Ocak 2013 Yıl 2 Sayı: 3
BİLGİ VE KÜLTÜRDE DE Bilgi ve Kültür Yarışması’nda Şişli Birincisi Olduk.
SUNUM
Sevgili Öğrencilerim,
Yaşamınız boyunca isteyerek ya da istemeyerek birçok şey öğrenecek ve öğreteceksiniz. Bunların sonucunda mutlu ya da mutsuz olacaksınız. Genel çerçeveden baktığımızda, bilinçli olarak öğrendikleriniz ve öğrettikleriniz ile mutlu olacaksınız. “O zaman nasıl mutlu olurum? “ sorusunun cevabını da biliyor olacaksınız.
Bilgiyi almak için (öğrenmek için) bir çaba söz konusu olduğunda ise dikenli yol kendini bir çiçek tarlasına bırakacaktır. Burada hedef, ne başarı ne de mutluluktur. Burada mutluluk zaten o yol üzerindedir. Her yeni projeyi aldığında, üzerinde çalıştığında ve bitirdiğinde zaten başarılı ve mutlu olursun. Her yeni proje, daha büyük organizasyon gerektirecek, organizasyon yeteneğin gelişecek daha büyük bütçeler gerektirecek, risk almayı öğreneceksin daha çok kişi gerektirecek, öğretmeyi ve ikna etmeyi öğreneceksin. Öğretmeyi ve ikna etmeyi iyi öğrendiğinde ise iyi bir lider olacaksın.
1
İnsan, hayatına bir yön vermediyse, ilgisini çekmeyen şeyleri öğrenmek zorundadır. Biz buna , hayatın dikenli yollarında yürümeye çalışmak diyebiliriz. Aslında ortada diken değil , bilgiyi almamakta (öğrenmemekte) direnme vardır. Bu durum da insanın aslında ne istediğini bilmediği durumlarda, hedefsiz ve amaçsız yürürken ortaya çıkmaktadır.
Kemal BAŞKAYA Okul Müdürü Hiçbir zaman “Yolun sonunda mutlu olacağım.” ya da “Başarılı olacağım.” amaç olmamalıdır. Amaç, çizdiğin yol üzerinde çok çalışmak; hedef ise “sürekli öğrenerek kendini geliştirmek ve çok geniş vizyon sahibi olmak” olmalıdır. İşte bu aralıkta insan çiçek tarlasında yürür. Yaptığı hiçbir işten üşenmez, sıkılmaz, yorulmaz her aşamada mutlu olur. Hz. Mevlana’nın sözünde olduğu gibi ileri attığımız her adım bir başarıdır. Daha fazlasını istemek, daha fazlasını yapmak bir amaçtır. Hedefimiz daima daha iyi olmak olmalıdır. Her daha iyi oluşumuzda mutlu olmalıyız ve sanki sıfırdan başlamış gibi yürümeliyiz. Hepimizin birçok hayali olmuştur, bu hayallerimizden vazgeçmişizdir. Birçok kere ve bununla birlikte başarısızlığa uğrayıp keşkeleri yaşamışızdır hep geçmişimizde. Aslında siz de başarabilirsiniz. Nasıl mı? “Ya yapamazsam!” demeyi kafanızdan atıp, hayallerinizi hedefe çevirip, başarıya inanırsanız siz de başarabilirsiniz. Başarıya inanıp, hedefe odaklanan ve “Şişli İlçesi Bilgi ve Kültür yarışmasında Lider Şişli Koleji’ ne birinciliği getiren öğrencilerimi kutlar, emeği geçen tüm öğretmenlerime teşekkür ederim. Başarı ve mutluluk bir döngüdür; asla bir son ya da bir sonuç değildir. Belirlediğiniz her hedefe sağlık, mutluluk ve başarı döngüsü içinde ulaşmanızı dilerim. Sevgilerimle…
BAŞARI
2012-2013 eğitim-öğretim yılının ilk yarısını bugün bitiriyoruz. Okulumuza bu yıl birçok yeni arkadaşımız geldi ve biz onları çok sevdik. İlk dönem çok çalıştık ve çok güzel notlar aldık ama unutmamalıyız ki istikrarlı ve sürekli bir başarı için aynı şekilde çalışmaya devam etmeliyiz. Bu dönem bizler için dolu dolu geçti. Sınavlar, geziler, törenler derken hepimiz çok yorulduk. Şimdi on altı günlük bir tatilimiz var ve bu tatili iyi değerlendirip ikinci döneme hem dinlenmiş hem de her yönden hazır bir şekilde başlamalıyız. Henüz 2013’ün ilk günlerindeyiz. Çok yakın bir tarihte yeni yılı kutladık . Okulda da çok güzel bir parti yaptık . Hepimiz evlerimizde de 2013’e neşeyle hoş geldin dedik. 2013 güzel geldi, ama 2012 bence pek de güzel geçmedi. Bana soracak olursanız 2012’den hafızalarımıza yer eden en belirgin şey; savaşlardı. Her haber izleyişimizde, her gazete okuyuşumuzda baş sayfalarda hep bir şehit haberi gördük. Ama beni en çok üzen şehit evlerindeki o acı… Çocuklarına, eşlerine, babalarına kavuşamayacaklarını bilmelerine rağmen dillerinden dökülen o iki kelime: ‘‘Vatan sağ olsun...’’ Sadece savaşlar mı ? Depremler, yangınlar, seller... 2012 çok da kolay geçmedi. Umarım 2013 hepimiz için, tüm dünya için güzel günlerin başlangıcı ve daha umut vaad eden bir yıl olur. Hepinize sevdiklerinizle beraber, sağlıklı, başarı ve mutluluk dolu bir 2013 diliyorum. Mihriban İrem Canım (Basın-Yayın Kulübü Başkanı) Ilgın Bahıtlı (Basın-Yayın Kulübü Başkan Yardımcısı)
Özel Lider Şişli İlkokulu-Ortaokulu Okulu Adına İmtiyaz Sahibi Kemal Başkaya Okul Müdürü Sorumlu Yönetici Murat Karan Müdür Yardımcısı Genel Yayın Yönetmeni Yasemin Uyanık Basın Yayın Kulübü Öğrencileri Başkan Mihriban İrem Canım Başkan Yardımcısı Ilgın Bahıtlı Üyeler Yağmur Kutlu Barış Can Utar Zeynep Aktaş İletişim Bilgileri Adres: Abide-i Hürriyet Caddesi No:29 Şişli / İstanbul Telefon: +90 (212) 233 03 33 Faks: +90 (212) 219 83 84 e-posta: lidersisli@lidersislikoleji.k12.tr www.lidersislikoleji.k12.tr Tasarım Kontrast İletisim Ltd. Şti Baskı Pozitif Basım Yay. Rek. ve Mat. San. Tic Ltd. Şti Emniyet Evleri İşler Sk. No:8 K5 4. Levent - Kağıthane / İstanbul T : 0212 278 60 85 - 324 45 52 F : 0212 278 60 45 pozitif@pozitifbasim.com
Şişli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen ‘’ Ortaokullar Arası Bilgi ve Kültür Yarışması’’nda Özel Lider Şişli Koleji olarak Şişli ilçe birincisi olduk. Şişli ilçesinde bulunan 42 okul arasından 1. olarak çıkan okulumuz Şişli ilçemizin “birincisi” olmuştur. Bu büyük başarıda emeği geçen tüm öğretmenlerimizi ve öğrencilerimizi tebrik eder başarılarının devamını dileriz. Özel Lider Şişli Koleji
3
2
Yeniden Merhaba Değerli Okurlarımız,
BİLGİ YARIŞMASINDA ŞİŞLİ BİRİNCİSİ OLDUK!
GEZİ
GEZİ
4-A sınıfı olarak Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müzesi’ ne yaptığımız gezide depremin oluş sebeplerini ve depremden korunma yollarını anlatan videoyu ilgi ile izledik. Deprem tatbikat odasına girince yaşadığımız korku bize bu afetin ne kadar ciddiye alınması gerektiğini bir kez daha hatırlattı. Deprem anında yapılması gerekenleri yaparak yaşayarak öğrendik. Rasathane bahçesinde havanın nemini,
rüzgarın şiddet ve yönünü ayrıca hava basıncı ve toprağın sıcaklığını ölçen aletleri rehber eşliğinde tanıdık. Gözlem odasında Refraktör aracıyla 1946 yılından bu yana Güneş gözlemlerinin yapıldığını öğrendik. Bu geziden sonra bilimsel araştırmalar yapmaya ve bilim insanı kimliği kazanmaya olan ilgimiz büyük ölçüde arttı…
Harbiye Askeri Müzesi Gezisi Okulumuz 4-A sınıfı öğrencileri olarak Askeri Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı gezisinde oldukça zengin bir top koleksiyonunun (Osmanlı, İtalya, Malta, Memluk, Rus, İsveç, Alman) seçkin örneklerini, Seyit Onbaşı’nın sırtında taşıdığı top heykelini, kesici silahları, tabancaların geçmişini, baston koleksiyonunu, Osmanlı Devleti’nde ordu ve yeniçeri kıyafetlerindeki farklılıkları, Cumhuriyet devri kıyafetlerini, Mustafa Kemal’in okuduğu sınıfı ve sıra arkadaşlarını gördük. Çanakkale Zaferi ile ilgili filmi ilgiyle izledik. Bu gezi bize geçmiş tarihimizi yakından görme fırsatını verdi.
5
4
4-A sınıfı Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müze Gezisi
SOSYAL BİLGİLER
SOSYAL BİLGİLER
5.Sınıflarımızla Topkapı Sarayı’ndaydık. 5. sınıflar seviyesinde yapılan Topkapı Sarayı gezisinde sarayın estetik önemi üzerinde durup bölümlerini öğrencilerle birlikte gezdik. Topkapı Sarayı’nın tarihi geçmişi ve İstanbul’un fethi ile 19. yüzyıla kadar padişahlar tarafından kullanıldığı öğrencilerle paylaşıldı.
7. Sınıflar 1453 Fetih Müzesi’nde 7. sınıflar düzeyinde gerçekleştirilen Panorama 1453 Fetih Müzesi’nde İstanbul’un fethi için yapılan hazırlıklar ve savaşın hem dünya tarihi açısından hem de Türk tarihi açısından önemi üzerinde durduk.
Türk Dünyası Kültür Mahallesi Okulumuzda 7. sınıf öğrencilerimizle Türk Dünyası Kültür Mahallesi’ni ziyaret ettik. Topkapı Kültür Parkı içerisinde yer alan, açıldığı günden bu yana, özellikle Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’ni merak eden ziyaretçilerin uğrak mekânı hâline gelen Türk Dünyası Kültür Evleri, kültürler arasında köprü kurmakta. Türk Dünyası Kültür Mahallesi’nde, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan, KKTC, RF. Tataristan, RF.Başkortostan ve Balkanlar Medeniyet Merkezi olmak üzere toplam olarak 9 ülkenin kültür evi bulunuyor.
7
6
Özel Lider Şişli Ortaokulu olarak Sosyal Bilgiler derslerimizi dolu dolu gezilerimizle işledik.
8
SAYIN BAŞKANIMIZ MUSTAFA SARIGÜL ÖNDERLİĞİNDE MUHTEŞEM YEMEK KEYFİ… Okulumuz 1, 2, 3 ve 4. sınıf öğrencileri başkanımız tarafından düzenlenmiş olan TRUMP TOWERS STİCKER’ da eğlenceli bir gün geçirdi. Öğrencilerimiz bir yandan yemek yerken bir yandan da onlar için düzenlenen; palyaçoların yüz boyamaları, dansları ve showlarıyla unutulmayacak bir gün yaşadılar. Şarkıcı Bengü’nün de katılımıyla günümüz daha da renklendi. Bize bu güzel günü yaşatan başkanımız Mustafa SARIGÜL’e sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.
TUTUMLUYUZ, BİLİNÇLİ TÜKETİCİYİZ, GURURLUYUZ… “Kazanç ne kadar çok olursa olsun, tutumlu davranılmazsa para biriktirilemez.’’ atasözünden yola çıkarak, 3-A sınıfı olarak Hayat Bilgisi dersinde öğrendiğimiz bilinçli tüketici olmanın hayatımıza sağladığı kolaylıkları Elsium Migros gezimizle daha da iyi fark etmiş olduk. Geziye gitmeden bir gün önce ihtiyaç listesi hazırladık. Çünkü alışveriş yaparken ihtiyaçlarımızın isteklerimizden önce geldiğini biliyorduk. Harcama yaparken de aldığımız ürünlerin bütçemize uygun olmasına dikkat ettik. Aldığımız ürünlerin son kullanma tarihi, TSE belgesi ve kalitesine bakarak bilinçli bir tüketici olmanın mutluluğunu yaşadık.
9
GEZİ
GEZİ
SAYISAL BÖLÜM
ZOOLOji MÜZESi’NE GiTTiK
Okulumuz 4- A sınıfı öğrencileri olarak Fen Ve Teknoloji dersinde öğrendiğimiz canlıların büyüme, beslenme, hareket etme gibi temel özelliklerinden haberdar olarak gittiğimiz Zooloji Müzesi’nde çevremizde gördüğümüz canlı hayvanların dışında görmediğimiz fakat var olduğunu bildiğimiz en az 2500 tür canlılığını kaybetmiş varlıkları fark ederek bilgi sahibi olduk.Bu gezi bizi hem çok eğlendirdi hem de bize hayvanlar alemi ile ilgili yepyeni bilgiler kazandırdı.
FEN VE TEKNOLOJİ BÖLÜMÜ YEDİKULE HAYVAN BARINAĞI GEZİSİ 4 Ekim Dünya Hayvanlar Günü’nde 5. ve 6. sınıf öğrencilerimizle birlikte Yedikule Hayvan Barınağı’nı ziyaret ettik.
RAHMİ KOÇ MÜZESİ GEZİSİ 5 Aralık Çarşamba günü 7. sınıf öğrencilerimizle kuvvet ve hareket ünitemizde yer alan basit makineleri tanımak ve uygulamalar yapmak amacıyla Rahmi Koç Müzesi’ne gittik. Öğrencilerimiz fen ve matematik etkinliklerine katıldılar, müzede kaldıraç, palanga, eğik düzlemi, çıkrık, dişli ve kasnak düzeneklerini tek tek deneyerek basit makinelerdeki kuvvet kazancını, yön kazancını, iş yapma kolaylıklarını öğrendiler. Ayrıca günlük hayatta pek çok makinenin basit makinelerin bir arada çalışmasıyla elde edildiğini görerek öğrendiler. Tren ve gemilerde kullanılan buhar makinelerinin, marangozhane ve zeytinyağı fabrikasında
Ziyaret öncesinde okulumuzda bir kampanya düzenleyerek barınaktaki hayvanların bakımı için ihtiyaç duyulan yiyecek, battaniye, okunmuş gazete gibi malzemeleri topladık. Bu malzemeler gezi günü barınak yetkililerine teslim edildi.
kullanılan aletlerin; kayık, vinç ve bisiklet gibi araçların basit makinelerden oluştuğunu, bu aletlerin günlük hayatta kuvvetten kazanç ve iş kolaylığı sağladıklarını gözlemlediler. Öğrencilerimiz gezi sırasında barınaklardaki hayvanların yaşam koşullarını gördüler. Hayvanların öncelikle sevgiye ve güvene ihtiyaçlarının olduğunu ve çevrelerindeki diğer canlılara karşı sorumluluklarının olduğunu öğrendiler.
11
10
GEZİ
TÜRKÇE
TÜRKÇE
Kitap Kurtları Kitap Fuarındaydı. Gerçeği bilenler ile onu sevenler hiçbir zaman eşit değildirler. ( Konfüçyüs) Biz de Konfüçyüs’ün sözünden yola çıkarak eşit olmama hakkını çocuklarımızla kullanıp gerçeği her yönüyle incelemek için kitapların büyülü dünyasına açıldık . Özellikle kitap okuma oranının bu kadar az olduğu ve hala kitap okumanın çoğu zaman boşa zaman geçirmek olarak algılandığı toplumumuzda çocuklarımıza bunu bir zorunluluk olarak algılatmak ya da dayatmak yerine sevgiyle bir alışveriş ilişkisi kuruyoruz. Okulumuzda her hafta klasik müzik eşliğinde onlarla beraber seçtiğimiz kitaplarla bir saat kitap okuyoruz.
Yine evlerinde okudukları kitaplar hakkında sohbet saatlerimiz oluyor onlar yeni tanıkları dünyaları, bilgileri bizimle paylaşıyor biz de çoğu zaman gerçeği onların gözüyle de görmenin ve onlara rehberlik ederken beraber gelişmenin mutluluğunu yaşıyoruz... Bunları yaparken İstanbul’da olmanın avantajlarını yaşıyor elimizden geldiği kadar onların birçok etkinliğe katılmasını sağlıyoruz. Yine bu etkinlikler dahilinde 31. Uluslar Arası TÜYAP Kitap Fuarı’na hep beraber gittik. Onlar hem eğlendiler hem keşfettiler. Ellerimizde kitap dolusu poşetler yorgun ama mutlu ve umutlu bir şekilde okulumuza döndük…
13
12
Gerçeği bilenler ile onu sevenler hiçbir zaman eşit değildirler. (Konfüçyüs)
REHBERLİK
REHBERLİK
Sınav kaygısı; öncesinde öğrenilen bilginin sınav sırasında etkili bir biçimde kullanılmasına engel olan ve başarının düşmesine yol açan yoğun kaygı olarak tanımlanır.
14
Sınav Kaygısı Neyle İlişkilidir? Bireyin sınava yüklediği anlamlar, sınavla ilgili zihinde oluşturulan imaj, sınav sonrası duruma ilişkin atıflar ve sınav sonrası elde edilecek kazanımlara verilen önem sınav kaygısı oluşumu üzerinde etkilidir.
Sınav Kaygısının Belirtileri Nelerdir?
Huzursuzluk, endişe, tedirginlik, sıkıntı, başarısızlık korkusu, çalışmaya isteksizlik, mide bulantısı, taşikardi, titreme, ağız kuruluğu, iç sıkıntısı, terleme, uyku düzeninde bozukluklar, karın ağrıları vs. bedensel yakınmalar, dikkat ve konsantrasyonda bozulma, kendine güvende azalma, yetersiz ve değersiz görme sık görülen belirtilerdir.
Sınav Kaygısı Yaşandığı Nasıl Anlaşılır? Öğrencinin başarısında belirgin bir düşüş gözlenir. Ders çalışmayı erteleme, sınav ve hazırlığı hakkında konuşmayı reddetme vardır. Soru sorulmasından rahatsız olurlar. Dikkat dağınıklığı, odaklanamama, fiziksel yakınmalarda dikkat çeken bir artış
(karın ağrısı, mide bulantısı, terleme, uyku düzensizliği, iştahsızlık ya da tersine aşırı yeme, genel mutsuz bir ruh hali vb.), çok çalışılmasına karşın performans düşüklüğü kaygının varlığını gösterir.
Sınav Kaygısının Etkileri Nelerdir?
Öğrenilenleri aktaramama, okuduğunu anlamama, düşünceleri organize etmede zorluk, dikkatte azalma, sınavın içeriğine değil kendisine odaklanma, zihinsel becerilerde zayıflama , enerji azlığı, fiziksel rahatsızlıklar sınav kaygısının başlıca etkileridir. Sınav kaygısı gerçek dışı beklenti ve yorumlar içerdiğinden yanıltıcıdır. Öğrenciyi farkında olmadan kendi davranışını denetleyemez hale getirir.
Sınav Kaygısı Neden Oluşur?
Gerçekçi olmayan düşünce biçimlerine sahip olmak kaygını oluşmasında en önemli süreçlerdir. Bunaltıya eğilimli kişilik yapısı (mükemmeliyetçi, rekabetçi) olanlarda daha sık görülür. Sosyal çevrenin beklentileri ve baskısı da önemli bir etkendir. Sınav Kaygısının Oluşmasında Etkisi Olan
Olumsuz Otomatik Düşünceler Nelerdir?
“Sınava hazır değilim”, “Bu bilgiler çok gereksiz ve saçma”, “Nerede ve ne zaman kullanacağım ki?”, “Sınavlar niye yapılıyor, ne gerek var?”, “Bu bilgiler gelecekte benim işime yaramaz”, “Sınava hazırlanmak için gerekli zamanım yok ki!”, “Bu konuları anlayamıyorum , aptal olmalıyım”, “Ben zaten bu konuları anlamıyorum”, “Biliyorum, bu sınavda başarılı olamayacağım”, “sınav kötü geçecek”, “Çok fazla konu var, hangi birine hazırlanayım?”
Alternatif Düşünceler Nelerdir?
“Yapmam gereken nedir?”, “Yapabildiğimin en iyisini yapabilirim?”, “Olabilecek en kötü şey ne”, “Dünyanın sonu değil, telafisi var”, “Bunda başarısız olmam her zaman olacağım anlamına gelmez”, “Yeterli zamanımın olmadığı doğru, ancak olan zamanımı en etkili şekilde nasıl kullanabilirim?“, “Tüm kaynakları çalışamasam bile , önemli bölümlere öncelik vererek sınava hazırlanabilirim, hiç olmazsa bu bölümlerden puan kazanırım”, “Başarırsam hayatımın önemli bir dönüm noktasını aşacağım”, “Başarısız olmam tembel ve beceriksiz olduğumu göstermez. Daha fazla çalışmam gerektiği anlamına gelir”, Zamanı kendi yararıma kullanmak benim elimde”… kaygıyla başa çıkmak için geliştirilebilecek alternatif düşüncelerdir.
Sınav Kaygısıyla Başa Çıkma Yolları Nelerdir?
15
Sınav Kaygısı Nedir?
sıklıkla gözlenen olumsuz otomatik düşüncelerdir.
başlıca inançlardır.
Sınav Öncesi Neler Yapılmalıdır?
Çalışma alışkanlıklarını ve sınava ilişkin tutumları gözden geçirerek yeni bir zihinsel yapılanma yaratmaya çalışmak gerekir. Zaman iyi kullanılmalıdır. Beslenme ve uykuya dikkat edilmelidir. Sınava yönelik çalışmaları son güne/geceye bırakmamak önemlidir. Uygun yöntemlerle kaygının azaltılmasını sağlamak gerekir.
Sınav Esnasında Neler Yapılabilir?
Düşünce ve inançları sorgulamak (gerçekçi olmayan düşünme alışkanlıklarını farklı bir gözle yeniden değerlendirmek) • Nefes alma egzersizleri • Gevşeme egzersizleri • Kaygıyı bastırmaya değil, onu kabul etmeye ve tanımaya çalışmak • Düşünceleri durdurma tekniği • Dikkatini başka noktalara odaklama tekniği kullanılabilecek başa çıkma yollarıdır.
Olumsuz otomatik düşüncelere karşı alternatif açıklamalar getirme, kontrolün kendisinde olduğunu hatırlatma, yanıtlayabileceği sorulardan başlama, kaygıyı azaltmaya yönelik teknikler kullanma (hızlı gevşeme, dikkat arttırma teknikleri, test teknikleri, kontrollü nefes alıştırması) sınav esnasında yapılabilecek bazı çalışmalardır. Sınav Sonrasında Neler Yapılabilir? Kendini ödüllendirme, keyif veren etkinlikler, eksikler üzerine düşünme ve geleceğe yönelik yeni planlamalar yapılabilecek aktivitelerdir.
Hangi İnançların Değişmesi Amaçlanır?
Sınav Kaygısı ve Aile İlişkisi Nasıldır?
“Hayatta başarılı ve mutlu olabilmek için sınavı kazanmaktan başka yol yoktur. Mutlaka kazanmalıyım. Kazanmazsam kimsenin yüzüne bakamam. Sınav benim kim olduğumu gösterir. Yetersizim. Hiçbir şey yapamayacağım” şeklindeki düşünceler değişmesi amaçlanan
Aile için sınavın ne anlam ifade ettiği, ailenin sınava yönelik tutum ve yaklaşımları önemlidir. Sıklıkla aileler kendi kaygılarını çocuklarına yansıtmaktadırlar. Çocuktan yüksek beklentilerinin olması, ayrıntılarla aşırı uğraş sergilemeleri ve sınavı bir araç değil amaç
REHBERLİK
REHBERLİK
16
Anne Baba Olarak Ne Yapabilirsiniz?
Aileler sınırlarının farkında olmalıdırlar. Güven ve sorumluluk vermeli, önemsemeli, olumlu geri bildirimde bulunmalıdır. Sınava ilişkin konuşmalarda özenli davranmalı, gerçekçi olmalı, akranlarıyla karşılaştırmaktan kaçınmalıdır. Duygu ve düşünce paylaşımı, empati önemlidir. Sınavı yüceltmeme, ölüm kalım sorunu yapmama, yüreklendirici davranma önerilmektedir. Çocuklar koşulsuz sevilmelidir. Aile bireyleri uygun rol modeli olmalı, uygun aile ortamı sağlamalı ve uygun problem çözme davranışları geliştirilmelidir. Günümüz şartlarında çocuklar, iyi bir gelecek için, sürekli sınavlara girme, başarılı olma telaşı içerisindedir. Hayatını etkileyebilecek olan bu sınavlar, ergenlik dönemi ile çakışıyor olması ise gençler için bir dezavantajdır. Ergenlik dönemi içerisinde genç, fiziksel olduğu kadar duygusal ve bilişsel bir gelişim içine girer ve bu durum gençte bir takım çatışmaların oluşmasına yol açar. Her insanın birincil sosyal ihtiyacı kendisi ifade etmek ve kanıtlamaktır. Bu dönemde genç, bu çaba içerisinde oldukça sıkıntılı bir ruh hali içerisine girebilir. Bu duruma yol açan en önemli etken; gencin üzerinde hissettiği sınav, aile ve okul baskısıdır. Sürekli yaşının üzerinde sorumluluklar yüklenen genç sınav kaygısı yaşamaktadır. Sınav kaygısında en önemli etken, öğrencinin kendine güvenmemesidir. Ergenlik dönemi ile birlikte aile içi huzursuzluklar da öğrencinin başarısını olumsuz yönde etkilemektedir. Ailenin çocuktan örnek bir insan olmasını isteme çabası çocuğun aileden uzaklaşmasına ve grup arkadaşlıklarına daha fazla ağırlık vermesine yol açar. Okul ve aileden baskı gören çocuk kendisini ol-
duğu gibi kabul eden, eleştirmeyen çevrelere yönelebilir. Aile gence rehberlik etmeli yani yol göstermelidir. Yanlış iletişim yöntemleri kullanan aile ve çocuk arasında derin uçurumlar olabilir. Bu dönemde çocuğun çevresinden beklediği en önemli davranış kendisinin olduğu gibi kabul edilmesidir. Aile, öğrencinin sınavlarda başarılı olması için gerekli koşulları hazırlamalıdır. Ancak sürekli olarak “senin için o kadar masraf yaptık, kazanamazsan paralar çöpe gidecek” tarzında mesajlar vermemelidir. Böyle bir yaklaşım sınav kaygısını tetikler. Aile, sınavlara hazırlanan öğrenciyi başkaları ile kıyaslamamalıdır. “Kuzenin Anadolu Lisesini kazandı, senin ne eksiğin var” tarzındaki yaklaşımda çocuğun kendisini yetersiz hissetmesine yol açar. Aile, çocuğu sürekli olarak olumsuz yönde eleştirmemelidir. “Çok sinirli oldun bu günlerde, üstelik dağınık ve vurdum duymazsın” tarzındaki yaklaşımda öğrencinin kendine olan güvenini azaltabilir. Kendisini beceriksiz ve işi yaramaz görebilir. Bu dönemde öğrenciler kendilerine yakıştırılan kimliklerin çabuk tesirinde kalır. Aile öğrencinin ders çalışma sistemine yargılayıcı şekilde müdahale etmemelidir. “Çok az ders çalışıyorsun, herkes kazanacak sen kazanamayacaksın” tarzındaki bir yaklaşım öğrencinin ders çalışmasını zorlaştıracaktır. Öğrencinin ders çalışma ile ilgili problemleri varsa bu durum sınıf öğretmeni ve rehber öğretmenle görüşülmelidir. Sınavlara hazırlanırken öğrenciler daha sinirli ve kaprisli olabilirler. Aile bu durumda hemen yargılamamalıdır. Tartışma anında genç çok kırıcı olabilir. Aile bu tip durumlarda daha olumlu bir iletişim tutumu sergilemelidir. Çocuklar sınavlarda kendi gelecekleri için başarılı olmayı hedeflemeliler. “Ailem ne der?” tarzındaki düşünce sistemi öğrencinin sırtındaki yükü daha da ağırlaştırır. Ailelerin de çocukları için kaygılanmaları çok doğaldır. Ancak bu kaygılarını çocuğa yansıttıklarında, çocuk daha fazla kaygı yaşar ve kendisinden
çok ailesini düşünür. Ev ortamının huzurlu ve sakin olması da ders çalışmayı kolaylaştırıcı bir tutumdur. Anne ve babaların aralarında çıkabilecek tartışmalar çocuğun yanında yaşanmamalıdır. Kendini evde huzurlu hissetmeyen çocuk, ders çalışma konusunda sıkıntı yaşayabilir. Unutulmamalıdır ki; Cesaret; umutsuzluğa rağmen ilerleyebilme yetisidir. Rollo May Cesaret eden çocuklara, yüreklendiren anne ve babalara... Rehberlik Servisi
17
olarak görmeleri oldukça önemlidir.
Çalışma sırası şimdi de ailelerimizde!
Ailelerimizle “Verimli Çalışma-Sınav Kaygısı” seminerini yaptık.
Öğrencilerimizle “Test Tipi Sınavlarda Başarılı Olmak” konulu semineri gerçekleştirdik.
Anne-babaların çocuklarına biraz daha farklı bir gözle bakarak, empati kurmalarını sağladık.
Tüm öğrencilerimize başarılar diliyoruz.
TÖREN
TÖREN
18
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı yine dolu dolu ve çoşkulu bir şekilde kutladık. Cumhuriyet demek, özgürlük demek... Demokrasi demek... İnsan hak ve özgürlüklerine saygı demek, insanca yaşamak demek… Bu nedenledir ki Atatürk: ‘’ Türk milletinin karakterine en uygun yönetim şekli cumhuriyettir.’’ demiş ve yönetim şekli olarak cumhuriyeti ilan etmiştir. İşte bu bilinçle ve bayrama yakışır bir coşkuyla bu yıl da Cumhuriyetimizin kuruluşunun 89. yıl dönümünü en anlamlı şiirlerle, en coşku dolu marşlarla, en etkileyici oratoryo gösterileriyle kutladık. Bu anlamlı ve büyük günde okulumuz yine çok değerli konuklarını ağır-
ladı, başta Şişli Belediye Başkanımız Sayın Mustafa Sarıgül olmak üzere diğer değerli konuklarımızın da katılımıyla törenimiz daha da anlamlı bir nitelik kazandı. Okulumuzun müzik öğretmeni Şükran TEMEL’in önderliğinde hazırlanan öğrencilerimizin her biri, sergilemiş oldukları performansla izleyenlere duygu dolu , coşku dolu anlar yaşattılar. Büyük küçük her biri birer gurur kaynağı oldular. Törenimiz, okulumuzun Müdür Yardımcısı Murat Karan’ın hazırlamış olduğu, ülkemizin dünden bugüne her yönden göstermiş olduğu hızlı değişim ve gelişimini anlatan muhteşem barkovizyon gösterisiyle son buldu.
19
Cumhuriyetimizin 89. Yılını Kutladık!
ETKİNLİKLER
İLKÖĞRETİM HAFTASI ETKİNLİKLERİ
Atatürk’ün Türk gençliğine büyük inancı vardı.Cumhuriyeti onlara emanet etmişti.Atatürk’ün yollarımızı aydınlatan ışık dolu fikirlerine sarıldık, aydınlık yarınlarımızı O’nun devrimleri, ilkeleri,kişiliği ve engin sevgisinde bulduk.Okulumuz 3-A ve 4-A sınıfı öğrencileri olarak izinde yürüdüğümüz ve sevgisini gönlümüzde yaşattığımız Atatürk’ümüze olan saygımızı ve şükran borcumuzu hazırladığımız panolarla ifade ettik.
21
20
CUMHURİYET BAYRAMI
Okulumuz 3- A sınıfı olarak, 17 Eylül-21 Eylül tarihleri arası kutladığımız İlköğretim Haftası içerisinde, eğitimin önemini anlatan özlü sözlerin bulunduğu pano çalışmamızı sınıfça sergiledik.
2012-2013 eğitim- öğretim yılı başlangıcında Özel Lider Şişli İlkokulu 3-A sınıfının çalışkan karıncaları yuvaya dönüşlerini pano çalışmalarıyla ifade ettiler.
TÖREN
TÖREN
22
Özel Lider Şişli Koleji olarak ölümsüzlüğe uğurlanışının 74. yıl dönümünde Atamızı yine şükran ve minnetle andık. Atatürk, et ve kemikten çok fazlasıydı Türk milleti için. Milletine sadece bağımsızlığını kazandıran bir komutandan çok daha öte… O barıştı, çağdaşlıktı, akıldı, bilimdi. O, ülkesinin her köşesini kutsal sayan bir vatanseverdi. O şefkatti, saygıydı, bağlılıktı, inançtı… En karanlık, en zor anlarda bile ilhamdı. O başarmıştı, her zorluğun her imkansızlığın içerisinden ışığa ulaşmayı… Milletine, inanmayı ve kendine güvenmeyi öğretti, pes etmemeyi… Başarılarda gururu yenmeyi, felaketlerde ümitsizliğe direnmeyi öğretmişti. Hep ileriyi gösterdi.. .Buydu en birinci hedefi; milletinin makus talihini yenip, ülkesini çağdaşlığın zirvesinde görmek. Onun amaçları hiçbir zaman şahsi olmamıştır. Ne istemişse, neyi amaç edinmişse vatanı ve milleti içindi. Bu nedenledir ki Atatürk: “ Ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, Türk milletine canımı vereceğim.” demiş, milletini canından aziz bilmiştir. Çünkü gerçek ve katî bir suretle öğrenmişti “Şahsî ve ailevî huzur ve mutluluğun, milletin huzur ve mutluluğuyla ayakta durduğunu, memleketin güvenlik ve dokunulmazlığıyla mümkün olduğunu. ..” Onun milleti için giriştiği zaferle sonuçlanan mücadelesi, diğer mazlum milletlere de örnek olmuştur. Ve nice büyük devletlerin liderlerinin övgüsünü kazanmıştır. O, milletimiz için ne istemiş, ne hedeflemişse ;bizler de onun bu hayallerinin neferleri olduk. Onun yolunun izcileri… Türkiye’nin umudu, genç lider öğrencileri…
Bu yıl da 10 Kasım günü tüm şehir saat dokuzu beş geçe acı çığlığıyla çalan siren sesleri eşliğinde onun ve silah arkadaşlarının aziz hatıraları önünde saygıyla, şükranla selama durdu… Selama durduk.. Onun ilkelerini, hedeflerini, öğrettiklerini, beklentilerini duyurduk… Gururluyduk; onun fikirlerini ve duygularını anlıyor ve hissediyorduk. En coşkulu, en duygulu şiirler vardı dilimizde, yüreğimizde bitmez tükenmez sevgisi… Tanımadan sevdik onu; düşüncelerini sevdik, umutlarını, bizler için çarpan yüreğini ve yorulan zihnini, o denli adanmışlığını sevdik. Bu sevgimizi anma törenimizle bir kez daha gösterdik. Dilimizdeki ve kalplerimizdeki yerini… Bizler için neler ifade ettiğini… Bu anlamlı anma törenimiz Atamızın ölümsüzlüğe uğurlanışını gösteren barkovizyon sunumuyla sona erdi. Ey şanlı Türk… Sen Türk’ün Atasısın… Atamızsın.. Ruhun şad olsun…
24 Kasım Öğretmenler Günü’nü Kutladık! 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde öğrencilerimizin sıcak sevgi gösterileri ve güzel dilekleriyle güne başladık, ilerleyen saatlerde birbiri ardına gelen sürprizlerle mutluluk dolu anlar yaşadık. Özellikle 6/A sınıfı öğrencilerimizin bizler için hazırlamış oldukları etkileyici sunumla ve yine aynı sınıftan Zeynep Nazlı ÖZ isimli öğrencimizin yazmış olduğu Öğretmenler Günü’ne özel şiiriyle duygulandık ve bir o kadar da gururlandık. Daha sonra Lider Şişli Koleji ailesi olarak Öğretmenler Günü münasebetiyle düzenlenmiş olan yemeğe katıldık. Pastalar kesildi, hoş sohbetler ve şarkılar eşliğinde bu güzel ve anlamlı günümüzü kutladık. Böylesi bir günde bizlerle birlikte olan velilerimize, Okul Aile Birliği üyelerimize, gurur ve sevinç kaynağımız öğrencilerimize teşekkür ederiz. İşte o yemekten hafızalarımızda ve hatıralarımızda yer eden mutluluk kareleri…
Öğretmenim. Çok şey öğrettin bize, Eğlenerek hem de… Kocaman yüreğiniz var sanırım, Çünkü bir sürü kişi var içinde. Sizi kızdırdık bazen, Affettiniz hep yeniden. Siz öğrettiniz bize; Çalış, bil ,eğlen ! Söz veriyoruz size, Geleceğiz hepimiz büyük yerlere. Benim için tıp, onun için hukuk, başkası için eğitim , Bunlar olacaksa sizin sayenizde. Zeynep Nazlı ÖZ 6-A 242
23
10 KASIM
TİYATRO
Yeni Yılı Kutladık Yeni yıla sayılı günler kala, öğrencilerimiz yeni yıl için planlar yapmaya başlamışlardı bile. Çekilişler yapıldı, heyecanla hediyeler belirlendi. Kimin kime hediye alacağı son güne kadar adeta bir sırdı. Yeni yıl için etkinlikler hazırlayan öğrencilerimiz, okul binamızı da baştan aşağı yeni yıldan beklentileriyle, güzel dilek ve hayalleriyle donattılar. Ve o beklenen gün geldiğinde okulda bir şenlik havası, tatlı bir koşuşturmaca başladı. Saklı hediye paketleri birer birer ortaya çıkıp sahiplerine ulaştı. Hepsinin yüzünden yansıyan mutluluk görülmeye değerdi. Öğrencilerimiz daha sonra, okulumuzda düzenlenen eğlencede doyasıya eğlendiler; danslar, şarkılar, şakalar ve sürprizler eşliğinde yeni yılı kutladılar. Adeta günün bitmesini istemediler. O gün sadece iyi dilekler, şen kahkahalar , arkadaşlık ve sevinç vardı… Öğrencilerimiz hem eğlenmenin hem paylaşmanın keyfini yaşadı. Tüm olumsuz duygu ve düşünceler 2012‘nin heybesine doldurulup yollandı… İşte o anlardan ölümsüzleştirdiğimiz birkaç kare fotoğraf… Bizler de Lider Şişli Koleji ailesi olarak bu yeni yılda gönüllerinizden geçen her güzel dileğin gerçekleşmesini ve her yılın bir öncekinden daha mutlu, sağlıklı, başarılı ve tüm dünya için barış dolu geçmesini diliyoruz.
Nasreddin Hoca’yla Geze Geze Geçtiğimiz hafta okulumuzda sevgili minik öğrencilerimizle birlikte ‘’Nasreddin Hoca’yla Geze Geze’’ isimli tiyatro oyununu izledik. Öğrencilerimiz oyunu sadece izlemekle kalmayıp eşlik de ettiler… Kimi zaman Nasreddin Hoca’ya yardım ettiler, kimi zaman da ona zor anlar yaşattılar. Oyunun her anından çok büyük keyif aldılar. Eğlenirken aynı zamanda öğrendiler; paylaşmanın ne kadar önemli , ne kadar güzel bir davranış olduğunu… Sadece bunu da değil; istiridye kabuklarının içlerinde,
25
24
KUTLAMA
inciyi saklaması gibi her insanda ve her şeyde de bir bilginin gizli olduğunu öğrendiler. İşte onların bu keyifli anlarından objektiflerimize yansıyanlar…
DRAMA
SATRANÇ
Notasyon satrancın yazı dilidir. Satranç öğrenenlerin notasyon bilmeleri oldukça önemlidir. Oynanan oyunların yazılması, oyunların tekrardan gözden geçirilmesini sağlar. Bu sayede hatalar düzeltilir, oyun esnasında düşünülemeyen fikirler geliştirilebilir. Şimdi gelelim satrancın dili olan notasyonun nasıl yazıldığına. Satranç tahtası 8 yatay ve 8 dikey sıradan oluşur. Yataylar 1’den 8’e kadar numaralandırılır. Dikeyler de a, b, c, d, e, f, g, h şeklinde isimlendirilir. Böylece 64 karenin her birine bir sayı ve bir harften oluşan isim verilir: a1, b2, h8 gibi. Kare isimlerinde önce harf sonra sayı belirtilmelidir. Piyon dışındaki taşlar için baş harflerinden oluşan kısaltmalar kullanılır. Ş = Şah, V = Vezir, K = Kale, F = Fil, A = At. Piyon için herhangi bir kısaltma yoktur. Bir hamleyi belirtirken hangi taşın nereye gittiğini yazmak yeterlidir. Ae5: Atın e5 karesine gittiğini gösterir. Piyonlar için sadece gidilen yer belirtilir. e4: e4 karesine piyonun gittiğini gösterir. Eğer aynı kareye iki taş gidebiliyorsa o zaman taşların farklı olan konumları yazılır. Aynı yatayda iseler dikeyleri, aynı dikeyde iseler yatayları... Farklı dikey ve yataylarda ise dikeyleri belirtilir.
yemiştir. Piyon taş alırken, piyonun bulunduğu dikey belirtilip x işaretinden sonra gittiği yer yazılır. exc4: e dikeyindeki piyon c4’e gelerek bir taş yemiştir. Eğer bir piyon geçerken taş almışsa gidilen yerden sonra e.p. yazılır. (e.p.: en passant) dxc6 e.p.: d dikeyindeki piyon c6’ya gelirken geçerken taş almıştır. Şah çekilince hamlenin sonuna + işareti konulur. Fg3+: Fil g3’e gelerek şah çekmiştir. Piyon terfisinde, piyonun gittiği son kareden sonra terfi etiği taş yazılır. g8V: Piyon g8’e gelerek vezire dönüşmüştür. Kısa rok için 0-0, uzun rok için 0-0-0 kullanılır. Beraberlik teklifleri, yapılan hamleden sonra = konularak belirtilir. Mat için hamleden sonra ++ veya # işaretleri konulur. Kullandığımız kısaltmalar topluca şunlardır: Ş: Şah V: Vezir K: Kale F: Fil A: At 0-0: Kısa rok 0-0-0: Uzun rok x: Taş yeme +: Şah çekme =: Beraberlik teklifi e.p.: Geçerken alma (en passant) ++ , #: Mat Şimdi bir örnekle notasyon inceleyelim.
Kudurmuş Kale
Diyagramda siyah şahın oynayacak yeri yok. Siyah kale olmasa… Kudurmuş kale ile tabana kuvvet kaçan bir şahın ilginç öyküsü…
Örneğin:
a1’de ve h1’de duran kalelerden a dikeyinde olanı d1 karesine gitmişse Kad1 şeklinde yazılır. a1’de ve a5’te duran atlardan 5. yataydaki b3’e gitmişse A5b3 şeklinde yazılır. a1’de ve d2’de duran atların ikisi de b3 karesine gidebilir. a1’deki atın hareketi için Aab3 ve diğer atın hareketi için Adb35 kullanılır. Taş yerken, alan taşın ismi ile gidilen yerin arasına x işareti konulur. Vxd3: Vezir d3 karesine gitmiştir ve oradaki bir taşı
1. Kf3 2. e3 Kxe3 3. c3 Kxc3 4. Şa2 Ka3 5. Şb1 Ka1 6. Şc2 Kc1 7. Şd3 Kc3 8.Şe2 Ke3 9.Şf1 Ke1 10. Şg2 Kg1 11. Şf3 Kxg3 12. Şe2 Ke3 13.Şd1 Ke1 14.Şc2 Kc1 15. Şb3 Kc3 16.Şa2 Ka3 17. Kxa3# mat!
DRAMA EĞİTİMİ ve MUTLU ÇOCUKLAR Oyunun, çocuğun dünyasında kişilik gelişimi ve toplumsal hayata adapte olması açısından önemli bir yeri vardır. Eğer, oyun sırasında çocuğu izlerseniz çocuğun davranışlarından birçok özelliğini anlayabilirsiniz. Bu sebeple oyun dramanın temelinde yer alır. Çocuk nasıl oyun oynarken bütün performansını sergiliyorsa, dramayı da oyun olarak algıladığı için bütün enerjisini harcayabiliyor. Drama yönteminin başarısı da dramanın oyun haline getirilmiş eğitim olmasından gelir.
da olmak, seçimlerini fark etmek, üretmek ayrı bir sorumluluk.
Drama derslerinde oyunla deşarj olup kendini ifade eden çocuğun,özgüveni gelişir,insanları hayatı anlamaya çalışır.Sanat ve dallarıyla ilgilenir,entelektüel bilgiye ulaşmak ister.
“- doktor, mühendis, öğretmen, müzisyen..”
Uzun süredir, okul öncesi ve sonrası öğrencileri ile yaptığım çalışmalarda drama eğitiminin verimini alıyorum. Her çocuk kendi özbilinci ve aile kültürüyle kendini ifade ediyor, geliştiriyor. Onların kendilerini varediş sürecinde yanların-
“ – mutlu olmasını… ” Şimdiye kadar aldığım en güzel cevaptı bu.
Drama eğitimine başladığım ilk yıllardan beri öğrencileri ve ailelerini bol bol gözlemleyip sohbet ediyorum. Genellikle velilere sorduğum bir soru oluyor; “ – Çocuğunuzun ileride ne olmasını istiyorsunuz?” Ardından pek çok tanıdık cevaplar geliyor...
Adını hatırlamadığım bir veli, gözlerimin içine sıcacık bakıp şu sade cümleyi kurmuştu:
Mutlu bireylerin; daha sağlıklı, daha kültürlü toplumları oluşturması temennimle…
27
26
SATRANÇTA HAMLELERİN YAZILMASI: NOTASYON
BEDEN EĞİTİMİ
BEDEN EĞİTİMİ
28
BESİNLER ve BESİN ÖGELERİ
Doğumdan itibaren büyüme ve gelişme, sağlıklı ve uzun bir yaşam için vücudumuza gerekli olan bütün maddeleri besinlerle alırız. Her gün, her mevsim tükettiğimiz çok çeşitli besinler vardır. Besinler, elde edildikleri kaynaklara göre iki gruba ayrılır; 1. Süt, yumurta, peynir, et, tavuk, balık gibi hayvansal kaynaklı besinler, 2. Sebzeler, meyveler, ekmek, mercimek, kuru fasulye, makarna, bulgur gibi bitkisel kaynaklı besinler. Bu besinlerin her birinin içinde vücudumuza farklı yararlar sağlayan maddeler bulunmaktadır. Bu maddelere besin öğesi denir. Besin öğeleri; protein, karbonhidrat, yağ, vitaminler, mineraller ve sudur. Vücudumuzun bileşimi de bu besin öğelerinden oluşmaktadır. Organlarımızın düzenli olarak çalışabilmesi ve günlük işlerimizi sağlıklı sürdürebilmek için bu öğelerin her birinden her gün almamız gereklidir. Aldığımız miktarların yetersiz veya fazla olması sağlığımızı etkiler. Bu nedenle gün boyu, çeşitli besinlerden yeterli miktarlarda tüketilmelidir.
BESİNLERİMİZİ TANIYALIM
İçerdikleri besin öğeleri yönünden birbirine benzeyen besinler bir araya toplandığında 4 grup oluşmaktadır. Bunlar; 1. Süt Grubu 2. Et-Yumurta-Kuru Baklagil Grubu 3. Taze Sebze ve Meyve Grubu 4. Ekmek ve Tahıl Grubu
SÜT GRUBU Bu grupta bulunan besinler: • Süt, yoğurt
Günlük tüketilmesi önerilen toplam miktar: • 1 su bardağı ayran içtiğiniz zaman yarım su bardağı yoğurt yemiş sayılırsınız • 1 kase sütlü tatlı yediğinizde, 1 su bardağı süt içmiş sayılırsınız • 1 su bardağı süt veya yoğurt tüketmediğinizde, ek olarak 30 gram daha peynir yemelisiniz.
ET-YUMURTA-KURUBAKLAGİL GRUBU Bu grupta bulunan besinler: Kırmızı etler (dana, kuzu vb.), beyaz etler (tavuk, hindi, balık) Yumurta Kuru baklagiller (mercimek, kuru fasulye, nohut) Sağladığı Önemli Besin Öğeleri: Protein, demir, B grubu vitaminler. Günlük tüketilmesi önerilen toplam miktar: • 2-3 köfte kadar et-tavuk-balık-hindi • 1 adet yumurta veya o kadar et-tavuk-balık-hindi • Haftada 3-4 kez 1 porsiyon kurubaklagil
SEBZE VE MEYVE GRUBU Bu grupta bulunan besinler: Bütün taze sebzeler: Domates, havuç, salatalık, taze fasulye, patlıcan, yeşil biber, pırasa, karnabahar, lahana, ıspanak, kereviz, patates, maydanoz, dereotu, marul gibi besinler Bütün taze meyveler: Elma, portakal, mandalina, çilek, armut, karpuz, kiraz, dut, şeftali, üzüm, muz, incir gibi besinler Sağladığı Önemli Besin Öğeleri: Vitaminler (özellikle C ve A vitaminleri), mineraller, posa Günlük tüketilmesi önerilen toplam miktar: • Sabah kahvaltısında, öğlen ve akşam yemeklerinde, 2 ara öğünde taze sebze veya meyve
yerseniz 5’i tamamlayabilirsiniz. • Günde 5 kez yemeniz gerekenin en az 3’ünü salata veya meyve olarak tüketebilirseniz daha çok vitamin almış olursunuz.
EKMEK ve TAHIL GRUBU Bu grupta bulunan besinler: Buğday, çavdar, yulaf ve mısırdan yapılmış ekmekler, bazlama, makarna, şehriye, bulgur, irmik, un, pirinç, yufka gibi besinler Sağladığı Önemli Besin Öğeleri: Karbonhidrat, bazı B grubu vitaminler, mineraller, posa Günlük tüketilmesi önerilen toplam miktar: • 1 küçük kase pilav-makarna veya 1 dilim börek yediğinizde 1 orta dilim ekmek yemiş olursunuz. İstediğiniz zaman ekmek hakkınızı bu tür besinlerle değiştirebilirsiniz. • 4-6 adet bisküvi, grisini veya 1-1.5 paket kraker yediğinizde yine 1 orta dilim ekmek yemiş olursunuz. Bu tür besinlerden yediğinizde ekmek hakkınız azalacaktır. • Vücut ağırlığınız fazla ise yukarıda belirtilen miktarlardan daha fazla yememeye özen göstermelisiniz.
ÖĞÜNLERİMİZ
Her gruptan günlük olarak tüketmeniz gereken toplam besin miktarlarını 3 ana, 2 ara öğüne dağıtırsanız, dengeli ve yeterli beslenmiş olursunuz. Sabah kahvaltısı, öğlen ve akşam yemekleri ana öğünlerdir. Sabah ve öğle arasındaki ara öğün kuşluk adını alır. Öğle ve akşam yemeği arasındaki ara öğün ise ikindidir. Özellikle ana öğünleri atlamak yetersiz ve dengesiz beslenmenize neden olur.
BEDEN EĞİTİMİ
İnsanın toplum kurallarına uygun olarak yaşayabilmesi, iyi ilişkiler kurabilmesi, sağlıklı ve dürüst davranabilmesi, düşünce gelişiminin yanında, bedensel ve ruhsal gelişimine de bağlıdır. Bedensel yönden sağlıklı olan insan, biz duygusunu geliştirerek, takım ruhunu ve kendine güvenini kazanmış, küçüklerini seven ve koru-yan, davranışlarını kontrol edebilen, doğru, temiz, düzenli, öz güveni gelişmiş, disiplinli, özgür zamanlarını yararlı ve zevkli çalışmalarla değerlendirebilen birer vatandaş olarak yetişmelerinin gerektirdiği her türlü organize fiziksel faaliyetler Beden Eğitimi çalışmalarıyla gerçekleştirilmektedir.
29
BESLENME
• Peynirler (beyaz peynir, kaşar, çökelek gibi) • Ayran • Sütlü tatlılar (sütlaç, muhallebi, dondurma gibi) Sağladığı Önemli Besin Öğeleri: Kalsiyum, Protein, D vitamini, Vitaminler
BİLGİSAYAR
BİLGİSAYAR
Günümüzde çocuklar neredeyse doğdukları andan itibaren teknoloji ile tanışıyor. Yuva, anaokulu, ilkokul derken bilgisayarla tanışma altı ya da yedi gibi erken yaşlarda başlıyor. İnternet kullanımıyla çocuklar bilgisayarı çok
gibi yasal olmayan yollara destek arayanlar interneti propaganda aracı olarak kullanabiliyor. Çocukları taciz etmeye çalışanlar için internet önemli bir giriş kapısı oluşturabiliyor. Yapılan araştırmalar birçok çocuğun internette kandırıldığını ve istismarla karşılaştığını gösteriyor. Çocukların henüz gelişmemiş kişilikleri, doğru ve yanlış kavramlarının net olmaması, beğenilme, takdir edilme arzuları onları tehlikeler karşında korunmasız bırakıyor. Çocuklar açısından diğer bir risk ise sakıncalı içeriği olan seks sitelerine girmeleri. Çünkü küçük çocukların erken cinsel uyaran almaları, pornografik görüntüler duygusal ve zihinsel süreçlerini olumsuz yönde etkiliyor.
Bağımlılığı engellemek için anne babanın yasak koyması bir çözüm değil. Çocuğun asla engellenmemesi gerekiyor. Ebeveyn çocuğunu anladığını, onun bu evin sevilen bir bireyi olduğunu ve her durumda kendisinin yanında olduğunu, davranışları ve sözleri ile çocuğuna yansıtmalı. Araştırma bulgularına göre internet aile içi yüz yüze iletişimi zayıflatıyor. Bunun yanı sıra bireylerin ruh sağlığı da zarar görüyor. Haftada bir saatlik interneti kullanma bile potansiyel depresyonu yüzde 1 artırıyor. Bunun aksine internetin eğitime birçok yararı da var. Okul öncesi çocukların bilgisayarlı eğitimde klasik eğitimden daha fazla yararlandıklarında daha başarılı oldukları araştırmalar ile de saptandı.
Yüz yüze ilişkilerin yerine sanal ilişkileri koyuyorsa, sorun var
İnternetin aşırı ya da sorunlu kullanımıyla utangaçlık ve sosyal kaygı artıyor. Kişi interneti haftada 40 saat veya üstünde kullanıyor-
Bilgisayar başında günde 1 saat çocuk için yeterli hızlı öğreniyor. Hatta teknolojik cihazların kullanımında ebeveynlerin ve yetişkinlerin önüne bile geçiyorlar. Aslında internet, çocukların dünyayı keşfetmeleri için mükemmel bir ortam sağlıyor. Her türlü bilgiye ulaşmada kolaylık sağlaması, arkadaşlar arasında ilişkiyi kurması çocukların daha fazla internete yönelmesine sebep oluyor. İnternet ortamı ve bu ortamın sınır tanımazlığı, çocukların ruhsal yapısıyla uyumlu bir birliktelik oluşturuyor. İnternetin olumlu kullanımı, çocukların düşünme, arama-bulma, sorun çözme, soru sorma, tanışma becerilerini artırır. Dersleri ile ilgili öğrenmek istediklerine, yani bilgiye ulaşmada sonsuz kaynak sağlar. Teknolojiye uyumunu ve kendini geliştirmesini destekler.
Birçok çocuk internette kandırılıyor
Bilgiye hızlı ulaşırken, internet kullanımının çocuklar için yarattığı riskler de unutulmamalı. Şiddet ve cinsellik içeren sitelere erişim, tehlikeli insanlarla iletişim gibi risklere de dikkatli olmamız lazım. Uyuşturucu ve terör
Teknolojik gelişim çocukların yaşamının bir parçası haline geldi. Teknolojinin gelişmekte olan bir beyne etkisi kimi zaman olumsuz, kimi zaman ise olumlu olabiliyor. Bu nedenle çocuk bilgisayarı tek başına değil, bir yetişkinle beraber öğrenmeli. 3-8 yaş arası çocukların günde en fazla bir saat bilgisayar başında kalmaları öneriliyor. Daha fazla zaman geçiren çocuklarda bilgisayar bağımlılık yapabiliyor. Eğer çocukta aktivite azalıyorsa, depresyon, uyku hali varsa, ev ödevlerini yapmaya vakit ayıramıyorsa bu noktada problem olduğu ortaya çıkıyor.
sa, uyku düzenini bozuyorsa ve internetsiz yaşayamayacağını düşünüyorsa sorunlu kullanım vardır. Artık klasik boş zaman etkinliklerinin yerini bilgisayar ve internet almaya başladı. Bilgisayar başında çok fazla zaman geçirildiğinde yeme bozuklukları oluşuyor, hareket etmediği ve spora yönelmediği için olumsuz sonuçlar ortaya çıkıyor. Çocuk yüz yüze ilişkilerin yerine sanal ilişkileri koyuyorsa, sosyalleşmiyor ve bu ihtiyaçlarını internet aracılığıyla karşılıyorsa o zaman kesinlikle bir sıkıntı yaşanıyor demektir.
İnternet ve bilgisayar Olumlu yönleri:
* Bilgi edindiriyor. * Yaşamı kolaylaştırıyor.
* Aile ve bireyler arası iletişim sağlıyor. * Zihinsel gelişimi destekliyor. * Eğlenerek öğrenmeyi sağlıyor. * Reflekslerde güçlendiriyor. * Ruhi gelişimi sağlıyor. * Teknolojiye yatkınlık kazanılıyor. * Hayal dünyası gelişiyor.
Olumsuz yönleri:
* Aile içi iletişim azalıyor. * Kişilik sapmalarına neden oluyor. * Sosyal ilişkileri zayıflatıyor. * Çocuklarda ruhsal ve fiziksel bozulmalar oluyor. * Bağımlılık yapıyor. * Zaman kaybına neden oluyor. * Şiddete teşvikte aracı oluyor. * Ruhsal ve fiziksel bozulmalara yol açıyor. * Derslerin ihmaline neden oluyor. * Sosyal ilişkileri zayıflatıyor. * Konuşma dilinde değişime sebep oluyor.
İnternette güvenliği sağlamaları konusunda ailelere öneriler:
* Çocuğunuz yaşı ile uyumlu programları takip ettiğinden ve oyunları oynadığından emin olun, kontrolü ihmal etmeyin. * Çocukların erişmemesi gereken alanlar nedeniyle bilgisayarınızla ilgili teknolojik destek alın, danışın, filtreleme ve güvenlik programları kullanın. * Çocuklarınızla her zaman iyi iletişim halinde olun. Sadece anlatmayın, çocuklarınızı dinleyin. Çocuklarınızı sorgulamadan internette neler yaptıklarını, interneti nasıl kullandıklarını konuşun. * Evdeki bilgisayarın çocuğun odasında değil, evin ortak kullanım alanlarından birinde olmasını sağlayın. * İnternet kullanımı konusund a kuralları ve sınırları birlikte koyun. * İnternet ortamında sosyal paylaşım sitelerinde kişisel bilgilerin gizli tutmasının gerekliliği ya da ailenin güvenliği konusunda nelerin paylaşılacağı sebep-sonuç göstererek çocuğun yaşına uygun olarak anlatın. * Çocuğunuzu gerçek sosyal aktivitelere yönlendirmeye gayret edin.
31
30
Gelişen teknoloji ve internetin hızla yaygınlaşmasıyla artık yeni bir problemle karşı karşıyayız. Çocuklardan yetişkinlere kadar herkesi etkisi altına alan bu sorunun adı bilgisayar ve internet bağımlılığı.
GÖRSEL SANATLAR-GEZİ
GÖRSEL SANATLAR-GEZİ
etkinliklerinin yanı sıra seramik, çini ve ebru sanatı gibi değişik sanat dallarını da hem teorik hem uygulamalı olarak öğrenmekte ve uygulamaktadırlar. Derslerimizde bireysel farklılıkları göz önünde tutarak öğrenciye beceri kazandırmakla beraber yaratıcılık yönlerini geliştirmek, temel sanat bilgilerini öğrencinin yetenek düzeyine paralel olarak kazandırmak, çevre ile ilgili gözlemlerini, izlenimlerini, duygularını, düşüncelerini ifade edebilme yeteneğini geliştirmek, okul ve okul sonrası yaşantılarını olumlu yönde etkileyecek iyi alışkanlıklar edinmelerini sağlamak, amaçlarımızın başında gelmektedir. Ayrıca okul sonrası düzenlediğimiz resim kurslarımızda, hayal gücünü geliştirmek, sanatla ilgili bilgisini ilerletmek, resimle kendini ifade etmek isteyen öğrencilerimizle çalışmalarımızı sürdürüyoruz
Resim, bireyin iç dünyasının kağıt üzerine aktarılmış biçimi ve zihinsel gelişim göstergesi sayılabilir. Çocuk çizmiş olduğu resimlerde kendi hayal dünyasını ve yaşamını yansıtır. Bu durum çocuğu tanıtan en önemli verilerden biridir. Yani resimlerle çocuğun; toplumsal, ruhsal, bedensel kısacası kişilik gelişimini bize izlettirir. Bu nedenle çocuklarımızı resme teşvik etmeli, onların iç dünyalarını yansıtabilmelerini ve bir değer olduklarının bilincine varmalarını sağlamalıyız. Günümüz koşullarına uygun olarak donatılmış atölyelerimizde; kağıt işleri, atık malzemeleri değerlendirme, günlük yaşamlarında kullandıkları araç-gereçleri kendi istekleri ve hayallerini kurdukları araç-gereçleri tasarlama, bilimsel ve teknolojik gelişmeleri takip etme-araştırma alışkanlığı kazandırma
T-şort boyama
Kolaj çalışması
T-şort boyama
T-şort boyama
suluboya çalışması
33
32
Görsel Sanatlar Eğitimi ve Birey
Parmak boyası çalışması
Bahçemizde resim dersi
Ana sınıfı ile pastel boya çalışması
Elişi kağıdı ile kes-yapıştır
Parmak boyası çalışması
Ana sınıfı ile pastel boya çalışması
Sınıflarla İstanbul Modern Sanatlar Müzesindeydik.
Akrilik boya çalışması
Akrilik boya çalışması
suluboya çalışması
8. Sınıf çizgi çalışması
ANASINIFI ETKİNLİKLERİ
ANASINIFI ETKİNLİKLERİ
Anasınıfı olarak İstanbul Modern Sanat Müzesi’ndeki eserleri inceledik. Işık ve renklerin yansımasının ne kadar ilginç olduğunu oyunlarla öğrendik. “Renkli Yelpazeler” etkinliğinde ise kendi yelpazelerimizi yapmak çok keyifliydi. Böylece sanatın her alanında ışık ve renklerin ne kadar önemli olduğunu gördük.
ATATÜRK EVİ
YENİ YIL DİLEKLERİ
Anasınıfı olarak 10 Kasım Atatürk Haftası nedeniyle, Atatürk’ün kişisel eşyalarını, askeri ve sivil yaşamına ait fotoğrafları, madalyalarını, müze koleksiyonunda yerinde görmek amacıyla Şişli Atatürk Evi’ne gittik. Okulumuza geldiğimizde ise birbirimize anlatacak çok şeyimiz vardı. Bu nedenle öğretmenimizin bizlere verdiği gezi kitapçıklarımıza aklımızda kalan ve ilgimizi çeken noktaları resimle ifade ettik ve hepsini 10 Kasım panomuzda sergiledik. Tüm zorluklara rağmen bize bu güzel vatanı bırakan Ulu Önder Atatürk’ümüze sonsuz teşekkürlerimizi sunuyor ve O’nu saygıyla anıyoruz.
Mercan UMUT Ömer Yiğit AYDIN Begüm ALTAN Zeynep DURMAZ Duru ATABAY Güneş ATASEVER Nehir YOZBATIRAN Batuhan AKBULUT Nisa Su GEÇER Ezgi Su KAP Öykü Naz AZAK Ece ÖZÜGÜL Arda ÖZKAN Kuzey ÇALIŞKAN Doğa KARACA Kerem DEMİRCİ N. Kerem SEZGİN Elif Naz BARUN
: Hep kar yağsın istiyorum. : Babamın monopoly elektronik bankacılık almasını istiyorum. : Gerçek araba kullanmak istiyorum. : Ailece kuyruğumuzun olmasını ve böyle yüzmek istiyorum. : Ailemle yaz tatiline gitmek istiyorum. : Ahtapotlarla yüzmek istiyorum. : Ailemle sahilde yürümek istiyorum. : Bol bol kar yağmasını ve kayan bir yıldız görmek istiyorum. : Balonumun olmasını ve balonla uçmak istiyorum. : Doğum günümde dondurma yemek istiyorum. : Kar perisi olmak istiyorum. : Kardeşimin uslu durmasını istiyorum. : Baby blade kullanmak istiyorum. : Bütün mevsimler kar yağsın istiyorum. : Güzel hediyeler almak istiyorum. : Futbolda topa çok iyi vurmak için iki kafamın olmasını istiyorum. : Özel güçlerimin olmasını istiyorum. : Ailemle birlikte olmak ve çalışkan bir kız olmak istiyorum
35
34
İSTANBUL MODERN SANAT MÜZESİ’NDEYDİK
YABANCI DİLLER
SEÇİM - YABANCI DİLLER
Öğrenci meclis başkanlığı sistemi Cumhuriyetimizin demokrasi ile güçlendirilmesi; öğrencilerimizde yerleşik bir demokrasi kültürünün oluşturulması, hoş görü ve çoğulculuk bilincinin geliştirilmesi, kendi kültürünü özümsemiş, millî ve manevî değerlere bağlı, evrensel değerleri benimseyen nesillerin yetiştirilmesi; öğrencilere seçme, seçilme ve oy kullanma kültürünün kazandırılması; katılımcı olma, iletişim kurabilme, demokratik liderliği benimseyebilme ve kamuoyu oluşturabilme becerilerinin kazandırılması amacıyla uygulanmaktadır. Seçilen temsilciler okulun karar alma sürecinde aktif rol oynarlar.
Bu süreçte adaylarımız öncelikle kendilerini tanıtan broşürler hazırladılar, daha sonra gerçekleştirmek istedikleri planlarını belirttiler. Çekişmeli ve renkli görüntülere sahne olan bir seçim süreci geçirdik. Öğrencilerimiz temel hak ve özgürlükleri gereği olan seçme ve seçilme hak ve görevlerini yerine getirirken demokrasi kavramını da yaşayarak öğrenmiş oldular. Seçim sonunda okulumuz 7/A sınıfı öğrencilerinden Ali Eralp BİRER ipi göğüsledi ve 2012 – 2013 eğitim öğretim yılı için Okul Meclis Başkanı seçildi.
Bonjour M.KARAN, -Pourquoi vous avez choisi ce métier? M.KARAN-J’aichoisi ce métier pour les enfants.Les enfants ont bcp. d’énergie. -Est-ce quevous aimez votremétier? M.KARAN-Oui,j’aime mon métier. -Depuis combien d’années travaillez –vous dans cette école? M.KARAN-J’ai commencé a travailler dans cette école en 2010 -Est-ce que vous avez dans loisirs? M.KARAN-J’aime aller au cinéma et théatre et faire du sport. -Est-ce que vous etes marié? M.KARAN-Oui,je suis marié. -Avez –vous des enfants? M.KARAN-Oui,j’ai une fille,elle a 10ans,elles’appelle Kerdelen Ece,vous la connaissez :) -Que les tvotre livre préféré? M.KARAN-J’aime les romans psychologique -Merci bcp. BİOGRAPHİE Année de naissance:30.06.1970 Lieu de naissance: İstanbul Son métier:professeur a LŞK /sous-directeur-enseignantstechnologies de l’information
YLE (Young Learners Exam) nedir? Erken yaşlarda İngilizce öğrenen öğrenciler hayatları boyunca erken öğrenmenin avantajlarına sahip olurlar. Doğru tekniklerle, ne kadar erken öğrenmeye başlarlarsa o kadar çabuk, etkili ve eğlenceli bir şekilde öğrenirler. Hatta en temel düzeyde bir sertifika bile eğitim ve iş hayatında yararlı olacak nitelikleri edinmede bir başlangıçtır. Yeni bir dili öğrenmeyi eğlenceli hale getirmek öğrencileri cesaretlendirme ve öz güvenini geliştirme sürecinde önemli bir rol
Young Learners encourages younger children to work towards three certificates, Starters, Movers and Flyers. By using engaging materials, children build real language skills that develop into a good grasp of English. Young learners exams (YLE) are designed to offer a comprehensive approach to testing the English of primary learners between the ages of 7 and 12. Why not encourage your children to take one of the three available tests for young learners? Starters, Movers and Flyers. Starters Is the first key level and is intended for children between the ages of 7 and 11. These children are likely to have completed one year of English lessons (or about 100 hours) and will be expected to have an active vocabulary of around 300 words. Movers Is the second key level and is designed for children aged between 8 and 12. These children are likely to have completed approximately three years of English classes (or about 175 hours) and will be expected to have an active vocabulary of around 600 words.
oynar. Cambridge English: Young Learners küçük yaştaki çocukları üç sertifikayı “Starters, Movers ve Flyers sınavlarını” almak için çalışmaya cesaretlendirir. İngilizceyi iyi bir şekilde kavratan ilgi çekici materyaller kullanarak öğrenciler dil becerilerini oluştururlar. YLE sınavları 7 ve 12 yaş aralığındaki ilköğretim öğrencilerinin İngilizce seviyelerini test etmekde kapsamlı bir yaklaşım sunmak için tasarlanmıştır. Sizde neden bu üç sınavdan “Starters, Movers ve Flyers” birini alması için öğrencinizi cesaretlendirmiyorsunuz? Young Learners Sınavları, 7 – 12 yaş arası İngilizce öğrenimi gören çocuklara yönelik olarak sınav tekniği öğretme ve seviye tespit amacıyla tasarlanmış geniş kapsamlı sınavlardır. Starters ilk anahtar düzeydir ve 7 - 11 yas arasi çocuklara yönelik tasarlanmistir. Adayların bir eğitim yılı İngilizce dersi almis olmalari (veya yaklasik 100 saat) ve 300 civarinda İngilizce kelime kullanabilmeleri gerekmektedir. Movers ikinci anahtar düzeydir ve 8 -12 yas arasi çocuklara yönelik tasarlanmistir. Adayların yaklasik olarak üç eğitim yılı İngilizce dersi almış olamaları (veya yaklasik 175 saat) ve 600 civarinda İngilizce kelime kullanabilmeleri gerekmektedir. Flyers üçüncü anahtar düzeydir ve 9 - 12 yaslari arasi, belirli bir süre Ingilizce öğrenimi görmüş öğrencilere yönelik tasarlanmistir (yaklasik 250 saat). Bu öğrenciler Council of Europe’s Waystage dökümaninda belirtilen Ingilizce seviyesine ulasmis olmalidirlar. Bu sınav, KET ile ayni seviyededir. Adaylar, 1000 civarinda İngilizce kelime kullanabilmelidirler Cambridge Exams: YLE Children who learn English when they are young have an advantage that will stay with them all their life. The sooner they start learning, the better – with the right methods, they can learn English quickly, effectively and enjoyably. Even the most basic certificate is a start on the pathway to qualifications that are useful for work and study. Making learning a new language enjoyable is an important part of encouraging progress and building confidence. Cambridge English:
Flyers Is the third key level and is intended for children between the ages of 9 and 12 who have been studying English for some time (e.g. about 250 hours) and have reached a level of English ability specified by the Council of Europe’s Waystage document. This is the same level as KET. The children will be expected to have an active vocabulary of around 1000 words
Children learn through games Games are fun, but games are also tools that help children learn about themselves and the world around them. Play is critical to the healthy growth and development of children. As children play, they learn to solve problems, to get along with others and to develop the fine and gross motor skills needed to grow and learn. Games help a child do the following: • Develop physical skills. Gross motor skills are developed as a child learns to cut, paste, colour, reach, grasp, crawl, run, climb and balance. • Develop cognitive concepts. Children learn to solve problems (What does this do? Does this puzzle piece fit here?) through play. Children also learn colors, numbers, size and shapes. They have the ability to enhance their memory skills as well as their attention span. Children move on to higher levels of thought as they play in a more stimulating environment. • Develop language skills. Language develops as a child plays and interacts with others. This begins with playing cooing games with children and advances to practical levels such as telling stories and jokes. • Develop social skills. Learning to cooperate, negotiate, take turns and play by the rules are all-important skills learned in early games. These skills grow as the child plays. As a result, children learn the roles and rules of society.
37
36
Öğrenci Meclisi Seçimi Yapıldı
Nous avonspréparé une interview,nousavonschoisi le sous-directeur Monsieur Murat KARAN et nous lui avons posé quelquesquestions. Monsieur Murat KARAN avec les journalistes Deniz ÖZDEMİRLİ et Ali Eren SEL
2. SINIF ETKİNLİKLERİ
AŞI OLDUK!
38
Bazılarımız çoook korkarken bazılarımız keyifli anlar yaşadı. Mikroplardan korunacağımız için mutluyuz!
ŞİŞLİ ATATÜRK EVİ’NE GEZİ
DARICA HAYVANAT BAHÇESİ
Müdürümüzle Bayramlaşma Hayat Bilgisi dersinde milli ve dini bayramlarımız arasındaki farklar ile bu bayramların anlamlarını öğrendik. Bayramlaşma yoluyla; sevgi, saygı, birlik ve beraberlik duygularımızı paylaşmak istedik. Bu amaçla 2- A sınıfı olarak, okul müdürümüz Sayın Kemal BAŞKAYA’yı makamında ziyaret ederek, bayramını kutladık. Bayram geleneği olarak ikram edilen çikolatamızı yerken çok mutlu olduk.
Atatürk Bizimle Birinci Dünya Savaşı sonrasında yurdumuzun toprakları paylaşılmış, bütün kalelerine girilmişti. 19 Mayıs 1919’da Samsun’dan bir güneş gibi doğan Mustafa Kemal Atatürk’ün sesi, yurdun her yerinde yankılandı. Atatürk’ün önderliğinde, ülkemizin bugünkü sınırları çizildi. Minnettar olduğumuz Mustafa Kemal Atatürk’ün zaferlerle dolu yaşam kesitinden, ülkemizin kurtuluş ve aydınlanma savaşının dönüm noktalarını sembolize eden resimler seçtik. Bu resimlerle, Atatürk ve silah arkadaşlarının eseri olan ulusal sınırlarımızı süsleyerek, büyük bir Türkiye haritası oluşturduk. Atamızın bize emaneti olan vatanımızın her karış toprağında onun izlerini görmekte ve yaşatmakta olduğumuzu ifade etmek istedik.
Avcılar Atatürk Evi’ne Gezi 2-A sınıfı olarak ”Atatürk’ün Hayatı” ile ilgili öğrendiklerimizi pekiştirmek için, 8 Kasım 2012 tarihinde Avcılar Atatürk Evi Müzesi’ne gezi düzenledik. Bu ev, Atatürk’ün Selanik’te doğduğu evin birebir kopyası olarak inşa edilmiş ve dönemin koşullarını yansıtan eşyaların benzerleri ile döşenmişti. Böylece Atatürk’ün çocukluk döneminin geçtiği koşulları ve onun bu ev içerisindeki yaşantısını gözümüzde canlandırmış olduk. Atatürk’ün çocukluk ve gençlik dönemine yapmış olduğumuz kısa yolculuk, öğrendiklerimize olumlu katkı sağladı. Hem eğlendiğimiz, hem de duygulandığımız çok güzel ve dopdolu bir gün geçirdik.
39
1. SINIFLARIN ETKİNLİKLERİ
40
MÜZİK