Sevgili ‹SMMMO Ailesi, u yaz, Türkiye için oldukça hareketli geçiyor... Dergimizi yay›na haz›rlad›¤›m›z süreçte iktidar partisinin kapat›lmas›yla ilgili davan›n sonucu aç›klanm›flt›. Bu anlamda yeni bir döneme kap› aralad›k.Belki de eylül ay›nda erken bir genel seçim kap›m›za dayanabilir… Yine dergimizi yay›na haz›rlad›¤›m›z süreçte Güngören’deki hain sald›r›da, onlarca vatandafl›m›z› kaybettik; 150’den fazla vatandafl›m›z da yaraland›. Masum insanlara yönelen terörü lanetliyoruz. Türkiye’nin birlik ve bütünlü¤ünü hedef alan bu bombalar›n art›k patlamamas› en büyük dile¤imiz… Endifle, üzüntü, ac›… ‹nan›yoruz ki, yaz›n rehavetine sizler de giremediniz. Belki tatilinizi yapt›n›z ama yine inan›yoruz ki, Türkiye’nin gelece¤iyle ilgili zihninizdeki soru iflaretleri de silinmek bilmedi; hatta gittikçe büyüyor. Keflke gelecekte neler olabilece¤ini bilebilsek, de¤il mi? ‹nsano¤lu’nun gelecek merak›n› ‹SMMMO Yaflam’›n son say›s›nda kapa¤›m›za tafl›d›k. Kehanet endüstrisini giderek büyüten bu gelece¤i bilmek merak›, çok abart›lmad›¤› takdirde insanlara moral da olabiliyor. Dosya konumuz; son olarak Ergenekon soruflturmas›yla yine ayyuka ç›kan dinleme olay›… Telekulak mevzusunu polisiye aç›dan de¤il ama teknoloji penceresinden inceledik. San›r›m
B
DANIfiMA KURULU Yay›na Haz›rlayanlar:
Sahibi: ‹stanbul Serbest Muhasebeci Mali Müflavirler Odas› Ad›na
Hasan S. Kesero¤lu Ayflegül Emir Defne Do¤an Gülflen Kandemir
Yahya Ar›kan
e-posta:
Kurtulufl Caddesi, No: 152 fiiflli- ‹STANBUL
yasamdergi@gmail.com
Temmuz-A ustos 2008 <
Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü:
Zehra Y›lmaz Ifl›lo¤lu Kurtulufl Caddesi, No: 152 fiiflli- ‹STANBUL
Görsel Yönetmen:
Tülay Do¤an Uzunkaya
www.istanbulsmmmodasi.org.tr
Yahya Ar›kan, Yücel Akdemir, ‹smail Hakk› Baliç, Kenan Bu¤a, Erol Demirel, Mehmet Eren, Hüseyin F›rat, Mehmet Aziz Gökdeniz, Tayyar Güler, Asl› Hanife Gültekin, Mustafa Gürses, Atiye Göreke, Hasan Ild›r, Hüseyin Kaleli, Necati Kalkan, Turgay Kanarya, Osman Kavrak, ‹lhan K›rcao¤lu, fienol Kokal, Habib Kullukcu, Hac› Reflit Küçük, Kaz›m Mermer, Erol Öngen, Leyla Özbay, Arif Özdemir, Mehmet ‹hsan Yalç›n, Serpil Zorbozan
art›k flunu kabul etmek zorunday›z. Teknolojiyi bu kadar hayat›m›za sokarken, yan etkilerini de kabullenmekten baflka çare yok. Türkiye’nin en etkin gazetelerinden Hürriyet’in Ekonomi Müdürü Vahap Munyar, dergimize konuk oldu. Örgütümüzün yap›lanmas›n› çok yak›ndan takip eden Munyar’›n mesle¤indeki baflar›s›n›n s›rr›n› sat›r aralar›nda bulabilirsiniz. Muhasebe mesle¤ine büyük emek veren Prof. Dr. Mustafa Aysan’›n mesle¤imizin ba¤›ms›zl›¤›yla ilgili verdi¤i mesajlara da dikkatinizi çekmek istiyoruz. Mustafa Hoca, "Meslek kendi denetimini kendisi yapmal›" diyor. Kültür- sanat söyleflilerimizde hem tiyatrodan hem de sinemadan birer konu¤umuz var. ‹stanbul fiehir Tiyatrolar› Genel Sanat Yönetmeni Orhan Alkaya ile sinema tarihçisi Agah Özgüç… Agah Bey ile Türk sinemas›n›n geçmifline bakarken, Orhan Bey’den de tiyatromuzun gelece¤e yönelik planlar›n› ö¤rendik. E¤itim sayfalar›m›zda gençlerimiz için yurtd›fl› e¤itim seçeneklerini araflt›rd›k.Kitap, sinema ve kültür sanat sayfalar›m›zla entelektüel yönünüzü besleyebilirsiniz. Modadan geziye, lezzetten kariyere kadar birçok bafll›k alt›ndaki konular›m›zla yine karfl›n›zday›z. Eylül-ekim say›m›zda yine sizlerle sa¤l›k ve huzur dolu bir ortamda birlikte olmak dile¤imiz… Sa¤l›cakla kal›n dostlar….
Yahya Ar›kan Bas›ld›¤› Yer: Mart Matbaac›l›k Sanatlar› Tic. ve San. Limited fiirketi Mart Plaza, Merkez Mahallesi, Ceylan Sokak No: 24 Nurtepe-Ka¤›thane/‹STANBUL Telefon: (0212) 321 23 00 (pbx), Faks: (0212) 295 11 07 Yay›n Türü: ‹SMMMO Yaflam; yaflam, kültür ve güncel haber dergisidir. Yerel süreli yay›nd›r. ‹ki ayda bir yay›mlan›r, 23.000 adet bas›l›r ve ‹SMMMO üyelerine ücretsiz gönderilir. Dergimizde yer alan yaz›lar›n sorumlulu¤u yazarlar›na aittir. Yönetim Yeri ve Yaz›flma Adresi Kurtulufl Caddesi, No: 152, fiiflli - ‹STANBUL Telefon: (0212) 315 84 00, Faks: (0212) 343 47 80 e-posta: basin@ismmmo.org.tr
Temmuz-A ustos 2008 <
16
Kapak
Fala inanma fals›z da kalma!
Kehanet endüstrisi Eskinin falc›lar›, flimdinin astrologlar› oldu. Art›k pek çok kifli astrolo¤a dan›flmadan sözleflme imzalam›yor, y›ld›z haritas› uygun de¤il diye ifle bafllamay› erteliyor. Patronlar y›ld›z haritas›na uygun saatte flirket kuruyor, yöneticiler do¤um saatine göre eleman al›yor. Kehanet endüstrisinin büyüklü¤ünün dünyada 200 milyar dolara ulaflt›¤› tahmin ediliyor.
KAHVE ‹ÇENE FAL BEDAVA! >> ASTROLOJ‹ ‹LE FAL AYNI fiEY M‹? >> KAHVEDEN KUMA B‹NLERCE FAL ÇEfi‹D‹ >> AB FALA KR‹TER M‹ GET‹RD‹? SMMMO YA AM > Temmuz/A ustos 2008
>4
‹SMMMO Yaflam’da... 06 62. gün Gündem h›zl› de¤ifliyor 10 Zirvedekiler MUSTAFA AYSAN Türkiye’nin en de¤erli iflletme akademisyenlerinden Prof. Dr. Mustafa Aysan, asl›nda teknik üniversitede mühendislik okumak istiyordu. Ancak babas›ndan gelen bir mektup hayat›n› de¤ifltirdi. Aysan, muhasebe mesle¤inin geliflimi için katk›lar›n› sürdürüyor.
11
Baflar›n›n yolu e¤itimden geçer ‹SMMMO Yönetimi yeni çal›flma dönemine h›zl› bafllad›. Yeni dönem e¤itim program›n› oluflturan ‹SMMMO, e¤itim takvimini web sayfas›nda duyurdu.
20 Gündemin sesi VAHAP MUNYAR Vahap Munyar’› her etkinlikte, doruktaki ilgisiyle görmek meslektafllar› için art›k sürpriz de¤il. Hürriyet Ekonomi Müdürü Vahap Munyar, her yere yetiflebilmesini, uzun tatil yapmamaya ve uykudan fedakarl›k etmeye borçlu oldu¤unu söylüyor.
34 Haber
Türk sinemas›n›n unutulmayan kad›nlar› Türk sinemas›n›n belle¤i olarak tan›nan Agah Özgüç, flimdi de Türk sinemas›n›n kad›nlar›n› kaleme ald›; Muhterem Nur’u, Türkan fioray’›, Filiz Ak›n’›, Müjde Ar’› ve di¤erlerini… Özgüç "Eskiden sinema kitaplar› yok denecek kadar azd›, filmler çoktu, flimdi yay›mlanan çok say›da sinema kitab› var, filmler az…" diyor.
30 Söylefli TURGUT EL‹K 107 ülkeyi görmüfl, 35 y›ll›k dünya gezgini… Y›llard›r paraflütle uçuyor, foto¤raf çekiyor. 30 y›ll›k meslek mensubu Elik, s›ra d›fl› bir hayat yafl›yor.
36
Yaflam›n Portresi
Orhan Alkaya fiehir Tiyatrolar› Genel Sanat Yönetmeni Orhan Alkaya, tiyatronun gözden düflmesini ülkedeki krize ba¤l›yor. Alkaya, "Tiyatro en eski sanatlardand›r, hiçbir zaman ölmez" diyor.
‹SMMMO’dan Haberler
38 Kariyer
26
‹flteki iletiflim kazalar›
Acelecilik, dinlememe, yanl›fl anlama, yalan, iflyerindeki en önemli iletiflim sorunlar› aras›nda. Karfl›ndakini dinlemek ve korku yerine iletiflim kültürü oluflturmak sorunlar›n çözüm anahtar›…
Dosya
Biri bizi gözetliyor, dinliyor Teknoloji sayesinde yaln›zca siyasette de¤il, günlük hayatta da ‘telekulakç›’ olmak mümkün. Uzmanlara göre, teknolojik bir cihaza aktar›lan, ses, görüntü ve verilerin hepsinin baflkalar› taraf›ndan görülme ve ulafl›lma riski var. ‹flte, elektronik takiple ilgili gerçekler…
40 E¤itim 42 Sa¤l›k 44 Dostlar›m›z 46 Moda 47 Evim evim 48 Lezzet 50 Gezi Budapeflte Malatya
56 Kültür sanat 58 Sinema 60 Kitap 62 Teknoyaflam 64 Mizah 66 Bulmaca
62.gün
Ergenekon soruflturmas›nda tansiyon yüksek S on bir y›ld›r, Türkiye’de gündemin ilk s›ras›na oturan Ergenekon soruflturmas›n›n iddianamesi haz›rland›. 2 bin 455 sayfal›k iddianamede 48'i tutuklu, 38'i tutuksuz toplam 86 san›k, silahl› terör örgütü kurmak, silahl› terör örgütünü yönetmek, silahl› terör örgütüne üye olmak, silahl› terör örgütüne yard›m etmek, cebir ve fliddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti'ni ortadan kald›rmak ve görev yapmas›n› engellemeye teflebbüs etmek gibi unsurlarla suçlan›yor. Nokta Dergisi'nde yay›mlanan darbe günlüklerinin soruflturma kapsam›n›n d›fl›nda
b›rak›lmas› ise dikkatleri çekiyor. Ergenekon Terör Örgütü Soruflturmas›, aralar›nda Financial Times'tan ‹ngiliz The Guardian Gazetesi’ne kadar birçok yabanc› medyan›n sayfalar›nda da yer ald›. Ergenekon iddianamesini genifl bir flekilde kullanan yabanc› gazeteler, “‹ddianame, siyasi krizin boyutunun net kan›t›”, “‹ddianame, ayr›flmay› büyütmekle tehdit ediyor” gibi ifadeler yer al›rken, “Anti ‹slamc› grubun” darbe planlamakla suçland›¤›n› da yazd›.
gözalt›na al›nan ifladam› Kuddisi Okk›r'›n cezaevinde kansere yakalanmas› ve ard›ndan ölümü büyük tepkilere neden oldu. Yarg›ç karfl›s›na ç›kamadan, cezaevinde kansere yakalanan Okk›r'›n, tedavisinde geç kal›nd› ve hastaneye getirildi¤inde bilinci kapal› olan Okk›r, k›sa süren tedavisinin ard›ndan yaflam›n› yitirdi.
CEZAEV‹ VE KANSER Ergenekon soruflturmas› kapsam›nda “örgütün kasas›” oldu¤u gerekçesiyle
YED‹NC‹ DALGA ‹ddianamenin 13 ayda haz›rland›¤› Ergenekon Soruflturmas›'n›n alt›nc›
dalgas›nda, ATO Baflkan› Sinan Aygün ile Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’›n aralar›nda oldu¤u alt›nc› dalgay›, onlarca ilde efl zamanl› operasyonlar izledi. Bu yedinci dalgada da onlarca kifli göz alt›na al›nd›. Gözalt›lar›n hemen ard›ndan mankemenin kabul etti¤i ve aç›klanan iddianamedeki ayr›nt›lar hala gündemde. ‹ddianameyle ilgili yeni geliflmeler ise merakla beklenirken gözler Ekim ay›nda yap›lmas› beklenen ilk duruflmaya çevrildi.
17 A¤ustos felaketinin 9. y›ldönümü 17 A¤ustos 1999 Marmara depreminin üzerinden tam 9 y›l geçti. Resmi rakamlara göre 17 bin 480 kiflinin yaflam›n› yitirdi¤i ve 43 bin 953 kiflinin de yaraland›¤› felakette resmi olmayan bilgilere göre ise ölüm rakam›n›n 50 binin üzerinde oldu¤u tahmin edilen depremde ölenler an›l›yor. 17 A¤ustos'un yaralar›n› aradan geçen 9 y›la karfl›n saramayan Türkiye, olas› felaketler için de önlem almad›. Türkiye Jeofizik Kurumu Baflkan› Prof. Dr. Ahmet Ercan, 6-7 milyar dolarl›k yat›r›mla on binlerce kiflinin kurtulup 100 milyar dolarl›k hasar›n önlenebilece¤i görüflünde. Ercan, flu an olas› bir depremde ‹stanbullu'nun kaçacak yerinin olmad›¤›na da dikkat çekiyor. Ercan'a göre e¤er hala bir önlem al›nmazsa ‹stanbul'da beklenen deprem sonras›: >> 75-110 bin aras›nda insan kaybolacak. >> Y›k›lacak ve a¤›r hasar görecek yap› say›s› 340 bin ila 1 milyon aras›nda de¤iflecek >> Yaral› say›s› yaklafl›k 300 SMMMO YA AM > Temmuz/A ustos 2008
>6
400 bin, yine depremden etkilenecek insan say›s› ise yaklafl›k 3.4 milyon kifli olacak. >> Depremde ekonominin durmas› ile kay›p 40 milyar dolara ulaflacak.
>> Y›k›lacak yap›lardan kay›p 30 milyar dolar, ölüm ve sakatlanmalardan kay›p 200 milyar dolar olacak. Toplam kay›p ise 270 milyar dolar düzeyinde olacak.
Bu foto¤raftakiler bile onlardan flansl› Tropik Brezilya sahillerinde son iki ayda 400'den fazla yavru penguen ölüsü bulundu. Küresel ›s›nma pek çok canl›y› tehdit ederken sahillere vuran ölü penguenlerin ço¤unun daha yeni yuvadan ç›kan ve güçlü ak›nt›larda yolunu kaybeden yavrular oldu¤u belirtildi. Antartika ve Patagonya sahillerinden güçlü ak›nt›lara kap›l›p Brezilya k›y›lar›na her y›l onlarca ölü ve canl› penguen vurdu¤u, ancak bu y›lki say›n›n flimdiye kadarki en büyük say› oldu¤u belirtildi. Baz› uzmanlar, afl›r› bal›k av›n›n
penguenlerin bal›k bulmak için k›y›dan daha fazla aç›lmas›na ve fliddetli ak›nt›lara kap›lmas›na neden oldu¤unu savunurken, baflka uzmanlar ölü penguen say›s›ndaki art›fla deniz kirlili¤i ve iklim de¤iflikli¤inin neden oldu¤unu savunuyor. Her y›l Brezilya sahillerinde canl› bulunan onlarca penguen ise Antarktika ve Patagonya k›y›lar›na geri götürülüyor.
Dünyan›n derdi petrol
U
luslararas› piyasalarda her gün yeni bir rekor k›ran petrol fiyatlar› hem geliflmifl hem geliflmekte olan ekonomiler için büyük tehdit oluflturmaya bafllad›. Ortado¤u'da petrol zengini ülkeler ile di¤er petrol üreticisi ülkelerin kasalar›na milyarlarca dolarl›k kayna¤›n girmesine neden olan petrol fiyatlar›ndaki art›fl›n ne zaman ve nerede duraca¤› kestirilemiyor. Kimi kaynaklar yak›n gelecekte petrolün 200 dolar› bulaca¤›ndan endifle ediyorlar. Venezüella Devlet Baflkan› Hugo Chavez de zaman vermese de bu
görüfle kat›lanlar aras›nda. Fiyatlar›n 200 dolar› bulabilece¤ini belirten Chavez, petrol fiyatlar›n›n art›fl›n› "ABD dolar›n›n
de¤erinin düflük olmas›, ABD'nin ‹ran'a yönelik tehditleri ve ABD ekonomisinin kötü yönetimine" ba¤l›yor.
ABD-‹ran gerilimi t›rman›yor
U
ranyum faaliyetlerini zenginlefltirip nükleer çal›flmalar›n› devam ettiren ‹ran'› insanl›k için tehdit olmakla suçlayan ABD, bölgeye her gün yeni bir gözda¤› verirken iki ülkeyle de iliflkilerini iyi tutmaya çal›flan Türkiye'ye arabuluculuk görevi düfltü. Ankara'ya davet edilen ABD ve ‹ran'›n üst düzey yetkililerine ne olursa olsun tüm sorunlar›n karfl›l›kl› hoflgörü ve diyalogla çözülebilece¤i vurgusu yap›ld›. Her ne kadar uzmanlar Türkiye'nin arabuluculu¤unun istenilen düzeyde etkili olabilece¤ini düflünmeseler de bu kritik sürecin en az›ndan zaman kazand›r›lmas› aç›s›ndan hayati önem tafl›d›¤›n›n alt›n› çiziyorlar. Gelinen noktada ABD nükleer güce sahip ‹ran'› hem bat›ya hem de Ortado¤u'daki sunni Arap yönetimine bir tehdit olarak kabul ettirmifl gibi görünüyor ve ‹ran neredeyse tüm dünya devletleri taraf›ndan ciddi bir tehdit olarak alg›lan›yor. Uzmanlara göre ABD, ‹ran'›n faaliyetlerinde iyileflme görmezse her an bir hava sald›r›s› düzenleyerek savafla bafllayabilir.
Temmuz/A ustos 2008 <
SMMMO YA AM
7<
62.gün
Terörün vahflet gösterisi Türkiye’yi y›ld›ramayacakt›r Güngören'de yaflad›¤›m›z vahflet gösterisini; bu alçakça sald›r›y› hem gerçeklefltirenleri hem de arkas›nda duran güçleri lanetliyor, nefretle k›n›yoruz. Yaflad›¤›m›z sald›r› Türkiye'nin bar›fltan yana güçlü duruflunu da hedef alm›flt›r. Vahflet gösterisi, bar›fl ülkesi olma yolunda 85 y›ld›r kararl› ad›mlarla ilerleyen Türkiye'yi y›ld›rmayacakt›r. Yaflad›¤› tüm zorluklar›n üstesinden gelme yetisine sahip genç
Kapatma de¤il ihtar A nayasa Mahkemesi 1 oy farkla AKP’nin kapat›lmamas› karar› verdi; ancak Hazine yard›m›n›n yar›s›n›n kesilmesine hükmetti. Mahkeme Baflkan› Haflim K›l›ç, karar› AKP’ye ciddi bir ihtar, siyasilere mesaj olarak yorumlad›. “‹lgili partinin gereken analizi yapaca¤›na, gereken dersi ç›karaca¤›na inan›yorum” diyen Haflim K›l›ç’›n mesajlar› uzmanlarca özetle flöyle yorumland›: “Üniversitede türban›n önünü açan Anayasa de¤iflikli¤ini 9'a 2 gibi ezici bir ço¤unlukla reddeden Anayasa Mahkemesi’nin karar›yla maç 1-1 berabere bitti. Mahkeme, kendi gücünü ispatlayarak, ‘istedi¤im karar› al›r›m’ mesaj› vermiflti. Bu karar›nda da ayn› mesaj› vermiflti. AKP’ye bundan sonra
SMMMO YA AM > Temmuz/A ustos 2008
>8
Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik, hukuk devleti kararl›l›¤›nda yürüyecektir. Hain sald›r›da hayat›n› kaybeden yurttafllar›m›z nedeniyle milletimize baflsa¤l›¤›, ailelerine sab›r diliyoruz. Bu vesileyle masum insanlar›m›z› kaybetti¤imiz bu tür sald›r›lar›, nereden gelirse gelsin terörü bir kez daha fliddetle k›n›yor, olay›n faillerinin bir an önce yakalanarak yarg›lanmas›n› bekliyoruz.
Anayasa Mahkemesi Baflkan› Haflim K›l›ç.
‘gözümüz üzerinde’ denildi. Devletin s›k› denetiminin bundan sonra da parti üzerinde sürece¤i sinyalini verdi. Sonuçta, bu çerçevede, hiç kimse için bu bir zafer veya yenilgi olmad›. Ama as›l önemli olan, bu sonuçtan herkesin kendine ne sonuç ç›karaca¤› ve bundan sonra baflta AKP olmak üzere uzlaflma ve gerginlik yaratmama ad›na ne ad›mlar ataca¤›. AKP’nin bundan sonraki süreci bir f›rsat ad›na kullanma ve bunu bir zafer sarhofllu¤u olarak kullanmamas› ad›na önünde çok hayati bir süreç var...”
KONUfiULAN OLASI SENARYOLAR AKP'ye yönelik davada karar›n aç›klanmas›yla Türkiye'de yeni bir gündem olufltu. Siyaset bilimcilerin yak›n döneme iliflkin üzerinde durdu¤u senaryolar flöyle:
>> SEÇ‹M: Bir beklentiye göre, AKP bundan sonra y›pranan imaj›n› güçlendirmek ve milletten güven oyu ald›¤›n› göstermek amac› ile bir erken seçim ya da birlefltirilmifl yerel ve erken seçim formülüne gidebilir. Ya da, yerel seçimleri bekleyip bunu yine bir güvenoyu platformu olarak kullanabilir. >> PART‹DE REV‹ZYON: Baflbakan Recep Tayyip Erdo¤an, gerek parti politikalar›, gerek parti kadrolar›, gerekse Bakanlar Kurulu’nda önemli bir revizyona gidebilir. Ki bu konuda yak›n çevresi, bir süreden beri, kapatmama yönünde karar ç›kt›¤›nda
böyle ad›mlar ataca¤› yönünde görüfl bildiriyor. >> UZLAfiMA: AKP, Türkiye’de mevcut gerilimi azaltmak ad›na bir dizi uzlaflma formülünü devreye sokabilir ve söylemler gelifltirebilir. >> MUHALEFETE ROL: Muhalefet partileri de AKP'yi sorgulayan ancak çok köfleye s›k›flt›rmayan bir politika ile Türkiye’nin öncelikli sorunlar›n› çözmede ortak bir yola gidebilir. >> ANAYASA DE⁄‹fi‹KL‹⁄‹: Meclis’te parti kapatmay› zorlaflt›r›c› bir Anayasa de¤iflikli¤i ya da genifl kapsaml› bir de¤ifliklik için partiler aras› uzlaflma ile bir ad›m at›labilir.
ismmmo haber
Baflar›n›n yolu e¤itimden geçer ‹SMMMO Yönetimi yeni çal›flma dönemine h›zl› bafllad›.Yeni dönem e¤itim program›n› oluflturan ‹SMMMO, e¤itim takvimini web sayfas›nda duyurdu.
M
ay›s ay›nda gerçeklefltirilen seçimli ola¤an genel kurulda yüzde 80 oy oran›yla ifl bafl›na geçen ‹SMMMO Yönetimi, seçimin ertesi günü a¤›rl›¤›n› mesleki e¤itimin oluflturdu¤u, ancak toplumsal geliflmelere de
duyarl› olan faaliyetlere h›zl› bafllad›. Y›llard›r oldu¤u gibi yeni dönem için de e¤itim etkinlikleri planlamas›na öncelik veren ‹SMMMO, bu çerçevede "e¤itmenlerle e¤itim", "ücretsiz bilgisayar kurslar›", "‹ngilizce e¤itimi", "‹ngilizce UFRS" gibi alanlardaki takvimi belirledi. Ekinliklerle ilgili takvim, ‹SMMMO’nun web sitesi "www.istanbulsmmm.org.t r adresinde detaylar›yla duyuruldu. SEKTÖREL E⁄‹T‹MLER Mesle¤in bir bilgi mesle¤i oldu¤unu dikkate alan ‹SMMMO bu çerçevede, TESMER ‹stanbul flubesinin 1993 y›l›ndan buyana ço¤unlu¤u kendi içinden yetifltirdi¤i e¤itmenleriyle, ‹stanbul genelinde meslek içi e¤itim seminerlerini devam ettirecek. Hem güncel konular hem de sektörel e¤itimler yap›lacak. Ayr›ca, YMM S›nav›na haz›rl›k kursu takvimi, SMMM Yeterlilik S›nav›’na iliflkin bilgiler, SMMM staj bafllatma süreci gibi çal›flmalar›n takvimi belirlendi.
‹SMMMO ücretsiz bilgisayar kurslar› için baflvurular› al›rken ‹ngilizce e¤itimi konusunda da yönünü çizdi. KOM‹TELER OLUfiTURULDU Oda iç yönetmeli¤i gere¤i pek çok komite oluflturmak için kollar› s›vad›. Söz konusu komitelerde görev almak isteyenler için baflvuru formu yine web sayfas›nda duyuruldu. Buna göre 20 A¤ustos 2008’e kadar baflvuru yap›labilecek 22 komite oluflturulacak. Üye katk›s›yla yol haritas› ‹SMMMO Yönetimi, mesle¤in en önemli ihtiyaçlar›ndan biri olarak gördü¤ü kurumsallaflma konusunda proje haz›rlatt› ve yol haritas› ç›karmaya çal›fl›yor. Bu çerçevede Oda üyelerinin deste¤ini bekliyor. ‹nternet sitesinde haz›rlanan proje fizibilitesi ile yol haritas› konusunda üyelerin de¤erlendirmesini toplayan ‹SMMMO, söz konusu projeyi meslek mensuplar›n›n katk›s›yla daha da gelifltirmeyi hedefliyor. Üyeler görüfl ve önerilerini web sayfas›nda verilen formla bildirebilecekler.
Oluflturulacak komitelerden baz›lar› >> Avrupa Birli¤i Komitesi, >> Avrupa Birli¤i Fonlar› Komitesi, >> Kamu Sektörü >> Ba¤›ml› Çal›flanlar Komitesi, >>Özel Sektör Ba¤›ml› Çal›flanlar Komitesi, >> Basel Komitesi, >> Bilgi Teknolojisi Komitesi, >> Denetim Standartlar› Komitesi, >> Çevre Komitesi, >> Do¤al Afetler Komitesi, >> ‹fl Hukuku Mevzuat› Komitesi, >> Kobileri ‹zleme Komitesi, >> Meslek Yasas› Komitesi, >> Mesleki Etik Kurallar› Komitesi, >> Mesleki Kalite Standartlar› Komitesi…
Temmuz/A ustos 2008 <
SMMMO YA AM
9<
ismmmo haber
1 y›lda 8 milyar dolar faiz transferi
‹
SMMMO’nun medya ve kamuoyunda büyük yank› bulan "Faiz Transferi" raporuna göre özel sektörün yurt d›fl›ndan ald›¤› borçlar 90 milyar dolara yaklaflt›. Bu durum flirketleri kur riskine aç›k bir hale getiriyor. Türk özel sektörünün yurt d›fl›ndan borçlanmas›n›n bedeli ise son 1 y›lda 8 milyar dolar faiz gideri olarak d›flar›ya transferi oldu. En önemli kar transferi, bilinenin aksine do¤rudan yat›r›mlardan elde edilen karlardan de¤il, kredilere ödenen faiz giderlerinden kaynaklan›yor. Merkez Bankas› ve uluslararas› yat›r›m kurulufllar›n›n verilerinden yararlanarak haz›rlanan rapora göre, Türkiye ekonomisinde cari aç›k 50 milyar dolara (may›s itibariyle 43.1 milyar dolar) do¤ru h›zla yol al›yor. A盤›n finansman›nda son iki y›ld›r 20 milyar dolar›n üzerindeki do¤rudan yat›r›mlar etkili olsa da bu e¤ilim yerini h›zla özellikle banka d›fl› kesimin ald›¤› kredilere b›rak›yor. S›cak para ise son bir y›ld›r sessizce bir kenarda s›ras›n› bekliyor. Rapora göre, en önemli kar transferi, bilinenin aksine do¤rudan yat›r›mlardan elde edilen karlardan de¤il, kredilere ödenen faiz giderlerinden kaynaklan›yor. Türkiye, 1990-2000 aras›ndaki 11 y›ll›k dönemde faiz yoluyla ortalama 3.7 milyar dolar› yurtd›fl›na transfer etti. Bu SMMMO YA AM > Temmuz/A ustos 2008
>10
rakam 2000-2005 aras›nda ortalama 4.7 milyar dolara ç›kt›. Ancak 2005’te ilk kez faiz yoluyla yurtd›fl›na yap›lan transferler 5 milyar dolar s›n›r›n› aflt›. 2006’da yüzde 26.5 artarak 6.3 milyar dolara ulaflan faiz geliri transferi, 2007’de yüzde 18.3 artarak 7.5 milyar dolara ç›kt›. Transfer 2008 may›s itibariyle ise 8 milyar dolara ulaflt›. 2.2 milyar dolarl›k faiz geliri
sayesinde nette faiz transferleri 5.8 milyar dolara düfltü. Bir baflka anlat›mla 15 milyar dolarl›k kar transferinin 8 milyar dolar›, nette 7.5 milyar dolarl›k transferin de 5.8 milyar dolar› faizden elde edilen karlardan kaynakland›. KÜRESEL KR‹Z FATURASI TÜRMOB Genel Baflkan Yard›mc›s› ve ‹SMMMO Baflkan› Yahya Ar›kan,
rapordaki de¤erlendirmesinde Türkiye’nin faiz transferinin 2005’te ilk kez 5 milyar dolar s›n›r›n› aflt›¤›na dikkat çekerek 2006’da yüzde 26.5 artt›¤›na, 2007’de yüzde 18.3 büyüyen faturan›n bu y›l May›s ay› itibar›yla iyice kabard›¤›na iflaret etti. Ar›kan, "Son bir y›lda 8 milyar dolara ulaflan küresel kriz faturas›, Türkiye’yi çok daha dikkatli olmaya zorlamaktad›r. Özel sektörün borcu flirketleri kur riskine karfl› korumas›z b›rak›yor. Bu çalkant›l› dönemi atlatman›n yolu Türkiye’nin hesab›n› iyi yapmas› ve gerilimlerden uzak durmas›" diye konufltu. Bankalar›n yurt d›fl› finans kurumlar›ndan kulland›klar› sendikasyon kredilerini çevirmekte henüz güçlük çekmedi¤ine dikkat çeken Ar›kan, flöyle konufltu: "Ancak Türkiye flimdiden faizlerin birkaç puan yükselmesinden kaynaklanan ek maliyeti karfl›lamaya bafllad›. Hükümet küresel krizin etkilerini görebilmek ve muhtemel etkileri karfl›s›nda daha etkin karar alabilmek için s›k› bütçe politikas› izlemek durumundad›r. Bütçe konusunda kemerler s›k›lmak zorundad›r. Hükümetin yerel seçime do¤ru musluklar› açma lüksü yoktur."
Sertifikalar›n› ald›lar SMMMO Gelece¤in Global Muhasebecileri Projesi kapan›fl toplant›s›nda, ‹talya Mali Müflavirler Birli¤i (CNDCEC), kat›l›mc›lar taraf›ndan haz›rlanacak olan kitab›n ‹talyanca çevirisini de yaparak ‹talyan mali müflavirler ile paylaflacaklar›n› bildirdi. Bu flekilde proje sonuçlar›n›n uluslar aras› düzeyde daha genifl kitlelerle paylafl›lmas› sa¤land›. 15 kat›l›mc› ‹SMMMO üyesine sertifikalar› Roma'da verildi.
Gelece¤in global muhasebecileri
M
uhasebe mesle¤inde araflt›ran, bilgi üreten, de¤iflimi yöneten ve öncü kurum olmay› kendine hedef edinen ‹SMMMO üyelerini, Türkiye'de ve uluslararas› düzeyde sayg›n bir konuma getirmek amac›yla "Sürekli Profesyonel Geliflim Projeleri" yürütüyor. Gelece¤in Global Muhasebecileri Projesi, ‹SMMMO Avrupa Birli¤i Fonlar› Komitesi taraf›ndan Türkiye’deki muhasebe mesle¤inin global muhasebe mesle¤i standartlar›na ulaflmas› ve meslek mensuplar›m›za sürekli profesyonel geliflim sa¤lanmas› amac›yla haz›rland›. Avrupa Birli¤i (AB) Hayat Boyu Ö¤renme Program› çerçevesinde kabul edilmifl ve Leonardo Da Vinci Mesleki E¤itim Program›’ndan hibe fon almaya hak kazand›. Proje baflvuru duyurusu, ilk
kez 2007 y›l› Eylül ay›nda ‹SMMMO web sitesinde yay›mland›ktan sonra baflvuran meslek mensuplar›, 2007 y›l› Ekim ay›nda ‹ngilizce dil yeterlilik s›nav›na tabi tutuldu. 53 baflar›l› meslek mensubuyla yap›lan bir dizi
toplant›n›n ard›ndan, kat›l›mc›lar›n yurtd›fl› deneyimlerini ve bilgileri di¤er meslek mensuplar› ile ‹SMMMO web sitesi ve Mali Çözüm Dergisi’nde, ‹SMMMO E¤itmenlerle E¤itim Modeli esas al›narak çeflitli seminerler ve
e¤itimler ile paylaflmalar› kararlaflt›r›ld›. Türkiye’deki bu e¤itimin devam› olarak, proje kriterlerine göre seçilen 15 meslek mensubu 25 May›s 2008 - 14 Haziran 2008 tarihleri aras›nda AB'deki uygulamalar› gözlemlemeleri ve ilgili konularda mesleki bilgilerinin geliflmesi amac›yla ‹talya’ya gönderildi. Proje, merkezi ‹talya’n›n baflkenti Roma’da bulunan ve Türkiye'nin de üyesi oldu¤u "Akdeniz Ülkeleri Muhasebeciler Federasyonu" (FCMFédération des Experts Comptables Méditerranéens) ve "‹talya Mali Müflavirler Birli¤i" (CNDCEC- Consiglio Nazionale Dei Dottori Commercialisti E Degli Esperti Contabili) ile iflbirli¤i yap›larak gerçeklefltirildi. Temmuz/A ustos 2008 <
SMMMO YA AM
11<
‘Meslek, denetimini kendisi yapmal›’ 12 Eylül’ün Ulaflt›rma Bakan› Prof. Dr. Mustafa Aysan meslek hayat›n›n önemli bir bölümünü ‹stanbul’da geçirdi ama hayat›n›n bir de Ankara sayfas› var… Bu sayfa, 12 Eylül darbesi sonras› kendine verilen baz› görevler nedeniyle aç›lm›fl. Newyork Üniversitesi’nde yüksek lisans program›nda finans dersleri vermek üzere yola ç›kmaya haz›rland›¤› bir s›rada dönemin ‹stanbul Valisi Nevzat Ayaz, hocay› arar. Dan›flma Meclisi’ne davet edildi¤ini söyler. Aysan da böyle bir görevi düflünmedi¤ini, Newyork’a gitmeye haz›rland›¤›n› söylese de ›srarl› telefonlar›n sonu gelmez. 1981’de yönünü Ankara’ya çeviren Aysan, Plan ve Bütçe Komisyonu Baflkanl›¤› görevini önce üstlenir. Ard›ndan da Ulaflt›rma Bakan› olarak görev yapar. Ancak bu görevlerine ra¤men aktif siyasete hiçbir zaman ›s›namaz. Halen de yak›n zamana kadar gelen aktif siyasete girme tekliflerini geri çeviriyor. Aysan, "Siyasette çok fleyler gördüm. Gözüm bir daha siyasete girmeyi kesmedi. Halen de düflünmüyorum. Siyasetçi olmak için biraz esnek olmak laz›m. Benim ahlaki s›n›rlar›m var, karakterim baflka" diyerek siyasetle aras›ndaki mesafeyi netlefltiriyor.
zirvedekiler: prof. dr. mustafa aysan Türkiye’nin en de¤erli iflletme akademisyenlerinden Prof. Dr. Mustafa Aysan, asl›nda teknik üniversitede mühendislik okumak istiyordu. Ancak babas›ndan gelen bir mektup hayat›n› de¤ifltirdi. Zaman›n dekan› fiükrü Baban’›n ‘olur’uyla iktisat fakültesine s›navs›z girdi. ‹stanbul Üniversitesi ‹flletme Fakültesi’nden 2000 y›l›nda emekli olan Aysan, muhasebe mesle¤inin geliflimi için katk›lar›n› sürdürüyor. >> G ü l fl e n K a n d e m i r
T
ürkiye’nin iyi yetiflmifl ilk iflletmecilerinden… Harvard Business School’da master yapan ilk Türk… Finansal muhasebe alan›nda Türkiye’nin en de¤erli hocalar›ndan olan Prof. Dr. Mustafa Aysan, muhasebe mesle¤inin geliflimine de gönül vermifl bir isim. 1989 y›l›nda ilk meslek kanununun eksiklerle dolu ç›kt›¤›na inanan Aysan, “Muhasebe mesle¤inin en önemli özelli¤i kendi kendisinin flerefini koruyabilmesi. Bu mesle¤in mensuplar› da kendi esaslar›na göre yetiflmeli. Bu mesle¤e otomatik girifl olmamal›” diyor. Mesle¤e girifllerde yap›lan s›navlar›n da Maliye Bakanl›¤› gözetiminde de¤il, mesle¤in ustalar›n›n gözetiminde ba¤›ms›z bir flekilde yap›lmas› gerekti¤ine inan›yor. Uzun y›llar Türkiye Muhasebe Uzmanl›¤› Derne¤i baflkanl›¤›n› yürüten ve TÜRMOB Yönetim Kurulu üyeli¤i de yapan Prof. Dr. Mustafa Aysan ile hayat›n›n kilometre tafllar›n› konufltuk. AYDIN BABA Mustafa Aysan 1933, Tarsus do¤umlu. Kendi deyimiyle, babas› Mahmut Bey, eski bir ‘çeteci’. Kurtulufl Savafl›’nda alt›n madalyas› olan baba Aysan, Tarsus’ta yüksek okul okuyan (O zamanki ad› Adana Sultanisi) ender kiflilerden oldu¤u için çocuklar›n›n e¤itimine çok önem vermifl. Aysan babas›yla ilgili flu bilgileri veriyor: “Babam, meflhur Süveyfl Yenilgisi s›ras›nda ‹ngilizler’e esir düflen alayda haberleflme subaym›fl. 11 y›l yedek subayl›k yapm›fl, 2 y›l esir düflmüfl, sonra Tarsus’a gelmifl. Geri geldi¤inde de Tarsus Frans›z iflgalindeymifl. Da¤lara ç›km›fllar. Frans›zlar› defedinceye kadar savaflm›fllar. Babam›n evlenmesi, çoluk çocuk sahibi olmas› da Kurtulufl Savafl›’ndan sonra olmufl. Babam çok bilgili, kibar, nazik bir Osmanl› efendisiydi. Bizi okutmay› çok isterdi. Biz üç kardefl de okuduk.”
Mustafa Aysan’›n annesi Hayriye Han›m ise; Osmanl›’n›n mahalle mektebi ö¤retmenlerinden. Latin harfleriyle de 2-3 y›l ö¤retmenlik yapm›fl ama sonra emekli olmufl. Mustafa Aysan daha askerli¤ini yaparken babas› vefat etmifl. Halen bunun üzüntüsünü duyuyor. MahmutHayriye Aysan çifti o y›llarda çocuklar›n›n e¤itimine büyük önem vermifl. Mustafa Aysan da, iki ablas› da okumufl. Küçük ablas› eczac›, büyük ablas› ise hemflire… BURSLU OKUDU Mustafa Aysan Tarsus Amerikan Koleji’nin baflar›l› ö¤rencilerinden oldu¤u için ö¤renim hayat› boyunca burs alm›fl. Kendi deyimiyle de ‘fazla bir para ödemeden’ 1952’de mezun olmufl. O y›llarda ‹ngilizce bilen ender insanlardan biri olan Aysan’›n anlatt›¤›na göre, ‹ktisat Fakültesi’ne girmek akl›n›n ucundan bile geçmiyormufl. Teknik üniversitede, mühendislik e¤itimi görmek istemesine ra¤men Türkiye’nin önemli bir iflletmecilerinden biri olmas›n› tesadüflere ba¤l›yor: “Teknik üniversitenin s›navlar›n› kazanamad›m. Biz matematik-cebir derslerini ‹ngilizce görmüfltük. Türkçe terimleri tan›mad›¤›m›z için yaz›k oldu. Tarsus Koleji Fen fiubesi’nin birincisiydim; ama teknik üniversiteye giremedim. O s›rada rahmetli babam bana bir mektup yazd›. O benim hayat›m› de¤ifltirdi. Asl›nda benim niyetim, bir y›l tercümanl›k yap›p, tekrar s›nava girmekti. Babam bunu ö¤renmifl. ‘Benim iste¤im senin yüksek tahsil yapmand›. Anl›yorum ki, yapamayacaks›n. Ama ben sana bir imkan buldum. Tarsus Ticaret Odas›’ndan sana ayda 100 lira burs ald›m. Ya ‹ktisat Fakültesi’ne ya da ‹ktisadi ‹dari Bilimler Fakültesi’ne (Sultanahmet Akademisi’ne) veriyorlar bursu. Karfl›l›ks›z… ‹stiyorum ki bu okula giresin’ diyordu mektubunda.
Mustafa Aysan’›n iki k›z› var. Gazeteci olan küçük k›z› Güldehan’›n iki o¤lu var. Dolay›s›yla Aysan’›n da iki erkek torunu… Büyük k›z› Selvihan ise iç mimar. Eflini kaybeden Aysan, büyük k›z›yla ayn› evi paylafl›yor.
Prof. Dr. Mustafa Aysan, uzun y›llard›r 3-5 günlük k›sa tatillerle yetiniyor. Bu y›l ilk kez 15 günlük bir tatile ç›kmay› planl›yor. Siz dergiyi okurken büyük ihtimalle Mustafa Aysan Hoca’m›z Bodrum’un serin sular›nda tatil yap›yor olacak.
Temmuz/A ustos 2008 <
SMMMO YA AM
13<
zirvedekiler: prof. dr. mustafa aysan Babam›n bu mektubu bana çok dokundu. S›nav›na girmememe ra¤men kalkt›m ‹ktisat Fakültesi’ne gittim.” ‹LG‹NÇ TESADÜF Fakülteye gider gitmez ‘kalem’i bulur Aysan. Kalemde bulunan memurlar ‘Bizim kontenjan kapand›’ derler. Çok üzülür Aysan. Tam o s›rada dekan›n odas›n›n kap›s› aç›l›r. ‹yi giyimli, yak›fl›kl› bir adam, Aysan’›n sonradan ö¤rendi¤ine göre, dekan fiükrü Baban, kaleme yönelir. Memurlara “Ne istiyor bu arkadafl?” diye sorar. Mustafa Aysan’›n s›navlara girmedi¤i halde okula girmek istedi¤ini söyler memurlar. Bu ilginç tesadüfün devam›n› Aysan’dan dinleyelim: “Dekan Baban güldü. Sonra bana ‘Bel bakal›m buraya’ dedi ve beni dekanl›k odas›na ald›. 18 yafl›nday›m o zaman. Gerçekten de heyecanlanm›flt›m, biraz da korkuyordum. ‘Neden ‹ktisat Fakültesi’nde okumak istiyorsun o¤lum’ dedi. Babam›n mektubundan bahsettim. ‘Mahzuru yoksa baban›z›n mektubuna bakabilir miyim’ dedi. Verdim mektubu. Mektubu okuduktan sonra ‘Ben de duyguland›m. Çok istiyor musun’ bu okula girmeyi dedi. ‘Babam istedi¤i için istiyorum” dedim. Kendisi de memurlara ‘Arkadafl›n kayd›n› birinci s›n›fa yap’ talimat›n› verdi. Ben flafl›rd›m kald›m.” ‹LK DERS, ‹LK HAYRANLIK Asl›nda ‹ktisat Fakültesi’ne babas› istedi¤i için, ertesi y›l daha iyi bir okula girebilece¤i ümidiyle giren Aysan’›n ilk dersine Dekan fiükrü Baban gelmez mi?.. “A¤z›ndan bal ak›yor, öyle güzel ders anlat›yor ki… Velhas›l bir sene ondan
‘Adam gibi demokrasi gerekli’ Mustafa Aysan Hoca, Türkiye’nin genel yap›s›nda telafll› de¤il; ülkenin potansiyeline güveniyor. Ancak siyaset cephesine bakt›¤›nda flu tespitleri yap›yor: "fiu anda ülkede güç durumlar var, anayasa, türban derken ok yaydan ç›kt›. Ok nereyi vuracak bilmiyoruz. E¤er iktidarlar demokrasi konusunda samimiyse, önce seçim kanununu de¤ifltirmeli. ‹ktidarlar bu kadar Anayasa ile oynayacaklar›na daha iyi bir
SMMMO YA AM > Temmuz/A ustos 2008
>14
demokrasi rejiminin kurulabilmesi için çaba sarfetmeli. Anayasa de¤iflikli¤iyle bir yere var›lmaz. Temel kanunlar de¤ifltirilmeli. Seçime girme baraj› yüzde 10’dan yüzde 5’e insin, hatta kald›r›ls›n. Türkiye’ye öyle bir nefes gelir ki… Kongre delegelerini ve milletvekili adaylar›n› halk seçsin. Bu öyle san›ld›¤› kadar da büyük bir ifl de¤il. Adam gibi demokrasi gerekli. Öyle yüzde 10 baraj›yla memleketi yönetmek de¤il."
ders al›nca iktisada hayran kald›m” diyerek hayat›n›n ikinci dönüm noktas›n› anlat›yor. fiubat 1957’de ‹stanbul Üniversitesi ‹ktisat Fakültesi lisans program›ndan mezun olan Aysan, askerli¤e gidene kadar olan 6 ayl›k bölümde paraya ihtiyac› oldu¤u için ifl aramaya bafllar. ‹ngilizcesi olmas›na ra¤men o y›llarda ‹stanbul’da tercümanl›k ifli bile bulamayan Aysan’›n imdad›na yine bir hocas› yetiflir: “Sosyoloji hocam Ziyaettin Fahri F›nd›ko¤lu, ‘Bizim adamlar flurada bir enstitü kuruyorlar. Seni oraya niye göndermiyoruz ki’ dedi. Enstitünün müdürü bize iktisat dersleri de veren Prof. Dr. Sabri Ülgener’di. ‘Ne ifl için baflvuruyorsun’ dedi. ‘Efendim 10 parmak daktilom vard›r. Ne ifl verirseniz çal›fl›r›m’ dedim.” Nihayetinde asistan olarak de¤il daktilocu olarak ‹flletme ‹ktisad› Enstitüsü’ne Haziran 1956’da girmifl. O y›llarda enstitüde faaliyetler büyük… Ford Vakf›, Harvard Üniversitesi ve ‹stanbul Üniversitesi o y›llarda iflbirli¤i yapm›fl. Aysan ne ifl verilirse yap›yormufl. Türkiye’de ilk defa vaka metoduyla tecrübeli iflletmecilerin bilgilerini ö¤renciye aktaracak programlar yap›l›yor. 3 ayl›k programlarla bafllam›fllar e¤itime. Geliflmeleri Aysan flu cümlelerle anlat›yor: “‹flletme ‹daresi kursu açt›lar. Kurs yöneticisi yoktu. Beni de kurs yöneticisi olarak atad›lar. Daktiloculuktan oraya geçtim. Orta kademe yöneticiler geliyor kursa. Gece gündüz çal›fl›yorum. Oldukça baflar›l› oldum o kursta.” HARVARD YOLCUSU Hem Amerikal›lar›n hem de Türk hocalar›n gözünden kaçmayan bu baflar›, Aysan’a Amerika’da Harvard Business School’un kap›lar›n› açm›fl. Ford Vakf› Bursu ile Harvard’a giden 3 kifliden biri olan Mustafa Aysan, Harvard Business School’dan ilk mast›r› Türkiye’ye getiren kifli de olmufl. Bu bursun karfl›l›¤›nda 6 y›l ‹stanbul Üniversitesi’nde mecburi hizmet üstlenmifl olan Aysan, 2 y›l sonra Türkiye’ye dönmüfl. Eylül 1959’da ilk dersini ö¤rencilerine anlatmaya bafllam›fl. O y›llarda Harvard’da gördü¤ü ‘kontrol’ dersini Türkiye’ye adapte etmifl. Nihayetinde daktilocu olarak girdi¤i okuldan profesör olarak 2000 y›l›nda emekli olmufl. Mustafa Aysan, ‹stanbul
Kurumsal yönetim ve risk derslerini sürdürüyor Prof. Dr. Mustafa Aysan, emekli olduktan sonra asl›nda üniversitelerde ders vermeyi düflünmüyordu. Çünkü Finansbank dahil baflka kurum ve kurulufllarda üstlendikleri görevler yeterince zaman›n› al›yordu. Ama k›ramayaca¤› dostlar›ndan gelen tekliflere dayanamayarak önce Koç Üniversitesi’nde, ard›ndan da Ifl›k üniversitesi’nde lisansüstü dersler vermifl. Hocan›n
emeklilikte deneyimlerini gösterece¤i f›rsat ise karfl›s›na 2004 y›l›nda ç›km›fl. Harvard Business School’un mezunlar› için 5 y›lda bir yapt›¤› bir konferansa kat›lan Mustafa Hoca, burada a¤›rl›kl› olarak konuflulan ‘risk yönetimi’, ‘kurumsal yönetim’ konular›nda derinleflmeye karar vermifl. "‹flletmenin gelece¤inin, kapitalizmin gelece¤inin hatta demokrasinin
Üniversitesi’nden emekli olana kadar ayr›lmad› ve halen de “Bir hoca bir okulda tam zamanl› (full time) çal›flmal›” diyerek bu konudaki prensibini belirtiyor. Bu görüflte olmas›na ra¤men kendisi 1970 y›l›na kadar tam gün çal›flmakta inat edebilmifl. Ancak yine de di¤er üniversitelerde çal›flmama prensibini bozmam›fl. 1970’den sonra üniversitedeki bir haks›zl›¤a tepki göstererek Akbank Yönetim Kurulu Baflkan›’na dan›flmanl›k yapmaya bafllam›fl. Ayr›ca o y›llarda Ford Vakf› ile birlikte Sevk ve ‹darecilik E¤itim Vakf›’n› kurup, direktörlü¤ünü üstlenmifl. Hocalar›n tam gün çal›flmamalar›n›n e¤itim aç›s›ndan sak›ncalar›n›, “‹fl hayat› insan›n çok fazla vaktini ve enerjisini al›yor. Orada enerji israf edilince okulun içine daha az bak›yorsunuz. ‹flletme akademisyenleri, okullarda tam gün çal›fl›p da, ifl hayat›n›n problemlerini dershaneye getirmenin yolunu bir türlü bulamad›lar. Bunun yolunu bulsalard› hem kendilerine ek gelir elde etmifl olacaklar, hem de araflt›rma yapm›fl olacaklard›” diyor. MUHASEBEYE GÖNÜL VERD‹ Prof. Dr. Mustafa Aysan, muhasebe mesle¤inin geliflimine de büyük katk›lar sa¤lam›fl bir isim. 1940 y›l›nda kurulan Türkiye Muhasebe Uzmanlar› Derne¤i’nde Amerika’dan 1959’da döndükten sonra ilgilenmeye bafllam›fl. 1970’de derne¤in baflkan› olan Aysan yapt›klar› çal›flmalar› flöyle anlat›yor: “Muhasebe mesle¤inin geliflmesi için ömrümce çal›flt›m. Uzmanl›k alan›m finanst›. Muhasebe bilgisini yönetim kararlar›nda kullanma ifline kendimi adad›m. 1971-1984 y›llar› aras›nda tam
gelece¤inin o y›llarda bu konular"da oldu¤una kanaat getirmifl. Türkiye’ye döner dönmez de bu konularda ders vermek üzere üniversiteleri ziyaret etmeye bafllam›fl. Galatasaray Üniversitesi, ‹stanbul Üniversitesi derken, bekledi¤i ›fl›¤› ‹stanbul Ticaret Üniversitesi’nde yakalam›fl. TÜ ilk y›l seçmeli yüksek lisans dersi olarak koydu¤u dersi daha sonra zorunlu ders
13 y›l baflkanl›k yapt›m. Ankara’ya giderken derne¤i Masum Türker’e b›rakm›flt›m. Ama geri geldi¤imde b›rakt›¤›m gibi bulmad›m, dernek biraz de¤iflmiflti. Ben de art›k derne¤i b›rakt›m.” MESLEK ‹LERL‹YOR Mustafa Hoca, Türkiye’de muhasebe mesle¤inin ilerleme aflamas›nda oldu¤una inan›yor. “SPK standartlar› yay›nland›. Maliye Bakanl›¤› kendi standartlar›n› yay›nlad›. BDDK kendi finansal sistemini benimsedi. Türkiye bu alanda do¤ru nedir, onu biliyor” diyen Aysan, bu geliflmelerin son 10-15 y›lda oldu¤una dikkat çekiyor. Ancak Aysan, 1989’da ç›kan ilk meslek
yapm›fl. Zaten o y›llarda kurumsal yönetim kavram› da iyiden iyiye duyulmaya bafllad›¤› için ö¤rencilerin de artan ilgisiyle karfl›laflm›fl. Halen Ticaret ve Kültür üniversitelerinde yüksek lisans dersleri veren Prof. Dr. Mustafa Aysan, ‘kurumsal yönetim ve risk’ derslerini sürdürüyor. Prof. Dr. Aysan, 14’üncü kitab›n›, 2007’de yine bu isimle yay›nlam›fl.
kanununun kötü ç›kt›¤›n› belirtiyor. Aysan’›n de¤erlendirmeleri flöyle: “Meslek kanunu kötü ç›kt›. Bu mesle¤in en büyük özelli¤i kendi kendisinin flerefini koruyabilmesi. Eski lonca sistemi gibidir. Bu mesle¤in mensuplar› da kendi esaslar›na göre yetiflmeli. Bu konu ayn› zamanda benim doçentlik tezimdi. Bu mesle¤e otomatik girifl olmamal›. Bu kanun belirli imtiyazlar tan›d› ama bu imtiyazlar da s›n›rl› sürede olmal›yd›. Bunu flimdi düzeltmeye u¤rafl›yoruz. Ayr›ca mesle¤e girifllerde uygulanan s›nav›n da do¤ru düzgün olmas› gerekir. Mesle¤in ustalar›n›n gözetiminde s›nav yap›lmal›. Maliye Bakanl›¤›’n›n gözetiminde de¤il.” Temmuz/A ustos 2008 <
SMMMO YA AM
15<
kapak Eskinin falc›lar›, flimdinin astrologlar› oldu. Art›k pek çok kifli astrologa dan›flmadan sözleflme imzalam›yor, y›ld›z haritas› uygun de¤il diye ifle bafllamay› erteliyor. Patronlar y›ld›z haritas›na uygun saatte flirket kuruyor, yöneticiler do¤um saatine göre eleman al›yor. Kehanet endüstrisinin büyüklü¤ünün dünyada 200 milyar dolara ulaflt›¤› tahmin ediliyor.
Fala inanma, fals›z kalma!
Kehanet endüstrisi >> O y a T o p d e m i r - D e f n e D o ¤ a n
B
ir flirkette santral görevlisi olarak çal›flan Hülya Han›m, her ifl günü oldu¤u gibi flirkete gitmek üzere otobüse bindi. Her zamanki gibi elinde gazetesi vard›. Uygun bir koltu¤a oturur oturmaz hemen burç yorumlar›n›n oldu¤u sayfay› açt›. Önce niflanl›s› Berk'in burcu olan
‹kizler için yap›lan yorumu okudu. Yaz›lanlardan çok memnun oldu, çünkü yoruma göre Berk hep onu düflünüyordu. Ard›ndan kendi burcu Kova için yaz›lanlara bakt›. Kova'da
güzel günlerin onu bekledi¤i haberini veriyordu. Otobüsten inerken yüzü gülüyordu Hülya Han›m'›n. ‹flyerine girerken kap›da arkadafl› sekreter Zerrin’e rastlad›. ‹ki ifl arkadafl›
KAHVE ‹ÇENE FAL BEDAVA Eskiden efl-dost aras›nda evde bak›lan fal, günümüzde pek çok kifliyi gittikçe cazip hale gelen fal merkezlerine yönlendiriyor. Beyo¤lu’nda gezerken can› s›k›lan, sevgilisinden ayr›lan ya da gelecek kayg›s› tafl›yanlar, özellikle Ayhan Ifl›k Sokak’ta yo¤unlaflan falkafelere ak›n ediyor. Melekler Kahvesi, Kad›nlar Kahvesi, Bir ‹stanbul Kafe, Sembol Kafe, Yeflilçam Kafe Bi Melek Beyo¤lu’nda en çok bilinen kafelerden sadece birkaç›. Ancak sadece Beyo¤lu’nda de¤il ‹stanbul’un birçok semtinde birbirinden ünlü fal-kafelere rastlamak mümkün. Niflantafl›, Ortaköy, Befliktafl, Bak›rköy, Kad›köy, Bahariye Caddesi’nde de birçok falkafe var. Günde en az 7000-8000 kifli bu kafelere fal bakt›rmak için gidiyor. Kahve ücreti 8-10 YTL aras›nda
de¤ifliyor. Bu kafelerde bir kahve içene kahve veya tarot fal› bedava. Kafelere gidenler hem kahvelerini yudumluyor hem de fallar›na bakt›rarak e¤leniyor. Ö¤rencilerin kalabal›k gruplar halinde ve daha yo¤un olarak gitti¤i falkafeler, ö¤rencilerin gelifllerini devaml› k›lmak için promosyon bile düzenliyor. Haftan›n belirli gün ve saatlerinde ö¤rencilere bedava fal bak›l›yor. K›fl aylar›nda baz› kafelerde falc›lar yo¤unluk nedeniyle müflterilerine randevuyla kabul ediyor. Müflteriler ço¤unlukla hemflire, doktor, bankac›, turizmci, ö¤renci, memur, ünlüler veya turistler. ‹ngilizce fal bakan kafeler turistler için daha cazip halde. Falc›lar ise genellikle üniversite ö¤rencisi, ev han›m›, oyuncu,
reklamc›. Aralar›nda ö¤retmenler bile var. Baz› falc›lar oldukça popüler. Üstelik bu falc›lar›n ç›lg›n müdavimleri bile var. Saatlerce falc›lar›n›n müsait olmas›n› bekliyorlar ya da gecenin bir yar›s› demeden falc›lar›n› aray›p fal bakt›r›yorlar. Merak, gelece¤i bilerek denetim alt›na alma, iyi fleyler duyma, iyi vakit geçirme, dertleflme, sohbet ve yaln›zl›¤› paylaflma fal bakt›rmaya gidenlerin amac›. Yani fal, umutlar› tazelemeye sadece bir araç. ‹flletmeciler de bunun bilincinde olduklar› için mekanlar›na gelen müflterilerine falc›lar› arac›l›¤›yla umut da¤›t›yor. Fal bakanlar da bu ihtiyac› kifliye göre belirleyerek, onun beklentisine uygun fleyler söylüyor. Sonuçta hizmeti alan da satan da memnun oluyor.
hemen ayak üstü plan yapt›lar ö¤le molas› için. Yeme¤in ard›ndan kahve içip birbirlerinin fal›na bakmak üzere sözlefltiler... Günümüzde pek çok kifli yaflam›n› fallara, burçlara göre düzenliyor. Karar al›rken gazetedeki burç yorumunu okuyan, zor durumda kald›¤›nda kahve fal›na sar›lan insanlar›n say›s› az›msanmayacak kadar fazla. ‹simler ayn› olmasa da iflte, evde ya da okulda Hülya ve Zerrin Han›m'› siz de s›k s›k görüyorsunuzdur. Amaçlar› bazen e¤lenmek, güzel fleyler duyma iste¤i, bazen de gelece¤i kontrol alt›nda tutma düflüncesi… Kimileri de fala fazla kapt›r›r kendini. Geçen y›l Yarg›tay Ceza Genel Kurulu'nun önüne gelen dava dosyas› ibret verici bir hikayeyi bar›nd›r›yor:
FALA ‹NANDI... Trabzon'da yafl›yordu ‹brahim Yeflilyurt... Kendi halindeydi, sakin bir hayat› vard›. Yaflam›n› karartan olay, bir gün evindeki alt›nlar›n çal›nmas›yla baflland›. Polise gitmek yerine komflular›n›n sözünü dinledi ve Akçaabat’ta yaflayan falc› Fatma Berber’e baflvurdu. Uzun süre s›ra bekledi falc›da... Bafl›na gelecekleri bilseydi Temmuz/A ustos 2008 <
SMMMO YA AM
17<
kapak “ASTROLOJ‹ ‹LE FAL AYNI KEFEYE KONMAMALI” Astrolog Yurdahal Topdemir astrolojinin, eski ça¤lardan günümüze kadar gelmifl, 17. yüzy›l›n bafllar›nda astronomiden ayr›larak bilim statüsünü yitirmifl bir araflt›rma kolu oldu¤unu belirtiyor. Astrolojinin en büyük yaras›n›n fal ve benzeri konularla ayn› kefeye konmas› oldu¤unu belirten Topdemir "Oysa tarihte araflt›r›ld›¤›nda, Kepler gibi zaten bilim adam› olarak önemsenen kiflilerin astrolog oldu¤unu görüyoruz. Bu bilgi dal› binlerce y›ld›r toplanan istatistiksel bilgilerin biriktirilmesi ile oluflmufltur ve sürekli kendini gelifltirmektedir. Dile¤im, zaman içinde astrolojinin fal gibi konularla birlikte an›lmamas› ve böyle an›lmas›na sebep olanlar›n astrolog kisvesi ile insanlar› hafife almamalar›" diyor. Herhangi bir kiflinin do¤um, evlilik, flirketlerin ortakl›¤› ya da herhangi bir flirketin kurulufl an›n›n astroloji horoskopunun haz›rlanabilece¤ini belirten Topdemir, bu sayede kifli, kurulufl, evlilik ya da ortakl›k hakk›nda son derece detayl› bilgilere ulafl›labilece¤ini söylüyor. Dünyada, özellikle geliflmifl ülkelerde uzun y›llard›r önemli bir yere sahip olan astroloji dan›flmanl›¤›n›n, art›k Türkiye’de de hak etti¤i yeri bulmaya bafllad›¤›n› anlat›yor Topdemir. Günümüzde astroloji ile ilgilenenlerin birço¤unun ifl hayat›nda da kariyer yapm›fl kiflilerden olufltu¤unu, bu yüzden astrolojiye de ifllerindeki titizli¤i ve disiplini yans›tt›klar›n› belirtiyor. SMMMO YA AM > Temmuz/A ustos 2008
>18
bir dakika durmazd› orada. Falc› kad›n da “göremedi” olacaklar›... ‹brahim Yeflilyurt, falc› kad›n Fatma Berber’den ‘Senin alt›nlar›n› büyük a¤abeyin çalm›fl, bir ay sonra sana geri getirecek’ yan›t›n› al›nca evine döndü. Falc›n›n sözüne inanarak a¤abeyi Mustafa’n›n alt›nlar›n› getirmesini bekledi. Ancak iki ay geçmesine ra¤men a¤abeyi alt›nlar› getirmedi. H›zarla ormanda a¤aç keserken makinenin benzini biten a¤abey Mustafa Yeflilyurt, bidonu doldururken birden kardefli ile karfl›laflt›. ‹brahim Yeflilyurt, birdenbire ‘Alt›nlar›m› sen alm›fls›n’ dedi a¤abeyi flafl›rd› kald›. Mustafa, alt›nlar› almad›¤›n› söylediyse de kardeflini ikna edemedi ve birlikte ellerinde benzin bidonuyla falc›ya gittiler. ‹ki kardefl, falc›n›n yeniden fala bakmas›n› istedi. ‹brahim Yeflilyurt, falc›ya ‘Kardeflin çald› demifltin. Kardeflim burada, çalmad›¤›n› söylüyor’ dedi. Bu kez falc›, ‘Ben iki bayram aras› fal bakmam’ diyerek kaçmaya çal›flt›. Bunun üzerine ‹brahim Yeflilyurt ‘Bizi birbirimize düflürdün. Kuran’a el bas’ deyince falc›, ‘Alt›nlar› a¤abeyin çalmad›’ dedi. Sinirlenen Yeflilyurt, benzin bidonunu al›p evi yakmakla tehdit etti. Ç›kan arbede s›ras›nda bidon yere düfltü ve benzin sobaya gitti. Aniden ev alev al›nca çok kilolu olan falc› Fatma kaçamad›. Yanarak yaflam›n› yitirdi. 15 y›l hapis cezas›na çarpt›r›lan ‹brahim Yeflilyurt ise flu an cezaevinde... DEV SEKTÖR Önceleri gizli olarak fal bakanlar art›k kurumsallaflt›. Hatta
“falc›lar” bile internete tafl›nd›. “Kehânet endüstrisi” sektörünün dünyada y›ll›k 200 milyar dolar ciroya sahip oldu¤u tahmin ediliyor. Fal merak› bize hiç de yabanc› de¤il. ‹slam öncesi inan›fllar›n da etkisiyle falc›lara, büyücülere inanma e¤ilimindeki Türkler için “cinci hocalar” her zaman cazip oldu. Kahve fal› bakan, muska yazan insanlar hayat›m›zda yer etti. Ancak, bugün “gelecekten haber vermek” Türkiye’de bir sektöre dönüflmüfl durumda. Yasad›fl› çal›flt›klar›ndan net rakamlar› bilinmiyor. Sadece Türkiye'de de¤il tüm dünyada fal ve astroloji merak› h›zla yay›l›yor. Örne¤in Almanya'da yap›lan araflt›rmalar halk›n yar›s›n›n gökyüzündeki gezegen ve y›ld›z
konumlar›n›n insan›n karakterini ve kaderini belirledi¤ine inan›yor. Pek çok kifli astrolo¤a dan›flmadan sözleflme imzalam›yor, y›ld›z haritas› uygun de¤il diye ifle bafllamay› erteliyor.
AB FALCILARA KR‹TER GET‹RD‹ Avrupa Birli¤i'nin yeni ç›kard›¤› kararla gelecek hakk›nda do¤ru bilgi sunamayan falc›lar müflteriler taraf›ndan mahkemeye verilebilecek. Yeni karara göre, hizmetten memnun olmayan müflteriye falc›y› dava etme hakk› do¤uyor. AB, ‹ngiltere’deki falc›lar ve medyumlarla ilgili 1951’den bu yana geçerli yasas›n› de¤ifltirmesini isteyince ‹ngiliz medyumlar bu duruma tepki gösterdi. ‹ngiliz Medyumlar Derne¤i yasa de¤iflikli¤inin kendilerine verilmifl haklara ‘köktenci bir sald›r›’ olarak de¤erlendirdi. AB karar›n›n, reformlar yapan ve falc›l›¤›n oldukça yayg›n oldu¤u Türkiye'yi de yak›n bir gelecekte etkileyece¤i belirtiliyor. Hizmeti karfl›l›¤›nda para alan ancak yanl›fl ve yalan da olsa hesap sorulamayan falc› ve medyumlar, bundan böyle hizmetten önce müflterilere garanti vermek zorunda kalacak.
Patronlar y›ld›z haritas›na uygun saatte flirket kuruyor, yöneticiler do¤um saatine göre eleman al›yor... Bunlar realite… Peki bu realitenin sonuçlar› her zaman facia olmasa da insanlar› nas›l etkiliyor?
Fala veya astrolojiye göre yaflam› flekillendirmenin bireyin beklentilerini çok fazla yükseltece¤inden hayal k›r›kl›¤› yaflama olas›l›¤›n› da art›r›yor. Uzmanlar, gelece¤e odaklanarak gelece¤i
KAHVEDEN SUYA B‹NLERCE FAL > Dünya genelinde binden fazla fal çeflidi var. Gelece¤i ö¤renip ona yön verme ve bilinmeyeni bilerek kayg›lar› en aza indirme arzusu tüm dünyada insanlar›n ortak dile¤i. Fallara olan ilgi gün geçtikçe art›yor. En fazla ilgi gören fallar› sizler için araflt›rd›k. ‹flte en gözde fallar.
KAHVE FALI: Kahve içildikten sonra bir niyet tutularak bu fala bafllan›yor. Kahveyi içen kifliden fincan›n› taba¤a ters çevirerek koymas› isteniyor. Fincan so¤uduktan sonra önce fincana, sonra taba¤a bak›larak yorum yapmaya bafllan›yor. Saat yönünde bak›lan falda, oluflan flekiller hayvanlar, insanlar, say›lar, bitkiler, harfler, organlar, geometrik flekiller ve eflyalar olarak grupland›r›l›yor.
TAROT FALI: Tarot fal›n›n kökeninin -tam olarak bilinmemekle birlikte- M›s›r veya Hindistan oldu¤u san›l›yor. Tarotun, olaca¤› de¤il olmas› muhtemel olan› söyledi¤ine inan›l›yor. Tarot fal›, sol elle 3 kart seçilmesiyle bafll›yor. Ard›ndan falc› çeflitli kartlar seçiyor, istenilen konularda fala bak›yor. Falc›ya 3 soru soruluyor. Her soru için yine sol elle 3 kart seçiliyor. Ve falc› bu kartlara bakarak kendisine yöneltilen sorular› yan›tl›yor.
EL FALI: Ellerdeki çizgilerin kaderin ve karakterin aynas› oldu¤u söyleniyor. Bu çizgiler, hayat, ak›l, kalp ve kader çizgisi olarak adland›r›l›yor. El fal›na bu çizgilerin ve el yap›s›n›n flekline göre bak›l›yor. Bu fala göre, e¤er eliniz kare fleklindeyse; sa¤duyulu, kuralc›, mücadeleci, konik fleklindeyse; duygusal, yarat›c›, sezgileri güçlü, spatula fleklindeyse; güçlü karakterli, zeki, yarat›c›, psiflik ise; hassas, hayalperest; kar›fl›k ise; zeki, çok yönlü ve esneksiniz.
‹SKAMB‹L FALI: Kartomani ad›n› tafl›yan bu fala tek bafl›na bakmak u¤ursuz say›l›yor. Fal›na bak›lacak kifli (süje), ka¤›tlar› kesiyor. Fala bafllamadan önce, bir ka¤›t süjeyi temsil amac›yla seçiliyor ve fala bakmaya bafllan›yor. Her bir ka¤›t ayr› bir anlam tafl›yor. Örne¤in sinekas-birli; yeni fikirlerin, kararl›l›k, kendine güvenin artt›r›laca¤›n›, papaz; arkadafl canl›s› oluflun olumlu etkisini, k›z; sa¤duyulara güvenilmesi gerekti¤ini iflaret ediyor.
SU FALI: Su fal›n›n birden fazla çeflidi biliniyor. Su fal›, bir kaba doldurulan suda oluflan flekillere bak›larak yap›l›yor. Ancak kaba konulacak suyu fal›na bak›lacak kiflinin doldurmas› isteniyor. Fala bak›lan kifliden ayr›ca niyet etmesi dileniyor. Fal, sessiz ve lofl bir ortamda gerçeklefltiriliyor. Tüm bu popüler fallar d›fl›nda ço¤umuzun ismini bile duymad›¤› fallar da var. Kurban edilmifl hayvanlar›n dumanlar› tüten iç organlar› fal›, kum fal›, zar fal›, domino tafl› fal›, çay fal›, uçan kufllar›n oluflturdu¤u flekillerin fal› bu ilginç fallar aras›nda yerini al›yor. Temmuz/A ustos 2008 <
SMMMO YA AM
19<
kapak MAKSAT MUHABBET OLSUN FEZAL KALKAN (Sa¤l›k çal›flan›, 30 yafl›nda): "Ben yaklafl›k 2 senedir enerji, meditasyon ve yogayla ilgileniyorum. ‹ster kahve, ister su, ister tarot fal› olsun karfl›n›zdaki insan›n, ortamda bulunan enerjiyle sizin fal›n›z› yorumlad›¤›n› düflünüyorum. ‹nsanlar›n ço¤u içinde bulunduklar› ruhsal durum itibariyle fal merkezlerine, falc›lara ya da efle dosta fal bakt›rmak için gidiyor. Fal bakt›rmaya gidenler, olmas›n› istedi¤i fleyler hakk›nda kendilerini mutlu edecek sözleri duyma ümidi tafl›yor. Ayr›ca sonucunun ne olaca¤›n› bilemedi¤imiz, belirsizliklerin oldu¤u ve karmakar›fl›k oldu¤umuz dönemlerde bu tarz fleylere daha çok ihtiyaç duyuyoruz. Ben de ara s›ra falc›lara gidiyorum."
GÖZDE GÜRLER AKSOY (Bankac›, 25 yafl›nda): "Daha önce bir defa fal bak›lan kafelerin birine gitmifltim. Kafeye gitmek d›fl›nda fal bakan tan›d›klar ile bir araya gelindi¤inde kahveler içilir ve fincanlar kapan›r. Fal› o anda öylesine bakt›r›r›m. Maksat muhabbet olsun diye. Söylenenleri pek önemsemem ve akl›mda tutmam. Özetlemek gerekirse fala inanmam ama ara s›ra kahve içip fincan›m› kapar›m." ÖZNUR HEK‹M (‹flletmeci-memur, 29 yafl›nda): "Yaflam o kadar stresli ki. ‹nsan gerçek olmasa bile gelecek için umutlanmak ve günün s›k›nt›s›n› atmak istiyor. Ben de keyfimin olmad›¤› zamanlarda güzel sözler duymak ve her fleyin istedi¤im gibi olaca¤›n› düflünmek için fal bakt›r›yorum. Burada önemli olan gerçekle fal aras›ndaki s›n›r› koyabilmek. Hayat›m›z› bizim hakk›m›zda herhangi bir fley bilmeyen birinin söylediklerine göre yönlendirmemek gerekiyor."
kurgulamaya çal›flman›n, insan›n bugününü yaflamas›n› k›s›tlayaca¤›na da dikkat çekiyor. GELECE⁄‹N SIRRI Fal, asl›nda insan›n gelece¤ini ö¤renmek ve gelece¤in kendisine getirece¤i bilinmeyen olaylar› kontrol etmek amac›yla baflvurdu¤u bir araç... Uzman psikolog ‹rem Erdem Atak insanlar›n, gelecekleri hakk›nda bilgiye sahip olurlarsa kendilerini ona göre ayarlayabileceklerini, böylelikle hayal k›r›kl›¤› yaflama olas›l›klar› daha az olaca¤›n› düflündüklerini belirtiyor. Asl›nda fal kavram›n›n, çok küçük yafllarda ö¤renilen büyüsel düflüncenin bir uzant›s›n› içerdi¤ini vurgulayan Atak, sözlerine flöyle devam ediyor: “Çocuk masallar›nda bu büyüsel SMMMO YA AM > Temmuz/A ustos 2008
>20
düflüncelerle büyüdük hepimiz. Hep sihirli bir de¤ne¤imiz olsun ve her fleyi istedi¤imiz flekle çevirelim istedik. ‹flte fal bakt›ran insanlarda bu büyüsel düflünce zihnin bir yerlerinde halen aktif olarak ifller. Bu kifliler fal bakt›rarak hayatlar›n›n
kontrolünü sa¤layabileceklerine, olumsuzluklar› engelleyebileceklerine inan›rlar. Hayat oldukça canl› ve ak›c›d›r, ve tabii ki iyi ya da kötü sürprizlerle doludur. Bunlarla hayat›n ak›fl› içinde karfl›laflmak, bireyi hem daha
güçlendirecek hem de hayat›n›n de¤erini yükseltecektir. Üstelik fallar ve astroloji her zaman yüzde yüz sonuç veren yöntemler olmad›¤›ndan, yap›lan u¤rafllardan sonuç al›namad›¤›nda, yap›lan yat›r›m›n karfl›l›ks›z kalmas› sonucu depresif belirtilere rastlanmas› da olas› olmaktad›r. Bu da kiflinin hem özgüvenini hem de çevreye ve sosyal yaflama olan ba¤l›l›k, güven ve uyumunu zedeleyebilir. Bu noktada, kiflide kayg› ve s›k›nt› gibi daha farkl› psikolojik s›k›nt›lar ortaya ç›kabilir.” TERAPÖT‹K GÖRÜfiME Günümüzde birçok insan psikologa gider gibi düzenli olarak fala bakt›rmaya gidiyor. Uzman psikolog ‹rem Erdem Atak, fal bakt›ranlar›n bu fal bakma
ÖNCE ÜNLÜLER, SONRA ÜNSÜZLER
sürecini bir terapötik ve davran›flsal anlamda görüflme gibi analizler yaparak onlar› her görebildiklerini ifade yönleriyle tan›maya ediyor. Atak, fal› insanlar›n çal›fl›yoruz. Fala bakan psikolojik bir rahatlama kifliler de bu anlamda arac› olarak görmesini ise kiflilerin hayatlar›na flöyle yorumluyor: müdahalede bulunabiliyor, “Falc›lar aç›s›ndan kiflilerin yaflamlar›n› bak›ld›¤›nda da bu fal yap›land›rmalar›nda etkili bakma saati bir olabiliyorlar. Bu seans asl›nda. noktada, biz ruh Bizler de sa¤l›¤› psikoterapi çal›flanlar› çal›flmalar›m›z› yerine falc›lar› seanslar fleklinde tercih yürütüyoruz. etmelerinin Özellikle de fala sebebi olarak bakan kifli bizlerin, daha karfl›s›ndakinin çok flimdi ve içini rahatlatacak geçmifl bilgiler verip, yaflant›lar söyledikleri üzerine Uzman psikolog fleylerden baz›lar› ‹rem Erdem Atak odaklanarak gerçekten kiflinin hoflnut olduysa falc›ya ba¤l›l›k ve olmad›¤› ya da kifliye yarar güven artabiliyor. Biz, sa¤lamayan olumsuz duygu, kiflilerin hayatlar›n›n her düflünce ve davran›fllar›n› alan›na girebiliyoruz; de¤ifltirmeye çal›flmam›z ruhsal, zihinsel, duygusal olabilir.”
Sanat, sosyete, spor hatta siyaset dünyas›n›n ünlüleri de falc›lara kofluyor. Tarot, kahve, su fal› gibi fal bakanlara gidenler aras›nda kimler yok ki. Baflta Bülent Ersoy olmak üzere falc›lar›n kap›s›n› afl›nd›ranlar içinde Oya Aydo¤an, Gülben Ergen, Teoman, Hülya Koçyi¤it, Mehmet Ali Erbil, Emre Altu¤, Harun Kolçak gibi birçok ünlü isim var. Türk Sanat Müzi¤i’nin divas› Bülent Ersoy’un falc›s›n›n sözünden ç›kmad›¤›, Gülben Ergen’in özellikle Mustafa Erdo¤an ile evlenmeden önce falc›lara kofltu¤u belirtiliyor. Ünlü spor kulüplerinden Fenerbahçe’nin de bir dönem falc›lardan yard›m ald›¤› iddialar› bir dönem gündemde uzun süre yer alm›flt›. Bundan y›llar önce ‹stanbulspor’a 3-0 yenilen Fenerbahçe’nin yönetim kadrosuna, fiükrü Saraço¤lu Stad›’na büyü yap›ld›¤› söylentileri ulafl›yor. Stad›n Müdürü Mürflit Tarhan, ‘Benim bir tan›d›¤›m medyum var. Büyüyü o bozar’ diyerek yönetimi ikna ediyor. Stada ça¤r›lan falc› Ayten Gür›fl›k yönetici Hakan Bilal Kutlualp ile Mürflit Tarhan’dan bir torbaya idrarlar›n› yapmalar›n› istiyor. Daha sonra bu idrarlar, kale önleri ve stad›n çeflitli yerlerine dökülüyor. Ve sar› lacivertliler, büyü bozulduktan hemen sonra Elaz›¤spor’u 7-1 yeniyor. Büyüden kurtulan Fenerbahçe sezon sonunda flampiyon oluyor. Bir sonraki sezon da tekrar Fenerbahçe taraf›ndan ça¤r›lan falc› Ayten Gür›fl›k, kendisine vaad edilen para ve hediyeleri alamad›¤› için Telegol Program›’na haber vererek olay› kamuoyunun duymas›n› sa¤l›yor. Olay›n ortaya ç›kmas› sonucu stad müdürü istifa ediyor ancak istifas› kabul edilmiyor.
KEMAL DERV‹fi B‹LE G‹TT‹ Siyaset dünyas›ndan ise fala merakl› kifliler aras›nda Turgut Özal’dan Kemal Dervifl’e, Mesut Y›lmaz’dan Tansu Çiller’e birçok ünlü bulunuyor. Uzun y›llar ABD’da yaflayan Kemal Dervifl ile Türkiye’ye geldi¤i haftalarda görüflmeye bafllayan medyum Recep Kaplan, daha ilk görüflmelerinde ona ‘Ekonomik paket tutmayacak. Bir kere kendinize hedef koydu¤unuz süre çok k›sa. Tek bafl›n›za bir fley yapamayacaks›n›z. Sizin baflar›l› olabilmeniz ve krizin de bitmesi için hükümetin istifa etmesi gerekiyor. Sizin önünüz, Turgut Özal’›nki gibi aç›k olmayacak’ demifl. Kemal Dervifl görüflmeleri yalanlarken Tansu Çiller sessiz kalamam›fl ve ünlü medyumu mahkemeye vermifl. Recep Kaplan ‘Çöpçüden, baflbakana kadar herkes gelir bize. Ama nedense hepsi inkâr eder’ diyor. Yabanc› ülkelerde de astrolojiye merakl› birçok ünlü siyasetçi var. Eski ABD baflkanlar›ndan Ronald Reagan’›n ülkesini yönetirken, Rusya Devlet Baflkan› Boris Yeltsin’in Kremlin’deki kriz dönemlerinde, Fransa’n›n ölen eski Cumhurbaflkan› François Mitterrand’›n da baflbakan hakk›nda bilgi toplamak için astrologlardan yard›m ald›¤› belirtiliyor.
Kas m/Aral k 2006 <
SMMMO YA AM
21<
Hürriyet’in ‘gizli yay›n yönetmeni’
Vahap Munyar, medyada "en muhabir müdür" olarak an›l›yor. Munyar’› her etkinlikte, doruktaki ilgisiyle görmek meslektafllar› için art›k sürpriz de¤il. Hürriyet Gazetesi Ekonomi Müdürü Vahap Munyar, her yere yetiflebilmesini, uzun tatil yapmamaya ve uykudan fedakarl›k etmeye borçlu oldu¤unu söylüyor. >> Defne Do an
N
ereye gitseniz, orada… Her buluflmada, her etkinlikte doruktaki ilgisiyle, haber kayna¤›na en yak›n noktada duruyor. Her zaman zinde, her an en merakl› bir gazeteci… Lakab›, “en muhabir ekonomi müdürü.” Hürriyet’in “gizli yay›n yönetmeni” de diyenler de ço¤unlukta… Asl›nda medya sektöründe pek çok kiflinin k›skanabilece¤i, oldukça iddial› ve “tehlikeli” say›labilecek bir konumda… Neyse ki, Hürriyet Gazetesi Ekonomi Müdürü Vahap Munyar’› anlat›rken bu s›fat› çok önce, Hürriyet Genel Yay›n Yönetmeni Ertu¤rul Özkök kulland› da biz de rahatça kullanabiliyoruz. Do¤rusu söyleflimize bafllarken Vahap Munyar’a en son sorulacak soruyu hemen yöneltiyoruz: “16 kiflilik Hürriyet’in Ekonomi Servisi’ni yönetiyorsunuz. Nerede haber varsa orada bulunuyorsunuz? Nas›l dinleniyorsunuz? Bu tempoyu nas›l koruyabiliyorsunuz?” Yan›t, “çal›nt› s›fatlarla” tan›mlamaya çal›flt›¤›m›z Vahap Munyar’a yak›fl›r nitelikte: “Ben bu ifle arflivcilikle bafllad›m… Bu iflin temeli, muhabirlik. Heyecan› hiç kaybetmemek laz›m. 30 y›ld›r yap›yorum iflimi ayn› heyecanla. SMMMO YA AM > Temmuz/A ustos 2008
>22
Memnuniyetsizliklerim oldu, paray› be¤enmedi¤im, sinirlerimi bozduklar› çok oldu elbette. Ama bütün s›k›nt›lara ra¤men, yapt›¤›m ifl, iyi olsun diye bakar›m” diye anlatmaya bafll›yor. Devam›n› kendisinden dinleyelim… Köfle de yaz›yorsunuz. Köflenizden her zaman bir fleyler ö¤reniyoruz. Vahap Munyar: Ertu¤rul Özkök, “Köfle yazabilirsin” dedi ve ekledi: “Ama arkadafl, ben senin de¤erli fikirlerini hiç merak etmiyorum, o köflede bilgi istiyorum…” diye çerçeveyi çizdi. Böyle çizince, kulisin d›fl›na nas›l ç›kar›m diye bafllarda zorlad›m. fiimdi köfleden bir fleyler ö¤renildi¤ini d›flar›dan duyuyorum. Özellikle birlikte çal›flt›¤›m›z genel yay›n müdüründen duymak baflka bir duygu. Özkök genellikle bana “Çok bilgi al›yorum, keyif al›yoruz yaz›lar›ndan…” diyor. Köfleyi haftada 1-2 gün yaz›yordum; flimdi haftada 5-6’ya ç›kt›. Sizin için ‘en muhabir ekonomi müdürü’ diyorlar. >> Ben bu ifle arflivcilikle bafllad›m, ama temeli muhabirlik, heyecan› hiç kaybetmemek laz›m… 30 y›ld›r yap›yorum, ama ayn› heyecanla. Memnuniyetsizliklerim oldu, paray›
gĂźndemin sesi: vahap munyar
Temmuz/A ustos 2008 <
SMMMO YA AM
23<
gündemin sesi: vahap munyar be¤enmedi¤im zamanlar oldu. O s›k›nt›lara ra¤men yapt›¤›m ifl iyi olsun isterim. “Sinirlerimi bozuyorlar” diye bakmam… Baflka bir ifl yap›yor olsam ayn› özeni gösterirdim.
K›z›ma kendimi sabahlar› affettiriyorum
Vahap -Emine Munyar
SMMMO YA AM > Temmuz/A ustos 2008
>24
>> Vahap -Emine Munyar çiftinin yo¤un ifl temposu içinde yetifltirdikleri S›rma, 18 yafl›nda Türkiye’nin gururu oldu. Müzik hayat›na 10 yafl›nda klasik piyano e¤itimiyle bafllayan, Robert Kolej'deyken vokal üzerine yo¤unlaflan S›rma Munyar, "caz›n yeni prensesi" olarak an›l›yor. S›rma Munyar, caz müzi¤e yönelmesinin ard›ndan American Turkish Society (Amerikan Türk Cemiyeti) taraf›ndan düzenlenen Arif Mardin bursunu kazanarak Berkeley'de caz ve vokal üstüne e¤itimlerini sürdürmüfl, ayr›ca Nardis'in düzenledi¤i "Genç caz vokalistler" yar›flmas›nda da Polonya Workshop ödülüne lay›k görülmüfltü. Meslektafl› olan ve Star TV’de Ekonomi’yi yöneten efli Emine Munyar ile k›z› S›rma’ya yeterince vakit ay›ramad›¤›ndan yak›nan Vahap Munyar, buna karfl›l›k k›z›na kendini nas›l affettirdi¤ini flöyle anlat›yor: "‹lkö¤retime bafllad›¤›ndan beri S›rma’y› ben uyand›r›r haz›rlar u¤urlar›m. Eflimin yo¤unlu¤u bana göre biraz daha düflük oldu¤u için akflamlar› yetiflir. S›rma ile akflamlar› görüflemiyorum. Tabii eflim çok söyleniyor. Yine de biz karfl›l›kl› dengeleyerek zaman zaman birbirimize katlanarak sürdürebiliyoruz."
Hürriyet’in gizli yay›n yönetmeni tan›m› nereden geliyor? Özkök, bize bozulmas›n? >> Bunun nereden geldi¤ini anlatay›m: 3 y›l kadar önceydi. K›z›m›n bir doktor ifli vard›. Erkenden aceleyle gazeteden ç›k›p gittim. Ben Hürriyet’e dönerken Ertu¤rul Özkök’le kap›da karfl›laflt›k. K›sa selamlaflmada, ona “K›z›m›n doktor ifli vard›” dedim. Yalap flalap sayfalar yapm›flt›k. Gece geç saate kadar kal›p bütün sayfalar› de¤ifltirdim. Bu dönemde 8-10 sayfa yap›yorduk yeni yeni. Özkök, ABD’ye gidiyordu, uçakta gazeteyi görmüfl olmal›. Sayfalara bak›yor, be¤eniyor, etkileniyor. ABD’den dönmeden bir yaz› yazd›: “Hürriyet’in gizli yay›n yönetmeni Vahap Munyar; benim etki alan›mdan çok, onun ad›n› koydu¤u belirledi¤i ekonomi sayfalar› var. Munyar, hepimizi dinler, ama s›n›rlar› bellidir. Hiçbirimize müdahale flans› tan›maz. Ama iflin en iyisini yapar…” diye. Özkök, Dünya Yay›nc›lar Birli¤i’nin toplant›s›na kat›lm›flt›. San›r›m dünyadaki di¤er gazetelerle karfl›laflt›rma olana¤› da o s›rada bulmufltu. Bu ‘gizli yönetmen’ oradan kald›. Hala bu flekilde tak›l›r. fiimdi kaç sayfa yap›yorsunuz? >> Son rekorumuz 22 sayfa, ço¤unlukla 10- 13. Pazarla oluflan bir sayfa say›s›. Reklamveren ‘Ekonomi sayfalar›nda
Babam okuma özlemini bizimle giderdi
ç›kmak istiyorum’ dedikçe, Hürriyet de ister istemez ekonomi sayfalar›n›n say›s›n› artt›r›yor. fiöyle bir flans›n yok, “ekonominin sayfalar›n›n fiyat›n› art›ray›m ama 10 sayfada çok iyi para kazanay›m.” Öyle bir pazar henüz yok. HÜRRIYET’TE ILK DENEYIM Kaç y›ld›r Hürriyet’tesiniz? >> Bu benim Hürriyet’teki ikinci dönemim. 1984-87 y›llar› aras›nda da Hürriyet’te çal›flt›m; tam 3 y›l 3 ay 17 gün. Süreyi de bu kadar kesin hat›rlamam kötü bir an›mla ilgili… O dönemde Tercüman’dan Hürriyet’e geçtim, sonra 6 ay dil e¤itimi için Londra’ya gittim. Döndüm geldim, Söz yay›na bafllam›flt›. Orada Umur Talu var, gittim konufltum. Hürriyet’te çok keyifli de¤ildim. Ayr›lmaya karar verdim. O zaman rahmetli Çetin Emeç, Hürriyet’te yay›n yönetmeniydi. Bir gün beni ça¤›rd›lar; Emeç ile iflin bafl›ndaki Erkan Göksel. Onlar›n imzalar›n› tafl›yan bir ka¤›t uzatt›lar. ‘Ne olacak, istifam› geri mi alm›fl olaca¤›m’ diye sordum. “Yok imzala, bir fley yok” dediler. ‹mzalad›m. Sonra eve bir zarf geldi. Tazminat›m› ödememek için iflten atm›fllard›. Hürriyet Ca¤alo¤lu’nun merdivenlerinin her bir basama¤›nda küfürler savurarak ç›k›yorum. Ege Cansen’le karfl›laflt›m. Ege Abi, “Ay›p, ekme¤ini yedin o kadar” dedi.
Ben de mektubu uzatt›m, “Sen küfür etmeyip ne yapard›n?” diye sordum. Hak verdi tabi. Yard›ma haz›r oldu¤unu da söyledi. Sonra Erol Simavi’ye bir mektup yazd›m. Önce “Çözerim” dedi, sonra Celal Pir ve Erkan Çelebi’nin de ayn› durumda oldu¤unu söyledi¤imde “Kar›flmam” demesine karfl›n sendika kanal›yla nazikçe sorunu halletti.
>> Vahap Munyar, 7 kardeflli bir ailenin sondan ikinci çocu¤u. Tekel’de 33 y›l çal›flan ve hala Malatya’da yaflam›n› sürdüren babas› ile annesini anlat›rken de babas›n›n Tekel’e girmeden önce bir dönem çobanl›k yapt›¤›n›, bu s›rada okuma yazmay› kendi kendine ö¤rendi¤ini anlat›yor. Vahap Munyar, yoksul ailenin çocu¤u olmas›na karfl›n, babas›n›n çocuklar›n› okumaya yönlendirmesini bir flans olarak görüyor. Munyar, "Babam okuma özlemini bizimle giderdi. Okumak istemeyen 2 kardefl d›fl›nda hepimiz, çok zorlanarak da olsa bir yerlere tutunmay› baflard›k" diyor.
fiimdi ayn› kurumda çal›fl›yorsunuz. >> Evet. ‹kinci dönemde 1981’den bu yana arkadafl›m olan Enis Berbero¤lu’nun ekonominin bafl›na geçmesiyle, onun teklifiyle, herhangi bir transfer ücreti almaks›z›n Milliyet’ten geçtim. Kas›m 1992’den beri buraday›m. ‹flinizi sevdi¤iniz aç›k, ama baflar› sadece bununla aç›klanamaz san›r›z. Genellikle iliflkilerinizi taze ve iyi tutuyorsunuz. >> Temel olarak yaz› yazmay› çok seviyorum. En büyük hedefim buydu. Ertu¤rul Özkök’ün dedi¤i gibi illaki fikir yaz›s› olmas› gerekmiyor. Onu canl› tutmak bilgi tafl›mak için de çal›flmak gerekiyor. Zirvede yürümek gerekiyor. Bizim yapt›¤›m›z iflin temelinde nas›l ki ald›¤›m›z malzemeyi iyi anlatmak varsa, en önemli unsurlardan birisi de insanlarla güvene dayal› iyi iliflkiler kurmak. Tabiî ki zaman zaman kötü deneyimler olsa da k›zsam da, dar›lsam da iliflkileri iyi
yönetmek temel çabam. Bu konuda ald›¤›m iyi örneklerden birisi de Cahit Güzel’dir. Ayn› zamanda 1984’te beni Hürriyet’e ekonomi servisine alan odur. Rahmetli Nurullah Gezgin’in ‹stanbul Sanayi Odas› baflkanl›¤› yapt›¤› s›rada, bir tats›zl›kta Güzel araya girmifl ve ‹SO ile Hürriyet’in iyi geçinmesi gerekti¤ini belirterek olay› tatl›ya ba¤lam›flt›. Gazetecilik mesle¤ine bafllaman›z nas›l oldu? >> Gazetecilik okuluna girmem tesadüf oldu. Üniversiteye girdi¤im y›llarda 20 tercih hakk› vard›. Temmuz/A ustos 2008 <
SMMMO YA AM
25<
gündemin sesi: vahap munyar
Eskiden olsa Türkiye duman olurdu >> Vahap Munyar, ekonominin nas›l gitti¤ine iliflkin soruya yan›tlarken Türkiye’nin zor bir dönemden geçti¤ini belirterek, flunlar› söylüyor: "Hepimiz s›k›nt› çekiyoruz, 2001’i hala atlatamad›k, do¤ru. Ama iyimser olmak istiyorum. AKP’yi sevsek de sevmesek de görüfllerimiz ayn› olmasa da ekonomiyi iyi bir dengede götüren hükümet oldu¤unu kabul etmeliyiz. Ekonomi eski yap›da olsayd›, flimdi duman olurduk. fiirketlerin de¤eri artt›, tar›mdan kay›fl oldu¤u için çok hissedemesek de istihdam olanaklar› artt›. Türkiye’ye hiç girmedi¤i kadar yabanc› sermaye girdi, önemli iyi bir fley, çünkü Türkiye’nin kayna¤› yok… Denilebilir ki haz›r flirketlerimizi ald›, bankalar›m›z›. Hay›r bence öyle de¤il. Örne¤in, Ahmet Nazif Zorlu bankay› (Denizbank) satarak 2-3 milyar dolar› kasaya koymazsa Karayollar› arazisini alamazd›. Araziyi ald›, burada bir fleyler yapacak. ‘Üretim de¤il’ deniliyor, ama ne yap›yor Zorlu, di¤er taraftan rafineri kuruyor, ifl alan› demek. Di¤er gruplar içinde bu örnek geçerli."
SMMMO YA AM > Temmuz/A ustos 2008
>26
Yanl›fl hat›rlam›yorsam en az 10 tanesi t›p fakültesiydi. Doktor olmak istedi¤imden de¤il, baflka tercih edecek bölüm olmad›¤›ndan, bilmedi¤imizden. Tabii bir de baflar›l› ö¤renciydim. En iyi ve en çok para kazand›racak meslek diye düflünüyorsunuz. 1976 -77 dönemi çok zorlu y›llard›. Okulun ne oldu¤unu anlamad›k, flimdi Kocaeli’de okutman olan a¤abeyim dedi ki, “Senin gitti¤i okuldan bir halt olmaz. Bu okul paral› ö¤rencilerin askerlik sorununu çözmek için kay›t yapt›¤› bir yer. Yeniden s›nava gir.” Ankara Siyasal ile ‹stanbul Hukuk’u seçerek tekrar girdim s›nava. Kazand›¤›m halde, bütün telkinlere karfl›n gitmedim Ankara’ya. Bir tek nedeni vard›, a¤abeyime de onu söyledim: “Yok gitmem, ‹stanbul’a çok zor yerlefltim. Bir daha ayn› s›k›nt›y› çekmem.”
ayl›k bir e¤itimle bitirdik. ‹lk bir ay memleketten tan›d›k bir a¤abeyin evine geçici olarak yerlefltim, Osmanbey’deydi. O da fiiflli Siyasal› kazanm›flt›. Sonra tekrar okul aç›l›nca Aksaray’da bir otelde kald›m. Kald›m ama 10 gün sonra para bitti. Kocaeli’deki a¤abeyimin döneminden kalma, bir ev var. Solculu¤a devam eden arkadafllar›n› buldum. Adresine gitmifltim, birinin. Bugün yar›n derken sorun çözülemedi; bir daha gittim. Dedim ki “Para bitti. Sokakta kalaca¤›m, bana bir ev…” Cihangir’de Pürtelafl Sokak’a götürdü. No; 51. Yürüdük 75 numaraya… Bodrumda iki kat afla¤›da kalana benim orada kalaca¤›m› iletti… Benim evim oras› oldu. Arkadafl›n niye beni oyalad›¤›n› çok sonra ö¤rendim; 51 numaral› ev Halk›n Yolu Gazetesi’nin resmi adresiymifl.
TUTUNMAK ÇOK ZOR OLDU
Sonraki y›llar? >> ‹kinci s›n›fa geçtim. S›navlar döneminde, ‘Dü¤ün ya da Davul’ eserinin sahibi tiyatrocu Haflmet Zeybek’le okulda benden ders notlar› istedi¤i s›rada tan›flt›m. Sevdik birbirimizi. Zeybek birgün gazetecilik yapmak isteyip istemedi¤imi sordu. Ca¤alo¤lu’na giderken “fiu Bab›ali denilen yer atlama tafl›d›r. ‹çinde flevk varsa bir
Kasdetti¤iniz s›k›nt› neydi? >> Okula kay›t yapt›rd›m, ‹stanbul’day›m. Okul boykotta, kimse girmiyor. Aksaray Vatan Caddesi’nde bir apartman. Birine sordum; “Sen memleketine dön, boykot var” dedi. Bakt›m boykot devam ediyor. Döndüm memlekete. Okul 77 May›s’›na kadar aç›lmad›. ‹lk s›n›f› 3
‹SMMMO’yu baflar›l› buluyorum >> Kendisinden ö¤reniyoruz ki, Vahap Munyar, ‹SMMMO’nun kuruluflundaki katk›lar›ndan dolay› ödül alm›fl bir insan. Bu camiayla iliflkisi, 1985’te KDV ç›kt›¤›nda bu alanda yapt›¤› haber çal›flmalar›na kadar uzan›yor. Daha sonra Oda’n›n kurulmas›n›n mesle¤i çok iyi bir noktaya getirdi¤ini, sayg›nl›k kazand›rd›¤›n› belirtiyor. Munyar’›n ‹SMMMO ve yönetimiyle ilgili de¤erlendirmesi flöyle: "Pek az meslek var ki, okulundan sonra s›nav›, staj›, belgeyi al›rsan mesle¤e girme durumu var. Bu hem mesle¤i yapanlar› hem de sayg›nl›¤› korumak için önemli. Cumhurbaflkan› Gül’e herkes Çankaya noteri derken bir tek vetoyu sa¤lamalar› O’nu etkilemifl olmalar› da önemli. Çok büyük bir baflar›. Bu arada Baflkan Yahya Ar›kan’la ayn› kufla¤›z afla¤› yukar›. Baflkan baflar›l› olmazsa -her ne kadar örgütçülük baflka bir fley dense de- o baflkan› orada tutmazlar…"
yerlere gelirsin” dedi. fiimdi Radikal 2’deki yaz›lar›ndan tan›rs›n›z Sevin Okyay’›n (Bence Türkiye’nin en iyi çevirmenlerinden birisidir Aradan y›llar geçti, beraber çal›flt›k. Kitaptan 10 parmak daktilo ile düzgün cümleler kurarak çeviri yapar) oldu¤u Halk›n Yolu’nun arflivlerini yönetti¤i ve bülten ç›kard›klar› ifle girdim… Ard›ndan ANKA, Ulusal Bas›n Ajans›... Ama ‹stanbul’da kalaca¤›m› kesinlefltirmem ve gerçek anlamda ifle sahip olabilmem, yeniden Sevin Okyay’la yollar›n kesiflti¤i Dünya Gazetesi’ne girmemle oldu. Sevin Okyay’dan beni buraya ald›rmas›n› istedim, ald›rd›. Kadro yapmayacaklard›. ‹lk çal›flt›¤›m pazar günü 3-4 haber yap›nca hemen kadroya da al›nd›m. Gazetecilikte devam böyle kesinleflti. Yoksa a¤abeyimin Malatya’daki oto bobinaj iflindeydim… Tabi iflimde atak yapt›¤›m dönem, ilk anda “serde solculuk var, burada çal›flmak olur mu!” dedi¤im ve okul bitti¤i halde, çal›flmak için sol fraksiyonlar›n
tümünün lideri gibi gözüken arkadafllardan “onay ald›¤›m” Tercüman’da oldu. Türkiye’de ekonomi gazetecili¤ini nas›l buluyorsunuz? >> Çok geliflti¤i kesin. Türkiye gelifltikçe ekonomi sayfalar›na ihtiyaç artt›. Ekonomiye paralel gelifltik. “Yeterli mi?”, de¤il. Baflka birimlerden arkadafllar k›zabilir ama gazetelerin TV’lerin eleman aç›s›ndan en kaliteli servislerinin ekonomi oldu¤unu söyleyebilirim yine de. Karfl›laflt›r›nca daha iyi olsa da yeterli de¤il, burada çal›flan› suçlamak do¤ru de¤il. Sektörde yetiflmifl insan kayna¤›n›n tutulmas›
ve çal›flan›n e¤itimi için yeterince çaba harcanm›yor. TOBB Medya ve ‹letiflim Meclisi baflkanl›k görevini sürdürüyorsunuz. Çal›flmalar›n›z hakk›nda bilgi verebilir misiniz? >> Mecliste iflveren, sivil toplum örgütü, halkla iliflkiler sektörünün yan› s›ra Ankara ve Anadolu’dan temsilciler var. Herkes hem fikir olunca baflkanl›k görevini kabul ettim. Burada yol haritas› çizmeye çal›fl›rken, sektörle ilgili yeterli, sa¤l›kl› veri olmad›¤›n› gördük. Bu konuda çal›flma bafllatt›k. Sektörde gruplar›n ortak sorunlar›n› saptamaya çal›fl›yoruz ve bu sorunlara çözüm gelifltirmeye. Son olarak Ekonomi Gazetecileri Derne¤i’nin Kartepe toplant›s›nda TOBB Baflkan› Hisarc›kl›o¤lu’nun dil sorunu üzerine proje istemesinin ard›ndan dil e¤itimi için Bakanl›k ile TOBB’un imzalad›¤› projeyi gelifltirdik. TOBB destek olacak ama burada medya patronlar›n›n da katk›s›n›n oldu¤u bir fon bulundu¤u unutulmamal›. Biz o patronlardan istesek do¤rudan vermezler belki ama flimdi hem kayna¤›n e¤itimde de¤erlendirilmesi hem de bizim aç›m›zdan sorunsuz kullanabilmemiz söz konusu. Bütün bunlar Meclis yap›s›yla sa¤land›. Temmuz/A ustos 2008 <
SMMMO YA AM
27<
Teknoloji sayesinde yaln›zca siyasette de¤il, günlük hayatta da ‘telekulakç›’ olmak mümkün. Uzmanlara göre, teknolojik bir cihaza aktar›lan, ses, görüntü ve verilerin hepsinin baflkalar› taraf›ndan görülme ve ulafl›lma riski var. ‹flte, elektronik takiple ilgili gerçekler…
Biri bizi gözetliyor dinliyor
Yasal çerçevesi nedir? 1982 Anayasas›’n›n 22. maddesi haberleflme özgürlü¤ünü ve özel haberleflmelerin gizlili¤ini güvence alt›na al›yor. Anayasan›n bu hükmünün ihlal edilmesinin yapt›r›m› ise Türk Ceza Kanunu’nun ‘s›rr›n masuniyeti aleyhine cürümler’ bafll›kl› beflinci fasl›nda yer alan maddelerde ortaya konuldu. Kamu görevlisi olmayan kiflilerce elektronik takip yap›lmas› durumunda bu fas›lda yer alan hükümlerin ihlali söz konusu olabilir. Kamu görevlileri taraf›ndan elektronik takip yap›labiliyor. Bunun yasal çerçevesi de, 1999 y›l›nda yasalaflan 4422 say›l› Ç›kar Amaçl› Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu’yla düzenlenmifl. Bu kanunun 2. 3. ve 4.maddesi elektronik takibin yukar›da belirtilen tüm çeflitlerine imkan sa¤lan›yor.
En kolay› SMS casuslu¤u
Cep telefonlar›n› dinlemek ya da gönderilen k›sa mesajlar› (SMS) gizlice okumak için yaz›lan virüsler de büyük bir tehdit oluflturuyor. ‹SMMMO Yaflam Dergisi’ne bilgi veren bir uzman, "Bluetototh’la kablosuz ba¤lant›s› aç›k olan telefonlara mesaj geldi¤ini görürsünüz. Sa¤dan soldan virüsler gelir. Bu virüsler telefonun haf›zas›na yerleflir. Sesli görüflme ya da SMS olabilir görüflmeyi kaydedip yönlendiren kifliye yollayabiliyor. Cep telefonu virüsleri her yönüyle tehdit. Telekulak d›fl›nda telefonunuza girip uluslararas› adreslere sizden mesaj gönderip, sizi abonesi oldu¤unuz operatör üzerinden borçland›ran virüsler de bulunuyor" diyor.
dosya >> A y fl e g ü l E m i r
‹
nternete her giriflinizde bilgisayar›n›zdaki bilgilerin art niyetli insanlar taraf›ndan takip edilebildi¤ini, iflyerinizden att›¤›n›z eposta’lar›n küçük bir düzenlemeyle müdürünüz taraf›ndan tamamen okunabildi¤ini, cep telefonu
Hangi suçlarda dinleme yasal > Göçmen kaçakç›l›¤› ve insan ticareti > Kasten öldürme, iflkence, cinsel sald›r› > Çocuklar›n cinsel istismar› > Uyuflturucu madde ticareti, kalpazanl›k > Suç ifllemek amac›ya örgüt kurma > Fuhufl, ihaleye fesat kar›flt›rma, rüflvet > Suçtan kaynaklanan malvarl›¤› de¤erlerini aklama > Silahl› örgüt veya örgütlere silah sa¤lama > Devlet s›rlar›na karfl› suçlar ve suçluluk > Silah kaçakç›l›¤› suçlar› > Bankac›l›k Kanunu’nda tan›mlanan zimmet suç > Kaçakç›l›kla mücadele kanununda tan›mlana suçlar
konuflman›z›n sizi dinlemek isteyenler taraf›ndan dinlenebildi¤ini biliyor musunuz? Bütün bunlar›n bafl›n›za gelmesi için de önemli bir kifli olman›za ya da suç ifllemenize gerek yok. Gerekli teknolojiyi sat›n alabilecek kadar paras› olan herkes ‘telekulakç›’ olabiliyor. CHP Genel
Sekreteri Önder Sav’›n, Eski Bolu Valisi Ali Serinda¤ ile yapt›¤› görüflmelerin dinlendi¤i gibi birçok normal insan baflkalar› taraf›ndan dinlenebiliyor. Sevgilisinden ya da eflinden flüphelenenler, çocu¤unun ne yapt›¤›n› bilmek isteyenler, yan›nda sevmedikleri insanlar› da
takip etmek isteyenler kolayca telekulakç› olabiliyor. Teknolojik geliflmeler, telekulakç›l›¤› sadece siyasette de¤il,
Elektronik takibin çeflitleri Elektronik takip, dinleme, görüntülü takip, alg›lay›c›larla takip ve veri takibi olmak üzere dört bafll›k alt›nda toplan›yor. Bu yöntemler kullan›larak kiflilerin en özel alanlar›nda neler olup bitti¤i takip edilebiliyor. Kiflilerin sadece hareketleri de¤il, ayn› zamanda davran›fllar›, iletiflimleri hatta duygular›n›n takibine bu yöntemler imkan sa¤l›yor. ‹flitsel takip; tafl›nabilir minyatür vericiler, telefon dinleme ayg›tlar›, gizli mikrofonlar ve kaset kaydediciler gibi araçlar kullan›larak yap›l›yor. Görüntülü takipte ise foto¤raf makineleri, kapal› devre ve kablolu televizyon, gece görüfl araçlar› veya uydular kullan›l›yor. Alg›lay›c›larla takip de ise; manyetik, sismik ve gerilim alg›lay›c›lar›, k›z›lötesi alg›lay›c›lar ve elektromanyetik alg›lay›c›lar kullan›l›yor. Veri takibi ifllemi ise bilgisayarlar, casus yaz›l›mlar veya biçim tan›ma sistemleri, aranan telefon numaras›n› kaydedici sistemler arac›l›¤›yla yap›l›yor. Veri takibi yoluyla bir kiflinin faaliyetleri hakk›nda iflitsel veya görsel takip yapmadan da bilgi edinmek mümkün. Kiflinin bankada, kredi kart›yla yapt›¤› ifllemler, ödedi¤i faturalar, telefon görüflmesi yapt›¤› kiflilere ve görüflmelerin süresine iliflkin veri tabanlar›n›n takip edilmesi de kiflinin faaliyetleri ve iliflki içerisinde oldu¤u kifliler hakk›nda bilgi edinmeyi sa¤layabilir.
Dinlendi¤inizi nas›l anlars›n›z? Polisin, çete operasyonlar›nda temel yöntem olarak zanl›lar›n telefonlar›n› dinlemesi, birçok kiflisel telefon dinleme paranoyas› da oluflmas›na neden oldu. Bu durum ise, telefonlar›n›n dinlenip dinlenmedi¤ini merak eden insanlar›n kulaktan kula¤a baz› yöntemleri yaymas›n› sa¤l›yor. Bu yöntemlerden biri, telefonunuza önce #31#3111 yaz›p, bu numaran›n arkas›na kendi cep telefon numaran›z› ekleyip, sonra ´ara´ tufluna bas›p telefonunuzu kula¤›n›za götürmeniz. E¤er karfl›dan hiçbir ses gelmiyorsa, demek ki sizi kimse dinlemiyor. Ama e¤er karfl›daki telefon çal›yor, hele de birisi telefonu aç›p ´Alo´ diyorsa o zaman dinleniyorsunuz. Dinlendi¤inden flüphelenenler bunu deneyebilir. Ancak yasad›fl› dinlemeler mahkeme gibi yerlerde delil olarak kullan›lam›yor. Ama yeterli donan›m› olanlar görüflmeleri illegal flantaj amaçl› kullanabiliyor.
günlük hayatta da mümkün hale getiriyor. Uzmanlara göre, teknolojik bir cihaza aktar›lan, ses, görüntü ve verilerin hepsinin baflkalar› taraf›ndan görülme ve ulafl›lma riski var. Ancak bilgisayar ve cep telefonu kullan›c›lar›n›n ço¤u alacaklar› güvenlik önlemleriyle bu olas›l›¤› en aza indirebiliyor. Ama ço¤u güvenlik uzman›n ortak fikri ise, ne internette, ne de dijital Temmuz/A ustos 2008 <
SMMMO YA AM
29<
dosya Cep ve sabit telefonu dinlemek kolay > Ayn› anda 25 telefon hatt› izlenebiliyor. > Dinleme cihazlar› internet al›flverifl sitelerinden bile sat›n al›nabiliyor. > Cihazlar, telefon hatt›ndaki aktivasyon ile faaliyete geçiyor. > Yaz›l›m› de¤ifltirilen cep telefonu mikrofona dönüyor. > Yaz›l›m› de¤ifltirilen cep telefonu tüm konuflmalar› aktar›yor. > 5-8 metrekarelik bir alandaki tüm konuflmalar›n dinlenmesi mümkün. > GSM flebekesi üzerinden çal›flt›¤› için menzil s›n›r› yok.
Bilgisayar takibinden nas›l uzak durursunuz? > Bilmedi¤iniz programlar› yüklemeyin. > Firewall kullan›n, bu sayede internete eriflmek isteyen programlar› görebilirsiniz ve bunlar› bloke edebilirsiniz. > Aktif olarak bir casus yaz›l›m temizleme program› kullan›n ve onu güncel tutun. > ‹nternette yeni bir pencerede bir fley yüklemek istiyor musunuz tarz›ndaki programlar›n üreticilerine ve yüklemek istediklerine bak›n. Gator ve daha bir çok spyware do¤rudan taray›c›n›z üzerinden kendisini yükler. Ne oldu¤undan tam emin olmad›ktan sonra bunlara "Evet" demeyin. > Programlar›n hafif (lite) versiyonlar› varsa onlar› kullan›n. SMMMO YA AM > Temmuz/A ustos 2008
>30
yaflamda yüzde yüz güvenli¤i sa¤lamak mümkün de¤il. CEP’LE D‹NLENMEK KOLAY Türkiye’de telefon dinleme yetkisi sadece Emniyet, Jandarma ve Milli ‹stihbarat Teflkilat›’nda (M‹T) bulunuyor. Bu kurumlar mahkeme karar›yla dinleme yapabiliyor. Ancak mahkeme karar› olmadan da gerekli teknolojiyi sat›n alabilecek kadar paras› olan herkesin telekulakç› olma flans› bulunuyor. ‹nternet al›flverifl sitelerinde al›c› bekleyen dinleme cihazlar›, telefon hatt›ndaki aktivasyonla faaliyete geçiyor. Sitelerde bu tarz ürünlerin kapal› alanda üstün yay›n kabiliyeti oldu¤u ve en kötü flartlarda 500 metre, en iyi flartlarda üç befl kilometre yay›n yapabildi¤i belirtiliyor. Teknoloji, bir cihazla 25 telefon hatt›n› da dinlemeyi mümkün hale getiriyor. Basit yaz›l›mlarla telefonlar› dinlemek, bilgisayarlar› her flekilde takip etmek mümkün. Arama motoru Google’dan basit bir araflt›rma yap›ld›¤›nda, çok uygun fiyatlarda bile casus telefon dinleme sistemleri, casus kamera, casus kulakl›k, takip ve dinleme yaz›l›m ve cihazlar› bulunabiliyor. Casus telefon cihazlar›yla, telefon dinleme ve k›sa mesaj (SMS ) takibi yap›labiliyor. Özellikle cep telefonlar›, dinlenme yan›nda uzaktan ortam ve telefon dinlemek amac›yla da kullan›labiliyor. Telefon dinlemede, telefona programlanan dinlenmek istenen kifliye ait özel bir numaran›n telefonu aramas› ile birlikte kullanan›n fark edemeyece¤i bir biçimde telefon aç›l›r ve ortam›n dinlenmesi sa¤lan›r. Mesafe s›n›r› olmadan dünyan›n her
yerinden telefonun bulundu¤u ortam ve görüflme dinlenebilir, SMS ve arama kay›tlar›na uzaktan eriflilebilir. Cep telefonlar›na yönelik ç›kar›lan casus böcek programlar›, uyumlu bir telefon modeline yüklendikten sonra hedef kifliye verilir. Program, hedef kiflinin telefonuna gelen ve giden SMS’lerin bir kopyas›n› daha önceden belirlenen numaraya gizlice gönderir, belirlenmifl numaradan hedef kiflinin bulundu¤u ortam› ve telefon görüflmelerini dinlemeyi olanakl› k›lar. Telefon kapal› olsa bile bulundu¤u ortamdaki sesler dinlenebilir. Ünlü James Bond filmlerinden hat›rlad›¤›m›z, casus kravata kamera, casus kalem kamera, casus gözlük kamera, casus DVD kay›t cihaz› da dinleme ve takibin daha ileri yöntemlerinde kullan›l›yor. CASUS YAZILIMLAR Bilgisayar takip yaz›l›mlar› da son dönemde ilgi gören casus yaz›l›mlar aras›nda. Bu yaz›mlar› sadece kötü niyetli insanlar›n kullanmas› gerekmiyor. Çocuklar› bütün
gün bilgisayar bafl›nda olan ve onlar› internetin zararl› içeri¤inden korumak isteyenler, eflinin ya da sevgilisinin sohbet odalar›nda ve MSN’de sohbet etmesinden rahats›z olanlar, kiminle ne konufltu¤unu bilmek isteyenler, elemanlar›n›n bilgisayar bafl›nda çal›fl›yor gözüküp neler yapt›¤›n› merak eden patronlar da bu yaz›l›mlara ilgi gösteriyor. Bu yaz›l›mla insanlar yak›nlar›n› da takip edebiliyor. Casus yaz›l›mlar›n önemli yararlar›n›n da oldu¤u bildiriliyor. Cep telefonlar› mikrofon haline getiriliyor. Yaz›l›m› de¤ifltirilen cep telefonu tüm konuflmalar› aktar›yor. 5-8 metrekarelik bir alandaki tüm konuflmalar›n dinlenmesi mümkün. GSM flebekesi üzerinden çal›flt›¤› için menzil s›n›rlar› da yok. E-POSTA EK‹N‹ AÇMAYIN Bilgisayar ve onun vas›tas›yla ba¤lan›lan internet özel ve ifl hayat›m›z›n önemli bir parças› haline gelmifl durumda. Önemli bilgilerin ço¤u e-posta adreslerimizde ve bilgisayarlarda saklan›r
hale geldi. Kötü düflünceli sald›rganlar, casus yaz›l›mlarla bilgisayarlara girerek her türlü gizli bilgiye ulafl›p, takip edebiliyor. InfoNet Bilgi Teknolojileri Genel Müdürü Taner Özdefl, ev kullan›c›lar›n›n karfl›laflabilece¤i internette yaflanabilecek sorunlar aras›nda özel bilgilerin, flifrelerin, dosyalar›n, yaz›flmalar›n üçüncü kiflilerce ele geçirilmesinin yer ald›¤›n› söylüyor. Bilgisayarlar baflka sald›r›larda kullan›labilecek flekilde baflka kiflilerce de ele geçirilebiliyor. Özdefl, kullan›c›lar›n bilgisayar güvenlik riskleri konusunda gerekli özeni göstermemesi durumunda özel dokümanlar›na ulafl›lma olas›l›¤›n›n yüksek oldu¤u konusunda uyar›da bulunuyor. ‹nternette güvenlik önlemlerinin art›r›lmas›yla ilgili de Özdefl, öncelikle kullan›c›lar›n bilinçlenmesi ve risklerin fark›nda olmalar›n›n önemine iflaret ediyor. E-POSTAYI fi‹FRELEY‹N Özdefl, "Ne yapmalar› ve ne yapmamalar› gerekti¤ini bilmeliler. Gerekli teknolojileri do¤ru flekilde kullanmal›lar ve olas› zaafiyetlere karfl› sürekli profesyoneller taraf›ndan sistemlerini denetlettirmeliler" diyor. Birçok kiflinin art›k iletiflimin ço¤unu gerçeklefltirdi¤i eposta’lar ve an›nda mesajlaflma sistemleri de niyete ba¤l› olarak kolayca okunabiliyor. Taner Özdefl, bu konuyla ilgili de flu de¤erlendirmeyi yap›yor: "E¤er e-postalar flifrelenmiyorsa ki, Türkiye’deki e-postalar’›n büyük ço¤unlu¤u flifrelenmiyor. E-postan›z› internet hizmeti ald›¤›n›z servis sa¤lay›c›n›z ya da iflyerinizdeki a¤ teknisyenleri kolayl›kla okuyabilir. Burada
teknik hiçbir zorluk yok. Burada sadece niyet önemli." Baflkalar›n›n bilgisayarlar›na gönderilen, kullan›c›n›n haberi olmadan bilgisayarda genelde gizli ve kötü faaliyette bulunan bir program olan Trojan’larla (Truva at›) bilgisayarlardaki bilgilere ulafl›labiliyor. Özdefl, bilgisayar› iyi bir antivirus yaz›l›m›n›n son güncellenmifl haliyle tarad›ktan sonra trojan varl›¤›na karfl› bilgi edinilebildi¤i bilgisini veriyor. Ancak bilgisayara bir hacker (sald›rgan) girip ç›kt›ysa ve izlerini sildiyse bunu anlamak mümkün olmayabilir. ‹leri teknik seviyede bilgi gerektiren yöntemlerle bilgisayar›n ayr›nt›l› incelenmesi gerekebilir. Bu tarz yaz›l›mlarla insanlar›n internet bankac›l›¤› flubelerindeki flifreleri bile ele geçirilebiliyor. Uzmanlar bilinmeyen dosyalar›n ve dosya uzant›lar›n›n aç›lmamas› uyar›s›nda bulunuyor. Phishing denilen, bankac›l›k sistemlerindeki kopyalama olaylar›nda da son y›llarda h›zl› bir art›fl yaflan›yor. Özdefl, bu konuda, kullan›c›lara antispam, phishing filtresi kullanman›n d›fl›nda, e-posta’yla gelen do¤rudan ba¤lant›lara da t›klamamalar›n› tavsiye ediyor. Özdefl, güvenli internet kullan›m›yla ilgili de flunlar› söylüyor: "Kullan›c›lar antivirüs ve kiflisel güvenlik duvar› kullanmal›lar, mümkünse evde kulland›klar› ADSL modemin güvenlik duvar›n› etkinlefltirmeliler. Güvenmedikleri yerlerden gelen veya flüpheli e-posta eklentilerini açmamal›lar, kulland›klar› programlar›n ve iflletim sistemlerinin en son güncellemelerini yüklemeliler, bilgisayarlar›n› kullanmad›klar› zamanlarda kapatmal› ve kritik dosyalar›n›n yede¤ini almal›lar." Temmuz/A ustos 2008 <
SMMMO YA AM
31<
S›ra d›fl› mali müflavir nya gezgini… 30 y›ld›r dü k ll› y› 35 , üfl rm gö yi 107 ülke yamaç paraflütü, t, flü ra pa t es rb Se . or paraflütle uçuy her türü d›fl›nda deniz n tü flü ra pa n z› Ya … or paramot da yapan Turgut k ›l› pç m ka ve › l›¤ ›ç lg sörfü,sualt› da 30 y›ll›k meslek r. yo p› ya k ya ka da n fl› Elik, k› bir hayat yafl›yor. mensubu Elik, s›ra d›fl›
in > > ‹f la h o lm a z b irn ve pagrafleütztutgkusundan ibaret oldu¤unu
›n›n mesle¤inde zgini ayn› >> Turgut Elik’in hayat rmüfl, 35 y›ll›k dünya ge unuz. Elik, 107 ülkeyi gö Mo¤olistan, ors r), ›l›y ma yan (My , a n›z rm rsa Bu ›yo m, san Ama en çok Vietna ki… ifl em ilenmifl. rm etk gö en eri n’d rel zamanda… Ne ntanal) ve Yeme ler zilya (Amazonlar ve Pa gü Bre i, , eli¤ ya) on sad tag am (Pa yafl tin ›n Arjan unsurlar›; "‹nsanlar ak ort yeni en in iley nin etk zgi ini ge h olmaz dünya Buralarda kendis ¤i" olarak aç›kl›yor. ‹fla aflili an vah tsw n›n -Bo ¤a bia do am ve ü a-Z yüzlülü¤ anada-Nabiby y-Kolombiya-Alaska-K rotas›nda; fiili-Paragua onya var. Jap ve ya bir -Si orneo kampç›l›k Madagaskar-Filipinler-B fü, su alt› dalg›çl›¤› ve ›nda yazlar›, deniz sör d›fl mak. Elik, yap ütü ak rafl pa kay aç ’de yam ken , dö Turgut Elik Sar›kam›fl ve Palan ya, lka rta al›y›z, Ka i, um cih kor ter y› miyorum. Do¤a da yap›yor. K›fl›n ise ve ama yazl›¤›m olsun iste ma var ›s›n l n›m ese ava kür kar n›, bir ar› n "Volkswage imiz suçlar›n sonuçl di¤ iflle fl› kar ya ¤a Do betonlaflt›rmamal›y›z. raber yafl›yoruz." susuzluk olarak hep be
> > A z p a ra , ç o k iflrekli artan ifl yükünden dertli. Bu konuda
MM Turgut Elik, sü >> ‹SMMMO Üyesi SM istiyor: ne düfleni yapmas›n› kta. ‹SMMMO’nun da üzeri i¤i ifller gittikçe artma r vs.) bizlerden isted Ku a¤ K-B rak -SS ola l ye ali ree , (M "Devletin ›¤›m›z ücretler koflullar› nedeniyle ald li art›yor ama Buna karfl›l›k piyasa iyor. ‹fl yükümüz sürek rek ge ›z am alm lem ön oran›nda bir ›fl na art n Bu gerilemekte. imize enflasyo Y›l sonunda ücretler olarak or. üy ütü rm örg gö f lum lle ke top il mü bunu ütümüz ve bir siv örg k sle Me . ruz yo al› zamm› dahi zor ilmesi…" bu konu üzerine de e¤ yle odam›zdan dile¤imiz; ntilerini ise bizimle flö kle gelece¤iyle ilgili be anlar›m›z› n ‹ns ’ni e. ye ülk rki Tü bir li k, Eli em t Turgu çmifli nedeniyle ön ge ve mu ümüz nu ön ko k z rse mi ›s›yla iyi yönetili paylafl›yor: "Ülke do¤ru seçersek, dolay de izi i im biz ler i asi gib ri siy ele ve iyi e¤itir Ortado¤u ülk rtlar sofras›nda di¤er aç›k. Aksi takdirde ku ." y›z al› olm tli k dikka parçalar-da¤›t›rlar. Ço
renkli yaflam: turgut elik >> G ü l fl e n K a n d e m i r
R
üzgarla dans etmek, gökyüzünde sörf yapmak, kufllar gibi özgürce uçmak… Bunlar› kaç kifli yapabilir? San›r›z s›ra d›fl› baz› insanlar bunlar› yapabilir… Tam olarak yapmasa da bunlar› hissedebilir… Bunlar› s›k s›k hisseden Turgut Elik, aram›zdan biri; 30 y›ll›k mali müflavir. Turgut Elik, 1977 y›l›nda Türk Hava Kurumu’nun Eskiflehir ‹nönü Türkkuflu Tesisleri’nde serbest paraflüte (uçaktan atlama) bafllad›. 1998 y›l›ndan itibaren ise da¤dan atlama olarak da bilinen yamaç paraflütü yap›yor. 3 y›l önce de paramotor-motorlu yamaç paraflütü (düz yerden motorun itme gücü ile havalanarak paraflütle uçma) yapan Elik, gökyüzünde rüzgar ile dans etmeyi bu sporlar sayesinde baflar›yor. Paraflütle uçma tutkusunu Elik, “Bulutlar, kufllar ve biz paraflütçüler birlikte uçuyoruz. Bunun keyfini tarif etmek çok zor. Mutlaka yaflanmal›” diyor. Arzu etse de herkes bulutlarla, kufllarla uçmay› baflarabilir mi? Turgut Elik de paraflütün s›ra d›fl› bir spor oldu¤unu düflünüyor. Ama son y›llarda özellikle yamaç paraflütünün gençler
aras›nda yayg›nlaflt›¤›n› da keyifle izliyor. Elik, yamaç paraflütü e¤itimi almak isteyenlere flu bilgileri veriyor: “Yamaç paraflüt sporu her y›l 盤 gibi büyüyor; özellikle gençler aras›nda yayg›nlafl›yor. Yamaç paraflüt e¤itimi, teorik-yer e¤itimleri ve uçufl e¤itimlerini (bafllang›ç-tekamül ve ileri olmak üzere 3 bölüm halinde) kapsamakta. E¤itimler; Türk Hava Kurumu, baz› üniversitelerin uçufl kulüpleri ve baz› uçufl malzemeleri satan firmalar taraf›ndan veriliyor. fiu an yetkili kurum ve FAI’n›n (Dünya Havac›l›k Federasyonu) uçufl belgesinin Türkiye temsilcisi, Türk Hava Kurumu’dur…” Elik’in verdi¤i bilgiye göre, yamaç paraflütü Fethiye Babada¤, Kafl, Denizli Pamukkale (Çökelez-Honaz), Bursa Uluda¤ (Gürsu-Gürle), Bolu Abant, Manisa Spil, Eskiflehir ‹nönü, Kayseri Ali Da¤, Gökova, Akflehir, Sivas,
Tokat, Amasya ve Erzincan’›n da¤lar›nda yap›labiliyor. Elik de zaten bu sayd›¤›m›z bölgelerde zaman zaman uçufl yap›yor. Elik, “Uçufla elveriflli bütün da¤larda ( 50 metre ile 4500 metre) yamaç paraflütü yap›labilir” diyor. fiEH‹RDE UÇMAK Elik’in son 3 y›ld›r ilgilendi¤i di¤er bir spor ise paramotor (motorlu yamaç paraflütü). Bu sporla ilgili de Elik flu bilgileri veriyor: “Da¤lara gidemedi¤imiz zaman flehirde yerden motorun itme gücünü kullanarak kalk›fl yapt›¤›m›z ve yamaç paraflütü tepemizde uçtu¤umuz teknik bir uçufltur, paramotor. Bu uçufllar foto¤raf çekimi yapmak, pankart açmak, broflür da¤›tmak için de kullan›lmaya baflland›. As›l amaç; amatör uçucular›n, flehirden uzaklaflamayanlar›n 100-200 metre yükseklikten uçma hobilerini tatmin etmektir.”
30 YILLIK MESLEKTAfi Uçma tutkusuyla anlatt›¤›m›z Turgut Elik’in mesleki geçmifli de 30 y›l öncesine uzan›yor. 1959 Tokat do¤umlu olan Elik, 1970’te Tokat Nam›k Kemal ‹lkokulu’nu, 1973’te Tokat Devrim Ortaokulu’nu bitirmifl. Liseyi ‹stanbul’da okuyan Elik, l976’ta Vefa Lisesi’nden mezun olmufl. Mesle¤e liseden mezun olur olmaz bafllayan Elik, hem çal›flm›fl, hem de e¤itimini sürdürmüfl. 1982’de eski ad› ‹ktisadi ve ‹dari ‹limler Akademisi olan Marmara Üniversitesi ‹ktisadi ve ‹dari Bilimler Fakültesi ‹flletme Bölümü’nden mezun olan Elik, 1985’te ise ‹stanbul Üniversitesi ‹flletme Fakültesi Muhasebe ve Denetim Ana Bilim Dal›’nda yüksek lisans yapm›fl. Elik, mesleki geçmiflini flu cümlelerle özetliyor: “Muhasebe mesle¤ine 1976 y›l›nda Vefa Lisesi’nden mezun olunca bafllad›m. Halen kendi ofisimde serbest muhasebeci mali müflavir olarak mesle¤imi sürdürüyorum. Mesle¤imi çok seviyorum ve en iyi bir biçimde yapmaya çal›fl›yorum. 20-25 y›ll›k müflterilerim var. Bütün müflterilerimle aile gibiyizdir.” Elik meslekteki hedefini ise, “Mesleki yabanc› dilimi mükemmel düzeye getirip, uluslararas› flirketlere yönelmek istiyorum” diye aç›kl›yor.
Turgut Elik’in yolu 35 y›lda 107 ülkeye düfltü. Ama O, en çok Vietnam, Burma, Mo¤olistan, Arjantin, Brezilya ve Yemen’den etkilendi.
Temmuz/A ustos 2008 <
SMMMO YA AM
33<
haber
Türk sinemas›n›n unutulmayan kad›nlar›
Türk sinemas›n›n belle¤i olarak tan›nan Agah Özgüç, flimdi de Türk sinemas›n›n kad›nlar›n› kaleme ald›; Muhterem Nur’u, Türkan fioray’›, Filiz Ak›n’›, Müjde Ar’› ve di¤erlerini… Özgüç "Eskiden sinema kitaplar› yok denecek kadar azd›, filmler çoktu, flimdi yay›mlanan çok say›da sinema kitab› var, filmler az…" diyor. >> M ü j d e A r s l a n
S
inemam›zla ilgili herhangi bir gerçe¤i araflt›ranlar, onun kitaplar›na baflvurmadan yapamazlar. Onun belgelerini kar›flt›rmadan sinemam›z› anlaman›z ve do¤ru bir de¤erlendirme yapman›z olanaks›zd›r, demiflti Mahmut Tali Öngören, Agâh Özgüç’e verilen Aziz Nesin Emek Ödülü’nü sunarken. Agâh Özgüç, Türk sinema tarihini birinci elden yaflad›. Bugün bir tarih olan filmlerin ço¤unun setlerinde bulundu. Günümüzde DVD izleyerek sinema yazarl›¤› yapan gençlerin aksine, o filmleri atmosferleriyle perdede, zaman›n seyircisiyle izledi. Bu sebeple anlatacak çok anekdotu, yazacak çok kitab› var. Bono karfl›l›¤› film çekilen y›llar›, Birinci marka sigaralar›n›n arkas›na yaz›lan diyaloglar›, Y›lmaz Güney seyircisini, "aile filmleri" seyircisini, sineman›n gün ben gün de¤iflimini, seyircinin dönüflümünü yaflad›. Agâh Özgüç flimdi de Türk Sinemas›n›n Kad›nlar›’n› yazd›. ‹lk y›llar›ndan günümüze sinemadan geçen kimi starlaflm›fl, kimi karakter oyuncusu olmufl, kimi vamp, kimi flehirli, kimi saf köylü k›z› oynam›fl oyuncular› anlatt›. Özgüç, flimdi 76 yafl›nda. Hâlâ her sabah Feneryolu’ndaki evinden
SMMMO YA AM > Temmuz/A ustos 2008
>34
Beyo¤lu’na geliyor: Tüm sinema kurum ve flirketlerini geziyor... Vizyona giren filmleri takip ediyor; Türk sinemas›n› her gün yeniden yaz›yor. Özgüç'ün sorular›m›z› yan›tlad›: Türk sinema tarihinin yaz›m› ne durumda sizce? A¤ah Özgüç: Nijat Özön bu konuda bafllang›c›ndan 1960’lara kadar olan dönemi anlatan önemli bir kaynak haz›rlam›fl. Onlar bu ifllerin tan›klar› asl›nda, onlar olmasa kim yazabilirdi ki? Herkes gitti, çünkü. Türk sinema tarihinin yeniden yaz›lmas› gerekir, ama bunun önemli zorlu¤u var; yeni kuflak maalesef bütün eski Türk filmlerini televizyonda gösterilen filmlerle s›n›rl› biliyor, oysa bu filmlerin yeniden izlenmesi gerekir. Fakat, alt› bin filmin iki binden fazlas› kay›p. Ne oldu¤u bilinmiyor. Kamyonlarla denize at›lm›fl, depo yang›nlar›nda gitmifl. Kimisi kiloyla satm›fl, kurfluna eklenmifl, ayakkab› ba¤c›klar›n›n süsü yap›lm›fl. Yap›lan de¤erlendirmeler art›k günümüzde geçerli de¤il. Örne¤in Susuz Yaz yeniden yaz›lmal›. Bir de tüm Türk sinemas› 5-6 yönetmen üzerine kurulu, oysa öyle enteresan yönetmenler var ki, iyi ama kötü, onlar›n da yaz›lmas› gerekir, Muharrem Gürses, üzerine kitap yaz›lacak bir yönetmen; çünkü halk› en iyi tan›yanlardan. Ertem E¤ilmez de çok önemli…
Bu kad›nlar biraz da erkek senaristlerin, yönetmenlerin zihnindeki, erkek seyircinin istedi¤i kad›n› oynad›lar… Kad›n temsili nas›l gerçekleflti? >> Biz genelde maço bir toplulu¤uz. Bu kad›nlar da hem sinemada hem özel yaflamlar›nda sömürüldü, ama bu ifli d›flar›dan biri yazamaz, içeriden birinin yazmas› gerekir. Kad›n imgeleri diye kitaplar yap›l›yor, fakat onlar bir akademisyen gözüyle yaz›ld›¤›nda gerçek ortaya ç›km›yor.
Bir sinema müzemiz bile yok Agâh Özgüç’e, bunca y›ld›r sinema tarihçili¤ini aksatmadan sürdürmesinin nedenini soruyoruz. "Herkes bir fleyi seviyor, kimisi müzik yap›yor, kimisi resim. Ben de sinema tarihçili¤i yap›yorum" diyerek anlatmaya bafll›yor. Özgüç, sözlerini flöyle sürdürüyor: "300 filmin çekildi¤i y›llarda her gün afla¤› yukar› dört sete gidiyordum, sabahlara kadar. E¤er ben bunlar› d›flar›da yap›yor olsayd›m, çok büyük katk›lar› olurdu. Türkiye’nin ulusal bir sinema müzesi yok. ‹nternet sa¤l›kl› de¤il; ben yanl›fl yap›yorum mesela, o yanl›fl dolafl›yor internette, sonra yerlefliyor. Çünkü belgelerde yanl›fll›k var. Onun için mümkün oldu¤u kadar bunlar› düzeltmeye çal›fl›yoruz, bu son kitapta da bunu yapt›m. Hangi yap›mc› kaç film çekti yok, buna önem vermemifller.
Son birkaç y›ld›r özellikle akademisyenlerin çok say›da sinema kitab› yay›mland›. Bunlar› nas›l de¤erlendiriyorsunuz? >> Çok enteresan bir durum, filmden çok kitap yay›mlanmaya bafllad›, çok iyi kitaplar bas›l›yor ve çok okunuyor. Bana sorarsan›z beni Türk sinemas›yla ilgili, örne¤in At›f Y›lmaz üzerine bir araflt›rma kitab› ilgilendiriyor. Önce ülkenin sinemas› araflt›r›lmal›. Akademisyenlerin yazd›¤› kitaplar›n sorunlar› zor okunmalar›; okumakta zorlan›yorsa okur, bu tehlikelidir; uzaklaflt›rabilir de. Biz kaynak bulam›yorduk. 1960’larda Nijat o kitab› ç›kard›¤› zaman çok zorland›. O dönemde, o dönemi yaflayanlar vard›; bugün, kaç tane film çekildi¤ini gerçekten kimse bilmiyor, kimse de ilgilenmiyor. Türkiye’de sinema yazarl›¤›n›n da bir önemi yok; ne maddi ne de manevi aç›dan. Yeni kitab›n›z Türk Sinemas›n›n Kad›nlar›’n› nas›l haz›rlad›n›z? >> Eskiden Ses mecmuas› vard›; genelde aktrislerin söylemediklerini
söyleterek, onlara mal ederek, abartarak Yeflilçam’›n kad›nlar›n› anlat›rd›. Benim burada yapt›¤›m, kad›n oyuncular›n hangi filmlerde hangi tipolojilerle yer ald›¤›. Tabii ki bu gelifltirilebilir, önemli olan temel özelliklerini ve niteliklerini do¤rudan yazmak. Zor bir ifl, röportaj yap›yorsunuz ilk filmini hat›rlam›yor ya da yanl›fl hat›rl›yor, oysa ondan önce çevirdi¤i bir iki film var, onlar› atl›yor... Çok ilginç bir olay, Sezer Sezin isminin oldu¤u bir afifl var ama o filmde oynamam›fl. Müjde ilk filminin "Köçek" oldu¤unu söylüyor. Hâlbuki onun Fikret Hakan’la yapt›¤› bir filmde, küçük bir rolü var. Ben izlememifl olsam, siz bilmeseniz bu böyle gidecek. 12 star oyuncu ön planda olsa da, kitab›n›z ayn› zamanda Türk sinemas›n›n kad›nlar›n›n tarihi de diyebilir miyiz? >> Evet. Bu günümüze kadar tüm kad›nlar›n tarihini içeriyor, bunu yapmam›fl olsayd›m, kimsenin ne film çekildi¤ini bilmesi mümkün de¤ildi.
Kimi dönemlere ay›r›p ilk y›llardan günümüze kategorize ettim; bu sayede kad›n oyunculu¤un dönüflümü, sinemadaki kad›n karakterin de¤iflimini de görmek mümkün. 60’larda oynayan kad›nlar›n olgunluk ça¤› filmlerini de yazd›m. Türk sinemas›nda kad›na yaklafl›m nas›l sizce? >> Eskiden kad›nlar hep "genç k›z" ve "ebedi bakire" olarak sunulmufllar, yavafl yavafl bu afl›ld›. Muhterem Nur, ilk defa kad›n seyirciyi sinemaya getiren kad›nd›r. 1.55 boyunda dikkat çekmeyen ama halktan biri. Türkan fioray çok al›ml›, abart›l› bir güzelli¤i olan bir kad›n, o her yerde dikkat çeker. Ondan önce femme fetale’ler vamp kad›n tipleri vard›r, ama Leyla Sayar hem vamp hem star oldu. Filiz Ak›n, çok derin izler b›rakamad›. Hülya Avflar, Yeflilçam gelene¤inin d›fl›nda bir kad›n. Müjde Ar, Türk sinema tarihinde en fazla yarar› olan, seyirciyi yönlendiren bir rolü oynad›, biraz Y›lmaz Güney gibiydi. Bütün kad›nlar›n sinemaya ve seyirciye katk›s› oldu… Temmuz/A ustos 2008 <
SMMMO YA AM
35<
‘Tiyatro gözden düfltü¤ünde anlay›n ki, kriz vard›r’ ‹stanbul fiehir Tiyatrolar› Genel Sanat Yönetmeni Orhan Alkaya, tiyatronun yeterli ilgi görmemesini ekonomik daralmaya ba¤l›yor. Alkaya, “Tiyatro en eski sanatlardand›r, hiçbir zaman ölmez” diyor. >> M e h m e t A l i D o ¤ a n
‹
stanbul fiehir Tiyatrolar›, Türkiye’nin en köklü kültür sanat kurumlar›ndan. Tam 94 y›ll›k geçmifli var. 1927’den beri de kesintisiz faaliyetlerini sürdürüyor. ‹stanbul gibi büyük bir metropolün kültür sanat iklimini oluflturan eserlere hayat veren ‹stanbul fiehir Tiyatro’lar›n›n yönetimi bu y›l›n bafl›nda Orhan Alkaya’ya emanet edildi. fiehir tiyatrolar›n›n rejisörlerinden olan Alkaya, flair kimli¤iyle de tan›n›yor. ‹stanbul Büyükflehir Belediyesi fiehir Tiyatrolar› Genel Sanat Yönetmeni Orhan Alkaya ile tiyatronun ‹stanbul’daki gelece¤ini konufltuk. Sizin fiehir Tiyatrolar› Genel Müdürlü¤ü’ne getirilmeniz baz› çevreleri flafl›rtt›. Siz böyle bir göreve getirilmeyi bekliyor muydunuz? Orhan Alkaya: fiehir tiyatrolar›n›n 6 rejisöründen biriyim. Dolay›s›yla ayk›r›l›k denen fley, benim siyasi düflüncelerimin farkl› oluflundan kaynakland›. “Böyle bir siyasi parti nas›l oldu da, sosyalist olan birini bu göreve getirebilir” diye düflünüldü. Türkiye’de ciddi bir zihniyet k›r›lmas› problemi yaflan›yor. Buras› bir tiyatro. Belirgin kriter, tiyatroda yeterliliktir. Günümüzde o kadar siyasetle yatar kalkar hale geldik ki, bana da son aylarda en çok sorulan soru bu… Bu sorular “belediyenin kültür sanat çevrelerine müdahalesinin yo¤un” SMMMO YA AM > Temmuz/A ustos 2008
>36
olmas›ndan kaynaklan›yor olabilir mi? >> Benim flehir tiyatrosunu yönetmemi isteyenler, her türlü müdahaleye, özellikle de siyasi müdahaleye kapal› oldu¤umu biliyorlard›r. Peki siz fiehir Tiyatrolar›’n› gelece¤e tafl›yacak ne gibi projeler gerçeklefltirmeyi planl›yorsunuz? >> Çocuk tiyatrosuna çok büyük bir
Orhan Alkaya >> Hukuk ve gazetecilik okudu fiair, yönetmen, yazar Orhan Alkaya, 1958’te ‹stanbul do¤umlu… Hukuk ve gazetecilik okuyan Alkaya, günlük gazetelerde ve dergilerde de¤iflik sanat disiplinleri üzerine elefltiri yaz›lar›, makale ve denemeler yazd›. Uzun süre Tiyatro-Tiyatro dergisi ve Türk Tiyatrosu dergisinin genel yay›n yönetmenli¤ini yapt›. Orhan Alkaya’n›n yönetti¤i oyunlardan baz›lar›: S›¤›nt›lar (Slawomir Mrozek,1992) Bezik Oynayan Kad›nlar (Edip Cansever’den kendi kurgusu,1993) Gölge Ustas› (Yeflim Dorman,Y›ld›r›m Türker,1993) Sahibinin Sesi (Sevim Burak,1995) Godot’yu Beklerken (Samuel Beckett,1997) Sersem Kocan›n Kurnaz Kar›s› (Haldun Taner).
‘fiiir k›skanç bir kad›nd›r’ Orhan Alkaya, ayn› zamanda flair. fiu aralar hayat›nda tiyatronun büyük bir yer tuttu¤u kesin. fiair bu yüzden de "fiiir k›skanç bir kad›nd›r. Dolay›s›yla baflka ilgileri kabul etmez. fiu aralar fena halde bozuk bana" diye özelefltiri yap›yor. Edebiyat›n hem fliir hem de roman taraf›nda son dönem de¤er verdikleri isimleri Alkaya bizimle paylafl›yor: "Hasan Ali Toptafl’›n her yazd›¤› roman heyecan verici. Murat Uzun, Orhan Pamuk bafll› bafl›na heyecand›r. Elif fiafak’›n son roman›yla ilgileniyorum. Kad›nl›k durumunu çok iyi anlatan bir roman. Okur okumaz neden sahnede olmas›n diye düflündüm. Birhan Keskin, Zeynep Köylü, Didem Madak gibi kad›n flairleri ilginç buluyorum. 1990 sonras› edebiyatta kad›n flairler gerçekten damgalar›n› vurdu."
sorumluluk alan› olarak bak›yoruz. Önümüzdeki dönemde ba¤›ms›z bir çocuk tiyatrosu kurarak ilk büyük ad›m› atmay› planl›yoruz. Deneysel tiyatro mekan› üretmek gerekiyor Türkiye’de… fiehir tiyatrolar› Tepebafl› Deneme Tiyatrosu ile bu alan›n öncüsüdür. Bu alana a¤›rl›k verme hedefimiz var. ‹stanbul fiehir Tiyatrolar›, yüksek nitelikli oyun üretmeyi de hedefleyen bir halk tiyatrosudur. Klasik, ça¤dafl oyunlar ve yeni yazarlar›n yetiflmesi de bizim için önemli. Muhsin Ertu¤rul Tiyatrosu y›k›ld›. Bu tiyatronun bofllu¤u nas›l doldurulacak? >> ‹stanbul, yeni sanat binalar› konusunda çok fakir. ‹stanbul’a yeni sanat binalar› kazand›rma planlar›m›z var. fiiflhane’deki Beyo¤lu Sahnesi ‹stanbul Belediyesi’nin bu anlamda att›¤› yeni ad›m. Burada, 600 kiflilik bir salonu, bir deneysel kara kutusu ve 10 yafl›nda bir çocu¤un ölçüleri haz›rlanarak yap›lacak bir çocuk tiyatrosu salonu olacak. Bu bölgede
yaflam›n portresi: orhan alkaya
Orhan Alkaya kendisini "Ben müdavim karakterliyimdir. Evde de ayn› koltu¤a otururum" diye tan›ml›yor. Alkaya yeme-içme konusunda müdavim oldu¤u yerleri; "Beyo¤lu’nda Kaktüs’e giderim. Biberli bonfilesi ve makarnalar› çok iyidir. ‹stanbul’da filtre kahveyi en iyi yapan yerlerden biridir. Gümüflsuyu’ndaki Rus Lokantas›’n› severim. 4 y›l Ankara Palas’ta oturmufltum. O s›rada evimin lokantas› gibiydi. Karaköy Lokantas› çok güzel bir yer. Fiyatlar› lezzetleri itibariyle dengeli bir mekan. ‹stanbul’da böyle yerleri özlüyoruz. Lacivert, Zarifi’yi de severim.Yakup da benim vazgeçilmezlerimden biridir" diyerek anlat›yor.
Muhsin Ertu¤rul’un yoklu¤unu giderecek bir tiyatro aç›lmas›n› düflünüyoruz. Gaziosmanpafla, Ümraniye, Ka¤›thane ve Üsküdar gibi yerlerde fiehir Tiyatrolar›’n›n aç›l›m› var. E¤er biz kapasitemizi uygun hale getirebilirsek, 10 tane daha sahne açabiliriz. De¤iflik yerlerde sahneler aç›yorsunuz. Peki tiyatro seyircisinin profili de farkl›lafl›yor mu? >> Bölgelere göre de¤iflen seyirci profili var. ‹stanbul çok büyük bir flehir. Çözmeye çal›flt›¤›m›z bir denklem. Kad›köy seyircisiyle, Ka¤›thane seyircisine ayn› oyunu götürdü¤ümüzde ayn› verimi alm›yoruz. Ka¤›thane seyircisinin de ihtiyaçlar›n›,
beklentilerini yükselterek karfl›layaca¤›m›z bir oyun profiline ihtiyac›m›z var. Bu da 2-3 y›ll›k bir proje ile çözmeyi istedi¤imiz bir konu. Halihaz›rda 2 bin denek üzerinde kapsaml› bir anket çal›flmas› yürütüyoruz. Bölgeleri iyice bir analiz etmemiz gerekiyor. Bunun sonunda ise bir repertuvar aç›l›m› sa¤layaca¤›z. ‹stanbul 2010 projesiyle ilgili nas›l aç›l›mlar sa¤layacaks›n›z? >> ‹stanbul, 2010 y›l›nda kültür baflkenti oluyor. Bu anlamda kültürel üretimler, yarat›mlar dünyan›n birçok flehrinde turistik cazibe noktalar›d›r. Bu noktaya gelebilmemizin ön koflulu, sanat binalar› üretmektir. fiunu iddia edebilirim ki,
‹stanbul yeterli sanatsal gösterim alanlar›na kavufltu¤u an, sanatsal patlama yaflanacak. Zaman zaman “tiyatro öldü” deniyor. Öldü mü gerçekten? >> Bir toplumda kriz durumu varsa, iki sanat›n öldü¤ünü söylerler. “fiiir öldü, tiyatro öldü” denir. fiiir ve tiyatro bir toplumda gözden düflüyorsa anlay›n ki orada kriz vard›r. Bunlar en eski sanatlard›r, hiçbir zaman ölmezler. Ancak kriz, sanatlar›n en eskisinin bile öldü¤ü duygusunu yarat›r. Kriz çözüldü¤ünde tekrar bu sanatlar ilgi görmeye bafllar. Geçen seneye oranla birçok özel tiyatronun yeni oyunu var. Yeni gruplar kuruluyor. Temmuz/A ustos 2008 <
SMMMO YA AM
37<
Ofiste iletiflim kazalar›
Acelecilik, dinlememe, yanl›fl anlama, yalan, iflyerindeki en önemli iletiflim sorunlar› aras›nda yer al›yor. Karfl›ndakini dinlemek ve korku yerine iletiflim kültürü oluflturmak sorunlar›n çözüm anahtar›… ‹flyerlerinde verimlili¤i art›rmaksa, iletiflim sorunlar›n› çözmekten geçiyor.
SMMMO YA AM > Temmuz/A ustos 2008
>38
>> A y fl e g ü l E m i r
öyleneni yanl›fl anlama, gerçekleri söylememe, dinlememe, dedikodu, çekememezlik… Bunlar günlük hayatta oldu¤u gibi iflyerlerinde s›k s›k karfl›lafl›lan iletiflim sorunlar› aras›nda yer al›yor. Çözülmediklerinde ise verimsizli¤i art›rarak, çal›flanlar›n ifllerini savsaklamas›na neden oluyorlar. Ancak çözümü zor de¤il… ‹letiflim dan›flmanlar›na göre küçük düzenlemelerle iletiflim sorunlar›n›n üstesinden gelinebiliyor. Öncelikle dinlemek ve iflyerinde korku yerine iletiflim kültürü yaratmak gerekiyor.
S
YANLIfi ANLAMA Likya Yönetim Akademisi iletiflim dan›flman› Günsu Bafler, Türkiye'de iflyerlerinde görülen en önemli iletiflim sorunu olarak 'acelecili¤i' görüyor. Bafler’a göre, birçok ifli bir arada yapmaya çal›fl›rken karfl›m›zdakilerin gerçekten ne dedi¤ini duymuyoruz, yüz yüze verilmesi gereken mesajlar› e-posta ile iletiyoruz, acele etti¤imiz için toplant›lar› k›sa kesiyoruz. Bütün bunlar da ifl ortam›na, hatal› sonuçlar, bir türlü tamamlanamayan ifller, k›rg›nl›klar, iflten ayr›lmalar ve verim düflüklü¤ü fleklinde yans›yor. Dinlememe de, iletiflimdeki en önemli sorunlar aras›nda. Dinlemenin zor oldu¤unu anlatan Bafler, ortalama bir insan›n dinleme kapasitesinin dakikada
kariyer ‹fl yerinde iletiflim kurallar› > Aç›k bir politika izleyin. > Bütün çal›flanlar›, flirketle ilgili ifl
‹letiflim bofllu¤unu dedikodu doldurur ‹letiflim uzmanlar›, "Zor zamanlarda personelle iletiflim kurmazsan›z, o bofllu¤u korku ve dedikodu doldurur" uyar›s›nda bulunuyor. ‹flyerlerinde iletiflimi daha iyi noktaya getirmede en büyük görev yöneticilere düflüyor. Yöneticinin öncelikle iletiflime aç›k olmas› gerekiyor. Bafler, iflyerlerinde korku de¤il, iletiflim kültürü yarat›lmas› gerekti¤inin alt›n› çiziyor. ‹letiflimi gelifltirmede en büyük ad›m ise 'biz' olma bilincinden geçiyor. Türkiye'de de iflten ayr›lmalar›n önemli bir k›sm› iletiflim eksikli¤inden kaynaklan›yor. Uzmanlara göre, insanlar motivasyon ve maddiyat olmak üzere iki faktörle daha verimli çal›fl›yor. Motivasyonel faktörler tek bafl›na verim sa¤larken, maddiyatla tek bafl›na verim sa¤lanam›yor. San›ld›¤›n›n aksine iflyerlerinde verimi art›rmada iletiflim, ücretten daha önde geliyor.
300–450 kelime, yine ortalama bir insan›n konuflma kapasitesinin de dakikada 100–150 kelime aras›nda oldu¤unu aktar›yor. Beynimiz de geriye kalan 200 kelimelik bofl yerleri dolduruyor. Karfl›m›zdaki insan› dinlerken dal›p gitmek, konuflman›n aras›nda baflka fley düflünmek gibi s›kça karfl›lafl›lan durumlar, bu çabaya iflaret ediyor. Sonuç; yanl›fl anlama ve verim düflüklü¤üyle son buluyor. ‹fi YÖNET‹C‹YE DÜfiÜYOR Türkiye'de iflyerlerinde iletiflim sorunlar› yayg›n. Baz› flirketler, kurum içi iflletiflimi gelifltirebilmek için güzel uygulamalara imza at›yor. fiirket panolar›, yemekler, turnuvalar, bölüm tatilleri, e¤itimler, flirket gazete ve bültenleri, do¤ru uyguland›¤› takdirde, baflar›l› sonuçlar veriyor. Günsu Bafler, iletiflime aç›k bir tak›m yarat›lmas› gerekti¤ini belirtiyor ve flöyle konufluyor: “Burada temel sorun fark›ndal›k. ‹nsanlar›n birbirine 'günayd›n' demedi¤i, sorunlar›n› ve heyecanlar›n› paylaflmad›¤›, birlikte e¤lenmedi¤i, karfl›s›ndakinin ne söyledi¤ine de¤il, nas›l söyledi¤ine odaklanarak bulutlardan nem kapt›¤› bir ortamdan bahsediyorsak, burada “verim”
ilanlar› ve duyurulardan haberdar edin. > Yöneticilerle elemanlar, mesai arkadafllar› aras›nda ve departmanlar aras›nda özgür ve yeterli bilgi ak›fl› olmas›n› sa¤lay›n. > Düzenli olarak toplant›lar yap›n. ‹fliniz hakk›nda ifl arkadafllar›n›z› ve yöneticilerinizi bilgilendirin. > Büyük proje ve görevler için görev aktar›m›n› yaz›l› olarak yap›n. Herkesin sorumlulu¤unu anlad›¤›ndan emin olun. > Belirledi¤iniz aflamalarda raporlama sistemi getirin. Di¤erleri projenin aflamalar›n› takip edebilsin. > ‹fl arkadafllar›n›z›n zaman›na sayg› gösterin. Toplant›lar›n zaman›nda bafllamas›na dikkat edin.
> ‹fl bafl›ndayken, rahats›z edilerek ifl bölünmelerini engelleyin.
> Ofisten ayr›laca¤›n›z zaman santrale, mesai arkadafl›n›za ya da ofis içi iletiflim a¤›n›z varsa buraya bildirin. > fiirket d›fl› iletiflimi kuracak olan sorumlular› ve flirket d›fl› iletiflimin ana hatlar›n› belirleyin. > fiirket hakk›ndaki bilgileri gerekti¤inde verebilmek için oluflturulmufl, düzenli olarak güncellefltirdi¤iniz, endeksi belirlenmifl bir bilgi kayna¤›n›z olsun. > Dergilerin ve di¤er süreli yay›nlar›n dolafl›m› s›n›rl› tutarak, zaman kayb›n› önleyebilirsiniz. Bunlar›n yerine, kiflileri ilgilendiren seçilmifl kupürler ve etkili flirket içi bilgilendirme yapabilirsiniz.
kavram›n› aramak pek mümkün de¤il. ‹nsanlar ifllerini iyi yapsalar da en temel kavram olan iletiflim ve insani iliflkilerde baflar›l› olmad›klar›nda kariyerlerinde baflar›l› olam›yorlar. Gerçekten bir paylafl›m ortam› yarat›lmas› gerekiyor. ‹letiflime aç›k bir tak›m yaratmak laz›m. Bu, baflar›lar›ndan sonra birlikte sevinebilen, birbirine karfl› aç›k olabilen, paylaflan, iletiflimi kiflisellefltirmeden kurmaya çabalayan ekip üyeleri ile mümkün olabiliyor. Burada sorumlulu¤un en a¤›r› da yöneticilere düflüyor.” SORUNUN ÇÖZÜMÜ Peki, iletiflim sorunlar›nda çözüm nerede? Günsu Bafler, “Önce sorunu fark etmek gerekiyor. Yüzde yüz verimli dinlemeden, hiç iletiflim kazas› yapmamaktan, her söyledi¤imizin anlafl›lmas›ndan, yanl›fl anlamalar›n olmamas›ndan bahsetmiyorum. Kazalar olabilir. Kurum içinde de, kiflileraras› iliflkilerde de sorunlar ortaya ç›kabilir. Önemli olan fark ederek çözüm bulmak. Her kurumun, her flirketin kendine özgü bir DNA's› var. Sorunlar bazen rotasyonla, bazen e¤itimle, bazen konuflarak, bazen de sistemlerde yap›lacak de¤iflikliklerle çözülebilir” diye konufluyor. Temmuz/A ustos 2008 <
SMMMO YA AM
39<
Ö¤renci Seçme S›nav›’n› (ÖSS) kazanamayan baz› ö¤renciler, yurtd›fl›nda e¤itim seçene¤ini de¤erlendirmeye al›yor. Yurtd›fl›nda e¤itim için baflvurular ekim ay›ndan itibaren bafll›yor. Yurtd›fl›na gidecek ö¤rencilere, gidecekleri okullar›n YÖK denkli¤ine dikkat etmeleri, dersleri ve yaflam flartlar›n› iyi araflt›rmalar› tavsiye ediliyor. SMMMO YA AM > Temmuz/A ustos 2008
>40
ÖSS’yi kazanamayanlara yurtd›fl› seçene¤i
YÖK denkli¤i olan ve Türk ö¤rencilerin en çok baflvurdu¤u üniversiteler Yurtd›fl› e¤itim uzman› Elif Deveci
* New York State Üniversitesi * Santa Monica College * San Francisco State University * California State University* California Üniversitesi * San Diego State Üniversitesi * San Jose State Üniversitesi * New Haven Üniversitesi * Hartford Üniversitesi * Barry Üniversitesi * Illinois Institute of Tech * Indiana University Purdue * Montclair State Üniversitesi * Adelphi Üniversitesi * Long Island Üniversitesi * Tennessee at Martin Üniversitesi * Case Western Reserve Üniversitesi * Pennsylvania Üniversitesi * Houseton Downtown Üniversitesi * Seattle Central Community College * Greeen River Community College * Wyoming Üniversitesi * Miami Üniversitesi
e¤itim Zelanda, Kanada ve Avrupa’daki di¤er ülkeler fleklinde s›ralan›yor. Deveci, yurtd›fl›nda lisans e¤itimi için en çok tercih edilen bölümlerin, iflletme, bilgisayar, mühendislik, genetik bilimleri ve iletiflim alanlar› oldu¤unu da belirtiyor.
>> A y fl e g ü l E m i r
u y›l olmad›… Gelecek y›l, belki… Gelecek y›l tekrar ayn› stresli süreçlerden geçip hayatlar›n› tek bir s›nava ba¤lamak istemeyenlerin de alternatifleri var. Evet, ÖSS’yi kazanamayan ö¤renciler, geleceklerini belirleyecek karar› vermeleri gereken döneme girdiler. Ö¤rencilerin önemli alternatifleri aras›na yurtd›fl›nda e¤itim de girmifl durumda. Farkl› ülkelerde e¤itim görmek isteyenler için üniversitelere baflvuru dönemi bafll›yor. Yurtd›fl›nda e¤itimi düflünenler, ‹ngiltere, Amerika, Kanada, Avustralya, Malta, Yeni Zelanda ve di¤er ülke okullar›nda araflt›rmalar›na bafllad›lar bile. Peki, yurtd›fl›nda e¤itime karar verirken nelere dikkat etmek gerekiyor, hangi
B
üniversitede ne kadar maliyetle e¤itim al›nabiliyor? YÖK DENKL‹⁄‹NE D‹KKAT Global Vizyon E¤itim’den Elif Deveci, yurtd›fl›ndaki üniversitelere bahar dönemi için ekim ay›na, güz dönemi için de nisan ay› ortas›na kadar baflvuru dönemi oldu¤unu anlat›yor. Ancak, çok gözde olan Oxford, Cambridge, Harvard gibi üniversitelere en az on ay öncesinden baflvuru yapmak gerekiyor. Deveci, yeterli yabanc› dil bilgisi ya da üniversitenin gerektirdi¤i özelliklere sahip olmayanlar›n bir
Her y›l 50 bin ö¤renci gidiyor > Dünya Bankas› rakamlar›na göre, Türkiye'den 50 bin ö¤renci yurtd›fl›nda okuyor.
> Türkiye, yurtd›fl›nda en fazla ö¤rencisi olan ülkeler aras›nda 11'inci s›rada yer al›yor.
> Türk gençleri yurtd›fl› e¤itimi önemli bir alternatif olarak görüyor.
> Türkiye'den her y›l ortalama 15 bin ö¤renci Amerika'ya e¤itim için gidiyor.
> Amerika, ‹ngiltere, Avustralya, Kanada, Malta Türk ö¤rencilerin gözdesi olan ülkeler aras›nda. > Avustralya, ‹ngilizce konuflulan ülkeler aras›nda yabanc› ö¤renci nüfusu aç›s›ndan ABD ve ‹ngiltere’nin ard›ndan üçüncü s›rada geliyor. Her y›l Türkiye’den ortalama 350 genç ö¤renim için Avustralya’y› seçiyor.
akademik y›l süren haz›rl›k kurslar›na kat›lmalar› gerekti¤ini söylüyor. Bu haz›rl›k kurslar›, ekim ve ocak aylar›nda bafll›yor. Yurtd›fl›nda üniversitelerde iki y›ll›k ve dört y›ll›k okul seçenekleri bulunuyor. Yüksek lisans için gidenlerin say›s› da her geçen y›l art›yor. Yurtd›fl›nda e¤itimi planlayanlar›n dikkat etmesi gereken konular›n bafl›nda üniversite denkli¤inin geldi¤i belirtiliyor. Deveci, yurtd›fl›nda gidilebilecek binlerce üniversite bulundu¤unu belirterek, ö¤rencilerin hangi üniversitelerin diplomalar›n›n Yüksek Ö¤renim Kurumu (YÖK) taraf›ndan onayl› oldu¤unu ö¤renmek için araflt›rma yapmalar› önerisinde bulunuyor. 6 B‹N DOLARDAN BAfiLIYOR Yurtd›fl›ndaki üniversitelerin fiyatlar› da en çok merak edilen konular aras›nda. Elif Deveci, devlet üniversitelerinde y›ll›k ücretlerin 6 bin dolardan bafllayarak, 15 bin dolara kadar ç›kt›¤› bilgisini veriyor. Özel üniversitelerde ise, bir akademik y›l›n maliyeti 12 bin dolardan bafllay›p, 40 bin dolara kadar yükselebiliyor. Yurtd›fl›nda e¤itim için en çok tercih edilen ülkeler; ‹ngiltere, Amerika, Avustralya, Yeni
DERSLER‹ ‹Y‹CE ‹NCELEY‹N ÖSS’yi kazanamayan ö¤renciler s›k›nt›l› dönemler geçiriyor. Maddi durumu yeterli olanlar da yurtd›fl›nda devlet ya da özel üniversitelere gitmeyi seçiyor. Ancak yurtd›fl›nda okumak isteyenlerin ÖSS’de 185 puan baraj›n› da aflmalar› gerekiyor. Binlerce üniversite aras›nda seçim yapmak durumunda olan ö¤rencilere profesyonel bir kurumdan yard›m almalar› tavsiye ediliyor. Ö¤rencilere, yurtd›fl›na ç›kmadan önce gitmeyi düflündükleri ülkenin özelliklerini de incelemeleri öneriliyor. Yurtd›fl› e¤itim uzman› Elif Deveci, "Okul seçerken bu okulun kendi ülkesindeki ve dünyadaki s›ralamas›, akademik kadrosu ve gitmek istedikleri bölümün ders içeriklerine bak›lmas› çok önemli. Bütün bunlar gidilecek okulda mutlu olmay› sa¤layacak unsurlar" uyar›s›nda bulunuyor. Uzmanlara göre, y›llarca yurtd›fl›nda kalarak, önemli miktarlarda masraf yaparak e¤itim görenler Türkiye’de ifl hayat›nda daha avantajl› hale geliyor. Yurtd›fl›nda e¤itim alarak Türkiye’ye dönenler öncelikli olarak dil s›k›nt›lar›n› ortadan kald›rm›fl oluyorlar. Kariyer anlam›nda daha iyi teklifler al›yorlar. Temmuz/A ustos 2008 <
SMMMO YA AM
41<
Bafl›n›z saç›n›zla dertte mi? Saç problemi olanlar için alternatif çözümler art›yor. Günümüzde en çok tercih edilen yöntemler olan saç nakli ya da saç protezi yapt›rmak istiyorsan›z, en az bin 500 Euro’yu gözden ç›karman›z gerekiyor.
>> G ü l fl e n K a n d e m i r
S
aç› dökülmeye bafllad›¤›nda panik yaflayanlara ‘Yerine yenisi ç›k›yorsa endifle etme’ tavsiyesini hangimiz yapmam›flt›r. Evet, sorun yerine yenisi ç›km›yorsa bafll›yor. ‹nsanl›k tarihinden bu yana insan›n saç›n› korumak ya da kaybetti¤i her teli geri kazanmak için mücadelesi sürüyor. Kremler, ya¤lar, bitkisel mucizeler… Hatta saç›m dökülür diye saç›n› elektrikli kurutma makinesiyle kurutmayanlar bile var. Ama günümüzde saç problemi olanlara t›p ve geliflen teknoloji baflka çareler de sunuyor. Bunlardan en yayg›n olan›
saç nakli (saç ekimi) ve saç protezi… Bu yöntemlerin Amerikan icad› oldu¤unu söyleyerek söze bafllayal›m. Saç ekimi ya da saç nakli asl›nda bir tür cerrahi müdahale… Türkiye’de kaybettikleri saç tellerine yeniden kavuflma ümidiyle her y›l binlerce insan saç nakli yapt›r›yor. Amerika’da 1980’li y›llarda uygulanmaya bafllayan bu yöntem, 1994 y›l›nda ilk olarak Türkiye’de uygulanm›fl. Levent’teki klini¤inde 1994 y›l›nda ilk saç naklini yapan Transmed’in kurucusu Dr. Melike Külahç› Paeffgen, Türkiye’de her y›l 2 bin 500 naklin yap›ld›¤›n› bunun da bin 500’ünü kendilerinin yapt›¤›n› söylüyor.
NAK‹LDE ‹K‹ YÖNTEM Saç nakli, iki yöntemle yap›l›yor. fierit (strip) yönteminde saç bulunan alandaki kökler cerrahi müdahaleyle topluca ç›kar›l›yor ve saçs›z bölgeye naklediliyor. Bunun fiyat› 2 bin
SMMMO YA AM > Temmuz/A ustos 2008
>42
1994’te ilk saç naklini yapan Transmed’in kurucusu Dr. Melike Külahç› Paeffgen, Türkiye’de her y›l 2 bin 500 naklin yap›ld›¤›n› söylüyor.
euro ile 3 bin 500 Euro aras›nda de¤ifliyor. ‹zole kök ya da FUE yöntemi olarak da bilinen tek tek çekme yönteminde ise fiyatlar 3 bin Euro’dan bafll›yor, 10 bin Euro’ya kadar ç›k›yor. Tek tek kökleri ç›kar›p nakletmek; hem hasta, hem de hekim için daha zahmetli bir yöntem oldu¤u için fiyat art›yor. Doktor Melike Külahç›, ekilmifl tüm köklerin yerlerinde yetiflmesinin operasyonun baflar›s›n› gösterdi¤ini söylüyor. Saç naklinde bir operasyon en az 4 saat sürüyor.
sa¤l›kl› yaflam
ÖNCE
Dr. Melike Külahç›’n›n verdi¤i bilgiye göre, Türkiye’de yaln›zca 20 klinikte saç nakli standartlara uygun yap›l›yor. Bunlardan 10’u da ‹stanbul’da bulunuyor. Uzman olmayan kiflilerin saç nakli yapt›klar›na dikkat çeken Külahç›, kuaförlerin ve hemflirelerin bile saç nakli yapt›¤›n› vurguluyor. Külahç›, "Ehil olmayan insanlar saç nakli yap›yor. Saç naklini plastik cerrah›n ya da dermatologun yapmas› laz›m. Hemflireler sa¤l›k memurlar› inan›lmaz ucuz ücretlere saç nakli yap›yor. Adeta saç derisine tecavüz ediyorlar. Sonuçta da yara izleri dahil birçok komplikasyonlar ortaya ç›k›yor." MÜfiTER‹LER‹N ÇO⁄U ERKEK Saç nakli yapt›ranlar›n yüzde 90’› erkek. Kad›nlarsa do¤al östrojen hormonuyla saç›n› koruyabiliyor. Erkek ise andröjen hormonuna (erkeklik hormonu) saç köklerinin duyarl› olmas› nedeniyle saç›n› kaybediyor. Saç problemi olanlar›n baflvurdu¤u yöntemlerde biri de saç protezi… Bu yöntemi kifliye özel yap›lan saç peru¤unun saçs›z bölgeye yap›flt›r›lmas› diye anlatabiliriz. Amerika’da 1980’l› y›llardan beri uygulanan bu yöntem, 1990’lar›n bafl›nda Türkiye’ye
geldi. Bu alanda da birçok firma var ama standartlara uygun çal›flan iki elin parmaklar›n›n say›s›n› geçmiyor. Genellikle protez saçlarda estetik ameliyatlarda kullan›lan ama cilde zarar vermeyen yap›flt›r›c›lar kullan›l›yor. Türkiye’de saç protezi yapan firmalardan biri de Hair Clup. Amerika’da 1976’da kurulan flirketin Türkiye temsilcisi olan Hair Clup, ‘kopyalama teknolojisiyle’ saç sorunlar›na çözüm bulmaya çal›fl›yor. Kopyalama yöntemini 2000 y›l›ndan beri Türkiye’de uygulad›klar›n› söyleyen Hair Clup Türkiye Yönetim Kurulu Baflkan› Engin Saya, yöntemin farkl›l›klar›n› flöyle anlat›yor: "Hair Club, di¤er protez saç sistemlerinden farkl› olarak; insan saç› ya da sentetik saç kullanm›yor. Öncelikle saçlar›n döküldü¤ü ve dökülecek alan› tespit ediyoruz. Ensesinden ve kulak arkas›ndan ald›¤›m›z saçlar› Amerika'ya gönderiyoruz. Kifliden ald›¤›m›z saç›n yap›s›nda bulunan mikron, keratin ve pigment de¤erleri tespit ediliyor ve laboratuar ortam›nda kardefl saçlar kopyalan›yor. Protez saç sistemi; bu kopyalanm›fl saçlardan olufluyor. Saçlar› 1 ay ile 45 günlük bir süre içinde ço¤altabiliyoruz."
SONRA Sanatç›lar
ilgi gösteriyor
Coflkun Sabah
Laboratuardan gelen saçlar 4-5 saatlik bir ifllemle monte ediliyor. Protez uyguland›ktan bir hafta sonra kiflinin tekrar merkeze kontrole gitmesi gerekiyor. Ondan sonraki bak›mlar›n› ise kendisi yapabilir. Kopya saçlar 10 y›l kullan›labiliyor. Bu ifllemin ücreti ne diye merak edenlere de söyleyelim. Kopya saçla saç problemini çözmenin maliyeti 1.500 ila 3 bin euro aras›nda de¤ifliyor. Birçok firma protez saç sistemlerinde Uzakdo¤ulu insanlar›n saçlar›n› kullan›yor. Bu saçlar uyumsuzlu¤a neden oluyor. Müflterilerinin yüzde 60’›n›n erkek oldu¤unu söyleyen Engin Saya, kemoterapi görenlerden, cerrahi müdahaleye u¤ram›fl olanlara kadar birçok nedenle müflterilerin kendilerine geldi¤ini belirtiyor.
Türkiye’de ünlüler de saç protezi yapt›r›yor. Sinema sanatç›s› Nuri Alço’dan, Udi ses sanatç›s› Çoflkun Sabah’a, Prof. Dr. Mim Kemal Öke’den sanatç› Bedri Ayseli’ye kadar birçok kifli bu yöntemi kulland›. Ancak uzmanlar paras› uygun diye herkese saç protezi yapt›rman›n çok büyük sak›ncalar› oldu¤u konusunda uyar›yor. Protez saça en az 15 günde bak›m yapt›rmak gerekiyor. Bunun için de yine iflin uzman›na gitmek flart. ‹yi uyguland›¤› takdirde insan›n psikolojisini rahatlatan ve güven kazand›ran saç protezinin negatif yönleri ise flöyle s›ralanabilir.
>> Orijinal saç gibi uzamaz. >> Bak›m gerektirir. >> Belirli bir ömründen sonra yenisini yapt›rman›z gerekir.
>> Sadece gürefl, boks, king box sporu yapan kifliler için uygun de¤ildir.
Nuri Alço
Temmuz/A ustos 2008 <
SMMMO YA AM
43<
dostlar›m›z Çocuklar atlarla, pony’ler (küçük at) vas›tas›yla daha rahat dost olabiliyor. Ata binmek için profesyonel olmaya gerek yok. Çocuklar›n›za binicilik e¤itimi ald›rabilir, arazi gezileriyle onlar› mutlu edebilirsiniz.
Ah küçük bir at›m olsa!
>> G ü l fl e n K a n d e m i r
B
az› hobiler var ki, s›rf zengin u¤rafl› imaj› nedeniyle birçok insan uzak durur. Bu yüzdendir ki, çocuklu¤unda bir ata sahip olma hayali kuran birço¤umuz, bu imaj nedeniyle hayalimizi gerçeklefltirmek için çaba bile sarfetmemiflizdir. Ama çocu¤unuzun böyle bir hayali varsa, sizin gerçeklefltirmeniz daha kolay. Say›lar› her geçen gün artan atl› spor klüpleri hem size hem de çocu¤unuza atlar›n dünyas›na girme olana¤› sa¤l›yor. Bu yaz›m›zda özellikle çocuklar›n›n hayallerini gerçeklefltirmek isteyenlere ipuçlar› vermek niyetindeyiz. Atl› spor klüplerinde çocuklar›n gözdeleri, midilliler… Halk aras›nda Midilli olarak bilinse de asl›nda küçük atlara ‘pony’ deniliyor. Rengi ve flekli ile de¤il yaln›zca boyu küçük olan atlar, pony’ler… SMMMO YA AM > Temmuz/A ustos 2008
>44
Yerden s›rt yükseklikleri 148 santimetrenin alt›nda olan küçük atlar bu s›n›fa giriyor. Atl› spor kulüplerinde, minikler için Pony Clup’lar oluflturuluyor. Burada çocuklar hem ata binmeyi ö¤renirken, hem de onlarla iletiflim kurabiliyorlar.
B‹N‹C‹L‹K E⁄‹T‹M‹ Çocuklar 3 yafl›ndan itibaren pony’lerle binicilik e¤itimi alabiliyor. Binicilik kulüplerinde ata binmek için illa da üye
olmak gerekmiyor. Saati en az 50 milyon liraya üye olmadan ata binebiliyorsunuz. Ama üye olmak istiyorsan›z, ayl›k 300-400 YTL’yi ve bafllang›çta da yüklü bir ba¤›fl› gözden ç›karmak gerekiyor. Baz› binicilik kulüplerinde bu ba¤›fllar 10 bin dolar› bile buluyor. Amatör olarak binicilik yapmak bir-iki derste ö¤renilebiliyor. Bütün mesele at›n ritmiyle bel hareketlerinizi uyumlulaflt›rmakta yat›yor. Bu ifle gönül verenler için de ileriki aflamalarda giysi ve aksesuarlar da önemli. Ata binerken bafla mutlaka tok denilen özel korumal› kask› takmak gerekiyor. Bunun d›fl›nda baca¤› saracak pantolon ve alt› düz bir bot yeterli.
Binicili¤e bafllamak için illa da çocu¤unuzun kendi at›n›n olmas›na gerek yok. Gerek çocuklar gerekse yetiflkinler arazi gezisi yapmak ve stres atmak için ata binebiliyor. ATLA UYUM fiART Binicili¤in özünde atla uyum yakalamak yat›yor. Atlar›n da insanlar gibi farkl› karakterleri ve huylar› var. Bu yüzden atla hem teknik hem de hissi olarak uyum sa¤lamak flart. Aksi takdirde at kendisini rahats›z eden bir biniciyi üzerinde istemiyor. Yani at›n da sizinle birlikte çal›flmaktan zevk almas› gerekiyor. Klasis Country Pony Clup e¤itmeni Beytullah Hüseyino¤lu, öncelikle çocuklara hayvan sevgisini afl›lamaya çal›flt›klar›n› söylüyor. "Çocuklar Pony’leri sevdikten sonra onlar› derse al›yoruz" diyor. Hüseyino¤lu, 4 ila 10 yafl aras›ndaki çocuklar›n kolayl›kla Midillilere binmeyi ö¤renebileceklerini belirtiyor.
‹flte ‹stanbul’da çocuklar›n pony’lerin dünyas›n› keflfedebilecekleri baz› adresler… >> ‹stanbul Atl› Spor Kulübü ‹ASK Pony Club, Türkiye’deki ilk pony clup’lardan. Yafllar› 6 - 12 aras›nda de¤iflen, sa¤l›k testinden geçen, çocuklara binicilik dersleri veriliyor. Hiç deneyimi olmayan çocuklara önce gezi turlar›na kat›lmalar› öneriliyor. Bunun da saati 20 YTL. Clup’a kat›lmaya karar veren çocuklara teorik ve pratik dersler veriliyor. Haftada 3 gün 1’er saatlik derslerin ücreti, 50 YTL. Telefon: (212) 286 38 43
>> Klassis Country Pony Club 4-10 yafl aras› çocuklara pony ile gezme olana¤› sa¤l›yor. 15 dakika’l›k gezinin fiyat› 16 YTL olarak belirlenmifl. 10 yafltan itibaren özel ders de veriliyor. Özel dersin yar›m saati 39 YTL, 45 dakikas› ise 59 YTL. Tel: (0212) 710 13 13
>> Kemer Atl› Spor Kulübü (Eyüp)
Pony’lar nas›l beslenir? Pony’ler de atlar gibi, do¤ada otla beslenirler. Ama kapal› alanlarda beslenen atlara baflta yulaf, saman ve kepek veriliyor. Ayr›ca pony’lerin hafllanm›fl arpa, m›s›r, havuç, elma, salatal›k ve öteki sebzeleri de severek yediklerini belirletelim. Pony’leri düzenli aral›klarla günde üç kez beslemek gerekiyor. Su kaplar›nda her zaman taze su bulundurmak flart. Hayvan terliyken so¤uk su içirilirse, hastalanmas›na yol açabilir. Ama serinlemesi için biraz su verilebilir. Pony’lerin tüm dostlar›m›z gibi yemlerini ifltahla yemeleri, tüylerinin ipek gibi parlak ve kaygan olmas› onlar›n sa¤l›kl› olduklar›n›n bir göstergesi.
Pony Clup üyelerine yar›m saatlik, 8 binifllik özel ders ücreti 480 YTL’yken, 5 kiflilik gruplarda ise fiyat 390 YTL. Üye olmayanlarda ise yar›m saatlik özel dersler 107 YTL’yken, grup dersleri kifli bafl› 79 YTL… Tel: (212) 239 72 01
>> Casaba Atl› Spor Kulübü ‹fl Bankas› ve Koray Yap› fiirketi’nin ortak projesi olan Casaba Koray-‹fl Atl› Spor Merkezi, fiile’nin en yeni merkezlerinden biri. 2 bin 100 dönümlük bir arazide bir kapal›, bir de aç›k manej bulunuyor. Çocuklara e¤itim verilmiyor ama gezi amaçl› olarak ata bindiriliyor. 3-10 yafl aras›ndaki çocuklar için deneyimli seyisler eflli¤indeki 15 dakikal›k binifl 15 YTL. Telefon: 0216 435 83 77
>> Göçmen's At Binme Tesisleri Sar›yer Zekeriyaköy’de bulunan tesis her yafl grubuna hitap ediyor. 3 – 16 yafl çocuklara binicili¤i özendirmek ve atlarla ilgilenmeyi teflvik etmek amac›yla bak›mdan binmeye kadar dersler veriyor. Küçükler için seyisler nezaretinde arazi gezisinin fiyat› 20 ila 35 YTL aras›nda de¤ifliyor. Adres: Zekeriyaköy Sar›yer Telefon: 0212 202 78 26-27 Temmuz/A ustos 2008 <
SMMMO YA AM
45<
evim evim
Yeni nesil çat›lar
K
onutlar› d›fl etkenlerden, so¤uk ve s›caktan koruma görevini üstlenen çat›lar, yeni teknolojiyle farkl› ifllevleri üstleniyor. Yeni nesil çat›larda art›k yal›t›m malzemeleri günefl kollektörü olarak kullan›lacak ve konutlar›n elektri¤i çat›dan elde edilecek. Yeni teknolojiden nasibini alan çat›lar art›k su yal›t›m malzemeleri sayesinde de nefes alabiliyor. Çat›larda yeni bir uygulama olarak da ‘yeflillendirme’ gündeme geliyor. Bu uygulamada, çat› yerine bitki kullan›l›yor. Teras, düz ve e¤imli çat›lara bitki ekiliyor. Çat›lar›n üzerine toprak kar›fl›m› konularak susuzlu¤a dayan›kl› bitki yerlefltiriliyor ve zamanla yemyeflil bir çat› elde ediliyor. Dünyan›n birçok yerinde büyük flehirlerde art›k yeflillendirecek alan kalmad›¤› için çat›lar
Yeni konutlar›n çat›lar›, art›k eski sistemle düzenlenen kiremit yerine daha teknolojik ve daha çevreci hale geliyor. Konutun elektri¤inin çat› malzemelerinden sa¤lanmas›na olanak veren uygulamalar ve yeflil çat›lar, yeni nesil çat› sistemleri aras›ndaki yerini al›yor.
Yeflil çat› gürültüyü azalt›yor > At›k su miktar› azal›yor. > Çevrenin iklim özellikleri
> Yeflillikler gürültüyü emiyor,
çevrenin gürültü miktar› azal›yor. de¤ifliyor. > Su yal›t›m›n›n daha uzun > Daha az tozlu çevrelerin ömürlü olmas›n› sa¤l›yor. yarat›lmas›na olanak sa¤l›yor. > Yeni kullan›m alanlar› elde > Çat›n›n ›s› yal›t›m›na yard›mc› ediliyor. oluyor. SMMMO YA AM > Temmuz/A ustos 2008
>46
yeflillendirme alan› olarak seçiliyor. Bu tarz çat›larla, flehirlerdeki oksijen miktar›n›n da art›r›ld›¤› belirtiliyor. ELEKTR‹K ÇATIDAN Çat›larda gelece¤in çözümlerinden bahseden Onduline Avrasya Genel Müdürü Burhan Karahan, çat› kaplama malzemelerinin günefl kolektörü olarak kullan›larak, konutlarda elektrik elde edilmesinde ifle yarayacaklar›n› söylüyor. Güneflin çok az oldu¤u Almanya’da bu sistem genifl oranda uygulama alan› buluyor. Bu sistemde elektrik
tamamen çat›dan al›nabiliyor, çat› kaplama malzemeleri ayn› zamanda elektrik üretiminde kullan›l›yor. Türkiye’de az uygulamas› olsa da Karahan, gelecekle ilgili iyimser: “Türkiye gibi günefl potansiyeli yüksek bir ülkede, bu sistemler yayg›nlaflacak. fiu anda ilk yat›r›m maliyeti yüksek. Böyle bir sistem 15 bin Euro'ya kurulabiliyor. Üç y›l sonra bu sistemler, Türkiye'de de daha yayg›n olarak uygulanmaya bafllayacak. 10 y›l sonra da yayg›nlaflacak.” YEfi‹L ÇATILAR GEL‹YOR Türkiye'de çat›larda a¤›rl›kl› olarak kiremit kullan›l›yor. Y›lda 100 milyon metrekare çat› kaplan›yor. Park ve bahçelere ek olarak, çat›, teras, garaj üstü gibi yap› bölümlerinin de yeflil alanlara kat›lmas›, sadece estetik görünüm aç›s›ndan de¤il, çevre bilinci bak›m›ndan da giderek önem kazan›yor. Karahan, “Yeflil çat›y›, Türkiye'de beflin üzerinde al›flverifl merkezi uygulad›. Alanya, Heybeliada ve Büyükada'daki birkaç ev de bu uygulamay› yapt›. Türkiye’de flu anda 40-100 aras›nda konutta yeflil çat› uygulamas› var. Ama giderek yayg›nlaflacak. Bu uygulaman›n metrekare maliyeti 15-20 euro aras›nda de¤ifliyor” bilgilerini veriyor.
moda Sezon bafllarken iç geçirerek bakt›¤›n›z, fakat bütçenizi sarsaca¤›n› düflünerek alamad›¤›n›z giysilere flimdi göz atman›n tam s›ras›... Markalar›n ço¤u yüzde 50’ye varan indirimler sunuyor.
Serinleten indirimler >> D e f n e D o ¤ a n
Y
az mevsimi tüm “s›cakl›¤›yla” sürerken, sezonun birbirinden fl›k ve renkli ürünleri bugünlerde büyük indirimlerle sat›fla sunuluyor. E¤er siz de yazl›k gard›robunuzu zenginlefltirmek istiyorsan›z flimdi ma¤aza ma¤aza dolaflman›n tam zaman›. Ayakkab›dan pantolona, mayodan flapkaya pek çok firma etiketlerde yüzde 50'lere varan indirimler yaparak cüzdanlar› serinletiyor. ‹flte birbirinden ünlü markalar›n yaz f›rsatlar›: 2008 koleksiyonunu “etnik”, “romantik”, “spor” ve “couture” temalar›na ay›ran Stefanel’de tiril tiril elbiseler, birbirinden fl›k kombineler ve rengarenk tak›lar yüzde 50'ye varan indirimlerle vitrinlerde yer al›yor. Mudo indirimi, tüm haz›r giyim ürünlerinde
yüzde 50’ye varan cazip fiyat avantajlar›yla ve ödeme kolayl›¤› ile sürüyor. Kampanya kapsam›nda genç- yafll›, bayan - erkek sezonun en trendy ürünlerine, elbiseden çantaya, bikinimayodan ayakkab›ya, pantolondan gömle¤e, flapkadan terli¤e kadar pek çok ürüne indirimli olarak sahip olabilirsiniz. PLAJ MODASI Türkiye genelindeki 20 ma¤azas›yla pek çok markan›n mayo ve deniz aksesuvarlar› ile iç çamafl›r› koleksiyonlar›n› tüketicinin be¤enisine sunan Mendo's'ta plaj modas›n›n lideri Gottex’ten, bir beden küçülten Maryan
Mehlhorn’a, dünyada trendleri belirleyen moda devleri Calvin Klein ve Emporio Armani’den, iç giyim uzmanlar› Selmark ve Maiden Form’a onlarca markan›n etiketlerini tafl›yan yüzlerce ürün yüzde 50’ye varan indirimlerle sat›fla sunuluyor. Kad›n, erkek, genç ve çocuk koleksiyonlar› ile ulafl›labilir modan›n vazgeçilmezlerinden olan LC Waikiki’de tüm ürünler yar› yar›ya indirimli. Desa, birbirinden fl›k deri ve haz›r giyim koleksiyonunda, kad›n/erkek ayakkab› ve kad›n çantalar›nda uygulanan “etiketin yar›s›” kampanyas› ile hesapl› ve keyifli al›flverifl seçenekleri sunuyor. Desa koleksiyonu dünyaca ünlü birçok moda markas› için koleksiyon haz›rlayan tasar›mc› Fred Tutino’nun haz›rlad›¤› ve 5 farkl› konseptten olufluyor. ET‹KET‹N YARISI “Ne bulursan üstüne geçir” furyas›n› devam ettiren Levi’s en çok tercih edilen ürünlerinden 752 ve 506 gibi modellerinin de aralar›nda bulundu¤u pek çok ürünü yüzde 50'ye varan indirimlerle müflterisine sunuyor. Koleksiyonlar›nda 80’lerin nostaljik esintisini 21. yüzy›l çizgileriyle bütünlefltiren DKNY Jeans'de tüm ürün gruplar›nda yüzde 50 indirim kampanyas› sürüyor.
Temmuz/A ustos 2008 <
SMMMO YA AM
47<
lezzet
‹stanbul’un Büryan kebabç›lar› >> ‹smet Bahçuvan Büryan Salonu >> fiark Sofras› Bitlis Büryan Salonu >> Mervan Bahçuvan Büryan Salonu >> Mola Büryan Sofras› >> Büryanc› Osman >> fieref Büryan Kebap Salonu >> Ziyafet Büryan >> Güneydo¤u Sofras› Büryan Salonu
Büryan kebab›n›n ‹stanbul üssü G Büryan kebab› yemek için Siirt ya da Bitlis’e gitmenize gerek yok. Fatih’teki Kad›nlar Pazar›’nda da hem gözünüzü, hem de midenizi doyurabilirsiniz. SMMMO YA AM > Temmuz/A ustos 2008
>48
üzel ve yaln›z ülkemizin, damak tatlar› saymakla bitmez. Türkiye’nin her bir köflesinde binlerce lezzetimiz var. Hele kebap denince akan sular duruyor… Adana, Urfa, tand›r... Bunlar› duymamam›z mümkün de¤il ama baz› kebaplar var ki; bunlar› daha çok ait oldu¤u bölgenin insan› bilir. Bunlardan biri de “Büryan kebab›”… Büryan kebab› Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’ne göre, Bitlis yöresine ait bir kebap çeflidi… Ama Siirtliler erken davran›p Büryan kebab›n›n patentini ald›lar ve “Siirt Büryan Kebab›” diye sat›yorlar. Siirtlilerin patent almas›yla aralar›nda 100 kilometre mesafe olan iki komflu flehir aras›nda tatl› bir rekabet de bafllad›…
Siirtliler “Kebab› kim güzel yaparsa onundur” derken, Bitlisliler patentin iptali için yo¤un çaba sarfediyorlar ve Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’ni delil olarak ortaya koyuyorlar. Bu tatl› rekabet Büryan’lara kalite olarak yans›d›¤› için müflteri için faydal› oldu¤unu bile söyleyebiliriz. Biz iflin kavgas›nda de¤iliz. O Siirtli ve Bitlislilerin medeni flekilde çözebilece¤i bir konu. Biz ‹stanbul’da yaflayanlar için “En iyi Büryan nerede yenir?” diye araflt›rd›k. Öncelikle flunu söyleyelim ki; en iyi Büryan yerinde yenenidir. Yani ya Siirt’e ya da Bitlis’e gidebilseniz iyi olur. Ve en iyi Büryan yine may›s, haziran ve temmuz aylar›nda o¤lak etinden yap›l›r. Büryanc›lar her zaman o¤lak bulamad›klar› için kuzu ve
çebifl (2 yafl›n› doldurmam›fl keçi türü) etinden yap›yorlar. KADINLAR PAZARI Tabii ki, sadece Büryan kebab› yemek için Siirt veya Bitlis’e gidemezsiniz. ‹stanbul’da da bu kebab› çok iyi yapan Siirtli ve Bitlisliler mevcut. Fatih Zeyrekhane’deki Kad›nlar Pazar›, Büryan kebabç›lar›n›n ‹stanbul’daki üssü… Burada, yan yana dizilmifl 15 Büryan salonu var. Bunlar›n ço¤unlu¤u Siirtliler’den olufluyor ama Bitlisliler de var. Siirtli ‹smet Eryeflil’e ait Bahçevan Büryan Sofras›’na giriyoruz önce… Nusret Usta sabah›n erken saatinde kuyuya sallad›¤› kuzu büryanlar› vitrindeki çengellere as›yor. Bahçevan Büryan Salonu Müdürü Nihat ‹dem, ustan›n etin
Büryan kebab›, Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’ne göre, Bitlis yöresine ait bir kebap çeflidi… Ama Siirtliler erken davran›p Büryan kebab›n›n patentini ald›lar bile... kesiminden haz›rlan›fl›na ve müflteriye servisine kadar her aflamayla kendisinin ilgilendi¤ini söylüyor. Yan›m›za Nusret Usta’y› da ça¤›r›yoruz ve ona kebab›n nas›l piflti¤ini nas›l haz›rland›¤›n› soruyoruz. Gelin bundan sonras›n› Nusret Usta’n›n a¤z›ndan dinleyelim: “Burada herkesin kendi tand›r kuyusu vard›r. Baflkas›n›n kuyusunda tand›r piflirmeyiz. Sabah›n erken saatinde kuyunun ateflini yakar›z. F›r›n k›vama geldi¤inde etleri kuyuya çengeller vas›tas›yla sallar›z. Yaklafl›k 2.5 saat pifler. ‹yice k›zard›ktan sonra al›r›z. Büryan saat 12.00’de haz›r olur. Akflama kal›rsan›z büryan bulamayabilirsiniz. Ona göre vaktinde gelmekte fayda var. Siirtte Büryan’› kahvalt›da yerler.
‹stanbul’da o kadar erken olmasa da ö¤le saatlerinde servise bafllar›z.” Siirtliler anlat›r da Bitlisliler anlatmaz m›? Bahçevan’dan ç›k›p Bitlis Büryan Salonu’na geçiyoruz. Büryan’›n Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde geçen sayfas› kocaman bir çerçeve ile duvara as›lm›fl. “Bu çerçeve Büryan’›n Bitlis’e ait oldu¤unun belgesidir” diyor Bitlis Büryan Salonu’nun Ustas› Emrullah Y›ld›r›m. En iyi Büryan’› kendilerinin
yapt›¤›n› söyleyen Y›ld›r›m, “Siirtliler bizden ö¤rendi. fiimdi patentini tescilletmifller. As›l tescil Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesinde” diyor. MÜDAV‹MLER‹ VAR Siyaset, ifl ve sanat dünyas›ndan da birçok kifli büryan kebab›n› tatmaya Kad›nlar Pazar›’na geliyor. Bahçevan Büryan Sofras›’n›n Müdürü Nihat ‹dem, Hakan fiükür, Bulut Aras, Hakan Tafl›yan, Hatice, Berdan Mardini, Hakan Ünsal gibi isimlerin Büryan yemeye geldiklerini söylüyor. Efli Siirtli olan Baflbakan Recep Tayip Erdo¤an’›n da Belediye Baflkanl›¤› dönemlerinde geldi¤ini, flimdilerde Büryan’›n evine götürüldü¤ünü de ö¤reniyoruz.
Nas›l yap›l›yor? >> Büryan kebab›n yap›m› için bir kuzu veya keçi ikiye bölünüyor, but ve kemikleri ayr›lan etler çengeller ile 2.5 metre derinli¤inde bir kuyuya as›larak pifliriliyor. Bu kebap, etin odun atefli buhar›nda tütsülenmesi esas›na dayan›yor. Etler kuyuya odun ateflinin köz haline gelmesinden sonra as›l›yor. Ask›da piflen etlerin alt›na bak›r bir kazan konuluyor, kemikli etlerde bu kazan içerisinde yukar›da as›l› olan etlerin suyu ile pifliriliyor. Piflirme ifllemi s›ras›nda kuyunun kapa¤› kapat›l›yor ve etraf› çamurla kaplan›yor. 2.5 saatlik piflirme sonunda etin üçte birlik k›sm› geriye kal›yor. Etin piflme süresi lezzetini etkiliyor. >> Kebab›n yan› s›ra mutlaka kebab›n ya¤›ndan piflirilen Avflor çorbas›n›, Siirt yo¤urdunu, Gavurda¤ salatas›n›, perde pilav› yemeli, bir çeflit cevizli baklava olan Sar› Burma’y› tatmal›, bak›r kâseden ayran içmelisiniz. Fiyatlar›na gelince... Bu kadar zahmetli bir kebab›n maliyeti de o kadar çok de¤il. Kemiksiz 1 kilogram Büryan kebab› 60 YTL, kemiklisi ise 30 YTL. Porsiyonu ise 6 YTL. 5 kiflilik bir gruba toplam maliyeti; salatas›, içecekleri ve di¤er yerel lezzetleri de dahil 100 YTL’yi geçmiyor. Temmuz/A ustos 2008 <
SMMMO YA AM
49<
Tuna kraliçesi Türklerin tarihten Budin olarak bildi¤i Buda ve Peflte flehirlerinin birlefliminden oluflan tarihi ve kültürel bir flehir... Budapeflte, Tuna Nehri’nin içinden geçti¤i tek flehir olmas› nedeniyle Tuna Kraliçesi olarak adland›r›l›yor.
>> A y fl e g ü l E m i r
Y
SMMMO YA AM > Temmuz/A ustos 2008
>50
urtd›fl›nda kald›¤›m süre içinde en yak›n arkadafllar›mdan biri olan Andrea’n›n anlatt›klar›yla, flekillendirmifltim flehri kafamda. Macaristan’›n baflkenti Budapeflte, daha görmeden zihnimde eskizlerinin yer ald›¤› pek az flehirden
biri. Bu nedenle Budapeflte’ye gidece¤im kesinleflti¤inde ayr› bir heyecan duydum. Acaba flehir Andrea’n›n anlatt›¤› gibi mi ç›kacakt›? Geçen alt› y›l boyunca de¤iflmifl miydi? Uzun y›llar ülkeye hakim olan komünist rejimin izlerini ne kadar tafl›yordu? Uçak inifle geçti¤inde heyecan›m daha artt›. Elimdeki Budapeflte kitab›n› yeniden incelemeye koyuldum. Nihayet pasaport kontrolden ç›k›p otobüsümüze yöneldik, bizi kötü bir trafi¤in bekledi¤ini tahmin edemeden. Görmek için sab›rs›zland›¤›m flehre, ‹stanbul’dakini aratan bir trafikle bir saate yak›n bir sürede varabildik. Oysa kald›¤›m›z otel ve flehrin merkezi, havaalan›na çok yak›nd›. Macaristan’›n baflkenti Budapeflte’de de maalesef dünyan›n di¤er büyük flehirlerindeki sorun olan trafi¤e teslim olmufl durumda. Belki flehre girdi¤imiz günün saatinin de buna etkisi vard›r. Otelimiz befl y›ld›zl› Corinthia, flehrin merkezine yak›n yeni flehir olarak tan›mlanan Peflte’de bulunuyor. Tuna Kraliçesi
olarak adland›r›lan Budapeflte, zaten Türklerin tarihten çok iyi bildi¤i Budin yani Macarlar›n deyimiyle Buda ile Peflte flehirlerinin birlefliminden olufluyor. Tuna Nehri’nin tam ortas›ndan geçerek iki bölgeye ay›rd›¤› flehre, nehir ayr› bir hava katm›fl. fiehre girerken karfl›laflt›¤›m›z, 1800’lü y›llarda kalma, gotik, barok, romanesk tarzl› devasa binalar yol boyunca iki tarafta s›ra s›ra diziliyor. Tarihi binalar› bu kadar y›l koruyarak bugüne kadar sapasa¤lam getirmifl olmalar›na flafl›r›yoruz. ‹lk yap›ld›klar› kadar sa¤lam görünen binalar›n baz›lar›n›n tek kusuru, boyalar›n›n ve renovasyonlar›n›n eksik olmas›. Caddeler boyunca uzanan bu devasa binalar, 40 dereceye kadar ç›kan s›ca¤› sanki daha çok hissetmemize neden oluyor. KAHRAMANLAR MEYDANI Bize flehri gezdirecek olan altm›fll› yafllar›n› geçmifl rehberimiz Clara’yla tur
gezi dünya Macarlar ‘az baharatl›’ seviyor
otobüsüne binip s›cak Budapeflte sokaklar›nda yola koyuluyoruz. Yafl›na göre enerjisiyle bizi flafl›rtan Clara, bir yandan flehrin hikayesini anlat›rken, di¤er
Macar yemekleri, genellikle az baharatl› ve az s›cak olarak servis ediliyor. Tuz ve biber Macar yemeklerinde s›k kullan›l›yor. Yemekleri, k›zartmalardan çok hafif tatl›ms› yiyeceklere kaym›fl. Bir tür lahana yeme¤i olan káposzta ve bir tür Macar tas kebab› olarak bilinen pörköl s›k rastlanan yemeklerden sadece birkaç›. Gulyás ise Macarlar›n geleneksel et çorbas›. Çorbalar›n Macar mutfa¤›nda yeri büyük. Özellikle bol malzemeli ve zengin çorbalar göze çarp›yor. Macarlar›n en sevdi¤i et ise, domuz eti. Di¤er meflhur yemekleri aras›nda da, so¤anl› kaz ci¤eri, paprikal› tavuk ve kay›s› soslu Barack Palinka geliyor. Macarlar çok s›cak yemek sevmiyor. Tatl›lar büyük porsiyonlar halinde tüketiliyor. Pankekler ve ekmekli tatl›lar de¤iflik krema veya reçellerle sunuluyor. Macarlar›n beyaz flarab› da meflhur. Tokaj oldukça be¤enilen bir tür tatl› flarap. Dreher ve Kobányai Budapeste'nin geleneksel biralar› aras›nda.
yandan kendinden bahsediyor. Uzun y›llar babas›n›n görevi nedeniyle Türkiye’de yaflad›¤›n› anlat›yor. Zaten ortalama bir Türkten bile ak›c› olan Türkçesi onun anlatt›klar›n› do¤ruluyor. Clara bizi ilk
Temmuz/A ustos 2008 <
SMMMO YA AM
51<
B U D A P Efi TE olarak yeni flehir Uçufl süresi: 2 sa at Peflte’de bulunan Eu ro da Para birimi: Fo rin t. Kahramanlar ya yg ›n ola rak Meydan›’na götürüyor. ku lla n›l ›yo r. Yar›m daire dikili 36 Yüzölçümü: 93 bin sütunlar›n alt›nda kil om etr ek are Türklere ve di¤er ge ri Saat fark›: Bir sa at ›rklara karfl› savaflm›fl rca Resmi dil: Ma ca Macar krallar›n ku ru bir heykellerini, bunalt›c› S›cakl›k: Il›m an ve kim ola n ha e im ikl s›ca¤›n alt›nda dikkatle a fle hir de , k›fl ay lar ›nd inceliyoruz. Orta ak l›k -4 ile 10 s›c Asya’dan gelen ilk de rec e ara s›n da . kahraman Arpat’la Ya z ay lar ›nd a ise bafllayan heykeller, her ort ala ma s›c ak l›k dönemdeki Macar 15 ile 28 de rec e kahramanlar›n› anlat›yor. ara s›n da de ¤ifl ir. Meydan›n her iki Nüfus: 2 mi lyo n taraf›ndaki iki ihtiflaml› Vize: Sc he ng en müze de Kahramanlar› alm an ›z ge rek iyo r. daha etkileyici k›l›yor. Bu meydan›n arka taraf›, Varosliget yani kent korusu. Bu korunun içinde, Vajdahunyad fiatosu ve k›fl›n buz pistine dönüflen bir göl, hayvanat bahçesi, lunapark ve birkaç müze ve bir hamam bulunuyor. Bu bölgeyi geride b›rakt›ktan sonra flehrin her yerinden görünen ihtiflam›yla dikkatleri çeken Parlamento Binas›’n› yak›ndan görmek için gidiyoruz. Tuna’n›n tam kenar›nda bütün görkemiyle dikkatleri çeken neogotik an›msamadan edemiyoruz. mimari tarz›yla yap›lan Tamamen düz bir arazi binay› be¤eniyle ziyaret üzerine kurulu olan Peflte’nin ediyoruz. Clara hemen üzerine, ilk olarak Buda’n›n tarihini anlatmaya tepelikli yap›s› dikkatimizi koyuluyor: “Ülkenin en çekiyor. Zaten ilk dura¤›m›z büyük binas› olma unvan›na Türk tarihinde yak›ndan sahip. Mimar Imre Steindl tan›nan Gül Baba Türbesi. taraf›ndan neogotik tarzda Kanuni Sultan Süleyman yap›ld›. Büyüklü¤ü, 268 döneminde sultanla beraber metre. 1884-1902 y›llar›nda Budin’de savafla kat›lan ve yap›lan binan›n tam 691 burada kalp krizinden ölen odas› var. Bugün Bektafli Gül Baba’ya Macaristan’›n 400’e yak›n Sultan’›n iste¤iyle flehre milletvekiline ev sahipli¤i hakim bir konumda türbe yap›yor.” Parlamento yap›lm›fl. Müze olarak hizmet Binas›’n›n ard›ndan nehri veren türbenin bahçesi de geçerek, bu kez meflhur güllerle süslenmifl. Ispartal› Budin yani Buda taraf›na Gül Baba, üzerinde tafl›d›¤› geçiyoruz. güllerden dolay› bu adla an›lm›fl. Gül Baba için bir TAR‹H‹ fiEH‹R BUD‹N dua okuduktan sonra yak›c› Budin’in tarih derslerinden s›cak alt›nda otobüsümüze akl›m›zda kalan Osmanl› dönüyoruz. Geldi¤imiz tepeyi tarihindeki önemini SMMMO YA AM > Temmuz/A ustos 2008
>52
geriye inerken trafik yine peflimizi b›rakm›yor. Bu kez Buda’daki di¤er ünlü bir tepeye t›rman›yoruz. Otobüsten belli bir yerde indikten sonra güneflin alt›nda turistik eflya satan ma¤azalar›n aras›ndan
geniflçe bir caddede yürüyerek Kale Tepe’ye var›yoruz. Bafll›ca dikkat çeken turistik mekanlardan Matthias Kilisesi, Kraliyet Saray› ve Bal›kç›lar Burcu bu tepede bulunuyor. Çat›s›nda rengarenk
gezi dünya NERELER‹ GEZ‹L‹R? > Macaristan’›n baflkenti
>
>
>
>
>
kiremitler bulunan Matthias Kilisesi, ülkedeki ikinci büyük kilise. 13. ve 15.’inci yüzy›lda yap›lm›fl. Kilisenin önünden devam eden yol bizi Kraliyet Saray›’na götürüyor. 13. yüzy›ldan beri savafllara ve iflgallere
Budapeflte’nin çok say›da müzesi, görkemli yap›lar›, bin 300'e yak›n kapl›cas› bulunuyor. Tuna Nehri üzerinde gemi turu yapabilirsiniz. Tuna Nehri üzerindeki sekiz köprünün en etkileyicisi Aslanl› Köprü. Parlamento Binas›, Budapeflte'nin simgesi say›l›yor. Gellert Tepesi, Tuna Nehri'nin bütün görkemiyle izleyebilece¤iniz en güzel tepelerden biri. Sanat›n merkezi olan Budapeflte’de opera binas› Operahaz, e¤lencenin kalbi Vidampark, konser salonu Pesti Vigado var. 200 y›l önce yap›lm›fl olan Aquincum Museum ise mimarisiyle dikkat çekiyor. Konser salonu, hayvanat bahçeleri, sirkleri ile gezilmesi görülmesi gereken bir yer.
tan›kl›k etmifl olan saray, flu anki neoklasik tarz›nda ‹kinci Dünya Savafl›’ndan sonra yap›lm›fl. Kalenin burçlar› da flehrin en güzel manzaras›n›n görülebilece¤i noktalardan biri. Burçlardan doya doya flehrin her iki yakas›n› da izliyoruz. fiehrin güzelli¤ini daha iyi anl›yoruz. fiehri ziyarete gelen her turist gibi foto¤raflar›m›z› çekiyoruz. Clara, bilgilendirmesine devam ediyor: “fiehirdeki ço¤u yap› 19 yüzy›ldan kalma. Ama ‹kinci Dünya Savafl› s›ras›nda Almanlar›n bombalar›ndan ço¤u tahrip oldu. Ço¤u bina bu tarihten sonra ya yeniden yap›ld› ya da yenilendi.” Bu arada Clara, Birinci ve ‹kinci Dünya
Savafllar›’nda hep yenilen devletlerin taraf›nda olan Macaristan’›n 300 bin kilometrelik büyüklükten, 90 bin kilometrelik küçük bir ülkeye dönüflümünü üzüntüyle anlat›yor.
Budapeflte’nin nüfusu 2 milyonken, ülkenin toplam nüfusu ise 10 milyon. Kale Tepe’de turistik al›flveriflimizi de yap›yoruz ülkeye özel hediyelikler sat›n al›yoruz. Ondan sonra rotam›z› Buda’n›n di¤er bir tepesine çeviriyoruz. Bu tepenin özelli¤i flehrin en güzel manzaras›na sahip olmas›. fiehri yayvan bir flekilde adeta bir çerçeveye girmifl flekilde gören tepede son molam›z› veriyoruz. Hat›ra foto¤raflar›m›z› çektirip, gölgelik bir yerde biraz dinleniyoruz. Otele geri dönerken ise, flehrin sevecenli¤i ve manzaras› akl›m›zdaki yerini koruyor. Özellikle ben, Andrea’n›n söylediklerinin do¤ru ç›km›fl olmas›na seviniyorum. Temmuz/A ustos 2008 <
SMMMO YA AM
53<
Kay›s›dan daha fazlas› o¤u… Kültürlerin baflkenti… Baflta Urartular olmak üzere geçmiflin ayak izlerinin, günümüzdeki uzant›s›. Nedir Do¤u’yu bu kadar gizemli, ulafl›lmaz ve dik bafll› yapan…Y›l›n alt› ay› da¤lar›ndaki karlar› m›, s›cak gülümseyen insanlar› m›? Anadolu’nun do¤usuna yolculuk her seferinde size farkl› manzaralar sunuyor. Bir yandan el de¤memifl bir güzellik, bir yandan yoksulluk, flehrin merkezinde ise tüm flehirlerin ortak sorunu çarp›k yerleflme… Ad›n› Hitit uygarl›¤›n›n koydu¤u Malatya’da da yolculu¤umuza bu düflüncelerle bafll›yoruz. Toroslar’›n devam› niteli¤inde olan Beyda¤lar›’n›n çevreledi¤i kent, meyve bahçesi görünümünde. Kirazdan elmaya, muzdan duta kadar hemen her meyve a¤açlar›n›n çevreledi¤i kente kay›s› birincilik taht›n› hiçbir meyveye kapt›rm›yor. Ekonomisi a¤›rl›kl› olarak tar›ma dayal› olan Malatya, dünya kuru kay›s› ihtiyac›n›n yüzde 70’ini karfl›l›yor. Y›ll›k ortalama kuru kay›s› üretimi 80 ile 100 bin ton olan ilde inflaatlar› devam eden büyük sulama projelerinin de tamamlanmas›yla birlikte kuru kay›s› üretiminin yüzde 50 artmas› bekleniyor. Malatya’n›n her y›l ülke ekonomisine katk›s› ise 130 ile 150 milyon dolar aras›nda de¤ifliyor.
D
Malatya’da kay›s› d›fl›nda da keflfedilecek birçok do¤al ve kültürel güzellikler var. Nemrut Da¤›’na sizi kolayl›kla ulaflt›rmay› vaat ediyor bu güzel flehir… Yükseklerden düzlüklere indi¤inizde ise sizi birbirinden güzel mesire yerlerinde dinlenmeye ça¤›r›yor… Malatya’da suyun izini sürerseniz de piflman olmazs›n›z… SMMMO YA AM > Temmuz/A ustos 2008
>54
NEMRUT’A KEST‹RME YOL Kay›s›n›n baflkenti Malatya’da, kent turuna ç›kt›¤›m›zda yaz›n ve kay›s›n›n tüm güzellikleri yan› bafl›m›zdan ayr›lm›yor. Anadolu ve Mezopotamya
Bulgursuz olmaz
Malatya’da hemen her yiyecekte bulgur kullan›l›yor. De¤iflik flekillerde haz›rlanan bulgur, büyüklük ve küçüklüklerine göre grupland›r›larak de¤iflik isimler alt›nda an›l›yor. Baflbulgur, orta bulgur, yarma, sümüt gibi... Bulgur mönüsünün yan› s›ra, tarhana, sarmada efllik ediyor sofram›za. Tarhana Malatya’da farkl› lezzetle karfl›m›za ç›k›yor.
aras›nda geçit veren güzergahlar›ndan biri Malatya. Bu tarihsel kimlikte, kentte birbirinden güzel eserlerin yer almas›na neden olmufl. Y›l›n en do¤ru zaman›nda Malatya’da oldu¤umuzu kay›s› kokular›ndan anl›yoruz. Ünü Yeni Zelanda’ya kadar uzanan Nemrut Da¤›’ndaki kral mezarlar›na en kolay ulaflma yolunu Malatya’da buluyoruz. Mart ay›ndan itibaren, Malatya’n›n Pötürge ilçesinden 10 kilometre mesafedeki Büyüköz Köyü’nden Nemrut Da¤›’na ulaflmak oldukça kolaylafl›yor, yeter ki karlar erisin. Yollar karlarla kapl› oldu¤unda, köyden da¤a at s›rt›nda gidebiliyorsunuz. Nisan ay›ndan itibaren ise sorunsuz bir ulafl›m ve gezi sizleri bekliyor. Ulafl›m nas›l olursa olsun Nemrut Da¤›’na ç›k›nca yorgunluktan eser kalm›yor. 2.150 metre
gezi türkiye
Ekonominin can damar›, tekstil Malatya’n›n tekstil a¤›rl›kl› bir ekonomisi var. 800 bini aflan nüfusu ile bu flehir, Türk siyasetine de önemli isimler kazand›rm›fl. ‹smet ‹nönü ve Turgut Özal bu isimlerden yaln›zca ikisi. Malatya'da 3'ü kamuya, 131'i özel sektöre ait olmak üzere toplam 134 adet orta ve büyük ölçekli sanayi tesisi yer al›yor. Büyük ço¤unlu¤u Organize Sanayi bölgesinde faaliyet gösteren tesislerle birlikte ayr›ca 42 adet orta ve büyük ölçekli sanayi tesisinin de yap›m›na devam ediliyor. yüksekli¤indeki da¤da güneflin do¤uflunu izlemek, Kommagene Kral› I. Antiochos taraf›ndan yapt›r›lan Tanr› heykelleri ve tap›naklar bir kez daha hayran b›rak›yor sizi tarihe. MES‹RE YER‹ ZENG‹N‹ Bu kadar güzelliklerin ard›ndan bafl›m›z biraz dönüyor. Dinlenmek için seçti¤imiz adresse, Orduzu P›narbafl. Çam a¤açlar›yla çevrili yer, dinlenmek, özellikle yaz aylar›nda serinlemek için ideal. Malatya, komflular›ndan bir ad›m öne geçmifl, mesire yerleriyle… ‹lçe merkezine 5 kilometre mesafedeki Konak Kasabas›’na yönelirseniz, Beyda¤› eteklerinden ç›kan Horata suyunun çevresinde oluflturulan Horata Mesire Yeri’nde yorgunluk atabilirsiniz. Horata, yaz aylar›n ziyaretçilerine temiz ve so¤uk suda dinlenme f›rsat› sunuyor. Gündüzbey,
Davullu P›nar, Sürgü Takas dinlenmek isteyenler için farkl› adresler... Baz›lar›nda dinleniyoruz bu mesire yerlerinin… Baz›lar›na ise uzaktan bakmakla yetiniyoruz. Bu do¤a güzelliklerindeki tenha görüntü dikkatimizi çekiyor. Ve ‘Bu Malatyal›lar nerede?’ diye düflünmeden edemiyoruz.
MALATYA’DA SUYUN ‹Z‹ Malatya’da hem kültür, hem de do¤an›n güzelliklerini bir arada bulabilirsiniz. Eski Malatya, Aslantepe ve Arkeoloji Müzesi'nde bulunan eserler kültür zenginlikleri olarak keflfedilmeyi bekliyor. Sultansuyu, Karakaya Baraj› ve Levent Vadisi ise do¤a turizmini tercih edenlere cömertçe zenginliklerini sunuyor. Malatya’da gezginlerin ilgisini çekecek mekanlardan biri de Sulu Ma¤ara… Polat Kasabas›’na 6 kilometre mesafede olan bu ma¤aran›n içerisinde sark›t ve likitler görülmeye de¤er ender do¤a
harikalar›ndan… Darende ‹lçesi’nin 10 kilometre bat›s›na yolunuz düflerse mutlaka suyun sesini duyars›n›z… Bu ses, Günp›nar fielalesi’nin sizi ça¤›ran sesidir. Günp›nar Çay›’ndan ç›kt›ktan sonra kayalar aras›ndan süzülen bu flelale oldukça yüksek bir düflüfl yap›yor. Her y›l çok say›da ziyaretçinin ak›na u¤rayan bu eflsiz güzelli¤e u¤ramadan Malatya’dan ayr›lmaman›z› fliddetle tavsiye ederiz… Kay›s›ndan daha fazlas›n› arayanlar›n da Malatya’da memnun olacaklar›n› söylemeden de edemeyece¤iz… Temmuz/A ustos 2008 <
SMMMO YA AM
55<
Y›ld›z geçidi bafll›yor... umelihisar› konserleri üç y›ll›k bir aradan sonra müzikseverlere, ‘merhaba’ dedi. Rumelihisar› konserleri, 30-31 Temmuz’da, Nilüfer’le bafllad›. Türk pop müzi¤inin usta yorumcusu Nilüfer, aç›l›fl gecesinde 13 kifliden oluflan özel orkestras›yla unutulmaz, klasikleflmifl yüzlerce flark›s› aras›ndan seçilmifl bir repertuar sundu. 1 A¤ustos’ta Sibel Can ile devam eden Rumelihisar› konserleri çerçevesinde, 2 A¤ustos’ta Haldun Dormen’in Kibarl›k Budalas› oyunu sahne ald›. Yal›n’dan, Ezginin Günlü¤ü’ne, Erol Evgin’den
R
> Yazl›klar Teflvikiye Sanat Galerisi’nde Teflvikiye Sanat Galerisi yaz boyunca sanat severleri a¤›rlamaya devam ediyor. Ça¤dafl Türk figür resmine katk›lar›n› devam ettiren galerinin yaz sonuna dek sürecek ve ça¤dafl Türk sanat›n›n önemli isimlerini bir araya getirdi¤i karma sergisi, "Yazl›klar" ad›n› tafl›yor. Alp Tamer Uluk›l›ç, Altan Çelem, Do¤an Paksoy, Ertu¤rul Atefl, Fikret Yavuzçetin, Komet, Mahir Güven, Resul Aytemur, Serdar fiencan, Aka Gündüz Temur, fiahin Paksoy ve Yavuz Tanyeli’nin de aralar›nda bulundu¤u, Türk resmine önemli aç›l›mlar sa¤lam›fl isimlerin yer ald›¤› sergi, 12 Temmuz - 30 A¤ustos tarihleri aras›nda Teflvikiye Sanat Galerisi’nde görülebilir. Tel: 0212 241 04 58 SMMMO YA AM > Temmuz/A ustos 2008
>56
Ferhat Göçer’e kadar onlarla y›ld›z, adeta Rumelihisar›’ndan sanat severler için geçit yapmaya devam ediyor. 19 A¤ustos’ta 100 Y›l›n Meydan Fasl› gösterisinde Müjdat Gezen, Levent K›rca, Ahmet Özhan, Faruk T›naz, Mustafa Sa¤yaflar, Selami fiahin, Gönül
Efsane Türkiye’de
“Rock and Roll’un yarat›c›s› ve yaflayan en büyük efsanesi” olarak tan›nan Chuck Berry, 15 A¤ustos’ta ‹stanbul’da konser verecek. Rock and Roll’un en önemli elementlerini bir araya toplayarak dünyan›n önde gelen müzik ak›m› ve yaflam biçimi olmas›n› sa¤layan Berry, 82 yafl›nda. Rolling Stone Dergisince aç›klanan “Tüm Zamanlar›n En iyi 500 flark›s›” listesine 6 parça birden arma¤an eden 1926 do¤umlu müzik efsanesi, 1985 y›l›nda Grammy taraf›ndan “Yaflam Boyu Baflar›” ödülüne lay›k görüldü. Chuck Berry, konserde “Johnny B. Goode”, “Maybellene”, “Roll Over Beethoven”, “Rock And Roll Music”, “Sweet Little Sixteen” ve “Brown Eyed Handsome Man” gibi birçok hit parças›n› seslendirecek. Konser biletler, 46-125 YTL aras›nda de¤iflen fiyatlarla Biletix arac›l›¤›yla sat›fla sunuldu.
Konser program› Sanatç›
Tarih
Nilüfer 30 – 31 Temmuz Sibel Can 1 A¤ustos Kibarl›k Budalas› – Haldun Dormen 2 A¤ustos Kayahan-‹pek Acar 5 A¤ustos ENBE Orkestras› 6 A¤ustos Yal›n-Akustik 7 A¤ustos Rafet El Roman – ‹zel 8 A¤ustos ‹dil Biret 9 A¤ustos Bülent Ortaçgil – Ezginin Günlü¤ü 12 A¤ustos Yaflar 13 A¤ustos Erol Evgin 14 A¤ustos Gülben Ergen 15 A¤ustos ‹lhan ‹rem 16 A¤ustos 100 Y›l›n Meydan Fasl› 19 A¤ustos Nil Karaibrahimgil 20 A¤ustos Ferhat Göçer 21 A¤ustos Mustafa Sandal 22 A¤ustos
Yazar, A. Böce¤i Ercan gibi isimler sahneye ç›kacak. Konserler, 22 A¤ustos’ta Mustafa Sandal konseriyle son bulacak. Konserlerin biletleri Biletix’den ve Rumeli Hisar› Giflesi’nde sat›l›yor.
Yaz etkinlikleri bafllad›
Pekin Olimpiyatlar› için geri say›m bafllad›. 2008 Pekin Olimpiyatlar› öncesinde Yap› Kredi Kültür Merkezi Kaz›m Taflkent Galerisi de bir sergiye ev sahipli¤i yap›yor. Bu sergi, yaflam›n› Türk atletizminin geliflmesine adam›fl olan Cüneyt E. Koryürek an›s›na düzenleniyor. Sergi, 26 Temmuz-10 A¤ustos tarihleri aras›nda ziyaret edilebilir. Bir olimpiyat emekçisinin gençlik y›llar›ndan bafllayarak tuttu¤u notlar, istatistikler, foto¤raflar, toplad›¤› maskot, madalya ve aksesuarlar ustan›n farkl› yüzleriyle karfl›laflacak. Tel: 0212 252 47 00
Olimpiyat emekçisi
>> Hem büyüklere hem küçüklere Sabanc› Üniversitesi Sak›p Sabanc› Müzesi (SSM) bünyesinde yaz boyunca gerçeklefltirilen e¤itim programlar›yla çocuklara müzecilik ö¤retiliyor. Çeflitli yafl gruplar› için tasarlanan programlar; "Atla Geçmifle Seyahat", "Bo¤aziçi’ni Yeniden Tasarlamak", "Hat Sanat›nda Küçük Parmaklar" ve "Bir Köflk Yapmak" bafll›klar›n› tafl›yor. Ayr›ca, Sak›p Sabanc› Müzesi, Emirgan Atl› Köflk’te düzenlenen "Kahvalt›da Caz" konserleri yeniden bafllad›. Bu konserler 17 A¤ustos’a kadar her pazar saat 11.0014.30 aras› gerçeklefltiriliyor. Aç›l›fl konserinde piyanist Kent Mete ile birlikte Rus davulcu Nikolai Uryupin ve kontrbasç› Selahattin Yaz›c›o¤lu olacak. Bu konserleri kahvalt›n›z eflli¤inde 60 YTL’ye dinleyebilirsiniz. Tel: 0212 277 22 00
>> fian Yar›flmas›
>> Baykuflun Kareleri
Geçti¤imiz May›s ay›nda kaybetti¤imiz Leyla Gencer ad›na düzenlenen fian Yar›flmas›’n›n beflincisi, 25-30 A¤ustos tarihleri aras›nda gerçekleflecek. Yar›flman›n finali, 30 A¤ustos akflam› Aya ‹rini Müzesi’nde gerçeklefltirilecek. Finalistlerin Gürer Aykal yönetimindeki Borusan ‹stanbul Filarmoni Orkestras› eflli¤inde seslendirecekleri aryalar›n ard›ndan Leyla Gencer fian Yar›flmas›’n›n toplam 23 bin 500 euro tutar›ndaki ödülleri sahiplerini bulacak. Tel: 0216 556 98 00
30. kurulufl y›l›n› kutlayan Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Foto¤raf Bölümü mezunlar›n›n seçilmifl çal›flmalar›ndan oluflan "Baykuflun Kareleri" adl› sergi Pera Müzesi’nde 25 Temmuz’da aç›ld›. 1978 y›l›nda kurulan, foto¤raf sanat› alan›nda geleneksel yaklafl›mla ça¤dafl düflünceyi yüksek teknikle buluflturan, foto¤raf›n gündemini oluflturmay› hedefleyen, 30 y›ll›k geçmiflinde 300’den fazla mezun veren bölüm, foto¤raf e¤itimi alan›nda kurumsallaflman›n da temsilcisi. Sergi 31 A¤ustos’a kadar aç›k kalacak.
Türkiye’nin ilk ve tek Dolby Dijital Aç›khava Sinemas›na sahip olan ENKA Kültür Sanat; 20’inci kez düzenledi¤i Yaz Etkinlikleri kapsam›nda, T›ls›m Design&Productions iflletmesiyle, birbirinden baflar›l› Türk ve yabanc› sinema filmlerini sinemaseverlerle buluflturuyor. 01 A¤ustos – 15 Eylül 2008 tarihleri aras›nda gösterilecek filmler, pazar günleri hariç haftan›n her günü; ödüllü filmler, romantik komedi, korku gerilim, gala, vizyon, geceyar›s› ve Türk filmleri kuflaklar›yla sunuluyor. Kaç›r›lmayacak 42 Türk ve yabanc› filmi izleyiciyle buluflturan ENKA Kültür Sanat; sinemaseverlere, y›ld›zlar›n alt›nda do¤ayla iç içe, Dolby Dijital ses sistemi ve serin içecekleri eflli¤inde film seyretme imkân› sa¤l›yor. ‹stinye Sadi Gülçelik Spor Sitesi ENKA Eflref Denizhan Aç›khava Tiyatrosu’nda gerçeklefltirilecek gösterimlerin bafllama saati 21:15… 15 Eylül 2008 tarihine kadar sürecek olan 20. ENKA Kültür Sanat Yaz Etkinlikleri’nin biletleri ENKA Vakf›’ndan ve Biletix sat›fl noktalar›ndan temin edilebilir. Biletlerin fiyatlar› 10 YTL… Ayr›nt›l› bilgi, www.enkasanat.org adresinden ve Tel: 0212 276 22 14 nolu telefondan elde edilebilir. Temmuz/A ustos 2008 <
SMMMO YA AM
57<
sinema
Robert De Niro ve Al Pacino yeniden CATCHER CAT CITY 2 Orijinal ad›: Catcher Cat City 2 Tür: Animasyon / Çizgi film Yönetmen: Bela Ternovszky Senaryo: Jozsef Nepp
Kedi Catcher ve di¤er sivil kedilerin tamam› 1986 yap›m› olan ilk filmin sonunda robot köpek taraf›ndan pasifize edilmiflti. Bunun sonucu olarak tüm kedi ve fareler uzun bir zaman birlikte bar›fl içinde yaflamay› baflard›lar. Peki ya bundan sonra ne oldu? Afrika ormanlar›nda bir grup etkisiz hale getirilememifl kedi yaflamaya devam etmektedir. Olan bitenlerden haberdar olmayan kediler Stanley ad›nda gazeteci bir fare taraf›ndan yap›lan araflt›rmalar s›ras›nda ortaya ç›kar›l›rlar. Stanley ormanda yaflayan avc› kediler taraf›ndan yakalan›r. Orman kedileri bafllar›nda flef Moloch taraf›ndan yönetilen bir ordu ile dünyay› eski düzenine kavuflturmaya karar verirler. Baflar›l› olup olamayacaklar›n› ancak Catcher Cat City 2’yi izleyince ö¤reneceksiniz. SMMMO YA AM > Temmuz/A ustos 2008
>58
RIGHTEOUS KILL Orijinal ad›: Righteous Kill Tür: Dram / Polisiye Yönetmen: Jon Avnet Senaryo: Russell Gewirtz Oyuncular: Robert De Niro, Al Pacino, Carla Gugino, Brian Dennehy, Donnie Wahlberg, Dan Futterman, John Leguizamo.
R
obert De Niro ve Al Pacino y›llar sonra Righteous Kill filmiyle yeniden bir araya geldiler. 12 Eylül'de gösterime girecek filmde bir çift emektar New York flehri polisi dedektifleri yasad›fl› olarak huzuru sa¤lamaya çal›flan bir seri katilin izini sürmektedir. New York polis departman›n›n bask›c› ortam› alt›nda 30 y›ll›k ortakl›ktan sonra emekliye ayr›lmay› bekleyen dedektifler David Fisk ve Thomas Cowan, rozetlerini
sand›klar› gibi kolayl›kla teslim edemeyeceklerdir. Rozetlerini ortadan kald›rmadan önce, kad›n ticareti yaparak kötü ün yapm›fl birinin cinayetini araflt›rmak üzere ça¤›r›l›rlar. New York'ta bilinen bir kad›n tacirinin cesedi ile
ANAMORPH Orijinal ad›: Anamorph, Tür: Gerilim Yönetmen/Senaryo: H. S. Miller Oyuncular:Willem Dafoe, Scott Speedman, Peter Stormare, Clea Duvall
H.S. Miller’›n senaryosunu yazd›¤› ve yönetmenli¤ini yapt›¤› Anamorph, 5 Eylül'de sinameseverlerle buluflacak. Baflrolünü Willem
karfl›laflt›klar›nda, daha önce ifllenen bir cinayetle benzerli¤ini görürler. Ancak cinayetler burada bitmez. Suç dünyas›ndan isimler birer birer ayn› yöntemlerle öldürülmeye bafllan›r. Tüm ipuçlar› bir seri katili iflaret etmektedir. Ancak bu seri katil yaln›zca suçlular› öldüren ve polisin yapamad›¤›n› kendi yapmaya karar veren bir katildir. Son günlerdeki cinayetlerle ve daha öncekilerin aras›ndaki benzerlikler rahats›z bir soruyu ak›llara getirir: Acaba yanl›fl adam› m› demir parmakl›klar›n arkas›na atm›fllard›r? Filmin yönetmenli¤ini K›zarm›fl Yeflil Domatesler'den hat›rlayaca¤›m›z Jon Avnet üstleniyor.
Dafoe'nun üstlendi¤i filmde bir NYPD dedektifi seri bir katilin pefline düfler. Araflt›rd›¤› katil al›fl›lageldik cinayetler ifllememekte, kendisini bir sanatç› olarak görmektedir. Dedektif cinayet mahallini büyük bir titizlikle araflt›r›r. Araflt›rma derinlefltikçe kendisinin de cinayetlere bulaflt›¤›n› fark eder.
DVD-SEÇMELER
ANNEM‹N YEN‹ SEVG‹L‹S‹
>> AS‹ RUH
Orijinal ad›: My Mom’s New Boyfriend Tür: Aksiyon/ Komedi Yönetmen/Senaryo: George Gallo Oyuncular: Antonio Banderas, Meg Ryan, Enrico Colantoni, Selma Blair, Aki Avni, Colin Hanks.
George Gallo’nun yönetti¤i “Annemin Yeni Sevgilisi” Meg Ryan ve Antonio Banderas'› ayn› filmde buluflturuyor. Henry (Colin Hanks) 2 sene yurtd›fl›nda gizli bir FBI görevinde çal›flt›ktan sonra yaflad›¤› yer olan Louisiana’ya geri döner. Henry’nin yoklu¤unda, bir zamanlar fliflman ve mutsuz bir kad›n olan annesi Marty (Meg Ryan) kendini yeniden yaratarak kilolar›ndan kurtulmufl, ince çekici ve hayat dolu bir kad›n olmufltur. Etraf›ndaki tüm erkekler Marty’e ilgi duymaktad›r ve de bu ilgiden Marty çok memnundur, keyfini sürmektedir. Tommy (Antonio Banderas) ve 2 Avrupal› orta¤› Benini’nin meflhur heykeli olan “Anne ve Çocuk”u müzeden çalmaya niyetlidirler. Beklenmedik bir anda karfl›s›nda seksi ve güzel Marty ortaya ç›k›nca, Tommy birazc›k e¤lence için ona vakit ay›rmaya karar verir. H›rs›zl›k planlar› yaparken Marty’e de afl›k olur ve olaylar iyice kar›flmaya bafllar. FBI Büro fiefi John Conrad (Keith
David) Henry’e yeni görevini tan›mlad›¤›nda, takip etmesi gereken uluslararas› h›rs›z›n asl›nda annesinin sevgilisi oldu¤unu anlar fakat bunu annesine aç›klayamaz. Bu durumda Henry annesini de takibe alm›fl olur, görüflmelerini dinlemeye bafllar. En zor olan› ise annesinin romantik anlar›nda onlar› di¤er FBI ajanlar› ile birlikte dinliyor olmas›d›r. “Annemin Yeni Sevgilisi”, 15 A¤ustos’ta vizyona giriyor.
Yarat›c› tezahüratlar›, pankartlar›, sloganlar›ndaki keskin mizah duygusu ve asla terk etmedikleri asi durufllar›yla, ünleri Türkiye tribünlerini aflan taraftar toplulu¤u, Befliktafl Çarfl› grubunu anlat›yor "Asi Ruh" belgeseli... Tribünün liderleri kendilerini anlat›rken, futbol çevreleri de bu grubu olumlu ve olumsuz yanlar›yla anlat›yor. "Asi Ruh" tribün toplulu¤u olman›n ötesine geçip fenomenleflen Çarfl› grubunun iki y›l›n› ekrana tafl›yor. Yönetmenli¤i Ersin Kana taraf›ndan yap›lan ve Kalan Müzik taraf›ndan yay›nlanan "Asi Ruh" belgeselinin Kemal Sahir Gürel, Erdal Güney, Hüseyin Y›ld›z, ‹rflad Ayd›n, Ayfle Önder, Levent Günefl, Soner Akal›n, Mayki taraf›ndan haz›rlanan müziklerinin CD’si hediyeli olarak piyasaya sunuldu.
>> ‹HT‹YARLARA YER YOK Elefltirmenler taraf›ndan ayakta alk›fllanan Joel ve Ethan Coen, kariyerlerinin en sürükleyici ve tutku dolu aksiyon-gerilim filmiyle karfl›n›za ç›k›yor. Kanl› bir suç mahalinde eroin dolu bir kamyonet ve nakit 2 milyon dolarla karfl› karfl›ya kalan bir adam hiç çekinmeden paray› al›r ancak yapt›¤› bir hata dur durak bilmeyen bir fliddet ve kovalamacan›n bafllang›c› olur. Bafl›ndan sonuna kadar ilgiyle izleyece¤iniz, sizi heyecandan koltu¤unuza çivileyecek final sahnesiyle de kan›n›z› donduracak olan film, 4 dalda Oscar ödülü ald›.
>> ÇANLAR K‹M‹N ‹Ç‹N ÇALIYOR Pulitzer ve Nobel Ödülü kazanm›fl yazar Ernest Hemingway’in en çok satan roman›ndan uyarlanan filmde hikaye, Amerikal› uzman Robert Jordan’›n (Gary Cooper), özgürlükleri için faflistlerle savaflan bir gruba kat›lmak için ‹spanya’ya gelmesiyle bafll›yor. Bu s›rada kendisine amac›na ulaflmas›nda yard›m edecek Pilar, tehlikeli ve güvenilmez Pablo ve sevgili, masum Maria (Ingrid Bergman) ile tan›fl›r ve ekranlar›n en muhteflem aflk hikayesinden biri filizlenecektir. Yenilenen bu özel versiyonda 1943 orijinal sinema galas›ndan sonra kesilen sahneleri de izleme olana¤› bulacaks›n›z. Temmuz/A ustos 2008 <
SMMMO YA AM
59<
30 A¤ustos m› Zafer Bayra n u ls o u tl ku fi
‹‹R‹N YER‹ ÖZEL
Leylak Zaman›
KEMAL'‹N >>MUSTAFA KA⁄NISI
M
Yediyordu Elif ka¤n›s›n›, Kara geceden geceden. Sankim elif elif uzuyordu, inceliyordu, Uzak cephelerin aç›fl›yd› g›c›rt›lar, ‹nliyordu da¤›n ard›, yasla Her bir heceden heceden. Mustafa Kemal'in ka¤n›s› derdi ka¤n›s›na, Mermi tafl›rd› öteye, da¤ tafl aflard›. Çabuk giderdi, çok götürürdü Elifçik, Nam salm›flt› asker içinde. Bu kez yine herkesten evvel alm›flt› yükünü, Do¤rulmufltu yola önceden önceden. Öküzleriyle kardefl gibiydi Elif, Yemezdi, içmezdi, yemeden içmeden onlar, Kocabafl, çok ihtiyard›, çok zay›ft› Mahzundu bütün bütün Sar›k›z yan› s›ra. Gecenin ulu a¤›rl›¤›na karfl› Hafiftiler, inceden inceden. ‹riydi Elif, kuvvetliydi ka¤n› bafl›nda, Elma elmayd› yanaklar›, üzüm üzümdü gözleri. K›nal› ellerinden rüzgâr geçerdi daim. Toprak gülümserdi çar›kl› ayaklar›na. Al›n yeflilini kapm›flt›, geçirmiflti Niceden niceden. Durdu birdenbire, Kocabafl, ova bay›r durdu. Nazar m› de¤di göklerden ne, Dah etti, yok. Dahha dedi gitmez. Ta gerilerden baflka ka¤n›lar yetiflti geçti gacur gucur. Nas›l durur Mustafa Kemal'in ka¤n›s› Kahroldu Elifçik, düflünceden düflünceden. Aman Kocabafl, aya¤›n› öpeyim Kocabafl, Sür beni, öldür beni, koma yollarda beni. Geçer, götürür ana, çocuk, mermisini askerci¤in. Koma yollarda beni, kulun köpe¤in olay›m. Bak hele üzerimden ses seda uzaklafl›r, Düflerim gerilere iyceden iyceden. Kocabafl y›¤›ld› çamura, Büyüdü gözleri büyüdü, yürek kadar, Örtüldü gözleri örtüldü hep. Kal›r m› Mustafa Kemal'in ka¤n›s› bac›m, Kocabafl'›n yerine kofltu kendini Elifçik Yürüdü düflman üstüne, yüceden yüceden
aeve Binchy, gerçek dertleri ve sevinçleriyle son derece canl› karakterleri bir kez daha ustal›kla buluflturup her zamanki gibi ö¤retici ve keyifli, s›cac›k bir roman sunuyor okurlar›na... Her cuma akflam› leylak rengi bir minibüs, içinde yedi yolcusuyla Dublin'den üç saat uzaktaki taflra kasabas›
Rathdoon'a do¤ru yola ç›kar. Minibüsün hiç de¤iflmeyen yedi yolcusundan her birinin di¤erlerinin bilmedi¤i gizli bir hikayesi, zorunlu bir yolculuk nedeni vard›r. Paylafl›lmay› bekleyen s›rlar ve hikayeler sizi bekliyor...
Prof. Dr. ‹lber Ortayl› benzersiz üslubuyla bizi tarihimizle tan›flt›r›yor, yüzlefltiriyor. Tarih yapan milletlerden biri olarak biz Türkler tarih bilincine ne derece sahibiz? Geçmifl belgelerimize ne kadar yak›n, ne ölçüde uza¤›z? Ortayl›, Osmanl›'n›n klasik dönemini, XVIII ve XIX. Yazar: ‹lber Ortayl› Yay›nevi: Timafl Yay›nlar› Sayfa Say›s›: 222
>> Uçurtma Avc›s›
Yazar: Khaled Hosseini Yay›nevi: Everest Yay›nlar› Sayfa say›s›: 375
>60
Yazar: Maeve Binchy Yay›nevi: Do¤an Kitap Sayfa say›s›: 176
>> Tarihimiz ve Biz
Faz›l Hüsnü Da¤larca
SMMMO YA AM > Temmuz/A ustos 2008
>>
Uçurtma Avc›s› arkadafll›k, ihanet ve sadakatin bedeline iliflkin bir roman. Daha önce hiçbir romanda anlat›lmam›fl bir tarihin perde arkas›n› yans›tan Uçurtma Avc›s›, zengin bir kültüre ve güzelli¤e sahip topraklar›n yok ediliflini aflama aflama gözler önüne seriyor. Emir ve Hasan, Kabil'de monarflinin son y›llar›nda birlikte büyüyen iki çocuk... Ayn› evde büyüyüp, ayn› sütanneyi paylaflmalar›na ra¤men Emir'le Hasan'›n dünyalar› aras›nda uçurumlar vard›r: Emir, ünlü ve zengin bir ifladam›n›n, Hasan ise onun hizmetkâr›n›n o¤ludur.
as›rlardaki toplumsal ve siyasal panoramay›, bugünkü Avrupa'y› var eden koflullar›, Türk, Rus ve Japon modernleflme yolculuklar›n›, k›sacas› dünya medeniyetinin kökenlerini gözler önüne seriyor. Kitab›n tan›t›m yaz›s›nda Prof. Ortayl›, “Tarihimizi okudukça kendimizi daha çok sevecek ve geçmiflimize daha çok ›s›naca¤›z” diyor.
Üstelik Hasan, orada pek sevilmeyen bir etnik az›nl›¤a, Hazaralara mensuptur. Çocuklar›n birbirleriyle kesiflen yaflamlar› ve kaderleri, çevrelerindeki dünyan›n trajedisini yans›t›r. Sovyetler iflgali s›ras›nda Emir ve babas› ülkeyi terk edip California'ya giderler. Emir böylece geçmiflinden kaçt›¤›n› düflünür. Her fleye ra¤men arkas›nda b›rakt›¤› Hasan'›n hat›ras›ndan kopamaz. Uçurtma Avc›s›'nda bir insan›n di¤erini ne kadar sevebilece¤inin su gibi ak›p giden öyküsü sizi etkisi alt›na alacak.
‹SMMMO ÜYELER‹N‹N KALEM‹NDEN
>> Kay›td›fl›
>> Beyaz ‹ntikam
‹SMMMO Üyesi Bülent Soylan, “Kay›td›fl›” adl› kitab›yla “Kay›t d›fl› ifllemleri kimler yap›yor, kimler sat›yor ve kazan›yor” sorular›na yan›t ar›yor. Kay›t d›fl›l›k hakk›nda pek çok fley söyleniyor. Resmi aç›klamalara göre bile ekonomimizin yar›s› kay›t d›fl› dönüyor. Kaba bir hesap yaparsak 2008 y›l›nda 520 milyar dolar olan gayr› safi milli has›lan›n yar›s›n›n yani 260 milyar dolarl›k ifllemin “aç›ktan” yap›ld›¤› anlam›na geliyor. Bu kadar kay›t d›fl›l›k aras›nda sa¤l›kl› ekonomik kararlar al›nabilir mi? Gelir Yazar: Bülent Soylan da¤›l›m›nda adalet Sayfa say›s›: 126 sa¤lanabilir mi? Bu kadar kay›t d›fl›na karfl› ne yap›labilir? Kitapta bu konular irdeleniyor. Soylan “Vergiyi Anlamak” adl› kitab›nda ise “Devletin yükü vergilerle kimin s›rt›ndan al›n›p, kimin s›rt›na konuluyor”, “Vergi art›nca ve azal›nca etkileri neler oluyor” sorular›na cevap ar›yor.
Yazar: Orhan Y›ld›r›m Yay›nevi: I Q Kültür-Sanat Yay›nc›l›k Sayfa say›s›: 304
‹SMMMO Üyesi Orhan Y›ld›r›m “Beyaz ‹ntikam” ve “Yaflanmam›fl Hayatlar Tinerci” adl› romanlar›yla okurla bulufluyor. “Beyaz ‹ntikam”da iki arkadafl, iki kan kardeflin öyküsü anlat›l›yor. Biri ‹stanbul'da yaflamakta olan zengin bir ifladam›n›n o¤lu, di¤eri köyde yaflayan bir çifçinin o¤lu... Köye tatil amaçl› Yazar: Orhan Y›ld›r›m giderler. Yay›nevi: I Q Kültür-Sanat Ölüm köylü Yay›nc›l›k genci Sayfa say›s›: 384 ans›z›n yakalar ve daha sonra köyde esrarengiz olaylar gerçekleflir. “Yaflanmam›fl Hayatlar Tinerci” roman› ise 2011 y›l›nda geçiyor. Yeni bir günefl tutulmas› beklenirken, ‹stanbul’da deprem korkusu art›yor. Depremin olmas›yla birlikte, tinerci çocuklar› öldürüp böbrekleri ve organlar›n› alan seri katilin cinayetleri durmak bilmiyor. ‹dealist cinayet masas› komiseri Sinan, ‹stanbul sokaklar›nda meçhul katilin pefline düflüyor.
Yaflanmam›fl Hayatlar Tinerci >>
ÇOCUK ve GENÇL‹K K‹TAPLARI
>> Hayri Potur Harry Potter'a Karfl›
>> Sakar Tay
Yazar: Muzaffer ‹zgü Yay›nevi: Bilgi Yay›nevi
Yazar: Hüseyin Yurttafl Yay›nevi: Say Yay›nlar›
Muzaffer ‹zgü'den tüm dünyada sat›fl rekorlar› k›ran Harry Potter serisinin kahraman› Harry'e rakip, yepyeni bir kahraman; içimizden biri Hayri Potur... Ad›n›n benzeri gibi sihirli güçlere sahip de¤il belki ama çok daha önemli, çok daha güzel bir fleye sahip Hayri. Ne oldu¤unu bilmek ister misiniz?
Karl› bir k›fl günü Mehmet’le babas› odun kesmek üzere orman›n yolunu tutarlar. Babas›, k›r›lm›fl bir çam dal›n› kesip bölmeye çal›fl›rken Mehmet’in yan›na beklenmedik bir konuk gelir: Sakar Tay. Bu güzel tayla Mehmet’in aralar›nda geliflen büyük bir dostlu¤un öyküsünü ilgiyle okuyaca¤›n›za inan›yoruz.
EN ÇOK SATAN
10 K‹TAP
(Temmuz 2008)*
>> Allah ile Aldatmak >> Leylak Zaman› >> Olas›l›ks›z >> Son Konuflma >> Tarihimiz ve Biz >> Siz Kimi Kand›r›yorsunuz? >> Kad›ndan Kentler >> Uçurtma Avc›s› >> Erdo¤an Operasyonu >> Ölmeden Önce Keflfetmeniz Gereken 5 S›r * Remzi Kitabevi’nden al›nm›flt›r.
Temmuz/A ustos 2008 <
SMMMO YA AM
61<
Yaz an›lar›n› ölümsüzlefltirin >> A y fl e g ü l E m i r
az aylar›n›n gelmesiyle beraber foto¤raf ve videonun da sezonu aç›ld›. Tatile, gezmeye veya pikni¤e gidenler, video kameralar›yla, foto¤raf makineleriyle yaflad›klar›n› kal›c› hale getiriyor. Teknoloji firmalar› da yaz›n an›lar›n› ölümsüzlefltirmek isteyenlere yönelik yeni ürünlerini piyasaya sunuyor. Geliflen teknolojiyle video kasetleri tarihe kar›flt›r›rken, art›k kameralarla kaydedilen an›lar› an›nda bilgisayara ya da televizyona aktararak izleyebilmek mümkün. Her geçen gün çözünürlü¤ü ve kaydetme kapasiteleri artan video kameralar, teknoloji severlerin de gözdesi.
Y
Teknoloji firmalar›, yaz›n en güzel anlar›n› ölümsüzlefltirmek isteyenlere yönelik yeni ürünlerini piyasaya sunuyor. Yeni video kameralar; s›n›rs›z çekim, yükseltilmifl kay›t süreleri, gülümseme deklanflörü gibi özellikleriyle dikkat çekiyor. ‹flte ak›ll› cihazlar...
Evdeki bask› olanaklar› da yeni ürünlerle daha da kolay hale getirildi. Foto¤raf makinelerinde de her geçen gün çekim kalitesini art›ran megapikseller yükseliyor. Yeni özellikleriyle piyasaya sürülen makineler, foto¤raf çekmeyi çok kolaylaflt›r›yor. Son dönemde tüketicilerin be¤enisine sunulan yeni teknolojik ürünler aras›nda; dizüstü bilgisayarlar, cep telefonu modelleri de bulunuyor.
YEN‹ TEKNOLOJ‹ ‘CEP’TE
WALKMAN G‹B‹ TELEFON Sony Ericsson, Walkman telefon serisine ekledi¤i son ürünü W890i ile müzikle yaflamaya yeni bir halka ekledi. ‹nce ve fl›k bir tasar›ma, 2 GB’l›k depolama kapasitesine ve 3.2 megapiksellik bir kameraya sahip olan W890i Walkman telefon, müzik, foto¤raf ve tasar›m› hayat›n›n parças› haline getirenlere hitap ediyor. Model, SensMe özelli¤i sayesinde o an hangi ruh halindeyseniz, modunuza uygun müzik parçalar›n› çalabiliyor. Model, tek t›klama ile müzik çalara eriflme ve müzik parçalar› aras›nda basit ve pratik bir flekilde dolaflma olana¤› da sa¤l›yor. W890i’nin 3.2 megapiksellik kameras›, istenilen her an› kaydediyor.
YOL CEPTEN BULUNACAK Mobil cihaz üreticisi HTC, dokunmatik ve yer konumlama (GPS) özelli¤ine sahip yeni üyesi HTC Touch Cruise’u sat›fla sundu. Kullan›c›lar hareket halindeyken HTC Touch Cruise’un navigasyon özelli¤inden kolayl›kla yararlanabiliyor, HTC’nin TouchFLO teknolojisi sayesinde web sayfalar›, dokümanlar, mesajlar ve kifliler menüleri aras›nda sadece parmaklar›n› ekranda gezdirerek rahatl›kla dolaflabiliyor. Touch Cruise, Tom Tom 6 navigasyon yaz›l›m› ve ‹stanbul ya da Ankara için bir adet ücretsiz harita ile birlikte geliyor. Cihaz›n di¤er özellikleri aras›nda 3 megapiksel autofocus kamera, FM radyo ve geniflletilebilir haf›za kapasitesi için mikro haf›za kart› kart› yuvas› bulunuyor. SMMMO YA AM > Temmuz/A ustos 2008
>62
OF‹S UYGULAMALARI ‘CEP’TE Mobil telefon üreticisi Samsung, ifl uygulamalar›yla e¤lenceyi bir araya getiren i900 Omnia’y› üretti. Cep telefonu ,Windows Mobile 6.1 Professional iflletim sistemi ve dokunmatik ara yüzü sayesinde, Outlook, Word, Excel ve PowerPoint gibi ofis uygulamalar›n› kolaylaflt›r›yor. Dokunmatik ekran›n›n yan› s›ra, telefonun üzerine yerlefltirilen ve parmak hareketleriyle kontrol edilebilecek optik mouse bilgisayarlardan al›flk›n olunan fare kullan›m›n› cep telefonuna tafl›yor. Samsung i900 Omria’n›n 5 Megapiksel otomatik odaklamal› kameras›, yüz ve gülümseme tan›ma, auto-panorama shot gibi özellikleri de bulunuyor. Telefonun 16 GB’l›k dahili haf›zas› ve GPS al›c›s› da var.
ANILAR KALICI OLUYOR
> SINIRSIZ ÇEK‹M
Bu yaz kullan›c›lar›n›n karfl›s›na yeni bir konseptle ç›kan Canon, s›n›rs›z çekimin önündeki engelleri kald›r›yor. Canon’un s›n›rs›z video çekimi anlam›na gelen freecording konseptiyle pazara sundu¤u yeni video kameras› HF10, flafl belle¤ini ve düflük güç tüketimini iyi kullanarak, uzun uzun çekim sürelerinde bile gözden hiçbir fley kaç›rm›yor. HF10’da bulunan flafl bellekte hareketli parçalar olmad›¤›ndan, video kayd› darbe ve düflmelerden etkilenmiyor. Full HD video kayd› sunan HF10 ile üst düzeyde netlik ve ayr›nt›lar› yakalamak mümkün. HF10’un çift flash haf›zas›, dâhili 16 GB haf›zas›na veya de¤ifltirilebilen SD kart›na 6 saate kadar çekim yapma imkân› sunuyor. Canon HF10, geliflmifl foto¤raf ayarlar›yla da, 3.1 Megapiksel kalitesinde foto¤raf çekmeye de olanak tan›yor.
> GÜLÜMSEME DEKLANfiÖRLÜ KAMERA
Sony’nin ‘yüz tan›ma teknolojisi’ni kullanan gülümseme deklanflörü özellikli el video kameras› (Handycam) modeli HDR-CX11E, kullan›c›lara yüksek çözünürlükte video ve foto¤raf çekme deneyimi sunuyor. Makine, 10.2 megapiksel foto¤raf kayd› özelli¤i ve 12x optik zoom özellikli Carl Zeiss Vario-Sonnar T lensine sahip. Handycam HDR-CX11E, 7.6 megapiksel çözünürlükte foto¤raf çekebiliyor. Gülümseme deklanflörü sayesinde deklanflöre basmaya veya video kayd›n› kesmeye gerek kalm›yor. ‘Dual Capture’ modunda foto¤raflar video kayd› s›ras›nda biri gülümsedi¤inde de çekilebiliyor. Yeni modelde gülümseme deklanflörüne ‘yüz tan›ma teknolojisi’ (face detection) de efllik ediyor. Yeni model ile birlikte sunulan 4GB ‘haf›za kart›’ ile 85 dakikaya veya iste¤e ba¤l› olarak temin edilebilen 16GB’l›k opsiyonel haf›za kart› ile LP modunda 5 saat 55 dakikaya kadar kay›t yap›labiliyor.
> EVDE FOTO⁄RAF STÜDYOSU
Canon’un PIXMA foto¤raf yaz›c›s› serisinde bulunan iP4500 ve iP3500 modelleri, foto¤raf bask›s›nda kalite ve ekonomik avantaj sa¤l›yor. iP4500, 10x15cm foto¤raflarda stüdyo kalitesinde bask›y›, öncekilerden yüzde 58 daha h›zl› ve sadece 21 saniyede gerçeklefltiriyor. Orta seviyeli iP3500 ise 47 saniyelik foto¤raf bask›s› h›z›na ulaflarak, iP3300’ün yerini ald›. Siyah ayna yüzey ile yeni fl›k tasar›mlara sahip olan iki model, ayn› zamanda bask› ifllemi esnas›nda görüntü kalitesini art›ran yeni bir yaz›l›m sunuyor. PIXMA’n›n yeni seri yaz›c›lar›nda, Canon’un FINE teknolojisi sayesinde foto¤raf kalitesinde bask›lar, öncekilerden daha yüksek h›zlarda sa¤lan›yor. Her iki model de Canon’un ayr› olarak de¤ifltirilebilen tekli mürekkep sistemini kullan›yor.
E⁄LENCE D‹ZÜSTÜNE
E⁄LENCEYE AÇILAN LAPTOP HP’nin yeni dizüstü bilgisayar modeli HP Pavilion dv9730et, 17 inçlik ekran› ile e¤lenceye bak›fl aç›s›n› de¤ifltiriyor. Mobil ifllemci ve geliflmifl multimedya özelliklerine sahip HP Pavilion 9730et, fl›k tasar›ma sahip. Bu dizüstü e¤lence merkezinde, Altec Lansing hoparlörleri ve HP Mobile uzaktan kumanda bulunuyor. Film izleme ve müzik dinlemeyi güzel bir deneyime dönüfltüren bu bilgisayar, parmak izi okuyucu özelli¤i sayesinde de, flifre girmeye gerek kalmaks›z›n en üst düzeyde güvenlik sa¤l›yor. dv9730et dizüstü bilgisayar›, AMD Turion 64 x 2 mobil teknolojisi TL-60, 2048 MB standart bellek, 250 GB sabit disk, 802.11 pre-n kablosuz teknolojilerine sahip.
SES S‹STEMLER‹ D‹ZÜSTÜNDE Bilgisayar üreticisi Acer, dikkatleri çeken Gemstone Blue tasar›m›n› Türkiye’de Acer Aspire 8920 ve Aspire 6920 modelleriyle sat›fla sundu. Dizüstü bilgisayar›n Blu-Ray Disc sürücüsü, yüksek çözünürlüklü LCD ekran› bulunuyor. Acer’›n tüketicilere yönelik dizüstü bilgisayar serisinin yeni görünümü, ürüne de¤iflik bir tarz kazand›r›yor. Modellerdeki Holografik 3D kapak fl›kl›¤› yans›t›yor. CineDash, medya konsoluyla da e¤lence yönetiliyor. Menüler aras›nda gezinilerek, ses ayar› yap›l›yor. Bu iki dizüstü bilgisayar serisi, dizüstü bilgisayar ses kapasitesi için yeni bir standart belirleyen ikinci nesil Dolby Home Theater teknolojisi ile CineSurround, Tuba CineBass booster ve True5.1 ç›k›fl gibi güçlü ses teknolojilerini birlefltiriyor.
GÖRÜNTÜ KAL‹TES‹N‹ ARTIRDI Daha önce Blu-ray Disk sürücü entegrasyonuna sahip dizüstü bilgisayar› piyasaya süren Sony, VAIO FZ Serisi ile tam görüntü kalitesini yaflamak isteyen herkese çözüm sunuyor. Yeni VAIO FZ Serisi, sahip oldu¤u Blu-ray Disk Combo Sürücü veya Blu-ray Disk Sürücü teknolojileri ile kullan›c›lar›n HD kalitesini en üst seviyede yaflamalar›na olanak tan›yor. Sony FZ Serisi; foto¤raflardan, kiflisel videolardan ve filmlerden daha fazla keyif almay› sa¤l›yor. Yeni VAIO FZ Serisi, film izlemeyi veya müzik dinlemeyi, özel AV butonlar yard›m›yla kolay bir hale getirerek müzik ve film deneyimi yaflat›yor. Bilgisayar› açmadan tüm multimedya tufllara ulaflmak için gereken süre ise sadece 7 saniye.
Temmuz/A ustos 2008 <
SMMMO YA AM
63<
ÇOCUK B‹LMECELER‹
1-Tavflan, 2Saat, 3- Gaz lambas›, 4Mermi kovan›, 5K›rkayak, 6Ayak izi, 7M›s›r, 8Karpuz, 9Sabun, 10Yelkenli, 11Deniz, 12Y›ld›z
Cevaplar
1- Arfl›n ayakl›, burma b›y›kl›. 2- Ç›n-ç›nl› hamam, Kubbesi tamam, Bir gelin ald›m, Babas› imam. 3- Alt› göl, üstü gül. 4- Ar›lar hangi kovana bal yapamazlar? 5- Ayakkab›c›lar›n en çok sevdi¤i hayvan hangisidir? 6- Ben giderim o kal›r. 7- Tavuklar hangi ülkeyi severler. 8- Yeflil mantolu, k›rm›z› entarili, siyah dü¤meli. 9- S›cakta kurur, suda köpürür. 10- Mavi tarla üstünde, beyaz güvercin yürür. 11- Gece gündüz yufka açar. 12- Geceleri fener, gündüzleri söner.
ÇOCUK FIKRALARI EV VE PARK Bir gün çocu¤un biri evden kaçm›fl. Çocu¤u bulan polisler, karakola götürmüfller. Komiser sormaya bafllam›fl. - Evin nerede? - Park›n karfl›s›nda - Park nerede? - Evin karfl›s›nda.
DIGIDIK DIGIDIK Ö¤retmen bir gün Ali’den bir cümleyi ‹ngilizceye çevirmesini istemifl. - O¤lum, "Bir adam yürüyormufl, suya düflmüfl ve bo¤ulmufl" cümlesini ‹ngilizceye çevir. - Ali hemen cevab› vermifl: The man d›g›d›k, d›g›d›k, cumburlop glu glu….. SMMMO YA AM > Temmuz/A ustos 2008
>64
RENKL‹ P‹S‹ P‹S‹
‹SMMMO YAfiAM De¤erli okurlar›m›z, be¤endi¤iniz ve okurlar›m›zla paylaflmak istedi¤iniz f›kra ve komik OKURLARINA DAVET resimleri yasamdergi@gmail.com e-posta adresimize yollaman›z› bekliyoruz.
BUNLARI HATIRLIYOR MUSUNUZ?
TÜRK F‹LMLER‹NDEK‹ KLAS‹K SÖZLER ‹NTERNETTE BUNLAR VAR! KARIM BEN‹ ALDATIYOR Üç Karadenizli bir akflam meyhanede acayip dertli bir flekilde kafa çekiyorlar. Kafalar k›yaklafl›nca ‹dris bafll›yor: - "Kar›m nas›l beni aldat›r! Hem de bir yazarla" diye söylenmeye. - "Nereden anlad›n bir yazarla aldatt›¤›n›?" diye sorar di¤erleri… - "Nereden olacak bir akflam eve geldi¤imde yata¤›n alt›nda bir roman buldum" der. Biraz sonra Dursun bir ‘off’ çeker ve bafllar derdini anlatmaya. - "Benim kar› da beni bir ahç› ile aldat›yor." - "Nas›l anlad›n?" diye sorunca di¤erleri. Dursun : "Geçen gün gündüz vakti eve geldi¤imde bizim yata¤›n alt›nda bir kepçe buldum." Bunlar› dinleyen bizim Temel öyle bir ‘of’ çeker ki masay› titretir. Hayrola der di¤erleri. Temel: -"Sormay›n arkadafllar sizi dinleyince benim derdim on kat daha artt›." Di¤erleri buna bir anlam veremez. -"Nas›l yani?" diye sorarlar. Temel: -"Uzun zamand›r bizim kar›dan flüpheleneydum. Geçen gün gündüz vakti eve bir bask›n yapay›m dedim. Bi baktum yata¤›n alt›nda bir jokey var. Demekkim bu kar›, beni bir at ile aldatayi."
– Güzel oldu¤unuz kadar küstahs›n›z da. – Anneci¤im, ben bu amcay› çok sevdim. Ona baba diyebilir miyim? – Bana annemi tekrar anlat›r m›s›n babac›¤›m? – Senin annen bir melekti yavrum. – Neden a¤l›yorsun anneci¤im? – Hay›r yavrum a¤lam›yorum. Gözüme toz kaçt›. – Benim de senin yafllar›nda bir o¤lum vard› evlad›m. – Seni sevmiyorum, seninle oyun oynad›m, bunu anlamad›n m› hala. – Annen sen do¤arken öldü yavrum. – N'olur gerçe¤i söyleyin doktor, yaflayacak m›y›m? – O k›zla evlenirsen, seni miras›mdan mahrum, evlatl›ktan men ederim. – Nay›r Necla, n'olamaz. – Hay›r siz kovmuyorsunuz, ben vazifemden istifa ediyorum. – Tanr›m, bu resim... bu resim... – Ben fakir bir gencim, sen ise zengin bir fabrikatörün k›z›s›n. – Aman tanr›m, göremiyorum... Göremiyorum.. Kör oldum. – Evlenince pembe panjurlu bir evimiz olacak. – Aman Allah›m, ne kadar mesudum. – Hay›r.. Durun..! Kemal suçsuzdur..
FEM‹N‹ST Feministler toplan›p bir karar alm›fllar. Demifller ki: - Gidip kocalar›m›za diyece¤iz ki, - "Bundan sonra kendi bulafl›¤›n›, çamafl›r›n› kendin y›kacaks›n. Ben art›k kar›flmayaca¤›m." Neyse orada bir Türk kad›n da varm›fl. Karar›n ard›ndan di¤er kad›nlar gibi memleketine dönmüfl. Aradan alt› ay geçince yeni bir toplant› yap›lm›fl. Baflkanlar› al›nan en son karar›n uygulama sonuçlar›n› sormufl. Alman kad›n: - Gider gitmez karar› hemen kocama bildirdim. ‘Bundan sonra kendi bulafl›¤›n› kendin y›kayacaks›n. Ben hiç kar›flmayaca¤›m’ dedim. Bir gün bir fley göremedim. ‹kinci bir fley göremedim. Üçüncü gün bir de bakt›m ki bulafl›¤› y›kamaya bafllam›fl.
Arad›¤›n›z suçlu benim! – Bizim bu dünyada yaflamaya hakk›m›z yok mu be hakim bey abicim. Ha? – Bu ses.. Bu ses.. Olamaz, git.. Git buradan.. – Vücuduma sahip olabilirsin ama ruhuma asla. – Ben kör bir gencim, hayat›m› keman çalarak kazan›r›m. Rica ederim duygular›mla oynamay›n. – Metanetinizi muhafaza ediniz. Tanr›dan ümit kesilmez. – Bana y›llar önce ç›lg›ncas›na sevdi¤im bir kad›n› hat›rlatt›n›z... – ‹flte bana yazm›fl oldu¤un aflk dolu mektuplar. Me¤er hepsi yalanm›fl. Al bunlar›. – Hay›r Yusuf... Olaylar sand›¤›n gibi de¤il. – Sen kaç yi¤idim, ben onlar› oyalar›m. – Hay›r.. Hay›r.. Tertemiz hislerimle oynad›n benim. – Yaa Justinyanus, iflte buna Osmanl› tokad› derler. – Yettim yi¤idim. – Saadet dolu yuvam›za kara bir gölge düflürdün. – Olmad› Neriman, yapamad›m.. Seni unutamad›m. – Son nefesimde her fleyi itiraf etmek istiyorum. Katil benim. – Tanr›m neden, neden ben! – N'allah›m...sen sen ...bu ses n'olamaz...
MAL‹YEC‹ Frans›z kad›n: - Gider gitmez karar› hemen kocama bildirdim. Bundan sonra kendi bulafl›¤›n› kendin y›kayacaks›n. Ben hiç kar›flmayaca¤›m dedim. Bir gün bir fley göremedim. ‹kinci bir fley göremedim. Üçüncü gün bir de bakt›m ki bulafl›¤› y›kamaya bafllam›fl. Sonra s›ra bizim Türk kad›na gelmifl: - Ald›¤›m›z karar icab› gidip kocama bundan sonra bulafl›¤› benim y›kamayaca¤›m›, o devrin bitti¤ini, bundan sonra kendisinin y›kamas› gerekti¤ini söyledim. Bir gün bir fley göremedim. ‹kinci gün bir fley göremedim. Üçüncü gün sol gözüm aç›lmaya bafllay›nca bir de bakt›m ki da¤ gibi bulafl›k beni bekliyor.
Ç›plak maymun bir gün ormanda yürürken hayvanlar›n can havliyle kaç›flt›klar›n› görür. Neler oldu¤unu sorar etrafta kaç›flanlardan birine: - Ormana maliyeci gelmifl, herkes varl›¤› kadar vergi verecekmifl, der. Bunun üzerine karfl›s›na ç›kan ay›ya neden kaçt›¤›n› sorar. Ay›: -Yahu ben de kürk, han›mda kürk, çocukta kürk ben kaçmayay›m da kim kaçs›n. Maymun biraz daha yürüyünce karfl›s›na kaplumba¤a ç›km›fl. Kaplumba¤aya ‘Sen niye kaç›yorsun?’ demifl. Kaplumba¤a: -Yahu ben de ev, han›mda ev, çocukta ev, nas›l kaçmayay›m. Bunu duyan maymun da koflmaya bafllam›fl. Epey bir kofltuktan sonra birden durmufl ve düflünmüfl. Benim her yerim aç›kta, han›m›n ve çocu¤un her taraf› aç›kta, ben niye kaç›yorum. Temmuz/A ustos 2008 <
SMMMO YA AM
65<
bulmaca
Sudoku
Sudoku nas›l oynan›r? Sudokuda toplam 9x9=81 kareye 1’den 9’a kadar rakamlar yerlefltirilir. Rakamlar her bir sat›rda ve sütunda sadece bir kez yer alabilir. Bir rakam her bir kare blokunda da (3x3) sadece bir kez yer almak zorundad›r.
Klasik bulmaca 1
2
3
4
5
6
>> H a z › r l a y a n : ‹ l k e r M u m c u o ¤ l u
7
8
9
10
11
12
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
Soldan sa¤a 1. Oldu¤undan baflka bir biçime girme, baflka bir durum alma, transformasyon – Gösterifl, kabaday›l›k. 2. "… Seyfettin" (Ben Gönen’de do¤dum diyen yazar) – Seyrek, az görülen, az bulunan fley ya da durum. 3. Görme – Asur’un baflkenti. 4. Türkiye’nin plaka iflareti – Kaz›kl›humma. 5. De¤eri bin vat olan güç birimi – Ak›m fliddeti birimi kiloamperin simgesi. 6. Aceleci, acul – Antlaflma. 7. Beyaz renkli, Karadeniz’in geçit bölgelerinde yetifltirilen, kaba kar›fl›k yapa¤›l› bir tür koyun – Her tür organik ya¤a verilen ad. 8. Antrakt – Bertolt Brecht’in tiyatro yöntemine verilen ad – Yol. 9. Gaetano Donizetti’nin bir operas› – Tuza¤a düflürülen fley – Övme, övgü. 10. Mevki, makam ya da yafl bak›m›ndan büyük birine sunulan, bildirilen dilek ya da bilgi, sunufl – Boyun e¤en.
Yukar›dan afla¤›ya 1. Oyunda, at›lan zarlar›n ikisinin de dört benekli olan yanlar›n›n üste gelmesi. 2. Hayat, yaflam – Rand›man. 3. Üflemeli, yan›k sesli bir çalg› – Ayakkab› çekece¤i. 4. Üretimle u¤raflan kimse, yetifltirici, müstahsil – Tar›m alanlar› için yüz metre kare de¤erinde yüzey ölçü birimi. 5. Kanat teleklerinin uzun ve serti. 6. Ses – Bin kilograml›k a¤›rl›k birimi – “Octavio …” (Meksikal› ünlü yazar). 7. Mevye ve sebze satan kimse ya da dükkan – Sancak. 8. Mekani¤in kuvvet, hareket, enerji aras›ndaki iliflkilerini inceleyen dal›, devimbilim. 9. Bas›mevinde harfleri dizen ve sat›rlar› blok durumunda döken dizgi makinesi. 10. Tuzla ürünlerinin sat›ld›¤› yer – Denizk›z›. 11. Yanarda¤ püskürtüsü – Bir cins iri at. 12. fiifal› otlarla tedavi etmek – Olmam›fl.
Yukar›dan afla¤›ya
Soldan sa¤a
>66
1. Dörtcihar. 2. Ömür-Verim. 3. Ney-Kerat. 4. Üretici-Ar. 5. Teleke. 6. Ün-Ton-Paz. 7. Manav-Liva. 8. Dinamik. 9. Linotip. 10. Oros-Sirer. 11. Lav-Katana. 12. Otamak-Ham.
SMMMO YA AM > Temmuz/A ustos 2008
1. Dönüflüm-Lolo. 2. Ömer-Nadirat. 3. Rüyet-Ninova. 4. Tr-Tetanos. 5. Kilovat-Ka. 6. ‹vecen-Misak. 7. Herik-Lipit. 8. Ara-Epik-Rah. 9. Rita-Av-Sena. 10. maruzat-Ram.
Çözüm