LOJİSTİĞE ÜRÜN VE HİZMET SAĞLAYANLARIN DERGİSİ Fiyatı: 8 TL
Mutlu
yıllar
i bi ki d ra e ra rgi da
Yıl: 4 / Sayı: 41 / ARALIK 2013
2
ARALIK
Yakında BÜYÜK SÜRPRİZLERLE Geliyoruz...
ARALIK
3
içindekiler içindekiler
Emk Treyler, günü geldiğinde tenteli üretimine de girecek
34 22 24
İsmet Yılmaz Lojistik ADR’li döneme hazır
Lufthansa Cargo’dan charter’a alternatif: Emergency Solutions
15 yıldan daha uzun bir süredir ADR’li araçlarıyla kimyasal madde taşıyan İsmet Yılmaz Lojistik, ADR’li araçların zorunlu hale geleceği 1 Ocak 2014 için şimdiden hazır…
28
Sarp Lojistik, filosundaki çift katlı araçlarla taşıma maliyetini düşürüyor 2800 milimetre iç yüksekliğe sahip araçlarıyla çift katlı taşıma sistemine geçerek Türkiye’de öncü firmalar arasında yer alan Sarp Lojistik, bu uygulamayla birlikte hem ürünün kalitesini koruyor, hem de daha çok ürünü tek seferde taşıyarak maliyetten tasarruf ettiriyor…
40
Charter uçuşlara alternatif olarak Emergency Solutions’ı geliştiren Lufthansa Cargo, en acil yükleri bile dünyanın dört bir köşesine kapasite sorunu yaşamadan gönderiyor… Türkiye Satış Müdürü Serpil Taştan, sistemin charter’a oranla kat kat ucuz olduğunu söyledi.
Intermobil 60’ıncı yaşında yüzde 20 büyüyecek Yedek parça sektörünün önde gelen dağıtım firmalarından Intermobil, 60’ıncı yaşını kutlayacağı 2014’te yüzde 20’lik bir büyüme yakalamayı hedefliyor…
30
Örneği henüz Türkiye’de olmayan yeni nesil konteyner taşıyıcı, farklı özellikler taşıyan damperler ve rengarenk treylerler üretimiyle dikkatleri çeken Emk Treyler, ürün gamına çok önemli bir parça daha eklemek için uygun konjonktür bekliyor.
TSE Türkiye insana yatırım yapıyor TSE’nin Türkiye Genel Müdürü Cihanser Çelik, bu sektörde yaşanan rekabetin çok sıkı olduğunu , insana ve AR-GE’ye yaptıkları yatırımlarla sektörde fark yarattıklarını belirtti.
4
ARALIK
Hopaport, %56 ile D. Karadeniz’in en fazla yük artışı yaşayan limanı Yaklaşık 2.5 kilometrelik mendireği ile Karadeniz’deki en uzun mendireğe sahip liman olma özelliği taşıyan Hopa Limanı, geçen yıl 875 bin ton olarak gerçekleştirdiği yük hacmini 2014’te 1 milyon tona yükselterek, orta ölçekli liman kategorisinde anılmayı hedefliyor.
26
44 Nevpa, ‘dünyanın en kaliteli dingili’ni üretme hazırlığında
Türkiye’nin lider treyler ekipmanı üreticisi Nevpa, yerli dingil ve hafif ticari kasası üretmeye başlayacak. Treyler ekipmanları konusunda Avrupa’da zirveyi hedefleyen şirket, dünyanın en hafif ve en kaliteli dingilini yabancı eşdeğerlerine oranla daha ucuza üreterek dorse maliyetlerini düşürmeyi planlıyor…
ARALIK
5
editoryal bakış Bulgaristan’ı by pass etmek mümkün…
“H
içbir şeyden çekmedi nasırından çektiği kadar” diye başlayan bir şiiri vardır Orhan Veli’nin… Yıllardır Türk lojistikçisinin nasırı da Bulgaristan. Küçücük bir ülke; sanayisi yok denecek kadar az ama altın yumurtlayan bir tavukları var: Türk lojistik sektörü. Karadan Avrupa’ya açılan en önemli kapı olduklarının farkındalar ve bunu dibine kadar kullanıyorlar. Sürücülere fahiş cezalar, keyfi uygulamalar, geçiş ücretleri… Bunlar yetmiyormuş gibi, transit geçişlerden sağladıkları belgelerle Anadolu’nun en ücra noktalarına kadar girerek bizim taşıyacağımız yüke de ortak oluyorlar. Çünkü, Avrupa’nın şımarık çocuğu sanıyor ki, biz ona gebeyiz. Hayır değiliz. Bulgaristan’a bize yaptıklarını fitil fitil burnundan getirtecek bir yöntem var. Ellerinden altın yumurtlayan tavuk gidince, şaşkın ördeğe dönebilecekleri bir alternatifimiz olduğunu bilmeliyiz. Bulgaristan’ı by pass edebilmenin formülü araçlarımızı full yakıtla Köstence üzerinden Ro-Ro ile göndermektir. Bu işten devletimizin hiçbir kaybı olmaz. Çünkü, kullanılacak ÖTV’siz akaryakıt yurtdışında harcanacak. Böylece Bulgar’ı transit taşımalarından da edersiniz. Bizim ülkemizde bizim malımızı da taşıyamazlar. İstanbul’dan Köstence ve dolayısıyla Bükreş 700 küsür kilometre. Tabi ki, gemiyle gittiğinizde yol ve süre uzuyor. Bulgaristan geçişi doğal olarak daha kısa ve daha ucuz. Ancak, Bulgaristan sana yardımcı olan değil, senin önüne set çeken, senden nemalanmaya çalışan bir ülke. Bulgarlar, transit geçişlere izin veriyor ama karşılığında da bizi sömürüyor. Onlar büyük avantajlar yaşıyor, biz ise engelleniyoruz. Devlet, gemiyle gitmeyi mecbur kılmalı. U.N Ro-Ro Köstence’ye gemi koydu, kısa bir süre sonra iptal etti. Birçok nakliyeci, arabasını 1-2 kere verdi, sonra vermedi. U.N Ro-Ro da verimsizliği öne sürerek hattı kaldırdığını açıkladı. İşin özeti, Bulgar nakliyecisinin önüne set çekmek için bu yolu mümkün olduğunca az kullanmalıyız. Bu bizi güçlü kılacaktır. Onlara şu mesajı vermek lazım: Sen minicik bir ülkesin! Ben oradan geçmezsem senin hayat damarlarından birini kesmiş olurum. Aklını başına devşir! MADALYONUN DİĞER YÜZÜ Lojistik sektörüne bir de karşı taraftan bakmak lazım. İyi navlunlar tarih oldu ve lojistik artık çok kazançlı bir iş olmaktan çıktı. Bunun üstüne her biri bir fabrika olan TIR’lara gözü gibi bakması ve koruması gereken devlet yerine, seni alfabenin bütün harflerini kullarak sağan bir yapı olunca iki kere mutsuz oluyor Türk lojistik sektörü. DİKKAT KAÇIYORLAR! Lojistik şirketi sahipleri de işadamı ve varlık nedenleri karlılık. Durum böyle olunca, devletin elini de sürekli ceplerinde yakalayınca daha az sömürülecekleri yerler arayışına giriyorlar. İşte bu yerlerden biri de yine Bulgaristan. Bulgaristan’da bir şirket kuruyorlar. Araçlarına Bulgar plakası takıp, bir de Bulgar sürücü oturttun mu sürücü koltuğuna… Bunalımlar da, dertler de sona eriyor. Türkiye’de yeşil sigorta ve trafik sigortasına 2.100 Euro ödüyorlar. Bulgaristan’da bu hizmet her şey dahil 450 Euro. Şoför maliyeti, kıdem tazminatı problemi yok. Şoför maliyeti 1.000 Euro. Türkiye’de şoför maliyeti 1.500 Euro’yu buluyor. Senelik plaka vergisi Türkiye’de en az bin lira. Bulgaristan’da ise 150 lira veriyorsun. Vize masrafı olarak yaklaşık ayda 5 bin Euro ödüyorlar. 1.000 lojistik şirketi olsa yalnızca 6 milyon Euro vizeye ödeniyor. Kardeş dediğimiz Azerbaycan’a bile dünyanın vize ücretini ödüyoruz. Yıllık Azerbaycan vizesi 450 lira. Türkiye, Azerbaycan’a vizeyi kaldırdı. Onlar ise ‘gardaş, gardaş’ diyerek bizden aldıkları vize paralarını istifliyor. Yönetim erkinin, artık özellikle uluslararası taşımacılık yapanları koruyan politikalar üretmesinin zamanı gelmiştir. Gün gelecek bazı harflerde vergi alacak kimse bulamayacaksınız. Hiçbir şey vermeden almak yalnızca Allah’a mahsustur. Hepinize sağlıklı, kazançlı ve mutlu bir yıl diliyorum. Saygılarımla. 6
Selçuk Onur
İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü LOJİMEDYA Basın Yayın Reklam Pazarlama Org. Tic. Ltd. Şti. adına Selçuk ONUR Editör Cengiz TEPEBAŞ Burak GÜNER Hacı Yusuf ÖZER Reklam ve Halkla İlişkiler Müdürü Funda BİNGÖL BENELUX Satış Temsilcisi Hüseyin AKYEL Görsel Yönetmen Ozan GÜREL Yayın Danışmanı Atilla YILDIZTEKİN Danışmanlar Kurulu Denizyolu: Kapt. Ayhan ÇEKİÇ, Geza DOLOGH, Can BESEV Karayolu: Arif DAVRAN, Zahit SAĞLIK, Mine KAYA, Havayolu: Musa ALİOĞLU Demiryolu: İbrahim ÖZ, Yaşar ROTA Gümrük: Osan BAŞTA Almanya Temsilcisi Doğan PÜRSÜN Hollanda Temsilcisi İlhan KARAÇAY İngiltere Temsilcisi Tahsin ÖZALAN Yayın Türü Ulusal Süreli Yayına Hazırlayan LOJİMEDYA Perpa Ticaret Merkezi A Blok Kat: 13 - No: 2007 Okmeydanı-İSTANBUL Tel: 0212 251 86 70 Faks: 0212 320 58 20 e-mail: info@lojiport.com lojistikekipmanlar@gmail.com
CTP ve Baskı Özkan Basım Tanıtım Hizmetleri San.Tic.Ltd.Şti Tekstilkent Ticaret Merkezi A4 Blok - No 48 Esenler / İstanbul Tel: 0212 438 07 31 - 32 Faks : 0212 438 07 33 Dergimizde yayınlanan yazı ve fotoğraflar izinsiz kullanılamaz.
YEARS OF TRUCK TYRES
Karda Yol Tutu pirelli.com.tr
Kaplanabilirlik Yakıt Tasarrufu Dü ük Gürültü
ȘİMDİ KIȘLAR DAHA GÜVENLİ. PIRELLI 01 KIȘ SERİSİ: YENİ NESİL AĞIR VASITA LASTİĞİ.
Güvenliğinizi Pirelli de sizin kadar düșünüyor. Pirelli FW:01 ve TW:01 kıș lastikleri de bu yüzden yaratıldı: Size mükemmel bir yol tutuș, kavrama ve azaltılmıș fren mesafesi sunarken km performansından da ödün vermeyen üstün teknoloji. ARALIK
7
LOJİSTİK - KISA KISA
Track & Trace Sistemi DHL Supply Chain’e ödül getirdi
S
ağlık lojistiğinin gelişmesi için öncü uygulamaları hayata geçiren DHL Supply Chain, ilaç sektörü için geliştirdiği 2D barkod sistemini temel alarak dermokozmetik sektörü için Türkiye’de ilk kez set ve tekli paketleme birimi seviyesinde uygulanabilen izleme ve görüntüleme sisteminin mimarı oldu. Uygulama sayesinde, güvenilir dağıtım kanalının dışından gelen sahte ürünlerin kolayca saptanabilmesi ve bu ürünlerde sahteciliğin kolayca anlaşılması sağlanıyor.
Hakan Kırımlı
Rusya’dan TIR sisteminde geri adım
K
asım ayı içinde uluslararası TIR sisteminden çıkma kararı alan Rusya, Avrupa ve Türkiye’den gelen yoğun tepkiler üzerine geri adım attı. Rusya Federal Gümrük Servisi (FTS) Başkanı Andrey Belyaninov ve IRU Genel Sekreteri Umberto Pretto arasında yapılan görüşmede Rusya’nın TIR sisteminde kalacağı protokol ile imza altına alındı.
OMSAN’a En İyi Taşıma Organizatörü ödülü
7
. Logitrans Transport Lojistik Fuarı kapsamında bu yıl dördüncüsü düzenlenen Atlas Lojistik Ödülleri Yarışması’nda Uluslararası Taşıma İşleri Organizatörleri (R2) kategorisinde yılın en başarılı lojistik şirketi OMSAN oldu. Atlas Lojistik Ödülünü, verilmeye başladığı tarihten itibaren üst üste 4. kez kazanan in ödülünü, UND İcra Kurulu Başkanı Fatih ŞENER’in elinden OMSAN Lojistik Genel Müdürü Osman KÜÇÜKERTAN aldı. OMSAN MAROC KURULDU Öte yandan, küresel bir lojistik şirket olma vizyonuyla hareket eden OMSAN; Kuzey Afrika’nın artan ticaret hacmi nedeniyle Fas’ta “OMSAN Maroc” isimli bir şirket kurdu.
8
ARALIK
TNT, Avrupa’da ‘12:00’den Önce’yi yaygınlaştırıyor
T
NT Ekspres müşterileri önümüzdeki dönemde Avusturya, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Fransa, Almanya, Yunanistan, Macaristan, İtalya, Letonya, Polonya, Slovakya, Slovenya, İspanya, İsviçre, İsveç ve Birleşik Krallık’ta daha çok kent ve iş merkezinde, öğleden önce teslimat hizmetinden yararlanabilecek.
ARALIK
9
DEMİRYOLU - KISA KISA
Başkentray ihaleye çıkıyor
T Alsancak Garı geçici olarak kapatıldı
İ
zmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı sürdürülen Hilal Aktarma İstasyonu ve Kahramanlar-Akıncılar karayolu altgeçidi inşaat çalışmaları nedeniyle İZBAN’ın Alsancak Garı yönündeki aktarma seferleri, 11 Kasım Pazar gününden itibaren geçici süreyle durduruldu. 3 ay sürmesi planlanan çalışmalar sonunda banliyö sistemi normal düzenine dönecek.
CDD tarafından geçen yıl gerçekleştirilen ancak iptal edilen Başkentray Projesi için aralıkta yeniden ihale süreci başlıyor. Geçtiğimiz yıl düzenlenen ihalede en düşük teklifi, 186 milyon 235 bin 935 euroyla Gülermak-Kolin iş ortaklığı vermişti. Başkentray Projesi tamamlandığında yılda toplam 60 milyon yolcu taşınması planlanıyor.
Ankara-İstanbul YHT bilet fiyatları belirlendi
A
nkara-İstanbul arasında, 12 istasyon, seyahat süresi 3 saat 15 dakika olacak. Bilet fiyatlarıyla ilgili genel ilke, ‘uçaktan ucuz, otobüsten pahalı olacak’ şeklinde açıklandı. Hızlı tren bilet fiyatları 70-80 lira aralığında yer alacak. Ankara-İstanbul istasyonlar ise şöyle belirlendi: Ankara Gar, Sincan, Polatlı, Eskişehir, Bozüyük, Bilecik, Pamukova, Arifiye, Sapanca, İzmit, Gebze ve Pendik. SONA YAKLAŞILDI Bu arada, Yüksek Hızlı Tren (YHT) hattının Kocaeli kısmında çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. Gebze-Köseköy arasında yaklaşık 200 kişinin çalıştığı hattın, Şubat veya Mart 2014 tarihine yetiştirilmesi planlanıyor.
TCDD, Özkaymak ile anlaştı
T
CDD ve Özkaymak Turizm İşletmeciliği AŞ arasında imzalanan sözleşme kapsamında başlayacak olan YHT ve otobüs bağlantılı kombine taşımacılıkla, karayolu ile 9 saat süren Ankara-Antalya arasındaki seyahat süresi 6 saat 50 dakikaya, Ankara-Alanya ise 8 saat 45 dakikadan 6 saat 20 dakikaya düşüyor.
10
ARALIK
HABER
ZOR DURUMLARIN İÇİNDEN AYNI LASTİKLE ÇIKIN.
RECAMIC MULTIWAY D* KAPLAMA DESENİ, ŞEHİRLERARASI YÜK TAŞIMACILIĞI YAPAN KAMYONLARIN VE ÇEKİCİLERİN ÇEKER TİP DİNGİLLERİ İÇİN TASARLANMIŞTIR. *RECAMIC MULTIWAY D deseni 315/70R22.5 ve 315/80R22.5 ebatlarında mevcuttur.
ARALIK
MICHELIN KAPLAMA 11 TEKNOLOJİSİ
DENİZ YOLU - KISA KISA
Bu gemi hiçbir limana sığmayacak İsmail Görgün
MSC Gemi Acenteliği yine taçlandı
İ
nşa edilmesi planlanan Freedomship hiçbir limana sığmayacak. Gemi sürekli hareket halinde olacak. Gemi o kadar büyük olacak ki içinde bir metro ağı da bulunacak. Freedomship’in yolcu kapasitesi 50 bin kişi olacak. Gemi sürekli hareket halinde olacak ve iki yılda bir dünyayı dolaşacak. Geminin 10 milyar dolara mal olması bekleniyor.
2
013 yılında dördüncüsü düzenlenen “Lojistik Ödülleri”, 21-23 Kasım tarihlerinde Logitrans Transport Lojistik Fuarı bünyesinde sahiplerini buldu. Lojistik ve taşımacılık sektörü kapsamında 17 ayrı kategoride ödül verilirken, MSC Gemi Acenteliği, “Uluslararası Deniz Taşıma Firması” kategorisinde ödülün sahibi oldu. MSC’nin ödülünü, MSC Gemi Acenteliği Genel Müdürü İsmail Görgün teslim aldı.
RMK Marine, TCSG Güven’i teslim etti
K
oç Topluluğu’nun Savunma Grubu Şirketi RMK Marine’in Sahil Güvenlik Komutanlığı için inşa ettiği 4 sahil güvenlik arama kurtarma gemisinden “TCSG Güven” düzenlenen törenle teslim edildi.
İskenderun Limanı 200 milyon dolara yenilendi
L
imak Yatırım Yönetim Kurulu Başkam Ebru Özdemir “Limakport İskenderun, şu an 550 metre uzunluğundaki rıhtımı, 15,5 metre su derinliği, 200 bin metrekarelik istifleme sahası, kara ve demiryolu bağlantısına sahip kapalı ambarları ve modern ekipmanları ile konteynır elleçlemeye hazır hale geldi” dedi.
12
ARALIK
ARALIK
13
HAVAYOLU - KISA KISA
AeroLogic kalkışa hazır
D
HL Express ve Lufthansa Cargo’nun ortak girişimi olan AeroLogic, resmi olarak operasyonlarına başladı. İlk Boing B777F tipi uçağın teslim alınması ve Alman Havacılık Otoritelerinden Hava Operasyonları Sertifikasının alınması ile birlikte, AeroLogic Avrupa ve Asya arasında yeni güzergahlarda hizmet verecek.
LSG Sky Chefs Kazakistan pazarına giriyor
Kanatlar katlanacak, yakıt azalacak
D
ev uçak firması Boeing 2020 yılında 777X olarak bilinen yeni ticari uçak modelinin yüzde 12 daha az yakıt sarfiyatına sebep olacağını açıkladı. Boeing bu yeni uçağında şimdiki 777 modelinden daha uzun bir kanat kullansa da bu kanatların yerde kapanabilmesine olanak sağlayacak. Firma, şimdiden 259 sipariş aldı.
Germanwings Türkiye’yi Almanya’ya yaklaştırıyor
‘Y
eni Germanwings’ konsepti altında yolculara alakart uçuş hizmeti sunmaya başlayan Germanwings kış tarifesine Türkiye’nin en önemli şehirlerinden Adana’yı ekledi. Firma, Adana’dan Stuttgart ve Hannover’e haftada 1 kez uçacak.
14
ARALIK
U
çak içi ikram hizmeti alanında dünyanın en büyük şirketi olan LSG Sky Chefs, Kazakistan havayolu ikram hizmetleri pazarına girdiğini açıkladı. Almaty Uluslararası Havalimanı’nın yan kuruluşu JSC Almaty İkram Hizmetleri’yle yapılan bu işbirliği bir yönetim sözleşmesine dayanmakta.
Uçakta telefon dönemi yaklaşıyor
A
BD, yolcu uçaklarında cep telefonu kullanımına izin vermeye hazırlanıyor. Amerikan Federal İletişim Komisyonu’nun hazırladığı bir taslağa göre 3 bin metrenin üzerine çıktıktan sonra uçaklarda telefonla görüşme yapmak mümkün olacak.
ARALIK
15
OTOMOBİL - KISA KISA
Türkiye’ye özel Porsche
P
orsche’nin dört kapılı modeli Panamera, Türkiye’ye özel aksesuar paketiyle Porsche showroomlarında yerini aldı. Panamera, geliştirilmiş teknolojileri, yakıt tasarrufundaki iyileştirmeleri, kullanım ve sürüş konforuyla dikkat çekiyor.
Yeni Peugeot 301, nisanda yollarda
F
ransız Peugeot, yeni modelin 2014’ün Nisan ayında satışa sunulacağını duyurdu. Çin’deki Wuhan Fabrikası’nda üretilen yeni 301’in lansmanı ile Fransız üretici Çin pazarındaki ürün gamını, pazarın yüzde 50’sinden fazlasını temsil eden stratejik C segmentindeki bu model ile genişletmeyi planlıyor.
Mercedes’in yeni bombası
M
ercedes AMG Vision Gran Turismo sonunda resmen tanıtıldı. Gran Turismo 5’te karşımıza çıkan GTbyCitroën’in Gran Turismo 6 için tasarlanmış versiyonu gibi duran otomobil bir konsept olarak kalacak. Yuvarlak hatlarıyla dikkat çeken otomobilde şişkin çamurluklar, dev jantlar, ince yapılı ve kameralı yan aynalar ve SLS AMG’de olduğu gibi yukarıya doğru açılan kapılar bulunuyor.
16
ARALIK
Toyota’dan direksiyonsuz otomobil
2
013 Tokyo Motor Show’a katılan Toyota, ‘yeniden eğlenceli sürüş’ sloganıyla direksiyonsuz otomobilinin tanıtımını yaptı. Fuarda sergilenen FV2 modelinde direksiyon simidi kullanmak yerine sürücünün vücut hareketleri ile gidilecek yönü belirliyor.
FİRMALARDAN - KISA KISA
ARALIK
17
FİRMALARDAN - KISA KISA
FSM Demirbaş Otomotiv, Ford Trucks ailesine katıldı 2
004 yılından bu yana otomotiv sektöründe İstanbul ve Ankara merkezli olarak faaliyet gösteren FSM Demirbaş Otomotiv, 2013 Kasım ayı içinde bayilik sözleşmesi imzalayarak Ford Trucks ailesine katıldı. FSM Demirbaş Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Demirbaş, 13 bin m2’lik arazi üzerine kurulacak tesisi 2014 yılının haziran ayında bitirmeyi planladıklarını kaydetti.
Global Ford’dan Ford Otosan’a ziyaret
F
ord dünyasındaki marka değerini başarıları ile sürekli artıran Ford Otosan son olarak satın alma süreçleriyle ilgili önemli ziyaretçileri Türkiye’de misafir etti. Ford’un Satın Almadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Hau ThaiTang, 6 kişilik kurmay ekibiyle birlikte Ford Otosan’da satınalma süreçleri ile ilgili incelemelerde bulundu.
Michelin’den dünyanın en geniş traktör lastiği
M
ichelin’in, New Holland Agriculture, Deutz Fahr ve Krone gibi markalarla işbirliği yaparak üretimini gerçekleştirdiği ‘AxioBib IF 900/65R46’ model traktör lastiği; 900 mm genişliğe ve 2.23 metre yüksekliğe sahip. Her bir lastik için 10 ton 600 kilogram yük taşıma kapasitesine sahip olan yeni ‘AxioBib’, saatte 65 kilometre hıza kadar çıkabilen traktörlerde kullanılabiliyor.
Aras Kargo’ya ‘MÜKEMMELLİK’ ödülü
K
argo sektörünün yenilikleriyle öncü markası Aras Kargo, Türkiye Kalite Derneği KalDer’in Türkiye Mükemmellik Ödülü’nü almaya hak kazanan ilk kargo firması oldu. Aras Kargo’nun ödülünü 22. Kalite Kongresi’nde şirketin Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Evrim Aras aldı.
18
ARALIK
HABER
Viking Treni’nin Baltık seferi Ağustos 2014’te başlıyor Anadolu’dan demiryoluyla toplanan yükler Tekirdağ’a ve buradan Bulgaristan, Romanya, Ukrayna, Belarus ve Litvanya’ya ulaşacak.
T
ürkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, gelecek yıl ağustos ayından itibaren Viking Treni ile Baltık Ülkelerine de tarifeli tren seferlerinin başlayacağını bildirdi. TOBB’dan yapılan yazılı açıklamada, Büyük Anadolu Lojistik Organizasyonlar AŞ’nin (BALO), 8 Eylül’de başladığı Anadolu ve Avrupa arasındaki demiryolu taşımacılığı faaliyetlerinden sonra Kuzey Avrupa ve İskandinavya ülkelerine de demiryolu taşımacılığına başladığı belirtilerek, TOBB öncülüğünde kurulan BALO’nun, yaklaşık bir yıldır sürdürdüğü görüşmelerini tamamlayarak “Viking Kombine Taşımacılık” tren operatörleri arasına katıldığı kaydedildi.
Yılbaşı gecesi evde eğlenceye yer açın!
P
ratik Depo, depolamada bir farklılığa imza atıyor ve yılbaşı gecesi ev partisi yapmak isteyenler için evde eğlenceye yer açıyor! Masanız, koltuğunuz, dolabınız… Yer kaplayan her şeyi bir geceliğine depolayabilmeniz mümkün. Pratik Depo, bir hizmet boşluğunu en profesyonel şekilde gidermek üzere yola çıktı. “Bir gün lazım olur” düşüncesiyle atmaya kıyamadığınız eşyalarınızı sizin için saklayan ve istediğiniz zaman geri getiren Pratik Depo ile eviniz daha özgür olacak! 4 SAAT İÇİNDE KAPINIZDA! Salonun ortasında duran yemek masanızı yılbaşı gecesi ortadan kaldırmak isteyebilirsiniz. Pratik Depo’da istediğiniz her an eşyalarınıza ulaşma lüksünden faydalanmak mümkün. Çünkü onlar çok pratik! Deponuzu 4 saat içinde kapınıza getiriyorlar.
ARALIK
19
HABER
Seyir Mobil, lojistik sektörünün ihtiyaçlarını anında ve yerinde tespit ediyor… Nakliyecilerin ihtiyaçlarını ve sorunlarını önce kendi şirketlerindeki filolarda tespit edip her duruma uygun çözüm üreten Seyir Mobil, yirmi yıllık lojistik tecrübesini araç ve filo takip sistemleriyle birleştirdi.”
2
0 yıllık lojistik deneyiminin ürünü olan Seyir Mobil Sistemler, nakliyecinin en kritik ihtiyaçlarına çözüm olma iddiasıyla piyasadaki yerini aldı. Filo sahiplerine sunduğu yüzde 5’lik akaryakıt tasarrufu ve etkili araç takip sistemleriyle göreve çoktan hazır olduklarını söyleyen AR-GE Yöneticisi Koray Aras, sahip oldukları lojistik geçmişlerinin, her soruna en hızlı çözümü üretme konusunda kendilerine büyük bir avantaj sağladığını dile getirdi. Lojistik tecrübelerinin kardeş şirketleri Küçükler Taşımacılık’a uzandığını kaydeden Aras, Seyir Mobil’in kuruluş öyküsünü şöyle anlattı: “Kardeş şirketimiz Küçükler Taşımacılık, 93 senesinden beri akaryakıt nakliyesi sektöründe hizmet veriyor. Şu anda da Karadeniz, Marmara ve İç Anadolu bölgelerinde Total’in akaryakıt ve gaz dağıtım işini yapıyor. Firmamızın kökeni ve finansörü Küçükler Taşımacılık şirketidir. Seyir Mobil’in kurulmasından önce kendi içimizde araç ve filo takibi konusunda bazı ihtiyaçlarımız vardı ve bunları başka firmalardan karşılıyorduk. İhtiyaçlarımız artınca ve farklılaşınca daha farklı çözümler arama yoluna gittik. Daha önce çalıştığımız firmalar bunları bize sunmadı ya da sunamadı. Bu olayı yaşayınca sektörde böyle bir açığın olduğunu keşfettik ve bu açığı biz kapatmaya
20
ARALIK
karar verdik. Bir yıl süren Ar-Ge çalışmalarının ardından 2012’in Ağustos ayında Seyir Mobil doğmuş oldu” “KENDİ ÜRÜNLERİMİZİ ÖNCE KENDİ ARAÇLARIMIZDA KULLANIYORUZ” Küçükler Taşımacılık’tan gelen deneyimleri sayesinde taşıma sırasında hangi ihtiyaçların doğduğunu, sorunların nasıl çözüldüğünü iyi bildiklerini aktaran Koray Aras, “Bugün bir firmaya gittiğinizde, o firma sorunu sizin ağzınızdan tespit eder. Ama biz bunu birebir yaşıyoruz. Hangi noktada nasıl bir müdahale gerekiyor bunu zaten kendimiz tespit ediyoruz. Ürünlerimizi öyle geliştirip önce kendi araçlarımızda test ediyoruz. Projenin verimli olduğunu gördüğümüzde de piyasaya sürüyoruz. Tüm üretimi, tasarımı ve yazılımı kendimiz yapıyoruz” diye konuştu. AR-GE KADROSUYLA KİŞİYE ÖZEL YAZILIM Seyir Mobil Ar-Ge kadrosunun aktif olarak lojistik sektöründe çalışan danışmanlardan ve alanında uzman mühendislerden oluştuğuna dikkat çeken Aras, sektörün ihtiyaçlarını en iyi şekilde bilen ve analiz edebilen kadrolarıyla yenilikçi çözümler üretmeye devam ettik-
lerinin altını çizerek, “Satış ve montaj işlemleri için Türkiye genelinde yaygın bir satış ve servis ağı bulunuyor. Seyir Mobil yeni nesil araç takip sistemi ile sektöründe hızla ilerliyor. Yüksek donanım kapasiteli cihazları ile araç içerisinde çok sayıda noktadan veri alıp kullanıcıya raporlama imkânı sunuyor. Araç takip sistemi kullanıcılarına hızlı, akıllı ve ekonomik çözümler öneriyor. Seyir Mobil Sistemler yenilikçi ve akılcı çözümleri ile müşterilerine hızlı ve kaliteli hizmet etme anlayışını kendine ilke edinmiştir. Profesyonel Ar-Ge kadrosu ile müşterilerine özel yazılım - donanım çözümleri geliştirebilir” ifadelerini kullandı. DİJİTAL TAKOGRAFTA MALİYETİ DÜŞÜREN EKLENTİ Yeni yılla birlikte dijital takografın artık zorunlu hale geleceğini hatırlatan Aras, nakliyecinin maliyetini düşürecek uygulamalarını anlattı: “Şu an sürücü tanıma birimi adı altında piyasaya sürülen ürünlerin görevini maliyetsiz bir şekilde gerçekleştiren bir eklenti yaptık. Sürücüler zaten dijital takografa ehliyetini takıyor ve orada sürücüyle ilgili bilgiler çıkıyor. Biz bu bilgileri dijital takograftan okuyup sürücü tanıma birimi olarak hizmet veren bir eklenti geliştirdik. Bu da bizim lojistik yönümüzün bir avantajı” dedi.
t
FİLOLARA EKONOMİK ÇÖZÜMLER Filo Yönetim Sistemi ile filo müşterilerine ekonomik ve işlevsel çözümler sunduklarını belirten Koray Aras, filo araçlarının ve dorselerinin performanslı kullanımını sağlamak ve yakıt tüketimini en aza indirgeyip tasarruf sağlamak için çeşitli hizmetleri olduğunu dile getirdi. Canbus – FMS filo yönetim birimi ile araçların hız, devir, tork, aks yükleri, sürücü, odometre, tüketilen yakıt litresi, gaz pedalı pozisyonu gibi filo yönetim işlemi için çok
önemli olan çeşitli veriler araçların doğrudan bilgisayarlarından okunup filo yönetim kullanıcısına eş zamanlı olarak sunulduğunu aktaran Aras, “Araç bilgisayarından okunan gerçek veriler ile araçların kilometre, çalışma zamanı ve yakıt bilgileri sapma olmaksızın filo yönetim raporlarına yansıtılabilir. Günlük, haftalık ya da aylık periyotlarda araç kilometre ve tüketim raporları hatasız olarak görüntülenebilir. Sürücülerin araç kullanım performansları, ekonomik ya da agresif sürüş analizleri yapılabilir. Sürücü uyarı sistemi ile çeşitli alarm durumlarında sürücüye sesli ve sözlü olarak bilgilendirme yapılabilir” diye konuştu. Araç üzerinde orijinal FMS biriminin olmaması halinde de harici bir birim olmaksızın bilgilerin okunabileceğini kaydeden Aras, “İstenilirse dorse üzerindeki herhangi bir yerden dijital ya da analog bilgi okunup Filo Takip yönetim merkezine aktarılabilir. Özellikle yurt dışı çalışan filolar için navigasyon birimi ile ek fatura maliyeti olmadan araç sürücüsü ile mesajlaşabilir. Araca birden fazla görev atanıp sürücünün yol tarifi alması sağlanılabilir” dedi.
Daha fazla kontrol, daha düşük fatura Seyir Mobil’in, yüksek donanım kapasiteli cihazları ile araç içerisinde çok sayıda noktadan veri alıp kullanıcıya raporlama imkanı sunduğunu söyleyen AR-GE Yöneticisi Koray Aras, “Standart 10 saniyelik periyotlarda araçlarınızdan konum sorgulayarak anlık izleme imkanı sunuyoruz. Raporlarınız en doğru şekilde görüntülenebiliyor. Üstelik fatura tutarınız aynı kalıyor” diye konuştu. Araç takip sistemlerinin, GSM çekim gücünün zayıf olduğu bölgelerde konum bilgilerini hafızasına kayıt edip GSM kapsama alanına tekrar girdiğinde kayıt ettiği bilgileri merkeze gönderdiğini kaydeden Aras, sözlerini şöyle sürdürdü: “Seyir Mobil Akıllı Takip Sistemleri, sürücü ile sesli görüşme imkânı sağlayabilir, istenilirse araç içi
dinleme yapılabilir. Araçlarınızın gerçek hız ve rölanti süresi bilgilerini GPS’ten bağımsız bir şekilde tespit edip kullanıcıya en doğru şekilde sunabilir, sürücüye hız alarmı bilgisi verebilir. Motor çalışma bağlantısı ile rölanti ve sürüş bilgilerini en doğru şekilde hesaplayabilir. Çok sayıdaki giriş/çıkış portları ile araç üzerinde dijital ya da analog daha fazla nokta ile iletişim kurabilir. Varsa araçlarınız içerisindeki diğer cihazlar ile iletişime geçip elde ettiği verileri kullanıcıya sunabilir. Web servis hizmeti ile firmanızın kendi ERP, CRM ya da benzeri sistemine veri aktarabilir. Böylece kullanıcılar kendi yönetim yazılımları içerisinde araç veri ve raporlarını görüntüleyebilir, kendi müşterilerine çeşitli servisler sunabilir.”
ARALIK
21
HABER
İsmet Yılmaz Lojistik ADR’li döneme hazır 15 yıldan daha uzun bir süredir ADR’li araçlarıyla kimyasal madde taşıyan İsmet Yılmaz Lojistik, ADR’li araçların zorunl hale geleceği 1 Ocak 2014 için şimdiden hazır…
Ü
lkemizde yılda 30 milyon tonluk kapasiteye ulaşan tehlikeli madde taşımacılığı pazarı, çok önemli bir gelişmenin eşiğinde. 48 ülkede yürürlükte olan Tehlikeli Maddelerin Karayolu ile Uluslararası Taşımacılığına ilişkin Avrupa Anlaşması Konvansiyonu’na (ADR) 1 Ocak 2014’te Türkiye de dahil olacak. Düzenlemeyle birlikte, ADR belgesine sahip olmayan şirketlere tehlikeli madde taşıma izni verilmeyecek. Türkiye’de ve kimyasal madde taşımaları için üretilen ilk ADR belgeli tanker - yarı römorku satın alan firma olan İsmet Yılmaz Lojistik, uygulamanın yürürlüğü girmesi için gün sayıyor. Çünkü şirket, kimyasal madde taşımalarını zaten 15 yıldır ADR’li araçlarıyla yapıyor. “OCAK 2014 TARİHİ ADR İÇİN BİR MİLAT OLSUN” ADR zorunluluğunun sektörün sağlıklı büyümesi açısından son derece önemli olduğunu söyleyen İsmet Yılmaz Lojistik Genel Müdür Yardımcısı Numan Kahraman, Türkiye’de T9 belgesine sahip ilk üç firmanın içinde olduklarını da hatırlattı. Avrupa’dan yüklediği kimyasal yükü, araç değiştirmeden Ortadoğu’ya kadar taşıyabilecek tek Türk firması oldukları-
22
ARALIK
na dikkat çeken Kahraman, “Avrupa’daki regülasyonlarla Ortadoğu ve Türk Cumhuriyetlerindeki regülasyonlar daha farklı. Biz, İngiltere, Almanya, Fransa gibi ülkelerin standartlarına uyan bir altyapı ve araç donanımıyla hizmet veriyoruz. Şimdiye kadar şirketler kendi imkanlarıyla bir şeyler yapmaya çalışıyordu. Ülkemizde bu konuyla ilgili belirlenmiş bir standardın olmaması kafa karışıklığına yol açıyordu. Şimdi herkes 1 Ocak 2014’ü kendine milat olarak kabul edecek ve çalışmalarını, yatırımlarını o yönde gerçekleştirecek. Tabi ki bunu yaparken bir altyapı gerekiyor. Ülkemiz bu altyapıyı hazırlama konusunda geç kaldı. Sektöre, bunun duyurusunu zamanında yapmadığı için yasanın yürürlüğe girmesinin ardından bir takım aksamalar yaşanacağını düşünüyoruz. Halihazırda ülkemizde kullanımda olan ADR ye uygun nitelikte üretilmemiş bir çok çekici ve tanker yer alıyor. Söz konusu araçlar ile tehlikeli kimyasal maddelerin taşınmasına devam ediliyor. Yeni mevzuatlarımız çerçevesinde bu araçların ne şekilde ve nasıl belgelendirileceğini yaşayarak göreceğiz. Biz biliyoruz ki ADR niteliklerine göre üretimi gerçekleşmemiş olan motorlu veya motorsuz araçların ADR belgesi/T9 ile sertifikalandırılması gerçekleştirilemez. Yeni düzenlemenin hayata geçmesi için nakliyeciye en 6 aylık bir ek süre verilmesi gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu. “KİMYASAL TAŞIMAK TECRÜBE GEREKTİRİYOR” Karayolu, denizyolu ve demiryolundan oluşan geniş yelpazede sunduğu taşımacılık çözümleriyle birçok yerel ve küresel şirketin tercihi olmayı başardıklarını söyleyen İsmet Yılmaz Lojistik Genel Müdür Yardımcısı Harun Yılmaz, kimyasal madde taşımacılığının tecrübeli ellerde dikkatle yapılması gerektiğini kaydetti. Normal taşıma-
lara göre yükleri konusunda çok daha hassas davranmaları gerektiğini aktaran Yılmaz, “Hangi yükün hangi koşullarda taşınacağını, hangi kimyasal maddenin neyle tepkimeye gireceğini bilmek çok önemli. Burada da devreye tecrübe giriyor” diye konuştu. Dökme kimyasal madde taşımacılığında yılların getirdiği birikimle sorunsuz hizmet verdiklerini söyleyen Yılmaz, “İsmet Yılmaz Lojistik, sahip olduğu AB Normlarındaki ADR’li araç ve ekipmanlar ile yurtiçi ve uluslararası alanda tehlikeli veya zararsız likit kimyasal maddelerin taşımacılığını gerçekleştiriyor ve bununla beraber likit gıda maddelerinin taşımacılığı ve tank konteyner taşımacılığı ile faaliyette bulunuyor. Şirketimiz, yapacağı yatırımları da sektör veya ülke ihtiyaçlarını belirleyerek gerçekleştiriyor. Bu çerçevede ülkemizde ADR uygulaması yapılmadığı dönemlerde bile tüm araç ve ekipman yatırımlarını AB standartlarında ve ADR regülasyonlarına göre gerçekleştirdi. Bu bağlamda 2013 yılı içerisinde yine ADR’li çekici ve yarırömork yatırımı gerçekleştirildi. Bu yıl gerçekleştirilen araç yatırımı ile birlikte teknolojik altyapısına da yatırım yapmış ve uygulamaya almıştır. İnsana dayalı hataların ortadan kaldırılmasının hedeflendiği RFID Teknolojisi ile araç kontrol yöntemleri ve bağlı yazılımlarını oluşturulduk. Uydu takip sistemini tasarladık, cihazlarından yazılımına kadar bize ait olan bir uydu takip sistemi oluşturuldu, tüm faaliyetlerimizin takibi için yazılım yatırımı tamamladık. Buradaki hedefimiz, müşterilerimizin minimum stok maliyeti ile maksimum iş gücüne sahip olmalarını sağlamalarında yardımcı olmak. Bunu siparişlerini geçtiklerinde araçlarına ne kadar yüklendiğini, eş zamanlı konumların, tahmini varış sürelerini görmelerini sağlayarak sürdürülebilir kesintisiz entegre lojistik hizmeti sağlamayı hedefliyoruz” dedi.
ARALIK
23
HABER
Intermobil 60’ıncı yaşında yüzde 20 büyüyecek Yedek parça sektörünün önde gelen dağıtım firmalarından Intermobil, 60’ıncı yaşını kutlayacağı 2014’te yüzde 20’lik bir büyüme yakalamayı hedefliyor…
24
ARALIK
T
ürkiye’nin en köklü yedek parça dağıtım firmalarından Intermobil, temsil ettiği 10 güçlü firmayla birlikte 60’ıncı yaşını kutlayacağı 2014’e hızlı bir giriş yapmayı planlıyor. Önümüzdeki yıl pazardaki hakimiyetini artırarak yüzde 20’lik bir büyüme peşinde koşmaya hazırlayan İntermobil Otomotiv Mümessillik ve Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Rıfat Perahya, 59 yıllık tecrübenin ve yeniliğe açık olmanın sağladığı avantajlarla birlikte sektörde, farklı bir konuma oturduklarını söyledi. Kamyon, çekici, treyler ve otobüs gibi araçların üretim aşamasına dahil olarak üretici firmaların Ar-Ge departmanlarıyla birlikte ürün geliştirme konusunda işbirliği yaptıklarını ifade eden Perahya, bu sayede ileride yaşanabilecek sorunları daha oluşum aşamasında önleyebildiklerini kaydetti. Wabco ve Hella gibi devlerin yanı sıra Bendix, Clayton Dewandre, Turner Manufacturing, DBA, Marchal ve Ducellier, VDO ve VALX gibi dünyaca ünlü firmaların temsilciliğini yaptıklarını hatırlatan Perahya, “59 yıllık bir aile firmasıyız. Kurulduğumuz 1954 senesinden bu yana temsil ettiğimiz yabancı yedek parça markalarının Türkiye’de başarılı bir şekilde kamyon, otobüs ve treyler üreticileriyle buluşmasını sağlıyoruz. Aynı zamanda da satış sonrasında bayi ağımızla da teknik destek veriyoruz. Kendi segmentlerinde lider olan firmalarla partnerlik yapıyoruz. Şu anda temsil ettiğimiz 10 tane marka var. Türkiye’de hem onların temsilciliğini hem de dağıtımını gerçekleştiriyoruz. 45 kişilik bir ekibimiz var. Bizim için sadece satış yapmak değil, satışı gerçekleştirdikten sonraki sürece doğru bir şekilde yönetmek önemli. Bu yüzden de 45 kişilik ekibimizin içinde 10 mühendisimiz var. Bu yönümüzle de Intermobil olarak kendimizi farklı konumlandırdığımızı düşünüyoruz. Birlikte çalıştığımız kamyon, treyler ve otobüs üreticilerinin ArGe departmanlarıyla yakından iletişim halindeyiz. Onların 2016-2017’de çıkaracakları araçların bizimle ilgili olan bölümler; fren sistemleri, dingilleri, aydınlatma, takograf ve göstergeleriyle ilgili beraber çalışıyoruz ve üretim aşamasında bizim ürünlerimizi kullanmalarına yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bizim işimiz, yeni bir araçla ilgili çalışmalar başladığında, birkaç sene öncesinden hangi ürünlerin kullanılacağı, bu ürünlerin kayıt süreci ve araca monte edilmesi, üretimde çalışan arkadaşlara eğitim verilmesi ve hatta aracın sahaya çıkmasından sonra trafikte herhangi bir sıkıntı yaşanması halinde direkt müdahale edilmesine kadar geniş bir yelpazeye
yayılmış durumda. Araçların bu bölümleriyle ilgili desteği A’dan Z’ye biz veriyoruz” diye konuştu. Önümüzdeki yıl yüzde 15-20 arasında bir büyüme hedeflediklerini söyleyen İntermobil Genel Müdürü, “Ekibimizi iyi bir noktaya getirdik. İnsan kaynaklarına ciddi yatırım yaptık. Sistemimizi lojistik tarafında çok güçlendirdik. Dağıtımımızı Türkiye’nin dört bir tarafında kendi lojistik merkezimizden sağlıyoruz. Ürününüzü üreticiye ne kadar hızlı ulaştırırsanız o kadar başarılı oluyorsunuz. Biz de bunu sağlamaya çalışıyoruz. 48 saat içinde yüzde 95 bulunurlukla hizmet veriyoruz” dedi. “HER ZAMAN ULAŞILABİLİRİZ” Kendileri için her markanın aynı önemde olduğuna dikkat çeken Perahya, müşterilerine her üründe aynı desteği vermeye çalıştıklarını aktardı. “59 senelik bir şirketseniz, pazarda firmalar bazında bir algı yaratmışsanız ve bunu devam ettirmek istiyorsanız, sadece al-sat yapamazsınız. Bunun arkasında durmak zorundasınız. Biz de bunu yapmaya çalışıyoruz. Her zaman markalarımızın arkasında duruyoruz” diyen Rıfat Perahya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her ne kadar son teknoloji ürünleri temsil ediyor olsak da her zaman bir problem yaşanabiliyor. Önemli olan bu problemi en hızlı şekilde çözüyor ve destek veriyor olmak. Bu konuda çok net bir
şekilde farklı olduğumuzu söyleyebilirim. Her zaman problemin üzerine giden bir firmayız. Hiçbir zaman bize ulaşılamaması gibi bir durum söz konusu değil. Filolardan tutun servislere kadar en aşağıdan en tepeye kadar herkes bize kolayca ulaşabilir.” SEKTÖRÜN 2014 BEKLENTİSİ YÜKSEK Bu yıl tüm piyasa beklentilerinin yüksek olduğuna dikkat çeken Perahya, “Motivasyonun yüksek olduğunu gözlemliyorum. Özellikle Türk araç üreticilerinin kendilerine olan güvenin her geçen sene artıyor olması, hem ürünlerine hem de marka değerlerine büyük yatırımlar yapıyor olması bizim açımızdan çok sevindirici. Çünkü onlar daha fazla araç üretecekler ki biz de onlara daha fazla ürün tedariği yapabilelim. Önümüzdeki sene treyler pazarında yüzde 8 ile yüzde 12 arasında bir büyüme olacağını tahmin ediyorum. Kamyon-çekici pazarında ise yüzde 5 ile 10 arasında bir büyüme olacağını düşünüyorum. Otobüs pazarında biraz daralma olacaktır. Çünkü pazar, bu sene belediyelerin açtığı ihalelerle çok ciddi bir üretim adedine ulaştı. Belediyeler, özellikle seçimlerden sonra daha fazla otobüs alımı yapmayacaktır. Dolayısıyla önümüzdeki yıl bir düşüş olacaktır. Midibüs tarafında da yaşanan ihracat artışı büyüme olarak yansıyacaktır. Kısaca genel anlamda olumlu bir sene olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
ARALIK
25
HABER
Hopaport,
Park Denizcilik ve Hopa Liman İşletmeleri A.Ş Genel Müdürü Meriç Burçin Özer
%56 ile D. Karadeniz’in en fazla yük artışı yaşayan limanı Yaklaşık 2.5 kilometrelik mendireği ile Karadeniz’deki en uzun mendireğe sahip liman olma özelliği taşıyan Hopa Limanı, geçen yıl 875 bin ton olarak gerçekleştirdiği yük hacmini 2014’te 1 milyon tona yükselterek, orta ölçekli liman kategorisinde anılmayı hedefliyor.
C
iner Grubu iştiraklerinden olan Hopa Limanı, özelleştirildikten sonra her geçen gün üzerine koyarak büyümesini sürdürüyor. Son iki yılda emek harcadıkları projelerin büyük kısmının gerçekleştiğini ifade eden Park Denizcilik ve Hopa Liman İşletmeleri A.Ş Genel Müdürü Meriç Burçin Özer, “2011 yılında 575 ton olan yıllık yük hacmimiz 875 bin tona çıktı. TÜRKLİM raporlarında da göreceğiniz gibi yüzde 56 ile Doğu Karadeniz’de en fazla yük artışı yaşayan liman konumuna yükseldik. Bu artışı, yük çeşitliliğine giderek başardık. Eskiden likit terminalimizde yalnızca beyaz ürün elleçlerken, buna siyah ürün de ekledik. Derince’den kabotaj kapsamında gelen fuel oille askeri birliklerin yakıt ihtiyacını Hopa Limanı’ndan karşılamaya başladık” diye konuştu.
26
ARALIK
“GABARİ DIŞI YÜK TAŞIMADA UZMANLAŞIYORUZ” Yıllardır konuşulan Sochi Kış Olimpiyatları’na taş taşıma işini de limanlarından yaptıklarını belirten Özer, şöyle devam etti: “Yalnızca bu yıl 140 bin ton taş ihracatı yaptık. Daha önce Hopa Limanı’nda bulunan pnömatik tahıl boşaltma ekipmanları geçtiğimiz yıllara kadar çalışmıyordu, bunları ciddi bir revizyondan geçirdik. Artık limana buğday ve mısır da gelmeye başladı. İran’a da transit taşımalarımız hızlandı. Bunların yanı sıra, gabari dışı diye tanımladığımız çok ağır, hacimli yükleri demiryolu ya da karayoluyla gidemeyen malzemeleri Uzakdoğu veya Yakındoğu’dan gemiyle Hopa’ya getirip, Hopa’da tahliye edip; kendimizin ya da geminin imkanlarıyla limbo yaparak, Volga-Don kanalından Hazar
Denizi’ne, oradan da Kazakistan ve Türkmenistan gibi ülkelere ulaştırıyoruz. Geçen yıl 20 bin tonluk, 80 bin metreküplük bir doğal gaz santrali ve ekipmanlarını taşıdık. Bu da bize limanımızı dünyaya tanıtmak adına büyük prestij kazandırdı. Çünkü, öyle bir yük ki, ekipmanın değeri limanın değerinden daha fazlaydı” sözleriyle yükün önemine vurgu yaptı.
t
EN UZUN MENDİREĞE SAHİP LİMAN Hopaport, Karadeniz limanları arasında yaklaşık 2.5 km ile en uzun mendireğe sahip liman olarak öne çıkıyor. Bu uzun mendirek sayesinde limanın içinde her türlü operasyon yapma imkanı bulduklarını ifade eden Burçin Özer, “Gemiden gemiye yükleme yaparak, müşterilerimizin zaman ve maliyetini aşağı çektik. Yani, büyük gemilerden boşalttığımız yükleri aşağı indirip, yeniden taşımak yerine özel bir izinle 6 metre uzunluğunda, 3 metre genişliğindeki dev pnömatik usturmaçalar satın alarak gemilerin arasından gerçekleştirdik. Geçen yıl yaptığımız en önemli iş ise 460 bin tonluk bir parçanın gemiden gemiye nakliyesi oldu. Hopa Limanı, Türkiye’deki her yükün elleçlenebileceği tek limandır. Konteyner de elleçleyebileceğimiz ekipmanlar mevcut ama bir sanayi bölgesi olmadığı için yük bulmakta şimdilik sorun var. Önümüzdeki yıl bölgenin madeni ile ilgili bir çalışmamız olacak. Ambarlı Samsun ve Trabzon arası bir hat var. Bu hatta Hopa’yı da katıp, gelen yükün Hopa’ya getirilerek, konteynere alınıp, kabotaj kapsamında Ambarlı’ya; Ambarlı’dan da direkt Çin’e; Çin’den gelen konteynerin de yine aynı yolla geri götürülmesi gibi bir projemiz bulunuyor. Bununla ilgili de, inşaası devam eden Cankurtaran Tüneli’ni kullanmayı planlıyoruz. Bu geçidin bitmesiyle Hopa’nın yoğunluğu daha da artacaktır. Türkiye’nin en uzun tek parça tüneli sayesinde daha az yakıt harcayıp, daha az
kilometre yakılacak, bu da Hopaport’un önemini daha da artıracaktır” açıklamasını yaptı. KÜÇÜK ÖLÇEKLİ LİMANDAN ORTA ÖLÇEĞE Liman, 10 metre drafta sahip, bu da 20-25 bin tonluk gemilerin yanaşabileceği anlamına geliyor. Önümüzdeki dönemde mevcut draftı artırma çalışmaları da yapabileceklerini vurgulayan Özer, “Çünkü, farklı projelerimiz var. Zaten kısa vadede Karadeniz’e daha büyük tonajlı gemilerin gelme olasılığı çok düşük. Ama önümüzdeki yıllarda draftımızı 12-13 metreye çıkararak, onları karşılamaya hazır olmak istiyoruz. Limanda yatırımlarımızı faz faz gerçekleştiririz. Hedefimiz, Hopaport’u Doğu Karadeniz’in parlayan yıldızı yapmak. Önümüzdeki yıl 1 milyon ton sınırını aşıp, küçük ölçekli bir limandan orta ölçekli bir limana terfi etme arzusundayız” diyerek sözlerini tamamladı.
RAKAMLARLA HOPAPORT KAPALI ALAN
AÇIK ALAN
TAHIL DEPOLAMA
TANK TERMİNALİ
18.220 m2
102.462 m2
10.000 Ton
38.000 m3
Kapalı Ambar
Beton Zemin
1.000 Tonluk kapasiteye sahip
1) 11.000 m3
10 Adet silo
2) 11.000 m3
1) 5.200
m2
2) 5.100
m2
3) 7.000 m3
3) 1.800 m2
4) 6.000 m3
4) 3.060 m2
5) 2.000 m3
5) 3.060 m2
6) 500 m3 7) 500 m3
ARALIK
27
HABER
Lufthansa Cargo’dan charter’a alternatif: Emergency Solutions Charter uçuşlara alternatif olarak Emergency Solutions’ı geliştiren Lufthansa Cargo, en acil yükleri bile dünyanın dört bir köşesine kapasite sorunu yaşamadan gönderiyor… Türkiye Satış Müdürü Serpil Taştan, sistemin charter’a oranla kat kat ucuz olduğunu söyledi.
28
ARALIK
L
ufthansa Cargo, Emergency Solutions hizmetiyle charter’a alternatif bir çözüm sunuyor. Emergency Solutions’ın özellikle de acil ulaştırılması gereken yükler için biçilmiş kaftan olduğunu söyleyen Lufthansa Cargo Türkiye Satış Müdürü Serpil Taştan, sistemin hem charter’dan çok daha ucuz hem de hızlı olduğunu kaydetti. Lojistik Ekipmanlar okuyucuları için Emergency Solutions‘ın avantajlarını anlatan Taştan, “Örneğin, iki tonluk çok acil ulaştırılması gereken bir yükünüz var. Diyelim ki Brezilya’ya gidecek. Brezilya çok yoğun bir hattır ve uçaklarda genelde yer bulmak sıkıntı oluyor. Biz böyle durumların çözümü için Emergency Solutions’ı geliştirdik. Emergency Solutions’ın her uçakta kapasite önceliği var. Acil gönderilmesi gereken yükünüzü Emergency Solutions’ı kullanarak en kısa zamanda yerine ulaştırıyoruz. Sistemin en önemli özelliği hızı ve her zaman sunduğumuz kapasite garantisi. Emergency
Solutions tabi ki diğer hizmetlerimize göre daha pahalı ancak charter’dan kat kat daha ucuz bir yöntem. Üstelik daha zahmetsiz” diye konuştu.
t
HER YÜKE ÖZEL HİZMET Emergency Solutions’ın dışında müşterilerine toplam 8 farklı seçenek sunabildiklerini belirten Serpil Taştan, “Hizmet yelpazemiz çok geniş. Örneğin Fressh/td ile taze meyve-sebzelere özel bir taşıma hizmeti sunuyoruz. Life/td hizmetimizle canlı hayvan taşımacılığı yapıyoruz. Safe/td1 hizmetimizle altın, pırlanta, para, borsa senedi gibi değerli eşyalarınızı taşıyoruz. Safe/td2 ile de sanat eseri, işlenmiş gümüş gibi çalınma riski olan eşyaları taşıyoruz. Care/td ile patlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıyoruz. cd.Solutions ile de müşterimizin ihtiyacına göre tasarlanmış her türlü taşıma hizmetini şekillendirebiliyoruz. Cool/td ile
ilaç ya da donmuş gıdalar gibi soğuk taşınması gereken ürünleri taşıyoruz” dedi. Lufthansa Cargo’nun sağladığı kapasite avantajının altını çizen Taştan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Haftanın 4 günü İstanbul’dan kargo uçağıyla operasyon yapan Lufthansa Cargo, ayrıca her gün 3’ü Frankfurt, 3’ü Münih ve biri de Viyana olmak üzere 7 yolcu uçağıyla da hizmet veriyor. Türkiye pazarında oldukça yüksek miktarda kapasite sunan bir havayoluyuz. İzmir çıkışlarımızda da hem Lufthansa’nın hem de Sun Express’in yolcu uçaklarıyla hizmet veriyoruz. Ayrıca Antalya’da yaz aylarında Sun Express’in günde 20-25 yolcu uçağına varan bir uçuş kapasitesi var. Bu da gerçekten önemli bir kapasitedir. Bunların yanı sıra İzmir’den yolcu uçaklarımız artı kamyon bağlantısıyla İstanbul’dan servis ağımızı sağlıyoruz. Dünyanın 450 noktasına hizmet sunabiliyoruz.”
Lufthansa Cargo, 2020’ye kadar filosuna 9 Boeing 777 daha katacak Lufthansa Cargo, ilk Boeing 777’sini Kasım ayının 19’unda filosuna dahil etti. Dev 777 ilk uçuşunu da geçtiğimiz günlerde yaptı. Şirket, 2015’e kadar filosuna toplamda 5 Boeing 777 katmış olmayı planlıyor. 2015-2020 arasında da 5 tane daha 777’yi filosuna
katarak 10’a ulaşacak. Şirketin filosunda şu an 18 MD11 kargo uçağı bulunuyor. Bu uçağın özelliği kapasitesi. 102-106 ton arasında yük taşıyabiliyor. Çift motora sahip olan MD-11 yakıt açısından da son derece tasarruflu, çevreye de duyarlı.
ARALIK
29
HABER
Sarp Lojistik, filosundaki çift katlı araçlarla taşıma maliyetini düşürüyor 2800 milimetre iç yüksekliğe sahip araçlarıyla çift katlı taşıma sistemine geçerek Türkiye’de öncü firmalar arasında yer alan Sarp Lojistik, bu uygulamayla birlikte hem ürünün kalitesini koruyor, hem de daha çok ürünü tek seferde taşıyarak maliyetten tasarruf ettiriyor…
2
007 yılında kardeş kuruluşu olan ETİ’nin ürünlerini taşımaya başlayan Sarp Lojistik, çok kısa bir süre içinde gıda taşımacılığında sektörün önde gelen isimleri arasına ismini yazdırdı. ETİ’yle başlayan yolculuğuna yıllar itibariyle diğer markaları da dahil eden Sarp Lojistik, özellikle soğuk zincir alanında yaptığı altyapı yatırımlarıyla özellikle son bir yıl içerisinde gıda devlerinin dikkatini çekmeyi başardı. Özellikle çift katlı taşıma sistemi konusunda Türkiye’deki öncü firmalar arasında yer alan şirket, 2800 mm iç yüksekliğe sahip, sıcaklık kontrollü ve çift katlı araçlarıyla kalite ve maliyet konusunda müşterilerine yaratıcı çözümler sunuyor. ÇİFT KATLI TAŞIMA SİSTEMİYLE YÜKSEK KALİTE DÜŞÜK MALİYET Türkiye’de henüz çok yaygınlaşmayan ancak zamanla yaygınlaşması beklenen çift katlı taşıma sistemine sahip olduklarını ifade eden Sarp Lojistik Filo Yöneticisi Oğuz Raşit Togay, “Hasar görme ihtimali yüksek ürünleri aracın içerisine tam dolulukla koyabilmek için iki katlı TIR’larımız var. Arada travers dediğimiz barlar bulunuyor. Bir araca 66 palet ürün koyabiliyoruz. Gıda taşımacılığı için uzmanlaşmış, sıcaklık kontrollü ( -24 derece) ve çift katlı taşıma kabiliyetine sahip filomuz ile güvenli ve ekonomik taşıma koşullarını sağlayabiliyoruz. Araçlarımızın 2800 mm iç net yüksekliğe sahip olmasının yanısıra sıcaklık kontrollü ve çift katlı olmaları da nedeniyle düşük tonajlı, hassas yüklerde önemli kalite ve maliyet kazanımları sağlıyoruz. Bu özelliğimizle filomuz Türkiye’de sektörün öncüsüdür. Nakliye operasyonlarımızın tamamını sipariş toplama süreçleri ile entegre hale getirebiliyoruz. Hem müşterileriniz hem de tedarikçilerinizle ilgili siparişlerin toplanması, konsolide edilmesi, taşıma araçlarının rotalanması ve teslimata kadar takip edilmesi işi konusunda
Sarp Lojistik Filo Yöneticisi Oğuz Raşit Togay
30
ARALIK
uzman personelimiz tarafından başarıyla gerçekleştiriliyor. Tüm nakliye operasyonlarımız ihtiyaç halinde reverse lojistik, cross-dock ve milkrun uygulamaları ile destekleniyor” diye konuştu. “ARAÇLARIMIZIN ISI KONTROLLERİ TEK BİR MERKEZDEN YAPILIYOR” Tamamı kapalı kasa frigorifik özelliğe sahip araçlarla hizmet verdiklerini söyleyen Togay, gıda ağırlıklı ürünlerin depolanmasından, istenilen teslimat noktasına ulaştırılmasına kadar tüm araçların ısı kontrollerinin merkezden kontrol edildiğini ve böylece ürünlerin istenilen sıcaklıkta taşınabildiğini dile getirdi. Sahip oldukları araçların hepsinde uydu destekli takip sistemleri bulunduğunu kaydeden Togay, “Sefer boyunca taşınan ürünün sıcaklığını online olarak izleme imkanına sahibiz. Sefer bittikten sonra da ayrıca bu sıcaklık çizelgesini çıktı olarak alıp müşterimize veriyoruz. Böylece ürün güvenilirliğini de korumuş oluyoruz” dedi. HEDEFİMİZ RAYLI TAŞIMA Eskişehir’de kurulan lojistik köy ile ilgili çalışmaları yakından takip ettiklerini söyleyen Togay, bu projede yer alarak demiryolu taşımacılığını da aktif olarak kullanmayı amaçladıklarını söyledi. Togay, “Sarp Lojistik, demiryollarına yapılan yatırımlar sonucunda mevcut taşımacılık yöntemlerinin gelecek dönemde radikal değişikliklere uğrayacağının farkında ve bu nedenle demiryolundaki gelişmeleri yakından takip ediyor. Şirketimiz aynı zamanda Demiryolu Taşımacılık Derneği’nin aktif üyesi konumunda” dedi. “DEĞER KATIYORUZ” Müşterilerinin kendi sektörlerinde rekabet avantajı
yaratabilmelerini sağlamak üzere, tedarik zinciri süreçleri boyunca katma değer yaratmayı, bu sürecin her noktasında daha etkin ve daha verimli olmayı prensip haline getirdiklerini söyleyen Togay, kalite kontrol, barkodlama, etiketleme, ürün birleştirme, yeniden paketleme, elleçleme, çoklu paketleme, ambalajlama, karma koli hazırlama, shrinkleme, ürün ayrıştırma, kolileme, paletleme ve benzeri tüm katma değerli hizmetlerin, müşteri taleplerine uygun bir şekilde oluşturulduğunu vurguladı. Togay, “Sürekli ve kampanya dönemlerinde ana ürünlerle beraber dağıtılacak promosyon ya da teşhir malzemelerinin tedariği, stoklaması, stok takibi, dağıtım planlaması ve dağıtımı yapılabiliyor. Sarp Lojistik 2010 yılından bugüne kadar kardeş firması Eti Gıda’nın tüm çoklu paket ve yurt dışı multipack ürünlerinin üretimini gerçekleştiriyor” ifadelerini kullandı. “MEKİK RAF SİSTEMİYLE SEKTÖRDE ÖNCÜYÜZ” Depolama sistemleri konusunda da Türkiye’de öncü firmalar arasında yer aldıklarına dikkat çeken Togay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eskişehir’de bulunan 40.000 metrekarelik ve 50 yükleme ve boşaltma rampasına sahip yüksek teknolojili depomuzda son teknoloji sistemler kullanıldı. Depomuz, 180 kanalda 152 metre derinlikli mekik raf sistemi uygulaması ile sektörde öncüdür. Isı kontrollü ve HACCP standartlarına uygun depolama konularında uzmanız.Özel olarak geliştirdiğimiz depolama çözümleri ile müşterimizin tam bir iş ortağı olmayı hedeflemekteyiz. Tüm depolama hizmetleri, uzman personellerimiz, operasyon için gerekli olan forklift, reachtruck, transpalet, RF el terminalleri ve bilgisayar kontrollü depo yönetimi yazılımı ile entegre bir şekilde sağlanabilmektedir. Depoculuk hizmetlerimizi ihtiyaç halinde müşterilerimizin tesislerinde de verebilmekteyiz. ”
ARALIK
31
HABER
Etis Lojistik, satın alma yoluyla ‘hava’ya girecek Yurtiçine yönelik ve liman yoğun taşıma yapan bir kuruluş olan Etis Lojistik, 2014 yılıyla birlikte önemli atılımlara hazırlanıyor. Suudi ortağıyla entegre olacak bir sistem arayışında olan firma, ilk adım olarak bir forwarder şirketi satın almayı planlıyor.
E
tis Lojistik Genel Müdürü Erdal Kılıç, hedef ve projelerini LOJİSTİK EKİPMANLAR’a anlattı. Yabancı ortaklı bir kuruluş olduklarının altını çizen Kılıç, “Suudi ortağımızın da Körfez bölgesinde önemli liman yatırımları bulunuyor. Bizim de grup sinerjisi açısından ortak iş yapma gibi bir vizyonumuz bulunuyor. Ancak, bunun zamanın da 2015 yılı sonrası uygun olacağını planlıyoruz. Süreç tamamlandığında Etis Lojistik’i ulusla rarası piyasada da görebileceksiniz. Fakat buna hazırlık olarak bir freighforwarder şirketi kurarak yabancı ortağımızla entegre olacak bir sistem geliştirebiliriz. Bunun devamında da havayolu taşımacılığıyla ilgili gelişmeler de görebileceksiniz. Bu aşamayı belki 2014 yılı içinde bir forwarder şirketi satın alarak gerçekleştirebiliriz. 2014 yılının 2015 yılına hazırlık şeklinde geçeceğini söyleyebilirim. Önceliğimizi gelişen piyasalara vereceğiz. Bizim açımızdan gelişen piyasaları Rusya, Suudi Arabistan, Mısır Çin şeklinde özetleyebilirim. Bu ülkeleri öne çıka-
Etis Lojistik Genel Müdürü Erdal Kılıç
32
ARALIK
racak bir lojistik yatırım planımız olacak. Satın almak için de hedeflediğimiz pazarlarda etkinliği olan bir forwarder şirketini tercih etme arzusundayız” diye konuştu. 10 AYRI NOKTADA LOJİSTİK MERKEZLERİ VAR Yurtiçine yönelik ve liman yoğun taşıma yapan bir kuruluş olduklarını ifade eden Erdal Kılıç, faaliyet alanlarını ise şöyle özetledi: “Limanlarda gemilerin elleçlenmesi, tahmil tahliye hizmetleri, bunların geliştirilmesi, liman sahalarında depolama hizmeti verilmesi, torbalama, paketleme ve birtakım iş makineleri ile desteklenen liman hizmetlerinin yürütülmesi ve bunların nakliyesini sağlıyoruz. Türkiye’de 10 ayrı noktada lojistik merkezimiz bulunuyor. Özellikle dökme ve paketli yüklerde intermodal taşımacılık yaparak, yurtdışından gelen gemiyi daha küçük gemilerle Derince, Trabzon, Hopa gibi limanlara ulaştırıp, oradan da, kamyonlarla Anadolu’nun farklı noktalara ulaşmasını sağlıyoruz.”
HABER
Yılın lojistik tedarikçisi Tan Lojistik Logitrans Lojistik Fuarı etkinlikleri kapsamında bu yıl 4’üncüsü düzenlenen “Lojistik Ödülleri Yarışması”nda Tan Lojistik “Yılın lojistik Tedarikçisi Ödülü”ne layık görüldü.
L
ojistik Ödülleri Yarışmasında yer alan sektörün öncü 36 firması, Altın Atlas’a sahip olabilmek için mücadele etti. Tedarik sektöründe ise 4 firma yarıştı. Online yapılan oylama sonucunda Tan lojistik yüzde 40 oy alarak rakiplerini geride bıraktı ve Yılın Tedarikçisi unvanına sahip oldu. Tan Lojistik’in kurulduğu günden bugüne mutlak müşteri memnuniyeti ilkesiyle hareket ettiğini dile getiren Genel Müdür Caner Tan, başarının altında yatan temel prensibin planlı çalışmak olduğunu söyledi. Tan, “İşimize hızlı bir şekilde organize olarak, sektörün nabzını tutuyoruz. Müşterilerimizin ihtiyaçlarını araştırıyor, onlara doğru zaman da, doğru yerde, doğru cevap veriyoruz. Bizim için müşteri memnuniyeti daima ön plandadır” dedi. 32 şube ve 170 personel ile hizmet verdiklerini açıklayan Caner Tan, bu ödülün firmalarının başarısını taçlandırdığı için ayrı bir önem arz ettiğini de sözlerine ekledi. Tan, “Bize oy veren, vermeyen tüm sektör çalışanları, sektöre yeni katılacak tüm paydaşları ve öğrencilerimizin hepsine ayrı ayrı teşekkürlerimizi sunuyoruz. İnşallah daha iyi yerlere doğru ilerleyeceğiz. Bu ödül bize daha ileriye gitmek için ayrı bir şevk kattı” diye konuştu. 16 YILDA YENİ YATIRIMLAR Tan Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Tan ise, Tan
lojistik in 16’ncı yılında yeni yatırımlar ve teknolojik gelişmeler ile sektörün hizmetinde olacağını açıkladı. Sektörün kendilerine duyduğu güvenden çok mutlu olduklarının altını çizen Erkan Tan, şöyle devam etti: “Çalıştığımız firma sayısının yüksek olması nedeni ile G2 belgesi artık işimizi göremez hale geldi. G belgesi ile 10 adetten fazla firmanın işini yapamıyorsunuz. Onun için bu sorunu aşmak adına daha fazla kuruluşa hizmet üretebilmek için R2 belgesi aldık. 16 yıl boyunca hiçbir zaman nakliyeye bulaşmadık. Çok mecbur kalmadığımız sürece de alan değiştirmeyi düşünmüyoruz. R2 belgesini şuanda sadece gümrük ve acentelik üzerine kullanacağız. Bu bağlamda 2014 yılı itibarı ile halihazırda olan müşterilerimize ve portföyümüze yeni katılacak olan müşterilerimize yepyeni bir proje ile hizmet üreteceğiz. Bu anlamda müşterilerimiz sadece kendi işleri olan taşımacılık için zaman harcamış olacak, biz ise onların Türkiye ve yurtdışı gümrüklerde çözüm ortağı olacağız. ‘Nakliyecilerimiz taşıyacak, biz de gümrükleyeceğiz’.. Ayrıca yeni yılda teknoloji alanında da yeniliklerimiz olacak. R2’ye paralel olarak diğer taraftan şuan bütün özet beyan tescillerini kendi ofislerimizden yapmayı planlıyoruz. Bununla ilgili bütün yazılımlarımız hazır. Yolun çoğunu aştık. Kısa bir mesafemiz kaldı. Bu bağlamda da artık gümrüklerden bu yoğunluğu almayı düşünüyoruz.”
ARALIK
33
HABER
Emek Group Yönetim Kurulu Başkanı Osman Uslu:
Emk Treyler, günü geldiğinde tenteli üretimine de girecek
Örneği henüz Türkiye’de olmayan yeni nesil konteyner taşıyıcı, farklı özellikler taşıyan damperler ve rengarenk treylerler üretimiyle dikkatleri çeken Emk Treyler, ürün gamına çok önemli bir parça daha eklemek için uygun konjonktür bekliyor. 34
ARALIK
HABER
E
mk Treyler, ezber bozan işlere imza atıyor. Eğer yollarda hiç de alışık olmadığınız gökkuşağının hemen hemen tüm renklerini içeren treylerler görürseniz bilin ki, büyük olasılıkla Emk Treyler imzası vardır. Peki, şimdiye kadar ekranda hiç damper reklamı görmüş müydünüz? İşte o reklamın da mucidi Emek Group bünyesindeki Emk Treyler şirketidir. Emek Group Yönetim Kurulu Başkanı Osman Uslu ile bünyelerinde faaliyet gösteren Emk Treyler’i ve gelecek projelerini konuştuk. Öncelikle niçin tenteli üretiminde olmadıklarını sorduğumuz Uslu, bizi şu sözlerle yanıtladı: “Tenteli treyler üretmek planlarımızda var. Ancak, şu gerçeklerin de farkındayız. Krone İzmir’de üretime başladı. TIRSAN gibi artık ünü Türkiye sınırlarını aşmış bir marka var. İşlerini çok doğru yapıyorlar, mühendislik olarak bir sıkıntıları yok. O nedenle bu kararı almadan önce çok ince eleyip sık dokuyacağız. Geçtiğimiz yıllarda Kögel bu konuda bize bir teklifte bulunmuştu. Onlar, ilk önce montaj yapıp, sonra fabrika kurmayı planlıyorlardı. Hatta, kendi markalarıyla damper yapmamızı ve Rusya pazarına birllikte girmeyi de teklif ettiler. Kendi aramızda yaptığımız değerlendirmelerden sonra, üçüncü bir treyler markasını Türkiye’ye getirmenin Türk sanayicisine vurulacak bir darbe olduğuna karar verdik.
Çünkü biliyoruz ki, Kögel’den sonra Schmitz de gelmek isteyecekti. Avrupa’nın kartel firmaları Türkiye’ye gelince de, TIRSAN gibi zor bela yaratılan bir marka ciddi dayak yiyebilecekti. Çünkü Schmitz, Krone, Kögel mevcut pazarı TIRSAN’ın elinden alabilirdi. Yerli sanayiyi baltalamama adına Kögel ile birlikte yürümeme, en azından belli bir süre yürümememe kararı aldık. Ama, tenteli treyler üretme işine EMK Treyler de, zamanı geldiğince girecektir. Çünkü, bir Türk markası daha Avrupa’daki bazı yerlerde olmalı ve o pazarları almalıdır. Yalnız, TIRSAN ile bunu yapmak mümkün değildir. TIRSAN’ın yanında biz daha geriden koşuyoruz ama çok daha genç, istekliyiz ve nefesimize güveniyoruz. Biz 10 yıl evvel bu işe altyapı yaparak başladık ve bugünler kafamızda vardı. Kuruluşumuzdan bu yana dünyadaki en önemli treyler markalarının altyapılarını ürettik, onlara özel parçalar sunduk. Türkiye ve Avrupa’daki birçok markada siyah boğalı EMK Treyler damgalı ürünler bulunması, bizi müthiş gururlandırıyor.” GÖKKUŞAĞININ TÜM RENKLERİNDE TREYLER ÜRETİYORLAR Kalite sözcüğünü herkesin kendine yontmasının çok normal bir durum olduğunu ifade eden Osman Uslu, farklılıklarını da şu sözlerle ortaya koydu: “Biz tüm EMEK GROUP’UN A Takımı Satış ve Pazarlama Müdürü Burcu Onur Taşdelen, Yönetim Kurulu Başkanı Osman Uslu ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Uslu.
ARALIK
35
HABER
testlerden başarıyla çıkmış, müşteri geri bildirimlerinden olumlu dönüşler almış bir markaya sahibiz. En son ARÜSDER Fuarı’nda Türkiye’de hiç olmayan bir lowbedin tanıtımını yaptık. 65 dereceye kadar dönebilen, DLS sistemli, hem hidrolik, hem de özel dümenlenebilen bir sistemi belki Avrupa bile ilk kez gördü. Her yıl ArGe’ye 2 milyon dolar ayırıyoruz. Hem Almanya, hem de Türkiye’deki çok iyi bir mühendis grubuyla çalışıyoruz. Bizi ayıran yüksek teknoloji değil, ama görüyoruz ki, birçok firma ürünlerimizi taklit etmeye başladı. Demek ki, doğru bir iş yapıyoruz.”
t
DAMPER ÜRETİMİ %434 ARTTI, 2014 SATIŞ HEDEFİ 1.500 ADET Ürettikleri damperlerin hem Avrupa, hem de Tür-
kiye’de ilk ikinin içinde olduğunun altını çizen Uslu, “Örneğin Meiller’in alt şasisinin tamamını 2-3 yıldır biz yaptık. Ama artık hem doğal rakibimiz oldukları için, hem de üretimimizin ancak kendi ürünlerimize yettiğini göz önüne alarak bu işbirliğini yürütmüyoruz. Hükümetimizin inşaat konusundaki attığı adımlar, gerçekten ülkeyi büyük bir şantiyeye dönüştürdü. 10 yıllık istikrarın getirdiği bir ekonomik gerçek var ve bizi de sürekli yatırıma zorluyor. Bu kadar çok inşaat projesinin çıkış noktası da hafriyat. O yüzden biz de ilk olarak hafriyat sektöründe liderliği hedefledik. Tenteli üretimine girmememizin en büyük nedenlerinden biri de, burada gördüğümüz gelişmelerdir. Minimum 10 yıl tabiri caizse koşacak bir pazar var ve biz de öncelikle orada olmalıyız. O nedenle damper üretimimizi, geçen yıldan bu yana yüzde 434 artırdık. Önümüzdeki yıl damper satış hedefimizi 1.500 olarak belirledik. Bu gelişmeleri gören birçok yabancı firma, önümüzdeki yıl yapılacak Hannover’deki fuarda ortak üretim teklifleriyle kapımızı aşındıracaktır. Ama, elimizle büyüttüğümüz bebeğimizi kimseyle paylaşmak niyetinde değiliz” açıklamasını yaptı. “DAMPERLERİMİZ EMSALLERİNE GÖRE DAHA HAFİF” Ürettikleri damperlerde kendilerini rakiplerinden ayıran ne gibi özelliklerin bulunduğunu sorduğumuz Osman Uslu, farklarını şu sözlerle ortaya koydu: “Bu uzay teknolojisi değil. Herkesin yapmayı bildiği ama farklılıkları küçük nüansların oluşturduğu ayrıntılarımız var. 5 mm’den 4 mm’e geçen özel alaşımlı sac kullanıyoruz, bunu herkes kullanıyor. Ama bizim yaptığımız, ince mühendislik çalışmalarıyla aracın devrilmesini önleyecek farklılıklardır. İkinci önemli nokta, aracın üretiminde aerodinamik bir dizayn kullandığımız için emsallerine göre daha az yakıt harcar. Aracımız uzun ömürlüdür ve ikinci eli diğer markalardan çok daha kolay satılmakta-
Damperinizdeki bu büküm, hayatınızı kolaylaştırıyor Emek Group Yönetim Kurulu Başkanı Osman Uslu’nun altını çizdiği kendi ürettikleri damperlere özel bir farklılık var. Emk markalı damperlerdeki bükümlü kısım, biriken toprak yığınının kırılarak dökülmesini sağlıyor. Bu özelliğin diğer damperlerde bulunmadığını belirten Uslu, “O büküm işçilik ve ekstra maliyet demek. Biz o ekstra maliyetleri göze alarak ürünümüzün mükemmel olması için elimizden geleni yapıyoruz. Bu durum, yükün akışkanlığını ve hafriyatın daha uzağa atılmasını sağlıyor. Bükümler, kapağı daha mukavim yapıyor” diyor.
36
ARALIK
HABER
Emek Group Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Uslu, yeni nesil konteyner taşıyıcının Türkiye’de, hatta Avrupa’da dahi örneği olmadığını söyledi. dır. En iyi rakibimizle aramızda 600-700 kg hafiflik farkı olduğunu söyleyebilirim. Bu da damperinize 700 kg fazla yük koyabilirsiniz anlamı taşır.”
Aracınıza bir değil, iki 20’lik konteyneri güvenle sığdırabileceksiniz…
t
DAMPER REKLAMI YAPAN İLK FİRMA 35-40 bin metrekare kapalı alana sahip, içinde modern laser kesim makineleri olan modern bir fabrikanın Edirne’den Adapazarı’na kadar olmadığını belirten Osman Uslu, sözlerini şöyle tamamladı: “Biz, Trakya ve Adapazarı’na kadar olan büyük bir bölgeyi domine ediyoruz. 24 saat müşterinin emrinde olan bir firmayız. Benim telefonum 24 saat açıktır ve ben müşterilerimle birebir konuşurum. Müşteriye hizmet konusunda profesyonel ama amatör bir ruhla çalışan bir firmayız. Fiyat politikamızı hiç bozmadık, nerede başladıysak orada tutuyoruz. Kalitemizin farkındayız, bunu bilen de zaten geliyor. Türkiye’de ve belki de Avrupa’da ilk kez damper reklamı yapan firmayız. Müşteri Ardahan’dan gelip, bana ‘reklamdaki o boğayı ver’ diyebiliyor. O reklamın da kaliteli bir malla desteklenmesi lazım. Biz 80 milyonun karşısına ürünümüze güvendiğimiz için çıkabildik. Yolda gördüğüm EMK araçlarını çevirip, kendi Piar’ımızı yaptığımız çok olmuştur.”
Yeni nesil konteyner taşıyıcı limanda işleri hızlandıracak Emk Treyler imzalı konteyner taşıyıcısı, özellikle limanlardan son varış noktalarına çekicilerle götürülen konteyner trafiğine çare olacak gibi gözüküyor. Yeni nesil konteyner taşıyıcının Türkiye’de, hatta Avrupa’da dahi örneği olmadığını ifade eden Emek Group Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Uslu, “Kapalı halde 7.5 metreyle 20’lik konteynerle yürüyen; iki 20’lik konteyneri taşıyabilen; arkasında rampa bulunmayan; araç sahibi ve sürücüye kullanım kolaylığı getiren pratik bir araç” diye tanımladığı ürünlerinin farklılığını şöyle dile getirdi: “İki 20’lik konteyner arka arkaya konuluyor. Daha sonra başka bir yerden 1 konteyner daha yüklemek istenildiğinde araç açılarak konulabiliyor. İçerden kumanda edilebilen mekanizma, 3 dakikada yeni bir konteyner daha yüklemek için hazır hale getirilebiliyor. Fiyat olarak da emsallerine göre çok uygun. Bu aracın arkasında rampa yok. Rampa olmadığı için forklift direkt içeri giriş çıkış yapabilir. Özel bir kilit sistemi var. Bu ürünün Türkiye distribütörlüğünü de yine Emek Group yapıyor. Yeni trafik kanununa göre konteynerin araca birebir kilitlenmesi gerekiyor. Daha önceki kilitlerde konteyner cıvatalı bir sistemle yerine oturtulurdu. Bizim sistemimizde ise, şoför hiç aşağı inmeden konteyner gelir, kilidin üzerine bırakılır ve sistem konteyneri araca kilitler. İndirmek gerektiğinde de kol açılır ve konteyner araçtan ayrılır. Bu da son yıllarda artan bu tip kazaların sonu anlamına geliyor. TÜV standartlarına ve Trafik Kanunu’na uygun olduğu için hiçbir ek belge gerektirmeden taşıma yapabilirsiniz.”
ARALIK
37
HABER
Daha hafif Tiger Havuz Damper ile daha fazla yük taşıyın! Serin Tiger Havuz Damper, hafifliği sayesinde daha fazla yük taşırken akıllı teknolojileri sayesinde kullanıcısına da yardımcı oluyor. Opsiyonel olarak sunulan özelliklerde dingil başına düşen yük miktarından günlük servis ve toplam maliyet kaydı gibi birçok uygulama yer alıyor.
S
erin Treyler’in Tiger Havuz Damper’i hafifliği sayesinde daha fazla yük taşıma imkânı sağlıyor. Yüksek mukavemetli malzemeden imal edilen kasa sayesinde her yüke dayanıklı. Ağır yüklere dayanıklı yekpare kaynaksız taban sacı bulunuyor. Bu sayede özkütlesi fazla olan yüklerde dahi tabanın formu bozulmuyor. Türkiye’nin Kanal İstanbul, Marmaray, Akkuyu ve Sinop Nükleer santralleri, İstanbul’a 3. havalimanı, 3. Köprü, İstanbul-İzmir Otoyolu gibi projelerin bulunduğunu hatırlatan Serin Treyler Genel Müdürü Recep Serin, Tiger Havuz Damper’in sağlamlığı hafifliği ve akıllı teknolojik özellikleriyle mega projelere çok yakışacağını söyledi. İnşaat sahalarının bundan böyle daha etkin yönetileceğine inandıklarını belirten Serin, yeni aracın teknolojik özellik-
38
ARALIK
leri şöyle açıkladı. “Tiger Havuz Damper’de Elektronik Süspansiyon Sistemi bulunuyor, Dingil başına düşen yük miktarı, hava yastık basıncın kontrolü, günlük servis ve toplam maliyet kaydı tutulabiliyor. Ayrıca aracın kullanım sonucu hangi şartlarda ne zaman nasıl bir durum ile karşılaştığının kaydı da tutulabiliyor. Asfalt dökümü sırasında Fnisher ile damper arasında Smartboard sayesinde düz yâda eğimli yol fark etmeksizin basınç değeri girerek damperin frenlemesini sürücüsüz otomatik kontrol etme, dolayısıyla yüzde yüz uyumlu çalışma olanağı gibi özellikler kolayca görüntülenebiliyor. Serin Treyler Genel Müdürü Recep Serin, zorlu şartların güçlü damperi olarak piyasa sundukları Tiger Havuz Damper’in Türkiye’nin mega projelerine çok yakışacağını söyledi.
HABER
Seyit Usta -TÜBİTAK işbirliğiyle nakliyeci yükünü kolay boşaltacak
7
yıldır Seyit Usta Treyler markasıyla konteyner taşımacılığı alanında başarılı ürünlere imza atan Seyit Arslan, Adapazarı Hendek’te inşaatı süren yeni fabrikanın tamamlanmasının ardından üretim kapasitelerini artıracaklarını söyledi. Büyüme planını ilk yıl yüzde 25, daha sonra ise her yıl için yüzde 20 olarak belirlediğini kaydeden Arslan, yeni fabrikanın faaliyete geçmesinin ardından eski tesisin servis olarak kullanılacağını söyledi. “Sadece konteyner taşıyıcı yaparım, dikkatimi dağıtmam” diyen Arslan, kaliteyi ve pazardaki paylarını artıracak yeni projelerini bizimle paylaştı. “AZ OLSUN KALİTELİ OLSUN” Üretime başladıkları günden bu yana en kaliteli ürünü en iyi şartlarda üretmeye çalıştıklarını belirten Seyit Arslan, aylık ortalama 25 konteyner taşıyıcı ürettiklerini dile getirdi. “Az olsun kaliteli olsun” mantığıyla üretim yaptıklarını vurgulayan Arslan, “Çok üretip kalitesiz üretmekten ise az üretim en kaliteliyi üretmenin peşindeyiz. O yüzden herkes bizi konteyner taşıyıcısında örnek alıyor. Şu anda konteyner taşıyıcı denilince sektörde ilk üç içinde yer alıyoruz. Rakiplerimiz de bu çizgimizi takdir ediyor” diye konuştu. TÜBİTAK’LA ORTAK KONTEYNER TAŞIYICI PROJESİ Her gün farklı bir yenilik üretmenin gayretinde olduklarını söyleyen Seyit Arslan, TÜBİTAK’la ortak olarak gerçekleştirdikleri treyler taşıyıcısı projesini anlattı. Yeni treylerin özellikle de yükleme-boşaltma konusunda müşteriye büyük rahatlıklar sağlayacağını aktaran Arslan, projeyle ilgili çalışmaların sürdüğünü, amaçlarının ise yeni aracı 29 Mayıs’taki TIR EXPO fuarında
sergilemek olduğunu dile getirdi. SANAYİ BAKANLIĞI’NDAN MERDİVENALTI ÜRETİME DARBE Sektörün en büyük sorununun merdivenaltı üretim olduğunu ifade eden Seyit Arslan, Sanayi Bakanlığı’nın hayata getirdiği yeni düzenlemeler sayesinde bu sorunun az da olsa aşılmaya başlandığını söyledi. Bakanlığın, aldığı bir kararla tüm üreticilerin eski üretim belgelerini iptal ettiğini hatırlatan Arslan, bu kararın düzgün üretim yapan şirketler için önemli bir kazanç olduğunu vurguladı. Merdivenaltı üretimin haksız rekabete yol açtığını da sözlerine ekleyen Seyit Arslan, bu rekabetin giderilmesi konusunda atılan adımların, yakın gelecekte etkisini göstereceğini kaydetti.
7 yıldır konteyner taşımacılığı alanında faaliyet gösteren Seyit Usta Treyler, yeni fabrikasının hizmete girmesiyle birlikte üretim kapasitesini artırmaya hazırlanıyor. ARALIK
39
HABER
TSE Türkiye insana yatırım yapıyor TSE’nin Türkiye Genel Müdürü Cihanser Çelik, bu sektörde yaşanan rekabetin çok sıkı olduğunu , insana ve AR-GE’ye yaptıkları yatırımlarla sektörde fark yarattıklarını belirtti.
2
010 yılından bu yana bir Alman firması olan TSE’nin (Trailer Systems Engineering) Türkiye Genel Müdürlüğünü yapan Cihanser Çelik, Türkiye’ye bu markayla ilk girdiklerinde çok zor bir rekabet ortamının olduğunu belirterek, “Başlarda gerçekten çok zordu. Yurt dışından yeni bir ürün geliyor ve bu ürün yerli üreticiler için alışkanlıklarının çok dışında ve pahalı... Türkiye’deki satış için hep birinci planda fiyat olduğu için zaten büyük bir handikabımız vardı. Planımız ilk başladığımızda yanımıza bir büyük OEM’i almaktı ve bunu IVECO ile gerçekleştirdik. IVECO Daily marka araçlarına alüminyum açık kasa anlaşması yaparak büyük bir adım attık. Daha sonra Türkiye çapında bayiler ağı kurduk. Bunu da 19 büyük bayi ile Türkiye’nin dört bir yanına dağıttık. Tabi ki bunun için büyük bir efor sarf ettik. İnsana ve AR-GE’ye yaptığımız yatırımlarla bu rekabet ortamında ön plana çıktık. Düşünebiliyor musunuz kasaları şimdiye kadar kaynakla yapan firmalara artık kaynak yok, vidalama yöntemiyle alt taban ve üstünü yapmayı öneriyorsunuz ve iki katı maliyetine yaptırıyorsunuz. Bunu zorda olsa bugün aştık. Tabi ki, bunu ürettiğimiz malın kalitesi ile başardık. Örneğin çok hafif olması, artı 4-5 saat gibi kısa sürelerde kasaların toplanıp araçlara montaj edilmesi bizim büyük ve hızlı teslimat yapmak zorunda olan bayilerimiz için bulunmaz fırsattı. Zaman ve işçi maliyeti, şu anki konumumuz planlarımızın önünde bayi ağımızı kurduk, OEM’lerle çok başarılı
40
ARALIK
ilişkilerimiz devam ediyor. Yurt dışı satışlarımızı 2015 yılında planlarken, bugün Türki Cumhuriyetlere ve Orta Doğuya satışlar gerçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu. “Treyler sektörü kontrolsüz büyüyor” Türkiye’de treyler sektörü gerçekten de inanılmaz bir bicimde ve kontrolsüz olarak büyüyor diyen Çelik, “Bunu bazı kesimler pazarın büyümesine bağlıyorlar ama bence bunun yanında firmaların birbirleriyle girdikleri amansız mücadelenin de etkisi büyük. Bazı firmalar şimdiye kadar yaptıkları üretimin dışında treyler üretimine de geçmek istiyorlar ve bunun için büyük yatırımların içindeler. Benim şimdiye kadar yaşadığım tecrübelerle bu yapılanmanın yanlış olduğunu söylemek zorundayım. Bence firmalar kuvvetli oldukları dalda yatırımlarını yapmalı, taklit etme, kopyalama şeklinden çıkıp AR-GE çalışmasına aktarmalı ve kendi dalında yükselmesi daha doğru olur gibi geliyor. Bu şekilde ayakta kalabileceklerine inanıyorum. Çünkü Avrupa’da da bu şekildeki firmaların hiç biri bugün pazarda yok” ifadesinde bulundu. “Kalifiye eleman her zaman birinci sırada” Çalışanların firmalara olan katkısından söz eden Çelik, kalifiye insan gücünün her zaman birinci planda olduğunu ve bugün firmasında insana yatırım yapmayanların durumu ortada olduğunu söyledi. Çelik, “Bir çalışanın kendisi ve firması için her zaman yenilikçi düşüncelere
açık, araştırmacı ve sorgulayıcı olması lazımdır. Kişi bunun yanında firmasının gelişmesi için yeni konseptler üretiyorsa siz o zaman işte bir firmanın nasıl geliştiğini görürsünüz” diye konuştu.
t
“Tecrübeye saygı duyarım” Bu sektörde 3 buçuk yıldır yer aldığını söyleyen Cihanser Çelik, “Mesleki ve sektörel tecrübeye inanan ve büyük saygı duyan biriyim. Ben bu isteki duayenlerin yanında hala çok şey öğreniyorum ve duracağım yeri çok iyi bilirim. Ben kendi adıma firmama yaptığım katkılar için bir muhasebe yaparsam şunu diyebilirim, ‘daha gidecek çok yolumuz var.’ Bunu herkes bilmelidir ki, ticarette hiç bir zaman hedefe ulaşılmaz. Ticarette hedefe ulaştığınızı sandığınızda arkasında yeni bir hedef olduğunu görürsünüz” ifadelerini kullandı. Yabancı bir marka ile çalışmanın nasıl olduğundan da söz eden Çelik, “Ben yıllardır yurt dışında yaşamama rağmen ne kadar da olsa bizimle Avrupalılar arasında bir mantalite farkı var. Bazen bunu aşmak zor oluyor. Bu sadece benim için değil, Türkiye’deki bayilerimiz içinde zor oluyor. Ancak bunun yanında bir Alman firmasıyla çalışınca kendinizi güvende ve çok kuvvetli hissediyorsunuz. KIT montaj tekniğinin ne kadar başarılı ve seri
üretimde olmazsa olmaz olduğunu sektöre gösterdik ve bugün birçok firma alt taban “şasi”yi kaynaksız KIT seklinde vidalayarak üretmek istiyor. Seri üretim yapmak isteyen firmalara desteklerimiz artarak devam edecektir” ifadesinde bulundu. Yeni teknoloji: Kit QCS Çelik, “Bu en yeni ürünümüz içecek taşımada ve hızlı yükleme ve indirme yapılan her yerde kullanılıyor. 30 saniye gibi kısa bir sürede 13620 mm uzunluğundaki bir dorsenin yan tentesini açabilirsiniz. Türkiye pazarı, Avrupa’daki durum şu an pek iç açıcı görünmüyor. TSE çok stabil bir ekonomisi olmayan diğer Avrupa ülkelerine göre Türkiye’yi son yıllardaki büyüme oranına göre iyi takip ediyor ve büyüyen bu pazardan pay almak istiyor. Bunun içinde önümüzdeki dönemde yatırım ve çalışma planını artırmaya kara verdik. Firma açılışının ilk yılında 10 bin, ikinci yılında 45 bin ve şu an yılda 60 bin üzerinde çatı sistemi üretiyor ve bu 7 dakikada bir üretim anlamına geliyor. Avrupa’da yüzde 48 Pazar payıyla lider durumdayız, bunu Türkiye’de de başarmak istiyoruz. 2010 yılından beri Türkiye faaliyetteyiz, İstanbul Merkez olarak Bayilik sistemiyle Türkiye de çalışmaktayız” dedi.
TSE 1995 yılında kuruldu TSE, (Trailer Systems Engineering) 1995 yılında Almanya’nın Baden Württenberg eyaletinin Ulm şehrinde kurulmuş bir firma: l 1996 yılında treyler için seri bicimde kayar çatı üretimi başladı, l 1998 yılında şimdiki yeri Ratshausen şehrine taşınıp kamyonlara yan duvar panelleri için kayar çatı sistemleri üretimine başladı, l 2000 yılında Firma şimdiki adını Trailer Systems
Engineering aldı, l 2001 yılında seri üretim Alüminyum Kasa, l 2004 yılında seri üretim alt taban platformu, l 2006 yılında seri üretim içecek taşıyıcıları için kasa, l 2010 yılında seri üretim Alüminyum Kasa ve demonte çatı sistemi, l 2012 yılında seri üretim hızlı açılır kayar perde sistemi.
ARALIK
41
HABER
Kartallar Dorse, ürettiği kompozit kapaklara sahip dorseyle hem sac dorseye oranla nakliyecinin yükünü hafifletiyor, hem de kompozit malzeme sayesinde ekstra esneklik sağlıyor.
Kartallar, kompozit dorseyle yükünüzü azaltıyor
2
8 yıldır sektörde hizmet veren dorse, treyler ve damper üreticisi Kartallar, zorlu şartlar altında çalışacak dayanıklı ekipmanlar üretiyor. Kompozit malzemeden yapılan yan kapakları sayesinde daha kullanışlı ve hafif dorseler ürettiklerini anlatan Satın Alma Şefi Ekrem Gezen, dorsenin ağırlığını neredeyse yarı yarıya düşürdüklerini söyledi. Hafifliğin, yakıt maliyetine de yansıdığını belirten Gezen, “Dorse grubunda yük çok önemlidir. 8 kapaklı bir dorsede sadece dorse kapakları sayesinde 200 kilogramlık bir yükten kurtarıyoruz. Kompozit malzemenin bir diğer avantajı ise sac kapaklara oranla daha yüksek bir esneklik sağlaması” diye konuştu. 28 YILLIK TECRÜBE Özellikle inşaat, maden, lojistik gibi sektörlere özel araçlar ve ekipmanlar ürettiklerini söyleyen Ekrem Gezen, 28 yıllık tecrübelerinin müşterileri tarafından tercih sebebi olmalarını sağladığına dikkat çekti. Ekrem Gezen, “Üretimi, Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’ndeki 15 bin metrekarelik bir alanda gerçekleştiriyoruz. Ürünlerimiz tüm araçlara uygundur, estetik ve dayanıklıdır. Üretimde birinci sınıf İsveç çeliği kullanıyoruz. 28 yıllık tecrübemiz de işin içine girdiğinde ortaya çok iyi bir sonuç çıkıyor. Satış sonrası destek ve servis ağı konusunda da müşterilerimize ciddi avantajlar sağlıyoruz. Herhangi bir sorun ortaya çıktığında en geç iki gün içinde müşterimizle bağlantıya geçebiliyoruz” dedi.
42
ARALIK
“ÜRETİM ARTTIKTAN SONRA İHRACATI DÜŞÜNECEĞİZ” Üretim kapasitelerini artırdıktan sonra ihracat yapmayı amaçladıklarını aktaran Gezen, sözlerini şöyle sürdürdü: “”Ağırlıklı olarak yurt içi çalışıyoruz. Yurtdışı satışlarımız da var ancak sadece proje bazında. Henüz doğrudan ihracat yapmaya başlamadık. Yıllık bazda şu an için 400-450 damper üretiyoruz. Yurt içi pazarında özellikle de inşaat sektöründeki hareketlilikten dolayı geniş bir pazar var ve yurt içi pazarına ancak yetişebiliyoruz. İleride üretim kapasitemizi artırdığımızda ihracat aşamasına geçmeyi planlıyoruz.” KUR REKABETİ ZORLAŞTIRIYOR İnşaat sektöründe artan hareketliliğin sektör adına olumlu bir gelişme olduğunu söyleyen Gezen, artan döviz kurunun ise piyasada rekabeti zorlaştırdığını kaydederek, “3. köprü, 3. havalimanı, Kanal İstanbul gibi dev inşaat projelerinin yanı sıra, kentsel dönüşüm projeleri inşaat sektörüne dev bir ivme kazandırdı. Bu gelişmelerin ışığında 2014 yılında pazarın daha da genişleyeceğini öngörüyoruz. Tabi ki bu durum bizim için de büyüme anlamına geliyor. Ancak döviz kurunun bu seviyede devam etmesi üreticiler için sorun yaratacaktır diye düşünüyorum. Özellikle hammadde maliyetindeki artış en büyük dezavantaj olacaktır. Sektörde rekabetin en üst seviyede olmasından dolayı bu farkı fiyatlarımıza yansıtmaktansa kendi kar marjımızdan kısıyoruz” ifadelerini kullandı.
HABER
F
Ford’un 1846T’si “Yılın Lojistik Kamyonu”
ord Cargo’nun Türk mühendisler tarafından küresel pazar için geliştirilen ve İnönü Fabrikası’nda üretilen 1846T Çekicisi 7. Uluslararası Logitrans Transport Lojistik Fuarı’nda “Yılın Lojistik Kamyonu” ödülüyle taçlandırıldı. Daha önce iki ayrı uluslararası organizasyon tarafından ödüllendirilen Ford Cargo 1846T Çekici, şimdi de İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen Uluslararası Logitrans Transport Lojistik Fuarı’nda “Yılın Lojistik Kamyonu” ödülüne layık bulundu. Ford Otosan Kamyon İş Birimi Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Kınay, Ford Cargo 1846T Çekici ile aldıkları ödülden duydukları mutluluğu dile getirerek, “Lojistik sektöründe dünyanın en etkin üçüncü büyük fuarı olan Logitrans tarafından ödüllendirilmekten gurur duyduk” dedi. Kınay sözlerini şöyle sürdürdü; “Türk mühendisleri ve işçilerinin emeğiyle geliştirilip üretilen 1846T Çekici ile geçtiğimiz yıl International Truck of the Year tarafından “Uluslararası Yılın En İyi Kamyonu” yarışmasından, bu yıl da Moskova’da düzenlenen Uluslararası Ticari Araçlar, Yedek parça ve Servis Ekipmanları İhtisas Fuarı Comtrans “Russian Truck of The Year 2014” (2014 Rusya Yılın Kamyonu) yarışmasından üçüncülük ödülü ile döndük. 2011’de Ford Cargo Midilli yol serisini Yılın Lojistik Kamyonu ödülüne layık bulan Logitrans, bu yılda aynı ödülü 1846T Çekicimize verdi. Bu ödüller mühendislerimizin ve işçilerimizin yetkinliğini tüm dünyada tescillemiş oluyor.” YÜKSEK PERFORMANS, DÜŞÜK YAKIT TÜKETİMİ “One Ford” stratejisinin ağır ticari araç sınıfındaki uygulaması doğrultusunda Ford Cargo 1846T Çeki-
ci, satışa sunulduğu tüm pazarların standartlarına, hava ve yol durumlarına uygun olarak, yurtiçi ya da uluslararası taşımacılık yapan müşterilerin beklentilerini karşılayabilecek biçimde Ford Otosan mühendisleri tarafından geliştirildi. Ford Otosan’ın İnönü Fabrikası’nda üretilen 1846T Çekici, Ford Cargo’nun DNA’sında yer alan güç, konfor, verimlilik ve dayanıklılık özelliklerine sahip. 460 PS/2100 Nm motor gücü ile sınıfındaki en rekabetçi güç ve torku düşük devirlerden itibaren sunan Ford Cargo 1846T Çekici, yüksek performans ve düşük yakıt tüketimini bir arada sunuyor. Binek araç rahatlığındaki manuel şanzımanı ve debriyajsız otomatik şanzıman opsiyonu ile ön plana çıkan çekici, lüks binek araçlarda kullanılan ESP, yokuş kalkış desteği, klima gibi donanımları standart hale getirerek, ağır ticari araç sektöründeki rakiplerinden ayrılıyor. Büyük lojistik firmalarının ihtiyaçları düşünülerek geliştirilen yeni Ford Cargo 1846T Çekici, filo yönetim sistemlerine uyumlu altyapısı ve opsiyonel sunulan Filobil sistemi ile filoların verimli yönetimi için gerekli donanımı da müşterilerine sunuyor. LOGITRANS Fuarı’nda aldıkları ödül sonrası bir basın toplantısı düzenleyen Ford Otosan kurmayları sektör basınının sorularını yanıtladı. Kendilerinin tamamen yerli mühendislerden oluşan bir teknolojiyle üretim yaptıklarını dile getiren kurmaylar, 1846’nın en çok öne çıkan yönünü güç ve dayanıklılık olarak açıkladı. Fuarda bir de teslimat gerçekleştirildi. Peyder pey alınanlarla filosuna 50 Ford Cargo 1846T Çekici katan Orkun Nakliyat’ın sahibi İlhan Karadeniz, 25 adet daha sipariş verdi.
ARALIK
43
HABER
Nevpa, ‘dünyanın en kaliteli dingili’ni üretme hazırlığında Türkiye’nin lider treyler ekipmanı üreticisi Nevpa, yerli dingil ve hafif ticari kasası üretmeye başlayacak. Treyler ekipmanları konusunda Avrupa’da zirveyi hedefleyen şirket, dünyanın en hafif ve en kaliteli dingilini yabancı eşdeğerlerine oranla daha ucuza üreterek dorse maliyetlerini düşürmeyi planlıyor…
2
5 yıl önce 300 metrekarelik bir alanda üretime başlayan Nevpa, bugün Avrupa’nın en büyük ticari araç ekipmanları üreticisi olmaya aday. Hali
hazırda Türkiye’nin en büyük treyler ekipmanı üreticisi ve pazar lideri olan Nevpa, yatırımlarını da tüm hızıyla sürdürüyor. Nevşehir’de yer alan 12 bin metrekarelik fabrikaya ilave olarak üretim alanlarını büyüten şirket, yakın vadede hafif ticari araçlar için sac ve alüminyum kasa üretimine başlamaya da hazırlanıyor. “AVRUPA’DA ZİRVEYE OYNAYACAĞIZ” Avrupa’da ilkleri zorlamak gibi bir hedeflerinin olduğunu söyleyen Fabrika Müdürü Mehmet Akdeniz, “Amacımız, krom, sac, galvaniz gruplarında birinci ligde üretim yapan büyük üreticilerin üstyapı ihtiyaçlarını tek başına karşılayabilen bir şirket haline gelmek. An itibariyle Krone ve Schmidt gibi firmaların üstyapı ihtiyaçlarını biz gideriyoruz. Lider olabilmek değil lider kalabilmek önemlidir diye düşünüyoruz. Lider kalabilmek için de yeniliği ve teknolojiyi yakından takip ediyoruz. Bu bağlamda da Ar-Ge destekli yoğun bir çalışmamız var. Bunların yanı sıra 3 KOSGEB ve 1 TÜBİTAK ortak çalışmamız var. Ayrıca Üniversite-İşveren İşbirliği adı altında bir projemiz daha var. Market gibiyiz, bizde her ürün var. Gerek doğrudan üretim, gerekse de distribütörlük yoluyla müşterilerimizin ihtiyaç duyduğu her ürünü sağlıyoruz. Dahası, müşterimizin istediği özellikleri taşıyan
44
ARALIK
Fabrika Müdürü Mehmet Akdeniz
ürünleri kişiye özel olarak üretebiliyoruz” diye konuştu. “AVRUPA’DA MARKA OLUŞTURMAYA ÇALIŞIYORUZ” Akdeniz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Önemli olan Avrupalıdan daha iyi, daha ucuz, daha hafif malı üretebilmek, Türkiye’deki dövizi yurtdışına çıkarmamak. Dahası, ihracat yoluyla ülkemize katma değer sağlamak. Kopya üretim mantığından çıkılması lazım. Biz, Avrupa’da Türkiye’yi temsil edecek bir marka yaratma çabasındayız. Avrupa’da bunun çalışmasını sürdürüyoruz. Görsel kimliğini de çağın gerektirdiği şekilde yenileyen Nevpa, yeni amblem olarak, Türkiye ile özdeşleşen “lale” ikonunu seçti. Özellikle 2006 yılından itibaren yaptığı yatırımlardan sonra Ar-Ge ve eğitimli personel istihdamına yönelen Nevpa, 2 yıl gibi kısa bir süre içerisinde Türkiye ve Dünya’da marka olmuş dorse ve treyler üreticilerine sattığı yedek parça ve aksesuarlar ile üretim kalitesini ne kadar ileriye taşıdığını ispatlamıştır.” DÜNYANIN EN KALİTELİ DİNGİLİNİ NEVPA ÜRETECEK Nevpa, dünyanın en hafif, en kaliteli dingilini üretmek için kolları sıvadı. Bursa’da 20 bin metrekare arazi yatırımı yapıldı, 2015 yılında ürünün test aşamasına gelmesi ve üretim hattının da hazır olması planlanıyor. Türkiye’deki dingil üreticilerinin büyük kısmının patentsiz merdivenaltı üretim yaptıklarını söyleyen Fabrika
Müdürü Akdeniz, “Bizim amacımız patentli, standartlara uygun, yerli üretim ve Türkiye’nin kendi markası olabilecek bir ürün ortaya çıkarmak. Yeni üreteceğimiz dingillerimiz Avrupa’dakilerle kalite olarak eşdeğer ancak fiyat olarak daha uygun olacak. Dorsede en büyük maliyeti dingil oluşturuyor. Böylece bu durumun da önüne geçeceğiz” diye konuştu. HAFİF TİCARİ ARAÇ KASASI ÜRETMEK İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI Hafif ticari araçların sac ve alüminyum kasa üretimine başlayacaklarını ilk kez Lojistik Ekipmanlar okuyucularıyla paylaşan Mehmet Akdeniz, sürecin ayrıntılarını anlattı. Kasa üreticileri ve OEM’ler için standart halde demonte olarak üretim yapacaklarını kaydeden Akdeniz, “Bununla ilgili talep de var. Zaten şu anda kasaların tüm parçalarını veriyoruz. Şu an Ford için parça üretimi yapıyoruz. Bizden başka parçalar da istediler. Biz de tüm kasayı üretmeye karar verdik. Dorse üretimi yıllık 10 bin civarındayken hafif ticari araç kasalarının yıllık yüz binin üzerinde ithalat rakamı, getirisi çok yüksek olacak. Üretim büyük ihtimalle Nevşehir’de yapılacak. Ancak batıda da üretim yapmayı düşünüyoruz, üretimi iki ayrı yerde gerçekleştirme gibi bir durum söz konusu. Ayrıntılar zaman içinde netleşecektir diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
ARALIK
45
HABER
S
Alman Orthaus’u satın aldı gözünü frigo pazarına dikti
akarya Akyazı’da yapılan 35 milyon dolarlık fabrika yatırımının tamamlanmasıyla birlikte 8 aydır üretimde olan Orthaus, gözünü şimdi de frigo pazarına dikti. Önümüzdeki aylarda frigorifik kasa üretimine de başlamaya hazırlanan Orthaus, hem köklü geçmişi hem de yeni sahiplerinin elindeki güçlü yönetimle, treyler-damper pazarındaki dengeleri değiştirmeye aday. “FRİGODA EZBER BOZACAĞIZ” Frigorifik taşıma pazarının günden güne büyüdüğünü vurgulayan Bölge Satış Sorumlusu Özgür İsmiçoğlu, özellikle Akdeniz bölgesinde yakalanan potansiyelin dikkate değer olduğunu ifade etti. Frigorifik kasa üretimini hakkıyla yerine getirebilmek için uzun ve hassas bir araştırma sürecinden geçtiklerini belirten İsmiçoğlu, “Standart üretim yapıp ihtiyacı karşılamak istemiyo-
88 yıllık Alman markası Orthaus, ULS Group’un Rus ortağıyla yaptığı satın almanın ardından üretimine artık Türkiye’de devam ediyor.
46
ARALIK
ruz. Amacımız ihtiyacı standart haline getirmek. Şasiyi yapayım üzerine kutuyu koyayım mantığıyla bitmiyor bu iş, bunu gördük. Gerçekten çok farklı bir ürün çıkarmaya hazırlanıyoruz. Zaten pazara çıktığında bunu müşterilerimiz de görecek. Ocak ya da Şubat ayında ürünlerimizi piyasayla paylaşacağız” diye konuştu. TANKER VE SİLOBUS ÜRETİMİ BİR YIL SONRA Treyler, standart perdeli tenteli araçlar, damper, açık kasa, konteyner şasi alanlarında üretimini sürdüren Orthaus’un frigo pazarına da iddialı bir şekilde gireceğini söyleyen İsmiçoğlu, yaklaşık bir yıl sonra da tanker ve silobus üretimine başlayacaklarının müjdesini ilk kez Lojistik Ekipmanlar okuyucularıyla paylaştı. Üretimin son teknolojik gelişmelerin ışığında şekillendiğini belirten İsmiçoğlu, “Orthaus, pazara yeni bir ekip ve son teknoloji ürünü bir fabrika ile geri döndü. 8 ay
Bölge Satış Sorumlusu Özgür İsmiçoğlu
t
önce üretime geçtik. Şimdiden 280’e yakın ürün sattık. Üretimin yüzde 50’lik kısmı yurtdışına gitti. Başta Kazakistan, Türkmenistan olmak üzere ağırlıklı olarak Türki Cumhuriyetlere satış yapıyoruz. İç pazarda ise öncelikli hedefimiz yüzde 5’lik pazar payı yakalamak” ifadelerini kullandı. Özgür İsmiçoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tam otomatik robotlu kaynak hattının yanı sıra kumlama, çinko fosfat kaplama ve kataforez boya teknolojisine sahip yüksek kaliteli yüzey işlem tesisleri, hem araçların en yüksek kalite standartlarında üretilmesini hem de 10 yıl paslanmazlık garanti verilmesini sağlıyor. 10 yıl paslanmazlık garantisinin yanı sıra dayanıklı ve inovatif tasarım, yüksek taşıma kapasitesi anlamına gelen daha fazla hacim veya daha düşük boş ağırlık, uzun kullanım
ömrü, düşük işletme maliyetleri ve belki de en önemlisi yüksek ikinci el değeri, Orthaus’un müşterilerine sunduğu avantajlardan bazıları…” “DAMPERE ÖZEL ŞASİ ÜRETTİK” En kaliteli ürünleri en uygun fiyatlarla müşterilerine ulaştırmaya çalıştıklarını söyleyen İsmiçoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Sadece damper için şasi ürettik. Şasiyi açık kasaya göre üretelim, sonra dampere çeviririz gibi bir düşüncemiz hiç olmadı. Ağır çalışma şartlarına uygun yüksek mukavemetli bir araç üretme hedefiyle yola çıktık ve sonuç bizim için tatmin edici oldu. Nokta atışı yaptık diyebilirim. Ciddi miktarda damper satan şirketler bile ürünlerimizi oldukça başarılı buldu. Fiyat kalite ortalaması da son derece cazip.”
ORTHAUS’U TANIYALIM? Her şey Orthaus kardeşlerin 1925 yılında Wüllen kasabasında at arabaları için karoser üretmeye karar vermeleri ile başladı. Tekerlekten çeşitli karoserlere kadar değişik nakliye ekipmanları üretilmekteydi. Takip eden yıllarda Orthaus kardeşler firma tarihinde ilk kez motorlu araçlar için ve özellikle de otobüsler için üstyapı ekipmanları ve karoser imal etmeye başladılar. Piyasa büyürken Ortaus, kendi ürettiği mekanik süspansiyon ile tarım ve nakliye sektörlerine araç üretmeye devam etti. 1950’li yıllarda Orthaus damper üretimine yoğunlaşmış durumdaydı. Takip eden yıllarda her iki yana devrilebilen ve devamında her üç yöne de devrilebilen damper araçlar ürün gamında
yerini aldı. 60’ların başında ise Orthaus ürün gamını çok çeşitli ebat ve tipte, çelik ve aluminyum damperler ile zenginleştirerek yoluna devam etti. 80’li yıllara gelindiğinde inovatif dizaynlar ile ürün gamına yürür taban treylerler ve zor koşullar için hidrolik tahrikli treyler dingili uygulamalarının eklenmesi sağlandı. Bu yıllarda ayrıca Orthaus 120 m³ hacme sahip yüksek kapasiteli kamyon römork uygulamalarını yoğun olarak üretmekteydi. 90’lı yıllarda üçü bir arada Mega treyler, cam taşıyıcılar için fiberglas kaplamalar gibi pek çok değişik konseptlerin geliştirildiği ve ayrıca cam endüstrisi için fabrikalarda kullanılmak üzere özel araçların tasarlandığı bir dönem olarak tarihçede yerini aldı.
ARALIK
47
HABER
Mavi Bagaj’dan yolcuya 8 milyonluk fayda
U
laştırma sektörünün öncü firmalarından Kâmil Koç, konforlu ve güvenli bir yolculuğun yanı sıra, yolcularına sağladığı avantajlara ‘Mavi Bagaj’ platformu ile yenisini ekliyor. Mavi Bagaj, Kâmil Koç yolcuları ve YOLKART sahipleri için gıdadan eğlenceye, eğitimden alışverişe, Türkiye’nin önde gelen birçok markasında cazip indirim ve fırsatlar sunuyor. Mavi Bagaj avantajlar platformunda ilk ay Sbarro, Popeyes, Arby’s restoranları; Network, Fabrika ve Divarese markalarının online siteleri, English Time Dil Okulları şubeleri ve cicek.com internet sitesi yer alıyor. Bu özel fırsat ve indirimlerden Kâmil Koç YOLKART sahipleri biriken puanlarıyla veya kampanya döneminde Kamil Koç’tan bilet satın alanlar sahip olacakları fırsat kodları ile yararlanabilecekler. “MAVİ BAGAJ” PLATFORMU SEKTÖRÜMÜZ İÇİN BİR İLK Sektörde bir ilk olan Mavi Bagaj Platformu ile ilgili Kâmil Koç Otobüsleri A.Ş. Genel Müdürü Kemal Erdoğan: “Mavi Bagaj ile sektörümüzde yolcularımız için yine bir ilki gerçekleştirmiş olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Yolcularımıza her zaman kaliteli, konforlu ve güler yüzlü hizmet sunmayı ilke edinmiş bir firma olarak, sadece seyahatleri sırasında değil günlük yaşamlarında da yolcularımızın yanında olmayı amaçlıyoruz. Bu amaçla Türkiye’nin önde gelen markalarıyla işbirliği yaparak yolcularımıza seyahat dışında da çeşitli ayrıcalıklar sunalım istedik ve ilk ay için sekiz markayla Mavi Bagaj’ı yolcularımızın hizmetine sunduk. Mavi Bagaj ile ilk ay için yolcularımıza yaklaşık yarım milyon TL’lik bir fayda sağlamayı hedefliyoruz. Bu rakamın bir yıl sonunda ise yaklaşık 8 milyon TL olmasını öngörüyoruz “ dedi. MAVİ BAGAJ FIRSAT KODU YETERLİ Kamil Koç’un bilet aldıkça puan kazandıran sadakat programı YOLKART sahipleri kartlarına tanımlı onaylı cep telefonu numarasından “KKOC” boşluk “FIRSAT” yazıp 5564’e kısa mesaj atarak telefona gelen fırsat koduyla avantajlardan faydalanabiliyor. Yolcular ayrıca kampanya döneminde alacakları Kâmil Koç biletinin üzerindeki Mavi Bagaj Fırsat Kodu ile fırsatlardan yararlanabilecekler. Fırsat kodunun ilgili markadan yapılacak alışverişlerde satış yetkilisine iletilmesi veya online alışveriş sitelerinden yapılacak olan alışverişlerde belirlenen alana girilmesi fırsatlardan yararlanmak için yeterli olacak.
48
ARALIK
HABER
OMS’nin park ayakları, en yakın rakibinden 10 kilo daha hafif En yakın rakibinden 10 kilogram daha hafif park ayağı üretmeyi başaran OMS Makine, daha hafif ve daha dayanıklı ürünlerle yalnızca Türkiye’deki değil, Avrupa’daki treyler üreticilerinin de dikkatini çekiyor…
N
evşehir’de yaklaşık 8 bin metrekarelik alanda ürettiği park ayakları, king pin ve konteyner kilitlerini dünyanın dört bir noktasına ihraç etmeyi başaran OMS Makine, dünya standartlarında üretim ve marka bilinirliğiyle dikkat çekiyor. Bugün en yakın rakiplerinden 10 kilogram daha hafif park ayağı üretmeyi başardıklarını söyleyen Dış Ticaret Direktörü Cengiz Müezzinoğlu, piyasadaki paylarının kısa vadede katlanarak artacağını dile getirdi.
lu, “2013 ihracat hedefini yılın ilk beş ayında yakalamayı başardı. Bu yıl içinde yeni firmalarla anlaştık. Önümüzdeki yıl ihracatımızın ikiye katlanacağını öngörüyoruz. OMS gerçekten de bir dünya markası haline gelmeye başladı. Ürettiğimiz ürünler zaten kendi hakkını veriyor. Bizim pek bir şey söylememize gerek bırakmıyor. Daha önce birlikte çalışmak için kapısını çaldığımız birçok şirket, kalitemizi gördükten sonra bizim kapımızı çalmaya başladı” diye konuştu.
EN YAKIN RAKİBİMİZDEN 10 KİLO DAHA HAFİFİZ Pazardaki en hafif park ayağını ürettiklerinin altını çizen Müezzinoğlu, “Park ayağının en önemli özelliği hafif olmasıdır. Lojistikçiler için dara ağırlığı bile çok önemlidir. Biz de bu ağırlığı elimizden geldiğince düşük tutmak için hafif ama sağlam ürünlere imza atmaya çalışıyoruz. Şu an için bize en yakın rakibimizden on kilo daha hafifiz. Yerli üreticilerden ise en az 15-20 kilo daha hafifiz. Avrupa’da alüminyum treyler üreticileri, alüminyum ayak kullanmak yerine bizi tercih ediyor” ifadelerini kullandı.
AVRUPA’DA BİNDEN FAZLA SERVİS NOKTASI Sektördeki sürekliliklerinin, markalarını oluşturma konusunda kendilerine en büyük avantajı sağladığını aktaran Müezzinoğlu, “Üretime başladığımız ilk yıllardan bu yana sürekli kalitemizi daha da yükseltecek adımlar attık. Her zaman sektördeki diğer firmaların üç-beş adım önünde olmamız gerektiğine inanıyoruz, öyleyiz de. Müşterilerimizi satış sonrasında da yalnız bırakmıyoruz. Nihai kullanıcı ve treyler imalatçılarının tedarikçi performansı beklentileri yükseliyor ve haklı olarak müşterilerimiz sıfır hata, uygun fiyat ve yurt çapında servis hizmetleri talep ediyor. Ürünlerimiz ve satış sonrası servisimiz, yüksek kalite ve güvenilirlik ile rekabetçi yapısını muhafaza ediyor. İstanbul’da bir servis noktamız var. Anadolu’ya ise fabrikamızdan servis hizmeti veriyoruz. Avrupa’da çalıştığımız bir müşterimizin binden fazla servis noktası var. Bu sayede Avrupalı müşterilerimize de destek sağlayabiliyoruz” dedi.
İHRACAT ÖNÜMÜZDEKİ YIL İKİYE KATLANACAK Avrupa’nın hemen hemen tamamının yanı sıra Avustralya, Güney Kore, Güney ve Kuzey Afrika ile Ortadoğu ülkelerine de ihracat gerçekleştirdiklerini söyleyen Cengiz Müezzinoğlu, üretimlerinin yüzde 35’ini yurtdışına gönderdiklerini kaydetti. İhracat rakamlarını önümüzdeki yıl ikiye katlamaya hazırlandıklarını söyleyen Müezzinoğ-
ARALIK
49
TESLİMAT
Murat Lojistik Filosu Ford Cargo 2526HR ile güçlendi
İ
stanbul Üsküdar’da faaliyet gösteren Murat Lojistik, filosunu büyütürken Ford Cargo’yu tercih etti. 20 adet Ford Cargo 2526HR, Ford Otosan Kamyon İş Birimi Türkiye Satış Müdürü Berk Mumcu, Ford Otosan Güney Marmara Kamyon Bölge Müdürü Murat Bakış ve satışı gerçekleştiren Otokoç Otomotiv Satış Danışmanı Çağdaş Kaleli’nin de katıldığı törenle, Murat Lojistik Yönetim Kurulu Üyesi Selçuk Yüksel’e teslim edildi.
Eyüp Lojistik’in 100’lük TIRSAN siparişi tamamlandı
E Malatya Zafer Turizm’e 10 Travego
M
alatya Zafer Turizm, Mercedes-Benz Türk bayii Koluman Gaziantep tarafından satılan 10 adet Travego15 otobüs ile birlikte, filosundaki toplam otobüs sayısını 43’e, Mercedes-Benz marka otobüs sayısını ise 41 adede çıkardı.
Iveco’dan Böcek Nakliyat’a 8 adet Stralis çekici
I
veco Bursa yetkili satıcısı Özgözde Otomotiv Böcek Nakliyat firmasına 8 adet Stralis çekici teslim etti. COMVEX fuarında Iveco standını ziyaret eden Böcek Nakliyat yetkilileri alım kararlarını yeni Stralis’den yana kullandılar ve fuarı takiben araçlarını yapılan bir tören ile teslim aldılar.
50
ARALIK
yüp Lojistik firmasına satışı yapılan 100 adet TIRSAN Yeni Nesil Perdeli Maksima+’nın 100.cüsü TIRSAN Treyler Samandıra Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen tören ile teslim edildi. Tören, TIRSAN Treyler A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, Eyüp Lojistik Uluslararası Nak. Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Bartık ve DAF-TIRSAN Otomotiv Satış Yöneticisi Ertuğrul Erkoç’un katılımıyla gerçekleştirildi.
Tırsan’dan Güney Eksport’a dev satış
T
ürkiye’nin lider treyler üreticisi TIRSAN, Comvex 2013 fuarında bayisi olan Gelecek Otomotiv’in gerçekleştirdiği anlaşma ile Güney Eksport Lojistiğe 2018 yılına kadar toplam 500 adet Kässbohrer Melas Tankeri satış anlaşması imzaladı.
ARALIK
51
HABER
52
ARALIK