1
B?RL?K DÜKKANI 06/ 16
Ayl?k Mevlevi Kültürü Dergisi
Say?5
?And olsun ki, senin yüzünü görmek bizim için mutluluktur. Hz. Muhammed'i görmek dileyen kolayca gitsin Mevlâna'y?görsün. Rüzgârla dalgalanan çimenler gibi kendini zorlamadan onun önünde e?ilsin. Bunun aksine davranmak isteyen de diledi?i gibi ya?ar..." HZ. ?EMS-?TEBR?Z?
TESL?M ?YET v e YOKLUK
2
3
?LET???M www.emav.org www.mevlanarumi.org www.birlikdukkanidergisi.com
info@emav.org (0212) 588 57 80
3
4
5
5
6
7
Hz. Mevlana'n?n manevi temsilcisi ve günümüzdeki sesi Mevlevi Hasan Dede'nin tasavvuf sohbetlerinden olu?an kitab?"Mesnevi Güne?i" tüm kitapç?larda sat??a ç?kt?...
Hazreti Mevlana?ya, ?A?k?bize söyler misin, a?k nas?ld?r?? diye sormu?lar. ?Nas?l söyleyeyim, benim gibi ol da anla? demi?. Mesnevi?yi elinize al?p okumaya ba?lad???n?zda Mevlana ile konu?maya ba?lars?n?z. Fakat okurken kulaklar?n?z?n i?itece?i kadar sesinizi yükseltin ki, o zaman sizin dilinizden sanki O konu?mu? gibi olsun ve siz de dinleyin? Hazreti Mevlana?n?n eseri Mesnevi-i ?erif hakk?nda bugüne kadar farkl?yorumlar yap?lm??t?r. Baz?lar?na göre Mesnevi, Kur?an-?Kerim?in tevili niteli?indedir; fakat baz?lar?na göre de Mesnevi?yi Kur?an-?Kerim?in tevili olarak görmek tamamen ayk?r?bir davran??t?r. Evet, her?eyde oldu?u gibi bu konuda da fikir ayr?l?klar?n?n olmas?kaç?n?lmazd?r ve çok do?ald?r. Fakat bize göre Mesnevi, Kur?an ayetlerinin a?kla yap?lm?? yorumlar?d?r, tevilidir ve insan?insana anlat?r, kesinlikle insan d???nda de?ildir? "Her dükkan?n ayr?bir sanat?, ayr?bir kâr?vard?r. Mesnevi de yokluk dükkan?d?r o?ul. Mesnevi'miz vahdet dükkan?d?r. Orada ?Bir?den ba?ka ne görürsen puttur.? HAZRET?MEVLANA Bu kitapta, Hasan Dede?nin tasavvuf sohbetlerinin kayna?? Mesnevi?den beyitlerle harmanlanm?? sat?rlar?okurken Mevlana?y?yeniden ke?fedeceksiniz? 1965 y?l?nda Hazreti Mevlana?n?n manevi temsilcili?ine ula?m?? olan ve Evrensel Mevlana A??klar?Vakf??n?n Onursal Ba?kan?Hasan Dede, 1935 y?l?nda Makedonya?n?n Üsküp ?ehrinde dünyaya gelmi? ve halen Silivrikap?Mevlana Kültür Merkezi?nde her Per?embe günü halka aç?k düzenlenen toplant?larda, yurtiçinden ve yurtd???ndan gelen Mevlana hayranlar?n?n sorular?n?yan?tlamakta ve Hazreti Mevlana'n?n ilahi birlik mesaj?n?aktarmaya devam etmektedir.
7
8
9
Hasan DEDE
Cevher Yokluktad?r...
Teoman Atalay
9
Hasan DEDE
10
11
Ey Allah?a gönül veren Hakk a????! Sen cevher aramaktas?n, Cevher yokluktad?r. Yokluktan ba?ka bir ?ey ararsan, Bil ki hüzündür, tasad?r. Yokluktur ?ifa, Yokluktan ba?ka ne varsa, Bil ki hastal?kt?r, illettir. Dünya tümden bir ba?a?r?s?, Dünya tamamen bir aldan??t?r. Yokluk ise dünyada definedir, Maksat odur, o da Allah?t?r. Onu ara bul, ona ko?, O da Mevlana?d?r...
11
12
13
"Ey a??k! Akl?n?ba??na al da beri gel, yok ol! Çünkü yokluk can madenidir..." MEVLANA CELALEDD?N RUM?
13
14
15
Cezmi I?IK
Yokluk ve Teslimiyet... Hazreti Mevlana ölümsüz eseri Mesnevi?sinde ?öyle seslenir: Allah??n varl???na kar??yok olmak gerektir; O?nun huzurunda varl?k nedir? Kör ve yasl?bir hiç! Yok olman?n yolu bamba?kad?r; zira kendinde olmak da ba?ka bir günaht?r. Gündüz gibi ?ûlelenip parlamay?diliyorsan geceye benzeyen varl???n?yak! Varl?k, yoklukta görülebilir. Zenginler, yoksula cömertlik edebilir. Noksanlar, kemal vasf?n?n aynas?d?r. O horluk, yücelik ve ululu?a aynad?r. Kötülerin kötülüklerine ac?y?n. Benli?in, kendini görüp be?enmenin etraf?nda dola?may?n. Gözünde bir tek k?l olsa hayâlinde inci, ye?im ta??gibi görünür. Hayâlinden tamamiyle geçersen o vakit ye?im ta??n?, inciden ay?rt edebilirsin. ?nsan yokluk gülistan?nda kendinden geçer. O âlemdeki sarho?luk, Hakk??n lütfunun büyük kadehindendir.
Çünkü varl?k, insan?adamak?ll?sarho? eder; akl?n?ba??ndan, utanc?n?da gönlünden al?r götürür. Yok olmad?kça hiç kimsenin huzûra varmas?na yol yoktur. Y?ld?zlar?m?z gizlenmedikçe, bil ki can güne?i de gizlidir. Topuzu kendine vur da benli?ini darmada??n et! Çünkü bu ten gözü, kula?a t?kanm?? pamu?a benzer. Be?eriyet vas?flar?ndan ölürsen hakikat s?rlar? denizi, seni ba??n?n üstünde ta??r. Kendini kendi vas?flar?ndan ar?t ki, as?l kendi sâf, pâk zat?n?göresin. Allah??candan gönülden istiyorsan varl?ktan yoklu?a dön! Kendisini kâmil sanan ki?i, ululuk sahibi Allah??n yolunda uçamaz. Kendinden geçmeye çal?? da hemencecik kendini bul; do?rusunu Allah, daha iyi bilir. Allah?tan ba?ka her ?ey fânidir. Mademki onun zat?nda fâni de?ilsin, varl?k arama!
Allah??n sanat yurdu da yokluktand?r, hazinesi de. Sen, varl??a aldanm?? kalm??s?n; yokluk nedir, ne bileceksin?
Âfetsiz, felâketsiz hiçbir kö?e yoktur. Allah??n halvet yerinden ba?ka hiçbir yerde dinlenmek, rahata kavu?mak mümkün de?ildir.
Nefsi a?a??lama gölgesi, yat?lacak güzel bir yerdir. O, temizli?e ula?maya istidad?olana ho? bir uyku yeridir.
O?ul, k?l?c?b?rak da can siperini ele al! Bu padi?ahtan, ancak ba?s?z olan ba??n?kurtar?r.
Bu gölgeyi b?rak?r da benlik taraf?na gidersen, çabucak âsi olur azars?n, yolunu kaybedip gidersin. Ben, varl???n?o ihsan ve cömertlik sahibinden ba?kas?na satmayana kul, köle olurum. Ve gene der ki: Bir adam, yoklu?a eri?ir, kendisine yoklu?u ziynet edinirse, o adam?n, Muhammed gibi gölgesi olmaz.
Sen yerden-yurttan, al?mdan-sat?mdan geri durdun mu o, mekân âleminde de seninle beraberdir, Lâmekân âleminde de. Allah, mülk ve saltanat sahibidir. Kendisine ba? e?ene, bu topraktan yarat?lan dünya ?öyle dursun, yüzlerce mülk, yüzlerce saltanat ihsan eder. ?ki deme, iki bilme, iki ça??rma. Kulu, efendisinde yok olmu? bil!
15
Cezmi I?IK
16
bulunabilmek ancak teslîmiyetle mümkündür. Kulluk, asl?nda teslîmiyet demektir. Kalb, ancak teslîmiyetin tam olmas?yla huzûra kavu?ur. Teslîmiyet, gönüldeki kederi ve s?k?nt?y?kald?r?r. Rûh, sevdi?i ile beraber olur. Teslîmiyet ehli, dâima Yüce Allah ile beraberdir. Hakîkî teslîmiyet, kader tecellîsini r?zâ ile kar??lamak, ba?a geleni, içinde ve d???nda bir de?i?iklik meydana gelmeden kabûllenmek ve tahakkuk edecek neticeye gönül ho?lu?u içinde boyun e?mektir. Bunun en güzel örne?ini Kur?ân-?Kerîm?de Hz. ?brâhîm ve Hz. ?smâîl k?ssas?nda görüyoruz. Hz. ?brâhîm ate?e at?laca??zaman, melekler ona yard?ma gelmi?lerdi. Bir iste?i olup olmad???n? sorduklar?nda, Hz. ?brâhîm onlara: ?Dostla dostun aras?na girmeyin!? buyurdu. Daha sonra Cebrâîl geldi, ?Bana ihtiyac?n var m??? diye sordu. Hz. ?brâhîm: ?Sana ihtiyâc?m yok. O, bana yeti?ir; O ne güzel vekîldir!? buyurdu. Nitekim Halîlullâh??n bu yüce teslîmiyeti ve yaln?z Hakk?a tevekkülü üzerine; O, daha ate?in içine dü?meden önce, Allah ate?e emretti: ?Ey ate?! ?brâhîm?e serin ve selâmet ol!..? (Enbiyâ, 69) Bu emîr ile birlikte Hz. ?brâhîm?in dü?tü?ü yer bir anda gülistâna döndü. Orada tatl?bir p?nar kaynay?p akma?a ba?lad?. Yine Hz. ?brâhîm; kurbân etme i?ini, Allah??n emri olarak o?lu ?smâîl?e haber verdi?inde o, bunu îtirâzs?z kabûl etmi? ve her ikisi de Hakk??n emrine teslîm olmu?lard?. (Sâffât, 103) Bu olay, çok yüksek seviyede bir teslîmiyet hâlidir. R?zâ ve teslîmiyet mânevî makamlar?n en yüce derecesi olup, bir yönü de ilâhî muhabbettir. Gönlü a?k ile dolu olan kul, Rabbinden gelen her ?eyi, muhabbeti nispetinde kucaklar. Ashâb-?kirâm da, Peygamber Efendimize olan sonsuz sevgi, ba?l?l?k ve itâatleri nispetinde tekâmül etmi?lerdir. Sevgi ve teslîmiyetle îtirâzs?z boyun e?meleri sâyesinde bütün ümmete örnek y?ld?z ?ahsiyetler olmu?lard?r. Teslîmiyet muhabbete ba?l?oldu?undan, baz? tasavvuf ehli, tasavvufun tarifini bu noktadan yapm??lard?r.
17
Kulun Allah?a teslîmiyeti, Allah hakk?ndaki bilgisi ve ona olan îmân?nisbetindedir. Teslîmiyet, kullu?un özünü olu?turmas? bak?m?ndan, kalbin Allah?a olan en mühim yöneli?idir. Bu yöneli? îmânla ba?lar, mârifetullâh (Tanr?bilgisi) artt?kça o da artarak devâm eder. Hz. Mevlânâ, fenâfillâh (Tanr??da yok olu?) mertebesine kavu?abilmenin s?rr?n?n, mutlak teslîmiyette oldu?unu ?u ?ekilde ifâde eder: ?Deniz suyu, kendisine bütünüyle teslîm olan ölüyü ba??üstünde ta??r. Diri olan ve en ufak tereddüdü bulunan ise, denizin elinden nas?l sa? kurtulur? Ayn??ekilde ?Ölmeden evvel ölünüz!? s?rr?ile be?erî s?fatlardan soyunarak ölürsen, esrâr denizi seni ba??üzerinde gezdirir.? Allah dostlar?, hep teslîmiyetin zirvesinde ya?am??lard?r.
KAYNAKLAR : 1.Hz. Mevlana, Mesnevi H,I/ 518, 2200, 3010, 3202, 3210, 3416, II/ 109, 110, III/ 2942, 4516, IV/ 3346, 3347, V/ 490, 672, 1920, VI/ 0232, 731, 732, I/ 1843, 3460, II/ 0688, I/ 3213, IV/ 3218, I/ 3052, II/ 0591, 3170, III/ 0346, VI/ 0664, 3215 2.Ahmet ?ahin, Hakk?a Yürüyen A??klar, Dâvet Dergisi; Say?18, s.43, Kas?m 1983-Ankara
17
18
19
Erdem ERG?N
A?k Kuma??ndan Yokluk H?rkas?... Mutasavv?flar?n ileri gelenleri, insan?hep ?vasat-? camia? yani ilahi âlemle be?eri âlemi birle?tiren bir varl?k olarak tarif etmi?lerdir. Bu yüzden Muhyiddin Arabi ?öyle diyor; ??nsan kendi ki?ili?inde Rablik ve kulluk, ikisini de ta??r.? ?nsan?n kendinden kendine yolculu?u, tam da burada ba?l?yor? Varl?k ve olu? keyfiyetinin tam merkezinde olan insan?n, bütün merkezleri ku?atan Tanr?ile bulu?mas?dört ad?m?na ba?l?. Sonsuzluktan yans?yan ruhunu, görünmez ba?larla ba?lay?p hapseden be?eriyet taraf?n?n yüzünü ilahi aleme çevirebilmesi için bu ?art diyor erenler?
Peki, bu dört ad?m nedir? Dünyay?terk, ahireti terk, benli?i terk, terki terk? Âlemlerin Sevgilisi Hz. Muhammed?in i?aretiyle ?ölmeden önce ölmek?? Yokluk elbisesini giymek. Tevhidin gerçek anlam?na ermek ve onun zevkini tatmak? . Gönüller Sultan?öyle buyurmad?m??? Fakirli?im övüncümdür!? ?üphesiz övünülen fakirlik, maddi ihtiyaç ve yoksullu?u ifade eden fakirlik de?ildi. Her ?eye ihtiyac?olan insan?n bu gerçe?i unutup, benlik vehmiyle kendini aldat?c?bir sevdan?n kuca??na b?rakmas?yd?? Sonuç ise hep ac?, keder, gözya??, kan, zulüm, sava? ve terör oluyordu. Çünkü gölge
19
Erdem ERG?N
20
21
21
22
23
23
24
25
Sema ?NAL
K?v?lc?m... Merhaba, Sevgili Dostlar? Birlik Dükkan??m?zda bu ay?n konusu ?Teslimiyet ve Yokluk?!.. Teslimiyet, imanla ba?lanman?n en önemli ?art?d?r. O gönül var ya; Allah??n istedi?i o bir tek ?gönül?? ??te teslimiyet, o gönlün Rabbine olan en derin ba??d?r. Ba?land???yere gönlünü teslim eden insan? di?erlerinden ay?ran, ya?ad???zorlu anlarda sergiledi?i güzel ahlak ve sab?rd?r; her s?nav ki?inin Hakk?a olan a?k?n?ve teslimiyetini ispat etme f?rsat? yarat?r. Dünya hayat?bizim e?itim sürecimizdir. Gerçek a?kla, tamamen teslim olmu? gönül ve tam bir imanla Hakk yoluna koyulmu? olan insan?, zorluklardan kurtaracak, karanl?klardan ayd?nl?klara ç?karacak olan sadece ?O?dur. ?O?; yani Mür?id-i Kamil? Bu zorlu s?navlarda gösterece?i sab?r ve iman?na sadakatin, güzelliklerle kar??l?k bulaca??n?bilir tam teslimiyet içinde olan ki?i. Çünkü, art?k ben yokum, her zerremde varl?k olan sensin Allah??m demektedir. Teslimiyette olan ki?i tamamen yokluktad?r, ondan varl???n?gösteren de teslim oldu?u yerdir, yani ondan Hak dile gelmektedir.
Evet? O sert rüzgarda y?k?l?p k?r?lmayan, mür?idine tam bir imanla teslim olmu? mürid bilir ki; mademki kainat?Allah yaratt?, bütün kainat kendini Allah?ta fani k?lm?? kamil bir insana, yani kemalâta ermi? olan mür?id-i kamile hizmettedir. Kainat, Allah ile diridir; Allah?ta sevenleriyle? ?nsan?korku, panik ve s?k?nt?lardan uzak tutacak, kalbine ?ifa olacak tek ?ey, Allah?a sar?lmakt?r; ona yak?n olmak, ona s???nmakt?r. Bu da kendi akl?n? b?rakarak, ikrar vererek ba?land???mür?idine teslim olmakla gerçekle?ir. Gerçek bir mür?id-i kamilin ba?l? oldu?u yer Yüce Muhammed?dir. Çünkü o mür?id Hazreti Muhammed Efendimize bende olmu?, onun haline bürünmü? ve onun dilinden konu?maktad?r. Madem ki Hak ondan i?liyor, o halde bütün alem onun emrine, onun ferman?na tabi de?il de nedir? Demek ki bütün mesele tam bir imanla teslimiyette? Hasan Dede?miz, can karde?im Safiye Sibel Avc??n?n derledi?i ?Mesnevi Güne?i - Evrensel Mevlevi Bilgeli?i?kitab?n?n 51. sayfas?nda Mevlana?m?z?n dilinden der ki: ?Ey o?ul, bana evlat olarak gelmeye kalkt???n zaman, temiz bir ka??t gibi gel. O ka??tta hiçbir yaz?olmas?n.
25
Sema ?NAL
Merhaba, Sevgili Dostlar? Birlik Dükkan??m?zda bu ay?n konusu ?Teslimiyet ve Yokluk?!.. Teslimiyet, imanla ba?lanman?n en önemli ?art?d?r. O gönül var ya; Allah??n istedi?i o bir tek ?gönül?? ??te teslimiyet, o gönlün Rabbine olan en derin ba??d?r. Ba?land???yere gönlünü teslim eden insan? di?erlerinden ay?ran, ya?ad???zorlu anlarda sergiledi?i güzel ahlak ve sab?rd?r; her s?nav ki?inin Hakk?a olan a?k?n?ve teslimiyetini ispat etme f?rsat? yarat?r. Dünya hayat?bizim e?itim sürecimizdir. Gerçek a?kla, tamamen teslim olmu? gönül ve tam bir imanla Hakk yoluna koyulmu? olan insan?, zorluklardan kurtaracak, karanl?klardan ayd?nl?klara ç?karacak olan sadece ?O?dur. ?O?; yani Mür?id-i Kamil? Bu zorlu s?navlarda gösterece?i sab?r ve iman?na sadakatin, güzelliklerle kar??l?k bulaca??n?bilir tam teslimiyet içinde olan ki?i. Çünkü, art?k ben yokum, her zerremde varl?k olan sensin Allah??m demektedir. Teslimiyette olan ki?i tamamen yokluktad?r, ondan varl???n?gösteren de teslim oldu?u yerdir, yani ondan Hak dile gelmektedir.
Evet? O sert rüzgarda y?k?l?p k?r?lmayan, mür?idine tam bir imanla teslim olmu? mürid bilir ki; mademki kainat?Allah yaratt?, bütün kainat kendini Allah?ta fani k?lm?? kamil bir insana, yani kemalâta ermi? olan mür?id-i kamile hizmettedir. Kainat, Allah ile diridir; Allah?ta sevenleriyle? ?nsan?korku, panik ve s?k?nt?lardan uzak tutacak, kalbine ?ifa olacak tek ?ey, Allah?a sar?lmakt?r; ona yak?n olmak, ona s???nmakt?r. Bu da kendi akl?n? b?rakarak, ikrar vererek ba?land???mür?idine teslim olmakla gerçekle?ir. Gerçek bir mür?id-i kamilin ba?l? oldu?u yer Yüce Muhammed?dir. Çünkü o mür?id Hazreti Muhammed Efendimize bende olmu?, onun haline bürünmü? ve onun dilinden konu?maktad?r. Madem ki Hak ondan i?liyor, o halde bütün alem onun emrine, onun ferman?na tabi de?il de nedir? Demek ki bütün mesele tam bir imanla teslimiyette? Hasan Dede?miz, can karde?im Safiye Sibel Avc??n?n derledi?i ?Mesnevi Güne?i - Evrensel Mevlevi Bilgeli?i?kitab?n?n 51. sayfas?nda Mevlana?m?z?n dilinden der ki: ?Ey o?ul, bana evlat olarak gelmeye kalkt???n zaman, temiz bir ka??t gibi gel. O ka??tta hiçbir yaz?olmas?n.
26
27
Özlem B?LGE
Yokluktaki Varl?k... Hazreti Mevlana?m?z, Mesnevi?nin be?inci cildinde bak?n bizlere nas?l can g?das?sunuyor; Mum, ba?tan a?a??alevden ibarettir. Gölge onun çevresine u?rayamaz. Mum kendisinden de kaçt?, gölgeden de. Mumu dökenin iste?ine uydu, ????a s???nd?. Mumu döken muma der ki; Seni yok olman için döktüm. Mum da; ben der, kaçt?m, yoklu?a s???nd?m. Mum ate?te tamam?ile yok oldu mu art?k ondan ne bir eser görürsün ne bir ???k! Suret ate?i, karanl???gidermek için mum ?eklinde belirir. Beden mumu ?u görünen mumun aksinedir; yok oldukça can nuru artar. Bu ebedi ???kt?r, mumsa geçici. Can mumunun alevi, Allah?a aittir. Can ?????ndan meydana gelen ate? nur oldu?undan, geçici gölge ondan uzakla?m??t?r. ?Yokluk benim iftihar?md?r?sözü, Peygamber için yüce bir söz oldu; tamahkarlardan gani Allah'a kaç?yorum anlam?n?verdi. Mamurelerde oturanlar?n h?rs?ndan kurtulmak için, defineleri y?k?k yerlere gömerler. O koruyucuya ko?up kurtulmak elinden gelmiyorsa, o koruma s?fat?n?kazanan ki?iye kaç. Elini pirden ba?kas?na verme. Pirin elini tutan Allah?t?r. Senin kocalm?? akl?n, çocuklu?u huy edinmi?tir, nefis civar?nda bu huyu kazanm??t?r. O, perde alt?ndad?r. Kamil bir akl?akl?na arkada? et de, akl?n o kötü huydan vazgeçsin. Hani ?Allah'?n eli onlar?n ellerinin üstündedir? denmi? ya, i?te senin elin de o biat ehlinin eli olur. Elini pirin eline verdin, o her ?eyi bilen ulu pire teslim oldun mu, kurtuldun demektir. Çünkü o, ey talip, vaktinin peygamberidir... Peygamberin nuru ondan zuhur eder. Ona uydun, onun elini tuttun mu, Hudeybiye?de bulunup Peygambere biat eden sahabeden olursun. Cennetle müjdelenen o on ki?iden say?l?rs?n, halis ve potada erise bile ayar?dü?mez
alt?na dönersin. Bu beraberlik do?rudur çünkü insan kimi severse ona e?ittir. Bu alemde de onunlad?r, o alemde de. Bu söz, huyu güzel Ahmed?in hadisidir. Dedi ki: ??nsan sevdi?i ile beraberdir!?Kalp diledi?inden ayr?lmaz. Ne bu sözün sonu vard?r, ne de bu söz bitip tükenir. Ey Tanr?Halil?i, kuzgunu neden öldürdün? Buyru?a uydun do?ru. Fakat bu buyru?un hikmeti neydi? Onun s?rlar?ndan birazc???n?göstermek gerek. Kara kuzgunun gaa diye ba??rmas?, dünyada daima uzun bir ömür istemesindendir. ?blis gibi tek ve pak Tanr??dan k?yamete kadar dünya hayat?n?ister. ?blis de ?Beni k?yamet gününe kadar ya?at ?dedi. Ke?ke, ?Rabbimiz, tövbe ettik?deseydi. Tövbesiz ömür, ba?tanba?a can çeki?medir. Haz?r olan kaç?lmayan ölüm, Tanr??dan gafil olmakt?r. Hakla olunca ömür de, ölüm de; ikisi de ho?tur. Fakat Allahs?z ab-?hayat bile ate?tir. Öyle bir kap?dan daima ömür istemesi de lanet tesiriyledir. Allah?tan, ondan ba?kas?n?istemek, görünü?te istenen ?eyin artmas?n?istemektir, ama hakikatte onun tamam?ile eksilmesini dilemektir. Hele ayr?l?k ve yabanc?l?kla geçen ömür yok mu? Bu adeta aslan?n huzurunda tilkilik taslamaya benzer. Münacat (Dua): Ey topra??alt?na çeviren, bir ba?ka topra??da insanlar?n babas?yapan Allah'?m! Senin i?in, e?yay?oldu?u halden çevirmek, ihsan ve lütuflarda bulunmakt?r; benim i?imse yanl??a dü?mek, unutmak ve hata etmektir. Bilginle yanl???m?, noksan?m?döndür. Beni sab?rdan, hilimden ibaret bir hale getir. Ey çorak topra??ekmek haline getiren, ey ölü ekme?i canland?ran, can eden. Ey ?a??rm?? cana rehberlik eden, ey yolunu yitireni peygamber yapan!
27
Özlem B?LGE
28
Yeryüzünün bir cüzünü gök yapars?n. Yeryüzünün ne?esini y?ld?zlarla art?r?rs?n. Kim bu alemden bir ab-?hayat elde ederse ölüm, ona ba?kalar?ndan daha çabuk gelir çatar. Kâinata bakan gönül gözü görür ki, burada daima yeniden yeniye bozulup düzelen ?eyler var. ?u beden h?rkas?n?n i?nesiz, ipliksiz dikilmesi, varl?klar?n ?ekilden ?ekile girmesinden ve bak?r? alt?n yapan iksirin tesirinden ba?ka bir ?ey de?ildir. Sen, var oldu?un günden beri ya ate?tin, ya yel, yahut da toprak. E?er o halde ebediyen kalman mümkün olsayd? hiç sana bu yücelik nasip olur muydu? Allah seni de?i?tirdi. Önceki varl???n kalmad?. Onun yerine sana daha iyi varl?k verdi. Böylece yüz binlerce varl??a büründün ki daima ikinci varl?k, ilkinden iyidir. Bunlar?de?i?tirenin Allah oldu?unu gör de
29
vas?talar?b?rak. Zaten vas?talara kap?ld?n da asl?ndan uzakla?t?n. Nerede vas?ta ço?al?rsa ula?ma kaybolur gider. ?a?k?nl???n, her ?eyi sebepten bilmendendir. Halbuki hayret, sana o kap?ya yol açar. Bu varl?klar?yokluklardan buldun. Öyleyse neden yokluktan yüz çevirdin? O yokluktan ne ziyana u?rad?n ki varl??a yap??t?n a köstebek? Mademki ikinci öncekinden daha iyidir, yoklu?u ara, insan?halden hale de?i?tirene tap. A inatç?, varl??a dü?tü?ün demden beri ?imdiye kadar her lahza yüz binlerce ha?ir gördün. Haberin yokken cans?zlar aleminden yeti?ip geli?en nebat alemine geldin. Nebat aleminden de hayat ve iptila alemine dü?tün. Sonra tekrar güzelim ak?l ve temyiz alemine gider, bu be? duyguyla alt?cihet aleminden kurtulursun.
29
30
31
31
32
33
Fatma ALBAYRAK
Yokluktan Varl??a... Cenab-?Allah, Kur?an-?Kerim?de Peygamber Efendimizin dilinden ?öyle buyurur: ?Önce ölümü yaratt?m sonra hayat?.? (Tebareke Suresi, 1-2) Bu demektir ki, her?ey yokluktan varl??a kavu?ur. Teslimiyette olan bir kis? i tamamen yokluktad?r. Hazreti Mevlana, ?Kendinden geçen fânidir, kurtulmus? t ur...ebedi olarak emniyet bucag? ?nda oturur. Sureti fânidir; o bir ayna kesilmis? t ir...o aynada bas? kalar?n?n yüzünden gayr?bir s? ey görünmez. 'Tuh' der tükürürsen kendi yüzüne tükürmüs? olursun...aynaya vurursan yine kendine vurursun. Orada çirkin bir surat görürsen gördüg? ün de sensin...?sa ve Meryem?i görürsen yine gördüklerin senden ibarettir. O ne budur, ne o...her ?eyden ar?durudur...yaln?z senin önüne senin suretini kor. Söz buraya gelince dudak yumuldu...kalem buraya gelince k?r?ld?, durdu!? diye buyurur. Mür?idimiz Hasan Dede, sohbetlerinde her zaman bizlere; ?Bir kis? i de iman ve teslimiyet yoksa derinlere dalamaz. Ayn?s? ekilde bir ki?i yüzmeyi bilmiyorsa o da derinlere dalamaz? der ve ?öyle devam eder; ?Ama e?er yüzmeyi biliyorsa, su isterse yüzlerce metre derinlikte olsun, isterse sadece bir metre derinlikte olsun, suyun üzerinde durur.? Daima yoklukta ya?ayan ki?i, dervi?tir. Dervi?e en güzel örnek ise Hazreti Ali Efendimizdir. O, Hazreti Resulullah??n u?runa say?s?z sefer can?n? sundu. Hiç kimsenin gösteremeyece?i teslimiyeti, ba?l?l???, hizmeti gösterdi. Onun için Hazreti Ali, Allah??n Aslan?, bütün tasavvuf ehlinde dervi?li?in en büyük sembolüdür. Dervi?, e?ik demektir. Dervi?in ba??kesiktir; hep secdededir. Onda olan bütün varl?k, iman etti?i yerdir. Dervis? olmak kolay de?ildir. Dervi?, kula??n?mür?idinin dilinden çekmez, gözlerini onun a?z?ndan çekmez. ?Arif?s?fat?, dervi?lerin s?fat?d?r. Hazreti Mevlana, Mesnevi?nin 6. cildinin 1522.
beyitinde ?öyle der: ?Ey Zülfikar, kendi varl?g? ?n?n, benlig? i nin bas? ?n? kes. Kendinden geç, dervis? gibi yok ol. Kendinden geçtin, varl?g? ?n? b?rakt?n m?, ne yaparsan Allah yapar. ?Sen atmad?n, Allah att??hükmüne girersin, eminsin.? Bizler ne kadar ö?rendik, bildik desek de, hakikatte bütün ilim, nihayetinde bir yoklukta son bulur. Her ?eyin sonu yokluktur. Bizler neyimize malikiz ki? Bilgi nedir? Ak?l nedir? Akl? bir Mür?id-i Kamil?in huzurunda yok etmedikçe, o akla ak?l denebilir mi? Ak?l ancak ilahi a?k ile kemale eri?ti?inde, as? ?k güne?in alt?ndaki gölge gibi kaybolur. Kimli?ine eren ki?i, kendine ait hiçbir ?eyin olmad?g? ?n? bilir. Kendindeki her ?eyin yarat?c?ya ait oldu?unu bilir ve yoklukta durup Allah??n varl?g? ?n? kendi vücudunda seyreder. Ruhi Hazretleri?ne ait ?u dizeler bizlere teslimiyeti, yoklu?u, dervi?li?i ne kadar da güzel anlatmakta... ?Ç?k?lmaz benlikle ulu dergaha, Var?n?yo?unu at?p gel dervi?. Ene?l-Hakk u?runa çekilir dara, Mansur?un sabr?n?çak da gel dervi?. Teslim ol mür?ide meftalar gibi, Her?eye göz yum geç amalar gibi, Erenler ba??ndan al?rlar koku, Arif ol kitab?hemen bil dervi?. Ç?kmas?n isyan ve küfür dilinden, Mür?idini Hak bil ç?kma yolundan, Koku alacaksan mana gülünden, Ruhi?nin kalbini yak da gel dervi?.? Yaz?m?n sonunda yine Mür?idimiz Hasan Dede?nin mana dolu sözlerine ve onun çok güzel bir ?iirine yer vermek istiyorum. ?öyle diyor Hasan Dede; ?Allah??arayan bir kimsenin yoklug? u idrak etmesi, kendi hiçlig? i ni tam manas?yla bilmesidir. Kap?s?yokluktur, oradan girilir. Yokluk, benlik gittikten sonra zuhur eder. Bizler bizlikte ne kadar kal?rsak, o
33
Fatma ALBAYRAK
34
Çetin Güne?
35
Çetin Güne?
35
Çetin Güne?
36
37
"Yoklukta varl???bulursan bir cana kar??l?k yüz can elde edersin. Ne korkuyorsun? Her solukta oyna can?nla, güne? gibi nur saç."
?Her kimin ruhu, Allah?a kar??, 'Yokluk iftihar?md?r' nevbetini çalarsa o kimse taca, tahta, gösteri?e ne diye iltifat etsin? ?
?Ma?ukun yüzünde asla nikab yoktur ama sen, mest olmad?kça perde içindesin. Can gözüne akl?n perdedir de onun için ma?uk senden gizlidir. Evet, can gözüne akl?n perde oldu. Yoksa ma?uk güne?ten daha parlakt?r.?
?Tohum, yerde yok olunca varl??a erer, ya?ay??a yüz tutar. Diri bir halde yerden bas? gösterir de, ölümdür bu hünerleri gösteren der, Varl???m der, yok olsayd?, dünyada ad?m m?duyulurdu? Bir tohuma kar??l?k, sevgilinin cömertli?iyle yüzlerce tane mi ç?kard?? ?
"Birde yok ol, say?dan geç ki Allah?dan binlerce yard?ma nail olas?n. Addan geç, ad sahibine yürü; ad?b?rak, gel de ad sahibi ol. " MEVLANA CELALEDD?N RUM?
Hz. Mevlana'dan Ö
Hasan Dede'd
37
Hz. Mevlana'dan Ă–
Hasan Dede'd
38
39
Nur YILDIZ
Sus, Hz. ?nsan'a Benze... ?slam tasavvufunun güzide ekollerinden olan Mevlevilik, dinin peygamberinden ortaya ç?kan, el-Fakru fahrî -fakirli?im övüncümdür- hadisini ba? referans alarak, di?er örnekleri aras?ndaki sayg?de?er yerini korumay?daima görev bilmi?tir. O Peygamber ki, Küll-î Akl?n zirvesinde mübarek kalbine üflenen, ''De ki: Hiç ?üphesiz Allah'?n yolu, as?l yoldur. Ve biz alemlerin Rabbine (kendimizi) teslim etmekle emrolunduk." (En'am Suresi, 71) vahyinin sad?k takipçisi ve uygulay?c?s?olmu?tur. ?üphesiz bahse konu sûrede anlamam?z gereken fakr-?surî' ( maddi fakirlik)den ziyade, fakr-?hakikî (manevi fakirlik)dir. Devreden zamanlarda onun ayak izlerini takip etmi? bulunan Evliyâullah, bu en de?erli manevi miras?can gözlerine nur edinmi?ler, insan varl???n?n en derinlerinde sakl?bulunan Tanr? madenini aramaya bu yolla koyulmu?lard?r. Esas varl???n, kendi varm?? gibi görünen sahte benli?inden ar?nmakla mümkün olaca??n? kendilerine düstur kabul eden büyük zatlar, edep vadisinin derin yarlar?nda dü?e kalka, gözya?lar?n?n sulad???ovalarda bin bir çileyle sevgiliye uzanan yolu ar??nlam??lard?r. Bu yolu emin ad?mlarla yürümenin, menzile en kestirmeden varabilmenin mutlak ?art?n?n ??lâhi A?k?a dü?mekten geçti?ini bilmi?lerdir onlar. ?lahi potada kimyas?yla nefsi ?slah eden ve insana yüce ufuklar?n tertemiz ikliminde ulvi nefesler ald?ran en büyük rehber a?k... Tasavvuf tarihi, bunu ba?arabilmi? ve bu yolla insanl??a gerçek kimli?ini her daim co?kulu lirizmiyle hayk?rm?? Yüce Mevlana'n?n söylemleriyle, en zengin halini gözler önüne sermi?tir. Muhammed Muhtar'?n yolunun tozuyum diyen o Hak a????, içinden gelen sevgilinin sesine her daim mü?teri olmu?tur. O sevgiliyi i?ittiren yoksullu?u, onu fakirler
ülkesinin ebedi a?k sarho?u ?airi ve ulusu k?lm??t?r. Demi?tir ki bize yüzy?llar ötesinden: ''A?k oltas?can?mda, onun saçlar?n?n büklümleriyle biti?ince, puta tapan can?a?k hançerine el att?. Gece gündüz, ?emseddin'in a?k?na dü?memi? olsayd?k tuzaklara, sebeplere bo? mu verebilirdik biz? A?k?n?n ok?ay??lar?, sevgisinin lütuflar?, bütün zahmetlerden, bütün yorgunluklardan kurtard? bizi. Onun can sevgisi de ne kimya imi? ki, bütün zahmetler, yorgunluklar, zevkin, rahat?n ta kendisi oldu-gitti. Tanr?'n?n geli?tirip yeti?tirme yard?mlar?, o Padi?aha hizmet etmek üzere bizi edep kayna??ndan sulad?-bitirdi; var etti-yeti?tirdi. O ulular ulusunun güzellik bahar?, ans?z?n ?a??lacak, ?akay?klar, reyhanlar, güller gösterdi bize. Ne devlet, ne saadet, ne baht, ne yüce y?ld?z ki bütün canlar?n diledi?i, canla bizi dilemekte.'' (Divan-?Kebir c.V, XVII) Masivadan ayr?l?p Hakk'a yönelmeyi ?ems'in a?k?nda kavrularak, ona teslim olarak bir ya?ama sanat?haline getirmi? bulunan A?k Peygamberi Mevlana Celaleddin Rumi, de?i?erek ilerleyen tüm zamanlar?n tek de?i?mez ilkesi olan a?k?, yüreklerimize taze bir nefes olarak sunmaya hep gönüllü olmu?tur. Kainat?n tüm varolu? basamaklar?nda zahirden bat?na do?ru gidildi?inde, kar??m?za daim yegane ya?am aktörü olarak ç?kan a?k, onunla hep diri kalm??t?r gönüllerimizde. O Yüce Üstad, a?k yolu Mevlevili?in Ulu Piri, teslimiyetin en güzel hallerini manevi ?ahsiyetinde timsalle?tirerek bizlere gerçek
39
Nur YILDIZ
40
41
Esin KAYA
Hz. Mevlana'da Yokluk ve Manas?... ?Yokluk benim iftihar?md?r? diyen Hz. Muhammed?in derin manalar içeren bu sözünü, Hz. Mevlana Mesnevi?nin bir çok yerinde aç?klar. Zaten Mesnevi?nin kendisi yokluk satan bir dükkan gibidir.
?eylerden lezzet alamaz. Maddi lezzetlerden kesilmedikçe, manevi lezzeti bulamaz.
?Muhammed, elde bulunan, görünüp duran, yüzlerce k?yametti. ??te onun için o güzel haberler veren, ölmeden önce ölünüz demi?tir.
Hz. Mevlana, Mesnevi-i ?erif?te bu manalar?o derece açar ki, herkesin anlayaca??bir halde anlat?r, çe?itli misaller verir, yollar gösterir. Yoklu?u farkl?örnekler vererek, bir yerde ?öyle izah eder:
Gözü Tanr??dan ba?ka bir ?eye kaymad?da, o yüzden her derdin ?efaatçisi oldu. Cebrail?in bile görmeye tahammül edemedi?ini o gördü." Hz. Mevlana?n?n bu dünyadan göçme vaktine ?dü?ün gecesi? ad?n?verdi?i gibi, Hz. Muhammed?in de bu alemden geçi?ine bak???, Mesnevi?de ?öyle anlat?l?r: "Hangi ay içinde göçece?ini haber al?nca, can ve gönülden o aya a??k olmu?, ne?elenmi?ti. O ay geldi?i vakit kim bana haber verirse, onu cennetle müjdeleyece?im, ?efaatçi olaca??m, buyurmu?tu. Uka?e isimli bir zat gelip haber verdi?inde, Peygamber de 'Ey ulu aslan, cennet senindir' buyurdu. Erler, görüyorsun ya, alemden göçmeden dolay? ne?eleniyorlar; ?u çocuklarsa alemde kalmalar?na seviniyorlar." Hz. Mevlana, yoklu?u iyice anlamam?z?ister. Bir yerde ?öyle seslenir: "Yok olmak, Tanr?s?fatlar?na nispetle yok olmakt?r? fakat hakikatte ona, yoklukta bir varl?k vard?r. Bu çe?it yok olan, kendinden geçmi?, var olanlar?n en iyisi, en ulusu olmu?tur. Bizim lütfumuza ma?lup olan iradesiz, ihtiyars?z ve aciz kalm?? de?ildir; O, bizim sevgimizde ihtiyar sahibi olmu?tur. Dünyada ister yenecek bir lokma olsun, ister içilecek bir ?ey.. Onun lezzeti, lezzetten kesilmesinin fer?idir. ?nsan, yedi?i, içti?i ?eylerin lezzetini kaybetmedikçe yiyece?i ve içece?i
Lezzetten geçen gerçi bütün lezzetlere ald?r?? etmez bir hale gelir ama hakikatte kendisi lezzet kesilir, lezzetten hiç ayr?lmaz olur!"
?Ç?plak adam, ar?lar?n sokmas?ndan kurtulmak için suya atlar ya! Ar?lar, adam?n tepesinde dola??r dururlar.. ba??n? bir ç?kard?m?hiç affetmezler, hemen sokarlar! Tanr??y?anmak sudur, ?u kad?n?n veya bu erke?in an?lmas?da ar?d?r! Tanr??y?anma suyuna dal, nefesini tut, sabret de eski dü?üncelerden, vesveselerden kurtul! Ondan sonra sen, tepeden t?rna?a kadar o ar?-duru suyun tabiat?na bürünürsün. Öyle bir hale gelirsin ki o kötü ar?, sudan nas?l kaçar, çekinirse senden de öyle kaçar, öyle çekinir! Sonra dilersen sudan uzakla?.. ?çten suyun tabiat?na sahip olursun, hakikatte ondan ayr?lmam?? say?l?rs?n!" "Dünyadan geçen ki?iler de yok olmam??lar, fakat Tanr?s?fatlar?na bürünmü?lerdir. Onlar?n s?fatlar?, Hak s?fatlar?na kar??, güne?in kar??s?ndaki y?ld?zlara dönmü?tür. Peygamberlerin nurlar?güne?tir; bizim duygu ?????m?z ise kandil, mum ve is! Biri yan?p erir, öbürü parlar durur! Bu azmini sak?n hor görme, ehemmiyetsiz sanma. Bu yolda sab?r laz?m, çekilecek mihnetlere tahammül gerek!..." diyen Hz. Mevlana bize güç verir ve bizleri her zaman üstün görür. Mesnevi?de sofilerden de yoklu?a bürünmü?
41
Esin KAYA
42
43
43
44
45
Cemre GENÇ
Tanr?'ya Kulak Vermek... Tanr?her zamanda ve her yerdedir. Hatta tek var oland?r. Vard?r ama yoktur da; göremeyiz. Peki var olan kimdir? Ben mi, Tanr?m?? Görünen mi, görünmeyen mi? Benden gören, i?iten, dü?ünen, hareket eden kim? Kimin kudretiyle yapar?z i?lerimizi? Benim gücümün olmad???kesin, e?er olsayd?ne do?u?um ne de ölümüm olurdu. Gözümle gördü?üm veya görmedi?im, bildi?im ya da bilemedi?im s?n?rs?z zaman ve mekanlarda hep var olurdum. Ruhlar aleminden bedenlenip geldi?im bu dünyada ince ince i?ledi?im varl???ma, benli?ime neden ?imdi teslim ol ve yok ol diyorum. Bunu neden istiyorum? Niçin vazgeçiyorum? Belli bir ya?am süresi içinde herkes gibi ya?ay?p gidecekken nedir içimi s?kan ?ey? Bilmemek; hayat?, ya?am?bilmemek, kendimi bilmemek, düzeni bilmemek, içine hapsoldu?um bu dünyada nedenini ve sebebini bilmeden savrulup gitmek? ??te teslim oluyorum ve kendi varl???m?kendimde yok ediyorum. Hz. Mevlana Fihi Mâfih adl?eserinde ?öyle diyor.
rüzgar ile güne?in hikayesi geliyor. Güne? ve rüzgâr, hangisinin daha güçlü oldu?u konusunda tart???rlar. Rüzgâr "Senden daha güçlü oldu?umu kan?tlayaca??m" der. "?uradaki ya?l?adam?görüyor musun, hani ?u üstünde palto olan. Bahse girerim o paltoyu üstünden senden çok daha çabuk alabilirim." Bu denemeye raz?olan güne? bir bulutun arkas?na gizlenir ve rüzgâr bir f?rt?na gücüyle esmeye ba?lar. Rüzgâr ?iddetini ne kadar art?r?rsa ya?l? adam da paltosuna o kadar sar?n?r. Sonunda rüzgâr pes edip durulur ve güne? bulutun arkas?ndan ç?karak ya?l?adama s?cac?k gülümser. Bunu gören ya?l?adam?n yüzünde bir ho?nutluk ifadesi belirir. Ve paltosunu ç?kar?r? Dünya güne?ten ald??????kla nas?l ?s?n?yor, ya??yor ve ya?at?yorsa kendini, bizlerin de kat?l?ktan ar?nd?racak, ?s?tacak güne?lere ihtiyac?m?z var. Çünkü bizler günahs?z de?iliz ama hakikati ke?fetme yolunda isteksiz de de?iliz. ?eyh Galip Efendimiz Hüsn-ü A?k isimli eserinde ?öyle diyor:
??nsanlar, gönüllerinde Tanr?sevgisini ta??rlar, onu dilerler, ona yalvar?rlar; her ?eyi ondan umarlar. Ondan ba?ka her ?eyi düzüp-ko?an, her ?eye gücü yeten birini tan?mazlar. Bu çe?it anlay??sa ne küfürdür, ne îman. ?çyüzde bir ad? yoktur amma o anlam suyu içten co?up dil olu?undan akt?m?donar, ?ekle, söze girer; o vakit ad?, küfür olur, îman olur, iyi olur, kötü olur. Hani bitkiler yerden biter ya; önce bir ?ekli yoktur onlar?n. ?u dünyaya yüz tuttular m? ba?lang?çta güzel, ince görünürler, renkleri akt?r. Dünyaya ne kadar ayak basarlar, dünyaya ne kadar gelirlerse o kadar kaba bir hale gelirler, o kadar kat?la??rlar, ba?ka bir renge bürünürler.
?Tanr??ya hadsiz hesaps?z övgüler olsun; kullar?na ac?d?da, kendisine gere?i gibi hamd etmekteki yetersizli?imize ruhsat verdi. Acizli?e ruhsat olmasayd?, halimiz güçle?ir, kalemin e?ri bü?rü aya??çamura saplan?r kal?rd?. Her ne kadar onun övgüsüne s?n?r ve say?yoksa da ?ükret ki, dil, acizli?ini itiraf edebiliyor. ?ükret ki, mana ?eriat?Tanr??y?gere?i gibi övme hususunda acizli?e ruhsat vermi?tir. ?Ey Tanr?, seni gere?i gibi bilemedik?yüce sözü, acizlere acizliklerini ö?renme nimetini ba???lad?. Ba???lanmasayd?da, sonunda acizlik yine ortaya ç?kard?, ama hiç kimse bu gerçe?in bilincine varmazd?.?
Her ?eyi yeni ba?tan ele almak laz?m; bizim kurallar?m?z?n d???nda bilinmeyene ya da bilinmek isteyip de bilinemeyene yol almak laz?m. Ama nas?l? Hemen akl?ma Ezop?a ait
Tanr?bilinmek istedi, ademi saf buldu ve bu safl???na bir de ruhsat verdi ki acizli?imizi bilelim. Ancak di?er yanda da bu dünyan?n devam?için bir düzendi bu. Tanr??n?n i?lerini
45
Cemre GENÇ
46
anlamak çok güç ama anlama zevkinden de yoksun kalmamal?. Sultan?m Mevlana?m Fihi Mâfih (?çindeki ?çindedir) adl?eserinde ?öyle bir dil sarfediyor; ??imdi dünya gafletle durur. Gaflet olmasa bu dünya kalmaz. Tanr?y?özleyi?, ahreti an??, kendinden geçi? öbür dünyan?n mîmâr?d?r. Tümden yüz gösterse bunlar, tümden o dünyâya gideriz, burada kalmay?z. Ulu Tanr?burada kalmam?z?, iki dünyân?n olmas?n?diledi de iki kâhya dikti. Biri gaflet, öbürü uyan?kl?k; böylece iki dünyâ da mâmur olur-gider.? ??lim Tanr?y?bilmek için istenir. E?er insanda ilim tam olarak bulunup, bilgisizlik olmasayd?, insan yanar ve kalmazd?. Varl???n bekas?bilgisizlikle mümkün oldu?undan, bu manada bilgisizlik talep edilendir.? Hem dünyan?n devam?hem de insan?n ya?am? için acizlik gerekli bir durum olsa da, acizli?imizi bilmekte hayat?m?z?n bir gereklili?i. Çünkü bunu bilmemiz demek bir aray?? içerisinde oldu?umuzu gösterir. Aray?? içerisinde olmam?z da bizi Allah??n dostlar?na götürür ki, onlar da ne bir eksiklik söz konusu olabilir ne bir acizlik? Onlar, Allah??n sevgilisidirler. Gene Fihi Mâfih?de Hz. Mevlana ?öyle buyuruyor; ?Tanr?n?n öylesine kullar?vard?r ki onlar, özlenilenlerdir, sevilenlerdir. Ulu Tanr?onlar?diler. Â??klar?n ödevleri neyse Tanr?, onlara kar??, o ödevleri i?ler; böylesine bir i?tir, i?ler-durur. Hani â??k, Tanr?izin verirse var?r?z diyordu ya; Ulu Tanr?, o üstün ere kar??bunu der. Bunu anlatmaya koyulsak Tanr?ya ula?m?? erenler bile ipin ucunu yitirirler; i? böyleyken bu çe?it haller, bu çe?it gizli ?eyler, halka nas?l söylenebilir?? Teslimiyet, yokluk; bu kelimeler tek ba??na ne kadarda so?uk ve benli?e ayk?r?kelimeler. Ama yan?na sevgili geldi?inde ne kadarda güzelle?iyor, tatl?la??yor. Sevgilide teslim ol, sevgilide yok ol. Sevgilinin iste?i, sevgilinin dile?i ya?am?ma anlam veren de?erler. Sevgili öyle bir güne?tir ki seni ate?iyle yakmaz, a?k?ile yakar. Öyle bir yakar ki Tanr?la??rs?n, hiç bir ?ey kalmaz. Hayat?m?n ba???lay?c?s?güzel sultan?m Mevlana?m?n Mesnevi?sinden güzel bir hikaye: ?Çinliler; ?Biz daha mahir ressam?z? dediler. Rum halk?da dedi ki; ?Bizim maharetimiz daha üstündür.? Padi?ah; ?Sizi imtihan edece?im;
47
bakal?m hanginiz davas?nda hakl?? dedi. Çinlilerle Rum diyar?ressamlar?haz?rland?lar. Rum diyar?ressamlar?ilimlerine daha vak?f ki?ilerdi. Çin ressamlar?; ?Bize bir hususi oda verin, bir oda da sizin olsun? dediler. Kap?lar? kar??kar??ya iki oda vard?. Bir tanesini Çinli ressamlar ald?. Öbürünü de Rum ressamlar?. Çinliler, padi?ahtan yüz türlü boya istediler. Yüce padi?ah bunun üzerine hazinesini açt?. Çinlilere her sabah hazineden boyalar verilmekteydi. Rum ressamlar?; ?Pas?gidermekten ba?ka ne resim i?e yarar, ne boya!? dediler. Kap?y?kapat?p duvar? cilalamaya ba?lad?lar. Gök gibi tertemiz, saf ve berrak bir hale getirdiler. ?ki yüz çe?it renge boyanmaktansa renksizlik daha iyi! Renk bulut gibidir. Renksizlikse ay. Bulutta parlakl?k ve ziya görürsen bil ki y?ld?zdan aydan ve güne?tendir. Çinli ressamlar i?lerini bitirdiler. Hepsi de yapt?klar?resimlerin güzelli?ine sevinmekteydiler. Padi?ah kap?dan içeri girip odadaki resimleri gördü. Hepsi ak?ldan, idrakten d??ar?, fevkalade güzel ?eylerdi. Ondan sonra Rum ressamlar?n?n odas?na gitti. Bir Rum ressam?, kar??oday?görmeye mani olan perdeyi kald?rd?. Öbür odada Çin ressamlar?n?n yapm?? olduklar?resimlerle nak??lar, bu odan?n cilalanm?? duvar?na vurdu. Orada ne varsa burada daha iyi göründü; resimlerin aksi, adeta göz al?yordu. O?ul; Rum ressamlar?sofilerdir. Onlar?n ezberlenecek dersleri, kitaplar?yoktur. Ama gönüllerini adamak?ll?cilalam??lar, istekten, h?rstan, hasislikten ve kinlerden ar?nm??lard?r. O aynan?n safl???, berrakl???gönlün vasf?d?r. Gönle hadsiz hesaps?z suretler aksedebilir. Gayb?n suretsiz ve hudutsuz sureti, Musa?n?n gönül aynas?nda parlam??, koynuna sokup ç?kard??? elde görünmü?tür. O suret gö?e, ar?a, fer?e, denizlere, ta en yüce gökten, denizin dibindeki bal??a kadar hiçbir ?eye s??maz. Çünkü bütün bunlar?n hududu, say?s?vard?r. Halbuki gönül aynas?n?n hududu yoktur. Burada ak?l ya susar, yahut ?a??r?p kal?r. Sebebi de ?udur: Gönül mü Tanr??d?r, Tanr?m?gönül? Hem say?l?hem say?s?z olan (hem kesrete dalan, hem vahdeti bulan) gönülden ba?ka bir nak??n aksi geçip gider, ebedi de?ildir. Fakat ezelden ebede kadar zuhur ederek gelen her yeni nak??, gönle akseder, orada perdesiz, apaç?k surette tecelli eder. Gönüllerini cilalam?? olanlar; renkten, kokudan kurtulmu?lard?r. Her nefeste zahmetsizce bir
47
48
49
Teoman Atalay
49
50
kar??la?t???her türlü durum için EYVALLAH der. ?çten, ?eksiz ve ?üphesiz münacatt?r EYVALLAH! Ne gelirse kabulüm... Her ?ey senden gelip yine sana döner. Bu s?rr?n par?lt?s?, teslimiyette duran ki?inin gözlerini kama?t?r?r. Bu, öylesine muhte?em bir s?rd?r ki, her harfine bin çarh at?l?r. Teslim olup söyleyenlerin hanesine misk-i amber kokular?yay?l?r. ?Ey Hak yoluna dü?en, o yolda yoklukta mahvolan, yok olan a??k! Sen, yoklu?u da geride b?rak, yokluktan da yola dü?; sen, onu da terk et! Gönlünden ba??n?ç?kar da, gönlün ta kendisini, özünü seyret!
51
Gönül, Çin aynas?d?r! Gönülle beraber oturup kar??nda yüzlerce k?l?ç görürsen korkma; o k?l?çlara kar??gözünü kalkan et! Biliyorum; her ?eyden vazgeçtin, gönülde yok oldun, yoklu?un içindesin! Fakat, tam bir ba?ar? için bir sald?r?? daha gerekmektedir! Bir kere daha sald?r; sald?r da, a?k kayna??n?n ba??ndaki benlik av?n?yakala, onu parçala! Ey gönül orman?n?n aslan?; pençeni, benlik av?n?n çenesine bas! Bizler, güne?in ?????içinde titreyerek oyna?an zerreleriz! Bu balç?k zerresinden az?c?k toprak al da, sürme gibi ay?n gözüne çek!
51
52
53
53
54
55
C. Zeynep KAPLANTA?
Yokluk Makam?... Kur?an?da ?öyle geçer: ?Kad?nlar, o?ullar, yük yük alt?n ve gümü?, soylu atlar, s???rlar ve ekinler gibi nefse yönelik dünyevi ?eyler insana süslü gösterildi. Bunlar dünya hayat?n?n geçimli?idir. Oysa as?l var?lacak güzel yer ancak Allah??n kat?ndad?r.? (Âli ?mran,14) Bu ayetle insan refaha ve sefaya dü?künlü?ü hakk?nda aç?kça uyar?lmaktad?r. Cenab?Allah yukar?daki ayetle bize tehlikeyi gösterir. Bu tehlikeler yüzünden insan?n ya?arken ölü gibi olmas?n?, dünyevi arzular?bir kenara b?rakmas?n?ister. Bu da tehlikeden kurtulmam?z için bize sundu?u yöntemdir. Hak ehlinden s?kça duydu?umuz ?Sen çekil aradan, kals?n yaradan? tabiri böylece bir mesnet kazan?yor. Allah??n yoklu?a bürünmemizi istemesinin sebebi kendi güzelli?inin, yeryüzündeki halifesi olarak yaratt???biz insanlarda da tecelli etmesini arzu etmesidir. Yokluk asl?nda bamba?ka bir var olu?tur. Sevgili Peygamberimizin ?Ölmeden önce ölünüz? hadisinin gere?ini yerine getirenlere farkl? kap?lar aç?lm??, harikulade âlemler bah?edilmi?tir. As?l varl?k kendi cisminden geçmek suretiyle bulunur. O zaman Hak ortaya ç?kar ve biz hayranl?kla onu seyretmeye ba?lar?z. Allah?a ula?mak yokluk makam?na eri?mekle, yoklu?a eri?mek ise bedenin isteklerine boyun e?memek, tam tersi onlardan mahrum kalmakla mümkündür. Mal, mülk, mevkii gibi tuzaklardan ve benlik, kibir, h?rs gibi kötü hasletlerden uzakla?mak at?lacak en önemli ad?mlardand?r. Silivrikap?Mevlana Kültür Merkezimizde Hasan Dedemiz bize s?k s?k, Sevgili Peygamberimizin; ?Nefis ile yap?lan sava? en büyük sava?t?r? hadisini hat?rlat?r. Büyük Türk mutasavv?flar?ndan Yunus Emre?nin sözü ne kadar yerindedir: ?Derdi dünya olan?n dünya kadarÇetin derdiGüne? vard?r.? Akl?m?z?ne kadar dünyaya verirsek o kadar s?k?nt?ya kap?l?r?z. Ruhumuz bunal?mdan kurtulamaz. Yiyecek ve
giyecekler topra??n evlatlar?d?r, makam ve ün dünyaya aittir. Bunlar?n bizi yarat?c?dan uzakla?t?r?c??eyler oldu?unu dü?ünmeyiz bile. Mevlana Hazretlerinin buyurdu?u ve Mevlevi önderimiz Hasan Dedemizin dile getirdi?i ?ekilde söyleyecek olursak: ?Toprak gibi olun; üzerine neler neler at?l?r da o hep tatl?meyveler, güzel çiçekler sunar. Siz de kendinizi ona benzetin.? ?Bizim bedenlerimiz de birer evdir, ruhlar?m?z da o evlerde birer konuk! Ey Allah??m! Biz yokuz, bedenlerimiz de canlar?m?z da senin gölgenden ibarettir. Asl?nda tenlerimiz de, misafir olan canlar?m?z?n can?da sensin? (Divan-?Kebir) diye söyleyen Hazreti Mevlana yoklu?u en güzel ?ekilde tan?mlam??t?r. Madem ki Allah her ?eyin sahibi ve güzelliklerin kayna??d?r, o halde insan denen varl???n da kendini ona teslim etmesi kadar do?al ?ey olamaz. Biz ancak ?Alem bo?, Allah?tan ba?kas? yoktur,? (La ilahe illallah) deyip bu ?ekilde davran?r, en büyük de?eri ona verirsek sözümüzü yerine getirmi? oluruz. Yüce Mevlana, ?Ben varl???yoklukta buldum, onun için varl???yoklu?a feda ettim? (Mesnevi, 1735) demi?. Peki, Allah?ta yok olmak (fenafillah) nas?l olur? Kendi akl?m?zla hareket etmek yerine hakikatleri bilen ve söyleyen bir Allah dostu edinip, teslimiyette kalarak! Ulu Pirimiz ne güzel söylemi?: ?Elini pirden ba?kas?na verme. Pirin elini tutan Tanr??d?r. Senin kocalm?? akl?n çocuklu?u huy edinmi?tir, nefis civar?nda bu huyu kazanm??t?r. O, perde alt?ndad?r. Kâmil bir akl?akl?na arkada? et de akl?n o kötü huydan vazgeçsin. Elini onun eline verdin mi yiyicilerin elinden kurtulursun.? (Mesnevi, 736) Böyle birine teslim olmak Allah?a teslim olmakt?r. O, küçük bir çocu?u yeti?tirir gibi talibi yeti?tirir ve kâmil insan haline gelmesini sa?lar. Talip de bilmek istedi?i, merak etti?i konular?ona dan??t?kça, kula??n?ve kalbini ona
55
C. Zeynep KAPLANTA?
56
57
Haberler... EVRENSEL MEVLANA A?IKLARI VAKFI SEMA GRUBU VE MUTR?B HEYET?, HZ. MEVLANA'NIN TEMS?LC?LER?OLARAK, ONUN SEVG?, BARI? VE B?RL?K I?I? INI FAS'A TA?IDILAR... Evrensel Mevlana A??klar?Vakf?Sema Grubu ve Mutrib Heyeti, "Festival de la Musique Sacrée de Fèz - Fez Dünya Kutsal Müzik Festivali" organizasyonunun davetlisi olarak geçti?imiz ay Hz. Mevlana'n?n yüce ruhaniyetini Fas'ta izleyenlere ya?att?lar. Grubumuz, Karagöz Sanat Evi ile birlikte, dünyanin önemli festivallerinden biri olan Fas??n Fez Dünya Kutsal Muzik Festivaline 12 May?s tarihinde ?Derviches
Tourneurs d?Istanbul? toplulugu ile kat?ld?. Fez ?ehrinde Fas Kraliyet Saray?'n?n bir parçasi olan ve Fas?in en görkemli gösteri salonu say?lan Bab Makina?da yapilan sema gösterisi ve tasavvuf müzigi konseri çok büyük ilgi gördü. Karagöz Sanat Evi, bu sene 22.si gerçekle?en festivalde, y?llard?r birlikte çal??t???, grubumuzun üyelerinden, Mete Edman yönetimindeki ?Derviches Tourneurs d?Istanbul? toplulugu ile Mohammed Briouel?in yönetimindeki Fas??n en ünlü Endülüs Müzik Toplulu?unu ayn?sahnede bulu?turdu. Türkiye?den 12, Fas?tan 25 sanatç?n?n
57
Haberler...
58
59
59
60