KAGAN YAZAN, ÇİZEN
Varol GÖKDAMAR
1
Varol Gökdamar'ın ardından… Hayat sürprizlerle dolu. Bir yola çıkmalı ve yalnız yürümemelisin. Birlikte yola çıktığın arkadaşların, yolda edindiğin arkadaşların olmalı. Ben de bir yol boyunda tanıdım Varol'u, arkadaşlarımızla başladığımız ve sürdürdüğümüz Gölge e-Dergi yolculuğu boyunca tanıdım. Bir çizgi roman özel sayısında "kim çizecek" diye sorduğumuzda "ben çizerim" diyerek katıldı yolculuğumuza. Sonrasında hep "ben buradayım" dedi. Hiç yalnız bırakmadı bizi. Ve bir gün o yol boyunca birlikte yürüdüğümüz, birlikte koştuğumuz koca yürekli güzel insanın vefat haberini öğrendim.
Varolcuğum; canım kardeşim. Gölge e-Dergi'de yayınladığımız Kagan yarım kaldı. İşte biz de burada senin anına saygıyla bir araya getirdik. Senin de dediğin gibi: "Kaçınılmaz sonlar. Her güzel şey biter, kimi başlamadan."
Mekanın cennet olsun canım kardeşim. Hasretle anıyoruz seni. Rahmet ve dua ile.
HER GÜZEL ŞEY BİRGÜN BİTER. KİMİ BAŞLAMADAN... GÖLGE E-DERGİ'NİN EKİM 2015 TARİHLİ 97. SAYISINDA, EDİTÖRLERİMİZDEN AHMET YÜKSEL, VAROL GÖKDAMAR İLE BİR RÖPORTAJ GERÇEKLEŞTİRMİŞTİ. ÖZEL SAYIMIZDA BU RÖPORTAJI TEKRAR HATIRLAYALIM İSTEDİK. Ahmet Yüksel: Çizer Varol Gökdamar kimdir? Nasıl bir eğitim aldı, ne zaman çizmeye başladı? Varol Gökdamar:1967 İzmir doğumlu, anne Aydın yerlisi, baba tarafı Kırım Tatar göçmeni, vatanını seven, Atatürkçü, kendi hâlinde biri. İlkokul mezunu, 1980 yılında 3. ve son ameliyatından sonra yaşamını tekerlekli sandalyede devam ettiren bir omurilik felçlisi... İlkokulda da resmim iyiydi. Engelli hayatım başlayınca vakit geçirmek maksadıyla çiziktirmeye başladım. 1985'te bir tanıdığımın desteği ile yağlı boyaya geçtim. Ara ara çizgi r o m a n k a r a l a m a l a r ı m o l u y o r d u . 1 0 - 11 , yaşlarında ve ameliyatıma kadar, bayiden çizgi roman alır okurdum. Zagor'un hayranıydım. Teks, Kızılmaske, Mister No, Zembla, Kaptan Swing, Çelik Blek okurdum. 12-13 yaşlarında 1 yıl boyunca yeni çıkan ilk tanıdığım süper kahraman Süpermen'in hastası oldum. Dayım Tarkan biriktirirdi, evine gidince hepsini karıştırır ve resimleri taklit etmeye çalışırdım.
2001 Fuar İzmir Sanat'ta Büyükşehir Belediye Başkanı rahmetli Sayın Ahmet Piriştina, Karşıyaka Belediye Başkanı Şebnem Tabak ve birkaç bakanın (Özür diliyorum, isimler verilmemişti.) katılımıyla gerçekleştirdim. Üçüncü sergimi İzmirliler Derneği sponsorluğunda Alsancak'ta bir resim galerisinde gerçekleştirdim...
'92 sonlarına kadar pek aktif hayatım olmadı, '92 Ekim'inde Engelliler Derneği'mizin el sanatları kurslarına katılmaya başladım, sosyalleşmem bu ortamda başladı. Bana özel masa ayrıldı ve İzmir Fuarı'na dernek ile birlikte sergi açmak için yağlı boya, manzara ve portre hazırladım. Gönüllü bir bayanın sayesinde ilk yağlı boya sürrealist çalışmalarımı 10 - 16 Mayıs 2000 yılında Engelliler Haftası etkinliği olarak, Alsancak TÖMER salonunda donemin valisi Sayın Kutlu Aktaş'ın katılımıyla sergiledim.
2005'e kadar 15 civarında İzmir içinde karma sergilere davet edildim. 2005'te atölyeyi kapattıktan sonra tamamen çizgi romana döndüm. Özel bir şirketin park projelerini çizdim. 2003-2005 yıllarında özel bir yayınevinin 20-22 adet klasik romanlarına iç sayfa ve kapak çalışmalarım oldu. Kara kalem portre çizerim. Bir amatör grup için oyun konsept çizimlerim ve 3
tasarımlarım da oldu.
çalışmalarına çok benzemiyordu. Aslında ben
Kafamda bir sürü senaryo var ama yazmayı
pek bağ kuramadım. Tarz olarak aynı sürrealist
sevmiyorum, çizmek daha cazip. Şimdiye kadar
çalışmalar, Dali de belirgin bir cinsellik var hatta
pek değerlendiremedim. Genelde olumlu tepkiler
uç noktalarda. Benim çalışmalarım duygusal bir
alıyorum.
tema üzerine, aşk ve ayrılık... Kaçınılmaz sonlar... Her güzel şey bir gün biter, kimi başlamadan...
Ahmet Yüksel: Peki, Gölge ile nasıl Ahmet Yüksel: Siz Deligücük Alacakaranlık
tanıştın? Gölge hakkında ne düşünüyorsun?
zamanlar albümünde de çizer olarak yer aldınız. Varol Gökdamar: Gölge ile tanışmam bir
Başka basılı çizgi romanınız var mı?
çizer arkadaşın tavsiyesi ile oldu. İçeriği çok iyi, sadece çizgi roman ile değil, kısa hikâyeler, çizgi
Varol Gökdamar: Evet orda iki çalışmam
romandan türeyen sinema filmleriyle ilgili haber,
yayınlandı, çok heyecanlıydı ve zevkli... Bitirdiğim
yorum, inceleme yazıları olması, yazar-çizer
Yörük Ali Efe'nin çalışması var. Atatürk'ün
söyleşilerinin olması, taze ve amatör çizerlere -ki
hayatına başlamıştım, ilkokul için olacaktı ama
bu çok güzel ve önemli- şans vermesi harika.
işveren vazgeçince yaklaşık 80 kusur sayfada
Gençlerin heveslendirilmesi, sayfalarda şans
yarım kaldı. Ahmet Yüksel: Bir çizgi roman sanatçısı
verilmesi çok önemli. Bu sanat dalının ilerlemesi
olarak Türkiye'de çizgi romana verilen değeri
gerekir. Gölge bu imkânı veriyor.
nasıl görüyorsunuz? Okuru ve yayıncıları nasıl
Ahmet Yüksel: Size yağlı boya resim
değerlendiriyorsunuz? Çizgi romanın bir sektör
yaparken İzmirli Dali diyorlarmış. Neden Dali?
olarak gelişebilmesi için neler yapılmalı? Varol Gökdamar: Çalışmalarım Dali'nin
5
Kagan'ın konusu ne? Sadece bir macera mı yoksa okur olarak alt metinler arayacağımız bir distopya mı? Va r o l G ö k d a m a r : K a g a n s i z i n sayenizde doğdu Ahmet Bey... Hatırlarsanız şöyle demiştiniz: Sizin kahramanınız kim? En fazla beş sayfa yazın, çizin, yollayın, biz de yayınlayalım. Herkes kendi kahramanını tasarlasın, yollayın, yayınlayalım. Conan gelecekte olsaydı nasıl biri olurdu diye düşündüm ve bilimkurgu hikâyem böyle başladı. Conan Kagan oldu. Tabii Türk karakteri, içinde barbarlık olsa da insani duyguları ağır basıyor, kendine göre bir ahlak anlayışı var. Yaşadığı çağda dünya mahvolmuş, yasalar her yere ulaşamıyor. Büyük şehirler yaşanılası yerler ve koruma altında. Onun dışındaki yaşam alanları kanunsuz... Kagan bu ortamda hayatta kalma mücadelesinde, bu yüzden yerine göre kiralık katil, paralı asker, iz sürücü veya Varol Gökdamar: Toplum olarak genel
milli duyguları kabarınca vahşi bölgelerde
kültür seviyemiz belli, ne yazık ki bundan 20-30
kanun için bile savaşıyor. Burçin kötü bir rastlantı
sene önce insanımız daha kültürüydü. Okuyor,
sonucu yanında kaldı, arkadaşı robot, Doktor
düşünüyor, yargılayabiliyorduk. Çizgi roman
lakaplı bir android. Kendini geliştiren, kişilikli, doğa
kitaplarımızı değiş tokuş yapardık. Bir depo vardı
hayranı, insanlık için çalışan bir makine. Ama
mesela, on tane eski kitap veriyor yerine üç tane
Kagan ona bir insandan daha çok güvenir…
okumadığımız bölümleri alıyorduk. Çizgi roman harici roman da okurduk arkadaş grubuyla, sırayla 10 sayfa mesela. Okuyan yok artık. Çizgi roman biz heveslilerin sayesinde gündemde sanırım.
Ahmet Yüksel: Gölge 8 seneyi bitirdi. Siz de Gölge ailesinden biri olarak okuyuculara, sizi takip edenlere bir şeyler söylemek ister misiniz?
Çizgi romanın bir destekçisi de çizgi filmler olmalı
Varol Gökdamar: Aktif olmalarını dilerim,
ve onların kitapları çıkarsa okuyucuyu kitaba
yani sadece sessiz bir okuyucu, takipçi olarak
çocuk yaşta çekeriz sanırım.
kalmasınlar. TV'den uzak durup okusunlar, ne
Çizgi film animasyon sektörü de daha emekliyor bence. Yeterli önem verilmiyor. TRT bir çaba sarf ediyor... İşi bilen ve severek yapanlara verilmeli ve desteklenmeli. Reklam, promosyon önemli. Ahmet Yüksel: Gölge'de Kagan çizgi romanınızı sürdürüyorsunuz uzun zamandır.
olursa... Sanatı ve sanatçıyı desteklesinler. Dergiler, kitaplar bekliyor... Takipçilerimi, sevenleri ve siz imkân veren dostlarımızı saygıyla selamlıyorum. Ahmet Yüksel: Biz de hem Gölge'ye geçen emeğiniz hem de bu güzel röportaj için teşekkür ediyoruz.
7
9
11
13
15
17
19
21
23
25
27
29
31
33
35
37
39
41
43
45
47
49
51
53
55
57
59
61
63
65
67
69
71
73
75
77
79
81
83