January/February ‘14 Issue:5 Year:1 www.fashion-turkey.com
IF WEDDING
GRUP BAŞKANI İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK SAN. VE TİC. A.Ş. ADINA SORUMLU İMTİYAZ SAHİBİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI YAYIN DANIŞMANLARI
H. FERRUH IŞIK MEHMET SÖZTUTAN
AHMET KIZIL Prof. Dr. CEVZA CANDAN Prof. Dr. İSMAİL KAYA Doç. Dr. MEHMET ALİ ÖZBUDUN ALİ ERDEM GENEL YAYIN YÖNETMENİ EREN AYDIN eren.aydin@img.com.tr
KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ EBRU PEKEL
ebru.pekel@img.com.tr
REKLAM KOORDİNATÖRÜ SULTAN GÖKÇE
sultan.gokce@img.com.tr
SATIŞ DEPARTMANI GÖNÜL KAPLAN
gonul.kaplan@img.com.tr
DENİZ AVCI
deniz.avci@img.com.tr
BASKI ve GRAFİK SORUMLUSU İSMAİL GÜRBÜZ
ismail.gurbuz@img.com.tr
GRAFİK TASARIM ERDEM MERMER
erdem.mermer@img.com.tr
FOTOĞRAF EDİTÖRÜ ÖZLEN ALKAN STÜDYO ELEMENT STÜDYOLARI MANKEN AJANSI ICE AJANS STAR AJANS SHINE AJANS DIŞ İLİŞKİLER MUSTAFA AKTAŞ
mustafa.aktas@img.com.tr
MUHASEBE ve MUSTAFA AKTAŞ FİNANS MÜDÜRÜ mustafa.aktas@img.com.tr ABONE ve DAĞITIM NURTEN DEMİR nurten.demir@img.com.tr
CTP - BASKI İHLAS GAZETECİLİK A.Ş. Merkez Mah. 29 Ekim Cad. İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna Bahçelievler/İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00 ADRES 29 Ekim Cad. No:23 34197 Yenibosna, İSTANBUL/TÜRKİYE Tel.:+90.212 454 25 00 Faks:+90.212 454 25 98 web: www.fashion-turkey.com e-mail: info@img.com.tr İRTİBAT BÜROLARIMIZ BURSA +90.224 211 44 50-51 KONYA +90.332 238 10 71
54
Her genç kızın rüyasını süsleyen gelinlik dünyasının patronu Mustafa AKAY
20
Abiye, gelinlik ve damatlık modasının ünlü markaları İstanbul’da buluşuyor...
49
“Peri” diyarından gelen gelinlikler...
60
“Gelinlik kadar damatlıkta önemli..!”
66
Özge Ulusoy; “Model olmak kolay, önemli olan mesleği doğru icra etmek...”
Editor
Abiye, gelinlik ve damatlık merkezi ‘FASHIONist’teyiz... Bu sayıda daha farklı bir kostümle huzurlarınızdayız.. Abiye, gelinlik ve damatlık modasına göre kalibre olmuş, daha elegan, daha şık ve heyecanlı bir Fashion Turkey karşılıyor sizleri. Nedeni ise; tabii ki 5-7 Aralık tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezinde düzenlenecek olan FASHIONist Abiye, Gelinlik ve Damatlık Fuarı... Patika Fuarcılık ve OTİAD (Osmanbey Tekstilci İşadamları Derneği), abiye, gelinlik ve damatlıkların en şık ve en özgün tasarımlarını FASHIONist Fuarı’nda moda sektörüyle tanıştırmaya hazırlanıyor. Bu fuarın Türkiye tekstil sanayii ve Osmanbey için yeni ve büyük bir pazar oluşturacağına inancımız tam. O yüzdendir ki, Aralık Fashion Turkey sayısını hazırlarken farklı bir heyecana büründük. Öncelikle sektör ve de bizler için emeklerin karşılığının maksimum seviyede alındığı, edinimi bol ve de devamlılığı olan bir potansiyelin oluşması temennimizdir... FASHIONist’te neler olacak? İstanbul Kongre Merkezi’nde 3 gün sürecek fuarda, yüzlerce abiye markası en seçkin tasarımlarını stantlarına taşırken, fuar her gün onlarca renkli defileye de ev sahipliği yapacak. Fuarın gala defilesine başarılı Türk tasarımcı Elif Cığızoğlu imza atacak. 1. gün defilesinde ünlü tasarım markası Ezra Tuba var. Fuar süresince defilelerin yanı sıra şov-sergi ve performanslarla dünya abiye, gelinlik ve damatlık modasındaki yenilikler sunulacak. 250 milyon dolarlık ticaret hacmi oluşturması beklenen FASHIONist, dünyanın önemli moda ve tasarım dergilerinden 15 ünlü moda editörünü ve 15 departmant store satın alma müdürünü ağırlayacak. Organizasyon ulusal ve uluslararası sektör profesyonellerinin ziyaretine açık olacak. Fashionist Fuarı’nda gerçekleştirilecek defile ve organizasyonları İstanbul iş, cemiyet ve sanat dünyasının pek çok seçkin simasının izlemesi bekleniyor. Avrupa, Rusya ve Orta Doğu’nun önemli markaları FASHIONist’te siz bekliyor olacak. Organizasyonların hiç bitmediği, potansiyelin tavan yaptığı sayılarda tekrar görüşmek dileğiyle...
Eren AYDIN
18
Abiye, gelinlik ve damatlık modasının ünlü markaları
İstanbul’da buluşuyor... İstanbul Kongre Merkezi’nde 5-7 Aralık tarihleri arasında düzenlenecek olan Abiye, Gelinlik ve Damatlık Fuarı “FASHIONİST” ödüllü tasarımcılara ve moda dünyasının profesyonellerine ev sahipliği yapacak.
20
Patika Fuarcılık ve OTİAD (Osmanbey Tekstilci İşadamları Derneği), abiye, gelinlik ve damatlıkların en şık ve en özgün tasarımlarını Fashionist Fuarı’nda moda sektörüyle tanıştırmaya hazırlanıyor. Fuarın Türkiye tekstil sanayii ve Osmanbey için yeni ve büyük bir pazar oluşturması bekleniyor. İstanbul Kongre Merkezi’nde 3 gün sürecek fuarda, yüzlerce abiye markası en seçkin tasarımlarını stantlarına taşırken, fuar her gün onlarca renkli defileye de ev sahipliği yapacak.
ÖDÜLLÜ KREASYONLAR PODYUMDA Fuarın gala defilesi başarılı Türk tasarımcı Elif Cığızoğlu ile gerçekleştirilirken 1. gün defilesinde ünlü tasarım markası Ezra Tuba var. Fashionist’te defilelerin yanı sıra şov-sergi ve performanslarla dünya abiye, gelinlik ve damatlık modasındaki yenilikler sunulacak.
PROFESYONELLER BİR ARADA…
250 milyon dolarlık ticaret hacmi oluşturması beklenen Fashionist, dünyanın önemli moda ve tasarım dergilerinden 15 ünlü moda editörünü ve 15 departmant store satın alma müdürünü ağırlayacak. Organizasyon ulusal ve uluslararası sektör profesyonellerinin ziyaretine açık olacak.
AVRUPA, RUSYA VE ORTA DOĞU’NUN MODA BULUŞMASI
Fashionist Fuarı’nda gerçekleştirilecek defile ve organizasyonları İstanbul iş, cemiyet ve sanat dünyasının pek çok seçkin simasının izlemesi bekleniyor. Avrupa, Rusya ve Orta Doğu’nun önemli markaları Fashionist’te buluşacak.
Yeni bir başlangıca
şık bir smokinle
‘EVET’ deyin... Mehmet USTAOĞLU mehmetustaoglu82@gmail.com
Erkek modasının bilinen markası Pierre Cardin’in Sonbahar/Kış’14 sezonunda damat adaylarına özel hazırladığı koleksiyonu ile kendinizi ayrıcalıklı ve eşsiz hissedeceksiniz. Koleksiyonda yer alan göz alıcı smokinler ve damatlıklar, hayatlarının en güzel gününde Pierre Cardin damat adaylarının fark oluşturmasını sağlayacak. Pierre Cardin, damat adaylarını, birbirinden şık smokin ve damatlıklarla hayatlarının en özel gününe hazırlıyor. Smokin ve damatlıklarında şıklıkla kaliteyi bir arada sunan Pierre Cardin, sade kesimleri, kaliteli kumaş ve modern dokunuşlarla buluşturuyor. Erkeklerin her özel anına eşlik eden Pierre Cardin, bir damatlıkta olması gereken tüm detayları tasarımlarına yansıtıyor. Pierre Cardin, kumaş kalitesinin yanı sıra vücut hatlarına oturan damatlık ve smokinleriyle yenilikçi erkeklerin tercihi oluyor. Markanın her vücut tipine uygun smokin, damatlık ve takım elbiseleri ile Pierre Cardin damatları asil bir duruş sergiliyor. Özel kumaşlar kullanılarak hazırlanan smokinlerde keskin hat detaylarına sahip çizgiler göze çarpıyor. Tasarlanan şal yaka ve kadife ceket seçenekleriyle smokin ve damatlıklar göz alıyor.
Aksesuarlar ön planda…
Smokinden kravat mendillerine, kol düğmesinden papyona, kravattan kemer ve ayakkabıya farklı renk alternatifiyle satışa sunulan smokinlerin tamamlayıcısı oluyor. Kırmızıdan siyaha kadar tüm renklerin yer aldığı kravat ve mendiller damat adaylarının şıklığını zirveye taşıyor. Smokinin altına giyilebilecek farklı kalıplardaki siyah renkli ayakkabılar her zevke uygun tasarlandı. Bu önemli günde kendini özel hissetmek isteyen damatlar, Pierre Cardin mağazalarına uğruyor.
22
24
; i s e d z ö g n Partileri
Oleg Cassini Gelinlik ve abiyenin efsanevi markası Oleg Cassini, yılbaşı davetlerinde göz alıcı bir stil oluşturmak isteyenlere cazip alternatifler sunuyor. Etkileyici tasarımlarıyla yılbaşı partilerine damgasını vuruyor.
Oleg Cassini, abiye tasarımlarıyla yılbaşı partilerinde de size göz alıcı olmayı vaad ediyor. En son trendlere uygun seçenekleriyle, Oleg Cassini yılbaşı partilerinde de şık kadınların en büyük yardımcısı oluyor.
PARTİ TEMANI KENDİN SEÇ
Koleksiyonda yer alan straplez, tek omuz, kollu veya robadan açılan tasarımlar yılbaşı partileri için farklı alternatifler sunuyor. Yılbaşı partisinin yıldızı olmak isteyenler için tamamı payet elbiseler, tüllerle süslenmiş kabarık etekli mini modeller özellikle dikkat çekiyor. Parti havasını yansıtan alternatiflerde parlament mavisi, zümrüt yeşili ve sivyah ile şifon ve saten kumaşlar ön plana çıkıyor. Tercihini uzun modellerden yana kullanmak isteyenler için payet ve tül detaylı uzun tuvaletler, vucudu saran denizkızı modeller ve
dantellerle zenginleştirilmiş elbiseler bu sezonun öne çıkan trendlerini yakalamak isteyenlere uygun alternatifler...
HER BEDENE VE STİLE UYGUN SEÇENEKLER
Oleg Cassini abiye koleksiyonu çok sayıda model seçeneği ile yeni yıl davetlerinde, yılbaşı partilerinde ne giyeceğine karar vermekte zorlanan stil sahibi şık kadınların işini kolaylaştırıyor. Küçük siyah elbiseden, taşlarla süslenmiş uzun bir tuvalete kadar birçok farklı modeli mağazalarında barındıran marka aynı zamanda 32’den 50 bedene kadar sunduğu geniş beden skalasıyla da farklı tarz sahibi kadınlara hitap ediyor.
SararWashington DC’de... Sarar’ın ABD Washington DC’deki yeni mağazası görkemli bir törenle açıldı...
Yurt içindeki ve yurt dışındaki mağaza ağını her geçen gün genişletmeye devam eden Sarar, ABD başkenti Washington DC’deki yeni mağazası için geçtiğimiz günlerde bir açılış töreni düzenledi. Sarar Washington DC mağazasının açılışı, Başbakan yardımcısı Bülent Arınç’ın da katılımıyla gerçekleştirildi. Açılış seremonisinde Sarar Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Cemalettin Sarar ile birlikte açılış kurdelesini kesen Arınç, Sarar’ın bugün dünyada 300’den fazla mağazasıyla 5 kıtada hizmet verdiğine işaret ederek “Bir Türk markasının dünyada beğeniliyor olması bizim için büyük bir iftihar. Cemalettin Sarar’ı, kardeşlerini ve tüm çalışanlarını kutlarım” dedi. Washington DC Sarar mağazası, zengin koleksiyon içeriği ve iç mimarisi ile bütün davetlilerin büyük beğenisini topladı.
28
BÜYÜKELÇİLİK DEFİLESİNE BÜYÜK İLGİ
Sarar, 2013-2014 kış sezonu ürünlerinin yer aldığı koleksiyonunu Türkiye Washington Büyükelçiliği Konutu’nda yapılan bir defileyle özel konuklarının beğenisine sundu. Türkiye Washington Büyükelçisi Namık Tan ve eşi Fügen Tan’ın ev sahipliği yaptığı defileye ABD kongresi üyelerinin danışmanlarının da aralarında bulunduğu çok sayıda seçkin konuk ve moda dünyasının önemli isimleri katıldı. Koleksiyonda smokin ve gece elbisesi modellerinin de aralarında bulunduğu ürünler büyük beğeni topladı. Sarar Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Cemalettin Sarar, basına yaptığı açıklamada, New York ve Washington’da bulunan mağazalarının yanı sıra Sarar kadın mağazası da açacaklarını belirtirken; bir Türk markası olan Sarar’ı dünyaya tanıtmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi. Birbirinden şık koleksiyonları ve renkli mağaza açılışları ile tüm dünyanın yakından takip ettiği Sarar’ın önümüzdeki 10 yıl içindeki hedefi ise; ABD’deki toplam mağaza sayısını 100’e çıkarmak.
artık FK
hazır giyimde “Sınırlı adet üretilen, çok ve şık çeşit” mottosuyla hazırlanan Ferruh Karakaşlı erkek koleksiyonu, kişiye özel giyimdeki 25 yıllık FK mükemmellik anlayışının hazır giyime yansımış hali...
30
25 yıldır kişiye özel dikim stiliyle dünya çapında birçok ünlüyü giydiren Ferruh Karakaşlı, butik üretim yaklaşımını hazır giyime taşıdı. FK Ferruh Karakaşlı imzasını taşıyan bu ayrıcalıklı şıklığa ulaşmak isteyenleri, Nişantaşı’nda açılan ilk mağazada her biri sınırlı sayıda üretilmiş bol çeşit bekliyor.
El İŞÇİLİĞİNİN HAZIR GİYİME YANSIMASI
Ferruh Karakaşlı’nın kendi deyimiyle “Bugüne kadar ihmal edilen erkek vücudunu mükemmel gösteren ve her bedende erkeği çekici gösterebilecek tasarımları artık daha geniş bir kitleye ulaştırmanın vakti gelmişti. FK Hazır Giyim Koleksiyonu’nun her bir parçasında, bugüne dek ısmarlama giyimde kullandığımız el işçiliği sanatından vazgeçmeden, iddialı ve sıra dışı bir koleksiyon hazırladık.” Türkiye’de erkek giyimine yoğunlaşan ve erkek giyimde moda oluşturan nadir isimlerden olan Ferruh Karakaşlı’nın 7 yıllık araştırmageliştirme sonucu açtığı Abdi İpekçi’deki mağazasındaki tüm parçalar gerçek anlamda el emeği ve göz nuru… El işçiliğinde İtalyan, İngiliz ve Türk ustalarla çalışılan FK Koleksiyonu, özellikle ceket ve el yapımı ayakkabıda oldukça iddialı.
HEM “READY” HEM “LIMITED”
Ayakkabı, kemer ve cüzdanın dahi özel olarak üretildiği, ceket, takım elbise, pantolon, jean, yelek, smokin ve aksesuarlardan oluşan FK hazır giyim koleksiyonunun 2 özel bölümü var: Ready ve Limited. Astarından el yapımı kol düğmesine kadar detaylarıyla ayrışan “ready” grubunun ön plana çıkan en önemli özelliği, standart beden ölçülerini kullanmasına rağmen özel yapım fitliğinde vücuda oturuyor olması. Herkeste olmayan kıyafetlerle sıra dışı bir şıklığı yaşamak isteyenler için az sayıda üretilen “limited” koleksiyonunda ise düğme iliğinden yaka dönüşlerine kadar tamamı el işçiliğiyle yapılan ceketler dikkat çekiyor.
CAZİBESİ DETAYLARINDA GİZLİ…
FK hazır giyim koleksiyonu, kumaş, astar, desen, düğme, kup ve ince işçilik gibi detaylarla ayrıştırıldı ve tercih edilen geleneksel el işçiliğiyle postmodern bir görüntü sunuldu. Ceketlerde FK kupları öne çıkarken gömleklerde de Japon sedefi düğmeler, çok özel kumaşlar ve el işi detaylar kullanıldı. Tüm koleksiyonun tasarımında rahatlık da ön planda tutuldu.
GARDIROPTA KADIN EGEMENLİĞİNE SON..!
Mağazada mutlaka uğranması gereken bölümlerden bir diğeri de ayakkabı bölümü. Tamamı el işçiliği ve İtalyan derilerinden üretilen ayakkabılar, gardıropların ayakkabı bölümündeki kadın egemenliğini değiştirecek gibi görünüyor. Doğal malzeme ve doğal boyaların kullanıldığı ayakkabı koleksiyonundaki modeller talep edildiğinde kişiye özel farklılaştırılıyor ve yine el işçiliğiyle üretiliyor. Her bedende mükemmel sonuç için, ünü yurt dışına kadar ulaşmış Ferruh Karakaşlı kuplarının kullanıldığı hazır giyim koleksiyonundaki parçalar için fiyat skalası ise 800-4000 TL arasında değişiyor. Mağazada elbette Ferruh Karakaşlı ismiyle bütünleşmiş “kişiye özel” ısmarlama ürünler için de sipariş verilebiliyor.
FERRUH KARAKAŞLI’DAN ÖNERİLER
Yılsonu yaklaşıyor ve tüm kadınları şimdiden hayatındaki erkeğe özel bir hediye alma telaşı sardı bile. FK markasına ulaşmanın hem konum hem de fiyat olarak artık daha erişilebilir olduğu Nişantaşı FK mağazasından alacağınız her hediye hayatınızdaki erkeğin kendisini daha özel hissetmesini sağlayacak. Diğer yandan hayallerindeki şıklığı yakalamayı arzulayanlar için de Ferruh Karakaşlı’nın önerilerine kulak vermeli: Bir erkeğin dolabında mutlaka olması gerekenler: - Bir erkeğin gardırobunda eğer sadece 1 ceket ve 2 takım olacaksa; ceket için bir FK -vintage button blazer, takım elbise de ise 1 antrasit 130 s takım elbise, bir de lacivert belli belirsiz çizgili takım elbise ve bunları tamamlayan 2 soft cotton beyaz gömlek ve 1 cutaway yakalı mavi gömlek olmalı... Günlük giyimde ideal bir kombinasyon: - Gömlek, Jean, FK-vintage düğmeli bir blazer ve tabii ki Double Monk taba bir ayakkabı...”
Gecenin göz alıcı
kadınları
Faik Sönmez’de... Yeni yıla girerken, yenilenin, yılbaşı pırıltısını Faik Sönmez’le hissedin... Faik Sönmez’in yılbaşı için hazırlanan koleksiyonunda, dantelin başrolde olduğu gösterişli kıyafetler göz alıyor. Dantelin romantik ve ihtişamlı etkisi, kadife ile destekleniyor. Kalem eteklerde kadife ve dantel beraber kullanılarak çarpıcı bir etki oluşturuluyor. Dantele, elbiselerde, vücuda oturan, yumuşak hisli örmeler eşlik ediyor...
34
Faik Sönmez’de renkler de yılbaşı asaletini yansıtıyor. Bordo, bu kış, siyahın önüne geçiyor. Elektrik mavi, mor ve yaprak yeşili de diğer renk alternatifleri olarak stil dolu seçenekler sunuyor. İhtişamlı görüntü, kış sezonunda, kumaşlarla olduğu kadar, işlemeler, taşlar ve boncuklarla da destekleniyor. Yakada ve belde yapılan gösterişli işlemelerle, adeta bir yıldız hissi yaratılıyor... Faik Sönmez’in birbirinden farklı ve gözalıcı modellerine internetten ulaşmak isterseniz online alışveriş için www.faiksonmez.com adresini tıklamanız yeterli...
36
Gelinler O’na emanet... Gelinlik denilince akla ilk gelen isim Özlem Süer, gelinlik kızları adeta bir prensese dönüştürüyor. Mehmet USTAOĞLU mehmetustaoglu82@gmail.com Değişen hayat şartları ve trendlerle birlikte gelinliklerde de değişimler görmek mümkün. Ama romantik gelinliklerin ya da nostaljik tasarımların hiç değişmediğini; her zaman tercih edildiğini ve asla old fashion ilan edilmediğini; klasiğin, kalıcı ve tüm zamanlarda kabul gören elegansı olarak ifade etmek gerekiyor. En belirgin değişimleri şu şekilde özetleyebiliriz; eskiden ağırlıklı olarak optik beyaz tercih edilirken artık gelinler bu anlamda daha cesur davranabiliyor ve ekruları, pudra tonlarını, küllü tonları, antik & uçuk pembeleri tercih edebiliyorlar. Gelinler, vücuda oturan balık formlara daha özgürce yöneldikleri gibi; uçuş uçuş tasarımları da tarlatansız giymeyi tercih etmeye başladılar. Bunun dışında gelinliğin vazgeçilmezi olarak bilinen duvaklarda da değişimler var. Duvak boyları kısalırken, kimi gelinler de duvak yerine taç, özel saç aksesuarları, charliston saç bantları, gelin çiçeğindeki çiçeklerden hazırlanmış hippie saç bantları, özel tasarlanmış minik ya da ihtişamlı Royal Ascot stili şapkalar istiyor. Çok naif bir tütü etek üzerine dantellerle kaplanmış ünik bir t-shirt ve ihtişamlı bir saç aksesuarı ile “Evet” demekten çekinmeyen gelinlerimiz olabiliyor artık... Son birkaç sezondur aile büyüklerinin de katılımıyla gerçekleşen törenler; devamlarına party atmosferinin hakim olduğu çılgın düğün gecelerine dönüşmeye başladı. Şehrin popüler mekanlarının Dj’lerinin sahneyi dans pistine çevirdiği düğün partylerinde; konuklar da servis edilen kostümleri giyerek, adeta bir kıyafet balosu coşkusunun aktörlerine dönüşüyor. Bu sebepten gelinler de; resmi tören anında giydikleri gelinliği ya daha funky başka bir tasarım ile devam ettiriyorlar ya da etek kısmı çıkarılıp kısa forma dönüşen pratik ancak cool tasarımlarla gecenin ritmine ayak uyduruyorlar.
WHITE by Özlem Süer
Tüm Özlem Süer tasarımlarında; hazır giyimden, davet kostümlerine ve gelinliklere uzanan geniş yelpazede; daima bir hikaye karşınıza çıkar... Felsefe bazlı geliştirilen hayali ya da gerçek ilhamlardan kurgulanan hikayeler; sizi o senaryonun interaktif anlamda kahramanı yapmak üzerine odaklanır... Gelinlik kadar özel ve anlamlı bir tasarım alanında ise bu hikaye; sizin önünüze geçmezken; sizi başrole taşımaya özen gösterir... Tasarımlar hayata geçerken, yaşanmışlık hissi veren; özel dokunmuş danteller ve kumaşlarla sürece başlamayı önemseriz... Tüm aksesuarlar, değerli ve yarı değerli parçalardan; antika arşivlerden ve bize özel üretim yapan firmalardan tedarik edilerek; kimi zaman sadece 1 adet olmak üzere sağlanır... Bir gelin adayının tüm hayallerini; alışageldik gelinlik anlayışının dışına çıkarak; hafif, uçuş uçuş, tören boyunca üzerine yük olmayacak şekilde kurgulamaya dikkat ederiz... Yoğun romantizm ile harmanlanan tasarımlara, mimari formlardan ilham alınarak teknik etkili tasarımlar eklenir ve gelinlik koleksiyonu; yüksek romantizm, avant-garde, bohem, minimal ve yüksek ihtişam çizgilerinde bütünleşmiş bir hikayeye dönüşür... Hazır gelinliklerimiz beraberinde hayata geçirdiğimiz kişiye özel gelinlik tasarımlarımızda ise gelin adayı ile uzun soluklu bir ilişki kurarak; onu dinlemek bizler için büyük önem taşır... En minik cümleler bile tasarım aşamasının şekillenmesinde önemli rol oynar... Kimi zaman gelinliğe, gelin adayına uğur getirmesi adına parçalar eklenir, kimi zaman gelin adayı için özel bir anlam ifade eden bir sembol gelinliğin görünmeyen bir noktasına adapte edilir... Birlikte bir masal yazarız ve onu hayata geçiririz... Geline ise masalın başrolünü oynamak kalır...
Tasarımcı Namık Gökçeer ve Neyir Yönetim Kurulu Başkanı Sami Varon.
Neyir tasarımlarına
Namık Gökçeer imzası... Neyir’in “Profesyonel ve Seçmeci” erkeğine hitap eden, Londralı görünüm ve Akdeniz esintili kendine has bedenleme anlayışı ile özgün tarzını trendlerle harmanlayarak koleksiyonuna taşıdığı renklerle hareketlendirilen yeni ürün grupları, Akaratler W Hotel’de ünlü tasarımcı Namık Gökçeer’in anlatımıyla sunuldu.
40
Real Giyim Yönetim Kurulu Başkanı Sami Varon’un açılış konuşmasıyla başlayan brunch’ın ardından klasik parçaların modern dokunuşlarla yeniden yorumlandığı ve renkleriyle dinamizm sağlanan Neyir 2013/14 Sonbahar-Kış Koleksiyonu sahnedeki yerini aldı. Sezonun ana fikrinde yer alan “Highland” teması nedeniyle doygun, flanel kumaşlar, yumuşak tuşeler, sıcak renk tonlamaları ve çeşitli boylardaki ekose desenler koleksiyona ayrı bir derinlik katarken dinamik, hem business hem casual stiliyle kalite anlayışı olan erkeklere hayatın içinden gülümseyen Neyir, modern erkeğin şehir şıklığını sergiledi.
İTALYAN VE FRANSIZ SİLUETİ
Koleksiyonun anlatıldığı toplantıda Ünlü tasarımcı Namık Gökçeer “Özel ve kaliteli kumaş kullandığımız koleksiyonda kendi içinde birbiri ile rahatlıkla kombine edilebilecek şekilde renk ve desen kullanımlarına yer vererek koleksiyonumuzun aynı zamanda işlevsel olmasını sağladık. Koleksiyonda yer alan spor ceket ve tek pantolon eşleştirmeleri, bunu tamamlayan gömlekler, trikolar, kaşkol ve kravatlar, takım elbiseler, günlük iş yaşamını ve bu yaşamın sosyal yönünü karşılayan nitelikleriyle modern erkeğin şehir şıklığını tamamlıyor. İtalyan ve Fransız ekollerinin izleri bulunan hafif, rahat giyimli ve konforu yüksek ürünleri “Continental” bir siluetle buluşturduk. Kahvenin sıcak tonları, doygun lacivertler ve gri tonlamaları, efekt renklerde bordo, mürdüm ve bej tonları ile buluşturularak hareketli ve sıcak bir atmosfer yakalayarak tasarımlarda Londralı görünümü Akdeniz esintileriyle bir araya getirdik.” dedi.
Gelin Olmak
büyüleyicidir Vakko gelini olmak ise daha da büyüleyici... Mehmet USTAOĞLU mehmetustaoglu82@gmail.com Vakko Wedding House, dünyada eşi benzeri olmayan bir düğün alışverişi konseptiyle bir ilk olmaya devam ediyor... Bünyesinde barındırdığı dünya markalarının yanı sıra gelin, damat ve aileleri için tepeden tırnağa, tüm seramonilere uygun abiye, smokin, aksesuar, iç çamaşırı ve şapka seçenekleri bir çatı altında Vakko Wedding House’ta toplanıyor.
Bu sezon da gelinlik modası olabildiğince podyumdaki trendlere paralel olarak ilerliyor...
Muntazam bir şekilde vücuda oturan ‘slim’ silüetler, korselerle daha da incelen beller, danteller, peplumlar, uzun kollu gelinlikler podyumlara paralel olarak gelinlik modasında da karşımıza çıkıyor. 2013 yılında vizyona giren ‘Great Gatsby’ filmi de gelinlik tasarımlarını etkilemiş görünüyor. Derin V yakaları ve sırt dekolteleriyle dikkat çeken, şifon kumaşların sık sık kullanıldığı gelinlikler, farklı işlemeleriyle göz alıyor.
44
Yepyeni markalar...
Koleksiyona yeni eklenen markaların başında İsrail asıllı İnbal Dror geliyor. Yumuşak dantel ve tül dokularının kadınsı hatları ön plana çıkardığı gelinlikler ‘new cool’ akımını temsil ediyor. Merkezi Amerika’da bulunan Kenneth Pool koleksiyonunda ipek, organza ve saten kumaşlar muhteşem kıvrımlara, sanatsal drapelere ve göz alıcı genliklere dönüşürken Swarovski kristallerin süslediği gelinlikler markanın feminen ve seksi imajını ortaya koyuyor. Tasarladığı romantik, masum fakat bir o kadar da çekici gelinliklere imza atan Romona Keveza, lüksün tanımı olarak karşımıza çıkıyor. Roland Mouret ise günümüzün sade ama sofistike gelinleri için kusursuz kesimleri ile öne çıkan gelinlikler tasarlıyor.
Vera Wang, Oscar De La Renta, Elie Saab, Zuhair Murad ve daha bir çok yıldız...
Kumaşları, kalıpları ve sadeliğiyle ön planda olan özellikle dantel gelinlikleri ile ünlü Çin asıllı Vera Wang, 2014 Yaz sezonunda zarif detayları ile geçmişin izlerini geleceğin gizemi ile birleştiriyor. Oscar De La Renta 30’ların Hollywood yıldızlarını hatırlatan romantik detayları 2014 Yaz koleksiyonuna yansıtıyor. Prenseslerin uzun dantel kol ve zengin saten kumaşlarını günümüzün modern gelinlerine uyarlıyor. Doğu ve batıyı mükemmel bir şekilde sentezleyen Lübnanlı Elie Saab; tül üzerine pul işlemelerle kibar, çiçek detaylarıyla oryantal bir esintiye sahip gelinlikler tasarlıyor. Bir diğer Lübnanlı tasarımcı ise Zuhair Murad, bu sezon yine beğeni toplayan kalıpları kabarık ve işlemeli olarak karşımıza çıkıyor. Reem Acra işlemelerle zenginleştirdiği saten kumaşların yanı sıra 2014 yılında sıkça tül detaylara yer veriyor. Günümüzün modern ve genç gelinlerinin yanı sıra birçok ünlünün de tercihi olan Monique Lhuillier 2014 koleksiyonu artık klasikleşen romantik ve modern gelinliklere ek olarak ceketlerle bir arada kullanılabilen kısa gelinliklerle bambaşka tarzlara da hitap ediyor. Elegan ve sofistike İngiliz stilini yansıtan Jenny Packham, yeni koleksiyonunda 20. yy başlarındaki Edwardian ve Belle Epoque tarzını gelinliklerine yansıtıyor. Temperley London zamansız ve feminen koleksiyonunda ipek ve danteli muhteşem el işçiliğiyle buluşturuyor ve sofistike gelinlerin vazgeçilmesi oluyor. Ve tabii ki vazgeçilmez Marchesa, 2014 gelinlik koleksiyonuyla gelinleri 1950’lere götürüyor.
Seçenekleriniz arasında
Crispino’da olsun... Crispin takım elbiseden ayakkabıya, gömlekten kravata, monttan kazağa, deri ceketten hırkaya, kemerden kol düğmesine birçok ürün grubunu bir arada sunuyor...
46
Crispino, klasik ve şık çizgilerden oluşturduğu yeni sezon koleksiyonuyla sevdikleriniz için mükemmel bir hediye seçeneği oluyor... Yılbaşı alışverişi için her zevke ve her tarza göre bir ürün bulabileceğiniz Crispino’ya uğramakta fayda var. Takım elbiseden ayakkabıya, gömlekten kravata, monttan kazağa, deri ceketten hırkaya, kemerden kol düğmesine birçok ürün grubunu bir arada sunan Crispino’da uygun fiyatlarla kaliteli ve şık tasarımlara ulaşmak mümkün.
Özel davetlere
r a l ş u r u d n elega
Yeni koleksiyonunda dilimlerin ve ince büzgülerin güçlü tasarım yönünü gözler önüne seren Monist, siyahın asaleti ve fuşyanın canlılığıyla birlikte özel davetlere damgasını vurmak isteyen kadın moda severlere hitap ediyor...
Benzersiz tasarım çizgilerini ipeğin pürüzsüz dokusuyla harmanlayarak moda severlerin beğenisine sunan Monist; ipek bluz ve gömleklerinden sonra ipek abiye koleksiyonuyla da göz dolduruyor. Dilimlerin ve ince büzgülerin güçlü tasarım yönünü gözler önüne seren Monist, siyahın asaleti ve fuşyanın canlılığıyla özel davetlere şıklığıyla damgasını vurmak isteyen kadın moda severlere hitap ediyor.
ŞIKLIK İNCE DETAYLARDA GİZLİ
Bir klasik olan siyah abiyelere, dikey şerit detayları ve üç parçalı ince ip askılarıyla yeni bir stil kazandıran Monist, önden yırtmaçlı ve yaka kesimlerinde dilim, oval ve keskin hatları kullanarak tasarımlarını taçlandıran modelleri ve kolsuz formlarıyla da rahat bir kullanıma imkan veriyor. Belden oturtmalı formuyla kadınların daha zayıf görünmelerine yardımcı olan Monist abiyeler; siyahtan beje, fuşyadan lila tonuna uzanan renk seçenekleriyle de farklı beğenilerin ilgi odağı oluyor. V yakanın bitiş noktasından ayak bileğine uzanan zarif pano deseni ile dikkat çeken Monist abiye modelleri; şık detaylarının yanı sıra, sarmal ve dikey formları bir arada sunan özgün tasarım çizgisiyle de öne çıkıyor.
“Peri”
diyarından gelen gelinlikler...
Sanat ve cemiyet hayatındaki birçok gelin için tasarım yapan Akı’ya, yakın dostları “Peri” diyorlar. Gerçekten de elinde sihirli bir değnek varmış gibi, gelinlere öyle bir dokunuyor ki, onun gelinliğin ile boy gösterenler sanki masal diyarından fırlamış gibi görünüyorlar...
48
Yonca ALPAY alpay.yonca@gmail.com Her genç kızın hatta kaç yaşında olursa olsun evlilik yapmamış tüm bayanların hayalidir Gelinlik giymek. Küçük yaşlardaki kız çocuklarına büyüyünce ne olacaksın denildiğinde; birçoğu “Gelin” olacağını söyler. Hayatınızın bu çok özel ve önemli gününde, sadece sizin için tasarlanmış bir gelinliği giymek isteyebilirsiniz. Bizde buradan yola çıkarak, sizin için çok özel bir tasarımcıyı Perihan Akı’yı ziyarete gittik. Sanat ve cemiyet hayatındaki birçok gelin için tasarım yapan Akı’ya, yakın dostları “Peri” diyorlar. Gerçekten de elinde sihirli bir değnek varmış gibi, gelinlere bu özel günlerinde kişiye özel tasarımları ile unutulmaz bir düğünün en önemli maddesine imzasını atıyor. Aslında evlilik kararının alınması ile nişanda giyecekleri kostümlerinden, kayın validelerin ve yakın akrabaların kostümlerine kadar her şeyi tasarlıyor... Maddi durumu özel tasarım gelinlik giymeye gücü olmayan gelinleri de Perihan Akı unutmuyor. Bunların hepsini ve daha fazlasını siz değerli okuyucularımız için konuştuk.
Bize kendinizden bahseder misiniz? Perihan Akı kimdir? Güzel bir anne babanın 4 evladından biriyim. Annem Saraybosnalı, babam Makedonyalı, ben Üsküp’te doğdum ama İstanbul da okudum. 7-8 yaşından itibaren hep elimde makas, iğne ve iplik vardı. Çeyizimde müşterimin bir bavul kumaşını da kırmızı kurdele yaparak getirdim. Evlendikten sonra da ara ara dikiş diktim. Çocuklarım olunca bıraktım, ama müddet sonra içimde kıpırtılar başladı ve yeniden dikmeye başladım. İki tane torunum oldu ve hala çalışmaya devam ediyorum. Modacı olmaya karar verdiğinizde ilk olarak ne yaptınız? Ortaokula başladım ama sevmedim. Enstitüde eğitimime devam ettim. Evlenmeden önce yanımda 4-5 kişi çalışıyordu. O dönemler de bayram zamanlarında bayramlık kıyafetler bile dikerdik. Ama şimdilerde herkes tatile gittiği için böyle şeyler kalmadı. Çocuklarımın okullarında kermesler yapılıyordu. Bu kermeslerde ben de bir şeyler yapmak isterdim. Oradaki arkadaşlarımın, ne kadar güzel dikiyorsun demeleriyle tekrar dikiş dikmeye başladım. Ve kendime bir işyeri açtım. Halen de devam ediyorum.
50
Aynı zamanda cemiyet hayatının da gözde isimlerinden birisiniz ve davetlet düzenliyorsunuz… Ben belki burcumdan dolayı, belki de Rumelili olmamdan dolayı insanları seviyorum. İşimin dışında dahi insanlarla çok iyi diyalogum vardır. İşim gereği davetler veriyorum. Bazen küçük bir ekspesizyon yapıyorum. Peki ödülleriniz? Uzun zamandır Rumeli Türk Yardımlaşma Vakfının Yönetim Kurulundayım. Benim babam tarafından kurulan bir dernek. Onların ödülleri. Ve başka birçok ödül... En son Kültür Üniversitesinden güzel bir ödül aldım. Sahneye çıkıp ödülünüzü almak bambaşka bir duygu; takdir edilmek çok güzel... Alışkanlık bile yapıyor. Yararlı bir şeyler yapmak ve karşılığında bir ödül almak gerçekten güzel. Defileleriniz? Saraybosna’da savaş olduğu dönem, ben de bir şeyler yapmak istedim. Hatta ilk Türk bayrağını da bu defilemde kullandım. O dönem Türk Bayrağı tabu olmaktan çıkıyor mu diye? Basın benim üstüme çok gelmişti. Hâlbuki Türk Bayrağı çalışmamı o kadar derin güzel duygularla yapmıştım ki... Saraybosna’dan telefonlar geliyor ve savaş ile ilgili bilgiler veriliyordu. Rumeli Vakfı ile Dedeman otelinde bir defile yaptım ve Türk bayrağını orada çıkarttım. Türk Bayrağını çalışırken, “kaç santim yapılacak, nasıl olacak” diye Emniyet Müdürlüğünden izin almıştım. Bu çalışmam şifondan hazırlandı. Sabahat Doğanırmak giydi. İstiklal Marşını da bu defilem de okuttuk. Defilemin bu bölümünde o kadar duygulandım ki gözlerimden yaş aktı. O tarihler daha farklıydı. Ben Türk bayrağını Milli duygularla yaptım; reklam amacı ile yapmamıştım. Ay ve Yıldızı bütün pullarla işlemiştim. Sonra bir projede ünlülerin eşyaları satışa sunulmuştu. Ben de bu tasarımımla katıldım. Bu elbisenin geliri ile 3 tane çocuk okutuldu. O tarihten sonra Swiss Hotel’de ve daha birçok yerde hep bir sosyal sorumluluk yararına defilelerimi yaptım ve yapmaya devam ediyorum. Dizi sponsorluklarınız var... Hangi sanatçıları giydirmek hoşunuza gidiyor? Birçok diziye sponsorluklarım var. Şuan ismini hatırlayamıyorum; Beren Saat sanırım... Mahsun Kırmızıgül ile bir dizi çeviriyordu. Benim işyerimde de çekilen bir sahnesi vardı. Bu sahne de benimde minik bir rol oynamamı istediler. Zaten değişik bir şey değildi; kendi işimi oynayacaktım. Memnuniyetle kabul ettim. Pınar Altuğ’a Bir Şarkısın Sen programına başladığı günden beri kostümlerini hazırlıyorum. Pınar Altuğ’un gelinliğini de ben dikmiştim. Maşallah çok mutlular. Pınar’ın ailesini de tanıyorum. Pınar ile tanıştığımda 11 yaşındaydı. Pınar, çok sağlam bir yapıya sahiptir. Ayakları yere sağlam basan biridir. Pınar’ın bütün davet kıyafetlerini de ben hazırlarım. Anneler ve Kızları diye farklı bir koleksiyon hazırladım. Bu koleksiyon de Pınar’a da bir elbise hazırladım. Aynı model ve kumaştan aynı işlemeler ile kızına da bir elbise yaptım. Birçok dergide yayınlandı. Tam olarak Haute couture çalışıyorum. Torunlarım olduktan sonra onlara da bir şeyler yapmak istediğim için bu koleksiyon oluştu. Mesela beyaz İpek organzeden bebeklerin 40 mevlidi için özel elbiseler hazırlıyorum. Demet Akalın,
Emel Sayın ile beraber çalıştık. Ajda Pekkan’ı giydirmek isterdim. Onun tarzını seviyorum. Yabancılardan da Sofia Loren’i giydirmek isterdim. Onların giydikleri kıyafetler benim genç kızlığımın kıyafetleri... Onların filmlerini halen seyrettiğimde çok güzel duygular hissederim. Ben çok uçuk şeyleri sevmiyorum. Ama her döneme maalesef uyuyorsunuz. Bengü’nün, Hilal Özdemir’in Zeynep Mansur’un sahne kıyafetlerini hazırladım. Bir ara Nüket Duru, Ayşegül Aldinç ile de çalıştım. Gelinliğini size diktiren gelinler elinizin uğurlu olduğuna inanırlar. Sizce neden böyle düşünüyorlar? Benim gelinliklerim çok uğurludur. Gelinliğini diktiğim kişileri dostluğumuz oluşur. Çocukları olduğunda arayıp haber verirler. Gelinliğini diktiğim kişilerden daha hiç ayrılan olmamıştır. Gelinliğin duvağı kesilirken kayınvalideleri de gelin ile birlikte çağırırım. Abdestimi alıp, dualar eşliğinde duvağı keserim. Duvağın üzerine, pirinç ve badem şekeri atarız. Gelin ve kayınvalideler gelirken yanlarında pasta getirirler, onu keseriz. Bu uygulamaya 1996 yılında ilk defa bir müşterimin isteği üzerine başladım. Ben bunun uğuruna inanıyorum. 1996 yılından itibaren ben her duvak kesimini Cuma öğle saatinde, abdestimi alıp duamı okuyarak yaparım. Müşterilerimin, sizin uğurunuza inanıyoruz demesi, çok hoşuma gidiyor. Bazı kişiler gelinliği giydikten sonra yer yok diye saklamak istemiyor. Ben bu gelinlikleri maddi durumu tasarım bir gelinliği giymeye mümkün olmayan gelinlerimize veriyorum. Kullanılan bu gelinlikleri kuru temizleme yapıldıktan sonra yeni gelinler kullanıyor. Böyle elimizde 5-6 tane gelinliğimiz var. Ben kiralık gelinlik vermiyorum. Sizce yurt dışındaki modacılar ile Türkiye’deki modacılar arasında fark var mı? Yurt dışındaki modacılar, moda kültürünün tam içindeler. Zaten moda bize oradan geliyor. Onlar kendileri modayı üretiyorlar. Bizde burada kendi zevkimizi katıyoruz. Teknoloji o kadar ilerledi ki; internetten her şeyi görebiliyoruz ve bulabiliyoruz. Türkiye de artık her şeyi bulabiliyoruz. Eskiden toplu iğneyi bile yurt dışı gezilerine gittiğimde alırdım. Tabiî ki şimdi bunlar yok. Her istediğimizi bulabiliyoruz. Pul ve boncuk almak için Paris’e giderdik. Artık bunlara gerek kalmadı. Modacı diye başlayan birçok ünlü isim var. Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? Nişantaşı’nda oturduğum için bazen yürüyüşe çıkıyorum. Başımı kaldırdığımda her yer modaevi. Yanına bir terzi alan bu işi yapıyor. Çok hoş bir durum değil. Şöyle de bir şey var; kimi kalıcı kimi de gidicidir. Benim işyerim 6. katta, Yıllardır bir telefona bakar işim. Bazı kişilerin bir tane kalıbı var. Mesela balık modeli... Yakasına veya beline bir şey koyuyor ve modeli değiştirmiş oluyor. Ben artık çizim bile yapmıyorum. Neredeyse çizgi çizmeyi bile unuttum. Ben Kumaş mimarıyım. Kendimi böyle tanımlıyorum. Kumaşı alıp oynamak en büyük zevkim... Kişiye özel denildiği zaman da yapılması gereken budur. Herkese balık modeli gitmez. Çünkü bu modeli herkes taşıyamaz. Önce Amerikan prova hazırlarım. Ondan sonra kumaşı istediğim şekle sokarım. Kalemle çizerken istediğiniz kadar döndürün. Bakalım o kumaş elinize aldığında dönecek mi? Kocası zengin olan, sevgilisi olan hanımlar... Ne yapacaklar boşluk; birazda zevki varsa, ayaklarını sağlam basmak için kollarındaki altın bilezik olarak bu işi yapıyorlar. Bugün ben köye gitsem şalvar dikerim ekmeğimi çıkartırım. Kimi kalıcı, kimi gidicidir.
52
Televizyondaki moda yarışmaları hakkında ne düşünüyorsunuz? Çok fazla seyretmiyorum. Bana göre cazibesini artık kaybettiğini düşünüyorum. Sonuçta yeni bir program olsun diye yapılıyor. Mutlaka yararlananlar da oluyordur. 2014 yılında hangi renkleri ve kumaşları daha çok kullanacağız? Bu kış, sonbahar renkleri var. Kızıl kahveler, tarçınlar, sonbaharda oluşan yaprak renklerindeki tüm tonlar var. Sabahları Maçka parkına yürüyüşe çıkıyorum. Size güzelliğini anlatmam mümkün değil. Hatta fotoğraflarını çektim; yaprak topladım... Topladığım yapraklarla, Eminönü’ne gittim. Yapraklardan esinlenerek bütün boncuk malzemelerini aynılarını buldum. Her yaprağın üzerinde ayrı ayrı renler vardı. Benim bir boyacım vardır. Yarım metre yarım metre kumaşlar aldım; o tonlarda örnek hazırlatıyorum. Bu sezon, yeşilin belli tonları, siyah zaten hep hakim, bordo şarap rengi, lacivert gibi renkler var. Diz boyu pembe pantolonlar göreceğiz. Brokarlar, kadife ve yine işlemeli, pullu kumaşlar çok var. Önümüzdeki sene de yine işleme olacak ve daha da fazla kullanılacak. Jarseler var. Yelpaze çok geniş… Dedim ya eskiden malzeme bulamıyorduk. İşim için seyahatlere gitmek isterdim. Her şeyi almak isterdim. Artık seyahatlere, gezmek için gidiyorum. Müze geziyim, cami geziyim, klise geziyim... Özellikle bir şey aramıyorum. Ama gözüme takılan bir şey olursa tabiî ki alıyorum. Yay burucu olduğum için seyahat etmeyi çok seviyorum. Şengen vizem olmadığı zaman kendimi kısıtlanmış gibi hissediyorum. Hiçbir yere de gitmesem de her an gidecekmişim gibi hazır olmasını istiyorum. Yazın, pastel ve neon renkleri bu senede devam edecek. Bence ne moda olursa olsun, insan kendine yakışanı giymeli. Moda diye kendine yakışmayanı giymemek lazım. Kilosu olan kadınlara güzel ve modaya uygun giyinmeleri için neler tavsiye edersiniz? Kilosu olan bayanlar için hep koyu renkleri düşünüyoruz ama mevsimsel olduğu zaman bu renkler daha farklı oluyor. Hatları çok kesmemek gerekiyor. Kilosu olan bayanlarda daha çok boy çalışmak gerekir. Taşımak da çok önemli; bazı zayıf hanımlara bir şey dikersiniz o diktiğiniz kıyafet sopa gibi kalır. Bir havası olmaz. Benim birçok arkadaşım var onların yürümesine, kıyafeti taşımasına bayılırım. Kıyafeti taşıyabilmek çok önemli, kolları da kapatmak gerekiyor. Sırt kısmına dekolte çalışsak bile küçük düşük bir kol kullanıyorum. Etek boyuna da dikkat etmek gerekir. Aynanın karşısına geçip, beğendiğiniz yerleri vurgulayıp, beğenmediğiniz yerleri kapatacak şekilde giyinmeliyiz. İleri yaşta evlenecek olan hanımlara nasıl bir gelinlik önerirsiniz? Geçenlerde çok sevdiğim bir dostum telefon açtı. Sonra evleneceği eşi ile geldi. 40-45 yaşlarında hoş bir hanım. İlk kez evleniyor. Kahve içerken karşımdaki kişiyi incelerim. Kafamda modeller oluştururum. Dantelle karışık olursa hoş durur dedim. Dantelle şifonu karıştırdım. Hafif V yaka, düşük kollu bir elbise çalıştık. İleriki yaşlarda yapılan evliliklerde kabarık modeller değil ama dantel her zaman kullanılmalı bence.
2104 yılında nişan kıyafetleri ve gelinlik modelleri nelerdir? Öncelikle kişinin arzusuna bağlı ama mekan ve aileler çok önemli. Öncelikle, mekanı, organizasyonu, aileleri, nereye kadar açabileceğimi öğrenmek istiyorum. Çırağan Sarayında bir düğün yapacak olan bir geline dümdüz bir model yapamazsınız. Mutlaka gösterişli bir gelinlik, kuyruk ve duvak hazırlamanız gerekli. Düğünün yapılacağı mekanın ambiyansına uyması gerekir. Eğer bir restaurantda yapılacak ise daha sade bir gelinlik veya nişanlık hazırlanmalıdır. 2104 yılında yine kabarık nişanlık ve gelinlikler var. Modele müşterinin üzerinde karar veriyoruz. Tabiî ki modellerden yararlanıyoruz. İki ailenin arzu ettiği şekilde çalışmak bana daha güzel geliyor. Daha mantıklı oluyor. Yeni başladığımda çok şeyler yaşadım. Provada Gelin dekolte istiyor. O anda gelin ön planda olduğu için kayınvalide karışmıyor. Akşam kayınvalide beni arıyor; aman Perihan Hanımcım yakayı fazla açma diye. Peki diyorum. Bana mantıklı nasıl geliyorsa o şekilde davranıyorum. Gelinin isteği mantıklıysa onu tutuyorum. Kayınvalidenin dediği mantıklıysa da onun tarafında olup; bak çok açmam doğru olmaz diyerek orta noktayı buluyorum. Aslında çok güzel bir mesleğim var. Çok güzel insanlar tanıdım. Çok güzel dostluklarım oldu. Müşteri modacı ilişkisi gibi değil. Halen dostluklarımız devam ediyor. Mesela Antakya da 15 tane düğün ve bir de defile yapmıştım. Buradan bir ihtiyaçlarımı var; arıyorlar. “Perihan abla şu lazım veya bir şeye bakar mısın” diye... Salçamı, yağımı gönderiyorlar, aile gibi olunuyor... Malatya’dan müşterim var; kayısı gönderir. Vücut tipine göre gelinlik ve duvak seçimi nasıl olmalı? Kısa boylu birine, belden kabarık tütü dediğimiz modeller tercih edilmemeli. Önden düz görünen V yaka şeklinde kuyruk ve detaylar arkada olmalıdır. Ben uzun duvak tercih ediyorum. Çok dantelli gelini çerçeve içine alacak modelleri sevmiyorum. Arzu ettikleri zaman yapılıyor tabiî ki. Bazı meslektaşlarım gibi, ben bunu böyle istiyorum böyle olacak diye bir idam yok. Ben isterim ki her iki tarafında gönlü olsun. Birçok meslektaşım kendi egolarını tatmin etmek için “ben sana bunu yapacağım” diyorlar. Belki onu sevmedi, hoşlanmadı??? Böyle şeyleri duyuyorum... Ben aynı fikirde değilim. Beğenmediğim zaman veya benim kafama uymadığı zaman, farklı bir şey öneriyorum. Aynanın karşısında bir senin istediğini şekilde koyalım, bir de benim dediğim gibi bakalım hangisi daha hoşuna gidecek diyorum. Tabiî ki benim söylediğim mantıklı geliyor. Gelinseniz herkesin gözü sizin üzerinizdedir. Kilolu gelinlerimize de yukardan kulplu, arkadan kuyruklu bir model seçmelerini öneriyorum. Kısa ve kilolu olunca belden kabarık gelinlikleri önermiyorum. İnsan giydiği bir şeyin içinde kendini mutlaka rahat ve iyi hissetmeli. Bu mesleğe yeni başlayacak olan gençlerimize neler önerirsiniz? Buraya stajyerler geliyor. Okul mezunu bu kişiler. Medyanın da etkisiyle herkes biranda ünlü olmak istiyor. Ben okula giderken, bir akrabam vardı şimdi vefat etti. Çok güzel dikiş dikerdi. Ben onun yanına 1 lira para almadan 5 sene gittim. Özverili olarak çok çalışmaları gerekiyor.
Her genç kızın rüyasını süsleyen gelinlik dünyasının patronu
Mustafa AKAY Bir şirket sahibi düşünün toplantılarda çalışanlarına önce müzik ziyafeti veriyor. Sonrasında da raporları almaya başlıyor... Sayısız şarkı sözü ve bestesi olan ayrıca “Ruh İkizim” adlı bir maxi single ve klibi bulunan bir yöneticiyle oturuyoruz masaya... Yonca ALPAY alpay.yonca@gmail.com Mustafa Akay’ı ve Akay gelinliği bize anlatır mısınız? Mustafa Akay aslında profesyonel müzisyendir. 24 senedir müzikle uğraşıyorum. Ama Akay Tekstil aile şirketi olduğundan dolayı firmanın yönetim kadrosundayım. Rafet Akay tarafından 1974 yılında kurulan firma; 1993 yılında Ermiya Akay tarafından yönetilmeye başlandı. 10 ay önce ağabeyimizi kaybettik. Firmayı ekibimiz ile elimizden geldiği kadar yönetmeye çalışıyoruz. Bilkent Üniversitesi Turizm İşletme mezunuyum. Bilkent üniversitesinden mezun olduktan sonra da çalışmaya başladım. “BİZ TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK TERZİHANESİYİZ” Bütün Gelinliklerimizi kişiye özel dikim olarak yapıyoruz. Marka bilinirliği çok yüksek bir firmayız. Bunun nedeni müşteri memnuniyetine çok önem vermemiz. Çünkü evlilik alışverişi kişilerin, hayatların daki çok önemli bir nokta. Mutluluğa ilk adım. Ve aynı zamanda, sektördeki meslektaşlarımız arkadaşlarımız bana çok kızsalar da şöyle düşünmek lazım; Evlilik hayatınız boyunca, size biçilen ömür süresince her şeyi değiştirebilirsiniz. Mobilyanızı, beyaz eşyanızı, perdeniz değişebilirsiniz. Ama değişmeyen tek şey düğününüzde çektirdiğiniz fotoğraftır. Dolayısı ile düğünde çekilen fotoğrafın odak noktası da gelin ve gelinlik olduğu için aslında çok önemli bir ürün satıyoruz. Ve firmamız da en alttaki kişiden en üstteki kişiye kadar herkes bunun bilinci ile çalışıyor. Dolayısı ile biz burada çok büyük bir aileyiz. Amacımız ailelere mutluluğu verebilmek.
54
56
“SEVGİNİN VE AŞKIN BAŞLADIĞI NOKTA AKAY...” Biz, sevginin ve aşkın başladığı noktada onların mutluluğunun aşkının uzun süreli olması için atlıkları ilk adımda birlikte olmaya çalışıyoruz. Sabahtan akşama kadar bu gördüğünüz masanın başında daha iyiyi yakalayabilmek için yaptığımız çalışmalar hep bunun için. Tabiî ki moda takip ediliyor. Çok geniş bir çalışma yelpazemiz var. Başımızda yaşları büyük kişilerin olduğu tecrübeli bir ekibimiz var. Ama çalışanlarımız çok genç. Çünkü genç nüfusa ve ekonomiye katkı sağlamak isteyen hanımefendilere de yol açan bir firmayız. Biliyoruz ki; kadının gücü ülkemizde çok büyük. Bu güce güç katmak için sevgili abim Ermiya Akay, Belediye ile birilikte ortak çalışma yaparak tüm işverenlere örnek oldu. Şuan böyle bir çalışma yaptığımız için de çok mutluyuz. Böyle çalışmada herkes kendini yararlı, bir şeyleri yapabildiğini hissediyor. Bu da onlara da mutluluk veriyor. Baktığınız zaman üretimde de mutlulukla başlıyoruz. Üreten kişi de Gelinliği giyen kişi de mutlu oluyor. Dolayısıyla güzel bir iş... Evlilik hazırlığı yapıldığı dönemler hanımların çok sıkıntılı olduğu zamanlar... Biz biraz psikolog edası ile de yaklaşıyoruz. İnsana hizmet veriyoruz. İnsanın olduğu her yerde nefis, nefisin olduğu her yerde de daha güzeli var. Bir de ulaşılmak istenen nokta ve sahip olunan bütçe var. Biz o noktada insanların bütçesine de uygun, onları mutlu edebilecek ürünler yapmaya çalışıyoruz. Ürün yelpazemiz onun için de geniş. Amacımız, sürekli ve yenilikçi olabilmek. Yaklaşık olarak 40 senelik bir firmayız. 40 senedir hiçbir zaman başkalarının yaptığını, kendimize hedef olarak görmedik. Çok şükür beğenilen ve farklı düşünen olduk. Bundan da gurur duyuyoruz. Bunları bizden ürün alan kişilerin görmesi ve takdir etmesi de gerekiyor. Doğru tekdir ve doğruya gidilmesi gerekir. Yönetim kadrosunda geniş bir ekibiz. Herkes katılımcıdır; çok rahatlıkla fikrini söyler. İstişare etmek güzeldir. Ekiple birlikte bir şeyler yapmakta daha güzel. Bu dünya da hiç kimse tek başına bir şey yapamaz. Her şey ekip işidir. İşte bu güzel gelinlikleri de buradaki 66 kişi dikiyor. 66 kişi dikiyor, askıya koyuyor. Ve sonunda 1 kişi seçiyor; giyiyor... Akay olarak bizim bu güne kadar hedefimiz, Türkiye genelinde çok şube sayısına sahip olmak olmadı. Biz müşteri memnuniyeti odaklı bir firmayız. Hiçbir zaman gelinliği çok büyük paralara satmayı düşünmedik. Bizim için ast olan, bizim misyonumuz güzel gelin yapabilmektir. Güzel gelin yapabilmenin sırrı da o kişiye uygun olan, onun tarzına, onun yaşam biçimine uygun olan, kendini rahat hissedeceği, küçüklüğünden beri hayal ettiği; çok arzu ettiği o güzel gelinliği ona giydirebilmek... Saçı ile makyajı ile güzel gelin yapabilmek. Bunu şubelerdeki kişilere anlatabilmek çok zor... Dolayısı ile bunu anlayabilecek kişiler ile anlayabilecek noktalarda iş yapmak lazım. Bizim bayilik vermek için en büyük şartımız aynı dili konuşmamız, aynı bakış açısında olmamız. Bu vizyonda, bu misyonda, bu bakış açısında olan herkesle çalışabiliriz. Şu ana kadar bizim en büyük hedefimiz bulunduğumuz noktalarda müşteri sayımızı arttırmak oldu. Çok şükür ki bunu her yıl yüzde 30 arttırarak başardık. Şubeleşmeye 2006 yılında başladık. 2006 yılından bu güne kadar da her sene satış adetlerimizi yüzde 25 – yüzde 30 arttırmayı başardık. Bununla beraber Türkiye deki bütün dizilere, filmlere gelinlik veren bir firmayız. Bu dizileri izleyenlerin bize ulaşması çok kolay oluyor. Arap yarımadasından, Türki Cumhuriyetlerden, Balkanlardan, Amerika’dan bize gelinlik siparişi geliyor. Gelinlik siparişi verenlerde var aynı zamanda orada bayi açmak isteyenlerde var. Bunlar çok büyük ölçekli olarak düşünülmemeli... Çünkü
çok büyük üretimler seriye girdiği için; el emeği göz nuru olmuyor. El emeği göz nuru olmayan yerde de katma değer olmuyor. Biz ihracatı biraz daha bu yönü ile düşünüyoruz. Daha güzel, daha özel gelinlikleri yapabilmek çok büyük adetlerde değil ama daha az adetlerde daha çok müşteri memnuniyeti olan üretimler yapmayı hedefliyoruz. Akay denilince akla gelen şu olmalı:
“BU FİRMADA BEN GERÇEKTEN GÜZEL GELİN OLABİLİRİM.” “40 senelik bir birikimi olan bir firmada, belki az bir bütçem olabilir. Ama bu az bütçe ile de güzel bir gelin olabilirim…” Her sene büyük bir defilemiz oluyor. Bu sene Ağustos ayında bir defile yaptık. Ocak ayında yine bir defilemiz olacak. Bu defile haricinde bayilerimizin olduğu illerde, bayanların öğleden sonra çaylarında küçük ekspesizyonlar yapıyoruz. New York’da bir defilemiz oldu. İspanya daki fuara katılmamız için de bir teklif geldi. Çok mutlu olduk. Çünkü eskiden biz bir fuara gidebilmek için Avrupa, Amerika kapılarında sürünüyorduk. Şimdi katılmamız için bize teklif geliyor. Artık Türkiye’nin gücü var. Bu gücü bizde kendi markamızın gücü ile birleştirdiğimiz için davet edilen bir marka olmaya başladık. Tabiî ki onur verici bir durum. Türkiye, Dünya’nın çok önemli stratejik bir noktasında yer alıyor. Eskiden içimizdeki potansiyeli çok fazla dışa vuramıyorduk. Acaba yapabilir miyiz? Acaba olur mu diye? Bazı şeyleri yaparken korkarak yapıyorduk. Şimdi hiç kimsenin içinde böyle bir korku kalmadı. Eskiden sadece yurtdışında okuyan, yabancı dil bilen kişiler yabancı ülkelere yatırım yaparken, artık yabancı dil bilmeyen yurt dışında okumayan kişilerde ‘ben yapabilirim’ diyor. Bu da çok ciddi bir dinamik oluşturdu. Yurt dışındaki bütün imalatçılar, ülkemize gelip gelinlik üretimi yapıyorlar. Bu anlamda gerçekten Türkiye adına yurtdışına ihracat yapacak çok önemli bir noktada ihracat hamlesi düşünüyoruz. Ama Akay markası altında değil. Daha çok Türkiye’nin ihracatına yönelik bir çalışma olacak. Önümüzdeki günlerde Almanya da bu konuda bir toplantı gerçekleştireceğiz. Paylaşmayı seven bir firmayız. Bu hamleyi gerçekleştirdiğimiz zaman hem ülkenin istihdam gücünü ve çalıştıracağımız kişileri, hem de ülkeye kazandıracağımız parayı düşünmemiz gerekli. Eğer nihai hedefiniz sadece kendinizin kazanması değil de herkesle birlikte kazanmak ise zaten günün sonunda kazanan siz oluyorsunuz. Birazda böyle bakmak gerekiyor. Bakış açımız bu; yapabilirsek ne mutlu bize. Türkiye deki ve yurtdışındaki gelinlik sektörü arasındaki farklılıklar var mı? 1993 yılından beri vizyonumuz ve misyonumuz Avrupa’ya ve Amerika’ya dönük oldu. Bu bir özenti anlamında değil, sakın yanlış anlaşılmasın. Hep yurt dışına, yabancı ürünlere bir merak vardır. Mesela şuanda Türkiye de yaşanan da bu. Yabancı marka gelinlikler satışa sunuluyor ve insanlarda sanki bu gelinlikler çok özelmiş gibi yabancı ürettiği için bir akım oluşturuyorlar. Ben sadece kendi üretimim, kendi markam için konuşmuyorum. Türkiye de gelinlik üretimi yapan bütün firmalar için konuşuyorum. Ben bütün üretilen gelinlikler için derim ki onların ki de güzeldir. Çünkü onlarda da emek var. Emeğe kimsenin saygısızlık etmemesi gerekiyor. Bugün markası olmadan merdiven altında gelinlik diken de bizim için çok önemli. Çünkü onlar da ellerinden geldiği kadarı
58
ile en güzelini dikmeye çalışıyor, emek veriyorlar. Herkes elindeki hamura göre pasta yapabilir. Onlarında elindeki hamur ve becerileri ile yapabileceklerinin en güzelini yapmaya çalışıyorlar. Dolayısı ile biz hamuru oradan aldığımız için yurt dışındaki markalar ile boy ölçüşebiliyoruz. Yurt dışından gelip Türkiye’de mağaza açan birçok markaya kafa tutan, mücadele veren biziz. Biz hemen şunu düşünüyoruz. Bizde çalışanlar ve aldığımız kumaşların hepsi yüzde 100 Türk sermayesidir. Biraz milliyetçilik kokan bir söylem gibi gelebilir ama bunu milliyetçilik anlamında söylemiyorum. Türkiye anlamında söylüyorum. Bu söylemleri de çok fazla seven bir kişi değilim. Eğer bizim insanımızın da bunu başardığını, bizim insanımızın da bunları güzel yapabildiğini bunları alan ve diktiren kişilerin tercih ettiği noktada bizler olursak o zaman gücümüzü gösterebiliriz. Zaten bu reklamları yapmamızın nedeni de bu. Ama dikkat ederseniz markamızın çok fazla reklamı yok. Çünkü insanın yaptıkları ile konuşması lazım. Eğer siz doğruyu yapmıyorsanız, istediğiniz kadar milyon dolarlık reklam yapın; yine bir şeye sahip olamazsınız. Bizde Akay’da yaptığımızla, diktiğimiz ile verdiğimiz hizmet ile konuşulmak istiyoruz. Dolayısı ile Avrupa Amerika ile farkımız bu. Aslında bizde aynısını yapabiliyoruz. Ama bizim milletimizin içindeki oraya gittim oradan aldım isteği... Takdir onların... Yurtdışından gelinliğini alıp son dakikada bize yeni bir gelinlik almak için gelen çok kişi var. Bazılarına zamanın kısa olmasından dolayı hizmet bile veremiyoruz. Bende onlara yardımcı olmayı arzu ederim ama birazda bu gelinlikleri alırken düşünmek gerekiyor. Yabancı markaların çoğu Çin’e gidiyor. Orada gelinlikleri 38 – 40 beden yaptırıyor. Mağazaya gittiğinizde beğendiniz gelinlik terziye gönderilerek sizin bedeninize uyarlıyor. Ve bu gelinlik için 3 misli para ödüyorsunuz. Benim milletim ne yapıyor? Senin vücut ölçülerini alıyor. Senin tarzına bakıyor. Belki kombin gelinlik istiyorsun. Yurtdışından gelen gelinliklere yama yapılıyor. Her bakış açısına sahip bir ülkede yaşıyoruz. Kendi memleketinde terzinize gelinliğinizi yaptırın. Burada hizmet vermek isteyen bir ordu var, ama hizmet almak istemiyorlar... Beğeni denilen olay çok göreceli bir kavram... Birinin beğendiği şeyi siz beğenmeyebilirsiniz. Ama gelip bakmak lazım... Çünkü yüzlerce kişi çalışıyor. Büyük bir tasarım ekibimiz var. İllaki size yakışacak modeli burada yapabiliriz. Burası alternatifin çok olduğu, değişikliklerin yapılabileceği bir yer. Biz çok büyük bir terzihaneyiz. Onun içinde herkesin, her keseye ve her zevke uygun gelinlik bulabileceği bir yer burası. En alttan en üste kadar tüm ekibime güvenim sonsuz. 2104 yılında nişan kıyafetleri ve gelinlik modelleri nelerdir? 2014 yılında geçen senenin çok fazla tekrarı var. Bunun nedeni, Ramazan ayının çok geriye gelmesi ile sezon birbirinin içine girmesidir. Biz bunu biraz aşmak istedik. Onun için 2014 sezonunu erken açtık. Ağustos ayında defileyi yaptık. Bu sene genellikle kendi yaptığımız dantellerle ön plana çıkmak istedik. Daha çok katma değeri olan işlemeli gelinlikler yapmak istedik ve bunu da başardık. Ablam Seda Nur Hanım’ın önderliğinde çok ciddi bir tasarım grubumuz var. Bu tasarım gurubu bütün gelen müşterilerin istatistiklerine göre hareket ediyor. Bizim halkımız ne arzu ediyor? Neye önem veriyor? Daha çok istediği şeyler nedir? Onlara önem veriyoruz. Çünkü yaptım oldu mevzusu burada olamaz. Siz bu halka hizmet veriyorsunuz. Bunlarla beraber çok güzel danteller yapıldı, uçuşan şifonlar bulundu. Enteresan bir şekilde kadifeye yönelindi. Ve kadifeden bir gelinlik yapıldı. Kollu, yakası
işlemeli kadife bir gelinlik… Çok güzel kordoneler var. Katma değeri katmak amacıyla, kumaş üzerine de işlememiz var. Bu çalışmalar üst üste gelince çok özel kumaşlar ortaya çıktı. Vücut tipine göre gelinlik ve duvak seçimi nasıl olmalı? Okuyucularımız internete girdikleri zaman birçok bilgi ile karşılaşıyorlar. Tabiî ki bunlar var. Ben bunlara hiçbir zaman yok diyemem. Ama kısa boylu bir hanımefendinin çok kabarık bir gelinlik giydiği zaman, çok hoş olmayacağı düşünülür. Güzel gelin, giydiği kıyafeti içine sindirebilmek demektir. Kendini nasıl rahat hissediyorsa onu yapması gerekir. Gerçekten taşıyabiliyorsa, kendini içinde rahat hissediyorsa yürüyüşü bile farklı olan bir gelin olur. Ama bazı noktalar var tabiî ki. Bir hanımefendiye baktığınız zaman ilk nokta çene altıdır. Yani boyun, omuz genişliği ve göğüs kısmıdır. Bunun içinde yaka çok önemlidir. Doğru yakayı bulduktan sonra gerisi tamamen teferruattır. Onu, sosyal yaşamda önem verdiği ve hayal ettiği şeyi birleştirip, çok güzel bir gelin yapabilirsiniz. Tabiî ki bazı yerlere dikkat etmemiz lazım Bizim gelin danışmanı dediğimiz arkadaşlarımız, satış temsilcisi değiller. Onlar gerçekten danışılanlardır. Çünkü biz bir şey satmıyoruz. Biz danışılanız. Eğer bize gelenlere doğru bilgiyi verirsek; oda doğru yerde olduğunu düşünürse, çift memnuniyet ortaya çıkar. Amacımız müşteriye gelinliği satıp, parasını almak değildir. Gelinin salona girdiğinde tüm beğenileri toplayabileceği, güzel gelin olmasıdır. Para odaklı olduğunuz zaman kaybetmeye mahkumsunuz... Hizmet odaklı olmanız gerekli. Doğru bilgiyi verin insanlar sizden almasın, hiç önemli değil. Daha sonra başkalarına ben oradan almadım ama sen oraya gidip bir bak dedirtmek bile çok önemli. Abiyede de kişiye özel tasarım ve dikim yapıyoruz. Yurtdışı için yeni oluşacak markada abiye kıyafetler için de seri üretime gireceğiz. Yurtdışında, nedime elbiseleri ön plandadır. Bu elbiseler, çok sade ve basit kıyafetlerdir. Bizim yurt dışı için çalışacağımız markamızdaki ürünlerin, Türkiye de satışı yapılmayacak. İleri yaşta evlenecek olan hanımlara nasıl bir gelinlik önerirsiniz? İleri yaşta evlenmeyi bırakın, evliliklerinin 15. 20. senelerinde gelinlik alanlar var. 20. senelerini kutluyorlar. Tabi hanımefendinin vücut ölçüleri değişmiş olabiliyor. Biz onlara baştan gelinlik dikiyoruz. Hanımefendi tekrar gelinlik giyiyor... Beyefendi tekrar damatlık giyiyor... Çocuklarının kaç yaşına gelmiş olduğuna bakmıyorlar. Bir yerde yemek veriyorlar. Bu uygulama çok hoşuma gitti. Ayrıca ablam, ileri yaşta evlenecek gelinler için, 3 parçadan oluşan dantel cepkenli gelinlikler tasarladı. Bazı kişilere gelinlik dikiyoruz ve yaşına uygun gelinliği tamamlayıcı aksesuarları da ekliyoruz. Bir kürk ethol gibi... Baktığımız zaman belli bir yaşın üstündeki hanımefendiler de artık çok alımlı, çok bakımlı ve yaşını göstermiyorlar. Bazı şeyleri kalıba sokmak bize ters geliyor. Hanımefendi çok neşeli bir şey giymek istiyorsa, siz buna mani olmazsınız. Giymek istiyor. Giyecek... Ve aynı zamanda kıyafeti çok güzel taşıyabiliyorlar. Sizce evlilik nedir? Şuan evlenecek olsanız eşinizin hangi modelinizi bu özel gününüzde giymesini isterdiniz? Evlilik, hayatı paylaşacağın doğru kişi ile uzun soluklu bir yolculuğa çıkmaktır. Öyle bir yolculuk ki onda fırtınalar var, güneşli günler var, susuz geçireceğin günler var, vahada kana kana su içeceğin günler var... Bunların hepsini paylaşabileceğin doğru insanı seçebilmektir evlilik.
MİNE DURMUŞOĞLU KİMDİR? 1976 yılında İstanbul’da doğdum. Uludağ Üniversitesi İktisadi İlimler Bilimler İşletme Fakültesi mezunuyum. Tekstil ile tanışmam çok enteresan oldu. Normalde finans sektöründe çalışmak istiyordum. Okul bitiminden hemen sonra Koç Holding bünyesindeki bir mağazalar zincirinde stajyer yönetici olarak işe başladım. Düşüncem, Koç Holdingde işe başlayarak akabinde Koç finansta çalışmaktı. Bu benim en büyük hayalimdi. Ama moda sektörü öyle bir şey ki sizi hemen içine çekiyor. Daha sonra bir erkek Haute Couture mağazasında genel koordinatörlük yaptım. Orka Group ile tanışmam da 8,5 sene öncesine dayanıyor. Önce Nişantaşı mağaza müdürlüğü ile başladığın görevim de akabinde Türkiye Bölge Müdürlüğüne yükseltildim.
Orka Group Türkiye Bölge Müdürü Mine Durmuşoğlu
“Gelinlik kadar damatlıkta önemli..!” “Yanınızda bir gelin var ve gelinlik aylar öncesinden seçiliyor ama damat bir günde... Mağazaya geliniyor alınıp çıkılıyor. Bence böyle olmamalı. Bu özel gün bir gelin için ne kadar önemliyse damat içinde o kadar önemli...” Yonca ALPAY alpay.yonca@gmail.com Sevdiğiniz kadın ile bir aile olmaya karar verdiniz. Müstakbel eşiniz, gelinlik modellerine, nasıl bir tören olacağına, o törende davetlilere nelerin ikram edileceğine, davetiyelere, hatta sizin kostümünüze kadar her şeye karar verirken; bu özel günde sizin hayaliniz nasıl bir kostümün içinde olmak? Bu özel günde klasik bir kostüm yerine, saks mavisi şal yaka bir ceket ve kırık beyaz bir pantolon seçebilirsiniz. Hatta daha fazlasını... Nasıl mı? Bir “Damat” mağazasına gittiğinizde; vücut tipinize ve hayallerinize en uygun kostümü seçebilir, hatta bu özel gün için çok özel bir kumaştan dikim yaptırabilirsiniz.
60
Orka Group’u bize anlatır mısınız? Orka Group, 1986 yılında Osmanbey’de Haldun ve Kemal Orakçı tarafından temelleri atılmış bir firma. İlk etapta pantolon üretimi yaparken, çok özverili bir çalışma ile holding haline geldi. Sektöre tamamen yön veren bir markayız. Trendleri takip eden değil, trendlerini takip ettiren bir marka olduk. Yurt içinde 18 ilde 41 mağazamız var. Yurt dışında da 19 ülke de 37 mağazamız bulunuyor. Holding bünyesinde yeni açılacak mağaza sayılarımız, gün geçtikçe artacak. Türkiye genelinde baktığınızda gerçekten adından bahsettiren bir markayız... Ben de içerde çalışan bir insan olarak, yenilikleri ile devamlı çalışanlarını heyecanlandıran ve bu heyecanla başarıyı yakalayan bir marka olarak görüyorum. Özellikle yönetim kurulu üyelerimiz her daim
Katalog çekimi olduğu zaman gerek Türkiye’deki ajanslardan gerekse yabancı ajanslardan çok fazla manken fotoğrafları geliyor. Bunlar gerçekten çok sıkı bir çalışmadan geçiyor. Bir Damat Erkeği, bir Tween Erkeği var. Ve bu markaların ruhları var. “Damat Erkeği”... “Tween Erkeği”... Bu ruhu en iyi yansıtacağına inandığımız insanlar ile çalışıyoruz. Fotoğraflarda yapılan seçimlerden sonra, yüz yüze görüşmeler yapılıyor. Bu elektriği alabildiğimiz insanlarla çalışıyoruz. Yenilikçi tasarım anlayışı ile mühendislik arasındaki altın dengeyi yakaladığınızı söylüyorsunuz. Bunu bize biraz açar mısınız? Moda = Matematiktir. Artık dünya da yaşam koşulları değişiyor. O kadar hızlı ve stresli bir temponun içindeyiz ki; bu durumda amacımız insanları giydirmek değil. Amacımız, giydiklerinden keyif ve haz almayı sağlayabilmek. Bir iş adamını düşünün; bir toplantıdan çıkıyor, bir toplantıya giriyor... Üzerlerinde o kadar yük var ki...Bir de bizim ceketlerimizi düşünün. Biz üzerlerine yük olmak istemiyoruz ve olmuyoruz. Bunun haricinde bir yaşam şekli sunuyoruz. Bir erkeğin sabah yatağından kalkışından, akşam davete katılışına kadar tüm günü ile hayal ediyoruz.
“BİZ MARKA OLARAK, O HAZZI ALACAK VE KEYFİ YAŞAYACAK KİŞİLERİ GİYDİRMEYİ İSTİYORUZ.”
çalışanlarını destekleyerek; yeni fikirlere, değişime açık olarak ve Ar-Ge çalışmalarına her daim yatırım yaparak bugün oldukları yerlere geldiler. 2013 yılını yüzde 17 büyüme ile kapatacağız. Hedef kitlemiz ile büyüme oranımız yurt içinde doğru orantılı. Her yerde mağazamız olsun diye bir düşüncemiz yok. Ama yurt dışında gerçekten hızlı bir büyüme içine girmek istiyoruz. Avrupa’da özellikle İspanya’da Barcelona’da ve Rusya’da büyük yatırımlarımız var. Özellikle Arap baharından sonra Suriye, Mısır’da bayilerimiz vardı. O bölgelerde ciddi satış kayıplarına uğradık. Ama her daim yeni pazarlar keşfediyoruz. Japonya ve Amerika’da mağaza açmayı düşünüyoruz. Yapılacak fizibiliteye göre franchising olarak veya kendimiz de açabiliriz. Yurt içindeki mağazalarımız genellikle kendimize ait. 31 mağazamız şirket bünyemizde açıldı; 10 mağazamız da franchising... Büyükşehirlerde genellikle kendi mağazalarımızı açıyoruz. Anadolu’daki illere de bayilikler veriyoruz.
“ORKA GROUP’U SİHİRLİ BİR KUTUYA BENZETİYORUM.” Türk mankenler yerine yabancı mankenler ile katalog çekimlerinizi yapıyorsunuz. Özel bir nedeni var mı? Bizim Türk veya yabancı manken diye bir ayırımımız yok. Hazırlamış olduğumuz koleksiyonun bir ruhu var. Önemli olan o ruhu dışarıya yansıtabilecek olan kişiyi seçebilmek.
2014 yılında erkek modasındaki yenilikler nelerdir? Geçtiğimiz yazı çok renkli geçirdik. Renkler pantolonlarda, gömleklerde, ceketlerde çok ön plandaydı. Kış sezonu için konuşursak; dışardan bakıldığında; hakikaten sıcak tutabilecek ama bir o kadar da hafif ürünler hazırladık. Özellikle örme ve astarsız ceketler su sezon çok favori. Bunun yanı sıra, Ar-Ge çalışmalarımıza ciddi yatırım yapılıyor. Emin olun bir pantolon kalıbı veya bir gömleğin düğmesinin seçilmesi için bile saatler harcanıyor. 21032104 kışında erkekleri daha casual bir tarz bekliyor.
62
Moda trendine baktığımızda da formalden, casuala geçiş görünüyor. Bu dönem casualin ön planda olduğu bir dönem. Daha tek ceketler, tek pantolonlar kullanılmaya başlandı. Kravatların yerini şık mendiller tamamladı. Ufak desenlerle, piyade pullarla hareket katmaya çalıştık. Bu sezon toprak tonları ağırlıkta; ayrıca mercan tonları da karşımıza çıkıyor. Yazın sezonunda da, erkekleri çok özel sürprizler bekliyor. Biz erkeği kategorize ettik. Daha çok seyahatten hoşlanan kişiler için, üzerlerinde ve valizlerinde daha rahat taşıyabilecekleri hafif ürünler düşündük. Ayrıca gömlekten başlayarak ayakkabıya kadar renk olacak. İnanın ki bayanlar bu renkliliği kıskanıyorlar. Erkek sektöründe çalışan bir bayan olarak ben bu renklilikten çok keyif alıyorum. Bazen bayanda bulamadığımız renkleri erkekte görmek çok keyif verici. Erkekler genelde çeşit olmadığında şikayetçidir. Artık bu düşünce kesinlikle yıkıldı. 2013 - 2014 Sonbahar-Kış koleksiyonunuzun “4A13A20” ismini taşıyan, binlerce yıl önce Anadolu’da yaşanmış farklı medeniyetlerin, gizli şifrelerinden ilham alarak hazırlanmış olan bu koleksiyonun şifresi neyi anlatmaktadır? Bu gizemli koleksiyonu anlatır mısınız? Biz trend belirleyen bir Türk markası olarak, her zaman kendi öz kültürümüzden de yararlanan, gerek Avrupa’ya gerekse Asya ülkelerine bu kültürü gösteren bir markayız. Biliyorsunuz Urfa’da bir göbekli tepe bulundu. Arkadaşlarımız tarafından bu göbekli tepenin bir resmi alınmış. Bu resimde mercan tonlarını, yeşili, sarıyı görüyorsunuz; bunları koleksiyona yansıtmamanız mümkün mü? Bildiğiniz gibi Kral mührü firma logomuz. Onun haricinde eski medeniyetlerde erkekliği simgeleyen koçboynuzunu Tween’de kullanıyoruz. Biz Orka Group olarak, sürekli Anadolu’nun eşsiz zenginliklerinden yararlanıyoruz. Bu koleksiyonda özellikle sizin beğendiğiniz tasarımlar hangileri? Üzerinize hırka gibi giyebileceği örme ceketlerimiz var. Metresi 250 gram olan bir takım elbisemiz var. Erkeklere bu ürünümüzü sorduğumuzda, üzerlerinde bir şey yokmuş gibi hissettiklerini söylüyorlar. Aynı zamanda bu takım elbiseyi eşlerine de denettiriyoruz. Amacımız bu keyfi ve hazzı onlarında almaları. Bunların haricinde sedef düğmeli gömleklerimiz ve ayakkabılarımız çok şık. Ayakkabılarımıza baktığınızda ağır olduğunu düşünüyorsunuz ama evo taban olduğundan dolayı çok ama çok hafif. Bir ürün oluşturulurken konforun yanı sıra koruyuculuğu, dayanıklılığı, mukavemeti, estetiği, görüntüsü her şeyi bir arada düşünülüyor. Bu aslında çok zor bir iş ve biz bu zoru başarıyoruz. Artık erkeklerde modayı yakından takip ediyorlar. Markanız, erkeklerin şıklıkları için tercih ettikleri markaların başında geliyor. -15 derecede giyecekleri “thermo cool montları”, yelekli takımları, renkli çorapları, ekoseli gömlekleri ve Hindistan cevizinin sert kabuğunun işlenmesi ile elde ettiğiniz cocount düğmeli fit ama rahat kalıplara sahip kostümleri bulabiliyorlar. Bu başarının sırrı nedir? Biz 5 senedir ürünlerimizde nano teknolojiyi kullanmaya dikkat ediyoruz. Müşteri mağazamıza geldiğinde bir takım elbise görüyor. Bu takım elbiseyi x yerde de görüyor y yerde de... Biz takım elbise satmıyoruz. Bir takım elbise içinde o
kadar çok ayrıntı var ki. Cebine bakıyorsunuz, vücudunuzu elektromanyetik dalgalardan korumak için bakır torba şeklinde bir madde kullanılmış... Astar kısmına bakıyorsunuz. Astar bazı ürünlerimizde var bazılarında ise kullanılmamış. Astar kullanılan ceketlerimizin astarı, gerçekten çok güzel bir satenden yapılmış. O kadar hafif ki tela kullanılmış ki var mı yok mu hissedilmiyor. Düğmelerine bakıyorsunuz bufalo boynuzunun uç kısmından alınarak yapılan düğmeler… Bu tarz incelikler çok fazla düşünülüyor. Bizim marka olarak beğenilmemizin en büyük etkenlerinden biri de kalıplarımız. Fit diye yanlış algılama var. Fit demek dar demek değildir, Fit, her beden ölçüsüne uyan kıyafet demektir. Damat ve Tween için, hep dar çalışırlar orada kendime kıyafet bulamam diye düşünürler ama öyle değildir. Bizim 2 sene önce geliştirdiğimiz bir kalıp var “magic kalıp”. Her vücuda ölçüsüne uyuyor bu kalıp. Göbekli bir bey de zayıf bir bey de giyse uyuyor. Bunlar çok büyük yatırımlar sonucu oluşturulmuş ürünler. 2014 yılında evlenecek damatlarımıza, hayatlarındaki en önemli bu özel günde nasıl bir kostüm seçmelerini önerirsiniz? Damatlık seçimi katalogdan bakılarak ya da ‘şunu giymem, bunu giymem’ denilerek seçilecek bir şey değil. Damadın beden yapısı, vücut anatomisi, ten rengi, gelinliğin rengi ve modeli damatlık seçiminde birer unsurdur. Marka olarak geniş bir koleksiyona sahibiz. Aynı zamanda cesur adımlarda atan bir firmayız. Geçtiğimiz sezon çalıştığımız saks mavisi damatlık çok beğenildi. Bazı damatlarımız klasik siyah kostümleri istiyorlar ama bazıları da farklı olmak... Yanınızda bir gelin var ve gelinlik aylar öncesinden seçiliyor ama damat bir günde... Mağazaya geliniyor alınıp çıkılıyor. Bence böyle olmamalı. Bu özel gün bir gelin için ne kadar önemliyse damat içinde o kadar önemli. Damat mağazasına geldiklerinde önce kendilerine uyabilecek modelleri gösteriyoruz. Burada önemli olan nokta damadın istediği değil; damada uygun olacak modelleri gösteriyoruz. Akabinde bu modelleri denetiyoruz. Kendini içinde en iyi hissettiği kıyafeti öneriyoruz. Her tür seremoniye uygun kıyafetler hazırlıyoruz. Siyah, kırık beyaz ve tonlarında damatlık modelleri her zaman olacaktır... Bunların haricinde tamamen farklı bir model veya tamamen farklı bir kumaştan isteyen beylere için de özel dikim yapıyoruz. Sizce evlilik nedir? Şu anda evleniyor olsanız eş adayınız için üretimlerinizden hangi tasarımı tercih ederdiniz? Evlilik bana göre çok özel ve çok ince düşünülmesi gereken bir müessese. Çok saygın ve kolay harcanmaması gereken bir kurum. Ben klasik giyimi seven bir kişiyim. Belirli bir kalıbım vardır. Kruvaze yaka tek düğme şık bir kıyafet benim seçimim olur.
Modanın haylaz çocuğuyla dobra dobra
“Doğru olduğuna inandığım şeyleri paylaşırım.”
Hakan Akkaya Son yıllarda ismini sıkça duyduğumuz, eleştirilerini dikkatle dinlediğimiz bir isim Hakan Akkaya... “Bugün Ne Giysem” adlı programla tüm Türkiye’ye stil önerileri veren Hakan Akkaya’nın MAG Dergi’yle yaptığı özel moda röportajını keyifle okuyacağınızı umuyoruz... Biz sizi farklı karakteriniz ve dobra sözlerinizle tanıyoruz. Bilinmeyen farklı yönleriniz var mı? Bizimle paylaşır mısınız? Kendini her yönüyle sürekli geliştirmeye çalışan biriyim. Sürekli kitap okurum, araştırırım her şeyi takip etmeye çalışırım. İnsanları severim fakat onları kırmamak adına kimseye yalan söylemem. Doğru olduğuna inandığım şeyleri paylaşırım.
64
Çok uzun zamandır bu sektör içindesiniz... “Bugün Ne Giysem” yarışması dönüm noktanız oldu diyebilir misiniz? Tabii ki diyebiliriz. Uzun zamandır bu sektörün içindeyim, yıllarca büyük markaların tasarım departman yöneticiliğini yaptım. Bu yüzden sektörün tanıdığı bir tasarımcıydım zaten. Kendi markamı yapmaya başladığımda “Bugün Ne Giysem” tüm Türkiye’nin beni tanımasına vesile oldu. 13 yıldır moda sektörünün içindesiniz... Sizce ne gibi gelişmeler oldu? Türk tasarımcılar değerlendi. Türk insanı büyük markalar yerine genç tasarımcıları da tercih etmeye başladılar ve
dünyada Türk tasarımcıların da konuşulduğu bir noktaya geldik. Yani bir hayli aşama kaydettik. “Bugün Ne Giysem” yarışmasının Türkiye’deki giyim tarzını değiştirebildiğinizi düşünüyor musunuz? Kesinlikle düşünüyorum. Yapılan anketlerde de, sokakta birebir yaşadığım diyaloglarda da “Bugün Ne Giysem”in Türk kadınlarına doğru parçaları kombinleyebilme, renkleri doğru kullanma ya da giyinirken düşünebilme gibi bir sürü etkisi olduğunu düşünüyorum. Hakan Akkaya markanız ile kadın ve erkek kategorisinde ürünler hazırlıyorsunuz... Ürün yelpazeniz bir hayli geniş... Tasarımlarınızı yaparken nelerden ilham alıyorsunuz? İçinde bulunduğumuz hayat, ülkemin ve dünyanın etkilendiği olaylar benim de tüm yaşamıma ve tasarımlarıma yansıyor. Yeni sezonda moda severlere ne gibi sürprizler hazırlıyorsunuz? Son defilemde olduğu gibi kadın-erkek koleksiyonu olacak. Bu sefer daha farklı bir kadın-erkek koleksiyonu olacak diyebilirim. Bu sezon koleksiyonumu farklı detaylarla süsledim. Sizin de söylediğiniz gibi büyük sürprizler var ve bunları defileme saklıyorum... Şık olmak için çok para harcanılmalı mı? Tabii ki harcanabilir. Ama bir şeye dikkat etmek gerek şık olmak için illa çok para harcamak gerekmemektedir. Yani şık olmak, para harcamakla doğru orantılı değildir. Önemli olan yerine ve zamanına göre doğru parçaları doğru kombinleyebilmek ve kendinize yakıştırabilmektir.
Bir kadının gardırobunda olmazsa olmaz parçalar nelerdir? Kalem elbise, straplez elbise, kalem etek, beyaz gömlek, iyi dikilmiş fit bir takım ve bir blazer ceket mutlaka gardırobunuzda olmalı. Siz de moda üzerine bir kitap yayınlamayı düşünüyor musunuz? Bu konuyla ilgili girişimlerim var. Hem keyifli hem de öğretici bir şey hazırlamayı düşünüyorum. Türkiye’de ve dünyada tarzını beğendiğiniz isimler kimler? Nicole Kidman, Tom Ford, Kate Moss, Beyza Arslan, Derin Mermerci, Hande Ataizi. Siz kendi tarzınızı nasıl tanımlarsınız? Benim tarzım; elegan, sade ve şık. Yakın zamandaki projelerinizden bahseder misiniz? “Bugün Ne Giysem”in startını verdik. Önümüzdeki aylarda birkaç defilem daha olacak. Çünkü önümüzdeki yaz mayobikini koleksiyonumu satışa çıkaracağım. Bunun yanında şu an fikir aşamasında olduğum birkaç proje var.
66
Özge Ulusoy; “Model olmak kolay,
önemli olan mesleği doğru icra etmek...” Konservatuarda bale eğitimi alırken talihsiz bir kaza sebebiyle baleyi bırakmak zorunda kalan ve böylece modelliğe adım atan Özge Ulusoy her gün kendine kattığı başarılarla, kendi yolunda hızla ilerlemeye devam ediyor. Şimdi HeyCanlı adında bir magazin programı sunan Özge Ulusoy ekranlarda olmayı sevdiğini özellikle belirtiyor... Adım attığı her alanda başarılarıyla adından söz ettiren Özge Ulusoy’un MAG dergi kapağı için Sofa Hotel’de gerçekleştirilen çekimine konuk olduk... Bize bilinmeyen yönlerinizden söz eder misiniz? Mesela Özge Ulusoy’un bir günü nasıl geçiyor? Sabahları çok geç kalkan biri değilim geç yatsam bile erken uyanırım. Uykuyu pek sevmiyorum açıkçası hatta bazen bana zaman kaybı gibi geliyor. Eğer boş günümse evimde güzel bir kahvaltı sonrasında Masc Pilates’de pilates dersime giderim. Rutin bakımlarım varsa kuaförüm Kanyon Ata’ya gider saç ve el bakımımı yaptırırım. Cilt bakımım için de Yıldız Kızılcan’a giderim. Arkadaşlarımla vakit geçirmekten çok keyif alırım. Uzun sohbetli yemekler favorim. Sonrasında da evime gelir yatmadan önce mutlaka kitabımı okurum. Eğer iş günüm ise tüm programım ona göre olur zaten. Sabahları uyanınca ilk işim bir bardak ılık limonlu, bir bardak da normal su içmek. Cilt bakımıma ve temizliğine önem gösteririm, gündüz ve gece için kremlerimi asla ihmal etmem. Her işin belirli zorluklar vardır... Mankenlik dışarıdan bakıldığında çok özel ve eğlenceli bir meslek... Peki mankenliğin size zor gelen yönleri neler? Benim mesleğim doğru yapıldığında dünyanın en keyifli işi. Bazen çalıştığım ortamlarda o kadar iyi vakit geçiriyorum ki çalışıyormuş gibi bile hissetmiyorum. En zor yanı ise kendinize çok özen göstermeniz ve camiada saygın bir isim edinmek için disiplinli çalışmanız. Bu iki kural da bana zor gelmiyor. Çünkü sağlıklı ve bakımlı yaşama huyum zaten annemden geçmiş. Disiplin ise bale geçmişimden bir alışkanlık… Her yere zamanında yetişen, birçok işi bir arada organize edebilen bir yapım var. Bu yüzden bana zor bir yanı yok açıkçası. Defilelerin en gözde mankenlerindensiniz. Bize modanın en yakın takipçisi olarak 2013-2014 sezonu hakkında neler söylersiniz? Bu sezon neler moda, hangi renkler ön planda...? Bu sezon geçen sonbahar - kış sezonunda da olduğu gibi siyah ve grinin yanı sıra bordo, hardal sarısı, kırmızı, koyu yeşil ve mavi de gardırobumuzda yer alıyor. Özellikle bordo benim favorim. Kalem etek ve pantolonlar, eskitilmiş jeanler ve deri pantolonlar da vazgeçilmez olacak.
68
Sizce moda ne demek? Kendine yakışanı giymek mi, modayı takip etmek mi? Bu soruya hep tek bir cevabım oldu. Modayı yakından takip edin ve moda parçaların içinden kendinize yakışanı seçin. Moda olan her şey bana da yakışmıyor. Bazen başkasında beğensem bile kullanmadığım şeyler oluyor. Vücudumuz iyi tanımak en önemli kural. Her vücut tipiyle çok şık olunabileceğine inanıyorum. Mankenliğin dışında şimdi bir de magazin programı sunuyorsunuz. Daha önceden de “Bugün Ne Giysem” adlı programdaydınız. Hemen hemen her gün televizyonda olmak nasıl bir yaşam sistemini beraberinde getiriyor? Magazin programı sunmak bana bu teklifle gelen ekibin kalitesine güvenmemle başladı. Magazinin içinde olup bu işi çok doğru yapan insanlar görüyorum ve bende aynı böyle bir ekiple çalışıyorum. Başta, bana bu teklifle gelen Reşat Balcıoğlu olmak üzere Suavi Doğan, Ömür Sabuncuoğlu, Altan Çimen, Fatih Yılmaz, Timuçin Güner ve ismini şu an sayamadığım tüm ekip harika. Şu ara sadece haftada bir gün ekrandayım ama ben ekranda olmayı seviyorum. Beni izleyenlerin de bundan keyif aldığını görüp mutlu oluyorum. Kendimi geliştirmek için çabalayarak ilerlemeye çalışıyorum. Ekranlarda kalıcı olmak ve kaliteli işlerle var olmak en büyük hedefim. Bu sene yoğunlukla oyunculuğa eğilmek istiyorum... Gelen teklifleri değerlendiriyorum. İş hayatındaki yorgunluğunuzu atmak için neler yapıyorsunuz? Evde ailemle vakit geçirmek ve arkadaşlarımla olmak... Kısacası sevdiklerimin enerjileri benim dinlenmemi sağlıyor. Çok hoş bir fiziğe ve güzel bir cilde sahipsiniz... Okurlarımıza güzellik sırlarınızdan bahseder misiniz? Yukarda bahsettiğim gibi cilt temizliği ve bakımı benim için çok önemli. Kullandığım ürünleri kaliteli seçiyorum. Kaliteli demek pahalı demek değil önemli olan içeriği. Genelde doğal ürünleri kullanıyorum. Günde iki litre su ise güzel bir cildin en büyük sırrı... Dikkatli beslenmek de tabii. Yediklerime kilomu korumaktan ziyade sağlıklı olmak için dikkat ediyorum. Ayrıca güzellik ve bakımla ilgili çok okuyup çok araştırıyorum. Biraz da geçmişten bahsedelim... Mesela küçükken bu kadar ünlü ve beğenilen biri olmayı düşünür müydünüz? Küçükken ileride hangi meslekte olmayı hayal ederdiniz? Ben konservatuar hayatım boyunca hep çok idealist bir balerindim. Başka bir mesleği hiç hayal etmedim. Ama sanki hep içimde bir yerde insanların tanıdığı biri olacağıma dair bir his vardı. Sakatlanmamın sonrasında ise etraftan gelen fikirleri de dinleyerek modelliğe yöneldim. Ama küçükken bile hangi işi yaparsam yapayım büyük bir aşk ve disiplinle yapacağımı biliyordum. Sinema projeniz var mı? Sizi yakın zamanda beyaz perde de görebilecek miyiz? Evet, bu yaz bir sinema projesinde başrollerden birinde oynadım. Kış aylarında gösterimde olacak. Ama henüz bunla ilgili açıklama yapamıyoruz zamanı gelince yapacağız.
İleride kendinizi nerede görüyorsunuz ya da görmek istiyorsunuz? Öncelikle kendimi iyi bir anne olarak görmek istiyorum. Zamanı gelince de olacağıma inanıyorum. Aynı zamanda da çalışan başarılı bir kadın olarak görmek isterim kendimi. Dediğim gibi ekranlarda kalıcı olmak amacım ve tabii ki ikinci üniversitemde eğitimini aldığım küratörlük üzerine de bir şeyler yapmayı hayal ediyorum. Kendi sanat galerime sahip olabilmek de isteklerim arasında...
Bir iç giyim
fenomeni
İç giyim, mayo ve gecelik markalarından Lisca, zengin ürün gamı ve büyük bedenlere de hitap eden koleksiyonuyla 2009’dan beri Türk kadınıyla buluşuyor. 1955’ten beri Avrupalı kadınların gözdesi olan Lisca, bugün Türkiye çapında iki yüz elliye yakın satış noktasıyla iç giyimde mükemmeli arayanların birinci tercihi oluyor. Her sezon iddialı koleksiyonlarıyla öne çıkan markanın zengin ürün gamında iç giyimden mayoya, gecelikten bluza kadar pek çok seçkin ürün yer alıyor. Stil sahibi kadının renkli iç dünyasından ilham alan Lisca, güzellik yolculuğunda kadınların en büyük yardımcısı oluyor. Kadınların dilinden çok iyi anlayan marka renk, desen ve model zenginliğiyle beraber ürünlerinin mükemmel kalıpları ile dikkat çekiyor. Zarif, estetik, rahat ve kullanışlı Lisca ürünleri, kadının şiirsi güzelliğini tamamlıyor. Lisca kadını seçtiği ürünlerle gün boyu kendini şık, rahat, farklı, özel, renkli ve enerjik hissediyor.
BÜYÜK BEDENLER İÇİN BÜYÜK KOLAYLIK
70 bedenden 110 bedene, A kaptan G kaba kadar uzanan zengin ürün gamıyla özellikle sutyen üzerine uzmanlaşan marka, mayo ve gecelik alanında da iddiasını koruyor. Sutyen seçiminde büyük beden kadınların korkulu rüyasını sona erdiren marka, mükemmelden azıyla yetinmeyenlere hitap ediyor. Kadının doğal güzelliğini ortaya çıkaran Lisca ile her kadın aynalarla barışıyor. Avrupalı kadının favori iç giyim markası Lisca, zor beğenenlere bile iç giyime dair aradıkları her şeyi tek adreste bulma fırsatını sunuyor.
AVRUPA’YI GİYDİRİYOR
Lisca’nın üretiminin büyük kısmı Slovenya ve Sırbistan’da gerçekleşiyor. Doğu Avrupa ve eski Yugoslavya’nın lider markası Lisca, İsviçre’den Almanya’ya, Rusya’dan Avusturya’ ya, İtalya’dan İspanya’ ya kadar dünyanın pek çok ülkesinde yer alan toptan satış kanalları ve yüzün üzerindeki “monobrand mağaza” ağıyla dünya iç giyim modasına yön veriyor. İç giyimde Avrupalı kadınların tercih ettiği markalardan olan Lisca 2009’dan beri geniş bayii kanalı aracılığı ile Türk tüketicisiyle buluşuyor. Türkiye’de ilk mağazasını İzmir Alsancak’ta açan stil sahibi bu Avrupalı, Türkiye pazarında İntimoda Tekstil distribütörlüğünde hizmet veriyor.
70
Altına Yamachi, dokunulası tasarımlarıyla ihtişamınızı ortaya çıkaracak...
sevgiyi işledi...
Her kadın altın dokunuşunu ister. Güzide zevklere hitap eden Yamachi, dokunulası tasarımlarıyla ihtişamınızı ortaya çıkaracak. Romantik hediyelerin en tercih edileni olan Yamachi takılar sevdiklerinizin gözlerinin ışıldamasını sağlayacak. Dokunun ve yaşayın sloganıyla ince ince hazırlanan modellerde mistizim ön planda. Her modelinde aşkı görebileceğiniz tasarımlarla sevdiklerinizin her zaman yanında olacaksınız.