LOJİSTİĞE ÜRÜN VE HİZMET SAĞLAYANLARIN DERGİSİ
Yıl: 4 / Sayı: 33 / MART 2013
Fiyatı: 8 TL
Çocukluğunda kendisine ödül veren kaymakamın ‘BEY’ sözcüğünden etkilendi kaymakam oldu. Şimdi de PTT’yi dünyanın en büyük 10 kargo şirketi arasına sokmayı hedefliyor…
DOSYA: ÜSTYAPI EKİPMANLARI
Tural ŞUBAT
1
i bi ki d ra e ra rgi da
Osman
2
ŞUBAT
ŞUBAT
3
Sektör küçülürken Thermo King büyüdü 42 OMSAN Lojistik 35 yaşında 43 OKT doğmamış ihtiyaçlar için üretim yapıyor 44
TIRSAN’ın yeni nesil perdelileri sahne aldı
Öztreyler iki fabrikasıyla emin adımlarla ilerliyor 46
2
4'te
"Alcoa Jantları daha hafif ve çeliğe göre 4 kat daha sağlam" 48 Novateck'ten filolara maksimum tasarruf, minimum maliyet 51 Karsan'ın CNG'li otobüsleri artık İstanbul yollarında 52
Kozmaksan dünyanın ihracatını yapıyor 28'de marka
olma
yolunda
e
30'd
4
Otokar'dan TETAŞ Taşımacılık'a 70 Sultan City 55
KADESAN’IN H
Katmerciler
bölgesel
Ulusoy ve Varan koşarak büyüyor 54
EDEFi:
DÜNYA PAZARINDA SI TÜRK mARKA OLmAK 'de 32
ŞUBAT
ŞUBAT
5
editoryal bakış Selçuk ONUR info@lojiport.com
Değerlerimize sahip çıkmak 2013 yılıyla birlikte dergimizin alışıldık kapak dizaynının dışına çıktığımızı fark etmişsinizdir. Her ay farklı bir kişiyi kapağa taşıyarak, içeride ayrıntılarıyla tanıtmaya çalışıyoruz sizlere. Bu uygulamaya ‘söz uçar, yazı kalır’ ilkesinden yola çıkarak başladık. Genetik naturamızdan olacak ‘unutkan’ diye tanımlanabilecek bir özelliğimiz var. Bugün yere göğe sığdıramadıklarımızın, yarın adını bile anımsayamayabiliyoruz. O nedenle kendi kulvarımızda, gücümüzün yettiğince buna son vermek istedik. Başta taşımacılık sektörünü ve ‘kamyoncu’ diye tanımlanan meslek grubunu ‘lojistik’ mertebesine yükseltenler olmak üzere, ‘iz bırakanlar’la konuşup, onların bilinmedik yönlerini aktarıyoruz sizlere. SAĞLIK, ÇOBANOĞLU, TURAL Startı lojistik sektörünün yaşayan abidelerinden Süleyman Sağlık ile verdik. 80 yaşına yaklaşan bu delikanlı amcamızın, gençlik yıllarında kamyonla 24 saatte kat ettiği Almanya-İstanbul arasını; bu yaşta ama özel aracıyla Novi Pazar-İstanbul arasına kaydırdığını ve eski hızından hiçbir şey kaybetmediğini öğrendik. RODER-UND birleşmesinin mimarı Necmi Çobanoğlu ağabeyimizin ölümcül bir kanser hastalığını nasıl alt edip, yaşama tutunduğunu; bir lokantadan başlayan iş yaşamının yüzlerce araçlık filoyla, Avrupa’nın birçok noktasında faaliyet gösteren bir yapıya nasıl dönüştüğünün öyküsüne şahit olduk. Mart sayımızda da, bir işadamı değil, başarılı bir bürokratı tanıştıracağız sizlerle: PTT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Osman Tural. Sayın Tural, alışılmışın dışında bir bürokrat. Bir kaymakam yardımcısıyken tanıştığı rahmetli Vali Recep Yazıcıoğlu’dan oldukça etkilendiğini saklamıyor. Gerçekten de, birçok özelliği merhum Yazıcıoğlu ile çakışıyor. Söz konusu olan halksa, bürokratların da kitabın dışına çıkabileğini öyle iki çarpıcı örnekle açıkladı ki, (doğum yapan inek ve köprünün sağlamlık testi) siz de okuyunca bana hak vereceksiniz. BUS&TRUCK VE DOSYA KONULARINA DEVAM Yeni yıl itibariyle yaptığımız ikinci değişiklik ise, ayrı bir dergi olarak çıkardığımız BUS&TRUCK’ı LOJİSTİK EKİPMANLAR dergimizin bir parçasına dönüştürmek oldu. Sizlere daha kaliteli yayınlar sunmak isterken, yaşam hakkımızdan da vazgeçmemeliydik. Bu nedenle iki ayrı derginin maliyetine katlanmaya çalışarak yayın hayatımızı sekteye uğratabilecek hamleler yerine, içinde BUS&TRUCK’ın da olduğu daha dolu bir dergiyle karşınızda olmayı seçtik. 2010 yılından beri hiç değiştirmediğimiz her ay bir konuyu ayrıntılı masaya yatırmak ilkemizden ise hiç vazgeçmedik ve geçmeyeceğiz. Bu ay ÜSTYAPI EKİPMANLARI firmaları ile sorunlarını bulacaksınız sayfalarımızda. Dünya ile rekabet edebilecek bir otomotiv yan sanayimiz olduğu gerçeğini bir de üstyapıcılardan duyacak, sektörle gururlanacaksınız. Nisan ayında yeniden görüşmek dileğiyle.
6
ŞUBAT
İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü LOJİMEDYA Basın Yayın Reklam Pazarlama Org. Tic. Ltd. Şti. adına Selçuk ONUR Editör Hacı Yusuf ÖZER Cengiz TEPEBAŞ Reklam ve Halkla İlişkiler Müdürü Funda BİNGÖL Görsel Yönetmen Talha Feyyaz DUYAR Yayın Danışmanı Atilla YILDIZTEKİN Danışmanlar Kurulu Denizyolu: Kapt. Ayhan ÇEKİÇ, Geza DOLOGH, Adam DUPRE Karayolu: Arif DAVRAN, Zahit SAĞLIK, Mine KAYA, Havayolu: Musa ALİOĞLU Demiryolu: İbrahim ÖZ, Yaşar ROTA Gümrük: Osan BAŞTA Almanya Temsilcisi Doğan PÜRSÜN Hollanda Temsilcisi İlhan KARAÇAY İngiltere Temsilcisi Tahsin ÖZALAN Yayın Türü Yerel Süreli Yayın Yayına Hazırlayan LOJİMEDYA Perpa Ticaret Merkezi A Blok Kat: 13 - No: 2007 Okmeydanı-İSTANBUL Tel: 0212 251 86 70 Faks: 0212 320 58 20 CTP ve Baskı Özkan Basım Tanıtım Hizmetleri San.Tic.Ltd.Şti Tekstilkent Ticaret Merkezi A4 Blok - No 48 Esenler / İstanbul Tel: 0212 438 07 31 - 32 Faks : 0212 438 07 33 Dergimizde yayınlanan yazı ve fotoğraflar izinsiz kullanılamaz.
ŞUBAT
7
KISA KISA
Akdeniz Tersanesi’nden çevreci gemi Akdeniz Tersanesi , Trans AK Shipping Agency & Trading Ltd. için inşa edilen Türkiye merkezli Norden Gemi’nin tasarladığı yeni nesil 10,500 DWT’luk Süper Çevreci Kargo gemisinin inşasına başladı. Ta-
sarım özelliklerine göre, 130 metre boya sahip olacak geminin genişliği 17,5 metre. 10,500 DWT’de 7,25 metre tasarım draftı olması beklenen geminin 2013 yılının sonuna kadar inşasının bitmiş olması planlanıyor.
Aktaş Holding ödüle doymuyor
İzmir en büyük 50 liman arasında 2012 yılında Avrupa’daki kriz sebebiyle turizmdeki düşüşe rağmen İzmir kruvaziyer turizmde yüzde 4 artış yakalamayı başardı. İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş “Artık kruvaziyer turizmde, şartlar ne olursa olsun belirli bir seviyenin altına asla düşmüyoruz. İzmir, kruvaziyerin yükselen yıldızı olmayı sürdürüyor İzmir, 2011 ve 2012’de Dünya Seyahat Ödülleri kapsamında ‘Avrupa’nın Lider Kruvaziyer Destinasyonu’ ödülünü almıştır” dedi.
8
ŞUBAT
Dünyanın dört bir yanında üretim tesisleri bulunan, 80’den fazla ülkede ürünleri satılan, bağımsız yedek parça grubunda geniş ürün gamına sahip şirketler grubu olan Aktaş Holding, Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) tarafından derneğe üye tüm firmalar arasında yapılan değerlendirmeye göre, “Patent - Faydalı Model - Endüstriyel Tasarım” alanlarında zirvede yer almaya hak kazandı.
Borusan Lojistik’ten “ETAşımacılık” Borusan Lojistik, 5 milyon dolar tutarındaki inovasyon yatırımıyla geliştirdiği elektronik taşımacılık ağı projesini sektörün hizmetine sundu. Bu amaçla Borusan Lojistik çatısı altında kurulan ETA şirketi, KOBİ’lere internet üzerinden, nakliyecilere ise mobil teknolojileri kullanarak büyük avantajlar getiriyor. Sistem sayesinde, KOBİ’lere yüklerini taşıyacak güvenilir, sigortalı, maliyet avantajı yaratan, 7x24 izlenebilen nakliye hizmeti sağlanırken, kamyoncu esnafına iş sürekliliği, maliyet avantajı ve verimlilik kazandırılıyor.
KISA KISA
ŞUBAT
9
Aktaş Holding İcra Kurulu’na yeni atama: Gülseren Keçimen Hava süspansiyon sistemi üretiminde dünyanın en büyük firmaları arasında yer alan Aktaş Holding, küresel yönetim modeli çerçevesinde İcra Kurulu’na yeni bir atama yaptı. Aktaş Holding küresel yönetim modeline uygun olarak
Krone yetkili satıcıları İzmir’de buluştu İzmir Tire Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Krone Doğuş Treyler, Türkiye genelindeki Krone yetkili satıcılarını ağırladı. Türkiye genelinde hizmet veren Krone Yetkili Satıcıları, Satış Müdürleri ve Yetkili Satıcı sahipleri olmak üzere iki grup halinde gezdikleri Tire’deki fabrikada düzenlenen sunum ve fabrika turu ile detaylı bilgi alma imkanı buldular.
Avenue ve MD9 LE kentiçi ulaşımcılarla buluştu
İzmir ulaşımında hizmet vermeye başlayan Avenue otobüsü ile yeni ürünü MD9 LE’yi tanıttı. Teslim edilecek olan 300 adet Avenue’nun ilk 45 adeti İzmir ulaşımında yerini almasının mutluluğunu yaşadıklarını ve İzmir’e Avenue’nun yakıştığını belirten Murat Anıl, “300 Avenue ile Engelli taşımacılığına uygun, 72 yolcu taşıma kapasitesine sahip MD9 LE ürünümüzün İzmir ulaşımında fark yaratacağını düşünüyoruz” dedi.
10
ŞUBAT
Mali İşlerden Sorumlu İcra Kurulu üyeliğine Gülseren Keçimen getirildi. 1976 Burgaz doğumlu olan Gülseren Keçimen birçok farklı şirkette mali işler anlamında sorumluluklar aldıktan sonra 2010 yılında Aktaş Holding bünyesine katıldı.
Iveco Bauma 2013’e katılmak için hazır
Iveco, 30’uncusu gerçekleştirilecek Bauma Uluslararası Ticaret Fuarında off-road’a yönelik tüm araçlarını sergileyecek. Faur’da Küçük vanlardan 18 tekerlekli kargo araçlarına, küçük kazı araçlarından 60 tonluk kazı araçlarına kadar Iveco’nun tüm off-road araçları yerini alacak. Bauma Fuarı, inşaat ve madencilik sektörüne yönelik araçların, donanımların ve ürünlerin sergilendiği dünyanın en büyük ticaret fuarlarından biri. Fuar, 15-21 Nisan arasında Münih’te gerçekleştirilecek. Ziyaretçiler, Iveco standında Fiat Endüstriyel’e ait tüm araçları görme fırsatı yakalayacaklar.
Dünyanın etrafında 50 tur attı Kamil Koç firmasına ait 2008 model MAN Fortuna seyahat otobüsü, motor kapağı hiç açılmadan yaptığı kilometre ile bir rekora imza attı. Ağırlıklı olarak Ankara-İstanbul arası hizmet veren aracın kaptanı Akın Öziş, “Aracımızı 2008 yılından beri 3 şoför arkadaşla birlikte kullanıyoruz. Neredeyse hiç stop etmeyen aracımız günde ortalama 1300 kilometre yol yapıyor. Aracın aynı kişiler tarafından kullanılması, bakımlarının zamanında yapılması ve orijinal malzeme kullanılması bu rekoru getirdi” dedi.
ŞUBAT
11
KISA KISA
ATÜ, Duty-Free çalışanlarının kıyafetlerini yeniledi TAV Havalimanları Holding ve Unifree Duty Free A.Ş.’nin ortak girişimi olarak 2000 yılında kurulan Atatürk TAV Unifree (ATÜ), geçen yıl Şubat ayında başlattığı çalışma için dünyaca ünlü Türk modacı Hakan Yıldırım’la işbirliği yaptı. Yıldırım, çalışanların görüşleri doğrultusunda altı farklı görev tanımı için altı farklı kıyafet tasarladı. Kıyafetlerin şık ve konforlu olması için kumaş ve renk seçimine kadar her konu göz önüne alındı. Yeni tasarımlar yaklaşık bin ATÜ çalışanı tarafından giyilecek.
Emirates uçuşlarında canlı yayın maç keyfi Uçakiçi eğlence sistemini geliştirmeye ve yenilikçi uygulamalar üretme yolunda “ICE TV Live” uygulamasını başlatan Emirates artık dört kanala kadar canlı televizyon yayını sunuyor. Emirates uçakta cep telefonu kullanımını başlatan da ilk havayoluydu.
Anadolujet yolcuları da CIP kullanacak Yurt içinde birçok noktaya uçuş düzenleyen Anadolujet, hizmetlerine bir yenisini daha ekledi. CIP (Özel Yolcu) salonlarının kapıları Anadolujet yolcularına da açıldı. Zengin ikram çeşitleri, özel dinlenme alanları, internet, TV, günlük yerli / yabancı gazete ve dergi gibi imkânların sunulduğu CIP salonlardan artık Miles&Smiles üyesi Classic Plus, Elite ve Elite Plus kart sahibi Anadolujet yolcuları da faydalanabilecek.
Havada dev birleşme
ABD’nin iki büyük havayolu devi American Airlines (AA) ile US Airways’in birleşerek dünyanın en büyük havayolu şirketini oluşturmak için anlaştıkları bildirildi. Yeni anlaşmaya göre AA’nın hissedarları yüzde 72, US Airways’ın hissedarları ise yüzde 28 pay alacak.
12
ŞUBAT
ŞUBAT
13
KISA KISA
TLS Lojistik’ten 5,5 milyon Euro’luk araç yatırımı hedefi
T
LS Lojistik, nakliye filosunu, ileri teknolojiyle donatılmış, Euro 5 standartlarına uygun, çevreci, sürücülere kullanım rahatlığı sağlayan otomatik şanzımanları araçlarla
güçlendirmek üzere 2013’te toplam 5,5milyon Euro yatırım yapacak. Şirket Ocak ayı içinde bu yatırımın 1 milyon Euro’luk bölümünü gerçekleştirdi.
Aktifsped’in çoğunluk hissesi Hoyer Grup’ta
1997 yılından beri Türkiye’de faaliyet gösteren Almanya/ Hamburg merkezli Hoyer Grup, karayolu ile yurtiçi ve uluslararası sıvı/dökme yük taşıması konusunda uzmanlaşmış Aktifsped Uluslararası Nakliyat’ın çoğunluk hissesini satın aldı. Hoyer Grup, bu satın alma ile özellikle Türkiye iç piyasasındaki ve komşu ülkelere yapılan ihracat taşımalarındaki payını önemli ölçüde artırmayı hedefliyor.
Lojistik sektörünün kalbi Mars ile attı İspanya, Malezya, Şili, Filipinler, Fas, Arjantin, Brezilya ve Tayland gibi ülkelerde düzenlenen ve sektöre dair pek çok konunun konuşulduğu WIN toplantısı bu yıl Mars Hava Deniz Kargo’nun ev sahipliğinde 56 ülkeden 84 kişinin katılımıyla gerçekleşti.
Chevrolet’ler Gefco’ya emanet Otomotiv lojistiği sektörünün deneyimli ismi GEFCO, Chevrolet ile işbirliği anlaşması imzaladı. Tüm Chevrolet modellerinin operasyon sürecinin GEFCO Türkiye tarafından yönetileceği anlaşma kapsamında tüm modellerin Türkiye genelindeki Chevrolet bayilerine nakliyesi GEFCO Türkiye tarafından gerçekleştirilecek.
14
ŞUBAT
KISA KISA
Araç başı 250 kg.’a kadar daha hafif • Jant başı %42’ye varan ağırlık tasarrufu
Dayanım gücü yüksek tek bir alüminyum bloktan dövülmüştür • Çelikten 4 kat daha güçlüdür
www.alcoawheels.com
Otomotiv Lastikleri Tevzi AS Tel. +90 216 587 0000 hizmet@conti.de ŞUBAT www.oltas.com.tr
15
KISA KISA
Proton, Türkiye’yi merkez üssü yapacak
Türkiye üzerinden ilk olarak Avrupa’ya odaklanmak isteyen Proton, Türkiye yapılanmasını iyice sağlamlaştırıp buradan Türki Cumhuriyetler, İran, Irak, Suriye gibi komşu ülke pazarlarına yönelik olarak 2013 yılı ve sonrasında Proton Türkiye’yi merkez üs olarak yapılandırmayı hedefledi.
“Şehrin Yeni Kahramanı” Türkiye yollarında
Otomotiv sektörü Automechanika
İstanbul’da buluşuyor Messe Frankfurt İstanbul ve Hannover-Messe International İstanbul tarafından Nisan 2013′te düzenlenecek Automechanika İstanbul 2013, her zamankinden daha büyük bir organizasyon düzenleyerek Türkiye ekonomisinin güçlü
havasını küresel otomotiv sektörüne taşımayı hedefliyor. Bölgenin en dinamik ve kapsamlı otomotiv etkinliği olan Automechanika İstanbul, 11 Nisan-14 Nisan 2013 tarihleri arasında Türkiye’de ziyaretçilerine kapılarını açacak.
Mercedes-Benz Citan, 1 Mart – 26 Nisan 2013 tarihleri arasında İstanbul, Tekirdağ, Bursa, Kocaeli, Düzce, İzmir, Antalya, Konya, Aksaray, Kayseri, Ankara, Hatay, Adana, Gaziantep, Diyarbakır, Malatya, Sivas, Erzurum, Trabzon, Samsun, Eskişehir, Afyonkarahisar ve Denizli illerindeki yetkili Mercedes-Benz bayilerinde düzenlenecek etkinlikler ile müşterilere tanıtılacak.
Yeni A-Serisi, herkesin favorisi!
Yeni A-Serisi, dünya çapındaki dergilerin katıldığı, otomobille ilgili en eski ve prestijli ödüllerden biri olan “Altın Direksiyon” yarışması sonucunda, Türk okuyucular tarafından kompakt sınıfta Türkiye birincisi ödülüne layık görüldü. Aynı zamanda yeni A-Serisi, Dünya’nın en büyük medya yayın grubu BBC’ye bağlı olarak yayın yapan TopGear’in Türkiye’deki editörleri tarafından “Yılın Premium Hatchback Otomobili” seçildi.
16
ŞUBAT
pirelli.com.tr
KISA KISA
Pirelli Kaplama Teknolojisi Novateck İle Yeni Bir Deneyime Hazır Mısınız? Gelişmiş Novateck Kaplama teknolojisine sahip uzun ömürlü lastiklerinizle güvenli yolculuğunuzun keyfini sürerken, maksimum enerji tasarrufu ile de işletme maliyetlerinizi minimuma indirebilirsiniz.
ŞUBAT
17
“London Eye” Continental Lastikleri ile güvende Continental, binek, SUV ve kamyon kategorisindeki üretimleriyle yetinmeyip dünyaca ünlü 135 metre yükseklikteki London Eye’ın tamamen camla kaplı, 32 gondol ve bin 200 ton ağırlığında bir çarka bağlı mekanizmasında hareket ettirilmesinde kullanılıyor.
Araç tasarımında teknolojik devrim
Araç içi bilgi miktarındaki yüksek artış ve otomotiv bilgi-eğlence pazarındaki görüntü sistemleri tasarımı konusunda üst segment ve premium marka araç sahiplerine yönelik çalışmalar yapan Dizayn VIP, ilgi çekici araç modifikasyonları geliştirip ileri teknolojiyi araçlara taşıyarak cep telefonu ile iç donanımı kontrol etme imkânı sunuyor.
İnci Akü, yeni serisi İnci Battery Gel’i tanıttı
İnci Akü’nün Manisa’daki Ar-Ge merkezinde geliştirdiği, başta tekneler olmak üzere, karavanlarda, golf araçlarında, yer temizleme makinelerinde, tekerlekli sandalyeler ve yenilenebilir enerji santrallerinde de kullanılacak İnci Battery Gel Serisi’ni bayilerine tanıttı.
Pirelli’den performans lastiği 5 aylık bir geliştirme sürecinden sonra, yeni bileşenleri ve büyüyen yola temas alanı sayesinde dayanıklılığı artırılan yeni PZero Nero GT, önceki nesil lastiğe göre yüzde 20 daha fazla kilometre performansı sunuyor.
18
ŞUBAT
TPAO ve Shell petrol arama anlaşması imzaladı Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ve Shell Arama ve Üretim Türkiye, Türkiye’nin Karadeniz sularının en batı ucunda yer alan 3920 numaralı ruhsat alanında derin deniz arama çalışmalarını yürütmek için Ankara’da bir Ortak İşletme Anlaşması imzaladılar.
ŞUBAT
19
20
ŞUBAT
ŞUBAT
21
DOSYA
SAF Intra Serisi Custom Design ile genişliyor SAF-HOLLAND, özel taşıma koşullarına ve bozuk yollara uygun olarak geliştirilmiş ağır görev dingillerinde standartları belirliyor.
g
üvenirliği dünya çapında kanıtlanmış, son derece ekonomik ve emsallerinden daha hafif Intra ailesinin yeni üyesi Intra CD Custom Design oldu. SAF-HOLLAND etkinliğini büyük ölçüde artırarak, süspansiyon sistemlerinde ürün yelpazesini Intra CD Custom Design markalı disk ve kampanalı fren seçenekleri ile genişletiyor. Bu iki yeni model, sektördeki özel taşıma ihtiyaçlarını karşılamak ve kötü yol koşullarında kullanılmak üzere tasarlandı. Ürün özellikleri ile trendi belirleyen bu 9 ton hava süspansiyonlu üniteler; güçlü, ayrılmaz ve bakım gerektirmeyen bağlantıları sayesinde zorlu yol ve arazi şartlarında sorunsuz çalışması ile maksimum fayda sağlamayı hedefliyor.
22
ŞUBAT
Yeni dizayn ile daha verimli Intra CD Custom Design dingil sisteminde yer alan süspansiyon kolu ile aks kovanının bütünleştirilmesinin yanı sıra, takviyeli tekerlek rulmanları ve ağır görev amortisörleri arasındaki bağlantılar en uygun ve sağlam şekilde dizayn edildi. SAF-HOLLAND, Intra CD Custom Design, sistemini kullanıcının beğenisine sunarak ağır görev dingillerinde teknolojik standartları yeniden ortaya koydu. Bu modellerin ayırt edici görsel özelliği ise, kendi logoları olan CD “Custom Design” ibaresini taşıması olarak açıklanıyor.
Özel taşıma koşullarına ve bozuk yollara uygun olarak optimize edilmiş Yeni
SAF INTRA
CUSTOM DESIGN
• 9 ton havalı süspansiyon, disk veya kampanalı fren • güçlendirilmiş 80 mm konik makaralı tekerlek rulmanı • bozuk yollara uygun özel amortisör • aks kovanına kaynaklı, güçlendirilmiş ve bakıma ihtiyaç duymayan makas sistemi
SAF HOLLAND Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti. İmes Sanayi Sitesi C-Blok 302. sok. No: 15 Yukarı Dudullu - Ümraniye 34776 İSTANBUL Tel +90 216 5407100 Fax +90 216 5407105 www.safholland.com.tr
ŞUBAT
23
TIRSAN’ın yeni nesil perdelileri sahne aldı TIRSAN, 50 bin saatlik mühendislik çalışmasının ardından geliştirdiği yeni nesil perdeli mega ve maxima ile Avrupalı rakiplerinin bir adım önüne geçti. Tamamen Türk mühendislerinin tasarladığı yeni nesil perdeli treylerlere nakliyeciler de yoğun ilgi gösterdi. Yeni araçlar, yükleme boşaltma kolaylığının yanı sıra, üst düzey güvenlik ve dayanıklılıklarıyla da öne çıkıyor. 24
ŞUBAT
230 ARAÇ LANSMANLA BİRLİKTE SATILDI Yeni nesil Perdeli Mega ve Perdeli Maxima treylerin tanıtımı TIRSAN’ın Samandıra tesislerinde yapıldı. Yeni araçların tanıtım etkinliğine nakliye sektörünün önde gelen firmalarından 400’ü aşkın temsilci katıldı. ABC Transport 60, Hilal Trans, Özonat ve Şahin Nakliyat yeni araçtan 50’şer adet alırken, Gelecek Otomotiv Genel Müdürü Hamdi Yüncü de etkinlik esnasında Yapı-San’a 20 adet satış gerçekleştirdi.
Y
eni nesil yeni ufuklar sloganı ile lanse edilen araçların tanıtım töreninde konuşan TIRSAN Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, “Yeni araçlar, tamamen Avrupa’ya ihraç edilmek üzere tasarlandı. 1 Ocak 2013 tarihi itibariyle Avrupa’nın ilk 3 treyler üreticisinden biri olduk. Bu kadar geniş ürün yelpazesine sahip, bu kadar çok ürün çeşidiyle de Avrupa da hiçbir fabrika, hiçbir marka bizim eriştiğimiz pozisyona erişemiyor. İddialıyız 2015 yılında kalıcı bir şekilde Avrupa’nın üçüncüsü olacağız. İki yılda yapılan yatırım 30 milyon TL’yi geçti. TIRSAN hep kendini aşarak ilerliyor. 2012 sonuçlarına göre en yakın rakibimizden 5 kat daha fazla üretim yaptık. İthal markaların toplamından 8 kat daha fazla araç sattık” diye konuştu.
AVRUPALI RAKİPLERİNİ SOLLADI Hedeflerinin 2015 yılında 15 bin adet treyler üretmek olduğunu söyleyen Nuhoğlu, şöyle devam etti: “50 bin adam/saat çalıştık. En iyi tasarıma ulaşmak için 5 bin saat bilgisayarla simülasyon yaptık. 10 adet prototip ürettik ve 500 bin km yol testi yaptık. 50 tane farklı komponenti ayrıca dayanıklılık testine tabi tuttuk. Hepsinden önemlisi bu araç 2 milyon km yol yaptı. İTÜ-OSD ve TÜBİTAK’ın kurduğu Otomotiv Teknolojileri Araştırma Merkezi (OTAM) ile irtibata geçtik. Belirledikleri güzergâhta yol testleri yaptık. Testlerde veriler kayıt altına alındı ve karşımıza çıkan sonuca göre aracı daha dayanıklı hale getirdik. OTAM, Avrupa ile rekabet edebilecek teknolojiye sahip ve biz de bu teknolojiyi
ŞUBAT
25
DOSYA
kullandık. Daha sonra Almanya’da DEKRA ve İngiltere’de MİRA test merkezlerinde aracımızı test ettirdik. Yeni nesil Perdeli Mega ve Perdeli Maxima treyler tüm testlerden başarıyla geçti. 36
yıldır hep en iyisini yapmak için çalıştık ve hep kendimizle yarıştık. Bugün geldiğimiz noktada Avrupalı rakiplerimizi geride bırakmanın haklı gururunu yaşıyoruz.”
Tırsan Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, Ar-Ge Müdürü Volkan Akıncı, Ar-Ge Koordinatörü Turgay Yılmaz ve Pazarlama Yardımcısı Kerem Yüksel’in de aralarında bulunduğu araçların üretiminde emeği geçenleri birer plaketle ödüllendirdi.
Has Otomotiv de Tırsan ailesinde Müşterisine daha kaliteli ve daha hızlı çözümler sunmayı hedefleyen Tırsan Treyler, bayii ağını genişletmeye devam ediyor. Tırsan ve Has Otomotiv arasında imzalanan bayilik anlaşması ile Has Otomotiv Tırsan’a satış ve satış sonrası hizmetler verecek. Böylece, Gelecek Otomotiv ve Mengerler ile başlayan bayilik anlaşmasına Has Otomotiv de eklenmiş oldu. Has Otomotiv, Tırsan ile bayilik sözleşmesi imzalayarak İzmir Şubesi’nde Tırsan ürünlerinin satış ve satış sonrası hizmetlerini yürütmeye başladı. Türkiye genelinde 11 lokasyonda hizmet veren Has Otomotiv’in, önümüzdeki günlerde diğer şubelerinde de Tırsan Treyler’in ürün satış ve satış sonrası hizmetlerini yürütmeyi planlandığı öğrenildi. İki şirket arasındaki anlaşmanın imzaları Tırsan Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu ve Has Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Dinçer tarafından atıldı.
26
ŞUBAT
DOSYA
Batu Lojistik’ten motivasyon dopingi Batu Lojistik Genel Müdürü Taner Ankara, kurumsal koçluk uygulamalarının ve Ar-Ge çalışmaları sonucu ortaya çıkan yeni lojistik modellerinin Türkiye’yi Lojistik sektöründe çok kilit bir noktaya taşıyacağını belirtti.
L
ojistik sektörünün dinamik firmalarından Batu Lojistik, Coachus Gelişim ve Eğitim Merkezi ile yaptığı kurumsal koçluk anlaşmasıyla personelinin motivasyonunu arttırıyor. Çalışanların güçlü yönlerini keşfetmesini ve geliştirmesini sağlayan koçluk hizmeti ile profesyonel hizmet anlayışı geliştirilirken aynı zamanda personelin doğru kariyer hedefleri bulması da kolaylaşıyor. Bu çalışmayla lojistik sektörünün üzerindeki hantallıktan kurtulduğunu belirten Batu Lojistik Genel Müdürü Taner Ankara, kurumsallığa yönelik benzer uygulamaların ve Ar-Ge çalışmaları sonucu ortaya çıkan yeni lojistik modellerinin Türkiye’yi Lojistik sektöründe çok kilit bir noktaya taşıyacağını belirtti. “Mutlu çalışan mükemmel hizmetin anahtarı” Lojistik operasyonları yönetmenin oldukça stresli bir iş olduğuna değinen Taner Ankara, “Yaptığımız işin kalitesini büyük ölçüde personel belirliyor ve bu gerçek her sektörden birçok firma için geçerli. Bu nedenle önce personelimizin kendinden emin, yaptığı işten mutlu olmasını sağlamamız gerekiyor” şeklinde konuşuyor.
Ankara, “Ne kadar kurumsal olduğunuzu işe gelirken de giderken de gülümseyen personel ve işinizi yaparken bıraktığınız izler gösterir. Biz hem personelimizin mutluluğu için hem de işimizi yaparken çevreye daha az iz bırakacak karbon ayak izi sıfırlama yöntemleri için projeler üretiyor, uyguluyoruz” dedi.
Lojistik Radyosu “RADYOSYON” yayında Beykoz Lojistik MYO tarafından organize edilen Türkiye’nin ilk lojistik temalı radyosu RADYOSYON, deneme yayınlarına başladı. RADYOSYON’u www.radyosyon. org adresinden 7 / 24 dinleyebilirsiniz. LOJİPORT yazarlarından Oruç Kaya da, 18 Şubat 2013 tarihinden itibaren her Pazartesi günü 19:00 – 20:00 saatleri arasında “Lojistiği Seviyorum” programı ile yayında.
ŞUBAT
27
DOSYA
Kozmaksan dünyanın ihracatını yapıyor 1970
28
’li yıllarda Türkiye’nin yeniden yapılanması ile başlayan şantiyeleşme dönemi, Türkiye’de kamyon sektörünü ve bununla beraber damperli kamyonlara duyulan ihtiyacı da beraberinde getirdi diyen Kozmaksan Satış Pazarlama Koordinatörü Erdinç Kozanoğlu, o dönemden bu yana sektörün hizmetinde olduklarını kaydetti.
Her çeşit ticari araç ve araç üstü ekipman ve mobil hidrolik üst yapı uygulamaları için üretim yapan Kozmaksan, pek çok dünya ülkesine yaptığı ihracatla adından söz ettiriyor.
Yurtdışında bayilikler… Dünyanın pek çok ülkesine ihracat yaptıklarını ifade eden Kozanoğlu, “Hali hazırda; Ortadoğu, Avrupa, Uzakdoğu, Asya-Pasifik, Afrika, Orta Asya, Güney Amerika gibi ülkelere yaptığımız ihracatın yanı sıra, İngiltere başta olmak üzere; Birleşik Arap Emirlikleri, İran, Cezayir, Güney Afrika ve Uzakdoğu’ya
bayilikler vermiş durumdayız. İleride Amerika Birleşik Devletleri’ni de kapsayarak yurtiçinde ve yurtdışında, resmi, özel, kamu kurum ve kuruluşlarında ilgi gören firmamız bu çalışma disiplini ve azmiyle kalitesini daha da ileriye taşıma inancındadır” şeklinde konuştu.
ŞUBAT
DOSYA
Farklı ihtiyaçlara çözümler sunuyor Ürün gamı açısından farklı ihtiyaçlara yönelik üretim yaptıklarını anlatan Erdinç Kozanoğlu, “Her çeşit ticari araç ve araç üstü ekipmanlar, mobil hidrolik üst yapı uygulamaları için; yavru şanzımanlar (PTO), ara şanzımanlar (Split-Shaft PTO), 4x4 Off-Road araçlar için arazi şanzımanları, hidrolik dişli pompalar, pistonlu pompalar ve kontrol valfleridir. PTO ve pompalarımız ağırlıklı olarak damperli kamyonlar olmak üzere pek çok araçta kullanılmaktadır. Ara şanzımanlarımız ise aracın motoru ile diferansiyeli arasındaki ana şaft kesilerek takılmak suretiyle, yine pek çok farklı tip araçta kullanılmaktadır. Firmamız her geçen gün ürün çeşitliliğini daha da genişletmeye devam edecek” ifadesinde bulundu. 7/24 hizmet Ürün olarak 470 model tip PTO çeşidi, 35 tip ara şanzıman ve 6 tip 4x4 araçlar arazi şanzımanları ürettiklerini söyleyen Kozanoğlu, ürettikleri ürünlerin montajını kendilerinin
Satış Pazarlama Koordinatörü Erdinç Kozanoğlu
yaptığını ve servis konusunda 2 kişilik ekiplerle 7/24 hizmet sunduklarının altını çizdi. İnovasyon olmazsa olmaz Artık çağımızın gereksinimi olan inovasyon düşüncesini takip eden firmaların gelecekte var olacaklarını çok iyi bildiklerini söyleyen Kozanoğlu, “Sürekli ileriye bakan, makine parkını devamlı yenileyen, ARGE ve kalite kontrole önem veren, ürün geliştirmeye ve müşterilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda devamlı inovasyon için olmazsa olmaz düşüncesi ile hareket eden bir firma olarak geleceğe daha umutlu bakıyoruz” ifadesinde bulundu.
1972 yılında Ankara’da kurulan ve inşaat sektöründeki gelişmeyle bu potansiyeli değerlendirmek üzere ilk olarak şantiyelerde kullanılan inşaat kamyonlarının damper pompalarını üretmeye başlayan Kozanoğlu Kozmaksan şirketi, hidrolik sektöründe faaliyet gösteriyor.
ŞUBAT
29
DOSYA
Katmerciler bölgesel marka olma yolunda
İcra Kurulu Başkan Vekili Furkan Katmerci
Katmerciler, Türkiye dahil 42 ülkeye ürün satarak ihracat konusunda İSO rakamlarına göre kendi sektöründe açık ara önde bulunuyor ve bölgesel bir marka olma yolunda önemli bir yol kat etmiş durumda.
K
atmerciler’i araç üstü ekipman sektöründe bölgesel bir marka olarak konumlandırmanın gayreti içinde olduklarını ifade eden firmanın İcra Kurulu Başkan Vekili Furkan Katmerci, 2015 yılına kadar Katmerciler markasının uluslararası araç üstü ekipman sektöründe daha etkin, bilinir ve güçlü hale getirilmesi ve bu süreçte Ortadoğu ve Afrika bölgelerinde özellikle itfaiye ve çöp ekipmanı pazarlarında hakim durumda olmanın öncelikli hedefleri arasında yer aldığını söyledi. 5 yılda 5 kat büyüdü Katmerci, “Sağlıklı, istikrarlı ve kârlı büyüme hedefinin en güzel göstergesi 2007-2012 yılları arasında gerçekleşen 5 yılda 5 kat büyüyen performansımızdır. Hedeften şaşmadan yolumuza devam ediyoruz. Bölgesel bir marka olma hedefimiz doğrultusunda güvenle ilerliyoruz” dedi. 41 ülkeye ihracat yapıyor Katmerciler’in geniş bir coğrafyaya yayılan ihracat ağı içinde 41 ülke bulunduğunu ifade eden Katmerci, 2010 yılı sonuçlarına göre İstanbul Sanayi Odası (İSO) ikinci 500 büyük şirket listesinde 439’uncu sırada olduklarını, TİM’in (Türkiye İhracatçılar meclisi) “Türkiye’nin 1000 büyük ihracatçısı” listesinde 662’nci sıraya yükseldiklerini vurguladı. Katmer-
30
ŞUBAT
DOSYA
ci, TİM listesinde kendi sektörlerinden başka bir şirketin yer almadığını belirterek bu alanda açık ara ihracat lideri olduklarını kaydetti. “Pazarın büyüklüğü belli değil” Türkiye araç üstü ekipman sektörü henüz bağımsız bir sektör olarak kabul edilmediği için pazarın büyüklüğü hakkında net bir rakam bulunmadığını ifade eden Katmerci, “Bununla birlikte, 27 yıllık deneyimimiz, geniş ürün gamımız ve en büyük ihracatçı şirket olarak sektörümüzün lider kuruluşu durumundayız. 41 ülkeye ihracatımız var. Yani, bugün Türkiye dahil 42 ülkenin yollarında Katmerciler’in araçları dolaşıyor” şeklinde konuştu. İzmir’de ilk 100 arasında yer alıyor Katmerci, “Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) tarafından her yıl gerçekleştirilen, Ege Bölgesi’nin en büyük sanayi kuruluşlarının belirlendiği araştırma sonuçlarına göre de Katmerciler olarak, 2010 yılında elde ettiğimiz 59 milyon 237 bin liralık net satış geliriyle Ege Bölgesi’nin en büyük 85’inci şirketi olmuş, bir önceki yıla göre 20 sıra birden yükselmiştik. 2011 yılında da 86 milyon liralık satış geliriyle sıralamadaki yerimizi 82’ye çıkardık. İzmir’de en çok Kurumlar Vergisi ödeyen 100 mükellef arasında 86’ncı, sektörümüzde ise ilk sıradayız” ifadesinde bulundu. “Katma değeri yüksek ürünlere yöneldik” Katmerciler’in 30’u aşkın farklı ürün çeşidine sahip bir şirket olduğunun altını çizen Furkan Katmerci, ileri teknolojiye dayalı üretim kabiliyetleriyle toplumsal olaylara müdahale araçları da (TOMA) ürettiklerini söyledi. Furkan Katmerci, son yıllarda katma değeri yüksek ürünler üzerine daha fazla yoğunlaştıklarını kaydederek bazı ürünleri hakkında şu bilgileri verdi: “Katmerciler’in geniş ürün yelpazesi içinde itfaiye araçları, kanal açma araçları, kurtarma araçları, su ve yakıt tankerleri, tanker treyler, hidrolik sıkıştırmalı çöp kasaları, vidanjör ve çöp semi treyler, hidrolik çöp kasaları, mobil bakım araçları, eklemli platformlar, damperler, damper treyler, çimento silobaslar, vinçli kasalar, vinç, low-bed treyler, kayar platformlar, kablo döşeme araçları, kablo çekme araçları ve hidroliftler yer alıyor.” “Müşteri memnuniyeti odaklı çalışıyoruz” Katmerciler sektörünün öncü ve lider şirketidir diyen Furkan Katmerci, “Katmerciler’i rakiplerinden ayıran en önemli özelliklerimiz;
27 yıllık tecrübeyle desteklenen ve tümü kalite belgeli geniş ürün gamıdır. Müşteri memnuniyeti odaklı olarak kaliteden ödün vermeden iş yapma anlayışıyla çalışan bir şirket olarak, satış sonrası servislerimiz ile de sektörümüzde fark yaratıyoruz. Katmerciler satış sonrası hizmetlerimizde yurt içinde 2 yıl, yurt dışında 1 yıl süreyle garanti, en az 10 yıl süreyle yedek parça temin desteği, servis hızı ve kalitesiyle rakiplerinden ayrışıyor” açıklamasında bulundu. “Esnek üretim kabiliyetine sahibiz” Çok güçlü bir proje ve Ar-Ge departmanına sahip olduklarını vurgulayan Katmerci, “Her sipariş yeni bir tasarımı gerekli kılabiliyor. Şirketin proje ve Ar-Ge departmanının bin adedin üzerinde tasarımı bulunuyor. Geniş tasarım portföyümüz sayesinde, değişik marka ve tipte araçlar üzerine ekipman üretebilme kapasite ve yeteneğine sahibiz. Şirketimiz esnek üretim kabiliyeti ve talebe hızlı cevap verebilmesiyle de öne çıkıyor” ifadesinde bulundu.
ŞUBAT
31
: i F E D E H N I ’ N KADESA
A D N I R A Z A P DÜNYA K A m L O I S A TÜRK mARK İnsan kaynaklarına ve Ar-Ge departmanına yaptığı yatırımlarla sektörde önemli bir noktaya gelen Kadesan Karadeniz Branda, vizyonunu genişleterek Türkiye’nin “Lojistik Üs” olma hedefine paralel olarak bir dünya markası olma yolunda çalışmalarını sürdürüyor.
B
u yıl sektördeki 29’uncu yılını kutlayan Kadesan Karadeniz Branda, geçen yıllar içerisinde yaptığı teknolojik yatırımlarla, treyler ve üstyapı tedariki alanında akla ilk gelen firmalar arasında yer alıyor. Bu duruma gelmelerinde kendilerine yol gösteren anahtar noktanın işlerini sevmeleri ve kurumsal bir firma vizyonları olduğunu söyleyen Kadesan Karadeniz Branda Pazarlama Şefi Ömer Yurtbaşı, “Çalışmalarımızı bu yönde devam ettirerek tüm dünyada bir Türk markası olarak ülkemizi ve ekonomimizi en iyi şekilde temsil etmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu. AR-GE alanında sektörle işbirliği yapıyor Kadesan Grup olarak ilk kuruldukları günden bu yana sürdürülebilir bir yenilenme ve ürün ve üretim teknolojisi geliştirme çabası içerisinde olduklarını ifade eden Yurtbaşı, bu açıdan ARGE konusunda önemli çalışmalarının olduğunu kaydetti Yurtbaşı, “Yalnızca kendi grubumuz için değil, treyler ve üstyapı üreticileriyle bilgi bi-
32
ŞUBAT
rikimi ve tecrübemizi paylaşıyor, bu sayede sektörümüze de artı bir değer kattığımıza inanıyoruz. Treyler ve üstyapı ürünlerinde özellikle yük emniyeti ve gümrük mevzuatlarının gerektirdiği tüm yeniliklerin ülkemizde öncüsü olmamızın AR-GE çalışmalarına verdiğimiz önemden kaynaklandığını vurgulamak isteriz” dedi. “Sektörle birlikte biz de gelişeceğiz” Orta ve uzun vadede şirketin beklentileri hakkında bilgiler veren Yurtbaşı, “Görülüyor ki Türkiye dünyada bir lojistik üs haline gelme vizyonuna giderek yaklaşılmakta ve bu değişime ayak uydurabilecek firmaları da teknolojik ve kaliteli insan kaynağına yatırım yapmaya zorlamakta. Biz de Kadesan Group olarak; branda, çatı sistemleri, treyler ekipmanları ve kasa imalatı ile bunlara yaptığımız teknolojik ve beşeri yatırımlarımızla bu konjonktürde yerimizi sağlamlaştırma ve liderliğimizi pekiştirme azim ve gayreti içerisinde olacağız. Sektörle birlikte bizde gelişeceğiz. Türkiye’nin orta vadede Avrupa ve Asya pazarlarını birbirine bağlayan büyük bir lojistik
üssü haline geleceği gerçeğine paralel olarak biz de stratejik karar ve planlarımızı bu perspektif ışığında şekillendiriyoruz. Şu anda yıllık 15 bin adet olan treyler brandası üretim adetlerimizi sözünü ettiğimiz büyüme ile birlikte daha ileri seviyelere çıkartacak altyapı ve teknolojik tedarikimizi sürekli geliştirme çabası içerisindeyiz” ifadesini kullandı. Brandada olmazsa olmazlar… Treyler brandası hakkında teknik bilgiler veren Yurtbaşı, kullanıcılar açısından dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle anlattı: “Bir treyler brandasının en önemli noktası, içerisinde taşınan yükün ve bu yükü taşıyan aracın emniyetini sağlayabilmesidir. Brandayı satın aldığınız firma da sonuca doğrudan etki eden bir faktördür. Ürününüzün orijinalliği, garanti süresi, satış sonrası servis ve yedek parça hizmetleri de bir brandanın kalitesini etkileyen diğer faktörler olarak karşımıza çıkar. Ülkemizde maalesef son zamanlarda üzerlerine çok ucuza imal edilebilen kalıp makineleri ile soğuk damga basılarak genelde Uzakdoğu’dan getirilen brandalar, birinci kalite ve Avrupa’dan ithal edilmiş gibi gösterilerek satışı yapılmaktadır. Müşterilerimizin bu konuda çok dikkat etmesi gerekir. Kullanıcıların güvenilirliği kanıtlanmış firma ve markalar dışında yük ve trafik emniyetlerine zarar verecek ürünleri satın almaktan kaçınmaları gerekmektedir. Kadesan Karadeniz Branda olarak en çok tercih edilen branda markası olmaktan bu sebeplerden ötürü gurur duymaktayız.”
“Müşteri isteklerini birebir uyguluyoruz” Treyler brandası kullanan müşterilerinin kendi kurumsal renkleri ya da yazı logolarına uygun renklerde brandalar tercih ettiklerini ifade eden Ömer Yurtbaşı, “Bu konuda branda satın aldığınız üreticinin stoklarında çok çeşitli renk ve özelliklerde branda bulundurmasını zorunlu kılar. Biz Avrupa’dan ithal ettiğimiz ve dünyada kalitesini kanıtlamış başta Sio-Line markası olmak üzere birçok renk seçeneği ve özellik sunan birinci sınıf kalitede brandalar üretiyoruz. Müşterilerimiz istekleri doğrultusunda ister 32 mikron laminasyonla kaplanmış dijital baskılı yüksek renk geçişli tasarımlar, isterse ithal serigraf mürekkep kullanılarak 5 yıla kadar garanti verdiğimiz görsellerini araçlarının brandalarında kullanabilirler. Grafik departmanımız tüm müşterilerimize yazı logo, grafik ve tasarım desteği vermekle birlikte müşterilerimizin ve firmaların reklam amaçlı ürün görsel ve tasarımlarını da ileri teknoloji kullanarak branda üzerine uygulamaktayız” ifadelerini kullandı.
Brandalar hakkında teknik bilgi
Bir brandada dikkat edilmesi gereken en önemli husus, brandanın mukavemet gücüdür. Bu mukavemeti sağlaması için brandanın ağırlığı, dayanabildiği ısı dereceleri, esnekliği, kopma ve yırtılma değerleri ile taşınan yükün özelliğine göre bir branda kullanılması çok önemlidir.
ŞUBAT
33
HABER
Çocukluğunda kendisine ödül veren kaymakamın ‘BEY’ sözcüğünden etkilendi kaymakam oldu. Şimdi de PTT’yi dünyanın en büyük 10 kargo şirketi arasına sokmayı hedefliyor…
O SMAN TURAL
Bu ay, gerçekten çok renkli bir ismi konuk ediyoruz sayfalarımıza. Samsun’un Alaçam ilçesinde, yıllarca çocuk özlemiyle yanıp tutuşan bir eve doğmuş. Annesinin ve Tarım Kredi Kooperatifi’nde müstahdem olan babasının kıymetlisi. Alaçam’da başlayan öğrenim hayatı, Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde sonlanmış.
34
ŞUBAT
PORTRE
Ç
ocukluk tutkusu olan kaymakamlığa adaylık günlerine, efsane vali rahmetli Recep Yazıcıoğlu’nun engin tecrübesinden yararlanarak hazırlanmış. Kaymakamlığındaki icraatlarıyla bize Yazıcıoğlu’nun kaymakam versiyonunu anımsatan başarılı bürokrat, yaklaşık 10 yıldır da PTT’ye hamle üstüne hamle yaptırıyor. Geçtiğimiz günlerde seçildiği Türkiye Tenis Federasyonu başkanlığıyla da, uzunca bir süre ulusal basının gündeminde kaldı. Samimiyetinin doğallığından kaynaklandığını bildiğiniz halde, yürürken etrafa saçtığı aurasından etkilenmemeniz de mümkün değil.
İşte PTT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür Osman Tural’ın sorularımıza yanıtları: n Dünyadaki yaşamınıza nerede ve nasıl başladınız? 1964 Samsun Alaçam doğumluyum. Anne babamın 9 yıl çocuğu olmamış. Uzun bekleyişin sonunda ben dünyaya gelmişim, dolayısıyla anne ve babamın kıymetlisiyimdir. Babam, o günleri anlatırken, ‘sen doğunca 4 yaşında bir dana kestim’ diye anlatır. Biri kız, iki erkek olmak üzere 3 kardeşiz. İlk ve orta öğrenimimi Alaçam’da okudum. Daha sonra da 1982 yılında girdiğim Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni 1986 yılında bitirdim. 1987 yılında da kaymakamlık adaylığına başladım. İlk görev yerim Tokat’tı. Kaymakam adaylığı süreci 3 yıldır. O dönem Tokat Valisi rahmetli Recep Yazıcıoğlu’ydu. Yabancı dilimi geliştirmek için 1 yıl devlet desteğiyle İngiltere’ye gittim. Dönüşümde Giresun’un Keşap ilçesine vekaleten kaymakam olarak atandım. Ankara’da yeniden 6 aylık kaymakamlık kursunun sonunda çekilen kurada Sinop’un Durağan ilçesi görev yerim olarak çıktı. Durağan’da 1 yıl çalışmanın ardından Elazığ Karacakaya’ya kurucu kaymakam olarak atandım. Adana Karahisarlı kaymakamlığımı takiben de Sivas Vali Yardımcısı oldum. Sonra 1 yıl master için tekrar İngiltere’ye gittim. 2001 yılında Sivil Savunma Genel Müdürlüğü’ne Daire Başkanı olarak atandım. 2004 yılına kadar devam eden görevimin ardından Sayın Ulaştırma Bakanımıza danışman olarak görevlendirildim. O yılın haziran ayından itibaren de PTT Genel Müdürlüğü görevindeyim. n Çocukluğunuz nasıl geçti? Alaçam küçük bir ilçe. Babam Tarım Kredi Kooperatifi’nde müstahdemdi. Çocukluğumuz tütün ve çalışmayla geçti. Babam disiplinli bir adamdı. Hiç taviz vermedi ve yıllarca okulla işi birlikte götürdüm. İlkokulda da, daha sonra devam ettiğim imam hatip lisesinde de tembel ama başarılı bir öğrenciydim. Ödev filan da yapmazdım.
KAYMAKAMLIĞIN İLK İŞARETİ 12 Eylül döneminde ilhan Atış bizim ilçenin kaymakamıydı. Çok iyi kompozisyon yazardım, Kompozisyon dalında ilçede birçok birinciliğim vardır. Lise 1’deyim. 29 Ekim ile ilgili yazdığım bir kompozisyonda arkadaşların önünde ödül verirken bana, ‘Osman Bey’ diye hitap etti. Bizim oralarda ‘Bey’ denince akla kaymakam,
ŞUBAT
35
PORTRE
öğretmen gelir. Çocuklar bey sözüne gülünce, ben de ‘kaymakam olacağım, siz de bana ‘bey’ diyeceksiniz’ demiştim. Liseyi bitirdiğimde de üniversite rehberinde kaymakam nereden çıkınca olunuyorsa, o okulları işaretledim. Siyasal bilgiler fakültesini bitirdikten sonra da, alan çok geniş olduğu halde sadece kaymakamlık sınavına girdim. Bin kişinin katıldığı sınavda da dördüncü oldum. n Nasıl bir öğrenciydiniz? Lisede de aktif bir öğrenciydim. Bando takımında majörlük yapardım. Çocuklar sözlü olduğunda, ben de başarılı bir öğrenci olduğum için hocalar benden hiç kuşkulanmazlardı. ‘Bugün çok ağır bir sözlü var, gel şu bando takımını çalıştır’ derlerdi. Ben de toplanın o zaman deyip, müdürden izin aldıktan sonra herkesi bando çalıştırmaya götürürdüm. Arkadaşlarımızı sözlüden kurtardığımız çok olmuştur. Sporun her türünü yapmaya çabaladım. Kardeşimle aynı okuldaydık. Biradere eve erken gitmesin diye rüşvet verirdim. Çünkü, eve erken giderse, benim top oynamaya kaldığım belli olacak; eve gidince zılgıtı yiyeceğiz. Ben de okul takımında oynuyorum. Mesela cumartesi günü maç var. Normalde erkenden kalkar kahvaltınızı yapar, maça hazırlanırsınız. Ben ise, eşekle dağa gider odun getirirdim. İki saat yürü, iki saat odun kes, iki saatte de köye gel; sonra da maça çıkardım. Ama, o kondüsyonların geri dönüşünü şimdi alıyorum. n Geçtiğimiz aylarda Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı oldunuz. Tenise ilginiz
36
ŞUBAT
nasıl başladı? Kaymakam olduktan sonra spor yapamamanın acısını çıkardım. Gittiğim her ilçede, kolay olduğu için pinpon ve futbol oynardım. Tenis tutkuma gelince, İngiltere’ye gittiğimde hep tenis maçlarını izlerdim. İngiltere’de çok sayıda kort var, parklar da çok geniş. İki gidişimde de, yanımda çocuklarım vardı. 2000 yılındaki ikinci gidişimde çocuklarım daha büyüktü, orada tenis oynamaya başladık. Döner dönmez de tayinim Ankara’ya çıkınca, tenisi devam ettirdim. O zaman Ağrı Valiliği’mizden emekli olan Mehmet Çetin de, İçişleri Bakanlığı Özel Kalem Müdürü. O da tenise aynı günlerde başlamış. Şu anki Kırşehir Valimiz Özdemir Ağabey de, onlarla hemşehri. Benim tenis oynadığımı söylemiş. Biz de aldık raketleri polis kolejinin sahasında, meclis lojmanlarının kortunda 2-3 yıl oynadık. Daha sonra Mehmet Ağabey, Özel İdare Müdürlüğü Genel Sekreteri oldu. Böylece kulüplere de gitmeye başladık. Bu arada ben PTT Genel Müdürü oldum. O günlerde, ‘tenise gönül vermişsin gel seni federasyona yazalım’ dediler. O zamanki Tenis Federasyonu Başkanı da Mesut Polat. 2008 yılında Tenis Federasyonu’na üye oldum. Son yapılan seçimde de başkan. n Vali Recep Yazıcıoğlu ile birlikte çalışma şansı da yakaladınız. Nasıl biriydi rahmetli? Recep Yazıcıoğlu, nevi şahsına münhasır bir valimizdi. Allah mekanını cennet etsin. Kaymakam adaylığım sırasında Tokat’ı tercih
HABER
ederken, birinci nedenim, Recep Bey’in orada vali olmasıydı. Çarşamba günü Tokat’a gittim. Ben, liseden beri evliyim, çoluk cocuk da var. Oraya gittiğimde yeni kura çekmiş bir ağabeyimiz vardı Nurettin Yılmaz. O dedi ki, bana, ‘Bizim meslekte 1 gün bile önemlidir. Gelmişken hemen başla, Cuma günü izin alır gidersin.’ Cuma günü Nurettin Ağabey ile beraber gireceğiz. Daha memuriyetimin ilk günleri. İçeriye girdik. Rahmetli, her hafta üniversiteden hocaları çağırır ve bir aktivite yapardı. O haftasonu da bir sempozyum varmış. Ben de daha izin der demez. ‘Ne izni, dün başladın göreve. İzin istiyorsan başka bir iş yap! Diyerek odasından kovdu. Sempozyumdan kaçmak için izin istediğimi düşündü. Bir takım elbiseyle gelmişim. Çaresi yok kalacağız, yeniden kravat, gömlek filan aldım. Haftasonu kaldık, pazartesi sabahı valinin huzurundayız. Sordu: -Ne yapıyorsun sen burada? -Efendim, izin vermediniz! -Oğlum kaymakamın izni mi olurmuş. Kaymakam, ne zaman mesaiye gideceğini, ne zaman geleceğini kendi bilir. Git, kaymakam adamsın ne zaman istersen o zaman gelirsin. Yani, Recep Yazıcıoğlu, böyle değişik bir adamdı. Beni de aslında biraz kendisine benzetirler. Doğrudur. Onun etkisi mutlaka üzerimde kalmıştır. Rahmetli Yazıcıoğlu ile sabah 8-8:30’da 3 kaymakamla birlikte çıkardık. Yanımızda koruma filan da olmazdı. Köy köy dolaşır, gece 11’de geri dönerdik. Bu arada yemek filan da yok. Birkaç kere aç kalınca, formülü bulduk. Köfte ekmek yaptırıp, şoföre de arkaya koymasını söyledik. Çeşmenin başından geçerken, ‘Sayın Valim su içebilir miyiz’ dedik ama asıl maksadımız tabi yemek yemekti. Çünkü, yemek içmek onun aklına bile gelmezdi. Ne yaptığımızı anlardı ama sesini de çıkarmazdı. Gece 11’de dönerken de, ‘şimdi size kimse yemek vermez, hadi konağa gidelim de sizi doyurayım’ derdi. Lahmacun ya da pidelerimizi yerdik. Biz eve giderken, kendisi de havuzda yüzerdi. Ne zaman yemek yer bilemezdik. Çalışmayı çok seven ilginç bir valimizdi. Allah rahmet eylesin. n Kaymakamlık çok halkla iç içe bir meslek kolu. İlginç anılarınız var mı? Kaymakamlık, kişisel tatmin anlamında en güzel mesleklerden biridir. Vatandaşın sizi devlet olarak gördüğü, başvurduğu bir de çözüm üretebiliyorsanız tatminin zirvede olduğu bir meslektir. Devlet sizsiniz. Kocasından dayak yiyen de, karısından dayak yiyen de gelir. Karısı, ineği doğum yapamayan senden yardım ister. Karahisarlı’da kaymakamım. Köylü, bankadan krediyle inek almış. Hayvan doğum yapacak ama zorlanıyor. Veterinere gitmiş, adam da
“PTT ile kargo, çok ucuz ama adres kaydım niye tutulmuyor?” PTT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür Osman Tural ile birlikte tarihi Sirkeci Postanesi’nde müşterilerle sıcak temas sağladık. Her ay düzenli olarak kargo gönderen bir müşterisine problem yaşayıp yaşamadığını soran Tural, şu yanıtı aldı: “Eşim, Elazığ’da devlet memuru. Her ay düzenli olarak kargo işim oluyor. Diğer kargo şirketleri ile 48 liraya gönderdiğim paketi PTT ile 14.5 liraya gönderiyorum. Ucuzluğunu takdir ediyorum. Ancak, PTT’ye bir de eleştirim olacak. Her ay aynı adresten aynı yere gönderdiğim ileti için her seferinde yeni giriş yapmak zorundayım. Adres kaydı bilgisayarın hafızasında tutulsa, bunun için zaman harcamasam çok iyi olur.” PTT Genel Müdürü Osman Tural da, hemen gerekli talimatları vererek, bundan sonra gönderilecek her işlemin adres kaydının tutulması talimatını verdi.
ben gece vakti gitmem demiş. Saat 1.5-2 civarı. Baktım, vatandaş gelmiş. Biliyor ki, kaymakama o saatte de gelse bir şey denmeyecek. Çünkü, o samimiyeti verdik. Kaymakamın evi herkese açık, ne koruma ne de başka engel var. Köylü durumu aktarınca, veterineri aradım, veteriner aynı zamanda ilçe müdürü. Falanca kanunun, filanca maddesine göre ‘bizim gece gitme zorunluluğumuz yok’ dedi. Dedim ‘bak müdür! Kanun manun dinlemem. Vatandaşın ineği ölüyor, gideceksin!’ Cenabet olduğunu ima ederek, ‘Gidebilecek durumda değilim’ dedi. ‘Cenabetsen de git, ineği kurtar! Bu daha hayırlıdır’ deyince adam gitti ve ineği kurtardı. Durağan’da köy gezilerine gidiyoruz. Va-
ŞUBAT
37
PORTRE
tandaş, kaymakam diye kerli felli, göbekli bir adam bekliyor doğal olarak. Köye vardık, arabadan inerken, önce bir bakıyorlar kaymakam kim olabilir diye, bir kadıncağız, ‘kaymakam sen misin’ diye sordu. Evet benim deyince, ‘çok tıfılmışın’ dedi. MİMARI ALTINDAYKEN KÖPRÜYE SAĞLAMLIK TESTİ Yine Adana Karahisarlı’da bir muhtarım var. Zaten 3-5 hane kalmış. Birdenbire yağmur boşanıyor ve sel geliyor. Bir köprüye ihtiyaç var. Köy Hizmetleri’ne proje çizdirdik. 4 milyon lira ödeme çıktı. Köye Hizmet Götürme Birliği’nden yaptıracağız. 4 milyon lira gerçekten çok para. Muhtar; ‘Kaymakam Bey, biz bunu 4 milyon olmadan yaparız’ dedi. ‘Bizim orada kavaklar var. Sen de çimento parasını verirsen hallederiz.’ Tamam, kime yaptıracağız? ‘Köy Hizmetleri’nin işini yapan adamlar yapacak.’ ‘Kaç liraya yapacaksın’ dedim. ‘İşçilik kaç kuruş olursa verirsin’ dediler. ‘Proje çiz getir, ama tek şartım var: Köprüyü yapacaksın, bir ay sonra, sen altına yatacaksın. Ben de üzerinden dozerle geçip, sağlam olup olmadığını test edeceğim.’ O 4 milyonluk köprüyü 250 liraya bitirdik. Adamı da altına koyup, dozeri köprünün üstünden geçirdim. Hakikaten sağlam çıktı.
38
ŞUBAT
EN BÜYÜK PAY ÇALIŞANLARIN n PTT ile tanışmanız nasıl oldu? Kurumu uçuracak projeler zaten çantanızda mıydı? Yoksa, süreç içinde mi gelişti her şey? 2003 yılında benden önceki PTT Genel Müdürü, şu anda TRT Genel Müdürü olan İbrahim Şahin. İbrahim Bey zamanında PTT Bank açılımı yapıldı. Otomasyon sistemi yoktu. Sistemin çalışması başladı. Ben de o dönemde PTT Yönetim Kurulu üyesiydim. Yani, PTT’ye uzak değildim. PTT’nin yükseliş süreci, Bakan Bey’in talimatlarıyla ve İbrahim Şahin döneminde başlamıştır. Yapılması gereken şuydu: Hizmet çeşitliliği ve kalitesi artırılacak. Tekelci anlayıştan, rekabetçi anlayışa geçilecek. Bunu yapabilmek için de personelin kendine güveni sağlanacaktı. Çünkü, o dönemdeki en büyük eksiklik, personelin itilmiş, kakılmış olmasıydı. Personel de, kendisinin iflah olmayacağına inanmıştı. Biz, arkadaşlara ‘siz değerlisiniz, Telekom’un da aslı sizsiniz’ mesajı verdik. O dönemden itibaren de çıkış hızlandı. Başlatılan otomasyon altyapısını bitirdik. Eğitimlere çok önem verdik. Kurumda her yıl 60 bin kişi eğitiliyor. Geçen yıl hizmet içi eğitimde 69 bine ulaştık. Klasik eğitimin dışında şeyler veriyoruz. Önce bu kurum nedir? Siz bu kurumun içinde nesiniz? Müşteriye nasıl davranılır? Bunların sonucunda da, çalışanın kuruma sahip çıkma anlayışı zirve yaptı. Bunu
yapabilmek için personelin yaptığı işin zevkine varıyor olması lazım. Üst yönetimle personel arasında bir iletişim olmalı. Bunu büyük ölçüde sağladık. Sizi doğru anlatacak kişi dağıtıcı, gişedeki memur. Bizlerin almış olduğu kararları uygulayacak olanlar onlar. Önce uygulayıcı olanları inandıramazsak, vatandaşa yansıması da zafiyete uğrar. Dolayısıyla biz her seferinde teşekkür edilmesi gerekenin onlar olduğunu dile getiririz. Atlanmaması gereken bir başka önemli konu ise Sayın Başbakanımız ve Sayın Bakanımız. Kurumların başarılı olması, önü açılacak uygulamaların hazırlanması ile mümkün oluyor. Sayın Ulaştırma Bakanımız proje, Sayın Başbakanımız da hizmet adamıdır. Bizim orada, destek olacak birilerinin olduğunu bilmemiz dağ gibi güven veriyor. Onlara şükranlarımızı sunuyoruz. Başarının asıl mimarı onlar, biz sadece doğru yürütülmesini sağlıyoruz. n Ülkenin çeşitli bölgelerinde lojistik köy çalışmalarınız var. Neler yapıyorsunuz? Biz şu anda yalnızca kargo taşımacılığının içindeyiz. Ama artık taşımacılık başka türlü yapılıyor. Malı alıyor, depoluyor ve müşterinin istediği zaman dağıtımını sağlıyorsunuz. Böyle bir sistem kurmanız gerekli. Biz de PTT olarak böyle bir yapıyı kurmak gerektiğine inanıyoruz. Bununla ilgili 4-5 yıldır çalışma yürütüyoruz. Pazar araştırması yapıyoruz, Türkiye’nin de o noktaya gelmesi lazım. Şu anda dünyada ürettiğiniz malları rafta tutma maliyetiniz çok daha yüklü hale geldi. Burada outsourching yapanlarla outsourching yapacakları biraraya getirmek lazım. PTT de, çözüm arayışında. Böyle bir yatırım yapabilmek için de, yeterli müşteri potansiyeline ulaşmanız gerekir. Biz Hadımköy’de posta işleme merkezini yaptık. Benim projem, posta işleme merkeziyle birlikte kargo işleme merkezini birlikte yapmaktı. Kargo işleme merkezinin büyük bir bölümünü de depo olarak kullanmayı planlıyordum. Ama bir tek yerde depo da problemi çözmüyor. Dağıtımı yaparken, ülkenin değişik yerlerinde depolarınız olması lazım. Bu yönde bir çalışmamız var. Hadımköy’deki yeri yeniden projelendirmek üzereyiz. Örneğin, Sivas’ta çok büyük depo olarak kullanabileceğimiz mekanlar var. KURUMSAL MÜŞTERİYE YOK PAHASINA TAŞIYORUZ n Kargoya sonradan girmenize rağmen, en büyük pazar paylarından birine sahipsiniz. Pastadaki payınızı artırmak için bir çalışmanız var mı? 2008’e kadar biz kargo işinde yoktuk. 2008’de kargoya girdikten sonra yüzde 25-30 pazar payına ulaştık. Ama kargo işi tek başı-
na yeterli değildir. En önemlisi de, yurtiçindeki kargo işi, vahşi rekabetten dolayı, vatandaşın dışında kimsenin işine yaramıyor. Özellikle kurumsal müşteriler, ‘yok’ pahasına mallarını taşıtıyor. Gerektiğinden fazla şirket var, ihaleye giriyorlar ‘vur ha vur’ Biz, piyasaya girdikten sonra bu rekabet daha da arttı. Bizim derdimiz, kimsenin pazarından pay kapmak değil. Fakat, bazı gerçekler de teslim edilmeli. Belde ve mezralara kadar ulaşabilen bir ağa sahibiz. İlçelerde bile kargo şirketleri yok. Gidiyor ama haftada bir gidiyor. Bana, ‘Sayın Genel Müdür, her gün mektuplarımız geliyor ama paket almak için İlçeye gidiyoruz. Niye kargo işi yapmıyorsunuz?’ diyorlardı. Biz de, 2008 yılında kargo işini lojistik hatlarının içinde yürütmeye başladık. Belli hedeflerimiz vardı. İstediğim hedefleri tam tutturamadıysam da, önemli bir pazar payına ulaştık. Kargo şirketleri, büyük şehirlerin dağıtımını kendisi yapıyor. Gitmedikleri yerlerde bizim aracılığımızla dağıttırıyor. Bunun farkındayım. Normalde bizim ağımızı kullanıyorlar. Kendi işiymiş gibi yapıyorlar ona da göz yumuyoruz. İÇERİYE DEĞİL, YURTDIŞINA ODAKLANMAK GEREK n Sizce kargoda doğru yatırım ve büyük kazancın formülü ne? Bana göre yanlış olan herkesin iç piyasaya yönelmiş olmasıdır. Türkiye’nin bir hub noktası haline getirilip, kendi uluslararası lojistik
ŞUBAT
39
PORTRE
markasını yaratması gerekir. Asıl kazanç da, uluslararası lojistiktedir. Çok basit bir hesap yapalım. ABD’ye 1 kilo mal göndermeye çalışın! Göndereceğiniz 1 kiloluk malın taşıma bedeli 50 TL’den aşağı değildir. Aynı malı biz bireysel lojistiğe 5 liraya taşıyoruz. Kurumsal olursa 50 kuruşa kadar düşebiliyor. Aradaki farkı düşünün! Masrafınızı hesaplayın, buradan alıyor havaalanına götürüyorsunuz. Uçakla ABD’ye göndereceğim, ABD’deki dağıtacak 25 lirasını alacak, bana kalacak bir kargoda 25 lira. Bizim yurtdışına odaklanmamız lazım. TURPEX, TÜRKİYE’NİN DHL’İ OLABİLİR n PTT için düşündüğünüz yeni plan veya yatırım var mı? İki yıl evvel yaptığımız ulaştırma şurasında dünyanın en büyük 10 kargo şirketinden biri olmayı hedeflediğimizi açıkladık. Şu anda da bu yönde bir adım atmak üzereyiz. Önümüzde-
40
ŞUBAT
ki aydan itibaren lansmanını göreceğiniz Türk Paket Ekspres (TURPEX) adlı uluslararası alanda faaliyet gösterecek bir oluşumu hayata geçireceğiz. Bu kuruluş, dünyanın her tarafına kargo taşımacılığını en ucuz bir şekilde yapacaktır. Önce PTT’nin bir alt markası, daha sonra da kendi başına büyüyen bir şirket olarak planlıyoruz. Bu ortaklığa zamanı geldiğinde diğer kargo şirketlerini de dahil edebiliriz. Beni, PTT ya da başka bir kamu kuruluşu olması değil, büyük bir Türk şirketinin doğması heyecanlandırıyor. Şu anda yabancı lojistik devlerinin hemen hemen tamamı yabancı ortaklıklar bulmuş durumda. Bir DHL Türkiye’de iş yapabiliyorsa, TURPEX de Almanya’da iş yapabilmeli. Biz niye bunu düşünmeyelim? Kaldı ki, Türkiye coğrafi olarak da bir geçiş noktasıdır. Bu konumun da bizim tarafımızdan iyi değerlendirilerek böyle bir yapılanmanın gereğine inanıyoruz. Hayal kurmanın hiç zararı yok.
HABER
800 Scania çevrecilik ve karlılığını Avrupa Scania yollarında kanıtladı çok ür,edtaha
a
vrupada’ki önemli taşımacılık firmalarının beklentilerini karşılama doğrultusunda “Çevreci ve Ekonomik Scania” konseptini geliştiren Scania, uygulama sonuçlarını almaya başladı. Çevreyi korurken, taşımacılık sektörünün karlılığını artırmaya yönelik çözümlerin de arandığı konseptte Avrupa yollarına çıkan 800 adet Scania’nın, çevreci ve karlı bir yatırım aracı olduğu bir kez daha gözler önüne serildi. Bu uygulaması ile ton başına maliyette sabit tasarruf sağlandığını kaydeden Scania Ürün Yöneticisi Stefan Sylvander, “Gerçek sonuçlarını doğrudan aldığımız kapsamlı çözümler sunuyoruz. Avrupa yollarında olan modellerimizin en büyük özelliği taşımacılık sektöründe çevreciliğin yanı sıra düşük yakıt tüketim değerleriyle yüksek kar sağlamalarıdır” diye konuştu.
t daha a i, z kirletti
En büyük çevresel faydaların en verimli dizel kamyonlarla elde edildiğine de işaret Scania ’nın en eden Sylvander, şöyle devem erji ve karbon etti: “Yakıt tasarrufu çevreçalışma verimliliği ları çer ci araçlarda önemli bir arçevesin de, 201 1 y gümandır. Bunun yanısıra, kullanım ılında enerji ı konseptimiz çerçevesinde dioksit ve karbonemisyo Sürücü Eğitim Programlanları, artan ü re rını ve Sürücü Takip Sisrağmen tim hacmine temi’ni de yürütüyoruz. az ölçümle aldı. Yapılan Çünkü amacımız yakıt r karbon sonucunda tasarrufu konusunda aradioksit yonları emiscın tüketim değerlerinin 201 2011 yıl 0 yılına göre, önemi kadar sürücüleınd rin de araç kullanım yüzde 2 a yaklaşık 0 oranın şekli ve bilincini en üst da azaldı. seviyede tutmaktır.”
ŞUBAT
41
HABER
Thermo King yönetim kadrosu, 2012 yılı değerlendirmesini basın mensupları ile paylaştı
Sektör küçülürken Thermo King büyüdü
Doğuş Otomotiv distribütörlüğünde satış grafiğini sürekli yükselten Thermo King, 2012 yılında satışlarını bir önceki yıla göre yüzde 30.6 oranında artırmayı başardı. Thermo King tüm dünyada satış ve satış sonrası hizmetlerde de “platinyum” seviyesine ulaştı. Doğuş Otomotiv Thermo King Marka Genel Müdürü İlhami Eksin, markanın Türkiye’de 4 yıl içinde büyük bir aşama kaydettiğini belirtti.
L
ojistik sektöründe soğuk zincir taşımacılığında soğutma ünitesi adı haline gelen Thermo King, sektördeki daralmaya rağmen 2012 yılında satışlarına yüzde 30,6 oranında artırmayı başardı. 2012 yılında toplam ağır vasıta pazarı yüzde 14,2, treyler pazarı yaklaşık yüzde 31,5, frigrofik kasa pazarı yüzde 19 oranında azalırken Thermo King satışları bir önceki yıla göre yüzde 30,6 oranında artırarak sektöründeki liderliğini devam ettirdi. Doğuş Otomotiv Thermo King Marka Genel Müdürü İlhami Eksin, treyler ve kamyon dizel soğutucusu pazarında lider konumlarını güçlendirerek devam ettirdiklerini belirterek “ Thermo King Türkiye’de Doğuş Otomotiv distribitörlüğünde 4’ncü yılını geride bıraktı. Artarak gelen başarıların yanı sıra, satış ve satış sonrası hizmetlerde de tüm dünyada bir ilki gerçekleştirerek “platinyum” seviyesine ulaştık. Daralan pazarda üstün tekno-
42
ŞUBAT
lojisi ve kaliteli ürünlerimizle başarılarımız artarak devam edecektir” dedi. Eksin, 46 ülkenin taraf olduğu “Bozulabilir Gıda Maddelerinin Uluslararası Taşımacılığı ve Bu Taşımacılık Faaliyetinde Kullanılacak Özel Ekipmana İlişkin Anlaşmaya Katılıma ilişkin Kanunun Türkiye tarafından kabul edilip yürürlüğe girdiğine de dikkat çekerek şunları söyledi: “Buna göre derin dondurulmuş, normal dondurulmuş, soğutulmuş ve taşınması esnasında sabit iç ortam sıcaklığı gerektiren gıda maddelerinin taşımasında kullanılacak araçlara ve soğutucu ünitelere bazı standartlar getiriliyor. ATP Konvansiyonu’nun kanunlaşmasıyla birlikte et, süt, balık ve sebze-meyve gibi kolay bozulabilen gıdaların hem sağlıksız taşınmasının önüne geçilecek hem de bunun yarattığı ekonomik kayıp ortadan kalkacak. Thermo King olarak ATP’ye hazırız.
HABER
OmSAN Lojistik 35 YAŞINDA
L
ojistikte Yaratıcı Çözüm Ortağınız sloganıyla 1978 yılından bu yana müşterilerine yüksek kalitede entegre lojistik hizmetler sunan OMSAN, başarılarla dolu 35 yılı geride bıraktı. 13 Şubat 1978 yılında 15 araçlık bir filo ile lojistik sektöründe hizmet sunmaya başlayan OMSAN, bugün yıllık 670 bin bitmiş araç lojistiği, 250 milyon litre akaryakıt, 15 milyon ton çimento, endüstriyel madde ve demir çelik, 9 bin demiryolu taşıması ile 700 bin elleçleme, 16 milyon ton yük için liman elleçleme ve denizyolu taşıma hizmetleri yapan ve dünyanın farklı şehirlerinde ofisleri bulunan uluslararası bir şirket haline geldi.
Sektörde 35. Yaşını kutlamanın gururunu yaşadıklarını belirten OMSAN Lojistik Genel Müdürü Osman Küçükertan, OMSAN’ın kurulduğu tarihten bu yana sektörde öncü olma misyonuna uygun bir şekilde hareket ettiğini, Avrupa ve Türkiye’de aldığı ödüllerle tescillenen başarı grafiğini her yıl yukarı taşıdığını belirtti. Küçükertan, bu başarılarından sadece kendileri adına değil, tüm müşterileri ve Türkiye adına da gururlandıklarını sözlerine ekledi.
ŞUBAT
OMSAN Lojistik Genel Müdürü Osman Küçükertan, OMSAN’ın Avrupa ve Türkiye’de aldığı ödüllerle tescillenen başarı grafiğini her yıl yukarı taşıdığını belirtti.
43
HABER
OKT Trailer Genel Müdürü Hakan Maraş
OKT doğmamış ihtiyaçlar için üretim yapıyor Aydın’da 1981 yılında Ramazan Maraş tarafından küçük bir damper imalathanesi olarak üretime başlayan Ok Kardeşler Trailer, bugün üretiminin yarısını ihraç ederek dünya çapında bir firma haline geldi. Hakan Maraş bu başarıda en büyük payın, yaptıkları ARGE çalışmaları ve sektörü iyi okuyup müşterilerinin henüz doğmamış ihtiyaçlarını tespit etmek olarak açıkladı.
okt
Trailer Genel Müdürü Hakan Maraş, firma olarak kendilerini müşterilerinin henüz doğmamış ihtiyaçlarını tespit etmekle yükümlü bulduklarını ve bu nedenle bir pazara girmenin öncesinde ve sonrasında pazar yapısını ustalıkla çözümleyip, pazarla ilgili oluşabilecek her unsuru göz önünde bulundurduklarını söyledi. Hakan Ma-
44
ŞUBAT
raş, “Ürünlerimiz, pazarının özelliklerini giysisi olarak üzerinde taşıyor. Her fırsatta dile getirdiğimiz üzere ürünlerimize usta bir terzinin titizliğiyle yaklaşarak her birini benzersiz ve müşterimizin ihtiyaçlarını tam anlamıyla sarmalar nitelikte teslim ediyoruz. Tüm bunları yaparken de marka sözümüzün hep arkasında duruyoruz. Bununla birlikte, biz müşterilerimizle ticari
HABER
ilişkilerin çok ötesinde dostluk bağları kurarız. Her yeni müşterimiz bizim için OKT Ailesi’nin bir parçası haline gelir. Otuz yıl önce başladığımız bu yolculukta şimdi dünyayı kucaklayan kalabalık geniş bir aileyiz ve düşüncemiz bunu korumanın özellikle günümüz ticari ortamında çok değerli olduğudur” şeklinde konuştu. “OKT bir marka iklimidir” Biz araç üstü ekipman üretimini ticari boyutumuz olarak görüyoruz diyen Maraş, “OKT, farklı boyutları bir araya getiren bir marka iklimidir. Bu iklimin içerisinde, tüm çıkar gruplarına sosyal fayda sağlamak başta olmak üzere, geleceğe kalıcı değerler yaratmak, ulusal mirasımızı zenginleştirmek, bu mirası bizden sonraki kuşaklara aktarabilmek gibi endişeler taşıyoruz. Bu endişelerimizi paylaştığımızı düşündüğümüz diğer sosyal gruplar açısından da yaptıklarımızla, düşündüklerimizle, söylediklerimizle ve söylediklerimizin arkasında duruşumuzla tutarlı bir tavır sergiliyoruz. Bu tavrın arkasında ise tüm insanlığı kucaklayan bir duruş var. OKT’nin izleyeceği yol, tüm dünya nüfusuna katkı sağlayabilecek ve değer yaratabilecek güce ulaşana dek çoğalmaktır” ifadesinde bulundu. “30 yılda dünyaya açıldık” Hakan Maraş, 1981 yılında Aydın’da şu an Yönetim Kurulu Başkanı olan Ramazan Maraş’ın kişisel girişimiyle kurulan OK Kardeşler’in, başlangıçta kendi halinde bir damper imalathanesi olarak faaliyetine başladığını belirterek firmanın 30 yıllık süre zarfında dünyaya açıldığını ve sektörde birçok konuda ilkleri başardığını söyledi. “Lokomotif sektör inşaat” OKT Trailer’ın ürünlerinin genel hatları ile; tanker, silobas ve damper olmak üzere üç ana segmentte toplandığını belirten Maraş, “OKT’nin pek çok alt sektörü de hareket-
lendirdiği için ‘lokomotif sektör’ ve çok geniş bir istihdam alanı sağladığı için ‘sünger sektör’ olarak anılan inşaat sektörüne yönelik sunduğu ürünler katı fazda her tür granül malzemenin lojistik güvenliği için tasarlanmış, yüksek boşaltım açısı yordamıyla boşaltım sürecinde zaman tasarrufu sağlayan, yüksek aşınma dirençli metal, alüminyum alaşım ve metal hammadde seçenekleri mevcut bulunan araç üstü ve semi treyler damper üretimleridir” dedi. “ADR’ye uygun ürünler üretiyoruz” Silobasların ise pek çok sektöre yönelik kullanımları olduğunu ifade eden Maraş, akaryakıt segmentine yönelik sundukları çözümlerde Tehlikeli Maddelerin Karayolunda Taşınması ile ilgili olan ADR regülasyonlarına uygun, farklı kesitlerde üretimi yapılan tankerleri olduğunu ifade etti. “Sektörde üretim konusunda kutuplaşma var” Sektörde çok net gözlemlenebilen bir kutuplaşmanın olduğunu vurgulayan Maraş, “Bir tarafta müşteri istek ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmayan aşırı standardize üretimler, diğer tarafta ise standartları göz önünde bulundurmayan merdiven altı üretimler. Biz iki kutba da mensup olmayan yegâne firma olarak müşterilerimizin safında dimdik durabiliyoruz. Araç üstü ekipman sektörü söz konusu olduğunda, bunu başarabilmenin ne denli zor olduğunu artık herkes fark etmeli. Şu an piyasadaki firmalar, OKT T rail müşteri isteklerini karşılamayı bıraUkrayn er; Rusya, a, Bela kın bu isteklerin ne olduğunu dinler Maked onya, C us, mek hususunda dâhi sıkıntı yaşıyorezayir, Almany a lar. Biz ise üretimlerimizden önce ve Roman , Kazakistan, ya, İtaly sonra müşterilerimizin memnuniyet a, İs ve Ürdü düzeyi ile gerçek anlamda ilgilenen n’ ün ar rail alar ın d a bulun bir sistemle çalışıyoruz” şeklinde duğu 2 ü lk e 3 y konuştu. e ihrac
23 ülke ye ihracat yapıyor
at ya ve 2012 yılı ihra pıyor cat p yımız y üzde 50 a.
ŞUBAT
45
HABER
Öztreyler iki fabrikasıyla emin adımlarla ilerliyor Sektörde önemli segmentlerde üretimleriyle ilklere imza atan Öztreyler, kurduğu ikinci fabrikayla, yeni projelerini hayata geçirerek sektörde büyüyen önemli firmalardan biri konumuna geldi.
1983
yılında bir atölyede kamyon üzerine ağaç kasa üretimi yaparak faaliyete başlayan Öztreyler, bugün modern tesislerinde farklı kullanımlar için özel ürünler üretiyor. Firmanın yönetim kurulu başkanı Ahmet Öztürk, daha sonra araç kasaları üretmeye başladıklarını, 1998’de de ilk treyler imalatlarını gerçekleştirdiklerini ifade etti. 2012 yılında da silobas ve tanker üretimine başladıklarını anlatan Öztürk, “Şuanda birinci fabrikamızda damper, kasalı yarı römork imalatı yapıyoruz. İkinci fabrikamızda da alüminyum tanker ve alüminyum silobas olarak üretime geçmiş bulunuyoruz” ifadelerini kullandı. “Kaliteye çok önem veriyoruz” Öztreyler’in kendini yenilediğini ve emin adımlarla ilerlediği söyleyen Ahmet Öztürk, “Biz firma olarak kaliteye çok önem veriyoruz. Kaliteli ürün yapmak için her türlü çabayı ve yatırımı gerçekleştiriyoruz. Çünkü biliyoruz ki, kaliteli ürün demek müşteri memnuniyeti demek. Bu amaçla ve bu doğrultuda çalışarak sektörde önemli bir yere geldik ve bundan sonrada tüm ürünlerimizde kalite prensibiyle çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Firmanın kadrosunda önemli sayıda mühendis bulundurduklarını ifade eden Ahmet Öztürk, endüstri mühendisi olan oğlu Haşim Öztürk ile birlikte geleceklerinin emin ellerde olduğunu söyledi.
46
“3-4 ay sonrasına sıra veriyorduk” Bu işe 1983’te sıfırdan başladığını ifade eden Öztürk, “O yıllarda biz bu işi yaparken müşterilerimize 3-4 ay sonrasına sıra ve- riyorduk. O kadar hızlı ve yoğun bir sektördü. Şimdi ise rakipler çok fazla arttı ve alternatifler çoğaldı. Bunun yanında bize özel ürünlerle öne çıkar hale geldik. Mesela 1988’de havuz damperi ilk biz çıkardık. 1995’e kadar hiç kimse cesaret edip giremedi bu ürüne. Yabancı firmalar çok çok azdı.
ŞUBAT
O yıldan sonra yavaş yavaş bu alana girildi ve bu güne kadar geldik” şeklinde konuştu. “Üst yapıda iddialıyız” Damper, silobas, uzun kapaklı kasa konteynerler, gibi daha birçok üründe güvendikleri ürünleri olduğunun altını çizen Öztürk, “Ürün gamımızı sürekli geliştiriyoruz. Daha hafif, daha sağlam, daha fonksiyonel ürünler için çalışmalarımızı yoğunlaştırdık. Örneğin, hurda taşıyıcılar konusunda çok iddialıyız. Bu ürünü 1998 yılında çıkardık ve belli bir süre sonra diğer firmalarda bu araçlardan üretmeye başladılar. Çalışmalarımızın odak noktasında hafiflik ve sağlamlık yer alır. Bu üründe de aynı özellikleri göz önüne alarak üretimlerimizi gerçekleştiriyoruz” ifadelerini kullandı. İkinci fabrikayı açıyor 2015 yılına kadar pazar payını arttırmak için hamleler yapacaklarını söyleyen Öztürk, önümüzdeki dönemde ikinci bir fabrika açarak yeni bir ürüne geçeceklerini ifade etti. Öztürk, yeni ürünler geldikçe yer sıkıntısı yaşadıklarını ve bunun sonucu olarakta ikinci bir fabrika açma ihtiyacı duyduklarını anlatırken, “İstanbul, Ankara, İzmir, gibi pek çok şehirde servislerimiz var. Müşterilerimiz yedek parça konusunda da sıkıntı yaşamıyor. Geçen sene hedefimizi tutturduk. Bu sene daha iyi şeyler bekliyoruz. Orta vadede ise 2015’i hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
ŞUBAT
47
HABER
idi Alüminyumun ABD’li muc Müdürü kuruluşun Türkiye Satış Abdullah Aydın iddialı:
ALCOA JANTLARI daha hafif ve çeliğe göre 4 kat daha sağlam Bu yazıyı okuduktan sonra sizin de bizim gibi, janta bakış algınızın değişeceğine inanıyoruz. Lastiğin ortasında duran o süslü parça meğer ne kadar önemliymiş...
a
luminium Company of America (ALCOA) 1886 yılında alüminyumu icat eden firma olarak biliniyor. Dünya üzerinde 61 binden fazla çalışanı mevcut. 25 milyar doları aşkın cirosu ve dünya üzerinde 200’ü aşkın noktada tesisleri bulunuyor. Türkiye’ye yaklaşık 15 yıl önce distribütör aracılığıyla jantlarla girmişler. Ağustos 2012’den itibaren de Abdullah Aydın Türkiye Satış Müdürü olarak göreve başlamış. Aydın, günlük olarak aslında birçoğumuzun Alcoa ürünlerini kullandığını ama kimsenin bunun farkında olmadığını söylüyor. Bunu da şu sözlerle açıklıyor: “Çünkü, Alcoa’nın logosunu bastığı tek ürün janttır. Diğer bütün ürünlerini yarı mamul olarak pazara sunar. Örneğin, telefon üreticisine verir, o da telefonunuza monte eder onun adı o telefon markası olur. Monitörlerinizin içindeki alüminyum gövde de genellikle Alcoa’dır. Bir firma en hafif ve en sağlam ürünü ürettiğini öne sürüyorsa, başrolde muhtemelen Alcoa vardır. Hergün çeşitli meşrubatlar içtiğinizde kutusundan Alcoa’ya dokunursunuz. Bugün birçok treyler üreticisi, alüminyum gövde, silobas yaparken alüminyum malzeme olarak Alcoa’yı kullanıyor ama yine onun Alcoa olduğunu bilmiyoruz.” “ÇELİK JANT DEDİKLERİ ASLINDA ALÜMİNYUMDUR” Alcoa Türkiye Satış Müdürü Abdullah Aydın, hemen herkesin yanlış bildiği bir başka noktaya da dikkat çekiyor: “Türkiye’de alüminyum jantlar çelik; çelik jantlar alüminyum olarak bilinir. Reklamlarda çelik jant diye lanse edilen jantların neredeyse tamamı alüminyum ya da alaşımdır. Kapaklı olan, eski teknolojiyle siyaha boyanmış
48
ŞUBAT
jantlar çeliktir. 3 çeşit jant vardır: Döküm alüminyum, dövme alüminyum ve çelik jant. Hemen hemen her alanda dövme alüminyum jant daha iyi performans verir. Jantın işlevi aks ile lastiği bağlamaktır. Yükü büyük oranda hava taşır, çünkü lastik esnek bir maddedir hiçbir şekilde yükü taşımaz. Hava da yükü taşımaz, janta iletir. Fren yaparsınız, yük lastiğe biner aynı şekilde janta iletir. Fazla yük atarsınız yük hava ile janta biner; hızlanırsınız, vurduğunuzda lastik kapanır darbe janta gelir. Fren sistemi, lastik, aks, jant bir bütündür. Birine özen gösteriyorsanız diğerini es geçemezsiniz.” “ÇELİK JANT, 13.6 TON BASKIDA, ALCOA 71.2 TONDA EZİLİYOR” Müşterinin öncelikle jantın hafif olmasını istediğini vurgulayan Abdullah Aydın, diğer özellikleri de şöyle sıralıyor: “İkincisi sağlam olmalı, kağıt inceliğinde yaparsınız ama hemen eğilip kırılıverir. Hafif bir jant yaptınız ama ısıyı iletmiyor, dolayısıyla fren sisteminden gelen bütün ısı jantta toplanır, lastiği yakar. Müşteri bunların hepsini birarada toplayabileceği bir jant ister. Bunu da ancak testlerle öğrenebilirsiniz. Yük karşısında jantın tepkisini öğrenmek için preste jantı 5 cm deforme olacak şekilde
HABER
eziyoruz. Çelik jantın 13.6 tonda, Alcoa jantın ise 71.2 tonda 5 cm ezildiğini tespit ettik.” “ALCOA 50 KM HIZLA KALDIRIMA VURMA TESTLERİNİ BAŞARIYLA GEÇER” Bir jantın en fazla hasar alabileceği ikinci durumu darbe alması olarak açıklayan Abdullah Aydın, “Çukura girersiniz, kaldırıma vurursunuz vb. Bunun için standart bir test vardır: JWL (Japanese Impact Test = Japon Çarpışma Testi). Amacı, 50 km hızla giden bir kamyonun kaldırıma vurduğunda jantın tepkisini ölçmektir. 50 km ile kaldırıma vuran bir kamyonun jantta oluşturduğu etki, 910 kilogramlık bir ağırlığın serbest düşme ile jantın köşesine bırakılmasıyla aynıdır. Sonuçlara bakalım: Çelik jantta hava kaybı olabilecek şekilde deformasyon olmuş. Bu ölümcül bir durum sayılmaz, aracı toparlayabilir ama yolda kalırsınız. İkinci ürün grubu olan döküm jantlarda ise bir felaketle karşılaşabilirsiniz. Çünkü lastiği hasarlı bir araç, jantın üzerinde gidebilir ama jantı kırılan bir aracın fren, direksiyon sistemleri dahil hiçbir sistemi verimli çalışmaz. O nedenle bu testi geçemeyen döküm jant Avrupa’da tercih edilmez. Çünkü, testi geçemediği için üretime de alınmaz. Testin üçüncü aktörü ise Alcoa’dır ve hiçbir önemli hasar olmadan aracınız yoluna devam eder. Sağlam bir jant olduğu testlerle sabit oldu. Hafifliğine gelince Alcoa, çelik bir janta oranla %50’ye varan oranda daha hafiftir. Hem 4 kat daha sağlam. Hem de emsallerine göre yarı yarıya varan oranda daha hafif” ifadelerini kullandı.
yaklaşık iki yıl olduğunu ifade eden Abdullah Aydın, “Ama lastiğin tahmini ömrünü iki yıl dolmadan diş kalınlığının aşınmasından anlarsınız. Jantta ise kullanım ömrü 20 yılı bulabilir. Lastikteki gibi ömrünün yarısını bekleseniz aradan 10 yıl geçmesi gerekir. Ayrıca, jantta gözlemleyebileceğiniz bir veri yoktur. İyi jant ile kötü jant arasındaki farkı kırılana kadar anlamazsınız. Anladığınızda da iş işten geçmiş olur. Çünkü jantın maliyeti, uğradığınız zararla kıyas bile edilemez. Türk kullanıcısı da, jant konusunda yeterli bilinç seviyesinde değil. ‘Aldım, iki yıldır kullanıyorum hiçbir sorun yok’ sözcüğünü sık duyarsınız. Doğru; zaten olmaması lazım. Alcoa, 65 yıldır dövme alüminyum jant üretiyor. Her ürettiğimiz janta da, sınırsız kilometre, üretim tarihinden itibaren de 5 yıl garanti veriyoruz. Diyelim, 4 yıl 11.inci ayda bir sorun oldu.
İYİ İLE KÖTÜ JANTI SONUÇLARIYLA KARŞILAŞMADAN AYIRAMAZSINIZ Kamyon otobüs grubu için lastik ömrünün
ŞUBAT
49
HABER Birebir değişim yapıyor ve yeni verdiğimiz janta da üretim tarihinden geçerli olmak üzere bir 5 yıl daha garanti veriyoruz. Kötü markanın uzun vadede ayakta kalma şansı yok. Alcoa, bu işi 65 yıldır yapıyor, ayakta olan rakiplerine bakınca farkı anlarsınız. Avrupa bu işi yakından takip ettiği için çok bilinçli. Alcoa haricindeki alüminyum jantlara güvenmiyor. Avrupalı ‘ben yatırım yaparım para harcamam’ mantığıyla hareket eder. O yüzden de uzun vadeyi düşünerek tercihini Alcoa’dan yana yapar” diye konuştu. ANA ARAÇ ÜRETİCİLERİNİN ORTAK TERCİHİ ALCOA’DIR Otobüs ve kamyonun lokomotif üreticilerinden birçoğunun, Alcoa’dan başka marka kullanmadığını ifade eden Aydın, “Ama lokal üreticiler maalesef kullanıyor. Örneğin, lokal üreticiler ABD’ye veya Avrupa’ya sattığı ürünlerinde şartnamede yazdığı için Alcoa takar. Çünkü, ABD’linin ve Avrupalıların tercihi bu yönde. Ama Türkiye’ye sattığı aynı segment araçlarda döküm alüminyum jant markaları kullanılabilir. Türkiye’deki kullanıcı ABD’linin, Avrupalı’nın tercihini bilmediği için jant konusunda fazla hassas değil. Bunu bilen üretici de, ucuz jant markasını seçmekte hiçbir beis görmüyor. Kullanıcı, ‘bana niye bu jantı layık görüyorsun’ demeli. Avrupa’daki önde gelen araç üreticilerinin kullandığı tek ortak alüminyum
jant markası Alcoa’dır. Bazı ana araç üreticileri, başka markaları denediler ve uzun vadede memnun olmayıp çıktı. Alcoa bu işi Avrupa’da 1978 yılından beri profesyonel olarak yapıyor. Çok güzel ve pahalı bir araç almışsınız ama altında pek bilinmedik bir lastik markası var. Bu durumu kabul eder misiniz? Avrupa’da insanlar bilinçle yaklaşıyor. Testleri geçemedikleri için tercih de edilmiyorlar, dolayısıyla pazar payları yok denecek kadar az. Ama ülkemizde henüz bu bilince ulaşılamadı. Ucuzu neyse onu alma eğilimindeler. Özellikle insan taşıyan otobüs ve yakıt taşıyan tanker gibi güvenliğin en üst seviyede olması gereken araçlarda tercihler buna göre yapılmalıdır. Alcoa size para kazandırır, kaybettirmez” ifadelerini kullandı.
DÖKME ALÜMİNYUM VE ALCOA DÖVME ALÜMİNYUMUN FARKI n Dökme alüminyum, dayanıklılık testlerinde sorunlar yaşadı. Alcoa dövme alüminyum tüm testleri başarıyla geçti. n Dökme alüminyum, Alcoa dövme alüminyuma göre yüzde 27’ye varan oranda daha ağır. n Dökme alüminyum jantlar boyalıdır. Güzel görünümü, zamanla aşınınca
50
ŞUBAT
yok olur ta ki yeniden boyanana kadar. Alcoa dövme alüminyum ise yüzde 100 saf alüminyum olduğu ve üzerinde boya katmanı olmadığı için küçük bir cilalamayla eski görünümüne kavuşur. n Dökme alüminyum daha kalın ve boyalı olduğu için ısıyı daha az iletir. Alcoa dövme alüminyumda ise ısı daha kolay iletilir.
HABER
Novateck’ten filolara maksimum tasarruf, minimum maliyet
G
aha uzun ömür ve düşük yakıt tüketimi özelliklerine sahip yeni 01 serisi ile ağır vasıta lastiklerindeki liderliğini sürdüren Pirelli, Novateck kaplama teknolojisi ile filolara üstün kaplama ve daha uzun ömür garanti ederken, maksimum enerji tasarrufu ile de minimum işletme maliyeti sunuyor. Pirelli’nin lastiğin her ömründe yüksek kalite ve performansı garanti eden Lastik Ömür Döngüsü Yönetim Sistemi, karkasın kaplanabilirliğini maksimize etmek amacı ile çalışmalarını sürdürüyor. Uluslararası, Bölgesel ve Yol Dışı kullanım koşullarında hizmet veren kullanıcıların ihtiyaçlarına en uygun ürün yelpazesine sahip Pirelli’nin kaplama teknolojisi olan Novateck ile lastikler orijinal desenleri ile kaplanarak ömrü 2 kat artırılırken, performans ve kalitede hiçbir değişiklik olmadığı bildirildi. Her türlü kullanım şartı için geliştirilmiş geniş ürün yelpazesine sahip Novateck, sırt kaplama ürünleri sayesinde orjinal desenleri ile kaplama şansı bulan lastiklere uygulanıyor. Üstün teknoloji ve yüksek kalitedeki karkasın değerini artıran Lastik Ömür Döngüsü Yönetim Sistemi, aynı zamanda kilometre maliyetinin düşmesini ve çevreye verilen zararın azalmasını sağlıyor. Pirelli, gerek tasarım gerekse karışım yapısından başlayarak ürün yelpazesindeki tüm ürünlerin kaplanabilirliğini sağlıyor.
Pirelli 01, lastik etiketlemede
en iyi değeri aldı Avrupa Lastik Etiketleme Yönetmeliğine göre Pirelli’nin İzmit tesislerinde üretimi gerçekleştirilen çevre dostu 01 serisi ağır vasıta lastikleri en iyi değerleri alarak rakiplerine fark attı. 01 serisinin en yeni üyesi treyler ve semi-treyler için özel olarak üretilen ST:01 lastiklerinin 19,5” ve 22.5” jantlarda bir ölçü dışında bütün ölçülerde, ıslak zeminde yol tutuşu “A” etiket değeri, FH:01 ön aks lastiklerinin birçok ölçüsü ise dönme direncinde “B” etiket değeri ile rakiplerini geride bıraktı.
ŞUBAT
51
HABER
Karsan İETT ile yaptığı sözleşme kapsamındaki 490 otobüsün 147’sini teslim etmiş oldu.
Karsan’ın CNG’li otobüsleri artık istanbul yollarında
g
eçtiğimiz yıl 240 adet solo tip 12 metre CNG’li (Sıkıştırılmış doğalgazlı) ve 250 adet körüklü 18 metre dizel olmak üzere toplam 490 adet otobüs alımı için İETT ile anlaşma imzalayan Karsan, ilk 147 adet BredaMenarinibus marka 12 metre CNG’li otobüsünün toplu teslimatını gerçekleştirdi. Tören Zeytinburnu ve İETT İkitelli Garajı’nda video konferans sistemiyle eş zamanlı olarak gerçekleştirildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Zeytinburnu Sümer Mahallesinde başlatmış olduğu Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında düzenlenen törene katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, eş zamanlı olarak İETT İkitelli Garajı’na video konferans sistemiyle bağlanarak otobüslerin teslimat törenini de gerçekleştirdi.
52
ŞUBAT
875 TL’lik yenileme yatırımı Konuşmasında; İBB’nin 2011’de başlattığı yenileme çalışması kapsamında toplam 875 milyon TL değerinde bin 700 adet yeni otobüs almaya karar verdiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, açılış ile birlikte 437 adet otobüsü hizmete aldıklarını belirtti. Başbakan Erdoğan konuşmasında CNG’li otobüslere ve İETT Kağıthane garajında kurulumu yapılan doğalgaz dolum tesisine de dikkat çekti. Başbakan Erdoğan şunları söyledi; “Bu araçlardan bugün 437 tanesini hizmete alıyoruz. 240 tanesinde çevre dostu denilen sıkıştırılmış doğalgaz (CNG) kullanılıyor. Bu 240 araç için de Kağıthane’de bir dolum tesisi kuruldu. Türkiye’nin en büyük CNG dolum tesisinde aynı anda 16 araca birden dolum yapılıyor. İhalesi yapılan bin 700 otobüsten 637’si İBB’ye teslim edildi. Biz 437 aracı daha filomuza ekliyoruz. Bu 437 otobüsün bedeli 90 milyon Avro’dur. İstanbul’umuza hayırlı olsun.”
ŞUBAT
53
HABER
Ulusoy ve Varan KOŞARAK büyüyor Ulusoy ve Varan, son 4 ayda yüzde 300 büyüyerek önemli bir başarıya daha imza attı. Şirketi istihdam, personel eğitimi ve karayolu taşımacılığında ilk kez uygulamaya başlanan sıcak yemek, kahvaltı ikramlarıyla 2013 yılında yolcu sayısını yüzde 40 artırmayı hedefliyor.
g
VARAN Otobüs Grubu Genel Müdürü İmran Okumuş, “Yıllık ortalama 45 milyon yolcu potansiyeli bulunan Almanya’daki seferlerin hayata geçmesiyle yeni başarılara imza atmayı hedefliyoruz” dedi.
54
olcu taşımacılığında 76 yıldır edindikleri tecrübe, kültür ve yüksek standartları ileriye taşımak için çalışmaların kesintisiz olarak devam ettiğini belirten VARAN Otobüs Grubu Genel Müdürü İmran Okumuş, “Yolcularımızın güvenliği, memnuniyeti ve konforu için hazırladığımız 5 yıllık strateji planımızı uygulamaya ve geliştirmeye devam ediyoruz. Öncelikli hedefimiz 7 gün 24 saat yolcularımızın ihtiyaç ve beklentilerini en iyi şekilde karşılayıp, güvenli ve rahat bir yolculuk yapmalarını sağlamak. Bu anlamda ilk 1990 yılında başlattığımız ‘Personel Eğitim’ sistemimizi daha da geliştirdik. Sadece 2012 yılında 500 personelimize eğitim verdik. Öte yandan 30 yıl önce sadece su servisi ile başlayan ikramlar konusunda da sektörde bir ilke daha imza atarak sıcak yemek ve kahvaltı servisine de başladık. Yıllık ortalama 45 milyon yolcu potansiyeli bulunan Almanya’daki seferlerin hayata geçmesiyle yeni başarılara imza atmayı hedefliyoruz” açıklamasını yaptı. Eğitimler kesintisiz devam ediyor Sezon öncesi ve sonrası olmak üzere kabin ekibini iki ana başlıkta 7 ila 10 gün eğiten
ŞUBAT
ULUSOY ve VARAN, müşterilerden gelen dilek ve şikayetler doğrultusunda her dönem eğitimlerini geliştiriyor. Eğitimler için ULUSOY ve VARAN’ın kurumsal yapısı içinde, işletme direktörü, kabin hizmetleri müdürü, kurumsal ilişkiler, halkla ilişkiler, teknik müdür, elektronik amiri, baş şoför, baş servis memuru olmak üzere tüm ilgili bölümlerden gerekli eğitmen desteği alınıyor. Beden dilinin kullanılması gibi önemli konularda ise dış destekli profesyonel eğitmenlerden yardım alınıyor. Sıcak yemek ve alakart servisini balattılar Koşulsuz müşteri memnuniyetini ilke edinen iki dev firma, ikram konusunda da sektörde fark yaratacak uygulamasını hayata geçirdi. ULUSOY ve VARAN, 30 yıl önce sadece su servisiyle başlayan ikramları, artık sıcak yemek ve alakart servisi ile sürdürmeye başladı. Eşsiz güzelliği ile Avrupa’yı Asya’ya bağlayan ve dünyanın sayılı güzelliklerinden biri olan köprü geçişlerinde ‘Boğaz Sefası’ sunumu ile misafirlerini eşsiz ikramlarla ağırlayan firmalar, ikramlar konusunda ülkemizin önde gelen, kalite standartları ile belgelen-
HABER
Otokar’dan TETAŞ Taşımacılık’a 70 Sultan City Otokar, TETAŞ Taşımacılık’a 70 adet Sultan City teslimatı yaptı. Teslimat töreni geçtiğimiz günlerde Tekirdağ’da; Vali, Belediye Başkanı, TETAŞ Taşımacılık ve Otokar yetkililerinin katılımıyla gerçekleştirildi.
50.
Kuruluş yılını kutlayan Otokar’ın Sultan serisi, 70 adet Sultan Maxi City’yi geçtiğimiz günlerde Tekirdağ’da TETAŞ Taşımacılık’a teslim etti. Araçlar Tekirdağ genelinde yolcu taşımacılığında kullanılacak. Otokar yetkili bayisi Örnek Otomotiv tarafından yapılan satışın teslimat törenine Tekirdağ Valisi Ali Yerlikaya, Belediye Başkanı Adem Dalgıç, Şoförler Odası Başkanı Şenol Turan, TETAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı İlyas Küçükmidil, Otokar Genel Müdür Yardımcısı Basri Akgül, Otokar Satış Müdürü Murat Tokatlı, Otokar Otobüs Satış Birim Yöneticisi Murat Torun ve satışı gerçekleştiren Otokar bayisi Örnek Otomotiv’in sahibi Yunus Öztepe katıldı. Törende bir konuşma yapan Tekirdağ Valisi Ali Yerlikaya, yenilenen otobüslerle Tekirdağ Halkı’nın daha konforlu ve daha modern otobüslerle yolculuk edeceğini söyledi. Aynı modernleşmenin şehir içi minibüsler içinde olması gerektiğini söyleyen Yerlikaya, tören alanında bulunan Minibüsçüler Odası Başkanına seslenerek, “Başkanım şehir içi minibüslerin yaş ortalaması çok düşük. Sizden de böyle bir hamle bekliyoruz. En kısa zamanda bu araçlarında yenileriyle değiştirilmesini istiyoruz” şeklinde konuştu. Valinin çağrısına yanıt veren başkan da, en geç 6 ay içerisinde araç değişimlerini gerçekleştireceklerini ifade etti.
Otokar Genel Müdür Yardımcısı Basri Akgül de yeni araçların Tekirdağ halkına, Belediye’ye ve TETAŞ Taşımacılık’a hayırlı olmasını dileyerek şunları söyledi: “TETAŞ Taşımacılık filosunu en modern ve en konforlu bir şekilde yeniliyor. Tekirdağ halkına daha iyi hizmet etmek için ulaşım filosunu genişleten TETAŞ Taşımacılık’ın Otokar’ı tercih etmesi bizi çok mutlu etti. Türkiye’nin en çok satılan otobüs markası Otokar olarak bugün 70 adet Sultan Maxi City otobüsü teslim etmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Sayın Başkanımın ve TETAŞ yetkililerinin bizlere göstermiş olduğu güven için çok teşekkür ederiz” dedi.
ŞUBAT
55
HABER
İzmir
İzmir, 2012 yılında Avrupa’da yaşanan ekonomik kriz sebebiyle turizmdeki düşüşe rağmen kruvaziyer turizminde 500 bin turist rakamını geçti.
Cruise’de dünyada ilk 50 arasında i zmir, 2012 yılında Avrupa’da yaşanan ekonomik kriz sebebiyle turizmdeki düşüşe rağmen kruvaziyer turizmde 500 bin turist rakamını geçti. İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, “Artık kruvaziyer turizmde, şartlar ne olursa olsun belirli bir seviyenin altına asla düşmüyoruz. İzmir, kruvaziyerin yükselen yıldızı olmayı sürdürüyor. Son olarak da Avrupa Kruvaziyer Konseyi’nin organizasyonlarını yapan
56
ŞUBAT
Ashcroft Associates firması tarafından yayınlanan sektörün önemli dergilerinden Cruise Insight, İzmir’i dünyadaki 512 liman arasında en önemli 50 transit yolcu limanı arasında 42. sırada gösterdi.” dedi. Demirtaş, 20 Aralık 2012 itibariyle Alsancak Limanı’na 286 seferle İzmir’e 508 bin kruvaziyer yolcusu geldiğini, Çeşme ve Dikili limanlarına gelen 48 gemiyle birlikte İzmir’in bu yıl 334 seferde toplam 517 bin turist ağırladığını söyledi. İZTO
Başkanı, “27 Aralık’ta yapılacak son seferle 2012 sezonunu da kapatmış olacağız.” şeklinde konuştu. Geçen yıl İzmir’e 272 seferle 504 bin kruvaziyer yolcusu gelmesine karşılık bu yıl sefer sayısında 15 gemilik artış olduğunu aktaran Demirtaş, “Buna rağmen yolcu sayısı, geçen yıla göre fazla bir artış göstermedi. Bunda en önemli neden, kruvaziyer yolcularının büyük kısmını oluşturan Avrupa ve Amerika’da yaşanan ekonomik kriz nedeniyle insanların
HABER
tatillerini ertelemeleri veya kruvaziyer turizmden vazgeçmeleri. Arap Baharı ve yaşanan olayların bölgedeki kruvaziyer turizmi trafiğinde yarattığı değişim ve Türk limanlarımızda bazı kural ve uygulamaların mevcut kruvaziyer dinamiğine cevap verememesi de önemli bir etken.” dedi. TÜRKİYE DÜŞTÜ, İZMİR YÜKSELDİ Ocak–Kasım 2012 arasındaki rakamlara göre Türkiye’deki kruvaziyer limanlarından İstanbul, Kuşadası ve İzmir arasında liderlik için soluk soluğa bir yarış olduğunu belirten Ekrem Demirtaş, çok küçük farklarla birbirini izlediklerini söyledi: “Avrupa ve Amerika’daki kriz nedeniyle Türkiye kruvaziyer turizminde de şu anda yüzde 5’lik düşüş var. Toplam yolcu sayısı, yılın ilk 11 ayı sonunda 2 milyon 74 bin 860 oldu. Aynı şekilde Kuşadası’nda yüzde 3, İstanbul’da yüzde 1’e yakın düşüş var. İzmir’de ise yüzde 4’e yakın bir büyüme var. Tüm limanlar içinde en yüksek büyüme oranı İzmir’e ait.” diye konuştu. Demirtaş ayrıca İzmir çıkışlı turlarda artış olmaya başladığına ve Türk turistlerin de kruvaziyer turizme ilgisinin arttığına dikkat çekti. n
MSC Magnifica ile 30 günlük rüya turu
msc
Cruises, 24 ve 30 gecelik hazırlanan iki alternatifle İzmir ve İstanbul’dan katılabileceğiniz bir rüya paket hazırladı. Otuz günlük programda Brezilya sahillerinin yanı sıra Punda Del Este, Buenos Aires ve Monteviedo gibi Uruguay ve Arjantin şehirlerini görmek de mümkün olacak. Gemide katılımcı sayısı gözetilmeksizin Türkçe rehberlik hizmeti de verileceği ifade edildi. n
16.11.2013 İç Kabinde Kişibaşı Dış Kabinde Kişibaşı Balkonlu Kabinde Kişibaşı 3. ve 4. Kişi (Yetişkin) 0 – 18 Yaş Çocuk Tek Kişilik İç Kabin Tek Kişilik Dış Kabin Tek Kişilik Balkonlu Kabin Liman Vergisi (Yetişkin) Liman Vergisi (0-18 yaş çocuk)
ŞUBAT
1049 € 1349 € 1499 € 849 € Ücretsiz 1579 € 2029 € 2249 € 390 € 390 €
57
TESLimAT
FORD
MERCEDES
Cizre Nuh Seyahat filosuna 11 Mercedes-Benz Travego 15
Özakman Petrol’e 15 Ford Cargo 1838T Şırnak’ta faaliyet gösteren Özakman Petrol Nakliyat’ın tercihi de Ford Cargo’dan yana oldu. Özakman Petrol, araç filosunu 15 Ford Cargo 1838T çekici ile büyüttü. Cargo’lar, satışı gerçekleştiren Diyarbakır Otomotiv tesislerinde düzenlenen törenle, Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, Ford Otosan Kamyon İş Birimi Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Kınay ve Diyarbakır Otomotiv’in sahibi Mahmut Odabaşı tarafından Özakman Petrol Nakliyat’ın sahibi Kamil Akman’a teslim edildi.
20 yıldır yolcu taşımacılığı sektöründe faaliyet gösteren Cizre Nuh Seyahat, filosunu Mercedes-Benz Travego 15 otobüsler ile güçlendirdi. Teslim alınan 11 adet Travego 15 ile, tamamı Mercedes-Benz marka otobüslerden oluşan filosundaki araç sayısını 63 adede çıkardı. Mercedes-Benz Türk Pazarlama Merkezi’nde düzenlenen araç teslim törenine Cizre Nuh Seyahat Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahim Nur, Yönetim Kurulu Üyesi Burak Nur, Şirket Müdürü Serdar Uzun, Koluman Gaziantep Satış Müdürü Erdal Kaş ve Mercedes-Benz Türk Otobüs Satış Kısım Müdürü Burak Batumlu katıldılar.
Doğu Zebah İnşaat, filosuna 20 Ford Cargo Transmikser İstanbul’da faaliyet gösteren Doğu Zebah İnşaat araç filosunu, 20 adet 4136M Transmikser Ford Cargo ile büyüttü. Ford Otosan Satış Bölge Müdürü Baran Süslü, 20 adet Cargo’yu şirketin İstanbul şantiyesinde, şirket ortakları Zeki Muz ve Ahmet Muz’a teslim etti.
Aksaray üretimi ilk Actros 1841 LS teslim edildi Mercedes-Benz Türk A.Ş., 2013 yılında Aksaray Kamyon Fabrikası’nda üretilmeye başlanan ilk Actros 1841 LS teslimatını Şubat ayında gerçekleştirdi. Aksaray üretimi ilk Mercedes-Benz 1841 LS, Hatay - İstanbul Ankara - Diyarbakır arasında narenciye ve yük taşımacılığı faaliyetlerini sürdüren Sefa Yücel’e, Hatay Has Otomotiv tarafından teslim edildi.
58
ŞUBAT
ŞUBAT
59
60
ŞUBAT