WWW.SULTANBEYLİPLUS.COM
TEMMUZ-AĞUSTOS 2017 YIL:2 SAYI: 10
Hüsamettin
Elçi
ÇOCUKLA
Berk Ercan
2016 TRAFİK KAZALARINDA
TATiL REHBERİ
PENDİK’İN KLASİĞİ
KORKUNÇ
iLE KEYiFLi SOHBET
BiLANÇO!
12
KİLOMETRELİK BAĞLANTI YOLU AÇILDI
GELİNLİK SEÇMENİN PÜF NOKTASI
MADDE ? KULLANIMI
ÇOCUK VE ERGENLERDE NASIL ANLAŞILIR NELER YAPILABİLİR
18
Dünya Kültür Mirasları
62
Gelinlik seçme rehberi
22
Gençler doğayı tanıyor
ÇOCUKLA TATİL YAPMA ÖNERİLERİ
24
Çocuklarla tatile çıkmak, tatil kararının verildiği ilk andan itibaren organize edilmesi gereken önemli bir programlama gerektirir.
36
74
FUTBOLDA GELİŞİM
40 BERK ERCAN İLE KEYİFLİ SOHBET Genç sanatçı Berk Ercan, ilk single'ı “Yanarım”la müzikseverlerin karşısına çıktı.
ÇOCUK VE ERGENLERDE
MADDE KULLANIMI 2016’DA TRAFİK KAZALARININ
KORKUNÇ BİLONÇOSU
26
Son yıllarda dünyada ve ülkemizde çocuk ve özellikle ergenlerde madde kullanımı ve bağımlılık hızla artmaktadır.
58 EVDE EGZERSİZ NASIL YAPILIR 56 DEPREM GÜVENLİĞİ 66 ERKEK SOKAK MODASI
Osman Bedrettin Sokak No:14 Daire: 1
Abdurrahman Gazi Mahallesi Belediye Cad. Dağıstan Sok. No: 14 Sultanbeyli-İST
rekayapi@outlook.com
editör Merhaba
İmtiyaz Sahibi Şenay HANÇER Sorumlu Yazı işleri Müdürü Yunus SAKAL Halkla İlişkiler Elif Coşkun Reklam Müdürü Enes Hançer Avukat Av. Eyyüp Yıldırım Konuk Yazarlar Recep SAKAL Yönetim Yeri Abdurrahman Gazi Mah. Osman Bedrettin Sok. No: 16/1 Sultanbeyli – İSTANBUL Tel: 0 (533) 730 73 77 www.sultanbeyliplus.com dergi@sultanbeyliplus.com Yayın Türü Yerel Süreli Yayın 2 Ayda bir yayımlanır. Reklam Rezervasyon Tel: 0 (533) 730 73 77 Baskı Çizim Matbaa Turgut Özal Bulvarı Magakent İş Merkezi No: 90 / 42-43 Taşdelen - Çekmeköy / İst. Tel: 0216 429 01 55 ® Register: Sultanbeyli Plus, tescilli markadır. © Copyright: Sultanbeyli Plus Dergisi (Şenay HANÇER İmtiyaz Sahibi) tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır. Dergide yayımlanan yazı, fotoğraf ve şekillerin her hakkı saklıdır izinsiz olarak kaynak gösterilerek dahi alıntı yapılamaz. Yayınlanan ilanların ve imzalı yazıların sorumluluğu sahiplerine aittir. Dergimiz basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Şenay Hançer ine dopdolu bir Sultanbeyli Plus ile karşınızdayız. Bu sayımızda güzel ilçemizin değerli insanlarını, life style önerileri, hayatımızı güzelleştiren ayrıntıları bulacaksınız. Biliyorsunuz geçtiğimiz aylardan itibaren ilçemizin de içinde olduğu birçok yerde uyuşturucu illetine yakalanan geleceğimiz gençler ve çocukların hepimizi üzen, kahreden görüntüleri basına yansıdı. Biz de bu sayımızda bu önemli halk sağlığı sorununa yer ayırmaya karar verdik. Kapak dosyamızda Maltepe Üniversitesi Hastanesi’nden Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı uzmanı Yard. Doç. Dr. Sebla
Y
Gökçe’nin bilgilendirici yazısını bulacaksınız. Ülkemizi derinden sarsan 15 Temmuz ihanetinin yıldönümü gelip çattı. Bu önemli günde, ülkemizin dünyada hak ettiği yere gelmesi önünde engel teşkil eden tüm unsurlara karşı milletçe bir arada olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlayacağız. Şehitlerimizin bize emanet bıraktığı bu toprakların sadece bir toprak parçası değil, bir milletin atalarından emanet alınmış gerçek vatanı olduğunu yeniden hissedeceğiz. Bu sayımızda Pendik Kooperatifi Başkanı Hüsamettin Elçi’yi konuk ediyoruz. Bu değerli konuğumuz aynı zamanda besteleriyle öne çıkan, çok yönlü bir sanatçı. Berk Ercan, uzun yıllardır sürdürdüğü müzik eğitimini yeni bir albümle taçlandırdı. Annesinin profesyonel olarak menajerliğini üstlendiği sanatçı, gelecekten beklentilerini, albümünün geri dönüşlerini Sultanbeyli Plus’a anlattı. Birçoğumuz çağımızın sporu futboldan etkileniyor… Bazı aileler çocuklarının TV’lerde heyecanla izledikleri futbol yıldızlarından biri olmasının hayalini kuruyor. Ama futbol, dıştan görüldüğü gibi kolay bir spor değil; büyük bedeller ödeniyor başarı için. Futbola yönelecek çocukların nasıl bir eğitimden geçmesi gerektiğini, nasıl antrenmanlar yapıldığını değerli Futbol Hocası Recep Sakal’dan öğrendik. Gelecek sayıda buluşmak ümidiyle…
KISA KISA GÜNCEL
1 Temmuz'a kadar sigorta yaptıranlara erken emeklilik 1 Temmuz 2017 tarihinde sigortalı olarak çalışmaya başlayan kişi kesintisiz çalışmaya devam ettiği ve 2037 yılında 7200 prim gününü doldurduğu takdirde kadın 59, yaşında, erkek ise 61 yaşında emekliliğe hak kazanacak. Örneğin 1995 doğumlu kız çocuğu 1 Temmuz'da sigortalı yaptırılırsa ve bu kişi 7200 günü 31 Aralık 2037 tarihinden önce doldurursa 59 yaşında emekli olmaya hak kazanacak.
Ford, 400 Bin aracını geri çağırıyor ABD'li otomotiv devi Ford, Kuzey Amerika'daki 400 binden fazla aracını geri çağırdığını duyurdu. Ford'dan yapılan açıklamada, şirketin Kansas City'deki fabrikasında Ocak 2014 Haziran 2017 arasında üretilen "Transit" model kamyonet ve otobüslerdeki teknik bir sorundan dolayı bu araçların geri çağırıldığı belirtildi.
RUS TURİST MAYIS'TA YÜZDE 1384 ARTTI! Turizm Bakanlığı verilerine göre 20 ay sonra ilk kez nisan ayında yıllık bazda artış gösteren turist sayısındaki olumlu tablo, mayısta ayında da yavaşlayarak devam etti. Geçen yıl Türkiye'ye hiç gelmeyen Rus Turist sayısında ise yüzde 1300'ün üzerinde gerçekleşen artışla tarihi bir rekor kırıldı. Buna göre nisanda bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18,1 artan yabancı ziyaretçi sayısı, mayısta yüzde 16,27 yükseldi ve 2,89 milyon oldu. En çarpıcı artış, Rus turist sayısında görüldü. İki ülke arasındaki kriz nedeniyle geçen yıl ülkeye giriş yapmayan Rus turist sayısında mayısta yüzde 1384 artışla, 608,472 oldu. Ocak-Mayıs arası Türkiye'ye giriş yapan toplam yabancı ziyaretçi yüzde 5,55 artarak 8,76 milyona ulaştı.
Sınırda tatil yapanlara 2 katı telefon faturası Akdeniz, Trakya, Doğu Anadolu gibi sınır bölgelerde tatil yapanların cep telefonlarının diğer ülke operatörlerine geçtiğini farketmemeleri fatura sürprizi yaşamalarına neden olabiliyor. Bu durumda operatörlerin de abonelere uyarı mesajı gönderme zorunluluğu var. Ancak siz yine de işinizi şansa bırakmayın. Sınır ve kıyı bölgelerinde tatile giderken telefondan operatör seçimini otomatik yerine manuel olarak yapın. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu da tüketicilere bu konuda önerilerde bulundu. Abone tarafından kullanılan telefon hattı uluslararası dolaşım hizmetine açılmadığı müddetçe diğer ülke şebekeleri kullanılamıyor. Ancak hattın uluslararası dolaşım hizmetine açık olması durumunda kıyı veya sınır bölgelerindekilerin yurtdışındaki işletmecilerin şebekesi üzerinden hizmet alma ve bu durumda yüksek faturalarla karşılaşma ihtimalleri bulunuyor.
Türk bankaları 500 euroluk banknotları kabul etmiyor Terörizmin finansmanı ve kara para aklamaya karşı mücadele amacıyla Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) geçen yıl aldığı kararla 2018 yılında arzına son verilecek olan 500 euroluk banknotlar, son günlerde Türk bankalarının ve vatandaşların kâbusu olmuş durumda. Türkiye'de halihazırda bankaların tamamına yakını ve döviz bürolarının birçoğu artık 500 euroluk banknot kabul etmiyor. Bunun sebebi Türkiye piyasasında çok sayıda sahte 500 Euroluk banknot olması iddiası.
SULTANBEYLİ PLUS 08
HP
POLAT KUNDURA
Fabrika Satış Mağazası HİKMET POLAT
HP POLAT
Eyüp Sultan Mah. Kızılay Cad. No: 28 Samandıra-Sancaktepe-İstanbul
Tel: 0216 561 53 36 GSM: 0532 360 87 73 hikmet-polat29@hotmail.com
KISA KISA GÜNCEL
Esnafın defter tutma çilesi artık bitiyor! Yeni vergi kanunuyla esnafın defter çilesi bitiyor. Esnaf için muhasebe defteri tutma zorunluluğunun kalkıp internet üzerinden takip yapılacağını açıklayan Maliye Bakanı Naci Ağbal, "İşletmelerimiz defter külfetinden kurtulsun. Muhasebeciler, işletmeler adına tuttukları defterleri doğrudan doğruya elektronik ortamda tutsun" dedi.
HGS'DE YANLIŞ PLAKAYA CEZA YENİ DÜZENLEMEYLE SONA ERİYOR 50 bin arabulucu işe alınacak Meclis'te kabul edilen tasarı ile; arabulucuların görevleri artırıldı. Artık işçi ve işveren arasındaki anlaşmazlıklarda mahkemeye gitmeden önce arabulucu devreye girecek. Yasa çıkınca 500 bin dosya arabuluculuk bürolarına gönderilecek.
Hızlı Geçiş Sistemi'nde (HGS) yanlış ceza yazılmasına neden olan standart dışı plakalar, 3 Temmuz'dan itibaren "ağır kusur" kapsamında değerlendirilecek. Plakasındaki yazıları arasında vida bulunan veya okunmakta zorlanan araçlar muayeneden geçemeyecek, trafikte bu şekilde seyreden sahiplerine de idari para cezası kesilecek. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına bağlı Karayolu Düzenleme Genel Müdürlüğünce yenilenen kusur tablosu, 3 Temmuz itibarıyla geçerli olacak. Buna göre, HGS'de yanlış ceza verilmesine de yol açan, plakalarda rakamlar arasında vida bulunması, yazıların silik, bold, italik veya kapatma şeklinde olması "ağır kusur" kapsamında görülecek.
İnternetten aldığınız giyim ürünlerini önce deneyip sonra para ödeyeceksiniz Amazon'dan yapılan açıklamaya göre, kullanıcılar internet üzerinden giyim, ayakkabı ve aksesuar kategorilerinden diledikleri en az üç ürünü seçebilecek. Ürünlerin kargoyla teslimatının ardından kullanıcılara ürünleri denemek için 7 gün süre verilecek. Kullanıcılar beğenmedikleri ürünleri iade edebilecek, sadece ellerinde tuttukları ürünlerin ücretini ödeyecek. Böylece insanların giyim ürünlerini satın almadan önce denemeleri sağlanacak. Dünyanın en büyük e-ticaret devinde başlayan bu sistemin yakın zamanda E-ticaret'de hızla büyüyen Türkiye'de de başlaması bekleniyor.
Türkiye'de kişi başına 5,5 gram altın düşüyor Dünya Altın Birliği, Dünya Bankası ve ülkelerin istatistik kurumlarından derlenen bilgilere göre, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında İsviçre, haziran ayı itibarıyla merkez bankasında bulunan yaklaşık bin 40 ton altın rezervinden kişi başına düşen 123,5 gram altınla dünyada ilk sırada yer aldı.
SULTANBEYLİ PLUS 10
KISA KISA GÜNCEL
Trafik Sigortasında 'Riskli Sigortalılar Havuzu' Hazine Müsteşarlığı'na gelen şikayetlerden, bazı sigorta şirketlerinin azami prim uygulaması sonrasında özellikle hasar frekansı yüksek basamak veya araç grupları için poliçe düzenlemekten kaçındıklarını tespit ettiklerini anlatan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, trafik sigortası branşında ruhsat sahibi tüm şirketlere dağıtılacağı, riskin düzenlemelere harfiyen uyan şirketler üzerinde yoğunlaşmasını engelleyecek "Riskli Sigortalılar Havuzu" oluşturacaklarını ifade etti.
Olimpiyat oyunlarının yeni sponsoru Intel oldu McDonalds'ın 41 yıldır devam eden olimpiyat oyunları sponsorluğunu sona erdirme kararının ardından, ABD'li teknoloji şirketi Intel'in 2024 yılına kadar olimpiyat oyunlarının yeni sponsoru olacağı açıklandı.
SOSYAL YARDIM ALANLARA DEVLET İŞ BULACAK Geçen yıl çıkarılan 6704 sayılı torba yasayla yapılan değişiklik sonrasında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının, Sosyal Yardım Yararlanıcılarının İstihdamına İlişkin Yönetmeliği bugünkü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarınca uygulanan nakdi düzenli sosyal yardım programlarından yararlanan hanelerde yaşayanlara iş, mesleki eğitim ya da aktif iş gücü programlarında çalışmaları teklif edilecek. Bu teklifleri haklı bir neden olmaksızın üç kez kabul etmeyenlerin yardımları, bir yıl süreyle kesilecek. İş teklifi veya mesleki eğitim veya aktif iş gücü program teklifi 18 yaşını doldurmuş, 55 yaşından gün almamış kişilere yapılacak.
Terör ve Savaşın Maliyeti 197 Milyar $ Terörün ve savaşların maliyetini en çok çeken ülkelerden biri de Türkiye. Küresel Barış Endeksi'nin 2017 yılı raporunda Türkiye, 163 ülke arasında 146'ncı sırada yer aldı. Ekonomi ve Barış Enstitüsü'nün endeksine göre şiddetin dünya ekonomisine bedeli 14.3 trilyon dolar. Günlük kişi başına şiddet için ödenen miktar 5.4 dolar olurken, dünya Gayri Safi Yurtiçi Hasılası'ndaki (GSYİH) payı ise yüzde 12.6 olarak dikkat çekti. Şiddetin onda bir azalması halinde ekonomik kaynaklara katkısı 1.43 trilyon dolar olarak hesaplandı.
4 yeni havalimanı geliyor Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, "havayolu, halkın yolu" düşüncesiyle havaalanı altyapısına büyük önem verdiklerini belirterek, "Havalimanı olmayan Karaman, Yozgat ve Bayburt-Gümüşhane'ye yapacağımız havalimanlarının yapımı ihalesine yıl içinde çıkacağız. Dört şehrimizi daha havalandırarak, 2017'yi havalimanları yılı yapacağız." dedi.
SULTANBEYLİ PLUS 12
KIRKPINAR 2017 15 Temmuz - 16 Temmuz Saat: 16:00 Mekan: Edirne Kırkpınar Er Meydanı Orhan Gazi’nin Rumeli’yi ele geçirmek için düzenlediği seferler sırasında, kardeşi Süleyman Paşa 40 askerle Bizanslılar’a ait Domuzhisar’ın üzerine yürür. Baskınla burayı ele geçirirler. Öteki hisarların da ele geçirilmesinden sonra, 40 kişilik öncü birlik geri dönerler ve şimdi Yunanistan’ın topraklarında kalan Samona’da mola verirler....
KONSER
ETKİNLİK
TİYATRO
ATÖLYE
Ajanda
FERHAT GÖÇER 29 Temmuz Cumartesi TRİGGERFİNGER 04 Ağustos Cuma Saat: 22: 00 Mekan: Dorock XL, Lykke Li'nin popüler parçası I Follow Rivers'a yaptığı akustik cover'la gündeme yerleşen Belçikalı rock grubu Triggerfinger, 4 Ağustos'ta Dorock XL sahnesinde.
YILMAZ ERDOĞAN: MÜNAŞAKA 11 Ağustos Cumartesi Saat: 21:00 Mekan: Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi "Münaşaka oyununda Yılmaz Erdoğan, sahneden uzak kaldığı süreci yolculuk yılları olarak tanımlıyor ve hem kariyerinde hem iç dünyasında gelişenleri seyirciyle paylaşıyor.
SULTANBEYLİ PLUS 14
Saat: 21:00 Mekan: Marina Arena Aşk şarkılarının en güçlü sesi Ferhat Göçer, Arena Event tarafından düzenlenen açık hava yaz konserlerinde 29 Temmuz akşamı Marina Arena’da sevenleri ile buluşuyor.
ELECTRONİCA FESTİVAL 29 Temmuz Cumartesi Saat: 18:00 Mekan: Suma Beach 2004’ten bu yana 150.000’den fazla müzikseveri 600’den fazla müzisyenin performanslarıyla dans ettiren Türkiye’nin en büyük elektronik müzik buluşması onuncu kez İstanbul’da!
HAYVANAT BAHÇESİ MÜZİKALİ 01 Ağustos - 11 Ağustos Saat: 21:00 Mekan: Muğla , İzmir , Balıkesir , Denizli Yüz dönüm ormanında Win, Rex,Tiggy ve eşek Eeyo birlikte mutlu yaşarlar. Bir sabah Win’in bal kavanozunun kaybolmasını öğrenmeleriyle hayvanat bahçesinde bir serüven başlar. Tüm arkadaşları Win’in kayıp bal kavanozunu bulmanın peşindedirler. Tiggy ise bal kavanozunu bularak hayvanat bahçesinin kahramanı olmanın peşindedir. Bu serüvene kedi, arı ve aslan da katılır.
SERTAB'IN ODA MÜZİĞİ 19 Temmuz Çarşamba Saat: 21:50 Mekan: Altınoluk Amfi Tiyatro Güçlü sesi ve harika performansıyla Sertab Erener, "Sertab'ın Oda Müziği" projesi ile 12 Temmuz'da, Altınoluk Amfi Tiyatro Sahnesi'nde...
Saat: 21:15 Mekan: Altınoluk Amfi Tiyatro Ata Demirer, ‘tek kişilik’ gösterisi ve gazinosuyla 19 Temmuz'da Altınoluk Amfi Tiyatro Sahnesi’nde! Demirer, gösterisinde hem stand-up yapıyor hem ‘tek kişilik gazino’ oluyor!
TURKCELL KARANLIKTA FUTBOL 20 Haziran - 20 Ağustos Mekan: İstanbul Turkcell ailesi olarak engelli vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştırmak, onlara fırsat eşitliği yaratmak ve hayatın içine katmak için Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu'yla işbirliği yaparak Görme Engelliler Futbol Milli Takımı ve Turkcell Sesi Görenler Ligi'nin destekçisi olduk.
SULTANBEYLİ PLUS 15
KONSER
ATA DEMİRER 19 Temmuz Çarşamba
ETKİNLİK
TİYATRO
Saat: 13:00 Mekan: UNIQ Açıkhava Sahnesi Bu sene 4. sü gerçekleştirilecek olan Monster Energy Presents: Rock Off 2017, 29 Temmuz 2017 tarihinde Uniq Açıkhava Sahnesi'nde olacak! Festivalde bu sene, Türkiye’de geniş bir hayran kitlesine sahip olan ve Türkiye’de ilk defa viking sahnesi ile konser verecek olan AMON AMARTH ile 20. yıllarında “veda reunion”ı yapan ve ilk defa Türkiye’de konser verecek olan Power Metalin köklü grubu RHAPSODY yer alacak.
ATÖLYE
ROCK OFF 2017 29 Temmuz Cumartesi
tüm dünyada yükselen bir değer İnternet kullanıcılarının;
%75
’i
son 6 ayda akıllı telefon ya da tabletleri üzerinden bir ürün ya da hizmet satın aldı.
Mobilde alışveriş yapanlarr,
MOBİL TİCARETTE TÜRKİYE BAŞI ÇEKİYOR
%31
aylık alışverişlerinin n ’ini akıllı telefonları üzerinden gerçekleştiriyor.
% 44
alışvver e işlerin ‘ü mağazalarda yapılıyor.
Türkiye
mobilde satın alım paylarının en yüksek olduğu iki ülke
ve
Çin
İngiltere
%36
Türkiye %26
%27
%44
Çin
%42
%30 %27
%24
%30
%29
%32
%36
%27
%30
%30
%33
%23
28%
2 10
Mobilde alışveriş yapan her 10 kişiden 2’si haftada en az 1 kez mobil cihazları üzerinden
ALIŞVERİŞ YA APIYOR O
AP PAC (Asya-P ya-Pasifik) ülkelerinde
10 0
3
her kullanıcıdan ’ü haftada en azz 1 kez mobilden b ld alış alışveriş yapıyor.
SULTANBEYLİ PLUS 16
Mobil kullanıcıların dörtte üçü satın almalarını mobil cihazlar üzerinden yapıyor. Mobil reklamlar ve sosyal medya alışverişi tetikliyor ve kullanıcıların dörtte biri haftada bir satın alma gerçekleştiriyor.
MOBİL TİCARETE
Mobil ticaret, en çok rahatlık and fiyat bakımından ilgi görüyor.
YÖNLENDİREN ETKENLER SEPETE EKLE
ÜCRETSİZ KARGO
% 49
% 46
Rahat
% 80
% 34
Zaman kazandırıcı
En Uygun Teeklif
% 62
mobil alışveriş deneyimlerinden
daha fazla ürün ve hizmet
memnun
satın almayı planlıyor
mobil cihazları üzerinden
$
Mobil alışverişle ilgili
ENG GELLER
31% 21%
İhtiyacın olmaması
Güvenlik
21%
Gizlilik
14%
Zayıf öneriler
diğer sorunlar $
İşlem ücreti çok fazla
Çok yavaş
Kullanımı zor
Geçmişteki köt kötü deneyim Mobil ticaretin etin büyümeye büyümey devam am edebilmesi için bu sorunlara yönelik önelik adımlar atılmalı.
Stabil olmayan y mobil bağlantı
SULTANBEYLİ PLUS 17
I
AB ABD’nin 19 ülkeyi kapsayan Mobil eTicaret-Global Perspektif Araştırması’na göre, mobil alışveriş tüm dünyada yeni bir norm olmaya başladı. Araştırmaya göre tablet ve akıllı telefon kullanıcılarının dörtte üçü son altı ayda akıllı telefonlarından veya tabletlerinden ürün veya hizmet satın aldı. Satın alanların yüzde 23’ü mobil cihazlarından her hafta alışveriş yapıyor. Akıllı telefon ve tabletler üzerinden aylık mobil alışveriş yüzdelerinin en yüksek olduğu ülkelerin başında Türkiye (%44) ve Çin (%42) geliyor. İngiltere, Singapur ve Avustralya’daki mobil kullanıcılar da alışverişlilerin büyük bir kısmını mobil ekranları üzerinden yapıyor. Araştırmaya katılanların yüzde 57’si bir yıldan fazla bir süredir mobilde satın alma yapmaları dikkat çekiyor. Avusturya, Peru ve Kolombiya ise mobil pazarı yeni benimseyen ülkeler arasındaki yer alırken, son bir sene içinde ilk mobil alışveriş deneyimini yaşayan ülkeleri Meksika, Fransa, Türkiye ve Şili takip ediyor. IAB Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Kurşun mobilin Türkiye’deki gelişimini “Mobil Türkiye’de de hızla büyüyor. IAB Türkiye olarak açıkladığımız AdEx-TR 2016 ilk yarı Dijital Reklam Yatırımları raporuna göre, mobil display reklam yatırımları 145 milyon TL’ye ulaştı. Araştırmada Türkiye’nin aylık mobil alışverişte %44 ile birinci olması ülkenin potansiyelini ortaya koyan önemli bir gösterge. Doğal olarak bu gelişmeler iş yapma yöntemlerimizde de değişime neden olacaktır” sözleriyle değerlendirdi. Mobil alışveriş deneyimi, rahatlık, zaman ve fiyat tasarrufu sağlamasından dolayı ankete katılanların %80’inden yüksek not aldı. Ayrıca, katılımcıların yüzde 62’si gelecek altı ayda akıllı telefon ve tabletlerinden daha fazla alışveriş yapmayı planlıyor. Araştırmada İngiltere, Brezilya, Fransa, İrlanda ve Peru gibi ülkelerin mobil alışveriş oranlarını artırma eğiliminde
ÇOK KANALLI
Deneyim
Mobil cihazlar diğer kanallardaki satın almalar için bir araştırma aracı olarak kullanımının yanısıra direkt satın alma kanalı olarak da işlev görüyor.
% 44 ürünü mağazada gördükten sonra satın alma işlemini mobilde gerçekleştiriyor
% 51 mobilde araştırma yaptıktan sonra mağazada satın alma işlemini gerçekleştiriyor
MOBİL REKLAMCILIK Avrupa
net bir yol
Güney y Amerika k
Kuzey y Amerika k
6 10
Asy yaPasifik fi
%81 %81 %76
%74
%72
Aksiyon alanlar
% %27
akıllı teleffo onda ya da tablette bir reklam gördükten sonra
Hiçbir şey yapmayanlar
%19 %19 %24
Mobilde alışveriş yapan her 10 kişiden 6’’ssı yeni ürün ve hizmetleri sosyal medya üzerinden keşfediyor.
%28
%36 mo mobilde obilde alışveriş yapanların %36’sı
%25
Türkiye’de d mobil bil kullanıcıların %25’i mobilde bir reklam gördükten sonra ürün hakkında bilgi almak için reklama tıklıyor. %23’ü ise satın alma amaçlı olarak bu işlemi yapıyor.
%43
Şili
%43
Sosyal Medyada Deneyimlerini En Çok Paylaşan 3 Pazar
Kolombiya
Meksika
Meksika
%53
Şili
Türkiye
Brezilya
bu deneyimler y ini sosyal medyada paylaşıy y or
Peru
Ülke ortalaması
tüketici etkileşimi ş için çn
%71 %71 %70 %70 Sosyal Medyayı En Çok Keşif Amaçlı Kullanan Ülkeler
%73
SULTANBEYLİ PLUS 18
olduğu gözlendi. Mobilde alışveriş yapanların yüzde 76’sı son altı ayda mobil reklamlarla etkileşime geçtiklerini belirtti. Yüzde 33’lük kesim daha fazla bilgi almak için reklamları tıklarken, yüzde 28’i reklamverenin web sitesini ziyaret ettiğini belirtti. Yüzde 21’i ise satın alma için tıklama yaptı. Araştırmada sosyal medyanın mobil ticarette oynadığı öneme de vurgu yapılıyor. Dünya genelinde mobil satın alma gerçekleştirenlerin yüzde 60’ı satın aldıkları ürünleri sosyal platformlarda keşfettiklerini söyledi. IAB Mobil ve Video Başkan Yardımcısı Anna Bager, “Mobil cihazlarda ‘satın al’ butonuna basmak artık dünyada normal bir durum. Pazarlamacıların ve medya ajanslarının mobil kullanıcılar ile anlamlı bir ilişki kurmak, her türlü alışveriş aktivitelerini ve yatırımlarını artırmak için akıllı telefon ve tabletleri önemli bir araç olarak benimsemeleri gerekiyor.’’ dedi. Araştırmada kredi/banka kartları ve mobil cüzdan %40 ve % 37’lik oranlarla mobilde en çok kullanılan ödeme sistemleri olarak göze çarptı. Mobil cüzdan kullanıcılarının mobil ticareti diğer mobil alışverişçilere göre daha yoğun kullandığı gözlemlendi (%36’ya %23 oranla). Ek olarak mobil cüzdan kullanıcılarının diğerlerine göre mobil reklamlar ile daha çok ilgilendikleri ortaya çıktı. (%82’ye %76 oranla). Araştırmaya katılanların %18’i son altı ayda mobil cüzdanları satın alma kolaylığı sağladığı için kullandıklarını belirtti. %47 ile en çok mobil cüzdan uygulamalarını kullanan ülke Çin olurken, onu %42 ile Norveç, % 24 ile İngiltere ve %20 ile Japonya takip etti. Çevrimiçi ve çevrimdışı mobil cüzdan kullanıcıları da dahil edildiğinde teknolojinin ödeme sistemlerinde önemli bir yeri olduğu görülüyor. Mobil cüzdan kullanımının en fazla olduğu alanlar ise şöyle: Mobil uygulama ve güncellemeleri için Film ve müzik gibi dijital içerikler için Web sitesinden ürün siparişi için Kafe, bar veya market ödemeleri için
%43 %42 %41 %40
Pendik’in klasiği:
ELCi Bu sayımızda sizlere tanıtacağımız kişi; siyasetçi, sanat aşığı, duygu yüklü bir işadamı… Hani derler ya: ‘On parmağında on marifet var’ diye… İşte bu deyim sanki o'nun için söylenmiş. Elini attığı her işte zirveye ulaşmış, hem çok başarılı bir işadamı ve eğitimci, hem sıra dışı ve asla pes etmeyen örnek bir siyasetçi, hem de derin bir şair, yazar ve bestekar olan bir gönül insanı... Kim mi bu çok yönlü, bir o kadar da mütavazı kişiliğe sahip insan: Hüsamettin Elçi… Kendisiyle yaptığımız samimi, içten röportajda bize kendisini ve dolu dolu geçen hayatını özetledi… Merhaba; öncelikle sizi tanımak isteriz. Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz? 1954 yılında Bayburt'ta dünyaya geldim. İlk ve orta öğrenimimi Bayburt'ta yaptım. Miras Üniversitesi Maliye ve Krediler Bölümü’nde lisans eğitimimi tamamladım ve ABD’ye giderek California Newport Üniversitesi'nde İşletme alanında yüksek lisansımı tamamladım… Evli ve 4 çocuk babasıyım… İş hayatınızdan bahseder misiniz? 1977 yılında İstanbul'un Pendik ilçesinde; kereste, ambalaj ve inşaat sektörüyle iş dünyasına girdim. 1990 yılında bünyesinde Turizm Meslek Lisesi , Akşam Liseleri, Sürücü Kursları, Dershaneler, Bilgisayar, yabancı dil kursları olan Elçi Eğitim Kurumları'nı , 2007 yılında ülkemizin on ilinde faaliyet gösteren ve Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı Mesleki Eğitim Kurumlarını, 2009 yılında ise Türkiye'nin Uzaktan Eğitim kurumlarından olan egiTEAM' ı eğitim sektörüne kazandırdım. Ayrıca turizm alanında, Duduzar Turistik Tesisleri'ni de Pendik'e kazandırdım... SULTANBEYLİ PLUS 20
Sorumluluk aldığınız kurumlar hangileri? Elçi Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanıyım...1986 yılında PendikKaynarca Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi Başkanlığı, 1991 yılında Bayburt Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanlığı, 1996 yılında Pendik Dolayoba Birleşik Esnaflar Odası Başkanlığı, 1997 yılında Bayburt Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkan Yardımcılığı yaparken, 1998 yılında Bayburt Uluslararası Dede Korkut Şenliklerinde Yayla Beyliği, Türkiye Engelliler Vakfı, Pendik Sosyal Yardımlaşma Vakfı, Karadeniz İklim Kuşağı, Savate Federasyonu mütevelli heyetlerinde hizmet verdim. Ayrıca Kaynarca Folklor Derneği, Bayburt Töre Derneği ve Anadolu Bayburt Töre Derneği ile Anadolu Kültür Dernekleri’nde de Şeref Başkanlığı yaptım. Hedefinize ulaşırken birçok zorluk ve engebeli yerlerden geçmiş olacaksınız. Bunları nasıl aştınız? Bizler, tüm ortaklarımız ve çalışanlarımızla birlikte her zaman tüm ekonomik zorluklara hep birlikte direndik ve başardık. Ve bugünlere geldik. Bizler bir ve beraber olduğumuz sürüce kimseler bu güzel ülkemiz için art niyetli başka emeller peşinden koşamayacak Allah’ın izniyle... Pendik’e olan tutkunuz nasıl başladı? Ömrümü Pendik'e ve Pendik’liye adamış bir gönül insanıyım… Pendik'te yaşadım, Pendik'te büyüdüm, bana her şeyimi veren Pendik'tir. Elçi'yi ELÇİ yapan Pendik'tir. Dönem dönem belediye başkanlığına soyunmamdaki amaç da işte bu güzel insanların bana verdiklerinin karşılığını onlara vermek içindir. Pendik, benim doğduğum şehirdir, çoluk çocuğumun rızkını kazandığım şehirdir, benim dostlarımla yaşadığım şehirdir. İşte bu nedenlerle Pendik'e çok borçlu olduğumu biliyorum ve bunu ödemenin çabasındayım. Önemli bir özelliğinizi söyleyebilir misiniz? Bir özelliğim var... O da şu: Dünyada orijinal el yazısı bilgisayar fontu sadece iki insana ait. Bu iki kişinin de Türk olduğunu biliyor musunuz ? İşte o iki Türk şahsiyetten biri bendeniz, bir diğeri ise büyük kurtarıcı M. Kemal Atatürk'tür. Şiir yazdığınız, müzik tutkunuz olduğunu biliyoruz… Bu konuda ne söylersiniz? Şiir ve müzik... Ut ve org çalıyorum,
birçok şarkının da güfte yazarıyım. Türk Sanat Müziği alanında söz ve müziği bana ait 11 eserin bestekarıyım. Ayrıca,Türk hat sanatıyla ilgileniyorum ve bu konuda çalışmalarım var. Müzik benim hayatımın bir parçasıdır. Türk Sanat Müziği, Klasik Türk Müziği ve Tasavvuf Müziği’nden hoşlanırım. Ama sesim pek iyi değildir… Sözü bana, bestesi Nazire Savran'a ve düzenlemesi Göksel Baktagir'e ait olan iTunes, Spotify, Amazon gibi 150'den fazla dijital platformda yerini alan şarkının klibi de yayınlandı. Siyasi hayatınızı özetler misiniz ? Ben siyasete bir ömür verdim… Sanat hayatınızı özetlemenizi istesek? 1991 yılında ‘Çilegah’, 2001 yılında ‘Birkaç Mısraymış Meğer’ adlı kitaplarım yayınlandı. Yeni baskısı yapılan "Gecenin Rengi" isimli şiir kitabım da yayınlandı. El Yazısı adlı yazı fontu sahibiyim. Ayrıca Google’da kullanılmakta olan dünyadaki iki gerçek el yazısı fontu olan kişiden birisiyim… 'Gecenin Rengi' isimli şiir kitabınızda, sürpriz bir uygulama var. Açıklar mısınız? İstedim ki bu kitabı okuyan her insan, şiirimde kendini, hayallerini ve hatıralarını bulsun. Sevdiğiniz TSM sanatçısı kimdir? Funda Arar… Sevdiğiniz kitaplar? Araştırma kitapları… Sevdiğiniz TV programı? TRT Müzik kanalında ‘Muazzez Ersoy ile Yıldız Akşamı’ diye bir program vardı. Onu beğeniyordum. (Şu anda yayınlanmıyor) SULTANBEYLİ PLUS 21
Tuttuğunuz futbol takımı? Tabii ki Bayburtspor… Sevdiğiniz bir söz var mı? Evet var… “Fırtınasına gönlün sineyi bend etmesem Boğar arzı gözyaşım, gözümde hapsetmesem” Şiirlerinde hece ve aruz vezinlerini kullanmaya dikkat ve özen gösteren şair Elçi, mütevazı yapısını da şu iki mısra ile dile getiriyor: "Hayat sevgi, mutluluk, ne varsa sence değer/ Ben toplayıp çıkardım, birkaç mısraymış meğer." Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Var…”Koltuklar, makamlar gelip geçicidir. Ben, kalıcı olmak istiyorum. Arkamda kalıcı değerler, eserler bırakmak istiyorum…” Sizi şöyle tanımlasak bizi doğrular mısınız? Vizyon sahibi, kibar, samimi, girişimci, hayallerinin peşinden koşan, sezgileri güçlü, genç yaşında geldiği noktayı hazmetmiş, titiz, gözlerinin içinden enerji fışkıran, çabuk öğrenen bir kişilik Hüsamettin Elçi… Bu yıl içinde bir projeniz var mı? 2017 yılında insanların içlerini ısıtacak projelerin hazırlığı içindeyim. Sürpriz bir isim ile bir proje hazırlıyoruz. 2017 yılının umutlarını bu yeni projelerle sevenlerimle buluşturmak istiyorum. “Şiir, gönlün gözyaşıdır.” Sizi tanımaktan büyük mutluluk duyduk Sayın ELÇİ… Okuyucularımız da aynı duygular içersinde olacaktır. Dedik ya on parmağında on marifet var diye. Elçi, elini attığı her işte her zirveye ulaştı. Çok başarılı bir iş adamı ve eğitimci; derin bir şair, yazar, bestekar; süper sosyal bir insan; asla pes etmeyen ilkeli, inançlı bir siyasetçi… Sayın Elçi, hayatınız hep şiir gibi geçsin…
GENÇLER
DOĞAYI
TANIYOR
Sultanbeyli Belediyesi’nin organize ettiği “Yanıbaşımızdaki Yaşam 2” adlı proje kapsamında ilk etkinlikler başarıyla tamamlandı.
S
ultanbeyli’de 13 pilot ortaokul arasından seçilen 200 tane 6. sınıf öğrencisi 50’şer kişilik 2 gruba ayrılıp doğa eğitimiyle “Yanıbaşımızdaki Yaşam 2” projesinin ilk adımını attılar. Proje kapsamında şu faaliyetler yapıldı: n Doğa fotoğrafçılığı temel eğitimi verildi. n Tarihi Aydos Kalesi ziyarete gidildi ve fotoğraf makinesi verilen öğrenciler doğa fotoğrafları çektiler. n Ömerli Baraj Havzası ziyarete gidildi ve su kaynakları ile ekosistem incelendi. n İstanbul Üniversitesi’nin Bahçeköy kampüsünde yer alan Orman Fakültesi ziyarete gidildi. Fakültede yer alan Yaban Hayatı Müzesi, Herbaryum akademisyenlerin rehberliğinde gezildi. n İstanbul Üniversitesi’nin Orman Fakültesi’nin böcek ve kelebek koleksiyonları incelendi. n Ağaç yaşı hesaplama uygulaması . n Bilezikçi Çiftliği akademisyenler eşliğinde gezilerek anıt ağaçlar incelendi. n Bitki kurutma uygulamaları nSarıyer’de Feneryolu’nda yer alan Kuş Gözlemevi ziyaret edildi. Teleskoplarla kuşların hareketliliği incelendi. Öğrenciler kuş evi yaptılar. n Atatürk Arboretumu ziyaret edilerek canlı ağaç türleri incelendi.
Öğrenciler doğadan topladıkları yaprak, kozalak gibi materyallerle sulu boya kullanarak kolajlar yaptılar. SULTANBEYLİ PLUS 23
“Yanıbaşımızdaki Yaşam 2” projesi Eylül ayında yapılacak olan 3. ve 4 grubun etkinlikleri ve tüm grupların birlikte katılacağı çeşitli doğa aktiviteleriyle dolu üç günlük kamp ile devam edecek.
Çocuklarınızla Çocuklarla tatile çıkmak, tatil kararının verildiği ilk andan itibaren detaylarıyla organize edilmesi gereken önemli bir programlama gerektirir. Ailece tatile çıkmayı düşünüyor ama çocuklar konusunda endişeleniyorsanız işte size “Çocukla Tatil Yaparken Dikkat Edilmesi Gerekenler!”
TATiL
TATİL PİLANİ YAPARKEN
Çocuğunuzun hasta olma ihtimalini göz önünde bulundurarak, özellikle bulantı ilacı, ateş düşürücü, grip ilaçları gibi ilaçları da yanınıza almalısınız.
n Önce bir bölge belirleyin. Ege rüzgarlı, güney ise çok sıcak olabilir… vs gibi. n Otel denize sıfır mı? Otel ile deniz arasından yol geçiyor mu? Veya denize ulaşım arabayla mı yoksa otelin kendi tahsis edeceği servislerle mi sağlanıyor? Denize sıfır olmasını tercih edin elbette!
SU KENARLARINA DİKKAT Çocuklarla eğlenceli bir yaz tatili mutlaka havuz veya deniz de içermeli. Çocuklar yüzme bilmiyorsa, havuz kenarında oturup rahatlamayı aklınızdan geçiremezsiniz. Aile olarak birinci göreviniz çocuklarınızın güvenliği. O nedenle ya kolluk tarzı yüzmeye yarayan araçlarla önleminizi alın, ya da çocuklarınızı başıboş havuz/deniz kıyısında bırakmayın. Deniz kıyısında, denize uzak bir alanda oturup çocukların kumla oynamasını tercih ettik şimdiye dek. Arada bir gönüllü çıkıyor, denizden kova kova su da taşıyordu. 1-2 yaş çocuğu bu şekilde saatlerce oynayabilir.
n Bebekli veya çocuklu bir aile için en önemli konulardan biri de şüphesiz: otelin plajının nasıl olduğu. Sahili kum mu yoksa çakıl mı? Çocuğunuz deniz kıyısında kumla oynayabilecek mi? ve deniz ayakkabısı giymeden kıyıda yürüyebilecek misiniz? n Çocuklar için çocuk parkı, mini club, çocuk animasyonu vs aktiviteler var mı, varsa hangi yaşa hitap ediyor. n Otel odası bebek yatağı, bebek arabası, bavullar derken size küçük gelebilir. Kaç kişi iseniz ona göre odaların büyüklüğünü öğrenin ve buna göre standart veya farklı bir oda tercihi yapın.
ÇOCUKLU ARKADAŞLARINIZ Başka bir aileyle seyahat etmek herkes için daha eğlenceli olacaktır. Çocuklar birbiriyle oynayabilir ve annelerin sürekli ilgisine ihtiyaç duymazlar. Anne-baba yaşıtlarıyla sosyalleşebilir ve hatta akşamları çocuklara sırayla bakıcılık yapabilir. Geçen yaz başında Bodrum’da arkadaşlarımla tatildeydik ve her birimizin aynı yaşlarda çocuğu vardı. Çocuklar birbirlerinden görüp yedi, oynadı, denize girdi. Bir akşam babalar odada kalıp bebeklere baktı, anneler dışarı çıktı. Diğer akşam tam tersi… Bu yöntem çocukla seyahat etmeyi kolaylaştırmakla beraber daha keyifli hale de getirebilir.
n Otelinize karar verdiniz ve oda seçiyorsunuz; odanın restoranlara ve sahile uzaklığını öğrenin. Eğer tercih şansınız varsa bu alanlara yakın olan odanın size verilmesini rica edin. n Seçmek üzere olduğunuz bölgede veya otelde sivri sinek var mı, varsa oda pencerelerinde tel olup olmadığını sorun.
VALİZ HAZIRLAMAK Çocuğunuzla çıkacağınız tatilde kendi valizinizden çok çocuğunuzun valizine önem vermelisiniz. Zira büyükler için her yerde satın alabileceğiniz ürünler bulunurken, hassas olan çocuklarınız için kullanabileceğiniz uygun ürünleri her yerde bulamayabilirsiniz. Mümkünse çocuğunuzun valizini ayrı hazırlamalı; sadece ona özel bir valiz oluşturmalısınız. Eğer yaz tatiline gidiyorsanız yanınıza alacağınız ilk şey, çocuğunuza uygun bir güneş kremi olmalıdır. Uygun kıyafetler, güneş gözlüğü ve şapka da yaz tatillerinde vazgeçilmezler arasında yer almaktadır. Bunların yanı sıra çocuğunuzun kumda oynaması için gereçler, yüzebilmesi için kolluk, simit, deniz yatağı gibi ürünler, böcek ve sineklerden korunmak için kaşıntıyı giderici veya sinek kovucu ürünler götürmeniz de faydalı olacaktır. Çocuğunuzun en sevdiği ve oynamaktan hoşlandığı oyuncaklarını yanınıza almanız da kendisini alıştığı bir mekandan uzak hissetmemesi açısından önemli olabilir. SULTANBEYLİ PLUS 25
ÇOCUK VE ERGENLERDE
MADDE KULLANIMI Son yıllarda dünyada ve ülkemizde çocuk ve özellikle ergenlerde madde kullanımı ve bağımlılık hızla artmaktadır. Madde kullanımı ve bozuklukları bireysel sıkıntı hali ve zorlanmaları ile birlikte okul devamı ve başarısında bozulma, kısa ve uzun süreli sağlık problemleri, davranış ve ilişki problemlerine yol açarak birey, aile ve toplum sağlığında ciddi bozulmalara sebep olmaktadır.
YARD. DOÇ. DR. SEBLA GÖKÇE Maltepe Üniversitesi Hastanesi, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü
SULTANBEYLİ PLUS 26
M
adde kullanım bozuklukları genetik ve bireysel, akran, aile, toplumsal etkileşim sonucu gelişen çevresel risk faktörlerinin etkileşimi sonucu oluşan karmaşık bir süreçtir. Bu süreçte korunma, müdahale ve tedavi yöntemlerinin birey ve toplum sağlığının iyileştirilmesi açısından önemi büyüktür. Madde kullanım bozuklukları olan çocuk ve ergenlerde çoğunlukla başka psikiyatrik bozukluklar da eşlik etmektedir. Ülkemizde gençler arasında yapılan çalışmalarda yarısından fazlasının sigara deneyiminin olduğu bildirilmektedir. Yaşam boyu en az bir kez alkol kullanımı %35-45, esrar kullanımı için %3-4, uçucu madde kullanımı %4, ekstazi kullanımı için ise %1-2-oranları verilmektedir. Tütünden sonra en sık kullanılan maddeler sırasıyla alkol, uçucu maddeler, esrar, sentetik türevleri ve ekstazidir. Son yıllarda tüm dünyada ve ülkemizde özellikle Avrupa’da “Spice”, Amerika’da “K2”, Türkiye’de “Bonzai”, “Jamaika”adıyla bilinen sentetik kannabinoidlerin (SK) kullanım yaygınlığı hızla artmaktadır. Çocuk ve ergenlerde madde kullanımı ve bağımlılığın gelişmesi için risk oluşturan etmenler nelerdir? Gelişimsel açıdan bakıldığında duygusal, bilişsel ve davranış düzenleme bozukluklarına olan genetik yatkınlık ve çeşitli yapısal mizaç özelliklerinin akran, aile ve ergenliğin kendisinin getirdiği risk faktörleri ile etkileşimi sonucunda, madde kullanımı ve bozukluklarının ortaya çıktığı kabul edilmektedir. Tedavi edilmeyen Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, diğer yıkıcı davranım bozuklukları duygulanım ve kaygı bozukluklarının madde kullanım bozukluklarının gelişiminde rol oynadığı bildirilmektedir. Çalışmalarda ayrıca ergenlikle ilişkili dayanıklılık, otonomi kazanma ve akran etkilerinin madde deneme ve kullanmaya devam etme ile ilişkili olduğu bildirilmektedir. Ayrıca çocukluk çağı cinsel istismar ve diğer travmatik yaşam olaylarının sonraki madde kullanım bozuklukları ile ilişkili olduğu bildirilmiştir. Aile içi çözülemeyen çatışmaların
bulunmasının madde kullanmaya başlamada önemli bir rolü olduğu ileri sürülmektedir. Kronik çatışmalar sonucunda sürekli olarak olumsuz duyguların ifade edilmesi, annebaba ve çocuk arasında sıcak, besleyici, destekleyici, açık ve etkili iletişimin yetersizliği, kuralların net olmaması gibi ailesel etkenler de madde kullanımı ile ilişkili olarak gözükmektedir. Çoğunlukla olumsuz duyguların ifade edildiği, sözel pozitif geri bildirimlerin eksik olduğu, bireylerin duygu ve düşüncelerini açık ve net bir şekilde ifade etme özgürlüğünün bulunmadığı ailelerde yetişen çocukların, daha az kendine güvenli oldukları ve madde kullanımı karşısında da aynı şekilde güvensiz davranışları sonucunda “hayır” diyemedikleri belirtilmektedir. Aile içi ilişkilerde sıcaklık, sevgi, ilgi, korunma, kollanma ihtiyacının bir erişkin tarafından giderilmesi hissi ve okula devamlılık (ait olma hissi), öğretmen ve idarecilerle iyi ilişkiler, öğrenciden pozitif beklentilerin bulunmasının madde kullanımı için koruyucu olduğunu bildirilmiştir. Dışarıda kalma, evsiz olma, madde kullanımı ve bozuklukları için en önemli risk faktörleri arasındadır. SULTANBEYLİ PLUS 27
Sokakta yaşayan çocuk ve ergenlerde madde kullanımı ve bozuklukları dikkat çekici sıklıktadır. Ergenlik döneminde normal kabul edilen akran etkisi ve risk alma davranışının artmış olması sebebi ile bu dönemde maddenin denenmesi çok sık görülmektedir. Ancak erken yaşta madde kullanımı, bağımlılık riskini artırmaktadır. Ergenin ya da çocuğun maddeye maruz kalması, kötüye kullanım riskini artırmaktadır. Ergenin sahip olduğu risk faktörlerini belirlemek ve ona göre koruyucu mekanizmaları devreye sokup önlem almak çok önemlidir. Çocuğumun madde kullanıp kullanmadığını nasıl anlayabilirim? Belirtileri nelerdir? Davranış değişikliği, dikkat edilmesi gereken en önemli belirteçlerdendir. Ani duygudurum dalgalanmaları, sersemlik hali, gerginlik, sinirlilik, kavgacılık, gizemli, garip davranışlar (bir şey saklıyor hali), fazla para harcama, olması gerekenden fazla para bulundurma, para çalma davranışı, riskli arkadaşlar edinmesi, okul devamsızlığı, ders başarısında düşüklük, normalden fazla ya da daha az yemek yeme,
gözlerde kızarıklık ya da göz damlası kullanma, normalde ilgili olduğu aktivitelere karşı ilgisizlik, normalden fazla oranda dikkat dağınıklığı, unutkanlık, kıyafetlerinde değişik koku bulunması, pipet bulundurma, sürekli koku giderici, deodorant kullanma, madde kullanımını özendirici kıyafet giyinme, poster ya da takılar bulundurma gibi davranışlar madde kullanımında görülen dikkat çekici davranışlardır. Çocuğumun madde kullandığından şüphelenirsem ne yapmalıyım? Çocuğunun madde kullandığından şüphelenen ya da kullandığını öğrenen aile büyük bir hayal kırıklığı ile birlikte duygusal bir yıkım yaşamaktadır. Hayal kırıklığı, yaşamayı erteleme çabası, çevre baskısı gibi sebeplerle sorunun görmezden gelinmesi ya da öfke, suçluluk hissi, utanç, panik hali ve kaygı
ile hareket edip var olan sorunun daha da büyümesine sebep olabilmektedirler. Aile kısa sürede madde kullanımı ve bağımlılık ile ilgili bilgilenmeli, çocuğu ile açık bir şekilde endişeleri ve yapılması gerekenler hakkında konuşmalıdır. Bağımlılık bir aile hastalığıdır, madde kullanımı veya bağımlısı bir çocuğa sahip olan aile zorlu bir sürece hazırlıklı olmalı, bu süreçte doğru yolda ilerlemek ve mutlu sona ulaşmak için desteklerini artırarak enerjilerini, olanaklarını kullanırken mutlaka uzmandan ve tedavi merkezlerinden yardım almalıdır. Arkadaşları ondan kaçabilir, ancak aile sonuna kadar üyesi ile beraber olmak durumundadır. Aile genelde bağımlı üyesinin yanında kalmayı ve ona uyum sağlamayı tercih eder. Desteğini, olanaklarını, enerjisini doğru kullanamayan aile, ilerleyen süreçte istemeden bağımlılığı besleyip büyütebilir. SULTANBEYLİ PLUS 28
KAYNAKLAR 1. Çiftçi Demirci, A., Erdogan, A., Yalçin, Ö., Yildizhan, E., Koyuncu, Z., Eseroglu, T., ... & Evren, C. (2014). Sociodemographic characteristics and drug abuse patterns of adolescents admitted for substance use disorder treatment in Istanbul. The American journal of drug and alcohol abuse, 41(3), 212-219. 2. Guillem, E., Pelissolo, A., Vorspan, F., Bouchez-Arbabzadeh, S., & Lepine, J. P. (2009). [Sociodemographic profiles, addictive and mental comorbidity in cannabis users in an outpatient specific setting]. L'Encephale, 35(3), 226-233. 3. Wong, S. S., Zhou, B., Goebert, D., & Hishinuma, E. S. (2013). The risk of adolescent suicide across patterns of drug use: a nationally representative study of high school students in the United States from 1999 to 2009. Social psychiatry and psychiatric epidemiology, 48(10), 1611-1620. 4. Bukstein, O. G. (2005). Practice parameter for the assessment and treatment of children and adolescents with substance use disorders. Journal of the American academy of child & adolescent psychiatry, 44(6), 609-621. 5. Ögel K. Sigara, Alkol ve Madde Kullanım bozuklukları: Tanı, Tedavi ve Önleme. Yeniden Yayınları. İstanbul, 2010. 6. http://www.drugabuse.gov/ publications/principles-adolescentsubstance-use-disorder-treatmentresearch-based-guide 7.http://www.aacap.org/aacap/families_and _youth/resource_centers/Substance_ Use_Resource_Center/ Home.aspx
DÜNYA KÜLTÜR MİRASINDAN
ADRES
Dünya Mirası Listesi, UNESCO’ya bağlı Dünya Miras Komitesi tarafından belirlenmiş ve bulundukları ülkenin devleti tarafından korunması garanti edilmiş, tüm dünya için önemli bir değer taşıdığı kabul edilen doğal ve kültürel varlıkların listesidir… 2011 yılı sonu itibariyle dünya genelinde UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kayıtlı 725’i kültürel, 183’ü doğal, 28’i doğal ve kültürel olmak üzere toplam 936 varlık bulunuyor. Türkiye’den ve dünyadan bu listede yer alan 15 adresi bir araya getirdik.
SAFRANBOLU İSTANBUL TARİHİ YARIMADA M.Ö. 7. yüzyılda kurulan İstanbul Avrupa ve Asya'yı birbirine bağlayan stratejik konumu nedeniyle tarihi boyunca kentte hüküm süren uygarlıklar için daima çok önemli oldu. Bu özellikleri ile kent, Roma, Bizans ve Osmanlı gibi büyük imparatorluklara başkentlik yaptı. Görkemli geçmişi ile farklı dinleri, kültürleri, toplulukları ve bunların ürünü olan yapıtları benzersiz bir coğrafyada buluşturdu. İstanbul UNESCO Dünya Miras Listesi’ne Hipodrom, Ayasofya, Aya İrini, Küçük Ayasofya Camisi ve Topkapı Sarayı’nı içine alan Arkeolojik Park, Süleymaniye Camisi ve çevresini içine alan Süleymaniye Koruma Alanı, Zeyrek Camisi ve çevresini içine alan Zeyrek Koruma Alanı ve Tarihi Surlar Koruma Alanı’yla girdi. Alınma Tarihi: 1985 Liste Sıra No: 356 Yeri: Marmara Bölgesi, Kategori: Kültürel
Karadeniz kıyılarını, Batı, Kuzey ve Orta Anadolu’ya bağlayan yol üzerinde yer alan tarihi Safranbolu şehri, coğrafi konumu nedeniyle çok eski devirlerden beri önemli yerleşim alanlarından biri olma özelliği taşıyor. 14’üncü yüzyılın başlarından beri Türk hâkimiyetinde olan Safranbolu, özellikle 18’inci yüzyılda Asya ve Avrupa arasındaki ticaretin önemli merkezi haline geldi. Türk kentsel tarihinin bozulmamış bir örneği olan bu şehir, geleneksel şehir dokusu, ahşap yığma evleri ve anıtsal yapılarıyla bütünü sit ilan edilmiş ender kentlerden biri olarak UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alıyor. Alınma Tarihi: 1994 Liste Sıra No: 614 Yeri: Karadeniz Bölgesi, Karabük Kategori: Kültürel
HATTUŞA Alınma Tarihi: 1986 Liste Sıra No: 377 Yeri: Karadeniz Bölgesi, Çorum Kategori: Kültürel
Hattuşa, Hitit İmparatorluğu’nun başkenti olarak Anadolu’da yüzyıllar boyu çok önemli bir merkez oldu. Önceleri ilk sahipleri olan Hattiler tarafından “Hattuş” olarak adlandırılan şehir, Hitit egemenliğine geçtikten sonra “Hattuşa” adını aldı. M.Ö. 1700’lerde Kuşşara şehrinin kralı Anitta tarafından alınan Hattuşa, yine Anitta tarafından yıkıldı. Yaklaşık yüzyıl kadar sonra şehir, I. Hattuşili tarafından tekrar kurularak 400 yıldan uzun bir süre hüküm sürecek olan bir uygarlığın başkenti haline getirildi. Günümüzde görülebilen ve büyük çoğunluğu Büyük Kral IV. Tudhaliya dönemine ait olan kalıntılar arasında tapınaklar, kraliyet konutları ve surlar bulunuyor.
İstanbul'un fethinden önce Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti olan Edirne'nin en önemli anıtsal eseri olan ve şehrin siluetini taçlandıran Selimiye Caamii ve Külliyesi, 16’ncı yüzyılda Sultan II. Selim adına yaptırıldı. Teknik mükemmelliği, boyutları ve estetik değerleriyle döneminin ve sonraki zamanların en muhteşem eseri olan cami ve külliye, Mimar Sinan'ın Ustalık Dönemi eseri, mimarlık sanatının en görkemli örneklerinden biri ve insanın yaratıcı dehasının bir başyapıtı olarak kabul ediliyor.
SELİMİYE CAMİİ VE KÜLLİYESİ Alınma Tarihi: 2011 Liste Sıra No: 1.366 Yeri: Marmara Bölgesi, Edirne Kategori: Kültürel
VEZERE VADİSİ MAĞARALARI Fransa'nın Dordogne bölgesinde, Montignac yakınlarındaki Vezere Vadisi’nde, Paleolitik dönemden kalma 147 tarih öncesi alan ve 25 resimli mağara bulunuyor. Vadi yaklaşık bin 200 kilometrekarelik bir alana yayılmış. İskeletlerin yanı sıra hayvan kalıntıları, mutfak eşyaları ve diğer sanatsal eserler birlikte değerlendirildiğinde miktar, kalite ve çeşitlilik anlamında dünyanın hiçbir yerinde Vezere Vadisi’ndekiler kadar büyük bir prehistorik site bulunmuyor. Başta Lascaux Mağarası olmak üzere diğer tüm mağara resimleri etnolojik ve antropolojik bakış açılarının yanı sıra estetik açıdan da çok büyük önem taşıyor. 1940 yılında keşfedilen Lascaux mağarasındaki 2 binden fazla resmin yaklaşık 17 bin 300 yıllık olduğu tahmin ediliyor. Ayrıntılar, renkler ve gerçekçilik yönünden inanılmaz olan bu av sahneleri yaklaşık 100 hayvan resmi içeriyor. Alınma Tarihi: 1979 Liste Sıra No: 85 Yeri: Montignac, Dordogne, Fransa Kategori: Kültürel
ALTAMİRA MAĞARASI Altamira Mağaraları Paleolitik Çağ'a (Yontma Taş Devri) ait çizimleri ve çok renkli kaya resimleri ile ünlüdür. M.Ö. 16000-9000 yılları arasında yapıldığı tahmin edilen resimler, Kuzey İspanya dağlarındaki mağaraların iç kısımlarında yer aldığı için su ve rüzgârın yıkıcı etkilerine maruz kalmamış ve fazla değişmemiştir. Duvar resimlerinin yanı sıra araçgereçler, yemek kalıntıları, ocaklar buradaki yerleşik hayatın işaretleridir. Altamira'nın tavanında yüzlerce hayvan resmi (geyik, yaban domuzu, at) ve işaretler var ve çizimlerde bizonların (yaban öküzü) ağırlıkta olması sebebiyle bizonun avcılıkta önemli bir yere sahip olduğu sonucuna ulaşılabilir. Ayrıca insanoğlunun doğadan boya elde etmesinin ilk örnekleri de bu mağara resimlerinde görülür. Resimlerde boyalar kullanılarak yoğunluk farkları, gölgelendirmelerin yapılması, bazen tek bir hayvanın çiziminde üç rengin kullanılması mağara sanatının çok üstünde bir teknik becerinin işareti olarak kabul ediliyor.
Alınma Tarihi: 1985 Liste Sıra No: 310 Yeri: Santander, İspanya Kategori: Kültürel
SULTANBEYLİ PLUS 32
MACHU PICCHU Alınma Tarihi:1983 Bugüne kadar çok iyi korunarak Liste Sıra No: 274 gelen antik İnka şehri, Yeri: Peu Kategori: Kültürel Temmuz 2007’de dünyanın
Yeni Yedi Harikası'ndan biri olarak seçildi. And Dağları’nda 2 bin 360 metre yükseklikte, Urubamba Vadisi üzerinde kurulan şehir, İnkalı bir hükümran olan Pachacutec Yupanqui tarafından 1450’li yıllarda inşa ettirildi. Machu Picchu 200’den fazla, merdiven sistemiyle birbirine bağlı olan taş yapıdan oluşur. Şehrin 3 bin basamağı bugün hala gayet iyi durumda. Machu Picchu’da 100’den fazla insan iskeletinin bulunduğu 50’nin üzerinde mezar bulunuyor. Şehrin 700’den fazla İnka asil ve din adamına ev sahipliği yaptığı biliniyor. Günde 2 bin kişinin ziyaret ettiği Machu Picchu, Güney Amerika'nın en çok turist çeken yerlerinden biri olma özelliği taşıyor.
ÇATALHÖYÜK NEOLİTİK KENTİ Çatalhöyük’teki içlerine çatılardan girilen birbirine bitişik evler ile sokağı olmayan yerleşim ünik bir özellik sergiliyor. Ortadoğu ve Anadolu’da diğer Neolitik alanlar bulunmuş olmasına rağmen, Çatalhöyük Neolitik Kenti, kalıntıların boyutu, yaşayan toplumun yoğunluğu, güçlü sanatsal ve kültürel gelenekler ve zaman içindeki sürekliliğin benzersiz bileşimi ile olağanüstü evrensel değer taşıyor.
Alınma Tarihi: 2012 Liste Sıra No: 1.405 Kategori: Kültürel Yeri: İç Anadolu Bölgesi, Konya
TSODILO Botswana Cumhuriyeti'nin kuzeybatısında yer alan Tsodilo, dünyadaki taş sanatının en yüksek konsantrasyonlarından biri olarak kabul ediliyor. "Çölün Louvre'u" olarak anılan Tsodilo'da 4 bin 500'den fazla resim, Kalahari Çölü'nün yalnızca 10 kilometrekarelik bir alanında korunmuş. En yükseği bin 400 metre olan dört tepeden oluşan Tsodilo'nun arkeolojik verileri, en az 100 bin yıllık insan aktiviteleri ve çevresel değişikliklerin kronolojik açıklamasını yansıtıyor. Bu yaşanması zor çevredeki yerel topluluklar (San ya da Bushmen), Tsodilo'ya geçmişe ait ruhların uğradığı bir ibadet yeri olarak saygı duyarlar. Ülke içinde "Tanrıların Dağları" ya da "Uğuldayan Kayalar" olarak bilinen Tsodilo'da bulunan 4 bin 500'den fazla resmin miladı hakkında net bir tarih verilemese de yaklaşık 20 bin yıl önceye dayandığı iddia ediliyor. Alınma Tarihi: 2001 Liste Sıra No: 1021 Yeri: Ngamiland Bölgesi, Botswana Kategori: Kültürel
SULTANBEYLİ PLUS 33
NEMRUT DAĞI Adıyaman’ın Kahta İlçesi’nde 2 bin 150 metre yüksekliğindeki Nemrut Dağı yamaçlarında hükümdarlık yapmış olan Kommagene Kralı I. Antiochos’un tanrılara ve atalarına minnettarlığını göstermek için yaptırdığı mezarı, anıtsal heykelleri ve benzersiz manzarası ile Helenistik dönemin en görkemli kalıntılarından biri… Anıtsal heykeller doğu, batı ve kuzey teraslarına yayılmış. Doğu terası kutsal merkez ve bu nedenle en önemli heykel ve mimari kalıntılar burada bulunuyor. İyi korunmuş durumdaki dev heykeller kireçtaşı bloklarından yapılmış ve 8-10 metre yükseklikte yer alıyor. Varlığından emin olunsa da kral mezarının henüz keşfedilememiş olması da Nemrut’un gizemini artırıyor. Alınma Tarihi: 1987 Liste Sıra No: 448 Yeri: Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Adıyaman Kategori: Kültürel
KYOTO
Kyoto, Japonya’nın en önemli kültürel ve dinsel merkezlerinden biri. Japon İmparatorluğu’na 8’inci yüzyıldan 19’uncu yüzyıla kadar başkentlik yapan Kyoto, Alınma Tarihi: 1994 Japon mimarisinin, özellikle geleneksel ahşap yapıların en güzel Liste Sıra No: 688 örneklerini sergiliyor. Kent çevresinde uzanan geniş tarihi Yeri: Kyoto, Uji, Otsu, Japonya bahçeleriyle dikkat çekiyor. Dünya Mirası Listesi’nde yer alan ve Kategori: Kültürel Kyoto, Uji ve Otsu kentlerinde bulunan toplam 17 tarihi anıtın on altı tanesi tapınak ve mabetlerden bir tanesi de Nijo Kalesinden oluşuyor. Kyoto’nun birçok noktasında görkemli Budist ve Şinto tapınakları bulunuyor. Japonya’nın en ünlü ahşap tapınaklarından Kiyomizu-dera ile Kinkaku-ji, Ryojan-ji, Kyoto İmparatorluk Sarayı, Sento İmparatorluk Sarayı ve Nijo Şatosu Kyoto’da öne çıkan ziyaret noktaları… Kyoto’da ayrıca Japon makak maymunlarının görülebileceği bir de park bulunuyor.
XANTHOS-LETOON XANTHOS: Fethiye’ye 46 km. uzaklıkta, Kınık köyü yakınlarında bulunan Xanthos, Antik Çağda Likya’nın en büyük idari merkeziydi. M.Ö. 545’te Perslerin egemenliğine girene kadar bağımsız olan kent, bundan yaklaşık olarak yüzyıl kadar sonra tamamıyla yandı. Bu yangından sonra şehir tekrar inşa edilerek, M.Ö. ikinci yüzyılda Likya Birliği’nin başkenti olma görevini üstlendi. Daha sonra sırasıyla Roma, Bizans ve Arap egemenliğine girdi. Merkezdeki yapılarda Likya gelenekleri, Helenistik ve Roma dönemi etkilerini gösteriyor. LETOON: Xanthos’a 4 kilometre uzaklıkta bulunan Letoon, Antik Çağ’da Likya’nın dini merkezi konumundaydı. Bu kutsal alanda Leto, Apollon ve Artemis tapınakları ile birlikte, bir manastır, bir çeşme ve Roma Tiyatrosunun kalıntıları bulunuyor. Letoon, Xanthos ile birlikte UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alıyor. Alınma Tarihi: 1988 Liste Sıra No: 484 Yeri: Akdeniz Bölgesi, Antalya - Muğla Kategori: Kültürel
SULTANBEYLİ PLUS 34
SUCRE TARİHİ ŞEHİR MERKEZİ
TRUVA ANTİK KENTİ Truva, dünyadaki en ünlü antik kentler arasında yer alıyor. Truva’da görülen dokuz katman, kesintisiz olarak 3 bin yıldan fazla bir zamanı gösteriyor. Anadolu, Ege ve Balkanlar’ın buluştuğu bu benzersiz coğrafyada yerleşmiş olan uygarlıkları izlememizi sağlıyor. Truva’daki en erken yerleşim katı M.Ö. 3000-2500 ile erken Bronz Çağı’na işaret ediyor. Daha sonra sürekli yerleşim gören Truva katmanları M.Ö. 85 – M.S. 8’inci yüzyıla tarihlenen Roma Dönemi ile sona eriyor. Truva, bulunduğu coğrafi konum nedeniyle burada hüküm süren uygarlıkların diğer bölgelerle ticari ve kültürel bağlantıları açısından daima çok önemli bir rol üstlenirken, gösterdiği kesintisiz katmanlaşma ile Avrupa ve Ege’deki diğer arkeolojik alanlar için referans görevi görüyor. Alınma Tarihi: 1998 Liste Sıra No: 849 Yeri: Marmara Bölgesi, Çanakkale Kategori: Kültürel
Alınma Tarihi: 1991 Liste Sıra No: 566 Yeri: Sucre, Bolivya Kategori: Kültürel
"Şeker" anlamına gelen kent, İspanyol sömürgesi döneminde oluşturulmaya başlanan dar sokakları, büyük evleri, çok sayıda manastır ve kiliseleri ile Endülüs kültürünü yansıtıyor. Her yıl binlerce turist tarafından ziyaret edilen Sucre’de, 1621 yılında inşa edilen ve Bolivya Anayasası'nın kaleme alındığı La Casa de la Libertad, ülkenin en önemli tarihi binalarından biri olarak kabul ediliyor. Aynı yıl inşa edilen Ulusal Kütüphane (La Biblioteca Nacional) önemli tarihi belgelere ev sahipliği yapıyor. 1559-1712 yılları arasında inşa edilen La Cathedral Metropolitana içinde bulunan müzede ise Güney Amerika ve Avrupa'nın önemli sanatçılarının eserleri ve mücevher koleksiyonu sergileniyor. Archbishop Sarayı, San Felipe Nery, San Domingo, Santa Barbara ve San Francisco Kiliseleri ile Loreto Şapeli gezilecek diğer tarihi yerler arasında yer alıyor.
BRYGGEN
Norveç'in Bergen şehrinin eski rıhtımı olan ve Brygeen’in kuruluşu 11’inci yüzyıla kadar gidiyor. 1070 yılında kurulduğu dönemde balık ticareti üzerine tekelleşen bir liman olan Bryggen'in en büyük özelliği, rıhtım boyunca, birbirine paralel biçimde gelişen dar sokaklarda, çatıları ve cephesi üçgen biçiminde yapılmış üç katlı ahşap Alınma Tarihi: 1979 evlerdir. Ancak 1476, 1702 ve nihayet 1955 yıllarındaki Liste Sıra No: 59 Yeri: Bergen, Norveç yangınlar Bryggen'in karakteristik ahşap evlerine yıkıcı Kategori: Kültürel hasarlar verdi. Her seferinde tekrar inşa edilerek geleneksel tekniklerle ortaçağ görünümü korunan Bryggen’de bugüne kadar 62 ev ayakta kaldı ve evlerden bir tanesi 18. yüzyıl ev ve iş yaşamına yönelik çarpıcı görüntüler sunan Hanseatiske Müzesi olarakta kullanılıyor.
SULTANBEYLİ PLUS 35
Berk Ercan
İLK SİNGLE’I ‘YANARIM’LA MÜZİK ARENASINDA
Genç sanatçı Berk Ercan, ilk single'ı “Yanarım”la müzikseverlerin karşısına çıktı. Arabesk müzik dünyasının yeni isminin menajerliğini annesi Ayten Ercan yapıyor. Berk, annesiyle kurduğu profesyonel ilişkide zaman zaman çatışmalar yaşadığını anlatıyor. Annesi ise Berk'in çok başarılı bir kariyere sahip olacağına inanıyor. Söz, Berk ve Ayten Ercan'da... SULTANBEYLİ PLUS 36
İlk single’ınız Yanarım’ı çıkarttınız… Kayıt ve ilk albüm süreci nasıl geçti? Heyecan dolu, emek dolu bir süreçti. Konservatuardan arkadaşım Cem Şengül aranjesini üstlendi şarkının. Enstrümanların gece kayıtları çok keyifliydi özellikle. Tabii aynı zamanda müzik öğretmeni olunca yeri geldiğinde uyumadan okula, derse gittiğim günler hariç. Heyecanlı mısınız? Bu ilk albüm içinize sindi mi? Heyecan dalgası durmayan bir deniz gibi. Beni dinamik tutan, enerjimi sürekli depolayan en önemli güç kaynağım. Benim içime sindi. Dinlettiğim müzisyen arkadaşların, yakın çevremin de aynı şekilde hoşuna gitti. Halktan çok güzel geri dönüşler aldım. En önemlisi üç haftada YouTube'da 100 bin gibi bir rakamı reklamsız halde geçmesi oldu. Şarkım daha yavaş yavaş TV ve radyolarda yayınlanmaya başlıyor.
“İDOLÜM OLAN KİMSE YOK” Kaç yıldır müzikle uğraşıyorsunuz? 2-3 yaşındayken dayımın sesimi teyplere kayıt yapmasıyla birlikte müzik tutkum başladı aslında. Üniversite öncesi her kademede sürekli tahtaya kaldırılıp şarkı söyletilen birisiydim. Ardından 2005 yılında konservatuara girdim. Mezun olduktan sonra bir yıl Kültür Bakanlığı İstanbul Devlet THM korosunda korist ve solist olarak çalıştım. 2011 yılından bu yana solo konserlerimi vermekteyim. Yani uzun yıllar oldu diyebilirim. Arabesk ve fantezi tınılarla dolu bir parça “Yanarım”. Arabesk müzikte idolünüz var mı? Çok değerli isimler var tabii. Aslına bakarsanız insan doğumundan
ölümüne kadar tanıdığı, gördüğü her kişiden bir parça alır ve kendi yaşamına yansıtır. Nihayetinde kendi karakteri ve hayata karşı duruşu oluşur. Aynı şey müzikte de geçerli. Bire bir idol aldığım kimse olmasa da Müslüm Gürses, Ferdi Tayfur, Ahmet Kaya, Barış Manço gibi efsaneleşmiş isimleri çok fazla dinlediğimi söyleyebilirim Bundan sonra nasıl çalışmalarınız olacak? Yeni albümle ilgili fikirler oluştu mu? Yaz ayları itibariyle yeni çalışmalara başlamayı düşünüyoruz sevgili Cem ile. “Yanarım” gibi sözü ve müziği bana ait olan birçok şarkım var. Bunlardan bir tanesini tekrardan single projesi haline getirip, klibini çekip halkımıza sunmak gibi bir planım var. Ancak
şarkı seçimi konusunda iki üç şarkı arasında sürekli gidip geliyorum. Malum ulusal anlamda yeni tanınmaya yüz tutmuş bir insan olduğum için şarkı seçimi çok önemli.
“BAŞARIMIN EN ÖNEMLİ MİMARI ANNEM” Anneniz, aynı zamanda menajeriniz… Anneniz ile birlikte çalışmak nasıl bir duygu? Eksikleri ve artıları neler? Konservatuvarı bitirip profesyonel anlamda müziğe atıldığım zaman annem bana dedi ki: “Sen sahne ile ilgilen, gerisini bana bırak”. Bu prensiple yıllardır anne-oğul ilişkimizin yanına bir de yarı profesyonel ilişki eklendi. İnsanın hayatında ailesinden, özellikle annesinden daha fazla güvenebileceği kim vardır ki? Bu açıdan çok şanslıyım. Ancak huyumuzdan mıdır, suyumuzdan mıdır, burcumuzdan mıdır bilemiyorum ama zaman zaman ciddi tartışmalarımız oluyor. Zaman zaman profesyonel ilişki ile anne-oğul ilişkisi birbirine giriyor çok doğal olarak. Ama şunu itiraf etmeliyim ki bugüne kadar muhteşem bir özveri ile çalıştı. Bugün bu okulumu bitirdiysem, yıllardır konserler veriyorsam, bu albümü yapabildiysem annem bunun birinci ve en önemli mimarıdır Öğretmenlik de yapıyorsunuz… Bunun müzikal açıdan nasıl bir katkısı oluyor? Çocukların ve gençlerin arasında olunca hangi tarzın, hangi
SULTANBEYLİ PLUS 37
şarkının ne kadar sevilip sevilmeyeceği konusunda fikirleriniz oluşuyor. Genelde absürt şeyler çocukların hoşuna gidiyor. Benim şarkımı da ezberlemişler ve gösterilerde söylediler. Çok duygulandım ve hoşuma gitti.
AYTEN ERCAN’IN MENAJER OLMA HİKÂYESİ
Öğrencilerinizle ortak bir iş yapmayı düşünür müsünüz? Bu çok ince bir çizgi. Çok isterim ancak, yarın öbür gün birileri, “Bu adam çocuklar üzerinden kendisine reklam yapıyor,” derse çok üzülürüm. Çocuklarla ortak bir şey yapmamı isteyen velilerim de oluyor. Hatta çocuklar da söylüyorlar. Örneğin klibimde oynatabilirim çocukları. Ancak buna uygun şarkı seçiminin de yapılması gerekiyor. Çok isterim ama üzerinde ciddi bir şekilde kafa yormak gereken bir mesele.
DİNLEYİCİLERİNE SÖZ VERDİ Son dönem Türk müziğini nasıl değerlendiriyorsunuz? Son dönem sanatçılardan başarılı bulduklarınız kimler? Neden? Ben bir müzik eleştirmeni değilim. Ancak bir vatandaş, müzisyen ve müzik öğretmeni olarak bu konuda iki çift kelam etmek isterim. Birileri köşeyi dönecek, cebini dolduracak diye hiç kimsenin nesilleri zehirlemeye ve aptallaştırmaya hakkı yok. Maalesef ki şu an piyasada bulunan birçok şarkı gerek sözel gerek müzikal anlamda insanın zekâsı ile dalga geçer düzeyde. Kafiyeyi tutturan, ritmini bulan, iki de absürt slogan bulan gemisini yürütüyor. Böyle düzen mi olur? Nerede 70-8090'ların popu nerede şimdiki pop? Bu düzen çok tehlikeli bir düzen. Konuştuğum yapımcı, organizatörler maalesef ki bana dahi, “Yap şöyle saçma bir şarkı,” tarzında telkinlerde bulunuyorlar. Yahu arkadaş, ben öğretmenim, nasıl yapayım? Ondan sonra sınıfta yaptığım konuşmaların ne anlamı kalacak? Ticari kaygı müzik sektöründe had safhada… Sizin bu konuyla ilgili düşünceleriniz neler? Bu değirmen çarkının bir parçası olmayacağım. Birileri gibi köşeyi dönmek uğruna saçma sapan şarkılarla hiçbir çocuğu zehirlemeyeceğim. Bugüne kadar gönlümden akanları söze ve müziğe döktüm. Bugünden sonrada hiçbir ticari kaygı taşımaksızın bu böyle devam edecek. Beni dinleyenlere sözüm olsun..
Berk Bey’in menajerliğini yapmak sizin açınızdan nasıl bir duygu Ayten Hanım? Berk çocukluğundan beri müzikle ilgileniyordu. Odasında sürekli şarkı dinliyordu. Onun bu mesleğe yöneleceğini zaten tahmin ediyordum ama hiç bu konuda konuşmamıştık. Konservatuvarı kazandıktan sonra bir gün okuldan eve geldiğinde, “Anne ben burada okuyorum ama ben ne olacağım?” diye sordu. Ben de, “Oğlum daha yolun başındasın, hele bir okul bitsin. Elbet bir şeyler olacaktır,” dedim ve menajerlik hakkında ciddi araştırmalara başladım. Belki komik olacak ama gazetelerden, magazin programlarından, dergilerden sanatçıların bu işe nasıl başladıklarını, nasıl yol aldıklarını can kulağıyla dinlemeye ve araştırmaya başladım. O zamanlar bilgisayar da kullanmıyordum. O kadar çok azmetmişim ki kafamda sürekli, “Berk'e nasıl yardım edebilirim?”diye düşünüyor ve projeler üretiyordum. Daha sonra ise bu projeleri hayata geçirmek adına çok ciddi uğraşlarım oldu.
SULTANBEYLİ PLUS 38
Oğlunuz ile zaman zaman fikir ayrılığı yaşadığınız oluyor mu? Evet. Özellikle provalarda ve repertuvar oluşumunda fikir çatışmalarımız oluyor. Ama ben artık Berk'i anladım ve ona sadece “şu şarkıyı veya türküyü de ilave edebilir misin?” diye soruyorum. Zaten makamsal ve ritim düzenine göre repertuvar sırasını Berk düzenliyor. Oğlunuzun müzikal kariyerini nasıl hayal ediyorsunuz? Şimdiye kadar hayal ettiğim birçok şey gerçek oldu. Çok daha iyi yerlerde görüyorum. Ona çok güveniyorum. Üretken ve çalışkan birisi. Mesleğini çok seviyor. Anne olarak düşünmeyin ama sesini ve yorumunu da çok beğeniyorum. Berk Bey, popüler sanatçılar gibi magazinle haşır neşir olursa tepkiniz nasıl olur? Biz aile olarak fazla duygusal bir aileyiz. Yalan yanlış haberlerle üzülmek istemem. Berk zaten “ev-iş” “iş-ev” arası gidip gelen ve gece hayatı olmayan birisi olduğundan bu tarz çekincelerim yok. Umarım hakkında hep hayırlı ve güzel şeyler olur.
2016 TRAFİK KAZALARINDA KORKUNÇ BİLANÇO
7 BiN 300 KiŞi ÖLDÜ Türkiye’de 185 bin 128 adet ölümlü yaralanmalı trafik kazası meydana geldi.
T
ürkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ülkemiz karayolu ağında 2016 yılında toplam 1 milyon 182 bin 491 adet trafik kazası meydana geldi. Bu kazaların 997 bin 363 adedi maddi hasarlı, 185 bin 128 adedi ise ölümlü yaralanmalı trafik kazasıdır. Yıl içerisinde
meydana gelen ölümlü yaralanmalı trafik kazalarının %75'i yerleşim yeri içinde, %25'i ise yerleşim yeri dışında meydana geldi. Türkiye’de 2016 yılında meydana gelen 185 bin 128 adet ölümlü yaralanmalı trafik kazası sonucunda 3 bin 493 kişi kaza yerinde, 3 bin 807 kişi ise yaralanıp
SULTANBEYLİ PLUS 40
sağlık kuruluşlarına sevk edildikten sonra kazanın sebep ve tesiriyle 30 gün içinde hayatını kaybetti. Ölümlerin %48,3'ü, yaralanmaların %67,3'ü yerleşim yeri içinde gerçekleşirken, ölümlerin %51,7’si, yaralanmaların ise %32,7’si yerleşim yeri dışında oldu.
Ülkemiz karayolu ağında 2016 yılında gerçekleşen trafik kazalarında ölen kişilerin %43,5’i sürücü, %33,1'i yolcu, %23,4'ü ise yayadır. Trafik kazalarında ölenler ve yaralananlar cinsiyetlerine göre incelendiğinde ise ölenlerin %77,9'unun erkek, %22,1’inin kadın, yaralananların ise %69,3'ünün erkek, %30,7'sinin kadın olduğu görüldü. Türkiye’de 2016 yılında ölümlü yaralanmalı trafik kazasına neden olan toplam 213 bin 149 kusura bakıldığında kusurların %89,6'sının sürücü, %8,7'sinin yaya, %0,8'inin yol, %0,5'inin taşıt ve %0,4'ünün yolcu kaynaklı olduğu görüldü. Ülkemiz karayolu ağında 2016 yılında ölümlü yaralanmalı trafik kazasına karışan toplam 295 bin 727 taşıtın %52,1'i otomobil, %15,7’si motosiklet, %15,7’si kamyonet, %3,1’i minibüs, %2,9’u kamyon, %2,4'ü çekici, %2,3’ü otobüs, %1,1'i traktör ve %4,7'si diğer taşıtlardan oluştu. Türkiye’de 2016 yılında meydana gelen 185 bin 128 ölümlü yaralanmalı kazanın aylara göre dağılımına bakıldığında Temmuz ayı %10,7 pay ile en fazla kazanın meydana geldiği ay olurken Ocak ayı %5,9 pay ile en az kazanın meydana geldiği ay oldu. Haftanın günlerine göre bakıldığında ise ölümlü yaralanmalı kazaların %15,1 pay ile en fazla Cuma günü ve %13,6 pay ile en az Perşembe günü gerçekleştiği görüldü. Ülkemiz karayolu ağında meydana gelen 185 bin 128 ölümlü yaralanmalı kazanın %67,6'sı gündüz, %29,9 ’u gece ve %2,5 ’i alacakaranlıkta oldu.
HAFTANIN GÜNLERİNE GÖRE TRAFİK KAZALARI 2016 Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cumartesi Pazar
26 826 25 370 25 215 25 113 27 873 27 842 26 889
Toplam
185.128
1 031 966 951 935 1 081 1 114 1 222 7.300
483 484 457 434 534 508 593
548 482 494 501 547 606 629
42 943 40 483 40 033 40 049 44 987 46 827 48 490
3.493
3.807
303.812
ÖLÜMLÜ YARALANMALI TRAFİK KAZASINA NEDEN OLAN KUSUR SAYISI, 2009 - 2016 Yıl
Toplam kusur (%)
2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 2016
155 982 157 970 174 605 181 266 183 030 193 215 210 498 213 149
100 100 100 100 100 100 100 100
Sürücü kusuru (%) 139 758 141 728 157 494 161 076 162 327 171 236 187 980 190 954
89,6 89,7 90,2 88,9 88,7 88,6 89,3 89,6
Yolcu kusuru (%) 640 564 677 797 774 901 915 869
0,4 0,4 0,4 0,4 0,4 0,5 0,4 0,4
SULTANBEYLİ PLUS 41
Yaya kusuru (%) 14 181 14 171 14 860 17 672 16 458 18 115 18 522 18 612
9,1 9,0 8,5 9,7 9,0 9,4 8,8 8,7
Yol kusuru (%) 958 992 1 044 1 124 1 913 1 841 1 916 1 717
0,6 0,6 0,6 0,6 1,0 1,0 0,9 0,8
Araç kusuru (%) 445 515 530 597 1 558 1 122 1 165 997
0,3 0,3 0,3 0,3 0,9 0,6 0,6 0,5
İLLERE GÖRE TRAFIK KAZA, ÖLÜ VE YARALI SAYISI 2016 Toplam kaza Adana
Maddi hasarlı kaza
Ölüm-yaralanmalı
Toplam
Kaza yerinde
Kaza sonrası
Yaralı
28 631
23 368
5 263
211
87
124
8 069
Adıyaman
3 014
1 755
1 259
54
25
29
2 301
Afyonkarahisar
7 615
5 292
2 323
173
96
77
4 327
Ağrı
2 051
1 212
839
49
25
24
1 624
Amasya
3 580
2 495
1 085
51
26
25
1 945
Ankara
129 697
117 510
12 187
387
172
215
19 613
Antalya
40 307
32 692
7 615
317
117
200
11 356
Artvin
1 486
1 091
395
19
16
3
697
Aydın
13 389
9 729
3 660
147
68
79
5 643
Balıkesir
15 069
10 716
4 353
211
107
104
6 759
Bilecik
2 216
1 642
574
23
15
8
1 025
Bingöl
1 643
989
654
29
19
10
1 291
Bitlis
1 575
1 005
570
30
19
11
1 227
Bolu
4 610
3 568
1 042
49
26
23
2 166
Burdur
2 959
1 801
1 158
67
37
30
2 092
Bursa
58 314
51 681
6 633
212
96
116
10 259
Çanakkale
5 985
4 208
1 777
99
44
55
2 956
Çankırı
1 807
1 162
645
45
20
25
1 434
Çorum
6 772
4 895
1 877
107
55
52
3 466
Denizli
17 553
14 010
3 543
141
66
75
5 626
Diyarbakır
9 554
7 321
2 233
62
49
13
4 291
Edirne
4 499
3 588
911
50
25
25
1 478
Elazığ
5 496
4 033
1 463
71
34
37
2 599
Erzincan
2 950
2 042
908
27
23
4
1 773
Erzurum
8 096
6 636
1 460
84
37
47
2 916
Eskişehir
13 401
11 185
2 216
78
29
49
3 657
Gaziantep
18 310
14 522
3 788
89
49
40
6 212
Giresun
4 113
3 019
1 094
42
34
8
1 893
Gümüşhane
1 217
766
451
20
13
7
872
315
201
114
12
9
3
288
Hatay
11 736
7 685
4 051
166
65
101
6 190
Isparta
4 952
3 321
1 631
55
26
29
2 742
Mersin
23 934
17 589
6 345
256
117
139
9 452
İstanbul
327 494
311 392
16 102
551
219
332
22 679
İzmir
92 913
82 011
10 902
333
159
174
15 075
Kars
1 568
1 095
473
26
7
19
871
Kastamonu
3 312
2 246
1 066
81
46
35
2 103
Kayseri
22 137
18 319
3 818
124
56
68
6 772
Kırklareli
3 342
2 448
894
30
14
16
1 502
Kırşehir
2 477
1 749
728
36
17
19
1 538
Hakkari
SULTANBEYLİ PLUS 42
Toplam kaza
Maddi hasarlı kaza
Ölüm-yaralanmalı
Toplam
Kaza yerinde
Kaza sonrası
Yaralı
Kocaeli
35 075
30 540
4 535
126
49
77
7 438
Konya
31 261
23 776
7 485
333
147
186
12 363
Kütahya
5 203
3 744
1 459
86
41
45
2 657
Malatya
7 379
5 748
1 631
77
31
46
2 982
Manisa
16 294
11 619
4 675
239
101
138
7 624
K.Maraş
9 149
6 393
2 756
95
38
57
4 929
Mardin
2 757
1 858
899
33
27
6
1 580
Muğla
15 124
10 655
4 469
159
58
101
6 529
Muş
1 410
925
485
16
11
5
1 095
Nevşehir
2 927
1 996
931
50
24
26
1 638
Niğde
3 269
2 212
1 057
55
23
32
1 810
Ordu
7 500
5 956
1 544
36
20
16
2 610
Rize
3 594
2 707
887
32
17
15
1 434
Sakarya
14 649
11 405
3 244
77
49
28
5 270
Samsun
17 805
14 137
3 668
152
62
90
6 124
Siirt
1 205
702
503
11
7
4
876
Sinop
1 744
1 177
567
45
25
20
1 006
Sivas
6 903
5 192
1 711
96
35
61
3 535
Tekirdağ
11 964
9 762
2 202
119
66
53
3 713
Tokat
5 130
3 343
1 787
83
47
36
3 052
Trabzon
9 357
7 544
1 813
68
38
30
3 037
Tunceli
400
278
122
5
3
2
242
Ş.Urfa
7 119
4 488
2 631
91
68
23
5 158
Uşak
4 825
3 522
1 303
35
21
14
2 266
Van
4 255
2 841
1 414
62
36
26
2 723
Yozgat
3 599
2 320
1 279
66
51
15
2 823
Zonguldak
5 633
4 501
1 132
48
24
24
1 905
Aksaray
4 473
3 026
1 447
44
31
13
2 653
Bayburt
778
533
245
13
6
7
481
Karaman
3 164
2 259
905
29
14
15
1 489
Kırıkkale
3 890
2 836
1 054
32
21
11
2 051
Batman
2 451
1 793
658
10
8
2
1 338
Şırnak
1 140
691
449
18
12
6
729
Bartın
1 685
1 152
533
16
2
14
886
Ardahan
664
421
243
15
6
9
500
Iğdır
879
582
297
13
5
8
523
Yalova
4 004
3 294
710
17
9
8
1 034
Karabük
2 970
2 363
607
37
18
19
1 185
846
296
550
11
8
3
811
Osmaniye
4 706
2 776
1 930
82
42
40
2 905
Düzce
5 222
4 011
1 211
54
28
26
2 029
997 363
185 128
3 807
303 812
Kilis
Toplam
1 182 491
7 300
3 493
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) SULTANBEYLİ PLUS 43
12 KiLOMETRELiK BAĞLANTI YOLU TÖRENLE HİZMETE AÇILDI Kuzey Marmara Otoyolunun 12 kilometrelik Paşaköy-TEM Kurtköy Bağlantı Yolu Başbakan Binali Yıldırım’ın da katıldığı törenle birlikte trafiğe açıldı.
K
uzey Marmara Otoyolu Projesi kapsamında yapılan Paşaköy-TEM Kurtköy Bağlantı Yolu törenle birlikte trafiğe açıldı. Mecidiye Gişelerinde gerçekleştirilen törene Başbakan Binali Yıldırım, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erol Kaya, İstanbul Milletvekilleri, Pendik Belediye Başkanı Dr. Kenan Şahin, diğer ilçe belediye başkanları ve çok sayıda vatandaş katıldı. 12 kilometrelik 4 gidiş, 4 geliş bu yolun açılışı öncesi konuşma yapan Başbakan Yıldırım, “Burası Kurtköy sapağı. Dünyanın en büyük havalimanı üçüncü havalimanına burası çok yakın. Amaç İstanbul'un trafik yükünü azaltmak. Sultanbeyli'ne, Kozyatağı'na giden vatandaşlar doğrudan 3. köprüye çıkacaklar. Buralarda daha az trafik var, daha fazla rahatlık var.”dedi. Bağlantı yolu projesinin tamamlanmasıyla beraber, SULTANBEYLİ PLUS 44
Anadolu Otoyolu'nu Kuzey Marmara ile birleştirmiş olacaklarını belirten Başbakan Binali Yıldırım, Anadolu Yakasından Avrupa Yakasında geçecek olanların şehir içi trafiğine girmeyeceğine ve trafiğin rahatlamış olacağına vurgu yaptı. Başbakan Yıldırım “Bugün Türkiye'nin mutlu yürüyüşünde yeni hizmetin açılışı için hep beraberiz. 15 sene yatırımlarımızla, ekonomiyle, ihracat, tarım, sağlıkla bir Türkiye'yi üç Türkiye yaptık. Yapılamaz ne varsa tek tek gerçekleştirdik. 20 bin kilometre yol yaptık.”dedi. Yol hizmete girerken çevreye de önem verdiklerini ifade eden Başbakan Yıldırım “Bütün bu 90 kilometre güzergah boyunca, 200 kilometreden fazla alana tam 4 milyona yakın ağaç dikildi, 1 milyon daha dikilecek. Sadece bugünü değil, Türkiye'nin geleceğini de bu yollarla inşa ediyoruz.”dedi. www.pendik.bel.tr
Tuzla Belediyesi Halk Plajı sezonu açtı T
uzla Belediyesi Halk Plajı, hizmete açıldı. Bayanlara ayrılan gün sayısı bu yıl haftada 3 güne çıkarıldı. Tuzla Belediyesi'nin Tuzla sahillerinin halka açılması projesi kapsamında yapılan düzenleme ile nezih ve temiz bir ortamda denize girilebilecek yerlerden olan Tuzla Belediyesi Halk Plajı’nda yeni sezon başladı. Misafirlerini 1 Temmuz Cumartesi günü itibariyle ağırlamaya başlayan plaja Tuzla ve çevresinde oturan vatandaşlar yoğun ilgi gösteriyor. Tuzla Belediyesi Halk Plajı’nda sezonun açılmasıyla beraber 8 kabin duş, 3 adet 4’lü sistem açık duş, 3 bay – 2 bayan wc, yüzer (platform) iskele, cankurtaran, şemsiye – şezlong hizmeti ve 2 adet büfesinde balık ekmek ve içecek çeşitleriyle misafirlerini ağırlıyor. Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, plajın çarşamba, perşembe ve cuma günleri sadece bayanlara hizmet vereceğini söyledi. www.tuzla.bel.tr
SULTANBEYLİ PLUS 45
MÜLTECİLER
GÜNÜ ETKİNLİĞİ
Dünya Mülteci Günü dolayısıyla Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi’nde özel etkinlik düzenlendi.
Dünya Mülteci Günü için Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi’nde program yapıldı. Sultanbeyli Belediyesi’nin ve Mülteciler Derneği’nin birlikte organize ettiği programda Belediye Başkan Yardımcısı ve Mülteciler Derneği Başkanı Zafer Sögütçü bir konuşma yaptı. Günün önemine değinen Söğütçü, mültecilerin yaşadığı sorunlardan söz etti. Konuşmaların ardından sunumlar gerçekleşti. Mülteciler anaokulunda eğitim alan öğrenciler şarkılarını seslendirdi ve şiirler okudu.
SULTANBEYLİ PLUS 46
Eski Ankara Garı: Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara her bakımdan bir tevazu abidesi gibiydi. Yokluklar içindeki genç devletin bütün imkansızlıkları başkentin en çok görünen yüzüne bile yansıyordu. Peronları olmayan Eski Ankara Garı 1937’de gerçek bir tren garı olarak inşa edilmişti. (Haslet Soyöz’ün tablosu)
CUMHURİYET DÖNEMİNİN EN ÖNEMLİ SANAYİ KALKINMA PROJESİ:
O yıllarda tren Ankara’dan İstanbul’a, Eskişehir’de de geceleyerek iki günde ulaşıyordu. Burada paralı yolcular otelde konaklatılırken parasız yolcular hamamda sabahlıyorlardı. O tarihlerde henüz Anadolu demiryolları gece yol alamıyor, yolculara da yataklı vagon ve restoran hizmeti verilemiyordu.
(1920-1938) SULTANBEYLİ PLUS 48
D
emiryolları bir ülkenin gelişmişlik ölçüsüdür. Bugün dünyanın en gelişmiş ülkelerine baktığımızda ülkenin her yanının müthiş bir demiryolu ağıyla çevrili olduğunu demiryolu ulaşımının bu ülkelerdeki en uç noktalarına kadar sağlandığını görüyoruz. Bu ülkelerde her türlü taşımacılık demiryolları ile gerçekleştiriliyor ve böylece hem ekonomiye önemli katkılar sağlanmış oluyor hem de zaman açısından önemli bir avantaj yakalanıyor. Özellikle Orta Avrupa ülkelerinde de gördüğümüz hızlı trenlerle birkaç saatte ülkeler arası yolculukla istediğiniz şehirlere ulaşabilmenin keyfi yaşanıyor. 1876 yılında ilk kez İzmir-Aydın arasında (milli) hizmet vermeye başlayan demiryollarının ülkemizdeki tarihi 150 yılı aşmış bir geçmişe sahip. Avrupalı yatırımcıların Osmanlı İmparatorluğu’nda demiryolu yaparken abartılı imtiyaz almaları ve verilen imtiyazların da devlete ağır hukuki ve mali yük getirmesi devletin demiryolu politikasının değişmesine yol açmıştı. Osmanlı Devleti, maliyetleri iç borçlanmaya giderek karşılamaya çalışıyordu. Bunun için demiryolu tahvilleri çıkartılıp vilayetlerde satışa sunulmuştu. Bank-ı Osmani ve İtibar-ı Umumi-i Osmani’den yüzde 9 faizle 300 bin Osmanlı lirası borç tahvil gelirleri ile ödenmeye çalışılıyordu. Demiryolu için halkın büyük desteği vardı. İnşaat yapımında sık sık halkın desteği görüldü. Örneğin İstanbul’da Merdivenköy-Kurbağalıdere halkı demiryolu geçecek olan arazilerini devlete parasız olarak hibe ettiler. Ayrıca yine bu bölge halkı topladıkları paraları da devlete bağışladılar. İzmitliler de demiryolunda kullanılan 3000 traversi demiryollarına hibe ettiler. Anadolu Demiryolunun ilerleyişi dış dünyayı rahatsız etmişti. 1898’de İstanbul Haydarpaşa Garı ve Liman inşaatı imtiyazı Almanlara verilince yabancı gazeteler Osmanlı imparatorluğu’nun paylaşılmasında aslan payının Almanların aldığını yazıyorlardı. Anadolu Demiryolu Ege’de yapılan Fransız ve İngiliz sermayeli demiryollarından farklı olarak geçtiği yerlerde tarım kredileri vermek, sulama kanalları açmak gibi faaliyetlerde
Fırat Köprüsü: Demiryollarının gelişimi için emek ve para gerekiyordu. Büyük köprüler maliyetli yatırımların başında geliyordu. Ne var ki zorlu geçişler yapılmadan Fırat Nehri aşılamıyordu. Fırat üzerindeki bu köprünün sağlamlığından hiçbir zaman kuşku duyulmadı. O köprüler Cumhuriyet rejiminin temelleriyle aynı harçtan mamuldü. (Haslet Soyöz’ün tablosu)
TCDD’nin ilk Genel Müdürü Behiç Erkin Bey
bulunarak modern tarımın altyapısını kuruyorlardı. Ankara’da bir çoban mektebi ve numune çiftliği kurularak tarım uzmanları yetiştirilmeğe başlanmıştı. Böylece İstanbul Anadolu demiryolu sayesinde Rusya ve Bulgaristan’dan buğday ithal etmekten kurtulunmuş, buğday ithaline son verilmişti. O yıllarda tren Ankara’dan İstanbul’a, Eskişehir’de de geceleyerek iki günde ulaşıyordu. Burada paralı yolcular otelde konaklatılırken parasız yolcular hamamda sabahlıyorlardı. O tarihlerde henüz Anadolu demiryolları gece yol alamıyor, yolculara da yataklı vagon ve restoran hizmeti verilemiyordu. Osmanlı İmparatorluğu’nun Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında kalan demiryolu hattının uzunluğu 4.096 km.dir. Ancak bunların hepsi devlete ait değildi. Bu yüzden 1923-50 arası hükümetleri demiryolu yapımını “milli bir SULTANBEYLİ PLUS 49
Üzerinde Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları ve tarihi yazılı o yıllarda üretilen hatıra madalyonları
dava” olarak gördüler. Bu hususta devlet iki önemli işe teşebbüs etmişti. Yeni demiryolları inşa etmek ve şirket hatlarını satın almak. Bugünden o günlere bakarken fazla dikkat edilmeyen, ancak o devirde çok önemli bir konu daha vardı. Demiryolunu işletecek yerli bir kadronun yetiştirilmesi. İttihat ve Terakki Partisi ile başlayan bu süreç Cumhuriyette de devam etmişti. Bu devirde Avrupa çevrelerindeki söylem Türklerin demiryolu işletemeyecekleri şeklindeydi. Cumhuriyet bunun aksini ispat için okullar açmış ve demiryolu işletmeciliği zaman içinde Avrupalı memurlardan Türklere geçmiştir. Osmanlı’dan Cumhuriyete intikal eden 4.096 km.lik demiryolunun 3.302 km.si yabancı şirketlerin imtiyazında olduğundan
Mustafa Kemal Paşa Ankara istasyonu’nda
Cumhuriyet bunları satın alarak devlet işletmesi olarak çalıştıracaktı. İlk olarak 24 Mayıs 1924’te Haydarpaşa Limanı ve Anadolu Demiryolları şirketinin satın alınması için hükümete yetki verildi. Bu dönemde Münakalat yani Ulaştırma Bakanı Ali Çetinkaya’nın büyük gayretler gösterdiği belirtilmektedir. Satın alınan demiryolu hatlarının uzunluğu 3.302 km.’dir. Bu hatlar için 93 milyon 512 bin TL ödenecektir. Çeşitli anlaşmalarla devlete intikal eden bazı hatlar da olmuş ve bunların uzunluğu ise 794 km. kadardır. Cumhuriyetin ilk 25 yılında 547 milyon TL kaynak ayrılarak var olan demiryolu hatlarına 3.540 km. yeni demiryolu eklenecekti. 1923’ten 1940’a kadar uzanan 17 sene içerisinde her yıl 208 km. yeni demiryolu yapıldı. Dünya ekonomik bunalımının çok etkili olduğu yıllarda böyle bir performansın gerçekleştirilmesi büyük başarı olarak sayılmıştı. 2. Dünya Savaşı’nda ve sonrasında yapım hızı yılda 50 km.’nin altına düştü. Türk müteahhitleri de bu dönemde demiryolu yapımında önemli tecrübeler kazandılar. Örneğin SivasErzurum hattında günde 800 m. demir döşeyebilme hızına eriştiler. 1923-45 döneminde demiryolu yapımına ağırlık verilmesi ülkenin dış dünya ile bütünleşmesi için değil, iç pazar bütünlüğünü sağlamak amacına dönüktü. Bunun için yeni hatların yapılmasında üç ilke esas alınmıştı. Bunlardan ilki ülkenin demiryolu gitmemiş doğu kesimini “ana hatlar” ile Orta Anadolu’ya ve batıya bağlamak için yapılan Ankara-Kayseri-Sivas-Erzurum, Çetinkaya- Malatya- Diyarbakır-Kurtalan, Malatya-Yolçatı, Elazığ-Genç yollarıdır. İkincisi ise var olan birbirinden ayrı şirketlerin yaptığı hatları ağ haline dönüştüren “iltisak hatları”dır. AfyonKarakuyu, Fevzipaşa-Malatya gibi. Üçüncüsü ise Orta Anadolu’da gelişen demiryolu ağını limanlara bağlayan
hatlardır. Bu dönemde demiryolları 23 Mayıs 1927 tarihinde kurulan Devlet Demiryolları ve Limanları İdaresi’nce işletilecektir. Cumhuriyetin demiryolu politikası yalnız ulaşım sistemini geliştirmekle kalmamış Türkiye’de büyük yerli müteahhitlerin de doğuşunu sağlamıştır. Taşeron düzeyinde ilk Türk müteahhidi 1. Dünya Savaşı öncesinde Samsun-Sivas hattının yapımında ortaya çıkmıştır. Bu cesareti ilk gösteren Muallim Mühendis Ali Haydar ile ortağı Haydar Bey olmuştur. Samsun-Sivas ve Ankara – Musaköy demiryolları inşası için hükümet 65 milyon lira ayırmıştı. 1924 yılında 449. yasa uyarınca yapımına başlanan Samsun-Kavak hattının ilk ihalesini sonradan meşhur olacak olan Nuri Demirağ alır. Ankara-Yahşihan hattının ise mühendis Tevfik ve Süreyya beyler ile aynı güzergahta bir dekovil hattı yapımında çalışan Şevki Niyazi Beyler ilk müteahhitleri oldular. Cumhuriyetin kurulması ile beraber demiryolunun askeri ve iktisadi açılardan önemini kavramış olan kadrolar demiryolunu milli bir mesele olarak ele almışlardır. Cumhuriyetin coşkusu ve
SULTANBEYLİ PLUS 50
heyecanı ile 25 yıl içinde 3.666km. demiryolu yerli sermaye ile yapılmış, mevcut 3.302km.lik hatların da parası ödenerek devlete kazandırılmıştı. Anlaşmalarla kazanılan 794 km.lik hatlar da ilave edildiğinde toplam 7.762 km.lik demiryolu ağına ulaşılmış oldu. Bütün bunların Türkiye bütçesine maliyeti o günkü rakamlarla 641 milyon 252 bin TL.dir. 1950’lerde Türkiye ulaşım politikalarında demiryolu yerine karayolunu tercih etmesiyle ne yazık ki gerileme sürecine girmiştir. Günümüzde demiryolunun önemini kavrayan ülkelerdeki hızlı gelişim sayesinde, binlerce kilometre uzaklıklara birkaç saatte ulaşabilmek mümkün hale gelmiştir. TCDD; devlet politikalarındaki, raylı sistemlerin benimsenme rötarından sonra, hizmet skalasını geliştirme gayretlerine girmiş, eski rayların yenileriyle değiştirilmeye başlanması, banliyö trenlerinin yenilenmesi, trenlerin hızlarının artırılması, şehir içi ve şehirlerarası hızlı tren projeleri gibi atılımlar, servis kalitesinde Avrupa standartlarının yakalanmaya çalışılmasıyla gecikerek de olsa yeni bir yarışa girmiş bulunuyor.
YÜKSELEN DEĞER
SANCAKTEPE Yeni Belediye Binamız
Prof. Dr. Necmettin Erbakan Külliyesi
Sancaktepe Belediyesi, doğa dostu, alışılmışın dışında yepyeni bir belediye binasını Sancaktepelilere kavuşturdu. Farklı mimari özellikleri olan binada vatandaş daha hızlı ve kolay hizmet alacak.
Abdurrahmangazi Mahallesi'nde açılan külliye; 9 bin m2 alanda 70.000 kitap kapasiteli kütüphane, kadın - çocuk ve gençlik kıraathaneleri, bilgi evi, gençlik merkezi, sanat atölyeleri, seminer salonları, cami ve müftülük binasından oluşmaktadır.
Şehit Prof.Dr.İlhan Varank Sancaktepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Güreş Eğitim ve Kamp Tesisleri
Halkımızın uzun yıllardır özlemini çektiği Devlet Hastanesi hizmete girdi. Yeni hastanemiz Sancaktepelilerin beklentilerine uygun kapasite ve donanımda.
Güreşte büyük başarılara imza atan Sancaktepe Belediyesporlu güreşçiler, tesislerine kavuştular. 13,500 metrekarelik alanda 120 yataklı, yüzme havuzlu, konferans salonlu ve kendine ait spor salonu olan Güreş Eğitim ve Kamp Tesisleri toplu açılış töreni ile hizmete açıldı.
SULTANBEYLİ PLUS 52
Mustafa Öncel Kültür ve Spor Kompleksi
Eyüp Sultan Kültür ve Spor Kompleksi
13000m2 alan üzerine yapılan içinde, 400 Kişilik Konferans salonu, 200 kişilik olimpik yüzme havuzu,800 kişilik olimpik kapalı spor salonu, bilgi evi ve kapalı araçlık otoparkı bulunuyor.
Eyüp Sultan Spor Kompleksi, spor müsabakaları ve büyük katılımlı toplantılar bu mekanda rahatlıkla yapılabilecek. Bunun yanında izleyiciler için tasarlanan tribünler de son derece konforlu ve rahat olacak.
Dr. Kadir Topbaş Kültür ve Sanat Merkezi
Şehit Furkan Doğan Gençlik Merkezi
Dr. Kadir Topbaş Kültür ve Sanat Merkezi'nin içerisinde, 600 kişilik çok amaçlı konferans salonu, çift katlı otopark, öğrencilerimizin eğitim görebileceği bilgi evi ve mutlu evler merkezi bulunuyor.
15-25 yaş arası gençlere yönelik ücretsiz eğitimlerin verileceği merkez içerisinde Edebiyat, Müzik, Spor, Evliya Çelebi Gezi vb. 18 kulübü barındıracak olup, bu kulüplere bağlı 38 farklı branşta ücretsiz eğitim verecektir.
Emek Mahallesi Sosyal Yaşam Alanı
Sancaktepe Orman Parkı
İçerisinde; seminer salonu, restaurant ve kafeler, çocuk oyun alanları, 2 adet yüzme havuzu, 2 adet türk hamamı, 2 adet saunanın bulunduğu devasa bir tesis olan Emek Mahallesi Sosyal Yaşam Alanı hizmete açıldı.
Eyüp Sultan Mahallesi ile Fatih Mahallesi arasındaki toplam 155 dönümlük alanda kurulu Orman Parkı içerisinde; çocuk oyun alanları, spor alanları, etkinlik alanı, oturma alanları, ateşli / ateşsiz piknik alanları, çeşmeler, kır kahvesi, mescit, yürüyüş yolları ve otopark bulunmaktadır.
SULTANBEYLİ PLUS 53
Safa Tepesi Sosyal Yaşam Alanı
Ortadağ Sosyal Yaşam Alanı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin sosyal yatırımları kapsamında projelendirilen Sancaktepe Safa Tepesi Tesis ve Mesire Alanı, 100 dönümlük dev alanı, eşsiz İstanbul manzarası ve tabi güzellikleri ile İstanbulluların yeni gözde mekanı olacak.
Ortadağ Sosyal Tesisi, Sancaktepelilerin aileleri ile birlikte hoşça vakit geçirebilecekleri toplam 3600 metrekarelik bir alana inşa edildi. Ortadağ Sosyal Tesisi’nde, restoran ve kafeterya da bulunuyor.
99 Çocuk Parkı
Sancaktepe Anıtı
İlçe geneline yayılan 99 çocuk parkı, yavrularımıza kent yaşamında çocukluklarını doya doya yaşama imkânı sunarken, aynı zamanda ilçemizin yeşil doğasına da katkıda bulunmaktadır.
Sancaktepe Anıtı 3 kattan oluyor. Anıtın ilk katında dört tarafa da Selçuklu çift başlı kartalı; ikinci katının dört tarafına ise Osmanlı arması rölyef olarak ( kabartma ) işlenmiş. Anıtın en üst bölümünde ay yıldız çalışması var.
İski Hizmet Binası
Paşaköy Kurban Satış ve Kesim Yeri
Eyüp Sultan Mahallesinde ilçe emniyet müdürlüğünün hemen arkasında inşa edilen bina sayesinde İSKİ, vatandaşlarımıza çok daha kaliteli hizmet sunabilmektedir.
Paşaköy bölgesinde inşa edilen modern Kurban Satış ve Kesim Kompleksi ile vatandaşlarımız, kurban ibadetlerini hiçbir sorun yaşamadan, hijyenik koşullarda ve güvenli bir şekilde huzur içerisinde yerine getirebilmektedirler.
SULTANBEYLİ PLUS 54
DEPREME KARŞI NASIL ÖNLEM ALMALIYIZ? l Deprem ile ilgili bildiklerinizi, nasıl önlem alınacağını aileniz ve arkadaşlarınızla sürekli konuşun. Deprem ile ilgili bilgilenmek hem korkuyu azaltır hem de paniğin önüne geçer.
l Deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında neler yapabileceğinize dair bir aile toplantısı gerçekleştirin.
l Mutlaka bir “Hayata Devam Çantası” hazırlayın. Çantayı altı ayda bir gözden geçirin ve pil, ilaç, su ve yiyecekleri yenileyin. Hayata Devam Çantası’na şu malzemeleri koyabilirsiniz: “
l Deprem, rı yakınlarınızdan ay da an bir uz un olduğ meydana gelirse, nerede ve nasıl buluşacağınızı saptayın.
l Bulunduğunuz mekânlarda tehlikeli olabilecek yerleri önceden tespit edin. Bunları belirlemek, deprem anında zor durumda kalmanızı engeller.
l Gece siz yataktayken gerçekleşebilecek bir depremin sonrasında çıkış yolunu aramak ve bu esnada ayak ve elleri korumak gerekebilir. Yatağın yanında fener, ayakkabı, sağlam terlik ve iş eldiveni bulundurun.
u İçme suyu u Dayanıklı yiyecekler u İlk yardım seti u Battaniye u Yedek giysi u Pilli radyo u Yedek pil u El feneri u Düdük u Kibrit/çakmak u İlaçlar u Nakit para u Kalem – kâğıt u Çok amaçlı çakı u Tuvalet kâğıdı u Tuvalet atıkları için naylon poşetler u Önemli telefon numaraları u Değerli eşyalar u Sigorta poliçeleri u Kontratlar
l Duvara sabitlenmiş mobilyaların deprem sırasında kapaklarının açılmaması ve kaçışınıza engel olmaması için koruyucu kilit takarak önlem alın. l Olağan çıkış yollarının yanı sıra pencereler ve arka kapılar gibi diğer çıkış yollarını da tespit edin. Bu tespit, deprem anında yaşamsal çözüm olabilir. l Güvenli olabilmesi için seçeceğiniz yerin çöküp, kapanıp, tutunmaya uygun olmasına dikkat edin.
l Yangına ve gaz zehirlenmelerine karşı ısıtıcıları ve varsa borularını sabitleyin. l Zehirli, yanıcı veya parlayıcı özellikteki tehlikeli maddelerin kontrolünü ve güvenli şekilde saklanmasını sağlayın.
l Pencere önündeki yatak ve mobilyalarınızın yerlerini değiştirin.
l Pencerelerde dayanıklı camlar kullanın ve/veya kalın perdeleri kapalı tutun.
l Olası kayıplarınızı karşılayabilmek için evinizi, iş yerinizi ve eşyalarınızı, kendinizi ve ailenizi sigorta ettirin.
l Yer, isim, adres ve telefon numarası bilgilerinizi daima üzerinizde bulundurun. l Bulunduğunuz mahallede bir afetten sonra sağlık, barınma, güvenlik gibi konularda hizmet alabileceğiniz noktaları öğrenin.
l Mutfağın yakınında en azından bir yangın söndürücü bulundurun ve bu 6 kg'lık yangın söndürücü ölçüsünden daha küçük olmasın ki ateş üzerine 10 saniye boyunca devamlı püskürtmenize yetebilsin.
l Yaşam alanlarınızı tanıyın. Binanızın yönetmeliklere uygun yapılıp yapılmamış olduğunu kontrol ettirin.
SULTANBEYLİ PLUS 56
l Çerçeveli resimler veya aynalar gibi duvara asılı duran eşyaları, raf ve tezgahlar üzerinde duran elektronik cihazları güvenli bir şekilde sabitleyin. Yere düşen camlar kırılır ki, bu da deprem sonrası ayak kesiklerinin başlıca nedenidir.
l Evinizde tam koruma olması için, bir tane pille çalışan bir tane de elektrik sistemine bağlı duman detektörü taktırın.
DEPREM OLURKEN NE YAPACAĞIZ? l Deprem anında dışarıdaysanız, bina, üst geçit, köprü gibi yapılardan, direklerden, ağaçlardan, elektrik hatlarından uzak durmaya çalışın. Bunlar çökebilir, devrilebilir ya da parçaları aşağıya düşebilir.
l Depremin başladığını anladığınız an, etrafınızdakileri de hemen uyarın. l Deprem anında sakin kalmaya ve çevrenizdekilerin de sakin kalmasına yardımcı olmaya çalışın. Unutmayın, önceden hazırlık yapmamış ve bilgilenmemiş kişilerin paniğe kapılması daha kolaydır.
l Deprem sizi sarsıp yere düşürmeden siz hemen bulunduğunuz yerde “Çök, Kapan, Tutun” hareketini yapın. Başınızı ve ensenizi koruyacak şekilde kapanın, sağlam bir yere tutunun. Mümkün olduğunca hareket etmeyin ve yer değiştirmeye çalışmayın. l Sağlam ve büyük bir eşyanın yanında durduğunuzdan emin olun. Kesinlikle kapı eşiğinde durmayın, sarsıntıyla savrulan kapı size çarpabilir veya parmaklarınız menteşelerin arasına sıkışabilir. l Sarsıntı geçene kadar bulunduğunuz yerde bekleyin. Düşüp devrilerek çıkışınızı kapatmış eşyalar veya yerlerde cam kırıkları olabileceğinden telaşla dışarıya doğru koşmayın.
l Eğer gece yataktayken deprem olursa, basitçe yuvarlanarak yataktan düşün. Yatağın çevresinde güvenli bir boşluk oluşacaktır.
l Bir binanın içindeyseniz merdivenlerden, asansörden ve balkonlardan uzak durun. Merdivenler ve balkonlar binanın hasar görmesi en muhtemel kısmıdır. Ayrıca pencerelere de yaklaşmayın.
l Açıklık bir alana gidip üzerinize düşebilecek yıkıntılardan, elektrik kablolarından ve ağaçlardan korunun. l Eğer arabanızın içindeyseniz arabayı açıklık bir alana sürün ve orada kalın
DEPREM SONRASI BUNLARA DİKKAT EDİN! l Binanızdan çıkarken ocak, soba gibi ısı kaynaklarını söndürün.
l Hasar görmüş binalardan uzak durun. Yetkililer tehlike olmadığını söyleyene kadar evinize girmeyin.
l Elektrik sigortalarını kapatın, gaz kokusu alırsanız gaz vanasını kapatın
l Yaşamsal önemi olan durumlar dışında cep telefonlarını kullanmayın, hatları meşgul etmeyin.
l Deprem sonrası artçı depremler olması olağandır. Artçı depremleri hissettiğinizde çökün ve kapanın.
l Zeminin zayıf olduğu bölgelerden uzaklaşarak, yüksek ve güvenli bir bölgeye doğru harekete geçin.
l Elektrik sisteminde hasar ve arızalar meydana gelmiş olabilir, kontrol edin.
l Hasarınızın saptanmasını kolaylaştırmak için olanağınız varsa binanızın içinin ve dışının fotoğraflarını çekin.
l Tekrar binanıza girdiğinizde herhangi bir gaz kaçağı olduğundan şüphelenirseniz vanaları kapatın, camları açın ve binayı hızlıca terk edin. Kibrit, çakmak kullanmayın, sigara içmeyin.
l Yangın ya da kimyasal madde kaynaklı tehlikeli bölgede bulunuyorsanız, hemen oradan uzaklaşın.
l Binada bir zarar oluşmamış olsa da, deprem sonrası merdivenleri güvenlik açısından kontrolden geçirin.
SULTANBEYLİ PLUS 57
EVDE EGZERSİZİN PÜF NOKTALARI E
gzersiz daha iyi ve kaliteli bir yaşam sürmek için hayatımızdaki en önemli faktörlerden biridir. Günlük yaşantımızın giderek hızlanması sonucunda en temel ihtiyaçlarımızı karşılarken bile zaman sıkıntısı yaşamaya başladık. Karşılanamayan bu temel ihtiyaçlar sonucunda uykusuzluk, kilo problemi ve daha birçok sıkıntı günlük yaşamımızın bir parçası haline geldi. İnsanların birçoğu bu problemlerin farkında fakat bu problemleri nasıl çözecekleri hakkında
ÇÖMELME (FREE SQUAT)
Ellerimizi başımızın arkasında bağlayalım. Dirseklerimiz arkada göğsümüz dik olsun. Dizlerimizi kırarak kalçamızı aşağıya doğru indirelim. Bu sırada gövdemizin pozisyonumuzu bozmayalım. Kalçamızı sıkalım ve tekrar başlangıç pozisyonumuza dönelim. Bu şekilde hareketi yapabildiğimiz kadar çok yapalım. Sürekli antrenmanların sonunda gün geçtikçe tekrar sayımız artacaktır.
tam olarak fikir sahibi değiller ya da yanlış bilgiler biliyorlar. Bu yazıda aslında fazla kilolardan uyku ve beslenmeyi düzeni sokarak ayrıca evde de düzenli egzersizler yaparak nasıl rahat bir şekilde kurtulabileceğimizi göreceğiz. Bizde bu konuyla alakalı birçok klişe söz vardır. “Yarın spora başlıyorum.”, “Bu son sigaram.”, “Artık akşamları erken yatacağım.”, “Yarın diyete başlıyorum.” Yalnız hepimiz biliyoruz ki o yarın hiçbir zaman gelmeyecek. Bu yüzden yazıyı okurken değişime nereden
başlayacağımıza karar verelim. Bu arada verdiğimiz kararlardan dönmemeliyiz ve hayatımızda iyi yönde yapmış olduğumuz değişiklikleri yaşam boyu sürdürmeliyiz. Aksi takdirde bir gelişme kaydedeceğimizi söylemek yalan olur. Unutmamak gerekir ki taşı aşındıran suyun gücü değil devamlılığıdır. Spor salonlarına yıllık ücreti peşin verip kısa süre sonra sıkılıp sporu bırakanlar kervanına katılmak istemiyorsak evde 20 dakika egzersiz sağlıklı formda bir vücut için bize yetecektir.
YUKARI İTME-ŞINAV (PUSH UP)
Yüzüstü yere yatıp dizlerimizi yere koyalım ardından ellerimizi yere koyup gövdemizi yukarı kaldıralım. Kollarımız yeteri kadar güçlendikten sonra hareketi dizlerimizi değil, ayak parmak uçlarını koyarak yapabilirsek bizim için daha verimli olacaktır. İlk seferlerde tek sette yüksek sayıda tekrarlara ulaşamayabiliriz ama devamlılığı sağlayabilirsek yüksek sayıda tekrarlara ulaşabiliriz.
SÜPERMEN Yere yüzüstü uzanalım avuçlarımız yeri gösterecek şekilde kollarımızı ileriye doğru uzatalım. Aynı anda kırmadan ayaklarımızı ve dizlerimizi yukarıya doğru kaldırmaya çalışalım. Bu pozisyonda durabildiğimiz kadar duralım ya da tempolu bir şekilde hareketi tekrar edelim. Kaslarımız kuvvetlendikçe tekrar sayımızı arttırabiliriz.
MEKİK Mekik hareketi karın ve üst karın bölgesindeki kaslarımızı çalıştırır. Ellerimizi başımızın arkasında birleştirdikten sonra omuzlarımızı ve üst gövdemizi yukarıya doğru kaldırmaya çalışalım. Kaslarımız güçlendikçe tekrar sayımızı arttıralım.
SULTANBEYLİ PLUS 58
OFİS EGZERSİZ HAREKETLERİ Arka Taraf: Parmakları arkanızda kenetleyin , avuçlarınızı vücudunuzdan geriye doğru ittirin. 15 Saniye tutun.
Omuz Germe Ön Taraf: Parmakları önünüzde kenetleyin, avuçlarınızı vücudunuzdan ileriye doğru ittirin. 15 Saniye tutun. Omuz Çekme Sol bileğinizi sağ dirseğinizin altına koyun ve omzunuzdan göğüs hizası boyunca çekin. 15 Saniye tutun. Aynısını diğer kolunuz için yapın.
Kol kasları ve omuz germe Dirseklerinizi kafanızın arkasına koyun ve bir dirseğinizi elinizle tutarak sağa ve sola doğru çekiniz.
Boyun Germe Sağ elinizi kafanızın arkasından geçirerek sol tarafa koyun omuzlarınızı aşağı doğru dik tutun ve başınızı sağa doğru çekiniz. 15 saniye tutun. Bacakları göğüse çekme Oturur durumdayken Bacaklarınızı göğsünüze doğru çekip bırakınız.
Vücut kenarlarını germe Ayakta duruken sağ elinizi sağ bacağınıza olabildiğince uzağa koyun. 15 saniye tutun.
Boyun Esnetme Ellerinizi kafanızın arkasında birleştirerek kafanızı elleriniz ile aşağı doğru ittiriniz.
Dönme Pozisyonu Sandalyede oturuken sağ elinizi sol bacağınıza koyun. Kafanızı sola çevirken vücudunuzu da sağa doğru çekin.
Göğüs Germe) Kollarınızı kapı kenarlarına dik olarak tutun ve kendinizi öne arkaya doğru ittirin 15 saniye tutun. Topukları Germe Ayağını bir sandalyeye koyun. İki elinizle birden ayağınızı ileri geri doğru çekin.
Kas Germe Sol elinizle bir yerden destek alarak. Sol ayağınızı sağ elinizle tutun ve yukarı doğru çekin. Diğer ayak için aynısını tekrarlayın. 20 saniye tutun.
Bunları sık sık yapın n Koltuğunuz belinizi iyi kavrasın, yüksekliği iyi ayarlansın ve arkalığı dik olsun. n Masa yüksekliği boyunuza uygun olsun. n Bilgisayar kullanıyorsanız, monitör tam karşınızda ve göz hizanızda bulunsun. n Klavye dirsek seviyenizde ve ergonomik dizaynda olsun. n Ofis dolaplarınız kolay erişeceğiniz yerde bulunsun. n Ortamın ışığı gözlerinizi yormayacak şekilde düzenlensin. n Sağa ve sola dönüşler yarım değil, tüm bedeninizle olsun. n Her 30 dakikada bir ayağa kalkıp kısa bir yürüyüş yaparak kaslarınızı gerin. n Sürekli bilgisayar kullanıyorsanız ön kol germe egzersizleri gerçekleştirin.
SULTANBEYLİ PLUS 59
MASA BAŞI
TEHLİKELERİ Hep aynı pozisyonda çalışmanın, sürekli çalan ve yanıt verilmeyi bekleyen telefonların, tekrarlayan hareketlerin, ekran ve klavyelerin sağlığınızı tehdit ettiğinin farkında mısınız? HASTALIKLAR t Kas-iskelet rahatsızlıkları t Dolaşım sistemi bozuklukları t Yüksek tansiyon ve kalp hastalıkları t Psikolojik sorunlar t Böbrek rahatsızlıkları NEDEN KAYNAKLANIR t Sürekli aynı pozisyonda kalmak t El bileği ve parmak eklemlerinde aşırı yüklenme olması t Stres t Ortamın ısı, ışık, nem ve konfor yönünden uygunsuzluğu t Tekrarlayan hareketler t Ekran ve klavyeler Masa başında çalışırken atıştırmayı alışkanlık haline getirmek ve yüksek kalorili gıdalar tüketmek gibi nedenler, yüksek tansiyon ve kalp-damar hastalıklarına davetiye çıkarmak demek. Sürekli stres hali ise insanlarda depresyon, öfke, mutsuzluk, uyumsuzluk gibi sorunların ortaya çıkmasına neden oluyor. Bu durum kişinin özel hayatında ve arkadaşlarıyla ilişkilerinde sorun yaşanmasına yol açıyor. Kalp krizi, hareketsiz yaşam tarzını sevdiği için, azaltılmış bedensel aktivite ve aşırı beslenme, kolesterol seviyesini yükselterek beraberinde damar hastalıklarının ortaya çıkmasına neden oluyor. Metabolik sendrom, damar sertliğini tetikliyor ve karın bölgesinde depolanan yağlar, salgılama yoluyla böbreğe ve kalbe giden damarlarda tutulunca böbrek ve kalp hastalıkları oluşuyor. Damar sertliği sonucu yüksek tansiyon, koroner kalp hastalığı ve kalbe giden damarlarda daralma meydana geliyor. Kaslar kullanılmayınca zayıflıyor ve vücudun yükleri dengeli dağılmadığı için, kemik ve eklemlere ağırlık binmeye başlıyor. Buna bağlı olarak sırt ve bel ağrıları, boyun ve bel fıtıklarıyla başta diz bölgesinde olmak üzere kıkırdak aşınmalarına rastlanıyor. Dirsek, kol ve el bileğinde ise sürekli klavye kullanmaya bağlı adale hastalıkları görülüyor. Bu durumda tedbir alınmaz ise ilerleyen yıllarda “osteoporoz”a (kemik erimesi) yakalanma riski yüksek bulunuyor.
NE
OKUMALI
TEBRİKLER KOVULDUNUZ! KAAN SEKBAN
KARANLIK SULAR ASLIHAN KUZUCAN
Kaan Sekban. Ömrünün baharında bir beyaz yakalı. Plaza hayatının tam göbeğinde bir bankacı. Dost mu düşman mı olduğu belli olmayan ‘dostman’larla çevrili hayatını, yönetici adı verilen ama ne yönettiği asla bilinmeyen insanların elinden kurtarıp hayallerinin peşinden gitmeye cesaret eden bir ofis kahramanı…
Ölümünden birkaç gün önce Nel yardım istemek üzere kız kardeşine telefon eder. Ancak kardeşi Jules yanıt vermez ve yardım çağrısını geri çevirir. Birkaç gün sonra Nel’in ölüm haberi gelir. Jules ise kaçtığı ve gelmemeye yemin ettiği kasabaya, geride kalan yeğenine bakmak için dönmek zorunda kalır.
YALNIZLIĞIN BİLİNMEYEN YÜZÜ MİRZA TAZEGÜL “Önümdeki bulut kümesinin içerisinde, tüm sihri ve bilinmezliğiyle merak uyandıran gelecek… Hayallerimin gizlendiği, umut kapı- larımın hep açık beklediği, yaşama sevincimin saklı olduğu gele- cek… Tesadüf dediğimiz ilmeklerin işlendiği, yeni yolların yeni kavşaklara açıldığı gelecek… Keşfedilmeyi bekleyen arzuların denizi, sahip olmak istediklerimin gizli deposu sihirli gelecek…
UÇURTMA AVCISI KHALED HOSSEINI Emir ve Hasan, Kabil'de monarşinin son yıllarında birlikte büyüyen iki çocuk... Aynı evde büyüyüp, aynı sütanneyi paylaşmalarına rağmen Emir'le Hasan'ın dünyaları arasında uçurumlar vardır: Emir, ünlü ve zengin bir işadamının, Hasan ise onun hizmetkârının oğludur. Üstelik Hasan, orada pek sevilmeyen bir etnik azınlığa, Hazaralara mensuptur.
HUZURSUZLUK ZÜLFÜ LIVANELI
BAZEN OLMAZ ÖZLEM GÜRSES TATAR
İstanbul’un kargaşası içinde sıradan bir yaşam süren İbrahim, çocukluk arkadaşı Hüseyin’in ölüm haberi üzerine doğduğu kadim kent Mardin’e gider. Onun, önce sevdaya sonra ölüme yazılmış, Mardin’de başlayıp Amerika’da sona ermiş hayatını araştırmaya koyulur. Böylece âdeta bir girdabın içine çekilir, tutkuyla ve hırsla gizemli bir kadının peşine düşer.
Herkesin “çok” olmakla, güçlü olmakla, muktedir olmakla, hep kazanmakla övündüğü bir dünya oldu burası... Tuhaf bir biçimde herkesin gün geçtikçe yalnızlaştığı, mutsuzlaştığı bir dünya… İşte böyle bir dünyada biz size “başarısızlıktan” söz etmek istedik. İçimizdeki yetersizlik duygusundan, hata yapma korkusundan, çok isteyip de becerememekten, yanlış kararlarımızın ödettiği bedellerden ve kendimizle yüzleşmenin nasıl zor olduğundan...
SULTANBEYLİ PLUS 60
NE
İZLEMELİ
KOCAN KADAR KONUŞ 2015
THE IMITATION GAME: ENIGMA 2014
OCAK AYININ İKİ YÜZÜ 2014
Şebnem Burcuoğlu'nun çok satan Kocan Kadar Konuş romanından uyarlanan film, bu toprağın kadınlarının daha çocukken nasıl koca bulmaya programlandıklarını anlatıyor. Efsun (Ezgi Mola) gerçek aşkı, sevgiyi, dürüstlüğü arar ama diğer kızlar gibi numara yapmayı, trip atmayı, erkeği parmağının ucunda oynatmayı bilmez. Bu yüzden bu yaşına kadar düzgün bir ilişkisi olmamıştır. Efsun'un kadınlığın kitabını yazmış İzmirli ailesi ise ona kadınlığı öğretmeye kararlıdır.
II. Dünya Savaşı'nın en karanlık günlerinde, Almanların kullandığı Enigma şifreleme sistemini çözmek isteyen İngiliz hükümeti, matematikçi Alan Turing'den yardım ister. Turing ve kriptologlardan oluşan ekibi, daha fazla insan hayatını kaybetmeden Enigma şifresini çözmek için zamanla yarışmak zorundadırlar. Sürükleyici gerilim filmi ENIGMA, savaşın gizli kahramanı Alan Turing'in inanması güç öyküsünü anlatırken, başrolde izlediğimiz Benedict Cumberbatch ve ona Keira Knightley eşlik ediyor.
Yıl 1962. Parmakla örnek gösterilen bir Amerikalı çift olan Chester MacFarland ve eşi Colette, Atina'ya seyahat ederler. Akropolis'i gezerken tur rehberi olarak çalışan Rydal ile çalışırlar. Colette'nin güzelliğine kapılan ayrıca Chester'ın zenginliğinden etkilenen Rydal çiftin akşam yemeği davetini kabul eder. Fakat Rydal çiftin kaldığı otele gittiğinde her şeyin dışardan göründüğü gibi olmadığını kısa sürede fark edecektir.
DÖNÜM NOKTASI
TERÖRİST AVI
COBAIN: MONTAGE OF CHECK
2014
2014
2015
Eski yeteneğini kaybetmiş ve intiharı düşünmeye başlamış bir tiyatro oyuncusu olan Simon Axler’ın (Al Pacino) yeniden hayata tutunmak için verdiği mücadeleyi anlatıyor. Simon kırılma noktasına çok yaklaşmışken, çocukluğundan beri hayranı olan Pegeen Stapleford (Greta Gerwig) onu yeniden motive eder. Pegeen, yaşça Simon’dan çok daha genç, eşcinsel ve şehvetli bir kadındır. Aralarındaki ilişki güçlendikçe Simon, genç ve hayat dolu Pegeen’e ayak uydurmakta güçlük çeker.
Efsanevi yönetmen Paul Schrader (Kızgın Boğa ve Taksi Şoförü filmlerinin yazarı) ve yapımcı Nicolas Winding Refn’den yepyeni ve özgün bir gerilim filmi. Nicolas Cage , akıl hastalığı belirtileri görüldüğü için emekliliğe zorlanan CIA ajanı Evan Lake rolünde unutulmaz bir performans sergiliyor. Emekliliği istenen Evan, bu sırada eskiden kendisine işkence yapan ve 20 sene önce öldüğü sanılan cihat yanlısı Muhammad Banir’in hayatta ve deneysel bir ilaç tedavisi altında olduğunu öğrenir.
SULTANBEYLİ PLUS 61
Tüm zamanların en yenilikçi ve samimi belgeseli olmakla övülen filmde, ünlü müzik ikonu Kurt Cobain'in portresini daha önce hiç görmediğiniz bütünlükte izleyeceksiniz. Akademi Ödülü adaylığı bulunan Brett Morgen, Cobain'in kişisel sanat ve müzik arşivini, daha önce hiç yayınlanmamış görüntüler, animasyonlar, ailesi ve yakın arkadaşlarıyla olan röportajlarla harmanlayarak sizlerle buluşturuyor.
Gelinlik seçme rehberi Yıllardır hayalini kurduğunuz düğününüze sayılı günler kaldı ve gelinliğinize hala karar veremediniz mi? İşte sizi gecenin parlayan yıldızı yapacak gelinlik seçme önerileri...
1
Gelinlik dükkanlarını gezmeden önce ne istediğinizi, kendinizi nasıl bir gelinlik içerisinde görmek istediğinizi düşünün. Vintage mı, modern mi, romantik mi yoksa seksi mi? Planlamadan ve hayal etmeden dükkanları gezmeye başlarsanız kafanız onca modelin içerisinde oldukça karışabilir. Bu süreçte gelinlik dışında başka telaşlarınız da olacağını unutmayın ve kısıtlı vaktinizi boşa harcamamak adına plan yapın.
2
Evet, hayal ettiniz ama gerçeklerden de uzaklaşmayın. Vücut tipinizi ve bütçenizi kabullenin, öne çıkarmak istediğiniz yerlerden ölçülü dekolteler verip, beğenmediğiniz yerlerinizi ise kapatın. Bu kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır. Örneğin; sırt dekoltesi gelinlikte çok şık bir görüntü verir ancak herkese de yakışmaz. Olmayacak şeyleri zorlamayın.
3
Alışverişe size enerji verecek, pozitif kişilerle birlikte çıkın. Baskın karakterler, isteğiniz dışında bir seçim yapmanıza yol açabilir. Yorumları dikkate alın ancak unutmayın son karar her zaman sizin olmalı. Doğru gelinlik sizin kararınızla gelir.
6 7 8
Duvak, gelinliği gösteren önemli detaylardan biri. Mutlaka gelinlikle birlikte deneyin. Uzun ve kısa duvağı bir arada kullanabilir, düğünün eğlence kısmına geçildiğinde uzun duvağınızı çıkarabilirsiniz.
4
Dans etmeyi seven biriyseniz, gelinliğinizin rahat olması da önemli kriterlerden biri. Son zamanların trendlerinden siz de yararlanın ve içerisinde kendinizi hem şık hem de rahat hissedeceğiniz gelinliklere yönelin. Ayakkabı ve saç modelinizi de rahatlıktan yana seçebilirsiniz. Unutmayın, kendinizi rahat hissetmediğiniz bir gelinlikle fotoğraf çektirmek bile işkence olur.
5
Gelinliğinize karar verdikten sonraki süreç de oldukça önemli. Tüm provalara eksiksiz gitmeli, düğün günü karşılaşacağınız şeylerin küçük de olsa provasını yapmalısınız. Yürürken, dans ederken gelinliğin üzerinizde duruşunu kontrol edin. Geç kalmayın! Zaman su gibi akıp geçiyor. Düğün tarihinizden en az 5-6 ay öncesinde bu kriterleri göz önünde bulundurarak araştırmalara başlayın.
Abartmaktan korkmayın. Bu sizin gününüz... Allı pullu modelleri seçmek istiyorsanız seçin. Çünkü her gelinlik giyen kişiye özeldir. SULTANBEYLİ PLUS 63
TEOG’DA SUGEM FARKI Sultanbeyli Belediyesi bünyesinde hizmet veren gençlik merkezlerinde (SUGEM) Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sınavı’na hazırlanan öğrenciler büyük başarı elde etti.
S
ultanbeyli gençlik eğitim merkezinde sınavlara hazırlanan öğrenciler elde ettikleri başarılarla parmak ısırtıyor. Merkezlerde 430 öğrencimize bu sene TEOG’a hazırlandı. Hazırlık kursu kapsamında Matematik, Türkçe, Fen, Teknoloji, İnkılap Tarihi, Atatürkçülük ve İngilizce dersleri verildi. Gençlik merkezleri TEOG’da yüzde 89 oranında başarı elde etti. Öğrencilerden Berivan Kuş, Betül Demir, Şevval Emanet, Aleyna Akbaş ve Beyzanur Yılmaz tüm sorulara doğru cevap vererek Türkiye genelinde birinciler arasına girdi. Yunus Emre Ortaokulu’nda okuyan ve SUGEM’de eğitim gören Beyzanur Yılmaz, gençlik merkezlerindeki eğitim faaliyetlerinin kaliteli olduğuna dikkat çekerek, “Düzenli olarak
ders çalıştım. Her gün belirli ölçüde soru çözdüm. 2 ya da üç saat ders çalışıyordum”. dedi. Beyzanur Yılmaz TEOG’a hazırlananlara da çalışmalarının sırrını verdi. Zamanın büyük bölümünün ders çalışmaya ayrılmaması gerektiğini ifade eden Yılmaz, “Sosyal hayattan kopmamalıyız. Çok kitap okumalıyız. Ben bu süreçte öyle yaptım. İki haftada bir kitap bitirdim. SUGEM’in de bu süreçte çok faydasını gördüm. Okulda işlediğimiz konuları burada pekiştiriyoruz. Öğretmenlerimizden memnunuz” ifadelerine yer verdi. Atatürk Ortaokulu’nda eğitim gören Betül Demir de “Bundan sonraki hedefim iyi bir liseye gitmek. Ardından iyi bir üniversite kazanmak istiyorum. SUGEM’de Bizimle çok ilgilendiler. Ayrı bir çaba harcadılar. Hepsine teşekkür ediyorum”. dedi. SULTANBEYLİ PLUS 64
Erkek sokak modası Şalvar detaylı pantolonlar
Gösterişli omuzlar
Şalvar kesimli bol pantolonlar erkeklere bu yaz konforlu bir şıklık vadediyor. Rahatlığın ve bohem şıklığın temsilcisi olan bu parçaları özellikle sneaker ve sandaletlerle kombinleyerek son derece cool görünebilirsiniz. Rahat kalıplı blazerler de görünüşünüze maskülen bir hava katmak için ideal.
Bu sezon erkekler her zamankinden çok daha maskülen ve ihtişamlı görünecek. Yüksek ve geniş formlu ceket ve t-shirtler erkeklerin daha iddialı bir duruş sergilemesini sağlayacak. Cesaretli duruş sergileyen geniş kalıplı ceketlerle cool sneaker modellerini kombinleyebilirsiniz
Militer parçalar
Büyük formlu çantalar Çantalar artık yalnızca kadınlar için üretilmiyor. Erkekler de artık sokaklarda büyük çantalarıyla boy göstermeye hazırlanıyor. Spor detaylara sahip olan büyük forumlu çantalarla şehir koşturmacasında ve tatillerde erkeklerin hayatı artık çok daha kolay.
Etnik desenli gömlekler Etnik desenlerin öne çıktığı rengarenk gömlekler bu aylarda adeta her tarafımızı saracak. Geçiş döneminin ılık havasını dinamik gömlek modelleriyle ve jean pantolonlarla birlikte karşılayabilir ve gömleklerinizle uyumlu renkli camlı güneş gözlükleri ile dikkat çekici bir stil oluşturabilirsiniz.
Sezonlar değişiyor ama militer modası hala değişmiyor. Militer görünümlü her şey bu sezon da yine çok moda. Militer gömlekler ve bomber'lar bu bahar da sokaklarda sıkça rastlayacağımız stil detayları arasında yer alıyor.
Kısa paça bol kesim pantolonlar Kısa ve dar paçalar önümüzdeki sezon yerini kısa paça ve bol kesim pantolon modellerine bırakıyor. Salaş ve rahat bir stil sunan bu pantolonlar erkeklerin yeni moda sırlarından olabilir.
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE EĞİTİM MODELLERİ ÇALIŞTAYI Geçmişten Günümüze Eğitim Modelleri Çalıştayı’nın açılışı Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi’nde yapıldı.
SULTANBEYLİ PLUS 68
Sultanbeyli Belediyesi, Sultanbeyli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Ensar Vakfı’nın ortaklaşa düzenlediği Geçmişten Günümüze Eğitim Modelleri Çalıştayı açılış programı gerçekleştirildi. Programda konuşma yapan İlçe Milli Eğitim Müdürü Vefa Vedat Budak, “Milli Eğitim Bakanlığımızın ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüzün amacı elindeki imkânları kullanarak öğretmenlerimizin daha donanımlı hale getirmek ve gereksinimlere gereken ihtiyacı verebilmektir.” dedi. Ensar Vakfı Genel Müdürü Hüseyin Kader ve Ensar Vakfı Sultanbeyli Şube Başkanı Ali Tombaş da çalıştayda bir açılış konuşması gerçekleştirerek eğitimin önemine değindiler. Sultanbeyli Belediye Başkan Yardımcısı Zafer Söğütçü ise, öğrencilik yıllarına atıfta bulunarak kendi dönemiyle bu dönem arasındaki farkları ifade ederek, eğitim alanında ciddi çalışmaların yapıldığını kaydetti. Son olarak konuşan Sultanbeyli Kaymakamı Metin Kubilay, “Çocuklarımızı siz değerli öğretmenlerimize emanet etmiş bulunmaktayız. Bizi bugünlere getirenler arasında en emek verenler öğretmenlerimizdir. Sultanbeyli’nin eğitimde marka bir ilçe olmasını istiyoruz. Bizim iddiamız budur.” açıklamasında bulundu.
OTOMOTİV Dodge Demon New York'ta görücüye çıktı Uzun bir bekleyişin ardından tanıtılan yeni nesil Dodge Challenger SRT Demon, New York Uluslararası Otomobil Fuarı'na damga vurdu. Efsanevi Demon’ı, aksiyon filmlerinin yıldızı dünyaca ünlü aktör Vin Diesel tanıttı. Demon, 2.3 saniyede 0’dan 100'e hızlanabiliyor. Bu süreyle, Bugatti Chiron ve Tesla'dan daha hızlı bir seri üretim olduğunu gösteriyor.
Yeni Jeep ekimde Türkiye'de Jeep Compass, Ekim 2017’den itibaren ülkemizde satışa sunulacak. Yakıt verimliliğine sahip güçlü motorlar, geleneklerine bağlı özgün Jeep tasarımı, ‘on-road’ ve off-road’ ‘sürüş dinamikleri ve yenilikçi güvenlik teknolojileri ile Jeep Compass markanın küresel
pazarlarda daha geniş kitlelere ulaşma stratejisini destekliyor. Jeep Marka Direktörü Sinan Saip Bel, “Yılın son çeyreğiyle birlikte satışa sunacağımız Jeep Compass, merakla beklenen ve segmentini yukarı çekecek bir model olarak ön plana çıkıyor” dedi.
Beetle ve Scirocco yollara veda ediyor Alman otomotiv devi Volkswagen, yıllık satış rakamları düşük olan Scirocco ve Beetle'ın üretimini sonlandırma kararı aldığını açıkladı. 1972-1992 yıllarında üretimi devam eden ve sonrasında 2008’de yenilenerek tekrar yollara çıkan Scirocco, şirketin gelecek planları arasında yer almadı. Özellikle gençlerin tercihi Beetle da beklenen satış rakamlarına ulaşamadığı için yollara veda etmeye hazırlanıyor.
Her 10 otomobilden 4’ü LPG’li Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Türkiye'de trafiğe kayıtlı toplam 21 milyon 362 bin 512 taşıtın yüzde 54'ünün otomobillerden oluştuğunu açıkladı. Trafiğe kayıtlı otomobillerin yüzde 26,5'ini benzinli, yüzde 34,1'ini dizel ve yüzde 39'unu da LPG'li araçlar oluşturdu.
En çok satılan otomobil Renault Otomotiv Distribütörleri Derneğinin (ODD) verilerine göre Türkiye otomobil ve hafif ticari araç pazarı, 2017 yılı ilk dört ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8.4 azaldı. Toplam 232 bin 78 adet araç satıldı. 2016’ın aynı döneminde bu rakam 253 bin 373 adetti. Listenin ilk sırasında yer alan Renault, toplamda 31 bin 126 araç satış rakamına ulaştı. Onu, 28 bin 700 ile Volkswagen ve 27 bin 722 ile Fiat izledi. İlk dört aylık dönemde sadece bir adet Lamborghini satıldı.
SULTANBEYLİ PLUS 70
TEKNOLOJI İşCep’te havalenizi siz söyleyin Siri yapsın
İşte Lenovo G5 Plus
İş Bankası, Apple’ın ‘iMessage’ adlı mesajlaşma servisi üzerinden sunduğu İşCep ile para gönderme hizmetinden sonra Siri ile havale seçeneğini de getirdi. Mobil bankacılık uygulamasına eklenen özellik sayesinde İşCep kullanıcıları, Siri ile tanımlı hesaplara tek seferde 500 TL’ye kadar havale yapabiliyor.
Lenovo tarafından satın alınan Moto markası yeni telefonu G5 Plus'ı Mobil Dünya Kongresi’nde tanıttı. 5.2 inçlik full HD ekranla gelen telefon gücünü ise Snapdragon 625'ten alıyor. Depolama tarafında 32 GB ve 64 GB seçenekleri bulunan G5 Plus RAM tarafında ise 2 ve 3 GB sunuyor. Telefonun arka tarafında f1.7 diyafram değerine sahip 12 MP'lik kamera bulunurken ön tarafında ise 5 MP'lik bir selfie kamerası yer alıyor. Moto G5 Plus'ın 3000 mAh'lik bataryası 15 dakikalık şarj ile 6 saatlik performans sunuyor.
General Mobile GM 6 Mobil Dünya Kongresi kapsamında General Mobile'da yeni telefonunu İspanya'da tanıttı. Ülkemizde oldukça büyük bir kitlesi bulunan marka geliştirdiği yeni GM 6 modeli ile orta segmentte dikkatleri üstüne çekti. MediaTek MT6737T'den gücünü alan telefon 3 GB RAM ile geliyor. 32 GB depolama alanı bulunan cihazda arkada 13, önde ise 8 megapiksellik kameralar bulunuyor. 5 inçlik HD ekranının yanı sıra 3000 mAh bataryaya sahip telefon parmak izi okuyucuda barındırıyor.
İnsan derili robotlar geliyor Oxford Üniversitesi insan derisi giydirilen robotların doku nakline ihtiyaç duyan kişiler için faydalı olabileceğini açıkladı. Şu andaki insan hücreleri durağan ortamda yetiştiriliyor, araştırmacılar ise hareket eden ‘insansı’ robotların hücre geliştirmek için daha sağlıklı bir yol olacağını düşünüyor. Araştırmacılar Pierre-Alexis Mouthuy ve Andrew Carr, robotların doku naklinden önce bu derileri giyebileceğini öneren bir makaleyi kaleme aldı. Günümüzde hücrelerin durgun tüplerde yetiştirilmesinin, onların gerçek ortamda başarısız olmasına sebep olduğu ifade edildi.
BlackBerry'den yeni model
Mercedes otomobiliniz parmaklarınızın ucunda Mercedes Me Connect ile otomobiliniz bir tablet ya da cep telefonunuz kadar yakın. Türkiye’de tüm Mercedes-Benz otomobillerde 2017 yılı itibarıyla sunulmaya başlanan Me Connect hizmetleri ile araç sahipleri akıllı telefonlar ve tabletlerden otomobillerine uzaktan erişebiliyor. Uygulama kapsmaında Mercedes-Benz acil çağrı sistemi, bakım yönetimi, uzaktan arıza teşhisi, kaza ve arıza yönetimi hizmetlerinden süresiz yararlanılıyor.
SULTANBEYLİ PLUS 72
BlackBerry'de yeni modelini lanse etti. KEYone isimli cihaz BlackBerry klasiği fiziksel QWERTY klavyesi ile dikkat çekiyor. 4.5 inçlik ekranla gelen modelde işlemci tarafında ise Snapdragon 625 tercih edilmiş. 32 GB hafızanın yanı sıra 3 GB RAM'e sahip KEYone'ın klavyesinde bir parmak izi okuyucu da bulunuyor.
Akıllı telefon devinden akıllı şarj kablosu Karanlık odalarda şarj cihazının kablosunun bulunmasının imkansız olmasından yola çıkan Apple, karanlıkta sahibine sinyaller veren bir kablo patenti aldı. Klasik karanlıkta parlayan kabloları unutturacak ürün, karanlıkta parlayacak ama aynı zamanda da kullanıcısına durum bilgileri verebilecek.
Facebook üzerinden para transferi yapılacak Transferwis, Facebook Messenger üzerinden uluslararası para transferi hizmeti vermeye başlıyor. Para transferi yapan Facebook Messenger chatbot’unu tanıtan Transferwise, bu servisiyle bir ilki gerçekleştirme iddiasında. Transferwise chatbot’u, Facebook Messenger üzerinden kullanıcıların aile ve arkadaşlarına para göndermesini sağlıyor. Facebook’un Messenger üzerinden para transferi hizmetini bugüne kadar yalnızca ABD’de sunuyordu. Yeni girişim ile bu özellik ABD, Kanada, Avustralya, Britanya ve Avrupa’da kullanılabilecek. Söz konusu özelliğin Türkiye'ye gelip gelmeyeceği konusunda henüz resmi bir açıklama bulunmuyor.
Elektronik cihazlar kablosuz olarak şarj edilebilecek ABD'de Walt Disney Şirketinin araştırma birimi Disney Research, bir oda içinde kablosuz elektrik aktarımı sağlayan ve bu sayede kullanıcıların elektrikli cihazlarını bir WiFi ağını kullanır gibi iletim kablosuna veya şarj yuvasına ihtiyaç duymadan şarj edebilmelerine yarayan teknoloji geliştirdi. Araştırmacılar, özel olarak inşa edilmiş 5 metrekarelik bir odanın içini, yakın alan durgun manyetik dalgalarla kaplayarak odadaki cep telefonu, vantilatör ve ışık aygıtlarının aynı anda şarj olmasını sağladı.
5 tenis kortundan büyük Full HD LED Mitsubishi Electric, Hong Kong'da beş tenis kortundan daha büyük bir Diamond Vision ekranı kuracak. Ekranın, Hong Kong'un en büyük ve en yüksek çözünürlüklü Full HD LED ekranı olması bekleniyor. Hong Kong'un en büyük alışveriş merkezi SOGO'nun dış cephesine kurulacak olan Diamond Vision, yaklaşık 19 metreye 72 metrelik ölçüleriyle beş tenis kortundan daha büyük olacak.
Biri 10 çekirdekli diğeri çift kameralı iki canavar Reeder, 10 çekirdekli üst seviye işlemcisi ve 128 GB dahili depolamasıyla en iddialı modeli Reeder P11S ve çift kameralı Reeder P11SE Art ile ilgili kalıcı kampanya başlattı. 23 Nisan’da yapılan indirimleri kalıcı olarak raflara yansıtma kararı alan Reeder, P11S modelinin fiyatını 2.199 TL’den 1.999 TL’ye, P11SE Art modelinin fiyatını ise 1.199 TL’den 1.099 TL’ye indirdi. Reeder P11S, 5.7 inç büyüklüğünde ve 2K çözünürlüğünde Amoled ekrana sahip. Segmentine çift arka kamera teknolojisine getiren Reeder P11SE Art’ta ise Bokeh efektiyle beraber etkileyici fotoğraflar çekmeniz sağlanıyor.
Suya ve toza karşı dayanıklı Telefon piyasasında bir süredir arka planda kalan LG, yeni telefon modeli LG G6'yı kullanıcıların beğenisine sundu. Marka daha önce G5 modelinde geliştirdiği modüler tasarım yerine tekrar sabit kasa tasarımı ile karşımızda. 5.7 inç ekrana sahip model işlemci tarafında ise Snapdragon 821 ile geliyor. Adreno 530 grafik işlemcisinin yanı sıra LG G6'da 4 GB RAM tercih edilmiş. Yine çift arka kameraya yer verilen model 13 MP'lik sensörleri ile bu alanda iddialı. SULTANBEYLİ PLUS 73
FUTBOLDA GELİŞİM EVRELERİ / ANTRENMAN EVRELERİ Çocuklarımızın ve gençlerimizin futbola düşkünlükleri malum... İlk bakışta basit kuralları ve seyir zevki veren futbolun, işin içine girdikçe ne kadar zorlu ve çaba göstermeyi gerektiren bir spor olduğunu görüyoruz. Gelin, futbolu bir de uzman gözüyle masaya yatıralım...
G
ünümüz futbolu güçlü, dayanaklı, süratli ve çevik futbolculara ihtiyaç duyduğu kadar, sorunları giderilmiş, yapılacak olan antrenman ya da müsabakaya tam olarak adapte olmuş, yaratıcı, kişilikli ruhsal yapılara da ihtiyaç duyar. Bu yüzdendir ki aşağıda başlıklar halinde belirtilen özelliklerin futbol antrenmanları ya da müsabakalarında bir bütünlük içermesi gerekir. Futbol antrenmanları sonucu iki temel özelliğin geliştirilmesi hedeflenir. Bunlar bedenselpsikomotor özellikler ile bilişselduyuşsal özelliklerdir. 1. Bedensel–Psikomotor özellikleri geliştirme çalışmaları n Teknik, n Tasdik, n Kondisyon.
SULTANBEYLİ PLUS 74
2. Bilişsel – Duyuşsal özellikleri geliştirme çabası n Dikkat, n Motivasyon, n Öncelleme, n Algılama, n Karar verme, n Yaratıcılık, n İlgi, tutum, n Gereken davranışları yerine getirebilme vb. özelliklere yöneliktir. Futbol antrenmanlarını; yaş, grup ve seviyelerine göre üç ana grup altında irdelemek mümkündür. a. Temel yapı antrenmanları Türkiye Futbol Federasyonu yaş gruplandırmasına göre, F-E-D Genç Grupları kapsayan 6-12 yaşları arasındaki çocuklara yaptırılan antrenmanları içerir. Bu çağda çocuklarda taklit güdüsü, örneklerle özdeşleşme ön plandadır. Aşırı bir oyun isteği vardır. Çocuk, rekabet ve yarışma güdüsü nedeniyle sürekli olarak gol atmak ya da oyunda hep kazanmak ister, sevgi ve anlayış bekler. Ayrıca, bu çağda gençlerin psikolojik olarak başarma baskısı altına sokulması son derece yanlıştır. Temel yapı antrenmanlarının içeriğini oyunlar oluşturur. Oyunların kesinlikle teknik-taktik-eğitim ağırlıklı [kurallı] olarak ele alınmaması gerekir. Aksi takdirde çocuklar bir yükleme yapılarak anaerobik ortama sokulmuş olur. Tüm oyunlar anaerobik ortam içerisinde oynatılmalıdır. Oyunlarda alan, sınır, kural yoktur. Topa uyum ve topa alışma önemlidir. Algılama zayıflığı vardır. Verilecek teknik ya da uygulaması istenilen tekniklerin sıkça oyunsal form içerisinde tekrarlatılması gereklidir. Özellikle 10-12 yaş grubu içerisindeki çocuklarda büyük bir öğrenme isteği vardır . Oyuncular gözleriyle öğrenirler. Onun için antrenörün kesinlikle pratik beceriye sahip olup her tekniği uygulayarak gösterebilmesi gerekir. Kaçma, kovalama oyunları, stafetler, koşu yarışları ile hem yarışma rekabeti isteği karşılanır hem de tüm organik özellikleri
geliştirilmeye başlanır. Bu çalışmalarda kesinlikle devamlılık çalışmaları yapılamaz. b. Gelişim yapı antrenmanları Türkiye Futbol Federasyonu yaş gruplandırmasına göre, C-B Genç Gruplarını oluşturan, 12-16 yaşlarındaki çocuklara yaptırılan antrenmanları içerir. Bu çağdaki çocuklar, ergenlik öncesi ruhsal, bedensel kriz dönemi içerisindedirler. Büyüyüp gelişme, iç organlarda ve fonksiyonlarında derin değişikliklere neden olur. Huysuz ve geçimsizdirler. Çok hassastırlar ve kolayca hastalanırlar. Bu çağın son dönemlerinde çocuk, gençliğe adım atmanın heyecanını taşır. Antrenmanlar açısından ise, temel yapı antrenmanları bölümünde ortaya çıkarılan özellikler, bu dönemde belirli mevkilerin istediği özellik biçimine sokulmaya çalışılır. Örneğin, temel yapı antrenmanları bölümünde çocukta ortaya çıkarılan simetrik sürat özelliğine çevrilmesi gibi. Taktiksel çalışmalarda 2;1, 2;2, 3;1, 3; 2, 4 vb. gibi oyunlar oynatılarak ön taktik çalışmalarına girilebilir. Çalışmalarda oyun durdurularak, hatalar düzeltilmeli ve bu arada, futbolcuların kalp atım sayılarının normale dönmesi sağlanmalıdır. Savunma ve hücumda, duran topların kullanımına girilirken maç taktiğine de teorik olarak girilebilir.
SULTANBEYLİ PLUS 75
Gençlerin 13-14 yaşlarında kendi vücut ağırlıklarını kullanarak yoğun olmayan kuvvet çalışmaları, 15. yaşla birlikte ek ağırlık kullanarak yapılan kuvvet antrenmanları şekliyle sürdürülür. Ancak, çalışmalardaki ağırlık yüzdesi, futbolcunun kendi ağırlığının %40‘ı oranında olmalıdır. c. Performans antrenmanları Futbol yaş grupları içerisinde A Genç Takımlar seviyesinden başlayarak profesyonel yaşamın sonuna kadar süren uzunca evreyi içine alan bölümdür. Bu çağda sporcu, temel yapı antrenmanları sonucu geldiği noktadan kendi fizyolojik ve psikolojik maximal sınırına ulaşmayı amaç edinir. Bu çağda, düşüncenin tamamıyla profesyonelleşmesi gerekir. Çünkü, performans sporcusunun verim düzeyi ne kadar yüksek olursa o derece iyi koşullarda yaşayacaktır. Bu yüzden futbolcular, gerek takım gerekse bireysel olarak organik özellikleri yanında zihinsel özelliklerini de geliştirmeye çabalamalıdırlar. Antrenmanların bir bütünlük içerisinde (teknik + taktik + kondisyon), tempo olarak da maç şartları altında geçmesi gerekir. Futbolcunun, meslek olarak bu işi seçtiği için özel yaşamına, beslenmesine, uyku düzeni gibi performansına doğrudan etki eden faktörlere çok dikkat etmesi gerekir.
Tarihin eskitemediği yemek:
KEŞKEK Bir yemek düşünün ki ülkeler birbirine girsin, yörelerin hepsi patentine aday olsun…. Öyle bir yemek olsun ki hikayeler yazılsın, efsaneleşsin...
T
arihi kaynaklarda keşkeğin göçebe yaşayan Türkmenler tarafından yapıldığını ayrıca Mevlana’nın Mesnevi’nden kaynaklıda Selçuklu devletinde keşkeğe çok benzeyen “herise”nin yer aldığı tespit edilmiştir. Yine bu şekilde keşkek Anadolu’nun birçok yerinde farklı isimlerle bilinmektedir. Keşkek, buğdayın kaynatılıp, kurutulup, zarlarının çıkartılmışına verilen adlardan sadece biri. Başka birkaç ad saymak gerekirse; keşkek, yarma, gendime, keşka, keşk, keşike, den, dan, dövme, namaz...” gibi isimlerle de anılabilmektedir. Keşkek yemeği özellikle Çanakkale, Edirne, Keşan, Balıkesir, Sinop, Tokat, Muş, Bafra, Çankırı, Denizli, İzmir, Aydın, Muğla, Afyon, Amasya, Merzifon, Yozgat, Silifke ve Antalya yörelerinde düğün ve sünnet yemeği olarak tüketilmektedir. Anadolu'da yörelere göre farklı malzemeler kullanılsa da temel olarak yarma buğday ve etten oluşan geleneksel bir yemektir. Keşkek, Türkiye’nin her yanında farklı şekillerde yapılır. Bazen süt danası, kuzu boyun veya horoz veya tavuk eti, kaz, hindi eti ile de yapılıyor. Yapımında dibekte dövülmüş buğday, su, et veya horoz veya tavuk eti, bazen de kurutulmuş et veya kavurma kullanılarak da pişirilir. Bazı yörelerde keşkeğin içine az miktarda nohut veya kırmızı kuru fasulye de ilave
edilerek, büyük kazanlarda ve odun ateşinde pişirilir. Anadolu’da kimi yerde yöresel toprak güveç kaplarda veya testilerde de pişirilir. Keşkeklik buğday geceden yıkanıp üzeri 4 parmak örtecek kadar su ile akşamdan kazanda ıslatılır. Sabah kazanın içine eti yerleştirdikten sonra yağ tercihe göre az salça tuz ve karabiber, kimyon eklenir. Buğdayın üzeri bir karış geçene kadar su ile doldurulur ve harlı yanan odun ateşi üzerinde, kazanın kapağı sıkı kapatılarak pişmeye bırakılır. Odun ateşindeki ocakta 2-3 saat ateş kontrol edilerek pişirilir. Keşkek pişirilirken asla kapağı açılıp karıştırılmaz. Kazanın kapağı, küllü kor halinde gelen ateşin ısısında yarım saat daha demlendirildikten sonra açılır. Özel dövme tokmakları ile 2 er kişi dualarla dövme işlemine başlarlar. Keşkek, ne kadar uzun süre ve kuvvetli şekilde dövülürse o kadar lezzetli olur. Çok iyi dövülmüş keşkeğe ”sakız gibi keşkek” denilir. Lifleri iyi ayrılmış etin buğday özüyle birleştiği, bulamaç gibi olmasa da kaşıkla tabaktan çekince de sakız gibi uzayan keşkek daha makbuldür. Keşkek servis tabaklarına alındıktan sonra, üzerine bol salçalı veya kırmızıbiberli kızdırılmış tereyağından hazırlanan sos dökülerek servis yapılır. SULTANBEYLİ PLUS 76
KEŞKEK TARİFİ MALZEMELER Kepeği arıtılmış buğday n Zeytinyağı n Et Kepeği alınmış buğday güzelce yıkanır. Kalaylı bakır kazanların içene yeteri kadar zeytinyağı konur. Buğday içine dökülür. Buğdayın arasına kuzu veya koyun eti konur. Önceden meşe odununda yanan kömürün üzerine kazan konur.yalnız kömür fazla alevli olmayacak üzeri küllenmiş olacak. Kazan içinde buğday, et, yağ 6-7 saat aynı derecede kaynatılacak. Kazanın içinde keşkek kaynadıkça üzerine ayrı bir kazanda kaynayan sudan ilave yapılacak. Kazanımıza kesilen hayvanların kemikleri kaynatılarak suyu ilave yapılır. Keşkeğin hazır hale geldiğini anladığımız an ona keşkek tokmaklarıyla güzelce sıcak su ilave yapılarak dövülür. Günümüzde bu dövme işi traktörün arkasına takılan traktör mikseriyle dövülür. Keşkek yemeği dövülürken aşçı tarafından tuzuna, yağına ve damak tadına bakılır. Servise hazır hale gelince tabaklarla veya küçük tepsilerle isteyenlere üzerine haşlama et ve kavurma et dökülerek servis yapılır.
Ojenizin rengi sizi ele veriyor!
Beyaz
Kırmızı
Sadelik her zaman sizin için ön planda.Doğallığı seviyorsunuz. Abartıdan hoşlanmıyor olmanıza rağmen dikkat çekmek zaman zaman hoşunuza gidebiliyor.
Güçlü ve enerjik bir haliniz var. İddialı omayı seviyorsunuz. Dikkat çekmek sizi hiç rahatsız etmediği gibi aksine hoşunuza gidiyor. Kırmızı oje kullananlar maceracı olur.
Turuncu Sizin olduğunuz yerde kahkaha var, komik anılar var. Etrafınıza saçtığınız enerji çok fazla. Arkadaşlık ve paylaşıma çok önem veriyorsunuz. Sevimli bir yapınız var.
Kahverengi Narin ve nazik bir yapınız var. Dostlarınız ve arkadaşlarınız sizin için çok önemli. Seçtiğiniz tatil zamanları genellikle huzur dolu mekanlar.
Pembe Anlayışlı bir yapınız var. Hemen herşeyin doğalından hoşlanıyorsunuz. Doğadaki renklere hayranlığınız çok fazla. Özgürlüğünüze düşkünsünüz ancak asi değilsiniz. Gezmek, görmek, eğenmek sizin için öncelikli.
Sarı Çok eğlenceli bir yapınız var. Arkadaşlarınız sizinle zaman geçirmeye doyamıyorlar adeta. Her zaman yaratıcı ve farklı fikirlere sahipsiniz. Zeki ve çözüm üreten bir yapınız var.
Mor Çabuk sinirlenebiliyorsunuz. Ancak saman alevi gibi sönen bir siniriniz var. Genellikle koruyucu kollayıcı bir yapınız var ancak kimse özgürlüğünüze karışmamalı, yoksa tırnaklarınızı gösterebilirsiniz.
Pembe
Siyah
Sıklıkla pembe rengi tercih ediyorsanız içinizdeki küçük kızı öldürmeye asla niyetiniz yok demektir. Kadınsı ruhunuzu ortaya koyan, aynı zamanda sevimlilikten vazgeçmeyen bir tarzınız var. Arkadaş canlısı, sakin ve romantiksiniz.
Duygularınızı kontrol edebilmek konusunda kimse elinize su dökemez. Gizemli şeyleri seviyorsunuz ve duygularınızı konuşarak veya zaman zaman yazrak ifade etmek çok hoşunuza gidiyor. Eğlenmek konusunda uzmanlaşmış bir kişiliğiniz var.
HAFTANIN MODELİ 48
SULTANBEYLİ PLUS 78
MAKSUTOĞLU EKMEK FIRINI M e c i d i y e M a h a l l e s i Fa t i h B u l v a r ı N o : 3 9 1 S u l t a n b e y l i - İ S TA N B U L Harmandere Mahallesi Emirsultan C ad. No: 14/1 Pendik- İSTANBUL
MURAT TÜYSÜZ
Tel: 0216 496 01 53 Tel: 0216 482 68 15
AYIN BURCU YENGEÇ
ASTROLOJİ Koç Marsın Yengeç Burcunda ki seyahati sizlere aile yaşamınızda bazı dengeleri korumanız gerektiğini söylüyor. Anne ve Babanızla olan ilişkilerinizde önemli aşamalar kaydederken gerilim enerjisini iyi yönetmeniz gerekebilir. Yuvanız ve evinizdeki duygusal iniş ve çıkışlara dikkat etmelisiniz.
Aslan Ev, aile, yuva, yerleşim gibi konularda önemli gelişmeler meydana gelebilir. Taşınmak ve yer değiştirmek isteyebilirsiniz. Ev alım ve satımı mülklerle ilgili önemli aşamalar kaydedebilir ve ideallerinizi gerçekleştirebilirsiniz. Ailenizle olan ilişkileriniz daha yakın bir hal alabilir onlardan destekler görebilirsiniz.
Yay Bu dolunay sizin çevrenizde olan bitene karşı ilgi ve merakınızı arttırabilecek konularla karşılaştırabilir. Dedikodulara karşı dikkatli olmanızı mümkünse dinlememenizi bile tavsiye edebiliriz. İletişimde sıcak ve samimi davranışlarınız bazı konularda yanlış anlaşılmalar verebilir. Otorite figürleri ile gerginliklerinize ayrıca dikkat etmelisiniz.
Sempatik ve insancıldır. Onun sakinliği ve dinginliği size huzur verir. Yengeç burcu insanı kimseyle yarışa girmez. Tüm derdi kendi duygularıdır. Yengeçlerin yüzlerine ve hareketlerine baktığınızda duygu yüklü olduklarını anlayabilirsiniz. Ama nedenini ve hangi duyguları yaşadığını çözmeniz mümkün değildir.
Boğa Yoluna koymak istediğiniz ya da hayata geçirmek istediğiniz projelerden maddi kazanımlar sağlayabilirsiniz. Ailenizden maddi anlamda destekler bulabileceğiniz özel bir zaman dilimini içerisine giriyor olacaksınız. Gelecek projeleriniz adına verimli değerlendirmenizi ve bu dönemde para kazanmak adına hedefler oluşturmalısınız.
Başak Kariyerinizde bu zamana kadar kaybettiklerinizle tekrar yüzleşeceksiniz. Uluslararası çalışmalarınız için önemli girişim fırsatları yakalayabilirsiniz. Ayın başlarında iş yerinizden ayrılmayı düşünebilir bunun için bazı hayal kırıklıklarıyla mücadele etmek durumunda kalabilirsiniz. Ayın sonuna doğru bunun geçici bir etki olduğunu anlayacaksınız.
Oğlak Kardeşleriniz ile ilgili konular gündem yaratabilir. Hayata dair arzu ve isteklerinizin arttığını fark edeceksiniz. Dedikodulara ve çevrenizdeki kontrolünüz dışında gelişen konuşmalara karşı temkinli olmanızda fayda var. Lüks ve keyif tutkunuzun artacağı daha fazla konforlu imkânlarla karşılaşabileceğiniz özel bir dönemde diyebiliriz.
İkizler İletişimsel anlamda önemli bir güç dengesi oluşturacaksınız. Yakın çevrenizin hayatınıza olan destekleri ile önemli ivmeler kat edebileceksiniz. Kısa seyahatlerinizin ve yazışmalarınızın artacağı, yakın çevrenizde popülaritenizin yüksek olacağı bu dönemin keyfini çıkartın. Alacağınız haberler sizi önemli sorumluluklara doğru itecektir.
Terazi Aşk ve ilişkilerden yana şansınızın açık olduğu bir dönem diyebiliriz. Ortaklık veya finansal konulardan yana da iyi fırsatlar yakalayabilirsiniz. Sevgili Teraziler uzun zamandır ekonomik sorunlar yaşıyor olsalar da bu dönemde rahat bir nefes alabilecekleri söylenebilir. Kariyerlerindeki yükseliş maaşlarında olumlu bir sürpriz yaratabilir.
Kova Kariyerinizde yaşadığınız önemli mücadelenin artık haklı kazanımlarını almaya başladığınız bir dönem süreçte mücadele vermeyi seçtiyseniz artık kendinizi daha güçlü hissedeceğiniz bir zaman dilimine gireceksiniz. Bu dolunayda hedeflerinize yönelin ve planlar yapın. Amaçsız olacağınız konular içerisinde bulunmayın.
Yengeç Uzak seyahatler ve sürpriz yeni projeler gündemde. Ticari faaliyetlerinizi gerçekleştirebileceğiniz önemli konular gündeminizde olabilir. Yabancı bir dil programına başlayabilirsiniz. Kariyerinizde önemli teklifler ya da terfi gibi konular gündem yaratabilir. Ani ve hızlı kararlar vermeniz gereken iş teklifleri gündeminize hızlı bir giriş yapabilir.
Akrep Bu dönem seyahatlerinizin artabileceğini öngörebiliriz. Seçtiğiniz bir ülkede bir eğitim programına katılmak ya da dil öğrenmek gibi ani kararlar verebilirsiniz. Farklı ufuklara yelken açmak size çok iyi gelecek. Entelektüel yaklaşımınız size yeni dostluklar ve yeni bilgiler de kazandıracak. Ya da sevdiğiniz insanla yurtdışında yaşama kararı da alabilirsiniz.
Balık İlişkileriniz ve ortaklıklarınızla ilgili aynı fikirde olmak ve fikirlerinize saygı duyulması konusunda ısrarcı olabileceğiniz bir süreç. Bu dolunay sizler için oldukça önemli. İlişkilerde ki sivri yanları törpüleyemediğiniz durumları bu ay karara bağlayabileceksiniz. Eşiniz ve partnerinizden de bu anlamda destek ve anlayışta görebileceksiniz.
Sultanbeyli WWW.SULTANBEYLİPLUS.COM
TEMMUZ- AĞUSTOS 2016 YIL:1 SAYI: 4
MEHMET ALİ ATİKER: İNGİLİZCEM OLSAYDI DÜNYAYA MEYDAN OKURDUM
2020 SU SAVAŞLARI YILIMI OLACAK ABD’DEN KORKUNÇ RAPOR
Cihan Saraç: UFKUM VE SiYASETiM HER ZAMAN AÇIKTIR
DevrımSI ARABA
NDE 129 GÜOMOBİL OT NASIL ETTİLER ÜR
WWW.SULTANBEYLİPLUS.COM
Sultanbeyli KASIM-ARALIK 2016 YIL:1 SAYI: 6
NDSAY LIIN LOHANYLİ B BE NB LTAN SULT ETİİ REET ZİYYAAR
15
KORKUNÇ UYUŞTURUCU RAPORU 2017 KIŞ MODASI
ADIMDA DİYETSİZ BİR YAZ
KREDİ REDİ KARTINDA EN BÜYÜK SORUN BİLİNÇSİZLİK
HANGİ
ÜLKEDE
NASIL
DAVRANMALI
+ İŞ DÜNYASINDA MOBBİNG + ATLI TRAMVAY GÜNLERİ + 2016 YAZ MODASI
Sultanbeyli
YENİ YATIRIM
HAYVAN HASTANESİ
DİZİ
DİZİ
DOLARLAR
MUCİT TÜRKLER
YÜZDE 80 YAKIT TASARRUFUNDAN SUYLA ÇALIŞAN MOTORA, TIKANMAYAN BORUDAN OTOMATİK ŞİFRELİ KAPI BULUŞLARINA...
ÜNLÜ Ü MÜ MÜ?? BAŞKADIR + ÜRÜN MÜ ÜNL TATİLİ T BİR BAŞKADIR + 15 15 TEMMUZ KAHRAMANLARI UNUTULMADI + KIŞ TATİLİ
Prestijinizi arttıracak
FIRSAT! REKLAM VERİN
KAZANÇLI ÇIKIN...
0533 730 73 77
%XOXüPD 1RNWDV× BuluşPD 1RNWDV×
Hoü Sohbetlerin UùUDN 0HNDQ× %LILQFDQ &DIH DĞŚŵĞƚ ŬŝĨ DŚ͘ Ăŵŝ ^Ŭ͘ EŽ͗ϭϲ ^ƵůƚĂŶďĞLJůŝͬ7^d E h>