Abiye Elbise:

VAKKO

Küpe : Vakko

98

I Winter 2016


KĂźpe : Vakko I Winter2016

99


Mont : Montecore Ceket : Paoloni

100

I Winter 2016


I Winter2016

101


TakÄąm Elbise : Vakko Abiye : David Meister AyakkabÄą : Bionda Castono Valiz : Vakko Mekan : Lugal Suit

102

I Winter 2016


I Winter2016

103


Triko : Vakko GĂśmlek : Vakko AyakkabÄą : Wolter Steiger Ceket : Paoloni Pantolon: Vakko Mekan : Lugal Suit

104

I Winter 2016


TakÄąm Elbise : Vakko Abiye : David Meister AyakkabÄą : Bionda Castono Valiz : Vakko Mekan : Lugal Suit I Winter2016

105


RECLUSION HOTELS İNZİVA OTELLERİ Kışın soğundan, işlerin stresinden uzakta yeni diyarlara kaçmak, kafa dinlemek ve huzuru yakalamak mı istiyorsunuz? Doğasıyla, tasarımıyla sunduğu imkanlarıyla, en iyi inziva otelleri... For those who look for a spot where they can escape from the world’s nuisance, find peace and serenity... Here are some choices for a trip to recluse with luxurious privileges.

106

I Winter 2016


I Winter2016

107


ITC MUGHAL

AGRA INDIA HİNDİSTAN

Kafa dinlemek, huzur bulmak için kaçabileceğiniz en güzel şehirlerden biri kuşkusuz Agra. Hindistan’ın kültür başkenti, mistik havasıyla, mimari eserleriyle, kültürüyle sizi başka diyarlara götürecek. Şehrin en iyi konaklama imkanlarını sunan, ITC Mughal A Luxury Collection Hotel, birinci sınıf hizmetiyle, fark yaratıyor. Aşk için dikilmiş en görkemli anıt Tac Mahal’e 3 km uzaklıktaki bulunan otel, merkezi konumuyla da güzel bir tercih. Agra is probably the most beautiful city where you can escape to find peace. India’s cultural capital will take you even further with its mystical air, architectual works and cultural activities. ITC Mughal,A Luxury Collection Hotel makes a big difference with its first class service and the best accommodation alternatives. The property is three kilometers away from Taj Mahal, the magnificent monument that has been built for love.

108

I Winter 2016


Gür yemyeşil alanla çevrili otel, yüzme havuzları, sağlık merkezleri, restoranları ile kendinize armağan edeceğiniz en güzel zaman dilimlerini sizin için yaratıyor. The wide bushy greens around the hotel, the swimming pools, health centers and restaurants are all designed to make yourself the one good present. Tütsüler, mumlar ve gül yapraklarıyla sarınmış, spa keyfi, doğanın içinde rahatlatıcı masajları, havuz başında şampanya sunumları. Not enough? the incenses, chandles, rose petals, the spa , relaxing massage sessions in the middle of the greens, champagne next to pool. Tesisin yemek mekanları arasında North West Frontier lezzetlerinin servis edildiği Peshawri ve günde üç öğün açık büfe şeklinde sadece Hint spesiyaliteleri sunan Taj Bano bulunuyor. Ayrıca lounge bar Maikhana ve Bagh E Bahar Lounge serinletici içecekleri ile değişik tatlar sunuyor.

The two restaurants; Peshawri with North West Frontier tastes and Taj Bano the all day restaurant serves Indian specialties. Plus, the lounge bar Maikhana ve Bagh E Bahar Lounge known with their refreshing cocktails.

109

I Winter2016


THE LAGUNA, A LUXURY COLLECTION RESORT & SPA, NUSA DUA BALİ

Bembeyaz kumlarla çevrili bir plaj, Hint Okyanusunun nefes kesen manzarası... Gözünüzü kapatıp açıp rüyada değilseniz The Laguna, a Luxury Collection Resort & Spa’dasınız. Tropik bahçelerinin ortasında yeşil ve mavinin buluştuğu alanda kapılarını açan otel sunduğu kusursuz hizmetiyle büyülüyor, oda ve villalardaki, ahşap tasarımıyla huzur veriyor. If, once you close and open your eyes and still see the white beach, the breath taking scenery of the Indian Ocean you are not in a dream but in The Laguna,A Luxury Collection Resort & Spa. The hotel opens its doors where the blue and green meet, in the middle of tropical gardens... The impeccable service is their greatest asset. The dark wood contrasts with the blue ocean view from the balcony and gives nothing else but peace.

110

I Winter 2016


Otel, aktiviteleri ile sizi tüm streslerinizden ayırarak eğlenceli vakit geçirmenizi sağlıyor. Uçurtma, kumdan heykel ve su sporları bunlardan sadece birkaçı. Entertaining hotel activities pulls you away from your stresses. the beauty applications at the Lagoon Spa, the fitness center, the tennis courts are all there for your amusement.

Lagoon spada güzellik uygulamalarından faydalanabilir, fitness merkezi ve tenis kortlarında spor yapabilirsiniz.

Pan-Asya ve Batı lezzetleri servis eden Banyubiru’da günün her saati yemek yiyebilirsiniz. Sahildeki Arwana Restaurant’ta taze deniz ürünlerinden tadabilirsiniz. Havuz kenarındaki Kul Kul Bar, Cascade Bar ya da Sapphire Lagoon Bar’da özel kokteyllerin ve hafif atıştırmalıkların keyfine varabilirsiniz. Banyubiru specializes in western and pan-Asian cuisine, with an extensive a la carte menu. Arwana Restaurant specializes in a wide range of expertly prepared, delicious fish and seafood dishes and is widely regarded as one of the best beachfront seafood restaurant in Bali. Don’t forget to taste the signature cocktails of Kul Kul Bar, Cascade Bar and Sapphire Lagoon Bar. I Winter2016

111


VANA BELLE, A LUXURY COLLECTION RESORT, KOH SAMUI, THAILAND

6 km’lik Chaweng Noi Plajı’nda yer alan , Vana Belle a Luxury Collection Resort doğası ve tasarımıyla tatilinizi mükemmel kılıyor. Tesis, özel havuzlu lüks süit ve villalarla hizmet vermektedir. Vana Spa’da sunulan masaj uygulamaları ile tam anlamıyla yorgunluk atıp kendinizi şımartabilirsiniz.Tesiste açık yüzme havuzu, sauna ve 24 saat bir açık fitness merkezi de vardır. Vana Belle’in her biri diğerinden daha ince ve yörenin detayları ile döşenmiş ferah süitleri misafirlerini şımartmaya adamış bir zevkin örneğini teşkil eder. İster size ait plajınızdan denize girin, ister yatağınızdan yine size ait doğa ananın kucağındaki sonsuzluk havuzun seyrine varın... Tesisten Samui Havalimanı’na arabayla 15 dakikada ulaşabilirsiniz. Büyük Buda Tapınağı arabayla 20 dakikalık mesafededir. Hin Ta Hin Yai Kayalıkları 10 km uzaklıktadır. Otelin farklı lezzetlerdeki restoranlarının dışında, sadece size özel bir masanın bembeyaz kumların üstünde - Chaweng Noi Plaj’ında hazırlanmasını da isteyebilirsiniz.

112

Located in the 6 km Chaweng Noi Beach, the surrounding of Vana Belle, a Luxury Collection Resort, Koh Samui is spectecular. Lavishly appointed suites showcase the finest facets of indigenous style, floor-to-ceiling glass doors bathe the entire space in tropical sunshine, and for Tropical Pool Villas, convenient access to a soft white sandy private beach are all to make your day and night an unforgettable one. Luxurious suites and villas include private pools.Vana Spa is just the place to pamper yourself and leavey your tired look behind. All guests make the most of the pool, the sauna and the 24 hour open fitness center. The hotel is 15 minutes away from the Samui Airport and 20 minute away from the Big Budha monument.. Famous scenic view point Hin Ta Hin Yai is 10km away. Apart from hotels restaurant, why not book your private table in the famous Chaweng Noi Beach? I Winter 2016


I Winter2016

113


SHERATON ANKARA 25.YILINI KUTLADI CELEBRATING THE 25 YEAR OF SHERATON ANKARA TH

01.06.2016

u özel gün, açıldığı günden itibaren t has been 25 years since her grand aynı çatı altında Yiyecek ve İçecek, Iopening on the 1st of June 1991 and since B Ön Büro, Muhasebe, Kat Hizmetleri ve then Sheraton Ankara Hotel & Convention Teknik Servis departmanlarının çeşitli kademelerinde çalışan, deneyimlerini genç nesillere aktaran 21 kişilik grubun sembolik kurdele kesme töreni ile başladı. Pastane Şefi Ramazan Akalın ve ekibinin hazırladığı, görkemli pastayı sırasıyla önce 25 yıllık personel arkasından otelin ilk Kat Hizmetleri, Ön Büro ve Satış Ofisi çalışanları kesti.

heraton Ankara herkes için bir okul olmuştu. Bir çoğunun ilk iş yeri olan S eski personelin buluşması eğlenceli ve

keyifli anlara vesile oldu. Anılar tazelendi, fotoğraflar çekildi...Tüm bu süre boyunca, tınıları ile bize ödüllü piyanistimiz Sayın Yüksel Dural eşlik etti.

114

I Winter 2016

Center has been the cities “Social Hub for all Generations”.

n this special occasion former and current associates gathered on the day O for a symbolic ribbon cutting ceremony with

21 remaining Associates who have been working in the Hotel’s Food & Beverage, Housekeeping, Front Office, Accounting and Engineering Departments since “Day One”. Our Pastry Chef Mr. Ramazan Akalın and his team created a beautiful cake replica of the Hotel and the honor of cutting it was given to the same Associates. Our beloved, internationaly acclaimed pianist Ms. Yüksel Dural accompanied us with soft melodies during the ceremony.


2016’DA NELER YAPTIK Geleneksel Sheraton Günü Sheraton Ankara her sene olduğu gibi 2016 yılında da tüm mayıs ayını otel çalışanların katılımıyla şenlenen aktivitelere ev sahipliği yaptı. Aynı dönem içerisinde personel Kızılay’a kan bağışında da bulundu.

Road to Awareness Bu sene 4.sü düzenlenen etkinlikle, her damlası içilebilir suyun önemine vurguda bulunmak amacıyla katılımcılardan 25 kat merdiveni bir bardak suyla ve bir damlasını bile dökmeden çıkmalarını istedik. Toplanan paranın tümü Türkiye UNICEF Komite’sine bağışlandı.

Özel Çocuklar Mutfağımızı ziyarete gelen Mamak Hurin Yavuzalp Özel Eğitim Meslek Merkezi güzel çocukları ile birkaç saat birlikte zaman geçirmek onlar için olduğu kadar bizim için de heyecanlıydı. Ufak bir otel turundan sonra mutfakta Zeki Usta’nın elinde yedikleri makarna sonrası onlar da minik keklerini istedikleri renkte süslediler ve bizimle aynı kafeteryada yemek yediler. Bizimle oldukları için onlara teşekkür ediyoruz.

OUR HIGHLIGHTS OF 2016 Sheraton Day Celebration As a tradition Sheraton Ankara Hotel & Convention Center took the whole month of May for fun activities, recognizing and celebrating accomplishments with and for our associates. The month also included a Kızılay Red Cross blood donation drive.

Road to Awareness On our 4th annual Road To Awareness charity initiative in conjunction with UNICEF; guests are climbing 25 floors of stairs with a cup of water. The water will be collected on the 25th floor representing fresh water supply for Africa emphasizing the importance of every drop of water counts. The donations are used to provide drinking water in Sub Sahara Africa.

Children with Special Needs We have had the opportunity to host teenagers with special needs in our hotel. We were as excited as they were. After learning how to make a fruit cocktail, while answering their questions our Executive Chef Zeki Açıköz gave them atour of the kitchens. They enjoyed decorating mini cupcakes in their favorite colors and afterwards we enjoyed sharing a meal with them. I Winter2016

115


116

I Winter 2016


I Winter2016

117


FORD MOTOR COMPANY SUNAR

118

I Winter 2016


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.