64yasam

Page 1

SAYI

YAS AM

64

İSTANBUL SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI İKİ AYLIK YAYINI

YOLUN AÇIK OLSUN BAŞKANIM! l TÜRMOB ONURSAL GENEL BAŞKANI MUSTAFA ÖZYÜREK’İN KALEMİNDEN l ‘MESLEKTE BİR GAME CHANGER!' l ‘ÜRETKEN, DEĞİŞİMCİ, VİZYONER’  l ‘ÇAĞDAŞ DEMOKRATLAR HEP YANINIZDA OLACAK’ l ‘BİR SEVDA İNSANI’ l ORTA AVRUPA’DA MİNİK BİR MOLA l KALELER KENTİ: OSMANİYE


10 l İSMMMO YAŞAM


Yahya Arıkan, hazırlattığı raporlarla, yayınladığı bildirilerle meslek camiasının kamuoyunda daha çok yer edinmesini sağlamıştır. Kendisi, eylemci, aktif bir sivil toplum öncüsü olmuştur. Kendisine meslek mücadelesinde ve hayatta başarılar diliyorum.

MUSTAFA ÖZYÜREK TÜRMOB ONURSAL GENEL BAŞKANI

Y

ahya Arıkan’la 1990 yıllarından beri yakın dostluğum  var. Meslek mücadelesindeki birliktelikten başlayan  dostluğumuz artarak devam ediyor. Kuşkusuz en  yoğun omuz omuza çalıştığımız dönem, benim TÜRMOB Genel  Başkanı olduğum 1992-2003 yılları arası… 1990 yılında Beyoğlu’nda mütevazı bir binada İstanbul  Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın açılışında, Arıkan  ve yakın arkadaşları ile birlikte olmuştuk. Arıkan ve arkadaşları  derneklerde sürdürdükleri meslek mücadelesini 3568 sayılı yasa  ile yasal statüye kavuşturmanın heyecanı içindeydiler. Daha sonra  birlikte meslek mücadelesi vereceğimiz arkadaşlarım; Uğur Büyükbalkan, Mehmet Eren, Nail Sanlı, Ülkü Sönmez, Masis Yontan,  rahmetli Erkin Balaban’la açılışta tanışıp görüşmüştük. Hepsi  örgütçü meslektaşların arasında Yahya Arıkan birleştirici, toparlayıcı nitelikleri ile dikkat çekiyordu. Katılan meslek mensuplarında,  yasa ile oluşan odalardan ve birlikten büyük beklenti vardı. 1990 yılının Ekim ayında Birlik (TÜRMOB) Genel Kurulu vardı. Meslektaşlar genel başkanlığa aday olmamı istiyorlardı. Ancak,  politik çalışmalarım nedeniyle vakit ayıramayacağımı söyledim.  Genel Kurul’a İstanbul YMM Odası delegesi olarak katıldım.  Yahya Arıkan ve arkadaşlarını ziyaret ettiğimde YMM adayı  belirlemede sıkıntı yaşadıklarını gördüm. Aday olmak isteyen  YMM’lere Maliye Bakanlığı baskı yapıyordu. Geçici Kurul Başkanı

Prof. Orhan Morgül de adaydı ve Maliyeciler onu destekliyordu.  Yahya Arıkan ve arkadaşları Maliye vesayetine karşı çıkıyor, delegenin özgür bırakılmasını istiyorlardı. Sosyal demokrat siyasetin  içinde olan biri olarak ben de Maliye vesayetine karşı çıkıyordum.  Sonunda Orhan Morgül’ün listesine karşı Yahya Arıkan ve arkadaşlarının üniversite kökenli YMM’lerin çoğunlukta olduğu listeleri  yarışacaktı.   Genel kurul Divan başkanı için de Prof. Dr. Cumhur  Ferman düşünülmüştü. Yahya Arıkan’ın öncülüğündeki Çağdaş  Muhasebeciler Grubu benim de aday olmamı istediler. Ben divan  için bir ayrışmaya gerek olmadığını düşündüğümü söyledim.  Ancak Çağdaş Grup gücünü göstermek için benim adaylığımda  ısrar ediyordu. O sırada Cumhur Ferman’ın Genel Kurul’a katılamayacağı haberi geldi. Yahya Arıkan bütün guruplarla görüşerek  benim tek aday olarak çıkmamı sağlamak istiyordu. Çoğu Maliye  Hesap Uzmanlığından arkadaşlarım olan bazı YMM’ler buna itiraz  ediyordu.    Sonunda tek aday olarak divan başkanlığına seçildim.  Gösterdiğim tarafsız başkanlıktan herkes memnun kalmıştı. Bu  Genel Kurul’dan sonra Yahya Arıkan, benim Çağdaş Grup’un bir  üyesi olduğumu ve meslek mücadelesinde birlikte olacağımızı  söyledi. Ertesi yıl Mali Genel Kurul’da yine divan başkanlığına aday  gösterildim, ancak kaybettim.   1992 Ekim Genel Kurulu yaklaşırken Mehmet Eren “Bu  sefer kaçamazsın, genel başkan adayımız olacaksın” dedi. İstanbul  Yeminli Mali Müşavirler Odası Başkanı Sezai Onaral da aday  olmam için ısrar ediyordu.

‘Eylemci, aktif bir sivil toplum öncüsü’

İSMMMO YAŞAM l 11


12 l İSMMMO YAŞAM


Arıkan, “Biz hep arkandayız” diye cesaretlendirdi. Nitekim bazen TÜRMOB’un öncülüğünde, tüm odaların  katılımıyla bazen sadece İstanbul meslektaşlarımızla pek çok  eylem gerçekleştirdik. Yahya Arıkan, hazırlattığı raporlarla, yayınladığı bildirilerle  meslek camiasının kamuoyunda daha çok yer edinmesini sağlamıştır. Kendisi, eylemci, aktif bir sivil toplum öncüsü olmuştur. TÜRMOB Genel Başkanı olduğum dönemde Yahya Arıkan’la  genelde uyum içinde çalıştık. Bazı konularda, seçimlerde farklılıklarımız olduğunda konuşarak, tartışarak ortak bir noktaya  ulaştık.  Sadece bir genel kurulda yönetim kurulu listesi hazırlanırken farklı düşüncemizi gideremedik. Ben, TÜRMOB seçimlerinde  İstanbul, Ankara ve İzmir odalarının birlikteliğinin bozulmamasına  önem verdim. İstanbul odamızdan bazı çevreler İzmir’in adayı  Rıfat Nalbantoğlu’na karşı çıktılar. Yahya Arıkan’a bu farklılığı  gidermek için genel kurulun hakemliğine başvurmamız gerekir  dedim. Öyle yaptık, genel kurul benim önerdiğim listeye destek  oldu. Yahya Arıkan seçim sonuçları açıklanınca beni ve Rıfat  Nalbantoğlu’nu kutladı. “Bu konu kapandı, birlikte çalışmaya  devam edeceğiz” dedi. Görüşlerini sonuna kadar savunan ancak  demokratik çözümleri de benimseyen kişiliğini göstermişti. 2003 yılında Milletvekili seçildiğimde, TÜRMOB Genel  Başkanlığı’ndan ayrıldım. Genel kurul bana oy birliği ile “Onursal  Genel Başkan” unvanı verdi. Camiamızla ve mesleki sorunlarla  ilgimi kesmedim. Tüm arkadaşlar gibi Yahya Arıkan da sürekli ilgi  gösterdi. Kendisine meslek mücadelesinde ve hayatta başarılar  diliyorum.

ZİRVEDEKİLER

Ekipte kimler olacak, programımızda neler olacak, bunları  konuşalım dediğimde Yahya Arıkan “Siz evet deyin biz her konuda yardımcı oluruz” dedi. YMM Masum Türker “Ben sizinle olmak  istiyorum” diyerek ekibe katıldı. Uğur Büyükbalkan ön seçimle  İstanbul Odası’nın adayı gösterildi.  Anadolu’ya çıkıp meslek odalarını, delegeleri ziyarete  başladık. Yakın ilgi görüyorduk. Çok sayıda oda başkanı Mehmet  Feridun Öktem’in başkan olacağı bir liste ile seçime katılıyordu.  Yahya Arıkan ve arkadaşları, Ankara Odası’nın ve Ege  odalarında etkisi olan Rıfat Nalbantoğlu’nun bizi desteklemesini  sağladılar. Seçim için bir risk kalmamıştı. Program hazırlanması ve  broşürlerin basılıp dağıtılması gibi ayrıntıların hepsi Yahya Arıkan  tarafından çözümlenmişti. Büyük farkla seçimi kazandıktan sonra, örgütsel sorunları  olan Odaları ve Birlik’i toparlamak için yoğun bir çalışmaya girdik. Seçimdeki vaatlerimizi gerçekleştirmek için yoğun çalışmalar  yaptık. Bu çalışmalarda tüm odaların katkısı oldu. Ancak en  büyük destek Yahya Arıkan ve İstanbul Odası’ndan geldi. Tek düzen muhasebe sisteminin uygulanmasında, muhasebe  standartları ve denetim standartlarının benimsenmesinde TÜRMOB  yönetimindeki arkadaşlarımız, odalarımız büyük çaba gösterdi. İstanbul odamız tek düzenle ilgili, standartlarla ilgili  kitaplar, broşürler yayınladı. İzmir, Ankara gibi odalarımız da  sempozyumlar düzenledi. Yahya Arıkan, Maliye Bakanlığı’nın meslek mensuplarına  angarya yükleyen kararlarına “işletme yönetim merkezi” gibi  mesleği bitirmeye dönük girişimlerine karşı yürüyüşler, mitingler  düzenlememizi önerdi. Ben de “Ben en önde yürürüm, ancak  arkama baktığımda meslektaşlarımı görmek isterim” dediğimde

TÜRMOB Genel Başkanı olduğum dönemde Yahya Arıkan’la genelde uyum içinde çalıştık; İstanbullu meslektaşlarımızla pek çok eylem gerçekleştirdik. Arıkan ile bazı konularda, seçimlerde farklılıklarımız olduğunda konuşarak, tartışarak ortak bir noktaya ulaştık.

İSMMMO YAŞAM l 13


14 l İSMMMO YAŞAM


‘Muhasebe mesleğinde bir game changer!’

Yahya Arıkan, “game changer” olmayı, sahip olduğu liderlik, örgütçülük, ekipçilik, koordinasyon kabiliyeti, vizyonu, çalışma azmi, proaktif yapısı, ezber bozan tarzıyla, yaratıcı- yenilikçi ve çok başarılı modeller geliştirerek muhasebe mesleğinde adeta devrimler yaratmasından ötürü hak etmiştir.

PROF. DR. CEMAL İBİŞ MARMARA ÜNİVERSİTESİ  İŞLETME FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ

İ

ngilizce bir deyim olan “game changer” Türkçe’ye “oyun  değiştirici/oyun kurucu/ezber bozan” olarak çevrilebilir  ve belli bir işi yapmanın genel kabul görmüş biçiminden  farklı, ezber bozan, yaratıcı, yenilikçi ve çok başarılı bir modelini  geliştirerek o alanda adeta devrim yaratanlara verilen isimdir. Muhasebe mesleği; benim Marmara Üniversitesi’nde lisans,  yüksek lisans ve doktora yaptığım 1982-1990 öğrencilik yıllarımda, hocam Prof. Dr. Mehmet Yazıcı’nın değişiyle, “eli kalem   tutan” herhangi bir kişinin yapabileceği bir meslekti. Ben yine  çok iyi hatırlıyorum ki, Marmara Üniversitesi, İktisadi ve İdari  Bilimler Fakültesi, İşletme Bölüm 1. Sınıfta muhasebe dersinde  öğrendiğim özellikle hesap isimleri, finansal tablolar, 2. sınıfta  başka, 3. sınıfta başka, 4. sınıfta başka, yüksek lisansta başka ve  doktora da başkaydı. Uygulamaya geçtiğimde ise bambaşkaydı.  Yani, herkesin kendine göre bir muhasebe öğretme ve uygulama  biçimi vardı.   Marmara Üniversitesi’nde asistan olduğum 1988-1994  yıllarında katıldığım Türkiye Muhasebe Eğitim Sempozyumlarından birinde o zaman pipo içen, şık giyinen, muhasebe mesleği ile  ilgili konuşmaları, fikirleri ve insan ilişkileriyle dikkatimi çeken bir  kişi oldu. Kim olduğunu sorduğumda, İstanbul Serbest Muhasebeci

Mali Müşavir Odası (İSMMMO) Başkanı Yahya Arıkan olduğunu  öğrendim. 1995-1999 yıllarında ise, Yahya Arıkan ile karşılaşmalarımız arttı. Söz konusu yıllarda, Yahya Arıkan’ı katıldığım  ve Türkiye’de muhasebe mesleği ile ilgili yapılan hemen hemen  her toplantıda konuşmacı veya katkı veren biri olarak görmenin  yanında, basında muhasebe mesleği ile ilgi açıklamalarına veya  makalelerine rastlıyordum. Derken, benim Doçent olduğum 2000-2004 arasındaki  yıllarda İSMMMO TESMER eğitmeni olarak ders vermeye başladım:  Bu vesileyle de İSMMMO’yu, TESMER’i ve Yahya Arıkan’ı daha  yakından tanımaya başladım. Bu yıllara ilişkin gözlemlerim şöyle:  İSMMMO büyüyordu, Yahya Arıkan da sadece İSMMMO’yu değil,  muhasebe mesleğinin tüm Türkiye’de gelişmesine önemli katkılar  sağlıyordu.  2003 yılında bir Yahya Arıkan projesi olduğunu bildiğim,  İSMMMO bünyesinde kurulan “Enflasyon Muhasebesi Çalışma  Komisyonu”na üye olarak davet edildim ve bu komisyonun yaptığı  çalışmaların düzeyini oldukça yüksek ve aldığı sonuçları başarılı  bularak oldukça etkilenmiştim. Buna ilave olarak, “Enflasyon  Düzeltmesi” olarak bilinen ve muhasebe meslek mensuplarına bu  uygulamayı kolaylıkla yapmalarına imkan sağlayan “Enflasyon  Düzeltmesi CD”lerinin İSMMMO’da hazırlanarak meslek mensuplarına ücretsiz dağıtılması ve benim de eğitmen olarak katıldığım  “Enflasyon Düzeltmesi Eğitimi” oldukça başarılı olmuştur ve beni  de çok şaşırtmıştır.  2005 yılında, Yahya Arıkan’ın davetiyle, İSMMMO TES-

İSMMMO YAŞAM l 15


16 l İSMMMO YAŞAM


MER’de görev yapmaya başladım. İSMMMO TESMER’e Yahya Arıkan  başkanlık yapıyordu. Böylece Yahya Arıkan’ı daha yakından tanıma  ve İSMMMO’dan ayrıldığı 2016 yılına kadar birlikte çalışma imkanı  buldum. Bu süre içerisinde, Yahya Arıkan liderliğinde, muhasebe  mesleğine yönelik ulusal ve uluslararası alanda birçok işler yapıldı,  projeler tasarlandı ve bunlar başarıyla hayata geçirildi. Bunların  bazılarının ben de içinde bulundum ve bu işler/projeler gerçekleştirilirken Yahya Arıkan’ın gözlemlediğim özelliklerini buradan  sizlerle paylaşmadan geçemeyeceğim. 2005 yılındaki projelerden biri, “Türkiye için henüz erken mi,  değil mi, olur mu, olmaz mı?” diye çok tartıştığımız, o gün İSMMMO  TESMER Başkan Yardımcısı Erol Demirel’in de ısrarı ile hayata  geçirilen benim ilk defa başlangıcında içinde olduğum “Seçilmiş Türkiye Finansal Raporlama Standartları Eğitimi” projesidir. Projede,  İstanbul’daki çeşitli üniversitelerin öğretim üyelerinin hazırladığı  eğitim materyali ve eğitim sunumları ile yaptıkları eğitmenlerin  eğitim sonucunda başarılı bir biçimde tamamlanmıştır. Bu projede,  Yahya Arıkan’ın gelecek vizyonunu, üniversitelere verdiği önemi  ve üniversiteler arasında ayırım yapmadan adil davranışını ve  inandığı konudaki kararlılığına şahit oldum.  “Türkiye/Uluslararası  Muhasebe Denetimi Sempozyumları” sırasında da Yahya Arıkan’ın  liderlik ve kelimenin tam anlamıyla, müthiş bir mesleki vizyonuna  ve örgütçülüğüne tanık oldum.  “Geleceğin Global Muhasebeciler Projesi”, İSMMMO Avrupa  Birliği Fonu ile 2007-2008 yılları arasında Türkiye’de başlayıp  İtalya’da tamamlanmıştır. Bu projede, İSMMMO üyesi, 15 gelecek  vaat eden genç ve yetenekli meslek mensubu objektif kriterler  gözetilerek seçilmiş ve proje başarıyla tamamlanmıştır. Bu projede,  Yahya Arıkan’ın İSMMMO’nun geleceğini oluşturacak genç nesillere  ne kadar önem verdiğini, onları tarafsız ve objektif olarak nasıl  seçtiğini, seçimde ehliyet ve liyakatı esas aldığını gördüm ve bugün  bu projeye katılmış çok sayıda meslek mensubu İSMMMO’da aktif  olarak katkı vermektedir. Serbest Muhasebecilikten, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirliğe Geçiş Projesi”… 2009 yılında başlayan bu proje de  başarıyla tamamlanmıştır. Yahya Arıkan’da bu projede, ekibini  motive etmesini, koordinasyon yeteneğini ve başarıyı paylaşmasını  gözlemledim.       Bağımsız Denetim Eğitim Projesi”… 2009  yılında başlayan  proje iki aşamadan oluşmuştur. 1. Aşama Meslek Mensubuna

Denetimi Anlatmak, 2. Aşama Meslek Mensubuna Denetimin Nasıl  Yapılacağını Öğretmek. Bu aşamaların birincisinde “Uluslararası  Denetim Standartları Kapsamında Bağımsız Denetim” eğitim  materyali akademisyenler ve uygulamacılar tarafından hazırlanmış, çalışmanın video çekimi de meslek mensuplarına sunulmuştur.  İkinci aşamada ise, Türkiye’nin önde gelen bağımsız denetim  firmalarının katkıları ile hazırlanan bir denetim uygulaması “Alba  Örneği” yaklaşık iki yıl süren bir çalışma sonucu tamamlanarak  yine meslek mensuplarının istifadesine sunulmuştur. Bu projede,  Yahya Arıkan’ın özellikle proje takipçiliğini ve başladığı işi ne kadar  sürerse sürsün başarıyla tamamlama azmini gördüm. “İSMMMO Akademi”, 2009 yılında, mesleki gelişim, kurumsallaşma ve küresel standartlara uyumu sağlamak için idari özerkliğe sahip olarak kurulmuştur. Yahya Arıkan, İSMMMO Akademi’yi  üniversiteye giden bir yol olarak hayal etmiş ve bu hayalini de  gerçekleştirmek için yapılan pek çok eleştirilere rağmen direnerek  çok önemli bir mücadele örneği vermiştir. İSMMMO Akademi çalışmalarında, Yahya Arıkan’ın meslek için büyük hayaller kurduğunu,  bunun için inanılmaz mücadeleler yaptığını, meslekte uzmanlaşmaya, kurumsallaşmaya ve akademik yapıya verdiği önemi gördüm.    “6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu, KOBİ-TFRS ile Denetim,  Denetim Standartları ve Uygulamaları Eğitim Projesi 2011-2012”  TÜRMOB tarafından hazırlanan ve başarıyla tamamlanan projenin,  İSMMMO organizasyonun liderliğini Yahya Arıkan yapmıştır. İstanbul’da yapılan eğitimlerde binlerce meslek mensubu katılmış ve  eğitimleri başarıyla tamamlamışlardır. Bu projede, Yahya Arıkan’ın  inanmışlığını ve müthiş örgütçülüğünü ve mücadele azmine şahit  oldum.  “Tekdüzen Hesap Planı Çerçevesinde İşletmelerde Vergi (Usul)  İncelemeleri ve Muhasebe Uygulamaları”, 2015 yılında gerçekleştirilen bu eğitim projesinde, İstanbul’da bulunan üniversitelerin  öğretim üyeleri ve uygulamacıların ortak çalışmalarıyla bir eğitim  materyali yanında eğitim sunumları hazırlanarak eğitmenlerin  eğitimi de yapılarak meslek mensupları başarılı bir biçimde eğitilmişlerdir. Bu projede, Yahya Arıkan’ın meslek mensuplarına karşı  olan sorumluluğunu ve mesleğin güncel konularına duyarlılığına  tanık oldum. 1982-2016 yılları arasında yani 34 yıldır ben muhasebe  mesleğinin hem teorik hem de uygulama taraflarında bulunmanın  yanı sıra, salt Türkiye tarafından değil, uluslararası boyutuyla da

İSMMMO YAŞAM l 17


18 l İSMMMO YAŞAM


muhasebe mesleğindeki gelişmeleri ve değişimleri takip ediyorum.  Türkiye’de 1989 yılına kadar “eli kalem tutan” herkesin  yapabildiği bir işten, 2016 yılında uluslararasında söz sahibi ve  uluslararası muhasebe meslek standartlarını uygulamaya başlamış, sayıları 100 bini aşan yasal statüye kavuşmuş ve dolayısıyla  örgütlenmiş bir yapıya sahip bir meslek haline gelmesinde,  şüphesiz çok sayıda kişinin emeği vardır. Ölenlere Allah’tan rahmet,  hayatta olanlara selamet diliyorum ve muhasebe mesleğine emek  vermiş herkese yürekten teşekkür ediyorum. Onların arasında bir  Yahya Arıkan var ki,  benim kanaatime göre,  muhasebe mesleğinde kelimenin tam  anlamıyla bir “Game  Changer”dır.  Bana göre  Yahya Arıkan, “Game  Changer” olmayı, 26  yıl önce İSMMMO’nun  kuruluşunda bulunup,  26 yılda İSMMMO’yu  40 bine yaklaşan  kayıtlı üyesi olan  bir meslek odası  haline getirmiş olması  yanında; sahip olduğu  liderlik, örgütçülük,  ekipçilik, koordinasyon  kabiliyeti, hayalleri,  vizyonu, çalışma azmi,  takipçiliği, beşeri ilişkileri, proaktif yapısı ve  dolayısıyla genel kabul  görmüş biçimlerden  farklı, ezber bozan tarzıyla, yaratıcı-yenilikçi  ve çok başarılı modeller geliştirerek muhasebe mesleğinde adeta  devrimler yaratmasından ötürü hak etmiştir.  Hiç şüphe yoktur ki, Yahya Arıkan tüm bu işleri ailesinden  ve kendi özel hayatından hatta zaman zaman sağlığından ödünler

Yahya Arıkan 26 yıl sonra İSMMMO’dan ayrılırken, sırtını dönüp gitmemiş, yeni seçilen Başkan Yücel Akdemir ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile tüm ekibini desteklemiş, yaptığı veda konuşmasında da muhasebe mesleğine var gücüyle hizmet etmeye devam edeceğini belirtmiştir. vererek yapmıştır. Yine  hiç şüphe yok ki, Yahya  Arıkan bu işleri 26 yılda  kendisiyle beraber yol  yürüyen, ona yol gösteren ve yalnız bırakmayan  bir ekip ile yapmıştır.    Ayrıca, Yahya  Arıkan 26 yıl sonra  İSMMMO’dan ayrılırken,  sırtını dönüp gitmemiş,  yeni seçilen Başkan Yücel  Akdemir ve Yönetim  Kurulu Üyeleri ile tüm  ekibini desteklemiş, yaptığı veda konuşmasında  da muhasebe mesleğine  var gücüyle hizmet  etmeye devam edeceğini  belirtmiştir. Yahya Arıkan ile  geçirdiğim yıllar benim  açımdan son derece keyifli ve üretken olmuştur.  Kendisinin sahip olduğu  bilgi ve birikim ile bundan sonraki süreçte de mesleğe çok önemli katkılar sağlayacağına  olan inancım tamdır. Yahya Arıkan’a hayaller kurarken ve bunları  gerçekleştirmeye çalışırken;  ailesiyle huzurlu, mutlu, sağlıklı ve  uzun bir yaşam diliyorum.

İSMMMO YAŞAM l 19


4 Uzaktan eğitim 4 Uzaktan öğrenme 4 Sanal sınıf 4 e-Öğrenme 4 m-Öğrenme 4 Web tabanlı uzaktan eğitim 4 Yaşam boyu öğrenme 4 Eş zamanlı öğrenme 4 Çevrimiçi öğrenme 4 İş zamanlı uzaktan eğitim 4 Farklı zamanlı uzaktan eğitim 4 Karma / Harmanlanmış eğitim 4 Geleneksel eğitim

www.e-enstitu.net


başkandan

Sevgili İSMMMO Ailesi,

26 yıl, dile kolay… Çeyrek asrı aşan bir süre… Odamızın temeli 26 yıl önce atıldığında, ilk harcı koyan isim şüphesiz Kurucu Başkan Yahya Arıkan’dı… Geçen süre içinde Oda’mıza konulan her tuğlada yine onun emeği var. Bir masa ve sandalyesi olmayan bir odadan bugün 40 bine yakın üyesiyle Türkiye’nin en büyük akademik meslek örgütü haline gelebilmişsek, bu başarı öyküsüne liderlik eden isim Yahya Arıkan’dır… Muhasebe ve denetim mesleğine bir ömür harcayan Yahya Arıkan, İSMMMO’da Mayıs ayında yapılan genel kurulla bayrağı bizlere devretti. 26 yıllık emeğin karşılığı ödenemese de genel kurul üyelerimizin isteğiyle Dr. Yahya Arıkan’a “Kurucu Onursal Başkan” unvanı verildi. Arıkan’ın tanıyanlar mesleğe hizmetlerinin bitmeyeceğini daha o günlerde tahmin ediyorlardı. Nihayetinde İSMMMO Kurucu Onursal Başkanı, meslek camiamıza katkısını artık TÜRMOB Genel Sekreteri olarak sürdürüyor. Bu görevinde de büyük başarılara imza atacağından hiç kimsenin kuşkusu yok. İSMMMO olarak Dr. Yahya Arıkan’a vefamızı her platformda bundan sonra göstermeye devam edeceğiz. Mart 2006’dan beri yayınlanmakta olan İSMMMO Yaşam Dergisi de bir Yahya Arıkan projesiydi. Meslek mensuplarımızın rakamların dışında da dünyası olduğunu gösteren ve 10 yıldır aralıksız yayınlanan İSMMMO Yaşam’ın bu sayısını Dr. Yahya Arıkan’a ithaf ediyoruz. Arıkan’ın 26 yıllık İSMMMO ve meslek camiasına katkılarını bu dergimizde bir nebze de olsa anlatmak istedik. Bunu da en iyi Arıkan’ın yol arkadaşlarının yapacağına inandık. TÜRMOB ve İSMMMO’daki yol arkadaşlarının yanı sıra Türkiye genelindeki bazı odaların başkanlarının kaleminden ve gözünden Yahya Arıkan’ın emeklerini bir kez daha hatırlamaya davet ediyoruz sizleri… Dergimizin büyük bölümünü Kurucu Onursal Başkanımız Dr. Yahya Arıkan için hazırladığımız özel bölüme ayırdık ama yine rutin saylarımızdan bazılarını da sizler için hazırladık. Gezgin ruhumuz yerinde duramıyor. Orta Avrupa’da küçük bir mola verdik. Orta Avrupa’nın minik ülkesi Slovakya’nın 450 bin nüfuslu başkenti Bratislava’nın tarihi ve doğal güzelliklerine sizler için tanıklık ettik. Anadolu’daki gezimizi de soluksuz sürdürüyoruz. Türkiye’nin 80’inci ili Osmaniye’nin çok fazla bilinmeyen güzelliklerini bu kez sayfalarımıza taşıdık. Okurlarımızın entelektüel dünyasına katkı sunmayı da sürdürüyoruz. Kültür-sanat sayfalarımızda yeni yılın en önemli kültür sanat organizasyonlarına yer verdik. Kitap sayfalarımızda Aralık ayının ‘çok satan kitapları’ listesinden yola çıkarak yeni yayınlanan kitaplarını sizlere tanıtıyoruz. Teknoloji dünyasının en yeni ürünleri hakkında ise Tekno-Yaşam sayfalarımızı okuyarak fikir edinebilirsiniz. Biraz gülmek isteyenleri ise mizah sayfalarımızın satırları arasında gezinmeye bekliyoruz. Dergimiz sizlere ulaştığında muhtemelen yeni bir yıla girmiş olacağız. Yeni yılın size ve tüm sevdiklerinize sağlık, başarı ve mutluluk getirmesini tüm kalbimle dilerim. Sağlıcakla kalın dostlar.

Yücel Akdemir

İSMMMO

YAS AM

SAHİBİ İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Adına Yücel Akdemir Kurtuluş Cad. No: 114 Kurtuluş-Şişli / İSTANBUL SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Gülgün Öztürk

YAYINA HAZIRLAYANLAR Ayşegül Emir, Defne Doğan, Gülşen Kandemir basin@ismmmo.org.tr, yasamdergi@gmail.com

Kurtuluş Cad. No: 114 Kurtuluş-Şişli / İSTANBUL

l DANIŞMA KURULU

Yücel Akdemir, Erol Demirel, Orhan Sarıgene, Cemile Kuzu, Ali Haydar Tunç, Gülgün Öztürk, Adem Çalışkan, İbrahim Balcıoğlu, Turgay Kanarya, Halil İbrahim Avcı, Alim Karataş, Taner Yüceur, Nadir Hikmet Güneş, Aysel Tümer, Ayhan Çorapçı, Çiçek Yağmur, Mithat Erdoğan, İbrahim Şennur, Nilgün Saraçer, Sebahaddin Kunaçaf, Ahmet Karakılınç, Hayrettin Özbakır, Bilal Karayazı, Nihat Savaş, Fahrettin Ravanoğlu, Nevzat Pamukçu, Murat Düzgün, Halim Bursalı, Yıldız İrgin, Murat Ceyhan, Süheyla Öztürk Selçuk, Hacı Demir, Sabri Karakaşlıoğlu, Hafize Öztürk, Mustafa Çanakçıoğlu, Oğuzhan Bahadır, Kazım Mermer, Ali Ekber Özkan, Yılmaz Bolgün, Hüsniye Sezgin, Emel Duman Yücetürk, Sevda Rızvanoğlu, Metin Gökdağ, Hüseyin Turna, Mustafa İrfin Yalçın, Turan Karabulut, Mahmut Şahin, İskender Demirci, Alper Karakaş, Filiz Bülbül, Arif Mert, Saadet Gençoğlu, Yalçın Sütütemiz, Özlem Gül Er, Cumhur Karatepe, Serdar Murat Akın, Yeşim Özer

l BASILDIĞI YER:

l Yayın Türü: İSMMMO Yaşam; yaşam, kültür ve güncel haber dergisidir. Yerel süreli yayındır. İki ayda bir yayımlanır, 3.000 adet basılır. Dergimizde yer alan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. l Yönetim Yeri ve Yazışma Adresi: Kurtuluş Caddesi, No: 114, Şişli- İSTANBUL Telefon: (0212) 315 84 00, Faks: (0212) 343 47 80


İSTANBUL SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI

TÜRMOB TEMEL EĞİTİM VE STAJ MERKEZİ İSTANBUL ŞUBESİ

MESLEK HAYATINIZDA

HEDEFLERİNİZE BİZİMLE ULAŞABİLİRSİNİZ www.istanbulsmmmodasi.org.tr

İSTANBUL

STAJ MERKEZİ İSTANBUL SERBEST MUHASEBECİ İSTANBUL İM VE STAJ MERKEZİ MALİ MÜŞAVİRLER SERBEST MUHASEBECİ ODASI SERBEST MUHASEBECİ UBESİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI ODASI MALİ MÜŞAVİRLER

KURSLARI

arımızda Amacı ır. Bununla arını, mesleğe onusunda SAAT 18 12 Eğitim nevler çi 21 her gün 24 ktedir. Şirinevler 24 hafta 24 sonu atleri arasında 33 ere24yılda 5 dönem 30 dır.12Her kurs web 6 sayfamızdan

zda, verilen Uygulamaları nıebeKat:3 nek çözümler larak basılı kitap

işli/İstanbul 43 47 80

TÜRMOB TÜRMOB İSTANBUL İSTANBUL TEMEL EĞİTİM VE STAJ MERKEZİ TÜRMOB İSTANBUL TEMEL TEMEL EĞİTİM VE STAJVEMERKEZİ MUHASEBECİ SERBEST MUHASEBECİ İSTANBUL ŞUBESİ EĞİTİM STAJ MERKEZİ SERBEST SERBEST MUHASEBECİ İSTANBUL ŞUBESİŞUBESİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASIODASI MALİMÜŞAVİRLER MÜŞAVİRLER ODASI İSTANBUL MALİ

STAJ SÜRESİNDEN SAYILMASI HAKKINDA ==> İŞLETME AĞIRLIKLI Toplam 178 saat olan SMMM yeterlilik sınavı hazırlık kursuna devam DİL durumunda KURSLARI süresinin 160İNGİLİZCE saat ve üzerinde olması 4 ay, 133 saat ve üzerinde EĞİTİMİN olması durumunda AMACI3 ay staj süresinden sayılabilecektir. Adayların, kurs süresini staj süresinden saydırabilmesi için, girecekleri İşletme Ağırlıklı İngilizce dil kurslarımızı diğerlerinden ayıran en sınava başvuru yaparken kursu tamamlamış olmaları gerekmektedir. önemli özellik kursların kaliteden ödün vermeden, sorumlu ve duyarlı eğitim anlayışıyla yürütülmesidir. İÇERİK DERS SAAT GENEL BİLGİLER l Finansall Muhasebe 302 dönem Kursumuz, Şubat ve Eylül dönemlerinde yılda l Finansalolarak Tablolaraçılmaktadır. Analizi 21 l Maliyet Muhasebesi l Mevcut İşletme veya İş İngilizcesi kurslarında27katılımcılara daha çok halkla ilişkiler, pazarlama ve satış elemanlarının 30 l Vergi Mevzuatı ihtiyaçveduyacağı, mail alma, mail cevaplama, telefonla l Temel Hukuk Borçlar Hukuku 15 görüşme, l İş Hukuku SSK ve yazışma Bağ-Kur kuralları, Mevzuatı pazarlama, genel istatistiki 12 raporlar hazırlama ile ilgili eğitim verilmektedir.13 l Ticaret Hukuku l Eğitim Süreleri; Başlangıç, Orta Öncesi, Orta ve İleri l Muhasebe Denetimi 21 seviyereleri için 154 saat, 11 Haftadan oluşmaktadır. l Meslek Hukuku 9 günleri l Kurslarımız; hafta içi akşam Pzt.-Salı-Çarş.-Perş.

TÜRMOB TÜRMOB TÜRMOB TEMELTEMEL EĞİTİM VE STAJVEVEMERKEZİ TEMELEĞİTİM EĞİTİM STAJMERKEZİ MERKEZİ STAJ İSTANBUL ŞUBESİŞUBESİ İSTANBUL ŞUBESİ İSTANBUL

STAJ SÜRESİNDEN SAYILMASI ==> SMMM STAJHAKKINDA BAŞLATMA

İşletme Ağırlıklı İngilizce Dil kursumuzda Bir kurun tamamına SMMM SINAVIsuretiHAZIRLIK kayıt yaptırmak ile, kursa devamKURSLARI süresinin 150 saat ve üzerinde olması durumunda 3 ay, devam süresinin 113 saat ve EĞİTİMİN AMACI üzerinde olması durumunda 2 ay staj süresinden sayılabilecektir. YETERLİLİK Staja Başlama Sınavı Hazırlık Kurslarımızın amacı, Stajyer İki kur devam eden kursiyerlerimiz, kurs süresini 6temel aya kadar Adaylarınısaydırabilir. sınavlara tam olarak hazırlayabilmektir. Eğitim staj süresinden içeriği ve eğitim materyalleri tamamen bu amaca yönelik SINAVLARINA İÇERİKolarak hazırlanmıştır. l Temel muhasebe terimleri, GENEL BİLGİLER HAZIRLIK l Hafta İçi Kursları: HaftaBilanço, içi her gün saatleri l Finansal Tablolar (Gelir Tablosu, Nakit18.30-21.30 Akış Tablosu) arası vebilgi tümsistemi, program süresince genellikle l Muhasebe muhasebe kayıt tekniği 5 Cumartesi günü 14.00-18.00 arasında, Kadıköy, Şişli, Şirinevler eğitim KURSLARI l Hizmet ve ticaretsaatleri işletmelerinde dönem içi işlemlerin birimlerinde devam etmektedir.

İSTANBUL İSTANBUL SERBEST SERBESTMUHASEBECİ MUHASEBECİ MALİ MALİMÜŞAVİRLER MÜŞAVİRLERODASI ODASI

TÜRMOB TÜRMOB TEMEL TEMELEĞİTİM EĞİTİMVEVESTAJ STAJMERKEZİ MERKEZİ İSTANBUL İSTANBULŞUBESİ ŞUBESİ

İSTANBUL SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI

ve üzerinde olması durumunda 4 ay staj süresinden sayılabilecektir. Adayların, kurs süresini staj süresinden saydırabilmesi için, kursa katıldıkları dönemde dosya başvurularının bulunması ve aynı dosya süresi içinde sınavı kazanarak stajlarını başlatmış olmaları gerekmektedir. İÇERİK DERS SAAT DERS Finansal Muhasebe 27 Vergi Mevzuatı İş Hukuku SGK Mevzuatı 9 Matematik Maliyet Muhasebesi 18 Ekonomi-Maliye Ticaret Hukuku 9 İnkılap Tarihi Borçlar Hukuku Finansal Raporlama Standartları 8 Türkçe Muhasebe Denetimi 21 İngilizce Finansal Tablolar Analizi 15 ETÜD DERSLERİ Meslek Hukuku 15

SAAT 18 7 21 7 9 6 7 36

İSMMMO / TESMER EĞİTİM YOL HARİTASI

YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVLARI HAZIRLIK KURSLARI

saat 18:40-21:30 ile arasında yapılmakta, hafta sonları ise EĞİTİM BİRİMLERİMİZ Cumartesi günleri saat 13:00-18:00, Pazar günleri 09:30-15:30 TESMER Kadıköy Eğitim Birimi arasında gerçekleşmektedir. Ağırlıklı Dil Kurslarımızda katılımcılara HasanpaşalMah.İşletme Uzunçayır Cd. İngilizce No:29 Kat:1 Kadıköy/İstanbul Dinlediğini Telefon: (216) 545 35anlama 51 - 545(Listening 35 52 Comprehension), Konuşma (Speaking), incelemeAkademi (Reading Comprehension), TESMER Şişli EğitimMetin BirimiOkuma, / İSMMMO Yazma (Writing) becerileri kazandırılmaktadır. Gayrettepe Mah. Yıldızposta Cad. No:48 Dedeman İş Hanı Kat:3 Devam zorunluluğu olan program , kursiyerlerini ingilizce Beşiktaş Telefon: (212) 274 42 22 seviye belirleme ve çeşitli test-sınavlara da hazırlamaktadır. TESMER Şirinevler Eğitim Birimi - Hürriyet Mahallesi l Katılımcıların, en çok 17’şer kişilik sınıflarda, eşit seviyede Mahmutbeyolması Cd. Arıkan İş Merkezi Şirinevler eğitimDağlar açısından büyük No.1 önemKat.3 taşımaktadır. Telefon: (212)503 59 59 - 552 24 64 llwww.istanbulsmmmodasi.org.tr Kurtuluş Cad. No:114 34375 Kurtuluş- Şişli/İstanbul

lTelefon: egitim@ismmmo.org.tr (212) 315 84 00 Faks:(212) m www.istanbulsmmmodasi.org.tr m 343 47 80

muhasebeleştirilmesi l Hafta Sonu Kursları: Hafta Sonu (Cumartesi - Pazar l Maddi ve maddi olmayan duran varlıklar, günleri 10:00-18:30 saatleri arası) ve Hafta içi (9 gün l Operasyonel varlık ve borçların değerlemesi, 19:00-22:00 saatleri arası) Kadıköy, Şişli, Şirinevler eğitim l Finansal tabloların analizi, oranlar ve nakit akış tablosu birimlerinde devam etmektedir. yardımı ile analiz, l Maliyet muhasebesi terimleri, maliyet muhasebesi problemleri, EĞİTİM KİTAPLARI SMMMmuhasebesi Staj Başlatma Sınavları Hazırlık Kurslarımızda, verilen l Yönetim terimleri, karar problemleri eğitimlere paralel içerikte hazırlanmış Muhasebe Uygulamaları ve BİRİMLERİMİZ Hukuk konuları ile ilgili konu anlatımlı ve örnek çözümler EĞİTİM içeren kitaplarımız, Deneme Sınavı Kitapçığı kursiyerlerimize TESMER Kadıköy Eğitim Birimi ücretsiz olarak basılı kitap halinde veya pdf şeklinde Hasanpaşa Mah. Uzunçayır Cd. No:29 Kat:1 Kadıköy/İstanbul verilmektedir. Telefon: (216) 545 35 51 - 545 35 52 TESMER Eğitim Birimi / İSMMMO Akademi STAJŞişli SÜRESİNDEN SAYILMASI HAKKINDA Gayrettepe Cad.başlama No:48 Dedeman İş Hanı Kat:3devam ToplamMah. 233Yıldızposta saat olan staja sınavı hazırlık kursuna süresinin saat 274 ve üzerinde Beşiktaş Telefon:200 (212) 42 22 olması durumunda 5 ay, 166 saat l Kurtuluş l www.istanbulsmmmodasi.org.tr Cad. No:114 34375 Kurtuluşm www.istanbulsmmmodasi.org.tr m Şişli/İstanbul Telefon: l egitim@ismmmo.org.tr (212) 315 84 00 Faks:(212) 343 47 80

TÜRMOB TEMEL EĞİTİM VE STAJ MERKEZİ İSTANBUL ŞUBESİ

İŞLETME AĞIRLIKLI İNGİLİZCE DİL KURSLARI

EĞİTİM BİRİMLERİMİZ TESMER Kadıköy Eğitim Birimi Hasanpaşa Mah. Uzunçayır Cd. No:29 Kat:1 Kadıköy/İstanbul Telefon: (216) 545 35 51 - 545 35 52 TESMER Şişli Eğitim Birimi / İSMMMO Akademi Gayrettepe Mah. Yıldızposta Cad. No:48 Dedeman İş Hanı Kat:3 Beşiktaş Telefon: (212) 274 42 22 TESMER Şirinevler Eğitim Birimi - Hürriyet Mahallesi Mahmutbey Cd. Arıkan Dağlar İş Merkezi No.1 Kat.3 Şirinevler Telefon: (212)503 59 59 - 552 24 64 l www.istanbulsmmmodasi.org.tr

m www.istanbulsmmmodasi.org.tr m l egitim@ismmmo.org.tr

SMMM STAJ BAŞLATMA SINAVI HAZIRLIK KURSLARI

m www.istanbulsmmmodasi.org.tr m


başkandan

Sevgili İSMMMO Ailesi,

26 yıl, dile kolay… Çeyrek asrı aşan bir süre… Odamızın temeli 26 yıl önce atıldığında, ilk harcı koyan isim şüphesiz Kurucu Başkan Yahya Arıkan’dı… Geçen süre içinde Oda’mıza konulan her tuğlada yine onun emeği var. Bir masa ve sandalyesi olmayan bir odadan bugün 40 bine yakın üyesiyle Türkiye’nin en büyük akademik meslek örgütü haline gelebilmişsek, bu başarı öyküsüne liderlik eden isim Yahya Arıkan’dır… Muhasebe ve denetim mesleğine bir ömür harcayan Yahya Arıkan, İSMMMO’da Mayıs ayında yapılan genel kurulla bayrağı bizlere devretti. 26 yıllık emeğin karşılığı ödenemese de genel kurul üyelerimizin isteğiyle Dr. Yahya Arıkan’a “Kurucu Onursal Başkan” unvanı verildi. Arıkan’ın tanıyanlar mesleğe hizmetlerinin bitmeyeceğini daha o günlerde tahmin ediyorlardı. Nihayetinde İSMMMO Kurucu Onursal Başkanı, meslek camiamıza katkısını artık TÜRMOB Genel Sekreteri olarak sürdürüyor. Bu görevinde de büyük başarılara imza atacağından hiç kimsenin kuşkusu yok. İSMMMO olarak Dr. Yahya Arıkan’a vefamızı her platformda bundan sonra göstermeye devam edeceğiz. Mart 2006’dan beri yayınlanmakta olan İSMMMO Yaşam Dergisi de bir Yahya Arıkan projesiydi. Meslek mensuplarımızın rakamların dışında da dünyası olduğunu gösteren ve 10 yıldır aralıksız yayınlanan İSMMMO Yaşam’ın bu sayısını Dr. Yahya Arıkan’a ithaf ediyoruz. Arıkan’ın 26 yıllık İSMMMO ve meslek camiasına katkılarını bu dergimizde bir nebze de olsa anlatmak istedik. Bunu da en iyi Arıkan’ın yol arkadaşlarının yapacağına inandık. TÜRMOB ve İSMMMO’daki yol arkadaşlarının yanı sıra Türkiye genelindeki bazı odaların başkanlarının kaleminden ve gözünden Yahya Arıkan’ın emeklerini bir kez daha hatırlamaya davet ediyoruz sizleri… Dergimizin büyük bölümünü Kurucu Onursal Başkanımız Dr. Yahya Arıkan için hazırladığımız özel bölüme ayırdık ama yine rutin saylarımızdan bazılarını da sizler için hazırladık. Gezgin ruhumuz yerinde duramıyor. Orta Avrupa’da küçük bir mola verdik. Orta Avrupa’nın minik ülkesi Slovakya’nın 450 bin nüfuslu başkenti Bratislava’nın tarihi ve doğal güzelliklerine sizler için tanıklık ettik. Anadolu’daki gezimizi de soluksuz sürdürüyoruz. Türkiye’nin 80’inci ili Osmaniye’nin çok fazla bilinmeyen güzelliklerini bu kez sayfalarımıza taşıdık. Okurlarımızın entelektüel dünyasına katkı sunmayı da sürdürüyoruz. Kültür-sanat sayfalarımızda yeni yılın en önemli kültür sanat organizasyonlarına yer verdik. Kitap sayfalarımızda Aralık ayının ‘çok satan kitapları’ listesinden yola çıkarak yeni yayınlanan kitaplarını sizlere tanıtıyoruz. Teknoloji dünyasının en yeni ürünleri hakkında ise Tekno-Yaşam sayfalarımızı okuyarak fikir edinebilirsiniz. Biraz gülmek isteyenleri ise mizah sayfalarımızın satırları arasında gezinmeye bekliyoruz. Dergimiz sizlere ulaştığında muhtemelen yeni bir yıla girmiş olacağız. Yeni yılın size ve tüm sevdiklerinize sağlık, başarı ve mutluluk getirmesini tüm kalbimle dilerim. Sağlıcakla kalın dostlar.

Yücel Akdemir

İSMMMO

YAS AM

SAHİBİ İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Adına Yücel Akdemir Kurtuluş Cad. No: 114 Kurtuluş-Şişli / İSTANBUL SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Gülgün Öztürk

YAYINA HAZIRLAYANLAR Ayşegül Emir, Defne Doğan, Gülşen Kandemir basin@ismmmo.org.tr, yasamdergi@gmail.com

Kurtuluş Cad. No: 114 Kurtuluş-Şişli / İSTANBUL

l Yayın Türü: İSMMMO Yaşam; Yücel Akdemir, Yahya Arıkan, Erol Demirel, Orhan Sarıgene, Cemile Kuzu, yaşam, kültür ve güncel haber dergisidir. Yerel süreli yayındır. İki ayda bir Ali Haydar Tunç, Gülgün Öztürk, Adem Çalışkan, İbrahim Balcı, yayımlanır, 3.000 adet basılır. Turgay Kanarya, Halil İbrahim Avcı, Alim Karataş, Taner Yüceur, Dergimizde yer alan yazıların Nadir Hikmet Güneş, Aysel Tümer, Ayhan Çorapçı, Çiçek Yağmur, sorumluluğu yazarlarına aittir. Mithat Erdoğan, İbrahim Şennur, Nilgün Saraçer, Sebahaddin Kunaçaf, l Yönetim Yeri ve Yazışma Ahmet Karakılınç, Hayrettin Özbakır, Bilal Karayazı, Nihat Savaş, Adresi: Kurtuluş Caddesi, No: 114, Fahrettin Ravanoğlu, Nevzat Pamukçu, Murat Düzgün, Halim Bursalı, Şişli- İSTANBUL Yıldız İrgin, Murat Ceyhan, Süheyla Öztürk Selçuk, Hacı Demir, Sabri Karakaşlıoğlu, Hafize Öztürk, Mustafa Çanakçıoğlu, Oğuzhan Bahadır, Telefon: (0212) 315 84 00, Faks: (0212) 343 47 80 Kazım Mermer, Ali Ekber Özkan, Yılmaz Bolgün, Hüsniye Sezgin,

l DANIŞMA KURULU

Emel Duman Yücetürk, Sevda Rızvanoğlu, Metin Gökdağ, Hüseyin Turna, Mustafa İrfan Yalçın, Turan Karabulut, Mahmut Şahin, İskender Demirci, Alper Karakaş, Filiz Bülbül, Arif Mert, Saadet Gençoğlu, Yalçın Sütütemiz, Özlem Gül Er, Cumhur Karatepe, Serdar Murat Akın, Yeşim Özer


20 l İSMMMO YAŞAM


‘Meslektaşların eğitimine önemli katkılarda bulundu’

Yahya Arıkan doktora çalışmalarını tamamlayarak kendi eğitimini en üst bilimsel düzeye çıkartırken, Oda faaliyetleri kapsamında yoğun mesleki kurs ve seminerler düzenleyerek, meslektaşların eğitimine önemli katkılarda bulunmuştur.

PROF. DR. YMM KAMİL BÜYÜKMİRZA ATILIM ÜNİVERSİTESİ  İŞLETME FAKÜLTESİ ÖĞRETİM

1

990 yılıydı… TÜRMOB’u yeni kurmuştuk ve ben de  kurucu başkanlığını üstlenmiştim. Şimdi olduğu gibi,  o zaman da en büyük odamız İstanbul SMMM Odası  idi. Odanın başkanlığını Yahya Arıkan yapıyordu. Önce birbirimizi  ismen tanıdık, sonra da İstanbul’da düzenlenen ve benim konuşmacı, Yahya Arıkan’ın oturum başkanı olduğu bir panel vesilesiyle  şahsen tanıştık. Şahsen tanıştığımız o ilk gün söylediği “Biz sizi çok  seviyoruz” cümlesi hâlâ aklımdadır.  TÜRMOB başkanlığımın devam ettiği 1991 ve 1992 yıllarında  aramızda bazı yönetsel anlaşmazlıklar yaşanmış olsa da, bunlar  yıllar sonra gelişecek sıcak ilişkinin ilk yapı taşlarını oluşturmuştur.  Birlikte paylaştığımız kongre, konferans, sempozyum, forum vb.  mesleki toplantılar bizi sık sık bir araya getirmiş ve zaman içinde  farkına varmadan kalıcı gerçek bir dostluğun yeşerip büyümesine  vesile olmuştur. Yahya Arıkan adı, çeyrek yüzyılı aşkın bir süre fiilen başkanlığını yaptığı, şimdilerde ise onursal başkanı olduğu İstanbul SMMM  Odası ile neredeyse özdeşleşmiştir. Kırk bine yakın üyesi olan bir  odayı yönetmek kolay bir iş değildir. Bunca yıl boyunca tekrar  tekrar başkanlığa seçilebilmek de öyledir.  Bunlara 2004-2008

yılları arasında yürüttüğü TÜRMOB Başkan Yardımcılığı görevini de  eklediğimizde, profesyonel bir yönetici profili karşımıza çıkmaktadır.   Yöneticinin herkesi tatmin edecek bir başarım (performans)  sergilemesi pek kolay olmadığından, yöneticilik iki tarafı keskin  bir bıçak gibidir. Sevenleri de sevmeyenleri de bulunabilir.  Bu  bakımdan, yöneticiyi değerlendirirken asıl bakılacak yer, onun  yönettiği kuruma olan katkılarıdır. Kendisiyle bire bir çalışma  ortamımız olmadığı için ancak uzaktan izleyebildiğim kadarıyla,  Başkan Arıkan İSMMMO’nun kuruluşuna ve gelişmesine engin  katkılar sağlamış ve Oda’yı dışarıya karşı gayet başarılı bir şekilde  temsil etmiştir. Ayrıca, muhasebe mesleğinin sorunlarını dile getiren  ve/veya meslek elemanlarına uygulamada ışık tutan çok sayıda  makale ve köşe yazısı yazarak, mesleğe katkısını Oda faaliyetleri  dışına taşırabilmiştir. Eğitimci olduğum için özellikle dikkatimi çeken bir husus da  Yahya Arıkan’ın muhasebe eğitimine olan yakın ilgisidir. Bir yandan  doktora çalışmalarını tamamlayarak kendi eğitimini en üst bilimsel  düzeye çıkartırken, öte yandan da Oda faaliyetleri kapsamında  yoğun mesleki kurs ve seminerler düzenleyerek, meslektaşların  eğitimine önemli katkılarda bulunmuştur. İSMMMO Akademi’yi  kurması ise başlı başına bir övgü vesilesidir. Yahya Başkan’a bütün bu hizmetlerinden dolayı teşekkür  ediyor, mesleğimize dönük katkılarını kesintisiz olarak sürdürdüğü  sağlıklı bir yaşam diliyorum.

İSMMMO YAŞAM l 21


22 l İSMMMO YAŞAM


‘Üreten, değişimci, vizyoner meslek insanı’

Yaşadığı topluma değer katan, fikirleri ile insanları etrafında toplayan kahramanların çağındayız. Meslek örgütünü önemli bir yere taşıma ve meslektaşların yetişmesine destek olarak topluma değer katan biri, kendi profesyonel camiasında bir “kahraman” olarak kabul edilmelidir.

ALİ KAMİL UZUN TÜRKİYE İÇ DENETİM ENSTİTÜSÜ KURUCU VE  ONURSAL BAŞKANI

Y

azıyla içli dişli olan kişiler, birini anlatmak için bir yazı  kaleme almanın zorluklarını bilirler. Bu zorluğun iki  ana nedeni bulunuyor. Bu zorluklardan ilki, kişiyi düz  bir metin ile o metne uygun bir mantıksal çerçeve ile anlatmak,  ikincisi ise kişinin anlatılması için kullanılan metnin başkaları için  aynı duygu ve anlamı taşımasındaki zorluktur. Peki bu durumda, sevdiklerimizi, dostlarımızı nasıl tanımlayacağız? Onları gelecek kuşaklara nasıl anlatacağız? Yaptıkları  çalışmaların kuşaklararası aktarımını nasıl sağlayacağız?  Bu uğraşın ilk ön kabulü, kişiler hakkında yazılan yazıların  yeterli olmadığını baştan bir veri olarak almaktır. Ancak anlatılan  bu kişi, değerli dostum ve meslek insanı Yahya Arıkan gibi üretken  biri ise, üretimin çeşitliliği ile yaşamın verimliliği yine kelimeleri  güçsüz bırakıyor. Yahya Arıkan hakkında birçok şey söylenebilir. Gerek  ülkemizdeki muhasebecilerin gerek ekonomi konusunu takip edenlerin bildiği bu değerli insan, çeşitli üretkenlikleriyle (makaleler,  kitaplar, televizyon programları, konferanslar, vb.) birçok kişinin  gelişim dünyasında yer almıştır. Bugün, internetin bilgi sunan  büyük avantajlı ortamında, bir kişinin fark yaratması, bir meslekle  özdeşleşmesi kolay bir iş değildir. Eminim ki arkasında uykusuz

geceler, dinlenilmeden çalışılan günler, haftalar bulunuyordur. Yahya Arıkan hakkında altı çizilmesi gereken en önemli  şeylerden biri, bir meslekle ve meslek örgütü ile özdeşleşmiş kişiler  arasında yer almasıdır. Türkiye ekonomisi bugün dünyanın sayılı  ekonomileri arasında yer alıyor. Rekabete açık, böyle bir ekonomik  ortamda, bir kişinin belirli bir meslekle özdeşleşmesi, mesleki bilgi,  iletişim becerisi, liderlik özelliği gibi öğelerden oluşan komplike bir  mesleki karizmayı gerektiriyor. Yahya Arıkan, bunu başaran ender  insanlardan biridir. Bir kişiyi en iyi kendi anlatır. Yahya Arıkan, kendi internet  sitesinde kendisini üç anahtar kelime ile tanımlıyor: Üreten,  değişimci, vizyoner…. Yahya Arıkan’ı ifade eden en önemli kelime vizyoner  oluşudur. Vizyonerliğini gerek İSMMMO bünyesinde yaptığı değerli  çalışmalardan, gerek yazılarından gerekse de basının diğer  kanallarından anlayabiliyoruz. Bugün ülkemizdeki muhasebe  mesleğinde ve İSMMMO’nun birçok projesinde kendisinin imzasını  görebiliyoruz. Bu projeler, uzun dönemde çarpan etkisi göstererek  birçok faydalı çalışmaya dönüşecektir. Vizyon, yalnız başına yeterli olmayabilir. Arkasında bir  üretim dinamiğini de bulundurması gerekiyor. Yahya Arıkan, bu  vizyonunu 100’ün üzerindeki makalesiyle, yayınlarıyla, televizyon programlarıyla ve kitaplarıyla geniş kitlelerle paylaşmış, bu  konudaki üretkenliğini somutlaştırmıştır.  Yahya Arıkan’ı tanımlayan diğer bir anahtar kelime “değişimci” olmasıdır.  Değişim çağında, “durağanlık” gerilemeyi ifade

İSMMMO YAŞAM l 23


24 l İSMMMO YAŞAM


Arıkan, internet sitesinde kendisini üç anahtar kelime ile tanımlıyor: Üreten, değişimci, vizyoner… Bu üç özelliği birlikte ele aldığımıza, karşımıza vizyonunu üretkenliğiyle birleştiren, sürekli değişim mottosunu benimseyen bir lider, bir “Yahya Başkan” çıkmaktadır.

ediyor. Gerek vizyonun, gerek üretimin değişkenliği, bu üretimi  anlamlı bir hale getiriyor.  Bu nedenle, bugünün dünyasında değişim sahip olunması gereken önemli bir üretim dinamiği ve liderlik  özelliği olarak karşımıza çıkıyor. Nitekim, makalelere, kitaplara,  mesleğe hizmetlerine bakıldığında, bu değişim anlaşılabiliyor. Yahya Arıkan’ı ifade eden üçüncü kelime “üreten” bir kişi  olmasıdır. Farklı disiplinlerden ürettiği eserlerini internet sitesinde  görüyoruz. Ancak bunların dışında, Yahya Arıkan’ın en önemli  üretim alanlarından birinin sevgi olduğuna çeşitli zamanlarda  tanıklık ettim. Meslek ve meslektaş sevgisi ile bunların özünü  oluşturan insan sevgisi, emeklerini kristalleştirdiği üretim gücünün  motorunu oluşturur. Farklı sivil toplum kurumları ve üniversiteler  gibi kurumlarda; kongreler, konferanslar ve seminer gibi etkinlikler  vesilesi ile aldığı çok sayıda ödül Yahya Arıkan’ın üretim gücünün  küçük bir kısmını gösteriyor. Bu üç özelliği birlikte ele aldığımıza, karşımıza vizyonunu  üretkenliğiyle birleştiren, sürekli değişim mottosunu benimseyen bir  lider, bir “Yahya Başkan” çıkmaktadır.  Her dönemin karakteri, çağa değer katmayı da farklılaştırıyor. Bugün tarih veya edebiyat kitaplarında okuduğumuz romantik  şövalyeler, kılıçlarıyla yüzbinlerce kişilik orduları peşinden sürükleyerek kıtalar keşfeden, yelkenli gemileriyle açık denizlerde yıllarca  yol aldıktan sonra yeni kıtalar keşfeden kahramanların dönemi  çoktan bitti. Ancak kahramanlık, şekil değiştirse de halen devam  ediyor. Bugün, ne şövalyeler kaldı, ne de pusulasına sarılmış kaşif  kaptanlar. Bunların yerine, yaşadığı topluma değer katan, fikirleri  ile insanları etrafında toplayan kahramanların çağındayız. Bu kahramanlıklar içinde, bana göre bir meslek örgütünü önemli bir yere

taşıma ve meslektaşların yetişmesine destek olma topluma kattığı  değer nedeni ile ayrı bir yer tutuyor.  Bu alanlarda değer katan biri, kendi profesyonel camiasında  bir kahraman olarak kabul edilmelidir.  Çünkü küresel bir dünyada,  iş dünyasına değer katabilmek çağımızda yapılabilecek en önemli  toplumsal katkılardan da biridir. Yahya Arıkan, bunu sağlamış az  insandan biridir. Yahya Arıkan’ın bu değer katma özelliğinin devam edeceğine, üretkenliğiyle mesleği ve meslektaşları için önemli çalışmalara  imza atacağına inanıyorum. Yahya Arıkan’ın ürettiği eserlerin  ülkemizde muhasebe mesleğini icra eden ve İSMMMO bünyesinde faaliyetlerde bulunan kişiler için her zaman bir rehber işlevi  göreceğini biliyorum.  Dürüst ve şeffaf bir toplumun, demokratik ve kalkınmış  bir ülkenin saygın yurttaşları olmak istiyorsak “Yahya Başkan”  gibi üretken, değişime liderlik eden, vizyoner meslek insanlarına  ihtiyacımız var. Değerli dostuma, uzun ve üretken bir yaşam diliyorum.

İSMMMO YAŞAM l 25


26 l İSMMMO YAŞAM


‘Birlikte daha çok sevda türküleri söyleyeceğiz’

Kavgaya, mücadeleye girdin mi geriye dönüp bakmayacaksın; Yahya Arıkan böylesine çılgın bir adam... Kabul edilsin veya edilmesin, övülsün veya yerilsin, beğenilsin veya beğenilmesin bir gün mesleğin gelişim tarihinde bu emekler yazılacak ve en başta Arıkan’ın ismi olacaktır.

MEHMET EREN

B

irileri için bir şeyler yazmam gerektiğinde bazen “övgüyü abartıyor muyum”, “eksik mi kaldı” diye düşünürüm. Yanlış bir kelime veya cümle kullandım mı diye ürkerim. Hele çeyrek asırdan fazla birçok mücadeleyi birlikte götürmüşsek... Acıları, kederleri, mutlulukları, başarıyı, zorlukları, yoklukları birlikte paylaşmışsan, yol arkadaşlığı, yoldaşlık yapmışsan daha dikkat, özen ve itina gerektiriyor. Sevgili kardeşim, dostum, mücadele arkadaşım Yahya Arıkan ile 1988 yılının Ağustos sonuna doğru MMMB Derneği Beyoğlu Şubesi’nin kuruluşu için beni telefonla aradığı zaman tanıştık. 28 yılı bitirmişiz. Üstadın dediği gibi ömrün yarısına varmışız… Bu kadar süreçte anılardan bahsetmek bence yanlış olur. Birisini yazsak unuttuğumuz diğer anı alınır. Kavgalarımız, tartışmalarımız, üzüntülerimiz, sevinçlerimiz, kaygılarımız, endişelerimiz, eksikliklerimiz ve en önemlisi o kadar çok başarımız öksüz kalır. İşimizden, eşimizden, çocuklarımızdan çaldığımız zamanlar korkarım ki bizlerden ve en önemlisi Yahya Arıkan’ dan hesap sorar. Bundan dolayıdır ki anılar saklı kalsın. Kavgaya, mücadeleye girdin mi geriye dönüp bakmayacaksın; Yahya Arıkan böylesine çılgın bir adam... Kabul edilsin veya edilmesin, övülsün veya yerilsin, beğe-

nilsin veya beğenilmesin bir gün mesleğin gelişim tarihinde bu emekler yazılacak ve en başta Yahya Arıkan’ın ismi olacaktır. Hiç şüphesiz bu süreçte eksiklikleri oldu, yanlışları oldu, kırdıkları oldu, kırıldıkları oldu. Yaptıkları yapamadıklarından yüzlerce kez fazla olan bir sevda türküsü adamı. Meslek adına, meslektaş adına yapılabileceklerin en iyisini yapma çabası hiçbir zaman eksilmeden gayret gösteren sevgili kardeşim ile birlikte mücadele etmekten onur ve gurur duyduğumu belirtmeden geçemem. Buradan destek veren, omuz veren yüzlerce dostumuza, arkadaşlarımıza da teşekkürlerimi iletmeden geçersem haksızlık olur. 26 yıldır mücadelesiz, uğraşısız, kavgasız bir süreç yaşamadı. Birilerine göre, mesleğimizle ilgili yapılamayanları eleştirmelerine rağmen, 26 yıllık süreçte hep meslek mücadelesi nefes alıp veren bir kardeşim oldu. Sevgili Yahya, iyi ki MMMB Derneği Beyoğlu Şubesi’ni kurdunuz. İyi ki ilk telefonu yardım almak adına bana açmışsın. Odanın oluşumu ile beraber, ömrümün son 26 yılını beraber mücadele vererek geçirmişiz. Daha çok sevda türküleri söyleyeceğiz. Bize omuz veren dostlar, dostlarımız olduğu müddetçe. İSMMMO Başkanlığı’ndan sonra, yeni başarılarla dolu yılların olacağına inanıyorum.

Hiç şüphesiz bu süreçte eksiklikleri oldu, yanlışları oldu, kırdıkları oldu, kırıldıkları oldu. Yaptıkları yapamadıklarından yüzlerce kez fazla olan bir sevda türküsü adamı. Daha çok sevda türküleri söyleyeceğiz. Bize omuz veren dostlar, dostlarımız olduğu müddetçe…

İSMMMO YAŞAM l 27


28 l İSMMMO YAŞAM


‘Çağdaş, demokratlar hep yanınızda olacak’

Meslek mücadelesine çok emek verdi. Bazen çoğumuzun pes ettiği, “Yeter ama” dediğimiz noktada durulmayacağını sizden öğrendim. Çalışmanın sonu olmayacağını, objektif bakış açısının ne kadar önemli olduğunu öğrendim. Kısacası ben kendi adıma çok şey öğrendim.

Yeni dönem çalışmalarında yol gösterici olacağınızı biliyorum. Umudum meslek mücadelemizin hak edilen, saygın, değeri bilinen, geleceğin Türkiye’sinde yerini en iyi şekilde almasıdır. Değerli Başkanım seninle birlikte yol alan çağdaş, demokrat meslek mensuplarımız hep yanında olacaktır.

SERPİL ZORBOZAN İSMMMO 1994-1996 DÖNEMİ  YÖNETİM KURULU ÜYESİ

1

990’lı yılların başları… Özel sektörde 9 yıl bağımlı  çalışmamdan sonra artık muhasebe büromu açmak  istiyordum. Belgelerimi defterdarlığa teslim ettim.  Sonuçları öğrenmek için Galatasaray’da bulunan Mali Müşavirler  Muhasebeciler Derneği’nin Beyoğlu Şubesi’ne gittim. İSMMMO’nun tarihi temellerinin atıldığı bina… Beni  karşılayan geçici kurul üyemiz Yaşar Alagöz’dü. İşte böyle başladı  meslek odamla tanışmam. Ve daha sonra MMMB Şişli ve Beyoğlu  şubelerinin ortak düzenledikleri tanışma toplantısında arkadaşlarımı bulmam ve Oda’nın ilk genel kurul çalışmaları… Heyecan  dolu ama özveriyle, emekle, dayanışmayla yapılan ilk genel  kurul... Odamızın kuruluşu ve gelişmesi sürecinde bir tarihe tanıklık  etmek, birlikte yol almak, emekle, azimle, heyecanla ama her  şeyden çok içtenlikle yapılan çalışmalar. Bu çalışmada yer alan  meslektaşlarım, üstatlarım, yol arkadaşlarım hepsi ayrı bir değerdir benim için. Bugün tüm emeği geçen değerli meslektaşlarıma

bir kere daha en içten saygılarımı sunmak isterim.  1994-1998 döneminde benim de gururla yer aldığım Yönetim Kurulumuz oluştu. Yahya Arıkan, Nail Sanlı, Mustafa Harputluoğlu ve Numan Sağ. Birlikte çalışmak hem eğitici hem öğretici  oldu benim için. Belki eksiklerimiz, hatalarımız, başarısızlıklarımız  oldu. Bazen çok ağır gelen eleştiriler oldu. Bazen yol gösterici  saatler boyu toplantılarımız oldu. Ve değerli arkadaşım, meslektaşım, üstadım, yol arkadaşım, Başkanım Yahya Arıkan… Nasıl anlatsam bilemiyorum kendisini. Meslek mücadelesine  çok emek verdi. Bazen çoğumuzun pes ettiği, “Yeter ama” dediğimiz noktada durulmayacağını sizden öğrendim. Çözüm odaklı  vizyonuyla meslek mücadelesini öğrendim. Çalışmanın sonu  olmayacağını öğrendim. Objektif bakış açısının ne kadar önemli  olduğunu öğrendim. Kısacası ben, kendi adıma çok şey öğrendim.  Sabırla, özveriyle, emekle uzun bir yol… Yeni dönem çalışmalarında bizlere hep yol gösterici olacağınızı biliyorum. Umudum meslek mücadelemizin hak edilen, saygın, değeri bilinen,  geleceğin Türkiye’sinde yerini en iyi şekilde almasıdır. Değerli Başkanım seninle birlikte yol alan Çağdaş Demokrat  Meslek mensuplarımız hep yanında olacaktır. Yolun hep açık olsun…

İSMMMO YAŞAM l 29


30 l İSMMMO YAŞAM


‘Eğitim... Eğitim... Eğitim... Hep Eğitim...’ EMRE KARTALOĞLU

Meslek mensuplarını ilgilendiren en küçük yasal veya idari düzenlemeyi fiilen takip ettiğine şahit oldum. En küçük bir ayrıntıyı bile gözden kaçırmadan yapılan düzenlemelerde mesleğe ve meslek mensubu aleyhinde bir düzenleme olmaması için çok ayrıntılı ve titiz çalışmalar yaptığını gözlemledim.

çalışmanın yer yer zorlukları da oldu elbette. Yapılan bir çalışmanın  basımı sırasında ortaya çıkan hatayı da yerine göre fark etti; bu  hataların olmaması için gerekli uyarıları yaptı.  izim bir araya gelmemizin ve yaklaşık 10 yıldır hiç  Her şeyin mantığını sorguladığına şahit oldum. Özellikle, vergi  ayrılmadan birlikte yol yürümemizin belki de birinci  ile ilgili düzenlemelerde mutlaka bir mantık aradı. Mantığına uymasebebi; eğitim… yan bir düzenlemeyi kesinlikle kabul etmedi. Vergisel düzenlemele2007 yılı dönem sonu işlemleri semineri ile yollarımız kesişti.  rin mantığını açıklayamadığım bazı durumlarda “Başkan’ım yapacak  Bu vesile ile Başkan’ı tanımış oldum. O gün bu gündür de tek  bir şey yok, Kanun koyucu böyle takdir etmiş” gibi klasik kaçak  amacımız meslek mensuplarının gelişimini sağlamak için eğitimler  düzenlemek, mesleki sorunların çözümüne katkı sağlayacak projeler  cevaplar verdim. Ama nafile… Kabul etmedi. Konunun mantığını  çözene kadar ezber yapmadı ve gerekirse uygulamayı reddetti. geliştirmek oldu.  Hep yeni projelerin peşinde oldu. Bu aşamada, e-enstitü, İSMBaşkan ile mesleki camianın gelişimine katkı sağlama, meslek  MMO Akademi ve e-kitap serilerinin oluşumunda ve gelişmesindeki  örgütünü daha da ileri taşıma kaygı ve çabası içerisinde bir proje  katkılarına şahit oldum.  ortağı olmak bana bu süre içerisinde onur verdi.  Tek amacı ve tek gayesi, hiçbir ayrım gözetmeksizin, mesleğin  Bu dönem içinde meslek mensuplarını ilgilendiren en küçük  gelişmesi için çalışmak ve çabalamak oldu. Bu hedefi gerçekleştiryasal veya idari düzenlemeyi fiilen takip ettiğine şahit oldum. En  küçük bir ayrıntıyı bile gözden kaçırmadan yapılan düzenlemelerde  mek için sergilediği performans, azim ve hırs her zaman bana örnek  mesleğe ve meslek mensubu aleyhinde bir düzenleme olmaması için  oldu. Her zaman ufkumu açtı. Vazgeçmemeyi, direnmeyi, çalışmayı,  gerektiği zaman 24 saat çalışmayı ondan örnek aldım.        çok ayrıntılı ve titiz çalışmalar yaptığını gözlemledim.  Her türlü zorlamaya, her türlü baskıya ve her türlü antiBu kapsamda, yasa tasarı veya tekliflerini ilk takip eden, bundemokratik uygulamalara rağmen dimdik ayakta durdu. Kendisi  larla ilgili görüş ve önerileri ilk hazırlayan biz olduk. Bu çerçevede  birlikte çok çalışma fırsatımız oldu. Tüm çalışmalarımızın en başından  ayakta durduğu gibi mesleğini ve meslek örgütünü de ayakta tuttu.  Ülkenin birçok kurumunun ne yazık ki yıkıldığı bu dönemde, sadece  en sonuna kadar fiili iştirakçisi ve takipçisi oldu. Tasarı ve teklifin  bu dik duruşu bile her türlü desteği hak ediyor. Bu duruşa küçücük  ilk okunmasından, bunlar üzerine oluşturulan görüşlerimizin dizgi  bile olsa bir katkımız olduysa ne mutlu bize… İyi ki onu tanımıaşamasında takibine kadar işin fiilen içinde olmasını hep hayret ve  şım… İyi ki hayatımda yer almış… Umarım beraber yol yürümeye  saygı ile izledim. İşi ve camiası için bu kadar titiz davranan bir Başkan ile  devam ederiz. Yolun her daim açık olsun Başkan’ım…

B

İSMMMO YAŞAM l 31


32 l İSMMMO YAŞAM


Sayın Arıkan meslek mücadelesinde hep meslek siyaseti ve politikası yaptı. Hiçbir zaman bir siyasi partinin savunucusu olmadı; hayatının bütün alanında ve konuşmalarının tamamında meslek ve meslektaşlar oldu. Bu özelliklerinden dolayı meslektaşlar Sayın Arıkan’a minnettar olmalıdır.

FEYZULLAH TOPÇU İZMİR SMMM ODASI ESKİ BAŞKANI Değerli arkadaşım Yahya Arıkan ile meslek ve örgütlülük  adına 26 yıldan beri o kadar çok şeyler hep birlikte yaşadık ki;  böyle bir iki paragrafta yaşananları anlatmak mümkün değil. Bilindiği gibi, meslek yasamızın 1989 yılında yayımlanarak  yürürlüğe girmesi ile başta TÜRMOB olmak üzere tüm illerde kurucu yönetim kurulları oluşturuldu. Bu kurucu yönetimlerle 1990 yılı  Mayıs ayında kayıtlı üyelerle seçimli genel kurulları yaptılar. İşte  yapılan bu genel kurullarda yasa gereği 2 yıl süre ile oda kurulları  ve TÜRMOB delegeleri seçilmiş oldu.  Ben de meslek mücadelesine 1990 Ocak ayında dâhil oldum.  Mayıs ayında yapılacak seçimler ilk defa yapılacak olması nedeniyle meslek camiasında heyecan yaratmıştı. Bazı illerde sorunlar  yaşanacağı baştan belliydi. Çünkü örgütlülük anlamında birbirini  tanımayan, ideolojik anlamda birbirileriyle fikirleri örtüşmeyen  dünya görüşleri ve mesleğe bakışları farklı olan kişiler bir araya gelip, acil olarak grup kurup, seçimlere katılmaları nedeniyle, sağlıklı  bir yapı oluşmaması meslektaşlar için ve mesleğin gelişmesi bakımından bir handikaptı. Ben de bu seçimlerde İzmir’de Demokratik  Dayanışma Grubu içinde seçimlere katıldım. Bu seçimde kurullarda  birkaç kişi ile temsil edildik ve işin ilginç tarafı TÜRMOB delegesinin  tamamını bizim grubumuz kazandı.  Oda seçimleri ardından ekim ayında yapılacak TÜRMOB seçim

‘Yalnızca mesleğin siyasetini yaptı’

çalışmaları nedeniyle Sayın Yahya Arıkan ile tanıştım. Mesleğe geç  başlamam nedeniyle daha önce tanışıklığımız yoktu. Türkiye Çağdaş Demokratlar Grubu olarak İzmir delegesiyle  yapılan bir toplantıda tanıştırıldık. Azimli, genç, dinamik, hırslı aynı  zamanda kararlı bir görüntü sergiliyordu. Meslek adına ve örgütlülük adına yapacakları çalışmaları anlattı. Doğrusunu söylemek  gerekiyorsa konuşmalardan ve kararlı duruşundan etkilenmiştim.  Benim Çağdaş Demokrat Grubu’na destek olarak bu grupta  çalışmamın daha doğru olacağına karar vermemde; İzmir’ e gelen  bu heyetin tutum ve davranışları etkili olmuştur. Daha sonra bu  konuyu konuşup, TÜRMOB’un Odaların güvendiğimiz ellere teslim  edilmesinin önemli olduğu, bu nedenle seçimlerde ve seçimlerden  sonra birlikte hareket etmemiz gerektiği yönünde karar aldık.  Daha sonra da Sayın Rıfat Nalbantoğlu’nun katkıları ile TÜRMOB  seçimlerinde Çağdaş Demokratlar Grubu’na destek verdik. Seçim  sonrasında İzmir’de Çağdaş Grup’a dâhil olduk. TÜRMOB seçimlerinde Sayın Yahya Arıkan’ın konuşmalarını  dikkatle dinledim. Sakin ve güzel bir üslupla başlayan zaman  zaman sertleşen bir konuşma yaptı. Konuşmasının tamamı örgütün  planlanması ve şekillendirilmesiyle ilgiliydi. TÜRMOB seçimlerinde  Çağdaş Grup zafere ulaştı ve seçimi kazandı. Daha sonra benim  oda ve örgütsel çalışmalarda işlerim nedeniyle aktif çalışma fırsatım  olmadı.  Odamızda 1996 yılında yapılan seçimli genel kurulda  yönetim kuruluna seçilip Oda Başkan Yardımcısı görevine başlamam  nedeniyle TÜRMOB’ta yapılan meslek ile ilgili komisyonlarda ve

İSMMMO YAŞAM l 33


TÜRMOB seçimleri öncesi yapılan toplantılarda Sayın Yahya  Arıkan ile sık sık bir araya geldik. Daha sonra 2004 yılında  İzmir Oda Başkanı olarak seçilmem nedeniyle kendisiyle daha  yakın çalışma fırsatım oldu.  Sayın Yahya Arıkan yapılan tüm toplantılara hazırlıklı  gelmesi, her zaman yanında taşıdığı çantasında sürekli yazılı  belge ve notları, bilgisayarı ve piposu olması bence önemli  özelliklerindendi. Toplantılara konuyu çalışarak hazırlıklı gelirdi. Kabul  edilmesi gereken bir karar varsa veya düşüncesini uygulamak  istiyorsa önce kendisi konu ile ilgili fikirleri sunar ve herkesin  bu konuda ikna olmasını beklerdi. Toplantıda olan hazirunun  konuya ilişkin fikirlerini dinlerdi. (Allah’ı var, iyi dinleyicidir.)  Kafasında tasarladığı konuyu hayata geçirme düşüncesi varsa  ve uygulanmasını istiyorsa kararından vazgeçmesi çok zor  olurdu.  Bunu ilk yıllar çok yapardı. Tabii ki yıllar geçtikçe  yöneticilik tecrübesi olgunlaşınca arkadaşlarının görüşlerine  katılmaya, ortak karar almaya, birlikte yönetmeye,  bildiklerini paylaşmaya özen göstermeye başladı. O ilk yıllardaki keskin

34 l İSMMMO YAŞAM

ve sert yönetim şekli yok olmuş; daha sakin, dinleyen, daha  olgun bir yönetim tarzı oluşmuştu. TÜRMOB’un ve odalarımızın örgütlenmesinde ve mesleğimizin gelişmesinde büyük katkısı olmuştur. Türkiye Çağdaş  Demokratlar Grup Platformu’nun aynı zamanda İstanbul Odası  gibi devasa bir odanın başkanı olması nedeni ile üzerindeki  yük oldukça fazla idi. Her şeyden önce hayatını meslek ve oda  için adamış bir örgüt yöneticisidir. Tabii ki bu yoğunluk çalışma temposu içinde aldığı  kararlarda ve yönetim biçiminde zaman zaman eksiklikler ve  yanlışlıklar olmuştur. Bence bu da doğal bir durumdur. Çalışan  kişi hata yapar çalışmayan kişinin hata yapması olanaklı değildir. Her işi tek başına yapması ve sorumluluğunun fazla olması,  çalışmalarda ekipteki bazı arkadaşların aktif çalışmamaları  nedeniyle zaman zaman tek başına karar verme ve yönetme  tarzını benimsemiş bir başkanımızdır.  İlk zamanlarda birbirimizi iyi tanımadığımız için ve iş  görme biçimimizdeki bazı farklılıklar nedeniyle birkaç kez  birbirimize ters düştük. TÜRMOB tarafından düzenlenen ve  Mersin’de yapılan Muhasebe ve Haksız Rekabet Forumu’nda


TÜRMOB’un ve odalarımızın örgütlenmesinde büyük katkısı olmuştur. Türkiye Çağdaş Demokratlar Grup Platformu’nun ve İstanbul Odası gibi devasa bir odanın başkanı olması nedeni ile üzerindeki yük oldukça fazla idi. Her şeyden önce hayatını meslek ve oda için adamış bir örgüt yöneticisidir.

kendisini eleştirmeme üzülmüştü. Haklı yönü de  vardı. Ben de yaptığımın yanlış olduğunu, böyle  bir büyük topluluğun huzurunda iç meselemizi  tartışmak ve eleştirmek için doğru bir yer olmadığını fark ettim ve daha sonra çok üzüldüm. Bir daha  Sayın Arıkan’la herhangi bir tartışmamız olmadı.  Ben de bu yapının nasıl yürüdüğünü, kimin daha  fazla efor ve çaba sarf ettiğini gördüm. Aynı şeyleri  kendi odamda da yaşamam Sayın Arıkan’a hak  vermemde etkili olmuştur. Sayın Arıkan Başkanlar Kurulu toplantısına gündem dâhilinde  bulunan konulara hazırlık yaparak gelir; konuşan her hatibi dinler,  karmakarışık o yazısı ile not alır, kürsüye çıkar, konuşur, dinleyicilerin nabzına göre konuşmasını yapar ve alkışı almasını da iyi bilirdi.  Bu da yılların verdiği tecrübe olsa gerek. Bazen de dinler, not alır,  sorarım: “Başkan ne zaman konuşacaksın?” Bana döner; “Konuşmayacağım” der. “Neden?” derim. “Zaten yeteri kadar konuşan  oldu” der. Amaç hâsıl oldu edasıyla… Daha sonra bir bakarsın toplantının sonunda söz alır konuşur. Kürsüden indikten sonra sorarım  “Hani konuşmayacaktın Başkan?” “Bir şeyler söylemem gerekti”  der konuyu kapatır. Bunu her başkanlar toplantısında yapardı. Ben  de bu başkanın bir taktiği diye düşünür; üzerine gitmezdim. Sayın Başkan’la uzun bir süre çalıştığımız için çok fazla  anılarımız olmuştur. Bu anıların büyük bir kısmı örgütün planlaması  ile ilgili olduğu için kamuya açık bir ortamda bunları yazmam ve  anlatmam doğru olmayacaktır.  Sayın Arıkan’ın bir başka iyi özelliği ise, katıldığı toplantı  ve seminerleri başından sonuna kadar dikkatle izleyerek zaman  zaman görüşlerini paylaşıp, sunum yapanlara sorular yöneltmesidir.  Ne yalan söyleyeyim; ben çok nadiren bir toplantıyı sonuna kadar  izlemişimdir (!) Sayın Arıkan meslek mücadelesinde hep meslek siyaseti ve  politikası yaptı. Hiçbir zaman bir siyasi partinin savunucusu olmadı;  hayatının bütün alanında ve konuşmalarının tamamında meslek ve  meslektaşlar oldu. Toplantılardan sonra akşam yemeklerinde dahi  bir araya geldiğimizde hep meslekten, projelerden ve sorunlardan  bahseder meslek ve örgütlülük dışında konuşmazdı. Bunu derken  yanlış anlaşılmasın ülke sorunlarına karşı her zaman duyarlılık  gösteren bir arkadaşımızdır. Bu özelliklerinden dolayı bu örgüt ve  meslektaşlar Sayın Arıkan’a minnettar olmalıdır. Ben kendi adıma

mesleğimiz için yaptığı her şeye, koyduğu her tuğla için kendisine  teşekkür ederim. Sayın Arıkan bir işi yaparken öncelikle o işi yapacağına ve  başaracağına inanarak başlar; o işi başarmak için çok yoğun bir  emek harcar, başardığında da haz duyar ve sevincini dışa yansıtırdı.  Sayın Arıkan; yol arkadaşım, dostum ve meslektaşım olduğu  için hep mutlu olmuşumdur. İyi ki hayatımızda var, meslek örgütlüğümüzde var. Burada yazıma son verirken Sayın Başkan’ın bundan  sonraki çalışmalarında ve hayatında başarılı ve mutlu olmasını  diler, tüm okurlara sevgilerimi sunarım.

İSMMMO YAŞAM l 35


36 l İSMMMO YAŞAM


İSMMMO YAŞAM l 37


38 l İSMMMO YAŞAM


‘Bizleri hep bir arada tutmayı başardı’

Meslek camiamızın üretken yüzü olmayı başardı. Uzun yıllar meslek camiasında yöneticilik yapmış olmasından dolayı mesleğe olan katkısı, mesleki sorunlara hâkimiyeti, yol gösterici konumu ve birikimi nedeniyle meslek camiamızın önemli bir değeri olduğu kanaatindeyim.

Sayın Başkan, sadece Bursa SMMM Odası’na değil, tüm Odalara elinden gelen katkıyı sunmuş, bizleri bir arada tutmayı başarmış, çağdaş ve demokratik meslektaş anlayışımızı tabana yaymak için mücadelemize her zaman katkı sağlamıştır.

AHMET HİKMET SÖNMEZ BURSA SMMM ODASI BAŞKANI

K

ırk binden fazla üyesiyle Türkiye’nin en fazla üye  sayısına sahip İstanbul SMMM Odası’na çeyrek asırlık  süre zarfında Oda Başkanlığı yapmış, meslek mücadelesi için birlikte görev yaptığımız Yahya Arıkan ile yollarımız ilk  olarak; 2008-2010 yılları arasında Odamız Yönetim Kurulu Başkan  Yardımcılığı yaptığım dönemde kesişti. Mesleki mücadelemin en güzel yıllarını yaşadığım 2013  yılından bugüne  Bursa SMMM Odası Başkanlığı görevini yürüttüğüm esnada mesleki ilişkilerimiz fazlasıyla güçlendi ve kendisini,  düşüncelerini ve yapmak istediklerini yakından tanıma fırsatı  buldum.  Mesleki sorunların had safhada olduğu ve tedavisi olmayan  kanser gibi büyüdüğü dönemimizde meslek adına mücadele  veren yöneticilerin her daim eleştirildiğini ve bu eleştirilerin bazen  haddini aştığını ve saldırı boyutlarına ulaştığını başkanlık döneminde defalarca yaşamış olmak bana ve örgütteki mücadele verdiğim  arkadaşlarıma büyük tecrübeler katmıştır. Böyle bir camiayı bir

görüş ve ekol altında birleştirebilmek, aynı derdi taşıyan insanlara  güç katabilmek her düşüncenin her hareketin çıkış noktası ve esas  amacıdır. Uzun süre meslek örgütünde mücadele vermenin bir süre  sonra mücadeleyi hantallaştırdığı ve demokratik kanalların  kullanımını zayıflattığı konusunda kendisini eleştirenlerle hem  fikir olmakla beraber; Sayın Başkanın kendini ve grubunu sürekli  iyileşme değişim yolunda ilerletmekteki çabası da gözden kaçırılmamalıdır.  Mesleğimizde 26 yılda çözülemeyen birçok sorunumuz  mevcuttur. Tek bir akıl yolu vardır ki; bu da sorunları ortaklaştırarak güçlü bir platform ile katılımcı bir anlayışı hâkim kılmaktan  geçmektedir. Bu birlik ve beraberliği en çok zayıflatan durum  grup içinde irili ufaklı oluşan yeni yapıların hâkim görüşün gücüne  sert saldırılarıdır. Mesleğini seven, demokratik ve çağdaş düşünen  tüm meslektaşlar bir araya gelerek, grup örgütlenmemizde farklı  düşünce yapılarına rağmen birleşerek, eleştirilerimizle birlikte bu  handikaptan kurtulabileceğimizi düşünüyorum.  Yaklaşık bir yıl önce dâhil olduğum Türkiye Çağdaş Demokrat Muhasebeciler Grubu’nun Yürütme Kurulu’nda grup adına aktif  olarak çalışmaktayım. Değerli başkanımız Arıkan ile mesleki ve

İSMMMO YAŞAM l 39


40 l İSMMMO YAŞAM

40 l İSMMMO YAŞAM


politik birçok konuda farklı görüşlere sahip olmamıza rağmen  kendisi;  asgari müştereklerde mesleğin mücadelesini sürdürmek konusunda 26 yıllık deneyimi, üretkenliği ve çalışkanlığını takdir ettiğim meslek camiamızın üretken yüzü  olmayı  başarmıştır. Uzun yıllar meslek camiasında yöneticilik yapmış  olmasından dolayı mesleğe olan katkısı, mesleki sorunlara  hâkimiyeti, yol gösterici konumu ve birikimi nedeniyle meslek  camiamızın önemli bir değeri olduğu kanaatindeyim.  Bunun yanı sıra; mesleki faaliyetlerinin ötesinde  dostluğu ve arkadaşlığı ile de kendime yakın bulduğum, değer  verdiğim birlikte çalışmaktan keyif aldığım Sayın Başkan, her

zaman Odamız ile iyi ilişkiler içerisinde olup her türlü mesleki  taleplerimize karşı desteğini esirgememiştir. Sadece Bursa  SMMM Odası’na değil, tüm Odalara elinden gelen katkıyı sunmuş, bizleri bir arada tutmayı başarmış, çağdaş ve demokratik  meslektaş anlayışımızı tabana yaymak için mücadelemize her  zaman katkı sağlamıştır. Önümüzdeki süreçte de mesleğe katkısının, en az  görevde olduğu süre zarfında olduğu gibi, deneyimlerinden  faydalanmaya devam edeceğimiz bir çizgide olacağına  inandığım Yahya Arıkan’ın meslek mücadelemizi aynı ivme ile  sürdüreceği kanaatindeyim.

İSMMMO YAŞAM l 41


KAPAK

‘Hiçbir başarı tesadüf değil’

Hiçbir başarının tesadüf olmadığı, başarının ancak bilinçli çalışmayla, hedef koymayla ve büyük bir özveriyle olabileceğini Sayın Yahya Arıkan bizlere kanıtladı. Muhasebe mesleği adına açtığı bayrağı devir alacaklara çok güzel ve doğru bir yol çizdi, rolmodel oldu. GÜLGÜN ÖZTÜRK yazdı

İÇİNDEKİLER

8 M U S T A F A

Ö Z Y Ü R E K

YA Z D I

‘Eylemci, aktif bir sivil toplum öncüsü’ Yahya Arıkan, hazırlattığı raporlarla, yayınladığı bildirilerle meslek camiasının kamuoyunda daha çok yer edinmesini sağlamıştır. Kendisi, eylemci, aktif bir sivil toplum öncüsü olmuştur. Kendisine meslek mücadelesinde ve hayatta başarılar diliyorum.

10

P R O F. D R . C E M A L İ B İ Ş YA Z D I

‘Muhasebe mesleğinde bir game changer!’ Yahya Arıkan, “game changer” olmayı, sahip olduğu liderlik, örgütçülük, ekipçilik, koordinasyon kabiliyeti, vizyonu, çalışma azmi, proaktif yapısı, ezber bozan tarzıyla, yaratıcı- yenilikçi ve çok başarılı modeller geliştirerek muhasebe mesleğinde adeta devrimler yaratmasından ötürü hak etmiştir. 14


PROF. DR. BÜYÜKMİRZA YAZDI

SERPİL ZORBOZAN YAZDI

‘Çağdaş, demokratlar hep yanınızda olacak’

‘Meslektaşların eğitimine katkılarda bulundu’ Yahya Arıkan doktora çalışmalarını tamamlayarak kendi eğitimini en üst bilimsel düzeye çıkartırken, Oda faaliyetleri kapsamında yoğun mesleki kurs ve seminerler düzenleyerek, meslektaşların eğitimine önemli katkılarda bulunmuştur. 20

A L İ K A M İ L U Z U N YA Z D I

‘Üreten, değişimci ve vizyoner’ Yaşadığı topluma değer katan, fikirleri ile insanları etrafında toplayan kahramanların çağındayız. Meslek örgütünü önemli bir yere taşıma ve meslektaşların yetişmesine destek olarak topluma değer katan biri, kendi profesyonel camiasında bir “kahraman” kabul 22 edilmelidir.

M E H M E T E R E N YA Z D I

Bir sevda türküsü adamı… Kavgaya, mücadeleye girdin mi geriye dönüp bakmayacaksın; Yahya Arıkan böylesine çılgın bir adam...Bir gün mesleğin gelişim tarihinde bu emekler yazılacak ve en başta Yahya Arıkan’ın ismi olacaktır.

26

Meslek mücadelesine çok emek verdi. Bazen çoğumuzun pes ettiği, “Yeter ama” dediğimiz noktada durulmayacağını sizden 28 öğrendim.

EMRE KARTALOĞLU

30

FEYZULLAH TOPÇU

32

AHMET HİKMET SÖNMEZ

38

YAKUP SİMEKLİOĞLU

42

HALİS ÖLEKLİ

44

AHMET BİBER

46

FATİH DURAL

47

G E Z İ - D Ü N YA

48

GEZİ - TÜRKİYE

52

K Ü LT Ü R - S A N AT

56

SİNEMA - DVD

58

K İ TA P

60

T E K N O - YA Ş A M

62

MİZAH

64


‘Muhasebe mesleğine itibar kazandırdı’

Sayın Yahya Arıkan muhasebe mesleğinin gelişmesine ve itibar kazanmasına büyük katkılar sağlamıştır. Ekonomiye yön veren, ışık tutan dev bir kuruluş haline gelen İSMMMO’nun başında bulunmuş, odayı üyelerinin büyük bir desteğiyle başarılı bir şekilde yönetmiştir.

42 l İSMMMO YAŞAM

Sayın Yahya Arıkan’ın öncülüğünde İSMMMO tarafından yayınlanan dergiler ve mesleki yayınlar her ay odamıza gönderilmekte ve meslek mensuplarımız bunlardan yararlanmaktadır. Ayrıca İSMMMO Eğitmenleri tarafından hiçbir karşılık beklenmeden odamız üyelerine eğitimler verilmektedir.


YAKUP SiMEKLİOĞLU TÜRMOB DİSİPLİN KURULU SEKRETERİ

ğimizi yerine getireceğine inanıyorum” dediğimdeyse, yeni odamızın  konferans ve toplantı salonunun tüm tefrişini tamamlayarak odamıza  kazandırmışlardı. Bu ilgi ve alakalarından dolayı başta Sayın Yahya  Arıkan olmak üzere yönetimine tekrar teşekkür ediyorum. an Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Başkanlığım  Sayın Yahya Arıkan’ın öncülüğünde İSMMMO tarafından yayındöneminde, Sayın Yahya Arıkan ile tanıştım. Kendisiyle  lanan dergiler ve mesleki yayınlar her ay odamıza gönderilmekte ve  olan samimi diyaloğumuz o günden bugüne kadar devam  meslek mensuplarımız bunlardan yararlanmaktadır. Ayrıca İSMMMO  etmiştir. Ve bundan sonra da ömrüm elverdiği müddetçe devam  Eğitmenleri tarafından hiçbir karşılık beklenmeden odamız üyelerine  edecektir. eğitimler verilmektedir. Sayın Yahya Arıkan muhasebe mesleğinin  Van Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası’nın yeni  gelişmesine ve itibar kazanmasına büyük katkılar sağlamıştır.  hizmet ve eğitim binasının inşaatı bitiminde, değerli başkanım Sayın  Ekonomiye yön veren, ışık tutan dev bir kuruluş haline gelen odanın  Yahya Arıkan bir heyetle odamızı ziyarete gelmişti. Oda Kurulları ile  başında bulunmuş, odayı üyelerinin büyük bir desteğiyle başarılı bir  birlikte toplantı yaptık. Bu toplantıda yeni hizmet ve eğitim binamızla  şekilde yönetmiş, geliştirmiş, büyütmüş ve aynı zamanda TÜRMOB’a  ilgili sorulan soruları yanıtlayıp, mesleki sorunlarımızı konuştuk.  da büyük destek vermiştir. Ardından da yeni hizmet binamızı gezdik. Kendisine bu yeni odamızın  Bu duygu ve düşüncelerle Sayın Yahya Arıkan’ın bundan sonra  konferans ve toplantı salonunu yeniden tefriş edilmesi gerektiğini  da, İstanbul Odası’nda olduğu gibi bundan sonra TÜRMOB’ta da büancak Van Odamızın bütçesinin bunu yapmaya yeterli olmadığını söy- yük hizmetler vereceğine ve başarıya ulaşacağına eminim. Kendisine  ledim. “Kardeş oda olarak ilan ettiğimiz İstanbul Odası’nın bu eksikli- başarılar, sağlık ve mutluluklar diler saygılarımı sunarım.

V

İSMMMO YAŞAM l 43


44 l İSMMMO YAŞAM


Dostum Yahya Arıkan...

Mesleğimiz adına bugünlerine gelinceye kadar vermiş olduğu çaba, döktüğü alın teri, mücadele azmi, demokrat kişiliği ve dik duruşu bizlere hep örnek olmuştur. Dostları “dostlar meclisinde” bir araya getirme çabası, ahde vefası, büyük-küçük oda ayrımı yapmaması takdir görmüştür.

HALİS ÖLEKLİ  ÖNCEKİ DÖNEM BİTLİS SMMM ODASI  BAŞKANI / TÜRMOB ÜST KURUL DELEGESİ   Yıl 2004… Aylardan Eylül… Ankara Taner Kışlalı Konferans Salonu’nda tanıştığımızı hatırlıyorum. İyi ki de tanışmışız…  Birliğimizin en büyük oda başkanı olmakla kalmayan aynı  zamanda en iyi dostlarım arasında oldu.  Yahya Arıkan, benim gözümde dost canlısı, sahiplenen,  koruyan isimdir.  Odamızın ilk genel kuruluna Yahya Arıkan  birlikte aynı duyguları yaşayarak katıldım. Aynı yılın sonlarına  doğru Doğu Güneydoğu Anadolu Odalar (SMMM) Bölge Platformu  toplantısında Bitlis SMMM Odası’nın Birliğimizin en küçük odalarından biri olduğunu,  odamızın basılı yayına ihtiyacının olduğunu  kendisine anlattım. Daha sözüm bitmeden yetkilileri arayarak  “Bitlis SMMM Odası’nın basılı yayınla ilgili bütün ihtiyaçlarının  karşılanması” talimatını verdi. O an İstanbul Odası’nın ve başka-

Yahya Arıkan, benim gözümde dost canlısı, sahiplenen, koruyan isimdir. Hep güler yüzle samimi ve sıcak ilişkiler içinde birbirimizin dostluğunu ve samimiyetini kazandık. Yahya Arıkan hep dostum oldu; hep dostum olarak kalacak. nının bundan böyle bizleri sahipleneceğini anladım. Sonuçta halen  Bitlis SMMM Odası’nın yayın ihtiyacını İstanbul Odası karşılıyor.  Tabii bu arada dostumuzun dostları da devam ediyor; müteşekkirim. Yahya Arıkan’ın 2007 yılında odamızın donanımı ile ilgili  büyük katkıları takdire şayandır.  TÜRMOB bünyesinde 6 yıllık sekreterliğim dışında 12 yıllık  oda başkanlığım süresince Türkiye’nin her tarafında, ülke dışında  birçok toplantı, sempozyum, forumda birlikte olduk. Hep güler  yüzle samimi ve sıcak ilişkiler içinde birbirimizin dostluğunu  ve samimiyetini kazandık. Yahya Arıkan hep dostum oldu; hep  dostum olarak kalacak. Mesleğimiz adına bugünlerine gelinceye  kadar vermiş olduğu çaba, döktüğü alın teri, takdiri hak eden  mücadele azmi, demokrat kişiliği ve dik duruşu bizlere hep örnek  olmuştur. Dostları “dostlar meclisinde” bir araya getirme çabası,  ahde vefası büyük- küçük oda ayrımı yapmaması hep takdir  görmüştür.  Bugün aynı duyguları paylaşmaktayız. Yarın da aynı  duygulara birlikte olma dileğiyle…

İSMMMO YAŞAM l 45


‘Mali konularda toplumu aydınlattı’

Aralıksız görev üstlendiği 26 yıllık İstanbul Oda Başkanlığında çok güçlü bir oda oluşturdu. Bizlere de örnek oldu. Mesleki konulardaki düşüncelerini hem TÜRMOB yayınlarında, hem de gazetelerde yer alan haftalık yazılarıyla mali konularda toplumu aydınlatmaya devam etti.

Arıkan kardeşimizin çalışkanlığı, sosyalliği ve yönetim anlayışı İstanbul SMMM Odası’nın yeni yönetiminde de aynen devam edecektir. Arıkan bundan sonra da hem meslek mensubu olarak, hem de uzun süren tecrübeli eski oda başkanı olarak katkıları sürecektir.

AHMET BİBER ARTVİN SMMM ODASI KURUCU BAŞKANI

1

989 yılı sonlarıydı; 3568 sayılı meslek mensuplarıyla  ilgili yasanın çıkmasıyla meslek odalarının oluşumu  çerçevesinde Artvin SMMM Odası da kuruldu. Artvin’deki meslek mensuplarının önerisiyle kurucu başkan olarak ben  seçildim. Meslek mensuplarının sorunları ve yeni oluşacak odalar birliğinin kuruluş ilkelerinin tartışıldığı benim de katıldığım ilk toplantı  Samsun’da Büyük Samsun Oteli’nde yapıldı. Bu toplantıda beliren ortak fikir; kurulacak Odalar Birliğinin  (Sonradan kısaca TÜRMOB olarak anılmaktadır) “çağdaş, katılımcı,  demokrat’’ olması gerektiğiydi. Böyle bir Odalar Birliği fikrinin  öncülüğünü İstanbul, Ankara ve İzmir odaları yapmaktaydı. Tabidir  ki İstanbul Odası ve başkanı Yahya Arıkan başı çekmekteydi.  Artvin Odası olarak bizde bu ilkeleri benimsediğimiz için bu ekiple  hareket ediyorduk. Özellikle Yahya Arıkan’ın mesleki sorunlara  hâkim ve ilkeli duruşuyla bizler de ona karşı müthiş bir sempati  oluşmuştu. Samsun’daki toplantıyı takip eden toplantılarda aynı birliktelik devam etti. İzmir’de yapılan geniş katılımlı toplantıda oluşturu46 l İSMMMO YAŞAM

lacak Odalar Birliği mesleki yapısının temel ilkeleri ve politikaları  belirlenerek yazılı hale getirildi. Daha sonra yapılan genel kurul  toplantısı sonucu “Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve  Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği” yönetimi oluşturularak  göreve başlandı. Görev yaptığım hem Artvin Odası başkanlığım sırasında, hem  de oda başkanlığından ayrıldığım dönemden sonra sevgili kardeşim  ve dostum Sayın Yahya Arıkan’la ilişkilerim devam etti. Yani 26  yıllık arkadaş ve iyi bir dost olarak görüşmelerimiz devam etmektedir. Tabidir ki aralıksız görev üstlendiği 26 yıllık İstanbul Oda  başkanlığında çok güçlü bir oda oluşturdu. Bizlere de örnek oldu.  Mesleki konulardaki düşüncelerini hem TÜRMOB yayınlarında, hem  de gazetelerde yer alan haftalık yazılarıyla mali konularda toplumu aydınlatmaya devam etti. Öyle zannediyorum ki Yahya Arıkan  kardeşimizin bu çalışkanlığı, sosyalliği ve yönetim anlayışı İstanbul  S.M.M.M Odası’nın yeni yönetiminde de aynen devam edecektir.  Yeni yönetime de bu vesileyle başarılar diliyorum. Sevgili kardeşim ve 26 yıllık dost Yahya Arıkan bundan sonra  da hem meslek mensubu olarak, hem de uzun süren tecrübeli eski  oda başkanı olarak katkıları devam edecektir. Sevgili kardeşim ve 26 yıllık dost Yahya Arıkan’a bundan  sonraki mesleki yaşamında başarılar dilerken, özel yaşamında da  tüm ailesine sağlıklı ve güzel bir yaşam temenni ediyorum.


Muhasebe ve denetime harcanan bir ömür! Türkiye’de ‘muhasebe’ ve ‘denetim’ faaliyetlerinin sağlıklı bir şekilde yerleşmesine ve gelişmesine çok büyük katkılarda bulundu. Yahya Arıkan deyince aklıma muhasebe ve denetim mesleğine harcanan bir ömür geliyor.

FATİH DURAL BAĞIMSIZ DENETİM DERNEĞİ BAŞKANI

Bugün Türkiye’de övünçle bahsedebileceğimiz AB standartlarında bir muhasebe ve denetim faaliyeti varsa bunda değerli dostum Yahya Arıkan’ın çok büyük bir katkısı vardır. Yahya Bey her zaman çözüm odaklı bir yaklaşımla hareket etmiştir.

ile nerede, ne zaman ve hangi amaçla bir arada olduğumuzu  düşündüğümde aklıma sadece yurtiçi, yurtdışı, ulusal, uluslararası  sempozyumlar, paneller ile muhasebe ve denetim mesleği ile ilgili  çıkan kanunlara ilişkin TBMM, Maliye Bakanlığı, Adalet Bakanlığı,  568 sayılı Meslek Kanunu’nun hazırlık çalışmalarını  Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve benzeri kamu kurum ve kuruyaptığımız ve yasalaşma sürecini takip ettiğimiz  luşları ile üniversitelerdeki toplantılar geliyor. Bir başka deyişle  günlerde tanıdım Yahya Arıkan’ı. Biz o günlerde  muhasebe ve denetim mesleğine harcanan bir ömür geliyor.   1987 yılında, 40 arkadaşımızla kurduğumuz Bağımsız Denetim    Bugün Türkiye’de övünçle bahsedebileceğimiz AB  Derneği üyesi denetçilere meslek yasasında çok net bir konum  standartlarında bir muhasebe ve denetim faaliyeti varsa bunda  tanımlamaya çalışıyorduk. Yahya Arıkan ve değerli arkadaşları  değerli dostum Yahya Arıkan’ın çok büyük bir katkısı vardır.  Ziya Disanlı, Sabri Tümer, Hüseyin Perviz Pur ve diğerleri ile  Uygulamada “bağımsız denetçilerimizin” ne zaman bir mesleki  birlikte Kanunun muhasebe ve denetim mesleğini en iyi şekilde  sorunu olsa Yahya Bey her zaman çözüm odaklı bir yaklaşımla  kapsayacak ve yönlendirecek bir şekilde çıkması için olağanüstü  hareket etmiş ve değerli üyelerimizin büyük sevgi ve saygısını  bir gayret gösteriyorlardı. Bu süreçte gerek Maliye Bakanlığı’nda- kazanmıştır. Yahya Arıkan’ın bundan sonraki dönemde de bu  ki çalışmalarda ve gerekse TBMM’deki komisyon çalışmalarında  katkılarının artarak devam edeceği kanaatindeyim. birlikte olduk. Nihayet 13 Haziran 1989 tarihinde Meslek Kanunu    Bu yazıyı yazarken çalışma masamın karşısındaki küçıktı.  tüphane raflarının üzerinde bir fotoğraf gözüme çarpıyor: Yahya  Bundan sonraki süreçte de Yahya Arıkan iyi ve yetkin bir  Bey’le ve değerli arkadaşlarıyla bir sempozyum sonrası omuz  meslek mensubu ve en büyük odamız olan İSMMMO’nun Başkanı  omuza bir kapanış fotoğrafı çektirmişiz. Fotoğrafın arkasına  olarak değerli mesai arkadaşları ile birlikte Türkiye’de ‘muhasebaktım KKTC yazıyor. Oysa daha dünmüş gibi hatırlıyorum.  be’ ve ‘denetim’ faaliyetlerinin sağlıklı bir şekilde yerleşmesine    Sevgili Başkan, ‘muhasebe denetimi’ ve Türkiye için  ve gelişmesine çok büyük katkılarda bulundu. daha yapacak çok işimiz, söyleyecek çok sözümüz var.    Bu yazıyı yazarken 25 yılı aşkın süreyi ve Yahya Bey    Yolun açık olsun.

3

İSMMMO YAŞAM l 47


Orta Avrupa’da minik bir mola

SLOVAKYA

GEZİ-DÜNYA

Nüfusu: 5.5 milyon Başkenti: Bratislava Resmi dili: Slovakça Para birimi: Euro Kuruluşu: 1 Ocak 1993 Yüzölçümü: 48 bin  845 kilometrekare Komşuları: Avusturya, Macaristan, Çek  Cumhuriyeti

St. Martin Katedrali

GAYE DELEN Slovakya, Orta Avrupa’nın 5.5  milyon nüfusa sahip ülkesi.  Orta Avrupa’nın minik ülkesinin bir o  Minik ülkenin minik başkenti ise  kadar da minik başkenti, Bratislava... Tabii  Bratislava. 450 bin nüfuslu şehirde  ki bize göre... 80 milyon ülkeden 5.5 milyon  tarih ve doğaya doyuyorsunuz. Bir  nüfuslu ülkeye gidince minik diyebiliyoruz.  Başkent Bratislava’nın nüfusu ise 450 bin.  günde gezilebilecek şehirde öne  Hepimizin geçmişten bildiği Çekoslavakya’daçıkanlar ise, eski şehir Stare Mesto,  ki Slovakya burası... 1993 tarihinde ayrılmaCumil ve Schöner Naci heykeli,  larının ardından yeni devlet olarak yaşamını  sürdürüyor. Doğu Avrupa’da gördüğüm pek  Mavi Kilise, şehir kalesi  ve Tuna  çok şehrin ardından Bratislava’yla bu zinciri  Nehri kıyıları…

48 l İSMMMO YAŞAM

tamamlamak isteğindeyim. İş için gittiğim  Prag’tan Bratislava’ya geçiyorum...  Türkiye’den direkt uçuşun olmadığı  şehre trenle Budapeşte’den 3, Prag’dan  4.5 saatte gidiliyor. Ancak en kolay geçiş  Viyana’dan. Bir saat sürüyor. Tren yolculuğu  yoruyor ama yol boyunca doğaya doyuyorum... Yorgunluğun izlerini taşıyarak eski  şehir merkezine doğru yollanıyorum. Rezervasyonum yok ama kolayca bir oda kahvaltı  otel bulacağımdan eminim. Tahmin ettiğim  gibi çok da zorlanmıyorum. Fiyatlar da çok


Bratislava eski şehir merkezi

ESKİ ŞEHİR MERKEZİ  Bratislava, Tuna Nehri kıyısında... Tuna’nın ikiye ayırdığı şehirlerden biri. Slav ve Germen ırklarının bir karışımını sunuyor. Eski komünist  rejimin etkileri yer yer hissediliyor. Devasa binalar, gri bloklar burada da

karşımıza çıkıyor. Geçmişin griliğini taşıyan şehri renklendirmek için bir  hayli uğraşılmış. Her seyahatimde yaptığım gibi ilk hedefim eski şehir.  Zaten kaldığım otel buraya çok yakın. Stare Mesto yani şehrin tarihi  merkezindeyim. Neyse ki burada tarihi doku korunmuş. Tarihin tozlu  sayfalarından fırlayan eski yapılar, barok mimari, kiliseler, heykeller...  Tam de beklediğim gibi her şey…  Hangisinden başlasam diye düşünmeden edemiyorum. Eski şehir,  araç trafiğine kapalı. Her yere yürünebiliyor. Tarihi kent sokaklarını  arşınlarken ahşap kapılı ve camlı eski evlerin büyüsüne kapılıp gidiyorum.  Eski yaşamlar, eski insanlar, eski hikayeleri nasıldır acaba? Şu anda tabii  ki hepsi hediyelik eşya dükkanı olmuş durumda. Büyük keyif alarak ara  sokakları dolaşıyorum.

GEZİ-DÜNYA

pahalı değil. Odaya yerleşiyorum ama kahvaltı saatini çoktan kaçırmışım.  Neyse ki seyahatlerde tedbirli olmanın verdiği ödülle yanımdaki sandviçle  idare ediyorum. Bir yandan da çok fazla vakit kaybetmeden şehri gezmek  için can atıyorum. Güzel bir şehir haritası kapıp, yorgunluğuma aldırmadan yollara düşüyorum. Kısıtlı zamana çok şey sıkıştırmam gerekiyor...  Gerçi Bratislava bir günde bile gezilebilecek bir şehir ama olsun mümkün  olduğunca çok yer görmem, çok müze gezmem lazım...

İSMMMO YAŞAM l 49


GEZİ-DÜNYA

Salzburg kilisesi

Pek çok turist gibi ben de ünlü bronz  heykellerinin cazibesine de kapılmadan edemiyorum. Şapkasını çıkaran adam... Schöner Naci  karşılıyor turistleri. Şapkası elinde. Hikayesi  de bildik türden. 1800’lü yıllarda Slovak halkı  arasında fakir ve zihinsel özürlü bir insan  olarak yaşayan Schöner, sokaktan geçen  herkese eski ama şık bir takım elbise içinde  fötr şapkasıyla gülümseyerek selam verirmiş.  Halkın sevdiği bu adamı hatırlatmak için  heykeli dikilmiş.

CUMİL HEYKELİ Diğer ünlü heykel ise Cumil. Yani  kanalizasyon işçisi. Yerdeki heykel, kanalizasyondan çıkmış bir rögar kapağından poz  veren ve sokaktan geçen insanlara bakan bir  işçi. Eski şehrin tekrar gün yüzüne çıkışını da  tasvir ettiği belirtiliyor. Heykelin baş tarafında  ise ‘çalışan adam’ levhası asılı. Bir diğeri ana  meydandaki Napoleon Bonaparte heykeli...  Bankın arkasında yaslanmış... Bunlar en ünlü

50 l İSMMMO YAŞAM

heykeller tabii ki. Turistleri eğlendirecek pek  çok başka heykeller de var. Dar sokaklarında  pek çok çeşme ve değişik hikayesi olan heykel  sizi bekliyor.

FAVORİM MAVİ KİLİSE Turist grubuna denk gelmenin şanssızlığıyla fotoğraf çektirmek için bir süre  bekliyorum. Sabah kahvaltısını geçiştirmiştim ama güzel bir öğlen yemeği yiyorum.  Yemeğin ardından daha önce şehri ziyaret eden  arkadaşımın tavsiyesiyle otobüsle şehir turuna  katılıyorum. Bir buçuk saat süren turda Mavi  Kilise, Trinity Kilisesi ve St. Martin’s Katedrali’ni  görme şansı yakalıyorum. Bezrucova Caddesi  üzerindeki Mavi Kilise favorim oluyor. Peri  masallarından fırlamış gibi bir görüntüsü var.  İşlemeli mimarisi ve rengiyle kilise kavramını  değiştiriyor adeta. Her şeyiyle çok sempatik.  St. Martin Katedrali’nin sivri külahlı yapısı da  bahsetmeye değer. Şehrin en önemli yapılarından, geçmişte krallar ve kraliçeler burada taç

giymiş. Gotik tarzdaki katedralin kulesi şehre  güzellik katıyor. Şehrin önemli sembollerinden  biri de Michael Kapısı. Şehre örülen duvarlardan geriye kalan dört kapıdan biri. Ortasındaki  gotik tarzdaki kulesi etkileyici. En üst katından  da şehir manzarası izlenebiliyor.

KALEDEN TUNA’YA BAKIŞ Ve kaleye çıkma zamanı geliyor. Yani  Bratislava Hrad. Eski şehir ve nehre hakim  bir konumda kurulmuş. Tarihi, Keltlere kadar  götürülüyor. Tuna Nehri kıyısında, denizden  150 metre yükseklikte. Küçük Karpat Dağları  üzerinde, güneyde bir tepeye yapılmış. Eski  çağlardan beri var. Osmanlı saldırıları sırasında  Macaristan Kraliyet Ailesi bir süre bu kalede  konaklamış. Kale 1811 yılında büyük bir  yangın geçirmiş. Şu anda görebildiğimiz yapı  ise 1950 yılında restore edilerek bu halini  almış. Bütün şehirlere bir tepeden ve kaleden  bakmanın keyfi bir başka. Kuş bakışı bütün  Bratislava ve Tuna Nehri ayaklarımın altında


Cumil heykeli Mavi kilise ‘Çığlık’

Saray

MEYVELİ BÖREKLERİ VE  TATLILARI İLE MEŞHUR Ülke yemekleri Macar, Çek ve Avusturya mutfağından etkilenmiş. Bratislava’da  Macar mutfağı hakim. Slovak mutfağının en belirgin  özellikleri, kendilerine has meyveli börekleri ve tatlıları.  Bratislava’ya özgü olan, Slovakya’nın tek geleneksel  yemeği, koyun peyniri ile yapılan patates köftesi.  Şehirde yaşayanların en çok sevdiği yemeklerden biri  mutton. Bir çeşit lahana dolması, üzerine ise süt konuyor. Tatlı olarak tercih edilen Sulance ise iç kısmı erik  reçeli ile doldurulan hamurlu güzel bir tatlı. Haluski adlı  yemek ise Macar usulü. Noodle ve beyaz lahanadan  yapılan geleneksel bir yemek. Macar tas kebabı Gulaş  da çok yeniyor. Slovak biraları çok güzel. Ülkeye gidenler mutlaka denemeli. ‘Kofola’ denilen Coca Cola’ya  rakip bir yerel içecekleri de var. İçenlerin çoğu lezzetini  beğeniyor. Ülkede restoranlar genelde uygun fiyatlı.

GEZİ-DÜNYA

kalıyor. Nehir üzerindeki ünlü Novy Most Köprüsü’ne bir de buradan bakmak şahane oluyor.  Şehir manzarasını izlemek için mükemmel bir  nokta. Ayrıca kalenin içerisinde bir Tarih ve  Arkeoloji Müzesi de bulunuyor. Hızlıca müzeyi  de geziyorum.  Şehrin en önemli meydanı Hlavne. Bir  de Hviezdoslav Meydanı var. Kültür sanat ve  alışveriş için ideal. Sevdiklerim için hediyelik  eşya almayı da ihmal etmiyorum. Genel fiyatları  karşılaştırmadan edemiyorum. Diğer Avrupa ülkelerine göre daha uygun buluyorum. Bir de  bu  meydana yakın Tarihi Slovak Ulusal Tiyatrosu’nu   kesinlikle es geçmemek gerekiyor. İçerisine  girip dolaşıyorum. Tarihi binası hayranlık verici.  Tiyatro, bale ve opera seyredilebiliyor. 1920’de  kurulan tiyatroda sezon boyunca hemen her gün  opera, bale ve tiyatro temsilleri var. Şehrin tam  ortasındaki Grassalkovich Sarayı da görmeye  değer. Günün belli saatlerinde askerlerin değişim  törenine denk gelebilirsiniz. Slovakya’nın  başkenti Bratislava’ya bir buçuk günlük turumun  sonuna yaklaşıyorum. Prag’dan gelmiş olsam da  Viyana’dan dönüş için güzel anılar eşliğinde tren  garına yollanıyorum..

İSMMMO YAŞAM l 51


Toprak Kale

Hemite Kalesi

GEZİ-TÜRKİYE

Kaleler kenti Osmaniye Osmaniye tarih  meraklıları tarafından  gezilmesi ve görülmesi  gereken bir il… Antik  kentleri ve açık hava  müzeleri ile tarihini  sergileyen Osmaniye tam  bir kaleler kenti…  Hangi ilçesine  gitseniz birkaç kale  ile karşılaşıyorsunuz.  Yaylaları ve kaplıcalarıyla  da Osmaniye, gezginleri  kendine çekiyor.

52 l İSMMMO YAŞAM

ILGIN ŞENYÜZ

belirledik. Adana Şakirpaşa Havalimanı’na iner  inmez, hemen bir otomobil kiralayıp, Osmaniye merkezdeki otelimize yol alıyoruz. 100  Türkiye’nin 80’inci ili… Osmanlı  kilometrelik bir yolumuz var ama henüz günün  döneminde “Cebelibereket” sancağı olarak  anılıyordu. Gavur dağlarının asayişini sağlamak  erken saatleri olduğu için enerjimiz yerinde…  için kurulmuş bu vilayet, 1933’te ilçe statüsüne  Saat 11:00 civarında otelimize giriş yapıyoruz  ve arkadaşlarla yarım saat sonra tekrar lobide  indirilerek Adana’ya bağlandı. 20 yıl önce de  yeniden il olma hakkını kazandı. Evet, Osmaniye  buluşmak üzere sözleşiyoruz.   Kesmeburim Köyü’ne gitmek üzere yola  ilinden bahsediyoruz. Osmaniye’ye gitmeye karar verdiğimizde  çıkıyoruz. Çok değil 15 kilometrelik bir yolumuz  var. Kastabala olarak da anılan Hieropolis Antik  Adana Şakirpaşa Havalimanı’nı kullanmayı terKenti’ni göreceğiz. M.Ö. 1. yüzyılda ilk olarak  cih ediyoruz. 4 kişilik gezgin arkadaş grubuyla  kurulan ve daha sonra depremlerle yok olan  birlikte Türkiye’nin en az tanınan illerinden  birine rotamızı çeviriyoruz. Bu nedenle hepimiz  kentte ayakta kalan birçok kalıntı var. Bodrumkale’nin eteklerinde kurulan kentteki kalıntılar  heyecanlı ve sabırsızız. Babası öğretmen olan  M.S. 200 yılına tarihlenmiş. 300 metre uzunluarkadaşlarımızdan biri ailesiyle birlikte burada  üç yıl kalmış ama küçük olduğu için hayal meyal  ğundaki sütunlu cadde, 5 bin kişilik tiyatro en  hatırlıyor kenti. Gezi rotamızı günler öncesinden  iyi durumda olanları… Tiyatronun hemen karşı-


Kastabala Hieropolis Antik Kenti

sında ise Roma döneminden kalma hamam kalıntılarını  görüyoruz. Kent çevresinde çok sayıda mezar kalıntıları  olduğu da dikkatimizi çekiyor. Burası aynı zamanda bir  kutsal merkezmiş. Tanrıça Artemis, Perasia’nın kutsal  kentin sahibesi olarak kabul ediliyormuş. Bu nedenle  Tanrıça Perasia adına burada büyük bir tapınak da var.  Roma çağından kalma Hieropolis Antik Kenti’nde  gerek Roma valilerine ve gerekse o dönemde kurulan  bağımsız krallıklara ait birçok yazıt ve sikke bulunmuş… Bu bağımsız krallıklar, Kastabala’da, yaklaşık  MÖ.17.’nci yüzyıla kadar hüküm sürmüşler. Bunlar  arasında en bilinenleri kendi adlarına sikke bastıran  Tarkondimotos I ve Philopater II. olduğu belirtiliyor.

TARİHİN İZLERİ

BURALARI DA GEZİN! KAYPAK (SAVRANDA) KALESİ: İl merkezine 30 kilometre uzaklıktaki  Kaypak Köyü yolu üzerindeki Kaypak (Savranda) Kalesi, 800 metre çevresiyle oldukça  önemli bir alana hükmediyor. Dikdörtgen biçimli kale yapısının 12 burcu ve kalesi  bulunuyor.  BABAOĞLAN KALESİ: İl merkezine 20 kilometre uzaklıkta Babaoğlan Köyü  sınırları içinde bulunuyor. Hakim bir tepe üzerinde kurulmuş kale harap halde olması  üzücü…  Kaleye 300 metre mesafede bulunan bir kaya üzerindeki şaha kalkmış bir  at üzerinde bir süvari figürü var.  ÇARDAK KALESİ: Çardak köyü yakınların bulunup, il merkezine 6 kilometre  uzaklıkta.  200 metre yüksekliğindeki bir tepe üzerine kurulan kale, dikdörtgen şekilli  ve 10 burçlu… Bölgedeki kervan ticaretini koruma amacıyla, Romalılar zamanında  yapıldığı biliniyor.  KALKAN KALESİ: Sumbas İlçesi’nde Esenli-Bağdaş yolunun 15 kilometresinde  bulunuyor.  Çıkılması zor bir kayalık üzerine kurulmuş kaleden halen 50 metrelik bir  sur kalıntısı günümüze kadar ulaşmış. Kale içinde de küçük bir yapı kalıntısı mevcut.  Kalenin aşağısında, Roma ve Bizans dönemlerine ait mimari yapı kalıntıları görülmektedir. TOPRAKKALE: Toprakkale İlçesi’nin merkezine 10 kilometre mesafedeki  kalenin çevresi 1966’da restore edilmiş ve ağaçlandırılmış. Osmanlılar tarafından, bu  kaleye “Kınık Kalesi” adı verilmiş. Ovaya hakim kayalıklar üzerine yığılmış kalenin ilk  olarak M.Ö.2000 yıllarında yapıldığı düşünülüyor. 12 burcu bulunan dikdörtgen planlı  kalesi Abbasi Halifesi Harun Reşit, siyah taşlarla yeniden yaptırmış.

GEZİ-TÜRKİYE

Kastabala’da daha çok Roma döneminin izlerini  görsek de Osmaniye’de ilk çağlardan itibaren yerleşimin izlerini bulmak mümkün. Hitit, Asur, Pers, Grek,  Roma, Bizans gibi devletler ve bazı kavimler tarafından  geçmişi şekillendirilen ilde 12’inci yüzyıldan itibaren  Türkleri görmek mümkün. Selçuklular zamanında  Anadolu’ya gelen Türklerden bir kısmı, Adana Ovası’na  inmiş; daha sonra Haraz Mevkii’nde  “Osmaniye”yi kurmuşlar. 14’üncü yüzyılın başlarında Ermeni krallıkları  görülen bölge, 1332’de Memlüklerin kontrolüne girmiş.  1517’de Osmanlı egemenliğine geçen bölge 19’uncu  yüzyıl başında Kavalalı Mehmet Paşa’nın isyanı ile el  değiştirse de bu uzun sürmemiş. 1. Dünya Savaşı sonunda Fransızlar Osmaniye’yi de işgal etmişler. 1922 Ankara Antlaşması sonunda Fransızlar bölgeyi terk edince  Cebelibereket olarak isimlendirilen sancak, 1933’te ilçe  statüsüne indirilmiş ve Adana’ya bağlanmış… Tekrar il  statüsünü kazanması ise 1996’da mümkün olmuş.  Böylesi geniş bir tarihin izlerini Osmaniye’nin ilçelerinde sürmek niyetindeyiz. Merkeze yakın bölgelerde de birçok kale var. Bu nedenle ‘Kaleler şehri’ olarak  da anılıyor Osmaniye… İlk olarak Osmaniye-Kadirli  karayolu üzerinde, Ceyhan nehri kıyısında bulunan  Gökçedam Köyü’ndeki Hemite (Amuda) Kalesi’ni  görmeyi tercih ediyoruz. 20 kilometrelik bir yolculuktan  sonra vardığımız kaleye çıktığımızda muhteşem manzaraya bakarak soluklanıyoruz. Böylesine muhteşem  bir yapının tam olarak ne zaman ve kimler tarafından  yapıldığının bilinmemesi önemli bir eksiklik ama kale-

İSMMMO YAŞAM l 53


Güneyinde Amanoslar

nin 500 metre güneyindeki kayalara yapılan kral  kabartması nedeniyle Hititliler döneminde yapıldığı  düşünülüyor. Kalenin bulunduğu yerde Amuda  isimli bir yerleşim yeri varmış. Amuda Kalesi’nin  doğu yönünden çıktığınızda Amuda şehrinin  izlerini de görebilirsiniz. Roma döneminden kalma  tiyatro, tapınak ve hamamın kalıntıları arasında  tarihe bir gezinti de yapabilirsiniz.

OSMANİYE’NİN YAYLALARI

Kuzeyinde Toroslar

GEZİ-TÜRKİYE

BULGUR VE YER FISTIĞI... • Osmaniye mutfağının en önemli malzemesi bulgur… İçli köfte, mercimek köftesi, çiğ köfte, kısır… Bulgurdan yapılan bu yemekleri biliyoruz ama ‘tirşik’ çorbasını  ilk kez duyuyoruz. Tirşik yaprağından adını alan çorba genellikle bulgur pilavı ve kısırla  yeniliyor.   • Osmaniye’de midemizin sesini Adana Kebap ile kesiyoruz. Biber Kebap’ta  yediğimiz Adana Kebap’ın tadı halen damağımızda…  • Hasanbeyli İlçesi’nde, kiraz öne çıkıyor. Zamanında giderseniz, mutlaka burada  kiraz yemelisiniz. •  Osmaniye Türkiye’nin yer fıstığı üretim merkezi… Mutlaka tadın;  sevdiklerinize bolca hediye olarak alın.  •  Türkiye’de tüketilen turpun yüzde 70’i Kadirli İlçesi’nde kış aylarında yetiştiriliyor. Soframıza artık turp geldiğinde Kadirli’yi hatırlayacağız.

54 l İSMMMO YAŞAM

Osmaniye’ye gelip de Zorkun Yaylası’nı görmemek olmaz. Osmaniye’deki ikinci günümüzde  Zorkun Yaylası’na çıkmak için 26 kilometrelik bir  yolu daha göze alıyoruz.  Zorkun Yaylası’nın adını  oldukça çok duyduğumuz için arkadaşlarla yolda  hafızalarımızdaki bilgileri tazeliyoruz. Burayı her  sene ağustos ayında yapılan ‘Ergenekon Şenlikleri’  ile hatırlıyoruz. Osmaniye, MHP Genel Başkanı  Devlet Bahçeli’nin memleketi ve milletvekili  seçildiği il olduğu için şenliklerin en ağır konuğu  da her zaman Devlet Bahçeli oluyordu. Amanos  Dağları üzerindeki yaylaya çıkarken, yol üzerinde  iki yaylayı daha görmemiz mümkün oluyor. Yolun  12’nci kilometresinde Ürün Yaylası ve 16’ıncı  kilometresinde de Olukbaşı Yaylası bulunuyor.  Olukbaşı Yaylası çam ağaçları arasında ahşap evlerden kurulu bir yerleşim yeri olarak çok huzurlu  görünüyor. Yolu tamamladığımızda ise Çukurova  Bölgesi’nin en eski ve en büyük yaylalarından  birine yani Zorkun’a ulaşıyoruz. Adeta küçük bir  yerleşim yeri olmuş burası… Yazın nüfusu 60  bine ulaşıyormuş. Yaylada çam ağaçları ve çam  kokusu baskın olsa da sedir ve köknar ağaçları da  bulunuyor. Her türlü ihtiyaca cevap verebilecek  tesisler de mevcut.  Amanosların Paris’i de deniliyor buraya… Yayla evlerinin arasından geçerek  merkezine geldiğinizde itfaiye,  PTT şubesi, eczanesi, sağlık  kuruluşlarıyla buranın sıradan  bir yayla olmadığını anlıyoruz.  Zorkun Yaylası’nda kalmak  isteyen doğaseverler çadır da  kurabiliyor. Keşke bir ağustos  ayında buradaki şenlikleri de


‘OSMANİYE TURİZMDE TEŞVİĞİ HAK EDİYOR’ Seydi GÜLSOY/ Osmaniye SMMM Odası Başkanı

meleri şöyle: “Turizm sektörünün gelişimi bölge  insanından önce, geçmişte yaşanan örneklerde  olduğu gibi devletin motor güç olması ile gerOsmaniye Mali Müşavirler Odası’nın  çekleşecektir. Osmaniye, devletin teşvikini tarih,  158 üyesi var. Üyelerin 118’si çalışan, 40’ı ise  doğa ve kültürü ile hak etmektedir. Turizm sekçalışmayan (bağımlı üye)… Osmaniye SMMM  töründeki gelişme, sektör yelpazesinde artışa ve  Odası Başkanı Seydi Gülsoy, Mayıs 2016’ta  mesleki gelişmeye yardımcı olacaktır. Bulunduğu  ‘başkan’ seçildi. 22 yıllık meslek mensubu olan  coğrafi konum ve ekonomik teşvikler nedeniyle  Gülsoy, ‘mali müşavir’ olarak mesleğini sürdüyakın zamanda hızla büyüyen organize sanayi  rüyor. Gülsoy, meslek mensuplarının yeterli gelir  sitesi, ili sanayide önemli bir konuma doğru  seviyesine sahip olamadıklarını, tahsilat sorunu  Seydi Gülsoy sürükleyeceğe benziyor. OSB, gelinen noktada  yaşadıklarını belirtiyor. Gülsoy, “İlimizdeki düşük  ilin istihdam oranında diğer sektörlere yetişmeye  durumun bir başka sonucu, mesleki eğitim  gelir seviyesinin doğal sonucu üretim-tüketim  başlamıştır, zamanla da geçeceği aşikardır. Seçilkonusunda normalin altında bir meslek camiası  diği bölge deniz, kara ve demiryollarına optimal  alanında daralma olarak karşımıza çıkar. Mükellef sayısı yeterli olsa da, kalitatif yönden kafi  profili sunmaktadır” diyor. Başkan Gülsoy, Oskonumda olmasıyla revaçta olsa da, demografik  maniye’deki turizmin gelişinin devletin teşviki ile  ve tarımsal bölgenin rüzgar önünde yer alması  gelmemektedir. Bu da hizmet-kazanç oranında  olabileceğine inanıyor. Bu konudaki değerlendir- nedeniyle olumsuzluk arz etmektedir.”   tatmin edici sonuç vermemektedir. Yukarıdaki

Karatepe Müzesi

ğer bir deyişle dünya üzerindeki Hitit yazıları da  ilk burada okunmuş. Bölgedeki kazı çalışmaları  1946’da başlamış ve halen devam ediyor. Tüm  eserler ‘açıkhava müzesi’ olduğu için çıkartıldığı  yerde sergileniyor.

KARATEPE KİLİMLERİ Karatepe’yi dünyadaki bütün arkeologlar  bilir ama en az bunun kadar Karatepe kilimleri  de meşhur. Kızyusuflu Köyü’nde dokunan  kilimlerde, doğal yün ve kök boyası kullanılıyor.  Özgün motif, renk ve desenleriyle meraklısının  yakından bildiği Karatepe Kilimleri yurt dışına  da ihraç ediliyor.  Akşamüzeri Karatepe’ye  veda edip, Osmaniye merkezdeki otelimize  dönüyoruz.  Ertesi gün uçağımız öğlen vaktinde  olduğu için Osmaniye’nin merkezinde gezmek  için birkaç saat daha zaman buluyoruz. Geri dönerken, Osmaniye’deki her bir kalenin dibinde  bir tarihin yattığını düşünmeden edemiyoruz.  Keşke tüm kaleler gerektiği gibi restore edilip  turizme kazandırılabilse…

GEZİ-TÜRKİYE

görebilseydik diyerek, oldukça yorucu bir günün  bu bölge 1970’lerde ağaçlandırılarak turizme  ardından otelimize dönüyoruz.  kazandırılmış.  Kadirli’den güneydoğuya doğru devam  AÇIK HAVA MÜZESİ edip yaklaşık 20 kilometrelik bir yolculuktan  Zorkun Yaylası’ndan sonra listemizde  sonra Kızyusuflu Köyü sınırlarındaki KarateKadirli ilçesine seyahat var. Hititler, Asurlar, Klik- pe’ye ulaşıyoruz. M.Ö. 8. yüzyılda Adana Ovası  yalılar, Romalılar, Bizanslılar, Büyük Selçuklular,  hükümdarı Hitit Kralı Asativatas tarafından yapDulkadiroğulları ve Osmanlılar’ın egemenlik  tırılan bir hudut kalesi burası… Kurucusunun  kurduğu Kadirli’ye asıl gidiş nedenimiz; Karaadı nedeniyle Asativada olarak da anılıyor.4-5  tepe Aslantaş Açık Hava Müzesi’ni görmek…   metre yükseklikteki kale duvarları halen ayakİlçe merkezine hakim bir tepe üzerinde kurulan  ta… Kalenin iki giriş kapısı var. Güneybatı’daki  Süslemiş Çamlığı’na gidip gitmemekte kararsız  giriş kapısında iki aslan heykeli bulunuyor.  kalıyoruz. Ancak zaman dar; bu nedenle  Ayrıca taş kabartmalar üzerinde Finike ve Hitit  çamlığa gidemiyoruz. Selçuklu komutanlarından  hiyeroglif yazıları bulunuyor.  Kapı içinde ise  Süslemiş Bey’in 16. yüzyılda otağ merkezi olan  yaklaşık 3 metre boyutunda Fırtına Tanrısı’nın  heykeli ile karşılaşmak mümkün. Kalenin  kuzeydoğu kapısından girenleri ise insan başlı,  aslan gövdeli iki sfenks selamlıyor. Yine her iki  tarafta birçok rölyef görmek mümkün. Kalenin  içinde iki saray kalıntısı da bulunuyor.  Bu kalede bulunan yazıtlar çok önemli  çünkü Anadolu’da M.Ö. 2 bin yılına kadar giden  hiyerogliflerin ve Fenike metinlerinin çözülmesi  buradaki anahtar yazılar sayesinde olmuş. Di-

İSMMMO YAŞAM l 55


Yeni yıla sevilen  sanatçılarla girebilirsiniz

Yeni yıla sevdikleri sanatçılarla girmek  isteyen müzikseverler, 2017’inin ilk günlerindeki konserlerle müziğe doyacaklar. Kubat,  31 Aralık gecesi türkülerini İstanbul Boğaz  manzarasına karşı Portaxe’de söyleyecek.   Fettah Can yılbaşı gecesi Hurry Inn Otel’de  sevenleriyle buluşurken, 2017’ye Demet Akalın ile girmek isteyenler için ise adres, Sahne

İstanbul. Yeni yılın ilk günlerinde müzikseverler İstanbul’da sevilen sanatçılarla buluşup  yıla güzel bir başlangıç yapabilir. Kendine  özgü yorumu ve güçlü sesiyle beğeni kazanan  Leman Sam 14 Ocak’ta Kadıköy Halk Eğitim  Merkezi’nde şarkı ve türkülerini seslendirecek.  Aynı gün Türk pop müziğinin divası Nazan  Öncel, Beyrut Performance sahnesinde müzik-

severlerle buluşuyor.”Mürekkep” isimli altıncı  stüdyo albümünü yaz başında çıkaran Sıla,  TİM Show Center’a özel hazırladığı repertuvar  ile 13 Ocak’ta sevenlerinin karşısına çıkacak.  Pop müziğin sevilen ismi Berkay, 6 Ocak’ta  Jolly Joker İstanbul sahnesinde, 27 Ocak’ta  da Mall of İstanbul MOİ Sahnesi’nde sahne  alacak.

K Ü LT Ü R   S A N AT

Kadınlar, Filler  ve Saireler...

56 l İSMMMO YAŞAM

Üç kadının trajikomik hikayesinin anlatıldığı tiyatro oyunu “Kadınlar,  Filler ve Saireler”, 10, 17 ve 31 Ocak’ta Mecideköy’deki Trump Kültür ve Gösteri Merkezi’nde izleyicisiyle buluşuyor. Yeni sezonun bu iddialı oyununu Yunus  Emre Gümüş yazdı. Özen Yula’nın yönettiği “Kadınlar, Filler ve Saireler...”;  Vahide Perçin, Yasemin Çonka ve Açelya Topaloğlu’nun performanslarıyla hayat  buluyor. Bu çok özel isimleri bir araya getiren Can Kahraman ise oyunun yapımcılığını üstleniyor. Komşu oldukları halde birbirine yabancı üç kadının, komik ve  trajik varoluş mücadelesinin ele alındığı oyun; kadınların, erkeklerle ve yaşamla  baş etme yöntemlerini mizahi ve vurucu bir dille anlatıyor.


Broadway’in  fenomen  müzikali  İstanbul’da Broadway tarihinin en önemli müzikallerinden biri olan West Side Story, 1-18 Mart  2017 tarihleri arasında  Zorlu PSM Ana  Tiyatro’da tam 21 performans sergileyecek.  William Shakespeare’in eseri Romeo  ve Juliet’in modern bir uyarlaması olan West  Side Story,  ilk olarak 1957’de sahnelendi.

O günden bugüne 732 performansıyla Broadway’a damgasını vuran müzikal, izlenme  rekorları kırdı. Jerome Robbins’in Tony  Ödülü kazanan usta koreografisi ve özellikle  Leonard Bernstein’in bestelediği, Stephen  Sondheim’ın sözlerini yazdığı müzikleri  ile bir fenomene dönüşen West Side Story,

başarısını dünya çapında turneler, gösteriler ve uyarlamalarla daha da pekiştirdi.  Broadway’in fenomen müzikali West Side  Story, 50. yılında Zorlu PSM Ana Tiyatro’da  sanatseverlerle buluşacak. Müzikalin biletleri  195 ila 70 lira arasında beş farklı kategoride  satışa sunuldu.

Marko Paşa yeniden sahnede

Münakaşa lerek tuluat ve modern tiyatronun harmanlandığı  bir operet tadında olan oyun, antrakt dahil olmak  üzere, toplam 120 dakika sürüyor. Marko Paşa  oyununda, 1920’li yılların sonunda İstanbul’da  varlıklı ve despot bir Paşa ve ailesinin köşküne iç  güveysi damat olarak alınan Hayrullah’ın, karısına  aşık olmasına rağmen bir türlü aynı evin içinde  kavuşamaması anlatılıyor. Marko Paşa oyunu,  7 ve 29 Ocak’ta Profilo Kültür Merkezi Küçük  Salonu’nda, 26 Ocak’ta ise Caddebostan Kültür  Merkezi’nde izlenebilir.

K Ü LT Ü R   S A N AT

Süheyl & Behzat Uygur Tiyatrosu, Nejat  Uygur’un uzun yıllar başarıyla oynadığı Marko  Paşa Oyunu’nu yeni bir yorumla müzikal olarak  sergiliyor. Oyunda Süheyl ve Behzat Uygur, Emine  Ün, Uğur Babürhan, Leyla Yüngül, Birol Engeler,  Burcu Afşin, Ömer Yılmaz ve 15 yıl aradan sonra  tekrar sahnede göreceğimiz Nejla Uygur rol  alıyor. Franz Von Schönthan ve Gustav Kadelburg  tarafından yazılan oyun, Nejat Uygur tarafından  Türkçe’ye ve geleneksel Türk Tiyatrosu’na uyarlandı. 15 farklı şarkıyla ve danslarla zenginleştiri-

Yılmaz Erdoğan 12 yıllık bir  aranın ardından tek kişilik oyunu  ‘’Münaşaka’’ ile 12 Ocak’ta Uniq Hall  sahnesinde sevenleriyle buluşacak.  Uzun soluklu bir aradan sonra tiyatro  seyircisiyle hasret giderecek olan  Yılmaz Erdoğan, bir yandan dijital  teknoloji ve sosyal medyaya dair güçlü  tespitleriyle bir yandan da kendine  dair merak edilen sorulara vereceği  cevaplarla seyirciyi çok komik ve  ‘’hakiki’’ bir yolculuğun içine alacak.

İSMMMO YAŞAM l 57


Bayram Abi     Tür: Komedi  Yönetmen: Erdi Dikmen  Oyuncular: Barbaros Dikmen, Ayhan Taş, Sinem Yener  Ekşioğlu, Ecem Karavus

Annesi, babası ve babaannesi ile birlikte  yaşayan Bayram’ın en büyük hayali arkadaşının  düğününde görüp körkütük aşık olduğu Sinem’le  tanışmaktır. Genç ve başarılı bir iş kadını olan  Sinem ülkenin en büyük kola şirketlerinden

biri olan Koma Kola’da reklam ve pazarlama  müdürüdür. Bayram, Sinem’e ulaşmanın yolunun  kendi kola markasını yaratmaktan geçtiğine  inanmaktadır. Babası Cemal, oğlunun aile  yadigârı mesleği olan şerbetçi dükkânının başına

geçmesini istemektedir. Bayram babasının bu  isteğini kabul etmez ve arkadaşları Hamdullah,  Talha ve abisi olarak gördüğü Mehmet Bakkal’ın  yardımı ile sevdiği kızın kalbini kazanmak için  yola koyulur.

Ekşi Elmalar      SİNEMA-DVD

İkimizin Yerine    Tür: Romantik   Yönetmen: Umur Turagay  Oyuncular: Serenay Sarıkaya, Nejat İşler, Zerrin Tekindor,  İştar Gökseven, Özgür Emre Yıldırım.  Pınar Bulut’un senaryosunu yazdığı, Tunay Vural’ın yapımını üstlendiği  film, etkileyici bir ilişkiyi konu ediyor. Küçük bir kasabada büyümüş, sürekli  kendi hayatına dair cevaplayamadığı sorulara sahip olan Çiçek’in hayatı, edebiyat öğretmeni Doğan ile tamamen değişir. İzleyiciye romantik dakikalar vaat  eden filmde Çiçek ile Doğan’ın ilişkisi kişileri adeta değiştirip dönüştürüyor.

58 l İSMMMO YAŞAM

Tür: Dramatik komedi    Yönetmen: Yılmaz Erdoğan  Oyuncular: Yılma Erdoğan, Farah Zeynep Abdullah, Songül  Öden, Şükran Ovalı Sert mizacıyla tanınan Belediye Reisi Aziz Özay’ın kent çapında  meşhur iki özelliği daha vardır: Biri herkesin imrendiği meyve bahçesi,  ikincisi de evlenme çağına gelmiş, birbirinden güzel 3 kızı. Kasaba  merkezine inmeyen, insan içine çok çıkmayan kızların taliplisi ise  çoktur. Aziz Bey’in eşi Ayda ve kızları Muazzez, Türkan ve Safiye’nin  öyküleri 1970’li yılların sonunda Hakkari’de başlar ve 1990’lı yılların  sonunda Antalya’ya dek uzanır... Yılmaz Erdoğan’ın yazıp yönettiği  filmin başrollerinde Zeynep Farah Abdullah, Şükran Ovalı ve Songül  Öden yer alırken kadroda kendilerine Şükrü Özyıldız, Fatih Artman,  Ersin Korkut, Caner Cindoruk, Cezmi Baskın ve Aziz Özay rolünde  Yılmaz Erdoğan eşlik ediyor. Filmin yapımcılığını ise BKM üstleniyor.


Asla Geri Dönme     Tür: Suç. Drama  Yönetmen: Edward Zwick  Oyuncular: Tom Cruise, Cobie Smulders, Robert Knepper, Aldis Hodge  Lee Child’ın Never Go Back kitabından  uyarlanan serinin ikinci devam halkası olan filmin  başrolünde yine Tom Cruise yer alıyor. Film eski  ordu üssüne geri dönen Jack Reacher’ı konu alıyor.

Ancak Reacher geri döndüğünde eski binbaşının  casuslukla suçlandığını öğreniyor. Binbaşının suçsuz  olduğunu bilen Reacher ona kurulan komployu  ortaya çıkarmak için suçluların peşine düşüyor.

DVD SEPETİ l Deepwater Horizon: Büyük Felaket  2010 Nisan’ında BP’ye ait Deepwater Horizon petrol platformunun  Meksika Körfezi’nde infilak etmesiyle doğa, son yılların en büyük

çevre felaketlerinden birine tanık  olmuştu. Film bir çoğunun gözden  kaçırdığı bir hikâyeyi konu alıyor:  O gün Deepwater Horizon’da  çalışan ve olabilecek en korkutucu  şartlara maruz kalan 126 kişilik  ekibin hikayesi...

l Finding  Dory

l Ben-Hur    Ben-Hur, haksız bir şekilde ihanetle suçlanan prens Judah BenHur’un (Jack Huston) epik hikayesini konu alıyor. Rütbesi alınan,  ailesinden ve sevdiği kadından (Nazanin Boniadi) ayrılarak  köleliğe zorlanan Judah, denizde geçen yıllardan sonra intikam  almak için vatanına döner.

SİNEMA-DVD

Oğlunu aramak  için okyanusu bir  uçtan diğer uca  yüzen Marlin’in,  ‘balık hafızalı’ yoldaşı Dory, nihayet  kendi adını taşıyan  animasyon filmine  kavuşuyor. Film  Dory’nin kendi  ailesini bulma  serüvenini konu  ediyor.

İSMMMO YAŞAM l 59


İSMMMO HABER

Ulu önder Atatürk’e  saygımız sonsuz… İstanbul Serbest Muhasebeci Mali  Müşavirler Odası, büyük önder Mustafa Kemal  Atatürk’ün ölümünün 78. yılında Taksim  Anıtı önüne çelenk bıraktı. İSMMMO Başkanı

6 l İSMMMO YAŞAM

Yücel Akdemir, TÜRMOB Genel Sekreteri Dr.  Yahya Arıkan, Oda Yönetim Kurulu, Oda  Kurulları, Oda çalışanları ve çok sayıda meslek  mensubunun katıldığı törende saygı duruşu

gerçekleştirilip İstiklal Marşı okundu. Mustafa  Kemal Atatürk’ün hayata gözlerini yumduğu  saat 09.05’te saygı duruşunda bulunduktan  sonra tören sona erdi.


İSMMMO’dan iki önemli rehber İstanbul Serbest Muhasebeci Mali  Müşavirler Odası mevzuatta yapılan değişikliklere ilişkin üyelerinin kolayca bilgilenmesini  sağlayan rehberler yayınlamaya devam ediyor.  İSMMMO,  kasım ayında iki önemli rehber  yayınladı. Bunlardan biri, 6663 sayılı Kanunla  4447 sayılı Kanuna 10.02.2016 tarihinden  itibaren eklenen ek 5 inci madde ile doğum ve  evlat edinme sonrası yarım çalışma ödeneği

uygulamasına ilişkindi. İş ve Sosyal Güvenlik  Danışmanı SMMM, Dr. Gülsüm Öksüzömer Yılmaz’ın hazırladığı detaylı rehber,  kadın işçilerin  çalışma hayatına ilişkin düzenlemeleri içeriyor.  Rehber, örnekli açıklamalarıyla meslektaşların  kolayca kullanabilmesini sağlıyor. İSMMMO’nun yayınladığı ikinci rehber,  bazı alacakların yeniden yapılandırılmasına dair  düzenlenen 6736 Sayılı Kanun’a ilişkindi. Reh-

ber; devletin tüm vergi alacaklarının, Gümrük  Vergisi alacaklarının, Sosyal Güvenlik Kurumu  alacaklarının ve devlet kurum, kuruluş alacakları ile belediye alacakları yeniden yapılandırılmasında yararlanma, uygulama koşulları, vergi  ihtilafları, vergi incelemeleri, matrah artırımı  kasa ve stok affı, varlık barışı ve üyelerin odaya  olan borçlarını yeniden yapılandırılması düzenlemelerini kapsıyor.

Meslektaşlarla  buluşuyoruz İSMMMO HABER

İSMMMO, ilçelerde meslektaşlarla buluşmaya devam ediyor. Bu buluşmalarda meslek mensuplarına mevzuatla ilgili eğitimler de veriliyor. Kasım ayı içinde  Ümraniye ve Tuzla İlçe Temsilciliği’nin düzenlediği kahvaltıya İSMMMO Başkanı Yücel  Akdemir, İSMMMO Yönetim Kurulu üyeleri ve çok sayıda meslek mensubu katıldı.  Kahvaltılarda yaptığı konuşmalarda yoğun bir döneme girdiklerini, afların uzatıldığını söyleyen Başkan Yücel Akdemir, “Aralık ayında yoğunluğumuzu atlattığımız andan  itibaren dönem sonu işlemlerine başlamayı düşünüyoruz. Eğitimlerimizi yapacağız”  dedi. Tahsilât sorunuyla ilgili geçen yıl yayınlanan bir tebliğe de vurgu Akdemir,  konuşmasını şöyle sürdürdü: “ 7 bin TL‘yi geçen ücretlerinizi banka aracılığıyla tahsil  etmek zorundasınız. Etmediğiniz durumda 2016 yılı dâhil olmak üzere, incelemelerde karşılıklı 12’şer tane mükellef ve meslektaş ceza yeme durumu ortaya çıkar.  Aslında tahsilât sorununun çözüldüğünü söylüyorum sizlere. Aralık-Ocak ayında  mükellefe giderek tebliği önlerine koyalım. Sözleşmeyi mükellefe imzalatarak  banka aracılığıyla tahsilâta iznimizi alalım. Aksi takdirde işlem yapmayacağınızı da  bildirmeniz gerekiyor. Sözleşme yoksa tahsilât yoktur! Sorumluluk size aittir. Bunu  unutmayın! Sözleşmelerinizi birkaç yıllık yapabilirsiniz. Damga vergisi bizim sorunumuz değil. Tek istediğimiz, tebliği alın ve sözleşmelerinizi düzenleyin, sisteme girin.”

İSMMMO YAŞAM l 7


Mutluluk Kürleri l Yazar: Dr. Ümit Aktaş l Yayınevi: Hayy Kitap l Sayfa sayısı: 311 Fitoterapi uzmanı Dr. Ümit Aktaş’ın yazdığı ‘Mutluluk Kürleri’ kitabı Hayy Kitap’tan çıktı  ve Aralık ayında çok satanlar listesinin başına yerleşti. Modern insanın en büyük kaygılarından biri olan sağlıklı yaşamın ipuçlarını kendi uzmanlık dalından yola çıkarak veriyor  uzman doktor Ümit Aktaş.  Kitapta önerilen  21 günde Yeni Nesil Beslenme Programı ile  modern insanın zayıflamadan depresyona kadar birçok derdinin çözümüne katkı sağlanması amaçlanıyor.  Dr. Aktaş, “Mutluluk sağlıkla, sağlık mutlulukla mümkündür. Bağışıklık sisteminin dengeli ve  güçlü çalışmasının ilk şartı yaşam sevincidir. Doğru beslenme ve bitkisel kürlerin gücüyle yaşamdan  keyif alabilirsiniz” diyor. Mutluluk Kürleri kitabı modern yaşamın en önemli sorunlarına, bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış gerçeklerin ışığında bakıyor. Kitabın “Katkı maddeleriyle dolu işlenmiş gıdalarla  gelen depresyon, stres, halsizlik, fazla kilolar ve uyku problemi, vücudunuzun imdat sinyalleridir. Bu  sorunları ilaçlar çözmez, aksine daha da kötüleştirir” tezinin ışığında yazıldığını da belirtelim.

Kanadı Kırık Kuşlar l Yazar: Ayşe Kulin l Yayınevi: Everest Yayınları l Sayfa  Sayısı: 390 Yazar Ayşe Kulin, son romanı “Kanadı Kırık Kuşlar’da 1930’ların  Almanya’sından 2000’lerin Türkiye’sine uzanan bir ailenin dört kuşaklık hikâyesini anlatıyor. Sıradışı, güçlü, coşkulu, inançlı kadınların hikâyesi bu aynı zamanda.  Elsa, Suzan, Sude ve Esra kendi sancıları ve değişimlerini vatanlarının çalkantıları  ile iç içe yaşıyorlar. Romanın konuşu özetle şöyle: “1930’ların Almanyası…  Nazilerin baskısından bunalan Yahudi asıllı tıp doktoru Gerhard Schlimann,  çemberin yeterince daraldığını, kendisi ve ailesi için tek çarenin kaldığını hisseder: Kaçmak… Ancak işsizliğin, savaşın habercisi toplumsal karmaşaların ve her yere yayılan ayrımcılığın  cenderesindeki bir dünyada insanca yaşanacak bir yer bulmak hiç de kolay değildir. Zira Gerhard  Schlimann ve diğer Yahudilere sözümona gelişmiş ülkeler bir bir sırt çevirirken, bir tek Avrupa’nın  kıyısındaki genç bir Müslüman ülke kucak açar: Türkiye Cumhuriyeti…”

Zemberek

KİTAP

l Yazar: Banu Avar l Yayınevi: Remzi Kitabevi l Sayfa sayısı: 160 Türkiye’nin dış politikada en başarılı gazetecilerinden  olan Banu Avar,  Hangi Dünya Düzeni, Hangi Avrupa kitaplarının ardından Zemberek’i de geçen ay okurlarıyla buluşturdu. Avar, Zemberek kitabında dünya  siyasetinde sahnenin arkasını okurlarını gösteriyor. Avar kitabında “Sahne  önündekiler o kadar güzel, yumuşak, iyicil maskelerle ortalıktalar ki, arkadaki  kan içicileri görmek zorlaşıyor. Her kanaldan dünyaya akan yalan rüzgârının sonucunda,  toplumlar sahnedeki oyunu göremedikleri gibi, onları aldatan maskeli aktörlerin savunucularına  dönüşüyorlar…” diyerek bardağın boş tarafını anlatıyor. Peki bu durumda ne yapmak gerekiyor? Dünya vatandaşlarına düşen temel görev, önce sahne arkasını görmeyi öğrenmek, sonra da  görmeyenlere göstermek… Banu Avar da zaten Zemberek kitabını bu amaçla kaleme almış.

60 l İSMMMO YAŞAM

l  Mutluluk Kürleri l  Kanadı Kırık Kuşlar l  Geliştiren Anne-Baba l  Müptezeller l  Zemberek l  Aeden l  Beni Ödülle Cezalandırma l  Hayvanlardan Tanrılara Sapiens l  Adam l  Duygusal Beyin Bağırsak l  Kürk Mantolu Madonna l  Casus l  Endişesiz İlaçlar l  Anne Kafamda Bit Var

ŞİİR TARİH KÖTÜDÜR  İşte gençliğimin şiirleri İlk gençliğimin Güzel şeyler Deli saçmaları Beceriksizlikler Şehvetle titreyen parmaklarla yazmışım onları. Bir çocuk için En güzeli Belki bütün yazdıklarımın en güzeli Gövdemi ılık Kirli Pırıl pırıl bir havuzda düşlerdim Göğsümde nilüferler Su çiçekleri Garip bir çocuk dediler bana İçine kapalı Güçlü Onun koluna girerdim Zayıflığı çekerdi beni Acımasız pırıltısı Geceleyin kendini sevmesi Organları Çocukluğumun şiirleri Hepsinde umarsız bir çığlık Zavallı Traji-komik Şanlı tarihim: Ne zorbalar geçmiş beynimden Ne haksız kıyımlar olmuş gövdemde Kimler can vermiş hapishanelerde Hangi sınıf egemen? İlk şiirlerim Alaycı bir göz Kirpiklerinde tohum Düzensiz patlamalar Yaralı omuzlarım Biri kavga türküsü Acemi Çığlık çığlığa Yarım Bütün bunlar şimdi geçmişte kaldı Çocukken yazdıklarım beni yüreklendiriyor Bir budala gibi Yoksul bütün halklar gibi Şaşkın bir el yazısıyla Ayaklanmalar tasarlıyorum.

BARIŞ PİRHASAN

l  Remzi Kitabevi (Aralık 2016)

EN ÇOK SATANLAR


Duygusal Beyin:  Bağırsak

Adam l Yazar: Yılmaz Özdil l Yayınevi: Kırmızı Kedi  Yayınevi l Sayfa sayısı: 505 Usta köşe yazarı Yılmaz  Özdil, yeni kitabı olan Adam ile yine okurlarına unutulmaz bir eser  sunuyor. Arşivlik kitapta “hepimiz adına, kendi canıyla bedel ödeyen Adam’lardan, memleketi sessiz sedasız sırtında taşıyan, isimsiz kahraman Adam’lara, yeşili dolar yeşilinden,  türbe yeşilinden ibaret görenlere inat, çevre bilincini yayan Adam’lardan, karşıdevrimci sahtekarların yalanlarını çürüten, devrimleri doğru anlatan Adam’lara” kadar birçok tarihi detay bulunuyor.  Usta kalem Yılmaz Özdil yeni kitabını şu sözlerle anlatıyor:  “Diyebilirsiniz ki… Kadının karşılığı erkek değil mi? Bence değil. Çünkü, her kadın kadın ama… Her erkek adam değil. Herifleri yazmamayı tercih ettim! Elbette memleketin tüm adamlarını sıralayıp, bir kitaba sığdırabilmek imkânsızdır… Peki nedir? Farklı zamanlarda, farklı ortamlarda yaşayan, hatta birbirleriyle hiç tanışmamalarına rağmen, ortak zihniyetin, ortak karakterin, ortak paydasıdır Adam. Yıkılsın diye karşıdevrim kazmalarıyla kolonlarına kolonlarına vurulan Türkiye, bugün hâlâ ayakta  duruyorsa… İşte bu adamların ortak karakteri, ortak zihniyetinin sırtında duruyor…”

l Yazar: Hüseyin Nazlıkul l Yayınevi: Destek Yayınevi l Sayfa sayısı: 231 Son aylarda bağırsak ile ilgili  kitaplar okurlardan ilgi görüyor. ‘Büyüleyici Bağırsak’ kitabının  ardından bu kez de dünya çapında ödüller alan “nöralterapi” ve  “tamamlayıcı tıp” alanında yıldız olan Nazlıkul’un bu kulvardaki  kitabı büyük ilgi gördü. Nazlıkul, kitabında “bağırsak sistemi ile  beyin” arasındaki inanılmaz bağlantıları sade bir şekilde aktarırken, bu sistemlerdeki sorunlar nedeniyle açığa çıkan hastalıklar  ve korunma yolları konusunda bilgilendiriyor. Kitaba göre, “Aynı  embriyolojik kümeden köken aldığı bilinen beyin ve bağırsak  arasındaki ilişki, Siyam ikizleri arasındakine benzer şekilde olup,  bizim sandığımızdan çok daha güçlüdür… Beyin, akciğer, kalp  arasında orkestra şefi gibi davranan vagus, asıl etkisini bağırsaklar  üzerinde gösterir. Bütün duygusal yaşantılarımızın kendisini ifade  ettiği alan olarak bağırsaklarımızda oluşan sorunların sonucunda  emilim ve sindirim bozukluğu başlar ki, bu da bütün vücut ile  birlikte özellikle beyin için toksik etki altında kalmak demek...”

ÇİZGİ ROMANLAR Asteriks ve Piktler

Yazar: Tuncel Altınköprü Yayınevi: Genç Hayat Sayfa sayısı: 176 Psikolog Tuncel Altınköprü’nün Serüven  Peşinde serisinin yeni kitabı Batık Kente  Yolculuk, genç okurlarını Marmara Denizi’nin  derinliklerinde bulunan bir batık kentteki  maceraya davet ediyor.  Marmara Denizi’nin derinliklerinde bulunan  batık kentin adı; Kyzikos’tur. Kitabın kahramanı Ufaklık ve kız arkadaşı  Gizem, teknoloji harikası tekneleri Deniz Kurdu’yla bu tarihî kenti keşfe  çıkarlar. Ancak kendilerini, yaşayan bir İlk çağ kentinde, tehlikelerle dolu  serüvenin içinde bulurlar. Pek çok kez ölümle yüz yüze gelseler de her  seferinde kurtulmayı başarırlar. Bu olağanüstü serüveni onlarla birlikte  yaşamaya ne dersiniz?

KİTAP

Yazar: R.Goscinny - A.Uderzo , Jean-Yves Ferri – Didier Conrad Yayınevi: Remzi Kitabevi Sayfa sayısı: 48 Asteriks serisi yepyeni bir macerayla devam  ediyor. Asteriks ve Piktler, Asteriks Dizisi’nin  35. kitabı ve dizinin yaratıcıları René Goscinny  ve Albert Uderzo dışında bir yazar (Jean–Yves  Ferri) ve çizer ile (Didier Conrad) yayınlanan  ilk macera. Asteriks ile Oburiks, Asteriks  Britanya’da macerasından sonra ikinci kez Manş’ı geçip, İskoçya’da  Pikt’lerle karşılaşıyor. Galya kıyılarına bir buz bloğu içinde vuran  gizemli yabancı, dostlarımızın köyünde büyük bir heyecan yaratır.  Buzun içinde kaldığı için konuşma yetisini yitiren bu yabancıya  yardım etmek için Asteriks ile Oburiks onu yurduna yani İskoçya’ya  geri götürecek ve yolda pek çok eğlenceli macera yaşayacaklar.

Batık Kente Yolculuk

İSMMMO YAŞAM l 61


Ülkemizde bir yılda satılan 12-15 milyon  cebin yüzde 10-15’ini yerli markalar  oluşturuyor. Yerli modeller daha çok giriş  seviyesine odaklansa da üst segmentte  çok iyi teknik özelliklere sahip cep  telefonu çıkaranlar da var.

Cepte yerli patlaması

TEKNO-YAŞAM

AYŞEGÜL EMİR Cep telefonları artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası. İletişim ihtiyaçları yanında  en büyük hobi kaynağımız da oldular. Mobil  furyasına Türk üreticiler de damga vuruyor.  Global markaların hakim olduğu pazarda  adlarından söz ettiriyorlar. Üretim tarafına biraz geç girilmiş olsa  da bizim de iddialı modelleri olan markalarımız var. Casper, Vestel, General Mobile,  Reeder, Oxiron, Escort ve son olarak Başarı  Elektronik’in Kaan’ı… Bir de operatörlerin  markaları var. Türk Telekom T175, Turkcell T  serisi, Vodafone ise Smart ile yerli cep rekabetine katıldı. Teknosa Preo ile rekabette yerini  alırken Piranha, Trident, Sunny gibi firmaların  markalarını da pazarda görmek mümkün. Yerli  modeller daha çok giriş seviyesine odaklansa  da üst segmentte çok iyi teknik özelliklere sahip model çıkaranlar da var. Diğer bir deyişle,  Türk üreticiler her segmentte iddialarını ortaya  koyuyor. Türkiye’nin her yıl ithal ettiği yaklaşık  15 milyon cep telefonunun cari açık üzerindeki

62 l İSMMMO YAŞAM

negatif etkisi 5 milyar dolar gibi devasa bir  rakama ulaşmış durumda. Mobil İletişim Araçları ve Bilgi Teknolojileri İş Adamları Derneği  (MOBİSAD) Başkanı Sinan Ekşi, yerli markaların hepsinin toplam satışlardaki payının yüzde  10-15’leri bulduğunu belirtiyor. Ekşi’ye göre,  yerli markalara tüketici talebi diğer markalara

olan talep paralelinde yıllık yüzde 5-10 arası  artış gösteriyor. Yerlilerin fiyat aralığı da 801.500 TL. Ekşi, yerli üreticilerin genel çerçevede  bekledikleri pazar paylarına ulaşamadığını  ancak zamanla paylarını artıracaklarını  vurguluyor. Ekşi, şu görüşleri dile getiriyor:  “Son yıllarda bazı Türk markaları yurt dışında  özellikle Çin’deki üreticilere, kendi markaları  için üretim yaptırıyorlar. Türkiye’de montaj yapan firmalar da var. Asıl önemli olan bunların  nerede üretildiği değil. Odaklanmamız gereken  nokta teknik üretim yanında bu telefonların  kullandığı uygulamaları geliştirmek. Çünkü  gelecek bu alanda inşa ediliyor. Avrupa ve  Amerika hatta Kore, bu yönde planlamalar  yapıyor. En büyük pazar payına sahip olan markalar dahi üretimlerini Çin, Vietnam, Hindistan  gibi düşük işçilik ücretlerinin olduğu ülkelerde  yaptırıyor. Ama işin asıl katma değerli tarafı  olan Ar-Ge, yazılım ve tasarım işlerini kendileri  yapmaya devam ediyor. Üründeki gerçek  katma değer olan akıl ve ruh size ait olduktan  sonra diğerleri biraz detay kalıyor.”


HEM KABLOSUZ HEM HAFİF Gün içinde sıklıkla telefon görüşmesi yapıyor ve bu  görüşmelerden dolayı vaktinizi verimli kullanamıyorsanız, Plantronics’in Explorer 10 mobil kulaklığı tam ihtiyacınız olan şey.  Bluetooth destekli Explorer 10 kulağınızdayken hem çağrılarınızı  yanıtlayın, hem de aynı anda farklı işlere odaklanarak vaktinizi  verimli kullanın.  Bluetooth destekli telefonlara kolaylıkla bağlanabilen  kulaklık, gürültü engelleme teknolojisi ile karşınızdaki kişilere  sesinizi net bir şekilde aktarıyor. Cep telefonunuza gelen çağrıları  yanıtlarken kulağınızda hissetmeyeceğiniz Explorer 10’un ağırlığı  ise sadece 10 gram.

SES KALİTESİNİ  EVE TAŞIYOR

OYUN CANAVARI TÜRKİYE’DE Asus’un oyun severlerin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla geliştirdiği ROG (Republic of Gamers)  dizüstü bilgisayar serisinin yeni ürünü GX700  Türkiye’de satışa sunuldu. Takılıp çıkarılabilir  soğutma modülüne bilgisayar, Intel Core i7-6820HK  işlemci ve Nvidia GeForce GTX 980 ekran kartıyla  kullanıcılara masaüstü seviyesinde bir oyun deneyimi yaşatırken hareket halinde olanlar için ise ultra  bir performans sunuyor.  4K UHD özelliğine de sahip olan bilgisayar  çarpıcı görüntüler ortaya koyuyor. ROG GX700,  rakipsiz bir oyun gücü sunuyor. GX700 içerisinde

ısı yayan bileşenlerin etrafında sıvı soğutmayı  dolaştıran bir pompa kullanan sistem sayesinde iki  radyatörün yer aldığı soğutma modülünden geçen  sıvı, ısıyı dağıtıyor.

TP-Link, siyah kasalı, ultra güçlü yeni bir powerbank  (taşınabilir şarj  cihazı) serisini satışa sunuyor. Vivid serisinin ilk modeli olan TL-PBG6700,  görünüşü yanında performansıyla da dikkat çekiyor. LG premium pil hücresi  kullanılan ürün, 6.700 mAh kapasiteye sahip.  Her zaman, her yere taşınabilecek boyutu ile günlük şarj ihtiyacını  rahatlıkla karşılayabilen bu  model, yalnızca akıllı telefon ve tablet bilgisayarları şarj etmiyor; iOS, Android ve Windows destekli, USB bağlantısı olan  giyilebilir nesneler, küçük pil ile çalışan cihazları da şarj edebiliyor. Siyah ve altın renkli yumuşak dokulu  polimer kaplamaya sahip olan TL-PBG6700, hafif ve ele rahat sığacak bir boyutta.

TEKNO-YAŞAM

SİYAH KASALI  POWERBANK

Evde ya da mekanlarda  kullanılmak üzere LG tarafından tasarlanan LGLOUDR FH6  hoparlör, çift yollu 600W’lık  ses çıkışı ve müziğin ritmine  göre yanan 64 farklı kombinasyona sahip ışık çizgileriyle  kulüplerdeki ses deneyimini  evinizin rahatlığına taşıyor.  Estetik dizaynı, yatay ve dikey  olarak konumlandırılabilen  yapısı ile hem dar hem de geniş  alanlarda eğlenceyi artırıyor. Bluetooth özelliği ile üç  farklı mobil alete bağlanma ve  şarkı listesi oluşturma özelliğine  sahip olan hoparlör, sistem  uyku pozisyonundayken bile  Bluetooth ile müzik gönderimi  yapıldığında otomatik olarak  devreye giriyor. Özel DJ efektleriyle üzerinde bulunan diski  çevirerek farklı ses efektleri  yaratmayı ve böylece partinin  DJ’i olma hayallerini gerçekleştiriyor.

İSMMMO YAŞAM l 63


l

K O M İ K   R E S İ M L E R

ERKEK Mİ, DİŞİ Mİ?

ATIMI GETİR

Amerika’da kadınlar ve erkekler bilgisayarın dişi mi  yoksa erkek mi olduğunu tartışıyorlarmış. Kadınlar bu aletin  erkek olduğunu savunmuşlar: - Çünkü, bilgisayarlar aslında sorunları çözmek için  yaratılmış olmalarına karşın ömürlerinin dörtte üçünü sorun  yaratarak geçirirler. Daha da önemlisi, bunlardan bir tane  aldığınız an, biraz daha sabretmiş olsaydınız çok daha  gelişmiş bir modeline sahip olabileceğinizi görüp pişman  olursunuz... Erkekler tabii ki tam ters görüşü savunur: - Bilgisayar dişidir. Çünkü onun mantığını yaratıcısından başka hiç kimsenin anlaması mümkün değildir. Ayrıca  yaptığınız en küçük hatayı bile derhal hafızasına kaydedip  tekrar tekrar önünüze koyar... Ve bir bilgisayar aldıktan  kısa bir süre sonra fark edersiniz ki, bir o kadar daha  parayı ona gereken aksesuarlar için harcamaktasınız...

Meksikalı bir adam İspanya’da bir bara girerken, bir tabela görür. Tabelada,  “İçeri girerken atı ahıra bırakın” yazar. Adam atı bırakır, içeri girer. Çıktığında  barmene:  - Çabuk atımı getir. Yoksa Meksika’da yaptığımı yaparım. Barmen atı getirir. Adam evine giderken yolda bir adam sorar:  - Meksika’da ne yaptınız ki? Adam:  - Hiiiç... Sadece eve yürüyerek gittim.

MİZAH

YETERLİ DEĞİL Küçük çocuk okulun ilk günü sonunda eve döner. Annesi  sorar: - Bugün ne öğrendiniz? Çocuk cevaplar: - Yeterince öğrenemedim, yarın tekrar gitmem  gerekecek...

64 l İSMMMO YAŞAM

İNATÇILIK ŞAMPİYONASI Şehrin birinde, bir kahvede inatçılık şampiyonası düzenlenmiş. Üç rakip  ortaya çıkmış. Başlarından geçen bir olayı anlatıp kahve sakinlerinden şampiyonu  seçmesini istemişler. Birinci yarışmacı: - Bir akşam işten eve döndüm,  kapıyı çaldım. Hanım  kim o dedi, kim olacak bu saatte, kapıyı başka kim çalar ki!  Kızdım. Kapıyı ben  çaldım, hanım ısrarla kim o dedi. Bu sabaha kadar böyle devam etti. Sabah oldu  işe gittim.  İkinci yarışmacı: - Ağrıyan dişimi çektirmek için dişçiye gittim. Dişçi hangi  dişin ağrıyor diye bana sordu. Madem koskocaman dişçi, ağrıyan dişimi o bulsun  diye inat ettim. Dişçi bütün dişlerimi çekti. Sıra ağrıyan dişime gelince, yine ağrıyor  demedim ve ağzımdaki bu tek diş inadımdan kaldı. Üçüncü yarışmacı: - Evlendiğim ilk gece hanım bana dokunma dedi. Benim  de inadım tuttu. Aradan 17 yıl geçti, hala dokunmadım.  Bu arada jüri başkanı:- Ama senin üç tane kocaman çocuğun var, nasıl olur?  Adam:- İnadımdan onların bile nasıl olduğunu sormadım!!!


l  Bir insan ömrü boyunca 32 ton su içer. l  Bir kilo limonda bir kilo çilekten daha fazla  şeker vardır. l  Bir insan hiçbir şey yemeden bir ay, bir şeyler  içmeden ise yalnızca bir hafta yaşayabilir. l  İnsan beyninde 100 milyar sinir hücresi bulunur. l Çin en çok komşuya sahip ülkedir. Tam 15  komşusu vardır. l  Deterjan, petrol ve kömürden elde edilir. l  Dev kara kaplumbağası 200 yıl yaşar. l  Dünyanın en ağır hayvanı 120 tonluk ağırlıkla  mavi balinadır. l  Dünyada en çok yetiştirilen meyve elmadır. l  Deve kuşunun gözü beyninden daha büyüktür. l  Develer çölde on gün boyunca susuz yaşayabilir. l  Her insanın dilinin izi farklıdır. l  Kangurular geriye doğru yürüyemezler. l  Otomobiller geri gidince kilometre göstergesi  değişmez. l  Sümüklü böcek hiç durmadan üç yıl uyuyabilir. l  Yetişkin bir ayı bir at kadar hızlı koşabilir. l  Anne sütünün yüzde 88’i sudur. l  İnsan yaşamı boyunca iki yılını telefonda  konuşarak geçirir. l  Çikolata kakao çekirdeğinden yapılır ve acıdır.  İçine şeker katılarak tatlandırılır. l  El tırnakları ayak tırnaklarından daha hızlı  büyür. l  Evcil köpeklerin davranışlarının yüzde 50’si  kurtların davranışlarıyla aynıdır. l  Filler zıplamayan tek memelidir. l  Kaju olarak bilinen çerez aslında kaju meyvesinin sapıdır. l Su aygırının sütü aslında pembe renklidir. l  Bal güneş görmediği sürece asla bozulmaz. l  İnsanın vücudundaki en güçlü kas çene kasıdır. l  Bazı ikizler sadece birbirini anlayabileceği bir  dili konuşurlar. l  Güvercinler insan yüzünü anımsayabilirler. l  Dünyada insanların davranışlarını etkileyen 500  binden fazla batıl inanç vardır.

YAVAŞLA Temel, otobanda gazı köklemiş, gidiyor. Bakmış bir  tabela var. Yavaşla, 80 km. Hızını o an 80’ e indirmiş. Biraz  daha  gitmiş bir tabela daha. Yavaşla, 60 km. Temel, 60’a  inmiş. Merakla giderken yeniden bir tabela daha karşısına  çıkmış. Yavaşla, 40 km. Yolda çalışma var galiba, deyip 40’a  düşürmüş hızını. Epeyce sonra yine bir tabela: Yavaşla, 15  km. Talimata uyarak 15 km’ye düşmüş Temel. Yolun en  sağından tıngır mıngır gidiyor. Ama meraktan da çatlayacak.  Uflaya puflaya bir saat daha gittikten sonra yeni bir tabela  görmüş. ‘Yavaşla’ya hoşgeldiniz. Nüfus 2.500.’

TANIYAMADIM En iyi yıllarını yaşayan bir kadın aniden hastalanıp  hastaneye kaldırılır. Ameliyat masasında öldü ölecek bir an  yaşar. Azraili görür ve korkuyla hemen sorar: - Ölecek miyim? Azrail onu sakinleştirir ve şöyle der:  - Hayır daha 43 yıl, 2 ay ve 8 gün yaşayacaksın.  Ameliyattan sonra kadın hastanede kalmayı tercih  ederek buruşukları için botoks, dudaklarına silikon, burun  ve yağ aldırma gibi işlemler yaptırır. Nasıl olsa daha çok  yaşayacağı için en iyisini yapmak ve mümkün oldukça çok  güzel görünmek ister. Son ameliyattan sonra hastaneden taburcu olur.  Yoldan geçerken bir araba çarpar ve ölür. Azrail’in huzuruna  çıktığında sinirli bir şekilde:  - Hani ben 40 yıldan fazla yaşayacaktım. Niye beni  kurtarmadın? Azrail cevap verir:  -Ne yapayım seni tanıyamadım !

Cevaplar

İLGİNÇ BİLGİLER!

1-Dünyanın en küçük bebeği kimdir? 2-Sesi var canı yok, konuşur ağzı yok. 3-Yer üstünde yeşil kılıç. 4-Yiyince bizi pişman eden tatlı  hangisidir? 5-Çıt çıt çalışır, kurulunca bağrışır. 6-En temiz böcek hangisidir? 7-Hangi top zıplamaz? 8-Sabah sabah elimi öper. 9-Yün üstünde yünlü yumak.

1-Gözbebeği 2-Radyo 3-Ot 4-Pişmaniye 5-Çalar saat 6-Hamam böceği 7-Kar topu 8-Havlu 9-Kedi

l İ N T E R N E T T E   B U N L A R   VA R   : )

ÇOCUK  BİLMECELERİ

BEŞ ALDIM Baba okula yeni başlayan çocuğuna  sorar: -Oğlum dersler nasıl? Oğul cevap verir: -Beş aldım baba! Baba sorar: -Nasıl oldu bu? Oğul: -Matematik:1,  Türkçe:1, Hayat  Bilgisi:1, Müzik:1, Resim:1...  Toplarsan 5 yapıyor baba...

İSMMMO YAŞAM l 65


K A R E 1

2

3

4

B U L M A C A 5

6

7

8

9

10 11 12

1

2 3 4 5 6 SUDOKU

7

8

9

1

10 11 12

K O L A Y

1

1

1

2

2

2

3

3

3

4

4

4

5

5

5

6

6

6

7

7

7

8

8

8

9

9

9

10

10

10

11

11

11

12

12

12

13

13

14

14

14

15

15

15

SOLDAN SAĞA 1. Yasa dışı, gizlice yapılan küçük konut – Dünyanın uydusu. 2. Yapıt – Afrika’da bir ülke. 3. “… Yılmaz” (komedyen) – Rüzgar – Küçük yayık. 4. Kuran’da bir sure – Çocukları uyutmak için söylenen ezgi. 5. Letonya parası – Bir nota – Söz. 6. Tümör – Göğüs – Limonluk. 7. Latife – Hatıra – Eksiksiz. 8. İstek, arzu – Beddua – Uzunçaların kısa yazılışı – Bir nota. 9. Yerfıstığı – Büyük ve süslü çadır. 10. Görecelik – İlaç. 11. Devlet gelir ve giderlerini yöneten kuruluş – Edebiyatın bir dalı. 12. İki tarla arasındaki sınır – Evet anlamında bir ünlem – Gemilerde bulundurulan sandal. 13. Sonu olmayan, ebedi – Lahza. 14. İhsan Oktay Anar’ın bir romanı – Milli. 15. Lezzet – Mısır’ın plaka işareti – Dağda yaşayan ve geçimini odun satarak sağlayan kimse.

1. Meşe a pederi – B düz dokum Arseniğin Sodyumun kent. 10. A – İki anlam ması sana Dogma, n taşıyan. 1 lışlık, yan

YUKARIDAN AŞAĞIYA 1. Gece gezmesini seven kimse – Yapım işleri. 2. Sağlıklı, salim – Oruç ayı – Fas’ın plaka işareti. 3. Yüz güzelliği – Kaide – Kurşun boruların ağzını açmakta kullanılan, şimşirden yapılmış, ucu sivri bir çeşit takoz. 4. Aşamasız askrer – Bir çeşit mobilya – Sağlık, esenlik. 5. Boru sesi – Tevfik Fikret’in K Oevi.L 6.ASazY şairi – Bucak Z– Damla O R hastalığı, nıkris. 7. Seyrek olarak, binde bir – Borudan kol almakta kullanılan bağlantı parçası – Satrançta bir taş. 8. İki anlamında önek – Bir soru sözü – İsrail’in plaka işareti – Üç anlamında bir önek – Bir şeyin kenarı. 9. Sanayi – İtalya’da bir ırmak – Muhtemel. 10. Yafta – Güvence. 11. Yarı açmak – Lantanın simgesi. 12. Bir kimseyi hoşa gitmeyecek bir durumda bulmak, bir kimsenin suçu ortaya çıkmak – Ekmek.

1. Pembey kesesi ola 3. İsviçre’d tanesi. 4. başkenti – acul – Çok Arjantin’in yeşillendir biri. 11. D kokusuz m Türk mim

SOLDAN SAĞA 1. Mızmız, sevimsiz, başkalarıyla ilişki kurmayan kimse – Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın bir şiir kitabı. 2. Otoyol – Taşıt dizisi. 3. Macun – Kolaylıkla paraya çevrilebilen varlıklar. 4. Boyutlar – Söz, laf – Bir tür antilop. 5. Uzaklık anlatan sözcük – Aşkla ilgili, şehevi – Endonezya’nın plaka işareti. 6. Bir tatlı türü – Güney Anadolu’da bir ırmak. 7. Güney Amerika’da yerde yaşayan, pek iyi uçamayan kuş – Havva’nın Batı dillerindeki adı. 8. Bir göz rengi – Kamer – Ortadoğu’da bir göl. 9. Dernek – Dördül, murabba. 10. Dinsel inançları olmayan – Kankurutan. 11. Bir tür hayvan – Güzel söyleme ve yazma yeteneği. 12. Genişlik – Bir ilimiz. 13. Şart eki – Arap erkeklerinin kefiyelerinin üzerine bağladıkları yünden örülmüş kalın çember bağ – Holmiyumun simgesi. 14. “Yağmur … unutursa” (Sibel Alaş şarkısı) – Hoş koku. 15. Yüz, çehre – Boğa güreşi alanı – Geri, arka.

YUKARIDAN AŞAĞIYA 1. Kısa çorap – Türlü ürün, mal vb alım satımı. 2. Saymaca – Doğalgazın bir bileşeni – Bir işaret sıfatı. 3. Bir müzik sesini belirtmeye yarayan işaret – Hadım etmek – Kenar süsü. 4. Bir kan grubu – Arası kesilmeksizin sürme – Çok bilmiş geçinen. 5. Ticaret eşyası – Kutsal Hint destanlarına verilen genel ad – Tümör. 6. İyiden iyiye, iyice – Edebiyat (kısa) – Başarısız kimse. 7. Kesin – Eski Türk hekimlerine verilen ad. 8. İskambilde bir kağıt – Bir hitap ünlemi – Emzirme organı. 9. Sayma, sayılma – İçki mahzeni – İçinde kola bulunan. 10. Çevik – Sultanlar – Tantalın simgesi. 11. Zen Budizmde uyanıp aydınlamaya verilen ad – Soy, sülale – Kavga, dalaş. 12. Bir tür antilop – Öbür yan – Bir çalgıyı doğru ses vermesi için ayarlama. KARE BULMACA SOLDAN SAĞA 1. Sinameki-Asu. 2. Otoban-Katar. 3. Kit-Likidite. 4. EbatKal-Kob. 5. Ta-Erotik-Ri. 6. Revani-Asi. 7. Tinamu-Eve. 8. Ela-Ay-Lut. 9. Cemiyet-Kare. 10. Ate-Adamotu. 11. Rakun-Selika. 12. En-Karaman. 13. Sa-Agel-Ho. 14. Bulutu-Itır. 15. Ru-Arena-Art. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1. Soket-Ticaret. 2. İtibari-Etan-Bu. 3. Nota-Enemek-Su. 4. Ab-Tevali-Ukala. 5. Mal-Ramayana-Ur. 6. Enikonu-EdRate. 7. Kati-Atasagun. 8. İkili -Ey-Meme. 9. Ad-Kav-Kolalı. 10. Atik-Selatin-Ta. 11. Satori-Uruk-Hır. 12. Urebi-Öte-Akort.

Ç Ö Z Ü M

13

Z O R

KARE BULMACA SOLDAN SAĞA 1. Gecekondu-Ay. 2. Eser-Zaire. 3. Cem-Bad-Atık. 4. Enam-Ninni. 5. Lat-Re-Kal. 6. Ur-Sine-Sera. 7. ŞakaAnı-Tam. 8. Umu-Ah-Lp-La. 9. Araşit-Otak. 10. İzafiyetEm. 11. Maliye-Roman. 12. An-Ya-Filika. 13. Bengi-An. 14. Amat-Ulusal. 15. Tat-Et-Çıtak. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1. Gecekuşu-İmalat. 2. Esen-Ramazan-Ma. 3. CemalKural-Bat. 4. Er-Masa-Afiyet. 5. Ti-Aşiyan. 6. OzanNahiye-Gut. 7. Nadiren-Te-Fil. 8. Di-Ne-Il-Tri- Uç. 9. Uran-Po-Olası. 10. Etiket-Teminat. 11. Aralamak-La. Yakalamak-Nan.

SOLDAN SAĞA:  1. Sinemeki-Asu. 2. Otoban-Katar. 3. Kit-Likidite. 4. Ebat-Kal-Kob. 5. TaErotik-Ri. 6. Revani-Asi. 7. Tinamu-eve. 8. Ela-Ay-Lut. 9. Cemiyet-Kare. 10. Ate-Adamotu. 11.  Rakun-Selika. 12. En-Karaman. 13. Sa-Angel-Ho. 14. Bulutu-Itır. 15. Ru-Arena-Art YUKARIDAN AŞAĞIYA:  1. Soket-Ticaret. 2. İtibari-Etan-Bu. 3. Nota-Enemek-Su. 4.  Ab-Tevali-Ukala. 5. Mal-Ramayana-Ur. 6. Enikonu-Ed-Rate. 7. Kati-Atasagun. 8. İkili-Ey-Meme. 9.  Ad-Kav-Kolalı. 10. Atik-Selatin-Ta. 11. Satori-Uruk-Hır. 12. Urebi-Öte-Akort.


MESLEKTE YENİ EĞİTİM VE UZMANLIK PROGRAMLARI akademi21b_Layout 1 18.12.2014 09:31 Page 1

akademiyeni7_Layout 1 18.12.2014 09:30 Page 1

FARK IN DALI K E Ğİ T İ Mİ

İŞLETME BÜTÇELERİ KONTROL VE REVİZYON EĞİTİMİ

İŞLETME BÜTÇELERİ, KONTROL VE REVİZYON EĞİTİMİ

FARKINDALIK EĞİTİMİ

UYGULAMALI TÜRKİYE FİNANSAL RAPORLAMA STANDARTLARI EĞİTİMİ

iş sözleşmeleri_Layout 1 18.12.2014 09:33 Page 1

UYGULAMALI TÜRKİYE FİNANSAL RAPORLAMA STANDARTLARI EĞİTİMİ

FARKINDALIK EĞİTİMİ

İŞ SÖZLEŞMESİNİN FESHİ VE SONUÇLARI EĞİTİM PROGRAMI

akademiyeni6_Layout 1 18.12.2014 09:34 Page 1

İŞ SÖZLEŞMESİNİN FESHİ VE SONUÇLARI EĞİTİMİ

FA R KI NDA L I K E Ğİ Tİ Mİ

ŞİRKET DEĞERLEME EĞİTİMİ

vergi teknolojileri programi_Layout 1 18.12.2014 09:38 Page 1

şirketlerde tasfiye_Layout 1 18.12.2014 09:34 Page 1

FARKINDALIK EĞİTİMİ

ŞİRKETLERDE TASFİYE, BİRLEŞME, DEVİR, NEV’İ DEĞİŞTİRME, BÖLÜNME VE HİSSE DEĞİŞTİRME EĞİTİM PROGRAMI

akademiyeni8_Layout 1 18.12.2014 09:35 Page 1

ŞİRKETLERDE TASFİYE, BİRLEŞME, DEVİR, NEV’İ DEĞİŞİKLİĞİ, BÖLÜNME VE HİSSE DEĞİŞTİRME EĞİTİMİ

mali ic denetim_Layout 1 18.12.2014 09:41 Page 1

UZMANLIK SERTİFİKA PROGRAMI

ŞİRKET DEĞERLEME EĞİTİMİ

FA R KI NDA L I K E Ğİ Tİ Mİ

VERGİ UYUŞMAZLIKLARI VE ÇÖZÜM YOLLARI EĞİTİMİ

VERGİ UYUŞMAZLIKLARI VE ÇÖZÜM YOLLARI EĞİTİMİ

FA R KI NDA L I K E Ğİ Tİ Mİ

KOBİ'LERE YÖNELİK DEVLET DESTEKLERİ VE FİNANSAL AVANTAJLAR

KOBİLERE YÖNELİK DEVLET DESTEKLERİ EĞİTİMİ

FARKINDALIK EĞİTİMİ

VERGİ TEKNOLOJİLERİ EĞİTİM PROGRAMI

VERGİ TEKNOLOJİLERİ EĞİTİM PROGRAMI

iflas erteleme_Layout 1 18.12.2014 09:43 Page 1

akademi13_Layout 1 18.12.2014 09:42 Page 1

MALİ İÇ DENETİM UZMANLIĞI EĞİTİM PROGRAMI

Akademi25yeni_Layout 1 18.12.2014 09:37 Page 1

BİLGİSAYAR DESTEKLİ DENETİM TEKNİKLERİ

FARKINDALIK EĞİTİMİ

İFLASIN ERTELENMESİ EĞİTİMİ

İFLASIN ERTELENMESİ EĞİTİM PROGRAMI

MALİ İÇ DENETİM UZMANLIĞI PROGRAMI

FARKINDALIK EĞİTİMİ

SAHTE BELGE İNCELEME EĞİTİMİ

SAHTE BELGE İNCELEME EĞİTİMİ

BİLGİSAYAR DESTEKLİ DENETİM TEKNİKLERİ VE VERİ ANALİZİ İLE DENETİM VE HİLE İNCELEMESİ UZMANLIĞI

akademi23yeni_Layout 1 18.12.2014 09:44 Page 1 iş sözleşmeleri_Layout 1 18.12.2014 09:48 Page 1

FARKINDALIK EĞİTİMİ

ACL BAŞLANGIÇ EĞİTİMİ

BAŞLANGIÇ ACL EĞİTİMİ

akademi5_Layout 1 18.12.2014 09:45 Page 1

FA R KI NDA L I K E Ğİ Tİ Mİ

İÇ KONTROL EĞİTİMİ

akademi21b_Layout 1 18.12.2014 09:47 Page 1

FARKINDALIK EĞİTİMİ

UYGULAMALI BİLİRKİŞİLİK EĞİTİMİ

FARKINDALIK EĞİTİMİ

SÖZLEŞME HUKUKU EĞİTİMİ

İŞLETMELERDE İÇ KONTROL EĞİTİMİ

UYGULAMALI BİLİRKİŞİLİK EĞİTİMİ

SÖ Z LE ŞM E H U K U K U E Ğ İ T İ M İ

Gayrettepe Mah. Yıldızposta Cad. No:48 Dedeman İş Hanı Kat:3 Beşiktaş-İSTANBUL Telefon: (212) 274 42 22, FAX: (212) 274 35 59 l www.ismmmoakademi.com.tr l info@ismmmoakademi.com.tr


LUCA E- Fatura Uygulaması Kullanıma Sunuldu.


‘Hiçbir başarı tesadüf değil’ Y

GÜLGÜN ÖZTÜRK İSMMMO YAŞAM DERGİSİ ADINA  SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ

8 l İSMMMO YAŞAM

Hiçbir başarının tesadüf olmadığı, başarının ancak bilinçli çalışmayla, hedef koymayla ve büyük bir özveriyle olabileceğini Sayın Yahya Arıkan bizlere kanıtladı. Muhasebe mesleği adına açtığı bayrağı devir alacaklara çok güzel ve doğru bir yol çizdi, rol-model oldu.

ıl 1989... Henüz mali müşavirlik mesleği bu haliyle şekillenmeden, kolluklu  muhasebeci tanımlamasıyla ticari hayatın dengeleri içinde muhasebe mesleğine gönül  verenler için yeni bir dönem başlıyor. Mesleğimizin  önünde uzun ve zorlu bir yol var. Odalar kurulacak, kurulması için de büyük emekler verilmesi  gerekecek. 1988 yılından önce dernekler bünyesinde yapılan çalışmalar, bu tarihten sonra kurulacak  odalar ile daha kurumsal yapılara dönüşecek.  Alaylı denilen muhasebeciler yerine üniversite  mezunu olmak, staj süresini tamamlamak ve bir


dizi sınavda başarılı olmak kaydıyla ruhsatlı mali müşavirler, ticaret  hayatında ve dünya meslek arenasında söz sahibi olmak üzere yola  çıkacak.  Evet henüz 27 yaşındayız. İnsan ömrü için bile çok genç  sayılacak bir dönemde kurumsal bir meslek yapılanması için henüz  emekleme dönemindeyiz. Yapılacak daha çok işimiz, üretilecek  projelerimiz, sadece İstanbul’da kırk bini, ülke genelinde yüz bini  aşan meslek mensubunu arkasına alan büyük bir enerjimiz var.  Tam bu noktada aklımıza şu soru takılıyor? Bir meslek için bu  kadar kısa sürede bu kadar üretimi kimler yaptı? Kimler bu kadar  çok kendinden, özel hayatlarından feragat etti? Belki de en önemli  soru, konulan hedefler bu kadar kısa zamanda nasıl bu kadar  karşılığını buldu?  Bir film sahnesi gibi geriye sarıp bakıldığında ise başkahramanın kim olduğunu merak etmemek mümkün değil. Henüz otuzlu  yaşlarının başında olan Sayın Yahya Arıkan, bugünkü unvanı ile  İSMMMO Kurucu Onursal Başkanımız, ekip arkadaşları ile çıkacakları zorlu yolculuğa hazırlanıyor. Sadece mesleğin şekillenmesinde  değil mesleğin icrasında, örgütlenmede, akademik çalışmalarda,  kurumlarla ilişkilerde pek çok hedef konulması gerekiyor. Sayın  Yahya Arıkan’ın çalışkanlığı, vizyoner kişiliği, ekip ruhu ve biran  önce sonuca ulaşma isteğiyle hedefler konulmaya ve konulan  hedefler doğrultusunda çalışmalara hızla başlanıyor. Çalışmak, çok  çalışmak gerekiyor. Aksi takdirde bu kısacık ömre bu kadar değeri  katmak nasıl mümkün olacak?  Hiçbir başarının tesadüf olmadığı, başarının ancak bilinçli  çalışmayla, hedef koymayla ve büyük bir özveriyle olabileceğini  Sayın Yahya Arıkan bizlere kanıtladı. Muhasebe mesleği adına

açtığı bayrağı devir alacaklara çok güzel ve doğru bir yol çizdi,  rol-model oldu. Bu mesleğin geleceğini düşünen akılcı, sinerjisi  yüksek olan ekip arkadaşlarının önerilerine her zaman kulak verdi,  ortak akılla hareket etti. Muhasebe mesleğini sadece masa başında  bırakmadı, ülke genelinde diğer tüm odaların kurulmasında önderlik etti, üniversitelerle işbirliği içinde hareket ederek akademik bir  meslek örgütü için gerekli altyapıyı hazırladı. İSMMMO yayınları ve  dünyada bir model olacak eğitmenlerle eğitim projesi ile muhasebe  mesleğinin ihtiyacı olan eğitim seferberliğini başlattı. Nitelikli insana duyulan ihtiyaca cevap verebilecek her türlü görüş ve düşünceye  kulak verdi. Mart / 1991 Mali Çözüm, Mart / 2006 tarihlerinden  bu yana kesintisiz yayınlanan İSMMMO Yaşam dergileri ile Odamız  yayın hayatını taçlandırdı. Geçen süre içinde tertiplenen binlerce  eğitim toplantısı, seminer, sempozyum ve uluslararası kongreler  meslek mensupları ve akademik camia için ışık tuttu, farkındalık  yarattı. Günümüze geldiğimizde tekrar Yahya Arıkan’a bakıp onu  değerlendirmek istediğimizde ise bitmeyen enerjisinin – öngörülerinin geçen sürede kazandığı tecrübesiyle harmanlandığını ve çıktığı  TÜRMOB yolculuğunda bu birikimlerini en iyi şekilde değerlendireceğinin kanıtı olarak görüyoruz. Kendisine ve ekip arkadaşlarına  yol açıklığı diliyor, başarılarının artarak devam edeceğini biliyoruz. Yaşam dergisi bu sayısında sizlere Yahya Arıkan’ı anlatmak,  onunla yol yürüyen gönüllü birkaç arkadaşının anılarını paylaşmak  istedik. Büyük bir emeğin ardından kendisine sizlerin huzurunda bir  kez daha teşekkür ediyor, mesleğimiz ve geleceğimiz için yolu açık  olsun diliyoruz.  Sonsuz sevgi ve saygılarımızla…

İSMMMO YAŞAM l 9


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.