Güvenlik Yönetimi ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n İKİ AYDA BİR YAYINLANIR
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ
Alarm izleme merkezlerinin dünü bugünü yarını Güvenlik standartlarına uyum sancısı Sorumlulukların gözler önüne serilmesi
ARALIK 2012 - OCAK 2013 SAYI: 1
Yüksek riskli otellerin güvenliğini sağlamak Akıllı ve güvenilir yangın algılama
ARALIK 2012 - OCAK 2013 SAYI: 1
Güvenlik Yönetimi ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n İKİ AYDA BİR YAYINLANIR
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ
Alarm izleme merkezlerinin dünü bugünü yarını Güvenlik standartlarına uyum sancısı Sorumlulukların gözler önüne serilmesi
ARALIK 2012 - OCAK 2013 SAYI: 1
Yüksek riskli otellerin güvenliğini sağlamak Akıllı ve güvenilir yangın algılama
ARALIK 2012 - OCAK 2013 SAYI: 1
içindekiler 24
56
38 4 6 8
BAŞKANDAN EDİTÖR GÜNCEL Sektör ile ilgili kısa haberler
22 KÖŞE / Hayata Bakış Eğitim kültür ve insan 24 KAPAK KONUSU Alarm merkezlerinin dünü
bugünü ve yarını
SEKTÖRDEN
48
Çift lensli hemisferik kamera
32
“IFSEC Istanbul bölgesel fuar olacak”
50
IP kameralar ve megapiksel video kayıt
sistemlerinde performans
36
“Tüm sorunların çözüm odağı olacağız”
52
Kameraya entegre dahili video analiz
yazılımı
54
Mega piksel Güvenlik Çözümleri
BİLGİ GÜVENLİĞİ
56
Güvenlik standartlarına uyum
sancısı
60
Güvenliğin maddi değeri nedir?
ELEKTRONİK GÜVENLİK
38
Sorumlulukların gözler önüne serilmesi
44
iPAD entegrasyonu ile kartlı geçiş sistemi ve entegre CCTV
46
Entegre geçiş kontrol çözümleri ile kesintisiz maksimum koruma
Güvenlik Yönetimi ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SESİ n İKİ AYDA BİR YAYINLANIR
Aralık 2012 - Ocak 2013 Özel Güvenlik Federasyonu adına imtiyaz sahibi O. Oryal ÜNVER
92
Yürütme Kurulu O. Oryal ÜNVER İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Yusuf Vehbi DALDA Genel Yayın Yönetmeni Devrim BOZKURT devrimbozkurtt@gmail.com Danışma Kurulu Alp SAUL Doç. Dr. Gazi UÇKUN Füsun KOCAMAN Gültekin FİŞEK Hakan ÖZALP İsmail UZELLİ Murat KÖSEREİSOĞLU Okyay ŞENTÜRK O. Oryal ÜNVER Prof. Abdurrahman KILIÇ Taner ALBAYRAK Yusuf Vehbi DALDA
62
Grafik Tasarım ve Baskıya hazırlık Derya BARUTÇU deryabarutcu@gmail.com Çeviri Füsun KOCAMAN
GÜVENLİK HİZMETİ
YANGIN GÜVENLİĞİ
62
Yüksek riskli otellerin güvenliğini sağlamak
88
Akıllı ve güvenilir yangın algılama
68
Kazalar olacaktır!
90
Gazlı söndürme sistemlerinde
sertifikasyon ve ülkemizde bazı
gerçekler
74
Özel güvenlik vizyonu bir ufuk turu…
92
Yangın algılama ve alarm
80
Güvenlik müdürünün görevleri ve sahip olması gereken nitelikler
sistemleri teknolojisinde yenilikler
84
Türkiye ekonomisi ve güvenlik sektörü
95 SARI SAYFALAR
86
ISPS (Uluslararası gemi ve liman güvenliği) tarihçesi
96 ABONE FORMU
Yayın Türü Yerel Süreli Yayın iki ayda bir yayınlanır. Yönetim Adresi Arkhe Tanıtım Hizmetleri 1421/1 Sok. No: 42 Daire: 6 Gazi Mah. Sultangazi / İstanbul Tel: 0533 413 78 08 Baskı SEÇİL OFSET MATBAACILIK, AMBALAJ SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. Tel: (0212) 629 06 15 Özel Güvenlik Sektörünün sesi Güvenlik Yönetimi Dergisi, sektörü bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Bu dergide yer alan her türlü haber, bilgi ve yorumlar; güvenilir olduğuna inanılan kaynaklar tarafından hazırlanmış araştırma raporları, değerlendirmeler, atıflar, çeviriler ve istatistikî verilerden derlenmiştir. Dergide yer alan tüm reklamların sorumluluğu firmalara, yazılardaki ve söyleşilerdeki görüşler sahibine aittir. Dergide yer alan yazılar izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden hiçbir şekilde kullanılamaz.
tanıtım hizmetleri
1421/1 Sok. No: 42 D: 6 Gazi Mah. Sultangazi / İstanbul Tel: 0533 413 78 08 Faks: 0212 627 47 67
BAŞKAN
ö
Güvenlik Yönetimi Dergisi okuyucusu ile buluştu… Özel güvenlik sektörünün gelişim sürecine etkin bir katkı sağlamak ve üstlendiği misyona uygun olarak kendi alanında önemli bir yayın organı olma hedefine erişmek ve bu bağlamda sektörün vizyonunu oluşturarak özel güvenlik sektöründe yeniden yapılanma sürecine katkı sağlamak maksadıyla çıkardığımız Güvenlik Yönetimi dergimiz; Özel Güvenlik Federasyonu’nun himayelerinde; Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği (GÜSOD) ve Güvenlik Endüstrisi Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (GESİDER)’in yayın organı olarak okuyucuları ile buluştu…
O. Oryal ÜNVER ÖGF ve GÜSOD Yönetim Kurulu Başkanı
Güvenlik yaklaşımlarında meydana gelen değişim ve gelişmeler; günümüzde özel güvenliğin yeniden yapılandırılmasına olan gereksinimi etkin olarak hissettirmektedir. Bu bağlamda özel güvenlik sektörüne yön verecek olan yeni bir derginin yayına başlaması ihtiyacı kaçınılmaz olmuştu.
4 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
Neden Güvenlik Yönetimi Dergisi? Türkiye’deki özel güvenlik sektörünün dinamik piyasa yapısı ile bu alanda çalışan sayılarının hızla artması nedeniyle istihdam politikalarının yeniden değerlendirilmesi ihtiyaçları, teknolojik gelişmeler ve ülkemizde de dünyada olduğu gibi güvenlik yaklaşımlarında meydana gelen değişim ve gelişmeler; günümüzde özel güvenliğin yeniden yapılandırılmasına olan gereksinimi etkin olarak hissettirmektedir. Bu bağlamda özel güvenlik sektörüne yön verecek olan yeni bir derginin yayın hayatına başlaması ihtiyacı kaçınılmaz olmuştu. İkişer aylık periyotlarla çıkarılacak dergimizin; Yayın Kurulu’nda özel güvenlik sektörümüzün sorunlarını yakından bilen ve bu güne kadar yaptıkları çalışmalarla sektörümüzün bu günkü seviyesine ulaşmasında önemli katkılar sağlamış kişiler görev almaktadır. Derginin hazırlanmasında “CoESS News Flash”, Security Management Dergisi’nden ve ASIS’den makaleler yer alacaktır. Dergi dağıtımında; 81 ilimizin Özel Güvenlik Şube Müdürlükleri ile özel güvenlik sektörüne personel yetiştiren üniversitelerin meslek yüksekokulları ve kütüphanelerini de dikkate aldık. Derginin yayın hayatına başlaması ile birlikte ülkemizde özel güvenlik sektörünün kurumsallaşmasına önemli bir katkı sağlayacağımızı düşünüyoruz. 5188 Sayılı Yasa’nın uygulamalarında devlet/sektör işbirliği ile özel güvenlik sektöründeki tüm sorunların peyderpey giderildiğini/giderilmeye çalışıldığını görüyoruz. Güvenlik Yönetimi Dergisi; bu amaca uygun olarak üstlendiği misyonu tesis ettiğinde, özel güvenlik sektörümüzün çıtasının daha da yükseleceğine olan inancımızı ifade ederken destek ve katkılarınızı bekliyoruz. Güvenlik Yönetimi Dergisi’nin özel güvenlik sektörümüze hayırlı olmasını dilerim.
EDİTÖR
ö
Merhaba...
Devrim BOZKURT
devrimbozkurtt@gmail.com
Özel güvenlik sektörünün gelişim sürecine katkı sağlamak adına sektörün sesi olarak üstleneceğimiz misyona uygun olarak vizyonumuzu oluşturmak ve özel güvenlik sektöründeki yeniden yapılanma sürecine katkı sağlamak amacıyla merhaba…
6 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
Özel güvenlik sektörünün gelişim sürecine katkı sağlamak adına sektörün sesi olarak üstleneceğimiz misyona uygun olarak vizyonumuzu oluşturmak ve özel güvenlik sektöründeki yeniden yapılanma sürecine katkı sağlamak amacıyla merhaba… “Özel güvenlik sektörünün sesi” sloganıyla çıktığımız bu yolculukta sektör standartlarının oluşturulması, özel güvenlik alanında AB ülkelerindeki uygulamalara paralel hareket edilmesi ve gerekli çalışmaların yapılması, kamu ile ilişkilerde yeni yaklaşımların ortaya konması, eğitim konularındaki yeniden yapılandırma ihtiyaçlarının belirlenmesi ile bu kapsamda özel güvenliğin alt alanlarında ihtisaslaşmaya yönelik eğitim modelleri geliştirme faaliyetlerine destek verilmesi, dünyadaki özel güvenlik uygulamaları hakkında en hızlı şekilde bilgiye ulaşma olanaklarının yaratılması, tüm dünyada özel güvenlik alanında kullanılan teknolojik gelişmelerden sektörümüzün bilgilendirilmesi, kullanılan altyapı ve ürünler konusunda gelişmelerin duyurulması, ülkemizde özel güvenlik üzerine örnek projeler geliştirerek yeni uygulamalara destek verilmesi, Avrupa özel güvenlik sektöründe başta Avrupa Özel Güvenlik Federasyonu CoESS nezdinde yürütülen projeler olmak üzere meydana gelen her türlü yenilikten ve buna ek olarak Türkiye özel güvenlik sektöründe de meydana gelen tüm gelişmelerden / olaylardan sektör çalışanlarının haberdar edilmesi misyonu ile yürüyeceğiz. Bu heyecan ve coşkuyla hazırladığımız ilk sayımızda çeviri yazıları ve sektör profesyonelleriyle yaptığımız röportajlara ek olarak yeni ürün ve sistem anlatımlarıyla dolu bir içerikle amaçlarımıza ulaşmanın küçük bir adımını attık. Sizlerin de desteğiyle bu adımlarımızı daha da büyüteceğimize olan inancımız tamdır. Çalışmalarımızın ilk meyvesini aldığımız bu sayıda bize verdikleri destekten ötürü başta Sayın O. Oryal Ünver, Sayın İsmail Uzelli, Sayın Y. Vehbi Dalda, Sayın Alp Saul, Sayın Murat Kösereisoğlu, Sayın Füsun Kocaman, Sayın H. Gazi Özer, Sayın Hakan Özalp, Sayın Bülent Aksaray, Sayın Okyay Şentürk, Sayın İsmail Yetimoğlu, Sayın Doç. Dr. Gazi Uçkun olmak üzere adını burada anamadığımız ancak gerek önerileri gerekse yazı ve ilanlarıyla yanımızda olan tüm kişi ve kurumlara hem kendi şahsım hem de Özel Güvenlik Federasyonu adına teşekkür ediyorum.
Yeni yılda yeni umutlarla yepyeni ufuklar açmanız dileğiyle…
GÜNCEL
METPROM projesine start verildi Avrupa Komisyonu Leonardo da Vinci (LDV) Programı kapsamında desteklenen, METPROM - Avrupa Deniz Güvenlik Personeli (METPROM) Modüler Gelişmiş Eğitim Programı’na; 3-5 Aralık 2012 tarihleri arasında İstanbul ‘da yapılan toplantı ile start verildi. METPROM; Leonardo da Vinci (LDV)’nin 2012’de onaylanan en önemli projelerinden biridir. Dünya
ticaretinin %90’nından fazlası deniz yoluyla gerçekleşmektedir. 24 ay sürecek olan proje; limanlarda giderek karmaşık hale gelen operasyonel faaliyetlerin güvenlik boşluklarını doldurmak, deniz güvenliği eğitim ve simülasyon tabanlı modüller için yenilikler geliştirmek ve geliştirilmiş teknolojik eğitim metotlarının projeye transferi için tasarlandı. METPROM, ortak ülkelerde standardize ve uyumlaştırılmış eğitim programları yoluyla ayrıca liman güvenlik prosedürleri AB çapında standartlar oluşturmayı amaçlıyor. Yeni eğitim modüllerinin, liman güvenlik senaryoları, oyun tabanlı teknolojisi, 3D modeller ve değerlendirme tesisleri ile uzaktan eğitim (e-öğrenme) platformu ile simülasyon tabanlı modüllerini içermesi
planlanıyor. Projenin ortakları; projenin koordinatörü Piri Reis Üniversitesi (Türkiye), GÜSOD Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği (Türkiye), CoESS - Confederation of European Security Services (Belçika), Borås Üniversitesi (İsveç), WORLD MARITIME Üniversitesi (İsveç), Wismar Üniversitesi (Almanya) ve STC - Netherlands Maritime (Hollanda)’dan oluşan eğitim ve öğretim kurum ve sivil toplum kuruluşlarıdır. Projenin toplam bütçesi yaklaşık (€ 294.368,00). Toplantıda üyeler arasında iş bölümü, proje yürütme takvimi yapılmış ve koordinasyon ilkeleri saptandı. Sonraki toplantının Nisan 2013’de WORLD MARITIME Üniversitesi Malmöİsveç’te yapılmasına karar verildi.
ASIS yıl sonu toplantısı gerçekleşti ASIS Türkiye Birimi’nin 2012 yıl son toplantısı 29 Kasım 2012 tarihinde Microsoft İstanbul Ofisinde yapıldı. Toplantıya ASIS üye ve üye adayı ile İstanbul Emniyet Müdürlüğü Emniyet Müdür Yardımcısı, Bilişim ve Bilgi İşlem Şube Müdürlüğü Şube Müdürü ve personel, toplam 85 kişi katıldı. Toplantı ASIS Başkan Yardımcısı Kürşad Sak ve ev sahibi temsilcisi Hüseyin Bayraktar’ın açış konuşmalarıyla başladı. Microsoft Global Güvenlik Genel Müdürü Mike Howard’ın yaptığı konuşmanın ardından Microsoft Güvenlik Biriminden Hüseyin Bayrakta’ın “Microsoft Şirketinin Global Güvenliği” ve Dr. Alparslan Tekinel’in 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu hakkında yaptığı sunumla devam etti. Kürşat Sak, üye adayla-
8 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
rına ASIS’i tanıtıp, sunduğu imkanlar hakkında bilgi verirken ASIS Başkanı İsmail Uzelli, toplantının kısaca genel bir değerlendirmesini yaptı. Toplantı sonunda artık bir gelenek haline gelen ev sahibi tarafından sunulan açık büfe yemekle gün “her yönden doyuma” ulaşılmış olarak sona erdi.
GÜNCEL
Merkel ziyareti sırasında Moldovya Başbakanı’na molotof kokteyli Eurartiv’in bildirdiğine göre, ülkeyi ziyaret için orada bulunan Alman Başbakanı Angela Merkel onuruna verdiği resepsiyondan dönerken, Moldovya Başbakanı Vlad Filat’ın konvoyuna, bir adam molotof kokteyli attı. Saldırı sırasında yaralanan olmadı. Merkel, 22 Ağustosta Filat ve Cumhurbaşkanı Nicolae Timofti ile başkentte görüştü. Avrupa Birliği’ne Entegrasyon için kurulan koalisyon hükümetine başkanlık eden 43 yaşındaki Filat, resepsiyondan dönüyordu ki 23 yaşındaki saşdırgan şişeyi arabasına fırlattı. Moldovya’nın Rus Birliği’nden ayrılıp bağımsızlığını kazandığı 1991 den bu yana gerçekleşen ilk Alman Başbakanı ziyaretinde, Merkel bir günlük gezisi sırasında halkın tezahüratıyla karşılanmış ve ziyaret Alman ulusal televizyonu Deutche Welle tarafından “dönüm noktası” olarak yorumlanmıştı.
Hayat kurtaran e-Arama sistemi 2015’te tüm arabalarda olacak
Tüm araçların e-Arama sistemiyle teçhiz edilmeleri durumunda, yılda 2,500 hayat kurtulabilir. Avrupa Birliği Ulaşım ve İç Pazar Komiteleri’nin 19 Haziran 2012 tarihinde bağlayıcı olmayan ortak raporlarında bildirildiğine göre, 2015’ten itibaren Avrupa Birliği ülkelerinde satılan tüm araçların, ağır bir kazaya karışmaları durumunda acil servisleri otomatik olarak arayabilir şekilde donatılmış olmaları istenecek. Nasıl çalışacağına gelince, hasarlı bir araç, alıcıları (örneğin hava yastığı alıcıları) bir çarpma algıladığı anda, otomatik olarak 112 acil servise e-Arama yapacak. Bu işlem, araçtaki özel bir butona basarak elle de yapılabilecek. Sistem otomatik olarak en yakın acil yardım servisine, çarpma zamanını ve yerini bildirecek. Üye ülkelerden, altyapılarını bu e-Aramaları acil servislere aktarabilecek şekilde revize etmeleri istenecek. Şu anda, Avrupa Birliği’ndeki tüm binek araçların sadece % 0.7 sinde otomatik acil çağrı sistemi bulunmakta. Yeni bir araca e-Arama cihazı monte maliyetinin 100 eurodan az olması bekleniyor. Yapılan hesaplara göre, bu sistemin yılda 2,500 hayat kurtaracağı tahmin ediliyor.
10 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
CoESS Yönetim Kurulu ve Genel Kurul Toplantısı gerçekleşti CoESS’in (Avrupa Güvenlik Servisleri Konfederasyonu) Yönetim Kurulu ve Genel Kurul Toplantısı 11- 12 Ekim 2012 tarihlerinde Geneva-İsviçre’de icra edildi. 12 Ekim 2012 tarihinde yapılan Genel Kurul Toplantısı paralelinde aynı gün; CoESS Working Committee Guarding, CoESS Working Committee Critical Infrastructure, CoESS Working Committee Monitoring & Remote Surveillance ve CoESS Working Committee Cash-In-Transit Çalışma Komiteleri toplantıları da gerçekleşti.
GÜNCEL
ASIS 12. Avrupa Güvenlik Konferans ve Sergisi’ne geri sayım başladı ASIS 12. Avrupa Güvenlik Konferans ve Sergisi 14-16 Nisan 2013 tarihleri arasında İsveç’in Gothenburg kentinde düzenlenecek. Güvenlik konularına ilişkin geniş bir yelpazeyi kaplayacak şekilde 3 paralel seride düzenlenecek ve üst seviye son kullanıcıyı hedef alan 33 eğitim seminerine, 500 civarında deneyimli güvenlik profesyoneli, üst düzey yönetici, danışman ve devlet görevlisinin katılımı bekleniyor. ASIS; ilgilileri güvenlikle ilgili tüm konularda makale özetleri yazmaya davet ediyor. Ancak, ilginin yoğun olduğu konular şunlar; kritik altyapı koruması, tedarik zinciri güvenliği, kayıp önleme, otel güvenliği ve kolay hedeflerin korunması, fikri mülkiyet, deniz korsanlığı, terörizm, yönetici koruma, içeriden hırsızlık ve dolandırıcılık, rekabetçi bilgi toplama, marka koruma, fiziksel güvenlik, siber güvenlik, soruşturmalar, yatırım denetim ve değerlendirme (due diligence) ve küresel iş.
CoESS Genel Asamblesi gerçekleşti Son CoESS Genel Asamblesi 1112 Ekim 2012 tarihleri arasında İsviçre’nin Cenevre kentinde gerçekleşti. Bu olağan yıllık Genel Asamble yine hem CoESS hem de üyeler için önemli bir etkinlik oldu. Asamble çerçevesinde; “11 Ekim 2012 CoESS Çalışma Komitesi Uyum Toplantısı” ve “CoESS Yönetim Kurulu Toplantısı”, 12 Ekim 2012 paralel “CoESS Çalışma Komiteleri (CoESS Korumacılık Çalışma Komitesi, CoESS Kritik Altyapı Çalışma Komitesi, CoESS İzleme ve Uzaktan Gözetleme Çalışma Komitesi, CoESS Para Taşımacılığı Çalışma Komitesi)” gibi ek toplantılar da düzenlendi.
ENISA;” Siber Güvenlik Mevzuatı ve uygulamadaki boşluklar vakaların saptanması ya da bildirilmesi konusundaki sıkıntıları gidermiyor” ‘Siber Güvenlik’ ajansı ENISA, güvenlik tedbirleri ve vaka bildirim mevzuatının mevcut hali ve taslağı üzerinde yaptıkları incelemeyi yayınladı. Buna göre, bazı olumlu adımlar atılmakla beraber, ulusal uygulamalarda boşluklar olduğu ve vakaların rapor edilmediği vurgulanıyor. Siber güvenlik olayları toplumu ciddi bir şekilde etkilemektedir. İyi bilinen beş örneği sayarsak: v 2012, milyonlarca ağ şifresi açığa çıkarıldı, v 2011, Dagmar fırtınası milyonlarca İskandinav iletişim hattını harap etti,
12 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
v 2011, İngiltere’deki bir veri merkezindeki arıza dünya çapında milyonlarca iş iletişimini kesintiye uğrattı v 2011, bir sertifika yetkilisi firmanın sistemine girilerek milyonlarca kullanıcının haberleşmesi ortaya döküldü v 2010, bir Çin haberleşme sağlayıcısı dünya internet trafiğinin %15 ini 20 dakikalığına ele geçirdi. Her defasında, milyonlarca vatandaş ve işletme ciddi şekilde zarar görüyor. Ancak, çoğu olay bildirilmiyor, hatta tespit bile edilmiyor. “Avrupa Birliği’nde Siber Olay
Bildirimi” adlı yeni rapor, mevcut yönetmeliğin ve yapılması tasarlanan değişikliklerin bir genel değerlendirmesi niteliğinde. Bu kapsamda, vaka bildirim mecburiyeti hükümleri, Telekom paketindeki Madde 13a ve e-mahremiyet direktifindeki Madde 4, önerilen e-kimlik yönetmeliğindeki Madde 15, ve Veri Koruma reformundaki Madde 30, 31 ve 32 vurgulanmaktadır. Çalışma, söz konusu hükümlerle Avrupa Birliği Siber Güvenlik Startejisinin ileriye bakışı arasındaki ortak faktörler ve farklılıkları göstermesi açısından önemlidir.
GÜNCEL
24/7 gözetleme projesi satışa çıkmaya hazırlanıyor
Komisyon e-Kimlik açılımını başlatıyor
Kıyıları korumak zor, tehlikeli ve masraflı bir iştir ve yoğun olarak devriye gemileri ve gözetleme uçuşları üzerine yapılandırılmıştır. Yakınlarda gerçekleştirilen bir 24/7 güvenlik gözetleme araştırmasında, sahil güvenlik yetkililerine benzersiz bir gözlem imkanı ve sularına şüpheli teknelerin girmesi halinde süratli bir şekilde harekete geçme fırsatı sunan bir çözüm üretildi. Ancak, nihai fizibilitesi ve ticari bir ürüne dönüştürülebilirliği konusunda sorular henüz cevaplanmış değil. Otonom Deniz Gözetleme Sistemi (Autonomous Marine Surveillance System – AMASS) adlı projeye, AB Güvenlik Araştırma programı çerçevesinde fon tahsis edildi. Alman teknoloji firması Carl Zeiss Optronics liderliğinde dokuz Avrupalı ortaktan oluşan bir takım tarafından geliştirilen AMASS, 2008 Mart ayından 2011 Ağustos ayına kadar sürdü ve toplamda 4.97 milyon Euro’luk bir bütçe ile gerçekleşti. Projenin araştırma konsorsiyumu, bazı kritik kıyılarda yasadışı göçü ve silah, uyuşturucu ve benzeri yasak maddelerin kaçakçılığını önlemek amaçlı, gözlem yapacak ve mahkemede kullanılabilecek türde veri temin edecek bir gözetleme sistemi geliştirmeyi hedeflediler. AMASS’ın kilit çalışmalarından biri, kıyıları izlemeye imkan veren ancak sahilden epeyce uzakta sulara yerleştirilecek, insansız yüzen platform tasarlamak ve prototip üretmekti.
Avrupa Komisyonu’nun 4 Haziranda yayınladığı, Avrupa’da e-İmza ve e-Kimlik kullanımını taşvik eden öneri, şirketlerden büyük övgü almasına rağmen, mahremiyetin ve kişisel bilgilerin güvenliğinin korunması konusunda büyük bir tartışma başlattı. Yeni bir tüzük taslağı ile kapsamı güncellenecek olan mevcut e-İmza Direktifi, e-mühür veya e-kaşe gibi, elektronik dökümanın geldiği kaynağı ve bütünlüğünü tescil eden yeni servisleri de içerecek. AB üye ülkelerinde elektronik kimlik kullanımında, bu açılımla birlikte büyük bir artış olması bekleniyor, çünkü Komisyon açılımın hedefini, AB vatandaşları ve şirketlerinin taşıdıkları elektronik kimliklerin sınır ötesi gücünü maksimize etmek olarak ifade ediyor. Taslak, Avrupa Parlamentosu ve Bakanlar Kurulu’ndaki yasa koyucular tarafından onaylanırsa, vatandaşların e-Kimlikleri, diğer AB üye ülkelerinde de hiçbir ekstra evrak işine gerek olmadan, otomatik olarak tanınacak.
Komisyon uzun kamyonların sınır geçişlerine açıklık getirdi Ulaşımdan sorumlu AB Komisyon üyesi, Başkan yardımcısı Kallas, Avrupa Parlamentosu ve Konseyine, karayolu araçlarının ağırlık ve boyutları hakkındaki direktifin ve komşu üye ülkelerin sınırlarını geçmesine izin verdikleri uzun kamyonlara koştukları şartların yorumunu sundu. Karayolu araçlarının maksimum ağırlık ve boyutları hakkındaki direktif 96/53, kamyonların maksimum boyutlarında istisna yapılmasına ilişkin üç durum belirtmektedir. Bir istisna tanıyarak uzun kamyonlara
14 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
aralarındaki sınırlardan geçme izni vermeyi düşünen komşu üye ülkeler, bunu ancak özel koşullarda yapabilirler. Birinci istisna, yükün bölünemez olması halinde gündeme gelebilir. Böyle bir durumda, ilgili üye ülkeler özel izinlerle geçişe müsaade edebilirler; ikinci istisna mevcut altyapının uygun olduğu durumlarda sınırdan modüler geçen araçları ilgilendirir. Direktif, uluslararası rekabetin fazla etkilenmeyeceği taşıma işlerinde ve iki üye ülke arasında sınırlı kalacak bir nakliyatta, bu yola gidilmesine karşı
çıkmamaktadır. Son olarak, üçüncü istisna, bir davanın parçası olan bir seyire ilişkindir. Dava yerel ve zaman kısıtlı olmalıdır. Komisyon, 2012 yılı sonunda karayolu araçlarının maksimum ağırlık ve boyutları hakkındaki direktifin başka bazı yönlerine, sınırlı değişiklikler önermeyi planlamaktadır (örneğin, kabin tasarımının ve kamyonun aerodinamiğinin iyileştirilmesi). Bu, eğer dilerlerse yasa koyucularının araçların sınır geçişlerine ilişkin kuralları yeniden gözden geçirmesine olanak verecektir.
GÜNCEL
“Kamu ve özel sektör işbirliği modeli ile yatırım” paneli gerçekleşti
2011-2013 dönemi faaliyetleri kapsamında GÜSOD CIT Çalışma Komitesi’nin her yıl Eylül-Ekim aylarında GÜSOD çatısı altında gerçekleştirdği geleneksel seminer/ panel organizasyonlarının üçüncüsü Finans Kulüp - Türkiye Finans Yöneticileri Vakfı birlikteliği ile 16 Ekim 2012 tarihinde İstanbul Tekfen Tower Konferans Salonu’nda icra edildi. Açılış konuşmasını GÜSOD Yönetim Kurulu Başkanı O. Oryal Ünver ve Türkiye Finans Yöneticileri Vakfı (Finans Kulüp) Başkanı Tevfik Altanok’un yaptığı panelde; Türkiye’de kamu ve özel sektör işbirliğinden doğacak yatırımların genel kuralları ve çerçeve yapısı masaya yatırıldı. Özelleştirme İdaresi Eski Başkanı Tezcan Yaramazcı moderatörlü-
ğünde gerçekleşen panele, İngiltere İçişleri Bakanlığı Ticari Direktörü olarak görev yapmış Mr. John Dodd, Ekonomist Atilla Yeşilada, Özelleştirme İdaresinden Proje Grup Başkanı ve International PPP Platform Kurucu Başkanı Dr. Ayhan Sarısu ile Kadir Has Üniversitesi öğretim üyesi ve Finans Kulüp Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Hasan Eken panelist olarak katıldı. Gerek kamu gerekse özel sektör tarafında gerçekleştirilen işbirliklerinin daha iyi anlaşılması ve uygulanmasını sağlamak adına yapılması gerekenlerin net bir şekilde ortaya koyulduğu panelde, sektör öncülerinin liderliğinde Kamu ve Özel Sektör İşbirliği Modeli’nin PPP (Public-Private Partnerships) Türk ekonomisine sağlayacağı faydalar aktarıldı.
GÜSOD üyeleri ISS Proser’in ev sahipliğinde bir araya geldi GÜSOD; 2011-2013 dönemi “Sosyal Faaliyet Programı” kapsamında üyeleriyle birlikte olduğu yemekli sohbet toplantılarının altıncısını 26 Kasım 2012 tarihinde GÜSOD Tüzel Üye’si ISS PROSER Koruma ve Güvenlik Hizmetleri A.Ş. ’nin ev sahipliğinde, ISS TÜRKİYE – Ka-
16 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
ğıthane’ de yeni binasında gerçekleşti. 50’den fazla üyenin katıldığı toplantıya konuk konuşmacı olarak Mehmet Kocabaş katıldı. Kocabaş’ın “Yöneticilik ve Yönetimde Kritik Faktörler” konulu konuşması ilgi ile dinlenirken, keyifli gecen gece akşam yemeği ile sona erdi.
Bulut Bilişim’e ilişkin konularda AB stratejisi Bulut Bilişim giderek büyümekte ve AB’nin gelecek “Avrupa Bulut Bilişim Stratejisi”nin, büyük miktarlarda kamusal ve ticari veriyi, ülke ve AB sınırları dışında yer alan sunucularda depolama ve işlemenin yasal sonuçlarını aydınlatması bekleniyor. Dökümanın amacı, bulut kullanıcıları ve sağlayıcıları için mevcut belirsizlikleri ortadan kaldırmak… Strateji, 2011 yılında detaylı bir şekilde müzakere edilmişti. Web tabanlı tartışmaların yanısıra, Komisyon üst düzey yöneticilere dönerek, onlara stratejinin kapsamı ve yönelimi hakkında danışmış, ayrıca bulut kullanıcıları, küçük ve orta ölçekli işletmelerle ve telekomünikasyon sağlayıcılarla ilave oturumlar yapmıştı. En basit tanımıyla, bulut bilişim uzak sunuculardan oluşan bir ağ üzerinde dağıtık veri depolama ve işleme anlamına gelmektedir ki, bunun sonucunda veriye her yerden gerçek zamanlı olarak ulaşabilme olanağı elde edilir. Küresel olarak depolanan veri hacminin giderek artması sonucu, AB veri koruma yönetmeliğine uyumun sağlanması ve bulut içinde dolaşan verinin yaşam döngüsü boyunca güvenliğinin korunması daha da karmaşık bir hal almaktadır.
GÜNCEL
IFSEC, 2013’te İstanbul’da Türkiye’nin ve EMEA Bölgesi’nin en önemli fuarlarından biri olma hedefiyle, önümüzdeki yıl ilki gerçekleştirilecek olan IFSEC İstanbul, düzenlenen bir basın toplantısıyla tanıtıldı. UBM İstanbul, özel güvenlik hizmetleri sektöründe Türkiye’de şimdiye kadar benzeri gerçekleşmemiş bir fuara imza atmaya hazırlanıyor. 30 Eylül – 2 Ekim 2013 tarihlerinde Lütfi Kırdar Uluslara-
rası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilecek olan fuara sektörün önde gelen sivil toplum kuruluşları; TOBB, GÜSOD, GESİDER, ASIS ve Özel Güvenlik Federasyonu tam destek veriyor. UBM İstanbul Genel Müdürü Kerim Bertrand’ın açılış konuşmasıyla başlayan tanıtım toplantısında; TOBB Türkiye Özel Güvenlik Hizmetleri Sektör Meclis Başkanı
Hasan Gazi Özer; ÖGF ve GÜSOD Yönetim Kurulu Başkanı Oryal Ünver, GESİDER Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Çobanoğlu ve ASIS International Türkiye Birimi Başkan Yardımcısı Kürşad Sak fuara ve sağlayacağı sinerjiye ilişkin önemli tespitlerde bulundu. IFSEC İstanbul Tanıtım Toplantısı, soru - cevap bölümünün ardından sona erdi.
Eskişehir Özel Güvenlik Semineri gerçekleşti Özel Güvenlik Teşkilatı Mensupları Derneği - ÖGTM tarafından düzenlenen “Özel Güvenlik Görevlilerin Yetkileri ve Sorumlukları-Yetkilerin Kullanış Koşulları ve Şartları, Özel Güvenlik Görevlilerinin Yetki İhlalleri ” konulu seminer 10.11.2012 tarihinde Almina Toplantı Salonu’nda 12:30 – 15:00 saatleri arasında gerçekleşti. Kamu ve özel sektör özel güvenlik temsilcileri, Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Özel Güvenlik Şube Müdürü, Özel İdare Eğitim Daire Başkanı, Sivil Savunma Uzmanı, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü, Dernek Avukatı, Orhangazi Üniversitesi Güvenlik Müdürü ve Amirleri, Tepebaşı Belediyesi Güvenlik Amiri, İl Sağlık Müdürlüğü Sivil Savunma Uzmanı, İl Sağlık Müdürlüğü Eğitim Müdürü, Kanatlı AVM Güvenlik Müdürü, Acıbadem Hastanesi Güvenlik Müdürü, Yunus Emre Devlet Hastanesi Güvenlik Müdürü, Orman Bölge Müdürü Güvenlik Müdürü ve özel güvenlik görevlilerinden oluşan toplam 325 kişinin katıldığı toplantının açılış konuşmasını Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Kıvılcım yaptı. Seminer sunumu, Güvenlik ve Eğitim Uzmanı Yusuf Vehbi Dalda tarafından yapılırken, sunum sonrası gerçekleştirilen soru-cevap bölümünde sektörler ilgili bir sorunlar ve çözüm önerileri dile getirildi.
18 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
GÜNCEL
IFSEC İstanbul Tanıtım Toplantısı gerçekleşti Özel Güvenlik Sivil Toplum kuruluşlarından GÜSODGESİDER-ASIS-ÖGF ile UBM - İstanbul arasında IFSEC İstanbul Güvenlik Fuarı düzenlenmesiyle ilgili bir işbirliği/ protokolü imzalanmıştı. Konuya ilişkin olarak Türkiye’de yürütülecek faaliyetler hakkında bilgi vermek üzere; İngiltere’nin İstanbul Başkonsolosluğu’nda; UBM İstanbul tarafından 15 Kasım 2012 Perşembe günü bir tanıtım toplantısı gerçekleştirildi. Yaklaşık 100’e yakın Özel Güvenlik Yöneticisi ve davetlinin katıldığı toplantının açılış konuşmasını, İngiltere’nin İstanbul Başkonsolosu Mr. Leigh Turner yaptı. Daha sonra İngiliz Özel Güvenlik Hizmetleri Derneği-BSİA Yönetim Kurulu Başkanı Mr. James KELLY Derneği hakkında bilgi verirken, UBM İstanbul Genel Müdürü Kerim Alain Bernard ise İstanbul İFSEC hakkında özet bilgiler verdi.
Sensormatic, Tyco MZX Yangın Algılama Sistemleri’nin yetkili distribütörü oldu Sensormatic, TYCO’nun güçlü markalarından MZX Yangın Algılama Sistemleri’nin yetkili distribütörlüğünü alarak, müşterilerine sunmuş olduğu entegre çözümlerine bir yenisini daha ekledi. Yangın algılama ve ihbar projelerinde uluslararası tecrübeye sahip MZX; yeni nesil panel ve dedektörleri, kurulum kolaylığı ve çok yönlü entegrasyon seçenekleri ile öne çıkıyor. MZX, istendiğinde tek bir mağazadan oluşan küçük alanlar için, istendiğinde ise havalimanları ya da gökdelenler gibi büyük yapılar için uygun maliyetle yangın algılama çözümleri sunabilecek genişlikte bir ürün yelpazesi sunuyor. Güçlü entegrasyon çözümlerine sahip MZX ürünleri, özellikle video izleme, geçiş kontrol, çevre güvenlik ve bina otomasyonu sistemlerinin de dahil olduğu çok yönlü projelerde avantaj sağlıyor. Örneğin, dünyaca ünlü Software House Ccure 9000 geçiş kontrol sistemleri ile
20 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
ücretsiz entegrasyonu son kullanıcı için seçkin bir fark yaratıyor. MZX tarafından geliştirilen TXG arayüz yazılımı, ister rutin kontroller esnasında ister bir alarm durumunda diğer sistemlere erişilebiliyor; bina haritası üzerinde ilgili alana dair lokasyon ile canlı ve kayıtlı kamera görüntüleri gösterilebiliyor; bina otomasyon sistemine dahil aygıtlar kontrol edilebiliyor. Bununla birlikte, geçiş kontrol sistemindeki verileri değerlendirerek, en efektif senaryonun uygulanmasında da belirleyici oluyor.
Bosch kullanıcıları ödüllendiriyor Bosch Güvenlik Sistemleri, 1 Kasım – 31 Aralık 2012 tarihleri arasında AutoDome 600 Serisi kamera alan kullanıcıları ödüllendiriyor. Bu tarihler arasında, Bosch AutoDome 600 Serisi kamera satın alan kullanıcılar, eski Bosch G2/G3/G4 analog dome kamerasını ya da belirlenen rakip marka kamerasını iade etmesi durumunda 300 €’luk geri ödeme alacaklar.
Y3K JVC’nin video çözümlerinin yetkili distribütörü oldu Geniş ürün yelpazesiyle, entegratörlere video izleme ve geçiş kontrol sistemlerinde çeşitli seçenekler sunan Y3K, müşterilerine artık JVC marka analog ve IP kameraları, güvenlik monitörleri ve IP kayıt cihazlarını da sunacak.
EDS satış bölümünde görev değişikliği Elektronik güvenlik sektöründe hizmet veren EDS’nin Kurumsal Satış Müdürlüğü görevine Erkin Güler getirildi. Profesyonel iş hayatına 1994 yılında başlayan, elektroniğin değişik kollarındaki sektörlerde satış üzerine deneyim kazanan Erkin Güler, EDS Elektronik’de Kurumsal Satış Müdürlüğü görevini yürütecek.
e
HAYATA BAKIŞ
Eğitim kültür ve insan
“Eğitim” kelime itibariyle bir sadelik içindedir. Anlam ve amaçları itibariyle seslendiği sonsuz boyutları vardır. Eğitim geçmişten bu güne gelmeyi sağlar. Eğitim elde edildiği kadarıyla şimdiki zamanda kullanılır. Eğitim, istikbale, yeni geleceğe bakmamızı, nerede olabileceğimizi, nerelere ulaşabileceğimizin boyutlarını belirler. “Eğitim” dünyaya bakar, devlete bakar, insana bakar. Kısacası insanı ilgilendiren her şeye bakan boyuttadır. İnsani olan her şey eğitimin içindedir. İnsanoğlunun oluşturduğu kurumlardan biri eğitim kurumlarıdır. Yaşadığımız süreç içinde, bizden evvel ve bizden sonra, yaşantımız içinde mevcut tüm kurumların görevlerini tam anlamıyla yerine getirmesi, dolayısıyla insanlığın huzur içinde yaşaması, başarılı olması, çağdaş bir yaşam biçimi bulunması, ulusal ve evrensel olabilmesi lazımdır. Yanı sıra, sıraladığım nitelikler içinde olabilmenin yerine gelebilmesi, ancak eğitim kurumlarının fonksiyonlarını tam anlamıyla gerçekleştirmesi ile mümkündür. Eğitim nefes alırken, göz açıp kaparken, yürürken, işitirken elde edilebilen bir unsurdur. Eğitim, toplumun temel taşlarını teşkil edecek insanların yetişmesini ve gelişmesini mümkün kılar. Şunu da göz ardı etmemek gerekir ki; eğitilmiş insanların dahi, toplum içinde zaman zaman bir takım olumsuzluklara, problemlere neden oldukları da bir gerçektir. Demek ki “Eğitim” bilgi yüklen-
22 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
mesi yanında, insanın birçok manevi değerlerle bezenmesi, ruh temizliği ve ruh eğitiminin gerekliliğinin de yerine getirilmesini istemektedir. Tüm insanlar doğdukları an temiz olarak dünyaya gelmektedirler. İşte insanların doğduklarındaki bu temizliklerini ömür boyu sürdürebilmeleri veya bunun tersine birer hırsız, birer katil, birer yolsuz insan olmalarında ailenin, eğitim aldıkları okulun ve çevrelerinin fonksiyonel katkıları çok büyüktür. Toplum; insanları etkileyen gerçek ilişkilerin bütünüdür. Burada gerçek ilişkiden kastettiğimiz; insanlar arasındaki ekonomik, duygusal, hukuksal, entelektüel ve çıkar ilişkileridir. Dolayısıyla toplum özel bir sosyal yapı biçimidir. Toplumsal yapı ise; bireylerin sosyal ilişkilerinin bir bütünüdür. Önemli olan ise bu bütünlüğün parçalanmamasıdır. Burada toplumun ve ilişkilerin sağlıklı olabilmesi eğitime bağlıdır. Tarihsel ve toplumsal gelişme süreci içerisinde oluşturulan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada ve gelecek kuşaklara iletmede kullanılan esasların tümüne “Kültür” dendiğini de unutmamak gerekir. İşte bu iki unsuru, tüm insanlığın birlikte kullanması gerekmektedir. Bu iki unsur tencere kapak misali birbirini tamamlarken,kendinden sonra gelen nesillerin bundan yararlanmasını sağlayan da “İnsan”dır. “İnsan”ın eğitim ve kültürü birlikte kullanması dileğimle...
Oğuz GÜLAY
Toplum; insanları etkileyen gerçek ilişkilerin bütünüdür. Burada gerçek ilişkiden kastettiğimiz; insanlar arasındaki ekonomik, duygusal, hukuksal, entelektüel ve çıkar ilişkileridir. Dolayısıyla toplum özel bir sosyal yapı biçimidir. Toplumsal yapı ise; bireylerin sosyal ilişkilerinin bir bütünüdür. Önemli olan ise bu bütünlüğün parçalanmamasıdır.
KAPAK KONUSU
Alarm merkezlerinin dünü bugünü ve yarını...
Evlerimizde ve iş yerlerimizde kurmuş olduğumuz güvenlik sistemlerinin bağlantılı oldukları merkezi alarm değerlendirme istasyonları, huzurumuz için kesintisiz olarak hizmet vermektedir. Ancak Türkiye’de son yıllardır mantar gibi çoğalan bu istasyonlar, gerekli olan hizmetleri sağlıklı olarak yerine getiriyorlar mı? Okyay ŞENTÜRK COMON PROFESSIONALS
H
er geçen gün hayatımıza güvenlik ve emniyet tedbirleri daha fazla önem kazanmaktadır. Hırsızlık, soygun, gasp, kapkaç, yangın ve terör gibi oluşumlar artık hayatımızda vaz-
24 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
geçilmez gerçekler olarak her gün yaşantımıza şekil vermektedir. Bu yüzden birçok kişi ve kurum güvenlik tedbirlerini almaktadır. Bu tedbirler basit olarak bir kilit veya kompleks otomasyon sistemleri olabilir. Ancak hepsi tek bir
amaca yönelik hizmet etmektedir: Huzurumuz. Evlerimizde ve iş yerlerimizde kurmuş olduğumuz güvenlik sistemlerinin bağlantılı oldukları merkezi alarm değerlendirme istasyonları bu huzuru vermek için kesintisiz
olarak hizmet vermektedir. Ancak Türkiye’de son yıllardır mantar gibi çoğalan bu istasyonlar gerekli olan hizmetleri sağlıklı olarak yerine getiriyorlar mı? Panel programlamalarda gerekli bilgiler doğru ve eksiksiz giriliyor mu? Önümüzdeki sayılarda, bir istasyonun gerek duyduğu tüm altyapı çalışmaları ve sağlıklı bir hizmet için gerekli prosedürlerin üzerinden mümkün olduğu kadar detaylı geçmeye çalışacağız.
Altyapı En önemli sorunlarımızdan bir tanesi; kurumsal olarak merkezi alarm değerlendirme istasyonu işletmeye hazır olup olmadığımızı anlamak. Bir merkezin işletilmesi için kurumsal çalışmalar yapılması gerekiyor. Baştan bir çalışma yapılmadan bir istasyon işletmek aşağı yukarı 5000 aboneden sonra sistemde çok ciddi bir hizmet kaybına yol açacaktır. v Verilecek hizmet paketlerini belirleyin: Yani açılış/kapanış takibi, sağlık, panik, yangın, PDKS (Personel Devam Kontrol Sistemi) hizmeti, vb. hizmetlerin ücretleri, hangi sistemde (satış, kiralık, leasing, bayii kanalı gibi) geçerli olacağının listesini kesin olarak belirlemeniz gerekmektedir. Hatta ödeme çeşitlerine göre (kredi kartı, peşin, vadeli ödeme gibi) ne tür fiyat politikaların izleneceğinin belirlenmesi gerekmektedir. Satış ve pazarlama ekibi bu fiyatlardan ve politikalardan haberdar olmalıdır. Aslında bu hizmetlerin neler olabileceği konusunda çalışmalar mevcut veya potansiyel müşterilerle yapılan anketler sonucu da belirlenebilir. Pazar araştırmaları, fiyat ve hizmet çeşitliliğini belirlemede etkileyici olabilir. Teknik açıdan alarm panelleri-
niz kusursuz olmalı. Kullanmak istediğiniz protokoller belirlenmiş, hizmet paketlerin doğrultusunda programlar hazırlanmış ve hatayı en aza indirmek için lokal “Upload/download” modülleri ile set edilmeleri gerekmektedir. Alarm panellerinin ve aparatlarının kurulumu için teknik açıdan prosedürler hazırlanması gerekmektedir. Bir teknik servis elemanına mümkün olduğu kadar en az bir değerlendirme fırsatı bırakarak sistem kurulma teknikleri önceden belirlenmelidir. Her türlü kurulum, çizimlerle ve detaylı olarak arşivlenmelidir. Sistem kurulduktan 10 yıl sonra bile “…Jason bu sistemi daha iyi biliyordu, o servise gitsin…” kesinlikle olmamalı. Eğer bir sistemin kurulumu çok detaylı bir şekilde arşivlenirse, personel bağımlılığınız azalır (dolayısıyla “…Eğer Jason giderse biterim, yanarım. Bu yüzden ona daha çok para vereyim…”’e meydan vermemiş oluyorsunuz). Muhasebe açısından firmanız tam olarak hazır olmalı. Kredili satışlar, kiralık sistemler, depo takipleri kusursuz ve eksiksiz yapılmalı. Merkezi alarm değerlendirme istasyonun elemanları eğitilmeli ve bu birim için tüm prosedürler
hazırlanmalı. Tabii bir de yerel kolluklardan yetki belgeleri alınmalı. Bir merkezin ideal çalışma ortamı aşağıdaki gibidir. v Değerlendirme odası: Alarm
değerlendirme odası geniş rahat ve mümkünse yüksek tavanlı olmalıdır. Operatörlerin şefi ile aynı mekanı paylaşmalı. Duvardaki operatör durum ekranı (plazma, projektör) tüm yetkililere gerekli bilgileri verebilmelidir. Arşiv dolapları acil durumlara karşı güncel olmalıdır. v Dinlenme odası: Operatörlerin dinlenmesi ve stres atması için gerekli bir oda. Soğuk/sıcak içerecek servisi, rahat kanapeler, bitkiler/akvaryumlar, boks çuvalı ve yemek masası operatörlerin daha verimli çalışmasını sağlayacaktır. v Server ve receiver odası: Teknolojik olarak tüm bilgisayar ve telefon hatların bağlı olduğu oda. İlave soğutucuya ihtiyacı vardır. Tüm malzeme 19” racklarda monte edilmelidir. Tüm kablolamalar antistatik yükseltilmiş tabanların altından kanal içerisinde çekilmelidir. v Yazıcı ve posta odası: Tüm yazdırma ve postalama işlemleri bu odadan gerçekleştirilmelidir. Mutlaka çift çelik kapı ve elektronik erişim denetimi yapılmalı. Merkezin şefi bu tür aktiviteleri kontrol etmelidir. Değerlendirme odasındaki cam, firma çalışanlarının odaya bakmasını sağlamalıdır. Gelen ziyaretçilerinizi operasyonları göstererek etkileyebilirsiniz. Ancak dikkat dağıtmamak için operatörlerin dışarıyı görmemesi gerekmektedir. Bu yüzden bu cam aynalı olursa iyi olacaktır. Böyle bir yapı çok rahat bir şe-
Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 25
KAPAK KONUSU
kilde 200,000 aboneyi destekleyebilmektedir. Bazı firmalar 1970’lerin modası olan duvar kenarında ahşap veya metal dolap yaptırarak daha etkileyici gözükmeye çalışmaktadır. Oysa bir müşterinin sizin merkezinizin görüntüsü ile değil, verebileceğiniz hizmetlerle etkilendiğinin bilinmesi gerekmektedir. Bu hizmet ancak operatörlerinizin müşterilere neşeli bir sesle yaklaşması ve gerçek olaylara kusursuzca ve soğuk kanlılıkla müdahale etmesiyle gerçekleştirilir. Müşteriler, ücretleri merkezinizin güzelliği için vermemektedir. Onlar için önemli olan, yaptıkları ödemenin karşılığını ne ölçüde geri alabildikleridir. Bu yüzden “Altyapı” bölümünde bahsedilen “hizmetlerinizi belirleyin” başlığının önemi bir kez daha vurgulanması gerekmektedir.
Çevre birimleri En önemli kaynağınızı iyi yönetin: İnsan Bazı ülkeler haricinde uluslararası olarak hemen tüm alarm değerlendirme istasyonlarında kolluk dışı (polis, asker olmayan) elemanlar kullanılmaktadır. Emekli kolluk veya devlet bünyesinde çalıştıran ülkeler de operatörlerine polis inisiyatiflerle donattıkları için özel sektör elemanları kullanmamaktadır. Operatörler genelde sadece sistemin son kullanıcısı ile gö-
26 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
rüştüğünden daha rahatlatıcı ve huzurlu konuşmaları son kullanıcıların alarm anında yaşamış olduğu stresi azaltabilmektedir. Bir bankacılık çağrı merkezinin aksine, operatör zamanı çok iyi değerlendirmeli, kısa ve öz sorularla sorunu hemen algılama ve gerekli çözümü üretebilmesi gerekmektedir. Oysa bir bankacılık çağrı merkezinde müşteri mümkün olduğu kadar sistemi kullandırmayı özendirmek, uzun ve doyurucu bilgiler verilmelidir. Ancak bu tip operatörlerin kendinden çağrıya bir şey katmalarına olanak yok. Kısacası merkezi alarm değerlendirme istasyonunuzda barındıracağınız personel, bir banka çağrı merkezi personelinden çok daha fazla işlem yapabilecek ve bu personellere göre çok daha fazla pratik zekaya sahip olmalıdırlar. Dolayısıyla “ucuz personel” kavramı merkezi alarm değerlendirme istasyonları için olmayacaktır. Türkiye’de internet insan kaynakları sitelerinden alınan bilgiler doğrultusunda normal bir çağrı merkezi için gerekli personelin özellikleri aşağıda sentezlenerek sıralanmıştır: • En az lise mezunu, • Ses tonu ve diksiyonu düzgün, • İletişim becerileri gelişmiş, takım çalışmasına yatkın, • Vardiyalı düzeninde keyif alabilecek, • 20 – 27 yaş arası, • Microsoft Office programları kullanabilen. Buna ilave olarak merkezinize alınacak personelinizde: • Güvenlik sistemleri donanımları ve programlanmasında deneyimli, • Teknik altyapısı olan, • Analitik düşünebilme yeteneği, vb. özellikler olmalıdır,
• 5188 sayılı yasanın eğitim şartını yerine getirmiş. Bazı ülkelerde operatörler telsiz ile ekip yönlendirmesi yaptığı için telsiz kullanım veya telsiz operatörlük belgesini de istemektedir. Yönlendirilen ekipler firmanın kendi bünyesindeki güvenlik personeli veya devlete bağlı kolluk mensupları olabilir. Her iki durumda da profesyonel telsiz kullanımı ulusların kendi bünyelerindeki kurallara ve izinlere bağlıdır. Bazı merkez uygulamalarında operatörler gerçek bir vukuat ile karşı karşıya geldiğinde olayı derhal daha yetkili olan birime olayı aktarmaktadırlar. 30,000 ve üstü aboneye sahip olan merkezler daha standart bir hizmet vermeye başladıkları için aradıkları personel özellikleri çok daha az özellikli olacaktır. 30,000’nin altındaki merkezler için abonelerin merkeze bağlı kalması için her türlü ayrıntılı hizmeti sunmuş olacaklardır. Bu operatörlere ek külfet getirdiğinden operatörleri daha nitelikli alınmasına gerek duyulacaktır. Bazı merkezlerin uygulamış oldukları “aktif-pasif” sistemi sayesinde saha teknisyenliği yapan personel bazen merkezi alarm değerlendirme istasyonlarda çalıştırılmaktadır. Böylece teknisyenler sorunları daha iyi görmekte ve uygulama esnasında daha dikkatli çalışmaktadır. UL (Underwriters Laboratories) standartlarında montajı yapılan alarm sistemlerde hata yokmuş gibi görünse de, merkezi alarm değerlendirme istasyon operatörleri sizlere gün içinde nelerle karşılaştıklarını anlatsınlar! Bir operatörün de sahada çalıştırılması, abonelerin sorun anında nasıl yardımcı olabileceklerini görmek için çok akılcı bir çözüm-
Merkezi alarm değerlendirme istasyonunuzda barındıracağınız personel, bir banka çağrı merkezi personelinden çok daha fazla işlem yapabilecek ve bu personellere göre çok daha fazla pratik zekaya sahip olmalıdırlar. dür. Bu uygulama teknisyen veya operatörlerinize bir ödül olarak da kullanılabilir. Merkezimizin ana kumanda ve veri işleme odası hiçbir masraftan kaçınılmadan yapılmalıdır. Bir operatör terminali bozulabilir, kapanabilir ama bir sinyalin kaçırılması asla kabul edilmemelidir. Zemin yükseltilmiş ve anti statik kaplama ile korunmuş olmalıdır. Tüm topraklamalar ayrı olarak yapılmalıdır. Zemin altı kullanılan tüm alçak gerilim kabloların tiplerine uygun kablo kanalları ile sabitlenmelidir. Zemin altının tozlanmaması için izole edilmesi gerekmektedir. Yinede tozlanmaya karşı periyodik olarak temizlik yapılması ve bu temizlik
bir zaman çizelgesi ile tutulması gerekmektedir. Odanın iklimlendirmesi mevcut mekanik sisteminden ayrı olmalı veya ayrı filtrelenmelidir. Oda için gerekli olan soğutma kapasitesi, tüm ürünlerin BTU cinsinden toplamının en az ¼’ü eklenerek soğutma kapasitesi hesaplanmalı-dır. Bir sunucu aşağı yukarı 2180 BTU/saat, bir alıcı aşağı yukarı 550 BTU/ saat vermektedir. Odanın camı olmaması tavsiye edilir. Böylece odadaki havayı ısıtabilecek güneş ışınları hesabımızı şaşırtmaması isabetli olacaktır. Odada nem ve ısı kontrolü olmalıdır. Nem oranı deniz seviyesi için hiçbir zaman %20’nin altına ve %80’nin üstüne
Merkezin ana beyni
Üstten rack odası
çıkmaması gerekmektedir. Odanın güç sistemi ayrı bir UPS ile kontrol edilmelidir. UPS’in odanın dışında olması tavsiye edilmektedir. Böylece odayı gereksiz ısıtmamış oluruz. UPS bir terminal ile takip edilmeli veya paralel bir gösteri tablosu ile harici olarak kontrol edilmelidir. Aküler zamanında değiştirilmelidir. Her cihaz için ayrı sigorta kullanılmalıdır. Bu sigortalar bağlı bulundukları cihazların yakınında olmalı ve işaretli olmalıdır. UPS kapasite hesabı sigorta değerleri üzerinden yapılmalı ve en az 30 dakika elektrik kesintisine karşı koruma sağlanmalıdır. Tüm cihazlar 19” rack kabinlerde muhafaza edilmelidir. Dört tarafı açılabilen, termostat kontrollü en az 4 fan, tümleşik kablo kanallı, alt ve arka izolasyonlu kablo giriş bölmesi, menteşesi sökülebilen pleksiglas/akrilik/camlı kapı (tek veya çift kanat) ve tekerlekli olmayan sabit ayaklı modeller tercih edilmelidir. Kabinin tüm parçaları topraklanmalıdır. Kabin kapatıldığında dışarıdan herhangi bir kablo görülmemesi gerekmektedir. Her bir kabin yangın algılama sistemine bağlı ısı algılayıcıları ile korunmalıdır. Kullanılacak alıcılar ve/veya hat ilave modülleri sistematik olarak kabinlere yerleştirilmeli ve tüm etiketlemelerin en ince detaya kadar yapılması gerekmektedir. Telefon hatların kabinlerde kurulu “kep-kep”lerle alıcılara dağıtılmalı. Kablolar mümkün olduğu kadar kısaltılmalı ve fazlalık bırakılmamalıdır. Fazla kablolar şekildeki gibi toplanmalıdır. Tüm alıcıların programları verilecek hizmet ve kullanılacak yazılım doğrultusunda yapılmalı ve periyodik olarak denetlenmelidir. Alıcılarla birlikte ilave hat
Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 27
KAPAK KONUSU
“En az tavsiye edilen yapı”yı değil de “Tavsiye edilen yapı”yı uygulamanızdır.
Yazıcılar modülleri kullanılıyor ise, tüm bağlantılar detaylı etiketlenmeli, gerekli ayarlar eksiksiz yapılmalı ve periyodik olarak denetlenmelidir. Alıcıların içerisindeki yedek aküler, elektrik kesintisine karşı korumaya yönelik bir tedbir olmasından daha ziyade bakım için sökülüp takılma esnasında sinyal kaybı olmaması için uygulanması tavsiye edilmektedir.
Sunucular Odada kullanacağınız sunucular çok özenle seçilmeli ve aşağıdaki özelliklere sahip olmaları tavsiye edilir: v 30,000 aboneye kadar: • Tek veya çift işlemcili sunucu altyapısı • 4 adet Raid 5 uyumlu sabit sürücü • Seri port yükselticisi (8 adet Com Port olması için) - Yedekleme ünitesi v 30,000 abonenin üstünde her sunucu için: • Çift veya dört işlemcili sunucu altyapısı • 19” kabin uyumlu yapı • Opsiyonlu tümleşik ekran • 4 adet Raid 5 uyumlu sabit sürücü • Seri port yükselticisi (8 adet Com Port olması için) • Yedekleme ünitesi Her sunucuya ayrı işletim sistemi ve yazılımlar doğrultusunda veritabanı yüklenmesi ve periyodik olarak denetlenmesi gerekmektedir. Yedekleme üniteleri periyodik olarak kullanılmalı ve düzenli arşivler yapılmalı. Veritabanını çok fazla yormamak için yedekleme süre-
28 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
lerinin düzenli ve yetkili kişilerce yapılması gerekmektedir. Bazı ülkelerde yedekleme ve veritabanı konusunda devlet tarafından yasaların olması bu konunun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha altını çizmektedir. Türkiye bu ülkelerden bir tanesidir.
Diğer çevre birimleri Tüm sunucuların ve terminallerin bağlı bulundukları ağa için HUB veya SWITCH ünitelerin kullanılması gerekmektedir. Abone sayılarına göre kullanılması optimum sayı olan çevre birimleri şöyle sıralayabiliriz:
Operatör terminalleri Operatörler tarafından kullanılacak terminaller üstün özelliklere sahip olmalarına gerek yoktur. Hemen tüm yazılımlar terminallere çok yüklenmemektedir. İyi yapılandırılmış bir terminal sistemin işleyiş hızını artıracaktır. Bir operatör terminali için gerekli olan minimum konfigürasyon yazılımınız ile birlikte gelir. Tavsiyemiz
Abone Sayısı
Raporlamalarda veya istatistik çalışmalarında kullanacağınız yazıcının seçimi çok önemli. Halen dünyanın bir çok ülkesinde uygulanan kağıt basım raporlaması, merkezi alarm değerlendirme işletmenin en önemli kalemlerinde bir tanesidir. Zamanında yapacağınız kaliteli raporlama sizlere çok fazla getirisi olacaktır. Seçeceğiniz yazıcıyı ayda 1 veya iki kere kullanacaksınız. Her basım 1 ile 3 gün arası sürmesi tavsiye edilmektedir. Almayı düşündüğünüz yazıcı için, tedarikçi firmadan gerekli taahhütlerin alınması ihmal edilmemelidir. Yazıcı Merkezin ayrı bir odasında olmalıdır. Bu oda aynı zamanda postalamaya hazırlık odası olacağından, posta arabasının rahat hareket edebileceği bir alana sahip olmalıdır. Yazıcılar hiçbir şekilde doğrudan bir terminal veya başka bir bilgisayara bağlı olmamalıdır. Yazıcılar mutlaka ağa üzerinde doğrudan SWITCH veya HUB’a bağlantısı olması gerekmektedir. Hafıza yüksekliği, kağıt kapasi-
Gerekliler
<500 - - 500 - 2,000 - - - 2,000 - 30,000 - - - >30,000 - - - -
En az iki terminal Bir HUB ünitesi En az üç terminal Bir SWITCH ünitesi Bir sunucu En az 4 terminal Bir SWITCH ünitesi En az iki sunucu Hizmetler doğrultusunda terminal sayısı Üç ayrı veritabanı sunucusu Her 100,000 aboneye bir veritabanı sunucusu 100Mbit Ağa yapısı
tesi, çift taraflı baskı ve basım hızı yazıcımızın işi hangi sürede bitirebileceğini gösteren önemli etkenlerdir.
Yazılım gereksinimleri Bir alarm merkezinin müşterilerine vereceği hizmeti en çok belirleyen unsur; muhakkak ki kullandığı yazılımdır. Yazılım sayesinde alarm ya da arıza anında gerekli ve doğru yerlere bilgiler iletilir ve birçok rapor müşteri isteklerine göre üretilir. Bir yazılım almadan önce mutlaka merkezinizin sağlayacak olduğu hizmetleri incelikle belirlemeli ve bu hizmetleri sağlayabilecek en “uygun” yazılımı seçmelisiniz. Bu “uygun” kelimesinin içinde hem sizin istediğiniz tüm özelliklere sahip olması hem de finanssal açıdan sizi zor durumda bırakmayacak bir yazılım olması yer almaktadır. Bu planlamayı yaparken sadece bugünü değil geleceği de düşünerek adımlar atmanızda yarar vardır.
Bir alarm merkezi yazılımında neler aranmalı Öncelikle en önemli unsur standartlaşmadır. Yazılım mutlaka ulusal ve uluslararası standartlara uygun olmalıdır. Sadece belli panel ve receiverlarla (alıcılarla) çalışan özel yazılımlar ileride sizin esnekliğinizi kısıtlayabilecek en önemli engeli oluşturabilirler. Bir yazılımın mutlaka birden fazla uluslararası ve yerli receiver markasını desteklemesi beklen-
melidir. Aksi takdirde herhangi bir receiverın üretiminin bitmesi durumunda alarm merkeziniz büyüyemeyecek ve tüm sisteminizin blokesi söz konusu olabilecektir. Binlerce abone kaydınız ile birlikte bir yazılımdan bir yazılıma geçmenin ne kadar zor olabileceğini şimdiden düşünerek yazılımınızı seçmelisiniz. Diğer önemli unsurlardan biri de kayıtlarınızın tutulduğu veritabanı sistemidir. Yazılımın kullandığı veritabanı sistemi mutlaka bu alanda uzmanlaşmış uluslararası veritabanı sistemlerinden (MS-SQL, MySQL, Oracle vb. gibi) birini kullanmalıdır. Bu veritabanı sistemleri onlarca yıldır sadece veri depolamak için üretilmiş olup kayıtlarınızı en güvenli ve sağlıklı şekilde saklamanızı sağlayacaktır. Piyasada dolaşan çoğu alarm merkezi yazılımının kendine ait veritabanı sistemleri vardır ve bu yazılımlar alarm merkezleri için ciddi riskler taşımaktadır. Bu tür bir yazılım kullanıyorsanız bir gün kalktığınızda tüm verilerinizin birbirine girdiği veya sistemin gitgide yavaş çalıştığı durumlarla karşılaşabilirsiniz ve en kötüsü bu konuda size yardım edebilecek kimse olmayacaktır. Yüzlerce kişilik yazılım ekipleri tarafından yıllar süresince üretilen uluslararası veri saklama sistemlerinin yanında sadece bir alarm merkezi
yazılımı için bir iki ayda üretilmiş veritabanı sistemlerinin efektiflik, performans ve en önemlisi güvenirlilik problemleri vardır. Bir önemli dezavantajı da bu tür veritabanı sistemlerinden verilerinizi başka sistemlere transferiniz, elle tek tek girilmediği takdirde söz konusu değildir. En önemli unsurlardan bir diğeri de destektir. Bir alarm merkezinin birkaç saat alarm değerlendirememesi olabilecek en kötü senaryolardan biridir. Hangi yazılım olursa olsun yardıma ihtiyaç duyduğunuz zamanlar olacaktır. Bu nedenle böyle zamanlarda en kısa sürede ulaşabileceğiniz bir destek sisteminin bulunması bir alarm merkezi yazılımında mutlaka aranmalıdır. 24 saat arayarak her türlü yardım ve teknik bilgi alabileceğiniz bir telefon işinizi büyük ölçüde kolaylaştıracaktır. Bir alarm merkezi yazılımında aranması gerekli özelliklerden bir diğeri de yazılımın mutlaka network (ağ) tabanlı olmasıdır. Günümüzün gelişen network teknolojisinden yararlanarak bir alarmın ya da uyarının tüm operatör ekranlarına düşmesi ve o an müsait olan operatörün o olayı değerlendirebilmesi sağlanmalıdır. Aksi takdirde 2. operatör sadece 1. operatörün yedeği olacak ve hiçbir zaman efektif olarak görev yapamayacaktır.
Bir alarm merkezinin müşterilerine vereceği hizmeti en çok belirleyen unsur; muhakkak ki kullandığı yazılımdır. Yazılım sayesinde alarm ya da arıza anında gerekli ve doğru yerlere bilgiler iletilir ve birçok rapor müşteri isteklerine göre üretilir.
Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 29
KAPAK KONUSU
Bazı alarm merkezlerinde görüldüğü gibi aboneleri 2 ayrı makineye bölme sistemi de aslında hiç profesyonel bir yaklaşım değildir. Aboneleri dağıtmak alarmları ve uyarıları eşit dağıtmak anlamına gelmemektedir. Bir makinedeki abonelerden birden fazla alarm geldiği durumlarda o makinedeki alarmlar operatörün ilgisini beklerken diğer operatör hiçbir iş yapmadan oturmak zorunda kalacaktır. Daha da kötüsü bir müşteriniz aradığı takdirde “sizin kayıtlarınız diğer bilgisayarda ve şu an meşgul sizi biraz bekleteceğim” demekte uygunsuz bir durumdur. Abone sayınız arttıkça makine sayınız ve abone dağılımınız artacak ve bu durum tam bir kaosa dönüşecektir. Bu durumu önlemek için şimdiden network(ağ) tabanlı bir yazılımı seçmeniz uygun olacaktır. Aşağıdaki şekilde görüldüğü gibi tüm receiverlar (alıcılar) bir veritabanı sunucusuna bağlanmakta ve bu sunucudaki yazılım receiverlardan aldığı sinyalleri veritabanına aktarmaktadır. Veritabanındaki bilgilere de network aracılığı ile tüm terminallerden aynı anda ulaşılabilmektedir. Bu sistem sayesinde satış personeliniz abone kaydederken, teknik servisiniz arıza kayıtları yapabilecek belki bir başka binadaki yöneticileriniz alarm merkezi
30 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
Günümüzde alarm merkezlerinden rekabetçi piyasa koşullarında sadece en iyilerin ayakta kalacağı açıktır. En iyi olabilmenin en önemli ilkelerinden biri de müşterilerine en iyi, en kaliteli hizmeti sunabilmektir. Bunun için operatör seçiminden, yazılım seçimine, mekan seçiminden, mobilya seçimlerine kadar her şeye en ince ayrıntısına kadar dikkat etmeli ve en uygun seçimleri yapmalısınız. ile ilgili raporları izleyebilecek ve tüm operatörleriniz aynı anda alarmları değerlendirebilecek ve tüm müşteri bilgilerine hangi makine olursa olsun ulaşabilecektir. Böyle bir sistemin bir avantajı da herhangi bir makinenin bozulmasından etkilenmeyecek olmasıdır. Bilgiler sadece veritabanı sunucusunda tutulduğu için sadece o makinenin bir yedeğini bulundurmanız yetecektir. Diğer network tabanlı olmayan yazılım sistemlerinde ise mutlaka her makinenin bir yedeği olması gerekmektedir. Bir alarm merkezi yazılımından beklenebilecek yararlı özelliklerden biri de operatör işlemlerinin tek tek kayıt altında tutulmasıdır. Böyle bir yazılımda her operatörün kendine ait programa giriş şifresi bulunacaktır ve bu sayede o operatörün gerçekleştirdiği tüm işlemler kaydedilebilecektir. Bu kayıt altına alınan bilgilerle
geçmişe dönük işlemleri kimlerin yaptığı rahatlıkla görülebileceği gibi operatörler için çalışma istatistikleri de elde edilerek prim sistemleri geliştirilebilir. Diğer bir yararlı özellik ise programın otomatik olarak aramalar gerçekleştire-bilmesi, faks ve e-posta gönderebilmesi olacaktır. Otomatik arama ile yazılım aranması gereken numarayı operatörün elle çevirmesine ihtiyaç duymadan çevirecek ve operatörün telefon hattına bağlayacaktır. Yazılımın direkt bilgisayardan raporları fakslayabilmesi (manual olarak çıktı alarak faks makinesi ile göndermek yerine) ya da e-posta ile gönderebilmesi alarm merkezi maliyetlerinizi düşürebilecek önemli bir unsurdur. Kullanılacak olan yazılımda bulunması gereken önemli özelliklerden biri de açılış kapanış takiplerini otomatik olarak
gerçekleştirebilmesidir. Açılış kapanış takibini erken açılış / geç açılış / erken kapanış / geç kapanış gibi 4 ayrı tolerans ile kontrol edilmesi müşteri çeşitliliğinizden kaynaklanacak farklılıkları rahatlıkla karşılayabilmenizi sağlayacaktır. Günümüzde alarm merkezleri telefon aramalarının %75’i açılış ve kapanış problemleriyle ilgilidir. Alarm merkezleri, açılış kapanış takibi isteyen bir müşteriyi yılda ortalama 60-70 sefer ararken normal bir müşteriyi en fazla 20 sefer aramaktadır. Bu nedenle açılış kapanış takibi isteyen müşteriler için ayrı bir tarife uygulanması maliyetlerinizi düzenleyebilecek önemli bir adım olacaktır. Yazılımda aranabilecek bir diğer güzel özellik ise PDKS (personel devam kontrol sistemi) raporları üretebilmesi olacaktır. Yazılımınızın bu özelliği sayesinde zincir mağazalara sahip müşterilerinize çok daha kaliteli hizmet sunabilirken bu tür müşterileri alarm merkezinize bağlamanız da kolaylaşacaktır. Yazımızın ilk başında belirttiğimiz gibi kullanacağımız yazılımı mutlaka geleceğe yönelik olarak seçmelisiniz. Öncelikle 5 ve 10 yıllık planlarınızı ve hedeflerinizi çıkararak ulaşacağınız abone sayısını tespit edin ve daha sonra bu abone yoğunluğunu kaldırabilecek bir yazılımı tercih
edin. Yazılımınız mutlaka alarm merkezinizle büyüyebilen modüler ve sağlam bir yapıda olmalıdır. Bir yazılımdan bekleyeceğiniz bir diğer özellik ise sizi alarm merkeziniz ile ilgili istatistiki raporlarla yönlendirebilmesidir. Yazılım yeni bir linecard’a ne zaman ihtiyaç duyacağınızı size bildirebilmelidir. Hangi saatler arasında daha yoğun sinyaller aldığınızı, receiverlarınıza ve line cardlarınıza bu sinyallerin eşit dağılıp dağılmadığını gösterebilmelidir. Bunun yanında hangi ilde kaç aboneniz olduğu, varsa 3.parti satıcı firmalarınızın abone sayılarını, bir ildeki abonelerinizin hangi semtlere göre dağılım gösterdiğini, en çok sinyal gönderen abonelerdeki muhtemel arıza durumunu gösterebilen istatistiki görsel raporlara sahip olmalıdır. Ay bazında dağılmış sisteme bağlanan ve kesilen aboneleri gösteren görsel istatistiki raporlarda alarm merkezinizi yönetmekte size kolaylıklar sağlayacaktır. Günümüzün web teknolojilerini de artık alarm merkezi yazılımlarına taşımanın zamanı çoktan gelmiştir. Artık her abone internet üzerinden tüm raporlarını izleyebilmeli ve kendinle ilgili bilgileri güncelleyebilmelidir. Bu tür yaklaşımlarla geliştirebileceğiniz hizmetlerinizi çok daha kolay pazarlamanız mümkün olacaktır.
Gelecekteki alarm merkezi yazılımlarının içereceği özellikler Geleceğe yönelik alarm merkezi yazılımları günümüzdekilerden çok daha kapsamlı olacak ve alarm merkezlerinin işini oldukça kolaylaştırabilecektir. Santrallerle yazılımların entegrasyonu sayesinde istenilen durumlarda müşteriler sistem tarafından
otomatik olarak aranarak bildirim yapılacaktır. Müşteri doğru şifreyi girerse sistem mesajın iletildiğini onaylayacak aksi takdirde diğer kişileri bilgilendirmeye devam edecektir. SMS modülleriyle istenilen abonelere istenilen mesajlar otomatik olarak sistem tarafından gönderilecek, aranmaya ihtiyaç duyulmayacaktır. Örneğin bir mağaza sahibi tatilde iken “Ataköy’deki mağazanız saat 9.35’te Ahmet Çınar tarafından açıldı” şeklinde cep telefonuna bir mesajla bilgi alabilecek ya da dijital santral bu mesajı kendisini arayarak bildirebilecektir. Günümüzde mantar gibi çoğalan alarm merkezlerinden rekabetçi piyasa koşullarında sadece en iyilerin ayakta kalacağı açıktır. En iyi olabilmenin en önemli ilkelerinden biri de müşterilerine en iyi, en kaliteli hizmeti sunabilmektir. Bunun için operatör seçiminden, yazılım seçimine, mekan seçiminden, mobilya seçimlerine kadar her şeye en ince ayrıntısına kadar dikkat etmeli ve en uygun seçimleri yapmalısınız.
Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 31
SEKTÖRDEN
“IFSEC Ist bölgesel “IFSEC Istanbul bölgesel fuar olacak”
UBM İstanbul Genel Müdürü Kerim Alain Bertrand ile önümüzdeki yıl düzenlenecek olan IFSEC İstanbul fuarı üzerine röportaj yaptık. Bugüne kadar Türkiye’de bu alanda organize edilmiş olan fuarların; elektronik güvenlik sektörüne ivme kazandırmada, yeni teknolojilerin ülkeye girmesinde ve yurtdışı pazar fırsatlarını açarak sektöre katkı sağlamasında yetersiz kaldıklarını belirten Bertrand; “IFSEC Istanbul fuarını sektöre, şimdiye kadar elde edemediği ivmeyi kazandırmak ve Türkiye’deki güvenlik sektörünün oyuncularını birer bölgesel pazar liderleri haline getirmek üzere 2013 senesinde ilkini gerçekleştirmek kaydıyla Türkiye’ye kazandırdıklarını söyledi.
32 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
Kerim Alain Bertrand UBM İstanbul Genel Müdürü
tanbul l fuar ol IFSEC hakkında bilgi verebilir misiniz? IFSEC, güvenlik sektörüne yönelik, uluslararası alanda en yaygın, en kapsamlı ve en eski ihtisas fuarı. IFSEC International olarak geçen ve ana etkinlik olan Birmingham’da her sene düzenlenen fuarımız örneğin, 2013 yılında 40’ıncı yılını kutluyor olacak. Sektörün %60’ının IFSEC’in en tercih edilen ve sevilen fuar olduğunu dile getiriyor olması bizleri gelecekle de ilgili en çok ümitlendiren unsurlardan birisi. IFSEC International, her yıl yaklaşık 25,000 ziyaretçiyi çeken, 650 katılımcının yeraldığı ve geçiş kontrol, kamera, yangın ve can güvenliği, alarmlar, IP ağları ve entegre çözümlerden oluşan yaklaşık 1,000’in üzerinde ürünün ve teknolojinin sergilendiği bir fuar. Bugün IFSEC, İngiltere’deki uluslararası ölçekte tüm dünyaya hitap eden ana fuar ile birlikte ayrıca, Güney Afrika, Nijerya, Su-
udi Arabistan, Malezya ve Şimdi Türkiye’de de güvenlik sektörünün beklentilerine cevap vermek üzere yerleşmiş bir marka. Bazı sayılarla sizlere IFSEC markasının gücünü aktarmak istersek, IFSEC Birmingham’a 2012 yılında tam 24,933 ziyaretçi gelmiş. Dikey pazarlardan bir önceki yıla nazaran %25 daha fazla nihai kullanıcı ziyareti sağlanmış. Ziyaretçilerin %20’si 1.5 milyon dolar’ın üzerinde bütçe yönetiyor. Toplam 108 ülkeden ziyaretçi katılımı sağlanmış (yani dünyanın hemen hemen yarısından). Ziyaretçilerin %22’si güvenlik cihazları montajı yapanlar, %18’i tedarikçi, distribütör ve toptancı, %15’i üretici, %13’ü yangın cihazları montajı yapanlar, %9’u güvenlik danışmanları, %9’u sistem entegratörleri, %7’si sanayici, %4’ü elektrik/taahhüt/ mühendisler vs. olarak dağılmaktadır. Bu size IFSEC’in ne kadar geniş bir yelpaze kitleyi kendisine çektiğini görebilirsiniz.
Nihayi ziyaretçi açısından durum nedir? Nihai kullanıcıya bakarsak da %20 IT/ağ/telekom, %12 insanlı güvenlik, %8 perakende, %7 merkezi/bölgesel yönetim, %7 hizmet sektörü, %6 havaalanı/ liman/terminal/transit bölge, %5 inşaat sektörü, %4 depolama/ lojistik, %4 eğitim/sağlık, %4
bina/yapı yönetimi, %4 basın/ dernek, %4 bankacılık/finans, %3 eğitim/coaching, %3 ilkyardım ve kurtarma, %2 otel/eğlence, %2 data merkezleri, %1 mimarlar, %1 su elektrik gaz şebekeleri, %1 sigorta, %1 hapishaneler olarak dağılmaktadır.
Neden Türkiye’de bir fuar düzenlemek istediniz? Hedefleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Bugüne kadar Türkiye’de bu alanda organize edilmiş olan fuarlar genel olarak distribütör ve sistem entegratörlerinin potansiyel yerel alıcılar ile tanıştığı, her sene bir gelenek haline gelen bir buluşma noktası olma konusunda son derece faydalı olmuş olmalarına rağmen, elektronik güvenlik sektörüne ivme kazandırmada, yeni teknolojilerin ülkeye girmesinde ve yurtdışı pazar fırsatlarını açarak sektöre katkıda bulunmada yetersiz kalmıştırlar. IFSEC Istanbul fuarını işte bu temel eksiklikler üzerine, sektöre şimdiye kadar elde edemediği ivmeyi kazandırmak ve Türkiye’deki güvenlik sektörünün oyuncularını birer bölgesel pazar liderleri haline getirmek üzere 2013 senesinde ilkini gerçekleştirmek kaydıyla Türkiye’ye kazandırdık. Elbette her fuar için olduğu kadar bizim için de IFSEC Istanbul hedeflerimizde Lütfi Kırdar’da en yüksek katılımcı ve ziyaretçi sayısına ulaşmak var. Ancak esas hedefimiz, IFSEC Istanbul’u ilk yıldan itibaren güvenlik teknolojileri sektöründe, bölgesel ve örnek bir etkinlik, Türk üretici firmaları için somut ihracat fırsatları sunan ve Türkiye pazarını en gelişmiş teknolojilere açan, en yeni ve gelişmiş ürünlerin sunulduğu, destek veren ÖGF, GESİDER,
Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 33
SEKTÖRDEN
potansiyel ziyaretçilerinde azalma yaşamaları. Biz diğer fuarlarımızda olduğu gibi eğitim, paylaşım ve teşhiri tek bir çatı altında yani fuar alanında, akılcı çözümlerle ziyaretçilere hiç unutamayacakları bir deneyim olarak sunuyoruz. IFSEC Istanbul fuarı bundan farklı olmayacak.
Fuara yurtdışından firmalar, ziyaretçiler, yada sektörde yer alan kişiler gelecek mi?
GÜSOD ve TOBB gibi kurumların özel güvenlik sektöründe görmeyi arzuladıkları gelişim ve değişimi yaratan yegane etkinlik olması.
Fuar organizasyonunun yanı sıra başka etkinlikler olacak mı? Olacaksa bunlar hakkında bilgi verebilir misiniz? Fuar öncesinde ve sırasında çeşitli panel ve seminer formatında sektör firmalarının, kurumlarının teknolojilerini sunabilecekleri, bir takım güvenlik meselelerini ve çözümlerini tartışabilecekleri, mevzuat eksiklikleri, yenilikleri ve fırsatları üzerine eğilebilecekleri ve yurtdışından gelen kurum/ kuruluşlarla deneyimlerini paylaşabilecekleri bir takım etkinlikler IFSEC konseptinin ayrılmaz bir parçası olarak IFSEC İstanbul’da da yeralacaktır. Birçok başka fuarda farkedilen, eğitim ve konferanslara katılmak isteyen dinleyicilerin fuar alanından kopuyor olmaları ve bu nedenle fuar alanındaki katılımcı firmaların
34 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
Elbette. Bu etkinliğin esas gücü, UBM grubunun IFSEC markası sayesinde oluşturmuş olduğu küresel bağlantılar, firma ve kurum ağı. Bu firmaların Güneydoğu Avrupa, Kafkasya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgelerine ilgi gösterenlerin hepsinin katılması gereken bir fuar. Ayrıca tüm bu bölgelerden IFSEC markasına güvenen ve yıllardır dünyanın farklı yerlerinde organize ettiğimiz etkinliklerimizi ziyaret eden kitleyi de Türkiye’ye çekecek bir fuar olacak.
Sonraki organizasyonunuz ne zaman olacak? IFSEC Istanbul fuarımız senede bir özel güvenlik sektörünün müşterileri ve çözüm ortaklarıyla bir araya geldiği referans buluşma noktası. Ancak UBM grubu olarak sektöre sunacağımız fayda, destek ve katma değer birkaç günle sınırlı kalmayıp, tüm seneye yayılan bir çalışma olacaktır. Toplantılar, seminerler, paylaşımlar ve aynı zamanda diğer IFSEC etkinliklerinde Türk firmalarının boy göstermesiyle, gerçek bir bütünleşme söz konusu olacaktır, olmaya başlamıştır bile. Amaç sadece sektörün en dinamik firmalarını geniş bir ziyaretçi kitlesiyle birkaç içerisinde bir araya getirmek değil, bu firmaların pazarlarını genişletirken yanların-
da olmak, onların sorun olarak gördüğü unsurları fırsata döndürmede destek olmak, yeni pazar fırsatları, yeni teknolojiler, yeni ortaklıklar ve yeni bir bakış sunabilmek. Bunu bir nevi uzun süreli bir ortaklık olarak düşünebilirsiniz. Yıllardır bu sektörü yakından takip etmiş, sektörün nabzını çok iyi alabilen ve sektöre hizmet olarak kendisini adamış çok yetkin ve uzmanlaşmış bir kadro ile yola çıkıyoruz. Türkiye’de bulunan çalışanlarımıza ek olarak ayrıca IFSEC Istanbul projesinde, merkez ofisimizde bulunan tüm IFSEC kadrosu da canla başla çalışmaya başladı.
Dünyadaki IFSEC ile Türkiye’deki IFSEC’i karşılaştırabilirsek neler söylemek istersiniz? Bizim IFSEC markası altında organize ettiğimiz fuarlar arasında sancak gemimiz IFSEC International elbette. Ancak Ortadoğu’nun lider, referans ve örnek fuarı olmaya aday ve İstanbul’u Dubai’nin önüne geçirecek yegane bölgesel fuar IFSEC Istanbul olacak. Ayrıca IFSEC haliyle oturmuş ve özel güvenlik camiası tarafından iyi tanınan bir marka oldu. Bu markayı yine bir coğrafyaya taşırken, bir taraftan IFSEC markasıyla beraber gelen içerik zenginliği ve katılımcı çeşitliliği ile beraber fuarcılıkta ulaşılmış en son yenilikleri, en yeni çözümleri, en alışılmamış hizmetleri sunmayı da amaçlamaktayız. Bu alanda UBM grubunun bir parçası olan bazı dijital pazarlama hizmetlerini de katılımcılarımıza sunmayı ve bu sayede ürünlerini fuarımız ile ulaşabildiklerinden çok daha geniş bir kitleye tanıtabilmelerine destek olacağız. Bu tip çözümlerle ilgili ayrıntıları dilerseniz ileriki bir sayınızda daha kapsamlı anlatabiliriz.
SEKTÖRDEN
Tüm sor özüm od olacağız” “Tüm sorunların çözüm odağı olacağız”
TOBB Türkiye Özel Güvenlik Hizmetleri Sektör Meclis Başkanı Hasan Gazi Özer ile Türkiye Özel Güvenlik Hizmetleri Sektör Meclisi üzerine röportaj yaptık. Sektör meclislerinin; ülkemiz ekonomisi ve istihdamına önemli katkı veren sektörlerin ve bu sektörlerde faaliyet gösteren firma, dernek ve federasyonların TOBB çatısı altında sektör sorunlarının tespit edilmesi ve bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri üretilmesi amacıyla kurulduğunu belirten Özer; tüm sorunların çözüm odağı olacaklarını söyledi.
36 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
Hasan Gazi Özer TOBB Türkiye Özel Güvenlik Hizmetleri Sektör Meclis Başkanı
runların dağı ” liyetlerin içerisinde yer almakta, gerekli mevzuat çalışmaları ortak akıl ile yapılmaktadır. Sektör meclisimizin doğal üyeleri, İç İşleri Bakanlığı, EGM Özel Güvenlik Daire Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı Özel Güvenlik Dairesi ve Sanayi Bakanlığı temsilcileridir. 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’da yapılan değişiklikler ile yönetmelik ve genelgelerde yapılan değişiklerin tamamı sektör meclisimizin kararlarına uygun olarak gerçekleşmiştir.
Türkiye Özel Güvenlik Hizmetleri Sektör Meclisi’nin kuruluş amacı hakkında bilgi alabilir miyiz?
Türkiye Özel Güvenlik Hizmetleri Meclisi’nin önümüzdeki döneme ilişkin hedefleri nelerdir?
Sektör Meclisleri, 5174 sayılı TOBB Kanunu ve sektör meclisleri kuruluşu hakkında yönetmelik gereğince kurulmuştur. Türkiye Özel Güvenlik Hizmetleri sektör meclisimiz dahil olmak üzere halen 57 sektör meclisi vardır. Sektör meclislerinin asıl kuruluş amacı, ülkemiz ekonomisi ve istihdamına önemli katkı veren sektörlerin ve bu sektörlerde faaliyet gösteren firma, dernek ve federasyonların (tüm sektörel STK’lar diyebiliriz) TOBB çatısı altında sektör sorunlarının tespit edilmesi ve bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri üretilmesine yöneliktir. Sektör meclislerinin doğal üyesi olan ilgili Bakanlık ve ilgili kamu kurumlarının temsilcileri bu faa-
Önümüzdeki döneme ilişkin hedeflerimizi şöyle sıralayabilirim. v Sektörel İş Kanunu’nu hayata geçirmek, (Basın iş kanunu, denizcilik iş kanunu gibi) v Kamu ihalelerinde, kıdem tazminatı ve yıllık izin maliyetlerinin asgari işçilik maliyet hesabına dahil edilmesi, v İllerde bulunan özel güvenlik şubeleri arasındaki uygulama farklılıklarının giderilmesi konusunda çalışmalar yapılması, v Mali Mesuliyet Sigortası’nın anlaşılabilir, net ve sektör ihtiyaçlarına cevap verebilecek bir poliçe haline getirilmesi. Bunlar öncelikli hedeflerimiz olup, süreç içerisinde meydana gelecek tüm sorun ve problemlerin çözüm odağı olacağız.
TOBB’un sektöre katkısı hakkında bilgi verebilir misiniz?
TOBB, öncelikle güvenlik sektörümüzün algısının en üst düzeye çıkmasını sağlamıştır. Her yıl yapılan Başbakanlık Sektör Meclisleri Şura toplantılarına katılımımız gerçekleşmiş, hükümet ve bürokrasinin en üst temsilcilerine sorun ve çözüm önerilerimizi sunma imkanı sağlanmıştır. En önemli katkı, sektörümüzde birlik ve beraberliğin tesis edilmesi olmuştur.
Özel Güvenlik Federasyonu ile ilişkiler ve projeleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Sektör Meclisimiz tüm çalışmalarımızda Federasyonumuz ile ortak hareket etmekte, tüm projeler birlikte yönetilmektedir. Ortaklaşa katılımla kurulan çalışma komitelerimiz ile Ar-Ge faaliyetleri birlikte yürütülmektedir.
Avrupa veya dünya ile yürütülen bir takım organizasyonlar veya projeler var mı?
Bilindiği üzere, Coess ve ASIS ile ortak çalışmalar ve projeler yapılmakta olup önümüzdeki en önemli projemiz ülkemizde bir güvenlik fuarı yapılmasıdır. Bu konuda süreç başlamış ve Federasyonumuz, GÜSOD, GESİDER ve ASIS işbirliği ile IFSEC İstanbul Fuar ve Seminer programı için stard verilmiştir. Ekim 2013’de bu program gerçekleşecektir…
Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 37
ELEKTRONİK GÜVENLİK
Sorumlulukların gözler önüne serilmesi Doğru projelendirilir ve uygun güvenlik aygıtları ile birlikte çalıştırılırlarsa, gözetleme sistemleri can ve mal güvenliğini korumak konusunda çok başarılı sonuçlar verirler, ancak iş görmediklerinde ise onların sahibi olan firmalara çok ağır hükümler getirebilirler. D. Anthony NICHTER / CPP Çeviri: Füsun KOCAMAN
İ
ki kadın, büyük mağazalar zincirlerinden birinde alışveriş yapmış, sohbet ederek otoparktaki arabalarına doğru gidiyorlardı. Birden hızlı adımlar duydular ve hırpani bir adam kadınlardan birini yakaladı. Hiç uyarmadan, bıçak çekti ve kadının boynuna iki kez sapladı. Kadın şiddetli bir kanama ile yere düştü, saldırgan otoparktan koşarak uzaklaştı. Davanın mahkemede görülmesi sırasında, durumu ağır bir biçimde malsahibinin aleyhine çeviren konu şu oldu; otoparktaki hareketleri izlemek amacıyla çatıya gözetleme kameraları kurulmuştu ama gerçek zamanda izlenmiyor-
38 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
lardı. Bu kritik ama bir o kadar da sık rastlanan bir hata, bir firmanın mülkü içinde insanların zarar görmesi durumunda, malsahibinin sorumluluğunu artıran dokuz ana faktörden birisi. Bu olay, ne zaman bir güvenlik zaafı gerçekleşse ve birileri bu nedenle zarar görse, işletmelerin aleyhlerine dava açılacağının yalnızca bir örneği. İstisnasız her olayda, keşif safhasında gözetleme sistemi ve departmanının rolü ayrıntılı bir şekilde incelenecek, değerlendirilecek ve daha sonra davalının aleyhine kullanılacaktır. Yazar, işletme ya da personelin sorumluluğunu ağırlaştırma ya da hafifletme amacıyla, gözetleme
sistemleri ve onların çalışma biçimlerinin delil olarak kullanıldığı davalarda hem davacı hem davalı tarafında bilirkişi olarak görev almıştır. Doğru projelendirilir ve uygun güvenlik aygıtları ile birlikte çalıştırılırlarsa, gözetleme sistemleri can ve mal güvenliğini korumak konusunda çok başarılı sonuçlar verirler, ancak iş görmediklerinde ise onların sahibi olan firmalara çok ağır hükümler getirebilirler.
Kusurların hiyerarşisi Davalarda, hatalı tasarlanmış ekipmanlardan, yerleştirmelerinden, montajlarından veya işlevlerinden kaynaklanan yükümlülükler
Canlı gözetlemenin yapılmayıp, ihtiyaç halinde sonradan izlemek için yalnızca kayıt yapılması üzerine kurulu bir sistem de yükümlülük piramidinin bir sonraki adımıdır. Güvenlik işkolunda bu yaklaşımın hikmeti üzerinde tartışmalar sürüp giderken, jürilerde böyle bir tereddüt görülmemektedir. doğabilir. Örneğin, kameralar yeterli ışık olmadığından resimleri görüntüleyemeyecek yerlere ya da arkadan gelen ışığın çok yoğun ve baskılanamaz olduğu yerlere yerleştirilmişlerse ya da sistemler yoğun parazit sıkıntısı yaşıyorsa, görüntü kalitesi çok düşer ve yükümlülük sorun olarak baş gösterebilir. Hatalı yönetim kararlarına, yetersiz idari uygulamalara, eğitim kusurlarına veya işletmecinin hatalarına dayalı operasyonel kusurlar ortaya çıkabilir. Kusurlu ya da ihmalkar gözetleme operasyonlarından doğan ve kurumun potansiyel yükümlülüklere açık hale gelmesine neden olan işletme hataları ya da “kusurlar”, davacılar tarafından bir ölçüt olarak kullanılırlar. Enaz ciddi olandan en ciddi olana doğru sıralama şu şekilde yapılabilir.
Personel tecrübesizliği Birinci kusur, teknik ve işletme açısından yetersiz elemanlara sahip olmaktır. Bunun nedeni, düşük ücretler ya da yetersiz sosyal haklar sonucu yüksek eleman sirkülasyonu veya insani becerileri zayıf yöneticiler olabilir.
Yetersiz eğitim Bir sonraki kusur, elemanların eğitim ya da deneyim eksikliği ne-
deniyle, görüntülerin davranışsal ya da yasal sonuçlarını anlayamamaları olabilir. Birinci kusurdan (deneyimsiz eleman) mustarip olan firmalar, bu ikincisinden de sıkıntı yaşayacaklardır, fakat eleman sirkülasyonu yüksek olmayan firmalar bile, yeterli eğitimi veremezlerse bu sorunla karşılaşırlar. Nevada’da bir kumarhanede gözetleme operatörleri, şüpheli davranışlar sergileyen bazı müşterileri alıkoymak üzere, kattaki güvenlik personelini sevkettiler. Hareket, gözetlemenin yasal statüleri yanlış yorumlayan eski müdürü tarafından başlatıldı. Eski müdür, kumarhane dahilinde herhangi bir kişiyi, herhangi bir şüphe üzerine yasal olarak alıkoyabileceğini düşünüyordu. Bu düşünce, hatalı alıkoyma gerekçesiyle peşpeşe açılacak birkaç davanın yolunu açtı. Başka bir kumarhanede, personele oyunda yapılan hilelerle, dolandırıcılık arasındaki fark öğretilmemişti. Bu fark çok önemlidir, çünkü yasa hile yapılması durumunda tutuklamanın yasal olmasını, bunun içinde tutuklayan kişinin suça bizzat tanık olmasını şart koşar. Bu eğitim eksikliği de, birden fazla davanın açılmasına neden oldu. Çoğunda, mahke-
meye gidilmeden anlaşma yolu seçildi, ama birinde mahkeme açıldı ve hatalı tutuklama kararı verildi.
Yetersiz personel Yasal yükümlükleri artıran bir diğer kusur, şirketin tesis boyutlarına oranla yetersiz sayıda personel çalıştırmasıdır. Kendini aile mekanı olarak tanımlayan bir kumarhanede, özellikle çocuklar ve gençlere hizmet eden bir oyun alanı vardı. Alana bir erkek girdi ve bir genç kızı ayartarak aile bireylerinden uzaklaştırdı. Genç kızı bir yan çıkıştan dışarı çıkarıp, kumarhanenin önünden bir taksiye bindirmeye çalıştı. Gözetleme personeli durumu farketmedi. Şans eseri, başka bir konuk durumu güvenlik görevlilerine bildirdi ve görevliler derhal müdahale ettiler. Adam tutuklandı ve genç kız ailesine teslim edildi. Birbirini izleyen davalar sırasında, gözetleme departmanının bu oyun alanının yanısıra kumarhane, büyük bir otel, tesisin arka planı, otopark alanları, garajlar, ve tüm açık alanları izlemekle sorumlu oldukları ortaya çıktı. Departman ayrıca konuklardan, departman şeflerinden ve güvenlik görevlilerinden gelen tüm aramalara da cevap vermek ve yönlendirmekle görevliydi. Tüm bu görevleri yerine getirmek için her vardiyada ortalama iki ya da üç personel ile çalışıyordu. Kamera görüntüleri izlendiğinde açıkça görüldü ki, adam güvenlik görevlilerini ve diğer oyun alanı çalışanlarını atlatmak için, başka çocukları da sohbete ve atyarışına çekmek gibi, bilinçli taktikler uygulamıştı. İyi eğitilmiş ve gözlemci bir gözetleme elemanı, bu davranışları farkeder ve bunların bir pedofile
Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 39
ELEKTRONİK GÜVENLİK
işaret ettiğini anlardı, ama ciddi miktarda eleman eksikliği nedeniyle kimsenin bu uyarıları tespit etmeye vakti yoktu.
Yerine geçme Uygun bir gözetleme sisteminin, diğer gerekli güvenlik önlemlerine destek olacağı gerçeğinin unutulup, onların yerini alabileceği düşüncesi; yükümlülük piramidindeki bir başka hatadır. Bu hata “bilgisayarlar hasta olmuyorlar ve kameralar zam istemiyorlar” zihniyetiyle, insanların yerine teknolojiyi yerleştirmeye çalışan yöneticilerin tipik tavrından kaynaklanmaktadır, ki yazar bu düşüncenin dile getirildiğine bizzat tanık olmuştur. Bu taktik aslında şirketin tüm işletme birim ve departmanlarında asgari personelle çalışma stratejisinin bir parçasıdır. İronik olan, bu şirketlerin bunun yanlış olduğunu daha sonra çok daha acı bir şekilde öğrenmeleri ve bedelini çok daha ağır ödemeleridir, çünkü gözetleme sistemleri tarafından tespit edilen ve görevliler tarafından şahit olunan vakalara müdahale edebilme becerisi bu yaklaşım tarafından kısıtlanmaktadır. Bunun güzel bir örneği, Nevada kumarhane bölgesinin yanındaki büyük bir perakende alışveriş merkezinde yaşandı. Alışveriş merkezinin içinde bir sürü bağımsız mağaza, restoranlar, salonlar ve bir de gece kulübü vardı. Alışveriş merkezi kendi güvenlik ekibi ve oldukça iyi tasarlanmış ve etkili bir gözetleme sistemine – ancak güvenlik kadrosunun başedebileceğinden fazla alarm üretiyordu – sahipti. Bir gece, birkaç taşkın müşteri gece kulübünden atıldı ve bu kişiler binayı terk etmediler, aksine
40 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
merkezin ortak alanlarında agresif ve kışkırtıcı tavırlar sergilemeye başladılar. Kameraları izleyen personel bunu farketti ve güvenlik görevlilerine müdahale etmelerini söyledi. Güvenlik personeli hali hazırda başka üç ciddi suçla ve bir acil sağlık problemiyle uğraşmakta idiler. Yerel polise haber verildi, fakat onların da ellerinde gönderecek kimse yoktu. Sonuçta, kulüpten atılanlar, bir genç kıza hakaret ettiler ve genç kızın erkek arkadaşı ile aralarında kavga başladı. Kavga sırasında, delikanlı ciddi şekilde yaralandı. Saldırganlar olay yerini terkettiler ama kamera kayıtlarından izleri sürülerek tutuklandılar. Açılan davalarda alışveriş merkezi yönetimi ve malsahibi, yetersiz güvenlik hizmeti sunmaktan yargılandılar. Alışveriş merkezinin kendi gözetleme sistemi, ihmalin kanıtı olarak kendi aleyhine kullanıldı.
Seçerek izleme Bir sonraki yükümlülük tipi, organizasyonun, diğerlerini dışarıda bırakacak şekilde seçilmiş bir alanı, bölümü veya cepheyi izlemeyi seçmiş olması durumunda ortaya çıkar. İzlenmeyen bölümün, güvenlik ve korunma seviyesi başka alternatif yönetim metodla-
rı kullanılarak izlenen alanınkiyle aynı düzeye getiriliyor ise, sorun çıkmaz. Nevada’da meydana gelen bir olayda, büyük bir mağazanın önceleri 800 araçlık park yerini, kameralarla canlı izleme ve devriye yöntemleriyle koruduğu ama daha sonra canlı izlemeye son verip yalnızca kamera görüntülerini kaydetme yoluna gittiği anlaşıldı. Ayrıca kendi personelinin park yerinde devriye gezmesi uygulamasını da iptal edip, bunun yerine tüm otoparkı bir araçla dolaşacak tek bir bekçiyle sözleşme yaptı. Bu protokol değişikliğinden sonra, otoparkta bir müşteri öldürüldü. Mahkemede jüri öğrendi ki, sözleşmeli güvenlik firması ve elemanları, açık alanların çatıya monte edilmiş kameralar vasıtasıyla alınan görüntülerinin kaydedildiğinin ancak gerçek zamanlı izlenmediğinin farkında değillerdi. Ayrıca, içeride 50 den fazla kameranın, mağazanın büyük bir bölümünü izlemekte olduğu da mahkemede ortaya çıktı. Mağazanın gözetleme ofisinde görevli elemanlar, satış şefleri ve kattaki kayıp-önleme görevlileri ile sürekli temas halindeydi. Eğitimli operatörler, kamera ekipmanından azami yararlanma yöntemlerini biliyor-
Hasarlı ya da çalışmayan bir gözetleme sistemine sahip olmak bir sonraki yüksek maliyetli kusurdur. Bu sorun, yönetimin sistem bakımına ve personele ayırdığı bütçeyi, devam ettirmeme kararı aldığında ortaya çıkmaktadır. Suçlular kameraları hedef aldığında durum daha da beter olmaktadır.
lardı. Bir hırsızlığı bildirmek ve hırsızı mağazayı terketmeden yakalamak için kayıp-önleme görevlileri ile ustaca haberleşmeyi de biliyorlardı. Buna mukabil, dış alana sağlanan tek gözetim, sözleşmeli tek bir bekçinin alanı araçla dolaşması idi, bu kişinin içerideki güvenlik gücüyle direk bir telsiz teması olmadığı gibi, dışarısının da içerisi gibi görevliler tarafından canlı olarak izlendiği yanılgısına sahipti. Jüri, şirketin dahili güvenlik sisteminin kabul edilebilir sınırlar içinde olduğu, ama dışarıdaki modelin standardların önemli ölçüde altında olduğuna ve kurbanın ailesine yaklaşık 1 milyon dolar tazminat ödenmesine karar verdi. Makalenin başında bahsedilen olayda, boynundan bıçaklanan kadın neredeyse ölüyordu. Mahkemede ortaya çıkan –tıpkı yukarıdaki olaydaki gibi – mağaza içinde devriye ve izleme yapıldığı ama neredeyse bir futbol sahası büyüklüğündeki dış otoparkta tek bir sözleşmeli bekçinin bulundu-
ğu ve kamera desteği kullanılmadığıydı. Mağaza birkaç yüz bin dolar ödeyerek anlaşma sağladı.
İzleme yapılmaması Canlı gözetlemenin yapılmayıp, ihtiyaç halinde sonradan izlemek için yalnızca kayıt yapılması üzerine kurulu bir sistem de yükümlülük piramidinin bir sonraki adımıdır. Güvenlik işkolunda bu yaklaşımın hikmeti üzerinde tartışmalar sürüp giderken, jürilerde böyle bir tereddüt görülmemektedir. Suç oranının yüksek olduğu çevrelerde canlı gözetleme sistemi bulunmaması halinde, giderek artan oranda, alışveriş merkezleri, büyük perakende mağazaları, otoparklar ve eğitim alanları gibi büyük işletmelerin aleyhinde kararlar vermektedirler. Jürilerin kararlarının gerekçesi, gözetleme sisteminin görülebilir olduğu alanları kullanan insanların doğal ve haklı olarak bu kamera görüntülerini bir kişinin gerçekte izliyor olduğunu varsaymalarıdır. Bu varsayım sıkça “Ka-
mera Kullanımda” veya “Bu alan gözetleme altındadır” gibi muğlak işaretlerle daha da güçlendirilmektedir. Nevada’da erkeklere hizmet veren bir eğlence kulübünde, bir olayda olası kavgalara müdahale etmek için hem fedailer hem de güvenlik görevlileri görevdeydi. Bir gece, bir ağız dalaşı sonucunda kavga çıktı ve bir gurup erkek, tek bir müşteriye saldırdılar. Kavga, fedailer ya da güvenlik görevlilerinin görüş sahası dışında gerçekleşti. Saldırıya uğrayan kişi ciddi şekilde yaralandı. Hazırlık tahkikatı sırasında görüldü ki, kulübün tüm tesisi kapsayan oldukça gelişmiş bir gözetleme sistemi vardı ama izlenmiyordu. Ayrıca yapılan incelemede, tesis dahilinde bir izleme odası yapıldığı, bir dönem orada bir personel bulunduğu ama bu kişi işten ayrılınca yerine bir daha kimsenin işe alınmadığı da ortaya çıktı. Kayıtlar incelendiğinde, eğer canlı izleme yapılmış olsaydı, personelin kavganın çıkışını farkedebileceği ve güvenlik görevlilerini olay yerine sevkedebilecek yeterli zamana sahip olacağı açıkça görüldü. Kulüp, önemli miktarda bir tazminat ödeyerek olayı mahkemeye taşımadan anlaşma yoluna gitti.
Faal ama etkisiz Listenin üçüncü sırasında, faal bir kamera gözetleme sistemine sahip olmak ama sistemin çevre koşullarına uygunluğunu yitirmiş olması yer almaktadır. Bu durum, bazan geçici ya da mevsimsel çevre değişikliklerinden kaynaklanabilir. Örneğin, Kaliforniya’daki bir alışveriş merkezinin pazarlama yönetimi noel döneminde tavandan sarkan büyük pankartlar ve
Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 41
ELEKTRONİK GÜVENLİK
süslemeler astı. Maalesef bunlar alışveriş merkezinin gözetleme kameralarından birçoğunun görüntüsünü engelledi. Güvenlik müdürü bu durumdan şikayet ettiğinde, üst yönetim pazarlama departmanını destekler bir tavır aldı. Sonuç olarak, gözetleme ekibi birbirine rakip iki gençlik çetesinin yemek alanında kavgaya tutuştuklarını göremedi. Çatışma sırasında, alışveriş için orada bulunan birkaç kişi yaralandı, medya alışveriş merkezi yönetimini topa tuttu ve pahalı dava süreçlerinin yolu açıldı. Başka bir örnek de, Nevada’da bir kumarhane oyun alanında büyücek bir tadilata giriştiği sırada meydana geldi. Daha önce gözetleme sistemi, girişlerden birinin yanındaki tuvaletlerin girişini net bir şekilde görebiliyordu. Hariçten insanlar sıklıkla buradan yararlanıyorlar, hata çete, uyuşturucu ve fuhuş gibi işleri için burayı kullanıyorlardı. Gözetleme odasından şüpheli kişilerin bu tuvaletlere girdiği görüldüğünde, güvenlik görevlileri oraya yönlendiriliyor ve bu şahısların binayı terketmeleri isteniyordu. Tadilattan sonra, gözetleme ekibi tuvaletlerin girişini göremez oldular. Güvenlik müdürü, durumu telafi edecek ilave kamera talebinde bulundu ama talebi gerekli önceliği alamadı, oysa kumarhane tuvaletlerinde yaşlı ve çocukların saldırıya uğradıkları ve bazılarının öldükleri basında yoğun bir şekilde yer almaktaydı. Birkeç ay sonra, yaşlı bir kadın tuvaletten çıkarken, çete üyesi iki kadının saldırısına uğradı. Kurbanın kocası olaya müdahale etmeye çalıştığında, kadınların suç ortağı olan bir adam da ona saldırdı. Güvenlik görevlileri, ancak bir müşteri kendi cep
42 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
telefonundan önbüroyu aradığında olaydan haberdar oldular. Olaydan haftalar sonra, yönetim ilave kameralar için bütçe tahsis etti. Kurbanlar kumarhaneye dava açarak teselli buldular. Arızalı Hasarlı ya da çalışmayan bir gözetleme sistemine sahip olmak bir sonraki yüksek maliyetli kusurdur. Bu sorun, yönetimin sistem bakımına ve personele ayırdığı bütçeyi, devam ettirmeme kararı aldığında ortaya çıkmaktadır. Suçlular kameraları hedef aldığında durum daha da beter olmaktadır. Bunun bir örneği bir kumarhanenin ototprkında meydana geldi. Yerel bir çete otoparkın üst katını ele geçirdi, oranın kendi alanları olduğunu ilan ederek güvenlik kameralarını kırdılar ve duvarları grafiti ile kapladılar. Kumarhane kameraları tamir ettirip grafitinin üzerini boyadığında, çete tekrar aynı şeyleri yaptı. Bu durum birkaç kez yinelendi, sonunda masrafından bunalan kumarhane, tamir ettirmeyi bıraktı. Birgün, üst kata parkeden bir müşteri çete üyelerince vahşice dövüldü ve ağır şekilde yaralandı. Kameralar çalışmadığı için, güvenlik personeli saldırıyı göremedi. Jüri, kumarhaneyi tamir ve bakım masrafının kat kat üstünde bir tazminatı ödemeye mahkum etti. Sistem yok Son olarak, yükümlülükler konusunda en büyük kusur, mevcut şartlarda sağduyunun kameralı gözetleme sistemini gerektirdiği durumlarda, böyle bir sisteme sahip olmamaktır. Bu şartlar, söz konusu çevrenin cana ve mala karşı kökleşmiş bir suç geçmişine sahip olması; alanı kapsaya-
cak çapta bir güvenlik gücünün mevcut olmaması; kameraların yerini alacak başka güvenlik metodları ya da taktiklerin bulunmaması şeklinde oluşabilir. 700 ünite ve 23 bina ile 18 dönüm arazi üzerine kurulu, haftalık ödenip uzun süre kalmak amaçlı tasarlanmış, motel ve apart daire bileşenli bir tesis, buna bir örnektir. Site, basit vukuatlardan en ağır suçlara kadar tüm suç yelpazesi ile boğuşmak zorundaydı. Bu muazzam alanın güvenliğini sağlamak için şirket yönetimi, tek bir bekçi görevlendirmiş ve kiralık ofisin dışında hiçbir yere kamera koymamıştı… Bir sabah dışarı sigara içmeye çıkan bir site sakini kadın, vahşi bir saldırıya uğradı ve beyninde kalıcı bir hasar meydana geldi. Mahkemenin kararı, site yönetiminin 3.5 milyon dolardan fazla tazminat ödemesi şeklindeydi… Bütün bu örnekler, uygulayıcılar, avukatlar, montajcılar ve risk yöneticileri için hayati dersler içeriyor. Akıllı şirketler bu pahalı dersleri mahkemede almayı beklemeyip, proaktif özdeğerlendirmeler yapacaklar, tesislerinde herhangi birine zarar gelme potansiyelini araştıracaklar ve kazayla bir olay vuku bulduğunda ise yükümlülüklerini minimize edecek gerekli tedbirleri alacaklardır.
D. Anthony Nichter D. Anthony Nichter, CPP Nevada, Las Vegas’ta Institute for Strategic Executive Development’da kıdemli analist ve eğitmen; aynı zamanda Colorado’nun Uluslararası Güvenlik yetkilisidir. ASIS International üyesidir ve ASIS Oyun ve Bahis Koruma Konseyi’nin eski başkanıdır.
ELEKTRONİK GÜVENLİK
iPAD entegrasyonu ile kartlı geçiş sistemi ve entegre CCTV Yeni TruPortal platformu, küçük ve orta ölçekli işletmelerin ihtiyaçlarını düşük bütçeler içinde kalarak sunulmasına olanak sağlıyor. TruPortal sayesinde sunucu kurulumlarıyla, işletim sistemi yazılımlarıyla ve lisanslarla artık uğraşmayacaksınız. İlker ÖZZORLU UTC Climate, Controls & Security
S
unucu yok, yazılım yok, lisanslama yok… Kartlı geçiş sistemi denilince akla ilk gelenler arasında büyük ve pahalı sunucular, yüksek maliyetli yazılımlar ve lisanslama ücretleri yer alır. Küçük ve orta ölçekli projelerde bu maliyetler, pastanın büyük bir dilimine tekabül etmekte; dolayısıyla birçok uygulamada ya projeden çıkarılmakta ya da daha uygun maliyet sağlaması için kararlı doğru ve uzun süreli çözüm üretemeyen sistemlerin tercih edilmesine sebep oluyor. UTC Climate, Controls & Security’nin geçtiğimiz ay piyasaya sürdüğü yeni TruPortal platformu, küçük ve orta ölçekli işletmelerin ihtiyaçlarını düşük bütçeler içinde kalarak sunulmasına olanak sağlıyor. TruPortal, küçük ve orta ölçekli işletmelerin gereksinim duyduğu tüm ihtiyaçları sağlamakla birlikte günümüz teknolojisinin getirdiği
44 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
birçok yeniliği de beraberinde sunmaktadır. TruPortal sayesinde sunucu kurulumlarıyla, işletim sistemi yazılımlarıyla ve lisanslarla artık uğraşmayacaksınız. Üstelik iPad uygulaması yardımıyla tüm kartlı geçiş fonksiyonlarını kontrol edip gerçek zamanlı olarak yönetim yapabileceksiniz. Günümüzde kartlı geçiş sistemleri Kartlı geçiş sistemlerinin pazar büyüklüğüne baktığımızda; dünyada 2009 yılında 1.9 Milyar Dolar olan büyüklüğünün 2014 yılında 2.7 Milyar Dolar seviyesine geleceği tahmin edilmektedir. Ülkemizin de içinde yer aldığı EMEA bölgesi incelendiğinde ise 2009 yılında 637 Milyon Dolar olan kartı geçiş sistemleri pazarı, 2014 yılında 806 Milyon Dolar seviyelerine geleceği tahmin edilmektedir[ ]. EMEA bölgesinin geçtiğimiz iki yılda yaşadığı ekonomik sıkıntılara rağmen pazarda beklenilen artış yönündeki rakamlar kartlı geçiş sistemlerinin önemini vurgu-
lamaktadır. Özellikle ülkemizde de kartlı geçiş sistemlerine olan ihtiyaç, her geçen gün artmaktadır. Geçtiğimiz yıllara bakıldığında genelde devlet ve bankacılık sektörlerinde tercih edilen kartlı geçiş sistemleri, artık ticari projelerin de temel ihtiyacı konumundadır. UTC Climate, Controls & Security bünyesinde bulundurduğu Lenel Onguard, Facility Commander Wnx ve Aritech ATS gibi çeşitli platformlar ile her ihtiyaç ve segmente çözüm sağlamak amacındadır. Yeni TruPortal mimarisi ise küçük-orta ölçekli projelerde kullanım kolaylığı açısından pazara farklılık getirecek özellikleri üzerinde barındırmaktadır.
Modüler yapı sayesinde 64 kapı kontrolü TruPortal platformu modüler bir sistem olarak tasarlanmıştır. Ana kontrol paneli üzerinde 2-kapı/4okuyucu kontrolör ünitesi, 4 giriş
ve 2 çıkış ile yer almakta; proje kapsamına göre ilave modüllerle 64 kapıya kadar genişletilebilmektedir. Ana panelin haberleşme hattına bağlanan 2-kapı kontrol üniteleri ve Giriş/Çıkış modülleri sayesinde sistem orta ölçekli işletmelerin temel ihtiyaçlarını karşılayabilmektedir. TruPortal sistem esnekliği sayesinde farklı çözümler de sunabilmektedir: v Tasarım 1: 64 kapı
• • •
Giriş: Kart okuyucu / Çıkış: Buton 64 kart okuyucu 64 çıkış butonu
v Tasarım 2: 32 kapı
• • •
Giriş: Kart okuyucu / Çıkış: Kart okuyucu 32 giriş kart okuyucu 32 çıkış kart okuyucu
v Tasarım 3: 48 kapı
• • • • • • •
Karma yapı 16 kapı; 16 giriş kart okuyucu 16 çıkış kart okuyucu 32 kapı; 32 giriş kart okuyucu 32 çıkış butonu
IP tabanlı geçiş kontrol sistemi TruPortal platformunda herhangi bir sunucuya ya da yazılıma ihtiyaç duyulmamaktadır. Tamamen IP tabanlı çalışan sistem sayesinde web arayüzü ile sisteme bağlanabilir, böylece veritabanı depolama, yazılım kurma, lisanslama gibi sorunlarla karşılaşmazsınız. Web arayüzü ile kontrolöre bağlandıktan sonra gerçek zamanlı bilgiler alabilir, olay izleme yapabilir, kapıları manuel kontrol edebilir veya CCTV entegrasyonu sayesinde kamera görüntülerini izleyebilirsiniz. Üstelik AppStore’da yer alan ücretsiz iPad uygulaması ile de tüm bu işlemleri mobil olarak iPad’iniz-
den gerçekleştirebilirsiniz. TruPortal sisteminizde tüm veritabanı, sistem kontrolörü içerisinde tutulur. Toplam 10.000 kişi ve 10.000 kart desteği olan sistemde bir kişiye 5 farklı kart ve 8 farklı erişim seviyesi tanımlanabilir. Veritabanında tanımladığınız tüm kimlik bilgilerini dışarıya aktarabilir, yardımcı programla düzenledikten sonra tekrar kontrolöre yükleyebilirsiniz. Sistem kurulumu açısından oldukça kolay anlaşılır bir ara yüze sahip olan TruPortal için yüksek eğitim maliyetlerine katlanmak zorunda da kalmazsınız. Web tabanlı ara yüz sayesinde kullanıcı sihirbazları sizi adım adım yönlendirerek hata yapma riskinizi minimuma indirir. Üstelik sistem tasarımınız ve tüm veritabanınız tek bir tuşla anında kontrolöre kaydedilir; yükleme ve indirme işlemleri için saatlerce bilgisayar başında beklemek zorunda kalmazsınız. Ayrıca web ara yüzü yardımıyla sistemi canlı izleyebilir, hata ve arızaları görüntüleyebilirsiniz. Esnek raporlama fonksiyonları sayesinde HTML formatında günlük/ haftalık/aylık raporlar alabilirsiniz.
Birçok kabul görmüş kart okuyucu desteği TruPortal sistemi ile UTC’nin
uyumlu T-100 ve T-200 serisi kart okuyucuları kullanılmaktadır. Bunun dışında Wiegand, MiFare, Prox, biyometrik, akıllı kart ve Mag Stripe desteği olan farklı kart okuyucular da sistemle birlikte kullanılabilir. TruPortal platformunda kart okuyucunuzun tipine göre yapılandırabileceğiniz 8 farklı format tanımlanabilmektedir.
Otomatik konfigürasyon Otomatik konfigürasyon özelliği sayesinde kontrol paneli saha bağlantılarınızı yaptıktan sonra tüm haberleşme hattını tarayarak sisteme bağlı tüm kapı, kontrolör ve modülleri bularak size sunar. Böylece tüm sistem bileşenlerini tek tek sisteme tanıtmakla zaman kaybetmek yerine tek bir tuşa basarak veritabanına ekleyebilir, projenize göre özel isimlendirmeler yapabilirsiniz.
CCTV entegrasyonu TruPortal platformu TruVision serisi dijital video kayıt cihazları ile TCP/IP üzerinden haberleşip, toplamda 16 kamerayı sisteme entegre etmenize olanak sağlar. Kameraları kart okuyucular ile ilişkilendirip yetkili/yetkisiz geçişleri iPad üzerinden izleyebilirsiniz. Ayrıca 1x1, 3x3 gibi bölünmüş video ekranları ile de canlı izleme yapabilir, PTZ kameranızı ekrandan kontrol edebilirsiniz.
TCP/IP NETWORK RS485 SNAP
TP-SYS Controller
Door
Door
Reader
Reader
Reader
Reader
TP-ADD-IO TruPortal I/O Expansion Module
TVR-10, TVR-30 Digital Video Recorders
RS485 SNAP
TP-ADD-2D TruPortal 2-Door Interface Module
Door
Door
Reader
Reader
Reader
Reader
Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 45
ELEKTRONİK GÜVENLİK
Entegre geçiş kontrol çözümleri ile kesintisiz maksimum koruma Lenel OnGuard geçiş kontrol sistemleri, ihtiyaç duyulan çözümlerin karmaşıklığı ve büyüklüğü ne olursa olsun, küçük bir ofisten küresel boyuttaki işletmelere kadar pek çok alanda maksimum koruma sağlar. EEC ENTEGRE BİNA KONTROL SİSTEMLERİ
L
enel OnGuard saha kontrolörleri, geçiş kontrol sistemindeki donanım hattının özellikle büyük olduğu ve farklı türde okuyuculardan oluştuğu uygulamalarda ideal çözümler sunar. Sistemdeki tüm okuyucu ve modüller bu akıllı kontrolörler üzerinden sistem ağına bağlanır. Bu kontrolörler 255 timezone (erişim saatleri, tatil günleri vb.)
46 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
ve 32.000 yetki seviyesi saklama, bölgesel kontrol tanımlama (anti-passback, man trap, tek/ iki kişili özel girişler, doluluk sınırı vb.) ve 128 kata kadar asansör kontrol desteği gibi büyük sistemler için gerekli birçok farklı özelliği bünyesinde bulundurur. Her biri 450.000 kart sahibi bilgisi ve 50.000 olaya kadar veri depolayabilen bu kontrolörler sistem yazılımı ile iletişimini kaybettiğinde
stand-alone olarak çalışarak, iletişim tekrar kurulduğunda hafızasındaki bilgileri 5 dakika gibi kısa bir sürede merkeze gönderir. Bu sayede merkezle saha donanımları arasında herhangi bir kopma yaşandığında geçiş kontrol sistemi sorunsuzca çalışmaya devam eder. Aynı zamanda dağıtılmış ağ mimarisi özelliğini destekleyen akıllı kontrolörler, herhangi bir iş istasyonuna ya da doğrudan ağa
Entegre yapısı sayesinde herhangi bir geçiş kontrol bilgisi (kimlik, yetki, bölge tanımlaması vb.) sisteme girildiği anda sahadaki tüm okuyuculara kesintisiz ve hızlı bir şekilde ulaşır. bağlanabilmektedir. Bu sayede işletmelere kablolama ve kurulum maliyeti açısından önemli bir avantaj sağlar. Lenel OnGuard geçiş kontrol sisteminde akıllı kontrolörler ve farklı türdeki kart okuyucular arasında ara yüz olarak kullanılan ve Wiegand, F/2F ve OSDP desteği bulunan okuyucu modülleri kesintisiz ve güvenilir koruma için bir diğer önemli parçayı oluşturmaktadır. Sistemde kullanılan biyometrik okuyucular dahil tüm okuyucular bu modüller üzerinden sisteme bağlanır. Ayrı ağ geçidine gereksinim olmadan direk olarak akıllı kontrolörlerden kimlik bilgilerini ve/veya biyometrik şablonları indirilebilir. Bu entegre yapı sayesinde herhangi bir geçiş kontrol bilgisi
(kimlik, yetki, bölge tanımlaması vb.) sisteme girildiği anda sahadaki tüm okuyuculara kesintisiz ve hızlı bir şekilde ulaşır. Böylece geçiş kontrol sistemi yeni bilgileri; istediği tüm noktalara ayrı bir donanım, iş gücü ve bekleme süresi gerekmeden iletebilen “canlı bir sisteme” dönüşür. Lenel OnGuard geçiş kontrol sistemlerinin diğer geçiş kontrol sistemlerinden farklı olarak kullanıcılara sağladığı önemli özelliklerinden biri de third- party ürünlerin ek bir donanıma ihtiyaç duymadan sorunsuzca kullanılmasıdır. Dünya çapında 50 ülkede 500’e yakın VAR (Value-Added Resellers) ile yaptığı çalışmalar sonucunda kart okuyuculardan kameralara kadar ürün yelpazesindeki birçok third-party ürün,
Lenel OnGuard geçiş kontrol sistemlerinde herhangi bir entegrasyon sorunu olmadan rahatlıkla çalışır. Bu sayede işletmeler belli ürün grubuna bağlı kalmadan istediği ürünleri sistemine katma özgürlüğüne sahip olmakta ve maliyet açısından çok büyük bir avantaj yakalamaktadır. Lenel OnGuard kartlı geçiş kontrol sistemindeki donanımlar, sistem merkezindeki yazılım sayesinde CCTV, hırsız ihbar, ziyaretçi yönetimi gibi diğer güvenlik sistemlerinin yönetildiği herhangi bir yönetim istasyonundan konfigüre edilebilir. Kullanıcılar bu sayede ek bir iş istasyonuna gerek kalmadan tüm sistemi tek bir yönetim istasyonundan yöneterek, tek bir izleme istasyonundan izleme ve kontroller yapabilir. Bu uygulama, özellikle alarm anlarında kullanıcılara zaman yönetimi açısından büyük kolaylık sağlar. 2011’den beri EEC’nin yetkili satıcısı olduğu Lenel, dünya çapında 93 ülkede 20.000’den fazla sistem kurulumu ile sağlık, kamu, kritik altyapı, eğitim, petrokimya, imalat ve telekom sektöründe çok büyük bir müşteri kitlesine sahiptir. Şirketin teknoloji yenilik, büyüme, pazar liderliği ve müşteri memnuniyeti alanlarında çok sayıda ödülü bulunmaktadır. Lenel bir UTC Fire & Security firmasıdır.
Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 47
ELEKTRONİK GÜVENLİK
Çift lensli hemisferik kamera Esnek çift lensli hemisferik kamera Mobotix S14 FlexMount satışa sunuldu. Hem tek lensli (S14M) hem de çift lensli (S14D) versiyonu bulunan kamera, minyatür lens üniteleri ve çok yönlü kullanım seçenekleri ile ön plana çıkıyor. Sercan ZOR / Türkiye, Güneydoğu Avrupa İş Geliştirme Müdürü MOBOTİX
D
ünyanın ilk esnek çift lensli hemisferik kamerası Mobotix S14 FlexMount satışa sunuldu. Hem tek lensli (S14M) hem de çift lensli (S14D) versiyonu bulunan kamera, minyatür lens üniteleri ve çok yönlü kullanım seçenekleri ile ön plana çıkıyor. Böylece S14D, bağlantı kablosu üzerinden ana gövdeye bağlanan iki adet hemisferik lens ünitesi ve entegre mikrofonla donatılabilmekte ve bir çok farklı uygulamada kullanılabilmektedir. Bu kamera sayesinde yan yana ya da üst üste bulunan iki mekan yalnızca tek bir S14D yardımıyla boşluksuz, kör noktasız olarak
48 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
emniyet altına alınabilmektedir. Modül üniteleri düz tasarımı sayesinde son derece gizlenmiş bir konumda monte edilebilmekte ve gece görüşü için ayrıca siyah beyaz modül de bulunmaktadır.
İki mekan tek bir kamera ile emniyet altında S14 FlexMount ile yan yana yer alan iki mekanı yalnızca tek bir S14D yardımıyla komple gözetim altına alabilmek için iki hemisferik lens ünitesini aynı anda taka-
bilme imkanı mevcuttur. Uygun kurulumda bir S14D hem köşeyi görebilir hem de aynı anda iç ve dış mekanı emniyete alabilir. Hatta iki sensörü sayesinde S14, her biri 3,1 megapiksel olan iki adet düzeltilmiş, yüksek çözünürlükte 180° panoramik resim elde etme imkanı da sunmaktadır. Süper geniş açıdan teleobjektife kadar tüm diğer MOBOTIX lensleri yakın gelecekte gece veya gündüz versiyonu olarak kullanılabiliyor olacaktır. S14, dünya çapında ilk hemisferik gündüz ve gece kamerasıdır. Siyah-beyaz ve renkli sensörlü her iki modül doğrudan yan yana monte edildiğinde ve aynı alanı
gözetim altına aldıklarında, ışık koşullarına göre kamera otomatik olarak ideal modu seçmektedir. Bu sayede gündüz ışığında oldukça kaliteli gerçek renkli görüntü ve karanlık ortamlarda da yüksek ışık hassasiyeti sağlanır.Pan ve zoom resim içinde tamamen elektronik olarak gerçekleşir. Mekanik hareket ve bununla birlikte aşınma veya bakım masrafı olmadan kullanıcı detaylı görünüm ve farklı resim kesitleri alabilmektedir.
Hava koşullarına karşı dayanıklı, gizli ve tasarruflu En yeni çift kamera anakartına sahip hem modül üniteleri hem de ayrı gövde IP65’e göre hava koşullarına karşı dayanıklıdır ve -30° ila +60° derecelik çalışma sıcaklığında çalışır. Yassı gövde, 64 GB kapasiteye kadar flash belleklerle birlikte bütün harici girişleri de içermek üzere (Ethernet, MiniUSB, MxBus) gizli ve en korunaklı bir şekilde bir duvarın veya tavanın arkasına ve sadece lens üniteleri mekan içindeki ultra kompakt koruma muhafazalarında görünecek şekilde monte edilebilmektedir. Güç beslemesi uygun maliyetle ağ kablosu (PoE) üzerinden yapılır. 5 Watt’tan daha düşük olan enerji tüketimi oldukça azdır.
Teknik işlevler ve kameranın çok gizli kurulum imkanı sayesinde çok sayıda kullanım imkanı sunulmaktadır. Örneğin L şeklindeki mekanlarda her iki sensör modülü kolayca “köşe üzerine” yerleştirilir ve bu sayede bütün mekanı kör nokta olmadan kaydeder. bankalarda ve perakende satış dükkanlarında kullanım için oldukça uygundur. S14, güvenlik kabinlerinde ve bürolarda da güçlü özelliklerini ön plana çıkarabilir. Sensör modülünün kalın duvarlarda montajı için MOBOTIX aynı şekilde uygun montaj aksesuarı sunar. Birden çok sayıda uzatma parçası (her biri yaklaşık 40 mm)
ile duvarda daha uzun “tünel delikleri” birleştirilebilir ve kalın duvarlara da sensör modülleri monte edilebilir. Kameranın yapılandırılması ve kullanımı için tüm yazılım, doğrudan kameraya entegre edilmiştir. Ayrıca profesyonel video yönetim yazılımı ücretsiz olarak internet sayfasında yayınlanır.
Çok sayıda kullanım alanı Teknik işlevler ve kameranın çok gizli kurulum imkanı sayesinde çok sayıda kullanım imkanı sunulmaktadır. Örneğin L şeklindeki mekanlarda her iki sensör modülü kolayca “köşe üzerine” yerleştirilir ve bu sayede bütün mekanı kör nokta olmadan kaydeder. Bu sayede S14, büyük bir gizlilik altında mümkün olan en iyi güvenliğin talep edildiği otellerde,
Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 49
ELEKTRONİK GÜVENLİK
IP kameralar ve megapiksel video kayıt sistemlerinde performans Avigilon, şu anda dünyanın tek kameradan alınabilecek en yüksek çözünürlük olan 29 megapiksellik kamerasını üretiyor. Standard bir analog veya IP kameradan alınacak çözünürlüğün 95 katı büyüklüğünde bir görüntü üretebilen bu kamera özellikle geniş alanlar, stadyumlar ve havaalanlarında tercih ediliyor. Dr. Serdar İNCE / Ürün Yönetimi Direktörü SENSORMATIC
B
ilgisayar ağlarında verinin iletilmesinde kullanılan bir iletişim protokolü olan IP, “Internet Protocol” kelimelerinin kısaltmasıdır. IP tabanlı video sistemleri ise bilgisayar ağlarını kullanarak iletişim kuran kameralar, sunucular, video yönetim yazılımları ve izleme istasyonlarından oluşmaktadır ve günümüzde büyük güvenlik projelerinin
50 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
hemen hemen tümünde tercih edilmektedir. IP tabanlı video sistemlerinin bu denli hızlı yayılmasında iki ana sebep bulunmaktadır. Birincisi; kurumların bilgisayar ağ yapılarının artık yüzlerce kameradan gelen veriyi taşıyabilecek kadar güçlenmiş olması, ikincisi; IP tabanlı kameraların (kısaca IP kameraların) sunmakta olduğu kaliteli görüntünün, güvenlik birimlerinin
işlerini daha verimli yapmalarına yardımcı olmaları. IP kameraların, yüksek görüntü kalitesine ek olarak, çok yüksek çözünürlükleri de sunmaları tercih edilmelerinin en önemli sebeplerinden biridir. Standart bir IP ya da analog kamera, TV kalitesinde görüntü verirken “megapiksel IP” (milyon piksel) olarak adlandırılan yüksek çözünürlüklü IP kameralara her gün yeni bir model eklenmektedir
Dr. Serdar İNCE
ve çözünürlükler, teknoloji geliştikçe artmaya devam edecektir. Megapiksel IP kameralar, özellikle son 2 yılda büyük aşama kaydetti. Kullanıcılar, artık cep telefonlarında bile yüksek çözünürlüklü kameralara ulaşabiliyorlar ve güvenlik ekipmanlarında da benzer teknolojiyi görmek, kaliteli görüntüye ulaşmak istiyorlar. Megapiksel kameralar, önemli avantajlar getiriyor. Görüntünün sürekli en yüksek çözünürlükte kaydedilmesiyle hem kayıtlı hem de canlı görüntüde aynı anda sınırsız noktaya “zoom” yapmak mümkün. Hali hazırda yaygın olarak kullanılan hareketli kameralar, sadece bir noktaya zoom yapabiliyor. Megapiksel IP kamera maliyetlerinin normal IP kamera fiyatlarına yaklaşması sebebiyle
tek bir megapiksel IP kamera ile çok geniş bir alanı kayıt etmek ve kurulması gereken kamera sayısını azaltmak da mümkün. Megapiksel kameralardan alınan yüksek görüntü çözünürlüğü, yüksek veri transferini de beraberinde getirmektedir. Seçilecek megapiksel kameranın kalitesinin yanında seçilecek video yönetim yazılımın da bu yüksek veriyi kaldırabilecek ve kameranın tüm özelliklerini kullanabilecek yetkinlikte olması önemli. Dünyada megapiksel konusunda en uzman şirket, Kanadalı Avigilon markasıdır. Avigilon’u farklı kılan yanın, kaliteli kameralarının yanında, kullanımı kolay ve megapiksel IP kameralar düşünülerek dizayn edilmiş olan Avigilon Kontrol Merkezi yazılımı olduğuna inanıyoruz. Bizim gördüğümüz, dünyada megapiksel konusunda komple çözüm sunabilen tek firma Avigilon. Avigilon, şu anda dünyanın tek kameradan alınabilecek en yüksek çözünürlük olan 29 megapiksellik kamerasını üretiyor. Standard bir analog veya IP kameradan alınacak çözünürlüğün 95 katı büyüklüğünde bir görüntü üretebilen bu kamera özellikle
Avigilon, kamera yelpazesinde 1 megapikselden başlayan 2, 3, 5, 16 ve 29 megapiksele çıkabilen birçok kamera barındırıyor. Ayrıca panoramik görüntü veren 180 ve 360 derecelik iki kamerayı da kullanıcılarına sunuyor.
geniş alanlar, stadyumlar ve havaalanlarında tercih ediliyor. Avigilon, kamera yelpazesinde 1 megapikselden başlayan 2, 3, 5, 16 ve 29 megapiksele çıkabilen birçok kamera barındırıyor. Ayrıca panoramik görüntü veren 180 ve 360 derecelik iki kamerayı da kullanıcılarına sunuyor. Bir çok kamera lens ile entegre üretildiği için hem maliyetler azalıyor, hem de yazılım üzerinden lens ayarlarını yapmak mümkün oluyor. Avigilon, megapiksel kameraların özelikle de 16 ya da 29 megapiksellik modellerin kayıtlarını izlemek için gerekli olan bant genişliğini azaltmak amacıyla patentli HDSM teknolojisi kullanan Avigilon Kontrol Merkezi yazılımı geliştirdi. HDSM teknolojisi kullanıcılara, 29 megapiksellik görüntünün tümünü iletmek yerine sadece kullanıcın seçtiği alanı, sadece kullanıcın izlediği boyutta iletiyor. Bu sayede izleme sırasında kullanılan bant genişliği gereksinimi son derece azalıyor. Kullanıcı izlenen görüntüyü değiştirdikçe HSDM teknolojisi de dinamik olarak görüntüyü güncelliyor. Kullanıcın fark edemeyeceği kadar hızlı olan bu güncelleme sayesinde çok sayıda kullanıcı, ağ üzerinde çok düşük bir bant genişliği kullanarak yüksek çözünürlüklü bir çok kameraya aynı anda ulaşılabiliyor. Ürünlerinin getirdiği tüm bu avantajlar sayesinde Avigilon her yıl hızlı bir şekilde büyümekte. 2011’deki hızlı büyümesiyle Kuzey Amerika’daki tüm teknoloji şirketleri arasında en hızlı büyüyen 4. şirket olmayı başardı. Türkiyede tek yetkili distribütörü Y3K Güvenlik Teknolojileri olan Avigilon, ülkemizde ve dünyada birçok projede başarıyla kullanmakta.
Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 51
ELEKTRONİK GÜVENLİK
Kameraya entegre
dahili video analiz yazılımı
Mağaza içerisinde hangi raflar, müşteriler için en çekici olanlardır? Bunun doğru şekilde analiz edilebilmesi mağazacılıkta önemli bir bilgidir. MxAnalytics, görüntüdeki obje ya da canlıların hareketlerini doğrulukla yakalayabilme ve bunu yorumlayabilme özelliğine sahiptir. Kasım GÜLÜŞTÜR / Kamu İhale ve Proje Satış Müdürü SENKRON GÜVENLİK
M
xAnalitik- say, ölç, analiz et Perakende mağazaları için yeni görüntü analiz
araçları
Mobotix’in, Q24 kamera modeli için çıkarmış olduğu en son sürüm kameraya bütünleşmiş yazılım, görüntü analizi yapabilen MxAnaltics özelliğini de bedelsiz olarak içermektedir. MxAnalytics, küçük mağazalar ya da AVM’lerde, proses optimizasyonu ya da pazarlama amaçları için kullanılabilmek üzere çok önemli veriler üretir. Kullanıcı dostu konfigürasyonu sayesinde, kullanımı çok kolay bir yazılımdır.
Isı haritası: İz sürme yöntemi ile hareketlerin yorumlanması Mağaza içerisinde hangi bölümde bulunan raflar, müşteriler için en çekici olanlardır? Bunun doğru
52 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
şekilde analiz edilebilmesi mağazacılıkta önemli bir bilgidir. MxAnalytics, görüntüdeki obje ya da canlıların hareketlerini doğrulukla yakalayabilme ve bunu yorumlayabilme özelliğine sahiptir. En çok yoğunluğun gözlendiği alanlar, önceden tanımlanmış bir bölgedeki hareketleri gösteren bir ısı haritası üzerinde renklerin yardımı ile öne çıkarılır. En çok hareketin izlendiği bölgeler kırmızı, hareketliliğin az olduğu alanlar mavi ile gösterilir.
Çizgilerin sayımı: Kişi ve obje sayımı Gözlem verileri yaratmak adına kişi ve objelerin sayılması yöntemi için sayım çizgileri kullanılması oldukça yaratıcı ve aynı zamanda yüksek doğruluk oranları ile çalışan bir çözümdür. Spesifik bir girişten saatte ya da günde kaç kişi geçmiştir? Ve hangi yönden gelerek bu girişe ulaşmışlardır?
Video hareket analizlerinin sonuçları kamera içerisinde bağımsız olarak depolanır ve talep edilen her hangi bir zamanda, günlük, haftalık ya da aylık raporlar şeklinde gönderilir. Bu işlem, tamamen otomatik olarak ya da bireysel olarak limitsiz adrese gönderilebilir.
ELEKTRONİK GÜVENLİK
Mega piksel Güvenlik Çözümleri BİGES GÜVENLİ HAYAT TEKNOLOJİLERİ A.Ş.
SMR serisi NVR’lar, 25 kanala kadar mega piksel kayıt yapabilmektedir. Tower tipte kasaya sahip olup minimal boyutlarıyla da yer kaplamamaktadırlar. Tak çalıştır yapıda olan SMR’lar, 8 HDD kayıt kapasitesi kadar genişleyebilmekte ve orta ölçekli projeler için ekonomik ve istikrarlı bir çözüm sunmaktadır. 54 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
S
througput değerine sahip olup tek bir NVR üzerinden 64 kanal mega piksel IP kamera kaydına imkan tanımaktadır. NVR 2000’ler güvenlik sisteminizi network altyapınız izin verdiği sürece genişletebilir ve yönetilebilirsiniz. SMR veya NVR 2000 serisi olsun tüm modellerde Surveon video yönetim yazılımı, kayıt cihazlarına gömülü olup akıllı video analiz yazılımı için ek herhangi bir lisans bedeli ödenmemektedir. Mega piksel kayıt denince öncelikli sorunların başında yedekleme/ depolama ihtiyacı gelmektedir. Surveon yedekleme üniteleri, iSCSMR ve profesyonel SI, NAS ve DAS desteği sunmakta NVR 2000 serisi NVR’lar olup NVR2000 ile 64 kanal IP SMR serisi NVR’lar, 25 kanala kakamera 112 adet HDD kapasitene dar mega piksel kayıt yapabilmektedir. Tower tipte kasaya sahip olup kadar yedeklenebilmektedir. Bu da kullanıcıların aylarca kayıt yapmasıminimal boyutlarıyla da yer kaplana olanak tanımaktadır. mamaktadırlar. Tak çalıştır yapıda 2-3 mega piksel seviyelerinde box, olan SMR’lar, 8 HDD kayıt kapadome, IR bullet ve PTZ kamera sitesi kadar genişleyebilmekte ve tiplerine sahip Surveon, gelişmiş orta ölçekli projeler için ekonomik ve istikrarlı bir çözüm sunmaktadır. DSP ve Sony low light sensörü ile yüksek kalitede görüntü ve perforGeniş ölçekli sistemlerde ise promans sunmaktadır. fesyonel NVR 2000 serisi yüksek urveon teknoloji, IP tabanlı mega piksel güvenlik konusunda uçtan uca çözüm sağlayan bir üretici olup hem Ar-Ge, hem dizayn ve hem de üretimini kendi yapabilen sayılı üreticilerden biridir. Mega piksel IP kamera, NVR, yedekleme üniteleri (Storage) ve gelişmiş video yönetim yazılımı (VMS) ile entegre ve birbiri ile uyumlu çözümler sunabilen Surveon, ISO 9001 ve ISO 14001 kalite yönetim sertifikalarına da sahiptir.
BİLGİ GÜVENLİĞİ
Güvenlik standartlarına uyum sancısı İnternetin sağladığı hız ve kolaylıklar beraberinde kullanıcıları tedirgin eden güvenlik kaygılarını da getiriyor. Bunun doğal sonucu olarak da güvenlik, bu büyük ağın vazgeçilmez ve en önemli bileşenlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Onur ARIKAN / Kurucu Ortak & Baş Danışman BİZNET BİLİŞİM A.Ş.
56 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
B
GYS standartları: Teknolojik evrimin doğal sonucu Bundan 20 yıl önce kurumların IT yapılarını internete bağlamak için modem ve yönlendirici (router) cihazları ile örnek kurulumlar yapardık. Karşıdaki bir sistemden yanıt alınca -hadi biraz teknolojik bir ifadeyle ping/icmp paketine yanıt gelince- müşteriler çok mutlu olurdu. İnternet tarayıcı ile -ki o zamanlar en popüleri Mosaic idiinternette gezinmek ise dönemin teknolojik imkanları dahilinde neredeyse bir ayrıcalıktı. O zamanların tek amacı internet bağlantısını sağlayabilmekti. Bugün geldiğimiz “İnternet bağlantısı neden bu kadar yavaş?” noktasında bağlantının olmamasını zaten düşünmüyoruz. Artık internetin kendisinin başlı başına bir ihtiyaç olmasından öte, internete ilişkin kritik ihtiyaçlar söz konusu. İnternetin sağladığı hız ve kolaylıklar beraberinde kullanıcıları tedirgin eden güvenlik kaygılarını da getiriyor. Bunun doğal sonucu olarak da güvenlik, bu büyük ağın vazgeçilmez ve en önemli bileşenlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Elbette bireysel kullanımdaki iyi alışkanlıklar, farkındalık ve teknik araçlar riski önemli ölçüde aşağı çekiyor. Ancak BT güvenliğine gerçek anlamda önem veren kurumlar kaderlerini bireysel önlemlerin eline bırakmak istemiyorlar. Bu bilinç seviyesine erişmiş kurumlarda nereden başlamak gerektiğine dair bir soru işareti hep bir konu olarak karşımıza çıktı. Önce geçmişteki deneyimlerden faydalanarak iyi bilinen kullanım önerileri ile herkes kendisine göre bir yapı oturtmaya çalıştı. İlk başlarda güvenlik yazı-
Onur ARIKAN
lım ve donanımlarıyla güvenliğin sağlanabileceği algısı yaygındı. Ancak anti-virüs yazılımı olmasına rağmen, virüs bulaşan bilgisayar sistemleri, güvenlik duvarı olmasına rağmen ele geçirilen sunucular bir yerde bir eksiklik olduğunun göstergesiydi. Günün sonunda güvenliğin bir süreç olduğu, hem yönetsel hem de teknik önlemlerle adreslenmesi gerektiği fark edildi. Herkes kendi BT yapısına uygun bir çözüm ararken, daha önceki deneyimlerin dokümante edilmesi ile bazı rehber dokümanlar ortaya çıktı. Bu dokümanlar daha sonra uluslararası platformda kabul gördü ve söz konusu rehber dokümanlar, tüm kurumlar için kullanılabilecek standartlar haline geldi. Bilgi güvenliğinin yönetilmesi için kullanılan ve kısaca BGYS olarak adlandırılan Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi’de bunlardan birisiydi. Daha önceleri BS-7799, sonra ISO-17799 ve son olarak da ISO-27001 olarak adlandırılan bu standart, Türkiye’de TSE tarafından da Türkçe’leştirilerek TSE-27001 olarak BT sektörünün olmazsa olmazlarından biri haline geldi.
Dokümantasyon olmadan olmaz tek başına dokümantasyon yeterli olmaz Bu standartların kurumlar için en önemli faydası mevcut deneyimler ışığında ayakları yere basan bir bilgi güvenliği altyapısı için nelerin gerekli olduğunu zaten söylüyor olması. Başka bir deyişle, standartların profesyonelce uygulanması durumunda tekerleği yeniden keşfetmeye gerek kalmıyor. Aslında diğer kalite standartlarında da temel prensip alınan “Yazdığını Yap, Yaptığını Yaz” mottosu bu standart için de geçerli. Maalesef ülkemizde birçok kurum doküman yazma konusunda zorluk çekmekte ve bilgi sistemleri ile ilgili süreçlerde de doküman eksikliği sıkça karşılaştığımız bir sorun. Bu karmaşık sürecin içerisinde nasıl bir doküman oluşturması gerektiğini bilemeyen kurumlara, beni işe aldıklarını ve bu sistemlerin kurulumuyla görevlendirdiklerini farzedip, ne yapmam gerektiğini yazarlarsa dokümanın da ortaya çıkacağını anlatıyorum. Dokümantasyon, süreçlerin belli kurallar ile gerçekleştirilmesi ve eleman değişikliklerinde herhangi bir belirsizlik olmaması açısında da önem taşıyor. Hissettirmeden, kurumu bir tür planlama ve farkındalık sürecine sokan ISO-27001
Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 57
BİLGİ GÜVENLİĞİ
İnternetin sağladığı hız ve kolaylıklar beraberinde kullanıcıları tedirgin eden güvenlik kaygılarını da getiriyor. Bunun doğal sonucu olarak da güvenlik, bu büyük ağın vazgeçilmez ve en önemli bileşenlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. gibi güvenlik standartlarının en büyük getirisi ise yatırımların öncelikli alanlara yönlendirilmesini sağlamak. Süreçten bu şekilde faydalanabilmek için riski analiz edebilmek ve muhtemel hasarı olabildiğince aşağı seviyelere çekmek için kurumun önceliklerinin iyi belirlenmesi gerekiyor. Bu gerekliliği yerine getiremeyen birçok kurumda aslında daha öncelikli ihtiyaçlar olmasına rağmen, ihtiyaçlarının olmadığı ürünlere onbinlerce dolarlık yatırımların yapıldığına şahit oldum. Hatta aynı işi yapan üç farklı ürünün birden alındığı durumlarla karşılaştım. Halbuki neyi neden korumak gerektiğini, mevcut zayıflıkları belirledikten sonra oluşan risk değerinin etkisine ve olasılığına bakarak bir risk indirgeme planı yapmak çok daha kontrollü ve etkin sonuçlar doğuracak bir yaklaşım. Standartlara ilişkin bir diğer önemli konu da standartların yoruma açık maddeler içerebilmesi oluyor. Bu noktada da danışmanların sorumluluk alması ve kurumu doğru yönlendirmesi sürecin sağlıklı ilerlemesinde hayati önem taşıyor. Standartların bir kısmı oldukça esnek maddeler içerirken, bazı standartlar bize aynı esnekliği tanımayabiliyor. Özellikle teknik kısmı detaylı olan standartlarda hareket alanı oldukça daralıyor. Dolayısıyla da bu
58 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
tür standartlara uyumu sağlamak daha zahmetli olabiliyor. Özetle, teknolojinin evriminin bir ürünü olan BGYS standartlarına uyum, vizyon, dikkat ve uzmanlık isteyen bir süreçtir. Biznet Bilişim olarak BGYS standartlarına uyum projelerinizde, uzman bir danışmanın desteğini almanızı öneriyoruz. Yanlış yönlendirme kaynaklı yanlış bir planlama sonucu kaybınız birkaç danışmanlık hizmeti bütçesinde olabilir. Kaybedilen zaman ve iş gücü de cabası… Güvenlik için standartlar mı standartlar için güvenlik mi? Biznet Bilişim olarak, proje planlamalarımızı “sadece standarda uyumluluğa odaklılık”tan mümkün mertebe uzaklaştırmaya çalışıyoruz. Kurumlara öncelikle söz konusu uyumluluğun uluslararası bir sertifikasyondan daha fazlası olduğunu, atacakları bu adımlar ile güvenlik sistemlerinin sağlamlaştığını ve önemli olanın sertifikayı almanın ötesinde bütün bu uygulamaların kurumsal kültürün bir parçası olarak algılanıp sürekliliğinin sağlanması olduğunu anlatıyoruz. Buna rağmen, acilen ilgili standarda uygunluk belgesini alması gereken kuruluşlarda sadece günün sonundaki belgeye odaklanıldığı için, standardı özümsemek, kurum yapısında yaygınlaştırmak çok da mümkün olmayabiliyor. Standartlara uyum-
luluğun faydasını içselleştiren kurumlarda ise sürecin sonuna geldiğimizde belli bir bilinç seviyesine ulaşıp proaktiviteyi yakalayabiliyoruz. Hatta kurumların önceki çalışma alışkanlıkları ile standarda uyumdan sonraki çalışma şekillerinin gece ve gündüz kadar farklılaşması sıklıkla tanık olduğumuz bir sonuç. Ancak kurum olarak güvenlik standartlarına uyumlu olmaya her zaman bu kadar bilinçli karar verilmiyor. Pratikte, hasta olmadan doktora gitmemek gibi bir yaklaşımın yaygınlığından ötürü kurumlar, başlarına bir şey gelmeden güvenlik konusunda gerekli adımları atmakta yavaş davranabiliyorlar. Hasar gerçekleştiğinde ise iş işten geçmiş oluyor. İşte bu noktaya gelmeden standartlara uymaya zorlanmış olmak bazen faydalı oluyor. Yine sık karılaştığımız sorulardan birisi de “Güvenli olup olmadığımızdan nasıl emin oluruz?” şeklinde. Birçok kurum aldığı önlemler sayesinde mevcut alt yapılarının bir güvenlik saldırısı karşısında yeterli kalıp kalmayacağından emin olmak istiyor. Bu şüphelerin yanıtları yine uluslararası güvenlik standartlarında mevcut. Standartların gerekliliklerinden biri, belli aralıklarla yapılan zafiyet açıkları kontrolleri ya da sızma testleridir. Gördüğünüz gibi, sadece mevcut güvenlik alt yapınızın yeterli olup olmadığını öğrenmek isteseniz bile kullanmanız gereken bu yöntem ile bir şekilde standartlara uyum süreciyle yolunuz kesişiyor. Bu testler günümüzde aslında aynı anlama gelen farklı adlarla anılabiliyor. Sızma testi, penetrasyon testi, etichal hacking, ağ ve uygulama güvenlik denetimleri, bunlardan bazıları…
Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi ne kadar sürede kurulabilir ve sürdürülebilirliği için nasıl bir yöntem uygulanmalıdır? Her kurumun iç dinamiğinin ve ihtiyaçlarının farklılığından ötürü süreyle ilgili sorulara hemen yanıt vermek çok da kolay değil. Süre kurumun büyüklüğüne, yerleşke ve çalışan sayısına, proje boyunca sağlayabileceği iş gücü kaynağının yeterliliğine ve belki de en önemlisi kurum kültürüne göre değişebiliyor. Ancak bugüne kadar yönettiğim projelerden edindiğim deneyimler ışığında, sıfırdan başlanan bir BGYS projesinde 4-6 aylık ortalama bir minimum süre öngörmek mümkün. Projenin başarı ile sonlanması ve sürdürülebilirliği için olmazsa olmaz unsur böylesine büyük bir operasyonun arkasında üst yönetiminin desteğinin olması. Gerçekleştirmeye çalışılan proje kurumsal birçok alışkanlığın da değişmesine sebep olabileceğinden üst seviyede yönetim kaynaklı destek ve hatta takip çok kritik bir başarı faktörü. Gelişime yönelik her değişimde karşılaşılacağı gibi sürecin başındaki muhtemel sancılar daha sonra yerini “İyi ki böyle bir sistem kurmuşuz”a bırakıyor. Bilgi güvenliğine ilişkin sorulara hızlı ve doğru yanıtlar verebilecek olmak bunun en önemli kazanım-
larından birisi. Bilgi sistemleri ile ilgili yöneticiler bütçelerini ve yeni yatı rımlarını planlarken, kurumun risk panoramasını kolaylıkla görebiliyor ve ihtiyaçlarını daha kolay planlama şansına sahip oluyor. Standartlar ve standart gereksinimleri hayatı zorlaştırıyor gibi görünse de aslında amaç sürdürülebilir ve takip edilebilir bir güvenlik sisteminin yerleştirilebilmesidir. Bilgi güvenliği yönetim sistemi kurmak ve devreye almak konusunda kararsızsanız aşağıdaki sorular size yardımcı olabilir. • Kurumunuzun en riskli süreçleri ve bu süreçlerin sıralamaları nelerdir? • Kurumunuzun risk durumunu anlık olarak takip edebiliyor ve riski azaltmak için önlemler alabiliyor musunuz?
Pratikte, hasta olmadan doktora gitmemek gibi bir yaklaşımın yaygınlığından ötürü kurumlar, başlarına bir şey gelmeden güvenlik konusunda gerekli adımları atmakta yavaş davranabiliyorlar. Hasar gerçekleştiğinde ise iş işten geçmiş oluyor.
• Yeni bir önlemin riskinizi hangi seviyeye indireceği ve bu seviyenin sizin için kabul edilebilir bir seviye olup olmadığı hakkında bir fikriniz /takibiniz var mı? • Dönemsel olarak risklerinizdeki değişimleri, artan, eksilen, değişmeyen olarak izleyebiliyor musunuz? • Kurumunuzda korunması gereken bilgi varlıklarının bir listesi mevcut mu? • Bilgi varlıklarınızın hangi tehditlerle karşı karşıya olduğunu ve bu varlıklarda bulunan zafiyetleri, açıklıkları kolayca ve sürekli listeleme olanağınız var mı? • Kurumunuzun bilgi güvenliği süreçleri dokümante edilmiş mi? Örneğin anti-virüs sisteminden sorumlu yeni bir güvenlik uzmanını işe aldığınızda, bu kişinin sistemi nasıl kuracağı, ne sıklıkta tarama yapacağı, virüs güncellemelerini hangi yöntemlerle alacağı, zararlı kod enfeksiyonu durumunda neler yapacağı, zararlı kodlarla ilgili log kayıtlarını ne şekilde izleyeceği belirlenmiş ve dokümante edilmiş durumda mı? Bu sorulardan birine bile evet yanıtını veremiyorsanız, ağ ve bilgi güvenliğinde uzman bir danışmanın görüşlerini almanızı öneriyoruz.
Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 59
BİLGİ GÜVENLİĞİ
Güvenliğin maddi değeri nedir?
Bir kuruluşun bilgi varlığı, bilgi güvenliğine sıkı sıkıya bağlıdır. Eğer bilgi varlığı, kurumun piyasa değerine ölçülebilir bir değer katabiliyorsa, bu değeri korumak işi tamamen bilgi güvenliğine bağlıdır. Hasan ÖZTÜRK Satış Öncesi Destek ve Proje Müdürü NETSMART BİLİŞİM SİST. ve DAN. HİZM.
B
u soru, “ Elbette, güvenlik çok değerlidir” yanıtını almak üzere sorulmuş bir soru değil. Aksine, bilgi kaynaklarının korunmasına ilişkin parasal bir değeri ortaya koymaya yönelik, bilgi güvenliği ile ilgili bir sorudur. Bilgi güvenliğinin ihtiyaç olduğu algısının gelişmiş olduğu kurumlarda; doğal, teknik ve insan kaynaklı afetlere karşı, bilgiyi ve onu yöneten sistemleri korumak için harcama yapılıyor. Bu harcamalar karşılığında kurumun kazancı nedir? Bu kazanç; bilgiyi koru-
60 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
maya yönelik alınan ekipmanlar, yazılımlar ve servisler için yapılan güvenlik yatırımı harcamalarının geri dönüşünden (ROSI) daha fazladır. Asıl soru; ‘güvenli’ olarak nitelenen bir kurumun, güvenli olmayan bir kurumdan ne kadar fazla değerli olduğudur? Güvenli ve güvensiz terimleri tartışmaya fazlaca açık olduğundan, bir kurumu ispatlanabilir bir biçimde güvensiz yapan nedir? Sahtekarlık mı? Veri sızıntısı mı? Gizlilik ihlali mi? Bunların olmaması o kurumu güvenli yapar mı? Kesin ifadelerden kaçınırsak, bazı
sektörlerin güvenlik ihtiyacının diğerlerine göre daha fazla olması nedeniyle, daha yüksek güvenlik seviyelerine sahip olduklarını, hatta aynı sektör içindeki kurumların da birbirlerinden farklı güvenlik seviyelerine sahip olduklarını söyleyebiliriz. Bu tamamen göreceli olmakla birlikte, bazıları daha iyi erişim kontrolu yaparken, bazıları daha iyi şifreleme kullanır ya da daha etkin iş sürekliliği planlarına sahip olur. Fakat bununla birlikte, her kurum diğerlerinden farklı bir dereceye kadar güvenlidir. Bu durumda ne
kadarlık bir harcama, kurumlara eşitleriyle ya da güvenlik metrikleriyle karşılaştırıldığında, daha fazla güvenlik sağlar ve dolayısıyla değer katar. Pek çok kurum yöneticisinin güvenliğe bakışı böyle midir? Korkarım ki hayır. Birçok durumda güvenlik, en kötü ihtimalle, zararsız atlatılabilecek, sinir bozucu bir durum olarak görülür. Daha olumlu bir açıdan yaklaşıldığında güvenlik, regülasyonlara uyum zorunluluğu ve algılanan risklere bir karşı alınan aksiyonlar bütünü olabilir. Güvenlik, nadiren rekabetçi bir avantaj olarak algılanır ve maalesef bir takım regülasyonlara uymak zorunda olan kurumlar dışında, bir finansal değer olarak değerlendirilmez. Çünkü yöneticiler güvenliği bu şekilde algılamaz, bunun en büyük nedeni güvenlik uzmanlarının da çoğunlukla durumu böyle algılamamasındandır. Bu algı olmadığında ise güvenlik projeleri için olurluk incelemeleri (business case) bu şekilde yapılmamaktadır. Bu nedenle; öncelikle, güvenlik uzmanlarının bakış açısını değiştirmeleri, yaptıkları işin bir takım güvenlik çözümleri sağlamanın ötesinde çalıştıkları kurumlara finansal anlamda da değer kattıklarını gösterebilmeleri
gerekmektedir. Bizim ülkemizde birçok firma için çok geçerli olmasa da şöyle bir akıl yürütme örneği verebilirim; 5 milyonluk piyasa değerine sahip, yılda 1 milyon kazanan bir firma düşünelim. Potansiyel bir alıcı bütün finansal incelemelerden sonra 5 ile 7 milyon arasında bu firmayı almak için bir teklif sunsun. Firmanın bütün mali bilgilerinin doğru olduğunu varsayarsak bile, eğer güvenlik seviyesi yetersiz olsaydı firmanın değeri 7 milyonun ne kadar altında olurdu? Bence, böyle bir satış için güvenlik bir eşik koşulu olacaktır. Eğer bu firmanın güvenliği bazı temel beklentileri karşılamıyorsa, böyle bir satış gerçekleşmeyecektir. Güvenli olmama durumu, iş istikrarı ve uzun vadede kendisini sürdürme yeteneği hakkında sorular doğuracaktır. Temel güvenliğin yokluğu ya da yok denecek kadar az olması, yönetimin potansiyel risklerden yeterince haberdar olmadığını gösterir. Öyleyse; temel güvenlik ya da güvenlik kontrolleri nasıl olmalıdır? Bu satış için yapılan değerleme çalışmasında en azından standartlarla desteklenen, özellikle elektronik verilerle ilgili, bir güvenlik politikasının olması beklenir. Bu değerlendirmede güvenlik açısından 10 üzerinden 5 geçer notu alınması bile konuya hakim olunduğu konusunda şüpheler uyandırır. Yine de hayali şirketimizin alıcısı gerekli güvenliğin olduğunu kabul edip, bu notu koz olarak olarak kullanarak hayali firmamızı değerinin altında almaya çalışacaktır. Güvenliğin değerini ölçmenin başka bir yolu da yeterlilik kavramına dayanmaktadır. Yeterlilik kavramı, karar almaya temel olacak bazı bağımsız ölçütler hakkında
sorular ortaya çıkarır. Bu tür ölçütler regülasyonlara bağlı sektörlerde kullanılmakla birlikte, diğer sektörlerde ya hiç yoktur ya da dolaylı olarak bulunur. Kavram olarak ya da sadece terim olarak yeterlilik, kendi içinde bazı tehlikeleri barındırır. Güvenlik belirli bir seviyede yeterliyse, risklerden bağımsız olarak, daha fazlası için teşvik edici bir unsur yok demektir. “Yeteri kadar” güvenliği finansal olarak değerlendirmek, güvenliği ortalama koşullara dayandırır. Bu durum, güvenliğin öngörülebilir durumlar haricinde, çok yetersiz kalacağını ve bu nedenle değer kaybettireceği olasılığını gözardı eder. Bu nedenle “yeterli güvenlik” tanımı risk yönetimini de içermelidir. Bir kuruluşun bilgi varlığı, bilgi güvenliğine sıkı sıkıya bağlıdır. Eğer bilgi varlığı, kurumun piyasa değerine ölçülebilir bir değer katabiliyorsa, bu değeri korumak işi tamamen bilgi güvenliğine bağlıdır. Bilgi varlığının değerini belirlemek için kullanılan teknikler, bir maliyet yaklaşımı ve onu oluşturmak ve geliştirmek için yapılan genel harcamaları içerir. Bu yüzden, bilgi varlığının güvenliğini sağlamak, en azından güveliğin kuruma kattığı değerin bir parçası olarak, oluşan maliyeti kontrol eder. Bu yazının amacı, güvenliğin değerinin, sadece bir kurum için bir maliyet olduğu fikrine karşı çıkmaktır. Güvenlik uzmanları, aynı kar merkezlerinin yaptığı gibi, kendi yaptıkları işin değerinin parasal karşılığını belirtmelidir. Böylece bir kurumun uygun seviyede güvenliğini sağlamanın ve yönetmenin yanısıra ”yeterli güvenliğin” olmamasının aslında neye malolacağını da göstermiş olurlar.
Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 61
GÜVENLİK HİZMETİ
John J. Strauchs / CPP Çeviri: Füsun KOCAMAN
Yüksek riskli otellerin güvenliğini sağlamak Teröristlerin sevdiği eski bir deyim vardır: “Bir sürü koyuna sahip olabilecekken, güçlü aslana saldırmak niye?” Pek çok vahşi radikalin bu ortak kafayapısı, terörist saldırıların neden yumuşak hedeflere yöneldiğini açıklar, özellikle de oteller ve tatil köyleri…
T
eröristlerin sevdiği eski bir deyim vardır: “Bir sürü koyuna sahip olabilecekken, güçlü aslana saldırmak niye?” Pek çok vahşi radikalin bu ortak kafayapısı, terörist saldırıların neden yumuşak hedeflere yönel-
62 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
diğini açıklar – özellikle de oteller ve tatil köyleri. 11 Eylül’den bu yana, 20 ülkede otellere karşı en az 62 saldırı gerçekleşmiştir. Son günlerdeki büyük saldırılara örnek verecek olursak, Hindistan’ın Mumbai kentindeki Oberoi Trident ve Taj Mahal Palace otellerine
2008’de yapılan saldırılarda 71 kişi hayatını kaybetmiş, 200 den fazla kişi yaralanmıştı. Aynı yıl, Islamad’da the Marriott Otel, patlayıcı dolu bir hafriyat kamyonu tarafından moloz yığınına dönüştürülmüş ve en az 54 kişi hayatını kaybetmiş ve 266 kişi
yaralanmıştı. 2009’da, intihar bombacıları İndonezya’nın Jakarta kentinde, Marriott ve RitzCarlton otellerine saldırmışlar ve orada da 9 kişi ölmüş ve 53 kişi yaralanmıştı. Bu tip bir tehditlerle yüzyüzeyken, konaklama tesislerini tasarlamaktan sorumlu mülk sahipleri; mimarlar ve mühendislerin, tasarımlarında konuğu rahat ettirecek faktörlerin yanısıra, onların güvenliğini de en üst seviyede sağlamaları gerektiği gerçeğini gözönünde bulundurmaları gerekmektedir. Otel ya da tatil yerlerinde teröre karşı alınabilecek önlemlerin en etkili olanlarının, idari ve işetme tedbirleri olduğu konusunda pek çok güvenlik uzmanı hemfikirdir; bunun yanında mimar ve mühendislerin riski azaltacak tasarımlarının katkısı da küçümsenemez.
Yaratıcı düşünelim Mimari ve mühendislik tasarım aşamasında yapılacak yenilikçi ve rasyonel bir planlama, terör saldırı risklerini azaltacak ekonomik çözümler ortaya koyacaktır. Ancak bu yaratıcı sürecin oluşabilmesi için, sorumlu kişilerin değişik olasılıklara açık olmaları gerekmektedir. Onlar, kurumsal olumsuz tavırlarla ve yenilikleri baskılayan risk değerlendirme metodları ile savaşmalı, mimarları ve planlamacıları tek tip pahalı stratejilerden uzaklaştırmalıdırlar. Bu son duruma talihsiz bir örnek Amerika Birleşik Devletleri’nin
adliye binalarıdır; verilen talimatlar doğrultusunda ister Bangor’da olsun, ister Maine’de ya da isterse Manhattan merkezinde, binalar aşağı yukarı aynı güvenlik düzeyinde olmak zorundadırlar. Mimari/mühendislik kavram tasarımı aşamasında, mimar ve mühendisler güvenlik profesyonelleri ile birlikte çalışmalı ve birlikte olası güvenlik senaryoları geliştirmeli ve en temel tedbirlerden en yüksek seviyeye kadar güvenlik önlemleri için tasarım çözümleri üretmelidirler. Bunlar, tesis sahipleri ile tartışılmalı ve onların tercihleri, hedefleri ve bütçe kısıtları doğrultusunda ayarlanmalıdır. En üst seviye tedbirler, pek çok tesis için elverişsiz olabilir, ama yine de her biri dikkatlice değerlendirmeye alınmalıdır. Aynı şekilde, yenilikçi öneriler de hiçbir zaman gözardı edilmemelidir. Yeni fikirlerin özensizce, formalite icabı ele alınması ya da daha önce denenmemiş olması veya alışılagelmiş düşünce formlarına uymaması nedeniyle ilk bakışta gerçekçi görünmemesi neticesinde, yenilikçi fırsatların kaçırılması çok kolaydır. Mutlak yararsız
görünen fikirler bile, yeni yaklaşımların tohumları olabilir, ama bunun keşfedilebilmesi için fikrin iyice incelenmesi gerekir. Bu incelemeler, bomba tahribatı ve silahlı saldırılara karşı tedbirler tasarlamayı içeren görüşmeler olmalıdır. Nihai hedef, bu tehditlere karşı etkili tedbirler üretmektir. Buradaki güçlük, bunu tesisin estetiğini bozmadan ve konukları rahatsız etmeden başarmaktadır.
Bombalar Bomba tehditleri, üç temel kategoride karşımıza çıkarlar. Zaman ayarlı olmayan patlayıcı cihazlar (IEDs); vasıtayla taşınan zaman ayarlı olmayan patlayıcı cihazlar (VBIEDs) ve patlayıcı yelek giymiş canlı bombalar. Bu tedbirleri tasarlarken, nitelikli bir patlama mühendisinin görüşleri alınmalıdır. Tüm patlama çeşitlerinde, ele alınacak en birincil konu çökmenin nasıl hafifletilebileceğidir. 1995’deki Ohlahoma City’nin bombalanması sırasında, 2250 kilo bomba yüklü kamyonun patlamasıyla birlikte, binanın yarısı dakikalar içinde parçalara ayrılmış ve ölümlerin %80 ‘ine sebep
Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 63
GÜVENLİK HİZMETİ
olmuştur. Kirişler, putreller, ve sütunlar böyle ani ve genişleyen bir çökmeyi önleyecek şekilde dikkatlice tasarlanmalıdır. Bu tip yapısal hataların basit bir örneği, harici sütunlardan birinin kaybı halinde üst katların derhal yıkılmasıdır. Binanın bağlantıları öyle inşa edilmelidir ki, tesis içindeki büyük bir patlamadan sonra bile, yapı içindeki insanların binayı terketmelerine izin verecek kadar bir süre ayakta kalabilmelidir. Tesis, başta güvenlik ve can emniyeti sistemlerinin saldırıya açık olduğu alanlar olmak üzere, savunmasız, kritik ve yüksek riskli alanlarda güçlendirilmelidir. Güvenlik komuta merkezinde ve otelin tamamındaki elektronik güvenlik sistemleri, yıkılma sırasında ayakta kalabilecek şekilde planlanmalıdır. Uygun acil durum elektrik kaynakları mutlaka tasarımda yer almalıdır. Tasarımcılar, özellikle insanların kalabalık halde bulundukları yerlerde, basıncı emen duvarlar kullanarak, patlamanın gerçekleştiği alandaki basıncın insanlara zarar vermesini önlemeyi düşünmelidirler. (Patlama sırasında normal atmosfer basıncının çok üstünde bir basınç meydana gelir. Belirli bir seviyede bu basınç camların kırılmasına neden olur. Başka bir seviyede, ölümcül organ hasarlarına ve ani ölümlere yol açar.) Dikkatlice düşünmeleri gereken bir konu da, dahili ya da harici bir patlamadan sonra, otelin dışında bir acil durum toplanma yerinin neresi olabileceğidir. Bu alanlar, arkadan gelebilecek başka bir bomba ya da intihar bombacısından– son günlerde izlenen bir terörist taktiği- kaynaklanabilecek ikincil bir çökmenin olabileceği ihtimali gözönüne alınarak seçil-
64 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
melidir. Bu duruma karşı korunmak için, seçilen olay sonrası toplanma alanları çok fazla cam içermeyen yerlerde seçilmelidir. Binanın pencereleri, çerçeveleri, ve duvarları, patlama analizinin önerdiği, yüksek PSI (inç kareye pound cinsinden uygulanan kuvvet) yüklerine dayanıklı olacak şekilde tasarlanabilir. Dış cephelerdeki cam oranı azaltılmalı ya da sırlı cam kullanılan alanların patlamanın yaratacağı aşırı basıncı minimize edecek şekilde seçilmesi gerekmektedir. Bombalama sırasında yaralanmaların, önemli bir bölümü cam kırıkları nedeniyle olmaktadır. Kırıkları önlemek amacıyla, en tercih edilen sırlı cam, lamine camdır. Öncelikle bir bomba kamyonunun parkedebileceği sokaklara yakın duvarlar olmak üzere, hassas bölgelerde mutlaka bu tip sırlı cam kullanılmalıdır. Bu özel tip cam, polyvinyl butyral gibi yapışkan maddelerin bir arada tuttuğu cam katmanlarından oluşur. Cam kırıklarının riskini azaltmanın bir yolu da, pencereleri iç tarafından, patlama perdeleri gibi, pencere koruma malzemeleri ile kaplamak olabilir. Cam kırıklarının oluşmasını ya da en azından uçuşmasını önlemek için, “film appliqué” de kullanılabilir, bu durumda kırıklar filme yapışıp kalır. Çekilme: Dışarıda tesis ile VBIED’lerin konuşlanabileceği yer arasında mümkün olduğu kadar büyük bir mesafe olmalıdır, çünkü patlama şokunun yarattığı aşırı basınç, mesafe katettikçe zayıflar. Adına “çekilme” ya da “uzaklaşma” mesafesi denilen, bu mesafenin, patlamanın etkilerini hafifletmek konusundaki önemi anlatmakla bitmez, ancak bunun sınırlarını anlamak da bir o kadar önemlidir.
Çekilme standardları ve kılavuzlarının genelde kısmen düşük patlayıcı dolgu ağırlıklarına göre belirlenmiş olduğu topluma açıklıkla ifade edilmez. Amerika Birleşik Devletleri federal hükümeti, kabul edilebilir minimum çekilme mesafesini hesaplamak için kullanılan TNT-eşdeğer patlacıların miktarının açıklanmasına izin vermez, bu nedenle, burada da açıklamayacağız. Ancak şunu bilmek yeterlidir ki, bu düşük bir miktardır. Sonuç olarak, bu standardları iyiniyetle uygulayan özel sektör kuruluşları, tehlikeli ve sahte bir güvenlik anlayışı içinde çalışmalarını yürütüyor olabilirler. Büyük bombalara karşı korunmak için gerekli uygun çekilme mesafesi çok büyük olabilir. Örneğin, 1800 kg patlayıcı ile dolu bir kamyondan uzak bulunulması gereken güvenli mesafe 900 metreye kadar çıkabilir. Islamabad Marriott’a yapılan saldırıda kullanılan patlayıcı miktarı en az bir ton kadardır ve başka bazı terör saldırılarında çok miktarda dolgu maddeleri kullanılmıştır, 1996’da Suudi Arabistan’daki Khobar kulelerine konan 4500 kg
ağırlığındaki maddeler örneğinde olduğu gibi. Daha önce belirtildiği gibi, çekilme mesafesinde amaç binayı mümkün olduğu kadar patlamanın ya da şok dalgalarının menzilinden çıkarmaktır. Patlama basıncının etkileri, mesafenin kübünün tersi alınarak hesaplanır. Mesafenin kübü alındığından, uzaklık arttıkça patlamanın zararlı etkileri katlanarak azalır. Dolayısıyla, çekilmenin her metresi hayati önem taşır. Bunun yanısıra, çok geniş mesafeler, başta yoğun kentsel alanlar olmak üzere, birçok tesis projesi için gerçekçi değildir. İdeal çekilme ender olarak sağlanabilir, ama diğer tasarım öğeleri riski azaltma konusunda yardımcı olabilir. Sevkiyat ve yükleme istasyonları dahil tüm araç giriş-çıkış yolları, çöp toplama ve konuk ve ziyaretçi park alanları, VBIED’lerin etkisini minimize edecek şekilde planlanmalıdır. Mümkün olduğu durumlarda, otele dik açıyla ulaşan yollar bloke edilmeli ve böylece yaklaşan bir aracın yüksek hız yapması engellenmelidir. Araçların denetleme noktası, güvenli bir mesafede oluşturulmalı, bu araç kontrol noktası ile otel giriş noktaları olabildiğince uzak tutulmalıdır. Tasarımın başka bir boyutu da, silahlı güvenlik görevlilerinin araç giriş kontrol noktasını izlemek için kullandıkları mahalin korunaklı ve sağlam yapılması ve bu sayede olası bir saldırı sırasında zarar görmesinin engellenmesidir. Planın yine bir başka parçası, araç giriş kontrol noktasının, aracın denetimi ve sürücünün belgelerinin incelenmesi sırasında, aracı göze batmayacak şekilde bloke edecek biçimde tasarlanmasıdır.
Mimari/mühendislik kavram tasarımı aşamasında, mimar ve mühendisler güvenlik profesyonelleri ile birlikte çalışmalı ve birlikte olası güvenlik senaryoları geliştirmeli ve en temel tedbirlerden en yüksek seviyeye kadar güvenlik önlemleri için tasarım çözümleri üretmelidirler. Otel tasarlayanların, binanın altında kapalı otopark yapmaktan kaçınmaları gerekir. Böyle bir yapıda neler olabileceğini anlamak için, 1993’de World Trade Center’a yapılan saldırıyı hatırlamak yeterlidir; 600 kg patlayıcı taşıyan bir kamyon Kuzey Kule’de, Vista Oteli’nin lobisinin altında patlatılmıştı. Eğer, yeraltı otoparkı kaçınılmaz ise, sağlam sütunların ve kalın alt kat tabanının kullanılmasına özen gösterilmeli ve bağlantılar daha sünek yapılmalıdır. Tasarımın dışında, garaja erişimi kontrol eden ve şüpheli durumların takip edilmesine dair politikalar ve süreçlerin belirlenmesi de yapılması gereken işler arasında yer alır.
Bunların hiçbiri, konuklar ve ziyaretçiler tarafından bunaltıcı güvenlik önlemleri şeklinde algılanacak biçimde olmamalıdır. Örneğin, otelin kendi personeli olan sürücüler, özel şoförü olan konukların araçları dahil gelen araçları, kontrol noktasında devralabilir. Bu, araçların iyice incelenmesinin ve hareketlerinin kontrol edilmesini sağlayan bir güvenlik önlemi olmakla birlikte, bir hizmet olarak da sunulabilir. Böylece, yeraltı garajına giren bütün araçların kontrolü de sağlanmış olur. Bu uygulama, 1993’de New York City World Trade Center saldırısından sonra, Vista Oteli’nde yapılmaya başlandı. Konukların çoğu bunu vale-parking hizmeti
Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 65
GÜVENLİK HİZMETİ
olarak algıladı ve kendilerine VIP gibi davranılmasından çok hoşnut oldular; yalnızca birkaç kişi bunun antiterör önlemi olduğunu farketti.
Silahlı saldırı Mimari ve mühendislik tasarımlarında, bombalı saldırı tehditlerine karşı uygulanan tedbirlerin birçoğu kullanılarak, silahlı saldırı riskleri de azaltılabilir. Ancak, bu tehdit türüne özel alınması gereken ilave kritik tasarım kriterleri de mevcuttur. Mülkün sınırlarının, teröristlerin saldırılarını ve onlara karşı koyacak kuvvetlerin karşılık vermesini kolaylaştıracak yapıda mı yoksa zorlaştıracak özelliklere mi sahip olduğunun dikkatlice incelenmesi gerekir. Bu özellikler, su kütlesi, kayalık, çalılık, tepe ya da yol altından geçen su kanalı gibi doğal topoğrafik özellikler olabilir. Terörle mücadele eden güçlere yardımcı olacak üst seviye bir güvenlik tedbiri, çevreden gizli bir giriş ve dahili geçitler eklemek olabilir, bilhassa teröristlerin rehine almaları durumunda bu çözüm çok yararlı olur. Yukarıdakilere ek olarak, mimari ve mühendislik tasarım planı, çevredeki yoğun yeşillik içeren alanları gözleyebilmek ve tesise
yakın parkedilmiş araçların durumunu izleyebilmek için termal kameralar ihtiva edebilir. Bu termal kameralar, aracın motor sıcaklığını izleyerek, aracın bu noktaya yeni mi geldiğinin yoksa uzun saatlerdir orada mı bulunduğunun tespit edilmesine yararlar. Bu teknik, World Trade Center’da 11 Eylül öncesi etkili olarak kullanılmakta idi. Bariyerler: Bariyerler ve başka bazı tasarım özellikleri, araçların çevreden gelip çarpmasını önlemek için kullanılabilirler. Bariyerler, çarpması muhtemel aracın ağırlığı ve hızına uygun olmalıdır. En yüksek kapasiteli bariyerler – örneğin, Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı’ndan K12 sertifikası alanlar- pahalıdır ve tesise ulaşan yolların yapısı nedeniyle, yaklaşması muhtemel araçların ağırlıklarının 6,750 kg’ı geçemeyeceği ve saatte 80 km’den daha fazla hız yapamayacakları bir yerde gereksiz olacaktır. Güçlü, başüstü bariyerler kullanılarak, binek araçları için ayrılmış alanlara büyük kamyonların girmesi önlenebilir. Havalandırma: Esnek bir klimatizasyon sistemi, hem karantina hem de bulaşıcı maddeleri üfle-
Tüm patlama çeşitlerinde, ele alınacak en birincil konu çökmenin nasıl hafifletilebileceğidir. 1995’deki Ohlahoma City’nin bombalanması sırasında, 2250 kilo bomba yüklü kamyonun patlamasıyla birlikte, binanın yarısı dakikalar içinde parçalara ayrılmış ve ölümlerin %80 ‘ine sebep olmuştur.
66 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
mek için kullanılabilir. Klimatizasyon hava alış kanalları ya dış duvarlarda çok yükseğe ya da çatıya konmalıdır ki, teröristler bu girişleri kullanarak kolayca kimyasal veya biyolojik saldırıda bulunamasınlar. Hava sızdırmaz duman damperleri, güvenlik güçlerinin uzaktan kapatabilecekleri ya da hava dolaşımını değiştirebilecekleri şekilde tasarlanmalıdır. Su: İçilebilir su sistemleri iyi korunmalı ve yangın suyu deposu, hem yangını söndürebilecek hem de acil durumda içme suyu sağlayabilecek şekilde tesis edilmelidir. Yangın sistemi, saldırganların sprinklerleri ya da yangın algılama sistemini kapatmaya teşebbüs etmeleri halinde alarm verecek şekilde gelişmiş bir korumaya sahip olmalıdır. Ayrıca, tesis içindeki yakıt deposu da korunmalıddır. Sığınak özellikleri: Üst düzey bir önlem olarak, konukların bulunduğu alanları korumak maksadıyla, otelin bir bölümünü teröristleri dışarıda bırakacak ya da içeride kilitleyecek şekilde kapatacak, uzaktan kumandalı gizli kapılar kullanmak düşünülebilir. Başka bir fikir de, tamamen gizlenmiş ve ses iletişim kabiliyeti olan video kameralarla, güvenlik güçlerinin
oteli ele geçiren ya da rehin alan kişilerin hareketlerini ve eylemlerini izlemesini sağlamak olabilir. Karşı gözetleme: Saldırı bir VBIED de olsa silahlı saldırı da olsa, teröristler genellikle haftalarca, hatta aylarca gizlice gözetleme ve provalar yaparlar. Teröristler, hedefi hem sabit hem de mobil pozisyonlardan gözetlerler. Önceden uyarı sağlayabilmek için, güvenlik görevlileri bu gözetlemenin farkına varabilecekleri için statik noktalar tespit edebilirler. Bu mümkün değilse, analitik yazılımlı bazı kameraları, teröristlerce gizli gözetleme yapılabilecek bitişik alanları izlemeye tahsis edilebilirler. Güvenlik yönetimi, mutlaka
otomatik araç plakası okuyan kameralar ve tesisin yakınından tekrar tekrar geçen bir aracı tespit edebilecek akıllı video analiz sistemleri kullanmalıdır. Görüş çizgisi: Tasarımcılar, dış cephede, iç koridorlarda ve girişlerde, fazla kıvrımlı tasarımlardan kaçınmalıdır. Bir koridorda gizli kalan her köşe, kıvrım ve dış cephe duvarlarındaki her girinti, ilave bir kamera ihtiyacı, bu da ortalama 5000 USD ek maliyet anlamına gelir. Dahası, güvenlik görevlileri kesintisiz ve temiz bir görüş çizgisine sahip olduklarında, daha etkili olabilirler. Oteller, yakın gelecekte terörizmin hedefleri olmaya devam
edeceklerdir. Fakat yaratıcı tasarım ve dikkatli planlama ile konuğun keyifli bir konaklama beklentisine zarar vermeden riskler azaltılabilir.
John J. Strauchs John J. Strauchs, M.A., CPP, 23 yıl boyunca profesyonel bir güvenlik ve yangın koruma mühendisliği firmasının sahibi ve işletmecisi oldu; daha sonra bireysel çalışmaya başladı. ABD Dışişleri Bakanlığı, Diplomatik Güvenlik Departmanı tarafından, yurtdışı yürütme temsilciliklerine verilmek üzere hazırlanan Antiterörizm Yardım eğitimleri programının geliştirilmesine yardımcı oldu. ASIS’in Ağırlama, Eğlence ve Turizm Uluslararası Konseyi’nin üyesidir.
GÜVENLİK HİZMETİ
Kazalar olacaktır! Hastaneler de, diğer işyerleri de kazalardan nasibini alacaklardır. Bunun sonucunda işyerinin dava edilip edilmeyeceği, güvenlik görevlileri ve diğer çalışanların kaza sırasında tepki verme, dokümantasyon ve olanlardan ders alma konusunda ne kadar iyi eğitildiklerine bağlıdır. William H. Nesbitt Çeviri: Füsun KOCAMAN
B
üyük bir hastanedeki bir güvenlik görevlisi, Southwest’teki görev yerinde devriye gezdiği bir öğleden sonra, bir kadının ana lobideki fıskiyenin yanındaki su birikintisinde kayıp düşmüş olduğunu gördü. Görevli neredeyse her şeyi doğru yaptı.
68 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
Derhal tepki vererek tekerlekli sandalye getirtti ve sağlık ekibini çağırdı. Ve sonra dedi ki: “Düştüğünüz için çok üzgünüm, bugün dördüncü kişisiniz.” Şans eseri kadın dava açmadı. Ama eğer dava açsaydı, sadece bu ifade, aslında gerçekte olmayan bir ihmal örüntüsünü işaret ediyor ola-
caktı. Dört olay birbirleriyle alakalı değildi. Hastane, yaşlılardan ilaç bağımlılarına kadar her kitleye hizmet verdiğinden, kayıp-düşme olaylarında güvenlik görevlilerinin sık sık yardımı isteniyordu. Olay gösteriyor ki, eğer güvenlik görevlileri uygun bir şekilde eğitilmemişlerse, şirketi yasal
sıkıntıya sokabilecek şeyler söyleyebilirler ya da yapabilirler. Bu durum özellikle, güvenlik görevlileri şirketin mülkü içerisinde meydana gelen kayıp-düşme gibi olaylara müdahale ederlerken geçerlidir. Görevlilerin, organizasyonun menfaatlerini korurken aynı zamanda iyi müşteri hizmetleri de sunabilmelerini sağlamak amacıyla, şirket yönetimi onların yasal işlemlerle ilgili konularda özel olarak eğitilmelerini sağlamalıdır. (Bu makale, görevlilerin alması gereken, politikalar ve süreçler üzerine temel eğitim hakkında değildir.) Güvenlik görevlilerine aynı zamanda doğru dokümantasyon teknikleri eğitimi de verilmelidir, böylece eğer şirkete dava açılırsa, güvenlik programı suçlanamaz. Aşağıdaki tavsiye bilhassa sağlık işletmeleri içindir, ancak başka organizasyonlara da uyarlanabilir.
Eğitim Eğitim programı kuruluşun benzersiz yapısını dikkate alarak hazırlanmalıdır. Örneğin, nükleer tesis ya da devlet binası gibi riski yüksek yerlerde, kurallar katı olmalı ve güvenlik görevlileri istisna tanımamalıdırlar. Hastanelerin farklı kültürleri ve öncelikleri vardır, burada güvenlik görevlileri inisiyatif kullanmalı ve kuralları durum bazında uygulamaya yatkın olmalıdırlar. Örneğin, güvenlik görevlisi, şüpheli bir şahsa nasıl davranacağına, şahsın hasta mı tehlikeli mi yoksa hem hasta hem tehlikeli mi olduğuna göre karar vermelidir. Güvenlik görevlisi için hazırlanan modül, yasal farkındalık bileşeni yanı sıra “duruma bağlı eğitim” de içermelidir. Ama programı geliştiren kişinin öncelikle bilmesi
Güvenlik görevlisi için hazırlanan modül, yasal farkındalık bileşeni yanı sıra “duruma bağlı eğitim” de içermelidir. Ama programı geliştiren kişinin öncelikle bilmesi gereken şey, güvenlik görevlilerinin şirketin personeli mi yoksa sözleşmeli bir firmanın personeli mi olduğudur. gereken şey, güvenlik görevlilerinin şirketin personeli mi yoksa sözleşmeli bir firmanın personeli mi olduğudur.
Görevli tipi Sözleşmeli elemanların sirkülasyon oranının, şirket personelininkinden çok daha fazla olduğu görülmektedir. Yüksek sirkülasyon oranı, görevlilerin sağlık sektöründe etkili çalışabilmeleri için gerekli karar verme becerilerinin gelişmesini neredeyse imkansız kılmaktadır. Bu nedenle, eğer bir sağlık kuruluşu sözleşmeli personel ile çalışıyorsa, görevliler üstlerinden sıklıkla yardım istemeleri konusunda eğitilebilir.
Durum bazlı eğitim Eğitmenler, önce birtakım genel konular hakkında sınıf eğitimi verebilir, ama esas etkili olan ve daha fazla üzerinde durulması gereken, değişik durumlara göre uygulamalı eğitimdir. Durum bazlı eğitim, eğitimi alanlara bir şeyi yaparak öğrenme fırsatı verir. Olası senaryolar içinde rol almayı içerir. Bu eğitim, alıkoyma gibi durumlarda gerekli olabilecek, fiziksel kabiliyetlerin gelişmesini de gerektirir. Yasal işlemlerin kolayca üstesinden gelinebilmesi için, senaryolara tesiste ne gibi olayların
meydana gelebileceği ve bunların nasıl bir yasal sürece neden olabileceği de eklenmelidir. Güvenlik görevlileri olaylara ilk müdahale eden kişiler olduklarından, kaza kurbanlarıyla nasıl iletişim kurulması gerektiği konusuna da eğitimde değinilmelidir. Bir hastane personeline verilecek eğitimde, personele taraf tutmaksızın herkese yardımcı olmaları gerektiği ve öfkeli aile bireylerini empati göstererek nasıl yatıştırabilecekleri öğretilmelidir. Bu eğitim mümkün olduğu kadar tesisin özelliklerine ilişkin bilgilerle de donatılmalıdır. Örneğin, makalenin girişinde bahsi geçen hastanenin personeli, fıskiye gibi mimari yapılardan kaynaklanabilecek potansiyel tehlikeleri içeren bir senaryo üzerinde çalışmalıdırlar. Eğitim aynı zamanda, hastanenin belirli bölümlerinde meydana gelmesi daha olası olan vakalara da değinmelidir. Durum bazlı eğitim, yalnızca görev sırasında değil aynı zamanda görevlinin mahkemede eğitimiyle ilgili ifade vermesi halinde de etkili olacaktır, çünkü avukatlar sıklıkla görevlilere eğitimlerini mahkeme huzurunda sergilemelerini talep etmektedirler. Pek çok eğitimde olduğu gibi, bu eğitim de yalnızca kağıt üzerinde yapılmış ise, personel canlandır-
Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 69
GÜVENLİK HİZMETİ
ma sırasında sıkıntı çekecektir. Bu da avukatın, personele uygun eğitimin verilmediği iddiasını ortaya atmasına zemin sağlayacaktır. Senaryoyla eğitim alan bir görevli, eğitim programındaki bir senaryoyu eyleme dökebilir.
Dava açılmasını engellemek Belirli senaryolar üzerinde eğitim görmenin yanı sıra, personel kendi günlük aktivitelerinin, tesisin mahkemelik bir duruma düşmesini nasıl önleyebileceğini öğrenmelidirler. Bu eğitim, her durumda profesyonelliğini korumanın ve bir dava olması halinde hem görevliyi hem de hastaneyi mahkeme önünde iyi gösterecek bir personel kayıt sistemi oluşturmanın önemi üzerine odaklanmalıdır. Eğitimin bir bölümünde, yasal süreçlerin nasıl yürüdüğü, ne tip davranışların dava açılmasına gerekçe oluşturabileceği ve eğer bir mahkeme süreci başlarsa görevlinin neler yaşayacağı anlatılmalıdır. Örneğin, eğitimin bir yerinde, bir kaza raporu herkesin görebileceği bir şekilde perdeye yansıtılarak üzerinde çalışılabilir. Tüm yazım ve gramer hatalarının
70 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
davacının avukatı tarafından, görevlinin yetersizliğinin kanıtı olarak gösterileceğinin anlatılması gerekir. Bu durumu akıldan çıkarmayarak, yazdıkları her raporu, mahkemeye sunulacakmış gibi özenli hazırlamaya yönlendirilmelidirler. İlave rol çalışmaları, gerçek davalardan alınmış çapraz sorgu örnekleri ile yapılabilir. Çalışanların, bir mahkeme salonunda neler olduğunu anlamaları çok önemlidir. Bu eğitim ile yaptıkları her şeyin nasılda mikroskop altında incelenebileceğinin idrakine varırlar. Bu noktaya vardıklarında, kazalara müdahale ederken daha dikkatli olacaklardır.
Dokümantasyon Davacıların avukatları, ihmal davalarında sıklıkla “yapılmalıydı” kartını oynarlar. Geriye dönüp, tesiste iki yerine dört güvenlik görevlisi olmalıydı demek her zaman kolaydır. Bir şirkete karşı dava açıldığında, avukat gerçekleşen olay doğrultusunda bir güvenlik değerlendirmesi yapacaktır. Bu nedenledir ki, hastanenin elinde yapılmış bir güvenlik değerlendirmesi bulunmalıdır. Güvenlik departmanının sunduğu dokümantasyon, güvenlik değerlendirmesinin tam olarak yapıldığını ve tesisin olası kazaları engellemek için gerekli makul adımları attığını belgeleyebilmelidir. Şirketin sağlam bir güvenlik program uyguladığının kanıtlanması yolunda, gündelik hayatta güvenliğin nasıl sağlandığının belgelenmesi konusunda güvenlik görevlilerinin rolü çok önemlidir. Güvenlik görevlileri, bilhassa kaza raporlarında, ıslah tedbirleri raporlarında ve gündelik etkinlik raporlarında, her şeyi kaydetmelidirler.
Kaza raporları Kaza raporları, esas itibariyle istisna raporlarıdır. Sıra dışı gerçekleşen şeyleri kaydetmek için kullanılmalıdır. Güvenlik görevlileri, kaza raporlarına bu açıdan bakacak ve mümkün olan her ayrıntıyı bu raporda yansıtacak şekilde eğitilmelidirler. Güvenlik programlarının çoğunda kaza raporlama yazılımı kullanıldığından, temel bilgiler – kim, ne, niye, nerede, ve ne zaman – açılan menüde yer almaktadır. Raporun anlatı kısmı, bu bilgi parçalarını anlamlı ve tutarlı bir şekilde birleştirmek için kullanılmalıdır. Güvenlik görevlileri, kaza raporu yazmak öğretilirken, doğal bir yazım tarzı kullanmaya teşvik edilmelidirler. Örneğin, üçüncü şahıs kullanmak ya da çok resmi bir dil kullanmak, görevliyi olaydan kopuk bir duruma düşürür. Ayrıca, kendilerine, sarih bir şekilde ifade ettikleri ve kanıtlarla destekledikleri sürece, kendi görüşlerini de yazmaları gerektiği öğretilmelidir. Örneğin, bir raporda “ Kurbanın sarhoş olduğunu düşündüm, çünkü sendeliyordu ve sözcükleri geveliyordu.” denilebilir. Bu ifadenin mahkemedeki etkisi, gözlemi tamamen atlayıp, yalnızca “Sarhoştu.” diyen bir ifadeninkinden çok fazladır. Görevliler, o an için önemsiz görünen detayları da rapora eklemelidirler. Kaza anında alakasız görünen bazı gerçekler, bir mahkeme salonunda çok büyük bir fark yaratabilirler. Örneğin, bir davada bir kadın tesis dahilinde vurulmuştu. Tesis sahibi olan kuruluşu güvenlik ihmali kabahati gerekçesiyle, mahkemeye verdi. Şirketin güvensiz bir ortama izin verdiğini ve bu nedenle kendisi-
Kaza raporları, esas itibariyle istisna raporlarıdır. Sıra dışı gerçekleşen şeyleri kaydetmek için kullanılmalıdır. Güvenlik görevlileri, kaza raporlarına bu açıdan bakacak ve mümkün olan her ayrıntıyı bu raporda yansıtacak şekilde eğitilmelidirler. nin rastgele bir biçimde saldırıya uğradığını iddia etti. Kaza raporunu hazırlayan güvenlik görevlisi, raporunda saldırganın kadına adıyla hitap ettiğini not etmişti. Bu durum, mahkemenin seyrini tümüyle değiştirdi. Böylelikle, savunma
avukatı saldırganın kadının eski erkek arkadaşı olduğunu ve onu vurmak için binaya kadar kendisini takip ettiğini - böyle bir durum için şirketin alabileceği bir önlem olamaz ve saldırı rastgele olarak nitelenemez – kanıtlayabildi. Görevlilerin, birinin yaralandığı
kazalara tepki verirken, sempati gösterme, suçlama veya suçu itiraf etme arasındaki farkları iyi anlamış olmaları gerekir. Görevli, kazanın sebebi hakkında spekülasyon yapmak yerine, yaralıyla ilgilenmeye odaklanmalıdır. Daha sonra meydana gelebilecek yanlış anlamaları önlemek amacıyla, güvenlik görevlisi kendisinin ve karşısındakinin tüm söylediklerini raporuna yansıtmalıdır. Örneğin, bir görevli tıbbi yardım önerir ve yaralı reddederse, kaza raporunda bu durum kullanılan dili de aynen aksettirerek yer almalıdır.
Islah tedbirleri raporları Bir çok eyalette, davacının ihmal iddiasında bulunabilmesi için,
GÜVENLİK HİZMETİ
Davalara zemin teşkil edebilecek olayları önlemeye odaklanmış güvenlik görevlisi; eğitim programları tasarlayarak, personele kazalar karşısında doğru tepkileri vermeyi öğreterek ve güvenlik programının her safhasının iyi dokümante edilmesini sağlayarak, açılabilecek davaları en aza indirebilir ve ihmal davaları karşısında savunmayı başarılı hale getirebilir. kazanın mantıklı bir ölçüde öngörülebilir olması gerekir. Öngörülebilirliğin tanımı, eyaletlere göre farklılık arzeder. Örneğin, Kaliforniya’daki standart gereği, davacının daha önce de bu mekanda güvenlik ihmaline işaret eden, benzer durumlar yaşandığını kanıtlaması beklenir. Fakat eğer hastane de bu tehdidin farkındaysa ve önleyici tedbirler almışsa, böyle bir davanın kazanma şansı azalır. Dolayısıyla bir kazadan sonra, güvenlik yönetimi olayın tekrarlanmasını önleyecek tedbirler almalıdır. Bu tedbirlerin, ayrıntılı olarak rapor edilmesi gerekir. Bozulan ampulün değiştirilmesinden yeni işaretler yerleştirilmesine ya da eğitim programının hayata geçirilmesine kadar, her şey
72 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
gösterilen ilgiyi ortaya koyar ve güvenlik hususunda ıslah tedbiri olarak değerlendirilebilir.
Gündelik etkinlik raporları Gündelik etkinliklerin kaydedilmesi, olumlu bir faaliyettir ve güvenlik görevlilerinin kazaları önlemek için aldıkları önlemleri gözler önüne serer. Bunların bazıları ıslah tedbirleri olmakla birlikte, çoğu devriye ve işçi nezaretleri gibi sıradan işlerdir, ama hepsi de personelin aktif ve öngörülü olduğunu kanıtlar. Düzenli tutulursa, gündelik etkinlik kayıtları, mahkemelik bir durumda organizasyonu korumak için kullanılabilecek çok güçlü araçlardır. Bir keresinde, bir kadın bir Cumartesi günü hastaneye doktorunu görmeye geldi. Binanın ikinci katına çıkmak üzere asansöre bindi. Kat tamamen boştu. Kadın herhalde o kattaki doktorların, genel olarak Cumartesi günleri hasta bakmadıklarını unutmuştu. Tekrar asansöre dönerken, bilinmeyen bir kişi tarafından cinsel tacize uğradı ve saldırgan kaçtı ve yakalanamadı. Kadın, sağlık kuruluşu aleyhine dava açtı. Hastane kampüsünün suç oranı, hastane çevresine göre çok daha düşüktü. Bu alanda daha önce
hiç bilinmeyen bir kişi tarafından saldırı gerçekleşmemişti. Güvenlik görevlilerinin tuttuğu gündelik etkinlik raporlarında görüldü ki, olaydan üç yıl öncesinden beri sık sık devriye geziliyor ve sayısız kişiye otopark alanına kadar eşlik edilmiş. Ayrıca, anlaşıldı ki, güvenlik görevlileri arızalı lambaların değiştirilmesi, bozuk kapıların tamir edilmesi ve serserilere karşı konulması konusunda çok atik ve titiz davranıyorlar. Hastane, bu kayıtları göstererek, güvenlik yönetiminin iyi iş çıkardıklarını kanıtlama olanağı buldu. Duruşma sırasında davalılar, tesiste daha önce hiçbir cinsel taciz olayının yaşanmamış olmasının, güvenlik görevlilerinin hastaneyi çevresinden çok daha güvenli bir yer haline getirmek için harcadıkları çabanın sonucu olduğunu anlatmak için uğraş verdiler. Dolayısıyla hastane söz konusu saldırıdan sorumlu tutulamazdı ve hakim davayı düşürdü. Davalara zemin teşkil edebilecek olayları önlemeye odaklanmış güvenlik görevlisi eğitim programları tasarlayarak ve personele kazalar karşısında doğru tepkileri vermeyi öğreterek ve güvenlik programının her safhasının iyi dokümante edilmesini sağlayarak, bir sağlık kuruluşu –ya da bir şirket – açılabilecek davaları en aza indirebilir ve ihmal davaları karşısında savunmayı başarılı hale getirebilir.
William H. Nesbitt William H. Nesbitt, CPP, Kaliforniya Newbury Park’taki danışmanlık firması Security Management International Inc.’in başkanıdır. İhtisas konularından biri sağlık kurumlarının güvenliğidir. ASIS International üyesidir.
ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU Özel güvenlik sektörünün gelişim sürecine etkin bir katkı sağlamak ve üstlendiği misyona uygun olarak sektörün en önemli sivil toplum kuruluşu olma hedefine erişmek ve bu konuda sektörün vizyonunu oluşturmak maksadıyla aşağıda isimleri yazılı beş dernek tarafından 19 Nisan 2011 tarihinde Özel Güvenlik Federasyonu’nun kuruluşu gerçekleştirilmiştir. Özel Güvenlik Federasyonu’nun amaçları; • Özel güvenlik sektörünün tüm alt alanları birlikte standartlarının oluşturulması çalışmalarını yapmak, • Avrupa Birliği ülkelerindeki uygulamalara paralel hareket edilmesi çalışmalarının yapılması ve bu kapsamda Avrupa Özel Güvenlik Konfederasyonu faaliyetlerinin yakından takip edilerek, işbirliği sürecinin etkin kılınması çalışmalarında bulunulmak, • Kamu ile ilişkilerde Kamu Güvenliğini tamamlayıcı bir yaklaşımla ortak payda da yeni yaklaşımları ortaya koymak, • Eğitim konularında yeniden yapılandırma ihtiyaçları ve bu kapsamda özel güvenliğin alt alanlarında ihtisaslaşmaya yönelik eğitim modellerinin geliştirilmesi çalışmalarına destek vermek, • Mevcut yasa ve yönetmeliğin günümüz şarlarına uygun olarak revize edilmesi çalışmalarına destek sağlanmak, • Çalışanların hakları ile memnuniyetlerinin sağlanması konusunda yapılacak çalışmaların desteklemek, • Özel güvenlik sektörümün iyileştirilmesi çalışmaları kapsamında Emniyet Genel Müdürlüğü diğer kamu ve kuruluşları, üniversiteler ve bu alandaki diğer sivil toplum örgütleri ile ahenkli ve koordineli çalışmaların tesis etmek, • Sektörde faaliyet gösteren tarafların mümkün olduğunca birlik beraberlik halinde hareket etmelerinin sağlanması konusunda birleştirici çalışmaların yapılmasına destek vermek, • Özel güvenlik sektörünün denetiminde sivil toplum kuruluşlarının görev alması konusunda öncü rol üstlenilmesi ve bu bağlamda sektör etik kurallarının tüm taraflarca benimsenmesi konusunu desteklemektir.
Özel Güvenlik Federasyonu’nun oluşumunda yer alan dernekler; • GÜVENLİK ENDÜSTRİSİ SANAYİCİLERİ VE İŞ ADAMLARI DERNEĞİ / GESİDER / İSTANBUL • AKDENİZ ÖZEL GÜVENLİK HİZMETLERİ DERNEĞİ / AGEHİD / ANTALYA • ÖZEL GÜVENLİK HİZMETLERİ DERNEĞİ / ÖGHİD / İZMİR • ÖZEL DEDEKTİFLER DERNEĞİ – İSTANBUL / ÖDD / İSTANBUL • GÜVENLİK SERVİSLERİ ORGANİZASYON BİRLİĞİ DERNEĞİ / GÜSOD / İSTANBUL
ÖZEL GÜVENLİK FEDERASYONU Nöbethane Caddesi Alihan İş Merkezi No: 29 Sirkeci –İSTANBUL Tel: 0 212 528 63 13 Faks: 0 212 528 65 46 www.ogf.org.tr bilgi@ogf.org.tr
GÜVENLİK HİZMETİ
Özel güvenlik vizyonu bir ufuk turu… Günümüzde ABD, Kanada, Avusturya gibi ülkelerde özel güvenlik personel sayıları polisten çok fazla, üyesi olmaya çalıştığımız Avrupa ülkelerinde ise polis sayısına eş düzeye ulaşmıştır. Yusuf Vehbi DALDA / Güvenlik ve Eğitim Uzmanı, ÖGF Yönetim Kurulu Üyesi, İstanbul Özel Güvenlik ve Eğitim A,Ş Genel Koordinatör - Yönetici
Ü
lkemizde bir Özel Güvenlik Sivil Kuruluşu, Özel Güvenlik Federasyonu’nun imtiyaz sahipliğinde ilk defa sektörü tüm yönleriyle anlatacak/kapsayacak periyodik bir
74 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
yayın organı, elinizdeki “Güvenlik Yönetimi Dergisi’nin çıkmasıyla, bu ilk sayıda bir hatırlatma olması açısından sektörle ilgili bir ufuk turu yapılmasının yararlı olacağı değerlendirildi. Dünyada 19. yüzyılda sanayinin
gelişmesiyle duyulan ihtiyaç üzerine ortaya çıkan özel güvenlik uygulamalarının 150-200 yıllık bir mazisi vardır. Bu alanda, ABD ve İsveç’te 1850 yılında kurulan ilk özel güvenlik şirketiyle oluşmaya başlayan özel güvenlik sektörü
Yusuf Vehbi DALDA
çeşitli yönlerden gelişme göstererek bugün bir takım ülkelerde olabildiğince geniş, diğerlerinde daha dar alanlarda olmak üzere faaliyet göstermekle ve yer küre üzerinde yaygınlaşarak dünya çapında saygın bir meslek halini almış durumdadır. Yapılan bilimsel araştırmalarda, “güvenliğe” beslenme ve barınmadan sonra insan ihtiyaçlarının ilk sıralarında yer verilmiştir. İnsanlık tarihi içinde “güvenlik ihtiyacının” giderilmesi için çeşitli yöntemler uygulanmıştır. Yakın zamana gelindiğinde, modern devletlerin kurulmasından itibaren güvenlik, devletin temel görevleri arasında sayılmış ve bu hizmetler “asker ve polis” tarafından ve bir kamu görevi olarak yerine getirilmeye başlanmıştır. 19. yüzyılda sanayinin gelişimiyle çıkan ihtiyaç ve daha sonraları ekonomi anlayışlarındaki değişimle birlikte güvenliğin sağlanması yine devletin ana görevleri içinde olmakla birlikte uygulamada diğer unsurlara, “özel güvenliğe” de yer verilmeye başlanmıştır. Bu anlayış genelde kabul görmüş ve günümüzde ABD, Kanada, Avusturya gibi ülkelerde özel güvenlik sayıları polisten çok fazla, üyesi
olmaya çalıştığımız Avrupa ülkelerinde ise polis sayısına eş düzeye ulaşmıştır. Tüm bunlar daha ilk zamanlardan beri güvenlik tarihi ve felsefesiyle ilgili kitap ve makalelerin konusu olmuştur, olmaya da devam edecektir. Bugün gelişmiş ülkelerde özel güvenlik literatürüyle ilgili çok sayıda kitap yazılmış, üniversitelerde bölümler açılmıştır. Diğer pek çok alanda olduğu üzere bu alanda da dünyadaki gelişmelerin dışında kalmayan ülkemizde de özel güvenlik alanında, özellikle dışa açılmaya başlanılan 80’li yıllardan itibaren ihtiyaçlar duyulmaya başlanmıştır. Bunun üzerine, 1981 yılında çıkarılan bir yasa (2) ile bazı kamu kurumlarında “özel güvenlik teşkilatları” kurularak ilk özel güvenlik uygulamaları kısmen ve sınırlı alanlarda hayat bulmaya başlamıştır. Bu ihtiyacın giderek artması üzerinde de büyük şehirlerde 1987 yılından itibaren kurulan ilk özel güvenlik şirketleri “fiilen” olarak hizmet verilmeye başlamıştır. Mahiyeti itibariyle hassas bir alan olan güvenlik hizmetlerinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için bir yasal düzenleme altına alınması önem arz etmektedir. Bu uygulamaya erken başlayan ülkelerde bu anlamda çeşitli düzenlemeler yapıldığı görülmüştür. Ülkemizde ise, 1994 yılında kurulan ilk özel güvenlik sivil toplum kuruluşu GUSOD’un (3) yoğun gayreti, çeşitli etkinlik ve çalışmalar sonrası 2004 yılında 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Yasa’nın çıkartılarak, yürürlüğe girmesi sağlanmıştır. Yasanın gerekçeleri şöyleydi. v Ticaret Yasası’na göre kurulan şirketlerin faaliyetlerinin yasal bir zemine oturtulması, v Özel güvenlik alanındaki her
tür faaliyetin kayıt altına, dolayısıyla denetim altına alınması, v Ülkede istihdam yaratılması, polisin yükünün hafifletilerek asıl görevini daha iyi yapmasına imkân sağlanmasıdır. Bilindiği üzere, devlet tarafından sağlanan hizmetler, vatandaşlardan toplanan vergilerle oluşturulan kamu/genel bütçeden karşılanmaktadır. Özel güvenliğin belirgin farklılıklarından biri, bu hizmete ihtiyaç duyan kişi ve kuruluşların, bu alanda yapacakları yatırımları/masrafları kendi bütçelerinden karşılamasıdır. Bu yönüyle özel güvenlik uygulamalarının başlanmasıyla sadece kamu güvenliği tamamlayan bir hizmet verilmiş olunmamış aynı zamanda yurt ekonomisi için diğer sektörler gibi belirli bir katkı sağlayan bir sektör, “özel güvenlik sektörü” oluşmaya başlamıştır. Bugün, dünyada, yaşamın her alanında olduğu gibi güvenlik alanında da elektronik ve teknolojik cihazlarının üretimi ve sektörde giderek her gün daha geniş oranda kullanılmaya başlanması ve üniformadan kimliğe diğer yan ürünlerle özel güvenlik sektörünün ekonomik hacminin
Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 75
GÜVENLİK HİZMETİ
Mahiyeti itibariyle hassas bir alan olan güvenlik hizmetlerinin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için bir yasal düzenleme altına alınması önem arz etmektedir. Bu uygulamaya erken başlayan ülkelerde bu anlamda çeşitli düzenlemeler yapıldığı görülmüştür. 100 milyar dolaylarında olduğu ifade edilmektedir. Ülkemizin bu alandaki payı da günden gün artış göstermektedir. Güvenliğin tüm ülkelerde arz ettiği önem ve ekonomideki bu önemli hacim doğrultusunda özel güvenlik sektörü uluslararası kuruluşlar, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği ilgili departmanlarının gündeminde de yer almış, çeşitli araştırma ve raporlarla takip edilmekte ve iyileştirilme çalışmaları yapılmaktadır. Bu gelişmeler ışığında, yabancı ve küresel yatırımcıların ülkemiz özel güvenlik sektörüne artan oranda katkıda bulmaya başladığı gibi son zamanlarda ülkemizdeki şirketlerin de bazı dış ülkelerde yatırım yapılmakta olduğu gözlenmektedir. Bu yapısıyla özel güvenlik alanında ülkeler arasında sadece bilgi, deneyim paylaşımı değil aynı zamanda önemli bir ekonomik ve ticari bağın-işbirliğinin ortaya çıktığı da gözlenmektedir.
Özel güvenlik nedir? Peki, dünyada önemli bir ekonomik payı bulunan ve gittikçe yaygınlaşarak etkinlik gösteren özel güvenlik nedir? Özel güvenlik kavramının tanımı konusunda uluslararası düzeyde bir fikir birliğine varılamamıştır.
76 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
Bir tanıma göre: Özel güvenlik, belli bir kişi veya kuruluşun özel mülkiyetini, şahıslarını tehlikeye karşı ücret mukabili koruyan, kendi adına kâr amacıyla çalışan kişiler ve şirketler bütünüdür. Bu tanımın unsurları şu şekilde özetlenebilir; v Özel güvenlik hizmetlerinden genel olarak özel kişiler ve kuruluşlar yararlanmaktadır. Kamu kuruluşları da ücretini ödemek kaydıyla bu hizmetten yararlanmaktadır. v Özel güvenlik hizmetleri talep üzerine yerine getirilir. v Özel güvenlik hizmetlerini sağlayan kişi ve kuruluşlar özeldir. v Özel güvenlik hizmetleri kâr
amacıyla verilir, hizmetten yararlananlar, ücretini öderler. (4) Ülkemizdeki mevzuata göre ise özel güvenlik, “Kanunla kurulan şirketler ile güvenlik birimlerinin, belirli bir alandaki güvenlik hizmetlerinin belirli bir süre içinde ve kanunla verilen yetkiler çerçevesinde yerine getirilmesidir.” şeklinde tanımlanabilir. Güvenlik şirketleri bu hizmeti bir ücret karşılığında verirler. Bu faaliyetler, ülkemizde 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Yasa, Uygulama Yönetmeliği, Genelgeler ve Emir Yazıları doğrultusunda yürütülür: v Özel güvenlik şirketleri ve eğitim kurumları İçişleri Bakanlığı, özel güvenlik ve alarm merkezi izinleri valilikçe verilir. v Özel güvenlik Şirket kurucuları ve özel güvenlik yönetici ve görevlilerinin güvenlik araştırma ve soruşturmaları devlet tarafından yapılır. v Özel güvenlik yöneticilerin 4 yıllık yüksek okul mezunu, silahlı hizmet verecek özel güvenlik görevlilerinin lise / dengi okul, silahsız eğitim vereceklerin ortaöğretim mezunu olmaları şartı
v Sadece önleyici faaliyet yapar.
aranır ve her iki kesimin zorunlu temel özel güvenlik eğitim almaları istenir. Özel güvenlik görevlilerinden hizmete uygun doktor raporu almaları şartı vardır.
Benzerlikler Her ikisi de suçların önlenmesi ve suçluların yakalanması görevini yapar. Üniforma giyer, arma takar, kuraları uygulatmak için eğitilmişlerdir. Hata yaptıklarında haklarında kovuşturma yapılabilir.
Farklılıkları Kamu ile özel güvenlik arasında 4 temel farklılıklar mevcuttur; v Finansman, v İşveren, v Yapılan özel görev, v Resmi güç prosedürü.
Kamu güvenliği Özel güvenlik v Ödemeler kamu bütçesinden
karşılanır. v İlgili kuruluş-birim bütçesinden karşılanır. v Ülke çapında faaliyet gösterir. v Belirli bir alanda faaliyet gösterir ve polisin alanı dışındaki adlî olmayan davranışları düzenler. v Hizmetleri karşılıksızdır. v Ücret karşılığı iş yapılır v Hem önleyici hizmet hem soruşturma yapan resmi kuruluştur. (5)
Bu gün ülkemizde 5188 Yasaya göre; v Bünyesinde bir “özel güvenlik birimi kurmak, v Özel güvenlik şirketinden hizmet satın almak, v Her iki sistemin birlikte yürütüleceği “Karma Sistem”le özel güvenlik hizmetleri yürütülüp-sağlanabilme imkânı getirilmiştir. (6) Yasayı yürüten Makam İçişleri Bakanlığı’dır. Bu amaçla Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde Özel Güvenlik Hizmetleri Daire Başkanlığı kurulmuştur. İçinde bulunduğumu yıl içindeki bir düzenleme ile de Özel Güvenlik Denetleme Daire Başkanlığı kurulmuştur. Halen çalışması yönergesi hazırlanan bu birim vasıtasıyla önümüzdeki yıldan itibaren denetimler “Emniyet Müfettişleri” tarafından yapılacaktır. Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten bugüne kadar geçen süredeki istatistikî (7) verilere bakıldığında, v 1453 özel güvenlik şirketi, v 739 eğitim kurumu, v 239 alarm merkezi, v 64592 özel güvenlik izni, v 218.109 özel güvenlik kadrosunun kurulduğu, verildiği, ihdas edildiği görülmektedir. Bu rakamlar yorumlandığında bugün ülkemizde özel güvenlik hizmetlerini yurt düzeyinde yaygın bir şekilde yapıldığı anlaşılmaktadır. Yasanın çıktığı ilk yıllarda, belki başlangıç aşamasında diğer ülkelerde de olduğu üzere, güvenliğin “özele” verilmesi yönünde çeşitli felsefi tartışmalar yapılmıştır. Ancak olumlu-olumsuz bu tartışmalar artık geride kalmış ve günümüzde özel güvenlik hizmetlerinin tümüyle benimsendiği ve her alanda uygulandığı ve kabul görüldüğü gözlemlenmektedir.
Bugün eleştiriler sadece hizmet kalitesinin artması yönündedir. Kısa gelişimine göz attığımız sektörün gelişim sürecinde yapılan yasal düzenlemeler yanında kurulan sivil toplum kuruluşlarının (STK) önemli katkıları olmuştur. Ülke kültürüne göre dünyada 2 türlü STK oluşumu görülmektedir; Anglosakson ülkelerinde genelde bireysel üyelik, Kara Avrupa’sında ise kurumsal üyelik söz konusudur. Bugün dünya genelinde özel güvenlik alanında yaygınlık ve etkinlikleriyle kendini gösteren 2 büyük STK mevcuttur: v ABD’de kurulan ve sonradan tüm dünyaya yayılan bireysel üye sayısı 40.000 yaklaşana ASIS INTERNATIONAL, v Ülke kurumsal STK’ların katılımıyla oluşan, Avrupa Birliğine üye-aday ülke, daimi ve gözlemci 34 ülkeden üyesi bulunan Avrupa Özel Güvenlik Dernekleri Konfederasyonu-CoESS. (8) Her iki STK kuruluşlarından itibaren özel güvenlik mesleğinin tanıtımı yanında, seminer düzenleme, dergi ve kitap yayını ve araştırmalarla sektöre önemli katkıda bulunmaktadırlar. Bireysel ve kurumsal işbirlikleriyle ulusal yasa ve uygulamaların armonisi, standartlar belirlenmesi, eğitim ve benzeri çalışmalar ile sektörün kalitesi ve iş hacmini artırmaya gayret etmektedirler. Ülkemizde de 1994 yılında ilk kurulan GÜSOD yanında, 2004 tarihinden sonra çeşitli dernekler kurulmuş, 2007 yılında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Bünyesinde Özel Güvenli Hizmetleri Meclisi kurulmuştur. Bugün ülkemizde 2 Federasyon vardır, ASIS Türkiye Birimi de oluşturulmuştur. Yasanın yürürlüğü girmesinden bugüne 8 yıl geçmiştir. Uygula-
Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 77
GÜVENLİK HİZMETİ
manın yurt düzeyinde yaygınlaşmasıyla birlikte, geçmişten beri yapılmakta olan bir takım eleştiriler bulunmaktadır. Geçen sürede bunların neler olduğu tespit edilmiştir. Neticede bu hizmetler, 5188 Sayılı Yasa kapsamında “Kamu güvenliğini tamamlayan” hizmet olarak tanımlanmakla icrası için başta Ticaret Kanunu ve diğer çok sayıda kanun ve doğal olarak Bakanlık, Kurum ve Kuruluşla da ilgilidir. Bir yandan tespit edilen sorunların çözümü, diğer yandan hizmet kalitesinin artırılması gerektiği açıktır. Bunun için bir yandan STK’larının tespiti, diğer yandan uygulamadan ortaya çıkan deneyimler ve de hizmet alanlar ve hayatın her anında bu hizmetlerden yararlanan vatandaşlardan gelen eleştiri ve öneriler değerlendirilmekte, iyileştirme çalışılmaları yapılmaktadır. Bir sektörün değerlendirilmesi için şu ana kadar geçen süre yeterli olmayabilir, sektörün tam olarak oturması 10’lu yıllardan itibaren olacaktır. Şu ana kadar da epeyce mesafe alınmış, mevzuatta bazı değişiklikler yapılmış, uygulamaların tekdüze hale getirilmesi ve iş ve işlemlerin kolaylaştırılamazsına çalışılmıştır, ancak önümüzde daha yapılacak işler mevcuttur. Bu bağlamda özel güvenlik sektörü vizyonunu; v Hizmet standartlarının belirlenmesi ve bunların uluslararası düzeyde olmasının sağlanması, v Sektörle ilgili tüm resmi taraflarla sağlıklı ve sistemli işbirliği mekanizması oluşturulması, v Mevzuat ve uygulamadan kaynaklanan aksaklıkların tespit edilmesi ve hızla giderilmesi, v Sektör işveren-çalışan-hizmet alanlarla ilgili dengeli bir işbirliği-
78 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
hizmeti geliştirici ilişkiler sürdürülmesi, v Müşteri taleplerinin tespit edilip, müşteri memnuiyetini artırıcı yönde değerlendirilmesi v Hizmet kalitesinin her alanda yükseltilmesini, v İyileştirme ve kalitenin artırılması için gerekli temel ve uzmanlık/alan eğitimlerinin gerçekleştirilesi hedeflenmektedir. Bu bağlamda, henüz ülkemizde bu alanda yeterince eser bulunmadığı için uluslararası sivil toplum kuruluşları tarafından yapılan araştırma raporları ve yayınların
Türkçeye çevrilmesi, seminer, konferanslarla bilgi ve deneyim paylaşımı ve sektörde çalışan yönetici ve özel güvenlik görevlilerin temel ve uzmanlık eğitimlerinin gözden geçirilerek iyileştirmesi yönündeki çabaları yoğunlaştırarak sürdürme gayretindedir. Sektöre yön veren 5188 Sayılı Yasa’da yeni ihtiyaçlara göre değişiklik önerisi, henüz düzenleme yapılmayan alanlar için taslak çalışmaları ve de sektörün ilişkili olduğu diğer kurumlarla uyum çalışmaları yapılması planlanmaktadır.
Bu alanda şu ana kadar bir eserin çevirisi “Risk ve Risk Değerlendirilmesi” yapılıp dağıtılmıştır, 2 (9) tanesi de yayına hazırlanmaktadır. Diğer taraftan sektörün iş ve işlemleriyle ilişkilerde ortak bir dil kullanılmasını sağlayacak bir “Özel Güvenlik Terminolojisi-Sözlüğü” hazırlanmaktadır. 2012’nin son çeyreğine girildiği şu günlerde 2013 yılının etkinlik planlamaları yapılmaktadır. Öyle görünüyor ki, önümüzdeki yıl bu alanda epeyce yoğun faaliyetler olacaktır. Bunlar vakti geldiğinde sektöre ve sektörden hizmet alanlara duyurulacaktır. Özel güvenlik sektörünün geliş-
mesi, sektör tarafları kadar ve belki bundan daha çok hizmet alanlarında yararlı olacaktır. Bu bağlamda, hizmet alanların da, sektörden beklediklerini kendi STK’ları vasıtasıyla, etkinliklere katılarak ve niye olmasın yayın organımıza yazı göndererek bizzat yapacakları talep ve önerilerle dile getirmesinin kalitenin yükseltilmesinde önemli bir etken olacağı değerlendirilmekte ve bunun yapılması özellikle istenmektedir. Her geçen yıl büyüme ve gelişme gösteren özel güvenlik sektörünün önümüzdeki yıllarda daha iyi durumlara geleceği ve ufkunun da oldukça ve açık geniş olduğu düşünülmektedir.
Dipnot 1) Güvenlik ve Eğitim Uzmanı, ÖGF Yönetim Kurulu Üyesi, İstanbul Özel Güvenlik ve Eğitim A.Ş. Genel Koordinatörü – Yönetici 2) 2495 sayılı Bazı Kurum ve Kuruluşlarının korunması ve Güvenliklerinin Sağlanması Hakkında Kanun 3) Güvenlik Servisleri Organizasyon Birliği Derneği-www.gusod.com.tr 4) Dr. Ali Yılmaz a.g.e 5) Introducing to private security,1996, S.52-53 6) 5188 SK Md.3 7) www.egm.gov.tr 8) www.coess.eu 9) 2. Kayıp Önleme ve 3. Özel Güvenlik Yönetimi
Kaynak: Garanti Bankası Güvenlik Müdürü Sn. Selçuk Özyardım’ın 9 Mayıs 2009 tarihinde Garanti Bankası Toplantı Salonu’nda düzenlenen “Özel Güvenlikte İnovasyon” isimli Seminer sunumundan. Katkıları için teşekkürlerimle...
GÜVENLİK HİZMETİ
Güvenlik müdürünün görevleri ve sahip olması gereken nitelikler Güvenlik ortamının yeni özellikleri ve şirketlerin gelişen güvenlik ihtiyaçları, profesyonel güvenlik yöneticilerine, yaygın olarak bilinen adıyla güvenlik müdürlerine olan ihtiyacın karakterini de geliştirmektedir. Hakan ÖZALP / Güvenlik ve Kayıp Önleme Ülke Müdürü CPP TESCO KİPA A.Ş.
G
üvenlik müdürü; bir şirketin veya tesisin güvenlik hizmetlerinin sağlanması yönündeki tüm gayretleri planlayan ve yöneten en kıdemli güvenlik çalışanıdır. Özellikle 11 Eylül saldırıları
80 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
sonrasında karmaşıklaşan ve risklerin asimetrik özellik kazandığı güvenlik ortamında, çalışanlarının ve müşterilerinin kişisel güvenliğini sağlamayı görev olarak benimsemiş şirketler, güvenlik hizmetlerine verdikleri önemi her geçen
gün artırmaktadırlar. Güvenlik ortamının bu yeni özellikleri ve şirketlerin gelişen güvenlik ihtiyaçları, profesyonel güvenlik yöneticilerine, yaygın olarak bilinen adıyla güvenlik müdürlerine olan ihtiyacın karakterini de geliştirmektedir.
Güvenlik müdürlerinin ortak görevleri nelerdir? Sektörel olarak bazı farklılıklar olsa da, güvenlik müdürlerinin birçok görevi her sektörde ve firmada benzerlikler göstermektedir. Güvenlik ortamının karakteri ne olursa olsun, her güvenlik müdürü aşağıda belirtilen görevleri icra ederler. Güvenlik Müdürünün en temel görevi; şirket çalışanlarını, müşterilerini ve varlıklarını korumak maksadıyla güvenlik faaliyetlerini yönetmek ve koordine etmektir. Güvenlik departmanının bu görevini nasıl yerine getireceğini gösteren güvenlik politikalarını, prosedürlerini ve yönergelerini hazırlamak ve uygulanmasını sağlamak Güvenlik Müdürünün görevlerinin en önemli görevlerindendir. Güvenlik müdürü, alınacak güvenlik tedbirlerini belirlemek üzere güvenlik risk analizleri yapar ve belirlediği risklere karşı uygun güvenlik tedbirlerini belirler, düzenler ve uygulanmasını sağlar. Normal zamanlardaki güvenlik tedbirlerinin yanı sıra, acil güvenlik olaylarına müdahale şekillerini planlamak, gerektiğinde yönetmek, şirket acil durum yönetimi ve iş sürekliliği faaliyetlerine katılmak güvenlik müdürlerinin görevleri arasındadır. Güvenlik müdürü, güvenlik tedbirlerini sahada bizzat uygulayan güvenlik personelini yönetmek, işe almak, eğitmek, görevlendirmelerini yapmak, performanslarını değerlendirmek gibi görevleri de ifa eder. Elemanlı güvenlik tedbirlerini destekleyen elektronik ve fiziki güvenlik uygulamalarının yöntemlerini, niteliklerini ve kullanma prensiplerini güvenlik müdürü belirler ve bu ürünlerin tedarik
süreçlerinde yer alır. Güvenlik müdürü, politikaların ve prosedürlerinin uygulandığından emin olmak için güvenlik denetimleri yapar, güvenlik ihlalleri hakkında araştırma ve soruşturma yapar.
Güvenlik müdürü hangi niteliklere sahip olmalıdır? Güvenlik müdürü, her şeyden önce iyi bir lider, örnek bir çalışan ve dürüst bir kişiliğe sahip olmalıdır. Güvenlik personeli, moral kondüsyonu açısından kırılgan bir yapıya sahiptir ve yetersiz liderlik bu hassasiyeti kolaylıkla zaafiyete dönüştürebilmektedir. Bunun yanında, sağlam bir liderlik ve adaletli bir yönetim tarzı güvenlik görevlilerinden alınabilecek verimi azami seviyeye çıkarabilmektedir. Güvenlik müdürleri içinde bulunduğu ortamın gerçekleriyle uyumlu risk değerlendirmeleri yaparak, kendilerini şirketin ana faaliyetinin bir parçası olarak görmeli ve şirketin hedeflerine ulaşması için kendi fonksiyonlarını, diğer fonksiyonlarla entegre edebilmelidir. Güvenlik müdürü, bu entegrasyon sürecini hem güvenlik mesleği açısından, hem de hizmet verdiği sektör açısından kendi niteliklerini geliştirerek ve güvenlik
sektörüyle yakın ve sürekli bir iletişim ortamı oluşturarak sağlayabilecektir. Güvenlik Müdürü, bir şirketteki diğer tüm yöneticiler gibi şirketin ana faaliyeti hakkında mutlaka yeterli bilgiye sahip olmalıdır. Güvenlik Müdürü, hiç bir şekilde, alınmasına öncülük ettiği güvenlik tedbirleri nedeniyle şirketin ticari faaliyetlerinin sekteye uğramasına, yavaşlamasına veya olumsuz etkilenmesine sebep olmamalı, aksine, güvenlik tedbirlerinin şirketin ticari faaliyetlerini kolaylaştırmasını sağlamalıdır. Güvenlik müdürleri, genellikle maliyet merkezi olarak görünen güvenlik departmanlarını, şirkete katma değer sağlayan işletme varlıklarından biri haline getirmeli ve bunu şirket geneline anlatabilmek için analitik kabiliyetlere, sunum, iletişim, müzakere, iş birliği becerilerine sahip olmalıdır. Güvenlik müdürleri, güvenlik risklerini uygun şekilde yönetebilmek için güvenlik teknolojisi hakkında sağlam bir bilgi birikimine sahip olmalıdır. Güvenlik müdürü, her geçen gün daha fazla güvenlik tedbirlerine entegre olan bilgi sistemlerini en önemli yönetim yardımcılarından biri haline getirmiş olmalıdır.
Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 81
GÜVENLİK HİZMETİ
Ayrıca, bilgi güvenliği hakkında yeterli bilgi seviyesinde olması, muhtemel riskler ve tehditlerle, bunlara karşı alınabilecek tedbirler konusunda yeterli düzeyde farkındalığa sahip olmalıdır. Özel güvenlik, kanun ve yönetmelikler çerçevesinde yürütülmesi gereken bir faaliyettir. Bu nedenle, güvenlik müdürü ülke kanunlarını bilmeli ve hukuka saygı prensibiyle çalışmayı kendisine rehber edinmiş olmalıdır. Güvenlik müdürü, risk analizi ve tehdit değerlendirmesi yapabilmek için ülkedeki ve bulunduğu bölgedeki güncel durum hakkında detaylı bilgi sahibi olmalıdır. Güvenlik müdürü, değişim önderi olmalı, tekliflere açık olmalı, mevcut uygulamalara karşı muhafazakar olmaktan kaçınmalı, sürekli arayış içinde olmalı, çalışma arkadaşlarını dinlemeyi bilmeli, elde edilen başarıları kutlayabilmeli, takdirleri paylaşmalı, sorumluluk üstlenebilmeli, inisiyatif kullanabilmeli, farklılıkları kabul edebilmeli ve uzlaşmaya yatkın olmalıdır.
Güvenlik müdürü bir şirkete nasıl katma değer sağlayabilir? Geleneksel olarak, maliyet merkezi olarak kabul edilen güvenlik iş kolu, yetenekli güvenlik müdürlerinin yönetiminde işletmelere
82 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
katma değer yaratabilecek bir potansiyele sahiptir. İçinde bulunduğumuz risk ortamında, işletmelerin en önemli varlığı olan insan kaynağına yönelik risklerin yönetimi önem kazanmıştır. Şirketler, çalışanlarının ve müşterilerinin güvenliğini sağlamak için artık daha çok kaynak ayırmaktadırlar. Güvenlik müdürleri, şirketlerin güvenli bir çalışma ortamı yaratmak konusunda alınabilecek tedbirlerin öncüsü durumundadır. Diğer yandan, yoğun rekabet ortamında düşük kâr marjlarıyla çalışırken, şirketlerin çok kısa süreler için dahi olsa işlevlerinin kesintiye uğramasının sonuçları ciddi boyutlara ulaşabilmektedir. Birçok şirket, bu kesintiye sebep olabilecek faktörleri önceden görmek ve bunları engellemek için önemli bütçeler ayırmaktadır. Güvenlik müdürleri, meslekî tecrübeleri sayesinde sahip oldukları yeteneklerle iş kesintilerine neden olabilecek olaylar hakkında öngörülerde bulunmak ve pro-aktif tedbirlerin alınmasını sağlamak konusunda işletmelere önemli fırsatlar sunma kapasitesine sahiptir. Günümüzdeki teknolojik imkanlarla en küçük haberin dahi
en kısa sürede tüm Dünya’da duyulabilmesi nedeniyle, bir çok işletme, marka değerini korumayı her şeyin üstünde görmektedir. Güvenlik Müdürleri, sürekli olarak potansiyel riskleri araştırma alışkanlıkları sayesinde şirketlerin zor durumlara düşmesini engelleyecek çözümler sunma imkân ve kabiliyetine sahiptir. Güvenlik müdürleri, sahip oldukları yöneticilik tecrübeleri sayesinde, karmaşık güvenlik ortamlarında dahi, çoklu lokasyonlarda görev yapan, stres ve risk seviyesi yüksek personeli başarıyla yönetebilecek yetkinliktedir. Sadece satışa, üretime veya hizmet sağlamaya odaklanmış şirketlerin kârlılıkları, çoğu zaman şirketlerin gecikmeli olarak farkına vardıkları kayıp yaratan olaylar nedeniyle erozyana uğramaktadır. Güvenlik müdürleri, bu kayıpların önlenmesini sağlayabilecek bir çok tedbiri, sahip oldukları öngörü ve liderlik yetenekleriyle planlayabilir ve uygulayabilir. Sonuç olarak; güvenlik müdürleri, klasik görevlerinin ve niteliklerinin yanı sıra, gelişmekte ve değişmekte olan mevcut güvenlik ve risk ortamında, yeni roller üstlenmeye ve yeni nitelikler edinmeye yatkın olmalıdır.
Güvenlik müdürleri, klasik görevlerinin ve niteliklerinin yanı sıra, gelişmekte ve değişmekte olan mevcut güvenlik ve risk ortamında, yeni roller üstlenmeye ve yeni nitelikler edinmeye yatkın olmalıdır.
GÜVENLİK ENDÜSTRİSİ SANAYİCİLERİ VE İŞ ADAMLARI DERNEĞİ GESİDER (Güvenlik Endüstrisi Sanayicileri ve İşadamları Derneği), Türkiye’nin önde gelen, endüstriyel elektronik ve fiziki güvenlik sistemleri ile ilgili cihaz üreten ve/veya ithal eden firmaların bir araya gelmesiyle 1996 yılında kurulmuştur. GESİDER, ticari güvenlik sektörünün önde gelen 66 firmasının konusunda uzman yetkilileri tarafından temsil edilmektedir. Bu bağlamda bünyesinde elektronik entegre güvenlik teknolojisinden yakın korumaya, alarm haberleşmesinden üretime kadar geniş uzmanlık alanlarına ulaşabilme becerisini barındıran GESİDER, Türkiye’de sektörün kapsamlı profilini temsil eden tek sivil toplum örgütüdür.
GESİDER’in amaçları • Ülkemizde henüz tanınmakta olan sektörümüzün sağlıklı gelişmesi, • Dernek üyelerinin ticari ve mesleki faaliyetlerinde yol gösterici olunması, • Yurt içinde ve dışında güvenlik sektörünün öneminin kişi ve kuruluşlara tanıtılması, • Standartların ve uygulama kurallarının birlikteliğini sağlayarak gerek üretici ve satıcı firmaların, gerekse kullanıcıların bilinçlendirilmesidir. Amaçlarımız gerçekleştikçe yurt içinde ve yurt dışında faaliyet gösteren güvenlik firmalarıyla üyemiz olan firmalar arasında koordinasyon kurulacağına, teknoloji transferi, ortak araştırmalar, satış ve benzeri etkinliklerin artacağına inanıyoruz.
GÜVENLİK ENDÜSTRİSİ SANAYİCİLERİ VE İŞ ADAMLARI DERNEĞİ Perpa Ticaret Merkezi A Blok Kat 9 No:1173 80270 Okmeydanı - İstanbul Tel: 0 212 210 53 09 – 10 Faks: 0212 210 53 08 www.gesider.org info@gesider.org
GÜVENLİK HİZMETİ
Türkiye ekonomisi ve güvenlik sektörü Çalışanlarına ve hizmet kalitesine yatırım yapabilecek güce sahip firmalar, iş ortaklarının ihtiyaçlarına uygun ve yeterli bir hizmet sunabilirler ve bu sayede iyi bir ekonomiye sahip olabilirler. Murat KÖSEREİSOĞLU / Ülke Başkanı SECURİTAS GÜVENLİK HİZMETLERİ A.Ş.
84 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
sürdürülebilir kârlılık oranları ile çalışan şirketler için mümkündür. Ancak çalışanlarına ve hizmet kalitesine yatırım yapabilecek güce sahip firmalar, iş ortaklarının ihtiyaçlarına uygun ve yeterli bir hizmet sunabilirler ve bu sayede iyi bir ekonomiye sahip olabilirler.
Murat Kösereisoğlu
T
ürkiye’de özel güvenlik sektörü, başlangıç dönemlerini henüz geride bırakmadı. 2006 yılından bu zamana kadar sektörün en temel yapı taşlarıyla uğraşıldı. Taşların yerine oturması, aslında bir bina için oldukça sağlam bir temel oluşturmaya benzetilebilir. Bu temelin güçlü olması için; yaptığımız çalışmaların yanında, ülke ekonomisinin istikrarlı büyümesi büyük önem taşıyor.Güvenlik sektörünün Türkiye’de başlayan yolculuğu, ülke ekonomisinin de getirileriyle hızla devam ediyor. Geçtiğimiz sene %8,5 oranında büyüyen Türkiye ekonomisi, bu sene hızını yavaşlatmış olsa da, bir daralma söz konusu olmadı. Türkiye ekonomisi iyi bir yolda ilerliyor ve yaşanan %8,5’luk büyüme ile dünyanın dikkatini çeken bir ekonomiye sahibiz. Türkiye olarak; Avrupa’nın 6. büyük ekonomisiyiz. Buna paralel olarak da dünyanın en hızlı büyüyen ilk 3 ekonomisinden biri ve dünyanın 17. büyük ekonomisiyiz.
İstikrarlı ve güvenilir iş ortağı Bu doğrultuda güvenlik şirketlerinin istikrarlı ve güvenilir bir iş ortağı olabilmeleri kârlılığın belli bir seviyede muhafaza edebilmesi ile mümkün olabilir. İş dünyasında sağlıklı bir gelişim, ancak
Katma değer, inovasyon ve teknoloji Özel güvenlik sektörünün iyi giden ekonomimiz doğrultusunda önümüzdeki yıllarda yapacak çok işi var. Daha çok katma değeri olan ürün ve hizmetleri, daha fazla inovasyonla ve daha fazla teknolojiyle Türkiye’de üretmemiz gerekiyor.
Temkinli iyimserlik Bu ilerlemeyi hedeflerken, güvenlik sektörünün ekonomisini etkileyen olumlu faktörler arasında Türkiye’nin makro göstergelerinin olumlu olması ve Türkiye’nin çok önemli bir bütçe disiplini olması da yer alıyor. Bir yandan da her ülkenin olduğu gibi Türkiye’nin de daha iyi olabileceği alanların olduğu kesin. Bunlardan bir tanesi de cari açık… Zaten ekonomideki göstergeler bu alanın da iyiye doğru gittiğini işaret ediyor. Geçtiğimiz sene daha yüksek bir cari açık oranı söz konusuyken bu sene açık daralıyor. Ekonomide iyiye gidişin yarattığı iyimserliği aslında “Temkinli İyimserlik” olarak yorumlamak daha doğru olacaktır. Rakamlara baktığımızda, Türkiye’nin bütçe açığının yüzde 1,5’ların altında bir oranda olduğunu görüyoruz. Ülkemizi özellikle
yabancı ülkelerle kıyasladığımız zaman oldukça iyi konumda. Özellikle dünyanın ve Avrupa’nın durumu düşünüldüğünde Türkiye’ye gıpta ediliyor olması çok doğal ve gurur verici. İyi giden ekonominin, bir yandan da cari açık gibi çözülmesi gereken sorunlarının bulunması, tedbiri elden bırakmamayı hatırlatıyor.
Büyümeye devam Türkiye ekonomisi, 2013 yılına doğru, küresel ekonomide giderek artan belirsizliklere karşın iyi ilerliyor. Bu ilerleme ve büyümenin devam etmesi gerekliliği tartışılmaz. Bu noktada özel sektöre de önemli bir rol düşüyor. Biz de özel güvenlik sektörünün oyuncusu olarak üzerimize düşen rolü yerine getiriyoruz. Türkiye son yıllarda gerçekleştirdiği olumlu ekonomik gelişmeler ile dünyada gelişmekte olan pazarların arasında parlayan bir yıldız olarak yükseliyor. Bu yükselmeye paralel olarak güvenlik pazarının da her yıl büyüyerek ilerlediğini görüyoruz.
Sektör iyiye gidiyor Türkiye ekonomisinin güvenlik sektörüne yansımalarıyla 2012 yılını geride bırakarak vizyonumuzu çizmeye hazırlanıyoruz. Kontrollü bir büyüme ile devam edecek olan ekonomik gelişmenin getirilerini “temkinli bir iyimserlikle” karşılayarak; bilgi liderliği, teknoloji ve uzmanlaşma alanlarında gerçekleştireceğimiz çalışmalarla güvenlik sektörü olarak yelkenlerimizi dolduruyor ve hızlanıyoruz.
Ekonomide iyiye gidişin yarattığı iyimserliği aslında “Temkinli İyimserlik” olarak yorumlamak gerekiyor. Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 85
GÜVENLİK HİZMETİ
ISPS (Uluslararası gemi ve liman güvenliği) tarihçesi ISPS Kod ile denizcilik sektörüne güvenlik kavramı getirilmiş, gemi ve liman tesisleri güvenliğine yönelik yeni düzenlemelerin yapılmasına başlanmıştır. ISS PROSER KORUMA VE GÜV. HİZ. A.Ş
1
1 Eylül 2001 tarihinde ABD’de meydana gelen terör eylemlerinin ardından, Kasım 2001’de yapılan ve ülkemizin de üyesi olduğu Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO)’nün 22. Genel Kurul Toplantısı’nda, denizde ve denizden olabilecek terör eylemlerinin önlenmesi amacıyla yeni tedbirlerin getirilmesi teklif edilmiştir. Bu amaçla 12 Aralık 2002 tarihinde bir konferans toplanmış ve bu konferansta deniz yoluyla olabilecek terör eylemlerinin önlenmesine yönelik tedbirler, Uluslararası Gemi ve Liman Tesisleri Güvenlik (ISPS) Kod’u olarak kabul edilmiştir. Yapılan anlaşma tüm üye devletlerce kabul edilerek 01 Temmuz 2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir. ISPS Kod ile denizcilik sektörüne güvenlik kavramı getirilmiş, gemi ve liman tesisleri güvenliğine yönelik yeni düzenlemelerin yapılmasına başlanmıştır. Anlaşma uluslararası deniz ulaştırmasına açık bulunan liman tesisleri ile bu tesisleri kullanan ve uluslararası sefer yapan belirli standartlardaki
86 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
gemilere uygulanacak hükümleri kapsamaktadır.
ISPS Kod’un hedefleri; Güvenlik tehditlerini tespit etmek ve uluslararası ticaretle iştigal eden gemileri ve liman tesislerini etkileyen güvenlik eylemlerine karşı önleyici tedbirler almak amacıyla; v Sözleşmeye taraf olan devletler, hükümet kuruluşları, yerel makamlar, denizcilik ve liman işleticileri arasında işbirliğini kapsayan uluslar arası bir yapı tesis etmek, v Denizcilik ve liman işleticilerinin görev ve sorumluluklarını belirlemek, v Güvenlikle ilgili bilgilerin erken ve etkin bir şekilde toplanmasını ve bilgi alış-verişini temin etmek, v Değişen güvenlik seviyelerine
hazırlıklı olarak hareket edebilmek için yeterli ve düzgün plan ve prosedürlere sahip olabilmek maksadıyla, güvenlik değerlendirmeleri için bir metodoloji temin etmek, v Denizlerde güvenliği tesis etmek üzere uygun ve yeterli tedbirlerin alınabilmesi için gerekli ortamı sağlamaktır. Ülkemizin de taraf olduğu, Uluslararası Gemi Ve Liman Tesisi Güvenlik Kodu Uygulama Yönetmeliği’ne göre; liman işletmeleri, uluslararası sefer yapan ISPS koda tabi gemilere hizmet veren liman tesisleri kapsamında olduğundan, ISPS Kod hükümlerine tabidir. Bu nedenle liman ve liman tesislerinde yer alan kuruluşlarda görevli güvenlik elemanlarının ISPS Kod eğitimine tabi tutulmaları yasal bir zorunluluktur.
GÜVENLİK SERVİSLERİ ORGANİZASYON BİRLİĞİ DERNEĞİ Derneğimiz; güvenlik sektörünün doğru çalışma ilkelerini ve asgari standartlarını oluşturmayı ana amaç edinen güvenlik şirketlerinin sekiz üst düzey yöneticisi tarafından 25 Ekim 1994 tarihinde İstanbul’da GÜVENLİK SİSTEMLERİ ve GÖZETİM ORGANİZASYON DERNEĞİ ismi ile kurulmuş ve 24 Nisan 2005 tarihinde adı GÜVENLİK SERVİSLERİ VE ORGANİZASYON BİRLİĞİ DERNEĞİ (GÜSOD) olarak değiştirilmiştir. Kuruluşu takip eden günlerde ana amaç doğrultusunda çalışmalarına başlayan derneğimiz, güvenlik sektöründe yaşanan zorluklardan, görülen eksikliklerden yola çıkarak ve yurt dışındaki örnekleri de inceleyerek uzman hukukçularla birlikte İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün liderliğinde 2004 yılında Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’un çıkarttırılmasında aktif rol üstlenmiştir. GÜSOD; henüz ülkemiz Avrupa Birliğine tam üye olmadan; 2000 yılında, Confederation of European Security Services (CoESS)’de tüzük değişikliği yapmasını sağlayarak CoESS’in asli üyesi olmuş ve Gemi ve Liman Güvenliği Çalışma Komitesi’nin kuruluşunda öncü rol üstlenerek bu komitede ilk başkanlık görevini de deruhte etmiştir. AMAÇLARIMIZ; Ü Türkiye’de özel güvenliğe ilişkin, tüm tarafların ihtiyaç ve beklentilerine en adil şekilde cevap vermek üzere çalışmalarda bulunmak, Ü Ülke ekonomisine olumlu katkılarda bulunmak, insan kaynaklarını verimli ve üretken hale getirmek, Ü Çok insanlı yoğun bir sektör yaratarak yeni istihdam alanları yaratmak, Ü Güvenlik sektöründe faaliyet gösterecek şahıs ve şirketleri tanımlamak, yetki ve sorumluluklarını belirlemek konusunda çalışmalar yapmak, Ü Özel sektör olarak faaliyet gösterecek bu yapının kendi düzenlemesini yapabilmesi için gerekli bir üst birliğin oluşmasını temin etmek, Ü Denetim ve faaliyet şekilleri için kontrol organları tanımlamak, bu konudaki çalışmalara katkı sağlamak, Ü Kamu kolluk kuvvetlerinin bizzat takip edeceği ve denetleyeceği yapıların sayısını azaltmak, bilfiil kamuya yardımcı bir özel sektörün oluşumuna imkân yaratma çalışmalarında bulunmak, Ü Güvenlik sektöründe hizmet veren personelin asgari eğitim ve fiziki standartlarını oluşturarak, verilen hizmetlerde anlayış bütünlüğünü, hizmet kalitesini ve kalite güvencesini elde etmek, Ü Sigorta şirketleriyle birlikte güvenlik hizmetleriyle sigorta hizmetlerinin ortak bir payda da buluşarak birbirlerini tamamlamaları ve risk azaltıcı unsurlarda karşılıklı destek sağlamaları yönünde çalışmalar yapmak, Ü Teknoloji desteği alarak güvenlik hizmetleri ile paralel çalışmaları oluşturmaktır. GÜSOD; (CEN/TC 417 “Maritime and Port Security Services) gemi ve liman güvenliğinde standartların oluşturulması faaliyetleri kapsamında Türk Standartlar Enstitüsü ile birlikte Türkiye temsilcisi olarak Avrupa Birliği ülkeleri ile yapılan çalışmalara aktif olarak katılmaktadır. GÜSOD; Leonarda da Vinci Avrupa Mesleki Eğitim ve Öğretim Programı dahilinde Türkiye’den Piri Reis Üniversitesi birlikteliği ile Avrupa Güvenlik Konfederasyonu (CoESS) koordinesinde Liman Güvenlik Personeli Eğitimi Sertifika Programı’nı gerçekleştirecektir. Avrupa Komisyonunda onaylanan bu proje ile Türkiye’den Liman Güvenlik Personeli Eğitimi/ sınavına iştirak ederek sertifika sahibi olacak Türk güvenlik personelinin Avrupa limanlarında çalışma imkanı olacaktır. GÜSOD; özel güvenlik sektörünün ilk sivil toplum kuruluşu olarak üstlendiği misyona uygun bir yaklaşımla sektörün gelişim sürecine olan katkılarını artırarak sürdürmenin gayreti ve kararlılığı içindedir.
GÜVENLİK SERVİSLERİ ORGANİZASYON BİRLİĞİ DERNEĞİ Halk Cad. Sunar İş Merk. No:37 Ofis 204 Üsküdar - İSTANBUL Tel: 0 216 530 30 58 Faks: 0 216 530 30 59 www.gusod.org.tr bilgi@gusod.org.tr
YANGIN GÜVENLİĞİ
Akıllı ve güvenilir yangın algılama ASAteknolojisi ile geliştirilen Siemens Cerberus PRO nöral yangın detektörleri; insan, varlık ve iş süreçleri için kritik öneme sahip olan yangın güvenliğine getirdiği yenilikçi yaklaşımla standartları yükseltiyor. SIEMENS
88 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
B
inalar; insan hayatı, varlıklar ve iş süreçleri gibi hassas değerleri bir arada barındırıyor. Bu nedenle güvenlik açısından ileri düzey teknolojilere ihtiyaç duyan binalarda öncelikli güvenlik noktalarından birini de yangın güvenliği oluşturuyor. Özellikle veri merkezleri ve endüstriyel üretim tesisleri gibi ortamlarda, sıfır yanlış alarm ile maksimum güvenlik ve en iyi koruma için ileri teknoloji gerekiyor. Siemens’in yenilikçi ASAteknolojisi (Advanced Signal Analysis – Gelişmiş Sinyal Analizi); ileri düzey yangın algılama yetenekleriyle zorlu uygulama alanlarını korumak için ideal bir çözüm niteliği taşıyor. ASAteknolojisi sayesinde yangını hızlı ve güvenli biçimde denetleyen Cerberus PRO detektörleri; gelişmiş siyasal analizi ve dokuz seçilebilir parametre seti ile dikkat çekiyor. Katı ve sıvıların tutuşmasına neden olan yangınların erken alev algılama yeteneği ile ASA nöral yangın detektörü 00H740 ile ASA nöral yangın ve karbon monoksit detektörü 00HC740; veri merkezlerinden IT ve telekom ekipmanlarının kullanıldığı yapılara, hastaneler, oteller, restoran ve endüstriyel üretim tesislerine kadar pek çok alanda kullanılabiliyor. Yerleşik turbo izolatörler, alçaltılmış (degrade) mod, bekleme konumu gibi akıllı teknolojiler ile üstün emniyet standartlarını yakalayan Cerberus PRO ürün ailesi, dağıtılmış zeka sayesinde güvenliği artırıyor. Güvenli ve hızlı bir şekilde alev almış yangına
karşı erken reaksiyon gösteren ASA nöral yangın detektörü 00H740 ile ASA nöral yangın ve CO detektörü 00HC740; buhar, toz veya gaz gibi aldatıcı fenomenlere karşı duyarsız kalarak, olası bir “yanlış alarmın” önüne geçmeyi başarıyor.
Yenilikçi ve gelişmiş algılama teknolojileri Yapısında bulunan kızılötesi ışık kaynağının özel pozisyonu sayesinde, açık ve koyu duman partikülleri arasında ilerideki ve gerideki ışık dağılımını ayırt edebilen Cerberus PRO yangın detektörleri, iç bölümündeki patentli labirent sayesinde ışık kaynaklarından yayılan ışığı emerek, rastgele yansımayı önlüyor. İki yedeklemeli sıcaklık sensörü ile ortam sıcaklığını denetleyen detektörlerden 00HC740; karbon monoksit sensörü ile ortamdaki karbon monoksit (CO) konsantrasyonunu da ölçüyor. Kaydedilen sinyalleri matematiksel bileşenlere dönüştüren detektörlerdeki ASAteknolojisi, daha sonra gerçek zamanlı olarak kullanılan akıllı algoritma ile bu sinyalleri, programlanan
değerlerle karşılaştırıyor. Sahip olduğu gelişmiş teknolojiler sayesinde yanlış alarmları önleyen ASA detektörler, bu gibi sorunlar neticesinde iş süreçlerinin aksamasıyla yaşanabilecek maliyet kayıplarının da önüne geçiyor. Bina veya kullanıcı ihtiyaçlarının değişmesi durumunda kolaylıkla yeni şartlara adapte edilebilen Cerberus PRO 00H740 ve 00HC740; farklı ASA parametrelerinin seçilmesiyle beraber bunlar arasında kolay ve hızlı bir geçişi mümkün hale getiriyor. Böylelikle, aynı gün içerisinde farklı saatlerde farklı parametrelere göre denetleme yapabilen detektörler, ayrıca hangi odanın kullanımda olduğuna göre de güvenliği devreye alabiliyor. Donanım ve yazılım etkileşimi iyi bir planlama ve tasarlamayla oluşturulan 00H740 ve 00HC740 detektörler; VdS ve EN 54’te donanım ve yazılım için tanımlanan elektromanyetik uyumluluk EMC standartları sağlıyor. Çevre dostu materyallerden üretilen Cerberus PRO detektörler, azaltılmış ambalaj ve kablolamanın yanı sıra geri dönüşüm özelliğiyle çevreyi korumaya katkıda bulunuyor.
Bina veya kullanıcı ihtiyaçlarının değişmesi durumunda kolaylıkla yeni şartlara adapte edilebilen Cerberus PRO 00H740 ve 00HC740; farklı ASA parametrelerinin seçilmesiyle beraber bunlar arasında kolay ve hızlı bir geçişi mümkün hale getiriyor.
Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 89
YANGIN GÜVENLİĞİ
Gazlı söndürme sistemlerinde sertifikasyon ve ülkemizde bazı gerçekler Güvenlik danışmanı, yatırımcı, müşavir veya projeci olarak tercih ettiğiniz sistemlerin onayları/sertifikasyonları ne kadar doğru ve temin edilen sistemler, bunları gerçekte sağlayabiliyor mu? Gökhan AKTAŞ PROTEK MÜHENDİSLİK TEKNOLOJİK SİSTEMLER SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
G
üvenlik odası, CCTV odası, server odası, IT arşivi, personel arşivi, elektrik panosu, UPS vb. kritik alanların korunması için sulu söndürme yerine haklı olarak özel önlemler almak ve bunun için bütçe ayrılmasını talep ediyorsanız, uygulama ve bakım sürecini de sorgulamalısınız! Amaç hasarsız algılama ve söndürme! Bununla ilgili bazı tavsiye ve bazı gereken noktaları vurgulamak isteriz: Güvenlik danışmanı, yatırımcı, müşavir veya projeci olarak tercih ettiğiniz sistemlerin onayları/sertifikasyonları ne kadar doğru ve temin edilen sistemler, bunları gerçekte sağlayabiliyor mu? Tesis edilecek olan sistemlerden hangi onayları beklemektesiniz? UL listeli ve FM onaylı mı? LPCB onaylı veya VdS onaylı mı? Ya da sadece herhangi bir uluslararası onaya sahip olması
90 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
yeterli midir? Doğru ve güvenilir sistem temini, ülkemizde her geçen gün önem kazanmaktadır. Haksız kazanç nedeni olması yanı sıra ölümlü vakalara varan insanlar üzerinde olumsuz etkileri yaşanan bir konudur. Gaz yerine köpük veya sadece soğutucu özellikli ancak toksit olan ucuz maliyetli gaz dolumu dahi yapılabilmektedir. Riske girmeyiniz! Hatta kötü niyet olmasa dahi tedbirsizlik nedeniyle gazın az veya fazla dolum yapılması de sistem performansı veya insanlar üzerinde olumsuz etkiler yaratabilmektedir.
Dolum problemi sertifikasyon Onaylanmış bir tesislerde dolumu yapılmayan sistemlerin bu onaylara sahip olarak satılamayacağını biliyor musunuz? Ülkemizde stoktan temin edilen sistemlerin güvenilirliğini araştırmalısınız. Türkiye’de ilk dolum yaparak
stoktan sistem eden firmaların dolum sertifikasyonunu kontrol ediniz. Yeniden dolum aşamasında bu kontrol daha da zordur ve irdelenmelidir… İlk dolum yapan firmaların tesisleri, UL Listeli veya FM onaylı mı veya sertifikaları deklere edilen dolum tesisi ile aynı adres mi? kontrol etmelisiniz. Örneğin sıvı olarak taşınabilen Novec1230 sıvısı her yerde herkes tarafından doldurulmasına üretici firma ve onay kuruluşları izin vermemektedir. Dolumun doğru şekilde yapıldığını her zaman kontrol ediniz. Silindiri fiili olarak tartarak toplam ağırlığını bulunuz ve darasından çıkararak gaz değerimi dolum etiket değeri ile kontrol ediniz. Önemli miktar dolumlarda, doluma gözlemci gönderiniz. Kullanılan tank vb. kontrol ediniz. Bazı durumlarda şüphe olmaması için gazın kimyasal analizi bizzat yaptırınız.
hangi onaylara komponent (parça) veya komple sistem onayına sahip olup olmadığını resmi web sitelerinden bizzat kontrol ediniz ve verilen kopya onaylara itibar etmeyiniz, tereddüt ederseniz e-mail ile sorgulayınız: v VdS : www.vds.de v FM : www.fmglobal.com v UL : www.ul.com v LPCB :www.redbooklive.com Bu onay işaretlerini temin olunan komponentler üzerinde arayınız.
Yazılım (Software) onayı Hidrolik hesaplama sistemin ilgili sistemle ilgili onayı kontrol ediniz. Yazılım onayı çok önemlidir ve sistemin en önemli parçasıdır. Akredide olmuş firma tarafından onaylı olmalıdır. UL veya VdS gibi. Hesaplama yapan kişilerin yetkinliği ve sertifikasyonu sorgulanmalıdır. Yazılımla kullanılan ürünler birebir uygun mudur? kontrol ediniz.
Uygulama kontrolü Gaz kalitesi ve orijini problemi Gazın kalitesini ve orijinini nasıl kontrol edebilirsiniz? Her zaman kontrol etme şansınız yoktur. Gaz üretici firmaların kendi web sitelerinde OEM anlaşmalı firma olduğunu kontrol ediniz veya varsa ara temin anlaşmalarını sorgulayınız. Silindir ve gazın dolu olarak temin edildiğini gösteren gümrük beyannamesi ile etiket tarihlerini karşılaştırınız. Gazın kimyasal olarak analizi mümkün ancak çoğu zaman orijini tespit etmek olanaklı değildir. Bu nedenle güvenilir ve sertifikası üretici veya onay kuruluşu tarafından denetlenen bir üreticiden temin edilmesi tavsiye edilir. İnert gazların dolumunda
saflık derecesi analizi ile birlikte sertifikalı bir dolum tesisi tercih edilmelidir. Kimyasal gazlardan farklı olarak OEM anlaşmaları bulunmaktadır.
Vana ve silindirin (Hardware) bir bütün olarak onayı Sadece vana onayı herhangi bir silindiri kullanılabilmenize müsaade etmez. Hangi firmanın
İnsanlar için güvenli konsantrasyonda mı? Oda hacim / gaz miktarı kontrolünü yapınız… Kullanılan boruların özellikleri, doğru nozulların doğru noktalara yerleşimi, boru dağılımı vb. sistem plan ve izometrisine uygun olduğunu kontrol ediniz. Onaylı Hardware ve onaylı software bütünlüğü kontrol ediniz. Yaşadığımız tecrübeleri ve bazı müşterilerimizin karşılaştığı durumu paylaşmak konuya dikkat çekmek üzerine kaleme alınmıştır.
Gazın kimyasal olarak analizi mümkün ancak çoğu zaman orijini tespit etmek olanaklı değildir. Bu nedenle güvenilir ve sertifikası üretici veya onay kuruluşu tarafından denetlenen bir üreticiden temin edilmesi tavsiye edilir. Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 91
YANGIN GÜVENLİĞİ
Yangın algılama ve alarm sistemleri teknolojisinde yenilikler Iris serisi konvansiyonel detektörler, çok gelişmiş adreslenebilir sistemlerin sağladığı bir dizi teknik çözümleri sunabilir. Yanlış alarma engel olan gelişmiş algoritma uygular. FSS Yangın Güvenlik Teknolojileri
İ
nim Electronics, Enea ürün gamını bir top-flight adreslenebilen sistemden beklenen tüm gelişmiş özelliklere sahip ve günümüz yangın algılama sistemi kuran müteahhit firmaların, saha mühendislerinin talep ettiği kurulum-kullanım kolaylığı sağlayan yeni bir yangın alarm sistemini Türkiye pazarında tek temsilcisi olan FSS ile hizmete sundu. İnim Electronics, üretim kalitesinden ödün vermeyerek tamamen amatör ruh ve profesyonel bir yönetim anlayışı ile İtalya’da kendi tesislerinde üretimine devam etmektedir. Dünya pazarında dev olarak görünen birçok üretici firmalar, üretimlerini maliyetler sebebiyle Uzakdoğu ülkelerine kaydırıp imalatlarında değişikliklere giderek maliyetlerini düşürme yoluna gitmesine rağmen İnim Electronics, detektör elektronik devre imalatının Avrupa’da tamamlanmasını takiben nem ve rutubetten etkilenmemesi için tüm elektronik devreleri balmumu ile kaplanmaktadır. Burada gös-
92 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
terilen hassasiyet şuan sektörde isim yapmış dev firmaların bile imalat maliyeti sebebiyle kullanmaktan vazgeçtiği bir yöntemdir. Konvansiyonel (Iris) ve adresli (Enea) serisi olarak hazırlanan detektörlerin yapısını incelediğimizde Iris serisi konvansiyonel detektörler, çok gelişmiş adreslenebilir sistemlerin sağladığı bir dizi teknik çözümleri sunabilir. Yanlış alarma engel olan gelişmiş algoritma uygular. İris serisi detektörlerdeki evrim yaratan Versa+teknolojisi birbirinden ayrı detektörleri kendi özel koşullarına uyması için yapılandırmanızı ve EITK1000 kiti ile beraber kullanılması halinde doğrudan detektör hattına bağlanabilir her detektörü tanımlayabilir, test edebilir, optik duman haznesindeki kirlenme seviyesini görüntüleyebilir, hassasiyet ve işletim modunu değiştirebilirsiniz. Her detektörün, son algılanan alarmdan önceki zamanda bulunan duman ve ısı seviyesini görüntülemenizi sağlayan kalıcı hafızası vardır. 360°C
görülebilen LED adresli sistemde olduğu gibi çalışma anında yeşil flaşlı, alarm anında sürekli kırmızı, optik algılamada kirlilik veya arıza olduğunda ise hızlı flaşlı olarak uyarıda bulunma özelliğine sahiptir.
Enea Serisi adresli detektörler, yeni nesil mikroişlemcilere dayanan gelişmiş teknolojinin bir ürünü ve en gelişmiş teknolojinin temsilcisidir. Kontrol panelinden (Versa+teknolojisi) yapılandırabilen geniş spektrumlu seçenekler ve esnek fonksiyonlar sağlar. ENEA serisi detektörleri, eşsiz güvenlik sağlama özelliği ile
yanlış alarma engel olmayı garantileyen ve Inim Ar-Ge bölümünü tarafından özel olarak oluşturulan gelişmiş bir dizi algoritmaya sahiptir. Inim’in öncü LoopMAP teknolojisi sayesinde bilgisayar veya EDRV100 sürücüsü ile kontrol paneline bağlanabilir, tüm yükleme tipolojisini yeniden yapılandırabilir, hata arama ve bakım çalışmalarını kolaylıkla hızlı bir şekilde yapabilir, interaktif loop yerleşim haritasına ulaşabilirsiniz. 360°C görülebilen led normal çalışma anında yeşil flaşlı, alarm anında sürekli kırmızı, hata, arıza veya kısa devre halinde sarı olarak yanma özelliğine sahiptir. Enea serisi detektörlerin yanı sıra reset edilebilir kırılmaz camlı yangın alarm butonları, alternatif seçeneklerde kullanım amaçlarına yönelik tek kanal izleme – kontrol modülleri, konvansiyonel zon modülleri, 4-20mA gaz alarm detektör modülleri, panellere ilave edilebilen otomatik gazlı söndürme sistemi kartları seçenekleri ile tam bir tasarım harikasıdır.
SmartLoop olarak tasarlanan sistem, bir yangın alarm sistemi kontrol panelinden beklenen fonksiyonlardan çok fazlasını kullanıcı ve mühendislerin hizmetine sunmaktadır. Detektörler, harici ve dahili tip adresli alarm butonları, alternatifli saha kontrol modülleri, adreslenebilir ve konvansiyonel alarm sirenleri, adreslenebilir ve konvansiyonel alarm flaşörleri, RS485 Bus hattı üzerinde kullanılabilen tekrarlama panelleri gibi ve akıllı tip akülü güç kaynağı alternatif ürünleri bünyesinde barındıran son derece anlaşılır basit ve uyumlu ürünlerden oluşmaktadır.
SmartLoop Serisi için loop hattı mesafesi 2x1,5mm2+0,8 JY(st)Y kablo için 2 km olup adres sayısı toplam 240 olarak belirtilmiştir. Standart sabit genişlemeyen 1 Loop kabin ve standart 2 loop 8 Loop kapasiteye genişleyebilen 2, 4, 6 ve 8 loop seçeneklerine sahip kontrol panelleri bulunmaktadır. SmartLoop serisi kontrol panelleri kullanıcı ve uygulayıcı için kolay yönetimi sağlayan 4x40 LCD ekrana, kolay erişim navigasyon menü tuşlarına ve hızlı müdahale amaçlı kullanıcı menü tuşlarına sahiptir. Kısaca bahsettiğimiz ve çok fonksiyonlu olarak kullanabileceğimiz teknik özelliklere sahip bu SmartLoop serisi kontrol paneli ile birebir uyumlu çalışan kullanım amaçlarına göre dizayn edilmiş hassasiyet seviyeleri için adres bazında programlanabildiği gibi yüksek veya alçak alarm eşiklerine veya farklı algılama modlarına da geçirilebilme özelliğine sahip detektörler bulunmaktadır. Örneğin, gece ve gündüz farklı
Enea Serisi adresli detektörler, yeni nesil mikroişlemcilere dayanan gelişmiş teknolojinin bir ürünü ve en gelişmiş teknolojinin temsilcisidir. Kontrol panelinden (Versa+teknolojisi) yapılandırabilen geniş spektrumlu seçenekler ve esnek fonksiyonlar sağlar. Aralık 2012 Güvenlik Yönetimi n 93
YANGIN GÜVENLİĞİ
hassasiyet ayarları gerektiren yangından korunma uygulamaları için (disko, mutfak, gündüz forklift çalışan gece kapalı olan mahaller v.s gibi) geliştirilmiş teknolojiye sahiptir. Tek tip üretilmiş multı-mod ısı detektörleri kullanıldığı mahal ısı özelliğine göre kontrol paneli üzerinden, sabit sıcaklık, ısı artış hızı veya yüksek ısı detektörü olarak programlanma özelliğine sahiptir. Birçok üretici tarafından Intelligent, ultra intelligent, VeryIntelligent ve interaktif sistem özellikleri olarak sayılan bu özellikleri SmartLoop Enea serisi için standart adreslenebilir sistem olarak tanımlayabiliriz. Bu standart özellikleri ile birçok üründen teknik olarak üstünlüğünün yanı sıra tüm adresli üniteler kendinden kısa devre izolatörlü-
94 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012
dür. Intelligent,Very-Intelligent, Ultra Intelligent ve Ineraktif teknolojisi olduğunu ifade eden ancak halen 20 – 25 detektörde bir kullanılan loop hattı kısa devre izolator modüllerine veya izolatörlü tabanlara Enea SmartLoop Serisi sistemde ihtiyaç duyulmamaktadır. SmartLoop paneller bahsetmiş olduğumuz gibi 8 Loop’a kadar genişleyebilir standart 2 Loop kapasiteli kabinlere sahiptir. Bu paneller 8 Loop’a kadar genişleme özelliğine bağlı olarak EN54 standartları gereği 2 CPU özelliğine sahiptir. İnim Electronic ve FSS olarak ortaklıktaki hedefimiz SmartLoop teknolojisi ile gerçekten yaşayan sistemler kurmayı hedeflemekteyiz. Hepimizin bildiği üzere yangın algılama sistemleri özellikle birçok kurum ve işletmede baştan çok sıkı kontrol edilir ancak ilerleyen zaman içerisinde bakım masrafları ve maliyetler, bakımlarının yapılmaması ve kirlenme sebebiyle gelen yanlış alarmlar ve eğitimli olmayan personelin panik ile sistemleri kapatması ne yazık ki işe
yarayacakları bir zamanda belki de kapalı olduğundan can ve mal kayıplarına neden olabilecektir. Bu nedenle inanıyoruz ki SmartLoop sektördeki bu açığı kapatarak kullanıcıya, yatırımcıya ekonomik bir maliyet ile sürekli kontrol altında tutulacak, ilaveleri ve hataları uzaktan izleyerek anında müdahale edecek çözüm ortağı bir sistem olacaktır. Birçok sistem otomatik telefon arama veya GSM modülleri ile alarm ve hata anında önceden programlanmış numaraları arayarak bilgi vermektedir. Oysa SmartLoop teknolojisi bu aşamada bir kaç adım daha ileri giderek, sistemi uzaktan izlemeyi, uzaktan programlamayı, ilave adres tanımlamayı, enerji ve akü arızalarını, kirlenmeleri ve detektör hassasiyetlerini set etmek gibi birçok özelliği TCP/IP internet erişimi ile çözmek ve bu bilgileri istenilen adreslere mail olarak göndermek mümkündür. Kısacası İnim Electronic, FSS ortaklığı ile SmartLoop teknolojisini yangın algılama sistemlerinde yaşayan sistemler kurma adına sizlere sunmaktadır.
S
A
R
I
S
GÜVENLİK KAMERASI VE ALARM SİSTEMİ
Y
4 cm x 1 Sütun 100 TL. + KDV
GÜVENLİK KAMERALARI HAZIR SİSTEMLER DİJİTAL KAYIT DVD YAZICILAR SABİT DİSKLER SES SİSTEMLERİ İLETİŞİM
bizimle çalışmak ister misiniz?
A
F
A
L
A
R
5 cm x 2 Sütun 180 TL. + KDV
ÖZEL GÜVENLİK AMİRİ
Fabrika projemiz için genç ve dinamik polis emeklisi özel güvenlik amirleri alınacaktır. Özellikle asayiş korumalar şube güvenlik şube’den olanlar tercih sebebimizdir.
GUSOD 4 cm x 1 Sütun 80 TL. + KDV
İLETİŞİM: 0444 555 23 21
bir telefon kadar yakınız
OPERASYON ELEMANI
LOJİSTİK ELEMAN
AVCILAR’DA BULUNAN ALIŞVERİŞ MERKEZİNE BAĞLI PROJEMİZDE GÖREVLENDİRİLMEK 5188 SAYILI YASAYA GÖRE GÜVENLİK KİMLİĞİ OLAN ULAŞIM SORUNSUZ
ÜNİVERSİTE, LİSE VEYA MESLEK LİSESİ MEZUNU • 23-30 YAŞ ARASINDA • ENERJİK, GELİŞİME AÇIK • DİKKATLİ • MESLEĞİ ÖĞRENİP İLERLEMEYE İSTEKLİ OPERASYON YARDIMCISI
İLETİŞİM
İLETİŞİM:
Sarı sayfalarda sizin de yeriniz olsun.
GÜVENLİK GÖREVLİSİ
PROJEMİZ İÇİN NEZİH BİR ORTAMDA GÖREV YAPACAK 5188 KİMLİK KARTLI, UZUN SÜRELİ ÇALIŞMAYI HEDEFLEYEN SORUMLULUK VE DİSİPLİN SAHİBİ Ö.G.G. ARANMAKTADIR. İLETİŞİM: 0444 555 23 21
KORUYUCU MALZEME
GUSOD 5 cm x 2 Sütun 150 TL. + KDV
GÜVENLİK KIYAFETLERİ • İş Elbiseleri, Bol Çeşit • Uygun Fiyat • Profesyonel • Hızlı Hizmet • Her türlü renk desen • Özel hizmet • Firmaya kurumsal Her türlü güvenlik kıyafetlerini hazırlarız. İLETİŞİM:
BARET, BARİYER - ZİNCİR, EMNİYET KEMERİ, KULAKLIK KULAKLIK TIKACI, TRAFİK KONİSİ, EMNİYET ŞERİDİ, ELDİVEN, KAĞIT BONE - KOLLUK, GALOŞ, GÖZLÜK, MASKE
NURMA İMALAT’TAN
Özel Güvenlik Kıyafetleri • Zabıta Kıyafetleri • İtfaiye Kıyafetleri • Polis Kıyafetleri • İş Elbiseleri • Özel Kurum Kıyafetleri • Jop - Kelepçe • Aksesuarlar • Reflektör Yazı Baskı • Arma ve Apoletler İLETİŞİM
bize 0533 413 78 08 ulaşabilirsiniz
ne aradığınızı söyleyin sizin için bulalım
ABONE FORMU ABONELİK BİLGİLERİ GÜVENLİK YÖNETİMİ DERGİSİNE 1 YILLIK ABONE OLMAK İSTİYORUM. ADI, SOYADI : FİRMA ADI : DOĞUM TARİHİ/YERİ: DERGİ TESLİM ADRESİ ADRES
:
POSTA KODU / SEMT / ŞEHİR DİĞER BİLGİLER: MESLEK
:
:
TEL
:
FAX
:
GSM
:
FATURA ADRESİ: ADRES:
POSTA KODU / SEMT /ŞEHİR VERGİ NO / DAİRESİ Güvenlik Yönetimi Dergisi’nin 1 yıllık abonelik bedeli 30 TL.’dir. Abonelik bedelini İş Bankası - Beşiktaş Şubesi - Hesap No: 1008 280 52 64 IBAN: TR 5700 0640 0000 1100 8280 5264 yatırdıktan sonra dekontun fotokopisi ile birlikte bu formu doldurarak 0212 627 47 67’ye fakslayıp yada guvenlikyonetimi@gmail.com adresine mail atarak hemen abone olabilirsiniz.
96 n Güvenlik Yönetimi Aralık 2012