ÖZEL LİDER ŞİŞLİ İLKÖĞRETİM OKULU REHBERLİK SERVİSİ AİLE BÜLTENİ
İLKÖĞRETİM ÇAĞI GELİŞİM ÖZELLİKLERİ İlkokul çağı; "son çocukluk" adı verilen 6-12 yaşları arasını kapsayan bir gelişim evresidir. Bu evrede çocuk, ergenliğe geçiş olgunluğu kazanmaktadır. Gözlenen gelişimler süreklidir. Her çağda aynı olmamakla birlikte çocuktan çocuğa da değişiklik gösterir. Çeşitli yetenek ve becerilerin gelişiminde belli bir düzen vardır. Gözlenen gelişimi; Bedensel, zihinsel, sosyal ve duygusal gelişim başlıkları altında inceleyebiliriz. İlköğretim çağı çocuğu okul öncesi çocuğu kadar öğrenmeye isteklidir. Konuşmaktan ve sorulara cevap vermekten çok hoşlanmaktadır. Bu evrede çocuğun dil gelişimi daha önceki yılların hızını aşan bir tempo içine girmiştir. Bu dönemde çocuğun düşünme tarzının başlıca özelliği "gruplama" yeteneğine sahip oluşudur. Bundan; sınıflama, sıralama, serileme, değişmezlik, sayı ve mekan kavramları oluşur. İlkokulun son yıllarına doğru çocuğun zihinsel süreçlerinde niteliksel bir gelişme görülür. ALTI - DOKUZ YAŞ ARASI GELİŞİM ÖZELLİKLERİ Beden Gelişimi Büyüme daha çok kol ve bacakların uzaması şeklindedir. Büyük kaslar gelişmiş, küçük kaslar gelişme halindedir. Çocuğun ince, küçük hareketleri iyi yapması dönemin ilk başlarında beklenmemelidir. Bu dönemin başında çocuklar uzağı yakından daha iyi görebilirler. Çocuğa verilecek kitaplardaki harflerin büyük puntolu olması iyi olur. Bu dönemde çocuk etkin ve hareketlidir. Her an bir şeyler yapmak ister. Davranışlarını kontrol altına almada güçlük çeker. Dönemin başında el işlerinde beceriksizdir. Kağıt kesip yapıştırmaktan, resim yapmaktan hoşlanır. Ev dışı oyunları sever. Koşmak, atlamak, zıplamak ister.
1
Başlangıçta uyku ihtiyacı 11 saat iken, bu dönemin sonuna doğru 10 saate düşer. Zihinsel Gelişim Bu evre çocuğun somut düşünme evresinde bulunduğu yıllardır. Bu evrede çocuk sayısal simgeler, soyut deyişler, genel kurallar ve temel mantık gibi daha soyut kavramları anlamaya başlar. Problemleri, daha erken yaşlarda kullanmadıkları çeşitli bilişsel stratejilere başvurarak somut bir şekilde çözmeye başlarlar. Okudukları ve dinledikleri hikaye ve olayların etkisi altında kalırlar. Çocuğun okuma ilgileri değişim gösterir. Okuma, yazma ve aritmetikle ilgili üç temel becerinin kazanılması bu dönem çocuğunun başarması gereken en önemli gelişim görevidir. İyilik ve kötülük kavramları daha genişler ve genelleşir. Bu davranış anne babanın beğenip beğenmemesine göre çocuk tarafından değerlendirilir. Böcek ve hayvanlara ilgi duyarlar. Duygusal ve Sosyal Gelişim Çocukların en önemli duygusal ihtiyaçları sevilmek, beğenilmek, benimsenmek ve değer verilmektir. İlgi merkezi olmak isterler. Anne babanın ve öğretmenin sevgisini paylaşmakta zorlanabilirler. Okul ortamında ve yeni karşılaştığı sosyal ortamlarda duygusal olgunluğuna bağlı olarak çeşitli nedenlerle kendini güvende hissetmeyebilir. Destek, bilgi ve güvene ihtiyaç duyarlar. İlköğretimin ilk yıllarında varolan yetişkine bağımlılık ilerleyen yaşla yavaş yavaş azalır. Evde ve okul hayatındaki baskılar ve gerginlikler sonucu olarak, çocukta yalan söyleme, kopya etme, başkalarına ait eşyayı alma olaylarına rastlanabilir. Aynı sebeplerle, parmak emme, tırnak yeme... gibi durumlar meydana gelebilir. Başarılı olma ihtiyacı kuvvetlidir. Başarısızlıklar sonucunda kendini yetersiz hissedebilir. Kendinden bekleneni gerçekleştirmek için çaba harcar. Kişiliğini gösterme, bağımsız olabilme çabasıyla direnç ve istediğini yapma davranışları gösterebilir. Arkadaşlıklar çabuk değişir, birtakım darılmalar ve barışmalarla devam eder. En yakın arkadaşlarını taklit ederler. Çocuklar yaşıtlarının duygu ve düşüncelerinin farkında olmaya ve bunlara önem vermeye başlarlar.
EĞİTİMDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR Okula yeni adımını atan çocuk, ev ve aile hayatından farklı yeni bir çevreye uyma sorunu ile karşılaşır. Çocuk, yaşıtlarından meydana gelmiş bir grup içine katılmak, bu değişik ortamda öğretmen ve arkadaşlarına kendini beğendirmek zorundadır. Bu geçiş, bazı çocuklar için kolay, bazıları içinse çok zor olabilir. Bazı çocuklar önce ev hayatında hiç karşılaşmadıkları fakat okul hayatında çok önem verilen yazılı semboller karşısında şaşırırlar. Bazı çocuklar, belki ilk defa kendi palto ve atkılarını giymek gibi sorumluluklarla karşılaşırlar. Birçokları yoruldukları zaman başlarını sıraya koyup uyuyamayacaklarını, her an sınıfta olan bitenleri dinlemek zorunda olduklarını ilk defa öğrenmektedirler. Kısacası pek çok kural ve beceriyle baş etmek durumunda kalıp evde sıkıntılı ve isteksiz olabilirler. 2
Bu dönemin başında, büyük ve küçük kasları hala gelişmekte olan çocuğun hareket ve etkinliğe ihtiyacı vardır. Özellikle göz-el arasındaki işbirliği henüz gelişme halindedir. El hareketleri, çocuğun konuşması kadar düşünme güçlerini de geliştirir. Evde el işlerine ve beden etkinliğine yer verilmeli; bu tür oyunlar oynanmalıdır. (puzzle, maket, misket...) İlkokulun 1.döneminde beden sağlığı ile okul başarısı arasında sıkı bir ilişkisi vardır. Bu nedenle; -Öğrencilerin sağlık muayenesinden geçirilmesi ve sağlık durumlarının yakından izlenmesine, -Okul hastalıklarına karşı gerekli tedbirlerin alınmasına, -Öğrencilere sağlık bilgi ve alışkanlıklarının kazandırılmasına, -Öğrencilerin göz ve kulaklarının muayeneden geçirilerek iyi görmeyen ve işitmeyenlerde mümkün olan yardımların sağlanmasına önem verilmelidir. Zihin güçleri çevreden gelen uyarıcılarla beslenir. Zihni gelişimde tecrübe, kavram ve söz birbirini izleyen üç aşamadır. Birtakım tecrübe ve davranışlar kavramlar geliştirirler. Kavramlar da sözlere bağlanacak olursa, çocuk tecrübelerden çeşitli şekillerde yararlanmak imkanlarını elde eder. Onun için; - Çocukların çeşitli deneyim kazanmalarına izin verilmeli, tecrübeler kazandırılmalı. - Başlarından geçenleri arkadaşlarına anlatma, tecrübelerini söz ve yazı ile ifade fırsatı verilmelidir. - Bugünkü deneyimlerini önceki deneyimleri ile bağlama, hayal gücünü işletme, ileriyi tahmin etme alıştırmaları yaptırmalıdır. - Dil, okul hayatında gittikçe güçlenen bir rol oynar. Tecrübenin sembolik şekle çevrilmesi (söz ve yazı ile anlatımı) türlü yeni bileşimlere yol açar, uzak olasılıklarla ilişki kurmayı sağlar. Başarı ile ruh sağlığı arasında sıkı bir ilişki vardır. Bunun için, çocuğun okulda başarı zevkini tatmasına büyük bir önem verilmelidir. Oyun çağında güven duygusunu genel olarak anne-baba sevgisinde bulan çocuk, okul çağında bunu, çeşitli alanlarda başarılı olmakla geliştirir. Bunun için, ilkokulun birinci döneminde şu noktalara dikkat edilmelidir. a) Her çocuk özeldir. Çocukların aynı derecede başarı göstermeleri, onlardan aynı standartlara uymaları beklenmemelidir. b) Çocuklar, yetenekleri dikkate alınarak, ulaşamayacakları amaçlar peşinde koşmaya teşvik edilmemelidir. Onlar, içinde bulundukları şartlarla ve ellerindeki imkanlarla başarabileceklerinin en iyisini yaparak kıvanç duymaya teşvik edilmelidir. c) Kendilerine özgü özellikleri bulunan çocukları, oldukları gibi kabul edebilmek önemli bir noktadır. Bu da onların öz görüşlerine, değer yargılarına, zevklerine, endişelerine, korkularına ve ihtiyaçlarına hoşgörü ve anlayış göstermekle mümkündür. DOKUZ - ON BİR YAŞ ARASI GELİŞİM ÖZELLİKLERİ İlköğretimin ikinci devresini kapsayan, bu yaşlar çocuğun vücut kimyasının değişmeye başladığı ve ön-ergenlik dönemine hazırlanılan yıllardır. Bu dönem kız ve erkek çocuklarının gelişim özellikleri dikkat çekmeye başlar. Erkek çocuklarının doğuştan itibaren çok az da olsa kızlardan biraz daha irice olan beden yapıları, ilköğretim yılları boyunca kızlardan daha hareketli ve kendi bedensel gücüne daha güvenli olarak iddialı ve zorlamalı bir fizikisel aktivite içindedirler. 3
Her çocuğun bu çağa özgü başarması beklenen en önemli gelişim görevi "oyun becerisi"dir. Bu beklenti çocuk için önemli bir doyum kaynağıdır. Oyunda başarılı olamayan erkek çocukları grup dışı edilirken, oyun becerisi gelişmemiş kızlar gruplarından herhangi bir tepki görmezler. Çocuk bu dönemin sonunda soyut düşünebilmeye başlar. Beden Gelişimi Küçük kaslar hızla gelişir. El yazısı daha okunaklıdır. Görme duygusu olgunlaşmıştır. Uzun süre okuyabilir. Boy uzar. Spor ve oyun ilgilerinin merkezidir. Yüzmekten, kaymaktan...vs çok hoşlanırlar. Takım halinde oynanan oyunlardan zevk alırlar. Zihinsel Gelişim Soyut düşünme yeteneğinde artış vardır. Dikkat süresi gelişir. Zaman ve yer kavramları gelişir. Geleceği düşünme gücü ilerler. Planlar yapar. Kendi başına çalışma, öğrenme ve araştırma yapma gücü kazanır. Kelime hazinesi çok gelişmiştir. Etrafında olup bitenleri öğrenme ve bilgi edinmeye karşı ilgi duyarlar. Yazma becerileri artar. Etrafında olup biten her şeyi öğrenmeye meraklıdır. Ev dışı hayatın çekiciliği artar. Arkadaşlarıyla birlikte olmak ister. Bilim ve tekniğe karşı ilgi uyanır. İlgiler çeşitlenir ve genişler. Koleksiyon merakı en üst düzeye ulaşır. Özel yetenekler kendini göstermeye başlar. Resim, tiyatro, müzik...vb meraklar belirir. Doğru ve yanlış kavramları gelişmiştir. Yetişkinlerin değer sistemleriyle çatışmalar görülür. Sorumluluk duygusu gelişmiştir.
Duygusal ve Sosyal gelişim Sevilmek, beğenilmek, başarılı olmak, kendini güven altında hissetmek ve yeni tecrübeler kazanmak çocuğun belli başlı ihtiyaçları arasındadır. Duygularına hakim olmaya başlar. Korku halleri, bundan önceki döneme göre daha azalmışsa da öğretmenden, başarısızlıktan, arkadaşsız kalmaktan, ölümden, bilmedikleri yabancı şeylerden korkma hali devam eder. Grup duygusu çok gelişmiştir. Bir arkadaş topluluğunun üyesi olmak ister. Kızlar ve erkekler olarak gruplara ayrılırlar. Anne-babası tarafından sevilmek ve benimsenmek ihtiyacı duymasına rağmen, arkadaşları yanında fazla korunmaktan hoşlanmaz.
4
EĞİTİMDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR 9 ile 11 yaşları arasındaki çocukların eğitimi ve yönetimi bundan önceki ve bundan sonraki dönemlere göre bir kolaylık gösterir. Çocuk okul hayatına uyum sağlamıştır. Eğitimciler ve psikologlar, bu yaşları eğitimin kolaylaştığı bir dönem olarak nitelendirirler. Bu yaşlarda, çocukların hızla gelişen kasların egzersize ihtiyacı vardır. Bu bakımdan çocukların açık havada oynamalarına ve seviyelerine uygun çeşitli sportif oyunlar öğrenmelerine imkan verilmelidir. Açık hava egzersizleri ve çeşitli sporlar, çocukların hem bedence daha iyi gelişmeleri, hem sosyal yönden arkadaşları ile daha iyi işbirliği kurmaları ve birbirleriyle geçim yollarını öğrenmeleri bakımından yararlıdır. Zihin yönünden bir hayli gelişmiş olan bu çocuklar daha formel bir öğretim sistemine geçebilirse de yine yaparak ve tecrübeler sağlanarak öğrenmelerine yardım edilmelidir. Bunun yanında çocukta zaman kavramı henüz tam gelişmemiştir. Okuyarak öğrenme gücü çok ilerlemiş olan bu çocuklara ilgi ve seviyelerine uygun bol okuma materyali, okuma yeri ve zamanı sağlanmalıdır ki süratli ve anlayarak okuma alışkanlığını alabilsinler. Bunun büyük bir önemi vardır. Zira iyi okuma öğrenemeyen çocuklar bu eksiklik yüzünden öğrenimleri süresince güçlük çekerler. Bu güçlük, onların kişiliklerini olumsuz olarak etkiler. Bu çağda çocuk beden ve düşünme bakımından bir hayli olgunlaşmıştır. Artık ona, evde olsun okulda olsun, çocuk gibi değil, sorumlu bir kişi gibi davranılmalıdır. Bundan böyle, ona evde küçük çocuklar için yasak olan bazı şeyleri yapmasına, kendi kendine öteye beriye gitmesine izin verilmeli, zaman zaman aile sorunlarında fikri sorulmalı, kendisini ilgilendiren bazı işlerde kendi kendisine kararlar almasına imkan verilmelidir. Okul ve ev hayatı öyle bir düzene konmalıdır ki, çocuk yetişkin egemenliğinden yavaş yavaş bağımsızlığını kazanmaya doğru ilerleyebilsin. Bunun için; - Çocukların birbirleriyle arkadaşlık etmeleri, arkadaşlarını eve çağırmaları ve onları ziyarete gitmeleri teşvik edilmelidir. - Çocukların okul ve aile dışında, izcilik veya başka çocuk kulüplerine yazılmak yazın kamplara gitmek gibi bazı gruplara katılmaları sağlanmalıdır. - Bazı yetişkinler, arkadaş topluluklarından ve bunlar arasında gelişen gizli dostluklardan şüphelenirler. Halbuki, bu arkadaş grupları içinde çocuklar, kendi yeteneklerini göstermek, süre için yetişkin baskısından kurtulmak gibi kişiliklerinin gelişimi ile ilgili yararlı bazı imkanlar elde ederler. Kişiliğin gelişimi için gerekli olan özgürlük çocuklara o şekilde verilmelidir ki, çocuk ailesiyle olan ilişkilerinde eski bağın ve güvenliğin devam ettiğini hissedebilsin. Bunun için, - Yetişkinler, çocukların bazı itaatsizlik ve dik başlıkları karşısında soğuk davranmamalı veya günlerce onlara dargın kalmamalı, bu hallerinden ötürü onları daha az sevdikleri izlenimini bırakmamalıdır. - Çocuğun, yetişkin ve yaşıtlarına ait olmak üzere iki ayrı değer sistemi arasında bocalamakta olduğu ve zaman zaman ikisinden birini seçmek zorunda kaldığını dikkate alarak, yetişkinler bu gibi durumlarda hazır olduklarını çocuğa hissettirmelidirler. Başarısızlığın bu çağdaki çocuklar üzerindeki etkileri öteki çağlara göre olumsuzdur. Bu nokta dikkate alınarak onları herhangi bir alanda başarılı kılmaya önem verilmelidir. Her çocuğun kabiliyetli olduğu bir alan vardır. Bunu keşfedip her çocuğa başarı zevkini tattırmaya özellikle önem verilmelidir. Hayvan beslemekten hoşlanan bu çağdaki çocuklara bunların nasıl çoğaldıkları öğretilmelidir. Cinsel konulara ilişkin bilgiler en sağlıklı ve objektif olarak bu çağdaki çocuklara verilebilir. Çünkü onlar henüz bu konuda duygusal değillerdir. 5