Sağlık ve Güvenlik Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri İşletmecileri Derneği Yayın Organı
01
Sayı: 01 Ağustos - Eylül - Ekim 2015
DOSYA OSGB’ SEKTÖRÜ “DOĞRU FİYAT POLİTİKASI”YLA BÜYÜYECEK OSGBDER Sektörün Sesi Olacak OSGB’LERİN Kali̇te Yöneti̇mi̇ İŞ (YERİ) HEKİMİ!... NE YAPAR PEKİ? PERSONAL TURKEY Türkiye’nin İnsan Kaynakları Yönetimi İhtisas Fuar FORD OTOSAN İş Sağlığı ve Güvenliği Politikası ASBEST İLE ÇALIŞMA HAKKINDA Ne Bi̇li̇yoruz? OFİS AĞRILARINI AZALTMANIN 5 Yolu
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İSG Genel Müdürlüğü’nden Önemli Bir Proje OSGB HİSİP Başlıyor
Gündem
maske arkasına saklanma! yıllık deneyimle
tozsuz, dumansız bir hayat...
Yalnızca maske kullanmak meslek hastalıklarından sizi korumaz. Üretim esnasında oluşan tozu, dumanı, gazı ve yağ buharını kaynağından toplayıp ltre ediyoruz.
2 Sağlık ve Güvenlik www.bomaksan.com
Temiz ve ferah bir çalışma ortamı ile iş kazaları ve iş gücü kaybı azalır. Üretim verimliliği, kalite ve çalışanların motivasyonu artar. Makina bakım ve servis maliyetleri azalır.
AKADEMİK BİLGİDEN DENEYİME, DENEYİMDEN AKADEMİK BİLGİYE...
ACIBADEM ÜNİVERSİTESİ ATAKENT HASTANESİ Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi, tüm branşlarda bulunan SGK anlaşması ile hem çok daha fazla sayıda hastayı kaliteli sağlık hizmeti ile buluşturuyor hem de Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerine eğitim imkanı sunuyor.
Yüksek teknolojik donanımı, bilime ve modern eğitime kapılarını açan bir bilgi üssü olan Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi, Acıbadem Sağlık Grubu’nun 17. ve en büyük hastanesi olma özelliğine sahip. Atakent Hastanesi, 278 yatak kapasitesi ve 60.000 m2 alanıyla üniversiteden aldığı akademik güç ve deneyimle Halkalı’da faaliyet gösteriyor.
3
Sağlık ve Güvenlik Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri İşletmecileri Derneği Yayın Organı Yıl: 1 Sayı: 1 Ağustos - Eylül - Ekim 2015 para ile satılmaz. İmtiyaz Sahibi Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri İşletmecileri Derneği adına Genel Başkan • Cengiz İMECİ Sorumlu Yazı İşleri Müdürü • Burak KIZILENİŞ Yayın Koordinatörü • Fevzi Kemal TORUN Editör • Leyla KARAKOÇ Bu Sayıda Katkıda Bulunanlar • Yrd. Doç. Ayla TORUN • Dr. Sebahat Dilek POLAT • Dr. Suat SARP • Av. Hüseyin Numan BİLİR • Bülent ORAL • Sinan GÜL • Mehmet Göksel IŞIKLI Yönetim Yeri Eğitim Mahallesi Ünal Sokak Royal Center İş Merkezi No: 5 A Kadıköy İSTANBUL Web: www.osgbder.org Mail: bilgi@osgbder.org Gsm: 0 532 334 33 58 Tel: 0 216 573 67 81 Dernek Kütük No= 34-210-053 Yapım Arşiv Yayıncılık San. ve Tic. Ltd. Şti. Gülbahar Mah. Gayret Sokak No: 15/B 34394 - Mecidiyeköy / İstanbul Tel: 0212 211 98 99 / 0212 217 50 14 Faks: 0212 217 49 86 e-mail: arsiv@arsiv.com. Baskı Armoni Nuans Görsel Sanatlar, İletişim Hiz. San. ve Tic. A.Ş. Tel: (216) 540 36 11 pbx
4
Sağlık ve Güvenlik
İÇİNDEKİLER
26
DOSYA
OSGB’LER VE SEKTÖR “DOĞRU FİYAT POLİTİKASI”YLA BÜYÜYECEK Sektörün önde gelen firmalarının temsilcileri yanlış fiyat politikasının OSGB’lere ciddi zararlar verdiğini görüşünde... Yersiz pazarlıklar, haksız rekabet henüz emekleme aşamasında olan sektörü kalitesiz işgücü, kalitesiz hizmet kısır döngüsüne çekiyor. Firma temsilcilerine bu kısır döngüyü nasıl kırabileceklerini sorduk
06 08
BAŞKAN’DAN • Cengiz İmeci
16
KAMUDAN • İSG KATİP Sistemi 8 Haziran 2015’te Güncellendi
28
SEKTÖR • İş hayatından kısa haberler
DÜNYADAN • ITUC işçiler İçin En Kötü Ülkeleri Belirledi. • Çalışanlar ‘Mutsuz’ ve ‘Hasta’
22
BİZDEN • OSGBDER Sektörün Sesi Olacak
24
GÜNDEM • OSGB HİSİP Başlıyor
26
DOSYA • OSGB’ler ve Sektör “Doğru Fiyat Politikası”yla Büyüyecek
31
OSGB KALİTE • OSGB’lerin Kalite Yönetimi
34
İş yeri HEKİMİ • İş (Yeri) Hekimi!... Ne Yapar Peki?
38
FUAR • İş Yerinde Sağlık: Şirketler, Çalışanların Performansını Nasıl Muhafaza Edebilir?
40
ŞİRKET • FORD OTOSAN İş Sağlığı ve Güvenliği Politikası
42
PERİYODİK KONTROL • Küçük Bir Bütçe İle Hayat Kurtarırsınız
44
İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ • Asbest İle Çalışma Hakkında Ne Biliyoruz?
EDİTÖRDEN
48
İŞBİRLİĞİ • ILO ve AB Başkanlığı Küçük İşletmeler İçin Güçlerini Birleştiriyor
50
HUKUK • İş Kazalarının Ceza Yargılamasında Soruşturma Süreci (1.Bölüm)
53
KONGRE • VIII. Ulusal İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kongresi
Yeni bir yayın, yeni bir heyecan...
İ
lk dergi, ilk sayı, ilk satır her zaman heyecan vericidir…
Haberleri hazırlamak, fotoğrafları seçmek, sayfayı tasarlamak keyiftir… Hele ki tüm yazılar ve tasarım bittikten sonra dergi matbaaya göndermek… Sağlık ve Güvenlik Dergisi’nin ilk sayısın hazırlarken bu heyecanı yaşadık… Sizlerin de okurken aynı keyfi almasını umuyoruz. Dergimizin ilk sayısında OSGB’lerin fiyat politikasında yaşanan soruları gündeme taşıdık. Fiyat-kalite dengesinin OSGB’ler için ne ifade ettiğini sektörün önde gelen firmalarının temsilcilerine sorduk. Dr. Suat Sarp’ın kaleme aldığı köşe yazısı iş yeri hekimliğini ve beklentileri çok net dile getiriyor.
54
İŞ DÜNYASI • Pazarlama Karması ve Pazarlamanın 4P’si…
56
SAĞLIK • Ofis Ağrılarını Azaltmanın 5 Yolu
58
YAŞAM • Doğru Beslenme ile Bedeninizi Kontrol Edin
60
ÜLKE • Geçmişle Geleceği Bir Arada Yaşayan Ülke: İngiltere
62 64 66
KÜLTÜR - SANAT OTOMOBİL
İSG Genel Müdürlüğü’nün yürüttüğü OSGB HİSİP projesi sektörün yakından takip etmesi gereken konular arasında yer alıyor. Detaylı bilgileri ‘OSGB HİSİP Başlıyor’ başlığı altında bulabilirsiniz. Dünyada OSGB sektörünün durumu ve bu alanda yaşanan yeni gelişmelerden sizleri haber etmeyi istiyoruz. Bu nedenle ilk sayımızda İngiltere’yi ve İngiltere’de iş ve işçi güvenliğini ele aldık. OSGB sektöründeki son gelişmeler, yönetmelikler, firmalardan haberlerin yanın sıra teknoloji, kültür-sanat, otomotiv dünyasından son haberleri de dergimizde bulabilirsiniz. Sizler de dergimizin sayfalarındaki haberlerden biri olabilirsiniz bunun için editor@osgbder.org adresine mail atmanız yeterli. Gelecek sayıda görüşmek üzere…
SUDOKU BULMACA
Leyla KARAKOÇ
5
BAŞKAN’DAN
“Sağlık ve Güvenlik” sektörümüze hayırlı olsun!
S
ektörümüzün sesi olacak dergimizi “Sağlık ve Güvenlik” in ilk sayısından merhaba…
2014 yılının son aylarında bir araya gelerek kurduğumuz Ortak Sağlık ve Güvenliği Birimleri İşletmecileri Derneği (OSGBDER)’nin sektörümüzün büyümesine ve gelişmesine önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz. Henüz iş dünyasının tanımaya ve anlayama çalıştığı OSGB’lerin işveren ve işçilere sağladığı katkıları anlatmaya çalışıyoruz. OSGBDER olarak amacımız mesleğimizin kalitesini ve standardını artıracak şekilde üretim yapmak… Diğer yandan İş Sağlığı ve Güvenliği sektöründe ilk ve tek olan sivil toplum kuruluşu olmanın da gururunu yaşıyoruz. Derneğimiz ve bizim sesimiz olacak dergimizle amacımız, sektörümüzde faaliyet gösteren firmaların birbirlerini tanımaları, anlamaları gereken durumlarda işbirliği yapmaları… Henüz emekleme çağında olan sektörümüzün bu dönemde yaşadığı ve yaşayacağı sorunları da elbirliği ile çözmek istiyoruz.
Derneğimiz ve bizim sesimiz olacak dergimizle amacımız, sektörümüzde faaliyet gösteren firmaların birbirlerini tanımaları, anlamaları, gerekli durumlarda işbirliği yapmaları… Henüz emekleme çağında olan sektörümüzün bu dönemde yaşadığı ve yaşayacağı sorunları da elbirliği ile çözmek istiyoruz.
Derneğimiz, resmi kurumlarla geliştirdiği ilişkiler sayesinde üyelerinin karşılaştığı güçlükleri birlikte aşmayı hedefliyor. Sorunlarımızı, ihtiyaçlarımızı anlatmak, gerektiği noktada çözümler üretmek için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile sürekli istişarelerde bulunarak sektörün yaşadığı sıkıntılarını dile getiriyoruz. OSGB’lerin sözcüsü olarak bakanlıktan beklentilerimizi her fırsatta dile getiriyoruz. Çalışma Bakanlığı başta olmak üzere tüm kamu kurumlarında OSGB’lerin sesi olmaya devam ediyoruz. Sektörümüzde rekabet edilirken kalitenin aşağıya çekilmemesi için hep birlikte, yan yana durmamız gerektiğini biliyoruz. Bu aşamada OSGBDER olarak elimizden geleni yapacağımız bilmenizi isteriz. Sağlam ve güvenilir adımlarla büyümek için yanımızda durmanız bizler için çok önemli… Şunu çok iyi biliyoruz ki, her sektörde olduğu gibi OSGB’ler içinde iyi eğitimli nitelikli personel bulmak zordur. Bu amaçla değişik illerde hizmet için eğitim olarak adlandıracağımız İş Güvenliği Uzmanlarına ve İş yeri Hekimlerine İş Sağlığı ve Güvenliği konularında tamamlayıcı eğitimlere başlıyoruz. OSGBDER, bir ilki daha gerçekleştirerek Nisan 2016 tarihinde yapılacak İnsan Kaynakları İhtisas Fuarında İnsan Kaynakları Profesyonellerini OSGB’ler ile buluşturarak yeni iş fırsatları yaratmayı planlamaktadır. Bu Türkiye’de yapılacak alanında ilk ve tek çalışmadır. OSGB’lerin bu imkandan faydalanmalarını beklemekteyiz. Derneğimizin yaptığı anlaşma ile Personel Turkey Fuarı’nda bizlere ayrılacak özel tanımlı alanda iş dünyasına iş sağlığı ve iş güvenliğini anlatacağız. OSGB’lerin sesini duyuracağımız, sektörümüzü anlatacağımız Sağlık ve Güvenlik Dergisi’ni keyifle okumanız dileğiyle… Cengiz İMECİ OSGBDER Genel Başkan
6
Sağlık ve Güvenlik
www.sahinosgb.com
“ BİR TEK İNSANIN BİZE İYİ Kİ VARSIN DEMESİ VAR OLDUĞUMUZ İÇİN MUTLU OLMAMIZI SAĞLAR. C.Yücel
GÜVENİLİR BİLGİ DOĞRU ÇÖZÜM
“
İŞYERLERİMİZİN DENETÇİSİ, DANIŞMANI VE ÇALIŞANI OLARAK; ÇALIŞANLARIMIZIN GÜVENİNİ VE SAYGISINI KAZANIP İŞ GÜVENLİĞİ KÜLTÜRÜ OLUŞTURUYORUZ. İŞ GÜVENLİĞİ TÜMCESİNİ HUKUKSAL SORUMLULUK, VERİMLİLİK VE KALİTE KAVRAMLARIYLA BİRLEŞTİRİP YÖNETEN VE ÇALIŞANLARI DEĞERLİ İNSANLARLA TANIMLIYORUZ. İŞYERLERİNİZ BİZİM İÇİN ÖNEMLİDİR, KORUMAK KOLLAMAK VE GELİŞMESİNE KATKIDA BULUNMAK VARLIK NEDENİMİZDİR. ŞAHİN OSGB İş Sağlığı ve Güvenliği Ortak Hizmet Birimi TİC. LTD. ŞTİ. İmes Sanayi Sitesi 3.Sosyal Tesisler No:11 Ümraniye İSTANBUL / TÜRKİYE t: + 90 (216) 364 03 23 m: info@sahinosgb.com
7
SEKTÖR
Esenyurt’taki AVM Yangını Davasında Karar Çıktı Esenyurt’ta bir alışveriş merkezi inşaatı şantiyesindeki çadırlarda çıkan ve 11 işçinin hayatını kaybettiği yangına ilişkin davada karar çıktı. Mahkeme, 6 sanığın beraatine, 7 sanığın ‘’taksirle 11 kişinin ölümüne sebebiyet vermek’’ suçundan 10 ila 5 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılmasına karar verdi.
B
akırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuksuz sanıklar Abdullah Altun, Kadir Altun, Mehmet Altun ve Hikmet Tezcan ile tarafların avukatları katıldı. Davacıların avukatı Berrin Demir, olayın olası kasıtla ilgili örnek olarak üniversitede öğretildiğini ifade ederek, ‘’Çadırda yangın çıkacağı daha önce tespit edilmiş olması karşısında, sanıkların olası kasıtla cezalandırılmalarına karar verilmesini talep ediyorum’’ dedi. Mahkeme heyeti, sanıklar Kaldem İnşaat’ın mühendisi Kaan Akarsu, demirci ustaları Sezgin Atalay, Süleyman Aslan ve Arif Korkmaz ile Kayı İnşaat şantiye şefi Erdal Gümüş ve Marmara Park AVM Genel Müdürü Andreas Micheal Hohlmann’ın ‘’bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak’’ ve ‘’taksirle yangına sebebiyet vermek’’ suçlarından toplanan deliller, bilirkişi raporları, sanıkların savunmaları, tanık beyanlarını değerlendirerek, olayda kusuru bulunmadığından ayrı ayrı beraatlerine karar verdi. Sanıklar Kaldem İnşaat’ın ortakları Mehmet Altun, Abdullah Altun, Kadir Altun ve elektrik teknikeri Şaban Bakırcı’nın ‘’1. derece asli kusurlu olarak taksirle 11 kişinin ölümüne sebebiyet vermek’’ suçundan ayrı ayrı 10 yıl hapis cezasına çarptırılmasına hükmeden mahkeme, sanıklar Kaldem Firması’nın İş Sağlığı ve Güvenliği Sorumlusu Cem Yıllar ve Miratek Firması İş Sağlığı Güvenliği Sorumlusu Ömer Faruk Gülmez’in ‘’1. derece tali kusurlu olarak taksirle 11 kişinin ölümüne sebebiyet vermek’’ suçundan 6 yıl hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, bir diğer sanık TAPAS İnşaat İş Sağlığı Güvenliği Sorumlusu Hikmet Tezcan’ın ise ‘’2. derece tali kusurlu olarak taksirle 11 kişinin ölümüne sebebiyet vermek’’ suçundan 5 yıl hapsine karar vererek, sanıkların ekonomik durumu göz önüne alarak, cezaların uyarıcı ve etkili olmayacağından paraya çevrilmemesine hükmetti. Duruşma çıkışında konuşan Avukat Gökhan Küçük, davada gerçek sorumluların ceza almadığını ve kararın adaleti tesis etmekten uzak olduğunu söyledi.
İSGÜM’den Açıklama
İ
ş Sağlığı ve Güvenliği Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü Başkanlığı (İSGÜM) tarafından yapılan açıklamada Başkanlığın ve bağlı bölge laboratuvar müdürlüklerinin iş hijyeni ölçüm, test ve analiz hizmetlerinden 20 Ağustos 2015 tarihinden itibaren çekileceği belirtildi. İSGÜM artık herhangi bir ölçüm, test ve analiz talebi kabul edilmeyeceğini bildirdi. 20 Ağustos’tan sonra iş hijyeni alanındaki ölçüm, test ve analizler İSGÜM’den yetki alan laboratuvarlar tarafından gerçekleştirileceği açıklandı.
Mevsimlik İşçilerin de Sosyal Güvenceye İhtiyacı Var
2
015’in ilk altı ayında en az 794 işçi hayatını kaybetti. Ölümlerin çoğu işçileri taşıyan servislerin karıştığı trafik kazalarında meydana geldi. Manisa’da 15 işçinin ölümüyle sonuçlanan trafik kazası, mevsimlik tarım işçilerinin ilkel şartlarda ve hiçbir sağlık güvencesi olmadan çalıştıklarını gözler önüne serdi. Manisa’da 15 mevsimlik işçinin trafik kazasında hayatını kaybetmesi, sayıları 500 bini bulan mevsimlik işçilerin sorunlarını yeniden gündeme getirdi. TBMM’ye bu konuda bir de gensoru önergesi mecliste gündem açılması istendi. 8
Sağlık ve Güvenlik
9
SEKTÖR
Samsung işçilerine 85.8 milyon dolar tazminat ödeyecek
G
üney Koreli teknoloji devi Samsung, fabrikalarında çalışırken kansere yakalanan işçilerine toplam 85.8 milyon dolarlık yardım fonu oluşturacağını açıkladı. Samsung’un ekran ve mikroçip üretim fabrikalarında çalışan işçilerin çoğunluğu radyasyon ve kimyasal maddelere maruz kalmasından dolayı kansere yakalanmıştı. Samsung ile uluslararası çapta bir mücadele başlatan Güney Koreli aktivist grup Sharps, Samsung fabrikalarında çalışan ve kansere yakalanan 200 kadar işçi tespit ettiklerini ve bunlardan 70 tanesinin hayatını kaybettiğini belirlemişti. Yaşanan olayların ardından işçilerin sağlığı için yeterli önlem almadığını itiraf eden Samsung, 2014 yılında özür dilemiş, bu özürden sonra işçi güvenliği noktasında adımlar atacağını açıklamıştı. Bu zamana kadar olumlu bir adım attığı görülmeyen şirkete ardı arkası kesilmeyen tazminat davaları açılmıştı. Samsung, açılan tazminat davaları sonucunda bu paranın ödenmesine karar vererek 85.8 milyon dolar olarak ayrılan yeni fonun hem kansere yakalanan işçi ve ailelerine ödeme yapmak hem de iş güvenliğini daha da arttırmak için kullanacaklarını bildirdi.
Uno’da Yangın Tatbikatı
U
no Ekmek’in Dudullu Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikasında uygulamalı yangın tatbikatı yapıldı. Fabrikadaki tüm çalışanların katıldığı tatbikat sırasında olası bir yangın sırasında tahliye işleminin nasıl yapılacağı, yangınla nasıl müdahale edileceği anlatıldı.
10
Sağlık ve Güvenlik
Çalışanlara Tetanos Aşısı
Y
enimahalle Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü ekipleri, belediye birimlerinde tetanos tehlikesi olan işlerde çalışan tüm memur, kadrolu ve sözleşmeli işçilere tetanos aşısı yaptı. İşçi Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çerçevesinde toprak ve metal madde temaslı çalışan personelin olası meslek hastalıklarından korunmalarını sağlamak amacıyla uygulamanın her yıl düzenli olarak gerçekleştirildiğini belirten yetkililer, “En tehlikeli yaralanmalar hayvan dışkısı ve gübre ile kirli yaralanmalardır. Genelde derin delici yaralanmalardan endişelenmemize rağmen gerçekte pek çok yaralanmada tetanos bakterisi vücuda girer. Aşı yaptırarak tetanos riskinin önüne geçiliyor” dedi.
İSGÜM Yeni Bir Anlaşmaya İmza Attı
O
tomotiv Sanayide Kaporta ve Boya Çalışanlarında İş Sağlığı Yönünden İnceleme ve Araştırma Projesi kapsamında İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitü Müdürlüğü, Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi ile Ankara Oto Sanatkârları Esnaf Odası arasında İSG alanında işbirliği protokolü imzaladı. Protokol kapsamında; Ankara Oto Sanatkarları Esnaf Odasına bağlı Şaşmaz Oto, Başkent Oto Sanayi, İvedik Organize Sanayi, Örnek Oto Sanayi ve Pursaklar Karacaören Sanayi Sitelerinde kaporta ve boya çalışanlarında mesleki sağlık risklerinin değerlendirilmesi, işyeri çalışanlarına, işverenlere ve İSG profesyonellerine iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinin verilmesi yer alıyor. Bunun yanı sıra anlaşma ile kurum ve kuruluşlar arasında meslek hastalıkları ile ilgili olarak çalışma kültürünün geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması, küçük işletmelerde ortalama bin 500 çalışana Solunum Fonksiyon Testi, PA Akciğer Grafisi, İşitme Testi, Tıbbi Laboratuvar Tetkiklerinden oluşan sağlık taraması ile iş sağlığı anketlerinin yapılması planlandı.
Da nış ma nlı
k
İNSAN KAYNAKLARI & YÖNETİM DANIŞMANLIĞI
itim
Eğ Dış Ku Kayn lla nım ak ı
tim
e en
D
Outsourcing
a lam i o r rd ler Bo zmet Hi
Consulting - Training - Payroll - Audit Prizma-HR İnsan Kaynakları & Yönetim Danışmanlığı Tel: 0 216 573 67 81 Faks: 0 216 573 67 81 E-posta: info@prizma-hr.com
www.prizma-hr.com
11
SEKTÖR
Personal Turkey’de OSGB Firmalarına Özel Alan!
S
İş Kazaları ve İşveren Sorumlulukları Semineri
pring Messe Management GmbH fuar firmasının Personal Turkey Türkiye’nin İnsan Kaynakları Yönetimi İhtisas Fuarı 13-14 Nisan 2016 tarihinde WOW Uluslararası Kongre Merkezi İstanbul da yapılacak. Kongrede ideal ve sağlıklı çalışan konusu üzerinde durulacak. Kongre süresince düzenlenecek oturumlarda şirketlerin sağlıklı çalışanlarla rekabet gücünü nasıl koruyacakları da tartışılacak. Bu organizasyonda OSGBDER’in katkılarıyla Türkiye’nin önemli OSGB firmalarını insan kaynakları ve iş güvenliği profesyonelleri ile bir araya getirecek.
İ
stanbul Müteahhitler Derneği, (İSMÜDER) İş Kazaları ve İşveren Sorumlulukları konulu seminer düzenlendi. İş kazanlarının nedenlerinin anlatıldığı seminerde işverenin alması gereken sorumluluklar da tartışıldı. Seminere konuşmacı olarak katılan İş ve Sosyal Güvenlik Danışmanı Cengiz İmeci, dernek üyelerine iş kazaları nedenleri ve alınması gereken önemler hakkında detaylı bilgi verdi.
UNSPED Lojistik Yangın Eğitim Aldı
U
NSPED Lojistik personeline yangınla mücadele eğitimi verildi. Eğitimde ayrıca tahliye tatbikatı yapıldı. Eğitim, Prizma OSGB ve Prizma HR Eğitim Danışmanlık’ın Yangınla Mücadele Eğitmeni ve Yangın Danışmanı Serkan Akdemir tarafından verildi. Eğitimde, yangın çıkmadan alınması gereken önlemler ve yangını söndürme teknikleri ile yangın sırasında nasıl hareket edileceği, toplanma yerine ulaşma, bölüm şefleri ve kısım amirlerinin yangın sırasındaki görevleri anlatıldı. Eğitim sırasında ‘Binaların Yangından Korunması Yönetmeliği’ne göre 50 kişiden fazla personeli bulunan işyerlerinde yangın ekibi oluşturulmasına ilişkin yasa’ gereği kurulan yangın ekibi, kurtarma ve koruma ekiplerinin görevleri çalışanlara aktarıldı. Ayrıca personele ABC Tozlu, Karbondioksit Gazlı ve Halon (HCFC) yangın söndürme cihazlarının kullanım alanları ve kullanım şekilleri uygulamalı olarak gösterildi. UNSPED Lojistik, eğitim ve tatbikat sayesinde bilgilerini güncellediklerini söyledi. Eğitim sonrasında başarılı olan katılımcılara sertifikaları verildi.
12
Sağlık ve Güvenlik
13
SEKTÖR
Risk Değerlendirme Raporları Personel Özlük İşlemleri, Bordrolama ve Sosyal Ne Zaman Yenilenmeli? yıllarda yaşanan ölümlü iş kazası sayısındaki artış, iş Güvenlik Eğitimleri Sonsağlığı ve güvenliği açısından işveren yükümlülüklerini
yeniden gündeme getirdi. Bu yükümlülüklerin belki de en önemlisi işyerlerinde risk değerlendirmesi yapılması... İşverenler, yasalar çerçevesinde iş sağlığı ve güvenliği yönünden “risk değerlendirmesi” yapmak veya yaptırmakla yükümlüdür. Risk değerlendirmesi ile tehlikelerin önceden tespiti ve gerekli önlemlerin alınması mümkün olduğundan, işyerlerinin mutlaka kapsamlı bir risk değerlendirmesi yapması gerekiyor. Risk değerlendirmesinde, belirli risklerden etkilenecek çalışanların durumu, kullanılacak iş ekipmanı ile kimyasal madde ve müstahzarların seçimi, işyerinin tertip ve düzeni, genç, yaşlı, engelli, gebe veya emziren çalışanlar gibi özel politika gerektiren gruplar ile kadın çalışanların durumu gibi konular dikkate alınıyor. İşveren, yapılacak risk değerlendirmesi sonucu alınacak iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri ile kullanılması gereken koruyucu donanım veya ekipmanı belirliyor. Asıl işveren ise alt işverenlerce yürütülen risk değerlendirmesi çalışmalarını denetlerken bu konudaki çalışmaları da koordine ediyor. Yapılan risk değerlendirme raporları; - Çok tehlikeli sınıfta en geç 2 yılda bir, - Tehlikeli sınıfta en geç 4 yılda bir, - Az tehlikeli sınıfta en geç 6 yılda bir yenileniyor.
ISAF SHF Fuarı 2015
I
SAF SHF, Yangın, Acil Durum, Arama-Kurtarma alanlarındaki tek fuarı olan 19. Uluslararası Fire&Rescue Fuarı ve İş Sağlığı ve İş Güvenliği alanındaki tek fuarı olan 4. Uluslararası Safety&Health Fuarı olarak 10–13 Eylül 2015 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşmeye hazırlanıyor.
Yangın ve İş Sağlığı Sektörleri
İş sağlığı ve iş güvenliği, yangın, arama kurtarma, acil durum sektörlerini bir araya getirerek, en önemli konferanslardan biri haline gelen Safety&Fire Konferansı, ISAF SHF ile eş zamanlı olarak gerçekleşiyor. Sektör firmalarını, kamu kurum ve kuruluşlarını, akademisyenleri, sivil toplum kuruluşlarını ve ilgili profesyonelleri bir araya getirecek olan Safety&Fire Konferansı, Safety ve Fire olarak iki ana bölümde düzenlenmektedir.
14
Sağlık ve Güvenlik
P
rizma-HR tarafından Personel Özlük İşlemleri, Bordrolama ve Sosyal Güvenlik Kurumu Nezdinde Örneklerle Bordro Hesaplama Uygulamaları Eğitimi düzenlendi. Ataşehir’de düzenlenen eğitimi İş ve Sosyal Güvenlik Danışmanı Cengiz İmeci verdi. Personel özlük işlemleri ve bordrolama konusunda önemli bilgilerin paylaşılan eğitim sonunda katılımcılara eğitimin dokümanları ve sertifikaları verildi.
Logo Bozum Kampanyası
İ
stanbul Kültür Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi öğrencileri 2022 Katar Dünya Kupası için yapılan inşaatlarda 900 işçinin hayatını kaybetmesi nedeniyle, sponsorların dikkatini çekmek için ‘logo bozum’ kampanyası gerçekleştirildi. İşte o logolar:
önce sağlık ve iş güvenliği!
HİZMETLERİMİZ • İş Sağlığı Hizmetleri • İşyeri Hekimi Görevlendirme • Diğer Sağlık Personeli Görevlendirme • Portör Muayenesi • Çalışma Ortamı Sağlık Gözetimi • İş Güvenliği Hizmetleri • İş Güvenliği Uzmanı Görevlendirmesi • Risk Değerlendirmesi • Acil Durum Planı Hazırlama • İş Güvenliği Danışmanlığı
İK BİRİMLERİ İŞL NL VE
OSGBDER
2014
İD CİLER ERNEĞ ME İ ET
SAĞLIK V TAK EG OR Ü
Prizma İşyeri Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi Hizmetleri Tic Ltd Şti.
Üyesidir.
Esenkent Mahallesi Barajyolu Caddesi Erbap Sokak (Ateş Sokak) No:4 3 A Ümraniye İstanbul Tel: +90 (216) 573 67 81 E-posta: info@prizma-osgb.com www.prizma-osgb.com.tr
15
KAMUDAN
İSG KATİP Sistemi 8 Haziran 2015’te Güncellendi Eğitim Kurumlarını ve Ortak Sağlık Güvenlik Birimlerini Bilgilendirme amacıyla İSGGM tarafından yapılan toplantıların ikincisi 10 Haziran 2015 tarihinde TOBB konferans salonunda gerçekleştirildi. Açılış konuşmasını İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcısı Dr. Rana GÜVEN’in yaptığı toplantıda İSG-KATİP sisteminde yapılan güncellemeler ve bazı yeni gelişmeler aktarıldı.
İSG-KATİP Nedir?
8
Haziran 2015 tarihi itibariyle kullanıma açılan İSG-KATİP sisteminde yeni sürümündeki işlem ve süreçler hakkında eğitim kurumlarına ve ortak sağlık birimlerine bilgilendirme sunumu yapıldı. Ayrıca OSGB ve eğitim kurumlarının iş ve işlemlerinde dikkat etmesi gereken hususlar ile ilgili birimlerin denetimlerine dair esaslar aktarıldı.
İSG-KATİP Sistemindeki değişiklikler •
•
16
Bu sistemde görevlendirilen İSG profesyonellerinin (iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli) aylık 180 saat olan tam zamanlı çalışma süresi 195 saate çıkartılmış ve 37 saat olan fazla mesai süreleri ise 22,5 saate düşürülmüştür. Dolayısıyla yeni dönemde bildirim yapılırken çalışma süreleri bu belirlenen süreler üzerinden çalışmaya esas kabul edilmelidir. Hali hazırda 180 saat olarak girilmiş olan tüm içe görevlendirmeler kısmi süreli görünmektedir. Bu şekildeki mevcut içe görevlendirmeler iptal edilerek 195 saat olarak girildiği takdirde tam zamanlı kabul edilecektir. Bunun için; ilgili tüm dışa görevlendirmeler tek tek iptal edilmeli, daha sonra içe görevlendirme iptal edilmelidir. Bu noktadan sonra tekrar İsg profesyonellerinin 195 saat (tam zamanlı çalışma süresi) + 22,5 saat (fazla mesai süresi) olarak içe görevlendirme baştan girilerek işlem yenilenmelidir.
Sağlık ve Güvenlik
İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetleri Yönetmeliği Madde 4, d bendinde şu şekilde tanımlanmıştır: • İSG-KATİP: İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri ile ilgili iş ve işlemlerin Genel Müdürlükçe kayıt, takip ve izlenmesi amacıyla kullanılan İş Sağlığı ve Güvenliği Kayıt, Takip ve İzleme Programını ifade eder. • İl bazında A,B ve C sınıfı uzmanları sorgulamak için; http://www.isgkatip.com/index.php adresinden faydalanabilirsiniz. • T.C. Kimlik numaranız ile havuza kendinizi eklemek için ise; http://www.isgkatip.com/adduzman.php adresini kullanabilirsiniz. • Bunun dışında veri eklemek için, e-devlet portalı üzerinden e-devlet şifresi, mobil imza veya elektronik imza ile giriş yaptıktan sonra isg-katip üzerinde kayıtlı bilgilerinizi düzenlemek içn aşağıdaki adresi kullanabilirsiniz; http://isgyh.csgb.gov.tr/Logout.aspx
•
Yenilenen sözleşme bildirimlerinin işletmelerin E-bildirge yöneticisi tarafından 5 gün içerisinde onaylanması sağlanmalıdır. Aksi takdirde bu süre zarfında onay bekleyen görevlendirmeler sistemden otomatik olarak düşecek ve bildirim iptal olacaktır. Sadece tam zamanlı sözleşme yapılan işletmelerde fazla mesai çalışması yapılabilinecektir.
17
DÜNYADAN
ITUC işçiler için en kötü ülkeleri belirledi;
Küresel İşçi Hakları Endeksi açıklandı Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) “Küresel İşçi Hakları Endeksi” isimli araştırmasıyla ülkeleri işçi haklarına gösterdikleri saygıya göre derecelendirdi. 141 ülkeyi, hukuksal ve pratik olarak işçi haklarının en çok korunduğu ülkeden en az korunduğu ülkeye doğru sıraladı.
U
luslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) ‘Küresel İşçi Hakları Endeksi’ isimli araştırmasıyla ülkeleri işçi haklarına gösterdikleri saygıya göre derecelendirdi. Rapora göre Körfez ülkeleri işçiler için en kötü yerler haline gelirken, Avrupa’da uygulanan kemer sıkma politikaları işçi haklarında düşüşe yol açtı. Türkiye’deki sendikal hak ihlalleri ve sendikaların barışçıl gösterilerine yönelik polis müdahalesi de raporda yerini aldı. ITUC Küresel İşçi Hakları Endeksi, 141 ülkeyi, hukuksal ve pratik olarak işçi haklarının en çok korunduğu ülkeden en az korunduğu ülkeye doğru sıraladı. ITUC Genel Sekreteri Sharan Burrow: “Körfez ülkelerindeki insanlık dışı ‘kafala’ sistemi, Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerini işçiler için en kötü yerler haline getiriyor. Avrupa’da özellikle son 1 yıldır uygulanan ve endişelendirici hale gelen kemer sıkma politikaları işçi haklarında düşüşe yol açtı” dedi. 30 yıldır dünya genelinde sendikal hakların durumu ile ilgili veriler toplayan ve raporlar hazırlayan ITUC son iki yıldır Küresel İşçi Hakları Endeksi yayımlıyor. Böylece hükümetlere ve şirketlere, yasalarının ve tedarik zincirlerinin son 12 ayda nasıl kötüleştiğini veya iyileştiğini görme şansı veriyor. EN KÖTÜ 10 ÜLKE • İşçiler için en kötü 10 ülke: Belarus, Çin, Kolombiya, Mısır, Guatemala, Pakistan, Katar, Suudi Arabistan, Swaziland ve Birleşik Arap Emirlikleri • İşçi haklarının en gelişmiş olduğu ülkeler ise: Uruguay, Finlandiya, Hollanda, Norveç ve Avusturya • Kolombiya ve Guatemala’daki işçiler daha iyi çalışma koşulları için müzakere etmeye çalışırken 18
Sağlık ve Güvenlik
•
katledildiler. Katar ve Suudi Arabistan’da ise göçmen işçiler modern kölelik koşullarında hukuksuzca çalıştırılıyor 141 ülkenin 73’ünde işçiler daha iyi çalışma koşulları talep ettikleri için işten çıkarma, ceza, maaş kesintileri ile karşılaşırken, 84 ülkede patronlar yasa dışı stratejilerle sendikaları görmezden geliyor
100 İŞÇİ TUTUKLANDI Kamboçya, Kosta Rika, Paraguay ve Ukrayna gibi ülkelerde barışçıl sendika gösterileri şiddet ile bastırıldı. Katar’da yaklaşık 100 işçi düşük ücretlere karşı greve gittikleri gerekçesiyle kasım ayında tutuklandı. Filipinlerde ise mart ayında bir sendikacı öldürülerek 2010’dan bu yana bu ülkedeki 18. cinayet işlenmiş oldu. GÖSTERGELER 2015 ITUC Küresel Haklar Endeksi ülkeleri 97 göstergeye göre sıraladı ve ülkeleri birden beşe kadar sıraladı. • Düzensiz hak ihlalleri: Finlandiya ve Uruguay dahil olmak üzere 16 ülke • Tekrar eden hak ihlalleri: Japonya ve
• • • •
İrlanda dahil olmak üzere 26 ülke Düzenli hak ihlalleri: İsrail ve Avustralya dahil olmak üzere 36 ülke Sistematik hak ihlalleri: ABD ve Polonya dahil olmak üzere 27 ülke Hakların garantisi olmayanlar: Belarus, Çin, Nijerya ve Türkiye dahil olmak üzere 27 ülke Hukuksal aksamalar sebebiyle hakların garantisi olmayanlar: Suriye, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Filistin dahil olmak üzere 9 ülke
RAPORDAKİ ÖNEMLİ NOKTALAR: • 141 ülkede işçilere yönelik tutuklamalar 35’ten 44’e yükseldi • Ülkelerin yaklaşık yüzde 60’ında işçiler temel haklarından yararlanamıyor • 11 ülkede sendikacılar öldürüldü. Bu cinayetlerin 22’si Kolombiya’da gerçekleşti • Ülkelerin yüzde 70’inde işçilerin grev hakkı gasbediliyor • Ülkelerin üçte ikisi işçilerin toplu pazarlık haklarını tanımıyor • Ülkelerin yarısından fazlasında işçiler hukuksal haklarından faydalanamıyor
Markanızla Var Olun... MARKA TESCİL BELGESİ İLE FABRİKALARIN VE FİRMALARIN KAPATILDIĞINI BİLİYOR MUYDUNUZ? İSMİNİZİ BİR BAŞKASI TESCİLLEMEDEN KORUMA ALTINA ALIN! MARKA TESCİLİ HAKKINDA ÖNEMLİ UYARI! Ticaret Odası tarafından tescil edilen şirket ünvanınız, Türk Patent Enstitüsü tarafından, sizinle aynı sektörde faaliyet gösteren bir başka firma adına sizden önce MARKA olarak tescil edilmiş olabilir. Bu durumda isim hakkı ihlali sebebi ile; • Kullanılan ismin men edilmesi • Piyasadaki malların toplatılması • Tabela, reklam, kartvizit, broşür v.b. ürünlerden markanın silinmesi • Adli para cezası • İş yerlerinin 1 yıldan az olmamak üzere kapatılma ve ticaretten men cezası • Ticaret kanununun 1524. maddesi uyarınca şirketlerin markalarını / firma ünvanlarını tescil ettirmeleri gerekmektedir.
Böyle bir sorunla karşılaşmamak, şirket ünvanınızın marka olarak tescil edilip edilemeyeceğini öğrenmek için ücretsiz marka araştırma hizmetimizden yararlanmanızı ve MARKANIZI TESCİL ettirmenizi öneriyoruz. Hak sahibi iken TAKLİTÇİ DURUMUNA düşmemek için, MARKA TESCİLİNİZİ vakit kaybetmeden GERÇEKLEŞTİRİN!
İSG ve OSGB firmalarına özel tescil yapıldığını biliyor musunuz? OSGBDER üyelerine özel indirim!
HİZMETLERİMİZ • Marka Tescili • Danışmanlık • Ücretsiz Marka Araştırma • Uluslararası Patent • Yurtdışı Marka Tescili • Tasarım Tescili • Patent
• Faydalı Model • Barkod • Web Tasarım • Domain • ISO Belgelendirme • TSE - HACCP • CE Belgesi
Firmamız TÜMSİAD üyesidir M. Akif Mah. Şahinbey Cad. No: 75 Kalemkuş İş Merkezi Kat: 4 D: 8 Çekmeköy / İstanbul Tel: (216) 641 30 40 pbx Gsm: (542) 730 33 44 e-mail: info@markapatentalmak.com
www.markapatentalmak.com
19
DÜNYADAN
Çalışanlar ‘Mutsuz’ ve ‘Hasta’
Bir dizi araştırma iş yeri stresinin yol açtığı sağlık sorunlarını ortaya koydu. Mutsuz çalışanların diğerler çalışanlara oranla kalp sorunları ve depresyona yakalanma riski artıyor.
A
BD’de iş memnuniyeti dibe vururken işyeri koşullarının yarattığı ruh sağlığı sorunları sorgulanıyor. Kötü niyetli bir yönetici, performans değerlendirmeleri ve işyeri ilişkileri, en az iş güvencesi kadar önemli. Uzun yıllardır işyeri stresinin yol açtığı olumsuz sonuçları inceleyen ruh sağlığı uzmanları şimdi dikkatlerini sorunun nedenlerine çeviriyor. Uzun çalışma saatleri, kötü patronlar ve ofisteki sataşmalar gibi olağan şüphelilerin yanı sıra pek beklenmeyen bazı nedenleri de ortaya çıkardılar. İş yeri sağlığı konusundaki çalışmalar Amerika Birleşik Devletleri’nde işçi memnuniyetinin tüm zamanların en düşük seviyesine indiği günlere denk geldi. Yönetim alanında çalışmalar yürüten Conference Board’ın raporuna göre, ABD’de çalışanların sadece yüzde 45’i işlerinden memnun; bu oran 1987’de yüzde 61’di. 5 bin haneyi kapsayan araştırmaya gören sorun iş güvencesinden başka etmenlere de dayanıyor. Çalışanlar işin düzenleniş biçiminden, kurumlarının sağlığından ve yöneticilerinin kalitesizliğinden de muzdarip. Bir dizi araştırma iş yeri stresinin yol açtığı sağlık sorunlarını ortaya koydu. Mutsuz çalışanların diğerlerinin yanı sıra kalp sorunları ve depresyona yakalanma riski artıyor. Bu
20
Sağlık ve Güvenlik
ay içinde Danimarkalı araştırmacılar 12 bin hemşireyi kapsayan 15 yıllık bir çalışmanın sonuçlarını açıkladı ve aşırı çalışan hemşirelerin kalp krizi geçirme riskinin iki kat arttığını açıklandı. İngiltere’de yapılan ve 6 bin işçiyi 11 yıl boyunca izleyen bir çalışmada düzenli olarak günde 10 saatten fazla çalıştırılan işçilerin 7 saat çalıştırılanlara göre kalp hastalığına yakalanma riskinin yüzde 60 arttığını gösterdi. Kaliforniya Üniversitesi’nden klinik psikolog Samuel A. Culbert, yıllık değerlendirmelerin sadece çalışanlar için aşırı strese yol açmadığını, yöneticiler dahil herkesi daha verimsiz kıldığını öne sürüyor. Değerlendirmelerin anlamsız hale gelecek kadar öznel olduğunu ve çalışanın patronla ilişkisine dayandığını belirtiyor. Culbert, adil olmayan bir değerlendirme nedeniyle kariyeri mahvolan insanlarla ilgili çok sayıda hikaye dinlediğini vurguluyor. Bütün uzmanlar değerlendirmelerin kaldırılması konusunda onunla aynı fikirde değil. Stanford Üniversitesi’nden Robert I. Sutton’a göre değerlendirmeler düzgün yapıldığı takdirde işe yarayabilir. “Ama tipik olarak
o kadar kötü uygulanıyorlar ki yapmamak daha iyi.” Lucix şirketinin yöneticisi Mark Shahriary, çalışanlar üzerinde yarattığı inanılmaz baskıyı gördükten sonra performans değerlendirmesi yapmaktan vazgeçtiklerini anlatıyor. “İnsanlar değerlendirmeyi kim olduklarıyla karıştırıyor. Eğer ‘işte verimli değilsin’ şeklinde bir değerlendirme duyarlarsa bunu ‘insan olarak verimli değilsin’ diye algılıyorlar.” İş yeri sağlığıyla ilgili bir başka alan da yöneticilerin çalışanların ruh sağlığı üzerindeki etkisini ele alan “yıkıcı liderlik” konusu. İş yerinde stres tamamen ortadan kaldırılamasa da, araştırmalar yöneticileriyle iyi ilişkisi olan çalışanların daha iyi başa çıkabildiğini gösteriyor. Clemson Üniversitesi’nden Robert R. Sinclair, “Eğer bir işletmeye danışmanlık veriyorsam moral sorunları varsa ilk baktığım şey çalışanların yöneticileriyle ilişkisi olur” diyor ve ekliyor: “Güvenle söyleyebileceğimiz bir sonuç yöneticileriyle iyi ilişkileri olan çalışanların stresli durumlarla daha iyi başedebildiği. Kötü patronlarsa inanılmaz bir stres kaynağı.” * Bu makaleyi Erhan Üstündağ NY Times’dan kısaltarak Türkçeleştirdi.
21
BİZDEN
OSGBDER
Sektörün Sesi Olacak Ortak Sağlık ve Güvenliği Birimleri (OSGB) işletmecilerinin bir araya gelerek kurduğu Ortak Sağlık ve Güvenliği Birimleri İşletmecileri Derneği (OSGBDER) sektörün sesi olacak. OSGBDER Genel Başkanı Cengiz İmeci, sektörün yaşadığı sorunları ve bunların çözüm yollarını hep birlikte bulacaklarını söyledi.
O
SGB işletmecileri uzun süre üzerinde çalıştıkları dernekleşme sürecini başarıyla tamamladı. 2014 yılının son ayında sektörün önde gelen firmaları OSGBDER ile tek çatı altında toplandı. İçişleri Bakanlığı’nın onayı ile geçen Aralık ayında faaliyete geçen OSGBDER, sektörün büyümesinde ve ilerlemesinde önemli katkılarda bulunacak. OSGBDER Başkanı İmeci, derneğin kuruluşu ile ilgili şunları söyledi: “OSGB sahipleri olarak mesleğimize saygınlık kazandıracak, birlikte mücadelemizi sürdüreceğimiz İş Sağlığı ve Güvenliği sektöründe ilk ve tek olan sivil toplum kuruluşu olan derneğimizi kurmamızın gururunu yaşamaktayız.” Derneğin neler yapacağına gelince… İmeci, amaçlarının dernek aracılığıyla Türkiye genelindeki Ortak Sağlık ve Güvenlik
Birimlerinin birbirlerini tanımalarını istediklerini belirtiyor. Derneğin önemli hedeflerinde bir diğeri ise mesleki ve sektörel sorunları tespit ederek çözüm yolları aramak, karşılıklı bilgi alışverişinde bulmak… İmeci, dernek üyelerinin katkıları ve desteği ile her geçen gün daha da güçleneceklerini sözlerine ekliyor.
Tüm Firmaları Üye Olmaya Bekliyoruz İmeci, sektörün güçlenmesi ve sorunlarına hızlı çözüm bulması için tüm firmaları derneklerine üye olmaya davet etti. Bu sayede ortak sorunlarına daha kolay çözüleceğini ifade eden başkanı şunları söylüyor: “Ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği yönetimini geliştirecek çalışmaları desteklemek ve daha fazla çalışma yapılabilmesini sağlayacak politikalar üretmek istiyoruz. Ayrıca hem dernek çalışmalarına hem de üyelerimize yol gösterecek etik ilke ve değerleri oluşturmayı, bunları uygulamayı hedefliyoruz.” OSGBDER, faaliyete geçtiği günden beri süratle yol alıyor. Üyeleri arasında koordinasyon ve desteği sağlayan dernek, firmalarının İş Sağlığı ve Güvenlik mevzuatına ilişkin standartları oluşturuyor. Çalışmalar bunlarla sınırlı değil. Önümüzdeki dönem için derneğin hedefleri arasında şunlar yer alıyor:
22
Sağlık ve Güvenlik
• Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimlerinin iş dünyasındaki statülerini sağlamlaştırmak ve ülke ekonomisine katkılarını arttırmak amacıyla bu alanda faaliyet gösteren şirketlerin yürütmekte oldukları faaliyetlere destek olmak • Şirketlerin faaliyetleri ile ilgili olarak karşılaştıkları güçlüklerin aşılması amacıyla gerekli desteği sağlamak • Firmaların sektörde tanınırlılık ve faaliyet tanınırlığı çalışmalarını yürütmek • Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri arasında bilgi, birikim ve sinerjinin sağlanması ile bu amacıyla panel, konferans, eğitim, fuar düzenlemek • ILO ve/veya AB standartlarının Türkiye’ye getirilmesini sağlamak.
OSGBDER Yönetim Kurulu Seçildi
14 Nisan 2015 tarihinde yapılan 1. Genel Kurul’da OSGBDER’in ilk yönetim kurulu da belirlendi. Ayrıca Genel Kurul’da alınan karar ile OSGBDER’in Tüm İş Sağlığı ve Güvenliği Dernekleri Federasyonu’na katılmasına karar verildi.
YÖNETİM KURULU Sıra No Adı ve Soyadı
Temsil Edilen Tüzel Kişiliğin Adı
Seçildiği Görev
1
Cengiz İmeci
Prizma İş yeri Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi Hizmetleri Ticaret Ltd. Şti.
Genel Başkan
2
Sami Durgun
İstanbul Teknik Sağlık Danışmanlık Müh Eğit San ve Tic. Ltd. Şti.
Genel Başkan Yardımcısı / İdari İşler
3
Ferhat Patan
Çevre Kalite İş Güvenliği Danışmanlık Tic. Ltd. Şti.
Genel Başkan Yardımcısı / Mali İşler
4
Yusuf Gedik
Kadim Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi Eğitim Danışmanlık San ve Tic. Ltd. Şti.
Üye
5
Tayfun Saka
İstanbul Kuzey Ortak Sağlık ve Güvenlik A.Ş.
Üye
6
Necati Aloğlu
En Tepe Sağlık ve İş Güvenliği Hizm. Tic. Ltd. Şti.
Yön. Kur. Yed. Ü.
7
Ramazan Yılmaz
Emiryapı Müh. San. ve Tic. Ltd. Şti.
Yön. Kur. Yed. Ü.
8
Burak Kızıleniş
Odak OSGB Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi İş Güvenliği ve Eğt. Hizmetleri Ltd. Şti.
Yön. Kur. Yed. Ü.
9
İsmail Murat Bayık
Bayraklı Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi ve Dan. Ltd. Şti.
Yön. Kur. Yed. Ü.
10
Yusuf Çelik
Forum İş Sağlığı ve Güvenliği Hiz. Ltd. Şti.
Yön. Kur. Yed. Ü.
11
Uğur Temiz
Değişim İş Sağlığı ve Güvenliği Hiz. Dan. Tic. Ltd. Şti.
Den. Kur. Başk
12
Sinan Çalapverdi
Bilgin OSGB Çevre Danışmanlık Hizmetleri Eğitim Tic. ve San. Ltd. Şti.
Den. Kur. As. Ü
13
V. Kahraman Temir
İkon Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi Tic. Ltd. Şti.
Den. Kur. As. Ü
14
Bülent Oral
Şahin OSGB İş Sağlığı ve Güvenliği Ortak Hizmet Birimi Tic. Ltd. Şti.
Den. Kur. Yd. Ü
15
Emel Akbal
Emel Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi Dan. İnş. Tic. Ltd. Şti.
Den. Kur. Yd. Ü
16
Namık Kemal Coşkun Çoşkun Ortak Sağlık Güvenlik Birimi Özel Sağlık Eğitim ve Danışmanlık Hizm. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.
Den. Kur. Yd. Ü
23
GÜNDEM
OSGB HİSİP Başlıyor
İşyerlerine sunulan iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin daha fazla kişiye ulaşabilmesi, daha etkin ve kaliteli hizmet sunulması, hizmetlerin görünür etkilerinin olması amacıyla İSG Genel Müdürlüğü çeşitliği projeler yürütüyor.
i
SGGM, ÇSGB OSGB Şube Sorumlusu Mustafa Tülü bir süre önce, OSGB Hizmet Standartlarının İyileştirilmesi Projesi (OSGB HİSİP)’nin hayata geçirildiğini açıkladı. Tülü, OSGB HİSİP’in iş sağlığı ve güvenliği hizmeti vermekle yetkili olan birimlerin sürdürülebilir ve kaliteli servis verebilmesi için hazırlandığını vurguluyor. Tülü, “Geçtiğimiz yıllar içerisinde sahada çalışan uzmanlarla ve işverenlerle yaptığımız konuşmalarda, İSG hizmetlerine dair problemlerden bahsederken sıkça dile getirdiğimiz “emekleme” döneminin sonuna geldiğimizin bir göstergesi bu proje. İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerine ilişkin verilere baktığımızda OSGB aracılığı ile hizmet verilen işyeri sayısının, çalışanlar arasından görevlendirme yapmak sureti ile hizmet verilen işyeri sayısının yaklaşık dört katı olduğu gözlemlenmektedir. İstatistiki veriler dikkate alındığında, İSG hizmetlerinin iyileştirilmesi ve standart bir kaliteye kavuşturulması için de OSGB hizmetlerinin iyileştirilmesi öncelik kazandı” açıklamasını yapıyor.
Proje 2 aşamalı OSGB HİSİP’in iki dönemde gerçekleştirileceğini açıklayan Tülü, birinci dönemin pilot uygulamaları içereceğini ifade ediyor. Bu dönemde öncelikli olarak maden ve inşaat sektöründe hizmet veren farklı büyüklükteki birimlerin hizmetlerinin değerlendirilmesi ve yine bu birimlerin de görüş ve önerileri dikkate alınarak bir standart çalışması yapılması öngörülüyor. İkinci dönem ise hazırlanan standart doğrultusunda ülke genelinde yaygınlaştırma ve iyileştirme sürecini kapsıyor. OSGB HİSİP kapsamında, iyileştirme yapılacak birimler ve bu birimlerin müşterisi olan işyerleri ziyaret edilecek. Sahada verilen hizmetleri kapsayacak şekilde gözlem yaparak mevcut durumu ortaya koymakla işe başlanacak. Ortaya çıkan 24
Sağlık ve Güvenlik
sonuç hakkında da birim yetkilileri ve çalışanları ile görüşülecek ve alınması gereken tedbirler konuşulacak. Sonuçta, taraflarca mutabık kalınacak bir faaliyet takvimi belirlenecek. Bir sonraki adımda ise hazırlanan takvime uygun olarak hizmetlerin standart bir kaliteye ulaştırılıp ulaştırılmadığı gözlemlenerek ilgili birimin gelişimi bilimsel olarak ortaya konulacak. Tülü, “Bu proje ile elde edilen kazanımların sürdürülebilir olması adına, yapılan çalışmalar ve alınan görüşler sonucunda, farklı sektörlerde hizmet veren farklı büyüklükte birimlerin yapılarına uygun ortak bir standart yayınlanması da hedeflerimiz arasında. Proje kapsamında yürütülecek eğitim ve uygulama faaliyetleri sonucunda, ülkemizdeki harici İSG hizmetlerinde profesyonel ve uluslararası standartlara uygun bir hizmet sunumunun sağlanması ve daha güvenli bir çalışma hayatının
Mustafa Tülü Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Elektirk - Elektronik Mühendisi desteklenmesi amaçlanmaktadır. OSGB sorumlularının da aynı hedef doğrultusunda çalışmalarını planladıklarını düşünüyor ve bu proje zemininde sağlanacak işbirliği ile kalıcı bir farkındalık/farklılık ortaya konulacağına inanıyoruz” diyor.
İş Güvenliği Uygulamadaki Sıkıntılar ve Öneriler • 680 bin işyerinden sadece 210 bin işyeri sözleşme yapmış • OSGB hissedarların İSG Uzmanı ve / veya İş yeri Hekimi olmaması • İş Güvenliği Uzmanı yetkinlik sürecindeki sıkıntılar • İş Kazası sonucu yargı süreci ve yargı mensupların yaklaşımı • İSGKATİP ile ilgili sıkıntılar • Bireysel ve OSGB hizmet bedelini SGK’ya fatura etmesinin sağlanması • İKNAM (İş Kazası Kök Neden Analiz Merkezi) kurulmalı • Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği mevzuatında değişiklikle sigorta ekspertizleri olma kriterinde i�ş güvenliği uzmanı olma zorunluluğu getirilmelidir. • Ulusal Veri Merkezine bağlı İSG programı kullanma zorunluluğu getirilmelidir. • Etkin denetim modeli oluşturulmalıdır.
25
DOSYA
OSGB’LER VE SEKTÖR “DOĞRU FİYAT POLİTİKASI”YLA BÜYÜYECEK Sektörün önde gelen firmalarının temsilcileri yanlış fiyat politikasının OSGB’lere ciddi zararlar verdiğini görüşünde... Yersiz pazarlıklar, haksız rekabet henüz emekleme aşamasında olan sektörü kalitesiz işgücü, kalitesiz hizmet kısır döngüsüne çekiyor. Firma temsilcilerine bu kısır döngüyü nasıl kırabileceklerine dair şu dört soruyu yönelttik: Aldığımız yanıtlarla, firmaların doğru fiyat politikasının OSGB’lere maddi kazanç kadar itibar ve kalite kazandıracağı konusunda hemfikir olduğunu ortaya koyuyor. Firma sahiplerinin bu konudaki görüşlerinin detayı haberimizde yer alıyor.
1 2 3 4
OSGB’ler nasıl bir fiyat politikası izlemeli? Fiyatların belirlenmesinde dikkat edilen unsurlar nelerdir? OSGB’lerde fiyat ve kalite politikasının paralel ilerlemesi için nelere dikkat edilmesi gerekiyor? Fiyat politikasında yapılan hatalar OSGB’lere ne tür zararlar veriyor? Haksız rekabetin önün geçmek, OSGB’lerin kalite standartını yükseltmek ve sabit tutmak için önerileriniz nelerdir?
26
Sağlık ve Güvenlik
TAYFUN SAKA
İnşaat Mühendisi A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Kuzey OSGB Mesul Müdürü
Taban fiyat politikası izlenmelidir. Her bir tehlike sınıfı için minimum bir fiyat olmalı ve hiçbir koşul altında minimum fiyatın altına inilmemesi gerekiyor. Pazarlık anlayışı tamamen kaldırılmalıdır.
“
Bir OSGB’nin çalıştığı lokasyona üstelik yüzde 50 fiyat kırarak, teklif istenmediği halde teklif gönderen OSGB’ler olduğu sürece bunun önüne geçmemiz zor görünüyor.
”
✓ ✓
Ücretlendirmedeki taban fiyat uygulaması, çalıştırılan personelde de uygulanmalıdır. Düşük maliyetli, iş bilmeyen personel yerine, sorumluluğunu bilen personelle çalıştırılmalıdır. OSGB’lerin anlaştığı fiyat ne kadar iyi olursa, iç denetim imkanları artacağından hizmet kalitesi de o kadar artacaktır. Fiyat politikasında yapılan hatalar nedeniyle düşük maliyetli personel çalıştıran OSGB’ler, bunun zararını görüyor ve kemik kadro oluşturamıyor. Buna bağlı olarak müşterileri tarafından çok sık personel değiştirdiği için eleştiriliyor ve bir sure sonrA ucuza aldığı işi de kaybediyor. Ayrıca maliyetinin düşük olması nedeniyle bir personele bir çok işyeri verilerek, performans kaybına ve kalite kaybına neden olunuyor. Bu konuda gelecek dönemlerde açılacak herhangi bir davada, müşteri bazlı eksik evrak ve benzeri konularla karşı karşıya kalınacağını düşünüyorum.
✓
Bir OSGB’nin çalıştığı lokasyona yüzde 50 fiyat kırarak, teklif istenmediği halde teklif gönderen OSGB’ler olduğu sürece bunun önüne geçmemiz zor görünüyor. Raiç fiyat uygulanmalı ve bağımsız firmalarca denetlenmeli, kontrol mekanizması kurulmalıdır. Muhasebesi çok büyük olan firmalar maliye denetimi öncesi bağımsız firmaları çağırarak kendi hesaplarını nasıl kontrol ediyorsa, firmalar cezai işlem yapılmaması adına kendilerini denetletmeli ve bu denetimlerde işini yapmayan uzmanı ve ücret politikasını uygulamayan OSGB’lere puan verilmedir.
✓
27
DOSYA
BÜLENT ORAL
Maden Mühendisi A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Şahin OSGB Genel Koordinatörü
OSGB’ ler sektörel bazda tavan ve taban fiyat aralıkları belirlemeli, çalışan sayısını birincil unsur dışında bırakıp proses ve iş niteliği kavramları öne çıkarılmalıdır. İşverenlerin yaptıkları işleri OSGB’lere doğru aktarmaları ve eksik bilgi vermemeleri konusunda uyarılmalıdır. Sözleşme hükümlerine bir madde ile işe başlangıç bilgilendirmelerinin eksiksiz verilmesi, aksi takdirde ilave ücret geleceği bildirilmesi gerekeceği işverene yazılı olarak bildirilmelidir.
✓ “
OSBG’ler bir centilmenlik protokolu yaparak sektörel bazda alt ve üst limitleri belirlemelidir.
”
OSBG’ler hizmet içi eğitim çalışmaları yaparak elemanlarını desteklemeli, OSGB üst yönetimi uzmanlarının firmalarında yaptıkları çalışmaları kontrol etmelidir. Firma yönetiminin çalışmalar ve uzman hakkındaki düşünceleri öğrenmelidir.
✓
Yapılan iş gereği ücretlendirme yüzde yüz doğru belirlenemese bile fiyat aralıklarının tavan - taban açıklığı arttıkça işverenin sisteme olan inancı azalacak, haklı olarak işi en ucuza yapanı tercih edecektir. Bu da nitelikli ve işini önemseyen birçok OSGB’yi mali olarak çıkmaza sokacaktır.
✓
OSBG’ler bir centilmenlik protokolu yaparak sektörel bazda alt ve üst limitleri belirlemelidir. İş gereği özel konuma sahip işyerlerinde yapılan özel anlaşmaların OSBGDER yönetimine bir bilgi notu ile iletilmesi halinde kendilerine duyulan sempati ve güveni artacaktır.
✓
28
Sağlık ve Güvenlik
V. KAHRAMAN TEMIR İkon OSGB Yönetim Kurulu Başkanı
OSGB’ler çok yeni bir sektör olduğundan fiyat politikasının zaman içinde oturacağını ve raiç fiyatlar belirleneceğini düşünüyorum. OSGB yöneticilerinin burada fiyat sklasını oluştururken, alınan risk ile yapılan iş arasında bir orantı kurması gerekiyor.
✓ “
OSBG’lere standart fiyat sisteminin getirilmesi gerekiyor. Böylece bütün OSGB’ler arasında rekabet fiyat açısından azalacaktır.
OSBG’lere standart fiyat sisteminin getirilmesi gerekiyor. Böylece bütün OSGB’ler arasında rekabet fiyat açısından azalacaktır.
✓ ✓ ✓
Bununla birlikte OSGB’ler yaptıkları iş ve kalitesiyle farkını koymaya çalışacak, bunu başarabilenler sektörde tutunacaktır. Aksi halde fiyat olarak rekabet bütün sektör çalışanlarına zarar veriyor. Çalışan personelin sürekli olarak eğitilmeli ve İSG uzmanlarının sekötrel bazda meslekleriyle alakalı işlerde görevlendirilmeli.
”
29
DOSYA
NECATİ ALOĞLU
Endüstri Mühendisi Entepe OSGB Genel Koordinatör
Maliyet hesabı yapmak yeterli olacaktır. Sektörde maliyetler bellidir. İki önemli girdimiz vardır; 1-Hekim maliyeti 2Uzman maliyeti. Maliyetler bellidir. Sıfır veya sıfırın altında karla iş yapılabilir mi? Ya da meslektaşlarımız maliyetleri nasıl düşürebiliyorlar? Bu da en önemli saydığım haksız rekabet konusuna giriyor.
✓ “
İhale şartnamesini okumadan ihaleye giren ve anlamsız rakamlar verenler var. Üretmediği bir hizmete fiyat biçen ve başkasının ipiyle kuyuya inen ve sıkıştığında kaçanlar var.
”
30
Sağlık ve Güvenlik
Yıllarca kalite ve fiyat analizleri yaptık, belli bir kar marjının korunması bile ilk aşamada ayakta kalmayı ve sürdürülebilir olmayı sağlayacaktır. Taban fiyatın oluşturulması çok önemlidir. Yasal bir hizmet sunuyoruz, taban fiyat oluşursa müşteri bunu kesinlikle kabul eder ve fiyatlar bir yerde oturur. İki yıldır enflasyona rağmen hale düşük teklif alabildiğini söyleyen ve fiyat indirimi talep eden işyerleri oluyor.
✓
Kesinlikle iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin hedefine ulaşamaması ve bir çok OSGB’nin kapanmasına sebep olacaktır. Hala kar edip etmediğini hesaplamayan şirketler olduğunu düşünüyorum. İhale şartnamesini okumadan ihaleye giren ve anlamsız rakamlar verenler var. Üretmediği bir hizmete fiyat biçen ve başkasının ipiyle kuyuya inen ve sıkıştığında kaçanlar var.
✓
Öz eleştiri yapıyorum. istisnalar kaydeyi bozmaz . Hesap kitap yapamayan, hiç işletmecilik yapmamış arkadaşlar var. Müşteri de bizi kullanabiliyor. Çok önemli ve riskli olduğuna inandığım bu hizmeti, bu kadar aşağı düşürmeye kimsenin hakkı yok. Anlamsız rekabete de gerek yok. Yanıbaşında hizmet almak için OSGB bekleyen bir işyeri dururken çok iyi şartlarda hizmet alan başkasının müşterisine asılmak kolaycılıktan da öte onursuz bir hareket olduğunu düşünüyorum.
✓
OSGB KALİTE
OSGB’lerin Kalite Yönetimi Ülkemiz ‘iş güvenliği uzmanı’ kavramıyla 2005 yılında tanıştı. Önceki yıllarda bu belgeye sahip mühendisler vardı ancak ‘iş güvenliği uzmanlığı’ hukuksal olarak tanımlanmadığı için yaptırım hükmü olmayan, sadece belirli bir çevrenin bildiği, içeriği tanımlanmamış bir kavramdı. Bülent ORAL
Maden Mühendisi A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı
Ç
alışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde ve iş müfettişlerinin hakim olduğu bu mevzuat, bazı kamu kurumlarında, İş Güvenliği Daire Başkanlıkları oluşturulacak kadar, ileri seviyede organizasyonlarda ayrıntılı olarak bilinmekteydi. Üniversitelerimizde ise yarım dönemlik bir dersten ileriye gidemiyordu. Konular parça parça ele alınıyor, bütünsellik içermiyordu. 2005 sonrası Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı her yıl 2 – 3 sınavla uzman sayısını artırmaya, yasal mevzuatı yenilemeye başladı. Birçok tüzük yürürlükten kaldırıldı, yönetmelikler ayrıntılı olarak yeniden düzenlendi. Son olarak 20 Haziran 2012’de 28339 sayılı Resmi Gazete’de yayımlananan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nuyla çalışma yaşamımıza girdi. OSGB’lerin büyük bölümü başlangıçta “Bu işte çok iyi maddi imkanlar var” diye açıldı ve hiç bilmedikleri bir sektöre girdiler. Ellerinde OSGB açma yetki belgesi dışında hiçbir şey yoktu. Ne yapmaları gerektiğini hizmet vermeyi üstlendikleri firmalar da kendileri de bilmiyordu yani kervan yolda düzülmeye başladı. Daha önce hiçbir işte çalışmamış, hiç işçi tanımamış, sorumluluk almamış, işyerlerinde satın alma veya kalite birimlerinde bir şeyler yapmış birçok uzmanımız oluvermişti. Saha tecrübesi olmadan nasıl olanı biteni gözleyeceklerdi, yönetmeliklerde yazılanları nasıl yorumlayacaklardı, başka bir gözlükle iş hayatına nasıl bakıp çözüm veya yorum
getireceklerdi… Bu iş sadece “baretini tak, eldivenini maskeni kullan, ıslak zemin tabelası koy” demek miydi? Bunlar bir süreçti, yaşanacaktı, büyük ölçüde yaşandı ancak henüz bitmedi. Şimdi çok büyük adımlar attığımızı görüyoruz. Aslında bu süreçle birçok meslek grubunu yeniden formatlayarak iyi gözlemci, denetçi, araştırmacı ve mühendis yetiştirmeye başladık. Eğitim sistemimizin yapamadığı birçok işlevi bu uygulamalarda sürecin ağır ve zorlu olması, hukuksal endişeler ile gidermek zorunda kaldık. Sanal ortamda ve medyada birçok ayrıntı konuşulur, tartışılır oldu. Çok ince ayrıntılar hakkında birçok meslektaşımız fikirlerini beyan ettiler. Bu süreçte birçok değerli arkadaşımız büyük katkıda bulundular, bilgilerini, tecrübelerini paylaştılar. Bu çok önemli bir hizmetti ve gerçekten saygıyı hak ettiler. Başlangıçta birçok firma uzman arkadaşlarımızı küçümsedi, bazı uzman arkadaşlarımız da kendilerini fazlasıyla ağırdan sattı ve hak etmedikleri övgüleri aldılar, tabi maddi karşılığını da... İş güvenliği komplike bir bilim dalıdır. Birçok ayrıntıya hakim olmanız ve kullanmanız gerekir, temelinde öncelik hep ‘insan’ olmalıdır. Hizmet verdiğiniz firma size saygı duymalı, inanmalıdır. Bu hiç de kolay değildir. OSGB’ler süreç içerisinde başlangıç pozisyonlarını değiştirdi. Bu işe yatırım yapmak gerektiğini, çalışanlarını emlakçı mantığıyla 31
OSGB KALİTE
pazarlamanın değil onlara nitelik kazandırmak gerektiğini fark ettiler. Böylece sektöre ağırlıklarını koymaları gerektiğini gördüler. Önümüzdeki süreçte kalite sistemlerindeki birleşmeler, üretim planlama teknikleri ve stok kontrolleri, proses geliştirmeleri iş güvenliği sisteminin bütünleşik parçası olarak devam edecek, firma verimliliği ve karlılık yüzdelerini artıracaktır. Başlangıçta maliyet olarak görülen iş güvenliği hizmetleri firmaların gündemindeki son madde iken önceliklerinden olacaktır. Bunu iyi okuyan firmalar her zaman rakiplerinden çok önde olacaklardır. Birçok firmaya çekidüzen verilmiş, usul adap anlatılmış, çalışanı yasal güvence şemsiyesi altında daha verimli ve mutlu iş saatleri geçirmeye başlamıştır. Sonuç; meslek hastalıklarında azalma, işveren tarafından ödenen iş kazaları tazminatlarında azalma ve teslim edilen ürünlerin geri iade oranın düşmesi, marka değerinin artması olarak kendini gösterdi. Bizler katma değer üreten, hizmet veren firmalara 6331‘i yerleştirmeye çalışırken aslında onları bir inovasyon sürecine sokuyoruz, işyerlerini yeniyoruz, dünya ligine çıkarmaya çalışıyoruz. Bir çoğu yabancı misafirlerinin ürettiklerini beğendiğini ama bu iş ne kadar sürdürebilirler sorusununun ağırlığı altında ezildiklerini ifade ediyorlar. Sistemde 60.050 kişilik iş sağlığı ve güvenliği profesyoneli aktif görev almaktadır. Belgeleri oldukları halde İSG profesyonelleri arasında yer almayan birçok uzman ve hekim olduğunu biliyoruz. Onlarıda destekleri ölçüsünde aramızda görmek istiyoruz. C sınıfı uzman meslektaşlarımızdan yaklaşık yüzde 5’nin çok nitelikli uzman olacağı, onların paralelinde de yakın çalışma arkadaşlarıyla birlikte 5 bin civarında kalifiye uzmana sahip 32
Sağlık ve Güvenlik
olacağımızı düşünüyorum. Bu çok önemli bir sayıdır. Onları her konuda desteklemeliyiz, ülkemize büyük bir güç katacaklarına inanıyorum. OSGB’ler bakanlık tarafından oluşturulma mantığı gereği birçok sektörde tamamlayıcı destek üretmektedir. Sivil toplum kuruluşları sorunlara kişisel reklam ve öne çıkma isteklerinden arınmış, kamu hizmetlerine destek birimi niteliği ile yaklaşmalı, tabi ki yaşamaları için gerekli şartları birlikte dayanışarak oluşturmalıdır. Süreç sonunda ülkemizde pırıl pırıl genç uzmanlarımız, onların yollarını açan önceki kuşak meslektaşları olmalı, bilgi paylaşılarak ve hep geliştirilerek katma değer üretme gayreti içerisinde olunmalıdır.
OSGB yönetimleri uzmanlarının çalışmalarını firmalarda denetlemeli, hizmet verdikleri firmanın görüşlerini dikkatle incelemelidir. Amaç, hep daha iyiye ulaşmak olmalıdır. Doğru çözüm, güvenilir bilgi sloganıyla firmalardan alınan hizmete saygı duyulması amaçlanmalıdır. Uzmanın görüşleri her zaman dikkatle dinlenmeli, sektördeki tüm çalışanlar hangi pozisyonda olurlarsa olsun hep birer öğrenci gibi olmalıdır. Bu sektör her zaman pozitif bilimin emrinde olmalıdır. Bakanlık birimleri, kamu kurumları ve OSGB’ler temel konularda kol kola girebilmeli, ülkemiz sanayisine ve günlük yaşantımızın her anında iş güvenliği kültürünün oluşmasına birlikte çözümler üretmelidir.
OSGB UZMANLARI HANGİ NİTELİKLERE SAHİP OLMALI? OSGB’lerin kalitesi kadar bu kurumlarda hizmet veren uzmanların sahip oldukları nitelikler, eğitimleri büyük önem taşıyor. Bunları şöyle sıralayabiliriz: • OSGB’lerde çalışacak uzmanların iletişim kurma yeteneği yüksek, araştırmacı, seçtiği birkaç sektörde lisansüstü eğitim almış kadar bilgili olması gerekli • Uzmanlar pedagojik formasyon, iletişim teknikleri, stres yönetimi, acil durum yönetimi eğitimleri almalı • Çalıştıkları işyerlerinin niteliklerine göre kendilerini sürekli yenilemeli Uzmanlar kadar OSGB’lere de uzman seçiminde ve yetiştirilmesinde bazı görevlere düşüyor. Bu aşamada OSGB’lerin dikkat etmesi gerekenler şunlar: • OSGB’ler bünyelerine aldıkları uzmanı hemen sahaya sürmemeli • Uzman sahip olduğu niteliklere bağlı olarak bir süre firma içinde hazırlamalı, örnek çalışma ödevleri vermeli • Tecrübeli uzmanlarla birlikte saha çalışmalarına oryantasyon eğitimi amacıyla gönderilmeli
OSGB KALİTE
Önceliğimiz Eğitim Olmalı Bayrak OSGB Yöneti Kurulu Başkanı İsmail Murat Bayık, OSGB çalışanlarının seçiminde ve eğitilmesinde dikkat edilmesi gerektiğini söylüyor.
B İsmail Murat BAYIK
Bayrakli OSGB Yönetim Kurulu Başkanı
“
Maaş politikaları, şirket içi kurumsallığa uyamama, ekip çalışmasına uyum sağlayamama veya birçok benzeri nedenden dolayı uzman ve hekimler OSGB bünyesinde uzun soluklu çalışmamaktadırlar.
”
ayrak, ‘OSGB çalışanlarının mühendis olması büyük avantaj oluyor. Daha önce kurumsal şirket bünyesinde çalışmış olması gerekiyor. OSGB bünyesinde çalışmak ile bireysel çalışma arasında çok ciddi fark var. OSGB bünyesinde çalışırken sadece iş sağlığı ve güvenliği konusu değil, şirket içi görevlendirmeler ve kurumsal yapının getirmiş olduğu uygulama görev ve sorumluklar da devreye giriyor. Bunlara alışık olmayan uzman veya hekimler zaman içinde OGSB bünyesinden dışlanıp, kopup gidiyorlar. Ayrıca uzman ve hekimlerin çok iyi derecede bilgisayar bilgisine sahip olmaları da gerekmektedir. Günümüz teknolojik iletişim araçlarını ve kanallarını çok iyi kullanmaları gerekmektedir. Ekip çalışmasına yatkın olmaları gerekmektedir. Ayrıca kurumsal yapı içerisinde
çalışmalarını kolaylaştıracak her türlü eğitimden geçmiş olmaları işlerini kolaylaştıracaktır’ diyor. Maaş Politikası Değişme Uzman ve hekimlerin maaş politikaları, şirket içi kurumsallığa uyamama, ekip çalışmasına uyum sağlayamama gibi nedenlerle OSGB bünyesinde uzun soluklu çalışmadıklarını söylüyor Bayık. Konusunda deneyimli uzman veya hekim bulunuyor ancak kadroda tutmak pek kolay olmuyor. Peki neden? Nayik şöyle açikliyor: ‘Maaş politikalarımıza bağlı olarak bu kişileri çalıştıramıyoruz çünkü işletmelerden henüz normal ücretler tahsil edemiyoruz. Olması gerekenin çok altında rakamlar olduğunda bu ister istemez maaşlara yansıyor. Kaliteden ödün vermeden işimizi eksiksiz yapmaya çalışırken bu tarz konular sürekli bizlerin ayak bağı olmaktadır.’ 33
İŞ YERİ HEKİMİ
İŞ (YERİ) HEKİMİ!... NE YAPAR PEKİ? 1865 yılına ait “Dilaver Paşa Nizamnamesi” madende bir hekim bulundurulmasını hükme bağlarken, 1869 yılında da “Maadin Nizamnamesi”nde “her işveren, diplomalı bir hekim çalıştırmak zorundadır” denilmiştir. Yani ‘iş güvenliği uzmanı’ terimini duymamızdan çok öncelerinden beri iş hekimleri, iş sağlığı ve güvenliği kavramları iş hayatına girmiştir. Dr. Suat SARP İş Hekimi
“İ
ş Hekimliği Sertifikası” yazıyor belgelerimizde… Sanırım son dönemde bakanlığın düzenlediklerinde ‘İş yeri’ hekimi şekline dönüştü. ‘İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’, ‘İş Güvenliği Uzmanı’, ‘İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü’ terimleri arasında nedense hekim ve hemşireler ‘İş yeri Hekimi/Hemşiresi’ sıfatı ile anılır olmuş. Mevzuatta da böyle… İngilizcede ‘occupational physician’ (iş hekimi) diye geçerken, Almancada ‘Betriebsarzt’ (işyeri doktoru) terimi var, ama aynı zamanda ‘Arbeitsmedizin’ (iş tıbbı) diye bir tanım da mevcut. Hangisi olmalı tartışılabilir ama tartışmasız bize has bir terim daha var: ‘Reçete Hekimi’!
Her sayfasını içimiz kanayarak okuduğumuz, bu yıl üçüncüsü yayınlanan “İş Cinayetleri Almanağı 2014” (1 umut Yayınları) kitabında, iş kazalarının yanı sıra meslek hastalıklarına da geniş yer verilmiş. Burada yazılarını okuduğumuz, iş sağlığı ve güvenliği işine gönül vermiş, bizlere kılavuzluk edecek önemli yazıları yayınlanan değerli meslektaşlarımız gibi hekimlere, bu konuda çalışan kongre ve sempozyumlarda feyz aldığımız akademisyenlerimize ve sahada önemli işler gerçekleştirebilen iş hekimlerimize saygımız büyük. Ancak bu fedakar çabalara karşılık “reçete hekimi” terimi olumsuz bir kulvara sokmaktadır hekimlik unvanımızı ve kötü bir yafta olarak yapışmakta, yakışmamaktadır ‘iş hekimliği’ne… Oysa, 1865 yılına ait “Dilaver Paşa Nizamnamesi” madende bir hekim bulundurulmasını hükme bağlamıştır. 1869 yılında da “Maadin Nizamnamesi”nde “Her işveren, diplomalı bir hekim çalıştırmak zorundadır” denilmiştir. Yani ‘iş güvenliği uzmanı’ terimini duymamızdan çok öncelerinden beri iş hekimleri iş sağlığı ve güvenliği kavramları ile ilgili olmuşlardır. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu yayınlanmadan önce de iş hekimleri işe giriş muayenelerini, periyodik muayeneleri yapıyorlardı, iş sağlığı ve güvenliği kurullarının üyeleriydiler. Risk değerlendirme raporu gündemimizde değildi, onaylı defter yasada yer bulmamıştı ama o yıllarda da gelen evrak, giden evrak defterlerine kayıt numarası verdiğimiz
34
Sağlık ve Güvenlik
yazılarımız ile işvereni bilgilendiriyor, ilgililere, gözlemlerimize göre yapılmasını istediğimiz önerilerimizi aktarıyorduk. İki yılda bir, SKK’ya personel devir hızı yüksek ise her yıl ‘gece çalışma raporları’nı teslim ediyorduk. Rapor, ameliyat, doğum, iş kazası sonralarında, 20 günü aşan iş devamsızlıklarında, personeli tekrar muayene ediyorduk. Posta yoluyla bildiriyorduk iş kazalarını derhal kolluk kuvvetlerine, iki iş günü içinde Bölge Çalışma Müdürlüğüne ve üç iş günü içinde SSK’ya… Personele, bel sağlığı, ilkyardım vb. eğitimler düzenliyorduk.
biz hekimleri sürükleyecek enerjileri de cabası… Ancak ekip olmayı yeni öğrendiğimiz bu ortamda Meslek Odamız’ın düzenlediği, çok sayıda meslektaşımızın bilgilenmek, deneyim aktarımlarını paylaşmak için geldiği toplantılarda iş hekimlerine, “risk analizini zaten iş güvenliği uzmanları yapıyorlar” denirse; “raporda bizim de imzamız var ama…” diyen, ikna olmayan meslektaşımıza da “isterseniz şu hastalığı bu mikrop yapıyor diye bir şeyler yazabilirsiniz” diye cevap verilirse; bu yanlış anlayışı
benimseyen iş hekimleri ile çalışan, yeni gelişen “iş güvenliği uzmanlığı” dalının genç üyeleri de demoralize olacak ve enerjilerini yitireceklerdir. Bizlerin sorumluluğumuzu üstlenip, mevzuatta belirtilen tüm görevlerimizi gerçekleştirme gayretimiz ise ekibimize de güç verecektir. Sahada iş güvenliği uzmanını yalnız bırakmayıp, işvereni, işveren temsilcisi, çalışan temsilcisini de risk değerlendirmesi ya da periyodik saha gözlem turu için yanına katabilen bir iş hekimi yönetmelikte
Ama hasta personelin muayenesini yapıp reçetesini yazmak da rutinlerimizin içindeydi… Hatta SSK da aylık poliklinik bildirimleri isteyerek destekliyordu bu durumu. Maaşlarını işyeri patronlarının ödediği hekimlerin işgücünden bedavaya faydalanıp, o zamanlar izdiham yaşanan SSK hastanelerinin yükünü hafifletmekti hedeflenen… İşverenin de istediği bir şeydi tabii; işçi sabahın kör karanlığında muayene kuyruklarına girmeyecek, ilacı fabrikada hemen yazılacak, gidilen hastaneden sürpriz birkaç günlük istirahat raporları gelmeyecek. Bugünkü yasal netleşmeye rağmen direnen bazı meslektaşlarımız gibi; o zaman da, başta saydığımız görevleri hiç bilmeyen ya da bilip de yapmak istemeyen bazı hekimler için de, iyi bir kamuflaj, ‘maaşını hak etme’ (!) yoluydu ‘reçete hekimliği’… Hatta revirde hemşireye dağıttırdığı ağrı kesici, asit giderici vb. ilaçları poliklinik defteri kabarık görünsün diye tek tek kaydettirenler bile vardı. Birkaç yıldır iyi ki ‘iş güvenliği uzmanı’ partnerlerimiz var! Uzmanlık alanlarımız farklı olsa da, işimiz ortak… Ve çoğu genç, bu işe gönül vermiş, öğrenmeye gayretli, çalışkan arkadaşlar… Ekip çalışması yapmamız beklenen iş sahamızda 35
İŞ YERİ HEKİMİ
belirtilen alanına giren konuları eğitimlerde aktarırsa, kurulda iş güvenliği uzmanı ile ekip olduklarını diğer kurul üyelerine hissettirebilirse, kısacası üstüne düşen yönetmelikte yazan görevlerini hakkını vererek yerine getirebilirse o zaman aldığı ücreti de hak ederek işbirliği içinde olduklarınca kabul görecektir. Dikkat edilirse ‘reçete hekimliği’ görevi yönetmelikte yok! Hatta iki önceki yönetmeliğin taslağında ‘işyeri hekimi poliklinik yapmaz!’ ibaresi vardı ama yönetmeliğe yansıtılmadı. İyi de oldu! Çünkü reçete yazmak asli iş olmasa da, hekim ile çalışanı birleştiren, hekimliğin gücünü bu mesleki hekimlik alanında kullanmamızı, çalışana yaklaşarak kullanabilmemizi sağlayan da önemli bir öğe… Bunu da yitirmemek, çalışandan kopmamak önemli. 1 Ocak 2016 itibari ile -artacak çalışma süreleri nedeniyle- durumu sadece ‘reçete hekimliği’ ile idare etmeyi sürdürmek isteyenlerin işi zorlaşacaktır. Gerek yaş itibari ile doktor ablalarına, abilerine saygı gösterip, araç kullanmaktan adres bulmaya, günlük programı hazırlamaktan evrak takibine kadar birçok işi gönüllü/gönülsüz üstlenen genç iş güvenliği uzmanlarının desteği de olmayacaktır. En azından bazı işyeri ziyaretlerinde, hekimuzman çalışma sürelerindeki makasın açılması sebebiyle… Ama yapacak iş çok! İlk yapılan işe giriş muayenesi çok önemlidir örneğin… Bu muayene için yeterli süre ayrılması işçinin, işin sağlığı ve sağlık hizmeti sunan kişi ya da organizasyonun işini hakkıyla ve gözü arkada kalmadan tamamlayabilmesi için önemlidir. Aynı kural belki birkaç kez periyodik muayeneleri yapılmış kişileri ilk gören, devralan iş hekimleri için de geçerlidir. Usulen, “Var mı bir şeyin?” diye sorarak, forma bir “N” (normal) harfi koymak yetmez! ”N”yi “doğal” ile değiştirmek de çare değil! İşi bilen iş müfettişleri uyarıyor çünkü
36
Sağlık ve Güvenlik
“iş koluna uygun zenginleştirin muayene formlarınızı” diye… Çünkü bu formlar ileride açılacak davalarda çalışan için de, işveren için de, ama en çok iş hekimleri için, hayati öneme sahip deliller olacaklardır içerikleri ile… Yazık ki, mesleki pratikte öyle haller gözlenmektedir ki, örneğin akromegalik olduğu bariz belli olan bir çalışanın devir muayenesinde, akromegalinin ne zamandır başladığı, tedavi görüp görmediği, ameliyat durumu sorulduğunda, kişi “üç-dört yıl önce şikayetlerim
başladı, çenemde, parmaklarımda büyüme var ve ayakkabı numaram giderek büyüdü” diye bilgi verebilmekte; “2 yıl önce de hipofiz ameliyatı oldum” diyebilmekte. Ancak belki hekimi ile güvene dayalı bir ilişki kuramadığından -ki bu hekimin ilgisizliği, yetersizliği kadar, işleme ayrılması gereken sürenin az tutulmasından kaynaklanması daha muhtemel bir durumdur- periyodik muayene formunda bu kişinin her şeyinin normal olarak gösterildiği, ne bakınca görülebilecek bir durum olan akromegali halinden söz edilmekte ne de ameliyat ile ilgili
bir nota rastlanabilmektedir. Oysa bu kişinin ameliyat sonrası almış olacağı raporun incelenmesi sonucu dahi, bu önemde olan –beyin/ hipofiz ameliyatı boyutundaki- bir sağlık sorununun geriye dönük yakalanması mümkündür ve atlanmamalıdır. İşe giriş ve periyodik muayenelerdeki sorgulama aşaması, muayene bulgularının forma aktarılmasında gerekli titizliğin gösterilebilmesi için de, hizmete ayrılan sürenin yeterince uzun ve kaliteli –çalışanın, departmanınca muayene sırasında birkaç kez aranarak/çağırılarak bölünmeden- olabilmesinin sağlanması önemlidir. Ayrıntılı olarak formun doldurulması, devralacak hekimlere yol göstermesi kadar, formu dolduran hekimin sonraki muayenelerine yol göstermesi için de değerlidir. Farklı hekimin periyodik muayeneyi devralması söz konusu ise, kılavuzluk edecek ayrıntılı bir formun varlığı, yine çalışanın ve işin sağlığına önemli katkıda bulunacaktır. Devralınan periyodik muayenelerde de, kişi yeni hekim tarafından ilk defa görüldüğü için, mümkün ise aynı form üzerinde; değil ise yeni forma eski dataların atlanmadan aktarılması suretiyle yapılacak ve yeni muayene bulgularıyla zenginleştirilecek işlem, işe giriş muayenesiymiş gibi kabul edilerek, aynı özen ve merak ile gerçekleştirilmelidir. Unutulmamalıdır ki, bir hekimin kalp oskültasyonundaki deneyimi ve hassasiyeti, bir başka hekimin kendini daha çok geliştirdiği batın muayenesi ya da nörolojik muayene vb. farklı noktalardaki mesleki becerilerin birleştiği, birçok yıllık ayrıntılı bir işe giriş/ periyodik muayene formu, o çalışan için olduğu kadar, muayeneyi gerçekleştiren hekim için ama asıl o çalışanı istihdam eden kuruluş için çok değerlidir.
Bakanlığı’nı bu konuda duyarlı olmaya çağıran kampanyaların yoğunlaştığı meslek hastalıklarına gerekli önemin verilmesinin istendiğini vurgulayan çabalar kısa bir süre içinde karşılığını bulacaktır. İşçinin maruziyetinden (genellikle) uzun yıllar sonra ortaya çıkan meslek hastalıkları, yaptığı her işe giriş/periyodik/ara/özel grup muayenesi sonrası formlara attığı imza 15 ila 40 yıl boyunca kendisini bağlayacak iş hekimleri için de çok önemlidir… 2006 ve 2007 yıllarında açılan 4-5 iş kazası davasında ortalama 1,5 milyon liralık tazminat davalarına hükmolunmuştur ve bu davalar bundan sonrakiler için de emsal teşkil edecektir. Aynı tablo meslek hastalıkları için gerçekleşmeye başladığında, geri dönüşü olmayan bu süreçte savsaklanarak gerçekleştirilmiş muayene formlarına atılan imzalar iş hekimlerini çok üzebilecek
potansiyele sahip olacaklardır. Bu sebeple iş hekimliğinin hakkı verilerek, ‘reçete hekimliği’nin ötesine bir an önce taşınması – görevini gereğince yapmayanlar içinolduğu kadar, başta bu ihmallerden zarar görecek çalışanlar, rücu ve tazminat davalarına muhatap olacak işverenler ve ilgili hekimleri istihdam eden OSGB için de elzemdir. Burada aktarılanlar kişisel gözlem ve duyumlara dayanan subjektif görüşlerdir. Bilimsel araştırma ve verilerle desteklenmediği sürece genel geçerliliği yoktur. ‘İğneyi kendimize batırmak’ ve irkilip yaptığımız yanlışlar var ise gözden geçirmemizi sağlamak için uyarıcı olması amacı ile aktarılmışlardır. Elbirliğiyle iş kazaları ve meslek hastalıkları ile ilgili ‘almanak’ yayınlanmasına gerek kalmayacak sağlıklı ve güvenli iş ortamları yaratabilmemiz dileğiyle…
Son günlerde çok tartışılan, Sağlık 37
FUAR
PERSONAL TURKEY
Foto Pfluegl/spring Messe Management
İş Yerinde Sağlık: Şirketler, Çalışanlarının Performans Kapasitesini Nasıl Muhafaza Edebilir? İdeal bir çalışan; yüksek motivasyona sahip, güçlü performans sergileyen ve sağlıklı bir çalışandır. Ancak giderek daha fazla sayıda çalışan sağlık sınırlarını zorlayan bir vaziyette çalışıyor ve performans talepleriyle başa çıkamıyor. Artık birçok işveren çalışanlarının sağlığını ve güvenliğini desteklemesi gerektiğinin farkına vardı. Bu sayede şirketlerinin rekabet gücünü koruyabileceklerini biliyorlar. Peki, şirketler bunu nasıl hayata geçirebilir? Bu konu, İstanbul’daki WOW Convention Center’de 13-14 Nisan 2016 tarihlerinde gerçekleştirilecek olan Personal Turkey İnsan Kaynakları İhtisas Fuarı’nda, “OSGB” tanımlı özel alanın esas konusunu oluşturacak. 38
Sağlık ve Güvenlik
Ç
alışma tarzımız, sağlığımıza yönelik büyük bir etkiye sahip. Birçok çalışan hareket azlığından muzdarip, zira işlerini ağırlıklı olarak oturarak yapıyorlar. Yetersiz hareket ve bilgisayar ekranına yönelik sabit bakış, kas ve iskelet hastalıklarına, göz hasarlarına sebebiyet verebiliyor. Ayrıca şirketler, iş kazalarından kaynaklanan verimlilik kayıplarına uğruyor. Türkiye’de, her gün ortalama beş kişi iş kazası sebebiyle iş göremez hale geliyor. Oysa çalışanların performans kapasiteleri, şirketlerin iktisadi başarısını getiriyor veya götürüyor. Dolayısıyla gitgide daha fazla sayıda şirket çalışanlarının sağlığına yönelik yatırım yapıyor.
çalışmalarının önemli bir unsurunu teşkil ediyor. İşletme bünyesindeki sağlık yönetimine ve iş güvenliğine ilişkin olarak 2010 yılında yapılan “OSGB” tanımlamasıyla birlikte bu sektörde patlama benzeri bir büyüme yaşanıyor ve gitgide daha fazla işveren kendisine şu soruyu soruyor: “Çalışanlarımızın sağlıklı, uzun vadeli ve üretken bir iş yaşamı için gerekli ön koşulları nasıl oluşturabiliriz?”
Personal Turkey: Türkiye’de ilk defa OSGB sektörünü sergi alanıyla ağırlıyor İşletme bünyesindeki sağlık yönetimi, Avrupa’daki fuarlara çoktan ulaşmış bulunuyor. Ayrıca şirketlerdeki insan kaynakları
13-14 Nisan 2016 tarihinde düzenlenecek Personal Turkey İnsan Kaynakları İhtisas Fuarı’nda bu soruya yönelik cevaplar verilecek. Ayrıca hayata geçirmeyle ilgili yardımlar da sunulacak. Kurumsal Sağlık Sergi Alanı’nda, sağlıklı çalışma koşulları ve iş yeri güvenliğiyle ilgili olarak çok sayıdaki katılımcı tarafından somut araçlar ve ürünler sergilenecek. Böylece Personal Turkey, Türkiye’de şimdiye dek var olmayan eşsiz bir formatın başlangıcını yapmış olacak. Ürün yelpazesi, işletme bünyesindeki sağlık yönetiminden ergonomik iş yeri tasarımına, buradan çalışanı hareketliliğe yönelten unsurlardan beslenme konseptlerine kadar uzanıyor. Fuarda, kapsamlı programlar çerçevesinde, temel düşüncelerin dile getirildiği oturumlarla birlikte en iyi uygulama örnekleri ve forumlar yer alacak. Buluşma noktasında gerçekleştirilecek olan moderatörlü sohbet gruplarıysa, branşın meslektaşları arasındaki fikir alışverişine hizmet edecek. Fuara ilişkin ilave bilgileri www.personal-turkey. org ana sayfasında bulabilir ya da sorularınızı doğrudan e-postayla info@personal-turkey.org adresine gönderebilirsiniz. Personal Turkey İnsan Kaynakları İhtisas Fuarı OSGBDER’in katkılarıyla düzenlenmektedir. 39
ŞİRKET
FORD OTOSAN İş Sağlığı ve Güvenliği Politikası
Dergimizde her sayıda farklı sektörlerden bir kurumun iş sağlığı ve güvenliği politikalarını sizinle paylaşacağız. İlk sayımız için Ford Otosan’a sayfalarımızda yer ayırdık.
F
Ford Otosan Sağlığı ve Güvenliği Politikası Risk Đ Değerlendirmesi Süreci ord Otosan, işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili tüm yasal ve kurumsal çalışma Ford Otosan, yalnızca üretim hatlarında şartlarını karşılayarak güvenli ve sağlıklı bir Forddeğil, Otosan olarak, herYönetimi operasyonda veiyerlerimizde süreçte risk i sağlığı ve güvenliği tüm yasal ve kurumsal çalıma karılayarak güvenli çalışma ortamı oluşturmayı hedefliyor. Kurum ilgili analizi yapıyor. Risk analizleri işi artlarını fiilen yapan sağlıklı çalıma ortamını oluturacağız. bünyesinde hastalık, yaralanma, yangın gibi can operatörler tarafından yapılmakta olup iş ve mal güvenliğini tehdit eden bütün tehlikeleri Hastalık, güvenliği uzmanları, proses çevre yaralanma, yangın gibimühendisi, can ve mal güvenliğini tehdit ed ortadan kaldırmak amacıyla sürekli iyileştirme bütün mühendisi, uzmanların tehlikeleriergonomi ortadan sorumlusu kaldırmak gibi amacıyla sürekli iyiletirme çalışmaları yapılıyor. Bu süreçte yönetim ve çabakatılımı sarfedecegiz. ve onayıyla değerlendirilmektedir. Risk çalışanlar ortak bir şekilde hareket etmeleri analizleri işin yapımı sırasında oluşabilecek Đ kazaları dolayısıyla doğacak kayıplara karı, çalıanları koruyacağız hedefleniyor. fiziksel, kimyasal, ergonomik, hijyenik risklerin bunlarla ilgili önlemler Bu gözden hedefe, geçirilmesini yönetim ve veçalıanların ortak çalıma ve katılımı Şirket, yönetimin ve çalışanlarının ortak alınmasını esas alıyor. Risk analizleri, süreçlerde varabiliriz. Kaza ve kayıpların önlenmesi, yönetim ve çalıanla çalışmalarıyla iş kazaları dolayısıyla doğacak ve ortak sorumluluğudur. ve/veya yerleşim planlarında değişiklik kayıpların önüne geçileceğine inanıyor. Ford doğrudan olduğunda, yeni bir ekipman alındığında, Otosan’ın üretim ve destek bölümleri, tüm tesis
ve ekipmanların tasarım, işletme ve bakımı bu politika çerçevesinde faaliyet gösteriyor. Şirketin bünyesindeki tüm çalışanlar da mevcut iş güvenliği kurallarına ve prosedürlerine tam olarak uyarak bu faaliyetleri destekliyor.
Üretim ve destek bölümleri, tüm tesis ve ekipmanların tasarım, ilet ve bakımında, bu politika çerçevesinde faaliyette bulunurlar. Bü çalıanlar da mevcut i güvenliği kurallarına ve prosedürlerine t olarak uyarlar.
Çalıanların ve yönetimin bu politikaya uyum sağlamak için aza gayret ve titizliği göstereceklerine inanıyoruz.
Ford Otosan, faaliyetlerinin iş sağlığı ve Ford Otosan, faaliyetlerinin i sağlığı ve güvenliği risklerini belirleme güvenliği risklerini belirlemeyi, tanımlamayı tanımlamayı ve bu risklerle ilgili hedef ve programlar oluturmayı ve bu risklerle ilgili hedef ve programlar gözden geçirmeyi taahhüt eder. oluşturmayı ve gözden geçirmeyi de taahhüt ediyor. Ford Otosan tarafından taahhüt edilenFord ve Otosan tarafından taahhüt edilen ve uygulanan bu politika, t çalıanlarımıza ve ayrıca firmamız adına çalıan bütün kiilere duyurula uygulanan bu politika, tüm çalışanlara ve şirket olup, kamu ve üçüncü ahısların eriimine açıktır. adına çalışan bütün kişilere duyuruyor. Ayrıca, söz konusu taahhüt kamu ve üçüncü şahısların erişimine açık.
40
Sağlık ve Güvenlik
yeni bir sisteme geçildiğinde, iş kazalarından sonra yenileniyor. Bu durumların hiçbiri gerçekleşmemiş olsa dahi yılda bir kez risk analizleri gözden geçiriliyor.
Sağlık Merkezi Şirket dahilindeki sağlık merkezlerinde koruyucu hekimlik anlayışıyla proaktif bir yaklaşım izlenerek meslek hastalıklarının, ergonomik ve hijyenik problemlerin ortaya çıkmaması için gerekli çalışmalar ve kontroller yapılmasına özen gösteriliyor. Tüm lokasyonlarda çalışma ve üretimin olduğu her gün ve her saat açık olan sağlık merkezlerinde, her yıl çalışanların periyodik sağlık kontrolleri de yapılıyor. Ayrıca merkezlerde acil vakalara müdahale ediliyor, engelli çalışanlarla ilgili çalışmalar yapılıyor. Diğer yandan sağlık ile ilgili farklı konularda eğitimler veriliyor.
Ford Otosan Arama ve Kurtarma Ekibi (FOKE) Ford Otosan bünyesinde gönüllü katılım bir araya gelen FOKE ekibi, ilk olarak Gölcük Depremi sırasında, 1999 yılında kuruldu. 2011 yılında ekip üyelerinin artmasıyla birlikte eğitimleri yenilenen FOKE, afet durumlarında arama kurtarma çalışmalarına gönüllü olarak
destek veriyor. Ekip son olarak Van Depremi’nde gönüllü olarak kurtarma çalışmalarına katıldı. Koç Holding bünyesindeki diğer arama kurtarma ekipleriyle ortak çalışmalar yürüten ve 80’e yakın üyesi olan FOKE ekibi doğal afetlerde ve acil durumlarda arama kurtarma çalışmalarına devam edebilmek için düzenli olarak eğitimler alıyor.
5 Kategoride Ödül Ford Otosan, 1999 yılından beri Ford bünyesinde düzenlenen, iş sağlığı ve güvenliğinin prestijli yarışması “President Health and Safety Award (PHSA)” programında 2013 yılında 5 ödüle layık görüldü.
Ford Otosan İş Sağlığı ve Güvenliği Politikası • Ford Otosan Yönetimi olarak, işyerlerimizde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili tüm yasal ve kurumsal çalışma şartlarını karşılayarak güvenli ve sağlıklı çalışma ortamını oluşturacağız • Hastalık, yaralanma, yangın gibi can ve mal güvenliğini tehdit eden bütün tehlikeleri ortadan kaldırmak amacıyla sürekli iyileştirme için çaba sarfedeceğiz • İş kazaları dolayısıyla doğacak kayıplara karşı, çalışanları koruyacağız • Bu hedefe, yönetim ve çalışanların ortak çalışma ve katılımıyla varabiliriz. Kaza ve kayıpların önlenmesi, yönetim ve çalışanların doğrudan ve ortak sorumluluğudur • Üretim ve destek bölümleri, tüm tesis ve ekipmanların tasarım, işletme ve bakımında, bu politika çerçevesinde faaliyette bulunurlar. Bütün çalışanlar da mevcut iş güvenliği kurallarına ve prosedürlerine tam olarak uyarlar. • Çalışanların ve yönetimin bu politikaya uyum sağlamak için azami gayret ve titizliği göstereceklerine inanıyoruz • Ford Otosan, faaliyetlerinin iş sağlığı ve güvenliği risklerini belirlemeyi, tanımlamayı ve bu risklerle ilgili hedef ve programlar oluşturmayı ve gözden geçirmeyi taahhüt eder • Ford Otosan tarafından taahhüt edilen ve uygulanan bu politika, tüm çalışanlarımıza ve ayrıca firmamız adına çalışan bütün kişilere duyurulacak olup, kamu ve üçüncü şahısların erişimine açıktır 41
PERİYODİK KONTROL
Küçük Bir Bütçe İle Hayat Kurtarırsınız İş ve işçi güvenliği için sadece yönetmeliklerin uygulanması yeterli… SZUTEST Teknik Kontrol ve Belgelendirme Hizmetleri Şirketi Periyodik Kontrol Departman Sorumlusu Erdinç Yıldırım, uygulanmayana yönetmelikler, yetersiz denetimler nedeniyle iş kazalarının arttığını söylüyor.
S
on yıllarda iş kazaları ve meslek hastalıkları sayısında ciddi artış meydana geldi. Bu kazalar sonucunda birçok çalışan çalışma yetisini ya da hayatını kaybetmiştir. İş kazalarının ve meslek hastalıklarının insani boyutu kadar ekonomik boyutu da önemlidir. “İş kazaları ve meslek hastalıklarının azaltılması için neler yapılabilir?” sorusunun yanıtını SZUTEST Teknik Kontrol ve Belgelendirme Hizmetleri Şirketi Periyodik Kontrol Departman Sorumlusu Erdinç Yıldırım verdi. Yıldırım, iş kazalarının minimize edilmesi için iş ekipmanlarının kontrolünün zorunluluğu, İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği ile sağlandığını vurguluyor. Yönetmelikte belirtilen standartlara göre iş ekipmanlarının muayenesi gerçekleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Yıldırım, “Nisan 2013 yılında yayımlanmış olmasına rağmen Türkiye bu yönetmeliğe henüz tam adapte olamadı, iş yerleri henüz sorumluluklarını tam olarak yerine getirmiyor” açıklamasını yapıyor. Aynı şekilde Ağustos 2013 yılında İş Hijyen Yönetmeliği yayımlandı ve söz konusu yönetmelikle meslek hastalıklarının artışının önüne geçilmek hedeflendi. Yıldırım burada
42
Sağlık ve Güvenlik
da bir konuya dikkat çekiyor; yönetmeliğin yayımlanması ile ciddi bir denetim mekanizmasının oluşması beklenirken tam aksi yaşandı. Yıldırım, “Yasal mevzuatların yayınlanması ile birlikte denetim mekanizması aktif olarak harekete geçseydi iş kazaları ve meslek hastalıkları büyük ölçüde önleyecekti” diyor.
Küçük Bir Bütçe Kazaları Önleyebilir Yıldırım, yasal mevzuatların uygulanmamasının iş yeri açısından ciddi riskler doğurduğunu anlatıyor. Çok az bir bütçe ile risklerin ortadan kaldırabileceğini ya da en aza indirebileceğinin altını çizen Yıldırım, denetim mekanizmasının yetersizliğine de dikkat çekiyor. Maddi külfet olarak görülen yönetmelikler uygulanmadığı için çok daha büyük maddi zararlar yaşanması da ayrı bir sorun… Yıldırım, iş kazalarının nasıl önlenebileceğini ise şöyle
anlatıyor: “Türkiye’de, yürürlükte olan mevzuatların gereklerinin yerine getirilmesi iş kazalarının ve meslek hastalıklarının azalmasını sağlayacaktır. İş sağlığı ve güvenliği ölçümlerinin, risk analizlerinin yapılması öncelik olmalıdır. Ölçümlerin uzman ve tarafsız kurumlarca yapılmaları daha
doğru sonuçları verecektir. 2011 yılından beri 17020 Akreditasyon sertifikasına sahip SZUTEST uzman ve deneyimli kadrosu ile sektörde ve Türkiye’nin her noktasında ölçüm ve kontrolleri yapmaktadır. Tek elden hizmet prensibi ile İSG ölçümlerinin tamamını yapmakta ve raporlamaktayız.”
Periyodik kontrolden kaçınmayın SZUTEST Teknik Kontrol ve Belgelendirme Hizmetleri Şirketi Periyodik Kontrol Departman Sorumlusu Erdinç Yıldırım, şirketlerin periyodik kontrollere yaşanacak çok ciddi sorunların önüne geçebileceğini belirtiyor. Yıldırım şunları söylüyor: “Periyodik kontroller iş güvenliği kültürü oluşmayan firmalar için maddi bir külfet olarak görünebilir. Ancak sektör içerisinde yıllardır edindiğimiz deneyimle iş güvenliği kültürü yüksek olan işletmelerin yaşamlarının çok daha uzun olduğunu ve çalışan memnuniyetinin çok daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz. İşletmeler periyodik kontrollerini yaparak aslında kendilerini korumayı amaçlamalı.”
43
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
Asbest İle Çalışma Hakkında Ne Biliyoruz? Çalışanların pek çoğu iş yerlerinde bilerek ya da bilmeyerek yaptıkları işlerde asbest ve tozlarına maruz kalıyor... Peki, işveren ve çalışanların kaçı asbeste karşı gerekli tedbirleri alıyor? Yanıtı maalesef “çok azı” olacak. Oysa asbestle çalışma kuralları ilgili yasal mevzuatlarla düzenlenmiştir. Sinan GÜL
Endüstri Mühendisi A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Asbest Söküm Uzmanı
P
ek bilinmese de, amacı, “Çalışanların asbest söküm, yıkım, tamir, bakım, uzaklaştırma çalışmalarında asbest tozuna maruziyetlerinin önlenmesi ve bu maruziyetten doğacak sağlık risklerinden korunması, sınır değerlerin ve diğer özel önlemlerin belirlenmesi” olan “Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri” hakkında bir yönetmelik var. Ülkemizde en son türü 2010 yılında yasaklanmış olan asbest için bu yönetmelikte aşağıda yer alan üç madde dikkat çekicidir; a) Asbestin her türünün çıkarılması, işlenmesi, satılması ve ithalatı, b) Asbest içeren her türlü ürünün ithalatı ve satılması, c) Asbest ürünlerinin veya asbest ilave edilmiş ürünlerin üretimi ve işlenmesi yasaktır. Asbest yasaklandı çünkü; • Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre her yıl işyerlerinde 125 milyon insan asbeste maruz kalıyor. • Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) her yıl sadece mesleki maruziyet nedeniyle küresel çapta 100.000 ölüme neden olduğunu tahmin etmektedir. • Asbest liflerinin dış yüzeyi çok pürüzlü ve çengellidir. Bu nedenle akciğere saplanır.
44
Sağlık ve Güvenlik
• Olumsuz etkileri 25-30 sene geçtikten sonra bile kendini belli edebilir. • 50’den fazla ülkede asbest kullanımı yasaklanmış durumda olmasına rağmen; 2030 yılına dek, asbestin yılda bir milyon kişinin ölümüyle ilişkilendirilebileceği belirtilmiştir. • Asbestin solunmasına bağlı olarak kişide; “Asbestozis”, “Akciğer Kanseri”, “Mezotelyoma” hastalıkları oluşur. Peki, bu ölümcül tehlikelere rağmen dünyada asbet kullanımı neden bu kadar yaygın? İlk sebebi, yüksek derecede ısıya, aşınmaya ve paslanmaya karşı dayanıklı olması… Yüksek elastikiyet, yüksek sertleşebilirliği ve çimento vb. malzemelerle karışım özelliğine sahip olması asbesti tehlikesine rağmen cazip hale getiriyor. 1200 derecenin üzerinde erimesi, asitlere ve bazlara karşı direnci ve elektrik geçirgenliğinin çok az olması diğer ‘pozitif’! görünen özellikleri.
Asbest Kaynaklı Meslek Hastalıkları Önlenebilir Önümüzdeki 30 yıl boyunca sadece mezotelyoma hastalığının gelişmiş ülkelere maliyeti 300 milyar dolardan fazla olacak. Halbuki asbest teması önlenebilir bir durumdur. Dolayısıyla asbest nedenli hastalıklar da tüm
meslek hastalıkları gibi tamamen önlenebilir. Asbestle çalışmaya artık sadece söküm, yıkım, tamir, bakım, uzaklaştırma çalışmaları kapsamında izin verilmektedir. Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik’te işverene asbest tozuna maruziyet riski bulunan çalışmalarda, asbestin türü ve fiziksel özellikleri ile çalışanların maruziyet derecesini dikkate alarak risk değerlendirmesi yapma yükümlülüğü getirilmektedir.
Bina Yıkımlarında Asbest’e Dikkat ‘Kentsel Dönüşüm Projeleri’de dahil olmak üzere söküm, yıkım, tamir, bakım ve uzaklaştırma gibi işlere başlamadan önce işveren, asbest içerebilecek malzeme ve yerlerini belirlemek için tesis, bina, gemi ve benzeri yapı ve sistemlerde incelemek yaparak gereken tedbirleri almalıdır. Yıkım izni için 18/3/2004 tarihli ve 25406 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği’nin hükümleri uygulanıyor. İşverenin çalışma yaptığı herhangi bir yapı veya ortamda asbest veya asbestli malzeme bulunduğu şüphesi varsa söz konusu yönetmelik hükümleri uygulanır. Bu noktada,
yıkım izni alma sürecinde, gerçek hayatta maalesef risk değerlendirme çalışması genellikle yapılmamakta, asbest yokluğuyla ilgili güvenilir bir tespitte bulunmaksızın yıkım gerçekleştirilmektedir. Bu durum da çevre ve halk sağlığı açısından ciddi tehdit oluşturmaktadır. İlgili yönetmelikte, “İnşaat/yıkıntı atıkları içerisinde bulunan asbest ve benzeri tehlikeli atıklar diğer atıklardan
ayrı toplanır ve “Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği hükümlerine göre bertaraf edilir” denilmektedir. Ama yine iş hayatında asbestli yapılar (örneğin yüklü miktarda eternit çatı kaplama malzemeleri) kural tanımadan yıkılmakta/ sökülmekte, oluşan bu atıklar yasal mevzuata aykırı şeklide toprağa gömülmektedir. Güzel yurdum sen bu muameleye layık mısın?
Asbest Hakkında Dikkat Çekici Gerçekler • İlk filtreli sigara olan Kent’in 1950’li yıllarda filtresinde krokidolit asbest kullanılmaktaydı. • 2005 yılında Texas jürisi Mezotelyomaya yakalanan bir kadına 25.7 milyon dolar tazminat ödenmesine karar verdi. • 11 Eylül terör saldırısında çöken “İkiz Kuleler” in enkazında uzun süre görev yapmış olanlar zehirlenme, kanser, felç gibi nedenlerle ölüyor. Ölüm nedeninin 1 milyon tonun üzerinde ağırlıktaki enkazda ve çevredeki toz ve dumanda bulunan asbest dahil çok sayıda toksik madde olduğu anlaşıldı. • Asbest liflerinin çapı 1 mikronun binde biri kadar küçük olabilir. • Soluduğumuz havada yaklaşık 50-100 lif/m3 lif bulunmaktadır. • Asbest lifleri havalandığında ortamdaki hava akımı çok az olsa bile günlerce havada asılı kalırlar. • Kapalı alanda küçük asbestli kesim yapıldığında bile, yaklaşık olarak 1 m3’de 20.000.000 lif açığa çıkabilmektedir. (Katı bir cisme işlem uygulandığında) • Cengiz Han’ın askerlerinin zırh ve miğferlerinin yapı malzemesinde de asbest kullanıldığı belirlenmiştir. • Türkiye asbest rezervleri bakımından dünyanın 5. ülkesi. • Anadolu’da ceren toprağı, çelpek, çorak toprak, höllük, ak toprak gibi isimlerle bilinmektedir. • Köylerde evlere badana yapılır ve evlerin damlarına serilir. • Küçük çocuklarda pudra yerine kullanılır. 45
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
• Gerekli işaretlemeler yapılır ve uyarı levhaları konulur. • Görevli olanlar dışındaki çalışanların girmesi önlenir. • Sigara içilmesi yasak olan alanlar belirlenir.
Evin iç duvarlarındaki ak toprak sıvası nedeniyle doğum ile başlayan ve yaşam süreleri boyunca devam eden asbest ile temas
Köy sokağında gezinirken ak toprak sıvalı evden asbest ile temas ihtimali yüksek
Asbest’le Nasıl Çalışılır? Asbest içerebilecek malzemelerin, söküm, yıkım, tamir, bakım ve uzaklaştırma işleri sadece ‘asbest söküm uzmanı’ nezaretinde ‘asbest söküm çalışanı’ tarafından yapılabilir. Asbest söküm uzmanlarının eğitimi İSGÜM tarafından, asbest söküm çalışanlarının eğitimleri ise asbest söküm uzmanları tarafından verilmektedir. İşveren, bu yönetmelik kapsamına giren çalışmalara başlamadan önce iş planı hazırlamak ve işyerinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’ne iş planı ile birlikte bildirimde bulunmakla yükümlüdür. İşveren ve/veya temsilcileri, asbest söküm, yıkım, tamir, bakım, uzaklaştırma işlemleri tamamlandığında, işyerinde asbest tozuna maruz kalma riskinin kalmadığını belirten ve ölçüm sonuçlarını da içeren bir belge düzenlenmesini sağlar.
Asbest tozuna maruziyete karşı güvenlik önlemleri alınarak sökülen bir çatı
46
Sağlık ve Güvenlik
Akredite olmuş ve genel müdürlük tarafından yetkilendirilmiş laboratuvarların düzenlendiği bu belge ve ölçüm sonuçlarını içeren rapor işveren ve/veya temsilcileri tarafından Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’ne teslim edilir. İşveren, bu yönetmelik kapsamındaki çalışmalarda çalışanların maruz kaldığı havadaki asbest konsantrasyonunun, sekiz saatlik zaman ağırlıklı ortalama değerinin (ZAOD-TWA) 0,1 lif/cm3’ü geçmemesini sağlar.
Hangi Tedbirler Alınmalı? Asbest veya asbestli malzeme tozuna maruziyet riski bulunan çalışmalarda aşağıdaki önlemler alınır: a) Asbest olduğu belirlenen çalışma alanlarında;
• Yeme içme için ayrılan yerler, asbest tozu ile kirlenme riski bulunan yerlerin dışında seçilir. b) Asbestle çalışılan işyerlerinde; • Çalışanlara koruyucu giysi, solunum cihazları gibi yapılan işe uygun kişisel koruyucu donanım verilir. • Kişisel koruyucu donanımlar işyeri dışına çıkarılmaz. Koruyucu giysiler işyerinde veya temizlik işlerinin yapıldığı yerlerde temizlenir ve işyerinden yalnızca kapalı kaplar içerisinde çıkarılır. • Koruyucu giysiler ile çalışanların kendilerine ait giysileri ayrı ayrı yerlerde muhafaza edilir. • Çalışanlara uygun el ve yüz yıkama yerleri, tozlu işlerde ise duş imkanı sağlanır. • Kullanılan kişisel koruyucu donanımlar, özel olarak belirlenmiş yerlerde saklanır, her kullanımdan sonra kontrol edilip temizlenir, tamir ve bakımı yapılır.
Ülkemizin bir köşesinden, kural tanınmamış asbestli bir yıkım enkazı
Kentsel Dönüşümde Asbest Riski Türkiye’de inşaat sektörü deyince ilk akla gelecek en önemli proje, ‘Kentsel Dönüşüm’ projesidir. Kentsel dönüşüm deyince de ilk akla gelmesi gerekip de gelmeyen konu, yıkılması gereken eski yapılardaki ‘asbest’ sorunudur. Maalesef ülkemiz genelinde, çevre ve halk sağlığı açısından büyük bir tehdit unsuru olan asbest sorunu görmezlikten gelinmektedir. Kentsel dönüşüm projeleri kapsamında hem eski binaların yıkımı, hem de oluşan hafriyatın taşınması süreçlerinde yer alan çalışanlar, hatta çevre halkı için ciddi riskler söz konusudur. Yıkımın ardından oluşacak asbest tozlarının solunmasıyla mezotelyoma, akciğer kanseri ve asbestozis gibi tedavisi de mümkün olmayan hastalıkların oluşması kaçınılmaz olacaktır. Temennimiz, daha fazla geç olmadan, inşaat sektörü başta olmak üzere ilgili tüm iş kollarında bir an önce bu konuya, gereken önemin, devlet, işveren, iş sağlığı ve güvenliği profesyonelleri ve de çalışanlar tarafından verilmesi ve ilgili önlemlerin tüm taraflarca alınmasıdır. Binaların yıkımı sırasında şu tedbirlerin alınmasına dikkat edilmeli; •
Yıkım, onarım ve bakım çalışmaları sırasında olduğu gibi “normal” yapı çalışmaları sırasında da çalışanlar, bu tür binalarda asbest ile temasa geçebilir.
•
Bu tür çalışmalar, dikkatsiz ve uygunsuz yapılan çalışmalar nedeniyle yüksek lif yayılımlarına sebep olabilir. Dolayısıyla çalışanlara ve üçüncü şahıslara zarar verebilir.
•
Çalışmaya başlamadan önce asbest içeren ürünlerin olup olmadığı tespit edilmelidir.
Yapılarda asbest nerelerde bulunur? DIŞ YÜZEYLER • Çatı kaplamalarında • Cam macunlarında • Cehpe giydirmelerinde • Parapet duvarlarda İÇ YÜZYELERDE • Akustik tavan püskürtmelerinde • Dokulu boyalarda • Isı yansıtıcılarında OTOMOBİLLERDE • Fren ve Debriyaj balatalarında • Contalarda DÖŞEMELERDE • Fayanslarda • Vinil döşemelerde
İZOLASYONDA • Çatı yalıtımlarında • Duvarlarda ELEKTRİKLİ EKİPMANLARDA • Prizlerde • Şalter kutularında • Kabloların izolasyonunda • Gömme aydınlatmalarda • Ana panel ve sigortalarda KAZANLAR, ISITICILAR VE BORULARDA • Isı kaynağını kaplamalarda • Hava kanallarının kaplamalarında • Kapılarda • Boru kaplamalarında • Şömine yalıtımlarında
47
İŞBİRLİĞİ
ILO ve AB Başkanlığı Küçük İşletmeler İçin Güçlerini Birleştiriyor Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlarının 104. Uluslararası Çalışma Konferansı paralelinde yaptıkları gayrı resmi toplantıda, küçük ve mikro işletmelerde çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik çabaların yenilenmesi konusunda anlaşmaya varıldı.
Ç
alışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlarının Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ile Avrupa Birliği (AB) Konseyi Letonya Başkanlığı tarafından birlikte düzenlenen gayrı resmi toplantısında, küçük ve mikro işletmelerdeki çalışma koşullarının ulusal ve uluslararası düzeylerde iyileştirilmesine yönelik çabaların yenilenmesi konusunda mutabakata varıldı. Letonya Refah İşleri Bakanı ve İstihdam ve Sosyal Politika Konseyi (EPSCO) Başkanı Uldis Augulis, bu konuda Fransa, Gürcistan, Lüksemburg, Hollanda, Filipinler, Tunus, Türkiye ve ABD’den meslektaşları tarafından yapılan katkılara ve AB İstihdam, Sosyal İşler, Beceri ve İşgücü Hareketliliği Komiseri Marianna Thyssen tarafından sağlanan desteğe teşekkür etti. Bakan Augulis, iş güvenliği ve sağlığı (İSG) standartlarının mikro ve küçük işletmeleri de kapsayacak şekilde yaygınlaştırılması ve bu alanda sağlanacak etki konusunda şunları söyledi: “Bu, Avrupa Birliği Letonya Başkanlığı dönemi programının öncelikleri arasındadır. Bakanlıklar ve uzmanlar düzeyinde Başkanlık konumundaki bir ülke olarak Letonya, çalışma ortamlarındaki yeni durumlara uyum sağlamaya önem vermektedir. Bunların arasında, sağlık ve güvenlik standartlarının küçük ve mikro işletmelerde yaşama geçirilmesi, yeni ve henüz ortaya çıkan risk etmenlerinin dikkate alınması, meslek hastalıkları ve yaşlanan işgücü gibi başlıklar da bulunmaktadır.” ILO Genel Direktörü Guy Ryder: “Her yıl 2 milyondan fazla çalışanın meslek kazaları ve hastalıkları yüzünden öldüğünü biliyoruz. Her yıl 313 milyondan fazla işçi ölümcül olmayan iş kazası geçirmektedir ve bu da her gün 860 bin kişinin iş başında yaralanması anlamına gelmektedir. Her ölümün, yaralanmanın ve hastalığın temsil ettiği insanlık trajedisine ek olarak, yaptığımız tahminlere göre dünyanın toplam GSH’sinin yüzde 4’üne tekabül eden maddi kayıplar da söz konusudur.”
48
Sağlık ve Güvenlik
Küçük ve mikro iletmeler (KMİ) dünyadaki işyerleri arasında çoğunluğu oluşturuyor ve küresel işgücünün büyük bölümünü istihdam ediyor. Mikro işletmeler genel olarak 10’a kadar işçi çalıştıran işyerleri olarak tanımlanırken küçük işletmelerde çalışan işçi sayısı 10 ile 100 arasında değişiyor. KMİ, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) üyesi ülkelerde tüm firmaların yüzde 95’ini oluşturuyor ve bu işletmeler toplam istihdam içinde yaklaşık yüzde 46 paya sahip.
Küçük İşletmelerin İSG Desteğine İhtiyacı Var AB’de yasal olarak kayıtlı mikro ve küçük işletmeler, genellikle İSG yönetimine ilişkin oturmuş bir yaklaşım olmaksızın, toplam istihdamın yaklaşık yüzde 50’sini oluşturuyor. Mikro ve küçük işletmelerdeki yetersiz İSG uygulamalarının başlıca nedenleri, bu alanda hemen ulaşılabilecek bir rehberliğin ve uzmanlığın olmayışı, riskler ve yükümlülükler konusunda farkındalığın yetersizliği...
Ayrıca, geçici sözleşmelerin, kendi hesabına çalışmanın ve örneğin taşeronluk gibi çok sayıda tarafın yer aldığı sözleşme düzenlemelerinin yaygınlaşması, fiziksel ve psikososyal tehlikelerin önlenmesi açısından yeni sorunlar yaratıyor. Bu nedenlerden dolayı mikro ve küçük işletmelerde mesleki riskler büyük firmalara göre çok daha yüksek. KMİ’lerde ölümcül kaza oranı büyük şirketlerdekinin neredeyse iki katı kadardır. Ayrıca küçük işletmeler ulusal ve uluslararası yasal düzenlemelere daha az uyma eğilimindedir.
ILO ve AB’den Etkin Destek Bakan Augulis, ILO ve AB tarafından sürdürülmekte olan, çalışma ortamlarını gerek ulusal gerekse uluslararası düzeylerde iyileştirmeyi hedefleyen etkinlikler ve projelerden övgüyle söz etti. Augulis burada özellikle ILO’nun 2010-2016 dönemi Eylem Planı’na işaret etti. Eylem Planı, iş güvenliği ve sağlığı alanındaki sözleşmelerin ve AB’nin yeni Çalışma Yaşamında Sağlık ve Güvenlik Stratejik Çerçevesi 2014-2020 belgesinin yaygın biçimde onaylanmasını ve etkili biçimde uygulanmasını hedeflemektedir. Augulis sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak, küçük ve mikro işletmelerin oluşturduğu özel hedef grup açısından bakıldığında, bu işletmelerin işçilerin korunması ve en son teknolojiler ve iletişim araçları dâhil olmak üzere modern ve yenilikçi araçların kullanılması gibi konuların taşıdığı büyük öneme ilişkin olarak bilgilendirilmeleri mutlaka gereklidir.”
İSG İçin Ortak Destek Gayrı resmi Bakanlar Toplantısı, ihtiyaçlarla İSG kaynaklarının birbiriyle gerektiği gibi denkleştirilmesinin önemli bir görev olarak ortada durduğu konusunda mutabakata vardı. Bu bağlamda ulusal ve uluslararası düzeyde ortak ve kararlı çabalar gerekiyor. KMİ’lerin pek çok ülkenin ekonomisinde oynadığı önemli rolü ve İSG politikalarının uygulanmasında karşılaştıkları özel güçlüklere vurgu yapan Guy Ryder sözlerini şöyle tamamladı: “Bu uygulamayı etkinleştirmek için, toplumlarda önleme kültürünün köklü biçimde yerleştirilmesi, ulusal politikaların, sistemlerin ve programların güçlendirilmesi gerekmektedir. Düzenlemelere uyulması açısından, güçlü bir çalışma yaşamı idaresi ve uygulama mekanizmalarının geliştirilmesi de buna dâhildir.” 49
HUKUK
İş Kazalarının Ceza Yargılamasında Soruşturma Süreci (1.Bölüm) “Kaos siyah, düzen beyaz ise; HUKUK: Siyah üzerine beyaz ile yazmaktır.” “İş kazalarından kaynaklanan borç, cüzdan değil, vicdan borcudur.”
Av. Hüseyin Numan BİLİR (A sınıfı İş Güvenliği Uzmanı)
K
anunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz. İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz. Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak bicimde geniş yorumlanamaz. Suçta ve cezada kanunilik ilkesi: (TCK)
GENEL TANIM ve KAVRAMLAR Ceza: Kanunun suç saymış olduğu eylem ve
davranışlara aykırı davrananlara uygulanacak olan yaptırımlar. (Hukuk Sözlüğü)
Suç: Yetkili otorite tarafından belirlenen ve
otoritenin amaçlarıyla çatışan, istenen düzenini bozan ve yasaklanmaları ceza müeyyidesiyle (yaptırım) sağlanan fiiller.
Suç ve cezalara ilişkin esaslar: Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez. Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza mahkûmiyetinin sonuçları konusunda da yukarıdaki fıkra uygulanır. Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur. Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz. Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda
50
Sağlık ve Güvenlik
delil göstermeye zorlanamaz. Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular delil olarak kabul edilemez. Ceza sorumluluğu şahsidir. Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz. Ölüm cezası ve genel müsadere cezası verilemez. İdare, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz. Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir. Uluslararası Ceza Divanı’na taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere vatandaş, suç sebebiyle yabancı bir ülkeye verilemez. (Anayasa)
Cezalar: Suç karşılığında uygulanan yaptırım
olarak cezalar, hapis ve adli para cezalarıdır. (TCK)
Cezanın belirlenmesi
1. Hâkim, somut olayda; • Suçun işleniş biçimini, • Suçun işlenmesinde kullanılan araçları, • Suçun işlendiği zaman ve yeri, • Suçun konusunun önem ve değerini, • Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, • Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını, • Failin güttüğü amaç ve saiki, göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler.
2. Suçun olası kastla ya da bilinçli taksirle işlenmesi nedeniyle indirim veya artırım, birinci fıkra hükmüne göre belirlenen ceza üzerinden yapılır. 3. Birinci fıkrada belirtilen hususların suçun unsurunu oluşturduğu hallerde, bunlar temel cezanın belirlenmesinde ayrıca göz önünde bulundurulmaz. 4. Bir suçun temel şekline nazaran daha ağır veya daha az cezayı gerektiren birden fazla nitelikli hallerin gerçekleşmesi durumunda; temel cezada önce artırma sonra indirme yapılır. 5. Yukarıdaki fıkralara göre belirlenen ceza üzerinden sırasıyla teşebbüs, iştirak, zincirleme suç, haksız tahrik, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı ve cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebeplere ilişkin hükümler ile takdiri indirim nedenleri uygulanarak sonuç ceza belirlenir. 6. Hapis cezasının suresi gün, ay ve yıl hesabıyla belirlenir. Bir gün, yirmi dört saat; bir ay, otuz gündür. Yıl, resmi takvime göre hesap edilir. Hapis cezası için bir günün, adli para cezası için bir Türk Lirasının artakalanı hesaba katılmaz ve bu cezalar infaz edilmez. 7. Süreli hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı bu madde hükümlerine göre belirlenen sonuç ceza, otuz yıldan fazla olamaz. 8. Adli para cezası hesaplanırken, bu madde hükmüne göre cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine yöneiik artırma ve indirimler, gün üzerinden yapılır. Adli para cezası, belirlenen sonuç gün ile kişinin bir gün karşılığı ödeyebileceği miktarın çarpılması suretiyle bulunur. 9. Adli para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü suçlarda bu cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırı, o suç tanımındaki hapis cezasının alt sınırından az; üst sınırı da, hapis cezasının üst sınırından fazla olamaz.
10. Kanunda açıkça yazılmış olmadıkça cezalar ne artırılabilir, ne eksiltilebilir, ne de değiştirilebilir. (TCK)
İhbar ve şikâyet:
1. Suça ilişkin ihbar veya şikâyet, cumhuriyet başsavcılığına veya kolluk makamlarına yapılabilir. 2. Valilik veya kaymakamlığa ya da mahkemeye yapılan ihbar veya şikâyet, ilgili cumhuriyet başsavcılığına gönderilir. 3. Yurt dışında işlenip ülkede takibi gereken suçlar hakkında Türkiye’nin elçilik ve konsolosluklarına da ihbar veya şikâyette bulunulabilir. 4. Bir kamu görevinin yürütülmesiyle bağlantılı olarak işlendiği iddia edilen bir suç nedeniyle, ilgili kurum ve kuruluş idaresine yapılan ihbar veya şikâyet, gecikmeksizin ilgili cumhuriyet başsavcılığına gönderilir. 5. İhbar veya şikâyet yazılı veya tutanağa geçirilmek üzere sözlü olarak yapılabilir. 6. Yürütülen soruşturma sonucunda kovuşturma evresine geçildikten sonra Suçun şikâyete bağlı olduğunun Anlaşılması halinde; mağdur açıkça şikâyetten vazgeçmediği takdirde, yargılamaya devam olunur. (CMK)
Soruşturma işlemlerinde görev ve yetkiler: Soruşturma işlemleri, Cumhuriyet savcısının emir ve talimatları doğrultusunda öncelikle adlî kolluğa yaptırılır. Adlî kolluk görevlileri Cumhuriyet savcısının adlî görevlere ilişkin emirlerini gecikmeksizin yerine getirir. Adlî kolluk görevlileri, kendilerine yapılan bir suça ilişkin ihbar veya şikâyetleri; el koydukları olayları, yakalanan kişiler ile uygulanan tedbirleri derhâl Cumhuriyet başsavcılığına ve en üst dereceli kolluk amirine bildirir ve ilgili Cumhuriyet savcısının emri doğrultusunda işin aydınlatılması için gerekli soruşturma işlemlerine başlar. ((Adlî Kolluk Yönetmeliği)
Kolluk: Polis ve jandarma teşkilatı. Soruşturma: Kanuna göre
yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar gecen evre.
İddianame: Cumhuriyet savcısı tarafından görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen: • Şüphelinin kimliği, • Müdafi, • Maktul, mağdur veya suçtan zarar görenin kimliği, • Mağdurun veya suçtan zarar görenin vekili veya kanunî temsilcisi, • Açıklanmasında sakınca
51
HUKUK
ürettiği mal ve ya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen İş yerine bağlı yerler ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve mesleki eğitim yerleri ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçları da içeren organizasyon. (İSG KANUNU)
İş kazasının tanımı:
• • • • • •
bulunmaması halinde ihbarda bulunan kişinin kimliği, Şikâyette bulunan kişinin kimliği, Şikâyetin yapıldığı tarih, Yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri, Yüklenen suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi, Suçun delilleri, Şüphelinin tutuklu olup olmadığı; tutuklanmış ise, gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların Surelerinin gösterildiği belge. (CMK.)
İş yeri: İşveren tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddî olan ve olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birime iş yeri denir. İşverenin iş yerinde ürettiği mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen yerler (iş yerine bağlı yerler) ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve meslekî eğitim ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçlar da iş yerinden sayılır. İş yeri, iş yerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir bütündür. (İş Kanunu) İş yeri: Mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile çalışanın birlikte örgütlendiği, işverenin iş yerinde 52
Sağlık ve Güvenlik
1. Sigortalının iş yerinde bulunduğu sırada, 2. İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle, 3. Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak iş yeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, 4. Hizmet akdi ile çalışan emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda 5. Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hale getiren olaydır. (SSY. SİG. GNL SAĞ. SİG. K.)
İş kazası: İş yerinde veya işin
yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hale getiren olay. (İSG Kanunu)
İş kazası: Sigortalıyı hemen veya
sonradan, bedenen ya da ruhen özgüre uğratan olaylar. (CLŞ. GC MES. KZ GC. KYB. Y.)..
İş kazasının, bildirilmesi ve soruşturulması: İş kazasının 4 uncu maddenin birinci fıkrasının;
1. Bazı sigorta kollarının uygulanacağı sigortalılar kapsamında bulunan, iş akdi ile çalışan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran
işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve kuruma da en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde, 2. Hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi nam ve hesabına çalışanların kendisi tarafından, bir ayı geçmemek şartıyla rahatsızlığının bildirim yapmaya engel olmadığı günden sonra üç işgünü içinde; • İş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile kuruma bildirilmesi zorunludur. • Bu sure iş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde, iş kazasının öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Kuruma bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya bakanlık iş müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabilir. Bu soruşturma sonunda yazılı olarak bildirilen hususların gerçeğe uymadığı ve olayın iş kazası olmadığı anlaşılırsa, kurumca bu olay için yersiz olarak yapılmış bulunan ödemeler, ödemenin yapıldığı tarihten itibaren gerçeğe aykırı bildirimde bulunanlardan, tahsil edilir. İş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin şekli ve içeriği, verilme usulü ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. (SSY. SİG. GNL. SAĞ. SİG. K.) Bu yazı www.osgbrehberi.com sitesinden alınmıştır.
KONGRE
VIII. Ulusal İşçi� Sağlığı ve İş Güvenliği Kongresi TMMOB Makina Mühendisleri Odası Adana Şube`nin düzenlediği VIII. Ulusal İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kongresi, 16-18 Nisan 2015 tarihlerinde, Çukurova Üniversitesi Mithat Özsan Amfisi’nde gerçekleştirildi.
K
ongrenin açılış konuşmaları MMO Adana Şube Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin ATICI, MMO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ekber ÇAKAR, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet SOĞANCI tarafından yapıldı. toplantının açılış knuşmasını yapanlardan; MMO Adana Şube Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin ATICI: “Sorunlara kalıcı çözümler bulmak istiyorsak yine “işe yani ülkemizin sanayileşme ve kalkınma politikalarına dönmemiz gerekiyor. Ucuz işgücüne dayalı ve katma değeri düşük, emek yoğun, kaynak yoğun süreçlere dayanan, işçi sağlığı ve iş güvenliğinin bir maliyet unsuru olarak görüldüğü ve bu yüzden iş kazalarının giderek arttığı, bir sanayileşme modelinden vazgeçilmelidir. Araştırma geliştirmeye kaynak ayıran, katma değeri, artı değeri yüksek ürünlere yönelen bir sanayileşme modeli, bağımsızlığı ve gelişkin bir sanayi toplumunu, refah devletini, demokrasisi daha güçlü bir ülkeyi ve insanına çalışanına değer veren bir toplumu beraberinde getirecektir.” MMO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ekber ÇAKAR: “Odamız işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatındaki tüm olumsuzlukların giderilmesini, iş kazaları ve meslek hastalıklarına yönelik önleyici yaklaşımlar geliştirilmesini, iş güvenliği mühendisliğinin çalışma yaşamının sorunlarını çözmeye katkı koyacak şekilde yaşama geçirilmesini, işçilerimizin ve tüm çalışanlarımızın yaşamlarının güvenceye alınması mücadelesini sürdürecektir. İşçi Sağlığı
ve Güvenliği Kongresi bu sorunların açıklıkla tartışılacağı ve çözüm önerilerinin geliştirileceği birer kürsü olacağını söylemek isterim. Ulusal İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kongremizin, örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırıldığı, çalışanların geleceklerinden kaygı duymadığı, insanların birbirlerine saygı gösterdiği, bizlerin ve çocuklarımızın iş ve işsizlik kaygılarının olmadığı; işçi sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin toplumsal bilinç ve duyarlılıkların geliştiği, sosyal devlet anlayışının hakim kılındığı, çalışanların sorunlarıyla ilgili konularda söz ve karar sahibi olduğu, özgürce yaşayacağımız insanca bir gelecek ütopyasına katkıda bulunmasını diliyorum.” TMMOB Başkanı Mehmet SOĞANCI: “Hepinizi Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yönetim Kurulu adına sevgiyle, saygıyla, dostlukla selamlıyorum. Makina Mühendisleri Odasının düzenlediği 8. İşçi Sağlığı ve Güvenliği Kongresi‘nde aranızda bulunmaktan büyük bir onur duyduğumu öncelikle belirtmek isterim. Burada bizleri buluşturan arkadaşlarıma, düzenleme ve yürütme kurulumuza, görüşlerini bizimle paylaşacak bilim insanlarına, uzmanlara, Makina Mühendisleri Odasına ve Adana Şubesi‘nin yöneticilerine, çalışanlarına, emeği geçen tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Birliğimiz, mesleki, ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda ülkemizdeki mühendis, mimar ve şehir plancılarını temsil etmektedir. Onların hak ve çıkarlarını halkımızın çıkarları temelinde
korumak ve geliştirmek, mesleki, sosyal ve kültürel gelişmelerini sağlamak ve mesleki birikimlerini toplum yararına kullanmalarının zeminini yaratmakla görevlidir. Bu anlayışla TMMOB meslek alanları üzerinden Türkiye gerçeklerini okumak ve toplumu bilgilendirmek, bu politikaların toplum yararına düzenlenmesi için öneriler geliştirmek ve bunların yaşama geçirilmesi için mücadele etmek zorundadır. Örgütümüz iki yıllık bir çalışma döneminde buna benzer ikiyüzü aşkın bir etkinlikle kamuoyu önüne çıkmaktadır. Bilim insanları ve konunun uzmanları ve tarflarıylea birlikte oluşturduğumuz bu etkinliklerimizin sonuçlarını da hiç eğilip bükülmeden ilgili ilgisiz her yere her kese ulaştırıyoruz. Bu günkü etkinliğimiz İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği üzerine. Ülkemizin bu gününde bu konuyu sorunları ve çözümleri ile birlikte ortaya koymaya hepbirlikte çalışacağız. TMMOB Başkanı Mehmet SOĞANCI sözlerini; İş kazaları kader değildir! İş cinayetleri engellenebilir, yeter ki bilimin ve tekniğin gereği yapılsın. Yeter ki her çalışmanın öznesi insan olsun!”
53
İŞ DÜNYASI
Pazarlama Karması ve Pazarlamanın 4P’si… Pazarlama müşterilerin gereksinimlerini ve beklentilerini anlama ve bu çerçevede hizmetlerin nasıl tasarlanıp sunulabileceğini planlama işlemidir. Tüm sektörlerde ürün yelpazesinin genişlemesi yeni ürünleri bilimsel yöntemlerle pazara sunmayı zorunlu hale geldi.
P
azarlama müşterilerin gereksinimlerini ve beklentilerini anlama ve bu çerçevede hizmetlerin nasıl tasarlanıp sunulabileceğini planlama işlemidir. Pazarlamanın tanımına başlarken önce bir ürün ortaya koymalı, sonra bu ürünü piyasa şartlarına göre fiyatlandırmalı, daha sonra tüketiciye ulaştırmalı ve son olarak da piyasada ürünümüzü tutundurmayı sağlamalıyız.
Pazarlamanın 4 ilkesi Pazarlama karması denilince akla gelen ilk şey 4P’dir. Dünyada pazarlamanın önemli teorisyenlerinden olan Philip Kotler tarafından literatüre kazandırılan “4P” adını Ürün (Product), Fiyat (Price), Dağıtım (Place), Tutundurma (Promotion)’dan almaktadır. Günümüzde sanayi sektörlerindeki gelişmeler rekabet ortamını canlandırırken, firmalar sadece ulusal değil uluslararası pazarlarda da satış yapmaya başlamıştır. Ayrıca tüm sektörlerde ürün yelpazesinin genişlemesi yeni ürünleri bilimsel yöntemlerle pazarlamayı zorunlu hâle getirmiştir. Bu olumlu gelişmeler pazarlamanın önemini daha belirginleştirirken bu alandaki mesleklerin saygınlığını da arttırmıştır. Philip Kotler de bu değişim sürecini önceden sezip bu ezici rekabet ortamında pazarlamaya nasıl başlanacağını, ürünün hangi evrelerden geçip piyasa şartlarında nasıl tutunacağını göstermek için literatüre “4P - Pazarlama Karması”nı adeta armağan etmiştir. 54
Sağlık ve Güvenlik
Ürün (Product) Hammaddelerin çeşitli işlemlerden geçirilerek bir araya getirilmesiyle oluşturulan yeni bir bütündür. Bir pazarlama faaliyetinin yapılabilmesi için öncelikle bir ürüne ihtiyaç duyarız. Ürün planlaması yapılarak başlanan pazarlamada pazara ne ile ulaşacağımızı faaliyet konumuzun ne olduğuna karar vermek bunun özelliklerinin ne olacağını belirlemek 4P içersinde ürünün (Product) görevidir. 4P’nin genel kabul gören bir olgu olduğunu söylemekle birlikte eleştiri aldığı tarafı eksik ve yetersiz kaldığı yönündedir. Örneğin, Kotler’in kendi ifadeleriyle: “parfüm” şirketleri beşinci “P” olarak ambalajın (packaging) eklenmesi istediler, satış müdürleri satış gücünün “P” ile başlamadığı için mi eklenmediğini, hizmet müdürleri aynı şekilde “hizmet”in de aynı sebepten mi pazarlama karması dışında kaldığını sordu. Bu ve benzeri eleştirileri çoğaltmak mümkün, hatta “4P”ye çok kez de alternatifler yaratılmıştır: Temelinde müşteriyi (customer) içeren “4C”, ambalajın, personelin eklendiği “6P” vs. vs… Kimileri de pazarlamanın yapısı gereği böyle bir sınırlandırmaya gidilemeyeceğini savunarak “4P”yi reddeder. Ancak 4P’nin bu tarz eleştirilere cevabı; her bir pazarlama karmasının bu eksik olduğu savunulan yönleri kendi içerisinde barındırdığı şeklindedir. Örneğin, neden ambalaj
5. bir “P” olarak yok sorusunun cevabı, “ambalaj ürünün bir parçası” şeklinde oldu. Gerçekten de üründen devam edersek, ürün denilince; içeriğinde bulunan maddeler, mekanik yapısı, şekli ve dayanıklılığı, tadı, kokusu, ambalajının özellikleri vb. anlaşılmalıdır. Bir pazarlama çalışması içerisine girdiğimizde öncelikle bir ürünümüz olmalı ve bu ürünün özelliklerini, içeriğini doğru şekilde belirlemeli ve kendimizin de bunu iyi anlaması gerekir. Kısacası sağlayacağı faydanın farkında olmak gerekir.
Fiyat (Pricing) Artık bir ürünümüzün olduğunu düşünürsek bu ürüne bir bedel belirlenmesi gerektiği açıkça görülmektedir. Ürünün dolaşımını sağlayan sahip olduğu parasal değerdir. Ürünü fiyatlandırırken üretim maliyetleri önemli bir karar değişkenidir. Ancak burada pazarlamanın değişkenliği, geniş vizyonu, araştırmacılığı, geniş kapsamı ve yaratıcılığı ortaya çıkmalıdır. Daha kesin ifadeyle pazarlamanın gerekliklerinden biri de buradadır. Üretim maliyeti ürünü fiyatlandırmak için yeterli olsaydı, fiyatlandırma sürecinde pazarlamacılara gerek kalmazdı. Oysa fiyatlandırmada; tüketicilerin ödemeye razı oldukları fiyat aralığı, hedef kitlenin özelliklerine göre farklı fiyatlandırma, izlenecek pazarlama stratejisinde fiyatın rolü (pazarın kaymağını alma veya pazara nüfuz etme gibi) vb rollerde pazarlama görev alır. Fiyatlandırmayı yaparken en hassas nokta; arz edenin satmak istediği nokta ile talep edenin ödemek için razı olduğu noktayı tespit edebilmektir.
Dağıtım (Place) Bir ürünümüz var ve bunun artık fiyatını da tespit ettik;
tüketicilerinde bu ürüne ihtiyaçları var. Peki, nerede bulabilirler? İşte pazarlama karmasının 3. “P”si olan ‘Dağıtım’ın görevi, ürünü doğru yere, doğru zamanda ulaştırmaktır. Dağıtım pazarlama karması içinde yaratıcılığın kısıtlı olduğu, genellikle yalnızca zorunluluk içeren bir unsur olarak düşünülse de, çoğu pazarlama başarısının ve aynı şekilde başarısızlığının altında dağıtım kararları yer alır. İstediğiniz kadar mükemmel bir ürüne sahip olun ve tanıtımını istediğiniz kadar iyi yapın, eğer tüketici onu bulmakta zorlanıyorsa, o ürüne olan isteği kırılacak ve alternatifine yönelmekte geç kalmayacaktır. Kuşkusuz burada zamanlama da son derece önemlidir. Tüketiciyle, ihtiyacın ve isteğin duyulduğu zaman buluşmak gerekir. Dağıtımı da Peter Drucker’ın ifadesiyle sonlandıralım: “En büyük değişiklik, yeni üretim veya tüketim yöntemlerinde değil, dağıtım kanallarında olacaktır.”
Tutundurma (Promotion) Fiyatlandırdığımız ve olması gerektiği yerlere doğru zamanda ulaştırdığımız üründen acaba tüketiciler haberdar mı? Özellikle günümüzde hat safhadaki alternatifler içerisinde kendinizi, ürününüzü gösterebilmeniz çok önemli. Dağıtımı anlatırken yaptığımız kurgunun benzerini
tutundurma için de yapabiliriz. Ürünümüz var, doğru fiyatladık ve olması gerektiği yere ulaştırdık; ancak tüketici böyle bir ürünün farkında değilse başarılı olmanız pek olası değildir. Ürüne ihtiyacı olan bireyler ilk aşamada ürününüze bir şekilde ulaşmış ve kullanmış da olabilir. Ancak ürününüzü tanıtmamışsanız bu bir şanstır ve devamını beklemek çok daha büyük bir şansı gerektirir. Ürününüzü ilk aşamada tanıtmak sonrasında beklemekte yeterli değildir. Sürekli zihinlerde, dillerde canlı tutabilmek için tutundurma çalışmalarına daima devam etmek gerekir. Sürekli yenilediğimiz üzere günümüz rekabet ortamı ve alternatif bolluğunda sizin ürününüzün tercih edilebilmesi için tutundurma faaliyetlerine sıkı sıkıya tutunulmalıdır. Tutundurma içerisindeki araçlardan ilk akla gelenler; “reklam, kişisel satış, halkla ilişkiler, duyurum ve indirim, çekiliş, yarışma vb. unsurlardan oluşan tanıtım çalışmaları tutundurma”dır. Her biri farklı araçlarla, farklı yollarla gerçekleştirilebilir. Pazarlamanın en yaratıcı yönü, sürekli gelişim içerisinde olan tarafı ağırlıklı olarak tutundurmadır. Yeni pazarlama anlayışlarının yer aldığı pazarlama karması tutundurmadır: Amaca yönelik pazarlama, doğrudan pazarlama, nostalji pazarlama, ağızdan ağza pazarlama gibi... 55
SAĞLIK
Ofis Ağrılarını Azaltmanın
5 YOLU
Çalışanlar her günü masasının başında hareketsiz geçiyorsa, sportif aktivitesi yoksa ve de en önemlisi ergonomi kurallarına uymuyorsa ofis ağrıları kaçınılmaz hale geliyor.
B 56
ilgisayarın başında 10 saat sürekli çalışmak insonoğlunun doğasına aykırı. Oysa modern hayat; insanı adeta eve, ofise ve arabaya çiviledi. Artık insanlar, günlük hayatta değil hareket etmek yürümüyorlar bile. Sonuç olarak bunun bedelini ödüyorlar. Ofis ağrıları da bu bedellerin başında geliyor. Çalışanlar her günü masasının başında hareketsiz geçiyorsa, sportif aktivitesi yoksa ve de en önemlisi ergonomi kurallarına uymuyorsa ofis ağrıları kaçınılmaz hale geliyor. Acıbadem Bursa Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Nadir Şener, “Tüm gün masa başında oturmak çalışanların kendi seçimleri değil. Bu durumda ya bu ağrıların oluşmasını engelleyecek kurallara dikkat etmeleri ya da işlerinden vazgeçmeleri gerekiyor. İş hayatına son vermek makul bir çözüm olmadığına göre ağrıların önüne geçebilecek basit kurallara uymak gerekiyor” diyen Prof. Dr. Nadir Şener ofis ağrılarını azaltmanın 5 yolunu anlattı.
Sağlık ve Güvenlik
1. Sık sık hareket molaları verin Tüm gün ofiste çalışanların uyması gereken ilk kural, gün içinde sık sık hareket molaları vermek. Saat başı 5 dakika bile olsa kalkılmalı; ofiste kısa bir yürüyüş yapılmalı; kollar, boyun ve bel hareket ettirilmeli. Çünkü kasların kan dolaşımı ile sağlanan beslenmesi, uzun süre aynı konumda hareketsiz kalındığında bozuluyor ve katılaşıyor. Bu durum günlerce, yıllarca tekrarlanınca halk arasında “kulunç” denilen sertlikler oluşmaya başlıyor.
2. Sert bölgeye sıcak uygulayın Sürekli oturmaya bağlı adale spazmları ve sertliklerini çözmekte sıcak uygulamak faydalı bir yöntem. Sabit pozisyonda çalışanların iş dönüşü veya akşam yatmadan sıcak bir duş almaları da kasların rahatlamasını sağlıyor. Bu hem günün stresinin atılmasına yardımcı oluyor hem de adale sertliklerini yumuşatıyor.
3. Sağlıklı oturma pozisyonu kurallarına uyun “Masa düzeni ve oturma şekli de ofis ağrılarını önlemekte çok önemli” diyen Prof. Dr. Nadir
Şener, “Bilgisayar ekranı çaprazda olmamalı. Kişi yan dönerek çalışmak zorunda olmamalı. Ekran da klavye de tam karşımızda yer almalı. Ayrıca bilgisayar ekranının 1/3 üst kısmı göz hizasında olmalı. Yani göz ekrana baş eğilerek değil dik bakmalı. Koltuğa da dik oturulmalı. Dirsekler ve dizler 90 dereceden daha fazla kıvrık olmamalı” diyor.
4. Bilek destekli mause ve klavye kullanın Bilgisayar başındayken el bileklerini yukarı doğru aşırı kıvrık kullanmamak önemli. Bilek destekli mouse ve klavyenin tercih edilmesi gerekiyor. Telefonla konuşurken telefon baş ile boyun arasına
sıkıştırılarak kullanılmamalı. Tüm bunlar kasların ve eklemlerin doğal olmayan şekilde yüklenmesine ve hasara neden oluyor.
5. Stres ağrılarını hafife almayın Ofis ortamı ağrılarından kurtulmak için stresi kontrol etmeyi öğrenmek gerekiyor. Çünkü sürekli stres demek, sürekli adrenalin hormonunun salınıyor olması anlamına geliyor. Bu da kasların sürekli sert ve kasılı durumda durmasına ve katılaşmasına neden oluyor. Sonucunda eklemler, sertleşmiş kaslar arasında daha fazla yük taşıyor ve dolayısıyla ağrı kaçınılmaz oluyor.
Ofisteki hareketsiz saatlerin acısını ofis dışında çıkarın Ofis hayatı nedeniyle eklemler uzun süre sabit pozisyonda yorucu bir şekilde kalıyorsa, o zaman güçlü ve dayanıklı kaslara ve eklemlere sahip olmak için ofis dışında vücudu hazırlamak gerekiyor. Bunun da en kestirme yolu, düzenli spor yapmak. En ideal spor ise yüzmek. Olanak yok ise ikinci alternatif olarak yürüyüş de yapılabilir. Herkesin kolaylıkla yürüyüş yapabileceğinin altını çizen Prof. Dr. Şener, “Ben hastalarıma sabah ve akşam işe gidiş ve dönüşlerde 10’ar dakikalık yürüyüş öneriyorum. Bu kadarı bile faydalı. Arabanızı bir uzak otoparka bırakmak, otobüs veya servisten bir durak önce inmek, bu iş için yeterli” diyor.
57
YAŞAM
Doğru Beslenme ve Daha Aktif Bir Yaşam İle
Bedeninizi Kontrol Altında Tutmak Elinizde!
Sağlıklı kilo vermek için ideal kilo kaybı haftada 0.5- 1 kg’dır. Bunu sağlayacak beslenme programları da hiçbir zaman düşük enerji içermezler. Düşük enerjili beslenme programları ile hızlı kilo kayıpları mümkün olsa da bunun da birçok sakıncaları vardır. Her şeyden önce hızlı kilo kayıpları, vücuttan yağ dokusundan daha çok yağsız doku dediğimiz kas dokusunun kaybına neden olur.
Ş
işmanlık, vücudun yağ kütlesinin yağsız (kas) kütleye oranının aşırı artması sonucu boya göre ağırlığın olması gereken düzeyin üzerine çıkmasıdır. Birçok sağlık sorunlarına yol açması nedeniyle şişmanlığın önlenmesi gerekir. Şişmanlığı ve şişmanlığın boyutunu saptamak için en çok bilinen ve kullanılan yöntem beden kütle indeksine (BKİ) göre değerlendirme yöntemidir. Beden kütle indeksi 30 ve üzerinde olduğunda şişmanlığın derecesi de artmaktadır. Yaşın ilerlemesi ile birlikte beden kütle indeksi değerleri de artar. Şişmanlığın değerlendirilmesinde bu durum da göz önüne alınmalıdır.
Olması Gereken Vücut Ağırlığı Nasıl Hesaplanmalı? Olması gereken ağırlığın hesaplanmasında beden kütle indeksinin normal bireyler için verilmiş olan değerleri kullanılır. Bu normal değer yaş ile birlikte biraz değişkenlik gösterse de genel olarak 20.0-24.9 arasındadır. Birey bu değerler arasında bir vücut ağırlığına sahipse ağırlığı normal kabul edilir. Şu formülle hesaplanabilir: Olması Gereken Ağırlık (OGA) (kg) = Normal BKI Değerleri (20 - 24.9) x Boy (m2) Beden kütle indeksine Vücut Ağırlığının [kg/boy(m2)] Durumu 18.5’dan az
Zayıf
18.5-19.9
Normal kabul edilebilir (ince)
20-24.9
Normal
25-29.9
Toplu (Hafif şişman)
30-34.9
I. Derece Şişman
35-39.9
II. Derece Şişman
40 ve üzeri III. Derece Şişman Tablo: Yetişkinlerde beden kütle indeksi 58
Sağlık ve Güvenlik
Şişmanlığın Temel Nedenleri Çevresel ve kalıtımsal faktörler önemlidir. Enerji alımının fazlalığı ve enerji harcamasının azlığı şişmanlığa yol açabilir. Enerji alımının fazlalığı aşırı yeme, daha çok yağ ve şeker içeren besinleri yeme, öğün atlama, hızlı yeme gibi yanlış beslenme alışkanlıkları nedeniyle olurken, enerji harcamasının azlığı ise hareketsiz yaşam nedeniyle olmaktadır. Ayrıca, vücut ağırlığının düzenlenmesinde rol alan hormonal ve sinirsel faktörler, kalıtımsal faktörler olup şişmanlığa neden olabilirler. Tiroid, hipofiz, böbrek üstü, pankreas ve cinsiyet hormonlarının yapımında ve fonksiyonlarındaki bozukluklar sonucunda kişinin iştahı artabilir, bazal metabolizma hızı yavaşlayabilir ve enerji dengesi bozularak şişmanlık oluşabilir.
Şişmanlığın Yol Açtığı Sağlık Sorunları Kalp damar hastalıkları şişman bireylerde ölümlerin en önemli nedenlerindendir. Özellikle yirmi beş yaşından sonraki ağırlık artışı kalp damar hastalıkları riski üzerinde en büyük etkiyi göstermektedir. Genellikle, şişman bireylerin kanlarında trigliseritler, toplam kolesterol ve düşük yoğunluktaki lipoprotein (LDL) yüksek olarak, yüksek yoğunluktaki lipoprotein (HDL) ise düşük olarak bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, beden kütle indeksinin artması ile birlikte inme ve kardiyak yetersizlik riski de artmaktadır. Hipertansiyon ile şişmanlık arasında bir ilişki bulunmaktadır. Şişmanlık yüksek kan basıncı için bağımsız ve güçlü bir risk faktörüdür. Şişman bireylerde hipertansiyon görülme oranı zayıf bireylerde görülme oranından oldukça yüksektir. Özellikle santral şişmanlığa sahip (vücudun üst bölgelerinde yağ toplanan) bireylerde bel/kalça oranı daha çok artmakta, insülin
direnci ve buna bağlı olarak glikoz intoleransı (bozulmuş kan şekeri düzeyleri) görülmektedir. Ayrıca şişman bireylerin kanlarında ürik asit miktarları artmakta ve buna bağlı olarak gut hastalığına bir yatkınlık oluşmaktadır. Aşırı kilo, meme, endometriyum, mide ve kolonu içeren çeşitli tipte kanser gelişimi ile ilişkilidir. Şişmanlığın çoğunlukla hormonlar üzerinde yaptığı etkiyle kanser riskini artırdığı düşünülmektedir. Yağlı karaciğer, yağlı hepatit ve yağlı siroz gibi karaciğer hastalıkları ile şişmanlık arasında ilişki bulunmaktadır. Fazla kilonun derecesine göre karaciğer hastalığının şiddeti değişmektedir. Kalça, diz ve omurga osteoartritin en sık görüldüğü yerlerdir. Aşırı kilolu bireylerde zayıf bireylere kıyasla kalçada osteoartrit olma olasılığı iki kat daha fazla bulunmaktadır. Aşırı kilo eklemler üzerine ek bir yük bindirerek harabiyete neden olmaktadır. Bunların dışında; fiziksel hareket zorlukları ve çeşitli kazalar, solunum ile ilgili sorunlar, çalışma veriminin düşmesi gibi yaşam kalitesini etkileyen bir çok sorun da şişmanlık ile birlikte ortaya çıkmaktadır.
İdeal Kilo Kaybı Nasıl Olmalı? Sağlıklı kilo vermek için ideal kilo kaybı haftada 0.5- 1 kg olmalıdır. Bunu sağlayacak beslenme programları da hiçbir zaman düşük enerji içermezler. Düşük enerjili beslenme programları ile hızlı kilo kayıpları mümkün olsa da bunun da
birçok sakıncaları vardır. Her şeyden önce hızlı kilo kayıpları, vücuttan yağ dokusundan daha çok yağsız doku dediğimiz kas dokusunun kaybına neden olmaktadır. Bu da istenmeyen bir durumdur. Daha çok yağ dokusunun kaybedilebilmesi için, bazal metabolizma düzeyinin altında olmayan enerjiler ile kilo kayıplarının sağlanması gerekmektedir. Bununla beraber, hızlı kilo kaybeden bireyler daha sonra hızlı bir şekilde kaybettikleri kiloları geri alırlar. Çünkü vücut düşük enerjiye adapte olduğundan, birey biraz fazla yemeye başladığında kilo almaya eğilimi artar.
Şişmanlığın Tedavi Yöntemleri Şişmanlığın tedavisinde uygulanan yöntemler; diyet tedavisi, davranış değişikliği tedavisi, fiziksel aktivitenin artırılması, ilaç tedavisi ve cerrahi girişimlerdir. Bunların içinde en doğru olanları, beslenme tedavisi ile birlikte davranış değişikliği tedavisi ve fiziksel aktivitenin artırılmasıdır. Yaşamı tehdit eden bir şişmanlık söz konusu ise cerrahi girişim düşünülebilir.
Şişmanlıkta Beslenme Tedavisinin Amaçları 1. Vücut ağırlığını arzu edilen düzeye indirmek. Bu düzey, kişinin olması gereken ideal ağırlığı veya ideal ağırlığının üzerinde bir ağırlık olabilir. 2. Kişinin bütün gereksinimlerini yeterli ve dengeli bir şekilde karşılamak 3. Kişiye yanlış beslenme alışkanlıkları yerine, doğru beslenme alışkanlıklarını kazandırmak 4. Vücut ağırlığı arzu edilen düzeye geldiğinde tekrar kilo alımını engellemek ve sürekli bu düzeyde tutmaktır.
59
ÜLKE
Geçmişle Geleceği Bir Arada Yaşayan Ülke:
İngiltere
Kendine özgü mimarisi, tarihi, kültürü, edebiyatı hatta monarşisi ile dünya ülkeleri arasında farklı bir yere sahip İngiltere… Görülmesi gereken ülkeler arasında ilk sıralarda yer aldığını söyleyebiliriz… Öyle ki her şehri farklı bir kültüre ve tarihe sahip olan İngiltere’yi her gidişinizde yeniden keşfedebilirsiniz…
K 60
endi kültürünü ve tarihini korumayı başarmış sayılı ülkeler arasında yer alan İngiltere 50 şehirden oluşuyor. Dünyanın önemli bir iş ve finans merkezi olarak da karşımıza çıkan İngiltere’de başkent Londra dışında, Cambridge, Manchester, Brighton, Birmingham, Liverpool ve Oxford gibi ünlü şehirleri de gezilmesi gereken yerler arasında ilk sırada yer alıyor. Ancak zamanınız kısıtlı ise Londra’yı baştan başa dolaşmak için bile süreniz yeterli olmayabilir. Tabii bir de İngiltere’ye gidiş amacınızda bunun için çok önemli bir detay. Kültür, alışveriş, tarih, edebiyat ya da doğa ile iç içe bir gezi bu bölümlerden birini ya da birkaçını birleştirerek güzel bir plan yapabilirsiniz. Ancak geziye başlamadan önce mutlaka bir metro haritası edinin. En gelişmiş metro ağlarından birine sahip olan İngiltere’de ulaşım çoğunlukla metro ile sağlanırken, taksilerinde pahalı olduğunu hatırlatmakta fayda var.
rastgelirseniz, nöbet değiştiren askerleri izleyebilir ve görevli muhafızlar ile fotoğraf çektirebilirsiniz. İngiltere’nin ve Londra’nın ikinci önemli yapısı ise Parlamento Binası’dır. Yaz aylarında binanın içini de gezebilirsiniz. Sırada filmlere konu olan ünlü saat kulesi Big Ben var. Big Ben, İngilizler arasında ülkenin en önemli sembolü olarak görülürken, 106 metre yüksekliğindeki bu önemli yapı Parlamento Binası’nın önünde yer alıyor. Tabii ki şehrin 400 yıllık geçmişi ile en eski yapılarından olan Thames Nehri’nin yanında bulunan Londra Kulesi yani Tower of London ve muhteşem manzarası ile ünlü Kule Köprüsü yani Tower Bridge listede görülmesi gereken yerler arasında üst sıralarda yerini alıyor. Kraliyet ailesinin yaşamlarını ve nerede taç giydiklerini merak ediyorsanız, birçok ünlü ismin mezarının da yer aldığı Westmnister Abbey ve St. Paul Katedrali ziyaret edeceğiniz mekanlar arasında olmalı…
Ülkenin En Önemli Sembolü: Big Ben
Müzeler Başrolde
Londra’yı öncelikle, İngilizlerin önemli bir keşfi olan dönme dolap biçimindeki London Eye ile yaklaşık 1 saat süre ile havadan izleme imkanına sahip olabilirsiniz. Sonrasında ise hızlı bir Londra turuna hazır olun. Öncelikle 1993 yılında ilk defa halkın ziyaretine açılan ve Kraliçe’nin evi ile ofisi olarak kullanılan Buckingham Sarayı’nı ziyaret edebilirsiniz. Ziyaret sırasında ‘Muhafız Değişim Töreni’ne
İngiltere’nin, kültürel ve tarihsel anlamda birçok dünya mirasını müzelerinde sergilediğini düşünecek olursak, British Museum, bunun için en ideal müze olarak karşımıza çıkıyor. 1753 yılında kurulduğunu düşünecek olursak, British Museum, dünyanın eski müzelerinden biridir. Satın alınan ve hediye edilen eserlerle büyümeye devam eden müzede dünyanın her köşesinden bir parça görmek mümkün. 4
Sağlık ve Güvenlik
kilometre uzunluğundaki müzenin 94 galerisinde, iki milyon yıllık dünya ve medeniyet tarihi sergileniyor ki bu bile sizin bir gününüzü alabilir. Dünyanın en tanınmış isimlerini bir arada görebileceğiniz Madame Tussaud’s Müzesi ise diğer ülkelerdeki örneklerine göre en mükemmeli olarak değerlendirilebilir. Atatürk’ün balmumundan heykelinin de bulunduğu müzede son olarak yapacağınız stilize edilmiş bir Londra taksisiyle 1666’daki Büyük Yangın’a yapacağınız yolculuk ziyaretçilerin en etkilendiği bölümlerden biri. National Gallery ise sizi birbirinden ünlü ressamların tabloları ile zaman yolculuğuna çıkarmaya hazır. 2200’den fazla tablonun bulunduğu National Gallery içinde neredeyse 1 güne ihtiyacınız bulunmakta. Müzede, Leonardo Da Vinci’nin “Kara Kalem” ve Piero della Francesca’nın “Hz. İsa’nın Vaftizi” tabloları oldukça dikkat çekmekte.
Antikaseverlerin Gözdesi Nothing Hill ve Portobello Tarih, edebiyat ve müzelerin ardından biraz da şehir içinde keşfe çıkalım derseniz, Londra’nın en eğlenceli semtlerinden biri olan Covent Garden’ı asla es geçmeyin. Özellikle Amy Winhouse hayranı iseniz işte, birçok Amy Winhouse’ı burada görebilirsiniz. Açıkçası her türden insanın bulunduğu Covent Garden’da dövmenin merkezi olarak da adlandırılabilir. Eğer antikalara ve eski eşyalara meraklı iseniz Nothing Hill ve Portobella Çarşısı tam istediğiniz atmosfere sahip bölgeler. Hem kendiniz için hem de sevdiklerinize çok farklı hediyelik eşyalar satın alabileceğiniz gibi çok farklı ürünlerle de karşılaşmanız olası bir durum. Londra’nın ünlü Trafalgar ve Soho meydanlarının ise turistlerin en gözde mekanları arasında yer aldığını söyleyebiliriz.
Hyde Park’sız Olmaz Tabii ki Londra ve İngiltere deyince parklarını ve bunların içinde en ünlüsü Hyde Park’ı es geçmek olmaz. Güneşlenenlerin, piknik yapanların, kitap okuyanların, koşanların, sincaplara yem verenlerin bir ucundan diğer ucunun gözükmediği devasa büyüklükte bir yeşil alana sahip olan Hyde Park, dünyaca meşhur şarkıcıların yaz aylarında verdikleri konserler ile de hareketliliğine hareket katmaktadır. Hyde Park dışında yine Londra’nın merkezinde yer alan St.James Park ve Regent’s Park gibi ünlü parklarını da molalarınız da değerlendirebilirsiniz. Bu arada Hammersmith ve Richmond gibi Londra’nın kendi içinde birer doğa harikası olan bölgelerini de gezmeden şehirden ayrılmayın.
Usulsüzlüklerde Ağır Yaptırımlar Söz Konusu
İ
ngiltere, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının sayısının diğer ülkelere oranla oldukça düşük olduğu bir ülke. İş güvenliği kültürüne sahip olan bir ülke olarak karşımıza çıkan İngiltere, bunu gerek uyguladığı yaptırımlarla, gerekse yürüttüğü teşvik edici politikalarla oluşturmayı başarmıştır. İş güvenliği konusunda İngiltere’ de iş sağlığı ve güvenliği profesyonellerinin çalışma sistemleri, işverenlere uygulanan yaptırımlar ve iş sağlığı ve güvenliği alanında kurulan örgütlenmeler üzerinde durulmuş. İngiltere’de İş Sağlığı ve Güvenliği alanında faaliyet gösteren iki temel kurum bulunuyor; Sağlık ve Güvenlik Komisyonu (HSC) ile Sağlık ve Güvenlik Kurumu (HSE). İngiltere’de tüm işverenler, kendi şahsi hesaplarına dahi çalışsalar, iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarının yapılmasından, düzenlenmesinden ve uygulanmasından sorumlu tutulmakta. Bu anlamda İngiltere’de devlet işverenleri müfettişler ile denetlerken, müfettişler özel yetkilere sahip. Öyle ki, müfettişler işyerlerine herhangi bir bildirimde bulunmadan ve izin almadan hem işverenleri ve hem de çalışma yerlerini denetleyebiliyor. Bu anlamda en önemli ve caydırıcı olanı ise işverenler herhangi bir usulsüzlük karşısında ağır yaptırımlarla karşı karşıya kalabilmekte. Bu yaptırımlar para cezasının yanı sıra hapis cezasını da beraberinde getirmekte. Ayrıca hapis cezalarının süresinde de bir sınırlama bulunmamakta. Yine müfettişler tarafından rapor edilen ve HSE tarafından işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin düzeltici ve önleyici faaliyetlerin yapılmasının sağlanmasının yanında, tüm bu faaliyetlerin belirlenmesi, yapılması ve sonuçlandırılması için harcanan zamanın maliyeti de işverenden alınmakta. Açıkçası, iş sağlığı ve güvenliği anlamında dünyada en eski geçmişe sahip olan -1974- ülkelerden biri olarak İngiltere’de bu uygulamalarla yetişmiş bir nesil olduğundan bu sistem artık oturmuş durumda. Yine bu sistem, yasaklayıcı ve işyerlerini kapatıcı olmaktan çok, uzakta düzenleyici ve önleyici bir politikaya sahip. Bu sayede işyeri ortamlarını iyileştirmeye yönelik bir yol izlenebiliyor. 61
KÜLTÜR - SANAT
Ben Marka Olsam
B
Açık Hava Sinema Keyfi
aşarılı bir kariyerin ardından “Ben Marka Olsam” kitabını kaleme alan Didem Moralıoğlu, okurlarla paylaştıklarını on beş yıllık birikim ve deneyimin, kalpten gelen bir yansıması olarak tanımlıyor. Yazar kitapta, satacak bir ürünü veya hizmeti olan herkes için yol gösterici önerilerini paylaşıyor. İş dünyasının başarılı ismi, pazarlama ve marka danışmanı ve yazar Didem Moralıoğlu, Epsilon Yayınevi’nden çıkan “Ben Marka Olsam” isimli kitabında, markalaşma ve pazarlama sürecindeki zorlu yolculuğu başarıyla tamamlamak için neler yapılması gerektiğini anlatıyor, yapılan doğrulara, yanlışlara dikkat çekiyor.
K
omedi, animasyon, aksiyon, birbirinden keyifli filmler, Ağustos ve Eylül ayında her Çarşamba saat 21.00’de Zorlu Center meydan katı park alanında ücretsiz olarak sinemaseverleri bekliyor. Zorlu Center’ın sinemasever ziyaretçileri, Ağustos ve Eylül’de, her çarşamba saat 21.00’de açık havada film izlemenin keyfini yaşamaya devam edecek. Şebnem Burcuoğlu’nun çok satan kitabından uyarlanan “Kocan Kadar Konuş”, Mahsun Kırmızıgül’ün yönettiği gişe rekorları kıran “Mucize”, Burak Aksak’ın yazıp yönettiği “Bana Masal Anlatma” ve Hıçkıdık ile Dişsiz’in eğlenceli hikayesini anlatan “Ejderhanı Nasıl Eğitirsin”e kadar birçok beğenilen film Zorlu Center’ın açık hava sinemasında sinemaverler ile buluşacak.
Her Şey Ben Yaşarken Oldu
H
er Şey Ben Yaşarken Oldu romanının yazarı Mustafa Becit, zekice kurguladığı kitabında karakterlere tek tek söz veriyor. Herkes kendi hikâyesini sayfalardan çıkıp okurun karşısına oturarak anlatıyor. Böylece kitap, kimi zaman bir sürükleyici bir polisiye, kimi zaman psikolojik gerilim, kimi zaman da romantik oluyor. Mustafa Becit’ten hayatın içinden karakterlerle kurulmuş bir olay örgüsünün aksiyon, intikam, aşk, felsefe ve hatta biraz delilik dolu, bir solukta okuyacağınız çarpıcı anlatımı…
İşçinin Kendi Koruma Rehberi
S
oru ve yanıtlardan oluşan “Koruyucu İşçi Sağlığı” el kitabı, ‘çalışma ne demektir?’ sorusu ve yanıtı ile başlıyor. Kitapçık altı bölümden oluşuyor: 1.Genel ve koruyucu sağlık bilgileri, 2.Çalışma yaşamında koruyucu sağlık bilgileri, 3.İşçi sağlığı ve güvenliğine genel bakış, 4.İş kazaları, 5.Meslek hastalıkları, 6.Özel gruplarda çalışma yaşamı ve sağlık ilişkisi. Kitapta işçilere kendi sağlıklarını nasıl koruyabilecekleri konusunda öneriler bulunurken, İş Sağlığı ve Güvenliği
62
Sağlık ve Güvenlik
Kanunu’ndaki onları ilgilendiren yasal zorunluluklardan söz edilmekte, çalışırken ortaya çıkabilecek kimi sağlık yakınmalarının hangilerinin işle ilintili olabileceği ve özellikle risk oluşturabilecek çevresel etkenler (fiziksel, kimyasal, biyolojik, vb.) konusunda bilgiler verilmektedir. Örneğin, periyodik sağlık kontrollerinin zamanları, kimi zararlıların (tozlar, gazlar, ağır metallerin, vb.) uzun vadeli etkileri, işyeri sağlık biriminden beklentiler gibi…
Padişahların Bilinmeyen Yönleri ve Hobileri
K
arikatürlerle Tarihten Sayfalar Serisi’nin beşinci kitabı “Osmanlı Padişahlarının Hobileri ve Bilinmeyen Yönleri” kitabevlerinde yerini aldı. Metin Reis’in hazırladığı kitap neşeli karikatürleriyle çocukların ilgisini çekerken, Osmanlı tarihini ve padişahların günlük yaşamlarına dair pek çok ayrıntıyı eğlenerek öğrenmelerini sağlıyor. Osmanlı Padişahlarının Hobileri ve Bilinmeyen Yönleri, Osmanlı tarihine dair şimdiye dek pek işlenmemiş bir konuya, padişahların günlük yaşamlarına ve ilgi duydukları alanlara ışık tutuyor. Metin Reis’in yazıp Erdoğan Oğultekin’in resimlediği eser, çocuk kitapları konusunda iddialı bir yayınevinden, Kuşak Yayınları’ndan çıktı.
İş Güvenliği
P
rof. Dr. Abdulvahap Yiğit tarafından kaleme alınan ve Alfa Aktüel Yayınları’ndan çıkan İş Güvenliği kitabı konu ile ilgili çalışan mühendislere, makine mühendisliği bölümü öğrencilerine ve MYO öğrencilerine faydalı olacak. 402 sayfadan oluşan kitapta; iş kazaları ve meslek hastalıkları, iş güvenliğinde yöntem, iş güvenliği organizasyonu, iş kazaları hukuku, kimyasal risk faktörleri, fiziksel risk faktörleri, kişisel koruyucu donanımlar gibi bölümler yer alıyor.
İş Sağlığı ve Güvenliği El Kitabı
İ
nşaat Yüksek Mühendisi, İş Güvenliği Uzmanı Metin Altuntaş’ın hazırladığı ve Met Yayıncılık tarafından yayınlanan kitap ihtiyacınız olan bilgi verileri bir araya getirmiş. Önemli bir kaynak niteliği taşıyan kitap işverenlerden çalışanlara kadar herkesin sorularına cevap verebilme özelliğini taşıyor denilebilir. İş güvenliği uzmanlarına ve işverenlere İSG Çalışmaları ile İlgili Genel Öneriler, İSG Konusunun Çalışma Hayatında Genel İşleyişi ile İlgili Öneriler, İş Güvenliği Temel Eğitim Konu Özetleri gibi konu başlıkları kitabın başlıkları arasında yer alıyor.
Kendin Çek Kendin Göster
T
ürkiye’de ilk kez geçtiğimiz yıl Pera Müzesi’nde düzenlenen, genç video sanatçılarını bir araya getiren tek gecelik, deneysel video sergisi “Kendin Çek, Kendin Göster” için 2015 başvuruları başladı. Pera Müzesi’nin film ve video etkinlikleri kapsamında sunduğu ve küratörlüğünü maybe art projects’in üstlendiği “Kendin Çek, Kendin Göster / BYOB” etkinliği 4 Eylül Cuma günü gerçekleştirilecek. Etkinlikte yer alan sanatçılar kendi projeksiyonlarını getirip, kendi gösterimlerini düzenleyecekler. Video ile çalışan, bir galeri tarafından temsil edilmeyen, projektörünü getirebilecek ve işlerini paylaşmak isteyen tüm genç sanatçılar sergide yer almak için başvurabilir. 63
OTOMOBİL
2015’e Damga Vuran Otomobiller Yılın ikinci yarısında ilerlerken her zaman olduğu gibi yeni otomobil modellerinde yeni yıla hazırlıklar hızla devam ediyor. 2015’e damgasını vuran süper otomobiller göz doldurmaya devam ederken, 2016 modeller de beğeniye sunulmaya başladı.
Jaguar XJ’ye 2015 Makyajı
O
tomobil dünyasında bir İngiliz asilzadesi olarak karşımıza çıkan Jaguar, 1968 yılından beri F segmentinin en özel modellerinden birisi olarak boy gösteren XJ’yi makyajla yeniledi. 2015 yeni Jaguar XJ’nin makyajdan sonraki en belirgin özelliği ise farlarında. Bu arada boyut olarak da değişime uğrayan yeni XJ 8 farklı dış renk seçeneği ile müşteriye sunuluyor. 2015 yeni Jaguar XJ’de farlar led bir görünüm alırken boyutsal anlamda 3 metre, yükseklik olarak ise 4 metre gibi bir artış sağlanmış. İç donanım özelliklerinde ise 4 bölgeli otomatik klima araç içindekilerin ayrı
Toyota Auris 25 Kilo Daha Hafif
64
Sağlık ve Güvenlik
H
atchback ve Touring Sports modellerini yenileyen Toyota Auris, tasarım olarak, Toyota markasının yeni nesil otomobillerinde uyguladığı Keen Look ve Under Priority tasarımının devamı niteliği özelliğini taşıyor. Yapılan değişiklikler ile Auris’in sürüş dinamikleri geliştirilmiş ve ağırlığı ortalama 25 kilo azalmış. Yeni Auris hatchback 55 mm’den 4.330 mm’ye, Auris Touring Sports ise 35 mm’den 4.595 mm’lik uzunluğa ulaşmış. Böylece yenilenme ile Toyota Auris eski tasarımına gore çok daha dinamik bir görünüme sahip bulunuyor. Otomobilin alt radyatör ızgarası daha büyük ve sis farlarının en
ayrı kontrolüne sunulurken,incontrol touch pro alt yapısında sunulan multimedya ve navigasyon sistemi, 8 inç dokunmatik ekran üzerinden kontrol ediliyor. 12.3 inç dijital gösterge paneline sahip olan 2015 yeni jaguar xj, opsiyon listesinde 380 watt ses çıkış meridian ses sistemine sahip. Bu arada modelin 1300 watt’lık ses sistemi de isteğe gore mevcut. Ayrıca arka koltuklara da yine isteğe gore 10.2 inçlik lcd ekranlar alınabiliyor. Sürüş ve güvenlik sistemlerinde ise yaya algılama özelliği, geliştirilmiş adaptif cruise control ve 360 derece park özelliği gibi donanımlar öne çıkıyor. dış noktalara konumlandırılması nedeniyle yolu kapsayan bir görüntü sunuyor. Ayrıca Toyota Auris Premium versiyonunda LED farlar bulunuyor. Avensis’in tüm versiyonlarında 7 hava yastığı yer alıyor. Toyota Auris’in tüm motor seçenekleri, Euro 6 emisyon standartlarına uygun. Toyota Auris benzinli motor seçenekleri arasında; 1329 cc hacminde, 99 PS gücünde 1.33 Dual VVT-i 6 İleri Düz Vites, 1598 cc hacminde, 132 PS gücünde 6 ileri düz 1.6 Valvematic 6 İleri Düz Vites ve CVT 1.6 Valvematic Multidrive S bulunuyor. Toyota Auris’de dizel motor seçeneği olarak 1364 cc hacminde, 90 PS gücünde 1.4 D-4D 6 İleri Düz Vites bulunuyor.
Caravelle BlueMotion Modern, Şık ve Konforlu: VW Caravelle
T
icari araç sınıfında öne çıkan Volkswagen’in yeni Caravelle modeli dış tasarımında modern ve şık detayları ile dikkatleri üzerine çekerken, konforlu iç mekanı ile de keyifli bir sürüş zevki sunuyor. VW Caravelle’nin konfor sağlayan özellikleri arasında ilk sırada otomatik yanan farlar yer alıyor. Tünele girildiğinde ya da hava karardığında farlar otomatik olarak devreye giriyor ve yakıt tüketimini artırmıyor. Ayrıca yağmur yağdığında otomatik olarak aktif hale gelen silecekler. 7 ileri DSG otomatik vites teknolojiside, vites aralıklarını milisaniyeler içerisinde değişecek şekilde küçültüyor ve daha yumuşak vites geçişleri ile sürüş konforunu artırıyor. Güvenlik donanımlarında
BlueMotion teknolojisiyle yolculuklarınız hem ek Kırmızı ışıkta veya trafik durduğunda motorun ça Otomatik Start-Stop Sistemi sayesinde şehir içind yakıt tasarrufu sağlayabilirsiniz.
ise Prefill:Acil durumlarda fren yapabilmek için ayak aniden gaz pedalından çekildiğinden balatalar disklere yaklaşıyor, böylece fren süre ve mesafesi kısalıyor. Ön sileceklerin çalıştırılması ile balatalar her 5 dakikada 1 kez disk yüzeyine yaklaştırılarak kurutuluyor ve böylece yağmurda ani fren desteği sağlanmış oluyor. Caravelle’in iç mekanında kullanılan kaliteli malzemeler ve tasarım detaylarının yanında, üstün ses izolasyonu seyahat konforunu artrıyor. VW Caravelle dış donanım özellikleri arasında; sürüşe duyarlı ön sis farları, gövde rengi ön tampon, otomatik sağ kayar kapı, alüminyum alaşım jantlar, sol yan aynaya entegre anten, ön ve arka park mesafe sensörü ile karartılmış arka camlar bulunuyor.
2016 Volvo S60 Cross Country Sedan, yıl sonunda Türkiye’de
V
olvo’nun ilk vrossover modeli olması ile tanınan 2016 Volvo S60 Cross Country Sedan’a ait özellikler ve fotoğraflar yayınlandı. 4638 mm uzunluğunda,1539 mm yüksekliğinde olan 2016 Volvo S60 Cross Country Sedan,18 ve 19 inçlik jantlar ile yollara çıkacak. Kaputunun altında ise iki dizel ve bir benzinli ünite bulunduracak olan 2016 Volvo S60 Cross Country Sedan,benzinli cephesinde 254 beygirlil 2.5 litrelik motora sahip olacak.Dizel tarafında ise 190 beygirlik 2.0 litrelik motor ve 190 beygirlik 2.5 litrelik motor bulunacak.2.0 litrelik dizel motoru ile 400 Nm tork 2016 Volvo S60 Cross Country Sedan,0-100 km/s hıza 7.7 saniyede ulaşabiliyor. 65
SUDOKU
Sudoku Bulmaca Japonca “Sayılar tek olmalı” anlamına gelen “Suu wa dokishin ni kagiru” kelimelerinin kısaltılması olan Sudoku, günümüzde Asya’dan, Avrupa ve Kuzey Amerika’ya da yayılan oldukça popüler bir oyundur. Oyun alanında 3x3’lük dokuzar kutudan oluşan 9 eşit blok mevcuttur. Oyunun amacı her bloğa sayılar tekrar etmeyecek şekilde yerleştirmeyi başarmaktır. Her bir blok içerisinde 1’den 9’a kadar olan sayılar sadece bir kez kullanılmalıdır. Aynı zamanda, her satır ve sutunda 1 den 9’a kadar olan sayıları sadece bir kez
6 1 5
4
5
8
6 4 6
8 3 9
5
4 8 2
8 7
8 66
6 9 5
7
1
9 6
7 1 4
2 9
6
7
1 2 3
Sağlık ve Güvenlik
5
1 7
5
1 7
3
2 9 1 2
4
4 3 2
1 4
9
7
9 2
2
9 1
3
8
5 8
9 4 6
8 7
4 1
kullanabilirsiniz. Her sudoku’nun sadece bir çözümü vardır ve bu çözümü tahmin ederek bulmak oldukça zordur. Hücre, satır ve sütunları sistematik bir şekilde tarayarak sayıları yerleştirmeye çalışmanızı öneririz. Daha fazla bulunan sayıları kullanarak diğer bir sayının hangi satır, sutun ya da hücrede olamayacağını ya da olabileceğini saptayacak şekilde akıl yüretmek size kolaylık sağlar.
3 4 6
9 5
2
5 4
2 6
9
1
1 8 2 3
4
5
4 3
8
1 8 7
3 9
3 7 4
8
1
1
4 3 9
6 5 4 9 3 8 5
8
2 9
7
2 7
6
4 5
2 5
8 9 4 3
9
7 1 6 8 3 1
3
5
1 2
9 4
6
5 7
67