Nesnevi

Page 1

NESNEVİ Serkan Işın – 2002 – Can Yayınları


Nesnevî 1 bir başlangıç gerekecek nesneler için onlar hiç rahatsız olmazlar bizim bakışlarımızdan sözgelimi şu eski kitaplar, ansiklopediler tanrısal bir yanı olmayan tabure masa, kalem, çöp kutusu… Anday ölürse nesneler de ölür odada o söylemiştir ki eşyalar çiftleşir ne çekicisiniz ne anlaşılmaz ve sıradan duchamp’ın pisuarı olurdu herhangi bir migros ama gözüm pencerede çünkü ufuk bakışımsızdır.


2 bir noktürne takılıp kaldım ne aheng -gece müziğinesnelerin ahengi hazla karışık aralarında bir bağ yok oysa olsa olsa bir formül biraz yerçekimi, biraz hız tamamen fiziksel yani. Işığa bağımlı hepsi bizim gibi o olmazsa adlandırmaya yetmez fahişe dilimiz, güneş altında sanat kuramları rengarenk nesneye bağlı(yız) görünmez ağla -ah şu dingin ağdilsiz bir örümceğin alfabesi yazdıklarımız. Pencereyi seviyorum ben Pencere nesnesi olmayan dünya.


3 ne kötü birşeydir nesnenin birden -bir dua kadar birdenvarolması, diğerlerinin arasına katılan bedevi, macur, çingene, soysuz, kentli. odam nesnelerin evi belki de nesnevi nesneler, şeyler, things… ruhtan yoksun yaratımları insanın putlar odası evim bir dolap dolusu fetiş Dali için tanrı, Pencere bana bakıyor canlı (çünkü)


4 “gizem” ilk’e dönme çabası biraz çocukça dağılgan arsız onların (nesnelerin) arasında var -gizilbir nesnenin özensizliği devasa birkaç nesnenin düzensizliği iştah açıcı (odadan çıktım geri geldim değiştiler mi?) zamanın yitmesine değil sinmesine silinmesine/bölünmesine yarıyorlar onları. Bu tül perde Ne de çok yaşanmış Pencerenin hemen önünde…


5 odanın kapısından penceresine bir gezinti bu yaptığımız her an tekrarlanan dua, nesneler için onların varolmaları birden sorumsuz kutsal kutsal? Elbette tapıyoruz onlara Çay bardağı sözgelimi Arkaik -zamandışınesnelerin dişiliği kapıdan pencereye kadar pencerede duralım.

Bulutlar.


6 şemsiyeye bakıyordum kareli, “best quality” aksansız yabancı ama birden tıpkı reklam panoları gibi, kim farketti acaba onları, soyut dünyalarımızın işlevselliği ilk bıçağın dinmeyen yarası nesnevi şemsiye herhangi birşeydir pencerenin bu tarafında.


7 ‘çöp toplayan adamlar hakkında bir hikaye yazılması gerek’ demiştir Mehmet Batur Bu söz o kara ekrandan fırlayıp gelen Çöp-toplayan-adamların aramıza Katılmasını istediğindendir Ah tatlı zehir tahattur Hepsini masaya yayıyorum şimdi Sıyırıyorum üst derilerinden Bir kenara Yığıyorum Çöpe atmadım bu kez Çünkü nesnelerin dili peltektir Haşır-huşur konuşurlar bizle Çokca sessiz…az sesli Bir yakarış Üstüste gelin Poşetler Her hikaye bir bekleyişin Yüzüne denk gelir Ve sürdürür a’nı. Şiirse pencere.


8 en nadide parçaları nesnevinin elbette defterler çıldırtan defterler çıldıran eksik kadersiz, zamansız elyazmasını taşıyan o ender ve sıradan filler yığıldılar bir ayakkabı kutusunun içine en eskisi mutlak sıcaklığında tutar anılarımızı yazar bir yazgının peşinde yazar yazmıştır defter bir a’nın coğrafyası kalem başsız akıncısı yazgının yazmak cehennemse defter köz edebiyat tarihçisinin elma sanacağı pencereden bakılan özgeçmiş.


9 nesnelerin kendi aralarında şeyce konuşması bizi rahatsız etmeden bu masa meselâ ahşabın sesi şekle olan merakımız nesneler çeşit çeşit ve onların yaşamları bizimkine hiç benzemez uzun uzun seyretmeli onları her an yokolabilirler mi? olsunlar öyleyse ne duruyorsunuz! Nesneler bizi seyrederler Sonsuz bir sabır Pencere Bir çağdaş Manet Kusursuz sukût


10 adları ağzımdan dökülüp gidiyor odanın bir köşesinde bangır bangır piyano piyano piyano yankı yok nesneler emiyor ahengi ve geri bırakmıyorlar yağmur beklentisi bir eylülün cesedi ince kıyılmış kesif anılar oda hep daire biçimli yerçekimli benim etrafımda dolanıp duruyor ben acemi cambaz onlar seyirci pencerede kuru kupkuru bir rüzgâr.


11 oda karanlıklaşıyor mum yakmak ve dua etmek yeterli nesneler huzursuz renkleri yok oluyor karanlıkta uzviyet her nesne siyaha dair bir kibritle şen mumla gelen aydınlık hâlelerini geri veriyor nesnelere olmadık bir zamanda varoldukları hissi ile susuyorlar mum söndükçe unutuyorlar pencere perdenin arkasında ve geceye dahil.


12 oda karanlıklaşıyor mum yakmak ve dua etmek yeterli nesneler huzursuz renkleri yok oluyor karanlıkta griden süsler her nesne siyaha dair bir kibritle şen mumla gelen aydınlık halelerini geri veriyor nesnelere olmadık bir zamanda varoldukları hissi ile susuyorlar mum söndükçe unutuyorlar pencere perdenin arkasında ve geceye dahil.


13 öğleden sonra çiçeklere bakıyorum su sabit sessiz durgun televizyonu açsam korkarım hezeyan ilginç bir kelime telefon çalıyor sürekli evin teraneleri anlatılır durur evler arası bir güvercin kapıda ölüm babamın yatağında yatar güvercin usulca pencerede.


14 yeni elbiseleri kardeşimin poşetleri, torbalar yine deniyor onları üzerinde yepyeni bir deriye soyunan yılan gibi kentler uzak pencereye gitmek saydam bir düş içinden geçebileceğimiz kapıdan annem ağaçlarla giriyor kuş bekleniyor türlü ayazla yeni şiirler ayakkabı kutusunda beklediğim mektup çıkmayan dergi hepsi hepsi az sonra ama önce

pencere.


15 seni eve davet etsem ve balkondan süzülsen içeri pencereden dudaklarını görsem ellerini öpsem koklasam kavuşmak aşka dahil değil yine de pencereden gir içeri odam bir bütündür günlerce ağlayacağın birsürübirsürü şey oyuncağım pencere.


16 Kapıda Tam eşikte Şiirin sırtından inmek Burası odam Gel içeri, gir içeri Bedenin dışarıda kalmalı Ruhun mavi tül saydam Parşömene dokun Gece oluyor Parlıyorsun. Kahve içer misin, Tüm metalardan yoksunsun Ne güzel Bu yüzden alamam seni, Satamam da Bu zamanda bir melek En iyisi pencere…

29.9.2000-16.12.2000


Serkan IĹžIN


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.