Konfeksiyon Teknik Ocak 2013

Page 1

T E C H N O L O G Y

M A G A Z I N E

ISSN 1300-9974

C L O T H I N G

OCAK JANUARY 2013 • YIL YEAR 19 • SAYI ISSUE 220

www.konfeksiyonteknik.com.tr

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK JANUARY 2013 • YIL YEAR 19 • SAYI ISSUE 220








19 yıldır birlikteyiz We are together with you for 19 years

İMG: Konfeksiyon Teknik, Türkiye’de sektörel yayıncılığı başlatan ve bu alanda 28 yıldır öncülüğünü sürdüren İletişim Magazin Gazetecilik’in (İMG) yayınıdır. Türkçe ve İngilizce dillerinde yayın yapan 24 dergisiyle İMG’nin ürünleri büyük bir okuyucu kitlesince takip edilmektedir. Genç ve profesyonel kadroların dinamizmiyle giderek büyüyen İMG, Uluslararası, Sektör ve Aktüel olarak 3 ana başlık altında yayıncılık yapmaktadır. Konfeksiyon Teknik Dergisi’nin bütün yayın hakları İletişim Magazin Gazetecilik Basım Tanıtım Tic. A.Ş.’ye aittir. Ayda bir yayınlanır. Konfeksiyon Teknik is published monthly. Ad­ver­ti­se­ments res­pon­si­bi­li­t i­es pub­lis­hed in our ma­ga­zi­ne per­t a­in to ad­ver­t isers.

BİLGİ / Information: Yazı İşleri: Konfeksiyon Teknik Dergisi hakemli dergi olup, bu dergiye yazar veya yazarları tarafından başka bir dergide yayınlanmadığı beyanıyla birlikte gönderilen her yazı, ilgili kurul üyesi tarafından incelenerek bu üyenin olumlu görüşü üzerine yayımlanır. Tüm makale ve haberler elektronik posta ve CD ile gönderilebilir. Bilgi: Konfeksiyon Teknik Dergisi’nde yer alan makalelerdeki fikirler yazarlarına aittir. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.

OCAK | JANUARY | 2013 YIL | YEAR : 19 - SAYI | ISSUE : 220

GRUP BAŞKANI Group Chairman

H. Ferruh IŞIK

İLETİŞİM MAGAZİN GAZETECİLİK SAN. TİC. A.Ş. ADINA İMTİYAZ SAHİBİ Editor-in-Chief

Mehmet SÖZTUTAN mehmet.soztutan@img.com.tr

GENEL MÜDÜR YARDIMCISI Assistant General Manager

Ahmet KIZIL ahmet.kizil@img.com.tr

YAZI İŞLERİ KOORDİNATÖRÜ News Editor

Ali ERDEM ali.erdem@img.com.tr

SORUMLU MÜDÜR Responsible Editör

Yusuf OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr

YAYIN KURULU BAŞKANI Editorial Board Chief

Prof. Dr. Cevza Candan

YAYIN KURULU Editorial Board

Prof. Dr. Bülent Özipek Prof. Dr. H. Rıfat Alpay Prof. Dr. Yalçın Bozkurt Prof. Dr. E. Tekin Altınbaş Prof. Dr. W. Oxenham Prof. Dr. Emel Önder Prof. Dr. Yusuf Ulcay Doç. Dr. Yusuf A. Uskaner

SÜREKLİ YAZARLAR Permanent Columnists

Prof. Dr. İsmail KAYA Doç. Dr. Mehmet Ali ÖZBUDUN Ekrem Hayri PEKER

REKLAM MÜDÜRÜ Advertisement Manager

Yılmaz ÖZKAN yilmaz.ozkan@img.com.tr

DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRÜ Foreign Relations Manager

Yusuf OKÇU yusuf.okcu@img.com.tr

KURUMSAL İLETİŞİM MÜDÜRÜ Institutional Communicational Manager

Ebru PEKEL ebru.pekel@img.com.tr

SANAT YÖNETMENİ Art Director

İsmail GÜRBÜZ ismail.gurbuz@img.com.tr

GRAFİK & TASARIM Graphics & Design

Hakan SÖZTUTAN hakan.soztutan@img.com.tr

MUHASEBE MÜDÜRÜ Chief Accountant

Mus­t a­fa AKTAŞ mustafa.aktas@img.com.tr

ABONE VE DAĞITIM Subsc­rip­ti­on and Cir­cu­la­ti­on Ma­na­ger

Müzeyyen YARAN muzeyyen.yaran@img.com.tr

AD­R ES | He­ad Of­f i­ce İh­las Med­ya Cen­ter 29 Ekim Caddesi No: 23 P.K. 34197 Ye­ni­b os­na - İS­TAN­B UL / TURKEY Tel : +90 212 454 25 00 Fax : +90 212 454 25 55 www.konfeksiyonteknik.com.tr | e-ma­il : img@img.com.tr BASKI | Printed By | İH­L AS Ga­ze­te­ci­lik A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 A/41 Yenibosna - Bahçelievler / İSTANBUL Tel: 0212 454 30 00 BÖL­GE TEM­SİL­Cİ­L İK­L E­R İ BURSA | Ömer Faruk GÖRÜN Tel: +90 224 211 44 50 Fax: +90 224 211 44 81 KONYA | Me­tin DE­M İR Tel: +90 332 238 10 71 Fax: +90 332 238 01 74 Advertising Representatives TAIWAN | Taiwan Bright Co. Ltd. | Mr. Vincent Lee Tel: 88 622 755 79 01 Fax: 88 622 755 79 00 vincent@mail.taiwanbright.com.tw JAPAN | Echo Japan Corporation | Mr. Ted Asoshina Tel: 8 133 263 50 65 Fax: 8 133 234 20 64 echoj@bonanet.or.jp KOREA | Jes Media Int. | Mr. Young Seoah Chinn Tel: 8224813411 Fax: 8224813414 jesmedia@unitel.co.kr


REKLAM İNDEKSİ ADVERTISEMENT

A VE A..........................................53 AGM........................................... 4-5 AKBARKOD...................................35 AKKORD FUARCILIK......................93 ATAK MAKİNE...............................45 ATAK MAKİNE...............................75 BARELLİ........................................61 CNR TEXBRİDGE...........................99 DATATECH.................................A.K.İ DEKAT..........................................57 ERCEM TEKSTİL.............................51 GLENGO......................................29 İHLAS KOLEJİ................................89 İHLAS PAZARLAMA......................67 İHLAS VAKFI...............................103 İMG............................................107 İTİMAT MAKİNE............................63 KARTEKS.......................................21 KEÇOĞLU............................ Ö.K.İ - 1 KILIÇOĞLU MAKİNE......................71 KRİSTAL ŞEHİR...............................55 MALKAN.....................................2-3 MERKÜR FUARCILIK......................43 MEYDAN MAKAS..........................15 NEHİR MAKİNE.............................31 ONAY MAKİNE.............................25 OSKAR.................................. Ö.K -59 ÖZBİLİM.........................................9 S.O.S TECH...................................49 SANKO.........................................65 ŞİMŞEK..........................................23 TETAŞ...........................................13 TEXPROCESS................................37 TTS MÜMESSİLLİK....................... A.K TÜRKİYE GAZETESİ.......................79 TÜYAP İFEXPO..............................91 UZAY MAKİNE..............................17


EDITOR

2012’nin zor geçtiğini düşünen iş dünyasının

Sanayicinin 2013 beklentileri

temsilcisi oda ve dernekler, 2013’ün ikinci yarısından önce canlanma beklemiyor. Oda, birlik ve dernek başkanlarını özellikle karşılıksız çekler, Merkez Bankası’nın para politikaları ve çevre ülkelerdeki gerilimler tedirgin ediyor.

Piyasa aktörleri, 2012 yılını değerlendirirken, 2013 yılı beklentilerini de açıkladılar. 2012, Türkiye açısından ekonomik kırılganlıkların azaldığı ve bunun için de büyümeden fedakârlık yapıldığı bir yıl oldu. Türkiye ekonomisi dünya genelinde belirsizliklere rağmen olumlu bir performans sergiledi. Yurtdışı piyasalardaki zorluklara, içeride ise ekonomiyi soğutma politikalarına karşı büyümede Avrupa ülkelerini geride bıraktık. Dış pazarlarda artık sadece uygun fiyatla değil kaliteyle de anılır hale geldik.

Ali ERDEM Yazı İşleri Müdürü News Editor

Türkiye ekonomisi, 2013’te 2012’ye göre daha ılımlı oranda canlanma eğilimine girecek bir görünüm çiziyor. 2013 büyüme performansında başlıca etken euro bölgesi krizinin izleyeceği yol olacak. Suriye’deki iç karışıklık ve İran’la ilgili gelişmeler de bu tabloyu olumlu ya da olumsuz etkileyecektir. Yurtiçindeki gelişmelerin yanı sıra, küresel ekonomik beklentiler ve bölgedeki siyasi gelişmeler etkili olacaktır. Büyüme açısından daha iyi bir yıl olacağına inanılıyor. Merkez Bankası’nın 2013 yılı para politikasının sürdürülebilir bir büyüme için iç ve dış talebin desteği aynı anda ve paralel oranlarda sürdürülmeli. Bundan sonrası için beklenti, hükümet ve ekonomi yöne-

EDİTÖR 8

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

timinin üretime daha fazla destek olması, yatırım ve üretim odaklı politikalara daha fazla ağırlık verilmesi. Sanayiye ve katma değer üretmeye yönelen sermayenin artırılması gerekiyor.



PANORAMA

Türk tekstil ve giyim yan sanayii

10

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013


PANORAMA Türkiye 2011 yılında 26.3 milyon dolarlık tekstil ve giyim ürünü ihraç etti. Böylesine büyük bir rakamla da Türkiye’nin toplam ihracatı içinde % 19’luk bir paya sahip oldu. Türk tekstil ve giyim sektörü imalat ve ihracat bakımından dünyanın en önde gelen sanayilerinden olduğu için sektör için gereken yan sanayi de çok büyük. Bu yüzden, bir zamanlar sektörün ulusal ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan yan sanayi çok büyük ilerleme kaydetti ve bugün dünya tekstil ve giyim sektörüne hizmet eden bir konuma geldi. Sektör bu sanayinin ihtiyacı olan dantel, süs aksesuarı, astar, tela, şerit, lastikli şerit, kordon, fermuar, düğme, askı ve halka, etiket gibi her çeşit malzemeyi büyük miktarlarda ve yüksek kalitede üretmektedir. İstanbul bir giyim üretimi ve moda merkezi olduğu için yan sanayi üreticilerinin de çoğu bu şehirdedir. Sonra sırasıyla İzmir, Bursa, Denizli, Gaziantep ve Kayseri geliyor. Sektörde çalışan firmalar 1995

Türk tekstil ve giyim sanayii, dantel, süs aksesuarı, astar, tela, şerit, lastikli şerit, kordon, fermuar, düğme, askı ve halka, etiket gibi her çeşit malzemeyi büyük miktarlarda ve yüksek kalitede üretiyor. KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

11


PANORAMA

yılında Konfeksiyon Yan Sanayicileri Derneği çatısı altında organize oldu. Yüzden fazla üyesi bulunan dernek, kalite standartları konularında seminerler düzenliyor, sektörü analiz ederek problemlere çözümler sunuyor, sektör izin kalifiye eleman yetiştiriyor ve düzenlediği etkinliklerle sektörü yurt içinde ve yurt dışında tanıtıyor. İhracatın artışına derneğin böylece büyük katkısı oluyor. Günümüzde tüketiciler sağlık ve çevre konularına aşırı hassasiyet gösteriyor ve bu iki konuda risk taşımayan ürünleri tercih ediyorlar. Sektördeki ürünlerin deri ile direkt teması olduğu için bunların sağlık açısından önemi de çok yüksek. Bu eğilimi bilen Türk üreticileri bu iki konuya oldukça duyarlı üretim teknolojileri üze-

rinde kendilerini geliştirdiler ve çevre dostu ürünler üretir oldular. Bugün sektördeki birçok üreticide Oeko-Tex Standart 100 benzeri sertifikalar ile üretim yapılmaktadır. İhracat Türk tekstil ve giyim yan sanayi genç bir sektör olmasına rağmen ihracatta ana sanayiye oranla daha hızlı büyüyor. 2010’da 477 milyon dolar olan ihracat, 2011’de % 28 artış kaydederek 608 milyon dolara yükseldi. 2011’in ana ihracat ürünleri astar, nakış, düğme, kopça, kemer tokası, fermuar, dar dokuma, etiket, dikiş ipliği, şerit, süs aksesuarları, püskül gibi malzemeler oldu.

12

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013



PANORAMA

Hazır giyim endüstrisi için kapsamlı yazılımlar

Modadaki tüm geliştirme fazını birbirine bağlamayı mümkün hale getirme rüyası uzun süredir bizimle. Moda dünyasındaki IT uzmanları bu tip sistemler üzerinde on yıldır çalışıyorlar. Bilgisayarlar, bugünlerde yeterince hızlı, uygulamalar yeterli seviyede uygun, ve uygulamada tasarım ve kesim kalıpları geliştirilmesini tamamen dijital hale getirerek bu rüyanın gerçekleşmesi mümkün. Hazır giyim endüstrisin için uygun komple yazılımlar 10-13 Haziran tarihleri arasında Frankfurt’ta yapılacak olan Texprocess fuarında tanıtılacak. Bu durum sadece çözüm ortaya ortaya konan sanal gerçeklerden fazlası. Maliyetler üzerindeki büyük baskı ve hız zorunluluğunu bilen herkes sanal gerçeklerden daha fazla şeye ihtiyaç olduğunun farkında. Sayılar ve işlemlerden hoşlanan ancak karalama ve gösterişli tanımlamaların hakkında fazla bilgi sahibi olmayanlar bile sanal modellerde animasyonlu ve animasyonsuz çalışmalar yapabilmekte bunun için 3D (3 boyutlu) still gösterimlerinden yararlanabilmekte. Yaratıcı, moda tasarımcısı ve kalıp geliştiricisinin bu durumlardan tamamen memnun olup olmadığı ise başka bir konu. İKİ ÇELİŞEN DÜŞÜNCE Şu an pazarda birbiri ile çelişen iki yaklaşım mevcut. Birinci yaklaşımda, tasarımcının 3 boyutlu bir figürü –avatarı- giydirmesine izin vermekte. Bu konseptte, veritabanı, malzeme kalitesi, döküm, uzama özellikleri, desen ve renkle ilgili bilgileri sağlıyor. Tasarım mükemmel hale getirildiğinde, dikişler ekran üzerinde ayrılır ve kumaş iki boyutlu olarak kayıtlarda tutulur. Hem kesim kalıbında hem de avatar üzerindeki giyside düzeltmelerin yapılması mümkün. Yapılan değişikliler alternatif görünümlere otomatik olarak transfer edilebilmekte. Diğer yaklaşım kesim kalıbının geliştirilmesiyle başlıyor. Oncelikle iki boyutlu yüzeyler veritabanındaki kumaş kalitesine gore sanal ortamda veya avatar üzerinde ard arda dikilerek birleştiriliyor. Eğer, giysi çizgileri ve vücuda oturuş değiştirilirse aynı işlem avatar

14

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013



PANORAMA

üzerinde de yapılır. Bu yazılım, tüm değişikliklerin kalıba gerçek zamanlı olarak yapılabilmesini sağlıyor. Kalıp hazırlanmasında serileme, dikiş ve kesim payları, çentik, baskılı göstergeler ve optimum kesim planı gibi takip eden adımlar, standart çözümler olarak ele alınabilmekte ve 1990’den bu yana başarılı bir şekilde uygulamaya konulabilmekte. ZAMAN PARADIR VEYA PAZAR ZAMANI Zaman artık para demek ya da para zamanındayız. Bu durum tasarım ve kalıp geliştirme işleminin hızlandırılması zorunluluğundan kaynaklandı. Fiyatla birlikte, tasarım ve vücuda uygunluk müşterilerin temel satın alma kriterleri arasında yerini aldı. Bir taraftan, daha değişik tasarımlara ihtiyaç duyulurken, diğer taraftan, kalıp geliştirme kapasitesi sınırlandı. Üretim işlemlerinde dakika başına düşen işçilik maliyetlerinde ve lojistik dışındaki potansiyel tasarruflar, büyük oranda ortadan kalktı. Bu sürekli olarak çevrilen bir vida olup, geliştirme prosesi ile ilişkili. Reddedilen her fiziksel prototip, 1000 Euro civarında maliyete yol açmakta. Uzmanlar, bu teknolojinin kullanımıyla zamanda %25lik maliyetlerde ise %30luk bir iyileşme sağlamakta. Başlangıçta, bazı uzmanlar tek başına bu gelişmeye öncülük etti. Bu sonuç kullanımı oldukça karmaşık olan birbirinden ayrı çözümlerin üretilmesine sebep oldu. Bugün, durum tamamen farklı. Stratejik iş birlikleri ve satın almalar sistemde düzgün bir entegrasyon talep etmeye başladı, yazılımlar daha kullanımı kolay hale geldi ve hazır giyim sektöründe, farklı ülkelerde, farklı dil seçenkelerinde kullanılabilmesi mümkün oldu. En sıradan, ticari bilgisayarların bile gücü bu tip bir sistemin kullanımı için yeterli. Bu da küçük işyerlerinin bile, bu maliyeti karşılayabilmesine neden oldu. Internet bağlantıları çok daha hızlı ve daha büyük bir kapasiteye sahip. Ayrıca, teknoloji çevre

16

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

için külfetli numunelerin üretilmesini engelledi ve insanların moda tasarım örneklerini görmek için yolculuk etmesine gerek kalmaması açısından yeşil bir teknoloji haline geldi. Karmaşık yazılım- genelde modüler bir yapıya sahip olarak- ilk tasarımdan son satışlara kadar tüm işlemleri kapsamakta. (Ürün Yaşam Yönetimi) sermayenin gerçek yatırımını simgelemekte. Tabi ki bu sistemler satın alınabilir, kiralanabilir ya da kullanılan kadar ödenerek sermayenin tümünün yatırılmasını önlenebilir. En gerçek maliyet faktörü personelin eğitimi ile ilgilidir. İlgili eğitim merkezlerinden mezun olanlar bu tip sistemlerin biri veya birkaçında çalışmış olmasına rağmen, karmaşık problemlerin etkin bir şekilde kullanılabilmesi için özel bir eğitime gerek var. ALTERNATİFLER VE FIRSATLAR İletişim teknolojileri alternatif konseptlerin popülaritesini arttırdı. Bu temel bileşen fiziksel anlamda bir kukla oldu ve kuklanın insan vücuduna uyumluluğu iyi bir şekilde taklit etmesini sağlayacak yumuşak bir dolgu haline getirdi. Tasarım stüdyosundaki personel bu kuklalara prototip giysilerle giydirerek, müşteri ile video konferans yaptı ve tasarım ve vücuda uygunluğu tartıştı. Standart figürlerde olduğu gibi, mevcut uluslararası ölçümler kendi kuklaları ile geldi ve verilen şirket veya marka için üretim gerçekleştirilir hale geldi. Burda sanal ortama oranla avantaj, üç boyutlu ve sürekli olarak mevcut olan tanımlı bir şeklin ürün geliştirmeye ihtiyaç olduğunda orda bulunması. Bu durum, hızlı bir şekilde elde edilen, işlem maliyetlerini aşağı çeken farklı modellerin kısa aralıklarda mümkün en geniş paletini sunmayı amaçlayan tedarikçiler için özellikle çok yardımcı oldu. Ayrı olarak üretilmiş ürünlerin endüstriyel durumlar ve ölçüme uygun olarak hazırlanması sağlandı. Böylesi bir durum özellikle bireysellik isteyen ancak yüksek maliyetlere katlanmak istemeyen müşteriler için uygun oldu. IT üreticileri, kendilerini ve sanal moda tasarımı için çözümlerini 4. Salonda sunacaklar.



PANORAMA

Dünya deri sektörü İstanbul’da buluşuyor 18

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013


PANORAMA

Türkiye adeta bir deri cenneti… Türk dericiler, Anadolu’dan gelen köklü deneyim ve deri işleme kapasitesini artık tasarım ve modayla birleştiriyor. Türkiye deride tasarımın başkenti olma yolunda hızla ilerlerken, tüm dünyanın gözü de Ocak ayında kapılarını açacak 7’inci İstanbul Deri Fuarı, İDF 2013’e çevrildi. Tüm dünyadan 343 deri firmasının katılacağı fuarda stantlarda yer kalmazken, bu büyük ilgi Türkiye’nin deri sektöründe uluslararası liderliğini de ortaya seriyor. Türkiye Deri Vakfınca, Türkiye Deri Konfeksiyoncular Derneği’nin ortaklığıyla, Tüyap Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş tarafından ve Artı-F Organizasyon işbirliği ile Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi Büyükçekmece İstanbul’da gerçekleşecek olan İDF bu yıl 17-19 Ocak 2013 tarihleri arasında katılımcılarını ağırlayacak fuara; deri konfeksiyon, üreticiler, kimyasal ve makine tedarikçilerinin yanı sıra deri mühendisliği ve moda tasarım okulları da katılacak Fuara yabancı katılımda, geçen yıllara oranla büyük bir artış gözlemlenirken, ulusal ve uluslararası basının da ilgisinin yoğun olduğu belirtiliyor. Tüm sektörü bir araya getirmeyi hedefleyen fuarda, bu yıl 35 bin metrekarelik kapalı alanda salonların şimdiden dolu olması da, yükselen ilgiyi ortaya koyuyor. ULUSLARARASI PLATFORMLARDA KONUŞULUYOR İDF Fuarı 2013 ile ilgili konuşan TÜRDEV Başkanı Volkan Çandar, ABD, Kanada, Macaristan, Yunanistan, Hindistan, Pakistan ve Çin başta olmak üzere, yurtdışından da katılımın yüksek olduğu İDF’nin artık uluslararası platformlarda adından söz edilen, önemsenen ve ajandalara kaydedilen bir deri etkinliği olduğunu vurguluyor. Bu yıl özellikle yurtdışından katılımda büyük oranda bir artış gözlemlediklerini söyleyen Çandar, “IDF, artık dünyanın dikkatini çeken ve uluslararası kimliğini ön planda tutan bir fuar olarak algılanıyor” diye ekliyor. “Derinin tüm alt sektörlerini, bu konudaki akademisyenleri, tedarikçileri, tasarım ve moda dünyasından isimleri tek bir platformda buluşturmayı başarıyoruz” Çandar, fuar kapsamında düzenlenen şov ve etkinliklerle Türkiye’nin derideki tasarım ve pazarlama yeteneğinin de ortaya konulduğunu belirtiyor. Çandar, her yıl olduğu gibi İDF 2013’te de gelişen deri teknolojilerinin Türk derisine aktarıldığı ve deride moda gücünün yansıtıldığı zengin bir içerik oluşturduklarının müjdesini veriyor. İDF 2013’DE ÜMİT ÜNAL VE BORA AKSU İMZASI İDF 2013, teknoloji, tasarım ve modanın buluştuğu, global bir platform olmaya şimdiden aday. Fuarın en büyük sürprizlerinden biri de Deri Tanıtım Grubu (DTG)’nin katkılarıyla hazırlanan “Trend Alanı” olacak. Uluslararası moda haftalarında tüm tasarım dünyasını etkilemeyi başaran yetenekli tasarımcı

ÜMİT ÜNAL tarafından hazırlanacak ve fuar alanının ana girişinde ziyaretçileri karşılayacak olan Trend Alanında, Ümit Ünal Alanın işlevini çok farklı etkinlikleri tasarlayarak anlamlandıracak. İDF 2013 ‘ün bir diğer sürprizi de BORA AKSU. 2002’den bu yana gerçekleştirdiği defile ve tasarımlarıyla uluslararası moda dünyasını etkileyen, böylece Londra başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinin moda haftalarında adından söz ettiren ünlü tasarımcı Bora Aksu’nun enstalasyon çalışması fuar alanı ana girişinde sergilenecek. Daha önce Hong Kong ve Şangay’da da sergilenen çalışma, Türkiye’nin tasarımda geldiği noktayı gözler önüne seriyor. İDF 2013 kapsamında ayrıca Aralık ayında gerçekleştirilen Deri Tasarım Yarışması-“DETAY”ın ve Ege İhracatçılar Birliği Deri Tasarım Yarışması -“DERİ’N FİKİRLER 2. Deri Üretim ve Tasarım Yarışması”nın dereceye giren tasarımları sergilenirken diğer birçok sürpriz de uluslar arası deri sektörü temsilcilerinin ilgisine sunulacak.

17-19 Ocak 2013 tarihleri arasında İstanbul Tüyap’ta düzenlenen ve dünyanın en büyük deri sektörü buluşmalarından İDF 2013’te, Türkiye’nin deride tasarım ve teknolojide geldiği son nokta sergilenecek.

İDF’DE DOLU DOLU ETKİNLİK TAKVİMİ Fuar bu yıl aynı zamanda, dünya akademilerinden sektörün duayen isimlerine de ev sahipliği yapacak. Fuar kapsamında düzenlenen uluslararası panellerden Turgut Koşar anısına düzenlenen panelde IULTCS, UNIDO, COTANCE ve ICT uzmanları “Deride Karbon Ayakizi” konusunu irdelerken, “Kaliteli Deri Üretiminde Sürdürülebilir Teknoloji” ve Ar-Ge’nin üretim zincirindeki yeri ve önemi tartışılacak. Fuar kapsamında ayrıca İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği (İDMİB)’in düzenleyeceği toplantıda “Yetkin Belgeli İşgücü İstihdamında Çözüm Ortaklığı Projesi”nin tanıtımı yapılacak. Ayrıca Bülent Hazer Etkinlikleri kapsamında “SVHC ve Deri Sanayinde Yasaklı Maddeler, Sorunlar Yanlışlar, Gerçekler ve Öneriler” konu başlığında yapılacak panelde Türdev Başkanı Dr. Volkan Çandar’ın moderatörlüğünde; Mr. Gustavo Gonzales Quijano, Dr. Page Cambell, Doç. Dr. Bahri Başaran ve Thomas Yu konuşmacı olarak katılacaklar.

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

19


PANORAMA

Tetaş İzmir tanıtım günleri Türkiye’nin gözde kentlerinden İzmir’de Tepekule Kongre Merkezi, Tetaş’ın düzenlediği konfeksiyon ve kesimhane makinaları tanıtım günlerine ev sahipliği yaptı. Bu yılın başında 98 yıldır konfeksiyon makineleri üretimine yön veren Japon Sanayi dikiş makinaları devi Pegasus firması ile işbirliğine başlayan Tetaş AŞ, Pegasus firmasının konfeksiyon üretimine yön veren en son teknoloji ürünlerini, Zoje firmasının Direct Drive teknolojisini, TESAN kesimhane grubu makinelerini ve daha bir çok ürünü İzmir kullanıcılar ile buluşturdu. Bu Show’un asıl amacı üreticinin hayatını kolaylaştıran

20

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

ve tasarruf etmelerini sağlayan makineler ve teknolojiler hakkında son kullanıcıları bilgilendirmek. Özellikle Pegasus firmasının yapılan işi operatörün marifetinden kurtarıp standartlaştıran ve kolaylaştıran MHG serisi “Otomatik Etek Kıvırmalı Soldan Bıçaklı Recme“, gizli dikiş kıvırması boyunca ek geçiş bölümlerinde dikiş atlatmasını önlemek için geliştirilen EH aparatlı MX overlok serisi, tüp şeklindeki mallara lastiği düzgün ve hatasız olarak eklemeyi mümkün kılan ve makinenin çalışma hızına göre beslemeyi otomatik olarak ayarlayan MC aparatlı EX serisi overloklar, dünyada bir ilk olan çift renkli dikiş yapabilen ZEBRA serisi recmeler, Pegasus’un eşsiz ayak sistemleri sayesinde kolayca ek geçiş bölümlerinde ve üst üste bindirilmiş kumaşlarda mükemmel sonuçlar sunan FS700 lok serisi, Show’un diğer ilgi çeken ürünleri oldu. Tetaş güvencesiyle Türkiye’de satılmaya başlanan Pegasus markasının Overlok ve Reçme gibi lüperli makinelerde sundukları çözümler, Zoje firmasının Direct Drive teknolojisi ile öne çıkan Elektronik Düz dikiş, ilik, Punteriz, Düğme gibi çağanozlu makine serileri ve buna ilave olarak Direct drive teknolojisi ile donatılmış Overlok makinaleri, TESAN marka otomatik sericiler, TESAN marka otomatik kesim sistemleri (cutter) TETRA-CAD marka kalıp hazırlama sistemleri, EDO marka kalıp kartonu kesme sistemleri, Titanyum kaplı FUKU marka Çağanozlar ve Yong Zheng, Etiket Grubunda Meto Orjinal Etiket, Tengo Etiket, T- Etiketten, Makas grubu Premax ve daha bir çok ürün İzmir’e gelen katılımcıların beğenisine sunuldu.



PANORAMA

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, İTHİB Başkanı İsmail Gülle, İTHİB Yönetim kurulu Üyeleri Şerafettin Demir ve Tamer Pala, ilk üçe giren tasarımcılar ve elbiselerini sergileyen mankenlerle toplu halde.

“Babayiğitler” genç tasarımcıları ödüllendirdi İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) tarafından 7’inci kez düzenlenen kumaş tasarım yarışmasını, “Şehrin Aynaları” adlı temasıyla yarışmaya katılan genç tasarımcı Cansu Kasaplar kazandı. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) tarafından düzenlenen Kumaş Tasarım Yarışması 2012’nin finali gerçekleştirildi. Üretiminin ve dışsatımının en önemli bölümünü oluşturan Türk tekstil sektörünün yaratıcı gücünün yükselmesi, özgün tasarımlar yaratma ve satma isteklerinin güçlendirilmesi, bu alandaki öğrencilerin sektöre hızla kazandırılması ve yetenekli gençlerin ve özgün tasarımların teşvik edilmesinin amaçlandığı yarışmaya katılım üst düzeyde oldu. İTHİB Başkanı İsmail Gülle’nin ev sahipliğinde düzenlenen gecede, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, ihracatçı birliği başkanları, sektör temsilcileri,

22

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

akademisyenler ve tasarımcılar yer aldı. Yarışmada, “Şehrin Aynaları” temalı tasarımlarıyla katılan Cansu Kasaplar birinci, “Yosun” temalı tasarımlarıyla katılan Fatma Ceren Güneş ikinci ve “Ağaç” temalı tasarımlarıyla katılan Neriman Özaslan üçüncü oldu. “GERÇEK BABAYİĞİTLER BU SEKTÖRDE” Törenin açılışında konuşan İTHİB Başkanı İsmail Gülle, 7 yıldır düzenlenen yarışmanın artık olgunluk dönemine girdiğini söyledi. Sektörün, 2012 yılı sonu itibariyle, geçen yıla oranla yüzde 10 daha fazla mal satmış olmasına rağmen değer bazında yine geçen yılın rakamı olan 8 milyar dolar ihracat rakamını aşa-



PANORAMA

cağını söyleyen Gülle, “Bu sektör, gerçek babayiğitlerin sektörü. 150 milyar doları bulacak 2012 yılı toplam ihracatımızın 25 milyar doları tekstil ve hazır giyim sektörü tarafından yapılacak” diye konuştu. Sektörün kazancı için ellerinden geleni yaptıklarını söyleyen Gülle, gençleri sektöre kazandırmak ve fikirlerini değere dönüştürmelerini sağlamak için tasarım yarışmalarının önemine dikkat çekti. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ise konuşmasında, 2023 hedefine giden yolda tasarım odaklı ve yükte hafif, pahada ağır ürünlere yönelmek gerektiğini ifade etti. “2023 hedefimizin dört ayağı var. İnovasyon, tasarım, Ar Ge ve moda” diye konuşan Büyükekşi, bugün 1 ile 20 yaş arasında olan gençler ve çocukların, geleceğin inovasyon projelerine imza atacağına inandıklarını söyledi.

Yarışmanın birincisi Cansu Kasaplar

YURTDIŞINDA EĞİTİM FIRSATI İTHİB, yarışmada ilk üçe giren adaylara kariyerlerini geliştirme adına büyük fırsatlar sunacak. Birinciliği kazanan Cansu Kasaplar, 10 bin lira para ödülünün yanı sıra Ekonomi Bakanlığı’nın da katkılarıyla 2 yıl yurtdışında eğitim hakkı, 6 ay yurt içinde dil eğitimi fırsatı, yurtiçinde staj imkanı ve sektörün en önemli fuarı olan Paris Premiere Vision’a katılma hakkı kazandı. İkinci Fatma Ceren Güneş 6 bin, üçüncü Neriman Özaslan ise 3 bin lira para ödülü kazanırken, her iki tasarımcı da yurtiçinde staj, 6 ay dil eğitimi ve Paris Premiere Vision Fuarı’na katılım ödüllerinden faydalanacak.

24

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013



PANORAMA

Kutnu kumaşı’nın yeniden doğuşu Gaziantep’e has bir kumaş olan ve el tezgahlarında yüzyıllardır ilmek ilmek dokunan Kutnu Kumaşı, (USOKDER) Somut ve Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Yaşatılması ve Tanıtılması Derneği tarafından Avrupa Birliği hibe programlarından hibe almaya hak kazanmış “Yerelden Küresele Kültürel Yansımalar” adlı proje ile yeniden hayat buldu. Türkiye genelinde somut kültürel mirasın yanı sıra somut olmayan kültürel mirasımıza da yönelik birçok araştırma yapan USOKDER’in, Paris’te faaliyet göstermekte olan proje ortağı ile gerçekleştirdiği pro-

26

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

jede, Türkiye’nin tanınmış modacılarının ve Ankara Olgunlaşma Enstitüsü’nün hazırladığı kreasyonlar, 29 Aralık 2012’de Yıldız Sarayı Tiyatro’sunda izleyici ile buluştu. Türk motiflerinin, Kutnu Kumaşı’nın eşsiz dokusunun ve modern çizgilerin bir arada harmanlandığı moda gösterisi büyük beğeni topladı. SARAYLARIN KUMAŞI YENİDEN SARAYDA Osmanlı döneminde saray kumaşı olarak adlandırılan ve en makbul kumaş türü olarak sultanların taşıdığı Kutnu Kumaşı, şimdilerde sadece turistik eş-


PANORAMA

yaların üretiminde kullanılan naftalin kokulu bir anı. Kapalıçarşı’da veya turistik bölgelerde, çanta, terlik gibi eşyalarda kullanılan Kutnu Kumaşı’nın iade-i itibarı Yıldız Tiyatrosu’nda yapılan muhteşem defile ile gerçekleşti. USOKDER’in iki yıla yakın bir süredir sürdürdüğü “Yerelden Küresele Kültürel Yansımalar” projesinin son adımı olan Kutnu Kumaşı defilesine çok sayıda modacı ve Ankara Olgunlaşma Enstitüsü katıldı. Siren Ertan Çarmıklı, Özgür Masur, Cemile Gül, Tuvana Büyükçınar ve Nurdan Özdemir tarafından Kutnu Kumaş ile hazırlanan giysiler, aralarında Şenay Akay gibi podyum dünyasının seçkin modellerinin de yer aldığı defilede izleyiciye sunuldu. DÜNYA MODASININ HİZMETİNDE USOKDER’in AB desteğiyle hayata geçirdiği “Yerelden Küresele Kültürel Yansımalar” projesi, Kutnu Kumaşı’nın dünya pazarına tanıtılması ve üretimin artırılması ile ilgili çok önemli adımların atılmasını sağladı. Projenin son adımı olan defileyle, Kutnu Kumaşı’nın ehil ellerde nasıl bir sanat eserine dö-

nüşeceğini vurgulamak istediklerini belirten USOKDER Başkanı Eda Can Aslan, şu bilgileri paylaştı; “Kutnu Kumaşı, Gaziantep’in yüzyıllardan bugüne taşıdığı çok değerli bir miras, bir bakıma bizim çeyizimiz. Günümüzde sadece turistik eşyalarda kullanılması, üretimi yapan usta sayısının giderek azalması ve bir değerimizin daha yok olma tehlikesiyle karşı karşıya gelmesi, bizi bu projeye yöneltti. AB’nin desteği bize güç kattı ve Fransız ortağımızla birlikte iyi bir iş çıkardığımıza inanıyoruz. Gaziantepliler olarak Kutnu’yu dünya pazarına sunmayı bir misyon olarak görüyoruz. Defilemizde yer alan her bir parça bir sanat eseri güzelliğindeydi ve Kutnu’nun onun değerini bilen ellerde nelere dönüşebileceğini kanıtladı. Projenin ikinci aşamasında ise kutnu kumaşının üretim kalitesinin artırılmasının yanı sıra Fransız tasarımcıların yorumlayacağı, Fransa ve Türkiye’de yapılacak kutnu kumaş moda gösterileri yer alacak.” Geniş bir katılımla izlenen defile “Yerelden Küresele Kültürel Yansımalar” projesinin kapanış kokteyliyle son buldu.

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

27


PANORAMA

Aster Tekstil’den sosyal farkındalık Aster Tekstil, 2013 yılına çok özel bir sosyal farkındalık teması ve projesiyle merhaba diyor. Yaşamın içindeki tohuma ve tohumun içindeki yaşama saygı duruşu adı verilen proje, günlük yaşamın içindeki güzelliklere dikkat çekerek bireysel farkındalığı artırmayı amaçlıyor. BİREYSEL FARKINDALIK Aster Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi Ali Koçali, 2013 projesiyle ilgili şu bilgileri verdi; Aster Tekstil’in kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetlerinin temelinde kurumun sorumluluğunda bireysel farkındalık oluşturmak anlayışı yatıyor. Kendimize seçtiğimiz bu çıkış noktası, sosyal sorumluluk adına yapılacak tüm faaliyetlere bireyi dahil etmenin gerekliliğine inanıyor olmamızdan kaynaklı. Bireylerce içselleştirilmeyen, yaşama geçirilmeyen çabaların, pazarlama iletişim etkinlikleri ile sınırlı kaldığını üzülerek görüyoruz. Bu sebeple her yıl, tamamen çalışanlarımızın görüşleriyle şekillenen bir sosyal tema seçiyor ve yıl boyunca bu temayı işliyoruz.”

28

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

YAŞAM TOHUMLA BAŞLAR Aster Tekstil “Yaşamın içindeki tohuma ve tohumun içindeki yaşama saygı duruşu” projesi, genetiği ile oynanan tohumların etkilerine dikkat çekmek üzere hayata geçirildi. İnsan sağlığının sürdürülebilirliğinin önemli bir kriterinin besin maddeleri olduğunun ve ana besin maddelerinin içeriğiyle oynanarak büyük bir risk alındığının altını çizen Ali Koçali; “Biz bir tekstil firmasıyız, dünyanın en önemli markalarına kendi ürünlerimizi tasarlar ve üretiriz. Var oluş nedenimizden bağımsız olarak, 700’ü aşkın çalışanımız, aileleri, tedarikçilerimiz ve müşterilerimizle on binleri bulan bir insan topluluğunu bilinçlendirme çabamız, ticari kimliğimizle değil sosyal duruşumuzla ilgili. Gerek kurumsal kimlik dokümanlarımızla, gerekse sosyal medya üzerinde yürüttüğümüz etkin çalışmalarla bu bilince hizmet ediyoruz. Çünkü, sürdürülebilir başarı için buna mecbur olduğumuzu biliyoruz” dedi.



PANORAMA

KOBİ’ler yeni nesil iş çözümleriyle fark oluşturacak İş teknolojileri konusunda tüm şirketlerin çözüm ortağı olan Medyasoft, “KOBİ’ler İçin İş Çözümleri” Anadolu turunu tamamladı. KOBİ’lerin verimliliklerini artırarak dış dünyaya açılmalarını sağlamak için şehre özel program hazırlayan Medyasoft, Anadolu turunun sonuncusunu Kahramanmaraş’ta gerçekleştirdi. Bilişim dünyasının dev isimleri Adobe, Autodesk, Kaspersky, SAP ve Wacom ile 300’ün üzerinde KOBİ, kamu ve eğitim kurumuna ulaşan Medyasoft, 2013 için hedef büyüttü. Yeni yılda 2 bin şirkete ulaşmayı hedefleyen Medyasoft, yeni nesi iş çözümleri ile KOBİ’leri bölgesel güç haline getirmeyi hedefliyor “300’ÜN ÜZERİNDE KOBİ VE EĞİTİMCİYE ULAŞTIK” Günümüz iş dünyasının rekabetçi pazar koşullarında, sektörde fark oluşturup, karlılığı artırmak için hızlı ve doğru stratejilerin ancak yeni nesil iş teknolojileriyle gerçekleşebileceğine dikkat çeken Medyasoft Genel Müdürü İhsan Taşer, “Türkiye’nin dünyanın dev ekonomileri arasında yer alabilmesi için KOBİ’ler büyük önem taşıyor. Medyasoft olarak KOBİ’lerin de ellerindeki bilgi ve veriyi değere dönüştürmeleri, hızlı karar alabilmeleri, aynı zamanda da devler ligine hazırlanabilmeleri için İstanbul, İzmir, Eskişehir, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Kocaeli’de 7 etkinlik düzenledik. Bilişim dünyasının dev isimleri Adobe, Autodesk, Kaspersky, SAP ve Wacom’un yanısı-

30

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

ra iş ortaklarımızla gerçekleştirdiğimiz toplantılarda 300’ün üzerinde KOBİ ve eğitimciye ulaştık. Bilgi merkezli üretim, doğru kararların alınması ve karlılıklarını maksimum düzeye çıkarabilecekleri yeni nesil iş çözümlerini tanıttığımız bu toplantılardan olumlu geri dönüşler aldık. 2013 yılında da aldığımız bu geri dönüşler sayesinde ‘KOBİ’ler için iş çözümleri’ etkinliğimizi daha fazla ilde gerçekleştireceğiz” dedi. “KOBİ’LERİ BÖLGESEL GÜÇ YAPACAĞIZ” Şehre özel olarak hazırlanan toplantıların sadece KOBİ’ler için değil, kamudan eğitime kadar her alan için büyük önem taşıdığına dikkat çeken İhsan Taşer, 2013 yılında Anadolu turu kapsamında hedeflerinin 2.000 şirkete ulaşmak olduğunu söyledi. Medyasoft Genel Müdürü ihsan Taşer sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeni nesil iş teknolojileri bilgi paylaşımından kurum içi iletişime kadar şirket içindeki tüm birimlerin bilgiyi tek bir havuzdan yönetmesine olanak tanıyor. Sunduğu esnek yapı ile iş akışını basitleştirip hızlandıran, maliyetleri kontrol altında tutup fikirlerin düşünce hızında hayata geçebilmesi için esnek çözümler sunan yeni nesil iş teknolojilerini 2013 yılında da hız kesmeden tanıtmayı sürdüreceğiz. Başta KOBİ’lerimiz olmak üzere işlerinde yeni nesi iş çözümlerini kullanmak isteyen tüm şirketleri bu teknolojilerle dünya standartlarına kavuşturup, bölgesel güç olabilmeleri için birebir mesai harcayacağız.”



PANORAMA

Malkan’dan konfeksiyon yatırımlarına büyük destek 1971 yılında kurulan Türkiye’nin ilk yerli sanayi tipi ütü makineleri üreticisi (Türkiye’de ilk üretilen sanayi ütüsü bugün Rahmi KOÇ müzesinde sergilenmektedir) Malkan Makina, sektörde 41 yılı eride bırakırken hem iç piyasada, hem de dış ülkelerdeki etkinliğini artırarak sürdürüyor. Malkan özellikle son

32

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

5 yıl içerisinde, PLC kontrollü tam otomatik spesyal ütü presleri konusunda geliştirdiği yenilikler sayesinde konfeksiyon ve hazır giyim üreticilerinin ilk tercihlerinden biri haline gelmeyi başarmış durumdadır. Bu sayede iç piyasada kurulduğu günden beri elinde tuttuğu pazar liderliğini devam ettirir-


Son 5 yılda, gerek Türkiye’de gerekse birçok ülkede, Konfeksiyon ve Hazır Giyim Sektöründe ciddi yatırımlar yapan yerli ve yabancı büyük firmalar, projelerinde Malkan ürünlerini tercih etmeye özen gösteriyorlar.

ken, tüm dünyada özellikle Alman ve İtalyan marka olan rakipleri ile de başa baş bir rekabete girişmiş bulunuyor. Bunda da ucuz ve kalitesiz Çin mallarına karşı yüksek kalite ve teknolojisi, pahalı Avrupalı ütü markalarına karşı ise kalitesi ve çok düşük fiyat avantajı ile son derece başarılı oluyor.

PANORAMA

YÜKSEK KALİTEDE ÜRETİM Bugün 8.600 m2 kapalı alanda, 550 çeşidi bulan ürün gamından yılda 15.000 adet makine üretim kapasitesine sahip Malkan Makine, üretimini gerçekleştirdiği ütüleme ekipmanlarının yaklaşık % 45’ini 87 ülkeye ihraç eder duruma gelmiştir. Üre-

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

33


PANORAMA

tim bandında bulunan yüksek teknolojik CNC tezgahlar, lazer kesim tezgahı ile eğitimli mühendis ve teknik personeli sayesinde hatasız ve yüksek kalite düzeyinde malzeme işleme kabiliyetine sahip olan Malkan, ulusal ve uluslar arası tüm kalite standartlarına uygun bir şekilde gerçekleştirdiği ürünlerle sektörün en kaliteli yerli markası olmaya hak kazanmıştır. Yine sektöründe ilk ISO-9001 belgesi almaya (Mayıs 2000 yılı) hak kazanan ve bugüne kadar Kalite Yönetim Sistemini başarıyla uygulamaya devam eden Malkan Makina, sistemin en önemli gereklerinden biri olan sürekli iyileştirme ve gelişmeyi kesintisiz bir şekilde uygulayarak üretim maliyetlerini düşürücü çalışmalar gerçekleştirmekte ve bu sayede uygun fiyat avantajını da sürdürmekte. İşte bu avantajlarından dolayı sürekli artan bir pazar payı grafiğine sahip olan Malkan’ın ürünleri ile katkı sağladığı büyük projelerden 2012 yılında yurt içinde gerçekleştirilenlere örnek olabilecek bazıları şunlar: TERKONSAN/K.MARAŞ: K.Maraş’ın dürüstlüğü ile ün yapmış esnaflarından ve halen K.Maraş Terziler Odası başkanlığı da yapan İhsan Kurtar’ın konfeksiyon üretimine geçiş yaptığı yeni yatırımı 5.000 m2 üretim alanı ve günlük 500 ad erkek takım elbise üretim kapasitesine sahiptir. Ismarlama terzilik birikimini Malkan’ın en son tekno-

34

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

loji ürünü ütüleme presleri ile birleştiren Terkonsan, bu proje sayesinde Güney Doğu Anadolu bölgesinin kalkınmasına çok önemli katkılar sağlayacaktır. İMZA GİYİM/ADANA: Türkiye’nin gömlek üstatlarından İsmail Taşkınırmak’ın firması artık gömleğin yanı sıra erkek ceket üretimini de kendi bünyesinde yapmaya başladı. 3.000 m2 kapalı alanda günde 400 ad kaliteli ceket üretimi gerçekleştirilerek başlayan projede tüm ara ve son ütüleme ekipmanları Malkan marka seçildi. İmza Giyim’in ceket gibi çok yakın zamanda pantolon üretimini da fason yerine kendi bünyesinde gerçekleştireceği ilave yatırımları da yine Malkan ütüleri ile desteklenecek. SÖZÜTEK KONFEKSİYON/ADANA: Sektörün bölgesindeki en genç iş adamlarından Mahmut Sözütek de, fason üretimden kendi bünyesinde üretime geçerken tüm ütüleme setini Malkan tercih etti. 4.500 m2 kapalı alanda günde 650 ad erkek ceketi üreten Sözütek, üretimini % 80 – 90 oranında ihraç ediyor. KARGİSAN/KARABÜK: Bayan giyim sektörünün duayenlerinden Halil Şahin’in özellikle yurt dışındaki müşterilerinden er-



PANORAMA

kek giyim üzerine gelen yoğun taleplere cevap verebilmek için kurduğu yeni fabrika 3.000 m2 kapalı alan ve günlük 300 ad marka ceket üretim kapasitesine sahip. Bayan giyimde piyasanın lider firmalarından Kargisan, bundan böyle erkek giyimde de söz sahibi olurken Malkan ürünlerinden faydalanıyor. YILMAZ KONFESİYON/İZMİR: Piyasada sözü geçen, kendini ispatlamış önemli pantolon üreticilerinden Galip Yılmaz’ın firması, üretimde hem kapasite hem kalite artışını beraber sağlayabilmek adına üretim bandını geliştirme projesinde çözüm ortağı olarak Malkan’ı seçenlerden. Firma 4.500 m2 alanda günlük 2.000 ad bayan pantolonu üretme kapasitesine sahip. TAHA GİYİM/MALATYA: Yurt içinde ve yurt dışında toplam 435 mağazalık dev bir zincire sahip, Türkiye’nin bugün en büyük giyim markalarından LC Waikiki’nin; İstanbul, Adapazarı, Malatya ve Mısır’daki mevcut 7 tane fabrikasına ilaveten yine Malatya’da kurulan 8. Üretim tesisi de tamamen Malkan ürünleri ile donatılmıştır. Söz konusu proje ile yapılacak günde 45.000 parça ilave üretim tümüyle ihracat olacak. ÖZAK TEKSTİL/MALATYA: Türkiye’nin kot giyimindeki duayenlerinden Ahmet Akbalık’ın firması, Malatya’daki fabrikasına yapılan ilave yatırımlarda ve Ş.Urfa’daki yeni fabrikasında yine Malkan ürünlerini tercih etmeye devam ediyor. 2012 yılı içerisinde her iki fabrikada toplam 50’yi aşkın muhtelif ütüleme ekipmanı Malkan tarafından kuruldu. DRY CORNER/İSTANBUL: Kuru temizleme ve Çamaşırhane sektörüne yeni bir soluk kazandıran Emre Kürşad Üner, 1 fabrika ve 8 AVM şubesinden oluşan zincirine daha hızlı, kaliteli ve yüksek kapasitede hizmet sunabilmek için; en son teknoloji ürünü yıkama ve ütüleme ekipmanları ile donattığı İkitelli’deki yeni fabrikasını hizmete açtı. Gelişim trendi çok hızlı seyreden firmanın sektöre örnek olacak yeni yatırımı da Malkan tarafından desteklenmektedir. DÜNYAYA İHRACAT Yurt içinde son bir yılda Malkan’ın da katkılarıyla hayata geçirilen bu projelerin yanı sıra, son 5 yılda Malkan’ın 60’ı aşkın yurt dışı distribütör ağı kanalıyla da pek çok konfeksiyon ve hazır giyim fabrikası yeni yatırımlar gerçekleştirdi. Bunlardan başlıcaları; Mısır’da dünyaca ünlü gömlek üreticisi ISMACO (Ermenegildo Zegna), Türkiye’nin tüm dünyada kabul görmüş markaları MAVİ JEANS, COLİN’S ve TAHA GİYİM(LCW) ile Mısır’ın en büyük erkek takım elbise üreticilerinden VESTIA, Ukrayna’da dünyaca ünlü erkek kostüm imalatçısı

36

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

VORONIN, İran’da erkek giyiminde piyasanın en tanınmış ve en çok tercih edilen markaları AVISHAN ve SALAR, Özbekistan’da erkek takım elbise üretiminde söz sahibi TEKSTİLE LİBOS, MOHİNUR LİBOSLARİ, BAGİRA TEKS, OFS, FAHİR TEKS, SPRİD PLYUS, örme kumaş yani büyük penye fabrikaları SOLEY TEKS, JV INWESTTEX ,KALORAMA , UZTEX ve Özbekistan’da Türkiye’den tanıdık isimler BOYBO GROUP, ALKIM TEKSTİL, BAYTEKS, ARGE FASHION, BURSEL, FLEMİNGO ve KONTEX, Litvanya’da Danimarkalı bir pantolon üreticisi F.ENGEL Kırgızistan’ın en büyük pantolon üreticisi BOSSER LUKS, Polonya’da iç piyasanın en çok tercih edilen erkek takım elbise markası ELES, Hindistan’dan Avrupa’ya ihracat yapan takım elbiseci BLACKBERRY, Bangladeş’te günde 6.000 adet klasik kumaş pantolon üretim kapasitesine sahip BITOPI GROUP ve Azerbaycan’da en büyük takım elbise üreticileri MIRZAYEF ile AKKORD TEKSTİL ve penyeci ALYANS TEKSTİL sayılabilir. Ayrıca AYKA HOLDİNG’in Etiyopya’daki yatırımına 300’ü aşkın ütü masası alımı ve dünyaca ünlü Alman erkek giyim markası Roy Robson’un İzmir’deki günlük 1.100 ad takım elbise üretim kapasiteli fabrikasının bütün ara ve son ütüleme sistemleri komple anahtar teslim proje şeklinde Malkan tarafından gerçekleştirmiştir. Genellikle erkek takım elbise, ceket ve pantolon üretimi üzerine çalışan ve piyasalarında oldukça tanınmış markalara sahip bu firmalar son yıllarda gerçekleştirdikleri yeni fabrika yatırımı veya kapasite artırımı projelerinde Malkan’ın üstün kalite ve hizmet anlayışıyla sunduğu ürünleri büyük bir memnuniyetle tercih etmektedirler. Türkiye’nin tekstil ve konfeksiyon ütü makineleri sektöründe dünyaya açılan penceresi konumundaki Malkan, yakın gelecekte İstanbulHadımköy’de hayata geçirmeyi planladığı 20.000 m2 kapalı alan ve en son teknolojiye sahip üretim tesisi ile müşterilerine sunacağı üstün kaliteli hizmet ve ürünleri artırmayı hedeflemekte.



PANORAMA

Düğmenin modayla buluşması Tasarlamış olduğu yüzde yüz doğal düğmelerle moda devlerine şıklık katan Form Düğme’nin kurucu ortağı Mustafa Oktay Marmara Üniversitesi’nde Tekstil ve Moda Tasarım Bölümü öğrencilerine yenilikçi tasarımlarının kıyafetlerle nasıl buluştuğunu anlattı.

Türkiye’nin doğal düğme üretiminde öne çıkan firmalarından Form Düğme ülkemizin seçkin üniversitelerinden Marmara Üniversitesi ’nin Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarım Bölümündeki öğrencilerle buluştu. Form Düğme kurucu ortağı Oktay, genç tasarımcıların yaratıcılığını arttırmak, moda sektöründeki gelişmeler, düğmelerin üretildiği doğal hammaddeler, doğal düğmenin önemi ve kıyafete kattığı şıklık hakkında bilgi vermek amacıyla Marmara Üniversitesi’nde “Düğmenin Modayla Buluşması” seminerine katıldı. Oktay, dünyanın dört bir yanından getirmiş oldukları birbirinden farklı hammaddeleri 6000 m2’lik Form Düğme fabrikasında düğmelere nasıl dönüştürdüklerini üniversite öğrencilerine şu şekilde açıkladı: “Palmiye ağacının çekirdeğinden, eti için kesilen hayvan ve bufalo boynuzundan ve okyanuslardaki deniz kabuğun-

38

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

dan yüzde yüz doğal düğmeler üretiyoruz. İthal edilen malzemelerin her biri fabrikamızda el emeğiyle kesildikten sonra, makinelerde işleniyor. Müşterilerimizin kendi tasarımlarına ve bize vermiş oldukları özel siparişlere uygun hazırlanan düğmeler son haline getiriliyor.” Kıyafetler, şıklık kazanabilmek için her zaman kaliteli düğmelere ihtiyaç duyar. Düğmelerin küçük bir detay gibi gözükse de bütünleyici özelliğe sahip olduğuna değinen Oktay, kıyafetlerin en güzel bölümlerine dikilerek onların son hale gelmesini sağladığını Seminer sırasında dağıtılan Form Düğme’nin üretmiş olduğu düğmelerin yer aldığı kartelalar, tekstil ve moda tasarım öğrencileri tarafından ilgiyle incelendi. Form Düğme’nin yüzde yüz doğal hammadde kullanarak ürettiği düğmeler Hugo Boss, Massimo Dutti, Mango, Zara, Ted Baker gibi moda devlerinin koleksiyonlarına eşlik ediyor.



PANORAMA

Bossa’ya Paris’te tam not Paris’te düzenlenen Denim by PV Fuarı’nda sergilenen BOSSA ürünleri uzmanlar, uluslararası şirket temsilcileri ve denimin duayenlerinden tam not aldı. Türkiye’de tekstilin öncü kuruluşlarından BOSSA, Paris’te düzenlenen Denim by PV Fuarı’nda yeni ürünlerini tanıttı. BOSSA, denimde 2014 ilkbahar yaz modasının ana çizgilerini taşıyan yüksek esneklik kabiliyeti olan ve vücuda şekil veren kumaşları (Powerstrech) ve indigo gömleklikleri ile uzmanlar, uluslararası şirket temsilcileri ve denimin duayenlerinden

40

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

de tam not aldı. BOSSA Pazarlama Müdürü Gülperi Erkanlı, Denim alanında uluslararası en büyük fuarlardan birisi olarak kabul edilen Denim By PV’nin öncülerinden birisinin BOSSA olduğunu belirterek şunları söyledi: “Avrupa ve Amerika kıtasının ileri gelen en önemli diğer 4 denim üreticisiyle birlikte oluşumuna önayak olduğumuz ve bu sebeple bizim için ayrı


PANORAMA

bir anlam taşıyan Denim by PV fuarına her yıl katılıyor ve Dünya denim modasına katkıda bulunuyoruz. Bu sezon fuarda 2014 ilkbahar-yaz denim modasına yön verecek kumaşlar sunuldu. Ürünlerimiz, Dünya deniminin en önemli aktörleri sayılan Adriano Goldschmied ve Francois Girbaud başta olmak üzere standımızı ziyaret eden duayenler tarafından beğenildi. Bunun yanısıra, çok önemli dünya markaları olan 7 for All Mankind, Levi’s, Citizens of Humanity, Armani Exchange, Guess, J Brand, Polo Ralph Lauren, Esprit, Hugo Boss, Wrangler, Jack & Jones, Nudie, H&M, Tommy Hilfiger, Acne gibi şirketlerin temsilcileri stan-

dımızdaki ürünleri inceleyerek, 2014 yazı için kumaş seçimlerini yaptılar.” Denimde powerstrech kumaşlar ve otantik denimler kadar geri dönüştürülmüş ve organik hammaddeden üretilen denim kumaşların da altın çağını yaşadığını vurgulayan Gülperi Erkanlı “BOSSA’nın organik pamuk, geri dönüştürülmüş elyaf ve ekolojik kimyasalları kullandığı sertifikalı kumaşlardan oluşan çevreci Re-Set koleksiyonu ve geri dönüştürülmüş denim kumaşları (Recycled denim) dünyanın önde gelen markaları tarafından tercih edilmektedir, çevreci kumaşa yönelik Ar/Ge faaliyeti ve yatırımlarımıza devam ediyoruz” dedi.

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

41


PANORAMA

Poliform giyinme odalarına düzen getiriyor İtalya’nın 60 yıllık tasarım markası Poliform’un uzmanlık alanlarından biri de giyinme odaları. Poliform, maksimum depolama çözümleriyle, eşyalarınıza ve yaşam alanınıza şıklığından asla ödün vermeyen bir düzen getiriyor. Poliform Türkiye distri-

42

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

bütörü İtaldeko mimari ekibinin desteğiyle kişiye ve mekâna özel olarak tasarlanan giyinme odaları, özel olarak üretilmiş askılık ve çekmece ölçüleri, deri kaplı çekmece içleri, özel aydınlatma sistemleri ve modüler aksesuarlarıyla organize yaşamın kapılarını açıyor.



PANORAMA

DPP 10. Yılını kutladı Doğan Grubunun Dergi pazarlama ve planlama şirketi DPP 10. yaşını personeli ve 10 yıllık iş ortağı yayınevleri ile birlikte kutladı. Ottoman Place Taksim Square Otelde yapılan kutlama gecesine DPP ve Yaysat’ın yöneticilerinin yanında birçok yayınevi ve dergi grubu katıldı. 10. Yılını dolduran yayınevlerine de plaket takdim edildi. DPP, portföyündeki grup içi ve müşteri tüm ürünler için satış noktası bazlı planlama hizmeti sunuyor. DPP’nin planlama ve pazarlama hizmeti verdiği 133 yayınevine ait, 546’sı yerli, 733’ü yabancı 1279 çeşit ürünün bayilere ve satış noktalarına dağıtımı ise Yaysat tarafından yapılıyor. DPP’deki uzman planlamacılar her gün yeniden planlama yaparak zaman, enerji tasarrufu sağlıyor ve müşterilerin ürüne ulaşmalarını kolaylaştırıyorlar. İHLAS DERGİ GRUBUNA PLAKET Geceye katılan İhlas Dergi Grubu dağıtım sorumlusu Hakkı Günerkan’a da bugüne kadarki iş ortaklığından dolayı plaket verildi.

44

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013



PANORAMA

Çalışanlar 2013’ten umutlu

Dünyanın lider insan kaynakları danışmanlık şirketlerinden Randstad, ‘Global iş dünyası eğilimleri’ raporunun dördüncüsünü yayınlandı. 32 ülkede 18-65 yaş aralığındaki binlerce çalışan ile yapılan Workmonitor araştırmasına göre, tüm dünyadaki çalışanların % 60’tan fazlası ülkelerin-

46

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

deki ekonomik durumu ‘kötü’ olarak nitelendirirken, 2013’ten umutlu olduklarını ifade etti. Rapora göre global olarak çalışanların % 73’ünün iş yüklerinin arttığı, dünyadaki gelişmelere paralel olarak Türkiye’de de çalışanların % 77’sinin 2013’te zam beklentisi olduğu ortaya çıktı.


PANORAMA

İŞVERENLERİN FİNANSAL DURUMLARI İYİ GÖRÜLÜYOR İstihdam piyasasının hassasiyetleriyle çalışan eğilimleri hakkında hazırlanan Workmonitor araştırmasının dördüncüsünde önemli bulguların yer aldığına dikkat çeken Randstad Türkiye Genel Müdürü Altuğ Yaka, “2013 planlarının yapıldığı bugünlerde, küresel araştırmaya katılan çalışanların % 70’ten fazlası ülke ekonomilerindeki olaylara karşın, işverenlerinin finansal açıdan iyi durumda olduğunu söyledi. Öte yandan çalışanlar yeni yılda işverenlerinin finansal performansının daha da iyileşeceğini umuyor. Önümüzdeki yıl olumlu gelişmeler bekleyen çalışanlar özellikle % 86 ile Brezilya’da. Bu oran Hindistan’da % 92, Hong Kong’ta % 91, Türkiye’de % 73, Yunanistan’da ise % 32. Araştırmada ön plana çıkan diğer önemli bir gündem maddesi ise çalışanların daha iyi bir iş-yaşam dengesi olması yönündeydi. Küresel olarak çalışanların % 73’ü 2012’de iş yüklerinin arttığına işaret ederken, tüm dünyadaki çalışanların % 80’i iş-yaşam dengesinde daha iyi bir yapılanmanın olmasını istiyor” açıklamasını yaptı. ÇALIŞANLAR MAAŞ ARTIŞI VE ÖDÜL BEKLİYOR Çalışanların beklenti, eğilim, hassasiyet ve güvenlerinin takip edildiği Workmonitor araştırmasının dördüncüsünde, yeni yıla sayılı günler kala, çalışanların büyük bir kısmı işverenlerinden maaş artışı bekleniyor. Bu oran Hong Kong’da

% 95, Arjantin’de % 94.5, Malezya’da % 94, Hindistan’da % 93, Türkiye’de % 77, Avustralya’da % 75, ABD’de % 69, İngiltere’de % 61, Almanya’da ise % 57. Maaş artışının yanı sıra çalışanların % 76’sı 2012’deki iş yükleri ve ulaştıkları başarılara dayanarak, finansal bir ödül ya da bir seferlik ikramiye hak ettiklerini düşünüyor. Ancak yine küresel olarak yalnızca % 53’lük çalışan grubu bir ödül almayı gerçekte umut ediyor. YENİ YIL PLANLARI KARİYER ÜZERİNE Araştırmaya göre 2010 yılına kıyasla Avrupalı çalışanların yeni yılda işverenlerinden hediye beklentisi daha düşük çıktı. Yeni yılda en çok Hollandalı çalışanlar % 83.3 ile hediye almayı beklerken, Hindistan’da % 73.1, Çin’de % 70.9 Arjantin’de ise % 54 oldu. Yunanistanlı çalışanların sadece % 35’i yeni yıl hediyesi beklerken, Macaristan’da bu rakam % 30, Türkiye’de ise % 39 oldu. Araştırmanın önemli bulgularından bir diğeri de yeni yıl kararları üzerineydi. Tüm dünyadaki çalışanların yarısı yeni yılda kariyerlerine odaklanarak, planlarını bu yönde yaptıklarını ortaya koydu. Meksika, Hindistan ve Arjantinli çalışanların ortalama % 80’i kariyerlerine odaklanırken, Türkiye’de de bu oranın % 60’larda olduğu saptadı.

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

47


PANORAMA

KMD Başkanı Alp Önder Özpamukçu, GPD Başkanı Nihat Özdemir BMD Başkanı Yılmaz Yılmaz, AMPD Başkanı Mehmet T. Nane, AYD Başkanı Hakan Kodal, TURYİD Başkanı Kaya Demirer.

Modern perakendede federasyon dönemi Türkiye alışveriş merkezleri ve perakende sektörlerini temsil eden AMPD, AYD ve BMD’nin girişimiyle başlatılan çalışmalar sonuç verdi ve TAMPF kuruluş çalışmaları tamamlandı. AYD, BMD, GPD, KMD ve TURYİD tarafından kurulan Tüm Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu, 620 binden fazla çalışan, 88 milyar dolar ciro,

48

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

15 milyon metrekare alan ve 59 bin mağazayı temsil ediyor. TAMPF’yi oluşturan dernekler, federasyon başkanlığına LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük’ü önerdiler. Türkiye’nin en dinamik sektörü olarak dikkat çeken ve her yıl ülke ekonomisinin üzerinde büyüme gerçekleştiren modern perakende ve alışveriş-yaşam mer-



PANORAMA

kezleri sektörünün temsilcileri Alışveriş Merkezi ve Perakendeciler Derneği (AMPD), Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği (AYD), Birleşmiş Markalar Derneği (BMD), Turizm Restoran Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği (TURYİD) ile yeni kurulan Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) ve Kategori Mağazacılığı Derneği (KMD) kendi faaliyetlerinin yanı sıra ortak konularda güç birliği oluşturmak amacıyla Tüm Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu (TAMPF) çatısı altında buluştular. AMPD Başkanı Mehmet T. Nane, AYD Başkanı Hakan Kodal, BMD Başkanı Yılmaz Yılmaz, TURYİD Başkanı Kaya Demirer, GPD Başkanı Nihat Özdemir ile KMD Başkanı Alp Önder Özpamukçu, düzenledikleri ortak basın toplantısında Türkiye’nin istihdam sorununu büyük ölçüde sırtlayan modern perakende sektörünün bir süredir çalışmalarını sürdürdüğü federasyon protokolünü imzaladılar. 2012 sonu itibarıyla 620 binden fazla çalışan, 88 milyar dolar ciro, 15 milyon metrekare alan ve 59 bin mağazayı temsil etme yeteneğindeki federasyon, yapacağı çalışmalarla ülkemizde hizmet, ürün ve yaşam kalitesinin yükselmesine katkı sağlayacak. Özellikle kadın ve gençlere yoğun biçimde çalışma fırsatı sunan modern perakende sektörü, federasyon çalışmaları ile onların hayat boyu eğitimlerini de kurumsallaştırmaya yönelik çalışmalar planlandı. 81 ilin 53’ünde faaliyet gösteren 332 alışveriş merkezi

50

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

ile Türkiye’nin 500 binin üzerinde nüfusu olan her kentine ürün ve hizmet standardını beraberinde götüren modern perakende sektörü, imalat sanayi için de bir jeneratör işlevi görüyor. AMPD BAŞKANI MEHMET T. NANE: ÜLKE EKONOMİSİNE KATKIMIZ DAHA DA İLERİYE TAŞINACAK Federasyon dernek olarak çok inandığımız, gerçekleşmesi için özveride bulunduğumuz ve uzun mesailer sonucunda oluşturduğumuz bir yapılanma. 620 bin çalışanı ile 88 milyar dolarlık cironun temsil edileceği bir kurum. Modern perakendenin bugüne kadar ülke ekonomisine yaptığı katkıları bu yapılanma ile birlikte daha da ileriye taşıyacağına inanıyorum. Alım gücü her yıl artan, talepleri sürekli olarak çoğalan ve standartları yükselen tüketicilerimize istekleri doğrultusunda cevap ve hizmet verebilecek modern perakende sektörü federasyonumuzun da katkısı ile daha da yapıcı biçimde hizmetlerini sürdürecektir. AYD BAŞKANI HAKAN KODAL: ISF VE ORTAK PROJELERDE BAŞARI İÇİN GÜÇ BİRLİĞİ Organize perakende sektörü son 10 yıl içerisinde çok büyük bir gelişme gösterdi. Organize perakende sektörünün bu büyüme ve dönüşüm sürecine 8.2 milyon m2 kiralanabilir alanı ve 40 milyar dolara



PANORAMA

ulaşan yatırımları ile alışveriş merkezlerimiz önemli katkı sağladı. AVM’ler ve perakende kuruluşları arasındaki bu işbirliği, sadece Türkiye’nin bir alışveriş ve eğlence merkezi haline gelmesine değil, Türk markalarının ve AVM’lerinin yurtdışına açılmasına da yardımcı oldu. AYD, AMPD ve BMD arasında ISF ile başlayan işbirliği bugün çok farklı bir boyuta ulaştı. BMD BAŞKANI YILMAZ YILMAZ: TAMPF YURT DIŞINDA BÜYÜMEYİ HIZLANDIRACAK Uzun bir çalışma döneminin ardından bugün kuruluşuna imza attığımız federasyonun en büyük

52

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

yararını perakendedeki büyümede ve markalarımızın özellikle yurtdışı genişlemesinde göreceğiz. 2012 yılının sonunda toplam perakendede yüzde 8-9, hazır giyim perakendesinde ise 15-20 bandında bir büyüme yakaladık. BMD markaları olarak 33 milyar dolarlık bir ciro, 350 bin çalışan ve 3.3 milyon metrekarelik bir satış alanına sahibiz. İşte tüm bu rakamların federasyonun yaratacağı enerji ve yeni hedefler kapsamında daha da büyümesini beklemek yanlış olmayacak. BMD olarak Türk markalarının uluslararası alanda büyümeleri ve yurtdışında mağazalaşmaları konularındaki deneyimlerimizi ve yetkinliğimizi federasyona aktaracağız.



PANORAMA

GPD BAŞKANI NİHAT ÖZDEMİR: FARKLI SESLERİN UYUMUNU SAĞLAYACAK 34 milyar dolarlık ciroya ulaşan modern perakende sektörü uzun zamandır sürdürdüğü kurumsallaşma çalışmaları yönünde son derece önemli adımlar attı. Türkiye’nin hemen hemen her şehrine yayılan yaklaşık 20 bin satış noktasında, 200 binin üzerinde çalışanımızla tüketiciye kaliteli hizmet ulaştırıyoruz. Federasyon sayesinde bu yönelim çok daha güçlü ve hızlı biçimde sektörün tüm kategorileri içinde yayılmasını sürdürecektir. Federasyon, modern perakende içinde var olan farklı seslerin bir uyum içinde duyulmasını sağlayacaktır. Bu durum yakın, orta ve uzun vadedeki hedeflerin daha net olarak belirlenmesine imkan sunacaktır. KMD BAŞKANI ALP ÖNDER ÖZPAMUKÇU: TÜRKİYE’NİN 2023 VİZYONUNA GÜÇLÜ DESTEK VERECEK Federasyon uzun süredir üzerinde çalıştığımız ve çok önem verdiğimiz bir yapılanma. Organize perakendenin gıda ve hazır giyim dışı kanadı 20 milyar dolarlık bir ciroya ulaştı. Federasyon, modern perakende sektörünün Türkiye ekonomisine sağladığı faydanın çok daha net biçimde anlaşılıp algılanmasına yardımcı olacaktır. Şimdiden sektör uzmanlık alanlarında derinlemesine çalışmalara başlamıştır. Ülkemizin 2023 vizyonu çerçevesinde perakendenin kurumsallaşması ve organize hale gelmesi, ülkemizin hedeflerine ulaşmasında çok daha etkin rol üstlenmesini sağlayacaktır.

54

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

TURYİD BAŞKANI KAYA DEMİRER: SEKTÖRÜN GÜCÜ ARTACAK 1 milyar dolar ciro ve 15 bin çalışanla turizmin yeme içme ve eğlence sektöründeki temsilcisi olarak tanımlanıyoruz. Ülkemizin turizm politikalarının oluşumunda çok önemli misyona sahip olan Turizm Meclisi’ndeki aktif görevimizin yanı sıra, senede yaklaşık 1,5 milyar ziyaretçi alan alışveriş merkezlerinde en az 100 bin metrekare alanda faaliyet gösteren üyelerimiz adına, bu çok güçlü çatı altında yer almaktan dolayı mutlu ve gururluyuz. Ülkenin ekonomisinde büyük yeri olan perakende sektörünün gücünü artırmada, üzerimize düşen görevi, azami oranda yerine getireceğiz. LC WAIKIKI YÖNETİM KURULU BAŞKANI VAHAP KÜÇÜK: SEKTÖRÜN BİRLİK HALİNE GELMESİNİ ÇOK ÖNEMSİYORUM Dernekler tarafından TAMPF Başkanlığına aday gösterilen LC Waikiki Yönetim Kurulu Başkanı Vahap Küçük ise teklifi değerlendireceğini belirterek, ‘’Önemli olan benim başkan olup olmaman değil, önemli olan federasyonun kurulmasıdır. Bunu yıllardır konuşuyorduk. Türkiye ekonomisinin önünde daha hızlı büyüyen, yüzde 15-20 gibi büyüme gösteren, kayıt dışını kayıt içine alan, gençlerimize ve kadınlarımıza iş imkanı sağlayan bir sektör federasyon çatısı altında birleşti. 10 yıllık bir geçmişi olup da, şu an 100 milyar dolar ve 600 bin istihdamı sağlayan sektörün birlik haline gelmesini çok önemsiyorum” dedi.



PANORAMA

Merkezi ısıtma sistemli binalarda etkin kullanım Aktech Akıllı Daire giriş istasyonu, merkezi ısıtma sisteminin avantajlarını ve bireysel ısıtma sisteminin konforunu bir arada sunan kompakt bir çözüm üretmektedir. Bağlantı boruları isteğe göre paslanmaz çelik veya bakır malzemeden imal edilebilmektedir. Kullanım sıcak suyu AISI 316 kalite paslanmaz çelikten imal bir plakalı ısı eşanjörü ile üretilir. Aktech Akıllı Daire Giriş istasyonu, daire ısıtma hattındaki diferansiyel basınç farklılıklarını önleyen bir yapıya sahiptir.Böylece daire içindeki Termostatik radyatör vanalarının kısmından kaynaklanan

gürültü sorunu ortadan kaldırılmış olur. Ayrıca, “kullanım sıcak suyu öncelikli” bir çalışma sağlanır. Aktech Akıllı Daire Giriş istasyonu set edilen değerde sabitlenmiş kullanım sıcak suyu üretir. Yardımcı enerjisiz termostatik kontrol vanası, istenilen sıcaklıklarda kullanım sıcak suyu sağlar. ULTRASONİK VE MEKANİK KALORİMETRELER Sınırsız ölçüm kapasitesi, yüksek ölçüm hassasiyeti, kolay montaj ve he türlü ihtiyaca göre uyarlanabilen yapısı ile Ultrasonik ve Mekanik Kalorimetreler, kolektörlü sistemlerde tüketilen ısı miktarını; giriş sıcaklığını dönüş sıcaklığını ve debiyi Ultrasonik veya Mekanik yöntemler ile ölçerler. Sistem çözümleri ile birlikte kalorimetrelerden elde edilen ölçüm değerleri faturalandırılır böylelikle hem enerji tasarrufu, hem de sarf edilen enerjinin adaletli bir biçimde paylaştırılması sağlanmış olur. ISI PAYÖLÇERLER Merkezi sistem ısıtmalarda, herkesin kullandığı ısı tüketimini ölçen herkesin kendi mahal ısısını kendisinin ayarlamasını ve böylece kendi kullandığı enerjinin parasını ödemesini sağlayan sistem tadilatı gerektirmeyen ve kolaylıkla monte edilebilen Merkezi sistem ile ısıtılan konutlarda her radyatöre monte edilerek bireysel bazda tüketim değerlerini kaydeden ısı pay ölcerler, dairelerin gerçek tüketim değerlerine göre gider paylaşımı yapılabilmesini sağlar. Isı pay ölçerlerin ölçüm değeri, ölçülen radyatörün karakteristik sıcaklığının ve radyatör ile oda sıcaklığı arasındaki farkın yaklaşık değeridir. Bu ölçüm değeri kullanılarak, radyatörün anma ısıl güç katsayısı ve yüzey duyar elemanları arasındaki ısıl temas katsayısı vasıtası ile gerçek tüketim değeri TS EN 834 standardına göre hesaplanır. Türkiye’de 2007 yılında yürürlüğe giren 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu ve 2008 yılındaki ilgili yönetmelik ile, ısı kontrol ve pay ölçer sistemlerinin kullanımı zorunlu hale gelmiştir. 2009 yılında yürürlüğe giren ve 2010 yılında güncellenen Bina Enerji Performansı Yönetmeliği ise, toplam kullanım alanı 2.000m2 ve üzeri olan binalarda merkezi ısıtma sistemi kullanımını zorunlu kılmıştır. Aktech Akıllı Daire Giriş İstasyonları, ihtiyaç kadar ısı kullanımını sağlamakta ve kullandığı Akıllı ölçüm cihazları ile adaletli paylaşımı mümkün kılmaktadır.

56

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013



PANORAMA

Aktech akıllı daire giriş istasyonunun sağladığı avantajlar • Bireysel ısınma ve daire girişinde kullanım sıcak suyu üretimi imkanı • Montaj kolaylığı, düşük işçilik maliyeti • Kompakt yapısıyla dairelerde yerleşim alanından tasarruf • Servis ve bakım maliyetlerinde azalma • Opsiyon el İlavelerle hassas ölçüm ve adaletli paylaşım • Enerji tasarrufu • İhtiyaca uygun özel ürün dizaynı • Düşük dönüş suyu sıcaklığı, maksimum verim • Boylerden ve boyler sayaçlarından, genleşme tankından, eşanjorden, akümulasyon tankından, pompalardan, ilave küresel vanalardan, borulardan, vb. ekipmanlardan tasarruf • Tesisat şaftında kazan dairesinden gelen ve tüm katları dolaşan bir kullanım sıcak suyu hattının ortadan kalkması ile ısı kaybının ve do-

layısıyla enerji sarfiyatının önlenmesi • Kullanım sıcak suyu ve ısıtma tesisatı aynı hattan beslendiğinden sıcak su sayacından tasarruf • Maksimum kullanım sıcak suyu kontrolü • Kullanım sıcak suyu depolanmadığından lejyoner bakterisi üremesi riskinin en aza indirilmesi • Isıl besleme ihtiyacı merkezi sistemden sağlandığından daire içerisinde yanıcı, patlayıcı bir sistemin bulunmaması ve dolayısıyla baca gazı zehirlenmelerinin de önüne geçilmesi • Ocaklar elektrikli tercih edilirse doğalgaz sayacından ve bağlantı ücretinden tasarruf • Kombi sistemlerine göre daha düşük çalışma sesi seviyesi • Baca ihtiyacının olmaması • Tamamen mekanik yapısı gereği elektronik sistemlere göre arıza yapma riskinin önemli ölçüde azalması ve elektrik beslemesine ihtiyaç duymaması.

AYB, Türkiye’de girişimciliğe destek oluyor Avrupa Yatırım Bankası (AYB), Türkiye’deki küçük ve orta büyüklükte işletmeler (KOBİ’ler) ile orta büyüklükte şirketler için bugün ING Bank Turkey A.Ş. ile 100 milyon EURO’luk bir sözleşme imzaladı. Böylece AYB ile ING, Türkiye’de ilk defa güç birliğine giderek AYB’nin ING Group ile olan işbirliğini AB dışına genişletiyor. AYB Başkan Yardımcısı Pim van Ballekom bu vesileyle AYB’nin Lüksemburg’daki genel merkezinden şu değerlendirmeyi yapmıştır: “Türkiye’nin canlılık gösteren küçük ve orta ölçekli özel sektörüne verdiğimiz destek, Avrupa Yatırım Bankası için bir önceliktir. Türkiye’deki partner bankalar ağımızı genişletmekten ve ING ile olan işbirliğimi artırmaktan mutluluk duyuyoruz. ING Türkiye, tüm Türkiye’de KOBİ hizmetlerini geliştirmeye yönelik gayretli bir planı uygulamaya koydu ve böylece Anadolu’daki güçlü tarihsel varlığıyla bölgesel kalkınma etkisi yaparak ulaşılması güç ve ekonomik yönden az gelişmiş birtakım kırsal bölgelere elini uzattı. Bu işlemle, Türkiye’deki küçük ve orta büyüklükte işletmelere sağlanan finansmanın ulaşılabilirliği ve vade süreleri daha da genişleyerek istihdam ve büyümenin önü açılacaktır.” ING Bank Genel Müdürü (CEO) Pınar Abay şunları söyledi: “KOBİ’ler, Türk ekonomisine büyük katkı yapıyor; ülkemizdeki toplam işletmelerin %99’unu, istihdamın %80’ini, faktör maliyetindeki katma değerin %57’sini ve maddi

58

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

varlıklara brüt yatırımın %45’ini oluşturuyor. Türkiye’deki bankalar, bu kesimin ekonomik potansiyeline verilecek destekte kilit bir konumda bulunuyor. ING Bank olarak ana stratejimizi, Türkiye’nin ekonomik büyümesine paralel hareket etmek olarak tespit ettik. Bu itibarla hedeflerimizden biri, Türkiye’deki makro-ekonomik göstergelere katkı yapan KOBİ’lere, uzun vadeli iş ortakları olarak destek vermektir. AYB tarafından ING Bank’a Türkiye’de sağlanan kredi kolaylığının, KOBİ ve Ticari müşterilerimize, yapacakları yatırımlarda, istihdam alanları açmakta, girişimciliklerinin geliştirilmesinde ve bölgesel kalkınmanın ilerletilmesinde destek olacağına, dolayısıyla Türk ekonomisine olumlu katkı yapacağına inanıyorum.” Küçük ve orta büyüklükte işletmeler ile orta düzey sermayeli şirketler, Türkiye ekonomisinde kilit rol oynamaktadır. AYB’nin ING üzerinden açtığı kredi, maddi ve gayrimaddi varlıkların yanısıra işletme sermayesine yapılan yatırımlara destek olacaktır. Bu yatırımlar, öncelikle imalat, hizmet ve turizm alanlarındaki yeni projelere veya mevcut işletmelerin modernizasyonu / genişletilmesi çalışmalarına yönlendirilecektir. KOBİ’ler ve küçük boyutlu orta ölçekli firmalar, en fazla 25 milyon EURO’luk projelerle, büyük boyutlu orta ölçekli firmalar ise 50 milyon EURO’ya kadar çıkan projelerle bu imkandan yararlanabilirler.



PANORAMA

Dünyada rafine edilmiş, daha gündelik bir yaşama, Kök’lere dönüş çağrısı Giovene g. Designers koleksiyonunda, yenilik ve geleceği, lüks ve moderniteyi bir araya getiriyor. Modanın, kendini ifade etmenin en iyi yolu olduğunu savunan tasarım ekibi; lüks kumaşların yön verdiği, abartıdan uzak güçlü bir stil, sezonsuz kreasyonları, romantik aksanlarla vurguluyor.

Minimalizm’in en iddialı söylemi “az” daha çoktur. Gri hakimiyeti trikolarda sürerken şişme kısa ceketlerde ton ın ton iç detaylarda, düz kesimlerde klasik ve zamansız seçenekler sunuyor. Kemik tonlarının son yıllardaki en yoğun kullanımı; tüm yağmur çamura rağmen “ben su işi biliyorum diyen stil.” Doğal kullanım ve yüksek sürtünme haslığı ile gömlekler ilk kullanımdaki gibi. Özel tasarım ayakkabılar sanki bir marangozun elinden çıkmışçasına el emeği göz nuru… Kaz tüyü kabanlar uzun ve kısa versiyonlarıyla soğuk kış günlerinde, abartıdan uzak şehirli ve seksi… Estetik anlayışın kimi zaman yoğun yaşam

60

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

Giovane Gentile’den moda akımlarındaki ana tema “Kök” tarzlarını yansıtırken, sezonsuz kumaşların yön verdiği güçlü bir stil doğal renkler ile kaynaşıyor. Modern ve alışılmışın dışında tezat trend stili, sadece dış görünüşle sınırlanmayıp, hayat tarzı olarak benimsiyor. İnsanların stillerini incelerken kıyas yapan yeni fikirler sunan ve akşamı ile başka dünyalara sürükleyen bir koleksiyon… Bununla birlikte yünün uzun ömürlü ve büyüleyici tarihi, tüvit ceketler ve saç örgü kazaklarda hayat buluyor. Her giysinin uyarıcı bir görünüşü ve klasiği var. Abartıdan uzak, net duruşa sahip, kaliteli işçilik ve teknik mükemmeliyeti en iyi malzeme ve sonsuz ışıltı ile donatılmış tasarımlar.



PANORAMA

DKaprol cadde’ye geldi Avangart, sıra dışı ve özgün tasarımlarıyla öne çıkan aksesuar ve takı tasarımcısı Deniz Kaprol, DKaprol markasıyla Bağdat Caddesi mağaza açılışını gerçekleştirdi. New York Fashion Institute of Technology’de eğitim alan ve 2005 yılında DKaprol adıyla kendi markasını kuran Deniz Kaprol; haute couture takı ve aksesuar konusunda Türkiye’nin ilk tasarımcı markası olmayı başarırken, gerçekleştirdiği ilklerle bu alanda öncü olmaya devam ediyor. DKaprol markasıyla, dünyada ilk kez takı defilesi gerçekleştiren Deniz Kaprol, şimdiye kadar yer alan 4 defilesiyle ulusal ve uluslararası alanda büyük yankı uyandırırken, Paris, İtalya ve Miami Fashion

62

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

Week’ten de teklifler aldı. Büyük övgü aldığı defileleriyle moda dünyasında ayrıcalıklı bir yer edinen başarılı tasarımcı, Türkiye’de takı ve aksesuarın ilk haute couture mağazası olacak, yakut, safir, zümrüt ve pırlanta gibi değerli taşların kullanıldığı özel koleksiyonuyla, DKaprol Bağdat Caddesi mağaza açılışını gerçekleştirdi. Hazır giyim markalarıyla aynı podyumda takı defilesi sergileyen tek tasarımcı olan Deniz Kaprol’un “Code Of Life/Yaşamın Şifresi” adlı koleksiyonu da mağazada satışa sunuluyor. Kaprol Ailesi’nin, Moda Tasarımcıları Derneği’ne üye ünlü moda tasarımcılarının ve DKaprol markasının tutkunu cemiyet hayatının tanıdık simaları da katıldı.



PANORAMA

Esnaf, AVM’lerle baş edemiyor Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler Derneği (KOBİDER) Başkanı Nurettin Özgenç, Öncelikle KOBİ’lerin pek çok sıkıntısının giderilmesi noktasında hükümetin gayretli çalışmalarının olduğunun bilincindeyiz. Ancak perakende yasasının bir türlü çıkmamasını da anlamış değiliz. Esnaf, AVM’lerin orantısız gücü karşısında ezilmektedir. Küçük esnaf, yıllardır sürüncemede olan, sümen altında unutulduğu düşüncesine kapıldığı “AVM yasası” olarak bilinen “Alışveriş Merkezleri, Büyük Mağazalar ve Zincir Mağazalar Kanun Tasarısı Taslağı”nın Meclis’ten geçmesini bekliyor. Esnafın, sanatkarın ve KOBİ’lerin hakkı korunmalıdır. Küçük esnafın yanındayız diyenler bu konudaki samimiyetlerini hep birlikte göstermelidir. Türkiye esnaf örgütünün başında bulunanlar, maalesef perakende yasasının gecikmesi yüzünden esnafın düştüğü durum karşısında yeterli tepkiyi gösteremiyorlar. Cadde esnafının iş yapamaz hale gelmesinin en önemli nedeni, AVM’lerin kuralsız bir şekilde her yerde açılmasıdır. Esnafın AVM’lerin içinde bulunan büyük marketlerle rekabet edebilme şansı yok. Giyim kuşamdan, unlu mamullere, hırdavattan kırtasiyeye, oyuncaktan beyaz eşyaya ve elektroniğe kadar birçok kalemde satışlar yapan bu marketler, esnaf ve KOBİ’leri zor durumda bırakmıştır. Büyük alış veriş merkezlerinin her türlü ürünü satmasıyla yaşanan haksız rekabet küçük esnafı bitirme noktasına getirmiştir. Şehir içerisinde bir biri ardına açılan AVM’ler nedeniyle cadde esnafı kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır. Belediyeler sayılarına ve birbirlerine yakınlığına bakmadan alış veriş merkezlerine izin vermektedir. Günümüzde isteyen istediği

64

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013



PANORAMA

yere alışveriş merkezi kurmaktadır. Belediye başkanlarının bu yaklaşımının sanayiyi ve üretimi geliştiren bir yaklaşım olmadığı açıktır. Yerel yönetimler AVM’lerin açılması için çok ciddi imkanlar sağlamaktadırlar. Yerel yönetimler lobilerin değil esnafın ve KOBİ’lerin yanında olmalıdır! Hükümet, küçük esnafı korumak adına 2006 yılında hazırladığı “Alışveriş Merkezleri, Büyük Mağazalar ve Zincir Mağazalar Kanun Tasarısı Taslağı”nın meclis gündemine taşıyarak yasalaşmasını sağlamalıdır. TBMM üyeleri ülkenin sorunlarıyla ilgili birçok konuda yasa çıkarırken AVM’lerin haksız rekabetinin önlenmesi için hazırlanan yasa taslağının kanunlaşması için de çaba sarf etmelidir. “ÇAĞDAŞLAŞMA AVM AÇMAKLA OLMAZ” Başkan Özgenç, Türkiye’nin ekonomisi iyiye gidiyor derken büyük sermayenin ekonomisi demek oluyor. Çünkü büyük sermaye küçük sermayeyi alt ediyor, onu içinde eritiyor. Büyük sermaye, “Daha… daha… daha çok kazanacağım!” hır-

sı içerisinde olduğundan imkanlarda ziyadesiyle onların menfaatine sunuluyor. Dolayısıyla büyük sermaye gelişiyor serpiliyor ama küçük sermaye mevcudu dahi koruyamıyor. Ekonomide tek taraflı büyüme olmaz, makro ekonomide ki büyüme mikro ekonomiye de yansıtılmalı. Büyükşehirlerde alışveriş merkezlerinin (AVM) açılması çağın bir dayatması olarak görülmemeli. Dünyanın hiç bir şehrinde İstanbul’daki kadar çok sayıda alışveriş merkezi yoktur. Bir dünya kenti olarak nitelenen Şehr-i İstanbul’un en merkezi yerlerinde 52 adet AVM yapılmıştır ve yenileri de yapılmaktadır. Avrupa’da bunun bir örneği yok. Örneğin; İstanbul’un en merkezi ilçelerinden Şişli ve komşu ilçeleri Beyoğlu, Kağıthane, Beşiktaş ve Sarıyer’de 500 metre arayla 5 dakika mesafe ile AVM’ler var. AB ülkeleri ve ABD’de süpermarketlerin şehir merkezlerine açılmasının yasak olduğu biliniyor. Biz de ise tam tersi bir durum söz konusu. Oysa şehir merkezlerinde açılan büyük mağazalar sadece esnafa zarar vermiyor, aynı zamanda kentin dokusuna, trafiğine, ulaşımına da zarar veriyor. Perakende piyasasını düzenleyecek yasanın çıkarılmasının gecikmesi halinde kuralsız büyüyen AVM’ler de zarar görecektir. “ÇÖZÜM İCRAAT MAKAMINDA ARANMALI” KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç, Türkiye ekonomisinin omurgası olan küçük ve orta büyüklükteki işletmeler (KOBİ) olmadan ekonomi olmaz. Yani bakkal, manav ve kasap olmadan da semt olmaz. Küçük esnaf; mahallenin, sokağın ve caddenin sönmeyen ışığıdır, sosyal koruyucusudur. Esnaf-sanatkâr, halk içinde, halkla beraber yaşayan kesimdir. Esnaf-sanatkâr iş yerinin bulunmadığı sokak ıssız ve viranedir. Dolayısıyla bu kesim ayakta tutulmaz ise mahalledeki sosyal ilişkiler noksan kalır. Türkiye esnaf örgütünün başında bulunanlar maalesef piyasada yaşanan olumsuz durumlara karşı esnafın düştüğü durum karşısında yeterli tepkiyi gösteremiyorlar. “AVM, hiper ve gros market yasası gibi önemli yasaların meclisten geçmesi beklentisi içerisindeyiz” şeklinde demeçler verilerek esnafın gazı alınmaktadır. Esnafın hakkını, menfaatini korumak ve kollamak için var olan örgütler suya sabuna dokunmadan, etliye sütlüye karışmadan yönetilemez. Zira bu şekilde demeçler verilmesi yerine icraat makamına bizzat müracaat edilmelidir. Makamın ve koltuğun hakkı verilmelidir. Özgenç. İnsanlar altını bile kartla alıp ve zararına nakite dönüştürüyorsa, ülkede nakit akışı sağlanamıyorsa, vatandaşın aldığı maaş kartlara gidiyorsa ve bu durum esnafı ciddi sıkıntıya sokuyorsa bir yerlerde sıkıntı var demektir. Bunların çözüm yeri gazete sayfaları değil, Başbakanlık binasıdır. Müracaat oraya yapılmalıdır. Sadece basın bültenleri vermek çözüm olmaz. Sorunların çözümleri icraat makamında aranmalıdır.

66

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013



PANORAMA

Yeni Türk Ticaret Kanunu Hakkında Merak Ettikleriniz

68

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013


PANORAMA

Teknolojik gelişmelere paralel olarak Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda, Ticaret sicil kayıtlarının elektronik ortamda tutulması ve depolanması, Sözleşmelerin kuruluş süreçlerinin elektronik ortamda yapılmasının mümkün kılınması, Fatura ve teyit mektuplarının elektronik ortamda oluşturulması ve saklanması, Genel Kurul çağrılarının elektronik posta ile yapılabilecek olması, toplantıya katılma, öneri sunma, oy kullanma gibi yönetimsel hakların internet ortamında elektronik imza ile kullanılabilecek olması, Şirketlere internet sitesi kurma zorunluluğu getirilmesi ve bu internet sitelerinde kamunun aydın-

Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan değişiklikler neler olacak? Teknolojik gelişmelere paralel olarak Yeni TTK ile öngörülen değişiklikler şu şekilde sıralanabilir; Ticaret sicil kayıtlarının elektronik ortamda tutulması ve depolanması, Sözleşmelerin kuruluş süreçlerinin elektronik ortamda yapılmasının mümkün kılınması, Fatura ve teyit mektuplarının elektronik ortamda oluşturulması ve saklanması, Genel Kurul çağrılarının elektronik posta ile yapılabilecek olması, toplantıya katılma, öneri sunma, oy kullanma gibi

latılması ilkesi nedeniyle gerekli görülen belgelerin sunulma zorunluluğu, Yönetim Kurulu üyesinin bir tüzel kişi temsilcisi olması durumunda tüzel kişi ve temsilcisinin internet sitesinde yayınlanma zorunluluğu, Tarafların anlaşmaları halinde ihbar, itiraz ve benzeri beyanlarını elektronik ortamda yapabilmesi imkânının tanınmış olması gibi birçok değişiklik yer alıyor. Muhittin Ertuğrul ERTÜRK Avukatlık ve Danışmanlık Bürosu sahibi Av. Muhittin Ertuğrul ERTÜRK, Yeni Türk Ticaret Kanunu hakkındaki sorularımızı yanıtladı.

yönetimsel hakların internet ortamında elektronik imza ile kullanılabilecek olması, Şirketlere internet sitesi kurma zorunluluğu getirilmesi ve bu internet sitelerinde kamunun aydınlatılması ilkesi nedeniyle gerekli görülen belgelerin sunulma zorunluluğu, Yönetim Kurulu üyesinin bir tüzel kişi temsilcisi olması durumunda tüzel kişi ve temsilcisinin internet sitesinde yayınlanma zorunluluğu, Tarafların anlaşmaları halinde ihbar, itiraz ve benzeri beyanlarını elektronik ortamda yapabilmesi imkânının tanınmış olması.

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

69


PANORAMA

Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlük tarihi nedir? Yeni Türk Ticaret Kanunu genel olarak 01.07.2012’de yürürlüğe girecektir. Gerek Yeni TTK’da gerekse 6103 Sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’da belirtilen hükümler kapsamında dikkat edilmesi gereken tarihler şöyledir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesi. (Madde 1534) 1 Temmuz 2012- 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesi. (Madde 1534) 14 Ağustos 2012-Anonim Şirketler esas sözleşmelerini, limited şirketler sözleşmelerini bu tarihe kadar yeni Türk Ticaret Kanunu ile uyumlu hale getireceklerdir. (6103 Madde 22) 1 Ocak 2013-Bu tarihten itibaren muhasebe kayıtları ve finansal tabloların TMS/TFRS’ye göre düzenlenmesi ge-

Ticaret unvanının görünürlüğüne ilişkin yeni düzenlemeler nelerdir? Yeni TTK ile öngörülen düzenlemeye göre tescil olunan ticaret unvanı, ticari işletmenin giriş cephesinin herkes tarafından kolayca görülebilecek bir yerine, okunaklı bir şekilde yazılmalıdır. İşletme belgelerinde, başlıklı kâğıtlarda, ticari işletmenin sicil numarası, ticaret unvanı, merkezi, tacir sermaye şirketi ise sermaye miktarı, internet sitesi adresi ve numarası da gösterilir. (Madde 39) Yeni TTK haksız rekabetin önlenmesi ile ilgili nasıl bir düzenleme öngörmüştür? Yeni TTK’da haksız rekabetin önlenmesi ile ilgili hükümlerin yeniden ele alındığı görülmektedir. Düzenlemede, rakipler veya tedarikçilerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamaların haksız ve hukuka aykırı olduğu vurgulanmıştır. (Madde 54), (Madde 55) Ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri ve Ticari defterlerin bir ispat aracı olarak kullanılması konusunda getirilen yeni düzenlemeden bahseder misiniz? Yeni TTK ile tüm defterlerin açılış ve kapanışları noter onayına tabi tutulmuştur. Herhangi bir uyuşmazlıkta mahkemelerin önüne getirilen defterlerin gerçeği yansıtmaması nedeniyle ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri zorunlu hale getirilmiştir. Buna göre; uygulamada zaman bakımından sıkışıklık yaratmamak için tasdik suresi, izleyen faaliyet döneminin altıncı ayına kadar yapılabilecektir.

rekecektir. (Madde 1534/3) 1 Mart 2013-Bağımsız denetçi seçilmesi için son tarihtir. Atama yapmayan şirketlere mahkemece atama yapılacaktır. (Geçici Madde 6/3) 1 Temmuz 2013-Sermaye şirketleri için internet sayfalarının hazırlanması ve yayınlanması için son tarih. Bu tarihten itibaren üç ay içinde internet sitesi kurma zorunluluğunu yerine getirmeyenler için ise çeşitli hapis ve para cezaları öngörülmektedir. (Madde 1534/1) 14 Şubat 2014-Anonim ve limited şirketler, Türk Ticaret Kanununun yayımı tarihinden itibaren üç yıl içinde yani 14 Şubat 2014 tarihine kadar sermayelerini, Kanunun 332 ve 580 inci maddelerinde öngörülen tutarlara yükseltmek zorundadırlar. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bu sureyi birer yıl olarak en çok iki defa uzata-bilecektir. (6103 Madde 20)

70

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

Yeni TTK Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu’na (TMSK) ne tür görev ve yetkiler vermiştir? Yeni TTK şirketlerin muhasebe uygulamaları ile ilgili acık bir hüküm getirmemekle birlikte, UFRS ilkelerinin benimsenmesi konusunda önemli yenilikler getirmektedir. Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarının uygulanmasını sağlamak ve benimsenmesini kolaylaştırmak amacıyla, TMSK’ya görev verilmiştir. Acentelerle ilgili olarak uygulamada “Portföy Tazminatı“ adı altında düzenlenen ücret isteme hakkı yeni TTK’ da ne şekilde düzenlenmiştir? Uygulamada, “Portföy Tazminatı” olarak bilinen ücret isteme hakkı yeni TTK’da “Denkleştirme Bedeli” olarak düzenlenmiş ve bu sayede 6762 sayılı TTK’da bulunan acık boşluk giderilmiştir. Denkleştirme talebi, bizzat acente tarafından yaratılan ve müvekkile devredilen müşteri portföyünün avantajlarından artık kendisinin yararlanamayacak olması nedeniyle ödenen ek bir karşılık olarak düzenlenmektedir.



PANORAMA

Yeni TTK’nın acente ile varılan rekabet yasağının kapsamı nedir? Getirilen yeni düzenleme taraflara rekabet yasağı anlaşması düzenleme yetkisi vermiştir. Ancak bu anlaşmanın yazılı şekilde yapılması ve müvekkil tarafından imzalanması zorunludur. Kanun koyucu, sözleşme sonu faaliyet yasağı ile ilgili olarak acenteyi koruyucu hükümler konulmasını gerekli görmüştür. Bu doğrultuda yapılan rekabet yasağı anlaşması sözleşmenin sona ermesinden itibaren en fazla 2 yıl için geçerliliğini koruyacak ve yalnızca acenteye bırakılmış olan bölgeye ve müşteri çevresine ilişkin olacaktır. Ayrıca müvekkilin bu anlaşma dolayısıyla acenteye uygun bir tazminat ödemesi gereklidir. Mevcut düzenlemede bulunan “Ultra Vires” yasağının kaldırılma amacı nedir? Mevcut düzenlemede bulunan “Ultra Vires” yasağı; üçüncü kişilerle işletme konusu dışında yapılan işlemlerin şirketi bağlamayacağı hükmünü içermekteydi. Buna göre; ticari şirketler ancak şirket ana sözleşmesinde yazılı işletme konusu içinde kalmak kaydıyla; hak iktisap etmeye ve borç yüklenmeye yetkilidirler. İşletmenin konusu dışında yapılan işlemler ise Ultra Vires yasağının bir sonucu olarak yok hükmündedir. Yeni TTK şirketlerin birleşme, devralma ve bölünme işlemleri ile ilgili olarak işçilerin korunmasını sağlayacak hükümler getiriyor mu? Yeni TTK incelendiğinde, 4857 sayılı iş Kanunu ile paralel hükümler getirildiği görülmektedir. Yeni TTK’nın 157 –158 ve 178. maddelerinde, çalışanların korunması amacı ile çeşitli hükümler tesis edilmiştir. İşçilerin devralan şirkete geçişleri, hakları ve sorumlulukları hakkında ayrıntılı bir düzenleme getirilmekle beraber; şirket çalışanları şirketin birleşmesinden itibaren 3 ay içinde alacaklarının güvence altına alınmasını isteme hakkına sahiptirler. Birleşme işlemleri ile ilgili olarak yeni TTK nasıl bir düzenleme getirmektedir? Yeni TTK ile getirilen düzenleme uyarınca mevcut düzenlemeden farklı olarak birleşme işlemlerinin sureci ve detayları kanun metni haline getirilmiştir. Birleşme işlemine bağlı olarak ortakların şirketten ayrılma hakkı var mıdır? Evet. Yeni TTK’nın 141. maddesinde “Ayrılma Akçesi” başlığı altında düzenlenen hükme göre; birleşme sözleşmesi ile ortağın devredilen şirketten ayrılması hakkı bir seçimlik hak olarak getirilmektedir. Buna göre; ortaklar yeni durumdaki paylarının gösterilmesinin yanında, şirket paylarının gerçek değerine denk gelen bir ayrılma akçesi alarak şirketten ayrılabileceklerdir. Buna göre;

72

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

Tasfiye halinde olan ya da borca batık bir şirketin birleşmeye dahil olması mümkün müdür? Teknik iflas durumunun birleşmeye etkisi nedir? Yeni TTK tasfiye halinde bulunan veya borca batık olan şirketlerin birleşmeye katılmasına olanak tanımaktadır. Yeni TTK’ya göre; borca batık bilançonun varlığı bir şirketin birleşmesini engellemez. Bu durumda bulunan bir şirket borca batıklık durumunu karşılayabilecek serbestçe tasarruf edebilen Öz varlığa sahip başka bir şirketle birleşebilir. Bu tur bir birleşmeye karar verilmiş olması yönetim organının şirketin borca batık olmasından kaynaklanan yükümlülüklerin sona ermesine neden olmayacaktır. (Madde 138), (Madde 139) Bir sermaye şirketinin şahıs şirketine bölünmesi mümkün müdür? Hayır, mümkün değildir. Yeni TTK’nın 160. maddesi, sermaye şirketleri ve kooperatifler için ancak sermaye şirketlerine ve kooperatifler bölünme imkânı getirmektedir. Kısaca bir anonim şirket, bir limited şirkete bölünebilecektir. Buna karşılık bir anonim şirket şahıs şirketine bölünemez ve tersi de mümkün değildir. Tür değiştirmenin geçerli olması açısından yeni TTK hangi şirket türlerinin tür değiştirmesine izin vermektedir? Yeni TTK’da öngörülen tur değiştirmeler sınırlı sayıda gösterilmiştir. Söz konusu hükme göre bir sermaye şirketi ancak; Başka türde bir sermaye şirketine veya bir kooperatife, bir kolektif şirket; Bir sermaye şirketine, bir kooperatife, bir komandit şirkete dönüşebilir. Yeni TTK’nın sermayenin kaybı ve borca batıklık durumlarıyla ilgili getirdiği düzenlemeler nelerdir? Son yıllık bilançodan sermaye ile yasal yedekler toplamının yarısının zararlar sonucu karşılıksız kaldığının anlaşılması halinde, yönetim kurulu, genel kurulu hemen toplantıya çağırmaya ve uygun gördüğü gerekli önlemleri genel kurula sunmakla mükelleftir. Yeni TTK’nun gerekçesinde yönetim kuruluna bu konuda önemli sorumluluklar getirilmiştir.


PANORAMA

Şirketler topluluğu kavramı nedir ve hangi ihtiyaca cevap vermektedir? Yeni TTK’nın göze çarpan en önemli yeniliklerden biri de şirketler topluluğu ile ilgili düzenlemeler getirmesidir. Mevcut sistemde hâkim şirketler hissedar oldukları yavru şirketler üzerinden yaptıkları işlemler nedeniyle bilançolarında gerçek durumları yansıtmayan bir görünüm yaratabilmektedir. Getirilen bu düzenleme ile söz konusu durumdan en çok etkilenen bağlı şirket yöneticilerinin korunması sağlanmakta ve şirketlerin sorumluluk sınırları belirlenmektedir. Ayrıca şirketler topluluğu içinde yer alan her şirket için kayıp ve kazançların açıkça görülmesi sağlanacaktır. Öz sermayenin yerini tutan ödünçlerin yeni TTK’da düzenlenme amacı nedir? Yeni TTK’da öz sermayenin yerini tutan ödünçler düzenlenerek, şirketin kredi yeteneğinin artırılması, iflasların azaltılabilmesi ve alacaklıların güvence altına alınması amaçlanmaktadır. Öte yandan, Avrupa ülkelerinde sınırlı sorumlu şirketlerin doğal araçları olarak kabul edilen ek ödeme yükümlülükleri ile yan edim yükümlülükleri de yeni TTK’da düzenlenmektedir. (Madde 615). Sermaye koyma borcu bakımından yeni TTK nasıl bir düzenleme getirmektedir? Böyle bir düzenleme neden gerekli görülmüştür? Yeni TTK’nın 127. maddesi hükmü; devredilebilir elektronik ortamların, alanların, adların ve işaretlerin de ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını mümkün kılmaktadır. Ayrıca şirkete ayni olarak konulan sermayelerin üzerinde tedbir, rehin ve benzeri sınırlayıcı hakların bulunmaması zorunluluğu öngörülmektedir. Bu sayede şirket sermayesinin korunması ve güvenliğinin sağlanması mümkün olacaktır. Tek kişilik anonim şirket yeni TTK’da nasıl düzenlenmiştir? Söz konusu Yeni TTK’nın düzenlemesine göre bir anonim şirket tek kişi tarafından başkaca bir ortağa gereksinim duymaksızın kurulabileceği gibi sonradan da bu durumun ticaret siciline tescili kaydıyla tek kişilik hale gelebilecektir. Bu

sayede mevcut sayı kuralına uyularak kurulan şirketlerin sonradan tek ortağa düşmesi halinde şirketin fesih tehlikesi ile karşılaşma olasılığı ortadan kaldırılmıştır. (Madde 338) Pay sahiplerinin şirkete borçlanmaları konusunda yeni TTK nasıl bir düzenleme öngörmüştür? Yeni TTK bu konuda 6762 sayılı kanundan farklı bir düzenleme öngörmüş ve pay sahiplerinin şirkete borçlanmalarını engelleyecek bir yasak getirmiştir. Yeni kanun, söz konusu düzenlemeye bir de istisna getirmiştir. Hükme göre, anonim şirketlerde pay sahiplerinin şirkete borçlanması yasak olmakla birlikte pay sahiplerinin, iştirak taahhüdünden doğan borçları istisna sayılmıştır. Zira pay sahibinin, her müşterisi gibi şirketten vadeli olarak mal alması mümkün görülmelidir. Anonim şirketlerde pay sahiplerinin şirkete borçlanamaması konusunda getirilen düzenleme ile ne amaçlanmıştır? Yeni düzenleme anonim şirketlerde iştirak taahhüdünden doğan borç hariç, pay sahiplerinin şirkete borçlanmasını engellemektedir. Bu düzenleme ticaret hayatında yaygın olan, şirket yönetiminde yer alan şahısların şirketlerin cari hesaplarından kuralsız bir şekilde para çekmeleri önlemek amacıyla getirilmiştir. Pay sahiplerinin, birçok iş ve işlemde şirket kasasını kullanmasının, kişisel harcamalarını bu kanaldan yapmasının ve hatta şirketten para çekmesinin engellenmesi amaçlanmıştır. Yine müdürler hariç, ortaklara kar payı dağıtılması dışında nakit çıkışı yapılması yasaklanmıştır. Müdürler ve yönetim kurulu için belirlenecek olan ücret veya huzur hakkı ise internet ortamında ilan edilecektir. Şirketlerin bu şekilde makul rakamların üzerinde müdür maaşı ve huzur hakkı tayin etmeleri mümkün olmayacaktır. Bu yasağın yerine ise, ortaklara “kar payı avansı” şeklinde bir ödeme söz konusu olabilecektir. Tüzel kişilerin yönetim kurulu üyesi olması ile ilgili getirilen yeni düzenleme nedir? Mevcut yapı sadece gerçek kişi pay sahiplerinin veya tüzel kişi ortağı temsilen ortak olmayan kimselerin Yönetim Kurulu üyesi olmasına izin veriyordu. Yeni düzenleme ile tüzel kişilere Yönetim Kurulu üyesi olma yolu açılmıştır. Buna göre; tüzel kişiler Yönetim Kurulu üyesi olarak seçilebilecek ve belirleyecekleri bir temsilci ile şirketin Yönetim Kurulunda söz sahibi olabileceklerdir. Yeni TTK’da anonim şirket Yönetim Kurulunun hak ve yükümlülükleri nelerdir ? Yeni TTK, 6762 sayılı TTK ile karşılaştırıldığında anonim şirketin temel organı olan Yönetim Kurulu ile ilgili hükümlerde çok önemli yenilikler

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

73


PANORAMA

getirmiştir. Söz konusu yeni düzenleme, Yönetim Kuruluna başka hiçbir organa devredemeyeceği görev ve yetkiler vermektedir. Bu yetkiler şirketin yönetimi ile ilgili konular başta olmak üzere; muhasebe, finans, risk yönetimi ve denetimi gibi konularla ilgilidir. (Madde 375) Yönetim Kurulu üyelerinin kusurlarıyla şirkete verebilecekleri zararlardan doğan zararlarla ilgili olarak, üyeleri koruyucu nitelikte bir düzenleme getirilmiş midir? Yeni TTK Yönetim Kurulu üyelerinin görevlerini yaparken kusurlarıyla şirkete verebilecekleri zararlarla ilgili olarak sigorta mekanizması öngörmüştür. Getirilen bu mekanizma isteğe bağlıdır. Buna göre; şirket sermayesinin %25’ini aşan bir bedelle sigorta ettirilmiş ve bu suretle şirket teminat altına alınmışsa, bu husus halka acık şirketlerde SPK’nın ve ayrıca pay senetleri borsada işlem görüyorsa borsanın bülteninde duyurulur ve kurumsal yönetim ilkelerine uygunluk değerlendirmesinde dikkate alınır. (Madde 361) Yönetim Kurulu üyelerinin hukuki ve cezai sorumluluğu anlamında nasıl bir yenilik getirmiştir? Mevcut düzenlemede Yönetim Kurulu üyelerinin sorumluluğu belirlenirken dikkate alınan basiretli iş adamı ölçütünün bırakıldığı ve yerine tedbirli yönetici ölçütünün getirildiği görülmektedir. Yeni TTK ile Yönetim Kurulu üyelerinin kanundan kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmediği takdirde hukuki ve cezai sorumlulukları olacaktır. Cezai sorumlulukların önemli bir kısmı ilk defa yeni TTK ile düzenlenmiştir. Cezai hükümler incelendiğinde ilk defa adli para cezalarının düzenlendiği görülmektedir. (Madde 562) Yeni TTK hangi şirketler bakımından internet sitesi yapma zorunluluğu getiriyor? MEE; Yeni TTK, her sermaye şirketine internet sitesi yapma zorunluluğu getirmektedir. Bu yeni düzenleme ile kamunun aydınlatılması amaçlanmıştır. Yeni TTK’ya göre denetçilerin sorumlulukları nelerdir? Şirketin ve şirketler topluluğunun yılsonu ve konsolide finansal tablolarını, raporlarını, hesaplarını denetleyen denetçi; şirketin kuruluşunu, sermaye artırımını, azaltılmasını, birleşmeyi, bölünmeyi, tur değiştirmeyi, menkul kıymet ihracını veya herhangi bir diğer şirket işlem ve kararını denetleyen işlem denetçisi ve özel denetçiler; kanuni görevlerinin yerine getirilmesinde kusurlu hareket ettikleri iddia eden tarafından ispat edildiği takdirde, hem şirkete hem de pay sahipleri ile şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarar dolayısıyla sorumludur. (Madde 554)

74

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

Bağımsız denetime tabi olacak şirketler ve kapsamından bahseder misiniz ? Yeni TTK’nın getirdiği düzenlemeye göre; bağımsız denetime tabi olacak şirketler anonim şirketler, limited şirketler ve sermayesi paylara bolunmuş komandit şirketlerdir. Söz konusu bu şirketlerin bağımsız denetiminin yapılması aşamasında; finansal tabloları, (bilanço, gelir tablosu, nakit akış tablosu, öz kaynak değişik tablosu, dipnotlar), şirket Yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporları, riskin erken saptanması ve yönetimi komitesinin düzenlediği rapor denetime tabi tutulacaktır. (Madde 397),(Geçici Madde 6) Yeni TTK limited şirketlerde aranan en az iki ortak olması koşulunu bırakıyor mu? Mevcut düzenleme de bir limited şirketin kurulması için gerekli olan en az iki kişi olma asgari sınırı kaldırılmıştır. Yeni düzenleme ile tek kişilik limited şirketlerin kurulması mümkün hale gelmiştir. Yeni düzenlemeye göre; tek kişilik limited şirket kurulması ya da sonradan ortak sayısının bire inmesi halinde bu durumunda keyfiyetin 7 gün içinde bağlı bulunduğu ticaret siciline tescil ve ilan edilmesi gerekecektir. Söz konusu düzenlemenin 3. kişi alacaklıları koruyacağı öngörülmektedir. (Madde 574) Limited şirket asgari sermayesinde değişiklik olmuş mudur? Evet, bu konuda Yeni TTK’nın değişiklik getirdiğinden bahsedebiliriz. Yeni TTK’da limited şirket için aranan asgari sermaye 5.000 TL’den 10.000 TL’ye çıkarılmıştır. Mevcut düzenlemede yer alan sermayenin taksitle ödenmesine ilişkin hüküm ve buna bağlı olarak temerrüt hükümleri ortadan kaldırılmıştır. Bu sayede söz konusu payın bir defada ödenmesi öngörülmüştür. Öte yandan, esas sermaye payının nama yazılı senede bağlanması da mümkün hale gelmektedir. (Madde 580) Limited şirketlerde müdürlerin sorumlulukları ile ilgili değişiklikler nelerdir? Limited şirketin idaresinde görev alacak müdürlerin hukuki ve cezai sorumlulukları ile ilgili olarak Yeni TTK’nın anonim şirketler ile ilgili bölümüne atıf yapıldığı görülmektedir. Hükme göre; limited şirket müdürleri ile anonim şirketlerin Yönetim Kurulu üyelerine hukuki ve cezai sorumluluk bahsinde aynı hükümlerin uygulanacağı öngörülmüştür. Geç ödeme direktifi nedir? Birçok büyük ve güçlü ticari işletme geç ödemeyi bir finansman aracı olarak kullanmaktadır. Bu durumu engellemek isteyen düzenlemenin amacı; üreticileri, KOBİ ‘leri ve fatura ya da eşdeğer ödeme talepleri karşılığı hizmet veren ticari işletmeler ile kişileri, konumları güçlü olan ticari işletmeler karşısında korumaktır.



KISA KISA

Polo sporu jean’le buluştu

Soğuk günlere, triko ile sıcacık çözümler Klasikleşmiş triko giyim alışkanlığınıza farklı tarzlarda eklemeler yaparak özgün stilinizle fark edilebilirsiniz. Kusursuz bir renk armonisi içinde sunulan trikolar, Sabri Özel kadınını daha da çekicileştirmek için ideal. Geniş triko ve merserize koleksiyonuyla renkte ve modelde sınır tanımayan Sabri Özel kadını olmak için ipuçlarını takip etmek yeterli. Detaylarda hayat bulan Sabri Özel kadın koleksiyonu; Rahat ve modern kalıplarıyla vazgeçilmez alternatifler sunuyor. Triko elbiseler örgü hırkalar ise koleksiyonun gözde parçaları arasında yerini alıyor. Kalite konusundaki özeni, kumaş seçimlerindeki titizliği, klasiği modernle birleştiren koleksiyonuyla farklılığını hissettiren Sabri Özel, 2013 kışına yumuşak tonlarla giriş yaptığı sezonda kahve ve camel tonlarını kullandığı tasarımlarıyla da göz alıyor. Tasarımlarda yer alan yan kol detayları, özel işçiliği olan dokumalarıyla ve rahat kesimiyle son derece trendy ve günlük yaşamın parçası olmaya aday.

76

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

Polo sporunun ilhamıyla tasarlanan U.S. Polo Assn., yeni jean koleksiyonu U.S. Polo Assn. DenimCo.’yu moda severlerle buluşturuyor. U.S. Polo Assn. DenimCo. koleksiyonu ile birlikte tüketicileri jean pantolondan elbiseye, gömlekten monta çok zengin ürün grubu bekliyor. Genç moda severlere özel trendy parçalarla dikkat çeken U.S. Polo Assn. DenimCo., polo sporunun ruhunu yansıtan özel detaylar, baskılar ve amblemlerle göz dolduruyor. Koleksiyonda iki farklı trend hakim: İlki, az detaylı ama şık kesimlerden oluşan rinse yıkamalı, düz, nondenim görüntülü ve renkli denim modeller. Diğeri ise ağır yıkamalı ve yıpratmalı görüntüleriyle kadınlarda denim taytlar ve skinny modeller, erkeklerde ise slim ve bol kesimli modeller. Ana koleksiyonla da bağlantılı olarak, bordo, indigo, taba ve ekru tonlarının hakim olduğu koleksiyonda, detaylarda hardal ve teal rengi kullanılıyor. Üst grup olarak tişörtler, kalın oduncular, mevsimsel gömlekler ve rengarenk trikolar bulunurken alt grupta ise yıkamalı ve düz kesimli denimler yer alıyor. Koleksiyon temaları her sezon farklılaşırken, U.S. Polo Assn. müşterileri polo ruhunun yansımalarından ödün vermeyen dinamik ve renkli U.S. Polo Assn. DenimCo. ile tanışıyor.


KISA KISA

Aker ile 60’lara romantik bir yolculuk Aker, 35 yıllık deneyimini, kalite ve estetik anlayışını harmanladığı 2012-2013 Sonbahar-Kış Koleksiyonu’ndaki özgün tasarımları ile yine tüm dikkatleri üzerine çekiyor. Koleksiyondaki eşarpların yanı sıra giyim ve çanta modelleri de tamamen kendi üretimi olan Aker, yıllardır Türkiye’nin en çok tercih edilen markaları arasında yer alıyor. Aker Eşarp yeni sezon koleksiyonunda vintage çiçek esintisinin oluşturduğu nostaljik ve romantik tarz öne çıkıyor. Leopar desenlerinin oluşturduğu gizem ve lüks duygusu da tasarımlarda kendini hissettiriyor. Dünyanın en büyük ve modern eşarp üretim tesisleri olan Aker Tesisleri’nde üretilen koleksiyonda; bu sezon dünyada da moda olan ağaç yapraklarının yeşili, koyu kırmızı ve bordo tonları, mürekkep mavisi, petrol tonları, kayısı beyazı gibi renkler ve altın sarısı gölgeleri yoğun olarak kullanılıyor.

Soğuk havalarda ayaklar üşümesin Katia Mağazalarında satışa sunulan kalın çorap modelleri soğuk havalarda bile şıklığından ödün vermek istemeyen bayanların tercihi olacak. Birbirinden şık desen ve modellerin yer aldığı çorap modelleri soğuk havalarda bile şık olunacağını kanıtlıyor. Bu sezon da konçlar gene trendy…Kalın lilotlu çorap ve taytların üstüne şıklık katacak düz ve renkli konçlar kayak yaparken bacakları üşümekten korumanın yanı sıra ayrı bir hava katıyor… Diz altı düz renk kalın çoraplar ise tayt veya renkli ve desenli kalın mus çoraplarla ile farklılık oluşturmaya devam ediyor. Katia Mağazalarında yer alan taylar, konçlar, diz altı, külotlu olmak üzere farklı stillerde çalışılan çorap modellerini, ister uzun tunikler, ister yün elbiseler, isterseniz kalın şortlarla kombinleme yapabileceğiniz modeller renkleri ve desenleri ile bu kış vazgeçilmezlerimiz arasında yerini alacak.

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

77


KISA KISA

Pierre Cardin’den şık desenler Dünyaca ünlü moda markası Pierre Cardin kışı, sezonun gözdesi ekose, kadife ve geometrik desenler ile karşılıyor. Pierre Cardin, 2013 kış sezonunda erkeklerin gardırobunun vazgeçilmez parçası mont, gömlek, ceket ve ayakkabılara farklı bir yorum getiriyor. Şehirli ve modern erkeklerin tercihi Pierre Cardin koleksiyonlarına sezonun modası ‘ekose’ ve canlı renklerini taşıdı. Pierre Cardin hırkalarıyla da kış sezonuna damgasına vuracak. Krem ve lacivert renklerinden deri, yün ve ahşabın bütünleştiği hırkalar her yaştan erkeğin kendi tarzını yansıtıyor. ‘Back to Black’ modasını da tasarımlarına yansıtan Pierre Cardin siyah mont ve trençkot modelleriyle erkeklere farklı seçimler sunuyor. Gri, siyah tonlarından oluşan klasik ve spor montlar erkeklere hem şık hem trend bir görünüm kazandırıyor. Kırmızı, mavi, yeşil ve kahve tonlarını kullanan Pierre Cardin, atkılarıyla da erkeklerin kış kombinlerine ayrı bir hava katıyor. Mavi tonlarında tasarladığı ayakkabılarıyla da dikkat çeken Pierre Cardin tasarımlarında kullandığı canlı renklerle kışa ayrı bir canlılık getiriyor.

Karaca Home’dan örgü battaniyeler Soğuk kış günlerinde sıcacık bir battaniyenin altında kitap okumak, sevdikleri ile güzel vakit geçirmek herkesin hayalini kurduğu en keyifli anlardır. Karaca Home, birbirinden şık örgü battaniye seçenekleriyle bu hayali gerçeğe dönüştürüyor. Rengarenk, keyifli tasarımları, yumuşacık dokusu ile Karaca Home örgü battaniyeleri, soğuk kış günlerini ısıtıyor. Tasarımları ve kalitesi ile ev tekstili sektöründe kısa zamanda önemli bir yer edinen Karaca Home, benzersiz koleksiyonu ile her mevsime ayrı bir keyif katıyor. Karaca Home’un %100 akrilik örgü battaniyeleri, soğuk kış günlerinin vazgeçilmezi. Karaca Home’un örgü battaniyeleri kalite ve şıklığı zarafetle buluşturuyor. Sıcacık renkleri, seçkin bir zevki yansıtan tasarımları, dokunma duygusunu harekete geçiren dokusu ve özel ebatları ile kışın odanızı ve ruhunuzu ısıtacak en şık alternatifler arasında yer alıyor. Örgü battaniyeler buz mavisinden yavruağzına, kahverenginden kırmızıya keyifli renk seçenekleri sunuyor. Battaniyelerde klasik saç örgüsü ve modern örgü stilleri yeniden yorumlanıyor.

78

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013



KISA KISA

Çocuk odalarında patchwork modası Çocuğunuzun odasında farklı tasarımlara sahip el yapımı patchwork ürünler kullanarak masalsı bir atmosfer oluşturabilirsiniz. Patchwork modası bu kış çocuk odalarına sıcaklık ve mutluluk getiriyor. Puantiyeli, çizgili, pötikareli ve rengarenk çiçek desenleriyle bir araya getirilen patchwork yatak örtüleri ile çocuğunuzun odasını bahar neşesi kaplarken, masalsı karakterler çocuğunuza hayal gücü yolculuğunda arkadaşlık ediyor. Farklı tasarımlara sahip patchwork yatak örtüleri ve yastıklarla çocuğunuzun odasında rengarenk ve sıcacık bir atmosfer oluşturabilirsiniz.

Sağlıklı bir uyku için faydalı öneriler Ortalama olarak günün üçte birini uykuda geçiriyoruz. Uykuyu etkileyen önemli faktörlerden biri de yatak odasında tercih edilen tekstil ürünlerinin kalitesi. 1971 yılından bu yana sağlıklı ev tekstili ürünleri üretimi yapan Altınbaşak Tekstil, OEKOTEX® veya organik sertifikalı ürünleri tercih etmeyi öneriyor. Yatak odasında yatak başta olmak üzere kullanılan tekstil ürünleri toz akarları, küf ve bakteriler için iyi birer üreme alanı. Bir çok kimse bu zararlıların belki de farkında değil. Bu tür mikro organizmalara karşı organik ve sağlıklı ev tekstili ürünlerini tercih ederek korunabilir, uyku kalitenizi artırabilirsiniz. Evleri renklendiren, tasarımlı yatak örtülerini, nevresim takımlarını, çarşafları seçerken tahriş, alerji, astım, egzama nedeni olan boya ve kimyasalların kullanıldığı, OEKO-TEX® veya organik sertifikası olmayan sağlıksız ürünlere de dikkat etmek gerekiyor. Kurulduğu günden bu yana yenilikçi ve sağlıklı ev tekstili üretimi yapan Denizli merkezli Altınbaşak Tekstil’in Ar-Ge ve ürün geliştirme ekibi, tüketicilere yiyeceklere dikkat ettikleri kadar giysi ve deriyle temas eden ev tekstili ürünlerinde de mutlaka sağlık sertifikalarına haiz markaları tercih etmeleri tavsiyesinde bulunuyor.

80

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013


KISA KISA

Çorapta sayısız alternatif Çorap sektöründe tam 45 yıldır birçok ilke imza atan Dore Çorap, 2012-2013 Sonbahar - Kış Koleksiyonu’nu beğeniye sundu. İçerisinde sayısız model ve renk seçeneği barındıran koleksiyonda yok yok… Mikro, opak ve saten çoraplardan rengarenk taytlara ve tozluklara kadar pek çok alternatif Dore Çorap’ın yeni koleksiyonunda sizleri bekliyor. Bu sene de çok moda olan tozluklar Dore Çorap koleksiyonundaki yerini aldı. Farklı renklerde Dore Çorap ponponlu yün tozluklarla bir yandan sıcaklığın ve rahatlığın keyfini sürerken diğer yandan trendy bir görünüme kavuşacaksınız. Dolabımızın olmazsa olmazları ince çoraplar ve fileler de koleksiyonda yer alan alternatiflerden birkaçı. Dore Çorap, yeni koleksiyonunda minik kızları da unutmadı. Kalp, harf, puantiye, kelebek, çiçek desenli mikro ve opak külotlu çoraplar tam da süslü kızların zevklerine uygun. Kızıyla bir örnek giyinmeyi seven anneler için Dore Çorap’ın çocuk taytları sevimli bir alternatif olabilir.

Çizmeli kediler sokağa döküldü Hava sıcaklığındaki düşüşler, çizmeli kediler için özgürlüğün habercisi. Moda öncülerinin stil danışmanı Zoopa ise zengin çizme koleksiyonuyla tüm kadınları özgürlük çağrısında bulunuyor. Kırmızıdan kahve tonlarına, platform tabanlardan kürklü tasarımlara, Zoopa 2013 Çizme Koleksiyonu farklı tarz ve stilleri mükemmel bir şekilde tamamlıyor. Kürklü Zoopa modelleri sezon trendlerine göz kırparken, platform tabanlı modeller davetlerde dahi şık bir stilin tamamlayıcısı oluyor. Zoopa’nın düz, topuksuz modelleri ise yüzde 100 hareket özgürlüğü sunuyor. Dolgu topuklu çizmeler şıklık ve konforu bir araya getirirken, tokalı modeller kişisel stiline asi bir dokunuş eklemek isteyenlerin bu yıl kış sezonundaki favorisi olmayı başarıyor. Zoopa 2013 Çizme Koleksiyonu, siyah, kırmızı, gri, tarçın rengi ve kahvenin farklı tonlarının bulunduğu renk skalasıyla herkesi renkli bir kışa davet ediyor.

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

81


İTÜ FASHION SHOW’2012

TASARIM

82

Begüm Taşezen 8 Mayıs 1991 yılında İstanbul’da doğdu. İlkokul eğitimini Özel İstek Okullarında okuduktan sonra ortaokul ve lise eğitimini Özel Bilfen Koleji’nde tamamladı. 2009 yılında FITİTÜ Sunny Programını kazandı ve 2009’dan beri eğitimini sürdürmekte.

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013


TASARIM

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

REFLECTION OF OPTIAL ILLUSION

Her insan dış dünyadan kendini korumak ve güçlü görünmek için bir illüzyon oluşturur. Bu durumdan yola çıkılarak hazırlanan bu iki parçalık koleksiyonda siyah deri kullanılması ve kesimlerdeki sertlik güçlü görünme isteğini yansıtırken elle derilerin üstüne çizilen gümüş rengi illüzyon desenlerle de insanların kendilerini koruma amaçlı oluşturduğu illüzyon yansıtılmıştır.

83


İTÜ FASHION SHOW’2012

TASARIM

84

Çağla Toprak 1986 doğumlu olup, eğitim süreci boyunca bir çok tasarımcıyla çalışıp bunlara ek olarak Amerika’da Mjolk Homme ve Marchesa firmalarında çalışmış bulunmaktayım. Son zamanlarda ise kendi tarzımı ön planda sunduğum bir blog um ve moda yazarlığı yaptığım bir dergi bulunmaktadır.

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013


TASARIM

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

AYIN DİĞER YÜZÜ

Ay geceyi her zaman daha farklı bir boyuta taşır. Kimi zaman karanlığı daha karartır, kimi zamanda güneşten aldığı enerjiyi fazlasıyla bize ışıltılarıyla sunar. Işıltısını ise ona baktığınız zamanda ya da suya vuran yansımasıyla bizlere sunar. Ama her zaman gördüğümüz yüzünün dışında bir yüzü daha vardır ve bize sunduğu tüm görsel şöleni bizim göremediğimiz karanlık tarafından yansıtmakta. Ayin diğer yüzünü hazırladığım koleksiyondaki detaylarda farklı bir acıdan göreceksiniz. Ayın sunduğu ışığı kristal taşlar, ayın yuvarlaklığını yansıtan lazer kesim, ayın gücünü ve sakinliğini yansıtmak için de deri ve ipek şifon kullanarak yansıtılmış bulunmaktadır.

85


OTO TEST

Aradığınız Her şey Mitsubishi L200’de! Pajero modeliyle uyguladığı 4x4 geleneğini L200 modeliyle pekiştiren Mitsubishi, tek kabinden çift kabine, manuel ve otomatik vites seçeneğine kadar müşterilerine bir çok seçeneği sunan ender markalar arasındaki yerini aldı. Gerek zorlu arazi şartlarında olsun gerekse de şehir içinde rahatlıkla kullanılan Mitsubishi L200 çift kabin modelini Oto Sevdası olarak bizde yakından inceleme fırsatını yakaladık… Gelin bu keyifli pick-up’ı yakından tanıyalım. TASARIM Kaslı ve aerodinamik tasarıma sahip olan L200’de yuvarlatılmış hatların ön planda olduğunu görüyoruz. Ön kaputa çok şık bir şekilde kombine

86

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

edilen krom ön ızgara, gövde rengi ön tampon, krom kapı kolları ve yan aynalar L200’ün ilk bakışta gözümüze çarpan tasarım detayları arasında yerini aldı. Etkileyici arazi aracını konfor ve tasarımla birleştirmesini bilen Mitsubishi L200’ün arka bölümünde ise geriye doğru uzanan arka farları araca sade bir görünüm kazandırmış… KONFOR VE İÇ MEKÂN Testini gerçekleştirdiğimiz çift kabin L200’ün birbirinden çekici konfor özellikleri segmentindeki diğer pick-up markalarıyla kıyaslandığımızda birbirinden konforlu özelliklere sahip olduğunu gördük! Üç kollu direksiyon üzerine konumlandırılmış olan cruise kontrol sistemi ve müzik sistemini tek


OTO TEST

bakımından bakacak olursak sürüş zevkini yakından yaşadığımız L200 bu konuda bizden tam not aldı. Bunu alması gayet doğal çünkü aileden yani Pajero’dan gelen bir gen bu! GÜVENLİK Bizce sınıfında L200 güvenlik konusunda da kendini gösteriyor. Üstün güvenlik ekipmanlarını sürücüsüne sunan L200, ABS, EBD (elektronik fren dağılımı), ASTC (Active derge ve çekiş kontrol), sürücü-yolcu-yan ve perde hava yastıkları, yan kapılarda yer alan darbe çubuklarıyla güvenliğe de ne kadar önem verdiğini bize kanıtladı!

tuş ile rahatça kullanabiliyorsunuz. Bununla birlikte kullanımı ergonomik otomatik klima, Radyo ve MP3 çalar sistemi, krom iç kapı kolları, elektrikli açılıp kapanabilen beşinci cam L200’ün öne çıkan diğer konfor özelliklerini oluşturuyor. Ancak çift kabinde seyahat ederken özellikle arkada oturan yolcuların biraz rahatsız olduklarına şahit olduk! Bizce bunun en önemli sebebi sert amortisörlere sahip olan aracın bunu içeriye anında hissettirmesi… Bunun haricinde aile bireylerinin çok rahatlıkla yolculuk edebileceği bir araç L200. PERFORMANS VE YAKIT TASARRUFU Test aracımız 2.5 litrelik turbo Common rail enjeksiyon sistemine sahip dizel motoru 4 ileri otomatik şanzımana sahip olup 176 beygirlik gücünü 314 Nm’lik muhteşem bir tork oranı desteklemiş! Vites geçişlerini hissetmediğimiz L200’ün bu güçlü motoru sayesinde özellikle araziye çıktığımızda hiçbir zorlukla karşılaşmadık! Doğal olarak bu güç ve kilodaki bir araç için yakıt tüketimi de biraz yüksek olmalı. Test süremiz boyunca şehir içi trafiğini de göz önünde bulundurursak 100 km’de ortalama 11.3 litreyi gördük! Performans

FİYAT Test aracımız olan Mitsubishi L200 Çift Kabin 77.421 TL’dir. SONUÇ Bir pick-up aracında olabilecek konfor, güvenlik özelliklerini eksiksiz bünyesinde barındıran Mitsubishi L200, test süresi zarfında oldukça keyifli zamanlar geçirmeme vesile oldu. Zorlu yol şartlarında kullanma fırsatı da bulduğum L200 bana mısın demeden işlerin üstesinden geldi! Uzun zamandır ülkemizde Temsa Global güvencesiyle satışta olan bu arazi aracı kendine özel müşteri kitlesinin beğenisini kazanmayı bilmiş… Bu beğeninin de ne kadar yerinde ve haklı olduğunu bende aracı kullanırken ispatlamış oldum. Umarım L200 almayı kafasına koyan müşteri kitlesi için biraz olsun aydınlatıcı olmuşumdur. Şimdiden aracı alacaklara keyfi bol kazasız sürüşler dilerim. Otomobilinize binerken emniyet kemerinizi takmayı unutmayın ki sevdikleriniz üzülmesin! YORUM FARKI HAKAN ALKAN twitter.com/alkanhkn facebook.com/Hakan Alkan

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

87


TREND

Sonbahar-Kış 2013 /2014 temaları açıklandı...

Ece Çağdaş İstanbul Teknik Üniversitesi Moda Tasarımı öğrencisi

TREND 88

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

Moda ve tekstil sektörünün katılımıyla 18 Aralık 2012 tarihinde İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri tarafından Dış Ticaret Kompleksi’nde gerçekleşen Deri Hazır Giyim, Ayakkabı ve Deri Aksesuarları Trend Semineri: Kadın-erkek 2013-2014 ‘ün kış temaları başta olmak üzere ; genel atmosferler, renk ve dokular, metaryaller , hazır giyim ve aksesuarlarını da anlatan görsel bir sunum düzenledi. Fransız trend kurucularının önümüzdeki yıllardaki tahminlerinin fotoğraflarla desteklendiği bu seminerde ;retro ve geçmişe dönüşlülük halinin sona erdiği, modanın yeniye kucak açtığı, pozitif duyguların önümüzdeki yıllarda da karşımıza çıkacak olan ‘’Fantezi’’ temasında da çokça duyacağımızdan, ‘’Re-Act ! ‘’ tekrar harekete geçme, melankolinin sonlanma durumunun modada ivme kazanacağı bu bağlamda ‘’banal’’ a hayır ‘’fantastik duygular’’a evet algısına değinildi. Aynı paralelde sanal, bilim ve teknoloji dünyasını özümseme, doğanın insani öğelerle birleştiği ve bu noktada teknolojik desteğin önemli bir rol oynadığının da altı çizildi. Fantezi temasındaki esas alınan üç nokta ‘’mütevazilik’’, ‘’radikallik’’ ve ‘’sadelik’’ şeklinde sıralandı.’’Maksimalizm’’ olarak karşımıza çıkan ve Sonbahar-Kış 13/14 trendlerinde geniş yer alan temada; radikallik, temelcilik, dayanıklılık, 80’li yılların bağlılık ve saygı anlayışından esinleniliyor. Geometrik şekillerin de ön planda olduğu Maksimalizm teması, mermer beyazı, gri, siyahtan başlayıp yeşile kadar uzanan renk skalasına sahip. ‘’Modestry’’ diğer adı şehirli köylüler olarak geçen temada ise yeşil tüketicilerin, yerel tüketime yönelen kişilerin tüketici kitlesi olduğu belirtildi. Bu temada verilen mesaj; el yapımı ve şehirli temayı alıp doğanın sofistike yönüyle birleştirmek… Son olarak ele alınan ‘’Fantasmangoria’’ (Dijital Dünya) temasında ise plastik bir görünüm makyajda plastik sanatların etkisi, katı maddesel yapıların etkisi bu bağlamda gece, astroloji, sihir, deney, yeni bir romantik garip dünyaya geçiş durumu olduğu vurgulandı. Tasarımlarda değerli taşların kullanımının ön plana alındığı, kadın giysilerinde ise askeri bir görünüm elde edileceği, barok etkisinin yoğun yaşandığı ve vücut anatomisinin dijital dünyada geniş yankı uyandırılacağından da bahsedildi.



PAZAROLA

Alan da, satan da...

Yıl sonuna doğru hayatlar da piyasalar da bir başkalaşır. Gündemler, konuşmalar, işler, güçler gibi konularda zihinler, yıl sonu ve yıl başına odaklanır. Pazarın asıl oyuncuları olan, zincirin sol halkası tüketiciler de bu izafî zaman skalasında kendilerine bir yer ararlar. Bazıları alışverişe saldırırken, kimileri, bu yıl da beklemede kalırlar. Pazarlamada hiç bitmeyecek bir tartışma ve cevabı tam bilinemeyen bir konu, “alıyor muyuz yoksa satıyor muyuz?” sorusuna düğümlenir. Sorarız. Acaba, piyasalarda herhangi bir şey el değiştirdiğinde, o şey “satılmış” mı oluyor, yoksa “alınmış” mı? “Biri için satılmış, diğeri için alınmış; biri almış, öteki satmıştır” diyorsanız, bunu kastetmiyoruz. Soruyu pazarlamanın özünü, ruhunu ve ne olduğunu anlamak için soruyoruz. Acaba, pazarlama, bir şeyleri satma işi midir? Yoksa, pazarlamanın vazifesi, alma işini kolaylaştırmak, tamamlamak mıdır? Cevabı kolay değil. Ama bu soruya şimdilerde verdiğimiz cevaplar pazarlamada yaşanan bir devrimi de yansıtıyor, pazarlamanın satmaktan, aldırmaya kaydığı gerçeğini özetliyor. Pazarlamanın tüketimi kışkırttığı, gereksiz harcamalara yol açtığı, insanları alışveriş çılgını, alışveriş hastası, alışveriş bağımlısı yaptığı gibi?iddialar?da bir kenarda duruyor.

Prof. Dr. İsmail KAYA ismailkaya@gmail.com

Acaba kabahat, müşteriye açıktan gizliden, doğrudan dolaylı, önden arkadan “saldıran” pazarlamacılarda mı,?yoksa müşterinin kendisinde mi? Tüketim çılgınlığı insanda doğuştan mı var, yoksa pazarlamacılar mı insanları çıldırtıyor? “Elimde değil, duramıyorum” diyene de, “Aklını kullansaydı, almasaydı” diyenlere de ne diyeceğiz? İtiraf edelim. Biz müşteriler, bir şey “aldığımızda”, “bak ne aldım?” mı diyoruz, yoksa, “bak bana ne sattılar mı” diyoruz. Böyle konuşmuyor muyuz? Pazarlamayı daha yakından tanıdıkça, pazarlama hakkında bilgi ve birikimlerimiz arttıkça, bildiklerimizin yanında bilmediklerimiz de, öğreneceklerimiz de hızla çoğalıyor. Şundan eminiz: Geçim iki başlıdır. Müşteriler olmasa pazarlama olmaz. Alan memnun satan memnun değilse piyasalarda denge kurulmaz.

PAZAROLA 90

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

Ama siz yine de, marketten mağazadan eli kolu dolu çıkarken, “bunları ben mi aldım, yoksa, çaktırmadan birileri mi sattı?” diye ciddî ciddî düşünün... derim. Belki yeni şeyler de keşfederiz.



DENGE

Şablonu değiştirelim!

Doç. Dr. Mehmet Ali ÖZBUDUN ozbudun@gmail.com

DENGE 92

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

İktisatçıların sık sık yaslandıkları ve referans noktası olarak kullandıkları, son derece konforlu kavramları var. Bunlardan biri, adıyla sanıyla.. -Potansiyel büyüme oranı Ne işe mi yarıyor? Özetlemek gerekirse: -Bir ekonominin “potansiyel büyüme oranının” (enflasyonist baskı oluşturmayan ve finansal istikrarı tehdit etmeyen büyüme oranı) üzerine çıkması arzu edilmediği gibi, potansiyel büyüme hızının altına düşmesi de istenmiyor. Ne var ki, gerçekleşen büyüme, bazen hedefi üstten, bazen de alttan ıskalayabiliyor. 2011 yılında potansiyel büyüme hızının üstüne çıkmıştık; 2012’de,?epeyce?altına düştük. 2013’de daha yüksek bir büyüme bekliyoruz. Tamam da.. Büyüsek bir türlü, büyümesek bir başka türlü. Hiçbir büyüme rakamı, bize yaranamıyor. Birileri, büyüdüğümüzde ya da daraldığımızda, durumdan vazife çıkarmaya bayılıyor. *** Hızlı büyüdüğümüzde, şablonu biliyoruz. Mikrofonu kapan, başlıyor söylenmeye: -Sıcak paranın desteğiyle, düşük kurdan ithalatı pompalayarak, cari açığı genişleterek büyümek marifet değildir. -Bu büyüme, hormonludur; balondur. -Büyüme, sürdürülebilir değildir; krizin tohumlarını eken bir büyümedir. -Büyüme, istihdam artışı getirmiyor, kayıt dışı istihdamı artırıyor, ülkeyi fakirleştiriyor, gelir dağılımını daha da bozuyor. -İthalata dayalı büyüme, esnafı ve tüccarı öldürüyor. -Halkın alım gücünü düşürerek enflasyonu bastırmak, bir başarı olarak takdim edilemez. Liste uzatılabilir. Peki, büyüme tökezlediğinde ne oluyor? -Bir başka kasvetli şablon hemen devreye giriyor. Diyeceksiniz ki.. -Yok mu bunun ortası? *** Büyüme rakamlarından vazife ve gürültü çıkaranlardan rica ediyoruz. Mesela.. -Enflasyonu azdırmayan, fiyat istikrarını tehdit etmeyen -Ekonomiyi “sıcak para” ile değil “soğuk para!” ile hormonsuz büyüten -İstihdamı arttıran, büyümeyi cebe yansıtan -Cari açığı tırmandırmayan -Borç dinamiklerini bozmayan - Ekonominin potansiyel büyüme oranını yükselten -Ayakları yere basan, bir alternatif program bekliyoruz. *** Ne diyelim? -Her zamanki “mükemmel” fakat “imkânsız” çözümlerinizden kaçınmanız ve şablonunuzu değiştirmeniz dileğiyle..



ENGLISH

Turkish textile & clothing supplies The industry produces all kinds of textile and clothing supplies such as lace, trimmings, lining, interlining, tapes, elastic, ribbons, zippers, buttons, hooks and eyes, labels, etc. in large quantities and with the best quality. Turkey exported US$ 26,3 billion of textile and clothing products in 2011. With this amount, it had a share of 19% in total exports of Turkey. Since the Turkish textile and clothing industry is one of the major players in the world market both in terms of production and exports, the sector needs textile and clothing supplies in large quantities and a wide variety. Therefore, the textile and clothing supply industry, which was established to meet the needs of the domestic textile and clothing industry, has shown significant development, and now serves the world textile and clothing industry as well. The industry produces all kinds of textile and clothing supplies such as zippers, buttons, hooks and eyes, labels, lace, trimmings, lining, interlining, tapes, elastic, ribbons, etc. in large quantities and with the best quality. Since Istanbul is the clothing production and fashion center, the majority of textile and clothing supply manufacturers are located in Istanbul. The rest are in Izmir, Bursa, Denizli, Gaziantep

94

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013


ENGLISH

and Kayseri. The companies in the sector were organized in 1995 under Clothing Findings and Trimmings Association. The association has over one hundred members, organizes seminars on quality standards, analyses the sector and finds collective solutions for sector problems, trains qualified personnel for the sector and introduces the sector to both the national and international markets by organizing events. The association makes a considerable contribution to increase exports of the sector. Today, consumers are showing increasing concern for health and environmental issues and demanding products that do not cause health and environmental risks. Since many textile and clothing supply products such as lace, elastic, labels, tapes, ribbons are in direct contact with the skin, the reliability of these products in terms of human health is as important as other items of clothing or textile products. Being aware of these trends, Turkish textile and clothing supply producers are now becoming much more sensitive to health and the environ-

ment, and are adapting themselves to developments in the international markets towards healthier and more environment friendly products by adopting environment management systems and obtaining eco-labels. Today many companies in this sector use private eco-labels such as OekoTex Standard 100, etc. Exports Though the Turkish textile and clothing supplies industry is a very young industry compared to the main textile and clothing industry, it is growing very rapidly not only in terms of production but also in terms of exports. Exports of textile and clothing supplies increased 28% from US$ 477 million in 2010 to US$ 608 million in 2011. The main export products in 2011 were interlining, embroideries, buttons, clasps, buckles, zippers, narrow fabrics, labels, sewing yarns, braids, trimmings, tassels, etc. Major export markets in 2011 were the Russian Federation, Germany, Poland, the UK, Romania, Iran, Italy, the USA, Egypt, Bulgaria and Ukraine.

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

95


ENGLISH

Procurement strategies in the clothing industry The buyers of today on the hunt for price competitive production sites must take more than just price and the ability to supply into account: sustainability is needed in all aspects of production including the local working conditions, whilst manufacturers must also be flexible. In the world of today, as the requirements of consumers in terms of price, quality and design have increased, buyers, production managers and quality assurance experts are just as globally active as they were before – in spite of digital networking. Procurement – also called ‘sourcing’ – must take account of disparate needs. Every company focuses on different aspects. Anyone in search of new manufacturing companies or countries should visit Source it at Texprocess from 10 – 13 June 2013. In regions with a low level of industrialisation the clothing industry is regarded as a pioneering sector of the national economy. Sewing machines require minimal investment and people can be

96

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

quickly trained to perform simple sewing tasks. In what is termed ‘outward processing’ the client provides everything, the materials are cut to size, the appropriate number of sewing threads, buttons, zip fastenings etc. are supplied and prefinanced. The manufacturer’s only responsibility is for the sewing work. As a result it is possible to also keep wages low. However, as the ability to carry out complicated sewing jobs increases, material is procured locally, tailoring is done in-house and products are graded according to client specification, the prices increase. Insiders call the procurement of finished clothing ‘full service’; the producer does all the preparation work and takes the risk. Philosophy of total process control To have traceability back as far as raw material production – what is called green labelling – involves a lot of work and such control costs money. The budget for this can be allocated to your own


ENGLISH

employees or alternatively also to external quality control organisations (Öko-Tex; Zürich, is the one of the most well respected institutions in this segment). These costs are reflected in the price of the product. Whether production is carried out in-house or by external suppliers is in the first instance irrelevant. Another option for total process control is the fully integrated businesses that cover all areas from the production of textiles to the manufacture of clothing. Some of these companies run their own power plants to produce electricity; some have treatment plants to clean their waste water as well as having their own chain stores and fleets of vehicles for sales and distribution. Besides process control the advantage is to avoid the profit margins of upstream suppliers – the prices of the finished products can be kept low. Having your own companies abroad, local joint ventures with foreign companies or equity investments is a third way of achieving in-house process control. One thing is clear: if you want to buy quality – however you wish to define it – you need to exercise control through your own or external staff. Europe’s bottleneck is capacity Even if we so wished, it is impossible to produce the majority of clothing in Europe, not even in Eastern Europe and not even in the countries bordering the Mediterranean Sea (EMEA). As Wolfgang Weis from Weis Consulting, an expert in this market, explains “Anyone in Western and Eastern Europe who at some point has had to switch to a different market, has been lost for the sewing industry. The companies in Eastern Europe operate at 90 percent capacity and cannot find any new workers.” Experts estimate that there are around one million people working in the clothing sector in the European Union (Source: Eurostat, for 2011) compared to five million workers in the Far East. Wage costs are not the only deciding factor Against the background of rising wage costs in China – where capacities of trained workers are also being squeezed due to an increase in production for the home market – buyers continue their journey. Bangladesh, India, Vietnam and Indonesia are not far away, but also the Dominican Republic and Jamaica where capacity is still available. Besides the wage cost for each minute, other relevant issues include the local availability of an attractive range of fabrics and accessories, the reliable supply of power and communication as well as the transport infrastructure. A buyer from a large European trading house, buying finished products, says: “what is the point of low wages when the country cannot offer a range of fabrics?” He or she would argue that short-term, current fashions can be produced easily in South East Europe with fab-

rics from Turkey; however this is only possible to a limited extent with Western European fabrics which are too expensive. The advantage of production in South-East Europe is its proximity to Western Europe. In South-East Europe the range of fabrics is very limited and the same is true for North Africa, South and Central America. However, if you are happy with a narrow selection of fabrics because this fits your range of products, you will find what you are looking for there. Weis sees good growth prospects in the Dominican Republic and Jamaica where trousers are already being produced for well-known men’s fashion retailers. As he explains, “The clothing industry can grow, wherever it is located in proximity to the ports.” It must not be forgotten: trading agreements between the EU and the respective producer countries make their own small contribution to this success. In most cases these are protracted processes, marked by different interests lobbies that occasionally change their position even in the middle of the negotiations, reports the European trade association, Eurotex, Brussels. One tendency persists however: risk aversion on the part of buyers continues to grow, leading increasingly to the purchase of finished goods and so the shifting of risk to the producers. Source it presents alternative manufacturing companies Texprocess 2013 is a way for those responsible for sourcing in clothing companies to get information about alternative manufacturing companies and the countries where they are located. At this the leading international trade fair for the processing of textile and flexible materials from 10 – 13 June 2013, the ‘Source-it’ exhibition space is in hall 5.0. The last Texprocess in 2011 attracted 65 contract manufacturers from 19 countries. In 2011 there were a total of 326 exhibitors from 40 countries. As the leading international trade fair it attracted around 10,500 professional visitors, of which more than half were from outside Germany. Another 6,500 visitors came from Techtextil, the international trade fair for textiles and non-wovens, which is held at the same time.

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

97


ENGLISH

Protection clothes against cold Scientists from the Hohenstein Institute in Bönnigheim have worked with the specialists in protective clothing at Tempex GmbH in Heidenheim to develop innovative solutions for cold protection clothing. The so-called full-protection systems, consisting of jacket and trousers, provide excellent thermal insulation at low temperatures, but are greatly reduced in weight. In Germany alone, about 15,000 people work in low-temperature conditions in cold stores and refrigerated warehouses. Working for eight hours a day, throughout the year, at temperatures down to -28° C, is tough and exerts a physical strain on the employees. In this kind of working environment, it is essential to wear highperformance cold protection clothing that is lightweight and therefore comfortable, but also provides excellent thermal insulation. Being cold is not only uncomfortable, but over long periods can lead to a reduction in body temperature and damage to the health which may have various negative consequences. A slowing down in reaction speed and a loss of concentration can considerably increase the risk of accidents at work. The long-term consequences of exposure to cold include rheumatism and chronic illnesses of the respiratory tract, urinary organs and vascular system. The considerable weight of protective clothing restricts the mobility of the wearer and leads to the formation of sweat, which can make it feel uncomfortable. Even

98

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

at low temperatures, about 200 to 220 g of sweat is produced every hour as a result of physical exertion. Sweaty clothing does not just smell unpleasant and considerably reduce the wearer’s feeling of wellbeing. More importantly, the sweat and condensation which form on the cool outer surface of the clothing as a result of the difference in temperature reduce the thermal insulation properties of protective clothing so that the body loses heat. The weight of this newly developed cold protection suit, which consists of overalls and a jacket, has been reduced by 25% while retaining the same thermal insulation properties. Furthermore, the high breathability of the clothing, especially in parts of the body where there are a lot of sweat pores, such as on the chest, back, upper arms and armpits, means that the sweating rate is lower than with any competing product. The amount of sweat produced by volunteers in the trial was reduced by about 50% to less than 100 g per hour. This improvement over the old-style textile construction was achieved by using a special, washable insulating fleece. This fleece was incorporated into the clothing in one or more layers, depending on the part of the body, and in combination with other design elements. Using it in this variable and requirement-based way allowed the level of comfort for the wearer to be improved while maintaining the same good thermal insulation properties and air permeability. As a result of the reduced weight, the modified thermal insulation and the improved breathability, the protective function and comfort of this new and innovative cold protection suit have been greatly increased. The results achieved in the project will enable other innovative products to be developed to improve the well-being and comfort of the wearer and it is expected that there will be a great demand for them on the market.



ENGLISH

A big support from Malkan to the investments made to apparel industry In the last five years, either in Turkey or many other countries, domestic and foreign major companies making significant investments to Apparel and Ready-Made Clothing Sector make a point of preferring Malkan products in their projects. Founded in the year of 1971, Malkan Makina being the manufacturer of first domestic industrial ironing machine of Turkey (Today, the first industrial ironing machine manufactured in Turkey is exhibited in Rahmi KOC Museum) continues to increase its activities both in domestic market and

100

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

foreign countries while leaving 41 years in the sector behind. Especially during the last five years, Malkan has succeeded being one of the first choices of the producers of apparel and ready-made clothing thanks to the innovations developed for PLC controlled full- automatic special ironing pres-


ENGLISH

ses. As a result, on the one hand while the company continues to keep its market leadership in the domestic market since the date it was founded, on the other hand it has been engaged in a head to head competition with its competitors especially being German and Italian brands. In succeeding this, the company achieves this by its high quality and technology against the cheap and nonqualified Chinese products and for the expensive European ironing brands, the secret is the quality and rock-bottom price advantage. HIGH QUALITY PRODUCTION MalkanMakina having total 15.000 pieces of machine production capacity annually by about 550 product range in 8.600 sqm closed area today, has been exporting nearly 45% of the ironing equipment to 87 countries. Having the capacity of processing materials at high quality level and faultlessly thanks to the high technology CNC benches, laser cutting bench in its production line and the trained engineers and technical staff, Malkan deserves the right to be most qualified domestic brand of the sector with the products processed in accordance with the national and international quality standards. Again, being entitled to get the first ISO-9001 certificate (in May, 2000) in the sector and continuing to implement Quality Management System successfully up to today, Malkan Makina carries out studies to decrease the production costs by uninterruptedly implementing the continuous improvement and development being one of the necessities of the system and as a result continues the reasonable price advantage. Malkan products having an ever-growing market share graphic thanks to these advantages contributes to major projects. Some of the projects carried out in land in 2012 that might be example are as following: TERKONSAN /K.MARAS: The new investment made to go into apparel production by Ihsan Kurtar who has been one of the tradesmen of Kahramanmaraş famed by his honesty and is still the President of Chamber of Tailors of K.Maras has 5.000 sqm. production area and a production capacity of 500 pieces of men’s suit daily. Terkonsan, combining the made-to measure tailoring experience with the Malkan’s state of the art technology product of ironing presses will make significant contributions to the development of Southeastern Region of Anatolia by the help of this project. IMZA GIYIM/ADANA: The company of Ismail Taskınırmak who is one of the shirt masters of Turkey has started making men’s jacket production as well as shirt production in its own structure. In the project started by producing 400 quality jackets daily in 3.000 sqm closed area, all intermediate and final ironing equipment is chosen

Malkan brand. Additional investments of Imza Giyim to produce trousers in the soonest time in its own structure instead of contract manufacturing as well as jacket will again be supported by Malkan irons. SOZUTEK KONFEKSIYON/ADANA: Mahmut Sozutek being one of the youngest businessmen of the sector in the region has preferred Malkan ironing set while going into production in its own structure from contract manufacturing. Sozutek producing 650 men’s jacket daily in 4.500 sqm closed area exports 80-90% of its production. KARGISAN/KARABUK: The new factory founded by one of the doyens of ladies’ wear sector Halil Sahin especially to cater to the strong demands on menswear from the customers abroad has 3.000 sqm closed area and a production capacity of 300 brand jackets daily. Being one of the leader companies in ladies’ wear Kargisan makes use of Malkan products while having a corner in menswear from now on. YILMAZ KONFEKSIYON/IZMIR: The company of Galip Yılmaz, being one of the important trouser producers who have an influence on the market and prove himself is one of the companies choosing Malkan as a solution partner in the development project of production line to achieve the increase of both capacity and quality at the same time in production. The company has the capacity to produce 2.000 women’s trousers daily in 4.500 sqm closed area. TAHA GIYIM/MALATYA: 8. Production facility founded again in Malatya in addition to the 7 existing factories in Istanbul, Adapazarı, Malatya and Egypt of LC Waikiki being one of the biggest clothing brand of Turkey which has a giant chain of total 435 stores in land and abroad, has been equipped by Malkan products. Daily 45.000 pieces of additional production which will be made by the aforementioned project will all be exported. OZAK TEKSTIL/MALATYA: The company of Ahmet Akbalık who is being one of the doyens of jeans wear in Turkey continues to prefer Malkan products again in the additional investments made to the factory in Malatya and in the new factory in Sanlıurfa. During 2012, various ironing equipment over 50 were installed by Malkan in both of the factories. DRY CORNER/ISTANBUL: Emre Kursad Uner giving a new impulse to the sector of dry cleaning and laundry has brought the new factory equipped by the state of the art product washing and ironing equipment in İkitelli into service to provi-

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

101


ENGLISH

de faster, more qualified and high capacity service to his chain consisting of 1 factory and 8 Mall branches. The new investment of the company having a rapid growing development trend to be an example to the sector has also been supported by Malkan. EXPORT TO THE WORLD Besides all these projects carried out by the contributions of Malkan in land in the last one year, many apparel and ready-made clothing factories have made investments by the channel of Malkan’s foreign distributor network over 60 years. Some of them can be given examples: ISMACO (Ermenegildo Zegna) world famous shirt producer in Egypt, universally accepted brands of Turkey like MAVI JEANS, COLIN’S and TAHA GIYIM (LCW) and one of the biggest men’s suit producers of Egypt VESTIA, VORONIN- world famous men’s costume producer in Ukraine, AVISHAN and SALAR- the most well-known and preferred brands in the market of menswear in Iran, TEKSTILE LIBOS- one of the corners of men’s suit production in Uzbekistan, MOHINUR LIBOSLARI, BAGIRA TEKS, OFS, FAHIR TEKS, SPRİD PLYUS, knit fabric in other words combed cotton factories SOLEY TEKS, JV INWETTEX, KALORAMA, UZTEX and familiar brands from Turkey in Uzbekistan BOYBO GROUP, ALIM TEKSTIL, BAYTEKS, ARGE FAHION, BURSEL, FLEMINGO and KONTEX, a Danish trouser producer in Lithuania F.ENGEL, the biggest trouser producer of Kyrgyzstan BOSSER LUKS, the most preferred men’s suit brand of domestic market in Pologne ELES, suit producer exporting from Indıa to Europe BLACKBERRY, BITOPI GROUP which has a production capacity of 6.000 classic trousers daily in Bangladesh, the biggest suit producers MIRZATEF and AKKORD TEKSTIL and combed cotton producer ALYANS TEKSTIL in Azerbaijan. Additionally, procurement of over 300

102

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

ironing table to the invest of AYKA HOLDİNG in Ethiopia and all intermediate and final ironing systems of the factory of the world famous German menswear brand Roy Robson in Izmir which has 1.000 pieces of suit production capacity daily have been carried out by Malkan as a complete turnkey project. These firms working generally on the production of men’s suit, jacket and trousers and having wellknown brands in their markets have recently been preferring the products that Malkan provides with a sense of superior quality and service in their new factory investments or capacity increase projects with pleasure. Malkan having the position of the window to the world in the sector of textile and apparel ironing machines of Turkey aims to increase the superior quality services and products to provide the customers by the production facility that is planned to carry out in Istanbul Hadımkoy in the near future and has 20.000 sqm closed area and the highest technology.



ENGLISH

Textile businessmen can’t find employees for work While new textile factories are founded due to incentive, it is stated that the major problem of the factories are qualified personnel. Provincial Director of Sinop Science, Industry and Technology Hayati Yasar said in his statement that Sinop in scope of the incentive, provides charming opportunities to the investors and during the recent period, especially textile firms prefer Sinop for their investments. Yasar, stating that the major problem of the textile firms being qualified personnel shortage claimed that the personnel trained within the firms change their jobs for better salaries. Yasar told that after new incentive decree

104

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

is published, investments gain speed in organized industrial zone and he continued “We have 72 parcels here, 14 parcels are under manufacturing and 29 firms are assigned. Till the end of year, I hope that the assignment of the fields will be done. A 30 million TL investment from the Ministry is on the carpet. For the first time in Turkey, small industrial area is constructed as 350 m2 in the form of prefab. There are 160 industrial companies in our province. Most of them are consisted of


ENGLISH

textile firms. Also there are many applications for the investments to the organized industry, people demanding fields and desire to make investments. While the area where our industrial zone is becoming a construction site, our studies on feasibility works also continues and in case of the completion of the investments, a 7 thousand work employment is envisaged. This is why there will not be any unemployed person in Sinop anymore.” Saying “The major problem of the textile firms is unable to find qualified personnel. There are many people seeking for jobs in Sinop but there aren’t qualified personnel to work in textile” Yasar claimed that people seeking jobs are generally unqualified and want to work in a desk job. Yasar, telling that the owners of firms mentioning about the personnel shortage in the visits made to the companies, continued “There is a need for mechanic, mould maker and cutter in the readymade clothing sector and metalsmith, welder and electrician in the sector of industry. Readymade clothing firms coming from Istanbul to Sinop salary minimum wage while they are giving 2 thousand liras salary to the qualified personnel in Istanbul. As a consequence, ready-made clothing firms have started moving from Istanbul to Sinop. The reason is the personnel working at higher salaries. The firms coming reduce their costs by making advantage of incentive, SSI, insurance and land nationalization of organized industry since the Sinop is the prior province in development. With the new incentive decree, our province is in the 5. row but in case of the in-

vestors make investments to organized industry, they can make use of the 6. incentive decree.” Owner of a textile firm, Selahattin Ozdemir stating that he has been dealing with textile job for 15 years said that they didn’t have personnel shortage like 5-6 years ago and they raised the number of personnel up to 500. Stating that they are having difficulty in finding personnel to work in textile, Ozdemir said “ Neither qualified personnel nor even unqualified personnel apply for the job today. This situation is not only our problem but also in the entire sector same problems continue. The firms coming from other provinces can’t find workers.” Another textile firm owner TayfunOr stated that they have been manufacturing on the subject of textile in Sinop for 14 years and told that they have trained nearly 2 thousand qualified personnel in their factories at the same time. Pointing out to the personnel shortage in textile encountered recently, Or said “Since the textile manufacturing is not so charming, people don’t show that much interest to this subject anymore. Because they want to work at easier job branches with higher salaries, they seek jobs in different fields. Therefore, there is a personnel shortage in textile. There are people seeking for easier jobs and desire to work without endeavoring. I suppose that those people don’t want to work in the field of textile because of long working hours and low salaries. In fact, there is a shortage of intermediate staff in Sinop. Universities have to train vocational schools for girls as intermediate staff in textile. Right now, there is a need for intermediate staff who will work as a trainer and leader.”

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

105


ENGLISH

From fashion design to the creation of cutting patterns The dream of being able to link the entire development phase in the fashion business digitally has been with us for a long time. IT specialists in the fashion world have been working on these kinds of system for a good ten years. Computers nowadays are fast enough, and the applications sufficiently compatible, to be able to realise the dream of completely digitising the design and cuttingpattern development processes in practice. The complete range of software available to the apparel industry will be on show at the up-coming Texprocess show from 10 to 13 June in Frankfurt am Main.It is not only the virtual-reality freaks that are excited by these solutions; anyone who knows about the rapid pace and enormous pressure on costs in the clothing sector is too. People who get a kick out of numbers and processes, but who can never make head nor tail of any kind of scribble or florid description, are equally keen on 3D impressions of styles displayed on virtual models with or without animation. Whether the creatives, the fashion designers and the pattern developers are entirely happy with it, is a different matter. Two opposing philosophies There are two different approaches, both now established on the market. One concept permits the designer to dress a three-dimensional figure – the avatar – in the clothes. A database provides the qualities of the material, such as fall, stretch properties, patterning and colour. When the design is perfect, the seams can be separated on screen and the two-dimensionality of the fabric restored. Corrections are possible both to the cutting pattern and to the garment on the avatar. Changes are automatically transferred to the alternative representation. The other approach begins with the development of the cutting pattern. The initially two-dimensional surfaces are linked to qualities of the material in the database and subsequently sewn together in virtual space and put on the avatar. If the lines of the garment or the fit are changed, then this is done on the avatar. The software transfers the alterations to the patterns in

106

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013



ENGLISH

complex software suites - mostly modular in structure - that can cover the entire process from the initial sketch to the control of end sales (buzzword: Product Lifecycle Management – PLM) represent real investment of capital. Of course, these suites can be bought, but leasing and pay-per-use concepts (buzzword: ‘on demand’) do not tie up capital. The real cost factor is staff training. Although graduates of the relevant training centres have generally worked with one or other of these systems, specific training is necessary if these complex programmes are to be used efficiently.

real time. The subsequent steps in the preparation of the patterns, such as sizing, seam allowances/ cutting lines, notches, printed indications and optimal cutting layout can be regarded as standard solutions, as these have been successfully put into practice since as far back as the 1990s. Time is money, or ‘Time to market’ This development has been driven by the necessity of speeding up the process of design and pattern creation: together with price, design and fit are the customers’ major buying criteria. On the one hand, more and more varied designs are required, yet, on the other, the capacity for developing the patterns for them is limited. All the potential savings in production processes, apart from per-minute labour costs and logistics, have to a large extent been exhausted. This is a screw that is constantly being turned and relates to the development process. Every rejected physical prototype rapidly racks up costs of 1000. Experts estimate the time saving with the use of this technology at 25% and the reduction in costs at 30%. In the beginning, a few solitary specialists pioneered this development; the result was insular solutions that were complex to use and were not really capable of being integrated into the existing systems in the sector. Today the situation looks entirely different: strategic alliances and take-overs demand seamless integration across the system, the software is (more) intuitive to use and is available in different language versions for the most important countries in the garment sector. The power of even the most ordinary, commercially available computers today is adequate and, above all, affordable for small businesses; internet connections are faster and have greater capacity. On occasion, this technology is even said to merit a “green” label, because it obviates the need to send environmentally burdensome samples as, indeed, it obviates the need for people to travel to see examples of fashion designs. The

108

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

Alternatives and prospects Communications technology is also catching on to an alternative concept. The basic ingredient here is a physical dummy, with a soft filling that provides a good imitation of the consistency of the human body. Staff in the design studio dress these dummies in the prototype garments and then launch a video-conference with the client, where they can discuss the design and the fit. As well as the standard figures - and this is where the current international serial measurements come into their own - dummies that are specific to a given company or brand can also be manufactured. The advantage here, compared to the virtual world, is the genuine three-dimensionality (as against traditional fitting with an in-house model) and the constant availability of a defined figure wherever product development takes place. These solutions, which are both quick and keep down processing costs, are particularly helpful to suppliers who seek to present the broadest possible palette of different models at short intervals. That includes individually produced items in industrial situations and made-to-measure items. It will appeal to a clientele who value individuality, but is not inclined to pay exclusive prices.



ENGLISH

Shirts and blouses to perfection trends, as well as to consistently deliver excellent quality due to our faster production processes.” The eterna product portfolio is based on the Swiss fabrics of 100 percent “swiss+cotton”, a particularly high-value and non-iron quality of cotton. Extralong stapled cotton is used exclusively – and only about three percent of worldwide harvests meet this standard. The fabrics are woven, prepared and finished in Switzerland. Partner companies weba Weberei Appenzell AG and AG Cilander use state-of-the art machinery. The work processes as well as the use of auxiliary materials, dyes and chemicals are optimised for their environmental impact. The eterna shirts and blouses are made in Bánovce in Slovakia, where eterna has its own clothing manufacturing business employing 730 people and which produces about 8,000 shirts per day in two shifts. Much effort has been deployed to provide above-average working conditions there. For instance the work stations in the sewing area are not only designed to be functional and ergonomic, but they are also – and this is by no means usual – appropriately illuminated. The other facilities provided by the company such as the in-house canteen and sports activity are also widely used by the employees. All the activities Very early on eterna developed a corporate philosophy which embraced a high awareness of quality, a clear commitment to environmental protection and sustainability as well as exemplary working conditions. eterna CEO Peter Rentsch emphasises, “We consider the commitment to environmental protection as our corporate and social responsibility”. Accordingly the company places great emphasis on the fact that all the businesses and suppliers involved in manufacturing its products follow environmentally-compatible production procedures. Awarding the production sites with the OEKOTEX® Standard 1000 certificate requires that each individual production phase along the textile production chain is transparent. eterna is supported by a long-standing and geographically closely interlinked production network, which ensures that it delivers a consistently high quality of materials and processing. Peter Rentsch sees even more benefits. “The long-term cooperation with our partners enables us to respond quickly to market

110

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013


ENGLISH

are coordinated and consolidated by the eterna Logistics Centre in Passau. All the eterna partner companies involved in the textile production chain stand out due to the sustainability planned into all their work areas as required by OEKO-TEX® Standard 1000. This also extends to the development of longterm relationships between customers and suppliers as well as to the esteem of the very employees themselves. Peter Rentsch is convinced of this. “Our employees have always been an important aspect of eterna’s corporate success. It is for this reason that we continue to ensure excellent continuing training and vocational training opportunities and a good working environment.” Perfect brand image The very brand name of eterna (Latin for “eternal”) is an indication of the aspiration of the company to create the highest possible processing and quality standards, and as a result, durable products which are extremely easy to wear and care for. In 1863 the Hönigsberg brothers founded the company in Vienna that has now become eterna Mode GmbH. The invention of the “semi-stiff” collar, an innovation of patented double-fabric, was the cornerstone of eterna’s continued success story. In 1927 a branch office was opened in Passau which was established as a company in its own right in 1935 and out of which today’s site has developed. In 1997 the company expanded its capacity in Eastern Europe with its own production operation in Bánovce (Slovakia). With a total of approximately 1,070 employees with 340 in Germany and 730 in Bánovce, in 2011 the Passau-based shirt specialist produced about 3.6 million men’s shirts and 600,000 women’s blouses with a current export ratio of about 30%. The shirt and blouse fabrics made of 100 percent “swiss+cotton” are considered to be the absolute top-of-the-range weaves for the numerous eterna collections and which stand out through their sophisticated look and soft, smooth feel. According to eterna-CEO Peter Rentsch, “We also need the best relationship possible between non-iron

and strength, and this is why long-stapled fabrics are so important to us.” The wide product range offered by eterna covers all customer needs since the items are offered in all common ready-to-wear sizes right up to extra-large sizes. Since autumn 2011 a world innovation is enriching the eterna Premium segment, namely Dynamic Cotton. For the first time there are collections from pure cotton on the market, which are extensible without the addition of synthetic fibres such as elastane and which is only possible through a special webbing technique. “This has enabled us to usher in a new era of wearing comfort” explains a pleased Peter Rentsch, “since the up to 20-percent lateral elasticity of fine cotton fabrics offers maximum freedom of movement even for figurehugging cuts.” In addition to its outstanding wearing properties, shirts and blouses made of Dynamic Cotton are also non-iron, a highly esteemed function, plus they are also certified according to the OEKO-TEX® Standard 100plus label. eterna has achieved this clear positioning as a quality supplier primarily through its constant focus on the retail trade. The stated objective is to present itself with a uniform, standardised brand image at the point-of-sale. Today the company has 43 wholly-owned stores and 9 franchise subsidiaries. eterna also delivers worldwide to about 5,000 retail partners in 44 countries in addition to its modern internet shopping platform. Peter Rentsch is convinced by the success of the concept. “Our vision of making eterna one of the most coveted shirt and blouse brands in Europe by 2020 comes one step closer with every product innovation, every shop opening and every sales success. We also have more unbeatable arguments, namely that the eterna brand has been established as outstanding on the market for decades and has a very high awareness level. Last but not least we are the only global ready-to-wear producer, which can demonstrate our ecologically exemplary production concept through the OEKO-TEX® Standard 100plus certification and this ensures us a clear competitive advantage.”

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK | JANUARY | 2013

111


SUBSCRIPTION FORM ABONE FORMU Name / İsim : ...................................................................................................................................................... Surname / Soyadı : ............................................................................................................. Company / Firma : .......................................................................................................................................................................................................................................................................................................................... Mailing adress / Posta Adresi : ................................................................................................................................................................................................................................................................................. Tel : .................................................................................................................................................................................. Fax : ........................................................................................................................................................... Vergi dairesi : .................................................................................................................................................... Vergi no : .......................................................................................................................................... Business Type / Faaliyet Alanınız : ......................................................................................................................................................................................................................................................................... ...................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................... ......................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................

Subscription starts in / Abone Başlangıç : .................. / 20 .................. Subscription ends in / Abone Bitiş : .................. / 20 .................. Ω One year EURO 60 Ω Yıllık abone ücreti ( Türkiye için ) 120 TL.

PAYMENT FORM ÖDEME ŞEKLİ Ω Check is enclosed / Çek ektedir. Ω Payment was transferred to your bank account. The receipt is enclosed. Ödeme banka hesabınıza yatırılmıştır. Makbuz ektedir. Ω Debit my credit card / Kredi kartımı borçlandırınız. Credit card no / Kredi kartı no : Security number / Güvenlik numarası : Name of the card holder Kart sahibinin adı-soyadı Expiry date / Geçerlilik süresi Type of the card / Kartın cinsi Date / Tarih : .................... /

....................

/

....................

: .................................................................................................................................................................................................................................. : .................... / : Ω Visa

/ .................... Ω Master / Eurocard

....................

Stamp & Signature / İmza :

...........................................................................................................................................

Bank account name / Hesap adı : İletişim Magazin Gazetecilik Basım Tanıtım Tic. A.Ş. YURTİÇİ BANKA HESAP NUMARALARIMIZ (TL) İŞ BANKASI : İstanbul / Bakırköy Ticari Şubesi • Şube Kodu: 1396 • Hesap No: 0001028 IBAN NO: TR12 0006 4000 0011 3960 0010 28 POSTA ÇEKİ HESABI : Havaalanı Şubesi • Hesap No: 5368188 BANK ACCOUNT NO Turkiye Is Bankasi Bakirkoy Ticari Branch / 1030 (USD) / Turkiye Is Bankasi Bakirkoy Ticari Branch / 1044 (EURO) IBAN NO: TR12 0006 4000 0021 3960 0010 44

İletişim Magazin Gazetecilik San. ve Tic. A.Ş. İhlas Medya Center, 29 Ekim Cad. No: 23 34197 Yenibosna - İSTANBUL / TURKEY Tel: +90 212 454 25 22 Fax: +90 212 454 25 97 web: www.konfeksiyonteknik.com.tr / e-mail: img@img.com.tr



T E C H N O L O G Y

M A G A Z I N E

ISSN 1300-9974

C L O T H I N G

OCAK JANUARY 2013 • YIL YEAR 19 • SAYI ISSUE 220

www.konfeksiyonteknik.com.tr

KONFEKSİYON TEKNİK OCAK JANUARY 2013 • YIL YEAR 19 • SAYI ISSUE 220


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.