Ocak - Ĺžubat / January - February 2016 //
1
2
// Ocak - Ĺžubat / January - February 2016
Ocak - Ĺžubat / January - February 2016 //
3
İÇİNDEKİLER CONTENTS
16 TOFED: “Sektör Kombine Taşımacılığa Yönelecek”
MAN Diyor ki: “Otobüs Çok, MAN Gibisi Yok” MAN Says: “There Are Many Busses, But None Like MAN”
TOFED: “Sector Will Gravitate Towards Combined Transportation”
OTOKAR: “Her Üç Otobüsten Biri Otokar İmzalı” OTOKAR: “Otokar Manufactures One Out Of Every Three Buses”
Dayanıklılık, Konfor, Minimum Sarsıntı, Sessizlik: “ZF Aks Sistemleri” Durable, Comfortable, Smooth, Silent: “ZF Axle Systems”
33 KDV DAHİL: 20 TL VAT INCLUDED YAPIM HABER ARAŞTIRMA REKLAM ve HALKLA İLİŞKİLER Production News Search Advertising and Public Relations
Ocak - Şubat January - February Sayı - Number 1
4
HABER NEWS haber@kamyonum.com.tr REKLAM ADS reklam1@kamyonum.com.tr
// Ocak - Şubat / January - February 2016
SAHİBİ NURAY PEKCAN GENEL YAYIN YÖNETMENİ ve SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ PUBLISHER, CHIEF EDITOR and MANAGING EDITOR ACTING ON BEHALF OF NATUREL LTD. ŞTİ. NURAY PEKCAN / nuraypekcan@kamyonum.com.tr YÖNETİM YERİ PLACE OF MANAGEMENT Kırkkonaklar Mah. 329. Cad. 360. Sok. No: 39/3 Çankaya ANKARA Tel: 0312 491 87 87 (pbx) Fax: 0312 491 76 89
36 Özel Halk Otobüsünde Tüm İhtiyaçlarınıza Tek Çözüm: “FSM Demirbaş Otomotiv” Single Solution For All Your Needs For Private Public Buses: “FSM Demirbaş Automotive”
“10 Yılda Bir Milyar Yolcu Taşıyan Travego Efsanesi Devam Ediyor”
“Transporter of A Billion Passengers In 10 Years, Travego’s Legend Still Goes On”
TEMSA: “2015’te Türkiye’de %30’u Aşan Büyüme ile 8400 Adet Otobüs Satıldı TEMSA: “In 2015, With Over 30 Percent Growth, 8400 Busses Were Sold In Turkey
Euro 6, Gelişen Teknolojiler ve Beklentiler: “Transist 2015” Euro 6, Emerging Technologies and Expectations: “Transist 2015”
48 YAYIN DANIŞMA KURULU PUBLICATION ADVISORY BOARD Mustafa Yıldırım (TOF) Tüm Otobüsçüler Federasyonu // Birol Özcan (TOFED) Türkiye Otobüsçüler Federasyonu // Sümer Yığcı (TTDER) Turizm Taşımacıları Derneği // Hasan Yüksel Kurnaz (ULOD) Uluslararası Otobüsçüler Derneği // İmran Okumuş (UYOF) Uluslararası ve Yurt İçi Otobüsçüler Federasyonu // Adnan Değirmenci (TURODER) Turizm Otobüsçüler Derneği İKİ AYDA BİR YAYINLANIR. OTOBÜSÜM DERGİSİNDE YAYIMLANAN FOTOĞRAF VE YAZILARIN TÜM HAKLARI SAKLIDIR. İZİNSİZ ALINTI YAPILAMAZ. OTOBÜSÜM DERGİSİ “BASIN MESLEK İLKELERİNE” UYMAYI TAAHHÜT EDER. PUBLISHED ON TWO MONTHLY BASIS. ALL RIGHTS RESERVED, INCLUDING FOR PHOTOGRAPH AND TEXTS PUBLISHED IN OTOBUSUM MAGAZINE. CANNOT BE CITED WITHOUT PERMISSION. OTOBUSUM MAGAZINE UNDERTAKES TO COMPLY WITH “PRESS ETHICS”. Baskı Edition SALMAT BASIM YAY. AMB. SAN. TİC. LTD ŞTİ. Büyük Sanayi 1. Cadde 95/1 İskitler / Altındağ / ANKARA Tel: +90 (312) 341 10 20 - 21 - 24 Fax: +90 (312) 341 30 50 Basım Tarihi Date Of Issue: 7 Mart March 2016 // ISSN 1308-0695
Ocak - Şubat / January - February 2016 //
5
Sektöre bir “can” geldi! A new “soul” comes to life in the sector!
Evet kardeş sektörümüz olan karayolu ile yolcu taşımacılığı sektörüne bir “can” kazandıralım dedik ve OTOBÜSÜM’ü yola çıkardık. Uzun zamandır hayata geçirmeyi düşündüğümüz ve KAMYONUM içinde yer verdiğimiz OTOBÜSÜM başlı başına bir dergi olarak yayın hayatına başladı. Yine aynı duygularla ve aynı motivasyonla bu yola da çıkmış bulunuyoruz. Amaç; sektöre hizmet etmek! Uzun yıllardır bir vesile ile temas ettiğimiz, yan yana olduğumuz, zaman zaman birlikte çaba gösterdiğimiz, yakından izlediğimiz ve canı gönülden sevdiğimiz bu sektöre hizmet etmek bizi mutlu edecek. Sektörün, KAMYONUM’ da olduğu gibi sesi olmaya çalışacağız. Sorunlarına eğilecek, sıkıntılarını duyuracağız. Taleplerini seslendireceğiz. En son teknolojileri takip ederek bilgilenmelerini sağlayacağız. Ayrıca sadece sektör mensuplarının değil aynı zamanda sektörden hizmet alan vatandaşın da sesi kulağı olacağız. Yolcuların haklarını takip edip, aldıkları hizmete ilişkin izlenimlerimizi okuyucularımızla paylaşacağız. Yurt içi, yurt dışı, kısa mesafe, şehir içi ve turizm sektörüne araç üreten firmaları yakın markaja alıp; üretimleri, yeni teknolojileri ve ürünlerinin tüm özelliklerini sayfalarımıza taşıyacak; ayrıca yapacağımız test sürüşleri ile performanslarını değerlendireceğiz. Sektörü yakından tanıyacağız ve tanıtacağız. Türkiye’nin her yerine ulaşacak, sahada etkin çalışmalar ile oluşturulmuş dinamik ve dopdolu içerikle her zaman sizin masanızda olacağız.
Yes, we’ve decided to give life to a new “soul” in our sister sector, land route passenger transportation, and as a result, we’ve launched MY BUS to hit the roads. We’ve been planning on realizing MY BUS for a long time and have previously gave place to it in MY TRUCK magazine but now, it has began its broadcasting life as an independent magazine. Once again, we’ve hit the roads with the same emotions and same motivation. Our purpose; serving the sector! We’ve hereby been contacting, neighbouring, sometimes endeavouring together, closely following and in love with our soul and heart with this sector for a long time and it will please us to serve it. Just like MY TRUCK, we will try to be the voice of the sector. We will focus on its problems, hear about its issues. We will give voice to its demands. Follow the latest technologies and make sure that the sector is informed about them. We won’t be just the voice and ears of sector’s members but also of our citizens that are served by the sector. We will follow the rights of the passengers and will share our impressions of the services they’ve received with our readers. We will focus on domestic, foreign, short-range, urban and tourism sectors’ vehicle manufacturers; we will carry their productions, new technologies and all the features of their products to our pages; we will review their performances with our test drives.
Umarım Allah yolumuzu açar ve sizlere mahcup etmez bizi!
We will closely get to know the sector and just the same, we will introduce it. We will reach anywhere across Turkey and we will always be on your desk with dynamic and loaded content created by active fieldwork.
Bu yolculuğa çıkarken, başta sektörün önde gelen STK’larından Türkiye Otobüsçüler Federasyonu (TOFED), Tüm Otobüsçüler Federasyonu (TOF), Turizm Taşımacıları Derneği (TTDER), Turizm Otobüsçüler Derneği (TURODER), Uluslararası Otobüsçüler Derneği (ULOD), Uluslararası ve
Starting this journey, especially the leading NGOs of the sector Coacher Federation of Turkey (TOFED), All Coachers Federation (TOF), Tourism Transporters Association (TTDER),
6
// Ocak - Şubat / January - February 2016
We hope that Allah will lay the way open for us and won’t put us to shame in front of you!
Yurt içi Otobüsçüler Federasyonu (UYOF) Yayın danışma Kurulu’nda yer alarak bize destek verdiler. Kendilerine canı gönülden teşekkürler… Ve tabii her zaman yanımızda olan sektörün güçlü firmalarına da aynı şekilde içten teşekkürlerimizi yolluyoruz. Ayrıca Büyükşehir Belediyeleri Ulaşım Daire Başkanlığı, Toplu Taşıma ve Otobüs İşletme Müdürlükleri, Otobüs Üretici ve Bayileri, Hafif Ticari Araç Üretici ve Bayileri, Türkiye Otobüsçüler Federasyonu (TOFED) Üyeleri, Tüm Otobüsçüler Federasyonu (TOF) Üyeleri, Turizm Taşımacıları Derneği (TTDER) Üyeleri, Turizm Otobüsçüler Derneği (TURODER) Üyeleri, İstanbul Taşımacılar Birliği Derneği (İSTAB) Üyeleri, Uluslararası ve Yurt içi Otobüsçüler Federasyonu (UYOF) Üyeleri, Uluslararası Otobüsçüler Derneği (ULOD) Üyeleri, İstanbul Toplu Ulaşım Otobüsçüler Derneği (İSTOD) Üyeleri, Özulaş Toplu Ulaşım A.Ş, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Özel Halk Otobüsleri Yetkilileri, Türk Silahlı Kuvvetleri ve İlgili Birimler, Devlet Malzeme Ofisi, Türk Standartları Enstitüsü, Otobüs Aksesuar Üretici ve Tedarikçileri, Yan Sanayiciler ve Yedek Parça Üretici ve Tedarikçileri, Akaryakıt ve Madeni Yağ Firmaları, Lastik Firmaları ve İlgili Tüm Bakanlıklar ve Bağlı Kuruluşlar adres bankamızda yer almakta. Sektörün ilgili tüm birimlerine ulaşmak niyeti ile çıktığımız bu yolda yoğun bir çalışma ile adres bankamızı oluşturduk. Yukarıda da değindiğim gibi dileğim, çabalarımız boşa gitmesin ve işimizi layıkıyla yapabilelim.
Tourism Coachers Association (TURODER), International Coachers Association (ULOD) and International and Domestic Coachers Federation (UYOF) have been a part of the Broadcasting advisory board to support us. We would like to give them a hearty thank you... And of course, we also would like to heartily thank the strong companies of the sector that have always supported us... In addition, Transportation Department Directorates of Metropolitan Municipalities, Mass Transit and Bus Operation Directorates, Bus Manufacturers and Dealerships, Light Commercial Vehicle Manufacturers and Dealerships, Members of Coacher Federation of Turkey (TOFED), Members of All Coachers Federation (TOF), Members of Tourism Transporters Association (TTDER), Members of Tourism Coachers Association (TURODER), Members of İstanbul Transporters Association (İSTAB), Members of International and Domestic Coachers Federation (UYOF), Members of International Coachers Federation (ULOD), Members of İstanbul Public Transportation Bus Owners Association (İSTOD), Özulaş Public Transportation Corp., İstanbul Metropolitan Municipality Private Public Bus Authorities, Turkish Armed Forces and its Related Departments, State Supply Office, Turkish Standards Institute, Bus Accessory Manufacturers and Suppliers, Subsidiary Industrialists and Spare Parts Manufacturers and Suppliers, Fuel and Mineral Oil Companies, Tire Companies and All Related Ministries and Subsidiaries are in our address bank. On our way to reach all the related departments of the sectors, we’ve been able to create an address bank after an intensive research.
Tabii ki sizlerle ve sizlerin desteği ile…
Like I’ve mentioned earlier, I wish that our efforts won’t be in vain and that we will be able to duly perform our duty.
Umarım ilk sayımız, yolculuğumuz için iyi bir başlangıç olmuştur.
Of course, with you and your support... I hope that our first issue is a good start for our journey.
Bir sonraki sayıda buluşmak üzere
Until we shall meet again in the next issue
Son söz bu “can” sizin…
Lastly, this “soul” is yours...
Ocak - Şubat / January - February 2016 //
7
A NEW ALTERNATIVE TO METROBUS
METROBÜSE ALTERNATİF GELİYOR İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri (İETT) Genel Müdürlüğü, metrobüse alternatif olarak üç yeni ‘’otobüs hattı’’ açtı. İstanbullular yeni hatlar sayesinde Beylikdüzü- Kazlıçeşme (76K), Mecidiyeköy-Avcılar Metrobüs(76M) ve Mecidiköy-Kadıköy (120M) güzergahlarında metrobüse alternatif olarak otobüsle yolculuk yapabilecek. Tek Biletle Seyahat Hizmeti İstanbul’da toplu ulaşımı rahatlatan metrobüse ek olarak yeni otobüs hatlarının hizmete başlamasıyla hem yolcuların alternatif ulaşım seçeneklerinden faydalanması hem de metrobüs yoğunluğunun azalması hedefleniyor. Ayrıca İstanbullular bu sayede bu yeni hatlarda tek biletle seyahat etme imkanı bulacak.
İETT’nin Yeni Otobüs Hat ve Güzergahları;
General Directorate of İstanbul Electric Tramway and Tunnel Establishments (İETT) has opened three new “bus routes” as an alternative to metrobus. Istanbul’s residents will be able to travel using a bus as an alternative to the metrobus on the Beylikdüzü- Kazlıçeşme (76K), Mecidiyeköy-Avcılar Metrobüs(76M) ve MecidiköyKadıköy (120M) routes.
Single Ticket Travelling Service The aim is to let passengers take advantage of alternative transportation choices as well as reducing the burden of the metrobuses with the addition of new bus routes to the metrobus which relieves Istanbul’s public transportation. Istanbul’s residents will also have a chance to travel using a single ticket on these new routes.
İETT’s New Bus Routes and Waypoints;
HAT ADI ROUTE NAME
HAT GÜZERGAHI WAYPOINTS
76K Beylikdüzü (Tüyap)-Kazlıçeşme
Tüyap-Beylikdüzü-Haramidere-Avcılar-Küçükçekmece-Sefaköy-İncirli-VeliefendiMarmara Denizi-Kazlıçeşme
76M Mecidiyeköy-Avcılar Metrobüs
Mecidiyeköy Metrobüs-Çağlayan Yolu-Okmeydanı-Halıcıoğlu-Cevizlibağ-Şirinevler-SefaköyKüçükçekmece-Avcılar
120M Mecidiyeköy-Kadıköy
Mecidiyeköy Viyadük-Boğaziçi Köprüsü-Belediye-Söğütlüçeşme-Altıyol-Çarşı-Kadıköy
e-Transformation® Service For 47.5 Million Passengers 47.5 Milyon Yolcuya e-Dönüşüm® ile Hizmet
Yılda 47,5 milyon yolcuya hizmet veren Türkiye’nin en büyük ulaşım şirketlerinden IDO, FIT Solutions ile başladığı işbirliğinde zamandan ve giderlerden tasarruf ediyor. FIT Solutions’dan e-Fatura, e-Defter ve e-Bilet hizmetleri alan IDO, 120 bin sayfa defter kaydı ve 1000 adet fatura basımını e-Dönüşüm® ile dijitalleştirdi. IDO böylece günde yaklaşık 1,5 saat zamandan tasarruf sağladı. 1530 çalışanı olan IDO, FIT Solution’tan aldığı hizmetler ile yılda 120 bin sayfa defter ve 1000 adet fatura basmaktan tasarruf edecek. E-Fatura’nın IDO’ya yansıyan asıl faydası posta, arşiv ve raporlama maliyetlerinden kurtulma, ayrıca hızlı gönderim ile zamandan tasarruf olarak belirtiliyor. E-defter hizmeti ile eskiden bir dönem defterinin yazılması bir hafta sürerken, artık iki saat içerisinde yazılabiliyor. Noter tasdiki ve defter ciltlenmesi gibi maliyetlerden de FIT Solutions çözümleri ile kurtulan IDO, yıllık 30 bin TL kadar tasarruf sağlıyor. Ayrıca istenilen zamanda defterlerin istenen döneme ve belge tipine göre detaylara inilebiliyor.
8
// Ocak - Şubat / January - February 2016
One of the largest transportation companies in Turkey, IDO offers services to 47,5 million passengers a year. With its recent cooperation with FIT Solutions, IDO not only saves on time but also on expenses. IDO takes e-Invoice, e-Accounting and e-Ticket services from FIT Solutions. 120 thousand pages of accounts and 1000 invoice prints were digitalised with e-Transformation®. That way, IDO has been able to save 1,5 hours a day. As an employer of 1530 employees, IDO will be able to save the printing of 120 thousand pages of accounts and 1000 invoices thanks to the services of FIT Solutions. The main benefit of E-Invoice for IDO is saving it from mailing, archiving and reporting expenses as well as saving time for its quicky delivery. Previously, booking a term took a week while with the E-accounting service, it only takes two hours. Using FİT Solutions, IDO has also got rid of expenses like notarisation and bookbinding, saving up to 30 thousand TL annually. In addition, at any given time, they can reach the desired term and detail of the books according to the type of document.
Ocak - Ĺžubat / January - February 2016 //
9
TEMSA SHINES AT CHAMPIONSHIP CELEBRATION IN USA
ABD’DE ŞAMPİYONLUK KUTLAMASINA TEMSA DAMGA VURDU Dünyanın dev teknoloji şirketleri Google ve Facebook’un personel taşımasında kullanılan Temsa araçları Ulusal Amerikan Futbol Ligi Şampiyonu Denver Broncos’un da şampiyonluk kutlamasında tercihi oldu. Amerika Birleşik Devletleri’nin otobüs pazarında 700’ü aşkın otobüsle 40’tan fazla eyalette hizmet veren Temsa’nın TS30 araçları, 6-7 Şubat tarihlerinde San Francisco California bölgesinde yapılan Ulusal Amerikan Futbol Ligi 50’nci final maçında Carolina Panthers karşısında kupayı almayı başaran Denver Broncos’un şampiyonluk kutlamalarında yerini aldı. Şampiyonluk kutlamasında, TEMSA TS30 araçları, Gray Line of San Francisco tarafından Denver Broncos’un turuncu beyaz renkli görselleri ile süslendi. Temsa marka otobüsler teknoloji devlerinin de tercihi olmaya devam ediyor.
PIRELLI’DEN ŞEHİR İÇİ YOLCU TAŞIMACILIĞINA ÇÖZÜM ORTAĞI: YENİ MC:01
10
Temsa vehicles that are used for the transportation of world’s technology giants Google and Facebook’s personnel have also been the top choice of National Football League Champion Denver Broncos during its championship celebrations. Temsa’s TS30 vehicles provide services in the United States of America’s bus market in over 40 states with over 700 vehicles. Temsa’s TS30 vehicles have also taken their place at the championship celebration of Denver Broncos that was able to win the cup against the Carolina Panthers at the 50th final play of the National Football League at San Francisco California state between 6th and 7th of February. For the championship celebrations, TEMSA TS30 vehicles have been decorated by Gray Line of San Francisco with Denver Broncos’ orange and white decals. Temsa branded busses continue to be the top choice of technology giants as well.
PIRELLI’S NEW SOLUTION PARTNER FOR URBAN PUBLIC TRANSPORTATION: NEW MC:01
Şehir içi yolcu taşımacılığında verimlilik, konfor ve güvenlik sağlayan yeni Pirelli deseni MC:01 piyasaya sunuldu. 275/70 R 22.5 ölçüsünde üretilen, “01 Series” ailesine mensup yeni MC:01, şehir içi yolcu taşımacılığında, bütün temel kriterlerde üstün performans gösteriyor.
Pirelli’s new tread pattern MC:01 that offers efficiency, comfort and safety for urban public transportation has been launched. Produced at 275/70 R 22.5 dimensions, the new MC:01 is a part of the “01 Series” product family. It offers superior performance on all the basic criteria in urban public transportation.
Ekstra yük kapasitesi
Extra load capacity
Pirelli patentli yeni yanak geometrisiyle darbelere karşı yüksek direnç sağlayan MC:01, düşük dönme direnci ve artırılmış kilometre performansıyla verimliliği ön planda tutuyor, 3 desibel azaltılmış gürültü seviyesiyle de daha konforlu yolculuğu garanti ediyor. Kaplanabilirlik ve güvenliğin de ön planda tutulduğu MC:01, ekstra yük kapasitesiyle teknolojik gelişimin en üst seviyesini temsil ediyor.
Thanks to Pirelli’s patented new tyre wall geometry, MC:01 provides higher resistance against impacts while prioritizing efficiency with its low rolling resistance and increased mileage performance. It also guarantees a comfortable journey with 3 decibels lower noise level. Retreadability and safety has been prioritized for the MC:01. It represents the highest level of technological advancement with its extra load capacity.
“C” segmenti, ortalama hızın düşük olduğu, yol yüzeyinin sıkça değişiklik gösterdiği (asfalt, beton, parketaşı), aşındırma seviyesi yüksek olan dur-kalk tipi trafik koşullarında şehirçi ve banliyö yolcu taşımacılığı yapan araçlar için özel dizayn edilen MC:01, kullanıcılarına tüm yol koşullarında daha kısa fren mesafesi sunuyor.
MC:01 is a custom design for vehicles that perform urban and suburban passenger transportation in “C” segment, at low average speeds, on various surface temperatures (asphalt, concrete, cobblestone) and at highly corrosive stop&go traffic conditions. It offers much shorter braking distance to its users on all road conditions.
// Ocak - Şubat / January - February 2016
Bozankaya’nın yerli üretim elektrikli otobüsü, otomotiv buluşmasında örnek oldu
Bu yıl ikincisi düzenlenen Dünya Otomotiv Konferansı’nda elektrikli araçlar gündeme getirildi. Otomotiv sektörünün bir araya geldiği konferansta Bozankaya’nın yerli üretimi E-Karat, Türkiye’de hayata geçirilen ilk elektrikli otobüs projesi olarak ilgi topladı. E-Karat’ın Türkiye’deki ilk elektrikli otobüs ihalelerini kazandığı gibi Almanya’nın Bonn şehri için de üretileceği belirtildi.
Otomotiv endüstrisinin önde gelen firma ve yetkililerinin katılımı ile uluslararası platformda düzenlenen Dünya Otomotiv Konferansı, bu yıl da sektörü ve gelişmeleri değerlendirdi. Elektrikli araçların da konu alındığı konferansta Bozankaya, yerli üretim elektrikli otobüslerinin teknolojisi, yenilenebilir yakıtların önemi ve elektrikli otobüslere artan talep ile ilgili bilgi verdi. Bozankaya Elektrikli Araçlar Proje Koordinatörü Emrah Dal, yaptığı açıklamada pek çok ilde yerel yönetimler ile sürüşler gerçekleştirdiklerinin altını çizdi. Saha sürüşlerinde alınan gerçek verilerle desteklenmiş enerji tasarruflarını vurgulayan Dal, E-Karat sayesinde yakıt giderlerinin düşürüldüğü gibi çevreye dost bir yaklaşım izlendiğini belirtti. Dal, ”Enerji kaynağı olarak elektriğin birim fiyatı, diğer yakıtlara göre çok daha düşük olduğundan E-Karat, işletim maliyetlerinde avantaj sunuyor. E-Karat, şehir içi sürüşü sırasında yaptığı her frende kaybolan enerjiyi geri depoladığı gibi, sıkışık trafikte veya yolcu indirme bindirme esnasındaki duraklamalarda hiç enerji tüketmiyor. Dizel motorlu otobüsler 100 km’de ortalama 45-50 litre yakıt tüketirken, E-Karat’ın enerji maliyeti 100 km’de ortalama 3-4 litre dizele eş değer olabiliyor” dedi.
Bozankaya’s locally made electric bus has been exemplary at the automotive meeting At the second World Automotive Conference, electric vehicles were one of the headlines. At the conference where the automotive sector has come together, Bozankaya’s locally manufactured E-Karat has drew attention as the first electric-bus project realized in Turkey. It has been stated that, while E-Karat has won the first electric bus tenders in Turkey; it will also be produced for Germany’s Bonn city. Organized at the international platform with the attendance of the leading companies and authorities of the automotive industry, this year’s World Automotive Conference has made a review of the sector and developments. Bozankaya informed about the technology of the locally manufactured electric busses, the importance of renewable fuels and the increasing demand for electric busses at the conference where electric vehicles were also one of the topics. In his statement Bozankaya Electric Vehicles Project Coordinator Emrah dal underlined that they’ve made test-drives with the local authorities of many provinces. He emphasized the energy efficiency figures supported with the real data taken at the test drives and indicated that E-Karat not only decreased the fuel costs but also adopts an ecofriendly approach. Dal said: “As the unit price of electricity as an energy source compared to other fuels, E-Karat offers advantages in operational costs. While E-Karat regenerates the energy lost with each brake in urban cruising but it also doesn’t consume any energy in traffic or dropping off/picking-up passengers. Diesel engine busses can consume about 45-50 litres per 100km on average while E-Karat’s energy cost can be equal to about 3-4 litres of diesel per 100km on average.” Ocak - Şubat / January - February 2016 //
11
Daily Elektrik’in önceki versiyonlarına kıyasla bu model daha uzun menzile sahip
Fransa’daki COP 21 İklim konferansına çevreci ürünleri ile katıldı Iveco’nun doğal gazlı, hibrid ve elektrikli ürünlerinin sergilendiği konferansta elektrikli Daily en çok ilgi çeken ürünlerden biri oldu. Daily Elektrik, hem van versiyonuyla yük taşımacılığı için, hem de minibüs versiyonuyla yolcu taşımacılığı için 2015’in en büyük yeniliklerinden biri oldu.
Aralık’ta gerçekleşen COP (Conference of the Parties) 21 Otobüs Etkinliği’nde, Daily Elektrik 50C H3 minibüs Parisli ulaşım şirketi RATP tarafından VIP shuttle olarak kullanıldı. Sıfır salınımlı araç şehir merkezi ve shuttle hizmetleri için ideal. 16 koltuklu araç 7,12 metre uzunluğunda. Daily Elektrik’in önceki versiyonlarına kıyasla bu model daha uzun menzile sahip; iki pille 110, üç pille 160 kilometre yol kat ediyor. Bu durum verimlilikte %25 artış, fazladan 100 kilo taşıma kapasitesi ve %20 daha uzun pil ömrü anlamına geliyor. Enerji depolama sistemi, iki ya da üç yüksek yoğunluklu sodyum-nikel-klorür pilin yüksek güçlü süper kapasitörlerle birleşiminden oluşuyor, bu durum aracın performansını ve pillerin ömrünü uzatıyor. Fren sırasında açığa çıkan kinetik enerjinin kazanımı ile çekiş sağlayan pili şarj oluyor. İki tür elektrikli çekiş sistemi mevcut: Aracın menzilini arttıran Ekonomi (ECO) ve güç artışı sağlayan Güç (PWR) modları. Iveco tarafından patenti alınan esnek şarj modeli eşsiz bir konektör ve elektrik soketinden meydana geliyor, sistem 10 saatte halka açık ya da özel kaynaklardan şarjı gerçekleştiriyor, buna ek olarak 2 saatte tamamlanan hızlı halka açık şarj seçeneği de mevcut. Akustik Yaya Alarm Sistemi (PAAS) ise 30 kilometre hıza kadar yayaları ve bisikletlileri aracın yaklaştığına dair uyarıyor.
joins the COP 21 Climate conference in France with its eco-friendly products At the conference, Iveco has exhibited its natural gas, hybrid and electric products and the electric Daily has been one of the most popular products. With both its van version for load transportation and its minibus version for passenger transportation, Daily Electric has been one of the biggest innovations of 2015.
12
// Ocak - Şubat / January - February 2016
At the COP (Conference of the Parties) 21 Bus Event organized in December, Daily Electric 50C H3 minibus has been used by the Parisian transportation company RATP as a VIP shuttle. The zero-emission vehicle is perfect for town centres and shuttle services. The 16-seat vehicle is 7,12 metres-long.
powered supercapacitors. This both increase the vehicle’s performance and the batteries’ lives. The traction battery is recharged by the regeneration of the kinetic energy created during braking.
Compared to the previous versions of Daily Electric, this model has a longer range; while it runs for 110km with two batteries, it can run for 160km with three batteries. This means 25% increase in efficiency, 100kg extra carrying capacity and 20% longer battery life.
The Iveco-patented flexible charging model comprises of a unique connector and an electric plug. The system recharges in 10 hours at public or private sources while it can also be charged in 2 hours with the public quick charging points. At up to 30km/h, Pedestrian Acoustic Alert System (PAAS) warns the pedestrians and cyclists that the vehicle is approaching.
The energy storage system is made of the combination of two or three high density sodium-nickel-chloride batteries with high
There is two types of electric traction systems: The range extender Economy (ECO) and the power increasing Power (PWR) mods.
TOFED: “SECTOR WILL GRAVITATE TOWARDS COMBINED TRANSPORTATION”
Tourism Transporters Association’s (TOFED) goal is to specify the problems of the sector and then announce these to the public. It has been found on 4th of January 2005 for the development of a healthy communication with official institutions and associations. Lawyer Birol Özcan has taken over the presidential position in 2015. He said that due to the low amounts of passengers, the sector is not very well. Özcan has indicated that Turkish Air Lines and the Turkish State Railways are the largest competition against the sector and said that they haven’t changed the ticket prices in 4-5 years.
TOFED: “SEKTÖR KOMBİNE TAŞIMACILIĞA YÖNELECEK” Sektörün sorunlarını belirleyerek, bunların basın, yayın araçlarıyla kamuoyuna duyurulmasını hedefleyen Türkiye Otobüsçüler Federasyonu (TOFED), resmi kurum ve kuruluşlarla sağlıklı bir diyaloğun geliştirilmesini sağlamak amacıyla 4 Ocak 2005 tarihinde kuruldu. 2015 yılında genel başkanlık bayrağını devralan Avukat Birol Özcan, yolcu sayılarının azlığı dolayısıyla sektörün durumunun iyi olmadığını söyledi. Türk Hava yolları ve Devlet Demiryolları’nın sektörün karşısında büyük rakipler olarak bulunduğunu ifade eden Özcan, 4-5 yıldır bilet fiyatlarında değişiklik yapamadıklarını belirtti. Korsan taşımacılığın sektöre büyük zarar verdiğini ifade eden Özcan, “Bizde B1 taşımacılıkla ilgili 8500 otobüs ve 350 firma kayıtlı. Ama bunlardan hariç, İstanbul’da her gün 400 tane korsan otobüs kalkıyor. Bunu engellemek için bakanlığın yeni yasa çıkarması lazım. Polisler de bunlara sadece ceza kesebiliyor bu da caydırıcı değil. Oysa bağlama yetkisi verilse bu iş çözülmüş olur. Bizde kış aylarında 1300’e yakın otobüs seyahate çıkıyor, onlarda da ise 400 civarında. Bayram gibi zamanlarda da bu sayı iyice artıyor” dedi.
“Artık Denizyolu ile Birlikte Çalışıyoruz” Karayolu ile Denizyolunun artık entegre bir şekilde çalıştığını belirten Özcan, “Mesela otobüs firmalarımız İDO’ya da bilet kesiyor. Yenikapı’dan yolcu İDO’ya bindiği zaman Bandırma’dan bizim oradaki otobüs firmalarımızın yazıhaneleri yolcuyu alıyor ve nereye gidiyorsa götürüyorlar. Bu sistem daha da gelişecek ama Bakanlık’ın bize destek vermesi lazım” şeklinde konuştu. Özcan, sektörün bir diğer önemli konusunun ikinci el otobüslerin yurt dışına ihraç edilmesini
göstererek, çok fazla ülkede ihracat için potansiyel olduğunu kaydetti. Devletin TOFED’e yetki vermesini isteyen Özcan, “Biz devletten de yüzde 10 teşvik istedik. Bu durum gerçekleşmezse dahi, otobüslerimizi herhangi bir ülkeye ihraç etme durumumuzda alıcı belgesiyle birlikte yüzde 18’lik KDV’yi yüzde 8’e düşürmesini talep ettik. Bu gerçekleşirse eski otobüslerin gönderebildiğimiz kadarını göndermiş oluruz, hem yenileniriz hem de ekonomi canlanır. Buna hükümet çok pozitif yaklaştı. Randevu alıp konuşacağız. Devletten bir arazi istiyoruz, oraya da eski otobüsleri koyup fuar yapmak istiyoruz” dedi.
“En Yüksek Otobüsçülük Karı Kısa Mesafede” Euro 6’ya geçişten memnun olduklarını belirten Özcan,kaçak yakıt ve yağ kullanımının biteceğini söyledi. Otobüsçülüğün turizm taşımacılığı ve kısa mesafeli taşımacılığa yöneleceğini de kaydeden Özcan, “En yüksek otobüsçülük karı kısa mesafede” ifadelerini kullandı. Yolcuların konforu için hizmetin her sene daha iyiye gideceğini belirten Özcan, “Biz daha iyi hizmet vermek için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Mesela 2+2 ile 44 yolcuyu götürüp para kazanmak başka, 2+1 ile 34 yolcuyu götürüp kazanmak başka. Aynı yol, şoföre aynı maaş ve otobana aynı parayı veriyorsun ama bütçeyi kısıyorsun. Ama daha iyi hizmet vermek için elimizden geleni yapıyoruz” şeklinde konuştu.
He also stated that the unlicensed transportation inflicts a lot of harm on the sector: “We have 8500 buses and 350 companies registered for B1 level transportation. But, aside from these, 400 unlicensed buses hit the roads each day in Istanbul. Ministry must enact a new law to prevent these. Police can only fine them and it isn’t persuasive enough. But if they were given the right to tow these vehicles, it would be done. In winter, about 1300 of our buses hit the roads while they release about 400 vehicles. During times like holidays, this number increases exponentially.”
“We’ve Started To Cooperate With Seaway” Özcan has indicated that the land route and seaway are now working together: “For example, our bus companies can sell tickets for IDO as well. When a passenger boards the İDO at Yenikapı, the offices of our bus companies at Bandırma can pick up the passenger there and take them to wherever they are going. This system will progress even more but the Ministry must give us some support.” Özcan has pointed out that another problem of the sector is the exportation of second hand buses to foreign countries and has indicated that there is exportation potential to a lot of countries. Özcan has demanded the state to give authority to TOFED: “We’ve demanded 10 percent incentive from the state. Even if it doesn’t happen, we’ve demanded to decrease the 18 percent VAT to 8 percent when we export our buses to any country with the documents of purchase. If that happens, we could send as much of the old buses as we can. As a result, we could renew them and vitalize the economy. Government had a very positive attitude towards that. We will make an appointment to talk about it. We demand a terrain from the government to put the old buses these and organize a fair.”
“Short-Range Offers The Highest Coaching Profit” Özcan has indicated that they are very pleased with the transition to Euro 6 and said that the use of illegal fuel and counterfeit oil would finally end. Özcan stated that the bus sector will gravitate towards tourism transportation and short range transportation: “Short-range offers the highest coaching profit.” Özcan has indicated that, for the comfort of the passengers, service will improve with each year: “We are trying everything our power to provide better services. For example, you can carry 44 passengers on a 2+2 layout while you can carry 34 passengers on a 2+1 layout. It is the same road; you pay the same wage to the driver and same price for the highway but you limit your budget. But we are doing everything we can to provide a better service.” Ocak - Şubat / January - February 2016 //
13
Enerji Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü ve Aküder’in destekleriyle Türkiye’de ilk defa gerçekleştirilen “Enerji Depolama ve Elektrikli Araç Teknolojileri Fuarı” çerçevesinde düzenlenen konferansta Bozankaya da yerini aldı. Türkiye’de hizmete sunulacak ilk elektrikli otobüsleri üreten Bozankaya, geliştirdiği elektrikli akü sistemleriile ilgili bilgi vererek yerli üretim elektrikli araçlardaki gelişmeleri paylaştı. “alternatifenerji.com” iş birliği ile düzenlenerek kamu ve özel sektörü bir araya getiren konferansta, elektrikli araçlar ve enerji depolama teknolojilerindeki son gelişmeler aktarıldı. Dünyanın pek çok ülkesinde özellikle ticari taksiler ve otobüslerde kullanılmaya başlanan elektrikli araçların ülkemizde de yaygınlaşması için buluşma platformu olan organizasyonda Bozankaya, elektrikli araç ve batarya teknolojileri, elektrikli ulaşım ve kazanımlarına dikkat çekti.
Bozankaya E- Karat: Öncü Batarya Sistemi ile En İyi Menzil Konferansta Bozankaya adına sunum yapan Proje Koordinatörü Yiğit Belin, yaptığı açıklamada elektrikli otobüslerin şehir içi ulaşımda avantajlarının altını çizerek, “Batarya teknolojisi ve batarya yönetim sistemlerinin daha sürdürülebilir hale gelmesi ile elektrikli otobüsler, tüm dünyada şehir içi ulaşım için avantajlı bir alternatif oldu. Bozankaya olarak elektrikli otobüs alanında öncü bir batarya sistemi geliştirdik. Öncelikle 10.7 metre otobüsümüzü hazır hale getirdik. Yapılan Ar-Ge çalışmaları ve saha sürüşleri doğrultusunda ürün gamımızı geliştirerek 12 metreden 18,7 metre uzunluğa kadar verimli bir akü sistemi geliştirmeyi başardık. Şu anda sadece Türkiye’de değil tüm dünyada alanında öncülük eden bir batarya sistemi ve yüzde 100 elektrikli otobüs ürün gamına sahibiz. Günümüz için kayıtlı verilerle E-Karat, dünyada en iyi menzili yapan ve en uzun süre menzil garantisine sahip elektrikli otobüs diyebiliriz” dedi.
Bozankaya’dan Patentli Dizaynı ileKolay Akü ve Şarj Sistemi E-Karat’ın tüm akü ve şarj sisteminin, Bozankaya bünyesinde geliştirildiğini belirten Yiğit Belin, “Otobüsümüzün akıllı şarj cihazlarını biz geliştirdik, üretimlerini de biz gerçekleştirmekteyiz. Akü ve şarj sisteminin üretimiyle beraber tüm gerekli yazılımları da biz geliştirmekteyiz. Patentleri tamamen Bozankaya’ya ait. Dolayısıyla ürünlerimiz ile elektrikli otobüs segmentinde yeni bir kültürün oluşmasına öncülük etmekteyiz” dedi. Şarj edilebilir akü ile çalışan Bozankaya E-Karat, talebe göre 10 yıla uzatılabilen 5 yıllık tek şarjda 200 km menzil garantisi ile sunulurken, şehir içi ortalama 260-320 km arasında menzile ulaşabiliyor. E-Karat, yine elektrikli araç istasyonlarında 1 saat 15 dakikaya kadar şarj edilebilmesinin yanı sıra doğrudan mobil şarj cihazı ile 380V’a bağlanıp, istasyona ihtiyaç duymadan da birkaç saat içinde şarj edilebiliyor. Batarya dizaynı olarak da E-Karat’ın diğer elektrikli otobüslerden ayrıldığını vurgulayan Yiğit Belin bu konuyu şöyle açıkladı:“Bataryalarımız her birinin üzerinde bir elektronik kontrol kartı olan 300 adet modüler hücreden oluşuyor ve Single Cell Loading (tek hücre yüklemeli) teknolojisine sahip özel bir batarya. Bu tür bataryaların elektronik kontrolü ve algoritması zordur. Fakat kullanabilirseniz çok verimli bir hale gelir. Yaşlandırma testlerinde 8 senenin sonunda sadece maksimum yüzde 14 verim kaybı gördük ki bu ulaşılması kolay olmayan bir başarı.”
only lead the field in Turkey but also in the whole world. Today, as shown in recorded data, E-Karat electric bus has the longest range and guarantees the longest range in the world.”
Easy Battery and Charging System With Bozankaya’s Patented Design
BOZANKAYA E-KARAT SETS AN EXAMPLE IN THE SECTOR WITH ITS LEADING BATTERY SYSTEM Bozankaya has taken its place at the conference of “Energy Storage and Electric Vehicle Technologies Fair” that has been organized for the first time in Turkey with the support of the Ministry of Energy’s General Directorate of Renewable Energy and Aküder. Bozankaya manufactures the first electric busses that will be offered for service in Turkey. It has shared the developments of local production electric vehicles while informing about the development of its electric battery systems. Latest developments in electric vehicles and energy storage technologies were shared at the conference that has been organized with the collaboration of “alternatifenerji.com” to bring public and private sectors together. The organisation has been a meeting point for the popularisation of electric vehicles that are used especially as commercial taxis and busses on many countries in the world. At the organisation, Bozankaya drew attention to electric vehicle and battery technologies, electric transportation and their advantages.
Bozankaya E- Karat: Best Range with Its Pioneering Battery System On behalf of Bozankaya, its Project Coordinator Yiğit Belin has made a presentation at the conference. In his statement, he has underlined the advantages of electric busses for urban transportation: “As battery technologies and battery management systems become much more sustainable, the electric busses have become an advantageous alternative for urban transportation across the world. As Bozankaya, we’ve developed a pioneering battery system for the electric bus sector. First, we’ve prepared our 10.7 metre bus. In accordance with R&D operations and field tests, we’ve expanded our line-up for an efficient battery system for busses from 12 metres to 18,7 metres. Currently, our battery system and electric bus product line-up not
Yiğit Belin has indicated that all of E-Karat’s battery and charging systems were developed within Bozankaya: “While we’ve developed the smart charging units of our bus by ourselves, we’ve also undertaken their production. In addition to the production of battery and charging system, we also develop all the necessary software. They’ve been completely patented by Bozankaya. So, with our products, we are leading the creation of a new culture in the electric bus segment.” Bozankaya E-Karat runs on a rechargeable battery. It is offered with a warranty of 200km range on a single charge for five years and this warranty can be optionally extended to 10 years while the vehicle can reach 260-320 km of range on average. In addition to being able to charge in just 1 hour 15 minutes at electric vehicle stations, E-Karat can also be charged in a few hours with a mobile charging device connected to 380V without needing a station. Yiğit Belin has emphasized that in terms of battery design, E-Karat is different than other electric busses and explained: “Our batteries are made up of 300 modular cells with an electronic control card on each of them. They have the Single Cell Loading technology. It is hard to electronically control and create an algorithm for such batteries. But if you can use them, they become very efficient. At aging tests, we’ve only observed a maximum of 14 percent efficiency loss at the end of 8 years and this is a very hard achievement.
CITROËN SPACETOURER:
“LİMİTSİZ YAŞAM”
Citroën’in modern ve karakteristik özelliklere sahip yeni modeli “SpaceTourer”, günümüz ailelerinin ve ticari şirketlerinin ihtiyaçlarına yeni çözümler sunmak için 2016 yılında yollara çıkıyor. Üç farklı karoser uzunluğunda üretilecek olan “SpaceTourer”, 4.60 metrelik versiyonunda 9 kişilik (8+1) oturma kapasitesi sunarak segmentinde bir ilke imza atıyor. Stil sahibi tasarımında Citroën’in modern karakteristik çizgilerini barındıran “SpaceTourer” farklı yaşam alanı düzenlemeleri ile de konforu, pratikliği ve tasarımı birleştiriyor.
Mart’ta Cenevre Otomobil Fuarı’nda Tamamen yeni bir platform üzerinden yükselen SpaceTourer, dinamik sürüş performansı ve düşük yakıt tüketimiyle dikkat çekici bir verimlilik sağlıyor. SpaceTourer, bugünün ve yarının teknolojilerini kullanarak üst düzey güvenlik özellikleriyle günlük hayatı kolaylaştırıyor. Mart ayında gerçekleşecek Cenevre Otomobil Fuarı’nda dünya lansmanı gerçekleştirilecek olan model, “sınır tanımayan” yaşam tarzları için yeni bir yol arkadaşı olmaya hazırlanıyor.
CITROËN SPACETOURER: “LIVING WITHOUT BORDERS”
Citroën’s new model “SpaceTourer” has modern and characteristic features. It will hit the roads in 2016 to offer new solutions to the needs of today’s families and commercial companies. With three different body versions, the “SpaceTourer” brings a first to its segment with 9 person (8+1) seating in its 4.60 metre version. The stylistic “SpaceTourer” is designed with Citroën’s modern characteristic lines while bringing comfort, practicality and design with its different living space arrangements.
It Will Be At The Geneva Auto Show In March Built on a completely new platform, the SpaceTourer offers remarkable efficiency with its dynamic driving performance and low fuel consumption. Using today’s and tomorrow’s technologies, the SpaceTourer facilitates daily life with its advanced safety features. The model will make its world debut at the Geneva Auto Show in March. It prepares to be a new travel-mate for those who “live without borders.”
KARSAN’S ‘JEST’ ON THE INTERNATIONAL DAY OF PERSONS WITH DISABILITIES
Karsan has hosted the “Global Social Awareness Award Ceremony” organized at the opening day of the Eyaf Expo while its JEST and ATAK vehicles exhibited at its stand have received top reviews from the guests.
DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜNDE KARSAN’DAN ‘JEST’ Engelsiz Yaşam Fuarı’nın açılış gününde düzenlenen “Küresel Sosyal Farkındalık Ödül Töreni”ne ev sahipliği yapan Karsan, standında sergilediği JEST ve ATAK ile ziyaretçilerden tam not aldı. Bu yıl sekizincisi gerçekleştirilen Engelsiz Yaşam Fuarı (EYAF), “3 Aralık Dünya Engelliler Günü”nde Karsan standında düzenlenen “Küresel Sosyal Farkındalık Ödül Töreni” ile açıldı. Dünya Engelliler Vakfı ve Dünya Engelliler Birliği tarafından düzenlenen törene Dünya Engelliler Vakfı Başkanı Metin Şentürk, sanatçı dostları Ercan Saatçi, Engin Altan Düzyatan, Zara ve Kartal Belediye Başkanı Altınok Öz katıldı. Karsan’ın engelsiz erişim sunan araçları JEST ve ATAK’ın sergilediği Karsan standında gerçekleştirilen törende konuşan Metin Şentürk, “Bugün Dünya Engelliler Günü itibariyle buradayız, uzunca bir zamandır ulusal bir örgüt olan vakfın başkanlığını yürütüyorum. Ülkemizde ve dünyada engelliler adına yapılan tüm iyileştirme çalışmalarına teşekkür ediyorum” dedi. Karsan adına konuşan Pazarlama Müdürü Mehmet Apak da, engelli erişimine uygun araç üreticisi bir firma olarak bu fuarın destekçisi olmaktan ve Küresel Farkındalık Ödül Töreni’ne ev sahipliği yapıyor olmaktan gurur duyduklarını belirtti. Törende Metin Şentürk, Karsan’a bir teşekkür plaketi verdi. Karsan adına Mehmet Apak da Metin Şentürk’e bir anı plaketi takdim etti.
16
// Ocak - Şubat / January - February 2016
The 8th Eyaf Expo has been inaugurated at the “Global Social Awareness Award Ceremony” organized at Karsan stand on “3rd of December International Day of Persons with Disabilities”. World Disability Foundation President Metin Şentürk, his artist friends Ercan Saatçi, Engin Altan Düzyatan, Zara and the Kartal Municipality Mayor Altınok Öz has been present at the ceremony organized by the World Disability Foundation and World Disability Union. In his speech at the ceremony conducted at Karsan stand where Karsan’s JEST and ATAK vehicles that provide accessibility were exhibited, Metin Şentürk said: “Today, we are here as part of the International Day of Persons with Disabilities. I’ve been the president of the global foundation for a long time. I would like to thank all sorts of improvement projects conducted for the handicapped in both our nation and the world.” On behalf of Karsan, Marketing Manager Mehmet Apak stated that, as a vehicle manufacturer that produces accessible vehicle for the handicapped, they are very proud of being both a supporter of the fair and to be hosting the Global Social Awareness Award Ceremony. At the ceremony, Metin Şentürk gave a thank you plaque to Karsan. On behalf of Karsan, Mehmet Apak has also given Metin Şentürk a plaque as a reminder.
MANİSA METROPOLITAN MUNICIPALITY EXAMINS THE PRODUCTİON OF THE LOCAL TRAM ON SITE
Manisa Metropolitan Municipality has been continuing its operations for increasing efficiency and comfort in urban transportation. It has visited Ankara to examine Bozankaya-made, Turkey’s first local trambus project. Manisa Metropolitan Municipality Mayor Cengiz Ergün has visited the Bozankaya factory and has been informed about the vehicles at the production area.
MANİSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ YERLİ TRAMBÜS ÜRETİMİNİ YERİNDE İNCELEDİ Şehir içi ulaşımdaki verimlilik ve konforu arttırmak üzere çalışmalarını sürdüren Manisa Büyükşehir Belediyesi, Bozankaya’nın üretimi olan Türkiye’deki ilk yerli trambüs projesini incelemek üzere Ankara’ya ziyarette bulundu. Bozankaya’nın fabrikasını ziyaret eden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, araçlar ile ilgili üretim yerinde bilgi aldı. Manisa’da ulaşımın daha rahat ve toplu taşımanın daha verimli hale gelmesi adına çalışmalarına devam eden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, yeni nesil toplu taşıma araçları üreten Bozankaya’nın fabrikasında incelemelerde bulundu. Başkan Ergün’e incelemeler sırasında Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcıları Yılmaz Gençoğlu, Aytaç Yalçınkaya ile birlikte Ulaşım Daire Başkanı Mümin Deniz de eşlik etti. Bozankaya adına Yönetim Kurulu Başkanı Aytunç Günay, Trambüs Proje Müdürü Safi Alkaşı ve Elektrikli Araçlar Proje Koordinatörü Emrah Dal tarafından karşılanan Başkan Ergün, yerli Trambüsleri inceleyip bilgi aldı. Daha önce Türkiye’deki ilk yerli Trambüs projesini hizmete sunan Malatya’da araçları hizmet verirken gözlemleyen Başkan Ergün, Ankara’da proje hakkında bilgi alarak Manisa’da yapacakları çalışmalar ile ilgili incelemelerde bulundu.
Uzun Süredir Bu Proje Üzerinde Çalışıyoruz Manisa’ya kazandırmak istedikleri Trambüs projesi hakkında uzun süredir çalışma yürüttüklerini hatırlatan Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ergün, “Bu çalışmalar doğrultusunda ekibimizle birlikte yoğun mesai harcıyoruz. Daha önce Malatya’da yaptığımız incelemelerde önemli bilgiler edindik. Ankara’da yerli Trambüs üretimi gerçekleştiren Bozankaya’dan araçlar hakkında bilgi aldık. Bilindiği üzere yurt dışında da buna benzer çalışmalarımız olmuştu. Ancak yerli üretim varken ve aynı çözümleri Avrupa standartlarındaki kaliteyle sağlarken tercihimiz yerli üretimden yana olacaktır” diye konuştu.
Manisa’da trafiği yoğun bazı bölgelere dikkat çeken Başkan Ergün, “Amacımız, bu yoğunluğun önüne geçmek. İlimizde her gün bin 400 servis aracı, 25 bin yolcuyla trafiğe çıkıyor. Bununla birlikte şehir içi trafikte önemli bir yoğunluk yaşanıyor. İşte bu noktada Trambüs projesinin önemini anlayabiliyoruz. Amacımız bu çalışmaları biran önce tamamlayıp Trambüs’ü Manisa’da hizmet verir hale getirebilmek” dedi. 2015 yılında Türkiye’deki ilk yerli Trambüs üretimleri ile Avrupa’da yılın şirketi seçildiklerinin altını çizen Bozankaya Yönetim Kurulu Başkanı Aytunç Günay ise “Teknik olarak tramvay sistemleri ile benzerlikleri olmasına rağmen ilk yatırım maliyetleri daha düşük olan trambüs sistemleri, enerji tasarrufunda fark yaratıyor. Günümüzde kullanılan diğer toplu taşıma araçları ile karşılaştırıldığında Trambüs; yolcu kapasitesi, enerji tüketimi, çevreye duyarlılık ve modern yüzü ile bir adım öne çıkıyor. Tüm bu özellikleri ile trambüs sisteminin Manisa için ulaşımda çözüm olacağına inanıyoruz” diyerek bilgi verdi.
Trambüs sistemi pek çok avantajı bir arada sunuyor Bozankaya üretimi olan Trambüs aracının kullandığı teknoloji olan elektrikli tahrik sistemi, enerji ve çevreci çözüm planı ile farklılık yaratıyor. Toplam ağırlığı 40 tona yaklaşan konvansiyonel araçlara göre enerji tasarrufunda ortalama yüzde 75’e varan avantaj sağlanıyor. Trambüsler, cer enerjisini çift telli katenerden alıyor. Lastik tekerlekli bu araçlar, şehir trafiği ile entegre ilerliyor ve herhangi bir ray sistemine ihtiyaç duyulmadığı için yatırım maliyetinde avantaj sağlıyor. Böylece Trambüs, hem raylı sistemleri olmayan şehirler için iyi bir alternatif oluyor, hem de raylı sistemlere entegre çalışabiliyor.
Manisa Metropolitan Municipality Mayor Cengiz Ergün continues his projects in order to create a better transportation and more efficient public transportation in Manisa. He has made assessments at the new generation public transportation vehicle manufacturer Bozankaya’s factory. In addition to Manisa Metropolitan Municipality Deputy General Secretaries Yılmaz Gençoğlu and Aytaç Yalçınkaya, Head of Transportation Department Mümin Deniz has also accompanied the Mayor Ergün during his assessments. Mayor Ergün has been greeted by Chairman Aytunç Günay, Trambus Project Manager Safi Alkaşı and Electric Vehicles Project Coordinator Emrah Dal on behalf of Bozankaya; he has assessed the locally manufactured Trambus and received information. Previously, Mayor Ergün has observed Turkey’s first locally manufactured Trambus project at Malatya during their operation. He has received information about the project in Ankara and has made assessments about their operations in Manisa.
We’ve Been Working On This Project For A Long Time Manisa Metropolitan Municipality Mayor Ergün has reminded that they’ve been carrying out studies on the Trambus project that they want to realize in Manisa for a long time. He said: “We spend a lot of working hours as part of these studies. Previously, we’ve received important information at our observations in Malatya. Bozankaya, the local manufacturer of Trambus in Ankara, has informed us about the vehicles. As you know, we’ve had similar studies in abroad. But when there is local production and when it can achieve the same quality as the European standards for the solutions, we will prefer the local production.” Mayor Ergün has also mentioned some regions in Manisa with traffic density: “Our goal is to prevent this density. Each day in our province, 1400 service vehicles hit the roads with 25 thousand passengers. As a result, there is an important density in urban traffic. At that point, we can understand the importance of the Trambus project. Our goal is to finish these studies and get the Trambus up and running in Manisa.” Bozankaya Chairman Aytunç Günay has underlined that they’ve been chosen as the company of the year in Europe with the production of the first locally manufactured Trambus in 2015. He said: “Even thought they look technically similar with tramway systems, in terms of first investments costs and energy efficiency, the trambus systems are much more economical. When we compare the Trambus with other public transportation vehicles of today, it is one step ahead of them in terms of passenger capacity, energy consumption, environmental friendliness and its modern design. We believe that as a result of all these features, trambus system will be the solution for Manisa’s transportation.”
Trambus system offers a lot of advantages in one package. Bozankaya’s Trambus uses an electrical propulsion system that makes a difference with its energy and environmental solution plan. With a total of 40 tons of weight, It offers about 75 percent energy efficiency compared to conventional vehicles. Trambus receives the traction energy from a dual wired catenary. On rubber tires, these vehicles as part of the urban traffic and due to the lack of any rail system, it provides investment cost advantage. That way the Trambus is both a good alternative for cities without rail systems and can be integrated to work with rail systems. Ocak - Şubat / January - February 2016 //
17
18
// Ocak - Ĺžubat / January - February 2016
“258 yıldır ayakta kalan bir şirket olabilmek için birçok şeyi başarıyla yapmak gerekiyor.” “In order to become a company that can stand on its feet for 258 years, you have to successfully make a lot of things.” MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Satış ve Pazarlama Direktörü Eren GÜNDÜZ
Otobüs sektörüne kazandırdığı ürünleri ile MAN, ilk sayımızın konuğu. MAN’ın otobüs segmentindeki ürünlerine ilişkin bilgi almak, altyapıyı konuşmak, Türkiye genelindeki satış ağı ve performansını değerlendirmek üzere MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Satış Direktörü Eren GÜNDÜZ ile birlikte MAN’ın Ankara Otobüs Fabrikası’ndayız. Burası MAN’ın dünyadaki en büyük otobüs üretim fabrikası olma özelliğini taşıyor. Türkiye dediğimizde ise “Türkiye MAN’ın sacayağı” diyor Eren Gündüz. Kendisi ile MAN’ın tarihsel süreçlerden nasıl geçtiğini, geçmişten günümüze üretim ağını ve bugün hangi ürünleri ile müşterilerine hizmet sunduğunu uzun uzadıya konuşuyoruz. Sektörün ihtiyaçlarından söz eden Gündüz, “Sektöre ışık tutacak bir yayın yok denecek kadar az. Otobüsüm Dergisi’nin ise otobüsçülüğe farklı bir bakış açısı getireceğini, bu noktada taze kan olacağını düşünüyorum. İlk sayınızda yer almaktan mutluluk duyuyoruz” diyerek Otobüsüm Dergisi’ne yayın hayatında başarılar diledi. MAN’ın 258 yıllık tarihinin büyük bir başarının ürünü olduğunu ifade eden Gündüz, sohbetimize MAN’ın dünyadaki ve Türkiye’deki gelişimini anlatarak başladı.
“Dünyanın En Eski Şirketlerinden Biriyiz” MAN’ın 1758 yılında kurulduğunu ifade eden Gündüz, “MAN, dünyanın en eski şirketlerinden bir tanesi. 258 yıldır ayakta kalan bir şirket olabilmek için birçok şeyi başarıyla yapabilmiş olmanız gerekiyor. Avrupa’nın Otuz Yıl Savaşları, 1. ve 2. Dünya Savaşları; bütün bunları görmüş dünyanın sayılı küresel şirketlerinden bir tanesi olabilmek birçok doğruyu çok uzun vadede yapabilmiş olmakla ilgili bir şey. Geçmişimizle gurur duyuyoruz. Geleceğe de bu sayede güvenle bakabiliyoruz” dedi.
In our first issue MAN is one of our guests with the products it has brought to the bus sector. We are at MAN’s Ankara Bus Factory with MAN Truck and Bus Commerce Corp. Sales Director Eren GÜNDÜZ in order to get information about MAN’s products in the bus segment, to talk about infrastructure and to review its sales network and performance across Turkey. This place is actually MAN’s biggest bus production factory in the world. When we say Turkey, Eren GÜNDÜZ says: “Turkey is MAN’s supporting leg”. We have a long conversation with him about how MAN has passed through historical events, about its production network from the past to the present and about which products it currently offers to its customers. Talking about the needs of the sector, Gündüz said: “The number of productions that can shed light on the sector is almost non-existent. I believe that MY BUS Magazine will bring a new perspective to coaching and that it will be a fresh blood on the subject. We are very happy to be a part of your first issue.” and wished MY BUS Magazine success in its new publication life. Gündüz has indicated that the 258 years of history of MAN is the product of a great success and started our conversation by talking about MAN’s progress in the world and Turkey.
“We Are One Of The Oldest Companies In The World” Gündüz stated that MAN was found in 1758: “It is one of the oldest companies in the world. In order to become a company that can stand on its feet for 258 years, you have to successfully make a lot of things. European Thirty Years’ War, 1st and 2nd World Wars; being one of the very few global companies on the world is about doing many things right for on a very long term. We are proud of our past. That’s how we are confident about the future.”
Ocak - Şubat / January - February 2016 //
19
“From the Galata Bridge to Bağdat-Hicaz Railways” In MAN’s 258 years of history, its first building block was iron casting. Gündüz has indicated that MAN has started the business with iron casting and that it has met the demand of the era according to the social conditions. He has also talked about MAN’s product network that has developed and changed in time:
“Galata Köprüsü’nden Bağdat-Hicaz Demiryolu’na”
MAN’ın 258 yıllık geçmişinde ilk yapıtaşı demir döküm. MAN’ın demir dökümle işe başladığını; toplumsal koşullara bağlı olarak dönemin ihtiyaçlarını karşıladığını ifade eden Gündüz, MAN’ın zaman içinde gelişen ve değişen ürün ağından bahsetti: “MAN değişik ürünleri içeren bir marka. Demir döküm firması olarak ticari hayatına başladı. Dünyanın en büyük matbaa şirketi Manroland ile matbaada basım işleri gerçekleştirdi. Okyanusta görülen petrol çıkarılan istasyonlarda, Galata Köprüsü ve Bağdat-Hicaz demiryolu gibi birçok farklı alanda MAN’ı görebiliyorsunuz. Aslında MAN, sanayileşmenin tam içinde yer alan bir şirket oldu. Traktörler, tarım makinaları, yat motorları… Özellikle hala üretime devam ettiğimiz kıtalararası
20
// Ocak - Şubat / January - February 2016
transatlantik motorlarında MAN’ın pazar payı çok yüksek. Bugün birçok sektörde artık onlarca firmanın rekabeti var. Dünyada tekelleşmenin en çok yaşandığı yer kıtalararası transatlantik motor segmenti. Avrupa’da motorlar doğrudan bizim üretimimizken, Asya’da üretilenlerde MAN’ın lisansı söz konusu. Üretilen motorların ciddi bir çoğunluğunda ya MAN lisansı ya da MAN teknolojisi mevcut. Dolayısıyla birçok alanda hizmet veren ciddi bir endüstri ve mühendislik şirketiyiz.”
“Türkiye, MAN’ın Sacayağı” Eren Gündüz: “2000’lerle birlikte kamyon segmentindeki başarımızı, otobüs segmentine taşıyoruz. Türkiye yolcu taşımacılığının içinde bulunduğu sıkıntılı süreci, farklı hizmetlerimiz ve verimli ürünlerimizle rahatlatmaya çalışıyoruz. MAN, Türkiye’de bu anlamda çok büyük yatırımlar gerçekleştirerek dünyadaki en büyük MAN otobüs üretim fabrikasını Türkiye’de kurdu. Türkiye’deki otobüs pazarı yerli ve yabancı firmaların rekabetine sahne oluyor. Tüm bu rekabet ortamında Türkiye otobüs sektöründe güçlenerek büyüyoruz. Türkiye, MAN’ın sacayağı. Otobüs pazarının büyüyeceğine dair öngörülerimiz ise hala kuvvetli.”
“MAN contains a lot of different products. It has started its commercial life as an iron casting company. It has conducted printing works with the largest press company of the world, Manroland. You can see MAN at a lot of different areas such as the oil drilling rigs on the oceans, Galata Bridge and even the Bağdat-Hicaz railways. In reality, MAN has been right at the centre of industrialization. Tractors, agricultural machines, yacht engines... MAN’s marketshare is especially high with our intercontinental transatlantic engines. Nowadays we can see the competition of a lot of companies in many sectors. The most monopolization in the world is the intercontinental transatlantic engine segment. While we directly manufacture the engines in Europe, MAN has the license for those manufactured in Asia. There is either MAN’s license or MAN’s technology on most of the manufactured engines. Therefore, we are a serious industry and engineering company that operates in many areas.”
“Turkey Is MAN’s Supporting Leg” Eren Gündüz: “With the 2000s, we’ve carried our success in the truck segment to the bus segment. We are trying to relieve the troublesome period of the Turkish passenger transportation by our different services and efficient products. In that sense, MAN has made very large investments in Turkey and has built world’s largest MAN bus manufacturing factory in Turkey. Turkish bus market is currently the stage for the competition of domestic and foreign companies. Among this entire competitive environment, we are growing even stronger in the Turkish bus sector. Turkey is MAN’s supporting leg. Our predictions about the growth of the bus sector are still strong.”
“Third segment: ‘InterCity’”
Temelde iki tane ürün grupları olduğunu ifade eden Gündüz, “Şehir içi toplu taşıma otobüsleri ve seyahat otobüsleri olarak yaygın iki segmentimiz var. Aslında dünyada üçüncü bir segment daha var; “Intercity”. Kısa mesafe taşımacılığında, personel taşımacılığında kullanılan ara segment olarak biliniyor. Dünyanın en çok kullanılan segmenti de bu aslında. Ama Türkiye’de kullanılmıyor, çünkü yedi metre dokuz metrelik araçlarla idare ediyor Türkiye. Ya da uzun otobüs gerektiğinde, bu ikinci el araçlarla sağlanıyor. 12 metre, 13 metre ve 13, 5 metreler var bu segmentte” sözleri ile üçüncü segmentin önemine dikkatleri çekti. Üçüncü segmente ürün hizmeti sunduklarını belirten Gündüz, “MAN
olarak biz de “LionsIntercity” aracımızın 2015 yılı Şubat ayında Türkiye lansmanını yaptık. LionsIntercity, Türkiye ve Fransa gibi bütçeye dikkat eden, ekonomik araç almak isteyen ülkeler için üretildi. Bu otobüsün diğer seyahat otobüslerine göre çok daha ekonomik olma avantajı var. 2 aks 12 metresi 55 koltuk, 13 buçuk metresi ise 64 koltuk olabiliyor. Bagajları küçük olduğundan uzun yol seyahati için pek tercih edilmiyor. Lakin yakın ilçelerde iş servisleri olarak kullanılması söz konusu. Türkiye’de büyüyecek bir pazar olduğunu düşünüyorum; 5 yıl gibi sürede ciddi oranda gelişecektir diye tahmin ediyorum” sözleri ile bu pazara ilişkin değerlendirme ve tahminlerde bulundu.
Gündüz has indicated that they basically have two product groups: “We have two widespread segments: urban public transportation buses and travelling coaches. Actually, there is a third segment in the world: “Intercity”. It is known as an intermediary segment of shortrange transportation used for personnel carriage. It is actually the most popular segment in the world. But it isn’t used in Turkey because we have 7 metres and 9 metres long vehicles to manage. Or if long busses are required, they are provided by second hand vehicles. There are the 12-metre, 13-metre and 13,5-metre vehicles in this segment.” With those words, he has pointed out to the importance of the third segment. He also stated that they provide product service to the third segment. He has also made assessments and reviews about the market “As MAN, in February of 2015, we’ve launched our “Lions InterCity” in Turkey. Lions InterCity has been built for countries like Turkey and France that pay attention to their budgets and that want to purchase economical vehicles. Compared to other travelling coaches, this bus has the advantage of being much more economical. While the 2-axle 12-metres version can have 55 seats, the 13,5-metres version can have 64 seats. Due to the low volume of their luggage spaces, they aren’t exactly preferred for long-range trips. However, they may be used as working busses for close counties. I believe that it is a market that has the potential to grow in Turkey; I predict that it will highly advance in just 5 years.”
Ocak - Şubat / January - February 2016 //
21
“We Manufacture World’s Safest Natural Gas Powered Busses” MAN is the first brand to manufacture a natural gas powered bus. Actually, the first vehicle was manufactured for coal gas. Gündüz has indicated that it has been a long journey: “We have a very long natural-gas powered vehicle journey. We are pretty assertive about being the only brand that offers the safest natural gas powered buses in the world. EGO has the world’s largest natural gas powered fleet. As a result of Ankara Metropolitan Municipality Mayor Mr. Melih Gökçek’s demand, we’ve started the natural gas powered bus production in Turkey. We’ve made the production with serious investments. Nowadays everyone prefers natural gas powered buses. It has become widespread for every company’s production. As we manufacture locally, we are preferred more. MAN tries to manufacture and offer its natural gas powered buses at the highest safety standards. MAN has the cataphoric painting system. But it hasn’t been widespread in Turkey. It allows longevity for the vehicles. It is important to avoid corrosion and rusting. As we can provide industrial production for hybrid busses, they’ve started to reach economical levels. That’s why many municipalities in Europe prefer MAN’s hybrid busses.”
“Dünyanın En Güvenli Doğalgazlı Otobüslerini Üretiyoruz” MAN, doğalgazlı otobüsü dünyada ilk üreten marka. Hatta ilk araç havagazı ile üretildi. Bunun uzun bir yolculuk olduğunu söyleyen Gündüz, “Çok uzun bir doğalgazlı araç maceramız var. Dünyada en güvenli doğalgazlı otobüsler sunan tek marka olduğumuz konusunda iddialıyız. Dünyada en büyük doğalgazlı otobüs filosu ise, EGO’da. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Melih Gökçek’in talebi üzerine doğalgazlı otobüs üretimlerine Türkiye’de başladık. Ciddi yatırımlarla üretimi gerçekleştirdik. Şimdi herkes doğalgazlı otobüsü tercih ediyor. Üretim olarak da her firmada yaygınlaştı. Yerli ürettiğimiz için daha çok tercih ediliyoruz. MAN doğalgazlı otobüslerde en yüksek güvenlik standardını üretip piyasaya sunmaya çabalıyor. Kataforez sistemi MAN’da mevcut. Türkiye’de bu gelişmedi. Araçların uzun ömürlü olmasını sağlıyor. Çürüme, paslanma gibi durumlarla karşılaşmamak adına önemli. Hibrit otobüslerde endüstriyel üretimi sağladığımızdan ekonomik seviyelere gelmeye başladı. Bu sebeple Avrupa’da birçok belediyede MAN hibrit otobüsler tercih ediliyor” ifadelerini kullandı.
“Türkiye, Bütçe Pazarı” Müşterilerin geçmişten bugüne marka bağımlılıkları olduklarını belirten Gündüz, “Yeni firmaların yaptığı marka analizlerinde de marka bağımlılıkları daha net görülüyor. Eskiden otobüs sektöründeki yüksek rekabet yokken karlılıklar yüksekti. Şimdi ise sektörün karlılığının ciddi oranda gerilemesine paralel olarak, bizim karlılığımız da ciddi oranda düştü. Türkiye bütçe pazarı, fiyatın hassas olduğu bir pazar. Başka ülkelerde yüksek fiyatlarla araçlar satılırken, Türkiye piyasasında ise satış koşulları
22
// Ocak - Şubat / January - February 2016
müşterilerin lehine olacak şekilde çok daha rekabetçi ve kârsız” dedi.
“İhalelerin Zorunluluğu: En Düşük Fiyat” Gündüz, “Toplu ulaşım ihalelerinde Kamu İhale Kurumu’nun getirdiği en düşük fiyatlı ürünü alma zorunluluğundan dolayı yerli markalara karşı, yarışır durumdayız. MAN, “premium” bir marka olduğunu ve kaliteden ödün verilmemesi gerektiğini söylüyor. Bu sebeple ürünlerimizde otobüslerimizin kalitesini düşürecek ürün kullanımına gitmiyoruz. Bu sebepten bizim yerimiz de ne yazık ki diğer ithal markalarla birlikte geriye düştü. Yerli markaların büyük ihalelerde fiyat avantajı sebebiyle öne çıkıyor olması, bu segmentte Avrupa genelindeki Pazar payımızın gerisinde kalmamıza sebep oluyor. Biz daha çok özel ihalelerde körüklü, hibrit ve doğalgazlı gibi özel ihtiyaçlarda tercih edilen bir marka olmaya başladık. Şansımız buralarda yüksek” sözleri ile ithal firmaların toplu ulaşım pazarında kalite standartlarından ötürü ihale alamadığını ifade etti.
2016 yılı İstanbul Büyükşehir Belediye ihalesinin dönüm noktası olabileceğini de sözlerine ekleyen Gündüz, “Bu ihale stratejik bir ihale. Kalitemizden ödün vermeden zarar dahi etsek ihalede iddialı olmak niyetindeyiz” dedi.
“Turkey, Budget Market” Gündüz said that from the past to present, customers have had an addiction for brands: “Brand addiction can be clearly seen on the brand analysis of new companies. In the past, when competition wasn’t high in the bus sector, profitability was high. Now, in parallel with the serious recession of the sector’s profitability, our profitability has also declined exponentially. Turkish budget market prices are highly sensitive. While vehicles can be sold for high prices in other countries, the sales conditions in Turkey is much more competitive and unprofitable, in favour of the customers.”
“Obligatory Tenders: Lowest Price” Gündüz has stated that import companies can’t win tenders in the public transportation market as a result of the quality standards: “Due to the Public Procurement Authority’s obligation for purchasing the lowest priced product for public transportation tenders, we have to compete against local brands. MAN says that it can’t compromise on quality, as it is a “premium” brand. That’s why we don’t use any products that may decrease the qualities of our buses. Therefore our position has unfortunately declined with the other imported brands. As local brands shine out in large tenders due to their price advantages, we are pushed behind our Europe-wide marketshares in this segment. We have mostly become a brand that is preferred at special tenders with special demands like articulation, hybrid and natural gas applications. We have a good chance in these areas.” Gündüz has also added that 2016 might be a milestone for İstanbul Metropolitan Municipality’s tender: “This tender is a strategic one. Without compromising our quality, our goal is to be assertive at the tender despite losing money.”
“Şok Satışlar, Suni Büyümeler İstemiyoruz”
“We Don’t Want Instant Sales, Artificial Growths”
Türkiye’de otobüs sektöründe iddialı olduklarını vurgulayan Gündüz, ürünlerinin girmediği çok az filo kaldığının altını çizdi. MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Tuncay Bekiroğlu’nun şirketin başına geçtiği 2007 yılından itibaren büyük atılım projelerini hayata geçirdiklerini söyleyen Gündüz, “İnsanların otobüs alması için şartları hazırlamak durumundaydık. Ne yapabilirizi tartıştık. Servis network dağılımınız homojen olmalı. Mobil servis ağınız aktif olmalı. Türkiye’nin neresinde olursak olalım iki saatte erişmek hedefi koyduk ve bu süreyi yakaladık. Servislerin eğitim seviyelerini iyileştirmesini sağladık. Satış bilgi sistemimizi tüm ihtiyaçlarımızı karşılayacak şekilde oluşturduk, hem biz hem bayi ve servislerimiz büyük yatırımlar yaptık. Tüm bunları yaptıktan sonra pazar payımızı güçlendiririz dedik. İkinci el teşkilatımızı kurduk. Ciddi yatırım yaptık. İkinci elimiz otomatikman piyasada marka oldu. İyi fiyattan alınıp satılıyor. Ürünlerimiz rakipten az değer kaybederek piyasada tercih ediliyor. Finansman şirketimizi kurduk. Halkaları oluşturarak zinciri tamamladık. Bunun arkasının geleceğinden emindik. Ve bu beklentimizde yanılmadık. Sağlam bir büyüme istiyoruz Türkiye’de. Şok satışlar suni büyümeler istemiyoruz. Doğru ürünle, otobüsçünün ömür boyu dostu olarak onlara en doğru yatırımı sunarak büyümek istiyoruz” diyerek bilinçli ve planlı olmanın önemine dikkatleri çekti.
Gündüz has emphasized that they are assertive in the Turkish bus sector and that there is only a few fleets left without a MAN product. Gündüz said that since MAN Truck and Bus Commerce Corp. General Manager Tucay Bekiroğlu took over the company in 2007, they’ve realized large investment projects: “We had to create conditions to make people purchase busses. We’ve discussed what we could do. The distribution of your service network must be homogeneous. Your mobile service network should be active. We’ve set a goal to be able to access in only two hours at anywhere in Turkey and we were able to achieve that time. We’ve made our services increase their education levels. We’ve set our sales information system in a way that it would meet all of our requirements. Our dealerships and our services as well as us have made large investments. We said that we could only strengthen our marketshares after realizing all of these. We’ve established a second hand organisation. We’ve made serious investments. Our second hand has automatically become a brand in the market. They can be purchased and sold at a good price. Our products lose less value than the competition, making them popular in the market. We’ve found our finance company. We’ve created links and finish the chain. We were sure that there would be something else that would follow it. And we weren’t wrong with our expectations. We want strong growth in Turkey. We don’t want instant sales and artificial growths. Offering the right product, as a lifelong partner of the bus owners, we want to offer them the best investment and grow.”
MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Tuncay Bekiroğlu
Ocak - Şubat / January - February 2016 //
23
“Otobüs Firmaları Düşen Kâr, Artan Rekabet Durumunda Çözümü Yeni Üründe Arayarak Büyük Hata Yapıyor” Türkiye’de otobüs sektörünün çok evrilen bir sektör olduğuna dikkatleri çeken Gündüz, “Eskiden otobüs sektörünün çok kazançlı olduğunu, üreticilerin yetiştiremediğini ve sıraya ad yazdırabilmek için torpil arandığını biliyoruz. Şimdi ise rekabet tam tersine döndü. Artan mazot fiyatları ve artan rekabet, kar marjlarını düşürdü. Sektör, karlılıklar düşüp, rekabet artıkça bir çıkış yolu arıyor. Bunun en kolay yolu da yeni ürün sunmak gibi görünüyor. Lakin kalıcı bir çözüm değil. Mesela çift katlı otobüs yatırımları var; sonuç hüsran. Sonrasında 3 akslı otobüs var 54 yolcu taşıyan, bu da patladı. Yani çözüm yeni ürün yerine, verimlilikte. Dünyada en çok tercih edilen, yıllardır en yüksek verimi sağlayan otobüsler 2 akslı (sektör deyimiyle kısa) 12m uzunluğunda olanlar. Bu ürünler Türkiye pazarına da tam olarak uyuyor. Zira firmaların yıllık ortalaması zaten 36-38 koltuk civarında. Sektör farklı ürünlere yöneldiğinde önce yüksek beklentileri oluyor, ama birkaç yıl sonra özel ürünler yurt dışı pazarlara satılamayıp, 2.el değerleri önemli oranda düşünce büyük kayıplar ve şoklar yaşanıyor” şeklinde konuştu.
“Kombine Taşımacılık Her Yönüyle Verimli” Sektörün veriminin artması için uzun yolda az yolcu zararı yerine, kısa mesafelerde daha fazla yolcu taşımanın daha mantıklı olacağının altını çizen Gündüz, “Tren, uçak ve İDO ile rekabetler
24
// Ocak - Şubat / January - February 2016
varken otobüs sektörü kombine olarak çalışırsa, bu sektör büyüyerek güçlenir. Kabuk ve şekil değiştirir. Uzun hatlardan kısa hatlara geçer. Ulaşım ağları ve yollarının kısalması ile birlikte otobüs taşımacılığı azalan sürelerden nasibini alacaktır. Zaten hükümet yıllardır tüm stratejik planlamalarını bu şekilde oluşturuyor, bunun karşısında durabilmek mümkün değil” şeklinde konuştu.
“Arz-Talep Dengesi Unutulmamalı” İkinci el satışı otobüs sektöründe de önemli bir süreklilik arz ediyor. İkinci el sektörü, piyasadaki otobüslerin yenilenmesinin ve yatırımların güçlenmesinin en önemli koşulu. Eren Gündüz, bu konuda MAN’ın bir takım hassasiyetler taşıdığını, üretimlerin ihtiyaçlara cevap vermesi ile ikinci el piyasası arasında doğru bir ilişki olduğunu ifade etti. Türkiye’de ihtiyaçları saptayarak ürün geliştirdiklerini ifade eden Gündüz, “Şimdi sektörde yeni bir yola çıkıldı. MAN dahil tüm markaların 2 aks 13 metre otobüsleri mevcut. 2+1 VIP yerleşimi için bu otobüsleri tercih eden firmalar var. Firmaların yıllık doluluk ortalaması 35 ila 36 yolcu civarında. Bu sebeple 2 aks 13 metre uygun bir ürün olarak algılanıyor. Toplam pazarın üçte biri buraya yönelmeye başladı. Biz MAN olarak tedirginiz. Çünkü 2 aks 13 metre
otobüsler yurt dışında tercih edilmiyor. Alıcısı, pazarı, talebi 2 aks 12m otobüslere göre çok daha düşük. Arz talep dengesizliğinden dolayı bu çıkış noktası görülen otobüslerinde ikinci elde büyük kayıplar yaşatacağını düşünüyoruz. Bu yıl 3-4 yaşına giren 2 aks 13 metre ortalama 300 otobüs vardır hizmet veren. Her yıl100-200 otobüs daha gelecek üzerine. 4 yaşında 1 milyon kilometreyi aşmış, 2+1 yerleşimli yüzlerce otobüsten bahsediyoruz. Bunların velev ki 100-150 tanesini yurt içi pazara sattınız. Kalanı Avrupa’da nereye satacaksınız?” diyerek 2 aks 13 metre otobüslere dair çekincelerini ifade etti.
“Doğru Yatırımın Yapılmasını Sağlıyoruz” “13 metre kötü demek doğru değil” diyen eren Gündüz, dünyada en çok tercih edilen optimal ürünün 12 metre olduğuna dikkat çekti. Gündüz sözlerini şöyle tamamladı: “12 metre otobüs dünya pazarlarında her zaman kendine yer bulabilen bir otobüs. Türkiye’deki yüksek kilometreli yorulmuş 13 metre araç stokunun oralara gitmesi zor olacak. Turizm sektörüne de gitmediği için, bu araçların ikinci el değerlerine dair ciddi endişelerimiz var. Bu riski müşterilerimize anlatıyoruz. Doğru yatırım yapmaları için bilgilendirmeye çalışıyoruz. Bunun yerine her daim en değerli otobüs olan 12 metre araçları öneriyoruz.”
“Bus Companies Are Making A Big Mistake By Looking For A New Product When Their Profits Go Down And Competition Go Up” Gündüz has pointed out that the Turkish bus sector is a highly evolving sector: “We know that in the past, bus sector was very profitable, manufacturers couldn’t meet all the demand and people looked for a fixer just to get their names on the queues. Nowadays, competition has reversed. Increasing diesel prices and increasing competition have decreased profit margins. As a result, the sector is looking for a way out. The easiest way seems to be offering a new product. But it is not a permanent solution. For example, they invest in double decker busses; the result is disappointment. Then, there is the 3-axle bus that can carry 54 passengers and that has been blown as well. So the solution is not in a new product but in efficiency. For years, the most popular, the most efficient busses in the world are the 2-axle (as known as short busses in the sector) 12m long busses. These products suit perfectly to the Turkish market. Because the annual average of companies is around 36-38 seats. When the sector gravitates towards different products, at first they have high expectancies but after a few years, especially when the special products can’t be sold to the foreign markets and when their 2nd hand values significantly drop, they experience big losses and shocks.”
“Combined Transportation Is Efficient In Every Aspects” Gündüz has underlined that in order to increase the efficiency of the sector, instead of losing with low amounts of passengers at long-ranges, it is more logical to carry more passengers in short distances. He said: “With the competition against trains, planes and İDO, if the bus sector works as combined, the sector would grow and consolidate. It would transform and renovate. It would transition from long-range routes to short range routes. As transportation networks and roads get shorter, bus transportation will be able to take advantage of the reduced times. After all, the government has been creating all of its strategic plans accordingly; it isn’t possible to stand against it.”
“Supply-Demand Balance Shouldn’t Be Forgotten” Sales of second hand vehicles also consist of an important sustainability in the bus sector. Second hand sector is the most important condition for the renovation of the buses on the market and the consolidation of their investments. Eren Gündüz has indicated that MAN has certain sensitivities about these subjects and that there is a direct relationship between the second hand market and the satisfaction of the production of the demand. Gündüz said that they’ve established the demand in Turkey and has developed a product accordingly: “Now, a new path has revealed itself in the market. All the brands, including MAN, have the 2-axle 13-metres long busses. There are also companies that prefer these busses for 2+1 VIP layout. The annual average occupancy rate of companies is about 35-36 passengers. That’s why the 2-axle 13-metre vehicle looks like an ideal product. One third of all the total market has started to gravitate towards these vehicles. As MAN, we are nervous. Because the 2-axle 13-metre busses are not popular in abroad. Their buyers, market and demand is much lower compared to the 2-axle 12m busses. These busses are seen as the exit point of the demand and supply gap. We believe that they will cause large losses for the 2nd hand. This year, on average there is probably about 300 2-axle 13-metre busses that have entered their 3rd-4th year. Each year, 100-200 more will come. We are talking about hundreds of busses that are 4 years old, ran over 1 million kilometres and have 2+1 layouts. Even if you can sell about 100-150 of these to the domestic market, where will you sell the rest of them in Europe?”
“We Make Sure That They Make The right Investments” Eren Gündüz said, “13-metres doesn’t mean it is bad.” and pointed out that the most popular optimum product in the world is the 12-metre. Gündüz has continued: “The 12-metre bus can always find a place for itself in the world markets. It will be hard to move the high mileage, worn out 13-metre vehicle stock in Turkey to those countries. As they don’t go to the tourism sector, we have serious concerns about the second hand values of these vehicles. We explain this risk to our customers. We try to inform them to make the right investment. Instead of these, we recommend them the highly valuable 12-metre vehicles.” Ocak - Şubat / January - February 2016 //
25
“Prestij İçin Doğru Yatırım: NeoplanCityLiner” Tepedeki aydınlık camı ile manzaranın tadını çıkaranların aşina olduğu NeoplanCityLiner, seyahat otobüsü pazarının en sevilen otobüslerinden. CityLiner’ın daha butik ve lüks bir otobüs olduğunu ifade eden Gündüz, “Dizaynı dışında diğer Neoplan otobüsleri ile aynı teknik ve karakteristik özelliklere sahip. Erkeksi ön farları ve agresif arka farları ile farklı bir çekiciliği var. Şoförün ergonomisine de oldukça uygun. Neoplan konforu tüm otobüslerimizde olduğu gibi burada mevcut. Oldukça teknolojik otobüsümüzde güvenle seyahat etmek mümkün. Fark yaratmak isteyen filolar için en doğru yatırım” ifadeleri ile CityLiner’a ilişkin bilgileri de verdi.
“Proper Investment For Prestige: NeoplantCityLiner” Those who have enjoyed the view from the luminous glass on the top already know about one of the most popular coaches of the travelling coach market, the NeoplanCityLiner. Gündüz has indicated that the CityLiner is much more of a boutique and luxury coach. He also informed us about the details of the CityLiner “Aside from its design, it features the same technical and characteristic traits of other Neoplan coaches. It has a unique appeal with the masculine front headlights and aggressive rear brake lights. It is also highly suitable for the driver’s ergonomy. Just like in all of our coaches, you can find all the comforts of the Neoplan here as well. It is possible to safely travel in our vastly technological coach. It is the best investment for fleets that want to make a difference.”
26
// Ocak - Şubat / January - February 2016
“38 Seats Are Possible In 12 Metres”
“12 Metrede 38 Koltuk Mümkün” “Hem ikinci elde her daim tercih edilsin hem de 2+1 konforu olsun” diyorsanız MAN, bu konuya da çözüm bulmuş durumda. Buzdolabı yere gömülerek, podestler uzatılarak ve yenilikçi koltuk tasarımlarıyla alan tasarrufu sağlandığını ifade eden Gündüz, “Bu sayede 12 metre otobüse 38 koltuk koyabildik. Tüm bunları yaparken yolcuların rahat ulaşımı sağlamak için koltuk arası genişliği gözettik. Yüksek ve bagajı büyük olduğu için her şeyiyle tam bir peron otobüsü. 12 metre olduğu için 2. elde her yere satabilmek mümkün. Yeni nesil 2+1 koltuklarımız 55 cm genişliğinde. Bu kimsede yok; malzeme olarak da koltuklarımız çok özel. Yeni nesil koltuklarımızın geliştirilmesinde Pamukkale Turizm Genel Müdürü Mustafa Özdalgıç’ın önemli fikir ve katkıları oldu. Yapılan yolcu anketleri sayesinde yolcu beklentilerini ve önceliklerini doğru şekilde saptayarak otobüsümüzü geliştirdik” dedi.
olacaktır. Aradaki yüksek farkı devletin karşılayabilmesi mümkün değil” şeklinde konuştu.
“İkinci Elin Atıl Kalmasının Çözümü Yurt Dışı Fiyatlarını Yakalayabilmekten Geçiyor”
Araçlarımız piyasadaki en düşük yakıt tüketimini sağladığı halde, kötü yakıt kullanılan bölgelerde sıkıntı yaşıyor ve tercih edilmeyebiliyorduk. Üstelik tüm rakiplerimizin Euro 5 araçları AdBlue kullanımı gerektirirken, bizim araçlarımız sadece mazotla çalışarak önemli bir fark yaratıyorduk. Euro 6’ya geçilmesiyle kaliteli yakıt tüm markalarda zorunluluk haline geldi, bununla birlikte bizim müşterilerimiz de AdBlue ile tanışacaklar. Bu durum tüm dengeleri değiştirecektir. Artık tüm müşteriler kaliteli yakıt kullanmak ve bakımlara hassasiyet göstermek durumunda. Bu ortamda yakıt tasarrufundaki avantajımız bizim için çok daha büyük bir güç haline gelecektir” ifadeleri ile Euro 6 ve yakıt kullanımına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Devlet desteği ile ikinci el sorununun çözülemeyeceğini ifade eden Gündüz, “Türkiye’ye yurt dışından ikinci el araç, kanunen yasak olduğu için giremiyor. Biz kapalı bir pazar olduğumuz ve ikinci el araçlar giremediği için 3 yaşında aynı otobüsün bir buçuk milyon km de olanına Türkiye’de daha yüksek fiyatlar ödeniyor. İkinci el piyasası, yurt dışı fiyatları seviyesine inebilirse yurt dışı satışları mümkün
Derneklerin ikinci el araçların yurt dışına yüksek fiyattan satılmasını ve devletin aradaki farkı ödemesini istediklerini ifade eden Gündüz, “Bu işin realitesinde atıl araç piyasa değeriyle ancak yurt dışına gidebilir. Bu işlerde profesyonel öngörülerle çalışmak gerekiyor. Herkesin aynı anda 3 akslı otobüslerini satmaya çalışması, kimsenin almak istememesi yüzünden 200 bin Euro’luk otobüsler 50 bin Euro ya düştü. Bundan hem biz üreticiler, hem de otobüs firmaları büyük zararlar gördük. Nihayetinde biz bu zararlarla yüzleşip stoğumuzu erittik, önümüze güvenle bakıyoruz” dedi.
“Yakıt En Büyük Argümanımız”
If you are saying “It should be popular in second hand market but also have the comforts of the 2+1 layout”, MAN has found a solution for that as well. Gündüz has stated that they’ve saved space by embedding the refrigerator on the floor, stretching the podests and innovative seat designs: “As a result, we’ve been able to put 38 seats on a 12-metre coach. While doing all that, we’ve made sure that the gaps between the seats are wide enough to ensure comfortable access of the passengers. It is a complete terminal coach due to its height and large luggage space. Thanks to its 12-metre size, it is also possible to sell it to anywhere in 2nd hand market. Our new generation 2+1 seats are 55cm-wide. No one has these; our seats are very special in terms of materials as well. During the development of our new generation seats, Pamukkale Tourism General Manager Mustafa Özdalgıç has had important ideas and contributions. Thanks to the passenger surveys, we’ve been able to correctly detect the passengers’ expectations and priorities to develop our coach.”
“The Solution For Excessive Second Hand Vehicles Is Catching Up With Foreign Prices” Gündüz has also indicated that the second hand problem wouldn’t be solved with government incentives: “Second hand vehicles aren’t allowed to enter Turkey from foreign countries due to being legally prohibited. As we are a closed market and that second hand vehicles are not allowed to enter, the threeyear-old model of a bus that is at one and a half million km, costs a lot higher in Turkey. If the second hand market can be reduced to the foreign price levels, it’ll be possible to send them abroad. It is impossible for the state to recompense the major difference.” Gündüz has indicated that associations don’t want second hand vehicles to be sold at high prices to abroad and don’t want the government to pay for the difference: “The reality of this business is that, the excessive vehicles can only be sold to abroad at their market values. You have to work with professional calculations on this line of work. Busses that are worth 200 thousand Euros have decreased to 50 thousand because everyone tried to sell their 3-axle busses at the same time but no one wanted to buy them. This has harmed both the manufacturers, the bus companies, and us. In the end, we’ve faced our losses and depleted our stocks. We are looking confidently to the future.”
“Fuel Is Our Biggest Argument” Even though our vehicles offer the lowest fuel consumption in the market, we had problems in areas with low quality fuels and as a result, we weren’t preferred. Moreover, all of our competitors’ Euro 5 vehicles required the use of AdBlue while ours could only work on diesel, creating a vast difference. With the transition to Euro 6, high quality fuel has become obligatory for all brands. As a result of that, our customers will also meet AdBlue. This will upset all the balances. From now on, all the customers have to use high quality fuel and be careful about their maintenances. In such an environment, our fuel consumption advantage will become a much more powerful one for us.” Gündüz reviewed the Euro 6 and fuel consumption.
Ocak - Şubat / January - February 2016 //
27
“MAN Lion’sCoach, hem çevreci hem sportif” Euro 6 standartları ile birlikte çevreci motoru ile dikkat çeken MAN Lion’sCoach, sağladığı yakıt tasarrufu ile de tercih sebebi. Aracın dizaynının düşük emisyon sağladığını ifade eden Gündüz, “Camından aerodinamik tasarımına kadar özel bir otobüs. Aracımızın önünde ve yanlarında yeşil bantlarımız ile çevreci özelliğini vurguluyoruz. Koltuk sayısı standart olarak 51+1+1. Koltuklar oldukça ince ve konforlu. Otobüsü uzatmak yerine otobüsün iç dizaynını geliştirdik. Parke zeminimiz tüm otobüslerimizde standart. Böylelikle halının hijyen sıkıntısını gidermiş olduk. Ayrıca MAN, Bayern Münih’in sponsoru. Bayern Münih için üretilen kırmızı otobüsün aynısından bir tane de Türkiye’de mevcut. Onu da Çalıkıran firması kullanıyor” ifadelerini kullandı.
“MAN Lion’s Coach, eco-friendly and sportive” With the Euro 6 standards, MAN Lion’s Coach shines out with its eco-friendly engine and is a reason for preference due to its fuel economy. Gündüz has stated that the vehicle’s design provides low emissions: “It is a special bus from its windows to the aerodynamic design. We emphasize its eco-friendly features with our green stripes on the front and sides of our vehicle. Its seats are 51+1+1 as standard. Seats are very thing and comfortable. Instead of stretching the bus, we’ve improved the interior design of the bus. Our wooden floor is standard on all of our busses. That way, we’ve got rid of the hygiene problem of the carpet. In addition, MAN is Bayern Munich’s sponsor. There is an exact copy of the red bus that has been manufactured for Bayern Munich. Çalkıran Company uses that one.”
“EfficientLine Farkı ile Üst Düzey Verimlilik” “Superior Level Efficiency With EfficientLine’s Difference” EfficientLine konfigürasyonu ile birçok farklı komponentte verimliliği artırmayı hedeflediklerini ifade eden Gündüz, uzun yol taşımacılığındaki yakıt giderlerinin fazlalığından söz etti. Yakıt tüketiminin otobüsçüler için en önemli gider kalemi olduğunu belirten Gündüz, “Biz otobüsçülere ‘Bakım onarım giderinden kısma, yakıt tasarrufuna odaklan ve onu sağlamaya çalış’ diyoruz. Bazı firmalar var; çok bilinçli çalışıyor, yakıt tüketimini çok gerilere taşıyabiliyorlar. Kullanılan yola ve şartlara da bağlı elbette ama bilinçli firmalarda 100 kilometredeki yakıt tüketimimiz 21 litreye hatta 19 buçuk litreye kadar düşürülebiliyor. Burada da hesabı iyi yapmak, bilinçlenmek ve şoförün kullanımı önemli. 20 otobüslük bir filoda 100 km de yapılan 7 litrelik tasarrufla yılda 535 bin Euro şoför eğitiminden kazanılıyor. Buna odaklanmak gerekiyor. Türkiye’de büyük filolarda ilk hesabı yapan Nilüfer Turizm’di. Arkasından birçok firma hızla bunu sağlamaya başladı. Biz bu iş için “ProfiDrive” diye bir eğitim sistemi oluşturduk. Doğru kullanımı teorik ve uygulamalı olarak eğitimlerle veriyoruz” dedi.
28
// Ocak - Şubat / January - February 2016
Gündüz has stated that they aim to increase efficiency of a lot of different components with the EfficientLine configuration and has talked about the fuel costs in long-range transportation. Gündüz has also indicated that fuel consumption is the biggest cost item for bus owners: “We tell bus owners ‘Don’t spare from maintenance and repair costs, focus on fuel economy and try to maintain it’. There are some companies that operate consciously, reducing fuel consumption way down. It depends on the road and conditions but of course, conscious companies can reduce the fuel consumption figures in 100km to 21 litres and even down to 19 and half litres. At this point, making good calculations, becoming conscious and the driving style of the driver are important. In a 20-bus fleet, 7litre/100km reduction in the fuel consumption can provide an additional 535 thousand Euros annually from the training of the driver. They should be focusing on this. Nilüfer Tourism was the first one to make calculations among Turkey’s large fleets. After them, many companies have swiftly started to ensure that. For this job, we’ve created a training system called “ProfiDrive”. We give both theoretical and practical trainings on correct driving.”
“Kaliteli Yolculuk Lion’sCoachEfficientLine 2+1 VIP ile Mümkün” 12 metre 2+VIP versiyonu ile MAN Lion’sCoachEfficientLine, 440 beygir motor, otomatikleştirilmiş şanzıman, alüminyum alaşımlı jantlar ve izolasyon sağlayan koyu renk camları ile MAN otobüslerinin standartlarını taşıyor. MAN, Lion’sCoachEfficientLine modeli ile verimliliği üst düzeye çıkarıyor. MAN Lion’sCoachEfficientLine 2+1 IP’nin geniş kol dayama, geniş koltuk aralığı, geniş diz mesafesi ile yolcularına üst düzey konfor sağladığını ifade eden Gündüz, “Yolcunun bacaklarını ön koltuğun altına uzatabilmesini sağlayan yeni yerleşim planımızla seyahat konforunu önemli oranda arttırdık. Standart oynar kafalıkların kullanıldığı koltuklarımızda USB şarj çıkışı ve geniş tablet mevcut. Yolcularımızın, kaptanlarımızın güven ve konforunu önemsiyoruz. Bu ürünümüzün şu anda piyasadaki en uygun ve verimli 2+1 VIP otobüs olduğu iddiasındayız” sözleri ile yolculuğun kalitesine değindi.
“High Quality Ride Is Possible With Lion’sCoachEfficientLine 2+1 VIP” With its 12-metre 2+VIP version, the MAN Lion’sCoachEfficientLine features a 440-hp engine, robotised transmission, aluminium alloy wheels, isolating dark tinted windows and all the other standards of MAN coaches. MAN maximizes efficiency with its Lion’sCoachEfficientLine model. Gündüz has stated that MAN Lion’sCoachEfficientLine 2+1 VIP provides high levels of comfort with its wide armrests, wide seat gaps and spacious knee room: “Thanks to our new seating layout that allows the passengers to stretch their legs under the front seats, we’ve been able to seriously increase riding comfort. While we’ve used the standard, moving headrests on the seats, we’ve included a USB charging output and a wide tablet. We prioritize the safety and comfort of both our passengers and captains. We are very assertive that this product is currently the most affordable and efficient 2+1 VIP bus in the market.”
“Kaptanlarımızın Güvenliği ve Konforu Önemli”
“The Safety and Comfort Of Our Captains Are Important”
MAN otobüslerinin kazalarda çok güvenli olduğunu belirten Gündüz, “Güvenlik sistemleri ile zararı minimuma indiriyoruz. Müşterilerimizden büyük kazalar geçirenler, otobüslerin fotoğraflarını getirerek bu başka araçta olsa otobüs ortalıkta olmazdı diyorlar. Otobüslerimizde en çok güvendiğimiz konu, yol tutuşunun, yolcularımızın ve kaptanlarımızın güveninin en üst düzeyde sağlanıyor olması. Kaptanlarımızın olduğu bölüm oldukça geniş ve ferah. Lüks şoför koltukları kullanıyoruz. Kaptanlarımızın güvenliği ve konforuna önem veriyoruz” ifadelerini kullandı.
Gündüz has stated that MAN busses are very safe during accidents: “We can minimize the damage with safety systems. Customers that have experienced terrible accidents have brought us the photographs of their busses and said that if that happened in another vehicle, the bus would’ve disappeared. The one thing that we trust in our busses the most is that the handling and the confidence of our passengers and captains are ensured at the maximum level. The captains’ area is rather wide and spacious. We use luxurious driver seats. We give importance to the safety and comfort of our captains.”
“NeoplanTourLiner Hem Prestijli Hem Verimli”
“NeoplanTourLiner, prestigious and efficient”
NeoplanTourLiner’ın üst sınıfın aracı olduğunun vurgulayan Gündüz, aracın kaptanlar için oldukça fonksiyonel olduğunu belirtti. Anlık yakıt tüketiminin yol bilgisayarından kaptanlar tarafından takip edilebildiğini ifade eden Gündüz, “Tüm MAN ve Neoplan otobüslerimizde şoförler kendi yakıt kullanımlarını oradan takip edebiliyorlar. Araçlarımız oldukça teknolojik. Çok fonksiyonlu direksiyonla güvenli sürüşü artırıyoruz. Şoför; lüks koltuğu, geniş alanı ve sağlı sollu kol dayamaları ile konforlu bir şekilde yolculuğunu gerçekleştirebiliyor” diyerek kaptanların güvenlik ve konforunu önemsediklerinin altını çizdi.
Gündüz has emphasized that the NeoplanTourLiner is an upper segment vehicle and stated that it is highly functional for the captains. Gündüz said that the captain could track live fuel consumption through the trip computer. He has also underlined that they give importance to the safety and comfort of the captains: “On all of our MAN and Neoplan busses, drivers can follow their fuel consumptions through the computer. Our vehicles are highly technological. We improve safe drive with the multifunction steering wheel. The driver can comfortably continue the journey with the luxurious seat, wide space and armrests on both sides.”
Şoförler kadar yolcular içinde konforun üst düzeyde tutulduğunu belirten Gündüz, “Ergonomik yapıdaki yolcu koltuklarımız yüksek kalitede malzemeden üretiliyor. Uzun sürüşlerde koltukta sağladığı beşik hareketi ile yolcunun kaymadan konforlu bir şekilde yolculuk etmesini sağlıyor. İçi çok ferah ve aydınlık bir otobüs. Yan duvarlar ve tavanlar ya ithal deri ya da ithal kumaş. Asla suni deri ve keçe kullanılmıyor. Yanmaz ve leke tutmaz kumaşlar tercih ediliyor. Gece yolculuğunda mavi aydınlatması ile yolcularına hoş bir ambiyans sağlıyor” dedi.
Gündüz has also stated that comfort has been kept at a high level for the passengers as well: “Our ergonomic passenger seats are produced out of high quality materials. The cradle movement of the seats on long journeys allow the passenger to comfortably travel without sliding. The interior of the bus is very spacious and luminous. The sidewalls and roofs are either imported leather or imported fabrics. We never used artificial leather and mats. We prefer inflammable and stainless fabrics. During night rides, the blue lighting provides a pleasant ambience for the passengers.”
Ve uzun sohbetimizin sonunda Sayın Gündüz son cümle olarak diyor ki: Otobüs çok, MAN gibisi yok.
And at the end of our long conversation, as a last word, Mr. Gündüz says: “There Are Many Busses But None Like MAN”
Ocak - Şubat / January - February 2016 //
29
OTOKAR IS THE MANUFACTURER OF ONE OUT OF EVERY THREE BUSES SOLD IN 2015 Otokar has once again concluded the previous year as the leader, becoming the most popular bus brand in Turkey for the 6th consecutive year. The company has exported a total of 561 buses and added leadership in small bus exports to its success in the domestic market. A Koç Group company Otokar has become 2015’s most popular bus brand in Turkey. The company has sold a total of 3 thousand 400 commercial vehicles in 2015 and added leadership in small bus exports to its leadership in the bus sector. Otokar has exported a total of 561 buses in 2015.
2015 YILINDA SATILAN HER 3 OTOBÜSTEN BİRİ OTOKAR İMZALI
Otokar, geçtiğimiz yılı da lider kapatarak, üst üste 6 yıl Türkiye’nin en çok tercih edilen otobüs markası oldu. Geçen yıl toplam 561 adet otobüs ihracatına imza atan şirket, iç pazardaki başarısına küçük otobüs ihracatında liderliği de ekledi. Koç Topluluğu şirketlerinden Otokar, 2015 yılında da Türkiye’nin en çok tercih edilen otobüs markası oldu. 2015 yılında toplam 3 bin 400 adet ticari araç satışı gerçekleştiren şirket, otobüs sektöründeki liderliğine küçük otobüs alanındaki ihracat liderliğini de ekledi. Otokar, 2015 yılında toplam 561 otobüs ihracatı gerçekleştirdi. Geçtiğimiz yılın ilk yarısında pazardaki ticari araç satışlarının rutin seviyede gittiğini ancak haziran ayından sonra satışların arttığını belirten Otokar
Genel Müdür Yardımcısı Basri Akgül,
Otokar tarafındaki en çok satışın, sonbahar aylarında gerçekleştiğini kaydetti. Akgül, “Otokar olarak sahip olduğumuz başarılara yenilerini eklediğimiz bir yılı geride bıraktık. 25 kişi ve üzeri yolcu taşıyan otobüs pazarında satılan her 3 araçtan 1’i Otokar markalı oldu. Otobüs pazarında en çok ürün satışının yapıldığı küçük ve orta boy otobüs segmentinde ise, Otokar’ın pazar payı yüzde 40’ların üzerinde oldu. Özellikle 7 metre segmentinde Otokar araçları öncelikli olarak tercih edildi; satılan her 5 küçük otobüsten 2’si Otokar oldu” dedi.
30
// Ocak - Şubat / January - February 2016
KÜÇÜK OTOBÜS İHRACATINDA LİDER Otokar’ın Ar-Ge çalışmalarından aldığı güçle, yurt içi ve yurt dışında her ihtiyaca uygun otobüs üretip, bulunduğu pazarlarda geniş ürün gamıyla farkını ortaya koyduğunu söyleyen Basri Akgül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Müşterilerimizin tüm beklentilerini karşılayabilecek ürünleri ve çözümleri geliştirmek için çalışmalarımızı ve yatırımlarımızı ara vermeden sürdürüyoruz. Ar-Ge harcamalarımızın son 5 yılda cirodan aldığı pay yüzde 4. Türkiye’nin en çok patent başvurusu yapan ilk 5 kuruluşu arasında yer alan Otokar, yurt içi ve dışında toplam 246 patent ve endüstriyel tasarımın sahibi. Bu çalışmalar ışığında hem tasarım hem de üretim kabiliyetimizi daha da üst seviyeye çıkardık.” İhtiyaca uygun değişiklikleri kısa sürede gerçekleştirebilmeleri sayesinde özellikle ihracat pazarlarında başarılı olduklarının
Otokar Deputy General Manager Basri Akgül has indicated that in the first half of the previous year, their commercial vehicle sales in the market were at a steady level but that they’ve increased after June. He has also stated that Otokar has sold more in autumn months. Akgül: “It has been a year when, as Otokar, we’ve achieved even more success. One out of every three buses sold in the 25+ passenger capacity bus market was Otokar branded. Otokar’s marketshares have surpassed 40 percent for the small and mid-sized bus segments that comprise the highest amount of sales in the bus market. Otokar’s vehicles have been popular especially in the 7-metre segment; out of every 5 small bus purchased, 2 were from Otokar.”
LEADER OF SMALL BUS EXPORTS Basri Akgül said that Otokar shows its difference in its markets by the power of its R&D projects, production of tailor-made busses in both domestic and abroad as well as its wide range of product line-ups. He continued: “Aside from our investments, we also continue to develop products and solutions that would be able to meet all the demands of our customers. In the last 5 years, we’ve allocated 4 percent of the turnover to our R&D expenses. Otokar is among the top 5 companies that have made the most patent applications in Turkey. It owns a total of 246 patents and industrial designs in both domestic and abroad. In the light of these projects, we’ve not only increased our designs but have also improved our production capabilities.” Akgül has underlined that they’ve been successful in especially export markets thanks to their quick application of tailor-made modifications: “Thanks to the performance of our company in Europe, we’ve been able to conclude our success in Turkey as the leader of small bus exports in 2015. With 176 units, we’ve received the largest right hand drive bus order ever. We’ve delivered our Doruk busses to Malta while the production of Kent busses still continues. With a total of 561 bus exports in 2015, we’ve increased our sales numbers in our largest markets in Europe: France, Italy, Spain, Belgium, Germany and Slovenia. We’ve become the best selling Turkish bus brand in France.”
“WE ARE AMBITIOUS ABOUT TRAILERS AND TRUCKS” Akgül has indicated that they’ve created a wide product line up for their trailer manufacturing according to the demands and expectations of the customers: “In 2015, we’ve focused on domestic transportation vehicles. In addition, we’ve also continued our ambition with the ADR-certified tankers that leads the market with its conformity with international standards and regulations as well as with the refrigerated vehicles. We believe that the activity in dangerous goods transportation, perishable food transportation and domestic transportation sectors will continue in 2016 as well. In 2016, we will continue to offer our new products in the trailer market.”
Akgül has reviewed 2015 as a highly competitive year for the truck market: “We’ve continued our structuring projects With its design, durability, carrying capacity and low maintenance costs, the light truck Atlas has continued to be commonly used in public services. In 2016, we will not only keep the current levels but we will also strengthen our sales network and increase our promotion projects.”
“2016 WILL BE THE YEAR OF INNOVATION FOR OTOKAR”
altını çizen Akgül, “Türkiye’de elde ettiğimiz başarıyı, Avrupa’daki şirketimizin performansı sayesinde, 2015’i küçük otobüs ihracatında lider olarak kapattık. Malta’dan 176 adet ile bugüne kadar alınan en büyük sağdan direksiyonlu otobüs siparişini aldık. Doruk otobüslerimizin Malta’ya teslimatlarını gerçekleştirdik, Kent otobüslerinin üretimleri sürüyor. Toplamda 561 adet otobüs ihracatı gerçekleştirdiğimiz 2015 yılında, Avrupa’da en büyük pazarlarımızdan olan Fransa, İtalya, İspanya, Belçika, Almanya ve Slovenya’da satış adetlerimizi artırdık. Fransa’da en çok satılan Türk otobüs markası olduk” diye konuştu.
“TREYLERDE VE KAMYONDA DA İDDİALIYIZ” Treyler üretiminde müşteri ihtiyaç ve beklentileri doğrultusunda geniş bir ürün gamına ulaştıklarını da belirten Akgül, “2015’te yurt içi nakliye araçlarına ağırlık verdik. Ayrıca, teknolojisi, uluslararası standart ve regülasyonlara uygunluğu ile pazarda öncü olan ADR’li tankerde ve frigorifik araçlarda iddiamızı sürdürdük. Tehlikeli madde taşımacılığı, bozulabilir gıda taşımacılığı ve yurt içi nakliye sektörlerindeki hareketliliğin 2016’da da devam edeceği düşüncesindeyiz. Treyler pazarındaki yeni ürünlerimizi 2016 yılında tüketicilerimizin beğenisine sunmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Kamyon pazarında 2015’i, rekabetin yoğun geçtiği bir yıl olarak değerlendiren Akgül, “Tasarımı, dayanıklılığı, taşıma kapasitesi ve düşük bakım giderlerine sahip hafif kamyon Atlas ile pazardaki konumumuzu güçlendirmek için yapılanma çalışmalarımız devam etti. Özellikle Atlas’ın kamu hizmetindeki yaygın kullanımı devam etti. 2016’da da mevcudu koruyarak, satış ağımızı daha da güçlendirerek tanıtım faaliyetlerimizi artıracağız” dedi.
“2016 OTOKAR İÇİN YENİLİKLERİN YILI OLACAK” Otokar ve sektörün 2016 yılındaki ortak ana gündemlerinden birinin zorunlu hale getirilen Euro 6 motorlu araçlar ve yeni regülasyonlar olacağını kaydeden Basri Akgül, “Avrupa pazarına uzun yıllardır ürün satışı yapan bir şirket olarak ürünlerimiz, 2016’da geçerli olacak yeni regülasyonlara hazır. Yeni regülasyonlar ve Euro 6 motorlu araçlarla birlikte artan araç fiyatlarının pazarda kısa süreli bir durgunluk yaratmasını bekliyoruz; ancak 2016 yılında da hedefimiz otobüs pazarında liderliğimizi korumak. Bu yıl Euro 6 motorlu ticari ürün ailemizi iç pazarda Busworld ve Comvex fuarlarında tanıtacağız” açıklamasını yaptı. Başarıyla kapattıkları 2015 için, tüm müşterilerine, çalışanlarına, iş ortaklarına, bayi ve yetkili servislerine teşekkür eden Basri Akgül, otobüs alanında elde edilen başarılarını 2016’da da sürdürmek istediklerinin altına çizerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Otokar’ın başlıca vizyonu, topyekun mükemmellik felsefesi. Müşterilerimize her açıdan Otokar kalitesi ile kusursuz bir deneyim yaşatmak istiyoruz. Geniş ürün gamımız, deneyimli çalışanlarımız, ArGe kabiliyetimizle 2016 yılında da sektördeki başarılarımızı katlayarak artırmayı hedefliyoruz.” Geçtiğimiz yıl, Borsa İstanbul’un belirlediği “Endeks Seçim Kriterleri” kapsamında değerlendirmeye tabi tutularak, 29 şirketten oluşan BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’nde yerini alan Otokar’ın, 2015 yılı boyunca kazandığı başarılar ve kazandığı ödüller ise şöyle: • Türk Patent Ödülleri Töreni’nde “Patent Ligi 5’ncisi” ödülü • Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) Altın Eldiven İş Sağlığı ve Güvenliği Uygulama Ödülleri yarışmasında “Altın Eldiven” • Otomotiv Sanayi Derneği’nin 40. Yıl İhracat Başarı Ödülleri’nde “Altın Madalya” • İstanbul Gelişim Üniversitesi’nin verdiği “En Beğenilen Otomotiv Firması” ödülü • İş Sağlığı ve Güvenliği (ISG) alanında OHSAS 18001 sertifikası
Basri Akgül has indicated that the obligatory Euro 6 powered vehicles and new regulations will be among the common agenda of Otokar and the sector for 2016: “As a company that has been exporting to the European market for many years, our products are ready for the new regulations of 2016. We expect a short-term recession in the market due to the increased prices of vehicles as part of new regulations and Euro 6 powered vehicles; but our goal for 2016 is again, to keep our leadership in the bus market. This year, we will introduce our Euro 6 powered commercial product family at Busworld and Comvex fairs in the domestic market.” Basri Akgül has thanked all of their customers, employees, business partners, dealerships and authorised services for successfully concluding 2015. He has underlined that they would like to continue the success they’ve achieved in the bus market in 2016 as well. He continued: “Otokar’s main vision is an all out perfection philosophy. We would like to provide our customers with a perfect experience in all aspects with Otokar quality. Our goal is to exponentially increase our success in the sector in 2016 with our wide product range, experienced employees and R&D capabilities.” Last year, Otokar has taken its place in the BIST Sustainability Index of 29 companies by the assessment of Istanbul Stock Exchange according to its “Index Research Methodology”. Otokar’s achievements and award for 2015 are as follows: • “5th of the Patent League” award at Turkish Patent Awards • “Golden Glove” at Turkish Employers’ Association of Metal Industries (MESS) Golden Glove Employee Occupational Health and Safety Application Awards • “Gold Medal” at the Automotive Manufacturers Association’s 40th Year Successful Exports Awards • “Most Popular Automotive Company” award by Istanbul Gelişim University • OHSAS 18001 certificate in Occupation Health and Safety (ISG) Ocak - Şubat / January - February 2016 //
31
Karsan Pazarlama, İSAROD’un (İstanbul Umum Servis Aracı İşletmecileri Esnaf Odası) Şile’de düzenlediği Eğitim Semineri’nde iki adet Hyundai H350 model minibüs sergiledi. 160 kişiden oluşan okul temsilcisinin katılımıyla 23 – 24 Ocak tarihlerinde Şile Grand Otel’de düzenlenen organizasyonda iki adet Hyundai H350 model minibüs sergileyen Karsan, iç bölümde yer alan stand alanında ise Hyundai H350 araçlarıyla ilgili broşürlere yer verdi ve video filmler gösterdi. İSAROD Başkanı Hamza Öztürk’ün açılış konuşmasıyla başlayan organizasyonda Karsan Pazarlama Satış Bölge Yöneticisi Burak Kozakçı’nın da bir konuşması oldu. İSAROD’un daima Karsan’ın yanında olduğuna dikkat çeken Kozakçı, yaptığı konuşmada Karsan’ın Bursa Hasanağa fabrikasında üretilen Hyundai H350 araçlarının piyasaya çıktığı Mayıs 2015 tarihinden bu yana büyük beğeni topladığını söyledi. Konuşmaların ardından katılımcılara Hyundai H350 müşteri
32
// Ocak - Şubat / January - February 2016
görüşlerinin yer aldığı bir video gösterildi ve katılımcı müşterilerin soruları yanıtlandı. Seminer sonrasında katılımcılar, dışarıda sergilenen Hyundai H350 araçlarından birini test etme imkanı buldular.
KARSAN MARKETING SUPPORTS İSAROD TRAINING SEMINAR Karsan Marketing has exhibited two Hyundai H350 model minibuses at İSAROD’s (Public Service Vehicles Operators of Istanbul Chamber of Artisans) Training Seminar in Şile. Organised at Şile Grand Hotel between 23-24th of January with the attendance of 160 school representatives, Karsan has exhibited two Hyundai H350 model minibus at the event and has distributed brochures and screened videos about its Hyundai H350 vehicles at its stand. The organisation has commenced with the inauguration speech of İSAROD President Hamza Öztürk. Karsan Marketing Regional Manager Burak Kozakçı has also made a speech at the event. In his speech, he has underlined that İSAROD has always supported Karsan and said that since the launch of the Hyundai H350 vehicles that were manufactured at Karsan’s Bursa Hasanağa factory,
Hyundai H350 Serisi , Gebze Toplu Taşımacılar Birliği Üyelerine de Tanıtıldı
on May 2015, the vehicles have been highly popular. After the speeches, attendants were shown a video of customer feedback on Hyundai H350, which was followed by an answering session for the customers. At the end of the seminar, attendants had a chance to test one of the exhibited Hyundai H350 vehicles outside.
Karsan, Hyundai H350’ yi Gebze Toplu Taşımacılar Birliği (GETAB) üyelerine de tanıttı. Gebze Balçık’ta yer alan Life Port Hotel’de gerçekleştirilen tanıtım toplantısına; GETAB Başkanı Ziyaettin Yüzbaşıoğulları da dahil 110 üye katıldı. Toplantıda Karsan Pazarlama’yı Satış Bölge Müdürü Burak Kozakçı, Hyundai Truck & Bus’ı da Hyundai Ticari Araç Genel Müdürü Min Seop Jung temsil etti.
Hyundai H350 Series Introduced To Gebze Association of Public Transport
Hyundai H350 serisiyle ilgili beğenisini ifade eden GETAB Başkanı Yüzbaşıoğulları, bu araçların sektörde boy göstermesi için GETAB olarak Karsan’ı destekleyeceklerini söyledi. Hyundai Ticari Araç Genel Müdürü Min Seop Jung ise H350 araçlarının üretimine 2015 yılında en son teknoloji ile donatılmış, yüksek üretim kalitesi ve kapasitesine sahip Karsan fabrikalarında başladıklarını hatırlatarak, Hyundai’nin 50 yıldır ticari araç grubunda üretim yapan dünyanın en büyük otomobil şirketleri arasında yer aldığını belirtti.
Hyundai H350 Serisi ile Üst Düzey Dayanıklılık ve Güvenlik Hyundai’nin otomobil konforu ile müşterilerin bütün ihtiyaçlarını karşılayacak elementleri birleştirerek geliştirdiği H350 serisi araçlar, sessiz ve yüksek performanslı bir sürüş
Karsan has introduced the Hyundai H350 to the members of Gebze Association of Public Transport (GETAB) as well. 110 members, including GETAB President Ziyaettin Yüzbaşıoğulları, have attended the introduction meeting organised at Life Port Hotel in Gebze Balçık. Its Sales Regional Manager Burak Kozakçı has represented Karsan Marketing at the meeting while Hyundai Commercial Vehicles General Manager Min Seop Jung has represented Hyundai Truck & Bus.
deneyimi sunarken, dayanıklılığı ve güvenliği de en üst düzeye taşıyor. H350 serisinin minibüs, panelvan ve şasi kamyonet olmak üzere üç ton ile altı ton arasında değişen üç farklı versiyonu bulunuyor. İki tip uzunlukta üretilen H350 panelvanlar üstün yükleme kapasitesinin yanında geniş ve yüksek sürgülü kapıları ile yüklemede kolaylık ve hız sağlıyor. H350 minibüs versiyonu ise personel, okul ve turizm taşımacılığında çağdaş ve konforlu yolculukların adresi olarak dikkat çekiyor. Sağlam, dayanıklı ve güvenilir şasi platform yapısı ile geniş üst yapı seçeneklerine ve esnekliğine sahip H350 şasi kamyonetler ise iki ayrı tip uzunlukta sunuluyor. Hyundai H350 marka araçlardan ilk sekiz yılda 200 bin adedin üzerinde üretilmesi ve 50’ye yakın ülkeye ihraç edilmesi bekleniyor.
GETAB President Yüzbaşıoğulları has expressed his regard for the Hyundai H350 and indicated that they will support Karsan in order to make sure that these vehicles will shine out in the sector. Hyundai Commercial Vehicles General Manager Min Seop Jung has reminded that they’ve started the production of H350 in 2015 at Karsan factories equipped with the latest technologies, high production quality and production capacity while indicating that for 50 years, Hyundai has been among the largest automobile companies that manufacture in the commercial vehicle segment.
Hyundai H350 Series with High Level Durability and Safety Hyundai has developed its commercial vehicles to offer passenger vehicle comfort while providing all the needs of the customers. While offering a silent and high performance driving experience, it also excels in reliability and safety. H350 series have three different versions that vary from three tons to six tons: minibus, panelvan and chassis truck. Manufactured in two different lengths, in addition to their superior loading capacity, the H350 panelvans also offer easy and quick loading thanks to their wide and high sliding doors. H350 minibus version shines out as the perfect choice for contemporary and comfortable travel for personnel, school and tourism transportation. The wide superstructured and flexible H350 chassis trucks offer durable, strong and reliable chassis platform with two lengths. Over 200 thousand Hyundai H350 vehicles are expected to be manufactured in the first eight years and to be exported to about 50 countries.
BUS JOURNEY HAS NEVER BEEN AS PERFECT BEFORE “Durable” “Comfortable” “Smooth” “Silent” ALL IS POSSIBLE WITH ZF AXLE SYSTEMS
34
// Ocak - Şubat / January - February 2016
Aks, aracı taşıyan en önemli ekipman. Sağlam, dayanıklı ve farklı şartlara uyum sağlayabilen özellikleri ile akslar “aracın ayakları” olarak ifade ediliyor. Şehir içi, şehirlerarası her segmentte, her uzunluk ve güçteki otobüsler için akslar çeşitlilik gösteriyor. Ön ve arka olmak üzere tahrikli-tahriksiz aks sistemleri ile ZF, kullanıcılarına güvenlik ve konforun yanı sıra inovatif çözümler, maliyet kontrolü ve çevre dostu kullanım sunuyor. ZF Services Türk Satış ve Pazarlama Müdürü Atilla Hassas ile ZF akslarını tüm detaylarıyla konuştuk. Axle is the most important equipment that carries the vehicle. With their durability, reliability and adaptivity for different conditions, the axles are known as “the feet that moves the vehicle”. On all segments from urban to interurban, the axles vary for busses of various sizes and power. With its front and rear, driving and non-driving axle systems, ZF provides safety and comfort as well as innovative solutions, cost control and eco-friendly utilisation. We’ve talked about all the details of the ZF axles with ZF Services Turkish Sales and Marketing Manager Atilla Hassas.
Ön aksın aracın yönlendirmesi ile ilgili işlevi yerine getirdiğini belirten Hassas, “Arka akslar ise aracın tahrik edilip edilmemesiyle ilişkili. İşlevini fazlasıyla yerine getiren akslarımız, rakiplerine göre daha konforlu. Dönüş çapını küçülterek geliştirdiğimiz akslarımız, insan gücüne dayalı döndürme kuvvetini azaltıyor. Bu sebeple hem yoğun çalışmadan hem de ekstra yakıt tüketiminden aracımızı kurtarmış oluyoruz. Aynı zamanda tekerlek aşınmasının da önüne geçerken, aracın güvenle kontrolünü sağlıyoruz” ifadelerini kullandı. ZF’nin aks ürün gamı oldukça geniş. Ürünlerin avantajlarını belirten Hassas, ürün gamına ilişkin detaylı bilgiler verdi.
Ön Aks Sistemleri ile Optimum Dönüş Desteği ve Sönümleme İmkanı Otobüs ön aks sistemlerinde çeşitli modellerde aks kullanıldığını belirten Hassas, ZF ön aks sistemlerinin genel avantajlarını şöyle ifade etti: “Alçak taban teknolojisi ile basamaksız ve rahat bir şekilde otobüse binmeyi sağlarken daha konforlu seyir imkânı sunuyor. Artan dönüş açıları sayesinde 60 dereceye kadar daha fazla manevra kabiliyeti sağlayan ön aks sistemleri, şasi tasarımında ise daha fazla kullanım alanının önünü açıyor. Optimum pnömatik yay ve darbe emici kullanımı ile çapraz bağlantıların konumları sayesinde optimum dönüş desteği ve sönümleme imkanı verirken, hassas aks kinematiği ile aktif sürüş güvenliği sağlıyor. Ön aks sistemlerimizin modelleri kullanım yerlerine göre farklılaşıyor. RL 82 EC, şehir içi belediye otobüslerinde, RL 75 E rijit ön aks ile RL 85 A ilave dingil ile kullanılabilen şehirlerarası otobüslerde süspansiyon sistemlerinde, RL 55 EC bağımsız ön aks ise midibüslerde kullanılabiliyor. ZF daha önceden sadece 12 ve 18 metre araçlar için aks yapıyordu, midibüs akslarını ise yeni yaptı. 2300 ile 2600 mm genişliğindeki araçlara uygun midibüs aksları, güvenli sürüşü sağlamada fazlasıyla yardımcı.”
“Trafikte Daha Hızlı ve Daha Kolay Sürüş” Trafikte daha hızlı ve daha kolay sürüşü sağlayan ZF aks sistemlerinin arka aks sistemlerinde de birçok avantaj
sunduğunu ifade eden Hassas, “ZF arka aksları etkileyici biçimde sessiz. Kısıtlı ses izolasyon seçenekleri nedeniyle şehir içi otobüsleri için önemli bir fayda sunan ZF arka aks sistemleri, tüm ortak araç ve aktarma organları konseptlerine ayrı ayrı uygunluk sağlıyor. Çok çeşitli modeli bulunan arka aks sistemlerimiz belli özelliklere göre kullanım yerlerinde değişiklikler gösteriyor. Elektrikli AVE 130 aksımız, herhangi bir motora gerek duymadan yalnızca tahrikler ile işlevini yerine getiriyor. Elektrikli, akülü ve hibritli otobüslerde kullanılabilen AVE 130, normal motorun tahrik ettiği uzun bir araçta ikinci bir elektrikli aks ile destek yapılarak çalıştırılabiliyor. AV 132 model aksımız, portal olarak tabir ettiğimiz alçak zeminli bir aks. Bu aks olduğu zaman aracınızın içinde ya tümsek olması lazım ya da aracınızın yüksek zeminli olması lazım. Bu yüzden şehirlerarası otobüslerde bu kullanılıyor. Alçak zeminli olabilmesi için bu aksımızın da arka koridora uygun olması gerekiyor. Pazar payımız ise bu aksımızda oldukça geniş. Şehir içi 12 metre ve üzerinde yüzde 100’lük bir oranla pazara hizmet veriyoruz. Tüm otobüs firmaları bizim akslarımızı tercih ediyor” şeklinde konuştu.
Hassas has indicated that the front axle functions for the steering of the vehicle: “The rear axles are about the drivability of the vehicle as well as about the steering support. Our axles exceedingly fulfil their functions while being more comfortable than their competition. Our axles have been developed by reducing the turning circle, decreasing the human labour-based steering power. That’s why we can both facilitate the driver’s work while providing extra fuel efficiency, as it requires less driving power. In the meantime, we also prevent tire wear, offering safe control of the vehicle.” ZF’s axle product range is very extensive. Hassas has mentioned the advantages of their products and gave detailed information about their product range.
Optimum Steering Support and Absorption With ZF Front Axle Systems Hassas has indicated that, various axle models are used for front axle systems of busses and explained the general advantages of ZF front axle systems: “Thanks to its low floor technology, while it allows stepless and comfortable boarding, it also provides a more comfortable ride. Thanks to the increasing turning angles, the front axle systems can provide high manoeuvrability up to 60 degrees. They also pave the way for more utilisation space in the chassis design. With the use of optimum air suspension and shock absorbers it can provide smaller king-pin angle compared to its rivals, providing optimum turning support and absorbability while ensuring active driving safety with its sensitive axle kinematic. The models of our front axle systems may vary according to their area of use. RL 82 EC can be used for urban municipality busses while the RL 75 E rigid front axle and RL 85 A can be used on interurban busses that can use extra axles and RL 55EC independent front axle can be used for midibusses. Previously, ZF had only manufactured axles for 12 and 18 metre vehicles; it has only recently produced the midibus axles. The midibus axles are suitable for vehicles with 2300 to 2600 mm of width and they are highly assistive for providing safe driving.”
“Faster Board-Get Off In Traffic and More Comfortable Ride” Hassas has also stated that the ZF axle systems that offer faster passenger circulation and more comfortable ride also provide a lot of advantages for rear axle systems: “ZF rear axles are impressively silent. Due to the limited amount of sound isolation choices, ZF rear axle systems offer an important advantage for urban busses and can suit all common vehicle and powertrain concepts. Our portal rear axle systems have a lot of various models and they may vary in features according to their areas of use. Our electric AVE 130 axle doesn’t require any conventional engines as it can drive by using the electric-engines that are connected to the wheels. AVE 130 can be used on electric, battery powered and hybrid busses. It can also act as a support on a long vehicle that is driven by the available engine. Our AV 132 model axle is a low-floored axle, which is known as a portal. When this axle is used, you can have a straight floor inside your vehicle without requiring a step. Passengers can act freely while boarding the vehicle, during the trip and while getting off, providing faster passenger circulation. The marketshare of this axle is very high. All the 12 metres long and above urban busses in Turkey prefer our axles. Ocak - Şubat / January - February 2016 //
35
Sevk Aksları ile Daha Kolay Manevra Tahriksiz aks sistemleri ile düşük ve yaysız ağırlıklar ile en yüksek sürüş konforunun sağlandığına dikkat çeken Atilla Hassas, “Aracın ömrünü kısaltmaksızın ağırlık optimizasyonunu sağlayan tahriksiz akslarımız, otobüslerde alçak taban teknolojisi ile üçüncü kapıyı basamaksız ve konforlu kılıyor. Ana koridorda daha fazla hareket serbestisi için basamak ve platform bulunmayan yolcu alanın da sarsıntı yaşamadan yolculuk imkanı sağlayan ZF, aynı zamanda aktif tasarımda yer alan sevk aksları ile daha kolay manevra yapabilme, daha az lastik aşınması imkanı sağlıyor. Tahriksiz akslarımızda en çok tercih edilen modellerimiz ise; RL 82 EC, AVN 132 ve RL 75 A. AVN 132 özellikle belediye otobüsleri için alçak zeminli ve tahriksiz özelliği ile tercih sebebi” dedi.
“Müşterilerimiz ZF Kalitesi Konusunda Oldukça Bilinçli” Yüksek zeminlilerde rakipler firmalar arasında yaklaşık %20 civarı fiyat farkı olduğunu ifade eden Hassas, ZF aks sistemlerinin konfor açısından ciddi farklar barındırdığını söyledi. Otobüste motorun aracın arkasına doğru, kamyonda ise önüne doğru baktığını belirten Hassas, “Aksta buna bağlı olduğundan ters yöne doğru tahrik ediliyor. Bazı firmalar bunu çözmüşler. Temin ettikleri akslara piyasada bağlantı kolları yaptırıyorlar. Bunların da hiçbiri birbirine benzemiyor. Tam optimum koşullarda bile uygun performansı gösteremiyorlar. Daha ucuza getirmek yerine kaliteli olanı tercih etmekte yarar var. Bizim müşterilerimiz ise, genellikle bu taşıyıcı kolları bayimizden almasalar da bizim fabrikamızdan satın alıyorlar. Farklı markalar kullanmayacaklarına dair müşterilerimizden onay alıyoruz. Müşterilerimiz oldukça bilinçli” şeklinde konuştu.
ZF Ürün Gamı, Artık Midibüs Segmentini de Kapsıyor Ürün gamına yeni bir ürün kazandırarak artık midibüs segmentini de kapsadıklarını ifade eden Hassas, “AV 110” model aksın özelliklerini aktardı. ZF’nin her zaman 12 metre ve üzeri araçlar için aks ürettiklerini belirten Hassas, “Artık 9 metre midibüsler için de aksımız mevcut. Portal aks olma özelliği taşıyan AV 110, 19.5 inç jantlara uygun geliştirilerek seri üretime hazır hale geldi. Mevcut RL 55 EC ön aks ile birlikte midibüs şasi teknolojisine uygun aks takımı tamamlanmış oldu. Türkiye pazarına da sunduğumuz AV 11O’un ilk müşterisi ise şu anda Rusya’da bir firma” dedi. Ürünün piyasada muadili olmadığına dikkat çeken Hassas, “Bu aksın yerine yüksek zeminli olan rijit akslar kullanılıyor. O da basamaklı olmak zorunda. 19,5 inç tekerlek boyutlarına uygun alçak zeminli portal tabir ettiğimiz aks piyasada sadece bu. Hem alçak zeminde basamaksız bir geçişe imkan sağlıyor hem de belli bir koridor genişliği sağlıyor. Yakında bu modelin rijitini çıkaracağız. Çünkü servis otobüsü tarzı araçlar için o tip bir talep de var. Çok sessiz ve farklı açılarla bağlantı imkanları sağlayan, hem sağdan hem soldan direksiyona uygun bir
aks bu. Alçak zemin ve şehir içine uygun araçlar için ideal. 13 tona kadar yük taşıyabilecek kapasiteye sahip. Bunun dışında tahriksiz akslarımız da var. Çünkü körüklü otobüslerde tahriksiz akslar kullanılabiliyor. Seyahat otobüslerinin ise ilave dingili yönlendirilebilen aksları var. Ön taraf 20 derece dönerken ters tarafa dönerken arka taraf 5 derece dönüyor. Bu özelliği ile çift dingilli araçlarda kullanılan bir teknoloji” ifadelerini kullandı.
“Rakip Ürün Kullanan Kesinlikle ZF’yi Tercih Eder” Üreticinin kalitenin yanı sıra maliyete de baktığını vurgulayan Hassas, “ZF ucuz ürünler sunan bir marka değil. ZF’nin bu noktada avantajı ise rakiplerle mukayese edildiğinde yedek parçasının daha ucuz olması. İşi bilen müşteriler aksın önemini de zaten biliyor. Rakip ürün kullanan, daha sonra ZF markalı aksımızı kullandıysa kesinlikle ZF’yi tercih eder. ZF’yi sunarsanız da başka bir marka var mı diye kimse sormaz. Aksine başka bir ürünü sorduğunda bunun ZF’si var mı diye sorular gelebilir” şeklinde konuştu. Yaygın eğitimli servis ağı ile kesintisiz hizmet sunduklarını söyleyen Hassas, “Yedek parçamızı, ürünümüz yaygın olduğu için stokta tutuyoruz. Bizim yaygınlığımızdan dolayı yedek parçamızda yeterli seviyede. Müşterilerimizi de bu nedenle memnun edebiliyoruz. Parça bekleyeceğiz diye kimsenin endişesi olmuyor. Bizim en büyük avantajımız yedek parça ve servisimizin hızlı olması ve bekleme sürelerinin kısa olması” dedi.
Elektrikli Araçlarla İlgili Meraklandıran Müjde Elektrikli araçlarla ilgili yakın zamanda bir bülten yayınlayacaklarını da Otobüsüm Dergisi okuyucuları ile paylaşan Hassas, bu konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı: “ZF, TRW’yi satın aldı. TRW de elektronik konusunda gelişmiş bir firma. TRW’nin binek araç konusunda önemli çalışmaları ZF’ nin mekanik altyapısıyla birleştirilerek bazı çalışmalar yürütülüyor. Örneğin küçük bir araç var. Aksları elektrik tahrikli. Aracın koordinatları belirlenip, araç sürücüsüz olarak park edebiliyor. Bu alanlarda çok ciddi gelişmeler olacak. Sensör teknolojisi ile aks arasında bağ var. Savrulmayı engelleyen sistem olan ESP mevcut. Aracın arka köşelerinde savrulmayı engelleyen sensörler, direksiyonun dönüş hareketini algılayan, ağırlık merkezinde bulunan aracın devrilmeye meyillendiğini anlayan sensörler ve devirle ilgili sensörler var. Otomatikleştirilmiş bir şanzımanda sensör sistemi olmadan vites geçişini yapamazsınız. Kısacası elektrikli araçlara ilişkin teknolojilerimiz tüm hızıyla geliştiriliyor. Merakla beklemede kalın.”
“Birçok Alanda Önderliğimizi Sürdürüyoruz” Kesintisiz olarak kendini geliştirmeyi hedefleyen ZF’ nin birçok alanda önder olduğunu ifade eden Hassas, “Önder pozisyonumuzu hep ileri taşıyacağız. Sürücüsüz araç teknolojisiyle ilgili bir mühendislik bürosunu da satın aldık. Altyapısı hazırlanıyor. Kendi zeminini sağlayan ZF, modern alanlarda kendini geliştirerek var olduğunu gösterecek” sözleri ile öngörülerini de aktardı.
36
// Ocak - Şubat / January - February 2016
Easier Manoeuvring With NonDriving Axles
ZF Product Range Now Includes The Midibus Segment
Atilla Hassas has pointed out that non-driving axle systems provide the maximum driving comfort for low floored vehicles: “One of our non-driving axles that provide weight optimization without decreasing the lifetime of the vehicle, the AVN 132 allows a stepless application of the third and more doors without affecting the low-floor technology on especially the articulated municipality busses. ZF allows smooth riding at the stepless and platformless passenger area that provides more freedom of movement on the main corridor. ZF has developed the RL 75 A and RL 85 A non-driving axles for coaches as extra axles to provide easier manoeuvrability as well as less tire wear.
Hassas has indicated that they’ve added a new product to their range and now includes the midibus segment. He has shared the features of the “AV 110” model axle. Hassas has stated that ZF has always manufactured axles for 12-metres long or longer vehicles: “Now, we also have an axle for 9-metres long midibusses. Featuring a portal axle, the AV 110 has been developed to be compatible with 19.5-inch rims and was made ready for mass production. With the current RL 55 EC front axle, a set of compatible axles for the midibus chassis technology has been completed. The first mass production customer of the AV 110, which we’ve also launched in the Turkish market, is a company in Russia.”
“Our Customers Are Highly Conscious Of ZF’s Quality” Hassas has indicated that the A 132 is used on high-floored busses and that there is a price difference on their first purchase compared to its rivals. He also said that ZF axle systems have serious differences in terms of comfort. Hassas has also stated that the operation and connection locations of the driving axles on busses are in reverse compared to trucks: “In general, they use truck axles on busses and these axles aren’t properly connected to the chassis. Some companies have connection rods manufactured for truck-type axles in the market and make it almost compatible but some companies assembly by using the truck connections that are in reverse for a bus. In addition, while the gears of ZF bus axles are machined to work silently, their bodies are produced out of cast material that absorbs sound. When truck axles are used on busses, they can’t show optimum performance at even the best conditions. So it is better to choose higher quality than choosing the cheaper alternative. Our customers generally know about these features. They purchase the carrying rods along with our axles and those axles can work for millions of kilometres without any troubles.
Hassas has pointed out that the product has no equals in the market: “Instead of this axle, they use rigid axles. But that has to have steps. This is the only axle in the market with a low floor, as known as portal, suitable for 19,5 inch rim size. While providing a stepless boarding on a low-floor, it also provides a certain corridor width. It is very silent, allows different angles for connection to the engine and is suitable for both right hand drive and left hand drive. It is perfect for low-floored and urban type vehicles. It can weight up to 11,5 tons.
Curious News About Electric Vehicles Hassas has shared that they will announce a bulletin about electric-vehicles in the near future and said: “ZF has bought TRW. TRW is an advanced company on electronics. There are some projects that combine TRW’s important projects on passenger vehicles with ZF’s mechanical infrastructure. For example, there is a small vehicle project. Its axles are electric driven. The coordinates of the vehicle are detected and the vehicle can park autonomously. There will be serious developments in those areas. There is a link between the sensor technology and the axle. In short, our technologies for electric vehicles are swiftly advancing. I suggest that you wait curiously.”
“We Still Continue Our Leadership In Many Fields” Hassas has indicated that ZF aims to continuously develop itself and that it leads in many fields: “We will always carry our leader position onward. ZF has also bought an engineering office that is expert on autonomous vehicle technologies. The infrastructure is being prepared. ZF will continue to show that it exists by advancing in modern areas.”
“User Of A Rival Product Would Definitely Choose ZF” Hassas has underlined that, aside from quality, manufacturer also looks at costs: “ZF is not a brand that offers cheap products. Its advantage at this point is that it has cheaper spare parts compared to its rivals. Competent end users know about the importance of the axle. A customer that uses our ZF branded axle would definitely choose ZF when purchasing another vehicle in the future. If you offer ZF, no one would ask if there is another brand as an option. On the contrary, when they are offered with another product, they may ask if there is a ZF version of it.” Hassas has indicated that they provide continuous service with their widespread, highly trained service network: “As our product is popular, we keep our spare parts in stocks accordingly. Due to our popularity, our spare parts are at sufficient level. That’s how we can satisfy our customers. No one becomes anxious about waiting for parts. Our biggest advantage is that our spare parts and services are fast and that the waiting times are non-existent.” Ocak - Şubat / January - February 2016 //
37
ÖZEL HALK OTOBÜSLERİNDE TÜM İHTİYACINIZA TEK ÇÖZÜM “FSM DEMİRBAŞ OTOMOTİV” 1997 yılından bu yana küçük aile işletmesi olarak gelişen özel halk otobüs taşımacılığı sektörüne halk otobüsü satışı gerçekleştiren FSM Demirbaş Otomotiv, Türkiye’nin 30 ilinden fazlasında otobüsleri ile hizmetlerini sürdürüyor. sağlıyoruz. Bu sektöre ilk girdiğimizde 24 aydan fazla taksit yoktu. Özel halk otobüslerinin şehir içinde çalıştığına ve bunların küçük aile işletmesi olduğuna, herkesin birer tane otobüsü olduğuna bankaları ikna ederek 1999 yılında ilk kez otobüsçüye kefilsiz kredi bulduk. Otobüsçüler hat satıp, otobüs alamazken kredi ile otobüs alımını gerçekleştirebildiler. Demirbaş, işte o zaman Demirbaş oldu. Bu anlamda en büyük projemizle Kayseri’deki minibüsleri, bir kısmı dizel bir kısmı doğalgazlı olmak üzere 400’ü aşkın otobüse çevirdik. İstanbul’da ise 1999 yılından beri müşterilerimize ödemeyle ilgili sunduğum çeşitli kampanyalar dolayısıyla, İETT bize her sene teşekkür ediyor. Bu da bize yaptığımız işte başarılı olduğumuzu hissettiriyor” dedi.
“Sektörün Gelişiminde Belediyelerin Özel Halk Otobüsü Taşımacılığına Bakış Açısı Önemli” Temsa, BMC ve Karsan otobüslerinin yetkili bayi olduklarını ifade eden FSM Demirbaş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Demirbaş, “Yalnızca, araç satmakla yetinmiyoruz. Belli şehirlerle yaptığımız işbirliği neticesinde o şehirlerin ikinci el otobüslerini alarak onlara finansman sağlıyoruz” ifadelerini kullandı. ZF markalı aks ve şanzımanların kullanıcılar için tercih sebebi olduğunu vurgulayan Mustafa Demirbaş, “Müşterilerimiz araçlarda ZF aks ve şanzımanı arıyorlar, fazlasıyla memnunlar” şeklinde konuştu.
“Otobüsçülerle Ağabey-Kardeş Gibi Olduk” Servis hizmeti vermediklerini, satışa odaklı bir şirket olduklarını belirten Demirbaş, “Biz otobüsçülerle ağabey-kardeş gibi olduk. Servis işi sıkıntılı iş. Servise girmememizin temel nedeni bu. Müşterilerimize sadece satış ve finansman sunuyoruz. Bankalarla olan özel çalışmalarımızla, müşterilerimizin ödeyebileceği sistemlere uygun finansman
38
// Ocak - Şubat / January - February 2016
Sektörün gelişiminin belediyelerin halk otobüsçülüğüne bakış açısıyla ilişkili olduğunun altını çizen Demirbaş, “Hiçbir belediyenin halk otobüsçülüğünü bitirme gibi bir tavrı yok. Bazı şehirlerde para kazanamadıkları zaman şoförler isyan edebiliyor. Örneğin, son günlerde tek konuşulan 65 yaş üstü kişilerin otobüsü ücretsiz kullanabilmesi durumu. 17-18 gerekçe ile bedava taşıma yapılan bu gibi durumlar zaten mevcut ama nedense sadece 65 yaş üstü konuşuluyor. Oysa özel halk otobüsleri polisi, PTT çalışanını, belediyeciyi ve daha birçok kişi ve kurum mensuplarını bedava taşıyor. Belirli dönemlerde akaryakıt ve otobüs fiyatlarının hızla yükselmesi, otobüs sahibinin gelirinde hiçbir değişikliğe yol açmıyor. Aksine giderleri artan otobüs sahibi, sözleşmesi gereği zarar da etse çalışmak zorunda kalıyor. Kanun birden çıkıyor, işleme geçene kadar bu tür sıkıntılar elbette oluyor. Şehrine hizmet eden otobüsçüler ile belediyeler arasında ise art niyet söz konusu değil. Belediyeler şehrine hizmet edenlere neden kötülük etsin ki” sözleri ile belediyeler ve özel halk otobüsleri arasındaki arz talep ilişkisinin otobüsçülüğün gelişiminde olumlu rol oynadığını ifade etti.
SINGLE SOLUTION FOR ALL OF YOUR REQUIREMENTS IN PUBLIC PRIVATE BUSES
“FSM DEMİRBAŞ AUTOMOTIVE”
Since 1997, FSM Demirbaş Automotive has been a small family business and has been selling public busses to the emerging private public bus transportation sector. It continues its services at more than 30 provinces of Turkey with its busses. FSM Demirbaş Automotive Chairman Mustafa Demirbaş has stated that they are the authorised dealership for Temsa, BMC and Karsan buses: “We don’t just sell vehicles. As a result of our collaboration with certain cities, we purchase the second hand buses of those cities to provide them finance.” Mustafa Demirbaş has underlined that ZF branded axles and transmissions are reasons of preference for the users: “Our customers look for ZF axles and transmissions in the vehicles and they are highly satisfied with them.”
“We Are Like Brothers With Coachers” Demirbaş has indicated that they don’t offer repair services and that they are only focused on sales: “We are like brothers with coachers. Service is a tough job. That’s the main reason why we haven’t entered that occupation. We only provide sales and finance services for our customers. As a result of special projects with banks, we can offer suitable finance for our customers that they can afford. When we’ve entered this sector, the maximum amount of instalments was 24 months. We’ve convinced the banks that private public busses operate inside cities, that all of these are owned by small family businesses and that each person has a single bus. That way, for the first time, we’ve been able to find direct credit for bus owners in 1999. In those days, they couldn’t even buy a bus when they’ve sold their lines but using their credits, they were able to make purchases. That’s when Demirbaş has really become Demirbaş. In that sense, through our largest project ever, we’ve turned the minibuses at Kayseri to over 400 buses of which some run on diesel and some run on natural gas. For Istanbul, I’ve been offering various promotions for the payments of our customers since 1999 and that’s why İETT has been thanking us each year. That makes us feel that we are successful at what we are doing.”
“The Approach Of Municipalities Towards Private Public Bus Transportation Is Very Crucial For The Development Of The Sector” Demirbaş has underlined that the development of the sector is connected to the approach of municipalities towards public bus ownership: “None of the municipalities act towards abolishing public bus ownership. At some cities, when the drivers don’t make money, they may riot. For example, recently, all that people have been talking about is how people over 65 years old can take the bus for free. There are already such situations with 17-18 reasons for free transportation but somehow; all people talk about is the people over 65. Whereas the private public buses carry the police, PTT employees, municipality employees and a lot more other individuals and members of institutions for free.
Demirbaş’ta Belli İhtiyaca Değişik Markalarla Çözümler 12 metre otobüste BMC ve Temsa’yı tercih ettiklerini ifade eden Demirbaş, iki alanda da Türkiye’nin tek satıcısı olduklarını belirtti. Karsan’ın Atak model aracının da bir yıldır satışını yaptıklarını söyleyen Demirbaş, tercihlerin neye göre değiştiğini şu şekilde aktardı: “12 metre ihtiyacı olan yere küçük otobüs, küçük otobüs ihtiyacı olan yere de büyük otobüs satamazsınız. Bu ihtiyacı ise belediye belirler, aracın özelliklerini verir. Şartlar ortalama bellidir ama markalar değişiklik gösterir. Müşteri ise araçta kaliteye, satış sonrası hizmetlere ve aracın ikinci el değerine bakar.”
Özel Halk Otobüsü Sektöründe de En Büyük Sıkıntı Atıl Kapasite En büyük sıkıntılarının atıl otobüs kapasitesi olduğuna dikkat çeken Demirbaş, şunları söyledi: “Her sattığımız otobüsün yerine otobüs almamız gerekiyor. Çünkü halk otobüsü sektöründe takas araba almazsak satış imkânsız hale geliyor. Çok fazla ülke araştırdık; bizim araçlarımızın yurt dışı fiyatı ile yurt içi fiyatı arasında çok fark var. Beş yaşındaki aracımızın fiyatına Kore veya Hindistan’dan müşteri sıfır araç alabiliyor. Bundan dolayı yurt dışına satış şansımız yok.” Atıl araç sorununa ilişkin tek isteğinin yedi yaşına kadar araçların değiştirilmesi olduğunu ifade eden Demirbaş, “İki yıldır bunun yasaklanmasından dolayı çok muzdaripiz. Beş yaşındaki arabaları alıp yaptırıp servislere
satıyorduk. Şimdi bu da yasaklandı. Bir de şu anki en büyük sıkıntı, engelli yasası çıktığı için hemen hemen bütün şehirler bu tipte otobüs istiyor. Engelliye uygun otobüsün ikinci elini satmak kolay ama bu da zaten 2011’de çıktı. Şu anda elimizde 150 tane stok ikinci el mevcut. Diğer 2008-2009 üretimi araçların ise ikinci el stoku oldukça fazla. Sanki turşusunu kuracağız bunların. Hurda da almıyor. Özel halk otobüsünde araçlar çok yıpranıyor. Akşama kadar binlerce kez durup kalkıyor. Makine Kimya da hurdaya araç alıyor. Makine Kimya’da uygulanan 10 yaş sınırının kaldırılmasını ve 10 yaşını dolduran araçların Makine Kimya tarafından alınmasını istiyorum. Bizde şuan 2001 model araçlar mevcut ve 10 bin liraya satacak yer bulamıyorum. Bu sıkıntımız 2011’de alçak tabanlı ve engelliye uygun araçların çıkması ile daha da arttı” sözleri ile soruna ilişkin çözüm yolunu da sundu.
The swift increase of fuel and bus prices at certain periods doesn’t make any difference in the revenues of the bus owner. On the contrary, the costs of the bus owner increases but due to his contract, he has to work despite losing money. Then there are laws that are enacted immediately and until it is put into force, such problems occur. There aren’t any bad intentions between the bus owners that serve their cities and the municipalities. Why would municipalities try to harm those that serve their cities?” He has indicated that the supply demand relation between the municipalities and private public buses actually has a positive role in the development of bus ownership.
Demirbaş Has Solutions For Specific Demands With Different Brands Demirbaş said that they prefer BMC and Temsa for 12-metres long buses and indicated that they are the only seller in Turkey for both areas. Demirbaş has also said that they’ve been selling Karsan’s Atak model for a year and explained on what criteria they make their preferences: “You can’t sell a small bus to a place that requires a 12-metres long vehicle and you can’t sell a long bus a place that requires a small bus. Municipalities specify these demands and provide the specifications for the vehicle. The conditions are mostly obvious but may change for some brands. The customer looks for the vehicle’s quality, after sales services and the second hand value.”
Biggest Problem Of The Private Public Bus Sector Is The Excessive Capacity Demirbaş has emphasized that their biggest problem is the excessive bus capacity: “For each bus we sell, we have to purchase another. Because if we don’t barter vehicles in the public bus sector, it is impossible to sell new vehicles. We’ve studied a lot of countries; there is a lot of price differences between our vehicles’ foreign prices and domestic prices. For the price of one of our five years old vehicles, the customer can buy a brand new vehicle in Korea or India. That’s why we don’t have a chance to sell to abroad.” Demirbaş has also indicated that his demand for excessive vehicle problem is replacing up to 7 years old vehicles: “We’ve been suffering for the last two years as this has been forbidden. We used to purchase vehicles that are five years old get them repaired and then sell them to services. But now that has been forbidden. In addition, the biggest current problem is that, due to the legislation of the handicapped law, almost all cities demand that type of buses. It is easy to sell handicapped accessible busses in the second hand but that law came out in 2011. Right now we have 150 second hand vehicles in our stocks. The stocks for other vehicles manufactured in 2008-2009 are very high. It is as if we are going to pickle them. They won’t accept scraps either. As private public buses, the vehicles are highly worn. They stop and go thousands of times during a day. Mechanical and Chemical Industry Corp. takes the scrap vehicles. I demand that the 10-year-old age limit of the Mechanical and Chemical Industry Corp. is abolished and that those vehicles that are older than 10 years old are taken by the Corporation. Currently we have 2001 model year vehicles and I can’t even find a place to sell them for 10 thousand liras. This problem grew even more when low floored and handicapped accessible vehicles have been launched in 2011.” Ocak - Şubat / January - February 2016 //
39
“Our Customers Are Highly Satisfied With ZF Transmission and Axle” Demirbaş said that in the old days, customers didn’t specify any demands for the axles. He underlined that nowadays customers look for ZF branded transmissions and axles. Demirbaş has indicated that they’ve entered the Istanbul market in 1999 with a ZF transmission equipped BMC bus: “That way, ZF transmission has become popular in the market for public buses all by itself. Being equipped with a ZF transmission provides 30 to 40 percent advantage during sales. All the transmissions and axles of our vehicles are ZF branded. The users are highly satisfied with the ZF. They want the ZF. New manufacturers have also started their production with the ZF.”
“Müşterilerimiz ZF Şanzıman ve Akstan Fazlasıyla Memnun” Müşterinin eskiden aksa ilişkin tercih belirtmediğini söyleyen Demirbaş, şimdiyse müşterilerin ZF markalı şanzıman ve aks aradığını vurguladı. 1999 yılında İstanbul pazarına ZF şanzımanlı BMC otobüs ile girdiklerini ifade eden Demirbaş, “Bu sayede piyasada halk otobüsünde ZF şanzıman kendiliğinden yer tuttu. Araçta ZF şanzıman olmasının satışta yüzde 30 ila 40 civarında faydası var. Araçlarımızdaki şanzıman ve aksların hepsi de ZF marka. Kullanıcı ZF’ den fazlasıyla memnun. ZF’ yi istiyorlar. Yeni üreticiler de üretimlerine ZF ile başladı” ifadelerini kullandı. Otomatik vitesi Türkiye’ye tanıtarak, 2008 yılından bu yana düz vitesli araç siparişi vermediklerini söyleyen Demirbaş, “2011 yılından sonra İstanbul Otobüs A.Ş bir hat özelleştirdi. Bu özelleştirmede de aracın özelliklerini onlar belirledi. Eğer o hatta çalışmak istiyorsanız bu şartnameye uygun otobüs alacaksınız dendi. O zaman bize de bu şartnameye uygun otobüs yaptırmamız gerektiği söylendi. Bu şartnamede aracın otomatik vitesli, klimalı, dijital göstergeli, kamera kayıt sistemli, yangın sensörlü ve yangın söndürücüsü olması standartları vardı. Biz de bunu standart hale getirdik ve 2011’den beri aynı standartta araç satıyoruz” dedi.
“Yakıt Tasarrufu Konusunda Özel Halk Otobüsçüleri Kadar Bilinçli Kimse Yok” Sektörün yakıt tasarrufu konusundaki gelişmeleri yakından takip ettiğini belirten Demirbaş, “Şu anda halk otobüsçüleri kadar bilinçli kimse yok. Bunun sebebi de otobüsçülerin ilk ve son duraklarında, otobüsle ve yedek parçasıyla ilgili her şeyi detaylıca konuşması. Halk otobüsçüleri her gün birlikte, birbirlerini fazlasıyla görüyorlar. Şoförlerin çoğu ya akşam aynı durakta
buluşuyor, ya da aynı istasyondan mazot alıyor. Aynı güzergah ve yolda hizmet veren şoförler, akşam birisi diğerinden fazla mazot almak zorunda kalırsa ortalığı yıkıyor. Sonra hangi markanın daha az yaktığı her yere yayılıyor. Bu işin reklamını iyi veya kötü, en iyi yapan halk otobüsçüleri oluyor” şeklinde konuştu. Reklamla satış imkanlarının bu sebeple az olduğunu ifade eden Demirbaş, “Gazeteye tam sayfa reklam verdik, bizi sadece iki kişi aradı. Bizim ulaşacağımız kesim dar. İstanbul’da 3 bin kişiyle, Kayseri’de 434, Ankara’da ise 205 kişiyle doğrudan diyaloğumuz var. Türkiye’de ulaşacağımız toplam kesim ise 5 bin kişi. Bu sebeple gazeteye ilan vermiyoruz. Ya sektör dergilerine ilan veriyoruz ya da onların toplantılarına sponsor oluyoruz” dedi. Sektörde kendileri ile aynı işi paylaşan 10’a yakın firma olduğunu söyleyen Demirbaş, “İşletme maliyetlerimiz oldukça fazla. Devletin özel halk otobüs işletmeciliğine destek vermesi, toplu taşımanın artırılmasını sağlaması gerekiyor” sözleri ile sektörün sorunlarına da değindi.
Demirbaş said that they have introduced the automatic transmission to Turkey and that they haven’t ordered any manual transmissions since 2008: “After 2011, Istanbul Bus Corp. has privatised a line. During the privatisation, they’ve specified the details of the vehicle. They said that if you want to work on that line, your vehicle has to conform to these specifications. We were told that we have to manufacture buses according to those specifications. The specifications defined that the vehicle has to have an automatic transmission, climate, digital instruments, camera recording system, fire sensor and fire extinguisher as standard. So we’ve standardised that and since 2011, we’ve been selling at the same standards.”
“There Is No One As Aware Of Fuel Economy As Private Public Bus Owners” Demirbaş has indicated that he has been closely following the developments of fuel economy in the sector: “Currently, there is no one as aware as the public bus owners. The reason for that is because bus owners talk about everything related to the bus and its spare parts in detail at their first and last stops. Public bus owners see each other a lot everyday. Most of the drivers either meet at the same stop at the evening or purchase diesel from the same station. The drivers that operate on the same route and roads outrage if one buys more diesel than the other. Then, they spread around which brand consumes less. For better or worse, the public bus owners are the ones that make the best publicity of them.” Demirbaş said that, that’s the reason why it is very hard to sell using advertisements: “We gave a full page advertisement to a newspaper, only two people called us. The group of people we can reach is a very narrow one. We have direct contact with 3 thousand people in Istanbul, 434 in Kayseri and 205 in Ankara. The total amount of people we can reach in Turkey is just 5 thousand people. That’s why we don’t give advertisements to the newspapers. We either give advertisements to sectorial magazines or we sponsor their meetings.” Demirbaş also said that there is about 10 more companies in the sector that share the same occupation with them: “Our operational costs are too high. State must support the private public bus businesses and somehow increase the public transportation.”
40
// Ocak - Şubat / January - February 2016
İSTOD: “WE ARE AT THE SERVICE OF ISTANBUL’S RESIDENTS WITH 938 BUSES” After the 172-vehicle tender of İstanbul Metropolitan Municipality Bus Corp in 2011, İstanbul Public Transportation Bus Owners Association has been found on the Anatolian side. It now offers high quality service to the residents of Istanbul with its 938 buses at 15 regions. İSTO President Zakir Uzun has answered our questions regarding the sector. Uzun has indicated that the Association has 250 members and that they offer services to the resident of Istanbul with a total of 6 thousand vehicles in İstanbul of which 2100 are turquoise private public buses, 938 are purple buses of Bus Corp. and 3100 are buses of İETT.
İSTOD: “938 OTOBÜSÜMÜZLE İSTANBULLULARIN HİZMETİNDEYİZ” 2011 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Otobüs A.Ş vasıtasıyla yaptığı 172 araçlık ihaleden sonra Anadolu yakasında kurulan İstanbul Toplu Ulaşım Otobüsçüler Derneği(İSTOD), 15 bölgede, 938 adet otobüsle İstanbul halkına kaliteli hizmet veriyor. İSTOD Başkanı Zakir Uzun, sektöre dair sorularımıza yanıt verdi. Derneğin 250 üyesi olduğunu ifade eden Uzun, İstanbul’da; turkuaz mavisi 2100 özel halk otobüsü, Otobüs A.Ş.’ye ait 938 adet mor renkli otobüs ve İETT’ye ait 3100 otobüsle, toplamda 6 bin civarında otobüsle İstanbullulara hizmet verildiğini söyledi.
“Özel Halk Otobüsleri ile Aynı İşi Yapıyoruz” Otobüs A.Ş.’nin kaliteli taşımacılığın azalması ve araçların yenilenememesi sonucu kurulduğunu söyleyen Uzun, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi, daha fazla yenilik ve kalite getirebilmek adına Otobüs A.Ş.’yi kurdu. Bu vesileyle erguvan renkli otobüsler İstanbul yollarında hizmetlerine başladı. Özel halk otobüsleri ile aynı işi yapıyoruz” dedi. İETT’nin köklü bir kuruluş olduğunu vurgulayan Uzun, “İETT düzenli çalışıyor, aksayan durumlar olsa da gerekeni yapıyor. Konulara oldukça hakim ve alt yapısı fazlasıyla iyi. Şartlarımız hat açabilme konusunda da eşitlenirse, Otobüs A.Ş. yeni olduğu bu konuları da geliştirecek ve İETT ile aynı hizmeti sunacak” ifadelerini kullandı.
“Sektörde Alternatif Demirbaş’ta” Araç alımında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin ortaya koyduğu standartlara değinen Uzun, “ Bu standartlara göre yurt dışından araç alımı yasak. Yerli araç üretimi
özendiriliyor ama biz de alternatifler kısıtlandığı için zorluklar yaşıyoruz. Sektörde alternatifin önde gelen ismi, Demirbaş Otomotiv. Biz de Demirbaş Otomotiv’in müşterisiyiz. Satış sonrası hizmet gibi otobüsün kalitesi de burada önemli. BMC, Temsa ve Mercedes-Benz otobüsleri tercih ediyoruz.
“Altı Markanın Beşinde ZF var” Sektörde altı otobüs markası olduğuna da değinen Uzun, “Bu markalardan beşi ZF markalı şanzıman ve akslar kullanıyor. ZF’nin Ecolife şanzımanından oldukça memnunuz. İstanbul’daki ana merkezde araçlarımızın bakımlarını yaptırıyoruz ve üyelerimizi de yönlendiriyoruz. Esnaf da, biz de memnunuz. Duraklarda, garajlarda tamirat yapıp işlerindeki hassasiyetlerini ortaya koydular” sözleri ile ZF’nin sektör için önemli olduğunu vurguladı.
“Fiyatlarda Makul Sınırlar Gözetilsin” Üreticilerden, yetkililerden ve vatandaşlardan talepleri olduklarını dile getiren Uzun, “Yakıt ve araç alımlarında destek istiyoruz. Ücretsiz binen vatandaşların ödemeleri yetkililer tarafından yapılsın. Üreticiler, sattıkları aracına arkasında dursun, servis ağlarını 7/24 kullanılabilecek şekilde genişletsin. Fiyatlarda da makul sınırları gözetsinler” dedi. Vatandaşlardan ise toplu ulaşımı tercih etmelerini ve otobüs çalışanlarına iyi davranmalarını talep etti.
“We Are Doing The Same Thing As Private Public Buses” Uzun has said that the Bus Corp. has been found as a result of the decrease of high quality transportation and the lack of renewal of vehicles: “İstanbul Metropolitan municipality has found Bus Corp. to bring more innovation and quality. As a result, purple coloured buses have hit the roads of Istanbul. We are doing the same thing as private public buses.” Uzun has underlined that İETT is a very old institution: “İETT works systematically and does whatever is necessary in case of setbacks. They are highly knowledgeable about the subjects and have a very good infrastructure. If our conditions are levelled for opening lines, Bus Corp. will also develop these subjects as it is still new to them and will offer the same service as İETT.”
“Demirbaş Holds The Alternative For The Sector” Uzun has pointed out to the standards set by İstanbul Metropolitan Municipality for purchasing vehicles: “According to these standards, it is forbidden to purchase vehicles from abroad. Production of local vehicles is promoted but, as the alternatives are limited, we encountered some difficulties. The leading name of alternative in the sector, Demirbaş Automotive. We are also a customer of Demirbaş Automotive. Just like after-sales services, the quality of the bus is also important. We prefer buses of BMC, Temsa and Mercedes-Benz.
“Five Out Of Six Brands Have ZF” Uzun has mentioned that there are six bus brands in the sector. He has emphasized the importance of ZF for the sector: “Five of these brands use ZF-branded transmission and axles. We are very satisfied with ZF’s Ecolife transmission. We get it maintenanced at the headquarters in Istanbul while directing our members there. Both the artisans and us are happy. They’ve shown their sensitivity for their work by conducting repairs at terminals and garages.”
“Prices Should Be Limited To Reasonable Levels” Uzun has stated that they have a demand from the manufacturers, authorities and citizens: “We demand incentives for the purchase of both fuel and vehicles. The citizens that take the bus for free should be paid by authorities. Manufacturers should stand behind the vehicle they’ve sold and expand their service networks to have a 24/7 service network. They should regard for moderate prices.” He demanded the citizens to prefer public transportation and be nice to bus employees. Ocak - Şubat / January - February 2016 //
41
Daimler Otobüs Grubu Başkanı ve EvoBus Başkanı Hartmut Schick
Mercedes-Benz Türk Otobüs Satış ve Pazarlama Müdürü Ahmet Kurt Mercedes-Benz Türk Otobüs ve Kamyon Pazarlama ve Satış Direktörü Süer Sülün
Mercedes-Benz Türk Direktörler Kurulu Başkanı Britta Seeger
Türkiye Şehirlerarası Otobüs Pazarının Amiral Gemisi Mercedes-Benz Travego Tamamen Yenilendi Mercedes-Benz Türk’ün Hoşdere Otobüs Fabrikasın’da üretilen Travego, tamamen yenilenerek farklı bir tasarımın yanısıra, en güncel güvenlik, konfor ve yakıt tasarrufu teknolojileriyle donatıldı. Euro 6 normuna uygun motora sahip olan yeni Mercedes-Benz Travego, Mart 2016 itibarıyla satışta. Türkiye şehirlerarası ve turizm otobüs sektörünün lideri Mercedes-Benz Türk, otobüs ürün yelpazesinin amiral gemisi Travego’yu kullanıcı ve yolcuların beklentilerine en üst düzeyde yanıt verebilmek amacıyla geliştirerek yeniledi. Yeni Travego, CNR Expo Fuar Merkezi’nde düzenlenen etkinlikle kamuoyuna tanıtıldı.
Hartmut Schick: “Yeni Travego Otobüs Konusundaki Yetkinliğimizi Otobüs Dünyasına Kanıtlayan Bir Üründür.” Daimler Otobüs Grubu Başkanı ve EvoBus Başkanı Hartmut Schick, yeni Travego tanıtımına katılarak “Yeni Travego’nun tanıtımı Mercedes-Benz Türk tarihinin önemli dönüm noktalarından biridir. Yeni aracımız, otobüs dünyasındaki konumumuzu ve yetkinliğimizi kanıtlıyor” dedi.
Britta Seeger: “Yeni Travego ile Türkiye Pazarındaki Lider Konumumuzu Daha da Güçlendireceğiz.” Mercedes-Benz Türk Direktörler Kurulu Başkanı Britta Seeger, toplantıda yaptığı konuşmada, “Yeni aracımızın kullanıcı ve yolcuların konforuna konfor katacağına inanıyoruz. Bu yeni aracın satışlarımıza ivme kazandıracağına ve Türkiye pazarındaki lider konumumuzu daha da güçlendireceğine inanıyoruz” diye konuştu.
The Flagship of Turkish Interurban Coach Market Mercedes-Benz Travego Has Been Completely Redesigned Travego is manufactured at MercedesBenz Turk’s Hoşdere Bus Factory. Aside from a completely new design, it has been equipped with the most recent safety, comfort and fuel efficiency technologies. The new Mercedes-Benz Travego has a Euro 6 norms compatible engine and will be marketed starting from March 2016. The leader of Turkish interurban and tourism coach sector Mercedes-Benz Turk has developed and redesigned its flagship product Travego to be able to meet all sorts of demands of its users and passengers at top level. The new Travego has been introduced to the public at an event organized in the CNR Expo Fair Centre.
Hartmut Schick: “New Travego Is A Product That Proves Our Competence Of Coaches To The Coach World.” Daimler Bus Group President and EvoBus President Hartmut Schick has joined the launch of the new Travego and said: “The introduction of the new Travego is one of the important milestones in the history of Mercedes-Benz Turk. Our new vehicle proves our position and competence in the coach world.”
Süer Sülün: “10 yılda 1 milyar yolcu taşıyan Travego efsanesi devam ediyor” Mercedes-Benz Türk Otobüs ve Kamyon Pazarlama ve Satış Direktörü Süer Sülün ise, Türkiye’de satılan her iki otobüsten birinin üretildiği Hoşdere Fabrikası’na bugüne kadar 432 milyon Avro’luk yatırım yaptıklarını anımsatarak, “2005 yılından bu yana Hoşdere Fabrikamızda ürettiğimiz Travego, otobüs ürün yelpazemizin amiral gemisi. Geçtiğimiz 10 yıl içerisinde Türkiye’de ürettiğimiz 6.372 Travego aracımızın yüzde 20’sini ihraç ettik, yüzde 80’ini Türkiye pazarına sunduk. Bu 10 yıl içerisinde ülkemizde yaklaşık 1 milyar yolcu taşıyan ve 11 milyar kilometre yol yapan Travego’lar, bu özellikleriyle efsane modeller arasına girdi” dedi.
Yeni Tasarım ile Daha Güçlü, Dinamik ve Etkileyici Görünüm Yeni tasarlanan ön ızgara, arka motor kapağı, ön ve arka farlar sayesinde daha güçlü, dinamik ve etkileyici bir görünüme sahip olan yeni Travego, aerodinamik tasarımı ile yakıt tasarrufu ve verimliliğe katkı sağlıyor. Alüminyum alaşımlı jantlar, görsel zenginliği arttırmanın yanı sıra aracın ağırlığını azaltarak yakıt ekonomisine ayrıca katkıda bulunuyor. Yıkama özellikli Bixenon ön farlar, LED gündüz farları ve LED teknolojili arka farlar daha iyi görmeyi ve fark edilmeyi sağlıyor ve enerji verimliliğini artırıyor.
Yeni Euro 6 Motor ve Aerodinamik Tasarım Sayesinde Yakıt Ekonomisi ve Ekolojik Kazanım
Britta Seeger: “We Will Strengthen Our Leading Position In The Turkish Market Even More With The New Travego.”
Fuel Economy and Ecological Recovery Thanks To The New Euro 6 Engine and Aerodynamic Design
2 akslı, 12 m uzunluğunda Travego 15 SHD, 46 yolcu kapasiteli ve 428 PS (315 kW) gücünde, Euro 6 normuna uygun 6 silindirli dik motora sahip. Euro 5 motorlardan daha yüksek verim ve performansa sahip Euro 6 Bluetec OM470 motor, egzoz emisyonlarını düşürürken daha düşük yakıt tüketimini de beraberinde getiriyor. Mercedes-Benz için özel geliştirilen Euro 6 motor ile entegreli sulu retarder sayesinde retarder yağı ortadan kalkıyor böylelikle yağ değişimi maliyeti ve ilave ağırlık da ortadan kalkıyor.
In her speech at the meeting, Mercedes-Benz Turk President & CEO Britta Seeger said: “We believe that our new vehicle will improve the comfort of its users and passengers. We also believe that this new vehicle will accelerate our sales and that it will strengthen our leading position in the Turkish market even more.”
The 2-axle 12m long Travego 15 SHD has 46 passenger capacity as well as a vertical 6 cylinder, Euro 6 compatible, 428 PS (315 kW) engine. The Euro 6 Bluetec OM470 engine has a much higher efficiency and performance than the Euro 5 engines. While it reduces the exhaust emissions, it also brings lower fuel consumption figures. The Euro 6 engine has been specially designed for Mercedes-Benz and thanks to its integrated water retarder; the retarder oil is abolished, eliminating both the cost of oil change and the extra weight.
Çekici aerodinamik tasarımı, yaklaşık 100 kg hafifletilmiş ve 90 km’den yüksek hızlarda otomatik alçalan araç karoserisi yakıt ekonomisine önemli ölçüde katkıda bulunuyor.
Yolcu İçin En Üst Düzeyde Konfor Yeni Travego hem sürücüsüne hem yolcusuna en üst düzeyde konfor sunuyor. Ön kapıdaki genişletilmiş açılı giriş yeni Travego yolcusuna daha rahat bir biniş sunuyor, basamakta yer alan ışıklı Mercedes-Benz logosu yolcusunu konfora davet ediyor. Yeni Travego’nun 2.100 mm olan olağanüstü iç yüksekliği ferah bir seyahat ortamı sunuyor. Daha geniş hacimli paket rafları, kaliteli yeni tip kumaşlar, özel tasarım yan duvar kumaşı, paket rafı altında boydan boya konumlandırılan alüminyum dekor parçalarıyla uyumlu yeni servis setleri ve LED teknolojili ambiyans aydınlatma, hoş bir atmosfer sunuyor. Yeni Travego için özel tasarlanmış yüksekliği ayarlanabilir ve yan parçaları katlanabilir baş dayamalı koltuklar, yolcu konforunu seyahat sırasında en üst düzeye çıkarıyor. Yana doğru kaydırılabilen koltuk, rahatlık hissini arttırırken, parke görünümlü zemin şık ve sıcak bir hava katıyor. Çift bölgeli klima, otobüs içindeki sıcaklığı eşit miktarda dağıtarak herkesin yolculuğunun en üst düzeyde konforlu geçmesini sağlıyor.
Süer Sülün: “Travego has carried 1 billion passengers in 10 years and its legend still goes on” Mercedes-Benz Turk Bus and Truck Marketing and Sales Director Süer Sülün has reminded that one out of two of every bus sold in Turkey have been manufactured in the Hoşdere Factory and that they’ve made a total of 432 million Euros of investment to the factory. He said: “We’ve been manufacturing the Travego at our Hoşdere Factory since 2005. It is the flagship of our bus product range. In the past 10 years, we’ve manufactured 6.372 Travegos in Turkey. We’ve exported 20 percent of it and have offered the remaining 80 percent to the Turkish market. In these 10 years, Travegos have carried about 1 billion passengers and ran for 11 billion kilometres in our nation, becoming one of the legendary models.”
The New Design Offers A More Powerful, Dynamic and Impressive Look Thanks to the redesigned front grill, rear engine cap, front and rear headlights, the new Travego has a more powerful, dynamic and impressive look. Its aerodynamic design contributes to its fuel economy and efficiency. Aluminium alloy wheels not only improve the visuality of the vehicle but also decrease the weight of the vehicle, contribution to the vehicle’s fuel economy. The Bi-xenon headlights with washers, LED daytime running lights and LED technology rear brake lights both allow good visibility and noticeability but also improves the energy efficiency.
The impressive aerodynamic design, about 100 kg lighter weight and the automatic lowering system that activates at speeds over 90km of the chassis makes an important contribution to the fuel economy.
Maximum Comfort For The Passenger The new Travego offers maximum comfort for both its driver and passenger. With a wider-angle entrance at its front door, the new Travego offers a more comfortable boarding for the passenger while the illuminated Mercedes-Benz logo on the stairs invites the passenger to comfort. 2.100mm extraordinary interior height of the new Travego offers a spacious travelling environment. Wider luggage shelves, high quality new types of fabrics, special design side wall fabric, new service sets that are compatible with the aluminium decorative parts that can be found across the luggage shelves as well as the LED technology ambience lighting offer a pleasant atmosphere. The height adjustable seats have been specially designed for the new Travego with head rests that offer foldable sides, maximizing the passenger comfort during the voyage. While the laterally sliding seats increase the comfortable feel in the cabin, the hardwoodlike floor provides a luxurious and warm atmosphere. The dual zone climate control can evenly distribute the heat inside the bus, increasing everyone’s ride comfort to the maximum level.
New Technologies For A Comfortable Drive
Konforlu Sürüş İçin Yeni Teknolojiler
While the redesigned cockpit offer a modern atmosphere to its driver with a modern instrument panel and a colour screen, it also provides comfort. The easy-to-access buttons are both ergonomic and have a suitable design with the cockpit, offering complete control under the fingertips of the driver. The leather steering wheel increase the driving comfort with its elegant design while the multifunction buttons allow the driver to access all sorts of information about the vehicle. The new climate control unit allow control over both the driver and passenger sides separately and provide easy command through its digital screen. With its 7” wide and bright screen, the Coach Multimedia System (CMS) has been completely designed to be new, modern and ergonomic for Mercedes-Benz coaches. While CMS allows safe phone calls with its Bluetooth module, the image from the rear view camera is automatically shown on its screen when the gear is changed to reverse. The addition of the new start-stop button is also another feature that boosts driving comfort. In addition to the driving comfort, its extended driver sleeping area and driver sleeping area climate control provides maximum comfort for the driver during his rest. Leader Of Its Class With Its Active and Passive Safety Systems The new Travego offers many safety systems as a standard and already has many features that will be legally required for coaches in the future. As the Travego offers the maximum level of safety, its standard equipment includes:
Yeni tasarlanan kokpit, modern gösterge paneli ve renkli ekran sürücüsüne hem modern bir atmosfer, hem de rahatlık sunuyor. Ergonomik ve kokpitle uyumlu tasarıma sahip, erişimi kolay butonlar, sürücünün tüm kontrolü ellerinin altında tutmasını sağlıyor. Deri kaplı direksiyon simidi, zarif tasarımı ile sürüş keyfine katkıda bulunurken direksiyon üzerindeki çok fonksiyonlu düğmelerle sürücü araçla ilgili tüm verilere rahatça ulaşabiliyor. Yeni klima kontrol ünitesi, sürücü ve yolcu bölgelerini ayrı kumanda etme imkanı sunuyor ve dijital ekranı ile kolayca kontrol edilebiliyor. Mercedes-Benz otobüsler için tasarlanan Otobüs Multimedya Sistemi (CMS), 7”geniş ve parlak ekranıyla tamamen yeni, modern ve ergonomik olarak tasarlandı. CMS, dahili bluetooth modülü ile güvenli telefon görüşmesini mümkün kılarken, geri görüş kamerası görüntüsü, geri vites devreye girdiğinde otomatik olarak CMS ekranına aktarılıyor. Yeni eklenen start-stop butonu da sürüş konforunu artıran özelliklerden biri.
• 70 km/s hızı aşınca devreye giren, sürücünün istemsiz olarak şeritten çıkması durumda uyarı veren SPA (Şerit Takip Asistanı),
Sürüş konforunun yanı sıra genişletilmiş sürücü yatma yeri ve sürücü yatma yeri kliması, sürücüsüne dinlenirken de en üst düzey konfor sağlıyor.
• Tekerleklerin frenleme anında kilitlenmesini engelleyen ABS,
• “Frontal Collision Guard” (FCG) that absorbs impacts on serious frontal collisions, preventing other vehicles front going under Travego and sliding the driver’s seat backward to protect the driver.
• Hızlanma anında çekici tekerleklerin kaymasını engelleyerek buzlu yollarda bile güvenli kalkış imkanı veren ASR,
• ESP (Electronic Stability Program) that provides safety on twists and sudden manoeuvres to prevent understeer and oversteer,
• Her koşulda dengeli frenleme sağlayan elektronik fren sistemi EBS (Elektronik Fren Sistemi),
• The ABS that prevents the tires from locking during braking,
• Yüksek yol tutuşu sağlayan Elektronik Seviye Kontrolü ,
• The EBS (Electronic Brake System) that offers balanced braking at all conditions,
• Araç içi kablolamayı azaltan ve etkin veri iletişimini sağlayan FPS (esnek programlanabilir kumanda ünitesi),
• The Electronic Level Control that offers high traction,
Aktif ve Pasif Güvenlik Sistemleri ile Sınıfının Öncüsü Yeni Travego birçok güvenlik sistemini standart donanım olarak sunuyor ve gelecekte otobüslerde yasal olarak bulunması gerekecek birçok özelliğe bugünden sahip. En üst düzeyde güvenlik sunan yeni Travego’nun standart donanım kapsamı şunları içeriyor: • Önde yavaş giden veya duran araca kısmi ya da tam frenleme ile arkadan çarpmaları önleyen veya kazadan kaçınılamıyorsa kazanın şiddetini azaltan ABA 3 (Aktif Acil Fren Sistemi 3), • ABA3’e entegre, sürücü tarafından belirlenen takip mesafesine riayet ederek ve güvenlik mesafesinin aşılması durumunda aracı frenleyen, sadece güvenliği değil konforu da arttıran ACC (Adaptif Hız Sabitleyici),
• Lastiklerin hasar görmesini önleyerek hem güvenlik hem maliyet avantajı sağlayan Lastik Basınç İzleme Sistemi, • Mercedes-Benz mühendisleri tarafından geliştirilen, 2018 yılından itibaren geçerli olacak kanuni gereklilikleri şimdiden yerine getiren, devrilme testlerinde üstün başarı sağlamış, burulma ve darbeleri en iyi şekilde absorbe eden yeni şasi. • “Ön Çarpışma Koruyucu Sistemi” ( FCG), ciddi ön darbe alma durumunda darbeleri emer, Travego’nun altına araç girmesini önler, aynı zamanda da sürücü koltuğunu arkaya kaydırmak suretiyle kullanıcısını korur. • Savrulmayı önleyerek virajlarda ve ani manevralarda güvenliği sağlayan ESP (Elektronik Stabilite Programı),
• Ön ve arka tekerleklerde daha güçlü ve homojen fren etkisi sağlayan disk frenler. Yeni Travego, 45.000 km’den 60.000 km’ye çıkartılmış olan uzun bakım aralığı, düşük bakım maliyetleri, düşük yakıt tüketimi ile filoların tercihi olmaya devam edecek. Mercedes-Benz’in yaygın servis ve yedek parça ağıyla da Türkiye’nin her yerinde kullanıcısının yanında yer alan yeni Travego Mart 2016’da satışa sunulacak.
• The ABA 3 (Active Brake Assist 3) that prevents collisions with slow moving or standing vehicles from the rear or that reduces the magnitude of the accident if the collision is imminent. • ACC (Adaptive Cruise Control) that works for not only increasing safety but also comfort as integrated into ABA3. It relies on the following distance set by the driver and if the safety distance has been exceeded, it brakes the vehicle. • SPA (Lane Assist) that activates when the speed goes above 70 km/h and that warns the driver when the vehicle involuntarily goes out of the lane. • Tire Pressure Monitoring System that offers both safety and cost advantage by preventing damage on the tires. • The new chassis that has been developed by Mercedes-Benz engineers, that already complies with the legal obligations of 2018, that has been highly successful with the roll over tests and that has perfectly absorbed twists and collisions.
• The ASR that provides safe launch even on icy roads by preventing the traction tires from slipping during acceleration,
• The FPS (flexibly programmed control) that reduces the amount of wires inside the vehicles and ensures active data relay, • The disc brakes that provide more powerful and homogeneous braking affect on front and rear tires. The new Travego will continue to be the top choice of fleets with its long maintenance period that has been increased to 60.000km from 45.000, low maintenance costs and low fuel consumption. The new Travego has been able to support its user anywhere on Turkey with Mercedes-Benz’s extensive service and spare part network. It will be marketed in March 2016.
TTDER: “It Is Important To Act Responsibly Against Unlicensed Transportation” Sümer Yığcı has started transportation by founding a tourism company with Cemal Ulusoy and since 1995; he has been the President of the Tourism Transporters Association. Until now, Yığcı has conducted tourism transportation with almost twenty vehicles: “About 10 percent of the sector is unlicensed transportation. Unlicensed individual coachers rent certifications to conduct transportation. It is very important to act responsibly here.” Yığcı has mentioned the discrimination at NGOs: “With the transformation of the NGOs into monopolies, associations have started to struggle with each other. Polarisation has also started in companies. Such division brings more harm to the growth of the sector than benefit.”
TTDER: “Korsan Taşımacılığa Karşı Sorumlu Davranmak Önemli” Cemal Ulusoy ile birlikte turizm şirketi kurarak taşımacılığa başlayan Sümer Yığcı, 1995 yılından beri Turizm Taşımacıları Derneği Başkanlığını yürütüyor. Şu an yirmiye yakın aracı ile turizm taşımacılığı yapan Yığcı, “Sektörde yüzde 10’a yakın korsan taşımacılık mevcut. Bireysel otobüsçüler belge sahibi olmadan, belge kiralayarak taşımacılık yapıyor. Burada sorumlu davranmak çok önemli” ifadelerini kullandı. Sivil toplum kuruluşlarındaki ayrımlara değinen Yığcı, “ STK’ların tekele dönmesi ile birlikte derneklerin birbiri ile mücadelesi başladı. Firmalarda da kutuplaşmalar başladı. Ayrım sektörün büyümesi açısından fayda değil zarar getiriyor” dedi.
“Turizm Profili Çok Değişti” Turizmin önemine değinen Yığcı, “Uluslararası saygınlığı artırmak için kaliteli hizmet vermek gerekiyor. Turizmde hizmet üretenlerin dikkatli olması ve devletin de bu konuyu teşvik etmesi gerekiyor. Bunun bir parçası da şoförün eğitimli olması. Bu konuda sorumluluk üstlenilerek çalışılması önemli” sözleri ile sektörel kalkınma için eğitimin önemli olduğunu ifade etti. Yığcı, yaptığı seyahatler sonucunda en iyi otobüslerin Türkiye’de olduğunu belirterek, “Yurt dışında Fransa Fuarı’na bizi 87 model araba ile taşıdılar. Türkiye bu hususta diğer ülkelere oranla çok daha ileri. Son zamanlarda azalma kaydetse de yurt dışı taşımacılığı potansiyelimiz de var. Eskiden bütün Avrupa’yı dolaşırdık. Turizm profili çok değişti” dedi.
“Devletin Kolaylık Sağlaması Önemli” Atıl araç sorununun turizm sektörünün de sorunu olduğunu belirten Yığcı, “Biz bu arabaları yurt dışına satmazsak bu araçlar çürür. Şimdi Suriye, İran, Irak ve Yunanistan’la iyi değiliz. Bulgaristan, Gürcistan şöyle böyle. Bu durumda komşularımızla ihracat yapamayacak durumdayız. Buna çözüm bulunması gerekiyor. Gümrük muayeneleri, sanayi odaları aidatları, vergiler, yakıt giderleri derken işler zorlaşıyor. Devletin kolaylık sağlaması gerekiyor” şeklinde konuştu. Turizm taşımacılığı için belli şartların arandığını ifade eden Yığcı, “Yetki belgemiz 40 bin lira, 72 koltuğumuzun olması ise yeterli. Biz vatandaşa, turiste karşı daha fazla sorumlu hissediyoruz kendimizi. Bu nedenle hassasiyetlerimiz hep yolcu odaklı” ifadelerini kullandı. Yığcı konuşmasını şu sözlerle noktaladı:
“Dürüst olun, çalışın, cesur olun.”
“Tourism Profile Has Changed A Lot” Yığcı has mentioned the importance of tourism. He indicated that education is very important for the development of the sector: “In order to increase international prestige, you have to provide high quality service. In tourism, service providers have to be cautious and the state should be promoting this subject. One part of this is to have an educated driver. It is very important to take responsibility and work on it.” Yığcı said that, after all of his journeys, he thinks that the best buses are in Turkey: “They’ve transported us to the French Fair with an 87 model vehicle in abroad. Turkey is much more advanced in this area compared to other countries. Even though it has recently decreased, we also have a potential for foreign transportation. In the old days, we used to travel whole Europe. Tourism profile has changed a lot.”
“It Is Important For The Government To Make It Convenient” Yığcı has indicated that the idle vehicle problem is also tourism sector’s problem: “If we can’t sell these vehicles to a foreign country, they will rot. Nowadays we are not getting well with Syria, Iran, Iraq and Greece. It is kind of neutral with Bulgaria and Georgia. Under these circumstances, we can’t export to our neighbours. We need to find a solution for this. Counting things like customs inspections, subscription fees of chambers of industry, taxes and fuel expenses, it becomes harder. Government must make some convenience.” Yığcı stated that certain conditions must be met for tourism transportation: “Our authorization certificate costs 40 thousand liras and is enough to have 72 seats. We feel ourselves more responsible against our citizens, our tourists. That’s why our sensitivity is also towards the passenger.” Yığcı has concluded his words by saying: “Be honest, work, and be brave.” Ocak - Şubat / January - February 2016 //
45
“Otobüsüm Dergisi ile yolcu ‘Hakkı’ yanınızda” Türkiye’nin yolcu taşımacılığının yaklaşık yüzde 90’ı karayoluyla yapılıyor. Her yıl ortalama 300 milyon kişi otobüslerle şehirlerarası yolculuk yapıyor. Şehirlerarası yolculuklarda sık sık hak ihlalleri yaşanıyor. Temelde taşımacılık hizmeti verenlerin yolculara karşı sorumluluğu olduğu gibi yolcuların da alınan tedbirlere uyma zorunluluğu ile bu hak ve sorumlulukların sınırları çizilmiş oluyor. 2003 yılında yürürlüğe giren “4925 Sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve Karayolu Taşıma Yönetmeliği”, yolcu, şoför ve hizmet veren firmanın birbirine karşı sorumlulukları ile birlikte, sağlıklı ve güvenli yolculuğun yapılmasını düzenliyor. Ayrıca Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 46. maddesi uyarınca yolcu taşımacılığı hizmetinden faydalananlar “6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun” ile tüketicinin korunması hükümlerinden de yararlanabiliyor. Taşımacıların bu noktada öncelikli sorumluluğu; yolcuların sağlıklı, rahat ve güvenli bir yolculuk yapmasını sağlamak, yolcuyu güvenli bir şekilde taahhüt edilen yere ulaştırmakken, yolcuların da taşımacının güvenlik yönünden almış olduğu tedbirlere uymak zorunluluğu mevcut. Otobüsüm Dergisi olarak yolcu hakkı sayfamızın ilkinde, güvenli ve konforlu yolculuk yaşamanız temennilerimizi ileterek; ilgili kanunları, firmaların sorumluluklarını ve hak ihlalinde yapmanız gerekenleri sizlerle paylaşarak yayın hayatımıza başlıyoruz. Yolcu Hakkı artık yanınızda!
Şehirlerarası yolcu taşımacılığı hizmeti verenlerin kanunla düzenlenen sorumlulukları neler?
• Acenteler; bu sıfatla yapmış oldukları faaliyet ve işlemlerden, Yolcu taşıma hizmeti verenler ile müştereken ve müteselsilen sorumludurlar. • Yolcu taşıma hizmeti verenler, yolcu ve eşyanın güvenlik içinde taşınmasından sorumludurlar. • Yolcu taşıma hizmeti verenler, duraklamalar dahil olmak üzere taşıtın kalkış noktasından varış noktasına kadar olan seyahati süresince meydana gelebilecek bir kaza nedeniyle yolcular ile sürücüler ve bunların yardımcılarının ölümü, yaralanması ya da eşyasının zarara uğramasından dolayı sorumludurlar.
• Yolcu hizmeti verenlerin sorumlulukları, Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin 42 maddesinde yer alıyor. Bu maddeye göre yolcu taşıma hizmeti verenlerin sorumlulukları ise şu şekilde:
• Yolcu taşıma hizmeti verenler, 24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nda ön görülen tedbirler, kaideler ve yasaklamalara uygun olarak faaliyette bulunmaktan sorumludurlar.
• Yolcu taşıma hizmeti verenler yolcu taşımalarının ilgili kanunlara, kararnamelere, yönetmeliklere ve diğer mevzuata, Türkiye’nin taraf olduğu anlaşma ve sözleşmelere uygun olarak yürütülmesinden sorumludurlar.
• Yolcu taşıma hizmeti verenler, taşıma sırasında yolcuya ikram ettikleri yiyecek ve içecek maddelerinin 9/6/1998 tarihli ve 23367 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gıdaların Üretimi Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Yönetmeliğe uygun olmasından sorumludurlar.
• Yolcu taşıma hizmeti verenler kendi adlarına acentelerinin acentelik sıfatıyla yapmış oldukları faaliyet ve işlemlerden sorumludurlar.
46
// Ocak - Şubat / January - February 2016
• Yolcu taşıma hizmeti verenler, çevreyi ve insan sağlığını koruma, çevre kirliliğini önleme amacıyla yürürlüğe konulan mevzuat hükümlerini bilmek ve faaliyetlerini bunlara uygun olarak yürütmekten sorumludurlar.
Hak İhlallerinde Başvurabileceğiniz İdari Yollar Mümkün Karşılaştığınız hak ihlallerinde Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’na dilekçe ile başvurabileceğiniz gibi BİMER (ALO 150) üzerinden şikâyetlerinizi yapabilirsiniz. Şikâyetleriniz sonucunda şehirlerarası yolcu taşıma hizmeti veren firmalar denetim ve değerlendirmelerin ardından ya uyarma ya da idari para cezası ile karşı karşıya kalıyorlar. Değerlendirmede her olumsuz davranış için belirlenen bir uyarma puanı var. Bu uyarılar belli bir puana ulaştığında ise süreç firmaların taşımacılık yapabilmek için kullandıkları yetkili belgelerinin iptaline kadar gidebiliyor.
“Passenger ‘Hakkı’ are by your side with MY BUS Magazine”
About 90 percent of Turkey’s passenger transportation is conducted through land route. Each year, an average of 300 million people make an interurban trip using coaches. During these interurban trips, there are frequent violations of passengers’ rights. While the transportation service providers have a responsibility against the passengers, the passengers also have an obligation to obey the precautions and this draws the line between rights and responsibilities.
The “Law No 4925 on Land Route Transportation Legislation and Land Route Carriage Regulation” that came into effect in 2003 regulates the responsibilities of the passenger, driver and service providing company against each other as well as healthy and safe transportation. In addition, according to the 46th article of Land Route Carriage Regulation, those that receive passenger transportation services can take advantage of the consumer rights in the “Protection of The Consumer Law No 6502”. At this point, transporters’ primary responsibility is to make sure that passengers have a healthy, comfortable and safe journey as well as arriving the passenger safely to the pledged location. In the meanwhile the passengers are also obliged to obey the transporter’s safety precautions.
• Passenger transportation service providers are responsible for correctly operation of the transportations according to related laws, enactments, regulations and other legislations as well as the agreements and contracts that Turkey has been a part of.
• Passenger transportation providers are responsible for the conformity of the offered food and drink materials with the Regulation on Production, Consumption and Control of Foods declared in the Official Gazette No. 23367 on 9/6/1998.
• Passenger transportation service providers are responsible for their operations and transactions that they’ve conducted under the name of their agencies or acting as an agency.
• Passenger transportation providers are responsible for protecting the environment and human health, knowing the legislation provisions put into effect for the prevention of environmental pollution and to operate according to these provisions.
• Agencies are responsible for all the operations and transactions they’ve conducted acting under that capacity, jointly and severally liable with passenger transportation service providers. • Passenger transportation service providers are responsible for the safe transportation of passenger and loads.
As MY BUS Magazine, in the first of our passenger rights column, we wish you a safe and comfortable journey; we commence our broadcasting life by sharing related laws, responsibilities of companies and what you must do in case of a violation of your rights. Passenger Rights are now by your side!
• Passenger transportation service providers are liable from the departure point to the destination point, including halts, of any sort of accident that may happen during the journey, which may result in the death, injury or sustain of damage of the loads of passengers, drivers and their assistants.
What are the legally binding responsibilities of interurban passenger transportation service providers?
• Passenger transportation service providers are responsible for operating according to the precautions, laws and prohibitions projected in the Public Health Law No. 1593 of 24/4/1930.
There Are Official Ways To Apply For A Violation Of Right When you encounter a violation of rights, you can either write a petition to the Ministry of Transport, Maritime Affairs and Communications or make your complaint through BİMER (CALL 150). As a result of your complaints, interurban passenger transportation service provider companies are faced with warnings or administrative fines after a series of inspections and reviews. There is a determined warning point for each negative behaviour in the review. When these warnings reach a certain point, it may even cause the cancellation of the authorisation certification that the companies use for transportation.
• The responsibilities of transportation service providers can be found in the 42nd article of Land Route Carriage Regulation. According to this article, the responsibilities of passenger transportation service providers are as follows:
Ocak - Şubat / January - February 2016 //
47
FOR YOUR UNSOLUBLE PROBLEMS: ÇAVDAR1 Çavdar1 has been providing services for bus and truck groups since 1988 and has been Telma’s authorised service and distributer for 11 years. We’ve taken a closer look at their retarder and transmission expert with the company’s authority Mehmet Çavdar. Çavdar has indicated that they also offer services for trucks and light commercials. He said that aside from the assembly of retarders, they also overhaul lubricated retarders and automatic transmissions.
ÇÖZÜLEMEYEN SORUNLARINIZDA ADRESİNİZ: ÇAVDAR1 1988’den beri otobüs ve TIR grubunda hizmet veren Çavdar1, 11 yıldır Telma’nın yetkili servisliğini ve distribütörlüğünü yapıyor. Firma yetkilisi Mehmet Çavdar ile retarder ve şanzıman alanında uzman olan servislerini yakından tanıdık. TIR ve hafif ticarilere de hizmet verdiklerini belirten Çavdar, retarder montajının yanı sıra yağlı retarderlerin ve otomatik şanzımanların revizyonunu yaptıklarını ifade etti.
“Bozulmadan bakıma gelmiyorlar” Yoğun olarak retarder tutmamasından servislerine gelindiğini söyleyen Çavdar, “Bu durum aracın yaptığı mesafeden kaynaklanıyor. Otobüs ve TIR camiasında Avrupa’ya uygun değiliz. Malzeme bozulmadan söküp revizyonunu yaptırmıyoruz. Onun için de kırıldığı zaman söküyoruz ve değiştiriyoruz. Genelde %80’i bu şekilde oluyor. Biz, bir şeyi kırılmadan sökmüyoruz” dedi. Marka fark etmeksizin 400 bin kilometreye ulaşıldığında bakıma gelinmesi gerektiğini kaydeden Çavdar, “Aşırı yüklenildiğinde retarder bozuluyor. Normalde 500 TL’ye yapılıyorsa bozulduğunda bin TL’ye yapılıyor” şeklinde konuştu.
“Tamir Konusunda Avrupa’yı Beşe Katlarız” Parçanın yıpranmasına bağlı olarak tamirin 5 saat ile 8 saat arasında sürdüğünün altını çizen Çavdar, “Sanayide tamir ve bakımı değerlendirirsek Avrupa’yı beşe katlarız. Ondan eminim. Çalışanlarımız iyi. Çok üstünüz o konuda. Ama araba konusunda onlar üstün” ifadelerini kullandı.
“Sanatkarsan, Sorunu Anlıyorsun” Çavdar: “Diyagnoz soketi ile bağlanıp elektroniğini kontrol ediyoruz. Daha sonra yağ seviyelerine bakıyoruz. Bu aşamalardan sonra da malzeme de bir tepki yoksa söküp revizyona gireceğini söylüyoruz. Zaten aracın kilometresine baktığın zaman
48
// Ocak - Şubat / January - February 2016
malzemenin duruşundan belli oluyor. Sanatkarsan, bu işle uğraşıyorsan; bilirsin. Biz doktor olmasak da bir doktor gibi bunda bu sıkıntı var diyebiliyoruz.”
“İnsanlar Retarderi Beş Senedir Tanıyor” Mehmet Çavdar retarder sorunlarının yüzde 30’unun şoför hatasından kaynaklandığını vurgulayarak, “Yüzde 70’i ise mesafeden kaynaklı. Bir de retarder TIR’cılık sektörüne gireli beş sene oldu. Anadolu insanı retarderi beş senedir tanıyor. Otobüsçülük sektöründe 1986’dan beri var. Otobüsçüler daha bilgili” dedi.
“They don’t come to maintenance before it breaks down” Çavdar said that people come to their services mostly because the retarder doesn’t brake anymore: “This is due to the mileage of the vehicle. We are not suitable for Europe in the bus and truck sector. We don’t remove and overhaul a material before it breaks down. That’s why when it breaks down, we remove and replace the part. In general, 80% of it is like that. We don’t remove something before it breaks.” Çavdar has indicated that no matter the brand, when it reaches 400 thousand kilometres, it should be maintenanced: “When you put too much pressure on the retarder, it breaks down. If it could be normally repaired for 500TL, when it breaks down it goes up to a thousand TL.”
“We Are Five Times Better Than Europe In Terms Of Repairs” Çavdar underlined that according to the wear of the part, the repairs may take around 5 to 8 hours: “If we must review the repairs and maintenance in our industry, we are five times better than Europe. I’m sure of it. Our employees are very good. We pretty much excel on that subject. But in terms of vehicle, they are more superior.”
“If You Are An Artisan, You Understand The Problem” Çavdar: “We connect through the diagnostic socket and check the electronics. Then, we check the oil levels. After these steps, if there aren’t any reactions from the material, we remove and say that it will be overhauled. When you look at the mileage of the vehicle, you can understand the situation of the material. If you were an artisan, if you frequently do that job, you would know. Event though we are not doctors, we can tell that there is a problem just like a doctor.”
“People Have Known Retarder For Five Years” Mehmet Çavdar has emphasized that 30 percent of the retarder problems arise from driver mistakes: “70 percent of it arises from distance. Additionally, retarder has entered the truck sector only five years ago. Anatolian people have known retarder for five years. But it has existed in the coaching sector since 1986. Coachers are much more informed.”
“Telma, Çıtayı Teknolojiyle Yükseltiyor”
“Telma Raises The Bar With Technology”
Telma tercihlerinde, markanın gelişiminin etkili olduğunu vurgulayan Çavdar, “ Telma kendini çok geliştirdi. Ürünlerinin sorunsuzluğu ise sadece elektrikle çalışmasından kaynaklanıyor. Düşük devir sorunu yaşatmıyor. Telma teknolojiyle çıtayı yükseltmiş durumda ve her yerde var. Bindiğimiz çok katlı asansörleri de Telma durduruyor. Lunaparklardaki dönen oyuncaklarda ve çeşitli yerlerde var. Sadece otomotiv sektöründe değil. Vinçlerde, TIR’larda Telma var. Dipten en yükseğe Telma kullanılıyor” diye konuştu.
Çavdar has emphasized that the progress of the brand has been very effective for their preference of Telma: “Telma has improved itself a lot. The reliability of its products comes from being powered by only electric. It doesn’t have any low rpm issues. Telma has raised the bar with technology and it can be found everywhere. Telma stops the elevators of high rise buildings. It can be found on the toys at amusement parks and a lot of other various places. So it isn’t just used for the automotive sector. It is used on cranes and trucks as well. Telma can be found from the top to the bottom.”
“Otobüsçülerin Bizi Tercih Etme Sebebi: Kalite ve Tecrübe” Otobüsçülerin kendilerini seçme sebeplerinden söz eden Çavdar, “Kalite ve tecrübeden dolayı otobüsçü bizi tercih ediyor. Günde servisimizde ortalama üç otobüs oluyor. Genelde belli başlı Kamil Koç, Metro, Nilüfer gibi firmalarımız var. Diğer firmalar da durumu çözemediğinde adresleri Çavdar1 oluyor. Bundan eminiz” ifadelerini kullandı. Çankırı’da yeni bir servis hazırlıklarında olduklarının altını çizen Çavdar, “Çankırı’da Temsa servisi açıyoruz. 550 metrekarelik kapalı alanda profesyonel bir servis yaptırıyoruz. Günlük beş araç bakım ve tamirini hedefliyoruz. İki ay içerisinde hizmete başlayacağız. Bu alandaki açığı değerlendiriyoruz” dedi.
“Temsa, Bizim Gibi Genç ve Dinamik” Büyük bir isim ile sektörde bulunmanın öneminden söz eden Çavdar, “Temsa, bizim gibi genç ve dinamik. Birlikte büyüyebileceğimiz ve ilerleyebileceğimiz bir sistemi ve yapısı var. Arkamızda büyük bir markanın olması da bize güven veriyor. Müşterilerimizin tercihini güvenden yana kullanacağını biliyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.
“Çavdar1 Güvendiğimiz Bir Servis” Otobüsçülükten başka bir mesleği olmadığını ifade eden Kamil Koç Turizm şoförü Okan Bayram, “Çavdar1 güvenilir bir yer. Mehmet Bey, uzun zamandan beri tanıdığım, güvenilir bir usta. Kendisinden hayli memnunuz” sözlerini kaydetti.
“The Reasons Why Coachers Choose Us: Quality and Experience” Çavdar has mentioned why coachers choose them: “Coachers choose us because of quality and experience. We have an average of three coaches in our service everyday. Generally there are some of our main companies like Kamil Koç, Metro and Nilüfer. When they can’t solve their issues at other companies, they come to Çavdar1. We are sure of it.” Çavdar has underlined that they are currently preparing a new service at Çankırı: “We are inaugurating a Temsa service at Çankırı. We are constructing a professional service area in an indoor space of 550 square meters. Our goal is to repair and maintenance five vehicles a day. We will inaugurate for service in two months. We are taking the advantage of the gap in this area.”
“Temsa Is Young and Dynamic Like Us” Çavdar has stated that importance of existing in the sector with a big name: “Temsa is young and dynamic like us. It has a system and structure that we can grow and advance together. It gives us confidence to have a big brand behind us. We know that our customers will make their choices for trust.”
“We Trust Çavdar1 As A Service” Kamil Koç Tourism driver Okan Bayram has indicated that coaching is his only job: “Çavdar1 is a reliable place. I’ve known Mr. Mehmet for a long time and I trust him as a repairman. We are highly satisfied with him.” Ocak - Şubat / January - February 2016 //
49
TEMSA, 2015’te tüm ürün segmentlerinde satış adetlerini yükseltmeyi başardı. 2014 yılında 1.700’ü aşan satış seviyesi elde eden TEMSA, TUİK verilerine göre 2015’te bu rakamı 2.250’ye yaklaştırdı ve %30 büyüme gerçekleştirdi. 2015 yılında 6 yeni ürünü pazarla buluşturan TEMSA, 2016 yılında ise pazara 9 yeni ürün sunacak. TEMSA, 21 Ocak Perşembe günü düzenlediği basın toplantısı ile 2015 yılını değerlendirdi, 2016 hedeflerini paylaştı. Feriye’de gerçekleştirilen basın toplantısına TEMSA Genel Müdürü Dinçer Çelik, Satış Direktörü Murat Anıl, Yurt içi Otobüs Satış Müdürü Baybars Dağ, Kamu Satış Müdürü Ayşegül Gökçe ve Kurumsal İletişim Müdürü Ebru Ersan katıldı.
Otobüste tüm segmentlerde pazar büyüdü TEMSA Genel Müdürü Dinçer Çelik, basın toplantısında 2015 yılında TEMSA’nın pazara yönelik yürüttüğü çalışmalar ve pazarda yaşanan gelişimi aktararak başladı. 2015 yılının zorlu bir yıl olduğunu belirten Dinçer Çelik, “ Seçim süreçlerine, dünyadaki ekonomik dalgalanmalara ve pazarlarda yaşanan olumsuzluklara rağmen, Türkiye otobüs pazarı, yılı tüm segmentlerde büyüyerek kapattı ve 2015’te Türkiye de %30’u aşan büyüme ile 8400 adet otobüs satıldı ” dedi.
“ TEMSA 2015’te neler yaptı? ” diyerek açıklamalarını sürdüren Dinçer Çelik, “Yıl içerisinde sizlerle çok sık bir araya geldik. Sizler de bizim lansmanlarımızda, aktivitelerimizde yer alarak bize destek oldunuz. Bunun için sizlere teşekkür ediyorum. Müşterilerimizi ilk olarak Safir VIP 41+1 koltuklu aracımız ile buluşturduk. 2+1 segmentinin otobüs pazarında giderek yükselen bir trend olmasında TEMSA’nın bu pazarın ihtiyaçlarına yönelik en uygun araçları sunmasının da önemli bir katkısı olduğu muhakkak. Önümüzdeki süreçte de Türkiye’de seyahat otobüslerinin büyük oranda 2+1 olacağı artık netleşti, siparişler böyle geliyor. Safir VIP 41+1 koltuklu aracımız müşterilerimiz tarafından büyük bir beğeni topladı. Sektörün tüm lider firmalarının filosunda yerini aldı. Safir 41+1 aracımızın lansmanını Tourmalin, Safir Plus, Maraton, MD7 ve Avenue iBUS izledi” dedi.
TEMSA ONCE AGAIN BECOMES THE MARKET LEADER OF 2015 In 2015, TEMSA has been able to increase the number of its sales in all of its product segments. While in 2014, TEMSA has been able to achieve over 1.700 sales numbers, according to TÜİK data, it has increased it to 2.250 in 2015 and has shown 30% growth. TEMSA has brought 6 new products to the market in 2015 and will offer 9 new products in 2016. TEMSA has reviewed 2015 at a press meeting organized on Thursday, 21st of January and has shared its 2016 goals. TEMSA General Manager Dinçer Çelik, Sales Director Murat Anıl, Domestic Bus Sales Manager Baybars Dağ, Public Sales Manager Ayşegül Gökçe and Corporate Communication Manager Ebru Ersan were present at the press meeting organized at Feriye.
Market has grown in all segments of the bus sector TEMSA General Manager Dinçer Çelik has started the press meeting by sharing TEMSA’s operations in the market in 2015 and the development of the market. Dinçer Çelik has indicated that 2015 has been a tough year: “Despite the election periods, economical fluctuations across the world and the negativities in the markets, Turkish bus
Maraton, İstanbul Maratonu’nda koştu Yıl içinde esen TEMSA rüzgarıyla Safir Plus yepyeni yüzü ve gelişmiş onlarca özelliğiyle sektöre heyecan kattı. Ancak asıl fırtına MARATON ile koptu. Şehirlerarası yolcu taşımacılığında üst segment bir ürün olan Maraton’un lansmanını görkemli bir etkinlikle gerçekleştirdiklerini aktaran Dinçer Çelik, “Maraton, ilk koşusunu İstanbul Maraton’unda yaptı. Temsa ekibi olarak hem yeni aracımız Maraton hem de biz, yüz binlerle tanışma fırsatı bulduk. Bunun mutluluğunu yaşadık” dedi.
market has concluded the year by growing in all of the segments. In 2015, with over 30 percent growth, 8400 busses were sold in Turkey.” Dinçer Çelik said: “ What did TEMSA do in 2015? ” and continued, “We’ve frequently met with you throughout the year. You’ve been at our launches and activities to support us. For that, I would like to thank you. At first, we’ve brought the Safir VIP 41+1 layout vehicle to our customers. It is obvious that TEMSA’s offer of the most suitable vehicles for this market has an important contribution on the increasing trend for the 2+1 coach segment in the coach market. It has become apparent that most coaches in Turkey will be 2+1 layout in the following term; the orders clearly shows us that. Our Safir VIP 41+1 layout vehicles has been highly popular with our customers. It has taken its place in the fleets
of all the leading companies of the sector. Tourmalin, Safir Plus, Maraton, MD7 and Avenue iBUS have followed the launch of our Safir 41+1 vehicle.”
Maraton ran at the Istanbul Marathon With the effect of TEMSA throughout the year, the Safir Plus has vitalized the sector with its brand new face and many advanced features. But the real storm began with the MARATON. Dinçer Çelik has indicated that Maraton is one of their upper segment products for the interurban passenger transportation and that they’ve made a magnificent launch for the vehicle: “Maraton has made its first run at the Istanbul Marathon. Both our Temsa team and our new vehicle Maraton had a chance to meet with hundreds and thousands of people. We were very happy about it.”
Smart Bus: AVENUE iBUS Çelik: “Ar-Ge ekibimizin büyük bir başarısı olan ve ‘Akıllı otobüs devri Temsa ile başlıyor’ dediğimiz Avenue iBUS aracımızın lansmanını da Fuarı’nda gerçekleştirdik ve sektörde en yenilikçi, teknolojiyi en iyi uygulayan şirket olduğumuzu biz değil, tüm sektör söyledi.”
Yurt dışı etkinliklerinde TEMSA 2015 yılı içerisinde ayrıca yurt dışı etkinlerde de otobüsleri yabancı müşterileri ile buluşturmaya devam ettiklerini ifade eden Dinçer Çelik, “Busworld Kortrijk Fuarı’nda 2’si yeni 7 ürünümüz ile yer aldık” dedi. 2015 boyunca ABD, Fransa, İngiltere, İtalya ve daha birçok ülkede 10 civarında fuara katıldık ve araçlarımızı, yeniliklerimizi müşterilerimizle buluşturduk” dedi. Dinçer Çelik, açıklamalarına 2015 yılında otobüs pazarında ürün segmentine yönelik yaşanan gelişimleri ve Temsa’nın elde ettiği pazar seviyesi ile ilgili rakamları vererek devam etti.
Şehirlerarasında TEMSA’nın payı yüzde 25 2014 yılına göre turizm ve şehirlerarası otobüs pazarında yüzde 25 büyüme yaşandığını söyleyen Çelik, “2014 yılında 1073 adet büyük otobüs satışı gerçekleşirken bu sayı 2015’te 1340 adete ulaştı. Bu pazarda Temsa’nın payı ise yüzde 25 olarak gerçekleşti” dedi.
Midibüs pazarında TEMSA’nın payı yüzde 29 Midibüs pazarında ise 2015 yılında yüzde 30 artış yaşandığına dikkat çeken Çelik, TEMSA’nın payının yüzde 29 olduğunu belirtti. Çelik, 27-29 koltuklu midibüs segmentinde ise 2014’te olduğu gibi 2015’te de %43 ile yılı lider tamamladıklarını belirtti.
Şehir içi otobüs pazarında TEMSA’nın payı yüzde 23 Özellikle bazı ihaleler sebebiyle, şehir içi otobüs pazarında 2014’e göre ciddi büyüme olduğunu açıklayan Dinçer Çelik, “2015 yılında şehir içi otobüs pazarı diğer segmentlerin üzerinde büyüme gösterdi. 2014 yılına göre % 82 civarında büyüyen bir pazar oldu. 2015’te pazar 1650 adete ulaştı. TEMSA olarak yine lideriz ve payımız %23 oldu. Ayrıca Temsa’nın en önemli özelliği yakıt tasarrufu, işletme maliyeti ve teknolojik yenilikler” dedi.
2010-2015 yıllarında 4.750 Prestij SD satışı 2010-2015 yıllarında toplam 4.750 adet Prestij aracının Türkiye’nin 67 iline satışının gerçekleştiğini de aktaran Dinçer Çelik, “Personel taşımacılığında tercih sıralamasında her zaman öne çıkmasından mutluluk duyduk. Prestij SD aracımızın en çok bulunduğu il 1.366 adet ile İstanbul. İstanbul gibi zorlu bir trafik koşullarının bulunduğu şehirde işletme avantajları ile kullanıcıların, konfor düzeyi ile taşınan personelin mutlu olduğunu görmek bize sevindiriyor. Prestij yine yakıt tasarrufunda açık ara lider oldu. E6 yeni Prestij SX ise ilave pozitif özellikleri ile geliyor” şeklinde konuştu.
2010-2015 yıllarında 1360 Safir satışı Safir araçlarından 2010-2015 yıllarında 1.360 adet satıldığını ifade eden Çelik, “Safir aracımız, Türkiye’nin tamamına hizmet götürecek şekilde satılmış durumda. Şehirlerarası ve turizm otobüs pazarında, sahip olduğu düşük yakıt tüketimi ile işletme sürecinde sağladığı avantajlar ve sunduğu konfor sayesinde, sürekli tercih edilme başarısı gösteren Safir aracımız ile gurur duyuyoruz” dedi.
Çelik: “The Avenue iBUS is a great success of our R&D team and we call it with the ‘The era of smart buses start with Temsa’ motto. We’ve made its launch at the Transist Fair and not just us but all the sector has said that we are the most innovative and the best applicator of the technology in the sector.”
TEMSA at foreign events Dinçer Çelik has indicated that they’ve continued to bring their coaches together with their foreign customers in 2015 at foreign events: “We’ve taken our place at Busworld Kortrijk Fair with a total of 7 products, of which 2 were new.” He said: “Throughout 2015, we’ve attended about 10 fairs in the USA, France, England, Italy and a lot other countries where we’ve had a chance to bring our vehicles and innovations together with our customers.” Dinçer Çelik has continued his statements by providing developments related to the bus market product segment in 2015 and has given numbers about the market level Temsa has achieved.
TEMSA owns 25 percent of the shares in interurban market Çelik said that compared to 2014, the tourism and interurban coach market has increased about 25 percent: “While in 2014, 1073 large buses were sold, this number has reached 1340 in 2015. In that market, Temsa’s share was at 25 percent level.”
TEMSA owns 29 percent of the shares in midibus market Çelik pointed out that the midibus market has increased by about 30 percent in 2015 and indicated that TEMSA owns 29 percent of the shares. Çelik has also stated that, just like in 2014, they’ve concluded 2015 with 43% as the leader of the 27-29-seater midibus segment.
Yurt içinde 83 servis ve 10 bayi satış ağı
TEMSA owns 23 percent of the urban bus market shares
1360 Safir Sold Between 20102015
Satış sonrası hizmetlere yönelik de bilgiler veren Temsa Genel Müdürü Dinçer Çelik, yurt içindeki servis sayılarının 83 adete ulaştığını, bayi satış ağının ise 10 adet olduğunu söyledi. Çelik, pazarda elde ettikleri başarıda servislerin ve satış bayilerinin çok önemli katkıları olduğunu vurgulayarak, “Onlar TEMSA ailesinin birer bireyi ve bizim gelecekte de elde edeceğimiz başarılarda çok önemli katkılar sağlayacaklar” dedi.
Dinçer Çelik has indicated that, due to especially some violations, the urban bus market has seriously grown compared to 2014: “In 2015, the urban bus market has grown much higher than other segments. Compared to 2014, it has grown about 82%. In 2015, the market has reached 1650 units. As TEMSA, we are once again the leader and has achieved 23% of the shares. In addition, the most important features of Temsa are its fuel economy, low operational costs and technological innovations.”
Çelik has indicated that 1.360 Safir vehicles have been sold between 2010-2015: “Our Safir vehicle has been sold in a way that it provides service across all of Turkey. We are very proud of our Safir vehicle for showing the success of constantly being preferred due to its advantageous low fuel consumption, operational costs as well as comfort levels in the interurban and tourism bus market.”
4.750 Prestij SD Sold Between 2010-2015
83 services and 10 dealership sales network inside Turkey
Son 3 yılda pazar payını en çok artıran şirket TEMSA Temsa’nın tüm çalışanları ve iş ortakları ile birlikte çok önemli başarılara imza atmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden Dinçer Çelik, “Son 3 yıldır en çok pazar payını arttıran şirketiz. Sizlere ifade ettiğim gibi ürün segmentlerinde sürekli olarak hem pazar payımızı büyütüyoruz, hem de satış adetlerimizi bir yıl öncekine göre sürekli artırıyoruz. Tabii ki bu uzun bir süreçte, yoğun bir emek harcanarak elde edilen bir başarı” dedi.
Dinçer Çelik stated that between 2010-2015, a total of 4.750 Prestij vehicles have been sold at 67 provinces of Turkey: “We are very happy that it has always shined out for people’s preference for personnel transportation. With 1.366 units, Istanbul is the most popular location of our Prestij SD vehicle. It pleases us to see that the users are happy about the operational costs in a city like Istanbul where the traffic conditions are highly challenging and to see that the personnel are happy about the comfort level. Prestij has once again been the leader of fuel consumption by a long shot. E6 new Prestij SX also comes with additional positive features.”
Temsa General Manager Dinçer Çelik has informed us about the after-sales services and has stated that their number of services inside Turkey has reached 83 while their dealership sales network has reached 10. Çelik has underlined that their services and sales dealerships have had important contributions to their success in the market: “They are a part of TEMSA family and they will have important contributions to our future success.”
TEMSA has had the highest increase of marketshares in the last 3 years Dinçer Çelik said that they’ve been very pleased for achieving important success with all the employees and business partners of Temsa: “In the last 3 years, we have had the highest increase of marketshares. Like I’ve told you, we constantly increase our marketshares in product segments and we always improve our sales numbers compared to the previous year. But of course, this success is the result of a lot of hard work over a long period of time.”
TEMSA is the only company with a product in every segment Dinçer Çelik has emphasized that one important difference of TEMSA is that “it is the only company that can offer a product in every segment”: “We have the highest amount of types of products and we are the product leader. In addition, with its advantages for the customers during the operational process, we’ve become a company that offers the lowest costs.”
We are on our way to become a technology company
Her segmentte ürünü olan tek şirket
Dinçer Çelik has indicated that they work with a 180-personnel team at their R&D centre and that they are the most innovative and investive company of the sector: “We allocate 4% of our budget for R&D expenditures. We listen to the market and our customers to develop our products accordingly. Our R&D continues to grow with our joint projects with our suppliers and universities a well as our expert teams working around the clock. We are on our way to become a technology company.”
TEMSA makes a swift entry to 2016 TEMSA’nın önemli bir farklılığının “her segmentte ürün sunabilen tek şirket olması” olduğunu vurgulayan Dinçer Çelik, “En fazla ürün çeşidi olan ve ürün lideri olan bir şirketiz. Ayrıca işletme sürecinde kullanıcıya sunduğu avantajlarla da müşterilerine en düşük maliyeti sağlayan lider bir şirket haline geldik” diye konuştu.
Teknoloji şirketi olma yolundayız Ar-Ge merkezinde 180 kişilik bir ekiple çalıştıklarını ve sektörün en yenilikçi ve girişimci şirketi olduklarını belirten Dinçer Çelik, “Bütçemizin %4’ünü Ar-Ge harcamalarına ayırıyoruz. Pazarı ve müşterilerimizi dinliyor ve ürünlerimizi bu yönde geliştiriyoruz. Tedarikçilerimizle, üniversitelerle yaptığımız ortak projelerle ve istihdam ettiğimiz uzman kadrolarla Ar-Ge’miz de büyüme devam ediyor, teknoloji şirketi olma yolunda ilerliyoruz” dedi.
2016’ya TEMSA hızlı giriş yaptı 2016 yılına 2015’te olduğu gibi hızlı bir giriş yaptıklarını belirten TEMSA Genel Müdürü Dinçer Çelik, “2015’e sektörün lider firmaları Metro Turizm ve Kamil Koç şirketlerine teslimatlar yaparak adım atmıştık. Bu yıl da yine sektörümüzün lider firmaları arasında yer alan Pamukkale Turizm’e teslimat yaptık. Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne Avenue LF18 araçlarımızın teslimatını gerçekleştirdik. Önümüzdeki süreçte de birçok firmaya teslimatlarımız devam edecek” dedi.
2016’da 9 yeni ürün 2016 yılında da yoğun bir lansman programları bulunduğunu belirten TEMSA Genel Müdürü Dinçer Çelik, “2016 yılında 9 yeni ürünü pazara sunacağız. TEMSA, 2016 yılı sonunda 25 ürünle pazarda yerini alacak. TEMSA, ürün gelişiminde lider marka olmaya devam edecek” dedi.
“ABD pazarına yönelik hedeflerimiz de ürün gamımız ile birlikte büyüyor” 2010 yılında girdikleri ABD pazarında 700’ü aşkın otobüse ulaştıklarını ve yıl içinde bu rakamın 1000’i aşacağına inandıklarını belirten Dinçer Çelik, “ABD pazarına yönelik bu yıl hem hedeflerimizi hem ürün gamımızı büyütüyoruz. 9-12 Ocak tarihleri arasında ABA Fuarı’na katılarak ürünlerimizi sergiledik. 31 Ocak-4 Şubat tarihleri arasında da otomotiv endüstrisinin en önemli fuarları arasında yer alan UMA Fuarı’na katılacağız. Bu fuarda TS35 E serisi yeni otobüsümüzü de tanıtacağız ve toplam 3 farklı otobüsle fuarda yerimizi alacağız “ dedi.
TEMSA General Manager Dinçer Çelik has indicated that they’ve made a swift entry to 2016 just like they’ve made in 2015: “We’ve entered 2015 by making deliveries to the leading companies of the sector like the Metro Tourism and Kamil Koç. This year, again, we’ve delivered to one of the leading companies of our sector: Pamukkale Tourism. We’ve also made a delivery of our Avenue LF18 vehicles to Mersin Metropolitan Municipality. Our deliveries will continue to a lot of other companies in the following term.”
9 new products in 2016 TEMSA General Manager Dinçer Çelik has indicated that they have a busy launch schedule for 2016 as well: “We will launch 9 new products in 2016. At the end of 2016, TEMSA will take its place in the market with 25 products. TEMSA will continue to be the leading company of product development.”
“Our goals for the USA market grow in parallel with our product range” Dinçer Çelik has said that they’ve entered the USA market in 2010 and that they’ve reached over 700 coaches. He has also indicated that they believe that this number will surpass 1000 this year: “This year, we are growing both our goals and our product range for the USA market. We’ve attended the ABA Fair between 9th and 12th of January to exhibit our products. Between 31st of January and 4th of February, we will attend one of the most important fairs of the automotive industry, the UMA Fair. At this fair, we will introduce our new TS35 E series bus and will take our place with 3 different buses.”
Ocak - Ĺžubat / January - February 2016 //
55
OUR CAPTAINS TAKE THE PEN AT THE CAPTAIN’S BRIDGE
Mustafa Dinç
MY BUS Magazine’s captain’s bridge hosts the captains at its column. Topçam Tourism’s faithful captains Mustafa Dinç and Fatih Bayer joins us on our first issue.
KAPTAN KÖŞKÜNDE SÖZ, KAPTANLARIMIZIN
Otobüsüm Dergisi kaptan köşkü ile kaptanları sayfalarına konuk ediyor. Topçam Turizm’in emektar kaptanları Mustafa Dinç ve Fatih Bayer ise ilk sayımızda bizlerle. Kendilerini Tokat seyahati dönüşü Ankara otogarı Topçam Turizm peronlarında yakalıyoruz. 15 yıldır otobüs kaptanlığı yapan Mustafa Dinç, birçok firmada çalıştığını belirtiyor. Uzun yol şoförlüğünün zorlukları ile başlıyoruz sohbetimize. Her şeyden önce hizmet için varız diyen Dinç, “Yolda, yolcuda ve bizde zaman zaman problemler ortaya çıkabiliyor. Bilinçsiz araç kullanıcıları trafikte bizi zorluyor. Yolcuların zamanını kaçırması sonucu seferlerdeki aksamalar problem yaratabiliyor” diyor.
“Çözüm: Yerel Taşımacılık”
Haksız rekabetin olduğunu dile getiren Dinç, “Yakıt gideri ve diğer masraflar fazla, bilet fiyatları düşük. Bu da doğrudan bizi haksız rekabete itiyor. Bunun etkenleri arasında gelişen teknolojiler ve korsan taşımacılık mevcut. Bu konuda mazot fiyatlarının ve araç vergi fiyatlarının iyileştirilmesini talep ediyoruz” diyerek sözlerine taleplerini de ekliyor.
“Yolcularımız MAN’dan hayli memnun” Neoplan StarLiner kullandığını gördüğümüz kaptanımıza MAN araçlarını soruyoruz. Kaptanımız Dinç, “MAN’ın zorlu kış şartlarında ve ani frenlerde yol tutuşu mükemmel. Aracımızın rahatlığı, genişliği, tepe camı ve 2+1 olması tercih sebebi. Bu özelliklerden ötürü daimi müşterilerimiz var. Yolcularımız MAN’dan hayli memnun” diyor.
Fatih Bayer
Gelişen ulaşım ağına dikkat çeken Dinç, hava yolu ve deniz yolu taşımacılığının yaygınlaşması ile karayolu taşımacılığının üçüncü sıraya düştüğünü ifade ediyor. Bunun yanı sıra bir iki araç sahibi olanların, otobüs taşımacılığı yapıyor olmasının da sektörü niteliksizleştirdiğini ekliyor. Dinç’in bu konuya ilişkin çözümü ise; yerel taşımacılığın geliştirilmesinden geçiyor.
“Potansiyel belli, maliyetler yüksek”
We catch them at Topçam Tourism’s platforms at the Ankara bus terminal on our way back from our Tokat journey. Mustafa Dinç, a bus captain of 15 years, states that he has worked at a lot of companies. We start our conversation with the difficulties of being a long-range driver. Dinç says that before anything else, they are there for serving: “Sometimes there is a problem with the road, passenger or us. Insensible vehicle drivers outrage us in traffic. Due to some passengers missing the time of departure, certain setbacks with the trip may cause some problems.”
“Solution: Local Transportation” Dinç emphasized the emerging transportation network and says that, with the popularisation of airline and seaway transportation, land route transportation fell to the third place. He also adds that the bus transportation of owners of only one or two vehicles transforms the sector into an unqualified one. Dinç’s solution for this goes through the development of local transportation.
“Potential is obvious, costs are high” Dinç states that there is unfair competition: “Fuel costs and all other expenses are very high while the ticket prices are low. This pushes us directly towards unfair competition. Among its effects, there is the emerging technologies and unlicensed transportation. We demand improvement of diesel prices and vehicle taxes.” adding his demands.
“Our passengers are highly satisfied with MAN” We observe that our captain drives a Neoplan StarLiner and ask him about MAN vehicles. Our Captain Dinç says: “MAN’s handling is great in harsh winter conditions and emergency braking. The comfort, wide interior space, glass roof and 2+1 layout are the reasons of our preference. Due to these features, we have steady customers. Our customers are highly satisfied with MAN.” Our captain Fatih Bayer indicates that he has been a captain for 33 years and adds that he has been on the roads with Topçam Tourism for 9 years. Bayer states that their duty is to transport the passengers to wherever they require in a safe way: “It is enough for us to hear our passengers thank us saying that they’ve had a safe journey.”
“The Costs of Transportation Also Reflect Upon Us” 33 yıldır kaptanlık yaptığını ifade eden kaptanımız Fatih Bayer, 9 yıldır Topçam Turizm’le yollarda olduğunu da ekliyor. Görevlerinin ise yolcuları istedikleri yöne sağlıklı bir şekilde ulaştırmak olduğunu ifade eden Bayer, “Yolcularımızın, güvenli bir yolculuk yaptım diyerek teşekkür etmesi bile bizi mutlu etmeye yetiyor” diyor.
“Ulaşımdaki Maliyetler, Bize de Yansıyor” Akaryakıt giderlerinin oldukça fazla olduğuna dikkat çeken Bayer, ulaşımın maliyetli olmasının ekonomik olarak kendilerine de yansıdığını ifade ediyor. Trafikteki araç fazlalığının da bir başka sorun olduğunu
56
// Ocak - Şubat / January - February 2016
dile getiren Bayer, sürücülerin bilinçli olmamasının güvenli sürüş için büyük tehlike olduğunu söylüyor.
“Vakit konusunda fazlasıyla sıkıntı yaşıyoruz” İşini severek yaptığını belirten Bayer, “Dinlenme vakitlerinin daha düzenli olması lazım. Bayramımız, hafta sonumuz olmuyor çoğu zaman. Senelik iznimiz de yok. Sezon başladığında oldukça yoğunuz. Fazlasıyla vakit sıkıntısı yaşıyoruz, ilgili düzenlemelerin yapılmasını istiyoruz” diyor. Kaptanımız Bayer, MAN’ın konforlu bir araç olduğunu ve fazlasıyla memnun olduğunu belirterek sözlerini noktalıyor.
Bayer points out that the fuel costs are very high and indicates that the high cost of transportation also reflects upon them as well. Bayer says that another problem is the excessive amounts of vehicles in traffic and adds that the lack of awareness of drivers is a great danger for safe driving.
“We have a lot of problems about time” Bayer indicates that he loves his work: “Resting times should be much more organized. We mostly don’t even have holidays or weekends. We don’t have the right for annual leave as well. We are very busy when the season begins. We have a lot of problems with time and we demand related arrangements to be made.” Our Captain Bayer concludes his words by saying that MAN is a comfortable vehicle and that he is highly satisfied with it.
TRANSİST 2015 8. ULUSLARARASI ULAŞIM TEKNOLOJİLERİ SEMPOZYUMU VE FUARI
TRANSIST 2015 8TH INTERNATIONAL TRANSPORTATION TECHNOLOGIES SYMPOSIUM AND FAIR
“EURO 6, GELİŞEN TEKNOLOJİLER VE BEKLENTİLER”
“EURO 6, EMERGING TECHNOLOGIES AND EXPECTATIONS”
Toplu Ulaşım Haftası etkinlikleri kapsamında Uluslararası Ulaşım Teknolojileri Sempozyumu ve Fuarı’nın sekizincisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde 17 - 19 Aralık tarihlerinde, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlendi. Geçtiğimiz yıllardan farklı olarak TRANSİST 2015 ilk kez partner şehir işbirliği ile kapılarını açtı.
As part of the Public Transportatıon Week events, the 8th International Transportation Technologies Symposium and Fair has been organized at Istanbul Congress Centre between 17th and 19th of December with the leadership of the Istanbul Metropolitan Municipality. Unlike the previous years, for the first time TRANSIST 2015 has opened the gates for partner city cooperation.
Toplu ulaşım kültürünü yaygınlaştırmak amacıyla düzenlenen sempozyuma; Almanya, İsviçre, Ürdün, İngiltere, Hindistan, Suudi Arabistan gibi uluslararası ülkeler katılım gösterirken, ulaşımda ‘4P’: Planning (Planlama), Productivity Parking (Parklanma), Paratransit (Alternatif Ara Ulaşım Modları) teması ele alındı. Organizasyonun Fuar ve İnovasyon Sergisi kısmında 100’ün üzerinde kurum ve firma yer aldı. OTOBÜSÜM Dergisi olarak biz de Transist Fuarı katılımcılarının arasında yerimizi aldık. Son teknolojilerin yakından takip edilmesine olanak sağlayan fuardan sizlere, firmaların 2015 yılı değerlendirmelerini, 2016 beklentilerini, Euro 6’ya geçişe ilişkin ön izlenimlerini ve yeni ürünlerini getirdik.
Organized to popularise the public transportation culture, the symposium had hosted a lot of international countries like Germany, Switzerland, Jordan, England, India and Saudi Arabia (Efficiency) where ‘4P’: Planning, Productivity Parking and Paratransit (Alternative Sub-transportation Mods) theme was adopted. Over 100 institutions and companies have attended the organisation’s Fair and Innovation Exhibition section. As MY BUS Magazine, we took our place among the visitors of the Transist Fair. We’ve brought you the assessments of companies for 2015, their expectations from 2016, their previews of transition to Euro 6 as well as their new products from the fair that allows us to closely follow the latest technologies.
ISUZU, ÖDÜLLÜ “CITIPORT” İLE TRANSİST FUARI’NDA Isuzu, Transist Fuarı’nda en konforlu ve ergonomik toplu ulaşım aracı seçilen “Citiport” otobüsünü ilgilileri ile buluşturdu. Isuzu Satış ve Pazarlama CEO’su Fatih Tamay, geleneksel hale gelen Transist Fuarı’nın; üreticiler, bayiler ve müşteriler için bir pazar özelliği taşıdığını ifade etti. 12 metre pazarında eskiden yerli araç bulunmadığını söyleyen Fatih Tamay, “İthal araçlar neredeyse satılmaz hale geldi. Türkiye’nin gelişme alanı 12 metrelik araçlar. Çünkü bu araçlar, alçak tabanlı, şehir içi ulaşımına uygun ve aynı zamanda yakıt olarak avantajlı araçlar. Şehir içinde yüksek yolcu taşıma kapasitesine sahipler. Çok konforlular ve içinde haberleşme sistemleri gibi tüm elektronik sistemler kullanılabiliyor. Fiyatları da ithal araçlara göre daha ucuz” sözleri ile yerli araca ulaşmanın çok kolay olduğunu belirtti.
“En yaşlı olan ürünümüz iki yaşında. Biz, Euro 6’ya hazırız.” CNG motorlu araçlara tamamen hazır olduklarının altını çizen Tamay,” CNG’ ye geçişin hızlı ve kolay olacağını düşünmüyorum. Aynı şekilde elektrikli araçlara geçişin de çok hızlı ve kolay olacağını düşünmüyorum. Ama bu teknolojilerin çalışılması gerekli, çünkü gelecekte şehir içi ulaşımda elektrikli araçların ciddi seviyeye geleceğini düşünüyorum. Türk mühendislerden oluşan Ar-Ge birimimizin çalışmalarıyla tüm teknolojilere ya hazırız ya da hazırlanıyoruz. Şimdi Euro 6’ya konsantre olunmuş durumda. Euro 6 ile ürün bazlı olarak ciddi miktarda fiyat artışları olacağını düşünüyorum. Araba büyüdükçe fiyat artış miktarı biraz daha az olabilir. Herkes belli miktarlarda stoklarla geçecek Euro 6’ya. Kimse 10 binlerce araç stokuyla geçmeyecek. 2016’nın ikinci çeyreğinden itibaren bu stoklar ya bitmiş ya da bitmek üzere olacak. Dolayısıyla da 2016’nın ilk çeyreğinde Türkiye pazarı Euro 6 etkisini daha az hissedecek. İkinci 6 ayında daha fazla hissedecek. Kağıtları herkes topladı. Yeniden dağıtacağız ve oyuna başlayacağız. Biz ilaveten bütün ürünlerimizi yeniledik. En yaşlı olan ürünümüz iki yaşında. Eski bir ürünümüz yok. Biz her şeye hazırız. Gün ola harman ola diyoruz” şeklinde konuştu.
58
// Ocak - Şubat / January - February 2016
“Euro 6, Maliyetleri Artıracak” Tamay: “Otobüs pazarı açısından bu yıl iyi bir yıl. Bizim açımızdan da iyi bir yıl oldu. Biz hem minibüste hem de otobüste bir yıl önceye göre büyüdük. Minibüs artık bitiyor. Zaten gelişmiş hiçbir ülkede minibüsle insanları taşımıyorlar. Ya öğrenci servisinde kullanılıyor ya turizm transferinde kullanılıyor. Onun dışında minibüs kullanılmıyor. Bu sebeple büyük otobüs yatırımlarımızda sıfırdan başladık ve hızlı bir büyümemiz var. 2016 boyunca toplu taşıma yatırımlarının çok değişmeden devam edeceğini düşünüyorum. Şehirlerarası turizm ve servis taşımacılığında ise Euro 6 geçişinin vereceği maliyet artışı dolayısıyla yatırımlarda biraz hafifleme olabilir. Yılın ikinci yarısında artış olabilir ama ilk yarısında müşteriler bekleyecek. Servisçilerin topladığı para değişmiyor, Euro 6’da ise birden koltuk başı maliyetleri artıyor. Devletin de buna vereceği herhangi bir destek yok. Dolayısıyla herkes yeniden hesap kitap yapacak. Bunlara karar verilmesi çok da kolay olmayacak. Zor bir yıl olacak. Öngörme şansımız yok, öngörmeye çalışıyoruz.”
TRANSİST 2015 • ISUZU
ISUZU ATTENDS THE TRANSIST FAIR WITH ITS AWARD WINNING “CITIPORT”
Isuzu has exhibited its “Citiport” bus that has been chosen the most comfortable and ergonomic public transportation vehicle with its customers. Isuzu Sales and Marketing CEO Fatih Tamay has indicated that the Transist Fair has almost become a tradition and that it is like a market for both the dealerships and customers. Fatih Tamay stated that in the old days, there weren’t any locally manufactured vehicles in the 12-metres market. He has emphasized that it is very easy to access local vehicles: “Imported vehicles have become very difficult to sell. Turkey’s development is towards 12-metres long vehicles. Because these vehicles have low floors, suitable for urban transportation and advantageous in terms of fuel economy. They have high passenger carrying capacity in urban situations. They are very comfortable and all sorts of electric systems like communications systems can be used inside. Their prices are also rather cheap compared to imported vehicles.”
“Our oldest product is two years old. We are ready for Euro 6.” Tamay has underlined that they are completely ready for CNG-powered vehicles: “I don’t think that it will be quick and easy to transition to CNG. In the same manner, I don’t think that it will be too quick and easy to transition to electric-vehicles. But these technologies must be developed because I believe that in the future, electric-vehicles will reach a serious level in urban transportation. We are either ready or getting ready for all sorts of technologies with our R&D department of Turkish engineers. Now, they are concentrated on Euro 6. I think that there will be serious amounts of price increase with Euro 6 on a product basis. Bigger the vehicle, lower the price increase. Everyone will only have limited amount of stocks during the transition o Euro 6. No one will have tens of thousands of vehicles in stocks. Starting from the second quarter of 2016, these will be either out of stocks or about to be. So in the first quarter of 2016, Turkish market will feel the Euro 6 effect at a lower level. But in the second 9 months, it will take its toll. All the cards have been shuffled. We will deal the cards and start the game. In addition, we’ve renewed all of our products. Our oldest product is two years old. We don’t have any old products. We are ready for anything. Tomorrow is another day.”
“Euro 6 Will Increase The Costs” Tamay: “It is a good year for the bus market. It has been a good year for us as well. For both minibus and bus, we’ve grown compared to the previous year. Minibus is at the end of its lifetime. They don’t transport people with minibuses in any developed country. They either use them as school buses or for tourism transfers. Other than those, minibus is obsolete. That’s why we’ve restarted our large bus investments and acquired a swift growth. I believe that throughout 2016, public transportation investments will continue just the same. For interurban tourism and service transportation, investments may decrease a bit due to the increased costs of the transition to Euro 6. While there may be an increase in the second half of the year, during the first half the customers will wait. Even though the amount of cash collected by the transporters don’t change, for Euro 6, suddenly the cost per seat increases. There are no government incentives for it. So everyone will have to recalculate everything. These won’t be too easy to decide. It will be a tough year. There is no chance to predict, we only try to estimate.”
Mercedes-Benz Türk, “Intouro” modeli ile 8. kez Transist Fuarı’nda. Transist Fuarı’nın bütün otobüs üreticilerini bir araya getirdiğini ifade eden Mercedes-Benz Türk Şehir içi Otobüs-Kamu Satış Kısım Müdürü Alper Aydın, “Her firmanın yeni ürünlerini sergilediği bir platform burası. Bu yıl “Intouro” model otobüsümüzle buradayız. Euro 6 motorlu yeni Conecto ise yolda” ifadelerini kullandı. Üç tip segmentte ürünleri olduğuna değinen Aydın, “Bunlar; şehir içi araçlarımız, şehirlerarası araçlarımız ve orta mesafe için kullandığımız, Intouro aracımız. 55 koltuk kapasitesi var. Ayakta alabildiği yolcuyla 70-80 kişiye kadar çıkabiliyor. Üniversitelerin, hava kuvvetlerinin de aldığı personel taşımacılığı için kullanılan araçlar. Intouro, Euro 6 olarak 2016 üretimlerine devam edecek ve satılacak. Conecto’yla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Euro 6 motorlu, doğal gazlı ve dizel alternatifi bulunan yeni Conecto’yla 2016’ yı karşılıyor olacağız” sözleri ile Euro 6’ya geçişin sağlandığının mesajını verdi.
“Euro 5 Stoklarımızın Tamamını Sattık” Euro 6’ya geçişin etkilerinin elbette hissedileceğini belirten Aydın, piyasadaki Euro 5 ürünlerini öncelikle satmak isteyen firmaların olacağını ve bu durumun da piyasada fiyatları düşüreceğini ifade etti. Aydın: “Mercedes-Benz olarak biz Euro 5 stoklarımızın tamamını satmış durumdayız. Biz direkt Euro 6 satmaya başlayacağız. Niyetimiz stok taşımak değil. Yakıt tasarrufu konusu da bir diğer merak konusu. Bir şey söylemek zor ancak bundan önceki örneklerden yola çıkarak bir şey söyleyebilirim. Yurt dışında birkaç bilgiye ulaştık. %3-5 gibi bir yakıt tüketimi farkı olduğu gözlemlendi. Türkiye’deki şartları da hesaba katmak lazım. Yakıt kalitesinin belli bir normun üstünde olması lazım. Dolayısıyla bu normların sağlanması halinde aynı performanstaki bir aracın yaklaşık olarak bu civarda bir yakıt tüketimi avantajı sağlayacağını düşünüyoruz.”
“Otobüste İkinci El Pazarı Canlanıyor” Bus Store’nin kurulduğundan bu yana alım satım adetlerini ikiye katlayarak büyüdüğünü söyleyen Aydın ikici el pazarına ve 2016’ya dair şu değerlendirmelerde bulundu: “Bus Store’de 2015 yılı satışımız yaklaşık 600 civarında. Bu bizim sıfır sattığımız otobüs sayısına yakın bir rakam. İkinci el otobüs şirketimizin önümüzdeki yıllarda sıfırdan daha çok satış yapacağını düşünüyorum. Mercedes-Benz araçlarının ikinci elde kalitesinin yüksek olması müşteri tercihinin önemli bir sebebi. 2016’ya da olumlu bakıyoruz. Düşüş beklemiyoruz.”
TRANSİST 2015 • MERCEDES-BENZ
TRANSİST FUARI’NIN GÖZDESİ MERCEDES-BENZ “INTOURO”
MERCEDES-BENZ “INTOURO” SHINES AT TRANSIST FAIR For the 8th time, Mercedes-Benz Turk attends the Transist Fair with its “Intouro” model. Mercedes-Benz Urban Bus Public Sales Department Manager Alper Aydın has indicated that the Transist Fair brings all the bus manufacturers together: “This is a platform where each company exhibits its new products. This year, we are here with our “Intouro” bus. The new Euro 6 engine Conecto is also on its way.”
Aydın has emphasized that they have products in three types of segments and has indicated that the transition to Euro 6 has started: “These are; our urban vehicles, long-distance vehicles and middistance vehicles which is the Intouro. It has a 55seat capacity. This number can increase up to 70-80 people including the standing passengers. These are bought by universities and airforce for personnel transportation. Intouro will continue its 2016 production and sales as Euro 6. We are still working on our projects for Conecto. We will meet 2016 with the new Conecto that is powered by a Euro 6 engine and has natural gas and diesel alternatives.”
“We’ve Sold All Of Our Euro 5 Stocks” Aydın has indicated that the effects of the transition to Euro 6 will be definitely felt and stated that there will be companies that would initially want to sell their Euro 5 products in the market and that this situation would decrease the market prices. Aydın: “As Mercedes-Benz, we’ve sold all of our Euro 5 stocks. We will directly start selling Euro 6. We don’t want to move our stocks. Another curious issue is the fuel economy. It is hard to say anything but looking at the previous examples, I can say a few things. We’ve received some information abroad. About 3-5% of fuel consumption difference has been observed. We must consider the conditions in Turkey as well. Fuel quality must be above a certain norm. Accordingly, we believe that if such norms are secured, a vehicle of equal performance would provide about that much fuel consumption advantage.”
“2nd Hand Bus Market Livens Up” Aydın said that since the foundation of BusStore, the purchase and sale numbers have been doubled. He has made the following assessments of the 2nd hand market and 2016: “The number of sales for BusStore was about 600 in 2015. This number is close to the number of our brand new bus sales. I believe that our 2nd hand bus company will sell more than the new vehicles in the following years. The high quality of Mercedes-Benz vehicles for 2nd hand is an important reason for customer preference. We have a positive attitude towards 2016. We don’t expect recession.” Ocak - Şubat / January - February 2016 //
59
Transist Fuarı’nın ana sponsoru Temsa, Türkiye’nin ilk akıllı otobüsünün lansmanı ile misafirlerini karşıladı. Toplu taşımacılıkta dijitalleşme hedefi ve kararlılığı ile ürünlerini geliştiren Temsa’nın akıllı otobüsü çok akıllı. 2015 yılının kendi açılarından beklenti ve hedeflerine uygun geçtiğini ifade eden Temsa Ar-Ge ve SSH Direktörü İbrahim Eserce, “Son üç yıldır ürün liderliğini elinde tutan bir şirketiz. Hem üç segmenti olan hem otobüs hem midibüs yapan hem de üç ayrı pazarda olan tek şirketiz. Kapasitemizi tamamen doldurmuş durumdayız. 2016 yılının yarısından fazlasını satmış durumdayız şu an. Pazar lideri de olmamız, Temsa için güzel bir yıl geçtiğini gösterir diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
“13 ve 12 Metrede Son Karar Müşterinin” Sanayi Bakanlığı’nın 2+1 araçların modifiye edilmesine yönelik aldığı kararla, Temsa’nın bu anlamda ilk fabrika çıkışlı aracı ürettiğini ifade eden Eserce, “Sanayi Bakanlığı’nın aldığı kararı çok doğru buluyoruz. Güvenlik testleri ve tasarım doğrulamaları yapılarak bu koltukların modifiye edilmesi lazım. 2+1’e çevirdiğiniz zaman o tüm bağlantılar ve tüm donanım testleri boşa gitmiş oluyor” dedi. 13 ve 12 metre tartışmalarına değinen Eserce, “Açıkçası son kararı müşteri veriyor. Biz üreticiler, müşterilerin ihtiyaçlarını anlayıp ona göre üretmek durumundayız. Hem Safir Plus aracımız hem de Maraton aracımız hem 12 metre hem 13 hem de VIP olarak ürettiğimiz araçlar. Özellikle Maraton aracımızın ana özelliği koridorsuz, düz olması.
60
// Ocak - Şubat / January - February 2016
Bu anlamda biz tüm ihtiyaçlara hazırız. Pazardan gelecek tüm beklentileri de karşıladığımızı düşünüyoruz. Müşterilerimizden de bu karşılığı alıyoruz. Bu tartışmanın dışındayız. Bu tartışmadan etkilenecek bir firma değiliz” ifadelerini kullandı.
“Euro 6’ya hazırız” Otobüs pazarında da Euro 6’ya geçişin aynı kararlılığı taşıdığını ifade eden Eserce, “2015 yılı içerisinde üretilmiş araçlar 2016’nın başında satılabilecek. Temsa olarak Euro 6’ya hazırız. Firmalar Euro 5 stoklarıyla 2016’ya geçecekler. Bizim için değişen bir durum yok” şeklinde konuştu.
“Temsa’nın Akıllı Otobüsüne Dair İpuçları” Temsa Ar-Ge ve SSH Müdürü Mehmet Murat Demirdüzen, bize Temsa’nın akıllı otobüsüne dair bilgiler veriyor:
TRANSİST 2015 • TEMSA
TRANSİST’İN ANA SPONSORU TEMSA’DAN AKILLI OTOBÜS SÜRPRİZİ
TRANSIST’S MAIN SPONSOR TEMSA SURPRISES WITH ITS SMART BUS
Transist Fair’s main sponsor Temsa has greeted its visitors with the launch of Turkey’s first smart bus. Temsa develops its products with a goal for digitalisation in public transportation and determination. Its smart bus is very clever.
Temsa R&D and SSH Director İbrahim Eserce has indicated that from their perspectives, 2015 has complied with their expectations and goals: “We’ve been holding the product leadership for the last three years. We are the only company that operates in all three segments, that both manufactures busses and midibusses and that exist in all three markets. We’ve completely filled our capacity. We’ve currently sold more than half of 2016. I believe that, being the market leader show that it has been a good year for Temsa.”
“Customers Make The Last Call For 13 and 12 Metres” Eserce has indicated that Temsa has manufactured the first factory-made vehicles as a result of the regulation of Ministry of Industry for the modification of 2+1 vehicles: “We highly approve of the decision of Ministry of Industry. After safety tests and design approvals, these seats should be modified. When you change to 2+1, all those connections and all the equipment tests are for nothing.” Eserce has also mentioned the 13 and 12 metres discussions: “Frankly, customers make the last call. We, the manufacturers, must understand the needs of the customers and manufacture accordingly. Both our Safir Plus and Maraton vehicles are manufactured as 12 metres, 13 metres and VIP. Especially, the main feature of our Maraton is its corridor-free, flat structure. In that sense, we are ready for all sorts of needs. We believe that we’ve met the all sorts of demand from the market. We’ve received our customers’ feedback accordingly. We are out of this discussion. Our company won’t be affected by this discussion.”
TRANSİST 2015 • TEMSA “Kullanıcı Dostu” “Bu araç bir dijital platformda çalışıyor. Tüm teknoloji trendlerinin gittiği akıllı televizyonlar, telefonlar, tabletler olduğu gibi bizim otobüsümüz de akıllı otobüs olacak. Bu akıllı otobüs konseptinde dijitalleştirdiğimiz platformda aslında her şeyi dijitalleştirdikten sonra bu verileri istediğimiz gibi kullanabileceğiz. Servis açısından aracın tüm bilgilerini uzaktan okuyabileceğiz. Sürücü açısından araçla ilgili bilgilerin hepsine aracın üzerindeki yeni geliştirdiğimiz ekranlardan ya da herhangi bir internet ulaşımıyla erişmek mümkün. Tamamen dijital göstergelerle kendi kullanımınıza göre istediklerinizi ön plana çıkarabileceğiniz ekranlar oluşturduk. Aynı şekilde hatayı açıklayıcı ekranlarımızı da kullanıcı dostu haline getirdik. Ekranımıza direkt bu problemin ne olduğunu sürücünün okuyabileceği şekle getirdik.”
“Yolculara küçük jest” Demirdüzen: “Yolcular için bir sürü küçük jestler var. Örneğin bugünlerde kimi görseniz elinde bir cep telefonu, bir de şarj aleti ve bir görevliden bunu şarj edebilir miyim diye yardım istiyor. Biz bunu gördük ve aracın her noktasına bir usb şarj noktası koyduk. Siz köprüyü geçerken 45 dakika harcıyorsanız o sürede istediğiniz kadar rahat rahat telefonla konuşabileceksiniz.”
“Filo sahipleri de unutulmadı” Demirdüzen: “Filo sahipleri için de bazı jestler hazırladık. Çünkü burada önemli olan aracı dijitalleştirebilmek. Aracın tüm bilgilerini dijitalleştirdikten sonra bir filo sahibi sürücünün yüzde kaç gaza bastığını bilmek ister. Sürekli %80-90’larda gaza basıyorsa ve o kadar da frene basıyorsa bu sağlıklı bir sürüş değildir. Bu araçta bunları rakamlaştırabildik. Bunları rakamlaştırarak hem sürücüye grafik olarak mutlu veya üzgün yüz ifadesi ile uyarı, hem de bu aracın filosunu yöneten yöneticiye bu bilgiyi online olarak anında aktarma sistemine gidebildik. Aslında aracın üzerinde çalışan sürücünün davranışlarına
ve motorun performansına ilişkin tüm bilgileri dijitalize ettik. Bundan sonra ne yapmak istediğiniz tamamen sizin yaratıcılığınıza kalmış.”
“Araçlarda Kolay Doluluk Takibi” Demirdüzen: “Müşteriye özel programlanabilir jestler ekledik. Burada devreye aldığımız uygulamalar tüm belediye ve şehirlerarası otobüslerimiz için büyük önem taşıyor. Örneğin araca kaç kişi binip indiğini takip edebiliyoruz. İçinde kaç kişi olduğunu görebiliyoruz. Bir büyükşehir belediyesini düşünecek olursanız bir hatta çalışan araçların doluluk yüzdesini takip edecekler. Dolayısıyla oraya ilave araçlar aktarabilecekler.”
“We are ready for Euro 6” Eserce has stated that the transition to Euro 6 in bus market also has the same amount of determination: “Vehicles produced in 2015 will be sold in 2016. We, as Temsa, are ready for Euro 6. Companies will enter 2016 with their Euro 5 stocks. Nothing changes for us.”
“Some Clues About Temsa’s Smart Bus” Temsa R&D and SSH Manager Mehmet Murat Demirdüzen gives us information about Temsa’s smart bus:
“User Friendly” “This vehicle operates on a digital platform. Just as all the technology trends incline towards smart televisions, phones and tablets, our bus will be a smart bus. After digitalising everything on our digitalised platform for this smart bus, we will be able to use the data anyway we’d like. In terms of maintenance, we will be able to remotely monitor all the information of the vehicle. In terms of driving, it is possible to access all the information about the vehicle through our recently developed screens on-board the vehicle or through any Internet connectivity. Using completely digital gauges, we’ve created screens where we can bring things we want to the front. We’ve also made it user friendly to use our error reporting screens. We’ve made it so that the driver can directly read what the problem is directly on the screen.”
“Small jests for the passengers” Demirdüzen: “There are a lot of small jests for the passengers. For example, nowadays anyone you see has a cellphone and a charger on their hands, asking an attendant if he/she may charge it. We’ve foreseen it and put usb charging outlet on every position of the vehicle. While driving through the bridge, you spend 45 minutes and during that time, you will be able to comfortably talk on your cellphone.”
“We haven’t forgotten about fleet owners” Demirdüzen: “We’ve prepared some jests for the fleet owners as well. Because the most important aspect is to digitalise the vehicle. After digitalising all the information of the vehicle, a fleet owner would like to know at what percentage the driver uses the gas pedal. If the driver uses the pedal at 80-90% and uses the brakes as much, it is not a healthy ride. We’ve been able to digitise them on this vehicle. By digitising, using a transfer system, we were able to instantly convey these information to the driver as a happy or sad face as a warning as well as to the fleet manager of the vehicle through an online system. We could actually digitise the behaviour of the operating driver and the engine performance. From there on, what you may do is up to your imagination.”
“Easy Occupancy Tracking Of Vehicles” Demirdüzen: “We’ve added customer-specific programmable jests. These applications we’ve put into use are very important for all metropolitan busses and coaches. For example, you can track how many people have boarded and got off the vehicle. You can see how many people there is inside the vehicle. When you think about a metropolitan municipality, they will track the occupancy of the vehicles on a bus route. Hence, they will be able to transfer additional vehicles to that route.” Ocak - Şubat / January - February 2016 //
61
HEART OF PUBLIC TRANSPORTATION BEATS AT TRANSIST
TOPLU ULAŞIMIN KALBİ TRANSİST’TE ATIYOR 2015’in sonlarına doğru tüm araç stoğunu tüketen Otokar, 2015 otobüs pazarını lider olarak tamamladı. Otokar’ın toplu ulaşımda Transist katılımcılarının ilgi odağı olduğunu ifade eden Otokar Genel Müdür Yardımcısı Hasan Basri Akgül, fuarın otobüs üreticileri için önemli bir merci haline geldiğini söyledi. Transist Fuarı’nın ciddi bir yol kat ettiğinin altını çizen Hasan Basri Akgül, “Transist Fuarı, iki açıdan bizim için çok önemli. Birincisi, İstanbul Belediyesi bunun arkasında; ikincisi ise İETT gibi Türkiye’nin ve Avrupa’nın en büyük işletmesi fuarın destekçilerinden. Dolayısıyla fuar Türkiye’nin her tarafından ciddi ilgi görüyor. Otobüs üreticileri içinde oldukça faydalı bir merci haline geldi. Toplu ulaşımın kalbi burada atıyor. Katılımcılar ile birebir ilgilenme şansını elde ediyoruz. Bu açıdan mutluyuz” sözleri ile fuara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“2015 Otobüs Pazarı Lideriyiz” 2015 yılını otobüs pazarı lideri olarak tamamladıklarını ifade eden Akgül, Euro 6’ya ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: “2016 yılı, Türkiye için bir regülasyon değişikliği yılı olacak. Burada Euro 5’den Euro 6’ya geçerken motor fiyatlarında ciddi artışlar var. Maliyetlerimizi ve satış fiyatlarımızı beklenenin üzerinde arttıracak. Bununla birlikte yine Avrupa’ya uyum kapsamında gelen emniyetle ilgili ilave regülâsyonlar da var. Aracın tipine göre yüzde 10 ile 20 arasında değişen bir artış olacak. Bu oran kullanıcılara ciddi bir maliyet getirecek. İlk başlangıçta bir duraklama bekliyoruz. Kullanıcılar bu fiyatı kabul etmekte zorlanacaklar ama bu tüm üreticiler için aynı durum olacağı için bir müddet sonra buna ayak uydurmak zorunda kalacaklar. Otokar olarak, 2015 stoğumuzu bitirdik. 2016’yılına Euro 6 araçlarımızla başlayacağız.”
62
// Ocak - Şubat / January - February 2016
TRANSİST 2015 • OTOKAR
Otokar has completely depleted its vehicle stocks through the end of 2015 and has concluded 2015 as the leader of the bus market. Otokar Deputy General Manager Hasan Basri Akgül has indicated that Otokar is the centre of attention of public transportation for Transist’s attendants and stated that the fair has become an important stage for bus manufacturers. Hasan Basri Akgül has underlined that the Transist Fair has come a long way: “For two reasons, Transist Fair is very important for us. Firstly, it is been backed by İstanbul Municipality; secondly, both Turkey and Europe’s largest operator İETT is one of the supporters of the fair. Therefore, the fair draws a lot of attention across Turkey. It has become a very useful stage for bus manufacturers. The heart of public transportation beats here. We have the chance to individually deal with visitors. In that perspective, we are happy.”
“We Are The Leader Of 2015 Bus Market” Akgül has indicated that they’ve left 2015 as the leader of the bus market and made an assessment of Euro 6: “2016 will be the year of regulation change for Turkey. There is a serious increase of engine prices when transitioning from Euro 5 to Euro 6. It will increase our costs and sales prices higher than the expectations. In addition, there are additional safety regulations that come as part of the adaptation to Europe. According to the vehicle type, the prices will increase around 10 to 20 percent. This will bring serious costs for the users. We expect a recession at the beginning. It will be hard for the users to accept these prices but as the situation will be the same for all manufacturers, after some time they will have to adapt themselves. As Otokar, we’ve depleted our 2015 stocks. We will enter 2016 with our Euro 6 vehicles.”
İnovasyona ağırlık verilen Transist Fuarı katılımcılarından biri de ZF Service. Türkiye sınırları içerisinde tüm üretici markalarla çalışan ZF, inovatif bakış açısı ile geliştirilen ürünlerini üreticilerle buluşturuyor. Geçtiğimiz yıllara oranla fuarın daha kalabalık olduğunu ifade eden ZF Satış ve Pazarlama Müdürü Atilla Hassas, “Güzel bir organizasyon oluyor ama artık buraya sığmıyor. Daha büyük bir alana geçilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
“2016 İyi Geçecek” 2015 yılına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Hassas, 2015’i kayıpsız kapattıklarını, eriştikleri seviyenin ise şartlara göre mutluluk verici olduğunu ifade etti. 2016 yılının Euro 6’nın yılı olduğuna değinen Hassas, 2016 yılına ilişkin izlenimlerini paylaştı: “Çevremizdeki sorunları göz ardı edip söylersek 2016 iyi geçecek. Çünkü belediyeler yeni araçlar alacaklar. İstanbul için bin tane araçtan söz ediliyor. Özellikle elektrikli araç imalatıyla ilgili çalışmalar var. Bizimde ilgili teknolojiler için AVE 130 dediğimiz elektro-portal aksımız var. Bununla çalışan bazı araçlar var piyasada. Bizim ürettiğimiz ürünler 2007’den beri Euro 6’ya hazırdı. Dolayısıyla bizim için büyük bir yenilik değil. Türkiye sınırları içerisinde tüm üretici markalar ile 2016 yılı içerisinde de Euro 6 segmentinde çalışıyor olacağız.”
TRANSİST 2015 • ZF
“2007’DEN BU YANA EURO 6’YA HAZIRDIK”
ZF: “WE’VE BEEN READY FOR EURO 6 SINCE 2007” Another one of the attendants of the innovation driven Transist Fair is ZF Service. ZF works with all the manufacturing brands inside Turkish borders and brings products that are developed with an innovative approach, with the manufacturers. ZF Sales and Marketing Manager Atilla Hassas has indicated that the fair was much more crowded compared to the previous years: “It is a nice organisation but it doesn’t fit here anymore. They need to move to a bigger space.”
“2016 Will Be A Good Year” Hassas has made a review of 2015 and stated that they’ve concluded 2015 without any losses as well as that the level they’ve reached was pleasing considering the conditions. Hassas has also mentioned that 2016 is the year of Euro 6 and shared his assessment of 2016: If we were to ignore the problems that surround us, 2016 will be a good year. Because municipalities will purchase new vehicles. They are talking about a thousand vehicles for Istanbul. There are especially projects on the production of electric vehicles. For such technologies, we have an electro-portal axle, which we call AVE 130. There are currently some vehicles that operate with that axle. Our products have been ready for Euro 6 since 2007. Therefore it is not exactly a revolution for us. In 2016, we will continue to work with all the manufacturing brands inside Turkish borders for the Euro 6 segment.” Ocak - Şubat / January - February 2016 //
63
TRANSİST 2015 • BMC
BMC, 10 METRE OTOBÜSLERİ İLE TRANSİST’TE BMC otobüs üretimine verdiği aradan sonra, müşterilerinin ihtiyaçlarına yönelik her segmentteki araçları ile değişen ve gelişen pazara hizmetlerini sürdürüyor. Transist Fuarı’na 10 metrelik yeni aracı ile katılan BMC, Euro 6 motorlu 4 aracını da fuarda sundu. Pazardaki değişken dinamiklerden biri olan elektrik otobüsler üzerine Ar-Ge çalışmalarını yoğunlaştıklarını ifade eden BMC Diyarbakır Bölge Sorumlusu Cem Kaçmaz, “Elektrikli araç teknolojilerini yakından takip ediyoruz. Ar-Ge kaynaklarımızın büyük çoğunluğu bu teknoloji için kullanıyoruz. Mühendislerimiz ve Ar-Ge çalışanlarımız yeni teknolojiler üzerinde ara vermeden çalışıyor. En yakın zamanda sonuçları ve verileri alınca Türkiye ile paylaşacağız” ifadelerini kullandı.
Pazara yeni bir soluk: “10 metre” Piyasanın ve pazarın ihtiyacına göre her segmentte araç üretmeye devam ettiklerini vurgulayan Kaçmaz, “Pazar, daima değişiyor. 2016 yılında da 10 metre araçlarla pazara girmeyi hedefledik. 12 metrede bilinen ve tutulan bir marka olduğumuz için pazara yeni bir soluk getirelim diye düşündük ve bunu da 10 metre aracımızla devam ettirmeyi düşünüyoruz. Oldukça da olumlu tepkiler alıyoruz” dedi. Satışlara ve ürün kalitesine değinen Kaçmaz, şöyle konuştu: “Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne 48+11 olmak üzere toplamda 59 adet CNG teslimatı gerçekleştirdik. İlk teslimatta verdiğimiz ürünleri yaklaşık 8 aydır kullanıyorlar ve çok memnunlar. CNG araçların yatırım maliyetlerini daha kısa vadede çıkardıkları görülmekte. Yeniden piyasa atağına geçmiş olmamız müşterilerimizin de oldukça beğenisini alıyor. Umarım bundan sonra her şey daha da iyiye gidecek.”
64
// Ocak - Şubat / January - February 2016
“Tercihiniz BMC ise, Euro 6’ da ‘acaba’ yok!” Müşteriler için Euro 6’nın, giderler ve araç maliyetleri konularında acabalar barındırdığını ifade eden Kaçmaz, “Müşterilerimize çok büyük maliyetler yansımayacak. Bir şekilde çözülecek. Otobüs tek bir kalemden üretilmiyor. Binlerce parçadan üretiliyor ve bunların hepsinin uyumu var. Fiyatlandırma için net bir söylenemiyor şu an ama BMC olarak biz fiyat farkını minimum seviyeye çekeceğiz. İş ortaklarımıza yansıtmamaya çalışacağız. Acaba demeden en iyi şekilde de 2016’yı geçireceğiz” şeklinde konuştu.
BMC ATTENDS TRANSIST WITH ITS 10-METRE LONG BUSSES
After taking a break from manufacturing busses, BMC continues to offer services to the ever-changing and progressing market with its vehicles of every segment for the demands of its customers. BMC has attended the Transist Fair with its new 10-metres long vehicle and has launched 4 new Euro 6-powered vehicles. BMC Diyarbakır Regional Authority Cem Kaçmaz has indicated that they’ve focused on the R&D operations of electric busses, one of the variable dynamics of the market. He said: “We closely follow electric vehicle technologies. We use most of our R&D resources for this technology. Our engineers and R&D personnel continuously work on new technologies. As soon as we receive the results and data, we will share them with Turkey.”
First time in the market: “10 metre” Kaçmaz has underlined that they continue to manufacture vehicles in every segment according to the demand of the market: “Market is ever-changing. For 2016, we’ve set our goal to enter the market with 10-metres long vehicles. As we are a renowned and popular brand for 12-metres, we’ve decided to bring a new impulse to the market and we are thinking of continuing it with our 10-metres long vehicle. We’ve received very positive feedback as well.” Kaçmaz has also mentioned the sales and product quality: “We’ve delivered a total of 59 (48+11) CNGpowered vehicles to Diyarbakır Metropolitan Municipality. They’ve been using the products we’ve delivered at the first delivery for about 8 months and they are very pleased with them. It has been observed that CNG-powered vehicles recover their investment costs in a much shorter period. Our customers are very pleased with how we’ve once again charged in the market. Hopefully, from now on, everything will get better.”
“If you’ve chosen BMC, there is no ‘what ifs’ for Euro 6!” Kaçmaz has indicated that the Euro 6 creates ‘what if’ problems about expenditure and vehicle costs: “Our customers wouldn’t sustain too much costs. One way or another, it will be solved. A bus isn’t manufactured through a single component. It is manufactured with thousand of components and all of these have a harmony. Pricing is not clear but currently, as BMC, we will try to minimize the price difference. We will try not to reflect it upon our business partners. We will get through 2016 as best as we can without saying ‘what if’.”
Şehir içi ve şehirlerarası yolcu ve yük taşımacılığı yapan araçlara ürünleri ile hizmet sunan Voith, Transist Fuarı’nın sektör markalarının arasında yerini aldı. Geliştirilmiş ürünü “Diwa 6” ile sunum yapan Voith, Transist Fuarı’nın kazandığı ivmeden umutlu. Bütün sektörün bir araya getirildiği girişimin takdir edilesi olduğunu ifade eden Voith Genel Müdürü Mustafa Kasımlı, “Sempozyum ve konuşmalarla içten ortamı ile Transist, adeta aile toplantısındaki güveni veriyor. Sekiz yıldır aralıksız katılıyoruz. Böylesi kapsamlı ve faydalı bir organizasyonda yer almaktan mutluyuz” şeklinde konuştu.
“Verimli ve Memnun Kalınacak Bir Yıldı” Otomotiv sektörünün iki alanında aktif olarak hizmet sunduklarını belirten Kasımlı, geçtiğimiz yılı, 2016’yı ve Euro 6’yı şu şekilde değerlendirdi: “ Kamyon ve seyahat otobüsü sektörüne baktığımız zaman 2015 yılı, sektörel ve firma bazlı olarak daha önceki yıllardan farklı değildi. Verimli ve memnun kalınacak bir yıldı. Belediye otobüsü sektöründe ise en çok yatırımı yapan İstanbul Büyükşehir Belediyesi, 600 küsur tane otobüsü önce ihale edip arkasından da iptal edince bu yıl beklenenin altında geçmiş oldu. Tek ümidimiz bu ihalelerin 2016 başında yenilenecek olması. İETT’nin alacağı 1000 araç bize 2016’nın daha iyi geçeceğini müjdeliyor. Euro 6, 2016’nın bir başka önemli noktası. Euro 6, motorun egzoz gazlarıyla alakalı teknolojisini ilgilendiriyor. Bizim ürettiğimiz şanzıman veya hidrolik retarder sistemleri Euro 6’yla ilişkili değil. Bu sebepten, teknoloji olarak bizim ürünlerimizde bir geçiş söz konusu değil. Biz yeni araçlar için biraz daha geliştirilmiş ve fiyat farkı olmayan “Diwa 6” ürünümüzü sunuyoruz.”
TRANSİST 2015 • VOITH
ÜSTÜN VOITH TEKNOLOJİSİ: “DIWA 6”
SUPERIOR VOITH TECHNOLOGY: “DIWA 6”
Voith offers its services to urban and interurban passenger and load transportation vehicles and has taken its place among the sectorial brands of Transist Fair. Voith has presented its developed “Diwa 6” product and very hopeful about the acceleration of Transist Fair.
Voith General Manager Mustafa Kasımlı has indicated that this initiative is highly regarded for bringing all the sector together: “With its symposiums and talks, Transist has a very warm environment, giving the sense of almost a family meeting. We’ve been attending it for the last eight years. We are very happy to attend such a comprehensive and beneficial organisation.”
“It Has Been An Efficient and Satisfactory Year” Kasımlı has stated that they actively operate in two areas of the automotive sector and assessed the previous year, 2016 and Euro 6: “When you look at truck and coach sectors, on a sectorial and company basis, 2015 hasn’t been much different from the previous years. It has been an efficient and satisfactory year. As the biggest investor of the public bus sector, İstanbul Metropolitan Municipality has first made a tender for over 600 busses and then cancelled it, this year has passed below the expectations. Our only hope is that these tenders would be renewed at the beginning of 2016. The 1000 vehicle purchase of İETT gives us the impression that 2016 will be better. Euro 6 is another important aspect of 2016. Euro 6 is about the exhaust gas related technology of the engine. Our transmission or hydraulic retarder systems doesn’t concern Euro 6. That’s why any technological transition of our products is out of the question. For the new vehicles, we offer our even more developed “Diwa 6” product which doesn’t even have any price differences.” Ocak - Şubat / January - February 2016 //
65
TRANSİST 2015 • AKIA
İRAN’DAN TÜRKİYE’YE AKIA
“Azimliyiz, genciz, çok çalışıyoruz ve çok daha iyi yerlere geleceğiz!” Transist Fuarı’nın katılımcı firmalarından İran’ın yerli otobüs üreticisi Akia, bir Türk ortağı ile Anadolu’dan Avrupa yollarına hızla ilerliyor. 2013 yılında Bursa’da kurulan fabrikası ve 100’ün üzerinde aracı ile Türkiye’ye hizmet sunduklarını ifade eden Akia Hess Otomotiv Endüstri Satış ve Pazarlama Müdürü Serkan Denizmen, “Otobüs üreten 7-8 tane firma var. Biz yeni bir firmayız. Azimliyiz, genciz, çok çalışıyoruz ve çok daha iyi yerlere geleceğiz” sözleri ile sektöre dair firmasal öngörülerine değindi. Fuara ilk kez katıldıklarını ifade eden Denizmen, “2014 yılının Aralık ayında Türkiye teslimatlarımıza başladık. İki segmentte üretilen araçlarımız Türkiye’nin büyükşehirlerinde dolaşıyor. Bunlar 12 metre tam alçak taban ve dokuz metre tam alçak taban araçlarımız. 12 metrelik otobüslerimizin doğalgazlı ve dizel olmak üzere iki çeşidi mevcut. Dokuz metrelik aracımız ise bir ilki gerçekleştirirken Türkiye’nin ilk tam alçak tabanlı aracı olarak hizmet vermeye devam ediyor. Diğer segmentler için çalışmalarımıza devam ediyoruz, şu an üretimimizin ana ürünü olan halk otobüslerine yoğunlaşmış durumdayız” dedi.
“Çevre Dostu Ulaşım için Kolları Sıvadık” Türkiye’nin sınır komşularıyla yaşadığı sorunların Akia’nın üretimine ve satışına etkisinin olmadığını belirten Denizmen, “Yurt içi ve yurt dışı pazarda çok büyük etkileri yok, biz zaten Avrupa’ya araç gönderiyoruz. Ortadoğu’dan da talepler geliyor. Her ülkeye ihtiyaçlara yönelik ürünler imal etmeye devam edeceğiz. Malumunuz 2016 yılı, Euro 6’ya geçiş yılı. Çevre dostu ulaşım için kolları sıvadık. Euro 6 araçlarımız için şimdiden 30 adet siparişimiz geldi, teslimatlarına da başlayacağız. Diğer bir çevreci çalışmamız ise elektrik otobüs teknolojileri. 350 kilometrenin üzerinde yol alacak şekilde bataryalarımızı ayarlamaya çalışıyoruz. Yakın bir zamanda onun da lansmanını yapacağız. Beklemede kalın” sözleri ile çevreci ulaşıma verdikleri öneme dikkatleri çekti.
66
// Ocak - Şubat / January - February 2016
FROM IRAN TO TURKEY: AKIA
“We are determined, young, hard working and we will rise even higher!”
One of the attending companies of the Transist Fair, Akia is a local bus manufacturer from Iran and it is on its way in Anatolia with a Turkish partner to reach European roads. Akia Hess Automotive Industry Sales and Marketing Manager Serkan Denizmen has indicated that they operate in Turkey with a factory built at Bursa in 2013 and over 100 vehicles. He has talked about the company’s review of the sector: “There are 7-8 companies that manufacture buses. We are a new company. We are determined, young, hard working and we will rise even higher.” Denizmen has indicated that it is their first time at the fair: “We’ve started our deliveries to Turkey in December 2014. Our vehicles are manufactured for two segments and are currently operating at Turkey’s metropolitans. These are 12-metres long fully low-floored and 9-metres long fully lowfloored vehicles. Our 12-metres long buses have natural gas and diesel powered versions. As a first time, our 9-metres long vehicle is the first fully lowfloored vehicle that continues to be operational in Turkey. We continue our projects for other segments; currently, as the main product of our production, we’ve focused on public buses.”
“We’ve rolled up our sleeves for eco-friendly transportation” Denizmen has indicated that Turkey’s problems with its border neighbours have no effect on Akia’s production and sales. He has underlined their focus on the importance of eco-friendly transportation: “They don’t have too much effect on domestic and foreign markets. We send vehicles to Europe anyway. There is also demand from the Middle East. We will continue to manufacture products according to the expectations of each country. As you know, 2016 is the year for the transition to Euro 6. We’ve rolled up our sleeves for eco-friendly transportation. We’ve already received 30 orders for our Euro 6 vehicles and we will commence their deliveries. Another one of our eco-friendly projects is the electric bus technologies. We are trying to calibrate our batteries to run over 350 kilometres. We will make a launch for it in the near future. Stand by.”
TRANSİST 2015 • ALLISON
YAKIT TASARRUFU ALLISON İLE MÜMKÜN Allison Transmission Pazar Geliştirme Yetkilisi Sercan Tepeli:
“9 metre pazarında tek başımıza lideriz” Allison Türkiye, 9 metre pazarının ardından 12 metre pazarına ürettiği ürünleri ile Transist Fuarı’nın katılımcıları arasında. Fuarın çok verimli ve yoğun geçtiğini belirten Allison Transmission Pazar Geliştirme Yetkilisi Sercan Tepeli, “Allison Türkiye pazar payını giderek artırıyor. 9 metre pazarında Allison tek başına lider. Amacımız bu liderliği 12 metre pazarına da taşımak” ifadelerini kullandı. Yoğun olarak BMC, Temsa, Isuzu, Otokar, Akia gibi firmalarla doğrudan 9 metre ve 12 metre otobüslerde çalıştıklarını ifade eden Tepeli, “BMC’nin geri dönüşüyle beraber fuara getirilen araçlarda Allison mevcut. Temsa’nın Tourmalin otobüsünde de Allison kullanılıyor. Hedefimiz tüm üreticilerle çalışmak. 2016 yılında belediye ihalelerinin, özel halk otobüs ihalelerinin, alımlarının çok ciddi oranda artacağını düşünüyoruz. Bu alımlardan bizler de pay almak istiyoruz” dedi.
Allison, “xFE” Tam Otomatik Otobüs Şanzımanları ile Busworld 2016’da 2016 itibariyle başlayan Euro 6’ya geçiş birçok firmayı ürünlerinde yenilikler yapmaya sevk ediyor. Sercan Tepeli’den 2016 ve Euro 6’ya ilişkin değerlendirmelerini aldık: “2016’nın ilk 6 ayı biraz sancılı olacak. Bizler üreticilerin stoklardan araç vereceğini düşünüyoruz. Bu anlamda belirleyici göstergelerin ikinci yarıyılda da ortaya çıkacağını düşünüyoruz. Bizler de Euro 6’ya uygun ürünler geliştiriyoruz. Busworld Fuarı’nda xFE ürünümüzü de sergileyeceğiz. Ekstra yakıt tasarrufu sağlamak üzere tasarlanan
xFE tam otomatik otobüs şanzımanlarımız 2014 yılında piyasaya çıkan FuelSense şanzımanlarımızın özelliklerine ek olarak yüzde 7’ye varan tasarruf sunuyor. Bir önceki yıla göre belediyelere ve filolara çok ciddi oranda yakıt tasarrufu avantajı sağlamayı hedefliyoruz. Euro 6 için tasarladığımız yeni ürünlerimizle 2016’dan umutluyuz. Belediyelerin çoğu, alım kararlarını ve adetlerini çoktan açıkladı. İETT bin otobüs alacağını söyledi. Diğer büyük belediyeler, yeni büyük belediye olan iller alımlarına devam edecek. Bu yüzden 2015’den daha hareketli bir yıl bizi bekliyor.”
FUEL ECONOMY IS POSSIBLE WITH ALLISON AllisonTransmission Market Development Authority SercanTepeli: “We are the leader of the 9-metre market all on our own” After the 9-metre market, Allison Turkey has joined the attendants of Transist Fair with its products for 12-metre market. Allison Transmission Market Development Authority Sercan Tepeli has stated that the fair has been very efficient and busy: “Allison Turkey’s marketshare increasingly grow. Allison is the leader of the 9-metre market all on its own. Our goal is to carry this leadership to the 12-metre market as well.” Tepeli has indicated that they mostly work with companies like BMC, Temsa, Isuzu, Otokar and Akia on directly the 9-metre and 12-metre buses: “With the return of BMC, the vehicles at the fair feature Allison. Temsa’s Tourmalin bus also uses Allison. Our goal is to work with all the manufacturers. We believe that the municipality tenders, private public bus tenders and purchases will seriously increase in 2016. We would like to take a share of these purchases.”
Allison at Busworld2016 with its “xFE” Fully Automatic Bus Transmissions With the commence of transition to Euro 6 in 2016, many companies were urged to innovate their products. We’ve listened to Sercan Tepeli about his review of 2016 and Euro 6: “The first 6 months of 2016 will be a bit painful. We think that manufacturers will offer vehicles from their stocks. In that sense, we believe that we will receive decisive indicators in the second half of the year. We also develop Euro 6 compatible products. We will exhibit our xFE product at Busworld Fair. Designed to offer extra fuel economy, our xfE fully automatic bus transmissions provide up to 7 percent more fuel economy compared to our FuelSense transmissions launched in 2014. Compared to the previous year, we plan on providing a serious amount of fuel economy advantage to municipalities and fleets. We are hopeful about 2016 with our Euro 6-oriented products. Most of the municipalities have already announced their decisions and purchasing amounts. İETT has declared that it will purchase a thousand buses. Other large municipalities, new metropolitan municipalities will continue their purchases. That’s why, compared to 2015, this year will be much more vibrant.” Ocak - Şubat / January - February 2016 //
67
TRANSİST 2015 • GMS MAKET
YOLLARDAN RAFLARA: GMS MAKET 1974 yılında hobi olarak yapılan ilk maket, firmaların sipariş ve talepleri üzerine “GMS Maket” markasını Türkiye’ye kazandırdı. Araçların 1/10 ve 1/5 ölçekleri ile küçültülerek yapılan maketleri ile GMS Maket 42 yıllık birikimi ile fuarın ilgi gören stantları arasında. GMS Maket’in sahibi İsmail Erzurumluoğlu’na maketin öyküsünü sorduk. Kendisi de yanıtladı: “Yedi yaşında kaynakçı, 10 yaşında tornacı, 12 yaşında tabelacı olursanız, uluslararası işler yaparsanız, uluslararası taşımacılık yaparsanız, otobüs alıp üç defa hacca giderseniz, 30 yıllık otobüsçüler peşinize düşer sizi başkan yaparsa, araçlar üzerinde bilginiz varsa, aracın sadece fotoğrafını gösterirsiniz geri kalan kısmını İsmail yapar.”
“Bizim İşimiz Tereciye Tere Satmak” Dergimiz ile tanıştıklarında 14 modeli olduğunu belirten Erzurumluoğlu, üç yılda 165 modele ulaştıklarını ifade etti. Maketlerin el işçiliği olması sebebiyle yoğun tempo gerektiğini vurgulayan Erzurumluoğlu, “Sabah altı, akşam on çalıştık ve hafta sonu da çalışmaya devam ettik. Bazı makinalarımızı geliştirdik. Yıllık üretimimiz 250 adet maket civarında. Aynı model sipariş verilirse bir yıllık kapasitemiz 500 adet. İETT, MercedesBenz, Isuzu, Ford, MAN, Iveco, Scania, Best Petrol ve Öztreyler ile çalışıyoruz. Firmalar, maketleri filo satışlarında hediye ediyorlar. Teslim törenlerindeki sunumlarda veriyorlar. Yani bizim işimiz tereciye tere satmak. Teklif çok, hepsini değerlendirmeye çalışıyoruz” dedi.
68
// Ocak - Şubat / January - February 2016
FROM ROAD TO SHELF: GMS MODEL Built as a hobby for the first time in 1974, the first model has received orders and demands from companies and resulted in the creation of “GMS Model” for Turkey. The models are built at 1/10 and 1/5 scales of the vehicles and were exhibited by GMS Model’s 42 years of experience at one of the most popular stands of the fair. We’ve asked about the story of models to the owner of GMS Model, İsmail Erzurumluoğlu. He answered us: “If you weld at seven years old, lathe at ten, sign paints at 12, conduct international businesses, conduct international transportation, take the bus to go on pilgrimage three times, bus drivers of 30 years track you and elect you as president and be knowledgeable about vehicles, you just show the picture of the vehicle and İsmail does the rest of it.”
“Our Job Is To Preach To The Converted” Erzurumluoğlu has told us that when they’ve encountered our magazine, they only had 14 models and stated that they’ve reached 165 models in three years. Erzurumluoğlu has underlined that, due to the manual labour of the models, it requires a very busy pace: “We’ve worked from six in the morning to ten at night and even continued to work throughout the weekend. We’ve developed some of our machines. Our annual production capacity is about 250 models. If the same model was ordered, our annual capacity is 500 units. We work with İETT, Mercedes-Benz, Isuzu, Ford, MAN, Iveco, Scania, Best Petrol and Öztreyler. Companies gift the models at fleet sales. They give them at their presentations in delivery ceremonies. So our job is to preach to the converted. There are a lot of offers and we try to evaluate all of them.”
TURODER: “It Would Be Beneficial To Look Out For Land Route Transportation in Tourism” Since 2006, the “Bus Bank” has been working as a bridge between those who require public transportation and companies. The founder of the company Adnan Değirmenci is also the Second Founding Chairman of the Tourism Coachers Association (TURODER). Değirmenci has indicated that they’ve been bringing all the organised tourism companies under the TOFED banner in Turkey: “We’ve about 50 members with D2 Certifications. Our goal is to improve our service quality in tourism transportation and to have a strong official representation of all our companies in our 81 provinces.”
TURODER: “Turizm’de Karayolu Taşımacılığını Gözetmekte Yarar Var” Toplu ulaşım ihtiyacı olanlarla, firmalar arasında köprü görevi gören “Otobüs Bankası”, 2006 yılından beri hizmetlerini sürdürüyor. Firma kurucusu Adnan Değirmenci ise aynı zamanda Turizm Otobüsçüler Derneği (TURODER) İkinci Kurucu Başkanı. 2015 yılından bu yana Türkiye’de TOFED çatısı altında örgütlü olan tüm turizm firmalarını bir araya getirdiklerini ifade eden Değirmenci, “50’ye yakın D2 Belgeli üyemiz mevcut. Amacımız turizm taşımacılığında hizmet kalitemizi artırabilmek ve 81 ilimizdeki firmaları resmiyette kuvvetle temsil edebilmek” ifadelerini kullandı.
Turizm Taşımacılığında En Büyük Destinasyon İstanbul’da Turizm taşımacılığı konusunda da uzun yol kat ettiklerini ifade eden Değirmenci aile şirketleri olan Es Turizm ile 45 yıl, kurucusu olduğu Mega Trans Şirketi ile İstanbul’da 22 yıldır turizm taşımacılığı yaptıklarını söyledi. Turizm taşımacılığında en büyük destinasyonun İstanbul’da yaşananlar olduğunun altını çizen Değirmenci, “Havaalanlarında bekleme yerlerinin olmaması, gereksiz yere cezaların yazılması, araçlarımız yoldayken yönlendirme yapıldığında gerekli belgelerin hemen ibrazının istenmesi başlıca sıkıntılarımızdan. Bu sorunlara ilişkin bakanlıklarla ilgili görüşmeleri yapıyoruz” dedi. Türkiye’nin turizmden yüksek gelir elde ettiğine değinen Değirmenci, “Turizm bizim büyümemizi ve kalkınmamızı sağlıyor. Türkiye’ye 2014 sezonunda 40 milyon turist geldi. Son iki yıldır yaşanan olaylardan dolayı turizm sektöründe geçmiş yıllara oranla durgunluk mevcut. Düşüşün önüne geçmeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Karayolunda Alternatif Bir Çözüm: “otobüsbankasi.com” Turizmin üç bacaklı bir iş olduğunu belirten Değirmenci bunları konaklama, gıda ve ulaşım olarak sıraladı. Ulaşımda paydaşları olduğunun altını çizen Değirmenci, “Havayolu, denizyolu, demiryolu ve karayolu olarak paydaşlarımız mevcut. Taşımacılığın gelişmesi ile karayolu kombine taşımacılığa yöneliyor. Türkiye’nin büyük gerçeği olan karayolunu göz etmemekte fayda var” diyerek karayolu taşımacılığının geleceğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Karayolu taşımacılığına alternatif çözüm arayışları bulmanın önemine değinen Değirmenci, “otobusbankasi.com” platformunun kurulmasının da bunun bir sonucu olduğunu belirtti. Değirmenci, “ Araçlarımız belgeli, sigortalı ve fotoğraflı. Bu anlamda korsan taşımacılığın önüne geçmek niyetindeyiz. Web sitemiz üzerinden sürdürdüğümüz servisimiz, artık IOS ve Android uygulamalarıyla cebinizde. Teknolojiden uzak kalmamak gerekiyor” ifadelerini kullandı. En büyük sıkıntılarının fiyat ve maliyetlerle ilişkili olduğunu vurgulayan Değirmenci, “Türkiye’de D2 ve B2’ye kayıtlı 41 bin araç var. Araç fiyatları oldukça yüksek ve bu araç fazlalığında rekabete ayak uydurmak gittikçe zorlaşıyor. KDV oranlarında iyileştirme istiyoruz. Toplu taşımada yakıt giderlerinin düşürülmesi de bir başka talebimiz” sözleri ile sektörün sorunlarını ele aldı.
Biggest Destination For Tourism Transportation Is In Istanbul Değirmenci has indicated that they’ve come a long way for tourism transportation and said that they’ve been conduction tourism transportation in Istanbul for 45 years with his family company Es Tourism and 22 years with the Mega Trans Company he has found. Değirmenci has underlined that the biggest destination for tourism transportation is what is happening in İstanbul: “Lack of waiting areas at airports, unnecessary fines, requirement of quick submission when our vehicles are redirected on the road are among our main issues. We are communicating about these issues with related ministries.” Değirmenci said that Turkey has a very high profit from tourism: “Tourism allows us to grow and develop. In 2014, 40 million tourists have arrived in Turkey. Due to the events of the last two years, there is a recession in the tourism sector compared to the previous years. We are trying to prevent the decline.”
An Alternative Solution On The Land route: “otobusbankasi.com” Değirmenci has indicated that tourism is a three-stage business and listed them as accommodation, nourishment and transportation. Değirmenci has underlined that they have shareholders in transportation. He has made assessments of the future of land route transportation: “We have shareholders as airline, seaway, railway and land route. With the development of transportation, it seems like land route starts to gravitate towards combined transportation. It would be beneficial to look out for the biggest truth in Turkey: the land route.” Değirmenci has mentioned the importance of finding alternative solutions in land route transportation and stated that the foundation of the “otobusbankasi.com” platform is a result of it. Değirmenci: “Our vehicles are certified, insured and photographed. In that sense, we are intending on preventing unlicensed transportation. Our service through our website is now available in your pocket with IOS and Android applications. You shouldn’t stay too far away from technology.” Değirmenci has emphasized that their biggest problems are about prices and costs. He reviewed the problems of the sector: “There are 41 thousand vehicles registered to D2 and B2 in Turkey. The vehicle prices are very high and it becomes even harder to keep the pace with the competition. We demand improvements on the VAT ratios. Another one of our demands is the reduction of fuel costs for public transportation.” Ocak - Şubat / January - February 2016 //
69
RENAULT Renault Grubu 2015 yılında global hafif ticari araç pazarında satışlarını yüzde 12,4 arttırdı ve pazardan 3,76 pay alarak bir kez daha güçlü bir performans sergiledi. Avrupa’da yüzde 11,4 büyüyen pazarda Renault, hafif ticari araç satışında yüzde 16,9 artış kaydetti. Bu da ilave 29,000 ara satışı anlamına geliyor. Bu performans 0,71 puan artış ile yüzde 15 pazar payını yansıtıyor. Renault, Avrupa’da 18 yıldır ardarda hafif ticari araç lideri. Avrasya Bölgesi’nde ise markanın pazar payı 1,71 puanlık artışla yüzde 8 oldu. Bundaki en büyük etken Renault’un bölgedeki ana pazarı Türkiye’deki satışların yüzde 80 artması oldu.
Bölgesel Liderlikten Üst Düzey Küresel Oyunculuğa
Avrupa’da 18 Yıllık Bir Başarı Hikâyesi
Renault Grubu küresel açıdan 2015 senesinde hafif ticari araç pazarında güçlü bir yıl geçirdi. Grubun satışları yüzde 12,4’lük artışla 387 bin adede erişti. Üstelik bu artış toplam pazarda yüzde 6,3’lük gerilemeye rağmen (Kuzey Amerika hariç) gerçekleşti.
Renault, ACEA* (Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği) tarafından belirtildiği üzere peş peşe 18. yılında da Avrupa hafif ticari araç pazarı lideri oldu. Kangoo, Master ve pek çok ödüle layık görülen Trafic’in sergiledikleri üçlü performans bu başarıda etkili oldu.
Renault,2015 yılında Avrupa dışında 92 bin 400 adet satış gerçekleştirdi. Söz konusu performans Brezilya ve Cezayir gibi kilit pazarlarda toplam satışlar açısından meydana gelen dalgalanmalara rağmen elde edildi. Renault Grubu, satışların Cezayir’deki pazar koşuları tarafından olumsuz etkilenen AMI (Afrika, Orta Doğu, Hindistan) hariç bütün bölgelerde iyi bir performans sergiledi.
Yüzde 11,4 büyüyen Avrupa pazarında, Renault’un hafif ticari araç satışları tüm ana pazarlarda artış gösterdi. Bu pazarlara Almanya, İtalya, İspanya ve şu ana kadar yüzde 1,2 puanlık artış ile en iyi seviyenin elde edildiği İngiltere de dahil.
Renault’un hafif ticari modelleri 112 ülkede satılıyor ve marka, bu ülkelerin pek çoğunda ilk üç oyuncu arasında yer alıyor. 70
// Ocak - Şubat / January - February 2016
Fransa’da da Renault’un pazar payı 1,2 puanlık artışla %32,85 olarak gerçekleşti. Böylece markanın 2006 senesinden beri en iyi performansı elde edilmiş oldu. Kangoo, Trafic ve Master kendi segmentlerinde zirvede yer aldılar. Global Hafif Ticari Araç Satış & Pazarlama Bölümü Başkan Yardımcısı Pascal Schmitt: “Peş peşe 18.yıldır Avrupa’daki liderliğimizi devam ettirdiğimiz için gururluyuz. Bu sonuç, müşterilerimize kapsamlı, kişiye özel hafif ticari araçlar sunma kararlılığımızın bir kanıtıdır; üstelik bu kararlılığımız yeni Trafic’in lansmanı ile daha da pekiştirildi.”
“WE ARE THE LEADER OF LIGHT COMMERCIAL VEHICLES” In 2015, Renault Group has increased its sales in the global light commercial vehicle market by 12, 4 percent and showed a strong performance once again by securing 3,76 of the market shares. As the European market grew by 11, 4 percent, Renault has increased its light commercial vehicle sales by 16, 9 percent. This means sales of an additional 29,000 vehicles. With 0, 71 point increase, this performance reflects 15 percent of the marketshares.
For the past 18 consecutive years, Renault has been the leader of light commercial vehicles. In the Eurasia Region, its marketshare has increased by 1, 71 points and reached 8 percent. The biggest contributing factor has been the increase of Renault’s sales in its main market in the region, Turkey, by 80 percent.
From A Regional Leadership To A Top Global Player Globally, Renault Group had a strong year in the light commercial vehicle market in 2015. Group’s sales increased by 12, 4 percent and reached 387 thousand. Moreover, this increase has happened despite the 6, 3 percent recession in the total market (except for North America). In 2015, Renault has sold 92 thousand 400 units outside of Europe. The aforementioned performance has been achieved despite the fluctuations in the total sales of key markets like Brazil and Algeria. Renault Group has showed good performance at all the regions except for the AMI (Africa, Middle East, India) region affected negatively by the market conditions in Algeria.
Light Commercial Vehicle Expertise Renault’s expertise of light commercial vehicles has improved even more thanks to the Technical Centre at Saint-Frédéric, France. Successful models like Kangoo, Trafic and Master were developed at this centre. The equipment and engineering team at the centre are highly suitable for the production of simulations, development of production processes as well as development and testing of new vehicles. The perfection of Renault factories has also been recognised by the other light commercial vehicle brands. Solid partnerships with GM, Daimler, Renault Trucks, Fiat and of course with Renault’s Allied partner Nissan have been the biggest proof of it.
Hafif Ticari Araç Uzmanlığı Renault’ un hafif ticari araç uzmanlığı Villiers Saint-Frédéric, Fransa’daki Teknik Merkez sayesinde daha da ileriye taşındı. Bu merkezde Kangoo, Trafic ve Master gibi başarılı modeller geliştirildi. Merkezde bulunan teçhizatlar ve mühendislik ekipleri prototip ve simülasyon üretimi ile birlikte üretim süreçlerinin geliştirilmesi de dahil olmak üzere yeni araçların geliştirilip, test edilmesi için son derece uygun. Renault fabrikalarının kusursuzluğu diğer hafif ticari araç markaları tarafından da tanınmış durumda. GM, Daimler, Renault Trucks ve en son olarak Fiat ve tabii ki Renault’un İttifak ortağı Nissan ile kurulan sağlam ortaklıklar bunun en büyük kanıtı. Renault Pro+, Renault Grubu’nun müşterilere ve hafif ticari araç kullanıcılarına hizmet götürmeye yönelik dünya çapındaki uzman markası. Pro + ile bu sayede iyi derecede eğitilmiş uzman ağıyla kişiye özel ürünler ve hizmetler sunulması mümkün oluyor. Renault Pro+ uzman markası Renault’un hafif ticari araç müşterilerine adanmışlığını bünyesinde barındırıyor. Bu sayede de markanın küresel hafif ticari araç pazarındaki hedeflerini 2016’da elde etmesine yardımcı olacak. Ashwani Gupta, Hafif Ticari Araçlar Global Direktörü: “Yüzde 12,4’lük büyüme gösteren güçlü gobal sonuçlarımız gelecek için bize güven veriyor. Avrupa’da peş peşe 18’inci yılda hafif ticari araç liderliğimizi koruduğumuz için ayrıca gururluyuz. 2015 yılı yeni hafif ticari araç markamız Renault Pro+’nın lansmanıyla tabii ki son derece zengin geçti. Bu marka bizim müşterilerimize kapsamlı ve kişiye özel hafif ticari araç serileri sunma arzumuzu gözler önüne seriyor.”
Renault-Nissan İttifakı’ndan 2015 Yılında 8.5 Milyon Araç Satışı Ayrıca Renault-Nissan İttifakı, Rusya ve Brezilya’daki makro ekonomik krize rağmen istikrarlı satışlarla, ABD, Çin ve Avrupa’daki güçlü satış rakamları sayesinde tüm zamanların rekorunu kırarak, hafif ticarideki başarısını da bir kez daha kanıtlamış oldu.
Renault’s light commercial models are sold in 112 countries and the brand is among the top three players of many of these countries.
A Success Story Of 18 Years In Europe As indicated by ACEA* (European Automobile Manufacturers’ Association), in the last 18 consecutive years, Renault has been the leader of the European light commercial vehicle market. The three-way performance of the Kangoo, Master and highly awarded Trafic has been affective in this success. As the European market grew by 11,4 percent, sales of Renault’s light commercial vehicles have increased in all the main markets. These markets include Germany, Italy, Spain as well as England where they’ve achieved the best level so far with 1, 2 percent increase. In France, Renault’s marketshare has increased by 1, 2 point at 32, 85% level. Thus, the brand has achieved its best performance since 2006. Kangoo, Trafic and Master have been at the top of their respective segments. Global Light Commercial Vehicle Sales & Marketing Department Deputy Manager Pascal Schmitt said: “We are very proud to continue our leadership Europe for the 18th consecutive years. This result is a proof of our determination to offer comprehensive, tailor-made light commercial vehicles; in addition, this determination has been consolidated even more with the launch of the new Trafic.”
Renault Pro+ is Renault Group’s global expert brand for providing service to its customers and light commercial vehicle users. The Pro + makes it possible to offer tailor-made products and service with a highly trained expert network. Renault Pro+ expert brand contains the devotion of Renault to the light commercial vehicle customers. That will help the brand achieve its goals for the global light commercial vehicle market in 2016. Light Commercial Vehicles Global Director Ashwani Gupta said: “These global results that show 12,4 percent growth gives us confidence for the future. We are also very proud of keeping our leadership in the light commercial vehicles in Europe for the 18th consecutive year. Needless to say, 2015 has been a very rich year with the launch of our new light commercial vehicle brand Renault Pro+. This brand reveals our desire to offer comprehensive and tailor-made light commercial vehicle series to our customers.”
Renault-Nissan Alliance Sells 8.5 Million Vehicles In 2015 In addition, despite the macro economic crisis in Russia and Brazil, thanks to its steady sales and strong sales numbers in the U.S., China and Europe, Renault-Nissan Alliance broke the all-time record and once again proved its success in light commercial vehicles. Thanks to its record sales in the United States of America, China and Europe, Renault-Nissan Alliance has sold 8 million 528 thousand 887 vehicles in 2015, about 1 percent more vehicle sales than 2014. Despite the sharp fall of the Russian and Brazilian economies, the total sales amount of the automobile group that contains the Renault Group, Nissan Motor Co. LTD and Russian AVTOVAZ has stayed consistent since 2014.
Renault-Nissan İttifakı 2015 yılında, Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve Avrupa’daki rekor satışları sayesinde, 8 milyon 528 bin 887 adet ile 2014 yılına göre yaklaşık yüzde 1 daha fazla araç satışı gerçekleştirdi. Renault Grubunu, Nissan Motor Co, LTD’yi, ve Rusya’nın AVTOVAZ’ını barındıran otomobil grubunun toplam satışları ise Rusya ve Brezilya piyasalarındaki sert düşüşlere rağmen, 2014’den bu yana sabit kaldı. Ocak - Şubat / January - February 2016 //
71
MAN’ın Başkenti Ankara’dan Topçam’ın Başkenti Tokat’a “Tokat seyahatimizin çıkış noktası, Belçika BusWorld’e kadar uzanıyor” deniyor hep bir ağızdan.“Aynı ekiple Belçika’ya gittik, şimdi ise rotamız Tokat” diye ekleniyor. Otobüsüm Dergisi yayın hayatına başlarken ilk sayısı ile Tokat seyahatine çıkıyor olmaktan oldukça keyifli.
From MAN’s Capital Ankara to Topçam’s Capital Tokat With one voice they say: “The starting point of our Tokat journey reaches all the way to the Belgium BusWorld”. Then they add: “We’ve been to Belgium with the same team and now Tokat is our destination.” It is very pleasing to begin MY BUS magazine’s broadcasting life with a journey to Tokat on its first issue. On our journey as a guest of Topçam Tourism, we are accompanied by MAN Truck and Bus Commerce Corp. Sales and Marketing Director Eren Gündüz, MAN Şensan Automotive Chairman Hulusi Şen and Çalıkıran Tourism Vice Chairman Abdullah Çalıkıran. We take our seats in Çalıkıran Tourism’s luxurious minibus for our journey to Tokat. Captain closes the door, releases the brakes and we begin our journey and our road conversations.
Topçam Turizm’e konuk olarak yer aldığımız seyahat organizasyonunda yolculuğumuza, MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Satış ve Pazarlama Direktörü Eren Gündüz, MAN Şensan Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Hulusi Şen ve Çalıkıran Turizm Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Abdullah Çalıkıran eşlik ediyor. Tokat seyahati için Çalıkıran Turizm’in lüks minibüsünde yerimizi alıyoruz. Kaptan kapıyı kapatıyor, araç hareketleniyor, biz yolculuğumuza ve yol sohbetlerimize başlıyoruz. Koç Üniversitesi’nden mezun olarak 2011 yılında profesyonel meslek hayatına başlayan Hulusi Şen, otobüsle ilgili böyle bir seyahate ilk kez katıldığını belirtiyor. MAN’ın kalesinin Anadolu’nun önemli bir şehrinde olmasının gurur verici olduğunu ifade eden Şen, gelişen teknoloji ile birlikte konforlu otobüslerin kısa mesafelerde tercih edilebileceğini, bunun da Türkiye’de karayolu taşımacılığını ileriye taşıyacağını vurguluyor.
72
// Ocak - Şubat / January - February 2016
Yol sohbetlerimiz genelde otobüs taşımacılığı üzerine. Zira herkes otobüsle yakından ilgili. MAN’ın otobüsleri oldukça konuşulacağa benziyor. 2013 yılında MAN ile tanıştıklarını belirten Abdullah Çalıkıran, Ankara’da turizm firması olarak filolarında 17 adet MAN araç ile hizmet verdiklerini ifade ediyor. Servis taşımacılığında Ankara’nın sayılı firmalarından olduklarını ekleyen Çalıkıran, günde 14-15 bin kişi taşıdıklarını belirtiyor. Abdullah Çalıkıran MAN’a karşı hassasiyetlerinin başkentte fabrika kurulması ile ilişkili olduğunu, ama en önemlisi Tuncay Bekiroğlu ve Eren Gündüz’ü tanımanın ilgilerini artırdığını ekliyor. Sektörün en önemli sorununu merak ediyoruz. Abdullah Çalıkıran, korsan taşımacılık diyor. Ankara’daki C plaka faktöründen, denetim sıkıntılarından söz ediyor. Bir de turizm taşımacılığında bu yılın zorlu geçeceğini ifade ediyor.
A Koç University graduate, Hulusi Şen has started his professional career in 2011. He states that it has been the first time has joined such a journey about the bus. Şen indicates that it is prideful that MAN’s castle is located in such an important city of Anatolia, states that with the advancing technologies, comfortable busses will be more popular in short distances and underlines that this will advance Turkey’s land route transportation even further. Our road conversations are mostly about bus transportation. Because everyone is closely interested with busses. It looks like we’ll be talking a lot about MAN’s busses. Abdullah Çalıkıran indicates that they’ve met with MAN in 2013 and that as a tourism company in Ankara, they provide services with the 17 MAN vehicles in their fleet. Çalıkıran also adds that they are one of the several companies of service transportation in Ankara and states that they carry 14-15 thousand people everyday.
Sektörü konuşurken zaman epey hızlı geçiyor. Öğle saatlerinde Tokat’a ulaşıyoruz. Topçam Turizm yetkilileri misafirperverliğine bizi karşılamakla başlıyor.
Abdullah Çalıkıran adds that his sensitivity towards MAN is about the construction of a factory in the capital but that knowing Tuncay Bekiroğlu and Eren Gündüz have increase their interest.
İşeri Restaurant’ta öğle yemeğine geçiyoruz. Tokat’ın birbirinden nefis yöresel yemekleri var menümüzde.Tokat keşkeği ile kuzu eti öneriliyor. Aslında bu seyahatin ortak noktası “Tokat Kebabı”. Herkes merakla onu bekliyor. Ama akşama epey vakit var, Tokat’ta da birbirinden güzel yerler…
We are curious about the most important problem of the sector. Abdullah Çalıkıran states that it is unlicensed transportation. He talks about the C license plate factor in Ankara as well as inspection issues. He also says that tourism transportation sector will be a difficult one this year.
Atatürk Evi ve Etnografya Müzesi ve Gazi Osman Paşa Müzesi ile başlıyoruz Tokat’ın tarihi güzelliklerini gezmeye.
Talking about the sector, the time goes by pretty fast. At around noon, we reach Tokat. Topçam Tourism authorities start their hospitality by greeting us.
Atatürk’ün Tokat’ı ilk ziyareti 26 Haziran 1919 tarihinde, Milli Mücadele yıllarına rastlıyor. Atatürk, silah arkadaşı Mustafa Vasfi SÜSOY’a ait bu evde bir gece kalıyor. Şimdilerde, Atatürk’ün kaldığı bu ev, Atatürk Evi ve Etnografya Müzesi olarak ziyaretçilerini bekliyor. Atatürk Evi’nin hemen yanında Gazi Osman Paşa Müzesi mevcut. Plevne Kahramanı Gazi Osman Paşa adına ölümünün 115. yılında memleketi Tokat’ta açılan bu müzede Gazi Osman Paşa’nın bal mumu heykelini görmek mümkün.
We go on to İşeri Resturant for lunch. We have a lot of Tokat’s regional delicious tastes on our menu. They recommend Tokat’s keşkek and lamb meat. In reality, the common point for this journey is the “Tokat Kebab”. Everyone curiously waits for it. But there is a lot of time until dinner and there are a lot of beautiful places to see in Tokat...
Tokat’ın tarihi sokaklarında konaklar bitmiyor. Bir sonraki durağımız ise Latifoğlu Konağı. İlgi çekici ahşap ve kalemişi süslemeleriyle, Anadolu’da bulunan konakların en görkemlilerinden olan Latifoğlu, Osmanlı Devleti’nin 18. yüzyıl mimari özelliklerini günümüze taşıyor. Latifoğlu Konağı, görülmeye değer.
We start with Ataturk House, Ethnography Museum and Gazi Osman Paşa Museum to visit the historical beauties of Tokat. Ataturk’s first visit to Tokat is on 26th of June 1919, during the years of War of Independence. Ataturk stays at his comrade Mustafa Vasfi SÜSÖY’s house for a night. Nowadays, this house where Ataturk
has stayed is known as Ataturk House and Ethnography Museum, waiting for its visitors. Right next to the Ataturk House, there is Gazi Osman Paşa Museum. In the name of Plevne’s Hero Gazi Osman Paşa, on the 115th anniversary of his death, this museum has been inaugurated in Tokat. You can see his wax statue at the museum. In the historical streets of Tokat, unlimited amount of mansions are lined up. Our next stop is Latifoğlu Mansion. With its interesting wooden and handcarved ornaments, Latifoğlu is one of the most glorious mansions in Anatolia, carrying the 18th century Ottoman Empire architectural features to present day. Latifoğlu Mansion is worth seeing. There is a lot of places to see in Tokat. Tokat Museum, covered Turkish bazaars, Grand Mosque and Tokat handwritings, Taşhan with Tokat’s hand workmanship are only the few of the places to see. Walking across Tokat not only makes us happy but also hungry. It is time for dinner. We take our seats at Seyirtepe Restaurant that is circled by the panoramic view of the city. Our table is rather crowded. In addition to Topçam Tourism General Manager Erkut Dizman and Topçam Tourism Chairman Olgun Dizman that have accompanied us in our tour of Tokat, there are also Topçam Tourism authorities and Tokat Travel Shareholder Ali Arat is among us.
Ocak - Şubat / January - February 2016 //
73
Our host Olgun Dizman states that it is very prideful for them to host the MAN family in Tokat. He underlines that they’ve met with MAN in 1986 and that in 2011, all of the fleet of Topçam Tourism comprised of MAN vehicles on its 50th anniversary. Dizman indicates that they have 26 busses and that they are a member of TÜRSAB. He also mentions that they conduct Tokat-departure cultural tours, that they find MAN high quality in terms of spare parts and maintenance services and that they are pretty satisfied with it. Dizman also emphasized that MAN is much more generous in prices in terms of second hand. As we continue our conversation, the main point of the journey, the “Tokat Kebab” takes its place on our table. Our impatiently awaited kebab both looks and tastes delicious. Interrupting our conversation, we conclude our dinner accompanied by the live music.
Tokat’ta gezilecek yer hayli fazla. Tokat Müzesi, bedestenler, Ulu Cami ve Tokat yazması, Tokat el işçiliği ile Taş Han, gidilecek yerlerden sadece bazıları. Bizi Tokat yürüyüşümüz hem mutlu ediyor hem de acıktırıyor. Artık yemek zamanı. Şehrin panaromik manzarası ile çevrelenmiş Seyirtepe Restaurant’ta yerlerimizi alıyoruz. Masamız oldukça kalabalık. Bize Tokat şehir turumuzda eşlik eden, Topçam Turizm Genel Müdürü Erkut Dizman ve Topçam Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Olgun Dizman dışında Topçam Turizm yetkilileri ile Tokat Seyahat Firma Ortağı Ali Arat da aramızda. Ev sahibimiz Olgun Dizman, MAN ailesini Tokat’ta ağırlamanın kendileri için gurur verici olduğunu ifade ediyor. MAN ile tanışıklıklarının 1986 yılına rastladığını, 2011 yılına gelindiğinde ise Topçam Turizm’in 50. yılında filolarının tamamının MAN araçlarından oluştuğunun altını çiziyor. 26 adet otobüslerinin olduğunu belirten Dizman, TÜRSAB üyesi olduklarını ekliyor. Tokat kalkışlı kültür turları yaptıklarına da değinen Dizman, MAN’ı yedek parça ve servis hizmetleri açısından kaliteli bulduklarını, bu yüzden hayli memnun olduklarını ifade ediyor. Dizman ikinci el konusunda da MAN’ın fiyatta diğer markalara göre cömert olduğunu vurguluyor. Sohbet devam ederken seyahatin asıl çıkış noktası “Tokat Kebabı” soframızda yerini alıyor. Merakla beklediğimiz kebabın görünüşü de lezzeti de son derece enfes. Sohbeti yarıda kesip müzik eşliğinde akşam yemeğimizi tamamlıyoruz. Ali Arat ile de akşam yemeğimizde kısa bir sohbet yapma imkanı buluyoruz. Tokat Seyahat firmasının ortaklarından Ali Arat, 34 yıldır otobüsle yolcu taşımacılığı yapıyor. Araçta markanın önemli olduğuna dikkat çeken Arat, Anadolu’da ekonominin ve bagajda büyüklüğün tercih edildiğini, buna göre araç seçimi yaptıklarını ifade ediyor. Sektörün sorununun korsan taşımacılık olduğunu da ekleyen Arat, denetimler biraz daha sıklaştırılırsa bu sorunun önlenebileceğinin altını çiziyor. Kısa mesafe taşımacılığının uzun vadede sonuç vereceğini söyleyen Arat, ilerleyen yıllarda birkaç firmanın kalmasının olağan olduğunu ekliyor. Güzel bir seyahat ve yemeğin ardından dönüş yoluna koyulma vakti geliyor. Yolculuğumuzun başından bu
74
// Ocak - Şubat / January - February 2016
yana MAN otobüslerinden söz edip de Eren Gündüz ile konuşmadan seyahati tamamlamak olmaz. İki günlük seyahati değerlendiren Eren Gündüz, “Ofiste geçen günleri iş yapmış olarak saymıyoruz!” diyor. Amacın sadece araç satmak olmadığına da değinen Eren Gündüz, dostları ile piyasayı konuşmanın ve onların yanında olmanın önemine işaret ediyor. O sebeple Tokat seyahatinin önemli olduğunu, Tokat’ta çok yakın dostları ile artık aile olduklarını ifade ediyor. Tokat Seyahat aile üyelerinin de kendilerine eşlik ettiğini söylerken, onların planlarını ve stratejilerini bilmenin, sektörün ihtiyaçlarını anlamakla eşdeğer olduğunun altını çiziyor. Türkiye’deki ihtiyacı doğru anlamak için, herkesle yakından ilgili olmak gerektiğini ifade eden Gündüz, Sinop ve İzmir planlarının olduğunu; İzmir ve Ankara’da TopUsed açılışı yapılacağının mesajını da veriyor. Biz de Otobüsüm Dergisi olarak, Tokat seyahatimizden oldukça keyif aldık ve daha nice seyahatte sektörle böylesi yakın olmayı dileyerek emeği geçen herkese de teşekkürü borç biliyoruz.
We also find a chance to make a short chat with Ali Arat during our dinner. One of the share holders of Tokat Seyahat, Ali Arat has been in passenger transportation for 34 years. Arat emphasizes that the brand of a vehicle is rather important, that economy and larger luggage space is preferred in Anatolia and that they make their choices accordingly. He also adds that the unlicensed transportation is the main problem of the sector and that it can be prevented if the inspections are tightened up. He says that short-range transportation will have long-term results and that it is normal to have fewer companies in the following years. After a good journey and food, it is time for us to go back. It would be wrong to talk about MAN busses since the start of our journey and not have a chat with Eren Gündüz. Eren Gündüz reviews the two-day journey and says: “We don’t count the days at the office as work!” He indicates that the objective is not just to sell vehicles and points out to the importance of talking about the market with friends and being with them. He indicates that that’s why the Tokat journey has been important and that they’ve become a family with their close friends in Tokat. While he says that Tokat Travel’s members have also accompanied them and emphasizes that knowing their plans and strategies is the same as understanding the requirements of the sector. Gündüz said that in order to correctly understand the demand in Turkey, you have to be closely related with everyone. He also indicates that they have Sinop and İzmir plans; gives the message that there will be the inauguration of TopUsed in İzmir and Ankara. As MY TRUCK Magazine, we’ve been very delightful of our Tokat journey and we wish to be as close with the sector as this journey in a lot more other journeys. We would like to thank everyone who had been a part of it.
ÇUKUROVA UNIVERSITY, TEKNOKENT SIGNS ADDITIONAL PROTOCOL FOR ITS COLLABORATION WITH TEMSA
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ, TEKNOKENT İLE TEMSA İŞBİRLİĞİ EK PROTOKOLÜ İMZALANDI Çukurova Üniversitesi, Çukurova Teknoloji Geliştirme Bölgesi (TEKNOKENT) ile TEMSA arasında işbirliği ek protokolü imzalandı. Ek protokol ile TEMSA, Akıllı Mobilite Programlarını hayata geçirerek geleceğin dijitalleşme, verimlilik, sürdürülebilirlik ve güvenlik ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyor. TEMSA Genel Müdürü Dinçer Çelik, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar ve TEKNOKENT Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kadir Aydın’ın imzaladığı ek protokolle, Çukurova Üniversitesi ile TEMSA arasında bilimsel veya teknolojik araştırmalara yönelik proje çalışmaları, projelere dayalı makale ve bildiri çalışmaları, ulusal veya uluslararası düzeyde deney yeteneği kazandıracak alt yapı çalışmaları, rutin deneyler, karşılıklı eğitim semineri, konferans, tanıtım etkenliklerine yönelik çalışmalar ve personel değişimiyle istihdama yönelik işbirliği yapılacak.
Çelik: “İşbirliğimiz Türkiye’ye Değer Katacak Projelerle Devam Edecek.” TEMSA Genel Müdürü Dinçer Çelik, Çukurova Üniversitesi ile işbirliği yapmaktan mutluluk duyduklarını belirterek, “Böyle güzide bir üniversite ile aynı şehirde olmaktan, beraber projeler yapmaktan çok gururluyuz ve kendimizi şanslı görüyoruz. Umarım işbirliğimiz Türkiye’ye değer katacak projelerle devam eder” şeklinde konuştu.
TEMSA, AMERİKA PAZARINDA 1000 OTOBÜS HEDEFİNE KOŞUYOR 2010 yılında adım attığı Amerika pazarında 700’ü aşkın otobüs ile hizmet veren TEMSA, 2016 yılı içinde 1000 otobüs hedefine büyük hızla ilerliyor. TEMSA, ABD otobüs pazarında Türk rüzgârı estirmeye devam ediyor. Amerika Birleşik Devletleri’nin Louisville Kentucky şehrinde 9-12 Ocak 2016 tarihleri arasında düzenlenen ABA (AmericanBusAssociation) Amerikan Otobüs Birliği Fuarı’na katılan Temsa, fuar standında 3 ürünü TS30, TS35 ve TS45’i sergiledi.
Çukurova University’s Çukurova Technology Development Area (TEKNOKENT) and TEMSA has signed additional protocol for their collaboration. With the additional protocol, TEMSA aims to meet the digitalisation, efficiency, sustainability and safety demands of the future by actualizing the Smart Mobility Programs. With the additional protocol signed by TEMSA General Manager Dinçer Çelik, Çukurova University Rector Prof. Dr. Mustafa Kibar and TEKNOKENT Chairman Prof. Dr. Kadir Aydın, there will be scientific and technological research oriented projects, project-based articles and announcements, infrastructure projects that will provide national and international level experimentation capabilities, routine experiments, mutual training seminars, conference and promotion related projects and employment related cooperation with personnel exchanges between Çukurova University and TEMSA.
Çelik: “Our Collaboration Will Continue With Projects That Will Contribute To Turkey” TEMSA General Manager Dinçer Çelik has indicated their pleasure of collaborating with Çukurova University: “We think that we are very lucky to be able to be located in the same city as such a good university and to collaborate on projects; we are very proud of it. I hope that our collaboration will continue with projects that will contribute to Turkey.”
TEMSA SETS ITS SIGHT FOR 1000 COACHES IN THE AMERICAN MARKET TEMSA has firstly entered the American market in 2010 and continues to provide services with over 700 coaches. It is swiftly moving towards its 1000 coaches goal for 2016. TEMSA continues to fly the Turkish flag at the US coach market Temsa has exhibited its 3 products TS30, TS35 and TS45 at the ABAAmericanBusAssociation Fair that was organized at the Louisville Kentucky city of the United States of America between 9-12th of January 2016.
Ocak - Şubat / January - February 2016 //
75
TEMSA’DAN GAZİANTEP BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NE 30 PRESTİJ CITY Düşük yakıt tüketimi ve sahip olduğu konfor özellikleri ile taşımacıların büyük beğenisini kazanan Temsa’nın Prestij City aracının teslimatları sürüyor. 1 Şubat’ta Gaziantep’te düzenlenen tören ile Büyükşehir Belediyesi’nin ulaşım şirketi Gaziulaş A.Ş’nin filosuna 30 Temsa Prestij City katıldı. Temsa Kamu Satış Müdürü Ayşegül Gökçe, kent içi ulaşımda ihtiyaçlara en uygun araçları pazara sunduklarını belirterek, “Temsa Prestij City araçlarımız düşük yakıt tüketimi, satış sonrası hizmetler sürecinde sunduğu avantajlar, ucuz işletim maliyeti ile kullanıcıların yüzünü güldürüyor. Yüksek konfor düzeyi ile kent içi ulaşıma ayrıcalık getiriyor. Büyükşehir Belediye yönetimi ve Gaziulaş şirketini aracımızı tercih etmelerinden dolayı teşekkür ediyor ve yeni araçların hem bölge halkına hem de Büyükşehir Belediyesi’ne hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum” diye konuştu.
TEMSA DELIVERS 30 PRESTIJ CITY TO GAZİANTEP METROPOLITAN MUNICIPALITY Due to its low fuel consumptions and comfort features, Temsa’s Prestij City has been very popular among the transporters and it continues with its deliveries. At a delivery ceremony organized in Gaziantep on 1st of February, 30 Temsa Prestij City were delivered to the fleet of Gaziulaş Corp., the transportation company of the Metropolitan Municipality. Temsa Public Sales Manager Ayşegül Gökçe has indicated that they’ve marketed the most suitable vehicles for the demands of urban transit and said: “Thanks to their low fuel consumption, advantages in after sales services and low operational costs, the Temsa Prestij City puts a smile on its users. High comfort level provides a benefit in urban transit. I would like to thank the Metropolitan Municipality’s directorate and Gaziulaş for choosing our vehicle and wish that the new vehicles will be advantageous for both the regional society and the Metropolitan Municipality.
TEMSA’DAN PAMUKKALE TURİZM’E 10 SAFİR PLUS
TEMSA DELIVERS 10 SAFIR PLUS TO PAMUKKALE TOURISM
TEMSA, 2016 yılının ilk teslimatını 53 yıldır sektörün öncü firmaları arasında yer alan Pamukkale Turizm’e gerçekleştirdi. TEMSA, 10 araçlık Safir Plus’ın ilk 6 adetini Çerkezköy’de düzenlenen törenle teslim etti.
TEMSA has made its first delivery of 2016 to one of the leading companies of the sector of 53 years, Pamukkale Tourism. TEMSA has delivered the first 6 of the 10-vehicle Safir Plus order at a delivery ceremony.
Törene TEMSA Satış Direktörü Murat Anıl, Yurt içi Otobüs Satış Müdürü Baybars Dağ, Marmara Bölge Satış Yöneticisi Bülent Tekiner, Yurt içi Satış Temsilcisi Burak İçmez, Antoto Otomotiv Ticari Araçlar Satış Müdürü Efe Selçuk, Antoto Otobüs Satış Müdürü Şafak Kıyar, Pamukkale Turizm Yönetim Kurulu Üyeleri Cafer Sadık Bababalım, Turan Bababalım, Mazlum Bababalım, Ahmet Bababalım, Sadık Bababalım, Genel Müdür Mustafa Özdalgıç, Bölge Müdürleri ve Acente Yetkilileri ile Anadolu Ulaşım Genel Müdürü Mehmet Ali Akçin katıldı.
TEMSA Sales Director Murat Anıl, Domestic Bus Sales Manager Baybars Dağ, Marmara Region Sales Manager Bülent Tekiner, Domestic Sales Representative Burak İçmez, Antoto Automotive Commercial Vehicles Sales Manager Efe Selçuk, Antoto Bus Sales Manager Şafak Kıyar, Pamukkale Tourism Board Members Cafer Sadık Bababalım, Turan Bababalım, Mazlum Bababalım, Ahmet Bababalım, Sadık Bababalım, General Manager Mustafa Özdalgıç, Authorities of Regional Directorates and Agencies as well as Anadolu Transportation General Manager Mehmet Ali Akçin were present at the ceremony.
“Ne Mutlu Bize 2016’ya Bu Güzel İşbirliği ile Başladık”
“We Are So Lucky To Start Off 2016 With Such A Beautiful Partnership”
TEMSA Satış Direktörü Murat Anıl, 2016 yılına da karayolu yolcu taşımacılığı sektörünün 53 yıldır lider markaları arasında yer alan Pamukkale Turizm ile çok güzel bir işbirliği ile başladıklarını belirterek, “2015 yılının ilk haftasında yine teslimatla başlamıştık. Şimdi ne mutlu bize 2016’ya da böyle güzel bir teslimat ile başlıyoruz. 10 adetlik anlaşmamızın ilk 6 âdetini teslim ettik. 4’ünün de önümüzdeki günlerde teslimatı yapılacak. Teslimatlarımızın, hem sektörümüze hem çalışanlarımıza hayırlı olmasını dileriz. Şehirlerarası yolcu taşımacılığında iş ortaklıklarımız, teslimatlarla artarak devam edecek” dedi.
TEMSA Sales Director Murat Anıl has indicated that they’ve started off 2016 with a very beautiful partnership with one of the leading brands of the land route passenger transportation sector for 53 years, Pamukkale Tourism. He said: “Likewise, we’ve started the first week of 2015 with a delivery. How happy it is to start off 2016 to start off with such a beautiful delivery. We’ve delivered the first 6 vehicles of our 10-vehicle agreement. The remaining 4 will be delivered in the following days. We wish that our deliveries shall bring prosperity for both our sector and employees. Our business partners of inter urban passenger transportation will increasingly grow with our deliveries.”
“Yatırımlarımız devam edecek” 2016 yılına TEMSA otobüs yatırımları ile başladıklarını da belirten Mustafa Özdalgıç, “TEMSA ile güzel bir işbirliği gerçekleştirdik. Onların bize gösterdiği ilgi ve destekten çok memnunuz. Önümüzdeki süreçte yatırımlarımız devam edecek” diye konuştu.
76
// Ocak - Şubat / January - February 2016
“Our investments will continue” Mustafa Özdalgıç has stated that they’ve started 2016 with their TEMSA bus investments: “We’ve formed a really good partnership with TEMSA. We are very pleased with their attention and support. Our investments will continue in the following term.”
TOF: “SECTOR WILL SHRINK BUT WILL BECOME MORE DYNAMIC” All Coachers Federation has been found in 2005 as a result of the lack of examination of the problems and lack of organisation in the coaching sector. Its goal is the transmission of sectorial problems to related institutions through a stronger structure. TOF General Secretary Nusret Ertürk has indicated that the sector doesn’t deserve its current position and stated that despite operating in its own operational system for 80-90 years without any state incentives, it has been losing blood for the last 10 years.
TOF: “SEKTÖR KÜÇÜLECEK AMA DAHA DİNAMİK OLACAK” Otobüsçülük sektöründe sorunların irdelenememesi ve tam bir birlikteliğin sağlanamaması sebebiyle ortaya çıkan ihtiyaçla 2005 yılında kurulan Tüm Otobüsçüler Federasyonu, sektörel sorunların daha güçlü bir yapı içinde ilgili kurumlara iletilmesini amaç edindi. Sektörün layık olmadığı bir yerde bulunduğunu ifade eden TOF Genel Sekreteri Nusret Ertürk, 80-90 yıldır hiçbir devlet desteği almadan kendi çalışma sistemiyle ilerlemesini sürdürmüş olan yapının son 10 yıldan beri sürekli kan kaybettiğini belirtti. Devletin destek vermesi için hiçbir engel olmadığı kaydeden Ertürk, “Bu bir sermaye yatırımı, yani yurt dışına bir sermaye transferi demek. Yurt dışına yapılacak hizmette o ülkeyle uyuşuyor olmak önemli. Bize en uygun ülkeler ise; Romanya, Bulgaristan, Makedonya, Bosna-Hersek ve Arnavutluk gibi Balkan ülkeleri. Bu ülkelerde yerli şirket kuruyoruz ya da yapısına entegre ediyoruz. Bizim birinci önceliğimiz yurt dışına araç ihracı değil. Bizim ilk etapta sektör olarak yapısal değişikliklere ihtiyacımız var” dedi. Ertürk yetki belgesiyle kayıtlı olan sözleşmeli araç sayılarında kısıtlama bulunduğunu ama mevcut verimsizliği körükleyen uygulamaların da devam ettiğini söyledi. İstanbul-Ankara hattında uçakların 15 dakikada bir sefer yaptığının ve hızlı trenin de bu hatta olduğunun altını çizen Ertürk, “Yeni bir firma girmek isterse hala yetki veriliyor, verilmemesi lazım” diye konuştu.
“İyi Yolda, İyi Sürüşle ve Konforlu Araçla Otobüs Yolculuğu Bir Keyif” Otobüs sektörü taşımacılığının ilerleyen zamanlarda kurumsal işletmeler tarafından yapılacağını öngören Ertürk, bölgesel taşımacılığın öne çıkacağını söyledi. Ertürk:
“Örnek veriyorum, hızlı trenin en son varış noktasından itibaren 100-200 kilometrelik mesafelerde daha yoğun bir taşıma modeli geliştirilecek. Biz, her zaman alternatifiz. 500 kilometrenin üstündeki mesafelerde mutlaka uçak ve hızlı tren kullanılacak olsa da kısa mesafeler için her zaman karayolu tercih edilmek zorunda. İyi bir yolda, iyi bir sürüşle ve konforlu bir araçla otobüs yolculuğu bir keyif.” Atıl kapasitenin de bir başka sorun olduğunu belirten Ertürk, “Şu an ki mevcut kapasiteyle biz 210 milyon değil 500 milyon yolcu taşırız. Birinci noktada araçların üreticileriyle de bir araya gelip teşvikiyle yurt dışına satılmasını önereceğiz. Devlet buna destek versin” dedi.
“Araçlar Aynı Ama Hizmet Değişiyor” Turizm dışında, sektörün tamamının 2+1’e döneceğini vurgulayan Ertürk, “Zaten 46 kişiyle araç dolmuyor. Ama hizmet kalitesi artarsa doldururum mantığı var. Bizim araba modellerimiz yüzde 80 oranında hala. Ama hizmette değişiklik var. Kurumsal işletmeler bunu minimize etmeye çalışıyorlar. Ama üç tane otobüsü olan firmanın bunları yapması mümkün değil. Meslek içi eğitim zorunlu hale gelmediği sürece bunun yapılabilmesi de mümkün değil” şeklinde konuştu. Ertürk, dinamik bir şekilde yenilendiklerini ve teknolojik gelişmelere hızlıca adapte olduklarını belirterek, “Biz aracın içerisinde yolcunun konforu için yapabileceğimiz her şeyi yapıyoruz. Ama karşımızda rekabet var. Birincisi; kendi içimizde de rekabet var. Rekabet, kalitede ve hizmette olmalı” ifadelerini kullandı.
Ertürk said that there aren’t any obstacles against the state’s incentives: “It is a capital investment; so it means the transfer of capital to abroad. Harmonisation with the country is important for serving to abroad. For us, the most suitable countries are Balkan countries like Romania, Macedonia, Bosnia-Herzegovina and Albania. We either found a local company or integrated into one in these countries. Our first priority is not to export vehicles to abroad. At the first stage, we need structural changes as a sector.” Ertürk has indicated that there is a restriction on the amount of contracted vehicles registered with an authorisation certification but that there are still some applications that work up the current inefficiency. Ertürk has underlined that there is a flight every 15 minutes on the Istanbul-Ankara line and that the express train has been included in that line. He said: “If a new company wants to enter the line, it is still given authorisation but it shouldn’t be.”
“Bus Journey Is Purely Pleasure On A Good Road, A Good Drive and a Comfortable Vehicle” Ertürk has predicted that corporate companies will conduct the bus sector transportation in the future and that regional transportation would become more prominent. Ertürk: “For example, starting from the last destination point of the express train, over 100-200 kilometre ranges, a more intensive transportation model will be developed. We are always an alternative. At over 500-kilometre range, people will most definitely utilize planes and express trains but for short distances, they always have to choose the land route. Bus journey is purely pleasure on a good read, a good drive and a comfortable vehicle.” Ertürk has indicated that another problem is the excess capacity: “With the current capacity, we can not only transport 210 million but even 500 million passengers. At first, we recommend meeting with vehicle manufacturers and to provide incentives to sell to abroad. State should support these.”
“Vehicles Are The Same But Services Are Changing” Ertürk has underlined that, aside from tourism, all of the sector will turn to 2+1: “46 people don’t really fill up the vehicle. But they believe that if the service quality increases, they might be able to fill it up. Our vehicle models are only at 80 percent. But the service has changed. Corporate businesses are trying to minimize that. But it isn’t possible for a company with only three busses to do these. Until vocational training is mandatory, it is impossible to do that.” Ertürk has indicated that they’ve been dynamically renovated and that they quickly adapt to technological developments: “We are doing everything we can for the comfort of the passenger inside the vehicle. But we have competition. Firstly; we have competition within ourselves. Competition must be in quality and service.” Ocak - Şubat / January - February 2016 //
77
KARSAN 2016’YA HIZLI GİRİŞ YAPTI “47 Adet Jest, Milas’a Teslim Edildi”
Karsan, SS 42 No’lu Milas Şehir içi Minibüs Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi’nin şehir genelinde başlattığı “Ulaşımda Dönüşüm Projesi” kapsamında 47 adet JEST teslim etti.
Temsa’dan Genç Engelliler Spor Kulübü’ne Avenue
Temsa, Adana Genç Engelliler Spor Kulübü’ne Avenue teslimatı gerçekleştirdi. Temsa, Sabancı Vakfı’nın Fark Yaratanlar Programı’nda öne çıkan Genç Engelliler Spor Kulübü’ne çok özel imkanlar sunarak bir Avenue teslimatı gerçekleştirdi. Sabancı Vakfı’nın Fark Yaratanlar Programı’nda öne çıkan ve toplumsal duyarlılıkta fark yaratan kişi ve kurumlardan birisi de Adana’da faaliyet gösteren Genç Engelliler Spor Kulübü ile Celal Karadoğan oldu. Karadoğan, örnek çalışmalarını daha da artırarak devam ettiriyor.
Temsa Delivers An Avenue To Young People with Disabilities Sports Club
Temsa Delivered an Avenue to Adana Young People with Disabilities Sports Club. Temsa provided a lot of special opportunities to Sabancı Foundation’s Changemakers Program’s outstanding Young People with Disabilities Sports Club and delivered an Avenue. One of the individuals and institutions that have shined out in Sabancı Foundation’s Changemakers Program was Celal Karadoğan with the Young People with Disabilities Sports Club that operate in Adana. Karadoğan increasingly continues his exemplary work.
78
// Ocak - Şubat / January - February 2016
8 Şubat 2016, Pazartesi günü Muğla’da düzenlenen törene; Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, Muğla Ulaşım Daire Başkanı Alper Kolukısa, Milas Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Nurol Paskal, Milas 42. No’lu Şehir içi Minibüs ve Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Başkanı Ahmet Atıcı, KHT Otomotiv Satış Müdürü Adil Aydın ve çok sayıda vatandaş katıldı. Törende Karsan’ı Karsan Pazarlama Bölge Müdürü Oktay Güven temsil etti. Karsan Pazarlama Bölge Müdürü Oktay Güven ise; bugüne kadar ülke genelinde 3 binin üzerinde satışı gerçekleştirilen Karsan JEST’in Türkiye’nin en çok tercih edilen minibüs modellerinden biri olduğunu söyledi. JEST’in, fabrika çıkışlı engelsiz erişim özelliğine sahip, alçak tabanlı ve yüksek tavanlı bir minibüs olduğuna dikkat çeken Güven, JEST ile engelli, hareket kısıtlı ve yaşlı bireylerin de hayatın içinde diğer tüm bireylerle eşit şartlarda yer almasını amaçladıklarını söyledi.
KARSAN MAKES A RAPID ENTRANCE TO 2016 “Milas Receives The Delivery Of 47 Jests”
Karsan has delivered 47 JESTs as part of SS No:42 Milas Urban Minibus Motor Carriers Cooperative’s citywide “Transformation of Transportation Project”. Muğla Metropolitan Municipality Mayor Dr. Osman Gürün, Milas Municipality Mayor Muhammet Tokat, Head of Transportation Department of Muğla Alper Kolukısa, President of Milas Chamber of Artisan Chauffeurs and Drivers Nurol Paskal, President of SS No:42 Milas Urban Minibus Motor Carriers Cooperative, KHT Automotive Sales Manager Adil Aydın and many citizens were present at the ceremony organized at Muğla on Monday, 8th of February 2016. Karsan Marketing Regional Manager Oktay Güven has represented Karsan at the ceremony. Karsan Marketing Regional Manager Oktay Güven has stated that until now, over 3 thousand Karsan JESTs has been sold nation-wide and that it is one of the most popular minibus models in Turkey. Güven has emphasized that JEST is a lowfloor and high ceiling minibus that features factory-made accessibility; he said that with JEST, they aim to equalize the status of handicapped, disabled and old individuals in the society with all other individuals.
MANİSA ULAŞIMDA BÜYÜK “ATAK” YAPTI, TERCİHİ YİNE KARSAN OLDU
Manisa merkez ve ilçeler arasında ulaşım hizmet ağını genişletme kararı alan Manisa Büyükşehir Belediyesi, Karsan’ dan 71 adet ATAK daha hizmete sundu. Elektronik kart ödeme sistemin yanı sıra 24 saat kamerayla izlenebilen otobüsler, engelli bireylerin kullanımına uygun olmasıyla dikkat çekiyor. Haziran ayında CBÜ Muradiye Kampüsü güzergâhında çalışmak üzere S.S. 141 No’lu Özel Halk Otobüsleri Kooperatifi’ne (Muradiye) 69 adet ATAK otobüsü satışı gerçekleştiren Karsan, Manisa Büyükşehir Belediyesi’ne 71 adet ATAK daha teslim etti. Törene Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, MASKİ (Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi) Genel Müdürü Yakup Koç, Turgutlu Belediye Başkanı Turgay Şirin ve Kula Belediye Başkanı Hüseyin Tosun katıldı. Törende Karsan Pazarlama adına Genel Müdür Vançın Kitapçı, Pazarlama ve Satış Direktörü Selim Aydınlıoğlu, Kamu Satış Müdürü Adem Metin ve Satış Sonrası Hizmetler Müdürü Cengiz Yüksel yer aldı. Karsan Pazarlama Genel Müdürü Vançın Kitapçı Manisa’nın bir marka olma yolunda kat ettiği yolun dışarıdan bakıldığında çok rahat görüldüğünü söyledi. Karsan ve Karsan pazarlamanın sahip olduğu yetkinliklere vurgu yapan Kitapçı konuşmasına şöyle devam etti: “Neredeyse yarım yüzyıldır ticari araç segmentinde kendi markamız da dahil, dünyanın önde gelen markaları için üretim yapıyoruz. ‘Ulaşımda Kentsel Dönüşüm’ yaklaşımının bir sonucu olarak pazara sunduğumuz, toplu taşımacılık ailemizin 8 metrelik üyesi Karsan ATAK otobüslerinin; rakiplerinden ayrıştığı özellikleriyle sektördeki dinamikleri değiştirdiğini düşünüyoruz.”
MANİSA MAKES AN “ATAK” ON TRANSPORTATION AND CHOOSES KARSAN ONCE AGAIN
As Manisa Metropolitan Municipality has decided to extend its transport services network between Manisa’stown centre and counties, it has put 71 more Karsan ATAKs into service. Aside from the electronic card payment system, the busses are also surveilled through cameras for 24 hours. They also draw attention for being handicapped accessible.
As Karsan has sold 69 ATAK busses to the SS 141 Private Public Bus Cooperative to operate in the CBU Muradiye Campus in June, it has recently delivered 71 more ATAKs to Manisa Metropolitan Municipality. Manisa Metropolitan Municipality Mayor Cengiz Ergün, MASKİ (Manisa Water and Sewage Administration) Deputy General Manager Yakup Koç, Turglu Municipality Mayor Turgay Şirin and Kula Municipality Mayor Hüseyin Tosun were present at the ceremony. On behalf of Karsan Marketing, General Manager Vançın Kitapçı, Marketing and Sales Director Selim Aydınlıoğlu, Public Sales Manager Adem Metin and AfterSales Services Manager Cengiz Yüksek have attended the ceremony. Karsan Marketing General Manager Vançın Kitapçı has indicated that it looks very easy from outside when they look at Manisa’s path to becoming a brand. Kitapçı has underlined the talents of Karsan and Karsan Marketing and continued: “We’ve been manufacturing for the world’s leading brands, including our own, for almost half a century in the commercial vehicle segment. We’ve launched the 8-metre long member of our public transportation family, Karsan ATAK bus as part of our ‘Urban Transformation of Transportation’ approach. We believe that it has changed the dynamics of the sector as it differs from its rivals by its features.”
KARSAN’DAN MUŞ’A 91 ADET JEST! Karsan’ın Diyarbakır Bayisi Yeşilçınar Otomotiv tarafından Muş’a teslim edilen 91 adet JEST ile bugüne kadarki en yüksek adetli JEST filo satışı gerçekleşmiş oldu.
Karsan’ın Diyarbakır Bayisi Yeşilçınar Otomotiv, 28 Kasım Cumartesi günü Muş’a 91 adet Karsan marka JEST minibüsü teslim etti. Bugüne kadar gerçekleşmiş en yüksek adetli JEST filo satışı olma özelliği taşıyan bu teslimat ile birlikte Muş halkı tam alçak tabanlı, engelli erişimine uygun, çevreci araçlara kavuşmuş oldu. Muş S.S. 55 No’lu Şehir içi Karayolu Yolcu Taşıma Kooperatifi tarafından teslim alınan araçlar için düzenlenen açılış törenine; Muş Belediye Başkanı Feyat Asya, Muş S.S. 55 No’lu Şehir içi Karayolu Yolcu Taşıma Kooperatifi Başkanı İnan Karakaya, Kooperatif Yöneticileri, dolmuşçular ve Muş halkı katıldı. Törende Karsan Pazarlama adına Satış Bölge Yöneticisi Coşkun Tokan ve Servis Bölge Müdürü Soydan Solmaz hazır bulundu. Gelişen Türkiye’nin ihtiyaçlarına cevap vermek adında belediyelerin toplu taşıma sektöründeki yeniliklere yoğunlaştığını belirten Karsan Pazarlama Satış Bölge Yöneticisi Coşkun Tokan, yolcuların artık kolay erişilebilir, güvenli ve konforlu seyahat edebileceği, şoförlerin de uygun maliyetli ve az yakan araçları tercih ettiğini söyledi.
KARSAN DELIVERS 91 JESTS TO MUŞ!
Karsan’s Diyarbakır Dealership Yeşilçınar Automotive has delivered 91 JESTs to Muş, making it the largest amount of JESTs in fleet sales to date. Karsan’s Diyarbakır Dealership Yeşilçınar Automotive has delivered 91 Karsan JEST minibuses to Muş on Saturday, 28th of November. This delivery has been the largest amount of JESTs in a fleet sales to date. Thanks to this delivery, Muş citizens have received low-floored, handicapped accessible and eco-friendly vehicles. Muş SS No. 55 Urban Passenger Transportation Cooperative has received the vehicles. Muş Municipality Mayor FeyatAsya, Muş SS No. 55 Urban Passenger Transportation Cooperative Chairman İnanKarakaya, Cooperative’s Executives, minibus drivers and Muş citizens were present at the opening ceremony of the received vehicles. On behalf of Karsan Marketing, Sales Regional Manager CoşkunTokan and Service Regional Manager SoydanSolmaz were present at the ceremony. Karsan Marketing Sales Regional Manager CoşkunTokan has indicated that municipalities are focusing on the innovations in the urban transportation sector to meet the demands of the emerging Turkey. He also stated that while passengers prefer accessible, safe and comfortable rides, drivers prefer affordable and economic vehicles. Ocak - Şubat / January - February 2016 //
79
KARSAN’DAN YILIN İLK TESLİMATI 45 ADET JEST İLE KARABÜK’E
Bugüne kadar Türkiye genelinde 3 binin üzerinde JEST satışı gerçekleştiren Karsan, 2016 yılının ilk teslimatını Karabük’e yaptı. 15 Ocak Cuma günü Karabük’te düzenlenen törenle birlikte 45 adet JEST minibüsü, Karabük Şoförler ve Otomobilciler Odası tarafından 1. Bölge olarak bilinen 5000 Evler Mahallesi ile 100. Yıl Mahallesi güzergahında hizmete alındı. Düzenlenen törende konuşan Karabük Şoförler Odası Başkanı Ahmet Karabacak; 45 adetlik araç filosuna 24 adet araç daha ekleyeceklerini söylerken, Vali Orhan Alimoğlu ise, insanları bir yerden bir yere ulaştırmada büyük bir görev üstlenen şoför esnafının çok önemli bir görevi ifa ettiğini belirterek “Karabük bildiğiniz üzere dışarıdan çok öğrencisi, misafiri olan bir ilimiz. Bu aynı zamanda bir tanıtım fırsatı. İnşallah bu araçlarımız ile taşırken şoförlerimizin nezaketinin, sabrının ve dikkatinin ilimizin güzel tanıtımına katkısı olur” dedi.
KARSAN MAKES THE FIRST DELIVERY OF THE YEAR TO KARABÜK WITH 45 JESTS
Until now, Karsan has sold over 3 thousand JESTs across Turkey and has made the first delivery of 2016 to Karabük. At a ceremony in Karabük on Friday, 15th of January, 45 JEST minibuses were put into operation at the “5000 Evler” District and “100’üncü Yıl” Districts - which are known as 1st Region - by Karabük Chamber of Chauffeurs and Drivers. In his statement at the ceremony, President of Karabük Chamber of Chauffeurs and Drivers Ahmet Karabacak said that they will add 24 new vehicles to their 45-vehicle fleet while the Governor Orhan Alimoğlu has stated that the drivers undertake a very important duty by transporting individuals from one place to another and that they conduct a very serious job. He said: “As we all know, Karabük province hosts a lot of students and visitors from outside. This is also an opportunity for promotion. Hopefully, during transportation with these vehicles, our drivers will help promote our province in a good way by showing politeness, patience and attention.”
80
// Ocak - Şubat / January - February 2016
OTOKAR’DAN MUĞLA’YA DEV TESLİMAT Türkiye otobüs pazarının lideri Otokar, Muğla Büyükşehir Belediyesi’ne 33 araç teslimatı gerçekleştirdi. Muğla Büyükşehir Belediyesi, filosuna kattığı 20 Sultan City ve 13 Doruk LE ile şehir içi ve merkez ilçe ulaşımını daha hızlı ve konforlu bir şekilde sunacak. Düzenlenen teslimat törenine, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, Muğla Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanı Alper Kolukısa, Otokar Genel Müdür Yardımcısı Basri Akgül, Kamu Satışları Bölge Yöneticisi Emre Sarp ve çok sayıda Muğlalı katıldı. Muğla ulaşımında Otokar güvencesi ile üretilen ve şehir içi yolcu taşımacılığının iki gözde aracı Sultan City ve Doruk LE’nin tercih edilmesinden dolayı memnuniyetlerini dile getiren Otokar Genel Müdür Yardımcısı Basri Akgül, gerçekleşen teslimatla ilgili şunları söyledi: “Her geçen gün daha da güçlenen Muğla ulaşımı, düşük işletme giderleri, üst düzey konfor ve dayanıklılığa sahip olan Otokar Sultan City ve Doruk LE ile yeni bir soluk kazanacak. Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin Otokar’ı tercih etmelerinden büyük mutluluk duyduk. Yeni araçların hayırlı olmasını dileriz.”
OTOKAR’S HUGE DELIVERY TO MUĞLA
Leader of the Turkish bus market Otokar has delivered 33 vehicles to Muğla Metropolitan Municipality. Muğla Metropolitan Municipality will offer faster and more comfortable transport in its urban areas and to its counties with the 20 Sultan City and 13 Doruk LE added to its fleet.
Muğla Metropolitan Municipality Mayor Dr. Osman Gürün, Muğla Metropolitan Municipality Transportation Department President Alper Kolukısa, Otokar Deputy General Manager Basri Akgül, Public Sales Regional Manager Emre Sarp and many citizens of Muğla were present at the delivery ceremony. Otokar Deputy General Manager Basri Akgül has indicated that they are pleased with the preference of the two top-notch vehicles of urban transportation, Sultan City and Doruk LE that are manufactured under Otokar’s assurance for the transportation of Muğla. In his statement about the delivery, he said: “Muğla’s transportation becomes stronger with each day and it will make a difference with its low-cost, highly comfortable and durable Otokar Sultan City and Doruk LE. We are very pleased that Muğla Metropolitan Municipality has preferred Otokar. We wish good luck for the new vehicles.”
TEMSA’DAN İTİMAT TURİZM FİLOSUNA 7 TEMSA PRESTİJ KARSAN DELIVERS KARSAN’DAN KOMŞUYA ‘ATAK’ ‘ATAK’ TO THE Karsan, Yunanistan’ın başkenti Atina’nın Güneydoğu’sunda Ege Denizi üzerinde yer alan 22 bin kişinin yaşadığı Syros Adası’na 2 adet ATAK teslim etti. Syros Adası Belediyesi’nin düzenlediği ihale kapsamında Karsan markalı ATAK otobüslerinin teslimatı 16 Aralık 2015, Çarşamba günü gerçekleşti. Adanın aynı zamanda başkenti olan Ermoupoli şehir merkezinde kent içi ulaşımı yapan mevcut araç filosuna 8 metrelik 2 adet ATAK otobüsü ekleyen belediye, araçları düzenlediği törenle teslim aldı.
Boyutları itibariyle Yunan adalarının ihtiyaç duyduğu bir otobüs tipi olan ATAK; biniş-iniş kolaylığı sağlayan alçak taban özelliği, katlanır engelsiz erişim rampası gibi çözümleriyle de belediye tarafından tercih edildi. Yunan adalarının dar sokaklarında kolaylıkla hareket edebilecek yapıda yüksek manevra kabiliyetine sahip olan ATAK, geniş iç yapısı sayesinde de sürücü dahil 59 kişiye kadar çıkan yolcu kapasitesi sunabiliyor. Karsan ATAK, bu ve daha birçok özelliği ile şehir içi toplu taşımacılığı için ideal bir araç olması itibariyle diğer Yunan ada belediyelerinin de ilgisini çekiyor.
NEIGHBOUR
Karsan has delivered 2 ATAK vehicles to the Syros Island - which has a population of 22 thousand- located at the South East of Greece’s capital Athens, in the Aegean Sea. As part of Syros Island Municipality’s tender, Karsan branded ATAK busses were delivered on Wednesday, 16th of December 2015. Municipality has added 2 of the 8-metre ATAK busses for its current vehicle fleet that provides urban transportation in the island’s capital, Ermoupoli. It has received the vehicles at a delivery ceremony. Due to its size, ATAK is a type of bus required by the Greek islands. It has been chosen by the municipality as a result of its solutions like the low-floor that eases getting on/off the vehicle and the folding handicapped accessibility ramp. ATAK features a highly manoeuvrable structure for the narrow streets of the Greek islands while its wide interior space offers up to 59 passenger capacity including the driver. Due to these and many other features, Karsan ATAK is an ideal vehicle for urban transportation. That’s why it also draws the attention of other Greek island municipalities.
Personel, okul ve turizm taşımacılığı alanında faaliyet gösteren İtimat Turizm, filosunu 7 Temsa Prestij ile güçlendirdi. Bursa Mustafa Kemal Paşa merkezli İtimat Turizm, yeni teslim aldığı 7 Temsa Prestij ile filosundaki araç sayısını 34’e çıkardı. Filodaki araçlar 1’i büyük otobüs, 5’i minibüs, diğerleri midibüslerden oluşuyor. Araçlar Temsa Bölge Satış Yöneticisi İrfan Özsevim tarafından İtimat Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Canbaz’a teslim edildi.
Prestij tercihimizde en önemli etken düşük yakıt tüketimi Serkan Canbaz, midibüs araçların tamamının Temsa markalı araçlardan oluştuğunu belirterek, “ Filomuzda bulunan Prestij araçlar işletim sürecinde özellikle düşük yakıt tüketimi ile bize çok önemli avantajlar sağladı. Bizde yeni yatırım sürecinde tercihimizi tekrar Temsa Prestij yönünde kullandık. 2015 yılında yeni araç yatırımında bulunmamıştık. Euro 6 regülasyonu öncesinde de ilk alım maliyeti daha ekonomik olacağı için Euro 5 Prestij araçlarla güçlendirdik” dedi.
TEMSA DELIVERS 7 TEMSA PRESTIJ TO İTİMAT TOURISM’S FLEET
İtimat Tourism operates in personnel, school and tourism transportation sectors and has strengthened its fleet with 7 Temsa Prestij.
Based at Bursa, Mustafa Kemal Paşa, with the recently delivered 7 Temsa Prestij, İtimat Tourism has increased the total amount of its vehicles in its fleet to 34. While the fleet comprises of 1 large bus and 5 minibuses, the rest of the vehicles are midibusses. Temsa Regional Sales Manager İrfan Özsevim has delivered the vehicles to İtimat Tourism Chairman Serkan Canbaz.
The most important factor for our purchase of Prestij was its low fuel consumption Serkan Canbaz has indicated that all of their midibusses are Temsa branded vehicles: “The Prestij vehicles in our fleet have provided us a lot of important advantages in the operational process, especially with its low fuel consumption. So, we’ve yet again chose Temsa Prestij during our investment period. We haven’t had made any new vehicle investments in 2015. As the initial purchasing cost would be much more economical before the Euro 6, we’ve strengthened with Euro 5 Prestij vehicles.” Ocak - Şubat / January - February 2016 //
81
PAMUKKALE TOURISM PREFERS MAN AND NEOPLAN FOR ITS HUGE INVESTMENT OF 70 MILLION TL “One of the oldest and strongest brands of the travel sector has purchased 100 coaches in a year.”
PAMUKKALE TURİZM, 70 MİLYON TL’LİK DEV YATIRIMINDA MAN VE NEOPLAN’I TERCİH ETTİ “Seyahat sektörünün köklü ve güçlü markası, bir yılda 100 otobüs aldı.”
Türkiye’de en büyük üç seyahat firmasından biri olan Pamukkale Turizm, son dönemde ortaya koyduğu başarılı atılımlar çerçevesinde gerçekleştirdiği 100 adetlik otobüs alımında, MAN ve NEOPLAN otobüsleri tercih etti. Pamukkale Turizm, bir yıl içinde 22 adet NEOPLAN Tourliner ve 78 adet MAN Lion’s Coach 2+1 VIP olmak üzere 100 adetlik otobüs alımını tamamladı. Pamukkale Turizm’in 100 adetlik siparişin son bölümünü oluşturan 15 MAN Lion’s Coach 2+1 VIP otobüs, düzenlenen törenle teslim edildi. Pamukkale Turizm Yönetim Kurulu Üyeleri Cafer Sadık Bababalım, Turhan Bababalım, Mazlum Bababalım, Ahmet Bababalım, Sadık Bababalım ile Pamukkale Turizm Genel Müdürü Mustafa Özdalgıç ve Anadolu Ulaşım Genel Müdürü Mehmet Ali Akçın ile Pamukkale Turizm Öz Mal Filo Müdürü Ahmet Aksoy’un hazır bulunduğu teslimat töreni İzmir Otogarı’ndaki Pamukkale Bölge Müdürlüğü’nde gerçekleştirildi. Törene MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Tuncay Bekiroğlu, Volkswagen Doğuş Finans (VDF) Genel Müdürü Tijen Akdoğan Ünver, MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. Satış ve Pazarlama Direktörü Eren Gündüz ve MAN bayi Şensan Otomotiv Otobüs Satış Müdürü Devrim Bayhan da katıldı.
“Önceliklerimiz; ‘Koşulsuz müşteri memnuniyetinin sağlanması’ ve ‘kalitenin, opsiyon olarak değil standart olarak sunulması’…” MAN ve NEOPLAN otobüslerin teslim töreninde konuşan Pamukkale Turizm Genel Müdürü Mustafa Özdalgıç, “Ülke ekonomisinin büyümesine ve gelişmesine paralel olarak ulaştırma sektörü de çok hızlı bir değişim göstermektedir. Sektörün önemli aktörlerinden biri olarak hem bu gelişime ayak uydurmak hem de ülkemizin etkin, hızlı, güvenli ve seçenekli ulaşım sistemine kavuşturulmasına katkı sunmak adına atılımlarımıza devam ediyoruz. 2+1 Pamukyol konforunu başarılı şekilde yansıttığını düşündüğümüz MAN ve NEOPLAN otobüsleri, yolculuk kalitesinin yükseltilmesine katkı veren özelliklerinin yanı sıra satış sonrası hizmetleri, yakıt tüketimi, güvenli ve dayanıklı yapısıyla birlikte ek avantajlar sağlaması nedeni
82
// Ocak - Şubat / January - February 2016
ile tercih ettik. ‘Koşulsuz müşteri memnuniyeti sağlanması’ ve ‘kalitenin, opsiyon olarak değil standart olarak sunulması’ birinci önceliğimiz. Bu noktadan hareketle, ‘Müşterisini dinleyen ve müşterisini düşünen’ MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. ile birlikte son 1 yıldır yürütmekte olduğumuz geliştirme projesinin ana konusu; ‘misafirlerimizin daha konforlu seyahat etmeleri ve yolculuk boyunca keyif sürmelerinin sağlanması’ idi. Teslim almakta olduğumuz 15 otobüsün tamamı da, bu amaca hizmet eden bu projenin eseri yeni nesil koltuklarla donatıldı. Pamukkale Turizm olarak, 54 yıllık tecrübemiz ve kurumsal vizyonumuz ile şekillendirilmiş ayrıcalıklı hizmetlerimizi, 2016 yılında yeni güzergâhlarımız ile ülkemizin güzel insanlarına sunmaya devam edeceğiz. Ülkemize ve geleceğe güvenle bakan Pamukkale Turizm; yeni yatırımlarına hız kesmeden devam edecek; ulaşımda ‘Referans marka’ olma yolculuğuna emin adımlarla devam edecektir” sözleri ile müşteri odaklı anlayışlarına dikkatleri çekti.
One of the top three travel companies in Turkey, Pamukkale Tourism has purchased 100 coaches as part of its recent successful investments and preferred MAN and NEOPLAN busses for these purchases. With 22 NEOPLAN Tourliners and 78 MAN Lion’s Coach 2+1 VIPs, Pamukkale Tourism has concluded the purchase of a total of 100 coaches in a single year. As the last part of Pamukkale Tourism’s 100-vehicle order, its 15 MAN Lion’s Coach 2+1 VIP coaches have been delivered at a ceremony. Pamukkale Tourism Board Members Cafer Sadık Bababalım, Turhan Bababalım, Mazlum Bababalım, Ahmet Bababalım, Sadık Bababalım as well as Pamukkale Tourism General Manager Mustafa Özdalgıç, Anadolu Transportation General Manager Mehmet Ali Akçın and Pamukkale Tourism Private Fleet Manager Ahmet Aksoy were present at the delivery ceremony organized at Pamukkale Regional Directorate in İzmir Bus Terminal. MAN Truck and Bus Commerce Corp. General Manager Tuncay Bekiroğlu, Volkswagen Doğuş Finance (VDF) General Manager Tijen Akdoğan Ünver, MAN Truck and Bus Commerce Corp. Sales and Marketing Director Eren Gündüz and MAN dealership Şensan Automotive Bus Sales Manager Devrim Bayhan were also present at the ceremony.
“Our priorities are; ‘Unconditional customer satisfaction’ and ‘offering quality as a standard rather than an option’ “ In his speech at the delivery ceremony of MAN and NEOPLAN coaches, Pamukkale Tourism General Manager Mustafa Özdalgıç said: “The transportation sector undergoes a significantly fast change in parallel with the growth and development of the national economy. As one of the important actors of the sector, we continue our progress for both adapt to this pace of development and for contributing to the creation of an active, fast, reliable and highly varying transportation system for our country. We’ve chosen the MAN and NEOPLAN coaches because they successfully reflects the 2+1 Pamukyol comfort and because they offer additional advantages due to features that help increase the ride quality as well as their after sales services, fuel consumptions, safe and durable structures. ‘Ensuring unconditional customer satisfaction’ and ‘offering quality as a standard rather than an option’ are our top priorities. From this point, ‘higher ride quality and joy during the trip for our customers’ was the main subject for the project that we’ve been operating for the past year with MAN Truck and Bus Commerce Corp., a company that ‘Listens to and thinks about its customer’. All 15 of the coaches we receive have been equipped with the result of the project, the new generation seats that serve this purpose. As Pamukkale Tourism, we’ve exclusive services shaped by our 54 years of experience and corporate vision. In 2016, we will continue to offer these services on new routes in 2016 to the most esteemed citizens of our nation. Pamukkale Tourism is very confident about our nation and the future; it will continue its new investments without slowing down; it will confidently continue its journey to become a ‘Reference brand’ in transportation.” pointing out to their customer-oriented understanding.
Ocak - Ĺžubat / January - February 2016 //
83
84
// Ocak - Ĺžubat / January - February 2016