arka kapak
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR
EYLÜL 2020 SAYI: 87
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ EYLÜL 2020 SAYI: 87
FOKUS: KRİTİK TESİS GÜVENLİĞİ ÖZEL DOSYA: ARAÇ TAKİP SİSTEMLERİ
DRONE TEKNOLOJİSİ
ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR
Güvenlik Y KAPAK-86 ilanlı dikey kopya.indd 1
18.09.2020 16:34
arka kapak
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR
EYLÜL 2020 SAYI: 87
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ EYLÜL 2020 SAYI: 87
FOKUS: KRİTİK TESİS GÜVENLİĞİ ÖZEL DOSYA: ARAÇ TAKİP SİSTEMLERİ
DRONE TEKNOLOJİSİ
ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR
Güvenlik Y KAPAK-86 ilanlı dikey kopya.indd 1
18.09.2020 16:34
ön kapak içi
arka kapak içi
EYLÜL 2020 SAYI: 87
Güvenlik Y KAPAK-86 ilanlı dikey kopya.indd 2
22.09.2020 13:40
ön kapak içi
arka kapak içi
EYLÜL 2020 SAYI: 87
Güvenlik Y KAPAK-86 ilanlı dikey kopya.indd 2
18.09.2020 16:34
guvenlik yonetim 87.indd 1
18.09.2020 16:31
guvenlik yonetim 87.indd 2
18.09.2020 16:31
guvenlik yonetim 87.indd 3
18.09.2020 16:31
guvenlik yonetim 87.indd 4
18.09.2020 16:31
guvenlik yonetim 87.indd 5
18.09.2020 16:31
içindekiler 24
52
32 8
BAŞKANDAN
KAPAK KONUSU
24 Güvenlik ve drone’lar
ÖZEL DOSYA
52 Okul güvenliği okul yolunda başlar
28 Otonom drone sistemleri
10 EDİTÖR
30 Sistemlerin kontrolü tek merkezde
FOKUS
32 Endüstriyel tesislerde yangın güvenliği
12 GÜNCEL
40 Kritik tesis güvenliğine 21. Yüzyıl yaklaşımları
46 Yüksek tehlike sınıfındaki bir endüstriyel üretim tesisinde risk analizi ve yangın güvenliği yaklaşımları
Sektör ile ilgili kısa haberler
22 KÖŞE / Hayata Bakış
guvenlik yonetim 87.indd 6
54 Araç takip sistemleri çözümleri
51 Kritik tesis güvenliğinde geçiş sistemlerinin rolü
SEKTÖRDEN
58 "Loomis en büyük yatırımı dijital çözümlere yapmaktadır."
60 "Türkiye’nin Pazar payı güvenlik sektöründe gittikçe artıyor."
18.09.2020 16:31
Güvenlik Yönetimi ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ
Eylül 2020
68
AYDA BİR YAYINLANIR
Özel Güvenlik Federasyonu adına imtiyaz sahibi O. Oryal ÜNVER Yürütme Kurulu O. Oryal ÜNVER İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Levent Güler Alp Saul Genel Yayın Yönetmeni Devrim BOZKURT devrim@guvenlikyonetimi.com Yazı İşleri Müdürü Ezgi ÖZCAN ezgi@guvenlikyonetimi.com Danışma Kurulu Alp SAUL Arzu YÜKSEL Doç. Dr. Gazi UÇKUN Deniz Gürkan Gültekin FİŞEK Hakan ÖZALP İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Okyay ŞENTÜRK O. Oryal ÜNVER Osman Levent CELASUN Prof. Abdurrahman KILIÇ Taner ALBAYRAK Yusuf Ziya ÖNCEL
64
ELEKTRONİK GÜVENLİK
64 Kafetaryada sıfır temas: Ye, iç, personel kartını okut ve geç 66 Bosch Spexor ile güvenlik her yerde yanınızda 68 Evden çalışanlar için Zyxel’den güvenli bağlantı tavsiyeleri
GÜVENLİK HİZMETİ
68 Plazalarda güvenlik hizmetleri
BİLGİ GÜVENLİĞİ 70
YANGIN GÜVENLİĞİ
72 Yapı malzemeleri yönetmeliği (CPR) ve kablolarda yangın güvenliği 2
76 Editöryel takvim 77 Abone Formu 78 Reklam indeksi
Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlık Derya BOZKURT derya@guvenlikyonetimi.com Yayın Türü Yerel Süreli Yayın. Ayda bir yayınlanır. Yönetim Adresi Arkhe Tanıtım Hizmetleri Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat:6 No:672 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Tel: (533) 413 78 08 Baskı Net Copy 444 0 708 Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar, çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki görüşler sahibine aittir. Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden hiçbir şekilde kullanılamaz.
%100 veri güvenliği tanıtım hizmetleri
Perpa Ticaret Merk. B Blok Kat: 6 No: 672 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Faks: (212) 210 54 45 Gsm: (533) 413 78 08
guvenlik yonetim 87.indd 7
18.09.2020 16:31
BAŞKAN
El ateş ölçerleri ne kadar güvenli?
ü Değerli Dostlar,
Ülkemizde, büyük çoğunlukla kullanılan el ateş ölçerler ile ateş ölçümü yapan ve izin verenlere sesleniyorum. El ateş ölçerleri; • Ne kadar doğrulukta ateş ölçer? • Yere düştüğünde tekrar aynı doğruluğu verir mi? • Kalibrasyonu ne sürede bir yapılır? Kim ve nasıl yapar? • Kullanıldığı alandaki hangi şartlardan etkilenir? • Pil gücü azaldığında doğru ölçüm olasılığı var mıdır? • Salgın olmadan önce bu ateş ölçerler ne yoğunlukta kullanılıyorlardı? Şimdi ne yoğunlukta kullanılıyorlar. • Ölçüm yeri alından mı, şakaktan mı, el bilek içerisinden mi ? hangisi doğru sonuç verir? Ölçüm mesafesi ne olmalı? • Ölçüm yapan kişinin bu konuda bilgi, gösterdiği ciddiyet ve özen ? • Bu kadar yoğun kullanılmaya kalibrasyonları ne denli dayanıklıdır? • Bu işlemler kimler tarafından denetleniyor? *Yukarda saydıklarım biri doğruysa (Aynı gün iki ayrı hastane girişinde el ateş ölçeri ile 36,1°C ve 36,4°C olarak ölçülen vücut ısısı 10 dak. sonra doktor tarafından, cıvalı termometre ile 38° C olarak ölçülebiliyor) ceremesini kim çekecek, sorumluluk kimde? Yanlış ateş ölçümün sonunda oluşabilecek mağdurlar, faili meçhul kapsamına mı girecek? Diğer tarafta el ateş ölçerleri ile mukayese edilmeyecek derecede pahalı olan sistemleri alıp titizlik gösterenlerin hassasiyetleri hastalığın yayılmasını önlemeye ne derece etki edecek? Personeline, işletmesine özen göstererek insan ve çevre etkileşim hata faktörlerini ortadan kaldıran çok gelişmiş hassas sistemleri kullananlar paralarını sokağa mı atıyor?
O. Oryal ÜNVER GÜSOD - GESİDER ONURSAL BAŞKANI
Yanlış ateş ölçümün sonunda oluşabilecek mağdurlar, faili meçhul kapsamına mı girecek?
El ateş ölçerlerin bu sistemler ile aynı doğrulukta sonuç vermesi beklenebilir mi? Toplum sağlığı ile ilgili bu önemli teknolojik malzemelerden neden %22 ÖTV ve %18 KDV alınır? Anlamak mümkün değil!
Sağlıklı, Covid 19’suz günler dilerim.
8 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 8
18.09.2020 16:31
Eylül 2020 Güvenlik Yönetimi n 9
guvenlik yonetim 87.indd 9
18.09.2020 16:31
EDİTÖR
e
Eylül sayımızdan merhaba
Eylül sayımızda Kapak Konumuz Drone Teknolojileri. Drone aktif olarak günümüzde “insansız hava aracı” olarak tanımlanabilir. İlk piyasaya sürüldüğü zamanlara bakılırsa askeri alanlarda savunma amaçlı kullanılmıştı. Ancak teknolojinin gelişmesi ile günümüzde daha ulaşılabilir ve maliyetsiz olduğu için her yerde bulunabilen bir araç haline geldi. TDK, drone için uzun süre karşılık aradı ve en sonunda “Uçan Göz” olarak belirledi. Savunma sanayiden, medya hizmetlerine, tarımdan kargo taşımacılığına kadar birçok alanda çözümler sunmaktadır. Kapak konumuz olan Drone Teknolojileri başlığında, Drone’ların yenilikçi çözümlerini okuyabilirsiniz. Fokus Konumuz; Kritik Tesis Güvenliği kritik tesisler için güvenlik yönetim sistemleri gereksinimi hızla artmakta ve eşzamanlı olarak teknoloji firmalarının bu talebi daha hızlı, verimli ve kullanıcı hatalarından arındırılmış şekilde yazılım çözümleri sunabiliyor olması gelinen nokta açısından çok önemlidir. Artık günümüzde bu tarz tesisler için fiziki ve elektronik güvenlik sistemlerinin diğer sistemler ile entegre edebilen ve tek yazılım ara yüzünden yönetebilen yapılara ihtiyaç vardır. Fokus bölümümüzde kritik tesisler konusunda birbirinden farklı tesis dallarında güvenlik hizmeti sağlayan firmaların değerli görüşlerini okuyabilirsiniz. Özel Dosya Konumuz ise; Araç Takip Sistemleri, şirketlerin sahadaki araçlarını 7/24 saat takip etmesine, nerede olduklarını, nereye gittiklerini, hızlarını, ne kadar süre çalıştıklarını ve daha birçok bilgiyi araçlara monte edilen cihazlar ile anında görmelerine yarayan sistemlere ‘araç takip sistemi’ adı verilmektedir. Araç takip sistemlerinin, mal/can güvenliği konusunda %10, maddi tasarruf anlamında da %25’e kadar büyüyen iyileşmeye sebep olduğunu göstermektedir. Daha az yakıt tüketimi, daha yüksek filo disiplini ve verimlilik artışı sağlayan ‘araç takip sistemleri’ saha aktivitesi olan şirketlerin öncelikli ihtiyacı haline gelmektedir. Araç takip sistemlerine dair uzmanların değerli makalelerini bu bölümümüzde inceleyebilirsiniz.
Ezgi ÖZCAN
Drone’lar askeri alandan medya hizmetlerine, tarımdan kargo taşımacılığına kadar birçok alanda çözümler sunmaktadır.
Güvenlik sektöründe birbirinden farklı konuların uzmanlarının makale, teknik yazı ve röportajlarını bir araya getirdiğimiz Eylül sayımızı beğenmeniz dileğiyle.
Sağlıklı günler dilerim
10 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 10
18.09.2020 16:31
guvenlik yonetim 87.indd 11
18.09.2020 16:31
GÜNCEL
Sensormatic üst üste 3’üncü kez birinci oldu Sensormatic, Bilişim 500 araştırmasında ‘Güvenlik Donanımı’ kategorisinde bu yıl da zirvenin sahibi oldu. 2019 yılında ulaştığı ciroyla, 2020 yılında da Bilişim 500’de liderliğe ara vermeyen Sensormatic, elde ettiği başarıyla üst üste 3’üncü kez ‘Güvenlik Donanımı’sistem entegratörü ve iş ortağı kategorisinde birincilik ödülünü kazandı. Lider şirket, Türkiye’nin ilk 500 bilişim şirketinin belirlendiği Bilişim 500 listesinde de 5 basamak yükselerek 45’inci sırada yer aldı. ‘Bilişim 500’, bilişim sektörüne yön veren, yurt içi ve yurt dışı yatırımcıların da ilgiyle sonuçlarını takip ettiği hatta çalışacakları şirketlere ve yatırımlara karar verdikleri, Türkiye’nin önde gelen araştırmalarından. Sensormatic, araştırma kapsamında, bu sene
deSistem Entegratörü ve İş ortağı Kategorisi- ‘Güvenlik Donanımı’ alanında üst üste 3’üncü kez birinci şirket oldu. Lider şirket, Türkiye’nin ilk 500 bilişim şirketinin belirlendiği Bilişim 500 listesinde de yüzde 19,6 oranında büyüme ile 5 basamak yükselerek 45’inci sırada yer aldı. “2019 verimlilik yılıydı” 2020 yılı Bilişim 500 araştırmasından ödülle dönen Sensormatic’in CEO’su İsmail Uzelli, elde ettikleri başarıya dair yaptığı değerlendirmede “Bilişim 500’de sürdürülebilir bir liderlik örneği sergilediğimiz için gururluyuz. Elektronik güvenlik ve iş zekası entegratörü olarak 26 yıldır sektörümüze liderlik ediyoruz. Bugün 12 farklı sektörde hayata geçirdiğimiz 40 binden
fazla uygulamayla müşterilerimize hizmet vermeye devam ediyoruz. Sektöre sunduğumuz teknoloji destekli yenilikçi çözümlerle, başta verimlilik olmak üzere çok sayıda avantaj sağlıyoruz. Başarımızı yenilikçiliğimize ve sürdürülebilir başarı için çalışan ekibimize borçluyuz” diye konuştu.
İnsan beyni hack’lenebilir!
Innovera Kurucu Ortağı Burak Dayıoğlu, insan beyniyle bilgisayarı birbirine bağlayan ve tek potada birleştiren çip teknolojisinin bu zamana kadar gelmiş geçmiş en büyük siber güvenlik risklerini doğuracağını söyledi. Dayıoğlu, beyinbilgisayar arayüzlerinin insanların
becerilerini veya anılarını silmek veya bozmak için de ele geçirilebileceği konusunda tüm dünyayı uyardı ve “Bu arayüzlerin kullanıcının beynini değiştirme potansiyeli var. Bilgisayar hack’leme, yazılım hack’leme, otomobil hack’leme, tıbbi cihaz hack’leme derken sıranın beynimize geliyor olması siber güvenlik endüstrisi çalışanları olarak tüylerimizi ürpertiyor” diyor. Tesla ve SpaceX’in CEO’su Elon Musk, 2016’da kurduğu şirketi Neuralink ile insan beyniyle bilgisayar ortamını tek potada buluşturan Link adını verdiği çipini tanıttı. İnsan ve makine arasında yüksek hıza sahip
bir arabirim olan Neuralink, belki de insanlık tarihinin seyrini değiştirebilecek bir buluş olarak ilgi çekti. Neuralink çipinin hafıza kaybına, depresyona ve görme engeline kadar çeşitli nörolojik sorunlara ve omurga yaralanmalarına çözüm olması bekleniyor. Kulağın arkasına implant edilen ‘Link’ adlı çipin ‘bir akıllı saatten beklenebilecek tüm özelliklere sahip olduğunu’ söyleyen Musk, cihazın, sıcaklık, basınç gibi birçok veriyi ölçebileceğini açıkladı. Çip, ABD Gıda ve İlaç İdaresi’nden ‘çığır açan cihaz’ unvanını almış olsa da henüz insan üzerinde denemelere başlanmadı.
12 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 12
18.09.2020 16:31
guvenlik yonetim 87.indd 13
18.09.2020 16:31
GÜNCEL
Panasonic güvenlik çözümleri, i-PRO logosunu Avrupa’da tanıttı Kısa süre önce lansmanı yapılan i-PRO logosu, daha güvenli bir dünya için müşterilerin gereksinimlerine özel olarak esnek biçimde geliştirilebilen Panasonic mirasını yansıtan CCTV ürünlerinde yeni bir dönemin başladığını gösteriyor. Panasonic, yeni i-PRO logosunu lansmanı kısa süre önce yapılan ve dahili Yapay Zeka özelliklerine sahip X Serisi ağ güvenlik kameraları başta olmak üzere Avrupa pazarına sunduğu güvenlik kameralarında kullanmaya başlıyor. i-PRO kon-
septi, esnek güvenlik ürünlerinde girilen yeni dönemi ve benimsenen yeni stratejiyi ortaya koymanın yanında Panasonic’in sağlamlaşmış inovasyon, görüntü ve ürün kalitesi ile birlikte CCTV kurulumları için düşük toplam satın alma maliyeti sunma konusunda kritik öneme sahip güvenilirlik gibi marka değerlerinin önemini de vurguluyor. Markalaşmanın en önemli unsuru olan Nexus da i-PRO’nun ihtiyaç duydukları bilgileri müşterilere sunarak karar alma süreçlerini
destekleme konusunda oynadığı merkezi rolü simgeliyor. Bu ürün, bir dizi nodlardan oluşuyor ve bu nodlar, i-PRO çözümleri tarafından kayıt altına alınan ve önemli anlarda müşterilerin eylemlerine yön veren kritik bilgilere temel oluşturan ham verileri temsil ediyor.
Küçük paket büyük hizmet
Sektörümüze yıllardır başarıyla hizmet eden, değerli maden, evrak ve para transferlerini güvenli bir şekilde gerçekleştiren Loomis, küçük paket taşımacılığında 10 başarılı yılı geride bıraktı. Her ay ortalama 20 bin küçük paket taşıma hizmeti gerçekleştiren Loomis; artan E Ticaret hacmiyle birlikte, ülkemizin 81
iline gönderileri, sıfır risk eşliğinde, güvenle taşıyor… Kuyumcuların iş yaşamına büyük kolaylıklar sağlayan ve değerli her tür emtianın güven içinde transferini sağlayan Loomis; 10 yıldır küçük paket servis hizmeti ile sektörümüzün önemli bir ihtiyacını gideriyor. 5 bin dolara kadar olan tüm ürünleri, küçük paket hizmeti içinde değerlendiren Loomis; sigortalı olan bu gönderilerini, normal kargo ücretlerine çok yakın fiyatlar eşliğinde gerçekleştiriyor. Küçük Paket Hizmet Yöneticisi Hakkı Can Özdemir; kargo şirketlerinin değerli maden taşımacılığında sorumluluk almadığını, Loomis’in sigortalı bu hizmetinin özellikle kuyumculuk sektörü açısından büyük kolaylıklar ortaya koyduğunu söyledi. 10 yıldır aralıksız hizmet sunan Küçük Paket Gönderi Departmanının 10 kişiden oluşan kadrosuyla çalışmalarına gece gündüz devam ettiğini kaydeden Hakkı Can Özdemir; “Son yıllarda E Ticaret alanında ciddi bir artış var.
E ticaret üzerinden takı satışları her geçen gün artıyor. Birçok E Ticaret sitesiyle koordineli bir çalışmamız var. Kimsenin gözünü yolda bırakmadık. Her yıl, yaklaşık 240 bin küçük paket gönderisini binde 1’den daha düşük bir hasar oranıyla kişilere ulaştırıyoruz. Gönderilerimiz sigortalı olduğu için alanda satanda sıfır risk ile çalışmanın konforunu yaşıyorlar” diye konuştu. Küçük paket taşımacılığında ülkemizin seçkin kargo firmalarıyla işbirliği yaptıklarını ve en geç 48 saat içinde yurtiçindeki A noktasından B noktasına gönderi yaptıklarını sözlerine ekleyen Özdemir; açıklamasını şöyle noktaladı:“6 aydır üzerinde çalıştığımız bir yazılım var ve bu ay içerisinde müşterilerimizin kullanımına açmayı planlıyoruz. Özellikle e-ticaret müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılayacak hem mobil uygulama hem de web sitesi üzerinden kolayca kullanabilecekleri bir sistem geliştiriyoruz.“
14 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 14
18.09.2020 16:31
guvenlik yonetim 87.indd 15
18.09.2020 16:31
GÜNCEL
İş süreçlerini anlık olarak izleyen teknoloji Son yıllarda çok sık duyulan ve uygulandığı alanlarda önemli kazanımlar sağlayan Radyo Frekanslı Tanıma (RFID) teknolojisi, canlı ve cansız her türlü nesnenin belirli bir mesafeden tanınmasına ve izlenmesine olanak sağlıyor. Dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de yaygınlaşmakta olan bu teknoloji; otomotiv, akaryakıt, lojistik, perakende, tarım, sağlık, ilaç, tekstil, finans, bankacılık, enerji, kamu, üretim, güvenlik ve turizm gibi birçok sektörde kullanılıyor. Operasyonel maliyetleri büyük ölçüde azaltan RFID teknolojisi, iş akışlarını hızlandırarak verimliliği ve kârlılığı artırıyor. RFID ve RTLS ala-
nında 15 yılı aşkın tecrübeye sahip olan Okyanus Teknoloji ise gerçek zamanlı konum izleme sağlayan Wipelot IoT Sistemleri ile tüm iş süreçlerini dijitalleştirerek kontrol altında tutuyor. Radyo frekanslı tanımlama (Radio Frequency Identification-RFID) teknolojisi hayatımızda önemli bir yere sahip. Canlı ve cansız her türlü nesnenin dokunmadan belirli bir mesafeden tanınmasına ve izlenmesine imkân tanıyan RFID teknolojisi, dijitalleşmenin de etkisiyle son yıllarda çok sık karşımıza çıkıyor ve uygulandığı alanlarda önemli kazanımlar sağlıyor. Dünya gene-
linde olduğu gibi ülkemizde de hızla yaygınlaşmakta olan bu teknoloji; otomotiv, akaryakıt, lojistik, perakende, tarım, sağlık, ilaç, tekstil, finans, bankacılık, enerji, kamu, üretim, güvenlik ve turizm başta olmak üzere birçok sektörde kullanılıyor.
BugBounter’ın sponsoru olduğu Lostar Siber Güvenlik Yaz Kampı’na kayıtlar başladı
BugBounter, üniversite öğrencilerine siber güvenlik uzmanları ile eğitim fırsatı sunan Lostar Siber Güvenlik Yaz Kampı’nın sponsoru oldu. Ödüllü kampın başvuruları 4 Eylül 2020’ye kadar devam ediyor. Lostar Bilgi Güvenliği’nin yaz döneminde üniversite öğrencilerine sağladığı bir siber güvenlik eğitim programı olan Siber Güvenlik Yaz Kampı, katılacak adaylara en tecrübeli siber güvenlik
uzmanları tarafından verilen eğitim imkanı sunuyor. Ayrıca bu kamp dönemi sonunda gerçekleştirilecek olan bayrak yakalama (CTF) yarışmasında başarılı olan katılımcılar ise Lostar Bilgi Güvenliği’nde staj yapmaya hak kazanacak. Hatta staj süresince en iyi performansı gösteren öğrenciler yarı zamanlı olarak çalışma daveti alacağı gibi karşılıklı memnuniyetin devamı halinde
ise tam zamanlı olarak kariyerinde ilerleme şansı elde edebilecek. 4 Eylül 2020 tarihine kadar başvuruları sürecek olan kamp kapsamında 9 Eylül 2020’de online sınav yapılacak ve 14 – 18 Eylül 2020 tarihleri arasında öğrenciler Lostar uzmanları tarafından verilecek bir eğitime tabi tutulacak. COVID-19 nedeniyle tüm kamp aktiviteleri online olarak gerçekleştirilecek. Kamp birincisinin Rasberry Pi4 ve 1 yıllık Pentester Academy Üyeliği, ikincinin 3 aylık Pentester Academy Üyeliği ve üçüncünün de 1 aylık Pentester Academy Üyeliği kazanacağı kampın içeriğinde Temel Network Bilgileri, Temel Linux ve Windows Bilgileri, Test Ortamları ve Gerekli Uygulamalar, Network Güvenlik Testleri, Parola Atakları ve Son Kullanıcı Güvenliği, Mobil Uygulama Güvenliği, Kablosuz Ağ Güvenliği, Etik Hacker’lık ve Bug Bounty gibi birçok güncel konu başlığı yer alıyor.
16 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 16
18.09.2020 16:31
guvenlik yonetim 87.indd 17
18.09.2020 16:31
GÜNCEL
Türkiye’deki fabrika yangınlarının faturası 500 milyon TL’yi geçiyor Türkiye’de endüstriyel yapılarda meydana gelen patlama ve yangınların sayısı her yıl artış gösterirken, yangınlar can ve mal kaybına neden oluyor. Ülke ekonomisi açısından büyük öneme sahip olan bu yatırımlar, yangınlarla büyük hasara uğruyor ya da tamamen yok oluyor. Uzmanların değerlendirmelerine göre sigorta sektöründe, büyük yangın hasarlarının oluşturduğu maddi zararın her yıl ortalama 500 milyon TL civarında olduğu belirtiliyor. Yangın ve patlamaların çoğu,İstanbul başta olmak üzere büyükşehirlerdeki yaşam alanlarına yakın tesislerde gerçekleşiyor. Bu durum çevredeki yapıların da zarar görmesine, can ve mal kayıplarının artmasına neden oluyor. Endüstriyel tesislerdeki yangın riskinin ve hasarlarının alınacakönlemlerle azaltmanın mümkün olduğunadikkat çeken Türk Ytong Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar,bu yapılarda yanıcı malzeme kullanıldığını ve sigorta şirketlerinin bu konuda daha bilinçli olması gerektiğini aktardı. Hinginar,
sigorta şirketlerini yapı sektöründe yangına dayanıklı malzeme üreten şirketleri desteklemeye, fabrikaları bu malzemeleri kullanma yönünde teşvik etmeye çağırdı. Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik doğru uygulanmalı Fethi Hinginar, “Fabrikalar ekonomimizin, yerel kalkınmanın can damarıdır. Yangınları yüzde 100 önlemek mümkün olmasa da alınacak önlemlerle sanayi yapılarını yangına hazırlıklı hale getirmek, yangını büyümeden kontrol etmek, neden olacağı kayıplarıazaltmak ve üretime yeniden başlama süresini kısaltmak mümkün.Türkiye’de yürürlükte olan Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik, endüstriyel tesislerdehangi yangın önleminin ne şekilde alınacağını ve kullanılacak malzemelerin özelliklerini detaylarıyla açıklıyor, ancak yönetmeliğin uygulanmasında aksamalar yaşanıyor. Uygulamaların denetlenmesi ve teşviki
konusunda adımlar atılmalı.” Yangına dayanıklı yapılarda sigorta primi düşmeli Fethi Hinginar ayrıca sigorta sektöründeki şirketlerin de bu konuda etkin bir rol üstlenmesinin var olan sistemi geliştireceğine inandığını belirterek şöyle devam etti: “Ülkemizde fabrikaların sigortalanması hala zorunlu değil, Avrupa ülkelerinde olduğu gibi zorunluluk getirilebilir. Sigorta şirketleri, yangın poliçesi kriterlerini, Yangın Yönetmeliği koşullarını rehber alarak belirleyebilir. Böylece endüstriyel tesislerde alınması gereken önlemlerin neler olacağı, doğru uygulanıp uygulanmadığı kontrol edilebilir.Doğru malzeme seçimi ve uygulamalar, yangın riskinive muhtemel hasarları önemli ölçüde azaltır. Yangına dayanıklı yapıların daha düşük sigorta primleri ile ödüllendirilmesi sistemi geliştirir. Buhem sigortacılar hem de sigortalılar açısından kazançlı bir durumdur.”
Bankacılıkta dijital güvenliğin yolu HSM teknolojisinden geçiyor Dijital bankacılık ve elektronik ticaret, tüketicilere zamandan ve mekândan bağımsız işlem yapma imkânı sağlıyor ancak beraberinde güvenlik kaygıları da artıyor. Online ödeme ve bankacılık sistemleri kullanımındaki artış bu alandaki güvenlik önlemlerini gün geçtikçe daha da kritik hale getiriyor. Türkiye’de yaygın olan, kullanıcıların banka hesaplarını ele geçirerek gerçekleştirilen olta saldırılar ve kredi kartı dolandırıcılıklarına karşı önlemleri artırmak gerektiğini söyleyen Procenne Genel Müdürü Resul Yeşilyurt; yüksek
performanslı kriptografik işlemler yapan Donanımsal Güvenlik Modülü anlamına gelen HSM çözümlerinin yazılımsal çözümlerle entegre şekilde kullanılmasıyla özellikle terminal cihazlar ile veri katmanı arasında güvenli bir yapı kurmanın mümkün olduğunu dile getiriyor. Hareketli (data in motion) ve hareketsiz (data at rest) verilerin gizliliğini, bütünlüğünü ve kullanılabilirliğini koruyarak güvenliğini sağlamak için çözümler üreten Procenne, bankacılık ve finans alanına yönelik dijital güvenlik çözümleriyle de dikkat çekiyor. Pro-
cenne Genel Müdürü Resul Yeşilyurt; siber güvenlik alanında son yıllarda bankalar, finansal kuruluşları ve finansal teknoloji şirketlerinin giderek önem kazandığını söyleyerek sektöre özel sundukları hizmetlerden bahsetti ve konunun önemine dikkat çekti.
18 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 18
18.09.2020 16:31
guvenlik yonetim 87.indd 19
18.09.2020 16:31
GÜNCEL
Siber güvenlik ekibinden pratik analizler Kaspersky, “YARA ile harika bir ninja gibi tehdit avına çıkın” adlı yeni bir çevrim içi eğitim programı başlatıyor. Bu eğitimi alan konuyla ilgili BT güvenliği profesyonelleri Kaspersky Global Araştırma ve Analiz Ekibi’nin YARA ile tehdit avında kullandığı en iyi yöntemleri öğrenebilecek. Şirketin dünyaca ünlü siber güvenlik uzmanlarından pratik analizler almanın yanı sıra, katılımcılar edindikleri yeni becerileri deneyebilecekleri, örnekleri ve YARA kurallarını analiz edebilecekleri özel bir sanal laboratuvara da erişebilecek. YARA, yeni zararlı yazılım örneklerini bulup sınıflandırmayı kolaylaştıran eşsiz bir araç. Güvenlik
analistleri bu araç yardımıyla belirli kurallar oluşturabiliyor. Daha sonra güvenlik çözümlerini veya çoklu tarayıcı sistemlerini kullanarak bu kurallara uyan dosyaları arayabiliyorlar. Birkaç kılavuzu takip edip yeterli çalışmayı yürüten araştırmacılar veya güvenlik ekipleri tehdit tespiti, korunma ve müdahale alanlarında yeni bir bilgi düzeyine erişiyor. BT güvenliği ekiplerinin hazır olması ve verimli çalışması için sürekli eğitim çok önemli. Türkiye’de BT konusunda karar verme yetkisine sahip yöneticilerin %30’u[1], güvenlik uzmanlarının bilgi birikimini geliştirmenin BT güvenliği bütçesini artırmalarının
en büyük nedeni olduğunu belirtti. Ancak yaşanan salgın sınıflarda verilen eğitimlere kısıtlamalar getirdi. Bu soruna bir çözüm bulmak ve kursu tek başına eğitim alanlara daha erişilebilir kılmak için Kaspersky YARA eğitimini çevrim içi olarak sunmaya başladı.
Güvenliği sağlarken iş ortamına değer katacak araçlar sunuyor Gartner’ın Uygulama Güvenliği Testi için Kritik Yetenekler raporunda, Kurumsal ile Mobil ve İstemci alanında en yüksek puanları Micro Focus’un Fortify Uygulama Güvenliği Platformu elde etti. Uygulama geliştirme süreçlerine entegre edilen güvenlik ve uyumluluk testleri ile geliştiriciler için güvenlik, performans, güvenilirlik ve kod kalitesi gibi unsurları daha da önem kazanıyor.
Kurumlar ise uygulamalardaki güvenlik açıklarına karşı daha dikkatli ve hassas davranırken, kodlardaki zafiyetleri bulmak ve ortadan kaldırmak önceliklendiriliyor. Tüm bu süreçleri başarılı bir şekilde gerçekleştirmek için uygulama güvenliği araçları kullanılarak testler yapmak ve saldırı yüzeylerini tespit edip, uygulamayı yayınlanmadan önce güvenliği en üst seviyeye taşımak mümkün.
Gartner’ın Uygulama Güvenliği Testi için Kritik Yetenekler raporu, konteyner, API ve açık kaynak gibi kriterlerde en iyileri belirliyor. Şirketin bu yılki raporunda, Micro Focus, dikkate alınan 5 kategori olan Kurumsal, Açık Web Uygulamaları, Mobil ve İstemci, DevOps/DevSecOps ve Bulut Uygulamaları’nın ikisinde en yüksek puanı elde ederek, başarısını taçlandırdı. Kurumsal, Mobil ve İstemci alanlarında en yüksek puanı alan Fortify Uygulama Güvenliği Platformu, güvenlik ve risk yönetimi liderleri için uygulamalarının var olan yeteneklerini ve ürün yol haritalarını değerlendirirken, sürekli değişen iş ortamına değer katacak araçlar sağlıyor. Bir Hizmet olarak Uygulama Güvenliği yapısındaki platform, işletmelerin ek istihdam ya da altyapı yatırımına gerek duymadan, bir gün içerisinde uygulama güvenliği çalışmalarını başlatmalarını sağlıyor.
20 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 20
18.09.2020 16:31
guvenlik yonetim 87.indd 21
18.09.2020 16:31
HAYATA BAKIŞ
s
“Olumsuz düşünce ve başarısızlık” Sürekli olumsuz düşünen insanlarla bir arada olursanız onlardan mutlaka etkilenirsiniz. Onlar, yakınlarına, çevrelerine olumsuz duyguları ve kırık umutları yayarlar. Kendileri acı çektikleri gibi çevrelerine de çektirirler. Dünyada olumsuz düşünerek mutlu olan ve çevresine mutluluk veren bir insan yoktur. Her şeye kötümser ve olumsuz bakan insanlarla birlikte olmanız, bu insanların bütün olumsuz özelliklerini sizin de edinmeniz demektir. Şunu bilmek lazım ki ne pahasına olursa olsun böyle insanlardan hemen uzaklaşılmalıdır. Sürekli öfkeli, üzgün yaşayan ve olaylara olumsuz bakan insanlarla birlikte olursanız iyimser, neşeli, başarılı ve coşkulu halinizi unutur, bu insanların bütün olumsuz davranışlarını edinmeye başlarsınız. Onun için duygularınızı motive edecek, sizi geliştirecek ve sizi yüreklendirerek harekete geçirecek, mutluluk kazandıracak insanlarla birlikte olun. Yanınızdaki bir arkadaşınız, bir yakınınız, bir komşunuz veya ailenizden herhangi birisi bir işe başlayacağınız sırada size “ Sen bu işi yapamazsın, bu işi başaramazsın” dediği zaman bu olumsuz iletişimden etkilenerek kendi yeteneğinizden ve kendi gücünüzden mutlaka kuşkuya düşersiniz. Bu şekilde olumsuz davranan ve olumsuz mesaj veren insanlardan uzak kalınız. Eğer neşeli, iyimser, başarılı, verimli ve olumlu düşünen bir insan olmak istiyorsanız bu özelliklere sahip olan insanlarla bir arada olun ve onlarla dostluğunuzu pekiştirin. Birlikte olduğunuz insanların kalitesi, sizin de kaliteniz olacaktır bunu unutmayın. İnsanlara duyduğunuz öfke karşısında sakin davranmalısınız. Herkes duyduğu öfkenin sonunda pişmanlık duyar. Öfke gelir, akıl gider. Akıl gidince de her şey olabilir. Yumuşak bir cevap öfkeyi durdurabilir. Acı sözler öfkeyi artırır. Bir öfke anında zararlı çıkmamanız için şöyle davranmayı deneyiniz. Hemen parlamayın ve gayet sakin olun. Yumuşak cevap verin. Karşınızdakini sinirlendirici sözlerden kaçının. Sabırlı hareket edin. Öfkeli insana tepki göstermeyin. Karşılaşacağınız insanlara kin- öfke ve düşmanlık duyarak tepki göstermeyin. Size güç veren yanında kendinizi mutlu hissettiğiniz insanlarla daha çok birlikte olun. “Sen bu işin üstesinden gelebilirsin, sen bu hayalini mutlaka gerçekleştireceksin, sen bu işi başaracaksın” diyenler, sizi yüreklendirerek yürüyeceğiniz yolda sizi daha çok mutlu etmek isteyen dostlarınızdır. Biri gelip hayallerinden- hedeflerinden bahsederse, siz ona “ ben sana güveniyorum, sen başaracaksın” dediğinizde bu onun için çok anlamlı olacaktır. O kişi sizin değerinizi daha iyi anlayacak ve size güvenerek sizi takdir edecektir. Bir yazarın dediği gibi; “Başarısızlık ölüm değil, öğretmendir. Başarısızlık yenilgi değil, gecikmedir. Çıkmaz sokak değil virajdır.” Yorumlamanız dileğimle…
Oğuz GÜLAY
Sürekli olumsuz düşünen insanlarla bir arada olursanız onlardan mutlaka etkilenirsiniz. Onlar, yakınlarına, çevrelerine olumsuz duyguları ve kırık umutları yayarlar. Dünyada olumsuz düşünerek mutlu olan ve çevresine mutluluk veren bir insan yoktur.
22 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 22
18.09.2020 16:31
guvenlik yonetim 87.indd 23
18.09.2020 16:31
KAPAK DRONE TEKNOLOJİSİ
Güvenlik ve drone’lar Siber güvenlik sorunları, gökyüzündeki drone popülasyonu arttıkça ve korsanlar drone güvenliğindeki zayıflıkları tespit etmek için daha akıllıca yollar buldukça daha kritik hale gelecek. KASPERSKY TÜRKİYE
K
imse yeryüzünde kaç tane drone olduğunu bilmiyor. Bazıları toplam drone popülasyonunun 2 milyonun üzerinde olduğunu tahmin ederken, diğerleri yaklaşık 7 milyon olduğunu söylüyor. Bir başka kaynakta ise Amerikalı ailelerin %10’undan fazlasının drone satın aldığı dile getiriliyor. Nihayetinde bu cihazlar ucuz ve kullanımı kolay ama büyük bir güvenlik sorunu teşkil ediyor.
Drone’lar korsanların eline geçebilir veya diğer elektronik cihazların ele geçirilmesi için kullanılabilir. Bir korsanın kendi drone’una bile ihtiyacı yoktur, amaçlarına hizmet etmesi için sizinkini birkaç yolla ele geçirebilirler. Siber güvenlik sorunları, gökyüzündeki drone popülasyonu arttıkça ve korsanlar drone güvenliğindeki zayıflıkları tespit etmek için daha akıllıca yollar buldukça daha kritik hale gelecek.
Drone, orijinal uçuş rotasını takip ettiğini düşünür, ancak aslında farklı bir yere yönlendiriliyordur. Korsan sadece eğlenmek için drone’u kasıtlı olarak düşürmek isteyebilir ancak drone bir araca, insana veya hatta başka bir drone’a çarpmak için de kullanılabilir. Veya yüküyle (mesela drone monte edilmiş bir kamera ve bellek kartında kayıtlı görüntüleri içerebilir) birlikte çalınabilmesi için korsanın yanına inmesi de istenebilir.
Drone’ların yarattığı güvenlik tehdidi
Drone’lar nasıl ele geçirilebilir?
Drone’lar bir buçuk kilometre kadar uzaktan ele geçirilebilir. Operatör ile drone arasındaki komut ve kontrol sinyalinin ele geçirilmesiyle korsan, drone ve sistemlerinin tam kontrolüne sahip olabilir. Radyo sinyali genellikle şifrelenmediğinden kod bir paket çözümleyicisi (veya “algılayıcı”) ile kolayca çözülebilir; kısacası bir drone sinyalini ele geçirmek teknik olarak zor değildir. Ayrıca sinyalin engellenmesiyle de drone’un
Drone’lar büyük avantajlar sunuyor, örneğin emlakçınız evinizi havadan çekebilir. Acil tıbbi malzemeler drone ile teslim edilebilir. Öte yandan gizlilik ile ilgili endişelere de sebep oluyorlar. Evinizin üzerinde uçarak fotoğraflar çeken bir drone rahatsız edici olsa da en büyük endişe her zaman arka bahçenizin gizliliği değildir: drone’ların yarattığı güvenlik sorunları bunun ötesindedir.
Bir drone’un ele geçirilmesi için kullanılabilecek birkaç farklı yol vardır. Korsan, drone’un yerini bulduğunda muhtemelen kontrolünü ele geçirebilir veya drone’nun baz istasyonuna gönderdiği video ya da görüntüleri alabilir. Bir drone’u ele geçirmek teknik olarak çok zor değildir ve birçok drone operatörü drone’larını saldırıya açık bırakır. Örneğin GPS sahteciliği drone’a yanlış GPS koordinatları gönderir.
24 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 24
18.09.2020 16:31
yolunu kaybetmesi sağlanabilir. Downlink’teki açıklar sayesinde korsan, drone’un baz istasyonuna veri iletmesini engelleyebilir. Örneğin video, First Person View (FPV - pilot görüşü) sistemlerinde olduğu gibi drone’dan kumandaya yayınlanıyorsa tehditlere açık demektir. Bu, özellikle verilerin şifrelenmemiş olması durumunda geçerlidir (genellikle tüketici sistemlerinde olduğu gibi).
Drone güvenliğiyle ilgili ipuçları Drone’unuzun güvenliği konusunda endişeleniyorsanız yalnız değilsiniz. Neyse ki, tüm drone’ları korsanlık tehdidine karşı daha güvenli hale getirmenin birçok yolu vardır. Bu drone güvenlik ipuçları drone’nuzu korumanıza yardımcı olacak: Drone’nun üretici yazılımını düzenli olarak güncelleyin. Büyük drone üreticileri, yeni güvenlik tehditleri ortaya çıktığında yamalar yayınladığından, drone’nuzu düzenli olarak güncellemek, onu bilgisayar korsanlarından bir adım önde tutmanıza yardımcı olacaktır. Baz istasyonu uygulamanız için güçlü bir şifre kullanın. Harfler, sayılar ve özel karakterler içeren bir karışım kullanarak oluşturulan güçlü şifreler korsanları caydırır; çoğu uğraşmaktan vazgeçip daha kolay avlara yönelir. Bu, kötü niyetli birinin drone sinyalini ele geçirmesini önlemeye yardımcı olur. Kumanda olarak bir akıllı telefon veya dizüstü bilgisayar kullanıyorsanız, cihazınızı güvende tutun ve kötü amaçlı yazılımlar bulaşmasına izin vermeyin. (2012’de bir operatör, bir video oyununu indirip oynamak için bir drone’un bilgisayarını kullandıktan sonra ABD Ordusu’na ait birkaç drone’a kötü amaçlı yazılımlar bulaştığı bildirildi.) Virüsten korunma yazılımı kullanın ve güvenilir olmayan
programlar veya uygulamalar indirmeyin. İnternete bağlıyken korsanların iletişiminize erişmesini önlemek için bir Sanal Özel Ağ’a (VPN) abone olun. VPN, internete bağlanmaya yarayan güvenli bir ağ geçidi görevi görür ve bağlantınızı şifreler, böylece korsanlar içeri giremez. Baz istasyonunuza bağlanabilecek cihaz sayısı için bir sınır belirleyin. Bu, bir korsanın diğer cihazları kontrol etmek için sinyalinizi ele geçirmesini önleyecektir. Drone’nuzun “Eve Dönüş” (RTH) modu olduğundan emin olun. Bu, siz başlangıç noktasını ayarladıktan sonra drone’un sinyali kaybetmesi, sinyalinizin engellenmesi veya pilin bitmesi durumunda geri dönmesini sağlar. Böylece drone’unuzun kaçırılmasını engelleyebilirsiniz. Fakat RTH modunun çalışması GPS’e bağlıdır ve bu özellik GPS sahteciliğine karşı korunmasızdır.
Korsanlar drone kullanarak nasıl veri çalabilir? Geleneksel olarak, bilgisayar sistemleri hem bilgisayar ağı açısından hem de fiziksel açıdan korunmaktadır. Ancak Wi-Fi ve bulut teknolojilerinin verilere her yerden erişmeyi mümkün kılmasıyla veriler daha mobil hale gelmiştir. Ayrıca Nesnelerin İnterneti, RFID ile birlikte perakende mağazalardaki güvenlik kameraları, palet etiketleri ve ürün etiketleri gibi daha küçük öğeler arasında veri akışına olanak tanır. Wi-Fi, Bluetooth ve RFID gibi teknolojiler genellikle yalnızca sınırlı bir alanda çalışır, bu nedenle fiziksel erişim kısıtlamaları çoğu durumda korsanlığı önleyebilir. Öte yandan drone’lar bilgisayar korsanlarına daha fazla hareketlilik sağlar. Örneğin Raspberry Pi veya ASUS Tinker Board gibi küçük bir
Drone'lar bir buçuk kilometre kadar uzaktan ele geçirilebilir. bilgisayar drone’a yüklenip bir ofis binasının çatısına bırakılabilir. Sonrasında Wi-Fi, RFID veya Bluetooth bağlantısındaki güvenlik açıklarından yararlanarak siber saldırılar gerçekleştirmek için kullanılabilir. Tabletlerden ve akıllı telefonlardan veri çalmak veya fareler ve klavyeler gibi Bluetooth çevre birimlerini ele geçirmek için bir Wi-Fi ağını taklit edebilir. Tuş kaydetme yazılımı, drone monte edilmiş bir bilgisayarın kullanıcılardan şifre çalmasını sağlar.
Kötü amaçla kullanılan drone’lar nasıl tespit edilip durdurulabilir? Drone’lar, İnsansız Uçaklar (UA) veya İnsansız Hava Araçları (İHA) olarak Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün görev alanına girer. Bu onları iki önemli şekilde korur: Drone’ları vuramaz veya onlara fiziksel olarak müdahale edemezsiniz. Kumanda ile drone arasındaki sinyallere müdahale edemezsiniz. Bu nedenle, alacağınız savunma önlemleri alanınızı ve verilerinizi korumaya odaklanmalıdır. Coğrafi sınırlandırma, drone korsanlığı ile baş etmenin bir yoludur. GPS veya RFID tabanlı yazılım ile coğrafi sınırlandırma, belirtilen konumun etrafında sanal bir sınır oluşturur. Yetkisiz bir drone bölgeye her girdiğinde bir yanıt oluşturulur ve ticari olarak satılan drone’lara bağlanan kontroller, bunların coğrafi olarak sınırlandırılmış alanlara
Eylül 2020 Güvenlik Yönetimi n 25
guvenlik yonetim 87.indd 25
18.09.2020 16:31
KAPAK DRONE TEKNOLOJİSİ
Radar, bir drone tespit etme yöntemi olsa da çok güvenilir değildir.
uçmasını (veya inmesini) önler. DJI ve Parrot gibi büyük drone üreticileri; havaalanları, hapishaneler ve elektrik santralleri gibi hassas alanlar için drone’larına coğrafi sınırlandırma yazılımı kurdu. Bununla birlikte bazı bilgisayar korsanları, standart drone’ların kısıtlı alanlara uçmasını önleyen coğrafi sınırlandırma yazılımlarını kaldırmanın yollarını bulmuştur. Drone korsanlığı yöntemleri internette kolayca bulunabilir. Ayrıca, coğrafi sınırlandırmayı engellemenin en basit yolu, drone’un etrafını kalay levha ile sararak GPS sinyalini engellemektir. Coğrafi sınırlandırma, 2015’teki Uçuşa Yasak Bölge kaydı başlatma girişimine rağmen çoğu tüketici tarafından kullanılamıyor. Drone’ları engelleyemiyorsanız, onları tespit edebilir misiniz? Etrafınızda bir drone olup olmadığını öğrenmek için birkaç yol mevcuttur, ancak hepsinde kusurlar vardır. Drone’ları yakalamanın %100 güvenilir bir yolu henüz keşfedilmemiştir. Radar, bir drone tespit etme yöntemi olsa da çok güvenilir değildir; örneğin kuşları drone’larla karıştı-
rır. Akustik sensörler, istenmeyen drone’ları tespit etmenin daha iyi bir yolu olabilir, çünkü belirli drone tiplerinin ses imzalarını tanıyacak şekilde programlanabilirler. RF tarayıcılar, elektromanyetik spektrumu kontrol ederek drone’ları yakalayabilir; drone şanzımanlarını tanırlar. Ancak navigasyon için radyo sinyallerini değil GPS’i kullanan drone’lar bu şekilde yakalanamaz. Son olarak, termal görüntüleme nesnelerin yaydığı ısıyı algılar. Bu, drone’ların termal ayak izleri aracılığıyla izlenmesini sağlar. Fakat hatalı pozitif sonuçların sayısı yüksektir. Drone’ları tespit etmek ve durdurmak zordur. Bu nedenle, kötü amaçla kullanılan drone’ları tespit etmeye çalışmak yerine temel ev ve kablosuz güvenliğini artırmak daha faydalıdır.
Ağlarınızı ve hava sahanızı drone saldırılarına karşı nasıl koruyabilirsiniz? Drone’ların hava sahanızı işgal etmesinden endişe ediyorsanız, Kaspersky Antidrone gibi bir çözüm içinizi rahatlatacaktır. Ancak drone’ların verilerinizi çalmasından endişe ediyorsanız verilerinizi
korumanın en iyi yolu, onları güvenceye aldığınızdan emin olmaktır. Wi-Fi bağlantısı kullanıyorsanız internet iletişiminizin saldırıya uğramasını önlemek için bir VPN kullanın. Kaspersky, sizi evdeyken veya herkese açık Wi-Fi etkin noktalarını kullanırken koruyabilen bir VPN Güvenli Bağlantı sağlar. Evinizdeki tüm IoT cihazlarını güvenceye alıp bir misafir ağıyla sınırlandırarak korsanların akıllı cihaz aracılığıyla ana ağınıza girmesine engel olun. Wi-Fi yönlendiricinizi varsayılan kullanıcı adı ve şifreyle kullanmayın. Korsanların yönlendiricinin türünü veya kullandığınız ağı tahmin edememesi için kullanıcı adını değiştirin ve güçlü bir erişim parolası belirleyin. Farklı ağlar veya cihazlar için aynı şifreleri kullanmayın. Bu, bir korsanın kamera taşıyan bir drone’u ele geçirmesi durumunda tüm dijital yaşamınıza erişmesini çok daha kolay hale getirir.
Drone’ların geleceği FAA’ya göre, drone’ların sunduğu fırsatlar için hobi piyasasına değil, ticari drone piyasasına bakmak gerekiyor. Drone’lar teslimat yapabilir, sörvey ve haritalama hizmetlerini destekleyebilir, mahsulleri izleyebilir ve bir kontrolörün gideceği tehlikeli yere ilişkin güvenlik denetimleri oluşturmak için kullanılabilir. Olanaklar göz önüne alındığında, kesinlikle daha fazla drone olacak ve bu daha büyük bir drone güvenlik tehdidi oluşturacaktır. Drone güvenliğinin nasıl iyileştirilebileceği henüz net olmayabilir, ancak işletmeler ticari drone kullanımı yaygınlaşmadan bunu yapmak zorunda kalacaklar. Dolayısıyla drone üreticileri ve ticari kullanıcıların drone güvenlik sorunlarını doğru bir şekilde ele alması, sizin de drone korsanlığından korunmak için internet ve ev ağınızı güvenceye almanız önemlidir.
26 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 26
18.09.2020 16:31
guvenlik yonetim 87.indd 27
18.09.2020 16:31
KAPAK DRONE TEKNOLOJİSİ
Otonom drone sistemleri Derin öğrenme tabanlı bilgisayarlı görü teknikleri marifetiyle gerçek zamanlı nesne tespit, teşhis, takip ve sınıflandırması gibi gelişmiş işlevleri yerine getirebiliyoruz. STM SAVUNMA TEKNOLOJİLERİ MÜHENDİSLİK VE TİCARET A.Ş.
D
rone, uzaktan kontrol edilen, pilotsuz hava aracı veya misili anlamına geliyor. TDK’ya göre “Drone” kelimesinin Türkçe karşılığı ise, ‘’uçangöz’’ yenilikçi teknolojilerle drone’lar bir gözden çok daha fazlasını yapıyor ve hedefliyor. Drone’lar ya da uzun ismiyle insansız hava araçları (İHA) 20’inci yüzyılın birçok teknolojisi gibi önce savunma sanayi için geliştirildi. Önceleri gözlem amacıyla tasarlanan bu araçlar, askeri saldırılarda kullanılmaya başlanması daha geniş kitleler tarafından tanınmasını sağladı. STM; otonom hareket edebilen, öğrenebilen, karar verebilen ve sürü olarak verilen görevi yerine getirebilen sistem çözümlerinden oluşan geniş bir ürün yelpazesi sunuyor. Yetkinliklerimiz kapsamında derin öğrenme tabanlı bilgisayarlı görü teknikleri marifetiyle gerçek zamanlı nesne tespit, teşhis, takip ve sınıflandırması gibi gelişmiş işlevleri yerine getirebiliyoruz.
Kabiliyetler | yetkinlikler Yüksek performanslı seyrüsefer ve kontrol algoritmaları Yapay zekâ uygulamaları Makine öğrenmesi Sofistike bilgisayarlı görü ve derin öğrenme algoritmaları Görüntü işleme tabanlı kontrol uygulamaları Gerçek zamanlı nesne takibi, tespit ve teşhisi Gerçek zamanlı engel tanıma ve kaçınma Gömülü ve gerçek zamanlı nesne tespit, teşhis, takip ve sınıflandırma Birlikte çalışabilirlik Özgün milli gömülü donanım ve yazılım Gelişmiş ve özgün elektronik mühimmat emniyeti, kurma ve ateşleme Otonom döner kanatlı vurucu İHA KARGU™ asimetrik harp veya anti-terör alanlarında kullanılmak
üzere tek er tarafından taşınabilen, otonom veya uzaktan kumanda ile çalışabilen, döner kanatlı milli vurucu İHA çözümüdür. KARGU™ platform üzerinde gömülü ve gerçek zamanlı özgün görüntü işleme ve derin öğrenme algoritmalarıyla sabit veya hareketli hedeflere karşı etkin olarak kullanılabilmektedir. Sistem; “Vurucu Döner Kanatlı İHA (VİHA)”, “Yer Kontrol Ünitesi” ve “İHA Şarj İstasyonu” bileşenlerinden oluşmaktadır. Kabiliyetler: • Gündüz ve gece etkin operasyon • Tali zararları en az olacak şekilde otonom hassas vuruş • Koordinata veya görüntü üzerinden seçilen hedefe güdümlü imha modları • Farklı özgün mühimmat seçenekleri
28 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 28
18.09.2020 16:31
• Hareketli hedeflerde hedefe yönelim • Yüksek performanslı seyrüsefer ve kontrol algoritmaları • Tek er tarafından kullanılabilme • Görevi terk veya kendini imha kabiliyetleri • Tapa emniyetli eve dön modu • Gelişmiş ve özgün elektronik mühimmat emniyeti, kurma ve ateşleme • Ayarlanabilen mesafede hedefi imha • Özgün milli gömülü donanım ve yazılım • Görüntü işleme tabanlı kontrol uygulamaları • Gömülü ve gerçek zamanlı nesne tespit, teşhis, takip ve sınıflandırma • Kullanım öncesi mühimmat yükleme imkânı • 10x optik yakınlaştırma • 2 eksen stabilize EO ve IR çıkarılabilir özgün POD seçenekleri • Kullanıcı dostu Yer Kontrol Yazılımı • Kullanıcı dostu şebeke ve akü destekli özgün batarya kontrol ve şarj ünitesi Otonom taktik vurucu sabit kanatlı İHA • ALPAGU™ asimetrik harp veya anti-terör alanlarında kullanılmak üzere tek er tarafından taşınabilen ve lançerden ateşlenebilen, otonom veya uzaktan kumanda ile çalışabilen, keşif, gözetleme ve küçük ölçekli tehditleri etkisiz hale getirebilen sabit kanatlı milli vurucu İHA çözümüdür. ALPAGU™ özgün gömülü ve gerçek zamanlı görüntü işleme ve derin öğrenme algoritmalarıyla sabit veya hareketli hedeflere karşı etkin olarak kullanılabilmektedir. Sistem; “sabit kanatlı İHA”, “lançer” ve “yer kontrol” bileşenlerinden oluşmaktadır.
Kabiliyetler • Gündüz ve gece etkin operasyon • Tali zararları en az olacak şekilde otonom hassas vuruş • Hareketli hedeflerde hedefe yönelim • Yüksek performanslı seyrüsefer, kontrol ve güdüm algoritmaları • Tek er tarafından kullanılabilme • Uçuş sonlandırma veya kendini imha modları • Gelişmiş ve özgün elektronik mühimmat emniyeti, kurma ve ateşleme • Özgün milli gömülü donanım ve yazılım • Yüksek yanal görüş açısı • Görüntü işleme tabanlı kontrol uygulamaları • Gömülü ve gerçek zamanlı nesne tespit, teşhis, takip ve sınıflandırma Ürün özellikleri Menzil: 5 km Görev Süresi: 10 dakika Görev İrtifası (AGL): 400 ft Seyir Hızı: 50 knot Maksimum Hız: 65 knot Ağırlık: 1.9 kg Sıcaklık: -20 / + 50 °C Güç: LiPo Batarya Hazırlık Süresi: Azami 1 dakika
Otonom döner kanatlı keşif İHA sistemi TOGAN™ genel maksatlı keşif ve gözetleme görevlerinde kullanmak üzere özgün görev planlama yazılımı, otonom zekâ
Sistem; “sabit kanatlı İHA”, “lançer” ve “yer kontrol” bileşenlerinden oluşmaktadır. ve harekât kabiliyetine sahip, otonom veya uzaktan kumanda ile tek personel tarafından taşınabilen ve kullanılabilen çok-rotorlu döner kanatlı milli İHA çözümüdür. TOGAN™ özgün gömülü ve gerçek zamanlı görüntü işleme ve derin öğrenme algoritmalarıyla sabit veya hareketli nesnelere karşı etkin olarak kullanılabilmektedir. Sistem; “döner kanatlı İHA” ve “yer kontrol” bileşenlerinden oluşmaktadır.
Kabiliyetler • Gündüz ve gece etkin kullanım • Hareketli nesne takibi • İkincil TOGAN ile eş zamanlı harekat ve görev değişimi • Yüksek performanslı seyrüsefer ve kontrol algoritmaları • Özgün milli gömülü donanım ve yazılım • Görüntü işleme tabanlı kontrol uygulamaları • Gömülü ve gerçek zamanlı nesne tespit, teşhis, takip ve sınıflandırma • Tek personel tarafından kullanılabilme • 30x optik yakınlaştırma • 3 eksen stabilize özgün POD
Eylül 2020 Güvenlik Yönetimi n 29
guvenlik yonetim 87.indd 29
18.09.2020 16:31
KAPAK DRONE TEKNOLOJİSİ
Sistemlerin kontrolü tek merkezde Drone’lar, zaman kazandırma, verimliliği artırma, maliyet azaltmayla birlikte insan hayatı kurtarma özelliklerini barındırmaktadırlar. Tunç PINAR/ Satış Müdürü ÖLÇSAN TEKNOLOJİ A.Ş.
İ
nsansız hava aracı anlamına gelen Drone’lar, yazılımsal olarak ya da uzaktan kumanda ile yönetilmekte ve yönlendirilmektedir. Durmadan, mürettebatsız, belirli bir yükseklikte uçabilme özelliğiyle Drone’lar; insanın ulaşamadığı yerlerde verimli ve hızlıdırlar. Bu sebeplerle, güvenlik, gözlem, taşımacılık, kargo, Ar-Ge, sivil ve ticari alanlarda da kullanılmaya başlanmıştır. Askerî açıdan bakıldığında, Drone’lar, hem hedef belirleme hem de dışına ve gövdesine takılan yükler aracılığıyla kargo görevini yürütmektedirler. Drone’lar, akıllı cihazlar aracılığıyla belirlenen koordinatları izleyebilmekte ve bu rotaya uygun uçuşu gerçekleştirmektedirler. Bunun yanında, Drone pilinin şarjı gerçek zamanlı kontrol edilebilmekte, olası kazaların önüne geçilebilmektedir. Havada veri toplayan Drone’lar, zaman kazandırma, verimliliği artırma, maliyet azaltmayla birlikte insan hayatı kurtarma özelliklerini barındırmaktadırlar. Drone’lar sayesinde iş verimliliği artmakta; işletmelerin maliyetlerinin azalması söz konusu olmaktadır. Ayrıca, güvenlik sorunlarını azaltmadaki ve çözmedeki başarısı ile Drone’lar farklı sektörler tarafından tercih edilmektedirler. Nesnelerin interneti (IoT) ve yapay zekâ ile sürekli gelişen Drone’lar, farklı sektörlerde farklı amaçlarla kullanılmaktadırlar. Örneğin; teslimat özelliğini kullananlar, internetin olmadığı yere interneti ulaştırmayı hedefleyenler, enerji platformlarının sorunsuz çalışması için kullananlar görülmektedir. Drone’ların, sadece havada değil; deniz altında ve karada kullanılanları da mevcuttur.
Tunç PINAR
Otomasyonu önemli olan Drone’lar, uzaktan kumanda ile madenlerde ya da deniz altında istenilen yönde hareket etmekte ve veri toplamaktadırlar. Drone’ların kullanımları etkili ve verimli olsa da diğer yandan kontrolsüz kullanımları veri toplama, gizlilik ihlali ve hava trafiğinde oluşturabileceği tehlikeler gibi riskleri de barındırmaktadırlar. Bu sebeple, kullanım amaçlarıyla farklı fiziksel ve siber güvenlik tehditlerini oluşturmaları açısından Drone’ların kullanımına karşı önlemler alınması gündemde yer almaktadır. Örneğin, Drone’ların tören alanı, stadyum, özel mülkler gibi yerlerde kullanılması hem saldırı hem de psikolojik olumsuz etkileri barındırmaktadır. Bu nedenle, böyle durumların önüne geçmek için Drone karşıtı tedbir sistemleri hayata geçirilmektedir. Gece ve gündüz, farklı hava şartlarında; tespit ve takip yeteneğine sahip sistemler çalıştırılmaktadır. Böylece, tehditlere karşı önlem alınmaktadır. Ayrıca, Drone
tehditlerine karşı farklı sistemlerle entegre çalışabilen platformlar oluşturulmaktadır. ÖLÇSAN olarak yerli ve milli yazılım platformumuz K!M STMS bir çok alarm üretebilecek tehdit ve unsuru kontrol eden teknolojilerin tek yazılım üzerinden kontrol edilerek anlamlandırılmasını sağlamaktadır. Bunun içerisinde Drone tehditi için oluşturulan modüller mevcuttur. Böylece, kullanıcının Drone’ları kendi amaçları için kullandığı yazılımları olduğu gibi; farklı yazılımlarımızla da hem siber hem de fiziksel güvenlik açısından kullanıcıyı uyaran modüllerin yer aldığı sistemlerimiz mevcuttur. K!M STMS, Drone için kullanılan bir platform olmasının yanında geçiş kontrolleri, yangın alarmları ve bunlar gibi farklı modüllerle her türlü yönetimi tek platformdan farklı sistemler hakkında bilgi edinme ve yönetme kolaylığını sağlamaktadır.
30 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 30
18.09.2020 16:31
Eylül 2020 Güvenlik Yönetimi n 31
guvenlik yonetim 87.indd 31
18.09.2020 16:32
FOKUS KRİTİK TESİS GÜVENLİĞİ
Endüstriyel tesislerde yangın güvenliği Endüstriyel kuruluşlar, malların üretimden depolamaya ve nakliyata kadar bütün yaşam zincirinde kir, toz, nem ve aşındırıcı atmosferler oluşmasına sebep olmaktadırlar. Volkan AKTAŞ/ Elektrik Elektronik Mühendisi MATRIKS BİNA KONT. SİSTEMLERİ LTD.ŞTİ.
G
İRİŞ
Endüstriyel tesisler, insanların rutin yaşam alanlarından önemli farklılıkları olan yerlerdir. Tesislerde malzemelerin üretimi ve geliştirilmesi, depolanması, üretim sırasında tehlikeli kimyasalların kullanılması ya da ortaya çıkması, nakliye yapılması gibi etkenler endüstriyel tesislere özgü risklerve bunlara karşı davranış biçimleri ortaya çıkarmaktadır. Endüstriyel kuruluşlar, malların üretimden depolamaya ve nakliyata kadar bütün yaşam zincirinde kir, toz, nem ve aşındırıcı atmosferler oluşmasına sebep olmaktadırlar. Kötü çevre koşullarından aşırı etkilenen geleneksel yangın alarm tekniklerinin yanlış alarm verme eğilimi artmakta ve azımsanmayacak oranda maliyeti yüksek bakım masraflarına sebebiyet vermektedir. Ağır çevre koşullarından etkilenen geleneksel yangın algılama teknikleri güvenilir bir yangın algılama konseptinin hayata geçirilmesinde sıkça başarısız olmaktadır. Yüksek koruma talep edilen endüstriyel tesis projelerinde kullanılan bir yangın sisteminin performans ve teknolojik açıdan aşağıdaki kriterlere sahip olması istenmektedir.
Normal çalışma sırasında düşük bakım maliyetleri ve yanlış alarmlara karşı güvenlik. Kir ve aşındırıcı gazlara karşı dayanıklılık. (aşındırıcı gazlar, nem, toz, kir gibi çevresel faktörler) Yüksek hava akımlarından ve çevresel faktörlerden etkilenmemesi. Parazit alanlarına karşı bağışıklık. (EMC. gibi) Sıcaklık dalgalanmaları nedeniyle hassasiyet değişimi olmaması. (ortam hava değişimi v.d.) Kararlı bir sistem yapısı. Tehlikeli durumlarda güvenilir alarm tetiklemesi sağlaması. Yangınla mücadele stratejisi gereği alınması gereken önlemleri başarı ile gerçekleştirmesi. (Sesli ve görsel uyarının devreye girmesi, duman tahliye ve söndürme
gibi koruyucu önlemlerin alınması v.b.) Radyant ve konveksiyon ısısının saptanması. Tam bir yangın çıkmadan önce hızlı ve güvenilir alarm algılamasının gerçekleştirilmesi. Yangının ilerleme yönü, alarm bölgesi (durmuş, cihaz yönünde ilerleyen, cihazdan uzakta) gibi spesifik verileri doğrulukla mücadele ekiplerine aktarabilmesi. Bu nedenlerle endüstriyel tesislerde kullanılan günümüzdeki yangın algılama metotları, tesislerin ihtiyaçları ve teknolojinin de gelişmesine paralel olarak bir hayat koruma sisteminin gereksinimlerini karşılayacak yapıda,en son teknolojinin uygulanması, yüksek kaliteli malzeme kullanılması, bakım ve işletme kolaylığı sağlaması ilkelerini gözetmektedir.
32 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 32
18.09.2020 16:32
En yüksek derecede EMV güvenliği Taşıma bandı // Silo: Kir ve tozdan etkilenmez Asma tavan // Girilemez alanlar Bakım gerektirmez Soğutma tesisleri Nemden etkilenmez Madenler // Rafineri // Yüzen tavanlı tank ATEX sertifiklalı Nükleer santraller // Çöp arıtma-toplama Radyoaktif dalgalardan ve aşındırıcı tesisleri atmosferlerden etkilenmez
Fiber optik ve foton teknolojileri konusunda yapılan çalışmalar günümüzde birçok farklı alanda uygulamalara girmiş durumdadır. Bu yeni teknoloji bizlere yangın alarm sistemleri alanında da birçok yenilikler sunmaktadır. Geleneksel yangın alarm sistemleri ile gerçekleştirilmesi çok güç veya maliyetli olan sistemler yenilikçi bir bakış ile çok daha basit ve ekonomik çözümlerle uygulanabilmektedir. Fiberoptik yangın algılama sistemleri özellikle toz, kir ve rutubetin yüksek olduğu karayolu tünel, raylı sistem metro hatları, endüstriyel tesislerdeki gibi zorlu şartlarda yangın algılama sistemi olarak kullanılmaktadır.
Sistem sadece değişik yangın türlerini hızlı ve güvenilir şekilde tespit etmekle kalmayıp aynı zamanda yangının yerini birkaç metre hassasiyetle tam olarak tespit edebilmektedir. Sistem rüzgârdan etkilenmeden sadece konveksiyon ısı dalgalarını değil aynı zamanda termik ısı dalgalarını da algılayabilmektedir. Tüm bu özelliklerine ek olarak sistem, sensör kablonun izleme kabiliyetini kaybetmeden 1000°C kadar olan sıcaklıklara dayanabilmesi sayesinde yangının büyüklüğü ve genişleme yönünü uzun bir süre takip edebilme özelliğine sahiptir. Bu özellikler sayesinde karşı tedbirler etkin olarak kontrol edilebilmekte ve olaya müdahale eden sorumlulara yangınla alakalı yangın yeri, büyüklüğü, ısı tahliyesi gibi önemli bilgiler verilebilmektedir. Fiberoptik yangın algılama sistemleri hiçbir alanı denetim dışı bırakmaz. Sistem, tüm koruma alanı içinde gerçek zamanlı olarak sıcaklık gelişimini ve yayılımı sürekli olarak denetlenmesine olanak tanır.“Lineer HeatSerisi“ kuantum mekanik RAMAN etkisini ve patentli ölçüm yöntemini (CodeCorrelation - OTDR) temel alarak, binlerce metre uzunluğunda fiber optik kablolar boyunca ve her 10 saniyede bir binlerce ısı değeri okuyarak, mükemmel bir ısı profili çıkartır. Sensör kablonun her metresi için ayrı alarm kriterleri tanımlanabilir veya otomatik olarak ortam şartları üzerine set değer eklenebilir.
“Lineer Heat Serisi” Bu uygulamalar için en iyi seçenektir. Uygulama Çözüm Tünel // Büyük çaplı tesisler: Sadece bir kablo Kablo kanalı // Transformatör // Generatör:
Sistemde aynı sensör kablo üzerinde hedefe yönelik farklı alarm kriter ve hassasiyetleri tanımlayabilmektedir. Sistem bizlere 5 parametreli alarm kriteri tanımlamamıza olanak sağlamaktadır. Bunlar; Statik yüksek değer Adaptif en yüksek değer (çevrenin sıcaklık değerini dikkate alır, °C cinsinden bölge ortalamasına pozitif delta)
Volkan AKTAŞ
Bu yazımızda endüstriyel tesislerde kullanılan yangın algılama sistemleri konusunda hakkında bilgiler verilmeye çalışılmıştır.
Fiberoptik yangın algılama ve kontrol sistemleri
Eylül 2020 Güvenlik Yönetimi n 33
guvenlik yonetim 87.indd 33
18.09.2020 16:32
FOKUS KRİTİK TESİS GÜVENLİĞİ
Farklı sıcaklık yükseliş karakteristikleri için 3 kademeli ısı eğrisi (Isı artış hızı ve sabit değer aşılması)
Değişken ısı şartlarıyla baş edebilmek için “Lineer HeatSerisi“ kablo üzerinde farklı alanlar için değişik alarm duyarlılıkları tanımlayabilmektedir. Sistem aynı zamanda buzlanma ikazında kullanılan “negatif“ alarmların konfigürasyonunu da mümkün kılmaktadır.
Sensör kablonun patlayıcı atmosfere sahip alanlarda bile ek güvenlik tedbirleri alınmaksızın kullanılması mümkündür. Bu özelliği sayesinde ATEX sertifikasına sahiptir. Ortamda kir, toz, aşındırıcı atmosferler, organik buharlar, aşırı sıcaklıklar ya da radyoaktif dalgalar bulunsa bile proje için en uygun tipte sensör kablo çözümü sunulabilmektedir. Fiberoptik yangın algılama ve kontrol sistemi yönetim platformunuza (Örn. SCADA sistemleri) basit şekilde entegre edilebilir. Bunun için Ethernet (TCP/IP) ya da standart protokoller olan Modbus, RS-232, RS-422, RS-485 üzerinden SCPI (Standard CommandsforProgrammableInterface) kullanılarak doğrudan iletişim sağlanabilir.
Grafik yazılım ya da scada entegrasyonu ile yangın lokasyonu veya sıcak-hareketli bölgenin tam koordinatları ve ilgili alarm bölgesinin ölçüleri grafik yazılımdan
takip edilebilecektir. Yangının ilerleme yönü, alarm bölgesi (durmuş, cihaz yönünde ilerleyen, cihazdan uzakta) gibi veriler grafik yazılımdan anlık olarak takip edilebilmektedir. Fiberoptik yangın algılama ve kontrol sisteminde bulunan röle kontakları aracılığıyla yangın kontrol panelinden (FCP) sistemin zon alarm bilgileri izlenebilmektedir. Sistem, önceden programlanmış kontrol işlemlerini yerine getirebilmekte, örnek olarak havalandırma aktivasyonu, video sistemleri, yangın söndürme sistemleri ile entegre edilebilmektedir. Fiberoptik sistemlerdeki sensör kablo uygun bir kablo kelepçesiyle ya da gergi teli uygulamasıyla kolaylıkla sabitlenebilmektedir. Mümkünse, sensör kablosunun montajı, inşaat işinin ilerleyişi ile birlikte gerçekleştirilebilir, aksi takdirde bir mobil silindir bloğu veya makara sehpası kullanılarak kablo serilebilmektedir. Fiber optik yangın algılama sistemleri basit ve kararlı bir sistem mimarisine sahiptir. Lineer sıcaklık sensörü olarak yüksek derecede hassasiyetle çalışan bir fiber optik kabloyu temel alan koruma konsepti sunmaktadır. Sensör kablo çok kolay monte edilebilen, bakım gerektirmeyen, çok uzun ömürlü bir kablo olup, binlerce metre uzunluğunda kullanılabilmektedir.
PC= DTS konfigüratörü ile birlikte kişisel bilgisayar FP= Yangın paneli veya scada sistemi UPS= Kesintisiz güç kaynağı veya batarya grubu
Aktif hava çekmeli çok hassas duman dedektörleri Günümüzde aktif hava çekmeli dedektörler; stratifikasyon ihtimali olan endüstriyel depo, üretim alan-
34 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 34
18.09.2020 16:32
Eylül 2020 Güvenlik Yönetimi n 35
guvenlik yonetim 87.indd 35
18.09.2020 16:32
ları, fabrikalar, enerji üretim tesisleri, fuar ve sergi alanları, konferans salonları, alışveriş merkezlerindeki atrium ve foodcourd alanları, spor salonları, hava limanları, uçak hangarları, müze ve tarihi yapılar, soğuk hava depoları, data center, server odaları gibi dumanın algılanmadan önce geniş bir alana yayıldığıyüksek tavanlı ve geniş mekanlarda ya da yapay/ doğal havalandırma koşullarından ötürü diğer algılama yöntemlerinin yetersiz olduğu alanlarda duman algılama için kullanılır.
Aktif hava çekmeli duman dedektörleri; korunan ma-
halden bir boru şebekesi vasıtasıyla çektiği havayı, çok hassas bir dedektörde sürekli olarak izleyerek çok küçük miktarlardaki dumanı algılayabilen sistemlerdir. Neden kullanılır? İşletme devamlılığı için en erken algılama, Telekominikasyon tesisleri Üretim tesisleri Bilgisayar odaları Bankacılık işlemleri Gereksiz gaz deşarjlarının önlenmesi, Güvenli tahliye için ekstra zaman, Dumanı algılama zorluğu, Toz-rutubet gibi zorlayıcı etkenler, Estetik ve göze batmayan algılama ihtiyacı, Bakım için dedektörlere erişim zorluğu, Nüfus artışına ve tüketim alışkanlıklarındaki değişime paralel olarak mal ve hizmet üretim kapasitesi
her geçen gün artmaktadır. Bu durum; daha geniş alanlarda üretim ve depolama yapan proseslerin kurulması, satış ve pazarlama alanında alışveriş merkezleri gibi büyük yapıların ortaya çıkması, hizmet üzerine daha komplike tesislerin kurulması gibi talepleri ortaya çıkarmıştır. Başta can güvenliği olmak üzere yatırımı koruma ve devamlılık olgusunun oldukça önemli olduğu bu gibi yapılarda, muhtelif sebeplerden ötürü ortaya çıkabilecek bir yangın riski her zaman göz önünde bulundurulması gereken bir durumdur. Yangın algılama sistemleri tasarımstandardı EN 54-14’e göre noktasal bir dedektör için izin verilen maksimum çalışma yüksekliği 11 metredir. Işın tipi duman dedektörleri için ise bu değer, tavan yüksekliğinin yarısına da dedektör yerleştirmek kaydıyla 25 metredir. Günümüzdeki endüstriyel ve ticari amaçlı tesislerde bu değerlerler sıklıkla aşılır olmuştur. Çoğu zaman tavanın yarı yüksekliğine dedektör yerleştirmek de mümkün olmamaktadır. Gün geçtikte bu gibi tesislerde klasik yangın algılama sistemleri yerine, ortam şartlarına göre hassasiyetin ayarlayabilen ve çalışma şartlarına göre duman algılama standartlarının değişimine imkân tanıyan, çok hassas ve erken algılama yapan, servis ve bakım maliyetleri düşük aktif hava çekmeli duman dedektörleri tercih edilmektedir. Aktif hava çekmeli dedektörler, noktasal ya da ışın tipi dedektörlerin aksine dumanın kendisine ulaşmasını beklemekyerine ortamdan sürekli hava çekerek örnek alan “aktif” cihazlardır. Noktasal ya da ışın tipi dedektörler gibi dumanın birikmesini sağlayacak yatay bir yüzeye (tavan vb.) ihtiyaç duymazlar. Bu özellikleri sayesinde istenilen her yükseklikte çoklu algılama yapabilirler. Ayrıca noktasal ve ışın tipi dedektörlere kıyasla çok geniş bir hassasiyet aralığına sahiptirler. Örneğin bir aktif hava çekmeli duman dedektörü, mikro işlemci üretimi yapan ultra temiz bir tesiste de, dizel forkliftlerin girip çıktığı bir depoda da kullanılabilir.
Çalışma prensibi: Algılama yapılacak bölgede belirli bir düzen çerçevesince örnekleme boruları yatay ya da dikey olarak döşenir ve boruların bir ucu cihaza girilir. Bu boruların üzerine uygun görülen nokta-
36 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 36
18.09.2020 16:32
larda delikler açılır. Cihaz, içindeki fan sayesinde bu örnekleme noktalarından hava emer. Her bir borudan gelen hava miktarı cihaza girer girmez sensörler yardımıyla ölçülür. (Hava miktarının gerekenden fazla olması boru tesisatındaki bir çatlağın ya da kopmanın işaretidir. Az olması ise tıkanma anlamına gelir.) Emilen hava, bu ölçümden sonra havadaki büyük partikülleri tutan bir filtreden geçerek dedektör hücresine ulaşır. Buraya gelen hava lazer ışını ile taranır. Eğer havada duman partikülü yoksa ışın hücre duvarında sönümlenir. Eğer duman partikülü varsa partikül üzerine düşen ışık ile aydınlanır. İçbükey yansıtıcı bu ışığı toplayıp ışığa duyarlı hücre üzerine düşürür. Bu hücre ışığı elektriksel bir değere dönüştürür. Böylelikle algılama yapılmış olur.
Standartlar: Aktif hava çekmeli duman dedektörlerinin planlama, tasarım, montaj, işletmeye alma, kullanım ve bakım esasları aşağıdaki standart ve kodlar tarafından belirlenir.
Alıcılı, VericiliReflektörlüMotorlu+ReflektörlüBir Alıcı + Birden Fazla Verici
Çalışma prensibi Işın tipi duman dedektörü, alıcı ve vericiden oluşmaktadır. Çalışma prensibi olarak, vericiden çıkan kızılötesi ışığın engellenmesi prensibine dayanmaktadır. Alıcı, sistemin kurulum aşamasında üzerine düşen ışık miktarını referans almaktadır. Çalışma durumunda alıcı, ışık miktarındaki azalmayı sürekli referans değerle karşılaştırarak ışığın engellenme yüzdesini bulur. Vericiden çıkan kızılötesi ışın normalde hiçbir engele takılmadan alıcı üzerine düşer. Yangın esnasında çıkan dumanın, alıcı üzerine düşen ışın miktarını azaltması sonucunda dedektör yangın alarmı verir. Alarm eşiği üreticiye göre değişmekle birlikte 12%, 25%, 35%, and 50% gibi farklı alarm seviyelerinde hassasiyet ayarı yapılabilmektedir. Alıcı ve verici arasındaki mesafe üretici sınırlarına göre değişiklik göstermektedir.(5-100 metre arası)
OSID beam dedektörleri Avrupa normları En54-20 Fire Detectionand Fire Alarm Systems – Part 20: Aspiratingsmokedetectors (EN54-20); thestandardfortheinstallation of ASD systems in Europe
Amerikan normları National Fire Alarm andSignalingCode (NFPA 72) Standard fortheProtection of Information TechnologyEquipment (NFPA 75) Standard forthe Fire Protection of TelecommunicationsFacilities (NFPA 76)
Işın tipi duman dedektörleri-BEAM Beam dedektöler; endüstriyel depo, üretim alanları, fabrikalar, enerji üretim tesisleri, fuar ve sergi alanları, konferans salonları, alışveriş merkezlerindeki atrium ve foodcourd alanları, spor salonları, hava limanları, uçak hangarları, müze ve tarihi yapılar gibi, dumanın algılanmadan önce geniş bir alana yayıldığı yüksek tavanlı ve geniş mekanlarda kullanılmak üzere tasarlanmış duman algılama sistemidir.
OSID duman dedektörü ışın tipi duman dedektörlerinden farklı olarak hem IR+UV çift dalga boyu kullanmakta hem de video imaging teknolojisi ile CMOS sensörü üzerinden hacimsel görüntüleme metodu ile dumanı algılamaktadır. OSID, kameralarda da kullanılan CMOS görüntüleme sensörüyle standart ışın tipi duman dedektörlerin sağlayamadığı üç boyutlu algılama yapabilmekte ve çok kararlı bir performans sunmaktadır. Hacimsel görüntüleme metodu kullandığından Imager ile Emitter in tek bir hizada olmasına gerek yoktur. Bu sayede binada oluşabilecek vibrasyon v.b. sebeplerle alıcı veya verici konumundaki değişimler sistemin çalışmasını etkilemez, hatalı uyarılar oluşturmamaktadır. Işın tipi duman dedektörleri bir çizgi şeklinde IR ışık azalmasına bakarak duman algılaması yapmaktadır. Özellikle bu sebeple toz partikülleri, yansıma veya
Eylül 2020 Güvenlik Yönetimi n 37
guvenlik yonetim 87.indd 37
18.09.2020 16:32
FOKUS KRİTİK TESİS GÜVENLİĞİ
alıcı-verici arasına cisim girmesi sebepleriyle hatalı alarm bilgileri sıklıkla karşılaşılmaktadır. OSID duman dedektörlerinde ise IR+UV çift dalga boyu kullanılarak algılama yapılmaktadır. IR ve UV dalga boylarında iki farklı ışınla yapılan lineer duman algılaması, duman partiküllerini toz parçacıklarından ve daha büyük kütlelerden ayırt ederek pratikte hatalı alarmları ortadan kaldırmaktadır. OSID, normal ışın dedektörlerinden çok daha hızlı ve kolay montaj ve ayarlama özellikleri sunmaktadır.
Çalışma prensibi Alıcıya ulaşan UV ışını miktarı IR’ye oranla daha fazla azalıyorsa ortamda küçük partikül (muhtemelen duman) vardır. Alarm oluşur. Alıcıya ulaşan hem UV ışını hem de IR ışını miktarı azalıyorsa ortamda büyük partikül (muhtemelen toz) vardır. Hata oluşur. Alıcıya hem UV hem de IR ışını ulaşmazsa hata oluşur. (Vinç vb. cisimlerin girmesi durumu ya da verici arızası) Emitter-UV/IR ışık veren bir LED Imager-Lens ile ışığı üzerinde toplayan bir CMOS devresi
Alev dedektörleri Alevli yangın riski bulunan ve korunan alanla doğrudan açık görüş hattı olan üretim prosesi, hammadde ihtiva eden depolarda alev dedektörleri kullanılmaktadır. Alevler belirmeden önce çok miktarda duman oluşması halinde yangında oluşan mor ötesi ışıma(IR), detektöre ulaşmayabilir. Ayrıca imalat prosesi ve diğer proseslerin oluşturduğu radyasyonun alev dedektörlerinde hatalı alarm riski oluşturma riski göz önünde bulundurulmalıdır. Harici üretim alanlarında kullanılacak alev dedektörleri için harici ortam şartlarına uygun(IP-67), Güneş ışınlarından etkilenmeyen, alev algılama özelliği yüksek teknolojiye sahip olması gerekmektedir.
Alev dedektörleri; Radyasyon tipi, ortama yayılan partikül ve ortamda bulunan hatalı alarm kaynakları göz önüne alındığında minimum double IR veya UV+IR radyasyon teknolojilerine sahip olması önerilmektedir. Alev dedektörlerinin yanlış alarmların engellenmesi için ışın frekansı, şiddeti ve radyasyon süresi gibi analizleri yapabilecek özel spektrum analiz algoritmalarına ve mikroişlemci tabanlı mimariye sahip olması, hassasiyet ve gecikme süresi ayarları yapılabilmesi gibi teknolojik artılar sağlaması sistem güvenirliği açısından faydalı olacaktır.
Gaz algılama sistemleri
Tesislerde parlayıcı ve patlayıcı gazların ortaya çıktığı, depolandığı ve nakledildiği ortamlarda, gaz kaçaklarının patlayıcı karışım oluşmadan algılanması ve gerekli önlemlerin alınması için ortam özellikleri göz önüne alınarak standart ya da ex-proof tipte sensörler kullanılmaktadır. Gelişen teknoloji ile birlikte ortamda belirli bir seviyenin üzerinde bulunmaları halinde tehlike doğurabilecek gazların tespiti amacıyla farklı prensiplerle çalışan gaz sensörleri üretilmiştir. İdeal bir gaz sensörü; seçicilik, kalibrasyon gereksinimi, tekrarlanabilirlik, kararlılık, geniş ölçüm aralığı, kullanım ömrü, hızlı cevap ve yüksek duyarlılık özelliklerine sahip olmalıdır. Son yıllarda özellikle uzun kullanım ömürleri, işletme ve bakım maliyetlerinin az olması, sıcaklık değişimlerindeki ve nem koşullarındaki yüksek performansları, yüksek seçicilik özelliği, hatalı alarm hassasiyeti sebebiyle IR(Infrared) teknolojili gaz dedektörlerinin kullanımı yaygınlaşmıştır. Bunun dışında gaz tipine hassasiyeti ve teknolojilerine göre Pelistör, Elektrokimyasal, Katalitik sensörlü gaz dedektörleri kullanılmaktadır. Gelişen teknoloji ile beraber sensörler mikroişlemci tabanlı ve dijital göstergeli olabilmektedir. Bu sayede gaz algılama için ayrı bir santral tahsis etmeye gerek kalmamaktadır.
38 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 38
18.09.2020 16:32
Eylül 2020 Güvenlik Yönetimi n 39
guvenlik yonetim 87.indd 39
18.09.2020 16:32
FOKUS KRİTİK TESİS GÜVENLİĞİ
Kritik tesis güvenliğine 21. Yüzyıl yaklaşımları Teknolojinin üretildiği ve korunduğu ortamın da söz konusu teknolojiyle uyum göstermesi gerekir. PAPILON SAVUNMA - GÜVENLİK SİSTEMLERİ BİLİŞİM A.Ş.
K
ritik tesis ile ne kastediliyor?
Kritik tesis ifadesi bir mekânın hem stratejik hem de fiziksel önemine işaret eden bir adlandırma. Bir diğer deyişle kritik tesis ifadesini, bir ülkenin askeri donanımını, biyokimyasal veri toplama ve biyokimyasal savunma faaliyetlerini, nükleer santralleri ve büyük bir ecza şirketinin ilaç formüllerini bulundurduğu, yüksek toksisiteye sahip yani zehirli maddeleri barındırıp işlediği veya serbest pazarda satışı yasak ya da sınırlı maddeleri ürettiği tüm laboratuvar, kompleks, fabrika ve kurum-
lar için kullanılabilir. Kritik tesisler ülkeler ve şirketlerin güvenliği ve kurulu düzenin sürdürülebilirliği açısından kilit öneme sahiptirler. Örneğim, bir ülkenin yerli hava savunma ve taarruz sistemlerine ait tasarımlar ve planların dışarıya sızması, söz konusu devletin dış politikada stratejik avantajını kaybetmesi anlamına gelir. Benzer şekilde ticaret sırlarının, formüllerin, daha da vahimi malzemelerin dışarıya çıkarılması büyük şirketlerin pazar avantajlarını kaybetmelerine ve ülke ekonomisinin ciddi boyutta zarar görmesine neden olabilir.
Bunların da ötesinde, nükleer santraller ve Fort Detrick benzeri biyosavunma laboratuvarlarında önemli alanlara yetkisiz ve eğitimsiz personelin girmesi, çevre faciaları, ölümcül hastalıkların yayılması gibi ciddi sonuçlar doğurabilir. Özetle, hem toplumsal, ekonomik ve politik akisleri hem de içeriklerinin önemi kritik merkezlerin çok katmanlı ve çok adımlı sistemlerle korunması zorunlu kılıyor. Fakat iş merkezleri ve oto galerilerde dahi kimlik bırakarak giriş yapılırken, personel kartları ve ziyaretçi defterleri ile ya da basit
40 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 40
18.09.2020 16:32
kamera sistemleri ile bu merkezleri korumak mümkün değil. Her şeyden önce bu tarz yerlerde kimlik bilgilerinin yalnızca alınması yeterli olmadığından bir teyit süreci gerekir.
Bütüncül teknoloji, bütüncül ilerleme Kalkınma ve ilerleme, yalnızca teknoloji veya teknik ilerlemeyle değil, bu ilerlemeyi çevreleyen faktörlerle de ilgilidir. Dolayısıyla bir teknolojinin üretildiği ve korunduğu ortamın da söz konusu teknolojiyle uyum göstermesi gerekir. Örneğin, Sovyetlerin kapitalist dünya devleri ile yarışmak adına ürettiği askeri donanım, kaliteli olmasına rağmen rakip üretimlere kıyasla ağır ve manevraya elverişsiz olduğundan sürekli üretim yapılmasına karşın Sovyetlerin askeri donanım olarak geri kalmasına neden olmuş ve birlik ülkelerinde sefalete yol açacak kadar kaynak israfına sebep olmuştur Yine Sovyetlerde yüksek teknoloji ve bu teknolojiyi sürekli kontrol altında tutacak sistemler paralel gelişim göstermediğinden Çernobil gibi bir yıkım yaşanmıştır. Bu da gösteriyor ki, kritik üretim, korunum ve enerji tesislerinin güvenliğini sağlamada kullanılacak sistemler muhakkak yüksek teknolojinin getirdiği sorumluluk ve hassas denge prensibi ile örtüşmeli ve muhakkak çok katmanlı, yani bütüncül olmalı. Gelin, bu sistemleri oluşturan donanım ve yazılım unsurlarına yakından bakalım. Adım I: Dışarıda Bilindiği üzere, kritik tesisler teknik donanım ve yüksek süpervizyon ihtiyacından dolayı kampüs, kompleks gibi geniş alanlara kurulurlar. Bu da, dışarıda, kapıda ve içeride farklı önlemlerin
alınmasını gerektirir. Güvenliğin kampüs girişinden itibaren sağlanmasının esas sebebi araçlı girişlerdir. Taşıt kontrolü, aracı kullananın yetkili personel veya önceden bildirilmiş ziyaretçi olduğundan emin olmak içindir. Burada yapılacak kontrol iki adımlı olup, hem aracın hem de sürücünün kampüse giriş izni olduğunun saptanmasını sağlar. Araç kontrolü taşıt tanıma ve plaka tanıma ve X-Ray/termal kamera taraması şeklinde üç aşamadan oluşur. Yapay zekâ ile eğitilen obje tanıma yazılımları önce aracı tanır. Bu aşamada karakter tanıma teknolojileri (OCR) ile yalnızca plaka tanıması yapmak, elinde plaka ile giriş yapmaya çalışan kimseleri engellemeyecek ve güvenlik açığı yaratacaktır. Aracın tanınmasının ardından plaka algılanarak izleme listesine alınmış şüpheli plakaların bulunduğu verisetinde ve geçiş yetkisi bulunan araçların plakalarının saklandığı verisetinde sorgulanır. Geçiş yetkisi bulunan araçların kampüs kapısından geçişine izin verilir. Araçlar geçiş sırasında X-Ray ve termal kameralar ile taranarak şüphe çekecek ve içeri girmesi sakıncalı maddeler tespit edilerek alınır ve gerekli incelemeler ve tahliller yapılır. Adım II: Kapıda Araç girişinden veya kampüs kapısından geçmek binalara giriş için yeterli değildir. Bina girişlerinde bulunan iris ve yüz tanıma cihazları ile kimlik doğrulaması yapılır. Kişinin anlık yüz ve iris görüntüsü daha önce yerel veri setlerine kaydedilen yetkili personele ait iris ve yüzlerle kıyaslanır ve eşleşme sağlanırsa geçiş izni verilir. Ayrıca izleme listelerindekişüphelilere ait biyometrik verinin saklandığı verisetlerinde de kontrol sorgusu yapılarak verilen geçiş izninin sağlaması yapılır.
Güvenliğin kampüs girişinden itibaren sağlanmasının esas sebebi araçlı girişlerdir. Bu iki adımlı biyometrik kimlik doğrulaması, yaya girişlerinde güvenliğin sağlanması ve yetkili araç marka yetkili kişilerin eşleştirilmesi için oldukça önemlidir. Bu sayede, yetkili araçlar kullanılarak yapılan yetkisiz girişler önlenebilir. Adım III: İçeride Bina içlerinde güvenliğin sağlanması kritik tesis güvenliğinin en hassas kısmıdır. Zira bu adımda içerideki hassas malzeme, belge, bilgi ve donanımı korumak daha zordur. Binaya giriş yetkisi tüm alanlara ulaşma izni sağladığında, yönetim, teknik ve idari personel, uzmanlıkları olmayan alanlara ait bilgilere ve yine kullanma yetisine sahip olmadıkları donanıma ulaşabilir. Bu da, nükleer santrallerde çevre felaketi, laboratuvarlarda yasadışı ticaret ve bulaş, askeri donanım ve mühimmat üreten kurumlarda ise terör eylemleri ve casusluk faaliyetlerine karşı kırılganlık riski oluşturur. Bu yüzden bu tarz tesislerde bina için korumanın ilk adımı seçici yahut hiyerarşik yetkilendirme diye adlandırabileceğimiz bir uygulamadır. Seçici ya da hiyerarşik yetkilendirme, bina içindeki bazı alanlara erişim izninin yalnızca ilgili uzmanlarla veya tesisin üst rütbeli yetkililerine verilmesi demektir. Bu uygulamada erişilebilecek alan sayısı ve bu alanların önemi, rütbe veya görev tanımına göre belirlenir. Örneğin askeri
Eylül 2020 Güvenlik Yönetimi n 41
guvenlik yonetim 87.indd 41
18.09.2020 16:32
FOKUS KRİTİK TESİS GÜVENLİĞİ
araçlara ait proje çizimleri ve üretim bantlarına mühendisler, ilgili teknik personel, yönetici ve denetleyici otorite ulaşabiliyorken muhasebe departmanı, idari personel ve benzeri kadroların bu alanlara erişimi yoktur. Benzer şekilde mühendisler, kurumun finansal verisine ulaşamazlar. Bu uygulama hem yüzlerce, hatta binlerce hayata mal olabilecek ciddi riskleri minimize etmenin yanı sıra, kurum içi istihbaratı dağıtarak olası bir sızıntıda tüm hassas bilgilerin ele geçmesini önler ve görünmez bir koruma kalkanı işlevi görür. Seçici yetkilendirme uygulamaları birkaç teknolojiye dayanır. Bunların ilki, yetkisi kısıtlandırılmış personel kartlarıdır. Bu kartlar, ilgili personelin birimindeki kart okuma donanımı ile uyumlu fakat diğer birimlerde kullanılan donanım ile uyumsuzdur. Bu sayede söz konusu kartlar yalnızca ilgili personelin yetkili bulunduğu alanları açar. Bununla birlikte bu kartların bir başkası tarafından ele geçmesi bu alanlara yetkisiz girişleri kolaylaştırdığından, bir tür kimlik doğrulamasının kullanılması daha güvenli bir usuldur. Ofis ve departman kapılarına yerleştirilen yüz ve iris tarayıcılar
giriş-çıkış kontrolünde kullanılabilir. Bu usulde önce her alana giriş yetkisi bulunan personel tespit edilerek her bir cihaz için bu yetkili kişilerin biyometrik verisini içeren bir yerel veri seti hazırlanır. Cihaza okutulan her bir görüntü, bu veri setindekiler ile karşılaştırılır ve ancak eşleşme sağlanırsa geçişe izin verilir. Bu usul, personel kartları ile de desteklenerek güvenlik artırılabilir. Buna göre, asansörlerde kullanılan algoritmalar, kartla çalışmaya imkân verecek şekilde yazılır/düzenlenir. Personel kartlarındaki çiplere, söz konusu personelin kat bazlı erişim yetkisi gömülür. Asansöre binen personel, kartı okutarak asansörü aktif hale getirir. Çipteki bilginin okunması sayesinde asansör sadece personelin erişim yetkisi bulunan katlara çıkar. Buna ek veya alternatif olarak, her kat girişinde biyometrik tanıma ve doğrulama donanımlarının entegre edildiği kapılar veya turnikeler bulundurulabilir. Bu sayede, kapı ve turnikeler ancak yetkili veri setinde eşleşme bulunduğunda tetiklenir ve yetkisiz giriş teşebbüsleri tamamen bloke edilir. Yetkili
personelin belli bir alana erişim süresi kısıtlanabilir ve biyometrik cihazlardan alınan veriyle giriş ve çıkış saatleri içeride geçirilen süre kaydedilerek şüpheli durumlara erken müdahale imkânı oluşturulur. Kritik tesislerde iç mekân güvenliği sağlanırken güvenlik teknolojilerinin öncülerinden ve olmazsa olmazlarından olan görüntü izleme sistemleri, daha yaygın kullanılan adları ile güvenlik kameraları muhakkak olmalı. Fakat böylesine önemli ve geniş alanlarda bu kamera sistemlerinin kalitesi ve fonksiyonlarının doğru seçilmesi hayati öneme sahip. Zira bu noktaya kadar anlatılan teknolojiler kişileri mercek altına almak ve izlemek üzerine. Bu teknolojiler ise mekâna bütünlüklü bir şekilde bakabilmeyi ve tüm kompleksi kuşbakışı izlemeyi mümkün kılıyor. Önceden bu vazife, vardiyalı çalışan gözcüler, güvenlik personeli ve askerlerce yapılırdı. Fakat bildiğimiz üzere insan yorulan, dikkati dağılan ve ihtiyaçları olan bir varlık. Halbuki en ufak kıpırtı ve izin kaçırılmaması için, kişilere gösterilen dikkatin yanı sıra, mekâna gösterilen dikkat de en üst düzeyde ve kesintisiz olmalı. Bir diğer deyişle, gözcü personelin yerini alan bu sistemler 7/24 çalışabilmeliler. Buna ek olarak, kritik tesisler oldukça geniş alanlara yayıldığından bu sistemlerin mekân izleme ve ekran aktarma kapasitesi yüksek olmalı. Yani bir ekranda çok sayıda mekâna ait anlık görüntüyü bulabilmelisiniz. İlaveten bu sistemler, ani ışık değişimleri ve ani hareketlere duyarlı olmalı. Işık ve hareket sensörleri veya termal kameralar ile desteklenerek olağandışı her hamle, obje ve çevresel değişikliği algılayabilmeliler. Fakat burada üzerinde durulması gereken bir detay var. Her ne kadar izleme
42 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 42
18.09.2020 16:32
Eylül 2020 Güvenlik Yönetimi n 43
guvenlik yonetim 87.indd 43
18.09.2020 16:32
FOKUS KRİTİK TESİS GÜVENLİĞİ
adımı kameralarla otomatize edilmiş olsa da, kameraların aldığı görüntüyü takip eden ve söz konusu ekranların arkasında oturan hala bir insan. İnsan faktörünün süreçten tamamen çıkarılması, insan yargısının ve muhakemesinin makinelerle kıyaslanamayacak kapsamı ve gücü. Fakat ekran başındaki personelin onlarca ekrandaki her bir ayrıntıyı an be an takibi oldukça zor. Bu yüzden, bu sistemler, kamera yerleştirilmiş her bir mekândan eş zamanlı kayıt alacak ve aynı anda bu kayıtları arşivleyecek donanım ve hafızaya sahip olmalı. Bu sayede alınan görüntüler istendiğinde geriye dönük oynatılarak şüphe yaratabilecek durumlar tespit ve analiz edilebilir. Bu sistemlerin ses de kaydedebiliyor olması, izlenen görüntünün doğru bağlamlaştırılması, haksız itham ve meslektaşlar arası güvensizlik gibi problemlerin oluşmaması adına işlevsel olabilir. Bu sistemler, mekâna dair bütünlüklü ve ayrıntılı veri sundukları ve yüzlerce saat kaydı sakladıkları için tesise dair en zengin ve anlamlı veri dağarcığını barındırıyorlar. Bu da, tıpkı fiziksel alanlara erişimde olduğu gibi, bu sistemlerin sunduğu bilginin de hiyerarşik bir yapı içerisinde dağıtılması ve bilgi ve istihbarat dağılımını
Yazılımlar ayrı ayrı eğitilerek her alanda farklı bir eylem grubunun sakıncalı olarak işaretlenmesi sağlanabilir.
zorunlu kılıyor. Daha açık bir ifadeyle, her güvenlik personeli, her mekâna ait görüntüye erişememeli. Bunu sağlamak için, görüntülerin kaydedildiği ve yansıtıldığı bilgisayarlarda farklı kullanıcı hesapları yaratılarak bu hesaplar yalnızca belli alanlara ait görüntülere erişebilecek şekilde yetkilendirilir. Her personel hesabına yalnızca kendisinin bildiği bir kullanıcı adı ve şifre kombinasyonu ile, eğer istenirse, bilgisayar kamerasına entegre yüz tanıma yazılımı sayesinde yüzünü okutup kimliğinizi doğrulayarak
giriş yapar. Özellikle iki adımlı sistemin kullanımı, kurum içi dengeli ve güvenli bilgi dağılımını maksimum düzeye çıkararak aldatma ve ihlal teşebbüslerini minimuma indirir. Bu donanımı, drone’lar ve bina dışı kameralar sayesinde yalnızca iç mekanları değil, tüm kampüsü izlemek için kullanmanın mümkün olması, kör nokta kalmaması açısından da önemli. Bu tesislerde maksimum güvenliğin sağlanması, kullanılan teknolojilerin şu üç soruyu tatmin edici şekilde cevaplamasına bağlı;
44 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 44
18.09.2020 16:32
“kim”, “nerede” ve “nasıl?”. Bu noktaya kadar anlatılan yazılım ve donanım ağı, ilk iki soruyu cevaplamak için yeterli. Fakat bu soruların en mühimi olan üçüncü soruyu cevaplayacak bir komponentten henüz bahsetmedik. Daha genişletilmiş bir ifadeyle “Nasıl?” sorusu, bir kişinin, tesis içerisindeki belli bir alanda nasıl davrandığını sormaktadır. Çünkü, bu noktaya kadar anlatılan sistemler bize doğru kişilerin doğru yerlerde olduğunun ve mekânsal ihlaller olmadığının garantisini verebilir. Ama söz konusu kişilerin bu mekanlarda doğru şekilde
davrandıklarını ve etik ihlallerin olmadığını garantilemez. Bu açığı kapatmak ise, son teknoloji ürünü olan ve henüz sektörde kullanımı alışkanlık haline gelmemiş birkaç teknoloji ile mümkün.Üç boyutlu kameraların kullanıldığı iskelet izleme ve obje tanıma sistemleri, yapay zeka temelli yazılımların da desteğiyle tesis içerisinde bulundurulması ve kullanılması sakıncalı olan objeleri tespit edebilir ve güvenlik birimlerini alarmlar vasıtasıyla uyarabilir. Eylem tanıma yazılımları ise, hem iskelet analizi sistem ve donanımları ile, hem de görüntülü izleme sistemleri ile birlikte kullanılabilir. Her türlü görüntü alan, görüntüyü rekonstrükte eden ve analiz eden donanımla kullanılabilir oluşu, eylem tanıma yazılımlarının tüm tesisi kapsayacak şekilde kullanılmasına imkân verir. Bu sistemlerde yapay zekâ eğitilerek yürüme, koşma, içme, yeme, kesme, spor yapma gibi onlarca fiziksel aktivitenin sistem tarafından tanınması sağlanır. Daha sonra vurma, zorlama (kapı vs.) sarsma açma (önemli belge, plan ve kültürlerin saklandığı dolaplar için) belli eylemler, tesis ihtiyacına göre, sakıncalı olarak işaretlenerek sistem eğitilir. Bu sayede, bu eylemlerin yapılması halinde sistem yetkili güvenlik personeli veya birimini alarma geçirerek anında müdahale sağlar. Farklı alanlarda kullanılacak yazılımlar ayrı ayrı eğitilerek her alanda farklı bir eylem grubunun sakıncalı olarak işaretlenmesi sağlanabilir. Son olarak, görüntülü izleme sistemlerine entegre edilecek gerçek zamanlı yüz tanıma yazılımı, sistemi tamamlayarak doğrulama ve takibin giriş ve çıkışlarla sınırlı kalmamasına, sürekli ve kolay anlamlandırılabilir güvenlik verisi akışına imkân verir.
Çalışanların ve tesislerin işleyişinin sürekli gözetim altında tutulması şart. 2018 verilerine göre Dünyanın 31 ülkesine yayılmış toplam dört yüz elli nükleer santral var. Büyük kimya laboratuvarlarının, biyosilah analiz ve biyosavunma merkezlerinin, askeri donanım ve teknoloji üreten kurumların tam sayısını bilmek ise mümkün değil. Fakat dikkatli bir tahminle toplam sayının on binin üzerinde olduğu söylenebilir. Gündelik hayatta zihnimizi meşgul etmeyen ve daima sinematografik bir gizeme sahip bu mekânların güvenliği, uluslararası diplomatik ve siyasi ilişkileri, ülkelerin ekonomileri ve kaynak döngülerini ve kamu sağlığını dengede tutuyor. Bu merkezlerde yaşanabilecek ihmal veya kötü niyet kaynaklı bir aksilik, istihbarat sızıntısı, teknik aksaklık veya yetkisiz kullanım milyonların hayatına mal olabilir. Bu sebeple bu tesislerde çalışanların ve tesislerin işleyişinin sürekli gözetim altında tutulması şart. Bunu ise kartlar ve kameralardan ibaret tekil ve anaakım sistemlerle yapabilmek, suçun da karmaşıklaştığı ve teknolojiden hatırı sayılır ölçüde yardım aldığı günümüz dünyasında mümkün değil. Öte yandan teknoloji ve teknoloji güvenliğinin paralel işlememesi felakete davetiye çıkaran bir durum. Bu yüzden kritik tesis güvenliğinde bütüncül, esnek, son teknoloji ürünü ve kolay ölçeklendirilebilir sistemlerin kullanımı şart. Eylül 2020 Güvenlik Yönetimi n 45
guvenlik yonetim 87.indd 45
18.09.2020 16:32
FOKUS KRİTİK TESİS GÜVENLİĞİ
Yüksek tehlike sınıfındaki bir endüstriyel üretim tesisinde risk analizi ve yangın güvenliği yaklaşımları Yangın ve patlama riski taşıyan endüstriyel tesisler; yüksek tehlike sınıfında bulunan, yüksek yangın yükü ve yanıcılığa sahip, hızla yayılma veya yoğun yangın şeklinde gelişme gösterebilen malzemelerin bulunduğu ortamları kapsar. Emre ÖZTÜRK- Hüseyin Caner YILDIRIM
Y
üksek yanıcı ve patlayıcı özelliğe sahip tehlikeli kimyasalların işlendiği, ayrıştırıldığı veya yeni kimyasalların üretildiği ve depolandığı endüstriyel üretim tesislerinde, yangın ve patlama riskleri oldukça önemlidir. Bu risk faktörlerinin belirlenmesi, güvenlik tedbirlerinin ulusal ve uluslararası mevzuat ve yönetmeliklere göre düzenlenmesi, bu tedbirler kapsamında sistem ve donanımların oluşturulması, çalışanların bilgi birikimi ve acil eylem planlarının bulunması gerekmektedir. Bu yazıda yüksek tehlike sınıfına giren endüstriyel bir üretim tesisinde, yangın ve patlama risklerinin analizine ve yangın güvenliğine yangın güvenliğine kapsamlı bir bakış açısı getiren “yangın güvenliği kavramları ağacı” yaklaşımını inceleyeceğiz.
1.GİRİŞ Endüstriyel üretim tesislerinde yangın güvenliği, can güvenliği, proses emniyeti ve çevre emniyeti gibi tesisin önem arz eden
konularını doğrudan etkilemekte ve ilgilendirmektedir. Endüstriyel üretim tesisleri yanıcı ve patlayıcı unsurlar barındıran yüksek yanıcı yüke sahip yerlerdir. Bu durum ise yangın güvenliği konusunda kapsamlı stratejiler geliştirilmesini gerektirmektedir. Bunun için öncelikle tesisteki risklerin doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Belirlenen bu riskler doğrultusunda tesisin kendi proses sürecine uygun bir yangın güvenliği yaklaşımı oluşturulmalıdır. Bu sürecin doğru işletilebilmesi ve tesise uygun yangın güvenliği stratejilerinin belirlenebilmesi için süreci bütünlüklü bir şekilde gösterebilecek bir yaklaşıma ihtiyaç bulunmaktadır. Yangın güvenliği doğrultusunda hedeflerin belirlendiği, hedefler doğrultusunda ise risk analizinin yapılarak gerekli önlemlerin ortaya konduğu ve stratejilerin oluşturulduğu bir konsept, yüksek tehlike sınıfında bulunan bir endüstriyel üretim tesisinde uygun adımların atılmasını sağlayabilecektir. Yangın Güvenliği Kavramları Ağacı, bu kapsamda
bir risk analizi ve yangın güvenliği yaklaşımıdır. Kapsamlı bir bakış açısı getiren “Yangın Güvenliği Kavramları Ağacı” yaklaşımını inceleyeceğiz.
2 .Yangın güvenliği kavramları ağacı Yangın güvenliği kavramları ağacı, alevlenme ihtimalinin önlenmesi ve yangın sonrası oluşacak hasarın kontrolü ile ilgili stratejilerin arasındaki ilişkiyi bütünlüklü olarak gösteren bir risk analizi ve yangın güvenliği yaklaşımıdır. Bir endüstriyel tesiste, faaliyet sahasında bulunan yapı ve oluşumlar ile bunların yangın yükü, riskli alanların yangından aktif ve pasif yöntemlerle korunumu ve bunların yanı sıra çalışma sahasında bulunan insanların acil durumlar karşısındaki olası davranışları gibi yangın güvenliği kapsamındaki başlıklar genellikle birbirinden bağımsız olarak düşünülmektedir. Bu durum güvenlik önlemleri arasında koordinasyon problemi doğurabilmekte ve yangın güvenliğinin tesis açısından sağlanabilmesini tehlikeye düşürebilmekte-
46 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 46
18.09.2020 16:32
dir. Yangın güvenliği kavramları ağacı yaklaşımı, yangın güvenliğinin tüm bileşenlerini birbirinden ayrı ele almak yerine bir bütün halinde açıklama yoluna giden ve bu sayede yangın güvenliği hedef ve amaçlarının başarısına nasıl etki ettiğini gösteren bir yöntemdir.
2.1.Mantık Kapıları Yangın güvenliği kavramları ağacı, yangın güvenliği kavramlarının aralarındaki ilişkiyi göstermek ve uygulanabilirliğini anlaşılır kılmak için mantık kapıları kullanır. Bu doğrultuda iki çeşit mantık kapısına sahiptir. Bunlardan ilki artı işareti ile temsil edilen “veya” kapısıdır. Bu kapı, altında bulunan sonuç veya sebep niteliğindeki ilişkili kavramlarla bir bütünlük ifade eder. Yani “X” kavramının başarılı olabilmesi için sebebi veya sonucu niteliğindeki alt kavramlardan Y veya Z kavramlarından herhangi birinde başarılı olmanın yeterli olduğu anlamına gelmektedir.
Diğeri ise noktalı bir daire ile temsil edilen “ve” kapısıdır. Bu kapı belirtilen kavramın altında bulunan sebep veya sonuçların bir kesişimi olma durumunu ifade eder. Yani A kavramının başarılı olabilmesi için Y ve Z kavramların her ikisinin de yerine getirilmesi gerekmektedir.
2.2.Yangın güvenliği hedefleri
2.2.1.Alevlenmeyi önlemek
Yangın güvenlik kavramları ağacının ana gövdesini yangın güvenliği hedefleri oluşturmaktadır. Bu hedeflerin başarısına yönelik gövde dallara ayrılmaktadır. Bu dallar yangın güvenlik hedeflerinin başarıya ulaşması açısından geliştirilecek stratejiler doğrultusunda iki temel kategoriye ayrılmaktadır. Bunlardan ilki “alevlenmeyi önlemek”, diğeri ise “yangın etkisini yönetmek”tir.
“Alevlenmeyi önlemek” dalı, yangının ortaya çıkmasını önleyici tedbirleri kapsayan bir kavramdır. Bu kavram tamamen yangın riskinin önlenmesini sağlayacak stratejileri içerisinde barındırmaktadır.
Ağaç üzerinden de görüleceği gibi bu kavramlar “veya” kapısı ile yangın güvenliği hedeflerine bağlanmaktadır. Yani yangın güvenliğini sağlamak için alevlenmeyi önleyecek tedbirleri veya yangının etkisini yönetecek stratejileri gerçekleştirmek yeterli olacaktır. Tabii ki bu durum teoride mümkün olabilmektedir. Çünkü kusursuz bir önleme veya yönetme durumu endüstriyel tesislerde gerçekte pek sağlanamamaktadır. Uygulamada her iki dalında yani hem alevlenmenin önlenmesi hem de yangının etkisisin yönetimi doğrultusunda alınacak önlemler başarı oranını yükseltecek ve yangın güvenliği hedeflerine daha çok yaklaşılması sağlanmış olacaktır. “ve” ve “veya” kapıları için ağacın tüm alt dallarında da bu durum geçerlidir. Evet, “veya” kapısı bulunan durumda bir olgunun gerçekleştirilmesi o hedefin başarısı için yeterli olacaktır. Fakat tüm stratejilerin uygulanması başarıya ulaşılma ihtimalini doğrudan arttıracaktır.
Alevlenme, yanıcı bir madde ile temas eden veya yeterince yakın olan bir ısı kaynağından kaynaklanır. Bu nedenle, “Alevlenmeyi Önlemek”, “Isı-Enerji Kaynağı Kontrolü” “Kaynak ve Yakıt Etkileşimi Kontrolü” veya “Yakıt Kontrolü” stratejilerini kapsamaktadır. Dalların tablodaki gösteriminden de görüldüğü üzere bu üç strateji “Alevlenmeyi Önlemek” hedefi altında “veya” kapısı ile bağlıdır. Yani bu üç stratejiden herhangi birinin tam olarak uygulandığı koşulda bir tesiste alevlenmenin önlenmesi
Diğeri ise noktalı bir daire ile temsil edilen “ve” kapısıdır.
Eylül 2020 Güvenlik Yönetimi n 47
guvenlik yonetim 87.indd 47
18.09.2020 16:32
FOKUS KRİTİK TESİS GÜVENLİĞİ
Sürecin kontrolünü sağlamak için ise üç etkeni de sağlamak gerekmektedir. hedefine ulaşılması sağlanmış olacaktır. fakat daha öncede belirttiğimiz gibi tesisinde proses sürecine uygulanabilirliği doğrultusunda birden fazla stratejinin uygulanması alevlenmenin önlenmesi hedefinde başarı sağlama oranını arttıracaktır. Isı-enerji kaynağının kontrolünü sağlamak için ya ısı kaynağını tamamen ortadan kaldırmak ya da ısı enerjisinin ortamdaki yayılımının kontrolü sağlanması gerekmektedir. Isı kaynağı ve yakıt arasındaki etkileşimin kontrolünü sağlamak için ise ısı taşınımının kontrolü, ısı kaynağı süreçlerinin kontrolü ve yakıt taşınımının kontrolü aynı anda gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Isı taşınımının kontrolünü sağlamak için ya yerleşim olarak mahal ayrılmalı ya da ısıya dayanımlı duvarlarla kompartımanlara ayrılmalıdır. Isı kaynağının süreçleri ise iletim, yayılım ve ışınımdan oluşmaktadır. Bu sürecin kontrolünü sağlamak için ise üç etkeni de sağlamak gerekmektedir. Yakıt taşınımının kontrolü de aynı şekilde ya yerleşim olarak mahal ayrılmasıyla ya da ısıya dayanımlı duvarlarla kompartımanlara ayrılmasıyla sağlanabilmektedir.
Yangın yönetimi stratejisinde amaç, yangının gelişimi ve yayılması ile oluşabilecek tehlikeyi en aza indirmektir. Yönetimi sağlayabilmek için ise yanma sürecinin kontrolü, yangının bastırılması veya mevcut yapı ile yangının kontrolü yaklaşımlarından en az birinin gerçekleştirilmesi yeterlidir. Yanma sürecinin kontrolü, yakıt veya mahalde alınacak önlemlerle sağlanabilir. Yakıt, özelliklerinin kontrolü, miktarının sınırlandırılması veya dağıtımının kontrolü ile yangın riskinden uzaklaştırılabilir. Mahallin kontrolü ise ortamdaki fiziksel veya kimyasal bileşenlerin kontrolü üzerinde sağlanabilir.
Yangının bastırılması, yapılacak olan söndürme işlemlerini kapsamaktadır. Bu da otomatik olarak söndürme ve manuel söndürmeden oluşmaktadır. Otomatik olarak yangını kontrol altına almak için yangının otomatik olarak algılanması ile yangın yükünü ortadan kaldıracak kapasitede bir söndürme uygulamasının otomatik olarak eşzamanlı gerçekleşmesi gerekmektedir. Manuel olarak yanının kontrolü yangının algılanması, durumun ihbar sistemleriyle iletilmesi, bilgi doğrultusunda birimlerin harekete geçirilmesi ve nihayetinde yangına müdahale edilmesi üzerine kuruludur. Ağaçtan görüleceği üzere yangının baskılanması için manuel ve otomatik söndürme yaklaşımlarından birisinin yapılması yeterlidir. Fakat her iki yaklaşımda da alt dallarının bir bütün halinde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Yani yangın
2.2.2.Yangının etkisini yönetmek
48 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 48
18.09.2020 16:32
algılama sistemsiz bir otomatik söndürme, yangın güvenliğinin sağlanması amacına hizmet edemeyecektir. Ya da algılanan sistemin binadaki yangın güvenlik birimine haber verememesi manuel söndürme açısından eksiklik meydana getirecektir. Yapı ile yangın kontrolün de ise yangının hareketinin kontrolü ve yapısal stabilitenin sağlanmasın bir arada gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Yangın hareketinin kontrolü, uygun havalandırma yöntemlerinin uygulanması veya yangına dayanımlı duvarlar ile oluşturulan kompartımanlar sayesin yangının kendi mahallinde hapsedilmesi ile sağlanabilmektedir. Maruziyet yönetiminde temel amaç yangının etkisinden yapıdaki insanlar, araçlar gibi bileşenleri korumak ve bunun sağlanması üzerine süreci yönetmektir. Burada başarı sağlayabilmek için ya maruziyeti sınırlandırmak gerekmektedir ya da maruziyetten korunmanın sağlanması üzerine çalışılması gerekmektedir. Yerinde önlem alma, maruziyetin kısıtlanması ve mahallin korunmasına yönelik alınacak önlemlerden oluşmaktadır. Mahallin
korunması ise yanan ürüne karşı savunma geliştirilmesi ve yapısal stabilitenin sağlanması ile mümkün olacaktır. Maruziyetin taşınması, yani yangının etkisinden uzaklaşmak ise hareketin sağlanması, bu hareket için araçların oluşturulması ve varılacak güvenli bir hedef belirlenmesinden geçmektedir. Harekete sebep olabilmek için öncelikle ihtiyacın tespiti, bu ihtiyacın bildirimi ve gerekli talimatların oluşturulması bir arada sağlanmalıdır. Harekete sebep olunması ile birlikte hareket araçlarının sağlanması için, bu harekete uygun kapasitenin oluşturulması, rota bütünlüğünün sağlanması, kaçış yolunun korunumunun sağlanması ve bu rotaya erişimin sağlanması gerekmektedir. En nihayetinde ise hareketin varacağı bir güvenli hedefin belirlenmesi ve sağlanması gerekmektedir.
Yangının bastırılması, yapılacak olan söndürme işlemlerini kapsamaktadır. rin belirlenebilmesi gerekmektedir. Yangın güvenliği kavramları ağacı, yüksek tehlike sınıfında bulunan endüstriyel üretim tesislerinde yangın güvenliğine yönelik yapılacak çalışmalar için hem süreci kapsamlı bir şekilde ortaya koyabilmesi hem de hedeflere ulaşılması için stratejilerin belirlenebilmesi açısından önemli bir risk analizi ve yangın güvenliği yaklaşımıdır. Aynı zamanda bu yaklaşım, hem tesislerin kendi yetkin birimlerine(teknik emniyet vs.) hem de tesislere yangın güvenliği danışmanlığı yapacak profesyonellere rehberlik edecek kapsamdadır.
3. Sonuç Yüksek tehlike sınıfında bulunan endüstriyel üretim tesislerinde proses emniyetinin sağlanması için öncelikli olarak yangın güvenliğinin sağlanması gereklidir. Bunun için ise tesis koşulların ve proses sürecine uygun stratejile-
KAYNAKLAR NFPA 550, Guide to the Fire Safety Concepts Tree, NFPA, 2017 SFPE Handbook of Fire Protection Engineering, Third Edition, NFPA, 2002
Eylül 2020 Güvenlik Yönetimi n 49
guvenlik yonetim 87.indd 49
18.09.2020 16:32
FOKUS KRİTİK TESİS GÜVENLİĞİ
Kritik tesis güvenliğinde geçiş sistemlerinin rolü Turnikeler, tesis güvenliklerinde otomasyona entegre olarak giriş-çıkış kontrolünü düzenlediği gibi aynı zamanda tesisin fiziki güvenlik donanımına da katkı sağlıyor. Murat DEMİRHAN/ Yurtiçi Satış Müdürü / TANSA TURNİKE
G
ünümüzde birçok yapı da artık eletronik güvenlik sistemleri ve akıllı güvenlik otomasyonları olmazsa olmaz unsurlar arasında yer alıyor. Aslında hepimiz bu sistemlerle günlük hayatımızda dahi çokça karşılıyoruz. Vapur iskelesinde jeton atarak geçtiğimiz turnikeler, o turnikeleri izleyen kameralar dahi bu sistemin sadece ufak bir parçası. Tabi bu güvenlik ihtiyacı ve tedbirleri kullanıldığı yerin niteliği ve kullanım amacına göre de değişkenlik gösteriyor. Biraz önce vapur iskelesi üzerinden verdiğimiz kamera günlük hayattan bir örnekti. Başka bir boyuttan ele alırsak bugün ülkemizin sınır güvenliğini korumakta olan güvenlik noktalarımızda da çok daha üst seviye teknolojiye sahip kameralar kullanılıyor. İşte burada nitelik ve kullanım amacına göre ürün farklılığı ortaya çıkıyor. Tansa olarak bizim de bu sistem içerisindeki rolümüz oldukça önemli bir yer tutuyor. Turnikeler, tesis güvenliklerinde otomasyona entegre olarak giriş-çıkış kontrolünü düzenlediği gibi aynı zamanda tesisin fiziki güvenlik donanımına da katkı sağlıyor. Diğer bir deyişle hem düzenleyici hem de caydırıcı olarak sistemin içerisinde yer alıyor. Bugün iş merkezleri, toplu yaşam alanları, ulaşım hatları gibi sürekli gündelik hayatımızın içerisinde turnikelerle karşılaşı-
Murat DEMİRHAN
yoruz. Ancak diğer taraftan da yaşantımızda önemli bir yeri olan ancak tüm hayatımız boyunca görme imkânımız olmayacak birçok önem ve güvenlik derecesi yüksek tesiste de yine turnikelerimiz hizmet veriyor. Kritik Tesis olarak nitelendirebileceğimiz askeri kurumlar, emniyet birimleri, ceza ve infaz kurumları gibi birçok güvenlik tesisinde, data ve veri merkezleri, kıymetli eşya imalathaneleri, yolcu güvenliği ve kontrolü hizmetleri gibi birçok sektörel tesiste turnike kullanımını görebiliyorsunuz. Tabi turnikeler de bu kullanım alanlarına göre faklı tasarım ve donanımlara sahip olabiliyor. Örnek vermek gerekirse; son zamanlarda kullanımı yaygınlaşan ve özellikle data-veri merkezleri, kıymetli eşya imalathaneleri gibi tesislerin girişinde kullanılan man trap olarak adlandırılan turnike üzerinden
ilerleyebiliriz. Bu ürün yapısı itibariyle bir kişinin geçişine müsaade etmesi, boy ve ağırlık ölçümleri yaparak kişinin fiziksel özellikleri ile tanımlanması ve biyometrik cihazlarla kimlik tespitinin yapılmasına kadar birçok imkan sağlıyor. Tüm bunlar bir kişinin tesise girişiyle ilgili A’ dan Z’ ye tüm kontrolleri yaptığınız anlamına gelir. Ancak bu ürünü bir data merkezine değil önem ve kritiği yüksek bir güvenlik kurumuna koyduğunuzu düşünürseniz bazı özellikleri geliştirmeniz gerekir. Mesela kasasını zırhlı, camlarını kurşun geçirmez yapmanız gerekebilir. İçerisine metal algılayıcı bir dedektör ünitesi eklemeniz gerekebilir. Böylece tesisin önem ve kritiklik seviyesine ürünü adapte etmiş olursunuz. Takdir edersiniz ki tüm bunları uygulayabilmek ve kullanıcıya sunmakta tamamen mühendislik ve üretim kabiliyetlerinizle ilgilidir. Kısacası farklı kullanım alanları için farklı ürün modelleri tasarlıyor ve bu modeller üzerinde fonksiyonel geliştirmeler yapabiliyoruz. Bunların tamamını da fabrikamız çatısı altında faaliyet gösteren Ar-Ge Tasarım Merkezimiz ve Ür-Ge Mühendislik Ofisimiz bünyesinde oluşturuyoruz. Tansa Turnike olarak bugün ülkemizin kritik öneme sahip birçok kamu binasında, birçok güvenlik tesisinde ve önem teşkil eden sektörel tesislerde ürünlerimizle yer alıyoruz. Bundan sonraki süreçte de sektörün lider firması olarak ürün ve çözümlerimizle bu projelerde yer almaya devam edeceğiz.
50 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 50
18.09.2020 16:32
Eylül 2020 Güvenlik Yönetimi n 51
guvenlik yonetim 87.indd 51
18.09.2020 16:32
ÖZEL DOSYA ARAÇ TAKİP SİSTEMLERİ
Okul güvenliği okul yolunda başlar Okul servislerinin tüm ulaşım güzergahı boyunca izlenebilir olması, anlık olarak erişim ve istenilen zamanda raporlamaları hem firmalar, hem okul yönetimi hem de veliler için şeffaf bilgi akışı ile güven verici niteliktedir. G4S TÜRKİYE
C
ovid-19 salgını nedeniyle dünya genelindeki ülkelerde okullar kapalı olduğu için halen 1 milyarı aşkın sayıda çocuk okula gidemiyor. Bununla birlikte 70’i aşkın ülke, okulların yeniden açılmasına yönelik planlarını duyurdu ve son dönemde, Haziran ayı itibariyle yüz milyonlarca çocuk okullarına dönmeye başlamıştır. Gerek eğitim çalışanları gerek öğrenci velileri için okullarda alınacak tedbirler de önemini arttırmıştır. Kampüs ve bina içi güvenlik önlemleri yanında sağlıkla okula dönüş için pandemi ve hijyen tedbirleri de tüm eğitim sektörünün önceliklerinden olmuştur. Bir eğitim kurumunun ihtiyaç duyduğu güvenlik ve sağlık tedbirleri 4 ana başlıkta toplanabilir. Kampüs güvenliği Kampüs sınır güvenliği Öğrenci/ ziyaretçi yönetimi Araç giriş/ çıkış kontrolleri Kampüs içi alan güvenliği Bina iç güvenliği Bina giriş kontrolleri Sınıf, kütüphane, yurt, yemekhane güvenlikleri Pandemi ve hijyen tedbirleri
Vücut ısı ölçüm ve takibi Yoğunluk, sosyal mesafe Temassız kapılar Eğitim verimliliği Devamsızlık Takibi Güvenli içerik paylaşımı Kişi vücut ısı takibi Öğrenci başarı analizleri
Bu önlemler içerisinde ilk adım okul servis güvenlikleridir. Okul servislerinin tüm ulaşım güzergahı boyunca izlenebilir olması, anlık olarak erişim ve istenilen zamanda raporlamaları hem firmalar, hem okul yönetimi hem
de veliler için şeffaf bilgi akışı ile güven verici niteliktedir. Basit ifadeyle araç takip sistemi olarak adlandırılmakla birlikte sunduğumuz yazılımlarla tek bir merkezi platformdan izlenerek akıllı analiz ve raporlamalar yapılabilmektedir. Bu yazılım; GPS ile lokasyon takibi Sürücü davranış analizi Video gözetim Alarm yönetimi Kullanım raporlama imkanı sunmaktadır. Anlık olarak servis aracının takibi,
52 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 52
18.09.2020 16:32
Saniyeler içinde araçla canlı bağlantıya geçilerek durum bilgisi alınmakta ve ilgili acil birimler (ambulans, polis, itfaiye) derhal bilgilendirilerek olay yerine yönlendirilmektedir.
güzargah üzerinde yaşanabilecek aksilikler, kaza, yoğun trafik bilgilerine ulaşarak herhangi gecikme durumunun sebebi hakkında bilgi vermektedir. Araç içi kamera ve sensörler ile sürücü izlenebilmekte, trafik kurallarına uyum ya da ihlali tespit edilebilmektedir. Yine araç içi izleme ile öğrencilerin durumu, serviste olup olmadığı kontrol edilebilmektedir. G4S Risk Operasyon Merkezi tarafından 7/24 İzleme yapılabilmekte ve oluşabilecek kaza, arıza, sürücü davranışlarında hata ve benzeri olumsuz hallerde anında araca bağlanabilmekte ve ihtiyaç halinde ilgili birimler yönlendirilebilmektedir. Risk operasyon merkezinin izleme yaparak araçla iletişim haline geçebilmesi güvenli araç çözümümüzü standart araç takip sistemlerinden ayıran en önemli özelliklerdendir. Avrupa’da her yıl 35.000 kişi trafik kazası nedeniyle hayatını kaybetmekte, kazaların ise %95’i sürücü hatası nedeniyle gerçekleşmektedir. İstatistiklere göre acil numaraları arama ortalama süresi 8 dakika ve acil numaralara gelen
sahte aramaların oranı % 90’dır. G4S SafeCar güvenli araç çözümü sahip olduğu G Sensör ile hassas ve doğru alarm üretmekte, oluşan sinyal tam lokasyon bilgisini de ekleyerek Risk Operasyon Merkezi’ne (ROM) iletilmektedir. Saniyeler içinde araçla canlı bağlantıya geçilerek durum bilgisi alınmakta ve ilgili acil birimler (ambulans, polis, itfaiye) derhal bilgilendirilerek olay yerine yönlendirilmektedir. Cihaz üzerinde bulunan buton sayesinde kaza harici lastik patlaması, motor arızası, akaryakıt bitmesi vb. durumlarda da sürücü, buton yardımıyla Risk Operasyon Merkezi’ne her an bağlanabilmektedir. Kaza anında G sensör ile
oluşan alarmın Risk Operasyon Merkezi’ne düşmesi ve otomatik olarak araca sesli bağlantı yapılabilmesi, daha önce başarılı bir şekilde yönetilmiş gerçek vakamızda kazazedelerin şoka girerek bilinç kaybı yaşamasının da önüne geçmiştir. Çözümümüz ile ambulansın olay yerine ulaşma süresini %50 kısaltmak, ölüm/ yaralanma ve maddi hasarları azaltmak öncelikli hedeflerimiz olmakla birlikte yazılımın sunduğu avantajlardan biri de takip ve raporlama kabiliyeti ile kaza yapma riski yüksek sürücüleri önceden tespit ederek bireysel kullanımların yanında firmaların filo yönetimlerini de daha etkin hale getirmektir.
Eylül 2020 Güvenlik Yönetimi n 53
guvenlik yonetim 87.indd 53
18.09.2020 16:32
ÖZEL DOSYA ARAÇ TAKİP SİSTEMLERİ
Araç takip sistemleri çözümleri Araç takip sistemi en temel tanımı ile araçların GPS uyduları sayesinde 7 gün 24 saat internete bağlı bir bilgisayar, akıllı telefon, tablet vs. üzerinden takip ve kontrol edilmesini sağlayan sistemlerdir. ARVENTO
G
PS Nedir?
GPS (Global Positioning System; Küresel Konumlama Sistemi), Dünya üzerinde herhangi engelsiz bir görüş hattında bulunan GPS alıcısının konumunun belirlenmesi amacıyla, dört veya daha fazla uydusu ile her türlü hava koşulunda, yer ve zaman bilgileri sağlayan uydu navigasyon sistemidir. İlk olarak askeri amaçlar için kullanılan GPS sistemi, 1983 yılında rotasından sapan ve 269 kişi taşıyan bir yolcu uçağının hedef alınarak düşürülmesi sonrası sivil kullanıma da açılmıştır. GPS sistemleri günümüzde uçaklarda, cep telefonlarında, araç takip sistemlerinde, navigasyon sistemlerinde, harita yapımında ve daha birçok alanda kullanılmaktadır. Birden fazla küresel konumlandırma sistemi mevcuttur. Farklı ülkelerin geliştirmiş olduğu sistemler aşağıdaki şekilde isimlendirilmiştir: GPS (ABD tarafından geliştirilmiştir. 1978 yılında ilk uydunun fırlatılmasıyla başlayan proje 1994 yılında tamamlanabilmiştir ve uydu sayısı 24’e ulaşmıştır.) GLONASS (Rusya tarafından geliştirilmiştir. 1979 yılında ilk uydunun fırlatılmasıyla başlayan proje 2011 yılında tamamlanabilmiştir ve uydu sayısı 24’e ulaşmıştır.) GALILEO (Avrupa Uzay Ajansı ESA
tarafından 1999 yılında geliştirilmeye başlanan proje toplam 30 uyduya sahip olacaktır ve 2019 itibariyle sivil kullanıma açılacaktır.) COMPASS-BEIDOU-2 (Çin tarafından geliştirilmiştir. 2000 yılında faaliyete geçen ve 3 uyduya sahip COMPASS-BEIDOU-1 sistemi temel alınarak geliştirilmektedir. 2020 yılında faaliyete geçecek olan sistem 35 uyduya sahip olacaktır. IRNSS (Hindistan hükümeti tarafından onaylanan proje 2006 yılında başlamıştır. Sistem lokal konumlandırma sistemi olarak tasarlanmış olup toplam 9 uydu ile 2016 yılında kullanıma açılmıştır.)
GPRS (General Packet Radio Service) nedir? GPRS cep telefonunuz üzerinden internete bağlanabilmenize olanak sağlayan bir teknolojidir. GPRS bağlantı teknolojisi (packet base services) geleneksel bağlantı türlerine göre (circuit-switched services) daha hızlı ve daha ekonomik veri transferi imkanı sağlamaktadır. GPRS teknolojisinde geleneksel bağlantı teknolojilerinden farklı olarak internete bağlı kaldığınız süreye göre değil, transfer ettiğiniz veri miktarına göre ücretlendirilirsiniz. Bu teknolojiyle cep telefonları arasında veri transferi yapılmasına olanak sağlanmış ve günümüzde akıllı telefonların temeli atılmıştır. GPRS teknolojisi sayesinde veri
54 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 54
18.09.2020 16:32
transferi hızlandığı ve maliyetler düştüğü için, araç takip sistemleri ve diğer bütün mobil uygulama ve sistemler, daha hızlı ve ekonomik şekilde gerçekleştirilmektedir. Zaman içinde gelişen teknoloji ile farklı veri aktarım hızları yakalanabilmiştir. GPRS, E, 2G, 3G, 4G ve 5G terimleri sinyal gücünün sınıflandırılabilmesi için kullanılan kısaltmalardır ve veri aktarım değerleri yandaki gibidir.
benzeri telemetri bilgilerini, GSM/ GPRS şebekesi üzerinden kontrol ve iletişim merkezine aktarırlar. Gelen bu bilgiler özel yazılımlar sayesinde derlenir ve sunucular üzerindeki veri bankasına kaydedilir. Kullanıcı tarafında ise özel yazılımlar sayesinde araçlar, internete bağlı bir bilgisayar ve akıllı telefon/tablet ile anlık veya geçmişe dönük olarak izlenebilir, araçlardan gelen bilgiler görülebilir, araçların alarm ve program durumları değiştirilebilir. Bu yapı araç takip sistemlerinin temel çalışma mantığını oluşturur.
Arvento takograf çözümleri
Araç takip sistemi nedir? Araç takip sistemi en temel tanımı ile araçların GPS uyduları sayesinde 7 gün 24 saat internete bağlı bir bilgisayar, akıllı telefon, tablet vs. üzerinden takip ve kontrol edilmesini sağlayan sistemlerdir. Araç takip sistemleri ile araçların hızları, izlemiş oldukları rotalar, duraklama yaptıkları yerler, rölanti süreleri gibi çok sayıda bilgi, haritalar üzerinden anlık ve geçmişe dönük olarak izlenebilir, anlık ve geçmişe dönük raporlar ile, kayıt ve kontrol altına alınabilir.
Arvento’nun 1 milyondan fazla araçtan gelen tecrübesiyle geliştirdiği, ihtiyaca göre özelleştirilen Arvento Takograf Çözümleri, sürücü kartı ve araç takograf dosyalarında yer alan bilgilerin yasal gerekliliklere göre en doğru ve hızlı şekilde indirilmesini sağlar. Uygulama sayesinde takograf bilgileri zaman ve mekan kısıtlaması olmadan yasalara uygun bir şekilde takip ve kontrol edilmesinin yanı sıra sahadaki operasyonun etkin ve güvenli bir şekilde yönetilmesini sağlar.
Araç takip sistemi nasıl çalışır? Araç takip sistemleri temel olarak GPS, GSM/GPRS, sayısal haritalar ve özel yazılımlardan oluşan bir sistem içerisinde çalışmaktadır. Araçlara takılan mobil veri cihazları, GPS uydularından aldıkları iki bilgiyi (Uydu sinyalinin gönderildiği gerçek zaman ve uydunun sinyal gönderildiği anda yörüngedeki konumu) ve bağlı sensörlerden gelen sıcaklık ve
Gelen bilgiler özel yazılımlar sayesinde derlenir ve sunucular üzerindeki veri bankasına kaydedilir. Kullanıcılar web yazılımı veya mobil uygulama üzerinden yakıt depolarını 7 gün 24 saat takip ve kontrol edebilmektedirler. Sistem sayesinde yakıt deposunda kullanıcının bilgisi dışında meydana gelebilecek herhangi bir olay anında kullanıcıya bildirilmektedir. Sistem sunmuş olduğu çözümler ile araçtan yakıt çalınmasını önlemesinin yanı sıra yakıt tüketimini ve sürücü davranışlarının raporlar ile takip ve analiz edilmesini sağlar.
Güvenli ve ekonomik sürüş sistemi Güvenli ve Ekonomik Sürüş Sistemi şirketlerin sahadaki ekiplerinin trafikteki davranışlarının takibi ve analizi amacıyla Arvento tarafından özel olarak geliştirilmiş bir sistemdir. Sistem sayesinde sürücülerin trafik güvenliğinin arttırılması, kötü araç kullanımı kaynaklı araç giderlerinin düşürülmesi, sürücü ve şirket bazında daha güvenli ve ekonomik sürüş alışkanlıklarının kazandırılması hedeflenmektedir.
Soğuk zincir takip sistemi
Yakıt güvenlik ve takip sistemi Arvento Yakıt Güvenlik ve Takip Sistemi yakıt deposunun 360 derece koruma altına alınmasını sağlayan özel bir sistemdir.
Sıcaklık denetiminin ve yönetiminin hayati önem taşıdığı bütün sektörler için, Arvento tarafından özel olarak geliştirilmiştir. Sistem sayesinde şirketler frigofirik araçlarının, soğuk hava depolarının ve üretim tesislerinin sıcaklık değerlerini, internet üzerinden anında kontrol edebilmektedirler.
Eylül 2020 Güvenlik Yönetimi n 55
guvenlik yonetim 87.indd 55
18.09.2020 16:32
ÖZEL DOSYA ARAÇ TAKİP SİSTEMLERİ
Sistem, şirketlerin bütün operasyonlarını tek bir merkezden yönetebilmelerini sağlamaktadır.
makta, durakta bekleme ve gecikme süreleri on-line olarak raporlanarak sistem denetim altına alınmaktadır.
Filo periyodik bakım ve servis takip sistemi
Servis araçları takip ve kontrol sistemi Arvento tarafından servis hizmeti veren firmalar, servis hizmeti alan kurumlar / okullar ve velilerin kullanımı için özel olarak geliştirilmiş bir sistemdir. Sistem sayesinde kullanıcılar, internete bağlandıkları her yerden servis araçlarının hizmet saatleri içerisindeki bütün hareketlerini anlık ve geçmişe dönük olarak takip ve kontrol edilebilmektedir. Servis aracının izlediği yollar, hareket saatleri, servise binecek kişilerin saat kaçta, hangi noktadan alınacakları, bu kişilerin işe-okula eve varış saatleri, servis aracının duraklama yaptığı yerler, duraklama süreleri gibi bilgiler anında görülebilmektedir.
Halk otobüsleri ve şehir içi toplu taşıma araçları yönetim sistemi Sistem sayesinde toplu taşıma araçlarının duraklara giriş ve çıkış zamanları otomatik olarak takip edilmekte, tanımlanmış programlarına uyup uymadıkları gün sonunda raporlanmaktadır. Geliştirilen özel yazılım sayesinde güzergah, güzergah üzerindeki tüm duraklar ve bu duraklara giriş çıkış zamanları tanımlan-
Filo periyodik bakım ve servis takip sistemi, kiralık araç filosu bulunan şirketlerin sahadaki araçlarını takip ve kontrol etmelerini sağlamaktadır. Sistem sayesinde araçların periyodik bakım ve servis işlemleri kontrol ve kayıt altına alınmaktadır, ihmalden ya da unutkanlıktan kaynaklanan gereksiz masraflar ortadan kaldırılmaktadır. Sistem sayesinde firmalar filolarını etkin ve eksiksiz bir şekilde yönetmektedirler.
Transit geçiş kontrol sistemi Sistem sayesinde uluslararası lojistik hizmetleri, uzun yol taşımacılığı, gümrük noktalarının yönetimi ve kontrolü gibi, uzun süreli operasyon yönetimi gerektiren çalışma alanlarında takip edilen operasyonun tamamı online olarak yönetilebilmektedir. Sistemde; araçların izleyecekleri rotalar, duraklama yapacakları yerler, kontrol noktasına giriş ve çıkış tarihleri tanımlanabilmektedir. Herhangi bir aracın, sisteme tanımlanan rotanın dışına çıkması ya da gözden kaybolması halinde, komuta kontrol merkezine anında otomatik olarak uyarı mesajı gönderilmektedir.
kip ve mobil veri iletişim sistemi tam bir entegrasyon içinde çalışmaktadır. Sistem sayesinde acil durum çağrısının ulaştığı andan itibaren, operasyon sonuçlanıncaya kadar geçen süreç eksiksiz olarak yönetilebilmektedir.
Yangın yönetim sistemi Sistem; yangınların önlenmesi, çıkan yangınlara erken müdahale edilmesi, yangınlar ile etkin ve verimli mücadele edilmesi konularında ileri teknoloji ürünü bir çözüm sunmaktadır. Sistem sayesinde bir bölgede çıkan yangına, anında en yakın araçların yönlendirilerek operasyonun uydudan takip edilmesi sağlanmaktadır. Yangın süreci, başından sonuna kadar on-line olarak internet üzerinden yönetilebilmektedir.
Mobil atık takip sistemi İnsan ve çevre sağlığı için tehdit oluşturan tehlikeli atıkların taşınması, kontrolü ve denetimi hayati önem taşımaktadır. Bu bağlamda Arvento tarafından kamu hizmetleri için özel olarak geliştirilen mobil atık takip sistemi ile tehlikeli atıkların Çevre ve Şehircilik Bakanlığı denetimi altında taşınması ve depolanması, kayıt ve kontrol altına alınarak sağlıklı bir veri tabanı ve envanter elde edilmesi sağlanmaktadır.
Acil durum operasyon yönetim sistemi Ambulans, polis, itfaiye gibi acil durumlara müdahale eden ekipler ve bu ekiplerin yönetildiği Komuta Kontrol Merkezleri için geliştirilen özel sistemlerde; çağrı merkezi, ses kayıt sistemi, operasyon yönetim yazılımı, sayısal harita uygulamaları, araç ta-
56 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 56
18.09.2020 16:32
Eylül 2020 Güvenlik Yönetimi n 57
guvenlik yonetim 87.indd 57
18.09.2020 16:32
SEKTÖRDEN
Loomis atırımı “Loomis en büyük yatırımı dijital çözümlere yapmaktadır.”
"Gerek müşterilerimize açık portallarımız, gerekse şirket içi kullandığımız yazılımlar ile Loomis bir 21. Yüzyıl şirketi olarak dijital dünyanın bir parçasıdır." Diyen Loomis Türkiye İş Geliştirme ve Satış Direktörü M. Demir BÜKÜLMEZ ile pandemi sürecinde para ve kıymetli eşya taşımacılığının önemini konuştuk.
Loomis markasından kısaca söz eder misiniz?
Loomis, 1854’ten bu yana nakit ve değerli eşya taşımacılığı yapan bir dünya markası. 2011 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren Loomis tüm dünyada ve elbette ülkemizde maksimum müşteri memnuniyeti ve maksimum güvenlikli taşıma ve saklama yapan bir CIT şirketidir. Faaliyet gösterdiği tüm ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de CIT
pazarındaki en büyük iki şirketten biri Loomis’tir. Loomis’in ana iş kolları arasında nakit taşıma ve nakit yönetimi bulunuyor. Bu kapsamda bankaların şube ve ATM noktalarının nakit trafiğini yönetmek, kasalamak ve ulaştırmak hizmetlerini üstleniyor. Banka şubesi gibi çalışan Loomis nakit toplama merkezleri aracılığıyla sayılan ve paketlenen nakdin ihtiyaç duyulan noktaya ulaştırılması ve ihtiyaç fazlasının
geri alınarak tekrar kasalara alınması işlemi de Loomis tarafından gerçekleştiriliyor. Hizmetlerin diğer önemli bir bölümü ise altın, kuyum, döviz, çek ve diğer kıymetli evrak taşımacılığını kapsıyor. Loomis Türkiye, altın ve değerli mücevher taşımasında da Türkiye’de lider konumda. Rafineriden çıkan külçe altının imalatçıya, imalattan çıkan takı ve mücevherin toptancıya, oradan da ihracat noktasına veya perakende mağazalara ulaştırılmasıyla ilgili tüm süreçlerde yer alıyor.
Loomis markasının Türkiye’deki yerini sağlamlaştıran proje ve yatırımlar nelerdir? Loomis, ülkemizde 39 nakit merkezi , 360 zırhlı aracı ve 1.000 personeli ile tüm yurt sathında hizmet vermektedir. Şube ve araç ağı ile ayda 360.000 servis veren Loomis böylece Türkiye’nin en fazla servis sayısına sahip, en uzak noktaya bile ulaşabilen CIT şirketidir. Sektördeki en yüksek
58 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 58
18.09.2020 16:32
M. Demir BÜKÜLMEZ
2021 Loomis için yeni bir atılım yılı olacaktır.
ödenmiş sermayeye sahip bir CIT şirketi olarak Loomis yatırımlarına ara vermemektedir. Yeni şubeler, araçlar rutin yatırım kalemlerimiz arasındadır. Ancak Loomis en büyük yatırımı dijital çözümlere yapmaktadır. Gerek müşterilerimize açık portallarımız, gerekse şirket içi kullandığımız yazılımlar ile Loomis bir 21. Yüzyıl şirketi olarak dijital dünyanın bir parçasıdır. Loomis’in ülkemizdeki yerini sağlamlaştıran en önemli özelliği kendisini devamlı geliştirmesi ve bu gelişmeler ile müşterilerinin iş yapış şekillerine pozitif katkıda bulunmasıdır.
Covid 19 sonrası para ve kıymetli eşya taşımacılığı nasıl şekillendi? Siz sürece ne gibi katkılar sundunuz? Sektör olarak olağanüstü durumlara hazırlıklı olmak zorundayız. Loomis olarak gerek Türkiye’de gerekse globalde zamanında aldığımız aksiyonlarla bu süreci oldukça iyi yönettiğimizi söyle-
yebilirim. Covid-19 süreci boyunca önceliğimiz çalışanlarımızın sağlığı oldu. Sonrasında kesintiye uğratmadan müşterilerimize hizmet vermeye devam ettik. Gelişen şartlara göre özel çözümler üreterek, hızlı aksiyonlar aldık. Örneğin; Ülkemizde havayolları iç uçuşları kapatıldığında, yurt içi taşıma işimizi karayolu üzerinden yaparak, müşterilerimize hızlı ve uygun maliyetli çözüm sunduk. Bu başarının ardında ciddi bir ekip çalışması var.
Güvenlik sektörü odağında Türkiye ve dünyadaki faaliyetlerinizi değerlendirir misiniz? Türkiye’de sektörün liderleri arasındayız. Uluslararası tecrübe, teknoloji kullanımı, müşteri odaklı hizmetlerimiz sayesinde Türkiye, globalde de en hızlı büyüyen pazarlar arasında yer alıyor. Türkiye’de sektörün ilk iki firmasından biriyiz. Uluslararası tecrübe, teknoloji kullanımı, müşteri odaklı hizmetlerimiz sayesinde Türkiye, globalde de en hızlı büyüyen pazarlar arasında yer alıyor. Her yıl düzenli bir şekilde şube sayısını, işlem sayısını, kadrosunu, hizmet verdiği müşteri sayısını, işlem hacmini ciddi oranlarda arttıran Loomis Türkiye; ülkemizde yüksek güvenli değerli emtia taşımacılığı dendiğinde ilk akla gelen şirketler arasında. Bu başarıda uluslararası tecrübe, teknoloji kullanımı ve müşteri odaklı hizmetlerimizin payı büyük. Şu an için Türkiye’nin yüzde 100’üne ulaşan bir yapıdayız, hedefimiz yeni projelerle büyümeye devam etmek. Dünyada ise toplam 24 ülkede faaliyet gös-
teren Loomis, dünyanın en büyük dört CIT şirketinden biri olarak yerini korumaktadır. 2021 Loomis için yeni bir atılım yılı olacaktır. Yerimizi sağlamlaştırmak ve daha da ileriye taşımak için tüm gayreti gösteriyoruz. Mutlak müşteri memnuniyeti prensibimiz çerçevesinde Loomis Türkiye CIT pazarının en önemli oyuncusu olarak faaliyetlerine devam edecektir. Dünyada ise toplam 24 ülkede faaliyet gösteren Loomis, dünyanın en büyük dört CIT şirketinden biri olarak yerini korumaktadır. 2021 Loomis için yeni bir atılım yılı olacaktır.
2020 zorlu bir yıldı, 2021 için ön görülerinizi paylaşır mısınız? Covid-19’un sosyo-ekonomik etkileri 2021’de de etkisini devam ettirecek gibi görünüyor. Ancak Türkiye ekonomisinde son dönemde hissettiğimiz iyileşmenin süreceğini ve olağanüstü bir durum olmazsa hızlı bir gelişme sürecine gireceğimizi düşünüyoruz.2021 tüm sektörler için bir toparlanma ve büyüme yılı olacaktır. Loomis olarak da Türkiye ekonomisine başta bir CIT şirketi olarak maksimum katkıyı sağlamaya devam edeceğiz.
Eylül 2020 Güvenlik Yönetimi n 59
guvenlik yonetim 87.indd 59
18.09.2020 16:32
SEKTÖRDEN
kiye’nin üvenlik “Türkiye’nin pazar payı güvenlik sektöründe gittikçe artıyor.”
"Güvenlik konusunda dünya pazarını değerlendirecek olursak özellikle pandemi dönemi ile daha da ön plana çıkan termal kameralardan bahsedebiliriz. Artık sadece kayıp, çalıntı gibi olaylar için değil, sağlık taraması yapma, vücut ısısı ölçme amacıyla da güvenlik kameraları tercih edilmektedir."diyen GTM Teknoloji Genel Müdürü Metin SARAÇ ile pandemi sürecinde güvenlik teknolojilerinin evrimini konuştuk.
GTM Teknoloji hakkında bilgi verir misiniz?
GTM Teknoloji 2009 yılında güvenlik ve bilişim sektöründe faaliyet gösterme amacı ile kuruldu. Kuruluş yılımızdan itibaren geçen zaman içerisinde birçok farklı başarılara ve ödüllere adımızı yazdırmayı başardık. Bunlardan bahsetmek gerekirse; 2009 yılında bilişim sektörü altında ‘Supermicro‘ markasının Türkiye’de distribütörlüğünü aldık. 2013 yılı içerisinde Supermicro Global’de en hızlı çıkış yapan firma unvanına sahip olduk. 2014 yılında sıvı soğutmalı performans bilgisayar markası CONN Computer’ı kurduk. 2016’da Almanya’nın Frankfurt şehrinde Avrupa ofisimizi ‘ GTM Europe ‘ adı altında kurduk. Bu zaman sonrasında ise bulut tabanlı sunucu kiralama hizmeti sağlayan ‘ GTM Host ‘ 2018 yılı içerisinde tarafımızca kuruldu, bu yıl içerisinde QSAN firmasının
Türkiye distribütörlüğü de GTM Teknoloji olarak aldık. Son olarak 2019 yılı başında ise Alman akıllı güvenlik sistemleri üreticisi MOBOTIX markasının ve bilişim sektöründe önde gelen markalardan biri olan Amerikan Broadcom firmasının distribütörlüklerini de aldık. 2015-2016-2017 yıllarında işlemci üreticisi Intel tarafından ‘ Technology Provider Platinum ‘ ödülünü almaya hak kazandık. 2019 yılında ise ‘ Supermicro ‘ şirketi tarafından ‘ 10.yıl partnerliği ‘ teşekkür ve ödülünü aldık. Kuruluş tarihimizden bugüne dek bilişim ve güvenlik sektörüne yön veren ana firmalardan biri olarak çalışmalarımıza hız kesmeden devam etmekteyiz.
CCTV çözümlerinin pazar payındaki Türkiye pazar payı nedir? Sizin yıllık hedefleriniz nelerdir? CCTV ya da teknik olmayan adıyla ‘güvenlik sektörü‘ Dünya’da hız-
lıca gelişiyor ve ilerliyor. Türkiye pazarında ise sektördeki dalgalanmalar ve değişim dikkat çekici boyutta. 2019 yılı başından itibaren Alman MOBOTIX markası ile
60 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 60
18.09.2020 16:32
tarafımızca her daim ön planda tutulmaktadır.
Güvenlik sektörü odağında Türkiye ve Dünya pazarını değerlendirir misiniz? Metin SARAÇ
n k
Bulut tabanlı servis olarak kurumsal I.T’de ihtiyaç duyulan tüm ürün ailesine sahibiz.
Türkiye sektöründe GTM Teknoloji olarak hem sektöre yön vermeye hem de müşterilerimize uygun güvenlik çözümleri üretmeye çalışmaktayız. Türkiye’nin pazar payı güvenlik sektöründe gittikçe artıyor. Bu duruma örnek vermek gerekirse, geçtiğimiz dönemdeki pandemi süreci hem ileri derece termal güvenlik ihtiyacına hem de Türkiye’nin güvenlikteki pazar payı artışına birer kanıt niteliğindedir. Hedefimiz Türkiye’deki potansiyel 81 ile de bu süreçte güvenlik çözümleri sağlayabilmektir. Projelendirme, satış ve teknik destek anlamında çalışanlarımızla gelişen Türkiye pazarı içerisinde çalışmalarımıza tüm hızımızla devam etmekteyiz. Artan Türkiye güvenlik satış pazarında teknik destek ve satış sonrası ihtiyaçlarda doğru orantılı olarak arttı. MOBOTIX Türkiye distribütörlüğü görevinde GTM Teknoloji olarak müşteri memnuniyeti konusu
Hep bahsettiğimiz gibi güvenlik sektörü son derece değişim ve gelişime açık bir sektör. GTM Teknolojinin ilk kurulduğu günden bu yana vizyon ve misyonumuzu destekleyen iki ana sektörden biri her daim güvenlik olmuştur. MOBOTIX ürünlerimiz ile Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleştirdiğimiz projeler ile hem sosyal hayattaki tüm güvenlik açıklarını kapatma, hem de daha yaşanabilir, güvenli, huzurlu bir ortam oluşturma maksadı içerisindeyiz. Güvenliğin Türkiye pazarında değerlendirirken aslında üzerinde durmamız gereken nokta da tam olarak budur. Maalesef bazı zamanlar ülkemizde yaşanan hırsızlık, kayıp ya bazı güvenlik açığı ile ilgili durumların bir daha yaşanmamasını sağlamak. GTM Teknoloji ailesi olarak, kişi ile konuşabilen, cevap verebilen, alarm oluşturabilen ve son derece gelişmiş bir yapay zekaya sahip olan MOBOTIX kameralarını hem destekliyor, hemde kullanıyoruz. Bu sebeple iki yıla yakın bir süredir akıllı güvenlik sistemleri üreticisi MOBOTIX’in Türkiye distribütörlüğü görevini tek başımıza üstlenmekteyiz. Güvenlik konusunda dünya paza-
rını değerlendirecek olursak özellikle pandemi dönemi ile daha da ön plana çıkan termal kameralardan bahsedebiliriz. Artık sadece kayıp, çalıntı gibi olaylar için değil, sağlık taraması yapma, vücut ısısı ölçme amacıyla da güvenlik kameraları tercih edilmektedir. Şu süreçte doğan bu zaruri ihtiyaç, güvenliğin hem dünya pazarında hemde Türkiye pazarında paralel olarak ilerlemesine ve büyümesine sebep olmuştur. Çeşitli kamusal alanlarda, insan çoğunluğunun olabileceği meydan bölgelerde, havalimanlarında, park ve bahçelerde ve cafe-restorant gibi yerlerde vücut ısısı ölçme amacıyla termal kameralar kullanılmakta, dolayısıyla daha sağlıklı bir ortam kurma hedeflenmektedir. Sonuç olarak, güvenliğin yanında sağlık tarafında da covid-19 virüsünden korunma kapsamında GTM Teknoloji olarak son teknoloji güvenlik ürünleri ile her daim müşterilerimizin hizmetindeyiz.
2020 senesini Covid19 büyük ölçüde etkiledi, 2021 için öngörülerinizi bizimle paylaşır mısınız? Sizin de belirttiğiniz gibi, 2020 yılı Covid-19 virüsünden bir hayli etkilendi, pandemi süreci hayatın tüm noktalarında bütün dünyayı da ayrıca etkisi altında aldı. 2021 yılı için öncelikle ülkemiz, sonra da tüm dünya adına öncelikle
Eylül 2020 Güvenlik Yönetimi n 61
guvenlik yonetim 87.indd 61
18.09.2020 16:32
SEKTÖRDEN
sağlıklı, huzurlu, daha da yaşanabilecek bir dünya diliyorum. Sosyal anlamda öngörülerimin başında elbette sağlık gelmekte. Bununla birlikte ilerleyen projelerde ağırlıklı olarak bilişim ve güvenlik sektörleri olarak 2021 yılının çok daha rekabetçi ve hareketli geçeceğini tahmin ediyorum. Kendi içinde bulunduğumuz güvenlik sektörünün 2021 yılı başı itibariyle tüm şirketler tarafından hem sağlık, hem sosyal dengeyi koruma, hemde güvenliği sağlama amaçlarıyla birleşip yeni çözüm ya da çözümler arayışına gireceklerinden hiç şüphem yok. Bu durum ise doğrudan güvenlik başlığı altında daha da rekabetçi bir pazarı oluşturacak. GTM Teknoloji ailesi olarak özellikle son 2 yılda MOBOTIX ürünleriyle birlikte hızlı bicimde ilerleyen teknolojiyi güvenlik sektörüne entegre etmeye elimizden geldiğince çalıştık, çalışmaya da 2020 sonu ve 2021’de de devam edeceğiz. Teknik proje, satış ve satış sonrası destek konularını harfiyen uygulamak birincil hedefimizdir. Şirketimiz bünyesinde güvenlik konusunun her geçen an daha da önem kazandığını vurgulamak isterim. Güvenlik ve bilişim ile ilgili çalışmalarımıza her daim hız kesmeden devam edeceğimiz ve rekabetçi sektör içerisinde covid-19 virüsünü ülkece ve tüm dünya olarak yeneceğimizden hiç şüphem yok.
Bulut tabanlı çözümlerinizden ve yeni trendlerden söz eder misiniz? Bulut tabanlı servis olarak kurumsal I.T’de ihtiyaç duyulan tüm ürün ailesine sahibiz. Yüksek kapasiteli kamera kayıtları için sağlayabildiğimiz depolama mimarileri şirket bünyemizde
mevcut ve veri merkezi üzerinden cloud tabanlı bir kayıt hizmeti sağlamaktayız. Özellikle analiz tabanlı GPU destekli hesaplama sunucularımızla, başta havalimanları olmak üzere akıllı şehirler için geliştirilmiş olan sistem mimarilerimiz bulunmaktadır. Siber saldırılar konusu ise dolaylı yoldan bu konu ile ilgili olup, güvenlik ve bilişim sektöründeki çözülmesi gereken en büyük sorunlardan bir tanesidir. GTM Teknoloji çözümleri ve MOBOTIX ürünleri siber saldırılara karsı korumalı sistemler sunmaktadır. Bir diğer yandan ise MOBOTIX ürün ailesi direkt olarak siber saldırılara karşı kapalı devre bir sistem olarak dikkat çekmektedir. Dolayısıyla yüksek seviyeli güvenlik çözümleri üretebildiğimizi gururla söyleyebiliriz. Müşterilerimizin lokasyonlarında ya da bulut ortamlarında yüzlerce TB’lardan PB (petabyte )seviyesine dek depolama çözümleri sunuyoruz. Satış öncesi teknik hizmetler ve
Güvenlik ve bilişim ile ilgili çalışmalarımıza her daim hız kesmeden devam edeceğimiz ve rekabetçi sektör içerisinde covid-19 virüsünü ülkece ve tüm dünya olarak yeneceğimizden hiç şüphem yok. projelendirmeile birlikte doğru ürün seçiminden başlayarak, satış sonrası kurulumlarla müşterimizin kesintisiz çalışmasına GTM ailesi olarak katkı sağlıyoruz. GTM’nin en büyük gücü Türkiye’de distribütör olduğu markalarla benzersiz veözelleştirilebilir çözümler üretmesidir. Bulut tabanlı çözümler konusu ise bu çözümlerden sadece bir tanesidir…
62 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 62
18.09.2020 16:32
Eylül 2020 Güvenlik Yönetimi n 63
guvenlik yonetim 87.indd 63
18.09.2020 16:32
ELEKTRONİK GÜVENLİK
Kafetaryada sıfır temas: Ye, iç, personel kartını okut ve geç Tüm sosyal mesafe, maske ve hijyen ürünleri kullanımı artışına rağmen özellikle iş yerlerinin kantin ve kafeteryalarında hijyen ve temas konusunda ödeme esnasında yüksek risk söz konusuydu. SENSORMATIC GÜVENLİK HİZMETLERİ TİC. A.Ş.
N
ormalleşme sürecinde ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar yeni teknoloji çözümlerinin geliştirilmesine ilham veriyor. İşe dönüşün hızlanmasıyla iş yerlerinin kantin ve kafeteryalarında hijyen için minimum temas en önemli ihtiyaç haline geldi. Sensormatic bu yaşamsal ihtiyacı, bu alanlarda çalışanların ödemelerini temassız ve kendi personel kartlarıyla yapabilmesini sağlayan Passlogic Kantin Entegrasyon çözümüyle karşılamaya başladı ve yemekhanede teması sıfırladı. Salgın döneminde iş dünyasının da öncelikleri değişti. Çalışanlarının sağlığını koruyarak üretime devam etmek ajandaların en önemli maddesi haline geldi. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın yayınladığı genelgeyle çalışma alanlarından ulaşımda kullanılan servislere, asansörlerden kafeteryalara alınacak önlemler belirlendi. Tüm sosyal
mesafe, maske ve hijyen ürünleri kullanımı artışına rağmen özellikle iş yerlerinin kantin ve kafeteryalarında hijyen ve temas konusunda ödeme esnasında yüksek risk söz konusuydu. İş yerlerindeki bu yeme-içme alanlarındaki alışverişten doğan yüksek riskli temaslı ödeme sorununa Sensormatic,
yenilikçi teknolojileriyle benzersiz bir çözüm getirdi.Sensormatic, iş yerlerinin yeme-içme alanlarındaki alışverişlerde insan temasını sıfırlayan çözümü Passlogic Kantin Entegrasyon’u geliştirdi. Bu çözümle çalışanlar iş yerlerindeki kantin gibi noktalardan yaptıkları alışverişlerde ödemelerini temas-
64 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 64
18.09.2020 16:32
sız ve kendi personel kartlarıyla gerçekleştirebiliyor.
Ödemede personel kartı ile temassız yeni çözüm Çalışanlar ofis, fabrika, okul ve hastane gibi işletmelerin kafeterya veya kantinlerinde yiyecek-içecek alımlarının ödemesini genellikle nakit ve kredi kartıyla gerçekleştiriyor. Pandemi döneminde bu temas gerektiren ödeme yöntemi yüksek risk taşıyor. Çalışanların ödeme yaparken nakit alıp vermesi ya da kredi kartlarını kullanmaları bulaş riskini artırıyor. Çünkü bu ödemeler yapıldıktan hemen sonra çalışanlar maskelerini indirip yeme-içme ihtiyaçlarını gidermeye başlıyor. Ödemedeki bu temas sorununa çözüm ararken Passlogic yazılımımızı çalışanların personel kartlarına entegre etmeye karar verdik. Böylece insan temasını tam olarak sıfırlamayı hedefledik.
ve personelin harcama yapacağı yeme-içme alanlarına ve kredi yüklemesinin yapılacağı noktalara mobil veya sabit kart okuyucular yerleştiriliyor. Çalışanlar her ayın başında kredi kartları veya nakit olarak hesaplarına bakiye yüklemesi yapıyor. Bu bakiye de çalışanın personel kartına otomatik olarak yükleniyor. Bu noktadan sonra çalışanlar alışverişlerini kredi kartı veya nakit olarak değil personel kartlarına yükledikleri bakiyeden temassız ödemeyle gerçekleştirebiliyor. Yazılım, kullanıcı dostu olduğundan kullanımı kolay ve satışı yapılan ürünün eklenmesi oldukça basit. Çözüm, merkezi bir yazılım ve web ara yüzü üzerinden çalıştığı için yazılım kullanımına her lokasyondan ulaşım oldukça kolay. Hem iş sağlığı ve güvenliği hem harcama alışkanlıklarının takibi adına otomatik olarak günlük, haftalık, aylık raporlar hızla alınabili-
Çözüm, merkezi bir yazılım ve web ara yüzü üzerinden çalıştığı için yazılım kullanımına her lokasyondan ulaşım oldukça kolay. yor. Çözüm, iş yerlerinde nakit alışverişinin en yoğun yaşandığı yeme-içme noktalarını da hijyen konusunda birkaç adım ileriye taşıyor. Ayrıca Passlogic Kantin Entegrasyon çözümü sayesinde personel, misafir, taşeron kartları gibi farklı kartlara farklı yetkiler tanımlanabiliyor. Hatta istenen kişilere bu yeme-içme noktalarında yemek ücretsiz de tanımlanabiliyor.
Üst düzey hijyen hedefleniyor Bu sürecin ardından Sensormatic, işyerlerindeki yeme-içme alanlarında ödemede sıfır temas için Sensormatic Passlogic Kantin Entegrasyon çözümünü devreye aldı. Bu çözümü kullanmaya başlayan kantinlerde ve kafeteryalarda ödemede otomasyona geçildi. Çalışanların ve taşeronların kantin ve şirket kafeteryalarında alışveriş yaparken temastan kaçınmalarının önemi büyük. Ödemelerin temassız olduğu bu çözümle hijyenin üst düzeye çıkartılabileceğin ve bulaş risklerinin minimuma indirilebilecek.
Sistem nasıl çalışıyor? Peki, sistem nasıl çalışıyor? Öncelikle işletme içinde bulunan
Eylül 2020 Güvenlik Yönetimi n 65
guvenlik yonetim 87.indd 65
18.09.2020 16:32
ELEKTRONİK GÜVENLİK
Bosch Spexor ile güvenlik her yerde yanınızda Bosch, Spexor ile kişilerin neredeyse her yerde ve çok çeşitli uygulamalarda kullanabileceği bir mobil alarm cihazı geliştirdi. BOSCH TÜRKİYE
M
obil, çok sensörlü alarm cihazı Spexor, izinsiz girişleri algılamak için basınç, ses ve hareket sensörlerini bir araya getiriyor. Bosch; evler, araçlar, karavanlar, kulübeler veya garajlar gibi güvenlik ihtiyacı olan farklı alanlarda kullanılabilen mobil alarm cihazı Spexor’u satışa sundu. Spexor basınç, ses ve hareket sensörlerinin akıllı bir kombinasyonunu sunuyor. Entegre SIM kart ve Wi-Fi sayesinde neredeyse her yerde çalışıyor. Gerçek tehlike anında doğrudan akıllı telefona alarm bildirimi gönderiyor. Spexor için sadece 15 ayda fikir aşamasından seri üretim aşamasına geçildi. Ludwigsburg, Almanya – Güncel suç istatistiklerine göre, Almanya’da yaşayan kişiler her gün yaklaşık 240 ev ve neredeyse 600 araç içi hırsızlığı bildiriminde bulunuyor (Kaynak: 2019 Polis Suç İstatistikleri). Özellikle çatı katı, çamaşır odası, garaj, ortak bahçeler, karavanlar ve klasik otomobiller gibi güvenliğinin sağlanması ve takip edilmesi zor
alanlar söz konusu olduğunda, genelde mevcut güvenlik çözümleri ihtiyacı karşılamıyor. Bosch, Spexor ile kişilerin neredeyse her yerde ve çok çeşitli uygulamalarda kullanabileceği bir mobil alarm cihazı geliştirdi. Cihaz güçlü piliyle haftalarca aktif kalabilirken, yazılım güncellemeleri sayesinde sürekli olarak güncelleniyor. Spexor mobil alarm cihazımız ister evde ister evin dışında kullanıcılara kesinlikle huzur verecek. Ürün Yönetimi ve Mühendisliği Yöneticisi Tobias Riedel ile birlikte
66 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 66
18.09.2020 16:32
Spexor’u geliştirdi ve pazara sundu. Cihazın kurulumu da oldukça basit. Sadece mobil uygulamayı indirmek, QR kodunu taratmak ve uygulama aracılığıyla Spexor’un konfigürasyonunu yapmak yeterli.
Kompakt güvenlik görevlisi Bir kahve fincanı boyutundaki Spexor, yaklaşık 5 metre çapında hareket, ses ve hava basıncı değişikliklerini algılayan birçok sensör içeriyor. Bosch’un kompakt güvenlik görevlisini diğerlerinden ayıran nokta, sensörlerinin yüksek hassasiyeti ve akıllı kombinasyonu. Bu özellikler, Spexor’un izinsiz girişleri güvenilir bir şekilde algılamasını sağlıyor. Örneğin, cihaz bahçe kulübesine yerleştirildiyse ve bir futbol topu cama çarptıysa ses ve basınç sensörleri değişikliği algılıyor. Ama bu, alarmı tek başına tetiklemiyor. Spexor, ancak kulübenin içerisinde bir hareket algılarsa hassas güvenlik cihazı alarmı tetikliyor ve kullanıcının akıllı telefonuna bir uyarı gönderiyor. Kişisel ayarlara bağlı olarak cihaz, hırsızları caydırmak için bir alarm sesi veriyor ve yerleşik LED’ler kırmızı renkte yanıp sönüyor.
İhtiyaç duyulan her yerde güvenlik Bosch’un mobil, çok sensörlü alarm cihazı sadece evde değil, aynı zamanda yeniden şarj edilebilir pili sayesinde güven-
liğin önemli olduğu her yerde kullanılabiliyor. İzinsiz bir giriş olduğunda Spexor’un görevini yerine getirebilmesi için bir Wi-Fi bağlantısı veya hücresel şebeke yeterli oluyor. Birkaç haftalık pil ömrüne sahip olan bu kompakt güvenlik görevlisi, park edildiği zamanlarda karavanların korunması veya bahçe kulübesindeki pahalı ekipmanların, aletlerin ya da kış lastiklerin güvende tutulması gibi görevler için ideal bir partner. Spexor’un neredeyse her yerde kullanılabilmesini sağlayan bir başka etken ise cihazın -10 ila +60 derecelik ortam sıcaklıklarında çalışabilmesi ve saklanabilmesi. Veri gizliliği de alarm cihazının geliştirilmesinde en büyük önceliklerden biri oldu. Spexor’un kamerası bulunmuyor, herhangi bir ses verisini analiz etmiyor veya depolamıyor. Kapatıldığı zaman, gerçekten kapalı oluyor.
Kablosuz yazılım güncellemeleri Wi-Fi veya hücresel şebeke bağlantısı, Spexor’un güncel kalmasını sağlıyor. Gelecekte, yazılım güncellemeleri aracılığıyla cihaza daha fazla sayıda işlev ve uygulama kurulabilecek. Kapsamlı pazar araştırmamız neticesinde, izinsiz girişlere ek olarak müşterilerin bu tarz bir cihazı evde ya da kamp seyahatlerinde yangınları ve tehlikeli gazları algılamak için de istediğini biliyoruz. Bu nedenle hedefimiz, mevcut cihaza yazılım
Spexor’un kamerası bulunmuyor, herhangi bir ses verisini analiz etmiyor veya depolamıyor. Kapatıldığı zaman, gerçekten kapalı oluyor. güncellemesi olarak söz konusu ek işlevleri gelecekte sunmak.
15 ay içerisinde fikirden üretime Alarm cihazının ilk üretim fikrinden seri üretime geçişi, Bosch’un şirket içi start-up platformu olan grow sayesinde sadece 15 ay sürdü. Bosch’un start-up inkübatörü, çevik ürün geliştirmeye dayanarak şirketin mevcut ana işlerinde ve bu işler dışında inovasyon sağlıyor. Avrupa, Orta Doğu, Afrika, Güneydoğu Asya, Hindistan, Çin, Japonya, Kuzey Amerika ve Latin Amerika’daki lokasyonlarıyla grow, teknoloji şirketi içerisinde start-uplar için bir global yuva konumunda bulunuyor. Start-up platformunda, halihazırda dünya genelinde inkübasyon aşamasında 11 proje devam ediyor.
Eylül 2020 Güvenlik Yönetimi n 67
guvenlik yonetim 87.indd 67
18.09.2020 16:32
GÜVENLİK HİZMETİ
Plazalarda güvenlik hizmetleri Çeşitli teknolojik olanaklar, özel güvenlik sağlayan ve lüks ticari alan projeleri olan plazalar özellikleri nedeniyle etkili bir “özel güvenlik çemberi” gereksinimi duyarlar. SGA GÜVENLİK A.Ş.
P
lazalarda güvenlik hizmetleri
Plaza güvenlik hizmetleri modern iş merkezleri olarak tanımlanabilecek plazalar için uzmanlık gereken özel güvenlik hizmeti türüdür. Plaza güvenliği alanında uzman güvenlik firması olan SGA AŞ, teknoloji çağının modern ticaret ve iş merkezi olan plazalardaki güvenlik anlayışı yönünden teknik ve profesyonel bir yaklaşım sergiler. İçinde çalışanlara kaliteli hizmet, çeşitli teknolojik olanaklar, özel güvenlik sağlayan ve lüks ticari alan projeleri olan plazalar özellikleri nedeniyle etkili bir “özel güvenlik çemberi” gereksinimi duyarlar. Bunlar; fiziksel, elektronik, personelli güvenlik hizmeti olarak sıralanabilir. Plaza güvenlik hizmetleri, sağlanması ve bu güvenliğin sürdürülebilir olması açısından önemli bir konudur. Can ve mal güvenliği açısından çoğunlukla yüksek inşai yapılar olan plazalarda klasik ve standart özel güvenlik anlayışının üstüne çıkılmalıdır. Bu gereksinimleri değerlendiren firmamız, bu konuda da Tümleşik güvenlik felsefesi (Compact Security) ilkesini benimserken şu slogana uyar;
Modern iş merkezi = modern güvenlik anlayışı Plaza güvenlik hizmetleri
Kompakt özel güvenlik anlayışı kapsamında plaza güvenliği hizmeti çerçevesinde; Konuk karşılama ve refakat, ilk yardım, yangın vs. özel güvenlik eğitimleri ile donatılmış özel güvenlik elemanlarımız fiziki güvenlik olarak hizmet verirken aynı zamanda otomasyon personeli görev tanımlı güvenlik kamera ve alarm sistemlerini kullanma konusunda profesyonel güvenlik güvenlik görevlileri tayin edilir. SGA Özel Güvenlik ve Koruma hizmetleri AŞ, İçişleri Bakanlığı tarafından kendisine verilen izin ve yetki gereğince 5188 sayılı kanun çerçevesinde iş merkezi iç ve dış güvenliği konusunda gerekli risk analizi değerlendirmesi yaparak, muhtemel
güvenlik senaryosuna uygun bir plan çerçevesinde 7 gün 24 saat hizmet verir. Şirketimiz bu ilke ve plan çerçevesinde: Sürekli risk değerlendirmesi Plaza giriş – çıkış kontrolleri, Danışma, Yönlendirme ve refakat hizmeti, Posta, kargo ve kurye teslimatlarının kontrolü, Plaza içi devriye hizmeti, İş merkezi çevresi koruma ve kontrol, Plaza içerisinde meydana gelen olaylara müdahale, Otopark giriş-çıkış kontrolü Garaj katları, plaza çevresi, resepsiyon girişi CCTV kameralarının 24 saat izlenmesi,
68 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 68
18.09.2020 16:32
Ortak ve bağımsız yerlerdeki hırsızlık, yangın ve gaz alarm sistemlerini izleme hizmetleri vermektedir. Firmamız tarafından total güvenlik, total koruma prensibiyle görevlendirilen plaza güvenliği konusunda uzman güvenlik elemanları ve güvenlik amiri; Her gün, her dakika , gizlice veya açıkça gözetleme ve koruma görevini yaparak; soygun, vandalizm, saldırı , adam kaçırma ya da suikast ihtimali, hırsızlık, mala zarar, yağma, kapkaç gibi ceza kanunlarınca suç olarak tayin edilen fiillere karşı her zaman tetikte bulunur. SGA Güvenlik Hizmetleri A.Ş. residence güvenliği konusunda 24 saat tehdit algılaması yöntemi ile hem gizli, hem de açık güvenlik yönetimi sunarak riski en aza indirmek için gerekli bir takım önlemleri yüksek eğitimli, alanında deneyimli özel güvenlik kimlik kartlı görevliler ve otomasyon operatörleri ile sağlar. Bu kapsamda çalışacağı projeye ve kullanılacak teknolojiye uygun oryantasyon eğitiminden geçirilen özel güvenlik personeli; Projeye ilişkin giriş çıkış kontrol sistemi, raporlama sistemi, izleme sistemi ve alarm izleme sistemleri gibi konularda eğitilir.
tamirci vs. kişiler plaza yönetiminin izni olmadan giriş yapmasına izin verilmez. İş merkezi ile ilişkisi olmayan 3.cü şahıslar (satıcı, pazarlamacı vs.) izinsiz olarak içeri alınmaz. Böyle bir durumda yönetime bilgi verilerek, gelen talimata göre giriş izni verilir veya nazikçe reddedilir. Ziyaretçiler veya kuryeler tarafından getirilen, kargo, koli, paket, valiz, çanta vs. eşyalar gözle ve dedektör ile kontrol edilerek, sakıncalı hallerde vardiya amirine ve ilgili idari birime haber verilir. Güvenlik görevlisi herhangi bir kişiye teslim edilmesi isteğiyle kapalı eşya, malzeme veya emanet teslim alamaz. Plaza içerisinde terk edilmiş çanta, koli, bavul, poşet, çuval gibi kapalı ve şüpheli eşyalar, patlayıcı madde olması rizikosuna binaen derhal vardiya amiri ve yönetime bildirilir. Resepsiyon veya güvenlik noktası güvenlik görevlisi karşılama alanına yabancı kişiler alınmaz.
Plaza nedir, residence ve iş merkezi arasındaki farklar nelerdir? Plazalar modern iş merkezleri olup, residence güvenliği konusunda da belirttiğimiz gibi,
Güvenlik görevlisi herhangi bir kişiye teslim edilmesi isteğiyle kapalı eşya, malzeme veya emanet teslim alamaz. rezidanslar konut, mesken , plazalar ise iş yeri olarak kullanılan genellikle yüksek katlı yapılardır. Plazalar sözlük anlamı açısından; İş yerlerinin yoğun olarak bulunduğu bölge, bir ticari işletmenin yönetildiği yer, birçok satış merkezinin toplu olarak bulunduğu yer, belli bir ürünün tüm çeşitleri ile sergilenerek satışının yapıldığı yer, iş hanı veya genel kelime kullanım anlamıyla toplum için ayrılmış geniş alan (meydan, çarşı yeri) olarak tanımlanabilir. Bir mağazalar kompleksi, içinde restaurantlar ve özel park alanlarının bulunduğu, geleneksel market ve pazar yerlerinin modern versiyonudur plazalar. Türkiye’deki plazalar genellikle yüksek kalitede inşaat teknolojileri ile yapılmış, yüksek katlı yapılar olup, klasik iş merkezlerinden ayrılırlar.
Plaza güvenliği hakkında genel ilkeler: İş veya ziyaret amacı ile gelen kişiler ziyaretçi defterine kaydedilir. Kimlik belgeleri karşılığında ziyaretçi kartı verilir. Görüşecekleri bölümün yetkilisi veya görüşeceği işyeri yetkilisinin onayı alınarak girişe izin verilir. Ziyaret maksadı veya iş için gelen şahıslar güvenlik açısından önemli ve hassas yerlere hiçbir şekilde sokulmaz. Tamirat veya bakım amacıyla gelen servis görevlisi,
Eylül 2020 Güvenlik Yönetimi n 69
guvenlik yonetim 87.indd 69
18.09.2020 16:32
BİLGİ GÜVENLİĞİ
%100 veri güvenliği Backapp uçtan uca güvenli yedekleme sunan bütünleşik tek üründür. İsmail ARIKAN/ Satış Müdürü İLERİ TEKNOLOJİLER AR-GE YAZILIM LTD. ŞTİ.
B
ackapp’in arkasında 20 yılı aşkın bir zamanda küçük, orta ve büyük ölçekli birçok kurum ve kuruluşa geliştirdiği ürünlerle katkı sağlayan bir ekip var. Yine aynı motivasyon ve kararlılıkla dünya çapında bir ihtiyacı karşılamak için yola çıktık ve yedekleme süreçlerini hiç olmadığı kadar güvenli ve kararlı bir hale getirdik. Biz Backapp güvenli yedekleme ürünlerini geliştirene kadar yedekleme süreçleri sadece belirli, kısmi sorunlara cevap veriyordu. Kurum ve kuruluşları gelişmiş siber saldırılara, kullanıcı hatalarına ve tüm felaket senaryolarına karşı çözümleriyle cevap veren tümleşik bir ürün ailesi yoktu. Zaman içerisinde görüldü ki, verilerinizi, çeşitli bulut sunuculara, nas tipi depolama alanlarına, standart kullanıcı yetkilendirmeleri veya çoklu faktörlü doğrulama methodları ile giriş yaptığınız depolama alanlarına yedeklemek yeterli bir tedbir olmadı. Çünkü Backapp ortaya çıkana kadar, güvenli yedekleme ve depolama vaat eden diğer çözümler sadece kendi prosedürleri ile ilgileniyor, tersini iddia etseler de ihtiyaç olan uçtan uca bir çözüm getiremiyorlardı. Sunucularda birbiri ardına de-
nenen internet güvenlik antivirüs yazılımları, firewall cihazlarına tanımlanan kurallar, çift faktör doğrulama ile ulaştığınız bulut depolama alanları, dünya üzerinde ki hazırda bulunan siber tehdit tipleri baz alındığında sadece küçücük bir yüzdeye karşılık gelen yetersiz çözümler olarak kaldılar. Kamu hizmeti veren kurumlar veya nice emeklerle ortaya çıkan kuruluşların işleyişini temelden etkileyebilecek bu veri kaybı ihtimalleri asla bu yetersiz çözümlere emanet edilmemelidir. Maalesef bilinenin aksine çokça meşhur, çok satılan yedek depolama cihazları kendilerini bile koruyabilecek bir güvenlik tasarımına sahip değildir. Backapp Box güvenli yedekleme cihazları
kendini ve emanet edilen verileri koruyabilecek bir mimaride tasarlanmıştır.
Backapp tam olarak nedir? Backapp uçtan uca güvenli yedekleme sunan bütünleşik tek üründür. Backapp, yedekleme yazılımı ve güvenli yedek depolama cihazı olarak iki ana üründür.
Backapp yedekleme yazılımı Backapp otomatik yedekleme programı ile veritabanlarınızı, dosyalarınızı, outlook benzeri arşivlerinizi ve hatta sanal sunucularınızı siz çalışırken, açıkken yedekletebilirsiniz. Hem de isterseniz birkaç dakika aralıklarla otomatik olarak
70 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 70
18.09.2020 16:32
İsmail ARIKAN
yedekleyebilirsiniz. Siz çalışırken farkında bile olmadan verileriniz yedeklenecektir. Backapp, yedekleme gibi çok önemli ve sürekli takip edilmesi gereken kritik süreçleri, sizi rahatsız etmeden, sizin yerinize güvenli ve istikrarlı bir şekilde otomatik olarak yapar ve size mail olarak raporlar.
Backapp box güvenli yedekleme cihazı Yedek depolama alanları kurum ve kuruluşları çaresiz bırakmak için hackerların öncelikli saldırı alanlarıdır ama Backapp Box güvenli yedekleme ünitesi tüm siber saldırılara karşı verilerinizi korur. Backapp Box güvenli yedekleme ünitesi verilerinizi, hackerların manuel saldırılarından, virüslerden ve hatta sizlerin yapabileceği kullanıcı hatalarından yani sizlerden bile korur. Diğer depolama seçeneklerinden farkı nedir?
Hacklenemez yönetim konsolu Backapp Box offline donanımsal kumanda ile yönetilmektedir. Bu donanımsal kumanda ile tasarlanan güvenlik katmanları
sayesinde veriler izinsiz olarak yedek depolama cihazı dışarısına alınamaz, veriler izinsiz kopyalanamaz. Bu donanımsal kumanda mimarimiz diğer depolama alanlarının yetkili girişleri gibi uzaktan hacklenemez. Hackerları ve zararlıları hapseden sandbox hackerlar diğer yedekleme cihazlarındaki yayınlama protokollerinde ortaya çıkan çeşitli zafiyetleri kullanarak depolama alanlarına sızmakta ve bu alanlarda yetkiyi ele alarak verilere istediklerini (silme, şifreleme, değiştirme) yapabilmektedirler. Backapp Box cihazı için özel olarak tasarlanan sandbox mimarisi ile hackerların sızma, yetki alma faaliyetleri ve tüm komutları hapsedilmekte ve yedeklenen veriler her türlü zarara karşı korunmaktadır. Korunan yedekler yetkililer tarafından dahi silinemez Backapp Box cihazı ile koruma altına alınan tüm yedekler, cihaz sahibi olan sizler tarafından dahi silinemez. Herhangi bir cihaz ara yüzünde, yönetim konsolunda yedekleri silebileceğiniz, değiştirebileceğiniz bir fonksiyon yoktur. Cihaz sadece kendisi belirlenen otomatik yedekleme periyotlarında, yeni yedeğe yer açmak için eski yedeklerle yer değiştiren bir devir daim içerisinde çalışmaktadır. Böylece cihaz diskte boş alan kalmaması durumu veya herhangi bir bakım gerektirmez.
Korunan yedekler yetkililer tarafından dahi silinemez. cihazın yanına fiziksel olarak gidilerek geri alınabilir. Herhangi bir casusluk veya veri mahremiyeti ihtiyaçları için depolanan yedeklere cihaz sahipleri bile uzaktan ulaşamazlar.
Gelişmiş log mimarisi ve bildirimler Backapp Box üzerinde yaptığınız tüm işlemler, tüm otomatik yedekleme süreçleri ve verilerin matematiksel olarak Sum kaydı ile mühürlenip loglanması, donanımsal konsol faaliyetleri ve birçok prosedür kayıt edilir ve tanımlı tüm yetkililere otomatik olarak mail ile bildirilir.
Ve daha birçok özellik Veri güvenliği için için tasarlanan Backapp ürünlerinin bütünleşik güvenli yedekleme çözümleri ve farkları burada yer alamayacak kadar çoktur.
Veri sızıntılarına karşı güvenli Korunan yedekler sadece donanımsal kumanda ile yetkili pinler onaylandıktan sonra
Eylül 2020 Güvenlik Yönetimi n 71
guvenlik yonetim 87.indd 71
18.09.2020 16:32
YANGIN GÜVENLİĞİ
Yapı malzemeleri yönetmeliği (CPR) ve kablolarda yangın güvenliği II CPR, genel olarak kabloların yangın durumundaki kullanım amaçlarına göre ikiye ayrılır. Bunlar yangına tepki (reaction to fire) ve yangına dayanımdır (resistance to fire) hangi kablonun hangi performansı sağlaması gerektiğini değil, hangi tepki veya dayanım performansının hangi kriterleri sağlaması gerektiğini bildirir. Zekeriya ŞİRİN / AR-GE MÜDÜRÜ TÜRK PRYSMIAN KABLO
C
PR genel performans sınıflandırılması Bununla birlikte, yapılarda kullanılan kabloların yangına karşı performans beyanlarını ve CE işaretlemesini zorunlu kılar. Bu yazıda, sadece 1 Temmuz 2017’de Avrupa’da ve ülkemizde zorunlu olarak uygulanmaya başlanan yangına tepki (reaction to fire ) kısmı özetlenmiştir. Yangına dayanıklı veya yangın altında fonksiyonunu sürdüren kablolar (FE 180)için yangına dayanım (resistance to fire)çatı standartları ve regülasyonları henüz hazırlık ve onay aşamamalarında olduğu için, önümüzdeki dönemde ayrı bir yazının konusu olacaktır. Yangına dayanım (resistance to fire) için öngörülen standartlar EN 50200 (Acil Durum Devreleri İçin Küçük Boyutlu Kablolar PH Sınıflandırma), EN 50577 (Elektrik Kabloları P Sınıflandırma),EN 50582 (Fiber Optik Kablolar), EN 50289-4 (Haberleşme Kabloları) olacaktır.
CPR’ın yangına tepki standartlar ve yönetmelikler açısından tarihsel gelişimi 21 Aralık 1988 CPD-Yapı Mal-
zemeleri Direktifi (Construction Products Directive ) 89/106/ EEC 4 Nisan 2011 CPR-Yapı Malzemeleri Yönetmeliği (Construction ProductsRegulation (EU)) No: 305/2011 1 Temmuz 2013 CPR’ın Avrupa Birliği ülkelerinde kanun halinde uygulamaya geçmesi 1 Eylül 2014 Kablolar için EN 50575’in CENELEC tarafından yayımlanması 1Temmuz 2015 Kablolar için EN 50575’in The OfficialJournal of European Union(OJEU)’da yayımlanması 10 Haziran 2016 Kablolar için EN 50575 standardının ve CE işaretlemesinin uygulamaya geçmesi 1 Temmuz 2017 Geçiş aşaması sonrasında CE işaretlemesinin zorunlu olması gereken tarih
Kabloların yangına tepki test paketi ve euroclass sınıfları 1 Temmuz 2015 tarihli (EU) 2016/364 direktifi Tablo-4 ve EN 13501-6 Yapı mamulleri ve yapı elemanları - Yangın sınıflandırması - Bölüm 6:Elektrik
kablolarındaki yangın deneylerinin reaksiyonlarından elde edilen veriler kullanılarak sınıflandırmalar aşağıda Tablo-1’de özetlenmiştir.
Tablo 1: CPR yönetmeliğine göre yanma sınıfları
Tablo 1’de verilen standartların tanımları aşağıdaki gibidir: EN 50399 Yangın şartlarında kablolar için ortak deney yöntemleri EN 60332-1-2Yangın şartlarında elektrik ve fiber optik kabloların testleri EN 60754-2 Kablolardaki malzemelerin yanması sonucu çıkan halojen miktarı EN 61034-2 Kabloların yanması esnasında açığa çıkan duman yoğunluğu ölçülmesi EN ISO 1716 Ürünlerin yangına karşı tepki testleri -Yanma esnasındaki toplam ısının belirlenmesi. CPR sınıflandırma, genel olarak test paketinden oluşmak-
72 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 72
18.09.2020 16:32
ları
Zekeriya ŞİRİN
tadır.Bu test paketinin temelini, B1-B2-C-D sınıfları için EN 50399 standardı oluşturmaktadır.Örneğin LSOH (LowSmoke Zero Halogen –Düşük Duman Yoğunluklu Halojenden Arındırılmış) kablonun C sınıfına girebilmesi yangın performansları için EN 50399,EN 60332-1-2 testleri ile beraber duman yayılımı için EN 61034-2,halojenden arındırılmışlık için EN 60754-2 ek kriter testlerininde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Yanma performansları D’den B sınıfına artar.A sınıfı mineral izoleli kablolar için yanmaz sınıftır.B1 sınıfı 30kW alev kaynağı uygulanırken B2-C-Dsınıfları için 20,5 kW alev kaynağı uygulanır.E sınıfı için, sadece tekli kablo yanma testi IEC 60332-1-2 performansını sağlaması yeterlidir. F sınıfı hiçbir yanma performansı belirtilmemiş ürünü temsil eder.
EN 50399 Yangın şartlarında kablolar için ortak deney yöntemleri CPR kapsamında bulunan kabloların, Avrupa Sınıflarına göre sınıflandırılabilmesi için yangına tepki performanslarının ölçülmesi gerekmektedir. Testin tüm ayrıntıları EN 50399 standardında detaylı olarak açıklanmıştır. EN 50399 test yöntemi, dikey
düzlemde bulunan bir merdiven üzerine yerleştirilmiş, grup halindeki kabloların yanma davranışlarını ölçmek için uygulanır ve bu test sonuçları ışığında, performans beyanının (DoP) hazırlanmasına olanak sağlar. Her ne kadar, EN 50399 standardındaki test düzeneği EN 603323-10 standardı baz alınarak tasarlansa da, özellikle gelişen modern test ekipmanları ve yangın mühendisliğinden de faydalanılmıştır. Test süresi 1200sn. boyunca zamanın fonksiyonu olarak açığa çıkan ısı, duman oluşumu, ısı ve dumanın tepe noktası, yangın büyüme hızı ölçümlerinin dinamik olarak yapılmasına olanak sağlayan ve her 3 sn’de kayıt alan sensör ve düzenekler ilave edilmiştir. Test süresi boyunca yanan damlacık/parçacık oluşumu ve süresi tespit edilir. Merdivene 3,5 m uzunluğunda aralıklı dizilen kablo numunelerinin yanması sonucu çıkan gazların sıcaklığı standart tahliye kanalındaki ısıl çift-termo küp ile ölçülürken,basınç trans düseri yardımı ile kanaldaki hacimsel akış ölçülür.Duman oluşumu tespiti için beyaz ışık veya lazer ışık kaynağı kullanılır.Yanma gazları sonda vasıtasıyla oksijen (O2) ve karbondioksit (CO2) ölçümleri için gaz analizörlerine iletilir.Tahliye bacasında basınç ve sıcaklık sensörleri ile hacimsel akışlar, gaz analiz örlerinde genelde O2için paramanyetikO2 analizörü, CO2 içinin frared gaz analizörü ile O2 tüketiminden açığa çıkan ısı hesaplanır.Ölçüm hassasiyetinin sağlanması için, her deney günü günlük kalibrasyonlar yapılmaktadır.
yayılma tehlikesi gibi veriler sağlanabilmektedir.EN 50399 testinde dinamik ölçüm yöntemleri ve sınıflandırma kriterleri ile yangın performans seviyelerini daha hassas,daha kapsamlı ve geniş aralıkta belirlenebilmektedir. EN 50399 test sırasında ölçülen performanslar aşağıdaki verilmiştir: FS (Alev yayılımı-m) HRR kW (Açığa Çıkan Isı Değeri-kW) Peak HRR (Açığa Çıkan Isının Tepe Değeri-kW) THR (Açığa Çıkan Toplam IsıMJ) Figra (Yangın Büyüme Hız İndisi -W/s) SPR (Duman Oluşumu- m2/s) TSP (Toplam Duman Oluşum Değeri- m2) Peak SPR (Duman Oluşumunun Tepe Değeri- m2/s)
EN 50399 test düzeneği şematik gösterim
EN 50399 yanma kabini ve test düzeneği görsel
EN 50399 test yöntemi sayesinde, yanmanın erken evreleri ile ilgili olarak bitişik ortamlarda yangın tehlikesine karşı açığa çıkan ısı, oluşan duman ile görüşün azalması,kablo boyunca alevin
Eylül 2020 Güvenlik Yönetimi n 73
guvenlik yonetim 87.indd 73
18.09.2020 16:32
YANGIN GÜVENLİĞİ
ekipmanların EN 50399’a göre sınıflandırmalarının daha kapsamlı ve geniş aralıklarda tespiti Tablo 2’deki gibi geliştirilmiştir.
EN 50399 testinde merdivende alev ilerlemesi
EN50399 ile IEC60332-324Cat.C test metotları arasındaki temel farklar Hem IEC 60332-3-24 Cat.Chemde EN50399 standardında 20 dakikalık (1200sn.) test süresi ve aynı 20,5 kW (B2-C-D sınıfları için)propan gaz alev kaynağı kullanılır. B1 sınıfında, diğer sınıflardan farklı olarak 30 kWpropan gaz alev kaynağı kullanılır ve merdiven arkasına yanmaz levha yerleştirilir.IEC 60332-3-24 Cat.C, statik olarak sadece test sonunda alev ilerlemesini uzunluk (m) olarak ölçümlerken (maksimum 2,5 m); EN 50399 standardı alev ilerlemenin yanında dinamik olarak 1200 sn.süresince açığa çıkan ısı ve duman verilerini analiz eder.CPR ile gelen en önemli teknik gelişmelerden olan ve daha önce IEC uluslararası standardında bulunmayan kabloların yanma sırasında çıkardığı ısının ve dumanın dinamik değerlendirilmesidir.Bu amaçla,teknik
ğerleri belirlenmiş duman, yanan damlacık ve asitlik derecesi (halojenden arındırılmışlık) ek kriterleri verilmiştir.Tablo 5,6,7,8,9’dasınıflar arasındaki performans verileri karşılaştırılmıştır.
Tablo 3: EN 50399 kablo çapına göre merdivende kablo montajı
Tablo 5: Sınıflar arasındaki karşılaştırmalı yanma performansları
EN50399 ile IEC 60332-3-24 Cat.C ile merdivende kablo dizilim
EN 13501-6 Yapı mamulleri ve yapı elemanları - yangın sınıflandırması EN 13501-6 çatı standardında, Bölüm 6 Elektrik kablolarındaki yangın deneylerinin reaksiyonlarından elde edilen veriler kullanılarak sınıflandırma özeti Tablo 4’te verilmiştir.
Tablo 6: Sınıflar arası FS Alev yayılımı karşılaştırmalı performans verileri (D sınıfı için FS aranmaz)
Tablo 7: Sınıflar arası THR Açığa çıkan ısı karşılaştırmalı performans verileri
Tablo 8: Sınıflar arası Peak HRR Açığa çıkan ısının tepe değeri karşılaştırmalı performans verileri Tablo 4: Yangına tepki performansına göre kabloların sınıflandırılma kriterleri Tablo 2:IEC 60332-3-24 Cat.C ile EN50399 test düzenek arasındaki temel farklar
Her bir sınıf için, sınıflandırma kriterleri için sağlanması gereken minimum yanma performans de-
Tablo 9: Sınıflar arası Figra Yangın büyüme hız indisi değeri karşılaştırmalı performans verileri
74 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2020
guvenlik yonetim 87.indd 74
18.09.2020 16:32
Tablo 4 verilerine göre, sınıfların THR Açığa Çıkan Toplam Isı miktarı karşılaştırıldığında D sınıfı C sınıfına göre2 kattan fazla, B2 sınıfına göre 4 kattan fazla ısı açığa çıkarmaktadır.Alev ilerleme (FS) boyları incelendiğinde, D sınıfında kablolar tüm test uzunluğunda yanarak ilerlese dahi, açığa çıkan ısı değerleri uygunsa D sınıfına girebilmektedir. Alev ilerlemesi C sınıfında 2m, B2 sınıfında 1,5 m’den daha az olmalıdır. Figra Yangın büyüme hız indisi karşılaştırıldığında, D sınıfı C sınıfına göre 4 kattan fazla, B2 sınıfına göre 8 kattan fazla yangını büyümesine katkıda bulunmaktadır. Özellikle, yanma performanslarında belirleyici olan Peak HRR açığa çıkan ısının tepe değeri karşılaştırıldığında, D sınıfı C sınıfına göre 6 kattan fazla, B2 sınıfına göre 13 kattan fazla çıkan ısı tepe noktasına ulaşmaktadır. Örnek olarak, test edilen tipik bir B2 kablo performans grafiği incelendiğinde, 1200 sn.süresince ölçülen veriler aşağıdaki Grafik 1 ve 2’de verilmiştir:
Grafiklerde görüleceği üzere, 20 dakikalık test sırasında yanmanın ilk evrelerinde, ilk dakikalarında açığa çıkan ısı göreceli az olmasına rağmen, zamanla harlama noktasına ulaşması ile birlikte, özellikle 10. Dakikada açığa çıkan ısı miktarı en üst seviyeye çıkmakta ve tepe noktasına ulaşmaktadır.
Duman oluşumu ek kriterleri s1, s2, s3 EN 50399 duman oluşumu merdivende yanan kablolardan açığa çıkan dumanın tahliye kanalında dinamik olarak 1200 sn. süresince beyaz ışık veya lazer ışık kaynağı ile ışık zayıflamasının ölçülmesine dayanır.
Tablo 12:Peak SPR duman oluşumunun tepe değeri karşılaştırmalı performans verileri
Örnek olarak, test edilen tipik bir s1 kablo performans verileri incelendiğinde, 1200 sn. süresince ölçülen veriler aşağıdaki Grafik 3 ve 4’te verilmiştir:
Grafik-3 Tipik s1 Peak SPR duman oluşumu tepe değeri
EN 50399 tahliye kanalında dinamik duman oluşumu test ekipmanları
Duman oluşumu için ek kriterler Tablo 10,11,12’de karşılaştırmalı olarak verilmiştir:
Grafik-1 Tipik B2 Peak HRR Açığa çıkan ısının tepe değeri Tablo 10: Duman yoğunluğu ek kriterlerinin karşılaştırmalı performans verileri
Grafik-2 Tipik B2 THR Açığa çıkan toplam ısı ve Figra Yangın büyüme hız indisi
guvenlik yonetim 87.indd 75
Grafiklerde görüleceği üzere, 20 dakikalık test sırasında, ancak yanmanın son evrelerinde açığa çıkan duman en üst seviyeye çıkmakta ve tepe noktasına ulaşmaktadır.
Testin tüm ayrıntıları EN 50399 standardında detaylı olarak açıklanmıştır. Tablo 11:TSP Toplam duman oluşumunun karşılaştırmalı performans verileri
Eylül 2020 Güvenlik Yönetimi n 75
18.09.2020 16:32
E d i t ö r y e l KAPAK KONUSU
FOKUS KONUSU
ÖZEL DOSYA KONUSU
Yangın OCAK Güvenliği
AVM Güvenliği
Veri Yedekleme ve Depolama
Geçiş Kontrol ŞUBAT Sistemleri
Endüstriyel Tesis Güvenliği
Alarm İzleme Merkezleri
Para ve Kıymetli Eşya MART Taşıma Faaliyetleri
Otel Güvenliği
CCTV Yönetim Yazılımı
T a k v i m FUARLAR
6-9 ŞUBAT 2020 Entegre Tesis Yönetim Fuarı 04-07 MART Avrasya Kapı Pencere Cam Fuarı 11-13 MART 3. ISAF Exclusive Fuarı ve Konferansı
NİSAN
Biyometrik Sistemler
Şehir İzleme Sistemleri
Güvenlikte Kablo
19-22 MART İstanbul JEWELRY SHOW 50. İstanbul Mücevherat, Saat ve Malzemeleri Fuarı
MAYIS
Bilgi Güvenliği
Tünel Uygulamaları
Mağaza Güvenlik Sistemleri
08-09 NİSAN ICSG İstanbul 2020 8. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı
Duman Kontrol Spor HAZİRAN ve Tahliye Güvenliği Sistemleri
Güvenlik Sektöründe Alan Eğitimleri
Ulaşım TEMMUZ Güvenliği
Okul Öğrenci ve Kampüs Güvenliği
Toplumsal Davranış Psikolojisi ve Özel Güvenlik
Deniz ve Liman Güvenliği
Hemşire Çağrı Sistemi
DRONE Teknolojisi
Kritik Tesis Güvenliği
Araç Takip Sistemleri
CCTV ve Çevre Birimleri
Havalimanı Güvenliği
Fiziki Güvenlik ve VIP Koruma
Tarihi Bina Ve Müze Güvenliği
Çevre Güvenliği
Hastane Güvenliği
Sektöre Yön Verenler
Bina AĞUSTOS Otomasyon Sistemleri EYLÜL
EKİM
Acil Anos ve KASIM Seslendirme Sistemleri Güvenlikte ARALIK Risk Analizi ve Yönetimi
guvenlik yonetim 87.indd 76
30 NİSAN - 03 MAYIS IDEF 2020 15.Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı
"8-11 EKİM 24. Uluslararası ISAF Security Fuarı - 8-11 Ekim 2020 ISTANBUL JEWELRY SHOW Uluslararası Mücevherat Saat ve Malzemeleri Fuarı" 21-23 EKİM Bina Tesis Yönetim Çözümleri Hizmetleri Ekipmanları Fuarı &Konferansı 02-05 ARALIK Anayurt Güvenliği, İç Güvenlik Ekipmanları ve Teknolojileri Fuarı
18.09.2020 16:32
ABONE FORMU
ABONELİK BİLGİLERİ
hissetmiştir. Bu nedenle güvenlik unsurunun da en az insanlık tarihi kadar eski1olduğunu ifade ede-OLMAK İSTİYORUM. GÜVENLİK YÖNETİMİ DERGİSİNE YILLIK ABONE bilmek mümkündür. Günümüzde teknolojinin de gelişim göstermesi ile birlikte güvenlik unsuru da çok ADI, SOYADI : farklı bir boyut kazanmıştır. Bu FİRMA ADI : noktada kişilerin güvenlik ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için çeşitli DOĞUM TARİHİ/YERİ: hizmetlerin alınmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Peki, özel güvenlik hizmetlerinin kapsamı nedir? DERGİ TESLİM ADRESİ Gelin inceleyelim.
ADRES
:
Teknolojik sistemlerin güvenlik konusundaki yaşantımıza katmış olduğu her türlü, korunma, tedbir ve güven unsurlarını, tespit eden, kontrol ve takip eden güvenlik, POSTA KODU / SEMT / ŞEHİRfiziki güvenliktir. Hayatımızda her türlü dış tehdide yönelik hareketleri, elektronik güvenlik sistemleri DİĞER BİLGİLER: ile donanım sağlayarak önlem almak istiyorsak ta, ilk önce tespit : MESLEK edecek ve önleyici tedbiri alacak olan güvenlik, fiziki güvenlik E-MAİL : olacaktır. TEL : Özel güvenlik faaliyetleri; önleyici, koruyucu ve düzenleyici özellikleri FAX : sayesinde daha güvenli ve daha huzurlu bir toplumsal yaşamın GSM : sağlanmasında önemli bir rol
FATURA ADRESİ: ADRES:
POSTA KODU / SEMT /ŞEHİR VERGİ NO / DAİRESİ Güvenlik Yönetimi Dergisi’nin 1 yıllık abonelik bedeli KDV dahil 150 TL. dir. Abonelik bedelini İş Bankası - Perpa Şubesi - Hesap No: 1188 0542685 IBAN: TR76 0006 4000 0011 188054268 yatırdıktan sonra dekontun fotokopisi ile birlikte bu formu doldurarak 0212 210 54 45’e fakslayabilir ya da info@guvenlikyonetimi.com adresine mail atarak hemen abone olabilirsiniz. Eylül 2020 Güvenlik Yönetimi n 77
guvenlik yonetim 87.indd 77
18.09.2020 16:32
R
E
K
L
A
M
I
N
D
E
K
S
a
63
21
13
79
AKİ
ÖKİ
39
19
2-3
43
35
ÖK
11
4-5
31
17
AK
51
57
23
80
9
guvenlik yonetim 87.indd 78
15
1
27
18.09.2020 16:33
guvenlik yonetim 87.indd 79
18.09.2020 16:33
guvenlik yonetim 87.indd 80
18.09.2020 16:33