YIL: 2 SAYI: 7
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:06 AM Page 1
KOBİLER VE İHRACATTA
KONYAARI’NDA
T FU İNŞAA
LIM A Ş U L BU
5N1K ‘İNŞAAT RUHSATINDA
KOTA UYGULANSIN’
ENERJİ TASARRUF POLİTİKALARI İLE
YALITIM SEKTÖRÜ KONTİMDER VE AÇEV İŞBİRLİĞİ İLE...
CANLANDI!
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:06 AM Page 2
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:06 AM Page 3
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:07 AM Page 4
ÜRÜNLERİMİZLE YAKINDA SİZLERLEYİZ.
ERGOO KLOZET SİSTEMLERİ SAN. VE TİC. A.Ş. BÜYÜKKAYACIKOSB MAH. 101. CAD. İNOVASYON MERKEZİ. NO: 2/210 SELÇUKLU - KONYA
WWW.ERGOO.COM.TR info@ergoo.com.tr
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:08 AM Page 5
*R *OSRSQMO *R EïPEQ ,ÇZIRMPMV MX MWXIQPIVM
5ERIP MX /MPIXPM MX Çim Çit 'IXSR )YZEV IPMO 0SRWXVÇOWM]SR ERHZM± 5ERIP
[[[ QIVMH]IRXIPGMX GSQ
+EFVMOE + EFVMOE 2EïE^E 4ǻW 2EïE^E 4ǻW 4ǻW 4ǻW +EFVMOE + EFVMOE
+IZ^M EOQEO 2EL 2YLEQQIX āOFEP (EHHIWM 3S 0EVEXE] 043=& +IZ^M EOQEO 2EL 2YLEQQIX āOFEP (EHHIWM 3S 0EVEXE] 043=& 2YWEPPE 'EïPEV· QEL *PQEP· (EH 3S IP±YOPY 043=& 2YWEPPE 'EïPEV· QEL *PQEP· (EH 3S IP±YOPY 043=&
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:08 AM Page 6
24.
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:08 AM Page 7
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:08 AM Page 8
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:08 AM Page 9
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:14 AM Page 10
İÇİNDEKİLER
İmtiyaz Sahibi Konya Tesisat ve İnşaat Malzemecileri Derneği Adına
OSMAN BAŞARAN Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Hızır KORKMAZ
54
Enerjİ tasarruf polİtİkaları yalıtımIN önünü açıyor 20
22
Genel Yayın Yönetmeni Mustafa AKKAŞ
AİLE ŞİRKETLERİ DİJİTAL DÖNÜŞÜMDEN cİDDİ ETKİLENECEK
Görsel Yönetmen Aytekin YILMAZ Yayın Kurulu Gökhan KÜÇÜK Mustafa APAN Ersin ARSLAN Olcay ÜNLÜ Yayın Asistanı Aslı Tekeli
KOBİler ve ihracatta 5N1K
26
Baskı Adabalı Ofset Matbaacılık Ltd. Şti. Fevzi Çakmak Mah. 10456 Sk. No: 8 Karatay Konya Tel: 0332-342 02 24 -342 42 12
Basım Tarihi Nisan 2018 Yayın Türü Yaygın Süreli
İnşaat malzemesi ihracatı 16 milyar doları aştı
28 KAREKODLU SENET UYGULAMASI HAYATA GEÇİRİLMELİ
Hukuk Danışmanı Av. Emre OLGUN
Yönetim Yeri Konya Tesisat ve İnşaat Malzemecileri Derneği 0 332 502 0 232 bilgi@kontimder.org.tr
40
50
29 ‘İlk İş Babalık’ eğitimi
36
KONYA İNŞAAT FUARI HER YIL BÜYÜYOR
‘Ülkemiz için yalıtım sektörü kritik önemde’
30
38 ‘İnşaat ruhsatında kota uygulansın’
İNŞAAT İZİN ALMA SÜRELERİ KISALACAK
TOKİ eksen kayması yaşıyor
DR. RÜŞTÜ BOZKURT
Bizleri utandırmalı
SONER ARSLAN Zahmetsiz para
eda yaman Çevreye dost yapılar
72
80
70
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:08 AM Page 11
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:08 AM Page 12
KONTİMDER İHRACATI GELİŞTİRME KÜMESİ İLE DIŞ PAZARLARA YÖNELECEĞİZ ONTİMDER olarak yılda en az iki yurtdışı organizasyonu gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Bunlardan bir tanesi fuar ziyareti ve iş gezisi organizasyonu, diğeri ise derneğimizin standını açarak katıldığımız fuar organizasyonu şeklinde oluyor. Ancak ne yazık ki dernek olarak katıldığımız fuar organizasyonları ile ilgili bu yıldan itibaren bir dezavantaj söz konusu olmaya başladı. Eskiden Ekonomi Bakanlığı’ndan aldığımız yurtdışı fuar katılım desteğinde yapılan değişiklikle derneklerle ilgili destek uygulaması ortadan kaldırıldı. Bu nedenle en azından bu yıl için derneğimizin katılacağı bir fuar organizasyonu düşünmüyoruz. Yurtdışı fuar ziyareti kapsamında Almanya Nürnberg’de düzenlenen dünyanın en büyük kapı pencere fuarı olan Fensterbau Frontale Fuarını KONTİMDER ve Konya Ticaret Odası üyeleri ile birlikte ziyaret ettik. Sektörle ilgili yenilikleri ve uluslararası pazarda ne tür gelişmeler olduğu hakkında bilgi sahibi olmaya çalıştık. Bence katılımcılar açısından oldukça
K
OSMAN BAŞARAN KONTiMDER Yönetim Kurulu Başkanı
verimli olduğunu düşündüğüm bir organizasyon oldu. 2019 yılının fuar ziyaret organizasyonu ile ilgili çalışmalarımızı da önümüzdeki aydan itibaren başlatmayı planlıyoruz. KONYA İNŞAAT FUARI Fuar demişken asıl gözbebeğimiz ve kendi sorumluluğumuzda olan Konya İnşaat Fuarı’nı 19-22 Nisan 2018 tarihleri arasında gerçekleştiriyoruz. Çözüm ortağı olarak fuara bu yıl üçüncü defa katılıyoruz. Üç yıldır bu organizasyonun yükselen bir trend içerisinde olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Hem ziyaretçi sayısı hem katılımcı sayısı hem de stant metrekaresi anlamında geride bıraktığımız yıllara göre artan bir durum söz konusu. Bu yıl fuarda 40’ın üzerinde KONTİMDER üyemizle yer alacağız. Fuarın her geçen gün daha iyiye gitmesi ve Konya’nın bir fuarcılık şehri olması için gayret göstereceğiz. Fuar denilen hadise, sadece stantların dolması, ziyaretçilerin gelmesinden ibaret değil. Fuar boyunca bir takım aktiviteler yapmak sureti ile de dikkati buraya çekmek gerektiğini
12
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:08 AM Page 13
düşünüyorum. Önceki yıllarda olduğu gibi bu yıl da fuarda çeşitli organizasyonlar planlıyoruz. Fuarın ilk günü olan 19 Nisan 2018 Perşembe günü Tesisat İnşaat Malzemecileri Federasyonu (TİMFED) yönetim kurulu toplantısını Konya’da fuar alanında gerçekleştireceğiz. Bu sayede federasyonumuza bağlı diğer şehirlerdeki derneklerin üyelerinin de Konya’ya gelmesini, fuardaki stantları incelemelerini sağlamaya çalışacağız. 20 Nisan 2018 Cuma fuarın ikinci gününde Mimarlar Odası Konya Şubesi ile birlikte gerçekleştirmeyi planladığımız bir eğitim ve workshop etkinliği düzenlenecek. 21 Nisan 2018 Cumartesi günü, İnşaat Mühendisleri Odası Konya Şubesi ve KONTİMDER işbirliği ile sektör temsilcilerinin katılacağı, ‘İnşaat Sektörü Değerlendirme Toplantısı’ düzenlemeyi planlıyoruz. Buradaki amaç hem inşaat sektöründe faaliyet gösteren dernek ve kuruluş temsilcilerinin değerlendirmelerini almak hem de fuara dikkat çekmek. Ümit ediyorum ki geride bıraktığımız yıllara göre çok daha başarılı bir organizasyon olacak. İHRACAT KÜMESİ KONTİMDER’in öncelikli hedeflerinden bir tanesi olan halihazırda ihracat yapmayan
üyelerimizin ihracat yapar hale gelmesi, şu an ihracat yapan üyelerin de mevcut ihracat hacimlerini artırmasını sağlamaya yönelik bir takım faaliyetler düzenliyoruz. Derneğin kuruluş hedefleri arasında yer alan KONTİMDER İhracatı Geliştirme Kümesi’ni geçen ay itibari ile kurmuş bulunuyoruz. Yaklaşık 30 üyemizden oluşan ihracatı geliştirme kümesi sayesinde öncelikle ihtiyaç analizleri yapılacak. İkinci aşamada belirlenen ihtiyaçlara göre eğitim programları düzenlenecek. Üçüncü aşamada ise yurtdışı iş gezileri ve son alarak da yurtdışından alım heyetleri getirmek suretiyle hem üyelerimizin hem sektörümüzün hem de şehrimizin ekonomisine katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Mümkün mertebe üyelerimizi daha fazla ihracata yöneltmeyi planlıyoruz. İNŞAAT SEKTÖRÜ İnşaat sektöründe faaliyet gösteren bir dernek olarak sektördeki gelişmeleri yakından takip etmeye özen gösteriyoruz. Sektörde yaşanan trendler ve bu konudaki düşüncelerimizi ilgili makamlarla ve üyelerle paylaşmaya gayret gösteriyoruz. Aslında 21 Nisan 2018 Cumartesi günü Konya İnşaat Fuarı’nda düzenlemeyi planladığımız ‘İnşaat Sektörü
13
Değerlendirme Toplantısı’ bu düşüncenin bir ürünü. İnşaat sektörü ülkemizin lokomotif sektörü ve hal böyle olunca da birçok sorunla birden mücadele etmeye çalışan bir sektör. Bu toplantıda sektörel sorunları masaya yatırıp, bu toplantıları düzenli hale getirip, öncelikli sorunları tespit edip, bu sorunlara yoğunlaşmayı planlıyoruz. Konut satışları istenen ve beklenen seviyede gerçekleşmiyor. Bu durumun elbette pek çok sebebi sıralanabilir. Bize göre en önemli sebep konut kredi faizlerinin çok yüksek olması ve insanların haklı olarak bu faiz oranları ile konut satın almaktan imtina ediyor olmaları. Dolayısıyla daha önce de belirttiğimiz gibi konut kredi faizlerinin aşağıya çekilmesi, en azından devlet bankaları eliyle bu uygulamanın başlatılması, konut satışını hızlandırılacak bir takım argümanların devreye sokulması gerektiğini düşünüyoruz. Aksi takdirde iki tane mevcut problem büyüyerek devam edecektir. Bunlardan bir tanesi, konut satışlarının kötü gitmeye devam etmesi halinde yeni temeller kazılmayacak, yeni ruhsatlar alınmayacak. İnşaat sektörü küçülme eğilimine girecektir. Bu durum doğal olarak biz tedarikçileri ve taşeronları sıkıntıya sokacaktır. İkinci olumsuzluk müteahhit arkadaşların şu anda satışlarının düşük gitmesinden dolayı ciddi manada bizlere barter teklif etmeleri. Satışların bu haliyle devam etmesi durumunda bugün bile çok hoşnut olmadığımız barter uygulamaları çok büyük boyutlara ulaşabilecektir. Bu nedenle konut satışlarını hızlandıracak argümanların devreye sokulması, özellikle konut kredisinde faiz oranlarının düşürülmesinin kaçınılmaz olduğunu düşünüyoruz. Bu anlamda yetkilileri göreve davet ediyoruz.
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:08 AM Page 14
ETKİNLİK
KONTİMDER KÖK HÜCRE BAĞIŞ KAMPANYASI DÜZENLEDİ
Konya Tesisat ve İnşaat Malzemecileri Derneği, sosyal sorumluluk projelerine devam ediyor. KONTİMDER, Kızılay işbirliği ile kök hücre bağış kampanyası Büsan Sanayi Cami önünde 26 Ocak Cuma günü saat 10.00-17.00 arasında düzenlendi. KONTİMDER yönetim kurulu üyeleri ve dernek üyeleri kök hücre ve kan bağışı yaptılar. KONTİMDER Genel Sekteri Hüseyin Uslu, dernek olarak sosyal sorumluluk projelerine önem verdiklerini belirterek, kök hücre bağış kampanyası ile ihtiyacı olan hastalara destek olmaya çalıştıklarını söyledi. Kampanya öncesi KONTİMDER Yönetim Kurulu Üyelerine “Kök Hücre Bağışı ve Yaşanan Sürçeler” hakkında bilgilendirme toplantısı
yapıldığını ifade eden Uslu, bağış konusunda detaylı bilgiler aldıklarını söyledi. Uslu, “Bilgilendirme toplantısında detaylı bilgiler aldık. Bu konuda tedavi görmüş Levent Yılmaz, yaşadığı süreçleri anlattı. Kampanya için üyelerimize duyuru yaptık. Amacımız bu konuda bir farkındalık yaratmak ve katkı sağlamak.” dedi. Konya’ya bölgesel bir kan merkezinin kurulmasının faydalı olacağını
vurgulayan Hüseyin Uslu, Konya halkının kan bağışı konusunda duyarlı davrandığını söyledi. Uslu, “Bölgesel kan merkezinin Konya’da kurulmasını talep ediyoruz. Bu konuda ilgili kurumların çalışma yapmasını ve bölgesel kan merkezinin yapılmasıyla kan bağışı farkındalığının daha da artacağını ve olumlu etki yapacağını düşünüyoruz.” dedi.
operasyonuna destek olmak için bölge halkına yönelik olarak, ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması için konserve gıda, gıda kolisi, makarna, bulgur, hazır çorba, kek, su, bebek maması, hijyen seti, sünger yatak, battaniye ve yastıktan oluşan malzemeler yola çıktı. KONTİMDER Başkanı Osman
Başaran, “Afrin operasyonundaki şehitleri rahmetle anıyoruz. Türkiye’nin güvenliği için yapılan operasyonda askerlerimize başarılar diliyor ve destekliyoruz. Dernek olarak yaptığımız yardım kampanyası ile destek olmaya çalışıyoruz. Kampanyaya katılan üyelerimize teşekkür ederim “ dedi.
AFRİN’E YARDIM TIRI Konya Tesisat ve İnşaat Malzemecileri Derneği (KONTİMDER) Afrin’e insani yardım için bir tır gıda ve temel ihtiyaç malzemesi gönderdi. Türk Kızılay’ı aracılığıyla gönderilen yardım kampanyasına KONTİMDER üyeleri katıldı. Afrin'e yönelik başlatılan ‘Zeytin Dalı’
14
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:08 AM Page 15
SİVİL TOPLUM SEKTÖRÜ ÇALIŞTAYI AB Bakanlığı tarafından düzenlenen Konya Sivil Toplum Sektörü Çalıştayı’na katılım sağlandı.
DÜNYA GAZETESİ’NDEN ZİYARET Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ, Dünya Gazetesi Yazarı Dr. Rüştü Bozkurt ve Bloomberg Tv Genel Yayın Yönetmeni Cüneyt Başaran KONTİMDER'i ziyaret etti.
KONYA İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ Konya İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Mehmet Koç'u ziyaret ettik.
MAKİNE MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL KURULU MMO Konya Şubesi Genel Kurulu’na katılım sağlandı.
ALMANYA KAPI PENCERE FUARI 21-24 Mart 2018 tarihleri arasında Almanya Nürnberg’de düzenlenen Kapı ve Pencere Sistemleri Fuarı’na ziyaret ve iş gezisi organizasyonunu Konya Ticaret Odası ile birlikte gerçekleştirdik.
TÜRKİYE’DE DARBE SÜREÇLERİ KONFERANSI Konya Sivil Toplum Kuruluşları Platformu'nun davetiyle Konya Ekonomi Kulübü ev sahipliğinde düzenlenen "Türkiye'de Darbe Süreçleri" konulu konferansta katılım sağlandı.
AZİZ HAKAN ‘A ZİYARET
Makine Mühendisleri Odası Konya Şubesi Başkanlığına seçilen Yrd. Doç. Dr. Aziz Hakan Altun'a hayırlı olsun ziyareti yaptık.
ANADOLUDA BUGÜN GAZETESİ YILDÖNÜMÜ Anadolu Bugün Gazetesi’nin 5. Kuruluş yıldönümü etkinliğine katılım sağlandı. 15
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:09 AM Page 16
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:09 AM Page 17
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:09 AM Page 18
ETKİNLİK
KONTİMDER İHRACAT KÜMESİ
İŞKUR İLE PROTOKOL İMZALANDI
KONTİMDER İhracat Kümesi kurulması ile ilgili ilk bilgilendirme toplantısı yapıldı. Her sektörden bir firma ile çalışmalara başlandı.
KONTİMDER, yeni girişimcilere destek olmak amacıyla Konya İŞKUR İl Müdürlüğü ile işbirliği protokolü yaptı. 2018 yılında dernek merkezinde 10 girişimcilik eğitimi düzenlenecek. Eğitimler ile 250 kişi girişimcilik belgesi alacak.
MİMARLAR ODASI GENEL KURULU’NA KATILIM Mimarlar Odası Konya Şubesi Genel Kurulu’na katılım sağladı.
İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI İnşaat Mühendisleri Odası Genel Kurulu’na katılım sağlandı.
SÜLEYMAN KAMİL AKIN’A ZİYARET İnşaat Mühendisleri Odası Konya Şubesi Başkanlığına seçilen Dr. Süleyman Kamil Akın ve Yönetim Kurulu’na hayırlı olsun ziyareti yaptık.
ARMAĞAN GÜLEÇ KORUMAZ’A ZİYARET Mimarlar Odası Konya Şubesi Başkanlığına seçilen Dr. S. Armağan Güleç Korumaz ve Yönetim Kurulu’na hayırlı olsun ziyareti yaptık.
DEMİRCİLER ODASI’NA HAYIRLI OLSUN ZİYARETİ
Konya Demirciler Odası Başkanlığına seçilen Mehmet Yüksel Kurt'a hayırlı olsun ziyareti yaptık.
EKONOMİ ZİRVESİ’NE KATILIM Konya Ticaret Odası ve Dünya Gazetesi işbirliği ile ‘Konya Ekonomi Zirvesi’ne katılım sağlandı. 18
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:09 AM Page 19
KONTİMDER ÜYELERİ
DİRENİŞ KARATAY FİLMİNİ İZLEDİ
Konya Tesisat ve İnşaat Malzemecileri Derneği (KONTİMDER) üyeleri ve derneğin davetlisi olarak Konya Şehit Aileleri Derneği ile Türkiye Harp Malülü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği üyeleri Diriliş Karatay filmini birlikte izlediler. Ailelerin yoğun katılımı ile izlenen Direniş Karatay filmi, Anadolu Selçuklu Devleti’nin Moğol baskısına karşı başkent Konya’daki direnişi ve Selçuklu Emiri Celaleddin Karatay’ın hayatını anlatıyor. KONTİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Osman Başaran, Direniş Karatay filmini dernek üyeleri ve şehit aileleri ile birlikte izlediklerini belirterek, Selçuklu tarihini konu alan ilk film olması açısından önem arz ettiğini söyledi. Tarihimizi anlatan bu filmi herkesin izlemesi gerektiğini vurgulayan Başaran,
şu değerlendirmeyi yaptı: “Selçuklu tarihini ilk defa konu alan bir film. Bu açıdan çok değerli olduğunu düşünüyoruz. Bilindiği üzere bu filmin çekimleri için Konya’ya bir plato yapıldı. Bu plato Direniş Karatay filminde kullanıldığı gibi bundan sonraki filmlerde de ev sahipliği yapabilecek şekilde hazırlandı. Bu anlamda Konya’da bundan böyle bir film ekonomisi söz konusu olabilir diye
düşünüyoruz. Filmin Konya’da çekilmesi, Karatay Üniversitesi tarafından gerçekleştirilmesi ile Türkiye’de ilk defa bir üniversite bir sinema filminin yapımcılığını üstlenmiş oldu. Pek çok rolde Karatay Üniversitesi öğrencileri rol aldı. Bu anlamda filmi son derece önemli ve değerli bulduğumuzu söyleyebilirim. Filme gelince tabii ki ben sinema eleştirmeni değilim ama iyi bir sinema izleyicisi olarak filmin son derece sürükleyici olduğunu, tahminimden çok daha profesyonel çekilmiş olduğunu, salona bilet alıp da giren her misafirin memnun olarak ayrılacağını düşündüğüm bir film olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Şu ana kadar izlememiş olan varsa mutlaka izlemesini tavsiye ederim.”
EMLAK VE YAPI ENDÜSTRİ FUARI UNICERA 2018 İstanbul’da UNICERA 2018 Fuarına katılan Yönetim Kurulu Üyemiz Hızır Korkmaz’ı standında ziyaret ettik.
Denizli’de düzenlenen 1. Emlak ve Yapı Endüstri Fuarı açılışına KONTİMDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımıcısı Cüneyt Tat, Genel Sekreter Hüseyin Uslu ve Yönetim Kurulu Üyesi Murat Mısır katldı. 19
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:09 AM Page 20
BİLGİ AKTARIM
KOBİ’ler ve ihracatta
‘5N 1K’ Konya Tesisat ve İnşaat Malzemecileri Derneği (KONTİMDER) Bilgi Aktarım Programına Şefik Ergönül konuk oldu. ‘İhracatta 5N 1K’ konulu sunum yapan Şefik Ergönül, Türkiye ihracatını, KOBİ perspektifinden ve dünya dış ticareti açısından değerlendirdi.
ünya Gazetesi İhracat Sohbetleri yazarı, T. İş Bankası’nın www.istekobi.com.tr sitesinin uzman Dış Ticaret Danışmanı ve Tauruswise Danışmanlık firmasının kurucu ve yöneticisi olan Şefik Ergönül, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Birleşmiş Milletler Uluslararası Ticaret Merkezi verilerini, küresel ihracat hareketleri ile Türkiye ihracatını kıyaslamalı olarak anlattı. KOBİ’ler ile büyük işletmeler arasındaki farkları ifade eden Ergönül, “TÜİK verilerine göre, her ne kadar Türkiye’deki tüm
D
işletmelerin yüzde 99.9’u KOBİ ve istihdamın yüzde 76’sını KOBİ’ler yaratmış olsa da ne yazık ki katma değerin ancak yüzde 53.3’ünü KOBİ’ler yaratmaktadır. Buna rağmen ücretlerin ancak yüzde 53’ünün KOBİ’ler tarafından ödenmekte ve maalesef ciroların da yüzde 38’ini yapabilmektedir.” diye konuştu. Dünyanın en büyük 15 ihracatçı ülkesi ile en büyük 15 gıda ihracatçısı ülke arasındaki bağlantıya dikket çeken Ergönül, “En büyük ihracatçılar arasında yer alan 8 ülkenin, yine en büyük 15 gıda ihracatçısı durumunda. Bu verilerden hareketle, sanayi ihracatının üzerine giderken, gıda üretimini ve ihracatını ihmal etme lüksümüz yok.” dedi. Büyük işletmelerin Türkiye ihracatındaki payının, yıllardır yüzde 60 seviyelerde gerçekleştiğini belirten Ergönül, KOBİ’lerin ihracat
20
yapamama nedenlerini anlattı. KOBİ’lerin neden ihracat yapmaları gerektiğini, ihracatın KOBİ’lere getirilerini ayrıntılı olarak dile getiren Ergönül, KOBİ’lerin, ihracatta karşılaştığı sorunları ve çözüm önerilerini dile getirdi. Ergönül, şöyle konuştu: “5N 1K sorularının ruhuna uygun bir şekilde, KOBİ’lerin ihracata yönelebilmek için; Ne yapmaları ve ne zaman yapmaları gerektiğini, nerede sorunlarına çözüm bulabileceklerini, nasıl bir planlama ve uygulama yapacaklarını, niçin, neleri yapmaları ve kimin bu işleri yapması gerektiğini sorularının iyi cevaplanması gerekiyor.” Sunumun ikinci bölümünde de Tauruswise Uzman Danışmanı Rifat Ay, KOBİ’lerin ihracata yönelebilmek için öncelikle firma içi değerlerini düzeltmesi gerekliliğini ifade etti. İhracatta rekabet edilebilirliğin sağlanabilmesi için maliyetlerin, işletme içi uygulamalarla azaltılabileceğini vurgulayan Ay, “Yalın üretim uygulamaları ile maliyetlerin zaman esaslı ölçümlerle yapılması gerekir. Toplanacak bu verilerle israf engellenebilir ve etkin kaynak kullanımı sağlanabilir. Bu şekilde çalışan KOBİ’ler karlı fiyatlandırmalarla rekabetçi teklifler verebilir ve uluslararası pazarlarda daha başarılı olabilirler.” diye konuştu.
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:09 AM Page 21
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:09 AM Page 22
BİLGİ AKTARIM
‘Aile İşletmeleri Dijital Dönüşümden Ciddi Biçimde Etkilenecek’ Konya Tesisat ve İnşaat Malzemecileri Derneği (KONTİMEDER) Bilgi Aktarım Programına Dünya Gazetesi Yazarı Dr. Rüştü Bozkurt konuk oldu. ONTİMDER Başkanı Osman Başaran, açılış konuşmasında, “Dünyanın değişme hızının hepimiz farkındayız. Dernek olarak, işin ehli olan insanlarla sohbet ederek, gelişmelerdeki farkındalığımızı artırmak istiyoruz. Sanırım bu bile birlikte olmamız için yeterli bir gerekçedir. Tartışmalıyız, olası gelişmeleri
K
anlamaya, edindiğimiz bilgileri adlandırmaya çalışmalıyız. Rüştü Bozkurt Hoca’ya katılımından dolayı teşekkür ediyorum.” dedi. “Aile Şirketlerini Bekleyen Yeni Gelecek” konulu bilgilendirme toplantısında, aile işletmelerinin dünü, bugünü ve yarını üzerinde görüşlerini paylaşan Bozkurt, “Aile işletmeleri kaptanın seyir defteri gibi sürekli kayıt, veri analizi
yapmazsa çok zorlanacak. Sistemler işletme yönetiminin işini kolaylaştırıyor. Bütün sorun farkında olmak için merakları sürekli canlı tutmada.” dedi. Bozkurt, toplantıda beş ana başlıkta şu konularda bilgi verdi: “Doğal bir kurum olarak ailenin bugünü ve yarını, yapay kurum olan işletmelerde üretimin dönüşümü ve aile işletmeciliği, çözülme sürecinde ataerkil aileden çekirdek aileye ve oradan lineer aileye geçiş sürecinin hızlanması, dijital dönüşümün aile işletmeleri için yarattığı fırsat ve tehditler, aile işletmelerimizin geleceğe uyumunu sağlamak için ne yapmalıyız?”
Zaruretler maharet doğurur Zaruretlerin yarattığı dönüşümler üzerinde duran Bozkurt, dijital teknolojinin insanlık tarihinde hiç tanıklık edilmeyen bir değişim ve dönüşüm yarattığına 22
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:09 AM Page 23
dikkat çekti. Dönüşümün sınırsız bağlantı, eş zamanlı iletişim, küresel işbirliği potansiyellerini artırdığını belirten Bozkurt, “Yeni bir üretim ve bölüşüm ilişkileri, yeni bir iş süreçleri ve işgücü profilleri, doğası değişen ürünler ve meslekler çağında; bugün sahip olduğumuz işlerin yüzde 70’inin gelecek 10 yılda olmayacağının kanıtlarını artık çıplak gözle izliyoruz” diye konuştu.
Fırsatları kaçırmayalım İhtiyaçlar değiştiği zaman toplumlun bütün kurumlarının değiştiğini anlatan Bozkurt, “Topraktan geçimin sağlandığı dönemde ataerkil aile, nesli sürdürmenin, malı korumanın, inanca sahip çıkmanın gücü idi. Emek-sermaye eksenli sanayi döneminde, emek-sermaye ayırımı çekirdek aileyi öne çıkardı. Ortalama ömrün 80 yılı aşması, dede, oğul, torun üçlüsünün bir arada olduğu, ekonomik bağımsızlık ve iş ilişkileri nedeniyle geleneksel bağlardan kopuk lineer aileye doğru gidiyoruz. Üretim ilişkiler ve aile kurumunun yapısı değiştiği için iş modellerimiz de değişiyor. Aile ile iş arasındaki ilişki hızla yeniden tanımlanıyor” açıklamasını yaptı. Dijital dönüşümün hız, esneklik,
erişebilirlik ve ağ yapısına dayandığını belirten Rüştü Bozkurt, şu değerlendirmeyi yaptı: “Aile işletmeleri ‘kan bağı’ ilkesiyle değil ‘liyakatle” yönetilecek yine de aile işletmeleri olacak. Veriyi anlamlandıran, üstel büyümenin hız ve esnekliğine yanıt veren, dünü, bugünü ve yarını güven altına alacak ölçek büyüklüğü, teknoloji donanımı ve yönetişim anlayışını geliştiren aile işletmeleri kalıcı, bunu beceremeyenler ise sahayı terk edenler olacak.” Dijital dönüşümün herkesi yarışın başlangıç çizgisine getirdiğini, büyük bir fırsat penceresi açtığını vurgulayan Bozkurt, iç
çekişmelerle kendi enerjimizi harcamak yerine örneğin Kazakistan’da yapıldığı gibi dönüşümü en düşük maliyetle gerçekleştirmek için aile işletmelerinin kendi aralarında ve küresel ölçekte işbirliği fırsatının büyük olduğunu, bu fırsatı kaçıranların büyük vebal altında da kalacağını ifade etti. Bozkurt, “Üretimi öğrenen Konya ve Türkiye, şimdi üretime nitelik katmak ve yeni boyutlar eklemek zorundadır. Bu konuda farkındalığı yükselmesi gereken kurumlarımız arasında aile işletmelerinin özel biri yeri vardır” diye konuştu.
AİLE İŞLETMELERİNE TAVSİYELER Konya’daki aile işletmelerinin ömürlerini uzatabilmeleri için beş önemli işi büyük bir disiplinle yapmaları gerektiğini vurgulayan Bozkurt, şu tavsiyeleri sıraladı: 1- İş yerlerini alışkanlıkla yönetmeyin, analizle yönetin. 2- İşletmenizin ‘kaptanın seyir defteri’ gibi bir kayıt defteri olsun. Ayda bir neredeyiz, eksiğimiz ne, başarılı yanlarımız neler, bizi bekleyen tuzaklar ve fırsatlar neler sorusuna yanıt veren tartışmalar yapın, yazıya dökün. 3- Çevrenizde size muhtaç olmayan dostlar edinerek, sizi eleştirmesini sağlayın. 23
4- Medyayı, döviz, faiz, enflasyon, büyüme, borsa iniş çıkışları, istihdam gelişmelerini öğrenmek için dinlediğiniz kadar işlerin nitelik analizlerini yapanları da izleyin. 5- Emtia kapitalizminin bittiğini, entelektüel kapitalizm çağında ayakta durmak için yetenek geliştiren yatırımlara ağırlık vermek gerektiğini unutmadan çalışın. Size muhalefet edenleri ihanetle suçlamayın, aykırı sözlerin, eleştirilerin zenginliğiniz olacağını kavrayın ve kendinizi fikren zenginleştirin.
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:09 AM Page 24
ETKİNLİK
Yetim Hatıra Ormanı
Ilgın imar planı
istişare toplantısı ontimder Ilgın Temsilciliği yönetim kurulu üyeleri Ilgın Belediye Başkanı Mehmet Karahan ve Ilgın Belediyesi İmar Müdürü ile istişare toplantısı yaptı. Ilgın’ın gelecek 50 yılına yön verecek olan 1/1000 imar planı hakkında görüş alışverişinde bulunan KONTİMDER Ilgın Temsilciliği Yönetimi, Ilgın için önem arz eden ve daha iyi olacağı düşünülen şu önerileri sundu: n Blok nizam yapısı Ilgın’ın yapısına ve mevcut yapılaşmaya uygun olmadığı ya detaylı bir çalışma yapılmasının gerektiği ya da kaldırılması gerektiği iletildi. n Yeni sanayi alanı gösterilmeden sanayi alanının kaldırılması veya dönüştürülmesinin uygun bulunmadığını, sürecin uzamaması ve tarım arazilerinin heba olmaması için yeni gösterilecek sanayi bölgelerinin mevcut imar planı içinde olması gerektiğini ve en az 5 adet sanayi alanı gösterilmesi gerektiği iletildi. n 1/1000 imar planında mağduriyetlerle ilgili ‘Konya yaptı bizim bilgimiz yok’ gibi durumlar kabul edilemez. Yoğunlukların düşürülmesinin asla kabul edilemez olduğu ve bu konu ile ilgili vatandaşların mağduriyetinin giderilmesi gerektiği iletildi. n Turizm alanlarında yatırımcılara
K
teşvik amaçlı özel imtiyazlı alanlar oluşturulmalıdır. n Hayvancılık alanı ve depolama alanlarıyla ilgili çalışma yapılarak imar planında belirtilmelidir. n Zemin katların otoparka dönüştürülmesiyle alakalı bodrum kat iptal edilerek uygulama yapılması 1. Derece deprem bölgesinde olan ilçemiz için uygun olmadığı belirtildi. n Askıya çıkacak imar planında değişikliğe uğramamalı, uğradığı durum üzerinden herhangi bir itirazı olmayan yerler için ruhsat izinleri verilerek Ilgın’da inşaat işlerinin önü açılmalıdır. Aksi halde inşaat sektörünün istihdam ettiği 5 bin kişi aç kalabilir. Bir an önce meclisin toplanılarak çözüm üretilmesi gerektiği iletildi. n Günde 30 bin aracın geçtiği Ilgınımızın çevre yolunu ticari anlamda değerlendirebilmek için çalışma yapılmalıdır. n Mevcut hayvan pazarı yerine itfaiye düşünülmesi ilçemizin giriş ve çıkışlarının görüntüsü açısından uygun olmadığı belirtildi. İlçemizin giriş ve çıkışları tarihi dokusuna uydurulacak şekilde çalışma yapılması gerektiği iletildi. n Kültür merkezinin merkeze yapılması uygun olmadığı, farklı bir mahalleye yapılarak cazibe merkezi oluşturulmalıdır. Yeni yapılacak devlet yatırımları için alanlar oluşturulmalı. 24
Kontimder Ilgın Temsilciliği, Yetimler Haftasında, yetim çocuklarımızla birlikte Yetim Hatıra Ormanı oluşturdu. 300 fidanın toprakla buluştuğu organizasyona Ilgın Kaymakamı Yücel Gemici, KONTİMDER Yönetim Kurulu Üyesi Gökhan Küçük, Türkiye Gençlik Kulüpleri Konfederasyonu Başkanı Bilal Okudan, Ilgın Belediyesi Fen İşleri Müdürü İsmail Aydın, TEMA Vakfı Ilgın Temsilcisi İsmail Hakkı Tapu, İHH Ilgın Temsilcisi Abdullah Yağcı, Ilgın Milli Eğitim Müdürü Mustafa Kılınç, Birlik Vakfı Ilgın Temsilcisi İbrahim Türkan, Eğitim Bir-Sen Ilgın Şube Başkanı Mehmet Kurt, İlçe Tarım Müdürü Meral Mangır ve hayırsever iş adamları katıldı.
İmar planındaki yoğunlukların düşürülmesini kabul etmiyoruz Kontimder Ilgın Temsilciliği Yönetimi, Şehir Plancısı Fatih Yılmaz ile bir araya geldi. Ilgın 1/1000 imar planı hakkında yapılan toplantıda Ilgın'ın sorunları ve talepleri dile getirildi. İmar planında yoğunlukların düşürülmesinin kabul edilemez olduğu ve mağduriyetlerin giderilerek daha yaşanabilir bir Ilgın için çalışma yapılması gerektiği belirtilerek, KONTİMDER’in bu konuda Ilgın’ın sesi olacağı vurgulandı.
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:09 AM Page 25
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:09 AM Page 26
EĞİTİM
KONTİMDER ve AÇEV işbirliği ile
İlk İş Babalık Eğitimi KONTİMDER, Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) ile yaptığı işbirliği ile Baba Destek Programı (BADEP) düzenleyerek, “İlk İş Babalık” kampanyasına destek verdi. onya Tesisat ve İnşaat Malzemecileri Derneği (KONTİMDER) aile destek eğitimleri kapsamında dernek merkezinde Baba Destek Programı düzenledi. 10 haftalık programda, 15 kişilik dernek üyesi gruba, her hafta salı günleri 2 saatlik eğitim Baba Destek Programı Grup Lideri Ali Güler tarafından verildi. Babalığın
K
sadece para kazanarak eve ekmek götürmek olmadığını belirten Ali Güler, babaların çocuklar ile geçirdikleri zaman ve kurdukları ilişki, çocukların hem zihinsel ve fiziksel gelişimini hem de sosyal ve duygusal kapasitesini etkilediğini söyledi. AÇEV olarak, bir babanın hayatındaki en önemli rolün babalık olduğunu savunduklarını vurgulayan Güler,
26
“İlk İş Babalık Kampanyası, babaların çocuklarının bakımında, gelişiminde sorumluluk üstlendiği, çocukları ile karşılıklı ve yakın ilişki kurduğu, birlikte zaman geçirdiği ilgili babalık modelinin öneminin tüm toplumda anlaşılmasını hedefliyoruz.” dedi. AÇEV tarafından Türkiye’de ilk kez yapılan ve sonuçları geçen yıl açıklanan Türkiye’de İlgili Babalık ve Belirleyicileri Araştırması raporuna göre, babaların yüzde 58’inin ilk baba olduklarında ne yapacaklarını bilemediğini ifade eden Güler, günün büyük bölümünü çocuğundan uzak geçiren babaların evde olduklarında ise çocukları ile iletişim kurmakta zorlandıklarını söyledi. Raporun sonuçlarını değerlendiren Güler, “Çocukları ile evde birlikteyken babaların yüzde 79’u televizyon izliyor. Babaların sadece yüzde 50’si çocuklarına
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:09 AM Page 27
masal ve hikâye anlatıyor. Babaların yüzde 50’si çocuğunu hiç tuvalete götürmediğini, yüzde 35’i çocuğunun tırnaklarını hiç kesmediğini belirtiyor. Araştırmamızın sonuçlarına göre babaların yüzde 38’i babalık ile ilgili bir eğitime katılmak istediklerini söylüyorlar. AÇEV, bugüne kadar eğitim verdiği 12 bin 433 gönüllü eğitmenin desteğiyle, yüz yüze eğitim programlarıyla 984 bin 806 anne, baba, çocuk ve yetişkine ulaşmıştır.” diye konuştu.
AÇEV Baba Destek Programı (BADEP) İlk İş Babalık Kampanyasının odağında yer alan ilgili babalık yaklaşımı AÇEV’in Baba Destek Programı (BADEP) uygulamalarına dayandığını belirten Ali Güler, BADEP’in 1996 yılında AÇEV tarafından geliştirilen, bilimsel gelişmeler ve toplumsal ihtiyaçlar doğrultusunda güncellenen, babanın çocuk gelişiminde aktif rol ve sorumluluk almasını hedefleyen bir program olduğunu söyledi. Güler, program hakkında şu bilgileri verdi: “3-6 ve 7-11 yaş dönemi çocukları olan babalara yönelik olarak açılan gruplarla haftada bir gün, akşam saatlerinde, 2 saat süreyle uygulanan bir yetişkin eğitim programı olan BADEP, 10/13 hafta sürmektedir. Ayrıca annelere yönelik olarak 2 oturum gerçekleştirilmektedir. Programda babalık rolü ve önemi, çocukların gelişim alanlarına destek olma, çocukla iletişim kurma, olumlu davranış kazandırma yöntemleri, çocukla kaliteli zaman geçirme etkinlikleri gibi konular ele alınmaktadır. Programa katılım ücretsiz olup bir baba grubu, 15 ile 20 arasında babanın katılımıyla oluşmaktadır. Baba Destek Programına katılan babaların, çocukları ile ilgili daha fazla sorumluluklar üstlendikleri, tüm aile bireyleri ile daha demokratik ilişkiler kurdukları ve çocuklarının gelişimlerini destekledikleri gözlemlenmiştir. Programın yalnızca babaları değil, eşlerini de çocukları ile ilişkilerinde olumlu etkilediği görülmüştür.”
İLGİLİ BABALIĞIN
9 KURALI İlgili babalığın 9 kuralını uygulayan babalar, çocuklarının gelişimine en iyi şekilde destek olacaklardır. 1 Çocuğuna sevgi gösteren, 2 Şiddetten uzak tutan, 3 Çocuğu ile birlikte öğrenen, 4 Her durumda iletişim kuran, 5 Çocuğuna fırsatlar yaratan, 6 Çocuklarına eşit davranan, 7 Onlara zaman ayıran, 8 Çocuklarının bakımında sorumluluk alan, 9 Çocuklarına fikrini soran, onları dinleyen.
İLK İŞ BABALIK n Baba çocuğunun bakımında anneyle eşit sorumluluk alırsa çocuk gelişir. n Baba çocuğuyla olumlu ve demokratik ilişki kurarsa çocuk kendini ifade etmeyi öğrenir. n Baba çocuğunu incitmezse çocuk babaya güvenir, baba fırsat verdiğinde çocuk hayatı keşfeder. Baba sevgi gösterdikçe çocuk da kendini sevmeyi öğrenir. 27
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:09 AM Page 28
GÖRÜŞ
Karekodlu
senet
uygulaması hayata geçirilmeli Konya Tesisat ve İnşaat Malzemecileri Derneği (KONTİMDER) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Dişli, karekod uygulamasının emre yazılı senetlerde (bono) bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. arekod çek uygulaması ile karşılıksız çek oranlarında bir önceki yıla göre yüzde 38 oranında azalma olduğunu belirten Dişli, “Karekodlu çek uygulamasının doğru olduğunu düşünüyor ve destekliyoruz. Ancak daha önce talep ettiğimiz gibi senetlere itibar kazandırılarak karekod uygulamasına geçilmeli. Bu konuda bakanlık çalışma başlattı ve bu yıl uygulamaya geçmeyi planlıyor.” dedi. Ticaretin büyük bir bölümünün senetle yapıldığını ifade eden Dişli, bu durumun piyasada bazı olumsuzluklar
K
yarattığına dikkat çekti. Dişli, yanlış ve eksik olarak doldurulan senetlerin değersiz bir kağıt haline dönüştüğünü belirterek, şöyle konuştu: ‘Ülkemizde mezar taşı senedi olarak tabir edilen, asıl borçlusunun hayali kişiler olan senetlerin ticarete ve ticaret erbabına zarar verdiği inkar edilemez bir gerçek. Bu nedenle senetlerin matbu evrak haline getirilmesini, karekodun senetlerde de uygulanmasını istiyoruz. Senetlerin bakkalda, markette satılan bir kağıt olmaktan çıkarılıp, çek karnesi gibi bankalar tarafından ya da PTT tarafından verilmesini, senetlerin üzerinde matbu olarak borçlunun TC kimlik numarası ve Mernis adresi gibi detayların yer alması gerektiğini düşünüyoruz.” Senetlerin matbu hale gelmesi sonucunda mezar taşı
28
senetlerinin tarihe karışacağını kaydeden Dişli, senet düzenlenirken yapılan yanlışlıklardan ötürü senedin değersiz kağıt haline gelmesinin de önüne geçileceğini söyledi. Dişli, “Karekod uygulaması sayesinde senet borçlularının sorgulanması yapılabilecek ve ticari itibarı kötü olan kişilerin senetlerinin kabul edilmemesi gibi bir doğal bir süreç yaşanacak. Bu sayede ticaret erbabının daha az zarar görmesi sağlanacaktır.” dedi.
12,7 milyar liralık senet protesto edildi Türkiye Bankalar Birliği (TBB) verilerine göre 2017 yılında 12.7 milyar lira tutarında 940 bin senet protesto edildi. Geçen yıl protesto edilen senet adedi 2016'ya göre yüzde 8 azalırken, senet tutarı ise yüzde 3 arttı. Adet olarak en fazla senedin protesto edildiği ilk 5 il sırasıyla; İstanbul, Ankara, İzmir, Konya ve Antalya oldu. Tutar olarak, Türkiye genelinde protesto edilen senetlerin yüzde 29'unu İstanbul'dakiler oluştururken, İstanbul'u, yüzde 10 ile Ankara, yüzde 6 ile İzmir, yüzde 5 ile Antalya ve yüzde 4 ile Konya izledi. Protesto edilen senetlerin tutar olarak en düşük olduğu iller ise Tunceli, Bayburt ve Siirt oldu.
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:09 AM Page 29
GÖRÜŞ
2017’DE 12 FUAR DÜZENLENDİ
KONYA İNŞAAT FUARI
HER YIL BÜYÜYOR Konya Tesisat ve İnşaat Malzemecileri Derneği (KONTİMDER) Yönetim Kurulu Üyesi Selçuk Yaşar, Konya İnşaat Fuarı’nın her geçen yıl artarak ivme kazandığını söyledi.
K
ONTİMDER’in fuarın düzenlemesinde çözüm ortağı olduğunu hatırlatan Selçuk, her yıl fuara destek verdiklerini söyledi. Geçen yıl KONTİMDER üyesi 38 firmanın fuara katılım sağladığını belirten Yaşar, “Derneğimiz kurulduğundan beri fuara destek veriyor. Geçen yıl 11 - 14 Mayıs 2017 tarihleri arasında Konya Ticaret Odası -Tüyap Konya Uluslararası Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilen fuara 191 firma katıldı. 17 ülke ve 49 ilden gelen 34 bin 416 ziyaretçi fuarı ziyaret etti. Ziyaretçi sayısında yüzde 67 oranında artış yaşandı. Bu yıl fuara katılan firma ve ziyaretçi sayısında artış olacağını tahmin ediyoruz. Dernek olarak hem
Konya hem de ülke ekonomisine kaktı sunmak için çabalarımız devam ediyor” dedi. İnşaat sektörünün yarattığı katma değer ve istihdam açısından Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri olduğunu vurgulayan Selçuk Yaşar, inşaat sektörüne yönelik fuarların bölge ve ülke ekonomisine önemli katkılar sağladığına dikkat çekti. Bu yıl 19-22 Nisan 2018 tarihleri arasında Konya İnşaat Fuarı, Konya Kent 2018, Konya Mobilya, Dekorasyon ve İdeal Ev Fuarı 2018, Konya Gayrimenkul Fuarı eş zamanlı olarak düzenlenecek. 29
Konya'da 2017 yılında TÜYAP Konya Fuarcılık A.Ş. tarafından düzenlenen 12 fuarı, 409 bin 205 kişi ziyaret etti. TÜYAP Konya Fuarcılık A.Ş.'den yapılan açıklamaya göre, 2017 yılında Konya'da düzenlenen tarım, tohum, hayvancılık, sulama teknolojileri, metal işleme, elektrik, istifleme, yapı-inşaat, gayrimenkul, yerel yönetim ihtiyaçları, ısıtma-soğutma, mobilya ve dekorasyon alanlarında olmak üzere 12 fuara, 61 ülkeden bin 167 firma katıldı. Bu fuarlar, 76 ülkeden 409 bin 205 kişi tarafından ziyaret edildi. Konya'da, 2003 yılından bu yana gerçekleştirilen 218 fuara, 20 bin 37 firma katıldı, bu fuarları 4 milyon 308 bin 37 kişi gezdi. TÜYAP Fuar ve Fuarcılık Hizmetleri Genel Müdürü İlhan Ersözlü, yaptığı açıklamada, Konya başta olmak üzere bölgenin üretim değerleri, ihracatı, istihdamı ve ekonomik dinamiklerine katkı sağlamaya devam ettiklerini vurguladı. Geçen yıl Konya'da düzenlenen fuarlarda yabancı ziyaretçi sayısının yüzde 50 arttığına dikkati çeken Ersözlü, şöyle devam etti: "Uzun yıllardır ara verdiğimiz 'Otoshow' fuarımızı 30 Ekim-4 Kasım'da TÜYAP Konya Fuar Merkezi'nde ziyaretçilerle buluşturacağız. Yine Konya Tarım Fuarı 20 Mart'ta kapılarını açtı. 2017 yılında, 17 ülkeden bin 200 marka ve 402 firmanın yer aldığı fuarı 5 gün boyunca 57 ülkeden 76 ilden 304 bin 527 kişi ziyaret etmişti. 2018'de de sektörün en büyük buluşmasına 300 binin üzerinde ziyaretçi geldi." Ersözlü, 2018 yılında 16 fuar düzenleyeceklerini belirterek, "2018'de yurt içi ve yurt dışı ziyaretçi sayımızda geçtiğimiz yıla oranla yüzde 10 artış bekliyoruz. Gelecek yıl fuarlarımız aracılığıyla ülkemizin dört bir yanından, Balkanlar, Doğu Avrupa, Rusya, Kafkaslar, Ortadoğu, Arap Yarımadası ve Kuzey Afrika'dan olmak üzere 70'in üzerinde ülkeden Konya'ya ziyaretçi bekliyoruz" diye konuştu.
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:09 AM Page 30
GÖRÜŞ
TOKİ eksen kayması yaşıyor Konya Tesisat ve İnşaat Malzemecileri Derneği (KONTİMDER) Yönetim Kurulu Üyesi Tarık Altındağ, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın (TOKİ) eksen kayması yaşadığını belirtti. OKİ’nin son yıllarda, başlangıçta yola çıktığı hedeften değişik bir hedefe doğru kanalize olduğunu gördüklerini ifade eden Altındağ, TOKİ’nin orta ve üst gelir grubuna yöneldiğini söyledi. Altındağ, “TOKİ, ilk konut hamlesini uygulayama başladığı zaman, şehit aileleri, gaziler ve dar gelirlilerin uzun vadeli ve düşük taksitler ödemek sureti ile ev sahibi olması hedeflenmekteydi ve sosyal devlet anlayışının sonucu olarak ortaya çıkmıştı. Yıllık 60 binin üzerinde konut yapmakta olan TOKİ, artık dar gelirliye hitap eden bir kurum olmaktan çıktı, orta ve üst gelir grubuna hitap eden hatta lüks diye tabir edebileceğimiz konutlar üretmeye başladı. Yola çıktığı noktadan bugün böyle bir noktaya geldiğini görüyoruz.” diye konuştu.
T
Faizler yüksek ve konut arzı talepten fazla Son yıllarda iş dünyasının TOKİ ile ilgili dertli olduğunu ve eleştirilerde bulunduğunu kaydeden Altındağ, TOKİ’nin başlangıçtaki amacına, dar gelirlilere konut üreten haline geri dönmesinin arzu edildiğini ifade etti. Altındağ, yaşanan olumsuzluklar hakkında şu değerlendirmeyi yaptı: “2017 yılında konut satış istatistikleri bir önceki yıla göre yüzde 5 oranında artmış görünüyor. Ancak
Tarık Altındağ
bu artış yeterli oranda değil. 2016 yılında hain darbe girişiminden dolayı zaten inşaat sektörü istenilen seviyede değildi. Beklentiler çok fazla iken ne yazık ki istenilen seviyede büyüme olmadı.
Konutun yapıldığı şehirden tedarik yapılmıyor Bu durumun iki temel sebebi olduğunu düşünüyoruz. Konut kredi faiz oranlarının çok yüksek olmasından dolayı birinci el konut satışlarında ciddi manada olumsuzluklar olduğunu görmekteyiz. Bir taraftan konutta faiz oranının düşürülmesini talep ederken, TOKİ ile birlikte bir arz fazlasının ortaya çıktığını görüyoruz. Uzmanlar Türkiye’nin gelecek 20 yıllık döneminde konut ihtiyacı var diyorlar ama konut arzı talep artışına göre paralel seyretmiyor. Özellikle 2017 yılının son üç ayı normalde konut satışının en hızlı olduğu aylar olmasına rağmen 2015 ve 2016 30
yılının gerisinde kaldı. Bu iki olumsuzluktan dolayı, zaten fazlaca konut yapılırken TOKİ’nin ciddi manada konut üretiyor olması sektörü sıkıntıya sokuyor diye düşünüyoruz.” TOKİ konut projelerinde yaşanan diğer olumsuzluğa dikkat çeken Tarık Altındağ, konut projesinin yapıldığı şehirden tedarik sağlanmadığını belirtti. Altındağ, “TOKİ, konut yapacağı şehirler için ihale yapıyor ve müteahhitler bu ihaleyi alıyor. Örneğin Konya’da yapılan konutun tedariki ve işçiliği başka şehirlerden yapılabiliyor. Bu durum sadece Konya özelinde değil, birçok yerde aynı durum söz konusu. Bu konuda bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. TOKİ hangi şehirde inşaat yapıyorsa, hem malzeme hem hizmet satın almasını, o şehirde ve ilçede bu işi yapanlar varsa, kapasiteleri yeterli ise satın almaların buradan yapılmasının doğru olduğunu düşünüyoruz. Bu sayede bölge ekonomisine de katkı sağlayacağını ümit ediyoruz.” dedi. Yeni işyeri yatırımlarında arsa ve bina maliyetlerinin önemli bir yer tuttuğunu vurgulayan Altındağ, firmaların makine yatırımı ve işletme sermayesinde ciddi sıkıntı yaşadıklarını söyledi. Altındağ, bu sıkıntının aşılmasında TOKİ’nin işyeri projelerine yönelmesinin önemli adım olacağını söyledi.
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:09 AM Page 31
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:09 AM Page 32
SEKTÖR
Dar gelirlilere
konut üretimi artacak
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, TOKİ başta olmak üzere ilgili kurumlar bu yıl dar gelir gruplarına yönelik konut üretimine yoğunlaşacak. Nüfus artışı dikkate alınarak İstanbul başta olmak üzere birçok şehirde dar gelirli kesimin ev sahibi olması sağlanacak. eclis'te görüşmeleri süren ekonomi paketi kapsamında konut hesabı uygulaması yeniden düzenleniyor. İlk kez konut sahibi olacak vatandaşlara daha fazla devlet desteği veriliyor. Sosyal-kiralık konut projelerine kredilerde kolaylık sağlanacak. Bankalar da yeni finansman modelleriyle dar gelirlilere yönelik projelere destek verecek. Daha düşük kredi faizi imkânı sağlayacak sözleşmelere ilişkin esasların düzenlenmesi için Bakanlar Kurulu'na yetki veriliyor. Konut açığının olduğu yerleşim yerlerine yönelik kapsamlı bir çalışma yapılırken, bu yıl için konut ihtiyacının 850 bin olması öngörülüyor. Geliri düşük kesime uzun vadeli taksitlerle satılan konutların kiralık olanları da yaygınlaştırılacak. Konut hesabı uygulamasında devlet katkısı tutarı 15 bin liradan 20 bin liraya çıkıyor. Yüzde 20 olan azami devlet katkısı oranı yüzde 25 oluyor. Konut hesabındaki aksaklıklar gideriliyor, yeni desteklerle daha cazip hale
M
geliyor. Konut Hesabı Sistemi ve konut kredisi (mortgage) arasında ilişki kurularak ev sahibi olmak isteyenlere avantaj sağlanacak. Ev sahibi olmak isteyenler ve bankalar arasında imzalanacak sözleşmelerde daha düşük faiz oranıyla konut kredisi kullanılabilecek. Konut almak isteyenlere bir dizi vergi avantajı da geliyor. Konut hesabı birikimlerinden daha düşük stopaj alınacak. Sabah'ın haberine göre, ev alırken tapu harçları sıfıra kadar düşürülebilecek. Konutlardan alınacak tapu harcı Bakanlar Kurulu kararıyla sıfıra kadar indirilebilecek. TOKİ de sosyal konuta erişmek isteyen vatandaşlar için tüm imkânları sunacak. Bu yıl İstanbul'da yaklaşık 4 bin konut teslim etmeyi hedefleyen TOKİ yılsonuna kadar Türkiye genelinde 70 bin konut yapmayı hedefliyor. Konut hesabı açtırıp tasarruf yapan kişilere 20 bin TL devlet desteği verilecek. Ancak konut hesabı açtıran kişinin tamamı kendi üzerine olan bir tapusunun bulunmaması koşulu bulunuyor. 32
31 BİN 841 AİLE EV SAHİBİ OLDU Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı dezavantajlı kesimlerin refah seviyesini artırmak için sosyal yardım kaynaklarını seferber ederken, dar gelirli vatandaşların konut sahibi olması için başlattığı proje kapsamında da on binlerce dar gelirli ev sahibi olmanın mutluluğunu yaşadı. Geçtiğimiz yıl bin 417 konutun teslimi yapılırken, proje kapsamında 31 bin 841 dar gelirli aile ev sahibi oldu. Bakanlık, sosyal konut projesinin yanı sıra dar gelirli ailelerin barınma giderlerini karşılamaya yönelik de destekte bulunuyor. Bu kapsamda 2012 yılından bu yana on binlerce haneye de ev onarımı, kira gideri desteği sağladı. 5 yılda toplamda eski ve oturulamayacak durumda olan 95 bin hanenin onarımı yapılırken, toplamda yaklaşık 450 milyon liralık barınma desteği sağlandı.
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:09 AM Page 33
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:09 AM Page 34
SEKTÖR onut satışlarında, İstanbul 16 bin 247 konut satışı ve yüzde 16.9 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u, 9 bin 686 konut satışı ve yüzde 10.1 pay ile Ankara, 5 bin 965 konut satışı ve yüzde 6.2 pay ile İzmir izledi. Konut satış sayısının düşük olduğu iller sırasıyla 7 konut ile Hakkari, 8 konut ile Ardahan ve 31 konut ile Bayburt oldu. İpotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 27.8 oranında azalış göstererek 27 bin 916 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 29.1 olarak gerçekleşti. İpotekli satışlarda İstanbul 5 bin 190 konut satışı ve yüzde 18.6 pay ile ilk sırayı aldı. Toplam konut satışları içerisinde ipotekli satış payının en yüksek olduğu il yüzde 40.8 ile Amasya oldu. Diğer konut satışları Türkiye genelinde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8.4 oranında artarak 68 bin 37 oldu.
K ŞUBAT AYINDA
96.953 KONUT SATILDI
Türkiye genelinde konut satışları 2018 Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5.4 oranında azalarak 95 bin 953 oldu.
Diğer konut satışlarında İstanbul 11 bin 57 konut satışı ve yüzde 16.3 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul’daki toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 68.1 oldu. Ankara 6 bin 497 diğer konut satışı ile ikinci sırada yer aldı. Ankara’yı 4 bin 57 konut satışı ile İzmir izledi. Diğer konut satışının en az olduğu il 5 konut ile Ardahan oldu.
43 bin 713 konut ilk defa satıldı Türkiye genelinde ilk defa satılan konut sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3.3 azalarak 43 bin 713 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk satışın payı yüzde 45.6 oldu. İlk satışlarda İstanbul 7 bin 507 konut satışı ve yüzde 17.2 ile en yüksek paya sahip olurken, İstanbul’u 3 bin 223 konut satışı ile Ankara ve 2 bin 455 konut satışı ile İzmir izledi. İkinci el konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7.1 azalış göstererek 52 bin 240 oldu. İkinci el konut satışlarında da İstanbul 8 bin 740 konut satışı ve yüzde 16.7 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul’daki toplam konut satışları içinde ikinci el satışların payı yüzde 53.8 oldu. Ankara 6 bin 463 konut satışı ile ikinci sırada yer aldı. Ankara’yı 3 bin 510 konut satışı ile İzmir izledi.
Konya’da Şubat ayında 2 bin 249 konut satıldı Konya’da 2018 Şubat ayında toplam konut satışları bir önceki aya göre yüzde 4 oranında azalarak 2 bin 249 adet oldu. Konya Türkiye genelindeki toplam konut satışlarından yüzde 2.3 pay alarak 11’inci sırada yer aldı. İpotekli konut satışı sayısı 472 adet olarak gerçekleşti. Satılan konutların yüzde 21’i ipotekli olarak satıldı ve bir önceki yılın aynı ayına göre ipotekli satılan konut sayısı yüzde 36.4 oranında azaldı. Konya’da toplam konut satışları içinde ilk satışların payı yüzde 48,2, ikinci el satışlarının payı ise yüzde 51.8 olarak gerçekleşti. 34
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:09 AM Page 35
SEKTÖR
Yapı ruhsatları
yüzde 16.2 arttı Yapı ruhsatı verilen bina sayısı, geçen yıl 2016'ya göre yüzde 16.2 arttı.
2
017 yılı yapı izin istatistiklerine göre geçen yıl 2016'ya kıyasla belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen bina sayısı yüzde 16.2, yüzölçümü yüzde 31.8, değeri yüzde 56.8, daire sayısı yüzde 32.3 oranında arttı. Söz konusu dönemde yapı ruhsatı verilen binaların toplam yüzölçümü 270.7 milyon metrekare oldu. Bunun 151.5 milyon metrekaresi konut, 59.7 milyon metrekaresi konut dışı alanlar ve 59.5 milyon metrekaresi ise ortak kullanım alanları olarak hesaplandı.
İzin belgesi verilen yapıların yüzölçümü arttı Kullanım amacına göre 208 milyon metrekareyle en yüksek payı 2 ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar oluşturdu. Bunu 15.3 milyon metrekareyle kamu, eğlence, eğitim, hastane veya bakım kuruluşlarının binaları izledi. Yapı sahipliğine göre, özel sektör 228 milyon metrekareyle en büyük payı aldı. Bunu 37.2 milyon metrekareyle devlet sektörü ve 5.5 milyon metrekareyle yapı kooperatifleri takip etti. Daire sayısına göre ise toplam 1 milyon 323 bin 118 dairenin 1 milyon
221 bin 846'sı özel sektör, 83 bin 762'si devlet sektörü ve 17 bin 510'u yapı kooperatifleri tarafından alındı. İstanbul 49.6 milyon metrekareyle en yüksek paya sahip oldu. Belediyeler tarafından yapı kullanma izin belgesi verilen bina sayısı geçen yıl 2016'ya göre yüzde 1.7 azalırken, yüzölçümü yüzde 6.6, değeri yüzde 28.2, daire sayısı yüzde 8.9 yükseldi. Bu yapıların toplam yüzölçümü 161.1 milyon metrekare olarak hesaplanırken, bunun 94.2 milyon metrekaresini konut, 35.7 milyon metrekaresini konut dışı alanlar ve 31.2 milyon metrekaresini ise ortak kullanım alanları oluşturdu. Kullanım amacına göre 121.3 milyon metrekareyle en yüksek paya 2 ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar sahip oldu. Bunu 8.4 milyon metrekareyle toptan ve perakende ticaret binaları izledi. Yapı sahipliğine göre, özel sektör 138.9 milyon metrekareyle ilk sırada yer aldı. Bunu 18 milyon metrekareyle devlet sektörü ve 4.2 milyon metrekareyle yapı kooperatifleri takip etti. Daire sayısına göre ise toplam 820 bin 526 dairenin 756 bin 207'si özel sektör, 45 bin 633'ü devlet sektörü ve 18 bin 686'sı yapı kooperatifleri tarafından alındı. 35
KONYA YAPI RUHSATINDA 5. SIRADA Konya, 2017 yılında yapı ruhsatı verilen bina sayısında 5’inci oldu. TÜİK Konya Bölge Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, 2017 yılında yapı ruhsatı verilen 6 bin 370 bina ile 5’inci sırada yer aldı. Yapı ruhsatı verilen binaların yüzölçümü ise 10.9 milyon m2. Yapı ruhsatı verilen toplam alanın yüzde 51.1’i (5.6 milyon m2) konut kullanım alanı, yüzde 30’u (3.3 milyon m2) konut dışı kullanım alanı ve yüzde 18.8’i (2.1 milyon m2) ortak kullanım alanı olarak gerçekleşti. Konya’da yapı ruhsatı verilen binaların toplam değeri 10.4 milyar TL olup bu değer ile Türkiye'de 5’inci sırada yer aldı. Konya ili yapı ruhsatı verilen 40 bin 318 daire sayısı ile il sıralamasında 6’ncı oldu.
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:09 AM Page 36
SEKTÖR
İnşaat ruhsatında
kota uygulansın İnşaat sektöründe üretilen konut sayısının artması ve herkesin müteahhitlik yapmasından kaynaklanan sıkıntıların artacağına dikkat çekiliyor.
K
onut üretimi ve müteahhit sayısının her geçen gün artmasının gelecek için tehlike çanlarının çalmasına neden olacağını belirten sektör temsilcileri, sorunun çözümü için öneriler sunuyor. Emlak Konut GYO Genel Müdürü Murat Kurum, inşaat sektörünün Türk ekonomisinin lokomotif gücü olduğunu, ekonominin geleceği adına mutlaka inşaat sektöründe ciddi düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Çiftçilere ürün kotası uygulandığını belirten Kurum, buna benzer bir sistemin inşaat sektörüne de uyarlanması gerektiğini vurguladı. Murat Kurum, inşaat
KİRA ARTIŞ ORANI
YÜKSELDİ! Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan enflasyon rakamları ile belirlenen kira artışları vatandaşın yeni sorunu oldu. Enflasyon rakamları ile açıklanan Yİ-ÜFE'nin on iki aylık ortalamasına göre belirlenen kira artış oranının son aylarda yüksek çıkması kiracıları kara kara düşündürürken, şimdiden yeni ev arayışları başladı. 2018 itibari ile kira fiyatlarına yansıyan rekor kira artışı kiracıları yerinden ediyor. Ocak ayında yüzde 15.82, Şubat ayında yüzde 15.66 ile yüksek oranda artan kira artış oranları son 5 yılın zirvesine ulaştı. Son iki aydır yüzde 16'ları bulan kira zam oranı kiracıları yeni ev arayışına itiyor. 2017 Ocak ayında yüzde 4.3 olan kira artış oranı Şubat ayı ile beraber yükselişe geçti. Ağustos ayında çift haneleri gören artış yüzde 10.94'e ulaştı ve devamında yükselişini sürdürdü. Yeni yılda rekora ulaşan kira zam oranı yüzde 15.82 ile son 5 yılın zirvesine çıktı.
36
ruhsatı almak için belediyeye başvuru işlemlerini başlatan kurum ve müteahhitlerin belediyeler tarafından çok iyi bir şekilde incelenmesini ve bunun için belirli kriterlerin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Konut fiyatlarında yaşanan düşüşün en büyük nedeninin hesapsızca verilen ruhsatlar olduğunu iddia eden Kurum, “Özellikle de kentsel dönüşümün yapıldığı yerlerde yaşanan karmaşanın daha da yoğunlaştığı belirtilirken 10 bin adet konutun satıldığı bir bölgede 30 bin konutun üretilmesi sonucunda konutun satılmasını sağlamak için fiyat indirimi yapılmasını zorunlu kılıyor.” dedi.
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:09 AM Page 37
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:10 AM Page 38
SEKTÖR
KREDİ HACMİ YÜZDE 25 ARTTI
İnşaat izin alma süreci kısalacak Yeni dönemde hayata geçirilecek eylem planlarıyla inşaat izni için gereken prosedürler azaltılarak işe başlama süresi kısaltılacak.
Y
atırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulunun 2017-2018 Eylem Planı'na göre, inşaat izinleri için yapılacak işlem sayısı 18'den 6'ya indirilecek, inşaat yapmak isteyenler projesini ve evrakını belediyeye teslim edecek. Belediyeler bu evrakı elektronik ortamda kendi birimlerine ve ilgili idarelere gönderecek, onayları elektronik ortamda alacak. Yapı ruhsatı formunda bulunması gereken imza sayısı 18'den 1'e düşürülürken, inşaata tek imza ile başlama kolaylığı getirildi. Yeni dönemde şantiye kuruluşu aşamasında iş yeri kaydı oluşturmak için Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) gitmeye gerek kalmayacak. Söz konusu işlem, ilgili belediye ile SGK arasında kurulacak iletişim kanalı ile
sağlanacak. İnşaat tamamlandıktan sonra iskan, itfaiye ve sukanalizasyon başlıkları altındaki üç denetim, belli bir sürede tek denetim altında gerçekleştirilecek. İskan için vatandaşların belediyelere verdiği "SGK ve vergi borcu yoktur" yazısına de gerek kalmayacak. Belediyeler bu belgeleri geliştirilecek arayüz ile SGK ve vergi dairelerinden doğrudan temin edebilecek. Tapu idaresi ile belediye arasında kurulacak elektronik iletişim sayesinde iskan alındıktan sonra yaptırılması gereken cins değişikliği otomatik gerçekleşecek. İnşaatın tamamlanmasının ardından elektrik bağlantısı için gereken prosedürler de azaltıldı. Buna göre yatırımcının elektrik dağıtım şirketine başvurması yeterli olacak, kazı izni için belediyeye gitmesine gerek kalmayacak. 38
İnşaat sektörüne 2017 yılında verilen kredilerdeki genişleme yaklaşık yüzde 25 oranında gerçekleşti. Aynı dönemde bankacılık sektöründe toplam kredilerdeki genişleme yüzde 2 oranında oldu. İnşaat sektöründeki krediler toplam kredilere oranla 12 kat daha fazla genişleme gösterdi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre 2015’te 116.2 milyar TL olan inşaat sektörü nakdi kredileri 2016 yılında 146.1 milyar TL’ye, 2017 yılında ise 181.2 milyar TL’ye ulaştı. 2017 yılında tutar bakımından bireysel kredi kalemlerinden, toptan ticaret ve komisyonculuktan sonra en çok kaynak ayrılan kalem inşaat oldu. Bu dönemde toplam krediler içinde toptan ticaret ve komisyonculuğun payı yüzde 9.02 iken inşaatın payı yüzde 8.64 olarak gerçekleşti. Sektörel kredilerin takibe düşme oranında da yüzde 4.36 ile toptan ve komisyonculuk ilk sırada gelirken ikinci sırada ise yüzde 3.46 ile inşaat geliyor. Bireysel krediler içerisinde ise yine konut kredileri artış gösterdi. 2010 yılında bireysel krediler içinde 61 milyar TL konut kredisi kullanılırken, 2016’da bu oran 164 miyar TL ve 2017 yılında 192 milyar TL’ye yükseldi. Toplam bireysel kredilerin yüzde 41’ini ihtiyaç ve diğer krediler oluştururken, ikinci sırada yüzde 39 ile konut kredileri yer aldı. Elektrik, gaz üretim dağıtım kalemi altında yer alan enerji faaliyetlerinde 2017 sonu itibarıyla krediler 139.7 milyar TL’de kaldı.
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:10 AM Page 39
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:10 AM Page 40
SEKTÖR
İnşaat malzemesi ihracatı 16 milyar doları aştı
İNŞAAT MALZEMELERİ DIŞ TİCARETİ (Milyon Dolar) Yıllar
İhracat
İthalat
2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017
19.704 21.115 21.253 21.214 16.999 15.168 16.380
8.882 8.553 10.372 9.295 9.135 9.325 8.942
İnşaat malzemeleri ihracatı 2017 yılında yüzde 8 artarak 16.38 milyar dolar olarak gerçekleşti. İnşaat malzemeleri yıllık sanayi ihracatı üç yılın ardından yeniden 2017 yılında artışa geçti. nşaat malzemeleri yıllık sanayi ihracatı üç yılın ardından yeniden 2017 yılında artışa geçti. İhracat artışında, ihracat pazarlarındaki toparlanma etkili oldu. 2017 yılının ilk sekiz ayında inşaat malzemeleri ithalatı geçen yılın aynı dönemine göre gerileme gösterirken, yılın son dört ayında yeniden artışa geçti. 2017 yılı ithalatı bir önceki yıla göre yüzde 4.1 düşerek 8.94 milyar dolar olarak gerçekleşti. Yıllık ithalat dört yılın ardından 9 milyar dolar seviyesinin altına indi. İnşaat malzemesi ortalama sanayi üretimi 2017 Ocak-Aralık döneminde önceki yıla göre yüzde 6.4 artış gösterdi. Geçen yıl inşaat malzemeleri alt sektörlerindeki sanayi üretiminde artış eğilimi ağırlık gösterirken, 26 alt sektörden 22’sinde üretim geçen yıla göre arttı 4 alt sektörde üretim geriledi. İnşaat malzemeleri sanayinde ağırlıklı yeri olan sektörlerden 12’sinde yıllık üretim artışı çift haneli gerçekleşti. Merkezi ısıtma radyatörleri, kilit ve menteşeler, soğutma ve ısıtma donanımları, metalden kapı ve pencere, inşaat
İ
amaçlı beton ürünleri, düz cam, musluk vana ve valfler, seramik sıhhi ürünleri ile çimento ve kablolar üretimi yüzde 10’un üzerinde büyüme gösterdi. Mermerler, seramik karolar, inşaat demirleri ile metal yapı parçaları üretimleri ise daha sınırlı büyüme gösterdi. Geçen yıla göre üretimi gerileyen sektörler ise fırınlanmış kilden karolar, duvar kağıdı, boru 40
profiller ile bina doğramacılığı ve marangozluk ürünleri oldu. 2017 yılının ikinci yarısında inşaat malzemeleri fiyatlarında önemli bir artış gerçekleşmişti. 2018 yılında bu artış eğilimi Ocak ayından sonra Şubat ayında da sürdü. Küresel ölçekte büyümenin hızlanması ile inşaat işlerinde toparlanma inşaat malzemesi talebini ve fiyatlarını artırmaya devam ediyor.
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:10 AM Page 41
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:10 AM Page 42
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:10 AM Page 43
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:10 AM Page 44
SEKTÖR
Sektörün kalbi UNICERA’da attı İstanbul-Seramik Banyo Mutfak Fuarı (UNICERA), CNR EXPO Yeşilköy’de gerçekleşti ürkiye’nin en büyük ihtisas fuarı UNICERA İstanbul-Seramik Banyo Mutfak Fuarı, 80 bin metrekarelik alanda 11 bin 219’u yabancı ve 73 bin 101’i yerli olmak üzere toplam 84 bin 320 ziyaretçinin yoğun ilgisiyle gerçekleşti. Başta ABD, Almanya, İngiltere, Rusya, Kanada olmak üzere 130 ülkeden gelen ziyaretçiler fuara büyük ilgi gösterdi. Türkiye’nin en büyük ihtisas fuarı UNICERA İstanbulSeramik Banyo Mutfak Fuarı, CNR Holding kuruluşlarından İstanbul Fuarcılık, Türkiye Seramik Federasyonu (TSF) ve Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği (TİMDER) iş birliği ile CNR EXPO Yeşilköy’de gerçekleştirildi. 27 Şubat-3 Mart tarihleri arasında düzenlenen ve 80 bin metrekare gibi rekor bir alanda gerçekleştirilen fuara, 130 ülkeden 11bin 219’u yabancı ve 73 bin 101’i yerli olmak üzere toplam 84 bin 320 ziyaretçi katıldı. Ziyaretçi rekoru kırılan fuara ABD, Almanya, İngiltere, Rusya, Kanada başta olmak üzere Avrupa, Uzak Doğu ve Sahra Altı Afrika ülkeleri yoğun ilgi gösterdi. Fiyat avantajı, kolay ulaşılabilirlik ve kaliteli üretimle büyüklüğünü 3
T
milyar dolara ulaştıran seramik sektörünün öncüsü 1.000’in üzerinde firmanın katılım sağladığı fuarda; banyo ürünleri, zemin-duvar kaplamaları, seramik işleme teknolojileri, mutfak ürünleri, dekorasyon ürünleri, ambalajlama, depolama gibi pek çok ürün grubu bir arada sergilendi.
Ödüllü tasarımcılar fuara damga vurdu Fuar sırasında düzenlenen seminerler, ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle gerçekleşti. 28 Şubat - 1 Mart’ta gerçekleştirilen ve toplam 9 oturumun yapıldığı seminerlerde İtalya, İspanya ve Almanya’dan gelen 44
dünyaca ünlü ödüllü tasarımcılar deneyimlerini ve sektördeki yeni trendleri ziyaretçilerle paylaştı. Seminerlere katılanlar arasında Diego Grandi, Sergio Perez Fortea, Massimo Farinatti ve Michael Schmidt gibi önemli tasarımcılar yer aldı. Türkiye İhracat Katkı Endeksi'nin 2017 yılı son çeyrek verilerine göre; seramik sektörü, 22.33’lük katkı oranı ile üçüncü çeyrekte olduğu gibi yine ipi göğüsleyerek Türk ekonomisine büyük katkı sağladı. Geçtiğimiz yıl 10 milyar lira ciro elde ederek 1 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren seramik sektörü; bu yıl yüzde 10 büyüyerek ihracatını 1.1 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor.
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:10 AM Page 45
SEKTÖR
EN BÜYÜK KDV PAYI İNŞAAT SEKTÖRÜNDE
Sanayi sitelerinin taşınması için destek
Maliye Bakanlığının verilerine göre, 167.3 milyar TL tutarındaki devreden KDV’nin sektörler itibariyle dağılımına bakıldığında en büyük payı 43.5 milyar TL ile inşaat sektörü oluşturdu. Dağılım ise şöyle; bina inşaatı 36.1 milyar TL, bina dışı yapıların inşaatları (taahhüt işleri) 3.5 milyar TL, özel inşaat 2 milyar TL, mimarlık ve mühendislik faaliyetleri 1.9 milyar TL. Devreden KDV’de ‘ diğer kalemler’ başlığı altında 37.9 milyar TL, KİT’ler hariç kamuda 20.2 milyar TL, toptan ticarette 16.4 milyar TL, perakende ticarette 11.6 milyar TL, kara taşımacılığı ile boru hattı taşımacılığında 9.3 milyar TL, elektrik, gaz ve buhar üretim ve dağıtımı 6.8 milyar TL, gıda ürünleri imalatında 4.6 milyar TL, gayrimenkullerin alım, satım ve kiralanması 4.3 milyar TL, motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin ticareti 2.8 milyar TL, makine ve ekipman imalatı 2.5 TL, tekstil ürünlerinin imalatı 2.5 milyar TL, konaklamada 2.5 milyar TL, motorlu kara taşıtı, treyler ve yarı treyler imalatında 2.4 milyar TL olarak dağılıyor.
Yerleşim alanları içinde kalmış sanayi siteleri ve sanayi işletmelerinin planlı sanayi alanlarına taşınması için sağlanacak kredi desteğine ilişkin usul ve esaslar belirlendi.
B
ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Yerleşim Alanı İçerisinde Kalan Sanayi Siteleri İle Sanayi İşletmelerinin Dönüşüm ve Gelişim Projelerinin Kredilendirilmesi Hakkında Yönetmeliği, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, kredi desteğinden, sanayi sitesi yapı kooperatifleri, il özel idareleri, büyükşehir belediyeleri veya belediyeler yararlanabilecek. Sanayi sitesi gelişim alanıyla ilgili olarak arsa ve arsa mülkiyetinin edinilmesi masrafları, altyapı tesisleri yapım işi, üstyapı yapım işi, idari ve sosyal tesisler yapım işi, mimarlık ve mühendislik hizmetleri ve taşınma masrafları kredilendirilecek. Bakanlık kredi desteğinden yararlanmak isteyen sanayi sitesi, yapı kooperatifleri veya idareler, ilgili valiliğe bilgilendirme raporuyla elektronik ortamda başvuracak. Bakanlık, kredi destek taleplerini krediye uygunluk açısından
değerlendirecek. Başvuruların değerlendirilmesinde alanının büyüklüğü, mevkii ve idari durum, yerleşim alanının özellikleri ve incelenen alanın yerleşim alanına göre konumu, yerleşim alanının içinde ya da çevresinde planlı sanayi sitesi alanlarının mevcut olup olmadığı ve doluluk oranları, çevresindeki alanların mevcut ve planlama durumu gibi kriterler dikkate alınacak. Yönetmelik kapsamında kullandırılacak krediler, Bakanlık bütçesinde yer alan ödeneklerden karşılanacak. Bakanlıkça verilen krediler yönetmelikle belirlenen amaçlar dışında kullanılamayacak, başka kişi ve kuruluşlara devredilemeyecek ve haczedilemeyecek. Söz konusu hükümlere uyulmaması halinde, kredilendirilme durdurularak, ödenen meblağlar sanayi sitesi yapı kooperatifi ve idarelere tahakkuk ettirilmek suretiyle, Bakanlık gelir hesabına iade edilecek. 45
KADINLARIN KONUT ALIMINDA PAYI YÜZDE 29 Türkiye’de 2017 yılında konut alımlarının yüzde 29.1’ni kadınlar yaptı. Kadınların 2017 yılında aldığı konut sayısı ise 409 bin 453 olarak gerçekleşti. 2013 ile 2017 yılları arasında kadınların konut satın alımları içindeki payı yüzde 29-30 aralığında oluştu. Türkiye İstatistik Kurumunun tapu kayıtları itibariyle toplulaştırdığı verilere göre kadınların konut satın alma içinde önemli bir yer tuttuğu öne çıktı. Kadınların işgücüne katılımındaki artış ile birlikte konut satın alma oranı da giderek yükseliyor.
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:10 AM Page 46
SEKTÖR
Yurtdışında 2017 yılında
241 proje üstlenildi Türk müteahhitlik firmaları 2017 yılında uluslararası pazarda 14.7 milyar dolar tutarında 241 proje üstlendi. ürk müteahhitlik firmaları 2017 yılında uluslararası pazarda 14.7 milyar dolar tutarında 241 proje üstlendi. Türkiye Müteahhitler Birliği’nin raporuna göre geçen yıl en çok proje üstlenilen ülkeler ise şöyle: Tanzanya yüzde 17.3, Suudi Arabistan yüzde 14.1, Rusya Federasyonu yüzde 12.1, Birleşik Arap Emirlikleri yüzde 9.1, Kazakistan yüzde 7.4, Irak yüzde 6.9, Cezayir yüzde 6, Gürcistan yüzde 5, Katar yüzde 2.8 ve Mozambik yüzde 2.5. Tanzanya'nın yeni bir pazar olarak ön plana çıktığı, Kazakistan ve Gürcistan'da son yıllarda görülen düşük performanstan sonra yükselme eğilimine geçildiği, Mozambik'in ise potansiyel bir pazar olarak ilk on ülke arasına girdiği belirtiliyor. Türk müteahhitlik firmaları uluslararası pazarda faaliyet gösterdikleri 45 yıllık dönemde yaklaşık 355 milyar dolarlık 9 bin 300 proje üstlendi. Projelerin yüzde 46.8'i Avrasya, yüzde 26.2'si Ortadoğu, yüzde 18.1'i ise Afrika ülkelerinde gerçekleştirildi. Yurtdışında imzalanan yıllık sözleşme proje tutarı son yıllarda geçmiş döneme oranla belirgin bir şekilde gerileme gösterdi. Yıllık yeni proje tutarı 2012-2015 döneminde 25-30 milyar dolar düzeyinden 2016-2017 döneminde 14-15 milyar dolar düzeyine geriledi. Bu gerilemenin büyük ölçüde sektörün ana pazarlarındaki jeopolitik
T
YILLARA GÖRE TÜRK YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ
sorunlar ve aynı döneme denk gelen enerji fiyatlarındaki gerilemeden kaynaklandığı, bu nedenle önceki yıllarda yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin son derece güçlü olduğu enerji ihracatçısı pazarlarda gerçekleştirilen yatırımların da ivme kaybettiğinin gözlendiği belirtildi. Toplam yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin yaklaşık yüzde 35'ini oluşturan Rusya, Libya ve Irak pazarlarından doğan kayıpları dengeleyebilecek yeni fırsatlar için, potansiyel pazarlar olan Sahra Altı Afrika, Hindistan, Güney Doğu Asya Ülkeleri ve Latin Amerika pazarları yakından takip edilmeye başlandı. Belirli düzeyde artış ivmesi kazanan enerji fiyatları, Suudi Arabistan, 46
Cezayir, Türkmenistan gibi Türk müteahhitlik firmalarının referanslarının güçlü olduğu pazarlardaki yatırım ortamı ve finansman koşullarına olumlu yansıyabileceği öngörülüyor. Irak'taki gelişmeler, Rusya ile ilişkilerimizdeki kademeli normalleşmenin yanı sıra Sahra Altı Afrika başta olmak üzere potansiyel pazarlardaki fırsatlar da göz önüne alındığında, en kötü dönemin geride kaldığı, önümüzdeki dönemin, yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin gelişimi açısından son 10 yıllık dönemde kazanılmış ivmenin kaybedildiği bir dönem olan 20162017 döneminden daha olumlu olması bekleniyor.
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:10 AM Page 47
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:10 AM Page 48
SEKTÖR
Ciro yüzde 12.7 arttı
RAKAMLARLA İNŞAAT SEKTÖRÜ İnşaat sektörü katma değeri yüzde 8.9 arttı Üretim yöntemine göre Gayri Safi Yurtiçi Hasılat (GSYH) 2017 yılında bir önceki yıla göre yüzde 7.4 arttı. Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH, 2017 yılında bir önceki yıla göre yüzde 19 artarak 3 trilyon 104 milyar 907 milyon TL oldu. 2017 yılında GSYH içinde inşaat sektörünün katma değeri yüzde 8.9 artış gösterdi. Tarım sektörü yüzde 4.7, sanayi sektörü yüzde 9.2 artış gösterirken, ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetlerinin toplamından oluşan hizmetler sektörünün katma değeri yüzde 10.7 arttı.
İnşaat ciro endeksi, 2017 yılı IV. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 12.7 oranında artarken, 2017 yılında bir önceki yıla göre yüzde 14.2 oranında arttı. Endeks, 2018 yılı Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 50.3 arttı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış inşaat ciro endeksi ise bir önceki aya göre yüzde 21.9 arttı.
İstihdam yüzde 5.7 azaldı İnşaat istihdam endeksi 2017 yılı IV. çeyreğinde, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 5.7 oranında azalırken, 2017 yılında bir önceki yıla göre yüzde 9.2 oranında azaldı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış inşaat istihdam endeksi ise bir önceki çeyreğe göre yüzde 1 oranında azaldı.
İnşaat maliyet endeksi aylık yüzde 4.91 arttı İnşaat maliyet endeksi (İME), 2018 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 4.91, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 16.22 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 1.93, işçilik endeksi yüzde 11.79 arttı. Ayrıca, bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 17.29, işçilik endeksi yüzde 14.06 arttı.
İnşaat sektörü güven endeksi 78.9 oldu Mevsim etkilerinden arındırılmış inşaat sektörü güven endeksi bir önceki ayda 83.8 iken, Mart ayında yüzde 5.9 oranında azalarak 78.9 değerine düştü. İnşaat sektörü güven endeksindeki bu azalış; “alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyini” mevsim normalinin üzerinde değerlendiren ve gelecek üç aylık dönemde “toplam çalışan sayısında” artış bekleyen girişim yöneticisi sayısının azalmasından kaynaklandı. İnşaat sektöründe bir önceki aya göre; alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi ve toplam çalışan sayısı beklentisi endeksleri sırasıyla yüzde 2.1 ve yüzde 8.6 azaldı.
48
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:10 AM Page 49
326/8 )25./ï)7 3 26/8 )25./ï)7 6$7,ù 6(59ø6 <('(. 3$5d$ .ø5$/$0$ 6 $7,ù 6(59ø6 <('(. 3$5d$ .ø5$/$0$
7GGün 24 Saat hizmetiniz hizmetinizdeyiz deyiz
LýLQLQ HKOLQH ELU GDQñýñQ VRQUD SLýPDQ ROPD\ñQ
POSL POSLU U FORKLİFT
Y YETKİLİ ETKİLİ SER SERVİS VİS
Forklift Forklifft servis servis hizmeti alanında faaliy faaliyet et göst göstermektedir. ermektedir. Firmamız forklift fo orklifft tamirat tam at sekt Firmamız tamir sektöründe öründe yyer er alan müşt müşteri eri memnuniy memnuniyeti eti vve e dürüstlüğü kendine ilke edinmiş edinmiş,, bu ilke doğ doğrultusunda rultusunda sür sürekli ekli büyüyen büyüyen vve e gelişen fir firmadır. madır. P Poslu oslu FForklift orklifft olarak olarak belir belirlediğimiz lediğimiz hedefler hedeflere e ulaşmak için işimiz işimize e önem vveriyoruz. eriyoruz. Çünkü Çünkü yaptığımız yaptığımız işin bilincindeyiz. Siz değer değerlili müşterilerimizle müşterilerimizle iş hayatından hayatından dostluğa doğ doğru ru sağlam bir köprü kkurmak urmak ttemennisiye emennisiye faaliyetimize faaliyetimize devam devam ediy ediyoruz. oruz. Firmamızın Firmamızın ana hedefi, tek tek bir yüklenici yüklenici olarak olarak satış, satış, ser servis, vis, yyedek edek par parça ça ve ve kiralama kiralama ççözümlerini özümlerini sizler sizlere e sunmaktır sunmaktır..
A Adres dres
Telefon T e elefon
Hor Horozluhan ozluhan Mah. Güng Güngördü ördü Sok. No:43 Selçuklu/K Selçuklu/KONYA ONY YA 0332 248 50 16 - 0532 153 02 32
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:10 AM Page 50
RÖPORTAJ
ENERJİ İTHAL EDEN ÜLKEMİZ İÇİN YALITIM SEKTÖRÜ KRİTİK ÖNEME SAHİP Binalarda tüketilen enerjinin Türkiye ekonomisi açısından önemine dikkat çeken Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER) Başkanı Levent Pelesen, binalarda tüketilen enerjinin toplam enerji tüketiminde yüzde 37 oranı ile en yüksek paya sahip olduğunu söyledi. Pelesen, Türkiye’deki binaları ısı yalıtımlı hale getirerek, ülkemizin toplam enerji faturasını yaklaşık yüzde 15 azaltmanın mümkün olduğuna dikkat çekti. Levent Pelesen, yalıtım sektörüne yönelik sorularımızı cevapladı...
Türkiye'deki yalıtım sektörünü değerlendirir misiniz? Nasıl gelişim gösterdi? İZODER olarak faaliyetleriniz nelerdir? Yalıtım sektörü, enerji verimliliği kavramının giderek önem kazandığı günümüzde, büyümeye ve gelişmeye çok açık bir sektör haline geldi. Kamu ve kamuoyu daha çok bilinçlendikçe, yalıtım uygulamaları, binalarda enerji verimliliğini sağlamanın vazgeçilmez unsuru olarak gelişmeye devam edecek. Yalıtım bilincini yaygınlaştırmak amacıyla 25 yıldır faaliyet gösteren ‘Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği İZODER’ olarak; günümüzde, dünyanın en önemli gündem konuları haline gelen ‘enerji’, ‘çevre’ ve ‘istihdam’ kavramlarıyla 50
direkt ilişkili bir sektörü temsil ediyoruz. Isı, su, ses ve yangın yalıtımının yaygınlaşmasını sağlamak, bu konuda kamuoyunu bilinçlendirmek, sektörün gelişimini sağlamak ve sorunlara çözüm bulmak öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Ülkemizde önemli bir büyüklüğe ulaşan yalıtım sektörünü tek çatı altında toplayan bir kuruluş olmanın sorumluluğuyla hareket ederken, 2018 yılında da, tüm yalıtım uygulamalarının artması, gelişmesi ve sektörün büyümesini sağlamak amacıyla önemli adımlar atıyoruz. Ayrıca binalarda tüketilen enerji Türkiye ekonomisi için de çok önemli çünkü yüzde 37 ile binalarda yapılan tüketim, toplam enerji tüketimimizde en yüksek paya sahip. Türkiye’deki binaları ısı
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:10 AM Page 51
yalıtımlı hale getirerek, ülkemizin toplam enerji faturasını yaklaşık yüzde 15 azaltmamız mümkün. Isı, ses, su ve yangın yalıtım sektörünün pazar büyüklüğü, üretim, ithalat, ihracat açısından değerlendirir misiniz? Yalıtım sektörü, önemli ölçüde enerji ithal eden Türkiye ekonomisi için kritik önem taşıyor. Bugün gelişmiş ülkeler sıfır enerjili konutlar, pasif evler gibi konseptlere yönelmiş durumda. Enerji verimliliği stratejilerinde ve özellikle binalarda, tüm taraflar; sektör, kamu ve tüketiciler üzerlerine düşeni hassasiyetle yerine getiriyor. Yalıtımla kışın ısıtma, yazın da soğutma amacıyla harcanan enerjiden ortalama yüzde 50 tasarruf sağlanıyor. Bu da doğalgaz ve elektrik faturalarını yarı yarıya düşürüyor. Türkiye’nin, İklim Değişikliği Paris Anlaşması’ndaki gibi uluslararası taahhütlerini yerine getirmesi, binalarda enerji verimliliği açısından yalıtımının sağlıklı gelişmesi için yaşamsal önemdedir. Yalıtım sektörünün gelişmiş iki ana alanı olan ‘ısı yalıtımı’ ve ‘su yalıtımı’nda ihracattan bahsedebiliriz. Isı yalıtım sektörünün ürünleri havaleli olduğunda ihracat ürünü olarak çok rekabetçi bir durumu bulunmamaktadır. Ancak su yalıtımı ürünleri ile birlikte ihraç edildiğinde rekabet edebilir duruma gelebilmektedir. Sadece ısı yalıtımı ürünlerinde çok sınırlı bir ihracat yapılabilmektedir. O da Güney Doğu’da veya Doğu
Anadolu’daki üretim tesislerinden Ortadoğu’daki yakın ülkelere navlunun rekabete izin verdiği mesafelere yapılabilmektedir. Sektörün ihracat büyüklüğü yaklaşık 300-350 milyon dolar civarındadır. Ancak ihracat potansiyeli olan bir sektör olarak bu rakamın yapılacak planlı yatırımlarla katlanabileceğini söyleyebiliriz. Sektörde uygulamalar açısından yasal durum nedir? Sektörde yaşanan temel sorunlar nelerdir, çözüm önerileri.... Sektörün üretim yapan firmaların durumu, yerli/yabancı oranı, yeni yatırımlar nedir? Sektör sorunlarının en başında, yalıtımla ilgili yayımlanan yasal mevzuatların uygulamalarının istenen seviyede olmaması geliyor. Mevcut mevzuatların da etkin bir şekilde uygulanması ve denetlenmesi noktasında çok
51
eksiğimiz olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle ısı yalıtımı uygulamalarında yaşanan en önemli sıkıntılardan biri tüketicinin aldatılmasıdır. Yalıtım yaptırmak isteyen vatandaşlarımız çok dikkatli olmalı. Boya, sıva ve nitelikli yapı malzemesi dediğimiz ürünlerin ısı yalıtımına katkı verdiği doğrudur, bu ürünlerle standartların ön gördüğü seviyelerde neticeler alınması mümkün değildir. Hatta tek bir ürün ile ısı, su, ses ve yangın yalıtımının yapıldığı iddiaları bilimsel bir temele dayanmamaktadır. Bunun yanında doğru yalıtım malzemeleriyle yapılan uygulamalarda yanlış malzeme kullanmak suretiyle de elde edilebilecek tasarruf miktarları sağlanamıyor. Bunun için vatandaşlarımız, yaptıracakları uygulamalarda CE belgesi ve İZODER’e üye kuruluşların denetime tabi tutularak alabildikleri İZODER Kalite Onay Sertifikasına (İKOS) sahip ürünler kullanılmasını talep etmeli. Yalıtım uygulaması yaptıracak firmalar da, ustalara, Mesleki Yeterlilik Belgesi (MYK) sahibi olup olmadıklarını sormalıdır. Bu iki önemli hususa dikkat edildiğinde uygulama sorunu yaşama olasılığı en aza inecektir. Son olarak tüketicilere tavsiyemiz, yalıtım uygulamalarını İKOS’lu İZODER üyelerinin ürünleriyle, Mesleki Yeterlilik Belgesi’ne sahip uygulayıcılara yaptırmalarıdır. Sektörde bulunan yerli ve yabancı
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:10 AM Page 52
firmalar dünyadaki mevcut tüm yalıtım ürünlerini piyasaya sunuyor. Özellikle inovasyon veya yeni ürün adı altında sunulan ürünler bilimsellikten uzak. Yalıtım bilincinin gün geçtikçe artmasından ve yaratılan pazardan, en hızlı şekilde manipülasyonla ve haksız rekabet yaparak pay kapmaya çalışan firmalar bulunuyor. Bazı nitelikli yapı malzemeleri bu amaçla kullanılarak tüketiciler aldatılıyor. Bu konular maalesef Ar-Ge ve inovasyon adı altında yapılıyor. Piyasa gözetim denetim yetkisinde olan ilgili makamlar bu konuda daha titiz ve standartların veya mevzuatlardaki bilimselliğin, tekniğin gerektirdiği durumları hassasiyetle kontrol etmeleri, denetlemeleri gerekiyor. Yalıtım sektörünü temsil eden İZODER olarak, pazarın önemli oyuncuları ile birlikte bu tür olumsuz faktörlerin önüne geçmeyi hedefliyoruz. Bu arada Mesleki Yeterlilik Belgesi’nin de yalıtım sektörü ve tüketici açısından çok önemli olduğunu vurgulamak isterim: ‘Mesleki Yeterlilik Belgesi’nin 26 Mayıs 2016 tarihinden itibaren zorunlu hale getirilmesi, yalıtım sektörünün gelişimi adına çok önemli bir adımdır. Doğru ve kaliteli yalıtım için, ısı yalıtımı uygulamasının bu işte yetkin ustalarca yapılması gerekiyor. Artık yapı sektöründe ustaların Mesleki Yeterlilik Belgesi’ne sahip olmadan çalışamaması, belgesiz ustalara ve bu ustaları çalıştıran firmalara yaptırım uygulanması da, ülkemizde doğru yalıtım uygulamalarının artmasını sağlayacak. Vatandaşların da bu konuda bilinçlenerek, uygulayıcı firmaların belgeli usta çalıştırıp çalıştırmadıklarını kontrol etmeleri çok önemli. Yalıtımla ilgili yeni yönetmeliklerden bahseder misiniz? Son yıllarda kamunun da yalıtıma önem vermesi sonucu yeni yasal düzenlemelerle sektörün gelişimi ivme kazandı. Sektörümüzün yıllardır beklediği
‘Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği’ 27 Ekim 2017 tarihinde yayımlandı. Ülkemizde büyük bir eksikliği giderecek bu yönetmelik; sektörümüzün, İZODER Su Yalıtımı Komisyonu Üyelerinin ve İZODER çalışanlarının yıllar süren emek ve katkıları ile ülkemize kazandırıldı. Ülkemiz ve yalıtım sektörü için çok önemli olan ‘Binaların Gürültüye Karşı Korunması Hakkında Yönetmelik’ ise 31 Mayıs 2017 tarihinde yayımlandı. Her iki yönetmelik de İZODER’in her platformda vurguladığı vatandaşlarımızın güvenli, sağlıklı konforlu binalarda yaşama hakkına hizmet edecek hayati önemde yönetmeliklerdir. Elbette eksiklikler, düzeltmeler olacaktır ancak önemli olan, sektörün bir nirengi noktası kazanmasıdır. Yönetmeliklerin çıkması büyük bir adımdır ancak şimdi İZODER olarak bu yönetmeliklerin tanıtımını yapmak, uygulanması için kamuoyu oluşturmak, denetim mekanizmalarını harekete geçirmek gibi yeni sorumluluk ve hedeflerimiz var. 52
İNŞAATLARDA YALITIMIN
ÖNEMİ NEDİR?
Teknoloji geliştikçe, konut kalitesinin ve kullanılan yalıtım malzemelerinin kalitesinin artması gibi faktörlerle, inşaat sektöründe önemli değişimlere tanık oluyoruz. Tüm bu gelişmelere ‘kentsel dönüşüm’ sürecinin dahil olması da, sektöre hareketlilik kazandırıyor. Türkiye’de, Avrupa standartlarına uygun, enerji tasarruflu binalara sahip olabilmemiz için önümüzde ‘kentsel dönüşüm’ gibi çok önemli bir fırsat var. Eğer elimizdeki bu fırsatı iyi değerlendirerek yeniden inşa edilecek tüm binalara CE ve ETAG belgelerine sahip, Avrupa standartlarına uygun ürünlerle ısı yalıtımı yaptırırsak ülke ekonomimize her yıl milyarlarca dolarlık katkıda bulunabiliriz. Konut ve işyerlerindeki enerji tüketimini önemli ölçüde azaltmanın ve her mevsim konforlu yaşamanın yolu, binalarımıza ısı yalıtımı yaptırmaktan geçiyor. Belgeli ustalar tarafından, doğru yalıtım ürünleri ile mevzuatlara uygun yapılan mantolama uygulamaları tüketiciler tarafından güvenle tercih edilebilir.
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:10 AM Page 53
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:10 AM Page 54
DOSYA
Enerji tasarruf politikaları
yalıtım sektörünün önünü açıyor Enerji verimliliği ile binalarda yaşam standardı ve hizmet kalitesinin, endüstriyel işletmelerde ise üretim kalitesi ve miktarının düşüşüne yol açmadan, birim veya ürün miktarı başına enerji tüketiminin azaltılması hedefleniyor. nşaat sektörünün alt sektörlerinden olan yalıtım sektörü binaların enerji tasarrufu açısından büyük önem taşıyor. 2023 yılı ulusal strateji hedefleri ve enerji politikalarının en önemli ayağı olarak enerji tasarrufu ve verimliliği ile enerji arz güvenliğinin sağlanması, dışa bağımlılık risklerinin azaltılması, çevrenin korunması ve iklim değişikliğine karşı mücadelenin etkinliğinin arttırılmasının sağlanması amaçlanıyor. Türkiye'nin Enerji
İ
Yoğunluğunun 2023 yılına kadar, 2011 yılına göre en az yüzde 20 azaltılması hedefleniyor. Bir binanın temelden çatıya yalıtım uygulamaları enerji tasarrufu açısından önemli avantajlar sağlıyor. Isı, ses, su yangın yalıtımı için kullanılan malzemeler geniş bir ürün yelpazesi oluşturuyor. Kompleks ve karmaşık ürünlerden oluşan bir yapıya sahip olan yalıtım sektöründe, çok sayıda yalıtım ürünü mevcut olup bu ürünler inşaat sektörü dışında birçok endüstriyel alanda da kullanılıyor. 54
2016 Türk Yapı Sektörü Raporu’na göre Türkiye yalıtım sektöründe üretim yapan 174 firma yer alıyor. 2015 yılında üretilen yalıtım malzemesi üretim değeri 2.5 milyar TL’ye ulaştı. 2015 yılı verilerine göre 180 bin 577 ton taşyünü, 21 bin 444 ton perlit, 93 bin 928 ton ısı ve ses yalıtım karışımı, 95.8 milyon m2 çatılarda su yalıtımı amaçlı kullanılan bitümenli membranlar, 141 bin 567 ton daha çok mantolama olarak bilinen EPS, XPS polistren yalıtım levha/panelleri ve 116 bin 865 ton cam elyaf örtü ve camyünü keçe üretildi. Türkiye, 2015 yılında 100.8, 2016 yılında 96.7 milyon dolar değerinde yalıtım malzemesi ihracatı yaptı. En çok ihraç edilen yalıtım malzemeleri cam liflerden
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:10 AM Page 55
örtü ve şilteler ile polistren yalıtım levhaları EPS ve XPS oldu. Çatılarda su yalıtımı için kullanılan bitümenli membranlar ile taşyünü ihracatı da yalıtım malzemeleri ihracatı içinde önemli bir yer tutuyor. 2016 yılı 100.2 milyon dolarlık yalıtım malzemeleri ithalatı yapıldı. Önceki yıla göre yüzde 2.9 azalan yalıtım malzemeleri içinde en çok ithalatı yapılan ürün camyünü keçeler ile taşyünü. Isı, ses yalıtım malzemeleri de önemli yer tutuyor.
ABD en çok ihracat yapan ülke Dünya yalıtım malzemeleri ihracatı 2015 yılında 2014 yılına göre yüzde 9.3 azalarak 13.5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Su yalıtımında kullanılan bitümenli karışımlar hariç diğer tüm yalıtım malzemeleri ihracatı düşüş gösterdi. Perlit en çok ihracatı düşen yalıtım malzemesi olurken, en çok ihracatı yapılan yalıtım malzemelerini camyünü keçeler ve bitümenli karışımlar oluşturdu. ABD, dünya yalıtım dış pazarlarında en çok ihracat yapan ülke konumunda. ABD’nin yalıtım malzemesi ihracatı 1.76 milyar dolar seviyesinde. Malezya, Çin ve Almanya, ABD’den sonra en çok yalıtım malzemesi ihraç eden ülkeler. Türkiye 101 milyon dolar ile 26. sırada yer alıyor. Çin 4.8 milyar dolar ile en fazla yalıtım malzemesi ithalatı yapan ülke. En çok ithalat gerçekleştiren 8 ülke gelişmiş ülkeler olurken, Türkiye 103 milyon dolarlık ithalatı ile 30. sırada yer alıyor.
TÜRKİYE YALITIM MALZEMELERİ ÜRETİMİ (2015) YALITIM MALZEMESİ
ÜRETİM
Taşyünü Perlit Isı Ses Yalıtım Malzemeleri Çatılarda Su Yalıtımı İçin Kullanılan Bitümenli Rulolar, Membranlar Polistren Yalıtım Levhaları EPS, XPS Paneller Cam Liflerden Örtü Şilte/Camyünü Keçeler Kaynak: Türkiye İstatistik Kurum
TÜRKİYE YALITIM MALZEMELERİ İHRACAT VE İTHALATI (BİN DOLAR) ÜRÜN
İHRACAT 2015
Bitümenli Karışımlar Taşyünü Perlit Isı Ses Yalıtım Malzemeleri Bitümenli Rulolar, Membranlar EPS, XPS Paneller Cam Liflerden Örtü Şilte Camyünü ve Cam Liflerden Keçeler Yalıtım Malzemeleri
1.454 12.512 1.420 5.359 16.163 24.739 25.576 13.578 100.801
2016 1.842 12.230 1.320 4.828 14.992 20.948 29.150 11.436 96.747
DÜNYA YALITIM MALZEMELERİ DIŞ TİCARETİNDE İLK 10 ÜLKE (MİLYON DOLAR) SIRA ÜLKELER İHRACAT 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 26
ABD Malezya Çin Almanya Rusya Kanada İngiltere Belçika Japonya Polonya Türkiye
1.759 1.586 1.360 1.275 529 511 511 477 388 380 101
SIRA 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 30
180.577 Ton 21.444 Ton 93.928 Ton 95.805.264 m2 141.567 Ton 116.865 Ton
ÜLKELER İTHALAT Çin ABD Almanya Kanada Fransa İngiltere Meksika Hollanda İtalya Avusturya Türkiye
4.805 1.188 822 759 555 422 399 296 277 243 103 55
İTHALAT (%) 26,71 -2,25 -6,98 -9,92 -7,24 -15,33 13,98 -15,77 -4,02
2015
2016
(%)
1.980 29.206 881 19.003 14.349 1.736 8.488 27.531 103.174
4.061 26.246 1.090 18.050 13.308 2.341 7.403 27.697 100.195
105,15 -10,14 23,64 -5,01 -7,25 34,83 -12,78 0,60 -2,89
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:10 AM Page 56
DOSYA
Yapı kimyasalları sektöründe
YATIRIMLAR ARTIYOR! Yapı kimyasalları sektöründe son yıllarda yatırımlar artarken, çok sayıda uluslararası firma üretim için Türkiye’yi seçti. Sektörün pazar büyüklüğü yaklaşık 3.5 milyar TL’yi buluyor. apı kimyasalları sektöründe ulusal ve uluslararası 500'ün üzerinde firma faaliyet gösteriyor. Sektörde yaşanan yoğun bir rekabetin yanında, kentsel dönüşüm ve yeni yatırımlar, yenileme ve güçlendirme faaliyetlerinin talep artışını önemli ölçüde artıracağı öngörülüyor. İnşaat sektörünün gelişmesine paralel olarak büyümesini artıran yapı kimyasalları sektörü gelişimini hızla sürdürüyor. Kompleks bir alan olan yapı kimyasalları yalıtım ve boya sektörleriyle iç içe geçmiş ürünleri nedeniyle sınırlaması ve sınıflaması zor bir sektör. 500’e
Y
yakın firmanın faaliyet gösterdiği sektör, son yıllarda hem ürün hem üretici bazında gelişme gösterdi. Dünyanın önde gelen yapı kimyasal firmaları Türkiye’de yaptıkları yatırımlarıyla Türkiye yapı sektöründeki gelişmelerden yararlanarak, hızlı gelişim gösteriyorlar.
Üretim hacmi artarak devam ediyor Sektörde çok sayıda yurtdışı firmanın distribütörü de yer alıyor. Sektörün 2015 yılında pazar büyüklüğü 2.7 milyar TL’ye ulaştı. Türkiye yapı kimyasalları sektörünün dünya ile 56
kıyaslandığında en az 2-3 kat daha büyüme potansiyeli olduğu vurgulanıyor ve Türkiye’de ulusal ve uluslararası faaliyeti olan birçok yatırımcı için cazip pazar oluşturuyor. Yapı kimyasalları sektörü üretim hacmi her yıl artarak devam ediyor. 2014 yılında gerçekleşen 2.8 milyon tonluk üretim 2015 yılında 3.7 milyon tona yükseldi. İç pazarda satılan ürünlerin toplamı ise 3.78 milyon ton civarında. 2015 yılı yapı kimyasalları toplam satışı 3.57 milyar TL olarak gerçekleşti. Bu ürünler arasında hazır harçlar 1.89 milyon tonla en çok satışı yapılan ürün olarak ilk sırada yer aldı.
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:10 AM Page 57
TÜRKİYE YAPISAL KİMYA ÜRÜNLERİ PAZARI Çimento Harç Beton Katkıları Hazır Harçlar Yanmayı ve Su Geçirmeyi Önleyen Müstahzarlar Hazır Tutkal ve Yapıştırıcılar, Diğer Müstahzar Yapıştırıcılar Cam Macunları, Macun Reçineli Çimentolar Boyacılıkta Kullanılan Dolgu ve Sıvama Ürünleri Dış Cephe Hazır Sıva, Çimento Esaslı Seramik Yapıştırıcı ve Dolgu Yapı Kimyasalları
ÜRETİM
SATIŞ
FİRMA SAYISI TON 35 63 17 59 22 13 45 254
795.515 1.845.149 153.829 435.808 67.236 48.858 394.687 3.741.082
814 551 169 737 247 44 153 2.715
TON 793.131 1.892.510 142.741 456.483 54.870 48.894 387.776 3.776.404
MİLYON TL 786 599 166 1.339 569 29 84 3.573
t
Çimento ve beton katkıları, 793.131 ton ile en fazla satışı yapılan ikinci yapısal kimya ürün grubu oldu. Türkiye 2015 yılında 317 milyon dolarlık yapı kimyasalları ihracatı ile 15. sırada yer aldı. Çin 2.5 milyar dolar ile en çok ithalat yapan ülke konumunda. Almanya 1.3 milyar dolar ile ikinci sırada, 735 milyon dolar ile Kanada üçüncü sırada yer alıyor. Türkiye ise 424 milyon dolar yapı kimyasalları ithalatı ile 13. sırada. Yapı kimyasalları ithalatı 2016 yılında 426.9 milyon dolar olarak gerçekleşti. En çok ithalatı yapılan grup yapıştırıcılar ve macun reçineli çimentolar ile macunlardır. 2016 yılında en çok yapı kimyasalı 58.2 milyon dolar ile İran’a satıldı. Bir diğer komşu ülke Irak’a yapılan ihracat ise 38.5 milyon dolar seviyesinde kaldı. İlk 5 ülke içerisinde yer alan diğer ülkeler ise Gürcistan, Türkmenistan ve Azerbaycan. Dünya yapı kimyasalları ihracatı 2015 yılında 19.5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Kauçuk-plastik esaslı yapıştırıcılar 6.8 milyar dolar ile en fazla ihracatı yapılan ürün konumunda. Boya dolgu ve sıvama maddeleri ile macun reçineli çimentolar ihracatı da 5.5 milyar dolar civarında. En çok yapı kimyasalı ihraç eden ülke Almanya, 2015 yılında 3.6 milyar dolarlık yapı kimyasalı ihracatı yaptı. Almanya’yı ABD ve Çin izledi.
MİLYON TL
YAPI KİMYASALLARI
NEDİR? İnşaat ve bina yapımında kullanılan malzeme ve materyallere ‘yapı kimyasalları’ denir. Günümüzde yapı kimyasalları yalnızca kimyasal çözeltiler ve eriyikler gibi algılansa da teknoloji bazlı gelişim gösteren farklı yapı kimyasalları da vardır. Yapı sektöründe kullanılan ve inovatif özelliklere sahip olan yapı kimyasalları; sıradan ve alışılagelmiş yapıştırıcıların ve kuvvetlendirici onarım malzemelerinin yerine kullanılmaktadır. Özellikle seramik birleştiriciler, sıva ve şaplar, mantolama levha yapıştırıcıları da bina ve inşaat yapımında kullanılan yardımcı malzemelerdir. Fayans ve seramik gibi zemin kaplama işlemlerinde kullanılan yapıştırıcı yapı malzemeleri, geri dönüşümlü ve çevre dostudur. Yapı kimyasalları birçok başlıktan oluşmakla beraber aynı zamanda her yapı kimyasal grubu da kendi içinde alt başlıklara ayrılmaktadır. 57
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:10 AM Page 58
DOSYA
Koyun yününden yalıtım malzemesi
Yanlış montaj enerjİ kaybına neden oluyor
Sivas Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ile Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi'nce yürütülen projede, koyun yününden binalar için ısı yalıtım malzemesi geliştirildi. Selçuk Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Esat Sami Polat koyun yününden inşaatlarda kullanılmak için ısı yalıtım izolasyonu geliştirdi. Koyunların vücutlarını saran yünleri sayesinde sıcak, soğuk, nem gibi dış etkenlerden korunarak her iklimde kalıcı olma özelliği sunan yün, projeyle inşaatlarda da kullanılacak. Böylece giyim sektöründe kullanılan koyun yünü artık inşaatların ısı yalıtımında da kullanılabilecek. Proje 4'üncü AGRO Sivas Gıda Tarım ve Hayvancılık fuarında minyatür eve uygulanarak tanıtıldı. Konu hakkında açıklamada bulunan Sivas Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Seyit Yıldız, artık küçükbaş hayvan yetiştiricilerinin değerlendiremedikleri yünleri atmak yerine inşaat sektöründe ısı yalıtımında kullanarak kar elde edebileceklerini söyledi.
Binalarda ısı kaybının yüzde 20’si pencerelerin yanlış montajından kaynaklanıyor.
aşam alanlarına gün ışığı ve havalandırma sağlayan pencereler, enerji verimliliği için oldukça önem arz ediyor. Pencere ve Kapı Sektörü Derneği’nin (PÜKAD) yaptığı araştırmada pencerelerin enerji verimliliği için önemini ortaya koydu. Araştırmaya göre, pencerelerde yapılan yanlış montaj uygulamaları sonucu ısı enerjisinin yüzde 20’sinin kaybedilmesine yol açıyor. Türkiye enerjisinin yüzde 30’unu binaları ısıtmak için kullanıyor. Bu durum enerji tasarrufunda pencerenin ne kadar önemli bir yapı elemanı olduğu ortaya koyuyor. Son dönemde yapı sektörü için yapılan araştırmalar gösteriyor ki; çok eski ve verimli olmayan pencere sistemine sahip binaların ısınmasına
Y
harcanan enerji ile yeni pencere sistemleri arasında ciddi fark var. Pencere ve Kapı Sektörü Derneği (PÜKAD) verilerine göre, binalardaki, ısı kaybının yüzde 16’sı çatıdan, yüzde 32’si baca, banyo ve WC havalandırmalarından, yüzde 20’si camlardan, yüzde 8’si pencere derz dolgusu havalandırmasından yüzde 18’i ise duvarlardan kaynaklanıyor. Binalardaki ısı kayıplarına bakıldığında bu oran ciddi boyutlara ulaşmış durumda. Pencereler, bir yapı için sadece dış görünüş değil, aynı zamanda enerji tasarrufu sağlanmasının başlangıç noktası. Bugün gelişmiş teknolojilerle üretilen PVC pencere ve kapı sistemleriyle çok yüksek ısı yalıtımı sağlanarak ciddi oranda enerji tasarrufuna ulaşılabiliyor. 58
Yalıtımda tavuk tüyü gündemde Aeropowder isimli İngiliz firmasının tavuk tüylerinden oluşturduğu toz malzemenin yaklaşık 20 kilosu, 80 tavuğun tüylerinden dönüştürülüp elde edilmekte. Bu miktar da yaklaşık 10 metrekare izolasyona yetiyor. Firma henüz Ar-Ge test aşamasında ve patent başvurularını yapıyor ama elde ettikleri sonuçlar gelecek için büyük potansiyel taşıyor gibi. Sentetik yalıtım malzemeleri şimdilik daha iyi ısı tutuyor ama keratin kökenli malzemeler aynı zamanda nem de tutuyor ve binalara temiz hava girişini sağlayan bir ‘nefes alma' yapısına da sahipler. Eğer şirketin çalışmaları istedikleri gibi sonuç verirse, tavuk tüyleri inşaat sektöründe yepyeni bir trendin yolunu açabilir.
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:10 AM Page 59
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:10 AM Page 60
DOSYA
30 milyon liralık yeni fabrika kuruyor Kalekim, Balıkesir’e 30 milyon lira yatırımla yeni fabrika kuruyor. İstanbul, Isparta, Mersin, Yozgat, Erzurum ve Mardin olmak üzere 5 coğrafi bölgede üretim yapan Kalekim, Balıkesir fabrikası ile Ege Bölgesi’nde de üretim yapacak. alekim Genel Müdürü Altuğ Akbaş, faaliyet gösterdikleri tüm iş kollarında üretim yapabilecek kapasiteyle hayata geçecek yeni fabrikada, her türlü yapı kimyasallarını kapsayan; seramik yapıştırıcıları, derz dolguları, su ve ısı yalıtım malzemeleri, iç ve dış cephe boyaları ve dekoratif dış cephe sıvaları, en yeni teknolojiyle üretileceğini söyledi. Akbaş, 1973 yılında kurulan Kalekim’in, seramik yapıştırıcıları ve derz dolguları üretimiyle faaliyete başladığını ve inşaat sektörünün her türlü yapı kimyasallarını üretmeye devam ettiğini belirtti.
K
Ortadoğu ve Afrika’da büyüme hedefi Akbaş, “Yapı kimyasalları sektörünün jenerik markasını yaratan Kalekim, 44 yıllık bilgi birikimi ve tecrübesiyle yeni ürünler geliştirip, yepyeni projelere imza atmaya devam ediyor. Türk yapı
Altuğ Akbaş
kimyasalları sektöründe ilkleri gerçekleştiren Kalekim yapı kimyasalları fabrikalarında yıllık toplam 800 bin ton yapı kimyasalı, 100 bin ton boya üretim kapasitesine sahiptir.” dedi. Kalekim’in Türkiye’de yüzde 50’nin üzerinde pazar payına ulaşarak sektörde açık ara önde olduğunu vurgulayan Akbaş, bulunduğu coğrafyada zirveye çıkmayı başarmış bir Türk şirketi olarak 60
İstanbul, Yozgat, Isparta, Mersin, Erzurum ve Mardin tesislerinde, her türlü yapı kimyasalları, boya-sıva ile ısı ve su yalıtımı ürünleri üreterek yapı sektöründe öncülüğünü sürdürdürdüğünü ifade etti. Yapı kimyasalları alanında özellikle Türkiye’nin yakın çevresini önemsediklerini kaydeden Akbaş, Ortadoğu ve Afrika’da farklı açılımlarla büyümek istediklerini söyledi. Akbaş, dünyaya entegre olarak, farklı coğrafyalarda üretim yapabilen bir yapı oluştuduklarını belirterek, “Bugün dünyanın pek çok yerinde güçlü bir dağıtım ağına sahibiz ve ürünlerimizi tam 70 ülkede tüketici ve profesyonellerle buluşturuyoruz. İhracatımızın yüzde 6’sını Avrupa Birliği ülkelerine, yüzde 35’ini Ortadoğu’ya, geri kalanını tüm dünyaya yapıyoruz. 2018 yılı dahil önümüzdeki dönemde bu bölgelerdeki faaliyetlerimizle birlikte Afrika’da da etkinliğimiz artacak.” diye konuştu. Üretilen malzemenin
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:10 AM Page 61
kalitesi kadar, uygulama, tercih etme ve tüketme bilinci yerleştirmenin de önemli olduğuna dikkat çeken Altuğ Akbaş, “Son yıllarda şahit olduğumuz, biz üreticilerden uygulama yapan ustalara, yapıları planlayan üreten tüm paydaşlarımıza, hatta evlerinde kullanılacak malzemeleri ve sistemi araştıran tüketiciye akıp giden oldukça umut verici bir gelişme süreci söz konusu.” dedi.
Yalıtımla konut kalitesi artıyor Avrupa standartlarına uygun, enerji tasarruflu, sağlıklı yaşam alanları olan binalara sahip olabilmek için kentsel dönüşümün önemli bir fırsat olduğunun altını çizen Akbaş, şu değerlendirmeyi yaptı: “Eğer elimizdeki bu fırsatı iyi değerlendirerek yeniden inşa edilecek tüm binaları deprem ve sel gibi diğer doğal felaketlere dayanıklı, ısı ve su yalıtımı yapılmış bir şekilde inşa edebilirsek hem oluşabilecek tehlikeli durumlarda can ve mal güvenliği sağlamış oluruz hem de ülke ekonomimize her yıl milyarlarca dolarlık katkıda bulunabiliriz. Büyüyen yapı sektöründe, enerji tasarruflu yapılar ve yeşil binalar, kullanılan malzemenin kalitesi gibi çok önemli gelişmeler var. Bunların hepsini bir araya koyduğumuz zaman, yüksek standartlara sahip malzemelerin kullanılması ile birlikte konut kalitesinin de artmasının, sektörümüz adına çok olumlu bir gelişme olduğunu görüyoruz.” Gelişen teknoloji ile birlikte, ülkemiz yapı sektöründe Ar-Ge ve inovasyonun öneminin geç de olsa anlaşılmaya başlandığını belirten Akbaş, tüketici ve profesyonellerin artık daha fazla sorgulayıcı ve seçici olduğunu söyledi. Şirketlerin bu doğrultuda yenilikçi düşünmeye yöneldiğini kaydeden Akbaş, “Artan müşteri beklentilerinin yanı sıra çevre, sürdürülebilirlik ve enerji verimliliği konuları da inovasyon ve Ar-Ge’ye odaklanılmasını zorunlu kılıyor. Bu rekabet ortamında, müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentilerine en doğru cevabı verebilmek için tüm faaliyet alanlarımızda ‘daima en iyi’ olmayı prensip ediniyoruz.” dedi.
SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME VE TOPLUMSAL SORUMLULUK “Kalekim olarak, yapı sektöründeki faaliyet alanımızda ulusal liderliğimizi sürdürürken; ülkemizin bulunduğu bölgede, bilgi ve teknoloji gücümüz ile daima en iyi çözümler üreten bölgesel lider olma vizyonuyla hareket ediyoruz. Yapı kimyasalları alanında sektöre liderlik eden bir şirket olarak, toplumsal sorumluluk anlayışımız konusunda özenli olmaya gayret gösteriyoruz. Müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentilerine en doğru cevabı verebilmek için tüm faaliyetlerimizde “Daima en iyi” olmayı prensip ediniyoruz. Şirket olarak, ülkemizde sürdürülebilir bir büyümeyi başarmanın yolunun sürekli iyileştirme ve geliştirmeden geçtiğinin bilincindeyiz. “Başka bir dünya yok, dünyayı kurtarabilmek için yapılacaklar çok” prensibinden hareketle, doğal kaynak kullanımında oldukça duyarlıyız. Atıklarımızı ayırıp tekrar doğaya kazandırma çalışmaları yapıyoruz. Yasal mevzuatlara uyum çerçevesinde; çevre, eğitim, iş sağlığı ve güvenliği, müşteri memnuniyeti konularında sorumluluğumuzun farkında olmaya devam ediyoruz. Kalekim olarak dünyamıza sadece faydalı izler bırakmayı hedefliyoruz. İşte bu bakış açısıyla son 4 yılda karbon salınımımızı 804.3 ton azaltarak 1956 ağaç dikimine eş değer tasarruf sağladık. “ 61
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:10 AM Page 62
DOSYA
C. Onur Sürmeli
4 fabrikası ile yıllık 600 bin ton
üretim kapasitesine sahip Eskişehir’de 2001 yılında üretime başlayan KYK Yapı Kimyasalları A.Ş, Samsun, Adana ve Diyarbakır fabrikaları ile birlikte yıllık 600 bin ton üretim kapasitesine ulaştı. ir yapının temelden çatıya ihtiyaç duyabileceği tüm yapı kimyasallarını sunmayı hedeflediklerini belirten KYK Yapı Kimyasalları A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı C. Onur Sürmeli, yeni ürün çalışmalarını bu hedefe ve pazar gelişimine göre yönlendirdiklerini söyledi. Sürmeli, ürün portföyünde bulanan yapıştırıcılar, derz dolguları, su yalıtım malzemeleri, ısı yalıtım malzemeleri, tamir harçları, zemin malzemeleri, sıvalar, astarlar, dış cephe boyaları, katkılar ve yardımcı malzemeler ile sahadaki sorunlara, doğru ürün ve doğru uygulama yöntemleri ile geliştirdikleri sistem çözümlerini sunduklarını ifade etti. Eskişehir merkez olmak üzere Samsun,
B
Adana ve Diyarbakır fabrikalarında üretime devam ettiklerini kaydeden Sürmeli, “4 üretim tesisimizde toplam 600 bin ton üretim kapasitesine sahibiz. Türkiye’nin stratejik noktalarına kurulmuş olan fabrikalarımızla yurdun tüm noktalarına hem hızlı hem de nakliye avantajlı ürün ve hizmet sunmaktayız. Yüzde 100 yerli sermaye ile üretim faaliyetlerini sürdüren firmamız, kurulduğu günden bugüne kadar ki kısa süre içerisinde hızlı ve istikrarlı büyüme performansı ile 500’ün üzerinde firmayı barındıran yapı kimyasalları sektöründe satış hacminde 3. sıradaki yerini almıştır.” diye konuştu. Avrupa, Ortadoğu, Afrika, Uzakdoğu, Türki Cumhuriyetler, ABD, Kanada ve 62
Rusya olmak üzere 20’nin üzerinde ülkeye ihracat yaptıklarını vurgulayan Sürmeli, “Türkiye genelinde Adana, Ankara, Antalya, Diyarbakır, Eskişehir, İstanbul, İzmir ve Samsun Bölge Müdürlüklerimiz ile hizmet vererek dağıtım, perakende satış ve uygulama yapan 270 ana bayi, 1.000 tali bayi ile ürünlerimizin yurt genelinde penetrasyonunu sağlamaktayız.” dedi.
Müşteri her zaman odak noktamız Müşterilerin her zaman odak noktasında yer aldığına dikkat çeken Sürmeli, ‘Yapı kimyasalları sektöründe, çalışanı, bayisi, ustası, müşterisi ve tedarikçisi olmaktan gurur duyulan lider bir kuruluş olmak’ vizyonu ile bu hedefi desteklediklerini söyledi. Sürmeli, şöyle konuştu: “Müşteri portföyümüzü oluşturan ustalar, sektör profesyonelleri, bayilerimiz ve
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:10 AM Page 63
nihai tüketicilere yönelik farklı iletişim stratejileri izlemekteyiz. Ustalara ve sektör profesyonellerine yönelik doğrudan pazarlama yöntemlerini benimsemekte, eğitim ve toplantılarla sürekli bir araya gelerek karşılıklı iletişimi sağlamakta ve e-posta gönderileri ile de iletişimimizi sürdürmekteyiz. Satış dağıtım kanallarımızda satış geliştirmeye yönelik pazarlama stratejilerini izleyerek ve doğrudan satınalma davranışlarını etkileyecek kampanyalar sunarak müşteri sadakatini artıracak aksiyonlar almaktayız. Nihai tüketicilere yönelik reklam faaliyetlerimizle aslında hayatlarının içinde yer alan birçok konuda (örneğin su ve ısı yalıtımı) bilinçlenmelerini hedeflemekte, fuar katılımlarımızla farkındalık yaratmaya çalışmaktayız. Yapılan tüm çalışmalarla sektörde birçok ilke imza atarak ve fark yaratarak, her geçen gün marka bilinirliğimizi artırmaktayız.”
KYK EĞİTİMLERİ VE SOSYAL SORUMLULUK
Sektörde gelişme devam ediyor Global olarak yaşanan siyasi ve askeri hareketliliğin yakın coğrafyamızda olması, döviz kurundaki hareketlilik gibi sebeplerle, nihai tüketicinin harcamada temkinli davranmasını beraberinde getirdiğini belirten Sürmeli, “Renovasyonda yavaşlama yaşandı. Yalıtım sektörü bu yavaşlamadan nasibini alsa da yeni projelerle birlikte yine de inşaat ve yalıtım sektöründe gelişimin devam ettiğini belirtmek gerekir” dedi. Hiçbir ekonomik faaliyetin inşaat sektörü kadar doğrudan ya da dolaylı etki yaratma gücü olmadığına dikkat çeken Sürmeli, inşaat sektörünün lokomotif gücünün, bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için vazgeçilemez değeri olduğunu söyledi. Sürmeli, şu değerlendirmeyi yaptı: “İnşaat sektörünün Türkiye ekonomisi içerisindeki performansı diğer tüm sektörlere göre çok daha iyi. Açıklanan ekonomik verilere baktığımızda 2016 yılı inşaat sektörü gelişiminin özel harcamalarla değil kamu
harcamalarıyla gerçekleştiğini de görüyoruz. Kamudaki alt yapı çalışmaları ve mega projeler sektördeki hareketi sağlayan projeler olarak karşımıza çıkıyor. Hükümetin ajandasında yer alan Enerji Verimliliğinin Geliştirilmesi Programı Eylem Planı çerçevesinde enerji yoğunluğunun yüzde 10 düşürülmesi ve mevcut konut stokunun yüzde 40’ının yalıtımının iyileştirilmesi hedefi, nihai tüketici zihninde ısı yalımına dair fayda maliyet analizinin doğru yorumlanmaya başlanması gibi birçok etki ile bu ve bundan sonraki yıllarda sektörün büyümesine devam etmesini bekliyoruz. “ 63
n Ülke çapında, uygulamacı eğitimlerini her yıl düzenli olarak sürdüren tek üretici firma olarak KYK, “Eğitim Tırı Kâşif” ve “Eğitim Otobüsü Gezgin” ile Türkiye’nin dört bir tarafında en kılcal noktalara kadar eğitim hizmeti sundu. “Usta Buluşmaları” adı altında gerçekleştirilen bu eğitimlere 2005 yılından itibaren hiç ara vermeden devam ederek yılda ortalama 200 ayrı noktada 15 bin kişiye olmak üzere şu ana kadar toplamda 150 bin uygulamacıya bulundukları yerde eğitim hizmeti verdi. n KYK BELGEM adı altında sosyal sorumluluk projesi kapsamında, Mesleki Yeterlilik Belgelendirmesi yetkisi için başvuru yaptı, onay süreci devam ediyor. n KYK, yürüttüğü uzun soluklu çalışmalar ile 2012 yılında “EFQM Mükemmellikte Yetkinlik 5 Yıldız” belgesini alan ilk ve tek yapı kimyasalları firması oldu. n Anadolu Markaları yarışmasında, izlediği marka yönetim stratejileri, pazara olan penetrasyonu, yürüttüğü sosyal sorumluluk faaliyetleri incelenerek Türkiye’nin yükselişine öncülük eden markalarından biri olarak “Büyük Ölçekli İşletmeler İmalat Kategorisinde” ikincilik ödülünü aldı.
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:10 AM Page 64
DOSYA
5 yılda 100 milyon dolar yatırım yapacak Yeni kapasite artırımları ve geliştirme yatırımları sektörde katma değer yaratmaya devam eden İzocam, 5 yıl içinde 100 milyon dolarlık yatırım yapmayı planlıyor.
Y
alıtımın farklı uygulama ihtiyaçlarına ürünler tasarlayan, üreten İzocam’ın 53 yıllık tecrübesiyle sektörün lider şirketi olduğunu belirten İzocam Genel Direktörü Levent Gökçe, ööncelikli hedeflerinin yalıtım sektöründeki lider pozisyonlarını korumak olduğunu söyledi. Üretim kapasitesini ve ürün çeşitliliğini piyasanın ve ülkenin ihtiyaçları doğrultusunda artırarak, ISO 500 içerisindeki mevcut konumlarını ilerletmeyi hedeflediklerini
vurgulayan Gökçe, “Yeni kapasite artırımları ve geliştirme yatırımlarımızla paydaşlarımız ve sektörümüz için katma değer yaratmaya devam edeceğiz. 5 sene içinde 100 milyon dolar tutarında yatırım yapmayı planlıyoruz. Bu hedeflere ulaşırken sadece mevcut ürün gamımızı kullanarak değil, yeni teknolojileri de hayatımıza alarak yol kat edeceğiz. Ar-Ge yeni dönemde İzocam’ın hayatında daha çok yer alacak. Bu sene bir ArGe laboratuvarı kurma planımız da var.” dedi. 2017 yılında Ar-Ge 64
Levent Gökçe
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:10 AM Page 65
çalışmaları sayesinde geri dönüşümlü malzemeler kullanarak geliştirilen, “İzocam Ara Bölme Levhası”nı sektöre kazandırdıklarını belirten Gökçe, katma değeri yüksek yeni ürünleri sektöre kazandırmaya devam edeceklerini söyledi.
İhracat pazarlarını artıracağız Gökçe, zeminden çatıya, tesisattan ara bölmelere kadar her uygulama alanı için gerek ve yeter şartlarda nitelikli yalıtım malzemeleri ürettiklerini ifade ederek, Türkiye’de ve dünyada yalıtım sektöründe yedi farklı ürünü aynı çatı altında üretebilen tek şirket olduklarını belirtti. 2017 yılının son 3 çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre
yüzde 30’a yakın bir ciro artışı gerçekleştirdiklerinin bilgisini veren Gökçe, “Toplam yalıtım pazarı içerisinde yüzde 20’nin üzerinde bir payımız var ve bu oranla pazar lideri olma konumumuzu güçlü bir şekilde sürdürüyoruz. Türkiye, Ortadoğu ve Balkanlarda yalıtım sektörünün öncü firmaları arasında yer alıyoruz. Toplam 130 bin tona ulaşan mineral yün kapasitemizin yanı sıra artan üretim kapasitelerimizle esnek üretim ve zamanında teslim imkânları sunuyoruz. Böylece inşaat ve sanayide her türlü yalıtım talebine hızlı ve güvenilir bir şekilde yanıt verebiliyoruz.“ diye konuştu. İzocam’ın bugüne kadar 100’ü aşkın ülkede çözüm sunmuş olan bir firma olarak 20 yerleşik bayisi ile ihracat faaliyetlerine devam ettiğini vurgulayan Levent Gökçe, son 5 yılda ihracattan elde edilen satış gelirinin 160 milyon dolara ulaştığını söyledi. İhracat yapılan bölgelerin başında Türki Cumhuriyetler, Afrika, Balkanlar, Asya ve Ortadoğu’nun geldiğini belirten Gökçe, “Ağırlıklı olarak bina ve sanayide kullanılan yalıtım ürünlerinin ihracatını gerçekleştiriyoruz. Bu ürünlerin dışında ayrıca HVAC (ısıtma, soğutma ve iklimlendirme) pazarına yönelik ürünlerin de ihracatını yapıyoruz. İhracatı 700 bin m³’ü aşan İzocam,
65
Orta Doğu HVAC pazarının en önemli üreticisi konumunda. Önümüzdeki 5 yıl toplamda 150 milyon doların üzerinde ihracat yapmayı hedefliyoruz. Özellikle Orta Afrika’da pazar faaliyetlerimiz artarak devam ediyor.” diye konuştu.
Konutların yalıtım oranı düşük Türkiye’de 16 milyon m³’lük bir pazar bulunduğunu belirten Gökçe, yalıtım kullanımının nüfus ve mevcut konut stoku ile karşılaştırıldığında düşük olduğunu söyledi. Gökçe, şu değerlendirmeyi yaptı: “2016 sonu itibariyle, Türkiye’de 9.4 milyonun üzerinde olan bina stokunun iyimser bir tahminle sadece yüzde 14.9’u TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kurallarına uygun yalıtılmış durumda. Bu rakam yine iyimser bir yaklaşımla 23.4 milyon üzerindeki mevcut konuta oranla, yüzde 30’un üzerinde. 10 yıl öncesine baktığımızda toplumun yalıtım bilincinde önemli bir artış olduğunu görebiliriz. Ancak yine de ülkemizde yalıtım tüketimi istediğimiz seviyede olmadığını söyleyebilirim. Tükettiğimiz enerjinin yaklaşık dörtte üçünü dışarıdan ithal ediyoruz. Cari açığı daha düşük seviyelere indirmek ve enerjide aşırı dışa bağımlılığımızı azaltmak için enerji verimliliği ve uygulamaları şart. Bu da gelecekte sektörün çok fazla büyüyeceği anlamına geliyor. “ Yalıtım sektöründe haksız rekabet, yalıtım malzemesinin doğru seçimi ve doğru uygulamasının uzman kişilerce yapılmaması gibi sorunların yaşandığına dikkat çeken Gökçe, ticari kaygıdan hareketle yapılan üretimlerin, etkin denetimin de olmadığı ortamda, hem son kullanıcıyı tehlike ile karşı karşıya bıraktığını hem de sektörde haksız rekabete neden olduğunu söyledi. Gökçe, “Bu nedenle mevzuatlarda yer alan açıkların bir an önce giderilmesi, denetim mekanizmalarının işlerlik sağlaması ve geleceğin ihtiyaçları doğrultusunda düzenli güncellenmesi gerekiyor.” dedi.
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:10 AM Page 66
DOSYA
‘Kaliteli ve güvenilir çözümler sunuyoruz’ Büsa İnşaat ve Pak Yapı Kimyasalları, sürekli gelişimi rehber alarak, tüm ortak paydaşları ile birlikte gelişimi hedefliyor.
T
ürkiye çapında yapımı gerçekleştirilen askeri tesisler, alt geçit ve üstgeçitler, yol işleri gibi birçok sayıda örnek projede imzası bulunan Büsa İnşaat, 2007 yılında inşaat malzemeleri sektörüne de adım attı. Büsa İnşaat ve Pak Yapı Kimyasalları Genel Müdürü Dr.Emrullah Cihad Işık, 2007 yılına kadar devlet işleri ve resmi müteahhitlik işlerini gerçekleştirdiğini belirterek, 2008 yılında Pakboard Isı Yalıtım Levhaları üretimi yapan Pakpen A.Ş. nin bayisi olduklarını söyledi. Ülke genelinde 100 e yakın bayi ile sektöre hizmet verdiklerini kaydeden Dr. Işık, 2012 yılında yapı kimyasalları sektöründe yatırım yaparak Pak Yapı Kimyasalları firmasının Büsa İnşaat ortaklığı ile kurulduğunu ifade etti. Dr. Işık, “2013 yılında üretime başlayarak sektöre hizmet vermeye başladık. Tam otomasyon üretim sistemi ile üretim yapmakta ve robot sistemle
sistemleri Büsa İnşaat yapı sektörünün önde gelen ürünlerinin bölge distribütörlüğünü yapıyor.
Örnek projelerde yer aldık
DR. EMRULLAH CİHAD IŞIK
paketleme yapmaktayız.” dedi. Dr. Işık, Büsa inşaat ve Pak Yapı Kimyasalları olarak kalite ve müşteri memnuniyetini ön planda tuttuklarını belirterek, bu felsefenin kendilerine güvenilir ve sürekli bir tedarikçi olma imkanı sunduğunu söyledi. Büsa İnşaat, Pakboard Isı Yalıtım Ürünleri ve Pakdoor Kapı Sistemleri, Kalekim, Kalecolor Boya ve Sıva Sistemleri, AB-Schomburg Yapı Kimyasalları, Mardav Ravaber Taşyünü, Lafarge-Dalsan Alçı 66
Büsa İnşaat’ın örnek projeler ve zor işlerde yer alan bir fima özeliği taşıdığını vurgulayarak, Konya’ da ilk üst geçit yapımı, Aksaray’ da 190 km yol yapımı ve 24 adet alt geçit inşaasını gerçekleştirdiklerini ifade etti. Konya Atıksu Arıtma Tesisi’ nde uygulanan “Mor Şebeke” sisteminde Büsa İnşaat’ın imzası olduğuna dikkat çeken Işık, “Bu sistem, arıtma tesislerinde arıtılmış olarak doğaya salınan suyun, daha sonra tekrar depolama ve özel skada sistemiyle ikincil bir arıtma sisteminden geçirilip kullanılabilir hale gelmesini sağlıyor. Bu arıtılmış su şehir içindeki yeşil alanların sulanmasında kullanılıyor. Bu proje Birleşmiş Milletler HABİTAT bünyesinde Değerli Toplumlar İçin Uluslararası Konsey tarafından Londra’ da düzenlenen Yüksek
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:11 AM Page 67
İstişare Toplantısı’ nda, model olarak sunulmuştur. Konya’ da büyük çaplı bir çok projede yer aldık. Bunlardan bazıları, Konya Torku Arena Stadyumu, Atiker Sanayi Tesisleri, Dağ Mühendislik Ataşehir Konutları, Novada Alışveriş Merkezi, İslam Kültür Merkezi, Nüfus İşleri Genel Müdürlük Felaket Kurtarma Merkezi, Pema Koleji, Artar 5 sanayi sitesidir.”diye konuştu. Teknik alt yapısı güçlü bir çalışma ekibine sahip olduklarını vurgulayan Işık, “Personelimize verdiğimiz önemi, aldığımız eğitimlerle de sürekli gelişim sağlamaktayız. Dünya çapında uzman eğiticilerden Satış Müzakereleri ve Satış Teknikleri üzerine 3 aylık bir periyotta eğitimler aldık.” dedi.
Ürün sayısı 100’e ulaştı Pak Yapı Kimyasalları ürün sayısının 6 yılda 100’e ulaştığını kaydeden, Dr. Işık, şöyle konuştu: “2012 yılında kurulumundan başlayıp, üretiminden, Ar-Ge sine, Satış organizasyon ve stratejilerine kadar tüm aşamalarda katkı sağladık. Güncel olarak 6 sene içinde ürün adedimizi 100’ e çıkardık. Ürün gruplarımız ise şöyle; Paktherm Isı Yalıtım Sistemleri, Seramik Yapıştırma ve Derz Dolgu Harçları, Astar, Tamir ve Yüzey Harçları, Su Yalıtımı, Katkılar ve Yardımcı Ürünler.” Özellikle ısı ve su yalıtımı ürünlerindeki uzmanlıklarını sektöre hizmet olarak sunduklarına vurgulayan Dr. Işık, diğer ürün grupları ile her geçen
gün sektörde yer aldıklarını belirtti. Dr. Işık, “Isı yalıtımı ürünleri olarak, Paktherm Isı Yalıtım Sistemleri paket sistemimiz bulunmaktadır. Ürünlerimizin tek tek TSE, CE belgeleri olmakla birlikte, ayrıca yönetmelikle de zorunlu hale gelen Paket Sistem Belgelendirmesi ETICS (External Thermal Insulation Composite Sysyem) belgesine sahibiz.” dedi. Su Yalıtım ürünlerinde ODTÜ den alınan İçme Suyuna Uygunluk Belgeleri ve DSİ den alınan Basınç Altında Su İşleme Derinliği test raporları bulunmaktadır. Paktherm paket siteminde kullanılan XPS’nin Türkiye de ilk olarak CO2’li Ekolojik Isı Yalıtım Levhası üreten özelliğini taşıdığını ifadene Işık, şu bilgileri verdi. “UNIDO projesi kapsamında üretimde kullanılan HCFC 22/142 b gazından çevreye daha duyarlı HFC 152A gazına 2011 yılında geçiş yapılmıştır. Ancak bu gazın da çevreye olan olumsuz etkileri vardır. Bu nedenle dünya da gelişen CO2 gazı ile üretim
67
tekniklerini rehber alıp çevreye zararlı olan gazların etkisini sıfıra indirmeyi ilke edinmiştir. 20132014 yıllarında yapılan Ar-Ge çalışmaları ile HFC-Free adı verilen HFC gazı içermeyen XPS ürünleri üretilmeye başlandığını belirten Dr. Işık, şu bilgileri verdi: “Bu ürün 24-28 kg/m3 aralığında üretilebilmesi ile sektörde ilk olma özelliği taşımaktadır. Isı yalıtımı ile ilgili TS 825 standardı 14 Haziran 2000 tarihinde uygulaması zorunlu standart olarak yürürlüğe girmiştir. Bu tarihten sonra yapılan binalar; bu standartlara uymak zorunda. Enerjiyi verimli kullanma, enerji tasarrufu, yeşil binalar, dışa bağımlılığın azaltılması vb. birçok konuda katma değer sağlayan ısı yalıtım uygulamaları kaliteli ürün ve kaliteli uygulama ile beklenen faydaları sağlayabilmektedir. Isı yalıtım ürünlerimizde CE, TSE, IKOS gibi belgeleri bünyemizde bulundurmakla birlikte, ETICS belgeleri ürünlerimiz için sistem olarak belgelendirilmiştir.” Sosyal sorumluluk projesi kapsamında Selçuk Üniversitesi Yapı Yalıtım Teknolojisi Bölümü öğrencileriyle teorik bilgilerin yanında yalıtım uygulamaları hakkında bilgiler aktarıldığını belirten Işık, “Pakpen ve Pak Yapı Kimyasalları üretim tesisleri gezisi ve teknik bilgiler aktarıldı. Ayrıca uygulamalı derslerde öğrencilere bilgiler aktarıldı. Yalıtım projelerimizde öğrenciler stajyer ve sonrasında çalışan olarak bünyemize katıldı” dedi.
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:11 AM Page 68
DOSYA
Üretim kapasitesi iki katına çıkıyor Terrawool markası ile taş yünü üretimi yapan His Yalıtım, nisan ayında faaliyete geçecek ikinci üretim hattı ile yıllık üretim kapasitesini 80 bin tona çıkaracak. sı, ses ve yangın yalıtımında kullanılan taş yününü Terrawool markası ile üreten His Yalıtım, yeni yatırımla kapasite artırıyor. Kayseri’deki fabrikalarında yıllık 40 bin ton üretim yapıldığını belirten His Yalıtım Satış Pazarlama Uzmanı Ahmet Gürlaş, Nisan 2018’de ikinci üretim hattının faaliyete geçmesi ile yıllık üretim kapasitesinin 80 bin tona çıkacağını söyledi. Gürlaş, 2018 yılı yaz aylarında üçüncü üretim hattını kurmayı planladıklarını açıklayarak, “Bunun yanında su yalıtımı ürünleri, yapı kimyasalları taş yünü üretiminde kullanılan bağlayıcıların üretimi ve benzer ürünlerin üretimini yapıp, ürünlerimizi kendi markamız altında sistem halinde nihai tüketiciye ulaştırmayı hedefliyoruz.” dedi.
I
Arz talebi karşılamıyor Taş yünü açışından sektörde arzın talebi karşılayamadığını vurgulayan Gürlaş, ürün teslim süresinin uzun olduğunu ve bu
Ahmet Gürlaş
durumun müşterileri rahatsız ettiğini belirtti. Gürlaş, şöyle konuştu: “Arz talep dengesindeki makas, çıkan yönetmelikler, ürünün teknik özellikleri yatırım maliyetlerinin yüksek olmasından dolayı her geçen gün artmaktadır. Bu durum da tüketicilerin ithalata ve alternatif ürünlere yönelmesine neden olmaktadır. Günümüzde yalıtım sektörü yıllık hacmi her geçen gün artmaktadır. Üretimini yapmış olduğumuz taş yünü ısı, ses ve yangın yalıtımında kullanılan teknik özellikler bakımından ısı ses yangın yalıtımında boyutsal kararlılığa sahip olan en üst segmentte bir yalıtım malzemesidir. Isı yalıtımı için ısıl iletkenlik beyan değeri R: düşük yoğunlukta 0.035 W/mK, yüksek yoğunlukta 0.0364 W/mk’dir. Ses yalıtımı için alfa değeri (ɑ) yaklaşık 1’dir. Yangına tepki sınıfı A 1’dir, kesinlikle yanmaz bir malzemedir.”
Yalıtım tasarruf sağlıyor Eskiden barınmak için yapılan yaşam alanlarının dört duvar bir çatı olarak inşa edildiğini ve binaların yalıtıma önem verilmediğine dikkat 68
çeken Ahmet Gürlaş, “Günümüzde insanların barınma ihtiyaçlarını belirli bir refah seviyesinde sürdürebilmeleri ve dünyayı bizden sonraki nesillere yaşanabilir kılmak amacıyla çatı yerine yalıtımlı duvar, yalıtımlı çatı, yalıtımlı temel olarak inşa etmeleri gerekiyor.” dedi. Enerji harcamalarının ciddi boyutlara ulaştığını belirten Gürlaş, hem enerji tasarrufu hem de güvenlik açısından yalıtım malzemelerine olan ihtiyacın giderek arttığını söyledi. Gürlaş, “Dışarıdan içeriye sıcak –soğuk geçmeyecek veya içerden dışarıya yalıtımlı duvar olacak ısı yalıtımı yapılacak, dışardaki ses içeriye geçmeyecek ses yalıtımı yapılacak, yapı su almayacak ömrü uzayacak su yalıtımı yapılacak, kullanılan malzemeler yangına dayanıklı olacak yangın geçişi önlenecek yangın yalıtımı yapılacak. Eskilerde kimse buna dikkat etmezdi ancak günümüzde insanlar bilinçlenmeye başladı. Enerji için harcanan paralar ciddi rakamlara ulaştı, bunu engellemek ve insanların güvenliğini sağlamak için yönetmelik çıkarmak zorunda kaldılar, buna paralel olarak üreticiler yalıtım malzemelerini geliştirdiler.” diye konuştu.
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:11 AM Page 69
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:11 AM Page 70
İNCELEME
ÇEVREYE
DOST YAPILAR
Dünya genelinde 18. Yüzyılda gerçekleşen sanayi devrimiyle beraber bilinçsizce fosil bazlı yakıtların tüketimi; çevre kirliliğine, sera gazı salınımına, ozon tabakasının tahribatına sebep olmuştur.
1
970’li yılların başında kullanılan enerji kaynaklarının yenilenebilir ve ekolojik olmadığı anlaşılmıştır. Bu durum alternatif (güneş, rüzgar, dalga, jeotermal,…) enerji kaynaklarına yönelime ön ayak olmuştur. Sürdürülebilirlik kavramının ortaya çıkmasıyla beraber, doğanın ve doğal kaynakların gelecek nesillere aktarılmasını sağlayacak şekilde dikkatli ve özenli kullanımı, yerel,
YEŞİL BİNA SERTİFİKA SİSTEMLERİ ÜLKE
SERTİFİKA SİSTEMİ
Amerika LEED (Leadership in Energy & Environmental Desing) Britanya BREEAM (Building Research Establishment Environment Assesment Method) Japonya CASBEE (Comprehensive Assesment System For Building Enviromantal Efficiancy) Avustralya Green Star Almanya DGNB Sertifikasyon Sistemi
TÜRKİYE’DE ENERJİ TÜKETİM DAĞILIMI
bölgesel ve küresel ölçekte kabul görmüştür. Günümüzde, dünya’da tüketilen enerjinin yüzde 50’si bina yapımında ve kullanım sürecinde harcanmaktadır. Ülkemiz ise enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 70’lik kısmını yurt dışından sağlamaktadır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın verilerine göre 2012 yılında binaların enerji tüketim dağılımına göre ülke genelinde yüzde 35’lik dilime sahip olduğu görülmektedir. Enerji etkin, çevre dostu yapı olarak da anılan yeşil binalar dünya çapında kabul görmüş ekolojik tasarım kriterlerine göre tasarlanmış, uyulan her kriter için belirli bir puanlama sistemine göre derecelendirilen binalardır. Bir binanın yeşil bina olarak tanımlanabilmesi için çevreye verilebilecek olumsuz etkileri en aza indiren, suyu ve enerji kaynaklarını verimli kullanan, kullanıcılarının sağlığını ve konforunu sağlayan tasarım ve ekipmanları içermelidir.
Yeşil Bina Tasarım Kriterleri Yapılan çalışmalar neticesinde dünya çapında birçok yeşil bina sertifika sistemi oluşturulmuştur. Ülkemizde ise “Binalar ile Yerleşmeler İçin Yeşil Sertifika 70
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:11 AM Page 71
Kelebek Bahçesi ve Böcek Müzesi Yönetmeliği” Aralık 2017’de resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. ABD’de USGBC (Amerika Yeşil Binalar Konseyi) tarafından 1998 yılında oluşturulan LEED sertifikası bu sertifika sistemlerinden en yaygın olarak kullanılanıdır. LEED sertifikası günümüzde 165 ülkede kullanılmakta ve 92 bin’den fazla yapı bu sertifikayı almıştır. Ülkemizde de yaygın olarak kullanılan LEED sertifikasını ilk olarak 2009 yılında Unilever Merkez Binası almıştır. 2017 yılı sonu itibariyle Türkiye genelinde 245 bina LEED sertifikası ile belgelendirilmiştir. Konya ilinde Konya Bilim Merkezi (Altın sertifikalı), Kelebek Bahçesi ve Böcek Müzesi (Gümüş Sertifikalı), Konya Spor ve Kongre Merkezi (Gümüş Sertifikalı), Unilever Fabrikalarının (Platin, Altın ve Gümüş Sertifikalı) içinde bulunduğu 8 adet LEED sertifikalı yapı bulunmaktadır. Bu binalardan; n Konya Bilim Merkezi Türkiye’nin ilk LEED Altın sertifikalı bilim merkezi, n Kelebek Bahçesi ve Böcek Müzesi Türkiye’nin ilk LEED sertifikalı müzesi, n Konya Spor ve Kongre Merkezi Türkiye’nin ilk LEED sertifikalı spor salonu, n Unilever Dondurma Fabrikası Dünya’nın ilk LEED sertifikalı dondurma fabrikası olma özelliğini taşımaktadır. Binalar, güneş enerjisinden maksimum yararlanma, yağmur suyu toplama kanallarıyla suyun bina içerisinde kullanımı, gelişmiş
Unilever Dondurma Fabrikası
Konya Spor ve Kongre Merkezi
Konya Bilim Merkezi
ısıtma soğutma ekipmanları, su verimli ekipmanlar, kanserojen maddeler içermeyen iç ve dış mekan kaplamaları, geri dönüştürülebilir malzeme kullanımı, atık madde yönetimi, rüzgar tribünü, ısı adası etkisini azaltan cephe kaplamaları gibi birçok kriterle tasarlanmışlardır. Konya Belediyeleri ve Unilever Firması tarafından Konya’da inşa edilen bu binalar, yapılacak olan 71
binalara örnek teşkil etmesi açısından önem arz etmektedir. Ancak uluslararası ve ulusal sertifika sistemlerinin tercih edilmesinin sağlanması için yerel yönetimlerin desteği, tasarımcıların ve işverenlerin bilinçlendirilmesi, teknik detay ve malzeme tedariki açısından sanayi kollarının yeniliklere açık olması ve güncel sistemlerin takip edilmesi gerekmektedir.
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:11 AM Page 72
Bizleri utandırmalı… DR. RÜŞTÜ BOZKURT rustu.bozkurt@dunya.com
ayısal teknolojinin bütün yapıları çözdüğü bir dönemdeyiz. Çözülmeler, doğanın düzeninde, dengesinde ve döngüsünde yeniden örülme ihtiyacı artırıyor. Doğanın fıtratı, boşluk bırakmaz. Her çözülme bir “yeniden örülmenin” başlangıcıdır. Ya da her çözülme, Schumpeter’in anlatımıyla “yıkıcı yaratıcılıktır.” Her yeni oluşum kendini konsolide edecek; yeniden örülme süreci işleyecek, kendi düzenini kuracaktır. Hep birlikte tanıklık ediyoruz ki, içinden geçtiğimiz dönemde, bütün “değerler sistemi” çözülüyor ve yeniden örülüyor. Yaşayarak gözlemliyoruz ki, “kaynaklara erişme ve kaynak kullanma” kurumlarını yeniden tasarlamamız gerekiyor. İnsanlık tarihi bize anlatıyor ki, “büyük dönüşüm dönemlerinde yaşamak” insanların omuzuna ciddi sorumluluklar yüklüyor. Yaşadığımız büyük dönüşüm ortamında, standardı oluşmamış, ilke ve kuralları netleşmemiş, yaratacağı sonuçlar tanımlanmamış “yeni medya yapılanması”, kısa mesajla iletişimi öne çıkarıyor. Öte yanda, büyük veri değer yaratmanın başlıca kaynağı haline geliyor. Üretimde değer yaratmanın her aşamasında ayrıntı uzmanlığı ihtiyacını artırıyor. Sorunların çözümüne ani refleksler vermeyi gerektiren ayrıntı bilgisi ile eğilimleri dengeleme ustalığına ihtiyaç çığ gibi büyüyor. “Kısa mesaj sığlığı” ile “ayrıntı bilgisi uzmanlığının” eşanlı gündemimizde olmasının farkına varmak, yakın gelecekte gelişmiş toplum ya da gelişmelerin peşinde sürüklenen toplum olmamızı da belirleyecek. Kısa mesaja dayalı, ağırlıklı “magazin-özlü iletişim” ile
S
“ayrıntı bilgisi ve derin uzmanlık birikimine dayalı iletişim” arasındaki dengeyi düşündüğümde pratik bir metafor aklıma geliyor. Ahşap, kağıt-karton, metal, cam, plastik, tekstil ve diğer malzemelerden üretilen ambalajlarda bir temel kuralı bilmeyenler gereksiz yere ciddi kaynak tüketir. O kural şudur: “Ambalajınızı tanımlarken, ’en iyi ambalaj’ yoktur; ‘uygun ambalaj’ vardır!” Ambalaj, içine koyacağınız ürünün raf ömrünü uzatır; marka ve imaj yaratır; ürünün gideceği yerin iklim özelliklerine uygunluk sağlar, lojistik olanakları kolaylaştırarak ürüne değer katar. Bugün medya dünyasının, özellikle de ihtisas medyasının da sorumluluğu, sadece objektif haber verme sınırlarını çok aşar. İhtisas medyaları, haberin önünü ve arkasını, ileriye ve geriye bağlantılarını değerlendiren, okuyucu işgörülerini güçlendiren, karar vermesini kolaylaştıran, yanlış yapma olasılığını azaltan ve işini kolaylaştıran içeriklerle haber ve yorum üretmelidir. İhtisas medyasında “objektif haber” yeterli değildir; ‘uygun 72
haber ve yorum” anlamlı ve değerlidir. Uygun haber ve yorum, yeraltı ve yerüstü kaynaklarımızı, fiziki sermaye stokumuzu, bilim ve teknoloji birikimimizi ve insan kaynağımızı yerli yerinde kullanma, gereksiz yerlere kaynak tahsisi yapmama kararlarını üretmeye destek olur. Yaygın yazılı ve görsel medya çalışanları, “Ben sadece haber verir; gerisini okuyucunun yargısına bırakırım” kuralını benimseyebilir. Belli bir alana odaklanan, kendini “ihtisas medyası” olarak tanımlayan medya çalışanları, “Benim işim okuyucuyu bilgilendirmek kadar, onun işini kolaylaştırmaktır” felsefesiyle yola çıkmak zorundadır. Hepimiz, yaptığımız işin “ önemini, değerini ve anlamını” sorgulamalıyız… Dünyanın en kolay, en ucuz davranışı, “kendimizi inandırmaktır”… Hepimiz, bulunduğumuz yerin hakkını verip vermediğimizi kendimize soralım… “Med cezir çöpçülüğü” yaparak günü kurtarmak bizleri utandırmalı… Utanma duygusunu yitirmek, insanlığı da yitirmektir!
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:11 AM Page 73
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:11 AM Page 74
ŞİRKET
Endüstriyel yapılara entegre çözümler sunuyor Endüstriyel tesislere ısı yalıtımlı çatı ve cephe kaplama uygulama projeleri yaptıklarını belirten Yiğitalp Grup Yönetim Kurulu Başkanı Alparslan Müjde, çeşitli bayilikler üzerinden malzeme tedarikini yaparak anahtar teslimi projeler gerçekleştirdiklerini söyledi. rup bünyesinde herhangi bir üretim bulunmadığını, proje uygulamaları yaptıklarını kaydeden Müjde, “Projelerde kullandığımız ve ağırlıklı satın aldığımız ürünler sandviç panel, trapez sac, taş yünü, membran tipi malzemeler. Yıllık ciromuz yaklaşık 20 milyon TL civarında. Kısa vadede herhangi bir yatırım planımız yok. Grup olarak misyonumuz; Hizmetlerimiz, çözümlerimiz, satış sonrası hizmetlerimizle sağladığımız güvenirlilik ve yüksek iş ahlakımız ile müşterilerin ilk tercihi olarak,
G
Alparslan Müjde müşterilerimiz ve ülkemiz için değer yaratan bir şirket olmak. Vizyonumuz ise bir başarı öyküsü olmak.” diye konuştu. Çatı ve cephe kaplama sektörünün büyüyen ekonomi ile potansiyel arz ettiğini ifade eden Müjde, özellikle endüstriyel binaların çatı ve cephe kaplama sektörünün Türkiye’de 50 milyon m2’nin üzerinde olduğunu söyledi. Her geçen sene bu rakamın ülkemizin büyümesine paralel olarak arttığını vurgulayan Alparslan Müjde, sektörde yaşanan sorunlar hakkında şöyle konuştu: “Yaşanan sorunlar; hemen hemen tüm sektörlerde olduğu gibi aşırı rekabete dayalı olarak karlılık ile ilgili sorunlar yaşıyoruz. Şu an sektördeki
74
tüm firmaların ana gayesi ayakta kalmak ve mevcut borçlarını yönetmektir. Durum böyle olunca sektörde kalite ciddi şekilde düşmekte ve işini düzgün yapmaya çalışan firmaların rekabete katılması mümkün olmamaktadır. Dolayısı ile pazarın büyümesine paralel olarak kalitenin artması gerekirken aksine fiyat odaklı bir pazar oluşmaktadır. Kaliteyi arttırıcı yatırımlar göz ardı edilmektedir. Ayrıca diğer bir sorun ise inşaat sektörünün insan odaklı bir sektör olması nedeniyle kaliteli usta, ara eleman ve beyaz yakalı personel bulmakta çok ciddi sorunlar yaşamaktayız.”
Yıpratıcı rekabet yaşanıyor Türkiye’de adil olmayan ve yıpratıcı bir rekabet yaşandığını vurgulayan Alparslan Müjde, standartlar konusunda da sorunlar olduğunu söyledi. Müjde, şu değerlendirmeyi yaptı: “Genel olarak gözlemim Türkiye’ de çok yıpratıcı ve adil olmayan bir rekabet ortamı oluşmuştur. Buna sebep olan konulardan biri de hala sektörel olarak standartların oluşturulamaması, herkesin her işi yapabilmesi olarak görmekteyim. Acilen bu konuda tedbirler alınmaz ise ciddi know-how a sahip ülke için birer değer olan firmaların birer birer pes edip yok olacağını ve pazarın, işinde ehil olmayan ve fiyat odaklı olarak çalışıp bir batıp bir çıkan firmalara teslim edileceğini düşünüyorum.”
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:11 AM Page 75
ŞİRKET
Yıldız Statik Boya’dan yeni tesis yatırımı Yıldız Statik Boya ikinci tesisini Haziran ayında faaliyet geçirecek. Yeni tesis otomatik boyama, fırınlamanın yer aldığı özel bir sistem ile müşterilere kaliteli ve çözüm odaklı hizmet verecek. lektrostatik toz boya uygulamaları konusunda 2014 yılından bu yana faaliyet gösteren Yıldız Statik Boya, Aspak Sanayi Sitesi’nde ikinci tesisi için yeni yatırım yapacak. Yıldız Statik Boya Genel Müdürü Hüseyin Uslu, yeni tesisin 2018 Haziran ayında faaliyete geçmesini planladıklarını belirtti. Yeni tesisin, elektrostatik toz boya uygulaması konusunda Konya ve civarında benzeri ve rakibi olmayan bir sistem olduğuna ve özel olarak tasarlandığına dikkat çeken Uslu, “Otomatik boya uygulamasının özel bir boya kabininde yapılacağı, dış ortam şartlarından etkilenmeden fırınlanacak profesyonel bir sistem. 6 ton yük taşıma kapasitesi, 36.5 metre uzunluk, 2.20 metre yükseklik, 1.60 metre en ölçülerine sahip benzersiz bir sistem. 13 metre uzunluğa sahip tek parça ürünler rahatlıkla boyanabilecek” diye konuştu. Geniş bir müşteri portföyüne hizmet verdiklerini ifade eden Hüseyin Uslu, “Hedef müşterilerimiz ise sanayide üretilen filtreler, vanalar, tarım makineleri,
E
Hüseyin Uslu
alüminyum ve aksesuarları, özel üretim makineler, galvaniz ve trapez saclar, endüstriyel ve otomotiv yedek parçaları, döküm malzemeleri, değirmen makas ve aksesuarları ve spesifik ürünlerin üreticileri. İki tesisimizle müşterilerimize daha kaliteli hizmet vereceğiz.” dedi.
Çözüm ve sonuç odaklı hizmet veriyoruz 2007 yılından bu yana kardeşi Yasin Uluğ ile beraber çalıştıklarını belirten Uslu, faaliyete geçecek ikinci tesis ile boya öncesi ve sonrası hizmetlerinde müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutmayı hedeflediklerini söyledi. Uslu, “Amacımız, boya sektöründe tanınan, 75
güvenilen bir iş ortağı olmak. İnşallah, yeni yatırımlara devam etmeyi, kısmetse 2020 yılında yeni bir sürprizle müşterilerimize farklı bir sektörle daha hizmet vermeyi düşünüyoruz. Bunun fizibilitesini, yatırım teşvik ve desteklerini araştırmaya başladık.” dedi. Elektrostatik boya sektöründe sürekli yenilikler ve özel üretimlerin yapıldığını kaydeden Uslu, son dönemde müşterilerine yeni ürünler ve çözümler sunduklarını belirtti. Uslu, şöyle konuştu: ‘Elektrostatik toz astar ve elektrostatik toz boya uygulamalarında yeni nesil bir ürün ön plana çıkmakta. Termoplastik vascoat kaplama, korozyon önleyici, uzun ömürlü, yeni ve teknolojik ürünler. Bu konuda uygulamalarımız devam etmekte. Elektrik direkleri, vanalar, filtreler, alüminyum malzemeler en az 10-15 yıl dünya standartları c5 normunda, boya solması, korozyon direncine sahip bu ürünlerin bazıları 50 yıla kadar fabrikaların garanti kapsamındadır. Biz bu konuda da çalışmalarımızı yoğunlaştırmış durumdayız.’
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:11 AM Page 76
ŞİRKET
KILIÇ ÇATI VE YAPI
15 yıldır çözüm odaklı hizmet Kılıç Çatı ve Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Kılıç, 2003 yılında faaliyete geçen firmanın, 15 yıldır Konya ve çevre illerde sandviç panel kaplama hizmeti verdiğini belirtti.
T
ürkiye’nin hızla büyüdüğünü söyleyen Kılıç, genişlemekte ve gelişmekte olan sanayi bölgelerine kurulan fabrika sayısının da arttığını ifade etti. Kılıç, fabrikaların cephe ve çatı kaplamalarında uygulama hızı, kullanım süresi ve yalıtım kalitesi açısından en kullanışlı malzeme olan sandviç panel uygulaması ve 1 mm statik boya kaplı sac ile estetik ve şık görünüme kavuşmasını sağladıklarını dile getirdi. Tecrübeli bir ekiple, çözüm odaklı projeler yaptıklarını vurgulayan Yunus Kılıç, “Önümüzdeki dönemde Konya ve ülkemizde yapılacak olan fabrikaların panel kaplama işlerini tecrübeli ekibimiz ve deneyimlerimizle çözüm odaklı bir şekilde yapıp, sanayicimize destek ve yardımcı olmayı amaçlıyoruz. Konya’nın merkezinde kalmış küçük dükkanlarda hizmet veren, artık o sokak ve dükkanlara sığmayan KOBİ olma yolunda ilerleyen
Yunus Kılıç esnafımızın, daha büyük ve geniş üretim alanlarına sahip olabilmeleri için uygun sanayi bölgelerinde ortalama 1000 m2’lik fabrika yatırım ve projeler bulunmakta. Büyük ölçekli alanların kapatılmasında neredeyse tek alternatif sandviç panel sistemleridir. Günümüzün tüketim ve sarf hizmetlerini karşılayan ülkenin en önemli dinamiklerinden biri olan üreten sanayi, artık küçük dükkanlara, dar pasajlara sığmıyor. 10000 m2 den başlayan ve artı yönde ucu açık devasa fabrikalara ihtiyaç duymaktadır.” diye konuştu. Büyük alanların çatı ve 76
cephelerin kaplanmasının başlı başına bir sektör olduğunu belirten Yunus Kılıç, sektörde pek çok firmanın kalite ve hizmette rekabet ederek faaliyet gösterdiğini söyledi. Kılıç, Konya’nın Türkiye’de en büyük sanayi şehirlerinden biri olduğunu, 4 OSB ve onlarca özel sanayi bölgesi yanında 5. OSB’nin planlamasının yapıldığını kaydederek, şöyle konuştu: “Sanayicilerimizin yapmış oldukları fabrikalar için daha sağlıklı ve kaliteli depolama alanı, çalışanları için daha konforlu bir çalışma ortamı oluşturmak istemektedirler. Bunun için olmazsa olmazlardan biri ısı yalıtımıdır. Cari açığın en büyük etkenlerinden biri olan enerji ithalat oranını azaltmak için poliüretan, taş yünü, EPS ve XPS dolgulu sandviç paneller ile kaplama yapılması fabrikalarımız içindeki ısının korunması ve bu yönde harcanacak enerjiden tasarruf edilmesini sağlayacaktır. Sandviç panellerin uygulama yapılacak alanlara göre boylandırılabilmesi çatılarda ek veya ilave olmaksızın montajının yapılmasını buda su ve ısı yalıtımında ciddi tasarruf edilmesini sağlamaktadır.”
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:11 AM Page 77
ŞİRKET
Sego Yapı yeni işyerinde hizmet veriyor Sego Yapı, inşaat malzemeleri konusunda müşterilerine daha kaliteli hizmet sunabilmek adına yılbaşında Büsan OSB’de Konya Ticaret Merkezi’ndeki yeni işyerine taşınarak, çözüm odaklı faaliyetlerine devam ediyor.
S
ego Yapı Ltd. Şti’nin yapı sektöründeki 16 yıllık bir profesyonel çalışma hayatının ardından 2016 yılında kurulduğunu belirten Sego Yapı Sahibi Gökhan Küçük, müşterilerin temel inşaat malzemeleri ya da diğer bir deyişle kaba inşaat malzemeleri grubu ihtiyaçlarını karşılamak üzere “ Sağlam Gelecek “sloganı ile hizmet verdiklerini söyledi. Sego Yapı’nın Konya merkez olmak üzere yaklaşık 150-200 km yarıçapında bir hinterlantta müşterilerine çözüm ortaklığı yaptığını vurgulayan Küçük, “Müşterilerin ihtiyaçlarını doğru ve zamanında tespit ederek müşteri memnuniyetini en üst düzeyde tutmayı hedefliyoruz. Sego Yapı; Konya Çimento, Adana Çimento, Baştaş Çimento, Nur Kireç, Başak Kiremit, Pak Yapı Kimyasalları bayiliğini yapmaktadır. Bunun yanında plywood, kereste, Osb,
inşaat demiri, hazır beton, gazbeton, bims, tuğla, kum, ısı yalıtım ürünleri, su yalıtım ürünleri vb. ürünlerin de satışını yaparak müşterilerimize üst düzey hizmet sunmaya çalışıyoruz.” diye konuştu. Yeni bir firma olmalarına rağmen sektörde tercih edilen bir konuma geldiklerini belirten Gökhan Küçük, “Hizmet kalitesi ve müşteri memnuniyeti odaklı faaliyetlerimiz ile kısa bir süre içerisinde güçlü oyuncuların bulunduğu bu sektörde uygun bir pozisyon yakalayabildik ve tercih edilen firmalar arasına girmeyi başardık.” dedi. Müşterilerden gelen geri bildirim değerlendirmeleri sonucu 2017 Ağustos ayından itibaren Sego Park olarak peyzaj, çevre düzenleme ve alt yapı çalışmaları alanında hizmet vermeye 77
başladıklarını ifade eden Küçük, “Ağırlıklı faaliyet gösterdiğimiz kaba İnşaat malzemesi grubu ürünler, yükte ağır pahada hafif malzemeler olduğu için bu ürünleri pazarlarken nakliye ücretleri ürünlerin satış fiyatları üzerinde oldukça önemli bir etkiye sahip. Geçen sezon Konya dışı mal alımlarımızda yaşanılan nakliye problemi teslimat sürelerimizi olumsuz etkilese de müşterilerimize tam zamanında teslimat yapmaya gayret gösterdik. Bu sene aynı problemleri yaşamamak adına daha etkili önlemler aldık. Konya piyasasında faaliyet gösterdiğimiz alanda yaşanan en büyük problem çok düşük kar marjlarıyla çalışıyor olmamız ve müşterilerin çok fiyat odaklı olmalarıdır. Bizim için vaz geçilmez olan kaliteli ürün, kaliteli hizmet ve zamanında teslimat kriterlerimize değer veren tüm dost ve hemşerilerimize hizmet vermekten mutluluk duyarız.” diye konuştu.
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:11 AM Page 78
ŞİRKET
Yoğuşmalı kombi ve kazanlar zorunlu hale geliyor Enerji Verimliliği Direktifi, bugünlerde Türkiye iklimlendirme sektörünün en önemli gündem maddesini oluşturuyor. Sektör şirketleri, dernekleri ve sektörün tüm paydaşları 21 Nisan’da yürürlüğe girecek bu önemli değişime hazırlanıyor. lke ekonomisine büyük fayda sağlayacak bu düzenleme, iklimlendirme sektöründe satılan ürünlerden verilen hizmetlere kadar bir dizi değişimi beraberinde getirecek. Enerji Verimliliği Direktifi, verimliliği yüksek olan ‘yoğuşmalı’ kombi ve kazanların üretimi ve satışını zorunlu hale getiriyor. Daha detaylı bir ifadeyle 400 kW ve daha altı ısıtma gücüne sahip konvansiyonel kombi ve kazanların üretimi ve ithalatı yasaklanacak. Bu değişimin hem çevre hem de ekonomik tabanda birçok etkileri olacak. Enerji Verimliliği Direktifi’nin (ErP) temelinde Avrupa Birliği’nin “daha yaşanabilir, sürdürülebilir bir dünya” sloganlı 2030 Çevre Kriterleri bulunuyor. Buna göre 1990 yılına göre sera gazları
Ü
emisyonunun yüzde 40 azaltılması, yenilenebilir enerji payının ve sağlanacak enerji tasarrufunun en az yüzde 27 olması isteniyor. Bunun için de çevreyi kirleten azot oksit emisyonlarını kısıtlayan ve daha verimli teknolojilerin öne çıkartılması hedefleniyor. Bu nedenle “yoğuşma” teknolojisi de bu hedeflere gidecek ana unsurlardan biri olarak kabul ediliyor. Çevreyi daha az kirletmesinin yanı sıra “yoğuşma” teknolojisi aynı zamanda düşük doğal gaz tüketimi demek. Uluslararası Enerji Ajansı’nın raporuna göre son 25 yılda ajansa üye ülkeler, enerji verimliliği uygulamaları sayesinde 769 milyon ton petrol ihraç etmekten kurtulmuş. Sağlanan tasarrufun toplamı ise yine bu dönem için 5.7 trilyon dolar olarak hesaplanıyor. Almanya’nın enerji verimlilik uygulamaları sayesinde sadece geçen yıl 30 milyar dolarlık enerji ithalatının önüne geçtiği yazıyor raporda. İşte bu tasarrufun bir benzerini Türkiye’de de göreceğiz. Nisandan itibaren sadece yoğuşmalı kombilerin üretim ve satışının yapılmaya başlaması, binaların 78
yalıtım ve konumuna paralel olarak tüketimde yüzde 25-35 aralığında bir tasarruf yani faturalarda üçte bir oranında azalma sağlayacak. Türkiye’de konut ısıtması için 4.5 milyar dolarlık doğalgaz ithalatının olduğu düşünülürse ErP ile ülke ekonomisine 1.5 milyar dolar katkı sağlanacak. Tüm bu değişimlerin yaşandığı bir süreçte Baymak, ErP regülasyonunun söz konusu olmadığı yıllarda dahi yoğuşma teknolojisine olan inancını hep dile getirerek ve müşterilerine yoğuşma teknolojili ürünlerini anlatarak bu konuda öncü oldu. 2018 yılı itibariyle de Konya ve civar şehirlerde bir başka öncü firma Güçpa ile güçlerini birleştirdi. Güçpa ile gerçekleştirilen bu birlikteliği oluşturan temel etken ise Güçpa’nın şirket değerlerinde ve firma olarak kullandığı sloganda gizlidir. ‘’ Sorumluluklarımızı biliyoruz! , Kalite ve Hizmeti Sizin İçin Sırtladık…’’ Uzun soluklu kurulan bu birliktelik, Güçpa dağıtım ağı ve Baymak ürün kalitesi ile birleşince, Konya ve civar şehirlerde, nihai tüketiciden başlayarak, ülke ekonomisi dahil herkes kazançlı çıkacaktır.
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:11 AM Page 79
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:11 AM Page 80
GÖRÜŞ
İş Dünyasında Yaratıcılığın Önemİ: Zahmetsİz Para
Günümüzde yaratıcılık, girişimcilerde ve hatta personelde aranan en önemli meziyetlerden birisidir, çünkü yaratıcılık ile henüz ortada olmayan ama hali hazırda ya da gelecekte ortaya çıkabilecek ihtiyaçların giderilmesine yönelik mal ve hizmetlerin üretilmesi mümkün olmaktadır.
SONER ARSLAN Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Elemanı - İşletme Danışmanı arslansoner@gmail.com htiyaçları giderecek ürünlerin teknik, tasarım ya da üretim metotlarına yönelik alınacak sınai ve fikri mülkiyet hakları kişilere ve dolayısıyla ülkelere muazzam getiriler sağlayabilmektedir. Kazanç getirmenin yanında rakiplerin önüne geçerek satış ve pazarlama avantajı sunmaktadır. Yine işletmeye prestij, marka değeri ve marka farkındalığı gibi görünmeyen avantajlar sağlar. Böyle bir durum elbette pek çok işletmenin ulaşmak istediği bir durumdur. İşletmeler
İ
marka, buluş ya da tasarım haklarına sahip olarak rekabette öne geçmek için can atarlar. Ne yazık ki her işletme bu hayali yerine getiremez ve yaptığı- yapacağı üretimlerde erken davranan işletmenin ürünlerini üretmek için telif hakkı ödemek zorunda kalır. Bazen o hakkı bile satın alamaz ve yönünü herkesin ürettiği dolayısıyla rekabetin çok yoğun olduğu ürünlere çevirmek zorunda kalır. Devletlerin isteği ise vatandaşlarının yüksek katma değer yaratacağı işlere yönelmesi, yükte hafif pahada ağır deriz ya işte o cinsten. Bu da en güzel yaratıcı fikirlerle mümkün olur. Gelişmiş ülkeler artık bilgi, fikir, tecrübe satarak çok yüklü miktarlarda paralar kazanabiliyor. Misal olarak girişimcinin biri bir kapı kilitleme 80
yöntemi ya da mekanizması icat ediyor ve bu işi yapanlara bu fikri satarak, üretip satma zahmetine bile girmeden yüklü miktarda sermayeye sahip olabiliyor. Sınai ve fikri mülkiyet haklarının korunması da uluslararası düzeyde giderek daha iyi hale gelmesiyle fikir üreten, yaratıcı kişilerin önü daha da açılıyor. Yaratıcı fikirler daha kıymetli hale geliyor. Hal böyleyken bizdeki yaratıcılık ne alemde diye merak edip araştırdığımızda hafif bir kıpırdanma olmakla birlikte durumun yeterli düzeyde olmadığını müşahede edebiliriz. İş dünyasındaki yaratıcılık seviyesini ölçmede benim için kıstas patent ve faydalı model başvurusudur ya da alınan belgelerdir. Belge alınsın alınmasın yapılan başvurular gösterilen çabalar bile değerli aslında. İnsanımızın bir
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:11 AM Page 81
şeyler düşündüğünün, fikirler ürettiğinin işareti bir bakıma. Ben de çabaların seviyesini ölçmek adına her yıl ülkemizdeki şehirler bazında ve ülkeler çapında patent sayılarını takip ederim. Kıyaslamalar yaparak gidişatımızın ne durumda olduğunu analiz etmeye çalışırım. Örneğin 2017 yılı verilerine bir göz atarak durumun aslında ülkemize yakışmadığını bir kez de siz değerli okurlarla paylaşmak isterim. WIPO’nun (Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü) verilerine göre Türkiye’de son 10 yılda alınan patent sayısı 3,5 kat artış göstermiştir. 2007’de 1953 olan patent sayısı 2016 yılına gelindiğinde 6740 olmuştur. Peki, 2023 stratejimize göre dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefimizi gerçekleştirmek için yarıştığımız ülkeler ile yaratıcılık konusunda aramızda bir fark var mı acaba? Öncelikle şuanda dünyanın en büyük 17. Ekonomisi olarak, geçmemiz gereken 7 ülke var 10. Sırada olan ülke 1 trilyon 860 milyar dolar ekonomisiyle Rusya Federasyonu. Rusya’nın yaratıcılığı bizim neredeyse 4 katımız diyebiliriz. Rus vatandaşları bizden tam 20bin daha fazla patent başvurusunda bulundu 2016 yılında. Rakiplerimizden Güney Kore’nin patent başvuru sayısı ise 2016 yılında 163,424. Yani Türkiye’nin 24 katı daha fazla! Açıkçası fikri mülkiyet hakları edinmekte daha atak olmamız gerekiyor. Çin vatandaşları 2016 yılında sizce kaç patent başvurusunda bulunmuştur? Durun ben söyleyeyim 1 milyon 205 bin! Durumun bizim lehimize vahameti maalesef böyle. Biz Türkler çok zeki bir millet olmakla birlikte gerçekten üşengeç bir yapıya sahibiz. Derslerimde öğrencilere yaratıcılık ve girişimcilik konusunu anlatırken Vizontele filmindeki Deli Emin karakterinin karşılaştığı yeni icatlarla ilgili şu repliğini söyleyerek dikkatlerini yaşadığımız soruna çekerim: "Şerefsizim benim aklıma gelmişti". Zekiyiz ama çok azımız yeni ve işe yarar fikirlere kafa yoruyor ve bu kişilerin de çok azı zahmete girip
Kaynak: WIPO Statistical Country Profiles-Turkey, Mart 2018.
Kaynak: WIPO Statistical Country Profiles- Russian Federation, Mart 2018.
fikrini, buluşunu koruma altına alıyor. Madem aklına böyle işe yarar bir fikir geldi neden ona sahip çıkmadın diye sorarlar insana. Bana göre bu durum biraz kültür, biraz farkındalık biraz da eğitim meselesi. İnsanımızın yaratıcı düşünmeyi öğrenmesi, fikrini korumaya alacağı yolları bilmesi ve tüm bunların kendisine ve ülkesine sağlayacağı yararların farkında olması gerekiyor. Bu yüzden gelecek sayıdaki konumuz yaratıcı Düşünce nasıl geliştirilir olacak. Hem kendimizi hem
de çalışanlarımızı ne tür eğitimlerle daha yaratıcı düşünmeye yöneltebiliriz bunlardan bahsedeceğim. Bu arada bu yazıyı okuyup bana mail atan ilk 3 firmanın belirlediği çalışanlara da ücretsiz bir yaratıcılık workshop eğitimi hediye edeceğim. Ülkemizin en büyük ekonomiler arasına girmesini istiyorsak daha çok bilgiye yatırım yapmamız şart. Herkese sağlıklı, mutlu ve bol kazançlı günler dilerim…
Bir makine, sıradan 50 kişinin yapabileceği işi yapar. Sıra dışı bir insanın yapabileceği işi ise hiçbir makine yapamaz. Elbert Hubbard 81
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:11 AM Page 82
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:11 AM Page 83
KONTIMDERMASTER333_1-690436388.e$S_Layout 1 4/9/18 1:11 AM Page 84