Klozet Fanzin #10

Page 1

#10


‘‘İmalat ürünü anatomi mahsulleri ve düşük gelirli haneler en uzun boylu kentleri harap edecektir.’’

Phillippe Soupault



..

.

.

IÇIME ICRA GELDI

bak nice senelere gözüme kurşun dizine dursun senin olsun en mutlusu olandan da çok başından aşağı kopsun güzelim güzeller güzelim dedim ya kibrin soyunsun olur olmaz olan olsun ölen ölmesin giden gitmesin biten de bitmesin en mutlusu olandan da çok kıymetin kıyamete kopsun güzelim güzeller güzelim GABRIEL

04


05


Dep-res-yon Ruhumun durakladığı istasyon Dep res yon ! Midemde sinekler Dolanır durur hep -bulandırırİzmaritler Ruhumun sergisi Dep res yon ! Ruhumun yaptığı başarısız mastürbasyon Cebimdeki seksen kuruş -bir çikolataSineklere gezinti vadisi Dilimde kuru bir susuş -susayışKafamda -nereye olduğu bilinmeyen-

06


Garip bir yolculuk Gök boğuk Düşler soluk Dep res yon ! soğuk Kelimeler düş-tüoluk oluk Ruhumdaki bu aksiyon donuk

Şair Ceketli Kız

07


-dir Ben uyumaya hazırım Üzerimi örtmek için kum rüzgarları hazır Batmakta olan güneş Birazdan nüksedecek göz tutulmam O zaman susmaya da hazır olacağım Bir denizkızı ilahisini söylemeye çoktan hazır Beni bekliyor olacak Nehir yatağına ulaştığımda Ay masalları fısıldanacak kulaklarıma Üstünde geldiğim nehirlerin cengaverleri Büyük imparatorları, keşif yapanları Uzakta, hiç görmediğim ülkemi Anlatacaklar bir bir Ve beni bir başka nehre doğru Taze çiçeklerle suya bırakacaklar Bir denizkızı ilahisini söylemeye çoktan hazır Beni bekliyor olacak

Merve Gülgü

08



. NEREDEYIM BEN Önümde ki iki kişiden sağ tarafta ki usulce müziğin sesini kısarak, ısıtma sistemini klimadan kalorifere aldı ve ısının dağılım şeklinin 4 seçeneğinden 4. olan ayarı 3.’ye aldı. Neredeyim ben? Isıtma sisteminin klimadan kalorifere alındığı dikkatimi çekiyor. Belli bir süredir yol aldığımızı düşünüyorum. Motorun ısısından kaynaklı klimaya gerek kalmadığını düşünmesine ve kaloriferi tercih etmesine sebep olmuştur. Aracın sesinden dizel motor olduğunu tahmin ediyorum. Fakat ben arabalardan anlamam. Yanılıyor olabilirim. Ağaçlık bir bölgeden geçerken konuşamadığımı farkediyorum. Yorgun olduğumu hissedebiliyorum ama sebep bu değil kesinlikle. Ağzımı hareket ettiremememi sağlayan bir dış etken var. Bant. Kaçırılıyor muyum? Belli ki. Peki neden? Etrafı izlemeye devam ediyorum. Gözlerimi bağlamadıklarına göre nereye gittiğimizin bir önemi yok. Ellerimin hareket alanı da pek fazla değil. Bağlamışlar. Demek ki kaçma ihtimalimden korkuyorlar. Nereye kaçabilirdim ki? Gerçekten kaçırılıyorsam, bir sebebi daha doğrusu elde etmek istedikleri bir şeyi sağlayabileceğimi düşünüyor olmaları aklıma gelen tek ihtimal şimdilik. Farkına varıyorum ki ellerimi çok sıkı bağlamamışlar. Kurtulmak istersem eğer, biraz çaba sarfedersem bir şansım olabilir. Aralarında hiç konuşmadıklarını anlayınca acaba dilsizler mi sorusu geliyor aklıma ister istemez. İki kişi konuşmadan ne kadar süre yan yana oturabilir sorusuna, sınırları zorlayabilecek bir cevap niteliğinde iki adam tarafından kaçırılıyorum.

10


Tiplerine bakarak nereli olduklarını anlamaya çalıştığım sırada birinin kadın birinin erkek olduğu dikkatimi çekiyor. Sarışın olan erkek gür bıyıklara ve renkli gözlere sahip. Türk olmadığını düşünüyorum. Beyaz teni Rus olduğu konusunda ikna etse de beni elmacık kemikleri ve kaşlarında ki sivrilik konusunu asalete yorarak İngiliz olabilir düşüncesi kafamda bir köşede yer ediyor. Kafamı çevirip kadının yüzüne baktığımda çok fazla yaşanmışlığı temsil eden çizgiler görüyorum. Esmer. Savaş atlatmış olabilir şeklinde yorumluyorum O’nu da. Yakın zamanda savaşın olduğu arap ülkelerinden her hangi birinin vatandaşı olabilir. Muhtemelen Afganistan diyorum kendi kendime. Şimdi ise dışarıda ki ayrıntıların farkına varamıyorum. Seslerden bir şeylerin farkına varmaya çalışıyorum fakat eksikleri dolduramadığım için sonuca ulaşmakta güçlük çekiyorum. Arabanın sesini ayrıştırdığım zaman nal sesleri geliyor. Bir faytonda olamazdım. At arabası daha sarsıntılı olurdu. Ben at arabasına hiç binmedim. Hem at arabasına klima koymak kimin aklına gelirdi? Korkmaya başlıyorum. Bir anda araba duruyor ve az önce usulce müziğin sesini kısıp ısıtma yöntemini klimadan kalorifere alan kadın arabadan inerek arka kapıya yöneliyor. Sanırım son geldi diye düşünüyorum. Ellerimi kurtarıp ağzımda ki dış etkenden kurtulursam eğer yardım için bağırabilirim diye düşünürken kavrıyor beni kollarımdan: -Hadi bakalım yolculuk bitti!

11


Yolculuğun bittiğini öğrendiğim iyi oluyor. Midem bulanmaya başlamıştı. Eğer ölücek isem midem bulanmıyorken ölmeyi bulanıyorken ölmeye tercih ederim. Şoför koltuğundaki adam arabanın kontağını kapattığı anda anlıyorum ki beni öldürecek tetiği çekecek kişi O. Beni el arabası türevinde bir şeyin içine koyarak ormanın içlerine doğru götürüyorlar. Korkudan tepki dahi veremiyor olmam sanırım normal bir şey. Madem ölüme bu kadar yaklaştım en azından bir veda edebileceğim olanak tanımalarını talep ediyorum: -Telefon hakkımı kullanabilir miyim? Duymazdan geliyorlar beni. Zaten kendimle ilgili pek bir şey hatırlamıyorum. Veda edecek kimse gelmeyince aklıma ısrar etmiyorum bu konuda. Kaçırma girişiminde bulunurken başıma sert bir şekilde darbe almış olabilirim. Bu da kısa yada uzun vadeli bir hafıza kaybına uğratmış olabilir beni diyorum o an. Bir dağ evine girdikten sonra silaha benzeyen bir şeyi ağzımda ki dış etkenle yer değiştiriyorlar. O an anlıyorum ki bir tür zaman ayarlı bomba ve istedikleri her ne ise zamanında elde edemezlerse bombanın yarattığı tahribat çevrede ki tüm yaşayan canlılara zarar verecek. İlk başta beni parçalara bölmekle başlayarak tabii. Fakat sanırım bomba kimyasal etkili. Çünkü nefes aldıkça yemek borumdan aşağıya sıvı bir madde iniyor.

12


Yavaş yavaş uykuya dalarken mideme dolan maddenin beni zehirlediğini anlıyorum. Bir kez daha “Neredeyim ben?” diyemeden uykuya dalıyorum.

-Kalksana oğlum! Geç kalacaksın kalk! -Anne! Gördüğüm rüyayı dinlemelisin. Hani 19 sene önce amcamların dağ evine yaptığımız gezi vardı ya? -Evet? -...

Ufkum Ç.

13


BulunamamISlIGIn . .- . çaresizliGi Kurşun kalemle yazıyorum; geçecek biliyorum. Bir gün sabah uyanacağım ve kendimi bulmuş olacağım. Gide gele otlarını seyrelttiğim patikadan son kez geçeceğim. Tozlu incir yaprağı yaz yaz kokacak, Dere yatakları aratacak bulunmuşluk. Sonra oturup tırnaklarımın arasındaki kir birikintilerini, Bir çalının ucuyla çıkaracağım. Söz vereceğim; söz vermeyeceğime. Tutacağım, sımsıkı tutacağım yan yana gelmişliği. Bir daha hiç ellerimi yıkamayacağım senin katranında. Bu yüzden bir çocuk doğuracağım bu şehrin göbeğinde, çömelip. Sana benzesin isteyeceğim, uzun olsun boynu diye. Ensesi ince, diz kapakları zarif, burun delikleri toplu iğne başı. O da bulacak kendini bir sabah uyanıp, başka bir şehrin çatı katında. Tutuna tutuna atlayacak, şarkılar söyleyerek. Bana da benzeyecek, bulunmuşluğuna sövecek ertesi sabahlar boyunca. Güneşin kafasına dimdik düştüğü tüm anlarda. Bir nakaratta kaybolacak bir anlığına, Kirpiklerini kemirecek. Benim söz vermemişliğimin yakasına yapışacak. Elleri kağıt kesiği dolacak sildiği her kelimede. Bana benzeyecek, kanını yalayacak, tükürmeyecek, zehirlenecek. Kurşun kalemler alacak, Umudu olacak.

14




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.