YIL: 1 | SAYI: 5 | HAZİRAN 2018
Kapak Konusu
SEVDAYA KANAT ÇIRPAN GÜVERCİNLER Araştırma: Kezban AYDIN
BAKIR KONUŞUR MU? BİR ÖMRÜN HİKAYESİ
‘’BAHE’’
BİTKİLERİN SIRLARI
www.martimes.com
1
2
www.martimes.com
3
Kalite YAPI’mızda var...
Merkez: Şar Mahallesi Melekler Sokak N:242/28 Artuklu/MARDİN İrtibat: 13 Mart Mahallesi Eda Sokak No:6/2 Artuklu/MARDİN T: 0482 212 14 60 M: 0532 344 73 80 - 0555 875 53 53 - 0532 622 09 21 nihatogullariinsaat@mynet.com 4
www.nihatogullariinsaat.com
Mübarek Ramazan Bayramının Ülkem�ze ve tüm �slam alem�ne Hayırlara ves�le olmasını d�ler; başta F�l�st�n olmak üzere dünya’da akan gözyaşının d�nd�r�lmes�n� rabb�mden n�yaz eder�m. Ak Part� Mard�n İl Teşk�latı
www.akpart�mard�n.org.tr www.martimes.com
5
Editörün Notu Sevgili okurlarımız Esat ELDEM
esateldem@gmail.com
Mardin’de neler oluyor? Sevgili okurlarımız öncelikle bize ve dergimize göstermiş olduğunuz olumlu tepkilerden dolayı sizlere minnettar olduğumu belirtmek isteriz sizler için araştırıyor ve araştırmalarımızı sizlere aktarmaya çalışıyoruz. Sohbetlerimizde, röportajlarımızda Mardin hakkında aldığımız bilgileri ekibimiz ile birlikte değerlendirerek. Tarihi kent Mardin’imiz hakkında yeni şeyler öğreniyor, insanlar ile konuşuyor gördüklerimizi duyduklarımızı dergimizde yayınlayarak siz sevgili okurlarımıza aktarmaya çalışıyoruz. Artık Mardin’i, Mardinliyi anlatacağımız yeni bir projemizi daha start veriyoruz. MARTİMES Mikrofon adıyla YouTube de video yayınlarımıza başlıyoruz. Umarım beğenirsiniz. Mardin’de güzel şeyler oluyor... İnsanlarımızın yüzü gülüyor. Geçen yıllarda hep zarar eden esnafımız bu yıl turistlerin ilgisi karşısında mutlu. Ramazan Ayı’nın da bereketi ile bayrama merhaba demeye hazırlanıyor. Ramazan ayı boyunca Mardin Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekilli Valimiz, Mustafa Yaman’ın talimatıyla geçen yıl ramazan ayında olduğu gibi bu senede 15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Parkında iftar programı düzenlendi. İhtiyaç sahibi olan ve olmayan herkes bir aradaydı. Binlerce kişi orucunu 15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Parkında dualarla birlik ve beraberlik açtı. Mardin deki bir başka heyecanı da öğrencilerimiz yaşamakta bir eğitim ve öğretim yıllı daha sona erdi, tatil geldi. Bu yıl bende mezuniyet heyecanı yaşadım oğlum Yusuf liseyi bitirdi bu yıl lise diplomasını alan bütün gençlerimizi yepyeni bir hayat bekliyor. Dilerim vatanımıza milletimize ve memleketimize birer hayırlı insan olup bizi geleceğe taşırlar. Mardin’deki bir diğer heyecanı ise 24 Haziran 2018 günü yapılacak olan erken seçim heyecanı. Adaylar, Partilileri ve seçmenler herkes heyecanlı tek dileğimiz ilimizin laik olduğu hak ettiği hizmetleri alması. Güzel kadim bir kentte yaşıyoruz, ihtiyaçlarımızı biliyoruz; seçimlerin ilimize ülkemize hayırlı olmasını dileriz. İyi bayramlar...
İmtiyaz Sahibi Yazı İşleri Müdürü Esat Eldem Katkıda Bulunanlar/Fotoğraf Mustafa Kılıç, Mehmet Şahin, Rezzan Begeç Grafik Tasarım Evren Bodur Yazarlar Kezban Aydın, Mehmet Kızılkaya, Tuncay Gülseren, Melike Koçhan Hukuk Danışmanı Mustafa Dursun Yönetim Yeri 13 Mart Mah. Emniyet Müdürlüğü Yanı 12. Sokak No:16/28 Çetin Plaza Artuklu/Mardin Telefon 0536 712 66 17 info@martimes.com www.martimes.com Reklam Rezervasyon 0536 712 66 17 Katkıda bulunan fotoğrafçılarımızın eserleri dışında kullanılan resimler ve fotoğraflar kar amaçlı değil bilgi amaçlı kullanılmıştır.
Basımcı Bileşen Reklam & Matbaa Ticaret A.Ş. Basıldığı Yer Yenidoğan Mah. Abdi İpekçi Caddesi Çizmeci İş Merkezi No:87/135 Bayrampaşa/İstanbul
6
www.martimes.com
7
SEÇİM ÖZEL
Ahmet Münip YILDIZOĞLU AK Parti Mardin Milletvekili Adayı
AHMET MÜNİP YILDIZOĞLU TÜM SEÇMENLERİNİ KUCAKLIYOR Uzun yıllardan bu yana siyaset yapan Ahmet Münip Yıldızoğlu, “Yöremizin sıkıntılarını biliyoruz. Çünkü bu sıkıntılarla iç içe yaşıyoruz. Nusaybin ilçemiz çok zorlu bir süreçten geçti. Yaralarımızı sarmaya başladık. Huzur sağlandı. Daha güzel ve konforlu yaşam herkesin hakkı. Biz hizmet getirme konusunda kolları sıvadık. Vakit Mardin vakti, vakit hizmet vakti .” dedi. Siyasi geçmişiniz nasıl, bize biraz anlatır mısınız? Öncelikle kendimi tanıtarak sözlerime başlamak isterim. 15/03/1948 Nusaybin’de doğdum. İlk ve orta öğretimimi Nusaybin’de tamamladıktan sonra sırasıyla İstanbul Özel Site Koleji ve akabinde Lisans ve Lisan üstü eğitimimi Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesinde tamamladım. Mesleki stajımı üniversite yıllarında Danimarka’da tamamladıktan sonra Ziraat Yüksek Mühendisi olarak eğitim hayatımı tamamladıktan sonra Baba mesleği olan çiftçilik faaliyetlerimi geliştirmek adına meslek hayatıma başlamak üzere memleketim olan Nusaybin’e geri döndüm.
Siyasi geçmişimden bahsedecek olursam, Siyasetin içinde olan bir ailenin ferdi olarak siyasi hayatıma 1983 yılında Anavatan Partisinin İlçe Teşkilatının kurucusu ve yerel seçimlerle Nusaybin Belediye Başkanı seçilerek başladım. 1984-1989 yılları arasında Belediye Başkanlığım döneminde ayrım gözetmeksizin her kesimi kucaklayarak, Devletin her kuruşunun
8
halkımıza hizmete dönüştürmek ilkesiyle çalıştım.Bu söylediklerimin canlı şahidi Nusaybin Halkıdır ki, siyasi temellerimin atıldığı ilk yıllar olması ve üzerinden otuz yılı aşkın süre geçmesine rağmen hala aktif siyaset yapabiliyor olmam bunun en güzel göstergesidir. Belediye Başkanlığı döneminin akabinde mesleki faaliyetlerimin yanı sıra gerek Sivil Toplum Kuruluşları aracılığıyla gerekse kendi imkanlarımla halkımıza fayda sağlamak adına hizmet etmeye çalıştım. Cumhurbaşkanımız Sayın R. Tayyip ERDOĞAN’ın AK Partiyi kurmasıyla beraber Siyasi ve Dünya görüşü olarak benimsediğim değerlere sahip olması sebebiyle 2002 yılında AK Parti Nusaybin İlçe Teşkilatının kurucusu ve 2002 yılı Genel seçimlerinde AK Parti Mardin 4.sıra Milletvekili adayı olarak siyasi hayatıma AK Parti saflarında devam etmeye başladım.2002 ile 2007 yılları arasında kurucusu olduğum AK Parti Nusaybin İlçe Başkanlığı görevini yürüttüm.2007 yılı Genel seçimlerinde tekrardan AK Parti Mardin 6.sıra Milletvekili adaylığı ve son olarak 24 Haziran Genel seçimlerinde AK Parti Mardin 4. sıra Milletvekili adayı olarak karşınızdayım. Nusaybin çok zor dönemlerden geçti. Vatandaşın durumu nasıl Bize güncel durumu hakkında bilgi verebilir misiniz? Bu konuyla ilgili çalışmalarınız nelerdir. Doğma büyüme Nusaybin’li olarak öncelikle bu sürece Belediye Başkanlığı yaptığım dönemden başlamak isterim. O dönem ilçemizin sınır hattına yakınlığından dolayı şehrin taşınmasının söz konusu olması sebebiyle halkımıza hizmet götürmekte çok zorlandığımız,bürokratik engellere takıldığımız zorlu bir süreç yaşadık. Nusaybin o dönem Nüfus yoğunluğu ve gelişmişlik yönünden Mardin’in en yüksek nüfusa sahip ve en güzide ilçesi olma özelliğini taşımaktaydı. Şimdi ne oldu da biz bu hale geldik. 1990 yıllarında başında bölgemizde ve ilçemizde yaşanmaya başlayan siyasi kargaşa bizi bu hale getiren dinamitlerin fitilini ateşleyen sebeplerin başında gelmektedir.Bu dönem maalesef Nusaybin için duraklama sonrasında gerileme dönemi olarak adlandırılabilir.İlçemiz bu dönemde göç almanın aksine göç veren yatırımcının tercih etmediği ve ekonomisinin ağır darbeler aldığı bir hale geldi. Cumhurbaşkanımız Sayın R. Tayyip ERDOĞAN‘ın kimsenin cesaret edemediği çözüm sürecini başlatmasıyla beraber otuz yıldır özlemle
Ahmet Münip YILDIZOĞLU AK Parti Mardin Milletvekili Adayı beklenen huzur ortamının tesis edildiği bir dönem yaşadık. Ama maalesef bu çok uzun sürmedi hem içerde paralel olarak nitelendirilen devlete sızmış yapının hem de dış şer odaklarının kardeşçe yaşamayı bize çok görmesinden kaynaklı olarak uygulanan hendek ve barikat siyaseti ile kardeşin kardeşe kırıldığı ve bilançosunun en ağır olduğu bir döneme geldik.Bu süreçten en çok etkilenen ilçelerin başlarında gelen ilçemizde aylarca sokağa çıkma yasaklarının yaşandığı bu süreçte maalesef hem güvenlimizi sağlayan güvenlik güçlerimizden hem de sivil halktan çok büyük kayıplar verdik.Bu sefer ki bilanço hem halkımız için
hem de ilçemiz için çok ağır oldu. Bu sürecin sonunda İlçemizin güvenliği sağlandı ancak halk olarak hem maddi hem manevi yaralar alındı. Bu süreçte ve hali hazırda Devlet olarak Hükümet olarak neler yaptık ve neler yapmaya devam edeceğiz bunlardan bahsedecek olursak öncelikle bu süreçte ilçenin tahliye edilmesi adına vatandaşlarımızın güvenli bir şekilde ilçeyi terk etmesi güvenlik güçlerimiz tarafından sağlandı. Yerinden yurdundan olan vatandaşımızın mağduriyetinin giderilmesi adına bir kısmı kira yardımı bir kısmı devletin imkanları kullanılarak otellere yerleştirilmesi sağlandı. Olayların tamamen bitmesinin akabinde nüfusunun üçte birinin hemen hemen evsiz kaldığı ilçemize 2 milyar Türk Lirasının üstünde
bir yatırım bütçesiyle TOKİ tarafından 4.700 konut inşaatının temelleri atıldı. Bu gün bu projenin sonuna gelindi çok kısa bir süre içinde bu konutlar halkımıza teslim edilerek yaraları bir nebzede olsa hafifletilmeye çalışılacak. Aynı zamanda bu süreçte Belediye Başkan Vekili olarak atanan ilçe Kaymakamlığımızın belediye olarak yaptığı ilçemizin çehresini değiştiren yatırımlar hükümetimizin vatandaşın mağduriyetini ne kadar önemsediğini bir kez daha gözler önüne serdi. Mardin’in şuan ki siyasi durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Mardin Dinlerin ve Dillerin buluştuğu bir şehir olması sebebiyle AK Parti gibi her kesimi kucaklayabilmeyi kendisine ilke edinmiş bir partinin Mardin siyasetinde her geçen gün daha da güçleneceği, iç ve dış güçlerin odağında olduğumuz bu dönemde Türkiye genelinde olduğu gibi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN ve AK Parti adayları olan bizleri Mardin siyasetinde belirleyici rol üstlenmemizi sağlayacağı düşüncesindeyim. Seçim çalışmalarında halktan en çok duyduğunuz talepler neler? Halkımızdan en çok duyduğumuz talepler işsizlik ve nüfusumuzun büyük bir kısmının şahsımın da olduğu gibi çiftçi olması sebebiyle DEDAŞ ile yaşanan sıkıntıların çözümüne yönelik talepler almaktayız. İşsizlikle ilgili taleplerin huzur ortamının sağlanmış olması ve yapılan yatırımların büyüklüğü sebebiyle zamanla ortadan kalkacağı aşikar. DEDAŞ ile çiftçilerimiz arasındaki sıkıntılara bakacak olursak şahsımın da çiftçi olması sebebiyle bu sıkıntıları her ortamda dile getiriyor olmamız ve bir çok zorluğun üstesinden gelen hükümetimizin bu sorunu da en yakın zamanda bir çözüm getireceğine inancım tam olduğu gibi takipçisi olacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Mardin halkına ve seçmenlerinize neler söylemek istersiniz? Elinizi vicdanınıza koyarak, objektif olarak Cumhurbaşkanımız Sayın R. Tayyip ERDOĞAN önderliğinde AK Parti hükümetinin bu güne kadar yapmış olduğu icraatları ve Türkiye’yi nerden nereye getirdiğini göz önünde bulundurarak vicdanınızın sesiyle sandık başına gittiğinizde başka seçeneğinizin olmadığını göreceksiniz. Güçlü Meclis, Güçlü Hükümet, Güçlü Türkiye ve Güçlü Mardin için Durmak Yok Yola Devam diyorum. Hepinizi Saygı ve Muhabbetle selamlıyorum.
www.martimes.com
9
İçindekiler
BAKIR KONUŞUR MU?
BİR ÖMRÜN HİKAYESİ ‘’BAHE’’
BİTKİLERİN SIRLARI
10
12 22 26 30 32 36
SEVDAYA KANAT ÇIRPAN GÜVERCİNLER
MAHALLENİN MUHTARI
“ULUSLARARASI MARDİN DAĞ BİSİKLETİ KUPASI” STARTI MARDİN’DE VERİLDİ
Hayatı özgür yaşa.
H Y U N D A I
• 177 PS güç • 4x4 çekiş sistemi
hyundai.com.tr
Hyundai Kasım Tuğmaner Mardin Yolu üzeri Havaalanı Yanı | Kızıltepe - Mardin Opsiyonel Garanti Seçenekleri (*7 yıl/3 yıl)
Hyundai’nin tercihi
Tel: 0482 312 09 09 F : 0482 312 33 00
Hyundai KONA, 2018 yılında SUV/Off-Road kategorisinde Red Dot Tasarım Ödülü’ne layık görülmüştür. İlanda yer alan araçların donanımları Türkiye’de satışta olan araçların donanımlarından farklılık gösterebilir. *2 yıl/60.000 km yasal garantiye ek olarak sadece nihai tüketiciler için yeni araç satışından itibaren 3 yıl/sınırsız km, 5 yıl/100.000 km veya 7 yıl/80.000 km ücretsiz onarım güvencesi seçenekleri mevcuttur. Detaylı bilgi garanti kitapçığında ve hyundai.com.tr’de bulunmaktadır. Hyundai KONA modellerinin resmi spesifik CO2 emisyonu (715/2007/EC) 125-160 g/km arasında, resmi yakıt tüketimleri (715/2007/EC) lt/100 km; şehir içi 6,5-8,4, şehir dışı 4,9-6,2 ve birleşik 5,5-7,1 arasındadır.
www.martimes.com
11
ARAŞTIRMA
SEVDAYA KANAT ÇIRPAN GÜVERCİNLER
Güneşin parmaklarına asılıp, güvercin tutkunlarıyla bir güvercinin kanatlarında yolculuğa çıkıyoruz. Şefkatli ellerde beslenen sadık dostlar güvercinler… İnsanoğlunun güvercinlerle dostluğu, çok eski yıllara dayanır. Haberleşmenin sınırlı olduğu dönemlerde, onlar sınırdan sınıra posta görevini yüklenmişler, bazen de kavuşamayan âşıkların hasret mektuplarını ulaştırmışlar. Gökyüzündeki danslarıyla doğanın bir armonisi haline gelmişlerdir. Kanatlarındaki çırpınış bir sazın tellerine mızrap, bir aşığın yüreğinde yanık bir türkü olmuştur. Güzellikleri efsanelere konu olacak olan Mardin güvercinleri, Mardin’in semalarını bir mozaik gibi süslüyorlar. Rengi soluk kalmış bu şehre kendilerinden adeta bir renk katıyorlar. Güvercinler bu şehrin özgür ruhunun simgesi… Mardinliler toprağın, güvercinler de gökyüzünün hükmünü sürüyor bu şehirde. Güvercinler Mardin halkı için adeta bir dosttur, hatta bazıları kuşları çoğu insandan daha yakın görüyor kendine. Güneş ufukta ağır ağır batarken kuşlar da gökyüzünde havalanıyor ve bir türkü onların kanat seslerine takılıyor. Taşı toprağı tarih kokan Mardin, güvercinlerin tarih boyunca mimariye etki eden ender bir yerdir. Güvercin sevgisi ve besleme alışkanlığı insanları tarih boyunca cezp etmiştir. Şehrin üzerinde küme halinde uçan güvercinleri fark etmemek imkânsız. Evlerinde güvercin
12
beslemek kültürlerinin bir parçası olmuştur Mardinliler için. Güvercin sevgisi 7’den 70’e yayılmış. Kış aylarından sonra ikindi vaktinde gökyüzüne bir baktığınızda Mardin’e özgü bir seyir şölenini görebilirsiniz. Bu şölene karışma denir. Herkesin kuşu birbirine karışır. İniş vakti geldiğinde her güvercin ineceği damı bulur. Başıboş değildir güvercinler, birlik içinde hareket ederler, birliği de peşenk yönetir. Peşenk en güvenilen güvercindir. Ayırt etmek için de sahibi bazen canlı bir renge boyar onu. Peki ya peşenk tutulursa başka bir güvercin sevdalısı tarafından? Bunun cezası Peşenki tutan kişinin bütün güvercinlerine el konulup satmak olurdu eskiden.
ARAŞTIRMA Araştırma: Kezban AYDIN
Mardin’deki en yaygın güvercin türü taklacı güvercindir. Bu güvercinlerin yetiştirilme amacı, bir güvercinin takla atabilme yeteneğinin ve performansının en üst seviyeye çıkarılma isteğidir. Bu nedenle bu türü beslemek isteyen yetiştiricinin üstün bilgi birikimine ve yeteneğine sahip olması gerekir. Güvercin bazen bir hasreti kavuşturmaya bazen de sevgiliye bir buse olmak için yola çıkar. Her kanat çırpışında biraz daha yaklaşır vuslata. Karşılıksız aşkın hizmetkârlarıdırlar güvercinler.
www.martimes.com
13
ARAŞTIRMA
14
ARAŞTIRMA
Güvercinlerin insana yaklaşması bir yem atımı mesafesindedir.
www.martimes.com
15
16
www.martimes.com
17
HAYATIN İÇİNDEN
Boyunuzu uzun gösterecek 5 yöntem! Uzun boylu olmak herkesin hayalidir. Biraz minyon olan kadınlar boyunu uzun göstermek için ufak hilelere başvurur. Bu hileler sayesinde hem uzun görünür hem de şık. İşte boyunuzu uzun gösterecek 5 yöntem...
MİNİ ETEK ALTINA SİVRİ BURUN BOT GİYİN Son derece basit bir hareketle olduğunuzdan çok daha uzun görünmek mümkün. Yapmanız gereken tek şey mini bir etek üzerine hacimli bir kazak giyip altına bilekte biten sivri burun botlar seçebilirsiniz. Bu botlar gözleri direkt aşağıya çekecektir.
İYİ TERZİLİK ÇOK ÖNEMLİ Uzun ya da kısa olmanız fark etmez, iyi terzilik herkes için çok önemlidir. Ancak kabul etmeliyiz ki iyi dikişe sahip bir kıyafeti taşımak minyon bir kadın için çok daha önemlidir. Çünkü kısa boylu biriyseniz kıyafeti iyi taşıyabilmek için üzerinize iyi oturması gereklidir. YÜKSEK BELLİ PANTOLONLAR KULLANIN Her nasıl olursa olsun kısa boylu bir kadının giyeceği pantolon kesinlikle yüksek belli olmalıdır. Özellikle bu sene parlak plastik pantolonların ne kadar moda olduğunu biliyorsunuz. O halde yapılacak en iyi şey bu yüksek belli moda parçanın hemen sahibi olmak. BELİNİZDE HER DAİM KEMER OLSUN Minyon starlardan Courtney Trop, büyük parçaların siluetlerinden yararlanıp kendisine daha yapılı bir görüntü vermeyi başaran yıldızlardan biri. Kendisi iyi illüzyon yaratmak için büyük görünen ayakkabılar giyinmeyi tercih etmiş ve üzerine giydiği ceketi de tam belinden sıkıca bağlamış. Üzerine taktığı kalın kemerli çanta ise onun daha bir heybetli görünmesini sağlıyor. Hazır blazerların üzerine kemer takmak modayken bu ipucunu siz de uygulayabilirsiniz. FİT KESİM PANTOLONLAR GİYİN Bilekten kesilmiş kot modelleri bu sene de çok moda olacak. Bu nedenle birkaç tane edinmekte fayda var. Ancak eğer kısa boylu bir kadınsanız özellikle üzerinize oturan, yüksek belli ve bilekte kesilmiş olanları tercih etmelisiniz. Bu sizi olduğunuzdan daha uzun gösterecektir.
18
Ramazan Bayramınız Kutlu Olsun...
Satış Ofisi: Işık Cd. No:26 , 13 Mart, 47200 Merkez/Mardin info@hnsyapi.com | www.hnsyapi.com
0482 212 12 28
www.martimes.com
19
HAYATIN İÇİNDEN
Her gün 1 bardak pancar suyu içerseniz... Öyle bir faydası var ki!
Yapılan araştırmalara göre her gün bir bardak pancar suyu tüketmek, takip eden 24 saat boyunca tansiyonun düzenlenmesine yardımcı oluyor. Kereviz ise atardamar duvarlarını rahatlatabiliyor. Yüksek tansiyon, ani ölümle sonuçlanabilen son derece ciddi bir hastalık. Kontrol altına alınamaması durumunda damar yapısında geri dönüşü zor hasarlar bırakarak, tüm vücut sağlığını tehdit eder hale gelir. Tansiyon normalse damarlardaki kan akımı yavaştır, ancak yüksek tansiyonunuz varsa yüksek basınç ile adeta damar iç duvarınız yıpranmaya başlar. Bu ciddi duruma karşı önleminizi baştan almalısınız. HAREKET ETMELİSİNİZ Harvard’da yapılan araştırmalara göre, yüksek tansiyon Amerika’daki ölümlerin yüzde 15’inden fazlasında aktif rol oynuyor. Ayrıca yüksek tansiyon, kalp krizi ve felç gibi önde gelen ölüm nedenlerinin yanı sıra anevrizmalar, kognitif düşüş ve böbrek yetmezliği riskini de artırır. Hipertansiyon, genelde orta yaş üzeri kişilerde görülen bir hastalıkken maalesef günümüzde gençlerde de görülmeye başlandı.
20
Obezite sınırına dayanan fazla kilolar, hareketsiz yaşam, kötü beslenme ve stres bu durumun sebepleri arasında yer alıyor. İlaç kullanımı tansiyonu düşürürken, bacak krampları, baş dönmesi ve uykusuzluk gibi yan etkilere neden olabilir. Neyse ki hipertansiyonu doğal yöntemlerle azaltmak mümkün. Unutmayın, her kişi önce kendisinin doktorudur. İşte önerilerim: HER GÜN BİR BARDAK Yapılan araştırmalar pancarın, içeriğinde bulunan nitrik oksit adlı madde sayesinde damar esnekliğini artırdığını ve kan dolaşımını rahatlattığını gösteriyor. Pancarın damarlar üzerindeki bu etkisi, damar sertliği ve tıkanıklığı gibi hayati risk taşıyan hastalıkların seyrini yavaşlatmada faydalanılması gerekenler listesinin ilk sıralarına pancarın adını yazdırıyor. Yüksek tansiyon hastalığıyla mücadelede pancarın etkisi artık biliniyor. Yapılan araştırmalara göre her gün bir bardak pancar suyu tüketmek, takip eden 24 saat boyunca tansiyonunuzun düzenli seyretmesine yardımcı oluyor. Pancar suyunun faydaları Pancar suyunun faydaları Pancar suyu içerisinde bulunan A vitamini, C vitamini, B6 vitamini, B1 vitamini, B2 vitamini ve betalainler denilen antioksidanlar açısından oldukça zengindir. Böyle olunca pancar suyunun sağlık açısından sayısız faydası bulunmaktadır. Pancar suyunun içerdiği diğer besin maddeleri sodyum, kalsiyum, sülfür, klor, bakır, iyot, doğal şeker, bioflavonoidler ve potasyumdur. Ayrıca Diyet lifi, karbonhidrat, niasin, folik asit, biotin ve magnezyum için de iyi bir kaynaktır. Zengin demir içeriği Pancar suyunun kanı soğutucu etkisi bulunmaktadır. Zengin demir içeriği sayesinde de kan yapıcı etkisi mevcuttur. Kanı soğutma etkisi gösteren pancar suyunun, damarları temizlediği ve kanı temizleyici etkisi olduğu bilinmektedir. En doğal detoks suyu Zengin antioksidan içeriğine sahip olan pancar suyunun, vücuttaki toksinleri attığı bilinmektedir. Bu nedenle pancar suyu en dğal detoks suyu olarak tercih edilmektedir. Tümörleri yok ediyor Pancar suyu içerisinde bulunan betasiyan maddesinin tümör gelişimini engellediği bilinmektedir. Pancar suyunun tüm kanser hücreleri üzerinde tedavici edici özelliği bulunuyor.
HAYATIN İÇİNDEN
Doğumdaki kusurları yok ediyor Hamilelikten sonra düzenli olarak tüketilen pancar suyunun tüm doğum kusurlarını yavaş yavaş iyileştirdiği belirtiliyor. Kabızlığı gideriyor Sindirime yardımcı olan pancar suyunun kabızlığı hızlı bir şekilde azalttığı biliniyor. İçeriğindeki zengin lif yapısı sayesinde hızlı bir şekilde kilo vermenize yardımcı oluyor. Kemik erimesini önlüyor Pancar suyu, kemikleri güçlendirerek osteoporoz yani kemik erimesine yakalanmayı önler. Karaciğeri temizleme özelliği Karaciğer temizlemeye özelliği bulunan pancar suyunu özellikle sigara içenlerin her gün bir bardak tüketmesi gerekiyormuş. Saçların dökülmesini önlüyor Saç dökülmesi potasyum ve çinko eksikliğinden kaynaklanıyor olabilir. Vücuttaki potasyum eksikliği saç dökülmesini tetikler. Pancar suyu, iyi bir potasyum kaynağı olduğu için saç dökülmesini önler. Ayrıca saçların çabuk uzamasına da yardım eder.
Kırmızı pancar suyu zayıflatır mı? Pancarın faydaları ve zayıflatan pancar detoksu Kırmızı pancar suyunun içerisinde bolca lif barındırdığından bahsetmiştik. İçerisinde bolca lif ve mineral barındıran pancar suyu sağlıklı bir şekilde zayıflamanıza yardımcı olacaktır. Ancak pancar suyunun yağ yakıcı ve zayıflatıcı etkisinden faydalanmak için her gün düzenli olarak tüketmek gerekmektedir. Kırmızı pancar nasıl tüketilmeli? Kırmızı pancar nasıl tüketilmeli sorusu internet ortamında sürekli olarak aranılan ve haliyle de merak edilen sorular arasında yer alıyor. Kırmızı pancar nasıl tüketilmeli sorusunun cevabı oldukça basit. Kırmızı pancarı katı meyve sıkıcağı makinesinde, kırmızı pancar turşusu olrak veya salatalara ekleyerek tüketebilirsiniz. Ancak kırmızı pancarın en sağlıklı hali hiçbir işlem görmeden katı meyve sıkacağına atılarak suyunun tüketilmesidir. Bu şekilde tüketilen pancar suyunun sağlık açısından maksimum fayda sağladığı bilinmektedir. Pancar sebzesinin aynı zamandan da yapraklarından da faydalanabilirsiniz. Pancarın yaprakları da en az pancar suyu kadar sağlığımıza faydalar sağlar. Hatta pancar suyu yaptığınızda pancar yapraklarınında suyunun içerisine atmanız, sağlığınıza maksimum fayda sağlayacaktır.
www.martimes.com
21
ARAŞTIRMA
Usta: Tacettin TOPARLI
22
Araştırma: Melike KOÇHAN Fotoğraf: Rezzan BEGEÇ
ARAŞTIRMA
BAKIR KONUŞUR MU ?
Mardin sokaklarında yürürken taşların konuştuğuna şahitlik etmiştim ama bugün bakırın da konuştuğuna şahitlik ettim. Mardin’in ara sokaklarında gezerken Tacettin Toparlı ustamızın misafiri olduk kendisine sanatıyla ilgili sorular sorduk. Tacettin Usta ile keyifli bir sohbet geçirdik. Ustanın anlattığına göre bu iş sonra öğrenilen bir iş değil çocuktan aileden geliyormuş. İşin çıraklık kısmı da bir hayli ilginç. Çırak olacak kişinin başına bir yumurta konur ve saatlerce bir taburenin üstünde dururmuş. Eğer dayanabilirse işe adım atarmış. Tacettin usta da böyle bir gelenekten gelmiş ve baba mesleğini sürdürmeye devam ediyor. Çocukları da şuan çıraklık dönemindeymiş. Mardin esnafının genel sıkıntısı olan ara sokaklara ulaşımın zorluğu bakır işlemciliği yapan ustamızı da maalesef olumsuz etkilenmiş. Çok güzel işler çıkarttıkları halde ulaşılırlığının zorluğundan dolayı işleri ara sıra aksamalara uğramakta olsa da ustamız üretimin içinde olmaktan bu sanatı yaşatmaktan memnun.
dolayı İpek Yolu’ndan geçenler kervanlar buraya çıkmazmış. Bunun için farklı kimliklere sahip bölge haklı dayanışma içinde üretime geçmiş günümüze kadar kardeşlik içerinde bunu sürdürmekteler.
Bakıra işlenilen motiflerin hikâyesi aslında ilginç tarihler boyunca kullanılan motifler kullanılmaya hala devam etmekte. Asurlular, Sümerler,Osmanlılar döneminden günümüze kadar gelmiş. Motiflerin büyük çoğunluğu ise Ermenilerden kalma ve hala yaşamakta. Bu mesleği hala yaşatan ustalarımız işi yaparken ve yaptıkları işi yaşarken motiflerin dünyasında kaybolduğunu samimi bir dille bize anlatıyor. Mardin kardeşliğin hoşgörünün şehri bunun en güzel örneği yedi din, yedi dil, yedi mezhebin bir arada bunca zaman dayanışma içinde üretimde birbiriyle sırt sırta vererek çalışmasından geliyor. Biraz daha geçmişe gittiğimiz zaman ise Mardin’in tepede olmasından www.martimes.com 23
ARAŞTIRMA
24
ARAŞTIRMA
‘’Evvel zamanın içinde yaşamak istiyoruz’’
Ustamız giderayak ise kalbinden geçen duygularını şöyle ifade ediyor: ‘’Amacımız modern zamanın içinde kaybolmak değil, evvel zamanın içinde yaşayan insanlara hitap etmek. Bakırın elle dövüldüğü , kömürün tavlandığı zamanlar…’’ Bize bu cümleleriyle Mardin sokaklarında daha uzun yıllar tarihin kokusunu alacağımızın sinyalini veriyor. Emeklerine ellerine sağlık.
www.martimes.com 25
RÖPORTAJ Röportaj: Esat ELDEM
MAHALLENİN MUHTARI Sevgili okurlarımız mahallemin muhtarı bölümümüzde tekrar siz sevgili okurlarımızla birlikteyiz. Bu sayımızda Mardin Yenişehir’in mahalle oluşu ve yerleşim başladığı zamandan bu yana 27 senedir muhtarlık yapan ve herkesin derdine koşturan mahallemin muhtarı Turan Tunç’u tanıyacağız.
Sayın Tunç bize kendinizi ve mahallenizi anlatır mısınız? Yenişehir 90’lı yıllarda kuruldu ve insanlar bu bölgede ikamet etmeye başladı. Yenişehir mahallesinde ilk öğretmenler lojmanı yapıldı. Resmi olarak mahalle olduğu zamandan bu yana yani 27 yıldır muhtarlık hizmeti vermekteyim. Bu süre içerisinde 17 yıl Yenişehir mahallesinin tek muhtarıydım. Sonrasında 13 Mart Mahallesi ve Nur Mahallesi resmiyete girdikten sonra yani son on yıldır, sınırları stadyumun alt tarafından başlayan ve Kızıltepe kavşağına kadar olan bölgede (Ravza) ikamet eden vatandaşlarımıza Yenişehir muhtarı olarak hizmet vermekteyim. Neler yapıyorsunuz diye soracak olursanız, mahallemizin sorunlarını ve ihtiyaçlarını tespit edip yetkili makamlara sunmak dışında mahallemizde ki ihtiyaç sahipleri aileleri tespit ederek kendilerine yardım ulaşması sağlıyoruz. Doğalgaz çalışmalarının ardından mahallemizin ana ve ara yollarının yapılmasıyla mahallemiz çok daha yaşanır bir halle gelmiştir. Büyük şehir ve Artuklu Belediyesinin yaptırmış olduğu park bahçe ve sosyal tesislerden mahallelimiz faydalanmaktadır. Yenişehir mahallesinin ne sorunu var diye soracak olursanız, eksik kalan alt yapı çalışmalarının tamamlanması ve su sıkıntımızın sona erdirilmesinden başka ihtiyacımız bulunmamaktadır.
26
RÖPORTAJ MAHALLENİN MUHTARI
Turan TUNÇ Mardin, Yenişehir Mah. Muhtarı
Mahallelinin sorunlarını dinledik peki ya sizin? Bizim muhtarlık olarak tek ihtiyacımız, Vatandaşa daha iyi bir hizmet verebilmem için muhtarlık ofisi. Bunun dışında başka bir sıkıntımız, ihtiyacımız yoktur. Son olarak okurlarımıza neler söylemek istersiniz? Öncelikle bize bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim. Sizin vesileniz ile tüm İslam Âleminin mübarek Ramazan Bayramını kutluyorum. Mahallemi ve mahallelimi çok seviyorum. Her ne ihtiyaçları ne sıkıntıları olursa beni arayabilirler, ne kadar özen göstersem de mahallemizde gözden kaçırdığım durumlar olabilir. Mahallelimin benim eksik kaldığım yerde beni uyarmasını önemle rica ediyorum. Son 20 yıldır Mardin çok gelişti ve büyüdü 20 yıl önce Yenişehir mahallesinde tek muhtar iken şimdi üç muhtar hizmet vermekteyiz. Her geçen
gün daha büyüyor ihtiyaçlarımız daha da çoğalıyor. Bizlere düşen görev yapılacak olan hizmetlerin daha planlı ve programlı olmasını sağlamak bu konuları bize dile getirme fırsatı verdiğiniz için derginize teşekkür ediyor, başarılarınızın devamını diliyorum. Tunç yıllardır bu işin içinde olduğu için artık mahallenin muhtarı değil abisi, dayısı, amcası olmuş durumda. Bu işte tecrübesi ve samimiyeti ona çok şey kazandırmış. Yerli yabancı birçok kişinin yardımına koşuyor. Şehre gelen Suriyelilere çok yardımda bulunup aynı zamanda onlara uzatılan yardım ellerine de aracı oluyor. Turan abi kısacası bu şehre çok şey kazandırmış biri. Turan Abinin daha uzun yıllar Mardin’e abilik yapmasını temenni ediyoruz.
www.martimes.com
27
HAYATIN İÇİNDEN
Göbek düşene kadar... İşte bebeklerle ilgili doğru bilinen o yanlışlar! Doğum sonrası bebeğini kucağına alan anne ve babaların kafasında pek çok soru dolaşır. Geçmişten günümüze aktarılan birçok bilgi, çevre yönlendirmeleri de bebek bakımı sırasında ebeveynleri zor duruma düşürebilir. BEBEK 40 GÜNLÜK OLANA KADAR DIŞARI ÇIKILMAZ Bebeğin ve annenin kırk gün dışarı çıkmaması geleneksel bir uygulamadır. Çok eski çağlarda anne ve bebeğin en hassas olduğu dönemde muhtemelen hastalıklardan korumak için uygulanmış. Bebek ve anne kendini toparlayıp, emme aralıkları düzene girdikten sonra, dışarıya çıkabilirler. Öncelikle hava koşulları göz önüne alınarak giydirilmelidir. Açık havada gezinmek her zaman daha iyidir. Alışveriş merkezleri gibi kapalı, kalabalık ortamlardan kaçınılmalıdır. Rüzgar da kalmamalı, aşırı sıcak havada ise dışarıda kalma süresi kısaltılmalıdır. Güneşli havalarda 10-15 dakika ile başlanarak, süre artırılarak bir saate kadar çıkılabilir. Bebeğin diğer insanlarla temas edeceği durumda bebeği kucağına alacak kişinin hasta olmaması, ellerini yıkaması, temiz olması gerekir. GÖBEK DÜŞENE KADAR BANYO YAPILMAZ Yeni doğan bebeğin göbeği 5 ile 10 gün arasında kendiliğinden düşer. Göbek ıslak kalmazsa kendiliğinden daha çabuk düşer. Bu nedenle sık pansuman yapmaya gerek yoktur. Banyoda ıslatılması hem göbeğin düşmesini geciktirir hem de uygun olmayan koşullarda banyo yaptırılırsa mikrop kapabilir. Bu nedenle göbek düşene kadar banyo önerilmez. ŞEKERLİ SU SARILIĞA İYİ GELİR Yaklaşık 50 yıl önceleri bebeklere şekerli su verildiğinde sarılığı olmayacağı veya daha hafif geçeceği inancı vardı. Daha sonra yapılan çalışmalarda hiçbir faydası olmadığı hatta zararlı olduğu gösterilmiştir. Anne sütü alan bebeğe su bile verilmesi doğru değildir. Hele yetişkinler için zararlı olan bir maddenin bebeğe verilmesi hiç düşünülmemelidir.
28
FORMÜL MAMA İLE BESLENEN BEBEĞE SU VERİLİR Formül mamalar ilk kullanılmaya başlandığında yoğunlukları anne sütüne göre daha yoğundu. Formül mama alan bebeklere su verilmesi de önerilirdi. Ancak, son yıllarda formül mamalar çok geliştirilmiş, içerik ve yoğunlukları anne sütüne çok yaklaşmıştır. Bu nedenle, mama ile beslenen bebeklere diğer ek gıdalara geçilmediyse su verilmesine gerek yoktur. Ancak çok sıcak aylarda ishal gibi hastalık varsa verilebilir, almıyorsa zorlanmaz. BEBEĞE GECE MAMA VERELİM, HEP BERABER RAHAT UYUYALIM Anne sütü mideyi daha erken terk ettiği için bebekler daha sık acıkır, daha sık aralıklarla emmek ister. İlk aylarda geceleri de sık uyanır emerler. Bebek sık uyanıyor diyerek mama verilmesi doğru değildir. Anne sütü dışında bebeğe her verdiğimiz gıda bebeğin anne sütünden yararlanmasını azaltır. Veya dışkılama düzeni değişir, kabızlık olur. Biberon ile emmek daha kolay olduğundan annesini emmeyi bırakabilir. Varsın sık uyanalım ama bebeğimiz sağlıklı beslensin, sağlıklı büyüsün. HIÇKIRIK TUTAN BEBEĞE LİMONLU SU VERİLİR Hıçkırık, diyafram denilen, göğüs kafesiyle karnı ayıran zarın irritasyonuyla oluşur. Yeni doğan bebeklerin mide kapasitesi küçüktür. Emme sırasında mide dolup gerilmeye başlayınca diyafram uyarılır ve hıçkırık başlayabilir. Hıçkırık zararlı değildir, özellikle yeni doğanlarda normal bir durumdur. Tekrar emzirilmesi veya kaşıkla anne sütü verilmesi iyi gelir. Bir iki damla da olsa bebeği kusturabilir.
Koltuk Döşeme Çekyat-Sandalye ve her nevi koltuk takımları için örtü dikimi yapılır.
Faraç AKDENİZ Adres: Kayacan Sitesi, Eski Özel Hastane Binası altı, Artuklu/Mardin www.martimes.com 29 0537 381 43 54
ARAŞTIRMA
Araştırma: Melike KOÇHAN Fotoğraf: Mustafa KILIÇ
BİR ÖMRÜN HİKAYESİ
‘’BAHE’’ Bahe Amca bu manastırın bir taşı haline gelmiş. Allah etmesin, eğer Bahe Amca ölürse, manastırdan bir taş eksilecek.” Mardin’deki kadim Süryani Manastırı Deyrulzafaran’ın din adamlarından Al Raban Jousef Majon, böyle demişti geçen yıl. 70 yıl önce kendisini buraya bırakan annesini beklemekten hiç vazgeçmeyen Bahe, geçen hafta öldü. Manastırın duvarlarında bir taş eksik artık. Mardin’in Süryani cemaatinden Bedia Hanım (bazı kayıtlara göre Vehia), dört çocuğuyla dul kaldığında henüz 33 yaşındaydı. Elde yoktu, avuçta yoktu. Çaresizlikten, fakirlikten, Suriye’ye göçmeye karar verdi. Kızları Münüre ile Behice’yi ve büyük oğlu İlyas’ı yanına aldı, o vakitler altı yaşında olan Bahe’yi, Mardin var olduğundan beri oradaymış gibi duran Deyrulzafaran Manastırı’na, ruhanilerden Dilobale’ye emanet etti. Bahe, kardeşlerin içinde en zayıfıydı, hastaydı, zekası yaşıtları gibi değildi. Belki bakamayacağını, belki göç yoluna dayanamayacağını düşündü. Oğlunu manastırın korunaklı duvarları arasına bırakırken “Burada kal, döneceğim” dedi. Bir rivayete göre yıl 1919’du, başkasına göre ise 1928. Bahe, bir nüfus cüzdanına ancak 40 yaşında sahip olduğundan bunu net olarak hiç bilemeyeceğiz.
30
Bahe’nin hayatını, geçen yıl ‘Misafir’ ismiyle belgeselleştiren Haydar Demirtaş, ablalarından birini Suriye’de buldu. Yıllar sonra gördüğü kardeşinin fotoğrafını öpüp koklarken ayrılıklarını şöyle anlatacaktı: “Anneme, Bahe’yi manastıra bırakmanın onun için daha iyi olacağını söylediler. O hem çocuk hem de saf biriydi. Manastır onun hem anası, hem babası oldu.” Bahe, yıllar boyu manastıra hizmet etti. Temizledi, bekçiliğini yaptı, bahçıvanlığını üstlendi, her geleni koştu kapıda karşıladı. O, manastırın bir parçasıydı, manastır da onun. Süryaniceyi hiç öğrenemedi, hep Arapça konuştu. Ömrünün son yıllarında yürümekte, duymakta, görmekte zorlanıyordu ama yine de ziyaretçileri karşılamaktan, onlarla fotoğraf çektirmekten vazgeçmedi. Bir de annesinin dönmesini beklemekten... Geçen salı günü gözlerini yumduğunda belki 76, belki 85 yaşında olan Bahe Amca, ömrünün sonuna kadar rüyalarında annesini gördü. Yıllar boyu herkese annesini, kendisini nasıl bırakıp gittiğini anlattı. Bazen başka hiçbir şey anlatmazdı. Hep aynı üç soruyu sorardı: Niye beni terk etti? Niye beni buraya bıraktı? Niye bana geri gelmedi? Sadece annesine küfreder.
ARAŞTIRMA
işleyen 90 yaşındaki Nasra Şimmes de şahit onun masumiyetine: “Nebi gibidir, günahı yok. Ne hırsızlık bilir, ne küfretmeyi. Sadece annesine küfreder, neden beni bıraktı diye”. Manastır çalışanlarından Gülcan Bayruğ, yıllarca yoldaşlık etti Bahe’ye. Bayramlarda evine giderdi kalmaya bazen. Bayruğ’a duyduğu sevgiyi şöyle tarif ederdi: “Anneciğim seni Babısor, Mardin Kapı, Amerika, Viranşehir, Eski Kale, Mardin, Bilali Köyü, Ankara, Şam ve Dünya kadar seviyorum”. Bahe Amca, manastırın dışında hiçbir yeri bilmedi, tek göz odasının yalınlığında, ermişler gibi yaşadı. Bahe Amca bu manastırın bir taşı haline gelmiş. Allah etmesin, eğer Bahe Amca ölürse, manastırdan bir taş eksilecek.” Mardin’deki kadim Süryani Manastırı Deyrulzafaran’ın din adamlarından Al Raban Jousef Majon, böyle demişti geçen yıl. 70 yıl önce kendisini buraya bırakan annesini beklemekten hiç vazgeçmeyen Bahe, geçen hafta öldü. Yıllar geçti, manastırdan onlarca din adamı, yüzlerce öğrenci geçti. Tek değişmeyen Bahe ve ömürlük bekleyişiydi. Kilise günlerinde manastıra gelen herkese annesini anlatır ancak rahatladıktan sonra eğlenmeye başlardı. Gençliğinde şarkı söylemeyi, halay çekmeyi severdi. Bir de kırmızı çorapları... Sadece kırmızı çorap giyerdi. Fakir dolabında onlarca çift kırmızı çorap vardı. “Ne istersin?” diye sorulduğunda hep aynı cevabı verirdi: Kırmızı çorap. Her gün mutlaka Metropolit Saliba Özmen’le kısa da olsa sohbet ederlerdi. “Bu manastırın gülü kim” diye sorardı Özmen. Yüzü aydınlanır, “Benim” derdi Bahe Amca. Son günlerinde bile manastırda görev yapmış rahipler sorulduğunda başlardı bir çırpıda 70 yılı saymaya: Rahip Circis, Rahip Bitris, Rahip Davut, Rahip Cıbran, Rahip Sait, Bıdrıs, Hani, İbrahim, İlyas... Hepsine tek tek Allah’tan rahmet diledikten sonra, “Hepsi gitti, bir gün ben de gideceğim. Hepimiz misafiriz” derdi. Son yıllarında tüm ihtiyaçlarını gören, sabah kahvesini getiren, giydiren, tıraş eden Metin Üstüner, “Gerçek bir ruhani” diyor onun için: “Burada görev yapmış ruhanilerin kokusu geliyor ondan”.
Manastırın duvarlarında bir taş eksik artık. Süryani geleneğine göre 12 ayrı kilden üretilmiş, okunmuş ve kutsanmış yağ tabut açılarak Bahe Amca’nın cansız bedenine sürüldü. Tabut, Şam’dan getirilen çeşitli baharatlardan oluşan tütsüler, gümüş tütsülükler içinde yakılarak kutsandı. Erkeklerden oluşan koro ayin boyunca Süryanice ilahiler okudu. Ayine katılan Müslümanlar da dua ederek Bahe’nin ruhuna yüksek sesle Fatiha okudu. Defnedildikten sonra kutsanmış ekmek ve lokum ikram edildi.
Tıpkı Bahe gibi Mardin’in kıymetlilerinden, kendini bildi bileli basmacılık yapan, basmalara dini motifler
www.martimes.com
31
HABER
32
HABER
“ULUSLARARASI MARDİN DAĞ BİSİKLETİ KUPASI” STARTI MARDİN’DE VERİLDİ Mardin Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen, ‘Uluslararası Mardin Dağ Bisikleti Kupası’na, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Vali/Büyükşehir Belediye Başkan V. Mustafa Yaman’ın katılımlarıyla start verildi. Ulusal ve Uluslararası alanda, 9 kategoride 110 sporcu yarıştı. Yarışma, şehrin doğal ve kültürel tanıtımını yapmayı amaçlayan bir spor organizasyonu. Yarışmada, Uluslararası Bisiklet Birliği ile Türkiye Bisiklet Federasyonu kural ve yönetmenlikleri geçerli.
Otellerin yüzde yüzü dolu Şehirde otellerin yüzde yüzünün doldu. Ulusal ve uluslararası alanda profesyonel sporcular, kilometrelerce dağ yolunda yarıştılar. Mardin’de ki otellerin doluluk oranı yüzde yüz. Mardin’de güvenin ve anlayışın oluşması halka huzur vermekte. Şehirde yapılan bu tarz etkinliklerle birlikte canlanan ekonomi, esnafın yüzünü güldürüyor. Şehirde düzenlenen ulusal ve uluslararası organizasyonlar Mardin’in tanınırlığını her geçen arttırıyor. Huzur ve güvenin hakim olduğu şehrimizde çok güzel şeyler oluyor. Mardin Ulusal ve uluslararası alanda tanınmış büyük organizasyonlara ev sahipliği yaptı. Geçtiğimiz günlerde Mezopotamya Yol Yarışları düzenledi. Bu yarışmada yüzlerce bisiklet sporcu yarıştı. Bugünlerde Uluslararası Mardin Dağ Bisikleti Kupası’nın startının Mardin’de verilmesi, bu da bölgedeki sporseverler acısından çok önemli. Huzurun, hoşgörünün ve anlayışın şehri olan Mardin’in kültürel, tarihi, sportif ve sanatsal etkinliklere ev sahipliği yapacak gibi görünüyor.
www.martimes.com 33
HABER
MARDİN HALKI İFTARDA YAN YANA
Binlerce vatandaş Ramazan Ayı boyunca hep birlikte iftar açtı Valilik ve Büyükşehir Belediyesi tarafından 15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Parkında düzenlenen iftar programına Ramazan Ayı boyunca her gün binlerce vatandaşın katılımıyla birlik ve beraberlik içinde hep birlikte iftarlarını açtılar. Mardin Valiliği ve Mardin Büyükşehir Belediyesi’nin, geçen yıl başlattığı Ramazan Ayı iftar programları, bu yılda yine binlerce vatandaşımızın katılımıyla gerçekleştirildi. 15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Meydanı’nda düzenlenen iftar organizasyonuna binlerce vatandaş katıldı. Programa Mardin Vali/ Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Yaman’ın yanı sıra protokol üyeleri, siyasi parti ve sivil topum kuruluşu temsilcileri de katıldı. İftara çok renkli görüntülere imza attı. Çoluk çocuk huzur ortamında birlikte iftar sofrasına oturdu. Vali/ Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Yaman ve Mustafa Yaman’ın yanı sıra protokol üyeleri, siyasi parti ve sivil topum kuruluşu temsilcileri iftar programına katılan vatandaşlarımızla ezanın okunmasını bekledi. Yaman iftar programına katılan konukların masasına tek tek uğradı vatandaşla bol bol fotoğraf çekilip sohbet etti. Vatandaşlar ezanın okunmasıyla dua edip hep birlikte iftarlarını açtılar. 34
Mardin’de daha önce yapılan idareciler ve halkın beraber iftar sofrasında buluşmasına bir yenisi eklendi. Mardin’de her yıl yapılan bu tarz etkinlikler halk arasında dayanışma açısından büyük önem teşkil ediyor. Çocuklar başta olmak üzere gelen herkes oradan mutlu ayrıldı. Vali/Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Yaman, “Vatandaşlarımızla bir arada olmak ve Ramazan Ayının manevi atmosferini hep birlikte yaşamaktan dolayı mutluyuz” dedi.
HABER
Şehirde Huzur Ortamı Yaman, “İlimizde Ramazan Ayını en güzel şekilde yaşamak için Valiliğimiz ve Belediyemiz ile birlikte iftar organizasyonları düzenledik. Her gün 15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Meydanı’nda vatandaşlarımız ile buluşmak için yaptığımız iftarların ilkini bugün yaptık. Geçen sene de Bu Meydanda hep beraber bu meydanda İftarımızı yaptık orucumuzu açtık. Allah nasip etti bu sene de bir araya geldik. Beraberce bu güzel ayın il akşamında Allah’ın bize vermiş olduğu nimetlerle orucumuzu açtık.” diye konuştu. “Şehrimizde bir huzur iklimi oluştu”
Yaman, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tabi gördüğünüz gibi şu son bir senedir ilimizde bir huzur iklimi oluştu. Bu huzur iklimi ile beraberde şehrimizin artık morali yüksek. Önümüzde seçimde var. Biz artık sizin bundan sonra ki huzurunuz için her türlü tedbiri aldık. İnşallah seçimi de bu huzur iklimi içerisinde geçireceğiz. Yani sizin çok rahat bir şekilde sizin hür iradenizi sandığa yansıtacak tedbirlerimizi de aldık. Her şeyden emin olarak oyunuzu kullanacaksınız. Ben tekrar ramazanın hayırlı olmasını diliyorum. İnşallah Allah bayrama da eriştirir. Hayır, severlerimize de Allah kabul etsin diyorum.” Hoşgörünün ve kardeşliğin şehri olarak bilinen Mardin iftar sofrasında da bunu gösterdi. Çok farklı kişilerin ve idarecilerin bir araya geldiği iftar sofrası huzur ve mutluluk ortamına şahitlik etti.
www.martimes.com 35
RÖPORTAJ
Röportaj: Esat ELDEM Derleme: Melike KOÇHAN Fotoğraf: Rezan BEGEÇ
BİTKİLERİN SIRLARI Bugün sizi Mardin’de şifa kokan bir yere götürmeye karar verdim. Mardin’in ara sokaklarında yürürken Remzi Amcamıza uğradık ve bitkiler üzerine uzun bir sohbete başladık. Remzi Yağmurcu kırk yıla yakındır bu işi yapıyor. Çocukluğundan beri bağladığı işi günümüze kadar sürdürüyor. Aynı zamanda din adamlığı yapan Remzi amca işin içinde pişmiş diyebiliriz. Dini kitaplarda, hadislerde geçen sağlık şifrelerini araştıran hocamız bu işe kendini adamış. Günümüzden geçmişe baktığımız zaman aktarcılık köklü bir geçmişe sahip. Osmanlı zamanında bunun için büyük büyük çarsılar kurulurmuş. Ama maalesef günümüzde çoğu şeyin azalması, yok olması gibi aktarcılık da önemi yitirmiştir. Geçmişin eczacılığı olan bu iş artık iyi küçük bir kesim hitap etmek de. Bizim aksimize Japonya gibi gelişmiş ülkelerde alternatif tıp bir hayli gelişmekte ve bunu sürdürmekte. Bir çok ülke modern tıpta kullanılan ilaçları hayatından azaltma yolunda baya ciddi mesafeler kat etmekte. Bunun üzerine yapılan çalışmalarda modern tıpta çözümü olmayan bir çok hastalığın aslında alternatif tıpça çaresi bulunuyor. İşin tarif var mı ? Geçmişten günümüze nasıl geldi diye bakacak olursak bir çok dini kitapta yöntemleri yolları hangi ilacın hangi hastalığa iyi geldiği yazılıyor. Bunu ilk yol göstereni hadisler. Remzi Amcanın dükkanına baktığımızda bir çok eski kitap gördük . Kitapların bir çoğu Osmanlı zamanında kalma. İbn-i Baytar’ın el yazması kitabı bunların başında geliyor. Hicri takvime göre 1008 yılına ait kitaplar, Melik Muzaffer, Davutoğlu’nun ‘’Şifalı Bitkiler’’ kitabı hocamızın arşivini oluşturuyor.
36
RÖPORTAJ BİTKİLERİN SIRLARI
Remzi YAĞMURCU Aktarcı
Çoğu bitkinin farklı farklı bölgelerde isimleri var. Ayrıca her her bitkinin yetişme alanı ve yetişme zamanı farklı. Bu durum da bitkinin tadının farklı olmasını etkiliyor. Bazı bitkiler sadece o bölgeye has yetişiyor. Örneğin; Kebere sadece Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yetişiyor. Remzi Amca bir çok kişinin derdini anlattığı günümüzün eczacısı. Geçmiş günümüze amcamıza gelen şikayetler değişiyor. Eskiden hemoroit, safra kesesi, böbrek taşı gibi hastalıklarda amcamızın kapısını çalarlarmış.
Günümüz de ise sağlıksız beslenmeden kaynaklı olarak reflü ve hormonal hastalıklardan şikayet ediliyormuş. Remzi amca hastalıklar için kullanılan karışımları kendisi hazırlamakta ve ölçüsü son derece dikkat etmekte. Çünkü en ufak bir hatada derman olan ilaç zehir oluyor. Amcamızdan ayrılırken ondan her sayıda bir bitkinin sırrı verme sözü aldık. Her sayıda onun ve sırların misafiri olacağız sevgili okurlarımız.
www.martimes.com
37
BÜYÜMEK İÇİN EN ETKİLİ YOL REKLAM Markanız, ürününüz ve hizmetiniz için, tasarım ve tanıtım ihtiyaçlarınızda gelin birlikte çalışalım. LOGO, KURUMSAL KİMLİK, KATALOG, BROŞÜR, İLAN, OUTDOOR, WEB TASARIM
13 Mart Mahallesi Emniyet Müdürlüğü Yanı 12. Sk. No:16/28 Çetin Plaza Artuklu/Mardin M 0536 712 66 17 E info@martimes.com
38
www.martimes.com