arka kapak
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR
ARALIK 2019 SAYI: 78
ÖZEL DOSYA: ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ
SEKTÖRE YÖN VERENLER FOKUS: HASTANE GÜVENLİĞİ KAPAK: GÜVENLİKTE RİSK ANALİZİ VE YÖNETİMİ
ARALIK 2019 SAYI: 78 ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR
Güvenlik Y KAPAK-79 ilanlı dikey.indd 1
28.11.2019 04:15
arka kapak
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR
ARALIK 2019 SAYI: 78
ÖZEL DOSYA: ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ
SEKTÖRE YÖN VERENLER FOKUS: HASTANE GÜVENLİĞİ KAPAK: GÜVENLİKTE RİSK ANALİZİ VE YÖNETİMİ
ARALIK 2019 SAYI: 78 ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR
Güvenlik Y KAPAK-79 ilanlı dikey.indd 1
28.11.2019 04:15
ColorVu 420x280mm.pdf 1 2019/11/22 01:42
ön kapak içi
arka kapak içi
ARALIK 2019 SAYI: 78
Görüntüleme
Karanlıkta Dahi Canlı Ve Renkli Görüntüler Yakalayın C
M
Y
Serisi kameralar
CM
MY
CY
CMY
K
Hikvision Turkey Adres: FSM Mah. Poligon Cd. No:8C Buyaka Siteleri 2.Kule 18.Kat No:102, 34771 Ümraniye-İSTANBUL Telefon: +90 (216) 521 7070- 7074 E-mail: sales.tr@hikvision.com; support.tr@hikvision.com marketing.tr@hikvision.com; rma.tr@hikvision.com Website: http://www.hikvision.com
Güvenlik Y KAPAK-79 ilanlı dikey.indd 2
R
www.hikvision.com
28.11.2019 04:16
ColorVu 420x280mm.pdf 1 2019/11/22 01:42
ön kapak içi
arka kapak içi
ARALIK 2019 SAYI: 78
Görüntüleme
Karanlıkta Dahi Canlı Ve Renkli Görüntüler Yakalayın C
M
Y
Serisi kameralar
CM
MY
CY
CMY
K
Hikvision Turkey Adres: FSM Mah. Poligon Cd. No:8C Buyaka Siteleri 2.Kule 18.Kat No:102, 34771 Ümraniye-İSTANBUL Telefon: +90 (216) 521 7070- 7074 E-mail: sales.tr@hikvision.com; support.tr@hikvision.com marketing.tr@hikvision.com; rma.tr@hikvision.com Website: http://www.hikvision.com
Güvenlik Y KAPAK-79 ilanlı dikey.indd 2
R
www.hikvision.com
28.11.2019 04:16
Görüntüleme
Karanlıkta Dahi Canlı Ve Renkli Görüntüler Yakalayın
R
www.hikvision.com
guvenlik yonetim 78.indd 1
28.11.2019 04:25
guvenlik yonetim 78.indd 2
28.11.2019 04:25
guvenlik yonetim 78.indd 3
28.11.2019 04:25
guvenlik yonetim 78.indd 4
28.11.2019 04:25
guvenlik yonetim 78.indd 5
28.11.2019 04:25
28 YIL GÜVENLİK SEKTÖRÜ
Elektronik Güvenlik ihtiyaçlarınızda 28 yıldır hep yanınızdayız Okisan Plaza, Mahmut Şevket Paşa Mah. Odesa Bulvarı, Ersan Sk. No:24 Okmeydanı / İST.
guvenlik yonetim 78.indd 6
Merkez 444 1 309
Ankara Bölge (0312) 482 40 00
İzmir Bölge (0232) 449 15 16
www.okisan.com Okisan güvenlik teknolojileri
28.11.2019 04:26
• Temel CCTV İhtiyaçlarından, Çok Özel Çözüm Gerektiren Elektronik Güvenlik Sistem İhtiyaçlarına Kadar “Ürün ve Projelendirme’’ Desteği. • Akıllı Video Analiz Destekli Ürün ve Sistemler. • Uzun Menzilli Lazer ve Termal Görüntüleme sistemleri. • Mobil CCTV ve Araç Takip Sistemleri. • Toplu Taşıma CCTV Takip, Kayıt ve Kontrol Sistemleri. • Petrokimya, Liman, Antrepo, AVM, Otopark,.. için özel çözümler. • Kent, Orman, Tarım, Yaban Hayatı Takip ve Güvenlik Çözümleri.
Okisan Plaza, Mahmut Şevket Paşa Mah. Odesa Bulvarı, Ersan Sk. No:24 Okmeydanı / İST.
guvenlik yonetim 78.indd 7
Merkez 444 1 309
Ankara Bölge (0312) 482 40 00
İzmir Bölge (0232) 449 15 16
www.okisan.com Okisan güvenlik teknolojileri
28.11.2019 04:26
guvenlik yonetim 78.indd 8
28.11.2019 04:26
guvenlik yonetim 78.indd 9
28.11.2019 04:26
içindekiler 28 48 34 12 BAŞKANDAN
KAPAK KONUSU
ÖZEL DOSYA
48 Sektöre Yön Verenler 28 Şirket risk yönetimi: 6 aşamayla başlayın
14 EDİTÖR
FOKUS
34 Hastanelerde yangın güvenliği
64 Açık platform video yönetim yazılımı
Sektör ile ilgili kısa haberler
42 İstanbul Başakşehir Şehir Hastanesi’nde yüksek yangın güvenliği
44 Hastane güvenliği 46 Biyometrik kimlik sistemi
kullanımı
76 Daha doğru alarm, daha fazla güven 78 Güvenlik teknolojilerinde yeni bir dönem
26 KÖŞE / Hayata Bakış
uygulaması
72 Geçiş kontrolü ve biyometrik sistemlerin
daha da gelişiyor
68 Kotoka Uluslararası Havalimanı (KIA)
16 GÜNCEL
ELEKTRONİK GÜVENLİK
başlıyor
80 “Türkiye pazarına güveniyoruz”
10 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 10
28.11.2019 13:56
Güvenlik Yönetimi ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ
ARALIK 2019
82
AYDA BİR YAYINLANIR
Özel Güvenlik Federasyonu adına imtiyaz sahibi O. Oryal ÜNVER Yürütme Kurulu O. Oryal ÜNVER İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Levent Güler Alp Saul Genel Yayın Yönetmeni Devrim BOZKURT devrim@guvenlikyonetimi.com Reklam Koordinatörü Çiğdem Bilginer cigdem@guvenlikyonetimi.com
64
Danışma Kurulu Alp SAUL Arzu YÜKSEL Doç. Dr. Gazi UÇKUN Füsun KOCAMAN Gültekin FİŞEK Hakan ÖZALP İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Okyay ŞENTÜRK O. Oryal ÜNVER Osman Levent CELASUN Prof. Abdurrahman KILIÇ Taner ALBAYRAK Yusuf Ziya ÖNCEL Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlık Derya BOZKURT derya@guvenlikyonetimi.com
YANGIN GÜVENLİĞİ 82 “Yangın sigortası zorunlu hale getirilmeli” 86 “Yangın güvenliği asla geri plana
atılmamalı”
90 Yanıcı ve parlayıcı sıvı depolama
tesislerinde yangın söndürme sistemleri
tasarımı
92 Editöryel takvim 93 Abone Formu
Yayın Türü Yerel Süreli Yayın. Ayda bir yayınlanır. Yönetim Adresi Arkhe Tanıtım Hizmetleri Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat:6 No:672 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Tel: (533) 413 78 08 Baskı Kültür Sanat Basımevi (0212) 674 00 21 Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar, çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki görüşler sahibine aittir. Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden hiçbir şekilde kullanılamaz.
94 Reklam indeksi tanıtım hizmetleri
Perpa Ticaret Merk. B Blok Kat: 6 No: 672 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Aralık Güvenlik 11 413 78 08 Tel: (212) 210 542019 45 Faks: (212) 210Yönetimi 54 45 Gsm: n (533)
guvenlik yonetim 78.indd 11
28.11.2019 13:56
BAŞKAN
Emniyet, Güvenlik, ISG, Risk, Risk analizi,
i
O. Oryal ÜNVER GÜSOD- GESİDER ONURSAL BAŞKANI
Değerli arkadaşlar, ISG risk analizi sonuçları ile çevre güvenlik kamera adetleri ve güvenlik personel kadro tespiti yapıldı. Nerede mi? Ülkemizde! Emniyet Genel Müdürlüğü’nün görevi güvenlik, İsmi, emniyet, İsmi, iş sağlığı ve güvenliği, görevi; iş emniyeti, İsmi, iş güvenliği Genelde bu işin olanlar içinde biliyor ne yaptıklarını ve neden sorumlu olduklarını, ancak iş para kazanma olunca kendi işlevini bırakıp, başka görev için risk analizi yapıyor. Az para ödemek isteyen de, hemen faydalanıyor bu durumdan. Akademisyenler ve bizlerde, anlatıyoruz ama nafile. El birliği ile düzeltelim; emniyet, güvenlik kavramlarını öğrenelim ve öğretelim. Risk analizlerini, işlevine göre yapalım. Güzel bir şeyler bırakalım.
Genelde bu işin olanlar içinde biliyor ne yaptıklarını ve neden sorumlu olduklarını, ancak iş para kazanma olunca kendi işlevini bırakıp, başka görev için risk analizi yapıyor. Az para ödemek isteyen de, hemen faydalanıyor bu durumdan. Akademisyenler ve bizlerde, anlatıyoruz ama nafile.
Güvenli günler dilerim.
12 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 12
28.11.2019 04:26
Aralık 2019 Güvenlik Yönetimi n 13
guvenlik yonetim 78.indd 13
28.11.2019 04:26
EDİTÖR
t
Sektörde amatörlük devam ediyor…
Türkiye, dünyanın önemli en gelişmiş ekonomilerinden biri. Dolayısıyla dünyada elektronik güvenlik sektörünün de, büyük potansiyel pazarlarından birine sahip. Buna karşın elektronik güvenlik sektöründe, özellikle ticaret bilgisi ve deneyimleri ne yazık ki hala zayıf... Çok büyük ticari potansiyele sahip olan bu pazar; profesyonelce değerlendirilmek yerine, ucuzcu rekabet amatörlüğü ile hoyratça harcanmaya devam ediyor. Bu durum da hem sektörün mensupları, hem de de son kullanıcıları zarar görüyor. İyi cirolar yapmak adına yapılan yanlışlar; bu ülkeye değil kilometrelerce ötedeki üreticilere ve ülkelerine para kazandırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Ki onların tek derdi çok sayıda ürün satılmasıdır. Şu gerçeğin altını çizmek de fayda var; Türkiye güvenlik sektörü üretici değil, global anlamda büyük potansiyel pazarlardan biri durumunda. Pazarımızda kendi markalarını hakim kılmak isteyen üretici ülkeler, sayısız ürün ve fiyat alternatifleriyle pazara yön veriyorlar. Ancak donanım ve yazılımlardaki trend konusunda belki söyleyecek sözümüz var gibi… Bu arada ürün ve sistemlerde teknolojik anlamda çeşitlenmeler, saha ihtiyaçlarına bağlı gelişmeler elbette ki olacaktır. Ancak, yakın zamanda çarpıcı teknolojik sıçramalar, ürün ve altyapı donanımlarında köklü dönüşüm beklenmemeli. Bir gelişim olacaksa da bunun yazılım ağırlıklı olacağı muhakkak ve sanki bir zorunluluk gibi duruyor. “Sektöre yön verenler” özel çalışmamızla sektörde yaşanan gelişmelere ışık tutmaya çalıştık. Tüm bu gelişmeleri sektörün en önemli aktörlerinden dinledik ve bunları sizlerle paylaştık. Önemli tespitlerin yapıldığı bu çalışmayı keyifle okuyacağınızı düşünüyorum. Diğer disiplin başlıklarımız da her zamanki gibi bir birinden ilginç yazı ve çarpıcı makalelerle dolu.
Güvenli günler dileğiyle…
Devrim BOZKURT devrim@guvenlikyonetimi.com
Elektronik güvenlik sektöründe, özellikle ticaret bilgisi ve deneyimleri ne yazık ki hala zayıf… Çok büyük ticari potansiyele sahip olan bu pazar; profesyonelce değerlendirilmek yerine, ucuzcu rekabet amatörlüğü ile hoyratça harcanmaya devam ediyor. Bu durum da hem sektörün mensupları, hem de de son kullanıcıları zarar görüyor.
14 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 14
28.11.2019 04:26
guvenlik yonetim 78.indd 15
28.11.2019 04:26
GÜNCEL
Dahua’nın Türkiye’deki ilk yetkili servisi Perpa’da açıldı
Güvenlik sektörünün global liderlerinden biri olan Dahua, ürünlerini kullananlar için büyük bir kolaylık devreye alındı. Dahua ürünlerinin ilk yetkili servisi Perpa Ticaret Merkezi’nde düzenlenen törenle açıldı. 15 Kasım Cuma günü gerçekleştirilen açılış törenine Dahua Türkiye Genel Müdürü Eric CHEN ve Dahua Teslimat ve Servis Departmanı Genel Müdürü Shawn SUN, Dahua Türkiye İş Geliştirme Direktörü Aslı Bingöl, Dahua Türkiye Satış Direktörü Hüseyin Topuz’un yanı sıra Dahua’nın Türkiye Distribütörü
Okisan’ın Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Özkara ile çok sayıda davetli katıldı. Törende Dahua Teslimat ve Servis Departmanı Genel Müdürü Shawn Sun ve Dahua Türkiye Genel Müdürü Eric CHEN kısa birer konuşma yaptı. Perpa’da hizmet verecek olan bu servisin İstanbul’daki ilk teknik servis merkezi olacağını belirten Hüseyin Topuz, distribütörlere ulaştırılan tüm arızalı ürünlerin bu merkeze getirilerek tamir edilebileceği bilgisini verdi. Merkez içinde ayrıca satış
sonrası servis hizmeti de verileceğini kaydeden Topuz, “Burası bir RMA merkezi olacak. Yetkili servise gelen arızalı ürünler tamir edilip kargo ile geri gönderilecek. Daha önce arızalı olan ürünler distribütörlere gönderiliyordu. Şimdi her şey ana markada toplanacak ve Perpa yetkili servisi ile daha kısa sürede tamir bakım hizmeti vereceğiz. Satış sonrası servis hizmeti kapsamında da yazılımsal bir sorun olduğunda ortak aplikasyonla biz ulaşan müşterilerimize mühendislerimiz 3 saat içinde geri dönüş yapacak” dedi.
Hikvision en yeni Yapay Zeka Bulut uygulamalarını CPSE 2019’da tanıttı Yenilikçi güvenlik ürün ve çözümlerinin dünya lideri tedarikçisi Hikvision, en yeni teknolojileri, ürün ve çözümlerini 28-31 Ekim tarihleri arasında Shenzhen’de düzenlenen Çin Kamu Güvenliği EXPO (CPSE) Fuarında tanıttı. Hikvision Yapay Zeka Bulut teknolojisi bu yıl ikinci yıl dönümü kutladı. “Daha Akıllı bir Dünya için Bilginin Fitilini Ateşliyoruz” temasıyla sunumunu gerçekleştiren Hikvision, yeni akıllı uygulama ve hizmetlerini güçlendirmek üzere tasarlanmış bilgi iletişim ağı ve IoT entegrasyonunu destekleyen Yapay Zeka Bulut platformunu tanıttı.
16 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 16
28.11.2019 04:26
guvenlik yonetim 78.indd 17
28.11.2019 04:26
GÜNCEL
Özel güvenlik sektörü eleman bulamıyor Güvenlik Servisleri ve Organizasyon Birliği Derneği (GÜSOD), İstanbul’da basın ile sohbet toplantısı düzenledi. Toplantıda sektörün sorunları, istihdam ve sektör büyüklüğü konusunda bilgilendirmeler yapan GÜSOD Başkanı Levent Güler, yaklaşık 300 bin kişinin çalıştığı sektörün önümüzdeki yıl 28 bin kişilik yeni istihdam hedefi olduğunu açıkladı. “Eleman bulamıyoruz” Sektörün en büyük 11 şirketini v yaklaşık 60 binden fazla çalışan temsil eden bir dernek olduklarını vurgulayan Güler istihdam konusuna da değindi. Güler “Güvenlik sektörü doğru yönlendirilirse istihdam potansiyeli en yüksek sektörlerden biri. Cirosal büyüklüğümüz 12 milyar TL civarında, 2020’de 15 milyar TL’leri yakalayacağımızı öngörüyoruz. Sektörde şu anda yaklaşık 300 bin kişi çalışıyor. Bu yıl yaklaşık 25 bin kişilik istihdam oluşturduk, 2020 yılında yaklaşık 28 bin kişilik daha yeni istihdam oluşturmayı hedefliyoruz. O yüzden şartlarımız pek çok sek-
töre göre iyi olmasına rağmen çalıştıracak eleman bulmakta zorlanıyoruz. İşsizliğin yüzde 13’lerde olduğu ülkemizde bizim en büyük derdimiz çalıştıracak eleman bulamamak. Diğer sektörlerde eleman sirkülasyonu maksimum yüzde 20’lerde iken bizim sektörümüzde yüzde 50’lerde” şeklinde konuştu. Güvenlik çalışanları için istenilen haklar Güler, güvenlik çalışanları için istenilen hakları şöyle sıraladı: “Güvenlik sektörü için asgari ücretin yüzde 30 oranında arttırılması. Fazla mesai, tatil günleri ücretinin ve yıllık izin haklarının sektöre özel ayarlanması. Madencilik, hemşirelik, gazetecilik, itfaiye gibi riskli işlerde çalışanlara uygulanan, emeklilik için gerekli prim gün sayısını azaltan ‘fiili hizmet zammının güvenlik çalışanları için de uygulanması. Vazife başında meydana gelen kazaların ya da maluliyetlerin iş kazası olarak sınıflandırılmaması, emniyet mensuplarına benzer maluliyet hakkı tanınması. Biz de bu konuda GÜSOD olarak elimizden geleni yapıyoruz.
ASIS Türkiye Chapter yıllık 3. toplantısını yaptı Akşam yemeği şeklinde organize edilen toplantıya 17 üye katıldı. Toplantı Chapter Başkanı Alaettin Cangöz’ün (CPP), yeni üyeler ve misafir katılımcılar için yaptığı ASIS tanıtım konuşması ile başladı. Toplantıya üyemiz Orhan Topçu’nun (RVP region 9D) ASIS European Advisory Council hakkındaki bilgilendirmesiyle devam etti. ASIS bünyesindeki yeniden yapılanma faaliyetleri gereği 17
yıllık bir geçmişi olan ASIS European Advisory Council lavedildiği ve bu kadar kısa bir zaman süresince birçok başarıya imza atan Avrupa konseyinin çalışmaları hakkında detaylar Orhan Topçu tarafından üyelerle paylaşıldı. ISO bilgi güvenliği ile sektör standartlarının etkileşimi, sertifikasyon işlemleri, genç profesyonellerin sisteme kazandırılması, güvenlik sektöründe kadın üyelere ağırlık
verilmesi, GSX gibi yüksek kalitedeki fuarların düzenlenmesi gibi ASIS International bünyesindeki çalışmalarda gelinen son aşamalar üyelerle paylaşıldı. 2019 yılının son toplantısının 06 Aralık 2019 tarihinde elektronik güvenlik sektöründeki son gelişmelerin değerlendirileceği bir toplantı olarak icra edilmesine karar verildiği etkinlik, üyelerin iyi dilek ve temennileriyle bitirildi.
18 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 18
28.11.2019 14:10
guvenlik yonetim 78.indd 19
28.11.2019 04:26
GÜNCEL
Securitas Türkiye 2025 stratejisini açıkladı
Securitas, Başlama Vuruşu Toplantısı’nda yönetim kadrosu ile 2025 hedeflerini paylaştı. Verimli, farklı ve sürdürülebilir kavramlarının yön verdiği 2020 yol haritasının önemli noktalarından biri olan 20 bin çalışan hedefini erken yakalayan şir-
ket, “binlerce datanın analiz edildiği öngörülebilir güvenlik hizmetleri” için çıktığı dijital dönüşüm yolculuğuna devam ediyor. Securitas Başlama Vuruşu Toplantısı, bu yıl 1-3 Kasım 2019 tarihleri arasında Antalya Calista Luxury Resort
Otel’de gerçekleştirildi. Securitas Türkiye tüm idari kadrosunun katıldığı toplantıda 20 bin kişiye ulaşan dev Securitas ailesinin birlikte daha güçlü ve hedef odaklı çalışacağı teması üzerinde duruldu. Etkinlikte aynı zamanda 10. 20. ve 25. yılını dolduran çalışanlara ödüller verildi. Bölgelerin ve departmanların 2020 hedeflerini anlatan özel sunumlar gerçekleştirdikleri toplantının son gününde konuşan Securitas Türkiye Ülke Başkanı Murat Kösereisoğlu 2019 yılını oldukça verimli geçirdiklerini belirterek, “Securitas olarak 2025 hedefimize giderek yaklaşıyoruz. Bilgi lideri olarak teknolojiyi her geçen gün işimizi daha da entegre ediyor, geleceğin güvenliğini inşaa ediyoruz” dedi.
Enerji santrallerinde yangın güvenliği hayati önem taşıyor
Yangın ekipmanlarının seri üretimini gerçekleştiren A Yangın Güvenlik Sistemleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Rafet Ekmekçioğlu Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada şirketin
35 yıllık sektör tecrübesinin altını çizerek enerji santrallerine yangın konusunda danışmanlık hizmeti verdiklerini belirtti. Ekmekçioğlu, santrallerde bulunan riskli bölümlerin yangından korunmasının hayati önem taşıdığını söyledi. Enerji santrallerindeki ortaya çıkacak yangının hızlı bir şekilde algılanıp, kontrol altına alınmadığı takdirde ciddi sonuçlar doğurabileceğini dile getiren Ekmekçioğlu, “Yangın dakikalar içerisinde ölümcül kayıplara neden olabilir. Bu nedenle yanıcı sıvılar ve tozlar, yoğun elektriksel alanlar, büyük miktarlarda yakıt içeren alanlar, depolama alanları, kablo kanalları, trafolar, dizel jeneratör odaları, elektrik odaları, yakıt tankları gibi enerji santrallerinde bulunan
risk mahallerin yangından korunması gerekiyor.” diye konuştu. Ekmekçioğlu, jeotermal, hidroelektrik, linyit, doğal gaz, rüzgâr, biokütle ve güneş enerji santrallerinde büyük öneme sahip olan tank ve trafoların yangından korunması ile ilgili süreçleri yakından takip ettiklerini söyledi. Şirket olarak; insansız mekânlarda yangını algılama ve otomatik devreye girme, kısa sürede kesintisiz müdahale ve hasarsız söndürme konusunda sitemler geliştirdiklerini aktaran Ekmekçioğlu, enerji santrallerinde kullanılan temiz gazlı söndürme sistemleri ile sulu ve köpüklü söndürme sistemleri gibi birçok uygulama ve sistem kurulumlarını Ulusal Yangın Koruma Birliği standartlarına uygun şekilde yaptıklarını kaydetti.
20 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 20
28.11.2019 04:26
guvenlik yonetim 78.indd 21
28.11.2019 04:26
GÜNCEL
Hikvision 2019 yılı 3. çeyreği mali sonuçlarını açıkladı Hikvision, 2019 yılı 3. çeyreğine ait mali sonuçlarını duyurdu. 2019 yılı 3. Çeyreğinde 15,92 milyar RMB gelir elde eden Hilvision, bir önceki yıla göre %23,12’lik bir büyüme elde ederken, şirket hissedarlarına tahsis edilen net kar da 3,81 milyar RMB oldu.
Hikvision 1.-3.çeyrekler arasında geçmiş döneme kıyasla %17,86’lık bir büyümeyle 39,84 milyar RMB toplam işletme geliri elde etti. Şirket her çeyrekte gelirini arttırarak 2019 yılı ilk üç çeyreğinde güçlü ve istikrarlı bir gelir artışı elde etti.
Hikvision, Çin ve yurtdışı piyasalarında güvenlik taleplerinde artış ve gelişme fırsatları olduğuna inanıyor olup dünya çapında müşteri ve ortaklara yönelik üstün nitelikli ürün ve hizmetler sunmaya devam edecektir.
Akıllı telefonların kameraları kapatılmalı mı?
Kullanıcıların siber saldırılara karşı dizüstü bilgisayarlarının kameralarını bantla kapattığı bir dönemdeyiz. Ancak son zamanlarda ortaya çıkarılan güvenlik açıkları, akıllı telefonların kameralarının dizüstü bilgisayarlardan daha büyük bir tehdit olabileceğini gösteriyor. webtekno.com’dan Ozan Baki’nin haberine göre; Google hafta başında yaptığı açıklamayla, Android işletim sistemine sahip akıllı telefonlarda Temmuz ayında keşfedilen ve hackerların kullanıcıları gizlice dinlemelerine neden olan bir güvenlik açığı olduğunu doğruladı. Şirket, güvenlik açığının Pixel ve Samsung cihazlar da dahil olmak üzere yüz milyonlarca kullanıcıyı etkilediğini belirtti.
Google’ın açıklamasının ardından Facebook, sosyal ağ uygulamasının bir hata sonucu Haber Kaynağı’nda gezinen kullanıcıların iPhone telefonlarının kameralarına erişebildiğini kabul etti. Her iki şirket de hataları fark etmelerinin ardından açığı kapatarak güncellemeler yayınladılar. Ancak hatalar, akıllı telefon kameralarını güvenlik ve gizlilik için kapatma zamanının gelip gelmediğini sorgulatıyor. Facebook Portal ve Nest Home Max gibi cihazlarında önlem alan şirketler, kullanıcıların gizliliğini korumak için cihazlarına ek donanımlar entegre etti. Portal için kamera kapatan harici bir aparat sunulurken, Nest Home Max’e hem kamera hem de mikrofo-
nu fiziksel olarak devre dışı bırakan bir anahtar eklendi. Ancak akıllı telefonlar, toplantı salonundan yatak odasına ve hatta banyoya kadar insanlara eşlik ediyor ve kullanıcıları hazırlıksız yakalama ihtimalleri oldukça yüksek. Android’deki açıkları tespit eden Checkmarx şirketinin güvenlik araştırması müdürü Erez Yalon, “Aslına bakılırsa akıllı telefonların kameralarını örtmek için dizüstü bilgisayarlardakinden daha fazla neden var. Yeni dizüstü bilgisayarlarda, donanım güvenliği mekanizması olarak kameranın açık olduğunu gösteren küçük LED’ler varken, akıllı telefonlarda yok” diyor. Şirket, Google ve Samsung’un tek başına milyonlarca akıllı telefon kullanıcısı olduğunu belirterek, cihazların hackerlar için oldukça büyük bir saldırı kitlesi olduğunu vurguluyor. Diğer üreticilerin de potansiyel güvenlik açıkları olabileceği düşünüldüğünde akıllı telefonların kameralarını kapatmak mantıklı geliyor. Ayrıca son dönemlerde akıllı telefon veya bilgisayar kameralarını kapatmak için kayar kapaklar ve yeniden kullanılabilir etiketler gibi birçok aksesuar satılıyor. Yakında bu aksesuarların kullanılması kaçınılmaz görünüyor.
22 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 22
28.11.2019 14:01
guvenlik yonetim 78.indd 23
28.11.2019 04:26
GÜNCEL
Securitas yaka kamerasına yeni bir özellik daha ekledi Gelişmiş güvenlik teknolojileri çözümlerine bir yenisini daha ekleyen Securitas, sektörde bir ilke imza atarak “Yaka Kamerası” ürününe 4.5G bağlantı imkanı ile 7/24 denetim gerçekleştirebilme hizmetini ekledi. Securitas’ın yeni kullanıma sunduğu Yaka Kameraları güvenlik noktalarındaki gelişmeleri mobil olarak uzaktan takip edebiliyor, güvenlik personelinin güven içerisinde çalışması ve görevlerini etkin bir şekilde yerine getirmesi için açık olduğu sürece güvenlik noktalarındaki her anın kayıt altına alınmasını sağlıyor.
Securitas Uzaktan İzleme Merkezi’ne 7/24 bağlı olarak çalışan cihaz, yakaya basit bir şekilde montaj edilebiliyor ve acil durumlarda üzerindeki panik butonu sayesinde 4.5G bağlantı ile Uzaktan İzleme Merkezi ile çift yönlü iletişim kurarak, devamlı iletişimi mümkün kılıyor. Yüksek çözünürlükte 36 saat, düşük çözünürlükte ise 100 saate kadar kayıt yapabilme özelliğine sahip cihaz, tam şarj edildiğinde 4-6 saat kesintisiz hizmet sunuyor. Beklenmedik ve olağan dışı durumlarda ise
ihtiyaca göre arşiv görevi görüyor. Kayıt edilen görüntüler ise şifreli bir şekilde depolanıyor ve ancak yetkili kişiler tarafından şifre girilerek kablo aracılığıyla bilgisayara aktarılabiliyor.
Enerji tesislerinin siber güvenliğinde yerlilik artıyor Biznet Bilişim Genel Müdür Yardımcısı Hakan Terzioğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kritik altyapıların başında enerji tesislerinin geldiğine işaret ederek bu alanda güvenliğin sağlanmasının büyük önem arz ettiğini söyledi. Operasyonel teknoloji (OT) ve endüstriyel kontrol sistemleri (EKS) gibi sistemlerin güvenliğinin Türkiye’de yeni gündeme gelmeye başladığını belirten Terzioğlu, bu konuda dünyadaki uygulamaları dikkatle takip ettiklerini kaydetti. Terzioğlu, EKS’lerde siber güvenlikle ilgili yasal düzenlemelerin önemine değinerek “Devletin siber güvenlik yatırımları için işletmeleri teşvik etmesi gerekiyor. ABD bu konuda yatırım yapan kurumları ödüllendiriyor. Böylece güvenlik yatırımına özendirmiş oluyor.” diye konuştu. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) ciddi bir çalışma yürüterek 2 yıl önce EKS Bilişim Güvenliği Yönetmeliği’ni yayımladı-
ğını anımsatan Terzioğlu, “EPDK, 2019 başında ikinci bir revizyonla çıtayı yükseltti. Önümüzdeki yıl bir revizyon daha olacak. Bu kapsamda, ilgili teknolojilerin alınması ve ekip kurulması gerekiyor” ifadelerini kullandı.- “Siber güvenlik yatırımlarımız 400 bin doları aştı. Siber güvenlik alanında şirketlerin saldırılara hazırlıklı olmak için ulusal tatbikatlar yapması gerektiğini vurgulayan Terzioğlu, bununla ilgili çalışmalar başlatıldığını dile getirdi. Terzioğlu, Türkiye’nin jeopolitik konumu gereği enerji koridoru olmaya aday olduğuna dikkati çekerek şöyle konuştu: “Enerji altyapılarınız güvenliyse bu sektörde ciddi bir iş hacmi yakalayabilirsiniz ama siber saldırılara hazırlığınız yoksa uluslararası arenada güven kaybedersiniz. 2017’de Saudi Aramco’ya kötü niyetli bir yazılımla siber atak gerçekleştirilerek tesislerdeki 30 bin bilgisayar bloke edilmişti. Saudi
Aramco çok güçlü bir şirket olduğu için daha fazla saldırıya maruz kalıyor, bu yüzden dünyaya manşet oluyor ve güven kaybediyor. Biznet’in siber güvenlik konusunda Türkiye’nin önde gelen pek çok enerji şirketine entegrasyon, danışmanlık ve denetim hizmeti sunduğunu belirten Terzioğlu, şöyle devam etti: “Türkiye’nin ihtiyaçlarına özel yerli siber güvenlik yazılımları geliştiriyoruz. Firma olarak yerliliğe önem veriyoruz ve siber güvenlik danışmanlık hizmetini ithal olanlara göre 3 kat daha az maliyetle yapıyoruz. Son 3 yılda enerji altyapıları siber güvenliği için yetiştirdiğimiz uzmanlara 100 bin dolardan fazla yatırım yaptık. Genel olarak siber güvenlik alanındaki yatırımlarımız 400 bin doları aştı. Şirket genelinde yerli çalışan oranımız yüzde 94. EKS siber güvenlik alanında ise tamamen yerli çalışanlarla hizmet veriyoruz. Yerli yazılım geliştirme çalışmalarımız hızla devam ediyor.
24 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 24
28.11.2019 04:26
guvenlik yonetim 78.indd 25
28.11.2019 04:26
HAYATA BAKIŞ
b
“Önce kendini yetiştir” Bir çiçeği bile yetiştirmek için o işin inceliklerini bilmek gerekir. Yaratılmışların en kıymetli ve en kompleksi olan insanı yetiştirmek için de o işin inceliklerini öğrenmek gerekir. Evli, çoluk çocuk sahibi insanların, gençlerin ve çocukların bile bu konuda kendi seviyelerine uygun bilgi sahibi olmaları; bu meselenin ciddi anlamda topluma mâl olması lazımdır. Şimdi bir düşünelim; evde çocuğu sadece anne ve baba mı yetiştiriyor büyük kardeşlerin küçükler üzerinde sözleri ve davranışlarının etkisi yok mudur? İlk çocuğu yakın çevre etkileri hariç büyük ölçüde siz anne ve babalar yetiştiriyorsunuz. Peki ikinci çocuğunuzu kim yetiştiriyor? Onu, sizinle birlikte sizin yetiştirdiğiniz ablası ya da ağabeyi yetiştirmiyor mu? Peki ondan sonrakileri? Kardeşlerine karşı davranışları ve iyi örnek olmaları konusunda onları hiç ikaz etmiyor musunuz? Burada, çocuk yetiştirme konusunda değişik yaş gruplarının seviyelerine göre bilgi sahibi olmalarının yanı sıra önemli bir şey daha ortaya çıkıyor, o da şu; ilk çocukları iyi veya kötü yetiştirmek, yalnız onları yetiştirmek demek değildir. Bu otomatik olarak diğer kardeşlerinin yetişmesine de etki eder, bu da sizin işlerinizi kolaylaştırır veya zorlaştırır.
Oğuz GÜLAY
Yani öncelikle çocukları yetiştirecek olanlardan başlamak gerekiyor. Kendimizi yetiştirme konusunda, mazeretler arkasına saklanmayalım. Çevre ve imkânlarımıza bir de o gözle bakarsak çok değişik şeyler görürüz. Aileleri çok bilgili olduğu halde, ilgisizlik ya da güzel örnek olmama sebebiyle iyi yetiştirilmemiş insanların sayısı oldukça fazla. Çok bilgili olmadığı halde değerli çocuklar yetiştiren ailelere dikkat edelim. O ailelerin mutlaka üstün bir meziyetleri, çocuk eğitimine temel teşkil eden kıymetli özellikleri vardır. Eğer o insanlar çocuk yetiştirme konusunda belli seviyede bilgi sahibi olsalar, çok daha değerli çocuklar yetiştirirler. Aile ortamında elbette herkes gibi çocuğun da uyması gereken kurallar, çocuktan istenen şeyler olacak. Çocuğa onların sebepleri, yaşına göre ve yumuşak bir yaklaşımla anlatılırsa ailenin işi kolaylaşır. Çocuğu iyi yetiştirmek için, yalnız onun okuduklarına ve yaptıklarına dikkat etmek yetmez. Özellikle onun gördüğü yerlerde kendi okuduklarımıza, dinlediklerimize, seyrettiklerimize ve yaptıklarımıza da dikkat etmemiz gerekir. Eğer anne-baba, koydukları kurallara kendileri uymaz, çocuklarının uygulamalarını ve sonuçlarını takip etmezlerse, çocuklar da sınırları çok kolay aşarlar. Özellikle, çocuklarımıza karşı konuşma ve davranışlarımızda çelişkiye düşmemeye özen göstermeliyiz. Onlara karşı elbette hepimizin zaman zaman hataları olabilir ama onların bize olan güvenlerini hiçbir zaman sarsmamalıyız. Bu telafisi çok zor, hatta imkânsız sonuçlara yol açabilir.
Çocuk yetiştirme konusunda değişik yaş gruplarının seviyelerine göre bilgi sahibi olmalarının yanı sıra önemli bir şey daha ortaya çıkıyor, o da şu; ilk çocukları iyi veya kötü yetiştirmek, yalnız onları yetiştirmek demek değildir.
Uygulanabilmesi dileğimle…
26 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 26
28.11.2019 04:26
guvenlik yonetim 78.indd 27
28.11.2019 04:26
KAPAK GÜVENLİKTE RİSK ANALİZİ
Şirket risk yönetimi 6 aşamayla başlayın Güvenlik mikroskobundan baktığımızda bir şirketin güvenlik riski haricinde, operasyonel risk de dahil olmak üzere başka birçok risklerinin de olduğunu anlamıyor ve bundan geri kalmıyoruz. Çeviri: S. Tayfun BORA, ASSET INTERNATIONAL
Ş
irket risk yönetiminin ihtirasından yıldınız mı? İşte ŞRY (Şirket Risk Yönetimi: ERM)’nin ticari değere kavuşturulmasında dosdoğru bir uygulama. Diyelim ki şirketinizin resmi bir “Şirket Risk Yönetim Programı” (Enterprise risk management program) yok. Büyük bir şirkette iseniz, ŞRY’silolar (ambar, depo), durgun dönemlerden ve başka birçok sebeplerden dolayı yıldırıcı olabilir. Eğer küçük bir şirkette iseniz, eksik kaynakların işi kotarmanızı engellediği düşüncesine sahip olabilirsiniz. ŞRY yapılmasını tavsiye ederim ve “sonucu
aklınızdan çıkarmadan” başlarsanız, karmaşık olması gerekmez. Bunu Stephen Covey’de “Başarılı İnsanların 7 Alışkanlığı” kitabında (Güvenlik liderleri için de aynısı gerekmelidir.) belirtmiştir. Ayrıca CSO’da: Güvenliğe örnekli kılavuz (ALSO ON CSO: The Illustrated Guide to Security) Düşüncelerimin temeli COSO’nun ŞRY sistemine (COSO’s ERM framework) dayanmaktadır. (Link Yönetsel özet pdf’ine gitmektedir.) ŞRY çalışmalarınıza başlarken aklınızda tutmanız gereken sonuç bu noktada öne çıkar ve COSO çalışmasından alıntılanmıştır: Yaratmanız gereken Bir süreçtir (işlemdir) Strateji düzenine uygun olmalıdır.
Ticaretin ulaşmak istediği amaçlara ulaşmak için yapılmalıdır. COSO’ya göre şirket risk yönetiminin hedefi “tüzel kuruluşun amacını elde etmek üzere makul güvenceler sağlamaktır”. Tercümesi ise: Amaç ticareti sağlamak olmalıdır. Bu güvenlik departmanının hedefi olmalı ve CEO bunu bilmelidir. Bu sebeple COSO’nun formülasyonunu beğeniyorum. Konu tamamıyla iş ile alakalıdır ve müteşebbisin (organizasyonun) hedeflerine ulaşmasını sağlamak için çalışmaktasınızdır. Also see ‘Enterprise risk management: All systems go’ (Bkn. Şirket Risk Yönetimi: Tüm sistemler devrede olmalı)
28 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 28
28.11.2019 04:26
S. Tayfun BORA
İşte strateji düzenine uyarlanabilecek bir süreci planlama ve ince ayarını yapmaya başlarken size yardımcı olabilecek bir egzersiz. Bu, org şeması uygulaması gerektirmez. Bu sadece bir başlangıçtır ama anında sonuç verir ve yolda ilerlerken daha resmi olan çabalarınıza destek sağlamanıza yardımcı olur. Bu egzersiz (süreç) altı aşamadan oluşur. İç tahkikatları (internal investigations), bu altı aşamayı uyarlayacağımız ilk iş faaliyeti olarak seçelim. Bu başlangıç egzersizi için uyarlanmış, COSO’nun ŞRYnin yedi bileşeni bu altı aşamaya dayanmaktadır. Aşama 1: İç tahkikatta (İç Saldırgan: Insider) rol alan her departmandan bir temsilciyi içerecek bir çalışma grubu oluşturun. İK, Güvenlik, IT Güvenlik, Tesis Yönetimi, Muhasebe ve Hukuk Departmanlarını içerebilir. Aşama 2: İç tahkikatta şirket için risk oluşturabilecek senaryolar üzerinde beyin fırtınası gerçekleştirin. Bu faaliyetler her departmandaki potansiyel şiddet şüphelileri ve bilgi sızıntılarını içerebilir. Aşama 3: Riskleri olasılık ve etki bağlamı üzerine önemliden
önemsize doğru sıralayın. Her ne kadar bu aşama yeni ölçümler toplama (gather new metrics ) güdüsü doğursa da bu aşamada hem işiniz hem de dış dünyada karşılaştırma amaçlı tam ve kesin olma gereksizdir. Aşama 4: Denetimler ve çözümler için mevcut denetimleri listeleyiniz. Departmanlar arası uygulamalarda gereğinden fazla tekrarlara bakın. Riskleri belirlemek için yenilikleri beyin fırtınasına tabi tutun. Maliyete, Zorluğa ve Etkinliğe dayalı yeni denetimleri sıraya sokun: özellikle değişik tipteki olayların olasılık ve etki bakımından indirgenebileceği denetimleri ele alın. Şanslıysanız, bir yeni denetime ödeme yaparak sadece mevcut denetimlerin gereksizlerini kaldırabilirsiniz. Aşama 5: Her bir yüksek öncelikli denetim için uygun bir sorumlu personel atayın. Aşama 6: Çalışma grubunuzun içinde veya dışında, ölçümlemeleri paylaşmak ve her bir yeni denetimi ölçümleme için bir yöntem bulun. Bu aşamada çok resmi olup bürokraside tıkamayın. Sonuca odaklı olun: Ticari hedefleri mümkün kılın. Basitleştirmeler sağlayın. Gelişme gösterin. İç tahkikatları etkinleştirirken, riski azaltın. Şimdi bu 6 aşama sürecini yeni takımlar kurarak aşağıdaki konularda da tekrarlayabilirsiniz: İş sürekliliği ve Afet kurtarma business continuity and disaster recovery Entelektüel ürün koruma intellectual property protection Ve Marka koruma brand protection. Tabiki tüm bu alanlar değişik takım üyeleri gerektirecektir. İşe spesifik değer katan bu konularda –5 ve 6. aşamaların ortaya koyacağı sonuçlar – departmanlar
COSO’ya göre şirket risk yönetiminin hedefi “tüzel kuruluşun amacını elde etmek üzere makul güvenceler sağlamaktır”. Tercümesi ise: Amaç ticareti sağlamak olmalıdır. Bu güvenlik departmanının hedefi olmalı ve CEO bunu bilmelidir. arası iletişim ve koordinasyonun sonucu olacaktır. Güvenlik departmanı finans, pazarlama ve diğer gruplarla daha fazla ve iyi iletişim kurar olacaktır. Daha önce de belirtildiği gibi, bu iletişim şirketinizin rekabet avantajının temelini (form the basis for competitive advantage for your company.) oluşturacaktır.
Başarı hevesli hedefler mi? Evet, fakat ilk aşamalar devasa yapıda olmamalıdır. Umarız ki bu 6 aşama egzersizi size bir başlangıç noktası olacaktır. Jeff Spivey, Şirket Risk Yönetimi üzerine Eski ASIS başkanı, daha çağdaş risk modellemesi üzerine hızla artan bir hareketi açıklamaktadır. (Gelecekteki Güvenlik Kehanetleri serisinin bir bölümü) Güvenlik “reaktif” olarak sınıflandırıldığında, ŞRY (ERM: Şirket risk yönetimi) gibi resmi risk yönetim metodoloji ve süreçleri en kritik girişim şekli olarak ortaya çıkar. Jeff Spivey çok gelişmiş organizasyonel modellerin ŞRY
Aralık 2019 Güvenlik Yönetimi n 29
guvenlik yonetim 78.indd 29
28.11.2019 13:58
KAPAK GÜVENLİKTE RİSK ANALİZİ
Şirketler hala kullanılan bazı terminolojilerden şaşkın. “Şirket Risk Yönetimi’ni duydukları zaman “Risk Müdürümüz var, biz bu işi ele aldık.” diyorlar. Fakat aslında eski geleneksel yaklaşımı sergiliyorlar. konusunda iş dünyasının konuyu hızla benimseyebilmesi hakkında iyimserdir. Güvenlik Risk Yönetimi A.Ş.’nin çalışanı Spivey, ASIS Uluslararası Güvenlik Derneği’nin önceki başkanıdır. Kendisi bu günlerde ASIS’in Şirket Güvenlik Risk Yönetim Birliği (AESRM: Alliance for Enterprise Security Risk Management)’nin öncülüğünü yapmakta, bu işte fiziksel güvenlik, bilgi güvenliği ve bilgi sistemleri denetimi konularını geçmişte temsil eden dernekçe kurulmuş işbirliği çabalarına önayak olmaktadır.
CSO: Öncelikle bize şirket risk yönetiminin tanımını yapar mısınız? Jeff Spivey: Ben ŞRY’ni bir ticari kuruluş veya hükümetin maruz kalabileceği tüm risklerin bütünsel görünümü olarak değerlendiririm.
Bu sadece operasyonel riskleri mi içerir, yoksa yatırım riskini de içine alır mı? Bir organizasyonun karşılaşabileceği operasyonel risk, marka riski, mali riskler… gibi tüm riskleri. Maalesef olan şu ki; güvenlik
mikroskobundan baktığımızda bir şirketin güvenlik riski haricinde, operasyonel risk de dahil olmak üzere başka birçok risklerinin de olduğunu anlamıyor ve bundan geri kalmıyoruz. ŞRY için bütünsellikten bahsediyorsak risk yönetiminin tümünü içerdiğinden emin olmak zorundayız. Aksi takdirde açık vermiş oluruz.
Son birkaç yıldır veya az fazlasında risk yönetiminin paylaşımsızlığının kaldırılmasında (removing risk management stovepipes ) çok yol aldık; Bu süreçte ne aşamadayız? Gelecek sene neler olacak? CFO’lar ve diğer şirket yöneticileri bugün kendi kredi değerlendirmelerinin, riski nasıl ele aldıklarına ve ŞRY’lerinin ne kadar olgunlaştırdıklarına dayandığını anlıyorlar. Bence bu durum ŞRY’ni daha ileri götüren kuvvetlendirici faktör olacak. Düşünceme göre şirket risk yönetiminin önemi bugün daha anlaşılır. Bakınız ki; 2007’de raporlar, tam anlamıyla yürürlüğe konmuş ŞRY kullanacak şirketlerin sayısı %12 veya az fazlası olacağını göstermektedir. 2009’da bazı raporlar bu rakamın %20’ye ulaşacağını tahmin ettirmektedir. Hatta ben, biraz cesurca bir tahminle, ŞRY’nin benimsenme ve olgunlaştırmasında %30 veya az fazlası bir rakamın oluşacağını ileri sürmekteyim.
Geriye kalan %70 nedir? Anlayışsızlık. Şirketler hala kullanılan bazı terminolojilerden şaşkın. “Şirket Risk Yönetimi’ni duydukları zaman “Risk Müdürümüz var, biz bu işi ele aldık.” diyorlar. Fakat aslında eski geleneksel yaklaşımı sergiliyorlar. Yani Sigorta satın alarak riski transfer ediyorlar. Aslında risk belirleme veya bazı talep (şikâyet) analizi yapabilme içinde
olabilmeliler, yine de full ŞRY konseptini gerçekten bilmiyorlar. Gelecek yıl bu durumdan, stratejik anlamdaki risk yönetimine geçecekler. Risk hakkında daha fazla data toplayacak, biriktirecek, analiz edecek ve yönetecekler. Hatta, tüm bu görüşme konusu itibariyle, şirketlerde paylaşılmayan bilgi unsurları fazlalaşacak.
Sigorta poliçelerinden bahsettiniz. Sigorta risk yönetimcileri ile güvenlik risk yöneticilerinin iletişimi nasıldır? Şirket Güvenlik Risk Yönetim Birliği (AESRM) Risk ve Sigorta Yönetim Cemiyeti (RIMS) Yönetim Kuruluna bir sunum yaptı. Öncelikle biz onları birliğe davet ettik, bu konu değerlendirmede. Fakat müzakerelerden sonra birçok insan tam da aradığımız şey – risk tiplerini ve değişik ele alış modellerini daha fazla anlamalıyız demeye başladı. Bu girişim büyük alkış alıyor. Bu noktada birtakım gelişmeler var. Şirket Güvenliği Risk Yönetim Birliği, Böylece bir girişim başladı. Eksik olan şey müzakerenin yapısı – ve bu tip müzakerelerde bir yol (yöntem) bulunmadığından, birliğin yol olmasını umuyoruz. ŞRYni ve Güvenliğin ŞRYindeki rolünü anlayanlar diğerlerinden daha zeki değildir; onlar sadece diğer birimlerle konuşan ve bunu geniş perspektifte biraz daha iyi anlayanlardır. (iletişim!) Şirket Risk Yönetimi müzakerelerinde Uluslararası Mahremiyet Profesyonelleri Derneği (IAPP: International Association of Privacy Professionals) ve Akredite Sahtecilik Müfettişleri (CFE) Derneği (ACFE: Association of Certified Fraud Examiners)’nin… kritik rol oynayacağını tahmin edersiniz.
30 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 30
28.11.2019 04:26
guvenlik yonetim 78.indd 31
28.11.2019 04:26
KAPAK GÜVENLİKTE RİSK ANALİZİ
Bence onlar da eklenebilir. Günün sonunda iki şey olacaktır. Organizasyonların içinden bütünsel bakışa sahip üstün niteliklere sahip kimseler ortaya çıkacak fakat yinede müzakereler için bir yapıya ihtiyaç duyacaklardır. Şükür ki, müzakerelerde fikirleri olgunlaştırmak için sosyal medya, wiki(s) ve diğer teknolojilerle teknolojik çağa giriyoruz. Bu fikirler belli ve alakalı bazı şirketler ya da endüstrilerden çıkabilir.
Diyelim ki ben, ŞRY yolundan çok ta uzak olmayan bir şirketin CSO’suyum. CEO’nun desteğini almak için bir değerlendirme sunumu, ifade veya etkin bir karşılaştırma var mı? Yönettikleri riskler için bütçeyi aşmak. Çünkü buna organizasyonlarındaki birimlerle yaklaşıyorlar. Bu sebeple sadece belirledikleri risklere fazla para harcamakla kalmıyor, birimler arasındaki ayrılıklardan doğan muhtemel kayıplara da maruz kalıyorlar. Etkin değiller. Üstümüze gelen ekonomik zorlukların büyümesi konuşabilmeyi önemli kılıyor. Fikrimce şirketler bu günlerde; Verimsizliği değiştirebilirler. Ama bunun olması için kültürde, şirket içi, hükümet içi, sektör içi anlayışta büyük değişimler gerekir. Bunu yapmak, şirketlerde birimler
arası paylaşımsızlığı kırmak ve müzakereyi devam ettirmek girişimi için Devlet Güvenliği Departmanı kurulmasını (the creation of the Department of Homeland Security (DHS) ) tartışabilirsiniz. Tabi ki her şeyin bir kritiği yapılabilir fakat DHSnin amacını yerine getiremediği geniş biçimde değerlendiriliyor gözüküyor. En azından henüz değil. ŞRYnin daha az hiyerarşi ve daha fazla süreç entegrasyonu ile alakalı olduğu fikri yanlısıyım. Bunun için komuta kontrol yapısının ve DHSde veya başka hükümet gruplarında, hatta büyük iş yerlerinde var olabilecek muhtemel paylaşımsızlıklar bu süreç entegrasyonunu engelleyen şeydir. DHS veya büyük şirketlerde herhangi bir bürokrasi – ki ben bürokrasiyi beş kişiden fazla her grup için tanımlarım – bir sürü kural ve kaidelerle işinizi yapmanızı engeller. Değer kazandırıcı sunuma geri dönecek olursak, sunum şudur: “Patron, riski indirgeyecek, paramızı daha iyi harcayacağız ve sizden ilk ihtiyacım olan şey bir komisyon kurmanız ve bu grubun risk listeleri tespit etmeye başlaması olacaktır. CEO ve CFO nun doğal olarak fikri anlayacaktır; cevabın ne olabileceğini henüz bilmeseler bile. Bunun için ilk aşama riskin belirlenmesi ve sonrasında hep birlikte önceliklendirilmesidir.
Yönettikleri riskler için bütçeyi aşmak. Çünkü buna organizasyonlarındaki birimlerle yaklaşıyorlar. Bu sebeple sadece belirledikleri risklere fazla para harcamakla kalmıyor, birimler arasındaki ayrılıklardan doğan muhtemel kayıplara da maruz kalıyorlar. Ancak bundan sonar bu riskleri birçok şekilde de olsa yönetebilirsiniz. Riskle başa çıkmanın beş yolu vardır. Bunu REITA olarak hatırlıyorum. Riski; İndirgeyebilir, Görmezlikten gelebilir, Elimine edebilir, Transfer edebilir veya Kabul edebilirsiniz. Her bir risk bunlardan biri veya birkaçı ile ele alınabilir. Olan başka bir olgu da Şirket Risk Yönetimi’nin yönetim kurulu seviyesinde çok dikkat çekiyor olmasıdır. Sarbanes-Oxley (Public Company Accounting Reform and Investor Protection Act: Kamu şirketleri Hesap Reformu ve Yatırımcı koruma Kanunu) oluşturulduğunda yönetim kurulu üyeleri riski anlamamaktan sorumlu olacaklarını algıladılar. Yönetim kurullarında riski anlama ve yönetme konusunda bir dürtü artık oluştu. Akabinde Avrupa’da bazı yönetim kurullarının riski kontrol etmeyi kendi seviyelerinde üstlendiklerini duydum. Onlarda üstlenme C-Suite (İdare Kurulu) üzerinde bile değil. Bu yaklaşımın burada; ABD’de, gerçekten işe yarayıp yaramayacağını bilmiyorum.
32 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 32
28.11.2019 04:26
guvenlik yonetim 78.indd 33
28.11.2019 04:26
FOKUS Hastane Güvenlİğİ
Hastanelerde yangın güvenliği Hastaneler ve sağlık kurumlarının tasarımı, bünyesindeki karmaşık ve hassas üniteler ve hassas (kısıtlı hareket kabiliyetinde) kullanıcı profili nedeniyle, mümkün olan en verimli ve en güvenli şekilde gerçekleştirilmelidir. Adem ÇAKIR SIEMENS A.Ş.
Ö
zet
Son yıllarda sağlık politikalarına paralel olarak birçok şehir hastanesi ve entegre sağlık kampüsleri inşa edilmiştir. Gerek nitelik, gerekse nicelik olarak gelişen bu sağlık kampüsleri beraberinde yangın riski ve oluşabilecek yangınların kontrol altına alınması üzerine mevcut planlama ve düzenlemelerin yeterliliği sorusunu da gündeme getirmiştir. Hastaneler ve sağlık kurumlarının tasarımı, bünyesindeki karmaşık ve hassas üniteler ve hassas (kısıtlı hareket kabiliyetinde) kullanıcı profili nedeniyle, mümkün olan en verimli ve en güvenli şekilde gerçekleştirilmelidir. Bu makalede binaların yangından korunma ile ilgili tasarım şartlarına spesifik olarak hastane kampüslerinde dikkatedilmesi gereken başlıklara değinmek amaçlanmıştır.
1. Giriş Ülkemizdeki mevcut “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik” ve standartlarda hastaneler için ayrı bir sınıflandırma bulunmamaktadır. Hastane binaları; otel, okul, iş merkezleri ve konutlar ile aynı tehlike sınıfında yer almasına rağmen, kullanı-
cı profilinin hareket kabiliyetlerinin farklı olması ve binada yanıcı ve ölümcül duman yayabilecek kimyasallar içermesi sebebiyle diğer yapılardan ayrılması gerekmektedir. [1] Örneğin, kısıtlı hareket imkanına sahip hastalar tahliye için yardıma ihtiyaç duyarken, yangın sırasında operasyon yapılan hastaların işleminin kesintiye uğramaması gerekmektedir. Herhangi bir yapıda yangın çıktığında temel amaç kişilerin yangın mahalinden tahliye edilmesidir.
Bu işleme yönelik temel prosedür ışıklı ve sesli uyarı cihazları ile tehlikenin insanlara duyurulması ve kaçış rotası ile insanların mahalden uzaklaştırılmasıdır. Yangın neticesindeki kayıpların çoğu, tasarımın yatay ve dikey tahliye için elverişli olmaması, tahliye önlemlerinin yetersizliği, yangın ve duman yayılımının tasarım sırasında göz önünde bulundurulmaması ve personelin yeterince eğitilip, bilinçlendirilmemesi nedeniyle kaynaklanmaktadır. [2] Hastanelerde yapılan risk analiz-
34 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 34
28.11.2019 04:26
Adem ÇAKIR
leri hastane içinde yer alan bütün sağlık birimleri için yaklaşık olarak aynı düzeydedir. Hastaneler orta derece tehlike sınıfında yer almasına rağmen bünyelerinde barındırdıkları yüksek riskli birimlerden dolayı her an yangın riskine açık durumdadır. Kimyasal birimler, mutfaklar, elektrik tesisatları, gaz depoları vb. potansiyel tehlikeleri aynıçatı altında bulundurmaktadır. [3]
2. İlgili standartlar ve yönetmelikler Ülkemizde “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik” 2002 yılında yürürlüğe girmiş olup, genel ilke, yetki ve sorumluluklar, binaların kullanım sınıfları, bina tehlike sınıflandırılması, genel şehircilik ilkeleri, bina stabilitesi, kompartıman özellikleri, malzemeler, kaçış yolları, merdivenler, bina bölümleri ve tesislerine ilişkin düzenlemeler, elektrik tesisatı ve sistemleri, duman kontrolü, yangın söndürme sistemleri tehlikeli maddelerin depolanması ve kullanılması, yangın güvenliği sorumluluğu ve eğitimleri ve mevcut binalarda uygulanacak yangın güvenlik düzenlemelerine ilişkin hükümler
yer almaktadır. Yönetmelik 2007, 2009, 2012 ve 2015 yıllarında revize edilmiştir. Sağlık yapılarına ilişkin hükümler “Sağlık yapıları” başlığı altında, 2 maddede (3. Kısım 4. Bölüm) irdelenmiştir. Bu maddelerde kullanıcı yükleri, kat bölmelendirmeleri ve kaçış koridorlarının büyüklükleri tanımlanmıştır. [4] NFPA standartlarında ise sağlık yapılarına ilişkin hükümler iki ayrı kod altında bulunmaktadır: NFPA 99 Sağlık Tesisleri Standardı ve NFPA 101 Can Güvenliği Standardı. Özellikle NFPA 101 standardının 18. ve 19. Bölümlerinde yeni yapılacak ve mevcut sağlık hizmet binalarının gereksinimlerini tüm mevcut ve potansiyel risk faktörleri göz önüne alınarak değerlendirilmiştir.
3. Yangının yayılması engelleme ve bastırma Yangının erkenden algılanması ve kontrollü olarak söndürülmesi, can ve mal kaybını önlemek veya zararları en az düzeye indirmek için önemli rol oynamaktadır. Hızlı algılama ve söndürme yeteneği kötü bir senaryonun oluşumunu engelleme ve hastanenin hızlı bir şekilde tahliyesini sağlar. 3.1 Yangın alarm sistemleri Yangın her an çıkabilecek bir tehlike olduğundan öncelikle olayın gecikmeden fark edilebilmesini sağlayacak sistemlerin kurulumu gereklidir. Bu sistemler BYKHY 5. Kısım Bölüm 4 Madde-74, 75, 76 ve 77 gereği standartlara ve gereksinimlere tam uyumlu olması gereklidir. Ayrıca hastanelerin 7/24 hizmet veren kurumlar olduğu düşünüldüğünde özellikle yangın panel ve saha ekipmanlarının sürekli aktif ve sağlıklı çalışmak zorunda olmaları tüm cihazların sürekli takip hata
Hastanelerde yapılan risk analizleri hastane içinde yer alan bütün sağlık birimleri için yaklaşık olarak aynı düzeydedir. Hastaneler orta derece tehlike sınıfında yer almasına rağmen bünyelerinde barındırdıkları yüksek riskli birimlerden dolayı her an yangın riskine açık durumdadır. durumu için izlenmesi gerekliliğini doğurmaktadır. Yangın sisteminin işlemcisi üzerindeki bir arızada bile algılama fonksiyonunu sürdürebilmesini sağlayan yedeklilik modu olan yangın panellerinin tercih edilmesi, hastane gibi kritik öneme sahip binalardaki can güvenliğinin en üst düzeyde korunumunu sağlar. Yangın sistemi, acil bir durumda tüm hastaneye etkili bir şekilde uyarı verecek, personelin; hangi odalarda hareket kabiliyeti kısıtlı ve binayı tahliye etmek için yardıma ihtiyacı olan konukların bulunduğunun farkında olacak şekilde tasarlanmalıdır. Yangın alarm sistemleri, alarm kaynağına en hızlı ulaşılacak şekilde ve kullanıcıyı en doğru şekilde bilgiyi elde edebileceği şekilde bölgelendirme yapılmalıdır. Bu bölgelendirme, ilgili yazılımlara kolayca aktarılabilmeli ve görevli personelin hızlı bir şekilde yangın mahalini tespit edebilmesi, daha
Aralık 2019 Güvenlik Yönetimi n 35
guvenlik yonetim 78.indd 35
28.11.2019 04:26
FOKUS Hastane Güvenlİğİ
önceden sisteme kaydedilmiş ve yangın mahaline göre değişiklik gösterebilen dinamik kaçış rotalarının belirlenmesi gibi yangın sırasında acil karar vermesini gerektiren durumlarda yardımcı olabilmelidir. Yangın panelleri alarm durumunu mevcut binadaki operatörler olduğu kadar, uzak iletim yardımıyla itfaiye veya yangın merkezlerine iletebilir özellikte olmalıdır. Böylece yangın tüm binaya sirayet etmeden ve kaos durumunda itfaiyeye haber verilmese bile, yangın paneli gerekli müdahale için ilgili birimleri uyarabilmelidir. Bu iletim noktaları herhangi bir hata durumunun tespitine karşı izlenebilir olmalıdır. Hastane işletimi sırasında, alarm durumunun farkındalığını arttırmak ve birden fazla noktada bulunabilecek görevli personelin uyarılması için tekrarlama panelleri binanın uygun noktalarına yerleştirilmelidir. Her hasta odasında en az bir otomatik, nokta tipi duman dedektörü takılmalıdır ve bu, mümkün olan en erken uyarıyı verecek şekilde monte edilmelidir. Özellikle laboratuar, ameliyathane, mutfak ve atıkların saklandığı ortamlarda Buhar, toz veya kimyevi gaz gibi aldatıcı olguların neden olduğu yanlış alarmlara karşı hasas dedektörler kullanılmalıdır. Dedektörlerin tipi, ayarı ve konumlandırılması,
toz, buhar gibi aldatıcı fenomenlerin ortamdaki varlığı ve yoğunluğu ile belirlenmelidir. Küçük hasta odalarında, erken yangın algılama ve bu aldatmacalara karşı yüksek bağışıklığı garanti etmek için akıllı, çok kriterli yangın dedektörleri kullanılmalıdır. Böylece hareketi kısıtlı hastaların tahliyesi için daha fazla zaman kazanımı sağlanır. Bunun yanı sıra özellikle PPP Hastane modeli ile ülkemizde “Kaliteli Hasta Odası” kavramı (İçerisinde kendine ait banyosu bulunan hasta odaları) daha da yaygınlaşmaktadır. Bu odalarda karşılaşılan genel bir sorun ise, düşük metrekareli olan bu odalarda hasta duştan çıktığı zaman yoğun olan su buharı banyonun kapısı açıldığında odanın içerisindeki dedektörü tetikleyebilmekte ve yanlış alarm yaratabilmektedir. Bu sebeple özellikle bu odalarda buhar gibi aldatıcı fenomenlere karşı bağışıklığı olan akıllı ve ayarlanabilir hassasiyet seviyelerine sahip yangın dedektörleri tercih edilmelidir. Hastanede yangın durumunda, yangın dumanının farklı yangın kompartmanları arasında geçişini engellemek için hastanenin HVAC (ısıtma, havalandırma ve iklimlendirme) sistemine özel dikkat gösterilmelidir. Yangın algılama sistemi gerektiğinde yangın damper motorlarını kumanda ederek kompartmanlar arasındaki hava akışını kesebilmelidir. Nöral yangın dedektörü gibi, sıcaklık sensörü bulunan bir dedektör herhangi bir ısıtma ünitesinin hava akış rotasına monte edilmemelidir. Aksi takdirde, ısıtıcı çalışmaya başladığında oluşan sıcaklıktaki hızlı ve belirgin artıştan kaynaklanan yanlış alarm riski vardır. Sıcaklık sensörü barındırmayan dedektörler ise yangın dumanı yoğunluğunu zamanında
algılayabilmeleri için mutlaka hava akışı bulunan havalandırma giriş ve çıkış ünitelerine en az 1 m. uzaklıkta yerleştirilmelidir ve hava akımının 1m/s’den fazla olduğu bir bölgeye yerleştirilmemelidir. 3.2 Yangın söndürme sistemleri Binalarda çıkabilecek yangın tehlikesini baskılamak için uygun söndürme sistemlerinin kurulumu gerekmektedir. Bu sistemler kullanılan bölüm ve korunacak ortama göre sıvı veya gazlı olabilmektedir. Bu sistemlerle ilgili detaylar BYKHY 7. Kısım Bölüm 1, Bölüm 2 ve Bölüm 3 ‘de bulunan gereksinimlere uygun olmak zorundadır. Prensipte bir hastane binasında korunacak alanlarda uygun tip sulu veya gazlı söndürme başlıkları yerleştirilmelidir. Örneğin, hastane içinde tedavi
Yangının erkenden algılanması ve kontrollü olarak söndürülmesi, can ve mal kaybını önlemek veya zararları en az düzeye indirmek için önemli rol oynamaktadır. Hızlı algılama ve söndürme yeteneği kötü bir senaryonun oluşumunu engelleme ve hastanenin hızlı bir şekilde tahliyesini sağlar.
36 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 36
28.11.2019 04:26
guvenlik yonetim 78.indd 37
28.11.2019 04:26
FOKUS Hastane Güvenlİğİ
odalarında kullanılan oksijen ve nitrik asit gazları sebebiyle kolayca tutuşma ve yanıcı hale gelerek hızlı bir şekilde yangının ilerlemesine neden olacak odalar söz konusu olabilir. Bu yüzden ameliyathanelerde temiz oda tipi sprinkler başlıkları veya MR odaları için MRI tipi sprinkler başlıkları kullanılabilir.[5] Oda ve mahal risk durumuna göre söndürücü tipi seçilmelidir. Örneğin sulu söndürme oda içindeki cihazlara zarar verebilecek şekilde söndürme işlemi yaparken, gazlı söndürme sistemleri odada bulunan varlıklara zarar vermeden, hava yalıtımı sağlanmış odalarda söndürme işlemini gerçekleştirebilir. Söndürme sistemleri, yangın algılama sistemi ile bütünleşik çalışmalıdır. Böylece gerekli aksiyonları yangın algılama sistemi ile değerlendirerek hızlı bir şekilde almalıdır. (alarm, boşaltım vs.) Böylece yangın alarm paneli üzerinden, söndürme panelinin gerek alarm durumları, gerekse aldığı aksiyon bilgileri takip edilebilmelidir.
tüm yangından korunma sistemlerini acil durumlarda aktive edebilecek şekilde entegre olabilmesi gerekmektedir. Bu entegrasyon donanımsal veya yazılımsal olarak gerçekleşebilmelidir. Bu sistemler: Asansör kontrolü; Havalandırma, basınçlandırma ve duman kontrol sistemleri kontrolü, Geçiş kontrol sistemleri kontrolü, Acil durum anons sistemi kontrolü, Elektrik dağıtım sistemleri kontrolü, Hemşire çağrı sistemleri Gerçekleştirilen bu entegrasyonların, hastane gibi karmaşık yapılarda yangın kontrol paneli üzerinden kontrolü ve takibi oldukça güçtür. Bu sebepten tüm disiplinlerin tek çatı altında toplandığı güçlü yazılımlar aracılığıyla, hastaneler ve tüm kritik yapıların korunması ve yönetilmesi kolaylaşmaktadır. Özellikle PPP Hastanelerinde üst entegrasyon olarak bu tip yazılımların Hastane Üst Yönetim Yazılımı ile de entegrasyonu talep edilmektedir.
4. Diğer sistemlerle entegrasyon
5. Tahliye
Yangının çıktığı mahalden diğer bölgelere sirayetini engellemek için veya diğer disiplinler yardımıyla can kaybını en aza indirmek için BYKHY Madde 82’de belirtilmiş kontrol işlemlerini ve
Yangın sistemlerinin bir parçası olan ışıklı ve sesli uyarı sistemleri kullanıcıların en kısa sürede yangın nedeniyle oluşan ısı ve özellikle dumana maruz kalmadan güvenli bölgelere hareketini
sağlayacak şekilde tasarlanmalıdır. Yangında asıl ölümcül olan dumandır. NFPA istatistiklerine göre yangına maruz kalan insanların %70’nin sıcaklık yerine duman sonucu zehirlenerek hayatlarını kaybettikleri belirtilmiştir. Özellikle solunum zorluğu çeken hastaların bulunduğu hastanelerde yangın sırasındaki ve sonrasındaki riskler, diğer yapılara göre hastanelerde daha yüksektir. [1] Bu sistemler BYKHY 5. Kısım Bölüm 4 Madde -81 başlığı altında detaylandırılmıştır. Bu maddenin 3 ve 4 bendinde sağlık yapılarındaki uygulamalara yönelik sınırlar çizilmeye çalışılmıştır. Ayrıca BYKHY 3. Kısım Bölüm 4 Madde-49 a ve b bentlerinde sağlık yapıları ile ilgili 300 m2’den büyük olan yataklı katların her biri, en az yarısı büyüklüğünde iki veya daha fazla yangın kompartımanına ayrılır veya korunumlu yatay tahliye alanları teşkil edilir. Yatay tahliye alanlarının hesaplanmasında kullanıcı yükü 2.8 m2/kişi olarak dikkate alınır. Ayrıca hastaneler-
Hastanede yangın durumunda, yangın dumanının farklı yangın kompartmanları arasında geçişini engellemek için hastanenin HVAC (ısıtma, havalandırma ve iklimlendirme) sistemine özel dikkat gösterilmelidir.
38 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 38
28.11.2019 04:26
guvenlik yonetim 78.indd 39
28.11.2019 04:26
FOKUS Hastane Güvenlİğİ
de koridor genişlikleri 2m’den az olamaz. [4] Sağlık yapılarında en büyük problem binaların yapısı gereği farklı birimlerin aynı tesiste bulunması dolayısıyla; her birimde farklı tahliye ihtiyacı olmasıdır. Örneğin ameliyathane, yoğun bakım üniteleri gibi yerlerde, uyarıların sadece ışıklı uyarı cihazlarıyla yapılmasına izin verilir. Hasta yatak odalarında ise, yangının haber alındığı sırada sağlık personelinin hastanın yanında olmaması ihtimaline karşılık sesli ve ışıklı uyarı imkânı olmalıdır. Ayrıca bazı hastanelerde yastık veya yatak altına titreşimli uyarı cihazları da yerleştirilmektedir. Bununla birlikte, yatılı hastaların bulunduğu katta çıkan bir yangında duyuruların paniğe neden olmaması için, standart tahliye anonsları yerine sadece görevli personelin anlayacağı bir şifreli mesajın bina genelinde yayımlanması daha uygun bir yöntemdir. Bu şifreli mesajın içinde, yangının hangi katın hangi zonunda çıktığı, önceden eğitim almış olması gereken tüm sağlık ve/veya güvenlik personeli tarafından anlaşılır olmalıdır. [5] Tüm sesli ve ışıklı uyarı elemanlarının birbirinden bağımsız programlanabilmesi herhangi bir tahliye senaryosunda istenilen
bölgenin, uygun tahliye aksiyonu (yalnızca uyarı anonsu, yalnızca ışıklı uyarı, hem sesli hem ışıklı tahliye uyarısı gibi) almasını sağlar. Özellikle epilepsi hastaları farklı frekanslarda yoğun ışıklı ve yüksek sesli uyarılara maruz kaldığında baş dönmesi ve kusma belirtileri göstermektedir. Bu sebeple yangın alarm paneline bağlı tüm ışıklı ve sesli uyarı cihazlarının birbirleri ile senkronize olarak aynı zamanda ve frekansta çalışması çok önemlidir. Yangın durumunda asansörler devre dışı bırakılarak kullanılması engellenmelidir. Kaçış yollarına yönlendiren acil çıkış işaretleri görünebilir ve uygun büyüklükte olmalıdır. Binada yangın kompartımanını ayıran kısımlar yangına dayanıklı ve sızdırmaz olmalıdır. Kaçış merdivenleri bina içerisinde ayrı bir zon olarak tasarlanmalı, yangına dayanıklı yapıda olmalı, kendiliğinden kapanan yangına dayanıklı kapıları içermeli, senaryo ve yangın koruma planına dahil edilmelidir.
6. Sonuç Sağlık tesislerinin yangın korunum sistemleri tasarımında gerek ilgili yönetmelik ve standartlar gerekse özel uygulamalar göz önünde bulundurulmalıdır. Bu dizaynın temel özelliklerinden biri hareket kabiliyeti kısıtlı insanların uyarılması ve tahliyesinin sağlanmasıdır. Uygun cihazların ilgili tasarım standartlarına göre yerleşimi sağlanarak bina can güvenliği açısından korunur hale getirilmelidir. Hastaneler için mevcut yürürlükte olan standart ve yönetmeliklerin haricinde ek olarak hastanelere özel bir uygulama kodunun (code of practice) ilgili otoriteler tarafından işbirliği ile hazırlanıp kamuya yayınlan-
Hastanede yangın durumunda, yangın dumanının farklı yangın kompartmanları arasında geçişini engellemek için hastanenin HVAC (ısıtma, havalandırma ve iklimlendirme) sistemine özel dikkat gösterilmelidir. masının ülkemizde özellikle PPP projeleri ile artan hastane komplekslerinin tasarlanması ve devreye alınmasında oldukça faydalı olacağı öngörülmektedir. Kaynaklar [1]. ŞİMŞEK, Zuhal, Sağlık Yapılarında Yangın Güvenliğinin ve Duman Kontrolünün Sağlanmasına İlişkin Modelleme Yöntemi, Uludağ Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, Bursa 2013 [2]. ŞİMŞEK Zuhal ve AKINCITÜRK Nilüfer, “Sağlık Yapılarının Yangından Korunma Yönetmelik Hükümlerinin Eksik Yönleri ve Öneriler”, Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dergisi, Cilt 21, Sayı 2, 2016 s.283-298 [3]. İNCE Abdurrahman, Hastanelerde Yangın Güvenliği ve Tahliye Gerekleri Üzerine Bir İrdeleme, Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 2016 [4]. BYKHY (2015), “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”, Bakanlar Kurulu kararı: 16.03.2015 tarihli 2015/7401 sayılı karar Resmi Gazete yayını: 09.07.2015 tarihli 29411 sayı [5]. BALIK Gökhan ve BECEREN Kazım, “Hastane Binalarının Tasarımında Yangın Güvenliği”, TÜYAK 2015 Yangın ve Güvenlik Sempozyumu ve Sergisi Bildiriler Kitabı, 12-13 Kasım
40 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 40
28.11.2019 04:26
guvenlik yonetim 78.indd 41
28.11.2019 04:26
FOKUS Hastane Güvenlİğİ
İstanbul Başakşehir Şehir Hastanesi’nde yüksek yangın güvenliği İstanbul Başakşehir Şehir Hastanesi Projesi, Sağlık Bakanlığı tarafından Kamu Özel İşbirliği modeli ile yapılan Türkiye’nin en büyük 3. sağlık yatırım projesi olup, AE Bina Teknolojileri sistem entegratörlüğünde ESSER by Honeywell tarafından üretilen kapsamlı yangın algılama teknolojisiyle korunacak. Kaan YILMAZ / Yangın Satış Temsilcisi HONEYWELL
H
astanelerde yangından korunmanın ve kontrollü acil durum tahliyesinin zorlukları bulunabilir. Birçok hasta dışarıdan yardım almadan tehlike bölgesinden hareket edemediğinden, hastanelerde bir panik tehlikesi özellikle yüksektir. Ayrıca tahliye, diğer binalardakinden çok daha fazla zaman gerektirir. Yangın kaçış yolları ve yangınla mücadele için itfaiyenin en uygun koşulları ve bina yangın kurtarma konsepti bunu engellemelidir. Bu konuda önemli bir proje olan Rönesans Sağlık Yatırım’ın Japon Sojitz ortaklığı ile hayata geçirdiği İstanbul Başakşehir Şehir Hastanesi Projesi, Sağlık Bakanlığı tarafından Kamu Özel İşbirliği modeli ile yapılan Türkiye’nin en büyük 3. sağlık yatırım projesi olup, AE Bina Teknolojileri sistem entegratörlüğünde ESSER by Honeywell tarafından üretilen kapsamlı yangın algılama teknolojisiyle korunacak. 2.682 yatak kapasitesi ve 1.000.000 metrekare kapalı inşaat alanı ile
İstanbul ve çevre illerden 23.600 hastaya hizmet verecek. Sağlık bakımı merkezi ve tüm bina birimleri birbiriyle bağlantılı ve toplam 1.000.000 metre karelik bir alana sahip hastanenin, kapesite, teknolojik gelişim, entegre sağlık bakımı ve süreç kontrolüne ilişkin güncel kavram-
lara uygun şekilde planlanmış olması bakımından Türkiye’de benzeri yok ve iş dünyasının en prestijli yayın organlarından Thomson Reuters’ın Project Finance International Awards (PFIUluslararası Finans Proje Ödülleri) kapsamında Avrupa’da “Yılın PPP Anlaşması” seçildi.
42 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 42
28.11.2019 04:26
İstanbul Başakşehir Şehir Hastanesi, 2.354 yatak kapasiteli Ana Hastane, 200 yatak kapasiteli Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi ve 128 yatak kapasiteli Psikiyatri Hastanesi’nden oluşacak. Ana hastane, ortak bir çekirdek yapı etrafına kurulu 6 adet bloktan oluşurken, içinde şu birimleri barındıracak. 469 yatak kapasiteli Genel Hastane 327 yatak kapasiteli Kalp ve Damar Hastalıkları Hastanesi 311 yatak kapasiteli Ortopedi ve Nöroloji Hastanesi 521 yatak kapasiteli Çocuk Hastanesi 359 yatak kapasiteli Kadın Hastanesi 367 yatak kapasiteli Onkoloji Hastanesi 128 yatak kapasiteli Psikiyatri Hastanesi 200 yatak kapasiteli Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi Yangından korunma konusunda işletmeci tamamen ESSER by Honeywell markasının teknolojisine güvenmektedir. Yangından korunma sistemi tüm bina kompleksini kontrol eden 1130 loop, 79 adet yangın alarmı kontrol paneli ve tek Essernet ağından oluşmaktadır. Hastalar için en iyi ortamı sağlamak amacıyla, tesis tasarlanırken hastanenin konseptine odak-
lanılmıştır. Bu, bir yangın olduğu takdirde hastaların, ziyaretçilerin ve çalışanların zamanında ve güvenli bir şekilde bilgilendirilmesini ve uygun şekilde tahliye edilmesini sağlayacak güvenliği içermektedir. Bunların haricinde İstanbul Başakşehir Şehir Hastanesi, ana hastane binası “Dünyanın En Büyük Sismik İzolatörlü Binası” unvanına sahip ve hastane, yaşanması olası en şiddetli deprem sırasında ve sonrasında bile tüm operasyonel faaliyetlerini, hiç bir aksama olmadan, yerine getirmeye devam edecek.
Bunların haricinde İstanbul Başakşehir Şehir Hastanesi, ana hastane binası “Dünyanın En Büyük Sismik İzolatörlü Binası” unvanına sahip ve hastane, yaşanması olası en şiddetli deprem sırasında ve sonrasında bile tüm operasyonel faaliyetlerini, hiç bir aksama olmadan, yerine getirmeye devam edecek.
Türkiye’de, ESSER by Honeywell entegre yangıdan korunma sistemleri, Bilkent Entegre Sağlık Kampüsü, Elazığ Entegre Sağlık Kampüsü, Eskişehir Şehir Hastanesi, Isparta Şehir Hastanesi, Yozgat Şehir Hastanesi, Manisa Devlet Hastanesi, Ege Üniversitesi Hastanesi, Mevlana Üniversitesi Hastanesi, Mersin Üniversitesi Hastanesi, Alsancak Devlet Hastanesi, Zeynep Kamil Hastanesi, Florence Nightingale Hastanesi, Istanbul Kolan Hastanesi, John Hopkins Hospital, Suleymaniye Hastanesi, Medicana, Memorial ve Medipol Sağlık Grubu gibi bir çok hastanede yüksek güvenlikli koruma sağlamaktadır.
Aralık 2019 Güvenlik Yönetimi n 43
guvenlik yonetim 78.indd 43
28.11.2019 04:26
FOKUS Hastane Güvenlİğİ
Hastane güvenliği Bilkent, Kayseri, Adana, Eskişehir, Mersin, Bursa, Elâzığ, Manisa, Isparta Şehir Hastaneleri’nde 50 bini aşkın kullanıcının iletişim altyapısı ve sistemler arası entegrasyonu Karel tarafından gerçekleştirildi. Gökhan YAZICI - Karel Stratejik Planlama ve Pazarlama Direktörü KAREL ELEKTRONİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
K
arel, %100 yerli sermayeli, 33 yıldır kendi mühendislik gücü ve özgün tasarımları ile ürün ve çözümler sunan alanında lider bir telekomünikasyon şirketi. Her kapasite segmentine uygun, çeşitli teknoloji, özellik ve kapasitelerde kablolu ve kablosuz haberleşme sistemleri geliştirip tasarlıyor, üretiyor, yurtiçinin yanı sıra 30 ülkeye ihraç ediyoruz. Kurumsal müşterilerimize bulut bilişim şemsiyesinde, tümleşik iletişim ve çağrı merkezi, video konferans çözümleri sunuyoruz. Yakınsama alanında öncülük ederken, entegrasyon projeleriyle yaratılan katma değeri arttırmayı hedefliyoruz. Bunun önemli bir parçası da görüntülü iletişim ve güvenlik sistemleri. Karel olarak sağlık sektörü ihtiyaçlarına uygun olarak geliştirdiğimiz çözümler ile hasta ve hasta yakınlarının memnuniyetinin arttırılmasına, hastaya hızlı ve etkin müdahalenin desteklenmesine, maliyetlerin düşürülerek operasyonel verimliliğinin artırılmasına önemli katkılar sağlamaktayız. Gelişmiş özelliklerle zenginleştirilmiş, ölçeklenebilir ve entegrasyona açık yeni nesil iletişim sistemlerimizle sağlık kuruluşlarına güçlü iletişim çözümleri
sunmaktayız. Sunduğumuz mobilite, verim artışı, çalışan/hasta memnuniyeti ve maliyet kontrolü sağlayan çözümlerle, yeni bir trend olan ‘Entegre Sağlık’ hizmet yaklaşımına önemli bir katkı sağlamaktayız. Türkiye’de son yıllarda sağlık sektörüne yapılan yatırımlar özellikle Şehir Hastaneleri projeleri ile öne çıkıyor. Şehir hastanesi projelerinin yaygınlaşmasıyla birlikte sağlık sektörüne yapılan teknolojik yatırımlar da artmaktadır. Sağlık kuruluşları bir yandan hata toleransı olmayan hizmetlerinin kalitesini arttırmaya çalışırken bir yandan da maliyet artışlarını kontrol etmek için çaba gösteriyor. Karel olarak, bu sektörel güçlüklerin aşılmasına yardımcı olmak amacıyla sağlık
kuruluşlarına gelişmiş iletişim çözümleri sunuyor; sağlık personeli, hasta ve hasta yakınlarının her an her yerden, güvenli bir şekilde iletişimini sağlıyoruz. Kurumun tüm iç ve dış iletişiminin doğru şekilde yönetilip raporlanmasını, sağlık kurumunun kullandığı tüm Karel sistemlerinin efektif bir şekilde yönetilmesini ve gerekli müdahalelerin hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlıyoruz. Büyük ölçekli hastane projelerinde iletişim ihtiyaçlarını karşılamak üzere ileri teknolojili çözümler kullanılıyor. Şehir hastaneleri Karel’in son dönemde gerçekleştirdiği önemli projeler arasında yer almakta. Bilkent, Kayseri, Adana, Eskişehir, Mersin, Bursa, Elâzığ, Manisa, Isparta Şehir Hastaneleri’nde 50 bini aşkın
44 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 44
28.11.2019 04:26
Gökhan YAZICI
kullanıcının iletişim altyapısı ve sistemler arası entegrasyonu Karel tarafından gerçekleştirildi. Bu projelerde IPG IP iletişim platformu, ses kayıt, web abone, outlook entegrasyonu, IP DECT sistemleri, IP çağrı merkezi, IP telefonlar, yazılım tabanlı telefonlar, uzaktan destek sistemi ve hemşire çağrı sistemi entegrasyonu için Karel ürünleri tercih edildi. Karel’in sunduğu bu çözümler hastanede kullanılmakta olan hastane bilgi yönetim sistemi gibi diğer sistemlerle de entegre edilerek devreye alındı. Farklı büyüklükteki sağlık kurumlarına sunduğumuz IP, analog, hibrit gibi farklı teknoloji ve kapasitelerde, fiber altyapılara uygun santral sistemlerimiz, zengin terminal seçeneklerimiz, çağrı kayıt ve raporlama yazılımları, otomatik sesli yanıt ve mesaj sistemi, LCR, FCT gibi tasarrufa yönelik çözümlerimizle tüm lokasyonlardaki çalışanlar arasında etkin, kolay kullanılabilir ve yönetilebilir, kolay ölçeklenebilir haberleşme imkanı sağlıyoruz. Karel olarak tümleşik iletişim çözümlerimizle hastane personelinin, tek numara planı kullanarak birbirlerine hızlı erişimini garanti altına alıyoruz. Karel mobil uygulaması ve yazılım tabanlı telefon uygulamaları ile anlık mesajlaşma, du-
rum bilgisi, Outlook entegrasyonu gibi tümleşik iletişim avantajları sayesinde akıllı cihazlar üzerinden her an her yerden esnek ve kesintisiz iletişim olanağı sunuyoruz. IP ve analog tabanlı hemşire çağrı sistemleri, acil kod sistemi ve merkezi saat sistemleriyle sağlık kuruluşları ve bakım evlerinin haberleşme ve kontrol hizmetlerini etkinleştiren, verimliliğini arttıran ürünler de sunuyoruz. Hemşire çağrı sistemi, hastanenin çeşitli yerlerine yerleştirilmiş butonlara basıldığında veya ilgili acil kod numarası tuşlandığında, ilgili personelin yer aldığı önceden tanımlanmış gruplara anında haber verilmesini sağlıyor. Bugüne kadar kurulumunu yaptığımız tüm şehir hastanesi projelerinde hemşire çağrı sistemleriyle entegrasyon gerçekleştirdik. Karel santral sistemleri ile entegre çalışan hemşire çağrı sistemi, hastanelere katma değer sağlamakta, hayati önem taşımakta olan durumlarda müdahale sürelerini kısaltmaktadır. Sağlık personeli IP DECT el ünitesini kullanarak, hem sesli görüşme yapabilmekte hem de acil durum mesajlarını alabilmektedir. IP DECT el ünitesinin yanı sıra kablosuz ağ üzerinden haberleşen WiFi telefonlar da aynı şekilde sesli iletişim ve mesajlaşma imkanı sağlamaktadır. Karel olarak sunduğumuz esnek, ölçeklenebilir, uygun maliyetli IP çağrı merkezi çözümleriyle de her büyüklükteki sağlık kuruluşunda hasta ve hasta yakınları ile hızlı, etkin iletişim kurulmasına, hizmet kalitesinin arttırılmasına katkı sağlıyoruz. Hasta ve hasta yakınlarının danışma, randevu, tedavi süresi ve sonrasında bilgi ve ilgili kişiye hızlı erişim sağlaması memnuniyeti arttırıyor, sağlık kurumuyla bağını güçlendiriyor. Karel IP çağrı merkezi çözümü, aynı zamanda sahip olduğu dış arama
özellikleriyle sağlık kurumunun koruyucu sağlık hizmetleriyle ilgili bilgilendirme aramaları yapmasında kolaylık sağlıyor. Sağlık sektöründe güvenlik de önemli bir unsur. Hastaneler, sağlık ocakları, ambulanslar, laboratuvarlar, üniversite, eğitim ve araştırma hastaneleri gibi birçok sağlık merkezinin güvenliğini sağlamaya yönelik, sağlık sektörünün ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlanan IP ve analog kameralar, kayıt cihazları ve video analiz çözümlerini sunuyoruz. Yüksek görüntü ve kayıt kalitesine, uzaktan erişim ve kontrol imkanına, farklı çevre koşulları ve alanlarda görüntülemeye uygun güvenlik çözümlerini kişisel gizliliğe uygun olarak ihtiyaçlar doğrultusunda projelendiriyor ve yapılandırıyoruz. Sunduğumuz iletişim ve güvenlik çözümlerimizle hasta bakım kalitesinin arttırılmasının yanı sıra sağlık personeli arasındaki işbirliğini kolaylaştırıyor, hasta ve yakınlarının sağlık kurumu deneyimini de farklılaştırıyoruz. Karel olarak sunduğumuz IoT ve telemetri çözümleriyle uzaktan hasta, personel ve sağlık kurumuna bağlı araçların lokasyon ve durum bilgilerinin takibini mümkün kılıyor, böylece operasyonel verimliliği ve hizmet kalitesini arttırırken hastane masraflarının düşürülmesine imkan sağlıyoruz.
Aralık 2019 Güvenlik Yönetimi n 45
guvenlik yonetim 78.indd 45
28.11.2019 04:26
FOKUS Hastane Güvenlİğİ
Biyometrik kimlik sistemi Sosyal Güvenlik Kurumu’nun özel hastanelerde muayene olan SGK’lı hastaların devlet katkı payını öderken hastanın gerçekten o kişi olup olmadığını tanımlamada kullandığı parmak damar izi ile doğrulama çözümünü, yüzlerce hastanede KİM Pozitif marka cihazımız ve yazılımlarımızla hizmet vermeye devam ediyoruz. ÖLÇSAN TEKNOLOJİLERİ YAZILIM DONANIM DAN. SAN. TİC. A.Ş.
G
ünümüzde, güvenlik konsepti değişmiş ve şifre, kimlik kartı gibi uygulamalar yerini bireye has özellikler ile kimlik tespiti yapan biyometrik sistemlere bırakmaya başlamıştır. “Bio” (yaşam) ve “metron” (ölçüm), kelimelerinden türeyen biyometri, biyolojik veriyi ölçme ve istatiksel olarak analiz etme bilimidir. Biyometri, insanları birbirinden ayırt edebilecek fiziksel özellikleri ve sergiledikleri davranışları inceler. Bilişim teknolojisi ile birlikte biyometri genel olarak insan vücudunun, parmak izi, parmak damar izi, retina ve iris, ses, yüz şekilleri, hareketleri gibi özellikleriyle ilgilenir ve bunları doğrulama ve/veya kimlik tespiti için kullanır. Biyometri, insanları birbirinden ayırt edebilecek fiziksel ve davranışsal özel-likleri inceleyen bilim dalıdır. Ayırt edici özelliğinden dolayı, kimlik belirleme uygulamalarında tercih edilmektedir. Ölçsan olarak yıllardır biyometri teknolojilerinin birçok alanında çözüm ve projeler üretmekteyiz. Biyometrinin her anlamda hayatımıza girişiyle güvenlik uygulamaları, bireysel doğrulamalar, bir nevi biyometrik imzalarımız ile işlem yapabilme konfor ve güvenliğine sahip oluyoruz. Bunun yanı sıra perakende sektöründe müşteri tanıma, sayma, davranış tanıma, cinsiyet ve yaş ayırt edebilme gibi veriler de
kullanılarak anlamlandırılmaktadır. Bu örneklerden de anlaşılacağı gibi yakın gelecekte biyometri teknolojileri, gündelik hayatımızda çok daha fazla yer alacak, pek çok resmi ve özel işlemlerde kimliğimizi doğrulamak için kullanılacaktır.
Biyometrik kimlik sistemi Bireyin gerçekten “Kim” olduğunu kanıtlamasına olanak sağlar. Ek olarak herhangi bir kart, cihaz, kimlik taşıma ve şifre gibi bilgileri akılda tutma gereksinimleri ortadan kalkar. Biyometrik kimlik sistemi, unutulması veya başkası tarafından kullanılması söz konusu olmayan bir kimlik onaylama yoludur. Bu yöntemlerden biri veya isteniyorsa birkaçı birlikte kullanılabilir. Birlikte kullanım, doğrulamanın hassasiyetini ve güvenliğini yükseltir, daha kesin sonuç alınmasını sağlar. Biyometrik tanımada önemli olan, tanıma işleminin başarısıyla beraber ayrıca
işlemin gerçekleşme süresidir. Gerçek zamanlı tespit yapmak gerektiğinde bu parametlere en uygun teknik seçilmelidir. Biyometrik tanıma sistemlerin prensibi; her yöntemin okuyucularıyla alınan verilerin daha önceden alınmış değerlerle karşılaştırılmasıdır. Tanınacak kişiye ait bilgiler okuyucularla bilgisayar ortamına aktarılır. Bu bilgiler özel algoritmalarla veri tabanına kayıt edilir. Kişinin kimlik doğrulaması, okuyucuda anlık okunan verinin, veri tabanındaki bilgilerle karşılaştırılıp eşleştirmesi ile yapılır
SGK ve biyometrik kimlik doğrulama SGK’nın başlattığı uygulamanın yürürlüğe girmesi üzerine, hizmet almak isteyen kişinin Biyometrik Kimlik Doğrulama Sistemi’ne kayıt olması gerekmektedir. Kişiler nüfus cüzdanları ile herhangi bir SGK kurumuna gitmeleri halinde yapacakları Biyometrik Kimlik Doğrulama kaydından sonra bir sonraki gelişlerinde herhangi bir bekleme veya kayıt yapma durumu ile karşılaşmayacaklardır Sosyal Güvenlik Kurumu’nun özel hastanelerde muayene olan SGK’lı hastaların devlet katkı payını öderken hastanın gerçekten o kişi olup olmadığını tanımlamada kullandığı parmak damar izi ile doğrulama çözümünü, yüzlerce hastanede KİM Pozitif marka cihazımız ve yazılımlarımızla hizmet vermeye devam ediyoruz.
46 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 46
28.11.2019 04:26
guvenlik yonetim 78.indd 47
28.11.2019 04:26
Sektöre yön verenler
ÖZEL DOSYA SEKTÖRE YÖN VERENLER
a CCTV, kayıt, depolam ndeki ve güvenlik sektörü 19 sektör liderleriyle, 20 nu, yılının genel tablosu sektörde yaşanan sorunları ve çözüm ercek önerini, sizler için m yön altına aldık. Sektöre rine veren firma temsilcile rın yönelttiğimiz sorula birbirinden değerli ızda. cevapları röportajım
48 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 48
28.11.2019 04:26
Güvenlik sektörünün değerlendirmesini kısaca yapar mısınız? Sektörün en önemli sorunları nelerdir? Ateksis Bina Teknolojileri Satış Direktörü Barış KUŞ: Türkiye, güvenlik sektöründe her sene büyüyen bir pazara sahiptir. Bunu hem yatırımcı/işletmeci firmalar ve bireysel olarak artan güvenlik ihtiyaçlarına hem de büyük ölçekli proje sayısındaki artışa bağlayabiliriz. Ülke sınır güvenliğinden evlerde kullanılan sistemlere kadar geniş bir yelpazede güvenlik sektörü etkin olarak rol oynamaktadır. Güvenlik sektöründe, ürün, kurulum ve bakım hizmetlerinin evrensel standartlarda uygulanması gerekmektedir. Özellikle bakım hizmetleri, Türkiye’de hala ekstra bir gider olarak görülüyor. Can ve mal güvenliği gibi asla riske atılamayacak konularda, bu güvenliğin sağlanmasının bir parçası olan elektronik güvenlik sistemlerinin de hatasız ve kararlı bir şekilde çalışması için satış sonrası bakım hizmetlerinin de eksiksiz olarak yapılması ve yine Avrupa ve ABD’de olduğu gibi gerekirse yasal düzenlemelere, lisans ve sertifikasyonlara tabii olması gerektiğini düşünüyorum.
Biges Güvenli Hayat Teknolojileri A.Ş. Satış ve Paz. Direktörü Taner KÖSEOĞLU: Ekonomik gelişmeler elbette her sektörde olduğu gibi bizde de önemli bir faktör olma özelliğini koruyor. Bu konuda alınabilecek en iyi önlemlerden birisi de yerli üretimi arttırabilmek. Atılan bazı adımlar ülkemiz adına umut verici. Biges olarak biz de özellikle bu konuyu ciddiye alıyoruz. Gerek donanım gerekse yazılım geliştirme çalışmalarımıza
Barış Kuş
Ateksis Proje Satış Direktörü
Özellikle bakım hizmetleri, hala ekstra bir gider olarak görülüyor. önemli kaynaklar ayırıyor, ülkemiz ekonomisine ciddi katkısı olacağına inandığımız ve hatta dünyaya ihraç etmek için hazırlandığımız projeler üzerinde çalışıyoruz.
Dell Technologies – META Bölge Satış Müdürü Gürhan YILDIZ: Türkiye de video güvenlik endüstrisi, teknolojinin ve beklentilerin etkisiyle hızlı bir şekilde datacentre/veri merkezi ortamına doğru kaymaya başlamaktadır, bunun bir uzantısı olarak artık kurumlar ve nihai kullanıcıların, tek özelliği ucuzluk olan, yönetilemeyen ve güven vermeyen kayıt çözümlerini, video güvenlik sistemlerinde tercih etmemektedir. Artık video güvenlik sistemi kullanıcıları ve paydaşlar, ihtiyaç duydukları görüntülerin, ihtiyaç duyulduğu anda orada ve güvende olduğundan emin olmak istemektedir. Buna ek olarak her geçen gün Video analiz ve yapay zeka uygulamaları, video güvenlik pazarında çok daha güvenilir ve tercih edilen çözümler olarak tercih edilmektedir, bunun doğal bir sonucu olarak video datasına hızlı ve güvenilir bir şekilde ulaşmak ve
Taner KÖSEOĞLU
Biges Güvenli Hayat Teknolojileri A.Ş. Satış ve Paz. Direktörü
Tüm üreticiler, ürünlerin insan hayatına dokunan bölümüne odaklanıyor. yönetebilmek daha kritik bir önem arzetmeye başlamıştır. Günümüzde IoT teknolojileri kapsamında değerlendirebileceğimiz CCTV / video güvenlik sistemlerinin diğer sensör ve veriler ile entegrasyonu, bu entegrasyonun bir parçası olarak da Yapay zeka ve video analiz uygulamaları ile hem hızlı aksiyon alabilmek hem bu elde etmiş olduğunuz bu anlamlandırılmış veriyi günlük iş operasyonlarının bir parçası haline getirmek talebi, şu an takip etmekte olduğumuz projelerin ve müşterilerimizin temel amacını oluşturmaktadır. Dell Technologies video güvenlik pazarının ihtiyaç duyduğu tüm mimarileri (merkezi, dağınık, bulut), kamera ve VMS (video izleme yazılımı ) bağımsız olarak sağlayabilen tek üreticidir. Kayıt / storage pazarına tek başına baktığımızda Dell Technologies, uygun kayıt sistemlerinin seçilmesinin ve implemantasyonun daha kolay ve mümkün olduğu sistemlere odaklanmaktadır. Dell Technologies’nin çözümleri sadece bir kutu içinde Hard drive vermenin ötesinde tam ve bütün-
Aralık 2019 Güvenlik Yönetimi n 49
guvenlik yonetim 78.indd 49
28.11.2019 04:27
ÖZEL DOSYA SEKTÖRE YÖN VERENLER
Hakan KASAP
Han Elektronik A.Ş. Genel Müdürü
Tüm dünya pazarında güvenlik hizmetlerine duyulan talep artırıyor. leşik bir kayıt çözümü sağlamayı hedeflemektedir. Ölçeklenebilirlik ve genişletilebilirlik anlamında Isilon – Scale out NAS kayıt cihazları petabyte lar seviyesinde bir alanı, tek bir sistem altında yönetmenizi ve saniyeler seviyesinde kısa sürede büyütebilmenize imkan sağlayan çözümler sunmaktadır. Kayıt sistemlerinde gerçek “Genişletilebilirlik” sadece daha çok sayıda hard drive ekleyebilmek değildir, Isilon – Scale out NAS çözümlerinde olduğu gibi kayıt kapasitenizi arttırırken aynı zamanda işlemci kapasitenizi, kontrolör sayınızı ve hard drive sayısınızı ve performansınızı da arttırabilmek demektir. Konu kontrol merkezlerine geldiğinde de Dell Technologies bu alanda da tüm ihtiyaç duyulan çözümleri sağlayabilmektedir. (Yukarıda da bahsettiğimiz sunucu ve kayıt sistemlerine ek olarak). İş istasyonları, monitörler, UPS vs. Dell Technologies’nin özellikle video güvenlik pazarında sahiplendiği ve kucakladığı konulardan biri de açık standartlardır. Dell Technologies storage, compute ve networking konusunda açık standartların yerleşmesi ve yaygınlaşması konusunda da ciddi yatırım yapmaktadır. Bunun temel nedeni,
video güvenlik sistemi kullanan kurum ve kullanıcıların üretici bağımsız çözüm ve uygulamaları kullanmasına imkan vermektir. Bu sayede kullanıcılar istedikleri kamera üreticilerinin farklı model kameralarını, istedikleri üreticinin İzleme yazılımları üzerinden, tercih ettikleri video analiz uygulamalarını tercih ederek kullanabilmektedir. Dell Technologies, video güvenlik pazarında kendi “ Validation Laboratuar”ın da kullanıcıların ve kurumların kendi video güvenlik çözümlerini kurmalarını ve test etmelerin imkan veren bir ortama sahiptir. Bu sayede kurumlar ve kullanıcıların spesifik olarak kendi kurmayı planladıkları çözümlerin performansını ve uyumluluğunu daha tercih etmeden önce test etme ve seçme imkanına sahiptir.
Han Elektronik A.Ş. Genel Müdürü Hakan KASAP: Can ve mal güvenliği açısından hayati bir öneme sahip olan güvenlik sektörüne verilen önem küreselleşen dünyada yaşanan teknolojik gelişmeler ve toplum temel gereksinimleri ile her geçen gün katlanarak artmaktadır. Hızla gelişmekte ve yenilenmekte olan bilgi, veri, altyapı, müşteri ve kişi güvenliği anlayışı; işletme, çevre güvenliği, kamu binaları, kurum, kuruluş, hastane, üniversite, belediye, askeriye, tesis, zincir mağazalar, vb. yerlere duyulan güvenlik ihtiyacını arttırmaktadır. Bununla birlikte pek çok alanda faaliyet gösteren uzmanlaşmış yetkin şirketlere ve nitelikli personele talep olacak ve sistemi güvence altına almak ve kontrolünü sağlamak için güvenlik CCTV gözetim sistemlerine ihtiyaç duyulacak. İşte biz tam da burada devreye giriyoruz. En aktif çözüm olarak sunduğumuz CCTV kamera ve gözetim sistemlerindeki temel amaç evinizi, işyeri personelinizi kontrol altında tutmak, takip etmek ve çevre güvenliğini
sağlamaktır. Basitçe örnek verecek olursak günümüzde sıkça karşılaştığımız ve yaşanan iş kazaları, yaralanmalar, soygun, hırsızlık, para alışverişinde ortaya çıkabilecek anlaşmazlıklar, unutulan eşyalar, işyerinde oluşabilecek birçok olumsuz durumlar, vb. gibi olayları eğer CCTV sisteminiz var ise kamera görüntülerini kayıt altına alabilir ve gerekli koşullarda kanıt olarak kullanabilirsiniz. Buna ek olarak binlerce kilometre uzakta olsanız bile uzak erişim sayesinde dilediğiniz zaman internet üzerinden CCTV kamera sisteminizi izleyebilir ve mevcut durum kontrolü yapabilirsiniz. Kısacası günümüzde sıkça yaşanan ve ya yaşanabilecek olan bir takım olayların önüne geçmek, bu konuda caydırıcı olmak veya bunu kanıt olarak kullanabilmek, olayları takip etmek açısından CCTV güvenlik sistemi günümüzde hayatı çokça kolaylaştıran ve veri güvenliği açısından mutlaka kullanılması gereken bir sistemdir.
Koyuncu Elektronik Genel Müdür Yardımcısı Ali YİPELLİ: Ciro hacmi olarak toplam sektör daralsa da sunulan çözümlerin çeşitliliği açısından bir gelişme dikkatimizi çekiyor. Sadece güvenlik amaçlı değil analiz ve iş geliştirme amaçlı çözümler hızla pazarda yerini alıyor. En önemli sorunlardan bir tanesi toplam sektör hacminin istenilen ve beklenen düzeyde olmaması sebebiyle oluşan ticari istikrarsızlık ve sektörde günü birlik politikalar izlenmesidir.
Mobotix AG Türkiye İş Geliştirme Yöneticisi Engin ŞAHİN: Sektör kendini ekonominin düzelmesine kilitlemiş gibi görünüyor. Halbuki burada bir değişim ve dönüşüm gerçekleşmesi şart. Çünkü iç ekonominin dinamik olduğu zamanlarda tüketim bazlı projelerle şahlanan, daralma anlarında da buhrana kapılan bir
50 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 50
28.11.2019 04:27
guvenlik yonetim 78.indd 51
28.11.2019 04:27
ÖZEL DOSYA SEKTÖRE YÖN VERENLER
Onur AKKAYA
Nemesis Elektronik Sis. İnş. Ve Müh. Hiz. San. Ve Tic. Ltd. Şti. / Genel Müdürü
En önemli sorun; standardizasyon konusunda ki belirsizlik... sektörümüz var var. Bu kırılgan yapıdan kurtulmanın en önemli yolu; üretken olmak, ihraç edebilmektir. Bunun için de nicelikten çok nitelikli iş yapma prensibini, etik çalışmayı öne çıkaracak firmalar ve know-how biriktiren eğitimli kadroların sektörde çoğalması gerekiyor öncelikle.
Nemesis Elektronik Sis. İnş. Ve Müh. Hiz. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Genel Müdürü Onur AKKAYA: Türkiye’de güvenlik sektörü yıllardır az veya çok büyümekte. Bu büyüme ile sektörün bütçesel anlamda büyümesini ifade ediyorum, üretim anlamında ki büyüme ise çok yavaş. Yerli üretim ürünler konusunda çok geride olduğumuzu belirtmeliyim. Hizmet anlamında daha kalifiye firmalar çoğalıyor. Sektör emekçilerinin sayısı artıyor. Hizmet kalitesinin arttığını görebiliyoruz. Büyük yabancı gruplar satın almalar ile Türkiye pazarına giriyor. Bu durumun, ülkemizdeki pazarın dikkat çekici boyutlara geldiğini gösteren bir veri olduğunu düşünüyorum. 2019 bu gelişimin yavaşladığı bir yıl olsa da, ülkemizin potansiyelleri ile doğru orantılı olarak sektörümüz de önümüzde ki dönemlerde büyüme trendini
beklenen seviyelere çıkaracaktır. Sektörde ki en önemli sorunun standardizayon konusunda ki belirsizlik olduğunu düşünüyorum. Bir firmanın yaptığı işin kalitesini uluslararası normlara ne kadar uyduğunu belgelemesi neredeyse imkansız. Proje ya da danışman firmaların uyguladıkları prensipler birbirinden çok farklı. Zayıf akım sektörünün güvenlik bacağını “Safe & Security” olarak ikiye ayırırsak; Safe yani yangın güvenliği ve can emniyeti konusunda yetersiz bulsam da bazı yönetmelikler ve onların atıfta bulunduğu uluslararası standartlar bulunmakta fakat Security dediğimiz mal ve fiziksel güvenlik diyebileceğimiz kanatta hiçbir yönetmelik bulunmamakta.
Nemesis Alarmsis Teknoloji San. Ve Tic. A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Gürol TOPCU: Şirketimiz Ülke genelinde şubesi /mağazası olan markalara elektronik güvenlik sistemleri montaj, periyodik bakım, servis hizmetleri vermektedir. Bu bağlamda 81 ilde yetkili servis ve yetkin teknisyen ağımız var. Burada yetişmiş teknik eleman ihtiyacı her zaman oluyor ve maalesef yeterli sayıda eleman bulunmamaktadır. Ayrıca şirketimiz belirli standartlarda hizmet vermesine rağmen sektörün tamamında standartlarda bir hizmet verilmediğini düşünüyorum. Güvenlik sistemleri kurulum işi yapan ve sonrasında hizmet veren şirketlerin belirli standartlara göre kurulmuş olması ve belirli standartlarda hizmet vermesi gerekmektedir. Ayrıca yine bir otorite tarafından faaliyetleri denetim altına alınması gerekir diye düşünüyorum.
Okisan Güvenlik Teknolojileri San. Ve Tic. A.Ş. Genel Müdürü Ekrem ÖZKARA: Türkiye, dünyanın en büyük/gelişmiş 20 ekonomik gücünden birisi. Doğal olarak,
dünya elektronik güvenlik sektörünün de, büyük potansiyel pazarlarından birine sahip. Okisan’ın da içinde olduğu bir avuç ithalatçı/toptancı firma, uzun yıllar içerisinde, en ücra köylerimize kadar ürün ve montaj hizmeti sunabilecek bir ağ oluşturdu. Ancak, bu ağa dahil satış/uygulama firmalarının hem teknik birikim ve beceri seviyelerinde farklılıklar var; hem de, bu firmaların ticaret bilgisi ve deneyimlerinde ciddi farklılıklar var. Sektörümüzde, özellikle ticaret bilgisi ve deneyimleri yetersiz, (Ne yazık ki içerisinde ithalatçı/toptancı bazı firmaların da dahil olduğu) bir kesimin, pazarda yer edinmek adına tek bildiği yöntem fiyat kırmak. Sadece fiyat kırarak ticaret yapılacağını zanneden bu kesim, orta ve uzun vadede hem kendi geleceklerine, hem de tüm sektöre zarar veriyor. Çünkü, fiyat kırdıkça hem projelerin gerektirdiği teknik seviyedeki ürünleri kullanma imkanı kalmıyor; hem de her seferinde daha ucuz ürünler tedarik edip, daha az kazançla satmak zorunda kalınıyor. Nitelikli ürün- Nitelikli proje çözümü sunan İthalatçı/toptancı ve satış/ uygulama firmaları ise, gerçekte hakettikleri fiyatlarından kısarak son kullanıcıyı ikna etmeye çabalıyorlar. İşte bu göreceli “en ucuz, daha ucuz, çok ucuz” kısır döngüsü satış sayısını çoğaltıyor, sektörü fiziken büyütüyor/ şişmanlatıyor, ancak sıralı olarak makul ölçüde para kazanılamadığından ; son kullanıcıda “ya satış sonrası hizmetleri düzgün verilemeyen, ya da düşük teknik seviyeli ucuz(?!) sistemlerin” çığ gibi çoğalmasına neden oluyor. Ancak çok büyük ticari potansiyele sahip olan Türkiye pazarı; profesyonelce değerlendirilmek yerine, ucuzcu rekabet amatörlüğü ile hoyratça harcanmaya devam ederse hem sektörün mensupları, hem de de son kullanıcıları için zarar ve pişmanlıkla sonuçlanacağını söyleyebiliriz. Tabii ki, marka ve ürün çeşitliliği anlamında, global pazardaki ciddi proje ürünleri de; ekonomik pazar ürünleri
52 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 52
28.11.2019 14:04
de ülkemizde ulaşılabilir durumda olacak. Tabii ki, her yıl bir önceki yıldan daha fazla sayıda cihazın satılıp montajlarının yapılması hedeflenecek. Tabii ki, teknolojik anlamda eskimiş kurulu sistemler, yeni teknolojiyle üretilmiş olanları için potansiyel bir pazar olarak değerlendirilecek. Ancak “Profesyonel Ticaret Kurallarına uymak yerine, Amatör Hırslara yenilip, hızla büyük cirolar yapma yarışına girildiğinde” son tahlilde sektörümüzün “hem güven kaybı, hem de kazanç kaybı” yaşaması kaçınılmaz olacaktır. Hızla büyük cirolar yapmak adına sadece fiyat kırarak satış yapmak. Son kullanıcıya, her projenin gerektirdiği teknik seviye yerine ucuz, daha ucuz ürünler dışında seçenek bırakmayıp; fiyata odaklanmasını zorlamak” gibi temel sorunları önemsemezsek; ithalatçısından, küçük bir ilçedeki montaj/uygulama firmasına kadar binlerce firma ve on binlerce insan, yatırımlarıyla, emekleriyle, alın terleriyle, sektöre harcadıkları uzun yıllarıyla kendilerine ve ülkelerine değil; onbinlerce kilometre ötedeki üreticilere ve ülkelerine para kazandırmış/onların pazarlamacılığını üstlenmiş olacaklardır. Uzaklardaki üreticinin derdi, çok sayıda ürününün satılmasıdır. Ürünün teknik niteliği, projelerde doğru ürünlerin kullanılması, makul kazançla son kullanıcıya ulaşması, gibi şeyler birincil derdi olmayacaktır. Türkiye pazarında inisiyatifi, uyanık üreticilere ve onların rüzgarına kapılıp fırsatçı ticaret yapmanın cazibesine kapılanlara bırakmamalıyız. 80 Milyonluk Türkiye pazarında ne tür ürünlerin, hangi oranda, hangi yöntemle pazarlanıp, nasıl fiyatlandırılarak satılacağına üreticiler değil biz karar vermeliyiz. Ölçütümüz evrensel ticaret kuralları ve çağdaş profesyonel yaklaşımlar olmalıdır.
PCC Elektronik CEO’su Cemil ÖZDEMİR: Ülkemizdeki güvenlik sektörü nispeten sığ bir sektör olarak tanımlanabilir. Özellikle Çin ülkesinin neden olduğu ticari mantalite, kapitalizmden aşağı kalmayan üretim ve satış taktikleri oldukça baskın bir şekilde kendisini ülkemizde de hissettirmektedir. Güvenlik sektörünün belli bir eğitim düzeyini gerekli kılması, nitelikli insan gücü kaynağı açısından sektörde duyulan bariz eksiklik sektörün gelişimine önemli sekteler vurmaktadır.
Pronet Pazarlama ve İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ediz HABİP: Elektronik güvenlik sistemleri sektörü büyümeye çok açık ve oldukça dinamik bir sektör. Pazarın, ülkemizde 1 milyar dolar büyüklüğe yaklaştığı tahmin ediliyor. Sektörel olarak gelişmiş ülkelerin gerisinde olsak da elektronik güvenlik sistemleri pazarı büyümesini hızla sürdürüyor.
Sensormatic Güvenlik Hizmetleri Ticaret A.Ş. Ceo’su İsmail UZELLİ: Hızlı kentleşme ve artan nüfus nedeniyle Türkiye’de ortaya çıkan güvenlik ihtiyacına ek olarak konut arzındaki artış, plaza, AVM ve stadyum gibi yapıların sayısında yaşanan önemli orandaki büyüme, sektörümüzün gelişiminde büyük rol oynadı. Aynı zamanda akıllı teknolojiler de sektörü büyüten önemli bir unsur olarak ön plana çıkıyor. Son yıllarda Anadolu’da ciddi bir büyüme eğilimi gözlemliyoruz. Güvenlik sektöründe entegrasyon öne çıkarken her geçen gün gelişen elektronik güvenlik pazarı hem tüm güvenlik pazarını büyütüyor hem de pazardan daha yüksek oranda pay alıyor. Önümüzdeki yıllarda farklı markalara ait güvenlik
Cemil ÖZDEMİR
PCC Elektronik CEO’su
Nitelikli insan kaynağı eksikliği sektörün gelişimine önemli sekteler vuruyor. sistemlerinin birbirleriyle haberleşip kolaylıkla yönetilebildiği, daha kullanıcı dostu sistem ve çözümlere talebin artacağını öngörüyoruz. Sektörün sorunları arasında nitelikli eleman ihtiyacı ilk sırada yer alıyor. Ayrıca kalite standartlarının yükseltilmesi ve haksız rekabetin önlenmesi de çözüm bekleyen önemli sorunlar arasında bulunuyor.
Teknik Bilgi Elektronik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Saruhan ACAR: Genel olarak elektronik güvenlik sektörü her kategori de (Yangın Alarm, hırsız alarm, CCTV, Access kontrol) gelişmeye devam ediyor. Bu kapsamda her yıl bir önceki yıldan daha fazla çalışma oluyor. Tabi ki bu gelişme hızı eminim hiçbir meslektaşımı tatmin etmiyordur. Bunda da haklılık payı var, çünkü sektörümüz daha hızlı büyümeyi hakkediyor bence. Bu yavaş gelişmenin tabi ki belli nedenleri var. Bunların başında ürünlerin döviz cinsinden satılması ve kurlardaki artış, dalgalanmanın maliyetleri çok arttırması. Bu durum projelere ayrılan bütçelerin azalmasını ve zaman zaman da alımların kısıtlanması veya ertelenmesine neden oluyor. Sektörümüzde devam eden en büyük sorun
Aralık 2019 Güvenlik Yönetimi n 53
guvenlik yonetim 78.indd 53
28.11.2019 04:27
ÖZEL DOSYA SEKTÖRE YÖN VERENLER
yada bu sektöre bir katma değer sağlamaktadır. Bunun sonucu da bu sektördeki firmaların iş hacimleri büyümektedir. Ateksis olarak, Bosch Güvenlik Sistemleri tarafından son 5 senede 4 kez EMEA en büyük müşteri ödülünün sahibi olduk.
Gürhan YILDIZ:
Dell Technologies META Bölge Satış Müdürü
Türkiye, yeni teknolojileri kullanma konusunda çok yetkin bir pazar. standartların olmayışı ve denetleme mekanizmasının yetersizliği. Elektronik güvenlik sektöründe yönetmeliklerle standarttı belirlenen ve bu kapsamda da kamu tarafından denetlenen tek alan Yangın Alarm sistemleridir. Bunun haricindeki dallarda maalesef denetim ve standartlar hala oluşmamış durumda. Bunun sonucunda da uygun olmayan, görevini yerine getirmeyen sistemler kurulmakta bu da sektörümüzü olumsuz etkilemektedir.
Türkiye güvenlik sektörü global pazarın neresinde? Ateksis Bina Teknolojileri Satış Direktörü Barış KUŞ: Globalleşen dünyada artan güvenlik ihtiyacı ile birlikte teknolojik gelişmeler, sektörün sürekli gelişmesini sağlamaktadır. Türkiye ve diğer ülkelerde paralel olarak gelişme mevcuttur. Türk yüklenici firmaların yurtdışında (Rusya, Orta Asya, Ortadoğu ve Afrika) gerçekleştirdiği projelerde, güvenlik sistemleri de işin parçası olduğundan, bu sektördeki sistem entegratörü firmalar da aynı bölgelerde oldukça aktif bir rol oynamakta ve bahsettiğimiz coğraf-
Biges Güvenli Hayat Teknolojileri A.Ş. Satış ve Paz. Direktörü Taner KÖSEOĞLU: Ülkemiz, tüm teknolojik gelişmeler göz önüne alındığında, son kullanıcılar olarak çabuk adapte olan, her zaman yenisini isteyen ve buna yatırım yapmaktan çekinmeyen bir profil çiziyor. Bu yüzden, mevcut ekonomik tedbirlere rağmen yeni teknolojilere olan ilgi biraz azalmış olsa da umut verici düzeyde.
Dell Technologies – META Bölge Satış Müdürü Gürhan YILDIZ: Türkiye, yeni teknolojileri ve çözümleri kullanma ve hayata geçirme konusunda çok yetkin bir pazar. Her geçen gün video analiz uygulamalarının daha fazla kullanılmaya başlandığı, video güvenlik sistemi kullanıcılarının beklentilerinin de çok daha olgunlaştığı bir dönem geçiriyor. Kullanıcıların Video güvenlik sistemleri ile ilgili beklentileri olgunlaştıkça buna paralel olarak IT sınıfı altyapı ve açık platform talepleri de her geçen gün artıyor. Bu anlamda Türkiye pazarının global pazarları takip etme konusunda çok iyi bir pozisyonda olduğunu söyleyebiliriz. Global pazarlardan farklı olarak Türkiye pazarında özellikle kayıt süreleri, altyapıları ve paydaşların tanımlanması noktasında var olan düzenlemelerin, standartların ve uygulamaların artmasının, pazarımız açısından hem kullanıcılar hem entegratörler hem de üreticiler açısında daha fazla kalite algısının oluştuğu ve sektörün
sağlıklı bir şekilde büyümesine fırsat veren bir uygulama olacağı kanaatindeyim.
Han Elektronik A.Ş. Genel Müdürü Hakan KASAP: Günümüzde Türkiye güvenlik sektörünü değerlendirecek olursak, dünya pazarının ortalama %1’i kadar olduğunu söyleyebiliriz. Gün geçtikçe daha da artan nüfus ve hızla gelişen teknoloji, beraberinde hem Türkiye pazarında hem global pazarda güvenlik hizmetlerine duyulan talebi artırıyor. Dolayısıyla, burada bizlere düşen, en güncel ve yenilikçi teknolojiyi takip ederek, en hızlı ve akıllı çözümleri en kısa sürede, verimli bir şekilde piyasaya sokarak, güvenlik adı altında pazarda Türkiye pazarında talep ve ihtiyaçlar doğrultusunda en pratik ve hızlı çözümleri sunarak ülkemizde huzur ve refahı sağlamaktır.
Koyuncu Elektronik Genel Müdür Yardımcısı Ali YİPELLİ: Türkiye güvenlik sektörü şuan dünya pazarının %1.1’i kadar. Ürünler, çözümler ve servisler anlamında farkı kapatmış olsak da hacim pazar payımız 1,25’lerden 1,1’lere geriledi.
Mobotix AG Türkiye İş Geliştirme Yöneticisi Engin ŞAHİN: Bu konuda çok ilerde olduğumuzu söylemek pek mümkün değil. Kamu İhale Kanunu yapısı ve milli bir güvenlik standardımızın olmaması gibi yapısal eksiklikler nedeniyle proje geliştirmedeki bozukluklar ve kalitede eksiklikler devam ediyor. Bu da Araştırma Geliştirme için minimum motivasyon ve sadece masif ürün satışına yönlenmek demek. 80 milyonluk ve çevresel gelişmelerden dolayı güvenlik algısının yüksek olduğu bir ülkede sektörün potansiyeli ciddi olsa da, bunu gerçekleştirmek için iç ekonominin düzgün gittiği yılların beklenmesi ve değerlendirmenin de salt satış/adet bazlı bir şekilde yapılması durumun ne kadar sığ görüldüğünü
54 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 54
28.11.2019 04:27
guvenlik yonetim 78.indd 55
28.11.2019 13:53
ÖZEL DOSYA SEKTÖRE YÖN VERENLER
de özellikle yabancı yatırımcıların standartlarını ülkemize taşıyarak bu gelişime önemli katkılar verdiği fikrindeyim. Türkiye, mühendislik ve uygulama kabiliyetlerini özellikle komşu ülkelerde büyük oranda sergilemekte bir anlamda hizmet ihracatı yapmaktadır.
Gürol TOPCU
Nemesis Alarmsis Teknoloji San. Ve Tic. A.Ş. Genel Müdür YardımcısI
Güvenlik sektörü son 10 yılda iyi bir grafik sergiledi. net şekilde ortaya koyuyor. Halbuki bu potansiyelden net şekilde yerli yazılım firmasının artması gerekirdi. Bu artış, kopyala yapıştır yerine gerçekten algoritma üreten, know-how satın alan değil düşünen, yapan ve çözüm sunan ve satan firma yapılarında olursa o zaman ihraç eder konuma gelinir ve sektörün bir oyuncusu olduğumuzu söyleyebiliriz.
Nemesis Elektronik Sis. İnş. Ve Müh. Hiz. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Genel Müdürü Onur AKKAYA: Yakın dönemlerde ülkemizde yerli üretim ürünlere olan ilginin arttığını, toplumda bu konuda bir motivasyon olduğunu gözlemliyoruz. Fakat zayıf akım sektöründe henüz Türkiye, ölçeğinin çok altında bazı ülkelerle bile yarışamaz bir noktada. Birtakım teşvikler ve ar-ge yatırımlarının desteklenmesi ile bu durumun değişebileceğine inanıyorum. Biz Nemesis olarak yerli üreticileri elimizden geldiği kadar desteklemekteyiz. Hizmet sektörü olarak baktığımızda ise gayet iyi bir noktada olduğumuzu düşünüyorum. Mühendislik, müşteri memnuniyeti, hızlı çözüm anlamında önemli aşamalar kaydettiğimizi görüyoruz. Bu gelişim-
Nemesis Alarmsis Teknoloji San. Ve Tic. A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Gürol TOPCU: Ülkemiz güvenlik sektörü son 10 yılda iyi bir grafik sergilemiştir. Özellikle CCTV sistemleri kamu ve özel sektörde iyi bir grafik sergilemiştir. Avrupalı ve Çinli şirketlerin Türkiye ofislerini açması ve buralarda kadro kurmaları özellikle CCTV pazarının gelişmekte olduğunu göstermektedir. Güvenlik sektörü dediğimiz zaman yelpazenin altında CCTV’nin yanı sıra alarm sistemleri, yangın ihbar sistemleri, geçiş kontrol sistemleri, alarm kontrol merkezleri gibi birçok alt sektör bulunmaktadır. Özellikle alarm kontrol merkezi tarafından takip edilen alarm sistemi sayısı Avrupa ve birçok ülkeye kıyasla çok düşüktür. Özellikle bu sektörün ileri ki yıllarda büyümesini öngörüyoruz.
Okisan Genel Müdürü Ekrem ÖZKARA: Türkiye, güvenlik sektörü cihazlarında henüz üretici değil.. Halen global anlamda büyük potansiyel pazarlardan birisi. Pazarımızda kendi markalarını hakim kılmak isteyen üretici ülkeler, sayısız ürün ve fiyat alternatifleriyle “Fiilen” sahadalar. Bugünden yarına “rekabet edebilir cihazları” üretme şansımız yok gibi. Ancak donanım ve yazılımlardaki trend; sayısı her geçen gün çoğalan güvenlik sistemlerini, akıllı networkler ve akıllı analizlerle birbirine bağlayıp, tasarlanmış görevleri yaptırabilmeyi hedeflemekte. Yani, olay artık; kamera, alarm, X-ray, Access kontrol, vb. cihazların satışı/ montajı seviyelerini aşma yolundadır.. Cihazların gelişen nitelikleri
kadar ve hatta daha fazla, satıcı/ uygulayıcıların mesleki donanım ve birikimleri önem kazanmaktadır. Güvenlik sektörümüzde, bu trendi görüp hazırlıklarını yapanlar global pazardan hakettiği kazançları almaya devam edeceklerdir.
PCC Elektronik CEO’su Cemil ÖZDEMİR: Bu konuda global ve yerel pazarın ikiye ayrıldığını söylemek çok yanlış olmayacaktır. Devlet yani kamu pazarında, kamusal yatırımlar nedeniyle güvenlik sektörü iyi durumdadır. Ancak, özel sektör pazarında güvenlik sektörünün arge, yatırım ve satışlar açısından hala orta ve alt segmentte bulunduğu söylenebilecektir.
Pronet Pazarlama ve İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ediz HABİP: Elektronik güvenlik sistemlerini kullanan ev ve iş yerlerinin penetrasyonu ABD’de yüzde 20 - 25, Avrupa’da ise yüzde 10 seviyesinde. Ülkemizde ise alarm haber alma merkezine bağlı elektronik güvenlik sistemi kullanan ev ve iş yerlerinin penetrasyonu yüzde 1,5.
Sensormatic Güvenlik Hizmetleri Ticaret A.Ş. Ceo’su İsmail UZELLİ: Ülkemiz, dünya ortalamasının üzerinde büyümesiyle bu pazarın öne çıkan oyuncuları arasında yer alıyordu ancak bu yıl büyüme gerçekleşmedi. Dünyada 80 milyar dolar büyüklüğü bulunan global güvenlik pazar hacminin yaklaşık 3 milyar doları Türkiye’de bulunuyor. Coğrafi konumu ve teknolojiyi yakından takip eden bir ülke olması gibi sebeplerle Türkiye hem güvenlik sektöründe hem de güvenlik teknolojileri kategorisinde önemli bir pazar olma özelliğini hala taşıyor.
Teknik Bilgi Elektronik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Saruhan ACAR: Sektörümüz bence global pazarda önemli bir yere sahip. Yurtdışı fuarlar-
56 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 56
28.11.2019 04:27
da en yüksek katılım sağlayan ülke vatandaşlarının Türk meslektaşlarımız olduğunu gözlemliyorum, bunda da sanırım yanılmıyorum. Benzer şekilde yurtdışı fuarlarda yaptığımız görüşmelerde yabancı üreticilerin tamamı Türkiye pazarını çok önemsiyor ve mutlaka pazarımızda olmak istiyor. Birçok global önemli oyuncu Türkiye de ofis açmakta veya mevcut ofislerine ciddi bir şekilde yatırım yapmakta, büyütmekte. Bunlar da global pazarda nasıl önemli bir yere sahip olduğumuzun somut göstergeleri diye düşünüyorum.
Sektördeki yeni trendleri nelerdir? Ateksis Bina Teknolojileri Satış Direktörü Barış KUŞ: Geçtiğimiz on yılda, network tabanlı çözümlerin çok ciddi anlamda arttığını görüyoruz. Akıllı analizler ve yazılımlar, nesnelerin interneti (IoT), uzaktan verilen servisler, bulut teknolojileri, sanallaştırma, açık standartlar popüler trendler. Günümüz dünyasındaki en önemli noktalardan birinin, bilgiye ulaşmaktan çok bu bilgileri verimli biçimde analiz edip kullanmaktan geçtiğini düşünüyorum. Dolayısıyla güvenlik sektöründe de aynı şekilde, sensörlerden elde edilen verilerin (kamera görüntüsü, yangın detektörü durum bilgisi, vs.) analiz edilerek en hızlı şekilde ilgili personele aktarılması ve sistemin de daha önceden kurgulanmış senaryoya uygun olarak çalışmasının sağlanması gerekiyor. Hem dünyada hem de Türkiye’de network tabanlı entegre sistemlere olan ihtiyaç artmakta ve bu ihtiyaca cevap verecek marka/firmalar öne çıkmaktadır.
Biges Güvenli Hayat Teknolojileri A.Ş. Satış ve Paz. Direktörü Taner KÖSEOĞLU: Güvenlik
sektörü geçtiğimiz yıllarda hızla değişen teknolojileri ile aslında ürün anlamında önemli üst noktaları ulaştı ve ürün anlamındaki gelişim biraz daha yavaşladı. Artık tüm üreticiler ve geliştiriciler, ürünlerin insan hayatına dokunan bölümüne yani çözümlere odaklanıyor. Biges olarak bizim de katma değerli servisler yaratarak sektöre ve hayatlarını kolaylaştırarak müşterilere faydası olacağını düşündüğümüz konularda çalışmalarımız hızla sürüyor.
Dell Technologies – META Bölge Satış Müdürü Gürhan YILDIZ: Video güvenlik ve CCTV sektörü geçtiğimiz dönemde analogdan IP CCTV ye geçiş sürecini ve bu sürece paralel olarak yüksek çözünürlüklü ve görüntüyü sıkıştırma performansının her yıl geliştiği bir dönem geçirdi. Sistemlerin IP sistemlere dönmeye başlaması, kamera sayılarının ve bu sistemler için gerekli olan veri miktarının artması beraberinde bu büyük verinin ve altyapının nasıl yönetilmesi gerektiği gibi temel bir konuyu gündeme getirdi. Özetle bu zamana kadar genel gündem büyük verinin toplanması, yönetilmesi ve güvenli bir şekilde kaydedilmesi ve bu verinin siber güvenliği eksenin de dönüyordu. Ancak artık günümüzde temel konu, bu toplanan büyük verinin çeşitli AI (Yapay zeka), machinelearning gibi teknolojilerle anlamlı bir hale getirilmesi ve kullanıcıların olası riskleri daha oluşmadan önce farketmesine imkan sağlayan teknolojiler eksenine kaymaktadır. İşte tam da bu noktada video analiz, görüntü analizi, yapay zeka ve makina öğrenmesi teknolojilerinin verimli bir şekilde çalışmasına imkan sağlayan, bu teknolojilerin verimlilik ve hız perspektifinde kısmen edge (uç) da, kısmet core
Ekrem Özkara Okisan Genel Müdürü
Türkiye halen global anlamda büyük potansiyel pazarlardan birisi... (merkez) de, kısmet cloud (bulut) da çalışmasına imkan veren altyapılar ve bütünleşik mimariler tercih edilmeye başlanmıştır. Dell technologies işte bu teknolojileri geliştiren ve geliştirilmesine imkan veren üretici olma misyonuyla Video güvenlik ve IoT pazarına şekil vermeye devam etmektedir.
Han Elektronik A.Ş. Genel Müdürü Hakan KASAP: Analog HD kamera sistemlerinde 5MP teknolojisine ek olarak 4K analog HD kamera ve DVR’lar piyasada aktif olarak yer almaya başladı. Aynı zamanda analog HD sistemlerde akıllı analizli H265+ üstün sıkıştırma teknolojisi sayesinde %60-70 oranlılarında kayıt avantajı ile daha uzun süreli kayıt ya da daha az disk kapasitesi kullanımı sağlanıyor. Ek olarak, artık AHD sistemlerde BNC kablosu üzerinden ses transferi sayesinde tüm sistem sesli olarak devreye alınabilecek. Bununla beraber IP sistemler tarafında mevcutta kullanılan dahili akıllı video analizli kameralar, kameraya gömülü plaka tanıma sistemi, yüz tanıma sistemleri, kablosuz alarm sistemleri, access point, IoT (Nesnelerin interneti)
Aralık 2019 Güvenlik Yönetimi n 57
guvenlik yonetim 78.indd 57
28.11.2019 04:27
ÖZEL DOSYA SEKTÖRE YÖN VERENLER
profesyonel çözümler sunmaktadır.
Koyuncu Elektronik Genel Müdür Yardımcısı Ali YİPELLİ: Analiz ve yapay zeka CCTV sektörü için henüz başlangıç aşamasında diyebiliriz ancak ilerleyen yıllarda IoT, veri toplama ve analiz hayatımıza ciddi manada girecektir.
Engin ŞAHİN:
Mobotix AG Türkiye İş Geliştirme Yöneticisi
2019, sektörün birçok paydaşı için zor geçti. ile gerçekleşen cihaz entegrasyonları, bulut teknolojileri ve 3. parti VMS yazılımlarına ek olarak öğrenebilen yapay zeka yazılımları ile sistem entegrasyonu ön planda rol almaktadır. Örneğin yapay zeka yazılımında; insan ve yüz algılama adı altında; cinsiyet tahmini, yaş aralığı tahmini, saç tipi (Uzun, kısa, at kuyruğu, türbanlı, şapkalı vb.), çanta veya paket taşıma, bebek taşıyan algılama, pantolon tipi (uzun, kısa şort, kask vb.), t-shirt tipi (kareli, düz renk veya şeritli), pantolon rengi, yürüme yönü, sırt çantası taşıma durumu, maske takma durumu, ceket veya gömlek tipi, şemsiye taşıma durumu, kıyafet rengi, gözlük durumu vb. pek çok analiz yapılabilirken; araç algılama adı altında; araç tipi (Örn: sedan, SUV, minivan vb.), araç markası algılama (100 + kayıtlı marka), plaka cinsi algılama (resmi, tüzel, konsolosluk, polis, yabancı vb.), emniyet kemeri algılama, araç model tahmini, plaka rengi, tehlikeli kimyasal, şoför yan koltuğu boş – dolu bilgisi, araç rengi, motorlu ise kask kontrolü ve sürücü kıyafet bilgisi, araç yön bilgisi, motorlu kurye paket bilgisi gibi analizlerde aktif olarak kullanılmakta ve taleplere üst segment
Mobotix AG Türkiye İş Geliştirme Yöneticisi Engin ŞAHİN: Dünyadaki gelişmelere de paralel olarak siber güvenlik, derin öğrenme bazlı analizler ve bu analizler içinde Avrupa’da GDPR, Türkiye`de KVKK’ya uyumlu olanların öne çıktığını gözlemliyoruz.
Nemesis Elektronik Sis. İnş. Ve Müh. Hiz. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Genel Müdürü Onur AKKAYA: Sektörümüzde yazılım üzerinden yapılan analizler ve IOT yani Nesnelerin İnterneti konularında çok hızlı gelişmeler yaşanmakta. Eskiden çok zor gibi düşünülen iki farklı sistemin haberleşmesi, entegre çalışması, ortak bir amaç için kendi kendilerine organize olmaları konuları şimdi çok pratik bir şekilde yapılabilmekte. Bu gelişim; işletmelerde Elektronik Güvenlik sistemlerinin pasif bir sistem olmaktan çıkıp işletmenin ana işkolunun destekçisi ve aktif bir bileşenine dönüşmesine neden olmakta. Mesela, eskiden kamera sistemini sadece güvenlik için kullanan bir mağaza şu anda müşteri eğilimleri, yaptıkları bir reklam çalışmasının performansı, personelin verimliliği gibi birçok önemli alanda veri kaynağı olarak kullanmaktadır. Bu gelişimin dezavantajları da var tabi. Eskiden bilgi güveliği, sistemlerin dışardan müdahaleye kapalılığı, veri hırsızlığı konuları çok kolay bir şekilde güvenlik altına alınabilir iken şu anda bu konular tüm kullanıcılar için büyük bir risk haline dönüştü. Bu nedenle siber güvenlik
konuları önümüzdeki dönemde yeni trendlerden biri olmak zorunda. Nemesis olarak biz bu riskleri minimize etmek adına güvenilir, bilinen, arka kapı riskini taşımadığına inandığımız ürünler ile sistemlerimizi uygulamaya çalışıyoruz.
Nemesis Alarmsis Teknoloji San. Ve Tic. A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Gürol TOPCU: Dünya tüketici elektroniği incelendiğinde tak çalıştır cihazlar çok popüler olmaktadır. Özellikle ülkemizin genç nüfus yapısı dikkate alındığında bu tip teknolojilerin rağbet göreceğini düşünüyorum. Bu tip sistemler bulut destekli çözümler ile sistemlerin akıllı telefonlardan kontrolü, izlenmesi bu sistemleri tercih sebebi yapmaktadır. Güvenlik sektöründe de kullanılan cihazların kurulan sistemlerin kullanıcı dostu karışık olmayan özellikle bireysel pazarda bu tak çalıştır sistemlere ilginin artacağını düşünüyorum.
Okisan Genel Müdürü Ekrem ÖZKARA: Elektronik Güvenlik ürün ve sistemlerinde teknolojik anlamda çeşitlenmeler, saha ihtiyaçlarına bağlı gelişmeler olacaktır. Ancak, yakın zamanda çarpıcı teknolojik sıçramalar, ürün ve altyapı donanımlarında köklü dönüşüm beklenmemeli. Nesnelerin internetinin (IoT) konuşulduğu bir çağda; gelişimin yazılım ağırlıklı olacağı muhakkak. Yazılımın ağırlık kazanması bir trend değil, zorunluluk. Hayatın hemen her alanına giren elektronik güvenlik sistemlerinin sayıca çoğalıp niteliklerinin artması insan gözüyle yönetim ve denetimi imkansız kılıyor. Yakın gelecekte sistemlerden beklentilerimizi planlayıp, almak istediğimiz verileri/sonuçları belirleyeceğiz ve kalanını yazılımlar halledecek.
PCC Elektronik CEO’su Cemil ÖZDEMİR: Video analiz işlevleri, birbirinden ayrı ve farklı sistemlerin entegre edilerek birlikte ve merkezi
58 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 58
28.11.2019 04:27
guvenlik yonetim 78.indd 59
28.11.2019 04:27
ÖZEL DOSYA SEKTÖRE YÖN VERENLER
İsmail UZELLİ:
Sensormatic Güvenlik Hizmetleri Ticaret A.Ş. CEO
Dijital dönüşümle bütün ezberler bozuluyor. olarak çalışabilir hale getirilmesi ve IOT, yapay zeka, derin öğrenme gibi teknolojilerden faydalanmak suretiyle geliştirilen her türlü akıllı uygulama ve sistem dolayısıyla akıllı şehir, bina vb. yeni trendler olarak sıralanabilecektir.
Pronet Pazarlama ve İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ediz HABİP: Artık akıllı teknoloji ve yapay zekaya sahip olan uygulama ve çözümleri günlük hayatımızda daha sık ve kolay bir şekilde kullanır olduk. Mobil teknolojiler de hayatımızın içinde önemli bir yere sahip. Kullanıcılar mekandan bağımsız olarak ev veya iş yerlerinin güvenlik yönetimini uzaktan da yapabilmek istiyor ve daha sorunsuz, daha hızlı çözümler talep ediyorlar. Dünyada öne çıkan trendlerin başında kişiselleştirilebilen sistemler ve akıllı güvenlik çözümleri geliyor. Biz de Pronet olarak teknolojideki yeni dinamikleri yakından takip ederken sunduğumuz çözümlerle sektördeki öncü konumumuzu koruyor ve güvenlik ihtiyaçlarına en uygun çözümlerle kullanıcılarımızı buluşturuyoruz. Akıllı Güvenlik Çözümlerimiz sayesinde alarm sisteminizi uzaktan
cep telefonunuz üzerinden tek bir tuşla kontrol edebiliyorsunuz. Sisteme farklı akıllı ürünler ekleyerek kapı zilinizden kilidinize, kombinizden prizinize kadar pek çok farklı noktayı orada olmasanız da yönetebiliyor ve ihtiyaçlarınıza göre güvenlik sisteminizi kişiselleştirebiliyorsunuz. Ev ve iş yerleri için ayrı senaryoların oluşturulabildiği sistemlerle bu mekanları canlı olarak izlemek mümkün. Örneğin, okuldan eve gelen çocuğunuz kapıyı açtığında hareketi algılayan Akıllı Video, çocuğunuzun eve geldiği anın kısa bir videosunu çekerek size bildirim olarak gönderiyor veya isterseniz işyerinizde sadece kasanızın bulunduğu odanın kapısı her açıldığında yine görüntülü bildirim alabiliyorsunuz. Teknolojik gelişmeleri takip ederken bu gelişmeleri kullanıcılarımızın beklentilerine göre sunuyoruz. Yapay zeka teknolojisi de bu gelişmelerin en önemlileri arasında yer alıyor ve son dönemde öne çıkan trendler arasında tüm dikkatleri üzerinde toplamayı sürdürüyor. Biz de bu konu üzerinde çalışmayı sürdürüyoruz. Alarm ve görüntüleme sistemlerine entegre olarak çalışan yapay zeka çözümlerimiz sayesinde kullanıcılarımız; beklenmedik aktivite bildirimi, alarm takibi, görüntü takibi, nesne algılama ve raporlama konularında en üst teknolojiyi kullanıyorlar.
Sensormatic Güvenlik Hizmetleri Ticaret A.Ş. Ceo’su İsmail UZELLİ: Teknolojik gelişimin bir hayli hızlandığı, artık her yeni güne büyük değişimlerle başladığımız, verinin değer kazandığı bir çağdayız. Dijital dönüşümle bütün ezberler bozuluyor. Çok da uzak olmayan bir gelecekte robotlar hayatımızın ayrılmaz bir parçası olacak. Bunun güvenlik
teknolojileri sektörüne de önemli yansımaları oluyor. Örneğin; geçmişten bugüne kayıt amaçlı kullanılan görüntüleme sistemleri, artık görüntüler üzerinde anlık analizler gerçekleştiriyor. Bu sayede algılanan görüntüye anlam katarak, olaylara en hızlı şekilde yanıt vermek mümkün oluyor. Kayıtlı bulunan geçmiş verisini sürekli olarak inceleyip, “öğrenen” yapay zeka, böylelikle her seferinde daha iyi, daha doğru ve daha etkin kararlar alabiliyor. Sensörler ve kameralar tarafından algılanan veri, yüksek performanslı bir sistem üzerinde kullanılabilir bilgiye dönüştürülüyor. Diğer yandan güvenlik teknolojileri sektöründe parmak izi ve iris gibi biyometrik özellikleri esas alan güvenlik sistemleri giderek daha ön plana çıkıyor. Bugün 40 farklı biyometriden tanımlama yapabiliyor. Dahası, yeni nesil iris tanıma sistemleri ile göz taramasıyla kimlik doğrulama için durup beklemeye bile gerek kalmıyor. Her geçen gün daha verimli hale gelen biyometrik güvenlik sistemlerinin gelecekte hızla yaygınlaşacağı açık. Yakın geçmişte sadece filmlerde gördüğümüz bazı kurguların bugün gerçeğe dönüştüğüne tanık oluyoruz. Örneğin; Securitas drone’ları Amerika’da ve Almanya’da yangın vakalarında kullanılmaya başlandı. Bu cihazlar, riskli alanların hiçbir olumsuz duruma sebebiyet vermeden gözlenmesini sağlayarak, olaylara en hızlı müdahaleyi mümkün kılıyor. Benzer şekilde, Endüstri 4.0 trendiyle birlikte insanların bugüne kadar rutin işleri üstlendiği üretim tesisleri, sağlık tesisleri ve benzeri alanlarda görevi devralmaya başlayan robotlar da güvenlik teknolojilerinin vazgeçilmezi haline geliyor. Hayatımızdaki her şey giderek
60 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 60
28.11.2019 04:27
mobilleşiyor. Bu noktada güvenlik uygulamaları da mobilleşerek telefonlarımıza kadar girmeyi başardı. Buna en iyi örneklerden biri, akıllı cihazlara yüklenen bir uygulama ile mobil telefonun bir panik butonuna dönüşebilmesi. Uygulamayı yükledikten sonra kullanıcının olay anına ait video ve ses kayıtlarının uzaktan izleme merkezindeki operatörlere iletilmesi için sadece cihazı sallaması yeterli oluyor. Böylelikle tehlike anında kolluk kuvvetlerine anlık bilgi akışı sağlanıyor. Kurumsal ölçekte ise acil durum yönetim sistemleri, doğal afet ya da can güvenliğini tehdit eden durumlarda çalışanların güvende olup olmadığını anında sisteme raporluyor. Bilgi mesajları, merkezi sistem üzerinden tüm kullanıcıların akıllı telefonlarına iletilebiliyor. Öte yandan günümüzde kullanım alanları hızla artan, iş süreçlerinde ciddi faydalar sağlayan RFID teknolojisi, farklı senaryolara uyum sağlayan esnekliği ve yüksek hassasiyeti sayesinde perakende zincirlerinden hastanelere, müzelerden Ar-Ge, tasarım ve üretim merkezlerine kadar pek çok kurum için hem güvenlik hem de operasyonel verimlilik sağlıyor. Ürün ya da eşyalara adeta birer kimlik kazandıran RFID etiketler üzerine yerleştirildiği nesnelerin lokasyonlarının takip edilmesini sağlıyor. Bu sayede her sektörde farklı bir fayda oluşturuyor. Örneğin, hastanelerde yenidoğan bebeklerin güvenliğini sağlamak için geliştirilen Bebek Takip Sistemi ile prosedür dışı her türlü eylemi önlemek için, anne ve bebeğin bina içindeki konumları aktif RFID etiketlerine sahip bileklikler aracılığıyla anlık olarak takip ediliyor. Belirlenen kurallar dışında gerçekleşen en ufak aktivitede güvenlik sistemi alarma geçiyor. Müze ve sanat merkezlerinde sergilenen nadide eserlerin güvenliğini sağlamakta kullanılırken, peraken-
de sektöründe reyon doğruluğu, hızlı stok sayımı, omnichannel stok yönetimi, operasyonel hız ve bunlara bağlı satış artışı sağlıyor. Bunun yanı sıra Sensormatic mühendislerinin geliştirdiği Acil Durum ve Danışma Kiosku da hem AVM yönetimlerinin hem de ziyaretçilerin güvenlik ihtiyacına cevap verecek yeni bir çözüm. Alışveriş merkezlerinin güvenliğe ihtiyaç duyulan her noktasına kurulabilen bu kioskla, güvenliğin yanı sıra ziyaretçilerin bilgi edinme ihtiyacı da karşılanıyor.
Teknik Bilgi Elektronik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Saruhan ACAR: Sektörümüz diğer ileri teknoloji sektörlerine paralel olarak mobil uygulamalar, mobil uzaktan yönetim, bulut platformları üzerinde verileri saklamak ve bu verilere yine bulut üzerinden ulaşmak gibi teknolojilere odaklanmış durumda. Ayrıca nesnelerin interneti, bir çok farklı segmentte ürün ve markanın birbiri ile haberleşmesi ve bir bütün olarak çalışması, yapay zeka gibi teknolojiler de artık sektörümüzde somut olarak yer almaktadır.
2019 yılını değerlendirip, 2020 beklentilerinizden söz eder misiniz?
Saruhan ACAR:
Teknik Bilgi Elektronik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı
Yapay zeka artık sektörümüzde somut olarak yer almaktadır.
Biges Güvenli Hayat Teknolojileri A.Ş. Satış ve Paz. Direktörü Taner KÖSEOĞLU: Biges olarak 2019 yılını çoğunlukla Ar-Ge, Geliştirme ve Yenilenme çalışmaları ile geçirdik. Türkiye’nin 962. Resmi Ar-Ge Merkezi olduk. Yalnızca ülkemizde değil, tüm dünyada sektöre önemli katkıları olacak büyük projeler üzerinde çalıştık ve geliştirdiğimiz bir yazılımı 2020 yılının başı itibariyle Dubai Intersec Uluslararası Güvenlik Fuarında dünyaya tanıtacağız. Dolayısıyla bizim gelecek yıl ile ilgili iddiamız büyük: “2020’de çok şey değişecek.”
Ateksis Bina Teknolojileri Satış Direktörü Barış KUŞ: 2019 yılı
Dell Technologies – META Bölge Satış Müdürü Gürhan YILDIZ: Video güvenlik pazarı
sene başındaki öngörümüzü paralel şekilde ilerledi. Her ne kadar senenin yatırımlarda bazı yavaşlamalar gözlemlenmiş olsa da 2020 yılında yurtiçi ve yurtdışında bugüne kadar olduğu gibi güvenlik sektörüne yön veren firmalardan biri olmaya devam edeceğimizi düşünüyorum. Bu vesileyle sizin ve okuyucuların da 2020 yılını sağlık, başarı ve mutlu bir şekilde geçirmelerini temenni ederim.
Türkiye özelinde 2019 yılında kolay bir sene geçirmedi. Bu sene özellikle kamera yatırımlarının yanında, kamera ve güvenlik sistemi altyapıların revize edildiği, kayıt sürelerinin arttığı, datacenter mimarisinin ve kolay yönetilebilirlik taleplerinin arttığı bir yıl oldu. 2020 yılı konusunda biz pozitif bakıyoruz. 2020 yılının 2019 yılına oranla daha iyi geçeceğini ön görüyoruz. 2020 ayrıca daha önce
Aralık 2019 Güvenlik Yönetimi n 61
guvenlik yonetim 78.indd 61
28.11.2019 04:27
ÖZEL DOSYA SEKTÖRE YÖN VERENLER
2019 yılında yaşanan makro ekonomik olumsuzluklar ve ekonomik göstergelerin genel işi etkilediğini gördük. Ancak bu dönemin geride kaldığına düşünüyor ve 2020 yılında CCTV sektörünün %5-6 gibi bir büyüme ile kapanacağına inanıyoruz.
Mobotix AG Türkiye İş Geliştirme Yöneticisi Engin ŞAHİN: Ali YİPELLİ:
Koyuncu Elektronik Genel Müdür Yardımcısı
2020 yılında CCTV sektörünün %5-6 büyüme ile kapanacağına inanıyoruz. kurulmuş olan güvenlik sistemlerinin de yenilenme zamanının da gelmiş olması perspektifinden iyi bir yıl olacak.
Han Elektronik A.Ş. Genel Müdürü Hakan KASAP: Her sektörde olduğu gibi maalesef CCTV sektörü de Türkiye’de çok değişken iniş ve çıkışlarda seyrediyor. Biz kurulduğumuz günden bugüne kadar, çizgimizi hiç bozmadan kalite ve fiyat performansı çerçevesindeki stratejimizi korumaya devam ediyoruz. Artan pazar doğrultusunda güvenlik sektörü çok hızlı bir ivme ile gelişmektedir ve biz de bu yeni teknolojileri Türkiye’ye en gelişmiş halde getirmek için elimizden geleni yapıyoruz. Bu yıl Türkiye pazarındaki ekonomik ve finansal dalgalanmalara rağmen bizler için çok verimli bir yıl oldu, inanıyoruz ki 2020 yılı da artan bir ivmeyle bizler için çok aktif bir yıl olacak.
Koyuncu Elektronik Genel Müdür Yardımcısı Ali YİPELLİ: CCTV sektörü Dünya’da olduğu gibi ülkemizde de son yıllarda geçen yıl hariç büyüme trendinde.
2019 sektörün birçok paydaşı için ekonomik duruma paralel olarak zor geçti. Kendi adımıza yaptığımız öncü analizlerin sonucu aldığımız önlemler ile stabil bir görüntü çizdiğimizi ve hedeflerimize ulaştığımızı söyleyebilirim. 2020 yılında da kendi adımıza bu trendin devam edeceğini öngörüyorum. Ancak bu yılda da ticaret savaşlarının da devamıyla bütçesel problemlerin çok kolay aşılacağı kanaatinde değilim. Bu durumda sektörde çözüm, know-how ve hizmet olarak fark oluşturanların stabilitesini koruyup hatta bazılarının krizden çok karlı çıkacağını, buna karşılık dönüşüme ayak uyduramayanların işinin zor olduğunu düşünüyorum.
Nemesis Elektronik Sis. İnş. Ve Müh. Hiz. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Genel Müdürü Onur AKKAYA: 2019 Yılı Türkiye için zor bir yıldı. Sektörümüzün büyüme hızı da buna paralel yavaşladı. Bu yıl özellikle inşaat sektörüne entegre ve öz kaynakları ile büyümeyen firmalar çok zarar gördüler. Nemesis olarak, yıllardır öz kaynaklarımız ile büyümeyi ve dış kaynakları minimum seviyede tutmayı prensip edinmiş bir firma olduğumuzdan bu süreci çok zorlanmadan geçirdik. Ayrıca yıllardır endüstriyel tesislerde ve yurt dışında proje yapmamızın olumlu etkilerini gördük. Endüstriyel Tesisler ve yurt dışı projelerimiz devam etti.
2019 yılında yaşanan krizin bazı olumlu etkileri de oldu. Piyasa daha güvenli bir hale evrildi. Öz kaynak ve kapasite durumlarını yeterince değerlendirmeden iş yapan firmalar azaldı ya da rehabilite oldu. Şu anda piyasaların daha güvenilir firmalar ile yola devam ettiğini düşünüyorum. 2019 yılında sektör özelinde, diğer konulara ilaveten, Ticaret savaşlarının doğrudan etkileri oldu. Onvif organizasyonunda, ithalat prosedürlerinde, gümrük vergilerinde, ambargo ya da teşvik bölgelerinde yaşanan değişiklikler, sonuçlarını uzun vadede gösterecek önemli konular. 2020 için beklentimizin çok olumlu olduğunu belirtmeliyim. Daha güvenli bir piyasada, daha planlı firmalar ile daha karlı bir yıl olacağını düşünüyoruz.
Nemesis Alarmsis Teknoloji San. Ve Tic. A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Gürol TOPCU: 2019 yılının ilk çeyreğinde 2018 den kalan işlerin devamı sebebi ile ekonomik anlamda şirketler bir şey hissetmemiştir. Ancak 2.çeyrek ve 3.çeyrek ile beraber piyasalardaki daralma hissedilmiş ve şirketlerin ciro ve karlılık rakamları düşmüştür. Özellikle inşaat sektöründe yeni yatırımların olmaması sektörü etkilemiştir. 2020 yılında da inşaat sektörünün durağan geçeceği yeni yatırımların olmayacağını ya da belli miktarda olacağını düşünüyoruz. Uzmanların görüşüne göre bugüne kadar yapılan konut stoğunun ileriki zamanlarda azalması ile paralel inşaat sektöründe yeniden bir yatırım süreci olabilir. Bu bağlamda güvenlik sektörü de inşaat sektörü ile paralel canlanabilir. Bu görüşü de paylaşmakta faydalı olacağına inanıyorum.
62 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 62
28.11.2019 04:27
Okisan Genel Müdürü Ekrem ÖZKARA: Sektörümüzün mevcut durumu ve geleceği ile ilgili değerlendirmemizi yukarıdaki sorularınızı cevaplandırırken yapmış olduk. Okisan olarak ise, 28 yıldır “Sağlıklı Büyüme” prensiplerimiz belli; “Güçlü, Güvenli Ürünler Sunmak” ve ticari hayatımızda “Dürüst ve Samimi” olmak. Doğru zamanlamayla, doğru yatırımlar yapmak. Bu yıl satın alarak baştan aşağı yenilediğimiz 3.500 m2’lik (yeni) Okisan Plaza; 2020 ve daha sonrası için beklentilerimiz hakkında yeterli ipucunu verecektir umarım.
PCC Elektronik CEO’su Cemil ÖZDEMİR: 2019 yılı güvenlik sektörü açısından beklentilerimizden çok uzak bir şekilde geride kalmak üzeredir. 2020 yılına ümit var bir şekilde girmek istesek ve bir çok beklentimiz olsa da global ve yerel ekonomik göstergeleri dikkate alırsak 2020 yılının da bizleri zorlayacağını öngörmek çok hatalı olmayacaktır. Bununla birlikte güvenlik sektörünün sıkıntılar yaşansa da bu süreçten güçlenerek çıkmasını umut ve temenni ediyorum.
Pronet Pazarlama ve İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ediz HABİP: 25 yıla yakın zamandır elektronik güvenlik sektörüne yaptığımız yatırımlarla kullanıcı beklentilerini odak noktamıza alarak büyüyoruz. Sektörde faaliyet gösteren ürün gamı en geniş şirketiz ve birçok kamu kuruluşu ile çalışıyoruz. Restoran zincirleri, konutlar, perakende zincirleri sadece alarm ve kamera değil farklı elektronik güvenlik çözümleri dahilinde sunduğumuz çözümlerden de faydalanıyor. Yaklaşık 200.000
bireysel ve kurumsal aktif güvenlik sistemi ve 2.000’e yakın çalışanımızla sektörün lideriyiz. Elektronik güvenlik sistemleri kategorisinde, merkezi haber alma sistemine bağlı ev ve işyerlerinin yaklaşık yüzde 60’ına destek veriyoruz. Başarımızın temelinde, kullanıcı beklentilerini odak noktamıza alarak kusursuz müşteri deneyimi yaratmak var. Varoluş amacımız kullanıcılarımızı ve onların değer verdiklerini, sevdiklerini korumak. Bu doğrultuda, teknolojiye ve insana hiç durmadan yatırım yapmayı sürdürüyoruz. 2020’de de bu strateji paralelinde hareket ederken pazar payımızı daha da artırarak yaygınlığımızı ve liderliğimizi sürdüreceğiz.
Sensormatic Güvenlik Hizmetleri Ticaret A.Ş. Ceo’su İsmail UZELLİ: Sensormatic olarak, sektördeki güçlü geçmişimiz, zengin bilgi ve deneyim dağarcığımız, yetkin insan kaynağımızla istikrarlı büyümemizi 2019 yılında da sürdürdük. Ürün, çözüm ve hizmetlerimizle pek çok sektörden farklı büyüklükteki binlerce şirketin karlılığını ve verimliliğini doğrudan etkiliyoruz. Ülkemizdeki dijital dönüşüm sürecinin etkin oyuncularından biriyiz. Bu nedenle işimizi en iyi biçimde yapmaya ve var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. 2020 yılında da müşterilerimize küresel rekabet avantajı sağlayacak çözümler geliştirip, ülkemize yatırım yapmaya devam edeceğiz. 25 yıl önce yola çıktığımız ilk günden bu yana altını çizdiğimiz entegrasyonun, kaliteli hizmet ve değerler ile iş yapmanın sektörün gelişimine olumlu katkıda bulunduğuna inanıyoruz. Bunun en güzel göstergesi de son iki yıldır Bilişim 500’de Elektronik Güvenlik Entegratörü kategorisinde birinci olmamızdır.
Ediz HABİP:
Pronet Pazarlama ve İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı
Yeni trendlerin başında kişiselleştirilebilen sistemler ve akıllı güvenlik çözümleri geliyor. Teknik Bilgi Elektronik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Saruhan ACAR: Teknim olarak 2019 yılını başarılı bir yıl olarak değerlendirebiliriz. 2019 yılında Ar-Ge bölümümüzün uzun süredir üzerinde çalıştığı yeni nesil Hırsız Alarm ürünlerinden oluşan PARS Serisi Hırsız Alarm sistemi projemiz tamamlandı ve satışa sunuldu. Bulut platformundan mobil yönetim özelliği olan Pars serisi alarm sistemimiz Teknim yeni nesil Hırsız Alarm sistemlerimizin temel taşını oluşturacak. Ayrıca yine tamamen kendi Ar-Ge bölümümüz tarafından tasarlanan, kendi bünyemizde ürettiğimiz Teknim Adresli Yangın ürünlerimiz de her gün daha çok iş ortağımız tarafından tercih ediliyor ve kamu/özel sektör birçok bina da başarılı olarak görevini yapıyor. Bu yoğun ilgi tabi ki bizi hem çok sevindiriyor hem de gelecek için daha da umutlandırıyor. 2020 yılında Ar-Ge bölümümüzün uzun süredir üzerinde çalıştığı 2 ayrı projenin de hayata geçeceği ve pazara çıkacağı bir yıl olacağını ümit ediyoruz, tüm hazırlıklarımız bu yönde devam ediyor.
Aralık 2019 Güvenlik Yönetimi n 63
guvenlik yonetim 78.indd 63
28.11.2019 04:27
ELEKTRONİK GÜVENLİK
Açık platform video yönetim yazılımı daha da gelişiyor Milestone Systems Güneydoğu Avrupa Satış Müdürü Özgür Uygur sorularımızı yanıtladı. Milestone “Açık platform video yönetim yazılımı” hakkında detaylı bilgi veren Uygur, bu yıl yapılan iki güncelleme ile sistemin daha da işlevsel hale geldiğini vurguladı. Meta data merkezli arama motoru ile tüm kayıtları izlemeden tanımlı bir objeyi bulmanın mümkün hale geldiğini belirten Uygur, siber güvenlik alanında yapılan güncellemenin de kurum içi sızdırmaların önüne geçeceğini ifade etti. Özgür UYGUR/ Güneydoğu Avrupa Satış Müdürü MILESTONE SYSTEMS
M
ilestone ne yapar? Türkiye pazarındaki hedefler nelerdir?
Milestone’un ne yaptığını tek cümlede anlatmak istersek, Milestone “IP tabanlı bir video yönetim platformudur.” Esnek, ölçeklenebilir ve en son teknolojinin kullanıldığı, her türlü sisteme kolayca entegre edilebilen bir açık platform. Milestone 1998 yılında Danimarka’da kuruldu. Bu sene 21. yılımızı
kutluyoruz ve 21 yıldır aynı işi yapıyoruz. Güvenliğin nasıl sağlanacağından, varlıkların nasıl korunabileceğine, iş verimliliğinin nasıl artırabileceğine yardımcı olan tüm teknolojileri kullanıcılarımıza sunuyoruz. Videoya dokunan her alanda çalışıyoruz. Vizyonumuz dünyada video ile ilintili her sistemin bir parçası olmak. Milestone bugün 130’dan fazla ülkede, 800’den fazla çalışanıyla 200 binden fazla kurulu sisteme
sahip. Küçük bir dükkandan, on binlerce aygıtlı akıllı şehir projelerine kadar, Milestone her yerde çalışıyor. Türkiye’de 10 yılı aşkın süredir faaliyet gösteriyoruz. 2014’ten bugüne de yerleşik olarak kendi ekibimizle Türkiye’de hizmet veriyoruz. Türkiye’de Milestone olarak global pazardaki büyüme ortalamalarının üzerine çıkıyor, sürekli yükselen bir başarı grafiği izliyoruz. Türkiye bizim için halen
64 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 64
28.11.2019 04:27
her dönemde üstün performansın yanında, sağladığı maliyet avantajıyla da tercih edilebilir oluyor. Kriz dönemlerinde de maliyetler daha çok önem kazandığı için, sunduğumuz avantajlı çözümler ön planla çıkıyor.
Video yönetim yazılımı nedir?
Özgür UYGUR
büyüyen, gelişen ve çok büyük bir potansiyeli olan bir pazar. Bu nedenle Türkiye’de yatırımlarımız artarak devam edecek, önümüzdeki yıl takımımızı da genişletme gibi bir planımız var. Türkiye Milestone için büyük önem taşıyan ülkeler arasında başı çekiyor.
Milestone 2018 sonundan başlayan ve bu yılı da etkileyen ekonomik krizle ilgili bir senaryo oluşturdu mu? Biz Milestone olarak Tükiye’de de global olarak belirlenen stratejiyi takip ediyoruz. Yenilikleri sektöre sunmaya, müşterilerimizin verimliliklerini yükselterek maliyetlerini düşürmeye, operasyonel etkinliklerini artırma ve risklerini azaltmaya yönelik çözümleri sunmaya devam ediyoruz. Ekonomik krizin etkilerini elbette gözlemlesek de Milestone çözümleri hem yatırım hem de işletme maliyetlerinde ciddi kazanımlar sağladığı için, bu dönemde de müşterilerimiz tarafından daha tercih edilir konuma geliyor. Büyümemizin sebeplerinden biri de bu zaten. Çözümlerimiz daha az donanım kullandırarak, donanımların bakım ve enerji maliyetlerini azaltarak, operasyonel işletme maliyetlerini azaltma noktasında seyrettiği için
Video yönetim yazılımı dediğimiz zaman akla gelen ilk unsur güvenlik. Hem fiziki güvenlik hem de yazılımın kendi içerisinde siber güvenliğe uygun olması, gelişmiş kod sistemini kullanması çok önemli. Ama güvenlik bizim işimizin sadece küçük bir parçası. Biz güvenliğin ötesinde uygulamalara geçiyoruz. Geleneksel kamera güvenlik sistemi kavramının, fiziksel güvenliğin yanında, varlık ve veri güvenliğine evrildiğini, ihtiyacın insanların hayatını kolaylaştıran çözümler olduğunu görüyor, yol haritamızı buna göre şekillendiriyoruz. Videoyu kullanarak neler yapabiliriz: Örneğin alışveriş merkezlerinde ticari alanlarında ısı haritaları, yoğunluk haritaları kullanarak müşterilerin davranışlarını analiz edip bu datayı anlamlandırarak maliyetleri düşürme ve anlamlı datayı kullanma noktasında önemli bir kaynak sağlıyoruz. Açık platform olmanın önemi de şu: Bu tip üçüncü parti yazılımların bizim platformumuz üzerinde çalışması mümkün. Yani biz dikey bir çözüm değil yatay bir platform kullanıyoruz. Müşterilerimiz kendi ihtiyaçları doğrultusunda herhangi bir çözümü bizim platformumuz üzerinde çalıştırabiliyorlar.
Eski nesil sistemlerde, görüntü kalitesinin yeterli olmaması nedeniyle güvenlik güçleri kıyafet renginden tanımlama yapmaya çalışırken yeni çözümlerle doğrudan kişinin yüzü görüntüleyebiliyor. sektörde varız. Hem kamuda hem özel sektörde videonun kullanıldığı her alanda varız. Hiç kamera kullanmadan, yani hiç video kullanmadan gerçekleştirdiğimiz projelerimiz de var. Sensör datası, IOT cihazları kullanıyoruz. Bunları bizim platformumuza bağlayıp, gelen datayı yorumlayarak anlamlı data haline çevirip iş akışlarına
Türkiye’deki müşterileriniz hangi sektörlerde yoğunlaşıyor? Sağlık, ulaştırma, lojistik, enerji, bankacılık, zincir mağazalar başta olmak üzere hemen her
Aralık 2019 Güvenlik Yönetimi n 65
guvenlik yonetim 78.indd 65
28.11.2019 04:27
ELEKTRONİK GÜVENLİK
ben ve ekibim 5 ülkeden sorumluyuz; Azerbaycan, Türkmenistan, Kıbrıs Yunanistan ve Türkiye. Türkiye lokomotif ve yönetici ülke konumunda.
Güvenlik sektörünün son yıllardaki motivasyonunu nasıl değerlendirirsiniz?
entegre ediyoruz. Ve Milestone marka bağımsız olarak çalışıyor, 8 binin üzerinde aygıt sürücüsüyle uyumlu. Güvenlik özelinde garantili bir çözüm kullanmış oluyorsunuz. Diğer taraftan her donanımın bir kullanım ömrü var ama bizim yazılımımız her yıl 3 defa güncelleniyor. Böylece sürekli son teknolojiye sahip olduğunuzdan emin olabiliyorsunuz. Ömür boyu bu yazılımı kullanıyorsunuz ve yatırımınız hiçbir zaman çöpe gitmiyor. Milestone XProtect’in 2019 yılındaki son sürümü ile “akıllı arama” özelliği geldi. Metadata merkezli arama motorumuz var. Geçmişe yönelik videoları baştan sona izlemek yerine direkt olarak bir kişiyi, bir aracı arayabiliyorsunuz, tanımlı objeleri arayabiliyorsunuz. Akan bir trafikte gri bir TIR arayabiliyorsunuz mesela. Son sürümümüzle gelen bir diğer özellik de siber güvenlik konusunda önemli bir yenilik. Siber güvenlik çok kritik bir konu. Yapılan araştırmalar siber saldırıların sadece yüzde 40’ının dışardan geldiğini gösteriyor. Yüzde 60’ı
dahili, yani içeriden sızdırılan datalarla yapılıyor. Bu noktada şifreleme çok önemli. XProtect ile sahadaki cihazların şifrelerini tek bir tuşla benzersiz ve mümkün olan en geniş algoritmayla, en zor şifrelemeyle saniyeler içinde atayabiliyoruz. Tahmin edilebilen şifreler yerine her cihaza benzersiz şifreler veriliyor ve bunu kullanıcı da bilmiyor. Sadece kullanıcının sunucusu biliyor ve kullanıcı ancak yetkisi varsa yeni şifreyi sunucuya sorabiliyor. Bunu sorduğunu da kayıt altına alıyoruz. Kim sormuş, ne zaman sormuş kaydediliyor. Siber güvenlik anlamında hem büyük bir yenilik hem de büyük bir kolaylık bu. Çünkü sahada binlerce aygıtınız varsa olası bir tehdit halinde bunların şifrelerini tek tek değiştirmek çok zor bir şey ve biz bunu saniyeler içerisinde yapabiliyoruz.
Son 15 yıla bakarsak öncelikle analogdan IP’ye geçiş çok hızlandı ve artık her şey IP üzerinde dönmeye başladı. Çok hızlı bir şekilde gelişiyor bu sektör. Dolayısıyla potansiyel de gün geçtikçe artıyor. Hem dünyada hem Türkiye’de güvenlik alanında gidilecek çok yol var ve bu yol hiç bitmeyecek bir yol. Teknolojinin gideceği nokta sonu olan bir yer değil. Hayatımızı kolaylaştırdığı sürece devam edecek. Türkiye’de de pazarın gelişimine ve potansiyeline çok pozitif bakıyorum ben. Gidilecek hala çok uzun bir yol var. Güvenlik sektöründe özelikle insan faktörünün etkilerini azaltmak için yapay zeka ve öğrenen makinalar devreye giriyor. Yapay zeka ve makinaların öğrenmesi bizim de grup olarak önemsediğimiz ve üzerinde çalıştığımız konular arasında yer alıyor. Yazılımsal olarak da artık davranışların öğrenilmesi ve güvenlik seviyesinin öğrenilerek artması söz konusu. Bu risklerin azaltılmasını getiriyor. İnsan tabi ki merkezde ama teknoloji insanı devre dışı bırakmadan bizim işlerimizi daha kolaylaştıracak ve risklerimizi azaltacak yönde gelişiyor.
Türkiye global markanın içinde nerede yer alıyor?
Teknolojinin kötüye kullanımı konusunda neler diyebilirsiniz?
Milestone’un çok önemsediği “Gelişen Pazarlar” kategorisindeyiz. Global markanın içinde Güneydoğu Avrupa olarak geçiyoruz.
Tam da bu noktada Kopenhag Mektubu’na değinmek istiyorum. Biz geçtiğimiz yıl Kopenhag Mektubu’nu yayınlayan çalışma
66 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 66
28.11.2019 04:27
grubunun parçasıydık. Kopenhag Mektubu yalnızca bilişim dünyası profesyonelleri değil, girişimcilerden tasarımcılara, filozoflara dünyadan pek çok kanaat önderinin ortak çalışması olan, teknolojinin etik ve olumlu kullanılması yönünde bir bildiri. Teknolojinin “kullanıcıyı” değil, insanı odağına alması gerektiğini vurgulayan bir manifesto. Biz de bu bildiriye imza attık ve özellikle yazılım tarafında Milestone olarak bir paragraf ekledik bildiri metnine. Çünkü teknoloji insan için var. Teknolojiyi geliştirmek de yine insanın elinde. Teknolojiyi insanlığın yararına kullanırsak başka sonuçlar doğuyor. Bu sorumluluk da bize ait. Teknolojiyi insanlık yararına kullanmak ve kullandırmak gibi bir sorumluluğumuz var ve Milestone olarak biz bunu taahhüt ediyoruz. “Biz insanlığın yararına teknoloji geliştiriyoruz, kullanıcılarımız da bunu insanlık yararına kullanmak zorundalar” taahhüdünün altına imzamızı atıyoruz. Bunun bir yaptırımı da var. Milestone eğer ürünlerinin bu strateji dışında kullanıldığını fark ederse müdahale ediyoruz ve yazılımımızı kullandırmıyoruz.
Yazılım olarak kişisel verilerin korunması noktasında gelinen aşama, alınan önlemler nelerdir? Yazılım olarak bizim standart özellik olarak “Gizlilik maskelemesi” uygulamamız var. Kişisel verilerin korunması gereken yerlerde, halka açık yerlerde istenirse otomatik olarak kişilerin yüzleri maskelenmesine, gerektiğinde adli soruşturma noktasına geldiğinde bu maskelerin kaldırılıp (yetkili kişi ve makamlar tarafından) ham görüntünün kullanılmasına olanak sağlıyoruz. Bu anlattığım Milestone’un standart bir özelliği. Bunun yanında, teknoloji partnerlerimiz arasında yer alan bir Türk şirketin Milestone için geliştirdiği, mahremiyet maskesi olarak nitelendirilen bir uygulamaları var. Anlattığım uygulamanın bir benzeri aslen, fakat buradaki fark bu uygulama dinamik olarak çalışıyor. Kişi görüntünün içine girdiği anda otomatik olarak yüzü algılanıp kapatılıyor. Görüntüden çıktığı anda da o maske ortadan kayboluyor. Bu bir yere kaydediliyor. Daha sonra adli makamlar görüntüyü inceleme
aşamasına gelirse, yetkisi de varsa o maskeyi kaldırıp kişinin yüzünü görebiliyorlar. Bu yaklaşık 1,5 yıldır üzerinde çalışılan bir proje. TÜBİTAK ve ODTÜ destekli. Yakında da ürün olarak piyasada olacak. Ve Türkiye’de bir ilk. Eskiden maskeli kaydediliyordu ve kayıtlar maskeli olduğu için yüz görünmüyordu ama şimdi dinamik olduğu için maske kaldırılabiliyor.
Güvenlik ihtiyacının bu kadar artmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Güvenlik ihtiyacı insanın doğasında var. Temel ihtiyaçlarımızı barınma, yeme-içme ve güvenlik ihtiyacı olarak sıralayabiliriz. Kişi kendini güvende hissetmiyorsa orada normal bir yaşamdan söz edemeyiz. Değişen dünya düzeniyle birlikte elbette hayatlarımızdaki riskler de arttı, teknoloji de buna paralel olarak bu yönde gelişiyor. Riskler arttıkça o riskleri azaltmaya yönelik çözümler üretiyor. Güvenlik sektörü bu anlamda ihtiyacın asla bitmeyeceği, gelişen teknolojilerle şekilleneceği, evrileceği bir sektördür.
Regülasyonlar destekliyor mu bu konuyu? Avrupa’da GDPR olarak adlandırılan, ülkemizde de Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) olarak yasallaşan regülasyonlar var. Bu noktada Milestone bütünüyle bir ürün olarak GDPR’a hazır olarak sertifikalanan ilk ve tek majör Video Yönetim Sistemi. Biz kişisel verilerin kullanılmasında da çok titiz davranıyoruz ve kullanıcılarımızı da bu yönde teşvik ediyoruz. Üretici olarak da GDPR uyumlu sertifikalı olarak çalışıyoruz.
Aralık 2019 Güvenlik Yönetimi n 67
guvenlik yonetim 78.indd 67
28.11.2019 04:27
ELEKTRONİK GÜVENLİK
Kotoka Uluslararası Havalimanı (KIA) uygulaması Ateksis, Kotoka Uluslararası Terminal binasında acil anons ve genel seslendirme, yangın algılama ve ihbar, IP CCTV, kartlı geçiş, itfaiyeci telefonu, merkezi saat ve IPTV olmak üzere toplam 7 sistemde çözüm ortağı olarak çalışmıştır. ATEKSİS
G
ana Cumhuriyeti, Afrika kıtasının batısında yer alan Gine Körfezi’nin kuzeyindedir. Ülke Fildişi Sahili, Togo ve Burkina Faso ile sınır komşusudur. Başkent Akra’da bulunan Kotoka Uluslararası Havalimanı (KIA) Eylül 2018’e kadar 2 terminal ile yılda 5 milyona yakın misafir ağırlama kapasitesine sahipken,. 2016 yılında yapım kararı alınan ve 2018 yılı haziran ayında tamamlanarak eylülde hava trafiğine açılan 3. terminali ile yılda 6,5 milyon yolcu kapasitesine kavuşmuştur. 45.000m²’lik alana kurulu beş kattan oluşan 3. Terminal binası saatte 1.250 yolcu işlem kapasitesine sahip olup 56 check-in noktası, 30 adet pasaport kontrol ünitesi, yaklaşık 28.000m² alanda saatte 3500 çanta taşıma kapasiteli tam otomatik bagaj alanı, 3 business salonu, CIP terminali ve 700 araç kapasiteli açık otopark alanı ile hizmete açılmıştır. Afrika kıtasının havacılık merkezi olmayı hedefleyen Kotoka Uluslararası Havalimanı’nın tasarım ve inşa işleri, MNG Şirketler Grubu’nun 2 ana müteahhitlik
şirketinden biri olan ve hizmetleriyle sektörde adından güvenle ve övgüyle bahsettiren Mapa İnşaat tarafından yapılmıştır. Yılda 6,5 milyon yolcu kapasitesi olması hedeflenen bu havalimanının en modern 3. terminalinin bina güvenliği sistemleri de Ateksis tarafından kurulmuştur. Ateksis, Kotoka Uluslararası Terminal binasında acil anons ve genel seslendirme, yangın algılama ve ihbar, IP CCTV, kartlı geçiş, itfaiyeci telefonu, merkezi
saat ve IPTV olmak üzere toplam 7 sistemde çözüm ortağı olarak çalışmıştır. Sistemlerin standartlar ve yönetmeliklere uygun olarak dizayn edilen projelerinden başlayarak, test, devreye alma ve sistem entegrasyonları ile sonlanan bu süreç, değerli tecrübeler kazanılmasına büyük katkılar sağlamıştır. Günlük akışı içinde 7/24 aktif bir tesis olan havalimanı için yangın algılama ve ihbar sistemi oldukça önemli ve kritiktir. Bu önem seviyesinde terminal, 2000
68 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 68
28.11.2019 04:27
üzerinde nokta ile dizayn edilmiştir. Binada bulunan mekanik ekipmanların kontrol ve yönetimi de yine yangın algılama sistemi üzerinden yapılmaktadır. Mimari özellikler ve ortam koşulları değerlendirilerek, ilgili alan için en uygun tip ve özellikte nokta tipi dedektörler ve ışın tipi dedektörler kullanılmıştır. Bosch 5000 serisi modüler yangın panelleri ile proje ihtiyacına göre planlanan 34 döngülü sistem, genişlemeye müsait yapısı ile 3.terminal binası için çalışmaktadır. Acil anons ve genel seslendirme sistemi seslendirme ürün ailesinin Praesideo serisi ile tasarlanmıştır. Bina genelinde kullanılan yaklaşık 1600 adet hoparlör EN54-24 standartlarına uygun olarak seçilip, projede mahal ve montaj detayları dikkate alınarak planlanmıştır. Acil anons zone’ları A-B yapıda dizayn edilerek hatta kopma ya da arıza olması durumunda oluşabilecek bölgesel ses kaybının önüne geçilmiştir. Sistem merkezi tarafında sadece amplifikatör düzeyinde değil sistem merkezinde bulunan network kontrol ünitesi de yedekli bir yapıda çalışacak şekilde tasarlanmıştır. Böylelikle sistem merkez ekipmanlarında oluşabilecek arıza durumunda sistemin sorunsuz şekilde çalışmaya devam etmesi sağlanmıştır. Bunlarla birlikte yoğunluğun sürekli değiştiği check-in alanlarında planlanan gürültü mikrofonları sayesinde ortamın ses yoğunluğuna göre güç amplifikatörleri üzerinden ses kalibrasyonu yapılarak, ilgili ses hatlarında anonsların ses düzeylerinin ayarlanması sağlanmıştır. Terminal-2 binasında mevcutta kurulu olan Praesideo sistemiyle
Cobranet üzerinden haberleştirilerek harita destekli yazılım vasıtasıyla her iki terminal binasına da anons yapılması sağlanmaktadır. Sistemin acil anonslar için kullanılması ile birlikte, Ateksis tarafından proje özelinde hazırlanan Text To Speech yazılımı ile havalimanı bilgi anonsları da aynı altyapı ile sağlanmaktadır. Uçuş bilgi görüntüleme sistemi (FIDS) ile entegre olarak çalışarak bilgi ekranları ve anonsların senkronize olması sağlanmaktadır. Yazılım, otomatik anonslar ve manuel anonslar olarak iki bölümden oluşmaktadır. Tüm uçuş bilgilerinin toplandığı havalimanı veri havuzundan bir Windows eklentisi ile veriler alınıp anlık ve güncel olarak yazılıma aktarılmaktadır. Kalkış, iniş zamanları, erteleme, iptal gibi tüm genel uçuş bilgilerini yazılı olarak sunucudan alıp sesli anonsa dönüştüren bu yazılım tüm bu işlemi anlık olarak yapmaktadır. 80’in üzerinde kayıtlı hazır anons ise manuel anonslar bölümünde kullanılmaktadır. Yazılım, genel havalimanı için kullanılan bu anonsları, isteğe bağlı anlık
Günlük akışı içinde 7/24 aktif bir tesis olan havalimanı için yangın algılama ve ihbar sistemi oldukça önemli ve kritiktir. Bu önem seviyesinde terminal, 2000 üzerinde nokta ile dizayn edilmiştir. olarak yayınlamaktadır. Ayrıca metin olarak yazılan bir anons, istenildiği zaman anlık olarak yayınlanabilmektedir. Terminal binasında kullanılan Bosch marka IP66 ve IK10 özellikte seçilen kameralar ile bina girişleri, yolcu dolaşım alanları, teknik mahaller ve bagaj kontrol noktaları izlenerek bina güvenliğinin en üst düzeyde tutulması hedeflenmiştir. Bina girişleri, pasaport kontrol gibi kritik noktalar ve bagaj yönetim sistem alanlarında akıllı video analiz (IVA) yapabilen kameralar
Aralık 2019 Güvenlik Yönetimi n 69
guvenlik yonetim 78.indd 69
28.11.2019 04:27
ELEKTRONİK GÜVENLİK
tercih edilerek kişi ve bagajların kontrol ve takipleri yazılım desteği ile yapılabilmektedir. İnsan dikkati ve odaklanma süreleri de düşünülerek böyle kritik bir alanda tüm bu analizlerin otomatik olarak yapılması ve gerekli durumlarda güvenlik operatörünü uyaran ekranlar oluşturulması hata ve yanılma payını azaltmaktadır. Havalimanı kritik alanlarına konumlandırılan 40 adetten fazla kameraya tanımlanan “eşkal tanıma” yazılımı aracılığıyla VMS (Video Yönetim Sistemi) üzerinde oluşturulacak sanal eşkaller ya da sisteme yüklenecek gerçek fotoğraflar vasıtasıyla tüm CCTV veri tabanı içinde arama yapma imkanı tanımaktadır. Bu sayede şüpheli kişinin hangi saatlerde hangi lokasyonlarda bulunduğu takip edilerek bu rotaya bağlı bir sanal harita oluşturulmaktadır. Bu veriler ile olası şüphelinin o an nerede olduğu veya hangi güzergahta olabileceği kolaylıkla bulunmaktadır. Yine bu yazılım sayesinde kayıp çocuk vakalarında da takip ve kontrol kolaylığı sağlanmaktadır. 1. kayıt noktasında oluşabilecek herhangi bir doğal felaket, sabotaj veya saldırıya karşı ikinci bir kayıt merkezi oluşturularak kayıtların yedekli olarak tutulması sağlanmıştır.
Kritik geçiş kapılarının kontrol altında tutulması ve yetkisiz girişlerin önüne geçilmesi için de tüm bina genelinde kartlı geçiş sistemi planlanmıştır. Proje ihtiyaçları doğrultusunda kart okuyucular ve parmak izi okuyucular ile giriş çıkış bilgileri kontrol ve denetim altında tutulmaktadır. Havalimanı üst yönetiminin ve sadece üst düzey yetkililerin giriş izni bulunan kritik bölgelere parmak izi okuyucularla yetkili girişleri sağlanmaktadır. Kartlı geçiş sistemine ait yazılımda olası bir arıza durumunda herhangi bir veri kaybı olmaması adına diğer tüm sistemlerde olduğu gibi yedekli bir yapıda dizayn edilmiştir. Terminal binasına ait tüm kat planları kartlı geçiş grafik ekran yazılımına aktarılmıştır. Böylelikle herhangi bir lokasyonda olabilecek yetkisiz girişler kullanıcı ekranına alarm olarak düşerek kullanıcıya anında müdahale imkanı tanımaktadır. CCTV ile kartlı geçiş sistemlerine ait entegrasyon sayesinde ise bu noktalarda oluşan izinsiz girişlerin ilgili noktadaki kamera görüntüleri kullanıcı ekranına otomatik olarak açılır. Terminal binasında yaşana-
bilecek herhangi bir olumsuz durumda tüm bu sistemlerin birbiri ile haberleşerek entegre çalışması sağlanmıştır. Tahliye gerektiren bir durumda acil anons sistemi tetiklenerek ilgili bölgelere tahliye anonsu başlatacak, yangın algılama sistemi üzerinden yönetilen mekanik ekipmanlar durum senaryosuna göre çalışmaya başlayacak ya da duracak, bölge kameraları izleme ekranlarında aktif olacak ve gerekli akış güzergahında yer alan kapıların kontrollü olarak serbest bırakılması sağlanacaktır. Bu entegrasyon Bosch’un BIS (Building Integration System) yazılımı ile yapılarak, bu yazılım aracılığıyla tüm havalimanına ait haritalar grafik ekran yazılımına aktarılmıştır. Bu sayede herhangi bir noktada oluşabilecek her türlü alarm, güvenlik ve işletme ekipleri tarafından kolaylıkla görülecek ve müdahale süresi minimuma inecektir. Projeye dahil oluşumuz ile birlikte geçen yaklaşık 1 yıllık süreçte tanıdığımız yeni bir kültür, edindiğimiz kişisel ve mesleki tecrübeler ve birlikte çalışma fırsatı bulduğumuz tüm değerli meslektaşlarımız ile yeni ve başarılı projeler hedeflemeye devam ediyoruz.
70 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 70
28.11.2019 04:27
guvenlik yonetim 78.indd 71
28.11.2019 04:27
ELEKTRONİK GÜVENLİK
Video izleme sistemleri ile geçiş kontrolü ve biyometrik sistemlerin kullanımı VMS yazılımları bu sistemlere ait ekipmanlardan gelen alarm ve olayları gösterme ve raporlama için kullanılabileceği gibi, farklı bir işlevsellik ile bu tür cihazlara “geçiş izni verme veya vermeme” komutu gönderme şeklinde de adapte ve entegre edilebilir. Cemil ÖZDEMİR PCC ELEKTRONİK
G
üvenlik, zorunlu ihtiyaçların başında gelmektedir. Güvende olmadığınız müddetçe diğer zorunlu ihtiyaçların karşılanmasında sıkıntılar yaşanmaktadır. Güvenlik kişisel veya kurumsal bazda ele alınabilir. Kurumsaldan kasıt, yaşam ve iş alanlarının güvenliğinin sağlanması olarak ifade edilebilir. Firmalar, bireysel veya tüzel kuruluşlar ikametlerinin, işyerlerinin, binalarının vb. alanların güvenliğini sağlamak için değişik tedbirlere başvururlar. Kartlı geçiş sistemleri, biyometrik sistemler, yangın alarm ve güvenlik sistemleri, kamera sistemleri vb. bunlar arasında sayılabilir. Kartlı geçiş sistemleri, kişilere verilen kartları okuyarak gelen kişi, araç giriş, çıkış saatlerini kaydeden, ilgili kapı, bariyer veya turnikenin açılmasını, kapanmasını sağlayan okuyucu sistemlerdir. Biyometrik sistemler ise, kişilerin fiziki ve davranışsal özelliklerini tanıyıp kimliklerini belirleyerek kontrollü geçiş sağlamak üzere
geliştirilmiş sistemlerdir. Aralarındaki en önemli fark kartlı geçiş sistemlerinde yanınızda kimlik tanımlamasını sağlayacak bir kart, etiket, anahtarlık, kumanda vb. bir bileşen bulundurmanız gerekli iken, biyometrik sistemlerde yüz, iris, retina, damar, parmakizi, DNA gibi değişmez niteliklere sahip kişisel unsurlar kullanılır.
Diğer önemli fark ise, her ne kadar değişik önlemler ve tekniklerle önüne geçilmeye çalışılsa da kartlı geçiş sistemlerinde ilgili kart vb. bileşenlerin yanınızda olması gerekliliği ve başkaları tarafından kullanılabilme riskidir. Elbette biyometrik bir sistemde de kişilerin baskı ve zorlama ile geçiş yaptırmaları gibi bir olasılık
72 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 72
28.11.2019 04:27
mümkündür. Bunun önüne geçmek için ise bu gibi durumlarda geçişe izin veren ancak arka planda gizli bir alarm gönderen yetki mekanizmalarının tasarlandığı işlevler söz konusudur. Kişinin her zaman kullandığı parmak yerine farklı bir parmağını taratması halinde gizli alarm oluşması gibi... Geçiş kontrolüne yönelik sistemler birçok farklı amaç için kullanılabilir. Bilet satışı ve kontrolü yapılan yerler, okul, firma, kurum vb. yerlerde personel, öğrenci, veli vb. erişim kontrolü alanları, elektronik ödeme ve sadakat takip sistemleri, korunaklı bölgelere erişim kontrolü, sınır kapısı, havalimanı, liman, otogar vb. geçiş kontrolü alanları, satış noktaları, mağazalar, internet bankacılığı, pasaport, kimlik vb. tanımlama uygulamaları gibi çok değişik alan ve konuda bu sistemlerin farklı versiyonları değerlendirilebilir. Bu tür sistemlerin beraberinde sunduğu avantajlardan biri halihazırda kurulu olan video izleme sistemleri (VMS) ile entegre çalışabilme özellikleridir. Bu sistemlerdeki bileşenleri VMS yazılımlarından takip ettiğiniz kamera görüntüleri ile ilişkilendirerek mevcut sistemlerinizin güvenlik düzeyini ve verimliliğini artırabilirsiniz. VMS yazılımları entegrasyonu sağlanan kartlı geçiş, biyometrik tanıma ile geçiş sistemi ekipman-
Entegre edilen geçiş kontrolü ekipmanlarının alarm ve olaylarından hareketle; VMS yazılımlarının kural ve senaryo oluşturma işlevi kullanarak belirlenen kişi, araç vb. objelerin geçişi sırasında veya ardından VMS yazılımının bazı özel otomasyon eylemleri gerçekleştirmesi sağlanabilecektir. larının ürettiği alarm ve olayları alıp farklı sistemlerin yazılımları arasında geçiş yapma zorunluluğunu ortadan kaldırarak hem kamera görüntülerinizi hem de bu sistemlerin çıktılarını kendileri üzerinden merkezi şekilde takip edebilmenizi sağlar. VMS yazılımları bu sistemlere ait ekipmanlardan gelen alarm ve olayları gösterme ve raporlama için kullanılabileceği gibi, farklı bir işlevsellik ile bu tür cihazlara “geçiş izni verme veya vermeme” komutu gönderme şeklinde de adapte ve entegre edilebilir. Bu işlevin daha çok yüz tanıma, plaka tanıma gibi VMS yazılımların kendi modülleri aracılığıyla kapı, bariyer, turnike açmak gibi işlemler için kullanıldığı görülmektedir. VMS yazılımlarının NVR gibi nispeten daha az güçlü donanımlarda olduğu gibi daha güçlü sunucu sistemlerde çalıştırılabildiği düşü-
nüldüğünde, mini panellerle tekil kişiye indirgenerek yapılan geçiş kontrol analizleri VMS yazılımlarının desteği ile çoklu kişi geçişleri için de kullanılabilecektir. Böylece, örneğin yüz tanıma ile çizilen bir hattan geçen birden fazla yüzü tanıyarak personel takibi yapılması gibi sistem tasarımları öngörülebilecektir. Ya da tek bariyere indirgenmiş plaka tanıma ile geçiş sağlanan bir noktada birden fazla şerit ve noktadan araç geçişine izin verilen bir sistem tasarlanabilecektir. Geçiş kontrol sistemleri sadece geçiş kontrolü için değil aynı zamanda kişi yani ziyaretçi sayma amaçlı da kullanılabilmektedir. Benzer bir şekilde VMS yazılımları da gerek geçiş kontrolü ekipmanları ile entegre edilerek gerekse de kendilerine özgü modüller aracılığıyla yapılan geçişler üzerinden kişi sayma amacıyla değerlendirilebilmektedir. VMS yazılımlarındaki video ilişkilendirmesi özelliği, gerçekleşen geçişin yetkilendirilmiş kişi tarafından yapıldığını teyit eden bir işlev görecektir. Entegre edilen geçiş kontrolü ekipmanlarının alarm ve olaylarından hareketle; VMS yazılımlarının kural ve senaryo oluşturma işlevi kullanarak belirlenen kişi, araç vb. objelerin geçişi sırasında veya ardından VMS yazılımının bazı özel
Aralık 2019 Güvenlik Yönetimi n 73
guvenlik yonetim 78.indd 73
28.11.2019 04:27
ELEKTRONİK GÜVENLİK
otomasyon eylemleri gerçekleştirmesi sağlanabilecektir. Örneğin parmakizi okutarak giriş yapan bir kişinin bina içinde dolaştığı yerlerin VMS yazılımı tarafından takip edilerek özellikle kayıt alması, ihlal teşkil eden fiilleri halinde yetkili kişilere, VMS operatörlerine anında ikaz gönderilmesi veya alarm verilmesi gibi planlamalar yapılabilecektir.
Geçiş kontrolü sistemlerinden alınabilecek raporlara ilaveten VMS yazılımları üzerinden de yapılan geçişlere yönelik analitik raporlar almak, cinsiyet, yaş, ırk, ziyaret saati, giriş çıkış sayıları ve yerleri hakkında analiz yapmak mümkün olacaktır. Böylece söz konusu sistemlerin faydası, verimliliği, gerekli ise iyileştirilmesi açısından önerilerin ortaya konulması avantajı doğacaktır. VMS yazılımlarının artılarından biri olan haritalandırma işlevi sayesinde geçiş kontrol sistemlerinin olduğu yerlerdeki kameralar, sensör vb. ekipmanlar kat planı, kroki, harita gibi görseller üzerine yerleştirilerek bu ekipmanlara ait olay ve alarmlar görsel bir şekilde takip edilebilecektir. Önemli olay ve alarmlarda bu ikazların alarm monitörü olarak belirlenen, özellikle operatörleri haberdar etmek ve harekete geçirmek için ayrılan büyük monitörlerde görüntülen-
mesi sağlanabilecektir. Geçiş kontrol sistemleri kendi içinde log kayıtlarını tutmaktadır. VMS yazılımları ile entegre edildiklerinde geçiş kontrol sistemlerine ait olay ve alarmlar bu yazılımlar tarafından da loglanır ve tarih, saat, alarm ve olay tipi gibi filtrelerle sorgulanarak detaylı ve kolay bir şekilde incelenebilir. Gerek loglara ait kayıtlar gerekse de arşivde önemli gördüğünüz anlara ait arşivden video kesitlerini dışa aktarıp harici disk vb. ortamlara alıp inceleyebileceğiniz gibi, görüntülerden ekran resimleri de alarak geçiş zamanlarını görsel olarak kayıt altına alabilirsiniz. VMS yazılımlarının geçiş kontrol sistemleri ile birlikte kullanılmasının sunduğu faydalardan biri bu yazılımların akıllı arama nitelikleri olacaktır. Şekil, görüntüdeki konum, hareketlilik oranı gibi kriterlerle geçiş kontrolü sisteminin kayda aldığı, kamera görüntüleri ile ilişkilendirilmiş objelerin aranması, kolayca bulunması ve görsel olarak teyit yapılabilmesi imkanı mevcuttur. Özellikle son dönemde video analizlerinde daha
verimli sonuçlar alınmasını sağlayan yapay zeka, derin öğrenme gibi teknolojilerin de sayesinde bu tür işlevler daha başarılı sonuçlar üretebilmektedir. PCC Elektronik yetkili distribütörlüğünü yaptığımız Trassir video izleme, yönetim ve analiz yazılımı da geçiş kontrol sistemleri ile mevzu bahis olan avantajları sunabilmekte, modüler ve geliştirmeye açık yapısı ile değişik geçiş kontrol sistemleri ile halihazırda entegre olduğu gibi, kısa vadede entegre edilebilmektedir. SDK, API gibi materyaller ve Phyton dil desteği ile kullanıcılar geliştirme yapma, yaptırma imkanları varsa kendi yazılımlarını Trassir ile birlikte çalışacak şekilde uyarlayabilecektir. Bu konuda destek de sunulabilmektedir. Gelecek daha akıllı, teknolojik uygulamalara gebedir. Bu değişim ve gelişime ayak uydurulması, gerisinde kalınmaması gittikçe daha çok önem kazanmaktadır. Gelecek onu görebilenlerin ve ona hazırlananların olacaktır.
74 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 74
28.11.2019 04:27
guvenlik yonetim 78.indd 75
28.11.2019 04:27
ELEKTRONİK GÜVENLİK
Daha doğru alarm daha fazla güven Geleneksel güvenlik kamera sistemleri, video içerik analizi (VCA) ile mümkün olan hareket tespit, sınır geçiş ve yetkisiz giriş tespit gibi birtakım tespit becerileri sunuyor olsa da, her türlü nesne ve olay tespitinde sık sık alarm verecektir. HIKVISION
G
üvenlik kameraları artık net görüntülerin yanı sıra, etkili yönetime yönelik video içerik analizi (VCA) de sunuyor. Derin öğrenme becerisiyle birlikte güvenlik çözümleri de yepyeni bir boyutta gelişmiş zeka ve etkinliğe kavuştu. Tüm bunların en yeni örneklerinden biri de, VCA ve derin öğrenme becerilerini küçük ve orta ölçekli işletmeler ile mesken müşterilerin kullanımına ilk kez sunan Hikvision AcuSense. Küçük ve orta ölçekli işletmeler, büyük ölçekli işletmelerin ihtiyaç duydukları güvenlik ve güvenlik kamerası ihtiyaçlarının birçoğuna sahiptirler. Eş zamanlı olarak çevrelerinde olup bitenleri bilip bunlara karşı harekete geçmeleri ve meydana gelen olayların yerini hızlıca tespit edebilmek için
video arama işlevlerini otomatik sisteme bağlamaları gerekir. Mesken alanlarının güvenliği ve korunması da bir başka örnek olarak verilebilir.
Doğru alarmlara neden ihtiyaç duyarız? Evimizin güvenliği söz konusu olduğunda aklımıza gelecek ilk şey evimizin çevresi olur. Burada temel amaç, yabancıların evimize girmelerini önlemektir. Bununla birlikte, geleneksel video kamera sistemleri bu konuda işini iyi yapamayabilir. Peki neden? Geleneksel güvenlik kamera sistemleri, video içerik analizi (VCA) ile mümkün olan hareket tespit, sınır geçiş ve yetkisiz giriş tespit gibi birtakım tespit becerileri sunuyor olsa da, her türlü nesne ve olay tespitinde sık sık alarm verecektir. Bu bir hayvan,
gölge veya diğer doğal hareketler olabilir – biz bunlara yanlış alarm diyoruz. Sonuç olarak her birini tek tek araştırmak size vakit kaybettirecek, asıl harekete geçilmesi gereken durumlarda gecikmeye sebep olarak etkinliği düşürecektir. Dolayısıyla, asıl tehditlerin – kişi veya araç varlığı – tespit edilebilmesi, çevreye yönelik VCA işlevlerinin doğruluğunu büyük ölçüde geliştirecektir. Bu anlamda devreye giren Hikvision AcuSense teknolojisi bu hedefin ulaşılmasına yardımcı olarak sizlere mekan ve varlıklarınızın korunmasında uygun maliyetli bir çözüm sunuyor.
Yüksek alarm doğruluk oranı ile vakit kaybı ve endişeye yer yok Gelişmiş VCA ve derin öğrenme
76 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 76
28.11.2019 04:27
algoritmalarıyla donatılmış Hikvision AcuSense sayesinde insan, araç ve diğer nesneler bazında alarm bilgisi belirleyerek insan ve araç tespitini çok daha etkin bir hale getirebilir ve güvenliği en üst seviyeye çıkartabilirsiniz. Yüksek doğruluk oranına sahip olan sistem, yağmur ve yaprak gibi diğer diğer unsurların sebep olduğu yanlış alarmları elimine ederek yalnızca insan ve araç tespitine ilişkin alarmları üretir. “hızlı arama özelliği” de sunan Hikvision AcuSense sayesinde, güvenlik personeli veya bölge polisi herhangi bir güvenlik vakasında hızlı bir şekilde video görüntülerine erişebiliyor. Böylece görüntüleri saatlerce elle aramanın yarattığı zaman kaybı ortadan kalkıyor.
Etkili uyarı ve video klipler sayesinde daha fazlasını bilin Çevre güvenlik sisteminizi Hikvision AcuSense teknolojisiyle yeniden tasarlayın. İzinsiz giriş yapmaya yeltenenlere karşı rüzgarlı veya yağmurlu bir havada dahi işe yarayan güvenlik kamerası sistemi devrede. Bu kişiler, etrafta kimseler olmayacağından bu olumsuz hava koşullarının kendilerinin işine yarayacağını düşünseler de, bu konuda son derece yanılıyorlar. AcuSense ile donatılmış güvenlik kamerası, ön avlunuzdan girmeye çalışan kişiyi hemen yakalar. Eş zamanlı olarak akıllı telefonunuza bir mesaj ve video görüntüleri yollar. Doğruluğu onaylanmış bu alarm sayesinde anında harekete geçebilirsiniz. Hikvision AcuSense, sorunlar henüz bir acil duruma dönüşmeden önce onları önler. Tam-entegre güvenlik kamera sistemimize ait Hik-Connect uygulaması ile önemli faaliyetleri video uyarılar, canlı video görüntüleri ve
7/24 dijital video kaydı bilgilerini kolaylıkla izleyip takip edebilirsiniz.
Hikvision AcuSense kilit özellikleri: Yanlış alarm azaltma – cansız objelerin yol açtığı yanlış alarmları en aza indirerek alarmın etkinliğini önemli ölçüde arttırırken masrafları azaltır; Hızlı hedef arama – insan ve araç gruplandırmasına dayalı, çok daha etkili ve verimli dosya arama özelliği sayesinde güvenlik personelinin video görüntülerini elle arama zahmetinden kurtarır Uyarı ışığı ve sesli alarm – Flaş ışığıyla beraber siren sesi çıkartarak olası izinsiz girişe karşı caydırıcı etki sunar Hikvision AcuSense teknolojisi küçük fabrikalar, konut ve villalar, küçük oteller, benzin istasyonları ile çeşitli iç ve dış mekanlara yönelik ideal güvenlik çözümleri sunan EasyIP ve Turbo HD ürün serilerimizde mevcuttur.
AcuSense ile donatılmış güvenlik kamerası, ön avlunuzdan girmeye çalışan kişiyi hemen yakalar. Eş zamanlı olarak akıllı telefonunuza bir mesaj ve video görüntüleri yollar. Doğruluğu onaylanmış bu alarm sayesinde anında harekete geçebilirsiniz.
Aralık 2019 Güvenlik Yönetimi n 77
guvenlik yonetim 78.indd 77
28.11.2019 04:27
ELEKTRONİK GÜVENLİK
Yeni nesil bariyer sistemi Sensormatic’in Ar-Ge departmanı tarafından geliştirilen yeni nesil park bariyer sistemi TelPark, akıllı yazılımı, şık tasarımı ve ihtiyaca uygun farklı versiyonlarıyla otopark yönetiminin hızlı, basit ve etkin şekilde gerçekleştirilmesine imkân veriyor. SENSORMATİC GÜVENLİK HİZMETLERİ
G
üvenlik teknolojileri alanında, farklı sektörlere ve ihtiyaçlara yönelik çözümler geliştiren Sensormatic, özellikle büyükşehirlerde bir hayli kısıtlı olan park alanlarının verimli kullanımı, engelliler için ayrılmış alanların suistimalinin önlenmesi, VIP için ayrılmış otopark alanlarının özelleştirilmesi gibi farklı amaçlar için kullanılabilen yeni nesil bir park bariyer sistemi sunuyor. Sensormatic Ar-Ge departmanı tarafından geliştirilen TelPark, park yerlerini sadece orayı kullanmaya hakkı olan kişilerin kullanmasını sağlıyor. TelPark sayesinde yetkisi olan kullanıcılar, mobil aplikasyon, SMS ya da uzaktan kumanda ile bariyerin açılması için komut
78 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 78
veriyor. Araç, park alanından ayrıldığında ise TelPark otomatik olarak bariyeri kapatıyor.
Farklı kullanım alanları ile fark yaratan çözüm AVM ya da hastanelerde engelliler için ayrılmış alanlara park yapılmasını önlemek ve daha rahat park edebilmelerini sağlamak için kullanılabilen TelPark, engelli müşterilerin telefon numaralarını önceden sisteme kayıt ederek onlar için yaratılan özel alanların başkaları tarafından işgal edilmesini engelliyor. Bu şekilde ilgili AVM ya da hastane sosyal sorumluluk alanında da fark yaratmış oluyor. Zincir veya departmanlı mağazalar özel müşterilerinin telefon numaralarını sisteme tanıtarak
özel park yerlerinden yararlanmaları ve beklemeden park yeri bulabilmelerini sağlıyor. Müşteri otoparka geldiğinde sistem kısa mesajla ilgili kişiye bilgi vererek hangi müşterinin geldiğini anında bildiriyor. Bu yöntem sayesinde özel müşterileri karşılamak yada onlara özel sürprizler hazırlamak mümkün oluyor. Müşteri deneyimine pozitif etki sağlayan sistem, raporlama yazılımı sayesinde geçmişe yönelik bilgi vererek müşterilerin ziyaret alışkanlıklarının ölçümlenmesine de destek oluyor.
Park alanlarını verimli ve güvenli şekilde yönetin TelPark, kısıtlı park alanlarını verimli kullanmaya olanak tanıyor. Kullanıcı dostu bir sistem olan TelPark, mobil aplikasyon üzerinden otoparkın doluluk oranı ve hangi TelPark noktasının boş olduğunu gösteriyor. Öte yandan TelPark kullanıcıları, ayrıca bir otopark ödemesi için vakit kaybetmiyor. Cihaz GSM modülü ile çalıştığı için her giriş çıkışta kullanım süresi GSM operatörüne bildiriliyor. Bu sayede kullanıcılar, telefon faturalarında otopark kullanım ücretini de görebiliyor ve tek bir faturayla ödeme yapabiliyor.
28.11.2019 04:27
guvenlik yonetim 78.indd 79
28.11.2019 04:27
ELEKTRONİK GÜVENLİK
“Türkiye pazarına güveniyoruz” Dahua Türkiye Genel Müdürü Eric CHEN ve Dahua Teslimat ve Servis Departmanı Genel Müdürü Shawn SUN; Güvenlik Yönetimi Dergisi’nin sorularını yanıtladı. Dahua’nın Türkiye pazarına büyük güveni ve inancı olduğunu belirten Eric Chen, markanın Türkiye’de fabrika planının olduğunu dile getirdi.
D
ahua’nın Türkiye pazarına bakışı ve Türkiye’ye yatırım yapma sebepleri nelerdir?
Eric Chen: Türkiye Dahua için çok stratejik ve özel bir piyasa. Sadece bu nedenle bile Perpa’da teknik hizmet servisimizi açtık. Sadece bu değil tabii yatırımlarımız da devam ediyor. Ataşehir’de ofisimiz Ankara’da ofisimiz var ve yatırımlarımız giderek artacak. Bu yatırımlar zaten markamızın Türkiye’ye ve Türkiye’nin ekonomisine olan güvenini de gösteriyor aynı zamanda.
Türkiye’de güvenlik sistemlerinin pazar büyümesi sizce nasıl gerçekleşir? Eric Chen: Satışları artırmak her zaman önceliğimiz ama bunun daha da ötesinde biz teknolojiyi Türkiye’ye getiriyoruz. Ve bunu daha fazla getirmek istiyoruz. Ancak bu şekilde birlikte büyüyebiliriz. Böylece Türkiye’de son kullanıcılar için hayatı daha yaşanılabilir hale getirebiliriz.
Global markanın içinde Türkiye pazarının payı nedir? Eric Chen: Dahua Türkiye bizim Çin pazarı dışında en büyük pazarlarımızdan biri. Hem de Türkiye’nin bağlı bulunduğu Orta ve doğu Avrupa pazarının içinde en büyük pazarlardan biri. Bu nedenle bu pazarı çok önemsiyoruz.
Türkiye’nin istihdamına bir katkı olacak mı bu süreçte? Eric Chen: Dahua Türkiye çok hızlı bir şekilde büyüyor istihdam anlamında. Şu an 30 kişi çalışıyor bünyemizde 80 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 80
lardan biri. Bu pozisyonunu koruyup daha da yukarı çıkarmak için çalışmalarına devam edecektir.
Ürünlerin Çin’den getirilmesi aşamasında lojistik sorunlar yaşanıyor mu? İki ülke arası mesafe yüksek malum…
Eric CHEN
bunu yarısı Türk personel. Bundan sonra da Türk istihdamına katkı sunmaya devam edeceğiz.
Stoklu çalışmaya başladınız mı? Eric Chen: Evet yüksek stok rakamları ile çalışıyoruz. Ortaklarımıza ve iş ortaklarımıza daha iyi hizmet vermek için, ürün yok dememek için izlediğimiz bir yol. Bu sayede müşterilerimize ve iş partnerlerimize daha hızlı bir şekilde ulaşıyoruz. Ortaklarımızın nihai kullanıcılarla bir araya geldiğinde çok daha iyi hizmet verebilmesi bizim için anahtar mesele. Böylece işimiz daha da artar. Bu nedenle yüksek stok ile çalışıyoruz.
2019’da Türkiye’ye kaç adet kamera satışı yapılmıştır? Eric Chen: Net bir rakam hatırlayamam ama zaten sadece kamera değil güvenlik çözümü sunduğumuz için onlar da var işin içinde ama Dahua Türkiye pazarında çok büyük oyuncu-
Shawn Sun: Çok yakın gelecekte lojistik bizim için sorun olmaktan çıkacak. Çünkü Türkiye’de bizim artık kendi lojistik ekibimiz var. Bu ekibimizi de büyüteceğiz. Böylece yerel paydaşlarımızla birlikte daha hızlı iletişim kurabilecek aşamaya geleceğiz. Bu yapıyı kurmaya yavaş yavaş başladık. Bu nedenle artık uzaklık bizim için sorun olmaktan çıktı. Ayrıca bizim ürünlerimiz sadece Çin’den gelmiyor. Bizim ayrıca Macaristan’da bir depomuz, küçük bir fabrikamız daha var. Özellikle Avrupa ve bizim bölgemize buradan da ürün geliyor.
Türkiye’de farklı bir yatırım söz konusu olur mu gelecekte, fabrika kurmak gibi? Eric Chen: Gelecek için böyle bir planımız var evet ama lokasyon henüz belli değil. Sadece bu düşünce bile Türkiye’ye verilen önemi göstermesi açısından önemli. Teknik servisimiz, Ankara ofisimiz İstanbul ofisimiz, gümrük bölgesinde bir stok merkezimiz var. Ayrıca yakın zamanda Ankara’da bir AR-GE merkezi yatırımımız da olacak. Tüm bunlar gösteriyor ki biz sadece satış için burada değiliz. Her türkü imkanımızla Türkiye’de mevcudiyetimizi korutacağız ve büyüyeceğiz.
28.11.2019 04:27
guvenlik yonetim 78.indd 81
28.11.2019 04:27
YANGIN GÜVENLİĞİ
“Yangın sigortası zorunlu hale getirilmeli” Türkiye Yangından Korunma Vakfı ve Derneği (TÜYAK) Başkanı Taner Kaboğlu özellikle sanayi tesislerinin yangın güvenliği konusunda ciddi yetersizlikleri olduğunu, yaşanan yangınların da bunun kanıtı olduğunu söyledi. Kaboğlu kimya, boya gibi tehlikeli maddelerin üretildiği alanlarda yangın sigortasının mutlaka zorunlu olması gerektiğini ifade etti. Güvenlik Yönetimi Dergisi’nin sorularını yanıtlayan Kaboğlu 4-5 Aralık 2019 tarihlerinde 6’ncısı düzenlenecek “Yangın ve Güvenlik Sempozyumu ve Sergisi” hakkında da bilgi verdi. Taner KABOĞLU / Yönetim Kurulu Başkanı TÜYAK
S
on dönemde gene her yerden fabrika yangın haberleri art arda geliyor. En son Tuzla’da bir yangın çıktı hayli de tehlikeliydi. Neden oluyor bu yangınlar neyi eksik yapıyoruz?
Aslında Türkiye’de sayıca fazla yangın çıktığını söyleyebilir miyiz bilmiyorum. Allah bizi gerçekten koruyor. Gelişmiş ülkelerde çıkan yangınların sayılarına baktığımızda Türkiye’de gerçekten az yangın çıktığını düşünüyoruz. Ama etkileri açısından baktığımızda Türkiye’deki etkilerin daha büyük olduğunu söyleyebiliriz. Doğru sistemlerin kurulduğu ve doğru işletilen binalarda çıkan yangınlardan haberimiz olmuyor. Çünkü hızlı müdahaleyle yangının olumsuz etkileri en alt seviyede tutuluyor. Mesela bizim danışmanlık yaptığımız dev bir lojistik şirketinde yangın çıktı. 1 sprinkler patladı ve yangını hemen söndürdü. Yangın odanın dışına bile çıkmadı. Ama o sistem olmasaydı, yüz bin metrekarenin üzerinde bir alan söz konusuydu ve içerisi tamamen
ürün doluydu. Doğru sistem olmasaydı televizyonlarda görürdünüz o yangını. Dünyada uygulama nasıl derseniz; dünya kanunu koymakla kalmıyor, uyguluyor ve takip ediyor. Uygulamayanı ve doğru işletmeyene de yaptırım uyguluyor. Bizdeki esas sorun da bu zaten. Mevzuat anlamında bir sıkıntımız yok ama yaptırım ile ilgili bir sıkıntı var. Kaza olduktan sonra kim ne
kadar zarar görüyor bu olaydan? Gerçek sorumluları bulunuyor mu? Bütün mesele bu... O yüzden bizde 10 yangın çıkıyorsa dokuzu haber oluyor, öteki tarafta 100 yangın çıkıyor ama bu kadar büyük etkisi olmuyor. Kimyasal madde dediğiniz tehlikeli maddeyle ilgili çalışan çok sayıda firma var. Özellikle mevcut tesislerin durumuna baktığınız zaman bunlarda alınan tedbirlerin yetersiz
82 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 82
28.11.2019 04:27
i”
Taner KABOĞLU
olduğunu çok net görebiliyorsunuz. Otorite, yani organize sanayi ya da belediye bu konuda yaptırım uygulamaya çalışıyor. Ama burada ben senin fabrikanı kapatırım 2 günde demek de çok kolay değil. Bir de niyetlerin iyi olması çok önemli. Niyetler iyi değilse sıkıntı her zaman devam ediyor. Zira bizde bir şeyler göstermelik yapılıyor.
Yangın sistemlerinde yetersizlik var mı o zaman? Bizdeki sistemlerin çoğu yetersiz. Ama şöyle bir konu daha var. Siz istediğiniz kadar mükemmel bina yapın 1 sene 3 sene 5 sene sonra durumu ne olacak belli değil. Bursa’da 2009 yılında bir hastane yangını çıkmıştı. 8 kişi hayatını kaybetmişti. O yangından sonra bizi Bursa’dan çok sayıda tesis aradı: “Bizim yangın sistemlerimiz var. Ama tam olarak nasıl çalıştığını bilmiyoruz. Bunların hangisi ne zaman çalışacak, ne zaman duracak? Gelip bir bakıp bize anlatır mısınız?” dediler. Yani para harcanmış, sistemler kurulmuş. Belki hiç devreye alınmamış. Belki baştan işletilmiş ama bir süre sonra personel değişmiş ya da işletme firması değişmiş ve iş takipsiz kalmış.
Ne zaman akla geliyor? Bir olay yaşandığında, birileri öldüğünde. Biz binamızda da yangın çıkarsa ne olur diye o zaman soruluyor ve araştırma başlıyor. Bir fabrikada yangın çıkıyor, o sektör ayağa kalkıyor ve bir hareketlilik oluyor. Herkes yangın tedbirlerini sorguluyor. Artırmak istiyor. Araştırmaya giriyor. 3 ay, en fazla 6 ay sonra her şey eski düzene dönüyor. O sırada ciddi olan, zaten bu işleri yapmaya niyeti olan bir şeyler yaptırıyor. Geri kalanlar hayatlarına devam ediyorlar. Biz millet olarak tevekkül olayını yanlış anlıyoruz. Biz hiçbir şey yapmayalım Allah bizi korur diyoruz. Tevekkül tam olarak bu değil. Sen tedbirini alacaksın. Sonra korunmayı dileyeceksin. Göstermelik yapılıyor pek çok şey. Bu sistemlere para harcanmak istenmiyor. Konuştuğunuz zaman herkes tabi ki güvenlik önlemimiz olsun diyor. Ama dev kuruluşlarda bile sıra para harcamaya geldiğinde işler aksıyor. Çoğu zaman en ucuz olan alınmak isteniyor. En kaliteli ve en iyi ürünü ya da hizmeti en ucuza almak diye bir şey söz konusu değildir hiçbir zaman. Belki bazı alanlarda ucuz malzeme kullanılabilir ama güvenlikte olmaz. Yeterlilik olayına girmek lazım bu konuda. Ürünün sertifikası, hizmeti verecek firmanın yeterliliği sorgulanmalı. Birini 100 liraya yaptığı işi bir başkası 10 liraya yapıyorsa, bu nasıl olur diye sorgulamak lazım. Daha yeni yaşandı yakın çevremde, yangın merdiveni yaptıracaklar, biri 40 bin lira fiyat verdi, diğeri 20 bin lira verdi aynı iş için dediler. İş ne? 10 metre yangın merdiveni. Aynısı olduğunu nereden biliyorsun? Birinin 40 bine yaptığını diğeri nasıl 20‘ye yapsın? Detaylı bilgi istendi mi? Bu merdivenin bir projesi, şartnamesi, keşfi yok mu? Yok sorulmamış. Satın
Bir fabrikada yangın çıkıyor, o sektör ayağa kalkıyor ve bir hareketlilik oluyor. Herkes yangın tedbirlerini sorguluyor. Artırmak istiyor. Araştırmaya giriyor. 3 ay, en fazla 6 ay sonra her şey eski düzene dönüyor. O sırada ciddi olan, zaten bu işleri yapmaya niyeti olan bir şeyler yaptırıyor. Geri kalanlar hayatlarına devam ediyorlar. almayı böyle yaparsan yaptırdıktan sonra da beni kandırdılar diyemezsin.
Dünya bu işi nasıl çözmüş? Dünya bu işi sigortacılar üzerinden çözmüş. Türkiye’de faaliyet gösteren sigorta firmalarının yüzde 90’ına yakını yabancı menşeli. Ama yurtdışında organizasyonları ve olaylara yaklaşımları Türkiye’deki ile bir değil. Bundan 7-8 sene önce fark daha da fazlaydı. Bir takım büyük yangınlar
Aralık 2019 Güvenlik Yönetimi n 83
guvenlik yonetim 78.indd 83
28.11.2019 04:27
YANGIN GÜVENLİĞİ
Dünya bu işi sigortacılar üzerinden çözmüş. Türkiye’de faaliyet gösteren sigorta firmalarının yüzde 90’ına yakını yabancı menşeli. Ama yurtdışında organizasyonları ve olaylara yaklaşımları Türkiye’deki ile bir değil. ve ödenen büyük hasarlar sigorta firmalarını belli noktalara dikkat etmeye zorladı. Bunun yasal mevzuatla da desteklenmeleri gerekiyor. Bence özellikle bazı sektörlerde yangın sigortasının zorunlu olması lazım. Aynı trafik sigortası, deprem sigortası gibi zorunlu olmalı. Belli sektörler yangın poliçesi yaptırmak zorunda olmalı. O zaman sigorta firmaları o poliçe ile ilgili doğru fiyat politikası uygulayıp, bu sistemlerin kurulması durumunda doğru indirimler yapıp, yatırımcıyı doğru sistemleri kurma konusunda zorlayabilirler. Tıpkı gelişmiş ülkelerde olduğu gibi. Biz de de bu işler yavaş yavaş başladı. Sigorta firmaları birimler kurdu. Mühendis kadrolarına eğitimler aldırarak uzmanlıklarını artırmaya çalışıyorlar. Yavaş yavaş bizde de bu konuda gelişme olduğunu söyleyebiliriz.
Hangi sektörlerde zorunlu yangın sigortası olmalı? Kimya, boya, belki sonra tekstil ve mobilya. Onları da belli kategorilere ayırmak gerekebilir. Bunları yapmak çok zor da değil. Tesis
maliyeti, risk durumuna bakılarak sınıflandırma yapılabilir.
Ülkeler arasında yangın güvenliği algısı açısından farklılıklar var mı hem anlayış hem uygulama açısından? Alınan önlemler arasındaki farklar neler, hangi ülke daha doğrusu yapıyor? Amerikan ekolü ile Avrupa ekolü çok temel olarak ayrışıyor birbirinden. Amerikan ekolünün etkisinde olan Amerika dışında ülkeler de var. Avustralya, Yeni Zelanda, Kuzey -Amerika Güney Amerika’daki bir çok ülke gibi. Amerikan ekolünde olay ağırlıklı olarak aktif yangınla mücadele dayanıyor. 1800’lerin ikinci yarısında başlamışlar çalışmaya ve yaklaşık 150 yıldır aktif söndürme sistemleri hakkında sürekli geliştirme yapıyorlar. Daha zor söndürülen, daha yüksek istiflenmiş, daha büyük alanlarda bulunan yanıcı malzemelerle alakalı aktif sistemleri geliştirmeye devam ediyorlar. Uzun yıllardır da bunlarla testler yaptıkları için ellerinde çok somut veriler var. Çıkan yangınların doğru analiz edilmesi var. Sistem
performansı ile ilgili bir soru işareti yok. Amerikan ekolünde bir binayı sprinkler yapıyorsanız özel alanlar dışında yangına dayanıklı bölmeler yapmanıza gerek yok. Yangına dayanıklı alanlara, kompartımanlara ihtiyaç duymazsınız. Daha doğrusu daha az duyarsınız. Yatılan tesisler, bakıma muhtaç insanların bulunduğu yerler, yüksek binalarda durum biraz değişiyor. Avrupa ekolünde ise her şey bölme ve kompartımana ayırma üzerine kurgulanmış. Pasif önlemler üzerine yoğunlaşılmış. Aktif sisteme çok güvenmiyor Avrupalılar. Fiziksel bariyerlerle yangının yayılmasını önlüyorlar. İtfaiyenin yangına müdahale süresi çok kısa olduğunda da, iş bir şekilde halloluyor. İtfaiyenin müdahale süresi uzadığında ise aktif sistemlerin önemi artıyor. Aktif sistem bir kaç dakika içinde hemen yangına müdahale ediyor ve yangının yayılmasını durduruyor. Dolayısıyla itfaiye olay yerine vardığında kontrol altına alınmış veya söndürülmüş bir yangın ile karşılaşıyor. İş çok kolaylaşıyor.
84 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 84
28.11.2019 04:27
Öte yandan sprinkler sistemi olan bir binada harcanan su miktarı olmayan binada harcanan suyun 6’da 1’i. Sprinkler sistem için bu patlarsa, su zarar verir etrafa diye bir algı var. İstatistik diyor ki sprinklerin harcadığı su ve sonradan itfaiyenin gelip söndürme ve soğutma yapmak için harcadığı suyun toplamı sprinkleri olmayan binaya giden itfaiyenin harcadığı suyun 6’da 1’i. Yani itfaiye 6 kat daha fazla zarar veriyor sprinkler olmayan binada. Dolayısıyla aslında aktif sistemin böyle bir faydası var. Avrupalı diyor ki; benim en uzak yerel itfaiyem 6 dakikada olay yerine varıyor. 10-15. dakikada olaya müdahale ediyor. Ben yangına dayanıklı kutular yapayım, binamı kutular birleşimi şeklinde dizayn edeyim, yangın o kutunun içinde kalsın diğer hiçbir yere yayılmasın; diğer kutulardaki insanlar da güvenle kaçabilsinler. İtfaiye gelsin söndürsün ben de o kutuyu çıkarayım ya da tamir edeyim. Aktif sistemleri varsa bile bunu yapıyorlar. Avrupa’da pek çok ülkede sprinkler zorunlulukları yeni yeni getirilmeye başlandı. Sprinkler sistemi pek çok binada zorunlu değil Avrupa’da. Onun için bazı Avrupa menşeli firmalar Türkiye’ye geldiğinde sprinkler yaptırmak zorunda kalınca biraz şaşırıyorlar. Ben şahsen aktif sistemlerin kullanılmasından yanayım. Türkiye’de bunun daha doğru sonuçlar
vereceğini inanıyorum. Ülkemiz şartları göz önüne alındığında da, zorunlulukların Avrupa’ya göre daha fazla olmasını da doğru buluyorum.
4-5 Aralık’ta sektörün büyük buluşmasına ev sahipliği yapıyorsunuz. TÜYAK sempozyum hakkında bilgi verir misiniz? TÜYAK 2019 Yangın ve Güvenlik Sempozyumu ve Sergisi 4- 5 Aralık tarihlerinde Lütfü Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenecek. Sempozyumun teması bu yıl “Endüstriyel tesislerde yangın güvenliği ve yeni teknolojiler” olarak belirlendi. Biliyorsunuz sempozyumumuz iki yılda bir yapılıyor ve bu yıl 6’ncısı düzenleniyor. Sempozyumu ve sergi; yangına, sabotaja, depreme, iş kazalarına, çevre risklerine karşı algılayan, uyaran ve uygun çözüm sunan yeni cihaz ve sistemleri tanıtmak, günümüz teknolojisine uygun koruma ve önleme sistemlerindeki gelişmeleri ve yeni tasarım esaslarını açıklamak, problemleri tartışmak, yangın ve güvenlik sektörünün tüm paydaşlarını bir araya getirmek, ilgili yönetmelik ve standartlardaki gelişmeleri açıklamak amacıyla düzenliyoruz. Yangın ve güvenlik alanında bilimsel ve teknolojik gelişmelerin tartışılacağı, tasarımcı, uygulayıcı, araştırmacı ve işletmecilerin bir araya geldiği, teknolojik gelişmelerin tanıtılacağı
TÜYAK 2019 Yangın ve Güvenlik Sempozyumu ve Sergisi 4- 5 Aralık tarihlerinde Lütfü Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenecek. Sempozyumun teması bu yıl “Endüstriyel tesislerde yangın güvenliği ve yeni teknolojiler” olarak belirlendi. ve yeni ürünlerin sergileneceği TÜYAK 2019 Sempozyumu, sektörün büyük buluşma yeri olacak. Sempozyuma katılım tamamen ücretsiz. Yerli ve yabancı uzmanların aktardığı bilgileri birinci ağızdan dinleme fırsatının yanı sıra, sergi alanında yer alacak firmalar da uzman kadrolarıyla yeni geliştirdikleri teknolojiler hakkında bilgi vermek için tüm konukları bekliyor olacak. Yangın korunumu konusunda yetkili ve bilgili tüm tarafların bir araya geldiği sempozyumda, forum ve panellerde, sektörün sorunları tartışılacak, soruların cevaplarına ulaşma imkanı bulunacak. Tüm halkımızı katılmaya davet ediyoruz.
Aralık 2019 Güvenlik Yönetimi n 85
guvenlik yonetim 78.indd 85
28.11.2019 04:27
YANGIN GÜVENLİĞİ
“Yangın güvenliği asla geri plana atılmamalı” AEM Elektrik Motorları Genel Müdürü Sami Akdoğan yangın korunum sistemleri ile ilgili bilgi verdi. Türkiye’deki çoğu işletmenin yangın güvenliği konusuna yeterince yatırım yapmayıp konuyu ikinci hatta üçüncü plana attığını vurgulayan Akdoğan yangın yönetmeliğindeki eksikliklerin de en kısa zamanda giderilmesi gerektiğini ifade etti. Sami Akdoğan / Genel Müdür AEM Elektrik Motorları
Ö
ncelikle AEM Motors hakkında bilgi verir misiniz?
AEM Motors eski adıyla ABANA Motor 1983 yılında Siemens tarafından elektrik motoru üretmek amacıyla kurulan bir firmadır. 2015 yılında Altuntaş grubun satın almasıyla AEM Electric Motors olarak yoluna devam ediyor. Türkiye de verimli motor açığını kapatmak amacıyla yola çıkan AEM motor şu an 0,12 kW dan 450 Kw’ya kadar alçak gerilim motorlarını IE3 Ve IE4 olarak üreten Türkiye’nin en teknolojik fabrikasıdır.
Özellikle yangın güvenliği son yılların en önemli konusu. Bu alanda aldığınız önlemler hakkında bilgi verir misiniz? AEM Motors olarak “Önce İş Sağlığı ve Güvenliği” sloganı, öncelikli temel prensibimizi yansıtmakta ve bu doğrultuda hareket etmekteyiz. Bu konuyla alakalı alınması gereken önlemlerin başında da yangın güvenliğinin geldiği hepimizin malumu.
Tesislerimizin üretim ve depolama tesislerimizde, işimizin doğası gereği sürekli olarak yanıcı parlayıcı sıvı ve yanıcılık oranı yüksek madde üretimi ve depolaması yapılan bölümler de mevcut. Dolayısıyla yangın güvenliği konusu üzerinde önemle durmak en temel gereksinimlerimizden biri. Bu doğrultuda, yangın güven-
lik alanında faaliyet gösteren, mühendislik altyapısı üst düzey, referansları kuvvetli ve ihtiyaçlara optimal düzeyde yanıt verecek bir yangın güvenlik sistemleri firması ile çalışmak önemli. Bunu özellikle vurguluyorum çünkü yangın güvenliği konusu, her ne kadar ülkemizde işletmeler tarafından detaylı olarak ele alınmıyor olsa da, üst düzey mühendislik
86 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 86
28.11.2019 04:27
ve uluslararası standart bilgisi gerektiren, başlı başına bir konu ve uzmanlık alanı. Dolayısıyla ülke piyasasında her ne kadar bu konuda faaliyet gösteren firma olsa da, yetkin ve işini tüm bu değerler doğrultusunda yapan firma sayısı oldukça az. Tüm bunların da bilincinde olarak, tesislerimizdeki yangın güvenliği ile alakalı işleri “Evenos Yangın Güvenlik Sistemleri A.Ş.” ye emanet ettik. Kendileriyle olan ve süregelen anlaşmalarımız aracılığıyla, yangın güvenliği ile alakalı tasarım, dizayn, tedarik, montaj, devreye alma ve bakım işleriyle alakalı kendilerinden hizmet almaktayız. Kendileri öncelikle tesis karakteristiğiyle alakalı her bölge için ayrı keşif yaparak ilgili bölge yangın güvenlik sistemleri için ihtiyaç ve gereksinimlerini belirlemekte, yine bu doğrultuda detay raporlamaları ve hesaplamaları tarafımıza sunarak bütçe çıkartmakta ve akabinde kurulacak olan tüm yangın güvenlik sistemlerini, uluslararası ve ulusal standartlara bağlı kalarak tesislerimize kurma işlemini gerçekleştirmektedirler. Tüm devreye alma işlemlerinden sonra da tabi ki tüm bakım işlemlerini de yine “Evenos Yangın A.Ş.” yapmakta.
Yangın güvenliği önlemlerini alırken hangi kriterleri göz önüne aldınız? Öncelikle demin de bahsettiğim üzere, yangın güvenliği konusunun tek başına çok derin ve mühendislik bilgisi gerektiren başlı başına bir konu olduğunun firma olarak bilincindeyiz. Bu çok önemli; dolayısıyla bu konuda çalışacağımız firmanın da alanında uzman, yetkin, standartlara hakim ve mühendislik altyapısı sağlam bir firma olması bizim için
Fabrika ve işletmelerde, yangın güvenlik sistemlerinin kurulumu tek başına yeterli değildir. Her ne kadar otomatik yangın söndürme ve algılama sistemleri yangın güvenliği konusunda üst düzey koruma sağlıyor olsa da, bunu personel eğitimleri ve bilinçlendirilmesi ile desteklemek elzem. ilk kriterdi. Çalışacağımız firma seçiminde de özellikle bunlara dikkat ettik. Bununla beraber, kullanılacak sistem ve malzemelerin sertifikasyonu konusuna da özellikle önem gösteriyoruz. Sonuçta yangın güvenliğine yapılan bir yatırım söz konusu ve kurulacak sistemin yangın çıktığı anda yangını söndürmesi gerekiyor. Bundan emin olabilmek için de kullanılacak malzeme ve sistemlerin, FM, UL, VdS gibi uluslararası sertifikasyonlara sahip olması bizim için önemli. Dolayısıyla sertifikasyona haiz olan sistem
ve malzeme konusunda çok hassasız. Zaten çalıştığımız firma olan Evenos Yangın da bu konu üzerinde çok hassas davranmakta ve kurdukları ve kullandıkları tüm sistem ve malzemeler uluslararası onaylara haiz. Tüm bunların dışında, yangın güvenliği ile alakalı tasarımsal detay kriterleri Evenos A.Ş. belirlemekte ve tüm tasarımları, öncesinde tarafımıza raporlamak suretiyle buna göre yapmakta. Dolayısıyla tasarımsal kriterler ve uygun sistem seçim ile alakalı kriterleri Evenos Yangın belirlemekte.
Yangın güvenliğine ek olarak aldığınız güvenlik önlemleri hakkında bilgi verir misiniz? AEM Motors tesisleri gibi sürekli yaşayan ve tabiri caizse hareket halinde olan fabrika ve işletmelerde, yangın güvenlik sistemlerinin kurulumu tek başına yeterli değildir. Her ne kadar otomatik yangın söndürme ve algılama sistemleri yangın güvenliği konusunda üst düzey koruma sağlıyor olsa da, bunu personel eğitimleri ve bilinçlendirilmesi ile desteklemek elzem. Dolayısıyla iç bünyemizdeki İSG personeli ve bu konudaki yardımcı personellerle birlikte, fabrikada çalışan tüm personel için belirli periyodlarla toplantı yapmakta ve
Aralık 2019 Güvenlik Yönetimi n 87
guvenlik yonetim 78.indd 87
28.11.2019 04:27
YANGIN GÜVENLİĞİ
bu konuda kendilerine eğitim vermekteyiz. Yangın korunum sistemleriyle güvence altına alınan yangın tehlikesinin ve bertaraf edilmesinin, tüm işletmenin personelinin eğitimi ve bilinçlendirmesiyle birlikte ele alınması gerektiğine inanıyoruz. Bu konudaki periyodik eğitimlerimizin sadece yangın ile alakalı değil, ayrıca deprem, İSG ve diğer tehlikelere karşı da bilinçlendirme amacı taşıdığını belirtmek isterim.
Türkiye’deki güvenlik olgusunu değerlendirir misiniz? Gelişime açık olan bu sektörde yaşanan teknolojik gelişim hakkında neler söylersiniz? Türkiye’deki çoğu işletme, maalesef yangın güvenliği konusuna yeterince yatırım yapmamakta ve yangın güvenliği konusunu ikinci hatta üçüncü plana atmakta. Yıllık oluşturulan bütçelerden arta kalan var ise yangın yatırımı ancak gerçekleştirilmekte. Bir kere bu bilinç değiştirilmeli, burada yangın güvenliği ile alakalı faaliyet gösteren firmalara çok iş düşüyor. Bunun yanında,
işletmelerin bu konuda daha detaylı önlem alması ve yatırım yapması yasalarla zorunlu hale getirilmeli; keza hala günümüzde yangın yönetmeliğiyle alakalı birçok eksiğin bulunduğu kanaatindeyim. Yangın sektöründeki teknolojik gelişim ise diğer her sektörde olduğu gibi çok hızlı ilerlemekte; zaten standartlar da bu yüzden birkaç senede bir değişmekte. Yeni çıkan yahut güncellenen yönetmelik yahut standartlar ve üretimine geçilen malzemelerle alakalı olarak da yine çalıştığımız firma olan Evenos Yangın aracılığıyla haberdar olmakta ve tesislerimize bu doğrultuda yatırımlar yapmaktayız.
Aldığınız güvenlik önlemleri ile bertaraf edilmiş örnekler var mı? Bahsettiğim gibi, fabrikamız sürekli yaşayan ve içerisinde yanıcılık oranı yüksek malzemeler bulundurulan bir tesis. Dolayısıyla çoğu fabrikada olduğu gibi biz de zaman zaman bu tarz tehlikelerle karşılaşıyoruz. Yine kısa bir zaman önce elektrik odalarımızdan birinde başlayan yangın tehlikesi, ilgili odada kurulan temiz gazlı söndürme sistemleri vasıtasıyla büyümeden söndürüldü. Burada da kurulan sistemlerin standartlara uygun olarak kurulmasının ve sertifikalı sistemler olmasının ne kadar etkili olduğu görebiliyoruz.
lışanlarımızın da bu konuda tam bilinçlendirilmesini kendimize prensip olarak benimsiyoruz. Bu konuda doğru firmayla çalışmanın ve yapılacak eğitimler ile personel bilincinin maksimize edilmesinin, yangın tehlikesini minimize ederek, en çok değer verdiğimiz insan sağlığını güvence altına alacağının farkındayız.
Yangın güvenliği konusu, her ne kadar ülkemizde işletmeler tarafından detaylı olarak ele alınmıyor olsa da, üst düzey mühendislik ve uluslararası standart bilgisi gerektiren, başlı başına bir konu ve uzmanlık alanı.
Eklemek istedikleriniz var mı? Önceden de bahsetmiş olduğum gibi, yangın güvenliği konusu işletmeler tarafından kesinlikle geri plana atılmaması gereken ve gerekli yatırımın yapılması gereken bir konu. AEM Motors olarak bu bilincin tam farkındayız ve ça-
88 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 88
28.11.2019 04:27
guvenlik yonetim 78.indd 89
28.11.2019 04:27
YANGIN GÜVENLİĞİ
Yanıcı ve parlayıcı sıvı depolama tesislerinde yangın söndürme sistemleri tasarımı Depolama tesislerindeki depolanan ürünler karşılaştırıldığında, yangın riskinin ve yangın sonucu doğabilecek hasar riskinin en yüksek olduğu depolar, yanıcı ve parlayıcı sıvı depolanan tesislerdir. Emre KARABATAK/ Kurucu Ortak EVENOS YANGIN GÜVENLİK SİSTEMLERİ A.Ş.
G
ünümüzdeki teknoloji ve sanayi alanındaki gelişmelere paralel olarak, depolama ihtiyaçları da günbegün artmaktadır. Depolama tesislerindeki birim hacimde bulundurulan ürün miktarının diğer alanlara göre fazlalığı, bu tarz binalardaki yangın riskinin görece yüksek olmasına sebebiyet vermektedir. Yangınla alakalı risklerin fazla olması, can ve mal güvenliğiyle alakalı tedbirlerin üst düzeyde alınmasını ve bununla beraber bu alanlarda otomatik yangın söndürme sistemleri tesisini elzem hale getirmektedir. Depolama tesislerindeki depolanan ürünler karşılaştırıldığında, yangın riskinin ve yangın sonucu doğabilecek hasar riskinin en yüksek olduğu depolar, yanıcı ve parlayıcı sıvı depolanan tesislerdir. Ülkemiz dahil Dünya’nın pek çok bölgesinde, her yıl çok sayıda yanıcı parlayıcı depolama yapılan tesiste yangın meydana gelmekte ve bu yangınlar maalesef pek çok sayıda can ve mal kaybına mal olmaktadır. Yangın
sonucu oluşan hasarların minimize edilmesindeki en önemli unsurlardan biri de otomatik yangın söndürme sistemleri tesisidir. Yanıcı ve parlayıcı sıvıların kapalı bir alan yahut binada çeşitli şekillerde depolandığı yerlerin otomatik yangın söndürme sistemleri tasarımı için uluslararası bir çok standart geliştirilmiştir. Bu standartlar içerisinden en kabul göreni ise “NFPA 30 Flammable And Combustible Liquids
Code” standardıdır. Türkiye’de hali hazırda bulunan ulusal yönetmelik ve standartlar, bu tarz depoların korunmasıyla alakalı yeteri derece detay içermediğinden ve yetersiz olduğundan, ülkemizde de NFPA 30 standardı, bu tarz depo söndürme sistemi tasarımları için kullanılmaktadır. Söndürme sistemi tasarımı yapılırken, öncelikle belirlenmesi gereken şey, depolanan ürünlerin hangi sınıfa girdiğidir. İlgili standart, parlama ve kaynama
90 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 90
28.11.2019 04:27
Yatırım yapma kararı vermenin ötesinde sistemin, dizaynından, tasarımına, montaj aşamasından bakım aşamasına kadar olan her aşamasında ilgili uluslararası standartlara bağlı kalınarak, doğru bir şekilde tesis edilmesi en önemli gerekliliklerden biridir.
Emre KARABATAK
noktasına göre sıvıları aşağıdaki biçimde sınıflandırmıştır; Class I A – Parlama Noktası 22,8 °C’tan, kaynama noktası da 37,8 °C’tan düşük olan sıvılar Class I B – Parlama Noktası 22,8 °C’tan düşük, kaynama noktası 37,8 °C’a eşit ya da fazla olan sıvılar Class I C – Parlama Noktası 22,8 °C’a eşit ya da fazla, 37,8 °C’tan düşük olan sıvılar Class II – Parlama Noktası 37,8 °C’a eşit ya da fazla, 60 °C’tan düşük olan sıvılar Class III A – Parlama Noktası 60 °C’a eşit ya da fazla, 93 °C’tan düşük olan sıvılar Class III B – Parlama Noktası, 93 °C’a eşit ya da fazla olan sıvılar Yanıcı parlayıcı sıvı yangınlarının söndürme sistemi tasarımında, debi ve basınç çıktılarını düşürmesinden ötürü, genel olarak köpüklü tipte söndürme sistemleri tercih edilmektedir. Korunacak ürüne göre uygun tipte bir köpük özütü kullanılmalıdır. Bunların yanında, polar solventler, hidrokarbonların aksine su ile karışarak AFFF tip köpükleri etkisiz hale getirir. Bundan ötürü, polar solvent yangınlarında alkole dayanıklı köpük çeşitleri kullanıması gerektiği unutulmamalıdır.
Kapalı alanlarda depolanan yanıcı parlayıcı sıvılar ile alakalı söndürme sistemi tasarımını ilgili standartın 16. bölümü tarif etmektedir. Tasarım yapılırken ihtiyaç duyulan input doneler; sıvıların hangi sınıfa girdiği, sıvıların ne tür malzeme içerisinde ve hangi hacimde depolandıkları, depolama malzemesi kriterleri, bulunan depo alanının mahal yüksekliği ve depolanan ürünlerin depolama yükseklikleri gibi değerlerdir. Bu doneler kullanılarak ilgili bölümdeki tablolardan tasarım yoğunlukları ve tasarım alanı bulunur ve sprinkler çeşidi ve buna bağlı olarak basıncı – debisi tayin edilir. Köpüklü tip bir söndürme sistemi tasarımı yapılacak ise, oranlayıcı ve köpük uygulama süresi seçimi aynı standart doğrultusunda yapılmalıdır. İlgili standart, otomatik söndürme sistemi montaj kurallarıyla alakalı ise “NFPA 13 Standard For The İnstallation Of Sprinkler Systems” standartlarına da atıfta bulunmaktadır, dolayısıyla montaj detayları için, NFPA 30 ile beraber NFPA 13 standartları da baz alınmalıdır. Tüm bunlarla beraber, yanıcı ve parlayıcı sıvı bulunduran depoların yangın söndürme sistemleri tasarımında, yüksek genleşmeli köpüklü söndürme sistemleri de yine yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu tipteki söndürme sistemi dizayn verileri ise “NFPA 11 Standard For Low- Medium- And
High-Expansion Foam” standardında tarif edilmektedir. Ülkemizde yanıcı ve parlayıcı sıvı depolanan tesislerin bir çoğunda otomatik yangın söndürme sistemleri bulunmadığı gibi, yine çok fazla sayıda tesiste bu sistemlerin kurulu olduğu ancak dizayn yahut montaj hatalarından dolayı efektif olmadığı, dolayısıyla yangın söndürmede yetersiz kalacağı tespit edilmektedir. Dolayısıyla; yatırım yapma kararı vermenin ötesinde sistemin, dizaynından, tasarımına, montaj aşamasından bakım aşamasına kadar olan her aşamasında ilgili uluslararası standartlara bağlı kalınarak, doğru bir şekilde tesis edilmesi en önemli gerekliliklerden biridir.
Aralık 2019 Güvenlik Yönetimi n 91
guvenlik yonetim 78.indd 91
28.11.2019 04:27
ABONE FORMU
ABONELİK BİLGİLERİ GÜVENLİK YÖNETİMİ DERGİSİNE 1 YILLIK ABONE OLMAK İSTİYORUM. ADI, SOYADI : FİRMA ADI : DOĞUM TARİHİ/YERİ: DERGİ TESLİM ADRESİ ADRES
:
POSTA KODU / SEMT / ŞEHİR DİĞER BİLGİLER: MESLEK
:
:
TEL
:
FAX
:
GSM
:
FATURA ADRESİ: ADRES:
POSTA KODU / SEMT /ŞEHİR VERGİ NO / DAİRESİ Güvenlik Yönetimi Dergisi’nin 1 yıllık abonelik bedeli 120 TL. + KDV’dir. Abonelik bedelini İş Bankası - Perpa Şubesi - Hesap No: 1188 0542685 IBAN: TR76 0006 4000 0011 188054268 yatırdıktan sonra dekontun fotokopisi ile birlikte bu formu doldurarak 0212 210 54 45’e fakslayabilir ya da info@guvenlikyonetimi.com adresine mail atarak hemen abone olabilirsiniz. 92 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2019
guvenlik yonetim 78.indd 92
28.11.2019 13:54
Aralık 2019 Güvenlik Yönetimi n 93
guvenlik yonetim 78.indd 93
28.11.2019 13:54
R
E
K
L
A
M
I
N
D
E
K
S
a
25
17
23
13
51
4-5
19
1-ÖKİ
27
59
55
A.K.İ.
2-3
81
41
96
8-9
75
21
6-7
47
Ö.K.
71
A.K.
37
33
89
39
79
89
guvenlik yonetim 78.indd 94
31
28.11.2019 04:27
guvenlik yonetim 78.indd 95
28.11.2019 04:27
guvenlik yonetim 78.indd 96
28.11.2019 04:27