ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR
AĞUSTOS 2020 SAYI: 86
FOKUS: DENİZ VE LİMAN GÜVENLİĞİ ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ
ÖZEL DOSYA: HEMŞİRE ÇAĞRI SİSTEMİ
AĞUSTOS 2020 SAYI: 86
BİNA OTOMASYON SİSTEMLERİ ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR
AĞUSTOS 2020 SAYI: 86
FOKUS: DENİZ VE LİMAN GÜVENLİĞİ ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ
ÖZEL DOSYA: HEMŞİRE ÇAĞRI SİSTEMİ
AĞUSTOS 2020 SAYI: 86
BİNA OTOMASYON SİSTEMLERİ ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR
AĞUSTOS 2020 SAYI: 86
AĞUSTOS 2020 SAYI: 86
içindekiler 28
52
40 8
BAŞKANDAN
KAPAK KONUSU
24 Bina otomasyon sistemleri 28 Akıllı sistemlerde teknolojinin konumu
ÖZEL DOSYA
52
Hemşire çağrı sistemleri
54
Teknoloji sağlığın hizmetinde
32 Sistemlerin kontrolü tek merkezde
10 EDİTÖR
34 Bina otomasyon sistemlerinin önemi 36 Yangınlara geçit yok 38 Bina Otomasyon Sistemleri
12 GÜNCEL
Sektör ile ilgili kısa haberler
22 KÖŞE / Hayata Bakış
FOKUS
40 COVID – 19 Salgını nedeniyle Liman tesislerinde alınması gereken tedbirler 44 Türkiye’de 5188 Sayılı Özel Güvenlik Kanunu ile Uluslararası Gemi ve Liman Tesisi Güvenlik Kodu’nun (ISPS Kod) Entegre Edilmemesinden Kaynaklanan Ticari Limanlardaki Güvenlik Zafiyetleri
SEKTÖRDEN
56 "Hem kamuda hem özel sektörde videonun kullanıldığı her alanda varız."
ELEKTRONİK GÜVENLİK 60 "Pandemi sürecinde sağlıklı geçiş hizmeti sunuyoruz" 62 Akıllı ulaşım sistemleri 68 Evden çalışanlar için Zyxel’den güvenli bağlantı tavsiyeleri
Güvenlik Yönetimi ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ
Ağustos 2020
76
AYDA BİR YAYINLANIR
Özel Güvenlik Federasyonu adına imtiyaz sahibi O. Oryal ÜNVER Yürütme Kurulu O. Oryal ÜNVER İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Levent Güler Alp Saul Genel Yayın Yönetmeni Devrim BOZKURT devrim@guvenlikyonetimi.com Yazı İşleri Müdürü Ezgi ÖZCAN ezgi@guvenlikyonetimi.com Danışma Kurulu Alp SAUL Arzu YÜKSEL Doç. Dr. Gazi UÇKUN Deniz Gürkan Gültekin FİŞEK Hakan ÖZALP İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Okyay ŞENTÜRK O. Oryal ÜNVER Osman Levent CELASUN Prof. Abdurrahman KILIÇ Taner ALBAYRAK Yusuf Ziya ÖNCEL
72
YANGIN GÜVENLİĞİ
72 Yapı malzemeleri yönetmeliği (CPR) ve kablolarda yangın güvenliği 1
77 Abone Formu 78 Reklam indeksi
GÜVENLİK HİZMETİ
76 Önce güvenlik
79 Editöryel takvim
Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlık Derya BOZKURT derya@guvenlikyonetimi.com Yayın Türü Yerel Süreli Yayın. Ayda bir yayınlanır. Yönetim Adresi Arkhe Tanıtım Hizmetleri Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat:6 No:672 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Tel: (533) 413 78 08 Baskı Net Copy 444 0 708 Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar, çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki görüşler sahibine aittir. Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden hiçbir şekilde kullanılamaz.
tanıtım hizmetleri
Perpa Ticaret Merk. B Blok Kat: 6 No: 672 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Faks: (212) 210 54 45 Gsm: (533) 413 78 08
BAŞKAN
4
Neler oluyor? Değerli Dostlar,
4 Ağustos günü Lübnan, Beyrut Limanı'ndaki bir depoda çıkan yangının 2 bin 750 ton amonyum nitratın bulunduğu depoya sıçramasıyla meydana gelen patlama sonucu korkunç bir felaket yaşadı.150’den fazla insan hayatını kaybetti 3 bin 500’den fazlası da yaralandı. Beyrut limanı patlaması neden oldu? Lübnan resmi ajansı NNA'nın haberine göre, Beyrut Limanı'nda patlayıcı maddelerin bulunduğu 12 numaralı depoda yangın çıktı. Depoda daha sonra şiddetli bir patlama meydana geldi. Lübnan Emniyet Genel Müdürü Abbas İbrahim, olayın, daha önce el konulan patlayıcıların tutulduğu bir depoda meydana geldiğini söyledi. Uzun süredir ekonomik ve siyasi açıdan bir kaos yaşayan ülkede böyle bir hadisenin yaşanması, bazı uzmanlara göre öldürücü darbe niteliğinde. Lübnan kaynakları patlamadan dolayı oluşan maddi kaybın ise 3 ila 5 milyar dolar olduğunu açıkladı. Lübnan, patlamanın ihmaller zincirinin bir sonucu mu olduğu yoksa siyasi hedefi olan bir sabotaj mı? Olduğunu araştırıyor. Her ne olursa olsun bence‘Patlamada sorumluluk herkese ait.’ Öğrendiğimize göre Lübnan limanı onarılana kadar, bölgeye yakın Mersin ve İskenderun Limanları kullanılacak. Bu iki patlamadan çok büyük dersler çıkardım. Bizim limanlarımızda bu tip olayların olmaması için tedbirler almamız gerekli olduğunu düşünüyorum. Yerleşim bölgelerine yakın tehlikeli madde depolarının, gözden geçirilmesi ve meskûn mahallere taşınması en önemli önlem olarak ortaya çıkmaktadır. Sakarya'nın Hendek ilçesindeki havai fişek fabrikasında dört kişinin hayatını kaybettiği patlama olayının ve ertesi gün oluşan patlamada; İçişleri Bakanlığı, 2'si patlayıcı madde imha timinden olmak üzere 3 jandarma personelinin şehit olduğunu, 6 personelin de yaralandığı belirterek şu ifadeleri kullandı: ‘’Sakarya-Hendek ilçesi Taşkısığı Mahallesinde faaliyet gösteren taş ocağında, Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı gereği havai fişek fabrikasına ait patlayıcıların, kontrollü şekilde patlatılması maksadıyla kamyondan indirildiği esnada, patlama meydana gelmiştir. Meydana gelen patlamada; 2'si patlayıcı madde imha timinden olmak üzere 3 jandarma personelimiz şehit olmuş, 6 personelimiz yaralanmıştır.’’ Sonuç olarak: Bildiğiniz gibi tehlikeli maddeler sadece patlama ve ölümlere neden olduğu gibi cevre sağlığı açısından da birçok kalıcı zararlara neden olmaktadır. Tehlikeli maddelerle uğraşan vatandaşlarımızın daha iyi eğitilmesi ve uygulanması gerekli kaidelere tam olarak uygulamaları gerekmektedir. İhmal ve dikkatsizlik, hayatlara mal olmaktadır.
Güvenli ve sağlıklı günler dilerim.
8 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
O. Oryal ÜNVER GÜSOD - GESİDER ONURSAL BAŞKANI
Tehlikeli maddeler sadece patlama ve ölümlere neden olduğu gibi cevre sağlığı açısından da birçok kalıcı zararlara neden olmaktadır.
Ağustos 2020 Güvenlik Yönetimi n 9
EDİTÖR
a
Yenilikçi önlemler
Ağustos sayımızdan merhaba, teknoloji ve güvenlik alanında gelişmeler yaşanırken, güvenlikle alakalı oluşabilecek risk haritası da büyüyor. Kameralar, izleme merkezleri, biyometrik sistemler, konumlar, takip sistemleri, geçiş kontrol sistemleri derken teknoloji olmadan savunmasız ve yalnızız. Bu haritada en önemli nokta ise, iki sene önceki gelişmelerin çoktan eskimiş olması. Peki bu büyüme ve değişim esnasında alınması gereken güvenlik tedbirleri neler? Güvenliğin her alanında güncel konunun uzmanlarınca kaleme alınan makale ve teknik yazı ve röportajlarımızla bu soruların cevaplarını sizler için bir araya getirdik. Kapağa taşıdığımız konu ise; Bina Otomasyon Sistemleri. Teknolojinin gelişmesi ile bu yapıların tamamında hem hayatı hem de iş gücünü kolaylaştıran, gerekli kontrol ile müdahalelerin kontrol merkezinden yapılmasını sağlayan sistemler. Bina otomasyon sistemleri yeni yapılan binaların hemen hemen hepsinde kullanılmaktadır. Evlerimizde, işyerlerinde, alışveriş merkezlerinde, üretim tesislerinde, fabrikalarda, hayatında her alanında çözümler sunmaktadır. Bina otomasyon sistemlerine dair birbirinden değerli teknik yazıları Kapak Bölümümüzde bir araya getirdik. Fokus bölümümüzdeki konumuz ise; Deniz ve Liman Güvenliği, ülke giriş noktalarına yönelik olmakla birlikte özellikle uluslararası faaliyette bulunan liman tesislerimizde alınması gereken önlemlere dair konunun uzmanlarının kaleme aldığı teknik yazı ve makaleleri okuyabilirsiniz. Özel Dosya Konumuz; Hemşire Çağrı Sistemi, hastanenin belli yerlerine yerleştirilmiş ekipmanlar sayesinde, acil bir durumda ilgili kişilere haber verilmesini esas alan bir sistemdir. Oda kontrol üniteleri ile hastane santralinin entegrasyonu ise hastane sunucusu tarafından sağlamaktadır. Hasta ve hemşireyi birbirine sağlıkla bağlayan kilit bir görev üstlenen sistemleri mercek altına aldık.
İyi okumalar ve sağlıklı günler dileriz.
10 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
Ezgi ÖZCAN
Değişim esnasında alınması gereken güvenlik tedbirleri neler?
GÜNCEL
Mandarin Oriental Bosphorus Otel BTS Yangın’ı tercih etti İstanbul Kuruçeşme’de yapımı devam eden Mandarin Oriental Bosphorus Otel Projesi’nde BTS Yangın / BASF (KBS Passive Fire ProtectionSystem) yangın durdurucu sistemleri tercih edilmiştir. Otelin yangın bölümlerinde elektrik tesisat geçişlerinin yangına karşı yalıtımı, KBS PanelSeal INT, KBS FoamCoat ve KBS FoamCoatHS malzemeleri ile yapılacaktır.
Pandemi döneminde kapalı kalan AVM’ler yangın güvenliğini nasıl sağladı?
Pandemi sürecinde, kapalı alanda barındırdığı insan yoğunluğundan kaynaklanan riskiazaltmak üzere kapatılan AVM’ler, Covidtedbirleri eşliğinde yeniden faaliyete geçti. Bunlardan biri olan Capacity AVM “önce sağlık, sonra alışveriş” yaklaşımı ve aldığı sıkı hijyen önlemleriyle misafirlerine kapılarını açtı. Çatısı altındaki1500 mağaza çalışanı ve normalde günlük 50 bin kişiye varan ziyaretçisiyle hareketli AVM’lerden biri olan Capacity AVM, yangın güvenliğini 11 yıldır EEC’ye emanet ediyor. Capacity AVM Operasyon Müdür Yardımcısı Altan Karabulut, yangın
12 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
algılama sistemlerine yönelik “Bu sistem, AVM’lerin can damarlarının başında ve olmazsa olmazlarımızdan biridir. İnsan sağlığı kadar hiçbir şey önemli değildir. Bunun farkında olarak oluşabilecek olumsuzluklara her türlü önlemleri almaktayız. Önceliğimiz; sistemin her zaman çalışır olması, arızaların görünür olması, yetkili personelin işin ehli ve yaptığı işin öneminin farkında olmasıdır” diyerek hassasiyetlerine dikkat çekti. Karabulut, Capacity’de tercih ettikleri üründen gördükleri faydaları aktarırken; “Kullanılan sistemin genişleme ve büyümeye uygun olması,
sürekli güncellenebilir olması bizi memnun ediyor. Sistemden gelen arızaların mahal veya bölge olarak nokta atışı görülmesi, müdahale etmemize hız kazandırıyor. Sistemin görünebilir ve görünemeyen yerlere kuruluyor olması, işin hassasiyetini ve güvenirliliğini artıyor. Yaşanabilecek olumsuzlukları sistem anlık yakalayarak, müdahale etmemizi sağlıyor. Nokta atışı olması bizim için çok önemli. Yangın İhbar Sistemi 24 saat aralıksız takip ediliyor ve anlık müdahaleler tarafımızdan yapılıyor. Gerek bakımların gerekse ihtiyaçlarımızın sorunsuz ve hızlı olarak temin edilebilmesi de bizi memnun etmektedir” dedi. Altan Karabulut yıllardır EEC’yi tercih etmelerinin sebebini ise; “Çalışan üst yönetim ekibinden sahadaki ekip arkadaşlarına kadar kolay iletişim kurabilmek işleyişimizi sağlamaktadır. İşlerinin ehli olarak, iyi niyetli ve sorunu gidermeden bırakmamaları bizim için önemlidir. AVM’de asla piyasa malı bir şey kullanmadık, o yüzden binaya EEC’den başka hiçbir marka ve model ürün dâhil ettirmedik, bundan dolayı yangın algılama ve güvenliği konusunda %100 bir başarımız var” sözleriyle açıkladı.
GÜNCEL
Kaspersky, Windows işletim sisteminde ve Internet Explorer’da hedefli saldırılarda kullanılan bir sıfır gün açığı keşfetti Kaspersky’nin otomatik tespit teknolojileri Güney Koreli bir şirkete yönelik düzenlenen bir hedefli saldırıyı engelledi. Yapılan analizler, saldırının daha önceden bilinmeyen iki sıfır gün açığından yararlandığını ortaya koydu. Bunlardan biri Internet Explorer 11’de uzaktan kod çalıştırmayı sağlarken diğeri ise Windows’ta yetki artışı imkânı veriyordu. İkinci açık Windows 10’un en son sürümlerini hedef alıyordu. Daha önceden bilinmeyen yazılım hatalarına sıfır gün açığı adı veriliyor. Bu açıklar keşfedildiğinde ciddi ve beklenmedik zararlar verilebilen kötü amaçlı faaliyetler gizlice yürütülebiliyor. Kaspersky araştırmacıları yukarıda bahsedilen saldırıyı incelerken iki
adet sıfır gün açığı tespit etti. Internet Explorer’daki açık uzaktan kod çalıştırma imkânı sunuyordu. Bu açığa CVE-2020-1380 kodu verildi. Ancak, Internet Explorer izole bir ortamda kullanıldığından saldırganlar makinede daha fazla yetkiye ihtiyaç duyuyordu. Bu yüzden, Windows’un yazıcı hizmetinde bulunan diğer açıktan yararlandılar. Bu açık, saldırganların hedef bilgisayarda istediği kodu çalıştırmasına olanak veriyordu. Yetki artışı sağlayan bu açığa CVE-2020-0986 kodu verildi. Kaspersky Güvenlik Uzmanı Boris Larin, “Sıfır gün açıklarından yararlanılarak gerçekleştirilen saldırılar siber güvenlik dünyası için büyük önem taşıyor. Bu açıkların
tespit edilmesi, markaları hızla bir yama çıkarmaya ve kullanıcıları gerekli tüm güncellemeleri yapmaya zorluyor. Daha önce tespit edilen açıklar genellikle yetki artışı ile ilgili oluyordu. Bu saldırıda ise ilginç bir durum görüldü. Bu vakada tespit edilen açıklardan biri çok daha tehlikeli sonuçlar doğurabilecek uzaktan kod çalıştırma imkanı sunuyordu. En son Windows 10 sürümlerinde bile yer alan bu açık, son dönemlerde pek görülmeyen türdendi. Keşfedilen bu açıklar, sağlam tehdit istihbaratına ve başarısı kanıtlanmış güvenlik teknolojilerine yatırım yapmanın sıfır gün tehditlerine karşı proaktif koruma için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı.” dedi.
Türkiye’nin ilk siber güvenlik lisesi açıldı
(Sabah’ın haberine göre) MEB’in Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü iş birliğiyle bu alandaki uzman eksikliğinin giderilmesi ve ulusal siber güvenliğin sağlanmasına katkıda bulunmak amacıyla İstanbul İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nce önemli çalışmalar yapıldı. Dünyada yaşanan siber savaşın Türkiye’ye olan etkisinin en aza indirmek, kalıcı, sürdürülebilir yerli ve millî çözümler sunabilmeyi de içeren etkinlikler arasında şunlar
14 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
sayılabilir: 3 genişletilmiş çalıştay, 4 eğitim semineri ve ikincisi hem ortaokul ve liselerde olmak üzere 2 Siber Güvenlik Yarışması. Ayrıca ikisi Savunma Sanayi Başkanlığı Siber Güvenlik Kümelenmesi ile 13 farklı üniversiteden katılan akademisyenlerle 6 istişare toplantısı düzenlendi. Edinilen bilgiye göre, yapılan çalışmalara katılım göstererek eğitim içeriklerinin oluşturulmasına birçok kamu kurum ve kuruluşu destek verdi. İlgili Genel müdürlükler, üniversiteler ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü iş birliği ile yapılan çalıştaylar sonucunda ortaya çıkan standart eğitim programları Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürlüğüne sunuldu ve kabul edilen 3 siber güvenlik temalı öğretmen kursları hizmet içi eğitim programları modülü üzerin-
den yayınlanarak Türkiye genelinde uygulandı. Çalıştaylarda hazırlanan örnek ders içerikleri 6 hafta boyunca İstanbul’daki çeşitli okul türlerinde pilot ders olarak da işlendi. Alımlar nasıl olacak? Teknopark İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Anadolu teknik programında bilişim teknolojileri ağ işletmenliği ve siber güvenlik dalında yabancı dili İngilizce olarak eğitim verecek. Teknoloji geliştirme bölgesi statüsünde olan Teknopark İstanbul’un bünyesinde yer alacak olan okul, siber güvenlik dalında eğitim verecek. Önümüzdeki eğitim öğretim yılında eğitime başlayacak olan okul öğrencilerini ortaöğretim merkezî yerleştirme sınavı LGS puanına göre alınacaktır.
GÜNCEL
Bankalar, Big4 ve siber güvenlik şirketlerinin üst düzey yöneticileri yeni BDDK yönetmeliğini değerlendirdi Bankalar ve finans kuruluşları Bilgi Sistemleri ve Elektronik Bankacılık alanında 2021 yılında yürürlüğe girecek olan BDDK yönetmeliğine uyum sağlamak için adımlarını hızlandırırken, Innovera’nın düzenlediği etkinlikte konu farklı boyutlarıyla ele alındı. Uzmanlar siber risklerin etkisiz bırakılması için yönetmelikle kapsamlı düzenlemeler yapıldığına dikkat çekerken, çok değerli panelistler tartışmaya açık birkaç konu olsa da yönetmeliğin büyük fayda sağlayacağı ve özellikle bilgi güvenliği sorumlusunun direkt yönetim kuruluna veya genel müdüre bağlanmasının, güvenliğe verilen önemi artıracağı konularında birleşti. Öte yandan güvenlik seviyelerini bankalarla aynı seviyede tutmaları zorunlu hale getirilen dış kaynak sağlayıcıların yeni düzenlemeye uyum sağlaması için zamana ihtiyaç duyacakları vurgulandı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK), Bankaların Bilgi Sistemleri ve Elektronik Bankacılık Hizmetleri Hakkında Yönet-
meliğinin, 1 Temmuz 2020 olarak belirlenen yürürlük tarihi, Kovid-19 salgını sebebiyle oluşan şartlar göz önüne alınarak 6 ay ertelendi. Ancak bankalar, bilgi sistemleri ve elektronik bankacılık hizmetlerini, müşteri güvenliği ve hizmet kalitesini ön planda tutarak, bddk’nın mevcut düzenlemelerine uyumlu hale getirmek için adımlarını hızlandırdı. bu konudaki gelişmeler ve gelinen son nokta, türkiye’nin lider siber güvenlik sağlayıcılarından ınnovera tarafından düzenlenen ‘siber güvenlik süreç ve teknolojilerinin yeni bddk yönetmeliğine entegrasyonu’ başlıklı sanal toplantıda, bankalar ve Big4 Üst Düzey Yöneticileri ve dünyaca ünlü siber güvenlik uzmanlarının katılımıyla ele alındı. Konferansın moderatörlüğünü gerçekleştiren Innovera CEO’su Gökhan Say‘’VShield ‘’The New World’’ün hemen ardından bir ay sonra VShield‘’The New Regulation’’ı düzenlemek oldukça zorlu oldu, ancakYeni yönetmeliğin büyük fayda sağlayacağı konusunda hepimiz
hem fikir olsak da yoruma açık bazı hususların ve uygulamalarının netleştirilmesinin çok faydalı olacağını düşünüyorduk ve bu kritik konuyu bu kadar kapsamlı bir şekilde çok önemli konuşmacılarla masaya yatırarak yine bir ilke imza attık.’’ diye görüşlerini ifade etti. Etkinlikte, konuşmacılar, yeni düzenlemeye uyum konusunda görüşlerini dile getirirken, uyumluluk açısından ihtiyaç duyulan siber güvenlik teknolojilerine yönelik düşüncelerini de açıkladılar.
Instagram’dan ABD başkanlık seçimi öncesi yeni güvenlik önlemi Sosyal medya devi Facebook’un bünyesinde bulunan Instagram platforma yeni güvenlik tedbirleri getirdi. ABD basınında yer alan haberlere göre, Instagram, şüpheli hesaplardan kimlik doğrulaması isteyecek. Aynı haberlere göre, bu doğrulamayı gerçekleştirmeyen hesaplar Instagram tarafından kapatılacak. Instagram’dan konu ile
16 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
ilgili yapılan açıklamada, yeni düzenlemenin sıradan kullanıcıları etkilemeyeceği vurgulandı. Yeni kural kapsamında Instagram şüphelendiği hesaplardan resmi bir kimlik belgesi ile kim olduklarını doğrulamaları isteyecek. Instagram 2020 yılındaki ABD seçimleri öncesinde aldığı bu karar ile platformdan trolleri ve botları temizlemeyi planlıyor.
GÜNCEL
Cisco’nun LoRaWAN çözümü, akıllı şehirlerin en önemli sorunlarını gideriyor
Şehir yönetiminin dijitalleşmiş hali olan akıllı şehirler, vatandaşların yaşam kalitelerini yükseltiyor. Ancak mevcut hücresel ve Wi-Fi teknolojileri uzun mesafede veri iletimi ya da bu iletimin sürekliliği gibi ihtiyaçları karşılamakta zorlanıyor ve donanım ile operasyon maliyetlerini de beraberinde getiriyor. Cisco’nun birçok akıllı şehir projesinde tercih edilen LoRaWAN çözümü, bu güçlükleri çözerek, akıllı şehir konseptinin yaygınlaşmasını sağlıyor. Cisco Türkiye, Telcoset ve Armada iş ortaklığıyla LoRaWAN (Long Range Wide Area Network, Uzun Menzilli Geniş Alan Ağı) çözümünü tanıttı.
Nesnelerin İnterneti (Internet of Things, IoT) ile gelişen sistemlerin sayısı ve çeşitliliği son yıllarda tüm dünyada büyük hızla yayılıyor. Bu da beraberinde verilerin uzak mesafeye güvenilir ve düşük güç tüketimiyle aktarılmasını gerektiriyor. Cisco’nun yer aldığıLoRa Alliancedaburada devreye girerek mesafe sınırlaması, haberleşme maliyetleri ve yüksek enerji kullanımıgibi zorlukları ortadan kaldırıyor. Kentsel alanlarda 5km’ye, şehir çevresindeki yerleşim alanlarında ise 15km’ye kadar kapsam sağlayan LoRaWAN çözümü, daha az güç tükettiği için dahauzun pil ömrü sunuyor. Wi-Fi ve hücresel iletişim teknolojilerinin yapamadığını başaran LoRaWAN’ın esnek ve güvenli mimarisi sayesinde sistem altyapıları daha uygun maliyetle devreye alınabiliyor. Farklı uygulamaları kolaylıkla destekleyebilen LoRaWAN çözümü,
akıllı şehir projelerinde sıklıkla tercih edilmesiyle öne çıkıyor. Su ve enerji tüketimi, akıllı aydınlatma sistemleri, park yeri yönetimi, akıllı sulama sistemleri gibi şehirdeki birçok kritik altyapı, LoRaWAN üzerinden takip edilebiliyor. Cisco Türkiye Genel Müdürü Didem Duru, konuyla ilgili şunları söyledi: “Günümüzde geleneksel olan her şey, yerini dijitale bırakıyor. Dijital dönüşümü beraberinde getiren bu değişimde yeni teknolojiler sayesinde şirketlerin ve tüm iş ortaklarının süreçleri ve iş yapış modelleri de değişiyor.Aynı değişimi ve dönüşümü akıllı şehir konsepti sayesinde şehir yönetiminde de görüyoruz. LoRaWAN çözümümüz, bir şehrin yönetilebilmesi için gereken kritik altyapıları kolaylıkla takip ederek yetkililerin gereken durumlarda hızlıca aksiyon almasını ve kent yaşamında karşılaşılan günlük sorunların önüne geçebilmesini sağlıyor.”
2020 IBM Araştırması: Türkiye’de bir veri ihlalinin ortalama maliyeti 12,3 Milyon TL Veri ihlallerinden maddi olarak en çok zarar gören sektörler; finans, hizmet ve teknoloji. IBM Güvenlik İş Birimi, veri ihlallerinin kuruluşlar üzerindeki maliyetini inceleyen yıllık araştırmasını yayınladı. Araştırmaya göre Türkiye’deki her veri ihlalinin ortalama maliyeti, bir yılda yüzde 10,3 oranında artış gösterdi ve 12,3 milyon TL’ye ulaştı. Araştırmaya göre veri ihlalleri; Türkiye’deki kuruluşlara, kayıp veya çalıntı kaydı başına ortalama 630 TL’ye mal oluyor. Bu ortalama, ihlallerin maliyetinde 2019 yılından itibaren yüzde 10,5 oranında bir artış olduğunu gösteriyor. Araştırma
18 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
sonuçlarına göre kayıt başına veri ihlalinin en yüksek olduğu sektör finansal hizmetler. Finansal hizmetleri sırasıyla hizmet ve teknoloji sektörleri takip ediyor. Yapılan çalışma sonucu Türkiye’de meydana gelen veri ihlallerinin yüzde 50’sinin temel nedeninin kötü amaçlı saldırılar olduğu ortaya çıktı. Kötücül saldırıları, her ikisi de yüzde 25’lik orana sahip olmak üzere sistem arızaları ve insan kaynaklı hatalar takip ediyor. Türkiye’deki şirketler için ortalama toplam maliyeti 12,98 milyon TL olan kötücül saldırılardan kaynaklanan veri ihlallerinin yalnızca en yaygın değil, aynı zamanda da en
maliyetli sorun olduğu gözlendi. IBM Güvenlik İş Birimi ve Ponemon Institute tarafından gerçekleştirilen 2020 Veri İhlali Maliyeti Raporu,geçtiğimiz yıl[1] veri ihlali yaşamış kuruluşlarda çalışan 3200’den fazla güvenlik uzmanıyla yapılan kapsamlı mülakatlara dayanıyor.
GÜNCEL
LTE güvenlik açığı, hackerların mobil çağrıları dinlemesine izin veriyor (Donanım Haber’in haberine göre) LTE ağı üzerinden yapılan aramalar, şifrelenmiş olmasına rağmen yine de izlenebiliyor. Bochum Ruhr Üniversitesi’nden araştırmacılar, kurdukları yeni bir sistemle, baz istasyonlarındaki bir hatayı kullanarak telefon görüşmesinin içeriğine ulaşmayı başardılar. LTE alt yapısını kullanarak HD+ kalitede sesli ve görüntülü görüşme imkânı sağlayan VoLTE teknolojisinde bulunan bir güvenlik açığı, yaklaşık 7.000 dolara kurulabilecek ReVoLTE adı verilen bir sistemle kullanıcılar arasındaki telefon görüşmelerine ulaşabilmeye imkân tanıyor. Araştırmacılar, güvenlik açığının nasıl gerçekleştiğini anlattıkları bir gönderisinde: “ReVoLTE saldırıları, bir radyo bağlantısında birbirini izleyen iki çağrı için aynı anahtar akışının yeniden kullanılmasını istismar ediyor. Bu zayıflığa, baz istasyonundaki
(eNodeB) bir uygulama hatası neden oluyor.” ifadelerine yer verdi. ReVoLTE saldırısı nasıl gerçekleşiyor? Araştırmacılar, saldırının, savunmasız şifreleme yöntemlerini kullanan bir baz istasyonunun hücresinde birisinin yaptığı bir aramanın şifrelenmiş radyo trafiğini izleyerek mobil hücre kulesinde şifreleme kullanımından yararlandığını yazdı. Bu saldırıdan kısa bir süre sonra saldırgan, ele geçirilen aramayı yapan kişiyi arayabilir ve onunla sohbet edebilir. Bu, saldırının söz konusu telefon görüşmesinin şifrelenmiş radyo trafiğini izleyebilmesine ve şifrelenmemiş sesi kaydetmesine olanak tanıyor. Araştırmacılar, aramanın, savunmasız şifrelemeye sahip olan aynı baz istasyonu kullanılarak yapılması gerektiğini belirtti. Saldırgan daha sonra iki aramayı karşılaştırabilir ve
şifrelemeyi kırabilir, bu da kurban ile başka bir kişi arasındaki önceki konuşmayı kurtarmasına imkan veriyor. Ancak araştırmacılar, eğer tüm konuşmanın şifresi çözülecekse saldırganın kurbanı hedefli bir aramanın uzunluğu kadar telefonda tutması gerektiğini söylüyorlar. Araştırmacılar: “Kurbanla ne kadar uzun süre konuşursa, önceki iletişimin içeriğini o kadar çok çözebilir. Örneğin, saldırgan ve kurban beş dakika boyunca konuşursa, saldırgan daha sonra önceki konuşmanın beş dakikasının kodunu çözebilir.”dedi.
Yeni normal, firmaların siber güvenlik talebini artırdı (Stendistru.com.tr’nin haberine göre) Fabrikalar proses kontrol sistemlerine uzaktan ulaşmanın ne kadar önemli olduğunu, içinde bulunduğumuz dönemde fazlasıyla
20 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
deneyimledi. Kontrol sistemlerine uzaktan ulaşırken en önemli nokta ise bu bağlantının siber saldırılardan korunuyor olması. Uzaktan kontrol sağlayabilmek fabrikalara birçok avantaj sunuyor. Kontrol sistemlerine uzaktan ulaşmak için, o kontrol sistemlerinin fabrika networklerine bağlanması gerekiyor. Fabrika networklerine bağlanıldığı zaman da IT bölümünde, bilhassa son dönemde giderek artan ve şirketler için tehdit oluşturan siber saldırılar açısından büyük endişeler oluşuyor. OT ve IT siber güvenlik arasında
farklar var PLC ve SCADA gibi endüstriyel kontrol sistemlerinin güvenliğini sağlayan OT (Operasyonel Teknolojiler) siber güvenliği için fabrikalarda çalışmalar ve talepler hızlanmış durumda. OT ve IT siber güvenlik uygulamaları birbirinden oldukça farklı. IT siber güvenlik uygulamaları OT tarafında çalışmıyor. OT, yani endüstriyel kontrol sistemlerinin yaşadığı ağlardaki protokoller ise IT dünyasından farklı. Kullanılan siber güvenlik yazılımlarının davranış biçimi de tamamen farklılık gösteriyor.
i
HAYATA BAKIŞ
“İnsan olmak” İnsan dünyanın en değerli varlığıdır. İnsanın içyapısı ise tüm varlıkların en mükemmel şeklidir. Günümüzde teknoloji ve bilim oldukça iyi seviyededir. Ancak hayatın sırlarını açıklayabilecek durumdan henüz çok uzaktadır. Bu durum ancak ve ancak Cenabı Hakkın lütfudur. Bu sebeple bu gücün dışında bu tür yaratıcılığı; başka yerlerde aramak ve bulmak mümkün değildir. Öte yandan insanlar dünyada genellikle bir arada yaşamayı tercih etmektedir. Toplulukların en küçüğünü ve çekirdeğini ise aileler oluşturmaktadır. Kaldı ki aileler insanın en sıcak ve en samimi yuvalarını temsil etmektedir. Çocuklar ailenin en küçük fertleridir. Ailelerin büyüklük şekilleri özellikle çocuklar için önemlidir. Çocuklar kalabalık aileleri daha çok benimserler çünkü o kalabalık ailelerde kendilerini koruyacak ve sahiplenecek daha çok insan vardır. Kaldı ki çocuklar için aileler birlikte paylaşılan sıcak bir yuvayı oluşturmaktadır. Öte yandan bu ailelerin içinde çocuklar da sevgi ve güven içinde gelişmekte ve büyümektedir. Bunun yanında çocuklar ilk bilgilerini aileden almaktadır. Kaldı ki yaşamlarındaki ilk tecrübeleri de aile içinde başlamaktadır. Ailede anne ve babalar kendi çocuklarına aynı zamanda ilk eğitimini de vermektedir. Çocuklar; yani ülkenin geleceğini oluşturacak insanlar ailelerinden aldıkları bu ilk manevi eğitimi ve bilgileri genellikle benliklerinin ve duygu dünyalarının derinliklerinde hayatlarının sonuna kadar korumaktadır. Öte yandan her insanın bir oluşum ve kimlik özelliği vardır. Ancak insanların iç ve dış karakterleri ve davranışlarının büyük kesimi; erken yaşta ailelerinden aldıkları terbiye ve eğitimle meydana gelmektedir. Bunun dışında insanların yapısında ve davranışlarında tabi ki ailelerinden gelen genlerin de önemli rolü olmaktadır. Ancak insanların tüm davranışlarını ve özelliklerini sadece genlere yüklemek büyük haksızlık olur. Çünkü insan formasyonlarında genlerin dışında çok daha büyük etkenler de oluşmakta ve onlar insanları kendi etkileri altına almaktadır. Böylece aynı insanlar değişik çevrelerde çok değişik özelliklerle karşımıza çıkmaktadır. Ancak tüm bunların yanında çocuklarımıza erken yaşlarda, özellikle “1 ile 6” yaşlarına kadar verilen eğitim ve öğrenimler hem çocukların zekâlarını geliştirmekte hem de ilk bilgi ve davranışlarının temelini atmaktadır. Hatta bu bilgiler onların belleklerine kalıcı olarak yerleşmektedir. Bunun yanında bu eğitim ve bilgiler gelecekteki hayatlarını büyük çapta etkilemektedir. Çünkü onlar kişilerin temel bilgileridir; kaldı ki bu bilgiler kalıcı ve yerleşik durumdadır. Bu bilgiler en temel ve en güçlü bilgilerdir. Onlar kişilerin kimliklerini etkilemekte ve onlara bir nevi kişilik rengini ve özelliğini de vermektedir. Bunun yanında ailede çocukların; anne ve babalarından, diğer aile fertlerinden gördükleri davranışlar onlar için büyük çapta örnek teşkil etmekte ve çocukların formasyonlarında birinci derecede rol almaktadır. Bu devre çocuklar için çok önemlidir. Çünkü çocuklar büyük çapta onların etkisi altında kalmaktadır. İyi örnek olabilme dileği ile…
22 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
Oğuz GÜLAY
Ailelerin büyüklük şekilleri özellikle çocuklar için önemlidir. Çocuklar kalabalık aileleri daha çok benimserler çünkü o kalabalık ailelerde kendilerini koruyacak ve sahiplenecek daha çok insan vardır.
KAPAK BİNA OTOMASYON SİSTEMLERİ
Bina otomasyon sistemleri Bina otomasyon sistemlerinin hayatımıza katmış olduğu gereklilikler ve içinde bulunduğumuz yüzyılın getirmiş olduğu yaşam standartları, buna eş zamanlı gelişen teknolojiyi, beraberinde artan enerji maliyetlerini, işgücü maliyetinin artışını, çevre kirliliğini, bütçe tutarsızlıklarını, insan sağlığını olumsuz etkileyen nedenleri vb getirmektedir. Umut Y. ŞENEL/ Proje Satış Yöneticisi MATRIKS BİNA KONTROL SİSTEMLERİ
D
ünyamızı daha yaşanılır kılabilmek için insan hayatına ait her proje için teknoloji sürekli kendini yenileyerek hızla ilerlemektedir, duruma sektörel yönden baktığımızda gelişen bu yeni nesil teknolojiyi projelerimize hızla ve doğru bir şekilde aktarmamızın artık kaçınılmaz olduğu gözlenmektedir. Akıllı bina sistemlerine ilişkin zayıf akım ve otomasyon çözümlerinde güvenlik ve konforun bir arada sağlanması hedeflenmekte vebu çözümler, kullanıcı & doğa dostu ve hayatı kolaylaştıran özellikleri ile gelişen teknolojinin binalara yansıtılmasından oluşmaktadır. Bina otomasyon sistemlerinde güncel gelişmeler artık hayaller ile sınırlı; günümüzün en yeni isteği sistemler arası entegrasyon yani binaya uygulanacak ne kadar sistem varsa bunların hepsinin bir omurgada birleştirildikten sonra çatı sistemi ile taçlandırılması günümüzde ön planda durmaktadır. Entegrasyon büyük yapılarda önemli avantajlar sağlamaktadır, çok sayıda personele gerek kalmaz, raporlama kolaylığı, dünyanın her yerinden ulaşılma imkânı, kolay kontrol edilebilirlik, kullanıcı istasyonları ile yerleşik düzene hakimiyet, yetkilendirmeler ile riskleri minimize etmek, açık protokol ile oluşturulan omurga ile peertopeer (uçtan uca) haberleşme imkânı…vb kolaylıklar güncel gelişmelerden bazılarıdır. Bu arada yazılı ve görsel basında ülkemizde akıllı bina yada akıllı ev tanımı şu şekilde aktarılmaktadır; telefonla 24 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
uzaktan musluk açmak- kapamak, aydınlatma açıp kapamak, kombi kontrolü gibi algı aldanması yapılarak hem yatırımcı hem de kullanıcılar bu konuda kanaatimce kandırılmaktadır. Akıllı ev ya da bina konsepti belli bir ürün kabiliyetini destekleyen üst seviyede mühendislik tasarımıdır, bu konuda basit mantıklı mühendislik değeri olmayan sistemlerin tasarladığımız sistemler ile alakasız olduğunu anlatma savaşını vermekteyiz. Ayrıca tablete veya bilgisayara gerek kalmadan telefonla bu sistemleri yaşamımıza konfor katması için kullanmaya adapte olduk, bu sistemi destekleyen ama yeni olmayan temel unsurları ekleyerek (varlık yönetimi, gün ışığı, dış hava sıcaklığına göre ısı transferi, rüzgâr ve güneş gibi hava koşullarına göre perde panjur kontrolü…vb) güncel olan gelişmeleri ve ilgili senaryoların uygulanacağı yeni ürünlerle projelendirebiliyoruz. Ülkemizde önceleri yapılar için akıllı bina sistemleri lüks olarak algılanırdı bu yüzden yüzeysel olamayacak seviyede sözde akıllı yapılar yapılıyordu. Şimdilerde yapıların akıllı sistemler ile donatılma işlemi olmazsa olmazı olmuş durumda bu sistemler, enerji sarfiyatınızı önlüyor, insan imkanına bırakılmış hataları ortadan kaldırıyor, söz konusu güvenlik ve konfor senaryolarını, optimizasyonunu tamamlayarak yaşanılabilir bir ortam sunmaktadır. Ne var ki söz konusu bu gelişmeleri çeşitli nedenlerden dolayı uygulayamıyoruz (en belirgin nedeni ekonomik konjonktür). Ülkemizde Otomasyon & güvenlik sektörünün belli yasa ve kanunlarca devlet
tarafından yaygınlaştırılıp kalıcı kılınmaması halinde sektöre ait yurt içi ve yurt dışı merdiven altı üretici diye tabir ettiğimiz üreticilerin karmaşık ürünleri ile daha karmaşık bir hal alarak sistemlerin amacından çok fiyatının konuşulduğu bir dönemin içine gireceğiz. Biz Matriks olarak bu tarz kargaşadan uzak durarak otomasyon & güvenlik sistemleri entegratörü olduğumuz Schneider, Pelco, Detnov, Detectomat markalarımızla kendi kulvarımızda duraksamadan hızla koşuyoruz, bu maratonun temposunu uyguladığımız yaşam alanlarında aldığımız geri dönüşler ile keyifle karşılıyoruz. Otomasyon & güvenlik sektörü çok hızlı ilerlemekte ve yeni teknolojilere ayak uyduramadığınızda maalesef ileriye gidemezsiniz, inovasyon (yenilik) sektörün en temel değeridir. Konuya en uygun örnek cctv sistemlerinde analog sistemler 15 yıl önce altın çağını yaşıyordu ama günümüzde artık üretimi sonlandırılmış durumdadır. İnsan hayatını kolaylaştıran ve hayatımızı idame ettirdiğimiz bu yapılarda entegre akıllı bina sistemleri artık keyfi bir ihtiyaçtan öte yaşamsal zorunluluk ve aynı anda maksimum konforu minimum ekonomiye, en güvenli halde sağlayan sistemler topluluğudur, her şeyden önemlisi söz konusu sistemlerin doğru projelendirilmesi sağlanmak şartıyla insan hayatına konforu yaşatabilir aksi halde sistemler doğru projelendirilip uygulanmasa karmaşa, sarfiyat ve konfor eksikliği ve hatta sağlığımıza zarar olarak hayatımıza yansırlar. Bina-
larda minimum düzeyde de olsa aşağıdaki sistemlerin olması içinde bulunduğumuz yüzyıl itibari ile gerekmektedirönemli olanları başlıklar halinde aşağıdaki gibi sıralayabiliriz. HVAC(Heating, Ventilation, AirConditioning) Isıtma-Soğutma Mekanik Otomasyon Sistemi yani BYS veya BOS diyerek kısalttığımız sistemi projelerde, partneri olduğumuz SchneiderElectric firmasının yeni jenerasyon SmartStruxure Ware Bina Yönetim platformu kullanmaktayız. Sistem merkezi çeşitli animasyonları, dahili kütüphanesine ek olarak eklenebilir yeni iconlar, veri akışı, veri kontrolü ve üst entegrasyon yapılabilen, grafik ekran destekli, kullanıcı dostu ve kolay anlaşılır olması sistemin özelliklerinden küçük bir bölümüdür. Bu merkezi sistem ilepaket tipi mekanik cihazlaryada paket olmayan direkt bizim saha ekipmanları ile sisteme I/O ünitelerinin bağlı olduğu DDC (Direct Digital Controller) ile sisteme aktardığımız cihazların(Chiller, EF, AHU, Boyler, Isı Pompaları, VRV, HRU, Jetfan…) açık protokol haberleşme üzerinden (BACnet, Modbus, LON ) native network entegrasyonunusağlamaktadır. Sistemin native networke dayalı olması arada bir gateway olmadan direkt haberleşmesi anlamına gelmektedir, mevcut uyguladığımız projelerimizde bu yapıyı uygularken tecrübelerimizden dolayı plugandplay yani tak çalıştır seviyesine kadar indirmiş durumdayız.
Aydınlatma otomasyonu ilk başlarda konfor amaçlı uygulansa bile daha sonra bina ve tesislerde artan enerji maliyetleri, diğer giderler ve insana bırakılan kontroller karşısında yeterli enerji tasarrufu sağlanamamıştır ancak sektörde istenilen tasarruf noktasına ulaşmak için ilgili yasa ve yönetmeliklerle destek verilmiştir (Enerji Verimliliği Kanunu). Bu nedenle bina ve tesislerde aydınlatma otomasyonunun kullanılmasının nedenleri kısaca şöyle özetlenebilir; artan enerji ve sabit enerji maliyetlerine ek olarak çalışanların giderleri, enerji verimliliği kanuna bina ve tesislerin ilgili yönetim kısımları tarafından yönlendirilmesi, yeşil binalar konseptinin bina ve tesise katmış olduğu olumlu imaj…vb sayılabilir. Aydınlatma otomasyonunun on/off ve oransal olmak üzere 2 şekilde kontrolü yapılır, sistemin mimarisi yapı itibari ile diğer sistemler ile entegrasyonu oldukça kolay ve uygulanabilir düzeydedir ve belli başlı protokolleri şunlardır; (KNX,EIB,DALI,DMX…vb) Özetlemek gerekirse; StruxureWare platformu, merkezi kontrol ve olay yönetiminde yeni jenerasyon scada yazılımıdır. Gelişmiş hareketli
grafik ekranlar, detaylı raporlama, grafik gösterim ekranları ve yazılım/donanım arabirimlerine ihtiyaç duymadan native network kontrolü.Aydınlatma otomasyonu, enerji otomasyonu, HVAC mekanik otomasyon, yangın-güvenlik sistemleri entegrasyonu, audio/visual sistemler entegrasyonu tek platformda çözülmektedir. Kullanıcı ekranlarına dokunmatik paneller, IPAD, akıllı telefon veya PC üzerinden erişim sağlanabilmektedir. Uzak erişim yetenekleri, log bazında sms/email gönderebilme yetenekleri de işletmede destekleyici fonksiyonlar sağlamaktadır.
StruxureWare ile yapılandırılacak yüksek performanslı çözümler kullanıcıya şu avantajları sağlamaktadır: Her sistem için ayrı touch paneller
Enerji otomasyonu bir binadaki; elektrik, su, buhar, güneş, rüzgâr, gaz vb maliyetlerinin gerçekçi bir şekilde hesaplanması neredeyse bir standart olmuş durumdadır. Günümüzde artan rekabet, maliyetler, çevre koşulları göz önüne alındığında daha yaşanabilir bir yaşam için olmazsa olmaz bir bütündür ve ayrıca enerji otomasyon sistemi kayıpları, verimliliği, kontrolü, izlemeyi ve faturalandırma işlemlerinin yapıldığı modüler bir sistemdir. Ağustos 2020 Güvenlik Yönetimi n 25
KAPAK BİNA OTOMASYON SİSTEMLERİ veya yazılımlar kullanılmasına gerek kalmadığından hem ekonomi hem de tam entegrasyon sağlamaktadır. Enerji yönetimi ve tasarrufu için tek elden yönetim sağlandığından daha yüksek enerji tasarrufu ile amortisman süreleri azaltılmaktadır. İşletme senaryoları ve talep edilen fonksiyonlar ek bir maliyet getirmeden yazılım revizyonları ile kolaylıkla uyarlanabilir. Entegrasyonda arabirim olarak thirdparty donanım ve yazılımlar kullanılmadığından olası versiyon değişikliklerinde sistemin etkilenmesinin önüne geçilmektedir. Matriks belli hedefleri olan ve bu hedeflere sağlam adımlar ile kurumsal bir bakış açısı içerisinde ilerlemeye çalışan bir mühendislik firmasıyız. Mevcut ekonomik konjonktür hedeflerimizi belirleyen en temel etken, projelerimizde en ileri teknolojiyi uyguladığımız için bir projeye yaklaşırken veya ilgilenirken finans durumunu incelemeden hedef listemize almıyoruz. Sonuçta yatırımcıya, son kullanıcıya veya müteahhit tarafına yaptığımız projelerin bizlere maliyetleri var ve biz bu maliyetleri karşı taraftan alamadığımızda sorunlar yüzeye çıkmaya başlıyor. Hedeflerimizi şöyle sıralayabiliriz entegrasyon amaçlı paket projeler, nitelikli yaşam merkezleri, endüstriyel üretim tesisleri, fabrikalar, yeni nesil A plus konutlar ve A plus ofisler ve çok yönlü AVM olarak adlandırılan yapılardır. Matriks, 20 yılı aşan bilgi birikimi, yenilikçi çözümleriyle ve akıllı bina projelerinde doğrudan ya da dolaylı olarak içinde bulunduğu her projeye günümüz ihtiyaçlarını ve standartları karşılayacak doğrultuda projelendirme hizmeti vermektedir ayrıca sektörde kendini ispatlamış üst entegrasyon çözümleri ile fark yaratmaktadır. Matriks, konusuna hâkim kadrosu ile tasarım aşamasından, uygulamaya, sistem eğitimlerinden, servis-bakım çalışmalarına kadar projelerin başından sonuna tüm süreçleri yönetmektedir. Matriks içinde bulunduğu projelerde aşağıdaki hizmetleri sağlayarak yatırımcıya
26 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
önemli faydalar sağlamaktadır: Uygulama projelerinin hazırlanması Sistemler için optimizasyon ve değer mühendisliği Sektörel yeniliklerde hızlı adaptasyon sağlanması için mühendislik çalışmaları Sürdürülebilir can güvenliği, mal güvenliği ve konfor şartları için benzer proje deneyimlerinin yansıtılması Enerji verimliliği için gerekli tedbirler Yerel ve uluslararası standartlara göre acil durum kontrol fonksiyonlarının belirlenmesi, cause&effect tablolarının hazırlanması Projedeki zayıf akım ve otomasyon sistemleri ile ilişkili disiplinlerin koordinasyonu Servis bakım hizmetlerinde stoktan yedek parça sağlanması ve hızlı servis ile işletme sürekliliği. Türkiye genelinde yaygın çözüm ortağı yapısı ile hızlı ve ekonomik servis-bakım hizmetleri Tecrübelerimizi yansıttığımız referanslarımızdan bazıları aşağıdadır: Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve
Araştırma Hastanesi KLKEAH (1000 Yataklı) Vadistanbul AVM Ege Perla AVM-Konut-İş Merkezi Özdilek Plaza & Otel & AVM – Istanbul Nidakule Levent İş Merkezi Lionel Hotel Bayrampaşa -Istanbul Metsan Kartal Nexus Garanti Koza – Kozapark Watergarden Alışveriş ve Yaşam Merkezi Nidapark Seyrantepe AllureTower – Istanbul Palladium AVM - Antakya Dedeman Hotel &Convention Center - Bostancı/Istanbul Wyndham Grand Hotel - Levent/ Istanbul Le Meridien Hotel – Etiler/Istanbul Divan Otel – Taksim – Pendik – Çorlu Hilton DoubleTree Hotel – Kuşadası, Zeytinburnu, Beylikdüzü, Kurtköy Crowne Plaza Hotel – Laleli, Bursa Accor Hotels – Ibis Tuzla, Ibıs Konya, Novotel Konya, Mercure Topkapı Titanic Otel Bayrampaşa Jasmine Court Hotel Kıbrıs
KAPAK BİNA OTOMASYON SİSTEMLERİ
Akıllı sistemlerde teknolojinin konumu Kontrol ve otomasyon mühendisliği en genel anlamda bir sistemi uygun yazılım ve donanımlarla istenilen duruma yönlendirme problemiyle uğraşır. KONTROLİST MÜHENDİSLİK
K
ontrol & otomasyon mühendisliği
Sanayi devriminden sonra hızla gelişen teknoloji ile üretimdeki hızlı artış neticesinde oluşan birtakım sorunlar, insanları daha fazla verim alabilecekleri yeni yollar aramaya yöneltmiştir. Araştırmaların sonucunda ortaya çıkan bilgilerin, endüstride ve endüstriden hareketle üretim yapan diğer sistemlerde kullanımı yeni bir mühendislik dalının, Kontrol ve Otomasyon Mühendisliğinin doğmasını sağlamıştır. Elektrik, elektronik, mekanik ve bilgisayar tabanlı tüm endüstriyel üretim sistemlerinin amaçlanan ve planlanan biçimde çalışmasını sağlayan bilgi ve teknolojileri üreten ve uygulayan bir mühendislik dalıdır.
28 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
Türkiye’de günümüz pek çok üniversitede yüksek lisans, bazılarında ise lisans düzeyinde mevcut olan Kontrol ve Otomasyon mühendisliğinin gelişimi, İTÜ Elektrik Fakültesi, Elektriğin Endüstride Tatbikatı Kürsüsü Doçenti Dr. M. Münir Ülgür‘ün 1950’li yılların başında vermeye başladığı “Servo mekanizma” dersi ile başlayan, 40 yıla yakın bir süreci kapsar. 1957 yılında dünyadaki bilimsel gelişmelere uygun olarak Servo mekanizma yerine “Otomatik Kontrol” terimi kullanılmaya başlanmış ve Uluslararası Otomatik Kontrol Federasyonu’na (IFAC) üye olmak üzere Otomatik Kontrol Türk Milli Komitesi (TOK) İTÜ bünyesinde kurulmuştur. kontrol ve otomasyon sistemleri, mevcut bir yapının veya sistemin bir takım kontrol algoritmaları tarafından, anlık geri beslemelerden gelen bilgiler ışığında istenen sonuçlara ulaşması amacını gütmektedir. Sistemin otomatik çalışması kadar, belki de daha bile önemlisi, sistemin geri beslemeleri işleyebilmesi, istenen sonuca varmak için anlık duruma göre pozisyon alabilmesidir. Bu sebeple geri beslemeyi bir şekilde ilk kullanan kişi olan El-Cezeri, Kontrol ve Otomasyonun öncüsü kabul edilmektedir.
Elektriğin olmadığı bir dönemde, tamamen mekanik unsurlara geliştirdiği icatları hala okullarda otomatik kontrol, robotik ve sibernetik konularında ilk anlatılan konulardır. Sanayi devriminden sonra hızla gelişen teknoloji ile üretim yapılmasının yanı sıra, bu üretimden en fazla verim almayı sağlayacak sistemlerin gereksinimi de fark edilmiştir. Üretim safhaları ve sistemleri karmaşıklaştıkça verimlerde gözlemlenen düşüş, yeni yollar bulmayı mecburi hale getirmiştir. Sanayide üretim kalitesi ve verimliliğinin artırılması amacıyla ortaya çıkarılan endüstriyel otomasyon, zamanla elektrik-elektroniğin ve yazılım da gelişmesiyle robotik, proses, ölçme, enstrümantasyon, bulanık kontrol, endüstriyel veri iletimi, gerçek zamanlı kontrol sistemleri ve akıllı bina gibi pek çok yeni alt başlığın doğmasını sağlamıştır.
Günümüzde, özellikle internetin gelişimi ve bireylerin elektronik ve yazılıma adaptasyonu ile, kontrol ve otomasyon her anlamda hayatımızın içerisinde kendine yer bulur hale gelmiştir. Kalite artışı ve verimliliğin üzerine konfor olanaklarını da ekleyen otomasyon sektörü, bugün sanayi ile birlikte ekonomi, devlet yönetimi, askeriye, şehircilik ve bireysel kullanım alanlarında da hızla yükselmektedir. Hem ticari binalarda hem de dairelerde ısıtma-soğutma ve aydınlatma kontrolleri kullanıcılara otomatik, tasarruflu ve konforlu bir yaşam sunmaktadır.
olarak “mikroişlemci” bulunur, bu sebeple içlerinde bir işletim sistemi yoktur. Onun yerine PLC belli bir işi yapmak için programlanır ve sürekli olarak içine yüklenmiş olan algoritmayı takip eder. Endüstriyel ortamlarda kullanılabilmeleri için genelde sıcaklık, nem, titreşim ve elektriksel gürültüye karşı dayanıklı olmak zorundadırlar. PLC’nin bir mikro denetleyiciye göre farkı ise kolaylık yeniden programlanabilmesidir.
Otomasyon sistemlerinin temel taşları Otomasyon sistemleri, bir sistemin veya cihazın istenen şekilde otomatik olarak çalışması için tasarlanır ve kurulur. Sistemin tasarımında dikkat edilmesi gereken pek çok kriter var. Bu tasarım aşamasına sistem modelleme denir. Kimi zaman eldeki girdiden istenen çıktının üretilmesinde tüm tasarım ve uygulama otomasyon kapsamındayken kimi zaman sadece eldeki cihazların otomatize edilmesi istenebilir. Ama her koşulda, istenen sonuca ulaşmak için izlenmesi gereken bir algoritma (belli bir problemi çözmek veya belirli bir amaca ulaşmak için tasarlanan yol), izlenmesi gereken girişler ve kontrol edilmesi gereken çıkışlar mevcuttur. İzlenmesi gereken yolu belirleyen algoritma, yarıiletken teknolojisinin gelişimiyle günümüzde hep bir işlemciye yazılır hale gelmiştir. Bu işlemci (CPU) bazen bir bilgisayar, çoğu zaman ise Programlanabilir Lojik Kontrolör (PLC) içerisinde bulunur. PLC’lerde bilgisayardan farklı
İçerisinde algoritma yüklü olan kontrol kartı, izlemesi gereken değerleri okuyabilmek için girişler (Input) kullanır. Bu girişler elektrikteki açık/kapalı kontağı okuyan dijital girişler olabileceği gibi, sıcaklık, nem, pozisyon, frekans, seviye gibi nümerik karşılığı olan değerleri anlamlandırabilmek için analog girişler de olabilir. Analog girişler genelde akım, voltaj veya direnç okumak üzere tasarlanmıştır. Eğer sistemde kontrolörün istediği bilgiyi veren bir cihaz yoksa, gerekli bilgiyi okumak için ona uygun bir sensör (algılayıcı) eklenir. Ortam sıcaklığını öğrenmek için bu bilgiyi mevcut klimadan almak veya içeriye bir sensör takmak gerekir. Sistemin istenen sonuca ulaşması için kontrol edilmesi gereken cihazlar çıkışlar (Output) aracılığıyla kumanda edilir. Bu çıkışlar açık/kapalı dijital çıkış olabileceği gibi, miktar, hız, konum gibi nü-
Otomasyon sistemleri, bir sistemin veya cihazın istenen şekilde otomatik olarak çalışması için tasarlanır ve kurulur. merik kontroller için analog çıkış da olabilir. Otomasyon sisteminin kendisi için çıkış olan bir nokta, karşısındaki cihaz veya ekipman için bir giriştir, aynı prensip tersi için de geçerlidir. Ayrıca otomasyonda voltaj ve gerilimler çok düşük değerlerdeyken kontrol edilen sistemde yüksek akım ve voltajlar olması muhtemeldir. Bu sebeple elektriksel izolasyon sağlamak adına genelde Dijital çıkışlarda röle kullanılır. Giriş ve çıkışlar (I/O) kontrol kartının üzerinde olabileceği gibi ayrı bir kart şeklinde de olabilir. Bazı PLC’ler modüler yapıdadır, harici I/O kartları mevcuttur ve sisteme göre uygun kartlardan gerekli adetlerde kullanılır.
Ağustos 2020 Güvenlik Yönetimi n 29
KAPAK BİNA OTOMASYON SİSTEMLERİ
Plc’ler ve otomasyon yazılımları da genelde kendi aralarında bu protokolerden birini kullanarak iletişim kurarlar. Detaylı ve karmaşık bilgileri ı/o’lar aracılığıyla almak zorlu ve maliyetlidir. Üzerinde pek çok bilgi barındıran ve kendi içinde işlemcisi olan bir cihazdan, standart haberleşme protokollerinden biriyle bilgi alınabilir. Rs232, rs485 veya ethernet gibi donanımlar cihazlar arasındaki bağlantıyı sağlamak içindir. Haberleşme protokolleri ise bu donanım üzerinden karşıya bilgiyi belli bir kod mantığı çerçevesinde aktaran yazılım tipleridir. Otomasyonda modbus, bacnet, profibus, fieldbus, ethercat, lon, meterbus, knx, dalı, snmp gibi yüzlerce haberleşme protokolü vardır. Plc’ler ve otomasyon yazılımları da genelde kendi aralarında bu protokolerden birini kullanarak iletişim kurarlar. PLC’ler ve I/O modülleri hassas ve önemli cihazlar oldukları, ayrıca sigorta, güç kaynağı, trafo, röle gibi ilave şalt malzemelerine ihtiyaç duydukları için sahada genelde DDC (Direkt Dijital Kontrol) panoları içerisinde bulunurlar. Sahadaki ekipmanlardan, cihazlardan, diğer pano ve sistemlerden DDC panolarına çekilen kabloları doğru yere bağlanması kritik önem arz etmektedir. Hatalı bağlantıda
30 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
sistem düzgün çalışmayacağı gibi kuru kontak olan bir ucu voltaj barındıran kablo bağlanması cihazlara zarar verebilir. Sistemin kullanıcı tarafından takip edilebilmesi, arıza kaydı gibi bilgilerin alınabilmesi, istenen değerlerin zaman zaman değiştirilebilmesi, manuel müdahale yapılabilmesi veya zaman programları oluşturulabilmesi için HMI (Human-Machine Interface) yani kullanıcı ekranları tanımlanır. Bu ekranlar sistemin ihtiyacına sahada bir cihazın veya panonun üzerinde olabileceği, merkezde kurulu bir bilgisayarda da olabilir. Özellikle büyük sistemlerde bilgisayara kurulan SCADA (Supervisory Control And Data Acquisition) yazılımları ile hem efektif kullanıcı ekranları tanımlanmakta hem de veri iletişimleri ve kayıtları hızlı ve kalite şekilde organize edilmektedir. Türkçeye “Uzaktan Kontrol ve Veri Gözleme Sistemi” olarak çevrilebilecek bu yazılımlar günümüzde internet erişimine de açık hale getirilmiş, böylece tesis içinde veya dışarıdan takip ve kumanda olanağı vermiştir.
Akıllı bina otomasyonu Bina Yönetim Sistemleri (BMS) akıllı binaların omurgasını oluşturmaktadır. Farklı otomasyon ve zayıf akım disiplinlerinin tek bir
çatı altında toplanması ile sağlanan entegrasyon hem verimliliği artırmakta hem de kullanım kolaylığı sağlamaktadır. Ancak akıllı bina hem ülkemizde hem de dünyada nispeten yeni bir kavramdır. Otomasyon gibi yüksek teknolojilerin bireylerin kullanımı ve konfor amaçlı yapılması son dönemde teknolojinin gelişmesi, verimlilik ve tasarrufun önem kazanması, elektronik ve yazılım maliyetlerinin azalması ile ortaya çıkmıştır. Üretimde sıcaklık, nem, basınç, debi gibi değerlerin kontrolünün önemi büyüktür. Bu hammadde veya üretilen malzemeler için olduğu kadar, hem su ve buhar için hem üretimin yapıldığı ve depolandığı alandaki hava koşulları için de geçerlidir. Öncelikle üretim ve depolama tesisleri ile steril alanlarda ihtiyaç duyulan iklimlendirme sistemlerinin otomasyonu, zamanla tüm binalarda zorunluluk haline gelmiştir. Binalarında kritik noktalarında kurulmaya başlayan otomasyon sistemleri, verimliliği ve konforu artırmak adına HVAC (Heating, Ventilating and Air-Conditioning) olarak adlandırılan binanın tüm ısıtma, soğutma ve havalandırma sistemlerine hitap eder olmuştur. Kullanım suyu, pis su ve yangın tesisatlarının da izlendiği İklimlendirme otomasyonları artık hastane, havaalanı, tünel ve otoparklarda, otellerde, kamu binaları ve konutlarda da yer almaktadır. Temel fonksiyonu gene kalite, enerji verimliliği ve konfor olan aydınlatma otomasyonu ülkemizde genelde BMS’ten ayrı düşünülmektedir. İklimlen-
dirmeye göre daha dar bir alanı kapsaması, kompleks programlardan ziyade kalıp fonksiyonları desteklemesi ve ticari binalar kadar evlerde de kullanılması sebebiyle daha farklı bir noktada konumlanır. Giriş çıkış modülleriyle birlikte ağırlıklı olarak kendi ürün gamında bulunan haberleşme özelliğine sahip armatür, anahtar, sensör vs ile doğrudan iletişim kurar ve kontrol sağlar. Kablolama açısından büyük kolaylık sağlayan haberleşme özelliği ile evler için geliştirilen özel ürün ve çözümleriyle ev otomasyonunu da bünyesine katmıştır. En çok kullanılan haberleşme tipleri olan KNX ve DALI, sistemin marka bağımsız çalışabilmesini sağlamaktadır. PMS (Power Monitoring System) da son dönemde akıllı binaların önemli bir parçası haline gelmiş durumda. Temelde güç ve enerji değerlerinin izlenmesi, elektrik tüketimiyle birlikte endüktif, kapasitif ve reaktif güçlerin takibi
ve kompanzasyonu ile bu değerlerin kaydı ve raporlanmasını içermektedir. Enerji analizörleri ve reaktif güç rölelerinin bilgileri haberleşme üzerinden SCADA yazılımına aktarılır. Hem aktif hem reaktif olarak voltaj, akım, güç, enerji ve cosQ değerleri kaydedilip raporlanır. Ayrıca şalter ve sigortaların konumlarının takibi, trafo ve kesicilerin izlenmesi, UPS ve jeneratörlerin entegrasyonu da bu kapsamda yer almaktadır. Kontrol kısmında ise yük atma ve yük alma konuları önem kazanır. Şebeke veya trafolarda sorun yaşanması halinde önce belirli yükler atılarak acil noktaların korunması sağlanır. Akabinde yeterli kapasitenin olması halinde ilave noktalara enerji verilerek sıralı ve kontrollü bir şekilde yük alınır. Akıllı sayaçların okunması ve aylık olarak faturalandırılması da bina otomasyonundan beklenen konulardan biri haline gelmiştir. Özellikle konut ve
Şebeke veya trafolarda sorun yaşanması halinde önce belirli yükler atılarak acil noktaların korunması sağlanır. alışveriş merkezleri gibi pek çok kiralanabilir alanları olan binalarda bu talep öne çıkmaktadır. Hem sayaç okuma hem de enerji izlemede bilgileri internete açıp raporları ve faturaları bulut üzerindeki yazılımdan takip etmek de sıklıkla uygulanan bir yöntemdir. Bu çalışma binanın yazılımı satın almak yerine kiralamaya gidebilmesi olanak tanır, merkezde tek bir yazılım olması da uygulayıcı firmaya hem kurulum hem bakım hem de geliştirme anlamında kolay sağlar. İnternetin gelişimi ve yaygınlaşmasıyla birlikte uzaktan erişim de artık bir ihtiyaç haline gelmiştir. Bu sebeple pek çok projede IP tabanlı ürünler kullanılmakta, bina içinde internete bağlanmakta ve binaya erişim için sabit bir IP alınarak uzaktan sisteme erişilmektedir. Elbette sistemin dışarıya açık hale gelmesi, internetle birlikte büyüyen siber tehditleri de beraberinde getirmektedir. Bu sebeple hem bilgi işlem ve network firmaları hem de otomasyon tedarikçileri güvenlik konusunda önlemleri artırmakta, bu konuda daha efektif çözümler geliştirmek için çaba sarf etmektedir.
Ağustos 2020 Güvenlik Yönetimi n 31
KAPAK BİNA OTOMASYON SİSTEMLERİ
Sistemlerin kontrolü tek merkezde Ürünlerimizi tasarlarken dikkat ettiğimiz en önemli detaylardan biri ürünün kullanım amacı ve niteliğidir. Murat DEMİRHAN/ Yurtiçi Satış Müdürü TANSA TURNİKE
G
ünümüzde birçok yapının akıllı bina otomasyon sistemlerine sahip olduğunu görüyoruz. En sade haliyle müstakil bir bina da bile CCTV ve İnterkom sistemlerini görmeniz mümkün. Bizim de “Bina Otomasyon Sistemleri” alanında faaliyet gösteren birçok firma ile çözüm ortaklıklarımız ve üretici-bayi ilişkimiz bulunuyor. Tansa olarak bu firmalarla birlikte birçok entegre sistem projesinde ürünlerimizle yer aldık. Tansa turnike olarak birçok farklı alanda birçok farklı amaçla kullanılacak modele ürün gamımızda yer veriyoruz. Ürünlerimizi tasarlarken dikkat ettiğimiz en önemli detaylardan biri ürünün kullanım amacı ve niteliğidir. Çok iyi üretim imkanlarına sahip olabilir, çok kaliteli turnikeler tasarlayabilir ve üretebilirsiniz. Ancak yaptığınız ürün bir plazanın girişinde personel girişi için kullanılırken bir havaalanı girişinde valizli yolcu kullanımına uygun olmayabilir. İşin özü sahanın ihtiyaçlarını anlamaktan ve o ihtiyaca tamamen cevap verecek nitelikteki ürünleri sunmaktan geçiyor diyebiliriz. Tansa’yı rakiplerinden ayıran en büyük farklardan biri de bu aşamada ortaya çıkıyor. Bugün havalimanlarından raylı sistem hatlarına, hastanelerden çok katlı ticaret ve yaşam merkezlerine, stadyumlardan veri merkezlerine kadar birçok alana özel turnike ve geçiş kontrol çözümünde Tansa’ nın imzası yer alıyor. Dolayısıyla tüm bina ve tesis otomasyonlarına entegre olabilen, sistemin bütünüyle haberleşebilen 32 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
Murat DEMİRHAN
ve hepsinde ihtiyaca yönelik eksiklikleri kusursuz şekilde tamamlayabilen bir oyuncu haline geliyorsunuz. Tabi ki turnikelerin, bütün olarak değerlendirdiğimiz bu sistemin önemli bir parçası ve aynı zamanda da kartlı geçiş ve fiziki bina güvenliği açısından önemli bir tamamlayıcı unsur olduğunu belirtebiliriz. Bu tamamlayıcı niteliğe gerekli elektronik ve mekanik standartları yerine getirerek estetik ve tasarımdan ödün vermeden uyum sağlamamız gerekiyor. Sistemin bütününü ele aldığınızda diğer otomasyon unsurları olan kartlı geçiş sistemi, yangın algılama ve acil durum panelleri ve hatta cctv ve görüntüleme sistemleriyle bile haberleşebiliyor olmanız gerekiyor. Herkes için daha anlaşılır olması için örneklendirmek gerekirse acil durum panelinden gelen bir kontakla turnikeyi tahliye amaçlı serbest moda almanız ya da
kartını okutan bir personelin binaya gerçekten giriş yapıp yapmadığını anlamak için turnike üzerinden kol döndü bilgisini sağlıyor olmanız bunlara örnek olarak verilebilir. Tabi ki bu fonksiyonlar talep ve ihtiyaçlar doğrultusunda şekillendirilebilir. Pandemi süreci öncesinde turnikekamera sistemlerinin haberleşme ihtiyacı stadyumları bir kenarda tutarsak çok yaygın değilken pandemi sürecinde ısıya duyarlı termal kamera kullanımının yaygınlaşması da yeni bir ihtiyacı ortaya çıkardı. Artık bir çok lokasyonda termal kameralarla alan özelinde vücut ısısı taraması yapılıyor ve yüksek ısı tespit edildiğinde turnikenin kilitli konuma geçerek girişi engellemesi senaryosu ugulanıyor. Kısacası yeni bir ihtiyaç yeni bir çözüm uygulamasının ortaya çıkmasına vesile oluyor. Tabi burada sizin bu ihtiyaç ve taleplere verdiğiniz reaksiyon ve çözüm üretme hızı önem kazanıyor. Tansa’ nın kendi bünyesinde faaliyet gösteren Ar-Ge Tasarım Merkezi ve Ür-Ge Mühendislik departmanı ile bu durumlarda çok hızlı ve esnek geri dönüş kabiliyetlerine sahip olduğunu özellikle belirtmeliyiz. Pandemi sürecine yönelik çözüm ve ürünleri ortaya koyma sürecinde de bukabiliyetlerinisergilediğini memnuniyetle söyleyebiliriz. Tansa Turnike olarak önümüzdeki dönemlerde de gelişmiş ürün ve çözümlerimizle sisteme katkı sunmaya, birçok niş projede yer almaya devam edeceğiz. Amacımız her zaman olduğu gibi bulunduğumuz her projeye değer katmak ve bu değeri daha üst seviyelere taşımak olacaktır.
Ağustos 2020 Güvenlik Yönetimi n 33
KAPAK BİNA OTOMASYON SİSTEMLERİ
Bina otomasyon sistemlerinin önemi Olay veya alarm anında kullanıcı tarafından önceden belirlenmiş yetkililere; polis, itfaiye ve sağlık ekiplerine gerekli yönlendirme ve bilgilendirme yapılabilir. G4S TÜRKİYE
M
addi ve yönetimsel operasyon anlamında çok büyük getirileri olan bina otomasyon sistemleri AVM’ler, stadyumlar, oteller, gökdelenler, rezidans projeleri; hastaneler, iş merkezleri, endüstriyel tesisler, havaalanları ve limanlar gibi birçok bina ve tesiste hayati önem taşır. Tüm güvenlik donanımlarını bir çatı yazılım altında yöneten sistemler mevcuttur. Bu sistemlerin ana amacı riski en aza indirmek, yönetimsel kolaylık ve merkezi bir yönetim anlayışı ile senkronize çalışan elektronik güvenlik
sistemi tesis etmektir. Binalar için otomasyon 3 ayrı kısımda incelenmektedir. Bunlar mekanik sistem kontrolü, aydınlatma sistemi kontrolü ve elektriksel sistemin kontrolüdür. Bina güvenliği dışında enerji verimliliği de sağlayan bina otomasyon sistemleri ile yangın, doğalgaz kaçağı, sel ve buna benzer tehlikeli durumlarda hem binayı hem de bina içerisindeki insanları en hızlı ve güvenilir bir şekilde uyarmaktadır. Daha az çalışan ile bütün sistem kolayca kontrol edilebilmektedir. Bu da personel giderlerinin azalmasına yardımcı olmakta, insan hatasını da en aza indirmektedir. Son teknolojik bina otomasyon sistemleri ile verimlilik maksimum seviyeye çıkarılmaktadır. Enerji maliyetlerinde meydana gelen artışların bina işletim masraflarını da artırdığı görülmektedir. Yapılan araştırmalar sonucunda bu enerjilerin % 40’ının ticari ve konut binalarında kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bina otomasyonu için kurulan çatı yazılım sistemlerinde hırsız alarm sistemleri, çevre güvenlik sistemleri, yangın algılama sistemleri, acil anons seslendirme sistemleri, kapalı devre kamera sistemleri, geçiş kontrol sistemleri bir arada çalışır ve tüm bu sistemler merkezi olarak tek bir ekrandan izlenebilir. Bu, bir arada
34 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
raporlama ve yönetme imkânı sağlar. Bu sistem 7/24 hizmet veren alarm haber alma merkezine de bağlanarak anlık olarak takip edilebilir. Olay veya alarm anında kullanıcı tarafından önceden belirlenmiş yetkililere; polis, itfaiye ve sağlık ekiplerine gerekli yönlendirme ve bilgilendirme yapılabilir. Bu yönetim sistemi ile ilgili tesis, bina veya alanda uygulanan tümleşik elektronik güvenlik sistemlerinde oluşabilecek tüm arızaların ve gerekli bakım vb. süreçlerin de kolaylıkla görülmesine, gerekli aksiyonun hızlıca alınabilmesine de olanak sağlar. Ayrıca bina yönetim sistemleri ile elektronik güvenlik sistemlerini bina veya tesisteki asansör, yürüyen merdiven, aydınlatma otomasyonu, enerji otomasyonu; HVAC (Isıtma-Soğutma-Havalandırma) Mekanik otomasyon sistemlerini entegre çalıştırmak mümkündür.
Ağustos 2020 Güvenlik Yönetimi n 35
KAPAK BİNA OTOMASYON SİSTEMLERİ
Yangınlara geçit yok! Bosch’tan düşük aydınlıkta bile alev ve dumanı algılayan yeni video çözümü BOSCH GÜVENLİK SİSTEMLERİ
B
osch Bina Teknolojileri’nin video tabanlı yangın algılama sistemi AVIOTEC IP Starlight 8000’in yeni versiyonu, sadece 2 lüx’lük bir ortam aydınlatma seviyesinde bile alev ve dumanıngüvenilir bir şekilde tespit edilmesine imkân veriyor. Bu amaçla Bosch, 20’den fazla algoritmanın sonuçlarını işleyen ve buna göre bir alarm kararı veren yapay zekayla kanıtlanmış video analizlerini kamera üzerinde genişletti. Bu, çözümün yanlış alarmlara karşı sağlamlığından ödün vermeden önemli ölçüde geliştirilmiş bir duyarlılığa sahip olduğunu gösteriyor.
Gece-gündüz ihtiyaçlarına göre ayarlama imkanı Yeni yazılım versiyonu 7.61 ile AVIOTEC IP Starlight 8000, depolar ve üretim tesisleri gibi geceleri çok az ışık alan alanlardaki uygulamalar için uygunluk sunuyor. Değişen çevresel koşullar durumunda, hassasiyet programlanabilir çizelgeler kullanılarak gereksinimlere göre uyarlanabiliyor. Örneğin, yoğun gündüz saatlerindeki operasyonlar sırasında yanlış alarmlara karşı sağlamlığı optimize etmek mümkün olurken, en hızlı tespitin gerekli olduğu ve kimsenin bulunmadığı binalar,
36 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
geceleri yüksek hassasiyet özelliğinden yararlanıyor.
Kurulum ve işletme maliyetlerinden tasarruf Bosch’un yeni çözümü minimum ortam ışığıyla da güvenilir bir şekilde çalıştığından, aydınlatmanın planlanması, kurulumu ve çalışması için maliyetten tasarruf sağlıyor. Ayrıca, bu düşük ışık koşullarında yüksek yangın yükü olan uygulamalar için riskleri önemli ölçüde azaltıyor. Örneğin, genellikle riskin oldukça yüksek olduğu çok katlı otoparkların operatörlerine fayda sağlıyor. Burada AVIOTEC IP Starlight 8000, araçları ve elektrikli şarj istasyonlarını korumak için güvenilir bir erken algılamayı garanti ediyor.Çözüm, tarihi binalarda, fazla kullanılmayan ve küçük pencerelerden çok az ışık alan yan odalara da kurulabiliyor. Tüm ortamlarda kurulu kameralar, yangın algılama ve video gözetimi için aynı anda kullanılabiliyor, bu da kurulum ve işletim maliyetlerini daha da azaltıyor. Video tabanlı yangın algılama AVIOTEC IP Starlight 8000 yeni ürün yazılımıyla gelirken, mevcut kurulumlar ücretsiz bir ürün yazılımı güncellemesiyle yeni teknolojiye yükseltilebiliyor.
Ağustos 2020 Güvenlik Yönetimi n 37
KAPAK BİNA OTOMASYON SİSTEMLERİ
Bina Otomasyon Sistemleri Bina otomasyon sistemleri rezidanslarda, alışveriş merkezlerinde, fabrikalarda, stadyumlarda, eğlence merkezlerinde, otellerde ve plazalarda kullanılan sistemlerdir. KALY BİLİŞİM REK. MAT. TELEKOMÜNİKASYON SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
T
eknolojinin gelişmesi ile birlikte bu yapıların tamamında hem hayatı hem de iş gücünü kolaylaştıran, gerekli kontrol ile müdahalelerin kontrol merkezinden manuel ya da otomatik olarak yapılmasını sağlayan yazılımdır bina otomasyonu… Hızlı çalışma temposu içerisinde çalışan bizler ; artık iş yerlerine ya da evlerine giriş yapmadan, güvenlik kameraları sayesinde iş yerlerinin ve evlerin kontrolü yapılabilmekteyiz.. .Hırsızlık gibi durumlarda da bilgisayar ya da cep telefonları üzerinden anında bilgi alınarak müdahale edilebilmektedir. Bina otomasyonu ile hayatımızı verimli kullanmaya ve yaşamaya başlıyoruz. Bina otomasyon sistemlerindeki temel amaç; entegrasyon ile tek bir merkezden bütün sistemin izlenmesi ve kontrol edilebilmesidir. Binalar için otomasyon 3 ayrı kısımda incelenmektedir. Bunlar mekanik sistem kontrolü, aydınlatma sistemi kontrolü ve elektriksel sistemin kontrolüdür. Enerji verimliliğinin sağlanabilmesi için bina otomasyonları olmazsa olmazdır. Bina güvenliğinin sağlanabilmesi için bina otomasyonunun önemi çok büyüktür. Yangın, doğalgaz kaçağı, sel ve buna benzer tehlikeli durumlarda bina otomasyon sistemlerimiz hem binanızı hem de bina içerisindeki insanları en hızlı ve güvenilir bir şekilde uyarmaktadır. Bu da bina sahiplerine zaman kazandırır. Mesela bir binada meydana gelen bir yangın ikazında; otomasyon ve 38 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
entegrasyon sayesinde; kameraları yangının olduğu bölgeye zomlar; asansörleri kapatır; acil anons kişileri doğru yönlendirme yapacak şekilde anons yapar; kartlı geçiş girilmemesi gereken kapıları kilitli tutup acil çıkış kapılarının mekanizmalarını sıfırlayarak kişilerin tahliyesini sağlar. Yukarıda size anlatmaya çalıştığım senaryo gibi ‘bina otomasyonu’ insan güvenliği için büyük önem arz etmektedir. Bazen hayatımızı kolaylaştığı gibi; bazen de güvenli ortamlarda yaşamamıza olanak sağlamaktadır. Daha az çalışan ile bütün sistem kolayca kontrol edilebilmektedir. Bu da personel giderlerinizin azalmasına yardımcı olmaktadır. Son teknolojik bina otomasyon sistemleri ile verimlilik maksimum seviyeye çıkarılmaktadır. Bina otomasyonun kurulum amacı; enerji tasarrufu , enerji kontrolü, aydınlatma kontrolü,sistemlere tek bir merkezden yönetme kabiliyeti; arıza ve alarm bilgilerinin raporlanması; internetin olduğu her yerden sistemlere uzaktan erişim kolaylıdır. Bina otomasyonu, bunları yanında; binaların ısıtma ve soğutma cihazlarının verimli ve kapasitesi oranında çalışmasını yöneterek enerji verimliliği ve tasarrufu sağlar.
Bina otomasyonu neden kullanılır? 1) Kullanılan ortamları kalite standartını arttırır. Ortamı ısısı, nemi, havalandırması, ışık kali-
tesi ve kullanılan suyun sıcaklığını ayarlar. 2) Rutin işlem kontrollerinde; cihazların çalışması esasında yıpranma ve arıza raporlarını verir 3) Aydınlatmanın şiddetini ayarlar, ısı ve soğukluk kontrolü yapar, açma – kapama zamanlarını otomatik ayarlar, enerji sarfiyatı hesaplar, sayaçların otomatik okumasını yapar. 4) Elektronik mekanik sistemlerin, bakım ve yıpranma ömürlerini takip eder. 5) Sistemlerin tek bir merkezden kontrolünü yaparak; insan kaynaklı hataların önüne geçer, eleman maliyetini minimuma düşürür. 6) Enerji harcamalarını azaltır. 7) Otomasyon yazılımı sayesinde tüm bu karmaşık yapı programlanarak çalışabilir ve uygulanabilirliği basitleşir. 8) Bu binalarda yaşayanların ihtiyaçlarını hızlı ve en konforlu şekilde yapar. 9) Uyarı ve arızaları anında bildirir. Bu sayede bakım onarımı hızlanır. 10) Alınan alarm raporları sayesinde; yönetim tarafını yasal sorumluluklar karşısında güçlü kılar.
Ağustos 2020 Güvenlik Yönetimi n 39
FOKUS DENİZ LİMAN GÜVENLİĞİ
COVID – 19 Salgını nedeniyle Liman Tesislerinde alınması gereken tedbirler Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Taraf Devletlere, gemilerde veya limanlarda sağlık önlemlerinin beklenmedik durum planlaması ve uygulanmasında yardımcı olmak için, tüm halk sağlığı risklerini ve ilgili kural ve düzenlemeleri ele alan bir genel rehber geliştirmiştir. H. Sefa BAŞATLI/ RSO Müdürü Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri San. A.Ş.
U
luslararası Sağlık Tüzüğü (IHR) isimli bu dokümanın Mayıs 2005’te Dünya Sağlık Asamblesi tarafından kabul edilmesiyle taraf devletler, IHR’de belirtilen havalimanları, sınır kapıları ve limanlar gibi belirli giriş noktalarında gözetim ve müdahale ile ilgili halk sağlığına yönelik kapasitelerini geliştirmeyi, güçlendirmeyi ve sürdürmeyi kabul etmişlerdir. Covid 19 pandemisinin ülkemizde tespit edilmesinin ilk resmi açıklaması 11 Mart 2020 tarihinde Sağlık Bakanlığınca yapılmıştır. “Pandemi” nedeniyle alınan önlemler kapsamında salgının yayılma etkisini azaltmak üzere insanların bir araya gelerek faaliyette bulunmalarına kısıtlamalar getirilmiştir. Pandemi sürecinde; yaşam ve ekonominin bir gereği olarak sağlık, güvenlik ve lojistik
40 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
hizmetlerinin yoğunluğunun artarak sürdürülmesi bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmıştır. Bu yazımız tüm ülke giriş noktalarına yönelik olmakla birlikte özellikle uluslararası faaliyette
bulunan liman tesislerimizde alınması gereken önlemlere dikkat çekilmiştir. Liman tesislerimizde ticari trafik ekonominin ihtiyaçları doğrultusunda her geçen gün artarak devam etmektedir. Liman tesislerimizde henüz uluslararası
H. Sefa BAŞATLI
yolcu trafiği başlamamış olmakla birlikte Kruvayzer şirketlerinin önümüzdeki dönem için yaptıkları çalışmalarına paralel hazırlık yapılması açısından yolculara yönelik önlemlere de yer verilmiştir. Denizden ülkeye girişlerde sağlık kontrolleri,“Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü” ve bağlısı birimler tarafından yapılmaktadır. Liman tesislerimizin de özellikle yolcu operasyonlarında liman başkanlıkları ile birlikte gemiler ile pandemi’nin kontrolü ve bulaşmanın önlenmesi konusunda yakın bir işbirliği içerisinde olmaları gerekmektedir. Liman tesisine gelecek gemi personeli ve yolcuların pandemi dolayısı ile alınan önlemler ve uygulamalar konusunda önceden bildirimde bulunulması hayati önemdedir. Aynı şekilde gemilerden potansiyel şüpheli veya kesinleşmiş hastalar ile ilgili bildirimler ve bu kişilere yönelik yapılacak işlemlerin önceden belirlenmiş olması (ilgili kişi/ler, irtibat bilgileri, ulaşım ve taşıma araçları, geçici bekleme/konaklama yerlerinin belirlenmiş olması, bu kişiler ile temas etmiş kişilerin kaydının tutulması ve rapor edilmesi vb.),
risk analizlerinin yapılması, bölge müdahale imkânları gibi birçok faktörün önceden değerlendirilmesini gerektirmektedir. Ülkemizi ve insanlarımızı tehdit eden salgını önlemek, yayılmasını durdurmak üzere liman tesislerimizde alınması ve uygulanması gereken önlemleri 3 başlık altında; fiziki önlemler, prosedürel önlemler ve kişisel koruyucu tedbirler şeklinde inceleyeceğiz. Bu önlemlerin bir çoğu halen uygulanmakla birlikte aksaklıkların takip edilmesi, kişisel koruyucu malzeme desteğinin sürdürülmesi, görevli personelin bilgilerinin sürekli eğitim, talim ve tatbikatlarla güncellenmesi de bir o kadar önemli olduğunu unutmamak gerekir. Liman tesislerinde salgına yönelik fiziki önlemler; 1. Sosyal mesafe; Liman görevlileri ve çalışanlar ile yolcular arasında sürekli en az 1.5 mt’lik fiziki mesafe sağlanmasına özen gösterilmelidir. 2. Vücut ısı ölçümleri: Liman tesisine giriş yapacak tüm kişilerin vücut ısıları aksatılmadan alınmalı ve kayıt edilmelidir. 3. Hijyen noktaları: Özellikle kişilerin giriş noktalarında, büfe ve dinlenme yerlerinde, tuvalet lavobave benzeri temizlik yerlerinde kolayca ulaşılabilecek görünür noktalarda dezenfektan el sıvıları, sabun ve benzeri temizlik maddeleri bulundurulmalıdır. 4. Limana giriş/çıkış noktaları; Limana giriş/çıkış kontrollerinin yapıldığı merkezler, işlem yerleri, bekleme yerleri, büfeler vb. iç alanda bulunabilecek kişi sayısı belirlenmeli ve bu alanlara girişler gerektiğinde kişi sayısı ile sınırlandırılmalıdır. 5. Uyarı işaretleri; Kişilerin yoğunluk yaratacakları bekleme
Liman tesisine giriş yapacak tüm kişilerin vücut ısıları aksatılmadan alınmalı ve kayıt edilmelidir. noktaları, işlem yerleri, giriş çıkış yerleri, yemek, dinlenme, büfe vb. yerlerde yer mesafe İşaretlemeleri, görseller, uyarılar ve talimatlar yer almalıdır. 6. Merdiven/turnikeler; personel, çalışan ve yolcuların kullandıkları merdiven, turnike ve benzeri geçiş yerlerinin kullanım sonrası ve peryodik olarak hijyenik temizliğinin yapılmasına özen gösterilmelidir. 7. Korunmalı alanlar; Kişiler ile çok yoğun ilişkisi olacak gişe, büfe, evrak kontrolü gibi yerlerde görev yapan personeli korumak üzere pleksiglass/cam dan yapılmış koruyucu muhafazalar yapılmalıdır. 8. Perdeler; Tesiste kullanılan tekstil veya diğer ürünlerden mamul perdeler sürekli havalandırılmalı ve peryodik olarak hijyenik temizliği yapılmalıdır. 9. A/C kullanımı: A/C’lar dışarıdan alınan havanın soğutulması prensibine göre çalıştırılmalı bu özelliği bulunmayan A/C’lar mümkün olduğunca çalıştırılmamalı filtreler anti bakteriyal ve mümkünse anti virüs özellikliler ile yenilenmeli ve çok sık peryotlarla hijyenik olarak temizliği yapılmalıdır. 10. Havalandırma; Tüm kapalı alanların olabildiğince çok sık doğal yöntemlerle havalandırılmaları sağlanmalıdır. 11. Servis, yemekhane, soyunma odaları: Buraları kullanacak personel sayısı vardiya yöntemleri
Ağustos 2020 Güvenlik Yönetimi n 41
FOKUS DENİZ LİMAN GÜVENLİĞİ
Kapalı alanların çok sık doğal yöntemlerle havalandırılmaları sağlanmalıdır.
ile kısıtlanmalı araç ve masalarda oturma yerleri belirlenmeli, kullanım öncesi ve sonrası hijyen uygulamaları yapılmalıdır. 12. Şüpheli/hasta kabul yerleri; Potansiyel kişilerin tespit veya teslim edilmesi durumunda ilgili kuruluşa teslim etmek üzere korunmalı bekleme odalarının belirlenmesi, donatılması faydalı olacaktır. 13. Dezenfeksiyon; Ofisler, çalışma yerleri, sosyal alanlar, servis/taşıt/vinç vb. araçlar ile kişilerin kullanımındaki tüm ekipmanlar peryodik olarak dezenfekte edilmeli, çok sık kullanılan yerlerin periyodu daha sık olacak şekilde düzenlenmelidir. 14. Tıbbi atık toplanması; Günlük kullanılan maske eldiven vb. koruyucu ekipman için özel toplama çöp kutuları ve buralardan toplanan atıkların biriktirileceği merkezler oluşturulmalı, alınması için tıbbi atık toplama araçları kullanılmalıdır. 15. Giriş paspasları; Çok yoğun kullanılan hassas bölgelerde sterilizasyon sağlayacak paspasların kullanılması da dikkate alınmalıdır. 16. Malzeme kullanımı; Pan-
42 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
demi sürecinde tek kullanımlık (tabak, bardak, çatal, kaşık, havlu vb.) ürünlerin kullanımı teşvik edilmelidir.
Prosedürel önlemler Liman Tesislerinde uygulanmak üzere pandemi ile mücadelede başvurulacak prosedürler oluşturulmalıdır. Aşağıdakiler ile sınırlı olmamak üzere birkaç örnek verilmiştir. 1. Yazılı talimatlar; Giriş çıkışı düzenleyici, vücut ısısı ölçümleri, kayıtlar, davranış şekilleri, uygulanacak koruyucu tedbirlere ilişkin talimatlar, gelen kişilerin kontrollerinin nasıl yapılacağı, potansiyel hasta ile karşılaşıldığında hareket tarzları, denetimler ve raporları kapsayan yazılı talimatlar oluşturulmalıdır. 2. Bilgilendirme ve uyarı panoları: Özellikle giriş noktalarında kişilerin rahatça okuyabilecekleri Türkçe ve İngilizce bilgilendirme panoları bulundurulmalı, TV ve benzeri araçlar ile görsel yayınlar sesli anonslarla uyarılar yapılmalı, Web sayfalarında pandemi uygulamalarına yönelik uyarı ve bilgilendirme notları yayınlanmalıdır.
3. Kısıtlama panoları: Özellikle girilmemesi, geçilmemesi, asansörler gibi kullanılmaması gereken yerlerde uyarı panoları bulundurulması veya sabit nöbet noktaları tesis edilerek bu yerlerin kullanılmaması veya kısıtlanması sağlanmalıdır. 4. Acil durum prosedürü: Bir şüpheli veya hasta ile karşılaşıldığında veya Gemilerden hasta kişi/lerinlimana teslim edilmesi gerektiğindeki hareket tarzları belirlenmiş olmalıdır. Bu kişilerin bekletilecekleri veya sevk edilecekleri yerler, kullanılacak araçlar, alınacak tedbirler, hasta veya şüpheliler ile doğrudan ilgilenecek görevliler belirlenmiş, irtibat bilgileri ulaşım yöntemleri yazılı güncel ve her an kullanılabilir olmalıdır. Şüpheli veya hasta kişi ile temas etmiş kişilerin kaydının alınması, bu kişilerin irtibatta bulundukları kişiler de filasyon uygulamaları için son derece önemli olduğu bilinmelidir. 5. Basın ve halkla ilişkiler Salgın hastalık ile ilgili olayların toplumdaki son derece olumsuz etkileri dikkate alındığında olası bir vakanın profesyonel bir yaklaşımla yönetilmesi bu konuda eğitim görmüş ve tecrübeli bir ekibin görevlendirilmesi ile toplumla paylaşılması Kurumların öncelikli hedeflerinden olmalıdır. Vakanın açıkça ve gerektiği şekilde duyurulması, olayın saklanması,
gizlenmesinden çok daha doğru bir yönetim şeklidir. Aksi takdirde sosyal medyanın yaygın kullanımında çok abartılı, yanlış, kurumları itham altında bırakan örnekleri azımsanmayacak sayıdadır.Profesyonel bir ekip verilmesi gereken bilgiyi doğru bir şekilde yönetecektir. 6. Eğitim, talim, tatbikatlar PANDEMİ’ye yönelik eğitim toplantıları yapılarak tüm personelin bu konudaki gelişmeler, uygulamalar, alınacak önlemlerdeki değişikliklere ilişkin bilgilendirmeleri sağlanmalıdır. Ayrıca sahada doğrudan uygulama yapan Güvenlik personeli gibi personelin küçük senaryolar kapsamında talimlerle becerileri arttırılmalıdır.Yılda 1 -2 kez ilgili tüm personelin katılacağı (özellikle yolcu limanları için önemlidir.) bir tatbikatın yapılmasının da faydalı olacağı değerlendirilmektedir.
Kişisel koruyucu tedbirler Salgından korunmak üzere istisnasız tüm personelin özellikle güvenlik ekibinin kişisel koruyucu tedbirleri hiç aksatmadan uygulamasının önemi açıktır. Her bireyin öncelikli görevi önce kendi sağlığını bunun yanı sıra birlikte çalıştığı arkadaşlarını ve irtibatta olduğu çalışan ziyaretçi vb. kişilerin sağlığını korumasıdır. Bunun içinde aşağıdakiler ile sınırlı olmamak üzere alınması istenen ve istenecek her türlü koruyucu tedbiri kullanmak, uygulamak ve kontrol etmek öncelikli görevdir.
2. Eldiven Kullanımı; eldiven kullanımının zorunlu olduğu yerlerde (Ekipman, doküman teslimatının yapıldığı ofisler) uygun eldivenlerin kullanılması gerekmektedir. Son açıklamalarda eldiven kullanımının zorunlu olmadığı yerlerde uygun olmayan eldivenlerin olumsuz etkilerin oluşacağına dair açıklamalar da dikkatle takip edilmelidir. 3. Galoş kullanımı; bulaş riskinin yüksek olduğu alanlara girişte galoş kullanımı zorunlu tutulabilmektedir. Uygun tek kullanımlık galoşların usulüne uygun giyilip çıkarılması kullanım sonrası tıbbi atık toplama istasyonlarına bırakılması önemlidir. 4. Koruyucu kıyafet; bulaş riskinin yüksek olduğu alanlara girişte koruyucu kıyafet kullanımı zorunlu tutulabilmektedir. Uygun tek kullanımlık kıyafetlerin usulüne uygun giyilip çıkarılması kullanım sonrası tıbbi atık toplama istasyonlarına bırakılması önemlidir. 5. Hijyen; el, yüz ve vücut hijyeni konusunda çok titiz davranılmalı bilhassa eller çok sık sabun, ihtiyaca göre dezenfektan vb. sıvılar ile iyice yıkanmalıdır. Kurulama
için olabildiğince tek kullanımlık kağıt mendiller, peçeteler kullanılmalı, fanlı kurutma sistemlerini kullanmaktan kaçınmalıdır. 6. Gözlük, tam yüz maske; bazı çalışma yerlerinde (Liman sağlık ofisleri vb.) çalışanların gözlük, tam yüz maske ve koruyucu kıyafet gibi ekipmanları kullanmaları gerekebilecektir. Sonuç olarak; pandemide öncelikli hedefimiz kendi sağlığımızın korunmasıdır. Alınması istenen tedbirlerin uygulanması ve kişisel koruyucu ekipmanların doğru kullanılmasıyla bu hedefi büyük ölçüde gerçekleştirebiliriz. Kendimizi koruyabildiğimiz sürece işyerimizi, çalışma arkadaşlarımızı, ziyaretçi ve gelecek yolcuları da büyük ölçüde korumuş olacağız, sağlıklı çalışma dileklerimle.
Pandemide öncelikli hedefimiz kendi sağlığımızın korunmasıdır.
1. Maske kullanımı; maske ağız ve burunu tam kapatacak şekilde, yemek yemek su içmek gibi zorunlu haller dışında sürekli takılmalıdır. Çalışılan görev yerinin özelliğine bağlı olarak çok sık değiştirilmeli, kirlenen maske tıbbi atık toplama kaplarına atılmalıdır.
Ağustos 2020 Güvenlik Yönetimi n 43
FOKUS DENİZ LİMAN GÜVENLİĞİ
Türkiye’de 5188 Sayılı Özel Güvenlik Kanunu ile Uluslararası Gemi ve Liman Tesisi Güvenlik Kodu’nun (ISPS Kod) entegre edilmemesinden kaynaklanan ticari limanlardaki güvenlik zafiyetleri Denizyolu taşımacılığı, insanların ve malların denizde hareket eden araçlar vasıtasıyla bir yerden diğer bir yere taşınması olarak tanımlanabilir. Deniz yolu taşımacılığının, tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Özgür Köksal TOHUMCU /RSO Koordinatörü OYAK SAVUNMA VE GÜVENLİK SİSTEMLERİ A.Ş.
1
Deniz ticaretinin önemi
“M.Ö. 3200’de deniz taşımacılığının ilk örnekleri olarak belirtilen, Mısırlıların kullandıkları sahil botlarından bu güne deniz yolu taşımacılığı, teknolojik gelişmelere paralel olarak gelişmiş ve her dönemde ticaretin en önemli unsuru olmuştur.1 Tarih boyunca devletler, uzak bölgelere deniz yoluyla savaş gücünü taşıma kabiliyetinden dolayı deniz kuvvetlerine her zaman ayrı bir önem vermiştir. “Stratejik hava harbiyle taş üstünde taş bırakılmayan Alman şehirleri ve Nagasaki ile Hiroşima’ya atılan atom bombaları düşmanın yok edilmesi için göklerin sınırsızlığını kullanan bir savaş stratejisinin ifadesidir. Atom bombası gibi üst seviyede öldürücü bir silahın kullanılması tamamiyle ada konumuna sahip ve çok büyük uzaklıklardan askeri operasyonlar yapabilen denizci devletlerin durumuna uygundur.2 Devletlerin savaş gücü haricinde ekonomik yönden de deniz yolları-
44 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
na hâkim olma isteği tarih boyunca devam etmiştir. Dünya toplam 510.072.000 kilometrekare yüzölçümüne sahiptir. Toplam alanın 361.132.000 kilometrekaresi sularla, 148.940.000 kilometrekaresi kara parçalarıyla çevrilidir. Dünyanın toplam %70,9’u sular ve %29,1’i karalardan oluşmaktadır.3 Dünyanın 3/2’sinin denizler ve okyanuslarla çevrili olması insanoğlunun tarih boyunca denizyoluyla taşımacılık yapmasını zorunlu hale getirmiştir. Ticaret ise insanoğlunun hayatında her zaman önemli bir yere sahip olmuştur. Batı felsefesinin kurucu filozoflarından Aristo, Atina’nın özelliklerini incelerken bir devletin gelişmesi için muhtemel dış saldırılara karşı doğal engellerle korunan bir coğrafyada kurulması ve denizaşırı ticaretin getirilerinden istifade etmek için de iyi bir limana yakın bulunması gerektiğini4 dile getirmiştir. Denizin bütün bilinen ve bilinmeyen tehlikelerine karşı, suyoluyla yolculuk ve ticaret her zaman için karadan
daha kolay ve ucuz olmuştur.5 Küreselleşen dünyada üretilen malın hasarsız ve en ucuz şekliyle uzak pazarlara sunulması üretilen malın fiyatı ve kalitesiyle birlikte önemli bir durum haline gelmiştir. Üretilen malın ucuz fiyatla kısa sürede piyasaya taşınması rekabet edilebilirlik açısından önem arz etmektedir. 1 “TheGeography of Transport systems”, https://transportgeography.org/?page_id=1762 (Erişim: 15.10.2018). 2 Dan Diner, Yüzyılı Anlamak, İletişim Yayınları, İstanbul, 2015. 3 “World Geography. Review of Maritime Transport:”, https:// www.cia.gov/librarypublications/the-world-factbook/geos/ xx.html (Erişim: 15.10.2018). 4 Cenk Özgen, Rota Deniz Kuvvetleri ve Enerji Güvenliği, Gece Kitaplığı, İstanbul, 2015. 5 AlfredThayerMahan,Deniz Harbi Üzerine, Doruk Yayımcılık, İstanbul, 2013.
Özgür Köksal TOHUMCU
Bu durum özellikle dış ticarette önemli bir boyut kazanmıştır. Deniz Hâkimiyeti Kuramının sahibi olan Amerikalı Amiral AlfredThayerMahan (1840 – 1914), bir devletin gelişmesi ve güçlenmesi için ekonomik açıdan zenginleşmesi gerektiği ve bunun ise ihtiyaçtan fazla mal üretip ihracat rakamlarını artırarak sağlanabileceğini savunmuştur. Mahan’a göre ihracat yolunun deniz ticaret filoları ile gerçekleşebileceği ve bu nedenle deniz ticaretinin ve deniz ticaret yollarına yönelik güvenliğin sağlanmasının çok önemli olduğu belirtilmiştir. Dünya deniz ticareti incelendiğinde tarih boyunca denizlerde belli rotaların oluştuğu ve ticaret yollarının da bu rotalar üzerinden yürütüldüğü görülmektedir. Deniz ticaret yollarının sürekli olarak açık ve güvenilir tutulması ise ticari faaliyetlerin devamı açısından hayati önem taşımaktadır. Denizyolu taşımacılığı demiryolu kadar büyük altyapı harcaması gerektirmese de sermaye yoğun bir sektördür. Denizyoluyla taşımacılık; havayoluna göre on dört kat, karayoluna göre yedi kat, demiryoluna göre ise üç buçuk kat daha ucuza gerçekleşmektedir.6 Deniz taşımacılığının ülkelerin
ekonomisine katkıları incelendiğinde ise; ulusal ambarlar ve gemi işletmecilerinin yurt dışında elde ettikleri navlun gelirleri, yurtdışına deniz sigortacılığı hizmeti sunan ulusal sigorta şirketlerinin gelirleri, ulusal limanlara yabancı gemilerin ödedikleri liman hizmet gelirleri, ulusal gemi sahiplerinin gemilerini kiralayan yabancı denizcilik şirketlerinin ödedikleri kira gelirleri ve ulusal tersanelerin yabancı gemilerden elde ettikleri inşa, bakım, onarım vs gelirleri7 olduğu görülmektedir. Deniz taşımacılığı özellikle yurt dışından elde edilen gelirler kapsamında ülkelerin ekonomilerine önemli katkı sağlamaktadır. Her yıl yayımlanan BM (Birleşmiş Milletler) ticaret geliştirme konferansında deniz taşımacılığı; petrol ve gaz taşımacılığı, temel dökme kuru yükler ve diğer kuru yük taşımacılığı olarak gruplandırılmaktadır. BM tarafından yayımlanan raporlara göre denizyolu taşımacılığının gruplandırma ölçeğinde ilerleyişi her geçen gün artmaktadır. Toplam elleçleme istatistiğine göre uluslararası deniz ticaret hacmi 2018 yılında tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 11 milyar tona ulaşmıştır.8
2. Deniz haydutluğu ve deniz terörizmi Deniz güvenliğinin yanında en önemli bir diğer olgu da terörizmdir. Terörizm, sistemli bir biçimde siyasal amaçlar adına, örgütlü ve sürekli terör içeren ve terör olgusunu da içine alan bir kavramdır.9 Modern terör Fransız Devrimi’yle birlikte başlatılsa da aslında terör çok daha eski neredeyse insanlık tarihi kadar gerilere götürülecek bir süreçtir. Şiddetin olduğu her yerde terör ve terörizm de dönemin mevcut siyasi ve ekonomik şartlarına göre kendisini göstermiştir. Kimi zaman siyasi otorite-
Deniz ticaret yollarının açık ve güvenilir tutulması, ticari faaliyetlerin devamı açısından hayati önem taşımaktadır. nin baskıcı uygulamalarına karşı, kimi zaman dinsel sebeplerle, kimi zaman da fakirlik ve yoksulluğun tetiklediği sosyal patlamalarla ayaklanan halk içindeki radikal gruplar şiddetin dozunu artırıp bir çeşit terör uygulamaları yapmışlardır.10 Dünyada terörün tanımı birçok kurum ve kuruluşlar tarafından yapılmış olmakla birlikte üye devletlerin anlaşamamasından dolayı BM’de ortak bir tanım ortaya konulamamıştır. Tanımları farklı olsa da ülkeler terörün “şiddet içerikli ve sürekli olduğu, belli bir amacı gerçekleştirmek için bireyler ve kitleler üzerinde baskı ve korku uyandırdığı tanımında mutabık oldukları görülmektedir. Terörizm nasıl tanımlanırsa tanımlansın her zaman toplumların istikrarına ve sıradan insanların barışına meydan okumuştur.11 Deniz terörizminin başlangıcı tarihte deniz korsanlığı ile başlamaktadır. Antik çağda Trakyalılar (Thracians) Ege denizinde ki 6 Enis Kayserilioğlu, Deniz Taşımacılığı Sektör Profili, İstanbul Ticaret Odası Etüt ve Araştırma Şubesi, İstanbul, 2004. 7 Tülin Şendur, Lojistik Sektöründe Denizyolu Taşımacılığı, Türkiye’de Kuru Yük Taşımacılığında Gemi İşletmeciliği Sorunlarının Tespitine Yönelik Sektörel Bir Araştırma, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2015. 8 “Review of Maritime Transport”, https://unctad.org/: https://unctad.org/en/PublicationsLibrary/rmt2017_en.pdf (Erişim: 15.10.2018). 9 Sertaç Başeren, Terörizm: Kavramsal Bir Değerlendirme ve Mücadele, Cilt: 1, No:4, Ankara, 1994, s. 164. 10 Hüseyin Kazan, Türkiye’de 1980 Sonrası Bölücü Terör Faaliyetleri ve Basında Yer Alış Biçimi, Doktora Tezi, İstanbul, 2015. 11 Gus Martin, Terörizm Kavramlar ve Kuramlar, Adres Yayınları, Ankara, 2017, Çeviri: İhsan ÇAPÇIOĞLU, Bahadır Metin.
Ağustos 2020 Güvenlik Yönetimi n 45
FOKUS DENİZ LİMAN GÜVENLİĞİ
ticaret gemilerine saldırarak ilk deniz haydutluğu eylemlerini ortaya koymuştur. Zaman içerisinde devletler rakip devletlerin ticaret gemilerine saldıran korsanları görmezden gelmiş ve hatta bu anlamda destek bile vermişlerdir. İngiltere Kraliçesi Elizabeth (1533-1603), İspanyolların deniz ticaretini engellemek üzere hükümet izniyle korsanlık yapma yetki belgesini İngiliz korsanlarına düzenli bir şekilde vermiştir. Bu şekilde korsanlar yarı resmi bir statü kazanmış ve Kraliyet Donanmasının bir parçası gibi sayılmışlardır.12 18. Yüzyılın sonlarına doğru korsanların aldıkları yarı resmi statüyü kötüye kullanmaları ve deniz ticaretini sekteye uğratarak ülkelere zarar vermeye başlamaları neticesinde devletler korsanlara verdikleri desteklerini çekmeye başlamışlardır. “Yirmibirinci yüzyılın sonlarına doğru denizde şiddet olaylarına yeni bir kategori daha ilave edilmiştir. Deniz terörizmi olarak ifade edilen bu kavram ayrılıkçı silahlı grupların eylemlerini denize taşımaları neticesinde korsanlık ve haydutluk eylemlerinin yanı sıra terör eylemleri de uluslararası hukukun gündemine girmiştir. Deniz terörünün başlangıç noktası olarak Filistin Kurtuluş
46 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
Örgütü’nce 1985 yılında gerçekleştirilen Achille Lauro yolcu gemisinin kaçırılması ve 400 yolcusunun 3 gün süre ile rehin tutulması olayıdır. Bu olaydan sonra devletler gemilerin seyir güvenliğinin sağlanması için bir dizi tedbirler almak yoluna gitmişlerdir. “Denizde Şiddet” başlığı altında toplanabilecek bu eylemler tarihte kalmış gibi görünse de günümüzde halen dünyanın bazı bölgelerinde karşılaşılabilen eylemler olarak varlıklarını sürdürmektedirler.13 Deniz Korsanlığı uluslararası antlaşmalarda ilk kez 1856 yılında imzalanan Paris Deklarasyonu ile yasaklanmıştır. İlerleyen zamanlarda terör örgütleri denizlerde de silahlı eylemler içerisine girmişlerdir. Bu durum denizcilik faaliyetlerinin, deniz haydutluğu ve deniz korsanlığı tanımlarının haricinde deniz terörizmi ile de tanışmasına neden olmuştur. Günümüzde de deniz haydutluğu olayları Uluslararası Denizcilik Bürosu ICC-IMB (International Chamber of Commerce – International MaritimeBureau) tarafından takip edilmekte ve rapor olarak yayımlanmaktadır. Bu raporlar incelendiğinde dünya ülkelerinde alınan önlemler neticesinde deniz haydutluğu hususunda saldırılarda düşme olduğu gözlemlenmektedir. Terör, dünyada masum insanlarla birlikte ülkelerin ekonomilerini de hedef almaktadırlar. Özellikle deniz taşımacılığının ticaretteki öneminin her geçen gün artması terör örgütlerinin hedefi olmasına neden olmaktadır. Özellikle 3 tarafı denizlerle çevrili 8.333km’lik kıyı şeridine sahip olan ülkemizde deniz
Deniz terörizminin başlangıcı tarihte deniz korsanlığı ile başlamaktadır. taşımacılığı ve ticari limanların güvenliğinin önemi her geçen gün artmaktadır.
3. ISPS Kod Amerika’da 11 Eylül 2001’de gerçekleşen terör saldırısı sonrası aynı yılın Kasım ayında Türkiye’nin de üye olduğu IMO’nun 22. Genel Kurulunda bu konu gündeme alınmıştır. Yapılan görüşmelerde havadan gelen terör saldırısının denizden gelme ihtimaline karşı tedbirler alınması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle denizden gerçekleşecek muhtemel terör eylemlerine karşı alınması öngörülen tedbirler hususunda yeni bir düzenleme getirilmesi teklif edilmiştir. Denizden gelebilecek muhtemel terör eylemlerine karşı alınacak tedbirlere yönelik çalışma yapması maksadıyla IMO’nun alt kurulu olan Deniz Güvenlik Komitesi (MaritimeSafetyCommittee) görevlendirilmiştir. Bu konuda Deniz Güvenlik Komitesi denizden gerçekleşecek muhtemel terör saldırılarına karşı alınacak tedbirlerin neler olabileceği hususunda yoğun çalışmalar yapmıştır. Deniz Güvenlik Komitesi, yaptığı çalışmalar sonucunda gemilerde ve gemilere hizmet veren liman tesislerinde alınacak güvenlik önlemlerinin belirlenmesi, hayata geçirilmesi ve bir standart çerçevesinde sürdürülmesi amacıyla ISPS Kod’u (International Shipand Port Security Code - Ulus-
12 Bekir Evin, Uluslararası Hukukta Deniz Haydutluğu Kavramı ve Şiddet Faktörü, Güvenlik Bilimleri Dergisi,Ankara, 2012. 13 Kerem Batır, Yirmi birinci Yüzyılda Deniz Haydutluğu ve Uluslararası Hukuk, Usak Yayınları,Ankara, 2011.
Ağustos 2020 Güvenlik Yönetimi n 47
FOKUS DENİZ LİMAN GÜVENLİĞİ
lararası Gemi ve Liman Tesisi Güvenlik Kodu) oluşturmuştur. Deniz Güvenlik Komitesi tarafından ortaya konulan yeni güvenlik tedbirlerinin zorunlu olması ve zaman geçirmeksizin uygulamaya konulabilmesi amacıyla ISPS Kodun SOLAS 74 Sözleşmesine ilave edilmesi hususunda karar alınmıştır. Türkiye’de ISPS Kod uygulamaları mevzuat yönünden 01.12.2003 tarihinde yürürlüğe giren “ISPS Kod Uygulama Talimatı” ile uygulanmaya başlanmıştır. Daha sonra 20.03.2007 tarih ve 26468 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Uluslararası Gemi ve Liman Tesisi Güvenlik Kodu Uygulama Yönetmeliği” ile yürütülmüştür. ISPS Kodun Türkiye’de uygulanmasına yönelik diğer kurumların katkısının sağlanması Uluslararası Gemi ve Liman Tesisi Güvenlik Kodu Uygulama Yönetmeliği madde 6’da düzenlenmiştir. Yönetmelikte İdare’nin (Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı) faaliyetlerinin belirlenen kurumlar tarafından takip edilebilmesi ve ISPS Kodun yeterli ölçüde uygulanmasına yönelik İdare tarafından belirlenen konularda ilgili diğer kurumların tavsiyelerde bulunması amacıyla İdare tarafından gerekli görülen hallerde, İdarenin başkanlığında; Genelkurmay Başkanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Jandarma
Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Gümrük Müsteşarlığı temsilcilerinin katılımından oluşan toplantılar yapılmaktadır. ISPS Kod uygulamaları Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. Türkiye’de ISPS Koda tabi toplam 183 liman bulunmaktadır. ISPS Kod faaliyetlerinin icrasına yönelik Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından yetki devri sözleşmesiyle kendi limanlarına yönelik 7 RSO (Recognized Security Organization – Tanınmış Güvenlik Kuruluşu) ve tüm limanlara yönelik 3 RSO olmak üzere Türkiye’de toplam 10 RSO yetkilendirilmiştir. ISPS Kod ile birlikte uluslararası deniz limanlarında entegre güvenlik sistemi uygulamaya konulmuştur. Kod ve yönetmelik ile birlikte güvenlik standartları ortaya konularak hazırlanan risk analizleri ve güvenlik planlarıyla alınan güvenlik tedbirleri sürdürülmüştür. Liman tesislerinde görevli personellerin her yıl düzenli olarak eğitim, talim ve tatbikatlarla bilgi seviyeleri artırılmış ve acil durumlarda hareket tarzları ortaya konularak durumsal farkındalıkları artırılmaya çalışılmıştır.
4. 5188 Sayılı özel güvenlik hizmetlerine dair kanun
Terör, masum insanlarla birlikte ülkelerin ekonomilerini de hedef almaktadırlar.
Türkiye’de ISPS Koda tabi deniz limanlarında güvenlik faaliyetleri 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun Kapsamında yürütülmektedir. İlgili Valiliklerden Özel Güvenlik İzni alınarak limanlarda yürütülen güvenlik hizmeti 5188 Sayılı Yasanın belirlediği kriterler çer-
çevesinde icra edilmektedir. ISPS Kod’a tabi limanlarda yürütülen Özel Güvenlik Hizmeti 5188 Sayılı Kanun kapsamında Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı Özel Güvenlik Daire Başkanlığı bağlı birimleri tarafından denetlenmektedir. Limanlardaki Uluslararası güvenlik standartlarının uygulandığı ISPS Kod kriterleri ise ilgili Liman Başkanlıkları tarafından Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı sorumluluğunda denetlenmektedir. 5188 Sayılı Yasa’da Özel Güvenlik Görevlileri tarafından limanların ISPS Kodda belirtilen suüstü ve sualtı yaklaşım alanlarının güvenliğinin sağlanmasına yönelik14 herhangi bir düzenleme olmamasından dolayı deniz devriye hizmeti veya güvenlik seviyesi artışlarında gemi karinalarının (bir teknenin sualtında kalan ıslak kısmı) kontrolü Özel Güvenlik Görevlileri tarafından yerine getirilememektedir. Özel Güvenlik İzni almak için yapılan müracaatlarda limanların kara sınırları ilgili Özel Güvenlik Komisyonu tarafından belirlenmekte olup, Özel Güvenlik Görevlilerinin görev yapacağı deniz sınırlarının belirlenmesi Bakanlar Kurulu Kararıyla gerçekleştirilebilmektedir. Türkiye’de sadece Özel Güvenlik Alanı ilan edilen 14 ISPS Codeparagraph B/16.49
48 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
stratejik öneme haiz limanların deniz sınırları Bakanlar Kurulu Kararıyla belirlenmiş olup, Özel Güvenlik Komisyonundan alınan izin çerçevesinde deniz araçlarıyla devriye hizmeti yürütülebilmektedir. Ancak Özel Güvenlik Alanı ilan edilmeyen limanlar denizden gelecek muhtemel tehlikelere karşı tedbir almak amacıyla deniz tarafında Özel Güvenlik Görevlisi görevlendirememektedir. Deniz limanlarının güvenliğinin etkin bir şekilde sürdürülebilmesi ve Türkiye’nin de taraf olduğu ISPS Kod kriterlerinin etkili bir şekilde uygulanabilmesi için tehdit boyutunun kara tarafına göre daha yüksek olduğu deniz tarafında, Özel Güvenlik Görevlilerinin görev yapabilmesine yönelik yasal bir düzenleme yapılması, ülke deniz sınırlarımızın da güvenliği açısından önem arz etmektedir. Bu konuda İçişleri Bakanlığı Başkanlığında; Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Özel Güvenlik Daire Başkanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Gümrük Muhafaza Genel Müdürlüğü ve sektör temsilcilerinin (RSO’lar) katılacağı çalıştaylar yapılması gerekmektedir. Bu konuda yasal alt yapı olmadığından dolayı limanlarda ki deniz tarafında ortaya çıkan güvenlik zafiyetlerine yönelik İçişleri Bakan Yardımcısı Sayın Mehmet ERSOY’a ve onun talimatıyla Özel Güvenlik Daire Başkanı ile Özel Güvenlik Şube Müdürüne sunum yapılarak bilgilendirme yapılmış olup, devletimiz tarafından bu konuda bir çalışma başlatılması deniz sınırlarımızın güvenliği açısından da önem arz etmektedir. Ülkemizde özellikle stratejik öneme haiz Akaryakıt, LNG (Liquified Natural Gas – Sıvılaştırılmış Doğalgaz) ve LPG (LiquefiedPetro15 Cenk Özgen, Rota Deniz Kuvvetleri ve Enerji Güvenliği, Gece Kitaplığı, İstanbul, 2015.s.315.
leumGases-Sıvılaştırılmış Petrol Gazı) limanlarının güvenlik zafiyetlerinin ayrı bir başlık altında değerlendirilerek buralarda görev yapacak özel güvenlik görevlilerinin sektörelbazlı tehditlere yönelik eğitilmesi ve yetkilendirilmesi ayrıca üzerinde durulması gereken bir diğer önemli husus olarak karşımıza çıkmaktadır.
5. LNG, LPG ve Akaryakıt Limanlarındaki Güvenlik Zafiyetleri Türkiye’de Akaryakıt, LNG ve LPG işletme izni alan toplam 76 adet liman tesisi bulunmaktadır. Bu limanların diğer yüklere yönelik işletme izinleri de mevcut olup, sadece akaryakıt limanı işletme izni olan 33 liman tesisi, LNG işletme izni olan 3 liman tesisi ve LPG işletme izni olan 11 liman tesisi bulunmaktadır. Denizde kritik enerji altyapıları; kıyıdaki rafinerileri; LNG tesisleri, depolama tesisleri, dolum-boşaltım terminalleri, boru hatları ve açık deniz platformlarıdır. Ayrıca enerji taşımada kullanılan
ISPS Kod ile birlikte uluslararası deniz limanlarında entegre güvenlik sistemi uygulamaya konulmuştur. tankerler de kritik enerji altyapıları arasında sayılmaktadır. Bugün sıralanan tesis ve platformlara yönelik başlıca tehditleri deniz haydutluğu, deniz terörizmi ve savaşlar oluşturmaktadır.15 Özellikle muhtemel bir terör saldırısı sonucu felaketlerin yaşanacağı değerlendirilen LNG, LPG ve Akaryakıt Limanlarında karasal güvenlik tedbirleri açısından alınan tedbirlerin deniz tarafından gelecek muhtemel saldırılara karşı alınan tedbirlerden daha yüksek olduğu görülmektedir. Denizde kritik enerji altyapılarına yönelik saldırıların bir diğer riskli faktörü deniz kirliliği olarak karşımıza çıkmaktadır. Büyük tankerlere karşı gerçekleştirilecek olan deniz güvenliği tehditleri sonucu
Ağustos 2020 Güvenlik Yönetimi n 49
FOKUS DENİZ LİMAN GÜVENLİĞİ
Küçük teknelerin liman sahalarına izinsiz girişleri güvenlik zafiyetine neden olmaktadır.
yaşanacak olası petrol sızıntısı da büyük bir kirlilik oluşturacak ve deniz çevresine zarar verecektir. Yaşanabilecek bu kaza sonrası sızıntının gerçekleştiği bölgedeki turizm, balıkçılık gibi faaliyetler de etkilenecektir. Öte yandan deniz yoluyla gerçekleştirilen silah ve uyuşturucu kaçakçılığının etkileri karaya da yansıyacak ve sosyal yapıya zarar verecektir. Kaçakçılık faaliyetlerinden sağlanan kar ise suç örgütlerinin faaliyetlerini daha kolay gerçekleştirmesine imkân sağlayacaktır. Deniz güvenliği, ülkelerin iç güvenliklerine, sosyal ve ekonomik yapılarına zarar verebilecek çok boyutlu bir yapı olarak değerlendirilmelidir.16 Bu maksatla denizde kritik enerji altyapılarının korunmasına yönelik ilave tedbirler alınması ve bu tedbirlerin ulusal güvenlik politikası haline dönüştürülmesi gerekmektedir. Özellikle bu tür tesislerde deniz tarafından gelecek saldırılara karşı alınan tedbirlerin tespite yönelik olduğu ve saldırıyı engelleyici herhangi bir özelliğinin bulunmadığı görülmektedir. Bu maksatla deniz tarafından su üstü ve sualtından gelecek muhtemel tehditlere karşı elektronik güvenlik tedbirlerinin fiziki güven-
lik tedbirleriyle desteklenmesi gerekmektedir. Deniz tarafından gerçekleşecek muhtemel tehditlerin engellenmesi için denizde kritik altyapı tesislerinin deniz tarafındaki girişinin çok iyi şekilde kontrol edilmesi gerekmektedir. Liman içerisinde küçük teknelerin izinsiz dolaşmalarına müsaade edilmemelidir. Özellikle balıkçılık ve midyecilik amacıyla faaliyet gösteren küçük teknelerin liman sahalarına izinsiz girişleri güvenlik zafiyetine neden olmaktadır. Bu konuda Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın müdahaleleri de yetersiz kalmaktadır. Bu maksatla özel güvenlik görevlilerinin caydırıcılık ve önleyicilik sağlaması açısından denizde görev yapabilmesine yönelik yasal alt yapının oluşturulması önem arz etmektedir. Dünyada bomba yüklü sürat botları ile gemilere veya limanlara yönelik saldırı yöntemleri incelendiğinde ise hedef alınan gemi veya liman tesisine çarptırılarak veya bunların yakınında patlatılarak icra edildiği görülmektedir. Su üstünden yapılacak muhtemel saldırıların önüne geçmek için
özellikle bu tür limanların deniz tarafından fiziki engellerle mevcut güvenlik tedbirlerinin desteklenmesi önem arz etmektedir. Bu konuda dünyada uygulanmakta olan su üstü bariyerlerinin bu tür limanlarda zorunlu hale getirilmesi deniz tarafından gelecek muhtemel saldırıların engellenmesi açısından uygun olacağı değerlendirilmektedir. Ayrıca sualtından dalgıç vasıtasıyla gemilere ve liman tesislerine yönelik saldırıların önlenebilmesi için saldırının önceden tespit edilebilmesini sağlayan sonar sistemleri kurulması önem arz etmektedir. Bu tür saldırıların önlenmesine yönelik alınması öngörülen tedbirlerin LNG, LPG ve Akaryakıt Limanlarında zorunlu hale getirilmesi tespit edilen güvenlik zafiyetlerinin asgari seviyeye indirilmesi açısından uygun olacaktır. Ayrıca LNG, LPG ve Akaryakıt Limanlarında ISPS Kod kapsamında her yıl icra edilen ISPS Kod Tatbikatlarının sadece RSO’lar veya liman tesisi güvenlik sorumluları tarafından değil, ilgili kolluk kuvvetlerinin de katılımıyla Liman Başkanlığı ve Özel Güvenlik Şube Müdürlüğü tarafından yaptırılmasının bu tür limanlarda etkili bir güvenlik sistemi kurulması açısından uygun olacağı değerlendirilmektedir 16 Taha Talip Türkistanlı, Barış Kuleyin, Deniz Haydutluğu Çerçevesinde Deniz Güvenliği ve Özel Deniz Güvenlik Şirketleri, Cinius Yayınları,İstanbul, 2017. s.5.
50 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
Ağustos 2020 Güvenlik Yönetimi n 51
ÖZEL DOSYA HEMŞİRE ÇAĞRI SİSTEMİ
Hemşire çağrı sistemleri Kod uygulaması olarak bilinen sistemler ise, Beyaz Kod, Mavi Kod ve Pembe Kod uygulamalarını içerir. KAREL A.Ş.
H
emşire Çağrı Sistemi, hastanenin çeşitli yerlerine yerleştirilmiş butonlara basıldığında veya ilgili acil kod numarası tuşlandığında, ilgili personelin yer aldığı önceden tanımlanmış gruplara anında haber verilmesini esas alan bir sistemdir. Sistemin bileşenleri, yatak başı ünitesi, hasta el seti, banyo & wc çağrı ünitesi ve kapı üstü koridor lambası olarak sıralanabilir. Bu bileşenlerin birbiriyle haberleşmesini sağlayan modül ise oda kontrol ünitesidir. Oda kontrol üniteleri ile hastane santralinin entegrasyonu, hastane sunucusu tarafından sağlamaktadır. Tüm bu ekipmanlar sayesinde, acil bir durum oluştuğunda, yani hasta kendini kötü hissedip el setindeki butona bastığında veya banyoda düşüp, acil çağrı ipini çektiğinde, bu ekipmanlar görsel ve işitsel olarak alarm verip, sağlık personelini ilgili odaya yönlendirirler. Bunu ikaz lambaları ile, hemşire çağrı paneli üzerindeki uyarı ile veya kişinin kullandığı mobil cihaza bir mesaj atarak yaparlar. Kod uygulaması olarak bilinen sistemler ise, Beyaz Kod, Mavi Kod ve Pembe Kod uygulamalarını içerir. Ulusal Renkli Kodlarda (URK) yer alan her bir renkli kod için ayrı ortak bir numara belirlen-
52 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
mek suretiyle ulusal düzeyde uygulamada ortak bir dil oluşturulmuştur. Numaralar kodların baş harflerine uygun olarak alfabetik sırayla verilmiştir. Beyaz kod (1111): Hastanelerde çalışanlara yönelik şiddeti önlemeyi amaçlayan acil durum yönetim aracıdır. Mavi kod (2222): Acil tıbbi müdahaleye ihtiyaç duyan hastalar, hasta yakınları ve tüm hastane personeline en kısa sürede müdahale edilmesini sağlayan acil durum yönetim aracıdır. Çoğunlukla kalbin durması (kardiyak arrest) durumundaki hastaya müdahalesini mümkün kılmaktadır. Pembe kod (3333): Hastanede servislerde tedavi için bulu-
nan bebek veya çocuk hastayı kaçırma girişiminin veya kaçırma durumunun tespit edilmesi halinde uygulanan acil durum yönetim aracıdır. Bu kodlar hastanenin herhangi bir yerindeki telefondan tuşlandığında, önceden planlanmış birimlere bilgi gitmekte ve hastane bu sayede ilgili olaya anında müdahale edebilmektedir. Görüldüğü gibi hastanede bulunan tüm hastaların hatta personelin güvenliği için uygulanabilen bu sistem, çoğu durumda hayat kurtarıcı olmaktadır. Bir hasta çağrısında hemşirenin olaya müdahale hızı, acil kod durumunda ilgili birimlerin aldığı aksiyonun raporlanması pek çok durumu
IP DECT sistemin bileşenleri, baz istasyonu ve el ünitesidir.
aydınlatan, açığa kavuşturan bir rol oynamaktadır. Son zamanlarda sağlık sektörüne yapılan teknolojik yatırımların gün geçtikçe artması ve şehir hastaneleri projelerinin yaygınlaşmasıyla hemşire çağrı sisteminden daha çok söz eder olduk. Bugüne kadar kurulmuş olan tüm şehir hastaneleri projelerinde yer alan Karel, hemşire çağrı sistemiyle yaptığı entegrasyon ile büyük bir başarı elde etmiştir. Karel Santral sistemleri ile entegre çalışan hemşire çağrı sistemi, hastanelere katma değer sağlamakta, insan hayatının söz konusu olduğu bu hassas ortamda en iyi faydayı sağlamaya çalışmaktadır.
DECT sistemler hemşire çağrı sistemleriyle entegre çalışıyor Eskiden sağlık personeli, bu acil çağrılar için yanlarında pager dediğimiz basit bir cihaz bulundurmak zorundaydı. Aynı zamanda konuşma ihtiyacı için bir de kablosuz telefon taşıyorlardı. Artık sadece IP DECT el ünitesi kullanarak, hem konuşma hem de mesaj alma desteğine sahip olabilirler. Burada biraz da IP DECT sistemin ne olduğuna ve nasıl çalıştığına değinmekte fayda olabilir. IP DECT sistemin bileşenleri, baz istasyonu ve el ünitesidir. Hareketli kullanıcı, nerelerde dolaşacaksa, ona göre kapsama alanı belirle-
nir ve ilgili yerlere baz istasyonu monte edilir. Kullanıcı sayısı kadar da el ünitesi mevcuttur. Genelde kapalı alanda kullanılan baz istasyonları, hava şartlarına dayanıklı kutular içine konarak dış mekanlarda da kullanılabilir. Bu sayede hastane projelerinde farklı binalar arasında konuşarak geçiş yapmak da mümkün olmaktadır. Kullanıcıya çağrı yapma imkanı tanıyan bu sistem, bir mesajlaşma sunucusu vasıtasıyla hastaneye kurulmuş olan hemşire çağrı sistemine entegre olur. Acil bir durum oluştuğunda bahsedilen tüm bu sistem entegrasyonu sayesinde DECT el ünitesine, acil durumun nerede oluştuğuna dair bir mesaj gider. Mesajın içeriği, kısa, net ve yer göstericidir. Örneğin: “3 Kat, 1. Koridor, 1100 numaralı oda, acil durum” gibi. Aynı zamanda bu alarm şeklinde bir çağrıdır. Personel bunu görüp susturana dek çalmaya devam eder ve mesajın alınıp alınmadığı bilgisi raporlanır. Bu sayede hastalara en kısa zamanda müdahale sağlanırken sağlık personelinin gereksiz yere cihaz taşıması engellenmiş olur. Karel, farklı DECT sistemleriyle farklı hemşire çağrı sistemlerine entegre olabilir. Kimi durumda XML protokolü ile entegrasyon sağlanırken, kimi durumda mesajlaşma sunucusu kullanılmaktadır. Entegrasyon istenilen esneklik-
te sağlanabilir, farklı acil kod grupları farklı kullanıcı sayıları ile oluşturulabilir. Önemli olan, her acil çağrı grubunda birden fazla kişinin yer almasıdır. Acil durum oluştuğunda önemli olan, uygun olan kişinin hastaya müdahale etmesi için ilgili tüm personele mesajın gitmesini sağlamak, bu sayede riski dağıtarak hızlı bir müdahale şansı yaratmaktır.
Şehir hastaneleri bu sistemi kullanıyor Tüm şehir hastaneleri projelerinde bu sistem işlevsel bir şekilde çalışmakta. Bilkent, Mersin, Isparta, Adana, Eskişehir, Kayseri ilk akla gelen projelerdir. Ayrıca Bilkent Şehir Hastanesi, bugüne kadar tek lokasyonda yapılmış en büyük hastane olma özelliği ile Avrupa’da ilk sırada. Karel’in kurduğu bu sistem Avrupa’nın en büyük hastane çözümünü oluşturuyor. Bu tür büyüklükte hastaneler için, sistemin kusursuz çalışması ve en önemlisi yedekli olması gerekir. Hemşire çağrı sisteminin düzgün işlemesi için, IP DECT kurulumunun eksiksiz yapılması ve kapsama alanının kesintisiz şekilde kurulması önemli. Karel’in bu sistemi kurduğu diğer yerler, yaşlı bakımevleri, çocuk yuvaları, hatta oteller bile olabiliyor. Hemşire çağrı sistemi ve IP DECT entegrasyonu, acil durum olasılığına sahip tüm kuruluşlara önerilebilecek faydalı bir sistem.
Ağustos 2020 Güvenlik Yönetimi n 53
ÖZEL DOSYA HEMŞİRE ÇAĞRI SİSTEMİ
Teknoloji sağlığın hizmetinde Hemşire çağrı sistemi IP teknolojisi ile çalışan ve hasta ile sağlık personeli arasında sesli iletişimi destekleyerek hastanın durumu hakkında ön bilgi alımını sağlayan bir sistemdir. ALCAD ELEKTRONİK SAN. TİC. A.Ş.
H
emşire çağrı sistemi hasta odalarından, hastanın ihtiyaçlarını, yardım çağrılarını veya personelin yardım çağrılarını hemşire ünitesine sesli ve ışıklı olarak bildiren ve personelin müdahale performansını kayıt altına alan bir sistemdir. Hemşire çağrı sisteminin amacı hasta veya sağlık personeli arasında bir çağrı, iletişim ve otomasyon altyapısı sağlayarak hastane hizmetlerinin performans ve kalitesini yükseltmektir. Sistem, hasta bakım personelinin her bir hasta durumunu daima kontrol altında bulundurmalarına imkân sağlayan bir dizi buton ve kablosuz sensörden ibaret olup, hastanın güvenlik ve konforunu arttırmaktadır. Hastaların ihtiyaç duyduklarında hasta odalarından, hasta tuvalet ve banyolarından hemşirelere çağrı yapılabilmesine olanak sağlayarak hemşirelere kolay ve hızlı bir şekilde ulaşılabilmesini sağlamaktadır. Hemşire çağrı sistemi IP teknolojisi ile çalışan ve hasta ile sağlık personeli arasında sesli iletişimi destekleyerek hastanın durumu hakkında ön bilgi alımını sağlayan bir sistemdir. Sesli iletişim olmadığı hemşire çağrı sistemlerinde sağlık personeli herhangi bir ön bilgiye sahip olmadığı için önce hasta hakkında şikâyeti görüp tekrar müdahale için gerekli ekipmanları almaya gidecek ve belki de acil bir durum olmasına rağmen gereksiz vakit kaybedecektir. Sesli sistem hem hastanın durumu hakkında ön bilgi almayı hem de hastayı psikolojik olarak rahatlatmayı sağlamaktadır. Hemşire çağrı sistemi oda içerisindeki üniteler, network dağıtım sistemi, server ve yazılım ile hemşire ünitelerinden oluşmaktadır. Oda içerisindeki üniteler, oda kontrol ünitesi,
54 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
yatak başı ünitesi, hasta el seti, WC/banyo ünitesi ve oda kapı üstü ikaz lambalarıdır. Bunların haricinde personelin hizmet performansını da ölçebilmek için RFID kart okuyucu, bazı mahallerde ihtiyaç olması halinde sadece çağrı(hemşire çağrı ya da mavi kod gibi) sağlayan butonlar kullanılabilir. Hemşire üniteleri, odalardan ve diğer çağrı ünitelerinden yapılan çağrıların görüldüğü ünitelerdir. Hemşire üniteleri, IP telefon, Wifi telefon, Dect telefon, bilgisayar ve pager olabilir. Hemşire çağrı sistemine belirli bölgelerde veya bir merkezde sınırsız sayıda bilgisayar bağlanabilmektedir. Bilgisayarlar aracılığı ile odalardan yapılan aramalar bölge/kat haritaları/krokileri üzerinde görülebilmektedir. Oda çağrılarının denetimi tarayıcı üzerinden yapılabilmekte, bilgisayara yükleme gerektirmeyen bir yazılım çözümü sunulmaktadır. Odalardan gelen tüm çağrılar tuvalet, duş, el seti olarak kategorilendirilir ve ilgili renkte görsel uyarıda bulunmaktadır. Yazılım farklı kullanıcı profillerine izin vermektedir. Her kullanıcıya kendisine ait şifresi verilebilmektedir. RFID kartlı geçiş sistemi ile entegre çalışabilmektedir. Yetkili kullanıcı yazılım ayarlarından RFID okuyucuları devre dışı bırakabilmektedir. Bir nedenden dolayı yazılım ile bağlantı kopsa dahi hemşire çağrı sistemi oda lokalinde çalışmaya devam etmektedir. Sistem otomatik yedek almaktadır. Rapor ve istatistik oluşturabilme özelliğindedir. IP tabanlı bir sistem olduğu için diğer sistemlerle entegre çalışabilme imkanı vardır. Hastane yönetim sistemi ile entegre çalışabilmektedir.
RFID kartlı geçiş sistemi ile entegre çalışabilmektedir.
Ağustos 2020 Güvenlik Yönetimi n 55
SEKTÖRDEN
kamuda hem öze “Hem kamuda hem özel sektörde videonun kullanıldığı her alanda varız“
“Videoya dokunan her alanda çalışıyoruz. Küçük bir dükkândan, on binlerce aygıtlı akıllı şehir projelerine kadar sağlık, perakende, ulaştırma, lojistik, enerji, bankacılık başta olmak üzere hemen her sektörde çözümler sunuyoruz.“ Diyen MILESTONE SYSTEM Güney Doğu Avrupa Müdürü Özgür UYGUR ile güvenlik teknolojilerini konuştuk.
Milestone Systems Video Yönetim Sistemleri’nden kısaca söz eder misiniz? Milestone “IP tabanlı bir video yönetim platformudur.” Esnek, ölçeklenebilir ve en son teknolojinin kullanıldığı, her türlü sisteme kolayca entegre edilebilen bir açık platform. Milestone Systems 1998 yılında Danimarka’da kuruldu. Güvenliğin nasıl sağlanacağından, varlıkların nasıl korunabileceğine, iş verimliliğinin artırılmasına ve maliyetlerin düşürülmesine yardımcı olan
56 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
tüm teknolojileri kullanıcılarımıza sunuyoruz. Milestone bugün 130’dan fazla ülkede, 900’ün üzerinde çalışanıyla, 500 binden fazla kurulu sisteme sahip. Vizyonumuz dünyada video ile ilintili her sistemin bir parçası olmak.
Video Yönetim Sistemleri’nin sektördeki önemini ve Milestone Türkiye’nin güvenlik pazarındaki konumunu aktarır mısınız? Günümüzde artık her şey görüntü bazlı. Yazı fotoğrafa, fotoğraf görüntüye evrildi. Video, yıllar önce sadece hayal edebildiklerimizi mümkün kıldı. Bugün video teknolojisini kullanarak, büyük şehirlerdeki trafiği optimize edebilir, insansız araçlarla sokakları dezenfekte edebilir, gerçekleşmeden önce suçu önleyebilir ve gezegenin en tenha bölgelerinde bile nesli tükenmekte olan türleri koruyabiliriz. Sorumlu bir şekilde ve insanlığın iyiliği için kullanılan video, iş verimliliğinin yanında refahı ve yaşam kalitesini de
önemli ölçüde artırabiliyor. Akıllı çözümler, hem zaman hem de işgücü ve verimlilik açısından bugün pek çok farklı alanda çığır açıyor. Video Yönetim Sistemleri (VYS), kritik altyapıların güvenli olmasını, kirliliğin kontrol altında tutulmasını, ulaştırma sistemlerinin etkin bir şekilde çalışmasını ve acil durumların en az olumsuz etkiyle bertaraf edilmesini mümkün kılarak insanları güvende tutuyor. Güvenliğin tanımını değiştiriyor ve geliştiriyor...
Özgür UYGUR
a el
Kişinin maskesini takmadığı/ çenesine indirdiğini anlayan sistem, anında uyarı veriyor.
20 yılı aşkın geçmişiyle, Milestone Systems sektörün öncülerinden... Türkiye’de yaklaşık 10 yıldır süredir faaliyetteyiz, 2014’ten bugüne de yerleşik olarak kendi ekibimizle hizmet veriyoruz. Videoya dokunan her alanda çalışıyoruz. Küçük bir dükkândan, on binlerce aygıtlı akıllı şehir projelerine kadar sağlık, perakende, ulaştırma, lojistik, enerji, bankacılık başta olmak üzere hemen her sektörde çözümler sunuyoruz. Geleneksel kamera güvenlik sistemi kavramının, fiziksel güvenliğin yanında, varlık ve veri güvenliğine evrildiğini, ihtiyacın insanların hayatını kolaylaştıran çözümler olduğunu görüyor, yol haritamızı buna göre şekillendiriyoruz. Hem kamuda hem özel sektörde videonun kullanıldığı her alanda varız. Hiç kamera kullanmadan, yani hiç video kullanmadan gerçekleştirdiğimiz projelerimiz de var. Sensör datası, IOT cihaz-
ları kullanıyoruz. Bunları bizim platformumuza bağlayıp, gelen datayı yorumlayarak anlamlı bilgi haline çevirip iş akışlarına entegre ediyoruz. Hem marka bağımsız olduğumuz hem de açık SDK ve API’ımız ile binlerce üçüncü parti uygulamayla entegrasyonumuz olduğu için, güvenliğin ötesinde uygulamaları rahatlıkla hayata geçirebiliyoruz. Türkiye’de ise Milestone olarak global pazardaki büyüme ortalamalarının üzerine çıkıyor, sürekli yükselen bir başarı grafiği izliyoruz. Türkiye bizim için devamlı büyüyen, gelişen ve yüksek potansiyeli olan bir pazar. Türkiye’nin lokomotifliğini yaptığı SEE bölgemiz, iddialı büyümesi ile 2019 yılı sonunda Milestone içerisinde “gelişmekte olan pazarlar” kategorisinden çıkarak, “gelişmiş pazarlar” arasında yerini aldı. Çözümlerimiz teknolojik yeniliklerin yanında, daha az donanım kullandırarak, donanımların bakım ve enerji maliyetlerini ve böylelikle operasyonel işletme maliyetlerini de azalttığı için her dönemde üstün performansın yanında, sağladığı maliyet avantajıyla da öne çıkıyor. Tüm bu bahsettiğim detaylar, sektördeki lider konumumuzu korumamızı sağlıyor.
Covid 19 ile birlikte sunduğunuz çözümlere ilgi arttı mı? Video Yönetim Sistemleri bu gibi olağanüstü durumlardagüvenlik sektörü için nasıl fark yaratıyor? Covid-19 ile birlikte, şirketler bugünlerde videonun gücünü ilk
elden deneyimliyor. Video bu süreçte insanları birbirine bağlamanın ötesine geçen önemli bir araç olarak ön plana çıktı. Covid-19 kapsamında getirilen kısıtlamaların kaldırılması ve “kontrollü sosyal hayat” döneminde olduğumuz şu günlerde ekonomik ve sosyal kırılmaların önüne geçerek hayatı mümkün olduğu kadar normale döndürürken, ikinci bir salgın dalgasına neden olmamak da hayati önem taşıyor. Bu noktada dikkat edilmesi gereken en temel konu da kuşkusuz ki sosyal mesafe. Okulların da kapanmasının ardından, özellikle alışveriş merkezlerinin yoğun ilgi gördüğü, kamusal alanların kademeli olarak faaliyete geçtiği bugünlerde gerekli önlemlerin alınması, mas
Ağustos 2020 Güvenlik Yönetimi n 57
SEKTÖRDEN
ke kullanımının denetlenmesi, 1,5 metrelik sosyal mesafe kuralının korunması ve bu mesafenin korunabilmesi için kişi başı 10m2’lik alanın hesaplanarak ziyaretçi giriş çıkışlarının planlanması konuları kilit önem taşıyor. Video yönetim sistemleri “yeni normal” döneminde maske algılama, kişi sayma, mesafe ölçme, erişim kontrolü, istatistik görüntüleme, termal cihazlarla vücut ısısı ölçme, ziyaretçi uyarı ekranları, personel uyarı sistemleri, ısı haritaları ve yoğunluk istatistikleri gibi pek çok uygulamayla hayatı kolaylaştırıyor. Örneğin güvenlik kameraları üzerinden hayata geçirilen maske algılama çözümleri oldukça faydalı. Maske kullanımının zorunlu olduğu ya da kişisel koruyucu ekipmanın gerekli olduğu alanlarda denetim video gözetim sistemleri aracılığıyla yapılıyor. Kişinin maskesini takmadığı/çenesine indirdiğini anlayan sistem, anında uyarı veriyor. Yeni geliştirilen bir eklenti ile maske takan kişinin dahi yüzünü tanıyarak, yüz tanımaya dayalı standart operasyonların devamlılığını sağlıyoruz. Virüsün kişiden kişiye geçmesini önlemek için birbirine yakın olan insan sayısını sınırlamak da hayati önem taşıyor. Mesafe algılama sistemi kullanıldığında, sistem ortamda bulunan kişiler arası mesafeyi sürekli olarak ölçerek, olması gerekenden fazla insan bulunması halinde, otomatik olarak uyarı veriyor ve yerinde müdahalelerle bulaş riski azalıyor.
58 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
Video analiz sistemleri ile mağazalarda bulunan ziyaretçi sayısı verisi de anlık olarak alınabiliyor. Kişisel alanın korunması ve sosyal mesafe kuralının uygulanması konularında hem ziyaretçilerin aktif olarak sesli ya da görüntülü olarak uyarılabilmesi hem de yöneticilerin gerekli durumlarda sürece çok daha hızlı ve efektif olarak müdahale edebilmesi mümkün hale geliyor. Sosyalleşmenin yoğun olduğu yerlerdeki akıllı ekranlar, canlı veriler ışığında gerekli sesli ve yazılı uyarıların yapılabilmesini sağlıyor. Böylece riski artıracak yoğunluklar ve kümelenmeler engellenebiliyor. Bildiğiniz üzere, virüsün yayılmasını önlemek için, cihazlarla ve yüzeylerle fiziksel teması azaltmak da çok önemli. Yüz tanıma sistemleri, cep telefonunuzdan QR kod taranması veya sadece mobil uygulamaları kullanarak kablosuz internet aracılığıyla dahi kapıları açmak mümkün. Bu dönemde temassız erişim kontrol sistemleri kullanmanın yayılım hızını önlemede belirgin bir etkisi var.
Geçtiğimiz günlerde güvenlik sektörü için önemli bir işbirliğini duyurdunuz. Amazon Web Services (AWS) ile olan bu işbirliğinin detaylarından bahseder misiniz? 2020 yılının bizim için önemli bir gelişmesi Milestone XProtect’in Amazon Web Services (AWS) çözümünün Haziran ayı itibariyle AWS Marketplace’te yer alması oldu. Milestone XProtect ve
Amazon Web Services işbirliği ile güvenlik sektöründe yeni bir dönem başlıyor. X-Protect’in AWS Marketplace’te yer alan ilk ve tek Video Yönetim Sistemi olması ile müşterilerimizin dinamik ölçekleme ihtiyaçlarını karşılarken, dünyanın herhangi bir yerinden 20 dakikadan kısa sürede genişleyebilir bir sistem kurmalarına olanak veren yenilikçi bir çözüm sunuyoruz. “Önce bulut” stratejisini benimseyen ve hibrit bir VYS çözümü arayan kurum ve kuruluşlar bundan böyle, önceden yapılandırılmış bir XProtect’i yüksek esneklik ve düşük bakım maliyetleri ile dünyanın her yerinde kullanabilecekler. AWS’de XProtect esnek tasarımı ve AWS’nin gücü ile büyük işletmeler, farklı bölgelere ve şehirlere dağılmış yapıdaki organizasyonlar ve akıllı şehirler için ideal. Birden fazla konumda hizmet veren kuruluşlar artık önce-bulut çözümlerine yönelebilecek, iş gereksinimlerini karşılamak için sistemlerini kolayca ölçekleyebilecekler. AWS’de XProtect bunların yanında, şirket içi donanımı azaltarak, bilişim altyapısı için kısmi dış kaynak kullanımı sağlayarak ve sermaye masraflarını işletme giderlerine dönüştürerek, kurumların maliyetleri optimize etmelerine ve daha iyi sonuçlara ulaşmalarına da yardımcı oluyor. Kıssadan hisse; gelecek bulutta! Biz de AWS ile yaptığımız işbirliği ile hem mevcut Milestone kullanıcılarının hem de yeni kurulum
yapacak müşterilerimizin kolayca buluta geçmesini hedefliyoruz. Bunu da ister hibrit ister tamamen bulutta çalışacak şekilde tasarlayabilecekler.
Süreç sona erdikten sonra teknoloji ve güvenlik alanındaki gelişmeler neler olacak, öngörülerinizi bizimle paylaşır mısınız? İçinde bulunduğumuz süreç bize dijitalleşmenin ve dönüşümün ne kadar önemli olduğunu birkez daha gösterdi. Özellikle dijital verinin doğru kullanımı, dijital videonun ve IoT aygıtların getirdikleri artık “olsa iyi olur” değil “olmazsa olmaz”. Bundan sonra dijital dönüşümde daha hızlı artış ve güvenlik ile birlikte IoT ve video destekli iş verimliliği uygulamalarının standart hale geldiğini görebiliriz. Bununla birlikte teknolojik dönüşüm iyice hızlanırken elbette siber güvenlik konusu da çok daha fazla ön plana çıktı. Biz de Milestone olarak bu konuda XProtect’te şifre anonimleştirme ve benzeri geliştirmelerle her yeni güncellemede kendimizi geliştiriyoruz, sektörde öne çıkıyoruz. XProtect’in şifre anonimleştirme özelliği ile desteklenen cihazların tamamına tek hamlede benzersiz ve sizin görmediğiniz birer şifre atanıyor. Sahadaki cihazların şifrelerini tek bir tuşla, benzersiz ve mümkün olan en geniş algoritmayla, en zor şifrelemeyle saniyeler içinde atayabiliyoruz. İnsan faktöründen muaf bir siber güvenlik katmanı oluşuyor. Siber güvenlik anlamında hem büyük bir yenilik hem de büyük bir kolaylık bu. Sahada binlerce aygıtınız varsa, olası bir tehdit halinde bunların şifrelerini tek tek değiştirmek çok zor bir şey ve biz bunu saniyeler içerisinde yapabiliyoruz. Bu süreçte her alanda teknoloji kullanımının hızla artması teknik özelliklerle birlikte elbette, teknolojinin sorumlu kullanımını da gündemin üst sıralarına taşıdı. Biz Milestone
olarak 2017 yılında altına imza attığımız Kopenhag Mektubu ile zaten konunun hassasiyetle takipçisiydik. Kopenhag Mektubu dünyadan pek çok kanaat önderinin ortak çalışması olan, teknolojinin etik ve olumlu kullanılması yönünde bir bildiri. Bugün bu konunun öneminin daha da anlaşıldığını görmek bizler için çok memnuniyet verici. Gelecekte artık sadece teknolojiyi değil, “iyi teknolojiyi” tartışıyor olacağız. Biz Milestone Systems olarak, geçmişte olduğu gibi gelecekte de teknolojinin sorumlu kullanımına ve insanlık yararına çalışmaya devam edeceğiz.
Türkiye ve Dünya pazarında önümüzdeki dönem için Milestone’un hedefleri, vizyonu nedir? Milestone olarak önceliğimiz; entegrasyon yetkinliği maksimum seviyede olan bir mimari ile bütünüyle ve gerçek anlamda açık bir platform olmak. Odağımızın bu netliği de farklı entegrasyonlar, analiz, erişim kontrolü, bulut çözümleri gibi başlıklarda birçok verimli iş ortaklığı kurmamızı sağlıyor. Müşterilerimiz kendi ihtiyaçları doğrultusunda herhangi bir çözümü, üçüncü parti yazılımları dahil, bizim platformumuz üzerinde çalıştırabiliyorlar. Açık teknoloji platformumuz partnerlerimizin yazılımımızla entegre olmalarına ve açık iş platformumuz Milestone Marketplace de
işlerini daha hızlı büyütmelerine olanak tanıyor, alıcıları ve satıcıları yenilikçi çözümler oluşturmak için biraraya getiriyor. 2020 yılı sonlarına doğru, müşterilerimizin video çözümleri sunan bayileri ve entegratörleri (aracı kurumları) bulmalarını sağlayan Milestone Market Place 2.0 versiyonunu da piyasaya sürerek açık platformumuza daha da kapsamlı, esnek bir yapı kazandıracağız. Esneklik iş ortaklarımız ve son kullanıcılarımız nezdinde bizi her zaman bir adım öne çıkaran çok önemli bir artımız. Açık platformumuzun sunduğu esnek çözümlerle farklı büyüklüklere, farklı bütçelere göre hizmetler sunabiliyor, her bir farklı ihtiyaç için doğru çözümü bulabiliyoruz. Tüm iş ortaklarımızın ve son kullanıcıların hızla değişen yeni teknolojilere aynı hızla yanıt vermelerini sağlıyoruz. Milestone Systems olarak en önemli odaklarımız uzun vadeli sürdürülebilir büyüme ve daha da önemlisi insan kaynağımız. Birlikte çalışabilmek, doğru insan kaynağına yatırım yapmak Milestone kurum kültüründe çok önemli. Bu bakış açımız bizim kurumsal verimliliğimizi de olumlu etkiliyor. Ekosistemde yetkin ve doğru iş ortakları, herkesin en iyi yaptığı işte buluşması ve ihtiyaç için doğru entegrasyonu yapabilmesi demek. Bu da tüm taraflar, en önemlisi son kullanıcı için sürdürülebilir değer yaratmayı mümkün kılıyor.
Ağustos 2020 Güvenlik Yönetimi n 59
ELEKTRONİK GÜVENLİK
“Pandemi sürecinde sağlıklı geçiş hizmeti sunuyoruz” "Turnike geçiş sistemlerimize vücut sıcaklığı, maske kontrolü gibi kontrol sistemlerini entegre ederek insanları kontrol bölgesine ve geçiş yönüne doğru yönlendirme yapabilmekteyiz."diyen TANSA TURNİKE Genel Müdürü Yalçın SARI ile süreci ve geliştirdikleri çözümleri konuştuk. Yalçın SARI/ Genel Müdür TANSA TURNİKE
İ
çinde bulunduğumuz pandemi sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz. Olumsuz etkilerinden kısaca bahseder misiniz? Dünya olarak çok ciddi can kayıplarının olduğu kritik bir süreçten geçiyoruz. Sürecin olumsuz etkileri hala devam etmekte maalesef! Bizde Tansa olarak bu süreçte şirket personellerimizin sağlık güvenliği için tüm tedbirlerimizi üst seviyede tutarak önlemlerimizi aldık ve çok mutluyuz ki herhangi bir vaka ile karşılaşmadık. Arkasından gelen ekonomik kriz tüm dünya ülkelerini derinden etkiledi. Ülkelere giriş çıkışların yasak olması, ihracat gücünün düşmesi ile dünya ekonomisini ciddi oranda sarsılması, pandemi süresinin getirdiği en olumsuz etkiler arasında yerini aldı… İnsan sağlığına yönelik geliştirdiğimiz yeni ürünümüzden ve faydalarından genel olarak bahseder misiniz? Tansa olarak Pandemi sürecinde insan sağlığına fayda
60 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
Yalçın SARI
sağlamak adına hijyen projemizi geliştirdik. “Dezenfeksiyon Sistemleri” ve ürün gruplarının Ar-Ge hazırlık sürecini tamamlayarak, dünya insanının kullanımına sunduk. Dezenfeksiyon geçiş sistemlerimiz access kontrol, termal kamera kontrol, ateş kontrol, maske kontrol, yüz tanıma kontrol, ağırlık kontrol gibi güvenli geçiş ve takip kontrol sistemleri entegreli bir şekilde çalışabilir. Turnike geçiş sistemlerimize vücut sıcaklığı, maske kontrolü gibi
kontrol sistemlerini entegre ederek insanları kontrol bölgesine ve geçiş yönüne doğru yönlendirme yapabilmekteyiz. Turnikelerimize el dezenfektan sistem entegrasyonları ile el dezenfektanı kullanmadan insan geçişine izin vermeyerek el hijyenini kontrol altına alabilmekteyiz. Özetle; Tansa olarak güvenli geçiş turnikelerimizle hizmet verdiğimiz havaalanları, stadyumlar, metrolar, okullar, kamu kurumları, plazalar, hastaneler, üniversiteler, okullar, çocuk oyun alanları gibi insan geçişlerinin yoğun olduğu yerlere yeni ürünlerimiz ve geçiş sistem çözümlerimizle sağlıklı hijyenik geçişlerle de hizmet vermeye hazırız. Yeni dönemle ilgili öngörüleriniz nelerdir? Normalleşmeye başlamış olduğumuz şu dönem de; tüm sektörlerin, uzun vadede pandemi sürecine katkı sağlayacak, insan hayatını kolaylaştıran çözümler üretmesi ve geliştirmesi yüksek ölçüde yeni döneme fayda sağlayacaktır…
Ağustos 2020 Güvenlik Yönetimi n 61
ELEKTRONİK GÜVENLİK
Akıllı ulaşım sistemleri Hepimizin bildiği üzere; ulaşım sosyal - politik - teknik ekonomik - kültürel ilişkilerin merkezinde, bunları birbirine bağlayan unsurlardan birisi olup, bu ögelerin her biriyle doğrudan ve karşılıklı bir ilişkiye sahiptir. Bayram BOYAM /Kıdemli Kanal İş Ortağı Geliştirme Müdürü HIKVISION TURKEY A.Ş.
U
laşım, planlama ile birlikte bütün bu parametrelerin hem etkileyeni ve hem de etkilenenidir. Ulaşım ve planlamayı, belirli bir coğrafya üzerindeki izler, tasarımlar ve projeksiyonların bütünü olarak da ele alabiliriz. Bu coğrafya; kimi zaman bir şehir-yöre-ülke, kimi zaman bir bölge ve kimi zaman da yer kürenin bütünü olarak da düşünülebilir. Ulaşım aynı zamanda hemen her sektördeki arz talep dengesine bir şekilde müdahil olan bir sektörü ifade etmekte, küresel etkileşimin sürekli olarak arttığı bir çağda stratejik bir öneme sahip olmaktadır. Ülkemizin jeo-stratejik konumu, bölgesiyle her anlamdaki entegrasyon politikaları, ekonomik hedefleri ve 2023 vizyonu hepimizin malumudur. Bütün bu düşünce, eylem, mevcut durum ve vizyon paralelinde; en önemli araçsallardan biri olan ulaşımın en etkin, verimli ve yenilikçi argümanlarından biri de Yüksek Hızlı Demiryollarıdır.
Ulaştırmada gelişmiş ülkelerin tercihi Ulaştırmadaki en önemli sorunlardan biri olan trafik güvenliğine bir çözüm olarak gelişmiş ülkeler Akıllı Ulaşım Sistemleri (AUS) kullanmaya başlamıştır. Günümüzde AUS konusunda A.B.D., Almanya, Britanya, Avustralya, Fransa, Güney Kore, İsveç, Japonya, Hollan-
62 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
Bayram BOYAM
da, Kanada ve Singapur’un öncü olduğunu, Brezilya, Çin, Tayland ve Tayvan’da ise önemli gelişimlerin ve yaygınlaşmanın kaydedildiği görülmektedir. ABD’de bu uygulamalar, 1960-1970 yılları arasında yol ve araç arası iletişimin sağlanması anlamında bir başlangıç kaydetmiş olup 1980’li yılların ortalarından itibaren kamu-özel sektör-akademi işbirliğiyle Mobility 2000 çalışmaları başlatılmıştır. Bu çerçevede 1994 yılında Ulaştırma Bakanlığı tarafından Amerika Akıllı Ulaştırma Topluluğu kurulmuştur. 2005 yılında kongre tarafından güvenli, hesap verebilir, esnek, etkin ulaştırma adalet yasasının kabulüyle birlikte, bu alandaki araştırma faaliyetleri için 2009 yılına kadar yıllık 110 milyon dolarlık bütçe sağlanmış olup bunun takibinde ABD Ulaştırma Bakanlığı verileri-
ne göre eyaletlerde yürütülen ve ulusal düzeyde koordine edilmeyen 500 milyon dolar ile 1 milyar dolar arası yatırım söz konusudur. Ulaştırma Bakanlığı koordinasyonundaki akıllı ulaştırma sistemleri programı çerçevesinde akıllı araçlara, akıllı altyapıya ve ikisinin koordinasyonuyla akıllı ulaştırma gerçekleştirilmesine yoğunlaşılmaktadır. A.B.D’deki AUS’lar bölgesel olarak düzey farklılıkları göstermekte ve henüz ulusal bir entegrasyondan bahsedilememektedir.
Çok yönlü fayda sağlıyor Akıllı Ulaşım Sistemleri (AUS), araçlar içinde, araçlar arasında ve araç ile sabit kontrol merkezi arasında, ayrıca altyapı hakkında, emniyet, güvenlik, randıman ve kalite bakımından her türlü haberleşmeyi ve bilgi alışverişini sağlayabilmektedir. AUS ayrıca ulaşımın çevreye olan etkisini minimize etmek ve ulaşımın hem işletmenin ekonomik beklentileri, hem de yolcuların ve araç kullanıcılarının yararlarını maksimize etmek amaçlarını gerçekleştirecek şekilde geliştirilmektedir. AUS’un amaçları arasında insanaraç-altyapı-merkez arasında çok yönlü veri alışverişi, trafiğin güvenliliği, yolların kapasitelerine uygun olarak kullanımı, mobilitenin arttırılması, enerji verimliliği sağlanarak çevreye verilen zararın azaltılması gibi başlıklar genel
Kapsamlı bir çözüm, kesin güvenlik için münferit yönetilebilir alt sistemlere ayrılabilir. kabul görerek standartlaşmış; böylece karar verme yükünün insanın üzerinden alınmasının hangi amaçlara hizmet etme amaçlı olduğu netleşmiştir. AUS sistemlerinin sürekli bir Ar-Ge sürecinin içinde bulunmaları itibarıyla, bu sistemlerden beklenen faydaların da zaman içinde çeşitlenebileceği veya daha özgün alanlara yoğunlaşabileceği hesaba katılmalıdır. HIKVISION, Akıllı Ulaşım sistemleri dahilinde Akıllı Trafik Sistemleri (ATS) ‘ nde eksiksiz ve yenilikçi çözümler sunmayı taahhüt eder. Hikvision Smart IP Solutions ‘ ın en yeni çözümü olan Akıllı Trafik Sistemleri özel olay yakalama için yüksek performanslı kameralar, olay kaydetme için güvenilir gömülü video terminaller ve tüm ITS cihazlarını mükemmel bir şekilde birleştiren ve genişletilebilir hizmet uygulamaları sunan merkezi video yönetimi platforu içerir. HIKVISION, dünya çapında güvenlik endüstrisinin bir numaralı video güvenlik çözümleri tedarikçilerinden biridir. Güvenebileceğiniz bir ortakla ulaşım güvenliğinizi bir üst düzeye taşıyabilirsiniz.
Altyapısı Kapsamlı bir çözüm, kesin güvenlik için münferit yönetilebilir alt sistemlere ayrılabilir. Hikvision’un ATS’leri, en akıllı ve en etkili gözetim için gerekli olan her şeyi sağlar.
1- Kontrol noktası • Araç yakalama • Hız tespiti
Çözüm mimarisi Yasadışı park tespit sisteminden mobil polis güvenlik sistemine ya da kapsamlı bir akıllı şehir kontrol platformuna entegre edilmiş olsa da, Hikvision’un akıllı trafik çözümü sizi kapsar. Önden arkaya, endüstri lideri kararlılık, güvenilirlik ve performans için Hikvision ürünlerine güvenebilirsiniz.
2- Kavşak ihlali • Kırmızı ışık ihlal tespiti • Yanlış yol sürüş tespiti • Yönsel sapma tespiti • Sınır ihlali tespiti
Ağustos 2020 Güvenlik Yönetimi n 63
ELEKTRONİK GÜVENLİK
3- Trafik akış toplama • Araç sayımı
4- Mobil uygulama • Polis aracı mobil izleme • Geçici izleme • Giyilebilir izleme
Kontrol noktaları Akıllıtrafikçözümünde,kontrol noktalarıtrafikakışıveihlallerk onusundaönemliverilersağlar. Buesnekaraçlar, otoyollarınmaksimumkavranışıveyönetiöiiçintümyolharitasınıbirarayagetirenakıllıbirağoluşturur. Araç Yakalama BiraraçATSdonanımlıbirkontrolnoktasındangeçtiğinde,sistemfotoğ rafçekerveplakanumarasıvehızdeğ eridedahil olmaküzereönemliverileriotomatikolarakyakalar.
• Araç resimlerini yakalar ve plaka tespit eder. • Tarih, zaman, plaka numarası gibi ilgili bilgileri gösterir. • Trafik bilgisi almak için gerçek zamanlı HD videoyu düşük bir bit hızında görüntüler. • Polisin dikkatini çeken kişileri izlemesine yardımcı olmak için video dosyalarını inceler
64 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
Yasadışı park • Yasadışı park tespiti ve yakalama
Yüksek çözünürlüklü CCD Trafik kameraları, hızlanan araçları doğru şekilde yakalayabilir.
Çeşitli LED veya flaş lambaları, gece izleme sırasında net görüntüler sağlar.
Hız Ölçümü Hızlar, radar veya yol bölümlerini parçalayarak yakalanabilir. Sürekli çekim özelliğine sahip yüksek doğruluklu radar, hızlandırılmış araçları güvenilir bir şekilde kaydederken,çift kontrol noktası bölütleme sistemi tek kontrol noktası kurulumundan üstün performans
Radar Yüksek Doğruluklu Radar: Dar dalga, yakınsak, tek şeridi kapsar, belirsizlik yoktur Devamlı Yakalama: Yüksek frekanslı, hızlı şarj olan ek ışık, araç görüşten kaçamaz
Bölütleme İki kontrol noktası çalıştırıldığında, hızlanan sürücünün tek noktadan yakalamadan kaynaklanan arızalar engellenir.
• Araç bilgisi kaydı • Adli fotoğraf • Araç ihlali durumunda gerçek zamanlı analiz • Araç kontrolü için aktif alarm • Ön uç yedekleme deposu • İletime yeniden başlama • Radar, ilgili araç videosuyla hızları yakalar • Kontrol noktalarındaki hızlanan araçları radarlarla tespit eder. • Hızlanan sürücüleri, yan monte edilmiş radar vasıtasıyla tespit eder. Aşağıdaki işlevler bölgeye özgü standartları uyarlamayı gerektirir: • Trafik akışı/sayımı • İki veya daha fazla araç tespit edildiğinde otomatik filtreleme yakalar • Aracın bölütleme ile tespiti • Araç plakasından yapılandırılmış bilgi çıkarımı Kavşak ihlali Çarpışmaların olduğu kavşaklar akıllı trafik yönetimi için en önemli uygulamalardır. Bizim tam çözüm paketimizde en etkin araçları bulabilirsiniz.
• Araç Bilgisi Kaydı • Kırmızı ışık ihlal tespiti ve yakalama • Diğer trafik ihlalleri arasında yanlış yönlendirme, yön sapmaları , yasak şerit değişiklikleri,geçiş hatları vb. • Trafik akışı ve sayımı • Araç ihlalleri için gerçek zamanlı analiz • Araç kontrolü için aktif alarmlar • Ön-arka yedekleme deposu • Otomatik şebeke iletimi yeniden başlatma Ağustos 2020 Güvenlik Yönetimi n 65
ELEKTRONİK GÜVENLİK
Kırmızı ışık ihlali tespiti Bir trafik video birimi, bir kavşağı kırmızı ışığa karşı geçen kesen bir aracın üç görüntüsünü yakalar ve ne zaman, nerede, araç plakası numarası ve kırmızı ışık ihlaliyle ilgili veriler üretir. Üç resim ve bir yakın çekim Tek bir resim halinde birleştirilir. Ters yönde sürme tespiti: Bir trafik video birimi, yanlış yönde sürülen aracı yakalar ve olayın ne zaman ve nerede meydana geldiği,araç plakası numarası ve yanlış yolda bir sürüş ihlaliyle ilgili veriler üretir.Üç resim ve bir yakın çekim tek bir resim halinde birleştirilir. Yönlendirme işaretlerine karşı sürüş tespiti Bir trafik video birimi, yön işaretlerine karşı bir yönde sürülen aracın üç görüntüsünü yakalar ve ne zaman ve nerede meydana geldiği, araç plakası numarası ve yönsel sapma hakkında veri üretir. Üç resim ve bir yakın çekim tek bir resim halinde birleştirilir. Yasadışı şerit değişikliği ihlali Bir trafik video birimi, yön işaretlerine karşı bir yönde hareket eden aracın üç görüntüsünü yakalar ve olayın ne zaman ve nerede meydana geldiği,araç plakası numarası ve çizgi geçişi ihlali hakkında veri üretir.Üç resim ve bir yakın çekim tek bir resim halinde birleştirilir.
66 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
IVMS-8600 IVMS-8600ITSplatformu,özellikle trafik endüstrisi için entegre bir görüntü işleme uygulama platformunun geliştirilmesi için tasarlandı. Yazılım, araç kontrol noktalarını, ihlal tespitlerini,video gözetimi, yasadışı otopark tespiti,kavşak kontrolü,veri entegrasyonu ve daha fazlasını entegre eder. IVMS-8600 ile akıllı trafik imajı uygulamasına hâkim ol.
Ağustos 2020 Güvenlik Yönetimi n 67
ELEKTRONİK GÜVENLİK
Evden çalışanlar için Zyxel’den güvenli bağlantı tavsiyeleri ”Covid-19 virüsü, yalnız bireyleri değil, şirketleri de zorluyor. Kurumların yeni nesil ofis düzeni, siber korsanların atağa kalkmasına sebep oldu.” Diyen Zyxel’den Türkiye Channel Head Tuğba ŞİŞİK ile siber saldırılara karşı alınacak önlemleri konuştuk. Tuğba ŞİŞİK/ Channel Head ZYXEL TÜRKİYE
P
andemi döneminde VPN kullanımın önemi nedir?
Bilgi işlem ağlarına uzaktan erişim sağlamak suretiyle evden çalışanların, siber korsanların yeni hedefi olabileceğine dikkat çekmek isterim. Önümüzdeki günlerde siber saldırıların daha da artırabileceğini düşünüyoruz. Home Office düzenine geçen firmaların, güvenliği ön planda tutması gerekiyor. Kurumlara ilk etapta çalışanlarını kendi sunucularına ya da programlarına yönlendirebilmek için VPN yani sanal özel ağlar kurmalarını tavsiye ediyoruz. Siber korsanların ana hedefi haline gelen evden çalışan beyaz yakalıların, VPN bağlantısı ile güvenlik risklerini en aza indirmesi mümkün. Oltalama saldırılarına karşı tetikte olun. VPN kullanmayanlar büyük risk altında, siber suçlular, mevcut durumdan yararlanarak, oltalama saldırıları ya da kripto virüsleri gibi benzeri saldırılar gerçekleştirerek kurumların büyük maddi zararlar görmesine sebep olabilir. Siber
68 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
saldırganlar öncelikle güvensiz ağlar üzerinden çalışan kurum çalışanlarını hedef alacaklardır. Güvenlik duvarı ve VPN kullanmayanların büyük risk altında olduğunu söyleyebiliriz.
VPN’in faydasını tam olarak nasıl açıklayabilirsiniz? VPN (virtualprivate network- sanal özel ağ), sizi herhangi bir mekandan; olmadığınız bir yerdeki fiziksel bir ağa, uzaktan bağlayan bir teknolojidir. Uzaktan şirketinize bağlanmanın en güvenli ve kolay yolu olan VPN, internet üzerinden bulunduğunuz yer ile çalıştığınız şirket arasında sanki sanal bir kablo varmış gibi size tüm kurum kaynaklarına erişim imkanı sunar. VPN çözümleri bilgisayarınıza özelleşmiş bir ağ sürücüsü kurar ve bu noktada sanal bir ağ bağdaştırıcısı gibi hareket ederek size karşıdaki ağdan bir IP numarası verir. Bu sayede izin verilen uygulamalara veya yerel adresle-
re erişebilirsiniz. Böylece güven içinde çalışmak mümkün olabilir.
Zyxel ve McAfee güvenlik çözümleri alanında bir güç birliği yaptı. İki firma arasındaki stratejik iş ortaklığı hakkında bilgi verir misiniz? Bireyler ve kurumlara yönelik, yapay zeka entegreli bulut tabanlı ağ çözümleri sunan bir firma olarak, güvenlik çözümleri alanında lider firmalardan biri olan McAfee ile işbirliği yaptık. Güçlerini birleştiren Zyxel ve McAfee , kurumların siber korsanlar ile mücadelesine karşı daha etkin koruma vaadinde bulunuyor. McAfee güvenlik yazılımı çözümünün Zyxel’in ATP ürün ailesine entegrasyonu ile işletmelerin bilgisayar ağlarında üst düzey güvenlik elde edilerek garanti altına alınmış olacak. Tek bir cihaz üzerinden üstün
Korunmak için en etkin çözüm; güçlü bir güvenlik duvarına sahip olmaktır. karşı nasıl bir koruma vaadinde bulunuyor?
Tuğba ŞİŞİK
koruma avantajı elde edebilecek olan işletmeler, siber korsanların saldırılarına karşı üst seviyede önlem almış olacaklar. 2019 Verizon Veri İhlali Araştırmalar Raporuna göre, siber saldırıların yüzde 40’ından fazlasının küçük işletmeleri hedeflediğine dikkat çekmek isterim. İki firmanın güç birliği yapması neticesinde nihai hedefimiz; artan siber saldırılara karşı küçük işletmeleri daha efektif bir şekilde korumak. Kötü amaçlı yazılımlardan ve siber saldırılardan korunmak için en etkin çözüm; güçlü bir güvenlik duvarına sahip olmaktır. Yeni ATP serisi ürün ailemiz işletmelerin tüm güvenlik ihtiyaçlarına cevap veriyor. Bu zorlu süreçte temennimiz; işletmelerimizin güvenli, verimli ve esnek bir ağ altyapısı ile kendi ana işlerini yürütmeye odaklanmasıdır. Zyxel olarak bu zor günlerde işletmelerimizin yanındayız. ATP güvenlik duvarlarımız, alışılmışın dışında ekstra güvenlik önlemleri sunmaktadır. Ürün bulut tabanlı tehdit zekası tespit yaklaşımı ile kötü amaçlı yazılımlara karşı anında önlem almaktadır.
Zyxel’in yeni güvenlik çözümleri, artan Zero Day ataklarına
Büyük küçük her ölçekten firma için üstün koruma sağlayan ATP güvenlik serisi, aileye eklenen iki yeni üye ile büyümeye devam ediyor. Hepsi bir arada çözüm mantığı ile işletmeleri siber korsanlara karşı koruyan ZyWALL ATP100W ve ATP700, bilinen ve bilinmeyen tüm ataklara karşı önlem alıyor. Yapay zeka entegreli, çok katmanlı yapısı, bulut tabanlı sandboxing özelliği ile ATP güvenlik serisi, kurumların iş sürekliliğine de katkı sağlıyor. ATP Ürün Ailesi, geleceğin bilinmeyen ataklarına karşı derinlemesine savunma imkanı ile tüm gelişmiş tehditlere karşı kusursuz koruma imkanı sunuyor. Güvenlik çözümünün “akıllı bulut” sistemi, işletmelerin iş yükünü de hafifletiyor.
Sandboxing güvenlik alanında kurumlara tam olarak ne gibi avantajlar sağlıyor? “Sandboxing (korumalı alan), geleneksel statik güvenlik mekanizmasının algılayamayacağı yeni zararlı yazılım türlerini tanımlamak için bilinmeyen dosyalar içeren ve sıfır gün (zeroday) saldırılarına karşı koruma sağlayan yalıtılmış bir bulut ortamıdır. ZyWALL ATP güvenlik çözümü sandboxing özelliği ilehem hızlı, hem de akış modları ile eşzamanlı olarak kötü amaçlı yazılımlara karşı önlem alabiliyor. Ürünün yapay zeka entegreli hızlı modu, üst düzey tehdit istihbaratı sağlamak için sürekli genişleyen bulut veri tabanından yararlanırken, akış modu ise ayrıntılı ve kapsamlı bir derin analiz için imza tabanlı
bir veritabanı kullanıyor. Yeni hibritmod ise bu iki modu bünyesinde barındırıyor. Böylece siber saldırılara karşı en üst seviyede koruma sağlanmış oluyor.
Siber korsanlarla mücadelede yapay zekadan nasıl destek alınabilir? Evden çalışanların güvenlik endişesine karşı iyi yapılandırılmış bir firewall cihazı kullanmak büyük önem taşımaktadır. Zyxel’in tümleşik olarak komple tam çözüm sağlayan yapay zeka entegreli, çok katmanlı koruma sağlayan ATP Serisi ZyWall Firewall cihazları, ileri seviye VPN özellikleri (SSL VPN &IPsec VPN) ile uzaktan çalışan personelimerkez ofislerine güvenle bağlar. Mobilite günümüz iş dünyasındaki en önemli kavramlarından bir tanesi. Mobil çalışanların şirket ağına ve bilgilerine her zaman her yerden ulaşabilmesi de kritik önem taşır. Ancak bu bağlantının güvenli olması da hem kurumlar
Ağustos 2020 Güvenlik Yönetimi n 69
ELEKTRONİK GÜVENLİK
hem de çalışanlar için son derece önemlidir.
Siber korsanlara karşı home ofis çalışanlara ve işletmelere ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz? Güvenli uzaktan erişim için ofis ağında mutlaka iyi yapılandırılmış, maksimum güvenlik ortamı sağlayan, 5651 sayılı mevzuatları ile uyumlu olacak şekilde yapılandırılmış uygun bir firewall (güvenlik duvarı) cihazı kullanın. Siber güvenlik önlemleri kapsamında önemli servislere iki adımlı doğrulama (2FA) yöntemi ile erişim sağlayın. Şirket personelinizin kurum güvenlik politikalarına uymasına dikkat edin. Şirket ağına VPN ve benzeri kriptolu iletişim yöntemleri ile bağlanın. Kurum ağına uzaktan erişecek bilgisayarların işletim sistemi yamaları tam ve antivirüs yazılımlarının güncel olup olmadığını kontrol edin. VPN erişimi olmadan uzak masaüstü bağlantısı yöntemiyle ofis ağına bağlanılmasına izin vermeyin. Çalışanlarınızın yetkileri doğrultusunda yalnızca erişmesi
70 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
gereken sistemlerle bağlantıda olduğundan emin olun. Kurum çalışanlarınızı uzak erişim bağlantı bilgilerini kimseyle paylaşmamaları gerektiği yönünde uyarın. Yakın dönemde işten ayrılan personelin veya herhangi bir sebeple şirket ile ilişkisi kesilen çalışanların uzaktan erişim uygulamalarına erişiminin engellendiğinden emin olun. Eski şirket çalışanlarının VPN parolalarını devre dışı bırakmayı ihmal etmeyin. Şirket tarafından verilen bilgisayarınızı eve götürmeden önce bilgisayarın şifresini yenileyin. İş için kullandığınız cep telefonu, dizüstü bilgisayar ve tablet gibi cihazlarınızı aile üyelerinden, özellikle çocuklardan uzak tutun. Coronavirüs salgını temalı oltalama e-postalarına karşı uyanık ve dikkatli olun.
Evde yapılacak birkaç ufak düzenlemeyle evden de ofisteki kadar etkili ve güven içinde çalışılabilmek mümkün mü? Evde WiFi performansını artırmak için neler yapılabilir? Eğer işiniz çalışırken bilgisayar kullanımını gerektiriyorsa evinizde gerekli yazılımları ve donanımları sağladıktan sonra güçlü ve kesintisiz bir internet bağlantısına sahip olmanız gerekiyor. İnternet hızını / WiFi performansını artırmak için ise öncelikle 802.11b/g/n router / modem kullanıyorsanız, yapmanız gereken ilk şey bir üst modele geçmek olabilir.802.11ac, eski kablosuz standartlarına göre daha hızlıdır. Bu yeni teknoloji, veri transfer hızının 802.11bgn’den 3 kat daha hızlanmasına imkan sunar ve internet bağlantınızı güçlendirir. Öte yandan 802.11ac router / modem çift bant iş-
Şirket ağına VPN ve benzeri kriptolu iletişim yöntemleri ile bağlanın. levselliği de sunar. Zyxel’in AC teknolojisine sahip VMG3625 T20A modemi sizin için uygun bir seçenek olabilir. Kablosuz ağınızı kilitlemeyi ihmal etmeyin. Ağ güvenliği, performans için önemlidir. Davetsiz misafirlere karşı önlem alın. Kullandığınız WiFi’a siz farkında olmadan bir başkası da dahil olabilir. Örneğin, apartmanınızdaki komşunuz sizin ağınıza bağlanabilir ve haberiniz olmadan HD filmler indirebilir. Bu duruma engel olmak için Wi-Fi ağınızda WPA2 koruma ayarlarını aktif edin. Ayrıca Mesh teknolojisi destekli ürünler ile wifi performansını artırabilirsiniz. Piyasada mesh teknolojisini destekleyen birçok ürün bulunuyor. Bunlardan birini internet üzerinden satın alabilir ve evde internet kapsama alanını genişletebilirsiniz. Örneğin evlerde ultra yüksek hızda ve güvenli internet erişimi için Zyxel Multy U Mesh Wi-Fi sistemini tercih edebilirsiniz. 550 metre kareye kadar kapsama alanında eşit hızda performans vaat eden ürünün altı adet entegre anteni bulunmaktadır. 2100 Mbps veri erişim hızına sahip olan (*2,4 GHz’de 300 Mbps * 5 GHz’de 2x 866 Mbps) Multy U, evlerde maksimum 128 cihazı Wi-Fi ağına dahil edebiliyor. Akıllı telefon aplikasyon desteği ile ağınızı 7 / 24 her yerden yönetme imkanı sunan cihaz sayesinde; ebeveyn kontrolü, misafir ağı oluşturma, gibi işlemler, cep telefonları üzerinden kolaylıkla yönetebiliyor.
Ağustos 2020 Güvenlik Yönetimi n 71
YANGIN GÜVENLİĞİ
Yapı malzemeleri yönetmeliği (CPR) ve kablolarda yangın güvenliği 1 Bu yazının temel amacı, yangın durumunda kabloların yeni yapı malzemeleri yönetmeliği (CPR (EU) No:305/2011) perspektifinde yangına tepki performanslarını sınıflandırma, değerlendirme ve test metotları hakkında kullanıcılara, mühendislik ekiplerine, planlayıcılara kapsamlı özet ve derleme sunmaktır. Zekeriya ŞİRİN / AR-GE MÜDÜRÜ TÜRK PRYSMIAN KABLO
Ö
ZET: Makalenin ilk
bölümlerinde ülkemizdeki yangın risklerine değinilirken; mevcut kabloların yanma performansları, standartları ve testlerinin yangın güvenliği ile ilişkisi açıklanmıştır. Yeni yapı malzemeleri yönetmeliği’nin (CPR) tarihsel gelişimi hakkında kısaca bilgi verilmiş; amacı,kapsamı, mevcut testler, standartlar,performanslar ve yönetmelikler ile farkları, üstünlükleri,faydaları, onaylanmış kuruluşlar,onaylanmış laboratuvarlar, üreticiler,dağıtıcılar,kulla nıcılar,planlamacılar açısından yükümlülükleri özet olarak verilmiştir. Yangın riskleri Yangın, tarih boyunca insan hayatını tehlikeye atan,can ve mal kayıplarına yol açan önemli felaketlerden biri olmuştur.Yangın riskleri, özellikle ülkemiz gibi hızlı nüfus artışı ile birlikte sanayileşmeye ve şehirleşmeye sahip çok katlı ve çok amaçlı binaların arttığı,gelişmekte olan ülkelerde daha da önemli olmaktadır.TÜYAK (Türkiye Yangından Korunma Derneği) 1988 ile 2008 yılları arasında, 9 bin yangında 3 bin 237 kişinin
72 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
2015 Galatasaray Üniversitesi (Yangın sebebi: Elektrik kontağı)
hayatını kaybettiğini bildiriyor. 2019 yılı İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) istatistiklerine göre, 100.000 kişi başına 145 yangın meydana gelmiş;bu yangınların %35’i konut ve binalarda gerçekleşmiştir.2015-2019 dört yıllık dönemin ortalaması göz önüne alındığında ve ilk üç sıraya bakıldığında,yangınların yaklaşık %47’sinin sigara, %29,6’sının elektrik kontağı ve %4,5’inin çocukların ateşle oynamasından kaynaklandığı bildirilmiştir. Ayrıca, 2019 Ocak-Aralık dönemi verileri değerlendirildiğinde, mey-
dana gelen yangınların yaklaşık %90’ına 10 dakikanın altında müdahale edildiği kaydedilmiştir. Yangının başlaması ile ortamdaki yüzeyler, çıkan sıcak gazlar ve duman ile ısınarak daha hızlı tutuşur, alev aniden yayılır, parlar. Yangında sıcaklık, 5 dakika içerisinde 5500C’ye,10dakikada 6600C’ye çıkmaktadır. Yapılan çalışmalara göre, yangının başlamasına ve yayılmasına en büyük etken olan harlama (flashover) zamanları 1950’lerde 15 dakika iken;25 yıl önce bu
jive data-haberleşme ihtiyacını sağlamak için farklı tipte, büyüklükte demetlenmiş kablo kullanım yoğunluğunu görmekteyiz.
Zekeriya ŞİRİN
süre 5 dakikaya, günümüzde ise bulunduğumuz ortamlarda plastik malzemelerin artması sebebiyle 3 dakikaya kadar inmiştir. Hem harlama zamanı hem de yangın durumunda sıcaklığın yükselişi ilk dakikalarda yangının yayılmasının önlenmesinin ve kaçışın ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Yine istatistiklere göre, yangın sırasında ölümlerin yaklaşık %44’ü yanma veya sıcaklıktan değil; ortamdaki aşırı duman ve gaz nedeni ile boğulmalardan kaynaklanmaktadır. Yaralanma ve can kayıplarının yanında yangınlar enerji,data ve haberleşme iletimini engelleyerek maddi hasarlara yol açmaktadır; gelişmiş ülkelerde yangında dolayı çıkan hasarlar gayrisafi milli hasılanın yaklaşık %1’ine denk gelmektedir.Yangın araştırma projelerine göre, yangın bir bölgede lokalize edilse bile, çok ciddi iş kayıplarına yol açtığı için yüksek yangın güvenlikli ürünlerin kullanımı önemi vurgulanmaktadır. Ürünün kalitesi, standartlara ve yönetmeliklere uygunluğu, doğru montaj ve doğru kablonun doğru uygulamada kullanılmasının yanında, yangın güvenliği ile kabloların ilişkisine baktığımız zaman, özellikle günümüzdeki çok amaçlı ve çok katlı binalarda artan ener-
Yangın nedenlerinde büyük bir oranı teşkil eden elektrik kontağı düşünüldüğünde, kablolar yangının başlamasına, ilerlemesine veya herhangi bir sebeple başlayan yangının kablolar aracılığı ile bir odadan diğer odaya yayılmasına neden olabilir. Yangının yayılmasının yanında, insanların binayı acil terk etmeleri gerekeceğinden; yanma sonucu oluşan yoğun duman yön bulmayı zorlaştırarak, kaçış ve kurtarma yollarının görülmesini imkânsız hale getirebilir. Yine yanma sırasında açığa çıkan duman ile birlikte çıkan zehirli ve toksik gazlar, kaçış sırasında insanların zehirlenmesine, boğulmasına neden olmaktadır. Kablo endüstrisi, yangın güvenliğini arttırmak için, geçtiğimiz yıllarda,alev ilerlemesi düşük,daha az duman yayılımına sahip, halojen ve toksikten arındırılmış ürünleri geliştirmiştir.
Londra Grenfell Tower yangını
Elbette, kabloların yanında kullanılacak olan diğer bina yapı malzemeleri de yangın güvenliği için önemlidir. Son dönemde,binalarda yangın güvenliğinin bir bütün sistem olarak düşünülmesi gerekliliğini “Londra Grenfell Tower” yangını bize hatırlatmıştır. Binanın yanıcı yüzey kaplamaları, yangının ana ilerleticisi olmuştur. Yapılardaki malzeme seçimleri, yangın risklerini minimize etmede son derece önemlidir.
Alev ilerlemesi Geliştirilen ürünler için, kablo yoğunluğu sonucu kabloların yanma performansının demetlenmiş olarak belirlenmesi, LSOH(LowSmoke Zero Halogen –Düşük Duman Yoğunluklu Halojenden Arındırılmış) kablolarda standartlar gereği uygulanmaktadır.Kablolar, gerek dikeyde şaftlarda döşeme gerek ise tavalarda yatay ve dikey döşeme varyasyonlarının simüle edildiği statik alev ilerleme testlerine(IEC 60332-3-24Cat.C) tabi tutularak performansları standartlaştırılmıştır. IEC 60332-3-24 Cat. Ctestinde 3,5 metre uzunluğunda merdivende 20 dakika süresince standart alevin (20 kW) dikey düzlemde kablo demetleri üzerinden hangi uzunlukta yayıldığı tespit edilmektedir. Test sonunda yanan kısım 2,5 metreyi aşmamalıdır.
IEC 60332-3-24 Cat.C test düzeneği
Ağustos 2020 Güvenlik Yönetimi n 73
YANGIN GÜVENLİĞİ
Duman yoğunluğu
Halojenden arındırılmışlık
Alev ilerleme performansının yanında, özellikle yangında ölümlerin en büyük sebebini oluşturan yüksek yoğunluktaki duman;boğulma ve zehirlenme risklerini arttırdığı gibi, görüş mesafesini düşürmesi nedeni ile kaçış faaliyetlerini zorlaştırmaktadır. EN 61034-1/2 test standardı, 1 metre boyundaki kablonun 3x3x3m (27m3) kübik kapalı test odasında %90 etanol, %4 methanol ve %6 su karışımı yakıt ile yanması ile açığa çıkan dumanın ışık geçirgenliğinin ölçümüne dayanır. Işık geçirgenliği minimum %60 olmalıdır.
Alev ilerleme ve oluşan duman yoğunluğuna ek olarak, yanma sırasında açığa çıkan halojen gazları son derece zehirli ve tahriş edicidir.Özellikle PVC’de bulunan klor, yanma esnasında gaz olarak ortama yayılır, son derece zehirli olmakla beraber havadaki su buharı ile birleştiğinde hidroklorik asit oluşturmakta ve elektronik cihazlarda korozyona; canlılarda zehirlenmelere, deri ve göz tahrişlerine neden olabilmektedir.EN 60754-2standardı ölçüm metoduna göre, kabloların metalik olmayan herbir katmanın 1gr malzemenin 8000C’de yakılması ile açığa çıkan gazların saf suda biriktirilmesine ve pH ve iletkenlik ölçümü yapılmasına dayanır. Halojen iyonları ne kadar yüksek ise asitlik artacağı için pH oranı düşecek ve suyun iletkenliği artacaktır. Ürünün halojen free (HF) olabilmesi için,pH oranı 4.3’den büyük, iletkenliği ise 10 µS/mm’den (bazı kablo standartlarında 2,5 µS/mm) düşük olmalıdır.
Elektronik devrelerde korozyon
CPR (Construction Products Regulation)
Duman yoğunluğu EN 61034-1/2 test düzeneği ve ışık geçirgenliği
74 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
Yapı Malzemeleri Yönetmeliği’nin amacı, yapı malzemelerinin temel karakteristikleri ile ilgili performans beyanlarının ve malzemelere CE işaretinin iliştirilmesinin kurallarını oluşturarak, yapı malzemelerinin piyasaya arz
edilmesi ve piyasada bulundurulması ile ilgili usul ve esasları belirlemek, bununla birlikte yapı malzemelerinin yanma performansları ile ilgili olarak güvenilir bir bilgi kaynağı oluşturmaktır.
CPR tarihçesi CPR için yaklaşık 20 yıllık bir geçmişten bahsedilebilir.İlk resmi çalışmalar, 2003 yılında Avrupa’daki düzenleyiciler ve kablo endüstrisinin önerisi ile başlamıştır. Farklı kabloların,döşeme ve referans yanma senaryolarının dahil edildiği FIPEC (Fire Performance of Electric Cables) olarak adlandırılan projeyi Avrupa Birliği oldukça yüksek meblağlarda fonlayarak, Avrupa’daki saygın bağımsız test kuruluşlarından SP, Interscience, ISSEP ve CESI gibi önemli laboratuvarların katılımı sağlanmıştır. Referans senaryolara göre, tüm yapı malzemeleri için yangının bir odada başladığı düşünüldüğünde yangın büyür ve harlama noktasına aşağıdaki 3 adımda ulaşır. 1- İlk aşamada, ufak bir ateşleme ile yapı malzemesinin bir bölümü yanmaya başlar. 2- İkinci aşamada, yangının büyümesi dikey bir merdivene monte edilmiş kablolar üzerinden gerçekleşir. 3- Son aşama olan ileri harlama noktasında ise, tüm yanabilen malzemeler yangının büyümesine neden olur. Örneğin, diğer yapı malzemelerinin yanma testlerine göre sınıflandırmasında EN 13501-1 standardında 2 farklı senaryo çalışılmıştır. FIPEC çalışmalarında, yatay referans senaryoya göre, kablo dö-
şenmiş 3 merdiven yatay olarak üst üste yerleştirilmiş sırası ile 40 kW 5 dk.,100 kW 10 dk. ve 300 kW 10 dk.süre ile yakılmıştır.
FIPEC projesi kablolar için yatay referans senaryo
Dikey senaryoda ise; sadece tek bir merdiven köşeye yerleştirilmiştir.
B1ca Sınıfı EN 50399 30 kW alev kaynağında tutuşabilen fakat çok az yanan ürünler. B2ca veCca Sınıfı 40 kW - 100 kW yatay referans senaryoda sürekli alev ilerlemesi ve yangın büyümesi yaratmayan, EN 50399 testinde 20,5 kW alev kaynağında limitli ısı açığa çıkaran ürünler. Dca Sınıfı EN 50399 testinde 20,5 kW alev kaynağında sürekli alev yayılması gösteren, aşırı olmayan alev büyümesi ve ısı çıkaran ürünlerdir. Örneğin aşağıdaki grafikte yangın büyüme hız indisine göre çok sayıda farklı kablo test sonucunun sınıflara göre pozisyonlanması verilmiştir. 5 numaralı örnekler kablo dışında farklı bir malzeme olan oduna ait performansa aittir. Farklı ürünlerde yangın büyüme hızına göre B2,C,D sınıfların pozisyonu incelendiğinde, D sınıfı yangın büyüme hız indisi (FIGRA Açığa çıkan ısının tepe değerindeki toplam test zamanına oranı) <1300 W/s olarak odun yanma performansı ile benzer sınıfa girmektedir.
FIPEC projesi kablolar için dikey referans senaryo
Yukarıdaki senaryolara göre elde edilen sınıfların yaklaşık sınıflandırmaları aşağıdaki gibi verilmiştir: Aca Sınıfı En yüksek sınıf olup seramik gibi yanmayan yapı malzemesi.
EN 50399 test düzeneği
Eca Sınıfı Küçük alev ataklarına karşın fazla ve geniş alev yayılması vermeyen ürünler. FIPEC senaryolarından elde edilen veriler ışığında, Avrupa Komisyonu 2006 yılında kabloların yangına tepki test ve sınıflandırma kararı vermiştir.Yapılan çalışmalar sonucu, birçok kablo test edilerek ve test standardındaki gerekli teknik iyileştirmeler ile geliştirmeler yapılarak, 2009 yılında EN 50399 standardı olarak, günümüzde kullanılan son halini almıştır. Ayrıca, kabloların yangına karşı tepki sınıflandırmasında, CE markalaması için teknik altyapı,ortak kurallar ve genişletilmiş numune uygulamaları (EXAP Extended Application) için CEMAC (CEmarking of cables) projeleri gerçekleştirilmiştir. Bu projeler, Avrupa Kablo Üretici Birliği Europacable’a ait test ve araştırma laboratuarları da katılarak desteklenmiştir. CPR ürün kapsamı Kablo sektörü için CPR, bina ve altyapı dâhil olmak üzere, herhangi bir yapıda bulunan sabit tesisatlarda daimî olarak kullanılan tüm elektrik ve haberleşme kablolarını kapsamaktadır.
Yangın büyüme hız indisine göre farklı ürünlerin sınıflama grafiği
Ağustos 2020 Güvenlik Yönetimi n 75
GÜVENLİK HİZMETİ
Önce güvenlik Nüfus, göç, suç oranları, tehdit potansiyelleri ve teknolojik gelişme gibi faktörlerle birlikte değerlendirildiğinde, kamu güvenliğini tamamlayıcı özelliği bulunan özel güvenlik hizmetlerinin her geçen gün önem kazandığı görülmektedir. DRN GÜVENLİK
G
erçek ve tüzel kişilere ait yaşam hakkı, mülkiyet ve işletme yönetimi hakları ile diğer hak ve hürriyetlerin saldırıya uğramaması amacıyla kamu güvenliğini tamamlayıcı mahiyette verilen koruma ve güvenlik hizmetlerine “özel güvenlik” denir. İnsanlar var olduğu günden bu yana güvenlik ihtiyacını hissetmiştir. Bu nedenle güvenlik unsurunun da en az insanlık tarihi kadar eski olduğunu ifade edebilmek mümkündür. Günümüzde teknolojinin de gelişim göstermesi ile birlikte güvenlik unsuru da çok farklı bir boyut kazanmıştır. Bu noktada kişilerin güvenlik ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için çeşitli hizmetlerin alınmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Peki, özel güvenlik hizmetlerinin kapsamı nedir? Gelin inceleyelim. Teknolojik sistemlerin güvenlik konusundaki yaşantımıza katmış olduğu her türlü, korunma, tedbir ve güven unsurlarını, tespit eden, kontrol ve takip eden güvenlik, fiziki güvenliktir. Hayatımızda her türlü dış tehdide yönelik hareketleri, elektronik güvenlik sistemleri ile donanım sağlayarak önlem almak istiyorsak ta, ilk önce tespit edecek ve önleyici tedbiri alacak olan güvenlik, fiziki güvenlik olacaktır. Özel güvenlik faaliyetleri; önleyici, koruyucu ve düzenleyici özellikleri sayesinde daha güvenli ve daha huzurlu bir toplumsal yaşamın sağlanmasında önemli bir rol oy-
76 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2020
namaktadır. Kimi zaman tehdit ya da suç daha ortaya çıkmadan caydırıcılık unsuruyla ortadan kaldırılırken kimi zaman da işlenen suç ya da güvenlik tehdidine anında müdahale edilerek zararlardan koruma sağlanmaktadır. Bununla birlikte özel güvenlik hizmetinin yerine ve niteliğine göre yapılan düzenleme, kontrol ve uygulamalarla kargaşa, düzensizlik, belirsizlik gibi olumsuzluklar ortadan kaldırılmaktadır. Ekonomiye yön veren sanayi tesisleri ve iş merkezlerinde mal ve can güvenliğinin sağlanması, konut ve site güvenliğinin sağlanarak daha huzurlu, güvenli ve mutlu bir yaşama katkıda bulunulması, geleceğimiz olan çocuklarımızın daha güvenli bir ortamda eğitim almalarının sağlanması, alışverişin yanında birçok sosyal aktivitelerle ön plana çıkan alışveriş merkezlerinde huzur ve güvenliğin sağlanması, konser açılış ve fuar gibi geçici etkinliklerin başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesi, sağlık hizmetlerinin daha güvenli bir ortamda verilmesi ve ortaya çıkabilecek
olumsuzlukların engellenmesinde özel güvenliğin ne kadar önemli olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Dolayısıyla artan nüfus, göç, suç oranları, tehdit potansiyelleri ve teknolojik gelişme gibi faktörlerle birlikte değerlendirildiğinde, kamu güvenliğini tamamlayıcı özelliği bulunan özel güvenlik hizmetlerinin her geçen gün önem kazandığı görülmektedir. Fiziki güvenlik hizmetleri, 5188 sayılı yasa kapsamında çalışma izni olan ve fiziki güvenlik görevlisi yeterliliklerini bünyesinde taşıyan özel güvenlik personellerinin üst düzey güvenlik önlemleri almak ve var olan olası tehditlere karşı gerekli önlemlerin alınması şeklinde tanımlanmıştır. Bu tanımla bağlantılı olarak olası tehditlerin ortaya çıkabileceği, insan güvenliğinin riskli olduğu durumlarda ve alanlarda, insan sirkülasyonunun yoğun olduğu yerlerde elektronik güvenlik hizmetleriyle birleştirilerek fiziki güvenlik hizmetleri uygulanır. Hayatın her alanında güvenliğe ve güvenlik personeline duyulan ihtiyaç her geçen artmaktadır.
ABONE FORMU
ABONELİK BİLGİLERİ GÜVENLİK YÖNETİMİ DERGİSİNE 1 YILLIK ABONE OLMAK İSTİYORUM. ADI, SOYADI : FİRMA ADI : DOĞUM TARİHİ/YERİ: DERGİ TESLİM ADRESİ ADRES
:
POSTA KODU / SEMT / ŞEHİR DİĞER BİLGİLER: MESLEK
:
:
TEL
:
FAX
:
GSM
:
FATURA ADRESİ: ADRES:
POSTA KODU / SEMT /ŞEHİR VERGİ NO / DAİRESİ Güvenlik Yönetimi Dergisi’nin 1 yıllık abonelik bedeli KDV dahil 150 TL. dir. Abonelik bedelini İş Bankası - Perpa Şubesi - Hesap No: 1188 0542685 IBAN: TR76 0006 4000 0011 188054268 yatırdıktan sonra dekontun fotokopisi ile birlikte bu formu doldurarak 0212 210 54 45’e fakslayabilir ya da info@guvenlikyonetimi.com adresine mail atarak hemen abone olabilirsiniz. Ağustos 2020 Güvenlik Yönetimi n 77
R
E
61
K
L
A
M
I
21
1
N
D
E
13
15
47
39
55
ÖKİ
67
19
2-3
37
27
ÖK
11
4-5
17
AK
35
71
9
33
80
23
K
S
E d i t ö r y e l KAPAK KONUSU
FOKUS KONUSU
ÖZEL DOSYA KONUSU
Yangın OCAK Güvenliği
AVM Güvenliği
Veri Yedekleme ve Depolama
Geçiş Kontrol ŞUBAT Sistemleri
Endüstriyel Tesis Güvenliği
Alarm İzleme Merkezleri
Para ve Kıymetli Eşya MART Taşıma Faaliyetleri
Otel Güvenliği
CCTV Yönetim Yazılımı
T a k v i m FUARLAR
6-9 ŞUBAT 2020 Entegre Tesis Yönetim Fuarı 04-07 MART Avrasya Kapı Pencere Cam Fuarı 11-13 MART 3. ISAF Exclusive Fuarı ve Konferansı
NİSAN
Biyometrik Sistemler
Şehir İzleme Sistemleri
Güvenlikte Kablo
19-22 MART İstanbul JEWELRY SHOW 50. İstanbul Mücevherat, Saat ve Malzemeleri Fuarı
MAYIS
Bilgi Güvenliği
Tünel Uygulamaları
Mağaza Güvenlik Sistemleri
08-09 NİSAN ICSG İstanbul 2020 8. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı
Duman Kontrol Spor HAZİRAN ve Tahliye Güvenliği Sistemleri
Güvenlik Sektöründe Alan Eğitimleri
Ulaşım TEMMUZ Güvenliği
Okul Öğrenci ve Kampüs Güvenliği
Toplumsal Davranış Psikolojisi ve Özel Güvenlik
Deniz ve Liman Güvenliği
Hemşire Çağrı Sistemi
DRONE Teknolojisi
Kritik Tesis Güvenliği
Araç Takip Sistemleri
CCTV ve Çevre Birimleri
Havalimanı Güvenliği
Fiziki Güvenlik ve VIP Koruma
Tarihi Bina Ve Müze Güvenliği
Çevre Güvenliği
Hastane Güvenliği
Sektöre Yön Verenler
Bina AĞUSTOS Otomasyon Sistemleri EYLÜL
EKİM
Acil Anos ve KASIM Seslendirme Sistemleri Güvenlikte ARALIK Risk Analizi ve Yönetimi
30 NİSAN - 03 MAYIS IDEF 2020 15.Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı
"8-11 EKİM 24. Uluslararası ISAF Security Fuarı - 8-11 Ekim 2020 ISTANBUL JEWELRY SHOW Uluslararası Mücevherat Saat ve Malzemeleri Fuarı" 21-23 EKİM Bina Tesis Yönetim Çözümleri Hizmetleri Ekipmanları Fuarı &Konferansı 02-05 ARALIK Anayurt Güvenliği, İç Güvenlik Ekipmanları ve Teknolojileri Fuarı