Fashion and Travel - Yaz

Page 1

MODA

“Dolce ve Gabbana ikilisinin askı bitti, is ortaklıgı devam ediyor. YAZ/SUMMER 2012 FiYAT: 20 TL.

WITH ENGLISH SUMMARY

MODA Moda Dehası Jean Paul Gaultier’den Jean Paul Gaultier’den Özel Röportaj Özel Röportaj Podyumların Yeni Topmodelleri Podyumların Yeni Topmodelleri Plaj Modasının Kuralları Plaj Modasının Kuralları GEZİ

GEZİ

Bodrum’da Organik Hayat Bodrum’da Organik Hayat Cruise Tatiliyle İlgili Herşey Cruise Tatiliyle İlgili Herşey Levent Özçelik Küba’yı Anlatıyor Levent Özçelik Küba’yı Anlatıyor


www.chanel.com TUR DP1 FASHION&TRAVEL 470x335.indd 1

09/05/12 16:11


www.chanel.com TUR DP1 FASHION&TRAVEL 470x335.indd 1

09/05/12 16:11


















f&t tableofcontents

içindekiler 20 içindekiler Bu sayıda neler var? 24 Editörden Mektup Var 26 Bu Sayıda Katkıda Bulunanlar 28 Ajanda Haziran, Temmuz ve Ağustos

ayları için size öneriler.. 34 En Moda Haberler Moda ve seyahat dünyasından en yeni haberler.. 50 Fotoğraflarla Dünya Fotoğrafçıların objektifine takılanlar.. 54 Alice Dellal: Moda dünyasının çılgın kızı. 60 Christian Bale: İngiliz aktör son Batman filmini anlatıyor. 64 Kate Mos: Ünlü topmodel güzellik sırlarını bizimle paylaşıyor. 70 Coşkun Aral: Ünlü belgeselci anılarını bizimle paylaşıyor. 74 Moda Trendleri 2012 İlkbahar-Yaz defilelerinden öne çıkan trendler ve koleksiyonlar.

20

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

86 Haute Couture İki markanın yaza özel gece elbiseleri.

98 Modacıların Tatil Tercihleri Amerikalı

modacılar bizimle en sevdikleri tatil destinasyonlarını paylaştı. 102 Jean Paul Gaultier Efsanevi moda deviyle yaşamı ve modaya bakışı üzerine özel bir söyleşi. 108 Podyumların Yeni Yüzleri Moda dünyasında yıldızları parlayan yepyeni topmodeller var artık. 112 Erkek Yaz Modası Şık ve spor tarzda giyinen erkekler için yaz modasının ana hatları. 116 Defile Telaşında Moda tasarımcıları, mankenler ve arka plandaki tüm ekip, defileye hazırlanırken hummalı bir çalışma içerisinde oluyor. 124 Plaj Modası Ünlü modacıların koleksiyonlarından plaj modasına bakış.



f&t tableofcontents

126 Tatil Trendleri Uzay yolculuğundan

Soyağacı turuna son günlerin en popüler tatil trendlerini derledik. 128 Güneşe Karşı Tatile çıkmadan önce tüm ailenin güneş kalkanları hazır olsun. İşte önerilerimiz. 130 Bir Ormanın Tüm Hazineleri Chanel cilt bakım uzmanları Hydra Beauty cilt bakım serisinin içeriğinde Madagaskar’ın çok özel bir hazinesi güçlü antioksidan Mavi Zencefil’i kullanıyor. İşte bu buluşun hikayesi. 134 Kokunu Seç Yaz için yeni çıkan pek çok kadın ve erkek parfümü başınızı döndürecek. 138 Yaz Geceleri Işıldayın Yaz gecelerinin eksik olmayan davetleri için makyaj tarzınızı seçin. 144 Cruise Dosyası Bu yaz tatilinizi deniz-

22

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

de geçirmek istiyorsanız, bu önerilere bir göz atın. 150 Bir Gün Mutlaka Havana Gezi yazarı Levent Özçelik Havana izlenimlerini bizimle paylaşıyor. 154 Farklı Bir Bodrum Alıştığınızın dışında sağlıklı, organik bir Bodrum’u tanımak için okuyun. 162 Zeytinyağının İzinde Kazdağları’ndaki Adatepe köyü, yazın tatilcilere farklı olanaklar sunuyor. 166 Betül Mardin “Çalışmaktan asla vazgeçmeyeceğim”, diyor. 172 Retro Otomobiller Eskilerin klasikleri yeni versiyonlarıyla karşımızda. 180 Denizin En Hızlıları Günümüz megayatlarının en hızlıları. 187 Oteller Türkiye’den ve yurtdışından konaklama önerileri.

FASHION&TRAVEL IN ENGLISH 195-226



f&t editor’s letter

2012

Uzun ve soğuk kış günlerinin ardından sıcak geçecek bir yaza hazırlanıyoruz. Moda tasarımcıları bir sezon önceden bunun sinyalini verdiler adeta. Plaj koleksiyonları son derece renkli ve kapsamlı. Yazın vaktinizin çoğunu plajda geçirmeye hazırlıklı olun! Moda dünyası ile sanat dünyası giderek yakınlaşıyor. Yıllardır moda tasarımcıları “giy-at moda”dan, yani tasarımlarının tek sezon giyilmesinden ne kadar rahatsız olduklarını söyleyip duruyorlardı. Çeşitli modacıların yıllar boyunca yarattıkları tasarımlar, son yıllarda açılan sergilerde gösterildi. Hatta bazıları sergi için özel tasarımlar gerçekleştirdi. Dice Kayek’in geçtiğimiz yıl İstanbul Modern’de görme şansı bulduğumuz İstanbul temalı sergisi buna bir örnek. Bu yaz moda sergileri açısından zengin geçecek. En çok ilgi gören ise mayıs ayında kapılarını açan New York, Metropolitan Museum of Art’daki “Schiaparelli and Prada: Impossible Conversations”. Sergi, farklı dönemlerde yaşamış olan bu iki olağanüstü yaratıcı kadının arasında geçmiş olabilecek hayali bir sohbetten yola çıkılarak hazırlanmış. Yolu New York’a düşen herkesin görmesi gerekli... Moda dergileri (ki hepsi kadınlar tarafından yönetiliyor) bu sergiden yola çıkarak moda dünyasında kadınların giderek artan etkisinden bahsediyor. Gerçekten de artık pek çok önde gelen markanın tasarım ekiplerinin başında kadınlar bulunuyor. İşin ticari kısmında da üst yönetimdeki kadınların sayısı her geçen gün artıyor. Büyük, çok markalı “department store”ların pek çoğunun satın alma birimlerinin başında yine kadınlar çoğunlukta. Moda dünyası giderek dişileşiyor. Kadınlar tarafından, kadınlar için yaratılıyor... Bu sayıda moda dünyasından pek çok röportajımız var. Louis Vuitton defilesinde Marc Jacobs’la dudak dudağa olduğu pozlarıyla magazin basınını meşgul eden Kate Moss bizimle güzellik sırlarını paylaşıyor. Moda tasarımcısı Jean Paul Gaultier ile özel bir röportaj gerçekleştirme şansımız oldu. Keyifle okuyacağınıza eminiz. Yeni Chanel “Boy Bag”in yüzü, Alice Dellal de çekim anılarını bizimle paylaşıyor. Bu arada size podyum dünyasından yeni topmodelleri derledik. En ilgi çeken yüzlerden biri, 1995 doğumlu Amerikalı Mackenzie Dragan. Bu sezon dört moda başkentindeki resmi programlara göre tam 336 show gerçekleşmiş. Dragan 62 show’da podyuma çıkarak “bir sezonda en çok defileye çıkan manken” rekorunu ele geçirmiş. Listemizde üç yetenekli manken daha var. Tabii moda dünyasının dışında pek çok isimle daha röportaj yaptık. İngiliz aktör Christian Bale, Batman filmindeki rolünü anlatıyor bize. Ünlü belgeselci Coşkun Aral bizi fotoğraf ve belgesel dolu bir yolculuğa çıkarıyor. Ülkemizdeki güçlü kadınlara en iyi örneklerden biri olan Betül Mardin ise 84 yıllık hayatının belgeselini sunuyor adeta. Yaz tatili arifesinde size tatil için de pek çok önerimiz var. Alıştığımızın dışında biraz “organik” bir Bodrum portresi çiziyoruz size. Kazdağları’nda zeytinyağı ve zeytinyağı müzesiyle tanınan Adatepe köyü ise bir başka destinasyonumuz. Ünlü fotoğrafçı ve gezgin Levent Özçelik yeni yayınlanan kitabına konu olan Havana’yı anlatıyor bize. Denizlerden ise iki konumuz var bu sayıda. Hem en hızlı motoryatları tanıtıyoruz size, hem de “cruise” seyahatlerinden öneriler sunuyoruz. Sonuçta size dolu dolu, yaz boyunca sıkılmadan tekrar tekrar okuyabileceğiniz bir sayı hazırlamaya çalıştık. Keyifle okumanız dileğiyle...

MODA

- -

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

GEZİ

Bodrum’da Organik Hayat Cruise Tatiliyle İlgili Herşey Levent Özçelik Küba’yı Anlatıyor

YAZ/SUMMER 2012 FiYAT: 20 TL.

WITH ENGLISH SUMMARY

Podyum Fotoğrafı:

Dolce&Gabbana Spring/Summer 2012

Syf. 74

D&G

24

Jean Paul Gaultier’den Özel Röportaj Podyumların Yeni Topmodelleri Plaj Modasının Kuralları

“Dolce ve Gabbana ikilisinin askı bitti, is ortaklıgı devam ediyor.”

-

editörden

Yaz



f&t contributors

İMTİYAZ SAHİBİ Mediasa Yayıncılık A.Ş. adına Yönetim Kurulu Başkanı DEMET ÇETİNDOĞAN

Aslı Öktener

1975’de İzmir’de doğdu. Mustafa Kemal Üniversitesi Harita Bölümü’nü bitirdi. Habercilik serüveni, 1997 yılında Milliyet Gazetesi’nde başladı. 7 yıl boyunca gündem ve polis-adliye haberlerini takip etti. 2004-2008 arasında; İzmir Yenigün Gazetesi’nde editörlük ve İzmir Diva Dergisi’nde Yazı İşleri Müdürlüğü yaptı. Sonra Elele Dergisi’nde Yazı İşleri Müdürlüğü yaptı. World Travel Channel’da Editör Sorumlusu olarak çalışmaktadır.

Selin Kök

Ankara doğumlu. Hacettepe Üniversitesi, Turizm İşletme Bölümü’nü ve sonrasında İstanbul Ticaret Üniversitesi, Uluslararası Ticaret Bölümü’nü bitirdi. Kanal E’de (cnbc-e televizyonu ilk hali) Başbakanlık ve TGRT Televizyonu’nda Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı muhabiri olarak çalıştı. 2001 yılından sonra tanıtım ve pazarlama alanında çalıştı. Halen MediaSa şirketler grubu Kurumsal İletişim Müdürü. World Travel Channel’da ‘’Selin’le Dünden Bugüne’’ programını hazırlayıp sunuyor.

Ercan Arslan

1970 doğumlu. 1997 yılında Mimar Sinan Üniversitesi, Fotoğraf Bölümü’nü bitirdi. 1995 yılından beri Milliyet Gazetesi’nde foto muhabirliği yapıyor. 2007 yılında Roma’daki Ara Pacis Müzesi’nde aralarında Ara Güler’in de bulunduğu beş fotoğrafçı ile “Öteki İstanbul” sergisine katıldı. MSÜ ve YTÜ’de halen “Basın Fotoğrafları” dersi vermektedir.

Melek Sapan

1989’da İzmir’de doğdu. Üniversite eğitimini Hacettepe Üniversitesi, İngiliz Dilbilimi Bölümü’nde tamamladı. Hacettepe Üniversitesi, İletişim Bilimleri Anabilim Dalı’nda yüksek lisans dersleri alıyor. Galatasaray fanatiği ve dilbilim tutkunu. Dergimizin bu sayısına çevirileriyle katkıda bulundu.

26

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

Yönetim Kurulu Üyesi ŞULE BEKRİOĞLU Sorumlu Müdür BÜLENT GENÇTÜRK Yayın Danışmanı LEYLA MELEK ÇİFÇİ Reklam Grup Başkanı B. BANU ERÇETİN banu.ercetin@wtc.com.tr Reklam Satış Direktörü NURDAN ÖZTÜRK nurdan.ozturk@mediasa.com.tr Reklam Rezervasyon HÜLYA ARSLAN hulya.arslan@wtc.com.tr Mali İşler GÜRKAN KARAÖZ Katkıda Bulunanlar Ercan Arslan, Ekrem Çifçi, Ayşegül Dinçkök, Gilbert Garci, Funda Şahinbaş Hoşkal, Selin Kök, Garo Miloşyan, Aslı Öktener, Levent Özçelik, Melek Sapan, Otto Schulze, Nilüfer Ülkügüner Şengel, Saffet Emre Tonguç, Selçuk Uğur, Demet Üzenay, Demet Yiğitbaş Baskı Veritas Baskı Merkezi, Merkez Mahallesi, Kemerburgaz Caddesi, Tatlıpınar Sokak, No:13, Nurtepe/Kağıthane/İstanbul Tel: (0 212) 294 50 20 www.veritasbaski.com.tr

İletişim Fashion&Travel Magazine Yeşilce Mah. Girne Cad. Diken Sok. No: 3/1 Seyrantepe/İstanbul Tel: 0212 268 06 61

Abone 0212 268 06 61 abone@mediasa.com.tr Yayın Türü Yerel Süreli Yayın Baskı Tarihi Haziran 2012 Fashion&Travel Magazine Dergisi, T.C. yasalarına uygun olarak Mediasa Yayıncılık A.Ş. tarafından yayınlanmaktadır. Dergide yayınlanan yazı, haber ve fotoğrafların her türlü hakkı Mediasa Yayıncılık A.Ş.’ye aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek bile yayınlanamaz. Dergide yayınlanan reklamların her türlü sorumluluğu reklamveren firmalara aittir.



GÖSTERİ

f&t agenda

AJANDA haziran

Dünyanın Dansları

L’Arpeggiata ve topluluğun müzik direktörü Christina Pluhar, dünyadan en güzel şarkı ve danslarla müzikseverlerin gönlünü 6 Haziran’da Aya İrini’de fethedecek.

SİNEMA

LONE RANGER

Ülkemizde Maskeli Süvari olarak bilinen dizide Cherokee yerlisi Tonto rolünde izleyeceğimiz Johanny Depp, gerçek bir Kızılderilii gibi gözükürken, filmde Tonto’nun ortağı olarak izleyeceğimiz Maskeli Süvari’ye Armie Hammer hayat veriyor.

La Fura dels Baus

Tüm gösterilerinde müzik ve hareketi yaratıcı şekilde harmanlayan, çarpıcı performanslarıyla tanınan La Fura dels Baus 21-22 Haziran’da Camialtı Tersanesi’nde izlenebilir.

SİNEMA

Ruh Eşim

Bir aşk hikayesi, bir anne ile oğlunun arasındaki sevgi bağı anlatılıyor. Film biri 1960’lara giden, diğeri günümüze uzman iki hikaye üzerinden ilerliyor. Jean-Marc Vallée’in son filmi Ruh Eşim’in başrolünde Vanessa Paradis, Kevin Parent ve Hélène Florent oynuyor.

28

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

Friends with kids

Başroldeki güzel oyuncu Jennifer Westfeldt’in senaryosunu yazıp, yönetmenliğini de üstlendiği film modern zaman ilişkileri hakkında bir romantik komedi. Westfeldt’ kadroda eşlik eden isimler ise Adam Scott, Maya Rudolph, Chris O’Dowd, Kristen Wiig, Jon Hamm ve Megan Fox...


A

BİENAL

KONSER 19 Yıllık Özlem Bitiyor Sanatçının politik söylem olarak kendisini nasıl ve nerede tanımladığı üzerine kurgulanan 7. Berlin Çağdaş Sanat Bienali 27 Nisan-1 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşecek. Bu yılki sergiye, www.artwiki. org veritabanı da sanal ortamda eşlik edecek.

FESTİVAL

Alışveriş Çılgınlığı

İlki geçen yıl gerçekleşen İstanbul Shopping Fest’in (ISF) ikincisi 9-29 Haziran tarihleri arasında düzenlenecek. İstanbul’un bu coşkuyu rengârenk yaşayabilmesi için özel tasarımlarla ve ışıklandırmalarla süslenecek cadde ve sokaklar, ünlü konserleri, sokak partileri, sürpriz eğlenceler ile İstanbullular ve konuklar eğlenceli günler geçirecek.

SERGİ

Golf Keyfi

SPOR

Berlin’de Bienal Zamanı

Madonna 19 yıl sonra tekrar Türkiye’de! Sanatçı 7 Haziran 2012’de Türk Telekom Arena Stadyumu’nda hayranları ile buluşuyor. 29 Mayıs’ta dünya turnesine başlayan Madonna’nın bu yılki konserleri spor salonları, stadyumlar ve Quebec’deki Abraham Ovası gibi açıkhava alanlarında gerçekleşecek. Avrupa’nın ilk ayağı ise İstanbul.

Aromatech 5. Gıda Endüstrisi Uluslararası Pro Am Golf Turnuvası Fransız Rivierası’nda güzel bir hafta sonuna başlamak için keyifli bir fırsat sunuyor. 22 Haziran’da düzenlenecek turnuva, Fransız Rivierası’nın eşsiz manzarası ve dokusu eşliğinde Tunus, Türkiye, Cezayir, Tayland ve ABD’li golfçülerin katılımıyla gerçekleşecek.

Wimbledon Heyecanı

25 Haziran’da başlayan Wimbledon Turnuvası her zamanki gibi büyük bir merak ve heyecanla bekleniyor. Wimbledon’un finalleri bu yıl ilk kez 3 boyut teknolojisi kullanılarak filme alınacak ve bu teknolojiyi destekleyen bazı sinema salonlarında yüksek tanımlı (HD) 3 boyutlu formatta canlı olarak yayımlanacak.

Reauzier’den Sıradışı İstanbul

Galeri Nev, fotoğraf sanatçısı Jean-François Reauzier’in eserlerinden oluşan sıra dışı bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Bu güne kadar eserleri New York, Londra, Los Angles, Paris ve Seul gibi pek çok yerde sergilenen sanatçının, 2011 yılında İstanbul’da çektiği fotoğraflardan oluşan sergi, 9 Haziran 2012 tarihine kadar açık.

Porselen Sanatı

3-6 Haziran tarihleri arasında İsviçre doğumlu Ruth Benice’nin “Nyon Porselenlerini Keşfetmek (1781-1813)” isimli porselen sergisini Galeri Selvin’de görebilirsiniz. Sanatçının dünya çapında birçok ödülü bulunuyor.

29


f&t agenda

SİNEMA

AJANDA temmuz Olmak İstediğim Yer

SİNEMA

ABD’yi boydan boya geçen eski rock yıldızı Cheyenne rolünde Sean Penn’in başarılı bir oyunculuk ortaya koyduğu “Olmak İstediğim Yer” adlı film 2011 Cannes Film Festivali Kiliseler Birliği Ödülü’ne layık görülmüştü. Filmde Sean Penn’e Frances McDormand, Judd Hirsch ve Eve Hewson eşlik ederken, yönetmenliği Paolo Sorrentino yapıyor.

Kara Şövalye Yükseliyor

Konusu halen sır gibi saklanan filmin kadrosunda Bruce Wayne/ Batman rollerini beraber canlandıran Christian Bale, Selina Kyle olarak seyredeceğimiz Anne Hathaway, John Blake olarak arz-ı endam edecek Joseph Gordon-Levitt ve Morgan Freeman gibi dev isimler bulunurken, filmin müziklerini de Oscarlı müzisyen Hans Zimmer yaptı.

Lockout

Film bir komplo oyununa alet olduktan sonra casuslukla suçlanan eski ajan Snow’a özgürlüğünü yeniden kazanma fırsatını anlatıyor. Snow kaçırılan Amerikan başkanının kızı Emily’i yüksek güvenlikli uzay üssünden kurtararak özgürlüğüne kavuşacaktır. Filmin başrollerini Guy Pearce ve Maggie Grace paylaşıyor, yönetmenleriyse James Mather ve Stephen St. Leger.

SPOR

Offshore Heyecanı

Edox’un resmi zamanlama sponsorluğunu üstlendiği “Işıklar Dünya Offshore Şampiyonası”nın 2012 yarış sayısı 14 olarak belirlendi. İstanbul ve Samsun ayağı tamamlanan yarışların devamı, Haziran ayında Elazığ ve Tunceli’de, Temmuz ayında Van’da, Ağustos ayında Erdek’te, Eylül ayındaysa Mersin ve Gaziantep’te olacak.

Bisiklet Yarışı

Bu yıl 99. kez düzenlenen Tour De France, Fransa bisiklet turu 30 Haziran’da start alıp 22 Temmuz‘da Paris’te son bulacak. 5 dağlık etap ve 2 çok özel zirve finişi olacak yarışta, etapların eski yıllardaki kadar zor olmayacağı düşünülüyor.

30

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

İnanılmaz Örümcek Adam

Bilindik bir hikayeyi, Peter Parker’ın süper-kahraman olma macerasını bu sefer daha kişisel bir perspektiften anlatacak olan yeni Örümcek Adam’da Andrew Garfield Peter Parker’ı (Örümcek Adam), Emma Stone Gwen Stacy’i, Rhys Ifans Dr. Connors’ı, canlandırıyor. Filmin yönetmeni ise Marc Webb.


A FESTİVAL Maribor’un Tam Zamanı Slovenya’nın başkent Ljubljana ile birlikte iki büyük kentinden biri olan Maribor, önemli bir kültür ve iletişim merkezi. Maribor Kalesi, Kukla Tiyatrosu ve Bölgesel Müze’yle ünlü Maribor’un Avrupa Kültür Başkenti olması vesilesiyle pek çok etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Şehirde 22 Haziran-7 Temmuz tarihleri arasında Lent Festivali düzenlenecek. Dar sokakları ve eski köprüleriyle tanınan kentin merkezindeki Dom Kilisesi de görülmeye değer yerlerden. Hem şehrin hem de festivalin tadını çıkatmak için Temmuz ayı ideal.

Yaz Konserleri

Dünyanın birçok ünlü grubunu rock müzikseverleri ile buluşturacak “Tuborg GoldFest”le müziğe doyulacak. İstanbul Parkorman’da 4-6-7 Temmuz tarihlerinde gerçekleşecek festivalde, dünyaca ünlü grup Guns N’ Roses ve Evanescence sahne alacak.

Operaya Doyun

7-19 Temmuz tarihleri arasında, 3. Uluslararası İstanbul Opera Festivali; Aya İrini, Topkapı Sarayı, Yıldız Sarayı ve Rumeli Hisarı gibi tarihi mekanlarda gerçekleşecek. Festival, Türk kültürü konu alan operalara ve prodüksiyonlara ev sahipliği yapacak.

Müzik Dolu Geceler

İstanbul, 10 Temmuz gecesi Chris de Burgh’u, Küçükçiftlik Park’ında, 14-18 Temmuz gecelerinde Cemil Topuzlu Harbiye Açıkhava Sahnesi’nde Sezen Aksu Acoustic Band’ı ağırlıyor. 70’lerden günümüze hiç eskimeyen şarkılarla Temmuz ayı hareketli geçecek.

SERGİ

Goya Pera Müzesi’nde!

Avrupa resminin en özgün sanatçılarından ve modern resmin öncülerinden biri olarak bilinen Francisco de Goya (1746-1828), Türk sanatseverlerle dört büyük gravür serisi ve yağlıboyalarıyla ilk kez 20 Nisan–29 Temmuz 2012 tarihleri arasında Pera Müzesi’nde buluşuyor. Kaçırmayın!

MODA SERGİSİ

KONSER

Dior’un Evinde Yıldız Geçidi

Geçmişinde koca bir tarih yatan ender markalardan Christian Dior’un, Normandiya sahillerindeki bugün müze haline getirilen malikanesinde 12 Mayıs-23 Eylül günleri arasında “Stars in Dior” sergisi gezilebilir. Geçmişten şimdiye uzanan sergide en ünlü artistlerinin rol aldıkları filmlerde giydiği Dior elbiseleri ve aksesuarları görebilirsiniz.

31


f&t agenda SİNEMA

AJANDA ağustos Gerçeğe Çağrı

Sıradan bir işçi olan Douglas Quaid, bir süper ajanın anılarını belleğine yüklemesiyle tehlikeli bir maceranın da içine düşer. Paul Verhoeven’in aynı kült isimli bilimkurgusunun bir yeniden çevrimi olan filmde Colin Farrel, Bryan Cranston, Jessica Biel oynuyor.

Rock of Ages

Bir dönem gençliğinin değişmez sloganı olan “Rock ‘n Roll, seks ve alkol” bir barda yeniden hayat bulur. Barın kapatılması için bir grup muhafazakar kadın, rock müziğine ve onun temsilcisi her şeye karşı savaş açar. Filmde Tom Cruise, Alec Baldwin, Malin Akerman, Paul Giamatti ve Catherine Zeta-Jones rolleri paylaşıyor.

ABRAHAM LINCOLN: VAMPİR AVCISI

Yönetmenliğini Timur Bekmambetov’un yaptığı film, Abraham Lincoln’un ‘gizli günlükleri’ üzerinden nasıl vampir avcısına dönüştüğünü anlatıyor. Lincoln, vampirlerin kökünü kurutmaya kararlıdır. Filmde Benjamin Walker, Anthony Mackie, Dominic Cooper, Mary Elizabeth Winstead oynuyor.

ALBÜM

MODA SERGİSİ Balenciaga’nın Ölümsüz Eserleri

Paris Galliera Müzesi, Cristóbal Balenciaga‘nın ölümünün kırkıncı yıldönümü dolayısıyla 1937 ve 1968 yılları arasında ürettiği 40 parçalık seçkiden oluşan özel bir sergiye ev sahipliği yapıyor. 7 Ekim’e kadar süren sergide Balenciaga’nın fotoğrafları, sanateserleri, terzilik malzemeleri görülebilir.

Norah Jones’un Küçük Kırık Kalbi

Blues ve pop müziğin son dönem ustası Norah Jones’un yeni albümü Little Broken Hearts’un prodüktörlüğünü Rome albümünde de beraber çalıştığı Danger Mouse yapmış. Jones piyano, keyboards, bass ve gitar Danger Mouse davullar, bass, gitar ve yaylıların düzenlemesini üstlenmiş. Yazın en popüler albümlerinden olacağı kesin.

32

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


A DÜNYADAN SERGİLER Edward Weston’a Yolculuk

KONSER Sonunda Feist İstanbul’da!

İKSV’nin 2012 sürprizleri devam ediyor: Indie-folk müziğin dünyada en sevilen isimlerinden, Kanadalı şarkıcı, besteci ve gitarist Feist, Türkiye’deki ilk konserini vermek üzere 25 Ağustos’ta santralistanbul Kıyı Amfi’de!

Edward Weston’ın, tam anlamıyla kendini sanatına adaması, standartları ile uzlaşmayı reddetmesi, basit yaşam tarzı, güzel sanat fotoğraflarının ressamı olarak sıra dışı yetenekleri, kompozisyonları üzerinde tam anlamıyla biçimsel bir kontrol sağlamış olması, onu zamanın en dikkat çeken fotoğrafçılarından biri yapmıştır. Weston sergisi Boston Museum of Fine Arts’ta 31 Aralık’a kadar görülebilir.

Duvarlar

SERGİ

Kent Duvarlarının Yarım Yüzyılı–Burhan Doğançay Retrospektifi, sanatçının son 50 yıllık çalışmalarını gösteriyor. Doğançay’ın 14 ayrı dönemini ve dünyanın farklı koleksiyonlarında yer alan çalışmalarını İstanbul Modern’de 23 Eylül’e kadar görebilirsiniz.

Shakespeare

Sıradışı: Damien Hirst

Britanya sanatının gelmiş geçmiş en sansasyonel isimlerinden Damien Hirst’ün Londra Tate Modern’deki sergisi 9 Eylül’e kadar devam edecek. Müze, Damien Hirst’ün Goldsmiths Üniversitesi’nde eğitim gördüğü yıllardan bugüne tanıdık işlerini bir araya getiriyor. 1991 tarihli ‘Yaşayan Birinin Zihninde Ölümsüzlüğün İmkânsızlığı’ ve ölüm temasını işlediği ‘Doğal Tarih’ serisi görülebilir.

Birleşik Krallık, Dünya Shakespeare Festivali’yle bir kez daha Shakespeare’in sanatını kutluyor. Kasım ayına kadar sürecek festivalde 70’e yakın yapımın yanı sıra, özel etkinlikler, çalıştaylar, sergiler ve eğitimler de sanatseverler tarafından takip edilecek.

FESTİVAL

ETKİNLİK Paris’in Göbeğinde Plaj Keyfi

Paris, 2.5 milyon euro bütçeyle oluşturulan plajda “tatilden mahrum kalanlara” nefes aldırmaya çalışıyor. Bu yıl plajı yüzde 85’i Fransız olmak üzere 4 milyon kişinin ziyaret edeceği tahmin ediliyor. Paris Plages bu yıl iki ayrı mekanda hizmet verecek. Tabii ki asıl ilgi çekeni Seine Nehri kıyısında kurulan 3 kilometrelik parkur... Masmavi şemsiyeler, lacivert-beyaz şezlonglar sayfiye kasabalarını aratmıyor.

Picasso’nun Gravürleri Londra’da!

20. yüzyılın en büyük sanatçılarından Pablo Picasso’nun, 1930-37 yılları arasında yaptığı “Suite Vollard” adlı gravür serisi Eylül ayına kadar Londra’da, British Museum’da sergilenecek. “Vollard” serisinin 100 gravürü, Hamish Parker’ın geçen yıl British Museum’a yaptığı 1 milyon sterlinlik bağışla satın alınmıştı. “Suite Vollard” gravürleri, Picasso’nun, esin perisi ve modeli Marie-Thérèse Walter ile tutkulu bir ilişki yaşadığı dönemin ürünleri.

33


Yazdan Kışa İki Defile, İki Tarz

en moda haberler

Paris’in belki de en ünlü modaevi olan Chanel, yaz 2012 ve kış 2013 defileleri için birbirinden tamamen farklı iki koleksiyon ve bu iki koleksiyona eşlik eden farklı saç ve makyaj stilleri sunuyor. İşte birbirinden farklı iki Chanel koleksiyonunun hikayesi...

Spring-Summer 2012 2012 Chanel yaz defilesi için Paris’deki Grand Palais fantastik bir akvaryuma dönüştürüldü. Podyumdaki mankenler de adeta birer deniz kızını andırıyordu. Romantik hatlar taşıyan koleksiyonda siyahın dışında pastel tonlar ağırlıktaydı. İnciler, koleksiyonun ana aksesuarlarını oluşturuyordu. İnci kolyelerin dışında mankenlerin topuz yapılmış saçlarına takılan ve sırtlarına yapıştırılan inciler dikkat çekti. Podyumdaki mankenlerin makyajları da son derece romantik ve sadeydi.

34

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


Fall-Winter 2013 Chanel’in kış 2013 koleksiyonu rüyadaki bir yolculuk temasından yola çıkarak hazırlandı. Koleksiyonda siyahın ağırlığı hissedildi. Mankenlerin saçları at kuyruğu olarak sıkıca arkada toplanmıştı. Makyajda ise kaşlar ön plandaydı. Chanel makyajının Yaratıcı Direktörü Peter Phillips, bize bu “look”u nasıl yarattığını anlatıyor. “Karl Lagerfeld’in makyaj ile ilgili üç isteği vardı: Mineral, gölge ve kaş. İşte bu imaj böyle doğdu. Her kaşta antrasit renkte taş ve kristaller kullanıldı.Kaşlar ön planda olacağı için yüzde Chanel ‘Mat Lumiere’ fondöten kullandım. Göz kapaklarında ve yüzün çerçevesinde yine Chanel’in ‘Notorious’ isimli lavanta rengi pudrasını kullandım. Onun haricinde yüzü çıplak bıraktım. Böylece kaşlar ortaya çıktı.”

35


en moda haberler Şampiyon Babalara Dünyanın En Hızlı Saati Siz de “Babamla geçen her saniye değerli” diyenlerdensiniz Babalar Günü’nde onu “Şampiyonların Saati”yle tanıştırabilirsiniz. Eğer sportmen, hızlı ve maceraperest bir babanız varsa Dünya Offshore Yarışları’nın resmi zaman tutucusu EDOX’un sürat tekneleri için tasarladığı “Class 1”den daha iyi bir hediye bulamazsınız. www.meysaat.com

Lacoste’dan Timsahlara Veda Ünlü Fransız spor giyim markası Lacoste, New York Moda Haftası’nda görücüye çıkardığı 2012 İlkbahar-Yaz koleksiyonu’nda izleyenleri pek çok sürpriz bekliyordu. Çocukluğumuzdan beri görmeye alıştığımız Lacoste’un yeşil timsahları bu koleksiyonda yer bulmamıştı. Tasarım ekibinin başına geçen 36 yaşındaki Portekizli tasarımcı Felipe Oliviera Baptista, koleksiyona genç, çağdaş ve şehirli bir hava katmak amacıyla yola çıkmış. Basit ama şık tasarımlarıyla bunu başarmış da. Koleksiyonda geometrik desenler dikkat çekiyor. Felipe Oliviera Baptista’dan beklenen, ‘erkek’ bir marka olarak algılanan Lacoste’un daha kadınsı hatlara kavuşmasıydı. Bu koleksiyon öncesi yüzde 25 oranında kadınlara seslenen Lacoste’da son koleksiyon sonrası bu oran yüzde 50’ye çıktı. Felipe Oliviera Baptista, “Benden beklenen zor birşeydi. Hem devrim yapmam, hem de markanın özünü korumam isteniyordu. Elimden geleni yaptım. Ortaya iyi bir iş çıktığını düşünüyorum” diyor ve ekliyor, “Ben de Lacoste giyerek büyüdüm. Çocukken üzerimde Lacoste t-shirtlerle çekilmiş fotoğraflarım var.”

36

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

Gelin Adaylarına 2003’ten bugüne mücevher ve aksesuarlarını B Point markası ile sunan Bilgün Dereli’nin tasarımı ile hayat bulan, şiirsel bir aşkın görkemli ve zarif yansıması “Lyrics Koleksiyonu” gelin adaylarının hayallerini süsleyecek. Göz alıcı Lyrics tasarımları arasında; Bilgün Dereli’nin Osmanlı esintileriyle harmanlayarak günümüz modernliğinde yorumladığı pırlanta ve elmas gibi değerli taşlarla bezenmiş küpe, yüzük, kolye ve bilezik gibi çeşitli takı ve aksesuarlar yer alıyor. Bilgün Dereli, Akmerkez B Point mağazasında sıra dışı koleksiyonlarını müdavimleri ile buluşturmaya devam ediyor...


37


en moda haberler

Gökte Lüks Yakın zamanda İstanbul’a da gelen Amerikalı emlak kralı Donald Trump’ın özel uçağı herkesi kıskandırıyor. Microsoft’un kurucu ortaklarından Paul Allen’dan satın aldığı uçağı baştan başa yenileyen Trump, Amerikan Başkanlık uçağı Air Force One’ı gölgede bırakacak bir uçağa sahip oldu. Boeing 757 tipi uçak, daha önce ticari olarak kullanılıyordu. Ticari olarak kullanılırken 219 olan koltuk kapasitesi, 43 olacak şekilde azaltılmış. Kazanılan yerlerdeyse yaşam alanları yaratılmış. Trump’ın yüz milyon

38

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

dolara satın aldığı jet, özellikle son model elektronik sistemlerle donatılmış. Çok lüks bir yatak odası, toplantı salonu, sinema salonu, yemek salonu, lüks bir otelin banyosunu andıran büyük altın kaplamalı armatürlerle donatılmış bir banyoya sahip özel jetini geçtiğimiz günlerde Donald Trump basına tanıttı. Pahalı derilerle, ahşap kaplamalarla, özel dokunmuş halılarla döşeli uçak, basına açılıp, gezdirildi. Uçakta ikisi pilot, toplam yedi personel görev yapıyor.


39


en moda haberler Boğaz Köprüsü

Zarif Mustafa Paşa Yalısı

Boğaz Hakkında Herşey Profesyonel rehber ve seyahat yazarı Saffet Emre Tonguç, bir Boğaz çocuğu. Tonguç, İngiliz seyahat yazarı Pat Yale’le birlikte “Boğaz Hakkında Her Şey” isimli rehber niteliğinde bir kitap hazırladı. Kitap gerçekten de Boğaz ile ilgili bilmek istediğimiz her şeyi içeriyor. Yalılar, tarihi yerler, müzeler, kafeler, restoranlar ve hatta Boğaz hattındaki cami, kilise ve sinagoglar Boyut Yayınları’ndan çıkan bu kitapta anlatılıyor. Bu kitap ikilinin ilk birlikte çalışması değil. Daha önce, 2010 yılında yazdıkları “İstanbul Hakkında Her Şey” sadece yurt içinde değil, yurt dışında da beğeni topladı ve pek çok ödül aldı. 25 yıldır rehberlik yapan ve 118 ülke gören Saffet Emre Tonguç’a göre Boğaz, “dünyada eşi benzeri bulunmayan bir değer.”

Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı

40

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

Yağcı Şefik Bey Yalısı


Pinko ve Miss Piggy Birlikteliği Miss Piggy, yuvarlak hatları olmasına rağmen modanın kalbi Paris’de büyük ilgi gördü ve bu senenin moda ikonu oldu. Kimse onun tombulluğunu önemsemedi ve her moda haberinde karşımıza çıktı. Tabi senenin yıldızı haline gelmesinde, rol aldığı “The Muppets” filminin rolü büyük! PINKO, bu ünden etkilenmiş olacak ki, Miss Piggy’i konu alan bir T-Shirt serisi tasarladı. PINKO projesi sadece T-shirt üzerine baskı projesi değil! Muhteşem bir el işçiliği barındıran, çok zengin payet, kristal, dantel ve metal boncuklarla süslü bir koleksiyon.

İTÜ’ye Özel Tasarımlar İTÜ Rektörlüğü bünyesinde çalışmalarını sürdüren İTÜ Kurumsal Kimlik ve Logolu Tasarım Ürünleri Komisyonu’nun liderliğinde ve İTÜ Mezunları Derneği katkılarıyla “1773 İTÜ Satış Mekanı” açıldı. Üniversitenin mühendislik, mimarlık ve konservatuar alanlarındaki öncü yaklaşımına uygun sanatsal bir anlayışla tasarlanan ürünlerin yer aldığı 1773 İTÜ Satış Mekanı, İTÜ Ayazağa Yerleşkesi, Mustafa İnan Kütüphane Binası Giriş Katında açıldı. İstanbul Teknik Üniversitesi ile bütünleşmiş zengin tekstil ve kırtasiye ürünlerinin yer aldığı satış mekanı açıldığı andan itibaren büyük bir ilgiyle karşılandı. Ürünler önümüzdeki günlerde daha da çeşitlenecek ve satış mekanından elde edilecek gelir de İTÜ’lü öğrencilere burs olarak verilecek.

Lufthansa Yaz Tarifesinde 61 Yeni Sefer Moda Mesajı

Gül Ağış’ın LUG VON SİGA markasının 2012/13 sonbahar-kış koleksiyonu, kız çocuklarının farklı bir hayat umuduna dokunuyor. Türkiye’nin özellikle doğu bölgelerinde kız çocuklar okula gönderilmiyor, kendilerinden yaşça büyük erkeklerle aile zoruyla evlendirilerek kendi yazmadıkları bir kaderi yaşamaya mahkum ediliyorlar. Ayten Alpün’ün objektifiyle hayat bulan “Gözyaşlarım Şahidimdir” koleksiyonu fotoğraf sergisinde, styling’de Hakan Öztürk imzası dikkat çekti.

Haziran ayından itibaren Lufthansa Berlin BER havalimanında haftada binin üzerinde kalkış ve iniş gerçekleştirecek. Lufthansa yeni yaz tarifesiyle birlikte Berlin uçuşlarının ve yaz aylarında tercih edilen Avrupa tatil merkezlerine yönelik seferlerinin kapsamını genişletiyor. Uzun menzilli uçuş ağı kapsamında ise Çin Halk Cumhuriyeti’ne yeni bir bağlantı sunulurken, dünyanın en fazla nüfus yoğunluğuna sahip Asya ülkesinde iki yeni varış noktası daha sefer ağına dahil ediliyor.

41


en moda haberler

Mayo Trendleri Zeki Triko Tatiana Mityushina ile tanıttığı 2012 plaj koleksiyonuyla çok renkli ve eğlenceli bir yaza geçiş sağlıyor. Her zevke ve beden tipine hitap eden Zeki Triko 2012 yaz koleksiyonunda, doğayı ve vücudu koruyan organik kumaşlara, natürel dokulara ağırlık veriliyor. Vücudu şekillendirip silüeti daha ince gösteren kumaşlar, sürrealist desenler ve neon renklerle birleşiyor. Botanik ve egzotik çiçek desenlerinde; sarı, turuncu, kırmızı ve koral tonlar birer tabloya dönüşerek mayoda sanatı çağrıştırıyor. Yazın en öne çıkan trendi neon ve şeker tonları, modellerdeki pastel tonları bile kırarak plajlarda renklerin dünyasına yolculuğa çıkarıyor.

Zuhair Murad’dan Jennifer Lopez’e Jennifer Lopez’in bu yaz Enrique kosIglesias’la çıkacağı turnedeki kos tümlerini Lübnanlı tasarımcı Zuhair Murad tasarlayacak. Bu onların ilk işbirliği değil. Jennifer Lopez’in Altın Küre Ödül töreninde giydiği kırmızı elbise de ünlü tasarımcının imzasını taşıyordu.

Gurme Seyahatlar

Bronz Mücevherler Ünlü moda tasarımcısı Sonia Rykiel, Demoiselle adını verdiği bir aksesuar koleksiyonu çıkardı. Şık ve lüks parçalardan oluşan koleksiyondaki mücevherler bronz, çantalar ise lüks derilerden yapılmış.

Guess 30. Yaşını Kutluyor! Ünlü moda markası Guess, Paris Four Seasons Georges Hotel’de verdiği muhteşem davetle kuruluşunun 30. yıldönümünü kutladı. Markanın kurucusu Paul Marciano misafirlerini son kampanya yüzleri olan Claudia Schiffer’le birlikte karşıladı. 30. yıldönümü için kasım ayında bir de kitap çıkarılacak.

42

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

Haziran’da Provence’a yapılacak gurme seyahat ile Fransa’nın en ilginç bölgelerinden birini keşfedecek olan gezginler, bölgeye özel şaraplar eşliğinde lavanta tarlalarının ve pek çok ressama ilham vermiş bakir doğanın tadını çıkaracaklar. Aynı ay Romeo ve Juliet’in romantik şehri Verona’ya düzenlenen diğer gurme seyahat ise, İtalya’nın gül kokulu şampanyasının yapıldığı Prosecco Bağları’ndan başlayarak Opera Festivali’nde kentin arenasında izlenecek opera ile devam edecek. Bu gezide seyahatseverler, Kuzey-doğu İtalya’nın az bilinen fakat müthiş bir doğal ve kültürel mirasa sahip bölgesini; şarapları, lezzetleri ve sanatıyla tanıyacaklar. www.dunyaninrenkleri.com I dunyaninrenkleri@koptur.com


43


en moda haberler

Çağdaş “Beşi Bir Yerde”ye Ödül Geleneksel takımız Beşi Bir Yerde, Ela Cindoruk’un yorumuyla uluslararası Red Dot Design Awards 2012 ile onurlandı. Tasarım, 70 ülkeden 14 bin katılımın değerlendirildiği süreçten sonra, “çok başarılı detay çözümü” ile ödüle layık görüldü. Ödül kazanan eserler 2 Temmuz 2012’den itibaren Essen’de (Almanya) Red Dot Tasarım Müzesi’nde dört hafta sergilenecek. Beşi Bir Yerde, Anadolu’nun kimi yörelerinde, ekonomik değeri de olan bir çeşit süstür. Ela Cindoruk’un tasarladığı Beşibiryerde, hem güncel bir mücevher, hem de yirmi dört karat (995 ayar) has altından üretildiği için her zaman her yerde geçerli bir çeşit para olarak düşünüldü.

Avon’dan Erkeklere 126 yıldır kadınların güzellik dünyasına yön veren AVON, aynı zamanda erkeklerin bakım ihtiyaçlarına yönelik ürünleri de portföyüne eklemeye devam ediyor. AVON bu kapsamda genç erkeklere yönelik 4 farklı seçeneği bulunan Yeni X-SERIES deodorant serisini satışa sunuyor.

Christian Louboutin’den Külkedisi Ayakkabıları Ayakkabı dünyasının en ünlü ismi Christian Louboutin, Külkedisi Koleksiyonu olarak saydam plastik ve kristal dokunuşları olan küçük bir ayakkabı koleksiyonu hazırladı. Ayakkabıların tabanlarıysa tahmin edebileceğiniz gibi kırmızı. Louboutin “Yolum Külkedisiyle kesiştiği için çok mutluyum. O ayakkabı dünyasında bir ikon” dedi.

44

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

Downtown Accessory 2000 yılında kurulan Downtown Accessory markası, en iyi tasarım ve el yapımı işçiliği kullanarak lüks deri kemerler, bileklikler, anahtarlıklar, cüzdanlar ve çantalardan oluşan bir koleksiyon sunuyor. Tüm tasarımlar sınırlı sayıda üretilir. Ürünlerin güzelliği, Swarovski kristalleri ve el yapımı toka tasarımlarından gelmektedir.

Anna Dello Russo, H&M İçin Cesur Aksesuarlardan Oluşan Bir Koleksiyon Hazırlıyor Göz alıcı giysileri ile sonu gelmez bir ilgiyle stil fotoğrafçıları tarafından belgelenen ve internet üzerinden tüm dünyaya yayınlanan blog dünyasının idolü Anna Dello Russo, H&M için özel bir aksesuar koleksiyonu oluşturarak stil konusundaki eşsiz zevkini ortaya koydu. Göz alıcı, eşsiz ve eğlenceli koleksiyon, Dello Russo’nun takı konusundaki zevkinin bir ifadesi oldu. Bu özel koleksiyon, 4 Ekim 2012 tarihinde, dünya moda haftası turunun zirvesinde, dünya çapında yaklaşık 130 mağazada satışa sunulacaktır.


45


en moda haberler

Türkiye Otelciler Federasyonu’nun çiçeği burnunda başkanı Osman Ayık, turizm yazarı ve tarihçi Saffet Emre Tonguç’un sorularını yanıtlıyor.

OSMAN AYIK

“Turizmde Türkiye’nin Hedefleri Büyük” Öncelikle hayırlı olsun demek istiyorum. Aralık ayında Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı seçildiniz… Teşekkür ederim. Yeni başkan seçildim ama turizm sektöründe yeni değilim. Uzun yıllar Akdeniz Otelciler Birliği Başkanlığı yaptım. Sonra birlikte TÜROFED’I kurduk. Ben zaten bir süredir TÜROFED’in yönetim kurulu üyesiydim. Aralık ayında yapılan seçimlerle de iki yıllığına başkan seçildim. Turizmci bir aileden geliyorsunuz. Türkiye’nin yetiştirdiği en büyük güreşçilerden biri olan babanız Ahmet Ayık’la birlikte Antalya’nın ilk turistik tesislerinden birini kurdunuz. Bize bunu biraz anlatır mısınız? Babam Ahmet Ayık, 1960-1970 yılları arasında Türkiye’ye defalarca dünya ve hatta olimpiyat şampiyonluğu getirmiş, halka mal olmuş bir sporcu. Sporu bıraktıktan sonra babam turizme yatırım yaptı. Hatta Antalya’da ilk yatırım yapanlardan diyebilirim. 1988 yılında ilk yatırımımızı tamamladık. Kemer bölgesinde, Beldibi’nde Şampiyon Tatil Köyü’nü açtık. Bunu diğerleri izledi. Peki 2012 yılına gelecek olursak… İki yıldır başlattığınız erken rezervasyon kampanyası nasıl gidiyor? Bu sene erken rezervasyon dönemi tamamlandı. Turizm sezonu nasıl geçecek gibi görünüyor? Bizim için sürdürülebilirlik çok önemli. Turizm çok kırılgan bir sektör. Uzun vadede bu işi yapıyor olmamız için yerli tatilciyi de ağırlıyor olmamız lazım. Geçen yıl da, bu yıl da erken rezervasyonda iyi sonuçlar aldık. İç pazar tatilcilerin, dış tatilcilerin yüzde 25’I olmasını amaçlıyoruz. Şu anda bu oran yüzde 15 civarında. 2011 yılında toplam tatillerin yüzde 30’unu ise erken rezervasyon sonucu aldık.

46

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

Antalya turizmimiz açısından bir fenomen. Her yıl yeni rekorlara imza atıyor. Ama Kaleiçi’ne gittiğinizde esnafın kan ağladığına şahit oluyorsunuz. Herkes “herşey dahil” sisteminden şikayet ediyor ve turistin kaldığı tesis dışında para harcamadığından şikayet ediyor. Siz herşey dahil sistemini nasıl değerlendirirsiniz? Türkiye 1982 yılında çıkan kanun sonucu daha çok turist ağırlamaya başladı. Bu da 25-30 yıl demek ki çok kısa bir süredir. Turizm Türkiye’de ilk gelişmeye başladığında “Herşey Dahil” gibi bir sistem yoktu. Yavaş yavaş buraya geldik. Bu da bir neden,sonuç ilişkisidir. Böyle bir talep olduğunda siz bu talebe cevap vermek zorundasınız. Bizim Avrupa standartlarında tesislerimiz var. Ama tesislerin hemen yanında bile bu standartları bulamıyorsunuz. Herşey dahil sistemiyle gelen turistin, tesisinden dışarı çıkmadığı, başka bir yeri görmediği iddia ediliyor ancak rakamlar bunu yalanlıyor. 2011 yılında Antalya’ya 11 milyon turist gelmiş. Ören yerlerine yapılan ziyaretlere bakıyoruz. Hepsini 3 ila 5 milyon arasında turist ziyaret etmiş. Noel Baba’nın anavatanı Demre’yi ise yılda 7,8 milyon ziyaretçi var. Demek ki turistler tesisten çıkıyor ve ören yerlerini ziyaret ediyor ama standartlarını beğenmediği yerde para harcamayı uygun görmüyor. Turistin para harcaması için tesis dışındaki standartları yükseltmeliyiz. Önümüzdeki yıllarda Türk turizmi büyümeye devam edecek mi? Şu anda Türkiye, ağırladığı turist sayısıyla dünya altıncısı. Çok kısa sürede çok hızlı büyüdük. Son 10 yılda çift haneli büyüme rakamları sağlayan bir ülke olduk. Birkaç yıl, diyelim beş yıl içinde beşinci sıraya oturmayı hedefliyoruz ki, şu anda beşinci sırada İtalya’yı görüyoruz. 2016 yılında bu gerçekleşebilir diye düşünüyorum.


47


en moda haberler Renkli Tasarımlar Tüm koleksiyonlarda rengarenk tasarımlar yaza damgasını vuruyor. Takıdan çantaya ve ayakkabıya her tür aksesuarda canlı renkler revaçta.

Dior

Arm Party

Bally

Saatimizin yanına sıra sıra takacağımız rengarenk zincirler ve bilezikler yepyeni bir trendi temsil ediyor. Yazın neşesini kollarımıza taşıyan bu trendin adıysa Arm Party.

Tiffany&Co 175 Yaşında

Altın Çağı

Tiffany & Co., 175. yılının şerefine çok özel yeni bir mücevher metali olan RUBEDO’yu görücüye çıkardı. Tiffany’nin köklü tarihinde türünün ilk örneği olan RUBEDO, dünyadaki en güzel metaller arasındaki yerini de alıyor. Latince bir sözcük olan Rubedo, kızıllık anlamını taşıyor. Ortaçağ simya felsefesinde, madde ve ruhun ender güzellikteki bir şeyi yaratmak için bir araya gelmesiyle ulaşılan en yüksek başarıya Rubedo adı veriliyordu. Bu zafer, altının zenginliği, gümüşün parlaklığı ve bakırın sıcaklığı ile donanmış Tiffany’nin yeni RUBEDO metal koleksiyonunda kusursuz şekilde gözler önüne seriliyor.

24 Ayar Altınlı Cilt Bakım Serumu OROGOLD’un 24 karat altın içerikli C vitaminli serumu ile cildinize aydınlık ve parlaklık kazandırırken aynı zamanda çizgi ve kırışıklıklarınızdan kurtulun. E ve C vitaminleri cildi serbest radikallerin zararlı etkilerinden koruyan kuvvetli antioksidanlardır. 24K Altın bileşimi, kolajen ve elastin üretiminin aktive olmasına ve hücresel sürecin canlanmasına ve hızlanmasına yardımcı olur.

48

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

Emporio Armani

Gucci’nin tasarımcısı Frida Giannini, 2012 Yaz Koleksiyonu’nda altının asil zerafetini bir kez daha gözler önüne seriyor. Koleksiyon grafik temalarda, düz çizgili siluetler ve pırıltılı altın tonları taşıyor. Aksesuarlarda ise altın zincirler ve altın kaplama topuklar göz alıcı... Frida Giannini Altın Kaplanı, aksesuar koleksiyonuna sokuyor.


49


f&t zoom

Garo Miloşyan

Peribacalarının havadan görünüşü, sabahın ilk ışıklarıyla birleşince insana başka bir gezegendeymiş hissi veriyordu.

FOTOĞRAFLARLA DÜNYA Fotoğrafçılar çoğu zaman dünyamızı bizden başka bir gözle algılıyor ve sonra da bu izlenimlerini sunuyorlar bize. İşte Türkiye’den ve dünyadan birkaç farklı fotoğrafçının gözünden dünyamız...

50

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


Fot Dü oğ r nya afla

rla

Gilbert Garci

“Hikaye anlatmaya bayılıyorum. Benimkisi bir nevi insanları kandıran illüzyonistin aldığı zevk” diyerek bizi zaman, yalnızlık, boşluk ve varoluş gibi felsefik ikilemleri sorgulamaya davet ediyor. Kendisi bunu ufak da olsa mizahla yapıyor ve devam eder; “Mizahı yüzeye yerleştirmeye çalışıyorum. Fotoğraflarımda yapmaya çalıştığım egzersiz aslında kolayca kibirli veya aşırı ciddi gözükebilir. Oysa ön planda mizaha yer vermek önemli çünkü bu sayede izleyici süjeyle bir diyaloğa girebiliyor. Benim için mizah asıl amaç değil elbette ama iyi ki işlerimde yer alıyor.” Ünlü Fransız fotoğraf sanatçısı Gilbert Garcin’in Türkiye’deki ilk solo sergisi olan “Bay G” 30 Haziran’a kadar Elipsis Galeri’de izlenebilir.

51


f&t zoom

Otto Schulze

Bu fotoğraf New York’un Chelsea semtinde çekildi. New York’un her yerinde muhteşem graffitiler var ve zaten bu sokakta ilgimi çeken en önemli olay bu oldu. Graffiti ve öğleden sonranın eşsiz ışığının birleşimi bu köşede bir süre beklememe yol açtı. Yürüyen insanların duvarda oluşturduğu gölge oyunu ve zengin renkler beni çok etkiledi. Bu fotoğrafa dair Henri Cartier-Bresson’dan bir alıntı yapmaktan ötesini söylemeye gerek yok aslında: “Görürsün, hissedersin ve şaşırmış gözün karşılık verir.” Otto Schulze

52

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

Otto Schulze, küratörlüğünü Rana Solaker’in, proje danışmanlığını Dr. Ali Bülent Kutvan’ın yaptığı “New Yorker” isimli karma fotoğraf sergisindeki 10 fotoğrafçıdan biri. New Yorker sergisi 8 Haziran’a kadar İstanbul Fotoğraf Müzesi’nde izlenebilir.


Fot Dü oğ r nya afla

rla

Ayşegül Dinçkök

Kum zeminlerin sakin yaradılışlı balıklarından olan mavi noktalı vatoz, Taeniura melanospilos, kuyruğunda zehirli bir diken taşır. Kumun altındaki midye ve kabuklularla beslenir. Sulawesi Endonezya

53


f&t celebrity

Moda Dünyasının Çılgın Kızı

Alice Dellal Biz onu daha çok yarısı kazıtılmış saçları ve internette dolaşan provokatif fotoğraflarından tanıyoruz. Ama moda dünyasının yaramaz kızı artık bambaşka bir imajla karşımızda olacak. Chanel’in yeni “Boy Bag” serisinin reklam kampanyası için Karl Lagerfeld tarafından seçilen Alice Dellal, bize çekim izlenimlerini ve kendi moda stilini anlatıyor.

54

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


55


f&t celebrity

Ö

nde gelen moda dergilerinin bazı editörleri isimlerinin gizli kalması şartıyla yumuyorlar gözlerini ve açıyorlar ağızlarını. Alice Dellal’ın internette dolaşan fotoğraflarından hiç hoşnut değiller. Saçlarının yarısı kazıtılmış, makyajı akmış, yırtık çorapları ve kirli görüntüsünden hiç memnun değiller. Moda dünyasında kötü bir etki bıraktığını düşünüyorlar. Ama bu sıradışı moda ikonunun değerini moda dünyası anlıyor olsa gerek ki, pek çok defilede ve reklam kampanyasında karşımıza çıkıyor. 2008 yılında reklam kampanyalarında Mango’nun yüzü, Agent Provocateur’ün vücudu olan Alice Dellal, pek çok büyük markanın da defilelerinde podyuma çıktı. Ünlü moda fotoğrafçısı Mario Testino’nun yeni ilham perisi olan Dellal, son olarak da Karl Lagerfeld tarafından Chanel’in yeni “Boy Bag” çantalarının reklam yüzü oldu. Aslında punk-rock tarzıyla tanıdığımız manken Alice Dellal, son derece iyi bir aileye mensup. 1987 doğumlu olan manken, Brezilyalı manken Andrea Dellal’ın kızı. Babası ise ünlü emlak milyarderi “Black” Jack Dellal’ın oğlu. Alice de onun 800 milyon sterlinlik mirasının varislerinden. Alice İngiltere’de doğmuş ama yedi yaşındayken annesi ve babasının boşanmasıyla annesiyle Brezilya’ya taşınmış. Daha sonra ise yeniden Londra’ya dönmüşler. Alice de Londra’nın havalı özel okullarından birini bitirmiş. Annesi ve babası beş yıl önce tekrar bir araya gelerek yeniden evlenmiş. Alice son derece iyi bir çevrede yetişmiş. Arkadaşları arasında Mick Jagger’ın çocukları, Monako Prensesi Caroline’in çocukları bu-

56

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

lunuyor. Hatta Caroline’in oğlu Pierre Casiraghi ile bir süre çıktığı söyleniyor. Şimdi ise Mick Jagger ve Jerry Hall’ın oğlu James’le birlikte yaşıyor. Alice’in erkek kardeşi Alex, Londra’da bir sanat galerisinin sahibi, kızkardeşi Charlotte ise ayakkabı tasarımcısı. Alice Dellal’ın kesinlikle farklı bir görüntüsü ve tarzı var. Pek çoğuna göre o, 1990’lı yıllardaki bir Nirvana klibinden firlamış gibi. 1.67 metre boyundaki, 25 yaşındaki moda dünyasının bu çılgın kızı, gerçekten de bugün podyum dünyasında gördüğümüz pek çok mankenden farklı bir portre çiziyor. Çoğunluğun Doğu Avrupalı, birbirinin aynı görünen, 16 yaşındaki sarışın mankenler olduğu bu dünyada, o Kate Moss özelliklerine sahip. Kendine ait bir tarzı var. Agresif görüntüsünün altında, altın gibi bir kalbi olduğunu söylüyor arkadaşları. “Bir rockçı gibi giyinmesine bayılıyorum”, diyor manken bir arakadaşı. Daracık minileri, yırtık külotlu çoraplarıyla poz verip iki parmağını gösteriyor kameralara ama onu yakından tanıyanlara göre son derece iyi ve arkadaş canlısı. Üstelik çok da yaratıcı biri. Yakın çevresi onun manken olarak kalmayacağı görüşünde. “Alice’in yapabileceği sayısız şey var. Onu ileride çok farklı yerlerde görebiliriz”, diyor bir başka arkadaşı. Alice’in ilgi alanları çok. O aynı zamanda bir müzisyen. En yakın üç kız arkadaşıyla kurmuş olduğu bir punk-rock grubu var. Adı, Thrush Metal. Alice bateri çalıyor. İki manken arkadaşından Emma Chitty bas gitar çalıyor, Laura Fraser ise vokalde. Bir asilzade olan arkadaşı Isabella Ramsey ise gitar çalıyor. Alice’e göre müzik, moda dünyasının etkisi altında. İleride hangi alana yönelmek isteyeceğini bilemeyiz ama adını sıkça duyacağımız kesin.


ALICE DELLAL’IN KESINLIKLE FARKLI BIR GÖRÜNTÜSÜ VE TARZI VAR. PEK ÇOĞUNA GÖRE O, 1990’LI YILLARDAKI BIR NIRVANA KLIBINDEN FIRLAMIŞ GIBI. 1.67 METRE BOYUNDAKI, 25 YAŞINDAKI MODA DÜNYASININ BU ÇILGIN KIZI, GERÇEKTEN DE BUGÜN PODYUM DÜNYASINDA GÖRDÜĞÜMÜZ PEK ÇOK MANKENDEN FARKLI BIR PORTRE ÇIZIYOR.

57


f&t celebrity

FASHION&TRAVEL En sevdiğiniz Chanel “Boy Bag” hangisi? ALICE DELLAL En beğendiğim Boy Bag, Stringray modeli. Siyah deri, zincirli olan. Çok iyi yıllanacağını düşünüyorum. Hatta kullandıkça daha iyi görüneceğine eminim. Son derece “rock” bir görüntüsü var. Erkeksi hatlarına gerçekten bayıldım. F&T Peki bu çantayı ne zaman kullanırsınız? AD Her zaman kullanırım. Gündüz, gece, yaz ya da kış… Ben bir çantayı yıllarca kullanmayı severim. Bu çanta da farklı şekillerde kullanmak ve farklı şeylerle kombinlemek için ideal bence. Reklam çekimini htırlıyorum da… Ben bu çantayı her yerde kullanırım, plaj hariç. Plaja yanımda götürmem, çünkü çalınabilir. F&T Sahip olduğunuz ilk Chanel çantayı anlatabilir misiniz? AD Boy Bag, benim sahip olduğum ilk Chanel çanta. Bu çantanın hayatımda benimle birlikte olacağı fikri de beni heyecanlandırıyor. Her sezon bir önceki sezon aldıklarını atanları düşünüyorum da… Ben öyle yapamam. Sahip olduklarımı elimde tutmayı seviyorum. Her parçanın bir hatırası var. Bu çanta da Chanel ile bu çalışmamı, reklam

58

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

kampanyasını hep hatırlatacak bana. F&T Chanel couture defilesinin bir parçası olmak nasıldı? AD Harikaydı. Podyuma çıktım ve geleceğe doğru yürüdüğümü hissettim. Sonra bir uzay gemisine bindiğimi düşündüm ama aslında bir uçaktı. Dekorun nasıl olacağını biliyordum çünkü bazı çizimler görmüştüm. Yine de benim için bir sürpriz olmasını da istemiştim. Ve herşey tahminimden daha büyük ve daha etkileyiciydi. Bakılacak okadar çok şey vardı ki. Elbiseler, ayakkabılar, küpeler, saçlar, çoraplar…

ERKEKLERIN GENELLIKLE KADINLARDAN DAHA RAHAT TARZDA GIYINDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM. BIR JEAN PANTOLON VE BIR SWEATSHIRT GIYIP DIŞARI ÇIKIYORLAR. BEN DE ONU YAPMAYI SEVIYORUM. BENIM IÇIN RAHATLIK ÖNCE GELIR.


F&T Karl Lagerfeld’le ne zaman tanıştınız? AD Karl’la ilk olarak ‘The Little Black Jacket’ (Küçük Siyah Ceket) kitabının çekimleri sırasında tanışmıştım. Onun kamera arkasında çalıştığını ilk o zaman görmüştüm. Herkesle çok iyi anlaşıyordu. Gerçekten de çok iyi biri olduğunu düşünmüştüm. Çok iyi ve kendine has biri. Onunla konuşmak, fikirlerini dinlemek çok güzeldi. F&T Lagerfeld’le sonra bu kampanya için mi bir araya geldiniz? AD Evet. Muhteşem güzellikteki eski bir Fransız dairesinde çekimleri gerçekleştirdik. Çekimler çok iyi gitti çünkü o ne istediğini çok iyi bilen biri. Dolayısıyla çekimler çok kısa sürede tamamlandı. Benim için çok iyi bir tecrübe oldu. Çok iyi ve hayatım boyunca unutamayacağım bir tecrübe tabii ki… F&T Çekimler sırasında kendinizi nasıl hissettiniz? AD Çok iyi. Mutlu, huzurlu ve rahattım. Bir fotoğrafçının insana kendini iyi hissettirmesi çok önemli. F&T Çekim sırasında giydiklerinizden en çok hangilerini sevdiniz? AD En çok feminen kıyafetleri sevdim. Oyunculuk ve mankenlikte en sevdiğim şey de bu. Çekimler sırasında kendimi tam bir hanımefendi gibi hissettim. Giydiğim elbiseler, kırmızı ruj ve o çantalar… Ben normalde öyle çantalar kullanmam. F&T Chanel markasıyla ilgili neler söyleyebilirsiniz? Markayı nasıl algılıyorsunuz? AD Chanel elegan, seksi, cool, spor… Bunların hepsi birden. Bir Chanel’i başka şeylerle rahatlıkla karıştırabilirsiniz. Böylece kendi tarzınızı yansıtırsınız. İşte ben bunu seviyorum. Örneğin jean şortumun üzerine tüvid bir ceket giyerim ve rahat tarzda giyinmiş olurum. F&T Normalde Chanel giyer misiniz? AD Annem Chanel markasını çok sever. Benim daha önce hiç Chanel marka birşeyim olmamıştı. Annemin bazı şeylerini ödünç alırdım. Ama bundan böyle artık kendi Chanel’lerim olacak. F&T Chanel’in yeni yüzü olmak nasıl? AD Chanel’in marak yüzü olmak gerçekten hiç beklemediğim birşeydi. Başka bir marka belki ama Chanel için seçileceğimi hiç düşünmemiştim. Kendimi başkalarıyla kıyaslamak istemem ama Vanessa Paradis, Blake Lively, Lilly Allen gibi Chanel’I daha önce temsil etmiş ve çanta kampanyalarında çalışmış olan kadınların hepsi birbirinden farklı özelliklere ve kişiliklere sahip. Ben de gerçekten projede yer almaktan onur duydum. F&T Giyim tarzınızı bize anlatır mısınız biraz? AD Ben rahat olmayı seviyorum. Erkeklerin genellikle kadınlardan daha rahat tarzda giyindiğini düşünüyorum. Bir jean pantolon ve bir sweatshirt giyip dışarı çıkıyorlar. Ben de onu yapmayı seviyorum. Benim için rahatlık önce gelir. F&T Biz sizi “punk” tarzı olan biri olarak tanıyorduk?.. AD Evet, öyle de diyebiliriz. Aslında punk bir tavırla, couture ruhunu evlendirmek çok kolaydır. Kendiniz olmanız yeterli. Siz siz olun, punk tavrınızı koruyun ve biraz da Chanel ekleyin yeter. Bu, iki farklı tarzı bir araya getirmenin modern bir yolu. F&T Stil önerilerinizi alabilir miyiz? AD Farklı şeyler denemenizi öneririm. Tutucu davranmayıp riske girmeli. Ben bunu yeterince yapmadığımı düşünüyorum. Giydiklerimi seviyorum ve rahatlığa çok önem veriyorum. Ama bazen sade olduğu kadar şık da giyinmeli insan. F&T Bir stil ikonu olduğunuz gibi müzisyensiniz de… AD Bugünlerde müzik ve moda iç içe. Dergilerde müzisyenlerin fotoğraflarını görüyorsunuz. Moda defilelerinde müzik grupları sahne alıyor. Müzik modaya ilham veriyor.

59


f&t celebrity

60

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


Kara Şövalye Yükseliyor

Christian

Bale Yürek hoplatan İngiliz aktör Christian Bale, Batman trilojisinin üçüncü filminde canlandırdığı karakteri anlatıyor. “Dark Night Rising” filmi bu yaz sinemalarda olacak.

61


f&t celebrity FASHION&TRAVEL Bundan sonra, Batman rolünü oynamayı özleyecek misiniz? CHRISTIAN BALE Evet, tabii ki özleyeceğim. F&T Batman kostümünü giymeyi özleyecek misiniz peki? CB Bütün sıkıntılara, sıcağa, tere, baş ağrılarına ve geri kalan her şeye rağmen, günün sonunda eve gidip, arkanıza yaslanıp filmi izlediğinizde şunu diyorsunuz, ‘İşte, bu mükemmel. Bu kauçuk kostümü özleyeceğim.’ F&T Film hakkında birçok söylenti var. Yönetmen Chris Nolan ile tekrar bir film çekme konusunda kaygılarınız oldu mu ? CB Bunun başıma geleceğini biliyordum çünkü bu filmi çekmek için sözleşme imzaladım. Başka seçeneğim yoktu, aksi takdirde dava edilip sokaklarda beş parasız kalırdım. Chris, bunun bir triloji olacağından hep bahsediyordu ve birçok serinin üçüncü filminin beğenilmemiş olması da hoşuna gitti. Tabii ki bazı istisnalar var ama çoğu zaman bu üstesinden gelinmesi zor olan birşey.

olduğuna dair bütün görüşlere karşılık bunu gerçekten yürekten yapmaması. Ve Alfred’in, bir hayatı olmayan bu adamı izlerken düşündüğü de bu. O, bütün hayatını bir kenara koyuyor çünkü hala zihni ve duyguları o kadar öfkeyle dolu ki… Anne ve babasının ölümünün acısını asla unutmayacak. Aslında unutmak da istemiyor, bu adaletsizliğe karşı hissettiği kızgınlığını sürdürmek istiyor ama aynı zamanda bu boş, hissiz insanı da Gotham’e göstermeyi arzu ediyor. Bu yüzden umarım ki kimse ondan kuşku duymaz ve sadece onun şımarık bir serseri olduğunu düşünmez. Fakat sonuç olarak en özel anlarında Alfred yanındadır, Rachel yanındadır ve hepsi bu kadar değildir. Bir yerden hayatını yaşamaya başlaması gerek. Hayat ve hayattan zevk alma konusunda ciddi sorunları var. Herşeyi intikam uğruna feda etmiş ve neyse ki Alfred, onun hayatını yeniden yaşamaya başlamasını istiyor. Tabii ki, bu trajedi onu tanımlıyor. Çoğu insanın hayatta yaşamaya değer bulacağı herşeyi feda etti ve bunun ne anlama geldiğini tekrardan öğrenecek ama bu da hayatının son yıllarında olacak. F&T Son film yayınlandığından beri ne kadar zaman olduğunu biliyor muyuz ve bu filmde herhangi bir şey çözüme ulaştı mı? Çünkü son filmde birçok şeyi çözümsüz bıraktınız. CB Birçok yeni keşif ve gün yüzüne çıkan gerçekler var ve asıl soru yapılması gereken doğru şeyin ne olduğu. Yalanlarla devam edip insanları mutlu etmek ya da gerçeği gün yüzüne çıkarıp insanların hayatını mahvetmek…

F&T Chris Nolan ile bir triloji çektiniz. Bu gerçekten son film mi, filmde iyi bir karaktere dönüşme imkanınız olacak mı? CB Seyircinin film hakkında ne düşüneceği hakkında en ufak bir fikrim yok. Neyse ki, bunu tahmin etmeyi çok iyi beceren Chris var. Kendisi, sette seyirciyi temsil eder. Ben ise karakterimi canlandırmak üzerine yoğunlaşırım. CanGITME ZAMANI GELDIĞINDE F&T Ne kadar zaman oldu? landırdığım karakteri çok seviyorum, yani CB Yıllar geçti. Chris’in ne kadar zaman geçtiğini bambaşka bir Batman filmiyle karşılaşacakGITMENIN IYI OLDUĞUNU sınız. Gerçekten büyüleyici bir karakter, setsöylememi isteyip istemeyeceğini bilmiyorum. DÜŞÜNÜRÜM HEP VE BU te iş sıkıcı ve yorucu olduğunda Chris bana DA CHRIS’IN FILMI BITIRMEK F&T Tom Hardy ile çalışmaktan biraz bahseder sadece konuyu anlatır, ne yaptığıma bakmaz bile. Chris önsezilerine çok güvenir. Ona demisiniz? ISTEDIĞI ZAMANDIR. falarca, ‘Birkaç değişik versiyonunu yapmaCB Gerçekten iyi bir oyuncu. Tom ile bilhassa VE ŞIMDI BUNUN IÇIN mı istemediğinden emin misin? Bunu da yason birkaç haftadır çalışmaktayım, gerçekten DOĞRU ZAMANDAYIZ. pabilirim, ya sonra izlediğinde hikayenin bu büyüleyici bir aktör. Kariyerine birkaç muhtekısmını değiştirmeyi tercih edersen, bu duşem karakter ekleyecek ve bu filmde de bunu rumda ard arda değişiklik yapmamız gerekir,’ dediğim zamanlar olur başarıyor. Kendisi her gün işe gelirken adeta neşe dolu. Muazzam bir ve o da der ki, ‘Hayır, hayır, ben ne istediğimi biliyorum.’ Kendisi çok kişiliği var, sahneyi iyi bir şekilde paylaşacağınız biri. Sahneyi o başlakararlıdır. Açıkçası, Batman ile ilgili anlatılabilecek muhtemelen birtır. Ona gerçekten hayranım. çok hikaye vardır. Batman’in yaşlanması ve herşeyi eskisi gibi yapamaması fikri hoşuma gider. Ama gitme zamanı geldiğinde gitmenin F&T Tom ile dövüş sahnesi çekmekten bahseder misin? iyi olduğunu düşünürüm hep ve bu da Chris’in filmi bitirmek istediği CB İlk filmden beri bizimle birlikte olan olağanüstü dublörlerimiz var. zamandır. Ve şimdi bunun için doğru zamandayız. Dövüş sahnelerinde görmek istedikleri şeyi iyi bir şekilde tasarlıyorlar ve Tom ve ben yerimizi alıp hikayede olanları dövüş sahnelerine F&T Bruce Wayne/Batman ile bu filmde hikayenin bitiş şeklinden aktarıyoruz. Dövüş sahnesinde bir hikayeyi anlatabilmek için rolünümemnun musun? zü iyi oynamalısınız, aksi takdirde o dövüş başlı başına oldukça anCB Evet, çok iyi oldu. lamsız olur. F&T Üçüncü filmde de, Batman anne ve babasının ölümünün etkisi altında mı hala? CB Bence, onlar hep aklındaydı. Hep oradaydılar. Asıl mesele Batman’in hala o çocuk olması. Canlandırdığımız bir çizgi roman. O çizgi romanlarda dikkatimi çeken şey ise, onun gerçekten bir playboy

F&T IMAX’te ateş etmek nasıl birşey? CB Son filmden biraz tecrübe edindim ve “Prestij” filmini çektiğimizde, Chris onunla deneme yapıyordu. Kameralar çok gürültülü ama küçük bir atıştan ortaya bir felaket çıkıyor. Bu da seyirciye o anı gerçekten yaşıyormuş hissi veriyor. Gerçekten güzel bir makine.

FILMOGRAFI

2012

The Dark Knight Rises

62

2011

The Flowers of War

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

2010

The Fighter

2009

Terminator Salvation

2008

The Dark Knight

2006

The Prestige

2006

Rescue Dawn

2005

Batman Begins


BUNLARI...

n Batman’in

ilk olarak DC Comics tarafından yayınlanan çizgi romanlarda kurgusal karakter olduğunu, n İlk film serisinin 1940’larda çekilen ‘Batman’ ve ‘Batman ve Robin’ adlı 15 bölümlük bir diziye konu olduğunu, n DC Animated Universe tarafından ilki 1993’te yapılan beş ayrı animasyon TV dizisi yapıldığını, n İlki 2008’de olmak üzere dokuz tane animasyon filminin yapıldığını, n Bugüne kadar tam 10 tane Batman filmi çekildiğini, n Batman filmlerinin son serisinin Christopher Nolan’a ait olan üç filmden oluştuğunu ve sonuncusunun ‘Kara Şövalye Yükseliyor’ adıyla bu yaz vizyona girdiğini n 1989’dan beri yapılan Batman filmlerine ayrılan bütçenin 925,000,000 dolar olduğunu, elde edilen gelirin ise dünya çapında toplam 2,633,156,775 dolar olduğunu

...BILIYOR MUYDUNUZ?

63


f&t interview

fashio n&trav el

Öz Habeerl

Modanın En Ünlü Yüzü

Kate Moss

Kate her zamanki gibi güzel görünümlü, cool ve şık. Kate Moss’la yaşamından ve güzelliğinden konuştuk. Yazı Funda Şahinbaş Hoşkal

64

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


65


f&t interview

FASHION&TRAVEL Tüm dünyada stil ikonu olarak tanınıyorsunuz, geçmişte sizin ikonlarınız ve ilham perileriniz kimlerdi? KATE MOSS İlham perilerim Anita Pallenberg ve Julie Christie. Geçmişte olduğu gibi hala son derece güzel ve etkileyicler, eşsizler. F&T Kate Moss’un bir günü nasıl geçiyor? KM Hiçbir zaman aynı değil, her gün birbirinden farklı! Ama yine de mesleğim ve seyahatlerimden ötürü rutinden kaçabilecek kadar şanslıyım.

F&T Bir kadında ve bir erkekte en seksi bulduğunuz şey nedir? KM Güven ve iyi bir espri anlayışı her iki cins için de kesinlikle çok önemli.

F&T Hayatınızdaki en önemli şey nedir? Aşk? Aile? İş? KM Benim için en önemli olan şey kesinlikle aile ve aşk.

F&T Kendi özel hayatınızda sade bir görünüm mü, yoksa daha büyüleyici ve göz alıcı bir görünüm mü tercih ediyorsunuz? KM Ben doğal ve sade bir görünümden yanayım, ama eğer kız arkadaşlarımla çıkıyorsam, o zaman nereye gittiğimize bağlı olarak süsleniyorum.

F&T Kızınız kendi kıyafetlerini seçerek kendi tarzını oluşturmaya başladı mı? KM Evet, inanılmaz bir giyim zevki var, ne sevdiğini çok iyi biliyor ve şimdiden de kendi tarzını oluşturmaya başladı.

F&T Düğününüzde nasıl bir makyaj tercih ettiniz? KM Makyajımı Charlotte Tilbury yaptı, doğal ve canlı bir makyaj olsun istedik. Çok abartılı, yüzümde maske varmış gibi ağır bir makyajdan kaçındım.

F&T Reçel yaptığınızı duymuştuk. Bu doğru mu? En iyi ne pişiriyorsunuz? Yapmayı sevdiğiniz başka ev işleri de var mı? KM Yemek yapmayı çok seviyorum özellikle de zamanım varsa.

F&T Çok ağır makyaj yapan biri değilsiniz; söz konusu güzellik olunca azın daha güzel mi olduğuna inanıyorsunuz? KM Evet, kesinlikle. Gün içinde sadelikten yanayım ve akşamları da güçlü bir göz makyajı ya da dudak makyajı tercih ediyorum, ama ikisi bir arada değil. Makyaj doğal güzelliğinizi biraz daha ön plana çıkarmalı ama kesinlikle doğal güzelliğinizin önüne geçmemeli.

F&T Çalışmadığınız zamanlarda nasıl dinleniyorsunuz? KM Kır evine gidip orada kızım ve eşimle birlikte vakit geçiriyorum.

F&T Paris’i çok iyi biliyorsunuz, güzel bir akşam yemeği yemeye veya kahve içmeye nereye gitmeli? Önerileriniz var mı? KM Ritz’i çok seviyorum, öğle yemeği için L’Avenue ya da akşam yemeği için Brasserie Lipp olabilir. F&T Yanınızda olmadan asla seyahat edemeyeceğiniz üç şey nedir? KM Telefonum, kaşmir battaniyem ve kredi kartım olmadan seyahat edemem.

Kate Moss, Dior Addict Extreme ruj serisinin kamera arkasında...

66

F&T 15 yaşında modelik yapmaya başladınız ve şu anda 37 yaşındasınız; modellik dışında başka bir kariyer planınız var mı? Neler yapmak istiyorsunuz? KM Tasarım konusu bana çok keyif veriyor; markalar için modellik yaptıktan sonra bu doğal bir süreç olarak gelişiyor.

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

F&T Make-up artistlerinden uygulayabileceğiniz makyaj ipuçları öğrendiniz mi? KM Evet, bir kaç tane... Pat McGrath nasıl gölgelendirme yapmam gerektiğini ve Dick Page de moda çekimlerindeyken rujun fazlasını parmaklarımla nasıl alıp yanaklarıma yayarak anında ışıltılı ve canlı bir


BEN DOĞAL VE SADE BIR GÖRÜNÜMDEN YANAYIM, AMA EĞER KIZ ARKADAŞLARIMLA ÇIKIYORSAM, O ZAMAN NEREYE GITTIĞIMIZE BAĞLI OLARAK SÜSLENIYORUM.

67


f&t interview MAKYAJ DOĞAL GÜZELLIĞINIZI BIRAZ DAHA ÖN PLANA ÇIKARMALI AMA KESINLIKLE DOĞAL GÜZELLIĞINIZIN ÖNÜNE GEÇMEMELI.

68

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


görünüm yaratabileceğimi öğretti. F&T Güzelliğinizi tamamlayan en önemli ipucunuz nedir? KM Maskara uygulamadan önce her zaman kirpik kıvırıcı uyguluyorum. F&T Olmazsa olmaz makyaj malzemeniz nedir? KM Black Kohl, klasik dumanlı göz makyajı için kesinlikle vazgeçilmez. F&T Peki ya cilt bakımı rutininiz… Sağlıklı ve güzel bir cildi korumanın sırrı nedir? KM Çok su içmek, düzenli olarak gerçekten iyi bir nemlendirici ve güneş koruma kremi kullanmak. Ayrıca vaktim olduğunda cilt bakımı yaptırmayı da çok seviyorum. F&T Son bir kaç yıl içinde, oje hem podyumların hem de sokakların yükselen popülar bir trendi oldu. Bu yeni moda aksesuarı hakkında ne düşünüyorsunuz? KM Bence tırnaklarınızın renkli görünümü şıklığınızı tamamlar. Ayrıca şimdi içlerinden beğendiğinizi seçebileceğiniz pek çok yeni ton da mevcut. F&T Dior Addict Extreme ruj serisinin yüzüsünüz. Genç kızlığa ilk adım attığınız dönemde rujla ilgili özel bir anınız var mı? İlk kullandığınız renk neydi ya da özellikle annenizin, en yakın arkadaşınızın, bir oyuncunun ya da bir şarkıcının kullandığı ve çok sevdiğiniz bir ton var mıydı o dönemde? KM Heather Shimmer, ışıltılı bir lila, hepimiz o tonu kullanıyorduk! F&T Bir rujda olmazsa olmaz özellik nedir sizin için? KM Uzun süre kalıcı, farklı renk seçenekleri ve nemlendirme özelliği olan aynı zamanda da doğal bir görünüm sunan bir ruj olmalı. F&T Gün içinde kaç kere rujunuzun rengini değiştiriyorsunuz? KM Tamamen nereye gittiğim ve ne yaptığımla alakalı… Rujumun tonunu tamamen buna göre belirliyorum. F&T Doğru rengi nasıl seçiyorsunuz? Kıyafetinizden mi, ruh halinizden mi yoksa başka bir şeyden mi ilham alıyorsunuz? KM Sanırım hem ruh halim hem kıyafetim, hem de nereye gittiğim rujumun tonunu seçmemde etkili oluyor. F&T Rujunuzu sildikten sonra dudaklarınıza nasıl bir bakım uyguluyorsunuz? KM Her zaman nemlendiriyorum ve mutlaka dudak balsamı uyguluyorum. F&T Dior Addict’i tek bir kelimeyle anlatın desek? KM Göz kamaştırıcı. F&T Sizin kendi tarzınız her zaman rock şıklığını yansıtmıştır. Bu yeni koleksiyon, Dior Addict Extreme, sizin tarzınıza mı dayanıyor? KM Evet, sanırım… Bu koleksiyonda sevdiğim tüm tonları bulabiliyorum. 2012 serisinde kesinlikle çok daha güçlü ve parlak renkler var. F&T Favori tonunuz hangisi ve niye? KM “Lucky” şimdilik en beğendiğim ton, seksi ve parlak bir renk, ayrıca rahatlıkla kullanabiliyorum. F&T Çekimler sırasında hiç enterasan bir şeyler oldu mu? Bizimle bir anektot paylaşabilir misin? David, Guido&Lucia ile birlikte inanılmaz güzel vakit geçirdik. Bir aile gibiydik, sık sık güldük ve işi tamamladık.

69


f&t portrait

“Bir Kerelik Zaferlerle Yetinmeyiz Biz!”

COŞKUN ARAL

70

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


Coşkun Aral deyince bugün aklımıza ‘Haberci’ geliyor. Çünkü o gerçekten de Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli habercilerinden biri. Yaptığı işler ve çektiği fotoğraflar da bunun en iyi kanıtları! Savaş muhabiri, foto muhabiri, belgeselci, televizyoncu, yapımcı, yayın yönetmeni… Başarıları saymakla bitmiyor… Daha görülecek çok yer var’ dese de dünyada gitmediği şehir, fotoğraflamadığı yer kalmadı. Yazı Aslı Öktener Röportaj Ercan Arslan Fotoğraflar Ercan Gümüş

Coşkun Aral habere çoğu kez meslektaşlarından önce ulaştı. 1977 yılı kanlı 1 Mayıs olaylarında da öyle oldu. Coşkun Aral, o gün çektiği fotoğraflarla adını dünya basınında duyurdu. Ünlü Time dergisinde fotoğrafı yayınlandı. 1980’de ise dünyada bir ilke imza attı ve uçağı kaçıran hava korsanlarıyla bir röportaj gerçekleştirdi. Bugün 1 Mayıs. Coşkun Aral bugün 56. yaş gününü, kızı Deniz ve eşi Müge ile birlikte Çekmeköy’de bulunan evinde kutluyor. Aldığımız pastayla kedisine ufak bir doğum günü sürprizi yapıyoruz. Deniz, babasına çizdiği tavşan resmini hediye ediyor. Ardından da onun için Arp’ıyla bestelediği parçayı çalıyor. Deniz babasıyla en çok deneyler yapmayı seviyormuş. Birlikte bolca geziyor ve fotoğraflar da çekiyorlarmış. Coşkun Aral, kutlama sonrası bizleri çalışma odasına götürüyor. Kitapları ve kameralarla dolu bir kütüphanesi var. O, habere ve fotoğrafa tutkun! Gözlerindeki kızarıkları göstererek, ‘Sürekli okuyorum. Ama mecburum. Çünkü ben gazeteciyim dünyadaki gelişmeleri bilmek zorundayım’ diyor. Emekliye ayrılmaya da hiç mi hiç niyeti yok! “Kızım büyüyor ve ona ben diyorum ki; ‘Baban hala ayakta. Merak etme birlikte gideceğiz, bir şeyler yapacağız.’ Olay, bir emekli olsam şöyle portakal bahçesinde otursam değil. Ürettiğin kadar varsın. Bence bu meslek muhteşem bir meslek. İyi ki yapıyoruz.” diye konuşuyor. Ardından eline, ‘Sözün Bittiği Yer’ kitabını alıyor ve Türkiye’de foto muhabirliğinin hala bir

meslek olarak görülmediğinden yakınıyor. Şimdi yola koyulma zamanı. Coşkun Aral, evinden çıkarken Ara Güler için Siverek’ten getirdiği pekmez ve fındığı da bir poşete koyarak yanına alıyor. Evine uğrayıp verecekmiş. FASHION&TRAVEL Gazeteci olarak gitmediğiniz yer kalmadı neredeyse… COŞKUN ARAL Çok yer var daha merak etme. F&T Yani Türkiye bir fotoğrafçı için zengin bir yer değil mi, o kadar uzağa gitmek gerekiyor mu? CA Fotoğrafın bir sanat olarak değerlendirilmediği, foto muhabirliğinin henüz bir meslek olarak tanınmadığı bir ülkedeyiz. Düşünebiliyor musun basın kartımızın hiç bir değeri yok. Yani bankaya bile gittiğimiz zaman kimlik yerine konulmuyor. ABD’de bir foto muhabiri gazete ve dergilerde aldığı maaşın dışında indirimleri vardır, vergi indirimi vardır düşün. Bizim Allah’tan şu an sarı basın kartımız otobüse binerken geçiyor. Ben biniyorum otobüse ama kaç tane gazeteci biniyor onu sormak lazım. Ama o gazetecilik mesleğini adeta bir ruhban haline dönüştürüp iş takipçisi konumuna getiren medya patronlarının değişimiyle başlayan o kuşak, ne yazık ki her şeyde olduğu gibi foto muhabirliğini de değiştirdi. Şu anda baktığın zaman gazetelerde en eziyet çeken foto muhabirleridir. Ünlü bir köşe yazarı özel uçakla götürülür fakat foto muhabiri otobüsle gönderilebilir işe. F&T Peki, çektiğiniz fotoğraflar sizi dünya çapında bir yere taşıdı mı? CA Her dönem bizi bir şey bir yerlere taşıyabiliyor. 1977’de Times’da bir fotoğrafım yayınlandığında gurur duydum. 80’lerde, 81’lerde bambaşka olaylarla... Şu anda da arıların hayatını belgesel yaparak dünyada bir gündem oluşturmak istiyorum. Bizim mesleğin bir özelliği var, sen bunu çok iyi bilirsin bir kerelik zaferlerle yetinmeyiz. Ayaklarımız tutuncaya kadar Ara Güler’ler gibi Henri Cartier Bresson’lar gibi sonuna kadar çalışırız. Tören boyunca yanımızda taşıdığımız poşeti Ara Güler’e teslim etmek için ünlü fotoğrafçının Gümüşsuyu’ndaki evine gidiyoruz. Coşkun Aral için doğum günü kutlaması yapılacağını öğrendiğinde Ara Güler de gelmek istiyor. Kutlama Anadolu Yakası’nda, hep birlikte Kabataş Vapur İskelesi’nin yolunu tutuyoruz. Coşkun Aral yolda, Ara Güler’e, ‘Getirdiğim pekmez kansızlığa çok iyi geliyor her gün bir kaşık ye olur mu’ diye tembih ediyor. Ercan Arslan, ‘Bizim

71


f&t portrait

Coşkun Aral, Ara Güler, Ercan Arslan...

için, Coşkun abi için, büyük bir şey sizinle böyle sohbet edebilmek’ diyor. Ara Güler ise, ‘Ulan bırakın bu palavraları’ diye yanıt veriyor. Vapura biniyoruz. Ercan Arslan, Coşkun Aral’a son sorularını soruyor: ERCAN ARSLAN Dünyanın en güzel şehirlerinden birisindeyiz değil mi abi? İki kıtayı birleştiren bu şehirde şimdi vapurla karşıya geçiyoruz. İstanbul’la ilk tanışıklığınız nasıl oldu? CA Şimdi annem ve babam İstanbul büyüme. Yani ailemin Kurtuluş’ta bir evi var. Siirtli olmamıza rağmen İstanbul bağlantısı uzun yıllardır var. O yüzden İstanbul’la büyüdüm ben. Annem bana İstanbul öyküleri anlatırdı ve ilk 5 yaşında geldim Haydarpaşa Garı’ndan aşağıya doğru inerken Fransızların tanımlamasıyla ben dejavu oldum. ‘A ne güzel ben burayı tanıyordum, Kız Kulesi’ni tanıyordum, gemileri tanıyordum diye.’ Halamların yanında büyüdüm. İstanbul’a temelli gelişim 6-7’li yaşlarda başladı. Ben Siirtli’yim ama İstanbullu’yum. İstanbul benim için Konstantiniye. İstanbul Büyük Roma’nın bir uzantısı adeta. Bunu her geçen gün biraz daha keşfediyorum. Ancak İstanbul şu an hava kirliliğinin en yoğun yaşandığı kentlerden biri. Trafik de öyle. İstanbul şu an bir kaos yaşıyor. Ama biliyorsunuz İstanbul hep aynı. Doğa hep kendini dengeliyor. Bir kaç yüzyılda bir şamarını indirdiği zaman belki bizler de olmayacağız ama İstanbul ahmakları kabul etmez diyor doğa... Ben istiyorum ki her zaman İstanbul bilgili insanların yönettiği, bilgili insanların çoğunlukta olduğu bir kent olsun. EA Siz İstanbul’da hangi dönemde yaşamak isterdiniz? CA Ben Fatih’in yanında olmak isterdim. Çünkü bilgiye değer veriyordu ama ondan sonraki dönemlerde baktığın zaman ne kadar abuk subuk televoleci varsa onlar hakim oldu İstanbul bu hale geldi. EA Sizce 2050’de İstanbul nasıl olacak? CA 2050’de benim kızımın yaşayacağı İstanbul’un daha aklı ba-

72

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

FOTOĞRAFIN BIR SANAT OLARAK DEĞERLENDIRILMEDIĞI, FOTO MUHABIRLIĞININ HENÜZ BIR MESLEK OLARAK TANINMADIĞI BIR ÜLKEDEYIZ. DÜŞÜNEBILIYOR MUSUN BASIN KARTIMIZIN HIÇ BIR DEĞERI YOK. YANI BANKAYA BILE GITTIĞIMIZ ZAMAN KIMLIK YERINE KONULMUYOR. şındaki insanların yönettiği bir takım hataların asla ve asla zaman aşımına uğramadan karşılıklarının bulacağı, iyiliğin doğruluğun, güzelliğin sürdüğü bir kent olmasını diliyorum. Estetiğiyle, mimarisiyle her şeyiyle... Olacak çünkü İstanbul bir dünya kenti. Bugün Türklerin, Romalıların diyoruz ama İstanbul bir dünya kenti. Yani biz burayı hak ediyorsak buranın altını da buraya layık yapmalıyız, üstünü de havasını da suyunu da. Bakın şu anda suyunda her türlü ağır metal var, havasında öyle, insanlar burada kanser oluyor, neymiş kanser hastanesi kazansın diye devletimiz destek oluyor. 3-4 milyon araba var. İşte bizim devlet Katma değeri fazla diye akaryakıtcılığı pompalıyor, otomativciliği pompalıyor. Ama ilk kez İstanbul’da bir başkan toplu taşımacılığa gerçek anlamda değer verdi. Onu da kutluyorum. Ama dediğim gibi bir Singapur gibi de uyansınlar diyorum. EA Peki İstanbul bir insan bedeni olsa kalbi neresi olurdu? CA Kalbi her yer. Yani kalbi her yerde atar da beyin lazım. Beyinde oksijen lazım. EA Peki, bana İstanbul’u bir yerden anlat desem burası neresi olurdu? CA Tarihi yarımada. Ama bana diyeceksin nerede oturursun Salacak’ta… İstanbul’un en iyi göründüğü yer. Nazım’ın güzel bir şiiri vardır; Bir vapur geçer Varna önünden, bir vapur geçer Boğaza doğru, Nâzım usulcacık okşar vapuru, yanar elleri… Onun o Cezayir’de sürgün döneminde kafasından geçen İstanbul’a dokunmak isterken o boğazın koca koca vapurları yakmış parmaklarını... O yüzden artık parmaklar ve hiç kimse yanmasın diyorum.



f&t trends

D&G

Renkli Veda Aşkları sona eren ancak iş ortaklığında devam kararı alan Domenico Dolce ve Stefano Gabbana ikilisi, Dolce&Gabbana’nın alt markası olan D&G’yi kapatıyor. Markaya, Milano Moda Haftası’nda rengarenk bir defileyle veda ettiler. Defile kadar, yaz koleksiyonundaki tasarımlar da renkliydi.

74

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


Koleksiyondaki renkler, desenler, tasarımlar, hepsi çarpıcıydı ve hafızalarda yer etti. Özellikle bağlamalı eşarp sandaletler bizim favorimiz oldu.

75


f&t trends

Donna Karan

Etnik Çizgiler

Amerikalı tasarımcının yaz koleksiyonunda canlı renkler kadar siyah ve koyu kahve tonları da kullanılmış. Desen olaraksa tribal motifler dikkat çekiyor.

76

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


Koleksiyonda her tür etek boyuna rastlıyoruz. Dar miniler, kabarık dizaltı etekler ve yerlere kadar uzanan elbiseler, hepsi koleksiyondaki yerini alıyor. 77


f&t trends

Jil Sander

Picasso Yorumu

Aslında Jil Sander’in yaz koleksiyonunda iki farklı tema dikkat çekiyor. Moda ve sanatı birleştiren Picasso motiflerinin kullanımı ve duvar kağıdı etkisi yaratan şal desenleri.

78

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


“Fashion Art” akımını temsil eden Jil Sander yaz koleksiyonunda kullanılan ünlü ressam Picasso’nun yorumlandığı tasarımlar, daha çok trikolarda karşımıza çıkıyor. 79


f&t trends

Paco Rabanne Fütüristik Tasarımlar

Koleksiyondaki fütüristik formlara sahip tasarımlar gerçekten de dikkat çekici. Mavi, yeşil, kırmızı ve gümüş renkteki tasarımlar, daha çok metalik kumaşlarda karşımıza çıkıyor.

80

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


Paco Rabanne’ın yaz koleksiyonundaki süper mini tasarımlar ve büyük yaka detaylı elbiseler, bizi adeta geleceğe ışınlıyor.

81


f&t trends

Prada

Otomobil Aşkı

Yaz koleksiyonunda Mucciada Prada bizi 1950’li yıllara götürüyor. O yılların iddialı Amerikan otomobilleri, kıyafetlerin üzerinde karşımıza çıkıyor.

82

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


Sadece elbiselerde değil, çanta ve ayakkabı gibi aksesuarlarda da bu otomobilleri görüyoruz. Koleksiyondaki deri eteklere ise dikkat! 83


f&t trends

Versace

Denizin Altında 20 bin Fersah

2012 yaz koleksiyonları arasında deniz teması revaçtaydı. En çok dikkat çeken koleksiyonlardan biriyse Versace’ninkiydi. Pastel su renklerine sahip tasarımlar üzerinde denizin dibinden pek çok motif göze çarpıyor. Yosunlar, deniz atları, deniz yıldızları...

84

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


Su yeşili, deniz mavisi, pastel sarı ve gümüşi ışıltılar, koleksiyonda en çok kullanılan tonlar. Koleksiyonu podyumda sunan mankenler ise adeta birer deniz kızını andırıyordu.

85


f &t hautecouture

Yaz Gecelerinin Işıltısı 2012 yaz haute couture tasarımlar içinde kadınlar ışık saçacak. Renkli, ışıldayan, uçuş uçuş tasarımlar arasından seçim yapmak da zor olacak.

Elie Saab

Paris Haute Couture Haftası’nda defile yapan Elie Saab, yaz koleksiyonunda güneşin rengini taşıyan sarı, turuncu tasarımlar ve gece mavisi ışıltılı modeller dikkat çekiyor.

86

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


elie saab

87


f &t hautecouture

88

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


elie saab

89


f &t hautecouture

Ralph Lauren

Amerikalı tasarımcının yaz koleksiyonundaki gece elbiseleri, ağırlıklı olarak beyaz, gümüş ve bebe pembesi renklerde. Özellikle saten kumaşların çokça kullanıldığı koleksiyonda 1920’li yılların etkisi görülüyor. Tüy etkisi dikkat çekici.

90

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


ralph lauren

91


f &t hautecouture

92

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


ralph lauren

93






f&t trends

Ünlü Moda Tasarımcılarının Tatilleri American Fashion Travel kitabından ünlü moda tasarımcılarının tatil için seçtiği favori yerlerini, tatil alışkanlıklarını derledik.

Assouline yayınlarının hazırladığı American Fashion Travel kitabı moda dünyasına yön veren ünlü tasarımcıların seyahatlerini konu alıyor. Tommy Hilfiger her fırsat bulduğunda nereye yolculuk etmekten hoşlanıyor? Betsey Johnson’ın en gözde tatil destinasyonları hangileri? Catherine Malandrino’nun en sevdiği tatil anıları ve daha birçoklarını bu kitapta bulmanız mümkün.

Diane Von Furstenberg 1. Favori tatil destinasyonunuz? Teknem nereye giderse, orası... 2. En sevdiğiniz tatiliniz? Her zaman için son gittiğim tatilim. 3. Dilediğiniz zaman gittiğiniz yer? Asya Kıtası. 4. Uçakla, trenle, gemiyle, motorsikletle ya da arabayla? Gemiyle, arabayla ya da trenle. 5. Favori sahiliniz? Bahama-Liman Adaları’ndaki Pink Sands. 6. En iyi kar tatili nerede yapılır? Kolorado 7. Favori şehriniz? İstanbul. 8. Favori müzeniz? Washington’daki National Gallery of Art Müzesi. 9. Kalınabilecek en iyi yer? Londra’daki Claridge’s. 10. Sokaklarında alışveriş yapabileceğiniz en iyi şehir? İstanbul.

98

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

11. Favori marketiniz? Yemek satan tüm marketler. 12. En çok tercih ettiğiniz hava yolu şirketi? Air France. 13. Tercih ettiğiniz bavul şekli... En ince bavullar. 14. Jet-Lag durumuna nasıl çözüm bulursunuz? Masajla ve e kimseyle iletişim kurmayarak. 15. Çantanızda her zaman ne olur? Kamera ve yürüyüş ayakkabım. 16. Barış, kültür ya da macera. Tercihiniz hangisi? Hepsi!

Torry Burch 1. Dilediğiniz zaman seyehat ettiğiniz yer? İlham gelsin diye Hindistan’a giderim. 2. En iyi kar tatiliniz? İsviçre, St. Moritz’deki Corriglia favorim. 3. Çantanızda her zaman ne taşırsınız? Çocuklarımın fotoğrafı ve şans getirmesi için kırmızı bir kurdele.


Donna Karan Tommy Hilfiger 1. Her zaman seyahat için nereye gidebilirsiniz? Paris! 2. Uçakla, trenle, gemiyle, motorsikletle ya da arabayla? Tabii ki uçakla! 3. En sevdiğiniz tatiller? Uzun zaman kaldığım tatillerim. 4. Gitmekten hoşlandığınız en uzak restaurant hangisi? Hindistan-Yeni Delhi’deki Bukhava. 5. En sevdiğiniz şehirler? New York ve Londra.

1. Her zaman seyahat edebileceğiniz yer? Turks and Caicos’taki Parrot Cay Adası, Afrika, Hindistan ve Bali! 2. Dünyanın en iyi sokak alışverişini yapacağınız yerler? Bali. Orada alışveriş yapmayı çok seviyorum. 3. En iyi kar tatili nerede yapılır? Idaho’daki Sun Valley’de.

4. En iyi otel ya da yer? Hindistan, Bali, Como Shambhala. 5. Sizce en iyi gezi hatırası ne olabilir? Bir fotoğraf!

Max Azria 1. Favori rehberiniz nedir? Assouline tarafından yayınlanan “Conde Nast Traveler Room With a View” ve “Life as a Visitor” kitapları. 2. Favori sahiliniz? Miami yakınlarındaki Balıkçı Adası ya da St. Bart’s. 3. Favori mağazanız? New York’taki Barney’s. Paul Smith’in takımlarını da severim. 4. Sizce en iyi tatil hatırası ne olabilir? Bir fotoğraf!

99


f&t trends

Phillip Lim

Keren Craig 1. Favori tatil destinasyonunuz? Galler Rhoscolyn’de sahil kenarındaki evim. 2. Unutamadığınız seyahatiniz? En yakın arkadaşım Georgina Chapman’le Tayland’a yaptığımız gezi. 3. Her zaman seyehat edebileceğiniz yer? Ailemi görmek için Londra’ya giderim. 4. Favori sahiliniz? Maldivler’deki Soneva Gili sahili. 5. Jet-Lag durumunu nasıl çözersiniz? Alışveriş yaparak! 6. Favori rehberiniz? Bill Bryson. 7. Jet-Lag çözümünüz? Gözlerimi göz bandıyla kapatır ve uyurum.

1. Favori tatil destinasyonunuz? Providenciales’daki Amanyara Resort. 2. Uçakla, trenle, gemiyle, motorsikletle ya da arabayla? Arabamla! Araba kullanmayı ve bu sırada müzik dinlemeyi çok severim. 3. Favori rehberiniz? Dilden dile dolaşan sözlere inanırım. Ayrıca gerçekten Louis

Vuitton’un sağladığı lüks şehir rehberlerini severim. 4. Kar tatili için en iyi yer? Fransa’da Courchevel olmalı ya da Kanada’da Whistler Blackcomb. 5. Uzakta olan ve gitmekten hoşlandığınız restaurant’lar? Annem nerede yemek yapıyorsa orası! 6. Çantanızda her zaman ne olur? Her zaman köpeğim Oliver’in fotoğrafını taşırım.

Yigal .. Azrouel 1. Favori tatil destinasyonunuz? Playa Negra, Costa Rica. 2. Her zaman seyahat için nereye gidersiniz? Costa Rica. Orada keşfetmediğim yerler var. Sörf yapmayı çok seviyorum ve ne zaman vaktim olsa Costa Rica’ya gitmeye çalışırım. 3. Uçakla, trenle, gemiyle, motorsikletle ya da arabayla? Motorumla sakin sakin giderim. 4. Giymekten hoşlandığın kıyafetler? Eşofman altımı, parmak arası terliğimi giyerim ve tişörtle dolaşırım.

Narciso Rodriguez 1. Favori tatil destinasyonunuz? Brezilya’daki Bahia Adaları. 2. Her zaman tatil için nereye gidebilirsiniz? Bahia’daki evime. 3. Favori sahiliniz? Brezilya’da Ipanema Rio de Janeiro Sahili. 4. En favori otel ya da yer? Rio ya da Sao Paulo’daki Hotel Fasano. 5. Favori mağazanız? New York’taki Dinosaur Hill.

100

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


Elie Tahari 1. Favori tatil destinasyonunuz? Tel Aviv. 2. Her zaman seyahat için nereye gidebilirsiniz? Avrupa’da herhangi bir yere. 3. Uçakla, trenle, gemiyle ya da arabayla? Uçakla. 4. Favori sahiliniz? Rangirda, Tahiti. 5. En iyi kar tatiliniz? Aspen, Colorada. 6. Favori şehriniz? New York. 7. Favori müzeniz? New York’ta MoMa Müzesi. 8. En iyi yolculuk rehberiniz? Ipad’im bana yol gösterir! 9. En iyi otel ya da yer? Milan’da Montenapoleone ve

Georgia Chapman

Londra’daki Bond Sokağı. 10. Yolculuklarda ne giyersiniz? Rahat olmayı tercih ederim. Kot, kazak ve bir ceket. 11. Uzakta olan ve gitmekten hoşlandığınız restaurant’lar? Çok şanslıyım ki o kadar uzağa gitmeme gerek yok! New York’ta Jean Georges’a giderim.

1. Unutamadığınız tatiliniz? 19 yaşında sırtımda çantayla Asya’da 1 yıl geçirdiğim tatilim! 2. Seyahatlerinizde uçak mı, tren mi, gemi mi, motorsiklet mi araba mı tercih edersiniz? Macera için gemi tercih ederim. 3. Favori rehberiniz? Bill Bryson. 4. Favori müzeniz? Londra’daki Victoria&Albert Müzesi. 5. Dünyada sokak alışverişi yapabileceğiniz en iyi yer? İstanbul Kapalı Çarşı. 6. Jet-Lag durumunda ne yaparsınız? NanoGreens’le hazırladığım yeşil bir shake bana enerji veriyor.

David Meister 1. Her zaman mükemmelini aradığınız şeyler? - Graffiti ile bezenmiş sanat dolu sokaklar - Çift çift ayakkabılar - Yerel sanatçıların tasarladığı çağdaş eserler

“ANNEMLE PERU’DA YAPTIĞIMIZ YÜRÜYÜŞLERI HIÇBIR ZAMAN UNUTAMIYORUM.”

“MÜNIH’TEKI KÜÇÜK BIR KILISENIN IÇINDE GÖRDÜĞÜM BU MUMLARIN RENKLERINI VE DIZILIŞLERINI SEVMIŞTIM.” 101


f&t interview

BEN HER ZAMAN KADININ VE ERKEĞIN EŞIT OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜŞÜMDÜR. ZATEN BU SEBEPLE KADINLAR IÇIN TAKIM ELBISE VE ERKEKLER IÇIN DE ETEK VE MAKYAJ MALZEMESI VAR KREASYONLARIMDA.

102

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


fashio n&trav el

Öz Habeerl

Jean Paul Gaultier Moda ikonu

Moda dünyasının muzur çocuğu Jean Paul Gaultier ile yaşamı, yeni kokusu Kokorico ve gelecek planları üzerine konuştuk. Yazı Funda Şahinbaş Hoşkal

FASHION&TRAVEL İş hayatındaki bunca yıldan sonra, üzerinize yapışan “muzur çocuk” etiketine rağmen hala şok edici olma ihtiyacı duyuyor musunuz? JEAN PAUL GAULTIER Hiçbir zaman şok etme amacıyla tasarım yapmadım. Benim işim, biz tasarımcıların işi, etrafa bakmak ve toplumda neler olup bittiğini hissetmek. 80’li yılların başında erkekler için etek tasarladığımda, bu konuda bir ihtiyaç olduğunu hissettim, bunu değiştirmeyi ve kadın ile erkeği başka bir biçimde göstermeyi istedim. Erkekler için ilk koleksiyonumu hazırlarken, erkek modellerimden biri provaya üzerinde bir peştamalle geldi. Son derece heteroseksüel olmasına rağmen etek giymişti. Böylece bende bir şey uyandı. Aynı şey korseler ve kadınlar için maskülen takım elbiseler için de devam etti. Kadınların özgürleştiği ve feminist hareketin sutyen yakma eylemlerinin olduğu dönemdi. Ama 70’li yılların sonunda arkadaşlarımdan bazılarının yeniden sutyen takmaya başladığını fark ettim, hatta bazen bir ceketin içine yalnızca sutyen takıp çıkıyorlardı. Ben de ilk korseli elbisemi tasarlarken bundan ilham aldım. Kadınlar istedikleri zaman istedikleri gibi baştan çıkarıcı olabilmeleri için ortaya çıkan bir fikirdi.

miydiniz? JPG Hayır, hiç endişelenmedim ve markam da öyle olmadı. Denizciler yalnızca eşcinsel simgeler değiller, okyanusu, uzak diyarları, uzaklara yapılan seyahatleri simgeliyorlar. Çok geniş kitlelerin ilgisini çekiyorlar. Ayrıca biliyorsunuz ki her zaman istediğim şey insanların görüşlerini açmak ve erkeklerin aynı anda hem güçlü ve erkeksi hem de hassas ve narin olabileceklerini göstermek. Kadınlar pantolon giymeye ve erkeklerin giyindiği gibi giyinmeye hak kazandılar. Erkekler de feminen yanlarını ön plana çıkarabilsinler. F&T Oldukça özgürlükçü bir insan olduğunuz ortada. Ön yargılı olduğunuz herhangi bir konu var mı? JPG Önyargılı olmamaya çalışıyorum. Gerçekten açık fikirli olmaya çalışıyorum. F&T Kariyerinizin hangi anlarının kişisel dönüm noktalarınız olduğunu düşünüyorsunuz? Hangi anları unutmak istersiniz? JPG Yaptığım her şeyin arkasındayım ama 1976 yılındaki ilk hazır giyim ve 1997 yılındaki ilk couture koleksiyonlarımın dönüm noktası olduğunu söyleyebilirim.

F&T Markalarınız erkekler için makyaj malzemeleri satıyor, couture kreasyonlarınızda erkek modeller topuklu ayakkabılar giydiler, önceki koleksiyonda da kot korselerle çıkmışlardı podyuma. Kreasyonlarınız için bir limit koyuyor musunuz? JPG Bir şeyler yaratırken, en önemli şey tutkulu olmak… Yaptığınız şeyi sevmek. Ben her zaman karıştırmayı ve sıra dışı yerlerde güzellikler bulmayı sevdim. İnsanlara kendileri olmaları için yardım etmek ve benim kıyafetlerimi giyerek özgür hissetmelerini sağlamak en büyük endişem. İnsanların tek tip giyinmesine tamamen karşıyım. Konformizm tek limitim olmalı.

F&T 2011 yılı içinde Montreal Güzel Sanatlar Müzesi’nde “From the Sidewalk to the Catwalk” adlı sergi sunuldu. Onca yılın emeğinin sergilendiğini görmek nasıl bir duyguydu? JPG Açık konuşmak gerekirse, kendime “Kötü Değil” diyebildim… İlk koleksiyonum için tasarladığım kıyafetler, hatta kendi line’ımı oluşturmadan önce yaptığım elbise bile vardı, dolayısıyla acayip heyecanlı bir deneyimdi. Ama serginin kronolojik olmasını istemedim. Tamamen koleksiyonlarımdaki temalara göre düzenlendi.

F&T Parfüm kampanyalarınızda genellikle kaslı denizcileri ve erkeklik kavramı üzerinde durulduğunu görüyoruz. Markanızın niş bir eşcinsel markası olabileceği konusunda hiç endişelenmiş

F&T Moda yeniliklerle, gelecekle, her daim modellerle ve tasarımcılarla takıntılı olmakla alakalı bir şey… Modası geçmiş, eskiye oranla daha az popüler olmaktan korkuyor musunuz hiç?

103


f&t interview Markanızın DNA kodları o kadar kesin ve belirli ki, bir şeyleri alt üst etmek istediğinizde ne yapıyorsunuz? JPG Daha önce de söylediğim gibi, yaptığınız iş için tutkulu olmanız şart, tutkunuz olduğu sürece yeni bir şeyler yaratabilirsiniz. F&T Kısa bir süre önce markanızı İspanyol grup PUIG’a sattınız. Bu kararı almak zor muydu? JPG Evet, şimdi hissedar oldular ama hala şirkette büyük bir payım var. Aslında benim için gayet uygun bir durum çünkü böylece tasarlamak ve yaratmak için daha çok vaktim oluyor. F&T Paris’te ortalama bir iş gününüz nasıl geçiyor? JPG Bu aralar şovları hazırlıyorum dolayısıyla her gün provalarla çok yoğun geçiyor. F&T Çalışmadığınız zamanlarda ne yapmaktan hoşlanırsınız? JPG Güneşin altında, bir ada sahilinde, bir koleksiyon tasarlamak en sevdiğim şey… Yani her daim çalışmayı çok seviyorum.

şeyi yapmaya yetecek kadar zaman olmuyor. F&T En mutlu olduğunuz zaman ne zamandı? JPG Şimdi. Bir moda tasarımcısı olmak hayalimdi ve şimdi de hayalimi gerçekleştirebildiğim için çok şanslıyım. F&T Kendinizde en beğenmediğiniz kişisel özelliğiniz nedir? JPG Sabırsızlık. F&T Başkalarında en beğenmediğiniz özellik nedir? JPG Açık görüşlü olmamak.

PARFÜM CILDIN ILK GIYSISIDIR. GIYINMEYE BAŞLADIĞIMIZDA ÇOĞUNLUKLA ILK ÖNCE PARFÜM SIKARIZ. PARFÜMLERIMIN MODA TASARIMLARIMLA DOĞRUDAN VE DERIN BIR ILGISI VARDIR.

F&T Yakın ortaklarınızdan Júlia Schönberg Portekizli olduğunu biliyoruz. Lizbon’a birkaç kez gittiğinizi ve UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası olarak belirlenen Fado’yu sevdiğinizi biliyoruz. Portekiz’de sizin ilginizi çeken nedir? JPG Portekiz’i, Lizbon’u, yemeği, müziği, mimariyi ve insanların çoğunu seviyorum. Kendimi orada her zaman iyi hissettim. F&T Sık sık Yunanistan’ı ziyaret ettiğinizi de biliyoruz. Yunan kadınlar hakkındaki düşünceniz nedir? JPG Yunanistan’ı seviyorum ve kadınlarının çok güzel olduğunu düşünüyorum. ama erkekleri de öyle! F&T Erkekler demişken, modaya uygun, şık bir erkeğin mutlaka sahip olması gereken dört ürün nedir? JPG Bronzlaştırıcı pudra, güzel bir parfüm, kusursuz bir cilt, güçlü bir kişilik ve tüylü bir ceket! F&T Sizin için gerçek lüks nedir? JPG Kulağa klişe gibi gelecek belki ama “zaman”. Hiçbir zaman her

F&T En büyük korkunuz nedir? JPG Bazı insanlar fikirlerinin tükenmesinden korkarlar, benim korkum çok fazla fikrimin olması… F&T İlk hatıranız nedir? JPG İlk mi? Bilmiyorum. Ama en güzel hatıralarımdan biri, büyük annemin evinde televizyon izleyişim ve ayıcığımla oynamam.

F&T Halen hayatta olan en takdir ettiğiniz kişi kim ve niye? JPG Catherine Ringer, Madonna ve Kylie Minogue’a özel bir hayranlığım var. F&T En değerli varlığınız nedir? JPG Çocukluğumdaki ilk ve en yakın arkadaşım olan ayıcığım Nana, ona kıyafetler giydiriyor, makyaj yapıyor, üstünde operasyon bile yapıyordum. Nana’nın, Madonna’dan önce koni göğüsleri vardı. F&T En sevdiğiniz kitap hangisi? JPG Biyografileri seviyorum. En son Marlon Brando’nun biyografisini okudum. F&T Kendinizi en suçlu hissettiğiniz zevkiniz nedir? JPG Tatlılar. F&T Hayatınızın filmini yapsalar sizi kim oynardı? JPG Umarım öyle bir film yapmazlar, yeteri kadar ilginç olacağını düşünmüyorum.

JEAN PAUL GAULTIER 2012 YAZ KOLEKSIYONU Jean Paul Gaultier 2012 İlkbahar-Yaz koleksiyonunda daha önce birçok tasarımcı ve markaya da esin kaynağı olan Amy Winehouse’dan ilham aldı. Milagros Schmoll, Karlie Kloss, Arizona Muse, Joan Smalls, Crystal Renn, Andrej Pejic, Michelle Buswell, Hanaa Ben Abdesslem gibi yetenekli modeller Amy’nin saçları, makyajı, sigarası ve sahte ben detaylarını da kullanarak renkli bir defile gerçekleştirdiler. 80’ler, 60’lardan esinlenen Gaultier tasarımlarının tümüne dantel detaylar hakim. Ceketlerden ve trençkotlardan, siyah, gri ve pastel gölgeler taşıyan etek ve pantolonlardan oluşan 2012 İlkbahar/Yaz koleksiyonunda klasik parçalar üzerinde her zamanki gibi değişiklikler görülüyor. Kolların ve akıcı hatların modern çizgilere rağmen Paris koktuğu koleksiyonda üst üste binmiş parçalar, dökümler, pililer, korseler dikkat çekiyor.

104

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


105


F&T En büyük hayal kırıklığınız? JPG Ben sadık bir insanım, o yüzden ihanete uğramayı sevmiyorum. F&T En büyük başarınız sizce ne? JPG Yaptığım şeyi sevmem. F&T Moda ve parfümler. Bu ikisi hangi noktada birbirleriyle buluşuyorlar sizce? JPG Parfüm her zaman cildin ilk giysisidir. Giyinmeye başladığımızda çoğunlukla ilk önce parfüm sıkarız. Parfümlerimin, moda tasarımlarımla doğrudan ve derin bir ilgisi vardır. Parfümlerimin üzerinde de koleksiyonlarımı oluştururken çalıştığım gibi aynı şekilde çalışıyorum. Doğru kokuyu ve ambalajı bulana kadar geçirdiğim tüm evreler bir koleksiyon hazırlarken geçirdiğim tüm evrelerle aynı. Classique, güçlü kadınlar için duyduğum tutkuyu temsil ediyor, Le Male “l’homme objet”yi yansıtıyor ve Kokorico’yla da sofistike bir adama da dünyamda yer olduğunu söylemek istedim. F&T Sizi parfüm tasarlamaya iten şey neydi? JPG 80’li yıllarda, tüm couture moda evlerinin yaptığı gibi benim de bir parfüm yaratma dileğim vardı. Önce parfüm oldu ve couture daha sonra geldi. F&T Jean Paul Gaultier parfümlerinin yapımına nasıl dâhil oldunuz? JPG Başından sonuna kadar vardım ama parfümün burnu ben değilim… Mesela Classique için büyük annemin pirinç tozu ya da Le Male için berberdeki koku gibi bazı fikirler verdim, yol gösterdim. Ama netice olarak bu, kokuyla ilgi çalışmalar yapan takımın işi. F&T Le Male’in lansmanı hem koku hem de ambalaj açısından o günler bir devrim niteliğindeydi. Bugünlerde her şeyin bir nebze sıkıcı olduğunu söyleyebiliriz, gerçekten yeni bir şey bulmak çok nadir rastladığımız bir şey. Bunun bir sebebi var mı? JPG Bazen tek olmak insanları korkutabiliyor. Muhafazakâr bir dönemde yaşıyoruz, hatta 80’li yıllardan daha muhafazakâr. Ama neyin doğru olduğuna inanıyorsak onu yapmaya devam etmemiz gerektiğine inanıyorum.

Jean Paul Gaultier, son parfümü Kokorico çekimlerinde...

F&T Hayatın size öğrettiği en önemli ders neydi? JPG Yaptığınız işe inanmalı ve kesinlikle tutkulu olmalısınız. Tutku olmadan hiçbir şey olmaz, ama tutkunuz varsa eğer hayatta her şey mümkündür. F&T Hayatınızın aşkı? JPG Couture. F&T Geçmişimizi değiştirebilseniz neyi değiştirirdiniz? JPG Hiçbir şeyi, geçmişte yaşadığım bir pişmanlık yok.

106

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

F&T Tam olarak nelerden ilham alıyorsunuz? JPG Her yerde, her şey ilham kaynağı olabiliyor. Dünyaya bir sineğin gözleriyle bakıyorum, her şeyi yakalıyorum ve sonra onları bir araya getiriyorum. Genellikle parfümün bana bir yeri veya zamanı anımsatıyor olmasını istiyorum, büyük annemin kullandığı pudra gibi… F&T Modanın “muzur çocuğu”nu Gaultier parfümleri için de söyleyebilir miyiz? JPG Öncelikle şunu söylemeliyim ki ben artık “modanın muzur çocuğu” değilim, belki de hiç olmadım. Çocuk ruhlu bile olsam, çalışırken eğlenmeyi sevdiğim için. Hiçbir zaman kışkırtıcı olmadım. Sadece yapmayı sevdiğim şeyleri ve zamanlamasının doğru olduğuna inandığım şeyleri yapmak istiyorum. Aynı şey parfümler için de geçerli. Sadece o an ne hissettiğimi ifade etmek istedim. F&T Bir kadın ve bir erkek parfümü yaratmak arasında fark var mı? JPG Tabii ki yok! Ben her zaman kadının ve erkeğin eşit olduğunu düşünmüşümdür. Zaten bu sebeple kadınlar için takım elbise ve erkekler için de etek ve makyaj malzemesi var kreasyonlarımda. Bana göre bir erkek parfümünde kadın parfümünde kullanılan içeriklerin/notaların kullanılması mümkün (mesala Le Male’in içinde vanilya notaları var) ve aynı şey tersi için de geçerli. F&T En sevdiğiniz koku nedir? JPG Güzel bir yemeğin kokusu. Biliyorsunuz her zaman güzel yemeğe düşkünümdür. F&T Siz kendi markanızın parfümlerinden birini mi kullanıyorsunuz? JPG Benim bir favorim yok, bu çocuklarından birini seçmek gibi olur. Hepsini seviyorum, her parfümün bir hikâyesi var ve her biri de MY anı-


larımla ilgili. Ama bu aralar Kokorico kullanmayı sevdiğimi söylemeliyim. F&T Son parfümünüz Kokorico için neyden ilham aldınız? JPG Daha önce hiç yapılmamış, tamamen yeni ve gerçekten farklı bir şeyler yapmak istedim. Sesi bir çığlık gibi olan bir parfüm yapmak istedim. İlkel bir şey… Bu hayvan-erkek fikri beni çok cezp etti. Ayrıca parfümün afrodizyak olmasını istiyordum. Böylece kümeste kibirlenen zaferiyle övünen horoz fikri harika oldu. F&T Kokorico kampanyasında model kendine güvenen, seksi ve kendini beğenmiş tavırlarıyla öne çıkıyor. Sizce, bir centilmenin sahip olması gereken tipik özellikler bunlar mıdır? JPG Sizce bir “centilmen” gibi mi gözüküyor? Bence değil… Kokorico ve TV reklamıyla aktarılan erkeklik fikri, daha çok gerçek bir maçoyu yansıtıyor! F&T Üst, orta ve alt notaların her birinin size yaptığı müzikal çağrışımlar neler? Aklınıza gelen özel bir şarkı ya da grup var mı? JPG Üst notalarda kesinlikle Zizi Jeanmaire’den “Mon truc en plumes”. Kalp notası için Flamenko ve alt notalar için de samba. F&T Parfümün kokusu size hangi renkleri çağrıştırıyor? JPG İncir yaprağı ve kakao arasındaki zıtlık yeşil ve kahverengiyi çağrıştırıyor. F&T Parfümün size hatırlattığı bir yer var mı? JPG Paris’teki les Folies Bergeres in Paris tüyler yüzünden ve Jon Kortajarena yüzünden Bilbao. F&T Parfümü kokladığınızda ne tip bir adam hayal ediyorsunuz ? Yalnız bir binici mi yoksa moda kurbanı mı? Parfümün konsepti nasıl bir adam için yaratıldı? Bu kokuyu temsil edebileceğini düşündüğünüz bir ünlü var mı? JPG Bir seks bombası! Şık, ateşli, çok havalı… Erkeksi ve mükemmel! F&T Bu parfümü kullanmak için en doğru ve uygun zaman nedir? JPG Elbette bir randevu, bir buluşma! F&T Bir de moda tarafından bakacak olursak, bu kokuyu tamamlayacak en mükemmel aksesuarlar nelerdir? JPG Kesinlikle tüyler… F&T Eğer bu parfüm bir hayvan olsaydı, hangisi olurdu? JPG Tabii ki horoz olurdu! F&T Son sorumuz bir çeşit “zihin haritalama”yla ilgili: Gözlerinizi kapayıp parfümü düşündüğünüzde ve kokladığınızda, aklınıza ilk gelen nedir? Bir yer, bir his, bir manzara, bir duygu veya herhangi bir şey… JPG Büyürken en keyifli, en mutlu anlarımı geçirdiğim yerin, büyük annemin evinin kokusu...

YAPTIĞIM HER ŞEYIN ARKASINDAYIM AMA 1976 YILINDAKI ILK HAZIR GIYIM VE 1997 YILINDAKI ILK COUTURE KOLEKSIYONLARIMIN DÖNÜM NOKTASI OLDUĞUNU SÖYLEYEBILIRIM.

107 XXX


f&t newcomers

Podyumların Yeni Yıldızları Moda haftalarında podyumlarda boy gösteren artık yepyeni topmodeller var. Sizin için farklı özellikleriyle öne çıkan birkaç tanesini derledik.

Arizona Muse 23 yaşındaki Amerikalı manken, hem moda haftalarında podyumların en çok aranan mankenlerinden hem de pek çok önemli markanın da reklam kampanyasında boy göstermeye başladı. Chanel’den Yves Saint Laurent’a, Christian Dior’dan Dolce§Gabbana’ya ve Burberry’e bu sezon pek çok önemli markanın podyumunda boy gösterdi. Dergilerde ise Fendi, Chloe ve Yves Saint Laurent Beauty ilanlarında onu görebilirsiniz. İki yaşında Nikko isimli bir oğlu olan Muse’un en beğenilen özelliklerinden biri çene hizasında düz kesilmiş saçları.

108

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


Lindsey Wixson Henüz onyedi yaşındaki Amerikalı Lindsey Wixson, arı sokmuş gibi duran dolgun dudaklarıyla dikkat çekiyor. Versace for H§M ve Versace Vanitas parfümü kampanyalarında kameralara poz veren genç topmodel, moda başkentlerindeki pek çok defilede de podyumdaydı. Bu sezon Versace defilesinde düşüşü ise çok konuşuldu.

Genç topmodelin Versace defilesindeki düşüşü çok konuşuldu.

109


f&t newcomers

Freja Beha Erichson 24 yaşındaki Danimarkalı topmodel, bugüne kadar pek çok markanın podyumunda yürüdü. Kendine güvenli ama gösterişsiz tavrı beğeni topluyor. Chloe’nin ‘Freja’ adındaki clutch çantasına onun adı verilmiş. Üstelik Freja’nın Karl Lagerfeld’in bugünlerdeki ilham kaynağı olduğu söyleniyor.

110

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


Mackenzie Dragan İşte Amerikalı bir top model daha. 1995 California doğumlu çiçeği burnunda topmodel, ilkbahar/yaz sezonunda dört moda başkentinde tam 62 defilede podyumda yürüdü. Üstelik ilk defilesi 2010 yılındaki Versace defilesiydi. Bu kadar kısa sürede bu kadar çok iş alabildiğine göre geleceği çok parlak gibi görünüyor.

111


f &t mantrends

Renkli Şıklık

112

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

ALEXANDER McQUEEN

AIGNER

DIESEL BLACK GOLD

BOTTEGA VENETA

GIORGIO ARMANI

ERMANNO SCERVINO

JOHN RICHMOND

Yaz davetlerinde koyu renk ve beyaz takım giymiş erkeklerin yanı sıra renkli takım elbiseler giymiş erkekler de dikkatimizi çekecek. Mavi, mercan, kavuniçi ve hardal en popüler renkler.


DANIELE ALESSANDRINI

KENZO

ROBERTO CAVALLI

DOLCE&GABBANA

GUCCI

DIOR HOMME

GIVENCHY

BOTTEGA VENETA

Dar kalıp ‘slim fit’ takımlarla çoğu zaman kravat tercih edilmiyor. Ve podyumlarda takımların altında da çoğu zaman sandalet tercih edildiğini görüyoruz.

XXX 113


HERMES

ERMANNO SCERVINO

HARDY AMIES

f &t mantrends

Desen Cumhuriyeti

114

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

D&G

DKNY MEN

VIVIENNE WESTWOOD

BUCKLER BY ANDREW BUCKLER

2012 erkek yaz modasında renkli ve desenli tasarımlar öne çıkıyor. Doğa temalı büyük desenlerin yanı sıra, rengin degrade kullanımı ve kadın modasında da karşımıza çıkan pastel tonlar revaçta.


DIRK BIKKEMBERGS SPORT COUTURE DSQUARED2

BAND OF OUTSIDERS

DOLCE&GABBANA

ICEBERG

AIGNER

MOSCHINO

GIVENCHY

Bu yaz bol ve salaş şortlar, hemen hemen tüm koleksiyonlarda dikkat çekiyor. Ayakkabı, kemer ve çanta gibi aksesuarlarda renk bolca kullanılmış. özellikle büyük çantalar revaçta. En çok kullanılan modeller ise büyük spor modeller ve postacı çantaları.

115


f&t backstage

Defile Telaşında

Bir koleksiyonun moda dünyasına sunulduğu “show”lar, neredeyse koleksiyonun kendisi kadar önemli oldu. Mankenlerin saçını, makyajını yapan ekipler, giydirenler, sahne dekorunu yapanlar, müzik seçiciler, manken ajansları, teknik ekip... Hepsi hepsi 10 dakika süren bir defileyi gerçekleştirmek inanılmaz bir emek gerektiriyor. İşte 2012 ilkbahar-yaz defilelerinin bazılarından notlar..

Defileye çıkmadan önce tüm mankenlere özel olarak hazırlanan işlemeli dantel maskeler giydirildi.

Mankenlerin saç ve makyajlarıysa son derece natüreldi. 116

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


PARIS

ALEXANDER McQUEEN Ustasından markayı devralan Sarah Burton, yaratıcılığını sunduğu her koleksiyonda yukarıya taşıyor. Ekru, altın ve uçuk pembe tonlar kullandığı yaz koleksiyonunda Burton, denizin altındaki yaşamı anlatıyor. Deri, tül, organze, dantel, şifon kumaşlar ve inci, sedef, kristal, mercan dokular koleksiyonda dikkat çekti. Mankenlerin bazen tüm yüzlerini örten dantel maskeler ise yosunları temsil ediyor. fashiontv magazine xx

117


f&t backstage

NEW YORK

NARCISO RODRIGUEZ New York Moda Haftsı’ndaki defilesinde Rodriguez, asimetrik ve geometrik formlarda, kat kat parçalardan oluşan bir koleksiyon sundu. 118

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


Mankenlerin makyajı son derece sadeydi.

Siyahla beyazın birlikte kullanıldığı tasarımlarda turkuaz, mavi, kırmızı, portakal gibi parlak tonlar da yer buldu.

Geriye doğru taranmış ve toplanmış saçlar, podyuma çıkmadan önce renkli saç spreyleriyle boyandı. Beyaz, mavi, oranj renkler dikkat çekti. 119


f&t backstage Renkli, büyük, tekno gözlükler ise görünümü tamamladı.

MILANO

FENDI Karl Lagerfeld, bu koleksiyonda formlarla oynuyor. Maskülenle femineni karıştırıyor. Nötr renklere az biraz renk, çiçek deseni ve enine boyuna çizgi katmış.

Mankenlerin kabartılmış saçlarına altın ve gümüş kalın kaşlar eşlik etti. 120

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ



f&t backstage Mankenlerin düz, uzun bırakılan saçlarına defile için ıslak bir görüntü verilmişti.

NEW YORK

ALEXANDER WANG

Sportif-şık bir koleksiyonla karşımıza çıkan Wang, ilhamını motokros ve otomobil yarışı gibi sporlardan almış. Siyah ve beyazın yanı sıra mavi ve portakal tonlarının da kullanıldığı koleksiyonda teknolojik kumaşlar kullanılmış.

Son derece sade bir makyajla podyuma çıkan mankenlerin yüzleri doğal bir ışıltıya sahipti.

122

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ



MARC BY MARC JACOBS

RUFFIAN

PAUL&JOE

f &t beach trends

Bu yaz plajlar çok renkli ve hareketli... Bikini ve mayokinilerin yarı sıra tak parça mayolar da revaçta. Canlı renkler, geometrik desenler, hayvan desenleri ve çiçek desenleri, hepsi var. Ve bizden söylemesi; tatile şapkanız olmadan sakın çıkmayın.

124

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

TRACY CHISATO

TOMMY HILFIGER

NANETTE LEOPORE

LAURA BIAGIOTTI

MARC BY MARC JACOBS

Karnaval Havası


TSUMORI CHISATO

PETER SOM

HOLLY FULTON

JOHN GALLIANO

DOLCE&GABBANA

MICHAEL KORS

DSQUARED 2

JEREMY SCOTT

2012 plaj modasında erkekler de renkten nasibini aldı. Üstelik sadece mayolarında değil, şapka, sandalet, gözlük gibi aksesuarlarında da renk kullanacaklar.

125


f&t vacation trends

Yeni Tatil Trendleri

2012 yılında dünyada turist sayısının 1 milyar kişiye ulaşacağı tahmin ediliyor. Tatil trendleri de elbette beklentilere ve bütçelere göre değişiyor. Kimi Uzay’a, kimi Atlas Okyanusu’nun derinliklerinde Titanic’e doğru uzun bir yolculuğa çıkıyor. James Bond Adaları, detoks merkezleri, soy ağacı turları ve cruise seyahatları de diğer trendler arasında yer alıyor.

James Bond Adaları

Cruise Tatili

Cruise tatilleri tüm dünyada tatil planı yapanların ilk tercihleri arasında yer almaya başladı. Büyük, küçük herkese farklı hizmetler sunan gemiler birçok farklı destinasyona turlar düzenliyor. Yolcular için de gemi seyahatleri unutulmaz bir tatil fırsatı sunuyor. İsteyenler gemi tatilinde evlenebiliyor ya da balayı tatili için gemileri seçebiliyor. Hiç görmediğiniz birçok farklı yeri tatil süresince keşfetmenizi, yeni kültür ve lezzetlerle tanışmanızı sağlıyor. Görmek istediğiniz coğrafyaya uygun olarak gemi şirketlerinden gün gün gezi programlarını ve rotaları öğrenmeniz mümkün.

Detoks Tatili

“Hem dinlenmek hem de sağlığım için iyi bir şey yapmak istiyorum” diyenler, detoks kürü niteliğindeki kampları tercih ediyor. Özel bir beslenme programıyla uygulanan detoks tatillerini desteklemek için farklı terapilerden de faydalanılıyor. Yaşam kalitesini arttıran detoks tatili, stresin omuzlarda ve ruh üzerinde bıraktığı ağırlığı atıp hafifleme sağlıyor. Yaşamsal fonksiyonların (solunum, dolaşım, sindirim, boşaltım, metabolizma, kas-iskelet sistemi, sinir sistemi) düzenlenmesini sağlayan bedensel ve ruhsal arındırma program-

126

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

ları, kaplıca tedavisi, doğal ve tamamlayıcı tıp uygulamaları yürütülüyor. Yoga, pilates, vitamin ve mineral terapileri, tıbbi masajlar, egzersiz programları düzenleniyor. İspanya, Portekiz, Türkiye, Tayland, Hindistan, Malezya, Karayipler, Yunanistan detoks tatili için en çok tercih edilen ülkeler arasında yer alıyor.

Yerel adları Koh Tapu veya Nail Adası olarak geçen James Bond Adaları, 1974 Bond filmi “Altın Tabancalı Adam” ile şöhret oldu. Phang-Nga Körfezi, Çin Hindi’nden Hint Okyanusu’na doğru uzanan Malakka Yarımadası’nın doğu kıyısında bulunuyor. Ulusal park ilan edilen körfez günümüzde Tayland turizminin en gözde bölgelerinden biri. Kireç taşından küçük kayacıklardan bazıların yüksekliği 300 metreye ulaşıyor. Parça parça ama bir anda ortaya çıkıveren yüzlerce metre yüksekliğindeki dağlara benziyorlar. 400 kilometrekarelik bu alanda, yüzlerce farklı kuş, balık türü, sürüngen ve onlara ev sahipliği yapan 42 muhteşem ada bulunuyor. Adalara ilgi yoğun, adaları görmek isteyen turistler için sürekli turlar düzenleniyor. Bu yıl 007 James Bond filmlerinin çekildiği mekanlar arasında bulunan Jamaika Ocho Rios, Bahamalar Nassau, Japonya’da Himeji Kalesi, Honshu, Yunanistan’da Aghia Triada, Meteora, Porto Riko’da Arecibo Rasathanesi, İsviçre’de Schilthorn, Çek Cumhuriyeti’nde Prag ve Türkiye’de İstanbul’u görmek isteyecek turistlerin sayısında artış bekleniyor.


Uzay Yolculuğu

İngiliz maceraperest işadamı Richard Branson’ın sahibi olduğu “Virgin Galactic” şirketi, uzay yolculuğu için deneme ve test uçuşlarına başladı. Test uçuşunda ana gemiden atmosferin dışına fırlatılan uzay aracı “SpaceShipTwo” yolcusuz uçuşlar yapıyor, uzaya insan taşımaya ise 2013 veya 2014’te başlanacak. Yolculuğun bedeli ise 200 bin doları buluyor, şimdiye kadar 500 kişi rezervasyon yaptırmış bile. Türkiye’deyse VIP Turizm, İspanyol zero2infinity şirketinin, 20 milyon Euro yatırımla Uzay’ın kapılarını herkese açacak olan projesinin Türkiye ve yakın çevredeki 12 ülkede temsilciliğini üstlendi. Uzaya merak saran herkes, dünyayı ayaklarının altına serecek bir yolculuğa çıkıyor. Bloon adı verilen özel tasarlanmış bir balonla yakın yakın Uzay’a 4 saatlik yolculuk için, 110 bin Euro ödeyerek sıraya girmesk gerekiyor. VIP Turizim başvuruları almaya başladı.

Soy Ağacı Turu

Ataları Rusya, Japonya, Türkiye, Çin ve Baltık ülkelerinden göç edenler, ABD’de doğanlar, merak ettikleri soy ağaçlarının izini sürmek için keşif turlarına çıkıyor. Atalarının izinden yürümek isteyenler, atalarının topraklarını ziyaret ediyor. Geçmişi ile bağlantı kurmak isteyenler; daha çok sanayi göçünün etkili olduğu ya da savaş dönemlerinde yaşanan nüfus değişimlerini yaşayan ülkelerden oluyor. İrlanda soy ağacı turizminde en çok turist çeken ülkelerden biri. İskoçya soy ağacını arayan turistleri çekmek için 2009 yılından beri eve dönüş festivali düzenliyor. Yahudi topluluklarında da bu turizm son yıllarda yükselişte. Türkiye de atalarının izini arayanları ağırlıyor.

Titanic’e Yolculuk Tarihin en ünlü gemilerinden birisi olan Titanic, 100 yıl önce bir buzdağına çarparak battı. Geminin batışı, batış esnasında yaşananlar ve denizin dibindeki enkaz her zaman ilgi merkezi oldu. Titanic’in batışının 100. yılı dolayısıyla düzenlenen faaliyetlere, ‘Enkaz Ziyareti’ de eklendi. İki haftalık gemi yolculuğu ile birlikte enkaz ziyaretini de kapsayan bu gezinin ücreti 60 bin dolar. Geziyi düzenleyen “Deep Ocean Expeditions” şirketi dalışın klostrofobisi bulunanlara pek de uygun olmadığını apaçık söylüyor. Deep Ocean Expeditions yetkililerinin verdiği bilgiye göre, Titanic’in enkazını görmek isteyenlerin bazı zorluklara katlanması gerekiyor. Çünkü gemiye inmek için kullanılacak batiskaflar genişliği iki metre olan bir kabinden ibaret. Dalışın iki buçuk saat süreceği düşünülürse bu kadar süre neredeyse kıpırdamadan oturmak hayli zor. Ayrıca deniz dibinin soğuğundan korunmak için kalın kıyafetler giymek gerekli. Yolcular yemek için yanlarına küçük bir sandviç alabilecek ama tuvalet imkânı yok. Dönene kadar sabretmeniz gerekiyor. Sciantific American isimli bilim sitesinde yer alan habere göre, bir grup bilim insanı 2012’nin bir ‘Titanic Şenliği’ne dönüştürülmesine karşı çıkıyor. Titanic’in enkazının binlerce kişinin mezarı olduğunu belirten bilim insanları, bunun ölen insanlara saygısızlık olduğunu söylüyor. Ünlü yönetmen James Cameron, ‘Titanic’ filmini yapmadan önce batığa en az yirmi kez dalmıştı.

127


f&t beauty

GÖLGEDE BiLE SICAK! Aynadaki bronz görünümlü ten, artık masumiyet sınırını çoktan aştı. Güneş kremsiz güneşe çıkmak, saatlerce güneşlenmek aslında sadece cildimizi yormak ve bitkin düşürmek anlamına geliyor. Son zamanlarda üretilen güneş ürünleri ile güneşin zararlı etkilerinden korunmak, en azından minimuma indirmek mümkün. Bu yaz cildinizi her zamankinden daha çok sevin ve güneş kalkanlarınızı almadan güneşe çıkmayın. İşte için seçtiğimiz güneş ürünleri...

G

üneşin azı karar, çoğu zarar! Kanser uzmanlarının yapmış olduğu araştırmalarda güneşin kanser üzerindeki etkisi kanıtlandı. Güneşin artık hiç şakası yok! Dermatologlar güneşin zararlı etkilerinden korunmak için en az 25 koruma faktörlü güneş kremlerini kullanmanızı öneriyor. Yüz ve dekolte bölgenizde faktör miktarını artırmanızda fayda var. Yüzde kırışıklıklara, lekelenmeye ve hatta cilt kanserine sebep olan güneşe çıkmadan en az 15 dakika önce yüz için formüle edilmiş güneş kremlerinden uygulayın. Göz ve dudak çevresi hassas olduğundan, güneşe çıkmadan önce ektra bakım bakın ve mutlaka şapka kullanın! Böylece saç deriniz, burnunuz, yanaklarınız ve kulaklarınız UV ışınlarından korunacaktır. Güneş gözlüğü, göz çevrenizin güneşten korunması açısından çok önemli. Güneş gözlüğünüzün kalın çerçeveli ve %100 UV korumalı olmasına dikkat edin. Cildinizin güneşte kalma süresine bağlı olarak, güneş koruma faktörünü belirlemenizde fayda var. Uzmanlar 11.00 ve 15.00 saatleri arasında güneşten uzak durmanız için uyarıyor. Ayrıca korunma sürenizi sabitlemek için iki saatte bir güneş koruyucu kreminizi yenilemeyi ihmal etmeyin. Yazın güneş kremi sürmeden kullandığınız parfümler pigment lekeleri yapabiliyor. Alkol, sedir, limon yağı ve bergamot özellikle cilt lekelerine sebep oluyor, kullanırken dikkatli olmanızda yarar var. Yılda iki kez güneş lekeleri ve benler için dermatolog kontrolüne gidin. Uzmanlar vücutta oluşan 40’dan fazla ben ve lekenin, cilt kanseri riskini 7-15 kat arttırdığını belirtiyor. Güneş altında geçen her saat UV ışınlarından daha

128

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

fazla zarar görmeye neden oluyor. Bu, ciltte leke ve kırışıklık oluşumunu tetikliyor. Yaz aylarında saçlar güneş, rüzgar, tuzlu su, klor nedeniyle yıpranıyor. Basit önerilerle saçlarınızdaki yıpranmayı minimuma indirebilirsiniz. Saç uçlarınıza her yıkamadan sonra bakım kremi uygulayın. Cildinizi her gün kremlerle nasıl besliyorsanız, saçlarınızı da her yıkamadan sonra bakım kremiyle nemlendirin. Güneşin etkisiyle nem dengesi bozulan saçlarınıza her gün güneşten koruyucu spreylerle bakım yapın. Plajda havluyla sadece saçlarınızın ıslaklığını alın. Havluyla kurutma sürtünme nedeniyle saçlardaki kırıkların sayısını artırıyor. Denizden ya da havuzdan çıktıktan sonra saçlarınızı mutlaka temiz suyla yıkayın. Saçların üzerinde biriken tuz ve klor yıpranmaya sebep oluyor. Güneş sonrası bakımı cildimizin korunması için büyük önem taşıyor. Güneş sonrasında cildi rahatlatacak bir güneş sonrası kremini tercih etmek sizi güneş ve denizin olumsuz etkilerinden koruyacaktır. Cildi yatıştıracak ve uzun süreli nemlendirme sağlayacak bakım kremleriyle duş sonrasında cildinizi koruyabilirsiniz. Çocukların derisi, yetişkinlere göre daha ince ve daha açık renklidir, yağ salgısı çok az olduğu için daha kurudur. Güneş yanığı daha kolay ve çabuk olur. Güneşte kalma süresi, bebekler için 10 dakika, büyük çocuklar için 20 dakikayı geçmemelidir. En etkili koruma, şapka ve giysilerle olur, öğle saatlerinde çocuklar giyimli olmalıdır. Çocuklarınızın cildi için en az 30 koruma faktörlü kremleri tercih edin.


YÜZ

Kanebo, Sensai Silky Bronze Sun Protective Cream For Face

Shiseido, Sun Protection Eye Cream SPF 25

Clinique, SPF 50 With Solar Smart Face Cream

La RochePosay, Anthelios XL 50+ SPF Sensitive Skin

Nivea Sun, Light Feeling 50+ Daily Face Sun Fluid

VÜCUT

Murad, Oil Free Sunblock SPF 15 Sheer Tint

Dior, Dior Bronze Tan Enhancer Medium Protection SPF 10

Piz Buin, In Sun Lotion SPF 15

Clarins, Sun Care Cream High Protection SPF 30

Vichy, Capital Soleil SPF 20

Avéne, Very High Protection SPF 50 +

Kiehl’s, Super Fluid UV Defense SPF 50 +

SAÇ

Lancaster, Sun Care Oil-Free Milky Spray SPF 6

Matrix, Biolage Sunsorials Protective Sun Gel

John Frieda, Frizz-Ease Hair Serum Thermal Protection

Kérastase Soleil, Micro-Voile Protecteur

Wella, Lifetex Sun Vitamin Shake

Clarins, Blue Sky Eye Quartet Mineral Palette

Redken, Color Extend Sun After-Sun Shampoo

Aveda, Sun Care Hair And Body Cleanser

ÇOCUK

GÜNEŞ SONRASI

L’Oréal Professionnel, Solar Sublime Conditioning Spray

Lancaster, Tan Maximizer Refreshing Gel

Sephora, Super Soothing Supreme Gel

Rareblossom, After Sun Lotion

Nivea Sun, Baby Caring Sun Protection Lotion SPF 50 +

La RochePosay, Anthelios Dermo-Kids Spray SPF 50 +

Babe, Pediatric Sun Screen Spray SPF 50 +

129


f&t beauty

130

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


Vohimana Ormanları

Cildimizin Yeni Hazineleri Chanel cilt bakımından yeni çıkan Hydra Beauty Serisi, Afrika kıtası açıklarındaki Madagaskar adasında bulunan Vohimana ormanlarının hazinelerini cildimizin hizmetine sunuyor. Vohimana projesi çerçevesinde Chanel ormanın korunması için çalışıyor, kurduğu Kadınlar Kulübü aracılığıyla da bölge kadınlarının geçimlerine katkıda bulunuyor.

T

am 125 milyon yıl önce Afrika anakarasından ayrılan Madagaskar Adası, pek çok güzelliği ve hazineyi içinde barındırıyor. Florası ve doğal güzellikleriyle maceraperest tatilciler için son yıllarda popüler bir tatil alternatifi sunuyor. Adanın doğu kıyısında orman ve yüksek platolar arasında sıkışıp kalan rutubetli bölgede, dünyanın hiçbir yerinde bulunmayan sıradışı bir fauna bulunuyor. İşte burası Vohimana bölgesi. Burada yetişen bitkilerden yüzlercesi tıp sektöründe, ilaç yapımında kullanılıyor. Yüzde 80’i ise endemik, yani dünyanın başka hiçbir yerinde yetişmiyor. Cilt bakım dünyasının lider markası Chanel’in araştırma la-

boratuarlarının uzmanları da 10 yıl önce Hint Okyanusu’ndaki bu mücevheri keşfetti. Ve geçtiğimiz on yıl içinde bölgenin bitki örtüsünü iyi tanıyan yerel bir şifacı eşliğinde tekrar tekrar buraya döndüler. Aradıkları cilt bakımında çığır açacak bir malzemeydi. Ve burada güçlü bir antioksidan olan “Mavi Zencefil”i buldular ve onu Coco Chanel’in en sevdiği çiçek olan Kamelya çiçeğiyle birlikte yeni cilt bakım serilerinde kullanmaya karar verdiler. Akıl almaz derecede nemlendirici etkisi olan Kamelya çiçeği, cildi nemlendiriyor, Mavi Zencefil de güçlü antioksidan özellikleriyle koruma sağlıyordu. Böylece Chanel Hydra Beauty serisinde cildin iki ana ihtiyacı birden sağlanmış oluyordu; nemlendirme ve koruma.

131


f&t beauty Vohimana’nın Çığlığı

Ama Vohimana Ormanı kan ağlıyordu. Ormanın kenarları hiçbir şeyin yetişmediği topraklardan ve havadaki kırmızı toz bulutundan ibaret. Halkın üçte ikisinin günde bir dolardan az bir gelirle yaşam mücadelesi verdiği bölgede, ağaçlar tarla açmak için kesiliyor, yakılıyordu. 1960 ve 2000 yılları arasında Vohimana Ormanları’nın neredeyse yarısı yok olmuştu. Chanel’in de ortak olduğu Vohimana Projesi oluşturuldu. Projeyle ormanlara verilen zarar önleniyor, yeni ağaçlar ekilerek orman genişletiliyor ve bölge halkının yaşam standartları iyileştiriliyor. 2009 yılında 50 hektar orman yenilendi, 2010 yılındaysa 75 hektar. Üstelik Chanel, çevre halkının geçimini sağlamasına ve eğitimine katkıda bulunacak projeler geliştirilmesine de katkı sağlıyor. Markanın desteğiyle kurulan Kadınlar Kulübü’nde kadınlar sepet örerek para kazanıyor, sağlık ve eğitim alanlarında da destek alıyor. Dostoyevski, “Güzellik dünyayı kurtaracak” demişti. Belki de haklıydı…

132

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ



f&t beauty

YAZ PARFÜMÜNÜ SEÇ!

Bu yaz kokular renkli, eğlenceli bir o kadar da çekici. Baharatlı, ferah, odunsu ya da çiçeksi... Kadın ruhunu yansıtan narin, masum ve çekici parfümler raflarda sizleri bekliyor. Bu yaz güneşin, tatilin ve kumsalın tadı bu kokularla çıkar.

Givenchy, Le Bouquet Absolu Eau De Toilette

Lancôme, Trésor Midnight Rose Eau de Parfume

Victoria’s Secret, Love Is Heavenly Eau De Parfume

Jean Paul Gaultier, Classique Eau De Toilette

Judith Leiber, Amethyst Eau De Parfum

134

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

Calvin Klein, Eternity Summer Eau De Parfum Spray


Ralph Lauren, Big Pony Yellow 3 For Women Eau De Toilette Caroline Herrera, CH Eau De Toilette

Chantal Thomass, Osez Mai! Eau De Parfum

Jeanne Lanvin, Couture Eau De Parfum

Issey Miyake, L’Eau D’Issey Summer Eau De Toilette

Versace, Yellow Diamond Eau De Toilette

Givenchy, Very Irrésistible Electric Rose Eau De Toilette

135


f&t beauty

ÇARPICI ERKEK KOKULARI Karşı koyulmaz, dayanılmaz, çarpıcı ve seksi erkek parfümleri, her zaman kadınların ilgisini çeker. Özellikle yaz aylarında kokular, duyuları canlandırmanın en iyi yoludur. Bu yaz erkeklerin parfüm seçimi oldukça zor olacak.

Bvlgari, Bvlgari Man Eau De Toilette

Burberry, Brit Summer Edition For Man Eau De Toilette Christian Dior, Eau Sauvage Parfum

Givenchy, Play Sport Eau De Toilette

Calvin Klein, Eternity Summer For Men Eau De Toilette Spray

Mont Blanc, Legend Special Edition Eau De Toilette

136

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

Lacoste, Pour Homme Eau De Toilette Diesel, Only the Brave Eau de Toilette


CHANEL ALLURE HOMME SPORT YAZ AYLARININ FAVORI KOKULARINDAN BIRI. FERAH VE DENGELI YAPISIYLA KADINLARIN DA TERCIHI.

CENTILMEN KOKUSU

CHANEL ALLURE HOMME SPORT Chanel, Allure Homme Sport Eau Extréme

Parfümünü değiştirmeyi düşünenler Chanel Allure Homme Sport’u deneyebilir. Ferah, hafif, dengeli bu koku Akdeniz erkeğinin havasını taşıyor. Chanel Allure Homme Sport, ferah, hafif metalik narenciye aromaları içeren odunsu ve yumuşak baharatlı nazik bir koku. Centilmen bir Akdeniz erkeği havası taşıyan parfüm, parlak bir turunçgil aroması ile açılıyor. Bu turunçgilli açılış, yerini bir saat içersinde baharatlı ve odunsu notala-

ra bırakıyor. Ayarında kullanılmış ve kokunun genel havasını bozmayan karabiber aroması, sedir ile birlikte parfümü yumuşak odunsu bir hale getiriyor. Dengeli ve sakin yapısı ofis ortamında kullanımı kolaylaştırıyor. Hafif baharatlı ve narenciyeli koku üstelik her mevsim kullanıma uygun.

137


YAZ GECELERININ YILDIZI!

Günlük hafif makyajınızı gecenin ritmine uydurmak ve göz alıcı bir hale dönüştürmek aslında çok kolay! Kıyafetinizle ve makyajınızla büyüleyici görünebilmek için yapmanız gereken; katılacağınız davetin konseptine göre doğru makyajı seçmek. Unutmayın, gece makyajı demek boya küpüne batmak değil, iddialı renklerle sadece daha cesur olmaktır. d

MAC, Black Eye Kohl, göz kalemi

L’Oreal Paris, Mega Volume Collagen, hacim veren maskara

138

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

Bobbi Brown, Long-Wear Gel Eyeliner, jel eyeliner

GIPSY GÖZLER

DOLCE&GABBANA

DOLCE&GABBANA

f&t beauty

Dolce&Gabbana modellerine seksi bakışlar kazandıran bu makyaj yaz partileri için ideal. Siyah göz kalemini veya eyeliner’ı üst ve alt kirpik diplerinize sürün ve gözünüzün dışına doğru biraz uzatın. Sürdüğünüz kalemin geceden kalmış gibi dağınık görünmesine dikkat edin. Bunun için temiz bir fırçayla çizginin üzerinden geçerek biraz dağıtın. Siyah maskarayı alt ve üst kirpiklerinize uygulayın. Yanaklarınızdan başlayarak elmacık kemiklerinizin en dıştaki kısmına kadar C şeklinde allık sürün. Doğal tonlarda bir rujla makyajınızı tamamlayın.


MARNI MARNI

TURUNCU ÇILGINLIĞI

Yaz gecelerinde tırnaklardan tutun da gözlere kadar her bölgede turuncu çok moda! İlk olarak göz kapaklarınıza ten renginize yakın bej tonunda far sürün. Sıcak tonlarda turuncu bir göz kalemiyle üst kirpik diplerinizde dışarı doğru kuyruk oluşturun. Alt kirpik diplerinizden beyaz

bir göz kalemiyle geçin. Gözlerinizin içine de hafifçe Chanel, beyaz kalem çekin. Sadece Eye Kohl, üst kirpiklerinizin uçlarına göz kalemi kahverengi maskara sürün. Aydınlatıcı uygulayarak, turuncu makyajınızın ön plana çıkmasını sağlayabilirsiniz. Yanaklarınıza, dudaklarınıza Chanel, ve tırnaklarınıza da turuncu Levres tonlarını kullanmayı Scintillantes deneyebilirsiniz. Glossimer, dudak parlatıcısı

Chanel, Nail Colour Distraction No: 549, oje

Sephora, Colorful Mono Eyeshadow, göz farı

139


JEAN PAUL GAULTIER

JEAN PAUL GAULTIER

f&t beauty

Shiseido, Smoothing Lip Pencil, dudak kalemi

Chanel, Ombres Matelassees, far paleti

L’Oréal Paris, Infallible Le Rouge, ruj

140

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

MARILYN DUDAKLARI Lancôme, True Red Le Vernis Nail Polish, oje

Marilyn Monroe ile popüler olan kırmızı dudaklar birkaç sezondur ön planda. Kırmızı dudaklar doğal göz makyajıyla çok daha çarpıcı görünüyor. Göz kapaklarınızın üzerine dışarı doğru kuyruk oluşturacak biçimde altın-bronz renkli farı uygulayın. Kaşlarınızın altına doğru farın yoğunluğunun azalmasına dikkat edin. Gözlerinizi

takma kirpik, eyeliner ve birkaç kat maskara ile belirginleştirin. Kırmızı ruj kullanmadan önce dudaklarınızın pürüzsüz görünmesi çok önemli. Çatlamış dudaklarınız varsa, dudakları pürüzsüzleştirmek için ıslak bir havluyla dudaklarınızı ovun ve dudak balsamı sürün. Kırmızı bir dudak kalemiyle dudak çizginizi çerçeveleyin ve kırmızı rujunuzu fırça yardımıyla sürün.


DONNA KARAN COLLECTION DONNA KARAN COLLECTION

Yves Saint Laurent, Perfect Touch Radiant Brush Foundation, fondöten

Shiseido, Shimmering Cream Eyeshadow, krem far

Dior, Vernis Nail Polish No: 886, oje

Lancôme, L’Absolu Rouge Lipstick, ruj

TWILIGHT MAKYAJI

Twilight filminden esinlenen bu cesur ve asi makyajını davetlerde kullanarak dikkat çekici görünebilirsiniz. Öncelikle cildinize kusursuz ve mat bir görünüm kazandırmak için tüm yüzünüze fondöten uygulayın. Kaşsız bir görünüm oluşturmak için, kaşlarınızın üzerine kapatıcı sürdükten sonra üzerine toz pudra uygulayın. Işıltılı farı göz kapağınızı yuvarlak biçimde çerçeveleyerek uygulayın. Gözlerinizin ucundan şakaklarınıza doğru kuyruk şeklinde farı biraz uzatın. Alt kirpiklerinizin ortasına kadar farı uygulamaya devam edin. Dudaklarınızı koyu bordo bir rujla renklendirin. Mat bir görünüm için allık kullanmayın. Tırnaklarınıza rujunuzla aynı tonda oje sürün.

141


GIORGIO ARMANI

GIORGIO ARMANI

f&t beauty

Dior, Garden Clutch in Milly Garden, far paleti

MAC, Eye Kohl Eyeliner Liner Pencil, göz kalemi Maybelline New York, Mineral Power Finishing XXX MAGAZINE / KIŞ Veil,FASHION&TRAVEL toz pudra

Laura Mercier, Lip Stain, dudak parlatıcısı

SINIR ÇIZGISI

Grafiksel eyeliner çizgileri podyumların olduğu kadar gece makyajının da favorisi. Bakışlara derinlik kazandıran çizgiler özellikle staplez elbiselerle tercih ediliyor. Beyaz renkli farla göz kapaklarınıza parlaklık kazandırın. Üst kirpiklerinizin dibini siyah göz kalemiyle hafifçe belirginleştirin. Göz kapaklarınızın kıvrım kısmının biraz üzerine gözünüzü çerçeveleyecek biçimde kalem çekin. Gözlerinizin içine de hafif ışıltılı beyaz kalem çekin, gözlerinizin iç uçlarına da hafifçe parlaklık kazandırın. Bakışlarınıza derinlik katmak için üst ve alt kirpiklerinizi masakarayla vurgulayın. Yanaklarınızın utanmış da kızırmış gibi görünmesi için pembe allığı deneyebilirsiniz. Dudaklarınıza doğal renkli ışıltılı bir parlatıcı uygulayın.


GIVENCHY GIVENCHY

Clinique, Long Last Glosswear, dudak parlatıcısı

Shiseido, Luminizing Satin Face Color Blush, allık Nars, Orgasm Illuminator, aydılatıcı

METALIK ETKI

Gece makyajında yaz sezonunda üç boyutlu uygulamalar dikkat çekiyor. Alt kirpik diplerine yapıştırılan pullar çarpıcı bir görünüm oluşturuyor. Bu makyajda pürüzsüz bir ten görünümü çok önemli. Cildinizdeki kusurları örtmek için kapatıcı kullanabilirsiniz. Göz çevrenize aydınlık bir ifade kazandırmak için ışıltılı göz

farını göz kapaklarınıza, göz pınarlarınıza küçük dokunuşlarla sürün. Alt kirpiklerinizin dibine cımbız yardımıyla pulları ortalayarak yapıştırın. Ardından aydınlatıcıyı şakaklarınızdan elmacık kemiklerinize doğru uygulayın. Kirpiklerinize maskara sürün ve yanaklarınıza şeftali tonlarında allığı hafifçe uygulayın. Dudaklarınıza doğal tonlarda parlatıcı sürün.

143


f&t travel Allure of the Seas

En Popüler Cruise Rotaları Yüzen lüks tatil köyü olarak adlandırabileceğimiz cruise turlarına talep her geçen gün artıyor. Dünyada 13-14 milyon kişinin katıldığı gemi turlarında bu yıl en çok Karayipler, Ege&Adriyatik, Avrupa&Akdeniz, Atlas Okyanusu, Alaska ve Norveç Fiyordları revaçta.

KARAYİPLER

Gemi seyahatiyle Karayipler’in eşsiz limanlarına demir atmak ve mavinin her tonunu Karayipler’in denizinde görmek mümkün. Grand Cayman’da vatozlar ile yüzmek, Puerto Rico’daki El Yunque Yağmur Ormanı’nı gezmek, Curaçao’daki Christoffel Doğal Parkı’nda yürüyüş yapmak, Cozumel‘deki Maya kalıntılarına rastlamak çok keyifli. İşte Karayipler’in en güzel limanları... n Bridgetown, Barbados: Eğer gözlerini kapatırsanız ve Trafalgar meydanında ikindi çayınızın tadını çıkarırsanız, Londra’da olduğunuzu düşünebiliriniz. Sizi kucaklayan sıcak rüzgarları ve zümrüt yeşili suyu saymazsanız elbette! Birçok kişi tarafından ‘Küçük İngiltere’ olarak nitelendirilen Barbados, birçok müzeye de ev sahipliği yapıyor. n Charlotte Amalie, St.Thomas: Burada ‘Duty Free’ demeniz yeterli. Tüm adada pazarlık bir gelenek. St.Thomas bir alışveriş cenneti. Kimsenin gözünün yaşına bakmayan korsan Mavi Sakal’ın Magen’s Bay’daki, şatosunu ziyaret edebilirsiniz. n George Town, Grand Cayman: Eskiden nam salmış korsanların yuvası ve saklanma yeri olsa da, bugün Grand Cayman çok daha seçkin konuklara ev sahipliği yapıyor. Stingray City, National Geographic dergisi tarafından deniz altı dünyasının en ilham veren tecrübelerinden biri olarak nitelendiriliyor

Porto Riko

126

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

Meksika

ve yüzücülerin vatozların aralarına karışmalarına izin veriyor. Beyaz, ince kumlu sahilleri ve heyecan verici duty-free alışveriş fırsatları, adanın sunduğu hazineler arasındadır. n Philipsburg, St. Maarten: Hollandalılar ve Fransızlar adeta cennetten bir parça olan bu tropik lezzete damgalarını vurmuşlar. St.Maarten’in kumsalları bölgedekiler arasında en nefes kesici yerler arasında. Cupecoy Beach’deki mağaralar ve büyük kayalıkları gördüğünüzde derin bir iç çekeceksiniz. Alışveriş için, St.Maarten’in duty free mağazaları ve Marigot’daki ilginç Fransız butikleri her türlü dileği yerine getirebilir. n San Juan, Porto Rico: San Juan iki farklı karakter taşır; bir tarafta canlı, modern yüzüyle bir liman kenti ve diğer tarafta da Juan Ponce de Leon tarafından 1508 yılında ilk kez ele geçirilen tarihi koloniyel mevki olarak bilinir. İspanyol etkisi şehrin her yanını sarmıştır. Şehre yayılmış kalıntıları, müzeleri ve katedralleri mutlaka gezin.

TUR ÖNERİSİ:

Royal Caribbean’ın dünyanın en büyük gemisi ünvanına sahip “Allure of the Seas” gemisiyle Karayipler’de tatil yapmanın ayrıcalığını yaşayabilirsiniz. Allure of the Seas’in 9 güverte yüksekliğini, 25 metrelik Zip Line deneyimini ve Central Park’ın yeşil alanlarını gördüğünüzde çok şaşırabilirsiniz. Central Park açık alanlar, verimli tropik mekanlar, sessiz yürüme yolları, açık hava restaurant seçenekleri, butikler, sanat galerisi, konserler ve sokak performansları sunuyor. Allure of the Seas’te yeniliklerle dolu 18 güverte bulunuyor. Geminin sahip olduğu diğer özellikler de şöyle: üst güverte havuzu, spor alanı, 2 adet Flowrider sörf simülatörü, H20 Zone çocuk su parkı, denizlerdeki ilk beach pool, sadece yetişkinlere özel havuz sahili, solaryum alanı, 4 havuz ve 10 jakuzi. Ayrıca gençlik bölgesi, çocuklara ve gençlere yönelik pek çok macera ve eğlence seçeneği sunuyor. Central Park 150 Restaurant, Taverna ve Park Cafe birbirinden lezzetli yiyecekler bulmak mümkün.


MSC Fantasia

MSC YACHT CLUB AYRICALIĞI

Venedik

EGE&ADRİYATİK

İyon Denizi’nin ve Adriyatik’in masmavi sularını keşfetmeye hazır mısınız? Venedik ve Dubrovnik’i gezerken binlerce yıllık tarihin yaşanmışlığına tanıklık edeceksiniz. Ülkemiz Ege Denizi ve adalara yakın olduğundan birçok turist bu turlara katılmak için ülkemizi tercih ediyor. Ülkemizden kalkan turlar genellikle 7-10 gün arası sürüyor. Ege Adriyatik gemileri çoğunlukla İstanbul veya İzmir’den yola çıkıyor. Denizde bir gün yol aldıktan sonra, her gün bir limana uğranarak tamamlanıyor. Türkiye’den yola çıkan cruise şirketleri tercihlerine göre Hırvatistan’da Dub-

Dubrovnik

MSC Fantasia, MSC Splendida ve MSC Divina gemilerinde bulunan MSC Yacht Club, 71 muhteşem suite sahip, özel concierge hizmeti veren, bölüme ait lounge alanı, özel yüzme havuzu, bar ve kütüphanesi bulunan, Spa ve güzellik merkezi MSC Aurea SPA alanına ayrı geçişi olan, kişiye özel hizmetler sunan, ayrıcalıklı bir konsept. MSC Yacht Club yolcularına sunulan ücretsiz hizmetlerden bazıları: Ücretsiz Butler, tercihe göre uluslararası gazetenin kabine her gün ücretsiz servisi, her gün yenilenen ücretsiz mini-bar, yemeklerde alınan ücretsiz içecekler, temalı restoranlarda ücretsiz yemek yeme imkanı, 24 saat ücretsiz oda servisi, günün her saati Top Sail Lounge, The One havuz alanı, panaromik restoran ve a la carte restoranlarda ücretsiz içecekler, Top Sail Lounge ve The One Havuz alanında Butler tarafından servis edilen günlük sıcak –soğuk aperatifler, geleneksel İngiliz çay servisi, özel kahve çeşitleri.

rovnik, İtalya’da Venedik ve Bari, Yunanistan’da ise Katakolon’a uğranıyor. Diğer ülkelerden kalkan gemiler Hırvatistan’da Zadar ve Hvar Adası, Slovenya’da Koper, Yunanistan’da Kefalonya, Santorini ve Mikonos’a uğruyorlar. Ege ve Adriyatik’i gezmek için en uygun zamanlar baharın sonları ve yaz aylarının başıdır. Turlar genellikle bu zamanda düzenleniyor. Bu dönemde deniz suyu sıcaklığı ideal hale geliyor ve Ege’nin alışılmış rüzgarları hafifliyor.

TUR ÖNERİSİ

Avrupa’nın en yeni gemisi olan MSC Divina her salı ve çarşamba İstanbul’dan çıkışlı 7 gece-8 gün Ege&Adriyatik turu düzenliyor. 333 metre uzunluğundaki, 66 metre genişliğindeki geminin yolcu kapasitesi 4365. MSC Divina’da 2 royal suit, 3 executive aile suiti, 62 deluxe Suit, 28 aurea Suiti, 1097 balkonlu kabini bulunuyor. 3 havuzu, 12 jakuzisi ve 7 restoranı bulunan geminin diğer sahip olduğu özellikler de şöyle: Konferans salonları, disko, video oyunları salonu, F1 simülatörü, solaryum, tiyatro, 4D sinema, casino, kütüphane, kağıt oyun salonu, sanat galerisi, internet kafe, kablosuz internet, alışveriş mağazaları, sağlık merkezi, jogging parkuru, basketbol, voleybol, tenis, futbol, bowling, shuffleboard, kapalı ve açık çocuk alanı, disko ve karaoke gibi gençlere ayrılmış alanlar, spa, güzellik merkezi, sauna, Türk hamamı, thalassotherapy, aromatherapy, kromotherapy, rahatlama alanı, barlar, temalı barlar, restoranlar, Tex-Mex restoranı.

145


f&t travel Paris

Amsterdam

Roma

AVRUPA&AKDENİZ

Cruise ile çıkabileceğiniz Avrupa&Akdeniz seyahatiyle birçok şehri gezebilir, yeni kültürlerle tanışabilirsiniz. Bu seyahatin artıları şunlar olabilir: İspanya’da Gaudi’nin çarpıcı mimarisini veya İtalya’da Michelangelo’nun eserlerini yakından görebilirsiniz. Oslo’daki Hadeland Cam Eserleri’nin en değerli parçalarını merak edebilirsiniz. Türkiye ve Yunanistan’daki antik uygarlıkların kalıntılarına şahit olablirsiniz. Rusya, St.Petersburg’daki saraylar meydanında turlayabilirsiniz. Norveç’in fiyortlarından Venedik’te izlerini göreceğiniz Akdeniz kalıntılarına kadar, Avrupa’daki tüm tarihi ve kültürel zenginlikleri bambaşka bir yoldan da keşfetmeniz mümkün. Avrupa’da bir cruisetur satın alıp, gemi gezinizi kara turu ile birleştirerek şehirleri tren veya araç ile daha ayrıntılı gezme fırsatı bulabilirsiniz. Madrid’ten Toledo’ya, oradan Barselona’ya, Paris’in Eyfel’inden, Londra sokaklarına, Venedik’teki kanallara veya Rönesans’ın doğum yeri olan Floransa veya Roma’daki Vatikan’a kadar aklınıza gelebileceğiniz her noktayı yeniden yaşayabilirsiniz. Santorini

TUR ÖNERİSİ:

Royal Caribbean’ın “Liberty of the Seas” gemisiyle Avrupa&Akdeniz turunun keyfi bir başka güzel. Gemide çok şey yapmayı sağlayan aktivite, eğlence ve konaklama seçenekleri sunuluyor. 15 güvertesiyle yüzen en yenilikçi gemilerden olan Liberty of the Seas’ten asla ayrılmak istemeyeceksiniz. İnteraktif su parkı H20 Zone’da eğlenmeye ve gemi üstündeki sörf parkı Flowrider’da dalgalara binmeye ya da üst güvertede yer alan açık hava gece kulubünde dans etmeye doyamayacaksınız. Liberty of the Seas

146

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


XXX


f&t travel

NORVEÇ FİYORDLARI

Norveç Fiyordları’na cruise gemisi ile yapılan bir yolculuk insanın hayatında yaşayacağı en güzel tecrübelerden biri olabilir. Türkiye’den satılan turların çoğu Kopenhag’dan başlıyor. Yurtdışından alınan turların çoğu ise Titanic’in de ilk seferine çıktığı İngiltere’deki Southampton’dan oluyor. Kopenhag çıkışlı turlar Bergen, Oslo, Flam, Geiranger gibi yerlere uğruyor. Tura Southampton’dan başlayanlar daha şanslı. Norveç’te Alesund, Kristiansund, Honningsvaag, Trondheim, Hellesuit, Geiranger, Bergen, ve Stavanger gibi birçok yeri görme fırsatı yakalıyorlar. Avrupa’nın en kuzeyinde bulunan şehir Honningsvaag ise fiyort gezilerinin en önemli rotası, yaz aylarında limanı gemilerle doluyor. Mayıs ve eylül ayları arası Norveç’i ziyaret etmek için en ideal zaman. Cruise ile dünyanın en soğuk yerlerinden birine gidildiği için genellikle yılın en sıcak ayları tercih ediliyor.

ALASKA

Alaska’nın Inside Passage’ında bir gezinti dünyayı dolaşmak isteyen herkesin yapılacaklar listesinde mutlaka bulunmalı. Muhteşem buzullar, doğal güzellikler, vahşi yaşamı gözlemleme şansı, Amerika’nın bu eyaletini macera cruise rotaları için vazgeçilmez kılıyor. Deniz’in ortasında dağlarla çevrili eyalet başkenti Juneau’ya denizden ya da havadan ulaşabilirsiniz. Cruise gemileri Alaska gezilerinde mutlaka bu şehre uğruyor. Juneau Amerika, Kanada ve İskandinavya’yı bir arada sunan bir konumda. Karlı dağlar, buzullar, göller ve kararmayan bir hava... Aynı zamanda Juneau’da birçok kış aktivitesini de gerçekleştirebilirsiniz. Yürüyüşler, buzul gezileri, balıkçılık, dağcılık gibi aktiviteleri deneyebilirsiniz. Şehrin müstakil ahşap evleri, daracık sokakları ve sevimli mahalleleri sebebiyle Amerika’da olduğuna inanmakta zorlanacaksınız.

148

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

ATLAS OKYANUSU ADALAR

Atlas Okyanusu’daki adalar Afrika’nın batı kıyısı açıkları boyunca sıralanan Kanarya Adaları, Madeira, Azorlar ve Cape Verde Adaları’ndan oluşuyor. Adaların plajlardan volkanlara, kayalıklardan çöllere kadar birbirinden farklı coğrafi özellikleri bulunuyor. Atlas Okyanusu’nda batıya gidince dağlık Azorlar, daha güneyde Senegal’in batı kıyılarının açığında Cape Verde Adaları, Güney Atlas Okyanusu’nda ise St. Helena ve Ascension Adaları cruise gemilerine ev sahipliği yapıyor. Yedi adet adadan oluşan Kanarya Adaları Fas kıyılarının açığında bulunuyor. Gran Canaria Adası sayfiye yerleri, mimarisi ve minik bir Sahra Çölü ile dikkat çekerken,Tenerife’de dağlık yağmur ormanları ve harika plajlar yer alıyor. Maderia ve Kanarya Adaları’na yapılan cruise turları İngiltere ya da Akdeniz limanlarından demir alıyor. Turlar genellikle 7-14 gün arası sürüyor. Tenerife ya da Gran Canaria’dan başlayan ve adalar etrafını dolaşan cruise turları da düzenleniyor. Kanarya Adaları’nda kışın ılık, yazınsa sıcak olduğundan yıl boyunca ziyaretçi çeken bir destinasyon.


XXX


f&t travel

Bir Gün Mutlaka Havana… Levent Özçelik’in yeni kitabı “Bir gün mutlaka, Havana” bu kenti yüzleriyle, müzikleriyle, otomobilleriyle, arka sokaklarıyla anlatıyor. Her fotoğraf karesinde Özçelik’in Havana’ya sevgiyini hissediyorsunuz. Bu özgün, mutlu, eğlenceli kenti bir de Levent Özçelik’ten okuyun.

150

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


Adım Adım Havana

B

u sözler hep kulağımıza çalındı, gitmeyenler “bir gün mutlaka”, gidenler “yine yeniden Küba” dedi. 50’lerde Amerikalıların arka bahçesi, cazibe merkeziydi. Restoranları, gece kulüpleri sokaklarında gezinen kuyruklu otomobilleriyle, beyaz keten takımlı adamları, şık gösterişli kadınlarıyla göz kamaştırırdı. Sonra o ünlü devrim oldu. Fidel ve Che karizmatik, asi, başına buyruk, kendine özgü bir ülke yarattı. Kısa tarihine uzun hikayeler yazıldı, anlatıldı. Küba ve Havana uzun zaman kapalı kapılar ardındaki, bize zaten uzak bir ülkeydi, devrim sonrası hepten uzak oldu. Ta ki Alman yönetmen Wim Wenders’in Bueno Vista Social Club filmini yapana kadar. Birden gözler Küba’ya çevrildi. İhtişamlı sokaklarında dans eden kadınlara, serenatlar yapan erkeklere çevrildi gözler. Chan Chan, Hasta Siempre ezberlenir oldu. Omara Portuondo, İbrahim Ferrer, Ruben Gonzales, Compay Segundo’lu Buena Social Club turnelere çıktı. Yetmedi, Reinaldo Arenas kitapları, Bebo Valdes albümleri alındı teker teker. Nihayet Küba ve Havana cümleleri “Fidel Castro ölmeden mutlaka gitmeli” diye bitirildi. Filmler, albümler, kitaplar, sokaklar, insanlar… Yetmezdi… Diyeceğim şu ki: Havana hala orada, aynı şekilde duruyor. Koloni döneminden kalma o ihtişamlı binalar, yarım asrı aşkın arabalar, sanatla süslü sokaklar. Devrime, aşka olan inançlarını yüzlerinde taşıyan insanları, her köşeden yükselen müzikleri, Karayipler’in muhteşem doğasından payına düşen güzellikleri ve elbette mojitosu ve purolarıyla. Evet. “sonsuza kadar Havana” demeliyiz, ama Fidel ölmeden en az bir kez gitmeliyiz ki tekrar gidecek zamanımız kalsın.

Havana’nın Yüzleri

Tarihi puro fabrikasının önünde elimde fotoğraf makinesiyle gezinirken gördüm onu, o Kübalı çocuğu… Bir fotoğraf, sonra bir tane daha, bir tane daha daha… Derken eski püskü bir binanın loş avlusunda buldum kendimi, devrilmiş bir bisikletin hemen yanında. Yarım saatten daha kısa bir süre içinde arsız, yaramaz bir fotoğrafçıya dönüşmüştüm ve o mahcup bakışlı çocuk da foto portrem olmuştu. Biraz sonra annesi, ardından anneannesi belirdi avlunun yıpranmış taşlarının üzerinde. İki kadın Havana’nın farklı zamanlarını temsil ediyorlardı bu zamanın değişmeye mızmızlandığı, aynı kalmaya gayret ettiği şehirde. Eskimeyen, eskimeye

direnen ya da hiç yenilenmeyen, hatta zamana yenilmeyen. Anne utangaç, çekingen yüzüydü; o hüzünlü ve yalnız Havana’nın. Anneanne ise benim fotoğraflarının fırlama portresi oldu, tıpkı öbür Havana gibi. Bu yüzler Havana’nın yüzleriydi. Bu kentte böyle pekçok suret var işte; kimi utangaç, kimi neşeli, candan, sıcak, samimi ve aslında fırlama.

Havana’nın Otomobilleri

1952 model bir DeSoto’nun arka koltuğunda büyüdüm desem eminim abartmış olmam. Pek çok Amerikan otomobili olmuştu babamın. 1948 Plymouth, 1955 Dodge, 1964 Chevro-

Havana Club Rom’un katkılarıyla, Levent Özçelik’in Havana’dan fotoğraflar, izlenimler ve notlarını biraraya getirdiği “Bir gün mutlaka Havana” isimli kitap; Havana’daki koloni döneminden kalma ihtişamlı binaları, yarım asrı aşkın arabaları, sanatla süslü sokakları, devrime ve aşka olan inançlarını yüzlerinde taşıyan insanları, her köşeden yükselen müzikleri ve Karayipler’in muhteşem doğasından payına düşen güzellikleri, puroları ve mojitoları fotoğrafları ve izlenimleriyle anlatıyor.


f&t travel

Havana’da Favorilerim n Catedral Meydanı’ndaki El Patio

restoranda deniz ürünlü paella’nın eşlik ettiği bir öğle yemeği. n Karayip mutfağının önde gelen restoranlarından Hotel to el Aljibe, keşfetmeyi sevenler için. n “Daiquiri” ile ünlü Hemingway’in uğrak yeri El Floridita, Calle Obispo Caddesi’nde. n Şehrin önde gelen gece kulübü arasında Casa de la Musica. n Cafe Taberna’da akşam yemeği sonrası Salon Rojo del Capri’de doya doya dans. n Canlı müzik ve DJ performanslarının bir arada olduğu, dans dolu bir gece için El Turquino. n Havana’ya dans ve mojito ile veda etmek isteyenler için Casa de la Musica de Galiano. n Hemingway ile ölümsüzleşen Cojimar Köyü’nün önde gelen restoranlarından La Terrazza. n Mojito için özel bir adres vermiyorum bu şehrin hemen her yerinde iyi kalitede mojito içmek mümkün. Ama illa biri derseniz o zaman mojito’nun ilk yapıldığı yer olarak bilinen La Bodeguita del Medio.

let Impala… İşte, bu modellerin hemen hepsini avcumun içi gibi bilirim. Havana’da sanki o yıllardaydım yeniden. Eskiyen otomobillerin, sanatkar ustaların elinde yenilendiği, hatta hiç eskimediği zamanların tanığı onlar. O yıllara aitsiniz Havana’da, zaman öylece durmış, saat bozulmuş sanki. Havana, 1950’li yılların Amerikan otomobillerinin doldurduğu caddeleri, sokaklarıyla adeta bir açık hava otomobil müzesi. Dünyanın yüzlerce kentinde ancak otomobil müzelerinde ve tabii çalışır halde olmadan göreceğiniz otomobiller, Havana’da şehir trafiğini oluşturuyor. Eğer otomobillerle özel bir bağınız varsa, eski Havana’daki otomobil müzesi, sizi hem Küba’daki otomobil kültürü hem de genel olarak otomobilin tarihi hakkında daha fazla aydınlatacaktır. Müzenin en önemli parçaları arasında ise Fidel Castro’nun devrim dönemindeki kişisel otomobili ile Che Guevara’nın Chevrolet Impala’sı yer alıyor.

Havana’nın Müziği

“Müziksiz bir hayat hatadır” der Nietzsche. Bu cümleyi Havana’yı görüp söylediyse uzatmayacağım, ama görmeden söylediyse şapka çıkaracağım! Havana’nın müziğini anlatmak için nereden başlamak lazım? Sıcak bir öğle sonrası sığındığım barda yan masada oturan orta yaşlı, şahane sesli siyah tenli kadından mı, yoksa bir pazar akşamı boş olduğunu düşünerek girdiğim barda kıpır kıpır dans eden Kübalı gençlerin lokal caz grubundan mı? Havana’ya gelmeden önce tanıdığım Kübalı müzisyenlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmezdi. Wim Wenders’ten yadigar ağır abiler “Buena Vista Social Club”, her daim sevdiğimiz piyanist Bebo Valdes ve bir iki isim daha. Latin caz, rumba, salsa… Neye benziyor sahi bu Küba müziği dedikleri? Adamın biri eğer bir müziği hiçbir türe benzetemiyorsanız, onun adı cazdır demişti. Doğru söylediğine bu şehirde ikna oldum. Bu ülkede müziği satın almanıza, zamane söyleyişiyle download etmenize gerek yok çünkü adım attığınız her yerde karşınıza çıkıyor; her köşe başında, her restoranda, kumsalda, evlerde, bitmeyen partilerde…

152

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

Küba’da her sokak müzisyenlerle, şarkıcılarla dolu, bir de o sokaklardan çıkıp seslerini tüm yeryüzüne ulaştıran isimler var; Buena Vista Social Club, Chico Valdes, Omara Portuondo, İbrahim Ferrer… Buena Vista Social Club, bugün hâlâ Latin müziğin en ünlü temsilcisi olmanın yanı sıra, Küba’ya binlerce “müzikal hacı”nın gelmesinin de sebebi.

Havana’nın Dışında...

Şehirlerin içleri vardır bir de dışları. Şehir merkezinden biraz uzaklaştığınızda o turistik Havana başka bir keşfe zorlar sizi. Havana’daki birkaç günün ardından daha Havana’ya doymamıştık diyebilirsiniz benim gibi önce. Ama sonra eğer Havana’da bir evim olsaydı, bir tane dışında olsun derdim arsızca. ucu ucuna yetiştiğimiz, Havana’nın “Provence”sı diyebileceğimiz “Trans Hershey” treni ile başlamıştı o yolculuk Havana’nın dışarısına. Issızlığa uzanan bir yol desem, çok dramatik olacak belki, ama o yol gerçekten sessizliğin ıssızlığın şiiri gibiydi. Yol boyunca bir kez kimsesiz bir istasyonda durduk; Mito Padron’da! Biri kırmızı diğeri beyaz iki vagonlu “Hershey Ekspresi” tarlaların palmiyelerin arasından, kocaman mavi gökyüzü altından akıp gitti doğu yönüne, son istasyona kadar. İstasyon dediğime bakmayın, kimsesiz bir binadan ibaret, etrafta derme çatma birkaç bina. Terk edilmiş bir film seti gibi, öylece bırakıp gitmişler sanki. O gördüğüm adam ve genç kız olmasa gerçeklik duygumu yitirecek gibiyim. Kısa bi soluklanma ardından ver elini Cojimar. Hemingway’den kulağımıza çalınan İhtiyar Balıkçı’yı yazdığı o balıkçı kasabası, yani yakın arkadaşı “Capitan Gregorio Fuendes”in mekanı. Öyle bir yer ki Cojimar, hemen o küçük limanı gidip iki tek atmak, uzanıp nerdeyim demek ve durup duru Hemingway’e iç geçirmek istiyor insan… Benim Cojimar’da geçirdiğim zamanlarda anladığım ve anlatacağım budur. Sadece Mito Padron, Cojimar değil tabii ballandıra ballandıra anlatacağı Havana’nın dışı. Yolda bir tarlada izin sürdüğüm “Guajira” yani ırgatın elindeki koca bıçağı görünce önce ürktüğümü, sonra nerdeyse kanka oluşumuzu yazmadan bitirmem mesela bu anekdotu. Bir de tarlanın ortasında karşımıza çıkan ve tabelasında ne yazdığını anlamadığım kulübenin içine girip kendi kendime daha ileri gitme dediğimi hatırlıyorum. O tabelada ne yazdığını sonradan öğrendim. Köpek havlar ama sahibi ısırır.


Nerede Kalmalı?

n Plaza Cathedral şehrin en iyi

otellerinden. Girişte güzel bir barı ve terasında havuzu var. Her yere yürüyerek gidildiğinden kalmak için ideal bir otel. www.hotelparquecentral-cuba. com n Deniz manzaralı Lelia Havana’da bakşa bir alternatif. www.solmelia.com n Bir daha gitsem kesin bu otelde kalırım. www.hotelnacionaldecuba.com

Rom, Mojito ve Puro

Küba içecek kültürü, yemek kültüründen bir adım önde. Özellikle ülkede bolca yetiştirilen şeker kamışı, içeceklerde önemli bir katkı maddesi olarak kullanılıyor. Sıcak içeceklerden kahveyi ayrı bir yere koyarsak Küba’nın ulusal içkisinin rom olduğunu söyleyebiliriz. Romun en önemli özelliği, kokteyllere uygun bir içki olması. Bu da Küba’yı kokteyller ülkesi haline getirmiş. Küba kokteyllerinin en yaygını, kuşkusuz mojito. Yeşil limon suyu, kola ve romla hazırlanan cuba libre, Küba ile Amerika etkileşimini en güzel sergileyen içecek. Meraklıları için şehirde bir de rom müzesini olduğunu söylemeliyim. Küba denilince olmazsa olmazlardan biri de puro. Puro seçerken karşınıza onlarca seçenek çıkabilir. En iyisi ise kişinin ruh haline ve çevresine göre değişiyor. Partagás Tütün Fabrikası, ünlü purolarının üretildiği fabrika, aynı zamanda şehrin en önemli turistik destinasyonlarından da biri. Bu fabrikada rehberler eşliğinde gezebilir, puro üretiminin tüm aşamalarına yakından göz atabilirsiniz. Fabrika içerisinde yer alan dükkândan ise yakınlarınız ve kendiniz için Partagás puroları satın alabilirsiniz.

153


f&t travel

FARKLI BiR

BODRUM Hiç bitmeyecekmiş gibi uzun süren, karlara doyduğumuz kışı, bize yenilenme isteği ve heyecanı veren çok güzel bir baharı çoğumuz filmden filme, konserden konsere koşarak, rengarenk çiçekleri saksılarımıza ekerek ve elbette çok çalışarak geçirdik. Şimdi tatil zamanı. Daha çok da Bodrum zamanı. Ne bir hafta sonu, ne bir hafta, ne de bütün bir yaz yetmez Bodrum’u sevmeye. Yazı Nilüfer Ülkügüner

154

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

B

en Bodrum’da olduğumu Bodrum’a girerken görünen kalesinden, masmavi denizinden, kutu kutu bembeyaz evlerinden ve Halikarnas Balıkçısı’nın ‘’Yokuşbaşı’na geldiğinde Bodrum’u göreceksin. Sanma ki sen geldiğin gibi gideceksin. Senden öncekiler de böyleydiler. Akıllarını hep Bodrum’da bırakıp gittiler…’’ tabelasını görünce hissederim. İçimi kıpır kıpır bir sevinç kaplar. Tüm sene denize hasret kalmış olarak gideceğim koyları, taptaze otlar alacağım pazarları, dostlarla zenginleşecek uzun yemek masalarını, sandaletlerin içine dolacak kumları, kumsalda hafifçe esen rüzgarla gelen hindistan cevizli güneş yağı kokularını, kauçuk ağaçlarının pırıl pırıl yapraklarını, kumda yaşayan ılgın

ağaçlarını, dalından fışkırırcasına açan fuşya rengi begonvilleri, sokaklarında yürürken zerafetle kenarda duran yaseminlerini hayal ederim. Bodrum içinde birkaç Bodrum var aslında. Eğlenmek, sosyalleşmek, sabahlara kadar dans etmek isteyenler için, adımlarını yavaşlatıp kendine dönüp bakmak, sessiz sakin yaşamak isteyenler için, doğayla iç içe olup sağlıklı beslenmek, yürümek, yüzmek, mutluluğu sadelikte yakalamak isteyenler için, mesela yazmak ya da sanatın herhangi bir dalına yoğunlaşmak isteyenler için, tekne keyfi yapıp mavi yolculuğa çıkıp her sabah yüzünü ilk önce denizde yıkamak isteyenler için, evi Bodrum’da olup buraya ait olmayı, daha çok Bodrum’u solumayı isteyenler için, kimbilir aşık olmak için, aşık kalmak isteyen-


ler için de bir Bodrum vardır. Biz burada biraz farklı bir Bodrum portresi çizmek istiyoruz. Bodrum’u bize bir süredir orada ailesiyle yaşayan sanatçı Zeynep Casalini bize gezdiriyor.

Zeynep Casalini’nin Bodrum’u

Bodrum’a uzun zamandır gelip giden, burada evi olma şansını bulmuş birisi olarak her seferinde yeni bir şey öğreniyor, keşfediyorum Bodrum’a dair. Bu sefer sevgili Zeynep Casalini’den pek çok şey öğreniyorum Bodrum’un çevresinde gezilecek yerlerle, hayata bakışıyla, beslenme tarzıyla ilgili… Onunla eşi Tahsin Berk’in Oasis Alışveriş Merkezi’ndeki şirin mi şirin Begonvil Restaurant’ında buluşuyoruz. Zeynep Casalini, büyük kızı Ceren, kucağında dünya tatlısı bebeği Daphne’yle beraber neşeyle sohbet ediyorlar. Tahsin Bey de bebekle çok ilgili. Bisiklete bindiriyor Daphne’yi arada. Gerçekten çok güzel bir aile olmuşlar. Hepsinin gözleri ışıklı.

XXX


f&t travel Lvzz Otel

HER SABAH KALKIYORUM, ŞÖYLE BIR PENCEREDEN BAKIYORUM. KALEYI GÖRÜYORUM, DENIZI GÖRÜYORUM, ALLAHIM DÜNYADA KAÇ KIŞI BÖYLE BIR MANZARAYA UYANIYOR DIYE ŞÜKREDIYORUM. Sinan Özer

Cafe Minor

Zeynep Casalini, eşi ve iki kızıyla

de az bilinen koylara gitmeyi seviyoruz. Doğasını çok seviyoruz. Burada çok güzel bir hayatımız var. Dostlarımız, çevremiz… Her gün dağları, gökyüzünü, denizi görerek uyanıyorum. Her gün gün batımında şükrediyorum bu hayatın içinde olduğum için. Kızım Daphne toprakta büyüyecek. Bahçemizde Tahsin onlarca bitki, ağaç ekti, ben de hayatımda ilk defa gül ektim. FASHION&TRAVEL Zeynep Hanım merhaba, Bodrum belli ki size yaramış, ışıl ışılsınız. Ne kadar oldu buraya yerleşeli? ZEYNEP CASALINI Üç yıl oldu. F&T Eşinizin işlettiği Begonvil Restaurant’dayız. Gerçekten çok samimi bir ortamı var.Yemekler de çok lezzetlidir burada. Daha önce de gelmiştim. ZC Tahsin çok zengin dünyası olan bir adamdır, çok zevklidir. Çok iyi bir ekiple çalışıyoruz. Burada her şey gerçekten çok özeldir. Her şey mevsiminde yapılır. F&T Bodrum’da sürekli yaşamanın avantajları, hoşlukları neler sizce? ZC Tahsin’le doğa sporları yaparken yakınlaştık aslında. Biz burada bisiklete biniyor, dağlara tırmanıyoruz, yüzüyoruz. Mesela doğası çok farklı ve güzel Bafa Gölü civarındaki Heraklia’ya gidiyoruz. Bodrum’un içinde

156

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

F&T Çok güzel. Huzurlu ve mutlu bir hayatınız var. En çok sevdiğiniz yerler nereler peki? ZC Aslında mekanlardan çok doğasını çok sevdiğim yerler var. Yalıçiftlik tarafında denize girdiğimiz yerler var. Yumurtaş Köyü’nü severiz. İnanılmaz güzel bir yer. Orak Adası’nın koyunu tepeden görürsünüz. Çocukluğumda ikiyle altı yaşım arasında Bodrum’da anneannem ve dedemle yaşamıştım. (Zeynep Casalini’nin dedesi ünlü yazarımız Vedat Türkali, annesi Deniz Türkali ve neredeyse tüm aile başarılı sanatçılardan kurulu biliyorsunuz.) Çocukluğumun bir bölümü burada geçti. Bostanlık falandı. Şimdi Barlar Sokağı tabir edilen yürüyerek gezilen yerde dolaşmayı severim. Çok özel bir yeri var Bodrum’un. İlk gençliğimde de çok geldim. Ama en çok doğasını seviyorum. F&T Gazetelerden, dergilerden okuduğum kadarıyla sağlık ve beslenme konusunda çok bilinçlisiniz. Tam bir çevrecisiniz, organik


gıda kullanan birisiniz. Sigara, içki kullanmıyorsunuz. Sağlıklı yaşam ve beslenme tarzınızdan da bahsedelim mi? Yeni doğum yapmış biri olarak çok fitsiniz. ZC Çok hareket ediyorum. Benim için spor yapmak hobi. Çok zevk alıyorum. Alternatif bir beslenme tarzım var. Araştırıyorum bu konuda. Tabii ki organik yiyoruz. Süt olarak sadece keçi sütü kullanıyoruz. Yoğurdu da bu keçi sütüyle kendimiz mayalıyoruz. Ciddi şekilde vejetaryenim. Olabildiğince sebze ağırlıklı, tahıl ağırlıklı yemeye çalışıyorum. Tatlı yapmak için şeker bitkisi denen stevia’yı kullanıyorum. Badem,ceviz, fındık, yaban mersini, avokado, taze meyva ve sebzeler, baklagiller yiyoruz. Yemyeşil sebze çorbaları yapıyorum. Böyle beslenince fiziksel olarak da, ruhsal olarak da kendimi daha iyi hissediyorum. F&T Pilates ve yoga da yapıyorsunuz bildiğim kadarıyla. ZC Evet. Hamilelikte yoga yaptım ve çok yararını gördüm. Şu anda da pilates yapıyorum. Booty Barre yapıyor, Sibiryalı antrenörüm Sacha Hanım ile Lvzz Otel’de çalışıyorum. İnanılmaz zevkli. F&T Bu yaz sizi nerede dinleyebiliz? ZC Haftasonları Marina Yacht Club’dayız. F&T Bu çok zevkli sohbet için çok teşekkürler,mutluluğunuzun devamını diliyorum. ZC Ben çok teşekkür ederim. Yeniden görüşmeyi dileyerek Begonvil’den ayrılıyorum. Bu sefer ablası Ceren, uyku saati gelen küçük Daphne’yi uyutuyor.

Lvzz Otel Bodrum’un Yeni Işığı

Yazımın başında bahsettiğim Yokuşbaşı’nda, o muhteşem manzaraya bakan bir otele düştü yolum. Zeynep Casalini’nin de spor yaptığı tam Bodrum’un merkezinde, tepeden harika Bodrum Kalesi’ni gören LVZZ OTEL’e doğru yola koyuluyorum. Hava şahane. Burası Bodrum’un en yeni otellerinden. Geçtiğimiz yıl Haziran’da açılmış. Beni otelin yöneticilerinden tüm konukseverliğiyle Ayşe Özer karşılıyor. Dinamik, belli ki işini çok seven, çok pozitif birisi. Eskiden reklamcıymış. 1999’dan beri Bodrum’lu. Otelden bahsederken ‘burası bizim 17 odalı evimiz’ diyor. ‘Evimize gelenlere nasıl davranıyorsak burada da aynı güleryüzü, ilgiyi gösteriyoruz’ diye de ekliyor. LVZZ, yani LUZ İspanyolca’da ışık demekmiş. Hayatın kaynağı olan ışık ismini neden seçtiklerini odalardan Bodrum’un muhteşem manzarasına bakınca anlıyorum. Bodrum’un sabah ışığı kadar gün batımları da harikadır. Sade ve özenli dekoruyla son derece rahat bir ortam yaratılmış. Burası Bodrum’un şehir klübü ayrıca. Her cumartesi jazz dinleyebilir ve havuz başındaki barda içkilerinizi yudumlayabilirsiniz. Spa’sı, masajları, Pazar brunchları şimdiden meşhur. Açık ve kapalı havuzları, özel masaj odaları ve hatta Bodrum’da tek olan tuz terapisi odasıyla belli ki konuklar için her türlü konfor düşünülmüş. Sadece yaz ayları için değil, İstanbul’dan kışın da hafta sonları misafirleri geliyormuş.

BODRUM ORGANIK, BITEZ’DE HEM ORGANIK ÜRÜNLER SATILAN HEM DE ŞAHANE EV YEMEKLERI SUNAN BIR KAFE. KAHVALTILARI ÇOK NEFIS. KOCAMAN TABAKLARDA ÇEŞIT ÇEŞIT PEYNIR, PORTAKAL, GREYFURT REÇELLERI, TABII KI ZEYTINLER, EV POĞAÇALARI HAZIRLIYORLAR.

Sinan Özer

Buraya kadar gelip otelin ve Ege Yacht’ın sahibi Sinan Özer’le sohbet etmeden olmazdı. Sinan Özer’i geçmişte Sezen Aksu’yla yapmış olduğu evlilikten ve oğulları Mithatcan’dan bilenleriniz vardır. Sinan Bey 1976’dan beri Bodrum’lu.Bodrum’da yaşayıp turizm adına yaptıklarıyla buraya değer katan çok başarılı işadamlarından. Kızkardeşi Ayşe Hanım gibi, Sinan Bey de çok güleryüzlü ve enerjik. F&T Sinan Bey bu otelin dekorasyonunda Ispanyol mimarın yanı sıra sizin de çok katkılarınız olduğunu öğrendim. Dekorasyona ilginiz eski mi? SINAN ÖZER Biz tekne dekorasyonuyla işe başladığımız için var tabii. Burada da teknelerin yansımasını detaylarda hissedersiniz. Çok detaycıyım. Hani vardır ya masasının üzerindeki kalemleri dizen insanlar, ben onlardanım işte. Bu otelin inşasında gerçekten çok keyifle çalıştık. Çok da keyifle geliyorum otele. F&T Bodrum denince akla elbette yatçılık geliyor. Siz bu alanda Türkiye’nin en önemli şirketlerinden birisiniz. Yanılmıyorsam 1976’da şirketinizi kurdunuz ve Bodrum’dasınız. SÖ Evet. 1976’dan beri bu işi yapıyorum. İlk başta yat kiralamayla başladık. 1978’de ilk teknemi satın aldım. Sonra büyük filoların sahibi olduk. Şimdi de büyük yelkenli yatlar yapıyoruz, bu alanda dereceler, ödüller alıyoruz. F&T Bu büyük yatlardan yani mega yat konseptinden bahseder misiniz? SÖ Mega yatlar 30 metrenin üzerindeki teknelerdir. Bizim 50 ve 57 metre boylarında teknelerimizden birisini Mübariz Mansimov satın aldı, diğerini de Çinli, yine önemli bir işadamı satın aldı. Mesela bu mega yatlarda master kabin dediğimiz iki kamara da 60’ar metrekare. Alanlar çok geniş, ferah ve lüks. Biz çelik tekne yapıyoruz. 45 metre Dubai Magic isimli bir tekne yaptım, Şeyh El Maktoum satın aldı. Şu anda tekne kiralama işinde bir, iki firma vardır bizim kadar büyük olan. F&T Büyük bir başarı hikayeniz var ve Türkiye adına çok sevindirici. SÖ Aslında hoş bir ilerleme. Boğaziçi Üniversitesi’ni bitirip Bodrum’a geldiğimde yakın aile dostlarımız, ‘Sinan tekne kiralıyor, sandalcı mı oldu’ diye düşünmüşlerdi. Böyle bir sektör de o yıllarda yoktu. F&T Sizin için Bodrum’un en güzel tarafları nelerdir? Eşsiz koyları mı, doğası mı, havası mı? SÖ Her şeyi. Her sabah kalkıyorum, şöyle bir pencereden bakıyorum. Kaleyi görüyorum, denizi görüyorum, Allahım dünyada kaç kişi böyle bir manzaraya uyanıyor diye şükrediyorum. Bodrum’u ben çok seviyorum. Buranın bir parçası olmayı çok seviyorum. Seçerek geldim, iyi ki de burayı seçmişim.

Bodrum Organik Market ve Cafe

157


f&t travel F&T Dönemsel olarak değişebilir ama en çok satılan, en sevilen ürünleriniz hangileri? BM Keçi sütümüz, keçi peynirimiz, organik pekmezimiz, salçalarımız, reçellerimiz çok seviliyor. Tabii zengin kahvaltımız ve yemeklerimiz. Herşey burada sağlıklı ve güvenilir. Sağlıklı bir şeyler yemek için biz de geçmişte ihtiyacını çok hissetmiştik, şimdi paket servisimiz de var. Hacmi büyük salata ve özel bir ekmekle sağlıklı sandviçler de yapıyoruz. Sağlığa önem veren ve yaz kış Bodrum’da yaşayan yerli ve yabancı dostarımıza hizmet veriyoruz. Ben de buradan Zeynep Casalini’den öğrendiğim şeker bitkisi stevia’yı alıyorum. Onlar kapının önüne gelen belli ki ev köpeğiyken terkedilen köpeğe su koyuyorlar. Buna bayılıyorum. Sarılarak vedalaşıyoruz.

Cafe Minor, Yalıkavak

Bodrum Organik Market ve Cafe

LVZZ ( LUZ ) oteldeki sıcak sohbetin ardından bu sefer yine Zeynep Casalini’nin taptaze, organik ürünler aldığı Bodrum Organik’e gidiyorum. Adliye binasının karşısında. Bodrum Organik, Bitez’de hem organik ürünler satılan hem de şahane ev yemekleri sunan bir kafe. Kahvaltıları çok nefis. Kocaman tabaklarda çeşit çeşit peynir, portakal, greyfurt reçelleri, tabii ki zeytinler, ev poğaçaları hazırlıyorlar. İsteyen organik salçadan erişteye, keçi sütünden organik çikolataya, kahveye, şekilleri harika doğal zeytinyağlı saf sabunlara kadar evi için alışveriş yapıyor. Her Çarşamba Organik Gıda Pazarı kuruyorlarmış dükkanda. Meyveler, sebzeler gerçek sertifikalı organik. Çarşambaları demek ki erkenden bu dükkana uğramak lazım. Mekanın sahiplerinden Bihter Mutlu’yla sohbete koyuluyorum. Fırından yeni çıkan tahinli çöreklerden ikram ediyorlar, çıtır çıtır ve çok lezzetli. Yanında da mis gibi bitki çayı. F&T Bihter Hanım 120 haftadır organik gıda pazarı kurduğunuzu internet sayfanızdan okudum. Ne güzel. Bilinçli bir müşteri kitleniz var. Organik beslenme konusu günümüzde çok daha önemli oldu. BIHTER MUTLU Yaklaşık 6 senedir organik tarımla uğraşıyoruz. Bu dükkan yaptığımız işlerin bir parçası. Daha önce başka bir dükkanda başlattığımız organik gıda pazarı da artık bir Bodrum klasiği haline geldi. Organik gıdayla beslenen bilinçli tüketicinin buluşma adresiyiz. Bu sene sabah kahvaltısı ve öğlen yemeği yenecek bir cafe oluşturduk. Ürettiğimiz organik sebzeler ağırlıklı bir mutfak oluşturduk. Hem kendimiz sağlıklı besleniyoruz hem de bunu paylaşıyoruz. Organik sertifikalı ürünler kullanıyor ve satıyoruz. Keyifli bir mekan oldu.

158

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

Çok güzel bir Bodrum günü daha bitmek üzere. Akşam, Bodrum’da yaz kış yaşayanların da tercihi, özellikle müzikseverlerin buluşma noktası Yalıkavak’taki Cafe Minor’e gidiyorum. Burası da sağlıklı seçenekler sunan lezzetli açık büfe yemekleriyle damaklara, müzikleriyle ve rahat ortamıyla da ruha iyi gelen bir yer. Küçük ve samimi bir mekan. Bir yıl olmuş açılalı. Denizin, plajın hemen kenarında, Yalıkavak Plaj Caddesi’nde. Sahipleri hem yemek yapıyor, hem de müzik. Uzun yıllar yurtdışında yaşamışlar, artık Bodrum’lular. Dünyanın çok değerli caz sanatçılarıyla da çalışmış, çok iyi bir klarinetçi olan Tony Marples burada müzik yapıyor. Müthiş bir caz gecesinin içindeyim. İlk parça Duke Elligton’dan ‘In a Sentimental Mood’. Çok sevdiğim bir parça, rüyada gibiyim. Burası şaşırtıcı bir mekan, tam bir müzik mekanı. Mekanın sahipleri Anıl Şahin piyano çalıyor, Kıvanç Someren şarkı söylüyor. Hatta servis yapan Özkan bile bir ara saz çalıp, davudi gür sesiyle türküler söylüyor. Masamızda yeni tanıştığım anti-aging uzmanı Alev Şahin ve Ayşegül Hanım’la sohbete başlıyorum. Onlar da yaz, kış burada yaşamanın keyifli yanlarından bahsediyorlar. Sağlıklı yaşamayı, yemeyi seçen bu hanımların gerçekten de ciltleri ışıl ışıl. Bodrum onlara da çok iyi gelmiş anlaşılan. Açık büfeye gidiyor ve tabağıma enginar kalbiyle hazırlanan börülceli yemekten, ege otlarıyla yapılan nefis salata ve mezelerden koyuyorum. Sonrasında ızgara et yemeğe karar veriyorum. Mezelerde mekanın sahiplerinin Girit kökenleri ve yaratıcılıklarının izleri var. Yan masada bir doğum günü kutlanıyor. Mekanın müzisyenleriyle sohbet ediyorum.Tony 12 yıldır Bodrum’da yaşıyormuş, klarinet ve flüt dersleri de veriyormuş. Anıl ve Kıvanç hayallerindeki eli müzik tutan kişilerin buluştuğu mekanı yarattıklarından bahsediyorlar. Derken bir müdavim masamıza gelip bizi güldürüyor. Ortam gerçekten samimi. Zorlama bir durum yok, doğal ve keyifli bir yer burası. Fiyatlar da son derece uygun. Müzik yeniden başlıyor. Yemeklere, sohbete ve de müziğe doyamıyorum. Dönüş yolunda, arabada ‘In a Sentimantal Mood’u mırıldanıyorum. Hafta sonu Bodrum’da çabucak ama dolu dolu geçti. Yeni mekanları keşfettim ve en önemlisi tanıştığım insanları da çok sevdim.Mekanları da özel yapan onların kişilikleri. Tertemiz havayı içime çektim. En yakın zamanda Bafa Gölü civarındaki Heraklia antik kentine gitmeyi kafama koydum. Daha sağlıklı bir yeme tarzı edinmem gerektiğine karar verdim. Akşam uçağına bilet aldım. Hayat koşturmacayla, türlü telaşla İstanbul’da devam edecek ama çok iyi geldi, benim de şu ara bütün isteğim buydu. Bodrum Bodrum.

BODRUM IÇINDE BIRKAÇ BODRUM VAR ASLINDA. EĞLENMEK, SOSYALLEŞMEK, SABAHLARA KADAR DANS ETMEK ISTEYENLER IÇIN, ADIMLARINI YAVAŞLATIP KENDINE DÖNÜP BAKMAK, SESSIZ SAKIN YAŞAMAK ISTEYENLER IÇIN, DOĞAYLA IÇ IÇE OLUP SAĞLIKLI BESLENMEK, YÜRÜMEK, YÜZMEK, MUTLULUĞU SADELIKTE YAKALAMAK ISTEYENLER IÇIN...



f&t culinary

Mutfağımızdaki Sağlık Dünyanın önde gelen mutfak ürünleri markası Tupperware, kaliteli ve sağlıklı hammaddeden üretilen estetik ve fonksiyonel tasarımlı ürünleriyle mutfaklarımızı renklendiriyor. Geniş ürün yelpazesi sayesinde hazırlamak, saklamak, servis etmek ve pişirmek artık çok daha kolay. En prestijli tasarım ödüllerine sahip, uzman ve enerji tasarrufu yapmanıza yardımcı olan, doğayla dost Tupperware ürünlerini daha yakından tanımak ister misiniz?

160

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

Tupperware’e Ulaşmak için: 0800 261 21 37 www.tupperware.com.tr www.facebook.com/TupperwareTurkiye


ÇİKOLATALI KEK Malzemeler n 120 gr bitter çikolata n 120 gr tereyağı n 120 gr toz şeker n 60 gr un n ½ pk kabartma tozu n 3 orta boy yumurta n 1 yemek kaşığı portakal suyu n 2 yemek kaşığı galeta unu n 1 tatlı kaşığı tereyağı Hazırlanışı Çikolatayı küçük kırın veya kesin. Tereyağ ve çikolatayı Mikro Plus Sürahi’nin içine koyun ve kapağını kapatın. Karışım eriyene kadar , ara sıra Silikon Spatula ile karıştırarak mikrodalga fırında 600 Watt ‘da 1- 2 dk eritin. Un ile kabartma tozunu karıştırın. Çikolata karışımını Miksim in içine koyup şeker, un, yumurta ve portakal suyunu koyup Silikon Spatula ile karıştırın. Mikro Plus Sürahi yi yıkayıp içini yağladıktan sonra galeta unu ile kaplayın. Hazırladığınız karışımı Mikro Plus Sürahi içine koyup kapağını kapatmadan 600 watt da 6 dk pişirin. Fırından çıkarıp 5 dk bekletin. Keki servis tabağına dikkatlice ters çevirin. Üzerine pudra şekeri veya hindistan cevizi serpip servis edin.

XXX


f&t travel

ZEYTiN AĞAÇLARININ GÖLGESINDE

ADATEPE

Hani zamansız, durup dururken her mevsimde gezilebilecek farklı bir yerlere gitsek, bol bol yürüsek, tertemiz havayı içimize çeksek, doğal ürünler alıp eşimize dostumuza hediye etsek, oksijene doysak da yüzümüze bir canlılık, ruhumuza bir ferahlık gelse diyenlere hızlıca önerimi sunuyorum: Kazdağları ve Adatepe. Yazı Nilüfer Ülkügüner

162

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


E

dremit Körfezi’nin kuzeyinde, Çanakkale’den Balıkesir’e uzanan zeytin ağaçlarıyla bezenmiş doğa harikası Kazdağları... Şu bilmecelerde çokça sorulan mitolojideki adıyla İda Dağı ve çevresindeki eşsiz köyleri çok seviyorum. En çok da birisini, Adatepe’yi. Ege’nin masmavi ışıltısını, buz gibi diriltici denizini, yol boyunca hayranlıkla izleyeceğim zeytin ağaçlarının ve bölgenin masalsı güzelliğini, arabayla gidildiğinde yol boyunca yemek yenecek küçücük lokantaları, mevsimiyse ızgara sardalyaları, zeytinyağına banılacak taş fırın ekmeklerini yeniden hayal ederek yazıyorum yazımı. Çanakkale’ye sadece bir saat mesafede olan Küçükkuyu’ya varır, buradan 3 kilometre boyunca kıvrıla kıvrıla zeytin ağaçlarının arasından masmavi denizi görerek Adatepe Köyü’ne çıkarsınız. Arabanın camlarını açarsanız mis gibi havayı içinize çekersiniz. Yolu çıkarken çok özel bir yere gittiğinize emin olabilirsiniz. İlk gittiğimde de her gittiğimde de büyülendiğim bir yer oldu Adatepe. Kayalıklar üzerinde kurulan , en fazla iki katlı taş evlerine ve sessizliğine hayran olursunuz. Adatepe doğal ve tarihi sit alanı olduğundan köyün genel mimarisini bozacak bir uygulama da göremezsiniz. Evler genellikle iki oda bir hol veya bir salondan oluşup küçük bahçelere açılır. Akşamüzeri kayalara vuran güneş ışığını görmek ve bu kayalara tırmanan keçileri izlemek harika bir histir. Köye

gelenlerin ilk yaptığı daracık sokaklarda gezmek, köy meydanındaki Dut Dibi Kahvesi’nde demli bir çay içip lezzetli gözlemeler yemek, yine köy meydanında bazıları ünlü tasarımcılara ait, zeytin ağacından şahane objeler ve türlü hediyelik eşya satılan Adatepe Dükkan’dan bir şeyler almak, Zeus sunağına yürüyerek çıkıp tepeden Edremit Körfezi’ne bakmaktır. Köyde bir zamanlar Rumlar ve Türkler bir arada yaşamış. Mübadeleyle birlikte Rumlar köyden ayrılmışlar. Bugün köy halkının yanı sıra İstanbullu ve Ankaralı aydın bir kesim de bu özel dokuya çok saygılı bir şekilde burada yaşıyor.

Taşmektep


f&t travel Çok Özel Bir Okul: Taşmektep

Köy her mevsim çok güzeldir. Mesela Kasım ayında bölgede zeytin toplayanları, bölgenin başlıca geçim kaynağı zeytin yağı sıkımını görürsünüz. Yazın Küçükkuyu Assos arasındaki kumsallardan denize girersiniz. Kekik toplar, pazarlardan, yol üzeri tezgahlardan alışveriş yaparsınız. Baharlarda başka güzeldir. Adatepe’de yaz aylarında Taş Mektep’de Zerrin İren Boynudelik, Kamil Fırat, Hilmi Yavuz, Kürşad Demirci gibi çok değerli hocalar tarafından verilen sanat tarihi, felsefe, seramik, ahşap baskı teknikleri, astronomi, yoga hatta ilüzyon gibi her sene yepyeni konularda hazırlanan derslere katılabilirsiniz. Adatepe Taşmektep günlük hayatlarında uğraştıkları işlerin dışında farklı ilgi alanları olan, bilgilerini derinleştirmek ve deneyimlerine yenilerini eklemek isteyen, şehirlerin yorucu ve zaman tanımayan ortamından çıkarak, yeni bilgiler edinerek tatillerini verimli hale getirmek isteyen insanları bir araya getiren gerçekten de çok özel bir okuldur. Dersler genellikle üç ya da dört günlüktür, her yaş grubundan katılımcı çok keyifli bir zaman geçirir burada. Genellikle öğlene kadar derslere katılır sonrasında da az önce bahsettiğim bozulmamış kumsallarda güneşlenerek, tertemiz denizinde yüzerek ya da çevrede yürüyerek, fotoğraf çekerek, Adatepe köy meydanında kitap ve dergi okuyarak vakit geçirilir. İlgilenecek olanlara bir not olarak AdatepeTaşmektep programının her sene internette, gazetelerde, dergilerde ilan edildiğini ekleyeyim. Bu köy kültürlü bir köydür desem abartmış olmam herhalde. Dersleri takip etmek isteyenler için kalacak yer sorunu da hiç yaşanmaz. Civarda pek çok pansiyon vardır. Adatepe’nin içindeki Adatepe Pansiyonları ise köyün tam merkezinde, çok güzel bir konumdadır. Duvarından sarkan mor salkımları, bahçesindeki lavantaları, sade ve şık odaları, taptaze otlarla yapılan Ege yemekleri, misafirlerine gösterdikleri güleryüz ve ilgi bu pansiyonu özel kılar. Hatta geçtiğimiz yıl ünlü aktör Ralph Fiennes de bu şirin mi şirin pansiyonu seçmişti.

Zeytinyağına Dair Herşey

Bu geziyi unutulmaz yapacak güzelliklerden birisi de kuşkusuz Türkiye’nin ilk zeytinyağı müzesinin yani Adatepe Zeytinyağı Müzesi’nin Küçükkuyu’da olması. Çok büyük emeklerle toplanmış zeytinyağı yapımında kullanılan presler, fıçılar ve eski zeytinyağı sıkma aletlerinin orjinallerini ve replikalarını bu müzede görebilirsiniz. Yurtdışı gezilerinde ülkemizde de keşke olsa dediğimiz güzel düzenlenmiş özel müzeler vardır ya, Adatepe Zeytinyağı Müzesi’ni gezerken işte bu sefer ülkemiz adına mutluluk duyabilirsiniz. Zeytinyağı ve sabun yapımını burada izleyebilir bir de müzenin şahane dükkanından saf sızma zeytinyağı, mis gibi zeytinyağlı sabunlar, doğal veya organik ürünler, zeytinyağıyla ilgili her türlü kitap ve hediyelik eşya satın alabilirsiniz.

164

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


NASIL GIDILIR?

Adatepe’ye ulaşmak için İstanbul’dan arabayla yaklaşık 5-6 saatlik yol yaparak sanki başka bir tarihe, bambaşka bir coğrafyaya gideceksiniz ama inanın buna çok değeceğini göreceksiniz. Yaz aylarında Edremit ve Çanakkale’ye uçak da var. Bu kadar kolay yani. Sonuçta göreceğiniz doğanın güzelliğine, tadacağınız yemeklerin lezzetine, alacağınız huzura kefilim.

XXX


f&t interview

166

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


BETÜL MARDİN

“Çalışmayı Asla Bırakmayacağım” Üniversite okumasına izin verilmeyen, çalışma hayatına da ailesinin maddi durumunun bozulmasıyla atılabilen halkla ilişkiler dünyasının duayeni Betül Mardin, belki de bu yüzden çalışmayı bırakmaya niyetli değil. 84 yıllık hayatında bizi anılarla dolu bir yolculuğa çıkarıyor. Röportaj Selin Kök

FASHION&TRAVEL Müthiş Bir hayat hikayeniz var. Ama hayat hikayenizi dinlediğimde benim aklıma en çok ‘’benim doğumumla asıl trajedi başladı’’ cümleniz takıldı. Nedir bu cümlenin altında yatan gerçekler? BETÜL MARDIN Bir arap aile. Kadın hamile kalıyor ve bir kız çocuk doğuyor. Çok da şeker bir kız. Bir sene sonra gene hamile kalıyor hanım, ‘e artık bunda oğlan olur’ diyorlar. Yine kız doğuyor. İşte ben doğduğumda söyleyememişler anneme, üzülür diye. Söyledikleri zaman annem bayılmış üzüntüden. ‘Ben şimdi ne yapacağım’ demiş, ‘kayınvalideme ne diyeceğim.’ Göbeğimi de Arif Mardin diye kesmişler etraf başka zannetsin diye. Sonra gerçeği kabul etme vakti gelmiş. O zaman da annemin babası, Kastamonulu Molla Şeyhülislam’ın oğlu, o gelmiş ve herkesi adamakıllı azarlamış. Açmış Kuran’ı Kerim’i, koymuş parmağını, ‘adı Betül olacak’ demiş. Betül’ün anlamı bakire, onun için Fatma adını da koyuyorlar. Hamile kalınca komik olmayayım diye… Bu hikayeyi durmadan bana anlattılar ‘ayol biliyor musun sen geldiğinde ne kadar üzüldük, ne kadar üzüldük.’ Sonra küçükken çok dövdüler beni. Dadım İsviçreli’ydi ve ablamı çok severdi. Beniyse döverdi. Bir de bütün aksiliklerin üstüne solaktım. Ellerimde kemikler çıkmış benim çok dövüldüğüm için.. Cetvelle vururlardı. Ama ben her kötü şeyin sonradan bana iyilik olarak döndüğüne karar verdim. Yoksa çıldırabilirsiniz çünkü. Beş, altı yaşılarında konuşmaya başladım ve beni hemen okula soktular. Asıl benm ikinci trajedim on yaşındayken oldu. Şöyle ki; yalı çok büyük. Yalıya yazları başka şehirlerde oturan arkadaşlar, akrabalar geliyorlar. Çoluk çocuk bir yerlerde yatıyorlar, kalkıyorlar. Bağırma, çağırma içinde 24 kişi oturuyoruz. Ben 10 yaşındayım. Benim kekemeleğimle çok alay ederlerdi. Ben önlerinden geçerim, bağırır arkamdan alay ederlerdi. Bir gün bu bana çok ağır geldi ve yemin ettim. Ve o yemin beni ben etti.

F&T Ne yemini ettiniz? BM Tanrım, bana öyle bir güç ver ki, benimle alay etmesinler. Tanrım, bana öyle bir iş ver ki Türkiye’yi tanıtayım dedim. Bu ne demek, daha on yaşındayım. Türkiye’nin demek ki durumunu benim durumuma benzzettim. Ben kendimi kurtarırken, Türkiye’yi de kurtaracağım çünkü Türkiye’nin tanıtılması lazım. F&T Tanıtmak lafı da nereden geldi aklınıza? Hangi yılda oluyor bu? BM Tanıtmak lafı nereden geldi bilmiyorum ki… ama yemin ettim müthiş bir yemin ettim ağlaya ağlaya yemin ettim. Yıl 1937. Ve değişti herşey. Çok güzel hikaye anlatırdım, ben çok güldürürdüm insanları. Oradan yakaladım insanları. Kekemelik işini de Demosten sayesinde çözdüm. Bir yerde okumuştum, Demosten ağzına küçük taşlar koyarmış. Sonra denize gelirmiş. Denizin büyük dalgaları olduğu zaman öğle saatinde orada konuşma yaparmış, o dalgalara karşı. Ben de onu yaptım Altınkum’da. Ama çok iyiydim merak etme… F&T Ediyorum, çok merak ediyorum. Çok etkilendim çünkü. Peki Babanız nasıl bir adamdı? Babadan bahsedelim biraz. BM Babam çok sert bir adamdı, prensipleri olan biriydi. Biliyorsun bizim ailemiz serttir. 13. yüzyılda siyaset yapmamaya yemin ediyorlar, ben hala yapamam. Yani böyle bir kanunları var, prensipleri var. Onu yapamazsın, bunu yaparsın diye. Ben de mezun olduğum zaman babamın üniversite okumama izin vereceğini zannettim. O zaman Freud yaşıyordu, psikiyatri okumak istiyordum. Yani böyle dualarım vardı. ‘Liseyi bitirdin, bitti’ dedi. O sırada ablam da veremden yeni ölmüş. Onun da sıkıntısı var tabii. Ve bitti. Babam zaten bir evde, bir Mısır’da. Gidiyor, geliyor. O sırada başka ne yapabilirim diye araştırdım. Akşam kız sanat okulu vardı.

167


f&t interview Müdürü’yle konuşuyordum. İş aradığımı duyunca güldü. ‘Ne yaptınız en son?’ diye sordu. Çok akıllı bir adamdı, rahmetli. Lorca’nın derlemesini yaptım dedim. ‘Aa, öyle mi?’ dedi. İspanyolca bana Lorca’nın şiirini okudu ben de Melih Cevdet’in tercümesiyle cevap verdim. ’Yarın başlayın işe’ dedi.

Betül Mardin torunu Alya ile...

Betül Mardin Ömer Dormen Ayşe Arman

F&T Sonra… BM Bak 84 sene, çok uzun sürebilir ona göre… Birinci koca, ikinci koca filan… F&T Peki o zaman merak ettiğimi sorayım. ilk kocanızı nasıl buldunuz? Aileniz mi yönlendirdi? BM Hayır, çok efendi yakışıklı bir adamdı. Ben 19 yaşındaydım, o da 24 yaşında. Flört ettik. Ailesi çok iyi bir aileydi. Babası milletvekiliği yapmıştı, ölmüştü. Bizimkilerden istedi beni. Ben de ikna ettim onları ve evlendik. Hukukçuydu. Babamın şirketinde iş bulundu, orada çalıştı. Hem de onlara yakın olsun diye. Sonra çocuk doğduktan beş, altı sene sonra olmadı, ayrıldık. Çok çapkındı. F&T Sonra ikinci evlilik?.. BM İkinci evlilik Haldun’la… Haldun’la çok iyi arkadaştık, beraber çalıştık. Bir zaman sonra birisi tesadüfen bizi gördü ve ‘ne zaman evleniyorsunuz’ diye sordu. O zaman aramızda bir şey yok… Yani herhalde birbirimizi seviyoruz da, söylemiyoruz. Sonra Haldun fena fikir değil dedi. Ben de olabilir dedim. Evlendiğimizde 30 ve 31 yaşlarındaydık.

Betül Mardin’in torunları Yasemin Dormen ve Aslı Arbel...

F&T Evlenme teklif etmedi mi yani size? BM İşte böyle evlenme teklif etti. Sonra da evlendik. Hadi ya evlenelim falan oldu işte… Şimdi sana bir şey anlatacağım. Bu dinleyenlere ilginç gelebilir. İkinci çocuğum olacak Haldun’dan, yani evliyim. Bir aile arkadaşım dedi ki, ‘ya Betülcüğüm sen şimdi erkek çocuk istersin çünkü şimdi bir kızın var’. İsterim dedim, Allah ne verirse. Ve bana dedi ki, ‘ben sana bir formül vereyim oğlun olsun’ dedi. Ve bana bir yıl boyunca, hiçbir şekilde limon, portakal gibi ekşi ve ayrıca acılı hiçbirşey yemememi söyledi. Uyguladım ve hakikaten oğlum oldu… F&T Siz bu arada tiyatroya gidip geliyorsunuz, değil mi? BM Tiyatroya çok gidiyorum ama o kocamın işi. Başından sonuna kadar yapıyorum herşeyi, ona yardım ediyorum. Başlangıç nasıl yapılır, basın nasıl çağırılır... Ama kocamız için yapıyoruz. Çok güzel çalışırdık beraber prodüksiyonlarda. Ne bileyim babamın robdeşambırını çalarız. Babam sabahlığını bulamaz, birden akşam bakar tiyatroda bilmem kimin üstünde! Annemle anlaşırdık. Gömlekler, erkek pantalonları filan... Allah razı olsun babamdan… Onun sayesinde tiyatroda oyuncuları giydirirdik.

Betül Mardin annesi, babası ve ablasıyla.

Yemek, dikiş, çocuk bakımı... Onlara gittim. Dadı diplomalarım var. Çok güzel yemek yaparım, çok güzel dikiş dikerim falan. Çocuklarıma yaradı. O sırada evlendim işte. Kocamda da aynı yasaklar devam ediyor. Ama kocamdan bir şey için izin alabildim. Türkler’e İngilizce dersi, Amerikalılar’a Türkçe dersi veriyordum. Ama para almıyordum. Para alınmazdı çünkü çok ayıptı. 1950’li yıllardan bahsediyoruz, 60 sene öncesi. O zaman kızlar çalışmazdı. F&T Ama sonra çalışmaya başladınız... BM Evelallah... Geçimimi Mısır’daki arazilerden gelen parayla sağlıyorum o zaman. Pamuklar ekiliyor, pamuklar bana para olarak geliyor. Derken Abdülnasır geldi ve arazilerimize el koydu. Pamuk ve para yok oldu. Kocam da ancak çalışıyor. Gittim babama ‘ben çalışacağım’ dedim. Babam çok şaşırdı ama o da maddi sarsıntı geçiriyor. Amerikan Koleji’ni bitirdim, İngilizcem çok iyi. Tercüman Gazetesi’nin Yazı İşleri

168

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

F&T Nasıl bir kadın oluyorsunuz aşık olunca? BM Çok neşeli oluyorum. Her zaman neşeliyimdir ama o zaman daha da neşeli oluyorum. Biliyor musunuz nedir aşık olmak? Ayaklarınızın biraz yerden kesilmesi gibi bir his… Güzel bir his… Ben şimdi çocuklarıma ve torunlarıma aşığım, o yüzden hep havada gibiyim… F&T Peki sonra nasıl başladınız mı çalışmaya? BM Turgut Özakman geldi ve bana iş teklif etti. TRT’de ne yaptığını anlattı. Program Başkanı’ydı. Ben evvela çok güldüm, hiç anlamadığım birşey. Radyoculuktan ne anlarım! Haldun ısrar etti . Ve program uzmanı oldum. Adalet Ağaoğlu gibi çok güzel isimler vardı. F&T Sonra televizyon nasıl başladı? BM Genel Müdür bana rica etti. ‘Televizyon gelecek, seni BBC’ye staja gönderelim’ dedi. Kuzular meliyor yukarıda, Bebek’in arkasında resmen hiçbir şey yok. Bir apartman bile yok. Bomboş bir arazi. O araziye televizyon binası yapılacak. Binanın inşaatı başladı. Beni de Londra’ya gönderdiler bu işi öğreneyim diye. F&T Şartlar nasıldı o zaman Türkiye’de kıyasladığınız zaman? BM Şimdi bir defa televizyonu bilmiyorlar. Televizyon anlatılacak. Televizyonu anlatmak için televizyon programı yapacak adamlar bu-


lunacak, onlar eğitilecek. Onun için hakikaten ders alınacak bir olay yaşanıyordu. Geldik Ankara’ya. Turgut Beyin evinde kaldım evvela, sonra otele çıktım. Bulvar Palas vardı, dokuz ay bir odada yattım, kalktım. Babam otelin parasını veririm başka hiçbir şeyin parasını vermem diyordu. Hala böyle şeyler vardı aramızda. F&T Çocuklar nerede peki, ne durumdalar ? BM Hah! İşte asıl sorun o. İki çocuk da İstanbul’da, benim evimde oturuyordu. Şu an benim oturduğum evde. Ben ayrıldıktan sonra babam geldi ve bana dedi ki ‘çocuklara nerede oturduklarını sordukları zaman, senin adresini hiç şaşırmadan söylemeleri lazım. Yoksa kafaları karışır, şaşırırlar. Annemde miydim, babamda mıydım demesinler. Sende kalıyorlarsa senin adresini iyi bilsinler. Yalnız kızım sende kalıyorlarsa sen herşeylerini karşılıyorsun demektir’. Dolayısyla çalışmaya devam ettim. Bu tarafları çok iyiydi babamın… Babamın sevdiğim bir sözü daha vardı. ‘Kızım kız ya da erkek, kiminle çıkarsan çık, kendi paranı sen ödeyeceksin. Kimseye borçlu olmanı istemiyorum’ demişti. Ya param yoksa diye sonduğumduysa, ‘çıkmayacaksın o zaman’ dedi. İyi oldu ama nereye çıkarsam çıkayım hep öyle davrandım ben de. F&T Babanızın günlüğü… Hiç zaman zaman alıntı yapıyor musunuz? BM Evet, babamın meşhur günlüğü... Eski Ece Defteri… Her günü var. Alıntı yapmıyorum. Çünkü o defterde yazanlar her zaman gerçeği yansıtmıyor. Bütün gün ofisteydim diyor. Yok bankadaydım diyor, o zamanın meşhur lokantalarını söylüyor. Ama bazı büyük olaylar var defterde bahsi geçmeyen. Ben okuyunca anlıyorum ama defterde yazmıyor. Mesela bir tane yakın akrabamız intihar etmişti, böyle trajik bir olay defterde yoktu. Ama çocukların doğumunu filan not etmiş, ben de onları çerçevelettim. F&T Üniversitedeki öğretim üyeliğinizi de konuşalım mı? Kaç yıl oldu? BM Unutma lise mezunuyum ama üniversitede ders vermeye başlayalı 44 yıl oldu. 1968 yılında başladım. Bana gelen dekan, İstanbul Üniversitesi’nde Radyo ve Televizyon Programcılığı üzerine ders vermemi istedi. Veremem ben lise mezunuyum dedim. ‘BBC’ye yazdım İngiliz hoca istedim. Cevap geldi Mrs. Mardin’i tanıyorsanız probleminiz çözülür dediler’ diye açıkladı. Yani ben uzman kişi olarak ders verecektim. Beni üniversiteye göndermeyen babam aklıma geldi. F&T Babanızla ilgili anılarınız hiç bitmiyor, değil mi? BM Arada bir çok şaşırıyordu babam. Mısır’dan bir gelişinde, ‘ya Betül’ dedi ’senin polislerle ne işin var’. Nasıl yani dedim. ’Polislere pasaportumu verince adam baktı, baktı ve sonra bana Betül Hanım’ın nesi olduğumu sordu. Baban olduğumu söyleyince de hemen geçirdi. Bu ne demek şimdi?’ Sonuna kadar anlamadı. Çok sorarmış herkese, bu kız ne iş yapıyor diye. Anlattım, anlattım ama anlayamadı. Bir ara çok para kazandım, çok şaştı. Buna nasıl para veriyorlar diye. F&T Hiç keşkeleriniz yok mu? BM Çok, çok var. Keşke daha çok param olsaydı da bütün ülkeleri gezseydim. Bunu çok isterdim. F&T Kitap yazmayı düşünüyor musunuz? BM Bir mesleki kitap yazdım ama onun dışında hayatımı kasetlere okudum bir bankanın kasasına sakladım. Ben öldükten sonra dile dökülmeyenler ortaya çıkacak. Şimdi insanların lafıyla uğraşamayacağım. F&T Torunlarınızla aranız nasıl? BM Çok şekerler. Üç tane kız. Büyük bir bankada. Benim mesleğimi yapıyor, çok da başarılı. ikincisi film şirketinde çalışıyor. Üçüncüsü de Alya, gözümün nuru. F&T Oğlunuz nasıl söyledi Ayşe Arman’la evleneceğini? BM Londra’ya beraber geldiler. Ben Londra’daydım, tatildeydim. Beni yemeğe çıkardılar. Orada söyledi Ömer. Çok sevindim F&T Tanışıyor muydunuz?

BM Tanışıyorduk. Küçüktü, benim bir müşterimle röportaja gelmişti. Hep anlatırım Ayşe’ye. Kocaman bir çanta, çantanın içinde birşeyler arıyor, bulamıyor filan. Çok sevmiştim onu. Çok akıllıdır, sıcacıktır Ayşe. F&T Siz bir markasınız. Peki sizin gibi markalaşmış ya da markalaşmaya aday birilerini görüyor musunuz? BM Ümit Boyner, Güler Sabancı, Demet Sabancı ve Sakıp Sabancı. Hem bazılarını da çocukken tanıdım. O konuda çok şanslıyım, nasıl bir alt yapıları olduğunu biliyorum. Sakıp Bey bir gün bana bir randevu verdi. Gittim, beni bir odaya aldılar. Karşımda Sakıp Bey oturuyor, selam verdim cevap vermiyor. Niye cevap vermiyor diye düşünüyorum. Meğer balmumuymuş. Londra’dakilere heykelini yaptırmış. Ne güldü bana. Komik, çok komik adamdı. Rahmi Bey’i tanıdığımda 12 yaşındaydı. Asil Nadir’le de görüşüyorum Londra’ya her gittiğimde. Çok severim onu… Ferzan Özpetek’i de... F&T Türkiye markalaşabiliyor mu? BM Eyvah, bu konu çok fena… Ben üzülüyorum bazı şeyleri elimizden alıyorlar ya, kendilerininmiş gibi kahvemize taktılar şimdi. Vatan benim için çok önemli. Bu benim görevim, hatta hepimizin görevi olmalı. Türkiye’nin tanıtımına katkıda bulunmaya çalışıyorum. Para da almıyorum böyle şeylerden. Ticari olarak bakmıyorum. F&T Işi bırakmayı düşünüyor musunuz? BM Asla. Yandılar rakiplerim. Ne yaparım işi bıraksam. Bir gün evdeyim, ikinci gün evdeyim... Çıldırırım herhalde. F&T Bize mutluluğun sırrını verebilir misiniz? BM Galiba istediğim birçok şeyi elde ettim. Onun rahatlığı var bende şimdi. Artık kekelemiyorum, İngilizce konuşuyorum, çalışıyorum, mesleğimde çok güzel ödüller aldım, çocuklarım, torunlarım sağlıklı… F&T Iyi ki geldiniz. Ne güzel anlattınız. Dünü, bugünü konuştuk. Nice yarınlarımız olsun. BM İyi ki çağırdın beni. İyi ki gelmişim buraya.

169




f&t car

Retro Otomobil Keyfi Son yıllarda otomotiv dünyasında oldukça popüler olan bir trend var. Geçmişin efsaneleşmiş modelleri, modern bir donanımla tekrar üretiliyor ve otomobil meraklılarının beğenisine sunuluyor. Örneğin; motorunun gücü ve hızıyla efsaneleşmiş Dodge Challenger, son üretim tarihinden yaklaşık 35 yıl sonra aslını andıran bir görünümle yeniden üretildi. Chevrolet’nin Camaro modeli de bu kategorideki bir başka örnek. Sizin için en yeni “eskileri” derledik. Yazı Ekrem Çifçi

MUSTANG Retro araçlar denince akla ilk gelen, artık üretim bandından indirilmiş zamanın sevilen araçlarını günümüz koşullarında eski tasarımı hatırlatarak tekrar piyasaya sunmak oluyor. İlk olarak 1965 yılında piyasaya sunulan ve herkesin sevgilisi olan Mustang, yıllar içinde değişime uğradı ve ilk halinden farklı bir araç oldu. İşte bu noktada retro Mustang, değişime uğramış yeni versiyonu 300 beygir, sekiz silindir motoru ve lüks donanımlarıyla genç-yaşlı, zengin-fakir, kadın-erkek herkesin sevgilisi olmuş durumda.

172

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


173


f&t car

FORD GT Ford mühendisleri ve tasarım ekibi, eski versiyon GT’nin haklı ünvanını koruyabilmek için oldukça iyi çalışmışlar ve mükemmel bir spor otomobil yaratmışlar. Aslında araç, Ford tarafından proje için özel olarak kurulmuş (SVT) ‘Special Vehicle Team’ yani ‘Özel Araç Ekibi‘ tarafından tasarlanmış. Günümüz koşullarına uygun, güvenlik kuralları ve emisyon değerlerinden taviz vermeden çok süratli ve bir o kadar da şık bir araç yaratılmış. Ford firmasının 100. Yılı anısına tekrar günümüze uyarlanan GT’de, ortada konumlanmış, süper şarjlı 500 beygir güç üreten bir motor var. 0 100 km hızlanması ise dört saniyenin altında. Pazar payını birbirinden güzel ve iddialı Avrupa spor otomobilleriyle paylaşan bu araca yöneticiler, satılması gereken fiyatın yarısı ayarında bir fiyat etiketi koyarak rekabet kurallarını başka bir boyuta çekmiş.

174

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


BENTLEY DYNAMO CONCEPT İngiltere’de 1919 yılında kurulmuş olan Bentley firmasının yarışlar için yapılmış olan en havalı modellerinden biri olan Bentley Dynamo 4.3 litre süperşarj, yeni bir motor ile eskisine sadık kalınan tasarımı ile yeniden üretildi. Daha önce üretildiğinde dünyaca tanınmış kişilerce kullanılan bu araç, en çok James Bond serisinin Casino Royale, Live and Die ve Moonraker gibi en iyi bilinen filmlerinde karşımıza sıkça çıkan bir araç. Şu anda halen geçen yıl klasik otomobil koleksiyonu Paris’de sergilenen ünlü modacı Ralph Lauren tarafından kullanılıyor.

175


f&t car

MORGAN THREE WHEELER El yapımı işçiliğiyle efsaneleşmiş İngiliz otomobil firması Morgan, 1909- 1953 yılları arasında ürettiği üç tekerlekli aracını bu sene tekrar üreterek piyasaya sundu. Alüminyum şasi üzerine inşa edilmiş olan aracın siyah telli jantları, en belirgin özelliği. Eski model uçak donanımı kullanılarak retro tarzı spor bir hale getirilmiş. Kaliteli deri döşeme kaplama ile donatılan aracın ‘Bomba Bırakma’ yazan ve aslında aracı çalıştırmaya yarayan butonu oldukça esprili. Çift silindirli modern bir motorla donatılan aracın beş vites şanzımanı Mazda’dan alınmış. 500 kilo ağırlıkta olan aracın hızlanması 0-100 km 4.5 saniye ve toplam sürati ise yaklaşık saatte 240km.

176

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ





f&t yachts

Denizin En Hızlıları

İnsanoğlu her zaman bir noktadan diğerine en hızlı şekilde gitmeyi istemiştir. Ancak genelde çalışmalar tekerleğin icadından sonra tekerlekli araçlara olan ilgi daha fazla olmuştur. Denizde ise durum biraz farklı. Denizde ise uzun yıllar rüzgar gücünden yararlanıldı. Ve bir noktadan diğerine öncelikle en güvenli gidiş amaçlandı. Denizde hızlı ulaşımın öne çıkması çok uzun yıllara dayanmıyor. Şimdiki megayatlar ise bir harika. Yeni nesil motoryatlar büyüklükleri, lüksleri, donanımları ve teknolojileriyle artık göz kamaştırıyor. Yazı Ekrem Çifçi

180

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


WORLD IS NOT ENOUGH Bazı özel megayatlar var ki gerçekten göz kamaştırıcı. Bunlardan birisi “World is Not Enough” isimli 139 foot (42metre) uzunluğunda, içinde iki adet 9200 beygir gaz türbün motor bulunan Millenium Tersanesi tarafından üretilen bir yat bu. Bu dev motoryat 70 deniz mili toplam sürat ve 50 deniz mili seyir sürati yaparak dünya megayat sürat rekorunu elinde bulunduruyor. Bu çok özel megayat, 10’u konuk toplam 18 yatak kapasitesi, birkaç sıcak su jakuzisi, onlarca uydu bağlantılı LCD televizyonu, iki adet tam boy barı, 15 kişi kapasiteli yemek odası ve daha bir çok lüks ve modern donanımı bünyesinde barındırarak konuklarını rahat ettiriyor.

181


f&t yachts

WALLY POWER 118 Üçüncü sırada yer alan mega yat ise tasarımı ile oldukça dikkat çeken, İtalyan Rodriquez Intermarine tersanesi tarafından 2002 yılında üretilmiş olan Wally Power 118 Sport Cruiser. Dış tasarımı ile oldukça etkileyici ve kendinden söz ettiren bu yat, diğer yatların aksine beyaz değil denizin rengine göre renk değiştirme özelliğine sahip bir yeşil tonunda. Taban ve yan bölmelerde oldukça fazla cam kullanılarak inşaa edilmiş. Dışarıdan bakıldığında motoryattan çok özel proje için üretilmiş askeri bir gemi gibi duruyor. Bu muhteşem motoryata üçüncü en hızlı motoryat ünvanını veren motor gücü ise; üç adet DDC TF50 gaz türbün motorun yanı sıra, iki adette 370 beygir Cummins marka motordan kaynaklanıyor. Toplam sürati 65 deniz mili, seyir sürati 60 deniz mili. Bu süratte menzili 380 deniz mili, 9 deniz mili seyirde ise toplam menzili yaklaşık 1500 deniz mili uzaklığa ulaşıyor.

182

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ





f&t technology

Seiko Astron Dünyanın İlk GPS Solar Saati Zaman Dilimlerini Anlayan Bir Saat Gezegenin neresinde olursanız olun doğru saati aramak nihayet sona erdi. Seiko, kendi çatısı altında patentli, düşük enerji tüketimli GPS alıcısını geliştirerek, GPS uydularının global ağını kullanarak GPS sinyallerini alan ve zaman dilimlerini, saati ve takvimi belirleyen saati yarattı. Saat, dünyadaki 39 ayrı saat dilimini algılayabiliyor. Bu çığır açan yeni saatin ismi Astron. 1969’da sunulan dünyanın ilk quartz kol saatinin ismi ile anılan Seiko Astron, saat yapım teknolojisinde yeni bir çağ açıyor. Seiko Astron, tüm dünyada bu sonbaharda aynı anda satışa sunulacak. Bu saat, şimdiye kadar üretilen en akıllı saat olabilir mi?

Dünyanın Her Noktasında Doğru Zaman Seiko Astron, günde bir kez otomatik olarak saat bilgisini alır. Ayrıca istenildiğinde dünyanın yörüngesindeki dört ya da daha fazla GPS’e bağlanarak yerini, zaman dilimini ve doğru saati belirler. İbreler Atom Saati hassasiyeti ile otomatik olarak doğru saati gösterir. Yeni Seiko Astron, güneş ışığı ile çalıştığından pil değişimi gerektirmez. Ayrıca Sonsuz Takvim işlevi sayesinde her zaman doğru tarihi gösterir.

Her Detayında Yenilikçi Tam Bir Saat Seiko Astron tek bir model değil, bir koleksiyon olarak sunuluyor. Modellerden biri, lansmanın anısına 2500 adet sınırlı sayıda ve yüksek yoğunlukta titanyum kasa ve seramik bezel ile üretildi. Kasanın yanlarına uygulanan girintiler sayesinde hem dayanıklılık hem de hafiflik sağlandı. Kasanın yüksek yoğunluktaki titanyum malzemesi, çelikten daha dayanıklı ancak çeliğin sadece %60’ı ağırlıkta. Modelle birlikte, herhangi bir silikondan dört kat daha dayanıklı malzemeden üretilmiş silikon kayış da veriliyor. Ayrıca yüksek yoğunlukta titanyumdan ve paslanmaz çelikten üç ayrı model daha bulunuyor. Tümü aynı işlevlere ve ikinci zaman için alt kadran, uçak modu göstergesi ve özel yansıma yapmayan safir cam gibi ileri özelliklere sahip. Kadranın şıklığı ve kolay okunurluğu, saatin

186

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

gösterdiği bilgilerin zenginliğini içinde barındırıyor. Alışılmış takvim ve ikinci zaman göstergesine ek olarak, ilgili düğmeye basıldığında saat 10 poziyonundaki göstergede, GPS sinyalinin durumu da gösteriyor. Tek bir bakışta bir GPS sinyali alınıp alınmadığını, kaç tane uydudan aldığını ve Yaz/Kış Saati uygulamalarını görebilirsiniz.

Sırrı Enerji Yönetiminde Neden şimdi ve neden Seiko? Seiko’nun Solar teknolojisi GPS ile birleştirmek, 100’den fazla patentle sonuçlanan yıllar süren titiz ve çığır açan araştırma ve geliştirmeyi gerektirdi. Sadece Seiko’nun ileri enerji-verimli teknolojisi, dört ya da daha fazla GPS’ten sinyal alan, çok düşük güç tüketimli minyatür GPS alıcısını yaratabilirdi. Sadece Seiko’nun mikro-mühendislikteki rakipsiz yetenekleri, bu teknolojiyi 47 mm çapında ve 135 gr ağırlığındaki bir kol saatine (yüksek çözünürlükte titanyum kasa ve bilezikli) sığdırabilirdi. Ve sadece Seiko’nun entegre devre üretimindeki ileri uzmanlığı, bir saatin dünyayı bir milyon kareye bölmesini ve her birine saat dilimi atamasını sağlayabildi.

Pratik, Sade Ve Kullanımı Kolay Seiko Astron yetenekli olduğu kadar kullanılması da eğlenceli. Uçaktan indiğinizde tek bir tuşa basarak saat dilimi ayarını otomatik olarak yapabilirsiniz. Saatin kendini ayarlaması sadece 6 saniye ve lokasyonu saptaması 30 saniye sürer. Sonrasında ister sabit ister hareket halinde olun, saati ayarlar. Böylece eğer gökyüzünü görebiliyorsanız saati de biliyor olursunuz. Ayrıca Yaz Saati/Kış Saati uygulamalarını da sadece tek bir tuşla belirleyebilirsiniz. Seiko Astron’un sonsuz takvimi sayesinde Şubat 2100’e kadar takvim ayarı gerektirmez. Kullanım kolaylığı Seiko’nun solar teknolojisi sayesinde güçlendiriliyor ve bakım gerekliliği ortadan kalkıyor. Saat, her tip ışıktan enerji alır ve pil değişimine ihtiyaç duyulmaz. Zaman yönetimi hiçbir zaman bu kadar sade olmamıştı. Siz nereye seyahat ederseniz edin, saatiniz kolayca doğruyu gösterir.


f&t hotels

Huvafen Fushi, Maldivler

Yeryüzü cenneti olarak adlandırılan Maldivler’in Male bölgesinde bulunan Huvafen Fushi Hotel, dünyanın ilk su altı spa merkezinin olduğu tesis. Muhteşem denizi, lagunun içinde oldukça mükemmel ve etkileyici. Odalar da bu denizin üzerinde bağımsız iskelelerde birer bungalov şeklinde inşaa edilmiş. Bungalovlarda özel iskele, özel havuz, şelale duşu ve iskelerde de yemek masası bulunuyor. İçerideyse tabanın bir kısmı cam, dolayısıyla denizin beyaz kumsal güzelliğini odanın içinde de yaşamak mümkün. “Lime Spa” ise duvarları camdan ve denizin içinde. Siz masajınızı yaptırıp rahatlarken deniz dibinin güzelliğini yaşamak mümkün. Otel aynı zamanda Hint Okyanusu’nun en zengin şarap kavına sahip olan otel olma özelliğini taşıyor. Odalar, günümüz teknolojisinin gereksinimi olan her türlü elektronik donanım ve en üst markalar ile donatılmış. Huvafen Fushi’ye ulaşmak sürat motorları ya da deniz uçağı ile mümkün. Kalacağınız bungalovun önüne, kapısına kadar ulaşım sağlanıyor.

187


f&t hotels

La Sultana Oualidia

Fas’ın sakin bir bölgesinde huzurlu bir tatil yapmak isteyen kişilere şiddetle tavsiye edilebilecek olan bu otele, Marakeş’in kuzey batısına doğru üç saatlik bir araç yolculuğu ile ulaşılabiliyor. Marakeş’de başka otelleri de bulunan Fransız bir çifte ait olan otelin sloganı ise ‘huzur için ideal’. Altı buçuk hektar alana kurulmuş olan otelde sadece 11 suit oda var. Konukların mahremiyetine saygı adına odalar arası, birbirinden bağımsız bölümler olarak düşünülmüş. Her odanın kendi terası ve terasta jakuzisi bulunuyor. Hassas gözlü misafirler için tüm su sisteminde mikroplara ve diğer zararlılara karşı tuz arıtma ve ozmos filtreleri mevcut. Çöl kumu rengi bina çevreye uyum sağlarken, yerdeki taşlar bile gündüz çöl sıcaklarını en az çeken malzemelerden seçilmiş. Her odası New York’da bulunan özgürlük anıtını tasarlayan Fransız heykeltraş Frédéric-Auguste Bartholdi’nin yeğeni Régis-Delene-Bartholdi tarafından farklı şekilde tasarlanmış. La Sultana Restoran cam kapı ile özel lagunu olan plaja bakıyor. Bir hayli zengin bir menünün yanı sıra mutfağı, oldukça yüksek standardı olan gurmelere bile hata buldurmayacak kadar özel. Çok çalışıp iyi bir dinlenmeyi hak eden kişilere şiddetle tavsiye edilebilecek bir otel. Detay için LaSultanaOualidia.com

188

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


XXX


f&t hotels

Desert Palm, Dubai

Dubai merkezinin sınırı sayılabilecek bir konumda, binicilik sahaları, uluslararası polo yarışlarına ev sahipliği yapan profesyonel dört adet polo sahası, binicilik okulu, çok lüks spası ve gurmelerin gözbebeği olacak kadar iddialı restoranı ile sadece 26 odalı çok özel bir butik otel. Odaların her biri konukların rahatı için özel hayata saygılı bir şekilde dekore edilmiş. Otelin odaları özel havuzu, mutfağı, duvarları yeşillk ile kaplı özel bahçesi olan büyük suitler. Otel ve süitiniz size yeterli gelmiyorsa binicilik dersi alabilir, “micro-light” uçak ile çölü keşfedebilir ya da arazi araçlarıyla çölü yaşayabilirsiniz. Ayrıca çölde yemek pişirme dersi alırken şarap tadımına da katılabilirsiniz.

The Water Discus Hotel

Polonya’nın Gdynia şehrinde öyle bir otel inşa edildi ki, inanması gerçekten güç. Bugüne kadar her türlü konsepti düşünen turizm yatırımcıları bu kez denizin dibinde, sualtı manzaralı bir otel yarattılar. Deep Ocean Technology isimli firmanın tasarımcıları, mühendisleri, bilim adamları ve çevrecilerle birleşerek denizin altında yaşama rüyasını gerçeğe dönüştürdü. Bu otelde konaklayan misafirler su altına inşa edilmiş odalarında kalırken denizin altındaki tropik balıkları, egzotik yosunları, deniz atlarını ve bilumum deniz canlılarını görebiliyorlar. İki adet dev diski andıran ana binadan biri suyun içinde, diğeri ise suyun dışında yer alıyor.

190

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


XXX


f&t hotels

W Hoboken, New Jersey

Hudson Nehri kıyısında bulunan W Hoboken Hotel, muhteşem bir Manhattan manzarası sunarken 7/24 canlı olan şehrin kalbine de sadece on dakika mesafede. Otelin 225 odası da konuklarına pozitif enerji veren bir tasarımla döşenmiş. Odalar son model teknolojiyle donatılmış. Özelliklerden bazıları W imzalı yataklar, i-pod standı, Tivoli alarmlı radyo, LCD TV ve DVD oynatıcı sıralanabilir. ‘Extreme Wow Suite‘ isimli odalar ise çok etkileyici bir manzaraya, en kaliteli mermer ve ahşap kaplamalara, balkona ve manzaranın tadını tam çıkarabilmek için teleskoba bile sahip. Her türlü damak tadına hitap edebilecek kapasiteye sahip üç adet restoran, döşenişleriyle oldukça konforlu ve lüks.

192

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ



f&t hotels

Maki Otel Yeni Sezona Hazır

Misafirini En Çok Seven Butik Otel

Bodrum’un en gözde tatil beldeleri arasında yer alan Gündoğan-Küçükbük koyunda bulunan Gliss Hotel & Spa her şeyden önce bulunduğu doğal doku içinde huzur vaad eden bir mevkide bulunuyor. Bu doğal doku içinde patika bir yoldan aracınızla ilerlediğinizde Gliss Hotel & Spa size “hoş geldiniz” dercesine duruyor. İlk girdiğiniz anda rastladığınız dekorasyondaki doku ve daha sonra da odalarda rastlayacağınız bu özenli ve sıra dışılık işte sizde bu duyguyu yaratıyor. Bir akraba dost evine gelmişsiniz duygusu otelde kaldığınız sürece hissediliyor. 26 odanın her birinin farklı bir dekorasyona sahip olması ise otelin bir başka özelliği... En ince ayrıntıların düşünüldüğü ama bir otel odası sıradanlığından çok uzak eşyalarla harmanlanmış detaylar sizi bir oteldeymişiniz duygusundan uzak tutuyor.

Yıldızların Buluştuğu Nokta

Türk turizminin başkenti Antalya, 2008 yılında yeni bir “star” ile tanıştı. Antalya’nın en önemli turizm merkezlerinden Side’nin Kızılağaç bölgesinde yer alan Starlight Convention Center Thalasso & Spa, içinde bulunduğu botanik bahçesi, denize sıfır konumu, Thalasso havuzu ve spa’sı ile dikkat çekiyor. Ünal Akpınar Şirketler Grubu bünyesindeki World Of Sunrise’ın iki otelinden biri olan Starlight, Side`ye 8 km, Antalya Havalimanına 75 km mesafede yer alıyor. Her detayı, inşaat sektörünün duayenlerinden yüksek mimar Ünal Akpınar tarafından büyük bir özenle çizilen Starlight Thalasso & Spa, bölge turizmine önemli bir ivme kazandırıyor. A

194

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

2000 yılından bu yana Bodrum Göltürkbükü’nün muhteşem manzarasına hakim, özel iskelesi ve doğayla dost mimarisi ile ayrıcalıklı bir yere sahip olan Maki Otel, yenilenen restoranı ve eğlenceli atmosferiyle bu yaza da damgasını vuracak. Maki Otel’in 29 Grubu ortaklığı ile yenilenen restoranı Maki 29, zengin menüsü ve iddialı lezzetleri ile haftanın yedi günü, kahvaltı, öğle yemeği ve akşam yemeği servisi ile misafirlerini ağarlayacak. Deniz mahsüllü menüleri, geniş sushi yelpazesi ve özel dinlendirilmiş steak’leri ile iddialı Maki 29, Haziran itibariyle konuklarını karşılıyor. Bodrum’u ve yeryüzü cenneti Göltürkbükü’nü dünyaya tanıtan Maki Otel, yeni sezonda Dj Engin Yelkenci’nin müziği eşliğinde keyifli akşam üzeri partileri ve eğlenceli geceleri ile bu yaz da Bodrum severlere unutulmaz bir tatil yaşatacak.


IN ENGLISH

n The Naughty Girl of Fashion: Alice Dellal

n Christian Bale Talks About Being Batman n Kate Moss Gives Us Her Beauty Secrets n Jean Paul Gaultier on Fashion n The Brand New Topmodels

n Travel Writer Levent ร zรงelik Visits Havana n Here Are Two of The Fastest Superyachts


f&t in english

The Naughty Girl of The Fashion World

ALICE DELLAL

Most of us know her from her half shaven head and provocative pictures on the internet. But we will be seeing “the naughty girl of the fashion world” in a totally new image. She has been selected personally by Mr. Lagerfeld for the new Chanel “Boy Bag” campaign. Here she tells us about staring in the campaign.

196

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


197


f&t in english

FASHION&TRAVEL Which is your favourite bag from the collection? ALICE DELLAL My favourite ‘Boy’ bag is the one with the stingray, with black leather, and the chain. I think it will age very well. The older it gets, the nicer it looks. I love the boyish elements in it, it is rock... F&T When would you use the bag? AD I can wear it day and night, summer or winter. I like wearing things through every year, and this bag is great for mixing and matching. It reminds me of my experience of the shoot during the ad campaign. I will be wearing it everywhere except maybe at the beach – someone could steal it! F&T Which one is the first Chanel bag you ever owned? AD My first Chanel bag is this Boy Bag, I like the fact that it will follow me during my life. The people that throw things away every year, I can’t do that, I like to hold on to things. Every piece has a memory, this bag will be a piece of memory from working with Chanel, and doing that campaign. It’s all about memories. F&T How was it to be in the Chanel couture show? AD It was amazing, I walked in and I thought I was going into the future. Then I thought I was going into a spaceship, but it was an airplane! I had a clue of what the décor would be like, because I saw some sketches when I was in the Studio but I wanted to be a surprise. I got here and it was bigger and better that I could ever imagine. From head to toe there was so much to look at, so much texture from the hair, to the tights, the details, the shoes, the ear rings, the gowns...’

198

F&T Which outfits did you like most? AD I liked the feminine outfits. That’s what I like about acting and modeling, I felt like a lady during the shooting, with the red lips, and I loved the bag, the bag is wicked. And I don’t usually wear bags so. F&T What can you say about Chanel? What does the brand say to you? AD Chanel means elegant, casual, it’s sexy, cool, you can mix pieces with it. Make it your own, that’s why I like it, I can wear a tweed jacket with my jean shorts and be presented, comfortable. F&T Do you usually wear Chanel? AD My mum loves Chanel, I just borrowed some of her pieces. But from now on I can have my own stuff! F&T How is it to be the new face for the’Boy Bag’? AD I loved my whole experience with Chanel, one day is more magical than the other. It’s like I’m treated like a queen, it’s amazing. They’re very hospitable, really nice. It was so unexpected to be a Chanel icon... I would never think I’d do Chanel. I don’t want to compare myself to the others, but all of the Chanel ambassadresses that did hand bag campaign, like Vanessa Paradis, Blake Lively, Lily Allen... they’re all different, they have different personalities. I feel honored, it’s really nice. F&T Can you tell us about your own fashion sense? AD I like to be comfortable and I think men dress more comfortably than ladies, generally. They can just put a pair of jeans and a sweat shirt, I like doing that: comfort first.

F&T When did you first meet Karl Lagerfeld? AD The first time I met Karl was for the shooting for his book ‘The Little Black Jacket’. It was the first time I saw him behind the camera, working with everyone, and he was so nice and genuine. It was nice to be able to talk to him, sharing opinions about things. Then I got to work with him again for the shooting of the ad campaign, in an old beautiful French apartment. It was good because he knows what he wants - so it can be very quick - it was a really good experience and one that I’ll remember forever obviously.

F&T Would you consider your style being ‘punk’? AD It’s very easy to combine punk attitude and couture spirit: you just have to be yourself, keep your punk attitude and add a touch of Chanel, it gives you that touch of class. It is a modern way to mix two styles.

F&T How did you feel at the shoot? AD I felt happy, comfortable and that’s what I think is really important: when a photographer makes you feel good about yourself.

F&T Now you are a fashion icon but you also have a band… AD Music and fashion are connected nowadays more than ever because you see musicians in magazines, bands in fashion shows. Music inspires fashion.

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

F&T Any style tips for our readers? AD I would advise to try different things, don’t be safe, and take risks. I don’t do it enough because I like wearing what I wear but it’s good for a change to dress up as well as down.


199


f&t in english

The Dark Knight Rises

CHRISTIAN BALE British heart-throb Christian Bale, talks about his character in the third movie of the Batman trilogy. The Dark Night Rises will be in movie theaters this summer.

FASHION&TRAVEL Are you going to miss playing Batman after this? CHRISTIAN BALE Course I will, yeah. Definitely. F&T Will you miss wearing the suit? CB For all the discomfort and the heat and the sweat and the headaches and everything from it, when you sit back and watch the movie at the end of the day you go, ‘Well, that’s f*ckin’ cool. I will miss the rubber.’ F&T There is a lot of hype about this film. Was there any doubt in your mind to make another with director Chris Nolan again? CB I knew it was going to happen for me because I was contracted to do this film. I had no choice, I would have been sued up the ying yang and be on the street and penniless. Chris has always talked about this being a trilogy and he liked the challenge that an awful lot of movies fail on the third one. There are some exceptions but most of the time that’s the tricky one to pull off. F&T You are making a trilogy with Chris Nolan, is this an end movie, does it leave you the freedom to create a good character arc in this movie? CB I have no clue what the audience is going to think about the

200

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

movie. Thankfully I have Chris who is really great at gauging that. He represents the audience for us on the set. Me, I love the character so much you’d get a very bizarre Batman movie. He is a fascinating character and then Chris just has to tell me the points when it’s tedious and boring and he doesn’t want to see what I’m doing. Chris is remarkably confident at going with his gut and not desiring any safety net. There are a number of times when I say to him, ‘Are you sure you don’t want me to do a few other variables? I can do this one, and what if later down track you choose to change this part of the story, in that case we need to change the domino effect.’ He’s like, ‘No, no, I know what I want.’ He’s very firm with it. In honesty, there are probably a lot of stories that can be told with Batman. I like the idea of him growing older and can he do it quite as much anymore. But I kind of feel, you have to leave when the going is good and this is when Chris wants to wrap it up. And it’s the right time. F&T Are you happy where your story ends with this one with Bruce Wayne/Batman? CB Yes, very. It’s good. F&T By the third movie is Batman’s drive still fed by the death of his parents? CB To me, he has it all. It’s all in there. The thing is he is still that child. The one thing I do notice which is an awful lot in the graphic novels which we’ve played around with, is this whole notion of him genuinely being a playboy versus what we’ve done which he sort of performs that, but he’s heart is not really in it. And the eternal problem what Alfred has with watching this guy who has no life. He’s put his entire life on hold because he still has such fierceness in his mind and in his emotions that he will not forget the pain of his parents’ passing. He doesn’t want to forget it, he wants to maintain that anger that he felt at that injustice but equally he wants to present this very vacuous soul-less persona to Gotham so hopefully no-one will suspect him but will just think he’s a spoiled bastard. But consequently in his most intimate moments he has Alfred, he has Rachel and there is not a whole lot



f&t in english

there. And at some point, he’s got to start living. He is seriously behind in terms of life and enjoyment of life. That’s all been sacrificed and at some point, hopefully it’s Alfred’s wish that he will start to live again. Of course this tragedy has defined him but to a degree he’s sacrificed everything that most people would consider worth living for in life and he’s going to have relearn that, embarrassingly late in life. F&T Do we know how much time has passed since the last movie and has anything been dealt with in this movie? Because you left a lot of open ends from the last movie. CB There are a lot of new discoveries and truths coming out and the whole question is what the correct thing to do is: to continue with lies and make people feel good or have the truth come out and devastate people’s lives. F&T How much time has passed? CB It’s been years. I don’t know if Chris would want me to say how long. F&T Can you talk about working with Tom Hardy? CB It’s a real good cast. I’ve been working with

202

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

Tom mostly over the last few weeks, he’s a real fascinating actor. He’s going to be creating some wonderful characters over his career and he’s doing so with this. He’s kind of just gleeful coming into work every day. He’s got a great character, someone you can chew the scenery within a good way. He’s the real deal. I’m very impressed with him. F&T Can you talk about crafting fight scenes with Tom? CB We have fantastic stunt guys who have been with us since the first one. This is sort of what we do. They kind of work out what they’d like to see in the fights and Tom and myself come in and bring in the story to the fights, you have to figure a well to tell a story in a fight otherwise a fight by itself can be rather dull. F&T What’s it like shooting in IMAX? CB I have had a little experience from the last one and when we made The Prestige, Chris was experimenting with it. It’s bloody noisy those cameras but it’s going to be a hell of a great little shot. It makes the audience feel like they’re in it. It’s a lovely piece of machinery.


203


f&t in english

204

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


Fashion’s most famous face:

KATE MOSS Kate looking as lovely as ever, cool and always stylish. We talked about her life and her beauty.

FASHION&TRAVEL You are known as a style icon all over the world, who are /have been your style icons or muses at the moment /in the past? KATE MOSS My two muses are Anita Pallenberg & Julie Christie. They are beautiful and intense women who were and still are style icons, they are unique. F&T What is a day in the life of Kate Moss like? KM It’s never the same, every day is different! I’m lucky enough to be able to escape the routine thanks to my job and travel. F&T How do you relax when you are off? KM I go to the country and spend time with my daughter and husband. F&T What is the most important in your life? Love? Family? Job? KM What matters the most to me are Family and love. F&T You have a daughter; has she started to experiment with her own fashion or beauty styles? KM Yes, she has an amazing dress sense, she knows what she likes and already has her own style. F&T We heard that you make jam yourself. Is that true? Which can you cook best? Are there any other household tasks you like to do?

KM I love cooking especially when I am in the country and have more time. F&T You know Paris very well; do you have any good tips as to where to go to dinner, for coffee etc.? KM I love the Ritz, L’Avenue for lunch or Brasserie Lipp for dinner. F&T What are the three things you never travel without? KM I can’t travel without my Phone, a cashmere blanket and my credit card. F&T You started modelling at 15 and are now 37; do you have any plans for a career outside of the modelling industry? What would you like to do? KM I am really enjoying the design collaborations that I am involved with; it’s the natural progression after modelling for the brands.

205


f&t in english F&T In your opinion, what is the sexiest thing about a woman? And about a man? KM Confidence and a good sense of humour are essential in both. F&T In your personal life, do you prefer a natural or a glamorous look? KM I prefer the natural look, but if I am heading for a night out with my girl friends then I glam up a little… depending on where we are going.

F&T You are face of Dior Addict Extreme. Do you have any particular memories of lipstick as a teenager? What was your first shade – or was there a particular shade worn by your mother, your best friends, an actress, or singer that you loved at that time? KM Heather Shimmer, an iridescent lilac colour, we all wore it !

F&T What kind of Make-up Look did you choose for your wedding? KM Charlotte Tilbury did my make up and we went for a natural and dewy look. I didn’t want to overdo it and hide behind a mask of heavy make-up.

F&T What essential quality should a lipstick have? KM It must have a natural finish while being long lasting and moisturizing with a good range of colours.

F&T You are not one to wear heavy make-up; do you feel less is more when it comes to beauty? KM Yes, definitely. In the day, I keep it simple and then at night, I like to go for either a strong eye or lip, but not both together. Make up should enhance your natural features not overpower them. F&T Have you learned any tricks of the trade from makeup artists that you use on yourself? KM Yes, I have picked up a few…. Pat McGrath taught me how to shade and on fashion shoots, Dick Page taught me to blot excess lip colour with my fingers and dab it on my cheeks for an instant glow. F&T What is your best beauty tip? KM I always use eyelash curlers before applying mascara to really open the eyes. F&T What is the one makeup item that you cannot live without? KM Black Kohl, it’s essential for creating a classic smoky eye F&T How about your skin care routine… What is the secret of maintaining healthy and beautiful skin? KM Drinking lots of water, using a really good moisturiser regularly and sunscreen. I also love to have a facial when I have the time. F&T In the past couple of years, nail varnish has become increasingly popular on the runway and in the street. How do you feel about this new fashion accessory? KM I think the colour of your nails can make a look, it can finish

206

it off and there are now so many innovative shades and formulas to choose from.

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

F&T How many times a day do you change the colour of your lipstick? KM It really depends on what I’m doing and where I’m going....I match the shade to what I’m doing. F&T How do you choose the right colour? Is it inspired by your outfit, your mood or something else? KM I think both my mood and outfit influence my choice of shade in lipstick and also where I am going. F&T How do you take care of your lips after removing the lipstick? KM I always moisturize and then put on a smear of lip balm F&T Describe the spirit of Dior Addict lipstick in one word. KM Glamorous. F&T Your personal style has always been very rock chic. Is this new Dior Addict Extreme collection created based on your style? KM Yes, I suppose… It is true that I can find all the shades I like in this collection. The 2012 range have even stronger colours and shine. F&T Which is your favourite shade and why? KM “Lucky” is my favourite for now, it’s sexy and a bright but an easy to wear colour. F&T Has anything interesting ever happened on set while shooting? Share a couple of anecdotes with us. KM I couldn’t possibly say… We always have such a good time with David, Guido & Lucia. It’s like a family so we just have a laugh and get the job done!


207


f&t in english

208

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


A Fashion Icon:

Jean Paul Gaultier

F&T What is the trait you most deplore in others? JPG Not being open-minded.

F&T What is your greatest fear? JPG Some people are worried that they will run out of ideas, I fear that I have too many…

Fashion&Travel talks to Jean-Paul Gaultier, the enfant terrible of the Fashion world, about his life and his new perfume Kokorico, and what the future holds for him.

F&T How is your average working day in Paris? JPG Right now I am preparing the shows so it is quite intense with couture fittings every day. F&T What do you like to do when you are not working? What I love most is to sketch a collection on an island beach in the sun… So in the end I love to work always. F&T One of your close collaborators, Júlia Schönberg, is Portuguese. I know that you also visited Lisbon a couple of times and you love Fado, now considered World Cultural Heritage by UNESCO. What attracts you in Portugal? JPG I love Portugal, I love Lisbon, the food, the music, the architecture and most of all the people. I have always felt welcome there. F&T We all know that you visit quite frequently Greece. What’s your opinion about greek women? JPG I love Greece and I think the women are beautiful… But men too! F&T Tell us four must have products for a stylish man? JPG A bronzing powder, a lovely perfume, a beautiful skin, a strong personality and a suit with feathers. F&T What is real luxury to you? JPG It will sound like a cliché but it is time. There is never enough time to do everything. F&T When were you happiest? JPG Now. It has been my dream to be a fashion designer and I am so fortunate to have been able to live my dream. F&T What is the trait you most deplore in yourself? Impatience.

F&T What is your earliest memory? JPG Earliest, I don’t know. But one of my best one is me playing with my teddy bear nana and watching TV at my grandmother’s place. F&T Which living person do you most admire and why? JPG I have a special attachement for Catherine Ringer, Madonna and Kylie Minogue. F&T What is your most treasured possession? JPG My teddy bear Nana who was my first and closest friend when I was growing up, whom I dressed, made up, operated upon… He had cone breasts before Madonna. F&T What is your favourite book? JPG I love biographies. The last one I read was on Marlon Brando. F&T What is your guiltiest pleasure? JPG Sweets. F&T Who would play you in the film of your life? JPG I hope they don’t make that film… It wouldn’t be interesting enough. F&T What is the most important lesson life has taught you? JPG You have to believe in what you do, you have to have passion. Without passion there is nothing, with passion everything is possible. F&T What or who is the love of your life? JPG Couture. F&T If you could edit your past, what would you change? JPG Nothing, I have no regrets. F&T What has been your biggest disappointment? JPG I’m a loyal person, so I don’t like to be betrayed. F&T What do you consider your greatest achievement? JPG That I do what I love. F&T Fashion and fragrances. Where do these two meet each other? JPG I’ve always thought that the perfume is the first garment of the skin. It is often the first thing that we put on when we start

209


f&t in english dressing. My fragrances have an immediate and deep link with my fashion. I work on them the same way I work on developing my collections. It is the same process with the inspiration, development until I find the right scent, the right packaging – like I do when I work on a collection. Classique perfectly embodies my passion for strong women, and if Le Male is celebrating “l’homme objet”, with Kokorico I also wanted to say that there’s a place as well in my universe for a sophisticated man... F&T What made you start designing fragrances? JPG In the 80’s I had a wish to do fragrance like all the fashion houses that did couture… Fragrance came first and couture a little later. F&T How involved are you in the making of the Jean Paul Gaultier fragrances? JPG I am there beginning to the end but I am not a nose… I give some ideas, some tracks, like the rice powder of my grand mother for Classique or the smell at the barber shop for Le Male. But then this is the fragrances team job. F&T Le Male’s launching was a revolution -both the smell and the packaging- in its days. Nowadays we may say that things are a bit boring, we rarely find something real new. Is there any reason? JPG Well, sometimes, singularity can make people afraid. We’re living in a conservative time, much more conservative then in the 80’s. But I believe we must keep doing what we feel is right. F&T Where exactly do you sack for inspiration? JPG Everywhere – anything can be an inspiration. I look at the world with the eyes of a fly, I capture everything and then I bring things together and I twist them. F&T You’re said to be “fashion l’enfant terrible”. May we say that also for Gaultier fragrances? JPG First, I have to tell you that I’m no longer the “fashion enfant terrible”, may be I’ve never been. Even if I ‘m a child at heart, because I love to have fun while I’m working, I’ve never meant to be provocative. I just want to make things I like, and things I think are the right for the time. That’s exactly the same for fragrances. I’ve never meant to upset or disturb. I’ve just wished to express what I deeply felt at that time. F&T Is there a difference when creating a woman’s and a man’s fragrance? JPG Of course not! I’ve always thought that women are equal to men and vice versa. That’s the reason why I’ve created suits for women and skirts and make-up for men. To me it’s possible to use feminine ingredients/notes in a fragrance for men (ex : Le Male is introducing vanilla notes) and vice versa. F&T Which is your favourite smell? JPG The smell of a nice meal. I’m always fond of good food you know...

210

F&T In the Kokorico fragrance campaign the model acts in a very self-assure, sexy and cocky way. Are these the characteristics that, in your opinion, a gentleman’s should possess? JPG Do you think he looks like a “Gentleman”? I don’t think so... I would say that the idea of masculinity conveyed by Kokorico and the TV spot, is much more the idea of an authentic macho! F&T Could you give a musical association for each of top, heart and base note? Is there a special song or band you are thinking of? JPG Definitely “Mon truc en plumes” de Zizi Jeanmaire, for the top note. A flamenco for the heart&a samba for base note. F&T What colours are you thinking of when smelling the fragrance? JPG Green & brown for the contrast between fig leaf&cocoa. F&T Is there a place you are reminded of by the fragrance? JPG Maybe les Folies Bergeres in Paris (for the feathers)… and Bilbao because of Jon Kortajarena…. Of course. F&T Lonesome rider or fashion victim – what kind of man are you thinking of, when smelling the perfume? For which type of man is the perfume concepted? JPG Is there a celebrity that in your opinion could represent this fragrance? A sex bomb! Chic, torrid, and full of panache… Viril and triumphant! F&T What is the right, ideal occasion for this fragrance? JPG For a date of course!

F&T Jean Paul Gaultier has a very strong perfume portfolio. Do you have a favorite? Do you wear your own fragrances? JPG Oh god no, I don’t have a favorite! It would be like choosing between one’s children. I love them all, each of perfume has its own story and is linked to MY memories. But I have to say that theses days, I like to wear Kokorico.

F&T Now the fashion point of view – What are the perfect accessories for this fragrance? JPG Feathers, obviously...

F&T What inspired your latest fragrance, Kokorico? JPG I wanted something really different, totaly new, never done before. My idea was a perfume that sounds like a cry. Something primal... The idea of the animal-male has immediately attracted me. Besides I wanted the fragrance to be an aphrodisiac. So the triumphant rooster parading in the poultry house worked very well!

F&T Our last question is a kind of “free mindmapping”: If you close your eyes and think of the fragrance, or smell it, what is comes to your mind first? Could be a place, a scene, a landscape, an emotion, anything goes… JPG The smell of my grandmum’s apartment where I spent my happiest moments when I was growing up…

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

F&T If the fragrance would be an animal, which one could it be? JPG A rooster of course!



f&t in english

The New Stars of the Catwalk Nowadays there is a completely new army of topmodels walking the catwalk. Here are a few of the new faces.

Arizona Muse The 23 year old American modelis one of the most sought after model for both the catwalk and the advertising campaigns for the leading fashion brands. This season she was in the fashion shows of Chanel, Yves Saint Laurent, Christian Dior, DolceยงGabbana, as well as many others. And her face will be seen in the fashion magazines for ads like Fendi, Chloe and Yves Saint Laurent Beauty. She has a two year old son named Nikko.

212

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


Lindsey Wixson The 17 year old American model is best known for her bee-stung lips. Her face is all over the magazines for two Versace ads. Versace Vanitas perfume and Versace for H&M ad campagns. Her fall at the Versace summer 2012 fashion show was talked about a lot.

213


f&t in english

Freja Beha Erichson The Danish topmodel is 24 years old. She is experienced and has walked the runway for many of the leading brands to day. Chloe’s “Freja” clutch was named after her. It is said that she is Karl Lagerfeld’s new muse.

214

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


Mackenzie Dragan Another American model. She was born in 1995 in California. She was in a total of 62 fashion shows for the summer 2012 season, in the four fashion capitals. Her first show was the Versace show in 2010. Boy, she has come a long way...


f&t in english

216

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


Havana

Definitely One Day:

“Definitely One Day: Havana” by Levent Özçelik helps you to take a smell of this city; to seep into the skillfully captured instances to be a part of it. In every page, you share poverty, happiness, fun and above all, the author’s love of Havana. It tells about the 1950 model vintage American cars, the music flowing out of Havana bars into the streets, salsa, Che, Castro, Jose Marti...

T

his sentence has always been a whisper in our ears, those who have never been said “Definitely one day”, those who have said “Cuba, again and again.” During the 1950’s, she was the American backyard, a center of attraction. She bedazzled with her restaurants, night clubs, long cars driving around the streets, men in white linen suits and gloriously chic ladies… Then came the notorious revolution; Fidel and Che gave life to a charismatic, rebellious, strong willed and original nation. Long stories were written and told on her brief history. Cuba and Havana have long been places behind closed doors, too far away from us; after the revolution, she became even more far away. Until the day the German director Wim Wenders shot Bueno Vista Social Club. All of a sudden, all eyes have turned to Cuba. They focused on the women dancing around her magnificient streets, on the men serenading. Chan Chan and Hasta Siempre were on everyone’s lips. With Omara Portuonda, İbrahim Ferrer, Ruben Gonzales, Compay Segundo, the Buena Vista Social Club went on tours. It still was

not enough, Reinaldo Arenas books and Bebo Valdes albums were purchased one after the other. And the sentences about Cuba and Havana ended as “Must be visited while Fidel Castro is alive”. Movies, albums, streets, people… It was not enough… Havana is still there, just like she always has. With her glorious colonial buildings, her cars aged over five decades, streets embellished with art, her people wearing their faith in the revolution and love on their faces, music rising from each corner and the beauties of the amazing Caribbean nature, not to mention her mojito and cigars… Yes, “Havana forever”; but she must be visited at least one while Fidel is alive, so we still have time to say “Havana again”.

Faces of Havana

I saw him as I was walking around by the ancient cigar factory with my camera in my hand, that Cuban kid… A photograph, and another… All of a sudden I found myself in the semi-dark courtyard of an old building, right next to a fallen bicycle. In less than thirty minutes, I was transformed into a shameless, naughty photographer and that

217


f&t in english

child with the shy look was my photo portrait. A while later his mother, then his grandmother appeared on the worn out stones of the courtyard. The two women represented different eras of Havana, in this city where time refused to changed and tired to keep still. Never aging, refusing to age, or never restored, nor beaten by time itself. The mother was the shy, timid face of Havana, just like the blue, lonely Havana. Those were the faces of Havana. There are so many faces like these in Havana; some are shy, some are jolly, sincere, warm, casual and naturally rascal.

The Automobiles of Havana

Surely it is not an exaggeration to say that I grew up in a 1952 DeSoto.

218

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

Dad had had many American cars. 1948 Plymouth, 1954 Dodge, 1964 Chevrolet Impala… I know all these models like the palm of my hand. There in Havana, it felt like turning back to those years again. In this city, automobiles are the witnesses of aging cars getting restored in the hands of artistic masters, and even the times they never get aged. As if the time stands still, the clocks go wrong. To answer the “How do automobiles make a difference in a city?”, Havana is probably the world’s only crowded by 1950’s American cars, it is indeed an outdoor automobile museum. The nonfunctioning automobiles only seen in car museums of various cities of the world make up the urban traffic in Cuba.

The Music of Havana

The musical journey starting with the slaves brought from Africa to Cuba has been the life source of this nation. Take the drums and rituals of the slaves, add up the Spanish guitar, the cheerful tunes of the Mediterranean and the American jazz: this is the music of Cuba! Havana and Cuba enter in everyone’s life first via music. Guantanamera tells the rebel in the land of palm trees. Quizas, quizas, quizas is a reproach to the lover, Hasta Siempre is a salute to Che. Even tho-


219


ugh we do not know what is told, our ears and souls immediately become friends with the Cuban music. Imagine a land where music is life itself. All day long, each sentiment experienced is accompanied by rhythms. Everyone is a musician, a singer, a dancer… During my days in Havana, did not listen to a single CD, nor I did turn on the radio. Music is everywhere all the time as an indispensable part of life, and is free as water and air!

In The Suburbs of Havana…

There are city centers, and then there are suburbs. As you move a bit out of the city center, the touristic Havana slowly compels you to a different discovery. After a few days in Havana, you might at first say you did not have enough of it yet. Then, however, would

220

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ

daftly wish for a house in and another outside Havana. The journey to the outskirts of Havana, which can be called as the “Provence” of Havana, started in the “Trans Hershey” train, which was scarcely caught. To call it a road to eternity may be overly dramatic, but that road was indeed like a poetry of silence, of solitude. Along the way, we stopped only once at a deserted station, the Mito Padron! The “Hershey Express” with a couple of wagons, one red and another white, slipped by eastwards among the palm trees, beneath the blues skies until the final station. Do not be misled by the name “station”, it is nothing bu an isolated building surrounded by a few jerry-built others. Just like a deserted film set, it seems like left behind; I am about to lose my sense of reality if not for the man and the young girl I see. After a brief pause, we move on to Cojimar.



f&t in english

The Fastest in the Sea

It’s not been a long time since speed has been so important in the sea. But today the superyachts are just fantastic.. Big, luxurious, technological and superfast. Here are two of the fastest.

222

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


WORLD IS NOT ENOUGH Some superyachts are really special. Built in the Millenium, World Is Not Enough is one of them. It is 139 feet long and has two 9200 horsepower gas turbine engines. It is the fastest yacht, with a speed of 70 miles per hour. Its interior is very luxurious and modern and it can sleep 18 guests.

223


f&t in english

WALLY POWER 118 The third fastest yacht is Wally Power 118, which has a very modern design. It was built in the Rodriguez Intermarine Shipyard, in Italy. The color of the yacht is green and the color changes to suit the water it is in. A lot of side windows installed let a lot of light come in. It has three DDC TF 50 gas turbine engines in addition to two 370 horsepower Cummins engines. Its maximum speed is 65 miles an hour.

224

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ



İLKBAHAR-YAZ-SONBAHAR-KIŞ

Toplam 4 Sayı Fashion&Travel Magazine Aboneliği 80 TL yerine 60 TL Ad:..............................................................................................

Kredi kartı hesabıma borç kaydediniz:

Soyad:...................................................................................... Adres*:.....................................................................................

Visa

Master

Visa Electron

Maestro

......................................................................................................

Kart Sahibinin Adı Soyadı:

İlçe:.............................................................................................

...............................................................................................

Posta Kodu:..........................................................................

Kart No:

Şehir :....................................................................................... Tel:.............................................................................................

Geçerlilik Tarihi:

Cep Telefonu:......................................................................

CVV:

VD:............................................................................................

İmza:..................................................................................

Vergi No:................................................................................

Tarih:..................................................................................

*Fatura gönderi adresi ile farklı ise lütfen bildiriniz.

Abonelik İletişim Bilgileri: abone@mediasa.com.tr T: (0212) 268 06 61 Havale/EFT: Akbank 4. Levent Şubesi Şirket ünvanı: Mediasa Yayıncılık A.Ş. IBAN: TR47 0004 6001 9288 8000 3005 79 Havale/EFT dekontunu 0212 268 06 62 numaralı faksa fakslayınız. 226

FASHION&TRAVEL MAGAZINE / YAZ


www.chanel.com

iyi dersler turkiye!

TUR DP1 FASHION&TRAVEL 470x335.indd 1

www.ztv.com.tr 09/05/12 16:11


MODA

-

- -

“Dolce ve Gabbana ikilisinin askı bitti, is ortaklıgı devam ediyor.”

www.chanel.com

yaz/summer 2012 Fiyat: 20 tl.

With english summary THE NEW FRAGRANCE BY CHANEL

Jean Paul Gaultier’den Özel Röportaj Podyumların Yeni Topmodelleri Plaj Modasının Kuralları

GEZİ

Bodrum’da Organik Hayat Cruise Tatiliyle İlgili Herşey Levent Özçelik Küba’yı Anlatıyor


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.