Ebeveyn Çocuk İlişkilerinde Sınırlar - Nisan 2014

Page 1

“Sağlıklı çocuklar denetimi elinde tutan insanlara ihtiyaç duyarlar; ama disiplin sevilebilen ve nefret edilebilen, karşı koyulabilen ve güvenilen insanlar tarafından sağlanmalıdır.”

yetişkine güvenme ihtiyacı, bebek doğduğun-

D.W. Winnicott

bilmek için anne-babanın sınırlarını okul

da başlar ve gelişimin bütün evrelerinde var olmaya devam eder. Çocuklar, ebeveynlerine güvenip güvenemeyeceklerini bilmeye ihtiyaç duyarlar. Bunu öncesi dönemde de ergenlikte de sürekli olarak test eder. Ebeveynler bu duruma oldukça

dikkat

etmeli,

çocuklarının

bu

talepleri karşısında dikkatli olup kararlı, açık ve anlaşılır bir tutum sergilemelidirler. Peki, çocuklar sınırları nasıl test ederler? Örneğin okul öncesi dönemde anne-babayla birlikte

yatmayı

isteme

hâlinde

kendini

gösterirken, ergenlik döneminde akşam evde olma saati ile ilgili kuralı çiğnemek şeklinde ortaya çıkabilir. Farklı yaş dönemlerinde “Sınırlar” dediğimiz zaman ne anlıyoruz? Çocuğunuzla

ilişkinizde

“sınır

koymayı”

düşündüğünüzde ilk aklınıza neler geliyor? Anne-babaların

zihninde

“sınır”

kelimesi

çoğunlukla kural belirlemek, hayır demek, yasaklar koymak şeklinde yer alır. Tüm bunlar doğrudur; ancak daha yakından incelediğimizde ebeveyn-çocuk ilişkisinde sınırların çocukta güven duygusunun oluşturulmasıyla önemli bir bağlantısı olduğu görülür. Bir

istekler değişiklik gösterse de altta yatan neden genellikle aynıdır. Çocuklar aslında kendi

dünyalarında

yoğun,

olumsuz,

korkutucu ve baş edemeyeceklerini düşündükleri duygularla karşılaştıkları anlarda dışsal bir denetimin hâlâ var olduğunu bilmeye ihtiyaç duyarlar. Çocuk görünürde annebabanın koyduğu kuralları delmeye çalışır; ama gerçekte çocuğun bilinç dışı bu kurallara ve sınırlara ihtiyaç duyar.


çatal kullanmayı öğrendiği andan itibaren kendi başına yemeğini yiyebilir. Günümüzde oldukça sık karşılaştığımız tablo ise çocuğun ilerleyen yaşına rağmen ebeveynlerin (ve bakıcıların) çeşitli gerekçelerle çocuklarını yedirmeye

devam

veynlere

kulak

etmeleridir.

Bu

verdiğimizde

ebe-

“kendisi

yeterince yiyemiyor, çok yavaş yiyor, benim yedirmemi istiyor kıyamıyorum” şeklindeki açıklamalarını duyabiliriz. Bunların hepsi ilk bakışta anlamlı gelebilir. Ancak gözden kaçan en Sınırları oluştururken çocuklarla konuşmak, onlara kuralları yaşlarına uygun gerekçeler sunarak net bir şekilde, prensiplere dayanarak

önemli

nokta

çocuk

adına

yapılan

eylemlerin çocuğun psiko-sosyal gelişimini olumsuz yönde etkilediği ve çocukta özgüven duygusunun oluşmasına engel olduğudur.

açıklamak oldukça önemlidir. Açık ve net olmak, anlaşılır ifadeler kullanmak çocukların kuralları içselleştirmelerine yardımcı olacağı gibi sizi katı ve sert bir otorite figürü yapmaktan da kurtaracaktır. Söylenebilecek

konular

içinde

sağlık

ve

güvenlik, başkalarına saygı, tabiata ve mal varlığına saygı, işini tam yapmayı sayabiliriz. “Hayır, çünkü o çok sıcak” derken sağlık ve güvenlik, “Hayır, bizimle yatamazsın” derken başkalarına saygı, “Hayır, çöp atmayalım” derken tabiata saygı prensibini örnek verebiliriz.

Aile bu prensiplere dayanan sınırlar

çizmekle

çocuğun

değerler

sisteminin

Çocuklarına

sınır

koymak

ebeveynlerin doğal

olarak

çoğu

zaman

yaptıkları

bir

durumdur. Aslında bebek ilk doğduğu andan itibaren bu sınırlar devrededir. Bu ilk aşamada tüm sorumluluk anne-babalara aittir ve be-

gelişmesine de katkıda bulunmuş olur.

beklerinin sağlıklı gelişimi için ihtiyaç duyduğu

Kendi başına yemeğini yeme, kendi başına

Bebek biraz daha büyüdükçe ve zihinsel

uyuma, kendi başına giyinme, ödevlerini

becerileri yavaş yavaş geliştikçe ebeveynler

kendi başına yapma bir çocuğun normal

“hayır”

gelişim

“hayır”lar bebeği etraftaki gerçek tehlikeler-

sürecinde

edinebileceği

gerekli fiziksel ve çevresel koşulları sağlarlar.

davra-

nışlardır. Ancak aşırı koruyucu ebeveyn tutumları anne-babaların sınırlarını sağlıklı belirlemesini zorlaştırmaktadır. Örneğin bir çocuk kaşık

demeye

başlar.

Bu

aşamadaki

den korumayı amaçlar. Örneğin, çocuğunu sıcak çaydanlığa dokunmak üzereyken gören bir annenin uzaktan “hayır” diye seslenmesi gibi. Çocuklar konuşmaya başladıklarındaysa, ebeveynin bu “hayır”ına sözel açıklamalar


eklenir. “Dil” sürece dâhil edilerek çocuğun iş

Özetle, “sınırlar” kelimesini ceza ve yasaklar

birliği yapması sağlanır; örneğin biraz önceki

gibi negatif bir anlam üzerinden değil

örnekte “Hayır, çünkü o çok sıcak.” demek

güvenliği sağlayan ve

gibi. Bu aşamalar iç içe geçmiştir; yani gelişimin herhangi bir döneminde birini veya diğerini kullanabilirsiniz, ta ki çocuğunuz sizin denetiminize ihtiyaç duymayan bağımsız bir

çocuğun kimlik yapılanmasına katkıda bulunan pozitif anlamı üzerinden değerlendirmek gerekmektedir.

yetişkin olana kadar. Günümüzde aileler çocuklarıyla arkadaş olma yolunu tercih ettiklerini söylerler. Bu durum aile içi rollerin karışmasına neden olmakta ve çocuğun ruhsal açıdan sağlıklı bir gelişim için ihtiyaç duyduğu sınırları ortadan kaldırmaktadır. Bu ailelerde bazen ebeveynler “çocuk” rolünde bazen de çocuklar “yetişkin” rolünde olurlar. Her iki durumda da nesil farkı ortadan kalktığı için çocuk sağlam bir otorite algısı geliştiremez

ve

yaşı

ilerledikçe

toplum

içerisinde kendisini ortaya koymakta zorlanır. Oysaki çocuklar güvenebilecekleri, konuşabilecekleri, destek alabilecekleri ve onlara sınırları hatırlatan ebeveynlere her zaman ihtiyaç duyarlar.

Çocuklar gelişimleri boyunca ne kadar ileri gidebileceklerini test ederler. Bunu iyi ki de yaparlar çünkü bu sayede merak eden, öğrenen ve yaratıcı birer birey olma yolunda ilerlerler. Bu süreçte anne-babalara düşen rol çocuklarını ne tamamen kısıtlamak ne de tamamen serbest bırakmaktır. Ebeveynler tarafından konulan yerinde ve doğru sınırlar, çocuğun kişilik yapısının sağlıklı bir şekilde gelişmesini sağlar; onun sorumluluk sahibi, mutlu, kendine güvenen ve özgür bir birey olmasına yardımcı olur.

Sınırları içinde özgür olduğunu bilmek çocuğa güven verir.


Kaynakça

Önerilen Kaynaklar

Winnicott, D.W. (2013). Ebeveynlerle Sohbet.

MacKenzie, R. J. (2000). Çocuğunuza Sınır

İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları.

Koyma. HYB Yayıncılık.

Fraiberg, S.H. (1996). The Magic Years.

Solter, A.J. (2012). Çocuğunuza Kulak Verin.

Understanding and Handling the Problems of

Doğan Kitap.

Early Childhood. Dölek, Nevin Hoşgörü Sertlik Sarkıcı Seminer Notları


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.