ÖNCE YIL: 20
SAYI: 148 6,50 TL KASIM-ARALIK 2010
2010 Yılı Kalite Şampiyonları
Bilim İlaç:
Mükemmellikte Süreklilik Ödülü
İGDAŞ:
Büyük Ölçekli İşletmeler Kategorisi Ulusal Kalite Başarı Ödülü
ISSN 1301-4978
İDO:
Büyük Ölçekli İşletmeler Kategorisi Ulusal Kalite Büyük Ödülü
Coca-Cola İçecek A.Ş. Ankara Fabrikası:
Operasyonel Birim Kategorisi Ulusal Kalite Başarı Ödülü
Barem Pazar Araştırma: KOBİ Kategorisi Ulusal Kalite Başarı Ödülü
EDİTÖRDEN
2010 senesini bitiriyoruz. Yeni bir yıl, yeni hedefler, yeni beklentiler ile yaşamımıza devam ediyoruz. Yeni bir yılın başlangıcında her sektörün, her kuruluşun ve hatta her bireyin kendi beklentisi, hedefi ve öncelikleri olduğu tüm kuruluşlara bu hedeflerine ulaşma yolunda başarılar diliyoruz. Bu yıl da Kalite Ödülleri sahiplerini buldu. Değerli kuruluşlarımızı birkez daha tebrik ediyor, kendileri ile yaptığımız röportajları sizlere sunuyoruz . “Görüş” köşesinde Yönetim Kurulu Başkanımız A.Hamdi Doğan’ın Kalite Kongresi açılış konuşmasını özetledik. Doğan KalDer’in geçmiş 20 yılda ülkeye ve kuruluşlarımıza sağladığı katkıları ve birikimlerini anlattıktan sonra, Dünya Ekonomik Forumu’nun uluslar arası rekabet sıralamasında yeterli görmediğimiz yerimizden sözetti ve özellikle yenileşim boyutundaki eksikliklerimizin giderilmesi doğrultusunda önerilerini sıralayarak, “yenileşim Türkiye’nin önceliği olmalıdır” mesajını verdi. TÜSİAD Başkan Yardımcısı Tayfun Bayazıt da konuşmasında yenileşime dayalı rekabet gücü kazanmak için makroekonomik politikaların yanında iş dünyasının yenilikçilik kültürüne yönelik bir dönüşüm gerçekleştirmesi gereğinin altını çizdi. Kongre’yi özetleyen İrfan Onay’ın “Kongre’nin ardından” yazısı ile , “Sayılarla Kalite Kongresi”, kongremizi değerlendiren değerli kongre katılımcılarımızın yorumları, kongre’de gerçekleştirilen çalıştaylar gibi haber ve yazılarımızı da keyifle okuyacağınızı düşünüyoruz.
Kalite Ödülleri sahiplerini buldu. Kuruluşlarımızı tebrik ediyoruz...
Neslihan Cingi neslihan.cingi@kalder.org
Ulusal Kalite Hareketi köşemizde ise, “Amacımız; turizm sektöründe öncü olabilmek”yazısı ile Özaltın Otel İşletmeleri A.Ş., Gloria Verde Resort Genel Müdürü Cüneyt Çakalel ile yaptığımız röportajı sizlere sunuyoruz. KalDer “ÜniKalite Mükemmellik Platformu”-Yerel Kalkınma ve Mükemmellik Yolculuğu toplantı dizisinin ilki Düzce Üniversitesi’nde, Düzce Üniversitesi ve Düzce Ticaret ve Sanayi Odası işbirliği ile gerçekleşti. Haberin ayrıntılarını içeriki sayfalarda bulabilirsiniz. Bir sonraki Yerel Kalkınma ve Mükemmellik Yolculuğu Toplantısı 20 Ocak 2011’de Çerkezköy’de gerçekleşiyor olacak. Son olarak, “Kişisel hedefler ve yaşam kalitesi, koçluk perspektifinden bir bakış” yazısı ile Yaşam Koçu Tunçel Gülsoy’un değerli yazısını yaşamda kalite köşemizde okuyabilirsiniz. Herkese başarılı ve sağlıklı bir 2011 yılı diliyorum.
Kurumsal Sponsorlar
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
3
içindekiler ÖNCE YIL: 20
GÖRÜŞ
19. KALİTE KONGRESİ
8
90'larda başlayan yolculuk devam ediyor
10 Yenileşime dayalı rekabet
A. Hamdi Doğan
SAYI: 148 6,50 TL KASIM-ARALIK 2010
2010 Yılı Kalite Şampiyonları
Bilim İlaç:
Büyük Ölçekli İşletmeler Kategorisi Ulusal Kalite Büyük Ödülü
İGDAŞ:
Büyük Ölçekli İşletmeler Kategorisi Ulusal Kalite Başarı Ödülü
KalDer Yönetim Kurulu Başkanı
gücü için
Tayfun Bayazıt TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
İDO:
Büyük Ölçekli İşletmeler Kategorisi Ulusal Kalite Büyük Ödülü
Coca-Cola İcecek A.Ş. Ankara Fabrikası:
Operasyonel Birim Kategorisi Ulusal Kalite Başarı Ödülü
Barem Pazar Araştırma: KOBİ Kategorisi Ulusal Kalite Başarı Ödülü
ISSN 1301-4978
2010 Yılı Kalite Şampiyonları ULUSAL KALİTE HAREKETİ
KalDer’DEN HABERLER
ŞUBELERLER HABERLER - ESKİŞEHİR
44 Amacımız; turizm
52 “KalDer & TGSD Kalite ve
54 Kütahya Ticaret ve Sanayi
sektöründe öncü olabilmek Cüneyt Çakalel Özaltın Otel İşletmeleri A.Ş., Gloria Verde Resort Genel Müdürü
KalDer’DEN HABERLER
Verimlilik Çalışma Grubu” oluşturuluyor
ŞUBELERLER HABERLER - İZMİR ŞUBELERLER HABERLER - BURSA
53 4. Dönem UKH Pilot Okullar
48 Doğu Marmara Kalkınma Ajansı (Marka) UKH'ye katıldı
50 Yerel Kalkınma ve
Mükemmellik Yolculuğu
51 KalDer’in Kayseri ziyaret programı…
4
İstikbal, çalışanlarını 5 yıldız anısına ödüllendirdi
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
Odası'na UKH tanıtımı
55 “Ege'nin En İyileri" için KalDer kolları sıvadı
EFQM Mükemellik Modeli Eğitimi Bursa’da yapıldı
Bursa’dan UKH’ye Yeni Kuruluşlar Katıldı
YAŞAMDA KALİTE
İzmir Güvenli Gıda Günleri
56 Kişisel hedefler
ve yaşam kalitesi, koçluk perspektifinden bir bakış Tunçel GÜLSOY CPCC/PCC, Yönetici ve yaşam koçu
KalDer Adına Sahibi A. Hamdi Doğan ULUSAL KALİTE ÖDÜLÜ
26 En büyük güç Yenilikçilik
Dr. Erhan Baş
Bilim İlaç Genel Müdürü
30 Değişim yönetimini
12 Kongrenin Ardından
İrfan Onay KalDer Başkan Danışmanı
20 Üyelerimiz Kalite Kongresi'ni değerlendiriyor...
İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş. Genel Müdürü
32 Sektörümüzün kalite
18 Sayılarla Kalite Kongresi
başarıyla hayata geçirdik Dr. Ahmet Paksoy
bilincini artırdık Pervin Olgun
Barem Pazar Araştırma ve Özel Eğitim Merkezi Ltd. Şti. Genel Müdürü
34 Geleceğe giden yol,
22 Kongre Çalıştayları 2010
yenilikçi ve çevreci bir iş modelinde Coca-Cola İçecek A.Ş. Ankara Fabrikası
40 Ödül süreci memnuniyeti ve
başarıyı beraberinde getirdi Bilal Aslan İGDAŞ Genel Müdürü
YÖNETİCİ KİTAPLIĞI
EĞİTİMLER
60 Yönetim Odasında Savaş
64 KalDer Merkez ve Şubeler
Sosyal Medya Pazarlaması
Ocak 2011 Genel Katılıma Açık Eğitim Programı
Genel Yayın Yönetmeni ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Neslihan Cingi Yayın Kurulu A. Hamdi Doğan Prof. Dr. Ali Rıza Kaylan Alp Halil Yörük Cem Kütük Erdal Elbay İrfan Onay Özlem Yüzak Dr. Ümit Özen Editör Ayşe Uyguner editor@mavitanitim.com.tr Teknik Yönetmen Tevfik Fikret Çalışkan tevfik@mavitanitim.com.tr
2. Editör Burçin Yeşiltepe burcin@mavitanitim.com.tr
İdare Merkezi Türkiye Kalite Derneği (KalDer) Centrum İş Merkezi, Aydınevler Sanayi Cad. No: 3 Küçükyalı 34854 İstanbul Tel: 0 216 518 42 84 Faks: 0 216 518 42 86 www.kalder.org -kalder@kalder.org
Yapım
KÜLTÜR VE SANAT
62 İstanbul’un en güzel
fotoğrafları “Bu Şehr-i İstanbul” Sergisinde
KURULUŞLARDAN HABERLER
66 Omsan'ın başarısı
Mavi Tanıtım ve İletişim Rasimpaşa Mah. Ayrılıkçeşme Sok. No:122 Yeldeğirmeni Kadıköy İstanbul Tel: 0 216 418 59 31 pbx www.mavitanitim.com.tr
66 9. Teknoloji Ödülleri sahiplerini buldu
Baskı Özgün Ofset. Tic. Ltd. Şti. Yeşilce Mah. Aytekin Sok. No: 21 4. Levent 34418 İstanbul Tel: 0 212 280 00 09
Önce Kalite Dergisi, Türkiye Kalite Derneği tarafından ayda bir yayınlanır. Ulusal-Türkçe-Aylık-İlmi ISSN: 1301-4978 Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
5
GÖRÜŞ
90'larda başlayan yolculuk devam ediyor
A. Hamdi Doğan
KalDer Yönetim Kurulu Başkanı
K
alDer Yönetim Kurulu Başkanı A. Hamdi Doğan, 19. Kalite Kongresi’nin açılış konuşmasında, 2010 yılının KalDer ve kalite dünyası için önemli bir yıl olduğundan söz etti.
Doğan, “KalDer 20. yılını kutluyor. 1990 yılında başlayan yolculuk arkasında güçlü bir birikimi oluşturarak günümüze taşımıştır. Birazdan paylaşacağım veriler öylesine güçlü ki herkesin yüksek kabul değerleri içinde yer alacak tarafsız göstergelerdir” dedi. “Bir STK olarak yirmi yılı geride bırakmak aslında başlı başına takdir edilmesi gereken bir performansdır.” A. Hamdi Doğan, KalDer’in 20. kuruluş yılına ilişkin; “Bu kutlamayı 19. Kalite Kongresi ile başlatacağız. Her yıl birbiri ardına yaşanan ve yaşatılan heyecan ve bilgi yoğunlaşması Kalite Kongre ve Ödül törenlerimiz Türkiye’nin ve Avrupa’nın en seçkin kalite paylaşım ortamı olma özelliğine taşımıştır .Bu süreci bu yıl’da geliştirerek yaşatmak onuru yönetimimize nasip oldu.En iyisini yapabilmek tutkusunu yaşamazsanız TKY yaklaşımınızda “iyi8
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
leştirmeye açık alanınız” var demektir. Bizler de size en iyiyi sunabilmek çabası ve kaygısı ile hazırlandık.” açıklamasında bulundu. Kongre’lerin başladığı 1992 yılından bugüne değin yaklaşık 40 bin kişi kongrelerimizi izlemiştir. Bu yıl 19.’uncusu düzenlenen Kalite Kongresi’ne ilişkin ise, “Ödül süreçleri 1992 de TÜSİAD ile işbirliği çerçevesinde başlatıldı. Bu yıla değin 225 kuruluş ödül sürecine başvurdu. EFQM Mükemmellik Modeli kapsamında 25 Ulusal Kalite Büyük Ödülü, 39 Başarı Ödülü, 4 Mükemmellikte Süreklilik Ödülü verildi.Ödül kategorilerine zamanla, KOBİ, Kamu, STK katıldı. KalDer yalnızca sanayi ve ticareti değil diğer sektörleride rekabet ortamına hazırlamada adımlar atıldı. Bu KalDer’in Türkiye’nin Yaşam Kalitesi’nin yükseltilmesinde yüklendiği önemli vizyonunda başlangıcı oldu” değerlendirmesinde bulundu. Türk kuruluşlarının ulusal ve uluslararası başarılarına değinen Doğan, “KalDer, uluslararası podyumda işletmelerimizin ve kuruluşlarımızın başarı göstergelerini de yukarıya taşıyan bir performansın sürükleyicisi oldu. EFQM Avrupa
Kalite Ödüllerinde 7 kuruluşumuz büyük ödül, 11 kuruluşumuz başarı ödülü kazandı” dedi. Türkiye halen Avrupa Kalite ödülleri sıralamasında büyük ödül kazanan kuruluşlar içerisinde ikinci sırada yer alıyor. Uluslararası rekabet endeksinde ise 133 ülke arasında 61. sıradayız. Ülkemizin rekabet gücüne değinen KalDer Yönetim Kurulu Başkanı A. Hamdi Doğan; “Böylesi büyük hedeflere ulaşılabilmesi ve sürdürülebilir başarının yakalanması için ekonominin ve sosyal göstergelerin süzgeçten geçirilmesini gerektirmektedir.Ekonomideki büyüme isteği kaldıraç olabilecek yeni bir araç ihtiyacını gündeme taşımaktadır. “Yenileşim” bu kaldıracın adıdır. Artık günümüzde maliyet tek başına bir rekabet belirleyicisi olmaktan çıkmıştır. Hatta teknoloji ve kalite pek çok kuruluşun erişebildiği standart haline gelmiştir. Ülkeler az gelişmiş, gelişmekte ve gelişmiş diye gruplanırken artık üretim faktörü odaklı, verimlilik odaklı, yenileşim (inovasyon) odaklı diye gruplamaktadırlar. Tahmin edeceğiniz gibi kişi başı milli gelir 17 bin dolar üstü ülkeler yenileşim odaklı ülkelerdir. WEF raporuna göre Türkiye yenileşim sıralamasında 69. sıradadır. Türkiye verimlilik ile inovasyon arası geçiş sürecinde olarak değerlendirilmektedir. İnovasyon kapasitesinin, bilimsel araştırma kurumu, bilim
adamı ve mühendis sayısının, Patent sayısının arttırılması, entellektüel sermayenin korunması, Ar-Ge’ye yapılan şirket harcamalarının arttırılması ve diğer başlıklar ele alınarak geliştirilmek durumundadır.” açıklamasını yaptı. KalDer 19. Kalite Kongresi’nde yine en önemli uzmanları, uygulayıcıları, bilim adamlarını katılımcılar ve kalite profesyonelleriyle buluşturdu. Doğan, Kongre’ye ilişkin yaptığı değerlendirmede; “Beklentimiz kelebek etkisi yaratmaktır. 9-10 Kasım’da Kongre merkezindeki yoğunlaşmanın tüm işletmelerimize yayılması ve ülkemizde fırtına olmasa da güçlü bir rüzgarın esmesidir. “Yenileşim Türkiye’nin Önceliği Olmalıdır” KalDer’in 20. yılının ve Yenileşim Yönetimi temalı kongremizin yeni açılımlar getirmesini diliyor, ödül kulvarında yarışan tüm finalistlerimize başarılar diliyorum. Kalite, gelecek 20 yıllarda da hep sizinle olsun” dedi.ç Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
9
19. KALİTE KONGRESİ
Yenileşime dayalı rekabet gücü için
Tayfun Bayazıt
TÜSİAD Başkan Yardımcısı
Y
irminci yüzyılın sonlarında iş dünyasında öne çıkan kavramlar kalite, yenileşim ve sürdürülebilir büyüme oldu. Artık ekonomik büyümeden bahsederken mevcut kaynakları tüketmeden, gelecek nesillere yüksek yaşam standardı sunabilecek bir büyümeden bahsediyoruz. İstikrarlı, rekabetçi ve sürdürülebilir bir ekonomi için de bilime, teknolojik gelişime ve yenileşime dayalı bir büyüme şart. Başarılı bir yenileşim sürecinin, yeni ürün ve hizmetlerin geliştirilmesiyle yeni piyasalara ivmehareketlilik kazandırdığı ve girişimler için büyüme imkânları yarattığı genel kabul gören bir gerçek. Öte yandan yenileşiminin mümkün ve yaygın olacağı bir ortam için istikrarlı bir ekonomik ve sosyal yapı gerekmekte. Girişimciliğe fırsat veren, yüksek katma değerli üretimi odak noktası yapan, teknoloji ve yenileşim gibi riskli görülebilecek yatırımları teşvik eden ve koruyan bir ekonomik yapı... Elbette ekonomik yapı kadar sosyal bilinç ve farkındalık da diğer temel öğeler. Yenileşim, ancak yeni fikirlere açık, araştırmadan uygulamaya geçişi mümkün kılan ortamlarda var olabilmekte.
10
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
Hataya müsamaha gösteren ve risk almayı teşvik eden bir kültürün yanı sıra yaratıcılığı özendiren bir eğitim sistemi, yenilikçi iş dünyasının gereksinimi olan insan kaynağını da hazırlayacaktır. İster teknolojik inovasyon, ister hizmet alanında yenileşim olsun; araştırmacı, araştırdığını geliştirebilen, bunu da uygulamaya dönüştüren zihinlere bugün daha fazla ihtiyaç var. TÜSİAD’ın çeşitli platformlarda vurguladığı gibi Türkiye’nin genç nüfusuna iyi bir eğitim verebilmesi ve okul öncesi eğitimden başlayarak eğitim sisteminin her kademesinde araştırmayı ve yenilikçiliği ön plana çıkaracak bir reformu gerçekleştirmesi, yenileşim politikalarının amacına ulaşması için vazgeçilmez. Yenileşim ve onu destekleyen bilim ve teknoloji yeteneği, merak eden; merak ettiğini sorgulayan; yaratıcılığı geliştiren bir bakış açısıyla eğitilen bir toplumda mümkün olabilir ancak... Gençlerin yanı sıra işgücü piyasasında şu an çok düşük düzeyde katılımı olan kadınların da inovasyon potansiyelinin harekete geçirilmesi ülkemiz ekonomisine katkı sağlayacaktır. Türkiye’nin yenileşim dayalı rekabet gücü açısından yetkin
TÜSİAD olarak, 19 sene önce, KalDer ile birlikte, Türk sanayisinin rekabet gücünü artıracak ve bu gücü sürdürülebilir hale getirecek kapsamlı bir çalışmanın temellerini atmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Kalite Kongreleri ve Ödülleri, sanayimizde kalite anlayışını güçlendirecek pek çok konunun gündeme gelmesine vesile oldu. bir ülke olabilmesi ve bu alanda ileri ekonomilerle yarışabilmesi için önemli adımlar atılması gerekli. Dünya Ekonomik Forumu tarafından hazırlanan rekabet gücü bağlamındaki ölçütlere göz attığımızda Türkiye’nin “inovasyon kapasitesi” açısından 2009 yılında 133 ülke arasında 46. sıradayken, 2010 yılında 139 ülke arasında 55. sıraya gerilediğini görüyoruz. Geçmiş yıllara göre ülkemizde önemli gelişmeler kaydedilmekle beraber, verdiğim rakamlardan hareketle, rakip ekonomilerdeki inovasyon ile ilgili gelişmelerin ivmesinin daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz. İnovasyon açısından makro politikaların öneminin yanı sıra iş dünyasının da yenilikçilik kültürüne yönelik bir dönüşüm gerçekleştirmesi gerektiğine inanıyoruz. Şirket içerisinde başarılı bir inovasyon yönetimi, kaynakların etkin kullanılmasını mümkün kılarak yüksek potansiyele sahip inovasyonu hızlandıracak ve böylece rekabet avantajı sağlayacaktır. İnovasyon, bir deneme yanılma yöntemi ile tamamen yapılandırılmış, öngörülebilir kurallara bağlanmış bir yönetim anlayışının bir arada olabilmesini gerektirir. Sürdürülebilir rekabet avantajı için inovasyon sürecinin yönetimi, iyi tanımlanmış kalıplar gerektirirken, aynı zamanda bu kalıplar değişen şartlara da hızla uyum sağlayabilmelidir. Yenileşim bundan 20-30 sene öncesinde şirketlerin labora-
tuarlarında Ar-Ge odaklı yeni ürün geliştirmeyle bağdaştırılırken, bugün artık laboratuarlardan dışarı çıkmış, pek çok aktörün dahil olduğu bir kavram haline gelmiştir… Örneğin artık inovasyon deyince, üretici ve müşteri kavramları değişerek, bu iki taraf “ortak” haline gelmektedir. Hatta artık şirketler, yenilikçi ürünler için rakipleriyle dahi ortak olup proje geliştirebiliyor. Yenileşim, yeni ürün geliştirmeyle sınırlı olmayıp, şirket içerisinde süreç, yönetim, hizmet ve pazarlama gibi alanlarda da gerçekleşmektedir. Tasarım, insan kaynakları, tedarik zinciri yönetimi ve benzeri alanlar da laboratuarların dışında gelişen yenilikçi projelerin önemli kaynaklarıdır. Bütün bu konuları tartışmaya açan 19. Kalite Kongresinin, iş dünyasında “inovasyon yönetimi”nin her yönüyle ele alınacağı bir platform sunmasını diliyorum. TÜSİAD olarak, 19 sene önce, KalDer ile birlikte, Türk sanayisinin rekabet gücünü artıracak ve bu gücü sürdürülebilir hale getirecek kapsamlı bir çalışmanın temellerini atmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Kalite Kongreleri ve Ödülleri, sanayimizde kalite anlayışını güçlendirecek pek çok konunun gündeme gelmesine vesile oldu.ç Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
11
19. KALİTE KONGRESİ
Bu yıl 8-10 Kasım 2010 tarihlerinde İstanbul, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşen 19. Kalite Kongresi, “Yenileşim Yönetimi” ana temasıyla, farklı yönleriyle değerlendirilerek, konunun uzmanları tarafından tartışıldı.
Kongrenin Ardından İrfan Onay
KalDer Başkan Danışmanı
K
alite Kongresi “Yenileşim Yönetimi” ana teması ile gerçekleşti. Son yıllarda ülkemizde de yöneticilerin gündeminin ön sıralarına yükselen yenileşim konusunda uluslar arası ve ulusal kuruluşlarımızın deneyimlerinin aktarıldığı oturumlarda KalDer’in özendirdiği “sürekli iyileştirme ile mükemmelliği arama” yaklaşımı doğrultusunda sunumlar ve tartışmalar gerçekleşti.
12
Çok sayıda paralel oturumla kapsayabildiğimiz programdaki sunumlara http://www.kalitekongresi2010.org/paralel_oturumlar.html adresinden erişilebilir olsa da katılamayanlar için konuşmalar hakkında kısaca bilgi aktarmak istiyoruz.
Ana Oturum Konuşmacıları
Ana temaya ilişkin oturumlar yanında KalDer’ in Ulusal Kalite Hareketi (UKH), TMME, Kurumsal Performans Değerlendirmesi , Yönetim Kadının Hakkıdır, Ulusal Kalite Ödülleri gibi temel programlarındaki gelişmeleri uygulayıcılar ve yararlanıcılar tarafından aktarılırken düzenlenen 14 çalıştayla birçok yeni yönetim yaklaşımı etkileşimli öğrenme ortamlarında küçük ilgi gruplarına tanıtıldı.
Doing Both (İkisi Birden ) kitabının da yazarı olan Inder Sidhu (CİSCO) sürekli ve çığır açan yenileşim, günlük işlerde mükemmellik, ve insan kaynakları açısından farklı yaklaşımlardan birini seçmek yerine , duruma uygun olarak nasıl bir arada kullanılabileceklerini değişik alanlardan çok sayıda örnekle anlattı.
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
Inder Sidhu
Ersin Özince
Robert B. Tucker Robert B. Tucker (Innovation Resources) ise 20 yılı aşkın bir süredir yenileşimde öncü bilinen şirketlerde yaptığı araştırmalara dayanarak gözlediği en iyi uygulamaları 5 başlık altında örneklerle aktardı; l Yenileşimi sistemli bir süreç haline getirmek, l Öneri yönetim sistemi, l Müşteri ve tedarikçilerle işbirliği, l Yenileşim kültürü geliştirmek, l Kuruluştan herkesin katılımı. Yenileşim Politikaları, Ar-Ge, ve Destek Yapıları Bu gruptaki 3 oturumdan 1A oturumunda ABD Rekabet Konseyi Başkan Yardımcısı W. Bates ulusal düzeyde reWilliam Bates kabet, girişimcilik, risk alabilme alanlarındaki eğilimleri ve imalat sanayindeki ilk on rekabet unsurunu (ilki yeteneklere dayalı yenileşim) yorumladı. AB Komisyonu’nda Jost Angerer henüz 28. 10. 2010’da tamamlanmış “AB üye Ülkeleri Rekabet Performansı ve Politikaları” başlıklı raporun bulgularını Türkiye’den de verilerle izleyicilerle paylaştı. Prof. Dr. Cemil Arıkan ise Dünya Ekonomik Forumu ve Avrupa Yenileşim Karnesi verileri ışığında yenileşim unsurları, araştırma değer zinciri modeli ve Avrupa İşletmeler Ağı’nın Teknoloji Aktarma yöntemi hakkında bilgi verdi. Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
13
19. KALİTE KONGRESİ
Cemil Arıkan
Mustafa Yılmaz
Dilek Sabancı
Agah Uğur
Ar-Ge ve Yenileşim (2A) oturumunda TUBİTAK, ve KOSGEB’in Ar-Ge’ye dayalı yenileşimi destekleyen politika ve uygulamaları yanında kararlı biçimde yenilikçi ürünler geliştiren TEKNODRAM’ın başarılarını izledik. Yenileşim İçin Destek Yapıları ve Kurumlar (1B) başlığında Doğu Marmara Kalkınma Ajansı, ODTÜ Teknokent ve Inventram yöneticileri yeni fikirlerin iş fırsatlarına dönmesindeki katkılarını anlattılar. Yenileşimle İlgili Süreçler Bu gruptaki 5 oturumda temel yenileşim süreçlerindeki yaklaşımlar ve uygulamalar sunuldu. Açık Yenileşim (1C) oturumunda Suat Baysan (TELPA) ve Gülcan Demirkol (XEROX) özgün açık yenileşim deneyimlerini sunarken Prof. Dr. Şirin Tekinay Özyeğin Üniversitesi’nin 3 yıldır sürdürdüğü girişimcilik yarışmasının kazanımlarını sundu. 14
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
“Yenileşim İklimi ve Kültür” (3A) oturumunda Prof. Dr. Handan K. Sinangil’in çizdiği kurumsal çerçeve sonrası Selen Kocabaş (Peryön) ve Lami Yağcılarlıoğlu (BOSCH) yenileşimci ortamın gerektirdiği insan kaynakları yaklaşımlarını ve şirketlerdeki uygulamalarını yorumladılar. Fikirleri ürün haline getirme süreçleri ise 3C oturumunun konusu idi. A. Gundy ürün yönetimi döngüsünün, özellikle belirsizliklerin yoğun olduğu başlangıç aşamasındaki zorluklardan söz ederken İffet Yenigün Meydanlı, Serhat Demir ve Elif Öztin başarılı sonuçlarını gördüğümüz Arçelik, Kordsa ve TEİ deki süreçlerini katılımcılarla paylaştılar. Tasarım kapasitesinin caydırıcı olmaktan çok fırsat yaratıcı olması için Prof. Dr. Alpay Er’in (İTÜ) önerileri çerçevesinde şekillenen oturumda (2C) üç değişik sektörden ilginç uygulamalar tanıtıldı. “Ölçmeden Yönetemezsiniz” ilkesi uyarınca yenileşim öl-
Jost Angarer
Tınaz Titiz
Erkan Ayan
A. Gundy
çütleri 4B oturumunun konusu idi. Avrupa Kalite Yönetim Vakfı (EFQM) Yenileşim Çerçevesi’nin bütünsel değerlendirme modeli yanında, Sabancı Üniversitesinden Dr. Kemal Kılıç şirketlerde yenileşim politikaları oluşturacak yöneticiler için geliştirilen karar destek modelini tanıttı. Ata Selçuk ise şirketlerinde geliştirdikleri yenileşim performansı ölçüm yaklaşımlarını ve öğrendikleri doğrultusunda önerilerini paylaştı. Sektörler ve Yenileşim Kongrenin doğrudan uygulamalarla ilgili, sektörel özellikleri de yansıtan oturumları enerji, sağlık, otomotiv, lojistik, gıda ve inşaat sektörlerindeki başarılı uygulamaların sunulduğu oturumlardı. İlgili derneklerin katkıları ile bir araya gelen konuşmacıların yeni fikirlerle katılımcılara cesaret ve esin verdiklerini düşünüyoruz. Ortak bir alan olan hizmet sektöründe yenileşim ise 2B
oturumunda kapsandı. Roger LaSalle’ın (Innovation Center of Victoria)’ın sektörün özellikleri doğrultusundaki fırsat yaratma yaklaşımları yanında, iletişim (Turkcell), finansal hizmetler (Ata Online) ve sağlık (Kadıköy Şifa Hastanesi) alanlarındaki uygulamaları paylaştık. Şirketlerimizdeki kurumsal sosyal sorumluluk bilincinin yükselmesi sonucunda önemli bir stratejik konu durumuna gelen sosyal yenileşimi ise Dilek Sabancı, Barış Özistek, Necip Özçer ve Halil Kulluk 4F oturumunda farklı açılardan ilginç örneklerle kapsadılar. Kongre’nin iki ilginç oturumu ise her sektörü ilgilendiren, iki ana konuda gerçekleşti; Yenileşim Yönetimi: Bilişim ve İnternetin Rolü; Bilişim ve iletişimin hem başlı başına bir yenileşim alanı olarak, hem de tüm kuruluşların geleceğinde çok boyutlu etkiler yaratacağı görüşü ile Vedat Çakmak’ın (G.S. ÜniverÖnce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
15
19. KALİTE KONGRESİ
İrfan Onay
sitesi) görüş ve önerileri doğrultusunda düzenlenen panelde semantik web, bulut iletişim gibi teknolojik gelişmelerin yanı sıra bu değişimlerin yakın gelecekte iletişim, bilgilenme, düşünme ve karar verme biçimlerimizi nasıl değiştirecekleri konuşuldu. Kurumlarda Sorun Çözme Kapasitesi Yaratmak ve Geliştirmek: Sorun, istenmeyen bir duruma yol açan nedenlerin ve/ veya istendik bir durum karşısındaki engellerin oluşturduğu durum olarak tanımlanabilir. Yenileşim ve yenilikçi yaklaşımlar bu açıdan sorun çözme kapasitesi ile doğrudan ilişkilendirilebilirdi. Bu nedenle KalDer ve Beyaz Nokta Gelişim Vakfı’nın yaptıkları uzun dönemli işbirliği protokolü doğrultusunda konuyu gündeme taşımak için bu oturum tasarlandı. Oturum Tınaz Titiz’in sorun çözme kapasitesinin unsurları, karmaşıklığın yönetimi gibi temel kavramları açıklayan ve ülkemizden de örnekler aktaran sunumundan sonra, Sn. Osman Arolat “Zenginlik Üretimine Yeni Bakış” başlığı altında işleyen kurumlar yaratmanın öncelikli başarı unsuru olduğu savından yola çıkarak, KOBİ’lerimizin ölçek ve devamlılık sorunları karşısında birlikte çalışmayı öne çıkaran bir yönetim anlayışının önemine değindi ve İŞGEM’lerin potansiye16
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
Salih Arıman, Carla Guerra
lini vurguladı. İş dünyası bakış açısını yansıtan Agah Uğur ise önce iş yaşamının geleceğini şekillendirecek güçlerden söz ederek mega eğilimleri nasıl izleyip, etkilerini değerlendirdiklerini ve şirket olarak ne yapacaklarına karar verdiklerini anlattı. İnsan kaynakları yönetimi, stratejik planlama, ve verimlilik/yalın 6 Sigma konularında kazandıkları deneyimlerden sonra yaratıcılık konusunun öne çıktığını ve sabırlı fonlar, inovasyon fakültesi yaklaşımları ile bu alanda da başarılı olacaklarına inandığını belirtti. Umuyoruz ki sorun çözme ve karmaşıklığı yönetme konusunda önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğimiz çalışmalarla ülkemizin kamu ve özel kesim kuruluşlarına çağın zorladığı sorunlara hızlı ve etkili çözümler üretilmesinde yol gösterici olabileceğiz. Buluşma Noktaları Kongremizin bu yılki değişikliklerinden birisi de özel ilgi gruplarını sohbet ortamlarında bir araya getirmek idi. Sn. Cem Denizli’ nin evsahipliği ile “Yalın Altı Sigma Uygulayanlar ve Uygulamayı Düşünenler”, Prof. Dr. Şule Işınsu Özmen’in evsahipliğinde “E-leşin, Eskimeyin” başlıklı buluşmalarla katılımcılar karşılıklı görüş alışverişinde bulundular.ç
19. KALİTE KONGRESİ
Sayılarla Kalite Kongresi
18
Gösterge Kongre katılımcı sayısı Ödül töreni katılımcı sayısı Çalıştaylar katılımcı sayısı Toplam katılımcı sayısı Oturum sayısı Çalıştay sayısı Kongre konuşmacı sayısı Kongre yabancı konuşmacı sayısı Çalıştay ve OÇP moderatör sayısı Toplam konuşmacı sayısı Konuşmacı Profili YK Başkanı ve Üyesi, CEO ve Genel Müdür sayısı Üst düzey Kamu Yöneticisi Rektör Akademisyen Toplam sunum süresi Büyük ödül kazanan kuruluş sayısı: 1 İşletmeler Kategorisinde Başarı ödülü kazanan kuruluş sayısı: 3
2010 Gerçekleşme 1475 932 277 2.684 3 özel oturum, 24 paralel oturum 14 104 9 19 132
İşletmeler Kategorisinde KOBİ Kategorisinde Operasyonel Birim Kategorisinde Mükemmellikte Süreklilik ödülü kazanan kuruluş sayısı: 1 Mükemmellik Aşamaları belgesi kazanan kuruluş sayısı Mükemmellikte Yetkinlik (5 Yıldız Belgesi): 4 Kuruluş
İGDAŞ (İstanbul Gaz Dağıtım A.Ş.) BAREM Pazar Araştırma Coca Cola İçecek A.Ş. Ankara Fabrikası Bilim İlaç A.Ş.
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
39 31 2 4 2.400 dakika / 40 saat İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) A.Ş.
31 l Coca Cola Türkiye Genel Müdürlük Marmara Satış Bölge Md. ve Çorlu Fabrikası, lİstikbal Mobilya San. ve Tic. A.Ş., lOpet Petrolcülük A.Ş., lFarba A.Ş.
Mükemmellikte Yetkinlik (4 Yıldız Belgesi): 10 Kuruluş
lAras Cargo Yurtiçi Yurtdışı Taşımacılık A.Ş., lCüno Tekstil Konf. San. Ve Tic. Ltd. Şti, lT.C. Tarsus Belediyesi, lTürk Hava Yolları Teknik A.Ş., lXerox Büro Araçları Ticaret ve Servis A.Ş., lT.C. Sağlık Bakanlığı Karabük Devlet Hastanesi, lT.C. Milli Eğitim Bakanlığı Özel Kültür Fen Lisesi, lT.C. Milli Eğitim Bakanlığı Zübeyde Hanım Kız Teknik ve Meslek Lisesi, lBeşsan Makarna Gıda San. A.Ş., lAktaş Hava Süspansiyon Sistemleri San. Ve Tic. A.Ş.
Mükemmellikte Yetkinlik (3 Yıldız Belgesi): 9 Kuruluş
lFillo Kargo A.Ş., lKYK Yapı Kimyasalları Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, lSertrans Uluslararası Nakliyat ve Ticaret A.Ş., lT.C. Milli Eğitim Bakanlığı Şeyhli İlköğretim Okulu, lT.C. Milli Eğitim Bakanlığı Üsküdar IMKB Kız Teknik ve Meslek Lisesi, lKalekim Kimyevi Maddeler Sanayi ve Tic. A.Ş., lT.C. Mamak Belediye Başkanlığı, lMarport Liman İşletmeleri San. Ve Tic. A.Ş., lMakbule Atadan Anaokulu
Mükemmellikte Kararlılık: 8 Kuruluş
lİstanbul Büyükşehir Belediyesi Gelirler Müdürlüğü, lBorusan Otomotiv Zehra Nurhan Kocabıyık İlköğretim Okulu, lBorusan Asım Kocabıyık Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi, lODTÜ Geliştirme Vakfı Özel Mersin İlköğretim Okulu, lMepsan Petrol Cihazları San. Tic. A.Ş., lDenge Kimya ve Tekstil San. Tic. A.Ş., lEflatun Özel Eğitim Özel Sağlık Spor Turizm İnşaat San. Ve Tic. Anonim Şirketi, lT.C. Bağcılar Kaymakamlığı 77 125 24 200 dakika 750 dakika 11 17 5 3 11 5 52 51 183 adam/gün
Basın katılımı Medya haber sayısı Röportaj TV canlı yayın süresi TÜRKSAT Canlı Yayın Resmi sponsor sayısı Kongre sponsoru sayısı Oturum sponsoru sayısı Hizmet sponsoru sayısı İletişim sponsoru sayısı İkram sponsoru sayısı Toplam sponsor sayısı Sergi katılımcı kuruluş sayısı Organizasyonda çalışan toplam kişi sayısı
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
19
19. KALİTE KONGRESİ
Üyelerimiz Kalite Kongresi'ni değerlendiriyor...
Nihal Yücel
SCHOTT Orim Kalite Sistemleri Yö
neticisi “Kongre içinde seçil miş konular ve konu şm acıları çok başarılı buldum. Oturumlar da konuşmacılar ve katılımcılar arasınd gerçekleşen soru/c a evap kısımları bir ço k açıdan fayda sağla Sunulan sunumlarda dı. farklı çalışmaların ka tılımcılara fikir sağladığına, farklı se ktörlerin aynı bakış açısında buluşmasına olanak sağladığına inanıyorum. Her Ka lite Kongresinin odak konulara ışık tuttuğunu ve katılım cılara yön verdiğini düşünüyorum ve ön ümüzdeki yıl düzenle necek kongrenin de yeni odaklar / siste mler için yol göstere ceği kanısındayım.”
ık Yasemin Kısac ünleri Duravit Yapı Ür Ş. San. ve Tic. A. fi Şe e Ar-G
leşen 19. Kalite ması ile gerçek te i ti tim ne Yö ve çalıştığı şirke “Yenileşim nemde kendini dö k k ra ce ka le çı ge la n ni yo ncesi ile Kongresi’ rdiğine ma getirme düşü ve ru er du kl r bi ne ör tır li ra fark ya ına önem ad er şil ki n ye se av m orum. D etli inovasyonu beni ğladığına inanıy sa ı ız l am m la ka kkat çekici ve yo ve ipuçlarını ya rı bu temelde di la asını m tım ol la on an sy rın bir organiza n konuşmacıla ye le ni ye i in yıl kend ki başarısını göstericiydi. Her k yıl da bu sene ce le ge in sin re lere kong a daha üst seviye dilediğim kalite zasyon konusund ni ga or n, ke ür sürdür nüyorum.” ulaşacağını düşü
u Erol Fikretoğl ikleri A.Ş. st Türk Pirelli La ü Kalite Direktör
maktayım. ır kesintisiz katıl ld yı 4 n so e sin l 5 e çıktı ve bunu “Kalite Kongre yısı 2 iken bu yı sa cı rası ım tıl ka n Özellikle ulusla Firmamızda ayı planlıyoruz. ırm kiler tt et ar lu da um ha ol ileride da r üzerinde la an tıl ka rı ıla şmac iye etmek şirketlerin konu yabancıyla takv aç rk bi uş m ol ka klerimiz bizlerin bırakmakta. Mar tir. Burada izledi ek ec tir ge le ha umlu katkılar daha heyecanlı mında bizlere ol ta or iş ve ta ak ğu konusunda vizyonunu açm nu başarılı oldu yo ları as iz an rg O . altmak ve oturum sağlamakta urum sayısını az ot rim ne Ö k. şüphem yo ydırmak.” bilir salonlara ka daha rahat izlene
20
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
M. Veysi Oruç
Fresh Cake Gıda San. ve Tic. A.Ş. Fabrika Müdürü
“Bu senenin konusu olan ‘’Yenileşim’’, iş dünyasında son zamanlarda en fazla öne çıkan kavram ol du. Bu amaçla KalD oturumlar ve çalışta er’in ylar ile bilgilendirm e ve paylaşım yapm günceli yakalamak ası adına oldukça fayda lıydı. Uluslar arası ölçekt eki şirketlerin üst dü zey yöneticilerinin sunumları, özellikle Cisco Systems’den Inder Sidhu’nun sunumu etkileyiciyd i. Türkiye’nin uluslar arası arenada rekabe edecek güce ulaşm t ası için daha fazla ye nil ikçi ve fırsatçı olmas gerekliliği motive ol ı mamız için yeterli ol acaktır. Katılımcı sayısının daha yüks ek seviyede olmasını beklerdim. Nice “Kaliteli” Günlere.”
IZA AJANDAN ŞİMDİDEN ! KAYDEDİN
20.
Kalite Kongresi 28-30 Kasım 2011
“Kalite Fark Yaratır, Farkı Kalite Yaratır” Hepimiz daha iyi bir Dünya, kalkınmış bir Türkiye için çalışıyor, ürünler, hizmetler sunan zincirlerde değer yaratıyoruz. Her kesimden kuruluş için kalıcı başarılar; bizi benzerlerimizden ayırt edecek özelliklerimizin tasarlanması, sunulması ve sürekli geliştirilmesine bağlı... Sanayi çağında rekabetin oluşmaya başlaması ile ürün kalitesi olarak algıladığımız şartnamelere uyum, dayanırlılık, kullanım kolaylığı, bakım kolaylığı gibi kalite unsurları fark yaratıyordu. Küreselleşmenin etkisi ve kullanıcıların seçeneklerinin çoğalması ile paydaş beklentilerinin de sürekli arttığını gördük. Artık tercih edilen kuruluşlar, doğaya saygılı olmak, etik davranış, çalışanlarını gözetme, ilişki kalitesi, hizmet kalitesi, yenileşimci (inovatif) olma gibi özellikler taşıyor. Mükemmellik yaklaşımı tam da bu nedenle paydaş beklentilerini sürekli daha iyi karşılamaya çalışmayı, bu yönde sistemli yaklaşımlar geliştirmeyi kapsıyor. Çağdaş yönetimde farkı yaratan her unsuru “kalite” olarak tanımlıyoruz. 28 - 30 Kasım 2011 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleşecek 20. Kalite Kongresi’nde kalite kavramının serüvenine, mükemmellik çabalarını kolaylaştıran araç ve tekniklerine, bu süreçte öğrendiklerimize yakından bakmak istiyor, bu çabaya birikimlerinizle katkı sağlamanızı bekliyoruz. Lütfen ajandalarınızda 20. Kalite Kongresi’ne yer veriniz...
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
21
19. KALİTE KONGRESİ
Kongre Çalıştayları 2010 2009 yılında 18. Kalite Kongresi öncesinde 6 konu başlığı ve 133 kişinin katılımıyla gerçekleşen çalıştaylar, 2010 yılında 19 . Kalite Kongresi öncesinde 14 konu başlığında ve 277 kişinin katılımıyla gerçekleşerek bir rekor kırılmıştır.
Stratejik Planların Bireysel Hedeflere İndirgenmesi ve Çalışanların Performanslarının Değerlendirilmesi Çalıştayı
Yarım ve tam günlük olarak gerçekleştirilen çalıştay konularına yönelik 2011 yılı içinde Genel Katılıma Açık ve Kuruma Özel formatta eğitimler düzenlenecektir. 20. Kalite Kongresi öncesinde gerçekleştireceğimiz çalıştaylarımızda da etkileşimli bir ortam ile çok geniş kitlelere ulaşmayı hedeflemekteyiz. Katkı sağlayan herkese çok teşekkür ederiz.
22
Sunuş Atölyesi Çalıştayı
La Salle Matrisleri ve Serviste Yenileşim İçin Fikir Üretilmesi Çalıştayı
Süreç Olgunluk Seviyesi (SOS) Araçları Çalıştayı
EFQM Mükemmellik Modeli Tanıtım ve Özdeğerlendirme Çalıştayı
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
Kurum Karnesi Modeli ile Hedeflerle Yönetim Çalıştayı
İş Geliştirme Değer Yaratma Çalıştayı
ISO 31000 İle Kurumsal Risk Yönetimi ve Sistem Kuruluşu Çalıştayı
Maki Gami Çalıştayı
Kurum Kültürü Çalıştayı
Ürün Geliştirme Sürecinde İyi Uygulamalar Çalıştayı
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
23
MÜKEMMELLİK YOLCULUĞU
2010 Yılı Kalite Şampiyonları Belli Oldu!
KalDer ve TÜSİAD tarafından bu yıl 18’incisi düzenlenen ‘Ulusal Kalite Ödülü’ töreninde, Mükemmellikte Süreklilik Ödülü’nü Bilim İlaç, ‘Büyük Ölçekli İşletmeler Kategorisi’nde Ulusal Kalite Büyük Ödülü’nü İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş. (İDO) aldı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın da katıldığı törende ödüller, KalDer Yönetim Kurulu Başkanı A. Hamdi Doğan ve Kalite Ödülü Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Durman tarafından sahiplerine verildi.
U
lusal Kalite Ödülü, toplam kalite uygulamalarında kuruluşlara sadece referans değil, ulusal, bölgesel ve küresel pazarlarda da rakiplerine oranla farklılaşma yaratacak temel noktaları öne çıkarmada en önemli yol göstericidir. Küreselleşen dünyada rekabetin en temel unsur olduğu düşüncesinden hareketle, Ulusal Kalite Ödülü, kuruluşlara farklılaşmada öncelik kazandıran etkendir. Ulusal Kalite Ödülleri’nin, kalite alanında Türkiye’nin en büyük ve itibarlı etkinliği olduğunu belirten Kalite Ödülü Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Durman “Kalite Ödülleri, kurum ve kuruluşların yönetsel yeterlilikleri ile ürün ve hizmetlerini sunmada ulaştıkları kalite ve mükemmellik düzeyini ölçen, kalite kültürünün bir yaşam biçimi olarak yaygınlaşmasına önemli katkı sağlayan, mükem-
24
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
Başarı Ödüllerini ise; Büyük Ölçekli İşletmeler Kategorisi’nde İstanbul Gaz Dağıtım A.Ş. (İGDAŞ) Operasyonel Birim Kategorisi’nde Coca-Cola İçecek A.Ş Ankara Fabrikası, KOBİ Kategorisi’nde Barem Pazar Araştırma kazandı. melliği özendiren ve ödüllendiren süreçlerdir. Bu süreçlerde yer alan veya ödül sürecine başvuran tüm kurum ve kuruluşlarımıza teşekkür etmek isterim. Önemli olan mükemmellik yolculuğuna çıkmak ve sürekli iyileşmeyi bir yaşam tarzı olarak benimsemektir. Bu kurum ve kuruluşlarımız, ülkemizde mükemmellik kültürünün öncüleri olarak, her zaman takdirle hatırlanacaktır” dedi. Ödül Süreci Büyük Ölçekli İşletmeler Kategorisi’nde finale kalan İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş. (İDO) ve İstanbul Gaz Dağıtım A.Ş. (İGDAŞ), Operasyonel Birim Kategorisi’nde finale kalan Coca-Cola İçecek A.Ş.Ankara Fabrikası , KOBİ Kategorisi’nde finale kalan Barem Pazar Araştırma saha ziyaretlerinde EFQM Mükemmellik Modeli kriterlerine göre değerlendirildiler. Ödüle hak kazanan kuruluşlar, akademisyenler ve toplam kalite yönetimi uygulayan kuruluşların üst düzey yöneticilerinden oluşan ödül jürisi tarafından kararlaştırıldı. ç
L KALİTE ÖD SA
Ü ÜL
18. U LU
MÜKEMMELLİK YOLCULUĞU
te mellik Mükem lilik Sürek Sahibi Ödülü
laç
Bilim İ
Dr. Erhan Baş
Bilim İlaç Genel Müdürü
En büyük güç
Yenilikçilik Bilim İlaç’taki yenileşim çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz? İlaç sektöründe Ar-Ge çalışmaları ülkemizde ve dünyamızda nasıl gelişiyor? Bilim İlaç bu konuda nasıl bir çalışma yürütüyor?
O
cak ayında Deloitte, Türkiye ve dünya ilaç sanayisinin gelişim eğilimlerinin ele alındığı “Türkiye’de ve Dünyada İlaç Sanayi: Gelişme Potansiyelleri” başlıklı bir rapor yayımladı. Rapor Türkiye’de ilaç sektörünün Ar-Ge konusunda kat etmesi gereken daha çok yolu olduğunu gösterdi. Rapora göre; Türkiye dünyanın en önemli 15 ilaç pazarından biri olmasına karşın, ilaç endüstrisinin gelişimi henüz istenen düzeyde değil. Cirosunun yüzde 16’sını Ar-Ge faaliyetlerine ayıran ilaç sektörü bu oranla, Ar-Ge’ye en fazla harcama yapan sektör unvanını kazanıyor. Dünyadaki toplam Ar-Ge harcamalarının yüzde 18,5’i yenilikçi ilaç sanayi tarafından gerçekleştiriliyor. İlaç sanayi esas katma değerini Ar-Ge faaliyetleri ve yeni buluşlarla kazanırken, rapora göre, Türk ilaç endüstrisi bu alanda hayli geride kalmış durumda. Yenilikçi ilaç sanayi Ar-Ge faaliyetlerine her yıl 90-100 milyar dolar arasında yatırım yapıyor. Türkiye’nin ilaç Ar-Ge’sine katkısı (klinik araştırmalara harcanan miktar) ise 2007 yılı itibariyle sadece 38 milyon dolar, bir başka deyişle ilaç sanayinin toplam Ar-Ge harcamasının 10 bin’de 4’ü düzeyinde bulunuyor. Geleceğe çok önem veren kurumumuzun Ar-Ge yönetimi 26
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
sektörümüzde örnek gösterilmektedir. İlaç geliştirme konusunda ciddi bir kararlılık taşıyan Bilim İlaç; 4.500 metrekare laboratuar alanıyla Türk ilaç sektörünün en büyük Ar-Ge Merkezlerinden birine sahiptir. 15 milyon dolarlık yatırım ile kurulan Ar-Ge Merkezi’mizde 110 bilim insanı çalışıyor. Son üç yılda Ar-Ge bütçemizde yüzde 275’lik bir artış gösterdik. ArGe Merkezi’mizde, üstün teknolojilere sahip 200’ü aşkın makine ve ekipman, yetkin bilim insanlarının yönetiminde daha güzel bir gelecek için çalışıyor. Kendi Ar-Ge laboratuarlarımızda geliştirdiğimiz ve ruhsatına sahip olduğumuz 150’den fazla ürün ile Türk ilaç pazarında lider konumdayız. Ar-Ge çalışmalarımızla tüm dünyada hastaların daha sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sürmelerini sağlayacak etkin, güvenli, kaliteli, inovatif, yan etkileri az ve hasta uyumu yüksek eşdeğer ürünler geliştirerek yaşama değer katmayı amaçlıyoruz. Ar-Ge Merkezimizde patent tarama ve değerlendirme çalışmaları, etken madde değerlendirme, analiz ve onay çalışmaları, formülasyon ve analitik metod geliştirme, laboratuar ve pilot ölçekte üretimler, proses ve analitik metod validasyonları, klinik çalışmalar, ürün iyileştirme çalışmaları, yeni ürün stabilite çalışmaları, ruhsat dosyalarının CTD formatında hazırlanması çalışmaları QbD (Quality by Design) anlayışı ile yürütülmektedir. Araştırma geliştirme çalışmalarımız sonucu piyasaya sürdüğümüz yeni ürünlerimizle yurt içi satışlarımızın yanı sıra
yurt dışı satışlarımızda da büyüyoruz. Hedefimiz ihracatta sürdürülebilir büyümeyi devam ettirmektir. Ar-Ge çalışmalarımız sayesinde; geliştirdiğimiz ve ruhsatına sahip olduğumuz ürünlerle bugün 48 ülkeye ihracat yapmaktayız. 2011 yılında ihracat hedefimiz 35 milyon dolar. Bilim Gebze tesisimizde dünyanın en önemli sağlık otoritelerinden biri olan İngiltere Sağlık Bakanlığı (MHRA) onayını aldık. Bu onayla birlikte AB ülkelerine ihracat hacmimiz de artacak. Avrupa’da yerleşik firmalar için 4 adet ürün geliştirme çalışması gerçekleştirdik. Birkaç önemli ürünümüzü referans üründen önce Türk hekim ve eczacılarının hizmetine sunduk. Ar-Ge merkezi olarak, patent risklerinin fırsata dönüştürülebilmesi, üretilen “bilgi birikiminin” korunması ve ülkemize katma değer yaratılması amacıyla; 4 ayrı formülasyon patentine başvuruda bulunduk. Ülkemize katma değer yaratan kuruluşların araştırma geliştirme çalışmalarını teşvik etmek amacıyla TÜBİTAK tarafından organize edilen sanayi Ar-Ge projeleri destekleme programı aracılığıyla bugüne kadar 11 adet farklı projemiz onaylandı, desteklendi ve desteklenmeye devam ediyor. Hedefimiz; l Gelecek dönemlerde değer katılmış eşdeğer ürünler (VAG) geliştirmek
yan, Karbon Ayak İzi’ni ilk hesaplatan ve iyileştirme planını hazırlayan şirket biz olduk. Sürdürülebilirlik çalışmalarını üç ana boyutta ele alıyoruz; sosyal, ekonomik ve çevre… Gerçekleştirdiğimiz toplumsal yatırım projeleriyle sosyal boyuta değer katıyoruz. Bu amaçla, Bilim İlaç Toplum Gönüllüleri platformumuzu 2005 yılında oluşturduk. Gönüllü çalışanlardan oluşan bu platformun ana amacı, bireysel yetkinliklerini, entelektüel sermayesini, zamanını, emeğini ve tecrübesini, ihtiyacı olan kişilerle paylaşmak olarak özetlenebilir. Bilim İlaç Toplum Gönüllülerimiz, bugüne kadar 748 aktif gönüllüsüyle uyguladığı 153 aktiviteyle 17 binden fazla çocuk ve gencin geleceğini aydınlatmak için ışık oldu. Gönüllülerimiz mesai saatleri içinden haftada iki saat gönüllü çalışmalara katılabiliyor. Turuncu saat olarak adlandırdığımız gönüllü çalışma saatleri bugüne kadar 15.230 saati buldu. Bilim İlaç’ın Gerçekleştirdiği Toplum Gönüllüleri Projeleri: 1. Engelleri Kaldırın; Engelli çocukların sosyal hayata daha yoğun katılımını sağlamayı hedefliyor. 2. Bilim’in Kardeşleri; Bir şemsiye olarak konumlandırılan
Toplam Kalite Yönetimi ve Mükemmellik
l Var olmadığımız farklı tedavi alanlarında ürün geliştirmek
Modeli konusunda yapılan her çalışma
l Pazara ilk çıkan eşdeğer ilaçlara sahip olabilmek amacıyla pazarda bulunan birçok yeni ilacın eşdeğerini çok hızlı bir şekilde geliştirmek
de yarınları için gereklidir. Bunun için bu
l Var olan ürünlerin kombinasyonlarını geliştirmek l Var olan ürünlerin farklı dozaj şekillerini geliştirmektir.
sadece kurumumuzun değil, ülkemizin yolculuğa çıkanların durmaksızın ilerlemesini, başlamayanların da bir an önce başlamasını öneriyoruz.
Uzun vadeli stratejilerimiz arasında biyotek ve nanotek ürünlere yönelik fırsatları değerlendirmek de var. Bu alanlarda dünyanın gidişatını izleyip Bilim İlaç olarak yapabileceklerimizi ortaya koyacak, sanayi ve üniversite işbirlikleri yaparak bir bilgi birikimi oluşturmaya çalışacağız.
proje ile ihtiyacı olan okullarda, ilköğretim çocuklarının hem kişisel hem de eğitim ortam ve olanaklarının gelişimini hedefliyor.
Toplumsal yatırım projelerinden söz edebilir misiniz?
Bilim’in Kardeşleri Okulda, ilköğretim okullarında eğitim ortam ve olanaklarının gelişimini hedefliyor.
Gelecek nesillere bırakılacak sürdürülebilir bir dünya için kurumsal sorumluluk çalışmalarına önem veriyor ve bu doğrultuda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kurumsal sorumluluk çalışmalarımızın temelinde sürdürülebilirlik bakış açımız var. Bu doğrultuda Türk ilaç sektöründe gerçekleştirdiğimiz ilklerimizden bahsedebilirim; Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni ilk imzalayan, Kurumsal Sorumluluk Raporu’nu ilk yayınla-
Bilim’in Kardeşleri Meraklı Kitaplar, Yaratıcı Okuma, ilköğretim çocuklarına yaratıcılıklarını ve meraklarını geliştirerek kitap okumayı sevdirmeyi hedefliyor. Bilim’in Kardeşleri Diş Dostu, ilköğretim çocuklarına diş fırçalama alışkanlığı kazandırmayı hedefliyor. Bilim’in Kardeşleri Tiyatroda, sahnelen çocuk oyunuyla Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
27
ULUSAL KALİTE ÖDÜLÜ
ilköğretim çocuklarının sosyal yaşamlarına ve kişisel gelişimlerine katkıda bulunmayı hedefliyor. “Alaaddin’in Sihirli Lambası” adlı oyun 07–12 yaş arasındaki ilköğretim çocuklarına ücretsiz olarak sahneleniyor. Gönüllülerin hedefi; Samsun, Sivas, Tokat, Ordu, Çorum, Amasya, Sinop illerinde oyunu sahneleyerek 5.000 çocuğa ulaşmak. 3. Kariyerimin Kontrolü Bende, üniversite öğrencilerinin kişisel gelişimlerine ve kariyer gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla 4 günlük, 10-12 farklı tam günlük eğitim içeren bir kongre... Eğitimler Türkiye’de iş dünyasına eğitim veren profesyonel gönüllü eğitmenler tarafından veriliyor. Şu ana kadar Erzurum Atatürk, Eskişehir Anadolu ve Kayseri Erciyes Üniversitelerinde kongreler düzenlendi. 4. Hayat Kurtar, AB destekli bir proje… Kaza öncesi önlemlerin alınması ve kaza sonrası ilk yardım bilincinin kazandırılmasını hedefliyor. 5. Tohumlar Fidana Fidanlar Ağaca, çocuklara doğa sevgisi kazandırmayı hedefliyor. İlaç sektörünün öncülerinden biri olarak hastalıklara karşı toplumu bilinçlendirmeyi hedefliyoruz. Bu alanda yaptığımız önemli toplumsal yatırım projelerimizden biri “Gerçekler Maskelenmesin”… Türkiye’de yaklaşık 700.000 şizofreni hastası var. Gerçekler Maskelenmesin projemizle şizofreni hastalığına dikkat çekerek hastalıkla ilgili yanlış bilinenleri değiştirmeyi, hastaların olanak sağlandığında neler yapabileceğini göstermeyi ve toplum tarafından şizofreni hastası ve hasta yakınlarına uygulanan damgalamanın ortadan kalkmasına destek olmayı hedefliyoruz. Bu yıl üçüncüsünü hayata geçirdiğimiz öykü yarışmamız, dereceye girenlerin öyküleriyle hazırlanan iki öykü kitabımız, dünyaca ünlü piyanist-şizofreni hastası David Helfgott’un Türkiye konserleri Gerçekler Maskelenmesin projemiz kapsamında gerçekleştirildi. Bir diğer toplumsal yatırım projemiz ise Alzheimer için… Türkiye’de yaşamın uzamasıyla birlikte yaşlılığa bağlı olarak Alzheimer hastalığının giderek artması söz konusu. Bunama olarak bilinen Alzheimer hastalığı konusunda toplumu bilinçlendirmek istiyoruz. Dünya genelinde yaklaşık 35 milyon olan hasta sayısının önümüzdeki yıllarda hızla artacağını görerek bugünden harekete geçmek gerektiğini düşündük. Genç nüfusa sahip Hindistan ve Türkiye’nin gelecekte en fazla yaşlı nüfusa sahip ülkeler olacağı öngörülüyor. Bu sebeple, her iki ülke nüfusunun da 65 yaş ve üstünde (65 yaş üstü 100 kişiden 8’inde Alzheimer hastalığı görülmektedir) Alzheimer hastalığına yakalanma riski yüksek. Bu önemli öngörüden yola çıkarak; Alzheimer hastalığı ile ilgili bilinçlendirici çalışmalar yaparak, konuyu gündemde 28
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
Çıktığımız yolculuğun bir varış noktası yok. Bu yolculukta, ne olursa olsun, çabalarımızın boşa gitmeyeceğinin, mutlaka sonuç alınacağının bilincindeyiz. Ayrıca istenirse ve uygun ortamlar bulunursa neler yaratılabileceğini biliyoruz. Biz böylece sürekli gelişmeyi güvence altına almak ve tüm paydaşlarımızı başarıya ortak ederek yolculuğumuza devam etmek azmindeyiz.
tutmak ve hastalığa yakalanma riskini azaltma konusunda destek olmak istiyoruz. Bu doğrultuda Türkiye’nin ilk Alzheimer Çağrı Merkezi’ni hayata geçirdik. Çağrı merkezimiz ile amacımız, hasta yakınlarının yaşam kalitesini artırmak. “En Rekabetçi Şirket Ödülü” ve “Mükemmellikte Süreklilik Ödülü”nü peşi sıra aldınız. Değişim yönetimi, kalite ve iş mükemmelliği çalışmalarınızı en başından bugüne nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu süreci kısaca bize aktarabilir misiniz? İnsan sağlığını doğrudan ilgilendiren zor ve hassas bir sektörün içinde bulunuyoruz. Ürün kalitesi zaten her şeyin önünde… Bilim İlaç olarak bütün bunların bilincinde olarak, kuruluşumuzdan bu yana kaliteyi hep ön planda tuttuk ve bir yaşam felsefesi olarak benimsedik. Başarılı kuruluşlar, paydaşları (hissedarlar, çalışanlar, müşteriler, tedarikçiler ve toplum) için olağanüstü sonuçlar yaratma ve bunları sürdürme becerisine sahip olanlardır. Ancak giderek artan küresel rekabetin, hızlı teknolojik gelişmelerin, durmadan değişen iş süreçlerinin, ekonomik ve sosyal ortamlardaki, müşteri kitlelerindeki hızlı değişimlerin söz konusu olduğu bir dünyada bu sonuçları sürdürebilmek daha da zor bir hale geldi. Toplam Kalite Yönetimi uygulamasına başlangıcımız da buna yönelik bir soru ile gerçekleşti: “Dünyadaki değişim bu denli süratliyse, bu denli tehlike ve fırsatları içinde barındırıyorsa, acaba mevcut iş yapma alışkanlıklarımızla varlığımızı sürdürebilir miyiz?” Biz de, bu değişime ayak uydurabilmek için bir seferberlik başlattık. Tüm paydaşlarımızı ve toplumu mutlu edecek sonuçlar almak ve sektörümüzde kalite yolculuğunda öncülük yapmak için 1998 yılında EFQM Mükemmellik Modeli’ni benimsedik ve o yıldan bu yana da çalışmalarımızı model kapsamında sürdürüyoruz. İlaç satışında üçüncü, reçeteye girme konusunda ise ikinci sırada yer alan bir ilaç firması olarak sektörümüzü geliştirerek rekabet etmeyi daha anlamlı buluyorum. Ar-Ge çalışmalarımızla fark yaratıyoruz ve şirketimizin en büyük gücünün yenilikçilik olduğuna inanıyorum. Gelişmiş ülkelerden çok gelişmekte olan ülkelerin öneminin arttığı bir dünyada
yaşıyoruz. Türkiye’de ilk defa verilen “Yılın En Rekabetçi Şirketi Ödülü”ne bu yıl biz layık görüldük. Bu ödülün Türk firmalarının dünyada yer almalarını sağlamak konusunda önemli bir girişim olduğuna inanıyorum. EFQM Mükemmellik Modeli kapsamında yaptığımız çalışmalar önce 2004 yılında Mükemmellikte Yetkinlik, ardından 2006 yılında Ulusal Kalite Büyük Ödülü ve ardından bu yıl Mükemmellik Modeli’nin en prestijli aşaması olan Mükemmellikte Süreklilik Ödülü’ne layık görüldü. Söz konusu başarılar Türk ilaç sektörünün ilk ve tek başarıları olma özelliğine sahip… “Mükemmellikte Süreklilik Ödülü” uzun süredir sürdürdüğümüz uygulamalarımızdaki kararlılığımızın bir göstergesidir. Yakın geçmişte yaşadığımız küresel krizde Bilim İlaç yüzde 273 büyüme ile atlattı. Bu başarının sırlarını, mükemmellik yolculuğunuzla ilişkisini bizlere aktarabilir misiniz? Bilim İlaç’ta uygulamakta olduğumuz Toplam Kalite Yönetimi uygulamalarının şirketimize sağladığı fayda, şirketimizin performans göstergelerindeki iyileşmelerde görülmektedir. Uyguladığımız bu çalışmalar neticesinde; çalışanlarımızın, müşterilerimizin, hissedarlarımızın, tedarikçilerimizin, işbirliği yaptığımız kuruluşların, toplumun yani tüm paydaşlarımızın memnuniyetinde yıldan yıla artan bir gelişme görüldü. Bu da bizi doğru yolda yürüdüğümüz konusunda cesaretlendirmektedir. Mükemmellik Modeli’ne uygun olarak oluşturduğumuz yönetim sistemlerinin kurumumuzun finansal sonuçlarına yansıması da olumlu oldu. Türk ilaç sektöründeki 300 kuruluş içinde 3. sırada yer alan Bilim İlaç, her zaman pazarın üzerinde bir büyüme gerçekleştirerek büyümeye devam etmektedir. Özellikle 2004 yılından itibaren büyümemiz ve pazar payındaki artış hızımız belirgin bir ivme kazanmıştır. Finansal yapımız daha da güçlenmiş ve karlılık göstergelerimizde önemli iyileşmeler gerçekleşmiştir. Operasyonel karlılıklar, aktiflerin büyümesi ve verimliliği, istihdamdaki nicelik ve niteliksel artış, şirket değerinin çok büyük oranda yükselmesini sağlamıştır. Kalite yolculuğuna çıkan kuruluşlar için, bu uzun süreçte, Bilim İlaç olarak neler önerirsiniz? Bilim İlaç olarak Mükemmellik Modeli’ni benimsemekle, tüm paydaşlarımıza sonu olmayacak bir yolculukta azimle ilerleyeceğimizi taahhüt ettik. Bu yüzden sorumluluğumuzun her gün daha da arttığının bilincindeyiz. Çıktığımız yolculuğun bir varış noktası yok. Bu yolculukta, ne olursa olsun, çabalarımızın boşa gitmeyeceğinin, mut-
laka sonuç alınacağının bilincindeyiz. Ayrıca istenirse ve uygun ortamlar bulunursa neler yaratılabileceğini biliyoruz. Biz böylece sürekli gelişmeyi güvence altına almak ve tüm paydaşlarımızı başarıya ortak ederek yolculuğumuza devam etmek azmindeyiz. Kendi içimizde yarattığımız bu olumlu havayı geliştirerek yaygınlaştırmak, gerek sektördeki gerekse sektör dışındaki kuruluşlara örnek olmak, yol gösterici rolü üstlenmek ve böylece misyonumuzu gerçekleştirmek istiyoruz. Toplam Kalite Yönetimi ve Mükemmellik Modeli konusunda yapılan her çalışma sadece kurumumuzun değil, ülkemizin de yarınları için gereklidir. Bunun için bu yolculuğa çıkanların durmaksızın ilerlemesini, başlamayanların da bir an önce Toplam Kalite Yönetimi ve Mükemmellik Modeli yolcuğuna başlamasını öneriyoruz. Avrupa İş Ödüllerinde Türkiye’yi temsil ettiniz. Küresel pazarlarda ülkemizin kuvvetli ve zayıf yönlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Firmalarımızın her geçen gün sınırları zorladıklarını ve uluslararası alanda boy göstermeye başladıklarını görüyorum. İhracattaki artış çok sevindirici ve umut verici bir gelişme. Bu dönemde global bir firma olma sürecinde yaşanan en önemli zorlukların başında marka olmak geliyor. Uluslararası alanda başarılı olmanın, sadece firmaların marka olmalarına değil, aynı zamanda ülkemizin markasının da güçlü olmasına bağlı olduğu aşikar. Bu amaçla hepimiz ülke markası için de uğraş vermeliyiz düşüncesindeyim. İkinci önemli konu ise ülkemizdeki Ar-Ge çalışmalarının henüz yeterli düzeyde olmaması ve yetişmiş insan kaynağı eksikliği olarak görülüyor. Devletin Ar-Ge teşviklerini arttırması firmaların bu konuya yatırım yapmalarını arttıracaktır. Bu yatırımın sadece cihaz ve ekipman olarak değil, yetkin bilim insanları yetiştirilmesi amacıyla yapılması gerekiyor. Özellikle üniversiteler ile özel sektör iş birliklerinin arttırılması yenileşim çalışmalarına büyük katkı ve hız getirecektir. 2011 yılı ülkemize neler getirecek? Ülkemiz nüfus yoğunluğu, içinde bulunduğu coğrafik bölge, atak bir genç nesle sahip olması ve potansiyeli ile birçok uluslararası firma için çok önemli bir ülke haline geliyor. Özellikle son dönemlerdeki ekonomik bazda yaşanan düzelmeler ve başta bankacılık sektörü olmak üzere birçok sektördeki gelişmeler bizi 2011’e olumlu bir şekilde baktırıyor. 2011 yılının ülkemiz için krizden uzak bir yıl olacağını tahmin ediyorum.ç Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
29
L KALİTE ÖD SA
Ü ÜL
18. U LU
ULUSAL KALİTE ÖDÜLÜ
i Ölçekl Büyük ategorisi eler K İşletm ahibi Ödül S k ü y ü B
İDO
Dr. Ahmet Paksoy
İstanbul Deniz Otobüsleri A.Ş. Genel Müdürü
Değişim yönetimini başarıyla hayata geçirdik İDO’nun iş mükemmelliği sürecini bize aktarabilir misiniz?
met” odaklı değişimle birlikte kalite çalışmalarına start verdik. Bu konuda yol arkadaşımız olan KalDer ile uzun soluklu bir çalışma sürecine girdik.
DO olarak iş mükemmelliği sürecine öncelikle Toplam Kalite Yönetimi çalışmalarıyla 2000 yılında başladık. Müşteri merkezli yönetim anlayışı ile yönetim sistemimizi oluşturarak, 2001 yılında ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi belgesini aldık. ISO standartlarındaki gelişmelere paralel olarak kuruluş içinde uyum çalışmaları sürekli geliştirilerek en son güncellenen ISO 9001: 2008 versiyonu kurumumuza kazandırıldı.
Tüm İDO kadroları olarak hem işletim, hem yönetim sistematiğimizi bir disiplin içine alabilmek için adeta gece gündüz çalıştık. Yıllar süren bu samimi çabanın sorunda, önce Başarı Ödülü ardından da Ulusal Kalite Büyük Ödülü’nü kazandık.
İ
Seyir güvenliğinin sağlanması ve çevre kirliliğinin önlenmesi için denizcilik işletmeciliğinin uluslararası standardı olan Uluslararası Emniyetli Yönetim Sistemi (ISM code), uygulaması zorunlu olmamasına rağmen, 2002 yılında gemilerimizde uygulamaya alınmıştır. 2006 yılında süreçlere sistemsel bakış açısı ile sürekli iyileştirme, öz değerlendirme ve dış değerlendirmelerle sürekli dinamik kalmak gibi ihtiyaçlara cevap verebilecek EFQM Mükemmellik Modelini tercih ettik. Modelin uygulaması hakkında Kalder ile işbirliğine başladık ve gerekli eğitimleri alarak öz değerlendirmemizi yaptık. Değerlendirme sonucunda elde edilen iyileştirmeye açık alanları gidermek için projeler geliştirdik ve hayata geçirdik. İş mükemmelliğinde önemli olan sürekli iyileştirme, biz de bu doğrultuda aldığımız dış değerlendirmeler sonucunda 2008 ve 2009 yıllarında Ulusal Kalite Başarı ödülü, 2010 yılında Ulusal Kalite Büyük ödülü almaya hak kazandık. İDO’da değişim nasıl başladı, bugün nerelere geldi? İDO’daki kalite anlayışının oluşması ve bu konuda yürütülen çalışmaların ilk adımları 2005 yılında başladı. Rakibimiz olmamasına karşın kurumun vizyonundaki “daha iyi hiz30
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
Bu sonuç bizim için iki açıdan özel anlam ifade ediyor. Birincisi tüm kadrolarımızla içtenlikle inandığımız kalite yaklaşımıyla hayata geçirdiğimiz, değişim yarattığımız bir sistemin başarısının, vardığı noktanın takdir görmesi. İkincisi ise kamu hizmeti veren bir kurum olarak İDO’nun, büyük özel sektör işletmeleriyle yarışarak, onların adeta önüne geçerek Türkiye’nin kalitede büyük ödülünü almasıdır. Bu yanıyla İDO’nun başarısı kamuda da istenir ve inanılırsa, başarıya ulaşılabileceğinin kanıtı, İDO’nun bu alandaki öncülüğünün göstergesidir. Dünyanın en büyük şehirlerinden biri olan İstanbul’da müşteri memnuniyetini nasıl yönetiyorsunuz? Müşterinin öneminin artık şirketlerinin en önemli odak noktası haline geldiği ve varolmak için gelmek zorunda olduğu günümüz pazar koşullarında artık ürünler müşterilerin beklentilerine göre şekillenmeye başladı. Biz de müşterilerimize daha kaliteli hizmet sunmak ve müşteri beklentilerini maksimum ölçüde karşılayabilmek için yıllık olarak müşteri memnuniyeti araştırmaları , marka bilinirlik ve imaj anketleri yanında “gerçek zamanlı” olarak sürekli takip ettiğimiz müşteri geri bildirim yönetim sistemi ile var olan hizmetlerde sürekli iyileştirme ve yeni hizmet
Bu sonuç bizim için iki açıdan özel anlam ifade ediyor. Birincisi tüm kadrolarımızla içtenlikle inandığımız kalite yaklaşımıyla hayata geçirdiğimiz, değişim yarattığımız bir sistemin başarısının, vardığı noktanın takdir görmesi. İkincisi ise kamu hizmeti veren bir kurum olarak İDO’nun, büyük özel sektör işletmeleriyle yarışarak, onların adeta önüne geçerek Türkiye’nin kalitede büyük ödülünü almasıdır.
ve ürün çeşitlendirme çalışmalarını aralıksız olarak sürdürüyoruz . İDO’nun dünya lideri olmasındaki dönüm noktaları şehir hatlarının 2005 yılında İDO’ya devri ile iskelelerin ve vapurların yenilenmesi, yeni yolcu vapurlarının ve araba vapurlarının İstanbulluların hizmetine sunulması ve 2006 yılından itibaren şirketin tüm süreçlerinin EFQM Mükemmellik Modeli doğrultusunda yönetilmeye başlamasıdır. İDO’nun bundan sonraki hedef ve projelerinden söz edebilir misiniz? Son 6 yılda İDO olarak pek çok önemli projeye imza attı. Geride bıraktığımız dönem yoğun bir yatırım süreciydi ve geri dönüşünü de hem müşteri memnuniyeti hem de ekonomik değerimiz açısından alıyoruz. İstanbul’a kazandırdığımız 7 ayrı tipte gemi, hayata geçirdiğimiz proje ve yatırımların en önemli yansımasıdır. İDO olarak kazandığımız Ulusal Kalite Büyük Ödülü, İstanbullara vermekte olduğumuz hizmet açısından bizlere yeni bir motivasyon kaynağı yaratmıştır. Kentimize verdiğimiz kaliteli ve konforlu hizmetin takdir edildiğini görmek, bu alandaki çabamızın inanarak artmasını sağladı. 2011 yılında da yine aynı anlayışla, hizmet süreçlerimizde, var olan tüm artı değer ve uygulamaları maksimum düzeyde gözeterek ve geliştirerek çalışmalarımızı, İstanbul halkına verdiğimiz samimi hizmeti sürdüreceğiz.
Size göre diğer kuruluşlara örnek olması için; müşteri ve çalışan memnuniyeti, liderlik, toplumsal sonuçlar neleri ifade ediyor. Başarılı ve lider bir kuruluş olmanın sırları nelerdir? Aslında tüm bu değer ve kavramları lider kurum kavramı altında değerlendirmek, örnek kurum olma hedefini de bir bütün olarak görmek açısından daha sağlıklı olacaktır. Şöyle ki; yakın geçmişe kadar kişi özelinde ele alınan “Lider olma” kavramı, küresel ekonomik değerlerin farklılaşmasıyla, ülkeler, kurumlar ve sektörler düzeyine taşındı. Bugün denizcilikte “lider şirket” olgusunun altına imza atabilmiş olmamızın temelinde, “değişim yönetimi” kavramının temel parametrelerini başarıyla hayata geçirmemizin bulunduğuna inanıyorum. Bu değişim yönetimi yaklaşımında, kurumların öncelikle bir “iddiası” olması gerekiyor. Hedef olarak da tanımlanabilecek bu olgunun gerçekleşebilmesi için, sadece yöneticinin bireysel inancı değil, kurum çalışanlarını da bu hedefe inandırılması, bu yönde motive edilmesi ve bunu sonucunda alınan aksiyonlara içtenlikle katkı yapmalarının sağlanması gerekir. Özetle, lider kurum yaratmanın temelinde “hedefler ve insanlar” yer alıyor; kritik başarı faktörü; hedefleri ve insanları bir motivasyon üzerinde buluşturabilmek.ç Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
31
L KALİTE ÖD A S
Ü ÜL
18. U LU
ULUSAL KALİTE ÖDÜLÜ
isi ategor K İ B O K Sahibi Ödülü Başarı R
PAZA BAREM RMA I ARAŞT
Pervin Olgun
Barem Pazar Araştırma ve Özel Eğitim Merkezi Ltd. Şti. Genel Müdürü
Sektörümüzün kalite bilincini artırdık İş mükemmelliği sürecini bizlere aktarabilir misiniz?
İ
ş mükemmelliği süreçlerimiz, sürekli değişen dünyada müşterilerimizin kaliteli bilgi ihtiyaçlarını en derin, en hızlı ve en ekonomik olarak karşılamaya odaklı. Tüm işlerimiz için pazar analizleri, iyi uygulamalar, çalışanlar, müşteriler gibi çeşitli kaynaklardan gelen bilgi ve geri bildirimleri değerlendirerek, oluşan ve gelecekte oluşabilecek sorunlar için düzenleyici ve önleyici faaliyetler sürecimiz var. Süreç tanımladıktan sonra gereken kişilere süreç esaslı eğitim veriyoruz, süreç performanslarını ölçüyor ve izliyoruz. Tüm bu işlemleri, firmamızda, bize uygun olarak geliştirilen bir ofis otomasyon programı ile paylaşıyor olmamız da işimizi daha verimli ve keyifli hale getiriyor. Ödül süreci sizlere ne kazandırdı? Barem Research olarak biz bu ödülü, EFQM modeli ile tanıştığımız 2004 yılında başlayan çabalarımızın bir yan ürünü olarak görüyoruz. Esas amacımız bir aile şirketi olan firmamızı kurumsallaştırarak ikinci 25 yılına hazırlamaktı. Geçen 6 yılda ne kadar geliştiğimizi gördük. EFQM kurumsallaşmamıza katkıda bulundu. Altyapımızın modernleşmesinde
32
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
yön gösterdi, işlerimizi hızlandırmamıza yardımcı oldu. Çalışanlarımızın eğitim ve kariyer planlarını geliştirdi. Kısaca bir bütün olarak işimizi daha iyi yapmamızı sağladı. Terzi kendi söküğünü dikemez derler ya, bir dikiyoruz. Kendimizi sürekli ölçüyoruz. Yaptığımız araştırma sonuçlarına göre aksiyon alarak, başta müşterilerimiz ve çalışanlarımız olmak üzere tüm paydaşlarımızın memnuniyetini artırıyoruz. Çalışanlarımız, müşterilerimiz, tedarikçilerimiz, hatta saha çalışmalarımıza veya grup toplantılarımıza katılan tüketicilerde bile çok yüksek, % 90 civarında memnuniyet oranları yakaladık. Özetlemem gerekirse EFQM desteğiyle yaratıcı çalışanlarımız ve yenilikçi yöntemlerimizle müşterilerimiz ve kendimiz için sürekli gelişim yolunda hızla ilerliyoruz. Yaptığınız işin özelinde nasıl bir yenileşim çalışması yürütüyorsunuz? Yenileşim zamanımızda her alanda olduğu gibi bizim işimizde de olmazsa olmaz. Hepimizin bildiği gibi günümüzde teknoloji çok hızlı değişiyor. Bu sayede bütün dünya birbirine değiyor, herkes birbirini etkiliyor. Değişim; insana,
tüketiciye, topluma çok hızlı yansıyor. Eğilimler, davranışlar, alışkanlıklar çok hızlı değişiyor. Ürün ve hizmetlerin bu değişimi yakalaması, hatta önünde gitmesi firmaların ticari başarısında en önemli faktör.
değil dünyada da öncü oluruz ve küresel araştırma sektörünün kalitesine katkıda bulunuruz.
Barem Research olarak bizim işimiz bu hızlı değişen ortamda pazarlama yapan şirketlere pazar ve tüketiciyle ve onlardaki değişimle ilgili güvenilir bilgileri vererek doğru karar almalarını sağlamak. Ancak bilgi derken sayılar, oranlar, grafikler yığınından bahsetmiyoruz. Doğru bilginin işlenmesiyle elde edilen süzülmüş öz bilgiden, içgörü’den bahsediyoruz. Bu herkesin peşinde olduğu değerli öze ulaşmak için kimsede olmayan yenilikçi yöntemlerin geliştirilmesi çok önemli.
Barem Research’ü, istatistik alanındaki akademik kariyerimin ardından 1982 yılında, ortaklarımla birlikte kurduk. Sektöre bilimsel ve etik bakış açısı kazandırdığımızı düşünüyoruz. Kuruluduğumuzdan beri Kalite kavramı ile özdeşleştik. Çok sayıda yeniliğe imza attık.
Biz Research International’dan ayrıldıktan sonra kendi yenilikçi araştırma yöntemlerimizi geliştirdik: i-screentm, f2basetm, mednographytm, satisfaction optimazertm, image optimazertm, ad optimazertm, price optimizertm. Yenilikçilik çalışmaları için ön koşul insan kalitesi ve bilgi birikimi, sonra da doğru metot. Bizim müşterilerimize de uyguladığımız bir İnovasyon Atölyesi yöntemimiz var. Araştırma sonuçlarının değerlendirilmesinde, zor sorunlarla karşılaştığımızda ve yenilik ihtiyacı belirdiğinde bu yönteme başvuruyoruz. 90’lardan beri sürekli geliştirerek kullandığımız özel bir atölye bu. Araştırmacı bakış açısıyla tüm bilgiyi toplayıp, süzüp, paylaşıp ortak akılla çözümler aradığımız bir yöntem. Her çalışma sonucu çıkan yüzlerce fikir değerlendirilip önlerindeki engeller kaldırılıyor. Sonraki adımlar, ortaya çıkan fikirlerin anlamlı ifadelere dönüşmesi ve araştırmalarla en güçlülerin seçilmesi. Bir araştırma kuruluşu olarak ülkemizde kalite ve mükemmellik gibi çalışmaları nasıl değendiriyorsunuz? Barem Research olarak, 2004 yılında KalDer Kalite Hareketine katıldığımızda hiç bir araştırma şirketi bu yolda bir adım atmamıştı. Aradan geçen yıllarda sektörümüzün bu konuya ilgisi arttı. Araştırmacılar Derneği GAB adıyla yerel bir standart geliştirirken katkıda bulunduk. Dünyada ilk kez araştırma sektörüne yönelik standart 2006 yılı sonunda oluşturuldu, ISO 20252:2006. Biz bu belgeyi Türkiyede ilk, dünyada ilklerden biri olarak aldık. Bugün Türkiye’de GAB belgesi sahibi 8 araştırma şirketi var. Bunların içinden 4’ü daha sonra ISO 20252:2006 standartdını da aldı. Tüm bunları araştırma sektörü adına çok olumlu bir gelişme olarak görüyoruz ve sektörün kalite bilincini artırdığımıza inanarak mutlu oluyoruz. Dünyada EFQM modeli ile bizim seviyemize gelmiş ilk ve tek araştırma firmasıyız. Umarız bu alanda yalnız Türkiye’de
Kuruluşunuzu bize tanıtabilir misiniz?
Dünyanın en büyük araştırma gruplarından biri olan Research International (RI) ile 1994-2009 yılları arasında sermayesiz ortaktık. 2009 yılında küresel firma satışları nedeniyle gruptan koparak kendi ayaklarımız üstünde durmaya karar verdik. Yalnızca kendimize güvenerek. Yalnızca kalitemize, insan kaynağımıza, kurumsal değerlerimize güvenerek
Barem Research olarak biz aldığımız ödülü, EFQM modeli ile tanıştığımız 2004 yılında başlayan çabalarımızın bir yan ürünü olarak görüyoruz. Esas amacımız bir aile şirketi olan firmamızı kurumsallaştırarak ikinci 25 yılına hazırlamaktı. Geçen 6 yılda ne kadar geliştiğimizi gördük. EFQM kurumsallaşmamıza katkıda bulundu. Altyapımızın modernleşmesinde yön gösterdi, işlerimizi hızlandırmamıza yardımcı oldu. Çalışanlarımızın eğitim ve kariyer planlarını geliştirdi. Kısaca bir bütün olarak işimizi daha iyi yapmamızı sağladı. %70’ini küresel araştırma şirketlerinin paylaştığı bir pazarda varlığımızı gelişerek sürdürebileceğimize inancımız tam. Buna başkaları da inanıyor ki dünya bağımsız araştırma kuruluşları ağı olan WIN grubu (Worldwide Independant Network of Market Research) eski ortağımızdan ayrılmamızın hemen ardından bizi üyeliğe davet etti. WIN her ülkeden tek bir bağımsız, kaliteli ve büyük araştırma şirketini içine alıyor. Türkiye’den bizi seçtiler. Biz de önerilerini kabul ederek 60’a yakın ülkede araştırma yapabilme ve bu ülkelerdeki yaratıcı araştırma şirketleriyle know-how paylaşımı olanağına kavuştuk.ç Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
33
L KALİTE ÖD A S
Ü ÜL
18. U LU
ULUSAL KALİTE ÖDÜLÜ
lar uruluş lçekli K Kategorisi Ö k ü y Bü irim ibi yonel B Operas arı Ödülü Sah ş a B ECEK
Ç COLA İ COCAA R A K AN ASI FABRİK
Geleceğe giden yol,
yenilikçi ve çevreci bir iş modelinde Büyük Ölçekli Kuruluşlar, Operasyonel Birim Kategorisi'nde Başarı Ödülü alan Coca-Cola İçecek A.Ş. Ankara Fabrikası yöneticileri ile görüştük.
İş mükemmelliği sürecini bizlere aktarabilir misiniz?
T
üm dünyadaki Coca-Cola Sistemi’nin 5. büyük şişeleyicisi olarak bugün, 10 ülkede 20 fabrikamız ve 9000 çalışanımız ile 350 milyonluk tüketici kitlesine hizmet veriyoruz. Türkiye gibi büyük bir pazarı başarıyla geliştirip, büyüttükten sonra 2005 yılında bölgesel satın almalarla uluslararası pazarlara açıldık. Önce Kazakistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan, Ürdün ve Irak’ı ardından da Suriye ve Pakistan’ı bünyemize kattık.
34
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
Türkiye’de kurulu, hisselerinin yüzde 80’i Türk sermayedarlara ait ve halka açık bir şirket olarak, bugün ülkemizin bayrağını 10 ülkede gururla dalgalandırıyoruz. Bunu yaparken de etik, şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkelerini ön planda tutuyoruz. Accountability 2008 Türkiye değerlendirmesinde ülkemizin hesap verilebilirlikte bir numaralı şirketi olduk. Sürdürülebilirlik raporlamasının altın standardı olarak kabul edilen GRI ilkelerine göre Türkiye’de ilk sürdürülebilirlik raporunu yayınladık. Bununla da kalmadık, bu raporda üretim tesislerimizin karbon emisyonlarını
kamuya açık olarak paylaşarak yine Türkiye’de bir ilke imza attık.
Score Card), SWOT analizleri gibi pek çok yönetim aracı kullandık, pek çok şirket içi ve dışı ödüle layık görüldük.
Biz çevre ve toplumun sürdürülebilirliğinin işimiz için öneminin farkındayız. Bizim için iş mükemmelliğinin temelini paydaş dengesini de göz önüne alarak daha az kaynak tüketip daha çok üretim gerçekleştirmek oluşturmaktadır. Bu çalışmaların sonucunu da fazlasıyla almaktayız. Örneğin gururla belirtmek isterim ki Ankara fabrikası olarak özellikle su yönetimi konusunda istisnai başarılara imza attık. Bu çalışmalarımız kapsamında 2003 yılında WWF tarafından ekosisteme yaptığımız katkılardan dolayı takdir beratıyla ödüllendirildik. Tüm dünyadaki Coca-Cola tesislerinde 1 litre ürün üretmek için ortalama 2,43 litre su kullanılırken biz yaptığımız çalışmalarla bu oranı 1,25’e kadar düşürdük. Bu konuda yılmadan çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Kalite yolculuğumuz süresince mükemmelliği arayışımız şirketimizin 3 yıl önce EFQM mükemmellik modeli ile buluşmasını sağladı. Bursa fabrikamızla 2009 yılında Yerel Başarı Ödülü ve 4 yıldızlı Mükemmellikte Yetkinlik, ulusal kategoride ise Coca-Cola İçecek Türkiye Genel Müdürlüğü ve Çorlu fabrika olarak 2010 yılında 5 yıldızlı Mükemmellikte Yetkinlik Belgesi aldık.
Kurulduğu yıldan beri kaliteli ürün çıkartmayı prensip edinmiş şirketimizde; Ankara fabrikası olarak kalite yönetim sistemleri yolculuğuna 1998 yılında başladık. 1998 yılında, ISO 9002 Kalite Yönetim Belgesi’ne sahip olduk. 2001 yılında ise, TCCQS adı verilen, şirketin gereklilikleri ile ISO gerekliliklerinin entegre edildiği kalite sertifikasını dünya üzerindeki 2500’den fazla Coca-Cola fabrikası içinde dokuzuncu sırada almaya hak kazandık.
EFQM Mükemmellik Modeli ile tanıştığımızda benimsediğimiz mevcut yönetim modelimizin Mükemmellik Modeline çok yakın olduğunu, pek çok yapı taşını bulundurduğumuzu ve takip edildiklerini gördük. EFQM modelini kullanarak hali hazırdaki yapımızdan daha anlamlı bir bütün, bir yapı oluşturduk.
İş dünyasının uzun dönemindeki başarısı çevrenin ve toplumun sürdürülebilirliği ile bağlantılıdır. Hem şirketlerin, hem toplumun hem de çevrenin kazandığı bir geleceğe giden yol, yenilikçi ve çevreci bir iş modelinin kurulmasından geçiyor. Yine Ankara fabrikamızda 2002 ve 2004 yılları arası yüksek kalite bilincine sahip her gıda işletmesinde olması arzu edilen, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi, OHSAS 18001 İş Güvenliği ve ISO 22000 Gıda Güvenliği Sertifikalarını aldık ve süreç yönetimine başladık. Hatta, 2003 yılında TSE’nin ilk OHSAS 18001 sertifikasını, dönemin Sanayi Bakanı Ali Coşkun ve TSE Başkanı’nın katıldığı, fabrikamızda düzenlenen bir törende aldık. 12 yıllık kalite yolculuğumuz boyunca, SPC (İstatistiksel Proses Kontrol), TPM (Toplam Verimli Bakım), Yalın 6 Sigma, OE (Operasyonel Mükemmellik), MEX (Bakımda Mükemmellik), Risk Analizleri, Management Cockpit (Fabrikalar arası süreç başarı faktörleri kıyaslama veri tabanı) Müşteri ve Çalışan Memnuniyet Anketleri, BSC (Balanced
Son olarak, Ankara fabrikamız 2010 yılı Ulusal Kalite Ödülü’nde Operasyonel Birim kategorisinde Başarı Ödülü kazandı. Ödül süreci sizlere neler kazandırdı?
EFQM mükemmellik modeli, strateji, politika ve liderlik yaklaşımıyla; süreçler, çalışanlar, müşteriler, toplum, işbirlikleri ve sonuçlar arasındaki mükemmel dengeyi oluşturmaya çalıştığı için; bizim gibi kalite sistemleri ve yönetim araçlarını kullanan işletmelerde dengeli bir yapı oluşturmaya yardımcı olmaktadır. Bu modelin yaygınlaşması, kuruluşların sadece ürün kalitesine ve maliyete odaklanmasının dışına çıkıp, daha bütünleşik bir yapıya sahip olmasına, çalışanlarına, müşterilerine, işbirliklerine ve topluma daha fazla pozitif katkı sağlamasına, kıyaslamalarla işini geliştirmesine ve daha başarılı sonuçlara ulaşmasına neden olacaktır. Coca-Cola İçecek çalışanları mucit yarışmasına katıldı. Bu süreci ve sonuçlarını bize aktarabilir misiniz? İş dünyasının uzun dönemindeki başarısı çevrenin ve toplumun sürdürülebilirliği ile bağlantılıdır. Hem şirketlerin, hem toplumun hem de çevrenin kazandığı bir geleceğe giden yol, yenilikçi ve çevreci bir iş modelinin kurulmasından geçiyor. CCİ olarak bu iş modelini kurmak için sürekli çalışıyor ve çalışanlarımızı yenilikçi ve çevreci projeler geliştirmeleri için sürekli teşvik ediyoruz. CCİ Mucit Yarışması da bu projelerin hayata geçirilmesini sağlayan bir mekanizma olarak 2009 yılında başlatıldı. Türkiye’de bulunan 8 fabrikamızda çalışan hat operatörleri, formenler ve mühendisler tüm yıl boyunca geliştirdikleri inovasyon ve replikasyon (daha önce yapılan uygulamanın başka sistemlere adapte edilmesi) projeleri ile mucit yarışmasına katıldılar. ProjeleÖnce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
35
ULUSAL KALİTE ÖDÜLÜ
rin merkezinde yaratıcılık, uygulanabilirlik, kazanç ve doğal kaynaklardan tasarruf yatıyor. Mucit yarışmasıyla teşvik ettiğimiz bu projeler üretim süreçlerimizi daha verimli, daha az doğal kaynak kullanan ve daha çevreci süreçler haline getiriyor. 2009 yılında 211 proje ürettik ve bu projelerin sonuçlarında 750.000 kWh enerji tasarrufu elde ettik. Bu değer 270 adet evin 1 yıllık enerji tüketimine denk bir değerdir. Bu çevreci kazanca ilave olarak da 4 milyon TL daha az harcama yapmış olduk. Coca-Cola İçecek Ankara Fabrikası’nın yenileşim çalışmalarından söz edebilir misiniz? Yenileşim çalışmalarımızın temelini, 1998 yılında ilk adımlarını attığımız Toplam Kalite uygularımız, TPM, MEX, Yalın Altı Sigma ve OE (operasyonel mükemmellik) oluşturmaktadır. Gerçekte yenileşim çalışmalarımız teknik değişimlerin de ötesinde olarak tüm uygulamalarımızda, süreçlerimize, çalışanlarımıza, topluma, müşterilerimize ve diğer tüm paydaşlarımıza değer katmaya yönelik olarak gerçekleşmektedir. Bu kapsamda fabrikamızda yaptığımız çalışmalara aşağıdaki faaliyetlerimizi örnek olarak verebiliriz; l 2009 yılında yapılan OE projesi ile doğal gaz tüketiminin %23 azaltılması. l 2010 yılında yapılan OE projesi ile elektrik enerji maliyetinin 720,000 TL azaltılması. l 2008-2010 yılları arasında verilen MEX eğitimleri ile 40 operatörün bakım mükemmelliği konusunda eğitilmesi. l 2006-2010 yılları arasında yurt dışı CCİ tesislerimizden gelen 100’ün üzerinde operatör, mühendis ve yönetici36
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
nin, İleri Üretim Yönetimi teknikleri konusunda eğitim alması. l Sosyal sorumluluk ilkemizin bir gereği olarak Saray Belediyesi’nin eski ve kanserojen asbest içeren içme suyu hattının projelendirilmesi ve 350 bin dolarlık bir yatırımla yenilenmesi. l Topluma yönelik katkımızın bir parçası olarak fabrika yakınındaki köyde Atatürk Ormanı oluşturulması. l TPM iyileştirmeleri kapsamında tüm hatlarda toplam üretim kapasitesinin ortalama %15 arttırılması. l Entegre operatör ve TPM yaklaşımı ile otonom bakıma geçip, tüm operatörlerin aynı zamanda kendi makinalarının bakımını yapacak şekilde yetkilendirilmesi. l Çalışan memnuniyetini sürekli ölçerek, yapılan sosyal aktivitelerle çalışan bağlılığı ve motivasyonunun arttırılması. l Sürekli çalışmakta olduğumuz yerel ve küçük tedarikçilerin yürütülen ortak projeler vasıtasıyla teşvik edilerek, ISO 9001 ve OHSAS 18001 kalite belgelerini almalarının sağlanması. l Müşterilerimizle ilgili ilişkilerimiz kapsamında, bayilerimiz için Ambar Yönetimi El Kitabı ve Ambar Bina / Yerleşim tasarım projelerinin kendileri ile paylaşılması. Gelecek için hedef ve projeleriniz neler? Sürdürülebilir kalite, gelişim ve başarılarımız doğrultusunda Avrupa Kalite Ödülü’ne ulaşmak öncelikli hedef ve projelerimizin başında gelmektedir.ç
L KALİTE ÖD A S
Ü ÜL
18. U LU
ULUSAL KALİTE ÖDÜLÜ
i Ölçekl Büyük ategorisi eler K İşletm Sahibi Ödülü Başarı
İGDAŞ
Bilal Aslan
İGDAŞ Genel Müdürü
Ödül süreci memnuniyeti ve başarıyı beraberinde getirdi İGDAŞ ‘ın iş mükemmelliği çalışmalarından söz edebilir misiniz?
İ
GDAŞ olarak, kurulduğumuz günden beri “hedeflerle yönetim” anlayışını ilke edinmiş bir şirketiz. Hedeflerle yönetim anlayışını; işleri planlayan, yöneten, yaptıklarını gözden geçiren ve sürekli iyileştiren bir yapıyla bütünleştirdik. Yaptığımız büyük altyapı çalışmaları ve sektöre kattığımız değerlerle, Türkiye’de doğalgaz konusunda referans şirket haline geldik. Bu nedenle mevcut birçok uygulamayı gerçekleştirerek yerinde öğrendik. Öğrenme sürecinde güvenliği hep ön planda tuttuk, çünkü biz, Türkiye’nin doğalgaz okuluyuz ve bu nedenle sorumluluklarımız var. İstanbul’a doğalgaz ilk kez 1992 yılında verildi ve bu tarihten beri yaptığımız tüm faaliyetlerde, planlı ilerlemeyi ön planda tuttuk. İlk günden beri yıllık hedefler doğrultusunda birim bazlı hedef takibi ile faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Kalite Yönetim Sistemi standartlarının 2003 yılında devreye girmesiyle, şirketimizin koyduğu ana hedefler üzerinden takip yapılmaya başlandı ve Aralık 2007 ‘de KalDer (Kalite Derneği) ile İyi Niyet Bildirgesi’ni imzaladık. İyi Niyet Bildirgesi’nin gerekliliği olan İş Mükemmelliği Modeli uygulamasıyla, yeni ve uluslararası literatüre uygun bir sayfa açmış olduk.
40
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
EFQM Mükemmellik Modeli, tüm parametreleri ile iş mükemmelliğine odaklanmış, uluslararası bir yönetim modelidir. Bu doğrultuda, 2006 yılında başlamış olduğumuz stratejik plan çalışmalarını, “2007-2011 Stratejik Planı Kitabı” olarak yayınladık ve sonrasında, modele göre revize ettik. Buna göre oluşturulan 2009 - 2013 Stratejik Planı, EFQM çalışmaları kapsamında 2010 - 2014 Stratejik Planı şeklinde güncellendi. Stratejik amaç ve onu destekleyen stratejiler doğrultusunda; kritik başarı faktörü, kilit performans göstergeleri ve stratejik faaliyetleri oluşturduk ve yönetim modelimizi aynı zamanda EFQM modelinin 2010 versiyonuna da uygun hale getirmiş olduk. İş mükemmelliğini sağlamak amacıyla şirketimizde birçok çalışma gerçekleştiriyoruz. İşletme Yönetim Sistemi, Boru Hatlarının Bütünselliği Yönetimi gibi modellemeler ile de mükemmellik yolculuğumuza devam edeceğiz. İGDAŞ müşteri memnuniyetini nasıl yönetiyor? 4 milyonun üzerinde İGDAŞ abonesine hizmet veriyoruz ve müşterilerimizin memnuniyeti konusunda titiz davranıyoruz. Müşterilerimizin memnuniyetini arttırmak için kullanmamız gereken tüm kanalları kullanıyoruz. Örneğin en son yaptığımız çalışma, ISO 10002 Müşteri Şikayetleri
Yönetim Sistemi’ni belgelendirmek oldu. Bu uygulamaya daha büyük ölçekli şirketler bile tereddütle yaklaşıyorlar. Bu çalışma ile İGDAŞ olarak yine bir ilke imza atmış olduk. Ülkemizde belgelendirilen kuruluşlar içerisinde de ilk sıralarda bulunuyoruz. Yıl içerisinde yaptığımız çalışmaların etkilerini müşterilerimiz bazında ölçümleyebilmek için EFQM mükemmellik modelinin tüm parametrelerini karşılayan müşteri memnuniyeti anketleri yapıyoruz. Bu anketlerden edindiğimiz sonuçlara göre bir sonraki yıl için hedeflerimizi belirliyoruz ve bir önceki yıla göre müşteri memnuniyetini arttırmak için çalışmalar yapıyoruz. Müşteri memnuniyetini ölçümleyebilmek için yaptığımız bir diğer uygulama ise Gizli Müşteri Araştırması. Bu uygulama sayesinde, faaliyetlerimizi müşterilerimizin gözüyle görüyor ve İGDAŞ algılarını empatik bir yaklaşımla takip edebiliyoruz. Araştırma sonucunda çıkan verilere göre yapmamız gerekenleri görüyor ve uyguluyoruz. Memnuniyeti sadece müşterilerimiz nezdinde değerlendirmiyoruz. Kurumsal itibar anketi ile tedarikçilerimiz, işbirliği yaptığımız kuruluşlar, üniversiteler vb. kuruluşların memnuniyet ve beklentilerini ölçümlüyoruz. İGDAŞ birçok ülkedeki benzer kuruluşlar ile kıyaslama çalışması yürütüyor. Burada hangi sonuçlar çıkıyor, paylaşabileceğiniz sonuçları bize aktarabilir misiniz? İGDAŞ olarak, kıyaslama faaliyetlerinde; dünyadaki yenilik ve gelişmeleri sürekli takip etmenin gerekli olduğu bilinci ile hareket ediyoruz. EFQM mükemmellik modelinin bir gereği olarak şirketimizin uzun vadeli stratejik projeksiyonları için veri topluyoruz. Stratejik amaç, vizyon ve hedeflerimize hizmet etmeyi amaçlıyoruz. İyileştirme gereken
uygulamalarımızı, yurtiçi ve yurtdışı diğer gaz dağıtım şirketlerindeki en iyi uygulamalara sahip olanlarla kıyaslıyoruz. Belirlediğimiz en iyi uygulamaları şirketimizin yapısına uyarlayarak, alanında her zaman önde olmayı öngören ve bu döngüyü sürekli hale getirmeyi amaçlayan yönetsel bir yapıyı amaçlıyoruz. Kıyaslama çalışmalarımız, süreç bazlı bir eksen üzerine oturtulmuştur. Şirketimizin ana süreçlerinden; müşteri odaklı süreç, yönetsel süreç ve destek süreçlerini ilgilendiren alanlarda kıyaslama faaliyetlerini yürüterek zayıf ve güçlü yönlerimizi belirleme imkânını elde ediyoruz. Ortaya çıkan kıyaslama sonuçlarının, fayda-maliyet analizlerini yaparak, ilgili süreç sahibi departmanların uygulamasına imkân veriyoruz. Bu durum, şirketimizin verimli çalışmasına ve mevcut kaynaklarının daha iyi yönetilmesine önemli katkılar sağlıyor.
Müşteri memnuniyeti anketlerinin içeriğini, hedef kitlesini ve bölgesel kırılımlarını artırarak daha fazla iyileştirme fırsatının belirlenmesini sağladık. Ayrıca müşteri memnuniyeti de bu durumdan olumlu yönde etkilendi. 2006 yılında yapılan anketlerdeki genel müşteri memnuniyeti anket sonucu % 86.8 iken 2010 yılında bu değer % 91’e yükseldi. Yaptığımız kıyaslama çalışmalarının sonuçlarını ana başlıkları ile şöyle sıralayabiliriz: Kurumsal kaynak yapısını güçlendirecek “ERP uygulaması”, “doğalgaz talep tahmini” için ekonometrik modelleme yapılması, Call-Center Detay Uygulamaları, “On-line Tahsilat” projesi, sanayi ve büyük ticari abonelerimize hizmet veren “Sanayi Müşteri Hattı” kurulması, müşteri hizmetlerinde kaliteyi artırmak amacıyla “Gizli Müşteri Uygulaması”, Online Koku Ölçümü, bölge istasyonlarının SCADA sisteminden takibi projesi, altyapı kazı izinleri ve kazı çalışmalarının on-line takibi gibi. Ödül süreci sizlere ne kazandırdı? Şirketimizin ilk yıllarında tek düşüncemiz “işimizi nasıl yapmalıyız ki; kesintisiz ve güvenli gaz arzı sağlansın” idi. Kalite yönetim sistemlerinin devreye girmesiyle, Hedeflerle Yönetim Modeli’nin temellerinin atıldığı bir süreç yaşamaya başladık. Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
41
ULUSAL KALİTE ÖDÜLÜ
Toplumun, İGDAŞ ve hizmetleri hakkındaki algısını pek çok açıdan ölçmeyi sağlayacak anket uygulamasını başlattık. Kurumsal sosyal sorumluluk çerçevesinde; eğitim, sağlık, spor, kültürel ve sosyal faaliyetlere ve yardımlaşma aktivitelerine katılım arttırılarak şirketimizin tanıtımı konusunda pozitif yönde gelişmeler sağladık. Müşteri memnuniyeti anketlerinin içeriğini, hedef kitlesini ve bölgesel kırılımlarını artırarak daha fazla iyileştirme fırsatının belirlenmesini sağladık. Ayrıca müşteri memnuniyeti de bu durumdan olumlu yönde etkilendi. 2006 yılında yapılan anketlerdeki genel müşteri memnuniyeti anket sonucu %86.8 iken 2010 yılında bu değer %91’e yükseldi. Hedeflerle Yönetim Modeli’nden önce, süreç iyileştirmeler birimler bazında gerçekleştiriliyordu. O dönemde yaşadığımız sıkıntı; iyileştirme amacının, hedeflerinin ve getirilerinin yeterince takip edilememesiydi. Modelin uygulanmaya başlamasıyla birlikte, süreç iyileştirme fırsatlarını belirledik ve öncelikli konuları netleştirdik. İyileştirmeleri; amacı, hedefi, mali getirileri ve performans göstergeleri ile takip etmeye başladık. Süreç iyileştirmelerinin daha sistemli bir şekilde yürütülebilmesi için bir yazılım hazırladık. Süreç iyileştirmelerde dış paydaşlarımızdan da fikir almayı sağlayacak ortamlar oluşturduk. Dış paydaşlarla ortak geliştirilen iyileştirme faaliyetlerini arttırdık. Yenilikçi fikirlerden en iyi şekilde yararlanmayı sağlamak için bir inovasyon sistemi kurduk. Genelde; anket çalışmaları raporlanarak, sadece veri olarak kullanılıyordu. Model ile birlikte tüm anket çalışmalarının sonuçlarını analiz ederek iyileştirme fırsatlarını belirledik ve gerekli iyileştirmelerin yapılmasını sağladık.
2007 yılında kurulan çağrı merkezi faaliyetlerimizi, 2008 yılında yaptığımız dış değerlendirme sonrasında yeniden ele alarak düzenledik böylece şikâyetler, model kapsamında sınıflandırılmış ve CRM sisteminde köklü değişiklikler yapılmış oldu. Sonuç olarak; EFQM Mükemmellik modelinin uygulanmaya başlamasından sonra şirketimizde hedefler bir stratejik amaç doğrultusunda toplanıp, şirketin genel stratejilerine bağlı stratejik faaliyetler vasıtasıyla alt kırılımlı olarak takip edilmeye başlanmıştır. Hedefler belirlenirken geriye dönük minimum 4 yıllık performanslar, müşteri memnuniyeti anket sonuçları, çalışan memnuniyeti anket sonuçları, gizli müşteri araştırma sonuçları, kurumsal itibar anket sonuçları gibi verilerimiz dikkate alındığı için tüm sonuçlarımızda gözle görülür bir artış söz konusudur. Ödül sürecini her zaman, başarıyı taçlandıran bir araç olarak düşündük. Bu da doğal olarak memnuniyeti ve başarıyı beraberinde getirdi. Çalışanlarımızın yönetime katılması açısından da çok önemli bir araç oldu. Aslında yaptığımız, hatta çok iyi yaptığımız bazı faaliyetlerin bile bizim için ne kadar rutin prosedürler olduğunu görmüş olduk. Bu anlamda EFQM Mükemmellik Modeline ve KalDer’e teşekkür ediyoruz. İGDAŞ’ın önümüzdeki dönem hedef ve göstergeleri nedir? Şirketimiz artık üst düzey şirketlerin yönetim performansına ulaşmış durumdadır. Yönetim mantığımızı daha da üst düzeye çıkararak, strateji ve hedeflerimize Kurumsal Risk Yönetimi sistemini entegre etmeyi hedefliyoruz. Bu sistemler ve düzenlemelerle sektörümüzde öncü olan kurumumuzu, Avrupa’da, daha sonra da dünyada tanınan bir şirket haline getirmek istiyoruz. ç
42
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
ULUSAL KALİTE HAREKETİ
Cüneyt Çakalel
Özaltın Otel İşletmeleri A.Ş., Gloria Verde Resort Genel Müdürü
Amacımız; turizm sektöründe öncü olabilmek Kalite yönetim çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
E
konomik ve teknolojik alanda hızlı bir değişim ve gelişim sürecinin yaşandığı günümüzde, işletmeler rekabet gücünü korumak için çeşitli yönetim, yapılanma ve kalite tekniklerini uygulamak zorundadırlar. Dünyada ve ülkemizde özellikle son yıllarda kalite, kaliteli hizmet, kalite güvencesi, kalite halkası, kalite kontrol çemberi, kalite yönetimi, yüksek kalite sistemleri gibi. kavramlarla sık sık karşılaşılmaktadır. Bütün bu kavramlar “kalite” üzerinde odaklaşmakta; kalitenin çok önemli bir etken olduğunu göstermekte ve çeşitli yönlerini tanımlamaktadır. Bu düşüncelerden hareket ile Özaltın Otel İşletmeleri A.ŞGloria Hotels & Resorts olarak kalite çalışmalarımıza 2004 yılında Toplam Kalite Yönetimi felsefesini benimseyerek başladık.
ISO Standartlarına göre yönetim anlayışımızla birlikte hizmet verdiğimiz her alanda sürekli iyileştirme mantığıyla, müşteri ve çalışan memnuniyeti odaklı bir yönetim sistemini benimsedik. Bu anlayış tesislerimizde hızla yayıldı ve 44
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
sunduğumuz hizmetlerimizin standartlara uygunluğunu 2005 yılında akredite bir kurum aracılığıyla belgelendirerek tescilledik. Tesislerimizin hepsi ISO 9001:2008, ISO 14001:2004, OHSAS 18001: 2007 ve ISO 22000:2005 entegre yönetim sistemi belgelerine sahiptir. Toplam Kalite Yönetimi felsefesini benimseyen Gloria Hotels & Resorts Kalite konusunda önemli aşamalar katetti. Eylül ayında başlayan KalDer üyeliğimiz ile birlikte Toplam Kalite Yönetiminin bir modeli olan EFQM Mükemmellik Modeli doğrultusunda çalışmalarımıza başladık. Ulusal Kalite Hareketi’ne katılma fikri nasıl doğdu? Günümüzde gittikçe hız kazanan çağdaş, kaliteli yönetim arayışları gerek işletmelerin rekabet gücünün arttırılması gerekse toplam kalitenin artması bakımından genel anlamda fayda sağlamaktadır. Bu bağlamda 2004 yılında başlayan, Toplam Kalite Yönetimi felsefesini benimseyen grubumuzda bir değişim, yenileşim ihtiyacı içine girdik. Bu ihtiyaç değişimi etkin olarak yönetme isteğimizle birleşince bizi Ulusal Kalite hareketine katılıma götürdü. Modelle tanışmamızın başarımızın temelini oluşturacağı bilinciyle
KalDer’ le 15 Eylül 2010’ da İyi Niyet Bildirgesi’ni imzaladık. Kalite yolculuğunda geçirdiğiniz evreleri ve kaydedilen aşamaları anlatır mısınız?
Değişim olgusunun tartışılmaz bir gerçek
Toplam kalite yönetimi felsefesinin başarılı olabilmesi için öncelikle tüm yöneticilerimizin ve çalışanlarımızın davranış ve calışma biçimlerini değiştirmeleri, yenileşmeye açık hale gelmeleri en önemli ve zorlu evreydi. Değişim kültürünün kurumumuzda yerleşik hale gelmesi için sabırla ve özenle çalışmaya devam ediyoruz.
etkinliği ve karlılığı insan kaynaklarının
Bu aşamadan sonraki amacımız huzurlu çalışma ortamının yaratılmasıydı. Oluşan olumlu atmosfer sonraki evreler olan sürekli iyileştirme ve çalışanların katılımını teşvik etti.
performansa ve etkinliğe dönüştürecek
Bulunduğumuz noktada Ulusal Kalite Hareketi’nde çok yeni olmamıza rağmen Toplam Kalite Yönetimi bize yabancı bir kavram olmadığı için kısa sürede büyük adımlar atacağımıza inanıyoruz. Tüm yönetim ekibi model eğitimi aldı. Önümüzdeki günlerde yapacağımız özdeğerlendirme ile belirleyeceğimiz iyileştirmeye açık alanlarımızı güçlendirerek mükemmelllik yolculuğunda hızlı ve emin adımlarla ileryeceğimize inancımız sonsuz. Vizyon sahibi liderlerimiz ve toplam kalite bilincine sahip çalışanlarımızla 2011 yılı sonunda Mükemmelikte Kararlılık basamağını atlayarak
olduğu günümüz dünyasında, şirketlerin yetkinliği ve etkinliği ile doğru orantılıdır. Teknoloji ve mali güç şirketler için tartışmasız önemlidir. Ama bu iki gücü olan insan kaynaklarıdır. Mükemmellikte Yetkinlik başvurumuzu yapmayı planlıyoruz. Mükemmellik yolculuğunda emin adımlarla ilerleyerek 2013’ de Ulusal Kalite Ödülü’ ne aday olmayı hedefliyoruz. KalDer’in çalışmalarını nasıl buluyorsunuz? KalDer gönüllülük esasını temel alarak kaliteyi bir yaşam biçimi haline dönüştürmeyi hedefleyen, vizyon sahibi, profesyonel, deneyimli ve bilgili, tecrübelerini, bilgilerini payÖnce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
45
ULUSAL KALİTE HAREKETİ
laşmaktan asla çekinmeyen, ülkemizde Kamu’dan KOBİlere, hizmet sektöründen üretime kadar uzanan çok geniş bir platformda hizmet veren bir kurumdur. Mükemmellik yolculuğumuzda KalDer ile yaptığımız iş birliğimizle EFQM Mükemmellik Modeli çalışmalarımızı önce Ulusal Kalite Ödülü, sonrada Avrupa Kalite Ödülü ile taçlandırarak Turizm sektöründe öncü olmak amacındayız. Bu sayede KalDer’ in misyonuna Gloria Hotels & Resorts olarak elimizden gelen katkıyı da sağlayacağımızı düşüyoruz. Ülkemizde kalite anlayışının gelişmesi için vereceğiniz tavsiyeler var mı? Değişim olgusunun tartışılmaz bir gerçek olduğu günümüz dünyasında, şirketlerin etkinliği ve karlılığı insan kaynaklarının yetkinliği ve etkinliği ile doğru orantılıdır. Teknoloji ve mali güç şirketler icin tartışmasız önemlidir. Ama bu iki gücü performansa ve etkinliğe dönüştürcek olan insan kaynaklarıdır. Bu bağlamda şirketler, daha geniş anlamda ise ülke politikalarımız insanımıza çağımızın gerektirdiği eğitimi vermek doğrultusunda olmalıdır. Ülkemizde kalite anlayışının gelişmesinin yegane yolu budur. Sektörünüzdeki kalite anlayışının gelişmesi için neler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz? 46
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
Tüm Sektörlerde olduğu gibi turizm sektöründe de acımasız bir rekabet var. Bunun yanında turizm sektörü imalat sektörü gibi münferit bir sektör de değildir. Turizm sektörünun herhangi bir işletmesinde yapılacak bir kusur bütün ülkenin imajına gölge düşürebilmektedir. Örneğin ülkemizde tatilini geçiren turistlerin karışacağı bir trafik kazası tüm sektörü olumsuz etkilemekte, ülkemizin yurt dısında algısına negatif etki yapmaktadır. Bütün yıl boyunca ülkemizde yapacakları tatili düşünen bu insanlara, ücretini ödedikleri ve satın aldıkları hizmetleri vermeli, mutlu ve huzurlu bir şekilde ülkelerine geri göndermeliyiz. Toplam Kalite yönetimi, turizm sektöründe gerçekten inanılarak uygulanırsa , değişime açık,eğitimli ve dinamik ekiplerden oluşan kurumsallaşmış işletmelerde başarılı olur. Geleneksel yönetim biçimini benimseyen işletmelerde bu yönetim biçiminin başarılı olması beklenemez. Bu yönetim anlayışında temel ilkelerden biri katılımcı yönetim anlayışının olmasıdır. Misafir odaklı olmak aynı zamandan çalışan odaklı olmayı gerektirir. Doğal kaynaklar, tarih ve kültürel değerleri zengin olan ülkemizde turizmde başarı imkanları çok geniştir. Bu imkanlara rağmen, rekabet üstünlüğü malesef sadece düşük fiyat politikaları ile elde edilmeye çalışılmaktadır. Rekabet üstünlüğünü hizmet kalitesi ile elde etmek; verilen hizmetleri çeşitlendirmek ve kaliteyi kurumsallığın ayrılmaz bir parçası haline getirmekle mümkündür.ç
KalDer’DEN HABERLER
Doğu Marmara Kalkınma Ajansı (Marka) Ulusal Kalite Hareketi'ne katıldı Türkiye Kalite Derneği KalDer’in öncülüğünde yürütülen Ulusal Kalite Hareketi (UKH), Türkiye’nin kendi alanında öncü kuruluşlarının katılımı ile hızla büyüyor. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı, düzenlenen törenle Ulusal Kalite Hareketi’ne katıldı.
K
alDer tarafından 1998’de, ulusal “kalite” bilincinin yaratılması, geliştirilmesi ve toplam kalite yönetimi ile Mükemmellik Modeli uygulamalarının yaygınlaştırılması amacı ile başlatılan Ulusal Kalite Hareketi, yeni katılımcılarla birlikte bir çığ gibi büyümeye devam ediyor. Sektör ya da ölçek gözetmeksizin, tüm kurum ve kuruluşlara açık bir sivil toplum hareketi olan Ulusal Kalite Hareketi, son olarak DOĞU MARMARA KALKINMA AJANSI’nın da katılımıyla daha da güçlendi. İyiniyet Bildirgesi İmza Töreni Doğu Marmara Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Erkan Ayan ve KalDer Yönetim Kurulu Başkanı A. Hamdi Doğan’ın katılımıyla, Kocaeli Sanayi Odası’nda 24 Kasım 2010 tarihinde gerçekleşti. Ulusal Kalite Hareketi ile ilgili bilgi veren Doğan; “Ülkenin rekabet gücü, ülkedeki kuruluşların rekabet güçlerine göre belirlenmekte, dolayısıyla küreselleşen dünya ekonomisinde yaşam kalitemiz, kuruluşlarımızın rekabet güçlerine bağlı olmaktadır. Ülkede sağlıklı işleyen pazar ekonomisine ve ülke dahilindeki tüm organizasyonlarda sürekli daha iyiyi hedefleyen yönetim yaklaşımlarına ihtiyaç vardır. Yaşam kalitemizin iyileştirilmesinde, ülke genelinde, holdinglerden kobilere, üretimden hizmete, eğitimden sağlık ve diğer kamu hizmetlerine, yerel yönetimlere, Sivil Toplum Kuruluşlarına kadar toplumumuzda her alan ve kişinin sorumlu48
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
luğu vardır. Mükemmellik modelinin tam anlamıyla benimsenmesi ve kurumsal kültürün bir parçası olması, kurumun sürdürülebilir rekabet gücü için gerçek bir güvencedir. Model kullanımı yaygınlaştıkça, daha çok kuruluş sürekli öğrenen ve gelişen kurumlara dönüşecek ve Türkiye’nin geleceği daha sağlam temellere oturacaktır” dedi. DOĞU MARMARA KALKINMA AJANSI Genel Sekreteri Erkan Ayan ise Ulusal Kalite Hareketi’ne katılmalarından duyduğu mutluluğu dile getirerek konuşmasını şöyle sürdürdü; “Bugün Mükemmellik yolundaki ilk adımımızı atarak “sürdürülebilir” bölgesel kalkınma ile “sürdürülebilir kalite”nin bir arada gerçekleştirmemize imkan verecek “Mükemmellik Yolculuğu’nun ilk adımını atıyoruz. “Ulusal Kalite Hareketi”ne katılarak Avrupa Kalite Yönetim Vakfı’nın uluslararası kabul görmüş EFQM Mükemmellik Modeli’ni kurumumuza uygulamak için çalışmalara başlamış bulunuyoruz. Böylece Mükemmelliğin temel kavramlarını benimseme ve yaşama geçirme konusundaki kararlılığımızı bir kez daha ifade etmiş oluyoruz. Şunu çok iyi biliyoruz ki kalite olmadan mükemmellik olmaz ve bölge olarak dünyada istediğimiz ölçüde rekabet edemeyiz. Bölgemizdeki KOBİ’leri diğer kurum ve kuruluşları da bu hareketin içine çekme gayretinde olacağız. Küresel rekabette lider ve MARKA bölge olabilmek için kalite kavramını bölgemizin tüm kesimlerine benimsetmeye çalışacağız. Bu süreçte tüm arkadaşlarımızın etkin bir şekilde görev almalarını çalışmanın başarısı açısından çok önemli buluyoruz. KalDer ile etkin bir işbirliği yapmaktan memnuyetimizi belirterek hayırlı olmasını diliyor hepinizi saygıyla selamlıyorum.” ç
KalDer’DEN HABERLER
Yerel Kalkınma ve Mükemmellik Yolculuğu 9 Aralık 2010 Konferans Salonu’nda yapılan toplantıya Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu, Düzce TSO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Büyük, KalDer Yönetim Kurulu Başkanı A. Hamdi Doğan, davetliler, öğretim görevlileri, öğrenciler katıldı. Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu, Düzce Üniversitesi hakkında bilgiler verdi. KalDer Yönetim Kurulu Başkanı A. Hamdi Doğan ise, genel olarak gelişmişlik konusunda Türkiye’nin ve Düzce’nin durumlarını değerlendirerek, “Anadolu’yu gezme ve KOBİ’lerle bir araya gelme kararı aldık. Türkiye’de yaşanan ilerlemeleri de izliyoruz. Türkiye şu anda Dünya’nın 165. en büyük ekonomisine sahip. 2023 yılında ilk 10 büyük ekonomi içine girmeyi hedefliyor. Fakat Türkiye’nin ekonomisi
KalDer’in ülke çapında gerçekleştireceği ÜniKalite Mükemmellik Platformu - Yerel Kalkınma ve Mükemmellik Yolculuğu Toplantı Dizisi’nin ilki Düzce Üniversitesi’nin ve Düzce Ticaret ve Sanayi Odası’nın işbirliğiyle Düzce Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşti.
K
alDer, Düzce Üniversitesi ve Düzce Ticaret ve Sanayi Odası işbirliği ile gerçekleştirilen “ÜniKalite” Mükemmellik Platformu-Yerel Kalkınma ve Mükemmellik Yolculuğu toplantı dizisinin ilki Düzce Üniversitesi’nde gerçekleştirildi. Düzce Üniversitesi
bu kadar iyi haldeyken rekabet sıralamasında ise 61. sırada. Bu yüzden daha çok yenileşmeye ihtiyacımız var. Düzce ise URAK rakamlarına göre 63. sırada. Beşeri sermayeye göre 65, markalaşmada 45, ticaret becerisinde 73, erişebilirlikte ise 48. sırada yer alıyor. Yeni projeler üreterek sanayinin gelişimine katkıda bulunarak bu rakamlar arttırılabilir” dedi. Konuşmaların ardından oturum başkanlığını Düzce TSO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Büyük’ün yaptığı panel başladı. Panelin sonunda Düzce TSO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Büyük ve konuşmacılar Borusan Lojistik Genel Müdürü Kaan Gürgenç, Viko Elektrik Teknik Direktörü Orhan Ünal, Anlaş Anadolu Lastik A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Eray Savcı ve Marka Genel Sekreteri Erkan Ayan’a Düzce Üniversitesi tarafından plaketler verildi. ç
50
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
KalDer’in Kayseri ziyaret programı… KalDer 2-3 Aralıkta Kayseri’de kuruluşlara ziyaretlerde bulundu. KalDer’in stratejik hedefleri doğrultusunda, tüm Türkiye’de yayılımı sağlamak amacıyla kuruluşlarla yakın temasları devam etmektedir. 2-3 Aralık 2010 tarihinde Kayseri’de İstikbal Mobilya, Kayserigaz, Merkez Çelik, Mondi, Hes Kablo ve Boyteks kuruluşlarına ziyaretler yapıldı. 2010 Kalite
Kongresi’nde Mükemmellikte Yetkinlik 5* belgesini almayı hak etmiş olan İstikbal Mobilya’da yapılması planlanan TPM Projesi Dış Değerlendirme Hizmeti için tüm üretim tesisi incelendi. Kuruluşu başarılarından dolayı kutluyoruz. Kayseri’de bulunan kuruluşlara KalDer’e göstermiş oldukları yakın ilgiden dolayı teşekkürlerimizi sunarız. ç
İstikbal, çalışanlarını 5 yıldız anısına ödüllendirdi
İ
stikbal Mobilya 2010 Ekim ayında KalDer Dış Değerlendirme sonucuna göre EFQM Mükemmellikte Yetkinlik 5 Yıldız Belgesi almaya hak kazandı. Bu başarının mimarı olarak çalışanlarını gören ve başarıyı hep birlikte kutlamak isteyen İstikbal Mobilya 5 yıldızın anısına EFQM Madalya Töreni düzenledi. Bu büyük başarıyı temsil etmesi ve hatıra kalması amacıyla her çalışana kendi adını taşıyan EFQM 5 Yıldız Madalyası yaptırıldı. Madalyalar, 1-2 Aralık 2010 tarihlerinde bütün çalışanların katıldığı iki ayrı tören ile Genel Müdür Mesut Yiğit tarafından çalışanlara takdim edildi. Törende başarının ekip çalışmasının sonucu olduğunu vurgulayan Yiğit “Bugün bizim gurur günümüz, Avrupa’da mobilya sektöründe bu belge ile bir ilki başarmanın gururunu yaşıyoruz. Bu belge ürün kalitemiz ile pazarda lider olmamızın yanı sıra yönetim sistemlerimiz ile de lider olduğumuzun bir ispatıdır. Bugün itibarı ile bölgemizde ve sektörümüzde örnek olma yükümlülüğünü taşımaktayız. Lider ruhlu çalışanlardan oluşan güçlü ekibimiz ile çalışmalarımıza daha da hız vererek bundan sonraki hedefimiz olan Ulusal Kalite Ödülü’ne ulaşacağımıza olan inancım tamdır. Çünkü mükemmellik kültürünü bir yaşam ve çalışma tarzı olarak benimsemiş durumdayız. Bu başarıya ulaşan ekibin bir parçası olarak burada bulunmaktan mutluluk duyuyorum. Başarımızın artmasında ve hedeflerimize ulaşmada
bize her zaman destek olan ekip arkadaşlarıma tek tek gönülden teşekkür ediyorum” dedi. Törende KalDer Eğitim Yöneticisi Nezahat Eren, KalDer eğitmen kadrosundan Selami Güven Antal, Mustafa Toka ve Kadriye Hangül Aymelek katılarak İstikbal çalışanlarına madalyalarını takdim ettiler. Eren ise konuşmasında, İstikbal’in mükemmellik yolculuğunda başarılarının devam edeceğine gönülden inandıklarını ve böyle bir özel günde İstikbal ekibiyle birlikte olmaktan mutluluk duyduklarını belirtti.ç Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
51
KalDer’DEN HABERLER
“KalDer & TGSD Kalite ve Verimlilik Çalışma Grubu” oluşturuluyor
1
Aralık 2010 tarihinde KalDer ile TGSD işbirliğine yönelik 2. toplantı KalDer ofiste gerçekleştirdi. KalDer ile TGSD arasında planlanan işbirliği ile sektöre yönelik bir çok etkinlik ve verimliliği arttırıcı çalışmalar yapılacaktır. Ocak ayı içerisinde TGSD ve KalDer üyelerinin içinde bulunacağı “KalDer & TGSD Kalite ve Verimlilik Çalışma Grubu” oluşturulacak. Toplantı sonucunda ortak bir üye ile pilot çalışma yapılması ve uygulama örneği olması planlanmaktadır. Şubat veya Mart ayında Adıyaman ve K.Maraş’ a Road Show’lar düzenlenecektir. Bu pilot çalışma geliştirilerek KALİTE kongresinde sektöre özel bir çalıştay veya özel bir oturum organize edilebilecektir. KalDer aracılığı ile kamu sektöründe bulunan atölyelere destek verilmesi, sektördeki iyi uygulama örneklerinin pay-
laşımını sağlamak adına çeşitli kuruluşlar ziyaret edilerek, konfeksiyon üretim süreçleri konusunda eğitim organize edilebilecektir. ç
KalDer'in sektörlere yönelik yayılımı 2011 yılında Türkiye Kalite Derneği olarak sektörel açılım stratejisi çerçevesinde sektör analizleri yapılmış olup, önceliklendirilen sektörel dernekler ile görüşmeler yapılarak, ihtiyaç ve beklentileri çerçevesinde sektörel hizmetler, ortak proje ve etkinlikler gerçekleştirilmesi amacı ile çalışmalara başlanmıştır. Sektörel dernekler ile oluşturulacak olan faaliyet planı çerçevesinde yıl içi yapılacak olan toplantılar, çalıştaylar gibi yapılacak pilot projeler geliştirilecek, sektörel raporlar, paneller ve Kalite Kongresi’ndeki ortak oturumlar ile sektör üyelerinin bilgilerine sunulacaktır. Sektörlere Yönelik Araştırma l Sektör ciroları ve büyüme hızları l Yıllar bazında değişiklikler, sektörlerin yenileri, sektör liderleri l Sektörün rekabet unsunları l İller bazında sektörlere göre dağılım Sektörel Dernekler İle İşbirlikleri l Ziyaretler l Sektörel KalDer üyelerinin işbirliği ve desteği l Anket, toplantı gibi bilgi toplama, plan hazırlanması l Ortak bir panel, konferans l Sektörel yayılım l Sektörden uzmanlar ile sektörel ürünler ve hizmetler geliştirme
*Birçok sektör derneği ile buluşmalarımız devam etmektedir.
52
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
ŞUBELERDEN HABERLER-BURSA
BURSA ŞUBESİ
4. Dönem UKH Pilot Okullar EFQM Mükemmellik Modeli Eğitimi Bursa’da yapıldı 16-17 ve 23-24 Ekim 2010 tarihlerinde Bursa Cumhuriyet Lisesi Salonu’nda 4. Dönem UKH (Ulusal Kalite Hareketi) Pilot Okullar EFQM Mükemmellik Modeli Eğitimi yapıldı. Tuğrul Çelebi tarafından verilen eğitime Bursa Cumhuriyet Lisesi, Bursa İnegöl 100. Yıl İ.Ö.O., Bursa Nosab İ.Ö.O. temsilcileri katıldı. EKG (KalDer Bursa Şubesi Eğitimde Kalite Uzmanlık Grubu) tarafından; UKH’de yer alan, pilot olarak seçilen okulları ödül süreçlerinde örnek olarak çıkabilmek amacı ile kalite alt yapılarını sağlayacak eğitimler ile desteklemek, rehberlik etmek amacıyla düzenlenen eğitimler önümüzdeki aylarda da devam edecek. ç
Pilot Okullar Milli Eğitim Bakanlığı Yılın Kaliteli Okulu Ödülü Başarıları l 2006 Türkiye Birinciliği - Bursa Tophane Endüstri Meslek Lisesi l 2007 Türkiye Birinciliği - Bursa İnegöl Vehbi Koç İ.Ö.O. l 2008 Türkiye Birinciliği - Bursa Anadolu Lisesi l 2009 Türkiye Birinciliği - Bursa İnegöl Gazipaşa İ.Ö.O. l 2010 Türkiye Birinciliği - Bursa Zübeyde Hanım Kız Meslek Lisesi Pilot Okullar Bursa Kalite Ödülü Başarıları l 2005 Jüri Eğitimde Kalite Teşvik Ödülü - Bursa Tophane Endüstri Meslek Lisesi l 2006 Jüri Eğitimde Kalite Teşvik Ödülü - Bursa Anadolu Lisesi l 2007 Jüri Eğitimde Kalite Teşvik Ödülü - Bursa Necatibey Kız Meslek Lisesi l 2007 Bursa Kalite Büyük Ödülü - Bursa Anadolu Lisesi l 2008 Bursa Kalite Başarı Ödülü - Bursa Hürriyet Endüstri Meslek Lisesi l 2008 Bursa Kalite Başarı Ödülü - Bursa M.Kemal Coşkunöz Endüstri Meslek Lisesi l 2009 Jüri Eğitimde Kalite Teşvik Ödülü - Bursa Makbule Atadan Anaokulu l 2009 Bursa Kalite Başarı Ödülü - Bursa Zübeyde Hanım Kız Meslek Lisesi
Bursa’dan UKH’ye Yeni Kuruluşlar Katıldı
YalınSoftware UKH İyi Niyet Bildirgesini imzaladı
7
Ekim 2010 tarihinde Yalın Software Yönetim Kurulu Üyeleri Yağmur Melih Gürtunca, Ertan Yılmaz, Ali Diniz, KalDer Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Emin Direkçi, KalDer Bursa Şubesi Genel Sekreteri Aykan Kurkur, KalDer Bursa Şubesi Kalite Ödülü ve Uzmanlık Grupları Sorumlusu Ebru Yalçın ve çalışanlarının katılımı ile Yalın Software Ulusal Kalite Hareketi İyi Niyet Bildirgesi” ni imzaladı. Prestij Yazılım UKH İyi Niyet Bildirgesini imzaladı 5 Kasım 2010 tarihinde Prestij Yazılım Genel Müdürü İbrahim Uzun, KalDer Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Emin Direkçi, KalDer Bursa Şubesi Genel Sekreteri Aykan Kurkur, KalDer Bursa Şubesi Kalite Ödülü ve Uzmanlık Grup-
ları Sorumlusu Ebru Yalçın ve tüm çalışanlarının katılımı ile Prestij Yazılım Ulusal Kalite Hareketi İyi Niyet Bildirgesi”ni imzaladı. KalDer Bursa Şube Yönetim Kurulu Başkanı Emin Direkçi; kalitenin yaygınlaştırılması konusunda en önemli araçlarından biri olan Ulusal Kalite Hareketi ile Toplam Kalite Yönetimi ve Mükemmellik anlayışının ülkemiz genelinde bir yaşam biçimi ve yönetim aracı olarak yaygınlaşabilmesi için çalıştıklarını, başarılı uygulamaların ülke çapında paylaşılabilmesi ve ülkemizin uluslararası alanlarda daha etkin ve saygın konuma gelmesi doğrultusunda çalışmalar yaparak bu kararlılığı gösteren kuruluşlara, Mükemmellik Yolculuğunda, eşlik ettiklerini ve rekabette üstünlük sağlamaları için destek olacaklarını belirterek bu kararlarından dolayı katılan kuruluşları kutladı. Yeni katılan kuruluşlarla Bursa’dan Ulusal Kalite Hareketi’ne katılan kuruluş sayısı 77 oldu.ç Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
53
ŞUBELERDEN HABERLER-ESKİŞEHİR
ESKİŞEHİR ŞUBESİ
Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası'na UKH tanıtımı
B
aşkan Nafi Güral’ın önderliğindeki KUTSO yönetiminin desteği ve katkıları ile EFQM Mükemmellik Modeli 2010 tanıtım ve eğitim programı 2 Kasım 2010 tarihinde gerçekleşti.
Açılış konuşmasını KUTSO Yönetim Kurulu Üyesi Enver Özer’in yaptığı program KalDer Eskişehir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Burak Erdinç’in bu yıl Avrupa Kalite Başarı Ödülü almış Eskişehir Kadın Doğum Hastanesi’nin başhekimi olarak ödül sürecini anlattığı sunumu ile devam etti. Programda, KalDer Ulusal Kalite Ödül Sekreteri Fahri Özok EFQM Mükemmelik Modeli’ni tanıttı ve modelle ilgili genel bilgiler paylaştı. Programda modeli uygulayan ve aldıkları ödüllerle başarılarını taçlandırmış olan kurumlarımızdan Kütahya Porselen Genel Müdürü Gültekin Sağlam, Bosch A.Ş. İş Mükemmelliği Yayılım Uzmanı Haluk Gözüyılmaz ve Doç. Dr. Mustafa Kalemli Tavşanlı Devlet Hastanesi Müdürü İsmail Eryılmaz modelin kurumlarına kattıkları, modeli kendi kurumlarında uygularken yaşadıkları gelişimler ve ödül süreci ile ilgili 54
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
deneyimlerini aktardılar. Tüm sunumların ardından programda emeği geçen ve katkısı bulunanlara Şube Yönetim Kurulu Başkanı Burak Erdinç tarafından teşekkür belgeleri taktim edildi. Yönetim Kurulu Başkanı Burak Erdinç’in katkılarından dolayı özellikle teşekkür ettiği Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası adına teşekkür belgesini oda Genel Sekreteri Salih Nafi Alıç aldı. ç
ŞUBELERDEN HABERLER-İZMİR
İZMİR ŞUBESİ
“Ege'nin En İyileri" için KalDer kolları sıvadı Kuruluşlar ve ekipler özel eğitim alacak değerlendiricilerin gönüllü olarak çalışacağı üç buçuk aylık bir süre zarfında değerlendirilecekler. 2011’de on ikincisi düzenlenecek olan Mükemmelliği Arayış Sempozyumu, 24-26 Mayıs 2011 tarihlerinde gerçekleştirilecek. Ege Bölgesi’nde faaliyet gösteren tüm kurum ve kuruluşların başvurabildiği bu iki ödül, Mükemmelliği Arayış Sempozyumu’nun son günü sahiplerini bulacak. Ödüle Başvuran Kuruluşlar KalDer İzmir Şubesi tarafından 12 yıldır düzenlenen Yerel Kalite Ödülleri süreci başladı. Kazananlar, 2011 yılı Mayıs ayında düzenlenecek Mükemmelliği Arayış Sempozyumu’nda ilan edilecek.
Ü
lkemizde ve Ege Bölgesi’nde kalite bilincinin yükseltilmesi ve yaygınlaştırılması, kuruluşların çabalarının özendirilmesi ve ödüllendirilmesi amacıyla 2002 yılından bu yana düzenlenen “Ege Bölgesi Kalite Ödülü” ile kuruluşların süreçlerinde iyileştirmeye açık alan olarak belirledikleri konularda yaptıkları ekip çalışmalarının değerlendirildiği “Yılın Başarılı Ekibi Ödülü”ne başvuru süresi sona erdi.
İzmir Güvenli Gıda Günleri KalDer İzmir Şubesi’nin Bornova Belediyesi ile birlikte düzenlediği Güvenli Gıda Günleri kapsamında “Gıda Güvenliğinde Yeni Yasal Düzenlemeler” sempozyumunu 20 Aralık 2010 tarihinde Bornova Belediyesi Nikâh Sarayı’nda gerçekleştirdi.
K
alDer KalDer İzmir Şubesi Gıda Komitesi’nin düzenlediği sempozyum yeni gıda yasası konusundaki sorulara cevap verdi. Özellikle gıda sektörü çalışanlarının, gıda güvenliği konusunda yakından takip ettikleri yasal düzenlemeler ve bu düzenlemelerin sektörel olarak değerlendirildiği sempozyuma 350 kişi katıldı. Yaptığı açılış konuşmasında bu sempozyumların her ay tekrarlanacağı müjdesini veren KalDer İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Murat Hocalar, sempozyuma destek veren Bornova Belediyesi, Argefar, Özsüt ve Pınar’a birer fidan hediye etti. Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır ise
Ege Bölgesi Kalite Ödülü: DB SCHENKER ARKAS Yılın Başarılı Ekibi Ödülü Kamu Kategorisi: Denizli Devlet Hastanesi – Umut Işığı ve Oksijen, Denizli Servergazi Devlet Hastanesi - Empati ve Atmosfer, İzmir 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu - F1 Ekibi, Denizli İl Sağlık Müdürlüğü Bulaşıcı Hastalıklar Şubesi - Kırılma Noktası, Çivril Devlet Hastanesi - El Bebek Gül Bebek, Dr. Abdullah Sayıner Buldan Göğüs Hastalıkları Hastanesi - Ekip Fıs Fıs. Özel Sektör: Tat Konserve Sanayi Sek Süt İşletmesi – Grup Önlem ve Grup Fark. ç
yeni yasal düzenlemelerin eksiklikleri üzerinde dururken özellikle Bornova’da düzenlenen sempozyuma gösterilen ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. İlk oturumda yer alan Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, Tarım İl Müdürlüğü Gıda Denetçisi Hatice Ulu, İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Gıda Birimi Müdürü Yusuf Vangöl Yeni Yasal Düzenlemelerin ne gibi değişiklikler getirdiğini anlatırken, oturum başkanlığını yürüten Tarım İl Müdürlüğü Koruma Kontrol Şube Müdürü Muharrem Özdestan ise ilk ağızdan katılımcıların denetimlerle ilgili sorularını yanıtladı. Prof. Dr. Aydın Ural’ın oturum başkanı olduğu 2. Oturumda ise Gıda Mühendisleri Odası Ege Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Yılmaz, Pınar Et Toplam Kalite Müdürü Yüksel Soyubelli, Özsüt Teknik Direktörü Adnan Peynirci ise değişikliklerin sektöre etkileri konusundan bahsetti. Sempozyumda bir sonraki ayın konusunun “Gıdalardaki Görünmeyen Tehlikeler” olduğu ve 20 Ocak 2011 tarihinde yine Bornova Belediyesi Nikâh Sarayı’nda gerçekleştirileceği duyuruldu.ç Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
55
YAŞAMDA KALİTE
Tunçel GÜLSOY
CPCC/PCC, Yönetici ve yaşam koçu
Kişisel hedefler ve yaşam kalitesi,
koçluk perspektifinden bir bakış
Y
aşam kalitesi deyince benim aklıma bir çok şey geliyor, örneğin iyi bir müzik setinde müzik dinlemek benim için kaliteli yaşam kavramının olmazsa olmaz bir şartıdır. Ama I-Phone’dan müzik dinleyip bundan çok keyif alan ve kendi yaşamında bunu kalite göstergesi olarak gören bir çok insan görüyorum. Peki hangisi gerçek yaşam kalitesini temsil eder? Neden müzik dinleme aracı iki ayrı insan için iki ayrı kalite farkını temsil ediyor. Acaba kim müzikten daha çok zevk alıyor. Kalite kavramı eskiden beri kusursuzluğa erişme ve mükemmeli yakalama olarak algılanıyor. Ama zaman içerisinde dünya geliştikçe, teknoloji ilerledikçe, ekonomik büyümenin artması ile birlikte kavramın kendisinin de geliştiğini görüyoruz. Bugün geldiğimiz noktada ise ülkelerin gelişmesi “yaşam kalitesi” ile belirleniyor. Uzmanlar bu kalite kavramını çok boyutlu bir yapı içerisinde somutlaştırmışlar ve bunları da Psikolojik Esenlik, Fiziksel Esenlik, Sosyal ve Bireysel Esenlik olarak belirlemişlerdir. Bu alanlarda değerlendirmeler yaparak da toplam yaşam kalitesini değerlendiriyorlar. Bugün benim bildiğim dünyada yaklaşık 200 devlet var, bazıları çok küçük, bizim Bakırköy ilçesinden ufak, bazıları çok büyük, içlerinde bir çok farklı kültür yaşıyor ve diller konuşuluyor. Dinleri farklı, dünyayı algılama mercek-
56
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
leri farklı. Kuveyt’te yaşayan bir kadın ile Güney Afrika’da yaşayan bir kadın aynı mesleği yapıyor olsalar bile değişik esenlik kavramlarını aynı şekilde algılarlar mı? Peki bütün ülkeler için yaşam kalitesi kavramı aynı olabilir mi? Acaba hangi ülkelerin insanları daha mutlu, istatistik verileri insan ruhunun derinliklerindeki farklılıkları algılayabilir mi? İkinci konumuz ise yaşamımızdaki kişisel hedefler. Her ne kadar kişisel hedefler kavramı tıpkı bir parmak izi gibi kişiden kişiye değişse de günümüzün egemen kültüründe bizlere empoze edilen bazı hedefler var. İş hayatında başarılı olmak, para kazanmak, güzel şeyler tüketmek, karşı cinsle iyi bir ilişki veya ilişkiler serisi oluşturmak, güzel çocuklar yetiştirmek, arkamızda dikili bir ağaç bırakmak… Hep aklıma küçük bir balıkçı köyünde uyuyan balıkçıya işini büyütmesi için akıl veren zengin iş adamı geliyor. Balıkçı adamın işini daha da büyütüp daha çok para kazanmak için yaptığı her önerisini dinledikçe “neden?” diye soruyor, son kısımda zengin adam balıkçıya “zengin olunca da yan gelir yatarsın” diyor, balıkçı da “e peki şimdi ne yapıyorum?” diye soruyor. Hikayenin bana göre can alıcı noktası hepimizin yeterince uzun gidersek aynı noktaya varacağımız olu-
yor, hatta bundan daha da ilerisi var, Zincirlikuyu Mezarlığının kapısında son nokta bize hatırlatıyor; Her canlı ölümü tadacaktır. Kısacası önce yaşamımızda kalite kavramını oluşturan değerler nedir? diye sorgulamalıyız, sonra da o değerleri hatırlayıp veya bulup onlardan hareketle neyin bizim için önemli ve öncelikli olduğunu, yani kişisel hedeflerimizi ortaya koymalıyız. Benim kişisel görüşüm bu süreçten geçilmeden özgün kişisel hedefler ve yaşam kalitesinden bahsetmenin mümkün olmayacağıdır. Peki bu konuda nereden başlayarak yola çıkabiliriz? KOÇLUK, KALİTE VE HEDEFLER Bu noktada size koçluk kavramından bahsetmek istiyorum: Profesyonel koçluk, danışanlarının özel ve mesleki yaşamlarında hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmak üzere tasarlanmış, sürekli ve yaratıcı bir ortaklıktır. Koçlar birlikte çalıştıkları kişilere performanslarını ve yaşam kalitelerini arttırmaları için yardımcı olurlar. Koçluk alan kişiler kişisel meselelerine çözüm ararken yepyeni perspektifler ve fırsatlar keşfedebilirler. Daha bilinçli ve etkin kararlar alırlar, kişisel iletişim becerileri gelişir, hem kendilerine olan güvenleri artar hem de seçtikleri yaşama daha hızlı ve kolay olarak yönelebilirler. Koçluk ilişkisinde koç birlikte çalıştığı kişiye kendi kişisel düşüncelerinden ve duygularından arınmış bir görüşle yaklaşarak onun kendisi ile ilgili olan farkındalığını artırır, ona kendisini görebileceği bir ayna sunar. Ona kendisi ile ilgili meseleler hakkında düşünmesinde, çözümler üretmesinde ve o çözümlere ulaşabileceği planları yapmasında destek olur. Koçluk benzeri olarak algılanan, terapi, mentorluk ve danışmanlık gibi kavramlardan farklıdır: l Koçluk geleceğe yön vermek için yapılan bir çalışmadır. l Terapi ise geçmiş piskolojik travmaları ve onlardan kaynaklanan acıları, takıntıları tedavi eder. l Danışmanlar özel uzmanlık bilgileri ile kişilere veya kurumlara istedikleri konularda analiz yaparak çözüm önerileri sunarlar.
l Koçluğun temel varsayımı her insanın bir bütün olarak doğru, yaratıcı ve zengin olduğudur. l Koçluk insana dünyada neler olup bittiğinin geniş halk kitleleri tarafından daha iyi anlaşılmasında aydınlanma ve farkındalık yaratabilirler. En önemlisi ise koçluk son tahlilde insana kendi öz değerlerini keşfetmesi, kendisi için neyin daha önemli olduğunu fark etmesi için destek olur, kişiyi kendi öz varlığına daha yakınlaştırır, yaşamındaki farklı seçenekleri görmesine destek olur. ÜSTAT ULAŞ BIÇAKÇI’DAN ÖĞRENDİKLERİM Çok beğendiğim değerli eğitmen Ulaş Bıçakçının yaşam kalitesi ile ilgili söylediği sözleri kendisi ile yapılan bir röportajda okudum. Burada söylediği şeyleri özetleyerek sizlerle paylaşmak istiyorum: Yaşam kalitesinin asıl belirleyicisinin kullandığımız şeylerin daha pahalı olması ya da kültürel farklılıklar olduğunu sananlar bana göre yanılıyorlar. “Paranın ne önemi var” diyecek kadar da saf değilim şu alemde. Paranın amaç değil araç olması gerektiğini düşünüyorum sadece..
Koçluk çoğu zaman sanıldığının aksine sorunlu kişileri tedavi etmek veya problemlerini çözmek için kullanılan bir kavram değildir, koçluk kendi içindeki zenginliği keşfederek yaşamınızda bir üst seviyeye çıkmak isteyen insana bu yolculuğunda destek olmaktır.
Kıpkırmızı gelinciklerle sapsarı papatyaların açtığını daha kaç kez göreceksiniz diye sorasım geliyor içimden. Yaşam kalitesi diyince aklıma geliveren ilk şeyler, şimdi, artık sadece yol kenarlarında açan kıpkırmızı gelinciklerle sapsarı papatyalar oluyor.
l Koçlar kişilerin kendi problemlerine ait cevapların kendilerinde olduğuna inanırlar, onlara çözümler önermezler, kendi çözümlerini üretmelerine destek
Yaşasak yaşasak kaç yıl yaşarız ki? 50 mi, 60 mı, 80 mi yoksa 90 mı? İşte o kadar göreceğiz onları. Bir ömür boyu ya 50, ya 80 ya da 90 kere. Hepsi o kadar.
l Mentorluk bir insanın karşısındaki insanın sorunlarına kendi kişisel deneyimlerinden hareket ederek nasihat vermesidir, çoğu zaman koçluk ile karıştırılabilir.
Öğrendim artık. Can Yücel’in deyimi ile “sardunyalar gibi konuşkan” olan kıpkırmızı gelincikler ve sapsarı papatyalarla sessiz sessiz konuşabiliyorum. Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
57
YAŞAMDA KALİTE
Profesyonel Koçluk, danışanların özel ve mesleki yaşamlarında hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmak üzere tasarlanmış, sürekli ve yaratıcı bir ortaklıktır.
Ki, bu ikisinin toplamı yaşam kalitemizi oluşturur. Paradigmamız ya da yaşamı algılama biçimimiz yaşam kalitemizi işte böyle etkiler ve onun içindir ki, yaşamsal önemi vardır. Paradigmamızın farkında olsak ve onu yönlendirebilsek yaşamı daha gerçekçi bir şekilde yorumlayabilir, algılayabilir, açıklayabilir, kavrayabilir dolayısı ile yaşam kalitemizi olumlu yönde etkileyebiliriz. Belki de yaşam kalitesi hayatı anlamlı kılmaktır kendimize.
Bir şeyler var, duyuyor, anlıyor, Orhan Veli'nin dediği gibi, "anlatamıyorum." Sadece kısa bir denemedir benimkisi, anlatmayı. Paradigma ve yaşam kalitesi Temel düşüncem şu: İnsanın paradigması yaşam kalitesini olumlu ya da olumsuz yönde etkiler. Paradigma nedir? Rastladığım genişçe bir tanım şöyle idi: “Paradigma, bireyin iç ve dış dünyasını (kendisini ve etrafını) yorumlama, algılama ve bilme süreçleriyle ilgili tüm etkenlerin yarattığı örgütlü ve dinamik düşünsel sistem, düzenektir.” Paradigma’ya tam uyan Türkçe bir sözcük henüz oturtulamadı. Ben, “yaşamı algılama biçimi” şeklinde kullanıyorum. Ya, yaşam kalitesi nedir? Açıklamaya çalışmak gerek çünkü zamanımızda çok sıklıkla kullanılmaya başlanan yaşam kalitesi kavramı maalesef, evimizin metre karesi, sahip olduğumuz otomobil, TV, telefon, beyaz eşya adedi gibi ölçülerle ilgilenen yaşam standardı kavramı ile karıştırılıyor. Oysa bence, yaşam kalitesi, yaşamı yorumlayış ve algılayışta kendi tarzımızı (paradigmamızı) geliştirmek ve onunla şekillendirdiğimiz bir yaşam felsefesi, dünya görüşü, değerler, hedefler, ilkeler, inançlar, tutkular, duygular, yürek ve mantıkla yaşayabilmektir. Yaşamı, ona baktığımız gözlüklerden içeri aldıklarımızla yorumlar ve algılarız. Bence yaşam kalitemiz bu yorum ve algılamaların ürünüdür. Bu yorum ve algılamalar sonucunda kendi yaşam felsefemizi, dünya görüşümüzü, değerlerimizi, hedeflerimizi, ilkelerimizi, inançlarımızı, tutkularımızı, duygularımızı, yüreğimizi ve mantığımızı şekillendiririz. Ve onlar da iki şeyi belirlerler; iç huzurumuz ve davranışlarımız. Basit bir terminoloji ile bunlara iç kalite veya içe dönük kalite ve dış kalite veya dışa dönük kalite demek de mümkündür. 58
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
Ben Ulaş Bıçakçı’yı tanıma ve dinleme, ondan ışık alma mutluluğunu almış bir insanım, bugün de onun düşünceleri ile kendi düşüncelerim arasında ortak bir platform buldum. Şöyle demiştik: Önce bizim için kalite kavramını oluşturan değerleri bulalım, oradan hareketle neyin bizim için önemli ve öncelikli olduğunu, yani kişisel hedeflerimizi ortaya koyalım. Bunun için paradigmamızı nasıl değiştireceğiz veya geliştireceğiz. Benim bildiğim ve üstada önereceğim bir yol var, dünyada birçok insan onun desteği ile paradigmalarını sorguluyorlar. Bana göre böyle bir yaklaşımın en etkin aracı koçluk olabilir; Koçluk çoğu zaman sanıldığının aksine sorunlu kişileri tedavi etmek veya problemlerini çözmek için kullanılan bir kavram değildir, koçluk kendi içindeki zenginliği keşfederek yaşamınızda sizin için anlamlı bir üst seviyeye çıkmak isteyen insana bu yolculuğunda destek olmaktır. Eğer dikkatle bakarsanız bunun aynı zamanda bir kalite geliştirme ve kişisel hedefleri belirleme ve oraya doğru ilerleme süreci olduğunu görebilirsiniz. Bu şekilde belirlenmiş bir yaşam kalitesi anlayışı milletler, kültürler ve dinler arasındaki derin farkları azaltarak yavaşça ortak bir insani değerler çerçevesinde toplanmalarını sağlayabilir. Balıkçı yan gelip yatarken zengin adam ona kendi kişisel hedeflerini empoze etmenin anlamsızlığının bilinciyle yaklaşır, ben evde müzik dinlerken i pod dan müzik dinleyen insanın kendimden daha az keyif aldığını düşünmem. Sonra hep beraber üstat Ulaş Bıçakçı’nın sorusunu birbirimize sorarız; Eğer yaşamda görebileceğimiz kıpkırmızı gelinciklerin sayısı sınırlı ise bu dünyada en anlamlı kalite nedir? Böyle bir kalite kavramının bizi gösterdiği kişisel hedefler ne olabilir? Hadi gelin, bugün yaşam kalitesi ve kişisel hedefleriniz meselesine farklı bir gözlükle bakın, rakamlardan kopun; gelincikleri hayal etmenize destek olacak bir çok koç olduğunu fark edeceksiniz.ç
YÖNETİCİ KİTAPLIĞI
60
Yönetim Odasında Savaş
Sosyal Medya Pazarlaması
Yeniden Doğu
Al Ries ve Laura Ries
Erkan Akar
Andre Gunder Frank
Mediacat Yayınları, 2010, 204 Sayfa, ISBN:978-605-5755-45-6 Marka Yaratmanın 22 Kuralı, Markaların Evrimi, Focus, Büyük Markalar Büyük Hatalar gibi Bestseller kitapların yazarı Al Ries ve Laura Ries Yönetim ve Pazarlama arasındaki savaşı çok zengin marka ve şirket örnekleriyle, tüm ayrıntılarıyla anlatıyorlar. Çözümün ne düşündüğümüzle değil, nasıl düşündüğümüzle ilgili olduğunu kanıtlıyorlar. Sol Beyinli Yöneticiler Sağ Beyinli Pazarlamacılara Karşı Eğer büyük bir şirketin CEO’suysanız, büyük ihtimalle sol beyninizi kullanıyorsunuz. Kararlarınızı; gerçeklerle, şekillerle, pazar verileriyle müşteri araştırmalarıyla desteklemek istersiniz. Zaten asıl konunun, kesin ölçümler ve hisseler olduğu bir dünyada başka türlü başarılı olamazsınız.
Efil Yayınevi, 2010, 216 Sayfa, ISBN:6054334193
İmge Yayınevi, 2009, 440 Sayfa, ISBN:9789755336190
Patlama yapan sosyal medya ve sosyal ağlar günümüzün en çok dikkat çeken konuların başında gelir. Sosyal medya ve sosyal ağlar ile pazarlama arasındaki bağın kurulması, doğal olarak genç kuşak pazarlama akademisyenleri tarafından gerçekleşebilir. Bu kitap, alanında öncü ilk kitaplardan biri olmasına karşın, konuya teorik açıklamalar ve pratik yaklaşımlarla ve nelerin, nasıl olduklarına ağırlık vermekle özgün bir nitelik kazanmaktadır. Kitabın içerdiği ve dile getirdiği konuların pratik ve yararlı olması, bunun yanında okunması kolay ve okuyucunun ilgisini çekecek bir tarzda olması, her kuruluşun pazarlama çalışmalarında yaşama geçirilebilecek uygulanabilir önerilerle dolu olması, bu kitabın mutlaka okunmasını gerekli kılıyor.
1960’larda geliştirilen ve azgelişmişliğin, gelişmiş kapitalizme doğru giderken uğranılan bir durak değil, kapitalist ülkelerin gelişmişliğinin kaynağı olduğunu savunan Bağımlılık Teorisi’nin kurucusu sayılan Andre Gunder Frank, bütün akademik yaşamı boyunca emeğin, ezilenlerin, zayıfların safında yer aldı. Kitap daha çok Asya’nın doğusunda dolaşsa da, Batılıların hiç göstermediği yüzüyle Osmanlı İmparatorluğu’nu da o zamanki dünya ekonomisinin önemli bir parçası olarak görüyor. Yeniden Doğu, olgu ve verilerin alt alta sıralandığı bir iktisadî tarih değil. “Bütüncü” bakış açısıyla, bütünü kavrayıp parçaları onun yardımıyla anlama çabası içinde, hem bütüne hem parçalara yakından bakarak gerçekleştirilen alternatif bir tarih yazımı önerisi.
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
Asya Çağında Küresel Ekonomi
14 Yönetim İlkesi
Büyük Düşünmenin Büyüsü
Yaratıcı Motivasyon Teknikleri
Jeffrey K. Liker
Dr. David J. Schwartz
Patrick Forsyth
Optimist Yayın Dağıtım, 2010, 382 Sayfa, ISBN:6055655471
Sistem Yayıncılık, 2009, 296 Sayfa, 9757397717
Resital-Kaizen Yayıncılık, 2009, 151 Sayfa, 9944969192
Toyota, yerkürenin çeşitli yerlerine dağılmış fabrikalarında imalat, ürün geliştirme ve süreç iyileştirme konularında çıtayı sürekli yükseltmesiyle tanınmıştır. Bunun sonucu hayranlık verici bir başarı öyküsüdür: Toyota pazar payını kârlarını sürekli arttırabilmekte ve gerek tüketicilerin gerekse iş dünyasının özgüsünü kazanmaktır. Profesör Jeffrey Liker yaklaşık yirmi yıl boyunca Toyota firmasını incelemiş Japonya'da ve Amerika'daki fabrikaları defalarca ziyaret etmiş, şirket yöneticileri ve çalışanlarıyla ayrıntılı görüşmeler yapmıştır. Sonuçta, ünlü otomobil imalatçısının "yalın üretim" olarak bilinen imalat sisteminin temelinde yatan 14 Yönetim İlkesini bütünsel bir şekilde açığa çıkarmıştır.
Bütün dünyada milyonlarca insan "Büyük Düşünmenin Büyüsü"nü okuyarak yaşamlarını geliştirmişlerdir. Dr. David J. Schwartz, size daha iyi satış yapmak, daha iyi yönetmek, daha çok para kazanmak ve hepsinden önemlisi de daha büyük mutluluk ve zihin dinginliği bulmak konularında yardımcı oluyor.Büyük Düşünmenin Büyüsü size yararlı yöntemler sunuyor. Dr.Schwartz işinizden, evliliğinizden, aile yaşamınızdan ve çevrenizden alabileceğinizin en iyisini almanızda yardımcı olmak üzere dikkatle tasarlanmış bir program sunmaktadır. Büyük başarı ve doyum elde etmek için entelektüel veya üstün zekalı olmanızın gerekmediğini kanıtlar. Ancak sizi hedefe götürecek biçimde düşünme ve davranma alışkanlığına sahip olmanız gerekir.
Başarı baskısı altındaki bir yönetici olarak, alabileceğiniz her desteğe gereksinim duyduğunuzu hissedebilirsiniz. Aslında böyle bir destek hemen yanı başınızda; yapmanız gereken tek şey, onun tam potansiyelini ortaya çıkarmak. Nedir bu? Elemanlarınız. Yöneticiler, diğer insanlar aracılığıyla ulaştıkları sonuçlara göre değerlendirilirler. Ekibinizdeki herkes, en yüksek etkinliğe ulaşacak şekilde çalışıyorsa, başarı her zaman sizi bekliyor olacaktır. Ancak elemanlarınız, sadece sizin istediklerinizi yapabiliyor olmamalı, bunları isteyerek yapmalıdır. Bu kitap, performansı maksimize etmek için elemanları motive etmenin temel ilkelerini ele almaktadır. İyi motive edilmiş bir ekibin mükemmel sonuçlara ulaşması; verimliliği, üretkenliği ve kaliteyi artırması tesadüf değildir.
Toyota Tarzı
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
61
KÜLTÜR VE SANAT
İstanbul’un en güzel fotoğrafları
“Bu Şehr-i İstanbul” Sergisinde Zaman, deniz ve insan üçlemesi şeklinde İstanbul’un en güzel fotoğraflarından oluşan “Bu Şehr-i İstanbul”da yer alan 40 fotoğraf, 8 Aralık 2010 – 6 Ocak 2011 tarihleri arasında Taksim Fotoğrafevi’nde sergilenecek.
62
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
S
hell & Turcas; tarihi, kültürel ve sanatsal projelere verdiği desteğe “Bu Şehr-i İstanbul” kitabıyla bir yeni eser daha ekledi. Çağlar boyu farklı kültürlere ev sahipliği yapmış olan İstanbul’un, fotoğraf sanatçısı Tahsin Aydoğmuş’un objektifinden 105 adet siyah-beyaz kareyle anlatıldığı ‘Bu Şehr-i İstanbul’ kitabı hem Türkçe hem de “Istanbul: A Timeless Journey” isimli İngilizce bölümleriyle Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın da katıldığı bir kokteyl ile sanatseverlerin beğenisine sunulmuştu.
Kitapta yer alan 40 fotoğraftan oluşan Bu Şehr-i İstanbul sergisi, 8 Aralık’ta Taksim Fotoğrafevi’nde kapısını araladı. Bu Şehr-i İstanbul sergisi, 6 Ocak 2011 tarihine kadar tüm sanatseverleri bekliyor. Shell & Turcas İcra Kurulu Başkanı George Spanoudis serginin tüm sanatseverlere açık ve ücretsiz olduğunu vurgulayarak, “Shell & Turcas olarak, dünyanın en güzel ve en etkileyici kentlerinden biri olan İstanbul’u betimleyen bu fotoğraf derlemesini sunmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Şirket kuruluş öykümüzün başladığı İstanbul bizim için özel bir anlam
taşıyor. ‘Bu Şehr-i İstanbul’ kitabıyla İstanbul’a, tarihine ve kültürüne farklı açılardan bakan fotoğrafları daha çok insanla buluşturmak amacıyla düzenlediğimiz sergiyi İstanbul aşıklarının ve tüm sanatseverlerin ziyaret etmesinden mutluluk duyacağız." “Bu Şehr-i İstanbul” kitabında 105 fotoğraf bulunuyor. Her bölümde yaklaşık 35 fotoğraf yer alıyor. Kitabı oluşturan fotoğrafların tamamı siyah beyaz. Tahsin Aydoğmuş; objektifini doğrulttuğu tarihi sokak aralarında çektiği fotoğraflarla şehrin gizemini yansıtmayı amaçlıyor. Arşival baskı tekniğiyle basılan fotoğraflardan oluşan ‘Bu Şehr-i İstanbul’ kitabında 3 bölüm bulunuyor. İlk bölüm ‘Zaman’ adını alıyor. “Zaman” bölümünde, dünyanın farklı bölgelerinden her sene milyonlarca turistin ziyaret ettiği İstanbul’un tarihi sokaklarında bir yolculuğa çıkıyoruz. Anemas Zindanları, Rumeli Hisarı, Kapalıçarşı, Kariye,
surlar, Haydarpaşa, Sultanahmet, Yoros kalesi gibi İstanbul’un tarihine tanıklık etmiş mekanların fotoğrafları bulunuyor. 2. bölümün teması “Deniz”. Deniz bölümünde; İstanbul’a kendine has güzelliğini bahşeden denize ait fotoğraf kareleri yer alıyor. Bu bölümde; vapur, balıkçılar, boğaz, deniz keyfi, deniz kıyısında piknik
yapan insanlar, Haliç, batık tanker fotoğrafları görülüyor. 3. bölüm ise “İnsan” adını alıyor. Bu bölümde yer alan fotoğraflarda ise İstanbul şehrinin eşsizliğini tamamlayan insan manzaraları, anlar, sokak sohbeti yapan insan fotoğrafları yer alıyor. Kitapta Shell & Turcas İcra Kurulu Başkanı George Spanoudis, Tahsin Aydoğmuş, Burhan Doğançay ve Ara Güler’in ön yazıları da yer alıyor.ç Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
63
EĞİTİMLER
KalDer MERKEZ OCAK 2011 GENEL KATILIMA AÇIK EĞİTİM PROGRAMI Eğitimler
Gün Sayısı
OCAK
Üyeler İçin Ücret - TL (+ %18 KDV)
Üye Olmayanlar İçin Ücret - TL (+ %18 KDV)
6S İLE KAYIP GİDERME
1
11
200
250
ISO 9001: 2008 KALİTE YÖNETİM SİSTEMİ
2
11-12
260
320
SÜREÇ YÖNETİMİ ve İYİLEŞTİRİLMESİ
2
13-14
380
480
MAKİ GAMİ
1
18
200
250
TOPLAM ÜRETKEN YÖNETİM
2
19-20
380
480
TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ
1
25
150
180
EFQM MÜKEMMELLİK MODELİ : TANITIM
1
26
260
320
360 DERECE LİDERLİK
2
27-28
540
650
ISO 9001 : 2008 KURULUŞ İÇİ KALİTE DENETÇİSİ
3
27-28-29
490
600
KalDer ANKARA ŞUBESİ OCAK 2011 GENEL KATILIMA AÇIK EĞİTİM PROGRAMI Gün Sayısı
OCAK
Üyeler İçin Ücret - TL (+ %18 KDV)
Üye Olmayanlar İçin Ücret - TL (+ %18 KDV)
ISO 9000 : 2008 KALİTE YÖNETİM SİSTEMİ
2
6-7
380
480
DUYGUSAL ZEKALI LİDERLİK
2
6-7
380
480
ISO 14001 ÇEVRE YÖNETİM SİSTEMLERİ
2
13-14
380
480
KALİTE ÇEMBERLERİ
2
14-15
380
480
EKONOMİK KRİZ ORTAMINDA İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ: ALTERNATİF STRATEJİ & UYGULAMALARI
2
20-21
380
480
İSTATİSTİKSEL PROSES KONTROL
2
21-22
490
600
2010 EFQM MÜKEMMELLİK MODELİ : TANITIM
1
21
260
320
OHSAS 18001 ÇALIŞAN SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ YÖNETİM SİSTEMİ
2
21-22
380
480
SÜREÇ YÖNETİMİ ve İYİLEŞTİRİLMESİ
2
27-28
380
480
TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ
1
29
150
180
Eğitimler
KalDer BURSA ŞUBESİ OCAK-HAZİRAN 2011 GENEL KATILIMA AÇIK EĞİTİM PROGRAMI Gün Sayısı
TARİH
Üyeler İçin Ücret - TL (+ %18 KDV)
Üye Olmayanlar İçin Ücret - TL (+ %18 KDV)
Üretim Planlama Çalıştayı
1
22 Ocak 2011
200
250
Yalın Üretimde Hızlı Tip Dönme Çalıştayı
1
29 Ocak 2011
200
250
Depo Yönetimi Çalıştayı
1
12 Şubat 2011
200
250
Değer Akışı Haritalama ve Planlama Çalıştayı
1
19 Şubat 2011
200
250
İş ve Zaman Etüdü Çalıştayı
1
26 Şubat 2011
200
250
Çevre Mevzuatında Atık Yönetimi
1
5 Mart 2011
200
250
Kaizen Çalıştayı
1
12 Mart 2011
200
250
Poka Yoke
1
19 Mart 2011
200
250
FMEA
1
30 Nisan 2011
200
250
Yalın Üretim Simülasyonu
1
7 Mayıs 2011
200
250
Stok Yönetimi
1
14 Mayıs 2011
200
250
Ekipman Yönetimi ve Bakım Süreçleri
1
28 Mayıs 2011
200
250
Lojistik Yönetimi
1
3 Haziran 2011
200
250
Zor İnsanların Yönetimi ve Negatif Duygularla Başetme Çalıştayı
1
10 Haziran 2011
200
250
Eğitimler
64
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
KalDer İZMİR ŞUBESİ OCAK 2011 GENEL KATILIMA AÇIK EĞİTİM PROGRAMI 6 – 7 Ocak 2011 ISO27001 BİLGİ GÜVENLİĞİ YÖNETİM SİSTEMİ Katılımcılar, Bilgi Güvenliği Yönetim Sisteminin kurulması, uygulanması ve iyileştirilmesi ile ilgili bilgileri öğrenip uygulayabileceklerdir. 6 – 7 Ocak 2011 SÜREÇ YÖNETİMİ VE İYİLEŞTİRİLMESİ Katılımcılar süreç yönetiminin temel öğeleri olan süreçlerin belirlenmesi, tanımlanması, süreç hedefleri ile şirket hedefleri arasında paralellik sağlanması, süreçlerin performanslarının ölçülmesi, analiz edilmesi ve iyileştirilmesi konusunda bilgilendirilecektir. 7 Ocak 2011 TOPLAM VERİMLİ BAKIM Katılımcılara performans arttırma çalışmalarının ölçülebilir sonuçlar getirmesini sağlamak için yapılması gerekenleri ve sistematik yaklaşımı açıklanacak, bu çalışma için yol haritasını verilecek, performans arttırma çalışmalarının kurumsallaştırılması sağlamaya yönelik yöntemleri açıklanacaktır. 11 Ocak 2011 ÖLÇÜM SİSTEMLERİ ANALİZİ
12 Ocak 2011 İSTATİSTİKSEL PROSES KONTROL Katılımcılar, İstatistiksel Proses Kontrol hedefleri doğrultusunda, kontrol diyagramlarının hazırlanması ve kullanılması, proses yeterlilik analizi konularında bilgi sahibi olabilecekler. 17 Ocak 2011 KALİTE FONKSİYON YAYILIMI Ürün tasarımının müşteri gereksinimleri ve kuruluşun yetenekleri doğrultusunda gerçekleştirilmesi için gerekli olan çalışmaları tanıtmaktır. Edinilen bilgiler katılımcıların aktif katılımı ile gerçekleştirilecek, grup çalışmalarıyla ve tartışılacak uygulama örnekleriyle pekiştirilecektir. 20 – 21 – 22 Ocak 2011 AB VE KALKINMA AJANSLARI HİBE PROGRAMLARINA PROJE HAZIRLAMA Katılımcılar, Türkiye’ye sağlanan AB Mali Yardımlarını, Avrupa Birliği tarafından Türkiye’ye sağlanan mali yardımları, Kalkınma Ajansları tarafından sağlanan destekleri, AB Mali Yardımları ve Kalkınma Ajansı desteklerinin nasıl takip edileceğini, hangi kuruluşların mali yardımlardan faydalanabileceğini konusunda bilgilendirilecekler ve AB Hibe Programlarına proje hazırlama adımlarını öğrenecektir.
Hedef, Ölçme yöntemleri konusunda çalışan personele ölçüm sistemleri analizinde kullanılan istatistik tekniklerini tanıtmak ve uygulama alanlarını katılımcılara aktarmak, kuruluşlarında uygulamalarını sağlamaktır.
KalDer ESKİŞEHİR ŞUBESİ OCAK 2011 GENEL KATILIMA AÇIK EĞİTİM PROGRAMI EFQM Mükemmellik Modeli: Tanıtım 27 Ocak 2011 EFQM Mükemmellik Modeli yıllar süren deneyimler sonucu düzenli olarak güncellenmektedir. Temel Kavramlar, 9 Kriter ve RADAR değerlendirme ve yönetim aracı çerçevesinde güncellenen modelin 2010 sürümü ülkemizde 2011 yılı itibariyle Ulusal Kalite Ödülü sürecinde uygulamaya alınacaktır.
Ulusal Kalite Hareketi’ne (UKH) yönelik temel bilgilerin de paylaşıldığı bu eğitimde özdeğerlendirme çalışmalarını başlatmayı, Ulusal Kalite Ödülü ve/veya Avrupa Kalite Ödülü süreçlerinde yer almayı planlayan kurum ve kuruluşların yönetici ve çalışanlarına EFQM Mükemmellik Modeli’nin temel kavramları, model kriterleri, RADAR puanlama yöntemi tanıtılacaktır.
Önemli Notlar: l Güncel eğitim programı için lütfen www.kalder.org adresini ziyaret ediniz. l Eğitim ücretlerine %18 KDV dahil değildir. l Eğitimlerde uygulanan indirim oranları aşağıdaki gibidir. Aynı kurumdan gelen katılımcılara tek indirim uygulanır. n Aynı kuruluştan 3 ve 4 kişinin katılımında % 10, 5 kişi ve üstü katılımda % 20 n Kamu, Sivil Toplum Kuruluşu çalışanları ve öğrencilere %25 Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
65
KURULUŞLARDAN HABERLER
Omsan'ın başarısı OMSAN, ekonomi dergisi Capital tarafından gerçekleştirilen “Türkiye’nin En Beğenilen Şirketleri” araştırması sonuçlarına göre lojistik sektörünün en beğenilen firmaları arasında yerini aldı.
T
ürkiye’nin aylık ekonomi dergisi Capital’in “Türkiye’nin En Beğenilen Şirketleri” araştırmasının sonuçları açıklandı. Açıklanan sonuçlara göre OMSAN, lojistik firmaları arasında en beğenilen üç firma arasında ikinci oldu.
Capital’in, GFK Türkiye araştırma şirketi ile birlikte gerçekleştirdiği araştırmasında en beğenilen ilk 20 şirket her sektörden 1321 yöneticinin oyları ile seçilirken, sektörlerinin en beğenilen şirketleri ise ilgili sektörün profesyonellerinin görüşleri alınarak belirlendi. OMSAN, aynı zamanda araştırmada tek Türk sermayeli şirket olarak göze çarpıyor. OMSAN, 2009 yılında da, Capital ve İngiliz araştırma şirketi Brand Finance işbirliği ile gerçekleştirilen “Türkiye’nin En Değerli 100 markası” araştırması sonuçlarına göre 47’inci sırada yer alarak lojistik sektörünün en değerli markası olmaya hak kazanmıştı. “Başarılarının, Capital gibi saygın bir ekonomi dergisi tarafından yapılan araştırma sonuçlarına göre ilan edilmesinin kendilerini gururlandırdığını ifade eden OMSAN Lojistik
Genel Müdürü; Osman Küçükertan, OMSAN’ın, başarısını 32 yılı aşan sektör tecrübesi ile kurumların memnuniyetine odaklı anlayışına, ulusal ve küresel ölçekte tedarik zinciri çözümleri oluşturan ve etkin teknoloji sistemleri kullanarak müşterilerine hizmet sunan bir şirket olmasına bağladığını sözlerine ekledi. ç
9. Teknoloji Ödülleri sahiplerini buldu TÜBİTAK, TTGV ve TÜSİAD tarafından ile bu yıl 9’uncusu düzenlenen “Teknoloji Ödülleri” 17 Aralık 2010 tarihinde İstanbul’da sahiplerini buldu.
T
ÜBİTAK, TTGV ve TÜSİAD tarafından bu yıl 9’ncusu düzenlenen “Teknoloji Ödülleri” düzenlenen ödül töreni ile sahiplerini buldu. Bu yıl 4 farklı firma ölçeği ve 2 farklı kategoride belirlenen 27 finalist arasında büyük ödüle VSY Varlıbaşlar Sağlık Yatırımları layık görüldü. Mikro Ölçekli Ürün Kategorisi’nde Digital Planet-D.T.P. Bilgi İşlem İletişim, Küçük Ölçekli Ürün Kategorisi’nde Baykar Makine, Küçük Ölçekli Süreç Kategorisi’nde Sobee Yazılım, Orta Ölçekli Ürün Kategorisi’nde Anadolu Motor, Orta Ölçekli Süreç Kategorisi’nde Teknodrom Robotik ve
66
Önce Kalite’148 Kasım-Aralık 2010
Otomasyon, Büyük Ölçekli Ürün Kategorisi’nde Arçelik ve Büyük Ölçekli Süreç Kategorisi’nde Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları ödüllendirildi. 9. Teknoloji Ödülleri Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ömer Cebeci ise bu yıl rekor sayıda başvuru yapılan Teknoloji Ödülleri ile ilgili rakamsal değerlendirmelerde bulundu. İlk 8 Teknoloji Ödülleri’ne toplam 261 başvurunun yapıldığına dikkat çeken Cebeci, bu yıl ise 221 katılımcı olduğunu kaydetti. Eskiden Marmara Bölgesi’nden yoğun başvuru yapıldığına, bu yıl Ankara, İzmir, Manisa, Gaziantep, Malatya gibi şehirlerden de başvuru geldiğine dikkat çeken Cebeci, “Makine sektörü önde idi. Bu sektörümüzü elektrik elektronik, metalurji, tarım, gıda gibi sektörler izledi” dedi. Bu yıl 103 hakemin finalistleri yerinde incelediklerini vurgulayan Cebeci, “Buradaki başarı hepimizin” ifadesini kullandı. ç