GY51

Page 1

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ

KAPAK:

ŞEHİR İZLEME SİSTEMLERİ

EYLÜL 2017 SAYI: 51

FOKUS: ÇEVRE GÜVENLİĞİ GÜVENLİK STANDARTLARI VE ÖZEL GÜVENLİĞİN GELECEĞİ TAŞINABİLİR KARTLI GEÇİŞ SİSTEMİ

EYLÜL 2017 SAYI: 51 ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR



ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n AYDA BİR YAYINLANIR

ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ

KAPAK:

ŞEHİR İZLEME SİSTEMLERİ

EYLÜL 2017 SAYI: 51

FOKUS: ÇEVRE GÜVENLİĞİ GÜVENLİK STANDARTLARI VE ÖZEL GÜVENLİĞİN GELECEĞİ TAŞINABİLİR KARTLI GEÇİŞ SİSTEMİ

EYLÜL 2017 SAYI: 51 ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU YAYINIDIR


Eylül 2017 SAYI: 51


Eylül 2017 SAYI: 51
















içindekiler 32

62

52 16 BAŞKANDAN

18 EDİTÖR

20 GÜNCEL

KAPAK KONUSU

SEKTÖRDEN

32

Tüm şehir kontrol altında

54

“3 boyutlu video analiz”

38

Şehir izleme ve güvenlik sistemleri ve tam entegrasyon

58

“Yerli üretim ülke ekonomisine ciddi

katkılar sağlıyor”

42

Düşük ışıklı ortamlarda yüksek kalitede video gözetimi

ELEKTRONİK GÜVENLİK

62

Taşınabilir kartlı geçiş sistemi

68

Yeni GPRS bekçi ve devriye

tur kontrol sistemleri

70

Sektör bulut ağırlıklı

çözümlere yöneliyor

Sektör ile ilgili kısa haberler

FOKUS

46

30 KÖŞE / Hayata Bakış

Taş duvarlar tek başına

“Fedakârlık”

52

yeterli değil Yeni nesil çevre güvenliği


Güvenlik Yönetimi ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ

EYLÜL 2017

84

AYDA BİR YAYINLANIR

Özel Güvenlik Federasyonu adına imtiyaz sahibi O. Oryal ÜNVER Yürütme Kurulu O. Oryal ÜNVER İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Yusuf Vehbi DALDA Genel Yayın Yönetmeni Devrim BOZKURT devrim@guvenlik-yonetimi.com Yazı İşleri Müdürü Yeşim ÖZDEMİR yesim@guvenlik-yonetimi.com Reklam Koordinatörü Çiğdem ÖZCAN cigdem@guvenlik-yonetimi.com Danışma Kurulu Alp SAUL Arzu YÜKSEL Doç. Dr. Gazi UÇKUN Füsun KOCAMAN Gültekin FİŞEK Hakan ÖZALP İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Okyay ŞENTÜRK O. Oryal ÜNVER Osman Levent CELASUN Prof. Abdurrahman KILIÇ Taner ALBAYRAK Yusuf Ziya ÖNCEL

72

72

GÜVENLİK HİZMETİ Güvenlik standartları ve özel güvenliğin geleceği

82

Ulusal yeterlilik sistemi MYK ve özel güvenlik

YANGIN GÜVENLİĞİ

84

Zettler Profile Flexible yangın alarm kontrol paneli

86 Editöryel Takvim

Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlık Derya BOZKURT derya@guvenlik-yonetimi.com Yayın Türü Yerel Süreli Yayın. Ayda bir yayınlanır.

88 Reklam İndeksi

Yönetim Adresi Arkhe Tanıtım Hizmetleri Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat: 12 No:2049 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Tel: (533) 413 78 08 Baskı İZFORM MAT. KAĞ. REK. SAN. Ve TİC. LTD. ŞTİ. 0 (212) 429 0202 Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar, çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki görüşler sahibine aittir. Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden hiçbir şekilde kullanılamaz.

tanıtım hizmetleri

Perpa Ticaret Merk. B Blok Kat: 12 No: 2049 Okmeydanı / Şişli / İstanbul Tel: (212) 210 54 45 Faks: (212) 210 54 45 Gsm: (533) 413 78 08


BAŞKAN

Mesleki yeterlilik kurumunun özel güvenlik sektörüne ilişkin çalışmaları nasıl olmalıdır?

b Değerli okurlarımız;

Bu ayki sayımızda; Mesleki Yeterlilik Kurumu’nun özel güvenlik sektörüne yeni bir vizyon kazandıracak faaliyetlerinin, çalışmalarının / özel güvenlik görevlilerinin farklı alanlardaki yeterliliklerinin nasıl olması gerektiği konusundaki muhtemel hal tarzları hakkındaki öngörülerimden kısaca bahsetmek istiyorum. Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK), meslek standartlarını temel alarak, teknik ve mesleki alanlarda ulusal yeterliliklerin esaslarını belirlemek; denetim, ölçme ve değerlendirme, belgelendirme ve sertifikalandırmaya ilişkin faaliyetleri yürütmek üzere 21 Eylül 2006 tarihli ve 5544 Sayılı Kanun ile kurulmuştur. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın bağlısı olan MYK, tüzel kişiliğe haiz, idari ve mali özerkliğe sahip, özel bütçeli bir kamu kurumudur. Kurumun temel görevi; Avrupa Birliği ile uyumlu "ulusal mesleki yeterlilik sistemi" ni kurmak ve işletmektir. Kurum bu görevlerini; Milli Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu, işçi, işveren, meslek kuruluşları ve diğer ilgili kurum ve kuruluşlar ile işbirliği yaparak yerine getirmektedir. MYK bir süredir özel güvenlik sektörü ile ilgili çalışmalarını sürdürmektedir. Diğer taraftan kamu güvenliğini tamamlayıcı mahiyetteki özel güvenlik hizmetlerinin yerine getirilmesine ilişkin esas ve usulleri düzenleyen 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun 2004 yılında yasalaşmıştır. Bu durum MYK faaliyetlerinin önündeki bir engel gibi gözükse de aslında MYK’ın sektörün alt alanlarında yapacağı çalışmaların sektör gelişim sürecine çok büyük katkılarda sağlayacağını söyleyebiliriz. Şöyle ki; MYK’yı 5188 Sayılı yasa ve ilgili Yönetmeliğini, sektöre kabulde temel kriter olarak referans almalı, yapacağı çalışmalarda sektörün alt alanlarında ihtisaslaşmaya yönelik standartları oluşturup; bu yeterlilikleri belirleyerek sertifikalara bağlaması uygun hal tarzı olarak değerlendirilmektedir. Bu bağlamda özel güvenlik görevlilerini yeterliliklerine göre sıralanmasının aşağıdaki gibi yapılabileceği değerlendirilmektedir. Seviye 1: 5188 Sayılı Yasa’ya uygun ÖGG olma şartları/yeterliliği: Özel güvenlik görevlilerinin mesleğe kabuldeki şartlar 5188 Sayılı Yasa ve ilgili Yönetmeliği kapsamında değerlendirildiğinden Mesleki Yeterlilik Kurumu’nun mesleğe kabulde temel kriter olan bu seviye/yeterlilik için ayrıca bir çalışma yapmayacağı öngörülmektedir (Örneğin bu yeterliliğe sahip özel güvenlik görevlileri apartman/site v.b yerlerde ayrıca bir eğitim ihtiyacı olmaksızın hizmet verebilecektir).Seviye 2: Statlarda, alışveriş merkezlerinde, eğitim kurumlarında, hastanelerde, adliyede görev alacak ÖGG, Seviye 3: Silahlı görev yapanlar-CIT faaliyetlerinde, bankalar, kritik tesislerde görev alacak ÖGG, Seviye 4: Deniz limanlarında görev yapacak ÖGG -ISPS Code ile uyumlu-GÜSOD METPROM Projesi kapsamında değerlendirilebilecektir, Seviye 5: Hava limanlarında görev yapacak ÖGG (Kendi mevzuatı içinde diğer zorunlu eğitimleri de içerecek) Mesleki Yeterlilik Kurumu bu seviyelere ilişkin çalışmalarını tamamladığında her seviyedeki farklı eğitimlerin nasıl icra edileceği, hangi sertifikalar verileceği ve bu sertifika eğitimlerini verecek kurum ve kuruluşlar da belli olacaktır. Kısaca özetlemeğe çalıştığım yeterliliklerin daha da geliştirilerek sektöre kazandırılması hedeflenmelidir. Sağlıklı, mutlu, huzurlu ve güvenli günler temennisi ile…

16 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

O. Oryal ÜNVER ÖGF (Özel Güvenlik Federasyonu) Yönetim Kurulu Başkanı

5188 Sayılı Özel

Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun 2004 yılında yasalaşmıştır. Bu durum MYK faaliyetlerinin önündeki bir engel gibi gözükse de aslında MYK’ın sektörün alt alanlarında yapacağı çalışmaların sektör gelişim sürecine çok büyük katkılarda sağlayacağını söyleyebiliriz.



t

EDİTÖR

Şehir izleme sistemleri

Türkiye’de ve dünyada yaşanan terör olayları güvenlik sistemlerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Birçok projede son teknoloji ürünler tercih edilmekte. Günümüzde şehirler oldukça hızlı büyüyor. 2050 yılına gelindiğinde, 3 milyardan fazla kişinin kırsal kesim yerine şehirlerde yaşayacağı düşünülüyor. Tüm şehri kontrol altında tutan mobese sistemlerine yönelimin de aynı oranda artması bekleniyor. Mobese sistemleri yasadışı hareketlerin önlenmesi, kalabalıkların izlenmesi, suçla mücadele, trafik izleme, trafik kurallarını ihlal edenlerin yakalanması ve zorlu çevre koşullarına uyum sağlanması gibi birçok fayda sağlıyor. Özellikle nüfusun yoğun olduğu büyük şehirlerde emniyet güçlerinin her an her noktaya müdahale edebilmesi imkansız; burada şehir izleme sistemleri devreye giriyor. Şehir izleme sistemleri sayesinde şehir içerisinde oluşan suç ve buna ortam hazırlayan suçlularla mücadele daha kolay hale geliyor. Suçun ve suçluların tespiti hız kazanırken, bu tespit için mevzuata uygun bir şekilde kameralar aracılığıyla elde edilen görüntü, ses ve konum bilgileri işlem altına alınabiliyor. Bir ortamda kameraların varlığı bile güvenlik konusunda iç rahatlatıcı etki yaratırken, şehir izleme sistemleri 7 gün 24 saat boyunca kesintisiz olarak şehir izleme imkânını Emniyet güçlerine tanıdığı için bireylerin güvenlik konusundaki tedirginliklerini ortadan kaldırabiliyor. Bu sayıda Kapak Konumuzu “Şehir İzleme Sistemleri” oluşturuyor. Kapak bölümüzde yer alan teknik makalelerde şehir izleme sistemleriyle ilgili son gelişmelere ve hayatımıza getirmiş olduğu kolaylıklar hakkında bilgi edinebilirsiniz. Fokus Konumuz ise “Çevre Güvenliği”. Çevre koruma, bir bina, tesis veya tesisatın çevresini korumak olarak tanımlanıyor. Çevre güvenliğinde kritik noktalarda fiziki güvenlik tek başına yetersiz kalıyor; elektronik güvenlik sistemlerinin devreye girmesi gerekiyor. Her hava koşulunda, günün her saatinde potansiyel tehditleri anında fark edebilen güvenlik çözümleri hayati önem arz ediyor. Fokus konumuzda yer alan teknik makalelerde detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz. Sektörden sayfamızın bu sayıda iki konuğu var; Seetech Türkiye Ülke Müdürü Gürkan ESENKOVA ve Elektral A.Ş. Başkan Yardımcısı Erdem DİNÇSOY. Elektronik güvenlik, güvenlik hizmeti, yangın güvenliği disiplin başlıklarımız da yine ilginizi çekecek teknik yazılar ve makalelerle dolu…

İlgiyle okumanız dileğimle

18 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

Yeşim ÖZDEMİR

Mobese sistemleri

yasadışı hareketlerin önlenmesi, kalabalıkların izlenmesi, suçla mücadele, trafik izleme, trafik kurallarını ihlal edenlerin yakalanması ve zorlu çevre koşullarına uyum sağlanması gibi birçok fayda sağlıyor.



GÜNCEL

Görsel kanıt eşliğinde belirsizlik sona eriyor

Tepe Güvenlik görüntülü alarm sistemleri, alarm izleme merkezlerinin en büyük sorunu olan yanlış alarmların önüne geçerken, piyasadaki mevcut ürünlere göre tehlikeyi ve suçu önleyici pek çok interaktif yenilik getiriyor. Tepe

Güvenlik görüntülü alarm sistemleri, alarm anında olayın videosunu 10 saniye çekerek, sinyalin doğru mu, yanlış mı olduğunu gösteriyor. 1 milyon kişiye sorunsuz hizmet verebilecek altyapıya sahip olduklarına dikkat çeken Tepe Güvenlik Genel Müdürü Özgür Gök, “Görüntülü alarm sistemlerimiz, saniyelerin bile önemli olduğu gerçek ve ciddi bir tehlike anında görsel kanıt eşliğinde emniyet güçlerinin olay yerine ulaşmasını sağlayabiliyor” dedi. Görüntülü alarm sistemlerinin, pek çok farklı sektörde faaliyet gösteren işletmelerde, fabrikalarda, tesislerde yüksek bütçeli teknolojik harcamalar yapmadan, geniş kapsamlı bir güvenlik hizmeti sunduğunu belirten Özgür Gök, “Görüntülü alarm sistemlerimiz ev ve işyerleri dışında geniş alanlara yayılan, örneğin rüzgâr tribünlerinin ve güneş enerji tarlalarının bulunduğu dış mekan alanların korunmasında da tercih ediliyor”

Securitas’tan bayram ziyareti Her bayram olduğu gibi bu yıl da belirlenen bir ildeki projedeki çalışanları ile bir araya gelen Securitas, Kurban Bayramı öncesi Ankara’daki projelere ziyaretler düzenledi. Hem uzun yıllardır Securitas’ın bir ferdi olan hem de Securitas’a yeni katılan özel güvenlikler ile bir araya gelen ekipten güzel kareler geride kaldı. Bu ziyaretler sayesinde hem sorunlarını hem de beklentilerini daha ayrıntılı bir şekilde anlatma şansı bulan çalışanlar, açık iletişim kanalları hakkında da bilgilendirildiler.

20 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

diye konuştu. Tepe Güvenlik, görüntülü alarm sistemleri ile sektördeki mevcut ürünlerden farklı olarak evde ya da işyerlerinde gerçekleşen hareketi algılayarak görüntüleri Alarm İzleme Merkezi’ne iletiyor ve alarma dayalı belirsizliğe son veriyor. Böylelikle Tepe görün¬tülü alarm sistemleri ile gerçek ve ciddi bir tehlike anında, görsel kanıt eşliğinde emniyet güçlerinin olay yerine ulaşması sağlanıyor. Yine ilk kez Tepe Güvenlik tarafından dış ortamlarda kullanılan kameralı hareket dedektörü sayesinde, izinsiz içeriye girmeye çalışanlara karşı “önceden” önlem alınabiliyor. Tepe görüntülü alarm sistemlerinin getirdiği bir başka yenilik ise mobil uygulama sayesinde istenildiği zaman canlı video izlenebilmesi. Tepe Güvenlik tarafından geliştirilen sistemle alarm video kayıtlarına da ulaşılarak, gerekli durumlarda kolluk kuvvetleri ile paylaşılıyor.



GÜNCEL

Ayvaz Belgrad’ta temsilcilik ofisi açtı Son yıllarda yurt dışındaki yatırımlarına ağırlık veren Ayvaz, toplam ihracatı içinde önemli bir paya sahip olan Orta Avrupa ülkelerindeki müşterilerinin taleplerine daha hızlı cevap verebilmek için Sırbistan’ın başkenti Belgrad şehrinde bir bölge ofisi açtı. Ayvaz bu ofisle başta Sırbistan olmak üzere Hırvatistan, Macaristan, Romanya, Kosova, Bosna-Hersek, Slovakya gibi ülkelerdeki pazarları daha da yakından takip edecek. Konuyla ilgili bilgi aldığımız Ayvaz Dış Ticaret Müdürü Yeşim Saraç, Belgrad’taki yeni ofisin 2017 yılı içinde gerçekleştirmeyi planladıkları hedeflerinden biri olduğunu ve hayata geçirdikleri için çok mutlu olduklarını kaydetti. Özellikle son beş yıldır firma olarak ihracat yaptıklarıher ülkede yerel bir marka olma stratejisi izlediklerini söyleyen Saraç, yurt dışı yatırımlarını da bu stratejiye uygun olarak yaptıklarını

belirtti. “Ayvaz olarak sloganımız ‘Globally Local’ yani küresel olmak ama aynı zamanda bulunduğumuz her ülkede yerel bir şirket gibi müşterilerimize yakından hizmet sunmak istiyoruz. Ayvaz markasının Türkiye’deki kalite algısı ve bilinirliği ne ise, küresel arenada da o olsun diye çalışıyoruz. Yeni üretim yerleri, satış ofisleri veya lojistik merkezleri açarken aklımızda hep bu var. Bu konuda büyük yol kat ettiğimizi de söylemeliyim.” diyen Saraç, geniş bir ürün gamına sahip olmanın Ayvaz için çok önemli bir avantaj olduğuna da dikkat çekerek bu avantaj sayesinde ihracat yaptıkları ülke sayısının 94’ü bulduğu bilgisini verdi. Ayvaz halihazırda İstanbul’daki merkez fabrikasının yanı sıra Bulgaristan, Rusya ve Polonya ve Çin’de de üretim yapıyor.Rusya, Ukrayna, İtalya, Almanya, Suudi Arabistan,

Dubai, Polonya, Çin, Kazakistan ve şimdi de Sırbistan’dakurduğu bölge ofisleri sayesinde dünyanın dört bir yanında satış organizasyonunu gerçekleştiriyor. Dolayısıyla Ayvaz’ın cirosunun büyük kısmını diş ticaret oluşturuyor. Kısa adı “TIM” olan Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin “İlk 1000 İhracatçı Araştırması” kapsamında açıkladığı listede 2015 yılında 643. sırada yer alan Ayvaz 2016 yılında oldukça hızlı bir yükseliş kaydederek 511. sıraya yükseldi.

Multitek IP interkom sistemleri Avustralya pazarında

Yurt içi pazarında istikrarlı büyümesine devam eden Multitek, tamamen yerli üreterek, ürünlerini Multitek markası adı altında ihraç etme konusunda çalışmalarına hız

22 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

kazandırdı. Bu doğrultuda, farklı hedef ülkelerde katılım sağlanan uluslararası fuarlarda, dünyanın çeşitli yerlerinden gelen ziyaretçiler ürünlere yoğun ilgi gösteriyor. İhra-

cat payını hızla büyütmeye devam eden Multitek bu alanda en son atağını Avustralya pazarına girerek yaptı. Sadece son teknoloji IP İnterkom sistemlerini Avustralya pazarına sunan Multitek, ürünlerinin hem dikey hem de yatay pazardaki konutlar için uygun olduğu görüldü ve övgüyle karşılandı. Hem teknik özelliklerinin pazara uygunluğu hem de fiyatlarının rekabetçi olması sebebiyle Multitek IP Interkom ürünlerine olan ilgi çok fazlaydı. Multitek sektörün nabzını sürekli ölçerek,piyasanın ihtiyaç duyduğu akıllı ev tabanlı ürünlere AR-GE yatırımı yaparak sektörüne teknoloji, kalite, estetik ve üstün hizmet getirmeye devam etmektedir.



GÜNCEL

Havalimanı güvenliğine 95 milyar TL’lik yatırım

Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürü Funda Ocak, son 3 yılda güvenlik teknolo-

jilerine yapılan yatırımın 95 milyar lirayı geçtiğini açıkladı. Sosyal medya hesabı üzerinden kurumun güvenlik yatırımlarına ilişkin bilgileri paylaşan Ocak, Türkiye genelindeki havalimanlarında, DHMİ’nin sorumluluk alanlarında tecrübeli 9 bin 565 güvenlikçinin görev yaptığını söyledi. Ocak, Türkiye’de ilk kez Atatürk Havalimanı’nda kullanılmaya başlanan son teknoloji ürünü ‘Vücut Tarayıcıları’nın diğer havalimanlarında da montaj ve kurulum işlemlerinin devam ettiğini vurgula-

dı. Kabin bagajları için son teknoloji tomografi ve x-ray tabanlı ‘Patlayıcı Tespit Sistemleri’nin de temin edildiğini aktaran Ocak, “2014- 2017 yılları arasında Güvenlik Teknoloji Toplam Yatırım tutarı 95 milyar 421 milyon 383 bin 3 TL’yi buldu. 20122016 yılları arasında Özel Güvenlik Hizmet Alım maliyetimiz ise 392 milyon 629 bin 121 TL. İleri teknolojiyi takibe devam edeceğiz” dedi. Kaynak sabah Cevdet ÖZDEMİR

İşyeri güvenliğinde elektronik alarm kullanımı artıyor İş hayatı her geçen gün biraz daha hız kazanıyor, iş insanları en çok zamansızlıktan şikâyet ediyor. İşinizi büyütmek, geliştirmek için çalışırken, güvenlikle ilgili konulara ekstra zaman harcamak istemiyorsanız, nitelikli bir sistem kurarak işyerinizin güvenliğini profesyonel ellere bırakabilirsiniz. Türkiye’nin lider güvenlik şirketi Pronet, restoran ve kafelerden ajans ve ofislere, eczaneden kuyumcuya, mağazadan muayenehaneye, her tarzdan sektörde faaliyet gösteren işyeri sahiplerine bu anlamda destek oluyor. Pronet’in 5 korumalı güvenlik hizmeti, kapı ve pencerelerdeki hareket sensörleriyle işyerinize izinsiz girişleri kontrol altında tutuyor, hırsızlığa karşı koruma sağlıyor. Ancak sadece bununla yetinmiyor. Sistem, duman, ısı, gaz ve nem detektörleriyle yangın, su baskını ve gaz kaçağı gibi tehlikelere karşı da iş yerinizi koruyor. Bunu yanı sıra, mesai saatlerinde yaşanabilecek acil sağlık ve panik hallerinde de, olaya en hızlı şekilde müdahale edilmesini sağlıyor. 7/24 çalışan Pronet Alarm

24 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

Haber Alma Merkezi, işyerinizden bir sinyal iletildiğinde, sizi dünya ortalaması olan 60 saniyenin çok üzerinde bir hızda, ortalama 10 saniye içinde arıyor. Ardından emniyet veya itfaiye gibi kurumlara haber vererek, olaya en hızlı şekilde müdahale edilmesini sağlıyor ve vakanın takibini yapıyor. Böylece olası zararların önlenmesini mümkün kılıyor. Türkiye’nin ilk akıllı güvenlik sistemi Pronet Plus ise dünyanın öbür ucunda olsanız bile, cep telefonunuza gelen anlık bildirimlerle iş yerinizde ne olup bittiğini takip edebilmenizi, alarm sistemlerinizi uzaktan kurup kapatabilmenizi sağlıyor. İş yerinizi çalışanlarınıza emanet ediyorsanız, dükkanınızın ya da ofisinizin tam saatinde açılıp kapandığından emin olabiliyor, iş yerine ilk kim geldi, en son kim çıktı, seyahatte bile olsanız, cebinizden takip edebiliyorsunuz. Sistemi avukatlar ve doktorlar da aynı şekilde büroları ve muayenehaneleri için kullanıyor. Pronet Plus işyerindeki özel mekanlar için de tam koruma sağlıyor. Eğer biri

girmemesi gereken bir yere girmeye çalışırsa, o bölge için özel olarak uyarlanmış sistem sayesinde, akıllı telefonuna gelen anlık bildirimlerle işletme sahibinin bu durumdan anında haberi oluyor. Hatta bu sistem kasa kapılarına bile uygulanabiliyor. Akıllı Video sayesinde, odanın veya kasanın kapısını kimin açtığı anlık görüntülü bildirim ile kullanıcıya iletiliyor. Akıllı Zil, Akıllı Kilit, Akıllı Priz gibi diğer çözümlerle de işyerinizde güvenlik önlemlerini en iyi hale getirebilir, ofiste kimse yokken uzaktan ısı ayarı yapılabilmesini sağlayan Akıllı Termostat ile enerji tasarrufu yapabilirsiniz.



GÜNCEL

Facebook her gün 1 milyon hesap siliyor Facebook Güvenlik Şefi Alex Stamos, San Francisco’da gerçekleşen bir etkinlikte yaptığı konuşmada her gün 1 milyon hesabı kapattıklarını ancak hâlen tehdit unsurlarını tamamen durduramadıklarını söyledi. Stamos, güvenlik tehdidi sayarak sildikleri yazı ve videoların bazılarının Facebook kurallarını aslında çiğnemediklerini sonradan fark ettiklerini de sözlerine ekledi. Stamos, “Milyonlarca etkileşimle uğraştığınız zaman, yanlış alarm vermeden bu kuralları uygulamanız mümkün değil. Bu tip yanlış anlamalar şirket kurallarından çok teknik problemlerden kaynaklanıyor” dedi. Stamos’la aynı etkinliğe katılan Elektronik Sınırlar Vakfı Siber Güvenlik Direktörü Eva Galperin, Facebook’un saf dışı bırakan

takımının transparan olmadığını söyleyerek, kuralların önyargıları yansıttığını ifade etti. Stamos ise buna karşı çıkarak “Neyin silinip neyin silinmeyeceğine karar verenler bir grup beyaz adam değil. Nefret söyleminin sesini açtığınız zaman, daha fazla yanlış bilgi ve bunun hakkında konuşan daha çok insan bulacaksınız” dedi. Stamos ayrıca,

Facebook’un 100’den fazla ülkede kullanımının yasalarla belirlendiğini, muhalefetin susturulduğunu da belirterek “Nefret söyleminin tanımı bazı ülkelerde çok problematik” dedi. “Her şeyi insanlarla yapamazsınız diyen” Facebook Güvenlik Şefi, şirketinin bu konuyla ilgili olarak yapay zeka yatırımı yaptığını da duyurdu.

Samsun Yurt Savunma Şirketi, ABD’den ödülle döndü Türkiye’nin tabanca ihracatının yaklaşık %70’ini gerçekleştiren Samsun Yurt Savunma (SYS) Şirketi, ABD’de bu yıl ikincisi 20-22 Temmuz 2017 tarihlerinde düzenlenen “Yılın Ateşli Silahlar Endüstrisi Takım Yarışması ve Ateşli Silahlar Endüstrisi Tercih Ödülleri (Annual Firearms Industry Team Challenge and Firearms Industry Choice Awards) etkinliğinden ödüllen döndü. Etkinlik kapsamında düzenlenen yarışmaya tüm kategorilerde 98 şirket katıldı. Yarışmaya katılan şirketlerin ürünleri; üreticilerden son kullanıcılara, güvenlik

26 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

memurlarından (asker/polis) satış temsilcilerine ve atıcılara kadar endüstrinin her kademesinden isimlerin oluşturduğu bağımsız jüri üyeleri tarafından titiz bir şekilde değerlendirildi. Jüri tarafından yapılan 28 saatlik değerlendirmede, ürünlerin teknik özellikleri, performansları, sunumları ve fiyatları dikkate alındı. Tabanca kategorisinde son değerlendirmeye Canik, Glock, Springfield, H&K ve Sig Sauer olmak üzere beş şirket kalırken, SYS Şirketi tarafından üretilen Canik TP9SFx modeli, 2017 Yılın Tabancası (Handgun of the Year) Ödülüne layık görüldü.



GÜNCEL

Türk şirketler siber güvenliğe duyarsız

KPMG aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 28 ülkeden 800 şirketin faaliyet raporlarında siber güvenliğe verilen önemi inceledi. Avrupalıların hassas bir tavırla yaklaştığı siber güvenlik konusunu Türk şirketlerinin hafife aldığı ortaya çıktı. Dijital rüzgarı arkasına alan şirketler rakiplerinden bir adım öne geçiyor. Şirketlere teknolojinin sağladığı faydalar saymakla bitmiyor ancak madalyonun öbür yüzünde siber güvenlik tehlikesi var. Denetim, vergi

ve danışmanlık hizmetleri sunan KPMG, son yıllarda önem kazanan siber güvenliğe şirketlerin bakış açısını inceledi. 28 ülkeden 800 şirketin faaliyet raporlarının mercek altına alındığı araştırmada, Avrupalıların hassas bir tavırla yaklaştığı siber güvenliğe Türkiye’deki şirketlerin aynı önemi göstermediği ortaya çıktı. KPMG Danışmanlık Bölümü Şirket Ortağı Tanıl Durkaya, “Araştırmaya katılan 20 şirketin 18’inin faaliyet raporlarında, siber güvenlikle ilgili tek satır bilgilendirme bulunmuyor” dedi. Şirketlerin her geçen gün daha çok yararlandığı teknolojinin gelişimi tehlikeleri de beraberinde getiriyor. Siber güvenlik, şirketlerin ‘olmazsa olmazı’ haline geliyor. KPMG aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 28 ülkeden 800 şirketin faaliyet raporlarında siber güvenliğe

verilen önemi inceledi. Avrupalıların hassas bir tavırla yaklaştığı siber güvenlik konusunu Türk şirketlerinin hafife aldığı izlenimi ortaya çıktı. KPMG Danışmanlık Bölümü Şirket Ortağı Tanıl Durkaya, “Araştırmaya Türkiye’den katılan 20 şirketin faaliyet raporları incelendiğinde sadece iki şirketin faaliyet raporlarında siber güvenliğe ilişkin bilgilere yer verildiği görülüyor. Geri kalan yüzde 90’lık kesimin raporlarında ise siber güvenlikle ilgili en ufak bir bilgilendirmenin bulunmadığı dikkat çekiyor. İlgili çalışmalar Türkiye’de sadece ham madde ve telekomünikasyon sektörlerinde yer alan iki şirketin faaliyet raporlarında bulunuyor. Finans, endüstri, petrol ve gaz gibi sektörlerin ise siber güvenliğe pek de ilgi göstermediği izlenimi ediniliyor.” dedi.

“Kilsen Adresli Yangın Algılama Teknik Eğitimi” gerçekleşti EDS 3 Ağustos 2017 tarihinde çözüm ortaklarının katılımıyla “Kilsen Adresli Yangın Algılama” eğitimini gerçekleştirdi. Eğitim Kilsen’in KFP-A serisi ele alındı. KFP-A ailesi merkezden izlenebilen, güvenilir ağ yapısına ihtiyaç duyulabilecek büyük ve orta ölçekli bağımsız proje uygulamalarından, çok katlı üst düzey bina uygulamalarına kadar tüm ihtiyaçlara cevap verebilecek gelecek nesil adresli yangın alarm panellerinden oluşuyor. KFP-A ailesi kullanıcıların beklentilerinin karşılanması için tüm esnekliği sağlamaktadır. Yeni projeden, proje genişlemelerine ve retrofit uygulamalarına kadar farklı uygulamalar yapabilmek mümkündür. Montaj esnasında ise board üzerindeki tüm

28 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

elektronik aksamları kolayca çıkarıp takabilmek mümkündür. Montaj bittikten sonra ise elektronik aksam kurulumları oldukça kolay bir şekilde yapılır. KFP-A panelleri öncelikle müşterilerin hayatları boyunca bildikleri ve kullandıkları bir markaya karşı duydukları güven duygusunu yansıtmaktadır. KFP-A serisi yangın panelleri kurulum personeli için son teknoloji ile donatılmıştır. Kurulum yapan firmalar için zaman ve hızlı kurulum büyük önem arz etmektedir. Bir sistemi kurup çalışır durumda bırakmanın aşağı yukarı ne kadar zaman alabileceğini bilmek, en doğru teklifi sunmak açısından oldukça önemlidir. Kurulumu zor olan ya da yerel onaylarının ilgili makamlardan beklenildiğinden daha geç sürede

alınabilen bir sistem daha maliyetli olmakla kalmayıp, aynı zamanda ticari hayatınızda bir risk faktörü teşkil ederek müşteriniz ile sorunlar yaşamanıza sebebiyet verecektir. KFP-A yangın panellerinin kurulumu kolay ve hızlı olup servis hizmeti de kolay verilebilmektedir. Tüm teknik detaylarla anlatılan eğitim sonrasında online sınav yapıldı.



f

HAYATA BAKIŞ

“Fedakârlık” Fedakârlık bütün ilişkilerde özellikle de aile içi ilişkilerde yapı taşı sayılabilecek önemli bir kavramdır. “Hayat mücadeledir” diye bir söz vardır aslında bu söz hayatın % 5 -10’luk kısmı için geçerlidir. Hayat % 90-95 bir yardımlaşmadır. Aileyi canlı bir organizmaya benzetebiliriz, aile aynı bir canlı organizma gibi uyum ve ritim içinde olmalıdır. Organizmayı oluşturan unsurlar birbirlerinin ihtiyaçlarını tamamlamazsa, kalp beynin yardımına koşmazsa, el diğer elin yardımına koşmazsa vücut soluk alamaz. İnsan vücudundaki uyum ve yardımlaşma aileye de örnek olmalıdır. Aile bireyleri birbirlerini tamamlayıcı birbirlerinin eksiklerini giderici olmalı, birbirlerinin yerine düşünmelidir. Nasıl bir organizmada çeşitli rahatsızlıklar olursa bir ailenin hayatında da bunalımlı dönemler vardır. İnsanın bir yeri ağrıdığı zaman bütün vücut o bölge ile ilgilenir, bütün organlar önceliği oraya verir. Ailede de böyle olması gerekir, yapılan şey fedakârlık gibi görülebilir ama aslında bunlar ailenin hayatını devam ettirmesi için gerekli şeylerdir. Fedakârlık yapan kişiler bir şeyler verirler ama bu ilişkide veren kaybetmez kazanır. Önemli olan kaybedeni olmayan bir ilişki kurmak ve onu yaşatmaktır. Bu başarıldığı takdirde uzun vadede herkes kazanır.

Oğuz GÜLAY

İdeal insan kendisi kadar karşısındakini de düşünmelidir, aile öyle bir kurumdur ki “önce can, sonra canan” sözü geçerli değildir. “Önce ben” diyen kişi benmerkezcidir. Bu kişilik yapısı bir evliliği sağlıklı bir biçimde yürütme becerişinden yoksundur, aslında ailede öncelik karşı tarafta da değil ailenin kendisinde “biz” de olmalıdır. Aile içinde yapılan fedakârlık uzun vadede çok güzel bir şekilde bütün aile fertlerine geri döner, bu aslında fedakârlık değil geri dönüşü olan bir yatırımdır. Ailede herkesin birbirinin eksiğini tamamlaması ile birbirine yardımcı olması ile uzun vadede herkes kazanacaktır. “Önce ben” değil “önce biz” “önce ailenin mutluluğu” diyebilmek ve bunu uygulayabilmek. Aile içinden bir kişi bile bunu söylemezse dengeler bozulur oysa ailede uyumun olması sonuçta herkesin mutlu olmasıdır. Fedakârlığın anlamı kişiye ve yere göre değişir, bir davranışa fedakârlık demek için onu kimin “ne için” yaptığına bakmak gerekir. Fedakârlık yapılacak kişinin buna layık olup olmadığı önemlidir, dikkat edilmesi gereken, nankörlük, küstahlık duyguları olan değer bilmeyen bir insana değer vermenin o kişinin kötülüğünü artıracağıdır. Kendi çocuğunuz bile olsa küstahça ve nankörce bir yaklaşım ve tutum içerisinde ise ona değer verdiğiniz zaman onun kötü özelliğini desteklemiş olursunuz. Bazı durumlarda değer vermemek de gerekli olabilir; aile fertleri bunun sınırını iyi çizebilmeli. Bu nedenle bir insana iyilik yapmadan önce bunun ne getirip ne götüreceğini uzun boylu düşünmek faydalı olacaktır.

Gereğinin yapılması dileğimle…

30 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

Aileyi canlı bir organizmaya benzetebiliriz, aile aynı bir canlı organizma gibi uyum ve ritim içinde olmalıdır. Organizmayı oluşturan unsurlar birbirlerinin ihtiyaçlarını tamamlamazsa, kalp beynin yardımına koşmazsa, el diğer elin yardımına koşmazsa vücut soluk alamaz.



KAPAK ŞEHİR İZLEME SİSTEMLERİ

Tüm şehir kontrol altında Kent Güvenlik Yönetim Sistemi (KGYS) ya da MOBESE (Mobil Elektronik Sistem Entegrasyonu) denince akla genellikle sadece kamera sistemleri geliyor. Oysa en az bir noktadan tüm şehrin topyekûn kontrol edilmesi akla gelmelidir. Bayram BOYAM / Kanal İş Geliştirme Müdürü HIKVISION TURKEY

B

ina sistemlerinde olduğu kadar günlük şehir yaşamında da her geçen gün karşımıza çıkan yeni teknolojiler, bir kez daha insan hayatının ve yaşam kalitesinin ne kadar değerli olduğunu hatırlatıyor. Teknolojik gelişmelerle her geçen gün çeşitlenen dijital kayıt cihazları pazarında ise ihtiyaca en uygun olanı seçmek, kullanılan güvenlik sisteminden en iyi verimi almak açısından oldukça önemli. Kent Güvenlik Yönetim Sistemi (KGYS) ya da MOBESE (Mobil Elektronik Sistem Entegrasyonu) denince akla genellikle sadece kamera sistemleri geliyor. Oysa en az bir noktadan tüm şehrin topyekûn kontrol edilmesi akla gelmelidir. 32 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

Algılama, planlama, önleme, müdahale etme, kurtarma, zarar azaltma gibi önemli işlevleri muhtelif sensörlerle gerçekleştirmek mümkündür. Coğrafi bilgi sistemleri katmanlarını (Google Maps gibi) kullanarak tüm sistemler harita altlığı üzerinde izlenebilmektedir. Bu sistemler doğal afetler, insan yapımı kazalar, büyük tehditler, terörizm ve kitlesel imha tehditlerinde can ve mal kaybını en aza indirmede son derece faydalıdır. Bunun dışında trafik sıkışıklığını azaltmak, enerji giderlerini azaltmak, şehirleri akıllandırmak, güvenli ve daha verimli hale getirmek için vatandaş odaklı çalışmalar yapan akıllı şehirler projeleri ile de tam entegrasyona hazırdır. Bir tam

entegre şehir izleme ve güvenlik projesi için farklı katmanlar arası yönetim çözümlerine ihtiyaç duyarız. Tüm sistemler kendi içinde alt katmanları ile birlikte görevlerini yerine getirirken diğer sistemler ile birçok etkileşime girer. Sistemler kendi içinde aynı amaca hizmet eden birçok farklı marka ve cins cihaz ve sistem ile entegre çalışması gerekirken, tüm sistemleri üst düzey entegrasyon ile yönetmek gerekmektedir. Bu kadar çok sistem birbiri ile tam entegre çalışabilmesi için kendi iç katmanlarında da entegre çalışmalıdır. Bu nedenle sistemlerin en küçükten en büyüğüne kadar entegrasyona açık ve dünya standartlarında kurulmuş olması gerekiyor. Bu alanda birçok


Bayram BOYAM

zorluk vardır. Farklı teknolojiler, protokoller, standartlar nedeni ile entegrasyon çalışmaları sık sık sekteye uğramaktadır. Özel hayatın korunması zorunluluğu bazı alanlarda kırmızı çizgiler çekilmesine neden olmaktadır. Ayrıca üretici firmaların rekabeti biraz azaltıp entegrasyon kolaylaştırıcı, açık standartlara dayalı gerçekten akıllı ve birlikte çalışabilir sistemleri geliştirmesi gerekiyor. Sistemler en basit halkadan başlayarak yönetilmelidir. Önce konutlar ve daireler entegrasyona hazır olarak sistemleri standartlaştırılmalıdır. Daha sonra binalar ve tesislerin TSE, EN, BS gibi standartlara uygun ürünler ile kurulması teşvik edilmelidir. Akabinde benzer şekilde tüm kamu sistemleri de bu mimari üzerinde entegrasyona hazır imal edilmelidir. En üstte tüm markalardan bağımsız entegrasyon platformları kurulmalıdır. Merkezi veya uzaktan kontrol imkânı, iş gücü ve enerji optimizasyonu, problemlerin erken tespiti, zaman ve para tasarrufu, olaylara hızlı müdahale imkânı gibi birçok fayda Emniyet Güçlerimizin eline geçmiş olur.

Şehir izleme ve güvenlik sistemlerinin geleceği Sektörün hızla büyümeye devam edeceğini öngörüyoruz. Hep

entegre oldukları söylenen ama uygulama projelerinde çok basit entegrasyonlarla yapılabilen sistemlerin 2016 ve sonrasında daha entegre bir şekilde çalışacak. Entegrasyonun en önemli unsur olacağını ve birçok firmanın gerçek entegrasyon ile karlı, kararlı ve büyük işler yapabilmek için ortak hareket edeceğini bekliyoruz. Bunun dışında cloudcenter maliyetlerinin hızla düşmesiyle tüm sistemlerin bulut tabanlı hale geleceği projeler arka arkaya gelecek. Nesnelerin internetindeki teknolojik gelişmelerle şehir izleme ve güvenlik sistemleri akıl almaz hızla büyüyecek ve topluma büyük hizmetler vermeye devam edecek.

Kent güvenliği için şehir izleme sistemleri Yaşantımız içerisinde en önemli unsurlardan biri güvenlik ve bu konuda oldukça hassas olmamız teknolojik gelişmelerin de güvenlik alanında ilerleyiş göstermesine neden oluyor. Özellikle insan nüfusunun fazla olduğu büyükşehir olarak tabir ettiğimiz bölgelerde güvenlik konusunda biraz daha dikkatli olunması gerekiyor. Her an her noktada asayişi bozacak durumlar meydana gelebiliyorken, Emniyet güçlerinin her noktada bulunabilmesi tabi ki imkân dâhilinde değil. Durum böyle olunca kent güvenlik sistemleri başvurulabilecek en iyi yardımcı oluyor diyebiliriz. Kent güvenlik sistemlerinin kullanılmasıyla birlikte toplum huzuru da artış göstermeye başladı diyebiliriz. İl genelinde oluşan suçların aydınlatılmasında iyi bir aracı olan ve her şeyi tüm detayıyla kayıt altına alma olanağı sunan kent güvenlik yönetim sistemi asayişin sağlanabilmesinde, suçluların ve suçun tespitinde Emniyet güçlerinin işini hafifletiyor. Şehir içinde suç unsuru sayılabi-

İl genelinde oluşan suçların aydınlatılmasında iyi bir aracı olan ve her şeyi tüm detayıyla kayıt altına alma olanağı sunan kent güvenlik yönetim sistemi asayişin sağlanabilmesinde, suçluların ve suçun tespitinde Emniyet güçlerinin işini hafifletiyor. lecek davranışların azalmasında, olası suçları işlemede caydırıcı etki göstermede ve bunlara bağlı olarak da toplum huzurunun korunmasında güçlü bir unsur olan güvenlik sistemleri Hikvision (HAIKON) kullanan sistem entegratörü firmalarımızın ekiplerinin çalışmaları ile daha ileri seviyelere götürülmeye devam ediyor.

Kent güvenlik yönetim sistemleri nasıl fayda sağlar? Kent güvenlik yönetim sistemleri sayesinde şehir içerisinde oluşan suç ve buna ortam hazırlayan suçlularla gelişen mücadele daha kolay hale gelir. Suçun ve suçluların tespiti hız kazanırken, bu tespit için mevzuata uygun bir şekilde kameralar aracılığıyla elde edilen görüntü, ses ve konum bilgileri işlem altına alınır. Pol-Net uygulamalarının da desteği ile suça ve suçlulara dair tüm detaylara ulaşım sağlanırken, güvenlik güçlerinin işlemlerini daha kolay gerçekleştirmesi sağlanır. Metropol olarak adlandırdığımız Eylül 2017 Güvenlik Yönetimi n 33


KAPAK ŞEHİR İZLEME SİSTEMLERİ

büyükşehirlerde sürekli oluşan insan yoğunluğu içerisinde yaşanan sorunların tespitinde de önemli rol oynayan güvenlik sistemleri trafik kurallarına uyma konusunda da etkili diyebiliriz. Trafiğin daha sağlıklı ve kurallara uygun bir şekilde ilerleyebilmesi için iyi bir caydırıcı olan, her an kayıt altında olduğu için sürücülerin hata yapmasını engelleyen kent güvenlik sistemleri büyükşehirler başta olmak üzere ülkemizin pek çok yerinde kendisini göstermeye başladı. Huzurlu bir toplum oluşturabilmenin temel yolu güvenliği sağlamadan geçiyor ve kendisini yaşam alanları içerisinde ya da sosyal ortamlarda güvende hisseden bireyler daha sağlıklı bir şekilde yaşamlarına devam ediyor. Bir ortamda kameraların varlığı bile güvenlik konusunda iç rahatlatıcı etki yaratırken, kent güvenlik sistemleri 7 gün 24 saat boyunca kesintisiz olarak şehir izleme imkânını Emniyet güçlerine tanıdığı için bireylerin güvenlik konusundaki tedirginliklerini ortadan kaldırabiliyor.

Şehir izleme sistemlerinin Türkiye’deki gelişimi Türkiye’de şehir izleme sistemlerinin temelleri 1996 Haziran ayında atılmıştır. Uluslararası bir kongre olan Habitat 2’de (İnsan Yerleşmeleri üzerine Birleşmiş Milletler Konferansı) analog kameralar fiber kablolar ile ana merkeze taşınıp analog olarak kasetlere kayıt ediliyordu. Sadece Harbiye ile Maçka 34 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

arasındaki vadi kameralarla izleniyordu. 2004 yılında yine Harbiye ile Maçka arasındaki vadide 17.NATO Zirvesi yapıldı. Bu sefer teknolojideki ilerlemeler nedeni ile altyapıda Türk Telekom hatları kullanıldı. Her kamera direğinden merkeze 2 Mbit/sn bant genişliğinde network kuruldu. Vadinin etrafında 40 noktaya toplam 160 analog kamera yerleştirildi. Bu kameralar 4 kanal DVRlar ile yerel kayıtlar yaparken merkeze Real time MPEG4 yayın yapabiliyordu. Çözünürlük CIF (352x288) kalitedeydi. Habitat2’de ve 17.Nato Zirvesinde sadece kamera görüntüleri ana merkezden izlenebilirken birçok gereksinim ortaya çıkmaya başladı. Özellikle diğer sistemler ile entegrasyon gereklilikleri, hatta zorunlulukları doğdu. Bu doğrultuda planlanan ilk şehir izleme sistemi 2005 yılında tüm İstanbul’u kapsayan İstanbul MOBESE’dir (MOBil Elektronik Sistem Entegrasyonu). İstanbul MOBESE, 7 ayrı sistemin entegrasyonundan oluşuyordu. Bunlar Bölge Kamera Görüntüleme Sistemi, Plaka Algılama Sistemi, Araç Takip Sistemi, Mobil Araç Sorgulama Sistemi, Nezarethane İyileştirme ve Kontrol Sistemi, Mobil Operasyon Yönetim Sistemi ve tüm sistemlerin yönetildiği Komuta Kontrol Merkezi’dir. 2007 yılında Antalya KGYS (Kent Güvenlik Yönetim Sistemi) kuruldu. Burada ilk entegrasyonlar yapıldı. 112 İlkyardım, 110 Yangın, 155 Emniyet

ve Jandarma tek bir merkezden Antalya’yı yönetebiliyordu. Tüm acil arama numaraları bu merkeze aktarılıyordu. İlk kez Coğrafi Bilgi Sistemleri de entegre edilmişti, herhangi bir kişi evden ya da cep telefonundan acil yardım isterse haritada bulunduğu yer otomatik olarak işaretlenebiliyor ve araçlar kolayca bölgeye sevk edilebiliyordu. Analog kameralar ilk kez encoderler ile IP kameraya dönüştürülüp merkeze gönderiliyor ve NVR’lara kayıtlar yapılıyordu. Bu tarihte ana merkezde D1 (720x576) çözünürlüğünde 25fps kayıtlar yapılabiliyordu. İstanbul MOBESE’de ve Antalya KGYS’de tüm sistemler temelde yan yana ama nerdeyse tamamen birbirinden bağımsız çalışıyordu. Her sistem kendi yazılımları ile yönetiliyordu. Bu durum bilgi alışverişini yavaşlatıyor, personel eğitimlerini zorlaştırıyordu. 2009 yılında Ankara KGYS kuruldu. Bu sistemde bir üst yazılım yazıldı. Bu yazılım ile tüm sistemler tek bir ara yüzden yönetildi. 155, 112, 110 gibi acil numaralardan gelen çağrılar aynı yazılım ara yüzünden ilgili birimlere yönlendiriliyor ve aynı form tabanına veriler yazılıyordu. Ankara’nın muhtelif yerlerindeki 100’den fazla istemci bilgisayar verileri izleyebiliyor ve yönetebiliyordu. Kamera Sistemleri, video içerik analiz sistemleri, trafik sistemleri, çağrı yönetim sistemleri, kullanıcı yetkilendirme sistemi, coğrafi bilgi sistemleri, mobil izleme-yönetim ve GBT sorgu sistemleri tek bir ara yüz üzerinden e-kimlik korumalı olarak entegre yönetilebiliyordu. Kamera çözünürlükleri 2-4 Mega pikseldi ve network altyapısı tamamen fiber optik networktü. Zaman içerisinde nerdeyse tüm büyük şehirler ve büyük ilçelerde birbirinden bağımsız sistemler kuruldu. 2016 yılında yaklaşık 900.000.000TL’ye Türkiye KGYS sözleşmesi yapıldı. Böylece tüm şehir merkezleriyle ilçelerinde Kamera ve Plaka Tanıma Sistemleri elden geçirilip modernize edilecek,



KAPAK ŞEHİR İZLEME SİSTEMLERİ

teknolojisini kaybetmiş sistemler yenilenecek ve sistem olmayan yerlere çoğu milli olan yeni sistemler kurulacak. İhaleyi alan firma bir üst yazılım yazacak ve tüm Türkiye tek bir ara yüzden kameraları ve araç plakalarını sorgulatıp izletecek. Bu dünya ölçeğindeki devasa projede başarılar diliyorum. Türkiye KGYS Tam Entegrasyonu kapsamıyor. Muhtemelen 2018 yılındaki hedef proje teslimatından sonra bir ihale daha söz konusu olacak.

Şehir İzleme ve güvenlik sistemlerinde tam entegrasyon Bir Tam Entegre Şehir İzleme ve Güvenlik Projesi için farklı katmanlar arası yönetim çözümlerine ihtiyaç duyarız. Tüm sistemler kendi içinde alt katmanları ile birlikte görevlerini yerine getirirken diğer sistemler ile birçok etkileşime girer. Sistemler kendi içinde aynı amaca hizmet eden birçok farklı marka ve cins cihaz ve sistem ile entegre çalışması gerekirken, tüm sistemleri Üst Düzey Entegrasyon ile yönetmek gerekmektedir. Bu kadar çok sistem birbiri ile tam entegre çalışabilmesi için kendi iç katmanlarında da entegre çalışmalıdır. Bu nedenle sistemlerin en küçükten en büyüğüne kadar entegrasyona açık ve dünya standartlarında kurulmuş olması gerekiyor. Bu alanda birçok zorluk vardır. Farklı teknolojiler, protokoller, standartlar nedeni ile entegrasyon çalışmaları sık sık sekteye 36 n Güvenlik Yönetimi Ağustos 2017

uğramaktadır. Özel hayatın korunması zorunluluğu bazı alanlarda kırmızı çizgiler çekilmesine neden olmaktadır. Ayrıca üretici firmaların rekabeti biraz azaltıp entegrasyon kolaylaştırıcı, açık standartlara dayalı gerçekten akıllı ve birlikte çalışabilir sistemleri geliştirmesi gerekiyor. Sistemler en basit halkadan başlayarak yönetilmelidir. Önce konutlar ve daireler entegrasyona hazır olarak sistemleri standartlaştırılmalıdır. Daha sonra binalar ve tesislerin TSE, EN, BS gibi standartlara uygun ürünler ile kurulması teşvik edilmelidir. Akabinde benzer şekilde tüm kamu sistemleri de bu mimari üzerinde entegrasyona hazır imal edilmelidir. En üstte tüm markalardan bağımsız Entegrasyon Platformları kurulmalıdır. Merkezi veya uzaktan kontrol imkânı, iş gücü ve enerji optimizasyonu, problemlerin erken tespiti, zaman ve para tasarrufu, olaylara hızlı müdahale imkânı gibi birçok fayda Emniyet Güçlerimizin eline geçmiş olur.

Şehir izleme ve güvenlik sistemlerinin sektör analizi Kısa bir sektör analizi yapmak gerekirse; Sektör hızla büyümeye devam edecek. Hep entegre oldukları söylenen ama uygulama projelerinde çok basit entegrasyonlarla yapılabilen sistemlerin 2016 ve sonrasında daha entegre bir şekilde çalışacağını düşünüyorum. Entegrasyonun en önemli unsur olacağını ve birçok firmanın gerçek entegrasyon ile karlı, kararlı ve büyük işler yapabilmek için ortak hareket etmesini bekliyorum. Bunun dışında Cloud Center maliyetlerinin hızla düşmesi ile tüm sistemlerin bulut tabanlı hale gelmesi projeleri arka arkaya gelecek. Nesnelerin İnternetindeki teknolojik gelişmeler ile şehir izleme ve güvenlik sistemlerinin akıl almaz hızla büyüyecek ve topluma büyük hizmetler vermeye devam edecek. Şehir güvenlik sistemlerinin asayiş

alanındaki faydaları; Şehir güvenlik sistemleri kapkaç olaylarının önlenmesinde caydırıcı etki yapar. Meydana gelen kapkaç olaylarında zanlıların tespitini sağlar. Şehir güvenlik kamera sistemleri gasp olaylarının faillerinin yakalanmasında kullanılabilir. Şehir izleme sistemleri yağma olaylarının önlenmesi veya yağmacıların tespitinde kullanılabilir. Şehir güvenlik kameraları sokaklarda meydana gelen terör olaylarına karışanların tespitinde kullanılır. Şehir güvenlik sistemleri bombalama eylemlerinin faillerinin yakalanmasında kullanılır. Şehir güvenlik sistemleri suçluların takibi ve yakalanmasında kullanılabilir. Şehir güvenlik kameraları sokaklarda olabilecek uyuşturucu ve bağımlılık yapıcı madde satışlarını önler. Şehir güvenlik sistemlerinin trafik alanındaki faydaları ; Şehir güvenlik sistemleri trafik kazalarında hataların kimde olduğunun tespitinde kullanılabilir. Şehir güvenlik sistemleri trafik ışığı ihlallerinin tespitinde kullanılabilir. Şehir güvenlik sistemleri emniyet şeridi ihlallerinin tespitinde kullanılabilir. Şehir güvenlik kamera sistemleri yaya yolu ihlallerinin tespitinde kullanılabilir. Şehir güvenlik sistemleri köprü ve otoyollarda kaçak geçişleri tespit etmek için kullanılabilir. Şehir güvenlik kameraları hız ihlallerinin tespitinde kullanılabilir. Şehir güvenlik sistemleri çalıntı araba tespitinde kullanılabilir. Sokak, cadde izleme sistemleri yol durumun önceden bildirilmesinde kullanılabilir. Bu sayede yoğun yollar sürücülere bildirilerek daha fazla trafik sıkışıklığının önüne geçilebilir.



KAPAK ŞEHİR İZLEME SİSTEMLERİ

Şehir izleme ve güvenlik sistemleri ve tam entegrasyon Türkiye’de şehir izleme sistemlerinin temelleri 1996 Haziran’ında atıldı. Uluslararası bir kongre olan Habitat 2’de (İnsan Yerleşmeleri üzerine Birleşmiş Milletler Konferansı) analog kameralar fiber kablolar ile ana merkeze taşınıp analog olarak kasetlere kayıt edildi ve izlemeler yapıldı. Engin ÖZER / Teknik Danışman EEC ENTEGRE BİNA KONTROL SİSTEMLERİ

Ş

ehir izleme ve güvenlik sistemleri denince genellikle sadece kamera sistemleri akla gelmektedir. Aslında en az bir noktadan tüm şehrin topyekûn izlenmesi akla gelmelidir. Muhtelif sensörler ile algılama, planlama, önleme, müdahale etme, kurtarma, zarar azaltma gibi önemli işlevleri gerçekleştirmek için coğrafi bilgi sistemleri katmanlarını kullanarak tüm sistemleri izlemek gerekir. Bu sistemler doğal afetler, insan yapımı kazalar, büyük tehditler, terörizm ve kitlesel imha tehditlerinde can ve mal kaybını en aza indirmek amacıyla kullanılmalıdır. Bunun dışında trafik sıkışıklığını azaltmak, enerji giderlerini azaltmak, şehirleri akıllandırmak, güvenli ve daha verimli hale getirmek için vatandaş odaklı çalışmalar yapılan Akıllı Şehirler Projeleri ile de tam entegrasyona açık olmalıdır. Şehir izleme ve güvenlik sistemlerinin geleceği noktayı anlatabilmek için bugüne kadarki gelişi-

38 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

minden de bahsetmeliyiz.

Türkiye’de şehir izleme sistemlerinin geçmişi Türkiye’de şehir izleme sistemlerinin temelleri 1996 Haziran’ında atıldı. Uluslararası bir kongre olan Habitat 2’de (İnsan Yerleşmeleri üzerine Birleşmiş Milletler Konferansı) analog kameralar fiber kablolar ile ana merkeze taşınıp analog olarak kasetlere kayıt edildi ve izlemeler yapıldı. Sadece Harbiye ile Maçka arasındaki vadi izlendi.

2004 yılında gene Harbiye ile Maçka arasındaki vadide 17.NATO Zirvesi yapıldı. Bu sefer teknolojideki ilerlemeler nedeni ile altyapıda Türk Telekom hatları kullanıldı. Her kamera direğinden merkeze 2 Mbit/sn bant genişliğinde network kuruldu. Vadinin

etrafında 40 noktaya toplam 160 analog kamera yerleştirildi. Bu kameralar, 4 kanal DVRlar ile yerel kayıtlar yaparken merkeze realtime MPEG4 yayın yapabiliyordu. Çözünürlük CIF (352x288) kalitesindeydi. Habitat2’de ve 17.NATO Zirvesi’nde sadece kamera görüntüleri ana merkezden izlenebilirken birçok gereksinim ortaya çıkmaya başladı. Özellikle diğer sistemler ile entegrasyon gereklilikleri hatta zorunlulukları doğdu. Bu doğrultuda planlanan ilk şehir izleme sistemi 2005 yılında tüm İstanbul’u kapsayan İstanbul Mobese’dir (Mobil Elektronik Sistem Entegrasyonu). İstanbul Mobese 7 ayrı sistemin entegrasyonundan oluşuyordu:


Bölge kamera görüntüleme sistemi Plaka algılama sistemi Araç takip sistemi Mobil araç sorgulama sistemi Nezarethane iyileştirme ve kontrol sistemi Mobil operasyon yönetim sistemi Komuta kontrol merkezi 2007 yılında Antalya KGYS (Kent Güvenlik Yönetim Sistemi) kuruldu. Burada ilk entegrasyonlar yapıldı. 112 İlkyardım, 110 Yangın, 155 Emniyet ve Jandarma tek bir merkezden Antalya’yı yönetebiliyordu. Tüm acil arama numaraları bu merkeze aktarılıyordu. İlk kez Coğrafi Bilgi Sistemleri de KGYS’ye entegre edilmişti, herhangi bir kişi evden ya da cep telefonundan acil yardım isterse haritada bulunduğu yer otomatik olarak işaretlenebiliyor ve araçlar kolayca bölgeye sevk edilebiliyordu. Analog kameralar ilk kez encoderler ile IP kameraya dönüştürülüp merkeze gönderiliyor ve NVR’lara kayıtlar yapılıyordu. Bu tarihte ana merkezde D1 (720x576) çözünürlüğünde 25fps kayıtlar yapılabiliyordu. İstanbul Mobese’de ve Antalya KGYS’de tüm sistemler temelde yanyana ama nerdeyse tamamen birbirinden bağımsız çalışıyordu. Her sistem kendi yazılımları ile yönetiliyordu. Bu durum bilgi alışverişini

yavaşlatıyor, personel eğitimlerini zorlaştırıyordu. 2009 yılında Ankara KGYS kuruldu. Bu sistemde bir üst yazılım yazıldı. Bu yazılım ile tüm sistemler tek bir arayüzden yönetildi. 155, 112, 110 gibi acil numaralardan gelen çağrılar aynı yazılım arayüzünden ilgili birimlere yönlendiriliyor ve aynı form tabanına veriler yazılıyordu. Ankara’nın muhtelif yerlerindeki 100’den fazla istemci bilgisayar verileri izleyebiliyor ve yönetebiliyordu. Kamera Sistemleri, Video İçerik Analiz Sistemleri, Trafik Sistemleri, Çağrı Yönetim Sistemleri, Kullanıcı Yetkilendirme Sistemi, Coğrafi Bilgi Sistemleri, Mobil İzleme-Yönetim ve GBT Sorgu Sistemleri tek bir arayüz üzerinden e-kimlik korumalı olarak entegre bir şekilde yönetilebiliyordu. Kamera çözünürlükleri 2-4 Megapikseldi ve network altyapısı tamamen fiber optik networktü. Zaman içerisinde neredeyse tüm büyük şehirler ve büyük ilçelerde birbirinden bağımsız sistemler kuruldu. 2016 yılında yaklaşık 900.000.000TL bedelle Türkiye KGYS sözleşmesi yapıldı. Tüm şehir merkezleri ve ilçelerinde Kamera ve Plaka Tanıma Sistemleri elden geçirilip modernize edilecek, teknolojisini kaybetmiş sistemler yenilenecek ve sistem olmayan yerlere çoğu ulusal kaynaklı olan yeni sistemler kurulacak. İhaleyi alan firma bir üst yazılım yazacak ve tüm Türkiye tek bir arayüzden kameraları ve araç plakalarını sorgulatıp

İstanbul mobesede ve Antalya KGYS’de tüm sistemler temelde yan yana ama nerdeyse tamamen birbirinden bağımsız çalışıyordu. Her sistem kendi yazılımları ile yönetiliyordu. Bu durum bilgi alışverişini yavaşlatıyor, personel eğitimlerini zorlaştırıyordu. izletecek. Bu dünya ölçeğindeki devasa projede görev alacak tüm firmalara ve teknik kadrolara başarılar diliyoruz. Türkiye KGYS tam entegrasyonu kapsamıyor. Muhtemelen 2018 yılındaki hedef proje teslimatından sonraki bir ihale konusu olacak. Yazımızın bundan sonraki bölümünde şehir izleme ve güvenlik sistemlerinde tam entegrasyondan bahsetmeye çalışacağız.

Bundan sonrasında nasıl bir gelişme sağlanabilir? Tam Entegre Şehir İzleme ve Güvenlik Projesi için farklı katmanlar arası yönetim çözümlerine ihtiyaç duyarız. Tüm sistemler kendi içinde alt katmanları ile birlikte görevlerini yerine getirirken diğer sistemler ile birçok etkileşime girer. Sistemler kendi içinde aynı amaca hizmet eden birçok farklı marka ve cins cihaz ve sistem ile entegre çalışması gerekirken tüm sistemleri üst düzey entegrasyon ile yönetmek gerekmektedir. Bu kadar çok sistemin birbiriyle tam entegre çalışabilmesi için,her biri

Eylül 2017 Güvenlik Yönetimi n 39


KAPAK ŞEHİR İZLEME SİSTEMLERİ

geliştirmesi gerekmektedir. Sistemler en basit halkadan başlayarak yönetilmelidir. Önce konutlar ve daireler entegrasyona hazır olacak sistemleri standartlaştırılmalıdır. Daha sonra binaların ve tesislerin TSE, EN, BS gibi standartlara uygun ürünler ile kurulması teşvik edilmelidir. Akabinde benzer şekilde tüm kamu sistemleri de bu mimari üzerinde entegrasyona hazır imal edilmelidir. En üstte tüm markalardan bağımsız entegrasyon platformları kurulmalıdır. Merkezi veya uzaktan kontrol imkânı, iş gücü ve enerji optimizasyonu, problemlerin erken tespiti, zaman ve para tasarrufu, olaylara hızlı müdahale imkânı gibi birçok fayda emniyet güçlerimizin eline geçmiş olur.

Sektörü neler bekliyor?

kendi iç katmanlarında da entegre çalışabilmelidir. Bu nedenle sistemlerin en küçükten en büyüğüne kadar entegrasyona açık ve dünya standartlarında kurulmuş olması gerekmektedir. Bu alanda birçok zorluk vardır. Farklı teknolojiler, protokoller, standartlar nedeni ile entegrasyon çalışmaları sık sık sekteye uğramaktadır. Özel hayatın korunması zorunluluğu bazı alanlarda kırmızı çizgiler çekilmesine neden olmaktadır. Ayrıca üretici firmaların rekabeti biraz azaltıp entegrasyon kolaylaştırıcı, açık standartlara dayalı gerçekten akıllı ve birlikte çalışabilir sistemleri

40 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

Kısa bir sektör analizi yapmak gerekirse; sektör hızla büyümeye devam edecek. Hep entegre oldukları söylenen ama uygulama projelerinde şimdiye dek çok basit entegrasyonlarla yapılabilen sistemlerin 2016 ve sonrasında daha entegre bir şekilde çalışacağını düşünüyoruz. Entegrasyonun en önemli unsur olacağını ve birçok firmanın gerçek entegrasyon ile karlı, kararlı ve büyük işler yapabilmek için ortak hareket edeceğini düşünmekteyiz. Bunun dışında Cloud Center maliyetlerinin hızla düşmesi ile tüm sistemlerin hızla bulut tabanlı hale gelmesi projeleri arka arkaya gelecektir. Nesnelerin internetindeki teknolojik gelişmeler ile şehir izleme ve güvenlik sistemlerinin akıl almaz hızla büyüyeceğini düşünüyoruz.



KAPAK ŞEHİR İZLEME SİSTEMLERİ

Düşük ışıklı ortamlarda yüksek kalitede video gözetimi Düşük ışıklı ortamlarda bile en yüksek kalitede video gözetimi sağlayan starlight kamera ailesi; yüksek ışık hassasiyeti, ön ve arka ışık dengeleme, daha yüksek kare hızlarının yanı sıra geniş çözünürlük ve biçim seçenekleri sunuyor. BOSCH GÜVENLİK SİSTEMLERİ

G

ünümüzde şehirler oldukça hızlı büyüyor. 2050 yılına gelindiğinde, 3 milyardan fazla kişinin kırsal kesim yerine şehirlerde yaşayacağı düşünülüyor. Bu eğilim, toplum için diğer başka unsurların yanında yeni zorlukları da beraberinde getiriyor. Mevcut güvenlik konseptlerinin iyileştirilme ve sağlamlaştırılma ihtiyacı giderek daha da artıyor. Bosch, kentlerde güvenlik konusundaki standartların karşılanmasında aşağıdaki olası durumlarda yardımcı oluyor: Yasadışı hareketlerin önlenmesi Kalabalıkların izlenmesi Suçla mücadele Trafik izleme Trafik kurallarını ihlal edenlerin yakalanması Zorlu çevre koşullarına uyum sağlanması

Düşük ışıklı ortamlarda bile en yüksek kalitede video gözetimi Bosch Güvenlik Sistemleri, tüm

42 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

güvenlik gereksinimlerini karşılayan bir şehir izleme çözümü için yenilikçi, güvenilir, yüksek kalitede eksiksiz bir ürün portföyü sunar. Bu doğrultuda Bosch’un, düşük ışıklı ortamlarda bile en yüksek kalitede video gözetimi sağlayan starlight kamera ailesi; yüksek ışık hassasiyeti, ön ve arka ışık dengeleme, daha yüksek kare hızlarının yanı sıra geniş çözünürlük ve biçim seçenekleri sunuyor. Ayrıca, Bosch IP 6000, 7000 ve 8000 starlight kameraları, ek yatırım veya lisans ücreti talep edilmeden, Bosch akıllı video analizini dahili ve standart bir özellik olarak bünyesinde bulunduruyor. Bosch’un IP Starlight kamera portföyü, sabit kutu kameralar, sabit dome kameralar, hareketli dome kameraların yanı sıra zorlu çevre koşulları için tasarlanan dayanıklı hareketli kameralar da dahil olmak üzere geniş çeşitlilikte çözünürlük (720p, 1080p, 5 mega piksel) ve biçim seçenekleri sunuyor. Starlight portföyü, ön ve arka ışıktan


bağımsız olarak, her türlü ışıklandırma koşulunda mükemmel pozu yakalamak için 120 dB’ye kadar yüksek dinamik aralıklarına sahip bulunuyor. Ayrıca hızlı hareket eden nesneleri kolayca yakalayabilmek için saniye başına 60 kareye kadar yüksek kare hızı sağlıyor. Gelişmiş gürültü bastırma özelliği en yeni sensör teknolojisiyle bir araya geldiğinde, 1080p modellerinde renkli modda 0,0069 lüks, siyah beyaz modda ise 0,0008 lükse ulaşan bir ışık duyarlılığı elde ediliyor. Bu sayede starlight kameralar, başka kameraların siyah-beyaz görüntülere geçtiği noktanın ötesindeki bir karanlıkta tam renkli görüntüler üretebiliyor. Diğer kameraların hiçbir görüntü veremediği noktalarda ise starlight kameralar ayrıntılı siyah-beyaz görüntüler sunuyor.

Video analizi artık standart bir özellik Bosch, video analizini dahili bir özellik haline getirmeyi, kameraların yaygınlaşması ve

Gelişmiş gürültü bastırma özelliği en yeni sensör teknolojisiyle bir araya geldiğinde, 1080p modellerinde renkli modda 0,0069 lüks, siyah beyaz modda ise 0,0008 lükse ulaşan bir ışık duyarlılığı elde ediliyor. Bu sayede starlight kameralar, başka kameraların siyah-beyaz görüntülere geçtiği noktanın ötesindeki bir karanlıkta tam renkli görüntüler üretebiliyor. ayrıntılara yönelik artan talebin karşılanması için bir gereklilik olarak görüyor. Bosch video analizi, kullanıcıların büyük miktardaki video verilerinin arasından en çok ihtiyaç duydukları bilgiye kolayca erişmelerini sağlıyor. Bu özellik sadece gerekli veri akışını sağlayarak, ağ yükü ve veri depolama gereksinimlerinden de tasarruf yapma imkanı veriyor. Bosch’un dahili video analizi özelliği, starlight kameraların verileri değerlen-

dirmesini ve gerektiğinde bant genişliği gereksinimini azaltan ayarlanabilir tetikleyicilere bağlı olarak hangi veri akışını ne zaman gerçekleştireceğini belirlemesini mümkün kılıyor. Tüm bu geliştirmeler, sayısız güvenlik ve güvenlik harici uygulamalara ilişkin veriler sağlarken, zaman alıcı ve yoğun emek gerektiren 7/24 insan gözetimi kaynaklı hata oranını büyük ölçüde azaltıyor. Essential Video Analytics (Temel Video Analizi) tam paketi, avantajlı fiyatlara sahip DINION IP Starlight 6000 sabit kutu, DINION IP Bullet 4000i/5000i/6000isabit bulletve FLEXIDOME IP Starlight4000i/5000i/6000 sabit dome kameralarında herhangi bir ek lisans ücreti olmadan standart olarak sağlanıyor. Tüm IP 7000 ve IP 8000 Starlight kameralarda, en üst düzey video analizi için üstün hatasızlık oranını sunan güçlü video analiz algoritması, son teknoloji Bosch Intelligent Video Analytics (Akıllı Video Analizi) özelliği mevcut bulunuyor. Essential Video Analytics’te olduğu gibi, Bosch

Eylül 2017 Güvenlik Yönetimi n 43


KAPAK ŞEHİR İZLEME SİSTEMLERİ

yüksek hızdaki görüntü karelerini anlamlı hale getiriyor. Ayrıca, BVMS 7.5’de ücretsiz ve standart bir adli arama işlevi bulunuyor. Bu işlev, operatörlerin büyük görüntü kaydı veri tabanlarını belirli bir vaka için saniyeler içinde taramasına olanak sağlıyor. Arama kuralları grafiksel bir kullanıcı arayüzü vasıtasıyla kolayca tanımlanıyor ve bir vakadan sonra dahi değiştirilebiliyor. BVMS 7.5, aynı zamanda açık sistem performansını iyileştirerek üçüncü taraf yazılımların ve cihazların daha kolay bir şekilde entegre edilmesine imkân veriyor.

Intelligent Video Analytics de herhangi bir ek yatırım veya lisans ücreti talep edilmiyor.

En zorlu koşullarda bile kaliteli görüntü Akıllı video analizi (Intelligent Video Analytics) en zorlu koşullar için özel olarak tasarlandı. Bu teknoloji, havaalanları ve önemli altyapılarda çevre koruması, gemi takibi ve trafik gözlemi gibi büyük önem taşıyan uygulamalarda en üst seviyede hatasızlık sağlayacak kapasiteye sahip bulunuyor. Kar, rüzgar, yağmur, su yansımaları ve mesafe gibi görüntü değerlendirmelerini zorlaştıran yanıltıcı etkilerle gerçek güvenlik durumlarını birbirinden ayırt edebiliyor oluşu, Akıllı Video Analizi’ni öne çıkarıyor. Böylelikle sorunlar doğurabilecek yanıltıcı noktaları azaltarak, kullanıcıların kendileri için önem taşıyan noktalara odaklanabilmesini sağlıyor.

44 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

Bosch’tan daha hızlı, daha verimli video yönetimi Olası tehlikeleri izlemek yönetmek için kurulan tüm sistem ve ekipmanların yönetilmesi ve koordine edilmesi ciddi bir iştir. Bosch’un yönetim sistemleri, tüm güvenlik sistemlerini tek bir operatörün izlemesine ve yönetmesine olanak tanıyan ileri bir kullanıcı arayüzü içerir. Bosch Güvenlik Sistemleri, Video Management System 7.5’i piyasaya sürerek, güvenlik kameralarında performans ve entegrasyon kabiliyetlerini artırdı.Yeni yazılım, güvenlik operatörlerinin video kayıtlarını daha hızlı ve daha verimli bir şekilde incelemelerini sağlarken, aynı zamanda depolama için de avantaj sağlayacak. BVMS 7.5, genellikle vakalara ilişkin video kayıtlarını hızlı ve verimli bir şekilde incelemek zorunda olan operatörler için, insan gözüyle algılanamayan

Akıllı video analizi (Intelligent Video Analytics) en zorlu koşullar için özel olarak tasarlandı. Bu teknoloji, havaalanları ve önemli altyapılarda çevre koruması, gemi takibi ve trafik gözlemi gibi büyük önem taşıyan uygulamalarda en üst seviyede hatasızlık sağlayacak kapasiteye sahip bulunuyor.



FOKUS ÇEVRE GÜVENLİĞİ

Taş duvarlar tek başına yeterli değil Yeraltı sensörleri basınç değişimine göre uyarı veren sistemlerdir. Mülke giren kişilere veya araçlara tepki verir. Açık alanların, yolların veya düz olmayan zeminin alan gözetimi için idealdir. Cem ATAM / Kurumsal Proje Yöneticisi SAFEPOINT

T

arihin en büyük çevre çit güvenlik sistemlerinden biri olan Çin Seddi’nden günümüze kadar gelişen teknolojilere değinmek istiyorum. Merak etmeyin, kronolojik olarak anlatmayacağım.

kuşlar oldukları için bu korkuluklarla kısa zamanda arkadaş oldular; daha sonraları zilli ve hareketli korkuluklar icat edildi. 1996 yılına kadar tarlalara yakın yerlerdeydim. En son gördüğüm durum şu şekildeydi. Bir kargayı kandırabilirsiniz, ancak iki kargayı asla…

Elektromanyetik alan değişimine göre çalışan sistemlerdir. Mülke giren ve açık alanların ve yolların alan gözetimi veya pürüzlü zeminler veya ağaçların altında kalan alanların izlenmesi için idealdir.

Yüksek Frekanslı Sinyal Kabloları

Çin Seddi

Bir korkuluk örneği

Temelde geleneksel olarak uygulanan bir sistemdir, çit veya taş duvar, geniş ve açık alanların güvenliğini ve sınırlarını belirtmek için kullanılır. Hatta bunun birçok teknolojik versiyonları vardır. Örneğin; uzak durması istenen varlık bir karga ise korkuluk ile desteklenen metotları vardır. Kargalar hızlı öğrenebilen ve zeki

Günümüzde de olduğu gibi bugün bizde sınırlarımızı aşağıdaki metotları kullanarak sahip olduğumuz alanların güvenliğini sağlamaya çalışıyoruz. Sırasıyla; Mikrofonik kablolar: Çitler (örneğin zincir bağlantılı çitler) üzerindeki tırmanma ve kesme gibi eylemleri izlemek için kullanılır. Yüksek frekanslı sinyal kabloları:

46 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

Fiber optik kablo detektörler: Bu çözüm, özellikle uzun çitler, güneş panelleri veya boru hatları gibi hatları izleme ve ayrıca tırmanan veya kazan her şeyi raporlar. IR hareket detektörleri: Geniş alanlara, yürüyerek veya araçla giren herkesi bildirirler veya çitlerin perde özelliğiyle izlenmesi durumunda çitlere tırmanmaya çalışan her şeyi bildirir. Aktif IR ışın bariyeri: Işın perdeleri belirli geçiş bölgelerine görünmez bir perde gibi kurulur.


Eylül 2017 Güvenlik Yönetimi n 47


FOKUS ÇEVRE GÜVENLİĞİ

Bu alandan geçişler olduğunda bilgi verir. Çit sensörleri: Duvarları ve çitleri izlemek için kullanılır. Duvar veya çitlere tırmanan tüm varlıkları raporlar. Radar: Bu algılama cihazları, yürüyerek veya arabayla giren herkesi izler ve çitler boyunca hatları izlemek ve çatılardaki ve açık alanlarda alan denetimi yapmak için kullanılır. Yeraltı sensörleri: Basınç değişimine göre uyarı veren sistemler, mülke giren herkese veya araçlara tepki verir ve açık alanların, yolların veya düz olmayan zeminin alan gözetimi için idealdir. Mikro dalga detektör: Çitler boyunca, çatılarda ve geniş alanlardaki izlemek ve gözlem alanına giren veya gezinen herkesi rapor etmek için kullanılırlar. Lazerli tarayıcılar: Duvarlar ve daha geniş düz, açık alanlar (örneğin, iki çit arasındaki bölgeler) için uygundur. Lazer perde özellikli sensör görevi olarak ta iş görürler ve muhtemel erişimi ve bölgede yürüyen veya sürüş yapan herhangi bir kişiyi izler ve raporlar. Kameralar: Kameranın görüş alanında olacak olayları, kişileri ve nesneleri algılamak için kullanılır. Aynı zamanda, kamera tabanlı ya da yazılım tabanlı analizler, otomatik takip seçenekli türleri ile detaylandırılabilir.

Çok yakında bu tabelaları görmeye başlayacağız.

48 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

Robotlar: Günümüz teknolojisi dronelar ve robotlar kullanılır. Üzerlerindeki kamera, ses ve benzeri sensörlerle tek başlarına ya da yukarıdaki maddeler ile birlikte kullanılır. Geniş açık alanlarda ve düz olmayan zeminlerde, ormanlık arazilerde kullanıma uygundur. Genellikle acil durum üniteleri vardır. Acil durumda güvenli olan noktaya geri dönerler hem şarj olurlar hem de veri transferi yapabilirler. Arzu edilirse acil durumda önceden belirlenmiş senaryoyu işleme alıp, görüntü, ses gibi verileri izleme merkezine aktarabilirler.

Sadece yatay değil dikeyden de bakmalıyız? Mobil sistemler: Yukarıdaki tüm sistemlere baktığımızda sürekli geniş alanlar, açık alanlar ibaresi dikkatini çekmiştir. Ancak, günümüzde artan güvenlik tehditlerinden kaynaklı her mülk sahibinin kullanım alanı geniş olmayabilir ve açıkta olmayabilir. Bu durumda tüm bu ürünleri birleştiği mobil sistemler devreye giriyor. Aslında farklı bir teknoloji değil, diğerlerinden farklı olmasının tek sebebi konsantre ve mobil özelliğine sahip olmasıdır. Açıkça, büyük ölçekleri projelerde çalışmalar yaptığımız için mobil ürünü kıyaslama fırsatım henüz olmadı. Belki, siz değerli okuyucuların kıyaslama imkânı olur.

Dronelar geniş açık alanlarda ve düz olmayan zeminlerde, ormanlık arazilerde kullanıma uygundur. Genellikle acil durum üniteleri vardır. Acil durumda güvenli olan noktaya geri dönerler; hem şarj olabilir hem de veri transferi yapabilirler.

İhtiyaca göre tasarlanabilir. Dağıtık mimariye sahip bir sistem. Farklı güvenlik tedbirleri için farklı algılama ya da sensör tiplerinin kullanılmasını öngörülmektedir. Çevre çit güvenlik sistemleri önlemlerinde hangi teknolojiyi uygulayacağımıza karar vermek için, kısaca aşağıdaki kriterler dikkate alınabilir (Bu kriterler tesisin durumuna göre daha da özelleştirilebilirdir.): Algılamanın güvenilirliği İstenmeyen bildirimlerin sayısı/kontrolü Aldatılma olasılıkları Müdahaleye karşı güvenlik İletime karşı güvenlik Diğer alt veya üst sistemler ile entegrasyona elverişliliği



FOKUS ÇEVRE GÜVENLİĞİ

Lazerli tarayıcılar duvarlar ve daha geniş düz, açık alanlar (örneğin, iki çit arasındaki bölgeler) için uygundur. Lazer perde özellikli sensör görevi olarak ta iş görürler ve muhtemel erişimi ve bölgede yürüyen veya sürüş yapan herhangi bir kişiyi izler ve raporlar. Kurulum seçenekleri Hizmete uygunluk Görünürlük (Görsel olarak caydırıcılıkta iyi bir güvenlik tedbiri sayılabilir). Risk potansiyelini belirlerken, bir taraftan sabotaj, saldırı, rehin alma, hırsızlık veya casusluk gibi hedefli eylemler dikkate alınır. Öte yandan, şiddet kullanmaya hazır insanlar tarafından vandalizm veya gösteriler gibi rasgele eylemler göz önünde bulundurulur. Beklenen zarar ve ortaya çıkma olasılığı, güvenlik hedeflerini ve zayıf noktaları belirlemek için kullanılabilecek risk potansiyelini belirler. Tüm bu riskleri değerlendirmek için koruma gerektiren alanın sınırları çizilmeli, özel güvenlik gereksinimi var mıdır veya yok ise yönetimin yani senaryonun nasıl işleneceğine bakılarak, dışarıdan gelen saldırı tehditleri ve vandalizme

50 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

karşı önlem alınması için tasarım gerçekleştirilir.

Hava soğuk ve siz sıcak çikolatanızıya da filtre kahvenizi yudumlarken robot partneriniz saha turunuzu tamamlıyor.

Tasarım aşamasını 3 durumda inceleyebiliriz: Mekanik ve fiziksel ölçek: İnsanlı güvenlik, yol bloku, bariyer, mantar bariyer, taş veya tel çit, jiletli tel vb. tüm uygulamalar. Elektronik ölçek: Bu alanı korumak için kullanacağımız metotlar dizisi diye tanımlayabiliriz. Kamera, sensör tipleri, robotlar vb. İşleyiş ölçeği: Bu bölümde hem mekanik olarak hem de elektronik olarak ürünlerimizi alanımızda konumlandırdık. Şimdi sırada geldi, senaryoyu oluşturmaya, hangi durumlarda neler yapılacak? Hangi durumlarda hangi senaryo başlatılacak? Hangi durumlarda nasıl ve ne kadar zamanda müdahale edilecek gibi birçok soru ve bunun yanı sıra sistemin sürekli yani bir döngü içerisinde çalışmasını sağlamak. Tüm elektronik güvenlik sistemlerinde olduğu gibi çevre çit güvenlik sistemlerinde de tasarım

aşamasının en başından itibaren entegrasyon düşüncesi içerisinde olmalıyız. Bu entegrasyon aşaması hiç kullanılması tercih edilmeyebilir, ancak ileriki zamanlarda değişen küresel dinamikler bizi ve tesisimizin bulunduğu coğrafi bölgedeki güvenlik tehditlerini değiştirebilir. Bu yatırımlar yüksek maliyetli yatırımlar olduğu düşünülürse geleceğe dönük tasarımlar işletmenin CAPEX ve OPEX (8) dengesini sağlamamıza yardımcı olur. Gelecekte yetkin güvenlik personeli ekran ve klavye başında sahada robotik unsurları kontrol eden, bir olayı birçok açıdan gören ve değerlendiren bir bakış açısıyla yaklaşacağını düşünüyorum. Tabi bu bakış açısını doğru şekilde kurmak yetkin ve eğitimli kuruluşlar tarafından yapılmalıdır. Belki bu şekilde yetkin güvenlik personeli, bu beş duyuyu izleyen, yöneten ve yorumlayan yerde olarak daha az zayiat ile güvenliği sağlayabilir. Bu durum, artan güvenlik tehdit unsurlarının can kayıplarını azaltacak mı emin değilim ancak, en az iki kere düşünmelerini sağlayacağını düşünüyorum. Son olarak, güvenlik tedbirleri her zaman mimari ve estetik açıdan hoş gözükmeyebilir. Bu sebeple tesisler tasarım aşamasındayken mutlaka bir güvenlik danışmanından fikir alınmasını öneriyorum. Her bir kuruma çalıştıkları güvenlik firması ile danışmanlık konusunda da el sıkışarak anlaşmalarını öneriyorum.



FOKUS ÇEVRE GÜVENLİĞİ

Yeni nesil çevre güvenliği Mobotix, diğer tüm çözümlerinde olduğu gibi çevre güvenlikte de akıllı bir konsept üzerinden gider. Sistemdeki her kamera birbirinden bağımsız şekilde tıpkı elektronik bir güvenlik görevlisi gibi belli bir alanı kontrol eder, görüntü üzerinde analiz yapar, karar verir ve bu karara uygun alarm senaryosunu uygular. Engin ŞAHİN / İş Geliştirme Müdürü MOBOTIX AG

Ç

evre koruma terimi, bir bina, tesis veya tesisatın çevresini korumak olarak tanımlanır ve eksiksiz bir güvenlik konseptinin bir parçası olarak dış bölgenin korunmasını içerir. Koruma seviyesine ve yapısal koşullara bağlı olarak, her gün, her hava koşulunda, günün her saatinde potansiyel tehditleri anında fark edebilen güvenilir ve etkili bir güvenlik çözümü gereklidir. Zorlu ve geniş arazide müdahale zamanını en aza indirgemek için, olumsuz hava koşullarında yanlış alarmların (örn. rüzgarda sallanan direkler, yağmur ve kar yağışı) önlenmesi kadar erken tespit edilmesi ve üçüncü parti sensörlerin entegre edilebilmesi de önemlidir. Mobotix, diğer tüm çözümlerinde olduğu gibi çevre güvenlikte de akıllı bir konsept üzerinden gider. Sistemdeki her kamera birbirinden bağımsız şekilde tıpkı elektronik bir güvenlik görevlisi gibi belli bir alanı kontrol eder, görüntü üzerinde analiz yapar, karar verir ve bu

52 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

karara uygun alarm senaryosunu uygular, örneğin merkezi yazılımın karşısındaki güvenlik görevlisini haberdar ederken aynı zamanda entegre hoparlör üzerinden daha önce kaydedilmiş anons veya

alarm sesini çalarak aktif uyarıcılık ve caydırıcılık görevi de görür. Burada 7/24 her doğa koşulunda çalışması gereken bir sistemden bahsedildiği için kameranın zor doğa koşullarında örneğin


kar, yağmur ve fırtınada hem dayanıklı hem de analiz yazılımının da doğru çalışması önem taşır. Dünyada sadece Mobotix kameralarda bulunan MxActivity sensor yazılımı kamera içinde dahili olarak çalışmasının yanında, hem hareketin yönünü hem de obje büyüklüğünü perspektif olarak hesaplayabilir. Bu anlamda örneğin sadece çitten içeri doğru olan hareketleri diğerlerinden ayırt edebilir, çit etrafındaki hayvan hareketlerini de aktif alarm olarak hatalı algılamaz. Merkezi bir yazılıma ihtiyaç duyulmadığı için de merkezde oluşacak bir hatanın tüm sistemi çökertme ihtimali bulunmaz. Özellikle akıllı dahili kayıt seçeneği de tercih edildiğinde sistem sıfır bant genişliği kullanımıyla ve merkezi yazılım, bilgisayar ve sunucu olmaksızın çok kararlı bir şekilde 7/24 çalışır ve görevini her koşulda başarıyla yerine getirir

Yüksek çözünürlüklü mükemmel görüş yeteneği Bugün çevre güvenlikte sabit kameraların algıladığı hareketlerin motorlu ve optik zoom yetenekli kameraların olay yerine odaklanmasıyla algılama ve şahıs tespiti tarzında çözümler de önerilmektedir. Ancak hareketi algılayacak sabit kameraların iyi bir görüş yeteneği, akıllı hareket analizi olmadıktan sonra

bu sistemin örneğin; rüzgarda direklerin sallandığı ortamlarda ptz kameranın otomatik dönüş senaryosunu aslında kullanılmaz hale sokacağı nettir. Birçok kurulumda hareket algılamanın kapatıldığı ve sistemin fiziksel güvenliği desteklemek yerine onu daha çok zorlayıcı bir yapıya büründüğü bilinmektedir. Oysa yeni nesil çevre güvenliği uzak noktalarda çalışan bir çift elektronik gözden çok ötededir, fiziksel güvenliği destekleyici ve hatta hatasını kapayıcı olmalıdır. Mobotix yüksek çözünürlüklü mükemmel görüş yeteneğini akıllı yazılımı ve özel güvenlik kodeği ile birleştirerek hem efektif hem de oldukça ekonomik bir çözüm geliştirmiştir. 500 m. mesafede yön ve hareket algılama, 150 metre mesafede tanıma sağlayarak kamera sayısında önemli sayıda azalma sağlar. Optik-termal sensör kombinasyonu ile sıfır ışıkta çok geniş mesafeleri kontrol altında tutarak en iyi fiyat-performans seçeneğini sunmaktadır. Gerekirse dahili kayıt yazılımı ile hareket bazlı olarak ve microSD kart üzerine kayıt yaparak hiçbir merkez sunucu kullanmadan aylarca kayıt tutabilir. Örneğin günde 500 alarm olsa dahi 128 GB bir microSD kart ile 6 MP çözünürlükte en az 3 ay kayıt tutabilir. Bu şekildeki üstün

Koruma seviyesine ve yapısal koşullara bağlı olarak; her gün, her hava koşulunda, günün her saatinde potansiyel tehditleri anında fark edebilen güvenilir ve etkili bir güvenlik çözümü gereklidir.

yetenekleri sayesinde Mobotix çevre güvenliği çözümü güneş enerjisi santrallerinde, askeri ve sivil sınır güvenliği projelerinde, hırsızlık riski yüksek organize sanayi bölgelerinde, servis verilmesi çok zor ve uzak uç noktalarda yaygın ve başarılı şekilde kullanılmaktadır.

Eylül 2017 Güvenlik Yönetimi n 53


SEKTÖRDEN

3 boyut video an “3 boyutlu video analiz”

Üç boyutlu video analizlerinde görüntünün perspektif olarak analiz edilebildiğini bu şekilde iki boyutlu analizlere kıyasla çok daha yüksek başarı oranı yakalandığını ifade eden Seetec Türkiye Ülke Müdürü Gürkan ESENKOVA hatalı alarm üretiminin de mimimize edildiğini söyledi. Esenkova; video yönetim yazılım sektöründeki son gelişmelere ilişkin bilgi verdi.

Firmanız hakkında bilgi alabilir miyiz?

SeeTec GmbH, Video Yönetim Yazılım sektörünün lider üreticilerden biridir. SeeTec, 2000 yılından beri video güvenlik uygulamaları için yazılım çözümleri geliştirmekte ve satmaktadır. Ayrıca lojistik, perakende, finans ve ulaşım alanlarında sektörel çözümler sunmaktayız. Türkiye ofisimiz 2009 yılında açıldı. Bugüne kadar yetkili iş ortaklarımız ile birlikte kamu ve özel sektörde birçok önemli projeye imza attık.

Sunmuş olduğunuz çözümlerden bahsedebilir misiniz? Çözümlerimiz Video Güvenlik ve İş Video Zekası (Business Video Intelligence-BVI) olarak ikiye ayrılmaktadır. Kamera markasından bağımsız olarak kayıt, izleme ve video analiz, video güvenlik platformumuzun temelini oluşturmaktadır. Video analiz kapsamında bina güvenliği,

54 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

çevre güvenliği ve şüpheli davranış algılama analizlerimiz yer alıyor. Ayrıca plaka tanıma analizimiz de mevcuttur. İş Video Zekâsı (BVI) ise iş süreçlerinizi tamamen yeni bir bakış açısıyla görme ve daha önce göremediğiniz bağlantıları kurma olanağı sağlıyor. Böylece, daha hızlı karar verebilir, süreçleri optimize edebilir ve daha fazla katma değer yaratabilirsiniz. İş video zekâsı, video güvenlik ve iş süreç verisinin eşleştirilmesi prensibine dayanır. Şirketlerin iş süreçlerini optimize etmek için sürekli veri toplamalarına ve analiz etmelerine rağmen önemli ölçüde kayıpları söz konusu olabilmektedir. Diğer bir ifadeyle ortaya çıkarılmayı bekleyen gizli potansiyelleri mevcut olabilmektedir. İş video zekâsı çözümlerimizle bu potansiyeli ortaya çıkarmayı hedefliyoruz! Bu sistemlerden özellikle lojistik operasyonu olan firmalar faydalanmaktadır. Yani ürünün depoya girdiği andan itibaren çıktığı ana

kadar olan tüm süreçlerini takip edebilmektedirler.

CVK Park Bosphorus Hotel’de ilk partner etkinliğinizi düzenleyerek; SeeTec Cayuga ve SeeTec BVI’nın R10 güncellemesini duyurdunuz. Güncellemelerin sağlayacağı avantajlar nelerdir? Etkinliğimize yoğun bir ilgi vardı. Türkiye’nin farklı şehirlerindeki iş ortaklarımız katıldılar. Güncellemelerle birlikte gelen yeniliklerden kısaca bahsedeyim. SeeTec Cayuga artık yeni H.265 akış standardı desteğinin yanında çift yönlü ses desteği sunarken; SeeTec BVI işlem ve süreç verilerini gerçek zamanlı olarak görselleştiren yeni bir kumanda paneli sunuyor. VoIP tabanlı iletişim, SIP sunucusu kullanan SeeTec Cayuga ile hali hazırda mümkündü. R10 ile artık kameranın çift yönlü ses özelliğinden doğrudan faydalanmak mümkün. Birçok


Gürkan ESENKOVA

tlu n

SeeTec Cayuga artık yeni H.265 akış standardı desteğinin yanında çift yönlü ses desteği sunarken; SeeTec BVI işlem ve süreç verilerini gerçek zamanlı olarak görselleştiren yeni bir kumanda paneli sunuyor.

IP kamerada entegre mikrofon veya hat çıkışı gibi yerleşik ses fonksiyonları zaten bulunuyor. Buna dayanarak, SeeTec Cayuga şimdi ek yazılım bileşenine ihtiyaç duyulmadan, çift yönde doğrudan sesli iletişim sunuyor. Örneğin; kumanda odasındaki bir çalışan, özellikle tesisteki bir kişiyle doğrudan iletişim kurabildiğinden, kritik bir durumu uzaktan çok daha iyi bir şekilde değerlendirebiliyor. Dolayısıyla bu fonksiyon, erişim kontrolü çözümleri, giriş kapıları veya ana kapılarla birlikte kullanım için özellikle uygun hale geliyor. SeeTec Cayuga R10, kamera ve donanım entegrasyonu açısından da yenilikler sunuyor. Birçok üretici için, H.265 görüntü akışlarının aktarımı artık destekleniyor. Bu yeni akış standardı, H264’e kıyasla, gerekli bant genişliğini azaltırken, görüntü kalitesini koruyarak, ağ kaynaklarından ve disk alanından tasarruf sağlıyor. SeeTec Cayuga temelde bir video güvenlik uygu-

laması olarak tasarlanmış olsa da artık iş video zekası (BVI) ile video ve işlem verilerini birleştirmek için de kullanılarak, iş süreçlerinin görsel olarak izlenmesini ve belgelenmesini sağlıyor. Yeni sürüm R10 bu noktada kullanıcı için görünür katma değer oluşturuyor. Yakın zamanda geliştirilen görselleştirme bileşeniyle, işlem ve süreç verileri, kumanda panellerinde gerçek zamanlı ve grafiksel olarak görüntülenebiliyor. Ön tanımlı temel performans göstergeleri (KPI’lar), birçok diyagram tipi kullanılarak hızlı ve kolay bir şekilde görselleştirilebildiğinden, sapmalar veya tekrarlayan modeller hemen belirgin hale geliyor. Lojistikten bir örnek: Bir dağıtım merkezinin yöneticisi, tesisindeki zarar veya hasar durumlarına ilişkin düzensizlikleri, erken bir aşamada, akıllı telefon veya tablet ile uzaktan bile fark edebiliyor.

Veri depolama ve depolanan verilere kolaylıkla ulaşılmasına yönelik sunmuş olduğunuz çözümler nelerdir? Veri depolamada sıkıştırma teknolojileri ön plana çıkıyor. Günümüzde en çok kullanılan standart H.264. H.265’in henüz yeni yeni kullanılmaya başlandığını söyleyebiliriz. H.265 selefi H.264’e göre daha az bant genişliği tüketimi sağladığı için

depolama alanı ihtiyacının azaltılmasını sağlıyor. Depolanan verilere kolaylıkla ulaşılmasında hız ve akıllı arama fonksiyonları devreye giriyor. Öncelikli olarak yazılımın arşiv izlemede kayıtlı video datasını akıcı ve hızlı bir şekilde ileri/geri oynatabilmesi temel ancak oldukça önemli bir ihtiyaç. SeeTec 60 katına kadar hızlı bir şekilde akıcı olarak geçmişe dönük görüntü izletebilme imkanı sağlıyor. Akıllı arama fonksiyonumuz ile kayıtlı görüntü içerisinde belirli bir alanı seçtiğinizde, o alandaki değişiklikleri sistem listeliyor. Bu sayede ilgili olayı hızlı bir şekilde bulmanızı sağlıyor. Bir diğer avantaj sağlayacak özellik ise yerimi (bookmark) özelliği. Örneğin; operatör görüntüyü izlerken şüpheli bir durum fark ediyor. O anı yerimi olarak hemen işaretliyor. Sonra geçmişe dönük arama yaparken, işaretlediği anları hızlı bir şekilde aratıp şüpheli olarak tespit ettiği durumu arşivden bulabiliyor. Gerekli görür ve yetkisi var ise ilgili kaydı kilitleyip silinmeye karşı koruma altına alabiliyor.

SeeTec yazılımlarının kritik tesislerde sağladığı kolaylıklar nelerdir? Seetec büyük ölçekteki projeleri hedefliyor. Bu tür projelerde video datası kritik önem arz ediyor. Bu noktada yedeklilik fonksiyonlarının üzerinde durmak istiyorum. İki önemli nokta var; yönetimsel

Eylül 2017 Güvenlik Yönetimi n 55


SEKTÖRDEN

yedeklilik ve kayıt yedekliliği. Yönetimsel yedeklilikte sistemi yöneten sunucu devre dışı kalsa dahi diğer kayıt sunucuları çalışmasını sürdürebiliyor ve istemciler de sistemi izlemeye devam edebiliyorlar. Kayıt yedekliliğinde ise kayıt sunuculardan herhangi biri veya birden çoğu devre dışı kaldığında diğer sunucular yükü üstlenebiliyor. Bu da aslında size kayıt sürekliliğini sağlıyor. Kritik tesislerde video analizler devreye giriyor. Video analizlerimiz ile bina güvenliği, çevre güvenliği ve şüpheli davranış algılama gerçekleştiriyoruz. Desteklenen senaryo tipleri: İzinsiz giriş, bölge geçiş, şüpheli şahıs ve araç, koşullu analiz.

Üç boyutlu video analiz uygulamanızdan bahseder misiniz? İki boyutlu analizler bir de üç boyutlu analizler var. Temel fark üç boyutlu analizde görüntünün perspektif olarak analiz ediliyor olması. Bu şekilde iki boyutlu analizlere kıyasla çok daha yüksek başarı oranı yakalanırken hatalı alarm üretimi de mimimize edilmiş oluyor. Örneğin, bir sınır ihlal uygulamasını ele alalım. İki

56 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

boyutlu analiz yapan bir sistem sınır hattı boyunca yürüyen bir kişiden ötürü defalarca hatalı uyarı verirken, görüntüyü perspektif olarak analiz eden bir sistem sadece o kişi sınırı gerçekten geçtiği anda alarm üretecektir. Bu da sistemin güvenilirliğini en üst seviyeye taşıyacaktır. Üç boyutlu video analiz uygulamamız hem kamera hem sunucu üzerinde çalışabilmektedir.

Sektör içerisindeki denetleme ve standartlar hakkında ne düşünüyorsunuz? IP tabanlı video güvenlik sektöründe özellikle ONVIF Standartı ön plana çıkıyor. Onvif forumu tarafından geliştirilmekte olan bu standart IP tabanlı güvenlik sistemlerinin bir arada uyum içinde çalışmasını hedeflemektedir. SeeTec olarak Onvif’e katkı sağlayan üye (Contributing) seviyesindeyiz. Denetleme tarafında kurum ve kuruluşlar kendi denetleme (kabul) mekanizmalarını işletiyorlar. Kamu ve özel sektör bu anlamda oldukça farklılık gösteriyor. IP video güvenlik sektöründe yapılan denetimlerin bir standarttı olmadığı için yeterli olduğunu düşünmüyorum.

Türkiye’de güvenlik sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Türkiye bulunduğu coğrafi konum itibariyle riskli bir bölge; maalesef

terör riski ile yaşıyoruz! Ancak artan güvenlik ihtiyacına rağmen yaşanmakta olan politik ve ekonomik dalgalanmalar güvenlik sektörünün büyüme hızını olumsuz etkiliyor. Sektörde artık entegrasyonlar dolayısıyla yazılımlar ön planda. Özellikle büyümeye açık projelerde müşteriler de yazılımların avantajlarının farkındalar. Önümüzdeki dönemde elektronik güvenlik sektöründe Bulut çözümlerin ve IoT’nin tüketici pazarına yönelik olarak daha fazla yer alacağına inanıyorum. Bilişim ve elektronik güvenlik sektörlerindeki bu yakınsamaya paralel olarak yeni birleşme veya satın alma haberleri de sürpriz olmayacaktır.

Avrupa ile kıyaslarsanız Türkiye güvenlik sektöründe hangi noktada? Avrupa’ya kıyasla Türkiye daha fazla fiyat odaklı gidiyor. Öncelik fiyat olduğunda da ürün ve hizmet kalitesinden feragat ediliyor. Ucuz ürünler tercih edilip az insan kaynağıyla çok iş yapılmaya çalışılıyor. Bu da mümkün olmadığı için doğal olarak yapılan işlerin kalitesi düşüyor. Bir diğer önemli fark ise sektörde kalifiye eleman açığının olmasıdır. Maalesef güvenlik sektörümüzde uzmanlaşmaya elverişli bir ekosistem oluşamıyor.


Eylül 2017 Güvenlik Yönetimi n 57


SEKTÖRDEN

Yerli üre ülke eko “Yerli üretim ülke ekonomisine ciddi katkılar sağlıyor”

Yerli üretici Elektral A.Ş. ThruScan metal dedektörleri ile global pazarda emin adımlarla ilerliyor. Ülke ekonomisine ciddi katkılar sağladıklarını belirten Elektral A.Ş. Başkan Yardımcısı Erdem DİNÇSOY; güvenlik sektörünün büyümeye devam edeceğini söylüyor.

Firmanız hakkında bilgi alabilir miyiz?

Firmamız ticari faaliyetlerine 1978 yılında başlamıştır. 1978 yılından bu güne Devlet Planlama Teşkilatı’nın teşvikleri ve destekleri ile bugün İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde 3 fabrika ve 20 bin metre kare kapalı alanda bir tesise sahibiz. Bu tesiste tam otomatik ve entegre olarak yılda 1 milyondan fazla yüksek teknolojili elektronik cihaz üretimi kapasitesine sahibiz. % 100 yerli bir firmayız. Bugün Elektral A.Ş üretimlerinin % 65 – 70’ini ihraç etmektedir. Dünyanın yaklaşık 60 ülkesinde bir Türk markası olan ThruScan’e ulaşabilirsiniz. Elektral A.Ş’nin bünyesinde elektronik ve mekanik AR-GE, bilgisayar destekli tasarım, plastik atölyesi, en son teknolojiye sahip bilgisayar kontrollü makinelerin kullanıldığı fiber lazer kesim, robot kaynak, CNC kontrollü saç kesme ve

58 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

kıvırma atölyesi bulunmaktadır. Genel olarak giren malların % 90’nı yerlidir ve % 90 yerlilik oranıyla ürünler üretmekte ve bunları da ihraç etmektedir. Yazılım, donanım, elektronik ve savunma sanayi alanlarında üretim yapan Elektral, satış blanço rakamlarıyla kendi sektöründe de vergide “altın madalya” gerçekleştirdiği ihracat ile de “gümüş madalya ‘’ ve “İhracatın Yıldızı Birincilik Ödülü’ne” layık görülmüş güvenlik sektörünün en eskilerindendir. Aynı zaman da ürettiği kapı tipi metal detektörüyle de “İnovasyon Birincilik Ödülü’ne’’ sahip olmuş değerli ve köklü bir firmadır.

Sunmuş olduğunuz çözümlerden bahsedebilir misiniz? Elektral iki ana konuda üretim yapmaktadır. Bunlardan bir tanesi güvenlik diğeri ise satış otomatlarıdır. Güvenlikte en iyi dört markasından biri olan ThruScan

metal dedektörlerini üretmekteyiz. ThruScan’i Almanya, İngiltere, İsrail, Polonya gibi bu işin önemli noktalarına ihraç etmekteyiz. İstihdamda ilk 2’de, vergi dairesinde ilk 10’a girmiş, dünyanın en büyük dört üreticisinden bir tanesiyiz. Türk işçisinin ve mühendislerinin gayretleriyle yapılan ThruScan güvenlik metal dedektörlerinin ihracatı ülkemize büyük katkılar sağlamaktadır. ThruScan İstanbul Sanayi Odası tarafından İnovasyon Ödülü’nde finale kalmış bir markadır. Büyüme hedefinde yan fabrikayı satın alarak kapasitesini de üç kat arttırmıştır. Yaklaşık 15-20 Milyon TL’lik bir yatırıma sahiptir ve bu yatırımla da çok kısa sürede çok yüksek miktarlarda cihazlar imal edebilmektedir. Güvenlik sektöründe yaklaşık 2530 seneden beri sadece metal dedektörü üretiyoruz. Bu fokus olduğumuz tek alanla dünyadaki


Erdem DİNÇSOY

e o

Türk işçisinin ve mühendislerinin gayretleriyle yapılan ThruScan güvenlik metal dedektörlerinin ihracatı ülkemize büyük katkılar sağlamaktadır. ThruScan İstanbul Sanayi Odası tarafından İnovasyon Ödülü’nde finale kalmış bir markadır.

başarımıza ulaşmış bulunmaktayız. Satış otomatları da diğer son 10- 15 yıldır üzerinde çalıştığımız bir konudur. Onda da gittikçe yükselen bir satış grafiğine sahibiz. Geçiş kontrol sistemlerinde sunmuş olduğumuz farklı çözümler mevcut. Bunlar kimse de olmayan uzaktan izleme, yüz tanıma, bunları raporlayabilme, email atma, SMS atma gibi ve çeşitli algoritmalar yazıyoruz. Aynı zamanda istenmeyen kişiler sisteme kaydedildiğin de bu kişiler detektörden geçtiğin de ayrı bir alarmla uyarı verilebilmekte. Firmamız bununla da kalmayıp dünyada rakiplerin de olmayan özellikleri de içine katarak rakipsiz cihazlar üretmekte. Dolayısıyla da bu durum bizlere inovasyon birincilikleri getirmektedir.

Türkiye’de son dönemlerde yaşanılan terör olaylarının sektöre yansıması nasıl oldu?

Güvenliğe yapılan yatırımların arttığını düşünüyor musunuz? Son 2-3 yıldır dünyanın genel konjektöründeki değişim ülkemizde de hat safhada yaşandı. İstemediğimiz faaliyetler ve terör saldırıları bu cihazlara olan ihtiyacın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gündeme getirdi. Bu anlamda kamu binaları ve özel sektörde birçok alanda teknolojisini yitirmiş eski cihazları kullananlar ya da hiç kullanmayanlar bu cihazları tedarik etmeye yöneldiler. Bu da ciddi bir pazar artışına neden oldu. Bizim de bu talebi karşılamak amaçlı yatırım atağımız oldu. Konveyör bantlarda cihazların üretimi sağlandı ve bugün çok rahat 500 adet kapı dedektörünü üretebilecek yüksek teknolojili bir tesise sahibiz. Geçiş kontrol sistemlerinde üç boyutlu dönem başlayacak mı? Sektörü hangi değişimler bekliyor? Dünya çok hızlı değişiyor. Bu değişime bizler de ayak uydurmak zorundayız. Baktığınız

zaman dünyanın çeşitli yerlerinde terör saldırılarından kaynaklı çeşitli teknolojilerin üretildiği, keşfedildiği söyleniyor. Bunlardan bazıları da üç boyutlu algılayabilecek sistemler, ancak markette her ne kadar çok ciddi inovasyonlar olsa da bazı firmalar başka bir teknolojiyle sanki kamera sistemleriyle patlayıcıların bulunabileceğini iddia etmekteler. Pazarda bu ürünleri çok yüksek fiyatlarla satmaya çalışmaktalar. Bunlar da çok doğru değil, ancak şuan da baktığınız da Therahertz teknolojileri 150200 Bin Dolar civarındadır. Havalimanları vb. yerlerde bu sistemler kullanılabilir ancak fiyatları düştükten sonra efektif kullanımı olacaktır. Dolayısıyla şu dönemde mevcut modalara aldırmadan güvenlik durumunu ciddiye alarak, gerçek disiplin de uygulayarak adım atmak ülkemizin kaynaklarını iyi kullanmak açısından önem taşımaktadır.

Güvenlik sektörünü genel olarak değerlendirir misiniz? Güvenlik sektörü herzaman yükselen yıldız durumunda.

Eylül 2017 Güvenlik Yönetimi n 59


SEKTÖRDEN

hedef edindi. Al-sat mantığıyla çalışan birçok firmayı da bu yarışta saf dışı bıraktı. Dolayısıyla, ilerde de firmamız 2023 vizyonunda ülkemizin hedeflerine en iyi şekilde adapte ediyor; kendini ve önümüzdeki 10 yıllık süreçte hem mevcut yapımız, bantlarımız üretim entegrasyonumuz ki elektronik kartın dizgisinden tutun mekanik saçın işlenmesine hepsini kendi bünyemizde yapıyoruz. Bu durumda son derece iyi ve hazır bir konuma geldik. Önümüzde ki 10 yıllık süreçte bölgemizde ilk 100, ülkemizde ilk 500 şirket arasına girmek hedeflerimiz arasında. Dün ve bugünde olduğu gibi Elektral yarında üretip ihraç edecek. Ve sürekli ürettiği ve iyileştirdiği cihazlarla Bölgemize ve ülkemize sektöre değer katmaya devam edecektir. Savunma sanayi ve güvenlikde ülkelerin birbirlerine olan ters düşmeleri, bu sektörün büyümesinin önünü açıyor. Bugün baktığınızda dinsel savaşlar, teknoloji savaşları, ekonomik savaşlar ve buna benzer ülkelerin, komşu ülkelerle de sürekli olarak sürtüşme halinde olduğu bir dönem de güvenlik talebi sürekli olarak talep edilenin üstünde bir düzeye yükseliş gösteriyor ve gösterecektirde. Bir dönem ve süreç değerlendirmesi yaparken 1995 senesinde bu tür güvenlik sistemleri o dönemde daha yüksek mevlalara satılırken, bugün bizim sayemizde daha düşük mevlalara da hizmet vermekte. Elektral kendini dünyada bilinen , aranan bir marka haline getirmiştir.

60 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

Cihazlarımız Türkiye’de başta Anıtkabir, Cumhurbaşkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve bütün nizamiyelerinde, sınır karakollarında, göç idarelerinde, tüm vergi dairelerinde, tüm Türk Telekomlar’da, tüm posta işleme merkezlerinde, birçok cezaevinde, konsolosluklarda kullanılmaktadır. Yurt dışında Alman Mahkemeleri’nde, cezaevlerinde, İsrail-Polonya cezaevlerinde, havalimanlarında sayısı çoğaltılacak birçok yerde kullanılmaktadır. 21 sayfa, 3 kolondan oluşan referans listemiz var. Elektral bu başarıyı nasıl sağladı? Uzak Doğu’dan düşük kaliteli ithal edilen ürünleri alıp satmayı değil, dünyanın en iyisini üretip ihraç etme yöntemini kendine


Eylül 2017 Güvenlik Yönetimi n 61


ELEKTRONİK GÜVENLİK

Taşınabilir kartlı geçiş sistemi Birden fazla lokasyon, mağaza, şube vb. olan kullanıcılara; geliştirdiğimiz üzerinde kart okuyucu aynı zamanda tablet olan cihazı temin ediyoruz. Cihaz internet üzerinden anlık olarak sunucuya bağlanıyor. Açıkçası kartlı geçiş sistemini taşınabilir hale getiriyoruz. Ümit Hakkı BAYKAL / Genel Müdür BİO BİLİŞİM BİYOMETRİK TEKNOLOJİ ÇÖZÜMLERİ

B

ioBilişim Biyometrik Teknoloji Çözümleri olarak; uzun yıllara dayanan tecrübe ve mesleki birikimler ışığında 2006 yılından itibaren insan kaynakları, idari işler ve güvenlik departmanlarını ilgilendiren yazılım çözümlerimiz ile ticari sektörde yer edinmiş kurumsal bir firmayız. 2006 yılında Türkiye’nin PDKS konusunda ilk yazılımlarından olan BIONET ‘i piyasaya çıkarttık. Bugün, ürünün 2017 yılında çıkan yedinci versiyonu ile bu hizmeti devam ettirmekteyiz. BIONET’ in uzun yıllar sektörde olması ve tercih edilmesinde en önemli faktör PDKS, yemekhane, ziyaretçi ve raporlama yazılımındaki başarısıdır. Esnek, dinamik ve özelleştirilebilir tasarım ile kendi iç bünyemizdeki yazılım uzmanları tarafından üretilmiştir. Karar süreçlerinde etkili bir yardımcı ve kontrol aracı olması raporların çeşitliliğindendir. Sahip olma maliyetinin düşük olması ise BIONET’ i her işletme için cazip hale getirmiştir. Arkasında BioBilişim’in destek ve hizmeti ile sürekliliğini korumuştur. 11 se-

62 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

Ümit Hakkı BAYKAL

nedir ilk versiyonumuzu kullanan işletmeler olduğu gibi, her yeni versiyonu kolaylıkla geçebilen işletmeler de vardır. BioBilişim Biyometrik Teknoloji Çözümleri olarak; dağıtıcılığını yaptığımız “BIONET” markalı geçiş kontrol, ziyaretçi, raporlama ve ziyaretçi modüllerini Türkiye geneline eğitimli geniş bir satış ağıyla sunmaktayız. Sektörde 20 yılı aşan deneyimli yönetici ve personel kadrosuyla satış partnerlerine dünya standartlarında sistem tasarım bilgileri verip, onlardan

gelen geri bildirimle ürünlerin Ar-Ge’sine katkıda bulunan firmamız, Türkiye’de halen kullanılmakta olan en büyük ve kapsamlı geçiş kontrol projelerinden olan Sabancı Center, Finansbank, Türkiye İş Bankası, Caribou Coffee, Akbank, Arçelik, Türk Hava Yolları, AnaGold Maden Sahası, Lcwaikiki, Koton vb. projelere imzasını atmıştır. Müşterilerimizin kalite ve problemsizlik beklentilerini karşılamak amacıyla, yazılımlarımızı sürekli güncellemekte ve müşterilerimize sunmaktayız. Müşteri odaklı çalışmalarımız ve çözümlerimiz ile ülkemizin teknoloji konusundaki gelişmelerine katkıda bulunmaktayız. Son yıllarda girdiğimiz projelerdeki sistem entegratörü açığından dolayı müşterilerin yatırımlarının karşılığını tam alamadıklarını görerek, bu açığı kapatmak için de gayret göstermekte ve projelerimizde “entegratör” görevini de üslenmekteyiz. Tüm sektörlerde kullanılmış bir yazılım olan BIONET, PDKS’nin işletmenin yapısına tam uyum sağlaması için esnek bir yapıya sahiptir. İhtiyaçları karşılama


Eylül 2017 Güvenlik Yönetimi n 63


ELEKTRONİK GÜVENLİK

yüzdesi yüksektir. Kullanımı kolay olduğundan uzun bir eğitim ihtiyacı yoktur.

BIONET yazılımı hangi sistemler ile entegre çalışır? Aşağıdaki biyometrik sistemler kapsamında hali hazırda entegre olduğumuz çok panel, okuyucu ve ya cihaz bulunmaktadır. Entegre olunması talep edilen cihaz ile ortalama 1 günde full entegrasyon sağlanabilmektedir. İris tanıma sistemleri Kartlı geçiş sistemleri Parmak izi tanıma sistemleri Avuç içi (Damar) tanıma sistemleri Yüz tanıma sistemi BİONET geçmiş deneyimler ile müşterilerimizin istekleri göz önüne alınarak; geliştirilmiş ve hali hazırda başarı ile kullanılmakta olan modülleri şunlardır; Personel devam takip modülü Personel puantaj modülü Ziyaretçi takip modülü KVKK (Kişisel Verilerin Korunma Kanunu) ziyaretçi imza tablet modülü Yemekhane takip modülü Kantin yönetim modülü Kontör yönetim ve harcama modülü Bekçi tur modülü Ceza ve tevkif evleri ziyaretçi takip modülü, PDKS sistemi Ceza ve tevkif evleri yoklama

64 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

takip modülü İK sistemleri entegrasyon modülü (BİLİN, SAP, AX, LOGO) Otopark takip modülü Kart basım modülü Online personel geçiş izleme modülü Otomatik e-mail modülü Acil durum planı Tüketicinin yanlış bilgilendirilmesi sonucu piyasada kartlı geçiş kontrol sistemleri yüksek fiyatlara satılmakta, bunun yanlış bir seçim olduğunu tüketici uzun zaman sonra anlayabilmektedir. Genelde ücretsiz yazılım mantığı ile piyasada satılan düşük kapasitede ve amatör veri tabanları kullanan yazılımlar, hatta veri tabanından yoksun birçok ürün vardır. Bu da uzun vadede kullanılması ve bilgilerin saklanması, göz önünde bulundurulması düşünülen bir kartlı geçiş sistemine yapılan yatırımın boş yere yapıldığını ortaya koymaktadır. Biz tüm modülleri tek bir ekranda topladık, personel girişleri, yetkilendirme, personel devam takip, raporlama, yemekhane raporları ve ziyaretçi girişleri tek bir ekrandan yapılmakta. Tek bir uygulama üzerinden tüm işlemler sadece kullanıcı yetkisi ile yapılmaktadır. Fakat bu işlem piyasaya dönüldüğünde her bir raporlama için (yemekhane, personel devam takip, personel girişi vb.) ayrı uygulamalar kullanılmaktadır.

Kartlı/ biyometrik geçiş sistemleri profesyonel bilgi ve birikim isteyen bir iştir. Günümüzde herkes bu tarz sistemleri kurabileceğini ileri sürmekte ancak yanlış ürün tercih edilmesi, tesisat ve kablolamada yapılan yanlışlıklar sistemin sorunlu bir şekilde çalışmasına yol açmaktadır. Kartlı/biyometrik geçiş sistemleri profesyonel bilgi ve birikim isteyen bir iştir. Günümüzde herkes bu tarz sistemleri kurabileceğini ileri sürmekte ancak yanlış ürün tercih edilmesi, tesisat ve kablolamada yapılan yanlışlıklar sistemin sorunlu bir şekilde çalışmasına yol açmaktadır. Örneğin; kurulmuş ve çalışan bir sistemin 15-30 günde bir de olsa kilitlenerek kapı açma hareketini gerçekleştirememesi. Kartlı geçiş sistemi uygulanan bölgelerde manuel kapı açma sistemleri söküldüğü için bu tarz bir hata oluştuğunda kullanıcılar çok mağdur durumlarda kalabilmektedirler.

Sistemler tek bir ara yüzden yönetiliyor Yazılımımızın en büyük özelliği kartlı geçiş, iris tanıma, damar


Eylül 2017 Güvenlik Yönetimi n 65


ELEKTRONİK GÜVENLİK

tanıma, parmak izi vb. sistemleri tek bir ara yüzden yönetebilmesi. Kullanıcı A marka kartlı geçişi belirli kapılarında kullanıp, B marka parmak izi ile turnikeleri kontrol etmek istiyor; piyasada bu şekilde entegrasyonu farklı uygulamalardan takip edilmekte. Fakat biz bunu kendi yazılımımızdan tek bir ara yüzde kart tanımlayarak hem de aynı ara yüzden göz, parmak izi vb. biyometrik uygulamaları takip edecek hale getirdik. Ayrıca kendi geliştirdiğimiz data toplama cihazını piyasaya sunduk. Bu çözüm müşterileri kablolama vb. uğraşlardan kurtarıyor. Birden fazla lokasyon, mağaza, şube vb. olan müşterilerimize kendi geliştirdiğimiz üzerinde kart okuyucu aynı zamanda tablet olan cihazı temin ediyoruz. Cihaz internet üzerinden anlık olarak sunucuya bağlanıyor. Açıkçası kartlı geçiş sistemini taşınabilir hale getirdik, bu sektörde az rastlanan bir ar-ge çalışması. Bunun dışında yeni çıkan kanunları takip ediyoruz, yürürlüğe giren “Kişisel Verilerin Korunma Kanunu” ile ilgili yasa çıkartıldı. Danışmalarda lokasyona ziyarete gelinen kişiden kimlik alınıp, ziyaretçi kartı verilmekte. İşte bu aşamada bizim çözümümüz devreye giriyor, bir windows tablette kimliğini neden teslim ettiğini, bu

66 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

kimlik ile hangi sorgulamaları yapacağımızı kişiye yazılı olarak aktarıyoruz. İlgili kişi bu tabletten Okuduğunu ve imzasını atarak kimliği ile işlem yapmayı onaylıyor. Daha sonrasında bu metin ve imza şifreli bir şekilde saklanarak raporlanabilir hale getiriliyor. Yazılım tarafında personelin maaşına kadar yansıyan bir yazılım geliştirme sürecimiz var. Dolayısıyla anlık çıkan mevzuatı takip etmemiz gerekiyor. Değişen mevzuata göre gerekli Ar-Ge çalışmalarını yürütüyoruz. Bunun dışında müşterilerin değişen- gelişen ihtiyaçlarına yönelik yeni yazılım ve donanımlar bulup geliştirip onları sisteme dâhil ediyoruz. Ar-Ge ekibimiz sürekli yeni ürünler arayışında. Mevcut müşterilerimizin yaşantısını kolaylaştıracak yeni ürünler bulup bu ürünleri kendi portföyümüze katmak istiyoruz.

Projeye başladığınız zaman nasıl bir süreç izliyoruz? Projenin satışı yapıldıktan sonra proje yöneticisi arkadaşımız müşteriden bir adet kontakta kalabileceği bir proje yöneticisi talep ediyor. Hem müşteri tarafında hem de bizim tarafımızda projenin tek bir kişi tarafından yürütülmesi organizasyonel bozuklukların önüne geçmeyi sağlıyor.

Danışmalarda lokasyona ziyarete gelinen kişiden kimlik alınıp, ziyaretçi kartı verilmektedir. İşte bu aşamada bizim çözümümüz devreye giriyor. Bir windows tablette kimliğini neden teslim ettiğini, bu kimlik ile hangi sorgulamaları yapacağımızı kişiye yazılı olarak aktarıyoruz. Daha sonra her iki proje yöneticisi hem müşterinin hem de bizim koşullarımıza göre bir proje takvimi oluşturuyor. Bu proje takviminde altyapısal gereksinimler, talep edilen raporlar ve sonrasında montaj/ devreye alma aşamalarına kadar en ince detaylar düşünülüyor, projelendiriliyor. Müşteriye ve bize en uygun olan zamanda projeyi tamamlamayı hedefliyoruz. Projeyi tamamlamak bizim için tek başına yeterli değil. Çünkü sistemlerimiz yaşayan sistemler… Projenin tamamlanmasından sonra müşterilerimizle periyodik bakım sözleşmesi yapıyoruz. Hizmet devamlılığı sağlıyoruz böylece ve yılda bir ya da iki kere gidip sistemlerin kontrolünü gerçekleştiriyoruz, sistemlerde oluşabilecek arızalara hızlı ve yerinde müdahale ile çözümler sunuyoruz.


Eylül 2017 Güvenlik Yönetimi n 67


ELEKTRONİK GÜVENLİK

Yeni GPRS bekçi ve devriye tur kontrol sistemleri Bekçi ve devriye tur kontrol sistemlerinde klasik kalem tipi cihazların yerini GPRS teknolojisi ile çalışan bekçi ve devriye tur kontrol sistemleri almaktadır. Bu yeni sistemde birçok lokasyonu ve güvenlik görevlisini anlık olarak bir merkezden kontrol etmek, raporlamak ve güvenlik görevlisi ile canlı iletişim kurmak mümkün olmaktadır. BİLMAK GÜVENLİK TEKNOLOJİLERİ A.Ş.

B

ekçi ve devriye tur kontrol sistemlerinde klasik kalem tipi cihazların yerini GPRS teknolojisi ile çalışan bekçi ve devriye tur kontrol sistemleri almaktadır. Bu yeni sistemde birçok lokasyonu ve güvenlik görevlisini anlık olarak bir merkezden kontrol etmek, raporlamak ve güvenlik görevlisi ile canlı iletişim kurmak mümkün olmaktadır. Bu sistem fabrikanın ve genel merkezin farklı lokasyonlarda bulunduğu işletmelerde, yazlık sitelerde, maden ocaklarında vb. yerlerde çok faydalı olmaktadır. Klasik bekçi tur sistemlerinde güvenlik personeli okuyucu kalemi belli zamanlarda güvenlik personelini kontrol etmekle görevli yöneticiye getirmekte ve bu kişi de okuyucu kalemi bilgisayara bağlayarak içindeki bilgileri almaktadır. Bu işlem hem vakit almakta hem de kontrolleri anlık yapabilme olanağı vermemektedir. Oysa yeni sistemde güvenlik per-

68 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

soneli, okuyucu terminali yetkili kişiye götürmek zorunda değildir. GPRS Bekçi ve devriye tur kontrol sisteminin klasik bekçi tur kontrol sisteminden farkı içine cep telefonu gibi GSM kartı takılmasıdır. Okutma yaptığı anda okutma bilgisi anında servera düşmekte ve kontrol etmekle görevli kişi bunu anlık görebilmektedir. Okuyucu cihazın resim ve video çekme özelliği de mevcuttur. Bir olay anında resim ve video çekilerek kontrol merkezine gönderilebilmektedir. Cihazın panik butonu mevcut olup güvenlik görevlisi acil durumlarda panik butonuna basarak yardım isteyebilmektedir. Ayrıca kontrol merkezinden güvenlik görevlisine anlık olarak mesaj göndermek mümkündür. Güvenlik personelleri de kendi aralarında haberleşebilmektedirler. Cihazın harita özelliği sayesinde yönetici hangi güvenlik görevlisinin hangi rotayı izlediğini de takip edebilmektedir. Cihaz, bataryası azaldığında uyarı verebildiği gibi

yönetici de şarj durumunu uzaktan program vasıtası ile görebilmektedir. Firmamız tarafından pazara sürülmüş olan Bilmak 101 P GPRS bekçi ve devriye tur kontrol sistemi gerek özel kuruluşlara gerekse kamu kuruşlarına güvenliği sağlamakta büyük yarar sağlayacaktır.


Eylül 2017 Güvenlik Yönetimi n 69


ELEKTRONİK GÜVENLİK

“Sektör bulut ağırlıklı çözümlere yöneliyor” Elektronik güvenlik sektörünün IP tabanlı sistemlere dönüşümünü büyük oranda tamamladığını, önümüzdeki dönemde bu altyapı ile cloud (bulut) ağırlıklı hizmetlerin daha ön plana çıkacağını ifade eden Safepoint Genel Müdürü Tarkan TUNCEL; sektöre ilişkin sorularımızı yanıtladı.

F

irmanız hakkında bilgi alabilir miyiz? 2000 yılında elektronik güvenlik sistemleri alanında, uluslararası birçok firmanın distribütörlüğünü alarak; bu sektörde hizmet vermeye başladık. 2002 yılından itibaren özellikle bankalar ve bu bankalara bağlı olan ATM’ler olmak üzere medya, sağlık, tekstil, turizm, eğitim, kamu ve sanayi sektöründe küçük ve büyük ölçekli firmalardan konutlara uzanan geniş bir yelpazede uygun çözümler sunarak hizmet vermeye devam ediyoruz. 2012 yılında doğan markamız Safe Point, Kekova Güvenlik Sistemleri’nin deneyimini ve yeni bir markanın enerjisini taşımaktadır. Kurulduğumuz günkü gibi bugün de ev ve işyerlerinde güvenliği sağlıyor ve bunu yaparken de müşteri memnuniyetinden ödün vermeden büyümeye devam ediyoruz.

Sunduğunuz çözümlerin kapsamından söz edebilir misiniz? Firmamız elektronik güvenlik kapsamı-

zamanda veri depolama alanında lokal ortaklarımız mevcuttur. Türkiye’de hizmet veren 2 GSM operatörü de hizmetlerimizde teknoloji ortağımız olarak öne çıkmaktadır.

Denetleme, kalite ve standartlara ilişkin görüşlerinizi alabilir miyiz?

Tarkan TUNCEL

na giren tüm ürün grupları ile ilgili hizmet vermektedir.

Sektörde önümüzdeki döneme ilişkin eğilimler sizce neler olacak? Söktör IP tabanlı sistemlere dönüşümünü büyük oranda tamamladı sayılır. Bu altyapı ile cloud (bulut) ağırlıklı hizmetlerin daha ön plana çıkacağını düşünüyorum.

Teknoloji ortaklıklarınızdan bahseder misiniz? Firmamız müşterilerine sunduğu ürünlerin birçoğunu ithal etmektedir. Bu nedenle en önemli teknoloji ortağımız ürün üreticileridir. Aynı 70 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

Sektörümüzün en sıkıntılı konularının başında denetleme ve standartların tam yerleşmemesi geliyor. Bunların eksikliği son kullanıcıda memnuniyetsizliğe, firmalar arası haksız rekabete hem de ülkemizin sermayesinin ziyan olmasına yol açıyor. Yurtdışında firmaların 10 – 15 yıl evvel yaptıkları sistemleri gerekli güncellemeleri yapıp kullandıklarını çok rahat görebilirsiniz ama Türkiye’de son kullanıcıda kullanılan sistemlerin 3-4 yılda bir sürekli değiştiğini görebilirsiniz.

Türkiye’de güvenlik sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Elektronik güvenlik sektörünün tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de büyüyeceğini düşünüyorum. Ama bu aşamada yukarıda belirtilen denetleme, kalite ve standartların belirli rekabet koşullarında gözden geçirilmesi lazım.

Güvenlik sektörü dünya pazarında hangi noktada yer alıyor? Gelişen sektörler içinde bulunuyor ve giderek IT sektörü ile bütünleşiyor.


Eylül 2017 Güvenlik Yönetimi n 71


GÜVENLİK HİZMETİ

Güvenlik standartları ve özel güvenliğin geleceği Değişim ve geleceğe yönelik öngörüler, güvenlik tanımının yeniden ele alınmasını gerektiriyor. Tam üzerinde anlaşılmaya yakın bir tanım bulunmuşken farklı bir asimetrik tehdit ulaştığımız mutabakatı yerle bir ediyor. Akıl akılla savaşıyor. Akıllar ve öngörüler arasında ciddi bir savaş var. Bazılarına göre 3’üncü dünya savaşı içindeyiz. Yrd. Doç. Dr. Fahri ERENEL / İstinye Üniversitesi (İSU) Meslek Yüksekokulu Müdürü, Teknik ve Üst Düzey Mesleki Güvenlik Eğitimcileri Derneği (TÜMGED) Yönetim Kurulu Başkan Yrd.

D

eğişimin çok hızlı yaşandığı bir süreç içindeyiz. Belki de dünya tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar çeşitlilik gösteren ve yanıt vermekte zorlandığımız bir değişim. Bu değişimin farklı parametreleri ile yaşandığı alanlardan biri güvenlik. Türkiye olarak sadece biz değil hemen hemen bütün dünya ülkelerinin ilk gündem konusunu güvenlik artan ölçüde

72 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

oluşturmaya devam ediyor. Medya da bir saldırı haberinin olmadığı günler çok nadir. Belki de artık sıradanlaştığı için bu tür haberler, etkisi büyük olmadığı sürece medya da yer bulamıyor. Değişim ve geleceğe yönelik öngörüler, güvenlik tanımının yeniden ele alınmasını gerektiriyor. Tam üzerinde anlaşılmaya yakın bir tanım bulunmuşken farklı bir asimetrik tehdit ulaştığımız muta-

bakatı yerle bir ediyor. Akıl akılla savaşıyor. Akıllar ve öngörüler arasında ciddi bir savaş var. Bazılarına göre 3’üncü dünya savaşı içindeyiz. Bazılarına göre bu bir hibrit savaş. Adı ne olursa olsun bir savaş yaşadığımız,1’nci ve 2’nci dünya savaşı görüntüleri ile yakın bir gelecekte karşılaşmayacağımız bir gerçek. Araç ile insanların üzerine saldırı, bıçakla saldırı, intihar saldırıları vb. artık


Eylül 2017 Güvenlik Yönetimi n 73


GÜVENLİK HİZMETİ

Fahri ERENEL

duymaya alıştığımız saldırı türleri. Bir de İŞID gibi dünyanın kalbine hançer gibi saplanan devletimsi olgular mevcut. Afganistan, Afrika, Uzak doğu ülkelerinde yaşananlar gündem bile oluşturmuyor. Her devlet önce kendi vatandaşlarının güvenliğini ön plana alıyor. Bütün bu yaşananlara baktığımızda güvenlik parametrelerinde değişimde kaçınılmaz oluyor. Tehdidin ve güvenliğin kaynağında biçim değiştirme ve dönüşüm yaşanırken, güvenlik tehdidinin kaynağına, biçimine ve yapısına yönelik yaklaşımlar açısından ciddi bir değişim yaşanıyor. Yaşanan bu değişimler; çok sayıda devletin güvenlik konseptini “savunmayı öngören ve tehditlere dayalı” stratejik düşünceden, “güvenliğe ve risklere dayalı” stratejik düşünceye dönüşmesine yol açmaktadır. Özellikle sınır tanımayan terörizm, siber saldırılar ve kıtalararası balistik füze tehdidi, ülke güvenliğinin sağlanmasında, coğrafi sınırlara bağlı olmayan stratejik güvenlik anlayışını zorunlu hâle getirmektedir. Öte yandan ülkeler için siyasi, ekonomik, kültürel ve teknolojik büyümenin daha da önem kazanmasıyla, güvenliğin sadece askerî güçle sağlanması artık çok

74 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

daha zor olduğu görülmektedir. Bu nedenle, devletler ve NATO gibi çok uluslu güvenlik kuruluşları, askerî ve sivil yeteneklerin birlikte kullanılmasını öngören arayışlara yönelmiştir. Eskiden tek tip güvenlik anlayışının yerini farklı alanlara yönelik güvenlik anlayışları almaya başlamıştır. İnsan güvenliği kavramı bu güvenlik anlayışlarından biri ve giderek ön plana çıkan bir kavramdır. Birleşmiş Milletler İnsani Kalkınma Raporu’nda; insan güvenliği kavramı, insanoğlunun açlık, salgın hastalıklar ve baskı gibi kronikleşmiş tehditler dışında, gündelik hayatlarındaki işlerinde, içinde yaşadıkları topluluklarında ve barınma alanlarında ani ve zarar verici değişimler yaratan tüm tehditlerden uzak kalma durumu olarak tanımlanmıştır. Üzerinde mutabakata varılmış bir tanımı olmasa da, insan güvenliği kavramının, “insanın temel gereksinimlerinin karşılandığı ve onurlu bir yaşamı sürdürebilmek için gerekli kaynaklara ulaşım imkânlarının sağlandığı bir durumu” anlattığı konusunda bir çerçeve çizmek mümkün olabilmektedir.

Güvenlik tehditleri İnsan güvenliği; birey, bireyler, topluluklar ve toplumdan oluşmakta olan bir kavramdır. Ancak önceliğinde insan vardır. Devletler bu alanda çalışmalarını yoğunlaştırmışlardır. Çeşitli alanlarda yapılan çalışmaların temelinde insan güvenliği yer almaktadır. Akıllı şehir üzerine çalışmalar bu kapsamda önem taşımaktadır. Günümüzde, dünya nüfusunun %50’sinden fazlasının yaşamakta olduğu şehirlerin sınırlarının her geçen gün genişleyerek ana merkezi çevreleyen alt nüfus bölgelerini kapsamlarına aldıkları ve giderek daha büyük şehirlerin

Birleşmiş Milletler İnsani Kalkınma Raporu’nda; insan güvenliği kavramı, insanoğlunun açlık, salgın hastalıklar ve baskı gibi kronikleşmiş tehditler dışında, gündelik hayatlarındaki işlerinde, içinde yaşadıkları topluluklarında ve barınma alanlarında ani ve zarar verici değişimler yaratan tüm tehditlerden uzak kalma durumu olarak tanımlanmıştır. oluştuğu görülmektedir. Artan şehirleşme karşısında giderek kıtlaşan kaynakların en etkin şekilde kullanılabilmesinin, refah seviyesinin muhafaza edilebilmesine yönelik araştırmalarda “akıllı şehir çözümleri” giderek ön plana çıkmaktadır. Güvenli binalardan otomasyon destekli enerji kaynaklarına, ulaşımdan kamu güvenliğine kadar birçok fonksiyonu barındıran insan ve altyapı odaklı şehirler olarak tanımlanabilen akıllı şehirlerin hızlı gelişimine tanıklık ediyoruz. 2025 yılına kadar tüm dünyada 40’ı aşkın akıllı kent kurulacağı öngörülmektedir. İngiltere’nin Bristol şehri geleceğin akıllı


Eylül 2017 Güvenlik Yönetimi n 75


GÜVENLİK HİZMETİ

Amerikan Nüfus Sayım İdaresi, Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler verilerine göre 2016 itibariyle yaklaşık 7.2 milyar olan dünya nüfusunun 2050 yılına kadar 2.5 milyar artışla 9.7 milyara ulaşması beklenmektedir. Dünya nüfusundaki bu ciddi artışın %90’ının ise hali hazırda zaten dünyanın %75’ine ev sahipliği yapmakta olan Asya ve Afrika kıtalarında gerçekleşmesi öngörülmektedir. kentini tasarlamak üzere milyonlarca poundluk “Bristol is Open” projesini başlatmış, Hindistan çok sayıda akıllı kent projesini hayata geçirmek üzere çalışmalara başladığını açıklamıştır. Kentleşme arzulanan bir kavram olsa da tek başına değerlendirildiğinde en önemli boyutları gözden kaçırılabilmektedir. Bu noktada “akıllı güvenlik” oldukça önem kazanan bir etmen olarak ön plana çıkmaktadır. Güvenlik sistemleri endüstrisi sürekli değişmeye devam etse de güvenlik tehditleri gelişerek kompleks bir hal almaktadır.

76 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

Gerek fiziksel gerekse sanal olan bu karmaşık saldırılara karşı korunmak için ise en modern teknolojik altyapı ile desteklenmiş güvenlik sistemlerine ihtiyaç duyulmaktadır. Günümüzün büyüyen kentlerinde kalabalığın ortaya çıkardığı sonuçlardan birisi de şehir yaşamını tercih etmiş insanların güvenliğinin maksimum seviyede tutulmasının eski güvenlik yöntemleri ile sağlanamayacağı gerçeğidir. 2020 yılı itibariyle dünya genelinde yıllık 1 trilyon dolara ulaşması beklenen Akıllı Şehir harcamalarının %14’ü güvenlik odaklı olacaktır. Bu durum sadece şehirlerin akıllanmalarıyla değil aynı zamanda asimetrik şekilde değişen güvenlik tehditleriyle de yakından ilişkilidir. Amerikan Nüfus Sayım İdaresi, Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler verilerine göre 2016 itibariyle yaklaşık 7.2 milyar olan dünya nüfusunun 2050 yılına kadar 2.5 milyar artışla 9.7 milyara ulaşması beklenmektedir. Dünya nüfusundaki bu ciddi artışın %90’ının ise hali hazırda zaten dünyanın %75’ine ev

sahipliği yapmakta olan Asya ve Afrika kıtalarında gerçekleşmesi öngörülmektedir. Dolayısıyla da 2050 yılına kadar dünya genelindeki kentleşme oranının %75’e çıkması ve önümüzdeki yıllarda karşılaşacağımız küresel ölçekli kentleşmenin %90’ının Asya ve Afrika odaklı olarak gelişmesi kaçınılmazdır. Bu gelişmeler kırsal ve kentsel demografinin yönetim modellerinde hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde ciddi değişimler yaratacak ve giderek birbirine bağlantılı hale gelen şehirlerin sorunlarını daha fazla küreselleştirecektir. Akıllı şehirler konusunda ciddi bir pazar haline gelmeye başlayan bu bölgelerin güvenlik yaklaşımları aynı zamanda diğer ülkelerin de kullanacağı teknolojik çözümlerin ve hizmetlerin kalitesinde belirleyici olacaktır. Akıllı şehirlerde teknolojinin tek başına çözüm üretemeyeceği aşikârdır. Asimetrik saldırıların yaşandığı alanların arazide konuşlu askeri birlikler dışında genelde şehirlerde gerçekleşmesi şehir güvenliğinin proaktif,


Eylül 2017 Güvenlik Yönetimi n 77


GÜVENLİK HİZMETİ

bütüncül ve sürdürülebilir bir anlayışla ele alınmasını gerekli kılmaktadır. Bu anlayışın içinde doğru insanın seçimi, eğitimi, görevlendirilmesi ve kontrolü özel önem taşımaktadır. Günümüzde makro yani ulusal düzeyde güvenliğin sağlanmasının, ancak mikro yani şehir ve mahalle güvenliği ile mümkün olabileceği bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır.

Güvenliğin özelleştirildiğini ve uzmanlaştığını görüyoruz Şehirlerin akıllı hale getirilmesi çalışmaları sürdürülürken güvenliğin özelleştirildiğini ve uzmanlaştığını görüyoruz. Sivil, asker, gerilla, terörist veya suçlu gibi kavramlar arasında sınırların hiç olmadığı kadar bulanıklaştığı, bir insanın askeri bir güçten daha büyük tehditler teşkil edebildiği günleri yaşıyoruz. Devlet ve savaşın doğasındaki değişimler sivillerin askeri alanlarda daha çok görülmesine, askeri ve askeri olmayan faaliyetler arasında kesin bir çizgi çekmenin giderek zorlaştığını biliyoruz. Özel askeri şirketler, özel güvenlik şirketleri vb. güvenliğin özelleştirilmesinin yansımalarıdır. Özel güvenlik şirketlerinin kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. Devletin resmi güvenlik görevlilerinin üstlendikleri birçok görevin artık özel güvenlik şirketleri tarafından yerine getirilmektedir. ABD’nin önde gelen güvenlik şirketlerin Wackenhut,13 eyalet ve 4 yabancı ülkede hapishanelerin işleyişlerinden sorumludur. Aynı şirketin nükleer silah tesislerini korumak üzere görev aldıkları da bilinmektedir. Yine ABD’de aktif olan özel güvenlik görevlilerinin yaklaşık üçte birinin devlet tarafından işe alındığı, Güney Afrika Cumhuriye-

78 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

tinde özel güvenlik personelinin üniformalı polis memurlarına oranı yaklaşık dörde bir iken, İngiltere ve Avusturalya’da bu oran ikiye bir olarak görülmektedir. Çin bile yaklaşık 250.000 özel güvenlik personeli çalıştırmaktadır. Konuya ülkemiz açısından baktığımızda; iç ve dış güvenlik konusunda son 5 yıldır yaşadıklarımız, sınır ötesi harekat, bombalı saldırılar, dinci terör örgütleri ile mücadele, PKK terör örgütünün giderek azalsa da devam eden eylemleri, hain FETÖ kalkışması, doğal afetler, mülteci akını, spor alanlarında giderek artma eğilimi gösteren şiddet, hırsızlık, gasp gibi olaylarda artış, güvenlik konusunu akıllı şehir konsepti ve insan güvenliği merkezinde yeniden yapılandırmamız gerektiğini göstermektedir. Ülkemizde kamu güvenliğini tamamlayıcı mahiyette özel güvenlik hizmetlerinin yerine getirilmesine ilişkin esas ve usulleri belirleyen,5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun, 2004 yılında yürürlüğe girmiştir. Bu kanun ve bu kanuna dayanılarak çıkarılan yönetmeliğin asimetrik tehditler ve değişen güvenlik anlayışı karşısında yetersiz kaldığı görülmektedir. Özel askeri şirketlerinin kuruluşlarını da kapsayacak şekilde mevzuatın acilen yenilenmesine ihtiyaç bulunmaktadır. Mevcut mevzuata göre tek tip özel güvenlik personeli yetiştirmeyi hedefleyen sistem gelişmeleri karşılayamaz hale gelmiştir. Mevzuatın özel askeri şirketlerin kurulmasına da olanak verecek şekilde yenilenecek olması uluslararası güvenlik sektöründe Türk Şirketlerine yeni iş imkanları yaratabilecek ve aynı zamanda yasa gereği genç sayılabilecek bir yaşta emekliye

5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun, 2004 yılında yürürlüğe girmiştir. Bu kanun ve bu kanuna dayanılarak çıkarılan yönetmeliğin asimetrik tehditler ve değişen güvenlik anlayışı karşısında yetersiz kaldığı görülmektedir. ayrılmak zorunda kalan Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına ve emniyet mensuplarına iş fırsatı yaratılabilecektir. Özellikle terör konusunda taşıdıkları bilgi birikimi ve tecrübenin iş alma olanaklarını arttırabileceği düşünülmektedir. Yapılacak çalışmalarda, akıllı şehirler konusu ile birlikte “Güvenlik Yönetişimi” kavramının birlikte ele alınmasının bütüncül bir konsept geliştirmemize yardımcı olacağı dikkatlerden uzak tutulmamalıdır. Güvenlik yönetişimi, devlet ve güvenliği tedarik eden devlet dışı aktörler arasında birlikte çalışmayı yapılandıran ağı tanımlamaktadır. Türkiye’de güvenlik endişelerinin yanı sıra özel güvenlik şirket ve özel kolluk kuvvetinin birçok sorunları bulunmaktadır. Özel güvenlik şirketlerinin ve özel güvenlik görevlilerinin denetim yetersizliği, eğitim yetersizliği, eğitim veren kuruluşların dene-


Eylül 2017 Güvenlik Yönetimi n 79


GÜVENLİK HİZMETİ

leki Yeterlilik Kurumu’na teslim edilmiştir. Bu çalışmalarla birlikte yasal düzenlemelerinde gerçekçi bir ihtiyaç analizi kapsamında yapılması, mesleki seviyelere ve uzmanlaşmaya yönelik adımların yasalara dahil edilmesi özel güvenlik sektörünün geleceği ve ülkemizin güvenliği açısından önem taşımaktadır.

bir kez belge aldıktan sonra bir daha eğitim verilmemesi, yasalara aykırı görevlendirme ve uzun süreli çalıştırmalar, hukuki eksiklikler sektörün ve bu sektörde çalışanların başlıca sorunlarını oluşturmaktadır. Bu sorunların asimetrik tehdide göre yapılandırılmamış olan özel güvenlik sektörünün yeniden düzenlenmesi ile birlikte aşılmasının zaruri olduğu değerlendirilmektedir. Öncelikle tek tip güvenlik personeli yetiştirme uygulamasına son verilmeli, mesleki anlamda tanımlamaya ve uzmanlaşmaya gidilmelidir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı Mesleki Yeterlilik Kurumu, mevzuatı gereği bu çalışmalara olanak yaratmaktadır.

Mesleki Yeterlilik Kurumu Mesleki Yeterlilik Kurumu mevzuatı kapsamında, yapılacak işi meslek haline getirmenin yolu onu bütün boyutları ile tanımlamaktan geçmektedir. Tanım kavramı içerisinde eğitim, işe giriş, yapılacak görevler, performans değerlendirme, kariyer gelişimi vb. konular da yer almaktadır. Ancak, meslek tanımlamalarının özel alanlara yönelik olarak yapılması gerekmektedir. Diğer taraftan, mevcut özel güvenlik mevzuatının tek düzeyde ve genel görevleri yapacak tarzda

80 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

personel yetiştirmeye yönelik olması, dikey hiyerarşide görev verilecek personelin seçiminde ve eğitiminde ciddi sorunlar yaşanmasına neden olmaktadır. Günümüzde güvenliği genel bir bakış acısı ile sağlamak mümkün olmamaktadır. Havaalanı güvenliği, alışveriş merkezi, eğitim kurumu, kritik tesis vb. yerlerin güvenliklerinin sağlanması uzmanlaşmayı gerekli kılmaktadır. Uzmanlaşma ile birlikte güvenlik sektörünün yönetsel ihtiyaçları doğrultusunda yönetim kademesi içinde personel yetiştirilmesi ve hatta eksikliğini çok hissettiğimiz denetim ve kontrol ile görevli personelin de yetiştirilmesi hedeflenmelidir. Türkiye bu konuda bir ilk olarak, özel güvenlik personelinin uzmanlaşmasına ve seviyelerine göre görev ve eğitimlerinin belirlenmesine yönelik ilk adım, Mesleki Yeterlilik Kurumu’nun büyük desteği ile atılmış bulunmaktadır. Teknik ve Üst Düzey Mesleki Güvenlik Eğitimcileri Derneği(TÜMGED) ve İstanbul Üniversitesi ile Mesleki Yeterlilik Kurumu arasında imzalanan protokolde yer alan “Özel Güvenlik Görevlisi Seviye 3”, “Özel Güvenlik Görevlisi Seviye 4” ve “Özel Güvenlik Projelendirme Uzmanı Seviye 5” yönelik ulusal meslek standartları hazırlanmış ve Mes-

Kaynaklar: • Uluslararası İlişkilerde Çatışmadan Güvenliğe, Derleyenler: Mustafa Aydın, Hans Günter Brauch, Mitat Çelikpala, Ursula Oswald Spring, Necati Polat, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul,2012 • Savaşın Virüsleri-Özel Askeri Şirketler, Alper Ekmekçioğlu, Nobel Bilimsel Eserler, Ankara, 2016 • Kiralık Ordular -Özel Askeri Şirketler, P.W. Singer, Timaş Yayınları, İstanbul,2009 • Güvenlik ve Strateji, Beril Dedeoğlu, Yeni yüzyıl Yayınları, İstanbul,2014 • Özel Güvenlik Risk Yönetim Sistemi, Hakan Özalp, Birleşik Matbaacılık, İzmir,2016 • https://en.wikipedia.org/wiki/ Surveillance_issues_in_smart_cities • http://www.sciencedirect. com/science/article/pii/ S2090123214000290 • http://www.endustri40.com/ akilli-sehirlerin-siber-guvenligi/ • http://www.bbc.com/future/ bespoke/specials/connected-world/ government.html • https://ics-cert.us-cert.gov/ sites/default/files/documents/ OCIA%20-%20The%20Future%20 of%20Smart%20Cities%20-%20 Cyber-Physical%20Infrastructure%20 Risk.pdf


Eylül 2017 Güvenlik Yönetimi n 81


GÜVENLİK HİZMETİ

Ulusal yeterlilik sistemi MYK ve özel güvenlik Nitelikli insan kaynağının yetişmesinde ilgili kurum ve kuruluşların birbiriyle uyumlu mesleki eğitim ve istihdam politikalarını uygulamaları, eğitimin iş piyasasının ihtiyaçları doğrultusunda verilmesi ve eğitim ile istihdam arasındaki ilişkinin güçlendirilmesi önem arz etmektedir. Korel ÜNSAL / MYK Uzmanı – Adalet ve Güvenlik Sektörü Sorumlusu

K

üreselleşme ile birlikte yirminci yüzyıl sanayi devrimi ile başlayan endüstrileşme hızla ilerlemiş ve bu durum ağırlıklı olarak makinelerin yer aldığı ancak özünde insanların kontrol ettiği katma değeri yüksek ürün ve hizmetleri sunan üretim süreçlerini ortaya çıkarmıştır. Artan nüfus, azalan kaynaklar, rekabet ortamı, savaşlar, ekonomik ve siyasi

82 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

gelişmeler çerçevesinde devletler; güçlü bir ekonomiye sahip olmak ve uluslararası düzeyde sürdürülebilir bir rekabet avantajı elde etmek için farklı arayışlara yönelmişler ve nitekim ileri teknolojiye sahip, katma değeri yüksek ürün ve hizmet üretimine önem vermişlerdir. İleri teknolojiye sahip ürün ve hizmetlerin üretiminde ise şüphesiz en önemli faktör nitelikli insan kaynağı olmaktadır. Nitelikli

insan kaynağının yetişmesinde ilgili kurum ve kuruluşların birbiriyle uyumlu mesleki eğitim ve istihdam politikalarını uygulamaları, eğitimin iş piyasasının ihtiyaçları doğrultusunda verilmesi ve eğitim ile istihdam arasındaki ilişkinin güçlendirilmesi önem arz etmektedir. Ülkemizde nitelikli insan kaynağının oluşmasında önemli görevler üstlenen Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK)


Korel ÜNSAL

2006 yılında ulusal yeterlilik sistemini kurmak ve işletmek üzere kurulmuştur. Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde kurulan MYK tarafından Ulusal Meslek Standardı ve ulusal yeterlilik hazırlanmakta, bunlara dayalı sınav ve belgelendirme faaliyetleri yürütülmektedir. Kurum tarafından yürütülen faaliyetler; bireylerin mesleki yeterliliklerinin belgelendirilmesinde, önceki öğrenmelerin tanınmasında ve mesleki ve teknik eğitim programlarının iş piyasasının talepleri doğrultusunda güncellenmesi süreçlerinde önemli roller üstlenmektedir.

Özel güvenlik alanında yürütülen çalışmalar Özel Güvenlik alanında çalışmalar 16 Haziran 2015 tarihinde MYK’da gerçekleştirilen “Özel Güvenlik Alanı İşbirliği ve Meslek Haritalaması” toplantısı ile başlamış 14 kurum/kuruluş katılmış, toplantı sonucunda sektörde belirlenen mesleklerde meslek standardı çalışması olabileceği kararına varılmıştır. Katılımcılardan İstanbul Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu (TBMYO), Güvenlik ve Savunma

İşçileri Sendikası (Güvenlik-İş), Öz Savunma ve Güvenlik İşçileri Sendikası (Öz-İş), Teknik ve Üst Düzey Mesleki Güvenlik Eğitimcileri Derneği (TÜMGED) çalışmaları başlatmaya gönüllü olmuş ve 29 Mart 2016 tarihinde imzalanan protokol ile çalışmalar başlamıştır. Yapılan çalışmalar ilk meyvelerini bu yıl vermiş olup özel güvenlik görevlisi (seviye 3), özel güvenlik sorumlusu (seviye 4), özel güvenlik projelendirme uzmanı (seviye 5) ve güvenlik sistemleri kurulum, bakım ve onarım elemanı (seviye 4) mesleklerinde taslaklar hazırlanmıştır. Bahsi geçen taslaklar eylül ayı içerisinde ilgili tüm kurum/kuruluşlara gönderilecek ve gelen görüşlerin yansıtılması akabinde taslaklar MYK Adalet ve Güvenlik Sektör komitesinin görüşüne sunulacaktır. Komite ve MYK Yönetim Kurulu onayından sonra Resmi Gazete’de yayımlanarak Ulusal Meslek Standardı olarak yürürlüğe girecek ve ilgili tüm tarafların kullanımına sunulacaktır. Özel güvenlikteki çalışmaların ikinci ayağı 28 kurum/kuruluştan 42 temsilcinin katılımıyla 22 Mayıs 2017 tarihinde “Özel Güvenlik ve Görev Hayvanları Alanı Meslek Haritalaması Toplantısı” ile gerçekleştirilmiştir. Bu toplantı ile daha çok Özel Güvenlik Görev Hayvanları temasına ağırlık verilmiş olup sektörün daha önce yapılan çalışmaları da gözden geçirilmiştir. Bu toplantı sonuçları tüm katılımcılar ile paylaşılmış ve Özel Güvenlik ve Koruma İşçileri Sendikası (Öz Güven-Sen) çalışmaları gerçekleştirmeye gönüllü olmuştur. Çalışmalar eylül ayında imzalanacak protokol ile “Görev Hayvanları” ve “Silah Bakım ve Onarım” alanları üzerinde yapılacaktır. Taslak meslek standartlarının beklenen en önemli faydasının

Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) 2006 yılında ulusal yeterlilik sistemini kurmak ve işletmek üzere kurulmuştur. Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde kurulan MYK tarafından Ulusal Meslek Standardı ve ulusal yeterlilik hazırlanmakta, bunlara dayalı sınav ve belgelendirme faaliyetleri yürütülmektedir. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün talimatı ile özel güvenlik eğitimlerinde kullanılmasının sağlanması olacaktır. Taslak meslek standartları tamamı ile teknik dokümanlar olup 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’a ters düşecek herhangi bir unsur barındırmamasına dikkat edilmiş ve tamamlayıcı ifadeler eklenmiş ve sektörün gerek işçi gerek işveren gerekse kamu otoritelerinin ortak görüşü ile hazırlanmış olacak ve talep olmadığı takdirde bile en geç 5 yılda bir de güncellenecektir. Konu ile ilgili gelişmeleri www. myk.gov.tr adresinden düzenlik olarak takip edebilir görüş verebilirsiniz.

Eylül 2017 Güvenlik Yönetimi n 83


YANGIN GÜVENLİĞİ

ZETTLER PROFILE Flexible yangın alarm kontrol paneli TYCO TÜRKİYE

İ

nsanları, varlıkları ve değerli altyapıyı yangından korumak için hız ve doğruluk önemlidir. Müşterilerimiz, en zorlu ortamlarda bile güvenilir, ancak maliyeti düşük bir yangın ihbar sistemi talep ediyorlar. Bir olayın gerçek olup olmadığını, günlük işlemlerindeki zararı en aza indirgemek için yanlış alarm olduğunu akıllıca belirleyebilen bir sisteme ihtiyaçları var. PROFILE Flexible ile Tyco, kurulu sistemin koruduğu ortamı kontrol eden ve yöneten bir yangın kontrol paneli sunuyor.

Modüler tasarım esneklik ve farklı seçenek imkanı sunar ZETTLER PROFILE Flexible yangın alarm kontrol panelinin modüler tasarımı, akıllı binaların gelişimi için talep edildiği gibi, yangın güvenliği stratejilerindeki değişiklikleri göz önünde tutarak hızlı ve uygun maliyetle genişletilebileceği anlamına geliyor. Ürün yelpazesiyle, yüksek yangın güvenliği performansını ve sıfır yanlış alarm toleransını kullanım ömrü boyunca işletme maliyetlerini düşürerek avantajlı hale getiriyor. Dinamik Çevrim (loop) akımı dağıtımı sayesinde çevriminizde kullanılmayan akımı diğer çevrimde değerlendirin, maliyeti düşürün PROFILE Flexible, dinamik akım paylaştırma seçeneği ile tüm adres kapasitenizi ve gücünüzü tam verimlilik ile kullanmanızı sağlar. PROFILE Flexible ile aynı binadaki diğer çevrimler arasında çevrim gücü ve adres kapasitesi paylaşılabilir, böylece hiçbir adres boşa gitmez. Buna ek olarak, Tyco tarafından özel olarak geliştirilen Desginer yazılımı ile loop mesafe84 n Güvenlik Yönetimi Eylül 2017

lerini tam bir doğrulukla hesaplanabilir, yüksek ve standart güç çevrimlerine uyacak şekilde değiştirip isteklerine uygun şekilde tasarlayabilirler. PROFILE Flexibleile, 99 panelin peer-to-peerbir ağ kurması mümkündür; fiber optik bağlantılar kullanılarak paneller arasında 50 km’den fazla mesafelere ulaşılabilir. Her bir yüksek güçlü çevrim, geleneksel sesli alarmların yanında çok sayıda flaşörü desteklemek için bir güç amplifikatörü taşır. Bu, işitme engelli kişiler ve gürültülü ortamlar için etkili ışık çıkışı sağlamak üzere tasarlanmış EN54-23 görsel alarm standardıyla tamamen uyumludur. PROFILE Flexible panel serisi; tek bir kontrol panelinden 16 veya 32 çevrim ve 4000 adres kapasitesi ile iki panel seçeneği içerir. Bu tasarım esnekliği ve optimizasyon seviyesi, tek bir panelin birden fazla üniteyi değiştirebileceği ve tüm gerekli gereksinimleri karşılayabileceğinden önemli ölçüde maliyet tasarrufu sağlıyor. Paneller ayrıca bir ağın parçası olarak veya bağımsız bir ürün olarak da kullanılabilir.Ağ kapasitesi, 396.000 adreslik devasa bir sistemin kesintisiz olarak çalışmasını desteklemektedir ve tamamen EN54 onaylıdır. Kullanıcılar, ulaşım merkezlerinden dağıtım merkezlerine kadar, her türlü konuma uyacak kadar geniş, güvenilir bir ağdan yararlanabilir. Renkli 8.4” dokunmatik ekran ve çok dilli kullanıcı arayüzü, tek dokunuşla her türlü işlevi yapabilmenizi imkan sağlar. Bu, kapsamlı eğitim ihtiyacını azaltır ve acil bir durumda hızlı bir şekil-

de ekran üzerinden yanıt alabilmeyi sağlar. Estetik tasarımı sayesinde, kullanılacağı ortama uyum sağlayarak panelin bir muhafaza içerisine alınması gereğini ortadan kaldırır. Panel kurulum aşamasında tasarımı ile sağlanan kolaylık sayesinde bir kişi tarafından hızlı ve kolay biçimde monte edilebilir. PROFILE Flexible, müteahhitlere ve montaj yapan kişilere aşağıdakiler de dahil olmak üzere çok sayıda kolaylık sağlar: Hızlı kurulum: Bir kişi kurulum ve devreye alma maliyetleri düşürülür, Uzaktan teknik destek, Tamamen renkli, 8.4” dokunmatik ekran ve çok dilli kullanıcı arayüz, Ekranda yalnızca tek bir dokunuşla olay özet bilgilerine erişim, Düşük işletme maliyeti, Her türlü bina ve lokasyona uygun ergonomik ve estetik tasarım, Geriye dönük tüm ekipmanlarla tam uyumluluk.


Eylül 2017 Güvenlik Yönetimi n 85




R

E

K

L

A

M

I

N

D

E

K

87

65

89

10

67

69

6

8

63

7

45

1

ö.K.İ

25

29

91

95

4

21

35

81

90

31

73

5

47

27

85

57

23

49

77

71

61

37

13

3

2

12

79

11

19

A.K.

9

75

92

A.K.İ.

Ö.K.

17 - 96

41- 51

93

S










Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.