KONTIMDER

Page 1

YIL: 2 SAYI: 9

KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:45 AM Page 1

DOĞALTAŞ

SEKTÖRÜ İHRACATTA HEDEF BÜYÜTTÜ

DÜNYA DOĞALTAŞ REZERVİNİN YÜZDE 40’INA SAHİP OLAN TÜRKİYE İHRACATI ARTTIRMAK İÇİN KÜRESEL ÖLÇEKTE MARKA VE TANITIMA ODAKLANDI


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:17 AM Page 2


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:17 AM Page 3


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:17 AM Page 4

24.


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:17 AM Page 5


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:18 AM Page 6

İÇİNDEKİLER 38 İmtiyaz Sahibi Konya Tesisat ve İnşaat Malzemecileri Derneği Adına

OSMAN BAŞARAN Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Hızır KORKMAZ

DOĞALTAŞ SEKTÖRÜ İHRACATTA HEDEF BÜYÜTTÜ 28

31

Genel Yayın Yönetmeni Mustafa AKKAŞ

DÜNYA İNŞAAT MALZEMELERİ PAZARI 5,88 TRİLYON DOLAR

Görsel Yönetmen Aytekin YILMAZ Yayın Kurulu Gökhan KÜÇÜK Mustafa APAN Ersin ARSLAN Olcay ÜNLÜ Yayın Asistanı Aslı Tekeli

9 ayda 1 milyon konut el değiştirdi

16

Baskı Adabalı Ofset Matbaacılık Ltd. Şti. Fevzi Çakmak Mah. 10456 Sk. No: 8 Karatay Konya Tel: 0332-342 02 24 -342 42 12

Basım Tarihi Aralık 2018 Yayın Türü Yaygın Süreli

Döviz kurundaki dalgalanma iç ve dış kaynaklı

28 BANKA KREDİLİ KONUT SATIŞINDA DÜŞÜŞ SÜRÜYOR

Hukuk Danışmanı Av. Emre OLGUN

Yönetim Yeri Konya Tesisat ve İnşaat Malzemecileri Derneği 0 332 502 0 232 bilgi@kontimder.org.tr

18

68

14

İnşaat sektörü alarm veriyor

2. BABALIK DESTEK PROGRAMI BAŞLADI

25

Elektronik gayrimenkul borsası geliyor

26

12 Müteahhitler yönünü Afrika’ya çevirdi

DR. RÜŞTÜ BOZKURT

56

Sayısal teknolojinin olası etkileri

GİRİŞİMCİLİK EĞİTİMLERİ TAMAMLANDI

Yapı ruhsatı verilen bina sayısı sert düştü

SONER ARSLAN 66 Yaratıcı düşünmeyi geliştiren teknikler


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:18 AM Page 7

İşimiz sizi anlamak...


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:18 AM Page 8

Yenİ Dönemde Yenİ Hedeflerle Yola Devam

D

OSMAN BAŞARAN KONTiMDER Yönetim Kurulu Başkanı

eğerli üyelerimiz, son kez sizlerle bu köşede birlikte olmanın burukluğunu hissettiğimi söyleyerek başlamak istiyorum. Pek çoğunuzun bildiği üzere 19 Aralık 2018 tarihinde yapılacak genel kurul ile birlikte görevimi daha genç bir kardeşimize devredeceğim. Bundan sonra bu köşede yeni başkanımız düşüncelerini sizlerle paylaşacak. Göreve geldiğimizde “Bir dönem bu görevi icra edeceğiz, dönemin sonunda daha genç bir arkadaşa koltuğu devretmek niyetindeyiz” diye söz vermiştik. Bu sözü de yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Şimdiden yeni gelecek olan başkanımıza ve yönetim kurulu üyelerine faaliyetlerinde başarılar diliyorum. Hazır genel kurul demişken, 31 Mart 2018 tarihinde yapılacak olan yerel seçimlerin ülkemiz, şehrimiz ve sektörümüze hayırlara vesile olmasını diliyor ve olumlu sonuçlar doğurmasını temenni ediyorum.

Zor bir dönemden geçiyoruz Her köşe yazımızda belirttiğimiz üzere yine zor bir dönemden geçiyoruz. Özellikle sektörel anlamda zor günler yaşıyoruz ama onun ötesinde yine ülke ekonomisi anlamında da bir sınavdan geçtiğimizi söyleyebiliriz. Kısaca sektörel bir değerlendirme yaparak sizlere veda etmek niyetindeyim. Maalesef inşaat sektörünün, dolayısıyla inşaat sektörü ile doğrudan bağlantılı olan KONTİMDER üyelerinin çok iç açıcı günler geçirdiğini söylemek mümkün değil. Adını küresel kriz olarak koyduğumuz, öncelikle dövizdeki yükseliş akabinde

faizlerin artması ve bunun paralelinde özellikle konut satışlarındaki düşüş, inşaat sektörünü ve doğrudan bizi ne yazık ki olumsuz etkiledi. Ekim ayında ipotekli konut satışlarında yüzde 79 oranında bir düşüş olduğu görülmekte. Takdir edersiniz ki, bu kredi faiz oranlarıyla insanların borçlanması ve konut alması haliyle çok mümkün görünmemektedir. Faiz oranlarının düşmeye başladığını gözlemliyoruz. Ümit ediyorum ki, en kısa zamanda istenilen seviyeye ya da geride bıraktığımız seviyelere geri döner ve sektörel anlamda bir hareketlenme yaşayabiliriz. Burada özellikle bir yanlışlığı düzeltmekte fayda olduğu kanaatindeyim. Açıklanan son istatistiklere göre Ekim ayında geçen yılın aynı dönemine göre konut satış oranlarında yüzde 19 seviyesinde bir artış olduğu kamuoyu ile paylaşıldı. İlk bakışta aslında çok memnun eden bir gelişme gibi görünse de, bu durumun bizlere çok fazla yansımadığını özellikle müteahhitlere yansımadığını ne yazık ki öğrenmiş bulunuyoruz. Sonrasında yaptığımız detaylı araştırmada, evet böyle bir artış var ama artışın sebebi konusunda olumsuz bazı sonuçlar gördük. Öncelikle mal kaçırma düşüncesinde olup da üzerindeki gayrimenkulleri devreden kişiler ve firmalar olduğu sonucuna vardık ve üzüldük. İkincisi, pek çok firmamız likidite krizi yaşamakta. Dolayısıyla borçlarının yeniden yapılandırılması ya da alacaklılarına nakit ödeme yapamadıkları için portföylerindeki gayrimenkulleri borçlarına karşılık


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:18 AM Page 9

alacaklılarına devrettiklerine dair ciddi bir veriye ulaşıldı. Bu da yine aynı şekilde yaşadığımız olumsuzluğun bir aynası diye düşünüyorum. Üçüncüsü, belki de yüzdelik dilimin bu kadar artmasını tetikleyen en önemli unsur, süre uzatımından evvel tapu devir harçlarındaki indirimin Ekim ayında biteceğini tüm sektör biliyordu. Tapu devir harcı artmadan önce özellikle kat karşılığı yer alan müteahhitlerin, bu tapuların devredilmesi noktasında o indirimi kaçırmamak adına ekim ayında devirleri yaptıklarını yani bu üç sebepten dolayı istatistiğin arttığını görüyoruz ancak ne yazık ki bu artış, suni bir artış. Tahmin ediyorum, takip eden aylardan itibaren yine düşüş rakamları konuşmak zorunda kalacağız. Ekim ayında bu veriler olmamış olsaydı, konut satış oranları pek parlak görünmüyordu. Her ne kadar belli bir cenah, inşaat sektörünü hormonlu büyüme diye adlandırırsa da, bizim büyümemiz için ve piyasanın rahatlaması için öncelikle inşaat sektörü rahatlamasının elzem olduğunu düşünüyoruz. İnşaat sektörünün rahatlaması ile beraber bu sektöre destek olan ve beraber büyüyen ve küçülen onlarca sektörün de aynı şekilde rahatlayacağını ümit ediyoruz. Tabii ki imalat sanayisine de mutlaka destek verilmesi gerektiğini bir kez daha tekrarlıyoruz. Ancak inşaat sektörünün de göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını çizerek belirtmekte fayda görüyorum.

Finans sistemi gözden geçirilmeli Bir noktayı daha belirtmeden geçmek hata olur diye düşünüyorum: Yıllardır her platformda bu durumu dile getiriyoruz ancak ne yazık ki sonuca ulaştığımızı söyleyemem. Bizce, başta hükümet olmak üzere hepimizin ülkemizin finans

sistemini gözden geçirmemiz ve bu sistemi revize etmemiz gerektiği kanaatindeyiz. Tütün mamullerinin, alkollü ürünlerin reklamının yapılması ile ilgili birçok kısıtlayıcı unsur var. Ancak Müslüman bir ülkede haram olduğunu hepimizin bildiği faizin reklamı yapılması ile ilgili ne yazık ki böyle bir kısıtlama söz konusu değil. Tam tersine insanları bankaya, bu sisteme iten reklamlar yapılıyor. Tekrar söylüyorum Müslüman olan bir ülkede bu işin reklamının yapılması bizce çok doğru değil. Ayrıca bizim finans kurumlarımızın yıllardan beri süre geldiği üzere para satan kurumlar olmaktan öteye gitmesi ve artık sistemin değişmesi, proje ortaklığı sistemine dönülmesi gerektiğini yıllardan beri iddia ediyoruz, iddia etmeye de devam edeceğiz. Bence ülkemizin kurtuluşu için en önemli unsur bu. Çünkü her ne kadar bugün oranlar düşmüş olsa bile, iş dünyasının kar marjı mevcut oranları bile sübvanse edebilecek şekilde değil. Bankadan kredi alan, kredi ile işini çevirmeye çalışan özellikle kredi ile borç ödemek zorunda kalan işletmelerimizin hepsinin likidite krizi yaşadığı ve bir gün bir yerde tıkanacağının muhakkak olduğunu düşünüyoruz. Bankalarla işletmeler proje ortaklığı ve kar zarar ortaklığı şeklinde bir araya gelebilirlerse, bu sistem hem bankacılık sistemimiz açısından hem de işletmelerimiz açısından daha karlı olabilir hem de ülke ekonomisi adına olumlu sonuçlar doğurabilir diye düşünüyoruz. Şöyle bir ikilem yaşamaktayız ne yazık ki; İş dünyası ciddi manada problemler yaşıyor ve bu problemleri gidermek adına mutlaka iş dünyasına bir takım pozitif ayrımcılık yapılması gerektiği kanaatindeyiz. Özellikle borç yapılandırması ve bu yapılandırmaların faizlerinin minimum seviyede tutulması

gerektiğini düşünüyoruz. Ancak bunu iddia ederken öbür taraftan borcunu düzenli ödeyen işletmelerin, bireysel olarak değerlendirildiği zaman her bir bireyin bu yapılandırmalarda bu pozitif ayrımcılıklarda hakkının yendiğini düşünüyoruz. Dolayısıyla bu sistem bu şekilde devam ettiği sürece biz bu konuları konuşmaya ne yazık ki devam edeceğiz. O nedenle en ideal sistemin, proje ortaklığı olduğunu düşünüyoruz, bunu dile getirmeye devam ediyoruz. Ümit ediyorum ki en kısa zamanda konunun muhatapları da sesimize kulak verirler, ülkemizin sistemi artık bu ş ekilde değişir.

3 yılda fayda ve çözüm üretmeye çalıştık Geride bıraktığımız 3 yıl içerisinde pek çok faaliyetimiz oldu. Bunları madde madde saymaya kalkarsak zaten sayfalar yetişmez. Ancak ana hatlarıyla şunu belirtebiliriz ki, bu derneği kurarken temel amacımız; Ülkemize, şehrimize, sektörümüze ve üyelerimize faydalı olmak, onların dertlerine tercüman olmak, varsa olumsuzlukları kamuoyu ile paylaşmak, bu olumsuzlukları çözüm önerisi ile birlikte gündeme getirmek idi. Görevde olduğumuz süre boyunca, ucu nereye dokunursa dokunsun, sonu nereye varırsa varsın, doğru bildiğimizden taviz vermeden, doğru olduğunu düşündüğünüzü her platformda dile getirmeye, başta üyelerimiz olmak üzere tüm sektör temsilcilerine faydalı olmaya gayret gösterdik. Bizden sonra görevi devralacak arkadaşlarında bu düsturla hareket edeceklerinden ve bu şekilde faydalı olmaya gayret göstereceklerinden eminim. Tekrar sizin huzurunuzda yeni başkanımızı ve yönetim kurulunu tebrik ediyor yeni görevinde başarılar diliyorum.


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:18 AM Page 10

ETKİNLİK

CUMHURİYET RESEPSİYONU KENTTE MİMARLIK SERGİSİ Konya Mimarlar Odası üniversitelerin, kurumların ve serbest çalışan mimarların yaptığı projeleri Kültürpark’ta açtığı sergi ile tanıttı. Bu yıl 3’üncüsü düzenlenen ‘Kentte Mimarlık Sergisi açılış törenine KONTİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Osman Başaran katıldı.

Konya Valiliği tarafından düzenlenen 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Resepsiyonuna KONTİMDER Yönetim Kurulu Başkan Vekili Barış Özcan ve Yönetim Kurulu Üyemiz Eda Yaman katıldı.

TUSKAD ZİYARETİMİZE GELDİ Toplumsal Uzlaşı ve Sosyal Kalkınma Derneği (TUSKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Çivi ve Yönetim Kurulu Üyeleri Mustafa Torun, Ramazan Erten KONTİMDER'i ziyaret etti.

MÜSİAD KONYA TOPLANTISI

CUMHURİYET BAŞSAVCI ZİYARETİ

MÜSİAD Konya STK Platformu ile ortaklaşa düzenlediği Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın konuşmacı olarak katılacağı "Bir Konu Bir Konuk" konulu programa Barış Özcan, Ahmet Yasin Bilen ve Gürol Turan katıldı.

Konya Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz'a hayırlı olsun ziyaretine gittik. Ziyarete KONTİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Osman Başaran, Başkan Vekili Barış Özcan, Yönetim Kurulu Üyeleri Mustafa Dişli ve Ali Tanır katıldı.

REKLAMCILAR DERNEĞİ ZİYARETİ Konya Reklamcılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yavuz ve Başkan Yardımcısı Macit Uluçamlıbel'i ziyaret ettik. Ziyarete KONTİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Osman Başaran, Başkan Vekili Barış Özcan, Yönetim Kurulu Üyeleri Mustafa Dişli ve Ali Tanır katıldı.

KONYA MİMARLAR ODASI GALASI Mimarlar Odası Konya Şubesi’nin düzenlediği "Mimarlık...Daha İyi Bir Dünya İçin” teması ile Ekim ayı içerisinde gerçekleştirdiği etkinliklerin Gala Programı olan Tuluyhan Uğurlu Piyano Resitali Ve 4.Ulusal Mimari Koruma Proje Sergisi açılış programına Yönetim Kurulu Üyemiz Eda Yaman ve Altan Aktaş katıldı. 10


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:18 AM Page 11

KONYA MALİ MÜŞVİRLER ODASI ZİYARETİMİZE GELDİ FİNANS SEKTÖRÜ DİYALOG TOPLANTISI TOBB-Bankalar Birliği, Reel Sektör & Finans Sektörü Diyalog Güçlendirme Toplantısına Yönetim Kurulu Başkanı Osman Başaran ve Yönetim Kurulu Üyemiz Yavuz Şirin katıldı.

Konya Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanı Seyit Faruk Özselek, Başkan Yardımcısı Ramazan Bayram, Genel Sekreter Süleyman Erçik, KONTİMDER'İ ziyaret etti. KONİTMDER Yönetim Kurulu Başkanı Osman Başaran ve yönetim kurulu üyeleri güncel gelişmeleri değerlendirdi.

EMRE OLGUN EVLENDİ KONEV TANIŞMA TOPLANTISI

KONTİMDER Yönetim Kurulu Üyemiz Avukat Emre Olgun evlendi. İkonia Garden’da gerçekleştirilen nikah merasimine dernek yönetim kurulu üyelerimiz katıldı. Genç çifti tebrik eder, ömür boyu mutluluklar dileriz.

KONEV’in Ankara’da düzenlediği Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Çevre Ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Konyalı bakan yardımcıları, milletvekilleri ve bürokratların katılımlarıyla gerçekleştirilen Geleneksel Tanışma, Birlik Ve Beraberlik Toplantısına Yönetim Kurulu Başkanı Osman Başaran ve Yönetim Kurulu Üyemiz Ali Tetik katıldı.

HAYIRLI OLSUN ZİYARETİ Dernek üyemiz Mehmet ÖZDİL'in yeni işyerine hayırlı olsun ziyaretine gittik. Ziyarete KONTİMDER Başkan Vekili Barış Özcan, Genel Sekreter Hüseyin Uslu, Yönetim Kurulu Üyeleri Murat Mısır ve Gökhan Küçük katıldı.

KONTİMDER ÜYELERİ TURABEXPO FUARINDA TURABEXPO tarafından 20-22 Kasım 2018 tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen 2.TürkArap Gayrimenkul, Proje, Yatırım, Finansman Fuarı, İşbirliği Organizasyonu ve 5. Türk-Arap Yapı-İnşaat Malzemeleri ve Teknolojileri, İç Mimari, Mobilya Fuarı, İşbirliği Organizasyonuna KONTİMDER üyesi İdolwinİdolwood, Bildem Plastik, SRL Asansör, Ergoo A.Ş, Cam Plaza olmak üzere 5 firma katıldı.

KONYA TANITIM GÜNLERİ Konyalı Sanayici ve İş Adamları Derneği'nce düzenlenen "Konya Tanıtım Günleri" Yenikapı Fuar Alanı'nda başladı. Büyük ilgi gören organizasyonda Yöresel lezzetlerin ve Konya’ya özgü geleneklerin sergilendiği etkinlikte ağırlıklı olarak belediyelerin stantları yer aldı. 11


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:19 AM Page 12

EĞİTİM

Girişimcilik eğitimleri tamamlandı Konya Tesisat İnşaat Malzemecileri Derneği’nin (KONTİMDER) İŞKUR’la yaptığı protokol ile KOSGEB uygulamalı girişimcilik eğitimlerinin 10. etabı Aralık ayında tamamlandı. eni iş kurmak isteyenlere yönelik girişimcilik eğitimleri Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. F. Atıl Bilge tarafından verildi. 2018 yılında KONTİMDER konferans salonunda yapılan 10 girişimcilik eğitimi ile yaklaşık 250 kursiyer belge almaya hak kazandı. KONTİMDER Yönetim Kurulu Başkanı Osman Başaran, 3 yıldır İŞKUR işbirliği ile girişimcilik eğitimlerini dernek merkezinde gerçekleştirdiklerini belirterek, her zaman eğitime destek verdiklerini söyledi. Yeni girişimciler için KOSGEB desteklerinin önemine dikkat çeken Başaran, “Zor bir dönemden geçiyoruz, daha çok üretime ve istihdama ihtiyaç var. Daha çok çalışıp daha çok üretmeliyiz. Eğitim programları ile yeni iş kuracak olanlara destek olmaya çalıyoruz.” dedi.

Y

Destek almak için eğitim zorunlu Uygulamalı girişimcilik eğitimleri, ülkede girişimcilik kültürünün yaygınlaştırılması ve başarılı işletmelerin kurulması genel hedefine uygun olarak; girişimcilerin iş kurma ve yürütme konularında

bilgi ve beceri sahibi olmaları, bu süreçte kendi rol ve sorumluluklarının farkına varmaları ve kendi iş fikirlerine yönelik iş planı hazırlayabilecek bilgi ve deneyim kazanmaları amacıyla KOSGEB ile paydaş kurum/kuruluşların işbirliği ile düzenleniyor. Yeni girişimci desteğine başvurunun ön şartlarından biri bu eğitimi tamamlamış olmak. Girişimcilik eğitimleri herkesin katılımına açık ve ücretsiz olarak düzenleniyor. Girişimcilik destek programının amacı, ekonomik kalkınma ve istihdam sorunlarının çözümünün temel faktörü olan girişimciliğin desteklenmesi, yaygınlaştırılması ve başarılı işletmelerin kurulmasını sağlamak. Destek için uygulamalı girişimcilik eğitimini tamamlayan girişimcilerin kurdukları işletmeler ile başvurabiliyor. Destek şartları ise şöyle: 1) İşletme kuruluş giderleri için geri ödemesiz olarak 2.000 TL destek sağlanıyor. 2) Kuruluş Dönemi Makine, Teçhizat, Ofis Donanım ve Yazılım Desteği kapsamında, işletmenin kuruluş tarihinden itibaren 24 ay 12

içinde satın alınan/alınacak makine, teçhizat, yazılım ve ofis donanımları için geri ödemesiz olarak üst limiti 18.000 TL destek sağlanıyor. 3) İşletme Giderleri Desteği kapsamında, işletmenin kuruluş tarihinden itibaren 24 ay içinde gerçekleşen işyeri kirası ve personel net ücretlerine yönelik olarak, aylık azami 5.000 TL ve toplamda geri ödemesiz olarak 30.000 TL destek sağlanıyor. 4) Kuruluş Dönemi Makine, Teçhizat, Yazılım ve Ofis Donanım Desteği ile İşletme Giderleri Desteği üst limitleri; bu destek unsurları için belirlenen üst limitlerin toplamını aşmamak üzere ihtiyaç duyulması halinde Kurul Kararı ile yüzde 50 ’ye kadar arttırılabilir. Bu durumda Kuruluş Dönemi Makine, Teçhizat, Yazılım ve Ofis Donanım Desteğinin üst limiti 27.000 TL, İşletme Giderleri Desteği üst limiti 45.000 TL ve her iki desteğin üst limitleri toplamı ise 48.000 TL’yi geçmiyor. 5) Sabit Yatırım Desteği kapsamında, işletme kuruluş tarihinden itibaren 24 ay içinde satın alınan/alınacak makine, teçhizat ve yazılım için teminat karşılığı geri ödemeli olarak 100.000 TL destek sağlanıyor.


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:19 AM Page 13


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:19 AM Page 14

EĞİTİM

2. Babalık Destek Programı başladı KONTİMDER, Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) ile yaptığı işbirliği ile 2. Baba Destek Programı (BADEP) eğitimi başladı. onya Tesisat ve İnşaat Malzemecileri Derneği (KONTİMDER) aile destek eğitimleri kapsamında dernek merkezinde 2. Baba Destek Programı eğitimine başlandı. 10 haftalık programda, 15 kişilik gruba, her hafta Perşembe günleri 2 saatlik eğitim Baba Destek Programı Grup Lideri Davut Yavuz tarafından veriliyor. Davut Yavuz, babaların çocuklar ile geçirdikleri zaman ve kurdukları ilişkinin, çocukların hem zihinsel ve fiziksel gelişimini hem de sosyal ve duygusal

K

kapasitesini etkilediğine dikkat çekti. Yavuz, İlk İş Babalık Kampanyası ile babaların çocuklarının bakımında, gelişiminde sorumluluk üstlendiği, çocukları ile karşılıklı ve yakın ilişki kurduğu, birlikte zaman geçirdiği, ilgili babalık modelinin öneminin tüm toplumda anlaşılmasının hedeflendiğini söyledi. AÇEV tarafından Türkiye’de ilk kez yapılan ve sonuçları geçen yıl açıklanan Türkiye’de İlgili Babalık ve Belirleyicileri Araştırması raporuna göre, babaların yüzde 58’inin ilk baba olduklarında ne yapacaklarını bilemediğini ifade eden Yavuz, günün büyük bölümünü çocuğundan uzak geçiren babaların evde olduklarında ise çocukları ile

iletişim kurmakta zorlandıklarını söyledi. Raporun sonuçlarını değerlendiren Yavuz, şöyle konuştu. “Çocukları ile evde birlikteyken babaların yüzde 79’u televizyon izliyor. Babaların sadece yüzde 50’si çocuklarına masal ve hikâye anlatıyor. Babaların yüzde 50’si çocuğunu hiç tuvalete götürmediğini, yüzde 35’i çocuğunun tırnaklarını hiç kesmediğini belirtiyor. Araştırmamızın sonuçlarına göre babaların yüzde 38’i babalık ile ilgili bir eğitime katılmak istediklerini söylüyorlar. AÇEV, bugüne kadar eğitim verdiği 12 bin 433 gönüllü eğitmenin desteğiyle, yüz yüze eğitim programlarıyla 984 bin 806 anne, baba, çocuk ve yetişkine ulaşmıştır.”

dönemi çocukları olan babalara yönelik olarak açılan gruplarla haftada bir gün, akşam saatlerinde, 2 saat süreyle uygulanan bir yetişkin eğitim programı olan BADEP, 10/13 hafta sürmektedir. Ayrıca annelere yönelik olarak 2 oturum gerçekleştirilmektedir. Programda babalık rolü ve önemi, çocukların gelişim alanlarına

destek olma, çocukla iletişim kurma, olumlu davranış kazandırma yöntemleri, çocukla kaliteli zaman geçirme etkinlikleri gibi konular ele alınmaktadır. Programa katılım ücretsiz olup bir baba grubu, 15 ile 20 arasında babanın katılımıyla oluşmaktadır. Baba Destek Programına katılan babaların, çocukları ile ilgili daha fazla sorumluluklar üstlendikleri, tüm aile bireyleri ile daha demokratik ilişkiler kurdukları ve çocuklarının gelişimlerini destekleri gözlemlenmiştir. Programın yalnızca babaları değil, eşlerini de çocukları ile ilişkilerinde olumlu etkilediği görülmüştür.”

AÇEV Baba Destek Programı (BADEP) İlk İş Babalık Kampanyasının odağında yer alan ilgili babalık yaklaşımı AÇEV’in Baba Destek Programı (BADEP) uygulamalarına dayandığını belirten Ali Güler, BADEP’in 1996 yılında AÇEV tarafından geliştirilen, bilimsel gelişmeler ve toplumsal ihtiyaçlar doğrultusunda güncellenen, babanın çocuk gelişiminde aktif rol ve sorumluluk almasını hedefleyen bir program olduğunu söyledi. Yavuz, program hakkında şu bilgileri verdi: “3-6 ve 7-11 yaş

14


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:19 AM Page 15


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:19 AM Page 16

GÖRÜŞ

İNŞAAT SEKTÖRÜ

ALARM

VERiYOR İnşaat sektöründe fiyat artışları, darboğaz yarattı. Döviz kurunun yükselmesi ile tüm sektörlerde maliyetlerin artması, üretim ve satış süreçlerini olumsuz etkilemeye başladı. İnşaat sektöründe artan malzeme fiyatları, hem özel sektör inşaat projelerini hem de kamu ile iş yapan müteahhitleri zor duruma soktu. ONTİMDER Yönetimi Kurulu Üyesi ve Ilgın Temsilciliği Yönetim Kurulu Başkanı Gürol Turan, demir fiyatlarındaki artışın döviz kurunun yükselmesi ile 4 bin 500 TL seviyesine kadar geldiğine dikkat çekerek, yıllık bazda demirde yüzde 80’e Gürol Turan yaklaşan fiyat artışı olduğunu söyledi. İnşaat maliyetlerinde, hazır beton, çimento, elektrik malzemeleri, kereste aksamı, pvc, vitrifiye vb. ürünlerde yüzde 40 zam yapıldığını hatırlatan Gürol Turan, bu durumun müteahhit ve malzeme tedarikçilerini zor durumda bıraktığını belirtti. Kamu ile yapılan sözleşmelerin feshetme yoluna gidildiğini kaydeden Turan, “İnşaat sektöründe özel projeler yapan firmalarının yüzde 70'nin projelerini durdurduğu söyleniyor. Kamu müteahhitleri için acilen ‘fiyat farkı kararnamesi' çıkarılması talepleri

K

basında yer aldı. Sektörde faaliyet gösteren firmalar zor durumda. Son dönemde döviz kuru artışından dolayı müteahhitler aldıkları işleri yapmak istemediğini belirtiliyor. Başlanmamış işler için karşılıklı olarak ‘tasfiye kararnamesi' kararı alan firmalar var. TÜİK’in son açıkladığı istatistiklere göre, inşaat maliyet endeksi Haziran ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 26.06 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 30.84, işçilik endeksi ise yüzde 16.09 artış gösterdi. Sektördeki malzeme fiyat artışları maliyetleri artırdığı gibi sektörün normal işleyiş sürecinde de tıkanıklığa neden oldu. Sektörde faaliyet gösteren firmalar çözüm bekliyor.” diye konuştu. İnşaat sektöründeki bu tıkanıklığın aşılması için önlem alınması gerektiğini vurgulayan Turan, şöyle konuştu: “İnşaat maliyetlerine gelen zamlardan önce başlayan projelerde, konut ve işyeri fiyatlarının henüz yeteri oranda artmadığı görülmektedir. Gelen zamlar şu an konut ve işyeri fiyatlarını yüzde 10 civarında değiştirdi. Konut fiyatlarına zam yapmayan hatta fiyatlarında indirim yapan firmalar dahi var. Konut ve işyeri alımı için en uygun zaman. Devletin, vatandaşın alım gücünü yükseltmek ve sektörü canlı tutması için TOKİ’de yaptığı gibi 0.98 kredi oranları ile düşük ve uzun vadeli kredileri acilen özel sektöre de uygulaması gerekir.” 16

FİRMALAR İFLAS ETTİ ŞEKLİNDE ASILSIZ HABERLER YAYILIYOR Son dönemlerde müşteri güven endeksinin ciddi oranda düştüğüne dikkat çeken Gürol Turan, iş yapan firmalar ve şahıslar hakkında iflas, konkordato gibi sürekli yanlış haberlerin yayıldığını söyledi. Firmaların uzun yıllar emek verdiği marka değerlerinin, asılsız haberler yüzünden alaşağı edildiğini belirten Turan, “Bu işlerin vebali ve kul hakkı vardır. Yeterince araştırma yapılmadan, kesin bilgiymiş gibi şahıslar, firmalar ve kurumlar hakkında bu denli haberler çıkarılmasını doğru bulmuyorum. Bölgemizde, özel sektörde iş yapan firmaların büyük bölümü finansman yapısı, projeleri ve vizyonları ile ülkemizde örnek gösterilecek firmalardır. Vatandaşların asılsız haberlere itibar etmemelerini tavsiye ederim. İnşaat sektörü ülkemizin en büyük istihdam noktalarından biridir. Ekonomide uzun dönemdir kaldıraç görevi üstlenmektedir. Önümüzdeki süreçte döviz kurundaki dalgalanmalar sona erecektir. Fiyatlardaki istikrar sağlanana kadar devletimizin para ve maliye politikaları ile sektöre gereken desteği vereceğine inanıyoruz. “diye konuştu


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:19 AM Page 17

GÖRÜŞ

BANKA KREDiLi

KONUT

SATIŞINDA

DÜŞÜŞ SÜRÜYOR İnşaat sektöründeki yaşanan daralmanın konut satışlarında sert düşüşlere neden olduğunu vurgulayan Konya Tesisat ve İnşaat Malzemecileri Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cüneyt Tat, Ekim ayında banka kredisi ile yapılan ipotekli konut satışlarının yüzde 79.1 düşüş gösterdiğini belirtti. üneyt Tat, Ekim ayında satılan toplam konut satışlarının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 19.2 artış göstermesine rağmen 2018 yılının 10 aylık dönemindeki toplam konut satışları geçen yıla oranla yüzde 0.4 oranında azaldığına dikkat çekti. Tat, Eylül ayında yüzde 72 azalış gösteren kredili konut satışlarındaki düşüşün artarak devam ettiğini ifade ederek, “TÜİK verilerine göre Ekim ayında ipotekli konut satışları geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 79.1 oranında düştü. Cüneyt Tat 2017 Ekim ayında 38 bin 593 konut ipotekli olarak satılırken bu yıl Ekim ayında satış rakamı 8 bin 65 olarak gerçekleşti.” dedi. Konut satışlarındaki düşüşün sadece Ekim ayı ile sınırlı olmadığını belirten Tat, 2018 yılının ilk 9 ayındaki toplam konut satışının geçen yıla göre yüzde 2.7 azaldığını söyledi. İpotekli konut satışlarının 9 ayda yüzde 29.4 azalış gösterdiğini kaydeden Tat, “ 2018

C

KONUT SATIŞLARI EYLÜL 2018

2017

2018

(%)

İPOTEKLI SATIŞLAR İlk Satışlar 18.942 5,507 -70.9 2. El Satışlar 21.592 5.823 -73 Toplam 40.534 11.330 -72 DIĞER SATIŞLAR İlk Satışlar 51.077 54.712 7.1 2. El Satışlar 48.687 61.285 25.9 Toplam 99.764 115.997 16.3 TOPLAM SATIŞLAR İlk Satışlar 70.019 60.219 -14 2. El Satışlar 70.279 67.108 -4.5 Toplam 140.298 127.327 -9.2 yılında sadece Haziran ayında ipotekli satışlar artış gösterirken diğer aylarda düşüş oldu. İpotekli satışlara aylara göre Ocak yüzde 20, Şubat yüzde 28 Mart yüzde 35, Nisan yüzde 36, Mayıs yüzde 12, Temmuz yüzde 21, Ağustos yüzde 67, Eylül yüzde 72, Ekim ayında yüzde 79.1 düşüş görülürken sadece Haziran ayında yüzde 35’lik artış görüldü.” diye konuştu. İpotekli satışlardaki düşüşün giderek artmasının temel nedeninin, konut kredi faizlerindeki artışlar olduğuna dikkat çeken Tat, 2017 Eylül ayında bankaların konut kredisi faizi ortalamasının yüzde 12.87 düzeyindeyken, bu yıl konut kredisi faizinin yüzde 25.19 düzeyinde olduğunu belirti. Cüneyt Tat, bu faiz düzeyi ile önümüzdeki aylarda ipotekli konut satışlarının daha da düşmesinin sürpriz olmayacağını söyledi. Ekim ayında yabacılara satılan konut 17

satışlarının yüzde 134.4 artarak 6 bin 276’ya ulaştığın belirten Tat, bu artışta yüksek döviz kuru ve yabancıların Türk vatandaşlığı için konulan 1 milyon dolar sınırının 250 bin dolara indirilmesinin etkili olduğu vurguladı. Yabancılara konut satışları ve yurtdışındaki gurbetçilerin konut alımlarının, satışlardaki artan düşüşleri bir nebze frenlediğini belirten Cüneyt Tat, konut kredi faizlerinin yüksek seyretmesi yanında inşaat malzeme fiyatlarındaki artışların konut fiyatlarını artırdığından, önümüzdeki dönemde tablonun daha da kötüye gideceği dile getirdi. TÜİK’in açıkladığı inşaat maliyet endeksinin arttığını kaydeden Tat, “Ağustos ayında bir önceki aya göre yüzde 6.10, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 33,36 artış gösterdi. Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 41.09, işçilik endeksi yüzde 16.87 arttığı açıklandı ama piyasada reel artışlar bu rakamların üzerinde seyrediyor.” dedi. Cüneyt Tat, Konya’da Ekim ayındaki toplam konut satışlarının geçen yıla göre yüzde 56.8, Eylül ayına göre yüzde 11.5 artış göstermesine rağmen, banka kredisi ile yapılan ipotekli konut satışları yüzde 79 oranında azaldığını söyledi. Konya, Ekim ayında satılan 4 bin 525 konut ile Türkiye genelindeki toplam konut satışlarından yüzde 3.1 pay alarak 6’ncı sırada yer aldı. Ekim ayında Konya’da satılan konutların yüzde 3.5’i ipotekli olarak satıldı ve ipotekli satış oranının en fazla olduğu iller sıralamasına göre 64’üncü sırada yer aldı.


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:20 AM Page 18

ANKET

Döviz kurundaki

dalgalanma

iÇ VE DIŞ

kaynaklardan Konya Tesisat ve İnşaat Malzemecileri Derneği (KONTİMDER) üyeleri ile döviz kurunda yaşanan dalgalanma ve yaşanan sürece ilişkin anket yaptı.

nketi cevaplayanların yüzde 63’ü, ekonomideki dengeleri bozan döviz kurundaki artışın nedeninin hem iç hem de dış kaynaklı olduğunu belirtti. Dalgalanmanın dış kaynaklı olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 26’da kalırken, dış kaynaklı değil diyenlerin oranı yüzde 11 oldu. Anket katılımcılarının yüzde 50’si yanlış maliye ve ekonomi politikalarının döviz kurunun dalgalanmasında etkili olduğuna dikkat çekerken yüzde 34.8’i ABD merkezli bir finans operasyonu olduğunu belirtti. Türk ekonomisinin yapısal problemlerinin, döviz kuru dalgalanmasındaki temel neden olarak birinci sıraya koyan katılımcılar, ikinci sıraya Türkiye’yi ekonomik olarak zayıflatmak, üçüncü sıraya ise siyasi iradeyi içerde ve dışarda zor duruma düşürmeyi koydu.

A

Ekonominin temel sorunları var Türkiye ekonomisinin temel sorulanlarına ilişkin anket sorularını cevaplayan katılımcılar, ekonomideki temel sorun olarak üretim ve tüketim arasındaki dengesizliğe işaret etti. Diğer sorunlar şöyle sıralandı; kontrolsüz para politikası, cari açık, hatalı makro iktisadi model seçimi. Üretim ve tüketim arasındaki dengesizlik cevabı ise ilk üç öncelik tercihinin yüzde 78’ini oluşturdu. Ankete katılan üyelerin yüzde 61’i yaptıkları ticari faaliyetlerde döviz kullanıldıklarını belirterek, katılımcıların yüzde 78’i döviz kurundaki dalgalanmanın devam edeceği cevabını verdi. “Ekonomi yönetimi yaşanan süreçte gerekli tedbirleri

alma da yetersiz oldu” diyen katılımcı oranı yüzde 44 iken, döviz kuru dalgalanması sonrasında söylemleri güven veren kurumlar şöyle sıralandı: Cumhurbaşkanlığı (%23,91), STK’lar (13,04), özel sektörün önde gelen kuruluşları (%13,04), bankacılık sistemi (8,69), Hazine ve Maliye Bakanlığı (% 6,52), fikrim yok (%21,73). Katılımcıların yüzde 40’ı Merkez Bankası’nın döviz kurunda yaşanan dalgalanmayı engellemeyeceğini, yüzde 31’i kısmen engelleyeceğini, yüzde 18’i kesinlikle engelleyemeyeceğini, % 5’i ise döviz kurundaki dalgalanmayı engelleyebileceğini belirtti.

Döviz kuru artışına ve ambargolara tedbir alınabilir ABD’nin Türkiye’ye yönelik aldığı ekonomik tedbirlere karşı Türkiye’nin birinci önceliğinin yerli ve milli ekonomi anlayışını öne çıkaran stratejilerin oluşturulması gerektiğini belirtilirken, diğer öneriler arasında, Rusya-Çinİran ile ticari ilişkilerin güçlendirilmesi, Türk Dünyası ile ekonomik ilişkilere öncelik verilmesi, AB ile daha yakın siyasi ve ticari ilişkiler kurulması yer aldı. Yerli ve milli ekonomi anlayışını öne çıkaran stratejiler oluşturulması ilk üç öncelik olarak yüzde 85 oran aldı. Ankette, katılımcıların yüzde 76’sı döviz kurundaki dalgalanmanın önüne geçilmesi için üretim ve ihracata dayalı bir ekonomi anlayışının hakim kılınması gerektiğine dikkat çekti. Kamusal alanda sıkı tasarruf tedbirleri uygulanması, dış borçların aza indirilmesi ve devletin sektörel bazda üretim alanlarına dönmesi diğer tedbirler olarak sıralandı. Ankette 18

döviz kurundaki dalgalanmaya yönelik kamunun geliştireceği politikalarda öncelikler ise şöyle sıralandı: Vergi indirimi (%45,65), özel sektörün dövizle borçlanmasını azaltıcı tedbirlerin alınması (%36,95), ara malı ithalatını düşürüp ihracatı artırmaya yönelik tedbirlerin geliştirilmesi (%32,6), düşük faizli kredilerin çeşitlendirilmesi (%30,43), KGF tarafından verilen kredilerin kapsamının genişletilmesi (%21,73), Eximbank kredilerinin daha etkin hale getirilmesi (%19,56), ticari kuruluşların devlete olan borçlarının silinmesi (%8,69). Merkez Bankasının faiz politikasına yönelik öncelikleri sorusuna verilen cevaplar arasında ilk sırada, “Merkez Bankasının tam bağımsızlığı korunmalı”, ikinci sırada “Merkez Bankası faiz ile ilgili belirsizliği giderici bir dil kullanmalıdır” yer aldı. Anket katılımcıları döviz kuru dalgalanmasına karşı alacakları öncelikli tedbirleri şöyle sıraladı: Döviz ve altın ile alınan borçları kapatmak (%39,13), acil tasarruf tedbirleri geliştirmek ve bunları aile-iş çevresi ile paylaşmak (%36,95), döviz ve altın ile ilgili tüm ticari işlemleri askıya almak (%23,91), yakın çevre ile istişare yaparak süreci sakince izlemek (%19,56), muhatabından döviz kuru sabitleme, borç erteleme, borç yapılandırma vb. taleplerde bulunmak (%13,04), borçlu olduğu kişiler ve kurumlarla iletişime geçmek (%10,86), var olan döviz ve altını bozdurmak (%8,69), işyerindeki elamanları ücretsiz izine çıkarmak (%6,52), işyerini bir süreliğine veya tamamen kapatmak (%4,34).


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:20 AM Page 19


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:20 AM Page 20

HABER

‘Zirve 20’de gelecek hedeflerini açıkladı Baymak’ın bu yıl beşincisi gerçekleşen Baymak Zirve 20 toplantısının gündeminde gelecek hedefleri vardı. Baymak CEO’su Ender Çolak, 2018 yılının Baymak için büyüme yılı olduğunu söylerken, yatırımlarına hız kesmeden devam edeceklerinin altını çizdi. Baymak’ı sektöründe dünyanın teknoloji ihraç eden ilk 10 markasından biri yapmak için çalıştıklarını belirten Çolak, yıl sonunda beklentilerin üzerinde bir başarı hedeflediklerini söyledi.

aymak CEO’su Ender Çolak’ın ev sahipliğinde gerçekleşen Zirve 20 toplantısında Baymak’ın Türkiye genelindeki en büyük bayileri bir araya geldi. İş süreçlerinin iyileştirilmesi konusunda interaktif görüşmelerin de gerçekleştiği toplantıda Çolak, bayilerin sorularını ve taleplerini dinledi. Daha kaliteli hizmet için tüm iş süreçlerinin değerlendirildiği Zirve 20’de bayiler, sektöre yönelik tespit, değerlendirme ve önerilerini paylaştılar. 2018 yılının Baymak için güçlü büyüme anlamı taşıdığının altını çizen Ender Çolak; “Bu yıl hem yurtiçi pazarda hem de ihracatta ivme kazandığımız bir yıl oldu.

B

20


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:20 AM Page 21

dünya pazarında varlığımızı güçlendirmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu. Toplantıda pazar araştırmaları hakkında bilgi veren Baymak Pazarlama ve Marka Uzmanı Ece Salihoğlu, bağımsız araştırma kuruluşu GFK’nın Türkiye iklimlendirme pazarı hakkında yaptığı araştırma sonuçlarını paylaştı. Türkiye temsili 12 ilde yapılan, 602 kombi kullanıcısı ve 100 kombi almaya niyetli tüketici örneklemi üzerinde yapılan çalışma, 28 Mart – 30 Nisan 2018 tarihleri arasında yüz yüze anket metodolojisi ile GFK Araştırma Şirketi tarafından gerçekleştirildi. Araştırmaya göre Baymak’ın bilinirliği en yüksek kombi markası olduğunu ifade eden Salihoğlu, “Kombi kullanıcıları arasında tavsiye edilme oranı en yüksek markanın da Baymak olduğunu gördük. Kullanıcılar tarafından Baymak ürünlerinin tercih edilmesinde iki önemli unsur belirgin olarak öne çıkıyor. Bunların ilki verimli olması ikinci ise uzun ömürlü olması” şeklinde konuştu.

Yaygın servis ağımızla kaliteli hizmet veriyoruz

Türkiye’nin her yerinde ulaşılabilir olma hedefimiz ile ilk 9 ayda Baymak ailesine 124 yeni bayi kattık. Bu sayı yıl sonunda 150’ye ulaşacak” dedi. Toplantıda 2018 yılının ilk 9 aylık değerlendirilmesinin yanı sıra gelecek hedefleri de masaya yatırıldı. Yoğuşma teknolojisine sahip yüksek verimli ürünlerle kombi ve kazan pazarında hedeflerini büyütürken premix teknolojisiyle de ön plana çıkacaklarını belirten Çolak, son dönemde önemi artan yenilenebilir enerji sistemlerinde de önemli adımlar atacaklarını vurguladı. Bugün artık teknoloji iklimlendirme

pazarının vazgeçilmez bir bileşeni diyen Çolak; “Dijitalleşme ile birlikte akıllı kontrol sistem cihazlarını ürünlerimizle entegre hale getirmek önceliklerimiz arasında yer alacak” dedi.

Bilinirliği en yüksek marka 2019’da Baymak’ın önemli odak noktalarından bir tanesinin ihracat olduğunun da altını çizen Çolak; “Tasarımı ve teknolojisi tamamen Baymak’a ait olan kombi, yeni yılın ilk müjdesi olacak. 12’si Türk toplam 30 mühendisin çalıştığı proje tamamlandığında bu ürünle sadece Türkiye’de değil Baymak markasıyla 21

Baymak Satış Sorası Hizmetler Müdürü Betül Başkır ise Baymak’ın yaygın servis ağı ve Self Servis uygulaması hakkında bilgi verdi. Başkır, Türkiye genelinde 286 servis ve 900’ün üzerindeki servis teknisyeni ile yaygın servis ağına sahip olduklarını söylerken konuşmasına şu şekilde devam etti: Tüketiciye en kaliteli hizmeti vermek için ülke genelinde servis ağımızı genişletirken hayata geçirdiğimiz Self Servis uygulamasıyla internetten hızlı ve kolay servis hizmetini de tüketicinin ayağına getiriyoruz. Baymak Self Servis uygulamasıyla çağrı merkezlerindeki yoğunluk azalırken, tüketiciye geri dönüşlerde yüzde 97.3 oranında başarı elde edildi. Self Servis, Baymak’ın tüketicileriyle olan güçlü ve hızlı temas noktalarından biri haline geldi.” Bu dönemki Zirve 20’nin konukları ise Ekonomist Fatih Keresteci ve Açık Ruh Ameliyatı kitabının da yazarı İzzet Memi oldu. Geleceği konuşmak için bir araya gelen Baymak bayileri ve yöneticileri Fatih Keresteci’den küresel gelişmeler ışığında Türkiye ekonomisini dinledi. Bayiler, daha sonrasında ise iş hayatında motivasyon ipuçları konusunda İzzet Memi’nin söyleşisine katıldılar.


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:20 AM Page 22

Baymak 49 yıldır faaliyet gösteriyor

HABER

Baymak Magnus Yer Tipi Premix Kazan Yakıt tasarrufu ile bina sakinlerinin, kolay kurulum ile tesisatçının, uzaktan erişim ve kontrol edilebilen paneliyle bina yöneticisinin ortak kazan tercihi Baymak Magnus. ErP Enerji Verimliliği Direktifi’nin yürürlüğe girmesiyle yoğuşma teknolojisi, sağladığı tasarrufla ile sadece bireysel kullanıcıların değil hastane, okul, otel, yüksek katlı konut, ticari işletme ve endüstriyel tesislerde de öncelikli tasarruf

politikaları içerisinde yerini aldı. Yenilenebilir enerjili binalarda ve LEED projelerinde de kullanılabilir özelliklere sahip Baymak Magnus Yer Tipi Premix Brülörlü yoğuşmalı kazanlar tek cihazla 285 kW – 650 kW, Magnus 2 serisiyle 570 kW 1300 kW aralığında 12 farklı kapasitede ve tek kaskad kontrol paneli ile 15 kazan kontrolüne kadar binanın ısı ihtiyacına cevap verebiliyor.

Pazarın Lideri Baymak Lectus Baymak Lectus yoğuşmalı kazanlar, premix yanma teknolojisi sayesinde %111’e varan oranlarda yüksek verim sağlıyor. Pahalı enerjiye karşı, temiz bir doğa için tasarlanan Lectus yoğuşmalı kazan serisi Doğalgaz ve LPG kullanımına da uyum sağlıyor. Baymak’ın Avrupa teknolojisiyle Türkiye’ye taşıdığı Lectus yoğuşmalı kazanlar %111‘e varan verimliliği ile yakıt tasarrufunu en üst noktaya taşıyor. Lectus kazanlar, 5627 sayılı ErP- Enerji Verimliliği Direktifi kapsamında hazırlanan “Binalarda Enerji Performansı” (BEP) yönetmeliği ile toplam kullanım alanı 2.000 m²’den büyük olan binalarda merkezi ısıtma sistemlerinin zorunlu hale geldiği bu dönemde kullanıcılara avantaj sunuyor. Baymak Lectus Duvar Tipi yoğuşmalı kazan serisi içerisinde yer alan 65, 90 ve 115 modellerinin en büyük özelliği ise ‘Premix Yanma’ teknolojisi. 22

49 yılı aşkın köklü bir geçmişe sahip olan Baymak, Tepeören’de toplam 60 bin m2 alan üzerinde, iki üretim tesisi ile faaliyet göstermektedir. Türkiye’nin önde gelen üreticilerinden olan Baymak’ın Türkiye genelinde, 1000 ‘e yakın bayisi, 2100’den fazla satış noktası ve 1500’ün üzerinde servis teknisyeni bulunmaktadır. 600’ün üzerinde çalışanı bulunan ve her zaman ileri teknoloji ile üretim yapmayı hedefleyen Baymak, 2013 yılı itibariyle %100 BDR THERMEA Grup şirketi haline gelmiştir. BDR Thermea Grubu, Baxi (İngiltere)-De Dietrich (Fransa) ve Remeha (Hollanda) şirketlerinden oluşan, Türkiye, İngiltere, İtalya, Almanya, Fransa, İspanya ve Hollanda’da bulunan üretim tesisleri ile 2 milyar doları aşan ciroya ve 7 bine yakın çalışana sahip, ısıtma sektöründe Avrupa’nın 3. dev grubu olarak 80 ülkede aktif ticaret yapan öncü bir Hollanda firmasıdır. Baymak/BDR Thermea; ısıtma, yenilenebilir enerji, su ısıtıcılar, soğutma ve su teknolojisi kategorilerinde üretim, ihracat ve ithalat yapmaktadır. Isıtma alanındaki ürünleri arasında kombi, yoğuşmalı kombi, yer tipi kazan, kat kaloriferi, panel radyatör, havlu radyatör, vana ve genleşme tankları yer alırken, iklimlendirme alanında; split klimalar, salon tipi klimalar ve ısı pompaları ile tüketicilere ulaşmaktadır. Yenilenebilir enerji alanında; güneş kolektörleri, biomass kazanlar, biodiesel brülörler, fotovoltaik sistemler ile sektördeki yerini alırken, su ısıtıcıları ve su teknolojileri alanında ise termosifon, termoboyler, gazlı şofben, boylerler, sirkülasyon pompaları, dalgıç pompalar, atık su pompaları, çok kademeli kendinden emişli santrifuj pompalar ve hidroforlar ile Baymak/BDR Thermea güvencesini kullanıcılarına sunmaktadır.


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:20 AM Page 23


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:20 AM Page 24

İnşaatta küçülme istihdamı düşürdü

HABER

Dünya çimento pazarında

avantajlı hale geliyoruz Piyasadan çekilen Çin, 2019 yılından itibaren çimento ve klinker ithalatına başlayacak. Bu durum dünya çimento pazarında dengeleri değiştirerek, Türk ürünlerini avantajlı konuma getirecek.

D

ünyanın önemli çimento ihracatçılarından olan Çin, sektördeki konsolidasyona bağlı olarak üretimini azalttı ve 2019 yılından itibaren çimento ve klinker ithalatına başlayacak. Bu, üretimini çift haneli artıran Türk çimento ve klinker sanayicisi için dünya pazarında yükselme için yeni bir avantaj sağladı. Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği tarafından hazırlanan sektör raporuna göre 2018 yılına hızlı başlayan sektör, Ocak-Haziran döneminde ihracatını yüzde 17 artırırken, 2019 yılında artış trendinin sürmesi bekleniyor. Halen 70 fabrikada 19 bin kişiye istihdam sağlayan Türk çimento sektörü 100’ün üzerinde ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. Avrupa’da en çok ihracat yapan ülke konumunda olan Türkiye, dünya listesinde ise 4’üncü sırada yer alıyor. Sektörün ihracatı OcakAğustos döneminde ise 274 milyon dolara karşılık gelen 5.2

milyon ton düzeyine ulaştı. Türkiye, en fazla ihracat gerçekleştirdiği ABD’ye olan ihracatını yüzde 50 artırırken, bu ülkeyi sırasıyla İsrail, Suriye, Haiti ve Bulgaristan takip etti. Sektörün Suriye’ye olan ihracatının bu yıl içinde devam etmesi bekleniyor. Klinker grubunda ise 3.8 milyon ton ve 140 milyon dolar ihracat gerçekleştirilirken, başlıca pazarlar olarak; Gana, Senegal, Fildişi Sahili, Gine ve Kolombiya ön plana çıkıyor. Raporda önümüzdeki 3 yıllık zaman diliminde iç talepteki artışa bağlı olarak üretimde yüzde 4-5 oranında artış beklendiği kaydedilirken, ihracatçı Çin’de konsolidasyon sonucunda üretim kapasitesinin ciddi miktarda azaldığı ve Çin’in net ithalatçı konumuna geldiği kaydedildi. Çin’in 2019 yılında 12 milyon ton çimento ve klinker ithalatı yapması beklenirken, diğer büyük rakip olan İran’ın da ambargo sebebiyle dünya çimento ticaretindeki payında gerileme öngörülüyor. 24

İnşaat sektöründe yavaşlama ve küçülme sektörün istihdamında da hissedilmeye başlandı. İnşaat sektörü son yıllarda sağladığı hızlı büyüme ile yüksek sezonların yaşandığı yaz aylarında 2.2 milyon üzerinde istihdama ulaşmıştı. Ancak 2018 yılında aylar itibarıyla inşaat sektöründe görülen zayıflama istihdam verilerine de yansıdı. 2018 yılı Temmuz ayında inşaat sektöründe istihdam 2 milyon kişiye inmiş ve geçen yılın Temmuz ayı istihdamının 180 bin kişi altında kaldı. İnşaat sektörü istihdamının toplam istihdam içindeki payı ise 2017 yılı Temmuz ayında yüzde 7.6 iken, 2018 yılı Temmuz ayında yüzde 6.9’a indi. İnşaat sektöründe firmaların bazıları ellerindeki mevcut işlerin azalması, bazıları kamu projelerini tamamlamaları ve yeni kamu projesi alamamaları bazı firmalarda mali yapılarındaki sıkıntılar nedeniyle istihdamlarını azaltmaktadır.

Kira zammı için yeni hesaplama Yeni Ekonomi Programı'nda yer alan tedbirlerden biri gayrimenkulde kira artış oranını doğrudan etkiliyor. Ev sahipleri artık zamları üretici fiyatından değil, tüketici fiyatından yapabilecek. Program'ın 'Enflasyon' bölümünün 'Politika ve Tedbirler' başlığı altında, "Kira artış oranına dair üst sınır, döviz kuru ve emtia fiyatlarındaki gelişmelere duyarlılığı yüksek olan üretici fiyatları yerine tüketici fiyatlarına göre belirlenecektir." maddesi yer alıyor.


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:20 AM Page 25

HABER

MÜTEAHHiTLER YÖNÜNÜ AFRiKA PAZARINA ÇEViRDi Yurtdışında iş yapma serüvenine Libya ile başlayan Türk müteahhitleri son yıllarda Afrika'da yaptıkları büyük projelerle adından sıkça söz ettirmeye başladı.

ürk müteahhitler, son 4 yılda kara kıta Afrika'da 15 milyar dolara yaklaşan demiryolu, otoyol, liman, köprü, tünel ve çeşitli projelerin yapımına imza atarak büyük bir başarı elde etti. Türkiye Müteahhitler Birliğinden (TMB) alınan verilere göre, Türk müteahhitlik hizmetleri, Afrika ülkelerinde 2015'te yaklaşık 5 milyar dolarlık 76 projeye imza attı. Bölgesel gelişmelerden dolayı rakam 2016'da 2.1 milyara düşse de 2017'de tekrar yükselerek 5 milyar dolar seviyesine ulaştı. Türk müteahhitler 2017'de Afrika'da demiryolu, otoyol, liman, köprü, tünel ve çeşitli konut projelerinin bulunduğu 81 projeyi hayata geçirdi.

T

Bu yılın 9 ayında ise Türk firmalar Afrika'da 1.7 milyar dolar tutarındaki 17 projeyi üstlendi. TMB Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Yenigün, Türk müteahhitlik sektörünün 1972'de Libya'da yaptığı çalışmalarla ilk kez yurt dışına açıldığını söyledi.

46 yılda 370 milyar dolar ciro Şimdiye kadar 120 ülkede bulunduklarını dile getiren Yenigün, 46 yılda yaklaşık 370 milyar dolar ciro yaptıklarını ve 9 bin 400 projeyi hayata geçirdiklerini belirtti. Türk müteahhitlerin performansının her geçen gün arttığına dikkati çeken Yenigün, şöyle konuştu: "Bize duyulan güven de yükseliyor. Hakim olduğumuz Rusya, Irak ve Libya'dan

25

sonra yeni pazarlar arayışına girdik. Sahra altı Afrika'da çok büyük bir potansiyel var ancak bunların da finansman güçleri eksik. Ancak orada da yol almaya başladığımızı görüyoruz. Burada bazı Avrupalı firmalarla da iş yapıyoruz. Yeni hedefimiz Avrupalılarla Afrika'da ve üçüncü pazarlarda iş yapmak." TMB Başkan Vekili Selim Bora da herkesin gözünün Afrika'da olduğunu, bu bölgede ciddi imkan ve rekabetin olduğunu söyledi. Türk firmalarıyla çalışma fırsatı bulamayan Afrikalıların Türk müteahhitlerinin yaptığı işleri, performansı görünce 'bir oyuncu daha varmış' dediğini ifade eden Bora, "Özellikle Türk Eximbank'ın destekleriyle çok ciddi işler yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Türk müteahhitleri diğer firmalara göre cesaretiyle de ön plana çıkıyor. Coğrafyamızın getirdiği anlık değişimlere adaptasyon tecrübemizden dolayı bu bizi Afrika'da ön sıraya koyuyor. Ayrıca 4 saat uçuş mesafesinde 58 ülkeye ulaşabilen bir noktada olduğumuz için lojistik anlamda çok büyük avantajımız var. İmalat sanayimiz de şapka çıkarılacak bir performansa sahip." diye konuştu.


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:20 AM Page 26

5 milyon konut daha dönüşmeli

HABER

Yapı ruhsatı verilen bina

sayısında sert düşüş

Belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen bina sayısı, bu yılın 9 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 41.4 azaldı.

T

ürkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ocak-eylül dönemine ilişkin yapı izin istatistiklerine göre bu yılın 9 ayında geçen yıla göre belediyeler tarafından yapı ruhsatı verilen yapıların bina sayısı yüzde 41.4, bunların yüz ölçümü yüzde 55.1, değeri yüzde 44.7, daire sayısı yüzde 58.6 azaldı. Söz konusu dönemde yapı ruhsatı verilen binaların toplam yüz ölçümü 105.9 milyon metrekare oldu. Bunun 54.9 milyon metrekaresi konut, 31.3 milyon metrekaresi konut dışı ve 19.6 milyon metrekaresi ise ortak kullanım alanı olarak hesaplandı. Kullanma amacına göre 72.5 milyon metrekare ile en yüksek paya, iki ve daha fazla daireli ikamet amaçlı binalar sahip oldu. Bunu 9.2 milyon metrekare ile kamu eğlence, eğitim, hastane veya bakım kuruluşları binaları izledi. Yapı sahipliğine göre, özel sektör 84.3 milyon metrekare ile en büyük payı aldı. Bunu 20.1 milyon metrekare ile devlet sektörü ve 1.4

Şehirlerin silüetini bozan yüksek binaları kentsel dönüşümde belirten Bakanı Murat Kurum, "Kentsel dönüşüm yasasının çıktığı 2012'den beri yaklaşık 550 bin konutun dönüşümü sağlandı. 2025 yılında 7.5 milyon yapıya ulaşıyor. Bizim bunları bir an önce dönüştürmemiz şart.” dedi. Kentsel dönüşüm stratejisinde kesinlikle imar artışı olmayacağını vurgulayan Bakan Kurum, imar artışı olacaksa da yüzde 20-25’i geçmeyeceğini, şehirlerin önümüzdeki 50 yılını planlamak istediklerini belirtti. Kentsel dönüşümü yapacak firmanın teknik ve mali yeterliliğinin olması gerektiğine dikkat çeken Kurum, "Belediye başkanlarımıza şunu söylüyoruz, yüksek katlı bina kesinlikle istemiyoruz. Bunun takipçisiyiz ve bu noktada yüksek bina yapılmasına müsaade etmeyeceğiz." diye konuştu.

milyon metrekare ile yapı kooperatifleri takip etti. Daire sayısına göre ise toplam 485 bin 356 dairenin 441 bin 147'si özel sektör, 39 bin 262'si devlet sektörü ve 4 bin 947'si yapı kooperatifleri tarafından alındı.

En büyük payı İstanbul aldı İstanbul 12.4 milyon metrekare ile en yüksek paya sahip oldu. İstanbul'u 7.4 milyon metrekare ile Ankara, 5 milyon metrekare ile İzmir izledi. Yüz ölçümü en düşük olan iller sırasıyla Ardahan, Tunceli ve Şırnak olarak belirlendi. Daire sayılarına göre, İstanbul 62 bin 617 ile en yüksek payı aldı. İstanbul'u 27 bin 523 daire ile İzmir ve 23 bin 739 daire ile Ankara takip etti. Daire sayısı en az olan iller sırası ile Şırnak, Ardahan ve Tunceli olarak kayıtlara geçti. Belediyeler tarafından verilen yapı kullanma izin belgelerinin 2018 yılının ilk dokuz ayında bir önceki yıla göre bina sayısı yüzde 3.7, yüzölçümü yüzde 1.6, değeri yüzde 28.8, daire sayısı yüzde 3.8 arttı. 26

İmar Barışı 31 Aralık’a uzatıldı Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca uygulamaya konulan "İmar Barışı" düzenlemesinde başvuru süresinin 31 Aralık'a kadar uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanı kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan karar ile 31 Aralık 2017 tarihinden önce yapılmış ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılar için Yapı Kayıt Belgesi başvuru süresi 31 Aralık 2018'e kadar uzatıldı.


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:20 AM Page 27


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:20 AM Page 28

HABER

9 AYDA 1 MiLYON KONUT SATILDI Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği'nin (GYODER) raporuna göre, 2018 yılının 9 ayında Türkiye’de 1 milyon 2 bin 391 adet konut el değiştirdi.

G

ayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği'nin (GYODER) Türk Ekonomi Bankası (TEB) katkılarıyla hazırladığı "GYODER Gösterge 2018-3. Çeyrek Raporu" yayımlandı. Rapora göre, geliştirici firmaların yaptıkları senetli satışlar, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 51.5 dolayında oluştu. Bu rakam bir önceki çeyrek dönemde ise yüzde 26.4 düzeyindeydi. Senetli satışların hızlı artışında önemli rol oynayan unsurlardan biri konut kredi faizlerindeki hızlı yükseliş oldu.

Yabancılara konut satışı arttı Yıllık yaklaşık 1.4 milyon konutun el değiştirdiği, demografik nedenlerden dolayı 650 bin adet yeni konut ihtiyacının sürdüğü Türkiye'de, gayrimenkul piyasası yavaş yavaş bir dengeye oturmaya başladı. Ocakeylül döneminde Türkiye genelinde 1 milyon 2 bin 391 adet konut el değiştirdi. Bu konutların 256 bin 283 adedi ipotekli satışlardan, 746 bin 108 adedi ise diğer satışlardan oluştu. Geçen yılın aynı döneminde ise Türkiye genelinde 1 milyon 30 bin 728 adet konut satılırken, ipotekli satışların sayısı 363 bin 227 adet, diğer satışlar ise 667 bin 501 adet olarak gerçekleşmişti. 2018 üçüncü çeyrekte yaşanan kur artışı, yabancıların konut alımında olumlu etki yarattı. Yılın ilk

çeyreğinde yüzde 6.1 düzeyinde olan yabancılara konut satış oranı, ikinci çeyrek döneminde yüzde 8.5 düzeyine, üçüncü çeyrek döneminde ise yüzde 12.8 düzeyine ulaştı. Yabancılara konut satışı, yılın 9 ayında 2017'nin aynı dönemine göre yabancıya yapılan konut satışları yüzde 58.5 artarak 24 bin 155 adede ulaştı. Geçen yılın aynı döneminde bu rakam 15 bin 241 adet olarak gerçekleşmişti. Yılın ilk yarısı kamu bankalarının önderliğinde yapılan aylık 0.98 faizli konut kredisi kampanyaları sektöre ivme kazandırdı. Eylül ayı itibarıyla Emlak Konut GYO liderliğinde başlatılan "Türkiye İçin Kazanç Vakti" kampanyası da oldukça ilgi gördü. Konut kredisi faiz oranlarının yüksek olması, yüklenicilerin yaptığı kampanyaların daha çok talep görmesini sağladı.

Konut kredileri 198 milyar lirayı aştı Ağustos ayı sonunda konut kredisi hacmi 198 milyar lirayı aştı. 2017 sonunda yüzde 45.6 olan kamu mevduat bankalarının toplam konut kredisi hacmi içindeki payı, 2018 yılı üçüncü çeyreğinde yüzde 48.2 olarak gerçekleşti. Yerli özel ve yabancı mevduat bankalarının payı ise 2017 sonunda yüzde 47.5 seviyesinden 28

2018 yılı 3. çeyreğinde yüzde 45.1 seviyesine geriledi. Takipteki konut kredilerinin toplam konut kredilerine oranı ise 2017 Ağustos'ta yüzde 0.44 seviyesinde iken 2018 Ağustos itibarıyla yüzde 0.43 oldu. Üçüncü çeyrek döneminde İstanbul'da 85 bin 881 metrekare yeni ofis alanının pazara girmesiyle toplam arz 6.08 milyon metrekareye çıktı. Bu dönemde boşluk oranı yüzde 24.62 olarak gerçekleşti.

AVM sayısı 448'e ulaştı Türkiye genelinde 2017 yılı sonunda 429 olan toplam AVM sayısı, 2018 Ekim sonu itibarıyla 448'e ulaştı. 2018 yılı sonuna kadar yeni açılacak alışveriş merkezleriyle bu sayının 488'e yükselmesi, toplam kiralanabilir alanın da 16 milyon 352 bin metrekareyi geçmesi bekleniyor. Üçüncü çeyrek sonu itibarıyla 63 ilde AVM bulunuyor. 18 il ise henüz AVM ile tanışmadı. Ancak gelecek iki yıllık süreçte AVM ile tanışmayan illerin sayısının 16'ya düşmesi bekleniyor. En fazla alışveriş merkezine sahip iller, 145 ile İstanbul, 38 ile Ankara, 28 ile İzmir olarak sıralandı. Toplam kiralanabilir alan stoku 13 milyon 326 bin metrekare olurken, İstanbul toplam stokun yaklaşık yüzde 39'unu oluşturuyor.


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:21 AM Page 29


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:21 AM Page 30

Gayrimenkulde çözüm formülü: Kamu AŞ

HABER

İnşaat malzemesi üretimi geriledi, ihracat arttı 2018 yılı Ağustos ayında inşaat malzemesi ortalama sanayi üretimi 2017 yılı Ağustos ayına göre yüzde 16.8 azaldı. retimdeki gerilemede iki unsur etkili oldu. Öncelikle uzun resmi tatiller nedeniyle Ağustos ayında çalışma gün sayısı azalmasından dolayı üretimde düşüş yaşandı. İkinci neden ise iç piyasa koşullarının bozulması ile iç talebin gerilemeye başlaması. Ağustos ayında 2018 yılı içindeki en yüksek aylık gerileme yaşandı. Ağustos ayında iç talebin hızla yavaşlaması ve alınan siparişlerdeki düşüş önümüzdeki aylarda da üretimin zayıf kalacağı endişesi yaratmaktadır. İç talepteki küçülmeye karşın ihracat üretim artışını desteklemeye devam etti. 2014 yılında 22.1 milyar dolar olan inşaat malzemesi ihracatı, 2015’te

Ü

17.7 milyar dolara geriledi. 2016 yılında bu rakam 16 milyar dolara kadar düştü. 2017 yılında da yüzde 8 artarak tekrar 17.3 milyar dolara yükseldi. 2018 yılının ilk 8 ayında ise ihracat yüzde 18.3 artarak 13.27 milyar dolara ulaştı. İhracatta kuvvetli artış Ağustos ayında da sürdü ve Ağustos 2017 ile Ağustos 2018 aralığında yıllık ihracat 19 milyar dolar seviyesinin üzerine çıkarak 19.34 milyar dolar olarak gerçekleşti. Böylece ihracat 2014 yılından bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Yakın ve komşu pazarlarda göreceli iyileşme ile AB pazarı ihracat artışına katkı sağlıyor. 2018 yılında ihracatın yüksek performans göstermesine, döviz kurlarındaki artış da destek veriyor.

İnşaat malzemecileri tahsilatta zorlanıyor Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Başkanı Ferdi Erdoğan, müteahhitlerin yaşadığı nakit sıkışıklığına bağlı olarak inşaat malzemeleri sanayisinde de tahsilat sıkıntısı ve uzayan vade sorunu yaşandığını belirtti. Sektörde ödeme yöntemi olarak barter kullanımının da yüzde 10'a ulaştığına dikkat çeken Erdoğan, bu oranın yüzde 15'e yaklaşması durumunda sanayide ciddi

sorunlar yaşanabileceğini söyledi. Yurtiçi siparişlerde gerileme, maliyet ve enflasyon artışının fiyatlara yansıtılamaması, düşen kârlılıklar ve nakit sıkışıklığının ikinci çeyreğin ardından üçüncü çeyrekte de sektör için baskı oluşturacağını ifade eden Erdoğan; buna karşın açıklanan "100 günlük icraat programı"nın hayata geçirilmesiyle, dördüncü çeyrekte sektörde ivmelenme beklediklerini kaydetti. 30

Dünyada 1 trilyon dolar tutarında sosyal konuta ihtiyaç var. Yaklaşık 10 milyon adet konuta karşılık gelen bu ihtiyacın 5 yıl içinde karşılanması bekleniyor. Türk müteahhitleri gözünü işte bu pazara çevirmiş durumda. Çünkü bu pazar Türkiye’ye yakın coğrafyalar Afrika, Kafkaslar ve Ortadoğu bölgelerini kapsıyor. Halihazırda Türk müteahhitleri hem yurtiçinde hem de yurtdışında yaptığı projelerle dünyadaki gücünü ortaya koymuş durumda. Ancak 1 trilyon dolarlık pazara Türk firmalarının hızlıca girmesi için TOKİ ya da oluşturulacak bir kamu şirketinin devreye girmesi bekleniyor. Çin devletinin dış pazarlarda uyguladığı bu modeli örnek alan müteahhitler, “Bir kamu AŞ kurulmalı. Bu kurum gidip yurtdışındaki bu gayrimenkul projelerini alıp alt taşeron olarak bize vermeli. Bu sistemde teminat mektupları kamu tarafından verileceği içinde ilk 6 ayda 50 milyar dolar, 5 yıl içinde ise 250 milyar dolarlık iş alınabilir” diyorlar.

Konut stokları için yeni çalışma Hazine ve Maliye Bakanlığı, yapımı devam edenlerle birlikte 2 milyon adete çıkması beklenen konut stoklarını eritmek üzerine yeni bir çalışma başlattı. Açıklanması beklenen paketle sektördeki konut stoku için varlık havuzu oluşturulacak. Stokların kurulacak bir fon üzerinden menkulleştirilmesi planlanıyor. Emlak Bank bünyesinde kurulması planlanan fona firmaların konut stokları eklenecek. Daha sonra sukuk ya da tahville bunların menkulleştirilmesi ve çeşitli kampanyalarla tüketiciye sunulması planlanıyor.


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:21 AM Page 31

HABER

DÜNYA iNŞAAT MALZEMELERi PAZARI GEÇEN YIL 5.88 TRiLYON DOLARA ULAŞTI 2017 yılında inşaat malzemeleri ihracatı yüzde 6 büyüdü. İhracat artışında inşaat sektöründeki hızlı büyüme ve metal, mineral ve kimyasal ürünlerin fiyat artışları etkili oldu. ünya inşaat harcamalarındaki gelişmelere paralel gösteren dünya inşaat malzemeleri pazarında büyüme inşaat harcamaları ile ortaya çıkan talebe göre şekilleniyor. İnşaat harcamaları kamu-özel, altyapı, konut ve konut dışı bina yatırımlarına yapılan inşaat harcamalarını kapsamaktadır. İnşaat malzemeleri pazarında büyüme, 2013 ve 2014 yıllarında gelişmiş ülkelerde inşaat harcamalarının küresel kriz sonrası ilk kez canlanmaya başlaması ile hızlanmıştı. 2015 yılında dünya inşaat malzemeleri pazarında büyüme yüzde 3.8 oranında gerçekleşti. 2016 yılında yüzde 2.5 büyüyen pazar 5.72 trilyon dolara ulaştı. 2017 yılında ise özellikle gelişmiş ülkelerdeki toparlanma ile inşaat malzemeleri pazarının yüzde 2.8 büyüdüğü ve 5.88 trilyon dolara ulaştığı görülüyor. İnşaat malzemeleri pazarındaki büyümeye gelişmiş ülkelerin katkısındaki artış 2017 yılında da devam etti. Dünya

D

inşaat malzemeleri pazarında talebin yaklaşık yüzde 20’sine yakını ithalat yoluyla karşılanmaya devam ediyor. Bu çerçevede dünya inşaat malzemeleri ihracatını iki ana unsur olan inşaat harcamalarında büyüme ile oluşan malzeme talebi ve ihracata konu olan malzeme fiyatı etkiliyor. 2014 yılında dünya inşaat malzemeleri ihracatı 932.3 milyar dolar olarak tarihin en yüksek seviyesine ulaşmıştı. 2015 yılında ise metal ve mineral fiyatlarında önemli düşüşler nedeniyle 852.8 milyar dolara geriledi. 2016 yılında ise talep tarafındaki yavaşlama ile dünya inşaat malzemeleri ihracatı yüzde 4 oranında gerileyerek 818.7 milyar dolara indi. 2017 yılında ise inşaat malzemelerinin dünya ihracatında yüzde 6 büyüme gösterdiği görülüyor. Bu büyümenin dünya inşaat sektöründeki büyümenin hızlanması ve inşaat faaliyetlerindeki canlanmanın yanında metal, mineral ve kimyasal temelli ürünlerin fiyatlarında yaşanan artışların etkili olduğu belirtiliyor. 31

ÇİN EN BÜYÜK İHRACATÇI Dünya inşaat malzemeleri ihracatında Çin en büyük ihracatçı ülke konumunda olmayı sürdürüyor. Dünya inşaat malzemeleri ihracatında 2017 yılı genel büyüklüklerine ilişkin tahminler yapılmakla birlikte ülkelere ilişkin sıralamalar 2016 yılına aittir. 2016 yılı ihracat verilerine göre Çin 179.3 milyar dolar ile en büyük ihracatçı. Çin’i sırası ile Almanya 86.3 milyar dolar, ABD 59 milyar dolar, İtalya 44 milyar dolar ve Japonya 26.6 milyar dolar ile izliyor. Türkiye 15.96 milyar dolar ihracatı ile 2016 yılında dünyanın 13. ihracatçı ülkesi oldu.

EN BÜYÜK İTHALATÇI ABD ABD 2016 yılı itibarıyla 101 milyar dolar ile en büyük ithalatçı ülke konumunda. ABD’nin 2016 yılında ithalatı yüzde 6.5 düşüş gösterdi. İkinci sırada 53.3 milyar dolar ile Almanya yer aldı. Almanya 2015 yılında inşaat malzemeleri ithalatını yüzde 3.8 artırdı. Üçüncü sırada 42.8 milyar dolar ile Çin, ithalatını 2016 yılında yüzde 10.3 artırdı. Türkiye 2016 yılında 9.39 milyar dolar ithalatı ile 27. sırda yer aldı.


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:22 AM Page 32

HABER

İnşaat sektörü güven endeksi 56.6 oldu Mevsim etkilerinden arındırılmış inşaat sektörü güven endeksi bir önceki ayda 58.7 iken, Kasım ayında yüzde 3.5 oranında azalarak 56.6 oldu. İnşaat sektöründe bir önceki aya göre; alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi ve toplam çalışan sayısı beklentisi endeksleri sırasıyla yüzde 5 ve yüzde2.5 azalarak 45.4 ve 67.7 oldu.

Konut fiyat endeksi yüzde 10.5 arttı Konut fiyat endeksi, 2018 yılı Eylül ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 10.5 oranında artış kaydetti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2018 yılı Eylül ayı ‘Konut fiyat Endeksi’ (KFE) verisini açıkladı. Buna göre, Türkiye geneli konut fiyat endeksi Eylül ayında geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 10.5 artışla 271.90 seviyesinde gerçekleşti. Üç büyük ilin konut fiyat endekslerindeki gelişmelere bakıldığında; Eylül ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre İstanbul, Ankara ve İzmir’de sırasıyla yüzde 4.91, 10.34 ve 12.36 oranlarında artış gözlendi.

İnşaat sektöründe ciro yüzde 3.5 arttı Takvim etkilerinden arındırılmış inşaat ciro endeksi, 2018 yılı Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 3.5 arttı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış inşaat ciro endeksi ise bir önceki aya göre yüzde 3.2 azaldı.

İnşaat maliyet endeksi aylık yüzde 5.88 arttı Tüketici güven endeksi 59.6 oldu Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan tüketici güven endeksi, Kasım ayında bir önceki aya göre yüzde 4 oranında arttı; Ekim ayında 57.3 olan endeks Kasım ayında 59.6 oldu.

32

İnşaat maliyet endeksi (İME), 2018 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre yüzde 5.88, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 39.66 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 8, işçilik endeksi yüzde 0.46 arttı. Ayrıca, bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 50.04, işçilik endeksi yüzde 17.24 arttı.


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:22 AM Page 33


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:47 AM Page 34

HABER

BAU 2019, geleceği inşa edenleri Münih’te bir araya getirecek

TOKİ indirim kampanyasından

13 BiN KiŞi YARARLANDI

TOKİ Başkanı Ergün Turan, alıcılarına yüzde 24 indirim getiren kampanyadan 13 bin 321 vatandaşın yararlandığını bildirdi.

T

oplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Ergün Turan, borcunu ödeyip tapusunu hemen almak isteyen konut ve iş yeri alıcılarına yüzde 24 indirim getiren kampanyadan 13 bin 321 vatandaşın yararlandığını, bundan 588 milyon 575 bin lira hasılat elde edildiğini bildirdi. Turan, yazılı açıklamasında, TOKİ'den sosyal konut satın alan çoğu alt gelir grubundan vatandaşlara yüzde 24 erken ödeme indirimi ile önemli bir fırsat sunduklarını hatırlattı. Kampanyalarının oldukça ilgi gördüğünü belirten Turan, "TOKİ'nin yüzde 24 indirim kampanyasından 13 bin 321 kişi yararlandı, kısmi ödemeler ile 588 milyon 575 bin lira toplam hasılat elde edildi. Bunun yüzde 97'si yastık altından ödendi." ifadesini kullandı. Bu yıl ikincisini düzenledikleri indirim kampanyasında

esnek ödeme yaptıklarını vurgulayan Turan, kampanyadan borç bakiyesini kapatamayacak vatandaşların da yararlandığını, bu kapsamda bin 907 vatandaşın 64 milyon 260 bin lira peşin ödeme yaptığını aktardı. Ergün Turan, kampanyaya katılan vatandaşların yüzde 97'sinin borçlarını "yastık altı" denilen kişisel tasarruflarıyla kapattığını, bu doğrultuda 570 milyon liranın piyasaya girdiğini kaydetti. İnşaat sektörünün, alt sektörleriyle her geçen gün büyüdüğüne, Türk ekonomisinin lokomotifi olmaya devam ettiğine dikkati çeken Turan, "İnşaat sektörü, çok geniş ve hızlı şekilde katmanlara ulaşan bir sektör. Ekonomik büyüme olduğunda, itici güç olarak ortaya çıkıyor. İnşaat sektörüne gözümüz gibi bakmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.

İnşaat sektörünün önemli buluşma noktalarından biri olan BAU 2019 Yapı ve İnşaat Fuarı, 14-19 Ocak 2019 tarihleri arasında Almanya'nın Münih kentinde düzenlenecek. 2 binden fazla firmanın katılımı ile gerçekleşecek olan fuara 250 binden fazla ziyaretçi bekleniyor. BAU 2019’a Türkiye'den 70 firma, 2 bin 750 metrekare sergileme alanı ile katılım gösterecek. Türkiye ve yurt dışında ses getiren fuarlara imza atan, Alman menşeli Messe München-Münih Uluslararası Fuarları (MM) ve Leipziger Messe şirketlerinin Türkiye temsilcisi olan Agora Turizm, ocak ayında düzenlenecek olan BAU 2019'a odaklandı. Türkiye'den gerçekleşecek katılımların en iyi şekilde fuarda temsil edilmesi için çalışan Agora Turizm, Türkiye'nin ihracatına ve ekonomisine etki edecek fuar ve organizasyonları artırarak faaliyetlerine devam ediyor. Agora Turizm ve Tic. Ltd. Şti. Proje Direktörü Burak Tarkan Baydar, BAU 2019'un odağında dört anahtar tema işleneceğini belirterek, bu temaların 'dijital dizayn, inşaat ve yönetim', 'akıllı cepheler', '2020 yaşam ve inşaat' ve 'akıllı binalar' olduğunu vurguladı.

YAPEX Fuarına 150 firma katıldı Uluslararası Yapı Malzemeleri İnşaat Teknolojileri, Yapı Yenileme ve Restorasyon Fuarı’na (YAPEX), 150 firma katıldı. 14-17 Kasım 2018 tarihlerinde fuarı organize eden Akdeniz Tanıtım AŞ'nin Genel Müdürü Fatih Onkar, ANFAŞ Antalya Expo Center'deki fuarın açılışında, organizasyonda, Türkiye'nin duayen, ünlü mimar ve mühendislerin deneyimlerini 34

paylaştığını söyledi. Fuarın, hem Antalya hem de Türkiye ekonomisi için sinerji oluşturduğunu vurgulayan Onkar, yerli üretim ve inovasyonun öne çıktığını ifade etti. Türkiye'nin turizmde, tüm zamanların rekorunu kırdığına dikkati çeken Onkar, "2019-2020 yılları Antalya turizm yatırımlarını yenilemede ön plana çıkacak" dedi.


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:22 AM Page 35

HABER

Çimentoda üretim bir ayda yüzde 50 azaldı

Sign of the City Awards 2018 Ödülleri sahiplerini buldu Şehirlere yaşam değeri katan, geliştiren, değiştiren projelerin ödüllendirildiği Sign of the City Awards 2018 gerçekleştirildi.

B

ürokrasi, iş ve basın dünyasının önde gelen isimlerinin yoğun katılım gösterdiği törende 38 proje ‘Sign of the City’ seçildi. Yüksek Mimar ve Kent Tasarımcısı Prof. Dr. Güzin Konuk, World Architecture Community Kurucu Başkanı Prof. Dr. Suha Özkan eş başkanlığında toplanan 18 kişilik jüri; toplamda 5 ana kategoride 25 başlıkta 61 kurum ve kuruluştan gelen 120 başvuruyu inceledi. Gecede 38 ödül sahibini oldu. Ödül törenine katılan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Türkiye’de gayrimenkul sektörünün dünya çapında marka olması için yola çıkmış ve gelenekselleşmiş ve bu yıl 5.’si düzenlenen SotCA’nın hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bu projeyi düzenleyen başta Demirören Medya grubu olmak üzere tüm jüri

üyelerimize, firmalarımıza, mimarlarımıza, markalarımıza, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Yarışmada dereceye girenleri tebrik ediyorum” diye başladığı konuşmasında bakanlığın yaptığı çalışmalardan bahsetti. Yeni hükümet sisteminin ilk Çevre ve Şehircilik Bakanı olarak göreve geldiğinden bu yana gayrimenkul sektörünün paydaşlarıyla bir araya geldiğini ve sorunların çözümü noktasında önemli adımlar attıklarını belirten Bakan Kurum, “İlk çalışmamız ‘Türkiye için Kazanç Vakti’ sloganı ile yola çıktığımız kampanyamız oldu. Bu kampanya ile birlikte yüzde 0,98 vade farkıyla 120 ay taksitlendirme yaptık, güzel bir satış gerçekleşti. Sektörümüzü ve sektörümüzü etkileyen diğer sektörlere ciddi bir hareket sağladı” dedi.

Gayrimenkuldeki sıkıntılar çimento ve beton gibi iki önemli alanı da etkilemeye başladı. Yaşanan durgunluk tüm bölgelerdeki çimento fabrikalarında üretimlerin yarı yarıya azalmasına neden oldu. Talepteki daralmaya bağlı olarak fabrikaların bazıları üretimlerini yarı yarıya düşürürken, bazı fabrikaların ise artan enerji girdileri ve talep azlığı nedeniyle kapanma yoluna gittiği ifade edildi. 135 milyon ton üretim kapasitesinin olduğu sektörde 70 milyon ton iç pazarda, 12 ila 13 milyon ton ise dış pazarda tüketiliyordu. Ancak gelinen noktada iç pazar tüketimi azalırken, ihracata giden miktarın ise 35 ila 40 milyon tona çıkarılması bekleniyor. Böylesi bir durumda dahi milyar dolarlık satılamayan bir kapasite oluşması bekleniyor.

İFM inşaatı durdu Gayrimenkuldeki durgunluk kamu projelerini vurdu. Türkiye’nin gözbebeği olarak kabul edilen ve açıldığında 50 bin kişinin çalışması öngörülen İstanbul Finans Merkezi’nde (İFM) inşaat işlerinin durduğu belirtildi. 2021 yılında açılması beklenen merkezde sadece Vakıf Bank, Ziraat Bankası ve Halk Bankası gibi üç kamu bankasının inşaatının devam ettiği ifade edildi.

250 bin dolara vatandaşlık hakkı verilecek Hükümet, yabancıların Türk vatandaşlığı almak için karşılamak zorunda olduğu mali ve yatırım kriterlerini düşürdü. Resmi Gazete'de yayımlanan düzenlemeye göre, 250 bin dolar tutarında taşınmazı tapu kayıtlarına üç yıl satılmaması şerhi konulmak şartıyla satın alan yabancılar Türk vatandaşı olabilecek. Bu tutar daha önceden 1 35

milyon dolardı. 500 bin dolar sabit sermaye yatırımı yapanlar ile 500 bin dolar mevduatı üç yıl süreyle Türk bankalarında tutan veya devlet tahvili alana da vatandaşlık verilecek. Gayrimenkul yatırım fonu katılma payı almak suretiyle vatandaşlık kazanılabilmesi için öngörülen tutar sınırı 1.5 milyon dolardan 500 bin dolar oldu.


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:47 AM Page 36

HABER

En çok prefabrik yapı ihracatını

Kazakistan’a yapıyoruz

Türkiye en çok prefabrik yapılar ihracatını Kazakistan’a yapıyor. İhracatın yaklaşık yüzde 25’i bu ülkeye gerçekleştiriliyor. Almanya ikinci, Azerbaycan üçüncü sırada yer alıyor.

T

ürkiye’nin prefabrik yapılar dış ticareti ahşap, beton ve metalden prefabrik yapılar için birlikte değerlendiriliyor. Türkiye 2015 yılında 127 bin 884 ton ve 249 milyon dolar tutarında prefabrik yapı ihracatı gerçekleştirirken, ihracat miktar olarak 2016 yılında geriledi. 2017 yılında ise sınırlı ölçüde artış gösteren ihracatın, birim fiyatları 2014 yılında 2.3 dolar/kg iken 2017 yılında 1. 99 dolar/kg oldu. Türkiye sınırlı ölçüde prefabrik yapı ithalatı yapıyor ve ithalat yıllar itibarıyla dalgalanma gösteriyor. İthalat miktar olarak 2016 yılında 12 bin 304 ton olurken 2017 yılında 5 bin 217 tona geriledi. Değer olarak ise ithalat 42.4 milyon dolardan 17 milyon dolara indi. İthalat birim fiyatları da gerilemekle birlikte ihracat birim fiyatlarının üzerinde seyretti. Türkiye’nin prefabrik yapılar ithalatı yaptığı ülkelerin başında İspanya geliyor. İspanya’yı Çin ve Hollanda, Almanya ve İtalya izliyor. ABD, Hindistan, Arnavutluk ve İsrail gibi farklı ülkelerden de ithalat yapılıyor.

Dünya ticaretinde Çin ilk sırada Dünya prefabrik yapılar ihracatı 2014 yılında 9.22 milyar dolar olduktan sonra 2015 ve 2016 yıllarında geriledi. Dünya ihracatı 2017 yılında ise değer olarak yüzde 2.7 artarak 8,47 milyar dolara yükseldi. Türkiye’nin dünya ihracatı içindeki payı ise 2015 yılında yüzde 2.98’e

Türkiye’nin Prefabrik İhracatı ($) 2017 KAZAKİSTAN ALMANYA AZERBAYCAN CEZAYİR KATAR ÖZBEKİSTAN TÜRKMENİSTAN FİLDİŞİ KIYISI KUVEYT İNGİLTERE TOPLAM İHRACAT

43.271.230 9.547.894 9.054.248 8.112.585 8.041.937 6.687.866 6.236.761 5.263.753 4.816.751 4.195.516 167.838.867

Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu, BM COMTRADE

yükseldi, 2016 ve 2017 yıllarında geriledi. 2017 yılında yüzde 27’nin altına düştü. Dünya prefabrik yapılar ihracatında ilk sırada Çin yer alıyor. Çin 1.43 milyar dolar ihracat gerçekleştiriyor. İlk 10 içinde yer alan diğer ülkelerin ihracatları birbirlerine yakın ve yoğun bir rekabet yaşanıyor. ABD ikinci, Hollanda üçüncü ihracatçı ülke konumunda. Çek Cumhuriyeti, Estonya, Slovenya ve Polonya gibi Avrupa ülkeleri ilk 10 içinde yer alıyor. Türkiye dünya ihracatında 16. sırada. Dünya prefabrik yapılar ithalatında en büyük pazarı Almanya oluşturuyor. Almanya’yı Norveç ve ABD ile Kanada izlemektedir. Bu ülkelerde özellikle kış koşullarına uygun prefabrik konutlar talep görmektedir. İsviçre ve İsveç için de aynı talep geçerlidir. Türkiye dünya ithalatında 45. sırada bulunmaktadır. 36

PREFABRİK YAPILAR Prefabrik yapılar başlığı altında ahşap prefabrik yapılar, betondan prefabrik yapılar, demir çelikten prefabrik yapılar ile alüminyumdan prefabrik yapılar yer almaktadır. Prefabrik yapılar için girişim sayıları ahşaptan, betondan ve metalden olmak üzere ayrımları ile aşağıda sunulmaktadır. Girişim sayıları verilerinde en son yıla ilişkin olarak 2016 yılı verileri yer almaktadır. Buna göre son üç yıl içinde ahşap yapılar ile demir çelikten yapılarda girişim sayısı artarken, betondan ve alüminyumdan prefabrik üretimi yapan girişim sayıları hemen aynı kalmaktadır. Prefabrik yapıların üretim büyüklüklerine ilişkin olarak ise TÜİK tarafından üretilmiş olan bir bilgi bulunmadığı için prefabrik yapılara ilişkin iç pazar değerlendirmesi yapmak zorlaşıyor.


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:22 AM Page 37


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:22 AM Page 38

2018 Doğaltaş ihracatı AYLAR

Miktar(Kg)

Değer (USD)

OCAK ŞUBAT MART NİSAN MAYIS HAZİRAN TEMMUZ AĞUSTOS EYLÜL Toplam

594.028.566 444.135.495 506.379.753 667.653.708 796.366.246 651.295.305 684.925.017 562.174.814 626.332.917 5.533.291.820

150.847.946 119.458.775 139.394.015 172.229.038 197.701.781 166.525.177 177.162.850 142.786.704 157.774.436 1.423.880.720 Kaynak: İMMİB

TÜRKiYE

DOĞALTAŞ iHRACATINDA

Dünya doğaltaş rezervinin yaklaşık yüzde 40’ına sahip olan Türkiye küresel pazardaki ticaretten daha fazla pay almak ve ihracatı artırmak için atağa geçti. 2014 yılından bu yana ihracatta artış gösteren sektör, 2016 yılında 1.8 milyar dolar olan ihracatını 2017 yılında 2 milyar dolara çıkardı. 38


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:22 AM Page 39

DOSYA

oğaltaş bakımından, jeolojik yapısı itibarıyla zengin bir potansiyele sahip olan Türkiye’de, mevcut verilere göre 4 milyar m3 işletilebilir mermer, 2.8 milyar m3 işletilebilir traverten, 1 milyar m3 granit rezervi bulunuyor. Bu verilere göre Türkiye dünya doğaltaş rezervinin yaklaşık yüzde 40'ına sahip. Türkiye'de yapılan araştırmalarda, 650'ye varan renk ve dokuda mermer çeşidinin bulunduğu belirlenmiştir. Başlıca doğaltaş türlerimiz, çeşitli renk ve desenlerde kristalin kalker (mermer), kalker, traverten oluşumlu kalker (oniks), konglomera, breş ve magmatik kökenli kayaçlardan (granit, siyenit, diyabaz, diyorit, serpantin, vb.) oluşuyor. Rezervlerimizin, mermer çeşitliliği ile birlikte değerlendirildiğinde, sektörün önemli bir istihdam kaynağı oluşturduğu ve dünya pazarlarında önemli bir yere sahip olduğumuz görülüyor. Türkiye'de üretilen ve uluslararası piyasada en tanınmış mermer çeşitleri, Süpren, Elazığ Vişne, Akşehir Siyah, Manyas Beyaz, Bilecik Bej, Kaplan Postu, Denizli Traverten, Ege Bordo, Milas Leylak, Gemlik Diyabaz ve Afyon Şeker'dir.

D

İhracatta yüksek paya sahip Uzun yıllar ekonomimiz içindeki gerçek potansiyeline ulaşamamış olan doğaltaş sektörü, 1985 yılında Maden Kanunu kapsamına alınması ile yeni bir döneme girdi. Sektör, bu tarihten sonra her geçen yıl bir önceki yıla göre biraz daha büyümüş ve bugün maden ihracatı içinde ilk sıradaki yerini almıştır. Günümüzde klasik mermer üretim yöntemleri terk edilerek modern üretim yöntemlerine geçildi. Mermer işleme kapasiteleri sürekli büyümekte, modern tesislerimizin sayısı sürekli olarak artmakta ve uzun yıllar blok mermer üzerine olan ihracat artık büyük oranda mamul hale getirilerek yapılmaktadır. Mermer sektöründe, 2 bin 468 adet mermer işletme izinli

Doğaltaş üretim miktarı 1 İgnimbrit 2 Mermer 3 Oniks 4 Traverten Toplam (m3) Toplam ( Ton) 1 Andezit 2 Bazalt 3 Granit 4 Dekoratif taş 5 Serpantin 6 Yapıtaşı 7 Diyabaz 8 Gabro Toplam Genel Toplam

2014

2015

2016

2017

Birim

32.195 4.220.564 10.688 812.840 5.076.287 13.705.974 587.580 329.970 189.364 957.289 350 33.553 7.238 1.431 2.291.843 15.997.817

36.579 5.613.435 6.905 1.239.369 6.896.288 18.619.978 512.245 49.552 157.463 793.251 0 68.302 14.997 975 3.165.868 21.785.846

39.302 5.287.780 7.177 1.096.112 6.430.371 17.362.002 459.408 721.690 314.059 537.570 0 85.790 14.378 1.774 2.619.121 19.981.123

50.092 5.290.947 8.311 822.825 6.172.175 16.664.872 680.904 770.208 257.183 147.586 59.258 12.983 35.871 0 1.963.943 18.628.815

m3 m3 m3 m3 m3 Ton ton ton ton ton ton ton ton ton ton ton

ruhsat sahası (mermer ocağı), küçük ve orta ölçekli yaklaşık 2 bin fabrika ve 9 bin atölyede yaklaşık 300 bin kişi istihdam ediliyor. Üretimin tamamına yakın kısmı özel sektör tarafından yapılıyor. Maden İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM ) verilerine göre 2017 yılı toplam doğaltaş üretimi yaklaşık 19 milyon ton civarında. Türkiye işlenmiş doğaltaşlarda önemli bir üretici olarak hem ihracat yapmakta hem de iç talebi karşılamaktadır. İnşaat sektöründeki büyümeye bağlı olarak işlenmiş taşlar iç pazarı ve tüketimi de yıllar itibarıyla 39

büyümeye devam ediyor. Türkiye İMSAD 2017 Yapı Sektörü Raporuna göre, 2015 ve 2016 yıllarında da büyüyen iç pazar 2017 yılında yüzde 0.8 genişleyerek 4.62 milyon tona ulaştı. 2017 yılında en fazla ihraç edilen maden ürün grupları arasında doğaltaşlar 7.9 milyon ton ve 2 milyar dolarla ilk sırada yer aldı. Blok mermer-traverten 5.6 milyon ton ve 1.1 milyar dolarla 2017 yılında toplam maden ihracatı içinde en fazla ihraç edilen ürün oldu. İşlenmiş mermer 1.5 milyon ton ve 684.6 milyon dolarla ikinci sırada yer aldı. 2017 yılında doğaltaş


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:22 AM Page 40

DOSYA ihracatı 2016 yılına göre miktarda yüzde 21.78, değerde yüzde 13.43 oranında artış gösterdi. Doğaltaş sektör ihracatı içerisinde 2017 yılında yüzde 54.3 ile en büyük payı alan blok mermer-traverten ihracatı, bir önceki yılın aynı dönemine göre miktarda yüzde 28,98, değerde ise 27.85 oranında artış gösterdi. 5.75 milyon ton karşılığı 1.11 milyar dolar ihracat gerçekleşti. Blok mermer-traverten ihracatının en fazla yapıldığı ülkeler arasında Çin 943 milyon dolarla ilk sırada yer aldı. Bu ülkeyi 81.86 milyon dolarla Hindistan 9.69 milyon dolarla İtalya takip etti. Doğaltaş sektörü ihracatı içerisinde ikinci büyük grubu yüzde 45.6’lık payı ile işlenmiş doğaltaş ihracatı ise miktarda yüzde 6.15 artış ve değerde yüzde 0.01 azalış gösterdi. 2.18 milyon ton karşılığı 934.3 milyon dolar ihracat gerçekleşti. İşlenmiş mermer grubunda ihracat sıralamasında ABD 191.3 milyon dolar, Suudi Arabistan 95.87 milyon dolar, Irak 60.84 milyon dolar ile ilk sırayı oluşturdu. İşlenmiş traverten ihracatımız 2017 yılında, 539.88 bin ton karşılığı 215.97 milyon dolar olarak gerçekleşti. Söz konusu ürün ihracatında bir önceki yılın aynı dönemine göre, miktarda yüzde 23.84 ve değerde yüzde 8.16 oranında artış gösterdi. Türkiye işlenmiş taşlar ithalatını değişik coğrafyalardaki ülkelerden yapıyor. En çok ithalat yapılan ilk üç ülke Hindistan, İspanya ve Vietnam. Vietnam yeni bir tedarikçi ülke olarak üçüncü sıraya yükseldi. İran, İtalya ve Çin geleneksel ihracatçı ülkeler olarak Türkiye’nin de ithalat yaptığı önemli ülkeler içinde bulunuyor.

İŞLENMİŞ DOĞALTAŞ VE MERMERDE REKABET GÜCÜMÜZ YÜKSEK Dünya pazarlarında beğeni kazanabilecek nitelikte doğaltaş çeşidine sahip olan Türkiye’de, rezervler Anadolu ve Trakya boyunca geniş bir bölgeye yayılmıştır. Rezervlerin bölgelere göre dağılımı, Ege Bölgesi yüzde 32, Marmara yüzde 26 İç Anadolu yüzde 11, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Karadeniz ve Akdeniz Bölge’si yüzde 31 şeklindedir. Türkiye, jeolojik yapısının etkisiyle oldukça zengin yer altı kaynaklarına sahiptir. Doğaltaş ve özellikle de mermer, bunların başında gelmektedir. Türk mermer sektörü; çeşit ve rezerv zenginliği, sektör deneyimi, deniz ulaşımı sayesinde nakliye kolaylığı, dinamik sektör yapısı, kullanılan yeni teknolojiler ve geniş renk skalası ile dünya mermer piyasasında önemli bir yere sahiptir. İşlenmiş taşlar Türkiye’nin

2017 Yılı Doğaltaş İhracatında İlk 5 Ülke

Kaynak: İMMİB

2016 ÜLKE ÇİN ABD S. ARABİSTAN HİNDİSTAN IRAK

Miktar(Kg) 3.619.552.366 564.704.109 282.064.003 216.667.757 277.231.130

geleneksel olarak üretim, ihracat ve rekabet gücünün yüksek olduğu ürün gruplarından biridir. Türkiye doğaltaşlar anlamında sahip olduğu zengin kaynakları önemli ölçüde işleyerek katma değer yaratmaktadır. İşlenmiş taşlar mermer, traverten, kaymaktaşı (su mermeri), işlenmiş ve bunlardan yapılmış ürünler (kaldırım döşeme taşı, kaldırım kenar taşı, büyük ve yassı döşeme taşı, karo, parke taşı ve benzeri ürünler hariç); mermer, traverten ve kaymaktaşının yapay olarak renklendirilmiş granülleri, küçük parçaları ve tozları kapsamaktadır. Kapsam içinde ayrıca diğer işlenmiş süsleme veya yapı taşları ile bunlardan yapılmış ürünler; diğer doğal taşların suni olarak renklendirilmiş granülleri ve tozları; aglomera edilmiş kayağan taşından (arduvaz/kayraktaşı) yapılan ürünler de yer almaktadır.

2017 Değer (USD) 729.560.283 288.185.578 119.360.781 55.120.635 71.313.366

Miktar (KG) 4.694.148.034 631.308.477 260.886.106 430.762.725 242.256.078

Değer(USD) 945.747.288 294.390.304 104.559.575 84.899.617 63.773.502 40

Değişim % Miktar Değer 29,69 29,63 11,79 2,15 -7,51 -12,40 98,81 54,03 -12,62 -10,57


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:22 AM Page 41


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:22 AM Page 42

DOSYA

MERMER SEKTÖRÜ KÜRESEL ÖLÇEKTE MARKA VE TANITIMA ODAKLANDI İhracatta yaşanan ivme ile birlikte Türkiye mermerinin küresel ölçekte bilinirliğini artırmak için markalaşma çalışmalarına ağırlık veriliyor. Global marka haline gelmek isteyen sektör, fuar ve tanıtım çalışmaları yapıyor. hracatta bu yıl 2.5 milyar dolarlık mermer ve doğaltaş ihracatı hedefleyen Türkiye mermer sektörü, markalaşma çalışmalarını sürdürüyor. Pazarı büyütmek için iki önemli çalışma alanı belirleyen sektör, ilk aşamada Türkiye mermerini global bir marka haline getirmek istiyor. İkinci aşama ise üretimi artırmak. Türkiye küresel ölçekteki doğaltaş pazarının yüzde 10’unu elinde bulunduruyor. Sektörün ürün kalitesi ve çeşitliliği göz önüne alındığında söz konusu oran Türkiye'nin hak ettiği yer ve değerde olmadığını ortaya koyuyor. “Türkiye Mermeri “vurgusuyla küresel ölçekte markalaşmanın gerektiğini savunan uzmanlar Türkiye doğaltaşı ile tasarım arasında entegrasyonu bir an önce sağlamayı hedefliyor. Türkiye'nin mermer kalitesinin sektör tarafından bilindiği ancak küresel ölçekteki mimarlık ofisleri ve son kullanıcının marka algısını artırmaya ihtiyaçları olduğunu vurgulayan sektör temsilcileri, başlıca boşluğun bir mermer lobisi

İ

2013 2014 2015 2016 (Mİlyar Dolar) 2017

2.2 2.1 1.9 1.8 2.0

Türkİye Mermer İhracatı

Kaynak: İMİB

oluşturmamaktan kaynaklandığını belirtiyorlar. Rakip konumundaki İtalyanların ise mermer ve doğaltaş sektöründe hatırı sayılır bir marka algısı bulunduğuna dikkat çekiliyor. Amerika'da hemen her evde Türkiye taşı kullanıldığını ancak Türkiye'nin halen markalaşamadığını ortaya koyan uzmanlar, bunu ancak bir mermer lobisi ile mümkün görüyor.

Yeni pazarlar aranıyor Sektörde gerek istenen büyüme ivmesini yakalamak gerekse Türkiye mermeri algısını global düzeyde oluşturmak için son dönemde fuar ve organizasyonlara ilgi kayda değer oranda arttı. Mart ayı içerisinde küresel ölçekte yapılan iki büyük sektör fuarında marka çalışmaları yapan Türkiye mermercisi, 6 -9 Mart tarihleri arasında uluslararası mermer ve doğaltaş konusunda başlıca ve en kapsamlı fuar olan Xiamen Stone fuarında, 3-16 Mart tarihler arasında ise MIPIM’da yerini aldı. Türkiye Uzakdoğudaki en büyük ticaret ortağı Çin'in ev sahipliğinde yapılan Xiamen Stone Fuarına 140 firma ile katıldı. Türkiye böylece uluslararası katılımcılar arasında en büyük katılım sağlayan ülke olarak dikkat çekti. Özellikle İzmir'de yapılan fuarın 42

Türkİye Mermer ÜRETİMİ

2012 2013 2014 2015 (BİN METREKÜP) 2016

4.488 4.255 4.220 5.613 5.287

Kaynak: MİGEM

küresel ölçekte düzenlenen üçüncü büyük fuar olduğuna dikkat çeken sektör temsilcileri, fuarın bu yıl daha büyük bir alanda ve 35 ülkenin katılımıyla yapılmasının ihracata olumlu katkı sağladığını belirtiyorlar. Türkiye mermer ve doğaltaş sektörü Çin'in 4 yıl süren yatırımları durdurma politikasını sonlandırması ile bölgede atağa geçti. Ayrıca, Kanada, Meksika, Brezilya, Endonezya ve Malezya’nın Türkiye'nin büyüyebileceği pazarlar arasında yer aldığını söyleyen Uzmanlar, Türkiye'nin henüz Latin Amerika’ya yabancı olduğunu belirtiyor. Avustralya'da çalışmalar yapılabileceğini dile getiren yetkililer, Türkiye firmalarının şimdiden Avustralya pazarına tanınmaya başladığını aktarıyor. Uzmanlar mevcut ve yeni pazarlar kadar Türkiye'nin fiyat politikasında mermer üzerindeki algıyı etkilediğine dikkat çekiyor. Uzun yıllar ABD ve Ortadoğu pazarlarında ürünlerinin düşük fiyatlı satılmasından dolayı değer kaybı yaşamakla karşı karşıya kaldı. Yerli mermerde değer kaybını önlemek için öncelikli pazarlarda fiyatların bir an önce yükseltilmesi gerekiyor. Sektör temsilcileri bu durumda başlıca görevin üretici ve ihracatçı firmalara düştüğüne işaret ediyor.


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:22 AM Page 43

DOSYA

DOĞALTAŞ ÜRETiMiNİN YÜZDE

90 ’I 10 ÜLKEDE

Dünya doğaltaş üretiminin yaklaşık yüzde 85-90'ını 10 ülke gerçekleştirmekte, ülkemiz Çin ve Hindistan'dan sonra İtalya, Brezilya, İspanya, İran, Mısır gibi ülkelerle üçüncülük için yarışıyor. oğaltaşların yapı ve dekorasyan malzemesi olarak kullanılmaya başlanmasıyla dünya doğaltaş üretimini de artırdı. Son yıllarda üretimdeki artış doğaltaşı kazanım ve işleme teknolojisindeki gelişmelerle paralellik gösteriyor. Teknolojik gelişmeler ile doğaltaşın çıkartılmasında ve işlenmesi sırasında minimum kayıplar verilmektedir. Dünya doğaltaş rezervleri açısından Alp-Himalaya kuşağı içinde yer alan Portekiz, İspanya, Yunanistan, Türkiye, İran, Pakistan gibi ülkelerde karbonatlı kayaç diye adlandırılan mermer, kireçtaşı, traverten ve oniks rezervleri bulunmaktadır. İspanya, Norveç, Finlandiya, Ukrayna, Rusya, Pakistan, Hindistan, Çin, Brezilya ve Güney Afrika işletilebilir magmatik kayaç (serttaş) potansiyeli yüksek ülkelerdir. Doğaltaş; kalker, granit, diyarit, traverten, kireçtaşı, breş, siyenit, serpatin, mermer kayaçlarının genel adıdır.

D

Çin ihracatta ilk sırada Dünya doğaltaş sektöründe ana üretici ülkelerin toplam üretimdeki payı yüzde 90 civarında. Bu ülkeler; Çin, Hindistan, İtalya, İran, Türkiye, İspanya, Brezilya olarak sıralanıyor.

Dünya işlenmiş taşlar (mermer, granit) ihracatında ilk sırayı 5.95 milyar dolar ihracatı ve yüzde 43.4 payı ile Çin almaktadır. Çin büyük bir farkla bu üründe dünyanın en büyük ihracatçısı konumundadır. Geleneksel ihracatçı İtalya ikinci sırada yer alırken, geçmiş yıllarda Türkiye’yi geçerek üçüncü sıraya yükselen Hindistan konumunu güçlendirmektedir. Türkiye dördüncü sırada yer alırken, Brezilya Türkiye’yi çok yakından izlemektedir. İspanya, Portekiz ve Mısır diğer geleneksel ihracatçılar olarak sıralanmaktadır.

ABD en çok ithalat yapan ülke Dünyanın en önemli işlenmiş taşlar ithalatçısı ülkesi ABD’dir. ABD dünya toplam ithalatının yaklaşık yüzde 28’ini gerçekleştirmektedir. Güney Kore son yıllarda artan ithalatı ile Japonya’yı geçerek ikinci sıraya yükselmiştir. Japonya, Almanya, Fransa ve İngiltere geleneksel 43

ithalatçı ülkeler olarak sıralanmaktadır. BAE ve Irak diğer önemli ithalatçı iki ülkedir. Türkiye ise 4. büyük ihracatçı olmasına karşın ithalat sıralamasında da 11. sırada yer almaktadır. Dünya işlenmiş taşlar ihracatı 2014 yılında 15 milyar doların üzerinde gerçekleştikten sonra 2015 ve 2016 yılların da gerilemiş ve 13.7 milyar dolar inmiştir. 2017 yılında ise dünya işlenmiş taşlar ihracatı yüzde 2.7 artarak 14.07 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Türkiye dünyanın önemli işlenmiş taş ihracatçısı ülkelerinden biridir. Türkiye’nin 2014 yılında dünya işlenmiş taş ihracatı içindeki payı yüzde 7.48 olmuş 2015 ve 2016 yıllarında ise yüzde 6.74 ve yüzde 6.75’e inmiştir. 2017 yılında ise payı sınırlı ölçüde gerileyerek yüzde 6,59’a inmiştir. Bununla birlikte dünyada en yüksek ihracat yapan 4. ülke sırasını korumuştur.


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:47 AM Page 44

DOSYA

DOĞALTAŞ SEKTÖRÜ ÇiN SEFERiNE ÇIKIYOR Türk doğaltaş sektöründe Çin seferberliği yaşanıyor. Türkiye’ye yıllık 2.2 milyar dolar döviz kazandıran doğaltaş ihracatçıları en büyük ihraç pazarı Çin’de 6-9 Mart 2019 tarihlerinde düzenlenecek olan Xiamen Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’na katılmaya hazırlanıyor.

ürkiye, değişik renk ve desen skalasında Dünya doğaltaş rezervlerinin yüzde 40’ına sahip olan Türkiye, 20 milyar dolarlık doğaltaş ihracat pazarındaki konumunu daha yukarı taşımak için Xiamen Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’ nı büyük bir fırsat olarak görüyor. Amerika Birleşik Devletleri ile Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki ticaret savaşları dünya ticaretini yeniden dizayn ediyor. Bu süreçte, Çin’den gelen doğaltaş talebinde bir azalma söz konusu. Çin’in doğaltaş talebindeki düşüş Türkiye’nin ihracat rakamlarına da yansımış durumda. Ocak-Ekim 2018 döneminde Çin’e gerçekleştirdiğimiz doğaltaş ihracatı bir önceki senenin aynı dönemine göre miktarda yüzde 14 düşüşle 3 milyon 351 ton, değerde ise yüzde 17 düşüşle 657 milyon dolar olarak gerçekleşti. Türk doğaltaş sektörü, Çin'de inşaat sektörünün gerilemesi ve talebin azalmasına rağmen hala en büyük ihraç pazarı konumunu koruyan Çin pazarında konumunu korumak için dünyanın en büyük doğaltaş ve teknolojileri fuarı olan Xiamen Doğaltaş

T

ve Teknolojileri Fuarı’na büyük önem veriyor. Xiamen Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’nın Türkiye Milli Katılım Organizasyonu’nu geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi 2019 yılında da Ege Maden İhracatçıları Birliği gerçekleştirecek. 3 bin 133 metrekarelik alanda 74 doğaltaş ihracatçısı firma Türkiye’nin zenginliklerini dünyanın dört bir tarafından gelen ithalatçılara tanıtacak ve ihracat hedeflerimize ulaşmamız için çaba gösterecek.

Döviz kurları tedirgin ediyor Doğaltaş ihracatçıları, Amerika Birleşik Devletleri ile Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki ticaret savaşları yanında döviz kurlarındaki aşırı oynaklıktan da tedirgin. 2018 yılının ikinci yarısında aşırı dalgalanan Ağustos ayında Türk Lirası karşısında 7.22 seviyesine ulaşan Amerikan Doları Kasım ayının son günlerinde 5.20’nin üzerinde 44

tutunmaya çalışıyor. Döviz kurlarında yaşanan yüzde 30’luk düşüş Türk ihracatçısını fiyat verme konusunda zorluyor. Ticaret savaşları nedeniyle durağanlaşan Çin pazarı ve aşırı oynak döviz kurlarının neden olduğu dezavantajlı durumu ortadan kaldırmaya çalışan Türk doğaltaş sektörü, Ortadoğu ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünya genelinde alternatif pazarlarındaki konumunu güçlendirerek bu ikili kıskaçtan kurtulmaya çalışıyor. Ege Maden İhracatçıları Birliği bu amaçla 2018 yılında İngiltere, Avustralya, İtalya, Dubai ve Muskat’a yönelik Sektörel Ticaret Heyeti Organizasyonlarına imza attı. 2018 yılının Ocak – Ekim döneminde Türkiye geneli doğaltaş ihracatımız yüzde 6’lık düşüş yaşarken, EMİB üyelerinin aynı dönemdeki Doğaltaş ihracatı ise yüzde 5 artış ile 500 milyon dolar olarak gerçekleşti. EMİB’in sektörel ticaret heyeti organizasyonları


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:22 AM Page 45

bu başarıda itici güç oldu. Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya, Xiamen Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’na her şeye rağmen büyük bir heyecanla hazırlandıklarını ifade etti. Çin ile ABD arasındaki ticaret savaşları nedeniyle sektörün önünü görme noktasında sıkıntıları olduğunu dile getiren Kaya şöyle konuştu; “2018 yılında Xiamen ve İzmir Marble Fuarları sırasında Çinlilerin Türk doğaltaşına yoğun bir ilgisi vardı. Ne zaman ABD ticaret savaşlarını başlattı o zaman Çin’in ilgisinde düşüş yaşandı. Çin bizden aldığı doğaltaşın önemli bölümü işleyerek ABD ve diğer pazarlara ihraç ediyor. Çin’in inşaat sektörü de bu süreçten etkilendi. Ancak, 2019 yılında ABD, İran’a yaptırımlarda Çin ve Türkiye’nin aralarında bulunduğu bir grup ülkeyi liste dışında tuttu.” 2019 yılında taşların yerine oturacağını ve Çin’in doğaltaş talebinde bir artış olmasını beklediklerini kaydeden Kaya, Türk doğaltaş sektörünü temsil eden tüm sivil toplum kuruluşları olarak, “İnadına üretim, inadına ihracat” sloganıyla çalışmalarını sürdürdüklerini vurguladı. Mevlüt Kaya, şu değerlendirmeyi yaptı: “Dünya’nın doğaltaşta en şanslı ülkesiyiz. Rezervin ötesindeki şansımız, renk seleksiyonumuz. Hangi taş moda ise onu sahaya sürebiliyoruz. Modadan çok etkilenmeyen, değişmeyen taşlarımız var. Dün açıp olmaz deyip kapattığımız ocaklar şu an moda. Örneğin gri taşlar. Uç ürünlere yönelirsek, ülkemizdeki algıları yenebilirsek, belediyeleri de işin içine sokarsak inanın kimsenin hayal etmediği yere geliriz. Türk halkının sahibi olduğu madenlerde biz kiracıyız. Türk insanının hassasiyetlerini öne alarak üretim ve ihracat yapacağız. Türk madenciliğinin gerçek değerini bulması için URGE Projesi, Ar-Ge Merkezi çalışmalarımız devam edecek.”

Doğaltaş ihracatında hedef 2.5 milyar dolar Türkiye ihracatta katma değerli sektörlerinin başında gelen doğaltaş sektöründen 2018 yılında 2.5 milyar dolar ihracat hedefliyor. Türkiye, 2018 yılında Ocak – Eylül döneminde 1 milyar 423 milyon dolarlık doğaltaş ihracatı gerçekleştirdi. Çin Halk Cumhuriyeti 584 milyon dolarlık ihracat tutarıyla zirvede yer alırken, Amerika Birleşik Devletleri’ne 223 milyon dolarlık doğaltaş ihraç edildi. Suudi Arabistan 74 milyon dolarlık Türk taşı tercih ederken, Hindistan’a ihracat 61 milyon dolar oldu. Irak ise; 46 milyon dolarlık Türk taşı aldı.

TÜRK DOĞALTAŞLARI, GÖRÜCÜYE ÇIKTI Avrupa’nın en büyük doğaltaş fuarı olan, İtalya’nın Verona kentinde 26-29 Eylül 2018 tarihleri arasında düzenlenen Marmomac 2018 International Exhibition of Stone Design and Technology Fuarı’nda Türk doğaltaşları görücüye çıktı. Ege Maden İhracatçıları Birliği’nin organize ettiği “Verona Sektörel Ticaret Heyeti Organizasyonu”na katılan 8 Türk doğaltaş üreticisi firma, İtalya’da 6 ithalatçı firma ile ikili iş görüşmeleri ve fuar ziyareti gerçekleştirdi. Marmomac Fuarı’nın sektördeki en son gelişmeleri keşfetme fırsatı sunduğunu dile getiren Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya, Marmomac Fuarı’nın aynı zamanda doğaltaş endüstrisindeki en gelişmiş teknolojileri görmek ve en ileri taş işleme sistemleri ile buluşmak için en önemli platformlardan biri olduğunu, verimli bir organizasyona imza attıklarını kaydetti. Marmomac 2018 Fuarı kapsamında düzenledikleri “Sektörel Ticaret Heyeti”ne katılan firmaların ithalatçı firmalarla ikili iş görüşmeleri yanında dünyanın dört bir tarafından gelen ve fuara stant kurarak katılan 1.636 firmanın stantlarını gezme olanağı bulduğuna işaret eden EMİB Başkanı Kaya, “Verona Fuarı tüm üretici, tasarımcı ve sektör temsilcilerini bir araya getiren bir özelliğe sahip. 45

Sektörel Ticaret Heyeti Organizasyonu’na katılan firmalarımız İtalya’da önemli ticari bağlantılara imza attılar. Öte yandan, doğaltaş sektöründe iyi uygulamaları, yeni doğaltaş işleme teknolojilerini görme fırsatı yakaladılar. Firmalarımız bu başarılı örnekleri kendi iş süreçlerine entegre ederek katma değerli üretim yapma ve rekabetçiliklerini arttırmanın ipuçlarına eriştiler” şeklinde konuştu. Sektörel Ticaret Heyeti kapsamında halen faaliyette olan kapalı sistem çalışan maden ocağı ziyaret ettiklerini anlatan Kaya, şöyle devam etti; “Katılımcı firmalarımız kapalı maden ocağı işleyişi ve tarihi hakkında bilgilendi. Birçok mermercimiz için iyi bir deneyim oldu. Akabinde Zovencedo şehrinde bulunan 2 adet Antik mermer ocağını ziyaret ettik. Zovencedo Belediye Başkanı Luigina Crivellaro, bizleri gezdirdi ve şu anda müzeye dönüştürülmüş eski ocaklar “Cava Cice” ve “Casa Rupestre” hakkında bilgiler verdi. Bu mermer ocakları günümüzde düğün organizasyonu, önemli günlerin kutlamaları ve şenlikler için kullanılıyor. Bu deneyimi yaşamakta bizlerin ufkunu açtı. Son olarak ise; dünyaca ünlü Peotta Armando firmasının showroomunu ziyaret etme fırsatımız oldu.”


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:23 AM Page 46

DOSYA

DÜNYA BLOK MERMER TALEBiNiN YÜZDE 34’ÜNÜ KARŞILIYORUZ Dünya doğaltaş pazarının işlenmiş üründe yüzde 24’ünü, blok mermerde yüzde 34’ünü karşılayan Türkiye, 2017’de bir önceki yıla göre doğaltaş ihracatı yüzde 21.78 artışla 7.9 milyon tona çıkardı. 1.10’luk bir artış kaydetmesine rağmen değerde yüzde 5.69’luk bir düşüşle 1.6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ekim ayında ise doğaltaş ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 3.22’lik bir düşüşle 176.79 milyon dolar olarak kayıtlara geçti.” şeklinde konuştu.

stanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı Aydın Dinçer, maden varlığımızın önemli bir kısmını oluşturan doğaltaş sektörünün, son dönemde yeni üreticilerin de pazara girmesiyle ivme kazandığını ve hem ülkemiz hem de dünya ticareti için önem arz eden sektörler arasında yer aldığın söyledi. Türkiye’nin dünya doğaltaş rezervinin yüzde 33’üne sahip olduğunu belirten Dinçer, şu anda dünya doğaltaş pazarının işlenmiş üründe yüzde 24’ünü, blok mermerde yüzde 34’ünü karşıladığını söyledi. 2017 yılında bir önceki yıla göre doğaltaş ihracat artışının değerde yüzde 13.43 olarak gerçekleştiğini kaydeden Dinçer, “Miktar bazında ise bir önceki yıla göre yüzde 21.78’lik artışla 7.9 milyon ton doğaltaş ihracatı gerçekleşti. Yılın ilk 10 ayında ise Türkiye’nin toplam doğaltaş ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre miktarda yüzde

İ

Maden ihracatının yarısını doğaltaşlar oluşturuyor Maden ihracatının 2017 yılında bir önceki yıla göre yüzde 24 oranında artarak 4.69 milyar dolara, miktar bazında yüzde 21’lik artışla 24.7 milyon tona ulaştığını kaydeden Dinçer, inşaat sektörünün ana malzemesi olan doğaltaş ihracatının toplam maden ihracatının 2.04 milyar dolar ile neredeyse yarısını oluşturduğunu vurguladı. Dinçer, sektörün yüksek ihracat potansiyeli, iç piyasa tüketimi, doğaltaş makineleri üretimi ve ihracatı ile Türkiye ekonomisine önemli bir katkı sağladığına dikkat çekerek, şöyle konuştu: “Özellikle son dönemde mermer üretiminde, klasik mermer 46


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:23 AM Page 47

üretim yöntemlerinin değişmeye başlaması, nitelikli işgücü ve ileri teknolojiye dayanan modern üretim yöntemlerinin daha çok kullanılmaya başlanması, büyük firmaların yapmış oldukları yatırımlarla birlikte bütünleşmiş üretim yapan tesislerin de devreye girmesiyle işlenmiş mermer üretiminde büyük artış kaydedilmiştir. Uygulanmaya başlanan modern ocak üretim yöntemleri ve son teknikler sayesinde rekabetin çok yoğun olduğu dünya doğaltaş pazarına uygun üretim ve pazarlama yapabilecek ürünler hazırlayan tesis sayımız artmıştır. Türkiye dünya doğaltaş üretiminde lider on büyük üreticiden biri konumuna gelmiştir.”

Maden ruhsatlarında sorun yaşanıyor Sektörde yaşanan temel sorunlardan başında orman bedellerinin yüksek olması ve madencilik için gerekli olan faaliyet ruhsatının alımında karşılaşılan sorunların geldiğini belirten Aydın Dinçer, “Orman bedellerinde oldukça yüksek miktarlarla karşılaşıyoruz. Ayrıca orman sahası dışına taşmayla ilgili yürütülen mahkeme sürecinin sonuçlanmasının uzun sürmesi, maden sahası yatırımlarının aksamasına sebep olmaktadır. Bir diğer temel sorun olan maden ruhsatı alımında karşılaştığımız temel sorunlar ise faaliyet için gerekli izinlerin fazla sayıda olmasıdır. Her bir kurumdan ayrı ayrı çıkan ve yer yer birbiriyle çelişen bu izinlerin tek bir elden takip edilememesi belirsizliklere sebep olmaktadır. Söz konusu izinlerin her birinin oldukça uzun sürelerde çıktığını göz önünde bulundurursak yatırım ve faaliyet sürecinin olması gerekenden oldukça fazla olduğunu söyleyebiliriz. Süreçlerde ve bedellerde yaşanan bu belirsizlikler, sektöre yerli ve yabancı sermayenin yatırım yapmamasına sebep olmaktadır.” diye konuştu.

En zengin mermer yatakları Türkiye’de Türkiye’nin, dünyanın en zengin mermer yataklarının bulunduğu Alp kuşağında yer aldığını kaydeden Dinçer, Türkiye’nin 5.1 milyar metreküp (13.9 milyar ton) muhtemel mermer rezervine sahip olduğunu belitti. Dinçer, “Bu değer 15 milyar metreküp olduğu tahmin edilen dünya rezerv toplamının yüzde

33’üne karşılık gelmektedir. Türk doğaltaş sektörü; çeşit ve rezerv zenginliği, sektör deneyimi, ham madde bolluğu, deniz ulaşımında nakliye kolaylığı, dinamik sektör yapısı, kullanılan yeni teknolojiler ve geniş renk skalası ile dünya doğaltaş piyasasında önemli bir yere sahiptir. Türkiye’de çeşitli renk ve desenlerde kristalin kalker (mermer), kalker, traverten oluşumlu kalker (oniks), konglomera, breş ve magmatik kökenli kayaçlar (granit, siyenit, diyabaz, diyorit, serpantin, vb.) bulunmaktadır.” diye konuştu. Dünya pazarlarında beğeni kazanabilecek nitelikte doğaltaş çeşidine sahip olan Türkiye’de, rezervler Anadolu ve Trakya boyunca geniş bir bölgeye yayıldığını ifade eden Dinçer, şu değerlendirmeyi yaptı: “ Rezervlerin bölgelere göre dağılımı, Ege Bölgesi yüzde 32, Marmara yüzde 26, İç Anadolu yüzde 11, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Karadeniz ve Akdeniz Bölge’si yüzde 31 şeklindedir. Ekonomi Bakanlığı maden sektörü verilerine göre yaklaşık bin 500 adet doğaltaş ocağı, fabrika ölçeğinde çalışan 2 bin kadar tesis, orta ve küçük ölçekli 9 bin atölye faaliyet göstermektedir. İstihdam edilen kişi 47

sayısı 300 bin civarındadır. Üretimin en fazla olduğu iller; Balıkesir, Afyon, Bilecik, Denizli ve Muğla’dır. Bu bölgelerdeki üretim, tüm üretimin yüzde 65‘ini oluşturmaktadır. Ekonomik mermer yataklarının bulunduğu diğer iller ise; Bursa, Kırşehir, Çankırı, Çorum, Kastamonu, Niğde, Kayseri, Artvin, Bitlis, Erzincan, Bayburt, Sivas, Tokat, Denizli, Kütahya, Eskişehir, Diyarbakır, Elazığ, Çanakkale, Konya, İstanbul ve Manisa’dır. Doğaltaşlar jeolojik oluşum farklılığı olan ülkelerde renk ve desen acısından çeşitlilik ve özgünlük gösterirler. Ülkemiz de jeolojik yapısı sayesinde bugünkü bilgilere göre 400’den fazla çeşit ve desende zengin doğaltaş kaynaklarına sahiptir. Türkiye’de çıkarılan doğaltaşlarımızın her biri proje cinsine göre dünya çapında ilgi görmektedir. Doğaltaşın güvenilir ve sağlıklı bir malzeme olması nedeniyle iç tüketimdeki artışın yanı sıra Türk doğaltaşlarının yurt dışındaki kullanımı hızla yaygınlaşmaktadır. Kalitesi ve zengin renk seçenekleri ile fark yaratan doğaltaşlarımız, dünyanın önemli merkezlerindeki seçkin mekanlarda tercih edilerek kullanılmaktadır. “


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:23 AM Page 48

TÜMMER YÖNETİM KURULU BAŞKANI RAİF TÜRK

TÜRKiYE’DE

ÇIKARILAN

MERMERE TALEP

ARTARAK DEVAM EDECEK

T

ürkiye’nin doğaltaş ve mermer zenginliği açısından şanslı bir ülke konumunda olduğunu vurgulayan Türkiye Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği (TÜMMER) Yönetim Kurulu Başkanı Raif Türk, dünyada her geçen gün gelişen inşaat sektöründen dolayı, Türkiye’nin dağlarından sökülen mermer çeşitlerine talebin sürekli bir artış göstereceğini söyledi. Mermer makinası üretimi de mermer sektörü ile paralel bir gelişim gösterdiğini kaydeden Raif Türk, doğaltaş ve mermer sektörüne yönelik sorularımızı cevapladı:

Doğaltaş ve mermer sektörünün tüm sıkıntılara rağmen geleceğinin iyi olduğunu belirten TÜMMER Yönetim Kurulu Başkanı Raif Türk, sektörün hareketli ve takipçi bir girişimci kitlesine sahip olduğunu söyledi.

Türkiye mermer ve doğaltaş sektörünün genel durumunu değerlendirir misiniz? Bugüne gelmeden, antik çağdan bu yana Anadolu’muzda yaşamış ve mermerden inanılmaz eserler bırakmış bütün medeniyetleri yâd etmemiz gerek. Çünkü O’nlar doğaltaşlarımızın 48

eşsiz zenginliğini görmüşler, eserlerini taşlara işleyerek yaşananları günümüze taşımışlar. 1985 yılına kadar taş ocağı nizamnamesine göre faaliyet gösteren mermer sektörü, bu yılda Maden Kanunu kapsamına alınmasıyla ruhsat güvencesine kavuşarak ve teşviklerden yararlanarak hızla büyüdü ve maden sektörünün önemli bir parçası haline geldi. 1985’te 5 milyon dolar olan mermer ihracatımız 2000’li yılların başında 300 milyon dolara 2013 yılında 2.2 milyar dolar ulaştı. Günümüzde 2 bin 500 civarında mermer işletme izni, 2 bin civarında da mermer işleme tesisi/fabrikası var. Ruhsat sahiplerinin hemen hemen yüzde 95’i tesis sahibidir. Türk taşı, son yıllarda markalaşmakta büyük adımlar atmış olmakla beraber işlenmiş ürünün ilk etapta ülkemizde tanınmış olması gerekir. Bunun için de ülkemizdeki büyük projelerde mutlak ve mutlak işlenmiş Türk taşının kullanımına gidilmelidir. Modaya göre değişkenlik gösteren mermerlerde son


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:23 AM Page 49

DOSYA birkaç yıldır beyaz renk moda ve Türkiye geciken izinler nedeniyle rezervlerini buldukları beyaz mermerleri yeni yeni üretime alabildi. Ülkemiz mermer sektörü yakın geçmişte de gri renk taş pazarına gecikerek girmişti. Gerek blok gerekse işlenmiş ürünlerde pazar kaybı yaşamamak adına Türk taşlarının gecikmeden üretime alınması önem arz etmekte. Anadolu’nun geçirdiği tektonik süreçler nedeniyle ocak üretiminde blok randımanı yüzde 10 civarında. Plaka (işlenmiş) üretiminde kullanılan, file-epoksi-testere-soketişçilik-elektrik-akaryakıt gibi malzeme maliyetleri oldukça yüksek. Dünyanın bir numaralı blok alıcısı Çin Halk Cumhuriyeti’nde işlenmiş mermerin üretim maliyeti bilindiği üzere son derece düşüktür. Sektörün yıllık üretim, ihracat, yurtiçi pazar, rezerv ve ürün çeşitliliği hakkında bilgi verir misiniz? Ülkemiz doğaltaş rezervleri konusunda bilimsel bir rakam vermek mümkün değil. Evet taş cenneti diyebiliriz, canlı/hareketli renk çeşitliliğimiz çok olmamakla beraber sert taşlarda da sedimanter ya da metamorfiklerde de homojenliği yakalayabiliyoruz, elbette ki bu süreç maddi-manevi külfet getiriyor. Jeolojik yapı itibarıyla ülkemiz karbonat kökenli kayaçlar açısından oldukça zengin ve doğaltaş üretimi büyük çoğunlukla; mermer-kireçtaşıdolomit-traverten gibi kayaçlardan yapılıyor. Sert taş tabir edilen magmatik kayaçlarda (granit) ise renk/desen çeşitliliğinin az olması dolayısı ile üretim ve pazarı kısıtlıdır. MİGEM (MAPEG) verilerine göre 2017 yılı toplam doğaltaş üretimi yaklaşık 19 milyon ton civarındadır. Türkiye’nin 2017 yılı ihracatı 2.1 milyar dolar olarak gerçekleşmiş, 5.7 milyon ton blok doğaltaşa karşılık 1.2 milyar dolar, 2.3 milyon ton işlenmiş doğaltaşa karşılık 934 milyon dolar döviz girdisi sağlanmıştır. Sektörümüzün ihracat değerleri son dört beş yıldır ortalama 2 milyar dolar civarındaydı, içinde bulunduğumuz yılın ilk on ayına baktığımızda yüzde 5’lik bir düşüş var.

2017’nin ilk 10 ayı 1.7 milyar dolar civarındayken 2018’ de 1.6 milyar dolar olarak gerçekleştiğini görüyoruz. Düşüş yüzde 12.5 ile blok mermer ihracatımızda, işlenmiş mermerimizde yüzde 3’lük bir artış olmuş. Sektörün yatırım hacmi ve makine parkı durumu nedir? Yeni proje ve projeksiyonlar nelerdir? Sektörün yatırım hacmi ve makine parkı konusunda herhangi bir sıkıntısı yok, çoğu mermer makinalarımızı da kendimiz üretir hale geldik. Yeter ki üretim yapmak üzere izinler verilsin. Girişimci ve riski seven bir sektörüz. Bu durum 1980’lerden günümüze kadar ki üretim, ihracat, makine parkı ve teknolojik gelişme ve büyümeden açıkça anlaşılabilir. Ancak, ileriye dönük plan, proje geliştirilebilmesi için ne kadar sürede, hangi yerlerde, hangi maliyette izin alınacağının bilinmesi gerekir. Şu günlerde bu soru işaretlerinin kaldırılması amacıyla hem sektörde hem kamu da çeşitli girişimler olmakla birlikte bunlar önümüzü görmek için henüz yeterli değildir. 49

Dünyada sektörün pazar büyüklüğü nedir? Dünya doğaltaş üretiminin yaklaşık yüzde 85-90'ını 10 ülke gerçekleştirmekte, ülkemiz Çin ve Hindistan'dan sonra İtalya, Brezilya, İspanya, İran, Mısır gibi ülkelerle üçüncülük için yarışıyor. Dünya doğaltaş ithalatı ortalama 17 ila 18 milyar dolar. Bu değerin 5-6 milyar doları blok, 12.5 milyar doları işlenmiş doğaltaş, işlenmiş doğaltaşın ise 3.5 milyar dolar değerindeki bölümü mermer-travertendir ki, ülkemizde üretilen doğaltaşların çok büyük bölümü bu grup içerisinde yer almaktadır. Geriye kalanı ise sert taş tabir edilen ve ülkemizde az rastlanan granit ve türü kayaçlardır. Doğaltaş pazarının en büyük alıcıları blokta Çin Halk Cumhuriyeti, işlenmişte Amerika Birleşik Devletleri’dir. Çin Halk Cumhuriyeti’nin dünyanın çeşitli ülkelerinden yılda ortalama 14 milyon ton blok doğaltaş, 40 bin ton işlenmiş doğaltaş ithal ettiğini söylüyor kayıtlar. 14 milyon ton blok doğaltaşın 4 milyon tonu ülkemizden gönderiliyor ve ülkemiz miktarda ikinci, değerde ise birinci sırada. 40 bin ton işlenmiş doğaltaşın 2 bin tonu ülkemizden gönderiliyor. Çin, ülkemizden aldıkları da dahil ithal ettiği mermer bloklarını işleyerek ağırlıklı olarak iç piyasasında kullanıyor. Çin Halk Cumhuriyeti yıllık ortalama 10 milyon ton işlenmiş doğaltaşı başta Kore, A.B.D. ve Almanya olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerine ihraç etmektedir. 10 milyon ton işlenmiş doğaltaşın, yıllık ortalama 8.5-9 milyon tonu sert taş tabir edilen granitik kayaçlar, 1-1.5 milyon tonu mermer-travertendir.


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:23 AM Page 50

çabaları içinde. Bu ölçüsüz ve haksız oranlar göz önünde bulundurulduğunda, işlemlerin hızlı olduğu düşünülebilir. Ancak, üzülerek söylemeliyim ki düşünülenin aksine işlemler çok yavaş ilerliyor. Uzun süre geçmesine rağmen hala sonuçlandırılamayan dosyalar bulunmakta. Tüm bunlar kaynağında göçü engelleme özelliğine sahip sektörümüzde hem istihdamı engellemekte hem de ihracata dayalı üretim yapan firmalarımız ile maliyenin döviz kaybına neden olmaktadır. Madencilik yer altındayken değeri sıfır olan ürünlere üretim sonrasında yüzde 100 katma değer kazandıran bir sektör. Sektörümüz ülkemiz için bu kadar önemli bir yere sahipken, bazı bilim ve teknikten uzak çevrelerce “madencilik mi çevre mi” seçimini yapmak zorunda bırakılıyor. Söz konusu çevrelere bürokraside ne yazık ki Sivil Toplum Kuruluşlarında ve yargı çevrelerinde de rastlanmakta. Alınan kararlar ise haklı ya da haksız olma durumu göz önünde bulundurulmadan genelde çevre lehinde olmaktadır. Ancak, çevreyi koruyarak, alınacak ya da aldırılacak önlemler ile çevreci madenciliğin mümkün olduğu genellikle unutulmakta. Sektör olarak beklentimiz, çevreyi korumak amacıyla alınması gereken önlemlerin bildirildikten sonra ona göre karar verilmesidir. Aynı zamanda, çevrenin farkına varmayan az sayıdaki işletmelerimiz için gerekli eğitimlerin verilmesi gerekiyor. Son söz olarak, üretimin öneminin tüm çevrelerce bilinmesi, “üretmeden yemek olmaz” deyiminin unutulmaması gerektiğini düşünüyoruz.

Türkiye'nin sektör olarak dünyada yeri ve potansiyeli nedir? Türkiye’nin ihraç ettiği işlenmiş doğaltaş miktarı, tamamı sert taşlar olmak üzere yıllık 20 – 30 bin ton civarında ve ülkemiz sıralamada 59. alıcıdır. Sert taş tabir edilen granitik kayaçların ülkemizdeki büyük kullanım yeri ise belediyelere ait projeler ve kamu binalarıdır. Amerika Birleşik Devletleri dünyanın çeşitli ülkelerinden yılda ortalama 100 bin ton blok doğaltaş, 3.5-4 milyon ton işlenmiş doğaltaş ithal etmektedir. 100 bin ton Blok doğaltaşın 2/3’ si sert taşlar. 3.5-4 milyon ton işlenmiş doğaltaşın, 1 milyon tonu mermertravertendir ve ülkemiz miktarda ve değerde çoğunlukla birinci sıradadır. 3.5-4 milyon ton işlenmiş doğaltaşın 3 milyon tonu sert taş tabir edilen granitik kayaçlardır ki Brezilya, Hindistan ve Çin gibi ülkelerde renk ve desen çeşitliliği fazladır ve sert taşlarda dünya pazarının ilk üç ülkesidirler. Diğer önemli pazarlarımızdan biri de Ortadoğu pazarımız. Dünyadaki gelişmeler, ülkemizdeki bazı üreticilerin yanlış tutumları burada bir miktar küçülmemize neden oldu son zamanlarda. Birkaç üreticinin hatalı satış politikası yüzünden mermer ve doğaltaş sektörünün düştüğü bu durum ancak kamu ve sektörün birlikte geliştirebilecekleri satış politikaları ile önlenebilir. Bu kapsamda, MİGEM (MAPEG), TÜMMER, TMD, İMİB ve EMİB yöneticileri ve uzmanlarının bir araya gelip kafa yormasıyla bu soruna bir çözüm yolu bulunabilir diye düşünüyorum. Ürünlerimizin hak ettiği değerde satılmasını bizler kadar isteyen tüccarların oluşturduğu diğer önemli pazarımız Çin’de ise bazı gelişmeler bizleri yakından ilgilendirmekte. Sektörde yaşanan sorunlar nelerdir? Sektörümüz kamu kurumlarından, sektör mensuplarından ve sektör dışı çevrelerden kaynaklanan sorunlarla yüzleşmekte. Kamu kurum ve kuruluşlarından kaynaklanan sorunların bir kısmı bürokratik süreçler. Bunların başında orman ve mera mevzuatları gelir. Hangi meslektaşımıza sorarsanız sorun durum böyledir. Yasa hükümlerine rağmen bütçesinin yarıya yakınını maden sektöründen karşılayan Orman Genel Müdürlüğü, bu oranı yükseltme

Madencilik yer altındayken değeri sıfır olan ürünlere üretim sonrasında yüzde 100 katma değer kazandıran bir sektör. Sektörümüz ülkemiz için bu kadar önemli bir yere sahipken, bazı bilim ve teknikten uzak çevrelerce “madencilik mi çevre mi” seçimini yapmak zorunda bırakılıyor. 50

Sektörün geleceği hakkındaki görüşünüz nedir? Karşılaşılan tüm bu sıkıntılara rağmen, sektörümüzün geleceğini iyi görüyorum. Mermer-doğaltaş zenginliğimizi düşünecek olursak bu konuda şanslıyız. Sektörümüz hareketli ve takipçi bir girişimci kitlesine sahip. Mermer makinası üretimi de mermer sektörü ile paralel bir gelişim gösteriyor. Sektörümüzün geleceği konusunda pozitif düşüncelere sahip olmamın diğer bir nedeni de dünyanın büyük bir kısmında her geçen gün gelişen inşaat sektörüne ihtiyaç duyulması. Bu nedenle Türkiye’nin dağlarından sökülen mermer çeşitlerine olan talep azalmayacak, aksine sürekli bir artış gösterecektir.


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:23 AM Page 51


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:23 AM Page 52

MİMARLIKTA EN ÇOK KULLANILAN MALZEME:

DOĞALTAŞLARIN KULLANIMI

MERMER

Kullanıldığı Alan % Taban Döşemeleri 36.5 Mezar Taşları 17.5 Özel İşler 13 Heykel 10 İç Duvar Kaplamaları 9.5 Dış Duvar Kaplamaları 7.5 Basamaklar 3,5 Diğerleri 2.5

Mermer, eski zamanlarda mimarlıkta en çok kullanılan malzemelerden biri. Bunun sebebi, mermerin doğada daha çok bulunması ve taşıyıcı gücünün çok olmasından kaynaklıyor.

ermerler ağır hava koşullarına çok uzun süre dayanabiliyor. Mermerlerin dış görünüşü insanları geçmiş yıllardan beri cezp etmiştir. Mermerin en çok kullanıldığı çağ M.Ö. 1400 yılları olarak bilinir. Zengin mermer ve doğaltaş kaynaklarına sahip olan Anadolu topraklarında çeşitli medeniyetler, tarih boyunca bu zenginliği kullanarak önemli eserler meydana getirmiştir. Anadolu’da mermer kullanımı Hititler döneminde başlamış, Frigyalılar ve İyonlar da saray, tapınak inşası ve tanrı heykelleri yapımında kullanılmıştır. Ancak, mermer altın çağını Helenistik Dönem ve Roma İmparatorlukları zamanında yaşamıştır. M.Ö. 1600 yıllarında Hititlerle Yasemek'de ( Gaziantep ) başlayan sanatsal anlamda ilk mermercilik Arkaik Dönem'de ( M.Ö. 1050-470 ) Efes'te Helenistik Dönem'de ( M.Ö. 300-30 ) Bergama'da ve Roma Dönemi'nde ( M.Ö. 30- MS 395 ) Aphrodisias'da kurulan mermercilik okulları ile Anadolu'da büyük gelişim göstermiştir.

M

52


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:23 AM Page 53

DOSYA Selçuklu ve Osmanlı İmparatorlukları döneminde de mermer cami, han, saray ve hamam gibi yapılarda kullanılmıştır. Osmanlı İmparatorluğu zamanında özellikle Marmara Adası, Gebze, İzmit, İzmir ve Bilecik yöresindeki mermer ocaklarından önemli miktarlarda mermer getirilerek İstanbul çevresindeki eserlerde kullanılmıştır. Cumhuriyetle birlikte ekonomik sıkıntıların da etkisiyle mermer üretimi belirli bölgelerde devam etmiştir. Mermer daha çok Ziraat Bankası şubelerinde, demiryolu veya okul inşaatı gibi kamu yapılarında kullanılmıştır. 1940’lı yıllarda Anıtkabir inşaatı nedeniyle Afyon ve Denizli’de ocaklar çalıştırılmış, Avrupa’dan getirilen modern makinelerle bu mermerler işlenmiştir. Bu dönemde önemli yapıların dışında mezar taşı, kurna ve tuvalet taşı yapımı için sınırlı miktarlarda mermer üretilmiştir. 1970’li yıllara kadar çok yavaş bir tempoda ilerleyen sektör, 1970-1980 döneminde inşaat sektörünün canlanması, 1980’lerden sonra dışa açılma, iç talebin artması ve yatırım teşviklerinin uygulamaya konulmasıyla birlikte hızlı bir ivmeyle tırmanışa geçmiştir. 1985 yılında 3123 Maden Kanunu kapsamına alınan mermere yatırım miktarı da her geçen yıl artmaya başlamıştır. Bu kanunla ocak yatırımcısına uzun süreli ruhsat garantisi verilerek uzun vadeli yatırımların yapılması teşvik edilmiştir. Ayrıca, fuar organizasyonları ve ihracat teşvikleri ile birlikte ülkemizde modern üretim ve kesme sistemleri kullanılmaya başlanmıştır.

Estetik ve dayanıklı Mermer ve travertenden elde edilen ürünler tarih boyunca insanlar tarafından işlenerek kullanılmıştır. Önceleri estetik ve dayanıklılığı sebebiyle sanatsal alanlarda kullanılan mermerin bugünkü başlıca

kullanım alanları, inşaat sektörü, dekorasyon, heykelcilik, süs eşyalarının yapımı ve mezarcılıktır. Mermerin en geniş kullanım alanı inşaat sektöründe olup, bu ürün gerek iç kaplamada gerekse dış kaplamada kullanılabilme özelliğinden dolayı inşaat sektörünün en gözde malzemesi olmaktadır. İç kaplama olarak mermer taban, merdiven, hol, şömine, süpürgelik, mutfak tezgahı, banyo, lavabo ve küvet olarak kullanılmaktadır. Bu sektörde kullanılan mermerlerin kullanıldığı yere göre kalınlığı ve boyutları değişmektedir. İç kaplaması olarak kullanılan yerler genellikle halka açık olan yerler, büyük bloklar, hamamlar, bankalar, istasyonlar ve hava alanlarıdır. İç kaplamada kullanılacak mermerlerin renk çekiciliği çok önemli olup, değişik türler bir araya getirilmektedir. Dünyada dış kaplamada traverten ve granit, iç kaplamada ise mermer tercih edilmektedir. Mermer, aşınmaya daha az dirençli olması, renk çeşitliliği, kolay montaj yapılması ve yumuşak olması dolayısıyla cilasını uzun süre koruyamamaktadır. Bu özelliklerinden dolayı iç mekânlarda tercih edilmektedir. Ancak, mermerin dış cephede, granitin ise iç cephede mükemmel bir şekilde kullanıldığı alanlar da mevcuttur. 53

Türk Doğaltaşları Arşiv Kataloğu İlk olarak 2008 yılında oluşturulmuş olan mevcut “Türk Doğaltaşları Arşiv Kataloğu”, 2014 yılı itibariyle üretimi gerçekleştirilen doğaltaşların tekrar tespit edilmesiyle yeniden yapılandırılmıştır. 2013 yılı sonu itibariyle toplamda 120’ye yakın üretici firmanın katılımı ve 600’e yakın doğaltaş bilgileri ile “Türk Doğaltaşları Arşiv Kataloğu” güncellenerek www.turkishstones.org web sitesinde yer alan bilgiler ile eşleşir hale getirilmiştir. Arşiv katalog, doğaltaşların türlerine ve renklerine göre kategorilendirilerek oluşturulmuştur. Mermer klasöründe; mermerler renklerine göre kategorilendirilerek yapılandırılmış olup Onyx türünden doğaltaşlara da ayrı kategoride yer verilmektedir. Mermer klasöründe 450’ye yakın doğaltaşa yer verilmektedir. Traverten, kireçtaşı, granit ve diğer doğaltaşların yer aldığı ikinci klasörde ise 150’ye yakın doğaltaş bilgisi yer almaktadır. 80’in üzerinde değişik tür ve 400’ün üzerinde renk ve desen çeşitliliği ile eşsiz bir mermer-traverten cenneti olan ülkemizde çıkan doğaltaşlarının bir arşivi oluşturularak mimarların da proje yazılımlarında kullanabilmesi için doğaltaş doku kütüphanesi usb formatında uygulanmıştır.


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:23 AM Page 54

DOSYA

TAŞI GETiR TAKIYI GÖTÜR Konya'da, jeoloji mühendislerince doğadan toplanan kuvars, opal ve kalsedon gibi taşlar, SÜKOP Eğitim ve Uygulama atölyelerinde müşterilerin istediği modele uygun tasarımla işlenerek özel üretim kolye, küpe, tespih ve süs eşyalarına dönüştürülüyor.

şekillendirme, aşındırma ve parlatma aşamalarından geçirilerek standart veya kişiye özel üretimlerle kullanıcıların beğenisine sunuluyor. SÜKOP projesinin koordinatörlüğünü yapan, Selçuk Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Süstaşı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Fetullah Arık, atölyelerde bileklik, kolye, küpe, yüzük ve broş gibi takılarla tespih, anahtarlık, tambur taşı, spa taşı, isimlik, biblo gibi masa üstü süs eşyaları ürettiklerini söyledi. Vatandaşların doğadan buldukları yarı değerli taşları atölyeye getirerek, tarif ettikleri takılara sahip olabildiklerini anlatan Arık, erkeklerin ise daha çok tespih tasarımlarına ilgi duyduklarına işaret ederek, şunları kaydetti: "Toplumumuzda birçok kişi tespih koleksiyonu yapıyor. Koleksiyon yapan kişiler ellerinde değişik taşlardan, farklı boyut ve biçimlerde tespihler bulunduruyorlar. Tespih için gerekli bilye ürünlerinde çapı 6 milimetreden 16 milimetreye kadar ürün çıkarabiliyoruz. Bazıları özel tasarım iri taneli tespih tercih ediliyor. 14-16 milimetre gibi çok iri taneli, bizim 'efe' veya 'külhan' tespihi olarak tanımladığımız, bilekte tutulan tespihler de talep edilebiliyor. Elimizde hazır temin ettiğimiz tespihler de var. İsteyen onları alabiliyor. İsteyen de dilediği taştan, istediği biçimde tespihi hazırlatıyor. Malzememiz yarı değerli taşlar olduğu için, tıpkı diğer takı ürünlerinde olduğu gibi tespih taneleri de genellikle birbirinden farklı oluyor. Tespihin tane boyutu, imamesi, ara bölmeleri, kırbacı ve püskülü farklı olabiliyor. Kişiye özel tespihler üretebiliyoruz."

Prof. Dr. Fetullah Arık

onya'da, jeoloji mühendislerince doğadan toplanan kuvars, opal ve kalsedon gibi taşlar, SÜKOP Eğitim ve Uygulama atölyelerinde müşterilerin istediği modele uygun tasarımla işlenerek özel üretim kolye, küpe, tespih ve süs eşyalarına dönüştürülüyor. Konya'nın Taşkent ve Doğanhisar ile Karaman'ın Ermenek ilçelerinde bulunan atölyelerde, yarı değerli taşlar işlenerek takı yapılıyor. Atölyelerde agat, mavi ve kahve kalsedon, krizopras, jasper, opal, obsidyen ve kristal kuvars ametist, dumanlı kuvars, peridotit gibi taşlar, temizleme, kesme, dilimleme,

K

54


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:23 AM Page 55


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:23 AM Page 56

Sayısal teknolojinin olası etkileri DR. RÜŞTÜ BOZKURT rustu.bozkurt@dunya.com

ayısal teknoloji, dünyanın neresinde olursak olalım, iş yerimiz ister KOBİ olsun, isterse küresel bir şirket, ister mal üreten, isterse hizmet sayısal teknoloji bizi etkiliyor… Bu yazıyı sonuna kadar okuduktan sonra soralım: Bunlar benim günlük hayatımda yeri hiç olmayan şeyler mi? Sonra da yazarına iki satır eleştirimizi gönderelim… Yeri olduğunuzu düşünüyorsanız, o zaman konuyu gündeminize alın…

S

Sayısal Teknoloji Zihin Gücünün Uzantısıdır Ulaşılabilirlik ve erişebilirlik alanında yarattığı görece kolaylık, “yaratıcı zeka potansiyellerini” değerlendirmenin önünü açtı. İnsanın fizik gücü sınırlı; düş gücü sınırsızdır. Erişebilirlik, çok radikal düşünceleri ciddiye almayı, en küçük bir fikri start up kuruluşlar ile hayata taşımayı kolaylaştırdı. Bu gelişme bütün dünyada rekabet sistemini değiştiriyor.

Büyük Veri ve Olasılıkların Hesaplamak Kolaylaşıyor İnsanın biyolojik yapısını ve zihinsel oluşumunu sağlayan içsel ve dışsal değişmelerle ilgili veri derleme olanaklarını geliştirdi. “İnsan davranışlarını gözleme” imkanları; değer, beklenti ve davranışlarını öngörebilmeyi kolaylaştırdı. Bugün sosyal medyadaki beğenilerinizi izleyen bir kuruluş, sizin değerlerinizi, beklentilerinizi ve davranışlarınızı yüzde 90’ı aşan bir tutarlılıkla saptıyor. Piyasada var olmanız, aynı imkanı sizin de değerlendirmenize bağlı…

Eğilimleri Öngörme ve Önlem Alma Fırsatları Yaratıyor Sayısal teknoloji, “eğilimleri yaratan etkenlere doğrudan ilişki kurma” alanlarını genişletti; eğilimleri baskın hale gelmeden; belirleyici

etkenler arasındaki “etkileşimi” gözleme, gelişmenin yönü ve hızını kavrama; yaratabileceği fırsat ve tehlikeleri öngörme; içgörüleri hayatın gerçeklerine yakın tutma fırsatları yaratıyor.

Otomasyon Süreçleri Uçtan Uca Denetimi Kolaylaştırıyor Sensörlerin gelişmesi, otomasyon uygulamalarının yaygınlaşması, süreçleri eş anlı olarak uçtan uca denetleyebilmesini sağlıyor; “zayıf sinyalleri” algılama, anlama ve anlamlandırma alanı oluşturuyor. İnsanlara bağımlı olan “etken gözetim ve denetimi” görece geriletirken, sistemlerin “edilgen gözetim ve denetimin” önemini arttırıyor. Bugün uçmakta olan 8 bin uçak motorunu üretici firma eşzamanlı ve kesintisiz yapabiliyor. KONE’nin binlerce asansörü bir merkezden 7/24 gözetlemesi, bakım-onarım maliyetlerini 56

düşürmesi, kaza oranlarını azaltması, iş akışını güven altına alması mümkün oluyor,

Sektör Sınırlarını Bulanıklaştırıyor Bağlantı, iletişim ve işbirliği olanaklarını artırması nedeniyle “sektörlerin sınırlarını bulanıklaştırdı, üretim girdilerinde “beklenmeyen kombinasyonların” önünü açıyor; kalite, çeşitlilik, maliyet ve fiyat oluşumunun dinamiğini hızlandırıyor; “ rekabet ve rakip stratejilerinin” yeniden kurgulanmasını gerektiriyor.

Beklenti Oluşturma ve Hedef Belirlemede Tutarlılık Yaratıyor Çoklu veri üretme, veri derleme, veri saklama, veri işleme, ileri analitik olanakları, “sanal ve artırılmış gerçeklik” uygulamaları, model kurmanın ve simülasyon (benzetim) olanaklarının


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:23 AM Page 57

süreçlerini ve işgücü profillerini değiştiriyor. n Gıdalarımızı, beslenme tarzlarımızı, sağlık algımızı, dinlenme ve eğlenme anlayışımı değiştiriyor. n İnternet erişiminin hızlanması, siber güvenlik alanlarının genişlemesi, IoT olanaklarını artırıyor; bağlantılılıkta sinerjik etkilerin ölçeği büyüyor. n Yapay zekâ, robotlar ve otonom uygulamalar; yeni iş yapma tarzları gerektiriyor.

Yapay Zekâ ve Otonom Uygulamalarının Önünü Açıyor n Video tanıma teknolojisi ve konuşmaları dudaktan anlama, n Karakter tanıma sistemleriyle yazılı metinleri çözümleme, n Fotoğraftaki kişilerin kim olduklarını saptayabilme, n Ses tanıma sistemlerinin konuşmaları yansıtabilmesi, n Gerçek zamanlı bilgisayar çevirilerinin yaygınlaşması, n Sürücüsüz araçların yaygınlaşması, n Tıbbı teşhiste ileri uygulamaların yaygınlaşması, n İnsanların yapabildiği değişik işleri yapan robotların üretilmesi, n Yapay zekânın genel amaçlı teknoloji olarak başka gelişmelere fırsat yaratması, n Akıllı makinalar bilişsel güçleri artırabilmesi; daha üst düzey işlere yönelmemizi sağlayarak; müşteri ve çalışanlarla etkileşimi güçlendirerek verimlilik artırabilmesini sağlıyor. genişlemesi bilincin en üst düzeyi olan “ beklenti oluşturma” ve “tutarlı hedef belirleme” konusunda karar süreçlerini hızlandırıyor.

Modellerlere, Pilot Uygulamalara ve Deneysel Kanıtlara Bağımlılığı Azaltıyor Sayısal teknoloji, düşünülenler ile gerçekleştirilenler arasındaki “deneysel mesafeleri” alabildiğine kısaltıyor. Tasarlanmış bir ürün ya da metodun model üzerinde ve pilot tesislerde denenmesi gibi ara işlemleri azaltarak “nihai amaca” ulaşılmasının yollarını kısaltıyor. Prof. Dr. Mehmet Toner’in belirttiği gibi, gelişmişlik düzeyini, fikirlerin ürün ve metoda dönüştürme düzeyi belirliyor. Fikirlerin ürün ve metoda dönüştürülmesinin bir sonraki adımını “güçlendiren yenilikler” kapsamında ürün ve metotların maliyetini kitlelerin satın alabileceği düzeye indirmeyi sağlıyor.

Yeni İşbirlikleri Fırsatlarını Artırıyor

Sayısal Teknoloji “Kurumsal Boşluk” da Yaratıyor

Ulaşabilirlik ve erişilebilirlik olanaklarının artması, “uzaktan kumanda” yapabilme; insanların birbirini “gözle ve sözle denetleme alanının genişlemesi”; değişik yerlerdeki bireyler ve kurumlar arasında “sinerjik etki yaratacak işbirlikleri” fırsatlarını artırıyor. Doğru seçimi yapılan birey ya da kurum eşleşmesi, sayısal teknolojinin yaşamımızda etkilerini derinleştirdiği gelişme alanlarından biri. Yeni işbirlikleri, yeni çıkar dengelemeleri, yeni gelişme alanları yaratabileceği gibi, çatışmaların da kaynağı olabilir.

Bugün alışık olduğumuz düzende, gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerde iş kuran insanlar, değişik kurumların desteklerini alabilir; o desteklere güvenebilir. Kalkınmanın araçlarından biri de Teşvik Sistemleri’dir. Mahkemelerin mülkiyet haklarını koruması, eğitim sisteminin yetişkin işgücü hazırlayarak piyasaya sunması, OSB’lerin ucuz yerleşim yeri sağlaması gibi değişik destekler söz konusu. Sayısal teknolojilerin tetiklediği değişmelere kurumsal tepkiler zamanında gelmezse, yetersiz kalan destek sistemlerinin yaratacağı “kurumsal boşluk” yatırımların hızını azaltabilir; maddi ve kültürel zenginlik üretimindeki büyüme oranlarını düşürebilir. Bütün bunları izlemeden, sorgulamadan işlerimizi tam ve doğru yapabilir miyiz?

Yeni İş Yapma Metotları Geliştirilmesini Sağlıyor Sayısal teknoloji, n İş süreçlerini daha hızlı, daha etkili ve daha verimli hale getiriyor. n Yaşamın bütün alanlarını, iş 57


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:23 AM Page 58

HABER

Kendi tasarımı 100 ürünün imalatını yapıyor Mermer ve traverten mozaik imalatında 10 yıldır faaliyet gösteren İdil Mermer, tasarımları kendine ait 100’e yakın ürün imalatı yapıyor. ermer ve traverten mozaik imalatında 10 yıldır faaliyet gösteren İdil Mermer, tasarımları kenedine ait 100’e yakın ürün imalatı yapıyor. Mermer sektöründe 25 yıllık tecrübeye sahip olduğunu belirten İdil Mermer’in Sahibi Zafer Küçükbezirci, Türkiye genelinde muhtelif illerde 50 bayii ile hizmet verdiklerini söyledi. Küçükbezirci, mermer ve traverten mozaik imalatı yaptıklarını ifade ederek, “İdil Mermer 2008 yılında kuruldu. Bu 10 yıl süre içerisinde tasarımı sadece bize ait yaklaşık 100'e yakın ürün imalatı gerçekleştirdik. Ayrıca şu anda ürün kataloğumuzda 400'e yakın ürünümüz bulunmaktadır. Ülke içindeki müşterilerimize ambarlar ile anlaşmalı kargo ile üreticilerimizin dağıtımını yapmaktayız. Her gün yeni ürünler Ar-Ge çalışmaları devam etmektedir.” diye konuştu. Stone’s Life markası ile 2009 yılından bu yana her yıl Uluslararası İzmir Mermer Fuarı’na katıldıklarını vurgulayan Küçükbezirci, şöyle konuştu: “25 yıllık sektör tecrübesi ile hizmet veren firmamız, üstün üretim kalitesini, müşteri

M

memnuniyetini ve isteklerini hedefliyor. Profesyonel bir yönetim kadrosu ve kurumsal yapısı ile ticarette dürüstlük ilkesini uygulayarak bugün sektöründe Türkiye’nin en önde gelen kuruluşlarından biri durumundayız. Ürün kalitesi, çağdaş üretim teknikleri ve ticari itibarı ile sektöründeki fiyat-kalite yönünden liderlik konumu ile yurtiçi ve yurtdışı müşterilerinin güvenini kazanmıştır. İmalatımızda kullandığımız hammaddeyi Türkiye'nin her bölgesinden tedarik etmekteyiz. Karaman, Muğla, Sivas, Elazığ, Seydişehir, Uşak, Burdur, Ilgın, Afyon, Antalya, Marmara Adası, Kütahya’dan tedarik yapmaktayız.”

Sektöre devlet desteğini artırmalı Doğaltaş sektörünü devletin daha çok desteklemesi gerektiğini vurgulayan Küçükbezirci, yurtiçi ve yurtdışı fuarlara katılım artması için teşviklerin daha geniş kapsamlı olmasının faydalı olacağını söyledi. Küçükbezirci, “Fuar yer kiralarının çok yüksek olması, fuarların yurtiçi ve yurtdışında yeterli tanıtılmaması başarısızlığa yol açıyor. KOSGEB desteklerinin olmasına rağmen bunun istenilen düzeyde gerçekleşmemesi üzücü bir durum.” “Doğaltaş işi bir sevda işidir” diyen Zafer Küçükbezirci, zahmetinin çok, emeğinin fazla olduğunu belirtti. Doğaltaş sektörünün büyük bir sektör olduğuna dikkat çeken Küçükbezirci, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bizler doğaltaş sevdalısı olarak işimizi, mesleğimizi, üretmeyi seven insanlarız. Her siparişte ister 1 metrekare olsun ister 100 metrekare olsun, heyecan duyarız. Sektör makina üreticisiyle, blok üreticisiyle, levha üreticisiyle, atölyesiyle, mozaikçisiyle, ocak işletmecisiyle, fabrikalarıyla çok büyük bir sektördür. Büyük olmasının yanında çok da zor bir sektördür, imalatçıların yanında satıcılarının çok bilgili olması ve bu işi çok sevmesi gerekiyor.” 58

İdil Mermer Kalite Politikası n Müşterilerimizin değişen gelişen şartlarını göz önüne alarak ihtiyaç ve beklentilerini doğru algılayıp istenilen şekilde, sürekli ve zamanında karşılayarak müşteri memnuniyetini sağlamak, n Sektörümüzle ilgili teknolojik gelişmeleri takip ederek üretim ve hizmetlerimizde en gelişmiş teknikleri kullanmak, n Ürün ve hizmet kalitemizi artırmak için çalışanlarımızın katılımını sağlayarak memnuniyetleri, motivasyonları ve eğitimleri için gereken tedbirleri almak, n Fire oranlarını azaltıp maliyetleri optimum seviyeye çekmek ve kalitesi verimliliği ve rekabet gücü yüksek kuruluş olmak, n Çevreye saygılı, iş ve işçi güvenliğini temel alan, yasal mevzuat şartlarına ve diğer yerli - yabancı standartlara uygun olarak üretim yapmak, n Kalite yönetim sistemimizi belirli dönemlerde gözden geçirerek etkinliğini artırmak ve sürekli iyileştirmek.


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:23 AM Page 59

HABER

3 boyutlu mermer ile bir ilke imza attı Yıllık ortalama 2 bin dairelik mermer ve işçilik temini yapan Tanıroğulları İnşaat ve Mermer, iç piyasaya yönelik doğaltaş ürünlerini müşterilerinin hizmetine sunuyor. anıroğulları İnşaat Ve Mermer Ltd. Şti. Ortağı Kemal Tanır, Türkiye’de 3 boyutlu mermer projesiyle bir ilki gerçekleştirdiklerini vurgulayarak, hedeflerinin sanatsal yapıların göze daha hoş görünmesi amacıyla farklı desen ve modellerin yapılmasına katkı sağlamak olduğunu söyledi. Şu anda çalışmaları sürdürülen 4 boyutlu mermer projelerinin yapımına başlandığını bildiren Tanır, “Taş temini ve uygulama işçiliklerimiz projelerde yer almaya başlamıştır. 5 boyutlu mermer modellerinin yine Tanıroğulları Mermer farkıyla piyasaya hızlı bir giriş yapacağından ümitliyiz. “ dedi.Mermer sektöründe yeniliklere açık olduklarını vurgulayan Kemal Tanır, piyasaya yeni doğaltaş malzemelerinin getirilmesi konusunda sürekli pazar araştırılması yaptıklarını söyledi. Kemal Tanır, şöyle konuştu, “1997 yılından bu yana “Taşın estetiğe dönüşüp kaliteyle buluştuğu tek adres” sloganı ile hizmet veren Tanıroğulları Mermer, birçok projede tecrübeyi, kaliteyle buluşturmak ve müşterilerine en iyi hizmeti sunmak amacıyla kuruldu. Firmamız hızla büyüyerek ve kısa sürede kurulduğu Konya ve Türkiye’nin bütün il ve ilçelerinde en çok projeli uygulamalar yapan firması haline geldi.” Kullandıkları malzemelerin yanı sıra uyguladıkları işçiliklerin kalitesine

T

güvendiklerini söyleyen Tanır, uyguladıkları projeleri itina ile takip ettiklerin belirtti. Kemal Tanır, inşaat ve doğaltaş sektöründe faaliyet gösterdiklerini kaydederek, “Tanıroğulları Mermer, yılların deneyim ve birikimiyle villa, iş merkezi, konut, hamam, otel, hastane projeleri gibi pek çok çeşitli üretim gerektiren alanlarda kendine özgü mimari tasarımlarıyla sınırsız taş seçeneği ve uygulama çözümleri ile yaklaşan modern teknik olanakları ile hizmet veriyor.

Türkiye doğaltaş zengini Tanıroğulları İnşaat, sektöründe daha kaliteli ve prestijli projeler üretmek amacı ile kurulmuştur. Sektördeki eksikleri gözlemleyerek, müşterileri ile kurduğu dürüstlük ilişkisi ile büyüyen, gücüne güç katan bir 59

kurumdur. Firmamız kurumsallığını tamamlamış, parmakla gösterilen projeler üreten, eğitimli yönetici ve çalışanları ile öz sermayesi güçlü bir yapıya sahiptir.” diye konuştu. Türkiye’nin dünya doğaltaş rezervinin yaklaşık yüzde 40’ına sahip ülke konumunda olduğunu hatırlatan Kemal Tanır, 4 milyar metreküp işletilebilir mermer, 2,8 milyar metreküp işletilebilir traverten, 1 milyar metreküp granit rezervi bulunduğunu söyledi. Türkiye’nin mermer ihracatı konusunda bütün mermer üreticisi ülkeleri kıskandıracak bir seviyede olduğuna dikkat çeken Tanır, şu değerlendirme yaptı. “Çin’e mermer ihracatı yapan ülkeler arasında Türkiye ilk sıradadır. ABD’ye, Irak’a, Belçika’ya, Suudi Arabistan’a, Kanada’ya, BAE’ne ve birçok ülkeye yapılan ihracatta birinci sıraya yerleşmiş bir ülkedir. Son olarak Bursa’da tespit edilen 500 milyar dolarlık mermer rezervi için yatırıcımlar, Bursa’nın Orhangazi ilçesi için mermer ocak çalışmalarını başlatmış bulunmaktadır. Mermer piyasasına yön verecek nitelikte olan bu ocaklar için 61 yatırımcı OSB Kurulması için bütün izin süreçleri tamamlanmış olup 6 ay gibi bir süre içerisinde fabrikalar kurulmaya başlanacaktır.”


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:23 AM Page 60

HABER

Müşteri memnuniyet odaklı hizmet Mersin’in Silifke ilçesinde bulunan 6 bin 498 metrekarelik tesisimizde blok kesme ve mermer ebatlama işlemi yapan KA-YI Mermer, yılda 100 bin metrekarelik kesilen mermer bloklar silinerek, ebatlanarak müşteriler için satışa hazır hale getiriliyor.

Ç

eyrek asırdır sektörde faaliyet gösterdiklerini belirten KA-YI Mermerin Sahibi Bahri Kalaycı, geçmişe dayanan tecrübe, güvenirlik, sağlam mal ve hizmet anlayışıyla müşteri memnuniyetini kendisine ilke edinerek, dünden bugüne yüzleri güldürmeye devam ettiklerini söyledi. Kalaycı, gelişen dünya ve teknolojiyle yapılarında şekillenmeye devam ettiğini ifade ederek, “Bizde gelişen dünya ile yapılarınızda sizler için doğaltaşlarımız ile hem sağlıklı hem de gözlerinize hitap edilebilmesi adına hizmet vermekteyiz. KA-YI Mermer olarak üreticilere ham mermer blokları, yanı sıra imalatçılar ve montajcılar içinde mermer plakalar, mermer bordürleri, peyzaj tasarımlar için tedarikçilik yapmaktayız” dedi. Mersin’in Silifke ilçesinde bulunan 6 bin 498 metrekarelik tesisimizde blok kesme ve mermer ebatlama işlemi yapıldığını kaydeden Kalaycı, yılda 100 bin metrekarelik kesilen mermer bloklar silinerek, ebatlanarak müşteriler için satışa hazır hale getirildiğini belitti. Satışa hazır hale getirilen taşların sadece yurtiçinde değil yurtdışında da satışa sunulduğunu belirten Kalaycı, “Konya’da bulunan merkez işyerimizde ise profesyonel ekibimiz ile isteğiniz üzere her türlü yapılar için tezgah,

basamak, denizlik, döşeme, süpürgelik, kaplama, harpuşta, eşik, traverten, engelli rampası, otopark rampası ve mezar olmak üzere mermer adına aklınıza gelebilecek her iş için sizlere daha kaliteli malzeme ve güvenilir işçilik ile hizmet veriyoruz.“ diye konuştu. Müşteri memnuniyetine büyük önem verdiklerini vurgulayan Bahri Kalaycı, “Yapıların hayat bulması için, ferah ve nezih ortamlar ile sizlerin daha kaliteli daha sağlıklı bir hayat sürdürebilmeniz için bugüne kadar, siz değerli müşterilerimizin talepleri doğrultusunda hizmet vermiştir ve vermeye devam edecektir.” dedi.

Sektördeki temel sorun düşük fiyat talebi Sektördeki yaşanan sorunlara değinen Kalaycı, müteahhitlerin düşük fiyat odaklı talepleri, tahsilat ve barter uygulamalarının temel sorunlar olduğuna dikkat çekti. Kalaycı, şöyle konuştu: “Sektördeki en büyük sorun bazı müteahhitlerin bilinçsiz davranması. Yani ne istediklerini bilmemeleri. Mimar ve iç mimar ile çalışmayan müteahhitler sadece fiyatın uygun olmasını talep ediyorlar. Başka istedikleri bir şey yok. Kaliteye önem verilmiyor, fiyat odaklı talepler oluyor. Konya tabiri ile ucuz olsun kaliteli olsun. Temel sorunumuz bu. Müteahhitleri konut alan müşterilerin 60

yönlendirmesi lazım. Müşteri sadece görüntüye bakıyor, konut satın alan müşterilerinde bilinçli olması gerekir. Doğaltaşlarda seleksiyonun tama olması isteniyor ama bu mümkün değil. Renk dağlımı ve farklılıkların olması gerekir. Alan ve satanın bilinçli olması önemli.” Binalarda kullanacak aynı tarz mermer talebinin artmasıyla fiyatlarında arttığını vurgulayan Kalaycı, “Örneğin denizlikte beyaz mermer yoğun olarak talep edilir. Afyon’daki mermer ocaklarında bitti şimdi Muğla’dan alınıyor. Talep yoğun olunca fiyatlar artıyor. Toroslarda yüzlerce mermer ocağı var. Ama çalıştıramıyorlar. Basamaklarda bej kullanılıyor aşınmadan dolayı. Diğer seçenekler kullanılmıyor. Böyle olunca fiyatlar artıyor ve tekelleşme ortaya çıkıyor.” dedi. Konya’da 500’ün üzerinde mermerci olduğunu tahmin ettiğini belirten Kalaycı, sektörün revaçta olduğu dönemlerde herkesin bu işi yapmaya kalktığını, hesap yapılmadan verilen fiyatların sektöre zarar verdiğini söyledi. Kalaycı, sektörün geleceğinin ihracatta olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmeyi yaptı: “Çok sayıda mermer ocağı var, iç piyasa talebinin üzerinde üretim olduğunu için dış pazarlara ağırlık verilmesi şart. Bu sektörde atölye işletmecilerinin değil ocak işletmelerinin büyüme olanağı var. Fabrika boyutunda yatırım yapıldığı zaman ocak da işletmeniz gerekir. Diğer türlü ocak işletmesine bağımlı hale gelirsiniz.”


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:23 AM Page 61


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:23 AM Page 62

Aras, projelerde yapısal peyzajın, yeşil alanla en iyi şekilde uyum sağlamasının genel amaç olduğunu belirterek, sert zemin imalatlarında kaliteli, uzun ömürlü malzeme seçimi, bitkisel peyzajda ise adaptasyon sürecini atlatmış, iklime uygun ağaç ve çalı seçiminin firmalarının vizyonunu oluşturduğunu vurguladı. Aras, “Modern, estetik ve amaca yönelik tasarımlarımızı, sürdürelebilir nefes alınacak mekanlar oluşturarak doğadaki bütün renk ve dokuları kent yaşamına entegre etmek amacıyla firma ortağı Genel Koordinatör Mustafa Ekinci ve Peyzaj Mimarı Esra Keleş ile kaliteli hizmet sunmaya devam ediyoruz” diye konuştu.

DOĞAYI

KENT

YAŞAMINA ENTEGRE EDiYOR Peyzaj proje ve uygulama sektöründe 2008 yılından bu yana faaliyet gösteren Park Yapı Peyzaj Kentsel Tasarım & İnşaat, tecrübeli kadrosuyla, özel ve resmi kurumlara çok sayıda büyük ölçekli uygulama, projelendirme ve danışmanlık hizmeti vermeye devam ediyor.

F

irmanın Kurucusu Peyzaj Mimarı ve Kentsel Tasarım Uzmanı Aziz Aras, Park Yapı’nın en belirgin özelliğinin, proje tasarım sürecindeki form, estetik ve tasarım kriterleri doğrultusundaki anlayış olduğuna dikkat çekerek, “Proje sürecindeki kullanacağımız en ufak detayı araştırma safhasından geçirdikten sonra uzun ömürlülüğü, kullanımı dünyadaki yapılmış örneklerden esinlenerek gerçekleştirmesidir.” dedi.

62

Yurtdışında da danışmanlık hizmeti veriyoruz Firma olarak üretimin, tasarım, beceri, araştırma, çalışma ve dünyadaki peyzaj, kentsel tasarım, malzeme ve fonksiyonel gelişmeleri takip etmeye dayalı olduğunu belirten Aras, proje geliştirildikten sonra imalat ve uygulama aşamasına geçildiğini söyledi. Özel sektör ve resmi kurumlara birçok sayıda proje ve uygulama işlemleri yaptıklarını kaydeden Aras, “Ürünlerimiz çoğunlukla ebatlanmış doğaltaşlardır. Andezit, bazalt, diabaz, volkatik tüfler, mermer kırıkları ve dere çakılllarından oluşmaktadır. Bitkisel materyal olarak İzmir-Ödemiş, Yalova ve Sakarya’dan olmak üzere çeşitli ithalatçılardan da Almanya ve İtalya’da değişik ebat ve türdeki bitkilerden ihtiyaç doğrultusunda alınmaktadır. Yurt dışı ihracatta ise Kuzey Irak, Türki Cumhuriyetlere çeşitli ölçeklerde proje ve danışmanlık hizmeti verilmiştir.” dedi. Yıllık iş hacimlerinin Türkiye’de gelişen inşaat sektörü ile beraber gün geçtikçe arttığını ifade eden Aziz Aras,


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:23 AM Page 63

KAYRAK TAŞI

HABER

Uygulamalarımızda kullandığımız bir diğer doğal taş ise kayrak taşıdır. Yürüme yollarında doğal bir görünüm sağladığı için estetik değeri yüksektir. Arduvaz ya da damtaşı olarak da bilinen kayrak taşı, aslında bir başkalaşım kaya kütlesidir. Kayrak taşının en büyük özelliği ise ıslak yüzeylerde cilalı olarak kullanılmadığı için, kayma yapmamasıdır.

yaptıkları peyzaj projelendirme ve uygulamaların, toplu konutlar, fabrikalar, büyük ölçekli eğitim kurumları ve konsept şahıs bahçelerinden oluştuğunu belitti.

İnsana yatırımı teknoloji ile buluşturacağız Aras, öncelikle insana yatırımı teknoloji ile buluşturmayı hedeflediklerini belirterek, ilk hedeflerinin büyük bir tasarım atölyesi kurmak olduğunu söyledi. Aras, şöyle konuştu: “Bunun yanında doğadaki bütün oluşumları (bitki, taş, ahşap ve su) ve malzemeleri peyzajda kullanımı sağlamaktadır. Yurt dışında eğitim almış peyzaj mimarlarını ülkemizdeki ve dünyadaki farklılıklarla birleştirmektir. Birde Doğaltaş atölyesi kurarak peyzaj mimarisini geniş bir yelpazeye dağıtarak el becerisine dayalı zanaatkârlar yetiştirmektir. Doğal taş kullanımı son yıllarda peyzajda giderek artmaktadır. Firmamız gerek yürüyüş yollarında gerekse sınırlama birimi olan duvarlarda, havuz ve objelerde sıklıkla kullandığı ürünlerdir. Türkiye’de ve dünyada temiz ve içilebilir su kaynakları azaldığı için hem estetik açıdan hem de ekolojik açıdan endüstriyel zemin kaplamaları yerine doğal taş kullanımının giderek arttığı görülecektir. Fiyat ve rekabet açısından pahalı gibi gözükse de kullanım ömrü, çevreye kattığı görsel kalite maliyetinin karşılığını fazlasıyla verdiğini düşünmekteyiz.”

PODİMA TAŞI Son dönemlerde dünyanın neredeyse her tarafında kullanılan podima taşı, sağlıklı ve çevre dostu olması sebebi ile insan sağlığını etkileyecek herhangi bir yapı içermez. Peyzaj çalışmalar ve süslemelerinde en çok kullanılan taşlar arasında olup ilk sırada yerini almaktadır.

AHŞAP TRAVERS Daha çok demir yollarında rayların altına döşenen demir, ahşap ve betondan imal edilen demir yolu destek malzemesidir. Peyzaj Mimarlığında Travers; Zaten emprenyeli ahşap malzeme olan travers, demiryollarında rayların altında doğal olarak tekrar bir yakıt emilimine tabi olur. Bu sebeple en zor iklim koşullarına uyumlu ve uzun ömürlü bir ahşap malzeme olarak karşımıza çıkar. Traversler bu dayanıklılığından dolayı giderek artan oranda park ve bahçe düzenlemelerinde kullanılmakta, bahçeler için vazgeçilmez bir öğe olmaktadır. Travers yeşil alanlarımızla uyumlu, sıcak görüntüsü olan bir malzemedir. Yürüme yollarında doğal taşlarla (toplama çakıllar, ponza, ağaç kabuğu, çeşitli renklerdeki dolamitler) birlikte kullanılabilmektedir. Ahşap traversler sadece yürüme yolu veya farklı alan uygulamalarını birbirinden ayırmak için kullanılmaktadır. Gerek çim gerekse doğaltaşlarla birlikte kademeli teraslar ve merdivenler oluşturulmaktadır. 63


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:24 AM Page 64

DOĞALTAŞLARIN PEYZAJ MIMARLIĞINDA KULLANIMI

ÇAKILLAR, MARMARA DERE DOLAMİTİ, VOLKAN TÜFÜ VB. Uygulamalarımızda kullanılan çakıllar farklı amaçlar gerçekleştirebilmektedir. Örneğin uzak doğu bahçe konsepti ile düzenlenecek bir bahçede kullanılan çakıllar okyanusu ve kayalar ise Japon adalarını temsil etmektedir.

GRANİT VE BAZALT KÜPTAŞLAR Uygulamalarımızda kullandığımız bir diğer doğal taş ise granit ve bazalt küptaştır. GranitBazalt Küptaş, Renkli Dolamit Taşlarının bitkisel peyzaj ile uyumu yakalanmıştır.

YER KAPLAMALARI Diyabaz, Strabaz, Bazalt, Andezit, Granit, Traverten gibi taşlardan oluşmaktadır.

DUVARLAR Mineralli volkanik kayalar ve Konya’ya özgü Sille taşı uygulamalarımızda sıklıkla kullanılmaktadır. Ayrıca çeşitli çakıl parçaları sık file şeklinde oluşturulan çelik bir kafes içine doldurularak da sınırlama duvarları oluşturulmaktadır. 64

Doğada hiçbir oluşum tek başına olmamıştır. Peyzaj Mimarisinde bitkisel materyal olduğu kadar doğaltaşta olmazsa olmazıdır. Tabiatta bulunan kayalar volkanik ve fosillerle birleşerek eşsiz geometriler oluşturmaktadır. Bunların arasında kenarlarında hatta içinde her mevsim bitkisel faunalar oluşmaktadır. Örneğin sonbaharda yosun, ilkbaharda kır çiçekleri kışın ise görkemli karaçam, göknar, ardıç ve sedir gibi kök oluşumu güçlü ağaçlar belirir. Yapıların döşeme ve kaplamalarında genellikle mermer, traverten, granit, andezit, bazalt ve tüf gibi doğaltaş ürünleri kullanılmaktadır. Doğaltaşların bunların dışındaki kullanım alanları, binaların iç ve dış mekanları, çevre düzenlemeleri, yaya yolu ve kaldırımlardır. Bunların kullanımı parlatılarak, parlatılmadan ya da özel işlemlerle yüzeylerin pürüzlü hale getirilmesi şeklinde olabilmektedir. Dekoratif yapı taşları; kullanım alanlarına göre blok taşlar, çakıl taşlar, kesilmiş ve işlenmiş taşlar ve doğal yarılmış taşlar olarak dört gruba ayrılabilir. Blok taşlar parke taşı, bordur taşı ve kesme taş olarak yapılarda ve dış mekanlarda kullanılmaktadır. Çakıl taşları genellikle peyzaj amacıyla kullanılmakta olup kullanımı renk homojenliğine ve taşın bol olarak bulunmasına bağlıdır. Kesilmiş ve işlenmiş taşlar ise yapılarda en çok kullanılanlardır. Bunlar belirli boyutlarda kesilerek ebatlandırılmaktadır. Kullanım amacına ve yerine göre yüzeyleri honlu, cilalı veya pürüzlü olabilmektedir. Peyzajda kullanılan doğaltaşlar yürüme, set çekme ve alan kaplama gibi birçok özel durumda işlemden geçerek veya geçmeyerek kullanılabilir. Peyzaj Mimarlığında kullanılan doğaltaşlar alan duruma göre birçok uygulamada kullanılmaktadır. Kişilere doğal bir ortam sağlanması için kurakçıl ve estetik değeri yüksek bitkilerle beraber kullanıldığında eşsiz görseller ve geometriler ortaya çıkmaktadır. Örneğin; doğal ortamından alınan kaya parçaları herhangi bir işlemden geçmeden uygulamamızda kullanılmıştır.


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:24 AM Page 65

*R *OSRSQMO *R EïPEQ ,ÇZIRMPMV MX MWXIQPIVM

5ERIP MX /MPIXPM MX Çim Çit 'IXSR )YZEV IPMO 0SRWXVÇOWM]SR ERHZM± 5ERIP

[[[ QIVMH]IRXIPGMX GSQ

+EFVMOE + EFVMOE 2EïE^E 4ǻW 2EïE^E 4ǻW 4ǻW 4ǻW +EFVMOE + EFVMOE

+IZ^M EOQEO 2EL 2YLEQQIX āOFEP (EHHIWM 3S 0EVEXE] 043=& +IZ^M EOQEO 2EL 2YLEQQIX āOFEP (EHHIWM 3S 0EVEXE] 043=& 2YWEPPE 'EïPEV· QEL *PQEP· (EH 3S IP±YOPY 043=& 2YWEPPE 'EïPEV· QEL *PQEP· (EH 3S IP±YOPY 043=&


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:24 AM Page 66

İŞ DÜNYASINDA YARATICI DÜŞÜNMEYi

GELiŞTiREN TEKNiKLER

M

erhabalar sevgili okurlar. Sizler için 3 bölümlük yazı dizisi şeklinde tasarladığım “İş Dünyasında Yaratıcı Düşünme” konumuzun son kısmına geldik. Bu sayıda da yine yaratıcı düşünce konusundan bahsedip gelecek sayıda farklı bir konuya geçiş yapacağız. Okuyanlar bilir; ilk bölümümüzde yaratıcı düşünmenin ekonomiye kattığı değerden ve ülke kalkınmasında oynadığı rolden bahsetmiş, dünyadaki konumumuza şöyle bir göz atmıştık. İkinci bölümde inşaat sektörü özelinde yaratıcı düşünmenin ne olduğunu anlamaya çalışmıştık. Bu bölümde ise ilk iki bölümde alt yapısını oluşturduğumuz ve ne kadar önemli olduğunu anladığımız, ayrıca her sektörde mümkün olduğuna kanaat getirdiğimiz bu “yaratıcı düşünme”nin nasıl yapılacağı hakkında tekniklerden bahsedeceğiz. Öncelikle şunu söylemek gerekir ki yaratıcı düşünme bilinenin aksine öğrenilebilen bir şeydir. Çoğu bunun doğuştan gelen bir yetenek olduğunu ve sonradan kazanılamayacağını düşünür. Zekayla doğru orantılı olduğu doğrudur. Fakat yaratıcı fikirler üreten kişilerle hemen hemen aynı zekaya

SONER ARSLAN Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Elemanı - İşletme Danışmanı arslansoner@gmail.com sahip çoğu insan kendilerini yaratıcı olarak görmemektedir. Toplumda; fırlama olan, cinlikler yapan veya aykırı olan insanlar yaratıcı düşünceye sahip gibi bir algı vardır. Yaratıcı insanlar illaki aykırı olmak zorunda değillerdir. Sıradan insanlar, efendi insanlar, sessiz sakin insanlar da gayet yaratıcı olabilirler. Buradaki püf nokta kişinin sistematik düşünme yeteneğini geliştirmek ve kişiye yabancıların “lateral thinking” dediği yanal düşünme becerisini kazandırmaktır. Sistematik düşünme yeteneği aslında kişinin dağınık, uçuşan ve bir bütünlük içermeyen, bir yere varmayan düşüncelerini belirli bir sistem dahilinde derleyip toparlamasıdır. Bu sayede kişi ne istediğini bilir ve ne istediğini bilen kişi bir yerlere ulaşır. Sistematik düşünmede en önemli konu problemlere analitik bir yaklaşım sergileyebilmektir. Yani bir problemi parçalarına ayırıp her bir parçayı ayrı 66

ayrı ele almak, analiz etmek sonra tekrar sentezlemek ve nihayetinde yeni hipotezlere ulaşmak mümkündür. Yanal düşünme ise geleneksel düşünme yollarında olduğu gibi adım adım bir problemi çözmek yerine bir probleme farklı açılardan yaklaşıp hiç olmayacak cevaplar vererek doğruya farklı yollardan ulaşma biçimidir diyebiliriz. Çünkü Yanal Düşünme tekniği savunucularına göre bir problemin çözümü için sadece bir doğru yol yoktur. Farklı yollardan da gidilerek doğruya ulaşılabilinir. Özellikle sosyal alanlardaki problemleri çözmek için sıklıkla başvurulan bir düşünme tekniğidir. Görüldüğü gibi sistematik düşünme ve yanal düşünme teknikleri bizlerin yaratıcılık yeteneklerini ve problemleri çözmedeki becerilerimizi geliştiren ve yeni şeyler bulmadaki kapasitemizi artıran yöntemlerdir. Peki neler yapmalıyız ya da çalışanlarımız neler yapmalılar ki işletmemiz için yeni ürünler bulabilelim, problemlere yeni çözüm önerileri getirebilelim, yatıcı pazarlama kampanyaları oluşturabilelim, yeni patentler alıp farklı projeler oluşturabilelim? 1- Mizah Duygunuzu Geliştirin Evet yaratıcı düşünen insanların derin bir mizah anlayışı olduğu bilinir.


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:25 AM Page 67

GÖRÜŞ Mizahın özünde sıradan olaylara farklı yaklaşımlar sergilemek vardır ki insanları şaşırtabilsin ve ters köşe yapıp güldürebilsin. Bu yüzden özellikle karikatürler yaratıcılığınızı geliştirmede çok önemli bir yere sahiptir. Bol bol karikatür okumalısınız. Böylelikle karikatür kültürünüz gelişir ve okuduklarınızdan daha fazla zevk alarak derin bir mizah aleminin içine girebilirsiniz. Fıkra dinlemek, okumak ve özellikle de anlatmak yine yaratıcılığınızı geliştirecektir. Fıkralar sonu beklenmedik şekilde biten hikayelerdir ve sıra dışı düşünme yeteneğinizi geliştirecektir. 2- Bilmece ve Bulmaca Çözün Bilmece ve bulmacalar zihni geliştiren oyunlardır. Her iki aktivite de beyin hücreleri olan nöronlar arasındaki bağlantıları yani sinapsları artırır bu sayede beynin daha aktif ve hızlı işlem yapmasına olanak verir. Bol bol yapılan bilmece bulmaca aktiviteleri bir sonraki işlemin daha kolay çözülmesini sağlayacaktır. Bu da gerçek hayattaki sorunları hızlı bir şekilde çözmede size avantaj sağlayacaktır. Yanal düşünme tekniği de bilmece ve bulmaca çözmek için kullanılan bir tekniktir. Yanal düşünmede sorunun birden fazla yolla çözülmesi istenir ve her cevabın ne kadar doğru olabileceği tartışılarak mantıklı cevaplar doğru olarak kabul edilir. Bu sayede bireyler aslında birden fazla çözüm üretilebileceği fikrini öğrenirler. 3 - Bol Kitap Okuyun Her türden kitap okumak yaratıcı düşünmeyi geliştirir. Okumak esasen kelime dağarcığını geliştirdiği için faydalıdır. Çünkü yapılan çalışmalar kelime, kavram bilgimiz oranında düşünme kapasitemiz olduğunu göstermiştir. O yüzden okuyan kişiler daha yaratıcı olurlar. Ama rutin okuma alışkanlıklarının yanında bir de polisiye – dedektif romanları okumak ekstradan zihni geliştirecek ve olaylara farklı yaklaşma becerisi geliştirmenizi sağlayacaktır.

4 - Yolculuklara Çıkın Yaşadığınız mekanın dışına çıkmak yeni şeyler görmeye ve öğrenmeye olanak sağlar. Özellikle farklı kültürleri tanıyabileceğiniz yurt dışı seyahatler size daha fazla şey öğretecek ve ufkunuzu geliştirecektir. Gerek sosyal gerek iktisadi anlamda yurt dışında görülen farklılıklar dönüldüğünde işletmede üretim ya da pazarlamada hatta yönetim anlayışında kullanabileceğiniz doneler sunabilir. 5- Fuarları Ziyaret Edin Fuarlar hangi alanda düzenleniyorsa düzenlensin o sektörün yeniliklerinin tanıtıldığı organizasyonlardır. Sizler de işinize uygun olan fuarlar başta olmak üzere alakalı alakasız fuarlara ziyaretçi olarak katılabilir böylece yapılan yeni şeylere göz atarak kendi işinizle ilgili ilhamlar alabilirsiniz. 6- Strateji Oyunları Oynayın Evet güzel haber! oyun oynamak eğlencelidir ve oyun oynayarak da kendinizi geliştirebilirsiniz. İlk insanla birlikte aslında oyunlar da var olmuştur ve oyunlar insanın savaşçı, savunmacı, avcı, teknik ya da stratejik yeteneklerini geliştirmeye yarayan birer simülasyon olagelmiştir. Gerçek durumlarla karşılaşıldığında tatbik edilecek bilgiler bu oyunlar sayesinde öğrenilmektedir. Bu yüzden özellikle zihni ve yaratıcılığı geliştirmek için geleneksel oyunlardan bilgisayar oyunlarına kadar pek çok oyundan yararlanabilirsiniz. Örneğin başta satranç olmak üzere Çin’in kadim oyunu Go, dama, tavla gibi oyunlar

karar alma ve hamle yapma gibi konularda sizleri geliştirecek ve zihninizin daha işlevsel hale gelmesine böylece proaktif hareket etmenize olanak sağlayacaktır. Bununla birlikte bilgisayarda oynanan strateji oyunları da benzer bir amaca hizmet ederler. Onlar sayesinde de karar alma, karakteri yönetme ve gücü-puanı korumak için hamleler yapma gibi konularda sizin gelişiminizi sağlayacak şirkette kullanabileceğiniz yetenekler kazandıracaktır. Özellikle ülke ya da şirket kurma gibi oyunlar karar alma yeteneğini geliştirebilecek güzel oyunlardır. Bununla birlikte bilgisayardaki dedektifiye oyunlar da yine yaratıcı düşüncenizi oldukça geliştirecektir. Kendinizin ya da çalışanlarınızın yaratıcı düşünme yeteneğini yukarıda bahsedilen konuları uygulayarak geliştirebilirsiniz. En başta da bahsettiğim gibi yaratıcı düşünme ve inovatif yaklaşımlar öğrenilebilir süreçlerdir. Fakat yukarıda saydığım konuları hayatınıza yerleştirmeniz ve bir parçası haline getirmeniz şart. Aksi halde gelip geçici uygulamalarla yaratıcı düşünce geliştirilemez. Özellikle Ar-Ge departmanınız varsa çalışanlarınızı seçerken yukarıdaki uygulamalardan ne düzeyde kendilerinde barındırıyorlar bir göz atın. Zira Ar-Ge çalışanı demek tamamen yaratıcı düşünmesi gereken çalışan demektir. Ama sadece Ar-Ge değil tüm departmanlarda yaratıcı düşünen çalışanlar işletmelere rekabet avantajı sağlayacak önemli silahlardır.

Yaratıcı olmayan zihin, yanlış cevapları tespit edebilir; ancak yanlış soruları tespit etmek, çok yaratıcı bir zihin gerektirir. Antony Jay 67


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:25 AM Page 68

Yeni alınan inşaat işleri geriliyor

HABER

İnşaat sektöründe alınan yeni iş siparişleri Ağustos ayından itibaren sert bir düşüş gösterdi. Alınan yeni iş siparişlerinde gerileme Ekim ayında yavaşlamakla birlikte sürdü. İnşaat sektöründe ve piyasalarında yaşanan talep ve finansman sorunları yeni inşaat siparişlerinde küçülmenin sürmesine yol açtığı ve küçülmenin yavaşlayarak sürmesi bekleniyor.

ABD’de inşaat harcamaları artıyor

Elektronik gayrimenkul borsası geliyor 17. MÜSİAD EXPO Fuarı Projeler Vadisi kapsamında tanıtımı yapılan GABORAS A.Ş. tapu işlemlerinde yeni bir dönemi müjdeledi.

M

ayıs ayında kurulan GABORAS A.Ş., Türkiye Merkezli Dünyanın En Büyük Gayrimenkul Kıymetler Borsası’nın kurulmasına da öncülük ediyor. Sektörün borsalaşmasıyla birlikte vatandaşlar sahip oldukları gayrimenkullere ilişkin tüm bilgilere elektronik ortamda tek tuşla, en hızlı ve en güvenilir şekilde erişebilecek. 17. MÜSİAD EXPO Fuarı’nın gözde projelerinden GABORAS hakkında bilgi veren MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, Türkiye ekonomisinin taşıyıcı sektörlerinden biri olan ve 2023 yılı hedeflerine ulaşılması noktasında hayati önem teşkil eden gayrimenkul sektörünün sürdürülebilir başarı elde etmesinin, ülkemiz için büyük bir öneme sahip olduğunu söyledi. Kaan, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Gayrimenkul Kıymetleri Borsası AŞ. (GABORAS), gayrimenkul sektöründeki büyümenin devam etmesi ve verilerin şeffaf, güvenilir, elektronik ve hızlı tek bir ortak platformda toparlanması anlamını taşıyor. GABORAS projesi kapsamında, bugün için gelinen aşamada İslam İş Birliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) üyesi 57 ülke ile MÜSİAD’ın faaliyette olduğu 74 ülkede, Türkiye merkezli Dünyanın En Büyük Gayrimenkul Kıymetler Borsası kurulması için çalışmalar başlatıldı.” Yeni yapılanmayı, Gayrimenkul Sermayesinin Geri Kazanım Projesi olarak yorumlayan GABORAS Genel Müdürü İshak Kurtuluş Altun ise “Yabancı yatırımcı için güven ortamı oluşturacak, yerli sermayeyi küresel oyuncu yapacağız” diye konuştu.

Konut kredi faiz oranlarında artış sürüyor Türkiye’de yılın üçüncü çeyreğinde bankaların kullandırdıkları tüm kredi faizlerinde önemli artışlar yaşandı. Bu çerçevede konut kredisi faiz oranları da yılın üçüncü çeyreğinde hızlı bir artış gösterdi. Konut kredisi faiz oranları Haziran ayında aylık ortalama yüzde 1.18 iken, Ekim ayında yüzde 2.69’a kadar yükselmiştir. Konut kredisi faiz oranlarının ulaştığı bu seviyelerden konut kredisi kullanma olanağı çok azaldı. 68

ABD’de yıllık konut ve konut dışı inşaat harcamaları 2018 yılı ilk çeyreği sonunda 1.29 trilyon dolar, ikinci çeyrek sonunda ise 1.32 trilyon dolara ulaşmıştı. Mevsimsellik etkisini de arkasına alan konut ve konut dışı bina inşaat harcamaları yaz aylarında yüksek seyretmeye devam etti. İnşaat harcamaları Ağustos ayında ise 1.32 trilyon dolar olarak gerçekleşti. İnşaat harcamalarında konut inşaatları durağanlaşırken, büyüme konut dışı ve alt yapı inşaatlarından gelmeye başladı. ABD’de 2018 yılının üçüncü çeyrek döneminde konut satışları ivme kaybetmeye başladı. Eylül ayında yeni ev satışları 553 bine düştü. Mevcut ev satışları ise 5.15 milyon olarak gerçekleşti ve böylece son yılların en düşük aylık satışları yaşandı. Konut satışlarındaki yavaşlamada artan konut kredi faizleri etkili olurken, konut fiyatlarındaki artış ise enflasyonun üzerinde gerçekleşmeye devam etti.

İnşaat malzemesi fiyatları durağanlaştı Son üç aydır inşaat malzemeleri fiyatlarında önemli gerilemeler yaşandı. Küresel ticarette korumacılık endişeleri ve buna bağlı olarak talebin sınırlanacağı beklentileri ile dünya genelinde tüm emtia fiyatlarında düşüşler yaşadı. Ekim ayında ise üç aylık düşüşün ardından aynı endişelere bağlı olarak inşaat malzemesi fiyatları durağanlaştı.


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:25 AM Page 69

HABER

İnşaat sektörü ikinci çeyrekte sert iniş yaptı

TEMEL GÖSTERGELER GSYH Büyüme (%) İnşaat Sektörü Büyüme (%) Gayrimenkul Sektörü Büyüme (%) (ilk yarı) Yapı Ruhsatı Sayısı (adet) Yapı Kullanım İzin Belgesi Sayısı (adet) Konut Satışları (ilk yarıyıl kümüle) Konut Kredileri Hacmi (milyar TL) Konut Kredisi Faiz Oranları (% aylık ortalama)

2017* 5.7 6.8 1.4 648.728 389.627 654.363 186 1.07

2018* 5,2 0.8 0.2 349.985 397.120 646.032 196 2.10 Kaynak TÜİK

İnşaat sektöründe reel büyüme, 2018 yılı ikinci çeyreğinde sert bir düşüşle yüzde 0.8’e indi. Sektörü oluşturan faaliyetlerin toplam katma değeri, zincirlenmiş hacim endeksine göre 33 milyar 150 milyon TL olarak gerçekleşti. ürkiye Müteahhitler Birliği’nin İnşaat Sektörü Analizi Ekim 2018 Raporuna göre geçen yılın aynı döneminde yüzde 6.8 oranında büyüme kaydetmiş olan sektörde yaşanan ani yavaşlamanın, döviz kuru, enflasyon ve faizler başta olmak üzere makro ekonomik verilerdeki olumsuz tablo ile yatırım iştahındaki azalmadan kaynaklandığı belirtildi. Bu süreçte faaliyetteki yavaşlamanın yanı sıra finansman maliyetlerindeki artışlar, sektör bazında nakit akışını olumsuz etkileyerek, inşaat sektörü istihdamındaki gerileme sürdü. 2017 yılı ikinci çeyrekte yüzde 1.4 büyüyen gayrimenkul sektörünün ise bu yılın ikinci çeyreğinde yıllık bazda yüzde 0.2 büyüme gösterdi. Önümüzdeki dönemde sürmekte olan büyük ölçekli kamu yatırımları ile kentsel dönüşümün inşaat faaliyetlerini desteklemeye devam etmesi bekleniyor. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda açılan 3. Havalimanı ve yapımı süren Çanakkale Köprüsü gibi projeler,

T

ayrıca birçok ilde açılışı yapılan entegre sağlık yerleşkeleri, kamuözel işbirliği modeli ile Türkiye Müteahhitler Birliği üyeleri tarafından hayata geçiriliyor. Raporda, yüksek finansman gereksinimi bulunan altyapı projelerinin seyri açısından piyasa koşullarının önem taşıdığına dikkat çekilerek, şu değerlendirmeye yer verildi: “Jeopolitik risklerde artış eğilimi, döviz kurlarının yüksek seyri ve faiz artışları sektörde maliyetleri halihazırda yukarı çekmiştir. Eylül ayında sektörlerdeki güven kaybı içinde en sert olanı inşaatta gözlenmiş; mevsim etkilerinden arındırılmış inşaat sektörü güven endeksi bir önceki ayda 68,8 iken Eylül'de yüzde 16.7 azalarak 57.3 değerine düşmüştür. Sektörde borçluluk oranları yükselmiş durumdayken, önümüzdeki dönemde de tüm dünyada daralan likidite koşulları üzerinden borçlanma maliyetlerinin artacağı bilinmektedir. Ayrıca büyümeye önemli katkıda bulunan söz konusu yatırımlarda, döviz kurunda yaşanan yüksek artışların yarattığı ek maliyetler 69

açısından kur riski unsuru mevcuttur. Yapım işlerinde ağırlıklı olarak kullanılan çimento, akaryakıt, demir, bitüm, boru gibi malzeme fiyatlarında özellikle son iki yıldır yaşanan yüksek artışlarla birlikte kurda son altı ayda öngörülmesi mümkün olmayan yükseliş nedeniyle inşaat firmaları çok ciddi zorluklar yaşadıklarını belirtmektedir. Ekonominin genel dinamikleri tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de inşaat sektörünün performansını doğrudan etkilemekte; inşaat sektörü yapısal olarak ekonomideki gelişmelere çarpan etkisiyle tepki vermektedir. Büyüme rakamlarına bakıldığında; son dönemde ekonomik büyüme ile inşaat sektörü arasında kurulan paralelliğin kaybolduğu değerlendirilmiştir. Türkiye'nin bundan sonraki dönemde sanayi ve tarım yatırımlarına öncelik verilirken, altyapı yatırımlarının da devam ettirilmesi; geçiş sürecinin dengeli biçimde ve ülkemizin istihdam sorununun hafifletilmesinde önemli rol oynayan inşaat sektörünü destekleyerek yapılması önem taşımaktadır.”


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:25 AM Page 70


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:25 AM Page 71

Ko Konya nya

Tüyap Konya Tüyap Konya Fuarc›l›k Fuarc›l›k A.fi. A.fi. TTüyap üyap Konya Konya Fairs Fairs Organization Organization Inc. Inc.

www w.tuyap.c .t u y a p . c o om.tr m .t r

KONYA NŞAAT KONYA İİNŞAAT FUARI FUARI

16. Yapı, İnşaat Malzemeleri, İş ve İnşaat Makineleri, Isıtma, Soğutma, Havalandırma, Tesisat ve Doğalgaz Teknolojileri Fuarı

KONYA CONSTRUCTION FAIR 16 th Construuction, Construuction Workks Machinnery, Heattin ing, Cooliinng, Airr Conditioning, Installat ation and Natur ural Gass Technoloogies Fair www.konyainsaatfuari.com

Hırdavat ve Nalburiye Özel Bölümü Hardware Special Section

25 - 28 Nisan / April 2019 ‹nflaat Mühendisleri Odas› Konya fiubesi

TMMOB MİMARLAR OD ASI KONYA KONY YA ODASI ŞUBESİ

K ü r e s el F u ar E ndü s t r isi Bir li€i The Global Association o f t h e Ex h i b i t i o n I n d u s t r y

S.Ü. Mimarlık Fakültesi

Ü y e K u r ulu ş Member

Destekleyen Kurulufllar / Supportted by

KONY YA A

KONYA K O N YA TİCARET T İ C A R E T ODASI O D A S I – TÜYAP T Ü YA P KONYA ULUSLARARASI MERKEZİ K O N YA U L U S L A R A R A S I FFUAR UA R M ER KE Zİ

Ü y e K ur ulu fl / Member T Ü R K ‹ Y E F UA R YA P IMC IL A R I D E R N E ⁄‹ TURKISH FAIR ORGANIZERS ASSOCIATION

KONYA K ONYA C CHAMBER HAMBER O OFF C COMMERCE OMMERCE - TÜYAP TÜYAP K KONYA ONYA IINTERNATIONAL NTEERNATIONAL FFAIR AIR CENTER CENTEER

“Anadolu’nun “A nadolu’nun G Gücü” ü c ü”

Aksaray A k s a r a y Çevre Ç e v r e Yolu Yo l u Caddesi C a d d e s i No: N o : 8 / 1 Karatay K a r a t a y - Konya Konya

““Power Power ooff A Anatolia” n a t o l i a”

KANUN GERE⁄‹NCE TOBB (TÜRK‹YE BU FU UA AR 51744 SA AYILI Y GERE E OD DALAR A BORSALAR B‹RL‹⁄‹) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTED‹R.

THIS FAIR A IS ORGANIZED WITH THE AUDIT OF TOBB (THE UNION OF CHAMBERS AND COMMODITY EXCHANGES OF TURKEY) IN ACCORD DA ANCE WITH H THE LA AW NO O..5174.


KONTIMDERSON SAYIIIIII_1-668637542.e$S_Layout 1 11/30/18 11:25 AM Page 72


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.