6 8 2 53
ALİBEYKÖY
İstanbul’un tarihine sarmalanmış kadim bir su izi olan Haliç, çevresindeki farklı yaşam ve yaşanmışlıkları anlatan mahalleleri, insanları ve kültürel zenginliği ile İstanbul’un insana anlattığı bir hikaye gibidir. Her ziyaret edildiğinde kentlinin belleğine yeni izler bırakan bu kent parçası geçen yıllar boyunca dönüşmeye devam etmiş ancak toplumsal etkileşim, paylaşım ve kent yaşamı açısından daima bir odak olarak kalmıştır. Önerilen proje Haliç’in mevcut doğal ve tarihi bağlamı ile ortaya çıkan yeni toplumsal/kentsel gereksinimleri sentezleyen bir motivasyon ile Haliç bağlamında yapısal çevre, kıyı alanları ve su ilişkileri gibi farklı açık alan ve kentsel tasarım potansiyellerini gözeten bir anlayış ile kurgulanmıştır.
VA Z İ Y E T P L A N I • Ö LÇ E K 1 / 2 0 0 0 TOPLAM PLANLAMA ALANI 550.000 m2
Proje, kent belleğindeki Haliç imgesini ve kültürünü muhafaza ederken yeni gereksinimleri, toplumsal paylaşımı ve birlikteliği katalize eden aktif, paylaşımcı ve dönüştürücü kentsel mekan programlarını içermektedir. Bu açık alan programları farklı sportif, kültürel ve sanatsal aktivitelere izin verecek esneklikte düşünülmüş; insan ölçeğindeki deneyim, yeşil alan kurgusu, kıyı sürekliliği, yaya sirkülasyonu ve kentlinin yaşam kalitesi önemsenmiştir.
Ke n tse l Tasarı m St ra tej i ler i Haliç’in batı yakasında Eyüp ve Silahtarağa arasında uzanan proje alanı, Tarihi yarımada içerisindeki Eyüpsultan ile Haliç arasında doğal, ekolojik ve kamusal bir arayüz olarak ele alınır. Önerilen yeni kıyı şeridi özellikle yakın çevredeki yoğun kullanıcılar için yeşilin ve aktif kamusal etkinliklerin toplandığı bir kent parçası olduğu kadar tüm İstanbullular için de bir yeni bir kentsel odağı tanımlar. Projedeki kentsel tasarım motivasyonu, kentlinin kentin yeşil bir parçası ile yakından etkileşime girdiği, belirgin bir kentsel omurga üzerinde gelişen farklı informel programlarla karşılaştığı; verimli kullanılan ve kullanıcı etkileşimi ile dönüşebilen ve yaşayan kamusal mekan olanaklarının yaratılmasıdır.
EMNİYETTEPE
Önerilen proje Haliç sisteminin Batı kısmında Eyüp-Sütlüce bölgelerini içeren bir alana 3.5 km uzunluğunda bir kıyı izleğini içerir. Bu bölgenin yeniden programlanması ve canlandırılmasında izlenen ana strateji söz konusu kıyı izleğinin bütüncül anlamda revitalizasyonu olarak özetlenebilir. Bu bütünsel müdahale yaklaşımı farklı “tematik alt alanların tanımlanması”, bu alanların bağlam ile ilişkilerin yeniden belirlenmesi ve bu alanların hassas ve fonksiyonel eklentiler ile aktivasyonunu içerir. Bu çerçevede proje, kıyı bölgesi boyunca her biri farklı bir kamusal işlevler programı barındıran ve kendi içinde örgütlenirken bir sistem örüntüsü içerisinde gelişen beş ayrı aktivite odağı önermektedir. Söz konusu aktivite odakları, alanın mevcut kurgusu, yakın çevredeki kamusal binalar ve yakın zamanda hizmete açılacak Eminönü-Alibeyköy tramvay hattının alandaki erişim noktaları ile ilişkilendirilmiştir. Kurgulanan tematik aktivite odakları ise:
• İGDAŞ Doğa Parkı
• Yeni Rekreatif Düzlem
• Haliç Kültür Odağı ve Sanat Bahçesi
• Eyüp Devlet Hastanesi Parkı
• Teleferik Transfer Merkezi-Eyüp Lisesi Zonu şeklindedir.
ESENTEPE
Pey zaj Ta sa rı m ı ve E ko lo j i k Rev ita li za syon St ra tej i l er i Proje alanı mevcut florası ve kıyı karakteri bütüncül bir koruma ve ekolojik geliştirme stratejisini zorunlu kılar. Projede alanındaki mikro-floranın korunması ve geliştirilmesi ile peyzaj ve açık alan rekreasyon olanaklarının arttırılması tasarım yaklaşımı açısından kritiktir. Mevcut ağaç dokusu ve kıyı izi en belirleyici doğal girdi olarak proje tasarım sürecine dâhil olur. Bu bağlam içerisinde yeni eklenen mimari ve peyzaj programları alandaki uygun alanlara konumlanırken alanın yeniden ele alınan yeşil dokusu mimari katman ile bütünleşir. Bu müdahaleler çevresel koruma, geliştirme ile kıyı erişiminin süreklileştirilmesi ve canlandırılması bağlamlarında yapılır. Peyzaj tasarımındaki temel yaklaşım aşırı tasarlanmış ve sentetik bir yaklaşım ile kurgulanmış bir çevre yerine hassas dokunuşlar ve restoratif müdahaleler ile oluşturulan ve doğal yaşam döngüsü içerisinde mümkün olan en az müdahale ve kaynak ile kendi yaşamını devam ettirecek bir doğal ortamın oluşumudur. Alan özelindeki peyzaj müdahaleleri farklı tasarım yaklaşımları üzerinden şekillenir buradaki ana yaklaşım ekolojik revitalizasyondur. Bu anlamda kıyı boyunca bitki dokusu ve faunanın tekrar oluştuğu ve doğal biyolojik süreç içerisinde geliştiği bir ekolojik mikroçevrenin oluşumudur. Bu yaklaşımın alana entegrasyonunda ise Haliç Kıyısı uzantısında devam eden ve şehir içerisinde Belgrad Ormanı’na doğru uzanan kent içi yeşil alan sistemi makro ölçekte bir girdi olarak alınmıştır. Alan özelinde bulunan mevcut bitki ve ağaç dokusu korunarak ve yer yer çoğaltılarak Haliç kıyısının bu bölümünde yoğun yeşil bir rekreatif alt sistem oluşturulur. Bu yeşil dokunun kıyı çevresinde oluşturduğu yeni izlek ve bu dokunun içerisinde eklemlenen kamusal programlar yakın çevredeki baskın yapısal doku ile kontrast biçimde kent içi yeşilin Haliç çevresinde deneyimlenmesini ve kent yaşamına entegrasyonunu sağlar. Alan genelindeki bu temel peyzaj kararı kıyı ve kent algısının derleyici unsuru olurken gerçekten içinde yaşamaktan zevk alınan, dinlendirici, motivasyon geliştirici ve etkileşimli bir ortamın da ana temasıdır. Alandaki farklı türlerdeki ağaçlar ve bitkiler ise mevsim geçişlerinde farklı pittoresk karakterler ortaya koyan türlerin canlı bir koleksiyonudur.
Fi to re m e di a syo n Ya kla ş ı m ı Alibeyköy Deresi’nin Haliç ile bütünleştiği bölgede işlevsel gereksinimler ile yapılmış olan ıslah çalışmaları ve betonarme seddeler mevcut doğal alan ve yaşamın devamına izin vermeyen yapılar kaldırılarak yeni bir sulak alan oluşturulmuştur. Yol kenarlarında yağmur suyunu toplayacak biyohendekler (bioswale), toplanan suyun filtreleneceği yapılandırılmış sulak alanlar (constructed wetland) ve derenin kesitinin değiştirilmesiyle derenin etrafına yerleştirilen taşkın bölgelerinde yeni sulak çevrenin ve peyzaj karakterinin oluşumu sağlanır. Alan içerisinde önerilen sulak alanlar yağmur suyundaki organik ve inorganik atık maddeleri bitkileri kullanarak filtreleyen ve temizlenmiş yağmur suyunun toprağa infiltre olmasını sağlayan noktasal yağmur bahçeleri olarak kurgulanmıştır. Dere ağzı ve kıyı boyunca oluşturulan bu sitem yağmur suyunu farklı derinliklerde oluşturulmuş sulak alan dizisinden yavaş yavaş geçirir. Bu süreçte fitoremediasyon kapasitesi yüksek bitkiler ile sudaki atık maddeleri temizlenirken çevre ekolojisi ve biyoçeşitliliğe katkıda bulunan bir sistem oluşturulur.
S İ L A H TA R AĞ A
Tra f i k , E ri şi l e b ilir li k ve S i r küla syo n Alan içerisindeki sirkülasyon ana dolaşım izi ile ilişkilendirilmiş yaya yolları ağı üzerinden sağlanır. Yaya ve motorlu araç hareketleri planlanırken mevcut araç ve servis yollarının önemli kısmı korunarak kullanıcı yoğunluğunun fazla olduğu bölgelere uyun büyüklükte otopark alanları yerleştirilmiştir. Bu yollardan en önemlisi anayoldan Eyüp Belediyesi Nikâh Salonuna yönelen iç yoldur. Bu yolun uzandığı alanların proje önerisinde kültürel yapılar ve yoğun rekreasyon programlarının yer alması nedeni ile bu bölgedeki sağlıksız otoparklar yeniden düzenlenmiş ve Nikah Salonu ve Yeni Forum Binası arasında yeni bir otopark alanı oluşturulmuştur.
HALİÇ
SÜTLÜCE
Alan içerisindeki tramvay durakları ulaşım planında verilmiş olan noktalarda konumlandırılmıştır. Projede kullanılan strüktürel ve tektonik kurgu içerisinde sade ve basit bir modüler sistem olarak kurgulanan bir saçak, bu saçağın altındaki işlevsel hacimler ve modüler elemanlar arasına gerilmiş olan ve üzerinde sarıcı ve tırmanıcı canlı bitki dokusunu barındıran seperatör ağ ile yapı tamamlanır. Alan içerisindeki bir başka dolaşım olanağı ise gerek yaya ağları gerekse dolaşım izi üzerinde oluşturulan bisiklet yollarıdır. Tüm odaklarda bulunan bisiklet kiralama kiosklarından alınabilecek kent bisikletleri ve elektrikli scooterlar ile alan içerisinde hareket sürekli kılınmıştır.
P1