Değerli Anne Babalar, İnsan yaşamı boyunca sürekli gelişim ve değişim içindedir. Ergenlik dönemi, bu gelişim sürecinin en önemli ve en uzun evresini oluşturur. Bebeklikten sonra insan yaşamında, birçok biyolojik değişikliğin kısa zaman içinde bu kadar hızlı ortaya çıktığı başka bir gelişim dönemi yoktur. Ergenlik dönemi; erinlik ile başlayıp yetişkinliğe kadar süren hızlı bedensel, ruhsal, zihinsel, sosyal değişiklikleri kapsayan, çocuklukla yetişkinlik arasında bir geçiş dönemidir. Ebeveynin bu yaş döneminin özelliklerini bilmesi, çocuğuyla sağlıklı iletişim kurabilmesi ve ergeni doğru yönlendirmesi açısından önemlidir. Bu nedenle bu süreçte sizleri desteklemek amacıyla ergenlik dönemi gelişim özelliklerini sizlerle paylaşmak istedik.
“Ergenlik, aynadaki görüntünün yabancılaşmasıdır.”
Ergenlik buluğ ile başlar ancak bitişinde aynı belirgin sınırı koymak kolay değildir. Bir sınırlama yaparsak 11-14 ön ergenlik, buluğ; 15-21 ergenlik, adolesans; 21-25 uzamış gençlik dönemi olarak tanımlanabilir. Ergenlik; yaşamın zor, karmaşık ve çalkantılı bir başkalaşım, dönüşüm dönemidir. Fransız Psikanalist Dolto, ergenleri kabuk değiştiren yengeçlere benzetir. Yengeçler kabuk değiştirdikleri dönemde zayıf ve savunmasızdırlar. Eğer bu dönemde yaralanırlarsa bu yaranın izini tüm yaşamları boyunca taşırlar. Öyleyse ergenlik, bireyin oldukça zayıf ve duyarlı olduğu bir süreçtir. Psikanalist Psikiyatrist Talat Parman ise ergenliği şöyle tanımlıyor: “Ergenlik, bir hüzün demektir. Giden ve bir daha geri gelmeyecek olanın hüznüdür. Giden çocukluktur, cinsiyetsiz bir bedene sahip olmanın düşlemidir, ana babayla kurulmuş olan o yoğun bağdır. Ergenlik bir yas sürecidir ve mutlu ergen yoktur. Hüzün, yas ve mutsuzluk…” Ergenlik dönemine giren çocuğun ailesiyle olan ilişkisi, gerek yapı gerekse nitelik bakımından değişiklikler gösterir. Bu dönemde çocuk anne ve babayı âdeta terk ederek özgün bir birey olma yolundadır. Çocukluk dönemindeki gibi model alınan artık aile değil, aile dışındaki nesne ve kişilerdir. Böylece ergenin ailesiyle olan ilişkisi 1
gerek yapı gerekse nitelik bakımından değişiklikler gösterir. Ergen, artık kendini bir kişilik olarak tanıtıp öyle görünmek ister.
Kendilerini beğenmez ve kusurlu yanlarına daha çok dikkat ederler. Bu da büyük bir üzüntü, mutsuzluk kaynağı olabilir.
Ergenlik Dönemindeki Değişiklikler • Fiziksel Değişimler • Zihinsel Değişimler • Duygusal-Ruhsal ve Sosyal Değişimler
Öneriler
Ergenlik Dönemi Gelişimi 1. Fiziksel Gelişim Kemikler hızla gelişir. Bu dönemde eller ve ayaklar en önce, hızla ve orantısız büyür. (kas ağrıları, halsizlik...) Kemik ve kas koordinasyonunun tam olarak sağlanamaması nedeniyle sakarlık ve becerisizlik yaşarlar. Kız çocuklarındaki gelişme ve büyüme, erkek çocuklara oranla yaklaşık bir yıl öndedir. Kızlarda adet kanaması başlar. Uyku ihtiyacı artar.
Spor aktivitelerini destekleyin. Vücut enerjilerinin büyük büyümeye sarf ettiklerinden beslenme önemli rol oynar.
kısmını
dengeli
Kilo ve boy artışı üzerinde durmayın. Sakarlıklarını doğal karşılayın. Çocuklarla ailelerin duygusal bir bağ kurmaları için önemli bir dönemdir. Kız çocuklarını özellikle adet kanamaları konusunda bilgilendirin. Karşı cinse duyulan ilgiyi doğal karşılayın. Baskıcı bir tutum sergilemeyin, uygun iletişim kurun.
Kilo artışları gözlenir. İç salgı bezlerinin faaliyeti artmıştır. Aşırı terleme olur. Yüzde sivilceler çıkar. Vücutta tüylenme başlar.
2. Zihinsel Gelişim Çocukluk döneminin düşünce özelliği olan somut düşünme dönemini geride bırakarak yetişkinler gibi soyut düşünebilirler. (ortalama 11-15 yaş arası)
Çok enerjiktirler. Vurdumduymazlık ve tembellik görülebilir. Genital sistem cinsiyet yönünden gelişmeye başlar, bir takım salgılar ve hormonlar işlevsellik kazanır.
Hayatta farklı seçeneklerin olduğunun farkına varırlar. Sosyal düşünce biçimi gelişir, düşünceyi sorgulama ve yönlendirme artış gösterir. Tartışmayı severler, düşüncelerini ifade etmek isterler.
Karşı cinse karşı ilgi artar. Genel olarak hem kız hem de erkek çocuklar kendi bedenleriyle çok ilgilidirler. Ayna karşısında kendilerini inceler, kendi gelişimlerini yaşıtlarıyla kıyaslarlar.
Davranışlarının ve hayatı düzenlemesinin kendisi için önemini bilir. Tercihlerinin sonuçlarını tahmin edebilir ve tasarlayabilir.
2
Hayatını belli idealler uğruna yeniden düzenler, bu ideallerle beraber kendine büyük hedefler koyar ve büyük hayaller kurarlar.
Ebeveynler, geleneksel değerler hakkında onlara örnek olmalı, rehberlik etmelidirler.
Her konuda ergenle konuşun, onun fikrini alın.
Ailede alınan kararlara onu dâhil edin.
Ergen ben merkezliliği ile ilgili makul ve anlayışlı davranın.
Kendileri eleştiriye açık değillerdir. Eleştiriye katlanamazlar. Kendi doğrularını bulmaya çalışır ve bu konuda etrafındakilerle ters düşmeye razı olurlar. Toplumsal sistemlerin çeşitliliği konusunda fikir sahibi olduğu için ilgileri değişmiş ve farkındalıkları artmıştır. Hem geleneksel değerlere önem verir hem de isyankâr olur. Sevdikleri kişileri model alırlar. Ergen “ben-merkezliliği” izlenir.
Ben Merkezci Düşünce Biçimi Dünyaya kendileri açısından bakar ve tepki verirler: “Ben her şeyle başa çıkabilirim, bana bir şey olmaz. ”vb. Bazı yaşantıların sadece kendilerine ait olduğunu düşünürler: “Anne, sen âşık olmanın ne demek olduğunu bilemezsin.” vb. Benmerkezci düşünce özellikleri 11 yaşında başlar, 13-14 yaşlarında doruk noktasına ulaşır, 20-21 yaşlarında kaybolur.
Öneriler
Ebeveynler, söylemlerinde ve davranışlarında tutarlı olmalıdırlar.
Duygusal Ve Sosyal Gelişim Duygusal ve sosyal gelişimde en önemli gelişim görevi “kimlik gelişimi” dir. Winnicott “Ergenlik bireysel bir keşiftir.” der. Ergenlik toplumsal olarak bir icattır belki ama bireysel olarak bir keşif olduğu kuşku götürmez. Bu nedenle ergenlik, bireyin kendini ilk kez tanımladığı ve kimliğine kavuştuğu bir dönemdir denilebilir. Kendini tanıma yolunda ergen büyük bir çaba harcayıp birçok sorunun cevabını yaşayarak bulmaya çalışır. “‘Ben kimim?’, ‘Nelerden hoşlanırım?’, ‘Gücüm ve yeteneklerim nedir?’, ‘Neleri yapamam?’, ‘Gelecekte ne olacağım?’, ‘Nasıl bir yetişkin olacağım?’, ‘Toplum içindeki yerim nedir?’, ‘Hangi mesleği seçmeliyim?’, ‘Politik, dini, cinsel tercihim ne?’ ” vb. gibi soruları henüz kendi yanıtlayamazken bu gibi konularda birilerine yanıt vermek ya da 3
birileriyle en azından etkileşime girmek zorunda kalır. Ergen bu süreç boyunca, içinde bulunduğu çevre koşullarından, ailesinden, arkadaşlarından, öğretmenlerinden ve genel olarak toplumdan etkilenir. Kimliğini kazanması için ergenin başlangıçta bir yetişkin modele ihtiyacı vardır. Bu dönemde arkadaş ilişkileri ve bir gruba dâhil olma isteği önceliğindedir, karşı cinsle ilişkilere ilgisi artar. Ergen hem fiziksel değişimiyle başa çıkmaya çalışırken hem de nasıl bir birey olacağı konusunda arayış içinde olduğundan bu süreçte duygusal anlamda çalkantılı bir ruh hâli içine girebilir. Yalnız kalma isteği vardır. Kendini toplumdan soyutlar, ev halkı ile yapılan etkinliklere katılmak istemez. Uzun süre bir yerde oturamaz, gergin ve huzursuzdur. Yaşadığı gerginlik nedeniyle kavga ve dargınlıklara hazırdır. Kardeşiyle, arkadaşıyla, anne – babasıyla çekişme ve itişme hâlindedir. Hiçbir şeyden hoşnut olmaz, her söyleneni eleştiri olarak algılar. Aşırı derecede duygusaldır. Bir duygudan diğerine hızla geçiş yapar. Kendine güveni sarsılmıştır. Beklentilerini gerçekleştiremeyeceğini düşünür. Umutsuzluğa düşme eğilimi yüksektir.
Kendi için özel olan cinsel yaşamı ile ilgilidir. Bu konuda sürekli araştırma yapar. Düş kurmaya yoğun olarak rastlanır. Kendilerini haksızlığa uğramış kişiler olarak hayal ederler. Düşünce yapısında soyutlaşma eğilimi görülür. Dinsel konularla ilgilenirler. Kızlar için anne, erkekler için baba model olmaya başlar. Çabuk heyecanlanırlar. Öfkelerini kontrol edemezler. Anne baba ile çatışmalar en üst noktaya ulaşır. Karşı gelemediği ve direnemediği zaman küskün ve somurtkan olur. İlgi alanları farklılaşıp çoğalırken derslerine olan ilgisinde azalma, çalışma düzeninde bozulma, çalışmak istememe gibi davranışlar görülebilir. Kuralları sorgular, yasak olana özenme, başkaldırma isteği görülebilir. Aldırmazlık, boş vermişlik, dağınıklık, unutkanlık, inatçılık, sabırsızlık, üşenme ve erteleme, çabuk sıkılma, utangaç ya da aşırı dışa dönük olma gibi özelliklere rastlanır. Bu dönemde sıklıkla bilinçli ya da bilinçsiz psikolojik problemler, bedensel rahatsızlıkları dışa vurabilir. Örneğin baş ağrısı, mide ağrısı ve bulantıları, belirlenmeyen karın ve bel ağrıları, bazı deri hastalıkları, kaşıntılar, saç dökülmeleri vs. Bu rahatsızlıkların öncelikle bir uzman tarafından kontrol edilmesi gerekmektedir. Fiziksel bir rahatsızlık tespit edilmediği takdirde ergen için
4
okul psikolojik danışmanıyla iş birliğine gidilmelidir.
Dengeliliğin artması, Problemleri karşılama yöntemleri,
Duygusal ve Sosyal Gelişimde Hangi Davranışlar Görülür? • Bağımsızlaşma, özerklik kurma. Topluma, özellikle yetişkinlere başkaldırma isteği,
Yetişkinlerin müdahalelerinde azalma, Duygusal sakinliğin artması, Gerçekçiliğin artması,
• Popüler olma isteği, • Risk alma, gizlilik, uçları yaşama, yasak olana özenme, • Rest çekme, • Aşırı hassasiyet ve alınganlık, • Asabi davranışlar, çabuk sinirlenme, inatçılık, sabırsızlık, • Aldırmazlık, boş vermişlik, dağınıklık, unutkanlık, • Güvensizlik ve yetersizlik duyguları, kararsızlık, huzursuzluk, • Hayal kurma, gündüz rüyaları, • Argo konuşmalar, • İlgilerde çeşitlenme, • Eğer genç; ana babası, öğretmeni ve yakın çevresindeki diğer yetişkinler tarafından sürekli eleştiriliyor ve yargılanıyorsa “anlaşılmadığına” dair inancı pekişir ve onlardan uzaklaşır. • Kendini anlayış ve hoşgörü bulabileceği, kendini yakın hissettiği en yakın gruba yönelir.
Ergenliğin Sonlanması Ergenliğin sonlarına gelinen bu dönemde, ergenin gelişim görevlerini tamamlayarak bu davranışları göstermesi beklenebilir:
Topluma karşı sorumlu bir davranış kazanmayı istemek ve buna ulaşmak, Kişinin kendi fizik yapısını, erkek ya da kadın cinsel rolünü kabul etmesi bu role uygun davranış geliştirmesi, Ana babasından ve diğer yetişkinlerden duygusal olarak kopup bağımsızlığını kazanması, Bir meslek seçebilmesi,
Toplumsal yetişkin bir birey olabilmek için gerekli bilgi ve yetenekleri kazanması, Duygusal bağımsızlığı kazanma ve kendisi ile ilgili önemli kararları kendi başına verebilmesi. Ergenlik Çağının Gelişim Görevleri Havinghust, her gelişim döneminde başarılması gereken gelişim görevleri tanımlamıştır. Ergenlik dönemi için belirttiği gelişim ödevleri aşağıda sıralanmıştır:
Bedensel özelliklerini kabul etmek ve bedenini etkili biçimde kullanmak,
Eril ya da dişil bir toplumsal rolü gerçekleştirmek,
5
Her iki cinsten yaşıtlarıyla yeni ve daha olgun ilişkiler kurmak,
Ana babadan ve diğer yetişkinlerden duygusal bağımsızlığı gerçekleştirmek,
Bir mesleğe hazırlanmak,
Evliliğe ve aile yaşamına hazırlanmak,
Toplumsal bakımdan sorumlu bir davranışı istemek ve gerçekleştirmek, Davranışın rehberi olarak bir dizi değer ve bir ahlak sistemi kazanmak, bir ideoloji geliştirmek.
“Dünyada Ergen Olmaktan Daha Zor Birşey Varsa O Da Ergenin Anne Babası Olmaktır.”
gerekli yaşam becerilerini kazanıp kendini gerçekleştirmesi için gereklidir. Ebeveynler ve ergenler için engebeli duygu, düşünce ve davranışlar açısından inişli çıkışlı geçen bu dönemde sıkıntılar yaşanması normaldir. Bu durum aileler için bir alarm niteliğinde olmamalıdır. Ergenlik döneminde genç; sosyal çevrenin, arkadaş gruplarının etkisi altında olsa da aile en temel ve güvenilir kaynaktır. Bu sürecin sonunda gencin kendi ayakları üzerinde durabilen sağlıklı bir yetişkin olmasında ana baba tutumları önem taşımaktadır. “Ergenlik Döneminde ‘Ebeveyn – Ergen İlişkisi’ nde İletişimi Koparmamak Ön Koşuldur.” Ergen, hayatındaki değişimlerle ana baba ise değişen çocuğunu anlamakla uğraşır. Ergenlik döneminde ebeveyn-ergen ilişkisinde iletişimi koparmamak ön koşuldur.
Ana Baba-Ergen Çatışması “Fırtına ve stres” kavramlarıyla karakterize edilen ergenlik, kaçınılmaz duygusal çatışma ve çelişkiler dönemi olarak değerlendirilmektedir. Bağımsızlık kazanma, duygusal anlamda evden ve aileden bağımsızlıktır. “Bana küçük bir çocukmuşum gibi davranıyorsunuz.” cümlesi ergenlerden sık sık işitilen bir yakınma cümlesidir. Genç, gücü ele geçirmeye ebeveyn de denetimi yitirmemeye çabaladıkça çatışma ve gerginlikler kaçınılmaz olarak yaşanmaktadır. Ergenlerin bağımsızlaşma amacıyla yaptıkları girişimler, sıkıntı (stres) yaratabilir ve aileye üzüntü yaşatabilir. Ancak bağımsızlık ergenlik döneminde kazanılması gereken önemli yetkinliklerden biridir. Gencin yaşantısını bir yetişkin olarak sürdürebilmesi,
İyi Bir İletişim İçin… Etkin Dinleyin: • Onu dikkatli dinleyin, dinlediğinizi ona belli edin. Yaşadıklarını, hissettiklerini aktarabilmesi için fırsat tanıyın. Bu şekilde kendisini önemli hissedip kabul edildiği duygusunu yaşayacaktır. • Dinlerken başka şeylerle ilgilenmeyin ve onunla göz teması kurun. • Eğer sizin istediğiniz zamanda konuşmak istemiyorsa onun konuşmak isteyeceği 6
herhangi bir zamanda hazır olacağınızı bilmesi, ergenle iletişimde önemlidir. • Empati kurmaya çalışın. Açık ve net cümlelerle sorunu dile getirin, ona ne yapması gerektiğini söylemeyin. • İletişim kurarken uzun nutuklar yerine kısa konuşmaları tercih edin, ders vermek ergen-erişkin iletişimini her şeyden daha çabuk kesintiye uğratır.
• Konuşmaya güzel ve olumlu sözlerle başlamak, ergenin dinlemesini artırır; ana baba, ergenin doğru bulmadığı bir davranışından söz edecekse bunu olumlu yanlarını da ortaya koyarak yaptığında ona ulaşması kolaylaşabilir. İletişimde etkin dinlemenin önemi • Ergenin olumsuz duygularının kabulünü sağlar. • Ergenin duygularını ifade etmesine yardımcı olur. • Yetişkin ile ergen arasında sıcak bir ilişki kurulmasını sağlar. • Sorunların çözümlenmesini sağlar. • Ergenlerin anne ve babalarının düşüncelerine değer vermelerine yardımcı olur. • Ergenin bireysel farkındalık sağlamasına yardımcı olur.
Gençliğe Adım Atan Bireyler, Fark edilmek, Özel olmak, Takdir edilmek, Saygı duyulmak,
Aileler Ergeni Nasıl Destekleyebilir? Çocuklarının yetişkinliğe sağlıklı bir geçiş yapabilmeleri için ailelerin dikkat etmeleri gereken bazı hususlar önem taşımaktadır: Çocuklara sevgi ve güven dolu bir ev ortamı sunmak, Çocuklara yaşlarına uygun bağımsızlıklar vermek, özgürlükler tanımak, Çocukların kendilerine güven duyabileceği fırsatlar yaratmak, Kazanılması istenen davranışlar için çocuklara örnek ve rehber olmak, Sınırlar ve özgürlükler hakkında çocuğa bilgi vererek disiplin anlayışı kazandırmak, Çocukları ergenlik dönemi hakkında bilgilendirmek,
özellikleri
Hazırlıklara erken başlamak, çocuklarını ve kendilerini ergenlik dönemine hazırlamak da aileler için en iyi yoldur. Ergenler dönemsel özelliklerinden dolayı çok uç fikirleri savunabilirler. Bu, ana babaları korkutmamalı. Bu tip fikirleri savunuyor olmaları, bu davranışları gösterecekleri anlamına gelmez. Bu dönemde bireyin, kendi cinsinden bir erişkinle yakın ve karşılıklı anlayış içinde arkadaşlığa ihtiyacı vardır. Bu yetişkin; onu anlamaya çalışan, kendisine ve görüşlerine saygı duyan, aynı zamanda gerekli olduğunda onu koruyan fakat onun bağımsızlık yolundaki gelişimini de engellemeyen bilmediği ve zorda kaldığı konularda kolayca danışabileceği bir kişi olmalıdır.
Hatırlanmak isterler. 7
Yetişkinler; ergenin bu dönemdeki kaygılarını karşılayacak derecede ona bilgi verecek, onu akranları ile kıyaslamayacak, ona karşı aşırı telaş göstermeyecek ve onun birey olduğunu hissetmesine yardımcı olacak tavırlar sergilemelidir. Ergenin bu dönemde en hassas olduğu konu, çocuk yerine konulmasıdır. Dolayısıyla ergen aksini kanıtlamak, kendini kabul ettirmek için yetişkinlere özgü davranışlar göstermeye başlar. Bu dönemde yetişkinlere düşen görev; gençlerin bağımsızlıklarını kazanma eğilimlerine saygı, anlayış ve güven göstererek onlara yardımcı olmaktır. Bu dönemde ergene yapılabilecek en etkin yardım: Onun sevildiğini, Anlaşıldığını, Kabul edildiğini, Fark edildiğini, Gerekli olduğunu, Önemli olduğunu, Ona bağımsızlık ve sorumluluk verildiğini, Fark ettirebilmektir.
Sağlıklı bir ilişki için ipuçları: • Evde huzurlu bir ortam yaratın. • Çocuğunuzu olduğu gibi kabul edin, çocuğunuzun kendisi olmasına izin verin. • Çocuğunuza koşulsuz sevgi gösterin.
davranışlarını uygun bir dille ifade edin, onu yargılamayın. • Bu dönemde artık onun büyümekte olduğunu ve kendine sakladığı şeylerin de olabileceğini unutmayın. Ergenlik dönemi hem ergen için hem de ergenin ailesi için zor bir dönemdir. Aile ergeni anlamakta güçlük çekerken ergen anlaşılma duygusunu tam olarak yaşayamadığını düşünür. Ancak her ne olursa olsun ergen, ebeveyninin onun yanında olduğunu, kendisinin özel olduğunu hissetmek ister. Ergen bir bireydir ve ebeveynler gencin gelişimine katkıda bulunacak öncül kişilerdir. Ebeveynler olarak çocuğunuzun gelişimini bilmeniz; çocuktan beklentilerinizin gerçekçi düzeyde olmasını ve çocuğun davranışlarının nedenlerini düşünerek gelişim özelliklerine göre onu daha doğru yönlendirmenizi sağlayacaktır. Çocuğunuzun davranışlarını tek bir nedene bağlamak yerine alınacak önlemler konusunda sizi yönlendirecektir. Unutmayın ki her gelişim döneminin farklı ihtiyaçları vardır, bu ihtiyaçları bilmek gencin kendini tanıma sürecinde ona rehber olabilmeniz açısından önem arz etmektedir. Bu katkıyı sağladığınız zaman çocuğunuz her açıdan olabildiğince sağlıklı bir birey olacaktır. Gençlerimizin yarınlarda mutlu, sağlıklı yetişkinler olarak büyümesi dileğimizle...
• Ergenle ilgili sorunları yalnızken ve zamanında paylaşın. Asla birkaç sorunu birlikte ele almayın. • Çocuğunuza zaman ayırın. Vaktiniz sınırlı ise bu durumu ona anlatarak uygun bir zaman bulmaya çalışın, geçiştirmeyin. • Çocuğunuzun olumlu yönlerini pekiştirin ve onu takdir edin. Onun yanlışlarını değil, doğrularını yakalamaya çalışın. Olumsuz 8
Kaynakça ABALI, Osman, Ergenlik Dönemi ve Özellikleri, Epsilon, İstanbul, 2004. GARNT, W. 13-19 Yaşları Arasındaki Gençler, Küçükal, Ş. (çev.) HYB Yayıncılık, Ankara, 1999.
PARMAN, Talat, Ergenlik ya da Merhaba Hüzün, Bağlam Yayıncılık, İstanbul, 2000. PARMAN, Talat, Ergenliğin Yüzleri, Bağlam Yayıncılık, İstanbul 2010. YAVUZER, Haluk, Gençleri Anlamak, Remzi Kitabevi, İstanbul 2005.
KULAKSIZOĞLU, Adnan, Ergenlik Psikolojisi, Remzi Kitabevi, İstanbul, 2002. ORVİN, George H. Ergenlik Çağındaki Çocuğunuzu Anlamanın Yolları, Güran, Ayşe (çev.) HYB Yayıncılık, Ankara.
9