“Sağlıklı çocuklar denetimi elinde tutan insanlara ihtiyaç duyarlar; ama disiplin sevilebilen ve nefret edilebilen, karşı koyulabilen ve güvenilen insanlar tarafından sağlanmalıdır.”
yetişkine güvenme ihtiyacı, bebek doğduğun-
D.W. Winnicott
bilmek için anne-babanın sınırlarını okul
da başlar ve gelişimin bütün evrelerinde var olmaya devam eder. Çocuklar, ebeveynlerine güvenip güvenemeyeceklerini bilmeye ihtiyaç duyarlar. Bunu öncesi dönemde de ergenlikte de sürekli olarak test eder. Ebeveynler bu duruma oldukça
dikkat
etmeli,
çocuklarının
bu
talepleri karşısında dikkatli olup kararlı, açık ve anlaşılır bir tutum sergilemelidirler. Peki, çocuklar sınırları nasıl test ederler? Örneğin okul öncesi dönemde anne-babayla birlikte
yatmayı
isteme
hâlinde
kendini
gösterirken, ergenlik döneminde akşam evde olma saati ile ilgili kuralı çiğnemek şeklinde ortaya çıkabilir. Farklı yaş dönemlerinde “Sınırlar” dediğimiz zaman ne anlıyoruz? Çocuğunuzla
ilişkinizde
“sınır
koymayı”
düşündüğünüzde ilk aklınıza neler geliyor? Anne-babaların
zihninde
“sınır”
kelimesi
çoğunlukla kural belirlemek, hayır demek, yasaklar koymak şeklinde yer alır. Tüm bunlar doğrudur; ancak daha yakından incelediğimizde ebeveyn-çocuk ilişkisinde sınırların çocukta güven duygusunun oluşturulmasıyla önemli bir bağlantısı olduğu görülür. Bir
istekler değişiklik gösterse de altta yatan neden genellikle aynıdır. Çocuklar aslında kendi
iç
dünyalarında
yoğun,
olumsuz,
korkutucu ve baş edemeyeceklerini düşündükleri duygularla karşılaştıkları anlarda dışsal bir denetimin hâlâ var olduğunu bilmeye ihtiyaç duyarlar. Çocuk görünürde annebabanın koyduğu kuralları delmeye çalışır; ama gerçekte çocuğun bilinç dışı bu kurallara ve sınırlara ihtiyaç duyar.
çatal kullanmayı öğrendiği andan itibaren kendi başına yemeğini yiyebilir. Günümüzde oldukça sık karşılaştığımız tablo ise çocuğun ilerleyen yaşına rağmen ebeveynlerin (ve bakıcıların) çeşitli gerekçelerle çocuklarını yedirmeye
devam
veynlere
kulak
etmeleridir.
Bu
verdiğimizde
ebe-
“kendisi
yeterince yiyemiyor, çok yavaş yiyor, benim yedirmemi istiyor kıyamıyorum” şeklindeki açıklamalarını duyabiliriz. Bunların hepsi ilk bakışta anlamlı gelebilir. Ancak gözden kaçan en Sınırları oluştururken çocuklarla konuşmak, onlara kuralları yaşlarına uygun gerekçeler sunarak net bir şekilde, prensiplere dayanarak
önemli
nokta
çocuk
adına
yapılan
eylemlerin çocuğun psiko-sosyal gelişimini olumsuz yönde etkilediği ve çocukta özgüven duygusunun oluşmasına engel olduğudur.
açıklamak oldukça önemlidir. Açık ve net olmak, anlaşılır ifadeler kullanmak çocukların kuralları içselleştirmelerine yardımcı olacağı gibi sizi katı ve sert bir otorite figürü yapmaktan da kurtaracaktır. Söylenebilecek
konular
içinde
sağlık
ve
güvenlik, başkalarına saygı, tabiata ve mal varlığına saygı, işini tam yapmayı sayabiliriz. “Hayır, çünkü o çok sıcak” derken sağlık ve güvenlik, “Hayır, bizimle yatamazsın” derken başkalarına saygı, “Hayır, çöp atmayalım” derken tabiata saygı prensibini örnek verebiliriz.
Aile bu prensiplere dayanan sınırlar
çizmekle
çocuğun
değerler
sisteminin
Çocuklarına
sınır
koymak
ebeveynlerin doğal
olarak
çoğu
zaman
yaptıkları
bir
durumdur. Aslında bebek ilk doğduğu andan itibaren bu sınırlar devrededir. Bu ilk aşamada tüm sorumluluk anne-babalara aittir ve be-
gelişmesine de katkıda bulunmuş olur.
beklerinin sağlıklı gelişimi için ihtiyaç duyduğu
Kendi başına yemeğini yeme, kendi başına
Bebek biraz daha büyüdükçe ve zihinsel
uyuma, kendi başına giyinme, ödevlerini
becerileri yavaş yavaş geliştikçe ebeveynler
kendi başına yapma bir çocuğun normal
“hayır”
gelişim
“hayır”lar bebeği etraftaki gerçek tehlikeler-
sürecinde
edinebileceği
gerekli fiziksel ve çevresel koşulları sağlarlar.
davra-
nışlardır. Ancak aşırı koruyucu ebeveyn tutumları anne-babaların sınırlarını sağlıklı belirlemesini zorlaştırmaktadır. Örneğin bir çocuk kaşık
demeye
başlar.
Bu
aşamadaki
den korumayı amaçlar. Örneğin, çocuğunu sıcak çaydanlığa dokunmak üzereyken gören bir annenin uzaktan “hayır” diye seslenmesi gibi. Çocuklar konuşmaya başladıklarındaysa, ebeveynin bu “hayır”ına sözel açıklamalar
eklenir. “Dil” sürece dâhil edilerek çocuğun iş
Özetle, “sınırlar” kelimesini ceza ve yasaklar
birliği yapması sağlanır; örneğin biraz önceki
gibi negatif bir anlam üzerinden değil
örnekte “Hayır, çünkü o çok sıcak.” demek
güvenliği sağlayan ve
gibi. Bu aşamalar iç içe geçmiştir; yani gelişimin herhangi bir döneminde birini veya diğerini kullanabilirsiniz, ta ki çocuğunuz sizin denetiminize ihtiyaç duymayan bağımsız bir
çocuğun kimlik yapılanmasına katkıda bulunan pozitif anlamı üzerinden değerlendirmek gerekmektedir.
yetişkin olana kadar. Günümüzde aileler çocuklarıyla arkadaş olma yolunu tercih ettiklerini söylerler. Bu durum aile içi rollerin karışmasına neden olmakta ve çocuğun ruhsal açıdan sağlıklı bir gelişim için ihtiyaç duyduğu sınırları ortadan kaldırmaktadır. Bu ailelerde bazen ebeveynler “çocuk” rolünde bazen de çocuklar “yetişkin” rolünde olurlar. Her iki durumda da nesil farkı ortadan kalktığı için çocuk sağlam bir otorite algısı geliştiremez
ve
yaşı
ilerledikçe
toplum
içerisinde kendisini ortaya koymakta zorlanır. Oysaki çocuklar güvenebilecekleri, konuşabilecekleri, destek alabilecekleri ve onlara sınırları hatırlatan ebeveynlere her zaman ihtiyaç duyarlar.
Çocuklar gelişimleri boyunca ne kadar ileri gidebileceklerini test ederler. Bunu iyi ki de yaparlar çünkü bu sayede merak eden, öğrenen ve yaratıcı birer birey olma yolunda ilerlerler. Bu süreçte anne-babalara düşen rol çocuklarını ne tamamen kısıtlamak ne de tamamen serbest bırakmaktır. Ebeveynler tarafından konulan yerinde ve doğru sınırlar, çocuğun kişilik yapısının sağlıklı bir şekilde gelişmesini sağlar; onun sorumluluk sahibi, mutlu, kendine güvenen ve özgür bir birey olmasına yardımcı olur.
Sınırları içinde özgür olduğunu bilmek çocuğa güven verir.
Kaynakça
Önerilen Kaynaklar
Winnicott, D.W. (2013). Ebeveynlerle Sohbet.
MacKenzie, R. J. (2000). Çocuğunuza Sınır
İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları.
Koyma. HYB Yayıncılık.
Fraiberg, S.H. (1996). The Magic Years.
Solter, A.J. (2012). Çocuğunuza Kulak Verin.
Understanding and Handling the Problems of
Doğan Kitap.
Early Childhood. Dölek, Nevin Hoşgörü Sertlik Sarkıcı Seminer Notları