ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ
FOKUS: TOPLUMSAL DAVRANIŞ PSİKOLOJİSİ VE ÖZEL GÜVENLİĞİN YERİ İNSANLARI TANIYAN ŞEHİRLERLE DAHA SAĞLAM GÜVENLİK HASTANELERDE YANGIN RİSKİ
EYLÜL 2015 SAYI: 27 ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR
EYLÜL 2015 SAYI: 27
ÖZEL G
ÜVEN SEKTÖ LİK HİZMET LERİ RÇ SONU ALIŞTAYI Ç RAP ORU 2-3 T EMM
29-30
UZ 2 TEMM 015 ANKA RA UZ 20 15 BO LU
Liman güvenliği
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ
FOKUS: TOPLUMSAL DAVRANIŞ PSİKOLOJİSİ VE ÖZEL GÜVENLİĞİN YERİ İNSANLARI TANIYAN ŞEHİRLERLE DAHA SAĞLAM GÜVENLİK HASTANELERDE YANGIN RİSKİ
EYLÜL 2015 SAYI: 27 ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR
EYLÜL 2015 SAYI: 27
ÖZEL G
ÜVEN SEKTÖ LİK HİZMET LERİ RÇ SONU ALIŞTAYI Ç RAP ORU 2-3 T EMM
29-30
UZ 2 TEMM 015 ANKA RA UZ 20 15 BO LU
Liman güvenliği
içindekiler 34
64
48 10 BAŞKANDAN
12 EDİTÖR
14 GÜNCEL
KAPAK KONUSU
SEKTÖRDEN
26
Liman ve tesislerin güvenlik enstrümanları
56
“Denizyolu taşımacılığı dünya ticaretinin
34
Liman güvenliğinin psikolojik ve psikiyatrik yönü
belkemiğidir”
42
Drones gemi yapımında popüler olmaya başladı
ELEKTRONİK GÜVENLİK
44
Liman güvenliğinde entegre sistemlerin önemi
64
İnsanları tanıyan şehirler ile daha sağlam güvenlik
FOKUS
68
Şantiyelere hiç bu açıdan baktınız mı?
48
Toplumsal davranış psikolojisi ve özel güvenliğin yeri
70
6MP (İkili) dual termal kamera
54
Gözetleyenleri kim gözetleyecek?
72
Bakü Olimpiyat Stadyumu Projesi
Sektör ile ilgili kısa haberler
24 KÖŞE / Hayata Bakış
“Arzu ve gurur”
Güvenlik Yönetimi ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ
EYLÜL 2015
78
AYDA BİR YAYINLANIR
Özel Güvenlik Federasyonu adına imtiyaz sahibi O. Oryal ÜNVER Yürütme Kurulu O. Oryal ÜNVER İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Yusuf Vehbi DALDA Genel Yayın Yönetmeni Devrim BOZKURT devrim@guvenlik-yonetimi.com Yazı İşleri Müdürü Yeşim ÖZDEMİR yesim@guvenlik-yonetimi.com Danışma Kurulu Alp SAUL Arzu YÜKSEL Doç. Dr. Gazi UÇKUN Füsun KOCAMAN Gültekin FİŞEK Hakan ÖZALP İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Okyay ŞENTÜRK O. Oryal ÜNVER Osman Levent CELASUN Prof. Abdurrahman KILIÇ Taner ALBAYRAK Yusuf Vehbi DALDA
74
BİLGİ GÜVENLİĞİ
74
2014 yılı Kasım ayında Kuzey Kore
YANGIN GÜVENLİĞİ 88
Hastanelerde yangın riski
ile ilişkilendirilen bir güvenlik ihlali
76
ile başlayan süreçte aslında ne oldu? IPv6’ya merhaba
92 Yıllık Kapak ve
GÜVENLİK HİZMETİ
78
Yakın koruma organizasyonları
86
Avrupa’da CEN/TC 439 Standart
Çalışmaları
Fokus konuları
Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlık Derya BOZKURT derya@guvenlik-yonetimi.com Yayın Türü Yerel Süreli Yayın Ayda bir yayınlanır. Yönetim Adresi Arkhe Tanıtım Hizmetleri Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 11 No:1963 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Tel: (533) 413 78 08 Baskı VERİTAS BASIM MERKEZİ Tel: 444 1 303
94 ABONE FORMU
95 Reklam İndeksi
Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar, çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki görüşler sahibine aittir. Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden hiçbir şekilde kullanılamaz.
tanıtım hizmetleri
Perpa Ticaret Merk. B Blok Kat: 11 No: 1963 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Faks: (212) 210 54 45 Gsm: (533) 413 78 08
BAŞKAN
ü
Özel güvenlik sektöründe meslek yüksekokullarının geleceği Değerli okurlarımız;
Ülke geneline yayılmış üniversitelerimizin bünyelerinde; özel güvenlik eğitimine yönelik olarak ön lisans seviyesindeki eğitimler; meslek yüksekokullarında verilmektedir. Bu sahada halen eğitim veren meslek yüksekokulu sayısı ise kırklı rakamlara ulaşmıştır. Bu alanda ilk olarak 2003-2004 eğitim-öğretim döneminde İstanbul Üniversitesi’nde “Savunma ve Güvenlik Bölümü” adı ile eğitime başlanmıştı. İstanbul Üniversitesi 2009 yılından itibaren programın ismini değiştirmiştir. Halen İstanbul Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu’nda “Mülkiyet koruma ve güvenlik bölümü” programı adıyla özel güvenlik eğitimi verilmektedir. Özel güvenlik sektörüne yönelik olarak bu alanda eğitime başlayan ikinci Meslek Yüksek Okulu ise; Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği’nin (GÜSOD) kuruluşundan itibaren destek verdiği ve Kocaeli Üniversitesi bünyesinde açılan Hereke Ömer İsmet Uzunyol Meslek Yüksek Okulu’dur.
O. Oryal ÜNVER ÖGF (Özel Güvenlik Federasyonu) Yönetim Kurulu Başkanı
Günümüzde; bu alana olan ilgi nedeniyle üniversitelerimiz, bünyelerinde ki meslek yüksekokullarında “Özel Güvenlik ve Koruma“ ve benzeri isimler adı altında özel güvenlik eğitimi programları icra etmekte ve bu alanda eğitimler vermeği sürdürmektedirler. Özel güvenlik sektör şirketleri; bu programlardan mezun olanları bünyelerinde istihdam etmelerine rağmen; bu okullardan mezun olanların mesleki kariyerlerini sürdürebilmeleri konusunda ki sorunlarının ise tamamen aşıldığını söylemeyiz. Bu konuya ilişkin olarak istihdama yönelik mevzuat düzenlemelerine ihtiyaç duyulduğunu değerlendiriyoruz. Sektörün geleceğini/vizyonunu oluşturmak ve sektörün ihtiyaç duyduğu yöneticileri yetiştirmek için bu meslek yüksekokullarından bazılarının lisans seviyesinde eğitim verecek şekilde yeniden yapılandırılması hedefi de sektör beklentileri arasındadır. Bu beklentiyi gerçekleştirecek üniversitelerimizin başında da İstanbul Üniversitesi gelmektedir. Güvenli günler, güvenli yarınlar dileğiyle…
10 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
Özel güvenlik
sektör şirketleri; meslek yüksekokullarından mezun olanları bünyelerinde istihdam etmelerine rağmen; bu okullardan mezun olanların mesleki kariyerlerini sürdürebilmeleri konusunda ki sorunlarının ise tamamen aşıldığını söylemeyiz.
EDİTÖR
1
Liman güvenliği
1 Eylül saldırılarından sonra dünya terörün küresel bir sorun olduğunun ve bu sorunla savaşılması gerektiğinin bir kez daha farkına vardı. Bu doğrultuda Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) denizde ve denizden gelebilecek terör eylemlerinin önlenmesi amacıyla; gemi ve liman tesislerinin güvenliğine ilişkin yeni tedbirlerin alınması konusunda Deniz Güvenlik Komitesi’ni (MSC) yetkilendirdi. Uluslararası Gemi ve Liman Tesisleri Güvenlik Kod’u (ISPS CODE) oluşturuldu. 1 Temmuz 2004 tarihinde yürürlüğe giren; Uluslararası Gemi ve Liman Tesisleri Güvenlik Kod’u (ISPS CODE) ile denizcilik sektörüne, güvenlik (security) kavramı getirildi. IMO tarafından, gemilerle birlikte liman tesisleri de dâhil olmak üzere, deniz güvenliğine yönelik yeni düzenlemelerin yapılmasına başlandı. IMO üyesi tüm ülkelerin ve denizcilik şirketlerinin sisteme dâhil edilmesini öngören ISPS CODE’un kapsadığı konular arasında; güvenlik ekipmanlarının kurulup kontrol edilmesi, kargo giriş çıkışlarının denetlenmesi gibi konular da yer alıyor. Liman güvenliğinde tarih sayfaları aralandığında karşımıza çıkan en büyük trajedi TİTANİC trajedisi. RMS Titanic, White Star Line şirketine ait Olympic sınıfı bir yolcu gemisiydi. Harland and Wolff (Belfast, İrlanda) tersanelerinde imal edilmişti. 15 Nisan 1912 gecesi daha ilk seferinde bir buz dağına çarpmış ve yaklaşık iki saat kırk dakika içinde Kuzey Atlantik’in buzlu sularına gömülmüştü. TİTANİC’in asla batmayacağı iddia ediliyordu. Bu sayıda KAPAK konumuzu Liman Güvenliği oluşturuyor. Liman Güvenliğine ilişkin oldukça kapsamlı yazılarımızı okuyabilirsiniz. Fokus konumuzda ise Toplumsal Davranış Psikolojisi ve Özel Güvenliği ele aldık. Toplumsal psikoloji yaşananların toplum hafızasında oluşturduğu algıdır. Diğer bir tanımla, ortak değerleri ve paydaları olan kitlenin ortak tavırlarıdır. Toplumsal psikoloji veya kitlesel bilinçaltı, tıpkı insan psikolojisi gibi yapılandırılabilir bir kavramdır. Hızlı bir değişim ve iletişim çağını yaşayan dünyamızda yeni suç türleri ve güvenlik riskleri ortaya çıkmaktadır. Bireysel, toplumsal olarak daha güvenli bir yaşam sürdürebilmek için risk ve tehlikelere karşı hazırlıklı olmalıyız. Ne kadar mükemmel ve kapsamlı risk değerlendirmeleri yapar ve herhangi bir risk anında uygulamaya koyma becerisini gösterebilirsek o kadar etkili bir risk yönetimini de oluşturmuş oluruz. Fokus konumuza ilişkin yazılarımızı da keyifle okuyacağınızı umuyorum. Sektörden sayfamızın konuğu; Piri Reis Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Taner ALBAYRAK. Liman güvenliğine ilişkin merak edilen soruların yanıt bulduğu röportajımızı da aynı şekilde keyifle okuyacağınızı tahmin ediyorum. Elektronik güvenlik, güvenlik hizmeti, bilgi güvenliği ve yangın güvenliği disiplin başlıklarımız da yine ilginizi çekecek teknik yazılar ve makalelerle dolu…
Güvenli günler dileğiyle… Devrim BOZKURT
12 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
Devrim BOZKURT devrim@guvenlik-yonetimi.com
11 Eylül
saldırılarından sonra dünya terörün küresel bir sorun olduğunun ve bu sorunla savaşılması gerektiğinin bir kez daha farkına vardı. 1 Temmuz 2004 tarihinde yürürlüğe giren; Uluslararası Gemi ve Liman Tesisleri Güvenlik Kod’u (ISPS CODE) ile denizcilik sektörüne, güvenlik (security) kavramı getirildi.
GÜNCEL
Advantech ARK-2151V araç içi Full HD NVR ürününü tanıtacak ISAF 2015’te Tayvan’ın güvenlik teknolojisinde önde gelen firmalarından biri olan Advantech; Taiwan Excellence Ödüllü ARK-2151V Araç İçi Full HD NVR ürününü tanıtacak. Advantech ARK-VH Serisi gömülü IPC ürünleri araç uygulamaları için yepyeni bir tasarım sunuyor. Advantech’in araç içi izleme ve yönetim uygulamaları için tasarlanan NVR ürünü tam entegre, onaylı donanım ve akıllı yönetim yazılımı tasarımıyla öne çıkıyor. ARK2151V’nin araç içi gücü (9~36Vdc, ISO-7637-2), araç içi sertifikasyonları (E-Mark, IEC-60721-3-5 5M3) ve iyi geliştirilmiş araç yazılı SDK ve alan açısından kritik araç içi uygulamalara yönelik API’lerle donatıldı. ARK215V’yi diğer kameralardan farklılaştıran özellikleri endüstriyel kalitesi, yüksek işlem gücü, çoklu G/Ç portları ve düşük gürültülü çalışma becerisidir.
Araç üzerinde ISO-7637-2 ile uyumlu, kullanıma uygun güç tasarımı, kablosuz iletişim, GPS alıcısı, titreşim önleyici ve darbelere dayanıklı tasarım ve kolay montaj özellikli Advantech ARK2151V Araç İçi Full HD NVR, eksi 20° ~ ve +60°C aralığında çalışabilir. Advantech Araç İçi Full HD NVR, aynı zamanda mükemmel bağlanabilirlik için uzatma kapasitesi ve kablosuz iletişim ve video yakalamaya yönelik yüksek grafik gücü (en fazla 1080p/720p @120fps), yönetebilirlik ve güvenliğe yönelik entegre yazılım sağlıyor. Konu araç içi güvenlik kamera sistemi uygulamaları olduğunda, onaylanmış uyumlu yazılımla birlikte Advantech donanım sistemleri zorlukları en aza indirgiyor ve sistem entegratörlerine zaman kazandırıyor. ISAF Security Fuarı, İstanbul Fuar Merkezi’nde 17-20 Eylül tarihleri arasında düzenleniyor.
Fortinet bulut üzerinden yönetilen kurumsal Wi-Fi çözümünü duyurdu
Fortinet® (NASDAQ: FTNT), bulut tabanlı FortiCloud yönetim sistemindeki geliştirmelerini ve bulut üzerinden yönetilen kablosuz erişim noktaları (AP) çözümlerinde yeni ürün serisini duyurdu. Fortinet’in siber güvenlik teknolojisinin doğrudan AP üzerinden çalıştığı yeni üründe FortiGuard Labs Threat Intelligence tehdit analiz ekibinin en son güvenlik güncelleme-
14 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
leri de bulunuyor. FortiAP-S serisi ile kurumlar, kurumsal kablosuz LAN yönetimini bulut üzerinden gerçekleştirmek istediklerinde artık güvenlikten taviz vermek zorunda kalmayacak. Yayılmış bir yapıya sahip kurumlar müşterileri ve çalışanları için kablosuz LAN çözümlerini hayata geçirip yönetirken birçok zorlukla da karşılaşıyor. Günümüzde kullanılan WLAN çözümleri misafir ve dâhili ağları ayrıştırmaya yönelik karmaşık mimariler gerektirirken, ayrıştırılmış WLAN kontrolcüleri ve güvenlik uygulamaları gibi ek donanımlar istiyor. Yeni yeni ortaya çıkan bulut yöne-
timli Wi-Fi ise bu karmaşıklığı azaltıp kablosuz ağların uygulanmasına bağlı sorunların yönetimini kolaylaştırırken, aynı zamanda WLAN kontrolünü bulut içerisine taşıyarak henüz adreslenmemiş bazı güvenlik zorluklarını da azaltıyor. FortiAP-S serisi AP’ler; saldırı engelleme, web filtreleme, sahte AP tespiti, antivirüs güvenlik koruması, detaylı uygulama kontrolleri ve daha birçok ileri düzey güvenlik özellikleri ile birlikte kuruluyor. Tüm bu özellikler endüstrinin önde gelen tehdit analiz merkezi FortiGuard Labs tarafından FortiAP-S ürünlerinin en son tehditlere karşı anlık olarak koruması amacıyla destekleniyor.
GÜNCEL
Bosch Remote Services teknolojisini tanıttı Herkesin emniyetli ve güvenli bir ortamda yaşamayı hak ettiğine inanan Bosch Güvenlik Sistemleri, yangın panellerinin uzaktan arıza tespitine, bakımına ve alarm yönetimine olanak sağlayan IP tabanlı Remote Services teknolojisini tanıttı. Yeni ürünler ve çözümler geliştirmek için sürekli çalışan Bosch’un Remote Services teknolojisi, sistem entegratörlerinin işletmeleri uzaktan izlemesine ve hataları erken teşhis etmesine olanak sağlıyor. Böylece kullanıcılar hızlı cevap ve kesintisiz hizmetten faydalanıyor. Remote Services teknolojisinin birçok üreticide olmadığını belirten Bosch Güvenlik Sistemleri Ürün Yöneticisi Onur Sönmez; “Sistem entegratörlerine sistemleriyle ilgili üstün şeffaflık, kolay bakım ve hata tespiti gibi avantajlar sunuyoruz. Ayrıca bu sistem, yangın panellerinin güvenilirliğini
artırıyor ve işletim verimliliğini üst seviyelere çıkarıyor” diye konuştu. Remote Services teknolojisi; Remote Connect, Remote Maintenance ve Remote Alert’ten oluşan üç bileşenli modüler bir sistemden meydana geliyor. Bosch sunucuları aracılığıyla sistem entegratörü ve müşteri arasında güvenli bir internet bağlantısı sağlayan Remote Connect teknolojisi hızlı ve kolay bir kuruluma sahip olduğundan, özel bir IT uzmanlığı gerektirmiyor. Sistem uzaktan yapılandırılırken, hem yeni hem de mevcut yangın panelleriyle entegre edilebiliyor. Sistem entegratörleri Remote Connect aracılığıyla, RPS yazılımı (Uzaktan Programlama Yazılımı) üzerinden yangın alarm panellerinin programlamalarını ve güncellemelerini lokasyondan bağımsız olarak gerçekleştirebiliyor. Üstelik bu teknoloji 24 saat göze-
tim sağlayarak arıza durumlarında daha hızlı ve daha etkin bir şekilde harekete geçilmesine olanak sağlıyor. Bu gibi avantajlar sayesinde servis teknisyeninin hem seyahat süresi kısalıyor hem de zaman verimliliği artıyor.
Hackerlar “beni oku” virüslü bilgisayarı kurtarmak için 5000 dolar istiyor!
Son zamanların en yaygın virüs akımından biri halini alan beni oku dosyası, açıldığında bilgisayarları şifreliyor! Hackerlar ise “açarız ama 5000 Dolar” diyor! Bulut(Cloud) tek-
16 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
nolojisinin yaygınlaşmasıyla sosyal ağ hesapları, akıllı telefon ve tablet şifrelerinin kırılması olaylarının sayıları da arttı. Tehdidin adı beni oku! İş dünyasının ve kişisel kullanımın vazgeçilmez hizmet öğelerinden biri olan E-Postalar; kullanıcısına sürekli gereksiz klasöründeki Spam’leri temizleme görevine zorluyor. Genellikle birçok forum siteleri, e-ticaret siteleri ve 2.derece markalar tarafından gönderilen kampanya maillerine verilen Spam adı, hackerlar tarafında kimlik avcılığı niteliği taşıyor. Bir gün maillerinizdeki Spam’lerden
gelen ve bilgisayarınızı açtığınızda beni oku dosyasıyla karşılaşırsanız, onu okumayın! Çünkü hackerların yeni yöntemi bu dosyayı açan kullanıcının bilgisayarı kilitleniyor ve açılması için 1000 $ ile 5000 $ arasında bir ücret talep ediliyor. Şahsi telefonunuzda iş yapmak için BYOD uygulamasını kullanmanız; bu tehditlerin sizi etkilemesindeki bir diğer önemli etken. Kısacası; halinizden memnunsanız ve format atıp yeni işletim sistemi kurmak/ kurdurmak istemiyorsanız beni oku dosyasını silin; okumayın.
GÜNCEL
3 boyutlu parmak izi teknolojisi şimdi Türkiye’de!
Zamanla parmak izlerinde oluşabilen deformasyonların meydana getirdiği sıkıntıları ortadan kaldıran 3 boyutlu parmak izi cihazları Türkiye’de satışa çıktı. Cihazlarda yer alan kameralar sayesinde parmağın geniş açı temassız izi alına-
rak önce imajı, daha sonra benzer algoritmalarla şifresi oluşturuluyor. Türkiye’deki distribütörlüğünü Proline’ın üstlendiği, Touchless Biometric Systems tarafından 3 boyutlu parmak izi teknolojisiyle geliştirilen cihazlar Türkiye’de satışa sunuldu. Parmak izi teknolojisinde yaşanan birtakım sıkıntıları ortadan kaldıran 3 boyutlu parmak izi teknolojisi; bilinen parmak izi okuyucularının aksine herhangi bir temas gerektirmiyor. Okuma işlemi ise cihazın üzerindeki boşluğa parmağın hafifçe sokulmasıyla gerçekleştiriliyor. Zamanla parmak izi sensörleri üzerindeki yağ, kir veya parmak üzerindeki nem gibi etkenlerden dolayı, sistemlerde parmak izi okuyamama problemleri oluşabiliyor. 3 boyutlu parmak izi teknolojisinde ise bu durum ortadan kalkıyor. Cihazların alt kısmında yer
alan kameralar sayesinde parmağın geniş açı temassız izi alınarak önce imajı, daha sonra benzer algoritmalarla şifresi oluşturuluyor. Parmak üzerinde herhangi bir krem olması camın kaliteli bir parmak taraması yapmasını engellerken, 3 boyutlu parmak izi teknolojisi sayesinde kremlenmiş veya ıslak ellerde yaşanan parmak izini tanıyamama problemleri ortadan kalkıyor. İlk kayıt sırasında herhangi bir sensör teması olmadan parmak taraması yapılabiliyor ve kayıt esnasında parmağın algılanamaması gibi ihtimaller bulunmuyor. Cihazla birlikte tercihe bağlı olarak alınabilen kamera istendiği vakit cihazın üzerine yerleştirilebiliyor. Bu kamera sayesinde kişinin parmak izi taraması sırasında yalnız olup olmadığı kontrol ediliyor.
İnternetten alışveriş yapanlara uyarı! Emniyet yetkilileri; internetten alışverişin artmasıyla dolandırıcılık şikâyetlerinde de artış olduğunu belirtti. Şikâyetlerin başında, kimlik ve kart bilgilerinin çalınması ile sipariş verilen ürün yerine, alakasız ürünlerin gönderilmesinin yer aldığı belirtildi. İnternet dolandırıcılığının çok çeşitli türlerinin olduğunu vurgulayan yetkililer, şikâyetlerin iki temel başlık altında toplanabileceğini dile getirdi. Dolandırıcıların asıl hedefinin, internet siteleri aracılığıyla vatandaşların kart ve kimlik bilgilerini almak olduğunu bildiren yetkililer, son zamanlarda alışveriş sitelerinde piyasa değerinin
18 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
çok altında yapılan ürün satışlarıyla dolandırıcılıklara rastlandığına dikkati çekti. Piyasa değeri 2 bin lira olan bir telefonun 300-400 liraya satılması, tanınmış bir firmaya ait parfümün değerinin altında satışa sunulması veya ürünlerin isimlerinde harf değişikliği yapılması gibi yöntemlerle siparişler alınıyor. Emniyet yetkilileri, vatandaşların aldıklarını zannettikleri ürün yerine alakasız ürünle karşılaştığında hayal kırıklığı yaşadıklarını, firmaya ulaşamadıklarında ise uğraşmaktan vazgeçmelerinin dolandırıcıların yanına kar kaldığını anlattı. Vatandaşlardan, dolandırıldıklarını anladıklarında ilk
olarak bankadan işlem iptali talep etmelerini ya da kredi kartını işleme kapatmalarını isteyen yetkililer, zaman kaybetmeden en yakın kolluk kuvvetleri ya da Cumhuriyet Savcılığına müracaatta bulunulması gerektiğini ifade etti.
GÜNCEL
Sensormatic kendi servis yönetim sistemini kurdu süresi boyunca müşterilerinin yanında yer alıyor. Sistemde;
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte büyüklüğü hiç fark etmeksizin neredeyse her şirket; yatırım kalemlerinin başına güvenliği ekliyor. Ancak güvenlik sektörünün diğerlerinden bir farkı var ki; yapılan yatırımın ne kadar doğru olduğu sistemde yaşanan bir arıza durumunda ortaya çıkıyor. Sensormatic tarafından geliştirilen ve endüstride ilk ve tek olan Servis Yönetim Sistemi sayesinde Sensormatic %98 müşteri memnuniyetini yakaladı. Yaygın servis ağı ile Türkiye çapında 81 ile ulaşan Sensormatic’in Satış Sonrası Teknik Direktörü Okan KOŞAR; “Teknoloji sektöründe uzmanlık, servis aşamasında ortaya çıkar. Satış, müşteri deneyimi; servis, müşteri sadakati yaratır. Sektörel bilginizle satış yapar müşteri kazanırsınız ancak sadık müşteriyi, sunduğunuz kaliteli servis hizmeti size getirir ” dedi. Sensormatic; satış aşamasında sunulan ürün ve hizmetlerin kalitesi kadar satış sonrası servis kalitesine de azami önem gösteriyor hatta bu önem; kurum vizyonunun en önemli yapı taşlarından birini oluşturuyor. Geliştirdiği servis yönetim sisteminde, çoğu mühendislerden oluşan yaklaşık 130 kişilik uzman bir ekiple hizmet veren Sensormatic, kullanım
20 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
İhtiyaç halinde 444 4357 (HELP) numaralı çağrı merkezi ya da teknikdestek@sensormatic.com. tr e-posta adresi aracılığı ile 7/24 Sensormatic’e ulaşarak kayıt açılabiliyor. Kaydı açılan işe uygun teknik personel ve gönderim zamanı belirleniyor. Servis performansını artırmak için, akıllı telefon ve kişisel bilgisayarlarla donatılan tüm teknik ekip, online olarak, servis ihtiyacı olan mekana giriş, servis bittiğinde form üzerinden raporlama ve mekandan çıkışları ile ilgili anlık bilgi akışı sağlıyor. Müşterilerden gelen servis çağrılarından sonra, teknik müdahele gereken işlemlerin her aşaması ile ilgili, sistem tarafından süreç boyunca müşteriye e-posta yolu ile bilgilendirme yapılıyor. Yerinde bakım ya da teknik müdahale gereken durumlarda Mobil Çözüm Merkezi devreye giriyor. Yerinde müdahale ile giderilebilecek durumlar için, servis araçlarına özel tasarlanmış depo uygulamasından faydalanılıyor. Bu işleyiş sayesinde, parça stoğu her an yanlarında bulunduğundan, basit arızalar ya da bakım ihtiyaçları, tekrar merkeze dönmeye ihtiyaç duymadan yerinde ve en hızlı şekilde gideriliyor. Sensormatic’in uzman kadrosunun; yeni ürün ve çözümlerin tanıtımı, müşteri memnuniyeti, zor şartlar altında çalışma, iş sağlığı güvenliği gibi farklı alanlarda aldığı planlı ve düzenli teknik ve sektörel eğitimler, ekibin yetkinliğini artırıyor. Ekibin sahip olduğu tüm yetkinlikler doğrudan hizmet kalitesine yansıyor.
Google chrome artık daha az RAM tüketecek
Google popüler tarayıcısı Chrome için kapsamlı bir güncelleme başlattı. PC, Mac ve Linux için yayınlanan güncellemeyle Chrome 45 numaralı sürüme yükseltiliyor. Güncelleme içeriğindeki en önemli yenilikler ise bellek kullanımının azaltılması ve flash reklamların sonlandırılması oldu. Chrome 45’le birlikte RAM yönetimi artırıldı. Chrome’un yeni sürümünde RAM kullanımı; aktif olan ve olmayan sekmelerde yeniden düzenleniyor. Bu sayede aktif olmayan sekmelerin RAM üzerindeki etkisi azaltılıyor. Chrome’un yeni sürümüyle birlikte %10 oranında daha fazla bellek artık özgür. Google, Chrome 45 ve Chrome 43’ün RAM kullanım değerlerini gösteren videoyla bunu kullanıcılara gösteriyor. Google Chrome’un 45 numaralı sürümüyle artık flash video oynatımı da sona eriyor. Video oynatımların sonlandırılması dizüstü bilgisayarda pil süresini %15 oranında artırıyor. Bir diğer yenilik ise açık olan sekmelerin yeniden yüklenmesi seçeneği önemli ölçüde hızlandırılmış.
GÜNCEL
ISAF Security Fuarı’nda Bosch Güvenlik Sistemleri ve Teknomaks eğitimleri
Kurulduğu günden bugüne bina elektroniği alanında dünyanın en iyi ve en güvenilir markalarını iş ortaklarının ihtiyaç ve beklentileri doğrultusunda pazara sunan Teknomaks ; 17-20 Eylül arası yapılacak olan ISAF Security Fuarı’nda
Hall-9 A-220’de yerini alıyor. Bosch Güvenlik Sistemleri ve Teknomaks arasında 3 Haziran tarihinde imzalanan sözleşme ile Teknomaks; Bosch Güvenlik Sistemleri’nin tüm ürün ve çözüm portföyünü, entegrasyon platformlarını ülkemizin bir çok ilinde faaliyet gösteren sistem entegratörlerine ulaştıran, satış öncesi ve sonrasını içeren destek hizmetlerini de kapsayan yeni yapısını bu sayede daha detaylı tanıtmayı planlıyor. Bosch Güvenlik Sistemleri ve Teknomaks, 18-19 Eylül tarihlerinde Bosch Güvenlik Sistemlerinin tüm ürün portföyünü ve Duetron yazılım çözümlerinin tanıtılacağı
seminer düzenlemekte. İlgili seminerlerin detayları; Bosch veTeknomaks Eğitimi: 18 Eylül Cuma Saat: 14.00-16.00 Yer: İstanbul Fuar Merkezi Efes Salonu “Bosch Güvenlik Sistemleri’nden İşinizi Kolaylaştıracak Yenilikçi Çözümler” Duetron Yazılım Eğitimi: 19 Eylül Cumartesi Saat: 14.00-15.00 Yer: İstanbul Fuar Merkezi Efes Salonu “Duetron Yangın ve Video Yönetim Yazılım Çözümleri”
Konaklama ve sağlık yapılarında yangın güvenliği tartışılacak TÜYAK (Türkiye Yangından Korunma Vakfı ve Derneği) tarafından iki yılda bir düzenlenen Yangın ve Güvenlik Sempozyumu ve Sergisi’nin dördüncüsü 12 - 13 Kasım 2015 tarihlerinde İstanbul’da yapılacak. Ana teması “Konaklama ve Sağlık Yapılarında Güvenlik” olarak belirlenen sempozyumda; yüksek binalarda güvenlik, yangını önleme ve yangından kurtarma, yangın güvenliği ve eğitim, itfaiye, iş sağlığı ve güvenliği gibi pek çok konu ele alınacak. Sektörün önde gelen firmalarının ve isimlerinin katılımlarıyla platformundaki en başarılı organizasyon olan ve TÜYAK (Türkiye Yangından Korunma Vakfı ve Derneği) tarafından iki yılda bir düzenlenen “Yangın ve Güvenlik Sempozyumu ve Sergisi”nin dördüncüsü 12 - 13 Kasım 2015 tarihlerinde WOW Convention Center’da yapıla-
22 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
cak. TÜYAK 2015; Yangına, sabotaja, depreme, iş kazalarına, çevre risklerine karşı, önceden haber alan, algılayan, uyaran ve uygun çözüm bulan yeni cihaz ve sistemleri tanıtmak, Günümüz teknolojisine uygun koruma ve önleme sistemlerindeki gelişmeleri ve yeni tasarım esaslarını açıklamak, problemleri tartışmak, Üretici ve kullanıcıları bir araya getirmek, konu ile ilgili olan yönetmelik ve standartlardaki gelişmeleri açıklamak amacıyla düzenleniyor. Sempozyumda; yangın ve güvenlik alanında bilimsel ve teknolojik gelişmeler tartışılırken, tasarımcı, uygulamacı, araştırmacı ve işletmeciler deneyimlerini paylaşacak. Kamu kurumları, devlet teşekkülleri, belediyeler, sivil toplum örgütleri, endüstriyel tesisler, organize
sanayi bölgeleri, itfaiye birimleri, turistik tesisler, oteller, alışveriş merkezleri ve hastaneler gibi geniş bir katılımcı profili olan sempozyumda, yangın güvenliği alanında en son teknolojilerden oluşan yangın güvenliği çözümlerini sergileyen firmalar yeni iş fırsatları yaratma şansı da bulacak. Sempozyumda ayrıca, son yıllarda Türkiye’de atılım içerisinde olan lojistik sektörüyle birlikte, endüstriyel tesislerde depolama yapılan alanların yangından korunması konusundaki uygulamaların ele alınacağı Depolama Tesislerinde Sprinker Sistemi Tasarımı ve Uyguma Örnekleri başlıklı bir kurs düzenlenecek.
HAYATA BAKIŞ
b
“Arzu ve gurur” Bu gerçeği değiştirmeye çalışmayın. Mücadele istemiyorsanız televizyon izlemeye devam edin. Dışarıdayken, görüşmeler yaparken başkalarından bir şey istemeniz ya da size rahatsızlık verecek şeyler yapmanız gerekirken korku ve şüpheyle karşı karşıya kalacaksınız. Yaşadığınız olumsuz tecrübelerin zihninizde ve yüreğinizde fazlaca yaşamasına izin verirseniz gerçek ve kalıcı bir probleme dönüşürler. Geçen hafta yaşadığınız tatsız bir olayı hala zihninizde döndürüp duruyorsanız yaşadığınızdan da daha olumsuz bir tablo yaratıyorsunuz. Hemen sonuç alamasanız da çalışmaya devam edebilmelisiniz. Zihninize karşı koymanız gereken zamanlar olacak. İki gün sonra zihniniz üzerinde oyunlar oynanacak, içinizden bir ses “bak iki gün önce düşündüğün gibi gelişmiyor, hayatın aslında o kadar da kötü değil” diyecek ve sizi amacınızdan vazgeçirmeye çalışacak ama yüreğinizde yanan o ateş bu düşüncelerden daha ağır basacak ve devam edebilecek gücü ve cesareti kendinizde bulacaksınız. Arzu imkânsız diye bir şey tanımaz; başarısızlığı kabul etmez bir doping etkisi yaratır. Size inanılmaz heyecan, enerji ve güç verir. Gözünüzden yaş getirir. Arzu sizi kalabalığın arasından çıkarır, yükseltir ve istediğiniz yere çok daha kısa sürede ulaştırır. Geçici başarısızlıklardan başarılara taşır insanı. Türkiye’nin zirvesindeki birçok işletmeyi adeta küllerin üzerine tekrar inşa ettiren arzuydu. Futbolda eş güçte iki takım karşılaştığında en fazla gurura sahip olan kazanır. Her şeye sahip olabilirsiniz amaçlarınız, kişisel özellikleriniz, stratejileriniz. Gurura sahip değilseniz kaybedersiniz. Gururunuz varsa kazanırsınız. Siz gurura sahip misiniz? Her zaman arzuladıklarınızın arkasında mısınız? -Güçlü bir ordu ile savaşacaklardı. Düşman ordusu sayıca ve mühimmatça kendilerinden çok daha güçlüydü. Savaş alanına vardıklarında askerler ve mühimmatlar gemilerden indirildi. Komutan kendi gemilerinin ateşe verilmesini emretti. Gemiler savaşçıların gözü önünde alev alev yanıyordu. Komutan askerlere döndü ve “başka şansımız yok, ya kazanacağız ya öleceğiz” dedi. Savaşı kazandılar.Bir şeyler başarmak istiyorsanız sizin de köprülerinizi ve gemilerinizi yakmanız gerekiyor. Geri dönme olasılığını ve başarmama ihtimalini ortadan kaldırmalısınız. Köprülerinizi yakın “geri gitmek yok” deyin. Büyük başarılar genellikle hayatımızdaki trajedileri takip eder. Bazılarımız fazla başarı sağlayamayan jenerasyonlardan geldik; çalıştılar çabaladılar ama büyük bir başarı kazanamadılar. Şimdi sizin önünüzde bütün hayatınız var bu geleneği kırma şansınız var. Başlangıçta hangi yeteneklere ve artılara sahip olduğunuz önemli değil. Önemli olan içinizde yanan ateşiniz, yaşama sevinciniz. O ateşi söndürmezseniz eksikliklerinizi tamamlayabilirsiniz. Tamamlayabilmeniz dileğimle…
Problemleri çözebilmeniz dileğimle…
24 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
Oğuz GÜLAY
Gurura sahip değilseniz kaybedersiniz. Gururunuz varsa kazanırsınız. Siz gurura sahip misiniz? Her zaman arzuladıklarınızın arkasında mısınız?
KAPAK KONUSU
Liman ve tesislerin güvenlik enstrümanları Liman tesisi güvenlik planının hazırlanması PFSO’nun sorumluluğundadır. RSO’lar da liman tesisi güvenlik planı hazırlayabilirler. Liman tesisi güvenlik planı idare tarafından onaylanacaktır. Yücel ATALAY \ Genel Müdür BERKİN MÜHENDİSLİK
1
1 Eylül olaylarından sonra tüm dünya, terörün küresel bir sorun olduğunun ve ülkelerin topyekûn ve koordineli bir şekilde bu sorunla savaşması gerektiğinin bilincine vardı. Bu doğrultuda Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) denizde ve denizden gelebilecek terör eylemlerinin önlenmesi amacıyla, gemi ve liman tesislerinin güvenliğine ilişkin yeni tedbirlerin alınması konusunda Deniz Güvenlik Komitesi’ni (MSC) yetkilendirilmiştir. Kıyı ve limanları mütecavizlerden korumak kıyısı olan tüm ülkeler için büyüyen bir sorundur. Her bir ülke kendine özgü bir dizi problemle karşı karşıyadır. Bunlar yasadışı göçmenlik, mültecilik, kaçakçılık, terörizm veya korsanlık olabilir. Deniz Güvenlik Komitesi (MSC) tarafından, denizde ya da deniz yoluyla gelebilecek terör eylemlerinin önlenmesine yönelik yeni kuralların belirlenmesi ile gemi ve liman tesislerinin güvenliği için yeni tedbirleri içeren, Uluslararası Gemi ve Liman Tesisleri Güvenlik Kod’u (ISPS CODE) oluşturulmuştur. 01 Temmuz 2004 tarihinde yürürlüğe giren, Uluslararası Gemi ve Liman Tesisleri Güvenlik Kod’u (ISPS
26 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
CODE) ile denizcilik sektörüne, güvenlik (security) kavramı getirilmiş, IMO tarafından, gemilerle birlikte liman tesisleri de dâhil olmak üzere, deniz güvenliğine yönelik yeni düzenlemelerin yapılmasına başlanmıştır. Bu doğrultuda hazırlanan, limanların ve gemilerin her türlü güvenliğini sağlamak amacıyla oluşturulan ve Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) tarafından da onaylanan ISPS CODE’un getirdiği sorumluluk, liman yöneticileri, gemi sahipleri ve yük taşıyıcıları tarafından paylaşılıyor. IMO üyesi tüm ülkelerin ve denizcilik şirketlerinin sisteme dâhil edilmesini öngören ISPS CODE’un kapsadığı konular arasında, gemi ve liman güvenliğinin yanı sıra güvenlik ekipmanı kurulup kontrol edilmesi, kargo giriş çıkışlarının denetlenmesi de bulunuyor. IMO (Uluslararası Denizcilik Kuruluşu) kararları uyarınca, Kasım 2001’den itibaren deniz güvenliğine yönelik bir dizi güvenlik tedbiri yürürlüğe girmiştir, IMO Güvenlik Komitesi ve alt çalışma grupları tarafından Gemi ve Liman Tesisleri Güvenlik Kodu hazırlanmıştır, SOLAS Chapter XI - 2 (denizde güvenliği arttırıcı tedbirler) ile ISPS
kod tesis edilmiştir, ISPS kod 2002 / 2004 IMO Diplomatik Konferanslarında kabul edilmiştir. 11 Eylül 2001 tarihinde ABD’de meydana gelen terör eylemlerinin ardından, Kasım 2001’de yapılan ve ülkemizin de üyesi olduğu Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO)’nün 22. genel kurul toplantısına, denizde ve denizden olabilecek terör eylemlerinin önlenmesi amacıyla yeni tedbirlerin denizcilik sektörüne getirilmesi teklif edilmiştir. Denizde ve denizden olabilecek terör eylemlerinin önlenmesi amacıyla gemi ve liman tesislerinin güvenliğine ilişkin yeni tedbirlerin alınması konusunda oy birliği ile anlaşmaya varılmıştır.
ISPS Kod’un hedefleri Güvenlik tehditlerini tespit etmek ve uluslararası ticaretle iştigal eden gemileri ve liman tesislerini etkileyen güvenlik eylemlerine karşı önleyici tedbirler almak amacıyla SOLAS 74 Sözleşmesine taraf olan devletler, hükümet kuruluşları, yerel makamlar, denizcilik ve liman işleticileri arasında işbirliğini kapsayan uluslararası bir yapı tesis etmek. Denizde güvenliği temin etmek için SOLAS 74 Sözleşmesine taraf olan devletler, hükümet kuruluşları, yerel makamlar, denizcilik ve liman
işleticilerinin görev ve sorumluluklarını belirlemek. Güvenlikle ilgili bilgilerin erken ve etkin bir şekilde toplanmasını ve bilgi alışverişini temin etmek, değişen güvenlik seviyelerine hazırlıklı olarak hareket edebilmek için yeterli ve düzgün plan ve prosedürlere sahip olabilmek maksadıyla, güvenlik değerlendirmeleri için bir metodoloji temin etmek. Denizlerde güvenliği tesis etmek üzere uygun ve yeterli tedbirlerin alınabilmesi için gerekli ortamı sağlamaktır.
ISPS Kod’a tabi gemiler ve limanlar 1- Uluslararası seferle iştigal eden; yüksek hızlı yolcu tekneleri de dâhil tüm yolcu gemileri 2- Uluslararası seferle iştigal eden; 500 groston ve üzerindeki; yüksek hızlı teknelerde dâhil tüm yük gemileri 3- Uluslararası seferle iştigal eden; mobil deniz sondaj birimleri 4- Uluslararası seferle iştigal eden gemilere hizmet veren liman tesisleri.
lu otorite (designated authority) Denizcilik Müsteşarlığı olarak belirlenmiştir. DA irtibat noktaları ilgililere bildirilmiştir. ISPS Kod Daimi İzleme Komitesi Denizcilik Müsteşarlığı Başkanlığında ülkemizdeki yapılan çalışmaların değerlendirilmesi amacıyla “ISPS Kod Daimi İzleme Komitesi” oluşturulmuştur. Komite üyeleri: Genelkurmay Başkanlığı Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Sahil Güvenlik Komutanlığı Gümrük Müsteşarlığı Emniyet Genel Müdürlüğü
Tanınmış güvenlik kuruluşları (RSO) Denizcilik Müsteşarlığı adına ISPS Kod kapsamında bazı yükümlülüklerin yerine getirilmesi amacıyla RSO’lar kullanılmasına karar verilmiştir. Denizcilik Müsteşarlığı adına hareket edecek RSO’lar tarafından ISPS Kod Bölüm B Madde 4,5’deki şartların sağlanması istenmiş ve bu konudaki uygulama 1 Ekim 2003 tarih ve 25246 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Türk Bayraklı Gemilerde Bayrak Devleti
IR kamera gece arama projektörüne ihtiyaç duymadan hedefleri izleme amacıyla kullanılır. Aynı zamanda video takip sistemi ile birlikte kullanıldığında sistem sürekli hedefin üzerinde kalır. Adına Hareket Edecek Kuruluşların Seçimi ve Yetkilendirilmesi’ne dair Yönetmelikte belirtilmiştir.
Liman ve tesislerin güvenliği Deniz tarafı Kara tarafı olarak iki kısımdan oluşur. Her iki kısımda da birbirini tamamlayan fiziki güvenlik tedbirleri kullanılır.
Liman tesisi güvenlik planı ISPS kod bölüm kural-16 gereği liman tesisi güvenlik planı hazırlanacaktır. Liman tesisi güvenlik planının hazırlanmasında ve güncelleştirilmesinde liman tesisi güvenlik değerlendirmesi esas alınacaktır. Liman tesisi güvenlik planının hazırlanması PFSO’nun sorumluluğundadır. RSO’lar da liman tesisi güvenlik planı hazırlayabilirler. Liman tesisi güvenlik planı İdare tarafından onaylanacaktır.
ISPS Kod kapsamında ülkemizde yapılan çalışmalar ISPS Kod’un uygulamasından sorumlu otorite (DA): Solas 74 bölüm-11 ve ISPS Kod’un ülkemizde uygulamasından sorum-
Şekil 1 Liman güvenliği fiziki enstrümanları
Eylül 2015 Güvenlik Yönetimi n 27
KAPAK KONUSU
Gece limanın kara ve deniz tarafından gelebilecek tehditlere karşı korunmasında CCTV sistemi tek başına yeterli değildir. Sürekli operatör yardımıyla kontrolü gerekir. Sızmaya çalışan tehdit unsurlar CCTV kamerasının hareketlerini takip edip gizlenmeyi başarabilirler. Akustik ve lazerli caydırma/ savunma sistemi (Yönlendirilmiş sesli uyarı sistemi ile kombine) İnsansız hava araçları (uav) sistemi Tüm bu bileşenlerin miktarları ve özellikleri, tesisin tipine ve büyüklüğüne göre değişebilmektedir. Bazı özel sistemlerin çalışma prensipleri müteakip maddelerde verilmiştir.
Termal kamera sistemi gözetleme (SURVEİLLANCE) ve KÖ arama (IRSCAN)
Liman Güvenlik Sistemi Bileşenleri
Liman ve tesislerin güvenlik sistemi bileşenleri Liman ve tesislerin fiziki güvenlik sistemlerini örnek temel bileşenleri aşağıda verilmiştir. Komuta Kontrol Sistemi CCTV sistemi Termal Kamera sistemi (Gözetleme (surveillance) ve KÖ arama (IRSCAN) Akıllı sismik, akustik, kamera sistemleri (Akıllı tas) Kara gözetleme radar (Hareket sensör) sistemi Sahil gözetleme radar sistemi F/O Dağıtık akustik algılama (Distributed Acoustic Sensing (DAS)) sistemi Sualtı güvenlik sistemi
28 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
Gece limanın kara ve deniz tarafından gelebilecek tehditlere karşı korunmasında CCTV sistemi tek başına yeterli değildir. Sürekli operatör yardımıyla kontrolü gerekir. Sızmaya çalışan tehdit unsurlar ise CCTV kamerasının hareketlerini takip edip gizlenmeyi başarabilirler. Yüksek teknoloji kızıl ötesi arama sistemi (IRSCAN) sistemleri hem bir radar sistemi gibi sürekli 360 derece insan gözünün göremediği kızıl ötesi bandda arama yapar hem de görüntü işleme teknolojisi sayesinde tüm hareketleri takip eder. Arama görünür ışığa bağlı olmadığından gece ve gündüz sistem büyük bir etkinlikle çalışabilir. IRSCAN sisteminin tespit ettiği deniz veya karadaki hareketler alarm olarak operatöre bildirilir, operatörün detaylı incelemesini ve diğer koruma sistemlerinin (Akustik savunma sistemi gibi) hedefe yönlendirilmesini sağlayarak caydırıcılığa etkin katkısı olur.
Her türlü hava şartına karşı güçlendirilmiş, geniş alanda pasif, hatta tamamen karanlıkta bile etkinlikle gözetleme yapabilmektedir. Sistem sürekli 360° dönen tarayıcı algılayıcı vasıtasıyla, gerçek zamanlı olarak limitsiz sayıda mütecavizi tespit ve takip eder. Sistem tıpkı bir optik radar sistemi olarak çalışır ve operatöre temiz, güvenilir ve önlem alınacak veri sağlar. Tipik Tespit menzilleri : • İnsan : 2.5 km. • Araba : 4 km. • Gemi : 15 km Sistem Pasif algılayıcısı sayesinde elektronik karıştırma veya kamuflajdan etkilenmeden sürekli tutarlı resim sağlar. IRSCAN radar gibi deniz dalgalarından etkilenmez.
KAPAK KONUSU
Sahil gözetleme radar sistemi Liman yaklaşma bölgesindeki deniz trafiğini izlemek ve diğer sistemlere (Akustik uyarı sistemi vb.) hedef tahsisi yapmak üzere VTS sistemi kullanılır. Araç trafik sistemi (VTS) uçakların kontrolü için kullanılan hava trafik kontrol sistemine benzer. Tipik bir VTS sisteminde gemi hareketlerini kontrol etmek üzere radar, CCTV, VHF telsiz sistemi ve AIS sistemi bulunur. AIS (Automatic Identification System) sistemi deniz trafiğinde yüzerlerin, tanımlanmasının ve konumlandırılmasının, bir merkezden ya da taşıyıcı diğer gemilerden otomatik olarak yapılmasını sağlayan bir donanım ve yazılım sistemidir. Daha çok görüş kısıtlarının olduğu durumlarda (acil durumlar, sis vs.)
30 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
gemilerin birbirlerinin rota, sürat, konum gibi bilgilerini paylaşarak öğrenebildikleri bir ortam sağlamak amacıyla planlanmıştır. AIS, sistemle donanmış bir gemiye ya da bir taşıt trafik servisine (Vessel Traffic Services (VTS)), temel olarak diğer yüzerler hakkında tanım ve konum bilgisi sağlar. Bu bilgi: kimliklendirme, pozisyon, kerteriz, hız, tanıdığı diğer gemiler ve VTS istasyonlarıdır. Sistem bütün bu bilgileri elektronik ortamda diğer istemcilere ulaştıran bir cihaz ve bu cihazın verdiği bilgileri değerlendirip kullanıcının dikkatine sunan yazılımlardan oluşur. Bu sisteme bir anten, uyumlu bir konumlayıcı (GPS) ve gemiden bilgi toplayan (gyro (cayro), pusula (kerteriz, sürat), resmi-gemi adı, rota ve yük tipi vb.) alt yapı eklidir. Uluslararası De-
nizcilik Örgütü (IMO)’nün belirlediği SOLAS kuralları, 300 GRT ve daha büyük yük gemilerde olmak üzere her türlü yolcu gemisinde bulundurulmasını zorunlu kılmaktadır.
Sualtı güvenlik sistemi Pe alan liman tesislerine denizden gelecek saldırılara, kısaca terörist saldırılar olarak adlandırabileceğimiz asimetrik tehditlerin önlenmesi için denizden gelebilecek tehditlere karşı da sualtı güvenlik sistemleriyle de korunması gerekmektedir. Sualtından gelebilecek tehditlerin tespit, teşhis ve takibinde aktif ve pasif akustik sistem ailelerinin elemanları ile kombine yakın ve orta alan kaplamasını, 24 saat kesintisiz gözetleme sağlayarak, tespit, teşhis ve izleme yapabile-
KAPAK KONUSU IRSCAN sistemleri hem bir radar sistemi gibi sürekli 360 derece insan gözünün göremediği kızıl ötesi bandda arama yapar hem de görüntü işleme teknolojisi sayesinde tüm hareketleri takip eder. cektir. Bu bağlamda; bir sisteme entegre veya tek başına bağımsız, kablolu veya kablosuz iletişim ağıları ile konsol/merkezle irtibat hainde, otomatik pasif akustik yolla hedef izleme, tespit ve teşhis olanağı sağlayan sistem ile, Pasif Akustik olarak alan kaplaması sağlanarak gözetleme, tespit ve sınıflandırma (teşhis) işlemleri yapılabilir. Bahse konu sistem; Akıllı Gömülü Akustik Tespit ve Teşhis sistemi olarak her türlü deniz aracını ve sualtından gelebilecek balıkadam ve SDV’leri (Sub Skimmer Delivery Vehicle) 7/24 tespit ve izleme yapabilir. Aktif akustik sistem olarak Dalgıç Tespit Sonarı (DDS) Sistemi ile cep denizaltı, şişme bot (RIB-Rubberized Inflatable Boat), dalgıç, balıkadam ve SDV’lerin tespitinde kullanılarak pasif sistemlerle birlikte kombine çözüm üretilebilir. Konsept bağlamında; durumsal farkındalık alanı, bahse konu sistemlerin kaplama alanlarına bağlı olarak iç bölge, orta bölge ve dış bölge olarak üç bölgeye ayrılarak takip edilebilecektir. Ancak söz konusu deniz alanının büyüklüğünün uygun olması durumunda orta ve dış bölgeler birleştirilerek, “iç bölge” ve “orta bölge” olarak iki bölgeye ayrılarak takip edilebilir. Orta ve dış bölgeler genellikle pasif akustik sistemler ile takip edilirken, aktif sistemler iç bölgenin hassas takibi maksadıyla, pasif sistemler veya tesiste mevcut elektro optik sistemler üzerinden gelecek ihbar durumuna göre faaliyete geçirilirler. Aktif Akustik Sistem DDS ve Pasif
32 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
Akustik Sistemleri ile oluşturulacak entegre sualtı gözetleme ve izleme sisteminin bilgileri durumsal farkındalık alanının yaratıldığı Terminal Kontrol Merkezi’nde toplanabilir.
Akustik ve lazerli caydırma/ savunma sistemi (Yönlendirilmiş sesli uyarı sistemi ile kombine) Petrol ve doğalgaz terminallerinde yer alan liman tesislerine denizden ve karadan gelecek saldırılara ve tesis sınır ihlali gibi güvenlik ihlallerinin önlenmesi için denizden ve karadan gelebilecek tehditlere karşı insan yaşamına zarar vermeden tehdidi savuşturmak öncelikli seçenektir. Bu kapsamda kullanılabilecek sistemlerin başında yüksek ses ve ışık savunması efektif bir seçenektir. Sistem hem kendisi arama yapmak üzere uzaktan kumanda edilebileceği gibi, diğer sistemleri ile entegre edilerek (radar, IRSCAN vb.) hedeflere yönlendirilebilir. Sistem hedef ile kumanda odası arasında uzun mesafelerden iletişim imkanı sunar. En az 3000 m’ye kadar uyarı yapma imkanı sunar. Hedef üzerindeki 12 milyon mumluk arama ışığıyla aydınlatılabilir; üzerindeki kızılötesi ve gündüz kamerası vasıtasıyla sürekli hedef üzerinde kalabilir. Kullanım amaçları olarak: Takip etmek (TV ve Kızıl Ötesi olarak) Uyarmak Yüksek ses ve lazer göz kamaştırıcı ile caydırmak
Sonuç: Liman ve bağlı tesislerinin güvenliği, güvenliğin 3 boyutlu ortamın bir araya gelmesinden (kara, hava, su üstü ve sualtı) dolayı oldukça karmaşık bir yapıdan oluşmakta olup; tam güvenliğin sağlanabilmesi amacıyla tüm 3 boyutlu ortamın, birbirini tamamlayan sitem ve cihazlar ile kapsanması ve tüm verilerin bir merkezde füzyon ile birleştirilmesini gerektirir. Bu sebeple; tüm bu güvenlik sistemlerinin farklı üreticilerden gelmesi sebebiyle, entegrasyonu yapacak firmanın yetkinliği, sistemin etkinliği açısından temel faktördür. Güvenliğin günümüzde birinci öncelik olmasından dolayı, tam entegre bir liman güvenlik sistemi, makro ekonomi açısından vazgeçilmezdir.
Arama ışığı
Lazer mesafe ölçücü
Lazer göz kamaştırıcı LYazer Dazzler)
Akustik verici
Stabilize pedestal
Akustik ve lazerli caydırma/savunma sistemi Şekil’de gösterilen birimlerden oluşmuştur.
KAPAK KONUSU
Liman güvenliğinin psikolojik ve psikiyatrik yönü Gemi kaptanı veya gemi güvenlik zabiti ile etkileşime geçtiği liman tesisinin; liman tesisi güvenlik sorumlusu arasında yapılan, geminin limanda kaldığı süre boyunca geçerli olan ve gemi ile liman tesisinin uygulayacağı güvenlik önlemlerini içeren protokol, Güvenlik Deklarasyonu olarak tanımlanır. Prof. Dr. M.Kerem DOKSAT
34 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
İdare tarafından bir talimat olmaksızın güvenlik seviyesi "1"den "2"nci veya "3"üncü seviyeye çıkarılamaz. Böyle durumlar en kısa sürede belirlenmiş otorite irtibat noktalarından birine iletilir. İdare, gerekli görürse güvenlik seviyesinde yükseltme yapar.
Prof. Dr. M.Kerem DOKSAT
B
ir liman tesisi taraf devlet tarafından bildirilen güvenlik seviyelerini uygulamak zorundadır. Liman tesisinde güvenlik önlemleri ve işlemleri; yolcular, gemi, gemi personeli ve ziyaretçiler, mallar ve hizmetler için en az müdahale gerektirecek veya onlar için en az gecikmeye neden olacak şekilde uygulanacaktır. Gemi kaptanı veya gemi güvenlik zabiti ile etkileşime geçtiği liman tesisinin, liman tesisi güvenlik sorumlusu arasında yapılan, geminin limanda kaldığı süre boyunca geçerli olan ve gemi ile liman tesisinin uygulayacağı güvenlik önlemlerini içeren protokol, Güvenlik Deklarasyonu olarak tanımlanır. Güvenlik Deklarasyonu, limana yanaşan gemiler için liman sahasında alınacak güvenlik seviyesi uygulamaları için de belirleyici olmaktadır. Günlük iş akışı içinde seviye 1 uygulamaları geçerli iken; liman işletmemiz rıhtımlarına yanaşan deniz vasıtalarının talepleri doğrultusunda seviye 2 ve olağanüstü hallerde (savaş, seferberlik vb.) Denizcilik Müsteşarlığı talebi ya da Bakanlar Kurul Kararı ile seviye 3 uygulaması yapılabilir. 20.03.2007
tarih ve 26468 sayılı “Uluslararası Gemi ve Liman Tesisi Güvenlik Kodu Uygulama Yönetmeliği”nde yer alan tanımlarına göre güvenlik seviyeleri: Güvenlik seviyesi 1: Asgari koruyucu güvenlik tedbirlerinin her zaman sürdürüleceği seviyedir. Güvenlik seviyesi 2: Bir güvenlik eylemi riskine karşı belirli bir süre boyunca uygulanacak olan, güvenlik seviyesi 1’e ilave koruyucu güvenlik tedbirlerinden oluşan seviyedir. Güvenlik seviyesi 3: Kesin hedefi tespit etmek mümkün olmasa dahi bir güvenlik eyleminin muhtemel ya da gerçekleşmek üzere olması durumunda kısa bir süre boyunca en ileri düzeyde ve belirli koruyucu güvenlik tedbirlerinden oluşan seviyedir. Çanakkale Liman İşletmesi, her 3 seviyede de güvenlik uygulaması yapabilecek kapasiteye sahiptir. ISPS Koda tabii gemiler liman girişi yapmadan 24 saat önce aşağıdaki hususlarda uyarılacaktır: Limanda bulunduğunuz sürece kimlik kartlarınız takılı bulundurunuz, Liman çalışanları mutlaka baret ve yelek giyeceklerdir, Araçlar sadece park sahalarına park edilecektir, Herhangi bir kontrolde güvenlik görevlisine yardımcı olunacaktır.
Güvenlik seviyelerinin belirlenmesi, duyurulması ve uygulanması ISPS Kod kapsamındaki tüm Türk Bayraklı gemiler; liman tesisleri ve ülkemiz deniz yetki alanlarında bulunan ISPS Koda tabi gemiler, ayrıca bir bildirim yapılmaması ve bu yönetmelikte yer alan yetki ve prosedürler çerçevesinde daha üst bir güvenlik seviyesi uygulanmaması halinde, güvenlik seviyesi-1’de bulunur ve bu seviyenin gerektirdiği tedbirleri uygularlar. İdare, güvenlik konusunu etkileyen gelişmeleri ve istihbarat bilgilerini dikkate alarak, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün görüşleri doğrultusunda genel veya kısmi olarak daha üst güvenlik seviyesi uygulayabilir. Böyle durumlarda, uygulama denizcilere duyuru olarak veya diğer muhabere vasıtaları ile en kısa sürede ilgililere duyurulur. İvedi hareket edilmesi zorunlu durumlarda İdare, yukarıda belirtilen kurumların görüşünü almadan da daha üst güvenlik seviyesini uygulama kararı alabilir. Böyle bir karar alındığında İdare tarafından ilgili kurumlar ivedilikle haberdar edilir. Türk Bayraklı gemi ve liman tesislerinde daha üst güvenlik seviyesi uygulanmasını gerektirecek bir durumun mevcudiyetinin değerlendirilmesi durumunda bu yönetmelikte
Eylül 2015 Güvenlik Yönetimi n 35
KAPAK KONUSU
Liman girişi güvenlik görevlileri sipariş sahibi ile temas kurarak doğrulayacaktır. Şoförler mutlaka kimliklerini ibraz edeceklerdir.
Abraham Maslow’un teorisi
belirtilen Belirlenmiş Otorite irtibat noktalarından birine durum bildirilerek verilen talimata uyulur. Gecikilmesinde ciddi güvenlik risklerinin ortaya çıkmasının muhtemel olması durumunda; gemiler için kaptan veya gemi güvenlik zabiti; liman tesisleri için liman tesisi güvenlik sorumlusu, güvenliğinden sorumlu oldukları gemilerde ve liman tesislerinde daha üst güvenlik seviyesinde belirtilen tedbirleri alabilir. Ancak idare tarafından bir talimat olmaksızın güvenlik seviyesi “1”den “2”nci veya “3”üncü seviyeye çıkarılamaz. Böyle durumlar en kısa sürede belirlenmiş otorite irtibat noktalarından birine iletilir. İdare, durumu değerlendirerek gerekli görürse güvenlik seviyesinde yükseltme yaparak ilgili gemilere ve liman tesislerine duyurur. Güvenlik seviyesinin 3’e çıkarılması durumunda İdare tarafından ilgili ulusal güvenlik birimlerine bildirimde bulunulur. İlgili ulusal güvenlik birimlerinin herhangi bir olaya müdahalesi ve alacakları tedbirler kendi mevzuatlarına göre belirlenir. Liman tesislerinde güvenlik seviyesinin 3’e çıkması durumunda, İdare ilgili ulusal güvenlik kuruluşları ile irtibatı sürdürür ve gerekli bilgileri, gemilere ve liman tesislerine aktarır.
36 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
Genel güvenlik esasları Kimlik kartları, girişler ve fotoğraf çekme: Liman çalışanları ve ziyaretçiler için yeni kimlik kartları ve giriş izni uygulamasına geçilmiştir. Limanda düzenli çalışan veya iş takibi yapanlar resimli giriş kartları alabileceklerdir. Limanda günlük işi olanlar ise yapacakları işi ispatlayan belgeler ile kimliklerini güvenlik görevlilerine göstereceklerdir. Fotoğraflı kimlik kartları liman kart bürosundan Mülki İdari Amir onayı ile verilmektedir. Liman sahasında fotoğraf çekimi için LTGS veya güvenlik müdüründen izin alınacaktır.
Liman sahasında araç park izinleri: Sahaya giriş ve park sadece giriş kartı olan araçlara aittir. Giriş izni araç plakası, şoför ve şirket ismine haizdir. Araç şoförü araçta bulunan yolcu ve malzemeden sorumludur.
Gemilere teslimat ve servis akışı: Mal tesliminde bulunacak personel liman girişinde getirmiş olduğu malzemeye ilişkin mutlaka fatura, talep formu veya başka geçerli bir belgeyi ibraz edecektir.
Deniz limanları, tıpkı havalimanları gibi, bir ülkenin ve/veya bölgenin dışarıya açılan en önemli kapıları. Hem itibar, hem de dünyayla iletişim bölgeleri… Buralardan hem yolcuklar, hem de Ro Ro Gemileri gibi araçlarla her sene milyonlarca ton malzeme ithal veya ihraç ediliyor. Cruise gibi turistik vapurlarla turlar düzenleniyor. Gayet tabiidir ki, bu kadar karmaşık işlemler yapılırken uyulması gereken asgari birtakım tedbirler ve gözetilmesi icap eden ihtiyaçlar söz konusu.
Abraham Maslow’un teorisi; insanların belirli kategorilerdeki ihtiyaçlarını karşılamalarıyla, kendi içlerinde bir hiyerarşi oluşturan daha üst ihtiyaçları tatmin etme arayışına girdiklerini ve bireyin kişilik gelişiminin, o an için baskın olan ihtiyaç kategorisinin niteliği tarafından belirlendiğini söz konusu etmektedir. Bunlar Maslow’un kişilik kategorileri kendi aralarında bir dizilim oluştururlar ve her ihtiyaç kategorisine bir kişilik gelişme düzeyi karşılık gelir. Birey, bir kategorideki ihtiyaçları tam olarak gideremeden bir üst düzeydeki ihtiyaç kategorisine, dolayısıyla kişilik gelişme düzeyine geçemez. İşin ilginç tarafı, aslında bu gözlemlerinin çoğunu maymunlar veya diğer primatlarda (bize evrimsel açıdan en yakın hayvanlarda; mesela maymunlarda) yapmış, sonra bunları insanlara adapte etmişti. İnsancıl ve davranışçı okulların bir sentezini yakalamıştır. Mas-
KAPAK KONUSU
Partilerde, toplantılarda anlayış, empati, sempati ve sadakat de bu şekilde gelişebilir. Saygınlık (itibar) ihtiyacı (kendine saygı, güven, başarı, diğerlerinin saygısı, başkalarına saygı): Karşılıklı diğerkâmlık (özgecilik), yardımseverlik, fedakârlık, koordinasyon gibi şeyler ancak bu sayede başarılabilir. Kendine güvenen, saygı duyabilecek kadar güçlü ego gücü olan insanlar ancak başkaları için de hayırlı işler yapabilirler. low; başlıca ihtiyaçları şu şekilde kategorize eder: Fizyolojik ihtiyaçlar (Nefes, besin, su, cinsellik, uyku, denge, boşaltım, hattâ bir dereceye kadar cinsellik): Nefes alamayan, tuvalete gidemeyen veya uykusunu, gıdasını temin edemeyen insan kısa sürede –en azındansağlığını kaybeder; uzun sürerse de ölür. Güvenlik ihtiyacı (vücut, iş, kaynak, etik, aile, sağlık, mülkiyet güvenliği): Bu, çok önemli ve vazgeçilemez bir şeydir. Kendisini emniyette hissetmeyen birey ciddi derecede strese (zorlanma) girer her türlü çılgınlığı yapabilir. Saldırganlaşabilir veya korkudan donakalıp ne yapacağını şaşırabilir vs. Bu sebeple, insanla ilgili her konuda, ortamda ve eylemde, en önemli temel ihtiyaç olarak bu aşama ele alınır. Ait olma, sevgi, sevecenlik ihtiyacı (arkadaşlık, aile, cinsel yakınlık): Aile, toplumsal dayanışma, işçi-işveren anlaşmasının ve barışının temini, kişinin kendisini içerisinde çalıştığı firmaya, markaya veya kuruma ait hissetmesi. Sırf bu sayede pek çok kavga gürültünün yanı sıra, iş kazalarının da önüne geçilmiş olunacaktır.
38 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
Kendini gerçekleştirme ihtiyacı (erdem, yaratıcılık, doğallık, problem çözme, önyargısız olma, gerçeklerin kabulü): Buna kendini aşma (self-transcendence) dahi katılabilir. Bir uzun yol kaptanı, mürettebatı veya yolcu gemisinin (mesela Cruise denen büyük turistik seyahat araçları) kaptanından tutun da, en basit hizmet elemanına kadar herkes ne kadar özüyle barışık ve kendini gerçekleştirebilmiş, aşabilmiş kişilerden oluşursa, seyahat de o kadar güzel geçecektir.
Kendini gerçekleştiren bireyin temel özellikleri: Hayatını son derece anlamlı görür; belirsizliğe tahammül edebilir. Kendilerini ve başkalarını oldukları gibi kabul ederler. Düşünce ve davranışları içtendir. Yapmacıklık çok azdır. Gülümseyince de, üzülünce de sahicidir. Kendi üzerinde yoğunlaşmaktan çok sorun üzerinde yoğunlaşırlar. İyi bir mizah anlayışları vardır. İcabında –dozunu aşmadan- kendileriyle dahi dalga geçebilirler. Şakacılık, fıkra anlatma ve eğlendiricilik gibi konularda yetkin olurlar.
RMS Titanic, 1912’de yapımı tamamlandığında dünyanın en büyük buharlı yolcu gemisiydi. Batışı 1,514 kişinin ölümüyle sonuçlandı ve dünya savaşları dışındaki en büyük deniz felaketlerinden biri olarak tarihe geçti. Çok yaratıcıdırlar. Mesela aşçıysa, grubun amaçlarına göre hemencecik yemekler tasarlayabilir. Topluma karşı bireysel bağımsızlıklarını koruyabilmişlerdir. Kültürlerinden belirli ölçüde bir bağımsızlık kazandıklarından, geleneksel, soyut ve streotipik (yineleyici) idrak tarzlarına hapsolmazlar. İnsanlığın refahı ile ilgilenirler. Hayata nesnel bir açıdan bakabilirler. Hayatın temel deneyimlerini değerlendirirler. Maslow’a göre birey için o an baskın olan ihtiyaçlar hangi kategoriye ait ise, diğer deyişle günlük etkinlikleri ağırlıklı olarak hangilerini doyurmaya yöneliyorsa, kişilik gelişmişlik düzeyi de onun iradesinden veya seçiminden bağımsız olarak bu ihtiyaç kategorisine karşılık gelen düzeyde bulunacaktır. Yani temel güvenlik tesis edilememişse, aidiyet, sevgi, saygı da olamaz. Belirli bir kategorideki ihtiyaçlar tam olarak karşılanmadan kişi bir üst düzeydeki kategorinin ihtiyaç-
KAPAK KONUSU
Titanic’in batışının yol açtığı büyük can kaybı oranı birçok sebebe bağlanmaktaydı ama zamanla öne çıkan gerçek; geminin herkese yetecek kadar filika taşımıyor olmasıydı. Tam kapasitesi 3,547 kişi olmasına rağmen, gemideki filikaların toplam kapasitesi 1,178 kişiydi. larını idrak edemez; böyle ihtiyaçları yoktur. Örnek olarak günlük olarak, karnını doyurabilen fakat güvenlik içinde bulunmayan, kendini sürekli olarak muhtemel bir tehdit altında hisseden bir insanın, dünya görüşünü geliştirmek için kitap okumak gibi bir ihtiyacı da olamaz. Belirli bir ihtiyaç kategorisindeki taleplerin karşılanması durumunda kişi, bir üst kategorideki ihtiyaçları karşılamaya yönelecektir. Bu durum kişilik gelişme düzeyini de bir üst düzeye sürükleyecektir. Maslow’a göre psikologların yapması gereken, bireyin kendini gerçekleştirme (self-actualization “kendini gerçekleştirme”) aşamasına gelmesinin önündeki engelleri ortadan kaldırmasına yardım etmektir. Bunların en hazin örneklerinden biri, meşhur Titanic faciasıdır. “Asla batamaz” diye rapor verilen ve o dönemin jet sosyetesinin gözdesi olan bu geminin başına gelenleri bir hatırlayalım…
Titanıc trajedisi RMS Titanic, White Star Line şirketine ait Olympic sınıfı bir yolcu gemisiydi. Harland and Wolff (Belfast, İrlanda) tersanelerinde imal edilmişti. 15 Nisan 1912 gecesi daha ilk seferinde bir buz dağına çarpmış ve yaklaşık iki saat kırk dakika içinde Kuzey Atlantik’in buzlu sularına gömülmüştü. 1912’de yapımı tamamlandığında
40 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
dünyanın en büyük buharlı yolcu gemisiydi. Batışı 1,514 kişinin ölümüyle sonuçlandı ve dünya savaşları dışındaki en büyük deniz felaketlerinden biri olarak tarihe geçti. Titanic’in batışının yol açtığı büyük can kaybı oranı birçok sebebe bağlanmaktaydı ama zamanla öne çıkan gerçek, geminin herkese yetecek kadar filika taşımıyor olmasıydı. Tam kapasitesi 3,547 kişi olmasına rağmen, gemideki filikaların toplam kapasitesi 1,178 kişiydi. Ayrıca kaza sırasında kadınlara ve çocuklara öncelik tanındığı için toplamda ölen erkek sayısı da çok orantısızdı. Titanic’te zamanında mevcut olan en ileri teknolojiler kullanılmıştı. Birçok insan tarafından “batmaz gemi” olduğuna inanılıyordu ve bu inanış batmadan önce bu şekilde tanımlanmış ve lanse edilmişti. Bu derece ileri teknoloji ve eğitimli mürettebata rağmen batması birçok insanı şoke etti. Medya, Titanic’in ünlü kurbanları ve batışı ile ilgili efsaneleri sürekli gündeme getirmeye devam etti.
Bu tartışmaların sonucu denizcilik kanunun değişmesi oldu.
İnsan faktörü Hazin öykünün devamını isteyen başka kaynaklardan okuyabilir. Benim vurgulamak istediğim, bu elim kazadaki en önemli şeyin aşırı özgüven, ihmal, bir noktaya kadar vurdumduymazlık ve ciddi derecede sorumsuzluk olduğu… Mesela Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi’nin Uzay mekiği Columbia 1 Şubat 2003’te uzay seferinden Dünya’ya dönerken ısı kalkanındaki hasar nedeniyle 63 kilometre yükseklikte yanarak parçalanmış, 7 kişilik mürettebatı hayatını kaybetmişti. Pek çok uçak da aynen düşüyor.
Standart hata insan kusuru! Türkçemizde alet işler, el övünür diye bir atasözü vardır. Kullanılan şey ne kadar karmaşık, gelişmiş ve mükemmel olursa olsun; kul hatası veya gözden kaçan bir hata trajedilerle sonuçlanır. Demek ki, hem kullanılacak malzeme mühim; hem de –daha hayati olarak- onu kullanacak personelin eğitimi çok daha mühim. Öyle kazalardan kurtulabilenlerde ise travma sonrası stres bozukluğu en sık rastlanan psikiyatrik hastalık. Merhum bir dostumun ifadesi şöyleydi: Malzememiz insan… İnsan hata yapar. Bir de, en karmaşık ve gelişmiş sistemler, en kolay çökenlerdir. Çözüm: Eğitim ve çok iyi istihdam.
KAPAK KONUSU
Drones gemi yapımında popüler olmaya başladı Antenli insansız araçlar (UAV), ya da uzaktan kumandalı uçan araçlar, bilindiği üzere özellikle birçok endüstri dalında kullanılmakla beraber gemi yapımında kullanımı daha da yaygınlaşmaktadır. O. Oryal ÜNVER / Yönetim Kurulu Başkanı ÖZEL GÜVENLİK YÖNETİMİ FEDERASYONU
V
akit nakitten yola çıkılarak gemi yapımcıların işini kolaylaştırmak ve denetim de dahil olmak üzere çeşitli inşaat aşamalarını hızlandırmak
42 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
için teknolojinin bu yeni tip ürünü benimsenmeye başlanmıştır. Konuya ilişkin son örnek Polonyalı Remontowa Tersanesi antenli uçan araç ile tersanelere öncü olmuş ve geminin iç mekânlarının
incelenmesini sağlayarak revizyonunu tamamlamıştır. İnceleme 15 Haziran tarihinde Birleşik Krallık bandıralı; kimyasal ve ürün dolu CPO Japonya’ya ait tankerin Remontowa’ya gelerek
beş yıllık yenilenme işlemi; 12 balast ve 3 slop tankının temizliği ile beraber motor bakımı, boya tamiri, temizliği yüksek çözünürlüklü kamera ve HD video kayıt yeteneğine sahip “drone” ile yürütülmüştür. CPO Japonya, kargo tanklarının içine droneun tüm parçaları ile erişilmesinin mümkün olduğunu saptanmış ve test uçuşundan sonra tankın içine aracı sevk ettiğini ifade etmiştir. Remontowa göre; “drone” gemide dolaşma esnasında bölümlere de girebilmeyi başarmıştır. Pervanelerin özel çerçevelerle korunarak tank duvarına teması önlenebilmektedir. Tersanenin verdiği bilgiye göre; görsel denetim malzeme kaydı ve ses testi kapalı bir alanda yapılmış ve mükemmel sağlamlık göstermiştir. Araç gövdesi ve kontrol altındaki kabın bölmelerinin durumuna ilişkin genel bir izlenim için bir bilirkişi temin edilmesi gerekmektedir ve buna göre tasarlanmıştır. Bu yeni teknoloji, direkler, güverte veya vinç gibi dış bölümlerin denetimine de uygulanabilir. Alet ayrıca dış yüzey durumunun değerlendirmesi, yani korozyon ve çatlama tespiti için, görsel muayene aracı olarak hizmet edebilmektedir. Birçok durumda görsel denetim sonuçları, kalınlık ölçümleri gibi zaman alıcı görevlerde zaman kazandırır; iskele kurma işlemi gibi. Deneyler umut verici sonuçlar sağlamıştır. Remontowa testlerinde başarılı olmuş, seçilen uygulamaların ticari operasyonlarda bu teknolojiyi tanıtmaya devam etmeye istekli olduklarını
CPO Japonya, kargo tanklarının içine droneun tüm parçaları ile erişilmesinin mümkün olduğunu saptanmış ve test uçuşundan sonra tankın içine aracı sevk ettiğini ifade etmiştir. Remontowa göre; drone gemide dolaşma esnasında bölümlere de girebilmeyi başarmıştır.
da sözlerine eklemiştir. Dünya Denizcilik Haberlerinin verdiği bilgiye göre, Remontowa ekipmanı Japon gemi firması “Tsuneishi Holdings Corporation” tarafından incelenmiş ve uçan aparatın (multicopters) canlı görsel geribildirimi kullanılarak bilgi toplamanın mümkün olup olmadığını doğrulamak için V- küp testi başlatmıştır. Tsuneishi; bu son teknolojinin fabrikalarında ve tesislerinde verimliliğinin artışına
yardımcı olacağını ve aynı zamanda afet durumunda bilgilerin daha da hızlı toplanmasını sağlayacağını ümit etmektedir. Buna ek olarak, Türk Beşiktaş Tersanesi de onarım esnasında “drone” kullandığını sosyal medyaya görüntüler ile ilan etmiştir. Teknoloji, verilen son örneklerle zaman ve paradan tasarruf potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir.
Eylül 2015 Güvenlik Yönetimi n 43
KAPAK KONUSU
Liman güvenliğinde entegre sistemlerin önemi 11 Eylül terör saldırıları sonrasında Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO); deniz yoluyla meydana gelebilecek terör eylemlerinin önlenebilmesi için, gemi ve liman güvenliğine ilişkin yeni tedbirler alınmasına karar verdi. BOSCH GÜVENLİK SİSTEMLERİ
L
imanlar ülkelerin dışa açılan kapılarıdır. Limanların karasal sınır kapılarından farkı, sınırın diğer tarafının açık deniz olması ve bu nedenle güvenlik açısından daha zayıf noktalar teşkil etmeleridir. 11 Eylül terör
44 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
saldırıları sonrasında Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO); deniz yoluyla meydana gelebilecek terör eylemlerinin önlenebilmesi için, gemi ve liman güvenliğine ilişkin yeni tedbirler alınmasına karar verdi. Konu ile ilgili olarak görevlendirilen Deniz Güvenlik
Komitesi (MSC), bu kapsamda “Uluslararası Gemi ve Liman Tesisleri Güvenlik Kodu”nu (ISPS CODE) oluşturdu. 01 Temmuz 2004 tarihinde yürürlüğe giren ve sorumluluğu liman yöneticileri, gemi sahipleri ve yük taşıyıcıları tarafından paylaşılan ISPS CODE
ile gemilerin yanı sıra liman tesislerinin de güvenliğine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. IMO üyesi tüm ülkelerin ve denizcilik şirketlerinin sisteme dâhil edilmesini öngören ISPS CODE’un kapsadığı konular arasında; güvenlik ekipmanlarının kurulup kontrol edilmesi, kargo giriş çıkışlarının denetlenmesi gibi konular da yer almaktadır. Kod kapsamında oluşturulması gereken liman güvenlik planında personel ve araç giriş-çıkış kontrolünün yanı sıra güvenlik kamera sistemi, kartlı geçiş, bariyer ve plaka tanıma sisteminin de bulunması gerekmektedir. Bu sistemlerin birbiri ile entegre çalışması, adli soruşturmalarda delil niteliği taşıyan veriler için güvenilir kayıt ortamlarının oluşturulması ve güvenliğin kontrol altında tutulması açısından büyük önem taşımaktadır. Bosch Güvenlik Sistemleri geniş ürün yelpazesi sayesinde özel güvenlik gereksinimi olan bu tür alanlara eksiksiz bir güvenlik çözümü sunmaktadır. Bu çözümler sayesinde, limandaki gemilerin izlenmesi, konteynerların belirlenmesi, tehlikeli malların takibi, trenlerin ve yük vagonlarının tanımlanması sağlanmaktadır. Öte yandan, sunulan çözümlerin liman yönetim platformu ve diğer deniz sistemleri ile entegrasyonu (e.g. AIS, VTS, gümrük işlemleri vb.) mümkündür.
7000 HD kamera serisi Limanların geniş alanlara yayılmaları nedeniyle, liman güvenlik sistemlerinde uzun mesafeli ve gece görüşlü kameraların kullanılması sistem verimliliğini arttıracak etkenlerden biri olarak kabul edilmektedir. MIC IP 7000 HD kamera serisi, darbelere karşı dayanıklı olmanın yanı sıra üzerin-
MIC IP 7000 HD kamera serisi, darbelere karşı dayanıklı olmanın yanı sıra üzerinde bulunan entegre kızılötesi ve beyaz led ışıklı aksesuarı ile 175 metreye kadar gece görüşü sağlayabilen bir hareketli kamera ailesidir. de bulunan entegre kızılötesi ve beyaz led ışıklı aksesuarı ile 175 metreye kadar gece görüşü sağlayabilen bir hareketli kamera ailesidir. Bosch’un makine mühendisliği ve IP video gözetimindeki tüm uzmanlığını tek bir tasarımda bir araya getiren bu kamera ailesi; sert rüzgârlar, yüksek sıcaklık farkları, sis, toz bulutları veya güçlü darbeler karşısında gözetim işleminin sorunsuz devam etmesini sağlamaktadır. Bu kameralar oldukça zorlu ortam koşullarında çalıştığından, dayanıklı ve bakım gerektirmeyecek şekilde tasarlanmaktadır. Cihazların yazılım güncellemesi uzaktan yapılabilmektedir. Bu kameraların teorik olarak parçalanması mümkün olmayan muhafazası ve kendi kendini temizleme özelliği sayesinde servis ihtiyacı oluşmamaktadır. Starlight kamera ailesi ise ışıklandırma koşullarından bağımsız olarak 7/24 renkli görüntü sağlamakta ve diğer kameraların hiç görüntü alamadığı zifiri karanlıklarda dahi detaylı görüntü almaya devam etmektedir.
Gelişmiş akıllı video analizi Kameralar üzerindeki Gelişmiş Akıllı Video Analizi (IVA) teknolojisi sayesinde, şüpheli davranışlar erkenden tespit edilebilmekte ve belli bölgelere alarm kuralları konulduğunda, bu kuralların ihlali halinde operatöre alarm
verilmektedir. Takip kameraları, güvenlik operatörünü uygun şekilde uyararak; alarmların doğru veya yanlış olduklarını kanıtlamaya yardımcı olmaktadır. Adli arama fonksiyonu sayesinde ilgili videolar hızlı bir şekilde geri sarılıp izlenebilmektedir. Kimliğini göstermeden geçmeye çalışan biri olursa; Bosch Video Recording Manager (VRM) tarafından düzenlenen video görüntüleri mahkemede delil olarak kullanılabilmektedir. Limanlarda kurulacak olan video kayıt yönetim sistemleri, plaka tanımaya ve konteyner üzerindeki seri numaraları okumaya yarayan farklı marka yazılım çözümleri ile de entegre olabilmelidir. Bosch’un sunduğu yüksek teknoloji IP kamera, video kayıt/izleme ve yönetim sistemleri diğer sistemlerle kolayca entegre olabilen açık bir mimariye sahip ürünlerdir. Can ve mal güvenliğinin sağlanması için yangınların hızlı bir şekilde tespit edilip doğrulanması ve kontrol altına alınması gerekmektedir. Bu nedenle, dayanıklı, güvenilir ve erken algılama özelliği olan bir yangın algılama sistemi, hemen hemen tüm uygulama alanlarında yüksek bir önceliğe sahiptir. Ancak bu erken algılama ofis binalarında, otellerde, alışveriş merkezlerinde ve benzeri alanlarda standart yangın algılama sistemleriyle kolayca gerçekleş-
Eylül 2015 Güvenlik Yönetimi n 45
KAPAK KONUSU
tirilebiliyor olsa da, planlayıcılar ve danışmanlar konu limanlar gibi kritik alanlar olduğunda zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır. Geniş bir alana kurulu olan limanlarda, genel amaçlı duman dedektörleri her zaman erken ve güvenilir bir yangın algılama sunamamaktadır. Video tabanlı yangın algılama; doğrudan kaynakta ve çok erken bir aşamada algılamanın yapılmasına olanak tanıyan ek bir teknolojidir. Bu teknolojinin prensibi, bir video kamera ile akıllı video analizi için bir algoritmanın birleşimidir. Kamerada doğrudan gerçek zamanlı analiz gerçekleştirilmektedir. Bu algoritma, video görüntüsünü işlemekte ve dumanın veya alevlerin resimde görülüp görülmediğini tespit etmektedir. Video tabanlı yangın algılama sayesinde çevreyle ilgili hareketler, yansımalar ve değişen ışık koşulları gibi parazitlerin neden olduğu yanlış alarmlar ortadan kaldırılabilmektedir.
Starlight kamera ailesi ışıklandırma koşullarından bağımsız olarak 7/24 renkli görüntü sağlamakta ve diğer kameraların hiç görüntü alamadığı zifiri karanlıklarda dahi detaylı görüntü almaya devam etmektedir. 46 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
Standart yangın dedektörleri; alarmı birkaç dakika geçtikten sonra tetiklerken bu teknoloji sayesinde, büyümekte olan bir yangın genellikle 30 saniye içinde tespit edilmektedir. Bosch’un IP tabanlı kartlı geçiş kontrol sistemi, görevli olmayan kişilerin giriş kapılarından geçmesini ve yasak bölgelere girmesini engellemek için idealdir. Sistem, birçok tipteki okuyucuyu desteklemenin yanı sıra liman işletmesi içerisindeki giriş/çıkış hareketlerinin 7/24 kaydedilmesine ve raporlanmasına olanak sağlamaktadır.
Korna tipi hoparlör serisi Bosch’un modüler genel seslendirme ve acil anons sistemleri, rutin anonslardan acil durum bildirimlerine kadar her şeyde kullanılabilmektedir. Bosch’un Praesideo dijital genel seslendirme ve acil anons sistemleri, büyük açık hava alanlarında rahatlıkla kullanılabilmektedir. Praesideo, alanın değişik yerlerinde ekipman kullanımını kolaylaştıran optik sistem hattını kullanmaktadır. Bosch’un korna tipi hoparlör serisi denizcilik uygulamalarında ve diğer endüstriyel ortamlarda mükemmel ses yayını için özel olarak tasarlanmıştır. Dayanıklı,
suya ve toza karşı korumalı ve deniz suyunun ve birçok endüstriyel ortamın paslandırma etkisine karşı dirençlidir. Hem sabit hem mobil sistemler için uygundur; sağlamlığı ve iyi akustik performansı genel ticari ve endüstriyel uygulamalar için de ideal olmasını sağlar. Büyük bir tesise kurulan tüm güvenlik, iletişim ve bina otomasyon sistemlerinin verimli bir şekilde yönetilmesi ve koordine edilmesi gerçekten zorlu bir görevdir. Bosch’un Bina Entegrasyon Sistemi (BIS), tüm güvenlik ve bina yönetim sistemlerini izlemek için tek bir web-tabanlı kokpit sunmaktadır. Sistem; yangın algılama, hırsız alarm, genel seslendirme ve acil anons, kartlı geçiş kontrol, CCTV ve bina otomasyon sistemlerini kusursuz bir şekilde entegre etmektedir. BIS sayesinde acil durumlara, tam kontrollü ve hızlı bir şekilde müdahale edilebilmektedir. Bosch Güvenlik Sistemleri, Arjantin’de Puerto Rosario, Endonezya’da Belawan, Namibya’da Baton Rouge, Vietnam’da Cai Mep, Almanya’da Watergate Mühlheim, Kore’de Pyeontaek ve ABD’de Long Beach gibi dünyanın dört bir yanında önemli ve büyük limanların güvenliğini sağlamaktadır.
FOKUS
Toplumsal davranış psikolojisi ve özel güvenliğin yeri Toplumu; kalabalık, toplumsal yığın ve toplumsal kategoriden ayırmak gerekir. Çünkü her insan birlikteliği toplum değildir. Kalabalık, çeşitli nedenlerle bir araya gelmiş ancak birbirleriyle etkileşim içinde olmayan insanlardan oluşur. Osman ÖZTÜRK / Yönetim Kurulu Başkanı-CEO CSG-CİTY SECURİTY GROUP
G
üvenlik ihtiyacı her geçen gün artıyor. Birey ve bireyin yaşadığı toplum için en temel ihtiyaçlardan biri olan güvenlik ihtiyacı fizyolojik ihtiyaçlardan sonra geliyor. İnsanların
48 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
sevgi, saygı ve ait olma gibi sosyal ihtiyaçlarını ve kendini geliştirme ihtiyacını gerçekleştirebilmeleri için öncelikle güvenlik ihtiyacının karşılanması gerekiyor. Birey içinde yaşadığı toplumsal çevrede kendini güvende hissetmek istiyor. Güven-
sizlik duygusu bireyde kaygı, korku ve endişeye neden oluyor. Kendini güvende hissetmeyen bireylerin oluşturduğu toplumlarda birçok sorun ortaya çıkıyor. Toplumsal gerilim ve baskı, öfke ve şiddete neden oluyor. Toplumsal psikoloji
Osman ÖZTÜRK
yaşananların toplum hafızasında oluşturduğu algıdır. Diğer bir tanımla, ortak değerleri ve paydaları olan kitlenin ortak tavırlarıdır. Toplumsal psikolojinin nasıl oluştuğunu anlayabilmek için toplum kavramının tanımlanması gerekir. Toplum; belli bir coğrafyada ihtiyaçlarını karşılamak için ilişkiler kuran, birbirlerini etkileyen ortak bir kültürü paylaşan insan birlikteliğidir. Toplumu, kalabalık, toplumsal yığın ve toplumsal kategoriden ayırmak gerekir. Çünkü her insan birlikteliği toplum değildir. Kalabalık, çeşitli nedenlerle bir araya gelmiş ancak birbirleriyle etkileşim içinde olmayan insanlardan oluşur. Kalabalıklar çeşitli nedenlerle ortaya çıkar. Kalabalığı oluşturan bireylerin ortak bir işlevi olmasa da bireyler amaçsız da değildir. Örneğin; bir okuldan ya da bir iş yerinden çıkanlar kalabalık oluştururlar. Toplumsal yığın, fiziksel olarak bir arada olmalarına rağmen aralarında sosyal ilişki yok denecek kadar az olan insanlardan oluşur. Örneğin; kırmızı ışıkta bekleyenler ya da parkta dinlenenler toplumsal yığın oluştururlar. Toplumsal kategori, ortak bir takım özelliklere sahip olan, genellikle birbirleriyle fiziksel yakınlık ve
ilişkisi bulunmayan insanların gruplandırılmasını ifade eder. Toplumsal kategoriler ortak bir ölçüt çerçevesinde birlikte ya da bir bütün olarak düşünülen toplum kesimleridir. Yaş, eğitim, meslek gibi ölçütlere göre kategoriler oluşturulur. Psikoloji bilimi, çevre, insan ve davranışlar arasında meydana gelen etkileşimi inceler. Düşünce, duygu ve davranışları araştırır. Bunu yaparken öncelikle bunları anlar, açıklamaya çalışır, elde ettikleri üzerinde bilinmeyenleri bulur ve bunları kontrol altına almaya çabalar. Toplumsal sorunların çoğunluğunu insan davranışları oluşturur. İnsanların şiddet görmesi, davranışlarının sağlığa ve çevreye zarar vermesi, uyuşturucu kullanılması gibi sorunlar öne çıkar. Toplumsal olarak büyük değişimlerin yaşanması, sosyal, kültürel farklılıklar insanları etkiler. Bireyler neden grup kurallarına uyarlar veya uymazlar? İnsanlar neden söz dinlerler, itaat ederler? Toplum ve birey etkileşimi ve ön yargı nasıl oluşur? Öfke ve saldırı neden ve nasıl ortaya çıkar; birey neden ve ne durumlarda başkalarına saldırır? Toplumsal psikoloji veya kitlesel bilinçaltı, tıpkı insan psikolojisi gibi yapılandırılabilir bir kavramdır. Toplumsal psikoloji ve bilinçaltının şekillendirilmesi, çeşitli çevresel faktörlerin ve kişisel özelliklerin etkisiyle inşa edilir. Bireylerde olduğu gibi, toplumların da psikolojik özellikleri ve bilinçaltı vardır. Her gün yaşam alanlarımızda birçok sorunla
ya da bir toplumsal histeriyle karşı karşıya kalıyoruz. Bunun nedeni acaba tahammül duygusundan uzaklaşmak mı? Diğer insanların duygusuna kayıtsız kalmak mı, ya da empati eksikliği ve bencillik mi?
Toplulukların yapısı ve psikolojisi Toplumsal olaylar aniden ve kendiliğinden ortaya çıkmazlar. Toplumsal olaylara neden olan koşullar zaman içinde oluşur. Bir hazırlık aşaması vardır, bu aşamalar bazen fark edilemez kendiliğinden ortaya çıkar. Hukuk sistemi içinde sorunlarına çözüm arayan bireyler bunu gerçekleştiremeyeceğini anladıklarında önce ümitsizlik ve çaresizliğe sonra öfke ve nefret duygularına yenik düşerler. Her geçen gün ümitsiz ve öfkeli bireylerin sayısı artar. Ve bu duygular zamanla halk kitlelerine yansır. Bu duyarlılık zaman geçtikçe önlenemeyecek tepkileri ortaya çıkaracak düzeyde yükselir. Toplumsal olayların hazırlık aşamalarında bireyler iyi niyetlidir. Ancak olgunlaşan toplumsal duyarlılık bir süre sonra bir kıvılcımla patlar. Toplumsal olayın tetiklenmesinden sonra kalabalıklar kontrolden çıkar. Yakıp yıkma zarar verme gibi şiddet ve zorbalık eylemlerine başlarlar. Toplumsal olayları doğuran nedenlerin haklılığının olması kalabalıkların haklı sonuçlar doğuracakları eylemlere yönelmeleri gibi bir sonuç doğurmaz. Birbirini tanımayan
Toplumsal olayların hazırlık aşamalarında bireyler iyi niyetlidir. Ancak olgunlaşan toplumsal duyarlılık bir süre sonra bir kıvılcımla patlar. Toplumsal olayın tetiklenmesinden sonra kalabalıklar kontrolden çıkar. Eylül 2015 Güvenlik Yönetimi n 49
FOKUS
Topluluklar bir araya geldiklerinde bireysellik duygusunun yerini biz duygusu almaya başlar. Bireyler toplulukların içerisine katıldıklarında ortak bir psikoloji ve toplumsal kimlik kazanır. Kişisel kimliklerini unutur ve birbirleriyle bütünleşerek tek bir insan gibi hareket etmeye başlarlar. bireylerin oluşturduğu; ya da üstün değer yargılarına sahip bireylerin içinde yer aldığı bu topluluklar toplum psikolojisinin etkisiyle tahrik edilmeye, tahrip etmeye ve yönlendirilmeye meyillidir. Bazen insanlar kendilerini istemeden de bu grupların içerisinde bulurlar. Topluluklar bir araya geldiklerinde bireysellik duygusunun yerini biz duygusu almaya başlar. Bireyler toplulukların içerisine katıldıklarında ortak bir psikoloji ve toplumsal kimlik kazanır. Kişisel kimliklerini unutur ve birbirleriyle bütünleşerek tek bir insan gibi hareket etmeye başlarlar. Önceki mesleğini, ailesini ve sahip oldukları değerleri ve sorumluluklarını unutarak katıldıkları topluluğa aidiyet duygusuyla bağlanırlar. Topluluk içinde bireysel kimliği yok olan insanlar kendilerinin tanınmayacağını ve sorumlu
50 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
tutulmayacaklarını düşünürler. Kalabalığın içinde kendilerini güvende hissederler. Bu güven duygusu yaptıklarını sorgulama zorunluluğunu ortadan kaldırır ve kişiye güven verir. Bilinci zayıflar, kimliğini ve sorumluluklarını, sorgulamazlar. Topluluk içerisinde yer alan bireyler üzerinde büyük bir baskı oluşturur. Bireylere duygular yön verir. Özenti duyar ve taklit etme eğilimi gösterirler. Örnek olarak bir futbol seyircisi tezahürat yaparken sahaya oturduğu koltuğu attığında diğerleri de ondan etkilenerek taklit ederler. Topluluğu oluşturan bireyler ani ve beklenmeyen kararlar verirler. Aceleci davranırlar.
güç kullanmak esas olmalıdır. Maksimum güç maksimum zarar ve ziyana yol açar. Gereksiz ve orantısız güç kullanımı tepki ve tahriklere yol açarak olayların daha da büyümesine ve kontrol edilememesine neden olur. Bir toplumsal olaya müdahale edilirken, öncelikle yeterli bilgi ve istihbarata, zamanında bilgi verme değerlendirme ve kuvvet sayısına sahip olma, zamanı doğru ve etkin kullanma, tahrik unsurlarını ve kalabalığı uzaklaştırma, kitleyi ikna etme ve yatıştırma. Kalabalığı izleme ve gözleme uygulamalarını eksiksiz yerine getirmek gerekir.
Özel güvenlik Lider, provokatörler, seyirciler Topluluk içinde değişik kişilik tipleri öne çıkar. Kalabalığın oluşması bir lider ihtiyacını ortaya çıkarır. Toplumsal olaylarda liderler fiziki özellikleri, konuşmaları, bilgileri, etkileyicilik ve yönlendiricilik gücü ile öne çıkar ve topluluğu yönetirler. Provokatörler, liderin yönlendirdiği şekilde toplulukların dikkatlerini çekecek ve güvenini kazanacak davranışlar göstererek etkilerler ve yönetirler. Toplulukların çevresinde merak duygusuyla toplanan insanlar grubun hareketlerini ilgi ve dikkatle izlemeye başlarlar. Önce olayı öğrenmek isteyen bu insanlar sonra kitlenin etkileme gücünden esinlenerek gruba katılırlar. Toplum psikolojisini bilmeden toplumsal olayları, nedenlerini ve sonuçlarını öngörmek ve önlemek mümkün olamaz. Toplumsal olayları önleyebilmek için öncelikle düşüncelerin haklılığına ve haksızlığına bakılmaksızın, hukuk üstünlüğünün sağlanmasına ve kamu düzen ve güvenliğinin korunmasına odaklanılmalıdır. Toplumsal olaylarda minimum düzeyde
Ülkemizde 80’li yıllarda yürürlüğe giren 22.07.1981 tarihli ve 2495 sayılı Bazı Kurum ve Kuruluşların Korunması ve Güvenliklerinin Sağlanması Hakkındaki yasayla uygulamaya geçirilen özel güvenlik uygulamaları; 2004 yılında yürürlüğe giren 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunu ile hızlı bir gelişim ve büyüme göstererek bugün önemli bir sektöre dönüşmüştür. Bu kanunun 1.maddesi, özel güvenliği; kamu güvenliğini tamamlayıcı mahiyetteki özel güvenlik hizmetlerini yerine getiren bir unsur olarak tanımlamaktadır. Genel bir tanıma göre, kişi, kurum ya da kuruluşların dışarıdan ya da içeriden gelebilecek tehdit, taciz, sabotaj, yangın gibi olaylara karşı alınacak önlemler zincirine güvenlik denir. Güvenlik, insanlığın var oluşundan bu yana yaşamak için ihtiyaç duyduğu bir olgudur. İhtiyaçlar hiyerarşisinde fizyolojik ihtiyaçlardan sonra 2’ci sırada gelmektedir. 21. yüzyılda dünyada ve ülkemizde değişen ve gelişen kişisel ve toplumsal güvenlik ihtiyaçlarının çeşitlilik ve farklılık kazanması farklı güvenlik alanlarını
FOKUS
Özel güvenlik personelinin toplumsal olaylarda nasıl davranacakları konusunda bir bilgi ve eğitim eksikliği bulunmaktadır. Toplumsal olaylara müdahale konusunda yeterince deneyimli olmamalarının yarattığı güvenlik açığı güvenli ortamın oluşturulmasında ciddi sorunlar yaratmaktadır. ortaya çıkarmıştır. Güvenlik, kişisel olarak alınan önlemler, devletin sorumluluğu gereğince yaptığı koruma hizmetleri, özel veya tüzel kişilerin maddi olarak satın aldığı koruma ve güvenlik hizmetleri olarak üç parametre de incelenir. Özel güvenliğin sistemleşmesi ve çıkarılan yasa ve yönetmeliklerle yasal bir çerçeveye oturtulması gelişmesine etken olmuştur. Ülkemiz ekonomisi için büyük fırsatlar ve olanaklar yaratarak her geçen gün büyümüş ve devasa bir özel güvenlik endüstrisine dönüşmüştür. Her geçen gün dünyada ve ülkemizde büyüyen özel güvenlik sektörünü bir güvenlik endüstrisi olarak görmek ve bir güvenlik mühendisliği alanı gibi algılamak gerekiyor. Bu noktada özel güvenliğin psikolojik yapısı ve algısı, görev alanlarındaki tavır ve davranışları toplum ile olan ilişkileri ve etkileşimleri önem kazanıyor. Kişi ve toplum psikolojisine uygun olmayan özel güvenlik iletişimi, iletişimsizliğe dönüşerek birçok sorunun oluşmasına neden olmaktadır. Özel güvenlik personelinin toplumsal olaylarda nasıl davranacakları konusunda bir bilgi ve eğitim eksikliği bulunmaktadır. Toplumsal olaylara müdahale konusunda yeterince deneyimli olmamalarının yarattığı güvenlik açığı güvenli ortamın oluşturulma-
52 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
sında ciddi sorunlar yaratmaktadır. Stadyumlar, üniversiteler, okullar, metro ve AVM’ler gibi toplulukların bulunduğu alanlarda toplumsal olay riski, özel güvenliğin uzmanlaşmasını zorunlu kılmaktadır. Üniversitelerde öğrenci olaylarına müdahalelerindeki bazı eksiklikler buna örnek olarak gösterilebilir. Özel güvenlik görevlilerinin profilinin istenilen düzeyde olmaması güvenlik görevlilerinin başka amaçlarla kullanılmasından da kaynaklanmaktadır. Güvenlik görevlileri sorumlulukları dışındaki birçok alanda çalıştırılmakta bu durum moral ve motivasyonlarını olumsuz etkilemektedir. Özel güvenlik personelinin etkinliği ve verimliliği için vazgeçilmez noktalardan birisi meslek bilincinin kazanılmasıdır. Güvenlik kavramının önemini kavramamış bir özel güvenlik personelinin başarılı olması beklenmemelidir. Türkiye’de özel güvenlik kavramının kurumsallaşması, gelişmesi ve etkisini göstermesi için atılması gereken adımların başında meslek bilincinin ve aidiyet duygusunun güçlendirilmesi gelmektedir. Özel güvenlik görevlileri görev yaptıkları alanlarda birçok sorun ve riskle karşılaşmakta ve müdahale etmektedir. Öncelikle sürekli birey ve topluluklarla iletişim kuran özel güvenlik personelinin insan psikolojisi ve toplum psikolojisinin
gereklerine uygun olarak davranmaları gerekmektedir. Özel güvenlik hizmetlerinde; alanlar ve eylemler yönünden çeşitli sınırlamalar vardır. Özel güvenlik görevlisinin işyeri ve yaşam alanı görev yaptığı yerdir. Bakma, görme, izleme, muhakeme, analiz-sentez, sonuç, koruma-kollama, müdahale, muhafaza, bilgi özel güvenlik görevlisinin görev başlıklarıdır. Bu konulara baktığımızda eğitimin, eğitimli olmanın önemini açıkça görmek mümkündür. Görevli olarak hepsini bir arada bulundurmak, emniyet ve asayişi sağlamak için profesyonel bir donanıma sahip olmayı gerektirir. Güvenlik konusunun analiz ve sentezini yapmış, bir özel güvenlik görevlisinin nasıl olması gerektiğini, profesyonel donanımlarla destekleyerek, tespit etmişlerdir. Klasik değil, modern ve geleceğe yakın profiller oluşturmuşlardır. Özel güvenlik görevlisi; İnsan psikolojisini Ani karar vermeyi İyi muhakeme yapmayı Önceden tahmin ve algılamayı Değerlendirmeyi Gözlem ve gözetlemeyi Fiziksel güç kullanımını Ahlaklı ve vicdanlı olmayı İkna kabiliyetini Empati kurmayı Dürüst ve nazik olmayı bilmelidir. İnsan haklarını bilen ve eğitimini alan, iletişimi güçlü bir güvenlik konsepti topluma mükemmel bir hizmet sunacaktır. İnsan psikolojisi ve toplumsal psikolojiyi içselleştiren bir özel güvenlik yapısı, olası toplumsal olaylarda nasıl davranacağını, topluluğu nasıl yönlendireceğini, nasıl iletişim kurabileceğini bilecek ve toplumun güvenini kazanacaktır.
FOKUS
Gözetleyenleri kim gözetleyecek? Özel güvenliğe karşı toplumsal ortak olumlu bir davranış modeli nasıl sağlanacaktır? Bunun tek yolu topyekûn bir bilinçlenme seferberliğindedir. Tutum değişimi için federasyonlara eğitim ve bilinçlendirme anlamında ciddi iş düşmektedir. Özlem DUYAR / Danışman ELDEM ÖZEL GÜVENLİK VE KORUMA HİZ. LTD. ŞTİ.
M
imarlar ve mühendisler, bir işi matematiksel hesaplarla, planlı, programlı tasarlayan; tasarıya göre uygulayan ya da uygulanmasını gözeten kimselerdir. Güvenlik mimar ve mühendisi de bir yerin her türlü suça karşı nasıl ve hangi sistemlerle korunması gerektiğini planlar; bunun tasarımlarını ortaya koyar; ko-
54 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
runması gereken yerin özelliğine ve öncelikli suçların istatistiksel haritalarına göre oranın korunma öncelikleri gibi hususları araştırır. Bu aşamalardan sonra gelen kısım ise yapılandırılan eserin kural, prosedür ve talimatlar bütünü ile, ast-üst ilişkisi içerisinde tüm kademeleri ile canlandırılmasıdır. Özel güvenlik, yapısı itibari ile birbirinden ayrılamaz; birbirini daima kontrol eden ve dengele-
yici parçaların bir araya gelmesi ile oluşmuş bir organizmadır. Personeliyle, işvereniyle toplumun bir parçasıdır. Bu organizmanın hiçbir unsuru bir diğeri olmadan var olamaz. Bu unsurlar, birbirinden uzaklaştırılmaya çalışıldığında ise güvenliğin sağlanması konusundan bahsedilemez. Başka insanları nasıl algıladığımız, bizim onlara, onların bize karşı nasıl tepki gösterdikleri, sosyal durum
ve ortamlarda bulunmaktan bizim ve başkalarının nasıl etkilendiği hele de güvenlik söz konusu iken ayrı bir muamma haline gelmektedir. Zaman zaman özel güvenlik görevlilerinin yapmış olduğu meslek itibarsızlaştırılmakta; şikâyet konusu olmakta; güvenliği temin edici yönde belirlenmiş tüm kural ve prosedürler yok sayılmaktadır. Futbol maçlarından tutunda alışveriş merkezlerinin otopark ya da diğer giriş noktalarına kadar her yerde aynı söylem itibarlı kişilerin dahi diline dolanmıştır: “ Bak! Bak! Bomba var!”. Bir başka söylem de şudur: “Sen kimsin ki?”. Özel güvenlik görevlisinin psikolojisi önemsemez. Oysaki hiçbir özel güvenlik görevlisi kendiliğinden bir uygulama içerisinde değildir. Ancak, toplum özel güvenliği düşman edinir. Saldırgan eğilim yüksektir. Hatta daha da ileri giderek darp eder. Toplumsal deşarjın subabı özel güvenlik olmuştur. Kısa süreli bir özel güvenlik eğitimi ile en az ortaokul mezunu olarak görev alabilen özel güvenlikler, birlik-beraberlik-dayanışma ve ses duyurma adı ve amacı altında çeşitli gruplar kurmaya çabalamaktadır. Kişinin kendini tanıması, mesleğinde hangi alanda ne durumda bulunduğunu belirlemesi ve eksik olduğunu düşündüğü konularda kendini geliştirmeye karar vermesi; hatta kendisine bu gelişim için alan sağlayacak bir yöne kanalize olması kadar doğal bir şey yoktur. Özel güvenlik görevlilerinin de daha çok eğitime gereksinim duyduğu açıktır. Pek çok sektör lideri ve çalışanı görülmektedir ki bu konuda hem fikirdir. Ancak, fikir birliği özel güvenliğin eğitim seviyesini yükseltmek için yeterli olmamaktadır. Toplum da aslında
özel güvenlik uygulamaları ve bu uygulamaların gerekliliği açısından bilinçsizdir. Toplumun bu yöndeki bilinçlenme eğitimi de sağlanmalıdır.
Toplumsal ortak olumlu davranış modeli nasıl sağlanır? Özellikle büyükşehirlerimiz artık başta ekonomik nedenler olmak üzere birçok sebebin varlığı ile insan göçüne maruz kalmakta ve bunun sonucu olarak ta bu şehirlerimiz her kültürden insanımızın bir araya geldiği bir güvenlik görev alanı oluşturmaktadır. Bu görevi ifa eden özel güvenlik görevlileri de pek çok coğrafi bölgeden gelmektedir. Dolayısı ile farklı sosyal sistemler ve farklı kültürel sistemlerin çakışması kaçınılmaz olmaktadır. M.Ö 60-140 yıllarında Roma’da yaşamış olan bir şair ve hiciv ustası olan Juvenal’in bir sözü oldukça çarpıcıdır: “Quis custodiet ipsos custodies?” / “Who’ll quard the quards themselves”. Şöyle de denebilir: “Who quards the quard?” / “ Who watches the watchmen?” / “Gözetleyenleri kim gözetleyecek?”. Yani, güvenlik görevlisini bu çakışan sistemlerin öfke patlamalarından nasıl koruyacağız! Bu anlamda özel güvenliğe karşı toplumsal ortak olumlu bir davranış modeli nasıl
sağlanacaktır? Bunun tek yolu topyekûn bir bilinçlenme seferberliğindedir. Tutum değişimi için federasyonlara eğitim ve bilinçlendirme anlamında ciddi iş düşmektedir. Sorun sadece özel güvenliğin kendisi değildir. Bu toplum için bu toplumun içinde önleyici görev yapan özel güvenlik görevlilerinin pek çok sorunu vardır. Özel güvenlik sorunları tek bir bakış açısı ile ele alınamaz. Keyfi olarak ve sorumsuzca görev yapmayan, göreve gelmeyen, hatta görev yerini bırakıp giden; suça karışan; kendi ataleti ile gelişime tamamen kapalı; iletişimi içinde bulunduğu toplumun psikolojisine göre dengeleyemeyen; gerçek bir görev anlayışıyla çalışanların emeğine ortak çıkan sayısız güvenlik görevlisi vardır. Bu hususların artık düzenlenmesi, etik davranışları özendiren, zorlayan bir ortam oluşturulması ve resmiyet kazanmış bir disiplin kurulu; hatta bunun üzerinde de kurulacak bir yüksek disiplin kurulu oluşturulması bir ihtiyaç halini almıştır. Kaynak: Doç. Dr. R. Cengiz Derdiman, 2005, Bursa Emniyet Müdür yardımcısı, Uludağ Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Misafir Öğretim Üyesi, Özel Güvenlik Anlayışı ve 5188 Sayılı Kanunun Uygulamasından Doğan Sorunlara İlişkin Değerlendirmeler, Makale.
Hiçbir özel güvenlik görevlisi kendiliğinden bir uygulama içerisinde değildir. Ancak, toplum özel güvenliği düşman edinir. Saldırgan eğilim yüksektir. Hatta daha da ileri giderek darp eder.
Eylül 2015 Güvenlik Yönetimi n 55
SEKTÖRDEN
Denizyo tasımac “Denizyolu taşımacılığı dünya ticaretinin belkemiğidir”
Piri Reis Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Taner ALBAYRAK liman güvenliğiyle ilgili merak edilen soruları yanıtladı. ALBAYRAK “Denizyolu taşımacılığı dünya ticaretinin belkemiğini oluşturduğundan dolayı; uluslararası ulaşım sisteminin tehlikelerden korunduğundan emin olunması için etkili ve uygulanabilir önlemlere ihtiyaç duyulmuştur” dedi.
Öncelikle bize kendinizi tanıtır mısınız?
Uzak yol Kaptanı ve akademisyenim. Uzun süreli aktif deniz görevlerim esnasında deniz güvenliğinin çeşitli alanlarında çalışmalarda bulundum. Şu an Piri Reis Üniversitesi Denizcilik Fakültesinde öğretim üyesi olarak görev yapıyorum. Piri Reis Üniversitesi Deniz Ticaret Odası (D.T.O) şemsiyesi altında bulunan denizcilik camiasının maddi ve manevi katkı ve de gayretleri ile tamamı denizcilik camiamızın mensupları olan kurucu üyeler tarafından kurulan Türk Deniz Eğitim Vakfı (TÜDEV) tarafından hayata geçirilmiştir. Piri Reis Üniversitesi Türkiye’de ihtiyaç duyulan gemi adamı ihtiyacını karşılamak ve denizciliğin tüm alanlarında çalışacak nitelikli insangücü yetiştirilmesi yanısıra, TÜDEV’in; Türk deniz taşımacılığının ileri ülkeler seviyesine erişmesi ve ülkemizin bu konuda ekonomik gücünün refah ve verimliliğini artıracak Denizcilik Politikaları oluşturulması ve hedeflerinin
56 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
belirlenmesi için gerekli çalışmaların yapılmasını amaçlamaktadır. Bu amaçlara yönelik olarak denizcilik sektörünün tüm alanlarında yenilikçi projeler geliştirerek sektörün sorunlarına çözüm getirmek ve yenilikçi yaklaşımlarla ileri seviyelere ulaşmasına katkı sağlamaktadır.
Deniz güvenliği önemi hakkında düşünceleriniz nelerdir? Deniz yolu ile çok yüksek hacimlerde yük ve yolcu hergün bir coğrafi mevkiden diğerine taşınmaktadır. Taşınan malların nitelik ve hacimleri dikkate alındığında deniz ulaştırmasının önemi açıkça ortaya çıkmaktadır. Dünya ticaretinin ithal ve ihraç yüklerinin %90’dan fazla bölümü deniz yoluyla taşınmakta olup, deniz yoluyla gerçekleştirilen uluslararası ticaret hacmi, her geçen gün süratle artmaktadır. Bu nedenle deniz ulaştırması, ekonomik kaynakların ulaşımının sağlanmasında en etkin yöntem olmanın yanısıra dünya çapındaki ekonomik gelişiminde en önemli unsurudur.
Ancak denizler sağladığı bu yararlara karşın ana unsurları olan limanlar ve gemiler ile terrörizm, deniz haydutluğu ve korsanlık, uyuşturucu, silah, akaryakıt ve nükleer madde kaçakçılığı, kara para aklama, yasadışı göç ve göçmen kaçakçılığı, insan ticareti ve çevresel suçlar içinde geniş fırsatlar yaratmaktadır. Küresel ekonomi entegre tedarik zincir üzerine kurulu olup kullanıcıların ihtiyaç duyduğu mallar sadece ihtiyaç anında ve yeteri kadar sağlanmaktadır. Tedarik zincirleri kesintiye uğradığı takdirde bunun başta ekonomik güvenlik olmak üzere tüm dünyayı sarsacak derin yansımaları olacaktır. Ekonomik çöküntü yanısıra, deniz güvenlik uzmanları deniz kaynaklı terörizmin kitlesel tahrip saldırısı veya büyük bir çevre felaketinin tetikleyicisi olabileceğini de değerlendirmektedirler.
Bu güvenlik denklemi içinde liman güvenliğinin önemi nedir? Deniz taşımacılığı su ortamında sürdürülür. Bu taşımacılığın baş-
Yrd. Doç. Dr. Taner ALBAYRAK
o cılı
Küresel ekonomi entegre tedarik zincir üzerine kurulu olup kullanıcıların ihtiyaç duyduğu mallar sadece ihtiyaç anında ve yeteri kadar sağlanmaktadır. Tedarik zincirleri kesintiye uğradığı takdirde bunun başta ekonomik güvenlik olmak üzere tüm dünyayı sarsacak derin yansımaları olacaktır.
langıç ya da bitiş noktasını liman biçimlendirir. Dolayısıyla liman; geniş anlamda, deniz taşımacılığının başlangıç ya da bitiş noktası olarak tanımlanabilir veya taşıma hizmeti sırasında bir taşıma sisteminin şekil değiştirdiği ulaştırma altyapısı olarak da ifade edilebilir. Sermayenin serbestçe hareket edebildiği, üretim ve ticari faaliyetler üzerindeki kısıtların azaldığı, üretim miktarının arttığı küreselleşme sürecinde, üretim merkezleri ile tüketim merkezleri arasındaki mesafeler büyümüş, deniz taşımacılığının önemi daha da artmış ve bu durum lojistik maliyetler içindeki deniz taşımacılığı payının yükselmesine neden olmuştur. Bu bakımdan lojistik sistemlerin toplam maliyetleri açısından limanların durumu önemlidir. Dünya ticaretinin çok büyük kısmının denizyolu taşımacılık sistemi ile yapılmakta olması, bu taşımacılık sisteminin ayrılmaz bir parçası olan deniz limanlarının varlık, gereklilik ve ekonomik etkinlik açılarından özel önemini ortaya koymaktadır. Deniz limanlarının ticari
etkisi yanı sıra bulunduğu bölge üzerinde stratejik ve sosyo-ekonomik etkileri de söz konusudur. Açıkça deniz ticareti üzerindeki etkileri nedeni ile deniz limanları ülkenin dış dünyaya açılan kapıları, nefes aldığı noktalar olmaktadır. Ancak limanlar sağladığı tüm yararlara karşın güvenliğin yeterli olmadığı durumlarda terörizm, deniz haydutluğu ve korsanlık, uyuşturucu, silah, akaryakıt ve nükleer madde kaçakçılığı, kara para aklama, yasadışı göç ve göçmen kaçakçılığı, insan ticareti ve çevresel suçlar için geniş fırsatlar yaratmaktadır. Bu kapsamda enerji arz güvenliğinin deniz güvenliği ile ilişkisinde yükleme ve boşaltma terminal limanları ile terminaller arasındaki deniz ulaştırma rotalarının, boğaz, geçit ve kanallar ile düğüm noktalarının emniyeti ve güvenliği çok önemli rol oynamaktadır. 11 Eylül saldırılarından sonra askeri ve sivil uzmanlar tarafından benzer çaptaki bir saldırının denizden kaynaklanabileceği değerlendirilmektedir. Ayrıca teröristler tarafından dünya deniz ticareti, enerji ve hammadde akışının sekteye uğratılması yönünde girişimler olabileceği belirtilmektedir
Sizce liman güvenliğinin sağlanması konusunda ana konular nelerdir? Genel olarak bir liman büyüklük, hizmet etki alanı, erişimi, konum gibi birçok boyut temelinde yapılan-
dırılmaktadır. Liman yeri seçiminde bölgenin coğrafi özellikleri çok önemli rol oynamaktadır. Öncelikle liman yük trafiği uluslararası deniz yolu üzerinde ya da bu artere çok yakın olmalıdır. Böylelikle ana arterden çok uzaklaşılmamış, zaman ve maliyet kaybı minimuma indirilmiş olur. Liman arkasında denizden gelen malın hareketinin kesintisiz devamı için öncelikle kara ve demiryolu, ayrıca havayolu ulaşımının sağlanması gereklidir. Limanların kuruluş yeri seçimi sürecinde dikkate alınması gerekli ekonomik,cografi, meteorolojik vb. koşullarının limandan sağlanacak ekonomik fayda açısından taşıdığı büyük önemin hiç bir şekilde göz ardı edilemeyeceği açıktır. Ancak liman yeri seçiminde özellikle güvenlik yönetiminin sürece dâhil edilmesi; olası terör, kaçakçılık vb tehditleri her aşamada göz önüne alınmalı benzer özellik taşıyan alternatifler arasında yüksek güvenlikli olanlara öncelik verilmelidir. Tehditlerin ve risklerin değişkenliğini göz önüne alındığında ise, limanların kuruluş yeri seçiminden ziyade, olası risklere ve tehditlere karşı hazırlıklı olması daha önemlidir. Terrörizm ve deniz haydutluğu dışında denizlerden uyuşturucu, silah, akaryakıt ve nükleer madde kaçakçılığı, kara para aklama, yasadışı göç ve göçmen kaçakçılığı, insan ticareti ve çevresel suçlar gibi daha bir dizi yasadışı faaliyetin de karşımıza çıktığı görülmektedir.
Eylül 2015 Güvenlik Yönetimi n 57
SEKTÖRDEN
Bunların bir kısmı bağımsız olarak gerçekleştiği gibi bir kısmı da terörizm ve deniz haydutluğu faaliyetleri ile bağlantılı olarak ve onlara destek sağlayacak veya destek alacak şekilde ortaya çıkmaktadır. Günümüzde gemiler giderek artan şekilde otomasyon sistemlerine havi olarak donatılmakta ve bunun sonucunda mürettebat sayısı her geçen gün azalmaktadır. Bu durumda gemilerin az sayıdaki mürettebat ile tam olarak kontrol altına alınması güçleşmekte ve gemilere kaçak yolcu/ malzeme girişinin önlenmesinde sıkıntılar yaşanmaktadır. Artmakta olan konteyner trafiği de konteynerler içinde saklanabilecek kaçak yolcu ve malzemenin kolaylıkla gizlenmesine imkan tanıyabilmektedir. Bir geminin yükleme/boşaltma için limanda kaldığı sürenin kısalığı ve elleçlenen konteyner sayısı dikkate alındığında konteynerlerin gerek liman gerek gemi yetkilileri tarafından tam anlamıyla kontrolu mümkün olmamaktadır. Bu nedenle bu tip faaliyetlerinde liman güvenlik planlamasında dikkate alınması büyük önem taşımaktadır.
Liman güvenliği konusundaki ulusal ve uluslararası düzenlemelerden bahsedebilir misiniz? Denizyolu taşımacılığı dünya ticaretinin belkemiğini oluşturduğundan dolayı, uluslararası ulaşım sisteminin tehlikelerden korunduğundan emin olunması için etkili ve uygulanabilir önlemlere ihtiyaç duyulmuştur. Limanların uluslararası anlaşmalar
ve düzenlemelere uygun olduğundan emin olmak için Uluslararası Denizcilik Örgütü (International Maritime Organization – IMO) tarafından güvenlik konusunda bütüncül bir yaklaşım benimsenmiştir. Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün asıl amacı olan güvenli, emniyetli ve etkili bir denizcilik gerçekleştirmek için deniz yoluyla oluşabilecek güvenlik tehditlerinin önlenmesi ve karşı tedbirlerin geliştirilmesi gerekmektedir. 11 Eylül 2001’deki trajik olayları takiben, gemi ve liman tesisleri güvenliği ile bağıntılı yeni önlemler geliştirilmesine Uluslararası Denizcilik Örgütü Meclisi tarafından oybirliği ile karar verilmiştir. 11 Eylül’ün, “Uluslararası Gemi ve Liman Tesisleri Güvenlik Kuralları -ISPS Kod’’un yürürlüğe girmesinde öncelikli sebep olmasının yanında, diğer iki saldırı da bu yönetmeliğin tasarlanmasında etkili olmuştur: 2002’de Fransız tankeri “Limburg”a Yemen açıklarında gerçekleşen saldırı ve 2000 yılında USS Cole’e patlayıcılarla dolu
ISPS Kuralları, gemi ve liman güvenliğini arttırmak için, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki 11 Eylül saldırıları ardından gemi ve liman tesislerine öngörülen tehditlere yanıt amacıyla geliştirilen geniş kapsamlı bir önlemler bütünüdür. 58 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
küçük bir botla saldırılması. ISPS Kuralları, gemi ve liman güvenliğini arttırmak için, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki 11 Eylül saldırıları ardından gemi ve liman tesislerine öngörülen tehditlere yanıt amacıyla geliştirilen geniş kapsamlı bir önlemler bütünüdür. ISPS Kuralları, 1974 yılındaki Uluslararası Denizde Can Güvenliği Sözleşmesi (SOLAS) Bölüm XI-2 Deniz güvenliğini arttırmak için özel önlemler başlığından yola çıkarak uygulanmıştır. Hem SOLAS Bölüm XI-2 hem de ISPS Kod Kuralları, 1 Haziran 2004 senesinde yürürlüğe girmiştir.
ISPS Kodun yürürlüğe girmesinin etkileri neler olmuştur? ISPS Kuralları uluslararası alanda ve yaygın olarak kabul gören, denizcilik endüstrisini, denizyolu ticaretini ve dünya ekonomisini terörizm konusunda emniyet altına almaya ve limanlar ile gemiler arasındaki işbirliği ve koordinasyona odaklanmış düzenleyici çerçevedir. Bu konuda gerekli ulusal düzenlemelerde aynı paralelde yürürlüğe sokulmuştur. 11 Eylül sonrası güvensizlik söylevi ile hakiki fiziksel güvensizliğin varlığı arasındaki karmaşık ve iç içe geçmiş diyalektik, tüm limanları “yerel/milli tehdit seviyesini küresel farkındalık seviyesiyle harmanlayarak güvenlik tehditlerini algılamaya ve yönetmeye” zorlamaktadır. ISPS Kuralları’nın yürürlüğe konması 1 Haziran 2004’ten beri deniz terör
saldırılarını gözle görülür biçimde azaltmıştır. Fakat, yakın zamandaki güvenlik ihlalleri ve olaylar, ISPS Kuralları’nın ne gemiler ne de liman tesisleri için istenilen güvenlik düzeyini sağlamadığını göstermiştir. Tüm bu düzenlemeler güvenliği geliştirmiş olsa da açıklıklar ve düzenleme konusundaki engeller devam etmiştir.
Bu konuda ülkelerin sorumlulukları nelerdir? Bu düzenlemeler liman güvenliğinin sağlanmasında yeterli değil midir? ISPS Kod’a göre; her taraf devlet, kendi yetki bölgesi içinde bulunan ve uluslararası sefer yapan gemilere hizmet veren her liman tesisi için, Liman Tesisi Güvenlik Değerlendirmesinin (LTGD) tamamlanmasını sağlamalıdır. Esasen LTGD, bir liman tesisi işletiminin tüm konuları ile ilgili olarak, hangi bölümlerinin daha hassas ya da bir saldırıya maruz kalabilecek nitelikte olduğuna karar vermek için yapılan bir risk analizidir. Güvenlik riski, hedefin zarar görebilirliği ve saldırının sonuçları ile ikiye katlanan bir saldırı tehdidi fonksiyonudur. ISPS Kod Bölüm A Kural 14.2’de güvenlik olaylarını tanımak ve onlara karşı önleyici önlemler almak için kodun aynı zamanda B bölümünde yer alan klavuzu da dikkate alarak bütün liman tesislerinde, uygun önlemlerle beraber yapılacak çalışmalar belirtilmiştir. Tüm liman tesisi güvenlik görevlilerinin performansının sağlanması; liman tesisine girişin kontrolü; demirleme ve yanaşma yerleri dahil, tüm liman tesisinin kontrolü; sadece yetkili personelin girişini sağlamak için, girişe yasaklanmış bölgelerin kontrolü; yük elleçlenmesinin denetimi; halen mevcut güvenlik iletişimin sağlanması. Ayrıca güvenlik seviyesi 2’ye geçildiğinde ek koruyucu önlemler, güvenlik seviyesi 3’e geçildiğinde ise daha ileri düzeyde özel koruyucu
60 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
ISPS Kod’a göre; her taraf devlet, kendi yetki bölgesi içinde bulunan ve uluslararası sefer yapan gemilere hizmet veren her liman tesisi için, Liman Tesisi Güvenlik Değerlendirmesi’nin (LTGD) tamamlanmasını sağlamalıdır. önlemlerin uygulanması gerekmektedir. Risk profilleri bölgesel olarak değişiklik göstermektedir. Problem de bu noktada başlamaktadır. Tehditler sosyal ve politik etkilere bağlı olarak değişen iç ve dış etkenlerden oluşmaktadır. Liman güvenlik personeli, muhtemel riskleri iç ve dış etkenlere dikkat ederek doğru bir şekilde değerlendirebilmek için tecrübeli ve iyi eğitimli olmalıdırlar. Konu ISPS uygulamaları kapsamında değerlendirildiğinde, ISPS Kuralları’nın bu tehditleri değerlendirmek ve tehditlere karşı uygun tedbirlerin alınması konusunda sadece bir kılavuz niteliği taşıdığı görülmektedir. ISPS Kuralları tüm dünyada farklılık gösteren risklerin değerlendirilmesi ve yönetimi için bir çerçeve belirlemektedir. Bu yüzden, farklı bölgelerde yer alan tüm uluslar için standart uygulamalar ISPS tarafından ortaya konmaktadır. Taraf Devletlerin görevleri de bu noktada başlamaktadır. Muhtemel riskleri değerlendirmek ve yönetmek için, iyi eğitimli ve tecrübeli güvenlik personeline ihtiyaç duyulmaktadır. Liman tesisi gü-
venlik görevlisi ve ilgili liman tesisi güvenlik personeli gerekli bilgilere sahip olmalı,gerekli eğitimleri almış olmalı,gerekli tatbikatlara katılarak liman tesisi güvenlik planının etkili koordinasyonunu ve uygulamasını sağlamalıdır. Fakat ISPS Kod eğitim kursları;müfredat, eğitim süresi ve sınav sistemi açısından değerlendirildiğinde kurumlar arası farklılık göstermektedir. Ulusal ve uluslararası alandaki bu farklılıkları gidermek ve liman güvenlik personelinin uluslarası normlarda etkin bir eğitim almalarını sağlamak maksadı ile üniversite-sanayi işbirliği kapsamında Piri Reis Üniversitesi ve GÜSOD girişimleri ile METPROM adlı bir AB Projesi gerçekleştirilerek bu konuda AB çapında öncü adımlar atılmıştır. METPROM Projesi hakkında bize bilgi verebilir misiniz? METPROM (Modular Enhanced Training Programme for European Maritime Security Personnel) Projesi AB Bakanlığından sağlanan AB fonları ile yürütülmüş olan 367.041 € bütçeli AB LLP Hayat Boyu Öğrenme Leonardaro da Vinci mesleki eğitim projesidir. Piri Reis Üniversitesi ve GÜSOD koordinatörlüğünde yürütülen projede; STC Group (Hollanda) University of Borås (İsveç) University of Wismar (Almanya) World Maritime University (WMU-Dünya Denizcilik Üniversitesi-Malmö) gibi alanında tanınmış önemli eğitim kurumları proje ortağı olarak yer almıştır. Yaklaşık 3 yıl süren çalışmalar sonucunda 22 Nisan 2015 tarihinde Piri Reis Üniversitesi’nde gerçekleştirilen proje kapanış toplantısı ile tamamlanmış olan METPROM Projesinin ana amacı, deniz limanlarında görev alacak güvenlik personeline güvenlik eğitimi verilmesi ve bu eğitimde simülasyon tabanlı modüllerle hali hazırda geliştirilmiş olan yeniliğin transfer edilmesidir.
SEKTÖRDEN
Böylece; dünya ticaretinin %90’dan fazlasının gerçekleştiği limanlarda gemi trafiği yoğunluğu nedeniyle giderek daha karmaşık hale gelen operasyonlardan doğan güvenlik açıkları giderilmeye çalışılacaktır. Projenin ikinci amacı ise; AB çapındaki farklı uygulamaların, standart ve uyumlu hale getirilmiş eğitim programları vasıtasıyla üye ülkelerdeki liman güvenliği yöntemlerine transfer etmektir. Bu eğitim programlarla; Tüm AB üye ülkelerinde çalışabilecek kalifiye eğitimciler, ISPS-uyumlu liman tesislerinde görev yapan eğitimli liman güvenlik personeli, AB liman güvenliği ve geliştirilmiş liman güvenliği standartlarında uygunluk, konularında önemli gelişmeler sağlanmış olacaktır. Proje ortakları tarafından müştere-
ken belirlenen eğitim alanlarında, ortakların uzmanlık alanlarına göre paylaşılan konularda kapsamlı çalışmalar yürütülmüş ve sonuçlar tüm ortaklar tarafından yapılan proje toplantılarında değerlendirilerek öncelikle eğitim dökümanı hazırlanmıştır. Bundan sonraki aşamada ise programın uzaktan eğitim (e-learning) yöntemi ile daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamak üzere eğitim modüllerinin ve LMS sisteminin hazırlanmasına başlanmış ve sistem modüllerinin uzaktan eğitime imkan sağlayacak şekilde Ocak 2015 ayı sonunda hazır olması sağlanmıştır. Şubat ve mart aylarında geniş bir pilot grup üzerinde yapılan deneme eğitimlerinde eğitim modüllerinin etkinliği test edilmiştir. Eğitim modülleri uzaktan eğitim sistemi vasıtasıyla tüm kullanıcıların ücretsiz olarak kullanımına açık olacaktır. AB standartlarına ve
METPROM Projesi’nin ana amacı, deniz limanlarında görev alacak güvenlik personeline güvenlik eğitimi verilmesi ve bu eğitimde simülasyon tabanlı modüllerle hali hazırda geliştirilmiş olan yeniliğin transfer edilmesidir. 62 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
terminolojisine uygunluk açısından İngilizce olarak hazırlanan eğitim dökümanının GÜSOD tarafından Türkçeye çevirisi yapılarak kullanıcıların istifadesine sunulmuştur. Projenin bugüne kadar çok sayıdaki ulusal ve uluslararası konferans yanısıra, TOBB Özel Güvenlik Hizmetleri Sektör Meclisi toplantılarında, GÜSOD ve ÖGF (Özel Güvenlik Federasyonu) toplantılarında ve web sayfalarında, GESİDER (Güvenlik Endüdtrisi Sanayicileri ve İşadamları Deneği) toplantılarında, Kanal D 32. Gün programında ve CNN Türk televizyonunda tanıtımı yapılmış ve büyük ilgi ile karşılanmıştır. Yapılan tanıtımlar kapsamında mevcut proje sonuçlarının alınmasını takiben bunun diğer ulaştırma sektörlerine de uyarlanması yönünde talepler alınmıştır. Ayrıca alınan davet kapsamında CEN TC417 AB Liman Güvenliği Standartizasyon çalışmalarına Türk Standartları Enstitüsünü temsilen iştirak edilerek ülkemizin bu alanda en etkin şekilde temsiline imkân sağlanmıştır. Proje amaç ve hedefleri açısından gerek AB gerek IMO’nun ulaştırma güvenliği kapsamındaki temel öncelikleri ile tamamen örtüşmektedir. Bu kapsamda AB politikaları arasında yer alan liman güvenliği konusunun devlet güvenlik görevlilerinden sivil özel güvenlik teşkilatlarına aktarılmasının hızlandırılmasına da katkı sağlanmış olunacaktır. Proje ayrıca bu özellikleri açısından YÖK’ün birinci öncelikli konusu olan; üniversite – sanayi – sivil toplum işbirliği açısında da örnek görülmektedir. Proje ile ilgili detaylı bilgilere proje için tarafımızdan tesis edilerek yürütülmekte olan www.metprom. eu web sitesinden ulaşılabilir. Projenin uzaktan eğitim modülü www. lms.metprom.eu üzerinden isteyen kişiler ücretsiz olarak eğitimleri alabilmekte ve deneme sınavlarına girebilmektedir.
ELEKTRONİK GÜVENLİK
İnsanları tanıyan şehirler ile daha sağlam güvenlik Modern dünyada saldırı ve tehdit unsurlarındaki gelişmelere bağlı olarak güvenlik unsurları da değişmiştir. Artık yalnızca fiziksel saldırılara karşı değil sanal saldırılara karşı da güvenliğin sağlanması olmazsa olmaz bir durum haline gelmiştir. Serdal KARAKAŞ / Proline e-ID & Biyometrik Çözümler Müdürü PROLİNE İNTEGRATED İNTELLİGENCE
G
ünümüzde 7 milyarı aşan insan nüfusunun getirdiği en büyük sorunlardan birisi de toplumun güvenliğini sağlamaktır. Hızla artan nüfus oranı nedeniyle insan gücüne dayalı geleneksel güvenlik sistemleri yeterli olmamaktadır. Bu doğrultu-
64 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
da toplumsal güvenliği sağlamak için artık elektronik ve teknolojik temelli yeni çözümler geliştirilmiştir. Modern dünyada saldırı ve tehdit unsurlarındaki gelişmelere bağlı olarak güvenlik unsurları da değişmiştir. Artık yalnızca fiziksel saldırılara karşı değil sanal saldırılara karşı da güvenliğin sağlanması
olmazsa olmaz bir durum haline gelmiştir. Günümüzde daha da akıllı bir yapı kazanan saldırı ve tehdit unsurlarına karşı teknolojik çözümlerin de güvenliğimizi sağlarken bir o kadar akıllı olması gerekiyor. Kullandığımız cihazlar, bize sunulan hizmetler ve ürünlerin tamamı akıllanıyor.
Günümüzde 7 milyarı aşan insan nüfusunun getirdiği en büyük sorunlardan birisi de toplumun güvenliğini sağlamaktır. Hızla artan nüfus oranı nedeniyle insan gücüne dayalı geleneksel güvenlik sistemleri yeterli olmamaktadır.
Serdal KARAKAŞ
Bu akıllanma şehirlerin teknolojik alt yapılarına kadar genişlemiş ve günümüzde akıllı şehirler kavramı hakkında konuşmamızı sağlamıştır. Peki, nedir bu akıllı şehir kavramı? Akıllı şehir kavramı; güvenli ve akıllı binalardan merkezi güvenlik yönetim sistemlerine, ulaşımdan kamu güvenliğine kadar birçok fonksiyonu barındıran, insan ve altyapı odaklı şehirler anlamına geliyor. Akıllı bir şehrin öncelikle güvenli olması da tartışmasız bir gereklilik olarak karşımıza çıkıyor. 2014 Türkiye’sinde nüfusun; yaklaşık yüzde 78’sinin şehirlerde yaşadığını ve ayrıca sadece yüzde 2’si gibi bir alana yayıldığını dikkate alırsak bu gereklilik daha da büyük bir önem kazanmaktadır. Artık akıl şehirlerimizin merkezindedir; zira şehirlerin büyümesi ve birçok anlamda çekim merkezi olması da buna bağlıdır. Günümüzde çevre kirliliğinin azaltılmasından suçların çözülmesine, hatta suçun oluşmadan engellenmesine, kurumlar arasındaki bilgi paylaşımından, vatandaşların bilgilendirilmesine, ulaşım problemlerinden enerji şebekelerine kadar pek çok alanda “güvenli ve akıllı şehir” uygulamalarına ihtiyaç duyulmaktadır. Buradaki aklın en
önemli boyutlarından biri ise güvenliktir. Özellikle sensörler, kameralar ve benzeri donanımlar aracılığıyla toplanan verilerin hızlı bir şekilde tek noktada toplanması ve analiz edilmesi suç ile mücadelede artık yerel yöneticiler ile kolluk kuvvetlerine çok daha etkin olanaklar sağlıyor. Bilginin ve verinin anlık paylaşımı şehirdeki birçok sorunun daha ortaya çıkmadan engellenebilmesine olanak tanıyor. Akıllı şehrin güvenliğimizi sağlarken aynı şekilde bizi tanıması, kim olduğumuzu bilmesi de gerekiyor. Peki, akıllı bir şehir bizi nasıl tanıyor? Bu sorunun yanıtını biyometri veriyor. Biyometrinin en geniş uygulama alanlarından bir tanesi kimlik doğrulamadır. Bir kamu hizmeti alırken hak sahibi olup olunmadığına dair sorgulamanın yapılabilmesi için kimliğinizin de doğrulanması gerekmektedir. Geleneksel dönemde
bir nüfus cüzdanı ile doğrulattığınız kimliğiniz yeni dönemde daha farklı denetimlerden geçmek durumundadır. Artık taklit edilmesi neredeyse imkânsız olan ve yalnızca size özgü değerlerin analiz edilebildiği bir teknolojiye sahibiz. Sahip olduğunuz yüz, parmak izi, iris, retina, damar izi veya DNA gibi yalnızca size özgü değerler sistemler tarafından tanınabiliyor. Üstelik bu uygulamalar sayesinde evde unutma endişesi yaşadığınız plastik kartlara ya da hatırlamakta güçlük çektiğiniz şifrelere de gerek kalmıyor. Örneğin bir turnike geçişinizde sizi yüzünüzden tanıyan sistem ile kapının açılması kullanım kolaylığı açısından avantajlı bir sistemdir. Başka bir örnek ise bilgisayarınızın kamera vasıtasıyla veya damar iziniz üzerinden sizi tanıması ve ilgili işletim sistemi için girişinize onay vermesidir.
Eylül 2015 Güvenlik Yönetimi n 65
ELEKTRONİK GÜVENLİK
nı da destekleyebilen cihaz, fiziksel bir mekâna bağlı olmadan da kullanılabiliyor. Böylece teknoloji, akıl ile birleştiğinde güvenli hizmet bir hayal olmaktan çıkıp gerçeğe dönüşüyor. Biyometrik kimlik doğrulama sistemi sayesinde sahtecilik ve usulsüzlüğün önüne geçildiği için hastanelerde sağlık hizmetleri daha güvenli, daha etkin ve daha kaliteli bir şekilde vatandaşlara sunulabiliyor. Uygulama sayesinde uzun vadede kayıp ve kaçakların en düşük orana indirilmesi ve kamu harcamalarında önemli oranda tasarruf gerçekleştirilmesi hedefleniyor. Sağlık hizmetlerinde yapılacak bu tasarruf, kaynakların da farklı alanlara yönlendirilebilmesini sağlıyor.
Güvenliğin geleceği biyometride
Hastanelerde güvenlikte biyometri temelli güvenliğe önem verilmeli SGK’nın başlattığı Biyometrik Kimlik Doğrulama Projesi bunun en önemli örneğidir. Uygulama sayesinde SGK bünyesinde sağlık hizmeti almak isteyen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları eskisinden çok daha güvenli ve doğru hizmet alabiliyor. Bu uygulama kapsamında vatandaşlar; sağlık kuruluşlarına yaptıkları ilk müracaatta danışma bankolarında kurulu olan cihazlara damar izlerini kaydettirerek sisteme dâhil oluyor. Cihaz, sağlık hizmeti almaya gelen vatandaşların damar izleri ile T.C. kimlik numaralarını eşleştiriyor ve hizmet almak isteyen vatandaşın kimliği onaylanıyor. Böylelikle haksız hizmet alımının da önüne geçiliyor. SGK Biyometrik Kimlik
66 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
Doğrulama Projesi’nde yer alan cihazlardan biri olan ve Türk teknoloji şirketi Proline tarafından geliştirilen BioPOS ile hastaların parmak damar izi doğrulamasının yapılabilmesi sağlanıyor. BioPOS cihazı dünya standartlarında çift katmanlı güvenlik teknolojisini barındırıyor. Böylelikle vatandaşların kimlik bilgilerinin harici bir kaynak tarafından ele geçirilme riskini minimize ediyor. Wi-Fi ve 3G ile mobil kullanımı-
Sağlık hizmetlerinin ardından biyometrinin en verimli kullanıldığı alanların başında ulaşım gelmektedir. Ulaşım ve biyometri dediğimizde ilk akla gelen, güvenliğin yüksek seviyede olmasını beklediğimiz havalimanlarıdır. Öyle ki, on binlerce kişinin bir günde kimlik doğrulamasının yapılması ve bu kişilerin hızlı bir şekilde uçuşlarına yetişmesi gereği söz konusu olduğunda biyometrik teknolojiler ayrı bir önem arz etmektedir. Havalimanlarındaki sınırlarda memurların kimliğinizi doğrulayabilmesi amacıyla pasaportunuzdaki bilgilerin kontrolünün sağlanmasına yönelik
Kameralar ve benzeri donanımlar aracılığıyla toplanan verilerin hızlı bir şekilde tek noktada toplanması ve analiz edilmesi suç ile mücadelede artık yerel yöneticiler ile kolluk kuvvetlerine çok daha etkin olanaklar sağlıyor.
uygulamalardan; sık uçuş yapanların doğrulanması amacıyla yüz tanıma sistemlerinin kullanıldığı geçiş kontrol kapılarına kadar birçok uygulama bulunmaktadır. Biyometrinin fayda sağladığı bir diğer alan da finans ve bankacılıktır. Bankacılık uygulamaları arasında şube içi ve ATM, mobil bankacılık gibi şube dışı uygulamalarda da biyometri teknolojilerinin sıklıkla karşımıza çıktığını söyleyebiliriz. Zira ATM’lerde damar izi teknolojisi ile daha doğru kimlik doğrulaması yapabilen, şubelerde kullanılan yüz tanıma teknolojisi ile özel statüdeki müşterileri tanımlayabilen, hatta şubeyi ziyaret edenlerin cinsiyet ve yaş analizlerini yapabilen sistemler bazı bankalar tarafından kullanılmaktadır. Fiziksel ve sanal güvenlik de biyometri teknolojilerinin kapsama alanındadır. Güvenlik dediğimizde bilgilerinizin güvenliği ve bu bilgilere ya da bir yere erişim aklımıza gelebilir. Bilginin güvenliği konusunda biyometrik bilgileriniz ile ilgili bilgiye erişimi engelleyebilir ve hatta şifreleyebilirsiniz. Örneğin parmak damar iziniz ile arşivinize erişebilir, hatta bir adım daha ileri giderek ikili bir biyometri olan yüz ve iris tanıma ile bilgilerinizin saklandığı odaya veya diske erişim sağlayabilirsiniz. Ülkemizin de zorunlu tuttuğu kimlik kartlarından ülke pasaportlarına, elektronik oy verme sistemlerine, sağlık sistemlerinden eğitim ve ulaşım sektörlerine hatta ses tanıma sistemlerine kadar dünya üzerinde biyometri teknolojilerinden faydalanan binlerce örnek uygulama bulunmaktadır. Bu bağlamda Avrupa Birliği’nin uyguladığı Visa Information System içerisindeki parmak izi entegrasyonu ve birçok ülkenin son zamanlarda modernize ettiği AFIS (Otomatik
BioPOS cihazı dünya standartlarında çift katmanlı güvenlik teknolojisini barındırıyor. Böylelikle vatandaşların kimlik bilgilerinin harici bir kaynak tarafından ele geçirilme riskini minimize ediyor. Parmak izi Teşhis Sistemi) gibi örnekler karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca Access Control adını verdiğimiz geçiş kontrol sistemlerinde de parmak izi, damar izi veya yüz tanıma ile ev veya iş yeri kapılarımızın açılması uygulamalarının yaygınlaşması sağlanmış ve bu uygulamalar kullanılmaya başlanmıştır.
3 boyutlu yüz tanıma teknolojisi önem kazanıyor Geçiş kontrol sistemleri denildiğinde odaklanılması gereken ilk alan, güvenliğin yüksek seviyede olması gereken havalimanları olmalıdır. Günde on binlerce kişinin kimlik doğrulamasının yapılması ve bu kişilerin hızlı bir şekilde uçuşlarına yetişmesi gereği söz konusu olduğunda biyometrik teknolojiler ayrı bir önem kazanıyor. Havalimanlarındaki sınırlarda memurların kimliğinizi doğrulayabilmesi amacıyla pasaportunuzdaki bilgilerin kontrolünün sağlanmasına yönelik uygulamalardan, sık uçuş yapanların doğrulanması amacıyla yüz tanıma sistemlerinin kullanıldığı geçiş kontrol kapılarına kadar birçok uygulama bulunuyor. Türkiye’de akıllı ve güvenli şehirler vizyonunu benimseyen bir Türk teknoloji şirketi olarak 3 boyutlu yüz tanıma teknolojisini Türkiye’ye taşıdık. Yüz tanıma teknolojilerinde gelinen son nokta üç boyutlu yüz tanıma sistemleridir. İki boyutlu yüz tanıma sistemlerine göre kendine özgü bir sensör kullanan bu tekno-
loji ile 2 saniye gibi bir sürede kayıt alınabilirken, on-the-fly adı verilen teknoloji ile yürüme esnasında bile sensör yaklaşan kişiyi tanıyarak 1 saniyede doğrulama yapabiliyor.
Geçiş kontrol sistemlerinin olmazsa olmazı Ar-Ge Teknolojiye dayanan her hizmette olduğu gibi geçiş kontrol sistemlerinde de araştırma geliştirme çalışmaları oldukça önemlidir. Güvenli geçiş kontrol sistemleri konusunda araştırma geliştirme çalışmalarımıza kesintisiz devam ediyoruz. Stratejik Ar-Ge yapılanmamızı akıllı devlet, akıllı şehir, güvenli şehir ve güvenli alan konseptleri ile paralel olarak yürütüyoruz. Biyometrik çözümlerimiz de bu vizyon altında toplanıyor. Proline olarak biyometrik özelliklerin (yüz tanıma, parmak izi, damar izi, avuç izi vb.) çeşitli amaçlarla kullanılmasını sağlayan ürün ailemiz ile müşterilerimize hizmet veriyoruz. Daha önce başarıyla tamamladığımız T.C. E-Kimlik Pilot Projesi ve T.C. Elektronik Pasaport Projelerinden edindiğimiz deneyim sayesinde yeni biyometri projelerine kendi çözümlerimizle imza atıyoruz. Proline olarak uzun süredir elektronik kimlik kartı, elektronik pasaport ve biyometri ile ilgili çalışmalar yapmaktayız. Ar-Ge ekibimiz tarafından geliştirilen BioPOS cihazı da SGK’nın hasta doğrulamasını biyometrik özelliklere göre yapmasını hedefleyen projesi kapsamında kullanılmaya başlandı.
Eylül 2015 Güvenlik Yönetimi n 67
ELEKTRONİK GÜVENLİK
Şantiyelere hiç bu açıdan baktınız mı? Taşınabilir video sistemleri kısa zamanda kuruluyor ve şantiye güvenliği için anında uzaktan izleme imkânı sunuyor. İşyeri ve çalışan güvenliği açısından son derece önemli olan bu yatırım sayesinde işveren, eğitim verdiği birçok konuyu takip etme, denetleme imkânına kavuşuyor. SENSORMATİC GÜVENLİK HİZMETLERİ
B
ir ülkenin ekonomik gelişmişlik düzeyinin en önemli göstergelerinden biri olan inşaat sektörü; risk faktörünün en yüksek olduğu sektörlerden de biri aynı zamanda. Ekonominin hayat damarlarından biri olan inşaat sektörü risk analizi açısından ele alındığında şantiye sahasında yaşanan maddi ve manevi kayıplar dikkat çekiyor. Şantiye yönetimini meşgul eden konuların başında fiziki kazalar, malzeme kaybı, iş makinesi kazaları ve yetersiz işaretleme yer alıyor. Bakır, demir, hurda, kutu profil, kablolar ve ince inşaat malzemeleri ise şantiye sahalarından çalınan malzemelerin başında geliyor ve yüksek tutarda maddi kayba neden oluyor. Doğru-
68 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
dan işverenin sorumluluğunda olan güvenlik konusunda gerekli eğitimleri verdiniz ve saha çalışmaları başladı. İş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygun mu hareket ediliyor, taşeron firmalar kontrol ediliyor mu, saha içi teknik ekipmanlar doğru kullanılıyor mu? Bunu kontrol etmenin, denetlemenin hatta sorunları gidermenin yolu teknolojiden kısaca şantiye içi uygun güvenlik sistemlerinden geçiyor. Küresel mali piyasalardaki dalgalanmalara rağmen, ülkemizde geçen yıl yüzde 3 büyüyen inşaat sektöründe 2015 yılında yüzde 4.5 büyüme, inşaat malzemeleri sektöründe ise 4.5-5 oranında bir büyüme öngörülüyor (Kaynak: İMSAD). İnsanların yaşam kalitesini yükseltmek için faaliyet gösteren ve
yeni yapılarda ileri seviye güvenlik sistemlerinin kullanıldığı inşaat sektöründe; şantiye sahalarına aynı özen gösterilmiyor. Zaman zaman gündem oluşturan işçi kazaları gibi sahada yaşanan maddi kayıplar da dikkat çeken miktarlara ulaşabiliyor. Maddi ve manevi kayıpları minimuma indirmek için şantiye güvenliğinde başta risk analizi yapılarak alınacak çok sayıda önlem var. Bunlardan bazıları şunlar: Yangın algılama sistemleri: Çalışanların ve inşaatın emniyetini sağlayabilmek için yangın algılama sistemlerinin kurulması büyük önem taşımaktadır. Yaşanabilecek bir tehlike, hem çalışanların can güvenliğini tehlikeye atacak hem de
inşaat çalışmalarının durduracak ve gecikmelere sebep olacaktır. Geçiş kontrol sistemleri: Kurulacak geçiş kontrol sistemleriyle hangi personelin aktif olarak sahada çalıştığını kontrol etmek mümkün olacaktır. Belirlenecek tahliye sonrası buluşma noktalarında kurulacak okuyucularla, bir tehlike anında tüm çalışanların güvenle tahliye edilip edilmediği kontrol edebilir hale gelecektir. Ayrıca şantiye güvenliğinin önemli konularından bir diğeri ise taşeron firmaların saha içindeki kontrolü, yemekhane ve yatakhane bölümlerinin kontrol altında tutulmasıdır. Gelişmiş güvenlik sistemleri sayesinde şantiye içinde istenilen tüm bölümler kontrol altına alınabiliyor ve kontrolsüz faaliyetlerin önüne geçilebiliyor. Şantiye sınır koruması: Şantiye alanlarında inşaat için kullanılan değerli ekipmanların yanı sıra bakır gibi son yıllarda değer kazanan temel malzemeler de bulunmaktadır. Bu ekipmanların güvenliğini sağlamak için çeşitli önlemler alınmalı ve şantiye bölgesine izinsiz ya da yanlışlıkla giriş yapan kişilere ya da çocukların girişine engel olunmalıdır. İzinsiz girişin ilk aşaması şantiye sınırının korunmasıdır. Uzaktan video hizmetleri sayesinde belirlenen sınırların ihlali video analiz algoritmaları kullanılarak otomatik olarak izleme merkezinde operatörlerin önüne düşecektir. Operatörlerin uzaktan sesli ikazda bulunması durumunda sınır ihlali yapanların hemen her zaman uzaklaştırılması mümkün olmaktadır. Sadece video kayıt değil, olaya müdahale: Eğer kişiler uzaklaşmazsa; video izleme operatörleri özel güvenlik ya da kolluk kuvvetlere haber vererek olaya hemen müdahale edilmesini sağlayacaklardır. Eskiden sadece video kayıt etmek için kullanılan video sistemleri,
İzinsiz girişin ilk aşaması şantiye sınırının korunmasıdır. Uzaktan video hizmetleri sayesinde belirlenen sınırların ihlali video analiz algoritmaları kullanılarak otomatik olarak izleme merkezinde operatörlerin önüne düşecektir. artık olaylara anında müdahale imkânı getiriyor. Mobil video izleme sistemleri: Taşınabilir video sistemleri kısa zamanda kuruluyor ve şantiye güvenliği için anında uzaktan izleme imkânı sunuyor. İşyeri ve çalışan güvenliği açısından son derece önemli olan bu yatırım sayesinde işveren, eğitim verdiği birçok konuyu takip etme, denetleme imkânına kavuşuyor. “İşçi yüksekte çalışırken gerekli ekipmanları kullanıyor mu, saha içinde baret takıyor mu, yemekhane kurallarına uyuyor mu, sahaya yabancıların girişi takip ediliyor mu?” vb. birçok soru ve sorun yapılacak güvenlik yatırımı ile minimize edilebiliyor. Bu da işverene maddi manevi kazanç sağlıyor. İş makinalarına okuyucu entegrasyonu: İnşaat alanında kullanılan iş makinaları eğitim almış yetkili kişiler tarafından kullanılıyor olması hem can güvenliğinin artırılması hem de inşaat firmasının sorumluluklarının azaltılması için önem taşımaktadır. Araçlara kurulacak okuyucular sayesinde bu araçların sadece yetkisi olan kişiler tarafından kullanıldığının kontrol edilmesi ve gerektiğinde hangi aracın, ne zaman, kim tarafından kullanıldığının raporunun çıkarılması mümkün olacaktır.
video kaydı tutulacak ve gerektiğinde hem çalışanların kurallara uymasının kontrolü yapılabilecek hem de gerektiğinde bu görüntüler delil olarak kullanılabilecektir. Elektromekanik anahtar sistemleri: Şantiye alanlarında birçok bölge, daha üst düzey bir teknoloji için gereken altyapının hazır olmaması sebebiyle, genelde anahtarlı kilitlerle korunmaktadır. Ancak anahtarların doğru kişilerce kullanılıp kullanılmadığı takip edilememektedir. Bir başka sorun da kaybolan bir anahtar sebebiyle kilitlerin değiştirilmesi gibi masraflar yapılmasıdır. Bu sorunları çözmek için elektromekanik anahtar sistemleri kullanılmalıdır. Bu sistemler sayesinde anahtarlara istenilen yetkiler verilebilir ya da yetkiler geri alınabilir. Bir anahtar kaybolduğunda kilitleri değiştirmek yerine sadece anahtarı sistemde pasif duruma getirmek yeterli olacaktır.
Mobil kayıt cihazları: Araçlara kurulacak mobil kayıt cihazları ve kameralarla, yapılan tüm çalışmaların
Eylül 2015 Güvenlik Yönetimi n 69
ELEKTRONİK GÜVENLİK
6MP (İkili) dual termal kamera Termal kamera özel konutlarda ve ortak kullanım alanlarında profil tanımlamada herhangi bir ayrıntıyı göstermeyerek gizliliği garantilemektedir. Bu gizlilik özelliği ile havuz alanları, spor tesisleri ve misafir ağırlanan hassas ortamların video ile izleniminin kabul edilmesine yardımcı olacaktır. Çeviri: Arzu YÜKSEL
T
ermal kameralar, nesneleri termal radyasyon veya ısı profili ile algılar bu sebepten tam karanlıkta çalışabilir. MOBOTIX; yüksek termal çözünürlü endüstriyel sınıf sensörler kullanmaktadır. 400 metre/kilometre aralıklarında kişi veya nesne algılamayı sağlamaktadır. Entegre yazılım tabanlı MxActivity Sensor’ün kullanımı ile hareketli nesnelerin tespitini karanlıkta dahi kolay ve güvenilir bir şekilde algılar.
2 Tip teknoloji için çift platform MOBOTIX termal kamera sisteminin destekleyici özellikleri ve otomatik kayıt ve mesajlaşma özellikleri de dahil olmak üzere portföyü oldukça geniştir. Dış kullanıma ve hava koşullarına uygun M15 veya S15 termal kameralar ayrıca 6MP renk sensörü modülü ile donatılarak termal ve 70 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
normal video kayıtları da aynı anda elde edilebilir. Hava şartlarına uygun ikili izleme yeteneği ile uygulamaların sayısı önemli ölçüde genişletilebilir. Standart Power-over-Ethernet (PoE) kapasitesi ve düşük güç tüketimi ile pazarda liderlik etmektedir. MOBOTIX, 6 Watt’lik güç tüketimi ile her durumda termal kamera sistemlerinin çalışmasını sağlamaktadır. Uygun maliyetli çevre çözümleri Sadece bir termal MOBOTIX kamera ile herhangi ek bir aydınlatmaya ihtiyaç duyulmadan büyük bir açık alan korunabilir. Termal, video sensörü ve akıllı yazılım kombinasyonu hareket algılama bazlı MxActivitySensor, IR- konvansiyonel ışık veya ek sensörler gibi herhangi bir ikincil ekipman olmadan verimli bir şekilde çevre genişliğini de kapsayacak şekilde ve tam karanlıkta ilgili tüm olayları tespit etmeye uygundur.
Özele saygı Termal kamera özel konutlarda ve ortak kullanım alanlarında profil tanımlamada herhangi bir ayrıntıyı göstermeyerek gizliliği garantilemektedir. Bu gizlilik özelliği ile havuz alanları, spor tesisleri ve misafir ağırlanan hassas ortamların video ile izleniminin kabul edilmesine yardımcı olacaktır. MOBOTIX çift yönlü kamera sistemi, otomatik olarak hareket eden bir nesne ile termal sensörden optik sensöre yüksek çözünürlüklü görüntülü video kaydını gizlilik sınırları belirlenmiş olarak kullanımını sağlamaktadır. MOBOTIX; eşsiz özelliği ile standart video izleme sırasında gizliliği de garantileyerek hareket ve kritik olayların durumunu yüksek çözünürlüklü olarak video izleme sağlar.
ELEKTRONİK GÜVENLİK
Bakü Olimpiyat Stadyumu Projesi Bakü Olimpiyat Stadyumu’nun entegre güvenlik ve otomasyon sistemlerinin proje ve kurulumu ile diğer bina otomasyon, elektromekanik ve zayıf akım sistemlerinin tek bir yazılım platformundan izlenmesini ve kontrolünü sağlayan IBS Akıllı Bina Yönetim Sistemi tasarım ve uygulaması, EEC tarafından gerçekleştirildi. EEC ENTEGRE BİNA KONTROL SİSTEMLERİ SAN. VE TİC.A.Ş
A
zerbaycan başkentinde inşa edilen Bakü Olimpiyat Stadyumu’nun entegre güvenlik ve otomasyon sistemlerinin proje ve kurulumu, EEC tarafından gerçekleştirildi. Yatırımı Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi SOCAR tarafından yürütülen stadyumun yangın alarm, IP CCTV, geçiş kontrol ve güvenlik, seslendirme ve acil anons sistemleri EEC Entegre Bina Kontrol Sistemleri tarafından kuruldu. Bu sistemlerle birlikte diğer bina otomasyon, elektromekanik ve zayıf akım sistemlerinin tek bir yazılım platformundan izlenmesini ve kontrolünü sağlayan IBS Akıllı Bina Yönetim Sistemi tasarım ve uygulaması da EEC tarafından gerçekleştirildi. Ana stadyum, mep binası, warm-up binası, ınfo center, otopark ve sosyal alanlar olmak üzere çok geniş bir alanı bulunan projenin IBS sistemi uygulamasında, entelec sky-walker yazılımı tercih edildi. Yangın alarm sisteminde UTC Edwards, IP CCTV, geçiş kontrol ve güvenlik sistemlerinde UTC Lenel OnGuard, seslendirme ve acil anons sistemlerinde Bosch Praesidio ürünleri kullanıldı. Aydınlatma otomasyonu, bina ısıtma, havalandırma ve iklimlendirme otomasyonu, enerji yönetimi ve dış cephe aydınlatma sistemleri de Entelec Sky-Walker IBS sistemine EEC tarafından entegre edildi. Entelec Sky-Walker’ın açık protokollü 72 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
tüm üçüncü parti sistemlerle entegre edilebilir olması EEC’ye bu projede de büyük esneklik sağladı.
Proje 24 ayda tamamlandı Yaklaşık maliyeti 640 Milyon Dolar olan 68.000 kişilik Bakü Olimpiyat Stadyumu’nun yapımı 24 ay gibi çok kısa bir sürede tamamlandı. Tasarım ve uygulama açısından “Fast Track” bir proje olan Bakü Olimpiyat Stadyumu projesinde ana müteahhit TEKFEN ve elektromekanik müteahhidi Anel Grup tarafından zayıf akım entegratörü olarak EEC’nin seçilmesi; projenin kısa sürede başarıyla tamamlanmasında katkı sağladı. Projeyi EEC adına yürüten EEC Yönetim Kurulu Üyesi Hakan SAĞLAM; olimpik stadyum inşaatlarında tasarım aşamasında proje ve
uygulamaların ulusal ve uluslararası standartları tam olarak karşılamasının üst düzeyde önem taşıdığını belirtti. SAĞLAM; “UEFA, FIFA, IAAF ve IOC gibi uluslararası standartların karşılanması gereken bu projede, EEC’nin ulusal ve uluslararası yönetmelik ve kodlara hâkimiyeti ve benzer projelerde kanıtlanmış proje yönetimi yetkinliği, ihtiyaçların çok iyi analiz edilerek en uygun çözümlerin sunulmasını sağlamıştır” değerlendirmesinde bulundu. EEC’nin Bakü’deki yerleşik teknik ekipleri, stadyumun açılışından hemen sonra gerçekleştirilen Bakü 2015 1. Avrupa Oyunları esnasında stadyum operasyon ve güvenlik ekiplerine teknik danışmanlık sağlayarak oyunlar esnasında tüm sistemlerin hatasız ve tam verimle çalışmasına destek verdiler.
BİLGİ GÜVENLİĞİ
2014 yılı Kasım ayında Kuzey Kore ile ilişkilendirilen bir güvenlik ihlali ile başlayan süreçte aslında ne oldu? 2014 yılı Kasım ayında Kuzey Kore ile ilişkilendirilen bir güvenlik ihlali ile Sony Pictures firmasının ağına sızıldığı bilgisi basında yer aldı. Firmanın gelecekte yayınlanacak film kopyaları ve hassas bilgileri çalındı. Fatih EMİRAL / Şirket Ortağı BT RİSK
İ
ngiliz Başbakan’ının bir sizi dinleyeceğiz demediği kalmıştı... 2014 yılı Kasım ayında Kuzey Kore ile ilişkilendirilen bir güvenlik ihlali ile Sony Pictures firmasının ağına sızıldığı bilgisi basında yer aldı. Haberlere göre Sony Pictures firmasının gelecekte yayınlanacak film kopyaları ve hassas bilgileri çalınarak; firma bu bilgilerin yayınlanması ile tehdit edildi. İhlal sonrasında Sony Pictures firması Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile dalga geçilen “The Interview” filminin dağıtımını iptal etme kararı aldı. Buraya kadar hikâye çoğu kişi için sıradan bir hackleme ve tehdit hikâyesi gibi görünebilir. Asıl ilginç olan ise ABD Başkanı Barack Obama’nın bu duruma verdiği tepki. ABD Başkanı yapılan ihlali ABD topraklarına yapılmış bir işgal girişimine yakın seviyede değerlendirdi; hatta savaş sebebi olup olmayacağı tartışıldı. Olay sanal dünyada gerçekleşmiş olsa da sonuçları oldukça gerçekti ve başka bir devlet ABD topraklarında kurulu bir firmaya karşı baskı
74 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
Fatih EMİRAL
kurabilmişti. 2009 yılında İngiliz Başbakanı tarafından kendi parlementosuna sunulan Birleşik Krallık Siber Güvenlik Strateji dokümanında bilgi güvenliği stratejisi şu üç başlık altında ele alınıyordu; Hükümet, Birleşik Krallığın siber uzayı kullanım risklerini azaltmalı, Siber uzaydan elde edilebilecek imkânları (tehdit faktörleri
hakkında bilgi toplama, Birleşik Krallık politikalarının propagandası, düşmanların faaliyetlerini sekteye uğratma) kullanmalı, Siber güvenlik bilgi ve kabiliyetlerinin geliştirilmesi için insan kaynağı ve diğer konularda harekete geçmelidir. Yine birçok kişi için anormal bir durum yok gibi görünüyor. İngiliz Başbakanının sunduğu raporun içerdiği değerlendirmenin sonunda 8 faaliyet başlığı belirtiliyor. Bu başlıklardan imkânları değerlendirme (Exploitation) başlıklı olan altıncısında şu ifadeler yer alıyor; “Bu faaliyet başlığı Birleşik Krallığın suçlulardan, teröristlerden ve mücadele edilen ülke faktörlerinden kaynaklanan tehditlere karşı kullanabileceği imkânların daha da iyi anlaşılmasını (kavranmasını) sağlayacak ve bu alanda hükümet politikalarını destekleyecektir. Bu başlık altında eksikliklerimiz tespit edilerek bu eksikliklerin giderilmesi için stratejiler uygulanacaktır. Sonuç olarak (özetle) bu faaliyet başlığı ile siber uzayın sağladığı
imkânlar kullanılarak ulusal güvenlik hedefleri desteklenecektir.”
Türkiye’ye siber saldırı Alman basını Eylül 2014’te İngiltere İstihbarat Teşkilatı GCHQ’nun (ve NSA’in) 2009’dan bu yana Türkiye’yi dinlediğini iddia etti. Bu dönemde Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in iki telefon hattı ile kişisel e-posta adresinin takip edildiği de ayrıca iddia edildi. İddialar bunlarla da sınırlı değil; İngiliz istihbaratının 2008 tarihli gizli bir belgesinde Enerji Bakanlığı ve Türk enerji şirketlerine sızılmasının hedeflendiği Der Spiegel tarafından yazıldı. 2010 yılında bir siyasi parti yöneticisine üyesi bulunduğum bir bilgi güvenliği derneğinin faaliyetlerinin bir parçası olarak sunum yapan bir grubun içinde yer aldım. İlgili yönetici büyük ihtimalle Türkiye’deki siyasiler içinde teknolojiye en yakın olanıydı. İngiliz Başbakanı’nın raporundaki bu bölümü kendi yorumumla birlikte aktarmaya çalıştım. Hemen sonra grubumuzda bulunan avukat arkadaşımız ABD’de seçim kayıtları ile oynanması konusunu gündeme getirdiğinde benim heyecanla ortaya koymaya çalıştığım resmin izi bile kalmamıştı. Gündem birden oy konusunun, yani siyasetin en değer verdiği hedefin üzerine kaymıştı. Bu olay nedeniyle siyasi
partilerin güvenlik endişelerinin çok geride olduğu, daha kısa vadeli konulara hedeflenmeye eğilimli oldukları sonucuna vardığımı üzülerek söylemeliyim. Bu durumda ülkeyi ve bizi koruma konusunda iş kamu bürokrasisine düşüyor. Eğer bu alanda da yeterli algı ve kaynak yok ise ülkemizin bu alanda kurban olmama ihtimali çok düşük. Bu algı ülkemizde çok küçük bir kesimde mevcut. Kamunun bu konunun farkında olması ve ötesine geçip İngiltere gibi aktif olabilmesi için farkındalığın çok daha yüksek oranda olması gerekiyor. Önümüzdeki 10 yıllık süreçte teknolojiyi ve teknoloji kaynaklı tehditleri anlayacak bir nesil yetişecektir elbette; ama her zamanki gibi biz yine çok geç kalmış olacağız. Intel’in genel müdürlüğünü yapmış olan Andrew S.Grove “Sadece paranoyaklar hayatta kalır”
demiştir. Ülkelerin veya politik; dini hedeflere sahip olan grupların diğer toplumların başına gelen felaketleri dahi kendi amaçları için araç olarak kullanabildiklerini biliyoruz. 17 Ağustos 1999 depreminden sonra bölge misyoner organizasyonların istilasına uğradı. Ülkeler ve gruplar insani kılıfların içinde art niyetlerle kendi değerlerini ve amaçlarını diğerlerine empoze etmekten çekinmiyorlar. Türkiye’de internet erişiminde kimine göre haklı; kimine göre haksız sebeplerle uygulanan engellemeler döneminde pek çok kişi kolayca kurulabilen VPN istemcilerini bilgisayarlarına, mobil cihazlarına indirerek kullanmaya ve bu engelleri aşmaya başladılar. Bu yazılımlar ve yazılımlar üzerinden kullanılan erişim hizmetleri ücretsizdi. Eğer paranoyak bir bakış açısıyla konuyu değerlendirirsek böyle bir servisin bedava biçimde sağlanması hiç de akla yakın değil. Oysa pek çok Türk vatandaşının yaptığı iletişimin bir kısmı bilinmeyen kişilerin sahibi olduğu sunucular üzerinden aktı; istemcilerin kurulduğu bilgisayar ve cihazlarda istemci uygulamanın ne yaptığı, nelere eriştiği, daha sonra aktif hale gelmek üzere kalıcı bir takım düzenlemeler yapıp yapmadığı ile ilgili herhangi bir araştırma yok. Ülkemizde bununla ilgili yapılan uyarılar birkaç güvenlik uzmanının cılız sesinin ötesine geçemedi. Aynı durum gelişmiş bir ülkede olsaydı ne olurdu; yukarıdaki değerlendirmeler ışığında siz karar verin.
Alman basını Eylül 2014’te İngiltere İstihbarat Teşkilatı GCHQ’nun (ve NSA’in) 2009’dan bu yana Türkiye’yi dinlediğini iddia etti. İngiliz istihbaratının 2008 tarihli gizli bir belgesinde Enerji Bakanlığı ve Türk enerji şirketlerine sızılmasının hedeflendiği Der Spiegel tarafından yazıldı. Eylül 2015 Güvenlik Yönetimi n 75
BİLGİ GÜVENLİĞİ
IPv6’ya merhaba IPv4 protokolü ile 4,3 milyar benzersiz adres üretilebilirken IPv6 protokolü ile yaklaşık üç yüz kırk trilyon benzersiz IP adresi üretilebilmektedir. Sibel KOCAKUŞ ŞENGÜN / Proje Geliştirme Mühendisi VİZYON ARGE TEKNOLOJİ A.Ş
İ
nternet üzerinden iletişim kurabilmek, bir ağda kullanılan cihazların birbirini tanıması ve veri alışverişinde bulunulabilmesi için; IP adresi adı verilen ve her cihaza tahsis edilen benzersiz bir numaradan oluşan adrese ihtiyaç duyulmaktadır. İstatistiklere göre dünya genelinde internet kullanıcı sayısının 3 milyarı aşmış olduğu görülmektedir. 1995’te dünya nüfusunun yaklaşık %1’inden daha azı internet kullanıcısı iken günümüzde bu oranın %40’ı geçtiği tahmin edilmekte olduğu göz önüne alındığında, iletilen bilginin doğru adrese gönderilmesi veya verinin doğru adresten alınması için gerekli benzersiz adres sayısının tahmin edilenin çok üzerinde olduğu kolayca anlaşılmaktadır. IP adresi; suçluların takibinden kredi kartı dolandırıcılığının önlenmesine, ziyaretçilerin bulundukları coğrafi bölgelere göre farklı sayfalara yönlendirilmesinden online satış ve pazarlamaya, satışların ve bağlantı tıklanma oranının arttırılması için coğrafi hedeflemeye kadar farklı amaçlarla kullanılabilmektedir. IP adreslerinin üretilmesinde IPv4 adı verilen standart internet protokolü kullanılırken artan kullanım oranıyla birlikte 90 yılların başında bu protokolün gelecekte yetersiz kalacağı ve yeni bir protokole ihtiyaç duyulduğu görülmüştür. Çok
76 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
Sibel KOCAKUŞ ŞENGÜN
daha fazla sayıda adreslemenin yapılabileceği, bu sayede daha fazla sayıda kullanıcı ve cihazın Internet üzerinde iletişim kurmasını sağlayacak IPv6 adresleme protokolünün temelleri atılmıştır. IPv4 protokolü ile 4,3 milyar benzersiz adres üretilebilirken IPv6 protokolü ile yaklaşık üç yüz kırk trilyon benzersiz IP adresi üretilebilmektedir. Günümüzde IPv4 ve IPv6 protokolleri birlikte kullanılmakta olup çoğu durumda bilgisayarlar ve uygulamalar kullanıcıların herhangi bir işlem yapmasına gerek kalmadan IPv6 özellikli ağ ve hizmetleri algılayarak kullanıma olanak tanımaktadır. IPv6 protokolüne geçiş planları son 10 yıldır hazırlansa da günümüzde bu protokole geçiş oldukça küçük
bir oranda gerçekleşmiştir. IPv6 protokolüne geçişin sağlanması için yazılımların ve dağıtıcıların bu teknolojiyi destekleyecek şekilde değiştirilmesi bunun da zaman ve maliyet gerektirmesi nedeniyle geçiş sürecinin ne kadar zaman alacağı ise belirsizliğini sürdürmektedir. Yakın gelecekte İnternete sadece IPv6 adresleri ile erişmek zorunda kalınabileceği için internet üzerinden sunulan hizmetlerdeki altyapının IPv6’ya uygunluğu öne çıkmaktadır. Vizyon Arge Teknoloji A.Ş. Proje Geliştirme Mühendisi Sibel KOCAKUŞ ŞENGÜN; IPv6 protokolüne geçiş ile internette yakalanacak yüksek kapasitenin yanı sıra özellikle gelişmiş IPv6 özellikleri kullanılarak ağ katmanında güvenlik sağlanması ile bazı saldırı türlerinin gerçekleştirilmesinin de zorlaşacağına dikkat çekti. ŞENGÜN; 2015 yılı itibariyle altyapılarını tamamen IPv6’ya geçirdiklerini, yeni nesil ağ teknolojileri ve ağ güvenliği üzerine geliştirdikleri ürünlerin IPv6’yı destekler hale getirilmesi konusunda çalışmalarına hız verdiklerini belirtti. ŞENGÜN “IPv6’ya geçişin hizmet kalitemize sağladığı katkının yanı sıra ürünlerimizin IPv6’yı desteklemesi ve katma değeri yüksek yeni ürünlerin geliştirilmesi için Ar-Ge çalışmalarımıza üniversite-sanayi işbirliği kapsamında devam ediyoruz” dedi.
GÜVENLİK HİZMETİ
Yakın koruma organizasyonları Terörizm başta olmak üzere günümüzde önemli boyutlara ulaşan tehditlere karşı etkin ve rasyonel mücadele yöntemlerinden biri olan koruma faaliyetleri güvenlik olgusunun önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Fahri AKBAŞ / Öğretim Görevlisi Aksaray Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu
İ
nsanların sahip olduğu temel hak ve hürriyetler ile yaşama haklarının tam anlamıyla kullanılması ve sürekliliğin sağlanması, güvenlik faaliyetlerine verilen önem ile mümkün olabilmekte. Terörizm başta olmak üzere günümüzde önemli boyutlara
78 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
ulaşan tehditlere karşı etkin ve rasyonel mücadele yöntemlerinden biri olan koruma faaliyetleri de güvenlik olgusunun önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Bu itibarla koruma organizasyonlarında başka bir ifade ile önemli kişilere yönelik olası saldırılara karşı koymada, sa-
vunma amaçlı olarak sahip olunan donanım ve yürütülen faaliyetin bir bütün olarak caydırıcılık niteliğine kavuşturulması önem arz etmektedir. Önemli kişinin; ikametgâh ve çalışma yerlerinde, araçlı veya yaya olarak yapacağı gezilerinde, güvenliğin 24 saat esasına göre
kendini geliştiren, Belirli bir eğitim ve kültür seviyesinde, koruduğu kişiye uygun giyim ve görünüme sahip, ayrıca ikili ilişkileri iyi olan, Görev bilincine sahip, pratik zekâlı, disiplinli ve ketum olan şahıslardan seçilmelidir.
her türlü tehdit ve tehlikeden uzak tutulmalıdır. Koruma esnek olmalı, önemli kişinin resmi görevini engellememeli ve hareketlerini kısıtlamamalıdır. Koruma görevi önemli kişinin özel ilişkilerine karışmadan ve engellemeden yapılmalıdır.
Koruma personelinin görevleri
Fahri AKBAŞ
sağlanması ve kontrol altında bulundurulması amacıyla yapılan faaliyetlere koruma denir.
Yakın korumanın amacı: Önemli kişiyi; Bedensel bir zarardan ve hayatını tehlikeye sokacak; ölüm tehditleri, kaçırma, silahlı saldırı vb. durumlardan korumak, Kendisini rahatsız edici ve utandırıcı sözlü bir saldırıda bulunulmasını, elbiselerinin kirletilmesini, saldırganın teşhirde bulunmasını önleyerek VİP’i toplum karşısında küçük düşürücü durumlardan korumaktır. Koruma personeli: Koruma personeli seçilirken dikkat edilmesi gereken hususlar; 25-35 yaş grubu (Genç birinin hareket kabiliyeti kadar; yaşlı bir kişinin tecrübe ve olgunluğuna ihtiyaç olduğu unutulmamalıdır ). Bedenen ve ruhen normal ölçülerde, fiziki zorluklara dayanma kapasitesine sahip herhangi bir sağlık problemi olmayan, fiziki kondisyonu yüksek olan, Korunan kişinin hayatı ve fiziki güvenliği söz konusu olduğunda önemli kişinin güvenliği için çalışacak ve hayatta kalabilecek şekilde
Koruma personelinin görevi; koruma görevleriyle ilgili yetkilerini ve yetki alanlarını bilmelidirler. Koruma konusunda eğitimli olmalıdırlar. Araç içi veya yaya olarak yapılan korumalarda kendi sorumluluk sahalarını bilerek; verilen görev ve emirleri eksiksiz olarak yerine getirebilmelidirler. Her türlü haberleşme, ulaştırma, vasıtalarını iyi tanımalı, kullanmalı ve ele geçirdiği tüm teçhizatı kullanabilme kabiliyetine vakıf olmalıdır. Göreve götürülen teçhizatın tam ve eksiksiz olmasına dikkat etmelidirler. Kendi sorumluluk alanına dikkat etmelidir ve daima uyanık olmalıdır. Ani gelişebilecek tehlikelere karşı refleksleri iyi olmalıdır.
Temel koruma prensipleri Bir koruma ekibi operasyonel görevlerin değişik safhaları hakkında bilgi sahibi ise bunları kendi lehine kullanabilir ve saldırıyı önleyebilir. Buna göre; Önemli kişi akla gelebilecek
Kişisel koruyucu güvenlik Riskli ortam güvenlik mensuplarının bir parçasıdır. Eğer biz saldırganın işini zorlaştırırsak o, daha basit hedeflere yönelecektir. Kişisel güvenlik ilkeleri: a) Gizliliğe riayet etmek b) Rutin işlerden kaçınmak c) Uyanık ve şüpheci olmak d) Sistemli olmak e) Haberleşme f) Girişimci ve sağduyulu olmak Bu ilkeleri kendimize rehber alıp güvenlik seviyesini büyük ölçüde geliştirebiliriz. a) Gizliliğe Riayet Etmek: En önemli faktör olup gizliliği ihlal etmemize neden olan ve göze batmamızı sağlayan davranış ve biçimsel bozukluklardır. 1- Görev dışında iş ile ilgili sohbetlerin yapılmaması, resmi kıyafet ve teçhizatlarına kullanılmaması 2- Resmi araçların evimizin yakınında kullanılmaması, park edilmemesi (Örneğin, resmi araç ile evden alınma, eve bırakılma) 3- Güvenlik kuvvetlerinin bulunduğu yerler, telefon rehberleri, seçim listeleri
Koruma esnek olmalı, önemli kişinin resmi görevini engellememeli ve hareketlerini kısıtlamamalıdır. Koruma görevi önemli kişinin özel ilişkilerine karışmadan ve engellemeden yapılmalıdır.
Eylül 2015 Güvenlik Yönetimi n 79
GÜVENLİK HİZMETİ
Dünya çapında yapılan araştırmalarda; çoğu terörist saldırılarında aynı teknikler kullanılmaktadır. Bu durum teröristlerin lehine olmakla beraber saldırganların zayıf noktalarını da göstermektedir.
b) Rutin işlerden kaçınmak: Saldırganlar daima % 100 başarılı olacağı hedefleri seçerler. 1- Zaman ve mekân: İşe gidiş geliş saatlerinin ve otobüs, servis vs. duraklarının rutine bağlanmadan ara sıra değiştirilmesi; 2- Güzergâhlar: Her zaman aynı güzergâhı kullanmadan alternatif yollar belirlenerek; farklı güzergâhların kullanılması.
bulundurulmamalı, telefon numaralarımız rehberden çıkarılmalıdır. Aile ortamında tehlikeli durumlar için önceden şifreli konuşmalar tespit edilebilir. f) Girişim ve sağduyu: Çevresiyle iyi ilişkiler kurabilmeli, öğrenmeye açık, ani gelişen olaylar karşısında mantıklı hareket edebilmelidir.
c) Uyanık ve şüpheci olmak: Daima çevremizde olan bitene karşı duyarlı bulunarak anormal olayların farkına varmalıyız. Örneğin, eve tamirat için çağırılan servis elemanlarının, şirketten adı soyadı ve geliş saatlerinin alınarak geldikleri zaman teyit edilmesi vs. d) Sistemli olmak: Yaşamımızda bütün ayrıntılara dikkat ederek her şeyi kuralına göre yapmalıyız. Örneğin, posta kutuları kontrol edilmelidir. e) Haberleşme: Telefonlar kapıdan ve pencerelerden uzak yerlere yerleştirilmeli; mutlaka yatak odasında paralel hat bulundurulmalı, önemli telefon numaraları ve adresler telefonun yakınında
Yakın koruma ekibi; koruma amiri, tim amiri, koruma görevlileri, sürücülerden oluşur. (VİP sürücüsü, Ekip sürücüsü)
80 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
Yakın koruma ekibinin yapılanması :
Koruma amirinin özellikleri Koruma konusunda uzman olmalıdır(VİP Kursu görmüş olmalıdır). Liderlik ve yöneticilik vasfına sahip olmalıdır. Otoriter olmalıdır. Personeliyle yakından ilgilenmelidir. Düzgün bir konuşma lisanı olmalıdır. Planlı ve sistemli çalışmalıdır. En az bir yabancı dil konuşmalıdır.
Koruma amirinin görevleri: Korunan kişinin Özel Kalem Müdürü veya sekreteri ile irtibatta bulunup; programlar hakkında bilginin zamanında verilmesini sağlar. Korunan kişi ile irtibatta olur ve gerektiğinde güvenlik brifingi verir. Koruma ekibinin planlanması, idare edilmesi ve denetlenmesinden sorumludur. Görevlendirme planı yaparken personelin; kabiliyetini, tecrübesini, davranışını, bilgisini, hal ve tavrını göz önünde bulundurur. Göreve sevk edilen koruma ekibinin görevini eksiksiz yapmasından sorumludur. VİP aracının sağ önünde oturur. Görevde olan tüm ekiplerle irtibattadır. Korunan kişinin sağında ve bir adım arkasında yer alır.
Temel koruma prensipleri Koruma organizasyonları devamlı değişen akıcı bir organizasyon olup, teknoloji ilerledikçe suikastçilere de yeni ve daha hünerli saldırı metotları sağlamaktadır. Koruma ekibinin başarılı bir şekilde organizasyonunu uygulayabilmesi için düşmanını iyi tanıması gerekmektedir. Dünya çapında yapılan araştırmalarda; çoğu terörist saldırılarında aynı teknikler kullanılmaktadır. Bu durum teröristlerin lehine olmakla beraber saldırganların zayıf noktalarını da göstermektedir. Bir koruma ekibi operasyonun değişik safhaları hakkında bilgili ise bunları kendi lehine kullanabilir ve saldırıyı önleyebilir. Buna göre; Önemli kişi akla gelebilecek her türlü tehdit ve tehlikeden uzak tutulmalıdır. Koruma esnek olmalı, önemli kişinin resmi görevini engellememeli ve hareketlerini kısıtlamamalıdır. Koruma görevi önemli kişinin özel ilişkilerine karışmadan ve engellemeden yapılmalıdır. Önemli kişinin faaliyetleri sıra-
GÜVENLİK HİZMETİ
sında utandırma ve gülünç duruma düşürmemek için korumaların özel itina göstermeleri gerekmektedir. Korumalar VİP’ in günlük mesaisine kendilerini adapte etmeli ve buna göre çalışılmalıdır. Keşif ve istihbarat çalışması yapılarak VİP’ in tehlikeye uğramadan gideceği güzergâh seçilmelidir. Güzergâhta herhangi bir tehlike varsa tehlikeyi önlemek için diğer birimler (Keşif istihbarat-öncü-diğer güvenlik birimleri) ile irtibata geçilmelidir. Koruma görevi, her türlü ani ve acil hallere karşı daha önce yapılmış olan bir plan dâhilinde uygulanmalıdır. Koruma şekli önceden belirlenmeli, korunacak kişi ve korumalar birbirlerini iyi tanımalıdırlar. Koruma boşluk bırakılmadan devamlılık sürecinde yapılmalıdır. Koruma planları, yetkililer dışında hiç kimse tarafından değiştirilmemeli ve planın uygulanmasına müdahale edilmemelidir. Görevlerde kodlu konuşmaya özellikle dikkat edilmelidir. İkametgâhlardan çıkışlar rutin olmayan bir program dâhilinde yapılmalı ve mümkün olan en kısa zamanda bilmesi gerekenlere iletilmelidir.
Koruma metotları Temel koruma metotları iki ana başlıkta incelenir. 1- Yakın Koruma Metotları: a) Yaya koruma düzenleri: İç halka, orta halka, dış halka. b) Araçlı koruma düzenleri: Tek araçlı, çok araçlı, resmi konvoy. 2- Cihazlar yardımı ile fiziki koruma Malzeme ve mekanik cihazlardan azami ölçüde yararlanılması, personel sayısında tasarruf ve kullanılan personelin veriminin artmasını sağlar. VİP’ in konutu veya
82 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
işyeri çevresinde ve içerisinde, açık nokta bırakmadan yerleştirilmiş kapalı devre kamera sistemleri, alarm sistemleri-detektörler, X-RAY cihazları gibi cihazlar yardımı ile yapılan korumadır.
Yakın koruma metotları: Yakın koruma organizasyonları üç ana halkadan oluşur. Bu halkalar VİP’ in çevresinde bir dizi sıkı koruma sahasından meydana gelmektedir. Koruma çemberlerinin temel amacı dış cepheden gelecek saldı-
Önemli kişi; yakın koruma organizasyonlarını oluşturan iç, orta ve dış halkalarda görev alan personel ve fiziki güvenlik tedbirleri ile korunmaktadır. VİP çevresinde 360 derece ile yapılan görevin tek amacı, meydana gelebilecek tehdidi, halkaları geçmeden yok etmektir.
rıları ve her hangi bir tehdidi kademeli olarak dış ve orta halkalarda önlemek ve iç halkaya ulaşmadan yok etmektir. İç halka: Yakın koruma TİM’inin VİP çevresinde oluşturduğu halkadır. Burada sadece koruma görevlileri bulunmalıdır. Bu üç çemberden en kısıtlanmış olanıdır. İç halkaya VİP’ e erişmeleri gereken kişiler alınmalıdır. Orta halka: İç çemberin etrafında oluşan bölgeye daha önce intikal etmiş bulunan keşif elemanları, teknik personel, keskin nişancı timi ve üniformalı güvenlik ekiplerinden oluşur. Bu çembere sadece VİP’ e yakın bulunması gereken kişiler alınmalıdır. Bu kişiler istihbarat görevlileri, patlayıcı imha ve arama ekibi uzmanları, elçilik görevlileri veya korunan kişinin kadrosu vb. bulunabilir.
Koruma çemberi (İç-orta-dış halka) Önemli kişi; yakın koruma organizasyonlarını oluşturan iç, orta ve dış halkalarda görev alan personel ve fiziki güvenlik tedbirleri ile korunmaktadır. VİP çevresinde 360 derece ile yapılan görevin tek amacı, meydana gelebilecek tehdidi, halkaları geçmeden yok etmektir. Prensipte iç halkayı oluşturan koruma ekibi programın durumuna göre (Toplantı, konser, sinema, alışveriş vb.) kalabalığın yoğun olduğu yerlerde VİP ’ye en yakın konumda olmalıdır. Bu iç halka yakında olan olaylara, teh-
GÜVENLİK HİZMETİ
Koruma organizasyonları devamlı değişen akıcı bir organizasyon olup, teknoloji ilerledikçe suikastçilere de yeni ve daha hünerli saldırı metotları sağlamaktadır. Koruma ekibinin başarılı bir şekilde organizasyonunu uygulayabilmesi için düşmanını iyi tanıması gerekmektedir. Genellikle yoğun alanlarda kullanılır. Dört kişi ile koruma düzeni Koruma amiri dikkatini V.I.P.’ e yöneltir. Diğerleri 120o’ lik koruma sağlar. Beş kişi ile koruma düzeni a) Baklava Düzeni b) Kare Düzeni c) “V” Düzeni likeli durumlara tepki vermeli ve diğer ekiplerin desteğinde VİP’i olay yerinden kaçırmalıdır. Organizasyonda önemli olan; boşlukları doldurmak, açıkları kapatmaktır.
Yaya koruma düzenleri Bir kişi ile koruma düzeni Koruma görevlisi silahını kullandığı eline göre VİP’ in sol ya da sağ bir adım arkasında yürür. Az ya da orta dereceli tehdit durumlarında kullanılır. Bu bir refakat korumasıdır. 360o’lik koruma sağlamalıdır. İki kişi ile koruma düzeni Her görevli 180o’lik koruma sağlamalıdır. Öndeki görevli öncü görevi de görür. Üç kişi ile koruma düzeni Her görevli 120o’lik koruma sağlar.
84 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
Çoklu koruma düzeni Bu koruma düzeni maksimum koruma sağlar; VİP’ e yönelik saldırı riskleri en üst düzeyde kabul edilir, tehditlere karşı operasyonel koruma düzenidir. Devlet başkanları, başbakanlar gibi VİP’lere uygulanır. Özellikle kalabalığın çok yoğun olduğu yerlerde tercih edilir. Tüm koruma elemanları cepheleri dışa dönük; gerekirse kol kola girerek yürürler.
V.I.P.’i saldırı durumlarında kaçırma Sorumluluk alanında saldırıyı fark eden koruma, saldırı yönünü saat diliminde bağırarak duyurur. ‘‘12’ de tehlike !’’ vb. Saldırgana yakın olan en az iki koruma saldırının mahiyetine göre karşılık verir ve saldırganı eterne eder. Saldırı anında VİP’i kaçırmakla görevli olan korumalar önce onun hedef
küçülttürerek vücudunu örter sonra kolundan veya kemerinden tutarak onu süratle saldırının ters istikametine doğru tehlikeli alandan çıkararak güvenli bir kaçırma noktasına veya araca götürür. Yanıltma ve ikinci saldırı daima göz önünde bulundurulur.
VİP’e olması muhtemel saldırı türleri Tarih boyunca hemen her ülke, ileri gelenlerine karşı yöneltilen suikast ya da suikast teşebbüsü ile karşı karşıya kalmıştır. Koruma ekiplerinin; kişileri suikasttan korumaya başlamadan önce, insanların hangi sebeplerle eylemlerde bulundukları ve geçmişte hangi metotların kullanıldığı hakkında genel bilgi sahibi olmaları gerekmektedir. Hiçbir zaman % 100 bir güvenlik garanti edilemez. Suikastcinin başarılı olabilmesi için sürpriz yapması gerekmektedir. İstihbarat ve keşif çalışması önceden çok iyi bir şekilde yapılarak sürpriz faktörü minimum seviyeye indirilmelidir. Unutulmaması gereken risktir. Risk = Tehdit + Zafiyet denklemi bilinmelidir. Terörist eylemler incelendiği zaman; pusuda zamanı güvenlikçiler belirler (Yani rutin hareketlerle bir noktadan geçişteki zamanı belirlemek). Yeri ise; suikast yapacak kişi belirler. Saldırıda ise; zamanı suikast yapacak kişi belirlerken, yeri güvenlikçiler seçer. A. Fiziki saldırı : 1.Yakın metod: Bıçak ve kısa namlulu silahlar ile yapılan suikastler Kimyasal maddeler ile yapılan suikastler (Zehirlemeler) 2.Uzak metod: Uzun namlulu silahlar İle yapılan suikastler B. Sözlü saldırı: VİP’i küçük düşürücü ve hakaret edici saldırılar.
GÜVENLİK HİZMETİ
Avrupa’da CEN/TC 439 Standart Çalışmaları GÜSOD 3 Temmuz 2015 tarihinde Viyana’da gerçekleştirilen CEN /TC 439 özel güvenlik hizmetleri standart çalışmasına TSE bünyesinde oluşturulan Ayna Komitesi’nde üyelerinden Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Bora DOĞUALP ’in görevlendirilmesini sağlayarak katıldı.
S
tandartlar konusunda uluslararası ve Avrupa’daki teknik komite çalışmalarının ulusal düzeyde takibine yönelik olarak; ülkemizde bu faaliyetlerin sorumluluğu ve koordinatörlük görevi Türk Standartlar Enstitüsü (TSE)’ne verilmiştir. Bu bağlamda Avrupa’daki ISO/ CEN TC toplantılarına iştirak TSE kanalı ile gerçekleştirilmektedir. TSE’de bu faaliyetlerin takibini kendi bünyesinde oluşturduğu ulusal Ayna Komiteler vasıtasıyla gerçekleştirmektedir. Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği; CoESS (Confederation of European Security Services)’den aldığı davete uygun olarak 3 Temmuz 2015 tarihinde Viyana’da icra edilen CEN / TC 439 Özel Güvenlik Hizmetleri standart çalışmasına TSE bünyesinde oluşturulan Ayna Komitesi’nde üyelerimizden Tepe Savunma ve Güvenlik Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Bora DOĞUALP ’in görevlendirilmesini sağlayarak katılmıştır. Yine benzer faaliyetler kapsamında daha önce başlayan CEN/TC 417 Maritime and Port Security Services ‘standart çalışmalarına TSE temsilcisi ile birlikte de iştirak edilmektedir. Bu alanda derneğimizi Oryal ÜNVER temsil etmek-
86 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
tedir. Devam eden projenin diğer üyesi ise Piri Reis Üniversitesi temsilcisidir. Bora DOĞUALP’ in katıldığı 3 Temmuz 2015 tarihindeki CEN/TC 439 Özel Güvenlik Hizmetleri standart çalışmasının ilk toplantısında aşağıdaki konular görüşülmüştür. Güvenlik hizmeti servis sağlayıcılarının operasyonel ve organizasyonel faaliyetlerine ilişkin olarak standartlar sağlanabilir mi? Yönetim kademelerinde görev alanların ve saha yöneticilerinin eğitimleri, idamesi ve yönetilmesi, Mevcut kanun ve yönetmelikler paralelinde sözleşmeler de standartlar sağlanabilir mi? Ticari kontratların yönetimleri ve uygulanabilirliği standardize edilebilir mi? Güvenlik hizmeti alımında asgari kriterler neler olmalıdır? Bu kapsamda; CEN / TC 391 “ Societal and Citizen Security Services” ISO / TC 284 “ Management System for Quality of Private Security Company Operations” ISO / TC 292 “ Security” CEN / TC 384 “ Airport and Aviation Security Services” CEN / TC 417 “ Maritime and
Port Security Services” projelerin de izlenerek CEN/TC 439 projenin yürütülmesi konusunda mutabakat sağlanmıştır. Bu çalışma grupları tarafından yürütülen faaliyetler göz önüne alınarak eksik kaldığı değerlendirilen “ Critical Infrastructure Protection” konusunda da çalışmalara başlanması kararı verilmiştir. Ancak “CIP” farklı terim ve uygulamalar içerdiğinden bu kısımda CoESS’ ten ayrıca bilgi/destek talep edilecektir. Çalışma Komitesinin 12 aylık çalışma programı kapsamında ilk 3,5 ay süresince hazırlıkların yapılması ve bu bağlamda 3 aylık zaman diliminde konunun katılımcı üye ülkeler tarafından değerlendirilmesi kararlaştırılmıştır; müteakiben konuya 8 ay içinde nihai şekil verilecek ve karar tesis edilecektir. Çalışma taslağı ve ilerleme takviminin İngiltere tarafından oluşturulması kararlaştırılmıştır. Bu taslağın üzerinde yapılacak çalışmaların ilk değerlendirmesi ise muhtemelen Nisan 2016 ayı içinde gerçekleştirilecektir.
YANGIN GÜVENLİĞİ
Hastanelerde yangın riski Hastanelerde risk analizleri yapıldığında görülmektedir ki yangın riski tüm hastanelerin önemli bir sorunudur. Hastaneler altyapı özellikleri nedeni ile her an yangına gebedir. Sezer ASLAN / Yangın Eğitim Uzmanı DÖNÜŞÜM AKADEMİ
H
astanelerde risk analizleri yapıldığında görülmektedir ki yangın riski tüm hastanelerin önemli bir sorunudur. Hastaneler altyapı özellikleri nedeni ile her an yangına gebedir. Mutfaklar, çatı katları, trafolar, elektrik tesisatları, parlayıcı-patlayıcı maddeler, oksijen sistemleri, nitrojen sistemleri, sigara gibi çok sayıda potansiyel tehlike hastanelerde mevcuttur. Tüm bu tehlikelere karşı gerekli önlemlerin alınması, erken uyarı ve müdahale sistemlerinin faaliyete geçirilmesi, tüm personelin bilinçlendirilerek olası durumlarda ne yapması gerektiğini bilmesi, doğabilecek bir afeti engelleyecektir. Ulusal Yangından Korunma Kurumu (NFPA) göre, sağlık tesislerinde bulunan hastaların acil durumlar karşısında kendilerini korumalarında aciz kaldıkları kabul edilmektedir. Bu nedenle, onların güvenliği ve yangın, doğal afet ve
88 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
acil durumlar karşısında kurtarılmaları önceden eğitilmiş ve kurtarma söndürme teçhizatları ile tam donanımlı hastane personeli ile birlikte yapılacak olan koordineli çalışmalar sayesinde gerçekleştirilebilir. Amerika Birleşik Devletleri’nde acil durumlarda tahliye işlemleri yani Evacuation “R A C E’’ uyarıcı başlıkları ile yapılmaktadır. Buradaki harflerin ifadesi:
R: Rescue (Asist persons in immediate danger IF SAFE TO DO SO) : Kendinizi emniyette hissediyorsanız tehlike alanındakilere yardım edin. A: Alarm (Notifiy your süpervisor, Contact emergency Service: En yakındaki acil yardım telefonunu arasın. C: Contain: Confine Fire and Smoke (If practicable close door
and windovs) : Yangın alanında kalmışsanız kapıları ve pencereleri kapatın. E: Extinguish (or control fire. If safe to do so): Yangını kontrol edin şayet tehlike yoksa yangını söndürün. Buradan anlaşılacağı gibi yangına müdahalede usullerinin akılda kalacak şekilde ve basite indirgenmiş standart bu talimatların doğrultusunda binadan tahliye işlemleri gerçekleştirilmektedir. Resmi Gazetede 29 Nisan’da yayımlanan Sağlık Kurum ve Kuruluşlarında Hasta ve Çalışan Güvenliğinin Sağlanması ve Korunmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ’in 19. maddesinde, afetler ve olağan dışı durumlarda alınacak tedbirler de açıkça belirlenmiştir. Bakanlığa bağlı hastanelerin yangından korunmasıyla ilgili gerekli önlemlerin alınması; alınan önlemlerin yerinde incelenmesi ve tespit edilen eksikliklerin rapor edilmesi için yine bakanlık tarafından 13 Ocak 2010 tarih ve 1499 (2010/2) sayılı genelgenin yayımlandığı, bu genelgeye göre de her ilde, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, İtfaiye Müdürlüğü, Bayındırlık ve İskân Müdürlüğü, Sağlık Müdürlüğü temsilcilerinin katılımı ile bir teknik inceleme komisyonun oluşturulmaktadır. Bu kapsamda, yeni yapılan ve yapılmakta olan tüm hastane binaları için ayrıca yangın projesi çizilmekte
ve uygulanmaktadır. Özel sektöre ait hastaneler, Özel Hastaneler Yönetmeliği gereği ilgili bakanlıkça ruhsatlandırılırken; başvuru ve ruhsata esas belgeler arasında ‘Yangına karşı gereken tedbirlerin alındığına ilişkin yetkili mercilerden alınan belge (Belediyelere bağlı itfaiye müdürlükleri tarafından düzenlenen yangın önlemleri raporu) istenmektedir. Üniversite hastane binalarının yangından korunması konusunda ise Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı tarafından 09 Eylül 2009 tarih ve 27344 sayılı Resmi Gazetede de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘Binaların Yangından Korunma Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 3. 4. ve 37. maddelerinde belirtilen hükümlerine göre İçişleri Bakanlığı (Belediyelere bağlı itfaiye birimleri) ile Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nın taşra teşkilatları arasında yapılan koordinasyon ve işbirliği çerçevesinde denetimler yapılmakta ve yangın konusunda binaların güvenliği sağlanmaktadır. Yazımızda hastanelerde yangın önlemleri konusunda alınması gereken önlemler ve yangın anında ve sonrasında yapılacak işlemler konusunda bilgiler verilecektir. Hastanelerdeki yangın önlemleri; hastane yangın sebeplerine genel bakış, aktif yangın önlemler ve pasif yangın önlemleri olarak üç bölümde incelenecektir.
Hastanelerde oluşan yangın sebeplerine genel bakış National Fire Protection Association (NFPA)’da yayınlanan bir araştırma yazısına göre Amerika Birleşik Devletleri’ndeki hastanelerde meydana gelen yangınların başlıca nedenleri ve yangınların çıktığı yerler tabloda gösterilmiştir. NFPA 99 Standardı tüm sağlık kuruluşlarında bulunan hastaların, hastane çalışan personelinin veya ziyaretçilerinin yangınların, patlamaların ve elektrik tehlikelerinin en aza
indirilmesi için gereken kriterlerini belirler. Hastanelerin içinde bulunan kimyasal malzemeler ve aşırı elektrik yükü taşıyan cihazlarla aynı ortamda bulunmakta ve bu durum da yangın riskini oldukça artırmaktadır. Ayrıca sağlık kuruluşlarındaki yangın sebeplerine baktığımızda ise ilk sırayı yüzde 70 elektrik kaynaklı olduğu görülmektedir. Bunu sigara, sabotaj, kimyasal malzemelerin parlama ve patlamaların takip ettiği görülmektedir. Hastane çamaşır yıkama yerleri, mutfaklar, kimyasalların depolandığı yerler, ısı merkezleri, elektrik ve trafo merkezleri, oksijen, nitrojen üretim ve depolama merkezleri yangın risklerinin çokça rastlandığı alanlardır. Bu kapsamda hastanede yangın önlemleri olarak aşağıdaki uygulamaların yapılması zorunludur: 1) Elektrik kabloları yangına dayanıklı olmalıdır. Yangına dayanıklı kablodaki kasıt; topluma açık yapılarda olası bir yangın sırasında insanların can güvenliği, değerli eşya ve cihazların korunması ve yangına müdahalenin kolaylaştırılması için mutlaka çalışması gereken acil durum emniyet devrelerine enerji ve sinyal taşıyan kablolardır. Yangına dayanıklı (HFFR-LSOH-FR) kablolar genel olarak aşağıdaki özellikleri sağlamalıdır; a) Alev geciktiricidir, yangın kaynağının kalkması sonucunda alevlen-
miş kablolar kendiliğinden söner, yangın yayılımını arttırmazlar. b) Düşük duman yoğunluğuna sahiptir; insanların yangın mahallinden tahliyesi ve yangın söndürme çalışmaları açısından düşük duman yoğunluğu önemlidir. c) Kabloların yalıtım ve kılıflanmasında kullanılan malzemeler yangın esnasında korozif ve zehirli gaz yaymazlar. Bu özellik öncelikle insan yaşamı için önemlidir. Bilgisayar ve elektronik cihazlara zarar vermezler. d) Kablo yalıtımının uzun süre işlevini sürdürmesi ve kablo sistemlerinin fonksiyonelliğinin devamı için kablolarda çapraz bağlı seramik formunda özel izolasyon malzemesi ve cam elyaf bant veya mika banttan alev bariyerleri kullanılmaktadır. 2) Acil durumlarda kullanılacak olan tahliye alanlarının arzu edilen düzeylerde yapılması gerekir. Hastanelerin yangın halinde
Eylül 2015 Güvenlik Yönetimi n 89
YANGIN GÜVENLİĞİ
ği kontrol edilmeli, yok veya yetersiz ise sağlanmalı ve yönetmeliğe göre gerekli yerlere yangın kapıları yapılmalıdır. Yangın merdivenine muhakkak yönetmelik kriterlerine uygun bir güvenlik holünden ulaşılmalı, yangın merdiveni de ilgili yönetmelikteki kriterleri sağlamalıdır. 6) Yangın perdesi: Yangın anında, yangına dayanımlı ve duman geçirimsiz bir ara bölme inmesini sağlayarak yangının bir noktadan diğerine geçişini önleyen bir sistemdir.
dikey tahliye yerine yatay tahliyeye imkân verecek şekilde yapılması ve koridorların da en azı iki hasta yatağının geçebileceği şekilde, genişliklerinin ise en az 2 metre 44 santimetre olması gerekmektedir. Hasta yataklarının özellikle merdivenlerden aşağı indirilirken tahliyelerde kullanılacak şekilde özel dizayn edilmiş olması gerekir. Veya bu amaçla kullanılacak özel taşıma sedyelerinin sürekli hazırda bulundurulmaları gerekir. Ayrıca tüm hastane çalışanlarının yangın için eğitilmesi ve yıl içinde belli belirsiz zamanlarda senaryolu tatbikatlar yapılarak olası acil durumlara hazırlıklı olunması gerekmektedir. Bir diğer önemli husus hastanelerde otomatik yangın algılama ve söndürme sistemleri olan gazlı, sprinkler (sulu yağmurlama) sistemlerinin eksiksiz çalışmasıdır. 3) İnsan faktörü: Acil durumlarda tahliye sırasında insan faktörü önemli rol oynar. Hastanede olası acil durumlarda söndürme, kurtarma, tahliye gibi işlemlerin güçlükle yapılması hatta imkânsızlaştırmasına neden olan unsurların başında personel sıkıntısı gelmektedir. Hastanelerde
90 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2015
hasta sayısı kadar da hasta yakını olduğundan; bu kişilerin bir yangın sırasında tahliyelerdeki bilinçsiz kurtarma ve tahliye davranışları pek çok hastaya zarar vermektedir. Hastane yangınlarının genelde insana dayalı, hastane personeline dayalı ve hastanenin bina yapısına dayalı sebeplerden dolayı kaynaklandığını unutulmamalıdır. 4) Hastane genelinde kullanılan yangın alarm sistemlerinin (Yangın algılama panelleri, duman ve gaz algılama dedektörleri, manuel alarm butonları ve sirenleri, otomatik yangın algılama ve söndürme sistemleri ) sürekli faal halde tutulması gerekir. 5) Acil çıkış kapılarının ve hasta oda kapılarının yangına dayanıklı olması ısı ve duman geçirmeyecek donanıma sahip olması gerekir. Mevcut yangın ve hasta oda kapılarının duman, ısı ve alev geçirimsizli-
7) Şaftlar: Kat arası döşeme geçişleri, duvarlarda yer alan delik ya da açıklıklar, kısaca duman ve alevin bir mekândan diğerine düşey ya da yatayda geçişine yol açabilecek her türlü delik ya da açıklıklarda, gerekli yangın ve duman geçirimsizliği önlemleri alınmalıdır. Tesisat şaftlarında, her kat döşeme hizasının betonla kapatılması ve gerekli duman-alev geçişini engelleyici imalatın yapılması zaruridir. 8) Mekanik tesisat uygulaması: Hastanelerde yapılan mekaniktesisat uygulamalarının binada yangın güvenliğinin sağlanmasında önemli bir rolü vardır. Hastanelerin, 09.09.2009 tarihinde yayınlanan Binaların, yangından korunması hakkında yönetmelikte değişiklik yapılmasına dair yönetmeliğe göre yangın projeleri hazırlanır. Mekanik binaların yangın algılama ve söndürme projeleri, tesisat projelerinden ayrı olarak hazırlanır. Otomatik sabit söndürme sistemleri (sulu söndürme sistemleri (Sprinkler), köpüklü, gazlı ve kuru tozlu) oluşturulmalı-
dır. Oluşturulacak olan bir pompa dairesi içinde sulu söndürme sistemlerine basınçlı su sağlayan, NFPA 20 standartlarına göre 3000 gpm ve 175 PSI gücünde elektrikli, dizel yangın pompa grubu teçhiz edilmelidir. 9) Hastanede kullanılacak elektrikle çalışan sistemler standartlara uygun olarak yapılmalıdır. Bu sistemler; a) Kuvvetli Akım Sistemleri: Modüler O.G hücreleri, trafo ve jeneratörler, kesintisiz güç kaynakları (Ups), kuvvetli akım pano ve şalt cihazları, kuvvetli akım kabloları ve kablo taşıma kanalları, aydınlatma armatürleri ve prizler. b) Zayıf Akım Sistemleri: Müzik yayın ve anons sistemi, data sistemi, telefon ve TV sistemi, yangın alarm sistemi, kapalı devre televizyon sistemi (CCTV), hemşire çağrı sistemi, Hasta sıra alma sistemi c) Asansörler: Asansörler acil durumlarda otomasyona bağlı olmalıdır. Olası acil durumda otomasyona bağlı yürüyen merdivenler, klima sistemleri, kapalı konuma geçer, asansörler sıfır kata iner. Duman damperleri kapanır. Asansörlerden sadece bir tanesi itfaiye personelinin kullanması için (özel açma kapama anahtarı vardır) faal durumda tutulur. d) Scada sistemi: Scada enerji otomasyonu uygulamasında Scada sistemi kullanılmalıdır. Hastane enerji merkezlerinde transformatör, jeneratör ve çeşitli elektriksel şalt cihazlarının çalışması ve elektriksel parametreler, enerji verileri toplama sistemi üzerinden (Scada) gözlenebilmektedir. Bu sayede sisteme ait elektriksel büyüklüklerde meydana gelebilecek arıza ve hata durumlarında sesli ikaz ve raporlama sistemi ile bu durum izlenir; bu da sistemlerin güvenliğini arttırmada önemli bir yer teşkil etmektedir. Scada sistemi ile trafo merkezindeki tüm yükler izlenerek; gerektiğinde otomasyon
odasında bulunan teknik personel tarafından bu yüklere müdahale edilebilmektedir. Böylelikle herhangi bir olumsuz durumda hızlıca arızaya müdahale edilebilmekte ve gereksiz yükler devre dışı bırakılarak enerji tasarrufu sağlanmaktadır.
Hastanelerdeki aktif yangın önlemleri Hastanelerde etkin tesis yönetimi, planlama ve eğitim kapsamında aktif yöntemler olarak aşağıdaki uygulamaların yapılmasına ihtiyaç vardır.
geçilmesi amacıyla hastanede trafo ve jeneratörlerin bina dışına yapılması gerekir. Yangın alarm butonları ve sesli-ışıklı alarm sirenleri olası acil durumda manuel olarak alarm vermek amacıyla kullanılır. Acil aydınlatma ve yönlendirme armatürleri: Herhangi bir doğal afet ve yangın durumunda, binanın hızlı ve güvenli bir şekilde boşaltılması için aydınlatma otomasyonu devreye girmekte ve yalnız kaçış yollarına ait acil aydınlatma ve yönlendirme armatürlerinin yanması sağlanmaktadır. Böylece hastaneyi hiç bilmeyen bir kişi kaçış yollarını gösteren armatürler sayesinde güvenli bir şekilde çıkışa yönlendirilebilmektedir. Hastane hemşire çağrı sistemleri: Hemşire çağrı sisteminin amacı gerekli olduğu durumlarda hastane içerisinde; odalardan, banyolardan servis hemşirelerine çağrı yapılabilmesine olanak sağlamaktır.
Acil durum yönetimi Yangın güvenliğinin sağlanması Tehlikeli maddelerin ve tıbbi atıkların yönetimi Tıbbi ekipmanların yönetimi Emniyetin sağlanması Güvenlik hizmetleri Destek sistemlerin sağlanması
Hastanelerdeki pasif yangın önlemleri
Yangın söndürme cihazları ve yangın hortum dolapları: Olası bir yangında yangın başlangıcında müdahale etmek amacıyla kullanılırlar. Yangın söndürme cihazları ve dolapları Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelik esasına göre yerleştirilmelidir. Personel eğitim ve tatbikatları: Hastane çalışanlarının Binaların Yangından Korunması hakkındaki Yönetmelik gereği yılda en az bir defa teorik ve uygulamalı yangın eğitim ve tatbikatlarına tabi tutulmaları gerekir.
Yangın algılama sisteminin temel parçalarından biri olan duman dedektörü. Yangın ihbar sistemi vasıtasıyla, herhangi bir yangın anında sistem uyarılır ve fotoğrafta görülen ışık yanarak kapılar açılır ve yangın kaçışına uygun hale getirilir. Muhtemel yangın tehlikesi ve yüksek sesin hastaneyi olumsuz olarak etkilemesinin önüne
Eylül 2015 Güvenlik Yönetimi n 91
ABONE FORMU
ABONELİK BİLGİLERİ GÜVENLİK YÖNETİMİ DERGİSİNE 1 YILLIK ABONE OLMAK İSTİYORUM. ADI, SOYADI : FİRMA ADI : DOĞUM TARİHİ/YERİ: DERGİ TESLİM ADRESİ ADRES
:
POSTA KODU / SEMT / ŞEHİR DİĞER BİLGİLER: MESLEK
:
:
TEL
:
FAX
:
GSM
:
FATURA ADRESİ: ADRES:
POSTA KODU / SEMT /ŞEHİR VERGİ NO / DAİRESİ Güvenlik Yönetimi Dergisi’nin 1 yıllık abonelik bedeli 75 TL. + KDV’dir. Abonelik bedelini İş Bankası - Perpa Şubesi - Hesap No: 1188 0542685 IBAN: TR76 0006 4000 0011 1880542685 yatırdıktan sonra dekontun fotokopisi ile birlikte bu formu doldurarak 0212 210 54 45’’ye fakslayıp yada yesim@guvenlik_yonetimi.com adresine mail atarak hemen abone olabilirsiniz.
R
E
K
L
A
M
I
N
D
E
21
2-3
96
41
33
23
51
1
81
61
6-7
29
73
77
37
17
53
83
59
71
15
Ö.K.İ
87
11
25
39
13
A.K.
19
85
31
93
A.K.İ
4-5
47
63
K
S