Doğa Rehberlik Dergisi Sayı: 2

Page 1


Okumanın Faydaları Deniz Muhammed Şimşek

Öğrenme Stilleri

Irmak Aygün - Doğa Aygün

Özgüven

Duru Gülsüm Etiz

Sınav Kaygısı Duru Naz Engin

Teknoloji Kullanımı

Eylül Naz Özak

04 14 Empati Ekin Kurt

06 16 Zaman Yönetimi İrem Olağan

08 18 Başarı, Motivasyon ve İnanç Kerem Durak

10 20 Test Çözme Teknikleri Kaan Akdoğan

Bülten 12 22 Doğal Karikatür Köşesi


Değerli okurlarımız,

Öğrencilerimizin akademik gelişimlerinin yanı sıra sosyal gelişimlerimlerini de desteklemenin eğitim ve öğretimin en önemli unsurlarından bir tanesi olarak görmekteyim. Çocuklarımızı başarılı birer birey olarak yetiştirmenin yanı sıra iletişimi güçlü, kendi sinin farkıda, öz güveni gelişmiş, merhametli, sorumluluk duygusu edinmiş ve sevgi ile yoğrulmuş bir şekilde yetiştirmenin gerektiğini düşünüyorum. Bu şekilde yetiştirilmiş bireylerin geleceğimiz için birer umut ışığı olabileceğini ve bizleri daha ileriye götürerek daha iyi bir dünyanın kapılarını açabileceklerine inanıyorum.

F. Onur Eken

Rehber Öğretmen / Editör


OKUMANIN FAYDALARI Öğrenci Deniz Muhammed Şimşeek

Kitap okumanın faydaları; 1.

Kelime dağarcığını geliştirmek.

2.

Mantıklı düşünmek.

3.

Sıkılmayı önler.

-Düşüncelerimizi pratikleştirir.

4.

Dünyaya daha katkılı biri olursunuz.

-Yaşadığımız stresi azaltmaya yardımcı olur.

NEDEN KİTAP OKUMALIYIZ ?

besler,

geliştirir

ve

5. Hayat sizi her küçük şeyde mutlu -Bilgi dağarcığımızı ve kelime haznemizi etmeye çalışır. zenginleştirir. 6. 7. olur. 8.

Daha zeki biri olursunuz.

-Olayları kavrama beceremizi ve konuşma Her duruma karşı bazı alıntı cümleleriniz yeteneğimizi geliştirir. -Bakış açımızı değiştirmemizi sağlar. Genel kültür düzeyiniz artar.

-Hayal gücünü geliştirir.

KİTAP OKUMANIN FAYDALARI NELERDİR ?

Kitap okumak insana mutluluk, zevk, eğlence, ve iyi bir birey olmayı sağlar. Okuyarak olayların ve gelişmelerin iç yüzünü öğrenen bir kişinin, öncelikle kendine olan güvenini artar. Bu ise aynı zamanda düşüncesini geliştirip, geniş bir görüş açısı sağlayarak, olayları inceleme yeteneği kazandırır. Ayrıca okuyan kişiler çok okumanın beraberinde getirdiği büyük kelime dağarcığına sahip oldukları için, güzel ve etkileyici konuştuklarında kişilerde etki de uyandırırlar. Bu etki ise insanlarla ilişkileri güçlendirmekte, kişiye daha sosyal bir karakter kazandırmaktadır. 4

KİTAP OKUMAYI ENGELLEYEN FAKTÖRLER

– Televizyonun varlığı kitap okumayı engeller, çünkü kitap okumak izlemeye göre daha zordur ve bu ise insanı kitap okumaktan soğutan en büyük nedenlerden birtanesidir. – Özellikle çocukların oyun merakı (pc başında saatlerce harcanan zaman). – Anne babaların çocuklarını okuma alışkanlığı kazandırmaması ki bunu bazı anne babalar, zaman kaybı olarak görmesi. Kitap okuma kesinlikle bir zaman kaybı olmayıp, okumakla insanları geliştirir.


5


ÖĞRENME STİLLERİ Öğrenci Doğa Aygün Irmak Aygün

Çocuklar bir çok şekilde öğrenebilirler. Topluma ayak uydurmak için bu stilleri öğrenmek zorundalardır. GÖRSEL ÖĞRENME

DOKUNSAL ÖĞRENME

Görsel öğrenim stiliyle öğrenen çocuklar çok titiz ve bir o kadar da düzenlilerdir.Görsel ile öğrenen çocuklar karışıklıklar ve gürültüden hoşlanmazlar.Bir karışıklık varsa ve ordalarsa oradan hemen uzaklaşırlar.Görsel öğrenen çocuklar yazılı talimatları takip etmekte çok zorlanırlar. Toplumun içine hemen karışır ve insanlarla ilişki kurmakta zorluk çekmezler. Arkadaşlık ilişkilerinde zorlanmazken aynı zamanda toplum kurallarına dikkat eder ve o kuralları her zaman uygularlar.

Duyu organlarımızın biride dokunma duyusudur. Bu duyuyu öğrenim stillerinde de kullanırız. dokunarak öğrenen insanlar ders dinlerken sıkılırlar çünkü hareket etmeye alıştıktırlar. Genelikle bir şeyler öğrenirken bedenlerini kullanırlar. Dokunarak öğrenen insanların bazı özelikleri de vardır . Mesela:

İŞİTSEL ÖĞRENME İşitsel öğrenen çocuklar ses ve müziğe duyarlılardır.sürekli konuşmayı ve konuşan insanları dinlemeyi sevmezler.çok güzel ve akıcı konuşurlar.yazarken çok fazla noktolama işareti ve yazım yanlışı yapabilirler.

Sporda iydirler. Fen laborutvarını severler. Yazımları iyi değildir. Uzun süre hareketsiz duramazlar. Rol oynamayı severler. Okumaları çabuk biter. Macera filim ve kitapları severler. Ders esnasında kıpır kıpırdırlar. Dövüş sporları ve danstan hoşlanırlar.

İşitseller, kendilerine eşlik edecek bir çalışma arkadaşı olduğunda daha etkin öğrenirler. YAZARAK ÖĞRENME Okuma ve dinleme sırasında ses kaydı alıp tekrar dinlediklerinde, bilgileri etkin bir şekilde hafızalarına kayıt edebilirler. Sesli okuma yöntemi, işitseller için daha verimlidir. Önemli başlıkları veya önemli kısımları daha yüksek sesle okuyarak öğrenme sürecini hızlandırabilirler. Anlatılanları dinledikten sonra tekrar hatırlamak istediklerinde öğreticinin anlatım tarzıyla tekrar etmeleri etkili olur. 6

Hiç düşündünüz mü? Öğretmenlerimiz, ailemiz niye hep yazarak çalış, yazarak çalış diyorlar? Akılda daha iyi kaldığından olabilir mi acaba? Evet olabilir. Aslında mantık olarak düşündüğümüzde de bunu söylenlere hak veririz. Fakat bu kişiden kişiye değişir. Dediğim gibi yazarak öğrenmenin asıl amacı akılda kalmasıdır. Elbette bunun fayalarıda vardır, Mesela: -Yazıları gelişir. -Okumaya ilgileri artar. -Bütün vakitlerini derslerine harcamazlar -Sınavdan sonra unutmazlar.


7


ÖZGÜVEN DERSE KATILIM Öğrenci Duru Gülsüm Etiz

İletişim her türlü duyguyu, düşünceyi ister konuşarak ister yazılı olarak isterse beden dili kullanarak ya da başka yollar deneyerek kişinin karşı tarafa aktarım yapmasıdır. Özgüven nedir?

Öz güvensiz bir öğrencinin derse Değişmeyen,durağan bir durum ya da katılımı:Öğrenci derse ön hazırlık yaptığı halde duygu hali değildir.Farklı zamanlar,durum hata yapmaktan korktuğu için,Öğretmenin ve ortamlarda farklı güven ve güvensizlik kızıp,öğrencilerin alay ediceğini düşündüğü için derse katılamaz. duygularında bulunabiliriz. Özgüvenli Kişi: Kendisiyle ilgili gerçekleri Önerilerim:Ders dikkatli takip bilen neyi başarıp neyi başaramayacağının edilmelidir,öğrenci dersin konusuyla ilgili farkında olan kişidir. anlamadığı bilgileri öğretmene sormalıdır. Her dersten sonra öğrenci, dersi tekrar etmelidir. Özellikle özgüvensiz öğrenciler için dersi anlamak atılacak en büyük adımlardan Özgüvensiz Kişi:Özgüvensiz kişi ise kendileri biridir. Öğretmeniyle ders aralarında iletişim ile ilgili duyguları diğerlerinden alacakları içerisinde olmak, öğretmenle bir bağ kurmak onay ve geri bildirime bağldır.Yetenek ve ona yardımcı olacaktır. Derste grup çalışmaları, öğrencinin sosyal iletişim becerisi için oldukça sınırlarının farkında değillerdir. önemlidir.

Özgüveni arttıırmanın yolu:İnsanın kendini çok iyi bilmesi gerekir ,yani kendimizle ilgili doğru ve gerçekçi analizler,bilinçli seçim ve çabalarla olumsuz deneğimlerimizi olumluya çevirip hata yapmaktan korkmamalıyız.

Özgüvenli bir öğrencinin derse katılımı:Öğrenci derse ön hazırlık yaptığı için kendineden emin ve hata yapmaktan korkmadığı için katılımı kolay olur.

8

Özgüvensiz öğrenciler için sosyal iletişim oldukça önemli bir etkendir. Bu sorunda öğretmenin rolü oldukça önemlidir. Öğretmen eğer durumu fark eder ve öğrenciye çözüm odaklı yaklaşırsa öğrenci cesaretlenecektir. Sınıf içi etkinlikler öğrenci için büyük bir önem taşır, okul dışı bazı aktivitelerde öğrencinin özgüvenini arttırmaya yardımcı olacaktır. Eğer özgüvensizlik öğrencinin kişiliğiyle ilgiliyse rehber öğretmen kendisine yardımcı olabilir. Kısacası,özgüvensiz öğrenci grup çalışmalarına katılmalı,dersi dikkatli takp etmeli ve öğretmeni ve arkadaşlarıyla iletişim halinde olmalıdır.


BÜYÜK RESİM

9


SINAV KAYGISI KAYGIYI AZALTMAK BAŞARIYI ARTTIRMAK Öğrenci Duru Naz Engin Sınava giren birçok öğrenci kaygı yaşar. Ancak bazı öğrenciler için bu duygu performanslarını olumsuz etkileyecek kadar yoğun olabilir. Yoğun kaygı konsantrasyon güçlüğüne ya da öğrenilen bilgileri unutulmasına neden olarak öğrenciyi engelleyebilir. Ancak sınav kaygısını engellemek ya da ortadan kaldırabilmek için yapabileceğimiz bazı şeyler vardır. Sınav öncesinde öğrenilen bilginin, sınav sırasında etkili bir biçimde kullanılmasına engel olan ve başarının düşmesine yol açan, yoğun kaygı, endişe ve korku duygularının bir arada yaşanması durumu olarak tanımlanıyor. Normal olarak her insan çeşitli durumlarda bu duyguları yaşıyor; ancak henüz SINAV KAYGISININ BELİRTİLERİ gelişimleri devam eden çocuk ve gençlerde bu psikolojik durum kolaylıkla başa çıkamayacakları -Çarpıntılar, düzensiz kalp atışları bir hal alabiliyor. -Düzensiz solunum, hava açlığı -Ellerde titreme, vücut’ta ateş basması hissi SINAV KAYGISI NEDENLERİ -Baş dönmesi, baş ağrısı 1.Mükemmeliyetçi yaklaşım -Mide ağrısı, kasılmalar 2.Dıştan denetim 3.Baskıcı, otoriter anne –baba tutumları 4.Reddedici, küçük düşürücü anne –baba tutumları 5.Kaygı düzeyi yüksek anne –baba 6.Beklenti düzeyi yüksek anne –baba 7.Tutarsız anne –baba davranışları 8.Baskıcı- otoriter öğretmen tutumları 9.Reddedici, küçük düşürücü öğretmen 10.Beklenti düzeyi yüksek öğretmen 11.Tutarsız davranışları 12.Sınama, değerlendirme korkusu 13.Reddedilme korkusu 14.Öğrenilmiş çaresizlik yaşanması 15.Görev ve sorumlulukları erteleme 10


Sınavdan önce; SINAVDAN ÖNCE

2.Sınav esnasında; SINAV ESNASINDA

-Sınava tam çalışıp hazırlanmış olarak girin,

-Bilemediğiniz ya da hatırlayamadığınız sorular da olabileceğini kabullenerek kendinizi telkin edin,

-Sınava uykunuzu almış olarak girin,

-Soruları dikkatlice okuyarak, yapamadığınız soru-Kaygıyı yoğunlaştıran kahve, alkol, sigara, çok larla inatlaşıp zaman kaybetmeyin, baharatlı yiyecekler ve şekerden uzak durun; taze sebze ve meyve tüketin, -Duruş ve pozisyonunuzu değiştirerek rahatlamaya çalışın, -Sınav öncesi kaygınızı artıracak davranışlardan uzak durun; son ana kadar ders çalışmak gibi, -Sınavdan erken çıkanları takip etmeyin, kendinizi başkalarıyla değil kendinizle kıyaslayın, -Sınavda yapacaklarınızı planlayın, -Sınav esnasında yorulduğunuzu ve gerildiğinizi -Sınava girmeden gevşeme egzersizleri yapın. hissettiğinizde sınavı bir kenara bırakıp mola verin -Zamanınızı ayarlayın -Spor yapın -Çok heyecanlanıp alınıza bir sorunun cevabı -Sınava kendinize güvenerek girin. gelmediğinde o soruyu geçin -Aç karnına sınava girmeyin .Taze sebze ve mey- -Nefes Eğzersizleri yapın. veler stresi azaltır, kolalı içecekler, çikolata, yumurta, kırmızı et, şeker ve çok baharatlı yiyecekler stresi - Sınav esnasında kısa molalar verebilirsiniz. arttırır. -Zamanı kontrol etmeyi unutmayın -Sınava acele içinde girmeyin .Sınav öncesi yapmanız gereken şeyler varsa onları yapın Sınav - Dikatinizi dağotma ihtimali olan uyarıcılardan yerine biraz erken gidin. kaçının.

11


TEKNOLOJİ:

NASIL KULLANILMALI ? Öğrenci Eylül Naz Özak

Hayatımıza büyük kolaylıklar getiren teknolojinin yalnızca eğlenceli vakit geçirebilecek bir platform olarak ele alınması çok üzücü. Halbuki birçok kişinin de yaptığı gibi Teknoloji bu şekil de faydalı olarak ilerlehayatınızın her alanında teknolojiyi doğru meli bize zarar veren teknoloji den uzak şekilde kullanmanın getirdiği kolaylıkları bir durmalıyız bizim için faydalı olan ne ise kez görseler gerisinin geleceğine inanıyorum. onu kullanmalıyız. Araştırmak çok önemli. Şimdi biraz da bunlardan bahsederek belki bir kişinin de olsa hayatında teknoloji nedir, nasıl kullanılmalıdır sorusunu doğru şekilde yanıtlamasını ve devam ettirmesini sağlayalım: • Not tutmak hayat kurtarır, bir bakın. Hayatınızın her alanında hatırlamanız gereken şeyler olacaktır. Kağıt kalem ile bunları tutmak sıkıcı olduğu gibi sonu gelmez derecede de zor. Akıllı cihazınız ile not tutmak, kısa sürede daha düzenli biri olmanızı sağlayacak, eminim. • Günümüzde de teknoloji o kadar ilerliyor ki ayak sağlamak mümkün değil sürekli yeni oyunlar yeni uygulamalar yeni özellikler kaliteli ürünler derken teknoloji geldi hayatımızın ortasına tam anlamıyla yerleşti. Ama açık söylemek gerekirse internetin telefonlarımıza girmesi o kadar iyi oldu ki bilgisayar başın da zaman öldürme derdi bitti elimize alıyoruz telefonu geçiyoruz televizyon karşısına oturduğumuz yerden bakıyoruz internete bakmak için odaya veya salona geçip oturup kalmıyoruz her yerde her an bir göz atıp çıkabiliyoruz. Teknoloji bu yönden faydalı oldu bence ayrıca maillerimize de rahatlıkla telefonumuz dan ulaşabiliyoruz. İşlerimizi daha kolay hallediyoruz . 12

• Sosyalmedyada arkadaşlarınızilekonuşmak keyiflidir. Hele ki takip ettiğiniz ve sevdiğiniz konularda insanlarla fikir alışverişi yapabilmek, taa Amerika'daki birinin bile hobiniz ile ilgili fikir ve görüşlerini öğrenebilmek teknoloji ile çok kolay.


• Günlük hayatta kullanılan cep telefonu, bilgisayar, televizyon, mikrodalga fırın gibi cihazların elektromanyetik enerji yaydıklarına, birbirinden farklı frekanslara sahip olsalar da bu cihazların insan bedeni üzerinde olumsuz etkileri olur. • Elektromanyetik enerji yayan bu cihazların insan bedenine fazla yakın olmaması gerektiğine işaret eden bir prof. kişilerin en çok yanında bulunan cep telefonunun, cepte değil çantada taşınması gerektiğini söyledi. • Dizüstü bilgisayarların da vücuttan uzak tutulması gerektiğini belirterek, "adı dizüstü bilgisayar olsa da dizüstünde kullanılmaması gerekir. Vücuda direkt temasının önlenmesi şarttır. • İnsanların evde geçirdikleri zamanın büyük bölümünde televizyon izlediğini, televizyondan yayılan elektromanyetik enerjinin de insan sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini söyledi.

• Televizyon ile kişi arasında en az 2-2,5 metre mesafe olması gerektiğini belirtti. • En çok manyetik alanı saç kurutma makinesi ve ütü yayar (bu aletleri kullanırken acele edin, işinizi çabuk bitirin. • Yatak odalarında televizyon, bilgisayar ya da cep telefonu bulunması tahmin edemeyeceğiniz kadar zararlıdır. Havayı iyonize eden elektromanyetik alan yüzünden çoğu zaman bir koku ile algıladığımız ancak gözle göremediğimiz elektrik yüklü parçalar havada asılı kalırlar. • Lazer baskı yapan yazıcılar, çalışmaları sırasında ozon gazı üretirler. Uzmanlar kanser ve bağışıklık sistemi hastalıklarının, manyetik alanın zayıflattığı bünyelerde oluştuğunu söylüyorlar.

13


EMPATİ

NEDİR, NASIL KURULUR ? Öğrenci Ekin Kurt "Sınav, öğrencinin belli bir konuda başarısının ve öğrendiklerinin değerlendirilmesidir. " Empati, kurgusal ya da duyusal bir varlık tarafından yaşanan duyguların tanınma yeterliliğidir. Yani bir başka kişinin duygularını, içinde olduğu durum veya davranışlarındaki motivasyonu anlayarak, bunu içselleştirmektir. Bazı hallerde kendi duygularını başka nesnelere yansıtma olarak ta kullanılır. Bu durumda insan kendini başka bir bilincin yerine koymakta ve bu bilincin isteklerini, duygularını, düşüncelerini denemeden anlayabilme becerisidir.

Empati veya eşduyum, bir kişinin yaptığı davranış karşısında, karşısındaki insanın bakış açısından baktığında “onun yerinde olsaydım” diye düşünüldüğündeki durumdur. Empati, bir insanın, kendisini karşısındaki insanın yerine koyarak onun duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlamasıdır. Bebekler üzerinde yapılan incelemelere göre, doğuştan empati yeteneğimiz yüksek olmakla birlikte, uygun şartlarda hızla kaybedilebilen bir yetenektir. Empati sayesinde insan ilişkileri gelişir. İnsanlar arasındaki kavgalar azalır ve zamanla yok olur. Bu sayede bireyler karşındakinin ne tepki vereceğini bilir ve ona göre davranır.

Empati meydana gelirken, bunu doğrudan ortaya çıkarmaktan ziyade, kişi bunu yaşarken bulur. Bu nedenle empati davranışı öğrenilemez ve öğretilemez. Empatik olmak isteyen kişiler için kendinin farkında olmak, başkaları hakkında yargılayıcı olmadan olumlu düşünmek, iyi dinleme becerisi ve kendine güven gibi davranışların EMPATİ arttırılması faydalı olur. Empati gerek bireylerin ve gerekse de toplumların Empati bir kişinin kendini başka bir kişinin yerine refah* ve mutlulukları açısından hayati bir öneme koyması, onun duygu ve düşüncelerini doğru sahiptir. Huzur ve mutluluğun oluşabilmesi olarak anlamasıdır. Bu sayede inan ilişkileri gelişir, açısından olması gereken en önemli olgulardan aralarındaki kavgalar azalır ve belli bir süre içinde biri olduğunu belirtmektedirler. biter. • Birey ve toplumların objektif olarak hareket etmesini sağlamaktadır. Aile içinde empati kurma sayesinde, bireyler kend- • Birey ve toplumların dayanışma içerisinde ini karşısındaki kişinin yerine koyar ve hareketlerini hareket etmesini sağlayarak daha üretken olmasını buna göre yapar. Empati iki tarafa da faydalı olan bir sağlamaktadır. tutumdur. Bu sayede başkalarının düşündükleriyle • Bireyler ve toplumlar arasında huzur, rebakarak, farklı bakış açıları elde edilebilir. fah ve mutluluğun ileri seviyede yaşanmasını sağlamaktadır.


Empati türleri nelerdir? EMPATİ TÜRLERİN NELERDİR ?

EMPATİNİN BİLEŞENLERİ NELERDİR ? Empatinin bileşenleri nelerdir?

Empati kendi içinde türlere ayrılmaktadır. İçgüdüsel empati: Kişilerin doğduklarında taşıdıkları empati biçimidir. Bir haber dinlerken, bir film seyrederken dökülen gözyaşı buna örnek olabilir. Başka kişilerin çektiği sıkıntıları, acıları onlar gibi yaşamaktır.

Duyuşsal empati: Duygusal empati olarak ta adlandırılan bu durumda başkalarının duygusal durumlarına uyacak duygularla yanıt verebilme kapasitesi anlaşılır. Bu tür empati farklı ölçeklere bölünebilir.

Empatik endişe: Başkalarının çektiği acılara cevap İlişkisel empati: İlişki halinde olduğumuz insanların olarak duyulan sempati ve şefkat duygularıdır. duygularına karşı kurulan empati türüdür. İlişki içinde olunan kişilerle olan yakınlık derecesi empati Kişisel sıkıntı: Başkalarının çektiği acılara karşı duygücünü etkileyen bir unsurdur. Yakınlık derecesine ulan ben merkezli bunaltı ve rahatsızlık duyma dugöre empati kurma gücü artar. rumudur. Bebekler başkalarının duyduğu sıkıntıya karşı cevap olarak, kendilerini sıkıntı içine sokarlar. İki Deneyimsel empati: Bu durum kişinin kendi yaşlarına geldiklerinde yardımlaşma, paylaşma ve radeneyimlerinden ve öğrendiklerinden ortaya hatlama şeklinde cevap verirler. çıkmaktadır. Kişinin aynı olayları yaşayan kişilerle özdeşleşmesidir. Bilişsel empati: Bu durum başkalarının bakış açısını ya da ruhsal durumunu anlama kapasitesidir. Bu tür empati farklı ölçeklere bölünebilir.

15


ZAMAN YÖNETİMİ

ZAMAN YÖNETİMİ HAKKINDA İPUÇLARI

Öğrenci İrem Olağan Zaman; Yerine konması, geri döndürülmesi, Zaman yenilenmesi, depolanması, satın alınması mümkün olmayan bir kaynaktır. ZAMAN PLANLAMASI NASIL YAPILMALI ?

ZAMAN PLANLAMASI NASIL YAPILMALI ?

Zaman yönetiminde başarı öncelikle iyi bir planlamadan geçiyor. Öğrencilerin zamanlarını planlarken konuları zordan kolay olana doğru sıralamak ve yapmak; çalışmalarını planlanan güne ve saate göre yaparak sürüncemede bırakmamak, ertelememek; bir işi bitirmeden diğerine geçmemek; istek ve enerji ile başlamak; gereksiz ayrıntılardan uzak durarak odaklanmak; engellenmeden çalışılabilecekleri saatleri belirlemek ve bu saatleri etkili kullanmak; çalışmayı engelleyen etmenleri belirleyerek bunları ortadan kaldırmak gibi noktalara dikkat etmeleri gerekiyor. Diğer yandan her konunun kendine özgü bir teknikle öğrenilmesi söz konusu. Bu nedenle doğru çalışma yönteminin belirlenmesi başarı için yaşamsal. Bazı konular özet çıkararak, bazıları soru çözerek, kimisi ise çok tekrar edilerek hatta ezberlenilerek öğrenilebiliyor. Her öğrenci konunun özelliğini dikkate alarak ve kendi öğrenme biçimine uygun bir çalışma stratejisi belirlemeli.

Öğrenciler, öncelikle görevlerini, gereksinimlerini ve isteklerini belirlemek ve bunları önem derecesine göre sıralamakla işe başlamalı. Gereksinimleri ve istekleri gerçekleştirmek için amaçları belirleme ve görevleri sıralama gibi belli etkinlikler, başarı için gereklidir. Daha sonra en önemli görev, uygun zaman ve kaynakları planlayıp, programlayıp, listelemek. Verimli zaman kullanma becerisi, öğrenme için yeterince zaman ayırma anlamına geliyor. Bu sürenin belirleyicisi, konunun güçlük düzeyi ve öğrencinin bireysel farklılıkları olacaktır. Bazı konuları öğrenmek için çok kısa bir zaman dilimi yeterli olurken, başka konular için daha uzunu gerekebiliyor. Bu, aynı zamanda bireyden bireye de değişebiliyor. Bu noktada öğrencinin kendini iyi tanıması gerekiyor. Ayrıca zamanı verimli kullanmak için duygusal bir hazırlık da lazım. Yani moral ve motivasyon yüksek olmalı. İstekle başlanmayan bir çalışmanın kendisi zaman kaybettiricidir.

ZAMAN TUZAKLARI

- Plânsızlık - Öncelikleri belirleyememek ve sıralyamamak - Ertelemek - Kendini gereğinden fazla işe adamak - Acelecilik - Kırtasiyecilik ve verimsiz okuma - Rutin ve gereksiz işler - Kararsızlık



BAŞARI MOTİVASYON İNANÇ Öğrenci Kerem Durak Robert Coller derki : “Üstlendiğin herhangi bir şeyin başarılı olma şansı, her zaman kendine olan inancın ile ölçülebilir” Motivasyon : Güdüleme veya isteklendirme olarak tanımlanan motivasyon, davranışın başlatılmasını, yönlendirilmesini sürdürülmesini sağlayan güce verilen isimdir. İnanç : Bir şeyi yapabileceğimizin bilgisidir. Başarmak için yüklendiğimiz iç gücümüzdür. Bir işi yapabileceğimize olan inancımız bize güç verir, algımızı sürekli açık tutar ve dolayısıyla bizide başarmak için çıktığımız yolda tutar. Başarı : Başarının herkeste tanımı farklıdır. Kimi için çok para kazanmak, kimi için çok gol atmak , kimi içinse pahalı bir evde oturmaktır. Ancak genel olarak başarı kendini hedefe doğru yöneltip hedefi elde etme sürecidir. Başarmak insanın içindeki mücadele gücünü ortaya çıkarmaktır. Robert Coller derki : “Üstlendiğin herhangi bir şeyin başarılı olma şansı, her zaman kendine olan inancın ile ölçülebilir” dolayısıyla bu sözden anlaşıldığı üzere, başarının ve başarıya giden yolun tek engeli, engelleyicisi yalnızca ve yalnızca kendimiz ve kendimize olan inancımız, çünkü bunu yapmak için etrafında hiçbir engel yok, tek engel kendin ve kendine olan inancın. Peki inanç ve motivasyonumuzu nasıl sürekli yüksek seviyede tutarız? Bunun için yapılacak çok şey var, ancak bazılarını şu başlıklar altında toplayabiliriz;

Öğrenmek : Hedefiniz yada sahip olmak istediğiniz şey ne olursa olsun, onun hakkında bilgi sahibi olmak ve sürekli araştırma yapmak, konu ile ilgili yeni kitaplar okumak, eğer mümkünse seminer veya söyleşilere, gruplara katılmak, film izlemek… emin olun daha çok yeni bilgi öğrendikçe sahip olmak istediğiniz şey ya da hedefiniz için daha çok heyecanlanacaksınız. Hayal Kurmak : Kim demiş hayal kurmanın hayalperestlik olacağını, hayal kur hem de her fırsatta… örneğin 10 yıl sonra ne yapıyorsun, hangi işi yapıyorsun bir ofiste mi yoksa doğada mı çalışıyorsun, senin yerinde olsam hayalindeki ofisi şimdiden dekore ederdim. Mesela ahşap bir masa, üzerinde bir masa lambası, duvarlarda mezun olduğun okulların diplomaları ve biraz sonra kapıdan içeri girecek olan müşterilerin, nasıl? Gözünde canlanabildi mi bütün bunlar? Olmadı mı? Olsun, sen her gün hayalini kurmaya devam et, eninde sonunda hayalini yaşayacaksın çünkü… İletişim : Daha çok insan, daha çok yeni insan ile iletişim kur, onlara sorular sor, çekinme insanlar aslında sanılanın aksine işleri hobileri hakkında sorulan sorulara keyifle cevap verirler. Olmak istediğin meslek gruplarındaki insanlara merak ettiğin her şeyi sor, sor ki aklında bilmediğin hiçbir şey kalmasın.


Düzenli Olmak : Günlük programını düzenle, gerek okulda gerek evde… Ne yapacağını, ödevlerini, belki konu tekrarlarını ne zaman yapman ve bitirmen gerektiğini bil. Unutma düzenli olmak senin zihnindeki karmaşaya da son verir ve günün sonunda güzel bir uyku çekebilirsin, üstelik sağlığına da faydalı. Pes Etme : En önemlisi!!! asla ama asla pes etme, eğer pes edersen o çok istediğin hayalinden vaz geçeceksen hemen dur ve hayal et 10 yıl sonra pes etmiş ve hedefine varamamış kendini düşün ne yapıyor şimdi çok istediği hayalini gerçekleştirmediğinde ne hissediyor, pişman mı sor ona dinle! Ne cevap verdi? Eminim çok pişman olmuştur, ama sen olma, yürü ve yolda kal geçenlere ve geri dönenlere selam ver ve gülümse. İnancını ve motivasyonunu koy çantana, yürü, devam et kim bilir yıllar sonra birazdan hikayesini kısaca anlatacağım Jack Ma gibi senin de hikayeni, başarı hikayesi diye anlatırız, ya da bir yerlerde duyarız, ne dersin? Bence mümkün.

Binlerce başarı hikayesi dinlediğimizde, her birindeki ortak davranışın kendine olan inanç ve bu yolda pes etmediklerini görüyoruz. Örneğin Çinli e-ticaret devi Ali baba’nın kurucusu Jack Ma, dar gelirli bir ailenin çocuğuydu, derslerinde vasat bir öğrenci olarak biliniyor. Ayrıca üniversiteye 3 kez girmek istediği halde başarılı olamamıştır. Böyle bakıldığı zaman şu anda yıllık gelirinin 300 milyon dolar üzerinde olması şaşırtıcı gelebilir, ancak iş hayatında birçok şirkete internet sitesi tasarlarken kendi e-ticaret şirketini kurmaya karar vermiş. İnsanların derslerinde vasat, üniversiteye de girememiş bu gencin hakkında düşündükleri “hayal” ya da “pes eder” gibi şeylerdi. Çünkü çoğunluğun inandığı gibi başarı ancak yüksek mevkideki insanlar içindi. Fakat Jack Ma kendine çok inandı, bunu başarmak için kendi motivasyonunu kendi ayakta tuttu ve şimdi o “inanç hakikati yaratır” sözündeki gibi inandığı ve bu yolda kaldığı için hakikatini , yani başarısını yaşıyor ve tüm dünya da buna şahitlik ediyor.

Kendine inandığın ve yapabileceklerinin sınırının olmadığını fark ettiğinde bir gün senin adından bahseden bir makale yazılacağından emin olabilirsin. Kendine inan ve hakikatini yaşa!


TEST ÇÖZME TEKNİKLERİ

ÖNERİLER VE İPUÇLARI Öğrenci Kaan Akdoğan

Sınavlarda bilginin yanı sıra test çözme tekninleride sınav başarısını önemli ölçüde etkiliyor. 1) Bir konuyla ilgili soruları çözmeden önce o 9) Zor soruları çözmeye çalışmakta ısrar etmeykonuyu iyi öğrenmemiz gerekir. Soru çözerek de in onları daha sonra sormak için not edin. Gerçek sınavda ise en sona bırakın. Unutmayın ki öğrenip öğrenmediğimizi kontrol etmiş oluruz. zor soruyu yapan değil çok soruyu yapan sınavı 2. Yeni öğrendiğimiz konularla ilgili soru çözerken kazanır. kolaydan zora doğru bir yol izlersek öğrenmemiz 10. Her sınavda çözemeyeceğiniz sorular çıkabilir daha da kolaylaşacaktır. bu sizi yıldırmasın, moralinizi bozmasın. 3. Öğrendiğimiz her konuyla ilgili konuya hakim oluncaya dek yeterince soru çözmemiz gerekir ki 11.Yanlış çözdüğünüz sorulardan dolayı karamsarlığa düşmeyin. Çünkü her yanlış konuyu iyice kavrayalım. çözdüğünüz soru eğer doğru çözümünü 4. Her gün belirli miktarda soru çözmeye çalışarak, öğrenirseniz sizin için bir kazançtır. soru çözmeyi bir alışkanlık haline getirmeliyiz. 12.Çözemediğiniz soruları düşünerek stres 5. Sınav sadece bilgiyi değil bilgi kullanma hızını da yapmayın. Herkesin çözemeyeceği sorular mutölçmektedir. Bu yüzden soruları resmi süre olan bir laka çıkar. dakikaya bağlı kalarak soru çözmeliyiz. Çünkü za13.Hayatta yapabileceğiniz en büyük hata, sürekli mana karşı yarışıyoruz. bir hata daha yapacağımız korkusudur. (Albert 6. Mümkün olduğunca farklı soru tarzları çözmeli, Hubbard) farklı soru kaynaklarından yararlanmalıyız. 14.Unutmayın; bizi en çok geliştirecek olan şey 8. Sınavlarda sürenin sonuna kadar kalmayı yaptığımız yanlışlar; test çözdükten sonra ya da alışkanlık haline getirmelisiniz. Aksi takdirde gerçek deneme sınavından sonra yaptığınız yanlışlardan sınavda da sıkılabilir erken çıkmak isteyebilirsiniz. dolayı moralinizi bozup soru kitapçığını fırlatırsanız Ancak yapmanız gereken sınavın sonuna kadar ya da sinirlenip yanlışlarınızı değerlendirmezseniz bekleyip son dakikaya kadar süreyi kullanmanızdır. boşu boşuna soru çözüp zaman kaybetmiş olursunuz... 20


TEST ÇÖZMEDE ÖNEMLİ UNSURLAR

SINAVLARDA TECRÜBENİN ÖNEMİ

Test çözmede 3 unsur çok önemlidir: Bilgi, yorum ve hız. Test tekniğini kazanmak için mutlaka bilgiye ihtiyaç vardır ama aynı zamanda yorum gücünü kazanmak, süreyi iyi kullanmak ve muhakeme gücünü devreye sokabilmek bilgi ile birlikte kullanılan en önemli yardımcılardır.

Sınavdan önce çözülen yüzlerce hatta binlerce sorunun oluşturduğu bilgi birikimi adayın sınavda başarılı olmasını sağlar. Çünkü çözülen her soru gerçek sınav öncesi adaya tecrübe kazandıracaktır. Aday bu bilgi birikimiyle sorulara nasıl yaklaşacağını ve soruları nasıl çözeceğini, hangi yolları kullanacağını, ne kadar süre ayıracağını ve nelere dikkat edeceğini öğrenir.


KARİKATÜ


ÜR KÖŞESİ




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.