ben bi bu kafayla trene biniyim
May覺s 2015
Sinan Özdemir “uygulama-şiir” ve Kontra’nın Bir Yılı
Kontra‟nın 6. sayısıyla yeniden buradayız. Bu, aynı zamanda bir yılı doldurduğumuz anlamına geliyor. “Şiirin Alan Savunması” düsturuyla çıktığımız yolda birçok şair arkadaşımız bizimle birlikte mesai harcadı. Arayışımızda elimizden tuttu. Alanı hep birlikte taradık ve sahiplendik. Her sayımızla birlikte “keşke matbu yayına geçseniz” serzenişleriyle karşılaştık (hikâyemiz sonlanınca belki toplu bir baskıyla bu isteği karşılayabiliriz). Fakat internet ortamının nimetlerinden de yararlandık bu sayede. Matbuda yer alması zor görünen birçok çalışmayı bu ortamda okurla buluşturabilme şansına eriştik. Bu sayıyla birlikte proje içeren Kontra sayılarında proje dışı şiirlere de yer verme kararı aldık. Böylelikle okura ulaşmasını istediğimiz şiirleri bekletmemiş olacağız. “Bir yıl” demişken, başından beri fanzinimizin ömrünü gereksiz yere uzatmama fikrinde olduğumuzu da belirtelim. Anlamlı bir son peşindeyiz.
Görsel: Martin John Callanan
Yeni sayımıza gelince… Sayfaları bu kez “uygulama-şiir” için açacaksınız. “uygulama-şiir” “akıllı dünya”nın “akıllı aygıtları”na bir göz atma fikriyle geldi gündemimize. Söz konusu “edebiyat” olunca yücelik çeperi, bizi aslında kuşatan her türlü mekanizmanın bu çeperi zorlamaması gerektiği fikriyle frenliyor. Kontra, başta “akıllı telefon uygulamaları” olmak üzere çeşitli aplikasyonların, oluşturulabilecek şiir yazılımlarının şiir adına ne gibi sonuçlar doğuracağını araştırdı bu sayıda. Aklımız hâlâ yerinde mi bir bakmak istedik. Vurgulamakta fayda var, “bir fikirle yola çıkıyoruz” her defasında. “Proje” adını versek de hiçbir zaman kalın çizgilerle Kontra şairlerini sınırlama niyetinde olmadık. Şiirin şairiyle olan organik ilişkisini göz önünde bulundurduk doğal olarak. “uygulama-şiir”in ne olduğu aslında bu sayı için yazılan şiirlerin kendisinde saklı. Alanı savunmaya devam! 1
Mehmet Davut Özdal İSYANKAR MC
Kimse bir şey anlamaz benden Ben de bir şey anlamam kimseden An gelir ağzımı bıçak bile açmaz Şaka yaparım ama yersiz kaçmaz Her gün kafayı bulurum bonzaiyle Duvarlar karşımda gelirler dile Bir kıza aşıktım eskiden İstiyordum geçsin benimle kendinden Sonunda ben oldum sabah akşam içen Yürürüm yollarda tek başına yalnız Geceler arkadaşım hem de çıkarsız Oldum şu alemde avare ve berduş Beş günde bir alırım soğuk suyla duş Bulan bulur beni kuytu bir köşede Uyku bastırınca her yerde yatılır Aşkın pazarında canlar satılır Satarım canımı bakmam üçe beşe Şu dünya ne kadar boş ve anlamsız Azrail delikanlı arkadaşım müdanasız Her geçen gün sonumuz yaklaşıyor İnsanlar gitgide salaklaşıyor Menfaatperest ve de yalaka olmuşlar Tek iyi şey: öğrenci indirimi yapıyor dolmuşlar Boş konuşanı ve yalancıyı sevmem Siyasetten ise hiç hazzetmem Ne rütbe isterim ne de makam İki haftada bir gelir anca kakam Ne bir diploma ne de bir sertifika Yok be elimde kanka madafaka Zaten ben hiç düşünmem ki yarını Elbet bir şeylerle doyururuz karını Belki seneye girerim ben de kpssye atarım kapağı devlet denen müesseseye elime geçer aydan aya düzenli bir maaş parasız da olmuyor yav arkadaş belki de evlenirim be kanka ne dersin yalnızlıktan usandım be affedersin 2
şu dünyada en güzel şey sevgi ve merhamet her şey gelip geçici dostum bunu derhal farket bazen bana çok usandırıcı geliyo lakin allahın bir bildiği var ki burdayım hey yo sen sen ol kimsenin ahını alma bir adama aman diyeyim üç kişiyle dalma bazen kavgayla burun buruna kalırsın güçlü ve kuvvetliysen şanslısın benim karşımda kimse duramaz diyebilirsin çok da güvenme ama kendine dayak da yiyebilirsin beni de bulur birtakım sürtüşmeler hayat zaten kalkmalar ve düşmeler aha sıçtık diye bir an panik olurum derken mandibulaya yumruğu korum samimiyetsizlik aldı başını yürüdü şarlatanlar dört bir yanı bürüdü böyle devam ederse işimiz yaş gördüklerime karşı yoluyorum saç baş önümüzde durmakta büyük bir uçurum sıkıntı ve sinirden beatbox yapıp dururum vaziyet ediyor beni karamsar inşallah çıkar biri bütün hainleri asar şahsen benim artık burama geldi bombok adamlar tepelere yükseldi memleketin anasını etme yarışındalar bir sürü mal da mallıklarına mallık katma telaşındalar beyinleri ekmek gibi olmuş yiye yiye lavaşı alay konusu edildi Çanakkale savaşı cibiliyetini siktiklerim diye açtırıyorlar ağzımı ağzım bozuk biraz ama seviyorum tarzımı eften püften şeyleri kafaya takmıyorum yakışıklıyım aslında ama kendime bakmıyorum ihtiyar olmadan ağardı sakallar veresiye bir şey vermiyor artık bakkallar sokaklardayım allah kerim kafamın üstünde dönerim dövünüp durmam yok bizde diye şans en zor anlarda elimden tutar breakdans vefasız sevgililer yaktılar gençliğimi yara aldım lakin korudum ilginçliğimi.
3
Burak Aslan Ortam oynatıcısı
Oynat bakalım „‟uzayda ağlayınca gözyaşları nereye gidiyor?‟‟ Hiçbir yere gidemez Yerçekimi ağlayanları gözyaşlarıyla yıkarmış meğerse Bunu öğrendiğimde uzayı bir tas su olarak düşlemeye başlamıştım [uzay ki en rahatıdır beynimin kıvrımlarının kapladığı alanda] Doğalgazım henüz yok Kendimi anadan üryan soğuk duşladım Banyoda buhar yok, çeşmiyi kapadım Orada çeşmeyi şivelendirdim Annem öyle der bazen Yoklukla varlık arası bir bazen bu Ben yeni yaşadım Kapıdan çıktım (rastgele modunu aç) Ne büyük boşluk Günlerim karşıdan karşıya geçerken karıncaların çarpışması gibiydi Uzaktan yakından koşturuyordum Günlük on bin adım favorim [adımlar dibime]
4
Akşamları ev kalabalık Bir artı beş Dayım, „‟şöyle kar yağsaydı, fırtına çıksaydı, vapurlar sefer yapamasaydı‟‟ Diyor Allah‟ın bizi yanlış anlamasından korktum Sıradaki dualarım ayrıntı dolu (sesi arttır) Babam, „‟çift yırtmaç, kruvaze, kırlangıç yaka, bele oturan‟‟ Diyor Bir ceket aldı başını gitti Moda, sahili kadar güzel Fakat ayrıntılar teferruat dolu Ellerimi yıkadım Musluğun sıcak tarafı soğuk aktı az önce Bu sırada sular sıcak bilgiler veriyor [gulfstream akıntısı evime] Şimdi durdur, bakalım Yinelemeyi aç Sesi kapat „‟uzayda duyulmayınca ses telleri nereyi bağlıyor?‟‟ Oynat, bakalım
↓
5
OYNAT BAKALIM
6
Efe Murad Nefret*
zaman kapıları kapanacak, rüya görmeyi bırakacağız oracıkta yanında, kitaptan öğrendiğin hayat her gün zevk ve şehvet hatıra kaybı yapıyorken cennetten geçince çiçekler veriliyor olacak. cennet öldüğünde karşılaşmamız imkânsız, gerekmez suçlar garipmiş suç işlemenin güzelliğini hiçbiri pislik duygularıdır anlatmak yetmez işlediğini, yaşarken, kendini kandırarak köpekleri onların önüne, peşine takıp kendin olmadan büyümeye de çürümeyi, her şey birbirinin içine giriyorken bağımlılıklara bağımlı hale gelip etkisinden kurtulamayanlardan nereden geldikleri belli değil dolaşıyorlar DOLAŞIYORLAR hayal içinde gezeceksiniz siz çok zevkli insanlarsınız ben sizin içinizdeyim sanıyorsunuz ama benden gayrı yok.
Hatıralar Koridoru‟nda Deniz Tortum ve Efe Murad sizi bekliyor! *(s. 17)
7
İlker Şaguj grido
büyük bir diş fırçalama hışırtısı küçük yankı dolu bir kafa büyük bir diş fırçalama hışırtısı büyük bir diş fırçalama hışırtısı büyük bir diş fırçalama hışırtısıyla gelen takıntı. büyük bir diş fırçalama hışırtısı küçük yankı dolu bir kafa küçük yankı dolu bir kafaya yayılan büyük bir diş fırçalama hışırtısı büyük bir diş fırçalama hışırtısının altındaki adımlar büyük bir diş fırçalama hışırtısı büyük bir diş fırçalama hışırtısını tepeleyen küçük yankı dolu bir kafa ilerleyen-gerileyen büyük bir diş fırçalama hışırtısını yankılayan küçük yankı dolu bir kafa büyük bir diş fırçasının büyük bir diş fırçalama hışırtısı büyük bir diş fırçalama hışırtısı büyük bir diş fırçalama hışırtısı büyük bir diş fırçalama hışırtısı küçük yankı dolu bir kafa küçük bir yankı dolu küçük yankı dolu bir kafa küçük yankı dolu bir kafa küçük yankı dolu bir kafa ilerleyen-gerileyen hışırtı yankı ilerleyen-gerileyen büyük hışırtı büyük bir diş fırçalama hışırtısı büyük bir diş fırçalama hışırtısı yanlış küçük yankı dolu bir kafa büyük bir diş fırçalama hışırtısı büyük bir diş fırçalama hışırtısı takıntı uyumsuz [büyük bir diş fırçalama hışırtısı] küçük yankı dolu bir kafa [küçük yankı dolu bir kafa]ya yayılan uyumsuz
8
büyük bir diş fırçalama hışırtısı [büyük bir diş fırçalama hışırtısı]nın altındaki adımlar uyumsuz büyük bir diş fırçalama hışırtısı [büyük bir diş fırçalama hışırtısı]nı tepeleyen –uyumlu [küçük yankı dolu bir kafa] ilerleyen-gerileyen uyumsuz [büyük bir diş fırçalama hışırtısı]nı yankılayan uyumsuz [küçük yankı dolu bir kafa] büyük bir diş fırçasının yanlış büyük bir diş fırçalama hışırtısı büyük bir diş fırçalama hışırtısı büyük bir diş fırçalama hışırtısı büyük bir diş fırçalama hışırtısı küçük yankı dolu bir kafa küçük bir yankı dolu yanlış küçük yankı dolu bir kafa küçük yankı dolu bir kafa küçük yankı dolu bir kafa ilerleyen-gerileyen uyumsuz yankı uyumsuz ilerleyen-gerileyen büyük hışırtı uyumsuz büyük bir diş fırçalama hışırtısı küçük yankı dolu bir kafa büyük bir diş fırçalama hışırtısı büyük bir diş fırçalama hışırtısı büyük bir diş fırçalama hışırtısı büyük bir diş fırçalama hışırtısı küçük yankı dolu bir kafa küçük yankı dolu bir kafa büyük bir diş fırçalama hışırtısı büyük bir diş fırçalama hışırtısı büyük bir diş fırçalama hışırtısı büyük bir diş fırçalama hışırtısını tepeleyen küçük yankı dolu bir kafa büyük bir diş fırçalama hışırtısı küçük yankı dolu bir kafa büyük bir diş fırçalama hışırtısı büyük bir diş fırçalama hışırtısı büyük bir diş fırçalama hışırtısı büyük bir diş fırçalama hışırtısı büyük bir diş fırçalama hışırtısı küçük yankı dolu bir kafa küçük yankı dolu bir kafa küçük yankı dolu bir kafa küçük yankı dolu bir kafa küçük yankı dolu bir kafa
9
Yunus Emre Ayral Na-Soyut Nesnenin yemeksepeti.com’a Bıraktığı Adres
NA-Soyut Nesnenin yemeksepeti.com‟a Bıraktığı Adres:? Çizgiye karışan rengin morartısı, Gözün etrafını saran, hakları boğan tütsü, şems ediyor. Etti. Çağdaş bir mesnevi gerçekliği. Konya‟dan kaçış & Olmayana eriş. Yer-yön Gez-göz Ve bakliyat çeşitleri, yeni işaret sıfatları, Almancadaki arkiteller Gözün ileriye doğru işarette bulunması, yersiz demek istemem ama öyle. Alan oyalanmak için elverişli: Savaş için cephe Namaz için secde Kümbet için minder ve porno için set. Where is life for thinking? İts non. El veriş. El vermek. El. E. E. E. Alanı duyulana indirgersek; efeste olsak ve e desek. Sonra patlarken yitirdiğimiz? Olmaz. Patlarken unuttuğumuz? Olmaz. Patlarken patlayan içindekiler dışında olmak? Olmaz. Patlarken patlayan olan, alınan zihne içeri E kadar bir alan. Ve fark yaratıyor, düşsel bir şevkle afrodizyak sıkmak arasında. Alan bir ses sonra, efes akustik tiyatral bir hacı karşılama. Dahası çın, eeee yok ve bir kez daha kararlı bir e denemesi. Eş verişli. El veriş. El vermek. El. E. E. E. Mümkün. Koma haliyken ses. Oradan bir adres edinmek, e algısı kadar mümkün. Hadi, yerleşelim.
10
Tamara Pekala
(etiketiyle)kadınların (etiketiyle)renkli (etiketiyle)pijama (etiketiyle)kanama (etiketiyle)normal (etiketiyle)sansür (etiketiyle)instagram
(fotoğraf)
Bu fotoğraf, Rupi Kaur‟un instagramda paylaştığı regl kanlı pijamasının instagram tarafından kaldırılmasından birkaç dakika sonra çekilmiştir. (s. 51)
11
“uygulama-şiir”
12
Cem Kurtuluş Şair Heklenmesi
Uygulama-şiirde var mısın, abi? İki yoldan yürüyeceğiz: biri internet üzerinde bir şiir yazılımı oluşturmak. Yani şiirin aplikasyonu... Diğeri daha metin olacak: bir cep telefonu uygulamasını tekniği ve içeriği bakımından şiire yedirmek
yolda yuruyosun, ya da bisi duyuyosun, kisaca diyelim siiri tetikleyen ilham anini yasiyosun (varsa oyle bi an) ve bu uygulama sana o ani siirlestirmende olasiliklar sunuyo. dj sair abi, on sene once sadece sakir abiydi ama heklendiginden bugune dj, dahasi, sair oldu. bi ilhan, bi sureya, bi ayhan, bi ozel, bi iskender, bi berk, bi aparkart.. belli secenekler uzerinden olasiliklari eleyen ve yazmak istedigin siiri sana kesfettiren ama sadece bi uygulama olmaktan cok daha ote. seni bir golge ya da kutlelerin diger kutleleri takip ettigi gibi takip eder. adimlari arasinda mesafeler diil zaman vardir. mesela bi haber okuyosundur, haberi uygulamaya yazdiginda sana icinden ne tur ve hangi sair yonunde siirlerin cikabilecegini analiz eder, bu dj sair abi‟nin sesidir ama sana kendini aynada bile gostermez.. Şu an shazam şiirlerinden biri yazıldı Çok renkli olabilir
ben bi bu kafayla trene biniyim trene yolu uygula Yolu şiire çek
„‟Trenden indim. Bildiğim bütün kız oğlu kız oğlanların öbür tarafındayım. Güvercinin sataşmaları attığım adımla aynı doğrultuda. Dağ püskürse külleri içinden gece ben osurmuşum gibi bakmayın lan bana şimşir suratının sabahlığı sürekli bi gürleme yapmasa olmaz. „‟Geziye çıktığım gece cop fiyatları yükselmişti lan bu aradanemlenmeye bir minör misal. Zaman aşındı omuz omuza borçlanıp dağıldı çoktan öbür tarafımızdan çıkmış bi ağız bazen karanlıklı çöp poşetlerine büzüldü çürümekte tez ve omuzlarını koyvermiş.
13
"Yahudi papanın her gün aynı kitabı okuyuşunda, hacının tavafta, Haci‟nin şutunda ve babamın kahvaltı sonrası hela sigarasında nilüferin sürekli öteki tende yüceltip zerk ettiği boğulma ölmeden yeşeremeyen sabunlu bir sabırla gözün nefes almaksızın izini sürdü. "Ve günün son debelenişinin ilk nefesini aldığı karanlıkta göz biledi mühendis düşenlerin sustuğu diline tanı koydu o ilk nefsi çekmeye kurulu düşlerindi düşüncesi yerine tesisat çekti birçok örneği verilebilecek at kanadın iki bilinmeyenli lavabo ardından yaşanan karanlığı düşüncenin ağaçların hamakları beklediği kurulma şekillleri çitlerinden özensiz yürüyecekti inekleri düşüşlerin ve kız kardeşinin evlendiği düğüme takılan boğaz. "Ama gözümü yumuyor, kulağımı denizin sesine veriyor, saatlerin, kayra saatlerinin gelmesini bekliyorum." Trende iki kaş arası anası babası olduğun tulumlu bebek ve gözünden yerdeki su birikintisine baktığı kadınla kesişti buhar afü desindi anane, Şakir bırak, sen gömleği as uzatılmış bacağın olmayan tekinin hafızasında mızıka çalıp aynadaki göze yan göz bak takmalarının suyundaki köpek eksikliği dişlerinin bi ısırıkta havlasın.
14
İsmail Aslan her şeyin bir ömrü var Allah’ın yok Allah’ın yok Allah’ın yok
her şeyin sesi memelerini masaya bırakmış birinin sesi sesin sesi ağrının sesi kanın kanın kanın kapandığımda karışmanın sesi Elif‟in öldüğü günün gecesinde gördüğüm rüyanın sesi sabahları gözlerimi açar açmaz yaşıyorum sesi madde insandan utanmaz kemiğin sesi duyduklarımın baktıklarımın unutmanın sesi ᴫᴪᴢᴟᴲᴴᴧᴩᴭᴡ æëĝåĐİŸƸȸɸ ɽϮϾЎОЮо sesi ALLAH ANLAMIN BELASINI ALSIN sesi onların onların onların ve Zeliha‟nın sesi. 2001 Şubat 17 cumartesi sabah 8. Gece walkmanle Nâzım‟ın kendi sesinden şiirlerini okuduğu kaseti dinlerken uyumuşum. Annem uyandırdı. Annemin “Uyanın babanız ölüyor!” demesiyle yavaş ve sakin bir şekilde doğrulup babamın bulunduğu odaya indim. “Uyanın babanız ölüyor!” sesi evladın evladın ve YATSININ sesi çamaşır makinesinin çamaşırlar bittikten sonra verdiği uyarı sesi ağzın ve ahın sesi kapandığımda 15
SESİ dünyanın evin sesi ÖLMEKİN. İnsanın bir şeyin varlığına tahammülü yoksa insanı bu şeyin yokluğunda da var olmamasının tahammülsüzlüğü sarar olmamak olmakla olmaksa olmamakla mümkündür. dışarının içerinin sesi YAŞAMAKIN.
HERKES ZAMANLA BİR ŞEYLERİNİ KAYBEDER biri mırıldandığını çekip alsa hayatından geriye kalan ölümdür.
16
Deniz Tortum-Efe Murad Hatıralar Koridoru*
http://dadascience.com/hatiralarkoridoru.html
*Hatıralar Koridoru‟nu açmak için “explorer” ya da “firefox”u kullanın. Linki tıkladığınızda bilgisayarınızda yüklü değilse “unity player”ı yönerge sayesinde yüklemeniz koridorun açılması için yeterli olacaktır. Okları ya da W, A, S, D tuşlarını kullanarak koridorda gezebilirsiniz. Zıplamak içinse space‟i kullanın!
17
Aslı Serin Sevgilim ve Note 4
Bileydik bu uygulamaları, belki ayrılamazdık sevgilim Meydanlarda bağırmak öyle nerdesin aşkım yerine Konum gönderiyorum, konumlanıyorum, konumuz bu artık Kokuşmuşluk ve biraz kokoşluk belki1 Konumuz 3S 5S 4S, bildiğimiz bütün esler önce sevip becermek üzerine Bizden de önce pastane ve postane uygulamaları ah! Dinle bak, es veriyorum ses veriyorum su veriyorum her şeyimiz semsert, ah! Çağımıza katılaşmak diyoruz işte bu katılaşmak uygulaması, içten dışa doğru Katılaşmış gözler ve katılaşmışmışız, onlar da katılaşmış ve 5 yıldız Herkes bu uygulamaya katılaşmış elleriyle yorum gönderiyor, değerlendirir misiniz? Gibi bir mikrofon, katılaşmaktan aşmış maddenin aşmış hali Uçmuş hali, enkaz ve biraz sünmüş. Mikrofona doğru konuş: Savaşa ve katılaşmaya karşıyız. Savaş ve katılaşma isteyenler karşısında kaskatı kesiliyoruz. Ortalarda olmak yerine katı ve tek kullanımlık yataklar seçiyoruz. Bir merdiven, bir tırabzan, bir korkuluk Epey yakışıklı, güzel gülüyor İşte yine güvende ve her şeye karşıyız Aralarda değiliz, aralarınızda katılaşmış benliğimizi maddeliyoruz. Kanımız katı katı akıyor.
18
Son bir saat katılaşmak üzerine Şiir okuyup şarkılar söyledik. Katılaşmamız geciksin diye Bolivya anayasasını okuyup Whatsapp‟tan sevdiklerimize gönderdik.2 Ah desinler dedik Son bir saat önce anladık son bir saat önce yine anladık Biz bunu son bir saat önce de anlamıştık. Samsung note 4 bizden cıvık, bunu not et: Bizimle yürümek, sevişmek, halleşmek istiyor. Bize dünyanın kaç bucak olduğunu göstermek istiyor. Bize olduğumuz yeri, oysa yine buradasın sevgilim Hangi konumu gönderirse göndersin burada Kiminle etiketlerse etiketlesin burada Kalbimiz bazen güncellenemiyor, bazı uygulamalara çok güceniyor ve sağlam direniyor #direnkalp #direnkoku Olduğumuz burası değil, olduğumuz gördüğümüz duyduğumuz değil Bize dünyayı vermek isteyen bir android bu, kaçalım, kaçın benden Neden katılaştık ki böyle hayır taş değil, katılaşmanın taş olmamış hali Yürüyen gezen ve gülen, taşın pişkin hali bir katılaşma yani, kaçalım hadi Sevgilim ve Note 4… Bizim dünyamızda filler hâlâ çimler üzerinde tepişsin. Bu uygulamayla günde kaç adım ileri katılaştığımızı, tutan hedeflerimizi ve sapma analizlerimizi, kaç kalori yakarak daha ne kadar katılaşacağımızı, ne kadar sert kaslarımız, ne kadar sert çarptık yine, ne kadar katı katı unuttuk, ne kadar katılaşmış şeyler hatırlıyoruz, kaskatıyız lan biz! Ünlemse al sana, ah! Bir arkadaşıma sen hiç "doktorlar öleceğini söyledi, bu yüzden gitti herhalde" diye düşündün mü, dedim, evet dedi. 15789 adım Hedef: 10000 Ben Aslı, güldüm ve katılaşmam böyle başladı.
19
1
20
2
21
Fırat Demir Kanser Free
Bana yaklaş Batı‟nın bilinçli erkeği
Yakın bir çizgide birikelim Seni sayılar dünyasında değil Renkler dünyasında görmek istiyorum Mondrian, 1919: Composition, Checkboard, Bright Colours Ara mangallar altından sarkıp Birbirimizi gözetlesek Şekillerimizi sorsak. Aklımızda Birbirimize yer açsak, bir renkten atlasak Bedeni unutsak Hastalıklar Çağı‟ndan Şirketler Çağı‟na Eczacın senin kurtarıcın Sor bana: Safe to safe Poz-Friendly Diseases Free Hep güvenli
22
Sen bir makinesin Her seferinde bakışını üzerimde bırakıyorsun O dedi ki Telefonunu düşürdün O haklıydı Yoksa o şeyleri zemine çalan Manyetik güç mü? Hayır o bir makine değil O bu sabah 10 tüp kan verdi Şu test için Bu test için Dezenfekte odalarda
23
Bu Sayıda Halk Kavga Eden Otobüs Şoförleridir Antep’te otobüs şoförleri için yolcu kapmak, bunun için de duraklara varılacak zamanı iyi ayarlamak çok önemlidir.
Şoför A: La aç gapıyı aç; sen benim dakkama girin, adam ol! Şoför B: Sen adam ol lan, önüme gırdın hussi! Canımı sıkmaang benim! Hepingizi kaldırrım ortadan, yeter ettingiz! Şoför A ve Yanındakiler: A: Sening amınga goyacam, sening amınga goyacam, sening amınga goyacam!!! Yanındakiler: Düztepe‟ye gel la, gel beklik seni, gelicing! (Sopalar sallandı, kapı tekmelendi.) Şoför B: Benim mekânım belli. Şoför B’nin Yanındaki Kadın Polis: Kardeşim al şu telefonumu; anasını belliyim onun! A: Sening amınga goyacam, sening amınga goyacam, sening amınga goyacam!!! Gel la gel gel! Şerefsiz seni! Yanındakiler: (Çığlıklar) Baouvvvvvvvvv, baouauvvvvv, böaouvvvvvvvvvvvvv!!!!!!!!
Düztepe’de kozların paylaşılması için sözleşildi; Suriyeli, Kürt, Türk yolcular otobüslerine döndü.
24
Fatma Nur Türk
büyük komşular fani dünyadan göç ediniyor cıs demeye küreselde ciddiyor tehlike saniyesine iftiharla gelen topik en büyük kozum sesimi bağlayacak şebeke, bir wifi kâdir cıs dedin mi çıktığı kafam düşünce en yakın ülke giriyor bağlantı bu değil, daha düne yakın bir günde mee mee memleket kefenleşiyorduk köşesinde fakat son derece nasip tutununca masaya gülüşüm geçer tavsiyelerim kopuyor şimdi büyük komşulardan hangisini beğenirseniz siz de yaptırın yeryüzünün en eski ve köklü kral ailesine kalp kalp …………………………………………………………………………….
bağlamımı kafamı dağıtırken yineliyorum ve bir sayfa kendinden doktorun hiç tavsiyesi değerine kıymet biçemediğim anlar ayak ucumda rafadanlar, çarşafımda karpuzlar, sanalda senatör hep birlikte göstererek wifi, sükutu bulmak gibi evrensel tıkınmak ne çok sevdiğimdir doymazdan gelerek – bana yalan girmeyin kızlar afiyet olsun, havyar kokuyor tuşlar, beraber olsun gözünü dört aç şeykırlarda ölçülü cinler, en boca viskiler, hep konyaklı parmak bitmeyen cüceler komik komik sizde hepsi koymak için var …………………………………………………………………………….
25
nazimin bedelini öde öde tüketemeyip bir kadın traktör kadınlarımız wifi‟de çıplak, tebessümler melek, çapkın dekor yaklaşık dokuz yüz porsiyon kendisi müşteri, rezervasyon anılır kimdir bu disiplinci müdire, iştah açıcı polis, minyon hemşire kimdir dünyalarca göremediğimi ekranda bir hamlede, davulsuz bugün bu ekipte can vermeyen de bulunur nadiren az nazi göğsünü büyütmek için enjeksiyon yaptırdığı halde çok az nazi uygulamamı bulduğumu bense, iyi çekince hayatımı oynadığımı …………………………………………………………………………….
her sinyalde döndüğüm köşe nasıl da sağda kalıp büyüyor vaaz geçemediği kimse kalmıyor en sert taraflarını ipin ucu baskınlarla kuvvetli adamlar, millilerle nümayişler katılan kalabalık wifi„de hesabını görüşüyoruz gayretler geçip çetin sopadan insanlaşan robotlar elinde fikir yayan, elimde aynı adresi tıklayan merak etmesin wifi‟yi bulan adam, merak etmesin wifi‟si olmayan daha bir düzine takma adı var kedimin mao mao desem de ona geri satın alsınlar pisiyi, bakışlarını lütfen beğenmeyip geri versinler
26
27
Sevinç Çalhanoğlu Telefon terapisti ile görüşme
10.12.14 Nesi var anlamıyorum. Sizce düzelir mi? Bakın Işığı hep sönük. Dokunuşlarıma geç cevap veriyor. Donuyor bazen. Ses çıkmıyor. Yazdıklarımdan emin olamıyorum. Okundu görünüyor. Ama okunmuyorlar. Yorum yapamıyorum. 15.01.15 Sessize alamıyorum. Bazen konuşurken ortasında kesiliyor. Birisi aradığında duymuyorum. Yalan oluyoruz. Kimi şarkılar görüntülü görüşme sırasında çalıveriyor. Aniden. Özdemir Erdoğan Aç Kapıyı Gir İçeri diyor. 22.01.15 Benim nerede olduğumu bulamıyor. Gittiğim yerlerde kayboluyorum. Bulunduğum yerlere yaklaşmıyor. Etiketlerim gecikiyor. Merakta bırakıyorum Aldığım notları kaydetmiyor. Devamlı tarih soruyor ve alarmı ertelememe izin vermiyor. Birden kapanıyor. İçine çekiliyor. 20.02.15 Yazmak istediğim kelimeyi yanlış öneriyor. Devamlı çarpıya basıyorum. Yanlış diziyor. Kimi zaman görüntülerin ortasında bir benek. Bir toz kalıyor. Ne yaparsam yapayım yok olmuyor. Bazı sayfalar geçmiyor. Bazıları düşük kalite. Gündüzleri cebimde birilerini arıyor, onlara mesajlar atıyor. Engel olamıyorum. Konuşmanın ortasında. Bir sıcaklık. Geceleri ben birisiyle görüşürken o aramalar yapmaya devam ediyor. İrkiliyorum.
28
12.03.15 Yine gitti. Önce fotoğrafları görmemeye başladım, sonra harfler çığırından Sonra da sesler çıktı. Renkleri okumaya başladım, bir hastalığı mı var Sizce nedir bu elbisenin rengi Sizce gaipten duyduğum bu dıtdıt sesi normal mi Bütün pencereler hep açık Kim nereden yazıyor belli değil. Devamlı bir titreşme hali. Bu beni çok korkutuyor. Nesi var anlamıyorum. Sizce geçer mi Bu kaç oldu geliyorum, Her şey daha da kötüye gidiyor terapist bey.
29
Selcan Peksan kafamdaki patırtıdan. başkaca bir şey yok.
ciyaklayan gagalara tombul kurtlar kırmızı Kaliforniya solucanları besliyorum yavrularımı tırnağıma batan iğne dalağımda açan çiçek var ki sunuyor taç taç kartela var ki sunuyor ilmek ilmek toynağımda kökleniyor, duyuyorum çınar yapraklı akçaağaç çınar yapraklı ayrılık haydi Shazam bul bu ninniyi yüzyıllardır söylenen bu kıvıl kıvıl uğultu. kimi kadınların yavruları vurulmuş oyuncaklarını getirmişler Halep‟ten Rugayye‟nin bozulmamış cesedine hu çekiyorlar taramalı tüfekler etnik müzik arşivinde ilkel kabile ritimleri bu melodiyi bul bul ve tanımla bul ve modern dünyaya uyarla adaletsizliği kökten dindir. güvendiğim en yüksek dağdan midemin gurultusu ne var ne yoksa önüne katar özüne katar dibe vurana kadar ulur tıslar tıslar bunu bul bu çığ, bu çığlık süzgeçlerimin şıpırtısı.
30
duyuyorum duyuyorum örs ve çekiç ve geçmeyen hıçkırık kulağımı çiğniyor güneşli bir tarlanın yemişi çiğniyor takma dişlerin takırtısı ayak parmaklarının nasırının tok baskısı geçiyor Ayrılık Çeşmesi‟nden hep rötarlı banliyö treni gibi ritmik, şefkatli hey gidi Shazam, bul bu tekerlemeyi Ayrılık Çeşmesi‟nden geçişi sevgilimin mübarek sanki Bizans neferi öyle keskin, öyle kalkandan yankılanan nara ardından yaktığım ağıtı bul bul ve tanımla bul ve kullanıma hazırla yay dünyaya acımı, sarıl dünyaya salgın bir virüs dişi canavarın şapırtısı budumu dişliyor etlerimi var ki dişliyor diri diri var ki lime lime boğazından düşenler tarla faresinin en doğal hakkıymış bu benim en doğal fobim. contaları gevşemiş bir musluk bileğim tıp tıp tıp kafamın etrafında altın hare falsız papatya simetrik biçimde silahlar çekiliyor şarıl şarıl içimden sular on yedi yıldır sakladığım bu sırrı söyledim işte bul bu fısıltısı sevgilimin BPM‟yi kontrol et kalbimin tıkırtısı takunyalarımın upbeat listeleri karıştır kadınlığımın tamtamları Hendaye Plajı‟ndan o yazı bir yazı, bir kartpostal, ışın kılıcı.
31
Nuh‟un gemisi gibi bedenim kafes kafes çiftler nöbetçileri atlatan bir tahtakurdu nasıl yapmışsa yapmış sol kolumu kemiriyor mırıl mırıl rahmin sürekli tekrarlanan hengâmesi bitmeyen gürültü içimde hiç durmadan vızıldayan frekansların ani uçlarını dengele dengele üzüntümü sevincimi dengele. öldür. karın boşluğundan hava boşluğuna marşlarla ilerliyorlar kafesleri aça aça karın boşluğundan ciğerlere bu kalabalık yiyin birbirinizi, birbirinizle beslenin bu cıvıltıyı sindiren kükreyiş, müstehzi gülüşmeler, müstesna ilahiler, hepsi sendeymiş bul bunları aldığım nefesin feryadını bu kalabalıkları sustur.
32
33
Uğur Aktaş SOMA 301
malzeme 1
34
malzeme 2
35
uygulama 1
uygulama 2
36
kitap 1
kitap 2
37
Deniz Tortum‟un Hatıralar Koridoru‟ndaki gezintisini Vimeo‟dan izlemek için tıklayınız!
https://vimeo.com/126066265
38
Sinan Özdemir
Instagram karman akışlar
Galiba teknolojim bitiyor çocuklar Çocuklar Sizi kendimden ayırdığım Acımı çekip koyamıyorum Yerine hamurun ilgisini bırakabilirim Hazır değilsiniz Yapışır Çocuklar Siz Buzdolabında magnet yapış Kanınız ana renk akıyor
39
Bana doktor Kuru üzüm yeme Dumanlı sigara çekme Kanın donuyor oğlum Bana doktor Değerlerin sınıra gelmiş Kanın donuyor oğlum
Hamurun bunla ilgisini Bulamaçsın Çocuklar Kanımın bu kalışkanlığı Çekip koyamazsın
40
Ölü köpeği değnekle Kim dürttü
Yedinci katından pastayı Kim bozdu Morg la buzdolabını Morgla buzdolabını İkisini birbirine eşle Bir köpek kalır Denklemi kurulmaz Toprağı eşilmez Fotoğrafı çekilmez Dumanlıdır çekme Olay yerini ince
41
Galiba bitmiyor böyle Karaarsızım mı 15 saniye şiirlerini düşünelim Teknefeste Alışverişleri Ucuucunaeklendiğinde Zinciri nasıl kıracaksın Mesela Babamı şişman bir kadınla Bastığımda Aydınlık bir odada Külotumu çıkarıp Koşmak istemiştim Bisikanalize muhtaç olmayın Çocuklar İşlemden geçmiş bir hayvandan Bisürü çin çıkarılabilir Kalabalık bir yere geçebilirsiniz böylece Unutmak ve karışmaktır böylece
42
Dünya bir geçiştir Söyledim Gülümsenin parmaklarımı kırtlatıyorum Eklemlerimi kemik yerinden dövüyorum Bir kıvama gelinceye Unutuyorum tuttuğumu Makineli makine Dünya bir çekiştir Çakma bir kıvılcımdır Unutuyorum Flaş patlar Bellek söner Soğur camda düşüncem Bir bardak süt alırım Nefes veririm Biliyorsunuz karbondioksit Ve az miktarda 15 saniye
43
Arşım mı iniyor yoksa Çocuklar Yerle arz oluyor Çakılması dünyanın Bir yanlışlık var Birbirleşim Beğendiniz mi Yapmayın Çocuklar Kısa sürede demografik Geçişler de var dünyada Ölümden ölüme Ölümden ölüme Ölümden ölüme.
44
Emirhan Esenkova Uygulama Oteli: Evrendeki En Kötü Beşinci Şiir
birinci kısım: resepsiyonist siri tek kişilik oda kendi kendine bi kıta dışarıdayken home tuşuna basılıyım evimi özlüyorum her tekrarladığım adımda siri ile anlaşamıyorduk pek hiç fazla
45
ikinci kısım: beyin lobi bu telefon bi hayalet kapanı hacerülesved imitasyonu hasetçalar ayna ayna söyle bana benden daha tekrarlanan durum the seni seviyorum beyfendi odanız hazır tamam hemen geliyorum bu telefon karanlık cadde şarj edilen veri toplantısı ödül ceza sistemi iPhone‟umdan gönderildi evvel zaman içinde bir varmış bir iki tekrarlanan durum the yapma canımı acıtıyorsun akşamları tok karnına yatıyorum sabahları aç karnını öpüyorum burada sigara içilmez şu küllük ne arıyor bu masada o zaman kim o komik – şu bu o benim picasso bu lobi süpersimetrik tam ortasında duramıyorum sağ kolum diğerinden uzun sol kulağım hala öğretmenin elinde çekiştirilmekte herkesle küsüm hemen hemen kendi kendime mesaj atıyorum genelde günaydın merhaba günaydın merhaba yakınlarda temiz tuvalet var mı kapı kollarını tutamıyorum tokalaşmıyorum insanlarla bi saniye hemen notlarıma bakıyorum
46
47
48 >< bi gün herkes kendi printlediği elmayı dilimleyecek bi gün herkes kendi parçasını dinleyecek <> <> her asansör seferi aşağı yukarı bi gülme krizine tekabül her asansör seferi haberim yokmuş kabilinden selfie her asansör seferi gerilen çelik halatlar senfonisi her asansör seferi kaç kişi alıyo şimdi bu baskül ><
üçüncü kısım: asansör müziği
dördüncü kısım: kontrol odağı raptiyeyi derimi delmeden ittiriyorum atom sırasını bozmak için kalp kapakçıklarım ardında başka aşklar olası yerçekimi suratını örtmüş tel tel büyük patlama bi su damlası bütün harf kombinasyonları kullanıldı bütün şiirler yoktan yazıldı tekrarlanan durum iki karasinek görece uçmakta televizyonu kapatıyorum sağ kolumun üstünü uzatıyorum ekrana tüylerim muhtaç yaratılışa pencerenin içinde camın dışında polis trafik dubalarını yerleştiriyor soğuk su bardağın dışına sızıyor bi sigara yakmıyorum sigarayı bıraktım yatağın üzerinde zıplıyorum işte bu benim ilkokulda keşfettiğim süper yeteneğim döşeğin yaylarında unuttuğum bi lisan var yatağın üzerindeyim soğuk çarşafın üstünde büklüm beden lambaların altında ışıyan vücudunu izliyorum – parmak parmak nefes alışın dörtte bire tekabül benimle yatarken başkasının olasılığını hesaplıyorsun başkaları bakışlarımızda bilgi akışı sorun değil pek hiç fazla her geçen saniye birbirimizden uzaklaşıyoruz evren genişliyor burun deliklerinle birlikte varlığımı kabulleniyorsun sonsuz kere sonsuz artı sonsuz kare sözün bitmediği yerde birbirimize dökülüyoruz gittiğimiz yöntem aynı sonuç her seferinde farklı dünyanın tam ortasında bu otel dün yarınla yapıştırıp tutturulmuş dünya ağaçlarla tutuşturulmuş tel tel kırık kapılar kimi kapsıyor dışarı
49
beşinci kısım: yangın merdiveni uçak modundan neden ben merkezine salyangoz hızında basamakları in çık in çık kendimi odalarda bırakıp dışarı kaç paralel izolasyon sonuçlandı gıt gıt gıt data çöplüğünde sonsuz horoz geç kalmak hemen hemen her yere ertelemek hemen hemen her şeyi şimdi yürüyorum karanlık hızında ceketimde menemen lekesi yazılmışın önüne geçiyorum bu kısımda hayat bazen çoklu prize takılı güç kablosu bazense tıkalı su gideri bülbülleri gül ağacının dibine gömdüm kördüğüm kordonları çantama tıka basa otel önünde durak metro jüpiter hacıosman beş dakika şikayetim odak dışarı vatana millete sakarya dileklerim gül ağacının altında sönümleniyor saatin kaç benimki casio
50
51
AnketörlüFanzin / Bu Sayıda Burak Acar
Adınızı, soyadınızı yazın, anketimiz gizlilik esaslarını tınlamaz: Burak Acar. Bir şaire âşık oldunuz mu? Olmadıysanız bile nasıl bir şeydir bu? Olmadım sanırım. Şair uzaydan geldiği için çok ilginç bir şey olmalı. İki uzaylı el ele tutuşmuş güneşin batışını izliyor düşünsene. Şiirin alan savunması ne demektir? Basketboldaki alan savunması gibi bişey mi bu? Mesela basketbolda bildiğim kadarıyla temel iki savunma çeşidi var. Alan savunması ve adam adama savunma. Şiirde adam adama savunma zor iş. Bırak saha dışından atılan yabancı maddeleri sırf kendini şairden sayanları gözünün önüne getir. Yani sahada koşturanları diyorum. Birbirine asist yapanları, üçlük sallayanları, smaç basıp kameraya poz verenleri. Sahanın her metrekaresinde ayrı bir oyun. Herkes dikkati kendi üstüne çekmeye çalışıyor. Nasıl savunacaksın şiiri bitmez o müsabaka. Zaten ne hakem var ne doğru dürüst seyirci. Alan savunması da hem zor hem de sıkıcı aslında. NBA‟de bile bir dönem sıkıcı olduğu için yasaklanmış. Şiirde herkes kendince bir bölgeyi parselleyip savunabilir, tabii buna alan savunması dersek. Ama kime karşı neyi savunuyoruz orada kafam karışıyor benim. Bir rakip ya da düşman kuvvet mi var? Ya da şiirin kendini savunmaya ihtiyacı var mı gerçekten? Bizde zaten savunmadan çok hücum var. Saha içindeki durum böyle en azından. İzleyen üç beş kişi varsa onlar da hücum izlemeyi seviyor. Adam adama hücum. Halk nedir? Halkla hiç konuştunuz mu? Bazen romanlarda karşıma çıkıyor. Platonov‟un Can romanındaki halk mesela. Konuşmaya gerek var mı dövüşerek anlaşıyoruz işte. Bakkal kime denir? Okumuş, yüksek tahsil görmüş yüzbinlerce gencin gıpta edip hayalini kurdukları meslek. Bu gençlerin hislerini bilmeden onlara alkol sigara satanlar da bakkal. Valla çakkalı sorsan daha kolay cevaplardım. Yeni’den ne anlıyorsunuz? Artık bir şey anlamıyorum galiba. Hem Yeni Dalga hem Yeni Türkiye olabilir mi? Dil mi, bil mi? Dili de bilmek lazım. Saçmalayın: Yukarıda saçmalamışımdır zaten bir daha saçmalattırma beni.
52
yara aldÄąm lakin korudum ilginçliÄ&#x;imi.