Sayı 23

Page 1

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ

FOKUS: GÜVENLİK EĞİTİMİ ÖZEL DOSYA: KİŞİSEL GÜVENLİK KILAVUZU METPROM PROJESİ TAMAMLANDI

MAYIS 2015 SAYI: 23

CCTV ve Çevre Birimleri

ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR

MAYIS 2015 SAYI: 23


ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ

FOKUS: GÜVENLİK EĞİTİMİ ÖZEL DOSYA: KİŞİSEL GÜVENLİK KILAVUZU METPROM PROJESİ TAMAMLANDI

MAYIS 2015 SAYI: 23

CCTV ve Çevre Birimleri

ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR

MAYIS 2015 SAYI: 23











içindekiler 26

52

36 10 BAŞKANDAN

KAPAK KONUSU

ÖZEL DOSYA

Sony ve Virsig, 2014 New York Maratonu’nda yüksek performans sergiledi

52

Tehdit olaylarının arttığı günümüzde güvenlik

30

Ip kameralar ve hayatımıza getirdiği kolaylıklar

SEKTÖRDEN

32

14 GÜNCEL

EDS’den Batman İl Jandarma Komutanlığı’na IP güvenlik çözümü

60

“Güvenlik sektörü ekonomik gücünü anlatamıyor”

34

İşletmelerde güvenlik önlemleri

FOKUS

64

“MASS- CS424 insan sağlığına zarar vermiyor”

36

Başarının arkasındaki güç eğitimdir

40

Özel güvenlik eğitimi

ELEKTRONİK GÜVENLİK

24 KÖŞE / Hayata Bakış

48

Özel güvenlik eğitimi ve Çağlayan Adliyesi’nde yaşananlar

68

Ateksis AVM projelerine Metrogarden’ı da ekledi

50

Videfon’dan eğitim semineri

70

Full D1 kayıt cihazı ile üstün güvenlik

26

12 EDİTÖR

Sektör ile ilgili kısa haberler

“Sigara ve insan”


Güvenlik Yönetimi ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ

MAYIS 2015

72

AYDA BİR YAYINLANIR

Özel Güvenlik Federasyonu adına imtiyaz sahibi O. Oryal ÜNVER Yürütme Kurulu O. Oryal ÜNVER İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Yusuf Vehbi DALDA Genel Yayın Yönetmeni Devrim BOZKURT devrim@guvenlik-yonetimi.com Yazı İşleri Müdürü Yeşim ÖZDEMİR yesim@guvenlik-yonetimi.com Danışma Kurulu Alp SAUL Arzu YÜKSEL Doç. Dr. Gazi UÇKUN Füsun KOCAMAN Gültekin FİŞEK Hakan ÖZALP İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Okyay ŞENTÜRK O. Oryal ÜNVER Osman Levent CELASUN Prof. Abdurrahman KILIÇ Taner ALBAYRAK Yusuf Vehbi DALDA

68

BİLGİ GÜVENLİĞİ

72

Bilgi güvenliği efsaneleri

YANGIN GÜVENLİĞİ 90 Zettler tırı Ankara ve İstanbul’da

tanıtımlar yaptı

GÜVENLİK HİZMETİ

76

METPROM Projesi tamamlandı

80

5’inci Avrupa Özel Güvenlik Zirvesi yapıldı

92 Yıllık Kapak ve

82

8. Türkiye Sektörel Ekonomi Şurası Ankara’da yapıldı

84

Özel Güvenlik Federasyonu Olağan Genel Kurulu yapıldı

86

Güvenlik Endüstrisi Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (GESİDER)

88

Özel Dedektifler Derneği (Private Detectives Association)

Fokus konuları

94 ABONE FORMU

95 Reklam İndeksi

Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlık Derya BOZKURT derya@guvenlik-yonetimi.com Yayın Türü Yerel Süreli Yayın Ayda bir yayınlanır. Yönetim Adresi Arkhe Tanıtım Hizmetleri Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 11 No:1963 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Tel: (533) 413 78 08 Baskı SEÇİL OFSET Tel: 0212 629 06 15 Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar, çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki görüşler sahibine aittir. Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden hiçbir şekilde kullanılamaz.

tanıtım hizmetleri

Perpa Ticaret Merk. B Blok Kat: 11 No: 1963 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Faks: (212) 210 54 45 Gsm: (533) 413 78 08


BAŞKAN

ö

Özel güvenlik görevlilerinin özlük hakları Değerli okurlarımız;

Özel güvenlik görevlilerinin çalışma şartlarının ve özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik olarak Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği (GÜSOD); 21 Ekim 2014 tarihinde Ankara’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın himayelerinde “Özel Güvenlik Sektöründe Çalışan Hakları ” konulu bir çalıştay icra etmişti. Bu çalıştayın amaçlarından biriside; çalışma hayatının en büyük eksikliklerinden biri olan ve yeterince kullanılmayan sosyal diyalog mekanizmalarını harekete geçirmek ve tarafları bir araya getirmekti. GÜSOD bu misyonunu kararlılıkla sürdürmektedir. Bilindiği üzere insan odaklı olan özel güvenlik sektöründe çalışanların özlük haklarının günümüz şartlarına uygun olarak düzenlenmesi ile çalışma şartlarında yapılacak iyileştirmeler sektör kalitesini arttıracak ve hiç şüphesiz sektöre de yeni bir vizyon kazandıracaktır. Aslında düşük ücret politikaları ile özel güvenlik görevlisi istihdamı; sorunlara neden olmakta, personel teminindeki güçlüklerin yanı sıra sürekli iş değiştirme ve hızlı sirkülasyon sektörde nitelikli insan gücünün oluşmasına mani bir husus olarak değerlendirilmektedir. Hali hazırda; özel güvenlik sektöründe çalışanlar ülke genelinde uygulanan genel iş yasalarına bağlı olarak istihdam edilmektedirler. Sektörün; her ne kadar bir yasası var ise de (5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun ve ilgili Yönetmeliği) bu yasa; çalışanların özlük haklarına ve çalışma şartlarına yönelik düzenlemeleri içermemektedir. Özel güvenlik görevlilerinin çalışma hayatını düzenleyecek tıpkı Basın İş Yasası, Deniz İş Yasası benzeri bir Özel Güvenlik İş Yasası niçin gündeme getirilmesin? Önce özel güvenlik görevlileri kendini güvende hissetsinler ki sizlere daha kaliteli hizmet üretsinler.

Sağlıklı, mutlu ve güvenli günler temennisi ile…

10 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

O. Oryal ÜNVER ÖGF (Özel Güvenlik Federasyonu) Yönetim Kurulu Başkanı

İnsan odaklı olan

özel güvenlik sektöründe çalışanların özlük haklarının günümüz şartlarına uygun olarak düzenlenmesi ile çalışma şartlarında yapılacak iyileştirmeler sektör kalitesini arttıracak ve hiç şüphesiz sektöre de yeni bir vizyon kazandıracaktır.



k EDİTÖR

CCTV sistemleri Kapalı Devre Televizyon (CCTV) teknolojisindeki gelişmeler sonucunda video ile gözetim, günümüzde mevcut olan en değerli korunma, güvenlik ve yönetim aracı haline gelmiştir. Fabrikalar, kamu binaları, hastaneler, üniversiteler, oteller, bankalar, AVM’ler, evler vb. Tüm yaşam alanlarında güvenliği sağlamak için CCTV sistemleri kullanılmaktadır. Yine teknolojinin mümkün kıldığı ölçüde CCTV sistemleri için yeni kullanım imkânları da doğmaktadır. Ancak, şunu da akılda tutmak gerekir ki CCTV sistemleri kendi başlarına bir koruma sağlamazlar. İnsan faktörünün burada önemli bir yeri olduğunun altını çizmek gerekiyor. Dolayısıyla sistemi kullanan kişilerin teknik kapasitesinden, kullanılan ürünün kalitesine ve diğer güvenlik sistemleriyle entegresyonuna kadar bir dizi önemli faktör de güvenliğin doğru tesis edilmesi ve yönetilmesinde ciddi bir yere sahip. Buna karşın çok sayıda ürün alternatifi, kullanıcıların kafasını karıştırırken bilgisizliğinde eklenmesiyle konu bazen içinden çıkılmaz bir hal alabilmektedir. Bunun için de konunun uzmanı kurum ve kişilerden destek almanın çok çok önemli olduğunun da altını çizmek gerekiyor. Yine bir diğer önemli sorun ÖTV... Kapak konumuzu; bilgisizlik kaynaklı yaşanılan karmaşa ve sıkıntılarına rağmen artık günlük hayatımızın önemli bir parçası haline gelen CCTV sistemlerine ayırdık. Gerek ürün ve sistemlere ilişkin teknik bilgiler ve gerekse doğru ürün seçimine ilişkin önemli saptamaların yer aldığı yazılarımızı keyifle okuyacağınızı düşünüyorum. Bireyin davranışında; kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istenilen yönde değişme meydana getirme süreci olan eğitimin diğer alanlarda olduğu gibi güvenlik sektöründe de önemli bir yeri var. Kurumların başarılı olabilmelerinin yolu; öncelikle her çalışanın gerçekten başarılı olabileceği, bilgi, beceri ve yeteneklerini gösterebileceği doğru alanlarda çalıştırabilmek, önlerine mesleki bir vizyon koyarak kariyer gelişmelerine yardımcı olmaktan geçmektedir. Bunun için gerekli olan ana unsur ise, eğitimdir. Bu sayıda fokus konumuzu “Güvenlik Eğitimi”ne ayırdık. Fokus konumuzla ilgili olarak önemli belirlemelerin yer aldığı yazılarımızı keyifle okuyacağınızı düşünüyorum. Sektörden sayfalarımızın bu sayıda üç konuğu var; Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri San. A. Ş. Marmara Bölge Müdürlüğü Gen. Müd. Yrd. Bora Doğualp, diğer konuklarımız ise SitepItalia firmasının İç Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Givonni Morelli ve çözüm ortağı Berkin Mühendislik Genel Müdürü Yücel Atalay. Sektörde yaşanılan sorunlar ve çözüm önerilerinin yanı sıra birçok önemli konuya ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı röportajları da aynı şekilde keyifle okuyacağınızı tahmin ediyorum. Elektronik güvenlik, bilgi güvenliği, güvenlik hizmeti ve yangın güvenliği disiplin başlıklarımız da yine ilginizi çekecek teknik yazılar ve makalelerle dolu…

Güvenli günler dileğiyle… Devrim BOZKURT

12 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

Devrim BOZKURT devrim@guvenlik-yonetimi.com

CCTV

teknolojisindeki gelişmeler sonucunda video ile gözetim, günümüzde mevcut olan en değerli korunma, güvenlik ve yönetim aracı haline gelmiştir. IP tabanlı çözümlerle birlikte çok daha önemli adımlar atılıyor ki buna paralel olarak teknolojinin mümkün kıldığı ölçüde CCTV sistemleri için yeni kullanım imkânları da doğdu...



GÜNCEL

GÜSOD olağan genel kurul toplantısı gerçekleşti

Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği’nin olağan genel kurul toplantısı 15 Mayıs 2015’te İstanbul’da ISS PROSER Güvenlik Hizmetleri A.Ş. binasında icra edilmiştir. Yapılan seçimlerde; Yönetim Kurulu Asıl Üyeliklerine; E. Murat KÖSEREİSOĞLU, Levent GÜLER, Onur KOCA, Beri KORONYO, Cavit HABİB, Sarp TARHANACI, Levent OSKAY Yönetim Kurulu Yedek Üyeliklerine; Turgay ŞAHAN, Alper CANPOLAT, Ahmet ÇETİN, Murat VERDİ, A. Haluk ERTAN Denetim Kurulu Asıl Üyeliklerine; Kurtuluş DÖNMEZER, Alp SAUL, Tayfun TAŞKIRAN

Denetim Kurulu Yedek Üyeliklerine; Sevinç ÖZŞEN, Semih YEŞİLBURSA, Bora DOĞUALP seçilmişlerdir. Genel kurulda GÜSOD üyelerine hitap eden GÜSOD Başkanı E.Murat KÖSEREİSOĞLU teşekkür konuşmasında 2015-2017 dönemi için; özel güvenlik sektörünün gelişim sürecine katkı sağlayacağımız, sektörümüzün zorluklarının aşılması yönünde gayretli çalışmaların yapılacağı ve üyelerimiz ile birlikte yoğun ve önemli organizasyonların icra edileceği bir dönem olacağını ifade etmek istiyorum demiştir. Yine bu dönemde GÜSOD’un mevcut altyapısını daha da güçlendirileceğini ve kurumsal

kimliğini ön plana çıkarmak üzere çalışmaların yapılacağından bahsetmiştir. Önümüzdeki on yıl için GÜSOD tüzüğü paralelinde planlı ve programlı hareket ederek yeni bir yol haritası için 2015-2025 dönemi GÜSOD Yönetim Stratejisi dokümanını oluşturmak üzere çalışmaların yoğunlaştıracağını söyleyen KÖSEREİSOĞLU; bu bağlamda oluşturulacak projeler ile özel güvenlik sektöründe GÜSOD’ un itibar sahibi, nüfuzlu ve düzenleyici rolü ön planda olan bir sivil toplum kuruluşu olma hedefine daha da yakınlaşacağını ifade etmiştir. Genel kurul üyelerine teşekkür eden GÜSOD Başkanı seçilen yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerini tebrik ederek başarılar dilemiştir.

Teknomaks web sitesini yeniledi Teknomaks, 2015 yılı itibariyle müşterilerine daha iyi hizmet verebilmek için web sitesini yeniledi. Daha işlevsel ve ihtiyaç duyulan bilgiye en hızlı ve kolay biçimde ulaşılabilecek daha modern bir web sitesi hazırladı. Yeniden tasarlanan dinamik içerik yönetimi sayesinde Teknomaks, bayi kanalıyla satışını yapmış olduğu telekomünikasyon, medikal, elektronik güvenlik sistemleri, ses/görüntü ve yayın teknolojileri ürünleri hakkında her zaman en güncel bilgiye ulaşılabilecek.

14 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015



GÜNCEL

Güvenli Okul Konferansı

CSG City Security Group Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş Kampüsü’nde Güvenli Okul Konferansı’nın 2’incisini gerçekleştirdi. Konferanta Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver YÜCEL, CSG City Security Group Yönetim Kurulu Başkanı ve Bahçeşehir Üniversitesi Özel Güvenlik ve Koruma Programı Genel Koordinatörü Osman ÖZTÜRK, T.C. Milli Eğitim Eski Bakanı Nimet BAŞ, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Dr.

Muammer YILDIZ ve Bahçeşehir Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr Ali GÜNGÖR açılış bölümünde konuşmalarını yaptılar. Konferansta söz alan Osman ÖZTÜRK “Türkiye’de okulların güvenliğini yeterince tartışmıyoruz. Güvenli Okul Projesi ile sorunun değil, çözümün bir parçası olmayı hedefliyoruz. Çocuklara ne kadar eğitim verirsek geleceğimiz de o kadar koruyabiliriz” dedi. Konferansın ikinci bölümünde ise “Okul, Öğrenci

Gökyüzüyle arkadaş EDS doğalgaz dedektörleri TSE TS EN 50194-1 ve İGDAŞ onayını aldı. Doğalgaz havadan hafif ve kokusuz bir gazdır. Bu gazın da ek ve kullanım noktalarında sızma riski vardır. EDS dedektörleri gaz kaçağını algılamak, ses ve LED ile yüksek seviyede alarm vermek için tasarlandı. Evsel mutfak (Pişirme ocağı, kombi gibi) bu tür uygulamalarda gaz alarm cihazı kullanım tercihi genelde kullanıcıya bırakılmıştır. Ancak günümüzde doğalgazın konutlarda kullanılmasından dolayı meydana gelen gaz kaçak kazaları nedeniyle zorunlu ihtiyaca neden olmuştur. EDS

16 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

doğalgaz dedektörleri tek başına kullanılabilir. Herhangi bir kontrol fonksiyonlu seçeneğin tercihine gerek yoktur. Apartman, villa tipi ile bodrum katında kat kaloriferinde, mutfakta bulunan pişirme ocaklarında ve buna benzer gaz tüketimi olan alanlarda uygulamalar genelleştirilmektedir. Örneğin; kat kaloriferinin bulunduğu mekâna yerleştirilen bir sensör ile kaçak bodrum katında dahi olsa üst kat mutfakta yerleşik merkezi dedektörün duyulur, görülür alarmı ile uyarı yukarı doğru taşınabilmektedir. Dedektörler 50 metrekarelik koruma alanını kapsar.

ve Kampüs Güvenliği” sunumu ile Osman ÖZTÜRK, “Özel Güvenlik Hizmetlerinde Uzmanlık Dalları” sunumu ile Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feridun YENİSEY, “Okul İklimi ve Okullarda Şiddet Olgusu” sunumu ile Bahçeşehir Üniversitesi Eğitim Fakültesi Enstitüsü Müdürü Yrd.Doç. Dr. Sinem VATANARTIRAN, “Yeni Güvenlik Perspektifi ve Sosyolojik Yaklaşımlar” sunumu ile Bahçeşehir Üniversitesi İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr.Nilüfer NARLI , “Güvenli Okullarda Güvenirlik ve Güvenlik” sunumu ile Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Gürgen ve “Madde Bağımlılığı ve Önleme” sunumu ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube Müdürlüğü Başkomiser Uzm.Psik.Danışman Uğur Evcin katkıda bulundular.



GÜNCEL

Gizli kahramanlar bu kapının ardında

Ofis içi ve çevresi hakkında size her an güvenlik raporlarını hazırlayan kim? Mağazaların binlerce ürün çeşidini tek merkezden kontrol eden kim? Sensormatic 14 Mayıs 2015 tarihinde Smart Plaza’da düzenlediği etkinlikte basın mensuplarına bu soruların yanıtlarını verdi. Sunmuş oldukları çözüm önerilerini anlatan Sensormatic yöneticileri

basını gizli kahramanlarla tanıştırdı. Toplantıda kısa bir sunum yapan Pelin Yelkencioğlu Sensormatic’i tanıttı. Ürün Yönetimi Direktörü Serdar İNCE ise sundukları çözüm önerilerine değindi. Uygulamalı olarak sunulan çözüm önerilerinin tanıtıldığı toplantı Sensormatic yöneticilerinin basın mensuplarıyla çektirdiği hatıra fotoğrafları ile sona erdi.

Şirketler 2 milyar TL’yi çöpe atıyor! Yapılan araştırmaya göre Türk şirketleri kullanmadıkları yazılımlar için yılda 1,8 milyar liralık harcama yapıyor. Kaynak planlaması şirketlerinden Sage’nin desteğiyle gerçekleştirilen bir araştırmanın sonuçları, iş yazılımlarını yeterince verimli kullanamayan Türk şirketlerinin, yapmakta oldukları teknoloji yatırımlarında 1.8 milyar lirayı sokağa attığına işaret ediyor. Türkiye genelinde 100 Türk şirketinin bilgi teknolojileri alanında karar verici konumundaki yöneticisi ile gerçekleştirilen araştırmanın sonuçları, Türk şirketlerinin yaklaşık yüzde 90’nın bilgi teknolojileri yatırımlarından yeterince yararlanamadığını ortaya koydu. Sage Avrupa Kurumsal Pazarlar Satış ve Pazarlama Direktörü Christophe Vanackère, yazılımın avantajlarının, kullanıcı şirketlerin

18 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

finansal sonuçlarına net bir şekilde yansıdığına dikkat çekti. Redshift Research Crowdology panel üzerinden yapılan araştırmanın sonuçlarına göre, özellikle Avrupa’daki orta ölçekli şirketlerin verimsiz bilişim yatırımları şirket başına yıllık ortalama 43 bin euro yük doğuruyor. Araştırmanın Türkiye ayağı ise, şirketlerin yaklaşık yüzde 90’nının

bilgi teknolojileri yatırımlarından yeterince fayda elde edemediklerini ve bunun da şirket başına yılda yaklaşık 120 bin lira yük doğurduğunu gösteriyor. Türkiye geneline vurulduğunda bu rakam yıllık bazda 1.8 milyar liraya denk geliyor. Bilgi teknolojileri verimsizliğinin başlıca nedenleri arasında, ihtiyaç fazlası özellik kullanımı öne çıkıyor.



GÜNCEL

İnternetin sonuna yaklaşıyoruz!

İnternet, adres sıkıntısı çekmeye başladı. İşin kötüsü, yeni domain isimleri eklemek vb. çözümlerde durumu kurtarmaya yetecek gibi değil. Sıkıntı, IP adreslerinin sonuna geliyor oluşumuz. İnternetin ilk kul-

lanım yıllarında mühendisler, IPv4’ü tanıttı. IPv4, 4.3 milyar farklı IP adresine izin veriyordu. Sıkıntı şu ki, IPv4’ü tüketmek üzereyiz. American Registry for Internet Numbers’a göre (ARIN, ABD İnternet Numara Kayıtları), Kuzey Amerika’ya ayrılan 1.3 milyar adresten yalnızca 3.4 milyon IP adresi kalmış. IPv4 tükeniyor olsa da, pratikte sınırsız diyebileceğimiz kadar IP adresi sağlayan IPv6 var (sayı tam olarak 340.000.000.+30 adet sıfır daha). Ancak bütünüyle yeni bir protokole geçmenin getireceği eksiler de var elbette. Özellikle dev şirketler için IPv4’ten IPv6’ya geçmek, ciddi bir maddi külfet anlamına geliyor. Yine de bu yönde şimdiden adım

atarak işini garantilemeye çalışan firmalar var. Örneğin Facebook, IP adreslerinin %90’ını şimdiden IPv6’ya taşımış durumda. Bazı diğer firmalar da çözümü, eski batık firmaların IPv4 adreslerini satın almakta buluyor. Firma, kapanan Nortel Networks’ün 666,624 adresini satın almak için 7.5 milyon dolar harcamıştı. Bu durum, kalan IP adreslerinin fiyatlarının artmasına da sebep olacak. Şu anda 11.25$ gibi bir fiyata sahip olan IP adresleri (tek IP adresi, yıllık), IPv4 Pazarlama Gurubu Başkanı Sandra Brown’a göre “arz-talep ilişkisinin bir sonucu olarak pahalılaşacak”. Optik WiFi” ile de yavaş internetin tarih olacağı günler çok yakında!

12 ülke Türkiye’ye siber savaş açtı Türkiye’de devlet kurumlarına tahsis edilen ‘gov’ uzantılı internet siteleri ve e-mail hesaplarına 12 farklı ülkeden saldırı başladı. Görünüş itibarı ile tüm saldırının Güney Kore üzerinden gerçekleştiği iddia edilse de bunun sadece IP numarasının değişmesinden kaynaklanan bir durum olduğu bildirildi. Avrupa ve Asya kıtalarında bulunan 12 farklı ülkeden gov uzantılı mail adresine yapılan siber saldırı sonucu şirketler güvenlik tedbirlerini artırdı. Öte yandan, 3 gündür süren saldırının dün akşam kesildiği ve bugün tekrar başladığı bildirilirken; saldırı sonucu ‘gov’ uzantılı kamu kurumlarından atılan e-maillerin alıcı mail kutularında gereksiz mailler olarak bilinen ‘spam’ klasöründe biriktiği kaydedildi. ABD merkezli bir güvenlik firması olan

20 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

Norse, map.ipviking.com üzerinden dünyanın siber saldırı haritasını gerçek zamanlı olarak kullanıcılara sunuyor. Her saniye ne kadar fazla sitenin siber saldırganların hedefi olduğunu gördükçe hayrete düştüğünüz bu haritada ülkelerin siber güvenlik durumlarıyla ilgili de bilgi sahibi olabiliyorsunuz.



GÜNCEL

Cep telefonunda iris tarama teknolojisi

Japon GSM operatörü NTT Docomo’nun bu yaz piyasaya süreceği Fujitsu Arrows NX F-04G, kilit açma ve ödeme gibi çeşitli işlem-

lerde iris taraması kullanıyor. Ön kısmında kızılötesi kamera ve LED bulunan telefon; kullanıcının gözünü tarayarak iris desenini çıkarıp şifreli-

yor. Daha sonra cihaz, kullanıcısını aynı yöntemi kullanarak gözünden tanıyor. Farklı bir tasarıma sahip olduğu görülen cihaz, Android 5.0 Lollipop işletim sistemine, 32GB depolamaya, 3GB belleğe ve 5.2’lik QHD ekrana sahip (işlemci konusunda herhangi bir bilgi verilmemiş). Şimdilik sadece Japonya’da piyasaya çıkması beklenen telefonun, Avrupa ve ABD’ye doğru yol alıp almayacağı belli değil henüz. Ancak bu tür bir teknolojiyi telefonlarında görmek isteyenler için iyi bir haberimiz var. Gelen bilgilere göre Güney Koreli dev Samsung da, yeni modellerine iris tarama teknolojisi eklemek için çalışmalarını sürdürüyor.

Code Blue platform güncellemelerini yayımladı Code Blue Corporation, lider sanayi üreticisi acil iletişim çözümleri Blue Alert® MNS ve EMS yazılımları ve ödüllü ToolVox® sistem yönetim platformu güncellemelerini yayımladı. Blue Alert MNS, Code Blue, gelişmiş kitle bildirim sistemi şu anda kullanıcılara harici bir sunucuya veya API’ye gönderilecek istekleri yapılandırmak için kullanılabilecek özel bir web servis aracı ile üçüncü parti bildirim platformları entegrasyonu için yeni bir yol sunmaktadır. Bu parçalar aynı zamanda katma değer ve işlevsellik için önceden ComQi (comqi.com) için yapılandırılmış, bulut tabanlı alışveriş bağlantı teknolojisinde bir dünya lideri olup bilgi istasyonu uzmanları

22 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

(theradiosource.com, acil bilgi telsiz sistemlerinin bir üst sağlayıcını içermektedir. Code Blue şu anda önceden ayarlanmış entegrasyonlar üzerinde çalışmaktadır. Pazarlama ve Tasarım Müdürü David Fleming kritik bilgi yaymak için ihtiyaç daha sofistike hale geldikçe, müşterilerin birleşik bir sisteminin olmasının hayati önem taşıdığını ifade etmiştir. “Bu araç, müşterilere kolayca pahalı

geliştirme maliyetlerini ödemeden ara yüz entegre yeteneği sağlamaktadır. “Ayrıca, ara yüz iyileştirmeleri, yeni özellikler ve küçük hata düzeltmeleri gibi bir dizi özellikler ve diğer güncellemeler Blue Alert EMS, Code Blue’s’un ToolVox ürünleri ile birlikte olay müdahale yazılımı için yeniden tasarlanmış bildirim penceresi, ses efekti seçme ve uygulama geliştirmeleri de içermektedir.



g HAYATA BAKIŞ

“ Sigara ve insan” Günümüzde çemberin daraldığını hissetmeliyiz. Bundan 20 yıl evvel televizyonda seyrettiğimiz haberlerde ve gazetelerde 400 gram esrar, 3 - 4 bin adet uyuşturucu hap yakalandığını ve suçluların adalete teslim edildiğini okumakta ve dinlemekteydik. Şimdi bu miktar 3 - 4 ton esrara, yüz milyonlarca adet uyuşturucu hapa ulaşmış durumda. Bunlar da yavrularımız tarafından kullanılmakta. Diğer anlamda çeşitli yöntemlerle yavrularımız bunlara alıştırılmakta ve kullandırılmaktadır. Asıl başlangıç sigara ve alkolle olmaktadır. Alkol aslında bir uyuşturucudur. İnsanların bedensel, ruhsal ve sosyal yaşamlarını ve de boyutlarını bozan; alışkanlık yaratan bir sıvıdır. Vücuda girdikten sonra emilerek kana karışır. Kana karışan alkol insanın tüm vücudunu etkisi altına alır. İnsanlara değişik etkiler yapar. Bu etkileri bedensel, ruhsal, ahlaki, sosyal, ekonomik, karakter ve davranış bozuklukları şeklinde açıklayabiliriz. Bu arada çarpıcı rakamlarda vermek istiyorum. Alkol, beyni % 17 oranında küçültmektedir. Dünyada yaklaşık iki milyon kişi alkollü içki tüketmektedir. Alkol kullanımına bağlı olarak yılda 1,8 milyon kişi hayatını kaybetmektedir. Ülkemizde alkol kullanma yaşının 11’lere indiği görülmektedir. Bunun yanı sıra 17 milyon kişi de alkol kullanmaktadır. Alkol kaynaklı suçları sıralayacak olursak, cinayetlerin % 85’i, cinsel tecavüzlerin % 50’si, şiddet olaylarının % 50’si ve trafik kazalarının % 65’i alkol kullanımından oluşmaktadır. Alkollü içkilerin kalp ve damar hastalıklarına faydalı olduğu yolundaki yaygın ama tamamıyla yalan ve yanlış olan tavsiyelere inanılmaktadır. Alkollü içkilerin iştah açıcı olmadığı, tam tersine zamanla mide rahatsızlıklarına, iştahsızlıklara ve sindirim bozukluğuna sebep olduğu, fayda yerine tamamen zarar verdiği bir gerçektir. Ergenlik döneminde gençlerin iletişim kurdukları kişilerin etkisinde kalma eğilimi yüksektir. Gencin gözünde ebeveynlerin ve aile büyüklerinin saygınlığı aynı zamanda onlarla kurabildiği etkileşim türü, karakterinin oluşmasında rol oynamaktadır. Bu rolü alacak kişileri eğer aile içinde bulamazlarsa diğer kişilerin değer yargılarını edinme riski artmaktadır. Bu nedenledir ki çocuğunuzun sizinle ve aile dışındaki kişilerle kurduğu iletişim türü ve sıklığı önem kazanmaktadır. Nedenine gelince onlarla ne kadar güçlü bağ kurarsa o nispette onların değer yargılarını benimsemiş olurlar. Madde kullanan genç, kullandığı maddenin türüne göre farklı tepkiler verebilir.“ Herkes kullanıyor ve bir şey olmuyor” bu düşünce kişinin kendisine yandaş arama çabasından kaynaklanmaktadır. İnsanların ve gençliğin büyük çoğunluğu madde kullanmaktadır. Çevresinde madde kullanan kişilerin, maddenin zararlarını görmesi biraz zaman alabilir. Bu nedenle bu gün onlara bir şey olmaması, yarın maddenin zararlarını görmeyecekleri anlamına gelmemektedir. Kullanılmaması dileklerimle…

24 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

Oğuz GÜLAY

Alkollü içkilerin iştah açıcı olmadığı, tam tersine zamanla mide rahatsızlıklarına, iştahsızlıklara ve sindirim bozukluğuna sebep olduğu, fayda yerine tamamen zarar verdiği bir gerçektir.



KAPAK KONUSU

Sony ve Virsig, 2014 New York Maratonu’nda yüksek performans sergiledi Sony'nin video güvenlik kameraları, 50.000'in üstünde koşucu ve seyircinin güvenliğini sağlamak için seçildi. 50'yi aşkın Sony IP kamera, dünyanın en büyük maratonunda durumsal farkındalık, tehdit değerlendirmesi ve personel yönetimi işlevleri sundu. SONY

N

ew York Maratonu; sadece New York sakinlerinin değil, dünyanın her yanından yılda bir kere gerçekleşen etkinliğe katılmak için gelen insanların da çok önemsediği bir

26 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

gelenek. Maratonda 130’dan fazla ülkeden gelen katılımcılar, 42 kilometre 165 metre uzunluğundaki parkurda koşmak üzere sınırlı sayıda yer için rekabet ediyor. Bu sırada, en zorlu fiziksel dayanıklılık ve direnç sınavların-

dan birine (2014’te tamamlanması ortalama 4 saat 35 dakika sürdü) girişen koşuculara tezahürat etmek için tüm şehir seyirci olarak bir araya geliyor. 2 Kasım 2014’te gerçekleşen 2014 New York Maratonu’nu, beş ilçenin


tamamını dolaşıp Central Park’ın güzel manzarasında koşuyu bitiren 50.000’den fazla koşucu tamamladı. Ayrıca bir milyondan fazla seyirci, koşuculara tezahürat etmek için saatlerce parkurun etrafını doldurdu.

Zorluklar Büyük kalabalıklar uzun saatler boyunca dar alanlarda toplanınca, doğal olarak bir güvenlik sorunu oluşuyor. Maraton gibi büyük ölçekli ve geniş çaplı etkinliklerde güvenlik sorunlarının göz önünde olması nedeniyle yarış koşucularının ve seyircilerinin güvenliğini sağlamak için kapsamlı bir plan devreye sokuluyor. Yılda bir yapılan yarışı düzenleyen koşu kulübü olan New York Road Runners (NYRR) ve onların sağlık ekibi, güvenlik planlarını yönetip uygulaması, güvenliği artırmak için teknolojik yardım ve yönlendirme sağlaması için New York merkezli ağ tabanlı teknoloji ve sistem entegratörü Virsig’i seçti.

Sony’nin sunduğu çözüm Virsig; diğer küresel teknoloji ortaklarından (UNICOM Global’in bir şubesi olan Firetide, Inc., Milestone Systems ve Network Video Technologies dahil olmak üzere) gelen destekle birlikte dünyanın en büyük maratonunu güvenli bir şekilde izlemek için Sony’nin IP kameralarını seçti. Sony’nin kameraları, tüm giriş ve çıkışlarda durumsal farkındalıktan tehdit değerlendirmesi ve personel yönetimine kadar pek çok işlevin gerçekleştirilmesi için gerekliydi. Rota boyunca SNC-HM662, SNC-XM632, SNC-WR632C, SNC-CH260 ve SNC-CH280 gibi 50’den fazla Sony güvenlik kamerası kuruldu

ve bunlara dâhili video analizine sahip sabit kameralar, dome, bullet, 360 derece ve yatay kaydırma-eğme-yakınlaştırma tarzı kameralar dâhildi. Ayrıca maraton koordinatörleri, acil servis ve sağlık çadırlarının içindeki aktiviteleri izlemek üzere durumsal farkındalık sağlayacak olan bir kameraya ihtiyaç duydular. Bunlar geçici yapılar olduğundan, çoklu kamera görüşlerinden yararlanamadılar. Bu alanlar için tek bir sensörden 360 derecelik görüş sağlayan 5 MP SNC-HM662 kamera seçildi.

Sadece bu kamerayla, yarış organizatörleri her bir çadırda tam olarak ne olduğundan her zaman haberdar oldu.

Sonuçlar 2013 New York Maratonu’nda da kurulan Sony’nin IPELA ENGINE™ güvenlik kameraları, büyük ölçekli ve yüksek güvenlikli konumlar için tasarlanan güçlü bir IP video yönetim yazılımı (VMS) olan Milestone Systems XProtect Corporate ile koordine edildi. Bu sırada Sony’nin yeni ultra geniş

Maraton gibi büyük ölçekli ve geniş çaplı etkinliklerde güvenlik sorunlarının göz önünde olması nedeniyle yarış koşucularının ve seyircilerinin güvenliğini sağlamak için kapsamlı bir plan devreye sokuluyor. Mayıs 2015 Güvenlik Yönetimi n 27


KAPAK KONUSU

dinamik aralıklı IP izleme kameraları, yarışın Central Park’taki son kilometreleri boyunca ve bitiş çizgisinin etrafına yerleştirildi. Yenilikçi SNC-XM632 Ipela Engıne kamera; yarışta giriş ve çıkış noktalarının etrafındaki alanların geniş bir genel görüşünü elde etmek için birden çok konumda kullanıldı. Kamera, 113 derecelik geniş açılı görüş alanına ve yüksek çözünürlüklü, full HD görüntüleyiciye sahip; böylece geçmişte kullanılan tüm kameralardan daha ayrıntılı ve geniş görüntüler sağlıyor.

Sony’nin seçilmesinin nedeni Virsig için güvenilir bir güvenlik çözümleri sağlayıcısı olarak tanınan Sony; kaçınılmaz bir tercih oldu. Hızlı ve verimli kurulum gerektiren bir sistemin varlığı, önerilen çözüm için gerekliydi. Maraton gün içinde gerçekleşse de, kurulum önceden yapıldığı ve birkaç gün sürdüğü için Sony’nin kameralarının hem gündüz hem

28 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

gece saatlerinde güvenilir şekilde çalışabilmesi gerekiyordu. Kullanılan yüksek çözünürlüklü Sony bullet kameraları, aydınlatma koşullarından bağımsız olarak yarış koordinatörlerine kesintisiz görüntüler sunan kızılötesi aydınlatıcılarla donatıldı. Maraton öncesinde ve sırasında, dondurucu soğuk ve yağmur yüzünden hava koşulları epey zorluydu; bu yüzden Virsig için dayanıklı, güvenilir ve kendi kendine yetebilen kameralar kullanmak önemliydi. Sony’nin güvenlik kameraları, aydınlatmadaki ve çevredeki gereksinimleri karşılamak için otomatik olarak ayarlanıyor ve öngörülemeyen hava koşullarına dayanıyor. Bu sayede, kameraların bir ekibin müdahalesi olmadan işlevlerini yerine getirecek olmasına güvenen yarış yöneticileri, beklenmedik durumlar, tıbbi acil vakalar ve diğer konularla ilgilenebildi.

Görüşler Virsig’in İcra Direktörü Glenn

TAYLOR “Sony’yi seçmemizin pek çok sebebi var; birincisi ve en önemli olanı, görüntü kalitesi. İkincisi, kurulum kolaylığı. Ekipmanın düzgün çalışmasını sağlamak için çok az zamanımız var ve asıl maraton boyunca kameralara doğrudan erişimimiz pek yok. Özellikle bu sebeple, Sony kameraların elektroniklerinde dâhili olan fotoğraf kadrajlama ve otomatik odaklamaya güvendik.” diyor. Sony Electronics Güvenlik Sistemleri Bölümü’nün Kuzeydoğu Güvenlik Müdürü Phil COPPOLA “Dünyanın en büyük maratonunun güvenliğini sağlamaya yardımcı olmak, hafife alınacak bir iş değil. Sony olarak, art arda iki yıl güvenlik sürecinin ayrılmaz bir parçası olabildiğimiz için mutluyuz. Virsig; sistemlerinin düzgün çalışması için gece gündüz çalıştı ve yarış boyunca hüküm süren kötü hava koşullarıyla mücadele etmek zorunda kaldı. Virsig; kablosuz iletim ve video izleme sistemi tasarım ve kurulumundaki deneyimiyle Sony kameraların, maraton katılımcılarının ve izleyicilerin güvenliğini sağlamaya yardımcı olmada önemli bir rol oynamasına ve potansiyellerini tamamen kullanarak çalışmasına imkân verdi.” diyor.

Ürün listesi 50’den fazla Sony güvenlik kamerası birimi kullanıldı: SNC-XM632 SNC-HM662 SNC-WR632C SNC-CH260 SNC-CH280 Sistem Entegratörü: Virsig, LLC Uygulama Sağlayıcı: Milestone Systems



KAPAK KONUSU

IP kameralar ve hayatımıza getirdiği kolaylıklar IP kameraların analog kameralara göre kablolama ve işçilik maliyetleri azdır. Analog kameralarda görüntü iletimi koaksiyel kablolar üzerinden yapılmaktadır ve her kamera için merkezden kameraya ayrı bir görüntü kablosu çekilmesi gerekir. ATEKSİS

S

on yıllarda yaşanan teknolojik gelişmeler, IP tabanlı video sistemlerinde de daha avantajlı çözümler getirdi. Örneğin; önceleri IP kameraların ve encoder’ların,1 veya maksimum 2 stream sayısı nedeniyle sadece izleme ve kayıt imkânı gibi temel fonksiyonlar sağlanırken şimdi 5-6 stream aynı anda bir kameradan elde edilebilir hale geldi. Önceleri

30 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

kamera başına 8-10Mbit’lik bant genişliği ihtiyacı ile çok yüksek network trafiği ortaya çıkarken, şimdi 1.5-2Mbit’lik bant genişliği ihtiyacı ile daha efektif network kullanımı sağlandı. IP kameraların analog kameralara göre kurulum ve kullanım açısından sağlamış olduğu birçok fayda bulunmaktadır. Bu avantajları aşağıdaki şekilde listeleyebiliriz; IP kameraların analog kame-

ralara göre kablolama ve işçilik maliyetleri azdır. Analog kameralarda görüntü iletimi koaksiyel kablolar üzerinden yapılmaktadır ve her kamera için merkezden kameraya ayrı bir görüntü kablosu çekilmesi gerekmektedir. IP kameralarda ise kablo ve kablolama maliyetleri birden fazla kameranın görüntüsünün aynı ethernet kablosu üzerinden iletilebilmesi nedeni ile daha azdır.


IT & CCTV sistemi için tek bir altyapı kullanılabilmektedir. Ayrıca ethernet kablosunun birim fiyatı koaksiyel kablonun birim fiyatından da uygundur. IP kameraların kullanıldığı sistemlerde sisteme yeni bir kamera eklenmesi oldukça kolaydır. Kameranın network hattının herhangi bir yerinden sisteme eklenmesi yeterlidir ve kamera sayısı istenildiği kadar artırılabilmektedir. Analog kameralarda ise sistemin genişletilmesi oldukça zordur. Yine her bir kamera için merkezden kameraya yeni kablo çekilmesi gerekmektedir. Kablo mesafesi, artıkça görüntü kalitesi düşmektedir. IP kameraların görüntü kaliteleri analog kameraya göre daha yüksektir. Görüntü iletiminde mesafeye bağlı olarak iletilen görüntü kalitesini yitirmemekte ve gürültülerden etkilenmemektedir. Analog kameralarda mesafe arttıkça görüntü kalitesi daha da düşmektedir. IP kameraların kurulumunda kameraya yalnızca bir IP adresi verilmesi yeterlidir. IP adresi verilerek network’e dâhil edilen bir kameranın görüntüsü istenilen yerden izlenilebilmekte ve ayarları istenildiği yerden yapılabilmektedir. Bu da bize uzaktan servis kolaylığı sağlamaktadır. Analog kameralarda ise uzaktan ayar imkânı mümkün değildir. Ayarlamaların yerinde yapılması gerekliliği ile uzaktan servis imkânı yoktur.

Bosch IP CCTV Ana özellikler; Benzersiz görüntü kalitesi

IP kameraların kullanıldığı sistemlerde sisteme yeni bir kamera eklenmesi oldukça kolaydır. Kameranın network hattının herhangi bir yerinden sisteme eklenmesi yeterlidir ve kamera sayısı istenildiği kadar artırılabilmektedir. DSP teknolojisi MPEG-4 İki farklı format desteği Gelişmiş video içerik analizi (VCA) Multicasting Enkoder üzerinde kayıt ANR™ Ses & PoE seçenekleri Yüksek kanal yoğunluğu IP kameralar yukarıda sayılan kolaylıklar sebebi ile özellikle birden fazla noktaya dağılım gösteren kampüs gibi yapılardan oluşan, çok katlı binalar veya geniş alana yayılmış binalarda özellikle kullanılmalıdır. Örnek olarak; havaalanları, metro istasyonları, şehir izleme sistemleri, tarihi binalar çok katlı binalar vb.

IP kamera sisteminden yüksek verim alma IP kamera sistemi kurulumunu yapabilmek ve network’e bağlamak tamamen network teknolojisini bilmekle alakalıdır. Mevcut network üzerinden herhangi bir güçlendirme yapmadan kaç adet IP kamera sistemini bağlayabileceğiniz, Workstation olarak hazırlanacak bilgisayarın konfigürasyonunun nasıl olacağı, izleme, kayıt ve yönetim için kullanılacak yazılımın kapasitesinin ne olacağıdır.

Megabit network’lerde IP kameraları en fazla 4-10 adede kadar bağlayabilir; hız kaybı yaşamadan farklı PC’lerden bağlayarak istediğiniz IP kamerayı rahatlıkla kontrol edebilirsiniz. Böylece görüntü transferinin network’e vereceği yük de oldukça hafif olacaktır. Ancak kamera sayınız 10 adet üzerine çıkmaya başladığında mevcut network’ünüzün Gigabit olarak yenilenmesi gerekmektedir. Bu bağlamda 20-30-40 adet ve üzerine çıkıldığında Workstation konfigürasyonunuzda Gigabit yapıya göre tasarlanmalı. Sağlıklı olması açısından 10 âdetin üzerinde IP kamera ile güvenlik amaçlı izleme ve kayıt yapmak istiyorsanız; kayıtlar için farklı, izleme ve yönetim için farklı bilgisayarlar kullanmalısınız. Bunun en büyük sebebi, kayıtların maksimum güvenlikte olmasını sağlamak ve sistemde hasar görmesini engellemektir.

Mayıs 2015 Güvenlik Yönetimi n 31


KAPAK KONUSU

Batman İl Jandarma Komutanlığı IP güvenlik çözümü Batman İl Jandarma Komutanlığı, Batman merkezde yaklaşık 4500m2’lik bir alanda kurulu. IP CCTV sistemleri ile istenilen her alan rahatlıkla izlenebilip, gerekli müdahalelerin yapılmasına olanak sağlanıyor. Projede yaklaşık 53 IP kamera kullanıldı. Tüm sınır hattı boyunca kurulum yapıldı. EDS ELEKTRONİK DESTEK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.

E

DS, Batman İl Jandarma Komutanlığı çevre kamera güvenlik sistemi için çözüm geliştirdi. Batman İl Jandarma Komutanlığı, Batman merkezde

32 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

yaklaşık 4500m2’lik bir alanda kuruludur. Öncesinde elektronik güvenlik sistemi olmayan Jandarma komutanlığının, gelişmiş IP tabanlı profesyonel bir çözüm ile izlenmesine karar verildi. IP

tabanlı kameralı çevre güvenlik sisteminin kurulmasını öngören ihaleyi İl Jandarma Komutanlığı (Batman) İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı açtı. İhaleyi Batman’da bulunan


Worldlan Bilişim Teknolojileri kazanarak tüm projeyi Ocak 2015 itibariyle devir aldı. Tüm proje EDS ürünleri ile tasarlanıp, EDS Elektronik işbirliğinde gerçekleşti. Hem Worldlan hem de EDS ile güçlü bir sinerji oluşturuldu. EDS Elektronik Pazarlama Müdürü Vildan KESER “ Batman İl Jandarma Komutanlığı gibi yüksek güvenlik gerektiren bir yere, EDS IP tabanlı sistemi teklif ederken hem kalite hem de fiyat avantajıyla en iyi çözümü sunduk. EDS için iyi bir referans olan bu projede para kazanmak ikinci sıradaydı” dedi. IP CCTV sistemleri ile istenilen her alan rahatlıkla izlenebilip, gerekli müdahalelerin yapılmasına olanak sağlıyor. Projede yaklaşık 53 IP kamera kullanıldı. Tüm sınır hattı boyunca kurulum yapıldı. Çoğunluğunu 2MP Full HD IP kutu kamera oluşturmaktadır. Diğer kamera ise EDS marka 3MP Full HD WDR kızılötesi IP PTZ Dome kamera olan ENP72010WR modelidir. ENP72010WR’nin sahip olduğu özellikler şu şekilde sıralanabilir: Güçlü 20x optik zoom, H.264 &MJPEG çift akışlı kodlama, IR Led mesafesi 100m maksimum 15fps@3Mp, 25/30fps@1080p çözünürlük, WDR, Gündüz/gece(ICR), DNR(2D&3D), WB, AGC, BLC, HLC, Otomatik iris, otomatik odaklanma, çoklu ağ görüntüleme, web görüntüleme, CMS(DSS/PSS) & DMSS, DH-SD protokolüyle 3D konumlandırma,

Maks. 240°/s pan hızı, 360° sonsuz pan dönüşü, 255 ön ayar, 5 otomatik tarama, 8 tur, 5 model, Dâhili 7/2 alarm giriş/çıkış, mikro SD hafıza kartı, IP66 özelliklerine sahiptir. Network kayıt cihazı olarak 256 kanallı eSATA Raid Süper EVN25682ER modeli tercih edildi. NVR genel özellikleri şöyle; 256 kanallı ağ kamerası girişiyle 1080P gerçek zamanlı canlı görüntüleme, Maksimum 512Mbps hızla gelen bant genişliği, 128kanal@1080P, 256kanal@720P gerçek zamanlı kayıt, 2 HDMI veya 1 HDMI ve 1 VGA, Ölçeklendirmeyi ve esnekliği daha iyi saplayabilmek için 24 hot-swap SATA HDD’ı destekler, RAID 0/1/5 destekler, EDS SDK ile uyumludur ve diğer platformlara entegre edilebilir, ONVIF Versiyon 2.2 ile uyumlu, çeşitli markaların ağ kameralarını destekler, 4 USB girişi vardır, Tüm kamera görüntüleri 7/24 izlenmektedir. Bu sistem için güvenlik merkezinde izleme odası ve ekip kuruldu. Herhangi bir olay vuku bulduğunda anında müdahale edebilecek. Burada IP tabanlı kapalı devre kontrol sisteminde en son teknoloji kullanıldı. Kameraların birisi arızalandığında diğerlerinin çalışmasını etkilemiyor. Projenin tamamına bakılacak olursa EDS ve ürünleri bu proje için doğru seçim ve doğru kaynaktı diyen Vildan KESER “böyle keyifli projelerde EDS markasının olması ayrı bir gurur bizler için” dedi.

Mayıs 2015 Güvenlik Yönetimi n 33


KAPAK KONUSU

İşletmelerde güvenlik önlemleri Kamera sistemleri kontrol mekanizması gibi kazanın öncesinde ve sonrasında bize çok önemli bilgiler verecektir. Öncesinde kaza olmadan yanlışlık görülüp engel bile olunabilir. HAN ELEKTRONİK

İ

şletmenizde iş güvenliğinizi ne derece doğru yaptığınız sorusuna cevap almak kolay değildir. Sonuçta sorumluluk atılacak birileri bulunur. İş güvenliği hizmetini aldığınız firma, iş güvenliği için yapılan sistem ve ürünleri tedarik ettiğiniz firma gibi sorun yaşadığınız zaman bu sorunu birilerinin üstüne atmak çok kolaydır. Ama unutmayın burada suçlu her zaman işletme sahibidir. İşletme sahibi bu suçlamadan nasıl kurtulur sorusuna cevap kamera sistemi olacaktır. Sorun yaşandığında geçmiş kayıtlarda sorunun neden olduğu

34 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

tespit edilebilir ve suçlu bulunabilir. Hatta sorun tespit edilip önlemi alınır. Kamera sistemleri kontrol mekanizması gibi kazanın öncesinde ve sonrasında bize çok önemli bilgiler verecektir. Öncesinde kaza olmadan yanlışlık görülüp engel bile olunabilir. Bu anlattıklarımıza örnek verebiliriz. Mesela fabrika içinde makine başında çalışan bir personelin kendi hatasından bir iş kazası yaşanabilir. Eğer kamera kaydınız yoksa burada hatanın kimde olduğunu bulamazsınız. Veya personelin çalıştığı ortamda kazaya sebep verecek malzemeler kamerada

görülüp kaza olması engellenebilir. Yangın, su baskını gibi afet durumları da yine kamerada görülüp gerekli önlemler alınabilir. Kısaca siz ne kadar önlem alırsanız alın; adında da belli olduğu gibi kaza geliyorum demez hepimiz yaşayabiliriz. Önemli olan yaşananları tekrar yaşamamak için ve olabilecekleri öncesinde görebilmek için bizim bir göz ve kulağa ihtiyacımız olacaktır. Kısaca gözünüz arkada kalmasın istiyorsanız işletmenizin her türlü yaşayabileceği kötü olaylarda kameralarınız sizin gözünüz, kulağınız olsun.



FOKUS

Başarının arkasındaki güç eğitimdir Başarılı kurumlara baktığımızda başarılarının arkasındaki en önemli gücün eğitim olduğu görülmektedir. Ünlü İngiliz iktisatçı Adam Smith, bir sözünde şöyle demiştir: “Demiryollarının %5’i demirse %95’i insandır.” Özlem DUYAR / Danışman ELDEM ÖZEL GÜVENLİK VE KORUMA HİZMETLERİ

P

ek çok tanımı olmakla birlikte üzerinde en çok fikir birliğine varılan ve en çok kullanılan tanımı ile eğitim; bireyin davranışında; kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istenilen yönde (eğitimin amaçlarına uygun) değişme meydana getirme sürecidir. Bilindiği gibi, insanın eğitimi doğduğu andan itibaren başlar ve ölünceye kadar devam

36 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

eder. Dolayısı ile eğitim, mesleğe atıldıktan sonra da sürer gider. İşe başlamakla kişinin eğitimi elbette sona ermez; görevinin gerektirdiği, kendisinden hizmet beklenen konularda sürekli eğitim görmez ve kendini geliştirmezse başarılı olması mümkün değildir. Kısacası kişinin sistematik eğitim sürecine dâhil olması gereklidir. Kurumların başarılı olabilmeleri öncelikle her çalışanı gerçekten

başarılı olabileceği, bilgi, beceri ve yeteneklerini gösterebileceği doğru alanlarda çalıştırabilmek, önlerine mesleki bir vizyon koyarak kariyer gelişmelerine yardımcı olmaktır. Bunun için gerekli olan ana unsur ise, eğitimdir. Başarılı kurumlara baktığımızda başarılarının arkasındaki en önemli gücün eğitim olduğu görülmektedir. Ünlü ingiliz iktisatçı Adam Smith, bir sözünde şöyle demiştir: “Demiryollarının


Özel Güvenlik Görevlisi İstatistiği Yıllar 01.01.2008 01.01.2009 01.01.2010 01.01.2011 01.01.2012 01.01.2013 01.01.2014 01.01.2015 01.04.2015

Özlem DUYAR

%5’i demirse %95’i insandır.” Çalışanlara da elbette görev düşmektedir, bu görevleri şu şekilde sıralayabiliriz: Her şeyi bağlı oldukları kurumdan beklememek, öğrenmek, bilgiye ve bunu uygulamaya yönelik zamanları her şeyden önce kendi gelişim ve başarıları için yaratmak. Toplam 57 özel güvenlik sınavı geride bırakıldı. 2015 yılı sonunda düzenlenmiş olacak olan sınav sayısı 61’e ulaşacak. Özel güvenlik eğitim sektöründe yaklaşık 715 bin kişi özel güvenlik eğitimi almış olmasına rağmen ne yazık ki sektörde aktif olarak yer almamaktadır. Özel Güvenlik Görevlisi İstatistiği bu durumu daha da net kıyaslamalarla ortaya koymakta: Verilen sertifika sayısı ile çalışan arasındaki ya da tahsis edilen özel güvenlik görevlisi (ÖGG) kadro sayısı ile çalışan arasındaki fark sektörümüz için oldukça ürpertici. Ne yazık ki güvenlik eğitimi ülkemizde gereklilik arz eden bir prosedürden öteye geçememiş durumda. Özellikle yenileme eğitimlerinde bu durum daha da belirgin. Hem güvenlik kurumları hem de güvenlik çalışanları açısından yukarıda bahsettiğimiz hali ile eğitim az bir kesim dışında gerçek karşılığını

Verilen Verilen özel güvenlik Tahsis edilen sertifika sayısı kimlik kartı sayısı ÖGG kadro sayısı 312.025 415.471 554.354 690.546 832.813 958.192 1.066.781 1.186.070 1.216.871

215.809 276.490 351.341 427.967 486.652 557.989 596.121 682.323 711.374

bulamamakta. Öte yandan güvenlik eğitimleri esnasında kullanılması ve özellikle uygulama için gerekli olan materyal, araç-gereç ve görsel donanımların yeterliliği de soru işaretidir. 01.04.2015 tarihi itibari ile faal olan özel güvenlik eğitim kurumu sayısı 487’dir. Ne yazık ki kapanan eğitim kurumu sayısı ise 288’dir. Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Daire Başkanlığı, “Özel Güvenlik Eğitimlerinin Geliştirilmesi Projesi (ÖZGEP) Meslek Analizi Çalıştayı” düzenlemiş ve internet sayfasında da konuya yer vermiştir. 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde kamu güvenliğini tamamlayıcı mahiyette görev yapan özel güvenlik görevlilerinin, mevcut eğitim sistemini bilimsel araştırma yöntemleri kullanarak incelemek amacıyla; Özel Güvenlik Dairesi Başkanlığı koordinesinde, Polis Akademisi

112.961 212.407 266.071 306.159 348.279 401.912 434.781 534.742 549.640

Çalışan 86.574 113.832 123.129 135.616 147.474 167.088 199.707 233.457 239.898

Başkanlığı, Eğitim Dairesi Başkanlığı, Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Programları ve Öğretim Anabilim Dalı Başkanlığı işbirliği ile Özel Güvenlik Eğitimlerinin Geliştirilmesi Projesine (ÖZGEP) başlanılmıştır. ÖZGEP Projesi kapsamında gerçekleştirilecek tüm çalışmalar; özel güvenlik hizmetlerinin icrasında paydaş olan resmi kurumlar, üniversiteler, sivil toplum örgütleri, özel sektör organizasyonları, özel güvenlik alanında faaliyet gösteren tüm tarafların temsilcilerinin katılımları sağlanarak yapılmaktadır. Bu amaçla özel güvenlik mesleği ve eğitim sistemi, bilimsel araştırma yöntemleri kullanılarak tüm boyutlarıyla incelenerek, özel güvenlik eğitim sisteminin yapısal durumu, müfredatları, materyalleri, eğitici standartları ve eğitim ortamları detaylı olarak araştırılarak uygulamadaki sorunların tespiti için yasal ve yapısal çözüm

Özel güvenlik eğitim sektöründe yaklaşık 715 bin kişi özel güvenlik eğitimi almış olmasına rağmen ne yazık ki sektörde aktif olarak yer almamaktadır. Özel Güvenlik Görevlisi İstatistiği bu durumu daha net kıyaslamalarla ortaya koymaktadır. Mayıs 2015 Güvenlik Yönetimi n 37


FOKUS

Temel Eğitim Ders Etkili iletişim Genel kollukla ilişkiler Güvenlik sistem ve cihazları Güvenlik tedbirleri Kalabalık yönetimi Kişi koruma Özel güvenlik hukuku ve kişi hakları Silah bilgisi ve atış Temel ilk yardım Uyuşturucu madde bilgisi Yangın güvenliği ve tabii felaketlerde müdahale tarzı TOPLAM

Yenileme eğitimi Saat 12 4 5 20 10 9 20 20 10 2 8 120

önerileri geliştirilmektedir. Proje sonucunda; özel güvenlik eğitim sistemi ideal ve modern bir yapıya kavuşturularak, özel güvenlik hizmetlerini yürüten personelin, profesyonel güvenlik görevlisi bilgi ve nitelikleri ile donatılarak, Türkiye’nin demokratik gelişim sürecine katkıda bulunması hedeflenmektedir. Proje dört aşamayı içermektedir. Bu aşamalar aşağıdaki başlıklar altında sıralanabilir: Birinci aşama: Özel güvenlik meslek analizinin yapılması, İkinci aşama: Eğitim ihtiyaç analizinin yapılması, Üçüncü aşama: Yeni eğitim programlarının oluşturulması, Dördüncü aşama: Özel güvenlik eğitimlerinde ihtiyaç duyulan görsel, yazılı ve interaktif eğitim materyallerinin geliştirilmesi ile ihtiyaç duyulan alanlarda yasal ve yapısal değişikliklerin yapılmasını kapsamaktadır. Projenin birinci aşamasının hayata geçirilmesi amacıyla; Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Daire Başkanlığı ve Taşra birimlerinden, Hacettepe Üniversitesinden, bünyesinde özel güvenlik ve koruma

38 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

Ders Etkili iletişim Genel kollukla ilişkiler Güvenlik sistem ve cihazları Güvenlik tedbirleri Kalabalık yönetimi Kişi koruma Özel güvenlik hukuku ve kişi hakları Silah bilgisi ve atış Temel ilk yardım Uyuşturucu madde bilgisi Yangın güvenliği ve tabii felaketlerde müdahale tarzı TOPLAM

Saat 8 2 3 10 4 4 10 10 4 1 4 60

programı bulunan üniversitelerden gelen personeller ile özel güvenlik alanında hizmet veren kurumların katılımı sağlamasıyla 13-16 Haziran 2014 tarihlerinde Bolu’da ÖZGEP Meslek Analizi Çalıştayı yapılmıştır. Bu çalıştayda ele alınan aşamalar dileriz ki beklenen olumlu neticelere bir an önce ulaşır. Zaman, akmaktadır. Peki, bu sektörün gerçekte ilk basamağını oluşturan eğitimler neler:

dir. İlaveten 5 adet mermi ile sınav atışı yapılmaktadır. Başarılı olmak için puan değeri (1) olan en az 60 silahsız soruya yanıt verilmesi gerekmektedir. Silahlı derslere ait soruların puan değeri ise (2); atışta kullanılan 5 mermiden her birinin puan değeri ise (10) olarak belirlenmiştir. Silah bilgisine ait sorular ile atışlar birlikte değerlendirilmektedir ve ortalamada en az 60 almak başarılı olmak için gereklidir.

Silahsız eğitim programı En az ortaokulu bitirmiş; ilköğretim okulu mezunu ve 18 yaşını doldurmuş; 19 yaşından gün almış kişiler katılabilirler. Toplam süresi 100 ders saati olan temel eğitim programlarından bir diğeridir. Eğitim tamamlandıktan sonra 100 soruluk bir test kursiyerleri beklemektedir. Puan değeri 1 olan bu sorulardan en az 60 soruya başarılı olabilmek için doğru yanıt vermiş olmak gerekmektedir.

Silah fark eğitimi En az lise mezunu, 21 yaşını doldurmuş (22 yaşından gün almış)

Bu eğitimler için hangi eğitim programları mevcut:

Silahlı eğitim programı En az lise mezunu ve 21 yaşını doldurmuş olan vatandaşlarımızın katıldığı; tabloda da görülebileceği gibi toplamda 120 ders saati süren bir eğitim programıdır. 5188 Sayılı Kanun’da yer aldığı üzere 100 saatlik bölüm silahsız eğitim konularını içermektedir. 20 saatlik bölümü ise silah bilgisi ve atış derslerine ayrılmıştır. Sınav esnasında 100 soruluk silahsız, 25 soruluk silahlı olmak üzere toplam 125 soruluk test sınavına katılmaları gerekmekte-

Ne yazık ki güvenlik eğitimi ülkemizde gereklilik arz eden bir prosedürden öteye geçememiş durumda. Özellikle yenileme eğitimlerinde bu durum daha da belirgindir.


ve silahsız 100 saatlik eğitimini tamamlayıp, aldıkları silahsız sertifikayı veya silahsız kimliği silahlıya çevirmek isteyenler için düzenlenmiş 20 saatlik silah ve atış derslerinin verildiği eğitimdir. Sınavda 25 soruluk silahlı test sorusu sorulmakta ve 5 adet mermi ile atış yapılmaktadır. 25 adet sorunun her biri 2 puan değerindedir. Atış esnasındaki her bir merminin değeri ise 10 puandır. Test sınavı ve atışların sonucundaki ortalamada başarılı olabilmek için en az 60 puan almak gerekmektedir.

Yenileme eğitimi programı Özel güvenlik kimlik kartının veya temel eğitim sertifikasının üzerinde yazan geçerlilik süresinin dolmasına en az 6 ay kalan kişilerin mutlaka yenileme eğitimi almaları ve yeniden yenileme eğitimi sınavına katılmaları gerekmektedir. Yenileme eğitimi silahsız için 50 saat; silahlı için ise 60 saattir. Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Güvenlik Hizmetleri Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan ve geçtiğimiz günlerde açıklanan son rapora göre ise ülkemizde özel güvenlik eğitimi alan kişi sayısı 1 milyon 774 bin. Fiilen görev yapan yani 5188 sayılı yasa gereği eğitim sonrası ilgili yasal prosedürü tamamlayarak özel güvenlik görevlisi kimlik kartı almış; hali hazırda bu mesleği icra eden kişi sayısı ise 286 bin. Bu kişilerin %30’u 26 ile 30 yaş arasında. Kamu kurumlarının koruma ve güvenliğini üstlenen özel güvenlik firmaları bünyesinde veya bu kurumların özel güvenlik birimlerinde görev yapan kişi sayısı ise 180 bindir. Sektör sürekli personel açığı vermekte; mesleğine önem veren nitelikli ve yetişmiş personel bulmak ise çölde su bulmaya benzemektedir. Bir Çin Atasözü,

güvenlik eğitimindeki eksikleri ve gelecekte bu sektörün daha verimli bir hal alması için gerekeni net biçimde ortaya koymaktadır: Eğer bir yıl ötesi için planlıyorsanız hububat ekin,

Eğer on yıl ötesi için planlıyorsanız, ağaç dikin, Eğer bin yıl ötesi için planlıyorsanız, insanlar ekin. Hasat zamanının bir an önce gelebilmesi umuduyla…

Özel güvenlik kimlik kartının veya temel eğitim sertifikasının üzerinde yazan geçerlilik süresinin dolmasına en az 6 ay kalan kişilerin mutlaka yenileme eğitimi almaları ve yeniden yenileme eğitimi sınavına katılmaları gerekmektedir.

Mayıs 2015 Güvenlik Yönetimi n 39


FOKUS

Özel güvenlik eğitimi Temel eğitim sonrası kursiyerlere yapılan merkezi sınavda başarılı olmaları halinde sertifika verilmektedir. Yenileme eğitimleri sonrasında da merkezi sınav yapılmakla birlikte, herhangi bir başarı kriteri olmaksızın, sınav sonrası sertifikalar yenilenmektedir. Yusuf Vehbi DALDA / Güvenlik ve Eğitim Uzmanı

B

ilindiği üzere Türkiye’de özel güvenlik hizmetleri 2004 yılında yürürlüğe giren 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun çerçevesinde yürütülmektedir. Kanun, bu hizmetleri verecek güvenlik şirketi, eğitim kurumu, alarm merkezi kuruluş ve işletim esasları yanında; “ Özel güvenlik mesleğinde” görev alacak özel güvenlik yönetici ve görevlilerin seçiminde aranan tahsil, sağlık şartları, adli sicili ve eğitimleri ile ilgili hususları belirlemiştir. Kanunun 14.maddesi özel güvenlik temel eğitimini, temel ve pratik eğitim ile silah eğitiminden oluşmak

40 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

üzere 120 ders saatinden, yenileme eğitimini ise 60 saatten az olmamak üzere düzenlemiştir. Buna göre temel özel güvenlik eğitimleri; 1. Silahlı hizmet verecekler için 120 saat, 2. Silahsız hizmet verecekler için 100 saat olarak belirlenmiştir.

5 yılda bir yapılacak yenileme eğitimleri de; 1. Silahlı hizmet verecekler için 60 saat, 2. Silahsız hizmet verecekler için 50 saat olarak belirlenmiştir. Silahlı görev yapmak için lise ve dengi okul mezunu ve 21 yaşında olmak; silahsız görev için ilköğretim

mezunu ve 18 yaşında olmak şartı aranır. Özel güvenlik yöneticilerinin 4 yıllık yüksekokul mezunu olması ve özel güvenlik temel eğitimini alma şartı vardır. Genel Kollukta çalışanlardan özel güvenlik sektörüne geçenlere (Polis, jandarma, sahil güvenlik) ilk 5 yılda eğitim muafiyeti tanınmaktadır. “Özel güvenlik birim yöneticileri, müdürleri, amirlerinin tanımı yapılmadığı gibi bunlar için herhangi bir tahsil ve özel güvenlik eğitim kriteri bulunmamaktadır. Bu ciddi ve çok önemli bir eksikliktir ve yaşanılan bazı olumsuzluklarda bunun katkısı olduğu düşünülmektedir. Özel güvenlik eğitimi İçişleri Bakanlığınca verilebileceği gibi anılan kanuna göre kurulan eğitim kurumları ile bünyesin-


Yusuf Vehbi DALDA

de güvenlik fakültesi veya meslek yüksekokulu bulunan üniversitelerin bu bölümlerinde de verilebileceği belirtilmiştir. Üniversite bünyesindeki meslek yüksekokullarında silah eğitimi verilememektedir. Bu bağlamda eğitim kurumlarında, 2 yıllık MYO mezunları için 20 ve 10 saatlik (temel/yenileme) silah eğitimleri verilmektedir. Temel ve yenileme eğitimi programı ile bu eğitimi verecek eğitmenlerde aranacak nitelikler yönetmelikte belirlenmiştir. Bu eğitimlerde kullanılacak ders materyalinin Emniyet Genel Müdürlüğü Yayın Yönetmeliğine göre tavsiye edilmiş yayınlardan olması şartı getirilmiştir. Üniversitelerde bu şart aranmamaktadır. Temel eğitim sonrası kursiyerlere yapılan merkezi sınavda başarılı olmaları halinde sertifika verilmektedir. Yenileme eğitimleri sonrasında da merkezi sınav yapılmakla birlikte, herhangi bir başarı kriteri olmaksızın, sınav sonrası sertifikalar yenilenmektedir. Havalimanı ve havaalanlarında istihdam edilecek özel güvenlik görevlileri sivil havacılık güvenliği ile uyuşturucu madde bilgileri derslerini; deniz limanlarında istihdam edilecek özel güvenlik görevlileri ISPS Kod çerçevesinde deniz limanları güvenliği ve uyuşturucu madde bilgileri derslerini almak zorundadır (ÖZGY Md.33/3).

ÖZGY 33/4: Özel güvenlik görevlilerinin çalışacakları yerin ve yapacakları görevin özelliğine göre alan eğitimleri verilebilir. ÖZGY 33/8: Silahlı görev yapan özel güvenlik görevlilerine; istihdam edildikleri kurum/kuruluş veya şirket tarafından her yıl en az 25 fişek üzerinden hizmet içi atışı yaptırılır. Bu atışlar eğitim kurumları vasıtasıyla yaptırılacağı gibi doğrudan Emniyetin Poligonlarında da yaptırılabilir. ÖZGY 33/9: Özel güvenlik görevlisi istihdam edenler; personelin fiziki yeterliliğinin görev müddetince sürmesini sağlamakla yükümlüdür. Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre halen yurt çapında 488 eğitim kurumu faal olarak hizmet vermektedir. Ülke düzeyinde resmi ve vakıf üniversitelerinden 30’una yakınında 2 yıllık eğitim veren “Özel Güvenlik ve Koruma Programı” bulunan MYO’ları mevcuttur. Ön değerlendirme Bir meslekle ilgili yapılacak genel bir değerlendirmenin sağlıklı olabilmesi için bunun benzerleriyle kıyaslanmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir. Bu alandaki kıyaslama doğal olarak diğer ülkelerle, özellikle de aynı grupta olunan Avrupa Birliği ülkeleriyle yapılmalıdır. Avrupa Özel Güvenlik Hizmetleri Konfederasyonun(CoESS) belli dönemler halinde hazırladığı raporlara göre Avrupa ülkelerinde temel özel güvenlik eğitimi 40-320

saatleri arasındadır. Türkiye dâhil 34 ülkenin yer aldığı liste incelendiğinde, ülkemizde temel eğitim için verilen sürenin genelde yeterli düzeyde olduğu değerlendirilmektedir. Eğitim programlarıyla ilgili detaylı bir liste yayınlanmadığı için bu alanda bir karşılaştırma çok kolay olmamaktadır ancak yine aynı kuruluşun 1999 yılında yayınladığı “Temel Eğitim Müfredatıyla” uyumlu olduğu düşünülmektedir. Bu bölüm için yapılacak eleştiri şu olabilir; kursiyerlerin, temel eğitimde daha seyrek olmakla, özellikle yenileme eğitimlerine derslere devam etmeksizin sadece sınavlara katılmalarıdır. Bunun başta kültürel farklılık olmaz üzere çeşitli sebepleri bulunmaktadır. Genelde eğitim kurumları suçlanmaktadır. Ancak kanunun yürürlüğe girdiği ilk andan itibaren bu alanda görev alan biri olarak, şüphesiz az sayıda bazı eğitim kurumlarının buna imkân veriyor olduğu gözlenmekle birlikte, özellikle yenileme eğitimleri sırasında kişi aynı zamanda çalışmakta olduğu için, ya kurumu/şirketinin göndermediği veya iyi bir iş planlaması yapılamadığı için gitmek istememesinden kaynaklanmaktadır. Diğer önemli bir unsur da maalesef kişilerin işini iyi yapmak için bilgi edinmekten ziyade, sadece bir işe girmek için gerekli olan sertifika almayı hedeflediği, bunu da kursa gitmeden temin etme imkânı bulunca kullandığı görülmektedir. Buna çözüm önermeden önce,

Özel güvenlik görevlisi istihdam edenler; personelin fiziki yeterliliğinin görev müddetince sürmesini sağlamakla yükümlüdür. Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre halen yurt çapında 488 eğitim kurumu faal olarak hizmet vermektedir. Mayıs 2015 Güvenlik Yönetimi n 41


FOKUS

birimi bulunan banka ve benzeri bir takım kuruluşlarda, özellikle yenileme eğitimleri sırasında görevlilerin izinin sayılması ve ücretlerinin kurum tarafından ödenmesi bu yönde alınabilecek en mantıklı çözüm olarak görülmektedir.

Bazı tespitler

anlayış farkını vurgulamak için bir örnek vermek istiyorum. Avrupa’nın bazı ülkelerinde özel güvenlik ve özel dedektiflik için özel bir yasa, mevcut değildir. Bunlardan biri Almanya’dır. Hal böyle olunca zorunlu bir eğitim de öngörülmemiştir. Burada ticaret yasasına göre kurulan şirketler hizmet vermektedir. Nisan ortasında özel dedektiflikle ilgili bir toplantıda, Alman Özel Dedektif Derneği delegesinin ülkelerinde özel dedektiflikle ilgili bir eğitim programı sunumunda, zorunlu olmayan bu eğitimleri; 1. Müşteriye güven vermek için, 2. Mesleklerinin güvenirliğini korumak için verdikleri ve yasal zorunluluk olmamakla birlikte sivil toplum kuruluşlarının etik değerler çerçevesinde bu eğitimi almayanların sektörde istihdam edilmediğini ifade etmiştir. Umarız ülkemizde de önce bu tür bir anlayış hâkim olur, yerleşir. Suiistimallerin önüne geçilmesi için de önce sektör içi iç denetim ve resmi makamların daha sıkı bir denetimi gerekebilir. Bu konuda, yurt dışındaki bazı uygulamalar ile ülkemizde başta bünyelerinde özel güvenlik

Mevzuatta yer verilmekle birlikte, “ÖZGY 33/4: Özel güvenlik görevlilerinin çalışacakları yerin ve yapacakları görevin özelliğine göre alan eğitimleri verilebilir”. Bir program ve müfredat belirlenmediği ve yukarıda verilen Almanya örneğinde belirtildiği üzere bir anlayış olmadığı için olması gereken pek çok alanda herhangi bir alan eğitimi verilmemektedir. Tabii bunun maliyetinin kimin karşılayacağı da önemlidir. Ülkemizde bazı kurumsal ve uluslararası bağlantılı şirketler personelleri için; Yaşanan olaylar değerlendirilerek özel güvenlik görev ve yetkilerin gözden geçirilmesi (özel güvenlik hukuku) X Ray ve arama detektörleri, patlayıcı madde ve bomba düzenekleri eğitimi, İleri etkili iletişim, Gözlem ve tanımlama eğitimi Savunma taktikleri teknikleri Drill/senaryolu uygulama eğitimleri verilmektedir.

Diğer Bakanlık/Kuruluş Alanlarına giren eğitim konular Ülkenin genelinde 5188 sayılı yasaya göre özel güvenlik izni alıp

Avrupa Özel Güvenlik Hizmetleri Konfederasyonun(CoESS) belli dönemler halinde hazırladığı raporlara göre Avrupa ülkelerinde temel özel güvenlik eğitimi 40-320 saatleri arasındadır. 42 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

uygulama yapılmakla birlikte bazı bakanlık/kurum-kuruluşlar kendi özel mevzuatları doğrultusunda alan/uzmanlık eğitimleri oluşturmakta ve vermektedirler. Bunlar; Havaalanı güvenliği: Bu konu Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü uhdesinde bulunmaktadır. Buralarda görev yapacak özel güvenlik yönetici ve görevlisi özel güvenlik temel /yenileme eğitimlerini 5188 sayılı yasaya göre almakla, yönetmeliğin 33/3 maddesinde belirtilen Uluslararası Sivil Havacılık Otoritesi kurumunca belirlenen ilkeler doğrultusunda, kendi alanları için 2920 sayılı Sivil Havacılık Kanunu, Uygulama Yönetmeliğine uygun olarak çıkartılan SHT-17,2 talimatı doğrultusunda bu kurumdan izin alan ve belirlenen program çerçevesinde havaalanı güvenliği eğitimi almaktadır. Bu eğitimleri vermek üzere 27 kurum faaliyet izni almış olup, hizmet vermektedir. Burada sadece özel güvenlik birimleri/görevlileri değil, havaalanında değişik yer hizmetleri veren personel de eğitim almaktadır. Havaalanında görev yapan emniyet teşkilatı personeli için bu alan eğitimini kendi bünyesinde vermektedir. Deniz limanları güvenliği: Bu konu Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı uhdesinde bulunmaktadır. Yine 5188 sayılı yönetmelik 33/e’de belirtilen bu eğitimler için şu ana kadar, emniyet teşkilatının kendi personeli için kurum bünyesinde açılmış olanın dışında bir eğitim gerçekleşmemiştir. Bu boşluğun doldurulması için Piri Reis Üniversitesi ve Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği ( GUSOD) tarafından Avrupa Birliği Bakanlığı Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı Hayat Boyu Öğrenme Leonardo da Vinci Programı kapsamında Avrupa Komisyonundan sağlanan proje



FOKUS

desteği ile gerçekleştirilen METPROM (Modular Enchanged Training Program for European Maritime Security) Projesi gerçektirilmiştir. Bu projenin önümüzdeki dönemde uygulanmaya konulması beklenmektedir. Spor Güvenliği: Bu alan Spor ve Gençlik Bakanlığı, Spor Genel Müdürlüğü uhdesinde olup Futbol, Basketbol, Voleybol ve ilgili Federasyonlarla doğrudan ilişkilidir. Spor Müsabakalarında görev alan özel güvenlikçilerin spor güvenliği alan eğitimi almaları 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliği Önlenmesine Dair Kanunun Uygulama Yönetmeliği Madde 4/J ’de öngörülmüş olmakla birlikte bugüne kadar bu konuda her hangi bir adım atılmamıştır. Bu alanda görev yapan emniyet personeline kurum bünyesinde eğitim verilmektedir. 5188 sayılı kanun İçişleri Bakanlığı-Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmekte, yukarıda sayılan alanlar Emniyet bünyesinde de değişik Daire başkanlığı görev alanları içinde yer almaktadır. Bunlar, Özel Güvenlik Daire Başkanlığı, (Özel Güvenlik Şirket, Birim ve Eğitim Kurumları ve diğer) Özel Güvenlik Denetleme Başkanlığı (Denetimler) Güvenlik Daire Başkanlığı (Spor Güvenliği) Koruma Daire Başkanlığı (Havalimanı ve Deniz Limanı Güvenliği) Bu Bakanlık, ilgili genel müdürlükler, federasyonlar ve hatta emniyet bünyesindeki daireler arasında özel güvenlik uygulama ve eğitimler konusunda oluşturulmuş her daim sistemli bir şekilde işleyen bir ilişki ve işbirliği mekanizması olmadığı gözlemlenmektedir. Bunun; özel güvenlik uygulamalarının sağlıklı işleyişi önünde ciddi bir eksiklik teşkil ettiği değerlendirilmektedir.

44 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

Kişilerin işini iyi yapmak için bilgi edinmekten ziyade, sadece bir işe girmek için gerekli olan sertifika almayı hedeflediği, bunu da kursa gitmeden temin etme imkânı bulunca, kullandığı görülmektedir. Yürütülen projeler Özel güvenlik eğitimlerinin geliştirilmesi için belirli bir süreden beri çeşitli projeler yürütülmektedir. Bunlardan birisi, bir Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen ve üniversitelerin de destek verdiği METEK (Meslek Edindirme Projesi)’dir. İki yılı aşkın sürdürülen çalışmalardan henüz ortaya somut bir program konulamamıştır. Diğeri, Emniyet Genel Müdürlüğü himayesinde sürdürülen Hacettepe Üniversitesi’yle işbirliği halinde gerçekleştirilen “Özel Güvenlik Eğitimlerini Geliştirme (ÖZGEP)” Projesidir. Bu projeye sektör sivil toplum kuruluşları da katılmış ve yapılan çalıştaylarda görüşler verilmiş olmakla birlikte neticesi henüz yayınlanmamıştır. İstanbul Bahçeşehir Üniversitesi bünyesinde kurulu “Özel Güvenlik MYO okulu ve CSG Güvenlik Şirketi, kendi bünyelerinde isimli eğitim kurumlarına yönelik “Güvenli Okul” isimli özel bir alan eğitim ve standart çalışması yürütmektedir. Yine 2 yılı aşkın bir süredir üzerinde çalışılmakta olan “5188 sayılı kanunda değişiklik taslağında” eğitim konusunda “alan eğitimlerini” de içeren yenilikler getirilmesi öngörülmektedir.

Bazı Değerlendirmeler Bugün ülkemizde 77.779 yerde “özel güvenlik izni” verilerek bu hizmetler yürütülmekte ve bu her geçen gün artış göstermektedir. Görev yapan özel güvenlik sayısı, polis sayısın geçerek 300.000’ e

ulaşmıştır. Bu denli geniş alanda yapılan görevde zaman zaman olumsuzluklar olması doğaldır. Ancak, ülkede ne zaman ciddi bir olay olsa, aynı yerde genel kolluk/özel güvenlik birlikte görev yapmakta, maalesef kabahat hemen özel güvenliğe yüklenmekte ve özellikle de verilen eğitimin yeterliliği ve kalitesi tartışılmaktadır. Eğitimin yeterliliği hakkında söz etmeden öncelikle şunu belirtmek gerekir ki; ülkeden genel güvenlikten, devlet, İçişleri Bakanlığı sorumludur. Özel güvenlik kamu güvenliğini tamamlayıcı mahiyette ve daha ziyade önleyici ve caydırıcı bir rol üstlenmiştir. Doğal olarak da insan kaynağı ve verilen eğitim buna göre belirlenmiştir. Diğer taraftan gerek kamu gerekse özel sektörde hiç kimse yasal olarak özel güvenlik hizmeti almak ve kurmakla zorunlu kılınmamıştır. Bu bağlamda, yapılan değerlendirmeler çerçevesinde mevcut veya olabilecek risklere göre o yerde güvenliği sağlamak ilgili birim/kurum yetkilisinin sorumluluğundadır. Güvenlik Yönetimini bu doğrultuda kurmak, yönetmek ve tedbirlerini o doğrultuda almak zorundadır. Bu yerde özel güvenlik hizmeti verildiği sırada da bir eksiklik varsa bunun giderilmesi için denetim yapmak ve gerekli ek tedbirleri aldırmak da valiliklerin yetki ve sorumluluğundadır. Tüm bu görevler layıkıyla yerine getirildiğinde de yine bir olay olması ve yapılan inceleme ve araştırmada o yerde hizmet veren özel güvenlik şirketi/biriminin kabahatinin tespit edilmesi halinde de sadece onlar hakkında gerekli



FOKUS

işlem yapılması ve bir meslek, özel güvenlik tümden suçlanmamalıdır. Diğer bir hususta sadece kamu değil, özel sektörde de alınan özel güvenlik tedbirlerine, hiçbir istisna tanınmadan tepeden tırnağa o yerdeki her kesin uymasının sağlanması ve bu yönde kolektif bir güvenlik kültür ve bilinci oluşturulması önemlidir. TBMM’de Cemil ÇiÇEK’in defalarca dile getirdiği gibi böyle bir bilincin oluşturulması için öncelikle ülkenin en yüksek kurumu TBMM Binasında bunun örneğinin verilmesi gerekmektedir. Geçtiğimiz yıl,5188 Sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinin 10.yılının değerlendirilmesi amacıyla Emniyet Genel Müdürlüğü himayesinde düzenlenen ve özel sektör sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerin katıldığı seminerde resmi verilere göre yapılan analizlerde bu süre içinde özel güvenliği ciddi olarak rahatsız eden herhangi bir olumsuz gelişmeden söz edilmemiş, aksine sistemin yurt düzeyinde önemli ölçüde benimsendiği dile getirilmiştir.

Öneriler: Pek çok meslek gibi güvenlik hizmeti de bir maliyet gerektirir. Bu nedenle, kurum, kuruluşlar doğal olarak güvenlik yönetimlerini oluştururken bunu dikkate alırlar. Kaliteli mal ve hizmet, ciddi gider demektir. Kurum ve kuruluşlar riskleri önlemeye çalışırken maliyet-gider dengesini de gözetirler. Bunun için önce ciddi bir güvenlik bilinci oluşması, risklerin iyi tespiti ve buna göre tedbir alınması önem arz etmektedir. Bu alanda görevlendirilecek personelin/görevlinin eğitim düzeyinde de bu ilke dikkate alınmalıdır. Risk durumuna göre pek çok yerde temel eğitim almış personelin görevlendirilmesi yeterli olabilir. Ancak, bir kısım hassas ve stratejik yerde daha eğitimli/uzman personel çalıştırılması gerekir. Bu tespit ve değerlendirmeler yapıldı-

46 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

Özel güvenlik kamu güvenliğini tamamlayıcı mahiyette ve daha ziyade önleyici ve caydırıcı bir rol üstlenmiştir. Doğal olarak da insan kaynağı ve verilen eğitim buna göre belirlenmiştir. ğında ihtiyaç duyulan alanlarda özel eğitimler verilebilir. Başlangıçta sözü edilen Avrupa ülkelerinin pek çoğunda alan eğitimleri vardır; ülkemizde de daha fazla gecikmeden bunların hayata geçirilmesi gerekir. Güvenlik hizmetlerinde, öncelikle sağlıklı bir güvenlik yönetimi kurulması sonrasında da iyi işletimi önemlidir. Bu da, daha ziyade güvenlik sorumlusunun iyi yetiştirilmesi ve seçimi ile olur. Maalesef şu anki eğitim programında yönetici ve güvenlik görevlisi aynı eğitimi almaktadır. Bu birçok bakımdan olumsuz olduğu gibi bir yönetici için gerekli ana derslerin verilmesini engellemektedir. Bunun düzeltilmesi gerekmektedir. Tüm bu tespit edilen hususların çözüme kavuşturulması ve işe/hizmete göre uygun eğitimlerin verilmesine imkân sağlayacak elde hazır bir yasa değişikliği taslağı vardır. Bunun özel sektör sivil toplum kuruluşlarıyla gözden geçirilerek hızla yasalaşması halinde, 10 yıldır uygulamada olan ve geçtiğimiz yıl yapılan değerlendirme çalıştayında genelde iyi işlediği gözlenen özel güvenliğin iyileştirilmesi mümkündür. Böylece var olan bir sistemin ortadan kaldırılmasına gerek kalmadan düzenlenerek daha iyi hizmet verilmesi sağlanabilir.

Öneriler 1. Alan eğitimlerinin ihdası, 2. Yönetici-güvenlik görevlisi eğitim program ve icrasının ayrılması, 3. Güvenlik birimi amir/yöneticileri için tahsil ve özel güvenlik eğitimi alınması zorunluluğu getirilmesi,

4. MYO’ları eğitim programlarının standart hale getirilmesi, 5. Özel güvenlik eğitici eğitimi programı oluşturulması, 6. Yenileme eğitimi programının güncellenerek teoriden ziyade, yaşanan olaylar üzerinden bilgi güncelleme yapılması, 7. Yenileme eğitimi için personele izin verilmesi ve ücretin hizmet satın alan/şirket müştereken ödemesi, 8. Uzaktan, ınternet üzerinden eğitim(özellikle yenileme için) ve sınav imkânının sağlanması, 9. Çeşitli bakanlık, kurum, kuruluşların eğitim programları ve uygulanması için sistemli ve sürekli işleyen bir Kamu-Özel Güvenlik Koordinasyon Kurulu oluşturulması 10. Bu kurulda özel güvenlik sivil toplum kuruluşlarının da daimi delege ile temsil edilmesi, 11. Özel güvenlik sivil toplum kuruluşlarının sendika, dernek, federasyon koordinesini sağlayacak bir Özel Güvenlik Koordinasyon Kurulu oluşturması. Yurdumuzda hizmet veren yabancı özel güvenlik şirketleri mevcut olduğu üzere, sayıca daha az olmakla yurt dışında hizmet veren yerli şirketlerimiz de mevcuttur. Eğitimde çeşitlendirme ve kalitenin artırılması halinde bu alanda da ihracat yapma(yurt dışında hizmet verme) potansiyeli mevcuttur. Bu alanda hızla yapılacak düzenleme sadece özel güvenliğin kalitesini artırmayacak, dünyada bu alanda var olan iş potansiyelinden yararlanılmasına da fırsat verecektir.



FOKUS

Özel güvenlik eğitimi ve Çağlayan Adliyesi’nde yaşananlar Çağlayan Adliyesi’nde Cumhuriyet Savcısına yapılan menfur saldırı olayında fatura hemen ve kesin olarak özel güvenlik görevlilerine kesildi. Olay oldu ve sorumlu bulunmalıydı. Kolayca bulundu; özel güvenlik görevlileri ve özel güvenlik şirketi. Doç. Dr. C. Gazi UÇKUN / Öğretim Üyesi KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ

Ö

zel güvenlik sektörü 2004 yılında yürürlüğe giren 5188 sayılı yasa ve bu yasaya bağlı çıkan yönetmelikle Türkiye’de yaygınlaşmaya başlamış binlerce çalışanı, yüzlerce hiz-

48 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

met veren şirket ve yüzlerce eğitim kurumuna ulaşmıştır. Yaşamın her alanında (ister kamu, ister özel sektör ya da özel yaşam alanları- konut ve siteler) görev yapan özel güvenlik görevlileri görülmeye başlanmıştır. İnsanlar canlarını,

kıymetli eşyalarını milyonlarca dolarlık iş yerlerini ve konutlarını özel güvenlik görevlilerine emanet etmeye başlamışlardır. Üzerlerine bunca yük ve sorumluluk verilen bu insanların eğitimleri, yeterlilikleri, yetenekleri, özlük


hakları, statüleri, imajları hep ikinci planda kaldı, görmezden gelindi. Ancak ne zaman bir sorumlu aranacak olsa ilk bakılan ve ortaya getirilen onlar oldu. Çağlayan Adliyesi’nde Cumhuriyet Savcısına yapılan menfur saldırı olayında olduğu gibi fatura hemen ve kesin olarak özel güvenlik görevlilerine kesildi. Olay oldu ve sorumlu bulunmalıydı. Kolayca bulundu; özel güvenlik görevlileri ve özel güvenlik şirketi. Olayın nedeni veya nedenleri araştırılmadan neredeyse özel güvenlik görevlilerinin idam fermanı çıkarıldı. Konu özel güvenliğin kaldırılmasına kadar götürüldü. Sektör firmalarında ve sektör çalışanlarında bir belirsizlik ve tedirginlik oluştu. Hâlbuki ki saldırı olayı analiz edildiğinde sorumluların sadece özel güvenlik görevlileri veya özel güvenlik firması olmadığı görülecektir. Öncelikle sorumlu Kamu İhale Kanunu’dur. Yaşam güvenliğinin ucuzu olur mu? Şayet olur deniyorsa sonucu Çağlayan Adliyesi olur. Dolayısıyla öncelikle bir daha bu tür olaylarla karşılaşılmak istenmiyorsa Kamu İhale Kanunu’nda gerekli düzenlemeler yapılmalı, güvenlik ihalesine giren firmalardan yeterlilik belgesi istenmelidir. İkinci sorun sektörün kendi içinde kaliteye ulaşmasıdır. Bu da sektörün ivedilikle yapması gereken bir faaliyettir. Peki, bu nasıl olacak? Sektör kendi bağımsız iç denetim mekanizmasını oluşturacak, bütün firmalar (gerek eğitim kurumları, gerekse hizmet veren kurumlar) mevcut dernek, federasyon, TOBB gibi Sivil Toplum

Kuruluşlarında yer alacak ve temsil edilecek. İhalelere girerken sektörün kendi iç denetim mekanizmasından geçecek ve yeterlilik belgesi alacak (İnşaat müteahhitlerinde olduğu gibi) ve ihaleye girecek. İhaleye girilmeden önce ihale yapılan yerin risk analizi yapılacak ve bu risk analizine göre personel, çalışma sistemi, araç-gereç vs. hesabı çıkacak ve fiyatlar buna göre verilecek. Dolayısıyla hiçbir firma 100 kişinin çalışması gerektiği yere 70 kişi çalıştırırım olur biter diyemeyecek. Risk analizi yapılmadan ihaleye çıkılmayacak. Risk analizi de yine özel güvenlik firmaları tarafından yapılacak. Üçüncü konu ise yasanın sektörün ihtiyaçlarına yeterince cevap verememesi, yetki, sorumluluk, kariyer, özlük hakları vs. gibi konularda belirsizlikler olmasıdır. Çağlayan Adliyesi’ndeki olayın temelinde bu boşluk yatmaktadır. Dördüncü konu ise özel güvenlik görevlilerinin eğitimidir. Halen eğitimde ikili bir sistem mevcuttur. Birincisi özel güvenlik eğitim kurumlarında verilen silahsız ve silahlı eğitim sonucunda sertifika ve özel güvenlik görevlisi kimlik kartı alarak sektörde çalışanlar. İkincisi devlet veya vakıf üniversitelerinin özel güvenlik ve koruma programlarından (önlisans veya lisans) mezun olup kimlik kartı alan ve sektörde çalışanlar. Teorik ve pratik olarak bu iki kaynaktan yetişen özel güvenlik görevlileri arasında bir fark yoktur. Eğitim konusunda yaşanan bir başka sıkıntı ise verilen eğitimle-

rin (Özel Güvenlik eğitim kurumları veya Üniversiteler) tamamının temel eğitim niteliğinde olmasıdır. Uzmanlaşmaya, branşlaşmaya yönelik bir eğitim sistemi mevcut değildir. Gerek dışarıda verilen 100-130 saatlik eğitim süresi gerekse iki yıllık meslek yüksekokullarındaki eğitim süresi özel güvenlik görevlilerinin uzmanlaşmasına, branşlaşmasına yeterli değildir. Bugüne kadar yaşanan deneyimlerde durumun böyle olduğunu göstermiştir. Dolayısıyla ivedilikle eğitim sistemi irdelenmeli, üniversitelerin alt yapısı yeterli olanlarının eğitim süresi 4 yıla çıkartılmalı, özel eğitim kurumlarının eğitim süreleri, nitelik ve içerikleri de gözden geçirilerek temel eğitim, alan eğitimi ve uzmanlık eğitimi olarak yeniden ve yeterli eğitim süreleri verilerek ve yasal düzenleme yapılarak ele alınmalıdır. Beşinci konu ise özel güvenlikle ilgili merkezi otorite tarafından yapılan düzenleme veya değişikliklerin sektörün gerçek sorunlarını çözmeye yönelik olmaması, sektörün yapılan çalışmalara dâhil edilmemesi, görüşlerinin alınmaması ya da alınsa bile değerlendirilmemesidir. Bir atasözümüz vardır “Damdan düşenin halini damdan düşen bilir”. Sektörün sorunlarını en iyi bilen yine sektörün kendisidir. Biz yaptık oldu zihniyeti ile varılacak yer yoktur. Sonuç olarak; özel güvenlik sektörü öncelikle insan yaşamını korumaya odaklı ve ciddi bir iş yapan, olgunluğa erişmiş bir sektördür. Münferit olaylarla yıpranmasına izin verilmemelidir. Görev herkese düşmektedir.

Mayıs 2015 Güvenlik Yönetimi n 49


FOKUS

Elektronik güvenlik ve eğitim seminerleri “Gençlere yatırım geleceğe yatırımdır’’ sloganı ile yola çıkarak elektronik bölümü öğretmen ve öğrencilerine katkı sağlıyoruz. VİDEOFON GÜVENLİK TEKNOLOJİLERİ A.Ş.

V

ideofon Güvenlik Teknolojileri A.Ş. teknik, satış ve pazarlama konusunda sürekli eğitimleri ile iş ortaklarını desteklemektedir. Genel Koordinatör ve Co-CEO Alp KAHRAMANOĞLU’NUN liderliğinde düzenlenen eğitim seminerleri, ürünler üzerinden uygulamalı olarak gerçekleştirilerek iş ortaklarının talepleri doğrultusunda yapılıyor. Eğitim seminerleri her hafta düzenli olarak yapılmaktadır. Videofon yurt çapında çeşitli kurum ve kuruluşların çatısı altında yapılan organizasyonları desteklemekte ve ayrıca çeşitli illerde de seminerler düzenlemektedir. İstanbul içi eğitimlerini cumartesi günü merkez ofis binasındaki eğitim salonunda gerçekleştirmektedir. Özel durumlar ve taleplerde hafta içi belirlenen günlerde bire bir iş ortağı ve kurum eğitimleri de yapılmaktadır. Şehir dışı eğitimleri her ilde iş ortaklarının belirlediği ortak bir noktada yapılmakta olup yoğun ilgi görmektedir. Dönüşümlü olarak 1 hafta İstanbul’da 1 hafta şehir dışında eğitimler yapılmaktadır. Eğitim ve seminerlerimizin yoğun ilgi görmesi bizleri sevindirmektedir. İş ortaklarının talep ve ihtiyaçları doğrultusunda güncellenen eğitim seminerinin içeriğini; hırsız ihbar, yangın, AHD CCTV, IP CCTV, ve görüntülü sesli kapı giriş sistemleri kategorileri oluşturmaktadır. Müşteri ihtiyaçları göz önüne alınarak kullanıcılara önerilebilecek uygulanabilir ideal çözümler katılımcılarla paylaşılmaktadır. Katılımcılara, beş ayrı kategori grubuna ait ürünlerin genel ve teknik özellik bilgilerinin yanı sıra

50 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

güncel teknolojilerle donatılmış yeni ürünler tanıtılmaktadır. Ürünlerin ayrıştırıcı özellikleri adım adım uygulanarak; yapılan uygulamalar, seminer salonuna kurulan kameradan tüm katılımcıların rahatlıkla görebileceği sunum ekranına yansıtılmaktadır. Seminer ve eğitimlere büyük ilgi gösteren iş ortaklarının yanı sıra, farklı kurum ve meslek odaları da katılmaktadır. Temel eğitimler; kategorilerine göre ürün konfigürasyonu, uygulamalı montaj ve kurulum bilgilerinin anlatıldığı 3 bölümden oluşmaktadır. Profesyonel eğitimler ise ince dikkat edilmesi gereken detaylar ve birbirinden farklı projeler üzerinden senaryo kurgulanarak yapılmakta olup iş geliştirme, deneyim ve tecrübelerin geliştirilmesine katkıyı hedeflemektedir.

Gençlere yatırım geleceğe yatırımdır Seminer ve eğitimlerimiz konularında uzman yöneticilerimiz tarafından gerçekleşmektedir. Teknik eğitimler ilgili kategori teknik müdürleri tarafından, satış ve pazarlama eğitimleri ise yine ilgili satış ve pazarlama yöneticilerimiz tarafından verilmektedir. Meslek liseleri elektronik bölümünde seçmeli ders olarak yer alan güvenlik dalında okuyan öğrenciler ve onlara ders veren öğretmenlerinin yetiştirilmesi ve eğitilmesi konusunda desteklerimiz devam etmekte olup “Gençlere yatırım geleceğe yatırımdır’’ sloganı ile yola çıkarak elektronik bölümü öğretmen ve öğrencilerine katkı sağlamaktayız. Meslek lisesi elektronik bölümü öğrencileri için teknik

eğitim atölyelerinin kurulmasını öncü olarak destelemekteyiz. Öğretmen ve öğrencileri bilinçlendirmek, güvenlik sistemleri hakkında genç teknisyenler yetiştirmek, öğrenme fırsatı yaratmak, deneyim kazandırmak ve sektöre katılımlarını sağlamak için güvenlik laboratuvarı çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yapılan eğitim, seminer ve laboratuvar çalışmaları sonucunda genç teknisyenlerin becerilerini geliştirmelerine yardımcı olarak onların profesyonel hayata başladıklarında kullanılan ürünleri yakından tanımalarını hedefliyoruz. Sektörümüzün geleceği, gelişimi, hizmet kalitesinin gelişerek yükselmesi yetişen yeni nesil genç teknisyenlerimizin başarısına bağlıdır. Bu nedenle yeni nesil genç teknisyenleri geleceğe hazırlamak, yeni ve gelecek teknolojiler hakkında bilgi vermek, tecrübe ve deneyim kazandırmak için uygulamalı eğitimi çok önemsiyor ve bu doğrulta elimizden gelen çabayı gösteriyoruz.



ÖZEL DOSYA

Tehdit olaylarının arttığı günümüzde güvenlik 2000 yılında saldırı ve hırsızlıktan tecavüz ve cinayete kadar 13,9 milyondan fazla; yani en az iki saniyede bir suç işlendiği istatistikler sonucunda ortaya çıkmıştır. O. Oryal ÜNVER / Ö.G.F. Yönetim Kurulu Başkanı

S

uç, gittikçe hepimizi daha fazla ilgilendiren bir unsur olmaktadır. 2000 yılında saldırı ve hırsızlıktan tecavüz ve cinayete kadar 13,9 milyondan fazla; yani en az iki saniyede bir suç işlendiği istatistikler sonucunda ortaya çıkmıştır. Ancak kayıtlara geçen suçlar işlenen suçların sadece bir kısmını teşkil

52 n Güvenlik Yönetimi Mart 2015

ettiğinden gerçek oranların çok daha fazla olduğu bir gerçektir. Çocuk suçlarının, özellikle de ağır çocuk suçlarının çok hızlı artması oldukça rahatsız edici ve düşündürücüdür. Son 10 yılda 14-17 arasındaki çocukların işledikleri cinayetlerde %145 artış olmuştur. Değer verdiğimiz varlıkları paranoya olmadan toplumsal tehlikelere karşı nasıl koruyabiliriz? Sağduyu-

muzu biraz zorlarsak, hazırlıklı ve tetikte bulunmanın bir tehlikeye maruz kalmayı önlemede en önemli ilk iki basamak olduğunu buluruz.

İş adamları için kişisel güvenlik Teröristlerin; adam kaçırmaların ve şantajcıların genelde kurbanlarını iş adamlarından, zenginlerden


ve tanınmış aileler ile kişilerden seçtikleri bilinmekle birlikte; bu gibi tehlikelere maruz kalıp da canını kurtarmış olanlar genelde bir rahatlık hissine kapılmaktadır. Ailenizi, personelinizi ve kendinizi korumak için gerekli önlemleri almış olsanız dahi aşağıdaki bölümlerde verilen tavsiyeleri gözden geçirmenizi ve uygulamanızı salık veririz.

Adam kaçırma ve şantaj Kaçırılma riski altında bulunan herkes; kaçıran kişi telefon ettiğinde rehin alındığını teyit etmek için kullanabileceği bir parola seçmelidir. Parola sadece diğer aile bireyleri tarafından bilinmeli ve o kişinin şahsi dosyasında bulundurulmalıdır. Şahsi dosyanın bir kopyası da şirketin hukuk departmanında ve güvenlik biriminde kilitli olmalıdır. Şirket güvenlik müdürünüzden, bir kaçırma ya da şantaj telefonu alındığında uygulanacak kesin talimatları içeren bir form oluşturmasını isteyin. Formunuzda not yazmak için yeterli alan ve polis ile şirket güvenlik biriminin telefon numaraları bulunmalıdır. Güvenlik müdürü bomba tehdit formunu kullanmak isteyebilir. Formun kopyalarını kırmızı dosyalara koyun ve dosyaları ilgili personele dağıtın. Bu kişilerden bir tehdit telefonu aldıklarında kırmızı dosyayı sallayarak işaret vermelerini isteyin. Bu işaret planlı tepkinizi harekete geçirmelidir.

Telefonla gelen tehditler Ailenin veya personelin rehin alındığını bildiren bir mesaj alındığında aşağıdaki işlemler yapılmalıdır: Sakin olun. Arayan muhtemelen sinirli olacaktır ve bu nedenle telaşlandırılmamalıdır.

Değer verdiğimiz varlıkları paranoya olmadan toplumsal tehlikelere karşı nasıl koruyabiliriz? Sağduyumuzu biraz zorlarsak, hazırlıklı ve tetikte bulunmanın bir tehlikeye maruz kalmayı önlemede en önemli ilk iki basamak olduğunu buluruz. Mümkünse konuşmayı kaydedin. Kullanabileceğiniz tek cihaz ofis kayıt cihazı ise bunu kullanın. Daima telefona yakın tutun. Kayıtlar araştırmacılar için son derece değerlidir. Bant kaydı mümkün değilse konuşmayı detaylı olarak not edin. Konuşmanın tam zamanını, fondaki sesleri veya müziği ve arayanın konuşma özelliklerini (yöresel veya yabancı aksanıyla birlikte)ve tam kelimelerini kaydetmeyi unutmayın. Mümkünse sekreterinizi uyararak telefonun yerinin tespiti için talimat verin. Sekreteriniz bu konuda eğitimli olmalıdır. İleride kullanmak üzere bu bilgiyi olay meydana gelmeden, şimdiden temin etmek için telefon şirketinizi arayın. Arayan kişiye tam işbirliği yapacağınızı söyleyin. Telefonun yerinin tespitine yardımcı olmak için arayanı mümkün olduğunca uzun süre hatta tutun.

“Kim arıyor? Bu ciddi bir konuşma mı, yoksa bir şaka mı? Böyle bir tehdit için neden beni seçtiniz? Bir daha ne zaman talimat vereceksiniz?” gibi sorularla konuşmayı uzatın. Arayan elinde bir rehine olduğunu iddia ederse rehinenin ne giydiğini, durumunun iyi olup olmadığını, onunla konuşup konuşamayacağınızı sorun. Varsa rehinenin parolasının ne olduğunu, tam olarak ne istediğini, para istiyorsa hangi kupürlerden istediğini, para bir yere bırakılacaksa yerini, paranın bırakılacağı yere nasıl gidilebileceğini(yolu bilmeseniz dahi bilmiyormuş gibi soru sormaya devam edin)ve para doğrudan sizden alınacaksa paranın teslim edileceği kişiyi nasıl tanıyacağınızı sorun. İlk telefon görüşmesinde para ile rehinenin aynı anda değiştirilmesini ayarlamaya çalışın. Arayan paranın bir yere bırakılmasında ısrar ederse elden teslimini ayarlamaya çalışın. Fidyenin başkaları tarafından alınması riskine işaret edin. Yetkililere haber verme: Arayan telefonu kapattıktan sonra konuşmayı polise bildirin. Bir adam kaçırma durumunda paranın kısa sürede temini için şirketin veya ailenin bankasıyla irtibat kurulmalıdır. Fidye parasında en az %5 ila 10 tuzak para bulunmalıdır. Tuzak para ha-

Mart 2015 Güvenlik Yönetimi n 53


ÖZEL DOSYA

zırlamanın en emin yolu seçilen banknotların seri numarasını(seri yılı dâhil)kupürünü ve merkez bankasını kaydetmektir. Personel dosyaları polise yardımcı olur: Adam kaçırma durumunda rehinenin şahsi bilgi dosyası emniyet güçlerine yardımcı olur. Her şirket yöneticisi ve risk altındaki diğer çalışanlar için böyle bir gizli dosya hazırlayın. Dosyalar emin bir yerde muhafaza edilmeli, ancak şirketin güvenlik müdürü ve diğer yetkili şirket personeli tarafından kolayca ulaşılabilmelidir. Bu dosyalara hafta sonları ve tatillerde ulaşabilmekte son derece önemlidir. İlgili şahıslardan dosyadaki bilgileri her yıl incelemeleri ve güncellemeleri istenen dosyalar güncel tutulmalıdır. Personel dosyalarında şunlar yer almalıdır: Personelin adı(ve lakabı), Ev adresi ve telefon numarası, Personelin eşinin ve bütün çocuklarının adları, adresleri ve telefon numaraları, Eşin işvereninin adı, adresi ve telefon numaraları, Bütün komşuların adları, adresleri ve telefon numaraları, Ailenin arabalarının model yılı,

54 n Güvenlik Yönetimi Mart 2015

markası, rengi ve ruhsat numarası ile her bir aracı sıklıkla kullanan kişilerin adları, Her bir aile bireyinin düzenli sosyal faaliyetleri, Her bir aile bireyinin renkli fotoğrafı, Genelde giyilen giysiler, Tanıma için önemli olduğu düşünülen bilgiler örneğin; doğum lekeleri, yara izleri veya ayırt edici özellikler, Tıbbi gereksinimler, Tanımada kullanılacak önceden ayarlanmış parola, Evde hizmetkârlarının adları, adresleri, telefon numaraları ve çalışma planları. Basınla ilişkiler: Kaçırma olayı polise bildirildikten sonra basın sizden bilgi almak isteyebilir. Medya ile görüşmeye hazırlıklı olmalısınız. Ancak; verdiğiniz bilgiler rehineleri veya tanıkları tehlikeye düşürmemeli ya da araştırmayı aksatmamalıdır. Aşağıda bu konuyla ilgili bazı yardımcı bilgiler verilmiştir. Bir sözcü belirleyin, Polise danışana kadar bilgi vermeyin. Araştırmanın açıklanması düşünülen bilgilerin yayınlanmasından etkilenmeyeceğinden emin olun, Bilgi sadece belirlenen sözcü tarafından açıklanmalıdır.

Basın görevlilerinden kibarca, fakat kesin bir dille tanıkların kimliklerini korumalarını rica edin. Basın görevlilerinin kaçırılan kişinin evine veya bürosuna girmesine ya da suç mahallini incelemesine izin vermeyin. Açıklanabilecek bilgiler arasında şunlar bulunur(polisin oluru alınmalıdır): Kaçırılan kişinin adı, yaşı ve ilişkisi, kaçırılma zamanı, kaçırılma şekli, kaçıranların eşkâli, kaçırma olayıyla bağlantılı olarak çalınan değerli eşyalar ve diğer şeyler, kaçırılan kişinin hastalıkları ve tıbbi ihtiyaçları. Açıklanması uygun olmayan bilgiler arasında şunlar yer alır: Tanıkların adları, adresleri ve fotoğrafları, fidye parasının seri numaraları ve kupürleri, kaçıranların almadığı nakit para ve değerli eşyalar, kaçıranların atlattıkları güvenlik prosedürünün detayları, olay sırasında devrede olan hırsız alarmları veya diğer güvenlik donanımları.

Kaçırılma riski altında bulunan herkes; kaçıran kişi telefon ettiğinde rehin alındığını teyit etmek için kullanabileceği bir parola seçmelidir. Parola sadece diğer aile bireyleri tarafından bilinmeli ve o kişinin şahsi dosyasında bulundurulmalıdır.



ÖZEL DOSYA

Terörist tehditler Terörist eylemler önceden kesin olarak tahmin edilememekle birlikte yöneticiler ülke içi veya dışı gezilerinde aşağıdaki önlemleri almalıdır. Teröristlerin hedefleri haline gelmiş havayollarını kullanmayın. Mümkünse havaalanlarından aktarmasız uçuş yapın. Havaalanındaki açık sahalarda durmayın, denizaşırı bağlantı yapmanız gerekirse emniyetli bir havaalanı seçin, Sizin milliyetinizden olan insanların toplandığı bilinen denizaşırı yerlerden kaçının. Kaçış tekniklerini bilen bir sürücü ile bir koruma veya günlük eskorttan oluşan en az iki kişilik bir güvenlik ekibi kullanın. Başka yöneticilerle aynı yere seyahat ederken değişik uçuşları kullanın. Özellikle denizaşırı yerlere seyahat ederken yönetici olduğunuzu belli edecek kıyafet giymeyin. Otel personeline ve otel odalarına giren yabancılara dikkat edin. Motorlu araçlarda bulunanların güvenliği Araçların silahla gaspına olan eğilim, araç kullananları araca girerken, araçtan çıkarken ve aracı sürerken daha dikkatli olmaya sevk etmiştir. İstatistik verilerine göre her yıl dünyada yaklaşık 2 milyon motorlu araç çalınmaktadır. Her 130 kayıtlı araçtan biri silahla gasp edilmektedir. Motorlu araç kullananlar aşağıdaki önlemleri almalıdır: Biri arabanızı gasp etmeye çalışırsa bırakın alsın; hayatınız arabanızdan daha önemlidir. Arkadan çarpma gibi düzmece kazalara dikkat edin. Aracı terk etmeden önce da-

56 n Güvenlik Yönetimi Mart 2015

ima kilitleyin ve tekrar girmeden önce altına ve arka koltuğa göz atın. Çok çıplak veya görüşün zayıf olduğu alanlara park etmeyin. Geceleri ışıklı alanlara veya günbatımına yakın park edin. Arabaların görevliler tarafından park edildiği garajlarda dikkatli olun. Oto parklarda özellikle dikkatli olun. Geçtiğiniz arabaların arasına, çevresine ve altına göz atın ve yakındaki arabaların içinde veya çevresinde insan bulunup bulunmadığına dikkat edin. Park yeri boşsa veya geçtiğiniz yol tenha ise arabanın içinde emniyette olduğunuzu veya park yerine vardığınızı bildirmek için bir cep telefonu bulundurun. Arabanızı çalıştıramazsanız ve bir yabancı yardım teklifinde bulunursa yabancının sizi etkisiz hale getirebilmek için arabanızı bozmuş olabileceğini düşünün. Teklifi kabul etmeden dikkatli olun. Arabanızı sürerken kapıları kilitli tutun. Özellikle emniyetsiz veya bilmediğiniz alanlardan geçerken camlarınızı 5-10 cm’den fazla aralamayın. Arabanızda elinizin altında bir harita bulundurun. Araçlardaki yöneticilerin korunması: Pek çok yönetici yolda saldırıya daha açık olduğunu bildiğinden kendisini ve ailesini korumaya çalışır. Yöneticiler bunların şoförleri için gittikçe popüler hale gelen kaçış taktikleri derslerinde, genelde kayarak dönüşler, yüksek hızlı geri hareket ve yoldaki engelleri çarparak aşma gibi özel teknikler öğretilmektedir. Aracın korunmasında sürücünün iyi eğitimli olması zorunludur. Bir tehdit

durumu ortaya çıktığında etkin ve emniyetli kaçış taktiklerinin başarıyla kullanılabilmesini ancak iyi eğitim sağlayabilir. Daha sert önlemlerin alınmasının uygun olduğu düşünülürse bazı yöneticiler hafif silahlara dayanıklı, yoldaki engelleri çarparak aşabilecek ve bir ya da daha fazla lastiği patlak vaziyette gidebilecek şekilde tasarlanmış zırhlı arabalara sahip olmayı ve kullanmayı isteyebilir. Global Mevki Tespiti Uydu Şebekesi(GPS) hırsızlık\saldırı önleme sistemi, bir aracın izlenmesine olanak sağlar ve sesiz bir tehlike işareti gösterir. Yöneticiler, ihtiyaç olduğunda yardım çağırabilmek için arabalarında bir halk bandı tesisi veya cep telefonu bulundurmayı düşünebilir. Araçlar, ayrıca örneğin sürücülerin saldırıda bulunanlara ateş açabilmesine izin veren gizli bir silah bölmesi, gizli göz yaşartıcı gaz püskürtücüleri veya gece kovalama girişiminde bulunanların görüşünü engelleyebilecek yüksek şiddetli, parlak kuyruk lambaları ilavesiyle karşı saldırı maksatlı olarak donatılabilir. Yolda yardım teklifi: Özellikle

Adam kaçırma durumunda rehinenin şahsi bilgi dosyası emniyet güçlerine yardımcı olur. Her şirket yöneticisi ve risk altındaki diğer çalışanlar için böyle bir gizli dosya hazırlayın.



ÖZEL DOSYA

İstatistik verilerine göre her yıl dünyada yaklaşık 2 milyon motorlu araç çalınmaktadır. Her 130 kayıtlı araçtan biri silahla gasp edilmektedir.

geceleri arabası arızalanmış gibi görünen kişilere yardım etmek için durma konusunda dikkatli olun. Durmanız gerektiğine karar verirseniz: Arabanızda kalın ve pencerenizi 5-10 cm açın. Motoru durdurmayın. Diğer kişi arabanıza girmeye çalışırsa oradan hemen ayrılmak için hazırlıklı bulunun. Yardım gerekirse cep telefonunuzu kullanarak yardım çağırın veya oradan ayrılarak yardım isteyin. Kendi kendinize halletmeye çalışmayın. Kötü niyetli sürücüler: Başka bir araç size yetişir ve sıkıştırmaya çalışırsa: Çarpışmayı önlemek için durmayın veya yoldan çıkmayın. Gerekirse diğer arabanın size çarpmasına izin verin. Genelde, çarpışma sırasındaki darbe arabanızın kontrolünü muhafaza etmeniz için yeterince hafiftir. Omuz kuşaklı emniyet kemerinizi daima takın. Darbe ve kaçış manevraları sırasında aracın

58 n Güvenlik Yönetimi Mart 2015

kontrolünü muhafaza etmenize yardımcı olur. Dikkat çekmek için kornaya basın. Açık ve insanların bulunduğu bir alana doğru gidin. Mesken bölgesinde ise, farların görülebileceği bir evin araba yoluna girin. Kornaya basmaya devam edin. Camlarınızı kapalı tutun ve mümkün olduğunca kaçmaya devam edin.

Yayaların güvenliği Yaşam tarzında bir kentsel alanda yaya olarak seyahat etmek ya da egzersiz amacıyla koşmak veya yürümek varsa tehdit riskini azaltmak için aşağıdaki bilgileri göz önünde bulundurun: Hava karardıktan sonra tek başına yürümeyin, caddeye yakın ve kapılardan binalardan ve dar sokaklardan uzak durun. Park etmiş arabalardan ve çalılıklardan kaçının. Kalabalık olmayan alanlardan kaçının, yaya trafiği daha fazla olan alanları tercih edin.

Sprey veya öldürücü olmayan aerosol kimyasal maddeler bulundurun. Gece yalnız yürümeniz gerekirse polis düdüğü taşıyın. Ancak düdüğün saldıran tarafından sizi tutmak veya dengenizi bozmak amacıyla kullanılmaması için bileğinize ya da boynunuza takmaktan ziyade elinizde tutun. Asansörlerde dikkatli olun. Diğer yolcunun görünüşünü beğenmezseniz asansöre binmeyin. Asansör alarm düğmesinin yanında durun, yukarı çıkmak istediğinizde bodrum katına giden asansörlere binmeyin. Sizi soymak isteyen hırsıza paranızı ve değerli eşyalarınızı verin. Hırsız silahsız gibi görünse de direnerek alacağımız risk değerli eşyalarımızdan daha önemlidir. Cadde de takip edilirseniz karşı kaldırıma geçin, yön değiştirin veya kalabalık bir yere gidin. Kadınlar hava karardıktan sonra ıssız yerlere girmemelidir. İnsanların içinde bir tehdit durumu ortaya çıkarsa kadın çığlığı güçlü bir savunmadır.



SEKTÖRDEN

Güvenlik sektörü “Güvenlik sektörü ekonomik gücünü anlatamıyor”

“Mevcut şekliyle tamamen insana yapılan yatırımın oluşturduğu özel güvenlik sektörü için yapılabilecek yasal değişikliklerin sirkülasyonu düşürebilme olasılığı da epeyce yüksektir” diyen TEPE SAVUNMA VE GÜVENLİK SİS. SAN. A.Ş. Marmara Bölge Müdürlüğü Gen.md.yrd. Bora DOĞUALP; sektörün ekonomik gücünü anlatamadığını söyledi.

Güvenlik sektörünü değerlendirebilir misiniz?

Özel güvenlik sektörünün hem ülkemizde hem de dünyada geçmiş yıllardan farklılık gösterecek şekilde değişeceğini; değişmekte olduğunu düşünüyorum. Özel güvenlik kavramı yıllar içerisinde “ mass prıvate property” olarak başlayan toplu özel mülkiyet kavramı ve bunun korunmasından çıkarak emniyet güçlerinin hatta bazı ülkelerde devletin yardımcı bir unsuru olma şekline gelmiştir. Öyle ki bazı ülkelerde ufak çaplı trafik kazalarında tutanak tutulmasından, askeri tesislerin korunmasına, sokaklarda bulunan tüm kamera sistemlerinin izlenmesine kadar devlete yardımcı olur hale gelmiştir. Biz bu şekilde değişebilir miyiz? Tabii bunu bilebilmek çok zor ama özel güvenlik birimlerinin ilgi alanlarının ziyadesiyle genişletilerek kuvvet kullanma yetkisinin verildiği, ev hapsi uygulamalarının

60 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

özel güvenlik şirketleri tarafından takip edildiği Avrupa ülkeleri dahi olduğu hepimizce bilinmektedir. Avrupa birliği ülkelerinde özel güvenlik 1,7 milyondan fazla çalışanı, 18 milyar avroyu geçen yıllık geliri olan bir sektördür. Fakat maalesef böylesi büyük ve sürekli gelişmeye açık olan bu sektörde henüz bir ab standardizasyonu tesis edilmemiş olması belki de en ciddi sıkıntıdır. Ülkemizde 3 milyar doları aşkın geliri olan bu sektör sadece bir yasa çerçevesinde idare edilmeye çalışılıyor. Yine benzer şekilde standardizasyonu olmaması nedeniyle; AVM, otel, kıymetli eşya ve para nakli, toplu taşıma vasıtaları, deniz ve hava limanları gibi pek çok farklı alanda güvenlik hizmeti veriliyor olmasına rağmen maalesef ne şirketler ne de güvenlik personelleri için uzmanlaşma sağlamamaktadır. Buna bağlı olarak güvenlik şirketleri ve de güvenlik personellerinin çalıştıkları görev

segmentlerinde yeterliklerini tam kurgulayamıyor olması da bana göre verilen hizmetlerde yaşanan eksiklerin ya da sıkıntıların temel sebeplerinden birisidir. Sektör aslında ziyadesiyle gelişmeye açık ve de vazgeçilemeyecek, tasarruf edilemeyecek bir sektördür. Temelde baktığınızda gerek global gerekse ulusal anlamda devletin üzerindeki yükü hafifleten; devlete yardımcı olan bir faaliyet alanıdır. Ancak bana göre devlete ödenen her 1000 TL’lik verginin 5 TL’ sini karşılayan özel güvenlik sektöründe denetim ve yaptırımların daha etkin olmasını sağlayacak değişikliklerin yapılma vaktinin de geldiğini düşünmekteyim. Böylelikle lisans alma zorunluluğu dahi bulunmayan İngiltere’de özel güvenlik şirketi sayısının yaklaşık 2.500 ancak çalışan sayısının hemen hemen bize eşit olduğu düşünüldüğünde; özel bir yasa çerçevesinde çalışmasına izin verilen şirket sayısının 1.400’e


TEPE SAVUNMA VE GÜVENLİK SİS. SAN. A.Ş.

Bora DOĞUALP/ Marmara Bölge Müdürlüğü Gen. Md. Yrd.

k ü

Türkiye’deki özel güvenlik personelleri aslında ziyadesiyle şanslılar. Çünkü özellikle sektörün ileri gelen firmaları devlet kademeleri ile bağlantılı olarak sürekli çalışma koşullarının ve özlük haklarının iyileştirmesine yönelik bir çaba ve talep içerisindeler.

yakın olduğu ülkemizde özel güvenlik hizmetlerinin daha etkin ve verimli şekilde yürütülebileceğine ve de çağımızın gereği olan entegre çözümlere çok daha küçük hatalar ile geçebileceğimizi, uzmanlaşmanın sağlanabileceğini ve ölçülebileceğini değerlendirmekteyim.

özlük haklarının olması gerekenin altında bırakılmasına neden olduğu kanaatindeyim. Fakat şunu da ifade etmek durumundayım ki Türkiye’deki özel güvenlik personelleri aslında ziyadesiyle şanslılar çünkü özellikle sektörün ileri gelen firmaları devlet kademeleri ile bağlantılı olarak sürekli çalışma koşullarının ve özlük haklarının iyileştirmesine yönelik bir çaba ve talep içerisindeler. Sürecin olumlu ilerlemesi hepimizin en büyük dileğidir. Daha önce de ifade etmeye çalıştığım özel güvenlik sektörü faaliyet alanlarına ilişik bir uzmanlaşma sağlanabildiği takdirde hem sirkülasyon azalacak hem de çalışanların özlük ve çalışma şartları da sanıyorum düzelecektir. Bu sektör aslına bakarsanız önemli bir grubun geçim kaynağı olmasına karşın ilginçtir

ekonomik gücünü hala anlatamamakta, sadece güvenlik görevlilerinin karşılaştığı ya da karıştığı olumsuz olaylar ile gündemde yer almaktadır, sahip olduğu ekonomik gücün kamuoyundan desteğini bir türlü alamamaktadır. Mevcut şekliyle tamamen insana yapılan yatırımın oluşturduğu bu sektör için yapılabilecek yasal değişikliklerin sirkülasyonu düşürebilme olasılığı da epeyce yüksektir.

Türkiye’de güvenlik konusunda yeterli bilincin oluştuğunu düşünüyor musunuz? Maalesef bu konuda toplum olarak yeterli seviyede olmadığımız fikrindeyim. Bireysel şekilde kendi evlerimiz için dahi güvenlik kavramını pek kaale almayan bir düşünce yapımız var. Emniyet ve

Sizce güvenlik sektöründeki sirkülasyonun nedeni nedir? Sirkülasyon maalesef en ciddi sorunumuz. Muhtemelen tüm güvenlik şirketlerinin çekirdek olarak tanımlayabileceğimiz fakat değişmeyen bir kadrosu var; kalan kısım ise sürekli şekilde sektör içinde muhtelif güvenlik şirketi kadrolarında çalışıyorlar. Maalesef bu durumun yaşanmasının ana sebebi de ekonomik şartlardır. Geçtiğimiz yıllarda gerek ülkemizde gerekse de dünya çapında yaşanan ekonomik krizleri bu sektörün ve de hizmet verilen işverenlerin doğru yorumlayamaması çalışanların

Mayıs 2015 Güvenlik Yönetimi n 61


SEKTÖRDEN

güvenliğin ayrılmaz bir ikili olduğunu hiçbir zaman unutmamamız gerekirken bilmiyorum belki de Akdeniz toplumlarına özgü bir rahatlıkla yaşamayı seviyoruz. Araç kullanırken dahi emniyet kemeri takılmasına epeyce zorlamayla alışabildiğimizi düşünürsek akıllı ya da güvenli ev fikrine alışmamız bile zannediyorum epeyce uzun bir zaman alacaktır. Risk kategorisi her daim yüksek bir coğrafyada yaşıyor olmamıza karşın toplum olarak terör tedbirlerine de alışabilmiş değiliz. Terör ile mücadele edebilmenin yolu temelde terör ile yaşamayı öğrenmekten geçer. Kendinizin sıfır risk altında olduğunu düşünseniz dahi çalıştığınız kurum, işe gidip gelirken kullandığınız yol, çocuklarınızın okulu, komşunuz hepsi sizin farkında olmadığınız şekilde risk altında olabilirler. Bunu hiç bir zaman unutmamamız gerekmektedir. İngiltere yaklaşık 80 sene süren ıra sorununu hepimizin bildiği gibi belki müzakere sürecini başlatarak çözdü ama zor yıllarında özellikle de son çeyrek boyunca İngiliz halkının terör ile yaşamayı öğrenmesi hem tedbirlerin çok daha rahat alınabilmesini sağlamış hem de olası eylemlerin engellenmesine çok ciddi katkıda bulunmuştur. Ve sansasyonel sonuçların önüne geçilmiştir. Tabii artık güvenlik uygulayıcıları olarak bizlerin de güvenlik anlayışımızı değiştirmemiz ve sorumlu olduğumuz tesislerde komple bir güvenlik anlayışını tatbik eder şekle gelmemiz gerekmektedir. Standart bir güvenlik hizmeti yaklaşımından öteye geçerek her bir tesise özgü bütünleşik güvenlik çözümlerine geçmemiz gerekmektedir. Bu sene başında yaşanan Paris ve Kopenhag olayları aslında konuştuğumuz gibi güvenlik anlayışının alışılmış şeklinden çıkarak pragmatik bir

62 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

şekle dönmesi, doğurduğu ya da doğabilecek eyleme göre güvenlik çözümlerinin üretilmesini gerektirdiğini de bence göstermektedir.

Teknoloji büyük bir hızla ilerliyor. Güvenlik sektörü gelişen teknolojiyi yeterince takip edebiliyor mu? Aslında bütünleşik güvenlik çözümü üretebilmenin temelinde teknoloji yatmaktadır. Fakat şu soru bence kilit rolü üstleniyor o da “Teknoloji güvenlik sektörü için hazır ama acaba güvenlik sektörü teknoloji için hazır mı?”. Ben şahsen güvenlik sektörü olarak bizlerin teknolojiyi layıkıyla takip edebildiğimizi, hizmet alanlarımıza entegre edebildiğimizi pek düşünmüyorum. Tabii burada göz ardı edilmemesi gerek hususların başında önce

maliyet analizleri ardından da projelendirdiğiniz bütünleşik çözümün rüştünü ispat edebilmesi geliyor. Klasik güvenlik anlayışı hizmet alan işveren tarafından baktığımızda da tabii ki maliyetin minimum olduğu bir hizmet alım şeklidir. Ama hep konuştuğumuz konular ve bunların ilk basamağında bulunan insana dayalı çözüm her daim risk taşımaya hatta belki de güvenlik riskini arttırmaya devam edecektir. Dolayısı ile öncelikle bizlerin teknolojik gelişmeleri yakınen takip ederek şirketlerimiz içinde muhakkak tesis güvenlik uygulamalarını en efektif şekilde kullanımına olanak sağlayacak projelendirmeleri yapabilecek, önerilerde bulunacak ar-ge departmanları oluşturmamız gerekeceği düşüncesindeyim. Fakat yine bu konuda da karşımıza bir standardi-

Özel güvenlik sektörü aslına bakarsanız önemli bir grubun geçim kaynağı olmasına karşın ekonomik gücünü hala anlatamamakta; sadece güvenlik görevlilerinin karşılaştığı ya da karıştığı olumsuz olaylar ile gündemde yer almaktadır.


zasyon eksikliği çıkmakta; teknik yeterlik yedek parça seviyesi gibi çok basit hususlar dahi tamamen karşılıklı müzakerenin ve sözleşmenin insafına kalmaktadır.

Güvenlik sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Özel güvenlik sektörünün büyümeye devam edeceği aşikârdır. Fakat yaklaşık 10 yılı aşkın süre boyunca gösterdiği % 10-12 oranındaki ivmeyi klasik güvenlik uygulamaları içinde yani fiziki güvenlik uygulamalarında tahminimce gösteremeyecektir. Büyümenin şekil değiştirerek güvenlik çözümleri yönünde, daha ziyade elektronik güvenlik kısmında olacağını düşünüyorum. Bütünleşik çözümlere yönelik uygulamalar, bu uygulamaların gerektireceği alt yapı yatırımları güvenlik sektöründe pazar payı olarak çok ciddi bir boyuta gelecektir. Fiziki güvenlik ise bu gelişime uyum sağlayarak tamamlayıcı bir unsur olarak sektör içinde kalmaya devam edecek; şimdiki halinden çok daha efektif ve sonuca yönelik uzmanlaşmış şekilde büyüyecektir. AB uyum yasaları ve uygulamaları, ISO yaptırımları gibi uygulamaları da dikkate alırsanız zaten sektörün kabuk değiştirerek büyümeye devam edeceği anlaşılacaktır. Ama tabii yine aynı soruya burada da döneceğiz güvenlik şirketleri buna hazır mı? Bu anlamda bizlere destek vermek üzere otoritenin de rol üstlenerek yürürlükte bulunan yasa ve yönetmelikleri gözden geçirmesi, hatta belki de revize etmesi gerekebilecektir.

Avrupa ile Türkiye’yi kıyasladığınızda gözlemleriniz nelerdir? Türkiye Avrupa’nın en genç ve çalışma potansiyeli en yüksek ülkesidir. Fakat maalesef güven-

Emniyet ve güvenliğin ayrılmaz bir ikili olduğunu hiçbir zaman unutmamamız gerekirken Akdeniz toplumlarına özgü bir rahatlıkla yaşamayı seviyoruz. Araç kullanırken dahi emniyet kemeri takılmasına epeyce zorlamayla alışabildiğimizi düşünürsek akıllı ya da güvenli ev fikrine alışmamız bile zannediyorum epeyce uzun bir zaman alacaktır. lik sektörünün henüz bir meslek olarak algılanamaması, kabul görmemesi hem Avrupa ülkeleri hem de bizim için aslında ciddi bir handikaptır. Yürürlükteki mütekabiliyet kavramının icraata dökülmesi belki de gerekmektedir. 5188 sayılı yasa benzeri bir düzenleme henüz pek çok Avrupa ülkesinde olmadığından aslında ciddi bir avantajdır. Fakat ülkemizin iş gücünden azami faydayı sağlayabilmek ve genç nüfusa bu sektörü bir meslek olarak kazandırmak istiyorsak bu kanunda bir takım değişiklikler de yapılması bence elzemdir. Halen 90 / 120 saatlik bir eğitim ile sertifika verilmektedir. Ama meslek kazandırmaya yönelik uzmanlık eğitimleri bu programa eklenerek bazı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi iki katı kadar bir eğitim süresine çıkılabilir. Daha önce de belirttiğim gibi maalesef bu sektörde bazı ülkelerde hiç bir yasa bulunmamakta, olanlarında ise farklılıklar önemli yer tutmaktadır. Dolayısı ile Avrupa ülkeleri ile sağlıklı bir mukayese yapabilmek bana göre mümkün gözükmemektedir. Fakat henüz AB üyesi bir ülke olmasak dahi yine de AB kapsamında bir takım eşlenik düzenlemelerin yapılabilmesi, AB uyum yasaları

içinde uygulamaya konulabilmesi ve de ilerleyen süreçte AB üyeliği gerçekleştiği takdirde gecikme yaşamamak adına GÜSOD olarak Coess içerisinde bir takım çalışmalarda yer almaktadır. Belki de Avrupa ile bir karşılaştırma yapılması durumunda karşımıza çıkacak en dramatik veri sektör cirosudur. Avrupa’nın tamamında yaklaşık 1,7 milyon özel güvenlik görevlisi istihdamı neticesinde yıllık 15 milyar avro ciro oluşurken; ülkemiz için bu rakam hayli düşüktür ki aslında bunun da ana sebebi ülkemizdeki düşük fiyat politikalarıdır. Bunu söylemek tabii çok zor ama maalesef güvenliğin öneminin idrak edilememiş olması; hatta belki de yasak savma olarak görülüyor olması ve de düşük maliyetin asıl değerlendirilme unsuru olarak kabul edilmesi çalışan ücretlerine olduğu gibi hizmetin kalitesine de doğrudan olumsuz etki yapmaktadır. Tüm konuşmalarımızı bir araya getirdiğimizde aslında güvenlik sektörü ve uygulamalarının gerek ülkemiz gerekse de global olarak şeklen değiştirmekte olduğu ya da değişeceği nettir. Ama bence bunun çözümünü kıyaslamada değil kendi gerçeklerimiz içinde arayıp bulmalıyız.

Mayıs 2015 Güvenlik Yönetimi n 63


SEKTÖRDEN

MASS-CS 424 insa “MASS - CS 424 insan sağlığına zarar vermiyor”

MASS- "CS 424 Multirole Acoustic Stabilized System" insan sağılığına zarar vermeden kendinizi savunmanızı sağlıyor. Sistem denizde kullanıldığı gibi hassas bölge / tesis savunması ve toplumsal olaylarda da çözüm sunuyor. Sadece özel bir ses dalgası ile kendinizi savunabilirsiniz. SitepItalia firmasının İç Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Givonni MORELLI ve çözüm ortağı Berkin Mühendisliğin Genel Müdürü Yücel ATALAY ile dünyada bir ilk olan MASS-CS 424’ü konuştuk.

StepItalia hakkında bilgi alabilir miyiz?

StepItalia ileri elektronik sistemleriyle hizmet veren yaklaşık 40 yıllık bir İtalyan firması. Haberleşme, seyir sistemleri ve güvenlik sistemleri ilgi alanımız. İtalya ve diğer ülkelerdeki askeri güvenlik ve askeri sistemlerle çalışmaların yanında diğer sivil güvenlik uygulamalarında da çalışmaları olan bir firmayız. Deniz askeri sistemlerinde dünya üzerinde yaklaşık 230 asgari gemi Peru’dan İtalya’ya kadar dünya denizleri üzerinde dolaşmaktadır. MASS- CS 424 Multirole Acoustic Stabilized System denizde kullanılabildiği gibi aynı zamanda herhangi bir yapı, hassas bölge, tesis korunmasında rahatlıkla kullanılabilen çok fonksiyonlu bir savunma sistemidir. Bu sistem yaklaşık 3 kilometreye kadar çok net bir şekilde yaklaşan herhangi bir

64 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

objeyi ikaz edebilmenize olanak sağlar.

MASS- CS 424’ün özellikleri nelerdir? Hangi alanlarda kullanılıyor? Sistem 3 kilometreye kadar ±5° ses ışını içerisinde net bir şekilde mütecavizleri ikaz edebilmenizi sağlayabildiği gibi onun bir tehdit olarak tespit edilmesi durumunda savunma sistemi olarak kullanılmaya hazırdır. Üzerindeki kızılötesi kamerası ile gece/gündüz, gün ışığı kamerası ile gündüz hedefi otomatik takip edip gerektiğinde çok yüksek 156 desibele kadar bir ses ile mütecavizi inanılmaz şekilde rahatsız edip uzaklaştırabilirsiniz. Üzerindeki çok güçlü yaklaşık 12 milyon mumluk yönlendirilmiş 3500 m2 kadar aydınlatma yapabilen aydınlatma ışığıyla hedefi aydınlatabildiğiniz gibi stretoskopik olarak yaklaşıp saniyede 11 kere titreşimle gelen

kişinin oryantasyonunu bozup yönünü şaşırtabilir; gerekirse lazerle geçici körlük yapabilirsiniz. Yapılan bütün her şey ses ve görsel olarak kaydedildiği için sizin her zaman hukuki olarak da kaydınız mevcut olur. Sistem sabit bir yere konabildiği gibi stabilize bir sistem olduğu için araç üzerine konulup yolda da hedef üzerinde tutabilirsiniz. Yeni geliştirilen sistemin İtalyan deniz kuvvetleri tarafından kabulü yapılmış durumda. Hali hazırda örneğin Somali açıklarında korsanlıkla mücadele, Libya açıklarında ise insan kaçakçılığı ile mücadelede etkinlikle kullanılmaktadır. Sistem denizde kullanılabildiği gibi sınır savunma, karakol, hassas tesis, boru hattı, petrol hattı alanları korumada da etkinlikle kullanılabilmektedir. Üzerinize gelenleri tespit edip silah kullanmadan onları durdurabilirsiniz. Örneğin toplumsal olaylarda su ya da plastik mermi


kullanmadan protestocuları çok rahat bu sistemle durdurabiliyorsunuz. Islatmıyorsunuz plastik mermi ile yaralamıyorsunuz. Yücel ATALAY Sistem insan sağlığına zarar vermiyor. Herhangi hukuksal bir problem çıkarmayan tam bir savunma sistemi. Yüksek basınçla su kullanmadan ya da plastik mermi ile yaralamadan tehdidin bölgenize tecavüz etmesine müsaade etmeden durdurmak için ideal bir çözüm. Örneğin üzerinize geliyor. Köylü mü terörist mi? Sistem çok uzak mesafeden hedefin bertaraf edilmesini sağlıyor. Çok özel bir ses sistemi var. Givonni MORELLİ MASS-CS 424’ün çok özel bir hoparlör sistemi var. Artı eksi beş derece (±5° ) sadece hedefin duyabileceği şekilde bir akustik sistemdir. Ses sadece hedefe yönlendiriliyor.

Givonni MORELLI / Stepitalia İç Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı

Yücel ATALAY / Berkin Mühendislik Genel Müdürü

S an

Daha yakına gelirse lazer göz alıcı ile geçici körlük yaratabiliyorsunuz. Sistem gelen tehdittin sürekli olarak mesafesini ölçüp ona göre güç uyguluyor. Hedefi takip etmeyeceği zaman sistem kendini kapatıp korumaya alıyor. Hedefi takip edeceği zaman stabilize olarak kalkıp hedefi takip edebiliyor. Örneğin kargo gemilerinde, tankerlerde silah kullanmadan onların korsanlık bölgelerinde çok rahat savunmasını sağlayabilirsiniz.

Sitep Italia hangi alanlarda faaliyet gösteriyor? Biz özellikle gemiler için seyir sistemleri uydu muhabere sistemleri ve güvenlik sistemleri üretiyoruz. Bugün Berkin Mühendislikle beraber Step firması Türk Deniz Kuvvetleri gemileri için sistem entegrasyon projesi imzaladı. Böylelikle bu gemilerin bütün elektronik sistemlerini entegrasyonunu yapacağız.

Toplumsal olaylarda su ya da plastik mermi kullanmadan protestocuları çok rahat bu sistemle durdurabiliyorsunuz.

Berkin mühendislik hakkında bilgi alabilir miyiz? Yücel ATALAY Biz Step Italia’nın çözüm ortağı olarak çalışıyoruz. Berkin mühendislik yaklaşık 1,5 yıl önce endüstriyel otomasyon üzerine kurulmuş olup, savunma sanayisindeki geçmişimiz dolayısıyla bir takım savunma projelerine de görev almaktayız. Savunma sanayine girmemiz Selah Tershanesi’nin kazanmış olduğu lojistik destek gemisi projesine elektronik harita sistemini sağlamakla başladı. Daha sonra görülen ihtiyaç üzerine çıkardığımız çözüm ile bahse konu askeri gemilerin seyir elektronik sistemlerinin tam entegrasyonu projesini çözüm ortağımız StepItalia ile beraber kazandık. Yeni bir firmayız ancak backgroundumuz çok eski. Yaklaşık savunma sanayinde 22 senelik bir geçmişimiz var. Daha önce milli gemi projesinde olsun,

Mayıs 2015 Güvenlik Yönetimi n 65


SEKTÖRDEN

Tehdit unsuru daha yakına gelirse lazer göz alıcı ile geçici körlük yaratabiliyorsunuz. Sistem gelen tehdittin sürekli olarak mesafesini ölçüp ona göre güç uyguluyor. Türkiye’nin denizaltı projelerinde olsun çalışmalarımız oldu. Yine aynı çalışmaları kendi firmamızda çözüm ortaklarımızla birlikte geçekleştirmeye devam ediyoruz. Örnek olarak bu projenin Türk Deniz Kuvvetleri’nin desteklenmesinde güzel bir çözüm ortaklığı olduğunu düşünüyorum.

Türkiye’deki savunma sektörüne ilişkin görüşleriniz nelerdir? Givonni MORELLİ Gerçekten tek kelimeyle inanılmaz. Yaklaşık 20 yıldır savunma sanayinde çalışıyorum. Benim gördüğüm Türkiye süreç içerisinde öncelikle ortaklıklarla savunma sanayisini başlatıp şu anda kendi teknolojinizi ihraç etme noktasına geldi. Ve standartlarınız çok yüksek, gerçekten etkileyici. Örnek olarak herhangi bir Türk savunma bürosunu ziyaret ettiğimde gerçekten ürünün kalitesi, personelin eğitimi, personelin yetkinliği ve program yönetimi açısından etkileyici ve işbirliği yapma açısından çok iyi bir ortam oluşturuyor. Örnek olarak biz

66 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

şimdi burada kendi ürettiğimiz teknolojiyi tranfer edeceğiz. Ama biliyorum ki bir zaman sonra bizde onlardan bir takım teknolojiler almak zorundayız.

Pazar açısından bakıldığında Türkiye’nin coğrafi konumu, mevcut siyasi süreçler, Ortadoğu bu tablo içerisinde savunma sanayinde Türkiye nerede duruyor? Türkiye bulunduğu yerde tam bir pilot ülke konumundadır. Gerçekten 1. sınıf ortaklıklar arasında görüyoruz. Avrupa ile çok yakın ilişkileri olduğu gibi aynı

zamanda Orta Asya ve Ortadoğu bölgesine de gerçekten büyük bir etkisi var. Büyük bir ülke, genç bir ülke, büyüyen bir ekonomisi var.

Sistemin diğer sistemlerle entegrasyonu var mı? Yücel ATALAY Tabi ki. Örnek olarak sistemde çok uzak mesafeden bir görüntü görüyorsunuz; bunu ne ile tespit edebilirsiniz radarla? Örneğin radar ile tespit edilen hedefe direk olarak yönlendirebiliyorsunuz sistemi. Diğer sistemlerle entegre olarak çalışıyor. Dilerseniz kayıtta alıyorsunuz.



ELEKTRONİK GÜVENLİK

Metrogarden AVM entegre güvenlik çözümü Yangın algılama, IP CCTV sistemi, seslendirme ve acil anons sistemlerinin kurulumu Ateksis tarafından yapılan Metrogarden Alışveriş Merkezi 4 Eylül tarihinde açıldı. Mustafa HACISALİHOĞLU/ Satış Koordinatörü ATEKSİS

A

teksis alışveriş merkezi projelerine 2013 yılında tamamlanan Axis AVM’den sonra, Suryapı ile sürdürülen iş ortaklığı Metrogarden AVM ile devam etti. Yangın algılama sistemi, IP CCTV sistemi, seslendirme ve acil anons sistemlerinin kurulumu yapılan Metrogarden Alışveriş Merkezi 4 Eylül tarihinde açıldı. 80.000 metre kare inşaat alanına kurulan ve yaklaşık 150 mağazayı barındıran bu alışveriş merkezi, içerisinde bulunan 10 salonlu sinema ve fitness merkezi ile çevredeki insanlar için

68 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

büyük olanaklar sağlamaktadır. Ayrıca yapımı süren Üsküdar-Ümraniye metro hattının tamamlanması ile bulunduğu konum itibariyle değerini de katlayacaktır. Projenin elektrik tarafını yüklenen Elist Mühendislik firmasıyla birlikte, Ateksis teknik personelleri yukarıda belirtilen zayıf akım sistemlerinin saha kurulumlarını ve devreye alımını tamamlamış bulunmaktadır. Tüm sistemlerin Bosch marka olarak kurulduğu ve entegrasyonun sağlandığı bu projenin yangın algılama sisteminde; 30 loop 2560 adres

kapasiteli ana panelin yanı sıra; LCW, MACFIT, Bimeks ve Defacto mağazalarının kendi panelleri bulunmaktadır. Tüm paneller arasında haberleşme sağlanmıştır. Ayrıca yangın algılama sistemi grafik izleme yazılımı ile izlenmekte ve kontrol edilmektedir. Alışveriş merkezinin güvenliği için tesis edilen IP tabanlı CCTV sisteminde; 121 adet kamera bulunmaktadır. Tüm giriş-çıkış noktaları, asansör girişleri, koridorlar, yemek alanı, teras ve otopark içi bu kameralar yardımıyla 24 saat izlenmektedir. Ayrıca alışveriş merkezi çevre-


sinde Bosch’un yeni teknolojisi gece performansı üst düzey olan Starlight serisi kameralarla dış güvenlik sağlanmaktadır. Güvenlik personelinin devamlı bulunduğu alanda tüm kameraların görüntülendiği bir izleme noktası oluşturulmuştur. Seslendirme ve acil anons sistemi; Bosch’un Plena serisinin kontrol ve genişleme ünitesi ile Bosch marka 1000W ve 480W amfilerle kurulmuştur. Sistem 30 zone olarak tasarlanmıştır. LC3 serisi hoparlör akustik hücreleriyle birlikte genel alanlarda tesis edilmiştir. Ayrıca projektör tipi LBC-3941 hoparlörler, kolon tipi hoparlör kullanımı uygun olan yerlerde kullanılmıştır. Mağaza içlerinde acil anons anında müzik yayınının kesilmesi için gerekli yangın modülleri bulunmaktadır. Bu sayede acil bir durumda müzik yayını devre dışı kalıp acil anons devreye girmektedir.

Metrogarden sosyal çekim merkezi oldu Metrogarden sıradan AVM mantığına farklı bir soluk getirdi. Projeyle ilgili görüştüğümüz Sur Yapı Mülk Yönetim Müdürü Namık Kemal ÖZARI sorularımızı şu şekilde yanıtladı:

Sur Yapı Metrogarden hangi tarihte faaliyete açıldı? AVM hakkında bilgi verebilir misiniz? Metrogarden geçtiğimiz eylül ayında hizmete girdi. Axis’ten sonra yine kendi bölgesinin ilk alışveriş merkezini hizmete açtık. Metrogarden; Çekmeköy, Sancaktepe ve Ümraniye’nin kesişme noktasında bulunuyor. 400 milyon dolar yatırım değerine sahip Metrogarden; 80 bin metre kare alana

inşa edildi. 147 mağazası, sinema salonları, spor salonu, kafe ve restoranların bulunduğu alışveriş merkezimiz kısa sürede bölge halkı tarafından benimsendi ve sosyal çekim merkezi haline geldi.

Sur Yapı Metrogarden’nın konseptinden söz eder misiniz? Metrogarden; şehir yaşamının içinde, ana yollar ve toplu taşıma ağlarına çok yakın bir konumda bulunuyor. Hedef kitlesi, sosyal ve sportif donanımlarıyla her yaş grubunun ihtiyaçlarına cevap verecek niteliklere sahip. Ulusal ve uluslararası markaların bulunduğu yarı açık formda bir alışveriş merkezidir. Ziyaretçilerimize hem açık hem de kapalı alanlarda alışveriş imkânı sunuyoruz. İstanbul’un eski çarşı kültürünün modern bir şekilde yorumladık. Sıradan AVM mantığının dışına çıkmaya çalıştık.

Avm’de uygulanan güvenlik sistemlerini anlatabilir misiniz? Alışveriş merkezindeki güvenlik ve seslendirme sistemleri ile ilgili olarak, alanında öncü firmalardan biri olan Ateksis ile işbirliği yaptık. Alışveriş merkezimiz; 7/24 CCTV kameralarla izleniyor. CE belgeli yangın söndürme cihazlarımız bulunuyor. Bütün kaçış yolları ve yangın merdivenleri elektrik kesildiğinde otomatik olarak devreye girecek aydınlatma sistemi ile aydınlatılıyor. Tüm kaçış yollarına kolaylıkla ulaşılmasını sağlanacak şekilde acil durum yönlendirmesi yapılıyor. Yangına karşı da yasalarda belirtilen tüm önlemleri almış durumdayız. Ses sistemlerimizi Ateksis firması kurdu. Yaptığımız çalışmada bugüne kadar iyi bir hizmet aldık ve almaya da devam ediyoruz.

Güvenlik sistemlerinde Bosch markasını tercih etmenizin nedeni nedir? Bosch Güvenlik Sistemleri’nin oldukça geniş bir ürün yelpazesi var. Güvenlik için ihtiyaç duyduğumuz tüm sistemleri karşılıyor.

Güvenlik tehditlerine karşı yeterli durumda olduğunuzu düşünüyor musunuz? Yasaların gerektirdiği tüm güvenlik tedbirlerini aldık. Güvenlik görevlilerimiz gün boyu hizmet veriyor. Alışveriş merkezinin güvenliği için tesis edilen IP tabanlı CCTV sisteminde kameralarımız bulunmaktadır ve bu kameralar yardımıyla 24 saat izlenmektedir. Yangın algılama sisteminde 30 loop 2560 adres kapasiteli ana panelin yanında; LCW, MACFIT, Bimeks ve Defacto mağazalarının kendi panelleri bulunmaktadır. Tüm paneller arasında haberleşme sağlanmıştır. Ayrıca yangın algılama sistemi grafik izleme yazılımı ile izlenmekte ve kontrol edilmektedir.

AVM projesinden beklentiniz nedir? Ümraniye, Sancaktepe ve Çekmeköy’ün odak noktasında yer alan Metrogarden Alışveriş Merkezi’nin bölge halkının ve çevre semtlerin gerek alışveriş gerekse sosyo kültürel yaşantısına büyük katkı sağlayacağına ve hayatlarını kolaylaştıracağına inanıyoruz. 2015 yılında ÜsküdarÜmraniye-Çekmeköy metrosunun açılmasıyla Necip Fazıl durağından direk ulaşım sağlanacak. Dolayısıyla kısa bir süre sonra sadece bulunduğu bölgeye değil çok daha geniş bir bölgeye hitap ederek Anadolu Yakası için önemli bir alışveriş ve yaşam merkezi olacağına inanıyoruz.

Mayıs 2015 Güvenlik Yönetimi n 69


ELEKTRONİK GÜVENLİK

Full D1 kayıt cihazı ile üstün güvenlik POS uygulamalarında kullanılabilen kayıt cihazı ile 4 farklı alanda, uygun protokoller ile gelen verileri toplayabilir ve kameralara kayıt yaptırabilirsiniz. Ali Özgün KUŞAKÇI / Teknik Destek Mühendisi TEKNOMAKS

izleme uygulamalarına izin verir. Ve üzerinde bulunan harici ekran çıkışı sayesinde; alarm durumunda veya normal izleme esnasında başka bir ekrandan, belirlediğiniz belli bir sayıda ki kamerayı takip edebilir. Böylece gözetim işleminin sürekliliğini koruyup, etkili güvenlik hizmeti verebilirsiniz.

8 Sata HDD ile üstün depolama alanı

A

nalog sistemlerin olmazsa olmazı DVR(Dijital Video Kayıt Cihazı) için geliştirdiği ürün ile Honeywell Black serisi, yüksek çözünürlüklü full D1 kayıt cihazı CADVR-16D sayesinde kullanıldığı her türlü alanda beğeni topluyor. CADVR-16D farklı farklı gözetim uygulamaları için yüksek kalitede ki görüntüleri H264 görüntü sıkıştırma algoritması kullanarak

70 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

sıkıştırıp normalden çok daha az yer kaplamasını sağlar. Kendi üzerinde Linux işletim sistemi olan bu cihaz 2U’luk boyutu ve aparatları ile rack kabine kolayca monte edilebilir. Bu kayıt cihazı ile 16 kanala kadar tüm analog video kaynakları ve alarm girişlerinde; canlı izleme, kaydetme, etkin kayıtları arama ve yayınlama gibi imkânı sunar. Üzerinde ki BNC(Kompozit), VGA ve HDMI çıkışları ile esnek canlı

POS uygulamalarında kullanılabilen kayıt cihazı ile 4 farklı alanda, uygun protokoller ile gelen verileri toplayabilir ve kameralara kayıt yaptırabilirsiniz. Loopthrough özelliği yani; cihazın üzerinde her kanal için bulunan kompozit çıkışlar sayesinde görüntüleri çoklayabilir ve bu görüntüleri başka kayıt cihazlarına taşıyabilirsiniz. Üzerine takılabilen 8 Sata HDD ile cihaz üstün bir depolama alanı sağlar. Böylece kayıtlar uzunca bir süre saklanabilir. Donanımsal olarak çok gelişmiş bu cihazın fonksiyonel oluşunun yanı sıra, yazılımsal ayrıcalıkları sayesinde de performansı daha başarılı hale getirilmiş. CADVR-CS yönetim yazlımı ile birçok aynı model kayıt cihazını ekleyebilir ve yönetebilirsiniz. Ekranda dilediğiniz gibi konfigürasyon yapıp canlı izleme özelliğini çok daha etkin kullanabilirsiniz. CADVR-16D; merkezi yönetim yazılımı, cihaz ara yüzü ve mobil cihazlar ile uzaktan izleme yapabilir.



BİLGİ GÜVENLİĞİ

Bilgi güvenliği efsaneleri Tüm kurumu bir şemsiye gibi örten bir güvenlik yazılımı olmadıkça veya tüm çalışanları bu şemsiyenin altında toplayan bir kurum politikası oluşturulmadıkça, en zayıf halkanın açtığı delikten zarar görmek kaçınılmaz oluyor. Füsun KOCAMAN

B

ilgi güvenliği konusunda bir sürü doğru bilinen yanlışlar, efsaneler var ve bu efsanelere olan güçlü inanış güvenlik zaaflarının daha da büyümesine yol açıyor. Yazımda, bu efsanelerden bazılarına değinip, bu yanlışların nelere yol açtığı ve neden inanç sistemimizden çıkarılmaları gerektiğini anlatacağım. İlk önce, bilgi güvenliği sağlama görevinin yalnızca bilgi teknolojileri departmanına, hatta çoğu zaman bu sorumluluk

72 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

üzerine “atılmış” bir kişiye ait olmadığını anlamamız gerekiyor. Bilgi güvenliği bir teknoloji meselesi olmaktan çok öte, bir strateji ve politika meselesidir. Nasıl ülke refahını sağlamak yalnızca hükümetlerin görevi olmayıp, tüm yurttaşların da iş ve sosyal yaşamlarında bu yönde adımlar atması gerekiyorsa, kurumların bilgilerinin güvenli bir şekilde saklanması ve paylaşılması için de yalnızca bilgi teknolojileri personeli değil; yönetim kurulu üyelerinden CEO’ya, muhasebe

müdüründen sekretere kadar her çalışanın katkıda bulunması gerekiyor. Kısaca, tüm kurumu bir şemsiye gibi örten bir güvenlik yazılımı olmadıkça veya tüm çalışanları bu şemsiyenin altında toplayan bir kurum politikası oluşturulmadıkça, en zayıf halkanın açtığı delikten zarar görmek kaçınılmaz oluyor. Çalışanların güvenlik açıklarına yol açmaları her zaman bilgisizlikten kaynaklanmayabilir. Bazen de bilgili personel, “kolayına geldiği için” güvenlik tedbirlerinin üzerinden


Füsun KOCAMAN

atlayarak işlem yapmayı seçebilir ya da “çok güvendiği kişilere” bu arka kapıları açabilir. Teknoloji bilgisi yeterli olmayan personelinizi eğitmeye harcadığınız kadar bir çabayı da, bu marifetli personelinizden keşfettikleri açıkları öğrenmek ve o kapıları derhal kapatmak için harcamalısınız. Keşfedilen açıkları kapatmak için gerekli yazılım/donanımlar sağlandığı ve çalışır hale getirildiğinde, her şeyin yeniden güvence altına alındığını sanmak da bir başka efsanedir. Bilgisayar korsanları hep aynı açıkları zorlayıp, sizin o açığı kapattığınızı görünce vazgeçen kişiler değiller ki…

Turnuvada kazanan bilgi teknolojileri Korsanlıkta prensip, en zahmetsiz yolu denemek, bu kapıdan girmek mümkün değilse bir üst seviyeye çıkmak, o da olmazsa daha üst... Yani işin özünde vaz- geçmek yok, tam tersine ne kadar sıkı korunuyorsa bir sistem onlar için daha cazip hale gelir ve sonunda kazanacakları şöhret de o oranda büyük olur. Daha önceki sayılardaki yazılarımda bahsetmiştim, korsanların önemli bir kısmının amacı sizden bir şey çalmak değil,

sizin bileğinizi bükmek... Bunu bir spor karşılaşması gibi düşünün; siz yeni taktikler ortaya koydukça onlar da kendilerini geliştiriyorlar, amaç sizi mağlup etmek. Bu turnuvada kazanan bilgi teknolojileri oluyor; inanılmaz hızda akıl almaz gelişmeler kaydediliyor ama kurumlar için durumlar o kadar da iç açıcı değil. Sürekli maliyet yükseliyor; hem teknoloji satın alma konusunda hem de yetişmiş personel istihdam etmek konusunda. Bu maliyetten kaçınmaya neden olan efsaneler ise birden fazla. Başta küçük ve orta ölçekli işletmeler olmak üzere birçok şirket yöneticisi; şirketinin korsanlar için çekici bir hedef olmadığı görüşünde. Oysa bu mütevazi görüş aslında sadece naif bir hata; zira küçük ve orta ölçekli şirketler korsanların özellikle tercih ettikleri yapılar çünkü korunma kalkanları en basit, en zayıf olanlar. Bu tercih edilmeyecekleri konusundaki yanlış kanının yaygınlaşmasındaki en büyük etken de; aslında bu küçük şirketlerin çoğu zaman bir saldırıya uğradıklarını fark etmemeleri ya da genel olarak tüm ağlarda zayıf noktaları tespit etmek için dolaştırılan kötü niyetli yazılımları tanımamaları ve onları kimin sürdüğünü bilmemeleri. Yapılan araştırmalar, 10 şirketten 8’inin bir yılda en az bir kez saldırıya uğradığını, toplam saldırılar şirket sayısına oranlandığında, şirket başına yılda 135 saldırı düştüğünü gösteriyor. Üstelik saldırıya uğrayan şirket-

lerin büyük çoğunluğunun, saldırı gerçekleştikten sonra kontrolü tümden yitirmek endişesiyle durumu polise bildirmediği biliniyor. Sanılıyor ki, polis gelecek her şeye el koyacak, bilgisayarları alıp gidecek, şirketi tepeden tırnağa incelemeye alacak ve bu noktadan sonra ne yapılması gerektiğini şirket yöneticilerine dikte edecek. Peki ya korsan, şirketin kontrolünü ele geçirmedi mi zaten? Bilgi güvenliği sistemleri ve personeline yatırım yapma konusunda isteksiz davranmaya neden olan diğer efsane de, sigorta şirketlerinin siber saldırılardan doğacak zararları karşılayacağı yanılgısıyla ortaya çıkıyor. Ancak, sigorta açısından bakıldığında durum o kadar da net değil; bazı siber riskler sigorta kapsamına girerken bazıları girmiyor. Bu konuda yeterli güvenceye sahip olabilmek için, kurumların siber risklerini doğru belirleyip bunları kapsayacak şekilde poliçelerin üretilmesi gerekiyor. İngiliz hükümeti tarafından yapılan bir araştırma, siber risklere karşı sigortalı olduklarını “varsayan” şirketlerden yalnızca %10 unun gerçekten siber saldırıları kapsayan bir sigorta poliçesine sahip olduklarını ortaya çıkardı.

Ulusal güvenlik stratejisine bel bağlamak Yine aynı bağlamda, üçüncü bir efsaneye değinebiliriz: Ulusal gü-

Bilgi güvenliği sistemleri ve personeline yatırım yapma konusunda isteksiz davranmaya neden olan diğer efsane de, sigorta şirketlerinin siber saldırılardan doğacak zararları karşılayacağı yanılgısıyla ortaya çıkıyor. Eylül 2014 Güvenlik Yönetimi n 73


BİLGİ GÜVENLİĞİ

venlik stratejisine bel bağlamak. Ulusal çapta bilgi paylaşıyorsak, ulusal çaplı bir koruma kalkanı da mevcuttur mutlaka diye varsaymak, kendi hedeflerimizi, performans kriterlerimizi ve gelişen politikalarımızı içerecek birleşik bir stratejiyi gerektirir ki, ülke yönetimlerinin böyle bir misyonu yoktur. Şirketleri siber saldırılara karşı tedbir almaları konusunda sürekli uyaran hükümetlerin de bu saldırılardan nasiplerini aldıklarını biliyoruz. Birçok kurum, bilgi paylaşımını değerli bir girişim olarak kabul eder ve bu konuda adımlar atar ama bu yola operasyonel hedefleri belirlemeden girmek, getirisinden çok götürüsü

olan bir hatadır. Diğer şirketler ve devlet kurumlarıyla, nihai amacı belirlemeden yığınlar halinde bilgi paylaşmak siber tehlikelere davetiye çıkarır. Kurumlar önce, bilgi paylaşımından bekledikleri yararları ve bu yararı sağlayacak asgari bilgi hacmini belirlemeli, bu paylaşımdan doğacak siber riskleri tanımladıktan ve tedbir aldıktan sonra bilgi otobanlarında yola çıkmalıdır. Hele paylaştığınız bilgiler, başkalarına –örneğin müşterilerinize- ait ise, yasal sorunlar da gündeme gelebilmektedir. Büyük şirketlerin başını yakan efsane ise “yıkılmaz” oldukları yanılgısına düşmeleri. Tüm riskleri ortadan kaldırabilmek keşke mümkün olsaydı, ama

Yapılan araştırmalar, 10 şirketten 8’inin bir yılda en az bir kez saldırıya uğradığını, toplam saldırılar şirket sayısına oranlandığında, şirket başına yılda 135 saldırı düştüğünü gösteriyor. 74 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

değil! Kesin olan bir şey var ki, tüm güvenlik yazılımları, şifreleme sistemleri, spam filtreleri, vb. gibi tedbirlerin tamamı –getirdikleri yüksek maliyet göze alınsa bile - bir araya geldiklerinde dahi, mutlak güvenlik sağlamak mümkün olmuyor. Siber güvenlik endüstrisinin bize öğrettiği en temel gerçek, yüksek güvenlik seviyesine ulaşmak yönünde en etkili yaklaşımın, açıkların sızıntı olmadan önce erken tespiti, hızlı bir şekilde ortadan kaldırılması ve riski en aza indirgeme çabaları üzerine yoğunlaşmak şeklinde olduğu. Oysa olası her senaryoya karşı değil, kurumun yaşadığı deneyimlerin süzgecinden geçirilmiş bir risk profiline odaklanmak “önleme, tespit etme ve tepki verme” konularında çok daha etkili bir yöntem, üstelik çok daha ekonomik bir uygulama şekli olarak karşımıza çıkıyor. Unutmamalıyız ki, başarıya ulaşan saldırılar korsanın binlerce başarısız girişimden sonra gerçekleşiyor. Fiziksel güvenlik konusunda bu dinamik asla kabul edilemez olsa da, siber dünyada durum çok farklı gelişiyor: korsan da, bilgi güvenlik sorumlusu da aynı başarısız girişimleri izleyerek başarıya ulaşıyor. Yukarıda sıralamaya çalıştığım efsaneler, bilgi güvenliği probleminin giderek büyümesi ve bilgi güvenliği endüstrisinin problemleri çözmekte giderek daha yetersiz kalmasının en temel nedenleri. Bizler de kendimizi bu efsanelerden –belki de hurafeler demeliyim- kurtarıp; bilgi güvenliği işini kurumumuzun tüm bileşenleriyle birlikte işleyecek şekilde ve titizlikle ele almaz, zaaflarımızı hızlı fark edip aynı hızla tepki verecek bir yapı oluşturmaz isek, hiçbir yazılım bizi kararlı bir korsanın oltasından kurtaramaz.



GÜVENLİK HİZMETİ

METPROM Projesi tamamlandı “Deniz Ulaştırma Güvenliğinin Stratejik Önemi’’ konulu konferans ve METPROM Projesi final toplantısı; Piri Reis Üniversitesi, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı MARSEC COE, GÜSOD ve METPROM Proje ortaklarının katılımı ile 22 Nisan 2015 tarihinde Piri Reis Üniversitesi’nde gerçekleştirildi.

“D

eniz Ulaştırma Güvenliğinin Stratejik Önemi’’ konulu konferans ve METPROM (Modular Enhanced Training Programme for European Maritime Security Personnel 2012-1-TR1LEO005-35121) Projesi final toplantısı; Piri Reis Üniversitesi, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı MARSEC COE (Maritime Security Center of Excellence-Çok Uluslu Deniz Güvenliği Mükemmeliyet Merkezi) ve GÜSOD işbirliği ile Piri Reis Üniversitesi’nde gerçekleştirildi. Organizasyona Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Özel Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği (GÜSOD), METPROM Projesinin proje ortakları olan STC Group (Hollanda), University of Borås (İsveç), University of Wismar (Almanya), World Maritime University (İsveç), Türkiye Liman İşletmecileri Derneği, yerli ve yabancı akademisyenler ile Piri Reis Üniversitesi öğrencileri katıldı. Toplantıda açılış konuşmasını Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oral ERDOĞAN yaptı. Erdoğan; MARSEC COE ile müştereken gerçekleştirilen konferans ile deniz ulaştırmasının etkin ve verimli

76 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

olarak sürdürülmesi açısından büyük önem taşıyan ve IMO’nun da öncelikli hedefleri arasında olan denizlerde güvenliğinin sağlanması konusunda tüm paydaşların katılımı sayesinde önemli bir girişimi başlattıklarını söyledi. Ve bu çalışmaların akademik işbirliği kapsamında önümüzdeki dönemlerde de sürdürülmesi için her türlü desteğin verilmesine devam edeceklerini ifade etti. Çok Uluslu Deniz Güvenliği Mükemmeliyet Merkezi, MARSEC COE Direktörü Tuğamiral Cihat

YAYCI deniz ulaştırmasının etkin ve verimli olarak sürdürülmesinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın faaliyetlerine değindi. Kısa süreli geçici önlemlerin yeterli olmayacağının altını çizen Yaycı; bu konularda ilgili tüm kurumların iştiraki ile yapılacak akademik ağırlıklı çalışmalarla sorunların kökten çözümüne imkân sağlayacak yenilikçi yaklaşımların önem taşıdığını vurguladı. Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği (GÜSOD) Yönetim Kurulu Başkanı Murat KÖSEREİSOĞLU konuşma-


sında GÜSOD’un Confederation of European Seccurity Services (CoESS) üyelik sürecini anlattı. KÖSEREİSOĞLU; ülkemizin çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşma yolunda ve Avrupa Birliği üyelik sürecinde ulusal programlarını ve yapısal düzenlemelerini Avrupa Birliği müktesebatı ile uyumlu hale getirme çalışmalarını sürdürürken özel güvenlik sektör taraflarının da Avrupa Birliği ülkeleri güvenlik programlarında yer alan özel güvenlik faaliyetlerini yakinen izleme ve sektör standartları konusunda adımlar atma ve bu alanda Avrupa Birliği ülkeleri ile uyumu sağlama zorunluluğuna işaret etmiştir. KÖSEREİSOĞLU; GÜSOD ’un proje ortağı olduğu METPROM (Modular Enhanced Training Programme for European Maritime Security) projesi hakkında özet bilgi vererek, projenin asıl amacının artan dünya ticaretinin deniz limanlarında gemi trafiğinin oluşturduğu karmaşık ve iç içe geçmiş güvenlik ihtiyaçlarını gidermeğe yönelik olarak deniz limanlarında görev alacak güvenlik personelinin eğitimlerinin simülasyon tabanlı modüllerle gerçekleştirmek olduğunu, bu bağlamda Avrupa Birliği standartlarını liman

Dünya ticaretinin %90’dan fazlasının gerçekleştiği limanlarda gemi trafiği yoğunluğu nedeniyle giderek daha karmaşık hale gelen operasyonlardan doğan güvenlik açıkları giderilmeye çalışılacaktır. güvenlik programlarına ISPS Code ile uyumlu olarak yerleştirmenin mümkün olabileceğini belirtmiştir. Murat KÖSEREİSOĞLU GÜSOD olarak CoESS bünyesindeki çalışma komitelerinde aktif görevler üstlenmeğe devam edeceklerini ayrıca Avrupa Birliği standartları kapsamında CEN/TC 417 Komitesindeki (Maritime and Port Security Services ) çalışmalara katılmağa devam edeceklerini ifade etti.

Proje hedeflerine ulaştı Öğleden sonraki çalıştayda METPROM Projesinin (Modular Enhanced Training Programme for European Maritime Security Personnel 2012-1-TR1-LEO005-35121) planlı tüm hedeflerine ulaşmış olarak tamamlandığı ifade edilmiştir. 1 Aralık 2012 tarihinde uygulanma-

sına başlanan proje hakkında; proje koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Taner ALBAYRAK tarafından özet olarak bilgi sunulmuş ve ISPS Code uygulaması kapsamında liman güvenliğinden sorumlu olan özel güvenlik personelinin eğitim seviyelerinin artırılması, bununla ilgili eğitim modüllerinin, simülasyon ve uzaktan eğitim programlarının geliştirilmesinin önemini vurgulanmıştır. ALBAYRAK “Proje amaç ve hedefleri açısından, gerek Avrupa Birliği ve gerek IMO’nun deniz ulaştırma güvenliği kapsamındaki temel öncelikleri ile tamamen örtüşmektedir” dedi. Albayrak; bu kapsamda Avrupa Birliği politikaları arasında yer alan liman güvenliği konusunun kamu güvenlik görevlilerinden özel güvenlik teşkilatlarına aktarılmasının hızlandırılmasına da katkı sağlan-

Mayıs 2015 Güvenlik Yönetimi n 77


GÜVENLİK HİZMETİ

mış olacağını belirtti. Projenin uygulama özellikleri açısından YÖK’ün öncelikli konuları arasında olan; üniversite, sanayi, sivil toplum işbirliği konusunda da Piri Reis Üniversitesi için önemli bir girişim olma özelliği taşımakta olduğuna vurgu yaptı. Sonuç olarak; METPROM projesinin asıl amacının, deniz limanlarında görev alacak güvenlik personeline güvenlik eğitimi verilmesi ve bu eğitimde simülasyon tabanlı modüllerle hali hazırda geliştirilmiş olan yeniliğin transfer edilmesi olduğu belirtilmiştir. Böylece, dünya ticaretinin %90’dan fazlasının gerçekleştiği limanlarda gemi trafiği yoğunluğu nedeniyle giderek daha karmaşık hale gelen operasyonlardan doğan güvenlik açıkları giderilmeye çalışılacaktır. Projenin ikinci amacı ise, Avrupa Birliği çapındaki farklı uygulamaların, standart ve uyumlu hale getirilmiş eğitim programları vasıtasıyla üye ülkelerdeki liman güvenliği yöntemlerine transfer etmektir. Projenin tam anlamıyla bu amaçlara ulaşması halinde aşağıda belirtilen hedefler de başarılmış olacaktır. Tüm Avrupa Birliği üye ülkelerinde çalışabilecek kalifiye eğitimciler yetiştirilecek,

78 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

ISPS Code ile uyumlu liman tesislerinde görev yapan eğitimli liman güvenlik personeli olacak, Avrupa Birliği liman güvenliği ve geliştirilmiş liman güvenliği standartlarında uygunluk sağlanacaktır. METPROM eğitim dokümanın hazırlanması için proje ortakları tarafından müştereken belirlenen eğitim alanlarında, ortakların uzmanlık alanlarına göre paylaşılan konularda kapsamlı çalışmalar yürütülmüş ve sonuçlar tüm ortaklar tarafından yapılan proje toplantılarında değerlendirilerek doküman nihai hale getirilmiştir. Sonra ki aşamada ise programın uzaktan eğitim (e-learning) yöntemi ile daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamak üzere eğitim modüllerinin ve LMS sisteminin hazırlanmasına başlanmış ve sistem modüllerinin uzaktan

eğitime imkân sağlayacak şekilde 2015 Ocak ayı sonunda tamamlanmıştır. Şubat 2015 ve Mart 2015 aylarında geniş bir pilot grup üzerinde yapılan deneme eğitimlerinde eğitim modüllerinin ekinliği test edilmiştir. Eğitim modülleri uzaktan eğitim sistemi vasıtasıyla tüm kullanıcıların ücretsiz olarak kullanımına açık olacaktır. Avrupa Birliği standartlarına ve terminolojisine uygunluk açısından İngilizce olarak hazırlanan eğitim dokümanı ayrıca GÜSOD tarafından Türkçeye çevirisi yapılarak kullanıcıların istifadesine sunulmuştur. Özel Güvenlik Federasyon Başkanı Oryal ÜNVER eğitim modülleri uzaktan eğitim sisteminin; tüm kullanıcılar için İngilizce versiyonunun ücretsiz olarak kullanımına açık olacağını ifade etmiştir. METPROM projesinin; bugüne kadar birçok ulusal ve uluslararası konferansın yanı sıra, T.O.B.B Özel Güvenlik Hizmetleri Sektör Meclisi toplantılarında, GÜSOD ve ÖGF ve GESİDER (Güvenlik Endüstrisi Sanayicileri ve İşadamları Derneği) toplantılarında ve web sayfalarında, 30 Eylül -2 Ekim 2013 tarihlerinde Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen IFSEC İSTANBUL Güvenlik ve Yangın Fuarı’nda, Kanal D 32. Gün programında ve CNN Türk gibi televizyonlar da tanıtımı yapılmış ve proje büyük ilgi ile karşılanmıştır.

Projenin ikinci amacı ise, Avrupa Birliği çapındaki farklı uygulamaların, standart ve uyumlu hale getirilmiş eğitim programları vasıtasıyla üye ülkelerdeki liman güvenliği yöntemlerine transfer etmektir.



GÜVENLİK HİZMETİ

5. Avrupa Özel Güvenlik Zirvesi yapıldı Avrupa genelinde özel güvenlik güvenilir insanlarla yürütülen profesyonel bir hizmettir. Özel güvenlik şirketleri; kaliteye, personel seçimine, eğitimine, denetimine ve çalışanlarının çalışma koşullarının iyileştirilmesine önemli yatırımlar yapmıştır.

80 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015


İ

lki 2008 yılında Paris’te yapılan ve müteakiben sırası ile Stockholm, Brussels ve Madrid’te icra edilen Avrupa Özel Güvenlik Zirvesi’nin beşincisi Confederation of European Security Services (CoESS) koordinatörlüğünde ve Almanya Özel Güvenlik Endüstrisi Topluluğu (BDSW- Association of German Private Security Industry) ev sahipliğinde 23 Nisan 2015 günü Almanya’nın Başkenti Berlin’de gerçekleştirilmiştir. Zirveye Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği’ni(GÜSOD) temsilen Levent GÜLER, Beri KORONYO ve Mustafa ALTUN katılmıştır. Zirvede hazırlanan 5. Beyaz Kitap’ın tanıtımı yapılmış; bu kapsamda Avrupa’da yeni kurulacak bir özel güvenlik şirketinin hangi özelliklere sahip olması gerektiği konusu takdim edilmiştir. Bu şirketlerin; müşterinin değişen taleplerine, toplumun demografik ve teknolojik yapıdaki değişimlerine uygun davranan ve aynı zamanda teknoloji ile hizmeti entegre eden bir yapıda olması gerektiği vurgulanmıştır. Zirvede vurgulanan hususlar, genel değerlendirmeler ve ulaşılan sonuçlar aşağıda sunulmuştur. Sofistike suçlar kapsamında değerlendirilen özelinde bir beyaz yaka aktivitesi olan siber suçlar veya endüstriyel espiyonaj Almanya’da ve tüm Avrupa’da tırmanmaktadır. Bu trend Avrupa güvenlik endüstrisinin insan yoğun yapıdan; personel ve teknolojinin beraber kullanıldığı bir yapıya doğru dönüştüğünü göstermektedir. Bu zirvenin amacı bu yeni yapının Avrupa’da ve Almanya pazarında yol açacağı ekonomik ve hukuki boyutların

ortaya konmasına zemin hazırlanmasıdır. Özel güvenlik endüstrisi son 20 yılda belirgin bir şekilde özel sektör güvenliğini sağlayan bir yapıdan kamusal alanda da güvenlik sağlayan bir yapıya ya da kamu güvenliğine destek veren bir yapıya dönüşmüştür. Günümüzde güvenlik şirketleri hem özel hem de kamusal alanlarda toplum ve de bireyler tarafından da oldukça yüksek düzeyde kabul görmüş olan birçok farklı görevler yapmaktadır. Bu görevler nokta görevinden özel eğitilmiş personel tarafından gerçekleştirilen çok fonksiyonlu ve farklı dilleri konuşabilen insanların yaptığı çok geniş bir yelpazeye sahiptir.

Avrupa’da özel güvenlik Günümüzde Avrupa genelinde özel güvenlik güvenilir insanlarla yürütülen profesyonel bir hizmettir. Özel güvenlik şirketleri; kaliteye, personel seçimine, eğitimine, denetimine ve çalışanlarının çalışma koşullarının iyileştirilmesine önemli yatırımlar yapmıştır. Hatta müşterileri için en değerli güvenlik hizmetini nasıl alabileceklerine dair bir rehber de hazırlatmışlardır. Bu rehber müşterilerine karşılaşabilecekleri risk ve tehditler hakkında bilgi sunmaktadır. Güvenlik şirketleri artık klasik koruma güvenliğinden gemi ve liman güvenliği,

hava limanı güvenliği gibi kritik altyapıların korunması gibi, elektronik gözetleme, uzaktan izleme ve siber-koruma gibi konularda uzmanlaşmaktadır. Bu günün güvenlik anlayışı; Avrupa’da güvenlik endüstrisine ve onun paydaşlarına bir seri meydan okumayla birlikte özel alan ve kamusal alan güvenliğinde birçok da fırsat yaratmaktadır. Zorluk ve karmaşıklık derecesi gittikçe artan bir hal alan terör saldırılardan beyaz yaka suçlarına kadar tüm suçlar güvenlik endüstrisinin üst düzeyde uzmanlaşmasını, insani yeteneklerle sofistike teknolojilerin entegre edildiği çözümler önermesini ve iyi motive edilmiş ve eğitilmiş çalışanlar istihdam edilmesini dikte etmektedir. Kamu ve özel güvenlik işbirliği (Public Private Partnership- PPP) artık bir realitedir ve özel güvenlik endüstrisi artık hükümet kurumlarından nükleer santrallere, havalimanlarına, ulaşım merkezlerinden deniz limanlarına kadar çok geniş bir yelpazede kamu müşterilerine hizmet sunmaktadır. Bu noktada tartışılması gereken konu kamu güvenliğinde özel sektörün bir rolü olup olmamasından ziyade, vatandaşları ve mallarını koruma konusunda kamu güvenliğini hangi noktaya kadar destekleyebileceğimiz konusudur.

Özel güvenlik endüstrisi son 20 yılda belirgin bir şekilde özel sektör güvenliğini sağlayan bir yapıdan kamusal alanda da güvenlik sağlayan bir yapıya ya da kamu güvenliğine destek veren bir yapıya dönüşmüştür.

Mayıs 2015 Güvenlik Yönetimi n 81


GÜVENLİK HİZMETİ

8. Türkiye Sektörel Ekonomi Şurası Ankara’da yapıldı Başbakan ve ilgili bakanların iştirak ettiği şurada; T.O.B.B bünyesinde çalışmalarını sürdüren Türkiye Özel Güvenlik Hizmetleri Meclisi adına, sektör meclis başkanı Hasan Gazi ÖZER özel güvenlik sektörünün sorunlarını ve çözüm önerilerini beş başlık altında takdim etti.

2

1 Nisan 2015 tarihinde Ankara’da T.O.B.B. de düzenlenen 8. Türkiye Sektörel Ekonomi Şurası’nda, ülke genelinde faaliyette bulunan 60 farklı sektörün sorunları değerlendirildi. Başbakan ve ilgili bakanların iştirak ettiği şurada; T.O.B.B bünyesinde çalışmalarını sürdüren Türkiye Özel Güvenlik Hizmetleri Meclisi adına, sektör meclis başkanı Hasan Gazi ÖZER özel güvenlik sektörünün sorun-

82 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

larını ve çözüm önerilerini beş başlık altında takdim etti.

Sorun 1 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’un 21. maddesinin Kanun’un gerekçesine uygun olmaması.

Açıklama 5188 sayılı Kanun’un 21. maddesi mali sorumluluk sigortası ile ilgilidir. Ancak bu madde özel güvenlik görevlilerinin görev

esnasında üçüncü kişilere verecekleri zararların tazminini düzenlemektedir. Özel güvenlik personelinin çalıştığı şirket, özel güvenlik hizmeti satın alan şirket ve özel güvenlik personelinin kendisi sigorta kapsamı dışındadır. Bu haliyle mali so¬rumluluk sigortası sadece üçüncü şahıslara yöneliktir. ABD ve Avrupa’da sigorta konusunda yapılan yasal düzenlemeler tüm tarafları kapsamaktadır.


Teknoloji Bakanlığı, TSE

Sorun 3 6331 sayılı İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kanunu’nda yer alan “iş kazası” tanımı.

Açıklama Özel güvenlik görevlileri kamu kolluk kuvvetlerinin olmadığı alanlarda, kolluk kuvvetleri gelene kadar kolluk kuvveti yetkilerini kanunen kullanmaktadırlar. Silahlı saldırı, terör, gasp ve hırsızlık gibi amaçlarla vuku bulan ölümlü hadiseler sonucunda bu durum iş kazası olarak nitelenmektedir.

Çözüm önerisi 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’un 21. maddesi, ABD ve Avrupa’da olduğu gibi, tüm tarafları kapsayacak şekilde düzenlenmelidir.

İlgili kurumlar İçişleri Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

Sorun 2 Elektronik güvenlik sistemleri konusundaki standart boşluğu

Açıklama Elektronik güvenlik sistemlerinin ithalatında ve yurtiçi üretiminde herhangi bir standart bulunmamaktadır.

Çözüm önerisi İthalat rejiminde standart ve kalitenin sağlanması amacıyla kanuni düzenleme sektör sürecin içine dâhil edilerek yapılmalı ve kriterler belirlenmeli, yurtiçi üretimi sağlamaya yönelik teşvik verilmelidir.

İlgili kurumlar İçişleri Bakanlığı, Bilim Sanayi ve

tehlikeli işler statüsü kapsamına alınmalı, yıpranma süreleri tanımlanmalı ve özlük hakları ile diğer hususlar ayrıca belirlenmelidir. Denizcilik İş Kanunu, Basın İş Kanunu gibi Özel Güvenlik İş Kanunu hazırlanarak hayata geçirilmelidir.

İlgili kurumlar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı

Sorun 5 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’un ihtiyacı karşılamaması.

Çözüm önerisi

Açıklama

6331 Sayılı Kanun’da düzenleme yapılarak silahlı saldırı, terör, gasp ve hırsızlık gibi hadiseler sonucunda oluşan durum “iş kazası” tanımından çıkarılmalıdır.

Türkiye’de toplumsal ve sektörel yaşam çok hızlı bir değişim süreci yaşamakta ve bu deği¬şim yeni ihtiyaçlar ile beraberinde yeni sorunları ortaya çıkarmaktadır. 2004 yılında yürürlüğe giren 5188 Sayılı Kanun bu gelişmeye uyum sağlayamamakta ve ihtiyaçları karşılamakta ye¬tersiz kalmaktadır.

İlgili kurumlar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı

Sorun 4 Özel güvenlik görevlilerinin hukuki statüsünün bulunmaması.

Çözüm önerisi

Özel güvenlik görevlileri halen 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi olarak çalışmakta ve ilgili kanun özel güvenlik sektörü için yetersiz kalmaktadır.

5188 Sayılı Kanun, günümüzde karşılaşılan sorunların çözümüne ve özel güvenlik hizmet üreticileri ile bu hizmetten yararlanan tüketicilerin (bireyler, özel sektör, kamu sektörü) ihtiyaçlarını karşılamasına olanak sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir.

Çözüm önerisi

İlgili kurumlar

Silahlı ve silahsız çalışan güvenlik görevlileri, işin konusu gereği

İçişleri Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

Açıklama

Türkiye’de mali so¬rumluluk sigortası sadece üçüncü şahıslara yöneliktir. ABD ve Avrupa’da sigorta konusunda yapılan yasal düzenlemeler tüm tarafları kapsamaktadır. Mayıs 2015 Güvenlik Yönetimi n 83


GÜVENLİK HİZMETİ

Özel Güvenlik Federasyonu Olağan Genel Kurulu yapıldı Özel Güvenlik Federasyonu Olağan Genel Kurulu’nda yapılan seçimler sonrası Özel Güvenlik Federasyonu; yeniden seçilen Oryal ÜNVER başkanlığında ve rehberliğinde yeni hedeflere doğru tekrar yelken açma kararı aldı.

Ö

zel güvenlik sektörünün gelişim sürecine katkı sağlamak maksadıyla 2011 yılında kurulan ve hizmette dördüncü yılını tamamlayan Özel Güvenlik Federasyonu’nun olağan genel kurul toplantısı 20 Nisan 2015 tarihinde İstanbul’da icra edildi. Olağan genel kurulda; federasyona üye dernek başkanları ve genel kurul üyeleri yeni dönem faaliyetleri için yönetim kuruluna desteklerinin artarak devam edeceğini ifade ettiler. Yapılan seçimler sonrası Özel Güvenlik Federasyonu; yeniden seçilen Oryal ÜNVER başkanlığında ve rehberliğinde yeni hedeflere doğru tekrar yelken açma kararı aldı. Olağan genel kuruldaki konuşmasında ÜNVER Özel Güvenlik Federasyonu’nun en önemli amacının; özel güvenlik sektörünün vizyonunu oluşturmak olduğunu söyledi. Bu bağlamda; kısır çekişmelerden ve menfaat odaklı yaklaşımlardan uzak kalarak sektörün, özel güvenlik şirketlerinin ve çalışanlarının kamuoyunda, devlet kurum ve kuruluşları ile Emniyet

84 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

Genel Müdürlüğü nezdinde, hak ettikleri itibarı görmelerini hedefledikleri ifade etti. Türkiye’deki özel güvenlik sektörünün; dinamik piyasa yapısı, çalışan sayılarının hızla artması nedeniyle istihdam politikalarının yeniden değerlendirilmesi ihtiyaçları, teknolojik gelişmeler ve ülkemizde de dünyada olduğu gibi güvenlik yaklaşımında meydana gelen değişim ve gelişmeler nedeniyle artık Özel Güvenlik Federasyonu’na daha fazla görevler düştüğü konusunda tüm genel kurul üyeleri ortak bir noktada birleştiler. Genel kurul toplantısı sonunda 20152017 döneminde de Özel Güvenlik Federasyonu’nun; Sektör standartlarının oluşturulması, Avrupa Birliği ülkelerindeki uygulamalara paralel hareket edilmesi çalışmalarının yapılması, Kamu ile ilişkilerde yeni yaklaşımların ortaya konulması, Eğitim konularında yeniden yapılandırma ihtiyaçları ve bu kapsamda özel güvenliğin alt alanlarında ihti-

saslaşmaya yönelik eğitim modellerini geliştirilmesi, Mevcut yasa ve yönetmeliğin günümüz şartlarına uygun olarak revize edilmesi çalışmalarına devam edilmesi, Çalışanların hakları ile memnuniyetlerinin sağlanması konusunda çalışma yapılması faaliyetlerine devam edilmesi, Emniyet Genel Müdürlüğü, diğer kamu ve kuruluşları, üniversiteler ve bu alandaki diğer sivil toplum örgütleri ile ahenkli ve koordineli çalışma faaliyetlerine devam edilmesi, Sektörde faaliyet gösteren tarafların mümkün olduğunca birlik beraberlik halinde hareket etmelerinin sağlanması için dün olduğu gibi bu günde çalışmalarını kararlılıkla sürdürülmesi kararlaştırıldı. Özel Güvenlik Federasyonu yönetim kurulu başkanı; olağan genel kurul üyelerine teşekkür ederek yeni dönemde yönetim, denetim, disiplin ve etik kurulda görev alacak asıl ve yedek üyelere başarı dileklerini iletti.



GÜVENLİK HİZMETİ

Güvenlik Endüstrisi Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (GESİDER) ÖGTM sadece çalışanlar penceresinden değil tüm tarafların penceresinden bakarak özel güvenlik sektörünün ihtiyaçlarına cevap verebilecek ve tüm tarafları memnun edecek yeniliklerin yapılabilmesi için gerekli girişimleri ve adımları atmıştır.

T

arihçe

GESİDER Güvenlik Endüstrisi Sanayicileri ve İşadamları Derneği, Türkiye’nin önde gelen, endüstriyel elektronik ve fiziki Güvenlik Sistemleri ile ilgili cihaz üreten ve/veya ithal eden firmaların bir araya gelmesiyle 1996 yılında kurulmuştur. GESİDER, ticari güvenlik sektörünün önde gelen 66 firmasının konusunda uzman yetkilileri tarafından temsil edilmektedir. GESİDER Üyeleri Türkiye’deki 300 Bini aşkın Alarm Haberalma Merkezi abonelerinin 250 Binini temsil etmektedir. Bu bağlamda bünyesinde elektronik entegre güvenlik teknolojisi ve alarm haberleşmesinden üretime kadar geniş uzmanlık alanlarına ulaşabilme becerisini barındıran GESİDER, Türkiye’de Elektronik Güvenlik Sektörünün %60 ını temsil eden tek sivil toplum örgütüdür.

86 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

Misyon ve vizyon: Ülkemizde henüz tanınmakta olan sektörümüzün sağlıklı gelişmesi, Dernek üyelerinin ticari ve mesleki faaliyetlerinde yol gösterici olunması, yurt içinde ve dışında güvenlik sektörünün öneminin kişi ve kuruluşlara tanıtılması, Standartların ve uygulama kurallarının birlikteliğini sağlayarak gerek üretici ve satıcı firmaların, gerekse kullanıcıların bilinçlendirilmesini amaçlayan GESİDER, sektörümüzü ilgilendiren ve regüle eden kanun, yönetmelik, standart ve prosedürlerin yapılması, uygulanması, kontrol ve takibi misyonunu güçlü sivil toplum faaliyeti sayesinde desteklemektedir.

Dernek başkanı Alp SAUL



GÜVENLİK HİZMETİ

Özel Dedektifler Derneği Private Detectives Association

T

arihçe

Özel Dedektiflik Kanunu’nun çıkartılması ve meslek standartları ile etik kurallarının belirlenmesi amacıyla 03 Mayıs 2007 tarihinde İsmail YETİMOĞLU önderliğinde İstanbul’da kurulmuştur. Türkiye’de kişi/ tüzel kişilerin, kişilik hakları ve özel hayatına saygılı olmak kaydıyla, kişilere ilişkin suç teşkil etmeyen her türlü özel bilgiyi toplayan, derleyen, değerlendirdikten sonra konusu suç teşkil edenleri ilgili makamlara bildiren ve diğer bilgileri ise yapılan hukuki sözleşme çerçevesinde araştırma yapılmasını isteyen gerçek ve tüzel kişilere sunan çağdaş bir meslek olan Özel dedektiflik profesyonel araştırma hizmetlerinin hukuki sınırlar çerçevesinde sürdürülmesi yönünde mesleğin gelişmesini koordine etmekte olup denetimini sağlamaktadır. 2008 yılından beri Uluslararası Özel Dedektifler Dernekleri Federasyonu “IKD” üyesidir. Özel Güvenlik Federasyonu “ÖGF” kurucu üyesidir.

lağının AB normlarında hazırlayıp ilgili mercilere sunulması, Özel dedektiflik etik kuralları ve meslek standartlarının belirlenmesi, Maliye bakanlığından özel dedektiflik hizmetleri meslek kodunun alınması, Üniversitelerde özel dedektiflik konulu seminer ve konferanslar düzenlenmesi, ÖDD yayınları “Dünyada ve Türkiye’de Özel Dedektiflik” kitabının yazılması, Dünya özel dedektiflerini İstanbul’da toplayarak “Uluslararası Özel Dedektifler Sempozyumu” gerçekleştirilmesi, Uluslararası Özel Dedektifler Yaz Okulu / Romanya dekanlık görevinin yürütülmesi, Almanya, Romanya, Macaristan, Slovenya ve İtalya’da faaliyet gösteren “Özel Dedektifler Dernekleri ile işbirliği protokollerinin imzalanması, Türkiye’de ilk kez 2011 yılından beri Kocaeli üniversitelerinde özel dedektiflik derslerinin verilmesi.

Faaliyetleri

Dernek başkanı

Özel Dedektiflik Kanunu tas-

88 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

İsmail YETİMOĞLU



YANGIN GÜVENLİĞİ

Zettler tırı Ankara ve İstanbul’da tanıtımlar yaptı ATO Uluslararası Kongre ve Sergi Merkezi'nde düzenlenen fuarda; Zettler tırı içerisinde son teknolojiye sahip Profıle serisi yangın algılama panelleriyle bir yangın durumunda sistemin işlevselliğini ve etkinliğini göstermek için canlı gösterimler yapıldı. TYCO FİRE PROTECTİON PRODUCTS

T

yco Yangın Koruma Ürünleri yangın algılama teknolojisinin firmanın markası olan Zettler adını duyurmak için Türkiye’de Tyco’nun heyecan verici roadshow serilerinden birini gerçekleştirdi. 07-15 Mayıs tarihleri arasında, Zettler tırı yangın algılama sektöründeki belli

90 n Güvenlik Yönetimi Mayıs 2015

başlı danışman firmalar ve proje büroları, sistem entegratörleri, taahhüt firmaları, son kullanıcılara en son yenilikleri tanıtmak için Ankara ve İstanbul’u ziyaret etti. Tırımızın ilk durağı Sodex Ankara 2015 fuarı oldu. Fuarda 07-10 Mayıs tarihleri arasında ısıtma, havalandırma, klima ve soğutma (HVAC) sektöründe

en son yenilikleri ve gelişmeler sergilendi. ATO Uluslararası Kongre ve Sergi Merkezi’nde düzenlenen fuarda; Zettler tırımız içerisinde son teknolojiye sahip PROFILE serisi yangın algılama panelleriyle bir yangın durumunda sistemin işlevselliğini ve etkinliğini göstermek için canlı gösterimler yapıldı. Ankara’yı takiben,


den gelebileceğimize inanıyoruz” dedi.

TYCO yangından korunma ürünleri hakkında

Zettler tırı İstanbul’a doğru yol aldı. Tırımız 13 Mayıs tarihinde Çırağan Palace Kempinski Hotel’de eşi benzeri olmayan bir etkinlik için sergilendi. Zettler tırı, tüm katılımcıların ziyaretine açık bir şekilde Zettler ürünlerinin geniş yelpazesini sergileyebilmek adına bina dışında konuşlandı. Konuklar tır içerisinde son derece etkili ve güvenilir yangın algılama tekniklerini sunumlarını ve demolarını görebilecek; Tyco ürün yöneticileri ve çalışanları ile de tanışma olanağına sahip oldular. Zettler Profıle Serisi; endüstriyel, ticari, konut ve kamu binaları gibi birçok alanda uygulama için ideal bir çözüm olup büyük esneklik sunan ve yanlış alarm riskini azaltan Tyco’nun kanıtlanmış MZX teknolojisini kullanmaktadır. Geliştirilmiş kurulum, konfigürasyon ve servis imkanları düşünüldüğünde ciddi bir zaman ve maliyet tasarrufu yaratan Profile; geleneksel panele erişim yöntemleri yerine bir RFID kartı aracılığıyla panele giriş gibi yenilikler sunuyor. Bu kart ile verilen kullanıcılara onlara özel bir kimlik kodu ile

özellikle yangın paneli üzerindeki kritik fonksiyon değişikliklerinin gözlenmesi gereken yüksek riskli ortamlarda tüm fonksiyonlar takip edilebilir. Tyco Yangın Koruma Ürünleri Türkiye İstanbul Şube Müdürü Rindan GÖÇMEN “Biz Tyco Türkiye olarak sistem tasarımcılarından, proje mühendislerine, taahhüt firmalarından ve son kullanıcılara kadar tüm müşterilerimizin karşılaştıkları zorlukları anlamak ve tüm bilgi birikimimiz ile sorularına cevap vermek; son teknolojik ürün yelpazemizle yenilikçi kombinasyonlar yaratarak Türkiye’deki tüm müşterilerimize ulaşmak ve projelerinin üstesin-

Tyco’nun bir bölümü olan Tyco Fire Protection Products dünyadaki en büyük yangın koruma ve güvenlik firmasıdır. Bir endüstri lideri olarak, Tyco Fire Protection Products dünya çapında 190’dan fazla ülkede müşterilerine benzersiz olanaklar, yenilikçi çözümler sunarak ürünlerin güvenliğini geliştirirken çözümlerinde küresel ölçekli ve derin uzmanlık bilgisini kullanır. Her gün; Tyco Yangın Koruma Ürünleri, algılama ve söndürme sistemleri, yangın söndürme ekipmanları, sprinkler sistemleri, vanalar, kaplin ve yivli boru bağlantı malzemeleri ile müşterilerine; hayat kurtarmak ve mülkiyeti korumak amacı ile hizmetlerini eşsiz bir yelpazede sunar. Tyco’nun global teknoloji portföyü yangın söndürme, yangın algılama ve dünyanın en iyi bilinen birçok markaları altında satılan ürünleri içermektedir. Ansul, Aqumaıst, Chemguard, Ezcare, Fıreclass, Flamevısıon, Grınnell/Gfıre, Hygood,Lpg,Neuruppın,PyroChem,Rapıd Response, Sabofoam, Shurjoınt, Sımplex, Skum, Sprinkcad, Thorn Securıty,Vıgılant,Wıllıams Fire ve Hazard Control, Zettler.

Zettler Profıle Serisi; endüstriyel, ticari, konut ve kamu binaları gibi birçok alanda uygulama için ideal bir çözüm olup büyük esneklik sunan ve yanlış alarm riskini azaltan Tyco'nun kanıtlanmış MZX teknolojisini kullanmaktadır. Mayıs 2015 Güvenlik Yönetimi n 91




ABONE FORMU

ABONELİK BİLGİLERİ GÜVENLİK YÖNETİMİ DERGİSİNE 1 YILLIK ABONE OLMAK İSTİYORUM. ADI, SOYADI : FİRMA ADI : DOĞUM TARİHİ/YERİ: DERGİ TESLİM ADRESİ ADRES

:

POSTA KODU / SEMT / ŞEHİR DİĞER BİLGİLER: MESLEK

:

E-MAİL

:

TEL

:

FAX

:

GSM

:

FATURA ADRESİ: ADRES:

POSTA KODU / SEMT /ŞEHİR VERGİ NO / DAİRESİ Güvenlik Yönetimi Dergisi’nin 1 yıllık abonelik bedeli 75 TL. + KDV’dir. Abonelik bedelini İş Bankası - Perpa Şubesi - Hesap No: 1188 0542685 IBAN: TR76 0006 4000 0011 1880542685 yatırdıktan sonra dekontun fotokopisi ile birlikte bu formu doldurarak 0212 210 54 45’’ye fakslayıp yada yesim@guvenlik_yonetimi.com adresine mail atarak hemen abone olabilirsiniz.


R

E

K

L

A

M

I

N

D

E

19

2-3

29

96

51

17

67

21

1

Ö.K.İ

79

43

6-7

55

45

71

75

35

93

47

15

87

13

23

A.K.

89

85

A.K.İ

4-5

57

59

25

11

K

S



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.